18 PAZAR 25 Ekim 2015 Editör: Özcan TIKİT DÜNYA

Suikastın arkasından yardımcısı çıktı

Harem-i Şerif 7/24 kamerayla izlenecek

Suudi Arabistan’da taht kavgası iddiası

MALDIVLER’de Devlet Başkanı Yamen Abdul Gayum’un 28 Eylül’de hacdan döner-ken özel yatında gerçekleşen bombalı sal-dırının arkasındaki kişinin, Devlet Başkanı Yardımcısı Ahmed Adib olduğu ortaya çıktı. Adib, dün sabah Çin ziyareti dönüşünde hava-alanında gözaltına alındı. Devlet Başkanı Gayum, 28 Eylül’de Suudi Arabistan’a yap-tığı hac ziyaretinden dönerken teknesinde meydana gelen patlamadan yara almadan kurtulmuş, eşi ve bir koruması ise yaralan-mıştı. Yetkililer, başlangıçta patlamanın meka-nik bir arızadan kaynaklandığını ileri sürmüştü. ABD’nin desteğiyle açılan soruşturmada ola-yın bir suikast olduğu ortaya çıkmıştı.

KUDÜS’teki Mescid-i Aksa’da son dönemde yükselen tansiyonu düşürmeyi amaçlayan ABD Dışişleri Bakanı John Kerry, Israil Başbakanı Binyamin Netanyahu’nun, Harem-i Şerif’in 7/24 kameralarla izlenme-sini kabul ettiğini söyledi. Anlaşmaya göre tarihsel olarak El Aksa Camii’nin koruyucusu konumundaki Ürdün ve Israil birlikte hareket edecek. Caminin 24 saat izlendiği bir kamera sistemi kurulacak ve Israil, Ürdün’ün Mescid-i Aksa üzerindeki rolünü yeniden kabul edecek. Kerry ayrıca, Israil’in Harem-i Şerif’te Müslü-manların dua edebileceğine, gayrimüslimlerin ise sadece ziyaretçi olarak içeri girebilecek-lerine dair güvence verdiğini belirtti. Kerry, Israil’le Ürdün’ün güvenliği artırmak üzere görüşmeler yapacağını da belirtti.

SUUDI Arabistan kraliyet ailesi içinde Kral Salman’dan duyulan rahatsızlığa ilişkin bir iddia daha ortaya atıldı. Ingi-liz Independent Gazetesi, adını açıklamadığı kraliyet aile-sinden bir prensin, “Kraliyet ailesinde rahatsızlık had saf-hada. 11 kardeşi ve ulema Kral Selman’ın tahttan indirilip yerine Prens Ahmed bin Abdülaziz’in gelmesini istiyor” iddi-asını aktardı. Gazeteye göre Prens, “Ulema-nın yüzde 75’i Prens Ahmed’den yana” dedi. Gazete, prensin daha önce dünya medyasına sızdırılan, “Kral Selman’ın tahtan uzaklaştırıl-ması için toplantı çağrısında bulunulan” mek-tubun da yazarı olduğunu kaydetti.

Yürüyüşte dehşet saçtı: 3 ölüABD’de, Oklahoma Eyalet Üniversitesi’nin düzenle-diği yürüyüşe katılan kalabalığın arasına hızla dalan otomobilin sürücüsü dehşet saçtı, 3 kişi öldü, 22 kişi yaralandı. Alkollü sürücü gözaltına alındı.

Rum Kesimi 17. faslı istiyorKıbrıs Rum Kesimi Dışişleri Bakanı Yoannis Kasu-lidis, Avrupa Birliği’nin Türkiye ile müzakerelerde ‘Ekonomi ve Para Birliği’ başlıklı 17’nci faslın açılma-sına itirazlarının olmadığını açıkladı.

Meclise 3’üncü gaz bombasıKosova Meclisi genel kurul salonuna önceki gün üçüncü kez göz yaşartıcı gaz atıldı. Olayın ardın-dan başkent Priştine’de muhalifler gösteri düzen-ledi ve polisle çatıştı.

KAMU İDARİ BİNALARI GÜÇLENDİRME VE ONARIM İNŞAATI(AF-CEB-WB5-GÜÇL-ONAR-02) İLANI

TÜRKİYE CUMHURİYETİİstanbul Valiliği

İstanbul Proje Koordinasyon Birimi (İPKB)İstanbul Sismik Riskin Azaltılması ve Acil Durum Hazırlık Projesi (ISMEP)

Kredi No: LD 1833 (2014)İstanbul'un muhtemel bir depreme karşı hazırlanması amacıyla oluşturulan veDünya Bankası, Avrupa Yatırım Bankası, Avrupa Konseyi Kalkınma Bankası veİslam Kalkınma Bankası'ndan sağlanan kredi ile finanse edilen ISMEP Projesi kap-samında "Kamu İdari Binaları Güçlendirme ve Onarım İnşaatı Sözleşme Pa-keti (AF-CEB-WB5-GÜÇL-ONAR-02)"nin satın alınması planlanmaktadır.Teklifler 30 Kasım 2015 günü saat (yerel saat) 14:00'e kadar İPKB ofisine tes-lim edilecek olup; ilgilenen Firmalar www.ipkb.gov.tr adresinden detaylı ilan met-nine ulaşabilirler. Basın : 166851 www.bik.gov.tr

Yerleşimci, aktiviste bıçakla saldırdı Filistinli işçiye askerlerden toplu dayakİSRAİL’DEN ‘İNSANLIĞA’ İŞKENCE

FILISTIN’in Batı Şeria bölgesinde “Insan Hakları Için Hahamlar Birliği” adlı aktivist grubun başkanı Haham Arik Ascherman, Israilli bir yerleşimci tara-fından bıçaklı saldırıya uğradı. Israil ve ABD vatan-daşı olan Ascherman, Awarta Köyü’ndeki Filistinli çiftçilerin zeytin hasadına yardımcı olmak için böl-gede bulunuyordu. Hahamın tarlada olduğu bir sırada çalıları ateşe veren maskeli bir Israilli yer-leşimci, ateşi söndürmeye çalışan Haham Ash-herman’ı kovalamaya başladı. Hahamı iterek yere düşürerek hırpalayan yerleşimci daha sonra da bıçağını çıkararak Asherman’ın boğazına dayadı ve tehdit dolu sözler sarf etti. Olayı çeken kame-ramana da saldıran yerleşimci daha sonra kaçtı. Hahamın daha önce de saldırıya uğradığı açıklandı.

ISRAILLI insan hak-ları grubu B’Tselem, Batı Şeria’da 6 Ekim tari-hinde bir depo içinde sıkıştırılarak Israil asker-leri tarafından dövülen 25 yaşındaki bir Filistinli işçinin videosunu yayın-ladı. Filistinli gösterici-leri kovalayan askerlerin olaylarla ilgisi olmayan ve depoya kutu taşıyan Ensa Aasi isimli Filistinli işçiyi kıstırarak dakika-

larca dövmesini göste-ren görüntüler internette yayınlandı. Israil ordusu özür dilemek zorunda kaldı. 5 askerin dövdüğü Filistinliyle ilgili konu-şan ordu sözcüsü, stan-dartlara uymadıklarını kabul etti ve olayla ilgili soruşturma başlatıldığını söyledi. Olaydan sonra gözaltına alınan işçi ise 5 gün sonra serbest bıra-kıldı.

RUSYA’DAN ÖSO’YA YARDIM ÖNERISISURIYE’de askeri yığınağı ve

hava harekâtı ile dengeleri değiştiren Rusya, diplomatik atı-

lımları ile saflarını genişletiyor. Önceki gün Ürdün ile “ortak işbirliği mekaniz-ması” oluşturduğunu duyuran Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov dün de Mısır ile işbirliği anlaşması imza-landığını duyurdu. Lavrov dün ayrıca Özgür Suriye Ordusu’na da havadan destek verebileceklerini dile getirdi. Rusya resmi kanalı Rossiya-1’e konu-şan Lavrov, ABD’nin kendilerinin işbir-liği çağrılarına ‘ret’ yanıtı vermesini eleştirdi ve Suriye’de ılımlı muhalefeti havadan korumaya hazır olduklarını söyledi. Lavrov, şöyle konuştu:

“Terörle mücadele operasyonla-

rında ABD’nin bizimle koordineli çalış-maya ‘Hayır’ demesi büyük hata. Biz böyle bir operasyona azami derecede hazırız. Bunun dışında biz yurtsever muhalefeti buraya katmaya da hazırız. Hatta ÖSO diye adlandırılan muha-lefeti havadan desteklemeye hazırız. Gerçi bize Amerikan değerlendirme-lerine göre teröristlerin ve yurtsever muhalefetin nerede bulunduklarına ilişkin bilgileri vermek istemiyorlar.”

Sergey Lavrov, terörle mücadele

eden tüm güçlerle işbirliğine hazır olduklarını tekrarladı.

‘SÜREÇTE MISIR DA OLMALI’Rusya Dışişleri Bakanı Lavrov,

Rusya ve Mısır’ın Suriye’deki operas-yonlarda işbirliği yapacağını da bildirdi. Suriye krizinin çözümü için yürütülen müzakerelerin “Iran’ın katılımı olmak-sızın ümit vaat etmeyeceği, bu sürece Mısır, Katar, Birleşik Arap Emirlikleri ve Ürdün’ün de katılması gerektiğini” söy-leyen Lavrov, “Mısır Dışişleri Bakanı Samih Şükrü ile telefon görüşmesi yaptık. Iki ülkenin Suriye’deki terör operasyonlarında ve siyasi çözüm sürecinde işbirliği yapması konusunda anlaştık” dedi.

Suriye’de hava harekâtı düzenleyen Rusya, Ürdün ve

Mısır ile işbirliği anlaşması imzaladığını duyurdu. Rusya,

ÖSO’ya da yardım önerdi

IRAN, Suriye’deki cephe hattında yaşanan yeni gelişmeler üzerine bu ülkedeki asker sayısını artırdığını bildirdi.Iran Dışişleri Bakan Yardımcısı Hüseyin

Emir Abdullahiyan Iran’ın Suriye yönetiminin isteği

üzerine bu ülkedeki “askeri danışman” sayısını artırdığını söyledi. Iran son bir ayda 7 önemli komutanını Suriye’de yitirmişti. Önceki gün de Iran Ansar Koruma Birliği’ne mensup 2 Iranlının öldüğü açıklandı. Ölenlerden birinin eski Iran Cumhurbaşkanı Mahmud Ahmedinejad’ın bir dönem korumalığını yapan Abdullah Bakıri Niyareki olduğu açıklandı.

ABD Savunma Bakanı Ashton Carter, Irak’ta IŞİD’e karşı düzenlenen ve bir Amerikan askerinin ölümüne yol açan rehine kurtarma operasyonunun ardından bu tür baskınların daha fazla yapılacağını söyledi. Carter, Pentagon’da düzenlediği basın toplantısında, Kerkük

yakınlarındaki Havice İlçesi’nde hapishane olarak kullanılan binaya perşembe gecesi düzenlenen ve 70 kişinin kurtarıldığı operasyondan sonra olay yerinde terör örgütüyle ilgili elde edilen bilgilerin istihbarat açısından önemli olduğunu belirtti.

Şam’daki yıkım ‘havadan’ belgelendi

819Rusya Savunma Bakanlığı, Suriye’de 30 Eylül’de başlattıkları hava saldırılarında Rus uçaklarının 934 sorti yaptığını ve 819 ‘militan hedefini’ vurduğunu açıkladı.

Geçen yıl IŞID ile Kürt

güçler arasındaki çatış-

malarda enkaza dönüşen

Suriye’nin Kobani ken-

tinde dün düğün coşkusu

vardı. Çatışmalarda üçte

ikisi enkaza dönen kentte

ilk kez bir çift dünya evine

törenle girdi.

Kobani’de ilk düğün

Ahmedinejad’ın koruması Suriye’de öldü

ABD: Irak’ta nokta operasyonlar artacak

1 2

MOSKOVA MUHALEFETLE

UZLAŞI PEŞINDE

SURIYE’de 4 yılı aşan iç savaşın ve neden olduğu yıkı-mın boyutlarını gösteren yeni görüntüler ortaya çıktı. Yev-geny Poddubny adlı Rus

muhabirin havadan çektiği videoda başkent Şam’ın dış mahallelerinden Jobar’daki binaların neredeyse tamamen yıkıldığı görülüyor.

sozel@htgazete.com.tr

Soli ÖZEL

DÖRDÜNCÜBOYUT

Haftaya pazarın tercihleri

Bir hafta kaldı. Haftaya pazar akşamı nasıl bir Türkiye’de yaşayacağımız hakkında bir fikir sahibi olacağız. Bir ihtimal Oy ve Ötesi’nin temsil ettiği bir vatandaşlık anlayışını elbirliğiyle oluşturmaya çalışacağımız bir Türkiye’nin önü açılabilir. Ya da İttihatçılardan beri bu ülkenin karanlık arka planında hep mevcut olan, dışlayıcı ve zalim bir boyunduruk altında tutma anlayışının Türkiye’sine yelken açarız.

İkinci seçenekte vatandaş olmak, kendi kaderinin üzerinde söz söyleyebilmek, bir birey olarak bu toplumun eşit ve özgür üyesi şeklinde yaşayabilmek pek söz konusu edilemeyecek. Şiddet ortalığı kasıp kavurabilecek, ta ki herkes sindirilip korkusuna teslim olana dek. Böyle bir senaryoda seçim yolları açıkken şiddeti tırmandırmayı marifet sayan PKK’nın karanlığıyla, “beyaz Toroslar”da simgesini bulmuş Susurluk öncesinde devleti neredeyse gasp etmiş olanların karanlığı birbirini besler.

Bir katliamın tanınan, bilinen, listelere konan katil adaylarını takip etmemekten, yerlerde ceset sürüklemeye; terörize edilmiş bir kentin, kasabanın insanlarına ağır hakaret etmekten, bir taşra şehrindeki toplu linç ve vandallık girişimini engellememeye kadar, bu “karanlık Türkiye’ye” ulaşmak isteyenlerin yapmayacakları hemen hiçbir şey yoktur. Neler yaptıkları hem tecrübeyle sabittir hem de arşivlerde yüz yılı aşkın süredir bunlarla ilgili yığınla bilgi ve belge birikmiştir.

İki seçim arasında ya 1 Kasım sonrasının provası niteliğinde ya da 1 Kasım’ı etkilemek amacıyla ortalığı yıkabilecek pek çok şey yaşandı. Büyük acılar yaşandı. Toplumun sinir uçları örselendi. Vicdan muhasebesinden çoğunluk başarısız çıktı ama gene de ve her şeye rağmen beklenen patlama da yaşanmadı.

Ülkenin seçmenine, onun iradesinin değersizliğini vurgulamak istercesine dayatılan seçim tüm bu karanlık arayışlarına direnilebilmenin bir aracı haline geldi. Sanki vatandaş, “Siz ne yaparsanız yapın ben demokratik hakkımı kullanıp hak ettiğiniz tokadı size atacağım, cevabı o zaman alacaksınız” dedi. O nedenle de ve her şeye rağmen sabırla sessizce kendi iradesini ortaya dökeceği anı bekliyor.

Sabırla sessizce beklese bile artık ordudan yargıdan medet umarak da yapmıyor kendi işini. Yani oturduğu yerden ahkam keserek elini hiçbir şeye bulaştırmadan isteklerinin gerçekleşmesini beklemiyor. Çalışıyor, çabalıyor, örgütleniyor ve kendi kaderine sahip çıkma iradesini sergiliyor. Böyle bir potansiyel belki de hep vardı ama Gezi olayları pratiği içinde tüm ihtişamıyla ortaya çıktı.

Zaten oyların dürüstçe atılıp, dürüstçe sayılacağını denetlemek için kurulan Oy ve Ötesi’nin temelleri de (https://sandik.oyveotesi.org/users/sign_in?gclid=CLC23MbQ28gCFQn4wgodJo4CFQ) o üç haftalık, muktedirleri ve hempalarını çıldırtan dönemde atılmıştı. Bugün “Oy ve Ötesi” sandık başında çalışacak yeni gönüllülerini bekliyor. Beklerken, iktidar kaybetmemek uğruna gereksiz bir seçimi topluma dayatanların en büyük düşmanlarıyla aynı nefeste adı geçirilerek müthiş bir fitne kampanyasının hedefine konuyor. Zira temsil ettiği Türkiye başka tür bir vatandaşlık kavrayışını, gerçekten kapsayıcı ve kucaklayıcı bir millet tanımını ve şeffaf bir yönetim arzusunu bu şekilde ortaya koyuyor. Drakula’nın güneşten korkması gibi, yapmak istediklerinden korkulması da bu yüzden herhalde.

Haftaya pazar tatil tutkusunun oy verme sorumluluğunun önüne geçmeyeceğini umarım. Her gününü üretken kılmak zorundaki azgelişmiş bir ülkede sürekli tatil ilan ederek zevahiri kurtarmak veya seçim sonuçlarını etkilemek isteyeceklerin de hevesleri kursaklarında kalacaktır.

Seçimden sonraysa Türkiye’nin önünde uzun, meşakkatli bir dönem var. Yaralarını sarması, tekrar bir toplum haline gelmek için çabalaması ve kurumlarını yeniden kurması gerekecek. Yani kolları sıvayacağız.