t€¦ · web view2012/07/16 · tanık erhan sakallı: “400, 500 bin çok fazla, yani şöyle...

T.C. İSTANBUL 13.AĞIR CEZA MAHKEMESİ( TMK 10 MADDESİ İLE YETKİLİ ) DURUŞMA TUTANAĞI

ESAS NO :2009/191CELSE NO :205CELSE TARİHİ :16.07.2012

BAŞKAN :HÜSNÜ ÇALMUK 32346ÜYE :ERCAN FIRAT 39995ÜYE :NİHAT TOPAL 41981C. SAVCISI :MEHMET MURAT DALKUŞ 40266KATİP :ALİ DOĞAN 128041

Mahkeme Başkanı Hüsnü Çalmuk ile Üye Hakimler Ercan Fırat ve Nihat Topal’dan oluşan mahkeme heyeti tarafından 16.07.2012 tarihli oturum açıldı.

Tutuklu sanıklardan Yalçın Küçük, Serdar Öztürk, Durmuş Ali Özoğlu, Osman Yıldırım, Alparslan Arslan, Levent Ersöz, Hasan Atilla Uğur, Oğuz Bulut, Levent Göktaş, Hasan Ataman Yıldırım, Fatih Hilmioğlu, Oktay Yıldırım, Muzaffer Şenocak, Hayrettin Ertekin, Sedat Peker, Doğu Perinçek, Bora Perinçek, Mehmet İlker Başbuğ, Sevgi Erenerol, Fuat Selvi, Özkan Kurt, Mustafa Dönmez ve Ulaş Özel dışında kalan tutuklu sanıklar cezaevlerinden getirildi.

Bağsız olarak huzurdaki yerlerine alındı.Tutuksuz sanıklardan Sanık Mustafa Özbek ile sanık müdafilerinden Sanıklar Doğu

Perinçek, Mehmet Bedri Gültekin, Erkan Önsel, Turhan Özlü, Hikmet Çiçek, Mehmet Deniz Yıldırım, Mehmet Bora Perinçek müdafii Av. İbrahim Erdoğan, Sanıklar Sedat Peker, Oğuz Bulut müdafii Av. Mehmet Doğurğa, Sanık Mustafa Özbek müdafii Av. Mustafa Hisar, Sanık Mehmet Otuzbiroğlu müdafii Av. Eren Kaptan.

Tanık yoklaması yapıldı.Mahkeme Başkanı: “Geldi mi, pardon, buyurun.”Danıştay Başkanlığı vekili Av. Perihan Özcan geldikleri görülmekle,Huzurdaki yerlerine alındı.Tanık yoklaması yapıldı.Tanıklardan Erhan Sakallı ve Avni Balkaner’in gelmiş oldukları, Mehmet Ali

Altunkaynak’ın Perşembe günü gelmek istediğine dair bildirim yaptığı görüldü.Erhan Sakal huzura alındı.Salonda söz almadan konuşanlar oldu: “Başkanım özür dilerim Mehmet Ali Özaltın.”Mahkeme Başkanı: “Özaltın Perşembe günü geleceğini söylemiş, mazeret

bildirmiş.”Salonda söz almadan konuşanlar oldu anlaşılamadı.Mahkeme Başkanı: “Evet.”Salonda söz almadan konuşanlar oldu: “Perşembe mi gelecekmiş?”Mahkeme Başkanı: “Özaltın Perşembe günü geleceğim demiş, Erhan Sakallı değil

mi?”Tanık Erhan Sakallı: “Evet Başkanım.”TANIK ERHAN SAKALLI: “Nafi oğlu, Saime’den doğma, 11 Mart 1979 doğumlu,

Mersin nüfusuna kayıtlı, ikametgah adresinin Devlet Mahallesi Lojmanları Oruç Reis Apartmanı Daire 14 Çankaya/Ankara olduğunu beyan eder.”

T.C. İSTANBUL 13. AĞIR CEZA MAHKEMESİ ( TMK 10 MADDESİ İLE YETKİLİ ) CELSE TARİHİ 16.07.2012 ESAS NO: 2009/191 CELSE NO:205 Sayfa:2

Mahkeme Başkanı: “Sanıklardan Mehmet Haberal, Tuncay Özkan, Levent Ersöz, Hasan Atilla Uğur, Alparslan Arslan, Osman Yıldırım, Erhan Timuroğlu, İsmail Sağır, Tekin İrşi, Veli Küçük, Muzaffer Tekin, Hıfzı Çubuklu ve bir kısım sanıklarımız var. Bu sanıklardan tanıdıklarınız var mı?”

Tanık Erhan Sakallı: “Karargahta gördüklerim var.”Mahkeme Başkanı: “Evet karargahta gördükleriniz var, akrabalığınız düşmanlığınız

var mıdır bu kişilerle?”Tanık Erhan Sakallı: “Hayır, hayır.”Mahkeme Başkanı: “Yoktur, dava konusu suçlara iştirakten ve bu suçlar nedeniyle

suçluları kayırmaktan ve delilleri yok etme suçundan dolayı hakkınızda açılmış bir soruşturma, kovuşturma yapılmış mıdır?”

Tanık Erhan Sakallı: “Hayır.”Mahkeme Başkanı: “Yapılmadı, şimdi size sorulacak sorulara doğru cevap

vermenizi istiyoruz. Hem doğru cevap vereceksiniz hem de eksiksiz doğru cevap vereceksiniz. Yani bir şeyler saklamayacaksınız, bu sorulara cevap verirken sizi ve yakınlarınızı soruşturmaya ve kovuşturmaya sevk edecek soruları, soruları cevaplamayabilirsiniz. Bunun dışında kalan sorulara eksiksiz doğru cevap vermenizi istiyoruz.”

Tanık Erhan Sakallı: “Tamam.”Mahkeme Başkanı: “Eğer doğru söylerseniz zaten tanıklık görevi bunu gerektiriyor,

ancak gerçeği söylememeniz durumunda hakkınızda yalancı tanıklıktan dolayı ve iftira suçlarından dolayı soruşturma yapılabilir, kovuşturma yapılabilir. Bu konuda bilgi vermek istiyorum, biz size yemin verdireceğiz bu yemin metnini aynen tekrar etmenizi istiyorum, tamam mı?”

Tanık Erhan Sakallı: “Tamam.”Mahkeme Başkanı: “Bildiğimi dosdoğru söyleyeceğime.”Tanık Erhan Sakallı: “Bildiklerimi dosdoğru söyleyeceğime.”Mahkeme Başkanı: “Namusum ve vicdanım üzerine.”Tanık Erhan Sakallı: “Namusum ve vicdanım üzerine.”Mahkeme Başkanı: “Yemin ederim.”Tanık Erhan Sakallı: “Yemin ederim.”Mahkeme Başkanı: “Tamam, evet bu olay hakkındaki bilgileriniz.”Tanık Erhan Sakallı: “2009 yılında Özel Yetkili Savcılığa bir, isimsiz bir mektup

gitmiş.”Mahkeme Başkanı: “Evet.”Tanık Erhan Sakallı: “Bu mektupta bazı BİM numaraları ve işte bu BİM numaralı

bilgisayarların silindiğine dair.”Mahkeme Başkanı: “Evet.”Tanık Erhan Sakallı: “Şeyler vardı, metin vardı.”Mahkeme Başkanı: “Evet.”Tanık Erhan Sakallı: “Bu metin üzerinde bize Özel Yetkili Savcılık tanık sıfatıyla

İstanbul Beşiktaş’taki yerine çağırdı.”Mahkeme Başkanı: “Evet.”Tanık Erhan Sakallı: “Orada mektup okundu ve mektupla ilgili bildiklerimi anlattım,

bildiklerim şöyleydi. Orada 6 veya 7 adet BİM numaralı bilgisayarlar vardı. Bu bilgisayarların işte sildiğimi, şube müdürünün emriyle ama bunu 2008 yılının Ağustos takribi, Ağustos ayında yaptığımı, bunu yapmamın nedeninin özel sekreterin şube müdürünü araması ve sayın o dönemki Genelkurmay 2. Başkanının 1. Ordu Komutanlığına tayin olması, kendilerinin de tayin olması nedeniyle bu bilgisayarları teslim

2


etmeleri nedeniyle güvenli sil işlemine tabi tutuldu. Şunu da belirtmek isterim Genelkurmay Karargahında rütbeli rütbesiz tüm personel bilgisayarlarını teslim ederken, tayip sebebiyle veya da başka bir sebeple ne olursa olsun, güvenli sil işlemine tabi tutulur. Bu olağan bir süreçtir.”

Mahkeme Başkanı: “Evet.”Tanık Erhan Sakallı: “Bunlar güvenli sil işlemine tabi tutuldu, bu bilgisayarlar.”Mahkeme Başkanı: “Evet.”Tanık Erhan Sakallı: “Bu kadar.”Mahkeme Başkanı: “Yani siz, bulunduğunuz bölümdeki göreviniz nedir?”Tanık Erhan Sakallı: “Ben Genelkurmay İşletme Şubesinde çalışıyorum, sistem

işletme subayıyım.”Mahkeme Başkanı: “Evet.”Tanık Erhan Sakallı: “Bilgisayar merkezi olarak geçiyor.”Mahkeme Başkanı: “Evet.”Tanık Erhan Sakallı: “Bize ikmal kısmı da bağlı, depo olarak geçen, bilgisayarlar

buradan alınır, buradan teslim edilir.”Mahkeme Başkanı: “Evet.”Tanık Erhan Sakallı: “Yani kullanıcı talep ederse işte sicil amirleri onaylı yazı bize

gelir ve bu süreçte de yazı teslim edilme süreci de böyledir.”Mahkeme Başkanı: “Tamam.”Tanık Erhan Sakallı: “Bu kadar.”Mahkeme Başkanı: “Evet hangi yıllarda çalıştınız Genelkurmay’da?”Tanık Erhan Sakallı: “Ben şu anda da çalışıyorum orada.”Mahkeme Başkanı: “Efendim?”Tanık Erhan Sakallı: “2003 Ağustos’tan beri çalışıyorum, 2003 Ağustos, şey Ekim

ayından beri çalışıyorum.”Mahkeme Başkanı: “Halen de oradasınız.”Tanık Erhan Sakallı: “Hala oradayım aynı.”Mahkeme Başkanı: “Aynı görev öyle mi?”Tanık Erhan Sakallı: “Aynı görevdeyim evet.”Mahkeme Başkanı: “Evet, yani yaptığınız iş olarak nedir, yaptığınız iş?”Tanık Erhan Sakallı: “Birincisi.”Mahkeme Başkanı: “Bilgisayarları silmek mi?”Tanık Erhan Sakallı: “Hayır bilgisayarları silmek değil, ben orada TSK net ağı var,

TSK net ağının sorumlusuyum.”Mahkeme Başkanı: “Evet.”Tanık Erhan Sakallı: “Bazı zamanlar işte donanım olarak da çok üst rütbeli

subayların yanına çıkıldığında yanıma bir astsubay arkadaş alarak ya da şube müdürüyle birlikte bu işlemleri yaparım.”

Mahkeme Başkanı: “Evet.”Tanık Erhan Sakallı: “Ama asıl işim sistem yönetmek.”Mahkeme Başkanı: “Sistem yönetmek.”Tanık Erhan Sakallı: “Evet.”Mahkeme Başkanı: “Evet, 2010/106 esas sayılı dosyanın 7. klasöründe bulunan

ifadenizi okuyorum, 111 ve 110. sayfasında, 30 Ekim 2009 tarihinde Cumhuriyet Savcılığı tarafından ifadeniz alınmış. İfadenizde şöyle söylüyorsunuz.”

Tanığa birleşen dava klasörlerinden 2010/106 esas sayılı dosyanın 7. klasör dizi 110–111. sayfaları arasında yer alan 30 Ekim 2009 tarihli Cumhuriyet Savcılığına verdiği ifadesi okundu, soruldu.

3


Tanık Erhan Sakallı: “Evet Başkanım.”Mahkeme Başkanı: “Ekleyeceğiniz bir husus var mı bu beyanınıza sonradan?”Tanık Erhan Sakallı: “Hayır Başkanım.”Mahkeme Başkanı: “Şimdi biz bu Genelkurmay hard diskleri ile ilgili olarak bir

görevlendirmemiz var, Naip Hakim olarak, biz bunları incelediğimiz zaman bir hard diskin içerisinde yaklaşık 400, 500 bin tane şifreli dosya.”

Tanık Erhan Sakallı: “Evet.”Mahkeme Başkanı: “Bir tanesinde de 18, 20 bin civarında şifreli dosya bulundu.

Şimdi burada şifreleri açtığınızdan bahsediyorsunuz.”Tanık Erhan Sakallı: “Aslında.”Mahkeme Başkanı: “Bu kadar şifre dosyayı bir gün içerisinde açma şansınız var

mı?”Tanık Erhan Sakallı: “Şöyle Başkanım hani sizin incelediğiniz şeyi bilmiyorum ama

kısaca isterseniz tekrar anlatayım. Şimdi orada bizim Silahlı Kuvvetlerin kullandığı TSK net ağı diye bir ağ var.”

Mahkeme Başkanı: “Evet.”Tanık Erhan Sakallı: “Normalde TSK net ağına bağlı bilgisayarlar hard disklerini

kullanmazlar, kendi hard disklerini.”Mahkeme Başkanı: “Evet.”Tanık Erhan Sakallı: “Bizim depolama ünitesindeki alanı kullanırlar, bu de

kullanıcıların ortalama verisi 1 gigabytedır. Ama hani istek şeyi, istek yapılırsa bu arttırılabilir, 2 gigabyte, 3 gigabyte, 5 gigabyte, 10 gigabyte neyse.”

Mahkeme Başkanı: “Herkesin kullandığı ortak.”Tanık Erhan Sakallı: “Ortak bir klasör.”Mahkeme Başkanı: “Alanda bilgileri vardır.”Tanık Erhan Sakallı: “Yani sizin mesela bir klasörünüz var, benim ayrı bir klasörüm

var. İnsanlar oraları kullanıyorlar.”Mahkeme Başkanı: “Evet.”Tanık Erhan Sakallı: “Biz Askeri Savcılığın görevlendirmesiyle şöyle bir şey yaptık,

dediler ki yani TSK nette bir şey verdiler, o bilirkişi de vardı. Bilirkişi ben değildim, şeydi Askeri Savcılığın görevlendirdiği kişi, biz de bilirkişinin yanında görevliydik.”

Mahkeme Başkanı: “Evet.”Tanık Erhan Sakallı: “Dosya sunucu da böyle bir şey var mı, gün gün bakın, bu

sefer tabi gün gün bakmak için yedekten dönüyorsunuz. Mesela işte bir tarih verdiler atıyorum işte 3 ay öncesinin, 3 ay öncesinin döndük, ondan sonra bir atladık öbür gün döndük, 3 ay böyle böyle 3 ay dönüldü.”

Mahkeme Başkanı: “Evet.”Tanık Erhan Sakallı: “Ve bu veriler bilirkişi, şifreleri açıldı daha sonra.”Mahkeme Başkanı: “Şifreleri nasıl açtınız, bir hamlede açma şansınız var mı, tek

tuşla?”Tanık Erhan Sakallı: “Tabi tabi klasörü, yani şöyle siz bir klasörü belirtiyorsunuz,

klasöre sağ tıklayıp kullanıcıyı belirtiyorsunuz. Bu kullanıcıyı aç dediniz mi program kendisi açmaya başlıyor dosyaları.”

Mahkeme Başkanı: “Yani diyelim ki 100 bin tane şifreli belge bile olsa hepsini tek tek açma, açmadan.”

Tanık Erhan Sakallı: “Tek tek açıyor, yani sıkıntı vermedikçe, sıkıntı verilenleri zaten şeye yazmıştık biz, tutanak tutulmuştu.”

Mahkeme Başkanı: “Evet.”

4


Tanık Erhan Sakallı: “O da verildi sanırsam, Askeri Savcılığa verildi. Orada bir veya iki dosya vardır yani açılmayan, oraya yazılmıştır şu dosyalar şu nedenle açılamıyor diye.”

Mahkeme Başkanı: “Hı.”Tanık Erhan Sakallı: “Siz klasörü sağ tıklıyorsunuz, açıyorsunuz biz de tabi hani

başında bekliyoruz. Hatta iki veya üç gece falan çalıştık hatırladığım kadarıyla.”Mahkeme Başkanı: “Evet.”Tanık Erhan Sakallı: “Yani tam hatırlamıyorum 3 yıl önce.”Mahkeme Başkanı: “Şimdi birinci rapor bir günde hazırlanmış şeye göre, bu ifadede

de var.”Tanık Erhan Sakallı: “Doğrudur, yani sağ tıklayıp.”Mahkeme Başkanı: “18–19 Haziran sabaha kadar.”Tanık Erhan Sakallı: “Evet, yani ben 2 gece kaldığımı hatırlıyorum, yani, çünkü

gündüz de bir kısım çalışıyordu. Gündüz belli insanlar çalışıyordu, gece biz çalışıyorduk.”Mahkeme Başkanı: “Arama işlemi nasıl yapıldı?”Tanık Erhan Sakallı: “Arama işlemini bilirkişi yaptı.”Mahkeme Başkanı: “Nasıl yaptı?”Tanık Erhan Sakallı: “Benim bildiğim searchla yaptı, yani Windows search, f3

search ile yaptı.”Mahkeme Başkanı: “Evet.”Tanık Erhan Sakallı: “Ama kendisi daha iyi bilir, çünkü biz, yani bizim işlemimiz

verileri açıp ona teslim etmekti.”Mahkeme Başkanı: “Evet.”Tanık Erhan Sakallı: “O hani tek tek girer mi, bakar.”Mahkeme Başkanı: “Nasıl gör… kendisi gördü yani.”Tanık Erhan Sakallı: “Kendisi gördü.”Mahkeme Başkanı: “Siz onu kurcalamadınız veya baktınız mı nasıl yaptığına,

gördünüz mü?”Tanık Erhan Sakallı: “Hani ben hatırlamıyorum, Windows Searchle yaptığını

biliyorum ama hani daha sonra bir şey yaptılar mı bilmiyorum açıkçası, yani açıp baktı mı mesela verileri.”

Mahkeme Başkanı: “Ne aradı?”Tanık Erhan Sakallı: “Bulup açıp baktı mı bilmiyorum.”Mahkeme Başkanı: “Ne aradığına baktın mı kelime olarak ne aradı?”Tanık Erhan Sakallı: “Onu bilmiyorum, yani ne aradığını bilmiyorum, bilirkişi de

vardı, bilirkişiye verildi o rapor.”Mahkeme Başkanı: “Hı.”Tanık Erhan Sakallı: “O kendi kelimelerine baktı yani.”Mahkeme Başkanı: “O f3 dediniz, kontrol f değil mi?”Tanık Erhan Sakallı: “Evet find, f3.”Mahkeme Başkanı: “Kontrol f yaptı, her gün gün gün aradı.”Tanık Erhan Sakallı: “Evet, gün gün aradı yani baya bilgi vardı.”Mahkeme Başkanı: “Buldu mu?”Tanık Erhan Sakallı: “Bilmiyorum, onu da bilmiyorum. Ya şöyleydi hani biz

bilgisayarları açıp buyurun bakın diyorduk, o bakıyordu notlarını alıyordu, bir yerlere bir şeyler yazıyordu bırakıyordu. Yani onu.”

Mahkeme Başkanı: “Yani kaç gibi başladı, kaç gibi bitti şey?”Tanık Erhan Sakallı: “O baya 2 gün kaldı yani bilirkişi.”Mahkeme Başkanı: “Yani buradaki söylediğiniz 18 Haziran 19 Haziran.”

5


Tanık Erhan Sakallı: “Hayır o benim, benim görevli olduğum şey, 18 Haziran gecesi mesela kaldım ben, sabah gittim evime 19 Haziran gecesi geldim sabaha kadar çalıştım gittim evime, gündüz de çalışanlar vardı. Yani o devamlı onların başındaydı.”

Mahkeme Başkanı: “Hı, yani birinci rapor bir günde hazırlanıyor, daha sonraki rapor birkaç günde hazırlanıyor. Bunlara şey oldunuz mu, şahit oldunuz mu?”

Tanık Erhan Sakallı: “Yok şahit olmadım, benim bir, dediğim gibi bize dediler ki 3 aylık veriyi dön, biz 3 aylık veriyi dönene kadar aralıksız çalıştık.”

Mahkeme Başkanı: “Kaç gün, 2 gün mü sürdü?”Tanık Erhan Sakallı: “2 gün falan sürdü.”Mahkeme Başkanı: “2 gün falan sürdü, yani 24 saat gibi düşünürseniz kaç saat

toplam?”Tanık Erhan Sakallı: “48 saat.”Mahkeme Başkanı: “48 saat.”Tanık Erhan Sakallı: “Evet.”Mahkeme Başkanı: “48 saat devam etti.”Tanık Erhan Sakallı: “Evet 48 saat, çünkü vardiyaya bölündü dediğim gibi.”Mahkeme Başkanı: “Yani o bilirkişiler gitmediler, kaldılar orada öyle mi?”Tanık Erhan Sakallı: “Bilirkişi çalıştı evet.”Mahkeme Başkanı: “Çalıştı.”Tanık Erhan Sakallı: “Evet.”Mahkeme Başkanı: “Yani Kontrol f yaptı, onunla birlikte.”Tanık Erhan Sakallı: “Benim bildiğim kontrol f yaptı ama çok ayrıntısını bilmiyorum

açıkçası, hani çünkü benim işim olmadığı için ben hani search.”Mahkeme Başkanı: “Yani bir şey bulduğunu söyledi mi? Önemli veya önemsiz.”Tanık Erhan Sakallı: “Yok öyle bir şey söylemedi bana.”Mahkeme Başkanı: “Evet, ya biz özellikle bu sorduğumuz sorular içerisinde de vardı

bu, bu özellikle aranan Sabetaycı kelimesi veya Sabetay diye bir kelime aradığından bahsediliyor. O rapor içerisinde, hatta bir belge bulunmuş gibi bir iddia vardı, şeylerin içerisinde, tutanakların içerisinde bu belge nedir, bu belge niçin rapora eklenmemiştir diye sorduğumuzda. İşte daha sonra önemsiz görmüş bilirkişi.”

Tanık Erhan Sakallı: “Ya bilirkişi.”Mahkeme Başkanı: “O yüzden rapora eklememiş gibi bir pozisyon oldu.”Tanık Erhan Sakallı: “Yani şöyle dediğim gibi hani bilmesi gereken prensibine göre

yani şöyle onun yaptığı işlere bakmamız da doğru değildi. Çünkü sonuçta gizli bir şeydi orası.”

Mahkeme Başkanı: “Evet.”Tanık Erhan Sakallı: “Biz ama tamamıyla açtık dosyaları, açamadığımızı rapora

yazdık ve bilirkişiye teslim ettik.”Mahkeme Başkanı: “Yani o şifre dosyalardan tahminen ne kadar açıldı?”Tanık Erhan Sakallı: “Ya tam yüzde 99’u açıldı.”Mahkeme Başkanı: “Yüzde 99’da yani onun da yüzde 99’u işte neredeyse

tamamına, ama 10, 100, 1000, 10.000 kaç tane şifreli dosya açtınız?”Tanık Erhan Sakallı: “10 bin falandır yani şöyle.”Mahkeme Başkanı: “Çünkü biz raporlara bakıyoruz, yaklaşık birisinde 400, 500 bin

tane şifreli dosya var.”Tanık Erhan Sakallı: “400, 500 bin çok fazla, yani şöyle bize Bilgi Destek Daire

Başkanlığında çalışanların listesi verilmiştir. Ortalama 1 GB veri olsa, hani Word olsa hepsi hani resim falan da var yine o kadar olamaz yani. 400, 500 bin bana fazla geliyor.”

6


Mahkeme Başkanı: “Hatta bununla ilgili bir yazı yazdık, epeydir onun cevabını bekliyoruz. Birisinde 400, 500 bin civarında tam rakam yazımızda var, birisinde de 20, 30 bin civarında.”

Tanık Erhan Sakallı: “Yani tüm karargah araştırılmadı, yani tüm karargah araştırıldı derseniz doğru.”

Mahkeme Başkanı: “Yok tüm karargah demiyorum, yani destek gurup olarak, destek şube olarak.”

Tanık Erhan Sakallı: “Hani TSK nette o kadar yok yani, TSK net ağında 1 GB dediğim gibi herkesin alanı var. Yani arttırılabilir bu alan ama o kadar olamaz yani o kadar dosya.”

Mahkeme Başkanı: “Evet.”Tanık Erhan Sakallı: “Ama 2 gün açtık yani veri, çünkü şifreli.”Mahkeme Başkanı: “Yani o zaman siz bir şahsın şifreli dosyalarını açmak için

sadece sağ tıklayıp da şifresini aç dediğiniz zaman.”Tanık Erhan Sakallı: “Şöyle oluyor.”Mahkeme Başkanı: “Tamam şifresi açılmış oluyor mu?”Tanık Erhan Sakallı: “Evet yani bizim orada yaptığım işlem şuydu, bir yedeklemeci

arkadaş vardı, yedekten dönüyordu.”Mahkeme Başkanı: “Evet.”Tanık Erhan Sakallı: “Biz sağ tıklayıp kullanıcıyı seçip o klasörü döndürüyorduk ama

bazı sıkıntılar veriyordu mesela klasörünüzü çok, klasörün adı çok uzun, 128 karakteri geçiyor, açılmıyor. Ya da 256 karakter açılmıyor, bu sefer o pedi kısaltıyoruz, klasörün içinde, klasörün içinde, klasörün içinde, klasörün içinde bir dosya.”

Mahkeme Başkanı: “Tamam anlaşıldı.”Tanık Erhan Sakallı: “İsmi çok uzun olduğu için.”Mahkeme Başkanı: “Evet.”Tanık Erhan Sakallı: “Açamıyordu, onları kısaltıyorduk tek tek elle müdahale etmek

gerekiyordu, ondan sonra açtırıyorduk.”Mahkeme Başkanı: “Evet.”Tanık Erhan Sakallı: “Dosyayı teslim ediyorduk bilirkişiye.”Mahkeme Başkanı: “Açtığınız dosya sayısını hatırlıyor musunuz?”Tanık Erhan Sakallı: “Yok hatırlamıyorum.”Mahkeme Başkanı: “Hatırlamıyorsunuz.”Tanık Erhan Sakallı: “Hiç hatırlamıyorum.”Mahkeme Başkanı: “Evet, Savcı Bey sorumuz var mı?”Cumhuriyet Savcısı Mehmet Murat Dalkuş: “Tanığa bir sorumuz yok Başkanım.”Mahkeme Başkanı: “Peki, sanıklardan sorusu olanlar, Dursun Bey buyurun,

mikrofon verelim.”Sanık Dursun Çiçek söz istedi verildi: “Müsaadenizle oturarak notlarıma bakarak

sorayım.”Mahkeme Başkanı: “Buyurun, buyurun.”Sanık Dursun Çiçek: “30.10.2009 tarihinde Beşiktaş’ta Savcılığa ifade vermişsiniz,

bu ifade için size nasıl ulaşıldı?” Tanık Erhan Sakallı: “Merkez komutanlığından ulaştılar, merkez komutanlığı işte

tebligat getirdi elime, tebligatı imzaladık. Daha sonra merkez komutanlığı bizi aldı İstanbul’daki merkez komutanlığına getirdi, merkez komutanlığı değil de Beşiktaş’ta bir yerleri var onların.”


7


Tanık Erhan Sakallı: “İnzibat karakolu herhalde, oraya getirdi. Ondan sonra oradaki inzibat karakolu komutanı Mahkemeden randevu aldı, zaten hani.”

Mahkeme Başkanı: “Savcılıktan.”Tanık Erhan Sakallı: “Savcılıktan, Savcılığa gittik, basın falan vardı çok karışık,

karışıktı.”Mahkeme Başkanı: “Evet, evet, evet.”Sanık Dursun Çiçek: “Genelkurmay Bilgi Sistemleri Daire Başkanlığında 6 yıl görev

yaptığınızı ifadenizde açıklamışsınız. Kurmay Albay Uğur Beksu’nun talebi üzerine 7 adet dizüstü bilgisayarın silme görevini icra etmişsiniz. Bu görevi hangi yönergeye göre yaptınız?”

Tanık Erhan Sakallı: “Aslında bir talimat var, güvenli sil talimatı.”Mahkeme Başkanı: “Evet.”Tanık Erhan Sakallı: “Ona göre hani şube müdürü söylüyor, ona göre de biz

yapıyoruz.”Mahkeme Başkanı: “Belli bunun dönemi var mı?”Tanık Erhan Sakallı: “Hayır her zaman.”Mahkeme Başkanı: “Yoksa komutanın emriyle mi oluyor? Komutan hadi bugün

silelim şu bilgisayarı deyince siliniyor.”Tanık Erhan Sakallı: “Hayır güvenli sil talimatı şu, depoya teslim edilen her

malzeme güvenli sil işlemine tabi tutulur.”Mahkeme Başkanı: “Burası kesin.”Tanık Erhan Sakallı: “Burası kesin.”Mahkeme Başkanı: “Bunun dışında.”Tanık Erhan Sakallı: “Bunun dışında taleplerle de olur, biri talep ederse işte bu

makineyi güvenli sil işlemine tabi tutun, yine tabi tutulur.”Mahkeme Başkanı: “Bir de bunu, bir de periyot olarak belli periyodu var mı?”Tanık Erhan Sakallı: “Periyodu yok, yani 3 ayda bir, 6 ayda bir.”Mahkeme Başkanı: “Diyelim ki sizin bilgisayarınız mesela güvenli sil yapılmış mıdır?

Siz orada 6, 7 yıldır çalışıyorsunuz.”Tanık Erhan Sakallı: “Hayır.”Mahkeme Başkanı: “Peki.”Tanık Erhan Sakallı: “Ama şöyle biz 6, 7 yıl çalıştığım şöyle, değiştirdim bilgisayarı

mesela atıyorum.”Mahkeme Başkanı: “O zaman güvenli sil yapıyorsunuz.”Tanık Erhan Sakallı: “O zaman güvenli sil işlemine tabi tutuluyor.”Mahkeme Başkanı: “Tamam.”Tanık Erhan Sakallı: “Çünkü o eski bilgisayar ya birine verilir ya hack edilir yani.”Mahkeme Başkanı: “Tamam, buyurun.”Sanık Dursun Çiçek: “Bu taklit imza da sahte irticayla mücadele eylem planını hiç

gördünüz mü?”Tanık Erhan Sakallı: “Görmedim.”Sanık Dursun Çiçek: “Ben bir gösterip birkaç soru soracağım Başkanım, bir

bakarsanız.”Mahkeme Başkanı: “Yardımcı olsun mübaşirimiz.”Sanık Dursun Çiçek: “Şöyle bir göz atın.”Tanık Erhan Sakallı: “Görmedim.”Sanık Dursun Çiçek: “6 yıl tabi MEBS’te görev yaptığınız için bunları hazırlamasanız

bile kontrol açısından bu tür planları elektronik ortamda görme imkanınız, Başkana verebilirsiniz.”

8


Mahkeme Başkanı: “Yok bende var.”Sanık Dursun Çiçek: “Tamam, elektronik ortamda görme imkanınız var. Hiç böyle

bir plan gördünüz mü 6 yıl?”Tanık Erhan Sakallı: “Görmedim.”Sanık Dursun Çiçek: “Görmediniz.”Mahkeme Başkanı: “Görmemiş.”Sanık Dursun Çiçek: “Peki talimatları, yönergeleri de düşünerek böyle gizli gizlilik

dereceli bir plan Genelkurmay Karargahında internet sisteminde mi yoksa intranet sisteminde mi hazırlanır?”

Tanık Erhan Sakallı: “İkisinde de hazırlanmaz yani.”Mahkeme Başkanı: “Nerede hazırlanır?”Sanık Dursun Çiçek: “MA3’te hazırlanmaz mı intranette?”Tanık Erhan Sakallı: “He gizli gizlilik dereceli şeyler, pardon çok gizli diye şey

yaptım.”Mahkeme Başkanı: “Tamam bana bakarak konuşun, siz kulağınızla dinleyin.”Tanık Erhan Sakallı: “Pardon, gizli ve aşaması, gizli dahil aşağısı TSK nette

hazırlanır.”Mahkeme Başkanı: “Aşağısı ne demek?”Tanık Erhan Sakallı: “Yani hizmet, gizli, özel, hizmete özel ve tasnif dışı evraklar.”Mahkeme Başkanı: “Aşağı dedikçe hizmet özele doğru iniyor.”Tanık Erhan Sakallı: “Evet hizmete özel ve tasnif dışı var, tasnif dışı gizlilik derecesi,

bunlar TSK nette hazırlanabilir. İnternette de tasnif dışı evraklar hazırlanabilir, gizlinin yukarısı.”

Mahkeme Başkanı: “Yani çok gizli anlamına.”Tanık Erhan Sakallı: “Çok gizli, TSK nette hazırlanmaz ama komutan...”Mahkeme Başkanı: “Nerede hazırlanır?”Sanık Dursun Çiçek: “MA3 denen.”Tanık Erhan Sakallı: “Yani onu, lokal ağda hazırlanabilir, çok gizliler.”Mahkeme Başkanı: “Lokal ağda.”Tanık Erhan Sakallı: “Evet, MA3’de hazırlanabilir gizliler.”Mahkeme Başkanı: “Nerede?”Tanık Erhan Sakallı: “Yani TSK net ağında hazırlanabilir.”Sanık Dursun Çiçek: “İntranet sistemi.”Tanık Erhan Sakallı: “İntranette evet.”Mahkeme Başkanı: “İntranette.”Tanık Erhan Sakallı: “İntranet sisteminde gizliler hazırlanabilir.”Mahkeme Başkanı: “Evet.”Sanık Dursun Çiçek: “Şimdi intranet sisteminde yazılmış böyle bir plan yazıcı

kaydettikten sonra daha sonra istese de MEBS’teki loglar dahil tutulan arşiv dahil bunları silme yetkisi, imkanı, gücü var mıdır?”

Tanık Erhan Sakallı: “Şöyle şimdi biz aslında orada güvenliği tüm kurumlardaki gibi sağlıyoruz. Şöyle sağlıyoruz, şimdi bizim güvenlik kısmımız ayrıdır.”

Mahkeme Başkanı: “Evet.”Tanık Erhan Sakallı: “İşletme kısmımız ayrıdır, mesela ben işletme kısmındayım,

güvenlik kısmı ayrıdır. Şimdi tüm kullanıcıların dosya erişim logları ve yazıcı printer logları güvenlik sistemindeki loglamaya düşer. Buna da güvenlik sistemi kullanıcıları, yani güvenlik sistemi yöneticileri bakar.”


9


Tanık Erhan Sakallı: “Bunları silseniz dahi o logları sistemden, sildiğinize dair log yine güvenlik sistemine düşer ve bu.”

Mahkeme Başkanı: “Belge silinmiş olur mu?”Tanık Erhan Sakallı: “Şöyle şimdi MA3’de aslında güvenli sil, dosyayı güvenli silme

vardır. Yani sağ tıklarsınız güvenli sil dersiniz, güvenli sil yaparsınız. Ama sadece dosyayı silersiniz, o bahsettiğimiz olay bilgisayarı güvenli sil yapmaydı.”

Mahkeme Başkanı: “Buyurun.”Tanık Erhan Sakallı: “Kusura bakmayın, şimdi şöyle anlatayım, normalde sağ

tıklarsınız dosyayı güvenli sil dersiniz güvenli sil işlemi yapabilirsiniz.”Mahkeme Başkanı: “Evet.”Tanık Erhan Sakallı: “Ama bunun kaydı dediğim gibi önce işletim, dosya sunucudaki

loglara düşer ya da kullanıcının makinesine düşer. Bu da güvenlik loglarıyla merkezi bir yerde toplanır.”

Mahkeme Başkanı: “Evet.”Tanık Erhan Sakallı: “Onu da güvenlikçi arkadaşlar kendi şifreleri vardır, kimse

girmez onların alanına.”Mahkeme Başkanı: “Hı.”Tanık Erhan Sakallı: “Onlar kontrol edebilir ve printer logları dediğim gibi yazıcıya

gönderilmişse yazıcı logları da yine güvenlik sistemi, sistemine düşer. Bunun da logları güvenlikçilerde vardır.”

Mahkeme Başkanı: “Evet.”Tanık Erhan Sakallı: “Bunlar silinmez, silinmez işte talep olduğunda dönülebilir,

bilirkişiye mesela verilebilir. Savcılık isterse Savcılığa verilebilir.”Sanık Dursun Çiçek: “Yani hazırlayan, kaydeden istese de MEBS’in izni olmadan.”Tanık Erhan Sakallı: “Evet.”Sanık Dursun Çiçek: “Bu bilgileri silemez.”Tanık Erhan Sakallı: “Silemezler.”Sanık Dursun Çiçek: “Peki bilirkişinin kim olduğunu biliyor musunuz?”Tanık Erhan Sakallı: “Havacı bir yüzbaşımdı ama.”Sanık Dursun Çiçek: “Yardımcı olduğunuz.”Tanık Erhan Sakallı: “Yani havacı bir yüzbaşımdı, şeydeydi İKK güvenlik daire

başkanlığında yani bizimle ilgili MEBS’te değil, harekatta değil, istihbarat başkanlığı İKK güvenlik daire başkanlığında havacı bir yüzbaşıydı, adını hatırlamıyorum ama.”

Sanık Dursun Çiçek: “Şimdi Başkanım da özetledi, daha sonraki dönemde 30 Ekim, 31 Ekim tarihleri arasında bilirkişiye verilen hard diskler üzerinde bir inceleme yapılıyor. Toplam 16 kelime sorgulanıyor ve bu sorgulama sonucunda ne irticayla mücadele eylem planı veya ne bilgi destek planından bir dijital izin bulunmadığı rapora rapor ediliyor Askeri Savcılığa. Bu bir rapor, yine aynı kişi, aynı bilirkişi bu kez kendisine 75 tane hard disk veriliyor, bunlar hepsi geldi Naip Hakimlikte 2 sene incelendi. Bunların üzerinde de yine 16 kelimeyle inceleme yapılıyor, 75 hard disk üzerinde ve ne irticayla mücadele eylem planı ne bilgi destek planının olmadığı Askeri Savcılığa rapor ediliyor.”

Mahkeme Başkanı: “Evet sorumuzu soralım.”Sanık Dursun Çiçek: “Sorum şu bu işlemlerin yapıldığı sürece MEBS’te bulundunuz,

bilirkişinin yaptığı çalışmalarla ilgili olarak bilgi ve tanıklığınız var mı?”Tanık Erhan Sakallı: “Dediğim gibi yani dosya sunucundan dönme sırasında ben

tanıklık ettim, o hard diskleri inceleme sırasında tanıklık etmedim. Onların kendi özel yerleri var zaten hard disk varsa ellerinde hard diskleri orada kontrol ediyorlar. Biz hani döndük bir bilgisayara orada search yapıldı, dosya sunucu üzerinden, orada tanıklık ettim, çünkü orada çalıştı kendisi.”

10


Mahkeme Başkanı: “Evet.”Tanık Erhan Sakallı: “Orada da dediğim şeyleri yaptı.”Mahkeme Başkanı: “Şimdi, hı.”Tanık Erhan Sakallı: “Ama hani bulup bulmadığına dair bir şey bilmiyorum açıkçası.”Mahkeme Başkanı: “Bu des… bu destek şubede 4 tane, 4 bölüm var değil mi 4

şube mi var alt şube nasıl?”Tanık Erhan Sakallı: “Çok bilmiyorum, yani onlar harekat başkanlığına bağlı.”Mahkeme Başkanı: “Harekat, tamam.”Tanık Erhan Sakallı: “Biz MEBS’teyiz hiç bilmiyorum.”Mahkeme Başkanı: “Şimdi buradaki şubelerdeki bilgisayarlar var, bu bilgisayarların

bir kısmı, yani onları tanıtır mısınız o bilgisayarları nerelere bağlı, nasıl çalışıyor?”Tanık Erhan Sakallı: “Yani TSK nete kesin vardır bağlı olan.”Mahkeme Başkanı: “Hepsi mi?”Tanık Erhan Sakallı: “Bilmiyorum, hani TSK nettekileri, daha doğrusu ben TSK net

sorumlusuyum.”Mahkeme Başkanı: “Yani şimdi bir şubenin içinde kaç tane bilgisayar var ortalama?

Bu bilgisayarların bağlantı olduğu, hafıza olarak bilgilerin saklandığı yer olarak soruyorum.”Tanık Erhan Sakallı: “Şimdi bakın normalde bizim sistemde bir internet sistemi

vardır, internet sistemi internet ağına bağlıdır.”Mahkeme Başkanı: “Evet.”Tanık Erhan Sakallı: “Bir TSK net vardır, bu gizli, gizli gizlilik dereceli bilgi işleyene.”Mahkeme Başkanı: “Evet.”Tanık Erhan Sakallı: “İşlenebilene şeyde.”Mahkeme Başkanı: “Evet.”Tanık Erhan Sakallı: “Bu TSK net ağına bağlıdır.”Mahkeme Başkanı: “Evet.”Tanık Erhan Sakallı: “NATO bilgisayarı ihtiyaç olan yerlerde vardır, NATO sistemine

bağlı. Çok gizli bilgi işlenen yerlerde lokal ağlar vardır, ama bilgi destekte.”Mahkeme Başkanı: “Yani şimdi.”Tanık Erhan Sakallı: “Bilmiyorum onu.”Mahkeme Başkanı: “Oradaki bilgisayarların yapısı itibariyle birisi internete bağlı olan

bilgisayarlar.”Tanık Erhan Sakallı: “Evet, burada tasnif dışı bilgi işlenebilir sadece.”Mahkeme Başkanı: “He, bunun dışında bir de Genelkurmay’ın kendi sistemine bağlı

olan.”Tanık Erhan Sakallı: “TSK net ağı var.”Mahkeme Başkanı: “Var, ondan sonra şimdi atıyorum laptop benzeri veyahut da

tamamen kapalı, dışa kapalı bilgisayar var mı?”Tanık Erhan Sakallı: “Bilgi destekte mi?”Mahkeme Başkanı: “Evet.”Tanık Erhan Sakallı: “Onu bilmiyorum ama olan yerler var, lokal bilgisayar olan

yerler var. Lokal bilgisayar olan yerler var, lokal ağ olan yerler.”Mahkeme Başkanı: “Hem lokal ağ olarak hem de hiçbir yere bağlantısı olmayan.”Tanık Erhan Sakallı: “Yok şifre, şimdi lokal ağ olan yerlerde şifre, şifreleme

programı yoktur, o MA3 dediğimiz olay yoktur, o merkezi bir programdır. O TSK nette var sadece, lokal ağın amacı şu, çok gizli veri işlenecekse onda kişinindir o makine, çok gizli veri işler, kendisi saklar, yani.”

Mahkeme Başkanı: “Bu şekil kullanıldığına dair bilginiz var mı o bölümlerde?”Tanık Erhan Sakallı: “Yok, yani onla hiçbir.”

11


Mahkeme Başkanı: “Kim bilir bunu?”Tanık Erhan Sakallı: “Yani bilgi destek hani nereye bağlı, harekata bağlıysa harekat

başkanlığının sorumluluğunda.”Mahkeme Başkanı: “Yani atıyorum bunun dışındaki bir bilgisayarcı bu işi bilir mi

diye soruyorum. Hani bir noktada o bölümde bilgisayardan sorumlu bir kişi olarak değerlendirirsek.”

Tanık Erhan Sakallı: “Hani gidip gelirken bizim şube bilebilir ama ne kadarını bilir çok emin değilim yani envanterde çünkü şey geçmez.”

Mahkeme Başkanı: “Atıyorum işte şu şubede 10 tane bilgisayar var, 5 tanesi internete bağlı, 5 tanesi işte Genelkurmay’ın kendi sistemine bağlı, işte bir tanesi çok gizli o işte kendi özel ağına bağlı, şu hiçbir yere bağlı değil, bu özel çalışılır. İçinde çok gizli gizli bilgi vardır.”

Tanık Erhan Sakallı: “Yani normalde bizde yakın destek uzmanları diye uzmanlar vardı, yani şu anda var açıkçası, yani o yılda var mıydı hatırlamıyorum. Bunları başkanlıklara böldük biz, hani mesela harekat başkanlığının bir yakın destek uzmanı var, o kişi astsubay veya sivil memurdur, o hani biliyordur hani hangisinin ne ağına bağlı olduğunu ama normalde sistem yöneticisi bilmez yani.”

Mahkeme Başkanı: “Evet, buyurun Dursun Bey.”Sanık Dursun Çiçek: “Şimdi gizli gizlilik dereceli çalışmaların MA3’te TSK nette

yapılabileceğini söyledik.”Tanık Erhan Sakallı: “Evet.”Sanık Dursun Çiçek: “Bununla ilgili olarak 2 tane bilirkişi raporu var bu çalışmalara

şahit oldunuz mu onu soracağım, önce bu raporlar hakkında bilgi vereyim. Önce tabi iddialarla, gazetelerdeki yayınlarla ilgili olarak 1 Nisan, 12 Haziran 2009 dönemi MA3 açılmış incelenmiş. Sonra da Ağustos 2008’e kadar bu çalışma genişletilmiş, yani Ağustos 2008’den 12 Haziran 2009’a kadar olan MA3’teki bütün MEBS logları incelenmiş, bu incelemelerle ilgili olarak yapılan bilirkişi çalışmasında da siz görev yerinde miydiniz?”

Tanık Erhan Sakallı: “Açıkçası birincisinde görevliydim, hani birincisinde şeyi biliyorum, o 3 aylık dönme periyodunu biliyorum.”

Mahkeme Başkanı: “18–19 Haziran olanı diyorsunuz.”Tanık Erhan Sakallı: “Evet, ikincisinde çok hatırlamıyorum ama ben görevli

değildim, yani onda da loglar dönülmüş deniyor, loglar şu, dosya erişim loglarıdır bunlar, yani dosyaya tıkladınız, bir dosyaya onun dosya ismi hemen dosya sunucu loguna düşer. Dosya sunucu logundaki loglarda güvenlik loglarında toplanır, yani belli güvenlik yazılımlarında toplanır.”

Mahkeme Başkanı: “Evet.”Tanık Erhan Sakallı: “Bunu talep edildiğinde bunlar kişilere verilir, inceleme yapılır o

loglar üzerinde, hangi kullanıcı hangi dosyaya erişmişse o bulunabilir.”Mahkeme Başkanı: “Evet şimdi bu irticayla mücadele eylem planı isimli belgenin bu

sistem içerisinde bir an için yazıldığını varsaysak.”Tanık Erhan Sakallı: “Evet.”Mahkeme Başkanı: “Daha sonra bu silindi, güvenli sil olarak silindi.”Tanık Erhan Sakallı: “Log, log şey dosyayı bulamazsınız, aynı gün içinde

yedeklenmediği için, yani şöyle bugün yazdım ben 1 saat sonra da sildim.”Mahkeme Başkanı: “Hı.”Tanık Erhan Sakallı: “Aynı gün içinde yedeklemeden bulamazsınız, o dosya yoktur,

yedekleme geceden geceye alınır ama dosya erişim logu bir tane dosya açıldı. Dosya ismi şu verildi.”

Mahkeme Başkanı: “Evet aradan gün geçti.”

12


Tanık Erhan Sakallı: “Gün geçtiyse de bulunur, yani anlıktır o.”Mahkeme Başkanı: “Yani bir gün geçtiği zaman eninde sonunda o belgeye ulaşıp

yazıyı okuyabilirsiniz.”Tanık Erhan Sakallı: “Yazıyı okuyamazsınız, içeriğini okuyamazsınız, sadece.”Mahkeme Başkanı: “Mesela diyelim ki 1 ay önce yazdınız bunu.”Tanık Erhan Sakallı: “Evet.”Mahkeme Başkanı: “1 ay önce yazdınız.”Tanık Erhan Sakallı: “O bulunabilir.”Mahkeme Başkanı: “1 ay sonra sildiniz.”Tanık Erhan Sakallı: “Bulunabilir.”Mahkeme Başkanı: “Sildiğiniz zaman o belgeye ulaşma şansınız var mı?”Tanık Erhan Sakallı: “Var, yani TSK net sisteminde var, nasıl var yedeklemeden

dönersiniz, yedekleme geceden geceye alınır, eğer o gün içinde dosya duruyorsa, yedeklemeye alınır, kartuşa alınır ve bu kartuşta saklanır.”

Mahkeme Başkanı: “Hı, yani onu silme şansınız yok.”Tanık Erhan Sakallı: “Kartuş periyodu var onların, yani şöyle hani 1 yıl saklanır, 5 yıl

saklanır onu yedekleme yöneticisi bilir. Hani o, kaç yıl saklandığını bilmiyorum ben.”Mahkeme Başkanı: “Ama şey o yazıyı yazanın ulaşma şansı yok.”Tanık Erhan Sakallı: “Yok, ulaşma şansı yok, yazıyı yazanın yok, yazıyı yazan

güvenli sil işlemine tabi tutsa dahi yedekleme sisteminde bulunur bu.”Mahkeme Başkanı: “Tamam onun da silinebilmesi için kimin müdahale etmesi

lazım?”Tanık Erhan Sakallı: “Yedekleme sisteminin müdahale etmesi lazım ama o da çok

zor.”Mahkeme Başkanı: “Nasıl?”Tanık Erhan Sakallı: “Çünkü kartuşta tutuluyor, kartuşun da logları tutuluyor, yani ne

zaman koydu, ne zaman şey yaptı. O loglardan dönmesi lazım, silmesi lazım o kartuşu yok etmesi lazım aslında, o kartuşu yok ederse de mesela 1 aylık yedek gider.”

Mahkeme Başkanı: “Hı, yani onu silme şansı yok o zaman.”Tanık Erhan Sakallı: “Yok yani silemez.”Mahkeme Başkanı: “Yani, yani iz bırakmadan silme şansı yok.”Tanık Erhan Sakallı: “Yok, yani yedeklemeci silemez, çünkü yedeklemeci kartuşu

yok eder, kartuşun yok etmesi hani şimdi şöyle yedekleme yazılımı, biraz anlatayım mı?”Mahkeme Başkanı: “Evet anlatın.”Tanık Erhan Sakallı: “Yedekleme yazılımı şey, bir veri tabanında çalışır, der ki

mesela şu dosya şu kartuştadır, bu dosya bu kartuştadır der.”Mahkeme Başkanı: “Evet.”Tanık Erhan Sakallı: “Şimdi yedekleme yöneticisi bu şeye müdahale edemez veri

tabanına.”Mahkeme Başkanı: “Evet.”Tanık Erhan Sakallı: “Kartuşu yok edebilir, kartuş çünkü elinde, kartuşu yok ederse

de mesela 1 aylık yedeği gider.”Mahkeme Başkanı: “Anladım.”Tanık Erhan Sakallı: “O tarihlerde yedekleme dönme gelirse bu sefer de hani benim

kartuşum yok diyemez, çünkü onda kaydı olması lazım.”Mahkeme Başkanı: “Onun da hesabı sorulacak.”Tanık Erhan Sakallı: “Yani bir tutanakla bunu imha ettiğine dair bir şey bulması, şey

yapması lazım işte biz şu kartuş bozuldu imha ettik.”

13


Mahkeme Başkanı: “Tamam yani o, o en azından yedekleme yapıldığı zaman veya geri alındığı zaman bu yedekler alındığında veyahut da bilirkişiye teslim edildi. Bu kartuşlar teslim edildi mi?”

Tanık Erhan Sakallı: “Kartuşlar edilmedi.”Mahkeme Başkanı: “Bunun yedekleri alındı mı?”Tanık Erhan Sakallı: “Onu bilmiyorum ama yani biz döndük, o arama yaptı o hard

diskleri alıp almadığını bilmiyorum, onu çok emin değilim yani, belki hard diskleri vermişlerdir.”

Mahkeme Başkanı: “Sadece arama yaptığından haberdarsınız.” Tanık Erhan Sakallı: “Döndüm yani ben işlem hani bana açın dediler verileri, şifreli

dosya olduğu için şifreli dosyanın içinde arama yapılamaz.”Mahkeme Başkanı: “Tamam.”Tanık Erhan Sakallı: “O yüzden hepsini açtık biz teslim ettik ama hard diskler teslim

edildi mi bilmiyorum, yani bizim döndüğümüz hard diskler.”Mahkeme Başkanı: “Yani yedekleme alsa veya almasa haberiniz olur mu?”Tanık Erhan Sakallı: “Tabi, günlük, günlük tutanak.”Mahkeme Başkanı: “Onu demek istemedim, bilirkişi geldi.”Tanık Erhan Sakallı: “Hı, hı.”Mahkeme Başkanı: "İnceleme yapıyor ya.”Tanık Erhan Sakallı: “Hı, hı.”Mahkeme Başkanı: “İnceleme yapabilmesi için ya böyle kontrol f yaparak bir

inceleme yapar hiç yedek almaz, birinci ihtimal bu. İkinci ihtimal, inceleme yapar ama bunun yanında bir de birilerinin yaptığını ispat etmesi için tümünün yedeğini alır veya bir kısmının yedeğini alır.”

Tanık Erhan Sakallı: “Yok öyle bir şey yapılmadı.” Mahkeme Başkanı: “Daha sonra kendisini en azından yaptığını doğrulaması için.”Tanık Erhan Sakallı: “Hayır yani adli bilişim yazılımlarıyla inceleme yapılmadı, yani

onu söyleyeyim hani en azından, şöyle bir şey inceleme yaptı, birinci dediğinizi yaptı ama döndüğümüz verilerin hard diskini, yani direkt hard diski aldı mı bilmiyorum.”

Mahkeme Başkanı: “Yedeğini aldınız mı?”Tanık Erhan Sakallı: “Bir yere almadı evet.”Mahkeme Başkanı: “Yedek alındı mı?”Tanık Erhan Sakallı: “Yok yedek almadı diye biliyorum.”Mahkeme Başkanı: “Evet, buyurun.”Sanık Dursun Çiçek: “Şimdi bu yapılan MA3’te yapılan 2 inceleme, birisi 1 Aralık

2009, 20 Ocak 2010 yaklaşık 50 gün, diğeri de 5 Nisan 2010, 17 Nisan 2010 yaklaşık 12 gün de o 62 günlük bir inceleme yapılmış ve sonuçta irticayla mücadele eylem planının hiçbir dijital izinin elektronik izinin yapılan incelemede bulunmadığı tespit edilmiş. Tabi bu 75 adet bilgisayar hard diski imajı geçen 2010 yılında Mahkemeye gönderilmişti. Şimdi sorum şu; 30 Eylül 2009 tarihinde Çukurambar’dan postalandığı iddia edilen ihbar mektubundaki BİM numaralarını ihbarcı nasıl öğrenebilir?”

Mahkeme Başkanı: “Onunla ilgili bilgisi olmaması lazım.”Tanık Erhan Sakallı: “Hiç yani bilgim yok.”Mahkeme Başkanı: “Bu soru tamam başka bir soruya geçelim. Bu soru nasıl bir

soru.”Sanık Dursun Çiçek: “Peki diğer bir soruya geçiyorum. Bu BİM numaralarıyla ilgili

olarak 21 Temmuz 2009 tarihinde Askeri Savcılığının içinde 134 evrak ve doküman içeren soruşturma dosyasını talebi üzerine Beşiktaş’taki soruşturma Savcılığına gönderildiği ve

14


soruşturmayla ilgili BİM numaralarının bilgisayar numaralarının evrak taşıyan askerlerin bütün görevlilerin bütün soruşturma bilgilerinin bu dosyada olduğunu biliyor musunuz?”

Mahkeme Başkanı: “O incelediniz mi o gelen ihbar mektuplarını?”Tanık Erhan Sakallı: “İhbar mektubunu da basından okudum hani hatta Savcıda

okumak istedi hani basındaki mi dedim basındaki ise biliyorum dedim o da basındaki dedi.”Mahkeme Başkanı: “Gösterdi mi?”Tanık Erhan Sakallı: “Gösterdi.”Mahkeme Başkanı: “Evet.”Tanık Erhan Sakallı: “Yani bu dedi.”Mahkeme Başkanı: “Yani şimdi bu kadar bilgiye vakıf olan bir kişinin dıştan bir kişi

olması mümkün mü?”Tanık Erhan Sakallı: “Ya şimdi orada mektupta doğru bilgilerde var yanlışta var.

Yani şöyle işte bilmesi.”Mahkeme Başkanı: “Yanlış olanlar.”Tanık Erhan Sakallı: “Yüzbaşı Kazım Üsteğmen Kazım Bozkurt vardı diyor mesela

Üsteğmen Kazım Bozkurt o zaman güvenlik yöneticisiydi yoktu. İşte biz hani 2008’de yaptık işlemi orada 2009 gibi ben anladım.”

Mahkeme Başkanı: “Hı.”Tanık Erhan Sakallı: “Mesela yani onlar yanlıştı ama BİM numaraları da ya

tutanaklardan buldu çünkü BİM numaralarını biz hani biz baktık şeyden biz bilmiyorduk hani bu BİM numaralarını doğru, çünkü BİM numaraları aklınızda kalmaz ki, şu bilgisayarın BİM numarası karanette 1200 tane bilgisayar var yani hiçbirini bir yerden search etme imkanınızda yok.”

Mahkeme Başkanı: “Hı.Tanık Erhan Sakallı: “Biz tutanak tutmuştuk o tutanak ikmal kısmındaydı yani o

ikmal kısmındaki tutanakla o BİM numaralarını karşılaştırdık anladık.”Mahkeme Başkanı: “Hani tutup tutmadığını (bir kelime anlaşılmadı).”Tanık Erhan Sakallı: “O 6 bilgisayarın. Diğerlerini de bilmiyorum hani diğerlerinin

tutanağı var mıdır yok mudur?”Mahkeme Başkanı: “Evet.”Tanık Erhan Sakallı: “Falan.”Sanık Dursun Çiçek: “Bilgi destek dairesinde sadece bir tane sabit diskli intranete

bağlı olmayan bilgisayarın bulunduğu bununda hard diskinin incelendiği ve Mahkemeye gönderildi yine bu planla ilgili bir bilginin olmadığı konusundaki bilirkişi raporuna yönelik bir bilgi ve tanıklığınız var mı?”

Tanık Erhan Sakallı: “Yok ama doğru olabilir. Yani şöyle bazı dairelerde hiç lokal bilgisayar yoktur hepsi TSK.net’tir bazı dairelerde lokal bilgisayarlar daha çoktur.”

Mahkeme Başkanı: “Biz burada görgüye dayalı bilginiz yani böyle bir ihtimal değil de net olarak vardır yoktur.”

Tanık Erhan Sakallı: “Bilmiyorum.”Mahkeme Başkanı: “Tamam.”Sanık Dursun Çiçek: “Bu.”Mahkeme Başkanı: “İçeri girebiliyor musunuz siz o bölümlere.”Tanık Erhan Sakallı: “Nasıl?”Mahkeme Başkanı: “Pardon. İçeriye girip kontrol etme şansınız oluyor mu?”Tanık Erhan Sakallı: “Şey kartlı onlardan izin alıp girmemiz gerekir yani şey bilgi

destek kartlıydı.”Mahkeme Başkanı: “Evet.”Tanık Erhan Sakallı: “Yani her yere giriş şeklimiz yok bizim sadece.”

15


Mahkeme Başkanı: “Yani siz diyelim sizden teknik olarak sizden destek istendiği zaman.”

Tanık Erhan Sakallı: “Yine biri alıyordu içeri.”Mahkeme Başkanı: “Yani siz kartsız girmiş oluyorsunuz o zaman.”Tanık Erhan Sakallı: “Orada şey vardı defter imzalanıyor yani.”Mahkeme Başkanı: “Mutlaka.”Tanık Erhan Sakallı: “Evet mutlaka.”Mahkeme Başkanı: “Mutlaka imzalanıyordu.”Tanık Erhan Sakallı: “Yani benim bildiğim o ben bir kere siviçlere bakmaya gitmiştim

bir veya iki defa ama 2007 belki 2006 belki 2005 çok hatırlamıyorum hani siviç TSK.net’e bağlı siviçlerde.”

Mahkeme Başkanı: “Evet he.”Tanık Erhan Sakallı: “Oraya ben imza attığımı hatırlıyorum girişte asker vardı imza

atıyorduk.”Mahkeme Başkanı: “Yani imzasız içeri girme şansı yok.”Tanık Erhan Sakallı: “Yok yani sonuçta biri alıyor sizi bizim bilgisayar merkezi de

öyledir. Hani biri alır sizi götürür nöbetçi subayın oraya imza attırır.”Mahkeme Başkanı: “Şu sebeple geliyor diye not aldırır.”Tanık Erhan Sakallı: “Oraya not alıyor evet isim soy isim nedeni gider kişiye teslim

eder hani o kim kime geldiyse o kişiye teslim eder.”Mahkeme Başkanı: “Tamam.”Tanık Erhan Sakallı: “Çıkarken de imza atar saati yazar.”Mahkeme Başkanı: “Tamam. Buyurun.”Sanık Dursun Çiçek: “Şimdi 21 Temmuz 2009’da gönderilen bu 134 soruşturma

evrakı askeri savcılıkta gönderilen 30 Eylül 2009’da Çukurambar’dan gönderildiği iddia edilen ihbar mektubunda adı geçen Serkan Çakır’ın adres olarak Sıhhıye Orduevini verdiği konusunda bir bilgi ve tanıklığınız var mı?”

Tanık Erhan Sakallı: “Hayır.”Mahkeme Başkanı: “Hayır dedi.”Sanık Dursun Çiçek: “Peki bu dosyanın 134 evraklı dosyanın Beşiktaş’taki

Savcılıktan alındıktan bir gün sonra TEM Şube Müdürlüğüne gönderildiği konusunda basında çıkan haberlerden de olsa bir bilgi ve görgünüz var mı?”

Tanık Erhan Sakallı: “Hayır yani bilmiyorum.”Mahkeme Başkanı: “Bilmiyor.”Sanık Dursun Çiçek: “Peki MEBS’ci olarak yani bilgi sistemci olarak bu evraklar

kullanılarak 81 gün var, ihbar mektubunun gönderilmesiyle evrakların TEM’e gönderilmesi arasında buradaki veriler bilgiler BİM numaraları kullanılarak TEM’den destek olarak bu ihbar mektuplarının yazılması hususunda bir bilgi ve görgünüz var mı?”

Tanık Erhan Sakallı: “Hayır.”Mahkeme Başkanı: “Yani içten birisi olmadan bunun TEM’in yapması mümkün mü

böyle bir şeyin yani polisin TEM görevlilerinin Terörle Mücadele Polislerinin işlem bilgi almadan içerden bilgi almadan.”

Sanık Dursun Çiçek: “Başkanım bilgiler dosyayla gitti zaten TEM’de var hepsi 134 evrak dosyada da var hepsi TEM’de var.”

Mahkeme Başkanı: “Tamam.”Tanık Erhan Sakallı: “Hani şu anda normal bir.”Mahkeme Başkanı: “Tamam bir yorum oldu bu yorum sorusu oldu evet.”Sanık Dursun Çiçek: “Evet bunu mahkeme karar aldı TEM’den istedi cevap gelmedi

Başkanım bilgi olarak arz ediyorum.”

16


Mahkeme Başkanı: “Evet devam edelim.”Sanık Dursun Çiçek: “Şimdi 30 Eylül 2009’da Çukurambar’dan postalandığı iddia

edilen ihbarın içerisinde 16 A4 sayfası bir içerik olduğu ve bunun 95, 100 gram olduğu bunun 110 kuruşa postaya verildiği.”

Mahkeme Başkanı: “Onu postacı değil ki bu nereden anlasın onu.”Sanık Dursun Çiçek: “Hayır basında yer aldı belki incelemiştir.”Mahkeme Başkanı: “Yo onu yani siz bunu biliyor musunuz diyeceksin.”Sanık Dursun Çiçek: “Ama siz postacıya sormadınız Başkanım yani bu PTT’ye

sordunuz.”Mahkeme Başkanı: “Postaneye sorduk, postacı demek postane demek.”Sanık Dursun Çiçek: “Dedi ki dedi ki bu 180 kuruştan aşağıya postalanmaz orada

kaldı.”Mahkeme Başkanı: “Yani o şimdi tamamen magazin bilgisi olur, gazete okundu mu,

okunmadın mı, okundu veya okunmadı.”Sanık Dursun Çiçek: “Evet.”Mahkeme Başkanı: “Direkt biz tanıklıkla ilgili soruyoruz.”Sanık Dursun Çiçek: “Sabetay hakkında Sabetay kelimesinin bulunduğu bir

doküman çıktığı konusunda bilirkişi yaptığı incelemede şahit olduğunuz bir şey var mı?”Mahkeme Başkanı: “Sabetay Sabetay.”Tanık Erhan Sakallı: “Hayır.”Sanık Dursun Çiçek: “Daha sonra bu kelimenin geçtiği yazının 2 sayfalık bir haber

konusu olduğu eski Genelkurmay Başkanımız isminin geçtiği bir haber konusu olduğu konusunda bilgi ve tanıklığınız var mı?”

Mahkeme Başkanı: “Bilginiz var mı?”Tanık Erhan Sakallı: “Hayır.”Mahkeme Başkanı: “Hayır.”Sanık Dursun Çiçek: “Teşekkür ederim.”Tanık Erhan Sakallı: “Sağ olun.”Mahkeme Başkanı: “Sağ olun. Buyurun.”Sanık Hıfzı Çubuklu söz istedi verildi: “Bir iki sorum vardı tanıktan.”Mahkeme Başkanı: “Buyurun.”Sanık Hıfzı Çubuklu: “Birincisi ifadesinde de belirtti örneğin dedi tayin olanlar

gittiğinde bilgisayarlar değişir, teslim edilir ve güvenli sil işlemi yapılır.”Mahkeme Başkanı: “Evet.”Sanık Hıfzı Çubuklu: “Bu güvenli sil işlemi kimle kimin arasında yapılır?”Tanık Erhan Sakallı: “Normalde kullanıcı refakat etmek zorunda yani kendi mesela

normalde depoya getiriyor kullanıcı.”Mahkeme Başkanı: “Rütbesi ne olursa olsun.”Tanık Erhan Sakallı: “Rütbesi ne olursa olsun sivil memur.”Mahkeme Başkanı: “Rütbeli general.”Tanık Erhan Sakallı: “Rütbeli general değil yani şöyle normalde depoya getirir

subay albay diyeyim yani.”Mahkeme Başkanı: “Evet.”Tanık Erhan Sakallı: “Depoya getirir depoda laypi yani güvenli sil işlemine tabi

tutulur ama oradaki işten hani ikinci başkanlık yani sonuçta şey orgeneral seviyesi komuta katına genellikle subaylar çıkar hani astsubaylar çıkmaz orada yapıldı yani o işlem.”

Sanık Hıfzı Çubuklu: “Ben şunu sormak istedim, sormak istediğim şu.”Mahkeme Başkanı: “Evet buyurun.”

17


Sanık Hıfzı Çubuklu: “Yani güvenli sil işlemini yaptığınız bilgisayarın sahibiyle sizin aranızda başka kimse olur mu karargahta mesela adli müşavir olur mu orada?”

Tanık Erhan Sakallı: “Hayır olmaz.”Sanık Hıfzı Çubuklu: “Başkasının haberi olur mu?”Tanık Erhan Sakallı: “Hayır birde güvenli sil işlemi şöyle bir işlemdir normalde bir

CD veya diskete takarsınız bilgisayarı açarsınız içeriğine hiç işletim sistemine girmez bile Windows falan.”

Mahkeme Başkanı: “Evet.”Tanık Erhan Sakallı: “Dosya görmezsiniz bir mavi ekran gelir siz oradaki algoritmayı

seçersiniz. İşte 35 kere deniyor ya 35, 7 1 vardır zaten.”Mahkeme Başkanı: “Hı hı.”Tanık Erhan Sakallı: “Birini seçersiniz güvenli sil işlemini başlatırsınız o kadar

başka.”Sanık Hıfzı Çubuklu: “Ben şunun için soruyorum bunu şimdi bir işlem karargahta

yapıldığı zaman o işlemi sanki karargahta görevli herkes görüyormuş gibi bir intiba uyanıyor böyle olur mu?”

Tanık Erhan Sakallı: “Hayır görmez.”Sanık Hıfzı Çubuklu: “Onu onu özellikle belirtmek istiyorum onun için soruyorum.”Tanık Erhan Sakallı: “Hayır.”Mahkeme Başkanı: “Sadece bilgisayarı silinen ve bilgisayarı silen.”Tanık Erhan Sakallı: “Silen evet.”Sanık Hıfzı Çubuklu: “Birde 2008 yılında komuta katına Uğur Berksun Albayın 7

bilgisayarının tayin olması nedeniyle silindiğini ifade ettiniz.”Tanık Erhan Sakallı: “Evet.”Sanık Hıfzı Çubuklu: “O zaman adli müşavir olarak ben veya bir arkadaşım

yanınızda mıydı?”Tanık Erhan Sakallı: “Hayır.”Sanık Hıfzı Çubuklu: “Haberi var mıydı?”Tanık Erhan Sakallı: “Hayır.”Sanık Hıfzı Çubuklu: “Teşekkür ediyorum.”Mahkeme Başkanı: “Buyurun. Evet, mikrofon verelim. Bir dakika ses. Buyurun.”Sanık Mehmet Bülent Sarıkahya söz istedi verildi: “Beni tanıyor musunuz Erhan

Bey?”Tanık Erhan Sakallı: “Evet.”Sanık Mehmet Bülent Sarıkahya: “Sizinle bilgisayar kurslarında veya genelde

amirim Murat Uslukılıç’la beraber geldiğimizde görüşürdük.”Tanık Erhan Sakallı: “Evet siz MEBS’ciydiniz.”Sanık Mehmet Bülent Sarıkahya: “Evet.”Tanık Erhan Sakallı: “Oradan tanıyorum.”Sanık Mehmet Bülent Sarıkahya: “Sivil memur değil mi?”Tanık Erhan Sakallı: “Evet sivil memursunuz.”Sanık Mehmet Bülent Sarıkahya: “Hangi konularla görüşürdük genelde?”Tanık Erhan Sakallı: “Ya TSK.net çalışmadığında.”Sanık Mehmet Bülent Sarıkahya: “Hı hı.”Tanık Erhan Sakallı: “Gibi sistemlerde görüşürdü… yani sistemde arıza olduğunda

görüşürdük.”Sanık Mehmet Bülent Sarıkahya: “Evet sistemle ilgili genelde bilgisayarla ilgili

problemlerde.”Tanık Erhan Sakallı: “Evet evet.”

18


Sanık Mehmet Bülent Sarıkahya: “Sık sık görüşürdük.”Tanık Erhan Sakallı: “Evet.”Mahkeme Başkanı: “Kim daha iyi biliyor bilgisayarı?”Tanık Erhan Sakallı: “Ben.”Sanık Mehmet Bülent Sarıkahya: “Evet doğrudur. Sizinle beraber çalışan sivil

memurlarda vardı bildiğim kadarıyla sivil memurlar yaptıkları görev itibarıyla kendi başına çalışma durumu vardı mıdır yoksa amir veya müdürlerinin verdikleri görevi yapmak zorunda mıdırlar?”

Tanık Erhan Sakallı: “Ya evet yani yani zaten silsile var askeriyede.”Sanık Mehmet Bülent Sarıkahya: “Evet.”Tanık Erhan Sakallı: “Sen kendi başına zaten bir şey yapamazsın.”Sanık Mehmet Bülent Sarıkahya: “Evet. Bu güvenli sil işlemini benim veya dairedeki

herhangi bir personelin yapma yetkisi var mıdır yoksa yani sadece MEBS şubeden gelen bir ekibin mi?”

Tanık Erhan Sakallı: “Yani normalde kimsenin yani.”Sanık Mehmet Bülent Sarıkahya: “Yetkisi.”Tanık Erhan Sakallı: “Yetki kimsenin yani şu anda disketle bir bilgisayarı açamaz

kişi.”Mahkeme Başkanı: “Evet.”Tanık Erhan Sakallı: “Bilgisayarla da açması yasaktır çünkü Bios’dan

yasaklanmıştır o, onla da açamazsınız normalde bilgisayarı güvenli sil işlemine tabi tutamazsınız ama dosyayı güvenli sil işlemine tabi tutarsınız o da kullanıcının kendi yetkisindedir çünkü verisi kendisinindir zaten.”

Sanık Mehmet Bülent Sarıkahya: “Evet.”Tanık Erhan Sakallı: “Onda bir şey yapamazsınız ama diğer dediğiniz gibi kullanıcı

şey kullanıcı bilgisayarını CD veya disketle açamaz.”Sanık Mehmet Bülent Sarıkahya: “Evet sizinde bir emir veya yazı gelmeden

doğrudan bu işlemi yapmanızda mümkün değil bildiğim kadarıyla değil mi?”Tanık Erhan Sakallı: “Evet.”Sanık Mehmet Bülent Sarıkahya: “Evet. Yani taleple hani birisi benim bilgisayarım

güvenli sil yapar mısınız falan dediğiniz zaman bile herhalde yapma yetkiniz yok bildiğim kadarıyla.”

Tanık Erhan Sakallı: “Yok.”Sanık Mehmet Bülent Sarıkahya: “Yani sadece yazı ve emirle.”Tanık Erhan Sakallı: “Tabi yani yazılı veya sözlü emirle.”Mahkeme Başkanı: “Emri kimden alıyorsunuz?”Tanık Erhan Sakallı: “Biz şube müdüründen alıyoruz.”Mahkeme Başkanı: “Şube müdürü emir verecek.”Tanık Erhan Sakallı: “Tabi.”Mahkeme Başkanı: “O kişi başvuracak benim bilgisayarı sildirmek istiyorum diye

öyle mi?”Tanık Erhan Sakallı: “Tabi.”Mahkeme Başkanı: “Yoksa arkadaşlık hatırına silinmez.”Tanık Erhan Sakallı: “Yani normalde yazıyla yazacaklar bilgisayarı depoya teslim

ediyoruz diye ya da sözlü olarak şube müdürüne talepte bulunmaları gerekiyor.”Mahkeme Başkanı: “Evet şube müdürü emir verirse.”Tanık Erhan Sakallı: “Tabi.”Mahkeme Başkanı: “Bu kaydı oluyor mu şube müdürünün sözlü emri olduğu

zaman?”

19


Tanık Erhan Sakallı: “Yok sözlü emirlerin kaydı olmaz.”Mahkeme Başkanı: “Evet.”Sanık Mehmet Bülent Sarıkahya: “Son bir sorum bir kullanıcı kendisine ait şifreli

dosyayı açıp yani TSK.net’te şifreli dosyayı açıp kullanıp kaydedip kapattığında bu dosyalar şifleri olarak kalıyor değil mi yani çözülmüyor hiçbir zaman yani.”

Tanık Erhan Sakallı: “Onu kimsenin çözme şeyi yoktur.”Sanık Mehmet Bülent Sarıkahya: “Yok değil mi yani başka bir kullanıcı.”Tanık Erhan Sakallı: “Sertifikasını tekrar üretmezseniz.”Sanık Mehmet Bülent Sarıkahya: “Evet.”Tanık Erhan Sakallı: “Başka bir kullanıcıya gönderseniz bile kullanıcı dosyaya

ulaşamayacağı için açma yetkisi yoktur.”Sanık Mehmet Bülent Sarıkahya: “Evet.”Tanık Erhan Sakallı: “Normalde yani bu sistemin kurulma sebebi şudur; her

kullanıcı kendi vericisine erişsin yönetici bile hani bizler bile o kullanıcının verisine erişmeyelim mantık bundan ibaret.”

Sanık Mehmet Bülent Sarıkahya: “Evet evet peki teşekkür ediyorum sağ olun.”Mahkeme Başkanı: “Evet. Tamam, sorusu olan sanıklardan. Avukat Bey’e yetki

verelim mikrofonla.”Sanıklar Mehmet İlker Başbuğ, Ahmet Hurşit Tolon müdafii Av. İlkay Sezer söz

istedi verildi: “Sayın Başkanım bende bir iki soru sormak istiyorum.”Mahkeme Başkanı: “Buyurun.”Sanıklar Mehmet İlker Başbuğ, Ahmet Hurşit Tolon müdafii Av. İlkay Sezer: “Siz bu

görevleri yaparken size ya da beraber çalıştığınız kişilere şu bilgileri vermeyin, bunları görmeyin, bunları raporlamayın şeklinde bir talimat verildiğini, alındığını?”

Tanık Erhan Sakallı: “Hayır.”Mahkeme Başkanı: “Hayır dedi.”Sanıklar Mehmet İlker Başbuğ, Ahmet Hurşit Tolon müdafii Av. İlkay Sezer: “Peki.

Güvenli sille ilgili olarak depoya ya da kullanım dışına çıkarılacak olan bilgisayarlara söylediniz ama bu konu önemli yanlış anlaşıldığını da düşünüyoruz zaman zaman bir bilgisayar kullanıldığı yerden çıkarılıp başka bir yere gönderilse ya da depoya alınacak ise güvenli sil işlemi için bir talimat verilmesine gerek var mı? Yönerge gereği.”

Tanık Erhan Sakallı: “Normalde şöyle; şimdi şöyle kullanıcı zaten kendisi yapamıyor, bizim yapmamız içinde bize bir talimat gelmesi gerekiyor.”

Mahkeme Başkanı: “Şube müdüründen.”Tanık Erhan Sakallı: “Şube müdüründen şube müdürü de zaten kullanıcıdan direkt

şey alamaz bunu da kendi şube müdürüne bildirmesi gerekiyor bu da silsile yoluyla bize bildirilmesi anlamına geliyor.”

Mahkeme Başkanı: “Yani mutlaka.”Tanık Erhan Sakallı: “Evet.”Mahkeme Başkanı: “Şube müdürünün haberi olur.”Tanık Erhan Sakallı: “Tabi şube müdürünün haberi olması lazım.”Mahkeme Başkanı: “Haberi olması lazım.”Tanık Erhan Sakallı: “Evet.”Sanıklar Mehmet İlker Başbuğ, Ahmet Hurşit Tolon müdafii Av. İlkay Sezer: “Ancak

yani kullanım yeri değiştirilecek ya da hack durumu ayrılacak depoya gönderilecekse bilgisayar güvenli sil yapılmadan başka yere gönderilir mi?”

Tanık Erhan Sakallı: “Dışarı asla zaten disk çıkartılmıyor. Dışarı disk çıkartmak yasak yani bir firmaya falan disk gönderilmiyor kesinlikle diskler imha edilir mutlaka karargah dışına çıkacak bilgisayarlar mutlaka ve mutlaka güvenli sil işlemine tabi tutulur.”

20


Mahkeme Başkanı: “Mutlaka.”Tanık Erhan Sakallı: “Mutlaka yani.”Sanıklar Mehmet İlker Başbuğ, Ahmet Hurşit Tolon müdafii Av. İlkay Sezer: “Şimdi

birde bizim yanlış anlaşılabileceğini düşündüğümüz bir konu var o da şu; örneğin Ahmet, Mehmet diyelim bir bu isimde bir personel bilgi destek dairesinde çalışıyor. Siz yedeklemeyle ilgili bazı bilgileri parça parça verdiniz ama bir bütün halinde anlatalım. Ahmet, Mehmet isminde personel Word olarak 2 sayfadan ibaret bir veri oluşturdu. 24 saat geçme yani akşam mesai bitmeden bunu kendi bilgisayarında silerse.”

Mahkeme Başkanı: “Güvenli sil yaparsa.”Sanıklar Mehmet İlker Başbuğ, Ahmet Hurşit Tolon müdafii Av. İlkay Sezer: “Evet

yaparsa sadece bir log kaydı kalır.”Mahkeme Başkanı: “Evet.”Tanık Erhan Sakallı: “Güvenli sil işlemini yapmasına gerek yok normalde silse log

kaydı kalıyor.”Sanıklar Mehmet İlker Başbuğ, Ahmet Hurşit Tolon müdafii Av. İlkay Sezer: “Silse.”Tanık Erhan Sakallı: “Evet.”Mahkeme Başkanı: “Sadece log kaydı kalır.”Tanık Erhan Sakallı: “Log kaydı kalıyor.”Sanıklar Mehmet İlker Başbuğ, Ahmet Hurşit Tolon müdafii Av. İlkay Sezer: “Ve

böyle bir veri oluşturulduğuna ve silindiğine dair bir iz kalıyor öyle mi?”Tanık Erhan Sakallı: “Evet.”Sanıklar Mehmet İlker Başbuğ, Ahmet Hurşit Tolon müdafii Av. İlkay Sezer: “Peki.”Mahkeme Başkanı: “Ne diyor mesela logda ne yazıyor?”Tanık Erhan Sakallı: “Logda kullanıcının kullanıcı kodu işte dosya ismi Windows

yani bu log aslında şey Windows olay günlüğü var sağa tıklarsınız girersiniz oradaki olay günlüğü.”

Mahkeme Başkanı: “Evet.”Tanık Erhan Sakallı: “Oradaki olay günlüğünün tamamını alıyor. Orada ne var? İlınt

ID olay olayın ID’si dosyanın ismi.”Mahkeme Başkanı: “İçerik var mı bunda?”Tanık Erhan Sakallı: “İçerik yok.”Mahkeme Başkanı: “Herhangi bir kelime var mı içerikle?”Tanık Erhan Sakallı: “Kelime yok dosyanın ismi var sadece.”Mahkeme Başkanı: “Sadece ismi varmış.”Tanık Erhan Sakallı: “Evet.”Mahkeme Başkanı: “Evet.”Sanıklar Mehmet İlker Başbuğ, Ahmet Hurşit Tolon müdafii Av. İlkay Sezer: “Yani o

yazıya ne başlık verdiyse, ne isim verdiyse o.”Tanık Erhan Sakallı: “Dosyaya ne isim verdiyse o.”Mahkeme Başkanı: “Yani bu dosyanın içindeki isim değil de dosyanın.”Tanık Erhan Sakallı: “Hayır.”Mahkeme Başkanı: “Dışındaki.”Tanık Erhan Sakallı: “Dışındaki isim.”Mahkeme Başkanı: “Yani kaydedip kapatıyor.”Tanık Erhan Sakallı: “Evet.”Mahkeme Başkanı: “Kapattıktan sonra o belge yani yeni doküman veyahut da.”Tanık Erhan Sakallı: “Yeni doküman yeni doç başka bir şey yemek tarifi.”Mahkeme Başkanı: “Yani ne isim koyarsa.”Tanık Erhan Sakallı: “Evet ne isim ne isim koyarsa odur yani.”

21


Mahkeme Başkanı: “O yani verilen isim.”Tanık Erhan Sakallı: “Evet.”Sanıklar Mehmet İlker Başbuğ, Ahmet Hurşit Tolon müdafii Av. İlkay Sezer: “Evet.

Şimdi bunu Ahmet, Mehmet ismindeki personel oluşturdu ve akşam mesai bitti mesaiden ayrıldı.”

Tanık Erhan Sakallı: “Silmedi.”Sanıklar Mehmet İlker Başbuğ, Ahmet Hurşit Tolon müdafii Av. İlkay Sezer:

“Silmedi.”Tanık Erhan Sakallı: “Evet.”Sanıklar Mehmet İlker Başbuğ, Ahmet Hurşit Tolon müdafii Av. İlkay Sezer: “Şimdi

bu saten sonra saat 5:00’dan sonra yedekleme işlemi otomatik olarak yönergeler gereği nasıl yapılıyor anlatır mısınız?”

Tanık Erhan Sakallı: “Ya 2010 yılında yönerge değişti de şu anda şöyle.”Sanıklar Mehmet İlker Başbuğ, Ahmet Hurşit Tolon müdafii Av. İlkay Sezer: “Bizim

için pardon.”Mahkeme Başkanı: “Yo 2009 bizim için önem…”Sanıklar Mehmet İlker Başbuğ, Ahmet Hurşit Tolon müdafii Av. İlkay Sezer: “Bizim

için o tarih değil evet bizim için 2009.”Mahkeme Başkanı: “Evet 2009 önemli bizim için.”Tanık Erhan Sakallı: “Yani tam yani hemen hemen yedeklemenin işleyiş tarzı aynı

şöyle; kullanıcı çıktı 5:00’da, 5:00’da kullanıcıyı ilgilendirmez veriler dosya sunucuda. Yani TSK.net’te çalışıyor verisi merkezi bir depolama ünitesinde ve bir sunucu vasıtasıyla erişiyor buna yedekleme sistemi kendini (bir kelime anlaşılmadı) edinmiş saatte yani ayarlarmış saatte başlar oradaki bilgilerin gün gün tamamını veya değişenleri öyle söyleyeyim yani yedekleme değişen tamamı diye değişir bizde hafta hafta sonu bir tamamı alınır. Hafta içi de değişenler alınır. O değişenleri alır ya da tamamını alır kartuşa kaydeder. Sabah kullanıcı geldiğinde hiçbir şey olmamış gibi çalışmasına devam eder. Öbür gün dosyada bir şey değiştirdi yine açtı dosyaya bir şeyler ekledi akşam yine yedekleme çalışır o değiştiği için dosyaya o dosyayı da alır.”

Mahkeme Başkanı: “Hı. O zaman 2. 3. dosya mı olacak o zaman.”Tanık Erhan Sakallı: “Tabi 2. 3. dosya değil değişenleri alıyor siz o güne dönerseniz

kullanıcının son halini görürsünüz o gün yaptığını bir gün önceye dönerseniz bir gün önceki halini.”

Mahkeme Başkanı: “Tamam.”Tanık Erhan Sakallı: “Görürsünüz.”Mahkeme Başkanı: “Evet.”Tanık Erhan Sakallı: “Yani eğer 3 gün, 5 gün çalışmışsa onun gün gün

versiyonlarını görebilirsiniz akşam kaydettiği şekliyle yalnız çıktığı şekliyle.”Mahkeme Başkanı: “Tamam.”Tanık Erhan Sakallı: “Hiç dokunmamışsa en öncekini görürsünüz.”Mahkeme Başkanı: “Sürekli aynısına devam eder, aynısın aynı bir şey.”Tanık Erhan Sakallı: “Evet.”Sanıklar Mehmet İlker Başbuğ, Ahmet Hurşit Tolon müdafii Av. İlkay Sezer: “Peki

Ahmet, Mehmet geldi 5 gün sonra o veriyi beğenmendi 2 sayfadan ibaret bu Word belgesini kendi bilgisayarından silse.”

Tanık Erhan Sakallı: “Evet.”Sanıklar Mehmet İlker Başbuğ, Ahmet Hurşit Tolon müdafii Av. İlkay Sezer: “Bu

önceki yedeklerin silindiği anlamına gelir mi?”

22


Tanık Erhan Sakallı: “Hayır o yedekleme kartuşta tutulduğu için kartuşta görülür kartuş ne kadar saklanıyorsa o kadar süre görür.”

Sanıklar Mehmet İlker Başbuğ, Ahmet Hurşit Tolon müdafii Av. İlkay Sezer: “Elektronik ortamda.”

Tanık Erhan Sakallı: “Şey gö…”Mahkeme Başkanı: “Bir dakika.”Sanıklar Mehmet İlker Başbuğ, Ahmet Hurşit Tolon müdafii Av. İlkay Sezer: “O

kartuşa bile ulaşamaz değil mi?”Tanık Erhan Sakallı: “Hayır görür dediğim kullanıcı göremez kartuşta olur kartuş

kasada saklanır bu kullanıcı.”Mahkeme Başkanı: “Hı, bu dediğiniz şey yedek hard disk değil mi?”Tanık Erhan Sakallı: “Yedek hard disk değil.”Sanıklar Mehmet İlker Başbuğ, Ahmet Hurşit Tolon müdafii Av. İlkay Sezer:

“Manyetik bant.”Tanık Erhan Sakallı: “Manyetik bant yani öyle söyleyeyim işte onu versiyonları çok

farklı o manyetik bantın içinde tutul… alınır o kartuş dolduğu zaman alınır kasaya kaldırılır.”

Mahkeme Başkanı: “Yani biz bu şeyden Genelkurmaydan şey yedek şeyler yedek yani ne diyeyim sistemin, Server’ın veyahut da alınan hard disklerini aldık.”

Tanık Erhan Sakallı: “Evet.”Mahkeme Başkanı: “Buradan silindiğini farz etsek kartuşlarda bulabilir miyiz?”Tanık Erhan Sakallı: “Kartuşlarda bulabilirsiniz yani kartuşlarda bulabilirsiniz

dediğim şöyle kartuş imha edilmediyse.”Mahkeme Başkanı: “Mesela diyelim 2009’a ait kartuşlar hala duruyor mu yoksa

silindi mi?”Tanık Erhan Sakallı: “Ya onu sormamız lazım Başkanım Başkanım.”Mahkeme Başkanı: “Kaç yıl var bekleme süresi?”Tanık Erhan Sakallı: “Yani normalde şu anda 1 yıl yeni yönergeye göre ama eski

kartuşlar o dönemki kartuşlar duruyor mu durmuyor mu bilmiyorum onu hani.”Mahkeme Başkanı: “Sormak lazım.”Tanık Erhan Sakallı: “Talep ederseniz size cevap döneceklerdir.”Mahkeme Başkanı: “Evet.”Tanık Erhan Sakallı: “Yani yedekleme yöneticisi bilir yani onu.”Mahkeme Başkanı: “Evet buyurun.”Sanıklar Mehmet İlker Başbuğ, Ahmet Hurşit Tolon müdafii Av. İlkay Sezer: “Şimdi

şöyle akşam bu yedeklenince bu manyetik banta mı kaydediliyor?”Tanık Erhan Sakallı: “Manyetik banta kaydediliyor.”Sanıklar Mehmet İlker Başbuğ, Ahmet Hurşit Tolon müdafii Av. İlkay Sezer: “Yani

kullanıcı ya da başka bir uzman o akşam kayıttan sonra silmeye kalksa biraz önce bahsettiğiniz bu manyetik bandın kaybolmasına zarar görmesine.”

Tanık Erhan Sakallı: “Evet.”Sanıklar Mehmet İlker Başbuğ, Ahmet Hurşit Tolon müdafii Av. İlkay Sezer: “Sebep

olabilir değil mi?”Tanık Erhan Sakallı: “Evet yani şimdi şöyle yedek alındı, o noktadan sonra hiçbir

kullanıcı buna erişemez zaten bir yedekleme yöneticisi erişebilir bunu. Bunu talep üzerine yedekleme yani mesela kullanıcı dedi ki benim verimi dönün ben yanlışlıkla sildim yazıyla bildirir bilgisayar merkezine yedekleme yöneticisi onun istediği yere döner ama hala veri kartuşta duruyordur. Ama o kartuştan silemez. Yani silse bile kayı…”

Mahkeme Başkanı: “Ayrı kayıt yapıyor.”

23


Tanık Erhan Sakallı: “Evet silse bile kartuşu yok eder ama database’den temizlemesi gerekir o kaydı database’de duruyorsa kartuş yok ediyorsa zaten problem. Kartuşta çünkü 2 terabayt veri var atıyorum o 2 terabaytlık veriyi şey yapıyor saklıyor o kartuşu imha ettiğiniz zaman 2 terabaytlık veri gider.”

Mahkeme Başkanı: “1 aylık yedek.”Tanık Erhan Sakallı: “1 aylık, 2 aylık yani tam yedekleme yöneticisi olmadığım için

çok iyi bilmiyorum oraları ama yani mantığı böyle.”Mahkeme Başkanı: “Evet yani bu sistemde bu inceleme yapılsa inceleme yapılacak

en sağlıklı yer kartuş mu?”Tanık Erhan Sakallı: “Kartuş şöyle gün içinde sildiğine eminseniz kartuşta

bulamazsanız. Gün içinde silindiğini kullanıcı eminse kartuşta bulanamaz.”Sanıklar Mehmet İlker Başbuğ, Ahmet Hurşit Tolon müdafii Av. İlkay Sezer: “Bu

pardon gün içindeki bahsettiğiniz yarattığınız gün içinde.”Tanık Erhan Sakallı: “Yarattığınız gün içinde yani ben şimdi yarattım dosyayı bir

saat sonra sildim bunu kartuşta bulamazsınız.”Mahkeme Başkanı: “Evet akşam 5 yedeklemesine kadar.”Tanık Erhan Sakallı: “5 değil 12 veya 11’de alınıyor yedek yani o sıkıycıl gece yarısı

falandır yani gece yarısına yakındır ya da 2, 3 gibi hiç kullanıcının olmadığı zamanda o zaman alırsanız kartuşta durur. Onunda saklama limiti var yönergeye göre eğer saklama limitindeyse kartuş duruyorsa onu tekrar dönebilirsiniz. Özellikle 2009’u dönebilirsiniz mesela 2003’te falan başka bir yedekleme yazılım vardı orada sıkıntılar oluyor ama 2009, 2007 eğer kartuş duruyorsa dönebilirsiniz. Ha kartuş imha edildiyse onu bilemem.”

Mahkeme Başkanı: “Evet.”Sanıklar Mehmet İlker Başbuğ, Ahmet Hurşit Tolon müdafii Av. İlkay Sezer: “Onunla

da zaten oynandıysa onunda ayrı log kayıtları olur ona da müdahale edildiği gibi bir tespit yapılabilir demiştiniz.”

Tanık Erhan Sakallı: “Eğer oynandıysa yedekleme yöneticisi tarafından oynandıysa log kaydı olur ama şöyle bir şey süresi dolmuştur yönergeye göre tutanakla imha edilmiştir. Bu imhadır artık yani çünkü her yedeği de siz ömür boyu saklayamazsınız.”

Sanıklar Mehmet İlker Başbuğ, Ahmet Hurşit Tolon müdafii Av. İlkay Sezer: “Peki.”Mahkeme Başkanı: “Evet.”Sanıklar Mehmet İlker Başbuğ, Ahmet Hurşit Tolon müdafii Av. İlkay Sezer: “Şimdi

biraz önce ismini verdiğimiz Ahmet, Mehmet ismindeki şahıs bilgisayarında çalışırken aslında nerede çalışıyordur?”

Tanık Erhan Sakallı: “Eğer TSK.net’teyse bilgisayarında çalışırken şöyle bir durum var. Eğer şifreliyse doysa tıkladı 2009 yılından bahsediyorum normalde dosya kendi bilgisayarın tam klasörüne açılar ama o tam klasörü kullanıcı görmez kullanıcı sadece açılan dosyayı görür orada çalışmayı yaptı yaptı yaptı kaydet tuşuna bastı. Bu gider dosya sunucuya yani kaydeder dosyayı dosya sunucu onu şifreler ve saklamaya başlar.”

Sanıklar Mehmet İlker Başbuğ, Ahmet Hurşit Tolon müdafii Av. İlkay Sezer: “Evet. Bu şifreleme işi sadece bilgi destek dairesindeki bilgisayar için değil tks.net’e bağlı.”

Tanık Erhan Sakallı: “Tüm karargah bilgisayarı için.”Sanıklar Mehmet İlker Başbuğ, Ahmet Hurşit Tolon müdafii Av. İlkay Sezer: “Evet.

Peki.”Tanık Erhan Sakallı: “Aslında tüm silahlı kuvvetlerde var yani.”Sanıklar Mehmet İlker Başbuğ, Ahmet Hurşit Tolon müdafii Av. İlkay Sezer: “Şimdi

bir muğlak kısım kaldı gün içinde bir veriyi silerse biz bunun ancak log kaydına ulaşabiliriz dedik.”

Tanık Erhan Sakallı: “Evet.”

24


Mahkeme Başkanı: “Evet.”Sanıklar Mehmet İlker Başbuğ, Ahmet Hurşit Tolon müdafii Av. İlkay Sezer: “Peki

gün içinde yarattı printera gönderdi çıktı aldı nasıl başka bir iz kalıyor mu printer.”Tanık Erhan Sakallı: “Normalde printer logları bilgisayarın kendisine düşer. O

bilgisayar logları toplanırken oradan alırsınız eğer yani orada problem olmadıysa öyle söyleyeyim onu da güvenlikçi bilir. Yani orada problem olmadıysa o logu alırsınız bu sefer ne şu kullanıcı şu dosya ismindeki dosyayı spula gönderdi onun bir kodu var 560’tır herhalde Windows XP’de spula gönderdi diye bir kayıt düşer bu seferde anlarsınız ki siz bu dosya printera gönderilmiş.”

Mahkeme Başkanı: “Evet.”Sanıklar Mehmet İlker Başbuğ, Ahmet Hurşit Tolon müdafii Av. İlkay Sezer: “Peki.”Mahkeme Başkanı: “Ama içerik olmaz.”Tanık Erhan Sakallı: “İçerik olmaz içerik tutulmuyor hala tutulmuyor yani.”Mahkeme Başkanı: “Evet.”Sanıklar Mehmet İlker Başbuğ, Ahmet Hurşit Tolon müdafii Av. İlkay Sezer: “Ahmet,

Mehmet ismindeki şahsın yarattığı Word’ü yaratan ve son kaydeden bölümünde Ahmet, Mehmet mi yazar 2009 yılında.”

Tanık Erhan Sakallı: “Hayır Word’deki Word’de o isim ne geçiyorsa ilk açıldığında mesela Word’ü ilk açıyorsunuz orada kullanıcı adı diye bir kullanıcı adı verir onu değiştirebilirsiniz siz o isim geçer. Ama ya isim geçer bu gönderdiğinizde dosyayı erişiminde şöyle anlatayım bir daha pardon çok özür dilerim normalde kullanıcıyı açtınız siz kullanıcı koduyla girdiniz dosyaya tıkladınız.”

Mahkeme Başkanı: “Evet.”Tanık Erhan Sakallı: “O dosyaya tıklama kullanıcı adını gösterir en son kaydeden

falan onlar Word’deki ismidir onu göstermez kesinlikle. Yani kullanıcının logol olduğu kaydı gösterir. Kullanıcı Ahmet, Mehmet ismiyle girdiyse bilgisayarına Ahmet, Mehmet gösterir ama kullanıcı koduyla girdiyse atıyorum.”

Mahkeme Başkanı: “Mesela.”Tanık Erhan Sakallı: “Biz kullanıcı kodunu kullanıyoruz, kullanıcı kodunu gösterir.”Sanıklar Mehmet İlker Başbuğ, Ahmet Hurşit Tolon müdafii Av. İlkay Sezer: “2008,

2009 yıllarını düşünürsek.”Tanık Erhan Sakallı: “Evet.”Sanıklar Mehmet İlker Başbuğ, Ahmet Hurşit Tolon müdafii Av. İlkay Sezer:

“TSK.net’e bağlı bilgisayarlarda Word’ün bu ilk açıldığında kullanıcı ismi oluşturulduğunda ne şekilde kayıt yapılıyordu?”

Tanık Erhan Sakallı: “Aslında orada bir standardımız yok şöyle; Word’ler kullanılıyor ya Word’ler kuruluyor kullanıcıya gönderiyor, kullanıcı kendi kullanıcıyla koduyla açtığı zaman profil ilk oluşturulduğu için tıkladığında oraya şey sorar yükleniyor der işte ben kullanıcı kodunu gösterir, eğer kullanıcı onu değiştirirse değişmiş olarak kalır eğer kullanıcı onu değiştirmediyse o kullanıcı kodu olarak gider ama onu Word’ün içinden de değiştirme yetkisi var. Birde şu var, mesela ben bir dosya oluşturdum size mail attım siz o maili açtınız o mailin içindeki Word’ü açtınız ve içeriğinde değişiklik yaptınız kes yapıştır yaptınız hala oluşturan ben görünürüm, şey görünmez yani.”

Mahkeme Başkanı: “Değiştiren gözükmez.”Tanık Erhan Sakallı: “Değiştiren o görünür oluşturan ben görünürüm.”Mahkeme Başkanı: “Evet.”Sanıklar Mehmet İlker Başbuğ, Ahmet Hurşit Tolon müdafii Av. İlkay Sezer: “Benim

sorularım bu kadar teşekkür ederim.”Mahkeme Başkanı: “Tamam. Sorusu olan evet.”

25


Tanık Erhan Sakallı: “Bir şey daha ekleyebilir miyim Başkanım.”Mahkeme Başkanı: “Ekle tabi aklınızda kalanları.”Tanık Erhan Sakallı: “Şey o loglar hani dosya isimleri görünür demiş… dosya

isimleri kaydedilir demiştim ya o da belli süre sonra 3 ay veya 2 ay sonra yedeklemeye alınıyor o da kartuşta tutuluyor normalde güvenlik yöneticisi de ona erişemez o kayıtlara da eğer kartuş duruyorsa erişilebilir öyle söyleyeyim.”

Mahkeme Başkanı: “Evet.”Saatin 10:45 olduğu görüldüMahkeme Başkanı: “Duruşmaya bir dakika”.Salonda söz almadan konuşanlar oldu, anlaşılmadı.Mahkeme Başkanı: “Soru mu var?”Salonda söz almadan konuşanlar oldu, anlaşılmadı.Mahkeme Başkanı: “Soru değil ara vereceğiz, yo ara vereceğiz tanık beyanı

alıyoruz.”Salonda söz almadan konuşanlar oldu, anlaşılmadı.Mahkeme Başkanı: “Yok şu anda söz hakkı. Salonda söz almadan konuşanlar oldu, anlaşılmadı.Mahkeme Başkanı: “Evet bugün getiriyoruz getiriyoruz getiriyoruz tabi tabi şu anda

yazı yazdık imzaladık geliyor geliyor.Saatin 10:45 olduğu görüldü.Duruşmaya kısa bir ara verildi.Duruşmaya kaldığı yerden devam olundu.Mahkeme Başkanı: “Tanık Ali Avni Balkaner’in hazır edildiği görüldü. Ali Avni

Balkaner.”Tanık Ali Avni Balkaner: “Evet efendim.”Mahkeme Başkanı: “Silivri Cezaevinde tutuklu musunuz, hükümlü müsünüz?”Tanık Ali Avni Balkaner: “Hükümlüyüm efendim.”Mahkeme Başkanı: “Hükümlüsünüz.”Tanık Ali Avni Balkaner: “Evet.”Bağsız olarak başka suçtan hükümlü Ali Avni Balkaner huzura alındı.Kimlik tespitine geçildi. TANIK ALİ AVNİ BALKANER: Ali Hikmet oğlu, Münevver’den olma, 01.01.1943

doğumlu, Ankara ili Altındağ İlçesi Anafartalar Mahallesi nüfusuna kayıtlı. Hattat villaları No:1, Yeniköy İlçesi, İstanbul ili adresinde ikamet eder.”

Mahkeme Başkanı: “Dosya sanıklarından Mehmet Haberal, Tuncay Özkan, Levent Ersöz, Hasan Atilla Uğur, Alparslan Arslan, Osman Yıldırım, Erhan Timuroğlu, İsmail Sağır, Tekin İrşi, Veli Küçük, Muzaffer Tekin ve diğer sanıklar bu dosyada iddia olunan Ergenekon terör örgütü üyesi olmak yöneticisi olmak suçlarından dolayı yargılanmaktadırlar ve bağlı suçlardan yargılanan sanıklarımız var. Bu sanıklardan tanıdığınız var mı acaba?”

Tanık Ali Avni Balkaner: “Çoğunu ismen tanıyorum efendim ama öyle tanıdığım Veli Küçük Paşa var mıydı listenin içinde.”

Mahkeme Başkanı: “Var evet.”Tanık Ali Avni Balkaner: “Veli Küçük Paşayı tanıyorum.”Mahkeme Başkanı: “Evet Muzaffer Tekin.”Tanık Ali Avni Balkaner: “Çıkaramadım efendim.”Mahkeme Başkanı: “Çıkaramadınız.”Tanık Ali Avni Balkaner: “Tanımıyorum.”

26


Mahkeme Başkanı: “Evet. tanıdığınız sanıklarla akrabalığınız düşmanlığınız var mıdır?”

Tanık Ali Avni Balkaner: “Hayır yok.”Mahkeme Başkanı: “Yok. Şimdi hakkınızda dava konusu suçları iştirak suçundan

suçları sebebiyle bu suçları kayırmak veya delilleri yok etmek suçundan da hakkınızda açılmış bir soruşturma kovuşturma var mıdır?”

Tanık Ali Avni Balkaner: “Hayır efendim.”Mahkeme Başkanı: “Yok. Şimdi size sorulacak sorulara doğru cevap vermenizi

istiyoruz ve eksiksiz cevap vermenizi istiyoruz ama bunu sorduğumuzda sizin veya yakınlarınızın aleyhine olacak hususlarda da beyanda bulunmayabilirsiniz bu benim ve ailemin veya yakınlarımın aleyhine olabilir diye söyleyebilirsiniz bundan dolayı çekinebilirsiniz. Bunun dışında doğru söylemeniz maddi gerçeğin ortaya çıkması için çok önemli bizim için. Doğru söylemeniz gerekiyor eğer doğru söylemediğinizin tespit edilmesi halinde yalancı tanıklıktan dolayı hakkınızda soruşturma açılabilir, dava konusu olabilir bu konular ayrıca yaptığınız sözleri söylediğiniz sözlerin iftira boyutta olduğu değerlendirilebilir bundan dolayı dava açılabilir o yüzden bilginiz ve görgünüz somut olarak bunları istiyoruz.”

Tanık Ali Avni Balkaner: “Evet.”Mahkeme Başkanı: “Size yemin verdireceğim, yemin metnini tekrarlayacaksınız.

Benim söylediğim şekilde tekrarlar mısınız? Bildiğimi dosdoğru söyleyeceğime.”Tanık Ali Avni Balkaner: “Bildiğimi dosdoğru söyleyeceğime.”Mahkeme Başkanı: “Namusum ve vicdanım.”Tanık Ali Avni Balkaner: “Namusum ve vicdanım.”Mahkeme Başkanı: “Üzerine.”Tanık Ali Avni Balkaner: “Üzerine.”Mahkeme Başkanı: “Yemin ederim.”Tanık Ali Avni Balkaner: “Yemin ederim.”Mahkeme Başkanı: “Tamam.”Bu sırada başka suçtan tutuklu sanık Yalçın Küçük’ün gelmiş olduğu görülmekte.Huzurdaki yerine alındı bağsız olarak.Mahkeme Başkanı: “Şimdi mahkememizin birleşen 2008/209 sayılı dosyasının 391.

klasöründe İstanbul Cumhuriyet Savcılığınca alınan bir beyanınız var ayrıca müşteki olarak dosyaya yansıyan bir beyan bulunmaktadır. Evet, olay hakkındaki bildiklerinizi anlatır mısınız, Veli Küçük’ü tanıdığınızı söylediniz.”

Tanık Ali Avni Balkaner: “Evet.”Mahkeme Başkanı: “İddia olunan Ergenekon terör örgütüyle ilgili olarak bildikleriniz

var mıdır, neleri biliyorsunuz, şahısları tanıdığınızı, Veli Küçük’ü tanıdığınızı söylediniz, nasıl tanırsınız?”

Tanık Ali Avni Balkaner: “Şahısları efendim ben.”Mahkeme Başkanı: “Terör örgütüyle ilgisi var mıdır?”Tanık Ali Avni Balkaner: “Efendim Veli Küçük Bey’i albayken ismini duydum.”Mahkeme Başkanı: “Evet.”Tanık Ali Avni Balkaner: “Emekli olacağını bekliyordum hatta beraber çalışmak

arzusundaydım.”Mahkeme Başkanı: “Evet.”

Tanık Ali Avni Balkaner: “Bir dostu devreye soktum kendisine. Fakat kendisi paşa olunca o zamana kadar zaten görmemiştim paşa olunca da görmedim. emekli olduktan sonra kendisiyle tanıştım. Birkaç defa beraber oldum hep hürmet duydum saygı duydum.”


27


Tanık Ali Avni Balkaner: “İfademde de zaten bütün bunları belirttim onun haricinde çok fazla bir samimiyetim yok.”

Mahkeme Başkanı: “Evet.”Tanık Ali Avni Balkaner: “Yalnız hep beraber çalıştık bizim ekibin güvenlik şeyinin

başında olmasını istiyor idi arzusundaydım.”Mahkeme Başkanı: “Hı.”Tanık Ali Avni Balkaner: “Ama olmadı başka bir yerde çalıştı Sayın Paşa.”Mahkeme Başkanı: “Evet güvenlikle ilgili nedir yani sizin sahip olduğunuz şirket

nedir? Evet.”Tanık Ali Avni Balkaner: “Efendim güvenlik şirketleri benim aşağı yukarı o dönemde

10000’e yakın çalışanım çalışanım vardı yanımda.”Mahkeme Başkanı: “Ne işiniz neydi? Yani isim olarak holding olarak.”Tanık Ali Avni Balkaner: “30 tane şirketim vardı. Birde ben Yurt Bank’ın Yurt Bank’ın

eski sahibiyim Sayın Başkan.”Mahkeme Başkanı: “Evet.”Tanık Ali Avni Balkaner: “30’un üzerinde de şirketim vardı.”Mahkeme Başkanı: “Evet.”Tanık Ali Avni Balkaner: “Tabi bunların her bir tanesini belli bir yerden idare edilmesi

gerekiyor güvenlik çok mühim bir şeydi.”Mahkeme Başkanı: “Evet.”Tanık Ali Avni Balkaner: “Ben Sayın Paşayı o işin başında olarak düşünüyordum

ama nitekim sonradan zannediyorum Finans Bank’la anlaştı Sayın Paşa onlarla irtibat haline geçti.”

Mahkeme Başkanı: “Hangi güvenlik şirketi bilginiz var mı? İsmi nedir güvenlik şirketinin?”

Tanık Ali Avni Balkaner: “Bilmiyorum efendim yani bizim güvenlik şirketimizin kendi ismi yok.”

Mahkeme Başkanı: “Yani yo yo onu demek istemedim yani diyorsunuz ki bizimle çalışsın istiyorsunuz.”

Tanık Ali Avni Balkaner: “Evet evet.”Mahkeme Başkanı: “Demek ki bir güvenlik şirketi var kendisinin veya ortağı olduğu.”Tanık Ali Avni Balkaner: “Hayır biz onu bilmiyorum paşanın güvenlik şirketi var mı?

Bizim güvenliğimizi o temin etsin.”Mahkeme Başkanı: “Ha o yöneticisi olsun.”Tanık Ali Avni Balkaner: “Evet yöneticisi olsun istiyorduk.”Mahkeme Başkanı: “Tamam. Bu güvenlik şirketinin ismi neydi o size ait olan

güvenlik şirketinin ismi?”Tanık Ali Avni Balkaner: “Yok isim olarak bilmiyorum güvenlik yani bankanın

güvenliğini (birkaç kelime anlaşılamadı)”Mahkeme Başkanı: “Bankanın güvenliğini sağlayan bir şirketiniz var.”Tanık Ali Avni Balkaner: “Evet evet evet.”Mahkeme Başkanı: “Bunun başına da kendisi gelsin yöneticisi olsun veya.”Tanık Ali Avni Balkaner: “İstiyor idik evet ama olmadı.”Mahkeme Başkanı: “Evet ne… kim tavsiye etti kendisini tavsiye eden kimdir?”Tanık Ali Avni Balkaner: “Bana ilk tavsiye eden Adil Öngen’dir.”Mahkeme Başkanı: “Adil Öngen.”Tanık Ali Avni Balkaner: “O zaman. Adil Öngen.”Mahkeme Başkanı: “Öngen.”

28


Tanık Ali Avni Balkaner: “O bende danışman olarak çalışıyordu Yurt Bank’ta. Dedi ki ya bu kadar işim büyük bu kadar elemanlarım var falan böyle çok kıymetli bir adam var emekli olacak bunu rica edelim de emekli olduktan sonra acaba işin başına geçer mi dedi? Bende dedi bir aracı dostumu da kullanacağım.”

Mahkeme Başkanı: “Hı.”Tanık Ali Avni Balkaner: “İkna edebilirsek şey yapar dedi. Hatta gitti geldi dedi ki

emekli olursa dedi.”Mahkeme Başkanı: “Hı.”Tanık Ali Avni Balkaner: “Şey yapacak dedi gelecek gibi bir ümit var dedi. Tamam

dedim çok mutlu olduğunu söyledim kendisine fakat sonra paşa olunca kendisini görmedim de çalışma sonradan da.”

Mahkeme Başkanı: “Emekli oldu.”Tanık Ali Avni Balkaner: “Emekli oldu. Ondan sonra tanıştık kendisiyle.”Mahkeme Başkanı: “Tanıştınız.”Tanık Ali Avni Balkaner: “Evet.”Mahkeme Başkanı: “Nasıl haber mi gönderdiniz?”Tanık Ali Avni Balkaner: “Hayır hayır bir vesileyle bir yerde karşılaşınca işte Veli

Paşa deyince ooo dedik Sayın Paşam işte bizde sizinle çalışmak istiyorduk.”Mahkeme Başkanı: “Hı.”Tanık Ali Avni Balkaner: “Bu şekilde bir şeyimiz oldu efendim diyalogumuz oldu.”Mahkeme Başkanı: “Diyalogunuz. Yani ne kadar sürdü bu diyalog süreci?”Tanık Ali Avni Balkaner: “Hep yani kendisiyle ben 3 defa 4 defa bir araya geldim.”Mahkeme Başkanı: “Hı.”Tanık Ali Avni Balkaner: “Topu topu. Ama onun haricinde telefonla falan görüşmem

olmadı yani çok.”Mahkeme Başkanı: “Hı. Yani görüşmenizin sebebi tanışıp bu tanışıklığı devam

ettirme mi yoksa bir sebep var mı her seferinde?”Tanık Ali Avni Balkaner: “Yo herhangi bir sebep yok Sayın Başkanım. Herhangi bir

en son bir olayda bir şey vardı sebebe dayalı bir şey değil ama herhangi bir sırf bizde çalışsın ya da paşa emekli olmuş karşılaştığımız yerde görüşme bu kadar Sayın Başkan.”

Mahkeme Başkanı: “Hı yani tanı… görüşmek için bir çabanız var mı görüşelim şeklinde?”

Tanık Ali Avni Balkaner: “Hayır hayır o tesadüf.”Mahkeme Başkanı: “Yoksa herhangi bir yerde karşılaşıyorsunuz.”Tanık Ali Avni Balkaner: “Yok öyle özel bir çabam yok.”Mahkeme Başkanı: “Tamam. 391. klasörün 219. Sayfasından başlayan Cumhuriyet

Savcılığınca alınan bir ifade var. İfade de.”Tanığa 2008/209 esas sayılı birleşen dava klasörlerinden 391. klasör dizi 217– 219.

sayfaları arasında bulunan 28.04.2008 tarihli Savcılıkta verdiği ifadesinin dizi 219’daki ifadesinin 4 ve 5. paragrafları okundu, soruldu.

Mahkeme Başkanı: “Buraya kadar ifadenize ekleyeceğiniz bir husus var mı?”Tanık Ali Avni Balkaner: “Efendim şöyle o bize olan borcundan bahsederken biz

banka sahibiyken onun bankasına Korkmaz Yiğit’in bankasına daha önce el konuldu. Ben onun bankasından 8 milyon dolar kredi kullanmıştım şirketlerime. Bizim bankadan kendisine 8 milyon dolar kredi kullandırmışız yani karşılıklı bir kredi işlemi var idi.”

Mahkeme Başkanı: “Evet.”Tanık Ali Avni Balkaner: “O kredi işlemi onun bankasına el konulunca ben o kredi

işleminin 4 milyon dolarını nakden diğer 4 milyon dolarını da teminat vererekten ödemiş oldum.”

29


Mahkeme Başkanı: “Hı.”Tanık Ali Avni Balkaner: “Kendisi de o sırada cezaevinde idi. Cezaevindeyken

elinde kalan 5 milyon dolardan bakiye kalan iki tane çek vardı 4 milyon dolarlık benden parayı eşi telefon açtı dedi ki böyle böyle dedim sizin benim 8 milyon dolar borcunuz var. Ne parası dedim. Dolayısıyla herhangi bir işlem yapmadı bekledi cezaevi çeklerin günü de geçti. Cezaevinden çıktıktan sonra kendisi tekrardan bana benden bu parayı talep etti ve dedi ki, banka borçları ayrı şahıs borçları ayrıdır sen bana öde. Dedim yav banka senin değil mi? Bu banka benim değil mi ben senin bankana ödedikten sonra benim sana nasıl borcum olabilir ki çifte ödeme yapmış olurum o zaman.”

Mahkeme Başkanı: “Hı.”Tanık Ali Avni Balkaner: “Nitekim ben şimdi hem onun bankasına ödedim hem de

Yurt Bank’ın borucunu ödedim Korkmaz Yiğit’e vermiş olduğumuz krediden ötürü ve kendisinden böyle bir borç ödenemeyeceğini çifte ödeme olacağını söyledim. Onun üzerine biraz zaman geçtikten sonra bu Ersin Ersin Çamoğlu evvela kendi avukatını gönderdi efendim bizim avukatla o hakem olsunlar dedi. Olsunlar dedim bende hakem oldular. Dediler ki bir profesör var onu bulalım o çok namusludur falan sordum hakikaten iyi dürüst adamdır dediler Ersin Çamoğlu’nu getirdiler ben bilmiyordum onun Korkmaz Yiğit’le irtibatı olduğunu Ersin Çamoğlu da bizim aleyhimize karar verdi onun üzerine ben Yargıtay’a gönderdim işi Yargıtay’da tamamen kökünden işi bozdu bizim lehimize karar verdi böyle şey olmaz dedi yani.”

Mahkeme Başkanı: “Hı, hı.”Tanık Ali Avni Balkaner: “Çifte ödeme olur o zaman dedi.”Mahkeme Başkanı: “Hı.”Tanık Ali Avni Balkaner: “Şu ana kadar ki kısım bu doğru aynen doğru.”Mahkeme Başkanı: “Bu doğru evet.”Tanığa 2008/209 esas sayılı birleşen dava klasörlerinden 391. klasör dizi 217– 219.

sayfaları arasında bulunan 28.04.2008 tarihli Savcılıkta verdiği ifadesinin dizi 219’daki ifadesinin 6. paragrafı okundu soruldu.

Tanık Ali Avni Balkaner: “Tamamen doğru efendim hatta yemek başlamamıştı ben yemek dahi yemeden. Ben dedim bir defa hakem işini maymun kırbacı bir defa yer dedim. Ben hakem işini bir defa kabul ettim Sayın Paşama saygım sevgim hürmetim sonsuzdur fakat ben hiçbir şekilde kim olursa olsun bir daha hakem kabul etmem Türkiye’nin Yargıtay’ı bu konuda karar vermiştir. Yargıtay kararı meydandadır dedim ve hiçbir şey yemek de yemeden orayı terk ettim efendim.”

Mahkeme Başkanı: “Evet. Veli Küçük’ün bulunmasının sebebi nedir orada hakem olarak mı atamak istiyordunuz?”

Tanık Ali Avni Balkaner: “Hayır sürpriz olarak Korkmaz Yiğit beni Sayın Veli Küçük Bey de yemekte deyince ben tabi çok mutlu oldum kebapçıya yemeğe çağırınca beni ben iki dost.”

Mahkeme Başkanı: “Amacı neymiş yani çağırma amacı?”Tanık Ali Avni Balkaner: “Çağırma amacı şeyi tayin etmek .”Mahkeme Başkanı: “Veli Küçük’ü.”Tanık Ali Avni Balkaner: “Hakem tayin ettirmek niyeti Veli Küçük Bey bir şey

söylemedi ama Korkmaz Yiğit’in amacı o tanımadığım arkadaşlarla birlikte onları hakem seçelim onlar doğrusu neyse söylesinler idi.”

Mahkeme Başkanı: “Yani şimdi onların hakemliği bu neticesinde ekonomik bir borç bu yani alışveriş yani onları böyle nasıl bir katkısı olacak yani hesap mı yapacaklar oturup kimin Ahmet’in Mehmet’e borcu Mehmet’in Ahmet’e borcu diye.”

Tanık Ali Avni Balkaner: “Artık Korkmaz Yiğit ne şekilde düşündü onu.

30


Mahkeme Başkanı: “Yani onun bulundurulma amacını anlamaya çalışıyorum.”Tanık Ali Avni Balkaner: “Efendim bulundurma amacı Korkmaz Yiğit herhalde bana

tesir edebileceklerini mi zannetti ne zannetti orasını ben bilemem.”Mahkeme Başkanı: “Orada Veli Küçük’ün size karşı bir tavrı davranışı konuşması.”Tanık Ali Avni Balkaner: “Hayır hayır hiç en ufak ne tavrı oldu ne konuşması oldu ne

bir.”Mahkeme Başkanı: “Sessizce durdu yani.”Tanık Ali Avni Balkaner: “Ne bir talebi oldu hiçbir şekilde tamamen dostane bir

yemekti. Aynen bu şekilde oldu Sayın Başkanım.”Mahkeme Başkanı: “Yani şimdi Veli Küçük yani kişiliğinizi tanıyorsunuz emekli

paşadır.”Tanık Ali Avni Balkaner: “Evet.”Mahkeme Başkanı: “Yani onun size nasıl bir etkisi olabilir böyle bir ortamda yani siz

ondan korkacak mısınız çekinecek misiniz?”Tanık Ali Avni Balkaner: “İşte Korkmaz Yiğit zihniyetinde Korkmaz Yiğit kendisini

haklı farz edip alacaklı düşündüğü için acaba Veli Küçük Bey de kendisini yanına çekebilir de o da bana ya bu Korkmaz Yiğit alacaklı bu işte dedirtebilirim mi diye düşündü diye düşündüm doğrusu.”

Mahkeme Başkanı: “Ya şimdi orada Veli yani Veli Küçük’ü yanına almasının amacı hakemlik dışında hani özellikle şu vardır hani birsi yanına böyle mafya vari birisi aldığı zaman tesir.”

Tanık Ali Avni Balkaner: “Yok yok ben böyle yok böyle ola...”Mahkeme Başkanı: “Yani böyle bir amaç mı sergiledi yoksa.”Tanık Ali Avni Balkaner: “Böyle bir ama…”Mahkeme Başkanı: “Bu bizim emekli paşamızdır sevdiğimiz bir insandır aramıza

girsin.”Tanık Ali Avni Balkaner: “Sevdiğimiz bir insan sevdiğimiz bir insan büyüğümüz

ağabeyimiz gibi telakki ettim efendim o olay da zaten o şekilde tecelli etti.”Mahkeme Başkanı: “Tamam yani niçin yanında bulunduğunu anlamak için sordum.”Tanık Ali Avni Balkaner: “Evet.”Tanığa 2008/209 esas sayılı birleşen dava klasörlerinden 391. klasör dizi 217– 219.

sayfaları arasında bulunan 28.04.2008 tarihli Savcılıkta verdiği ifadesinin dizi 218’deki ifadesinin 1. paragrafı okundu.

Mahkeme Başkanı: “Şimdi zaten bahsettiğiniz.”Tanık Ali Avni Balkaner: “Evet.”Tanığa 2008/209 esas sayılı birleşen dava klasörlerinden 391. klasör dizi 217– 219.

sayfaları arasında bulunan 28.04.2008 tarihli Savcılıkta verdiği ifadesinin dizi 218’deki ifadesinin 2, 3, 4 ve 5. paragrafları okundu, soruldu.

Mahkeme Başkanı: “Hatırladınız mı o gösterilen okunan belgeyi?”Tanık Ali Avni Balkaner: “Efendim.”Mahkeme Başkanı: “Mektup.”Tanık Ali Avni Balkaner: “O başka bir mektup.”Mahkeme Başkanı: “Savcı Bey’in gösterdiği (bir kelime anlaşılamadı).”Tanık Ali Avni Balkaner: “Evet bana Savcı Bey bir mektup gösterdi biraz daha

değişik bir şeyler daha yazıyordu orada. Onun üzerine onlardan benim tabi hiçbir bilgim ve haberim yok tabi ki.”


31


Tanığa 2008/209 esas sayılı birleşen dava klasörlerinden 391. klasör dizi 217– 219. sayfaları arasında bulunan 28.04.2008 tarihli Savcılıkta verdiği ifadesinin dizi 218’deki ifadesinin 6. paragrafı okundu, soruldu.

Tanık Ali Avni Balkaner: “Evet.”Tanığa 2008/209 esas sayılı birleşen dava klasörlerinden 391. klasör dizi 217– 219.

sayfaları arasında bulunan 28.04.2008 tarihli Savcılıkta verdiği ifadesinin dizi 218’deki ifadesinin 7. paragrafı okundu, soruldu.

Tanık Ali Avni Balkaner: “Evet.”Tanığa 2008/209 esas sayılı birleşen dava klasörlerinden 391. klasör dizi 217– 219.

sayfaları arasında bulunan 28.04.2008 tarihli Savcılıkta verdiği ifadesinin dizi 218’deki ifadesinin 8. paragrafı okundu, soruldu.

Tanık Ali Avni Balkaner: “Tabi.”Mahkeme Başkanı: “Şimdi burada şöyle bir cümle var. Veli Küçük devreye girince

herhangi bir para ödemesi yapmadım ne demek bu? Ne anlamamız lazım bu cümleden?”Tanık Ali Avni Balkaner: “Hangi.”Mahkeme Başkanı: “Yani Veli Küçük devreye girince ben herhangi bir ara ödemesi

yapmadım.”Tanık Ali Avni Balkaner: “Kime bir ödeme yapacağım durumum yok ki zaten.”Mahkeme Başkanı: “Ha ben evet onun için anlayamadım bu cümleyi.”Tanık Ali Avni Balkaner: “Bir efendim o cümlede bir yanlışlık var çünkü benim

kimseye zaten bir borcum da yok Veli Küçük Bey’in de ben”Mahkeme Başkanı: “Ha yani şöyle sanki fabrikadan bahsettiniz peşinden de Veli

Küçük devreye girince para ödemesi yapmadım demek.”Tanık Ali Avni Balkaner: “Kime efendim yapacağım.”Mahkeme Başkanı: “Hı, hı işte onu anlamaya çalışıyorum ifadenizde.”Tanık Ali Avni Balkaner: “Yok ki kimse yok ki efendim. Orada sonunda gelecek

zannediyorum bir çelişki bir şey var onu anlayamadım ben zaten.”Mahkeme Başkanı: “Yani Veli Küçük’ün devreye girmesi diye bir şey oldu mu sizin

para ödemeniz konusunda?”Tanık Ali Avni Balkaner: “Hayır hayır hayır hiçbir zaman olmadı.”Mahkeme Başkanı: “Tamam tamam.”Tanığa 2008/209 esas sayılı birleşen dava klasörlerinden 391. klasör dizi 217– 219.

sayfaları arasında bulunan 28.04.2008 tarihli Savcılıkta verdiği ifadesinin dizi 218’deki ifadesinin 9 ve 10. paragrafları okundu, soruldu.

Tanık Ali Avni Balkaner: “Evet evet.”Mahkeme Başkanı: “Siz onları onlara cevap veriyorsunuz. Daha sonra sormuşlar

cevap olarak.”Tanığa 2008/209 esas sayılı birleşen dava klasörlerinden 391. klasör dizi 217– 219.

sayfaları arasında bulunan 28.04.2008 tarihli Savcılıkta verdiği ifadesinin dizi 218’deki ifadesinin 11, 12 ve 13. paragrafları okundu, soruldu.

Tanık Ali Avni Balkaner: “Eve evet.”Mahkeme Başkanı: “Bir cevabınız var. Bu çek fotokopisini bir gösterebilir miyiz?

Gözlüğünüz var mı veya normal görebilir misiniz?”Tanık Ali Avni Balkaner: “Görebilirim Sayın Başkanım.”Mahkeme Başkanı: “Bir bakın da imzalar sizin mi en azından.”Tanık Ali Avni Balkaner: “Çekler imzalar benim efendim.”Mahkeme Başkanı: “Bir bakarsanız hani belki farklı bir şey olabilir.”Tanık Ali Avni Balkaner: “Tabi benim.”Mahkeme Başkanı: “Doğru değil mi?”

32


Tanık Ali Avni Balkaner: “Benim.” Mahkeme Başkanı: “Tamam alalım. Göstermiş olduğum çekler 18 Kasım 1998

tarihli İstanbul diye başlayan biri iki buçuk milyonluk biri bir buçuk milyonluk Ali Avni Balkaner imzalı diğeri 11.11.2000 şey 1998 tarihli hamiline çeklerdi.”

Tanık Ali Avni Balkaner: “Evet.”Mahkeme Başkanı: “Benim dediniz. Bu biraz evvel dilekçede şey beyanınızda

okuduğum şeyleri tekrar okumak istiyorum. Yazı şu şekildeymiş. Sayın Korkmaz Yiğit Balkaner ile görüşüldü. Belgelerin iş karşılığında tanzim edildiğini ve borcu olmadığını öne sürmesi üzerine çeklerin şahsi çekleri olduğu gereğini yerine getirmesi sorumluluğunu taşıdığı hatırlatılmıştır. Bunun üzerine birkaç gün düşünme süresi verilmesini rica etmiştir. Kendisine istediği süre verilmiştir. Sonuç Balkaner pazarlık edebilme avantajı elde etmek istemiştir. Böyle bir avantaj elde edebilme girişimi ise borcun kabulü anlamını taşır bilgilerinize saygılarımızla 23 Haziran 00 diye başlayan bir mektup.”

Tanık Ali Avni Balkaner: “Kimin mektubu efendim bu bunu ilk defa duyuyorum?”Mahkeme Başkanı: “Şimdi bu şuradan okuyayım. Biraz evvel direk şeyinizi

okumuştum Savcı Bey size göstermiş diye. Dosyada mevcut Korkmaz Yiğit ve baş… (bir kelime anlaşılamadı).”

Tanık Ali Avni Balkaner: “Bunu görmedim Sayın Başkanım.”Mahkeme Başkanı: “Efendim?”Tanık Ali Avni Balkaner: “Bunu görmedim.”Mahkeme Başkanı: “Görmediniz mi?”Tanık Ali Avni Balkaner: “Hayır bunu görmedim.”Mahkeme Başkanı: “Gösterir misin şunu.”Tanık Ali Avni Balkaner: “Hayır hayır sizin okuduğunuz şey yapmadım yani.”Mahkeme Başkanı: “Yani bunu Savcı Bey gösterdi mi böyle bir şey?”Tanık Ali Avni Balkaner: “Okumadılar da.”Mahkeme Başkanı: “Baş sonu belli değil. Savcılıkta okunmuş bunlar.”Tanık Ali Avni Balkaner: “Bana bu okunmadı Sayın Başkanım.”Mahkeme Başkanı: “Tamam yani orada bir cevap vermişsiniz de ifadeniz içinde

var.”Tanık Ali Avni Balkaner: “Cevap, cevap şuna cevap verdim. Bir şey daha sordu

bana Say… Sayın Savcı.”Mahkeme Başkanı: “Hı.”Tanık Ali Avni Balkaner: “Dedi ki şöyle dedi zımnen bu mektubu bahsetti dedi ki

senin dedi mal varlığın dedi bir başka kişinin bilgisayarında çıkıyor dedi.”Mahkeme Başkanı: “Hı.”Tanık Ali Avni Balkaner: “Ve dedi senin bu borçla ilgili dedi bunu kabul ettiğin

anlamında birtakım şeyler laflar var dedi.”Mahkeme Başkanı: “Hı.”Tanık Ali Avni Balkaner: “Ve çekte aynı yerde bulundu dedi.”Mahkeme Başkanı: “Anladım.”Tanık Ali Avni Balkaner: “Bu Veli Küçük Bey de değil başka bir yerde.”Mahkeme Başkanı: “Yo zaten bu Savcı Bey’in sormuş olduğu sorular kapsamında

gösteriyorum bu okunan belge bu.”Tanık Ali Avni Balkaner: “Evet.”Mahkeme Başkanı: “Yani nereden alındığına dair bir açıklama da yok içerisinde.”Tanık Ali Avni Balkaner: “Ama o o bu belge imzasız Korkmaz Yiğit’e yazılmış

ilaveten bir belge.”Mahkeme Başkanı: “Evet. Sanki ona bir bilgi notu gibi.”

33


Tanık Ali Avni Balkaner: “Evet, evet.”Mahkeme Başkanı: “Yani siz işte borcu tamam ben bir nevi kabul ediyorum dolaylı

olarak.”Tanık Ali Avni Balkaner: “Evet.”Mahkeme Başkanı: “Birkaç gün süre istiyorum diye bize pazarlık yapabilmek için

avantaj istiyor gibi bir mini not yazmışlar.”Tanık Ali Avni Balkaner: “Efendim ben böyle bir konuşma da yapmadım borcu da

kabul etmedim görüşmesini dahi yapmadım yemeği terk ettim gittim.”Mahkeme Başkanı: “Tamam.”Tanık Ali Avni Balkaner: “Dedim ki bu konuda adaletin verdiği karar var. Zaten birde

akıl var mantık var ben borcu nasıl kabul ederim ki yani alacaklı bir insan borçlu çıkıyor olabilir mi Sayın Başkanım.”

Mahkeme Başkanı: “Evet şimdi bu müşteki olarak Ali Avni Balkaner diye bir ifade var. Bu size de sorulmuş ben bunu bir okumak istiyorum iki sayfa. O zaman nerdeymişsiniz? Yeniköy’deki adresinizi vermişsiniz şöyle diyorsunuz.”

Tanığa 2008/209 esas sayılı birleşen dava klasörlerinden 391. klasör dizi 214–213. sayfaları arasında bulunan 11.01.2005 tarihli müşteki ifade tutanağı okundu, soruldu.

Tanık Ali Avni Balkaner: “Evet doğrudur efendim.”Mahkeme Başkanı: “Bu ifadenizde bir.”Tanık Ali Avni Balkaner: “Tamamen doğru.”Mahkeme Başkanı: “Bu olayla irtibatlı bir şey var mı?”Tanık Ali Avni Balkaner: “Bu olayla irtibatı yok o işin.”Mahkeme Başkanı: “Evet yani savcılık sormuş.”Tanık Ali Avni Balkaner: “Ayrı bir iş.”Mahkeme Başkanı: “Ayrıca aynı ifadeler içerisinde size aynı bölümde bulunan 212.

sırada bulunan 212 ve 211. sırada sizin isminizde geçen belgeler var onu okumak istiyorum. Şöyle bir başlığı var belgenin Osmanlıdan Günümüze Masonik Bilderbenk Çetesi Siyonizim ve Protokol diye başlıyor. Finans odakları ve teknokratlar uluslara nasıl egemen oldu diye başlamış daha sonra da 14 şeklinde başlayan portreler galerisi ana bölümünde isimler sayılmış. İşte 14/1, 2, 3, 4 diye devam eden 13’e kadar giden rakamlar finans odakları ve teknokratlar diyecek herhalde buraya Hacı Ali Demirel, Yahya Demirel, Yahya Murat Demirel, Şevket, Şevket Ali Demirel, Süleyman Demirel hedefteki adam Cavit Çağlar, Erol Evcil’i kurtaran Yarbay, Korkmaz Yiğit, Hüsamettin Özkan, Hayyam Garipoğlu, Ali Avni Balkaner, Alaettin Çakıcı, Engin kardeşler böyle bir belgeden haberiniz oldu mu?”

Tanık Ali Avni Balkaner: “Hayır efendim ilk defa duyuyorum.”Mahkeme Başkanı: “Evet. Şimdi sizin bölümünüzü ayırmışlar 14/11. bölümü size ait

olarak değerlendirilmiş. Burada diyor ki Ali Avni Balkaner, batık Yurt Bank’ın sahibi.”Tanık Ali Avni Balkaner: “Evet.”Mahkeme Başkanı: “Ali Balkaner’in 500 trilyon lirayı şahsi servetine kattığı 300

milyarlık zırhlı aracı özel uçağı Fransa nis limanında demirli 15 milyon dolar lüks yatı malikanesi ve sayısız antikalarıyla haksız kazançtan elde edilen ihtişam içinde dokunulmazlar listesindeki en önemli isimler arasında yer aldığı kamuoyuna açık tüm kaynaklardan tüm kaynaklarda yayınlanmıştır. Ali Balkaner Balkaner’in vurgun ve talan ekonomisinden yararlanan en büyüklerden birisinden olduğu ve Yahya Murat Demirel’in onun yanında çok masum kaldığı çeşitli çevrelerce dile getirilmiştir. Korkmaz Yiğit’in Ali Balkaner’den büyük miktarda alacağı olmasına karşın bir türlü tahsil edemediği ve Balkaner’in borcu kabullenmediği karşılıksız çekleri sorulduğunda ise bir iş karşılığı verilmiş çeklerin karşılığı ödenmiştir diye yanıtladığı iş çevrelerinde bilinmektedir. Korkmaz Yiğit Ali Balkaner iliş… ilişki ikilisinin hangi alanlarda ne gibi faaliyetlerde bulunduğu ortak

34


iş ilişkilerindeki parasal alışveriş miktarlarının hangi ölçülerde ve hangi siyasiler aracılığıyla gerçekleştiği yakın çevreleri dışında bilinmiyor. Devlet tarafından el konulan Yurt Bank’ın sahibi Ali Avni Balkaner ve bankanın 7 eski yöneticisi 14 Kasım 2000 tarihinde gözlem altına alındı. Mali şube ekiplerinin Balkaner’i Yeniköy’deki evine giderek gözaltına aldılar. İstanbul DGM Yurt Bank’ın eski sahibi Ali Avni Balkaner ve yöneticileri Ahmet Uğur Balkaner, Ali Bülent Okanlar, Cansel Nadire Okanlar. Mustafa Cengiz Oğuz, Mustafa Nihat Yurdagül, Haluk Onaran, Bayram Eser, Birgül Üzme… Üzmen, Tülin Türkgüngör ve Özcan Taşlıoğlu hakkında yurtdışına çıkış yasağı konuldu. Bu okuduğum şahıslar 7 yönetici mi gerçekten?”

Tanık Ali Avni Balkaner: “Evet efendim.”Mahkeme Başkanı: “İçişleri Bakanı Sadettin Tantan’ın talimatıyla batık bankalara

yönelik operasyonlar çer… çerçevesinde 14 Kasım 2000 gecesi İstanbul'da gerçekleştirilen bir operasyonla Yurt Bank’ın eski sahibi Ali Balkaner ve bankanın 5 yöneticisi gözlem altına alındılar. Bankalar Yüksek Kurulu Müfettişleri batık bankalarla ilgili sürdürdükleri incelemelerde Yurt Bank dosyasını hazırlayarak İstanbul DGM’ye suç duyurusunda bulundu. Off-Shore hesaplar ve kredilerle ilgili incelemeleri yapan müfettişler Yurt Bank’tan usulsüz olarak verilen 28 trilyon liralık krediyle ilgili soruşturma yapılması için Yurt Bank’ın eski sahibi Ali Balkaner ve 20 yönetici hakkında İstanbul DGM’ye soruşturma başlatması için müracaatta bulunmuştu. Yapılan suç duyurusunu inceleyen DGM savcılarının çıkar sağlamak amacıyla toplu teşekkülde bulundukları iddiasıyla bankanın eski sahibi ve yöneticileri hakkında operasyon başlatması için İstanbul Mali Şube Müdürlüğüne talimat verdiği belirtildi. İstanbul Mali Şube ekipleri operasyon başlatarak Yurt Bank’ın eski sahibi Ali Balkaner’i Yeniköy’deki evinde gözlem altına aldı. Polis ayrıca bankanın eski yöneticilerinden 5 kişiyi de tek tek evlerinden alarak İstanbul Emniyet Müdürlüğüne getirdi. Operasyonun sürdüğü öğrenilirken İstanbul Emniyet Müdürlüğü yetkilileri konuyla ilgili olarak bilgi vermekten kaçındı. Behiç Gürcihan’dan elde edilen Gürcihan Behiç Gürcihan demiş elde edilen aracı kurum ortaklık isimli dosya içerisinde adı soyadı unvanı pay tutarı pay oranı diye bir şey var. Ali Avni Balkaner 24 milyon yüzde 24. F Pelin Balkaner 240 milyon yüzde 24, M Hakan Balkaner 240 milyon yüzde 24, Zeynep İlker 240 milyon yüzde 24, Süleyman Ediz 20 milyon yüzde 2, Ali Bülent Akander 10 milyon yüzde 1, Burcu Ergin 10 milyon oranı yüzde 1. Toplam 1 milyar pay tutarı pay oranı da yüzde yüze tekabül etmiş böyle bir oranlama yapmış. Bu ismini verdiğim şahıslar herhalde ailenizden olan kişiler.”

Tanık Ali Avni Balkaner: “Evet efendim.”Mahkeme Başkanı: “Bu doğru mu böyle bir oran yapılmış mıdır?”Tanık Ali Avni Balkaner: “Neyin oranı efendim?”Mahkeme Başkanı: “Yani bu neyin oranı aracı kurum ortaklık diyor?”Tanık Ali Avni Balkaner: “Yani olabilir bilemiyorum.”Mahkeme Başkanı: “Hani şu olabilir yani 10 tane 20 tane 30 tane şirketiniz vardır

da.”Tanık Ali Avni Balkaner: “Var evet.”Mahkeme Başkanı: “Şirketinizin birinde Pelin isimli.”Tanık Ali Avni Balkaner: “Olabilir Sayın Başkanım.”Mahkeme Başkanı: “Bayan vardır birinde yoktur böyle bir karşılaştırırsanız nereye

uyduğunu söy…”Tanık Ali Avni Balkaner: “Genel bir açık… açıklama yapacağım efendim müsaade

ederseniz.”Mahkeme Başkanı: “Buyurun buyurun.”Tanık Ali Avni Balkaner: “Bitti mi daha suçlama varsa.”

35


Mahkeme Başkanı: “Birkaç cümle var az.”Tanık Ali Avni Balkaner: “Bütün suçlamaların hepsini duyayım toptan bir açılama

yapayım müsaade ederseniz.”Mahkeme Başkanı: “Tamam şurasını okuduktan sonra o zaman söz hakkı vereyim.”Tanık Ali Avni Balkaner: “Evet evet.”Mahkeme Başkanı: “Sonra bir bölüm daha açılmış o bölümde adı soyadı unvanı

pay tutarı ve pay oranı diye bir bölüm var orada şöyle diyor. Yurt Bank Yurt Ticaret ve kredi bankası AŞ’nin 980 milyon yüzde 98 Ali Avni Balkaner 10 milyon yüzde 1, Fatma Pelin Balkaner 5 milyon binde 5 diyelim, Muzaffer Hakan Balkaner iki buçuk milyon binde ne odu o zaman on binde 25 mi olur? Yüzde 0 25. Süleyman Ekiz iki buçuk milyon yüzde 0.25 toplam 1 milyar pay oranı yüzde yüz demiş. Buyurun şimdi söyleyin.”

Tanık Ali Avni Balkaner: “Şimdi Sayın Başkanım.”Mahkeme Başkanı: “Sizin hakkınızda böyle bir bilgi notu koymuşlar.”Tanık Ali Avni Balkaner: “O bilgi notunun başlangıç tarafı doğru şöyle ki doğru.

Benim o dedikleri bütün mal varlıklarımın tamamı vardır hatta çok daha fazlası vardır. Birçoğu da halen de vardır. Yurt Bank’tan benim şirketlerimin kullandığı para toplamı Yurt Bank’ın kitabına internete bakarsanız görürsünüz toplamı 56 milyon TL’dir. Yani o zaman ki dolara çevrilirse 56 milyon dolar civarındadır.”

Mahkeme Başkanı: “Evet yaklaşık.”Tanık Ali Avni Balkaner: “Ben ise devletime çok güvendiğim için halen de pişman

değilim 1 milyar dolarlık en az birkaç milyar dolarlık mal varlığımı 12 lira iz bedelle bir protokol yaparak bankanın içinde koydum. Türkiye’de banka rasyosu yüzde 8 olması gerekir iken el konulduğu tarihte benim Yurt Bank’ın rasyosu yüzde 50’nin üzerindeydi. Ancak Türkiye’de çok üst düzeyde bir zata bir kredi vermiştik bankadan o da mevcut onun.”

Mahkeme Başkanı: “İsim söyleyebiliyor musunuz?”Tanık Ali Avni Balkaner: “Söylemeyim efendim söyledim mi mahkeme derdi artık

şimdi bu saatten sonra isim söylemeyim bir bir krediyi sil talebini karşılamamam reddetmem neticesinde bankaya el konulmuştur.”

Mahkeme Başkanı: “Evet.”Tanık Ali Avni Balkaner: “Ve.”Mahkeme Başkanı: “Çok yakın durursanız patlak patlak ses çıkıyor.”Tanık Ali Avni Balkaner: “Evet bankaya sırf o nedenle el konulmuştur ve ben

bankaya borçlu gösterildim. Ben Off-Shoredan mofşordan para da almadım hiç 5 kuruş borcum da yoktu alacağım vardı. Ha bunlar ne oldu Yargıtay’a gittiğinde o zaman ki TMSF’den benden rüşvet isteyen kişiler de bunu böyle yazdılar. Mahkeme de inceleme yapmadan kararı verdi. Yargıtay’da bu karar göre kararı onadı ben şimdi cezaevindeyim. Ancak bilahare TMSF’yle protokol yaparken borcumun olmadığını bu malların bana iade edildiğini ve tüm mal varlığım şimdi borçlar da toplam ödeniyor hepsini başka bir grup yıllar yılı cezaevinde çekerekten yıllar yılı hem hapis yataraktan hem haksız yere Off-Shore parası falan almadım. Almamama rağmen o garip insanların mağdur olmaması için onu da belli bir yer ayırdım o da ödenecek. Şimdi yapılacak işlemlerden Türkiye’nin en güçlü inşaat şirketleri yaparaktan tamamı meydana geliyor böyle bir durum tabi yaşın arasında kurunun arasında yaş da yanar misali o bankacıların arasında bir yığın sahtekarın arasında doğrudur bir yığın sahtekarlık yapılmıştır bankaların içerisinde.”

Mahkeme Başkanı: “Evet.”Tanık Ali Avni Balkaner: “Ama ben bunu yapmadım tam tersini yaptım ama kısmet

bana denk geldi şimdi şeyi bekliyorum iadeyi muhakemeyle bütün bunları zaten ispat edeceğim.”

36


Mahkeme Başkanı: “Peki.”Tanık Ali Avni Balkaner: “O bakımdan onu söylenenlerin bankadan alınan para

rakam falan diyen kişilerin lütfen TMSF’nin yayınladığı Yurt Bank’a ait kitap var. O kitapta benim mal varlığımı 12 liraya bankanın içine koyduğum da yazılı. 24 trilyon lira sermayeli malın 12 liraya (bir kelime anlaşılamadı) 56 milyon toplan kredi alındığı yazılı. Hepsi yazılı lütfedip de internete Yurt Bank kitabına TMSF’nin yayınladığı benim değil bakarlarsa bütün bu gerçekleri kendileri de görmüş olurlar.”

Mahkeme Başkanı: “Evet.”Tanık Ali Avni Balkaner: “Bir daha belki bu şekilde iftira etmekten vazgeçerler.”Mahkeme Başkanı: “Yani siz bi… sorduğum soru şu idi.”Tanık Ali Avni Balkaner: “Evet.”Mahkeme Başkanı: “Şimdi Cumhuriyet Savcılığına sizde bu oranlar kısmı falan

sorulmuş yani burada anlatılan bölüm okumuş olduğum bölümde doğru olmayan veya doğru olan doğru olmasına rağmen eksik olan hususlar var mı o yüzden.”

Tanık Ali Avni Balkaner: “Benim mal varlığımın haricinde üstü tamamen senaryo ve iftiradır. Mal varlığım fazlasıyla vardır o dediklerinden.”

Mahkeme Başkanı: “Tamam.”Tanık Ali Avni Balkaner: “Birkaç daha fazlasıyla vardır ama üstü senaryo ve

yalandır.”Mahkeme Başkanı: “Senaryo ve yalan diyorsunuz.”Saatin 12:02 olduğu görüldü.Duruşmaya 13:30’a kadar ara verildi. Duruşmaya kaldığı yerden devam olundu.Mahkeme Başkanı: “Tutkun Akbaş yarın öğleden sonra gelmesini istedik, Mesut

Sezer isimli tanık hakkında da bu hafta sonunki duruma göre tanık olarak gelecek hafta için çağırılmasını isteyeceğiz. Hafta sonu ki duruma göre değerlendireceğiz, bilgi vermek istiyorum, Tutkun Akbaş yarın gelecek.”

Salonda söz almadan konuşanlar oldu: “Zihni Çakır yarın gelir mi?”Mahkeme Başkanı: “Zihni Çakır yanında, Zihni Çakır’ı alacağız, Zihni Çakır birinci,

ikinci olarak da Tutkun Akbaş, diğerlerini söylemiştim. Perşembe günü Yıldız Namdar, Ethem Sancak dedik, Cuma günü Alper Görmüş, Ahmet Ceyhan.”

Salonda söz almadan konuşanlar oldu anlaşılamadı.Mahkeme Başkanı: “Onu Perşembe söyledik, onu Perşembe günü

değerlendireceğiz, Perşembe günü geleceğini söyledi zaten o.”Salonda söz almadan konuşanlar oldu anlaşılamadı.Mahkeme Başkanı: “Cuma günü işte alacaktık, hazırdı, gelmişti. İşte tamam git

bugün dedik, bugün alamayacağız, o da haber göndermiş ben Perşembe ancak geleceğim, buna göre bilet aldım demiş. Yani biz de mağdur etmek istemiyoruz kimseyi.”

Tanık yeniden huzura alındı.Salonda söz almadan konuşanlar oldu: “Bizi de mağdur etmeseniz Başkanım.”Mahkeme Başkanı: “Evet evet mağduriyet her taraflı var, şimdi bu Tuncay Güney,

tanır mısınız Tuncay Güney’i?”Tanık Ali Avni Balkaner: “Tanımıyorum efendim.”Mahkeme Başkanı: “Tanımıyorsunuz, şimdi Tuncay Güney isimli şahsın mülakatı

var dosya kapsamına yansıyan, hatta Cumhuriyet Savcılığı aşamasında size sorulan 210. ve 209. sayfalarda da size sorulmuş, ben bu kısmı okumak istiyorum. Hani okunmadı, gösterilmedi diye bir şey söylediniz biraz önce.”

Tanık Ali Avni Balkaner: “Evet.”

37


Mahkeme Başkanı: “Bende buna sebebiyet vermemek için okuyalım en azından, şimdi soruşturmacıyla Tuncay Güney arasındaki karşılıklı birbirine soru cevap şeklinde sormuşlar, şuradan başlayalım. Mafya ayağı var mıydı diye başlıyor sorgucu, Tuncay Güney mafya ayağı vardı zaten bizim o sınırlar içinde bir tane mafya diye bir projemiz olacak, mutlaka bakın, mafyanın yeniden yapılanması, bir de Türkiye’nin yeniden yapılanması var, mafya adıyla bir dosyamız olacak. Bizim onlara mutlaka bakın, orada yoksa çıkış almamışsam evime götürmemişsem, eğer bir nüshasını gönderir Veli Paşa ama oldu ki ben çıkış almamışımdır, önce Veli Paşaya gitmiştir. Unutmuşumdur, bilgisayarda mutlaka vardır. Buradaki iddia olunan örgüt belgeleri isimli belgeler var, iddia o, kendisi de bununla ilgili malumat veriyor. Şimdi sormuşlar soruşturmacı, peki bu lobi çalışmasını yapan kim, kendiniz mi yaptınız, Veli Paşa başkalarına mı yaptırdı diye soruyor. Tuncay Güney, hayır biz yaptık, başkaları yaptırmadı, Veli Paşa bu başlıkları bize söyledi. Soruşturmacı, biz dediğin kim? Tuncay Güney, Ümit Oğuztan, ben, Adnan Akfırat, Doğu Perinçek o ekip ÜSİAD’tan Kemal Özden herkesin çalıştığı, yani yazı yazabilen, ben yazı yazamıyorum, yani öyle bir şey yoktur, onların filan hepsinin malzemelerini hep ben topladım. Doğu Perinçek bilgisayarlarında bunları redakte etti, etti bir şey haline getirdi, yazılı Veli Paşaya gönderildi. Veli Paşa da üzerinde düzeltme yapılacakların, yapılacaklarında düzeltme yaptı ama pek çok şey düzeltme yapmazdı, yani biz geniş geniş yazardık çünkü. Soruşturmacı sormuş, şimdi sanatçılardan bahsettiniz, sanatçılar niye sizle çalışsın, yani bu lobi faaliyeti içinde niye sizle, niye bulunsun? Tuncay Güney şöyle diyor, sanatçılar ya da işadamları çalışmayabilir, siz daha yeni örgütleniyorsunuz. Mesela bu ÜSİAD niye bizimle çalışsın? Soruşturmacı, menfaatleri ne sizle? Tuncay Güney, ama ileride menfaatleri olacak zaten, o lobi faaliyetlerimiz ve o Ergenekon içinde orada yazıyor her şey para kaynak sağlanacak, Ali Balkaner Yurt Bank’ın sahibi değil mi? Bizim arkadaşımız Murat Demirel ölülerin üzerine alıyor da biz canlı adamların üzerine kredi alamaz mıyız, alırız. Bunları düşünüyoruz, Korkmaz Yiğit biz, Korkmaz Yiğit’in kaşına gözüne montofon ineği olarak görüyor Veli Paşada, zaten orada Korkmaz Yiğit montofon diye yazdırmadı da lobi diye yazdırıyor. Farklı bu ama sanatçılar ve işadamları, herkes böyle bir lobi faaliyetine girmeyi arzuluyordu. Adnan Polat dahil niye Veli Paşa onlar için isim olarak da şey, bir isim reklamasyonu filan, iyi bir de biliyorlar, neyi biliyorlar? Hayyam Gariboğlu, Korkmaz’a Korkmaz Ali Balkaner ona bu elit insanlar bizim gibi değil ki, otobüste filan buluşmuyor, hepsinin buluştuğu, konuştuğu parmakla sayılı olan kafeler, lobiler var. Oralarda birbirlerine söyleyince otomatikman lobi oluşmuş oluyor, mason locasının örgütlemesini bir başka versiyonunu yapıyoruz. Soruşturmacı soruyor, Siyonist düşünce, Tuncay Güney bunlarınki başka Siyonizm çok farklı bir şey. Soruşturmacı, hangi düşünce dedim zaten? Tuncay Güney, he Türk terimi evet. Soruşturmacı, evet şimdi bu gazeteden, medyadan banka gurubundan, mafya gurubundan, sanatçı gurubundan, işadamları gurubundan örnek yani düşünülen isimler kimler düşünülüyordu bu lobi faaliyetleri içerisinde? Tuncay Güney, şimdi mafya gurubundan herhangi bir şey söylenmedi, ama mafyaya tamamen hakim zaten, yani bu saydıklarımız dışında. Soruşturmacı, yani lobiye gerek yok o hazır zaten. Tuncay Güney, tamam Korkmaz Yiğit 1 yıl önce Korkmaz Yiğit’ler bu Necdet’ler sıkıştırıyor. Emre’ler Korkmaz Yiğit’i Korkmaz Yiğit’i sıkıştırdıklarında Korkmaz Yiğit’ten alacakları varmış. Korkmaz Yiğit içeriye girdiğinde ona yardım etmiş avukatları aracılığıyla, onun parasını tahsil etmeye çalışıyorlar. Ümit Bağbek bunun üzerine Ümit Bağbek ve Korkmaz Yiğit araştırıyor, bundan kim tırsar diye, bunlar kimden tırsar diye, bunun üzerine bize ulaşıyorlar şey olarak, bana ulaştılar zaten beni aradı Ümit Bağbek beni arayınca. Ümit Bağbek’le tanışıyorsun zaten diyor soruşturmacı. Tuncay Güney, isim olarak birbirimizi biliyoruz ama samimiyetimiz yok tabi, beni çağırdı Taksim The Marmara yani Ak Merkez olabilir, Ak

38


Merkez’de görüştükten sonra Korkmaz Bey’le görüştürmek istedi. Korkmaz Bey’le tanışığız, tanışığım. General Veli Küçük’le tanışmak istediğini söyledi, bende aksettiririm dedim, kendisine aksettirdim, tanışalım iyi olur dedim. Bizim tanışmalarımız için de iyi olur dedi, bunun üzerine Korkmaz Yiğit’i şeye getirdik, önce Bağbek geldi, bu Necdet’lerin içini açmıştı. Demirel’lerin işini, ben hallederim, konuşurum dedi Emre’ye, şöyle kenara çekilsin dedi. Korkmaz Yiğit bizim dostumuzdur dedi, bende bunu söyledim, vazgeçti Emre’den para istemekten 250 bin dolar mıydı neydi? Bunun üzerine şey yaptım, bu ara benim bilmediğim ama Uğur Korkır’lara, Korkır’lara Ümit Bağbek görüştü, pardon ben biliyordum ama bu Sedat Peker’den dolayı görüşüyorlarmış, ama ben mahiyetini tam net olarak bilmiyorum. Bir kere görüştüğümüzde Oğuz Korkır’la bende yardım, bende vardım. Adapazarı’nda Ümit Bağbek ben Oğuz Korkır görüştü, o sırada telefon görüşmeleri oldu, ondan sonra ne görüştüler bilmiyorum ama Sedat Peker, Korkmaz Yiğit’e salça olduğunu biliyorum. Ondan sonra biz Korkmaz Yiğit’i biz getirdik tugaya. Korkmaz Yiğit’e e Paşa öğle yemekleri yedirdi iyi karşıladı ve Korkmaz Yiğit’le geri döndüğünüzde ha Veli Paşa dedi ki Tuncay bundan sonra senin danışmanın olsun dedi bizimle irtibatlanmamızı sağladı dedi ben her şeye kefilim dedi. Bunun üzerine Korkut Korkmaz Yiğit iyi olur Veli Paşam dedi. Biz geri geldik Korkmaz Yiğit yarın gel dedi ben gittim. Bir milyar maaşla kendisine danışmanlığa başladım. Bu arada Ali Avni Balkaner’in arkadaşlar eve gel… geldiğinde de gösterdim bir buçuk milyon dolar bir buçuk milyon dolar 3 tane çeklerin fotokopisi vardı. Korkmaz Yiğit dedi acaba dedi bu Balkaner imzalı Yurt Bank çekler bu çekleri dedi ben Ali Bankaner’e para verdim ama tahsil edemiyorum dedi. Veli Paşanın bu konuda araya girmesini istedi bunun üzerine Ali Avni Balkaner de Veli Paşanın Bilecik’te Ali Avni Balkaner’in bir şeyi vardı fabrikası vardı şey fabrikası mermer fabrikasıydı. Ortağıyla Ali Avni Balkaner ve Veli Paşa görüşeceğini söyledi. Bunların onların fotokopilerini aldı Veli Paşa korkmam Korkmaz’a bile dedi ki yav nasıl böyle para veriyor anlamıyorum söyle buna dedi şey olarak böyle bir ilişkileri oldu. Korkmaz Yiğit ve Veli Paşanın. Sıcak oradan sonra birbiriyle görüşüyorlardı zaten Güven Ak… Erkaya da Korkmaz Yiğit’in oradaydı zaten. Biz Güven Erkaya’yı da geçmişte tanıyorduk ama o diye biz onunla görüşmüyorduk. Daha sonra Veli Paşa Güven Erkaya’nın hazırladığı Mercedes’i kullandı. Emekli olduktan sonra da. Bu arada özel olarak kanat altı da Kanal 6’da pardon Kanal 6’da Korkmaz Yiğit’in ne iş yapıtlar bilmiyorum. Ahmet Özal’la Hayyam Garipoğlu’ndan Korkmaz Yiğit’ten on yedi buçuk milyon dolar alacağı vardı o konuda Veli Paşayla görüştüler Veli Paşa Hayyam’la görüştü zannediyorum çünkü ondan sonra Korkmaz Yiğit konuyu bana bir daha açmadı. Bir şey olsaydı açardı mesela Gülmak konusunda birkaç kez açmıştı. Konuyu dedi ki Yahudi lobisine Jefi Kamhi şunlara bunlara Veli Paşanın sözü geçer dedi bunlarla bir konuşsun dedi 2, 3 defa söyledi. Ben söyledim ondan ondan sonra herhalde Kemal Ulman’la Zeynel Abidin ortaktılar bunlar araları iyiydi ki bana bir daha konuyu açmadı ama Veli Paşa Korkmaz Yiğit’le kendisi görüşüyordu zaten diye devam ediyor ve bu kısmını almışlar size sormuşlar. Bu ifadede geçen şimdi lobi faaliyetlerinden bahsediyorlar yani bu lobi faaliyetleri kapsamında sizin de işadamları olarak bu faaliyetler içerisinde isminizi geçirmişler ne diyorsunuz bu konuda?”

Tanık Ali Avni Balkaner: “Ben efendim hiç böyle faaliyette.”Mahkeme Başkanı: “Lobi diye bir şey duydunuz mu?”Tanık Ali Avni Balkaner: “Hayır duymadım hiç böyle bir faaliyette de bulunmadım.

Hayatımda ben yani ne yerini bilirim ne yurdunu bilirim ne hiçbir şey.”Mahkeme Başkanı: “Evet, hatta bu belgelerin hazırlamasından bahsediyor işte

belgelerin isimlerini koymuşlar demiş ki Türkiye’nin yeniden yapılanması mafyanın yeniden yapılanması ondan sonra çalışmalar yapılmasından bahsediyorlar bir yazı sanki yazı

39


hazırlığı hazırlığı olmuş. Bu yazıyı yazarken Ümit Oğuztan, Adnan Akfırat, Doğu Perinçek, Kemal Özden isimli kişilerden yararlanılmış iddiası var.”

Tanık Ali Avni Balkaner: “Valla.”Mahkeme Başkanı: “Bu şahısları tanır mısınız?”Tanık Ali Avni Balkaner: “Tanımam efendim hiçbirini tanımam ayrıca ben yalnız

işadamıyım. Sabahın köründen akşam gece gece geç yarısına kadar kendi işim dışında hiçbir işle meşgul olmadım.”

Mahkeme Başkanı: “Evet burada şeyden bahsediyor işte Korkmaz Yiğit’in alacağını tahsil etmesi konusunda Veli Küçük’ün devreye sokulmasından bahsediyor.”

Tanık Ali Avni Balkaner: “O ama ben demin de ifademde arz ettim size Sayın Başkanım ben Veli Küçük Paşadan.”

Mahkeme Başkanı: “Nerede görüştünüz, görüştüğünüz yer?”Tanık Ali Avni Balkaner: “Bu şeyde işte lokantada ilk defa karşılaştık bu.”Mahkeme Başkanı: “Lokantanın yeri nerede?”Tanık Ali Avni Balkaner: “Bir kebapçı efendim Nişantaşı’nda.”Mahkeme Başkanı: “Nişantaşı’nda.”Tanık Ali Avni Balkaner: “Üst katta bir kebapçıydı.”Mahkeme Başkanı: “Sizin yanınızda başka kimse var mıydı?”Tanık Ali Avni Balkaner: “Hayır ben yalnızdım, Korkmaz Veli Paşam dedi, iki üç kişi

daha vardı orada, ben gittim oraya Veli Paşa ne ondan önce, ne ondan sonra bana Korkmaz Yiğit’le olan ilişkimle ilgili en ufak bir kelime dahi etmemiştir.”

Mahkeme Başkanı: “Yani öyle iması dahi olmadı diyorsunuz.”Tanık Ali Avni Balkaner: “Hayır, hayır, zinhar efendim en ufacık bir ima dahi olmadı.

Ama o yanında iki üç kişi daha vardı, sonra bana ifademde denildi ki o çekin bulunduğu yerde senin mal varlığınla ilgili bazı şeyler yazıyor dedi. Çekin bulunduğu kimse.”

Mahkeme Başkanı: “Orada çeki size gösterdiler mi? Çek fotokopileri o yemin sırasında.”

Tanık Ali Avni Balkaner: “Olabilir efendim, yani görmüşte olabilirim ama yani benim çekler olduğu belli zaten.”

Mahkeme Başkanı: “Yani orada çekler gösterildi mi size?”Tanık Ali Avni Balkaner: “Gösterilmiş de olabilir Sayın Başkanım hatırlayamıyorum,

yani.”Mahkeme Başkanı: “Çünkü orada da bahsediyor işte çekler.”Tanık Ali Avni Balkaner: “O çekler benim çeklerim yani bir sorun yok o çeklerde.”Mahkeme Başkanı: “İşte bu, bu okuduğum belgelerin, işte bu Tuncay Güney’in

emanetlerinin içinden çıkan, daha önce bunun hakkında change oto dolandırıcılığı iddiasıyla bir soruşturma yapılıyor.”

Tanık Ali Avni Balkaner: “Hı, hı.”Mahkeme Başkanı: “Soruşturma kapsamında kendisinde bulunan belgeler

kapsamında çıkan şeyler bunlar, okuduklarım.”Tanık Ali Avni Balkaner: “Ama bunları şey bilir kime verdiğini çeki efendim, Korkmaz

Yiğit bilir. Çünkü o çekler günü geçmiş, zaten kağıt haline gelmiş bir çekler idi.”Mahkeme Başkanı: “Tamam.”Tanık Ali Avni Balkaner: “Aksi takdirde olsaydı ben zaten tekrar kendisini

Mahkemeye verirdim, şunu yapardım, bunu yapardım. Ona rağmen kağıt haline gelmesine rağmen ben ilk peşin adalet neyse, yani borçluysam ödeyeyim diye o şey, nedir o anlaşmacı, yani karar mekanizmasına razı oldum. Fakat sonra baktım ki oradan ters bir olay çıkınca temyize başvurdum ve o konu kapandı benim için Sayın Başkanım.”

Mahkeme Başkanı: “Anladım, yani herhangi bir baskı gelmedi diyorsunuz.”

40


Tanık Ali Avni Balkaner: “Hayır, hayır, hayır zinhar.”Mahkeme Başkanı: “Evet, Savcı Bey sorunuz var mı?”Cumhuriyet Savcısı Mehmet Murat Dalkuş: “Bir sorumuz yok Başkanım.”Mahkeme Başkanı: “Peki.”Bu sırada bir kısım sanıklar müdafii Av. Zeynep Küçük, Av. Selen Karaçalı, Av.

Nazlı Çubuklu, Av. İlkay Sezer, Av. Dilek Helvacı, Av. İbrahim Erhan Kara ile tutuksuz sanık Adnan Bulut’un geldikleri görülmekle,

Huzurdaki yerlerine alındı.Mahkeme Başkanı: “Oraya isminizi söyler misiniz? Şey cihaza, cihaza söyler

misiniz? Açın.”Sanık Yalçın Küçük müdafii Av. Hasan Fehmi Demir’in geldikleri görülmekle, Huzurdaki yerlerine alındı.Mahkeme Başkanı: “Sanıklardan sorusu olan, sanıklardan sorusu olan yok, Avukat

Beylerden, Avukat Hanım, Avukat Hanıma yetki verelim, mikrofonla, Avukat Hanım mikrofonunuz açıldı.”

Sanık Veli Küçük müdafii Av. Zeynep Küçük söz istedi verildi: “Ali Avni Bey.”Tanık Ali Avni Balkaner: “Buyurun.”Sanık Veli Küçük müdafii Av. Zeynep Küçük: “Şimdi bu ifadenizin ekinde 2 sayfa

ifade vermişsiniz Savcılıkta ekinde bir takım belgeler var, mesela sizin Kürşat Yılmaz’la ilgili bir hukuki husumetiniz olduğuna ilişkin bir şikayetinizin zaptını dilekçe, ifadenizin ekinde görüyoruz. Bunu siz mi sundunuz Savcılığa?”

Tanık Ali Avni Balkaner: “Hayır.”Sanık Veli Küçük müdafii Av. Zeynep Küçük: “Kürşat Yılmaz’la Veli Küçük arasında

herhangi bir bağlantı olduğuna ilişkin bir bilginiz var mı?”Tanık Ali Avni Balkaner: “Hayır ben Kürşat Yılmaz’ı ayrı tanırım, Veli Küç…”Mahkeme Başkanı: “Aralarında bağlantı olduğuna dair bilginiz var mı?”Tanık Ali Avni Balkaner: “Hayır, hayır ben bilemem efendim.”Mahkeme Başkanı: “Bilgim yok.”Sanık Veli Küçük müdafii Av. Zeynep Küçük: “Yani bu belge Savcılık tarafından mı

size gösterildi?”Tanık Ali Avni Balkaner: “Bana.”Sanık Veli Küçük müdafii Av. Zeynep Küçük: “Bu nasıl girdi bu belge?”Tanık Ali Avni Balkaner: “Bana bu belgenin ne zaman girdiği, nasıl girdiğini bilemem

ben, Savcılıkta da bana bu konuda değildi benim deminki anlattığım, lokanta olayını anlattım Sayın Savcı Bey’e, Kürşat Yılmaz olayı apayrı bir olay, şimdi aynı anda soruldu mu sorulmadı mı bilemiyorum ama demin de arz ettim. Veli Küçük Bey’le Kürşat Yılmaz olayının uzaktan yakından ilgisi yoktur, Kürşat Yılmaz olayını tafsilatıyla anlattım zaten ve olan olayları da anlattım. Yani Kürşat Yılmaz bir alacağı devraldığından bahsederekten benden talepte bulundu.”

Mahkeme Başkanı: “Evet.”Tanık Ali Avni Balkaner: “Ama Veli Küçük Bey’le en ufak bir şey olmadı.”Mahkeme Başkanı: “Bir herhangi, bağlantı olduğuna dair bilginiz yok.”Tanık Ali Avni Balkaner: “Yok efendim, hiçbir şekilde yok.”Mahkeme Başkanı: “Evet, bağlantı yok dedi.”Sanık Veli Küçük müdafii Av. Zeynep Küçük: “Evet, sizin bu Korkmaz Yiğit’le olan

aranızdaki borç alacak ilişkisine ilişkin olarak.”Tanık Ali Avni Balkaner: “Evet, evet.”

41


Sanık Veli Küçük müdafii Av. Zeynep Küçük: “Sadece o gün Korkmaz Yiğit’in daveti üzerine o gittiğiniz Nişantaşı’ndaki kebapçı da Veli Küçük’ün de masada yemek yiyenler arasında olduğunu gördünüz.”

Tanık Ali Avni Balkaner: “Evet.”Sanık Veli Küçük müdafii Av. Zeynep Küçük: “Bunun haricinde Veli Küçük’ün söz

konusu alacak ilişkisine ilişkin olarak size doğrudan veya dolaylı olarak belki aracı göndererek, belki bir elçi atayarak, herhangi bir şekilde, herhangi bir tavsiyesi, herhangi bir telkini herhangi, bir tehdidi söz konusu oldu mu?”

Tanık Ali Avni Balkaner: “Hayır biz bu konuda en ufak bir konuşma dahi yapmadık yani.”

Sanık Veli Küçük müdafii Av. Zeynep Küçük: “O gün yemekte bir şey söyledi mi Veli Küçük?”

Tanık Ali Avni Balkaner: “Hayır hiçbir söylemedi ben yemeği terk ettim gittim ben dedim ki, değil paşa kim hakem olursa olsun ben maymun kırbacı bir defaya ben bir daha hakem kabul etmiyorum sizde kusara bakmayın dedim yemeği terk ettim yemek yemedim.”

Sanık Veli Küçük müdafii Av. Zeynep Küçük: “Veli Küçük kendisinin bu konuda hakem olarak isimlendirildiğini bildiği konusunda bir kanaatiniz var mı yani, yani o yemeğe gelmeden önce Veli Küçük’e sen bu konuda hakem olacaksın dedim kabul etti gibi bir beyanı oldu mu Korkmaz Yiğit’in?”

Tanık Ali Avni Balkaner: “Hayır şimdi Veli Küçük Bey’in bilgisi olup olmadığını ben bilemem. Ama orada böyle bir talep Korkmaz Yiğit’ten gelince zaten ben reddettim ve masayı terk ettim zannediyorum ki, Veli Küçük Bey’in de daha önceden bilgisi yoktur ama öbür arkadaşlar kimdir tanımıyorum onları da ilk defa orada gördüm o bana hepsi muteber kişiler dedi ama ben dedim kim olursa olsun ben kabul etmem bir defa ettim dedim ve terk ettim.”

Sanık Veli Küçük müdafii Av. Zeynep Küçük: “Yani mesela şöyle bir konuşma geçmedi aranızda o zaman yani biz Veli Küçük Paşama teklif ettik aramızdaki bu konuda konu da hakemlik yapmayı kabul etti gibisinden bir konuşma oldu mu aranızda?”

Tanık Ali Avni Balkaner: “Hayır hayır hayır hiçbir şey olmadı sürpriz oldu orada ben yemeğe gittim diye gittim şey Korkmaz’ın bir emri vakisiyle karşı karşıya kalınca da yemeği terk ettim.”

Sanık Veli Küçük müdafii Av. Zeynep Küçük: “Herhangi bir konuda bu konuyu geçelim.”

Tanık Ali Avni Balkaner: “Hı.”Sanık Veli Küçük müdafii Av. Zeynep Küçük: “Herhangi bir konuda Veli Küçük’ün

size Korkmaz Yiğit’le olan ilişkinizin haricinde herhangi bir konuda bir talebi, bir paraya ilişkin nakdi konularda herhangi bir isteği birine para vermeniz birinden para almanız gibi herhangi bir telkini, tavsiyesi oldu mu?”

Tanık Ali Avni Balkaner: “Para.”Sanık Veli Küçük müdafii Av. Zeynep Küçük: “Kendisi için hiç para falan istedi mi

Veli Küçük sizden?”Tanık Ali Avni Balkaner: “Hiç, hiçbir şekilde böyle bir şey olmadı ben eğer olsaydı

zaten elimden geleni yapardım çünkü ben Veli Küçük Bey’le çalışmak istiyordum.”Mahkeme Başkanı: “Evet.”Sanık Veli Küçük müdafii Av. Zeynep Küçük: “Şimdi Tuncay Güney’i tanımadığınızı

söylediniz doğrudur değil mi?”Tanık Ali Avni Balkaner: “Tabi doğru.”

42


Sanık Veli Küçük müdafii Av. Zeynep Küçük: “Tuncay Güney herhangi bir şekilde Veli Küçük vasıtasıyla size gelmiş falan olabilir mi?”

Tanık Ali Avni Balkaner: “Olamaz tabi nasıl olur.”Sanık Veli Küçük müdafii Av. Zeynep Küçük: “Ha ha. Peki, Tuncay Güney’in

ifadelerinde mesela diyor ki Ali Avni Balkaner’le Veli Küçük Bilecik’te buluştular diyor.”Tanık Ali Avni Balkaner: “Ben ömrümde Veli Küçük Bey’in Bilecik’teki yerini bilmem

ki buluşayım.”Sanık Veli Küçük müdafii Av. Zeynep Küçük: “Şimdi Tuncay Güney’in ifadelerini

okudu Hakim Bey.”Tanık Ali Avni Balkaner: “Yalan söylüyor yalan söylüyor Tuncay Güney kimse yalan

söylüyor yani böyle bir şey yok.”Sanık Veli Küçük müdafii Av. Zeynep Küçük: “Size Veli Küçük herhangi bir

görüşmenizde bir oluşumdan lobi yapılanmasından işadamlarının katılacağından bir çalışma olduğundan falan bahsetti mi?”

Tanık Ali Avni Balkaner: “Hayır, hayır hiçbir şey ben zaten Veli Küçük Bey’le o kadar lobi konuşacak kadar bir samimiyetim yoktu, ben kendisini ismen önce tanıyordum sonra da 2, 3 defa karşılaştım en ufak bir lobi şudur budur bir talep olmadı.”

Sanık Veli Küçük müdafii Av. Zeynep Küçük: “Peki Tuncay Güney’den çıkan belgeleri okudu Hakim Bey size bu.”

Tanık Ali Avni Balkaner: “Evet.”Sanık Veli Küçük müdafii Av. Zeynep Küçük: “Bu finans odakları teknokratlar

Uluslararası nasıl egemen oldu şeklinde.”Tanık Ali Avni Balkaner: “Evet.”Sanık Veli Küçük müdafii Av. Zeynep Küçük: “Sizinde isminiz geçtiği ve mal

varlığınızdan arkasından da bankanıza yapılan operasyonla ilgili birtakım kanaatlerin de olduğu bir döküm bir yazı okudu.”

Tanık Ali Avni Balkaner: “Evet.”Sanık Veli Küçük müdafii Av. Zeynep Küçük: “Bu Tuncay Güney’in belgeleri

arasından hazırladığı belgelerin arasından çıkmış bir doküman.”Tanık Ali Avni Balkaner: “Evet.”Sanık Veli Küçük müdafii Av. Zeynep Küçük: “Mesela burada birtakım şirketlerdeki

paylarınız şirket ortaklarınıza ilişkin bilgiler var.”Tanık Ali Avni Balkaner: “Evet evet.”Sanık Veli Küçük müdafii Av. Zeynep Küçük: “Bunlar kolay ulaşılacak bilgiler midir?”Tanık Ali Avni Balkaner: “Tabi ki. Şimdi evvela bu yapılan benim hakkımdaki yapılan

işlemin tamamı yanlıştır yanlandır çünkü ben biraz evvelki ifademde de söyledim dedim ki TMSF’nin kayıtlarında şu anda internetten girdiğiniz noktada bütün bunları görebilirsiniz. Fakat Türkiye’de şöyle bir sistem vardı bildiğiniz gibi bir anonim şirket kurulması için 5 kişi gerekiyor idi. O zamanlardan beri bana dedi ki, avukatlarım savunma yapma adalet yerini bulur dedi. Ben şu anda cezaevindeyim ama olay şudur; 5 kişiden müteşekkil olması için benim icabında şoförümü de yanımda çalışan işçiyi de şirketlere sokmuşumdur. Fakat şirketlerin toplamda 56 milyon TL olan bütün borcunu o zamanki mahkeme kanıtlarıyla yapılan istihbarat raporlarınca 120 milyon dolar ödenmiş sermayesi olan ve o tarihteki değerinin de 1 milyar doların üzerinde olan bir şirket 12 lira iz bedelle bankanın içinde idi. Şimdi bütün bunlarda TMSF’nin şu andaki internetteki şeyinde mevcut. Ek bir belge veya bilgi istendiği takdirde ben sunmaya hazırım dolayısıyla o zatı muhterem kimse tamamen senaryo ve yalan ifade de bulunmaktadır benimle ilgili olan kısmını net bir şekilde ispatta edebilirim, açıklaya da bilirim.”

43


Sanık Veli Küçük müdafii Av. Zeynep Küçük: “Şimdi zaten belgeyi okuduğumuzda son kısmını size okuyacağım ve buradan ne sonuç çıkaracağınızı soracağım bankanıza el koyulduğunda ve siz o dönemde işte bir tutuklandınız, hani gözaltına alındınız falan basında çok fazla hakkınızda haberler vardı.”

Tanık Ali Avni Balkaner: “Evet.”Sanık Veli Küçük müdafii Av. Zeynep Küçük: “Şimdi bu yazının son bölümü şöyle

bitiyor, polis ayrıca bankanın eski yöneticilerinden 5 kişiye de tek tek evlerinden alarak İstanbul Emniyet Müdürlüğüne getirdi.”

Tanık Ali Avni Balkaner: “Evet.”Sanık Veli Küçük müdafii Av. Zeynep Küçük: “Operasyonları sürdüğü öğrenilirken e

İstanbul Emniyet Müdürlüğü yetkilileri konuyla ilgili olarak bilgi vermekten kaçındı sizce bu bir gazete haberi olabilir mi?”

Tanık Ali Avni Balkaner: “Ben bunu bilemiyorum fakat o kadar yalan haber çıktı ki şimdi örneğin benimle birlikte mahkum ve mağdur edilen Off-Shorecular var ben o zaman ki bu Off-Shorecuların paranın bu bankanın içerisindeydim ben bir lirasını almadım dedim. Bakın bugün meydana çıktı bütün bunlar ben şimdi bankanın içindeki mal varlığı bankaya dahil edilmiştir denildi. Yargıtay kararı böyle yazıyor halbuki hangi teminat bankanın varlığına dahil edilebilir. Şimdi benim mallarımın geri iade edildi ben mallarımla borçlarımı ödüyorum Off-Shore borçları da dahil ödüyorum 13 senenin faizini de ödüyorum ama benle beraber o 4200 kişide mağdur edildiği yalan beyanla. Bu tür kişilerin yalan beyanları maalesef kale alındı gazetelerde sütun sütun başlıklar atıldı ama işin gerçeği bu değildi bende bunu maalesef kendim sırf adalete anlatmak istediğim içinde ancak şimdi kısmet oldu.”

Sanık Veli Küçük müdafii Av. Zeynep Küçük: “Nihai olarak siz Veli Küçük’le yaptığınız birkaç görüşme olduğunu bahsediyorsunuz bir yemek yediğinizi bahsediyorsunuz orada.”

Tanık Ali Avni Balkaner: “O yemek yemedik yemekte buluştuk ben terk ettim gittim.”Sanık Veli Küçük müdafii Av. Zeynep Küçük: “Yemekte katılma… görüştünüz

kalktınız.”Tanık Ali Avni Balkaner: “Evet.”Sanık Veli Küçük müdafii Av. Zeynep Küçük: “Veli Küçük’ün herhangi bir şekilde sizi

bu iddianamede mafya olarak isimlendirilen bu iddianameye göre ve bu belgelere göre de Veli Küçük’ün mafya ayağını oluşturmuş olduğu şeklinde bir yapılanmanın olduğu sıranın işadamlarına geldiği şeklinde birtakım iddialar var bu.”

Tanık Ali Avni Balkaner: “Evet.”Sanık Veli Küçük müdafii Av. Zeynep Küçük: “Bu Hakimin okuduğu Tuncay Güney

beyanında da Veli Küçük’ün size mafyayla ilgili kendisinin mafya bağlantılarıyla ilgili herhangi bir beyanı herhangi bir telkini herhangi bir tehdidi ya da sizi zor durumda bırakacak yasal, gayri yasal herhangi bir sözü söyleme oldu mu?”

Tanık Ali Avni Balkaner: “Şimdi efendim biraz evvel başka bir kişi hakkında beyanatımı duydunuz. Sayın Veli Küçük Bey’in bana bu tür bir talep veya beyanatı olsaydı zaten onla ben bir daha hayatımda görüşmezdim. Ben hiçbir mafyayla görüşecek kişide değilim onlara pabuç bırakacak bir kişide değilim o bakımdan hiçbir zaman böyle bir şey olmamıştır.”

Sanık Veli Küçük müdafii Av. Zeynep Küçük: “Teşekkür ediyorum sorularım bu kadar.”

Tanık Ali Avni Balkaner: “Budur.”Cumhuriyet Savcısı Mehmet Murat Dalkuş: “Başkanım bu noktada bir soru sormak

istiyorum.”

44


Mahkeme Başkanı: “Rahatsızlık var mı bir dakika.”Tanık Ali Avni Balkaner: “İyim efendim iyim.”Mahkeme Başkanı: “Ne oldu.”Tanık Ali Avni Balkaner: “Yo bir şey yok.”Mahkeme Başkanı: “Rahatsız oldunuz su içer misiniz bir su acil oturun iki dakika. Cumhuriyet Savcısı Mehmet Murat Dalkuş: “Başkanım sağlık görevlileri isterseniz.”Mahkeme Başkanı: “Sağlık problemi yoktu dinlenme olsun diye. Buyurun.”Cumhuriyet Savcısı Mehmet Murat Dalkuş: “Müsaitseniz bir sorum vardır.”Mahkeme Başkanı: “Buyurun.”Tanık Ali Avni Balkaner: “Yo iyim buyurun.”Cumhuriyet Savcısı Mehmet Murat Dalkuş: “Başkanım müsaadenizle.”Mahkeme Başkanı: “Buyurun.”Cumhuriyet Savcısı Mehmet Murat Dalkuş: “Sayın Avukat Hanım az önce bir soru

sorduğu zaman şöyle bir beyanda bulundunuz dediniz ki Veli Küçük bugüne kadar benden herhangi bir şekilde para falan istemedi.”

Tanık Ali Avni Balkaner: “Evet.”Cumhuriyet Savcısı Mehmet Murat Dalkuş: “İsteseydi de şey ederdim çünkü onunla

birlikte çalışmak istiyordum.”Tanık Ali Avni Balkaner: “Evet yani.”Cumhuriyet Savcısı Mehmet Murat Dalkuş: “Veli Küçük’ü hangi.”Tanık Ali Avni Balkaner: “İsteseydi maaş babında bir şey.”Cumhuriyet Savcısı Mehmet Murat Dalkuş: “Ha hangi işte istihdam etme.”Tanık Ali Avni Balkaner: “Yani maaş babında bir şey bakın ben çalışmak istediğiniz

bir insanı iş muhitinde çok mühimdir çalışacağınız insanları kendiniz seçersiniz. Yani örneğin benim bankanın başına ben banka kambiyo genel müdürünü getirdim. İkinci başkanlığa murakıplar derneği başkanını getirdim yani en kalburüstü kim bu işe bakıyorsa onları alıp onlarla çalışmak istersiniz.”

Cumhuriyet Savcısı Mehmet Murat Dalkuş: “Şey burada şey.”Tanık Ali Avni Balkaner: “Veli Küçük Paşada ancak aynen bu kişiler gibi

değerlendirdim.”Cumhuriyet Savcısı Mehmet Murat Dalkuş: “Hangi yani özel eğitiminden veya

mesleğindeki hangi.”Mahkeme Başkanı: “Hangi göreve getirmeyi düşünüyordunuz?”Tanık Ali Avni Balkaner: “Efendim 10 bin kişi çalışıyor dedim biraz evvel.”Cumhuriyet Savcısı Mehmet Murat Dalkuş: “Siz güvenlikten ilgili bir işiniz var

mıdır?”Tanık Ali Avni Balkaner: “Güvenlik ha.”Cumhuriyet Savcısı Mehmet Murat Dalkuş: “Güvenlik sektöründe bir şirketiniz var

mıydı?”Mahkeme Başkanı: “Güvenlik şirketiniz?”Tanık Ali Avni Balkaner: “Ha benim şahsi şirkettim yokta bizim güvenlik.”Cumhuriyet Savcısı Mehmet Murat Dalkuş: “Şirketlerinizin güvenliğiyle ilgili.”Tanık Ali Avni Balkaner: “Hayır bizim şirketlerimizde çalışan.”Cumhuriyet Savcısı Mehmet Murat Dalkuş: “Evet.”Tanık Ali Avni Balkaner: “Güvenlikçilerin tamamının başına getirmek ve onun bir

organizasyon yapmasını istiyor arzu ediyor idim.”Cumhuriyet Savcısı Mehmet Murat Dalkuş: “Tamam anladım. Peki, bir başka sorum

var az önce dediniz ki ben bugüne kadar hiçbir mafya örgütüyle ya da kişisiyle bir işim olmadı olduğunu bilsem de yaklaşmam kimseyle görüşmem dediniz.”

45


Tanık Ali Avni Balkaner: “Tabi.”Cumhuriyet Savcısı Mehmet Murat Dalkuş: “Mafya mensuplarından ya da

yöneticilerinden bugüne kadar hiçbir kimseyle bir araya gelmediniz mi bir yemekte buluşmadınız mı veya toplantıya katılmadınız mı?”

Tanık Ali Avni Balkaner: “Hayır ben hiç kimseyle bir yemek yemedim ancak karşılaştığım konuştuğum kişiler elbette olmuştur ama hiçbir tanesiyle oturup da ne özel bir görüşme yapmışımdır ne yemek yemişimdir.”

Cumhuriyet Savcısı Mehmet Murat Dalkuş: “Evet.”Tanık Ali Avni Balkaner: “Yaptığım bir tane Kürşat Yılmaz görüşmesinde zaten

mahkemeye aks ettirdim.”Cumhuriyet Savcısı Mehmet Murat Dalkuş: “Peki Sayın Veli Küçük’ün hakkındaki

iddiaların ciddiyetinden basında Susurluk sürecinden başlayarak yazılıp çizilen şeylere dair bir bilginiz yok muydu?”

Tanık Ali Avni Balkaner: “Hayır nereden bilgim olsun.”Cumhuriyet Savcısı Mehmet Murat Dalkuş: “Bütün Türkiye’nin.”Tanık Ali Avni Balkaner: “O zaman böyle bir yazı yoktu ki.”Cumhuriyet Savcısı Mehmet Murat Dalkuş: “Hayır hayır ta 1990’lı yılların ortalarının

sonundan itibaren başlayan.”Salonda söz almadan konuşanlar oldu, anlaşılmadı.Mahkeme Başkanı: “Bir dakika bir dakika.”Cumhuriyet Savcısı Mehmet Murat Dalkuş: “O Sayın Veli Küçük’ün hakkında

ithamları içeren şeyleri hiç duymadınız mı?”Tanık Ali Avni Balkaner: “Ben hiç duymadım efendim.”Mahkeme Başkanı: “Tamam duymamış.”Tanık Ali Avni Balkaner: “Hiç duymadım.”Cumhuriyet Savcısı Mehmet Murat Dalkuş: “Evet. Tamam, teşekkür ediyorum.”Mahkeme Başkanı: “Evet. Hakim Bey sorunuz var mı? Tamam. Şimdi biraz önce

okudum ben ifadenizi özellikle bu Kürşat Yılmaz’la ilgili olan olayı bahsederek şimdi orada şöyle bir beyanınız var diyorsunuz ki beyanınızda okuduk zaten tekrar okuyalım orayı bu görüşmeler esnasında Kürşat Yılmaz beni aleni bir şekilde tehdit etmedi.”

Tanık Ali Avni Balkaner: “Evet.”Mahkeme Başkanı: “Bana ihlasın alacağını kendisine geçtiğini söyledi ancak şu da

önemli bir faktör ki benim biraz sert mizacım mizaçlı oluşum haksızlığa tahammül edemeyişim ve tabiri caizse mafyadan korkmayışım Kürşat’ın beni tehdit edememesinde büyük rol oynadı. Hatta ben Kürşat’ın en ufak bir baskı yapması durumunda derhal polise gideceğimi Ümit Şimşek aracılığıyla Kürşat Yılmaz’a haber gönderdim bu sayede Kürşat Yılmaz üzerime çok fazla gelemedi.”

Tanık Ali Avni Balkaner: “Evet.”Mahkeme Başkanı: “Demişsiniz. Yani demek ki sizi o tarihlerde Kürşat Yılmaz’ın

böyle bir baskısı geleceğini hissetmişsiniz bana fazla zorlamasın beni sıkıntıya sokarsa bende gider onu şikayet ederim uğraşırım demişsiniz.”

Tanık Ali Avni Balkaner: “O anlamda değil Sayın Başkanım.”Mahkeme Başkanı: “Evet onu açıklar mısınız?”Tanık Ali Avni Balkaner: “Hepimizin dışarıdan da bildiği gibi bu mafya taktiği bir

borcu devir alıp gelip sen bana bunu öde derler. Şimdi ben onu kabul etmedim bana senetleri vermesine rağmen çünkü senetleri bana verdiği zaman ben ona borçlu duruma gireceğim o zaman ne olacak ben mafyayla bir irtibatım olacak ben almam senetleri ben ihlasla iş yaptım.”

Mahkeme Başkanı: “Normal şekilde ödeyeceğim.”

46


Tanık Ali Avni Balkaner: “Refüze ettim senetleri almaya dahi bir borç senedimiz var ama ihlasında var aynı şekilde bizde. Ben onu refüze ettim o senetleri dahi almadım ben dedim senle muhatap olmam benim borcum ihlasadır dedim dolayısıyla onu kibarca iteledim, iteledikten sonrada herhangi bir şekilde tehdit veya baskıya girmesini önlemek içinde Ümit Şimşek’le haber yolladım dedim bak en ufacık bir şey yaparsa ben hiçbir konuşmamda doğru polise giderim şikayetçi olurum kendisinden.”

Mahkeme Başkanı: “Yani ben bir sert kayayım mı dediniz onun karşısında bana bana kaşı gözü çarpar bana ezilmem.”

Tanık Ali Avni Balkaner: “Evet yani yarın bana gelipte ben bu borcu devraldım bana öde tekrardan şöyleydi böyleydi derse derhal polise giderim diye haber yolladım Sayın Başkanım.”

Mahkeme Başkanı: “Yani bu söyleminiz şimdi şu var bu mafya grubunda bir özelliği vardır birisi gelir ezemez.”

Tanık Ali Avni Balkaner: “Evet.”Mahkeme Başkanı: “Ondan sonra biraz daha kuvvetlisini gönderir sonra biraz daha

kuvvetlisini gönderir sonra en ağ babasını gönderir sıra sıra böyle bir şey içerisine girer. Yani aynı mantıkta neydi o adamın ismi Korkmaz Yiğit’in de sizden alacağını almak konusunda böyle bir çalışması oldu mu?”

Tanık Ali Avni Balkaner: “Bence her yolu denedi ama.”Mahkeme Başkanı: “Kimleri araya koydu?”Tanık Ali Avni Balkaner: “Şimdi araya koyarak değil araya koyduğundan bakın işte

bir bu yemek toplantısı oldu birde Korkmaz Yiğit’le ilgili piyasa küçüktür efendim her şey duyulur. Korkmaz Yiğit’le ilgili ikide bir kulağıma geliyor senden alacağı varmış Korkmaz Yiğit’in işte araya şöyle yapacak senin bu borcu satmak için müşteri arıyor vesaire vesaire gibi defaatle bunlar benim kulağıma geldi bende her gelene olayı izah ettim ki kamuoyu bilsin diye çünkü bir tüccar hakkında en kötü şey şüyu vukulundan beterdir elimde çekler var alacaklıyım borçlu duruma düşürülmüş durumdayım e o nasıl olacak ki ancak ben bunu anlatmalıyım ikna etmeliyim izah etmeliyim ki insanlar inansın yoksa itibarımızı kaybederiz.”

Mahkeme Başkanı: “Yani bir dedi kodu ürettiler yani yapabildiği tek şey sizin hakkınızda bir dedikodu üretmek birde bu yemeği ayarlamak.”

Tanık Ali Avni Balkaner: “E öyle tabi ki tabi ki bir önce de biliyorsunuz bir hakem operasyonu yaptı Yargıtay’dan döndü tekrardan böyle bir şeyi Veli Paşanın gıyabında muhtemelen ama benim de gıyabımda emrivaki yapmaya kalktı.”

Mahkeme Başkanı: “Şimdi Veli Küçük’ü araya sokmasını anlamını biz anlamak istiyoruz.”

Tanık Ali Avni Balkaner: “Efendim bana göre o gün Korkmaz Yiğit Veli Küçük Bey’i araya sokaraktan belki muhtemelen hakemlik rica edecekti.”

Mahkeme Başkanı: “Hı.”Tanık Ali Avni Balkaner: “Ama ben yemeği terk ettim gittim Veli Küçük Bey’in bu

konuda biraz evvelde söyledim bana en ufacık bir söylediği de söylemi de öncede sonrada olmamıştır.”

Mahkeme Başkanı: “Yani sizin Veli Küçük’ten çekineceğiniz bir pozisyon var mı o an için?”

Tanık Ali Avni Balkaner: “Nasıl Veli.”Mahkeme Başkanı: “Veli Küçük’ten çekineceğiniz bir pozisyon var mı?”Tanık Ali Avni Balkaner: “Hayır efendim tam tersi ben Veli Küçük Bey’e iş teklif eden

bir konumdayım ama onu bilmiyor Korkmaz.”Mahkeme Başkanı: “Yani size saygın bir durumu var sizin gözünüzde.”

47


Tanık Ali Avni Balkaner: “Tabi tabi ha evet.”Mahkeme Başkanı: “Öyle bir kişiyi araya koyarak.”Tanık Ali Avni Balkaner: “Aynen böyle.”Mahkeme Başkanı: “Yoksa başka bir amaçlı değil gelmiş olması.”Tanık Ali Avni Balkaner: “Hayır hayır aynen böyle Sayın Başkanım.”Mahkeme Başkanı: “Yani başka amacı olabilir mi hani demin örnek verdim ya daha

kuvvetlisi.”Tanık Ali Avni Balkaner: “Veli.”Mahkeme Başkanı: “Daha kuvvetlisi, daha kuvvetlisi.”Tanık Ali Avni Balkaner: “Sayın Başkanım Veli Küçük Bey’in bana karşı en ufacık

bir şeyi çarpılırım en ufacık bir kelime dahi iması dahi olmamıştır, birinci günden sonuncu gününe kadar olmamıştır.”

Mahkeme Başkanı: “Evet. Yani bu Veli Küçük’ün araya konulmasının amacı farklı bir yolla bu işi çözerim şekilde anlamadınız saygın bir kişidir sizin gözünüzde araya aracı koyarak öyle mi?”

Tanık Ali Avni Balkaner: “Şimdi Sayın Başkanım birde şu var efendim biz tüccarlar bazen kendi dediklerine kendileri haklı olduklarına inanabilirler. Muhtemelen Korkmaz Yiğit’te o 4 milyon doları.”

Mahkeme Başkanı: “Evet.”Tanık Ali Avni Balkaner: “Ben ona 5 milyon dolar vermiştim birini ödedim sonra 4’e

kaldıktan sonra bankaya ödedikten sonra.”Mahkeme Başkanı: “Evet evet.”Tanık Ali Avni Balkaner: “Durdurdum. Şimdi muhtemelen o parayı kendi alacağını

zannediyor idi. Çünkü niye banka diyor senin bankana el kondu diyor. Benim bankama da el kondu diyor onları bırakalım bankalara bu 4 Milyon doları sen bana öde zihniyetiyle kendine yandaş arıyor olabilir fakat aslında olay öyle değil çünkü ben onun bankasına ödediğim için artı kendi bankama da ödediğim için mecburen sonunda açık verilmiş bir paraları banka sahibi olarak ödedik.”

Mahkeme Başkanı: “Tabi tabi.”Tanık Ali Avni Balkaner: “Dolayısıyla ben çifte zaten ödeme yapmış durumdayım.

Onun için Korkmaz Yiğit’e ben bunu izah edemedim bir türlü Korkmaz Yiğit çünkü muhtemelen kendi sıkıntıları da vardı, muhtemelen borçları da vardı her önüne gelene ben Ali Balkener’den alacaklıyım diye çekleri de gösteriyor.”

Mahkeme Başkanı: “Anladım.”Tanık Ali Avni Balkaner: “Şey yapıyor idi. Halbuki alacaklı değil borçlu idi

gerçeğinde işin yani aynı şuna benziyor Sayın Başkanım ben 12 TL’ye 1 milyar 1 buçuk milyar dolarlık malı Yurtbank’ın içene koydum protokolü imzalayarak.”

Mahkeme Başkanı: “Anlattınız onu ha.”Tanık Ali Avni Balkaner: “O 12 lira olarak görüldüğü için benim bankama el konuldu

bugüne kadar faizler çalıştı şunlar oldu bunlar oldu kimsenin haberi yok bütün Türkiye’nin haberi yok. Türkiye’de bir tane gazete çıkıp da demedi ki, yav bu Ali Balkaner’in milyarlar dolarında mal varlığı bankanın içinde 12 lira duruyor. Adamın bütün borcu yayınlanmasına rağmen Yurtbank kitabı 56 milyon TL’ymiş bu araştırılmadı buna bunun üzerine giden kimse olmadı ama o tarihte şoförü de şirkete sokmuş bunu da şirkete sokmuş diye gazeteler manşetler attı. Yav soktum ama 50 katta teminatını verdim.”

Mahkeme Başkanı: “Anladım.”Tanık Ali Avni Balkaner: “Sayın Başkanım.”Mahkeme Başkanı: “Anladım. Yani burada asıl sormak istediğimiz yani Veli

Küçük’ün bu olayın içine sokulmasının sebebi siz onu saygın bir kişi olarak görüyorsunuz

48


ama onun sözünden dışarı çıkmayacak, onu kırmayacak öyle bir durumunuz var mı aranızdaki irtibat olarak?”

Tanık Ali Avni Balkaner: “Hayır efendim ben kimsenin sözünden aklımın ermediği sürece hiç kimsenin sözünü hayatımda hiç dinlemedim. Korkmaz Yiğit Veli Küçük Bey hakikaten piyasada saygın bir isimdi gerçekten de çok benim özellikle.”

Mahkeme Başkanı: “Yani saygı tabi saygınlığı ayrı mevzu kişinin saygınlığı da bu şey olarak itiba...”

Tanık Ali Avni Balkaner: “Hayır biz o tarafını hiç gör...”Mahkeme Başkanı: “Nereyi nereyi temsil ediyor saygınlık açısından kişisel

saygınlığı ayrı mevzu.”Tanık Ali Avni Balkaner: “Hiçbir şey efendim kişisel saygınlık kişisel saygınlık.”Mahkeme Başkanı: “Ha tamam.”Tanık Ali Avni Balkaner: “Onun haricinde bana en ufak bir iması telkini dahi

olmamıştır.”Mahkeme Başkanı: “Tamam.”Tanık Ali Avni Balkaner: “Korkmaz Yiğit de muhtemelen Veli Küçük Bey’in saygınlını

bildiği için onu aracı yapmak istedi fakat ben kabul etmeyince yemeği terk ettim yemek yemeden gittim.”

Mahkeme Başkanı: “Tamam tamam evet.”Tanık Ali Avni Balkaner: “Bu kadar basit Sayın Başkanım.”Mahkeme Başkanı: “Bu Halis Selçuk Baran tanır mısın kendisini Halis, Halis Selçuk

Baran.”Tanık Ali Avni Balkaner: “Halis.”Mahkeme Başkanı: “Halis Selçuk Baran.”Tanık Ali Avni Balkaner: “Tanımıyorum efendim belki de tanıyorsam da şimdi

hatırlamıyorum tanımıyorum ama (bir kelime anlaşılamadı).”Mahkeme Başkanı: “Bu şey var iddia olunan Muzaffer Tekin’in.”Tanık Ali Avni Balkaner: “Neci o.”Mahkeme Başkanı: “Ortakları arasında göründü.”Tanık Ali Avni Balkaner: “Kimin.”Mahkeme Başkanı: “Doğuş Fa… Doğuş Faktöring diye bir yer var.”Tanık Ali Avni Balkaner: “Evet.”Mahkeme Başkanı: “Bilir misiniz Doğuş Faktöringi?”Tanık Ali Avni Balkaner: “Bilmem efendim bilmem hiç bilmem.”Mahkeme Başkanı: “Tanımıyorsunuz şimdi bir iddia olunan Muzaffer Tekin hayır

ben buranın ortağı deyilim beni usulsüz olarak kaydetmişler sahte imzalar yapılmış gibi iddiası var ama iddiaya göre bu Doğuş Faktöring isimli şirket ortaklarından birisiymiş Halis Selçuk Baran.”

Tanık Ali Avni Balkaner: “Ben tanımıyorum.”Mahkeme Başkanı: “Yurt (birkaç kelime anlaşılamadı)”Sanık Muzaffer Tekin söz almadan konuştu anlaşılamadı.Mahkeme Başkanı: “id… iddia diyorum tabi lütfen Muzaffer Bey lütfen. İddia

ediyorum yani iddia sizin ki de sizin ki de iddia, iddia işte. Şimdi bu Halis Selçuk Baran bu Ertuğrul Yılmaz’ı tanır mısınız? Ertuğrul Yılmaz.”

Tanık Ali Avni Balkaner: “Hayır tanımıyorum efendim.”Mahkeme Başkanı: “Tanımıyorsunuz. Şimdi Özel Harp Dairesi kökeni bir albay

olduğu söyleniyor bu Baran.”Tanık Ali Avni Balkaner: “Kimin?”Mahkeme Başkanı: “Bu Halis Selçuk Baran isimli şahsın. Bilmiyorsunuz evet.”

49


Tanık Ali Avni Balkaner: “Çıkaramıyorum efendim.”Mahkeme Başkanı: “Çıkaramadınız tamam. Şimdi sahip olduğunuz bu Yurt Bank

yönetim kurulu üyeliğini yürüten Baran var bu kimdir?”Tanık Ali Avni Balkaner: “Kim o Baran?”Mahkeme Başkanı: “Yurt Bank yönetim kurulu üyeliği yapan.”Tanık Ali Avni Balkaner: “İsmi ne efendim?”Mahkeme Başkanı: “Baran.”Tanık Ali Avni Balkaner: “Ne Baran’ı?”Mahkeme Başkanı: “Tanır mısın böyle birisini?”Tanık Ali Avni Balkaner: “Tanımıyorum efendim.”Mahkeme Başkanı: “Tanımıyorsunuz. Alaettin Çakıcı’nın kız kardeşi Ümmühan

Çakıcı.”Tanık Ali Avni Balkaner: “Muhtemelen bizden sonra efendim el konulduktan sonra.”Mahkeme Başkanı: “Evet.”Tanık Ali Avni Balkaner: “Bu Baran ismi yabancı gelmiyor çünkü bana da. Bu

Avukat falan olabilir mi?”Mahkeme Başkanı: “Bu.”Tanık Ali Avni Balkaner: “Selçuk Baran.”Mahkeme Başkanı: “Bayındırlık Bayındır Faktöring, Kapital Sigorta görevlerinde

bulunmuş.”Tanık Ali Avni Balkaner: “Avukat olabilir mi Sayın Başkanım?”Mahkeme Başkanı: “O kadar bilgim yok.”Tanık Ali Avni Balkaner: “Bu çünkü biz yönetim bankaya el koyduktan sonra.”Mahkeme Başkanı: “Evet.”Tanık Ali Avni Balkaner: “Muhtelif dışarıdan kişiler getirdiler.”Mahkeme Başkanı: “Evet.”Tanık Ali Avni Balkaner: “Yönetime de şeye de. Benim yönetim kurulunda böyle bir

kişi yok.”Mahkeme Başkanı: “Yani sizin bulunduğunuz dönemde soyadı veya adı Baran olan

bir kişi yoktu diyorsunuz.”Tanık Ali Avni Balkaner: “Yok yoktu Sayın Başkanım.”Mahkeme Başkanı: “Evet. Bu Sedat Peker'i tanır mısınız?”Tanık Ali Avni Balkaner: “Hayır tanımam hiç tanımıyorum.”Mahkeme Başkanı: “Bu Boğaç Kaan Murathan kendisi.”Tanık Ali Avni Balkaner: “Kim?”Mahkeme Başkanı: “Bakar mısınız?”Tanık Ali Avni Balkaner: “Kime efendim?”Mahkeme Başkanı: "Boğaç Kaan Murathan tanır mısınız kendisini bir ayağa kalkar

mısınız?”Tanık Ali Avni Balkaner: “Tanımıyorum siz misiniz?”Mahkeme Başkanı: “Evet hı, hı tamam buyurun buyurun.”Tanık Ali Avni Balkaner: “Tanımıyorum tanıyorum.”Mahkeme Başkanı: “Tanımıyorsunuz. Tanık Ali Avni Balkaner: “Tanımıyorum.”Mahkeme Başkanı: "Şimdi Boğaç Kaan Murathan kullandığı 535 5056666 nolu

telefon HTS raporuna göre sizin kullandığınız iddia edilen 532 3128897 sizin telefonunuz muydu bu?”

Tanık Ali Avni Balkaner: “(bir kelime anlaşılamadı).”Mahkeme Başkanı: “Ali Avni Balkaner yazıyor kayıtlarda.”

50


Tanık Ali Avni Balkaner: “31288… evet benim efendim evet.”Mahkeme Başkanı: “Ha ya bunun arasında bir irtibat telefon görüşmesi gözüküyor o

yüzden soruyorum. Yani bir şahsi hiç bir görüşmeniz oldu mu?”Tanık Ali Avni Balkaner: “Beyefendiyle ben görüşmüşüm?”Mahkeme Başkanı: “Evet evet tabi o zaman yaşları biraz görüntüsü farklı olabilir.”Tanık Ali Avni Balkaner: “Valla ne konuda olduğunu lütfen hatırlatırsa.”Mahkeme Başkanı: “Ha yok ya telefon görüşmesi olduğu için soruyorum.”Tanık Ali Avni Balkaner: “Bilmiyorum ki yani (bir kelime anlaşılamadı).”Mahkeme Başkanı: “Tamam söz hakkı vereceğim birazdan.”Tanık Ali Avni Balkaner: “Sayın Başkanım benim telefon numaram falan ben çok

açık bir insanımdır kim ararsa herkesle görüşen bir kişiyimdir. Onun için de eğer Beyefendi aradıysa beni ne konuda aradıysa söylerlerse hatırlayabilirim.”

Mahkeme Başkanı: “Biz sadece HTS raporlarını görüyoruz.”Tanık Ali Avni Balkaner: “Yoksa.”Mahkeme Başkanı: “HTS raporunda sizin numaranız var. Karşında Ali Avni

Balkaner yazıyor.”Tanık Ali Avni Balkaner: “Evet benim.”Mahkeme Başkanı: “Ondan sonra işte.”Tanık Ali Avni Balkaner: “O zamanlar muhtemelen sekreterim de çıkmış olabilir.”Mahkeme Başkanı: “Sekreteriniz kullanıyor muydu?”Tanık Ali Avni Balkaner: “Ben telefon benim ölen bir sekreterim var öldürülen

oğlumla beraber.”Mahkeme Başkanı: “Hı.”Tanık Ali Avni Balkaner: “Telefonum onda dururdu genellikle o görüşür getirir bana

verirdi yani.”Mahkeme Başkanı: “Tamam evet Boğaç Kaan bir söz aldı verin bir dakika mikrofon

verelim.”Sanık Boğaç Kaan Murathan söz istedi verildi: “Efendim ben Boğaç Kaan Murathan

Beyefendinin yeğenini tanıyorum Selim Bey. Selim’i aramıştım şarjı bitmişti o numarayı vermişti bana. Herhalde sizin söylediğiniz numara Selim’le benim görüşmüş olduğum bir numara. Selim diye Selim Balkaner diye bir yeğeni var Beyefendinin benim çocukluk arkadaşım.”

Tanık Ali Avni Balkaner: “Var.”Mahkeme Başkanı: “Evet tamam açıklanmış oldu.”Tanık Ali Avni Balkaner: “Var efendim.”Mahkeme Başkanı: “Mikrofonu alalım. Şimdi bu Veli, Veli Küçük’le aranızda

herhangi bir demin ödeme yapabilirdim falan gibi bir cümleniz geçti Savcı Bey de sorarken.”

Tanık Ali Avni Balkaner: “Sayın Başkanım.”Mahkeme Başkanı: “Herhangi aranızda bir ödeme olmuş mudur böyle bir iddianız

var mı?”Tanık Ali Avni Balkaner: “Hayır efendim şöyle Sayın Başkanım şimdi biraz evvel

size örnekleriyle arz ettim.”Mahkeme Başkanı: “Hı.”Tanık Ali Avni Balkaner: “Bankanın genel müdürünü nasıl transfer ettiysem.

Bankanın Murakıplar Derneği Başkanını nasıl transfer ettiysem Veli Küçük Bey’i de açık ve net bir şekilde beraber çalışmak için şey yapıyorum.”

Mahkeme Başkanı: “Tamam.”

51


Tanık Ali Avni Balkaner: “Eğer o benden bir talepte bulunsaydı deseydi ki ya işte maaş olan maaş olarak.”

Mahkeme Başkanı: “Gel seninle beraber çalışalım evet.”Tanık Ali Avni Balkaner: “Yani çalışırım o anlamda kendim çalışsın istediğim için

yani bu tür piyasada değerli görülen bir iş içine dahil etmek istediğiniz kişilerin biz tüccarların en büyük ihtiyacı.”

Mahkeme Başkanı: “Evet.”Tanık Ali Avni Balkaner: “Elemandır efendim hep eleman peşinde koşmuşuzdur

hayat boyunca.”Mahkeme Başkanı: “Evet.”Tanık Ali Avni Balkaner: “Çünkü bırakırsınız bir işi o eleman o işi götürür ben hep.”Mahkeme Başkanı: “Yani sağlam elemana her zaman ihtiyaç vardır.”Tanık Ali Avni Balkaner: “Evet hep ihtiyaç vardır her tüccarın ihtiyacı vardır o

bakımdan.”Mahkeme Başkanı: “Evet. Şimdi bu Mehmet Eymür tanır mısınız?”Tanık Ali Avni Balkaner: “Mehmet Eymür.”Mahkeme Başkanı: “Mehmet Eymür.”Tanık Ali Avni Balkaner: “Tanırım.”Mahkeme Başkanı: “Nereden tanırsınız?”Tanık Ali Avni Balkaner: “Kolejden sınıf arkadaşım.”Mahkeme Başkanı: “Evet şimdi bu Mehmet Eymür’ün ifadesinde şöyle bir anlatım

var. Kendisi diyor ki ben 1983 yılında Mardin’de görevli olduğum dönemde Veli Küçük Nusaybin Hudut tabur komutanıydı o zaman tanıştık daha ziyade görevsel ilişkimiz oluyordu. Ara sırada yemeklerde bir araya geliyorduk. Kendisi Ermeniceyi konuşur çünkü doğduğu köyde Ermeni Ermeni komşuları olduğunu onlardan öğrendiğini söylemişti. Daha sonra o Edirne’ye ben Ankara’ya tayin oldum. Zaman zaman bayramlarda filan birbirimize kart yollayarak irtibatımızı devam ettiriyorduk. Ben 1998’de emekli olup Antalya’ya yerleştim o tarihte Veli Paşa da yeni kurulmuş olan jandarma istihbarat biriminin başına geçirilmişti. Bir defa kendisini Ankara’ya gidişimde Aydınlık Evlerdeki 2 katlı bir ev olan işyerinde ziyaret ettim. Bir ara Van’a tayin edildiğini biliyorum. Kendisiyle en çok İzmit’te alay komutanıyken görüşüyorduk. Bende zaman zaman İzmit’te bul… bulunan Tüpraş tesislerine gidiyordum. Yeğenimin eşi oranın genel müdürüydü. Bazen İstanbul'dan annem ve yakınlarım oraya geliyor orada buluşuyorduk. Bu vesile vesileyle Veli Paşa’yı da görüyordum. Birkaç ker… birkaç göreve Ankara’ya geldiğimde eşi veya baş başa yemek yedik. Bazen bana Kuzey Irak’a giden ve kendisine bilgi getiren kişilerin Jandarma Genel Komutanlığına ilettiği raporların bir suretini yolluyordu. Cem Ersever’in ölümünden sonra bazı kişilerin kendi hayatına da kastedeceği endişesini taşıyordu. Yargısız infaz edilen bazı kişilerin Behçet Cantürk, Savaş Buldan ve benzeri cesetlerinin kendi bölgesine atılmasından şikayet ederdi. Bana o tarihlerde Abdullah Çatlı’nın kendisiyle görüşmek istediğini ancak görüşmediğini kendisinin kabul etmediğini söylemişti. Paşalığa terfi edilme ümidi yoktu ve emeklilikten sonra bir iş bulma arayışı içerisindeydi. O zamanlar bir dostum vasıtasıyla Ali Balkaner’in yanında çalışması için söz aldık. Ali Balkaner’in Veli Küçük’e maaş bağladığı yönünde bir duyumum vardı demiş soru sormamızın sebebi buydu.”

Tanık Ali Avni Balkaner: “Evet.”Mahkeme Başkanı: “Yani bu ifade de sizin ona maaş bağladığınız şeklinde bir

duyum var.”Tanık Ali Avni Balkaner: “Efendim teklif söyledim size.”Mahkeme Başkanı: “Teklif ama teklifte kaldı.”

52


Tanık Ali Avni Balkaner: “Tabi tabi isim de söyleyeyim size Sayın Başkanım Adil Öngen vasıtasıyla belki kendisi belki bir tanıdığı vasıtasıyla daha ben Veli Küçük Paşa hiç görmeden alay komutanıyken emekli olacak ümidiyle.”

Mahkeme Başkanı: “Evet.”Tanık Ali Avni Balkaner: “Aman dedim bize böyle birisi lazım. Çünkü ben askerden

benim ekibimde çalışan aşağı yukarı 50 dolayında emekli subay vardır.”Mahkeme Başkanı: “Evet.”Tanık Ali Avni Balkaner: “Ben ayrılan ayrılmaya yakın bu tür beğendiğim şey

yaptığım bana tek şey (bir kelime anlaşılamadı) gelen kişileri hemen ayrıldıktan sonra bizde çalışalım derdim özellikle süper market zincirlerinde falan hep başlarına o albayları koyardım. Onun için de bu koruma şeyini Adil Öngen’le teklif yolladık para pul yok.”

Mahkeme Başkanı: “Ama daha hiç öyle bir anlaşma olmadı öyle bir (bir kelime anlaşılamadı).”

Tanık Ali Avni Balkaner: “Paşa oldu paşa olması Adil Bey Ümit var dedi.”Mahkeme Başkanı: “Evet.”Tanık Ali Avni Balkaner: “Geldi bana dedi ki Ümit var dedi. Eğer dedi emekli olursa

dedi muhtemelen getirebileceğiz dedi. Benim de Bayramoğlunda efendim oraya yakın bu tam içerisine koyu da alan şimdi başlayacak işte bankanın içinde olanlardan bir tanesi 10000 tane daire içeren 2000 tane işyeri içeren çok büyük bir yerim var. Düşündüm ki orada da çalışacak da insanlar binlerce insan da olacağına göre o korumalar olacağına göre hep oraya da yakın olduğu için o bölgeyi de Veli Küçük Bey iyi bildiği için Adil Bey’e dedim ki aman dedim kaçırma bu albay bize çok lazım dedim ve bir teklif yaptık. O da ümitliyiz dedi fakat Veli Paşa.”

Mahkeme Başkanı: “Paşa olunca.”Tanık Ali Avni Balkaner: “Paşa olunca.”Mahkeme Başkanı: “Kaldı diyorsunuz.”Tanık Ali Avni Balkaner: “Kaldı görmedik.”Mahkeme Başkanı: “Evet bu meşhur bir söyleminiz var bizler 18 büyük aileyiz diye.”Tanık Ali Avni Balkaner: “Kim o?”Mahkeme Başkanı: “Sizin söyleminiz bu hepimizin bağlı olduğu bir başkanımız var

18 büyük.”Tanık Ali Avni Balkaner: “Kim o?”Mahkeme Başkanı: “Sizin böyle bir söyleminiz oldu.”Tanık Ali Avni Balkaner: “Zinhar.”Mahkeme Başkanı: “Zinhar. Bir okuyayım onu ben.”Tanık Ali Avni Balkaner: “Ömrümde böyle bir şey söylemedim. Kimmiş o 18 büyük

aile?”Mahkeme Başkanı: “18 büyük aile bir havuz oluşturduk tüm ekonomi bunların

elinde. İstanbul Menkul Kıymetler Borsasını maniple eden kişi bizim bağlı olduğumuz başkanımızdır.”

Tanık Ali Avni Balkaner: “Hı, hı.”Mahkeme Başkanı: “Tokyo Borsasında 800 milyon dolar kaybetti bana mısın

demedi şeklinde.”Tanık Ali Avni Balkaner: “O utanmaz insanı televizyonda dinledim benim Tokyo

Borsasında 800 milyon dolar değil 800 dolarlık bir işlemi gören bırakın Tokyo Borsasını dünyanın hiçbir borsasın…”

Mahkeme Başkanı: “Utanmaz insan kim?”Tanık Ali Avni Balkaner: “Bir gazeteci efendim bandını da aldırdım mahkemeye

vereceğim kendisini.”

53


Mahkeme Başkanı: “Adı nedir?”Tanık Ali Avni Balkaner: “Mehmet adının Mehmet Mehmet baş ismi Mehmet Akarsu

mu Baransu.”Mahkeme Başkanı: “Baransu.”Tanık Ali Avni Balkaner: “Mehmet Baransu denilen bir zat televizyonda da çıkıp

bunu söy… hemen aldırttığım hemen şey yaptığım.”Mahkeme Başkanı: “Böyle bir söylemimiz zinhar olmadı diyorsunuz?”Tanık Ali Avni Balkaner: “Efendim söylemim olmadığı gibi böyle bir senaryo

yazılabilir mi? Bu ne kadar yalandır bu ne kadar vicdansızlıktır. 800 milyon dolar diyor. Bakın ben size biraz evvel dedim ki Sayın Başkanım Yurt Bankın tamamı tamamı tamamı tamamı 56 milyon TL dedim. Bu da Yurt Bank’ın şu anda yayınlanan Yurt Bank’ın kitabında yazıyor. İnsan.”

Mahkeme Başkanı: “Ya 800 olsa batarız diyorsunuz.”Tanık Ali Avni Balkaner: “800 milyon dolar Yurt Bank hayatında görmedi ki Sayın

Başkanım.”Mahkeme Başkanı: “Evet.”Tanık Ali Avni Balkaner: “Bir. İkincisi ben hayatımda 800 dolarlık dünyanın hiçbir

borsasında oyun oynamadım. Bana 800 milyon artı başka bir şey daha söylemiş orada diyor ki bu bilmem şeyi nedir işte bu (bir kelime anlaşılamadı) özür dilerim Sayın Başkanım şey yap… bu davanın adını davayı ben finanse ediyormuşum şeyi nedir o.”

Mahkeme Başkanı: “Bu Ergene… iddia olunan.”Tanık Ali Avni Balkaner: “Ergenekon’u.”Mahkeme Başkanı: “Hı.”Tanık Ali Avni Balkaner: “Ben finanse ediyormuşum işte arkadan gizli patronlar

büyük patronlar bulunsundu falan falan diye o günkü söyleminde bunları da söyledi. Ben kimi finanse etmişim ben kimi tanırım kimi görmüşüm kime 1 lira vermişim yani bu kadar bir senaryo bu kadar bir yalan.”

Mahkeme Başkanı: “Evet. Tamamen senaryo diyorsunuz.”Tanık Ali Avni Balkaner: “Memleketimiz için üzücü efendim.”Mahkeme Başkanı: “Peki bu Gürbüz Çapan’ı tanır mısınız?”Tanık Ali Avni Balkaner: “Kimi?”Mahkeme Başkanı: “Gürbüz Çapan.”Tanık Ali Avni Balkaner: “Gürbüz.”Mahkeme Başkanı: “Gürbüz Çapan bu Esenyurt eski belediye başkanıydı dosyamız

sanıklarından.”Tanık Ali Avni Balkaner: “O o orada inşaat yapıp satacak olan bir belediye başkanı

var o oysa bir defa görmüşlüğüm vardır.”Mahkeme Başkanı: “(birkaç kelime anlaşılamadı) inşaat yapan belediye başkanı

olarak.”Tanık Ali Avni Balkaner: “Bilmiyorum eğer orada.”Mahkeme Başkanı: “Bizim dosya sanıklarımızdan Esenyurt belediye başkanı

avukat.”Tanık Ali Avni Balkaner: “Ben tanıyorum efendim yani bir araya gelmedim

konuşmama.”Salonda söz almadan konuşanlar oldu anlaşılamadı.Mahkeme Başkanı: “Pardon pardon ben bir an aklımda avukat gibi kalmış doktor

diyecektim evet doğru diyorsunuz.”Tanık Ali Avni Balkaner: “Yani belki bir araya geldim çıkaramadım efendim.”

54


Mahkeme Başkanı: “Görüyor musunuz en küçük hatamızı bulunca hemen düzeltiyorlar sağ olsunlar. Düzel… değil mi düzelmiş hata bize ait. Şimdi bu Tuncay Güney’le ilgili bilmediğinizi tanımadığınızı söylediniz.”

Tanık Ali Avni Balkaner: “Tanımıyorum.”Mahkeme Başkanı: “Bu ifadeler içerisinde biz özellikle bu ifadelerin içerisinden bir

şeyler bulmaya gayret ettik acaba sizin çünkü isminizi aradığımız zaman bu programlar vasıtasıyla. Şimdi bu emanetler içerisinde sizin bu şeyleriniz çıkıyor 2 tane.”

Tanık Ali Avni Balkaner: “Nerede efendim?”Mahkeme Başkanı: “Bir buçuk milyon dolarlık, iki buçuk milyon dolarlık bu Tuncay

Güney emanetleri içerisinde Tuncay Güney’in emanetleri içerisinde sizin o çeklerinizin hamilinize çeklerinizin bulunmasının anlamını öğrenmek istiyoruz.”

Tanık Ali Avni Balkaner: “Hangi emanetler içinde Sayın Başkanım?”Mahkeme Başkanı: “Şimdi bu anlattım 2000 yı… 2001 yılında.”Tanık Ali Avni Balkaner: “Evet.”Mahkeme Başkanı: “Bir change oto dolandırıcılık suçundan dolayı bir soruşturma

yapılıyor ve arama yapılıyor.”Tanık Ali Avni Balkaner: “Evet. Hı, hı.”Mahkeme Başkanı: “Arama yapıldığından Tuncay Güney’in emanetler eşyasında

çeşitli belgeler bulunuyor.”Tanık Ali Avni Balkaner: “Evet.”Mahkeme Başkanı: “Bunlar açıldığı zaman içerisinde demin okuduğumuz ifadenizin

içinde de okuduğumuz beyanlar var.”Tanık Ali Avni Balkaner: “Evet.”Mahkeme Başkanı: “Aynı zamanda göstermiş olduğumuz çeklerin de fotokopileri

çıkmış içerisinde.”Tanık Ali Avni Balkaner: “Tuncay Güney’in mi?”Mahkeme Başkanı: “Evet yani (bir kelime anlaşılamadı).”Tanık Ali Avni Balkaner: “Tuncay Güney neci Sayın Başkanım affedersiniz?”Mahkeme Başkanı: “Gazeteci olduğu söyleniyor.”Tanık Ali Avni Balkaner: “Gazeteci. Gazeteci de benim çekim ne arar efendim.”Mahkeme Başkanı: “Yani kendi şeyine göre o tutanağın.”Tanık Ali Avni Balkaner: “Bunun Korkmaz Yiğit’i Korkmaz Yiğit o çek Korkmaz

Yiğit’teydi Sayın Başkanım.”Mahkeme Başkanı: “Yani iddiayı şey iddia içerisinde işte Veli Küçük’le irtibatlı

olduğu şeklinde kendi beyanları var. Hatta demin diyor ya işte.”Tanık Ali Avni Balkaner: “Sayın Başkanım bu, bu çekleri ben.”Mahkeme Başkanı: “Sen danışman ol falan diyor Korkmaz...”Tanık Ali Avni Balkaner: “Korkmaz Yiğit’e verdim. Korkmaz Yiğit bu çeki Tuncay

Güney’e de verir Hasan’a da verir Hüseyin’e de verir belki de kim na… ne niyetle verdi ne niyetle verdi nasıl verdi? Korkmaz Yiğit’in bunu açıklaması lazım.”

Mahkeme Başkanı: “Açıklama bu birincisi evet.”Tanık Ali Avni Balkaner: “Çünkü o çek onda duruyor ve o çekten bir alacak iddia

ediyor Korkma Yiğit.”Mahkeme Başkanı: “Evet.”Tanık Ali Avni Balkaner: “Olmamasına rağmen onun için ben bilemem ama ben

Tuncay Güney’i tanımıyorum ömrümde de hiç görmedim.”Mahkeme Başkanı: “Evet yani bu Korkmaz Yiğit bu çekleri tahsil edeceği aşamada

hatta şöyle bir söylem var, şuradan okuyayım tekrar. Sedat Peker Korkmaz Yiğit’e (1 kelime anlaşılamadı) olduğunu biliyorum ondan sonra biz Korkmaz Yiğit’i biz getirdik

55


tugaya Korkmaz Yiğit’le Veli Paşa öğle yemeleri yedirdi çok iyi karşıladı. Korkmaz Yiğit de geri döndüğümüzde ha Veli Paşa dedi ki Tuncay bundan sonra senin danışmanın olsun dedi. Bizimle irtibatlaşmamızı sağlar dedi. Ben her şeyine kefilim dedi referansım bunla bunun üzerine Korkmaz Yiğit iyi olur Veli Paşam dedi. Biz geri geldik Korkmaz Yiğit olduğunu söyledi bana yarın gel dedi. Ben gittim 1 milyar maaşla kendisine danışmanlığa başladım. Bu arada bir Ali Avni Balkaner’in arkadaşları eve geldiğinde de gösterdim bir buçuk milyon dolar bir buçuk milyon dolar 3 tane mi 4 tane mi çeklerin fotokopisi verdi.”

Tanık Ali Avni Balkaner: “Değil efendim bir tane.”Mahkeme Başkanı: “Bana Korkmaz Yiğit dedi ki acaba dedi bu Ali Avni Balkaner

imzalı Yurt Bank çekleri bu çekler dedi ben Ali Balkaner’e verdim ama tahsil edemiyorum dedi Veli Paşanın bu konuda araya girmesini istedi. Bunun üzerine Ali Avni Balkaner de Veli Paşa’nın Bilecik’teki Ali Avni Balkaner’in de bir şeyi fabrikası var mermer fabrikası diye okumuştum onların fotokopisini aldım. Yani kendisine söylendiği şu Veli Paşaya ben ne verirsem bir fotokopisini alıp saklıyordum diyor iddiaya göre bu da kendi emanetleri içerisinde bulunmuş yani iddiaya göre Veli Paşaya verilen bir belgenin kendisinde bir örneği olduğu için.”

Tanık Ali Avni Balkaner: “Sayın Başkanım.”Mahkeme Başkanı: “Evet.”Tanık Ali Avni Balkaner: “Bu iddiayı yapan zannediyorum çeki bulunan kişi çekin

bulunduğu.”Mahkeme Başkanı: “Çekin fotokopisi bu.”Tanık Ali Avni Balkaner: “Çekin fotokopisini alan kişi.”Mahkeme Başkanı: “Kendisi yok yani.”Tanık Ali Avni Balkaner: “Tabi. Şimdi bu çek evvela günü geçmiş kağıt haline gelmiş

bir çek.”Mahkeme Başkanı: “Evet.”Tanık Ali Avni Balkaner: “ikincisi bu çeki kimsenin işine yaramaz.”Mahkeme Başkanı: “Hı.”Tanık Ali Avni Balkaner: “Üçüncüsü bu çeki ancak şey verebilir Korkmaz Yiğit

verebilir kime verirse. O da ne niyetle verdi nasıl verdi bunu ben bilemem çünkü ben o arkadaşın ismini de ilk defa duyuyorum.”

Mahkeme Başkanı: “Evet.”Tanık Ali Avni Balkaner: “Yalnız gazetelerden siz gazeteci deyince hatırladım şimdi

çünkü gazeteci deyince yanılmıyorsam Türkiye’de olmayan bir gazeteciydi bu.”Mahkeme Başkanı: “Sonra yurtdışında olduğu söyleniyor şu anda.”Tanık Ali Avni Balkaner: “Ha yurtdışında olduğu söylenen bir gaze… tamam, şimdi

hatırladım gazetelerde manşet, manşet çıktı çünkü. Onu ancak o bilir Sayın Başkanım. Benim ama Korkmaz Yiğit’e ne borcum var ne de Veli Paşadan en ufacık bir ima dahi tehdit dahi bırakın hiçbir şey görmedim bu çeklerle ilgili bir kelime dahi konuşması olmadı. Ben şimdi Veli Paşanın savunmasını yapıyor gibi olmayayım ama gerçekler bunlar.”

Mahkeme Başkanı: “Yok kendi savunmanız evet kendi beyanınız evet”Tanık Ali Avni Balkaner: “Gerçekler bunlar Sayın Başkanım.”Mahkeme Başkanı: “Tamam. Evet. Teşekkür ederim gidebilirsiniz götürelim.”Tanık Ali Avni Balkaner: “Sağ olun.”Duruşmaya çağırılan ancak duruşmaya gelememesi konusunda mazeret bildiren

Mehmet Ali Özaltın’ın Perşembe günü dinleneceğini bildirilmesi karşısında bugüne mahsus olarak duruşmaya son verildi.

GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:

56


Duruşmaya 17.07.2012 günü saat 09:00’da kaldığı yerden devam edilmek üzere ara verilmesine oybirliğiyle karar verildi.16.07.2012

BAŞKAN 32346 ÜYE 39995 ÜYE 41981 KATİP 128041

57

t€¦ · web view2012/07/16 · tanık erhan sakallı: “400, 500 bin çok fazla, yani şöyle...

Documents