ISSN

: 130

7-44

15

İnegöl / BursaSiteler / AnkaraKemalpaşa / İzmir

İsteklerimiz ve Sonuçları

Değerli mesai arkadaşlarım,

İstek ve niyetlerimizin saf olması, sonucun her zaman başarılı olacağı anlamına gelir mi? Dene-yimler ışığında bu soruya “evet” demek hayli zor; hatta abesle iştigalden başka bir şey değil. İster-seniz soruyu cevaplamayı bir yana bırakalım ve

soru cümlemiz içinde gizli başka sorular olup olmadığına bakalım:

İstek ve niyetin saflığından nasıl emin olabiliriz?

Potansiyel birer güç olan istek/niyet, doğru eylemlerle desteklenme-den nasıl bir anlam ifade eder?

Sonucun başarılı olup olmadığına kim, neye göre karar verecek?

İstek/niyetin saflığı, atılacak tüm doğru adımların kestirimini de peşi-nen sağlar mı?

Sonuca ulaşmak bir süreci gerektirdiğine göre, süreç içinde karşılaşılan gerçekler, niyetin gözden geçirilmesini gerektirir mi, yoksa sonuna ka-dar niyetin saflığından, doğruluğundan kuşku duymamak esas mıdır?

Niyet, eylem ve sonuç arasında doğrudan ve birebir ilişki var mıdır, var-sa da bu ilişkinin her aşaması kontrol edilebilir mi?

Diyelim ki, niyetimiz saflığında en ufak bir bulanıklık barındırmıyor, inancımıza hiçbir şüphe bulaşmamış. Sonuç hüsransa; ders mi alacağız, yargılayacak mı-yız, küsecek miyiz, isyan mı edeceğiz? Evet, hangisi?

Amacımız, haddini aşan her söyleme, başından sonuna kadar tüm sü-reçlerin insan kontrolünde geliştiğini ima eden kibirli yaklaşımlara ve özellikle daha başlamadan başarılı sonuçlar devşirmeyi marifet sayan ukalalıklara “Niyet hayır, akıbet hayrolsun!” yaklaşımını hatırlatmak. Bu konuyu daha fazla uzatmadan ve yanlış anlamalara meydan vermeden ne demek istediğimi, bir efsaneyle, üstelik dokunduğu her şeyin altına dönmesi isteğinin gerçekleştiği Kral Midas’ın efsanesiyle açıklığa ka-vuşturalım:

Efsaneye göre; şarap tanrısı Dionisos’un yoldaşı Satiros’un yolu Frigya’ya düşer. Satiros, Kral Midas’ın gül bahçesinde uyuyakalır ve Midas tarafın-dan bulunup, on gün on gece konuk edilir. Yoldaşına gösterilen konuk-severlikten etkilenen Dionisos, Midas’ın bir dileğini gerçekleştireceği-ni vaat eder. Bunun üzerine Kral Midas daha fazla zengin olmak için, Dionisos’tan dokunduğu her şeyin altına dönüşmesi dileğini gerçekleş-tirmesini ister. Dionisos vaat ettiği gibi, Kral Midas’ın dileğini gerçekleş-tirir. Dokunduğu her şeyin altına dönüştüğünü gören Midas, isteğinin uğursuzluğunu anlamakta gecikmez. Çünkü dokunduğu yiyecekler, içecekler, o güzelim gül bahçesi ve eşi altına dönüşüvermiştir. Bu defa Midas, Dionisos’tan bu gücü geri almasını ister. Kral’ın durumuna acı-yan Dionisos, Midas’a Paktalos Irmağı’nda yıkanmasını söyler.

Gerçekleştiğinde asla pişman olmayacağınız dilekleriniz olsun. Yazımı, Mürsel Sönmez’in baharın kapısını araladığımız bugünlere uygun düşece-ğini düşündüğüm, “Aşk Olsun” şiirinden bir bölümle bitiriyorum.

“varsın çatlasın yürek! diyorum doludizgin koşsun sevmelere yürürlükte kalsın aşk kafesler açılsın kuşlarını bekleyen derin göklere”Hoşça ve dostça kalın!

SOSYAL GÜVENLİK KURUMU ADINA SAHİBİMustafa YILDIZ

YAZI İŞLERİ MÜDÜRÜÖmer GÜLTER

YAYINA HAZIRLAYANLARSelda DEMİR

Ayşenur KUNDUZNazan ÇEPNİLİDurdu BENLİ

Hasan Galip YALÇINMahmut YILDIZ

REDAKSİYONPınar GÜLTER

FOTOĞRAFLARİbrahim SAYIN

İDARE ve YAZIŞMA ADRESİZiyabey Caddesi No: 6

Balgat / ANKARATel: +90 312 207 80 43

Faks: +90 312 207 81 53e-posta: bulten@sgk.gov.tr

www.sgk.gov.tr

YAPIM & TASARIM & BASKI

SFN Televizyon, Tanıtım,Tasarım, YayıncıIık Ltd. Şti.

Dr. Mediha Eldem Sokak 61/6 Kocatepe 06640 ANKARA

Tel: +90 312 435 15 95Faks: +90 312 435 05 85

www.sfn.com.tr

BASIM YERİ: ANKARA BASIM TARİHİ: 01.04.2009YAYIN TÜRÜ: Aylık Bülten

***Sosyal Güvenlik Haber Bülteni, Basın Ahlak İlkelerine uymayı

taahhüt eder. Yazılar, kaynak gösterilerek iktibas edilebilir.

Mustafa Y›ld›z

�

içindekilerSosyal Güvenlik Merkezleri Açılışları ............................................................................................................................... 2Çanakkale SGK İl Müdürlüğü Binası Açıldı / Hazırlayan: Ömer Gülter ................................ 6Atalarımızın “Meçhûl” Mezarlarını Ziyaret Ettik .............................................................................................. 10Şehit, Gazi ve Yakınları, Sizler Bize Kutsal Emanetsiniz ......................................................................... 11Aktüerya ve Fon Yönetimi Daire Başkanı Ömer Alan / Röportaj: Mustafa Yıldız 12SGK e-Devlet Standı Ankara’da ............................................................................................................................................ 14Sosyal Güvenlik Yüksek Danışma Kurulu Toplandı ....................................................................................... 15Malatya Sosyal Güvenlik İl Müdürlüğü / Hazırlayan: Ömer Gülter ..................................... 16 Kurumumuzun Bahçesine Bahar Geldi ...................................................................................................................... 21Türk Diş Hekimleri Birliği Olağanüstü Başkanlar Konseyi Toplandı......................................... 22Koordinatör İl Müdürleri Toplantısının Altıncısı Ankara’da Yapıldı ......................................... 22Müfettiş Yardımcıları ile Tanışma Yemeği................................................................................................................ 23Sağlık Teknolojisine Büyük Yatırım .................................................................................................................................. 23Ulusal Egemenlik / Hazırlayan: Ayşe Nur Kunduz ................................................................................... 24Bilgi Toplumu ve Esnek Çalışma / Hazırlayan: Mahmut Yıldız ................................................. 25Kayıt Dışı Ekonomi ile Mücadele / Hazırlayan: Fahri Vargün ..................................................... 26Kurumumuz Bakımevlerinde Yaşlılar Haftası Kutlandı .......................................................................... 27İzmir Satranç ve Hentbol Takımlarımız Başarılara İmza Atıyor .................................................... 28Aday Sosyal Güvenlik Kontrol Memurlarından Anlamlı Ziyaret .................................................. 28Kanser’de Erken Tanı Hayat Kurtarır / Hazırlayan: Dr. Pınar Öner....................................... 29Kurum İçinden Dışından Kısa Kısa .................................................................................................................................... 28Kurum İçinden Haberler ............................................................................................................................................................... 32Mevzuat/Name ........................................................................................................................................................ Arka İç Kapak

�

Bilindiği gibi Sosyal Güvenlik Reformu dört ana bileşenden

oluşmaktadır:

- Tek emeklilik sistemi,

- Sağlık alanında tek geri ödeme sistemi oluşturul-ması,

- Kurumsal tek yapı

- Sosyal yardımların tek çatı altında toplanması.

Sosyal güvenlik hak ve yü-kümlülüklerinde norm ve standart birliğini getiren Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Yasası ile sosyal güvenliğin kapsamı, nüfusun tamamını hatta belli şartlarda yabancıları ve ülkemizdeki sığınmacı ve vatansızları da kapsaya-cak şekilde genişlemiştir.

Gerek reformun temel bileşenlerinin birbirleriyle olan ilişkileri gerekse de Kurum olarak temel önceliklerimiz arasında yer alan vatandaş memnuniyetini ve güler

yüzlü hizmeti esas alan stratejimiz gereği, 5502 sayılı Yasa’da Kurumun taşra teşkilatı birimleri arasında sa-yılan Sosyal Güvenlik Merkezlerinin açılmasına büyük önem vermekteyiz. Reformla kapsamı genişleyen sosyal

güvenlik hizmetlerinin gereği gibi verilmesi, yıllardır vatandaşın şika-yet etmesine neden olan işlemle-rin daha hızlı ve verimli yapılması ile hizmetin yaygınlaştırılması için büyük önem ve öncelik verdiğimiz Sosyal Güvenlik Merkezlerinin açı-lışı bağlamında bugüne kadar ya-pılanlar, özetle şöyledir:

5502 sayılı Yasa’da 1700 Sosyal Gü-venlik Merkez Müdürlüğü kadrosu bulunmasına rağmen, 2008’in Şu-bat ve Mart aylarında Sosyal Gü-venlik İl Müdürlerinin atanmaları ve görevlerine başlamalarının ar-dından, yılın ikinci yarısından itiba-ren Sosyal Güvenlik Merkezlerinin kurulması ve açılması çalışmaları,

Sosyal Güvenlik Merkezleri Açılışları

Kızılcahamam SGM Açılışı / Ankara

Kemalpaşa SGM Açılışı / İzmir

�

gündemimizde ilk sıraları almış; nüfus yapısı, sigorta-lı sayısı, işveren sayısı ve ilçelerin illere uzaklıkları gibi kriterler ışığında konu enine boyuna değerlendirilerek nüfusu 30 binin üzerinde bulunan 441 ilçede Sosyal Gü-venlik Merkez Müdürlüğü açılmasına karar verilmiştir.

Açılacak Sosyal Güvenlik Merkezleri, Kurumumuzun iş

ve işlemleri de dikkate alınarak; Sağlık, Sigorta, Hukuk ve Primsiz Ödemeler Sosyal Güvenlik Merkezi olmak üzere dört kategoride kararlaştırılmıştır. Konusu ne olursa ol-sun Merkezlerin tamamı standart bir kurumsal konsept ve son derece çağdaş donanımla oluşturulmuştur.

Bu bağlamda 16 ilde görev yapan Sağlık Sosyal Güven-lik Merkezlerine 15 il daha eklenerek il sayısı 31’e, Sağlık SGM sayısı 39’a yükseltilmiştir. Açılmasına karar verilen 15 yeni Sağlık Sosyal Güvenlik Merkezinden 12’si açıl-mış olup Siirt, Balıkesir ve Tekirdağ illerinde ise açılış çalışmaları devam etmektedir. Açılanlar; Afyon, Çorum,

Denizli, Erzincan, Elazığ, Kahramanmaraş, Rize, Sivas, Tokat, Malatya, Van ve Şanlıurfa Sağlık Sosyal Güvenlik Merkezleridir.

Bu aşamada; Sosyal Güvenlik Merkezlerinin açılışları-nın gerçekleştirildiği hızlı ve tempolu süreçte önemli çalışmalar yapan Organizasyon Hizmetleri Daire Baş-

kanlığı, İnşaat ve Emlak Daire Başkanlığı ile Dona-nım ve Altyapı Daire Baş-kanlığının çalışmalarla ilgili görüşlerine yer verdik.

Aydın Kurnaz (Organizasyon Hizmetleri Daire Başkanı )Kurulan ve kurulacak olan SGM’lerin planlama, büt-çeleme ve uygulama çalış-malarının yürütülmesinde işbirliği yaparak koordinas-yonu sağlama görevi Baş-kanlığımızca yerine getiril-mektedir. SGM’lerden şim-diye kadar 144’ünün açılışı yapıldı. Bu SGM’lerin 106’sı Sigorta SGM, 36’sı Sağlık

SGM ve 2’si Hukuk SGM’dir. İleride sosyal yardımları dü-zenleyen yasanın çıkmasıyla birlikte Primsiz Ödemeler SGM’leri de kurulacaktır.

SGM’lerimizin yapısı, servisleri görevleri belirlenmiştir. Bu dört kategoride oluşturulan SGM’lerin organizasyon şemaları tamamlanmış olup tüm iş süreçleri ve iş planla-maları da yapılmıştır. Yine, kurulan SGM’lerimizin işletil-mesine yönelik ihtiyaçların belirlenmesi ve karşılanması çalışmalarına da ara vermeden devam edilmektedir.

Bunun yanında SGM’lerimizin performansları da yakın-dan izlenmekte ve elde edilen veriler değerlendirilerek raporlanmaktadır.

Bugüne kadar SGM’lerle ilgili olarak, İnşaat ve Emlak Daire Başkanlığı, Donanım ve Altyapı Hizmetleri Daire Başkanlığı, İnsan Kaynakları Daire Başkanlığı ve Strateji Geliştirme Daire Başkanlığı ile koordineli bir çalışma yü-rütülmüştür. Bundan sonra da bu çalışmalarımız devam edecektir.

Sosyal Güvenlik Reformunun uygulamasının başarıyla gerçekleştirilmesinde ve vatandaş odaklı hizmetin yay-gınlaştırılmasında çok önemli görev yapacak olan Sos-yal Güvenlik Merkezlerinin açılışları bundan sonra da planlandığı gibi ve ihtiyaca göre devam edecektir.

Erzincan SSGM Açılışı

Organizasyon Hizmetleri Daire Başkanlığı

GÜ

ND

EM

�

Tayfun Özbek (İnşaat ve Emlak Daire Başkanı)

Tek çatı altında birleşme süreci çerçevesinde İnşaat Da-iresi Başkanlığı olarak kuruluşumuz Kasım 2008’de ol-muştur. Sosyal Güvenlik Merkezleri konusunda ilk yaptı-ğımız iş, tabi ki bir konsept belirlemekti. Gerçi SGM’lerin oluşturulması fikri ilk 2006 yılında ortaya çıkmıştı ama çeşitli nedenlerle bu çalışmayı gerçekleştirmemiştik. Konseptle ilgili uzun çalışmalar yaptık. Bir iki tane örnek imal ettirdik. Hizmet Sunumu Genel Müdürlüğü de bazı konseptler getirdi. Bunlar üst yönetime sunuldu. Burada en çok oy alan konsept üzerinde Kuruma özgü düzen-lemeler yaptık ve onu standart hale getirdik. İlk yaptığı-mız iş, bunu kitapçık haline getirmek oldu. Mobilyanın, elektrik donanımının, yer döşemesinin, dış cephesinin, kartlı geçit sisteminin, jeneratörlerin, bunların hepsinin teknik şartnamesini oluşturup tip hale getirdik. Çünkü il müdürleri atandıktan sonra baktık ki herkes bir şey ya-pıyor; ama bu seferde ortaya farklılıklar çıkıyor. Bunun kontrol altına alınması lazımdı. Biz bu çalışmalarımızı süratle bitirdik ve bunları CD ve doküman ortamında bütün koordinasyon il müdürlerine dağıttık.

Yönetim Kurulu da tecrübe edinilmesi amacıyla Bursa, Ankara ve Adana’da örnek SGM’ler yapılması yönünde bir karar aldı. Bu karar doğrultusunda çalışmalar baş-ladı. İl müdürlüklerimizle koordinasyonlu bir çalışma götürerek Ankara’da 8, Bursa’da da 8 olmak üzere 16 tanesinin 1,5-2 ay gibi çok kısa bir sürede inşaatlarını ta-mamladık. Mart ayı içerisinde de hepsinin açılışları tek tek yapıldı.

Gördüğünüz gibi hem vatandaş hem çalışanın rahat edeceği bir sistem getirdik. Biz seçtiğimiz konseptte mümkün olduğu kadar az bakım-onarım isteyen mal-zemeleri kullanmaya çalıştık. Uzun ömürlü, dayanıklı olmasına gayret gösterdik. Binaların açılışlarına katılan-lardan aldığımız geri dönümler de binaların çok güzel yapıldığı yönünde oldu. Bu yeni vizyonu yaratırken biz herhangi bir yapımda masraftan kaçmadık; çünkü bu-rada çalışan insanlar çok özverili çalışıyorlar. Rahat et-

meleri lazım. Aynı zamanda vatandaşlarımızın da insan-lık onuruna yaraşır mekanlarda hizmet alması lazım. O yüzden bu binaları biz tasarlarken, havalandırma, klima sistemlerinden, UPS data 7 gün 24 saat hizmet verebi-lecek bir data altyapısına sahip kartlı geçişleri, güvenlik kameraları, yangın algılamaları, hırsız alarmları vb. dü-şündük.

Binaları tasarlarken Kurumun değişen ihtiyaçları oldu-ğunu da göz önüne alıyoruz. Çünkü bu Kurumun, önü-müzdeki 20 senede çok büyük değişim ve dönüşüm yaşayacağını düşünüyoruz Bu değişim ve dönüşümü şu anda hesaplamak mümkün olmadığı için, binaları da değişik ve dönüştürülebilir şekilde tasarlıyoruz.

Adem Onar (Donanım ve Altyapı Hizmetleri Daire Başkanı)

SGM’lerde özellikle yeni nesil yazılım ve iletişim teknolo-jilerini esas aldık, teknolojideki en son gelişmelere göre tasarımlarımızı yaptık ve yeni kurduğumuz sistemler özellikle önümüzdeki 5-10 yıl içinde kurumsal ihtiyaçla-rımızı fazlasıyla karşılayacak düzeyde. Merkezimize çok büyük bir sanallaştırma altyapısı yaptık ki, bunun altını çiziyorum, Avrupa’nın en büyük sanallaştırma projesi-nin bizim projemiz olduğu deklare edildi. Şu an Sosyal Güvenlik Kurumunda Avrupa’nın en büyük sanallaştır-ma altyapısı -bu bilgisayar teknolojisinde gelinen en son noktadır- bulunmaktadır. Biz bunu Avrupa’nın en büyük projesi olarak başarıyla kurduk.

Bunun anlamı; uygulamaları kullanan hastaneler, ecza-neler, işverenler çok daha hızlı çalışacak, biz de kesin-tisiz hizmet vereceğiz. Doğal olarak il müdürlüklerimiz ve SGM’lerimiz de çok hızlı ve performanslı bir altyapıya kavuştu.

Bu altyapının en önemli özelliği kesintisizlik olacaktır. Yani 2009’daki en önemli hedefimiz; bu altyapıları kul-lanan il müdürlerimizin, merkez müdürlerimizin, bizler-den hizmet alan sağlık hizmet sağlayıcılarının, hasta-nelerin, eczanelerin kesintisiz bir şekilde bu hizmetleri almasıdır. 2009 bu anlamda çok güzel geçecek.

İnşaat ve Emlak Daire Başkanlığı

Donanım ve Altyapı Hizmetleri Daire Başkanlığı

�

Bunun yanında taşraya, 5600 yeni teknoloji bilgisayar dağıttık. Gelecek 6000 civarında bilgisayarımız daha var. Bunları da yeni açılacak SGM’lerle merkez teşkilat-larımızın bilgisayar parkını yenilemeye ayırdık. 2-2,5 ay içinde tüm merkez teşkilatlarımızın ihtiyaçlarını ve eski bilgisayarlarını yenileyerek 2009’da bilgisayar parkını

yenilemiş olacağız. Bunun haricin-de 1900 civarında dizüstü bilgisa-yarı dağıttık. Türkiye’de bir kamu kuruluşu ilk defa şube müdürlerine dizüstü bilgisayar dağıttı. Şu an ça-lışanına personeline ve yöneticisine gerçekten değer verme noktasında Türkiye’de tek örnek diyebilirim.

Burada şunu belirtmekte fayda gö-rüyorum: Bu altyapıyı hazırlamak için yaptığımız ihalelerde çok ciddi anlamlarda tasarruflar elde ettik. Şu an 81 ilimizde il müdürlüklerimiz ve yeni açılan Sosyal Güvenlik Merke-zimizin her türlü donanım, network ve iletişim altyapı ihalelerini çok cid-di indirimlerle, çok ciddi tasarruflarla tamamlayarak yerlerine ulaştırdık. İl

Müdürlüklerimizden geri dönüşler çok olumlu. Özellikle malzemelerin vaktinde yetişmesi, kalitesi, kullanılan ci-hazların uzun ömürlü olması, bir de bunun çok çok ucuza mal edilmesi, o cihette bizleri de mutlu etti.

İki yeni uygulamanın müjdesini vermek istiyorum. Bi-rincisi, yakında mobil iletişimin en iyisini, mobil imza-yı devreye alıyoruz ve tüm İl Müdürlerimize, İl Müdür Yardımcılarımıza, tüm üst düzey yöneticilerimize mobil bilgisayarlar dağıtacağız. Mobil imzayla da güvenli-ği sağlayacağız, yazışmalar yapmalarını sağlayacağız. Türkiye’de böyle bir şey şu anda yok. Bizim Kurumu-muz örnek olacak ve burada kullandığımız sistemde TÜBİTAK’ın dünyada NATO tarafından kabul görmüş güvenlik standartlarını ve kriptolarını çalıştıracağız.

İkincisi, video konferans destekli eğitim sistemine ge-çiyoruz. Merkez ve taşra teşkilatlarımızda kuracağımız HD dediğimiz yüksek kalitede video konferans sınıfları ile tüm merkez ve taşra teşkilatlarımızın personeli, her an her yerden eğitim alabilecek.

Beypazarı SGM Açılışı / Ankara

Develi SGM Açılışı / Kayseri

Malkara SGM Açılışı / Tekirdağ Afşin SGM Açılışı / Kahramanmaraş

GÜ

ND

EM

�

Kurum, tek çatı altında birleşmenin gerçekleştiği 2006 yılından bu yana geçen süre içerisinde; en canlı, en hareketli, en heyecanlı günlerini yaşıyor dersek yanıl-

mayız. Uzun bir belirsizliğin ardından son bir yıl içerisinde yaşadıklarımızı düşünürseniz, gerçekten sosyal güvenlik tarihinin her alanı için geçerli olabilecek özel günleri yaşıyo-ruz; tarihe tanıklık ediyoruz. Ne mutlu ki bu tarihi yazanlar içinde bizler de varız. Şimdi bir ilki daha; temelden yapılan ilk Sosyal Güvenlik İl Müdürlüğü binası olma şansını taşıyan Çanakkale SG İl Müdürlüğü binasının kısa öyküsünü verme-ye çalışacağız, yine tarihe not düşmek adına. Çanakkale Sosyal Güvenlik İl Müdürlüğünün yeni hizmet binasının açılışı, 18 Mart tarihinde İçişleri Bakanı Beşir Ata-lay, Milli Savunma Bakanı Vecdi Gönül, bürokratlar ve halkın katılımı ile gerçekleşti. Binanın anlamlı bir günde hizmete açılması, bu vatan için gözünü kırpmadan canlarını feda edenlerin anısına anlamlı bir minnettarlık mesajı oldu.Binanın açılış töreninde konuşan Kurum Başkanı Fatih Acar’ın şu sözleri, bugün içinde bulunduğumuz ruh halini, daha iyi ifade ediyordu. “Bugün, Kuru-mumuz açısından, tarihi bir olay yaşadık. Sosyal Güvenlik Kurumunun yeni yüzünü ifade eden ve yepyeni bir konsept-le oluşturduğumuz Sos-yal Güvenlik İl Müdürlü-ğü binalarımızın ilkini; 18 Mart gibi anlamlı bir günde ve anlamlı bir yerde, Çanakkale’de açmış bulunuyoruz. Bu

sadece bir bina açılışı değildir. Bu aynı zamanda Sosyal Gü-venlik Kurumundaki değişimin, dönüşümün bir işareti, bir kanıtıdır. Burası, baştan beri söylediğimiz ‘Vatandaş odaklı kamu hizmetinin gerçekleşmesi bizim en öncelikli hedefi-mizdir.’ söyleminin gerçekleştiği pırıl pırıl bir fiziki mekandır. Bugün çalışan arkadaşlarımızın, yüzünün güldüğünü gör-düm. Gözlerinde, ‘Vatandaş odaklı hizmeti gerçekleştirece-ğiz.’ sözü vardı. Gözler bunu ifade ediyordu.”İl Müdürlüğü binasının açılış törenine İçişleri Bakanı Beşir Atalay, Milli Savunma Bakanı Vecdi Gönül, Çanakkale Vali-si Abdulkadir Atalık, Milletvekilleri Mehmet Daniş, Müjdat Kuşku, Çanakkale Belediye Başkanı Ülgür Gökhan, Kepez Belediye Başkanı İsmail Yaşaroğuz, 18 Mart Üniversitesi Rek-törü Ali Akdemir ile çok sayıda sivil toplum kuruluşu ve özel sektör temsilcileri ile vatandaşların yanısıra Kurumumuz yö-

neticilerinin de yoğun bir katılımı oldu. Kurum Başkanı Fatih Acar, Yö-netim Kurulu Üyeleri, Sadık Oğuz, Hayati Gökçe, Kazım Ergün, Selahattin Şahin, Sinan Özkan, Yusuf Yazgan ile Başkan Yardımcısı Yah-ya Adıyaman, Sosyal Sigortalar Genel Müdü-rü İbrahim Ulaş, I. Hu-kuk Müşaviri Mahmut Özbay, İstanbul, Bursa, Bilecik ve Yalova Sosyal Güvenlik İl Müdürleri ve yardımcıları katıldılar.Kurumun konsept uy-gulamasının somut bir simgesi olarak görülen bina 5350 metrekare kullanım alanına sahip. Binada, eğitim ve top-lantı salonları, terasta lokal, VIP salonu, iki toplu bekleme salonu, iki yüz kişilik sığınak, dört bölümde üç sıra bekleme sistemi, kartlı telefon, genel yayın ve

Çanakkale SGK İl Müdürlüğü Binası Açıldı“Ali Bey, sözün bittiği yer burası, sizi tebrik ediyoruz.”

İçişleri Bakanı Beşir Atalay, MS Bakanı Vecdi Gönül, Başkan Fatih Acar

Kurum Başkanı Fatih Acar ve İl Müdürü Ali Sürücü

�

anons sistemi, her birimde ayrı kontrol edilebilen klima ve doğalgazlı kalorifer sistemi, on dokuz kameranın yer aldığı güvenlik sistemi, sensörlü psivuarlar, uydu yayınlı televiz-yon sistemi, 14 saniyede devreye giren jeneratör sistemi, kırk ton kapasiteli hidrofor sistemi, elektrik kesilmesi halin-de bile çalışan asansör sistemi, kompact arşiv sistemi, her birimin koltuk arşivi bulunmaktadır.Kurumumuz binaları ile ilgili yapılan çalışmalar hakkında Sosyal Güvenlik Merkezleri açılışları dosyamızda, İnşaat ve Emlak Daire Başkanı Tayfun Özbek ve Donanım ve Alt Yapı Hizmetler Daire Başkanı Adem Onar’ın görüşlerini yansıt-mıştık. Bu nedenle Çanakkale İl Müdürlüğü binamız dosya-sında, bu konuya girmeyeceğiz. Binanın yapım süreciyle ilgili İl Müdürü Ali Sürücü ‘yle yaptı-ğımız röportajı veriyoruz:

Sayın Sürücü Çanakkale İl Müdürlüğü binası hangi aşamalardan geçerek bu günlere geldi?1978 yılında SSK Çanakkale Müdürlüğünde göreve baş-ladım. İl Müdürlüğü görevine geldikten sonra Çanakkale SSK’yı kiralık binadan kurtarıp, kendi binasına kavuşturma-mız gerektiğine karar verdim ve bu konudaki çalışmamı yo-ğunlaştırdım. 2006 yılında Kırklareli’nde yapılan bölge top-lantısında, o zamanki SSK Başkanı Özkan Dalbay, projenin yatırımdan geçtiğini, ödeneğin bulunduğunu söyleyerek “Binayı yapalım.” dedi. İşte o zaman çok heyecanlandım ve Çanakkale’ye döner dönmez arsa aramaya başladım. Önce-likle şehir merkezinde aradım ama bulamadım, daha sonra yine Özkan Dalbay’ın önerisiyle Kepez’de yer aramaya baş-ladım. Sonuçta şu an içinde bulunduğumuz arsayı tespit ettik. Proje aşamasından sonra 2008 yılı Şubat ayında bina-nın ihalesi yapıldı. 2008 yılı Mart ayında binanın temeli atıldı

ve 11 ay gibi kısa bir sürede inşaat bitti. İnşaat biterken içini nasıl düzenleyeceğimiz konusunda bizi başka bir telaş sardı. Hem Ankara’dan aldığımız katkılar hem de bizim kendi im-kanlarımızla böyle modern, akıllı diyebileceğimiz bir binaya sahip olduk. Gördüğünüz gibi bugün burayı ziyaret edenler “Demek devlet böyle bir bina yapabiliyormuş, kamu kurum-ları bizim bildiğimiz kabuğu atmış.” diye hayretler içerisinde kaldılar. Kurum Başkanımızdan şube müdürlerine kadar her kademeden misafirimizin takdir cümleleriyle son derece onur duydum. Onur duyduğum bir şey daha vardı. 18 Mart hem Çanakkale için hem Türkiye için çok önemli bir gün. Ben geçen senenin ortalarında binanın 18 Mart’ta açılması için çalışmalarıma başladım. Bu benim hayalimdi. Çok an-lamlı bir günde bu açılışı gerçekleştirdik. Hava koşullarının kötü olmasına rağmen çok geniş bir katılımla muhteşem bir açılış yaptık. Mutluluğumu kelimelere dökmem mümkün değil. İnanın şu iki günde yorgunluğumu attım.

Hayalinizdeki bina ile bugün açılışını yaptığınız bina ara-sında fark var mı? Kurumumuzun Çanakkale’de bir binası olmasını iste-miştim. Bu kadar modernini hayal etmemiştim. Özel sektörün yapabileceği konumda, görünümde bir bina oldu. Buna emeği geçen, fikir veren, yapımına katkıda bulunan, imkanlar sunan başta Kurum Başkanımız ol-mak üzere herkese teşekkür ediyorum.Kurumlar 2006’da birleşti ama fiili birleşmeyi geçen sene yaptık biliyorsunuz. Birleşmeden dolayı arkadaşların bir-takım sıkıntıları vardı ve yakın zamana kadar devam etti. Ancak bugün birleşmeyi gerçekten sağladık. Bugün “BİZ” ol-duk. Türkiye’de yaşayan 70 milyon vatandaşa hizmet eden en büyük bütçeli Kurumuz, dolayısıyla bizim bir büyüklüğü-müz var ve şimdi bu büyüklüğe yakışır bir binaya sahibiz.

Çıtayı yükseltmiş oldunuz. Bundan sonra bütün iller as-gari bunu tutturmak zorunda kalacaklar değil mi?81 il müdürü arkadaşıma binanın görüntüsünü içeren bir davetiye gönderdim. Amacım internet sayfasından önce davetiyede görerek onların da o heyecana ortak olmalarıy-

Çanakkale SGK İl Müdürü Ali Sürücü

GÜ

ND

EM

�

dı. Bana gelen telefon ve e-postalardan, hepsinin böyle bir binaya kavuşma heyecanı içinde oldukları anlaşılıyor. Çıta yükseldi ama onların işinin zor olduğunu düşünmüyorum. Çünkü önlerinde bir örnek var. Kurum üst yönetimi zaten yardımcı oluyor. Geriye sadece çalışmak kalıyor. Ben onlara geçtiğimiz aşamaları anlatabilirim. En çok zamanı alan iş, proje aşaması. Arsa hazır olursa, örnek proje de var, bizim geçirdiğimiz 21 aylık bürokrasi aşamasını geçirmeyecekleri için en kötü ihtimalle 1,5 yıl içerisinde bütün iller böyle bir binaya kavuşabilir.

Bütün personel mutluluk ve heyecan içerisinde. Böyle bir binada görev yapmanın getireceği artı bir sorumluluk olacak mı? Bundan sonrası için ne düşünüyorsunuz?Bütün misafirlerimizi uğurladıktan sonra arkadaşlarım beni VIP salonuna davet ettiler, sürpriz bir kokteyl düzenlemişler ve burada bana bir plaket verdiler. Üzerindeki yazıyı oku-yunca inanın gözlerim doldu. Plakette şöyle yazıyordu: “Ese-rinize layık olacağız.” Bundan sonra kaliteli hizmetimizi daha da ileriye götüreceğimize inanıyorum. Bu güzel ortamda asık surat, kötü hizmet olmaz. Biz burada herkese kucak açıyoruz. İlimizdeki bütün kurumlarla özellikle de üniversite ile iç içe çalışıyoruz. Sivil toplum kuruluşları, hep yanımızda. Bundan sonra yükümüz daha da arttı; ama bizim omuzları-mız onu da kaldırır.Yönetim Kurulu Üyesi Kazım Ergin, Sinan Özkan ve Yu-suf Yazgan’ın Çanakkale İl Müdürlüğü binası ile ilgili gö-rüşlerini aldık.

Kazım Ergün- Yönetim Kurulu ÜyesiBir değişimin, bir dönüşümün mutluluğunu hep beraber ya-şadık. Başta Kurum Başkanımız, Kurum Yönetim Kurulu Üyeleri ve değerli Kurum çalışanlarıyla beraber Türkiye’de bir ilke imza attık. Sayın Başkanımızın da söy-lediği gibi değişim dönüşüm Çanakkale’de hayata geçmiştir.

Çanakkale her Türk evladının görmesi gereken bir yer. İl müdürlüğü binamızın burada açılmasının da Türkiye için ayrı bir önemi var. Ben başta Kurum Başkanımız olmak üzere emeği geçen tüm arkadaşlarımızı yürekten kutluyorum. Gerçekten SGK’ya yakışır bir eser ortaya çıkmıştır. Çanakkale’ye, Çanakkalelilere ve Türkiye’ye yakışan bir eser meydana getirmenin gururunu yaşıyoruz.

Sinan Özkan- Yönetim Kurulu Üyesi 18 Mart tarihinde Çanakkale Sosyal Güvenlik İl Müdürlüğü bi-namızı hizmete açtık. Bina, Sos-yal Güvenlik Kurumunun yeni yüzünü göstermesi açısından, çok güzel bir örnek.Kurum olarak bundan sonra bi-zim hedefimiz, hem fiziksel ola-rak binalarımızı vatandaşa rahat hizmet verebilecek seviyeye ge-

tirmek hem de içindeki hizmet kalitesini artırmak. An-cak ikisi bir arada olduğu zaman anlam ifade eder. Tek başına fiziki özellikleri güzelleştirmek yeterli değil. Bundan sonra da Çanakkale’de gördüğümüz bu bina gibi diğer ihtiyaç duyulan yer ve illerde de sırasıyla hiz-met binalarımız yapılacak. Bu kapsamda Yönetim Kurulumuzdan çıkan karar neti-cesinde Başbakanlık Toplu Konut İdaresi Başkanlığı ile ortak bir protokol imzalandı. Bu protokol gereğince biz elimizdeki bazı gayrimenkulleri Toplu Konut İdaresine verdik. Bunun karşılığında Toplu Konut İdaresi Başkan-lığı, Kurumumuzun belirleyeceği yerlerde gerek Sosyal Güvenlik Merkezlerimiz gerekse Sağlık Sosyal Güvenlik Merkezlerimiz için standartlara uygun binaları yapıp, bize teslim edecek. 18 Mart Şehitleri Anma gibi önemli ve anlamlı bir günde açılışını yaptığımız il binamızın hayırlı olmasını temenni ediyorum.

Çanakkale İl Müdürlüğü Personeli

�

Yusuf Yazgan- Yönetim Kurulu Üyesiİlçelerdeki Sosyal Güvenlik Merke-zi açılışlarının tamamlanması için çalışmalarımızı hızlandırmamız gerekiyor. Sosyal Güvenlik Mer-kezi açmak için sanayinin yoğun olduğu yerlerin ve halkın merkeze ulaşımının zor olduğu yerlerin se-çilmesini son derece isabetli bulu-yorum. Bu hem halkın ekonomik

sıkıntısına bir nebze olsun katkı sağlayacak hem iş kaybını önleyecek hem de merkezlerdeki yığılmayı ortadan kal-dıracak. Ancak bu merkezlerdeki personel eksiğini bir an önce gidermemiz gerekir. Açılan merkezlere yakın ikamet eden arkadaşların buralara yönlendirilmesi yararlı olur. Bunun özendirilmesi için birtakım kararlar almak gerektiği kanısındayım.

Elveda Geçer22 yıldır Kurumdayım. Böyle bir bi-nada çalışmak bizim hayalimizdi. Çanakkale gibi bir yer bugüne ka-dar unutulmuştu. Hep arka plana itilmişti. Bizim açımızdan modern bir binada çalışmak gurur verici. Bundan sonra daha rahat, daha güzel bir ortamda, daha güzel ça-lışacağımızı düşünüyorum.

Ali Rıza GültekinAltı yıldan beri Kurumda Veri Ha-zırlama Kontrol Memuru olarak çalışıyorum. Çanakkale ilklerin ili ve bu yıl da bir ilk yaşadık. 18 Mart 1915’te şehit olan atalarımız bize bir ilk yaşattılar. 18 Mart 2009’da İl Müdürümüz Ali Sürücü bize bir ilk yaşattı. Yeni binamız muhte-şem, çok gururluyuz. İnşallah di-ğer illerde çalışan arkadaşlara da

böyle bir binada çalışmak nasip olur.

Nilgün CoşkunEmeklilik Servisinde çalışıyo-rum. Yasa çerçevesinde sorum-luluklarımız arttı ama bu bina-nın hakkını vereceğimizi düşü-nüyorum. Hem sigortalımız hem de bizim açımızdan daha güzel olacak diye düşünüyorum. Bun-dan sonra yapacağımız tek şey çalışmak.

Hüseyin Cahit ÖnderKısa Vadeli Sigorta Kolları ve Kar-ne Servisinde çalışıyorum. Bu binanın yapılmasında emeği ge-çen başta İl Müdürümüz Ali Sü-rücü olmak üzere herkese teşek-kür ederim. Şu anda Türkiye’de çalışmak için en iyi binaya sahip olduğumuzu düşünüyorum ve bu binada çalışmaktan mutluluk duyuyorum.

Tülay Engin1 Mart 1996’da Kurumda özürlü olarak işe girdim, bizler için de her türlü imkan var. Bundan sonra çok verimli çalışacağız, öyle ki emekli olmayı düşünenler bile vazgeçti.

Gülistan ÖzçakırEmeklilik Servisindeyim. Üç ku-rum birleştiği için hizmet kalitesi arttı, vatandaşın oradan oraya koşturması bitti. Vatandaş açısın-dan da, bizim açımızdan da çok güzel oldu.

GÜ

ND

EM

Hazırlayan: Ömer GÜLTER

10

Çanakkale İl Müdürlüğü yeni hizmet binası için Çanakkale’ye gelen Kurum yöneticileri, 18 Mart Deniz Zaferi ve Şehitler Haftası nedeniyle yapılan

gösterileri izledi ve tarihi yarımadayı gezdi.

18 Mart Deniz Zaferi kutlamalarıGeçtiğimiz ay Vali filmini birlikte izleyen Kurum yöne-ticileri bu defa 18 Mart Deniz Zaferi nedeniyle düzen-lenen töreni izledi. Çanakkale 18 Mart Stadyumu’nda düzenlenen ve gencinden yaşlısına büyük bir katılımın gerçekleştiği törenlerde yapılan konuşmalar, okunan şiirler, duyguları canlandırırken, oynanan halk oyunları zaferin coşkusunu yansıttı. Geçit töreninde de çeşitli ku-ruluşların Türkiye’nin dört bir yanından yaptığı katılım, önemli ve anlamlı mesajlar içeriyordu. Gazi ve şehitlerin yaşları oldukça ilerlemiş çocuklarında ve torunlarında gördüğümüz gurur ve duruş bizlere de yansıdı. Törenle-rin son bölümünde mehter takımının konseri coşkuyu doruklara çıkardı ve bu coşku ile törenler sona erdi.

Kurum yöneticileri, 19 Mart günü tarihi yarımadayı gezdi.18 Mart’ta Çanakkale Boğazı’nı denizden geçemeyen İtilaf Devletleri, karadan operasyon başlattı ve yaklaşık dokuz ay süren kanlı çarpışmalar sonu-cunda karadan da Çanakkale’yi geçemeyeceklerini anlayarak geri çekildiler. Anlatırken bu kadar kolay söylenen bu dokuz ayda, savaş tarihinin insanlık

açısından birçok önemli olay yaşandı. Birbirinin boğa-zını kesen insanların bir süre sonra insani duygularla nasıl dost olduklarının en veciz örnekleri yatıyordu bu topraklarda.

Bu duygularla yapılan Gelibolu gezisi sonunda bir kez daha şehitlerimiz yad edilirken, Vali filmi için yazdığımız yazıda söylediğimiz bir sözün ne kadar doğru olduğuna şahit olduk. Bu topraklarda yaşamanın bedeli çok ağır; ama buna değer.

Törenlere ve geziye; Kurum Başkanı Fatih Acar, Yönetim Kurulu üyeleri Sadık Oğuz, Hayati Gökçe, Kazım Ergun, Selahattin Şahin, Sinan Özkan, Yusuf Yazgan ile Başkan Yardımcısı Yahya Adıyaman, Sosyal Sigortalar Genel Mü-dürü İbrahim Ulaş , I. Hukuk Müşaviri Mahmut Özbay, İnşaat ve Emlak Daire Başkanı Tayfun Özbek, Çanakkale İl Müdürü Ali Sürücü, Bilecek İl Müdürü Hasan Olgaç ve diğer davetliler katıldılar.

Atalarımızın “Meçhûl” Mezarlarını Ziyaret Ettik

ZİYA

RET

Yöneticilerimiz kutlama törenlerini izlerken Çanakkale Şehitleri Abidesi

��

16-21 Mart tarihleri arasında yapılan “Şehitler Haftası” et-kinlikleri çerçevesinde vata-

nımızın, ulusumuzun güvenliği ve huzu-ru için zor şartlarda görev yaparken şehit düşen asker ve emniyet görevlilerinin ailelerinin ve gazilerimizin yalnız olma-dığını hissettirmek, onlara olan minnet ve sevgimizi göstermek için Sosyal Gü-venlik Kurumu Türk Halk Müziği Korosu 22 Mart’ta “Vatan Size Minnettardır” ko-nulu bir konser verdi.

SGK Konferans Salonunda yapılan kon-serde SGK Başkanı Fatih Acar, şehitlerin eş ve çocukları ile gazi ve gazi yakınlarını ağırlayarak ev sahipliği yaptı.

Konserde kahramanlık, yiğitlik türküleri ile Çanakkale Savaşı’na özgü şiir eşliğinde sunum yapıldı. Konsere;

Şehit Aileleri Federasyonu, Türkiye Harp Malulü Gaziler ve Şehitler Dul ve Yetimleri Derneği, Türkiye Muharip Gaziler Derneği, Emniyet Teşkilatı Vazife Malulü ve Şe-hit Aileleri Yardımlaşma ve Dayanışma Derneği Yönetim Kurulu ve üyeleri onur konuğu olarak katıldı.

Coşku ve hüznün bir arada yaşandığı konserin ardından bir konuşma yapan Kurum Başkanı Fatih Acar, Çanakkale SG İl Müdürlüğü binasının açılması ile bulundukları yö-reden duygu yüklü geldiğini vurgulayarak, tüm çalışan-larımızın bu yöreyi görmelerini istediğini belirtti. Yörede olağanüstü savunma yapan ve üstün başarı gösteren şehit ve gazilerimiz için ne söylense, ne yapılsa azdır, diyen Başkan Acar, “Vatan uğruna gözlerini kırpmadan can veren şehitlerimizin ruhu şad olsun.” dedi. Daha son-ra Fatih Acar, konsere katılan Konfederasyon ve Dernek yöneticilerine Türk Bayrağı ve plaket takdim etti.

Şehit, Gazi ve Yakınları, Sizler Bize Kutsal Emanetsiniz.“Vatan Size Minnettardır.”

ETKİ

NLİ

K

��

Başkanlığın görevleri, yapılanması ve sosyal güvenlik sistemleri açısından aktüeryanın önemini kısaca anlatır mısınız?

Başkanlığımız, 5502 sayılı Sosyal Güvenlik Kurumu Kanunu’nda sayılan altı ana hizmet biriminden biridir. Temel görevlerimiz arasında, sigorta kolları itibariyle kısa, orta ve uzun vadeli aktüeryal esaslara göre projeksiyonlar yapmak, finansman kaynakları ile yapılmakta olan ödemelerden ya-rarlanma şartları ve yardım tutarları arasındaki ilişkiyi ince-leyerek teknik bilançoyu hazırlamak, tahsilat ve ödemelerin hızlı, güvenli ve düşük maliyetle yapılması için bankalarla protokol yapmak, Kurumun fon ve nakit varlıklarını yönet-mek ve görev alanı ile ilgili her türlü istatistiki bilgiyi derle-yerek, değerlendirmek sayılabilir. Ayrıca, Kurumun finansal veya aktüeryal açıdan etkilendiği çeşitli konularda üst yöne-time karar desteği sağlayan çalışmalar da yapmaktayız.

Kişilerin doğum, ölüm, hastalık, malullük, yaşlılık gibi ya-şamlarını etkileyen riskler ile bu risklerin finansal etkileriyle ilgilenen bir bilim dalı olarak tanımlayabileceğimiz aktüer-ya, sosyal güvenlik sistemleri açısından büyük önem taşı-maktadır. Primli sosyal güvenlik sistemlerinde bahsi geçen tüm bu riskler, sigortalıların tümünden elde edilen primler yoluyla oluşturulan sosyal güvenlik havuzu ile güvence al-tına alınmakta, riske maruz kalan grupların yükümlülükleri bu havuzdan karşılanmaktadır. Sağlıklı ve sürdürülebilir bir sosyal güvenlik sistemi de ancak haklar ve yükümlülükler arasında aktüeryal dengenin kurulması yoluyla oluşturula-bilmektedir. Bir yıla ait vergi ve diğer gelirlerin o yıla ait kamu

harcamalarına eşit olduğu bütçe dengesinden farklı olarak; aktüeryal dengenin özünü, prim ödeme yükümlülerinden elde edilen prim gelirleri ile sadece kısa vadede değil, 30-40 yıl sonra bile yapılacak tüm sosyal sigorta yardımlarının karşılanması oluşturmaktadır. Bunun için sosyal güvenlik sisteminin sürdürülebilirliği önem arzeder. Sosyal güvenlik sisteminin sürdürülebilirliği, oluşturulan sosyal güvenlik ha-vuzunun geleceğe yönelik yükümlülüklerini etkileyen tüm risklerin doğru analiz edilebilmesine ve belirsizliklerin çeşitli tekniklerle görünür kılınmasına bağlıdır. Doğası gereği sos-yal güvenlik sistemlerindeki kronik sorunların akut belirtileri hemen ortaya çıkmamaktadır. Ancak, akut semptomların hemen ortaya çıkmaması sistemin temelde sorunlu olmadı-ğı anlamına gelmez. Özellikle uzun vadeli sigorta kollarında, fon birikimi aşamasında cari giderlerin sorunsuz karşılana-biliyor olması, aynı süreçte geleceğe dönük yükümlülükle-rin de birikmesi nedeniyle, uzun dönemde sosyal güvenlik sisteminin aktüeryal anlamda dengede ve sürdürülebilir ol-duğunu ifade etmemektedir. Bu amaçla Başkanlığımız, dü-zenli olarak sisteme ilişkin aktüeryal esasların da gözetildiği demografik ve finansal projeksiyonlar yapmakta ve ileride oluşacak riskler karşısında gerekli önlemlerin zamanında alınmasına yönelik çalışmalarda bulunmaktadır.

Başkanlığınızın görevleri arasında nüfus yapısı ve finans-man yönünden kısa, orta ve uzun vadeli aktüeryal esasla-ra göre projeksiyonlar yapmak yer almaktadır. Buna göre yapılan kısa, orta ve uzun vadeli projeksiyonlar hakkında bilgi verir misiniz?

Aktüerya ve Fon Yönetimi Daire Başkanı Ömer Alan:

“Riskler Doğru Analiz Edilerek Belirsizlikler En Aza İndirilmeli.”

Basın Müşaviri Mustafa Yıldız Aktüerya ve Fon Yönetimi Daire Başkanı Ömer Alan

��

Kısa vadeli projeksiyon olarak sınıflandırılabilecek çalışmala-rın başında Başkanlığımızca, Maliye Bakanlığı, Hazine Müs-teşarlığı ve DPT Müsteşarlığı ile iş birliği içerisinde sosyal gü-venlik bütçesine temel olacak, sigorta kolları itibariyle aylık bazda hazırlanan ve 3 yılı kapsayan gelir-gider tahminleri bulunmaktadır. Bu tahminlerde, TÜFE ve büyüme oranı gibi makroekonomik değişkenler de modele dahil edilmek sure-tiyle; sigortalı ve emekli sayılarındaki, ücret yapısındaki, ilaç ve tedavi kompozisyonundaki değişimler kestirilmektedir.

Ayrıca, Kurumun günlük nakit hareketleri 1–3 aylık dönem-ler itibariyle tahmin edilmekte ve bu çerçevede Kurumumu-zun nakit yönetimi Başkanlığımız tarafından yapılmaktadır. Ayrıca, küresel mali krizin istihdam ve sosyal güvenlik üze-rindeki etkilerini analiz etmeye yönelik olarak son dönemde yaptığımız analizler ve raporlar da kısa vadeli projeksiyonlar kapsamında değerlendirilebilir.

Esasen, Kurumumuzun üstlenmiş olduğu ana yükümlülük-lerin kısa vadede sonlanmadığı, uzun dönemli etkisi olduğu, örneğin, bugün 50 yaşında emekli olan bir kadına (erkeğe) ortalama 27 (22) yıl emekli aylığı verildiği, vefatı durumun-da ise, bu aylığın hak sahiplerine paylaştırılmak suretiyle verilmeye devam edildiği dikkate alınarak, sistemin gidişa-tını görebilmek ve gerektiğinde tedbir alabilmek için, orta ve uzun vadeli projeksiyonlar da yapıyoruz. Başkanlığımız, emeklilik sistemine ilişkin 2075 yılını kapsayacak biçimde projeksiyon çalışmalarında bulunmaktadır. Bu projeksiyon-larda, yaş, cinsiyet, doğum ve ölüm hızı gibi demografik değişkenler; büyüme, ücret seviyesi, işgücüne katılım ve işsizlik oranları gibi makroekonomik değişkenler; prim öde-me gün sayısı, aylık bağlama oranı, emeklilik yaşı gibi temel emeklilik parametreleri kullanılmaktadır.

Diğer taraftan, 2008 yılına kadar sağlık alanında aktüeryal veya ekonomik projeksiyonlarda kullanılabilecek yeter-likte veriler toplanamamıştır. 2008 yılı başından itibaren MEDULA’nın işler hale gelmesi ile bu alanda ihtiyaç duyulan veriler derlenmeye başlamıştır. Sağlık sistemimizi etkileyen parametrelerinin birbiriyle ilişkisini ortaya çıkarıp, orta ve uzun vadeli detaylı bir projeksiyon çalışmasına başlayabil-mek için, daha uzun süreli veri setine ihtiyaç vardır. Eldeki veri kısıtına rağmen Başkanlığımız, sağlık alanında da pro-jeksiyonlar yapmaktadır. Örneğin, OECD ve Dünya Bankası ile birlikte, OECD tarafından yayımlanan “OECD Reviews of Health Systems: Turkey” raporunun sağlık aktüeryası bölü-mündeki 25 yıllık sağlık projeksiyonuna katkı sağladık.

Gerek sağlık gerek emeklilik alanında herhangi bir model oluşturulduktan sonra, Başkanlığımız ilgili modelin geliş-tirilmesi, eksikliklerinin giderilmesi, gerektiğinde yeniden tasarlanması yönünde çalışmalarını rutin olarak yapmak-tadır. Aynı zamanda, gelecekte oluşturulabilecek ve ihtiyaç duyulan modeller üzerine de çalışmalarımız sürmektedir. Örneğin, sağlık alanında detaylı aktüeryal hesaplamalar yapmamızı sağlayacak hasta olma şiddetini yaş ve cinsiyet

bazında gösteren morbidite tablosunu oluşturmak hedefle-rimiz arasındadır. Ülkemizde maalesef bir morbidite tablosu bulunmamaktadır. Bu nedenle sağlık sigortacılığı üzerine aktüeryal hesaplamalar yapılamamakta, sadece ekonomik projeksiyonlar yapılabilmektedir. Bu durum sağlık alanında Kurumumuzun sigortacılık mantığıyla yüklenmiş olduğu riski ölçememesine sebep olmaktadır. Oysa, emeklilik aktü-eryası hesaplamalarında mortalite tablosunun işlevi ne ise sağlık aktüeryası alanında da morbidite tablosu o işlevi gö-recektir. Kabul etmek gerekir ki, morbidite tablosunun kısa sürede hazırlanması mümkün değildir. Avrupa Birliği, tüm birliği kapsayan bu tablonun oluşturulabilmesi için 2003 yılında büyük bir çalışma grubu kurmuş; ancak bu çalışma grubu çalışmalarını halen sonuçlandıramamıştır. Her ne ka-dar bu tarz çalışmaların sonuçlanması uzun yıllar gerektirse de, Başkanlık olarak bu konudaki gerekli çalışmaları kararlı-lıkla yürüteceğiz.

Yine görevleriniz arasında; “tahsilat ve ödemelerin hızlı güvenli ve düşük maliyetle yapılması hususunda banka ve diğer finansal kuruluşlarla protokol yapmak” var. Yakın zamanda yapılan protokoller hakkında bilgi verir misiniz? Eski protokollerle yeni protokol arasında neler değişti?

Kurumumuzun tahsilât, ödeme ve nakit varlıklarının değer-lendirilmesinde, günümüz ekonomik şartlarına uygun, Ku-rumumuz açısından hizmet sunumunun tüm maliyetlerini ortadan kaldırmayı hedefleyen, bunu sağlarken de hizme-tin yerinden, etkin ve verimli olarak sunulabilmesini ve ban-kalar arası uygulama farklılıklarını gidererek Kurumumuzun nakit yönetimini kolaylaştıran bir anlayışla yeni protokoller imzalanmıştır.

Protokollerin hazırlanması aşamasında sermaye yapılarına bakılmaksızın Kurumumuzla protokolü olan ve protokol im-zalama talebi bulunan tüm bankalarla 200’ün üzerinde top-lantı yapılmış, bankaların talep ve katkıları değerlendirilmiş, şeffaflık ve objektifliğe azami derecede özen gösterilerek hazırlanan standart metinler tüm bankalara imzaya açılmış-tır. Kurumumuz tarafından bankalar değil, usul ve esaslar belirlenmiştir. Bu usul ve esasları kabul eden tüm bankalarla da protokoller imzalanmıştır. Bu nedenle bankalarımız da Kurumumuza güvenmiş ve yeni protokollere büyük bir te-veccüh göstermiştir.

Nitekim, devredilen Kurumların (SSK, Bağ-Kur, ES) imzala-dıkları eski protokollere göre gelir/aylık ödemeleri 10 banka aracılığı ile, prim tahsilâtı 24 banka aracılığı ile, sağlık öde-meleri ise 6 banka aracılığı ile yapılmakta idi. Yapılan yeni protokollere göre; gelir/aylık ödemeleri 22 banka aracılığı ile, prim tahsilâtı 25 banka aracılığı ile, sağlık ödemeleri ise 18 banka aracılığı ile yapılacaktır.

Prim tahsilâtı, gelir/aylık ödemesi ve sağlık ödemelerine ara-cılık eden banka ve şube sayısı arttığından verilen ve alınan hizmet ağı genişletilmiş, Kurumumuza ödeme yükümlülüğü

RÖPO

RTA

J

��

bulunan işverenler ile gelir/aylık alanlar ve sağlık hizmeti su-nucularına, hizmete kolay ulaşabilme imkânı sağlanmıştır.

Diğer taraftan; bankalarla imzalanan gelir/aylık ödemeleri-ne ilişkin protokoller ile, eski protokoller gereği devredilen kurumlarca bankalara ödenen % 0,5 oranında komisyon kaldırılmış ve Kurumumuz büyük bir mali yükten kurtul-muştur. 2008 yılında bankalara 254 milyon TL komisyon ödenmiş olup, 2009 yılında uygulamanın devam etmesi halinde, bu tutarın 278 milyon TL olacağı tahmin edilmiştir.

Ayrıca, Prim Tahsilatı ve Sağlık Ödemesi Protokolü imzala-yan bankaların, tahsil ettiği prim tutarları ve aracılık ettik-leri sağlık ödemesi tutarları üzerinden Kuruma komisyon ödenmesi sağlanmıştır.

Bankalara ödenen komisyonun kaldırılması ve Kurumumu-za bankalarca komisyon ödenmesi nedeniyle, Kurumumuza bir yıllık yaklaşık 300 milyon TL tasarruf sağlandığı söylene-bilir.

Sosyal güvenlik reformu ile yapılan düzenlemelerin, ak-tüeryal hesaplardaki etkileri görülmeye başladı mı?

Sosyal güvenlik reformu, tüm nüfusun sosyo-ekonomik ya-pısını doğrudan etkilediğinden, öngörülen parametrik de-ğişiklikler örneğin yaş, prim ödeme gün sayısı vb. için belirli geçiş süreçleri öngörülmüştür. Bildiğiniz gibi geçmişte 4447 sayılı Kanun’la yapılan reformda da kademeli uygulamalar hayata geçmişti. Dolayısıyla günümüzde hem 5510 sayılı Kanun’la yapılan sosyal güvenlik reformunun etkileri, hem de daha önceki düzenlemelerin etkileri iç içe girmiş durum-dadır. Hem sosyal güvenlik alanındaki her düzenlemede bir geçiş sürecinin öngörülmesi hem de geçiş süreçlerinin iç içe girmesi nedeniyle yapılan projeksiyonların son reform ile getirilen parametrik değişikliklerin etkisini kısa vadede, tam olarak yansıtmasını beklemek doğru olmayacaktır. 5510 sayılı Kanun’la yapılan sosyal güvenlik reformunun, geçiş sürecinden sonra, özellikle de 2040’lı yıllardan sonra, sistem üzerindeki etkisini belirgin olarak hissettireceği söylenebilir.

Sayın Başkan son sözlerinizi ve mesajlarınızı alarak biti-relim.

Ulusal ve uluslararası birçok kurumla sosyal güvenlik sistemi-mizin pusulası niteliğindeki projelere imza atan Başkanlığı-mız, uzmanlaşma ve sürekli gelişim ilkesini benimseyen bir çalışma prensibi ile hizmet sunmaktadır. Verilen görevlerin en kısa zamanda, en etkin şekilde yerine getirilmesi amacıyla, insana yapılan yatırımın Kurumumuza ve Ülkemize yapılan en büyük yatırım olduğu düşüncesinden hareketle çalışanla-rımızın niteliklerinin geliştirilmesine önem veriyoruz.

Son söz olarak şunu ifade edebilirim:

Sosyal güvenlik bilincinin gelişmesi, sosyal güvenlik siste-minin sürdürülebilirliğinin ve insanlarımızın kendi istekleri yada iradeleri dışında ortaya çıkan risklere karşı korunması-nın teminatıdır. Bu sebeple, yakın gelecekte ülkemizde sos-yal güvenlik bilincinin artması en büyük temennimizdir.

SGK e-Devlet Standı Ankara’da

Röportaj: Mustafa YILDIZ

Kurumumuz, 12-13 Mart’ta Ankara Crown Plaza’da (Ankamall Alışveriş Merkezi) gerçek-leştirilen “I. Uluslararası e-Devlet ve e-Yöne-

tişim Konferansı” kapsamında düzenlenen sergide stant açtı.

e-Devlet uygulamaları konusunda akademik çalışmala-rın, yeniliklerin ve iyi uygulamaların ele alındığı konfe-ransa, üst düzey kamu yöneticileri, özel sektör yönetici-leri ve akademisyenler katıldılar.

Türksat A.Ş. tarafından organize edilen konferanstaki sunumlarında, vatandaşın e-Devlet kapsamında inter-net üzerinden verilen hizmetlere, güvenilir, hızlı ve ko-lay yollardan erişiminin sağlanmasının temel hedefleri olduğunu savunan kamu kuruluşları temsilcileri; inter-net üzerinden bu hizmetleri nasıl sunduklarını, vatan-daşın bu hizmetlerden nasıl yararlanacağını örneklerle açıkladılar. Kurumumuzun açtığı stantta ziyaretçilere, internet üzerinden verilen interaktif uygulamalar konu-sunda bilgi verildi.

��

Sosyal Güvenlik Yüksek Danışma Kurulu Toplandı

Sosyal Güvenlik Yüksek Danışma Kurulunun 2. top-lantısı, 31 Mart tarihinde Sosyal Güvenlik Kurumu Başkanlık binasında yapıldı.

Ulu Önder Atatürk ve şehitler için yapılan saygı duru-şu ve İstiklal Marşı’nın okunmasının ardından bir si-nevizyon gösterimiyle başlayan toplantının açılış ko-nuşmasını, SGK Başkanı Fatih Acar yaptı. 2008 yılında gerçekleştirilen uygulamalar ve 2009 yılında yapılması planlanan işler konusunda Kurul’a bilgi veren Acar, Da-nışma Kurulu’nun gündeminde; 1 Ekim 2008’de yürür-lüğe giren 5510 sayılı Yasa’yla ilgili olarak uygulamada karşılaşılan sorunların yer aldığını belirtti. Başkan Acar, Danışma Kurulu üyesi olan 33 kuruluşa, sigortacılık ve sağlık alanında görüşlerinin sorulduğunu, 47’si sosyal sigortacılık, 36’sı sağlık alanında olmak üzere diğer ko-

nularla birlikte 107 önerinin kendilerine intikal ettiğini, bunlardan bazıları için yasal düzenleme gerekirken ba-zılarının genelge ile çözüme ulaştırılabileceğini anlattı.

Toplantıda üye kuruluşlardan, Maliye Bakanlığı, Yüksek Öğretim Kurulu Başkanlığı, TİSK, TÜRK-İŞ, DİSK, HAK-İŞ, KAMU-SEN, KESK, MEMUR-SEN, TZOB, TESK, TOBB, Tür-kiye İşçi Emeklileri Derneği, Türkiye Barolar Birliği, Türki-ye Noterler Birliği, Türk Tabipler Birliği, Türk Dişhekimleri Birliği, Türk Eczacılar Birliği, Türk Veteriner Hekimler Bir-liği, TMMOB, TURSAB, TURMOB, Türkiye Sigorta ve Rea-sürans Şirketleri Birliği temsilcileri söz alarak, görüş ve önerilerini ilettiler. Söz alan temsilciler, kayıt dışı ile mü-cadele, sağlık alanındaki sorunlar, krize ve işsizliğe karşı önlemler, memur, işçi ve emeklilerin sorunları üzerinde yoğunlaştılar.

Toplantının son bölümünde Kurul üyeleri-nin konuşmaları sırasında dile getirilen soru-lar ve çözüm önerileri konularında, Başkan Fatih Acar, Sosyal Sigortalar Genel Müdürü İbrahim Ulaş, Genel Sağlık Sigortası Genel Müdür Sami Türkoğlu, Primsiz Ödemeler Genel Müdürü Yadigar Gökalp görüşlerini açıkladılar.

Toplantı sonunda, katılımcılar, karşılıklı görüş alışverişinin önemine vurgu yaparken, oluş-turulan istişare ortamının daha da pekiştiril-mesi yönünde temennilerini dile getirdiler.

GSS Gn Md. Sami Türkoğlu, Primsiz Ödm Gn. Md. Yadigar Gökalp, Başkan Fatih Acar, SS Gn. Md. İbrahim Ulaş

Sosyal Güvenlik Yüksek Danışma Kurulu üyeleri

HA

BER

16

Malatya Müzesi’ne gittiğimizde Mahmut Oğuz’la tanıştık. Mahmut Bey, Turan Emeksiz Lisesi’nde öğretmen. Dil Tarih Coğrafya Fakültesi mezunu

olduğunu öğrenince, Malatya’yı bize anlatmasını istedik. Kırmadı ve Malatya’yı anlattı.

MÖ. 7000 yıllarına dayanan tarihi ve eşsiz doğal güzellik-leri bulunan Malatya, aynı zamanda kayısı, tekstil ağırlık-lı sanayisi, dinamik ekonomisi, 800 bini aşan nüfusu ve Türkiye’nin dört bir yanına açılan yolları ile adını sık sık du-yurmaktadır. Turizmde de önemli bir merkez olmayı he-defleyen Malatya, Pütürge İlçesi Tepehan beldesi üzerin-den ulaşılan Nemrut; Eskimalatya ve Aslantepe yerleşim yerleri ve Arkeoloji Müzesi’nde bulunan eserler ile kültür turizminin zenginlikleri olarak dikkat çekmektedir. Sultan-suyu, Karakaya Barajı ve Levent Vadisi doğa turizmi kapsa-mında Malatya’nın keşfedilmeyi bekleyen değerleridir.

Malatya’nın, Doğu ile Batı arasında geçit veren yol gü-zergâhında olması, tarihin ilk çağlarından bu yana çe-şitli medeniyetlerin il ve çevresinde yaşamasına, sık sık devletler arasında el değiştirmesine sebep olmuştur. Hitit, Asur, Med, Pers, Roma, Arap ve Bizans uygarlıkları

Mahmut Oğuz

Malatya’dan gelip geçmiş, son olarak Türkler bu bereketli topraklar üzerinde yerleşip, hüküm sürmeye başlamıştır.

Ünlü Beydağlarının çevrelediği Malatya’da, dağ etekle-rinden çıkan kaynak suları ve onların beslediği akarsuları sayesinde dünyaca ünlü kaysısından kirazına, elmasın-dan armuduna kadar her meyveyi yetiştirmek ve taze taze bulup yemek mümkündür.

Dünyada ilk mührün kullanıldığı yer Aslantepe’deki yer-leşim bölgesidir. Müzede o mühür yer almaktadır ve ke-mikten yapılmıştır. Dünyada ilk medeni devlet burada kurulmuştur.

Malatya’da, Cumhuriyetle birlikte büyük gelişmeler göstermiş, İsmet İnönü’nün de gayretleriyle büyük bir sanayi gelişimi olmuştur. İlk olarak Sümerbank iplik do-kuma fabrikası daha sonra tütün ve şeker fabrikaları ku-rulmuştur. Demiryolu 1933 yılında Malatya’ya gelmiştir. Yine Türkiye’de ilk hidroelektrik santralin kurulduğu yer, Malatya’dır. Sümerbank yapıldıktan sonra oranın ener-

Pınarbaşı

Malatya Surları

Malatya

Eski evler

Malatya’ya özgü ürünler

Malatya içme suyu kaynağı

17

jisini temin etmek için Gündüzbey Kapılık’ta ilk elektrik santrali kurulmuştur.

Malatya’nın suyu önemlidir. İki bardak içtiğin zaman yediğin bütün besin maddelerini eritir. Suyumuzun asıl kaynağı voltuz kaynaktır, kalker soyludur. Kalker soylu kaynakların yaz ve kış debisinde pek azalma olmaz. Ma-latyalılar rahat olsun, Malatya’nın suyu kesilmez.

Camii Kebir olarak da anılan Ulu Camii ilk kez 7. yüzyılda Araplar tarafından yaptırılmıştır. Türkiye’de yaptırılan ilk camii olduğu sanılmaktadır. Silahtar Mustafa Paşa Ker-vansarayı da önemli bir tarihi eserdir.

Malatyalılar girişimcidir, Malatyalılar ekmeklerini taştan çı-kartmayı severler ve nerede bir ekmek varsa koşar giderler.

İsmet İnönü ve Turgut Özal Malatyalı’dır.

Türkülere konu olan Kernek ismi çok eskiden kalmıştır. Kernek yöresinde yetişen insanlar yağız delikanlı, sözü ve özü mert insanlar olarak bilinir.

Mahmut Oğuz’a gösterdiği yakın ilgi ve verdiği bilgiler için teşekkür ediyoruz.

İl Müdürü H. Metin Sümer de Malatya’daki çalışmaları an-latıyor.

İl Müdürlüğünüzden bahsedebilir miyiz?

2008 yılının başlarında il müdürlüğü görevine atan-dığımda, ben de diğer arkadaşlarım gibi zor bir görev üstlendiğimin farkındaydım ve özellikle de yeniden ya-pılanma sürecinin sorunsuz geçmesinin en önemli gö-revimiz olduğunu biliyordum. Bu zor göreve başlarken işimizi zorlaştıran en önemli sorun fiziksel birleşmenin gerçekleşmesi idi ve sanıyorum bunu büyük ölçüde gerçekleştirdik.

SGK İl Müdürlüğümüz için SSK binasının uygun ola-cağına karar vermiştik. Ancak bu binanın bir kısmı poliklinik olarak kullanıldığı için öncelikle burasının boşaltılması gerekliydi. Bu konuda ciddi bir direnç-le karşılaşmamıza rağmen ısrarlı girişimlerimiz so-nucu binayı boşalttırmayı başardık. Tabii bu arada Bağ-Kur’daki birçok servisimizi de SSK binamıza taşıya-rak birleşmeyi başlatmıştık.

Bu arada her iki binamızın da tadilatlarını tamamladık ve tüm servislerimizi bir araya getirdik. Tek dileğimiz, sancılı da olsa bu süreci en iyi şekilde geçirip hem personelimize hem de halkımıza bütün kurumların tek çatı altında top-landığı, tek bir Sosyal Güvenlik Kurumu olduğumuz bi-lincini yerleştirmektir. Tabii bunu öncelikle personelimiz

H. Metin SÜMERMalatya Sosyal Güvenlik

İl Müdür Vekili1956 doğumlu olup ilk, orta ve lise öğrenimini Malatya’da ta-mamladı. 1982 yılında İnönü Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilim-ler Fakültesinden mezun oldu.Çalışma hayatına 3 Ocak 1977 tarihinde Malatya Bağ-Kur Böl-ge Müdürlüğünde memur olarak başladı. Bu kurumda şef yar-dımcılığı, şef ve il müdür yardımcılığı görevlerini yürüttü.2000 yılında Malatya Bağ-Kur İl Müdürlüğü görevine atandı. 2006 yılında kurulan Sosyal Güvenlik Kurumunun oluşum sü-recinde 2008 yılı başında Sosyal Güvenlik Kurumu İl Müdürü olarak atandı.Evli ve iki çocuk babası olup müzik dinlemek, seyahat etmek, ta-rihi yerleri görmek başta gelen merak ve hobileri arasındadır.

Malatya Ulu Cami Kernek Kanalı

Malatya İl Müdürlüğü Yöneticileri

İL M

ÜD

ÜRL

ÜĞ

Ü

arasında gerçekleştirmemiz gerektiği için göreve başla-dıktan sonra buna çok önem verdik ve personelimizin geniş katılımıyla pek çok etkinlikte bulunduk. Örneğin, duygulu bir ortamda yaptığımız şehitlik ziyaretimiz, bir öğlen yemeğinde gerçekleştirdiğimiz “SGK Hatıra Orma-nı” faaliyetlerimiz hemen aklıma gelenler. Bunun yanı sıra Kurumu tanıtmak maksadıyla esnaf ve oda ziyaretlerimiz oldu, yerel basınımızın da ilgisini çeken bu ziyaretlerimi-zin çok yararlı olduğunu düşünüyorum.

Düzenleme çalışmalarına katılım nasıl? Yani bu tek si-zin önerinizle mi oluyor, çalışan arkadaşlarımızın da katkısı var mı?

218 personelimiz var. Hem SSK hem de Bağ-Kur’un eski bölge müdürlükleri olduğu için hakikaten çok iyi yetiş-miş şeflerimiz ve personelimiz var. Yönetici sayımızın da yeterli düzeyde olduğunu düşünüyorum.

Teknik malzemede galiba biraz sıkıntı var gibi…

Hemen hemen yok. Eksik olan veya değişmesi gereken masalarımızı şu günlerde tamamlıyoruz, değiştiriyoruz. Binamızda İl Müdürlüğü ve Beydağı Merkez Müdürlüğü-müz birlikte hizmet vermektedir.

Merkez Müdürlüğümüzde bir müdür, 3 müdür yardımcı-sı, 26 şef var. İl Müdürlüğümüzde ise 2 il müdür yardımcı-sı, 5 şef arkadaşımız görev yapıyor.

Yemekhanemiz yenilendi, SGK logolu porselen tabaklar-da yemek sunuyoruz personelimize. Yemeklerin hijyen koşullarda hazırlanması ve sunulmasını amaçlıyoruz, söz-gelimi bulaşık makinesini değiştireceğiz. Aynı zamanda Sağlık Merkez Müdürlüğü ve Bölge Çalışma Müdürlüğü-ne yemek veriyoruz.

Sosyal Güvenlik Merkezlerini nerede açtınız?

Eski Bağ-Kur binasını Sağlık Sosyal Güvenlik Merkezi ola-rak organize ettik ve 26 Şubat’ta hizmete açtık.

Darende ve Yeşilyurt’u da 17-18 Mart’ta açtık. Beydağı SGM’nin de resmi açılışını gerçekleştirdik.

Koordinatör İl Müdürlüğü çalışmalarınız hakkında da bilgi verebilir misiniz?

Koordinatör İl Müdürlüğü gerçekten iyi düşünülmüş, önemli uygulama. Bu yüzden ben bu uygulamanın Kuru-mumuza büyük yararlar sağlayacağına inanıyorum.

Koordinatör İl Müdürlüğü görevine başladıktan son-ra, kapsamımızdaki il müdürü arkadaşlarımızla birlikte Malatya’da bir toplantı yaptık, böylece birbirimizi daha yakından tanıma ve müdürlüklerimizin sorunlarını da ilk ağızdan öğrenme imkânına kavuştuk. Bu toplantılarımızı daha sonra Adıyaman, Bingöl, Tunceli, Elazığ ve Diyar-bakır ile sürdürdük. Ben, bu toplantılarımızın, verimli ve yararlı olduğunu düşünüyorum.

Muhasebe Servisi

e-Bildirge Servisi

İcra Servisi

Tahsis Emekli Servisi

Malatya İl Müdürlüğü Bahçesi

18

Siz sosyal faaliyetleri seven bir insansınız. Geçenlerde kardeş okul kampanyası düzenlediğinizi duymuştum biraz bilgi verir misiniz?

Birkaç yıl önce Bağ-Kur İl Müdürlüğü görevim sırasında bir okulumuza, personelimizin de desteğiyle katkı sağlamış ve öğrencilerimize yardım eli uzatmış, onların topluma yararlı birey olmasına bir nebze olsun destek olmak istemiştik. O zaman gördük ki bu tür desteğe ihyacı olan çok okulumuz var. İşte bu düşünce ile Valiliğimizin de katkıları ile üç kar-deş okul belirleyerek onlara yardımcı olmak istedik.

Bu kapsamda geçtiğimiz aylarda bir okulumuza persone-limizin de geniş katılımıyla bir gezi düzenledik. Bu gezide bir yandan öğrencilerimize kırtasiye, kitap yardımı yapar-ken bir yandan da hayırsever vatandaşlarımızın hazırladı-ğı yardım paketlerini dağıttık.

Okullarda her türlü etkinliği yapıyoruz çocuklarla bera-ber. Okulların tümden onarılması, boyatılması da dahil. Örneğin memur arkadaşlarımız gidip boyadılar. Bununla beraber üçer gün orada kaldılar. Sadece bağış yaparak değil bilfiil çalışarak yardımda bulunuyoruz.

Zaten Anadolu insanının misafirperverliği ünlüdür. Bir de bunun yanına siz hiç karşılık beklemeden yaptığınız yardımlar eklenince herhalde onlar da ne yapacakları-nı şaşırmışlardır.

Bu faaliyetlerimiz tüm arkadaşlarımızı etkiledi ve duygu-landırdı. Bu nedenle büyük bir katılım oldu, tüm perso-nelimiz içtenlikle katıldı. Kurum personeli, merkeze 2 saat uzaklıkta yere gidip boya yapar mı? Ama bizim 1 memur, 2 hizmetli bir de teknisyen dört arkadaşımız gönüllü gittiler.

Çok yararlı olduğuna inandığımız bu faaliyetimiz basını-mızda da büyük yankı buldu ve çok olumlu tepkiler aldık. Bu faaliyetimizin bir güzel yanı da diğer kurumlarımıza örnek olmasıdır. Faaliyetlerimiz sonucunda bugün iki SGK ormanımız var…

Sizde var mı eğitim çalışmaları?

Eğitimin önemini göstermesi açısından bu sorunuza ba-şımdan geçen bir olayı anlatarak cevap vermek istiyorum.

Bir gün genç biri makam odama gelerek olay çıkardı. Sa-kinleştirdik, derdini sorduk. Çocuğunun kanser olduğu-nu ama 15-20 milyar civarında Bağ-Kur borcu olduğunu

Tahsis Servisi

Personel Servisi

Malatya SSGM

Kardeş Okul Kapmanyası

19

İL M

ÜD

ÜRL

ÜĞ

Ü

20

söyledi. “Ben ne yapayım, başımı nereye vurayım. En son çare olarak artık geldim sende patladım.” dedi. Tabi bu durum beni gerçekten çok etkiledi. Onu Valiliğe yön-lendirdik ve kendisine yardımcı olunarak sağlık karnesi alması sağlandı.

Şimdi burada bir konuyu belirtmek istiyorum. ISO ça-lışmaları çerçevesinde aldığım eğitimlerin yararını bu olayda gördüm. Eğitimden önce bu olay olsaydı “Sen devletin masasına nasıl yumruk vurursun.” der polis ça-ğırırdım. Belki üzücü sonuçları olabilirdi. Ama onu din-lemekle ona yardım etmekle o kişiyi topluma kazandır-dığımızı düşünüyorum.

Ayrıca eğitim çalışmalarını şu anda bitirdik. 5510 sayılı Kanunla ilgili eğitim çalışmaları müdür yardımcıları ve şefler tarafından verildi. Hizmet içi eğitimlerimiz sürekli olarak devam etmektedir. Ayrıca Dr. Ala tarafından tüm personelimize halkla ilişkiler ve NLP eğitimleri verilmiştir.

Genelde insanlar değişime direnç gösterir biliyorsu-nuz. Çünkü alışkanlıkları değiştirmek zordur. Biraz da belirsizlik varsa insan en çok ondan çekinir?

Bakın bunu hiç kimse söylemez. Türkiye’deki sorunsuz il müdürlüklerinden birisi olduğumuzu düşünüyorum. Özellikle mevzuat yönünden de öyle. Arkadaşlarım çok iyi yetişmiş. Ortak kurum kültürünü en iyi uygulayan illerden bir tanesiyiz. Örneğin kardeş okul kampanya-sında, orman oluşturulması etkinliğindeki fotoğraflara bakın bunu kolaylıkla göreceksiniz. Zoraki değil, herkes kendi isteğiyle katılıyor.

Bir de herkesten 5’er lira toplayarak oluşturduğumuz bir dayanışma sandığımız var. Bunu on senedir uygulu-yoruz. SGK olduktan sonra tüm arkadaşlarla konuştuk herkes şimdi kendi maaşından kestiriyor hiçbir problem yok. Örneğin benim çocuğum evlendiği zaman büyük altın alınıyorsa, hizmetlinin çocuğuna da aynısı alınıyor. Benim eşime ameliyat olduğunda çiçek geliyorsa hiz-metlinin eşine ve çocuğuna da gidiyor. Herkese eşit…

Müdürlüğünüzün çok güzel bir bahçesi olduğunu gör-düm, sanırım burayı da siz düzenlediniz.

Binamızın arkasındaki mevcut ağaçlık ve yeşil alanı, personelimizin öğlen tatilinde ve hafta sonu yararla-nacağı güzel bir ortam olması düşüncesiyle yeniden düzenledik. Nitekim tamamen Kurum dışından sağla-dığımız imkânlarla iyi bahçe düzenlemesi gerçekleştir-diğimizi düşünüyorum. Parke taşlarla yapılan yürüyüş yolları, yeşili ve havuzuyla iyi bir dinlenme alanı; voley-bol sahası, pinpon masaları ile de fazla örneği bulun-mayan güzel bir spor ve eğlence ortamı oluşturduğu-muz kanısındayım.

Son mesajlarınızı ve Kurum Başkanlığından beklenti-lerinizi açıklar mısınız?

Yapılandırmayla ilgili en önemli sorunumuz bina ve ta-dilatla ilgiliydi, bazı zorluklar yaşandı ise de bu süreci sorunsuz biçimde tamamladık. Bundan sonra persone-limiz daha rahat ve uygun koşullarda çalışacak ve vatan-daşlarımıza daha iyi hizmet sunacaklardır.

Önemli bir diğer husus ise personelimizin eğitim ihtiya-cıdır. Bu konuda Başkanlığımızın çalışmalara başladığını ve arkadaşlarımızın birer ikişer eğitime alındığını görü-yorum, bu bizim için sevindirici bir gelişmedir, bunu da belirtmek isterim.

Son olarak, yapılandırma sürecini en kısa sürede ve en iyi şekilde tamamlayıp gerek personelimizin gerekse hizmet alan vatandaşlarımızın memnun kalıp mutlu olacağı bir Kurumu e lbirliğiyle oluşturmayı diliyor ve arzuluyorum.

İZLENİMLERMalatya İl Müdürlüğü tanıtımı için yaptığım çalışma sıra-sında üç arkadaşımızla yaptığımız görüşmeden kısa pa-sajlar vermek istiyorum.

Dosyaların sanal ortama aktarılması konusunda bir öneri.

Osman Açıkgöz, Tahsis Şefi

Görev yaptığım birimle ilgili ola-rak tüm sigortalı hizmetlerin bilgisayara aktarılmasının yararlı olacağını düşünmekteyim. Ör-neğin mobil ekipler kuracaksınız tüm Türkiye’de, gidip hizmetleri işleyecek, seyyar bilgisayarı, ara-basıyla.

Ben dosya istiyorum İstanbul’dan; diyor ki, arşivimizde bulunmamıştır, hiç arşive bakmıyor bile. Mutlaka var, biz devretmişiz. Diğer illerimizden isti-yoruz dosya geliyor.

SGK İl Müdürlüğü Yöneticileri okul ziyaretinde

21

Hazırlayan: Ömer GÜLTER

Bence mobil ekipler bu işi çözecektir. Bence altı ayda hepsi biter. Türkiye’de tek merkezden çok kısa süreçte bir günde maaş bağlanabileceğini ispatlayabiliriz ve buna da ihtiyacımız var. Çünkü Türkiye’de şu an benim bildiğim kadarıyla sahte aylık olayları çok fazla. Bu konunun bir an önce kesilmesi gerekiyor. Bunun kesilebilmesi için de bil-gisayar veri tabanımızın çok güçlü olması gerekiyor. Tah-sis arşivimizin güncel olması lazım. Bu güncellikten sonra otomatik olarak sistemi bağlarsınız ve 100 kişi bu iş için yeterlidir tüm Türkiye için.

İdarecinin nasıl olması gerektiği konusunda görüşler.

L. Nilüfer Kutlu, İnsan Kaynak-ları Servis Şefi

Malatya Sosyal Güvenlik İl Müdür-lüğü olarak; vatandaş odaklı, gü-ler yüzlü hizmet sunumunu tüm birimlerimizde gerçekleştirmeye çalışıyoruz. Başta İdarecilerimiz olmak üzere, tüm arkadaşlarım, hep birlikte başarıyı ve her alanda daha iyi hizmeti, kısacası ideal bir

Kamu Kurumu olmayı hedefledik. Hedefimize el birliğiyle ulaşacağımıza yürekten inanıyorum

Kurumumuzda yapılan çalışmalar ve geliştirilen projeler gelecek yıllarda meyvelerini verecek ve Kurumumuz gün geçtikçe daha hızlı ve etkin bir şekilde çalışmalarını sür-dürecek inancındayım.

Mazeret bulan değil, çözüm üreten bir anlayışla böy-le büyük bir Kurumda hizmet vermekten duyduğumuz büyük gurur, sunduğumuz hizmete de yansıyor.Bize bu anlayışı veren başta İl Müdürümüz Metin Sümer olmak üzere tüm idarecilerimize teşekkürlerimi sunuyorum.

İ. Halil Asilbay, Avukat

Bizlerin, Sosyal Güvenlik Ku-rumunun oluşumuna tanıklık eden, dolayısıyla bu süreçten hem etkilenen hem de bu süreci etkileyen bir konumda bulun-duğumuzu düşünüyorum. Bu-rada bakış açımıza göre, sadece sorunları görerek karamsarlığa kapılabileceğimiz gibi yeni bir

oluşuma tanıklık etmenin heyecanı ile umutlanabiliriz de… Kanımca hizmet odaklı bir bakış açısı ile aşılmaya-cak sorun olduğuna inanmıyorum. Kendi adıma söyle-mem gerekirse, bu süreçle birlikte belki iş yükümüz art-tı, bizim için yeni mevzuat ve davalarla karşı karşıyayız, yepyeni bir ortama uyum sağlamamız gerekiyor; ama tüm bunların iyi bir çalışma ortamı içerisinde sorun ol-mayacağına inanıyorum.

Kurumumuzun Bahçesine Bahar GeldiYaşadığımız şu dönemde hepimiz, yeşil alanların bü-

yük bir gereksinim olduğunun bilincindeyiz. Artan nüfusa paralel olarak, beton yapılar hızla çoğalır-

ken, açık ve yeşil alanlar maalesef aynı hızla azalıyor. Oysa ki yeşil alanlar; kent yaşamının olumsuz etkilerini azaltır, insanları rahatlatır, yaşamlarına anlam kazandırır, insan ilişkilerini olumlu yönde etkiler, insana yaşama sevinci kazandırır ve işgücü veriminin artmasına yardımcı olur.Bu bilinçle Kurumumuz bahçesinde de geçen sene itiba-riyle Destek Hizmetleri Daire Başkanlığı tarafından peyzaj çalışmaları başlatıldı.

Bahçemizin yeniden düzenlenmesi çerçevesinde 252 adet farklı çeşitten oluşan ağaç, 547 adet mazı, 30 adet sarmaşık ve birbirinden güzel mevsime uygun çiçekler dikildi. Küresel ısınma dikkate alınarak seçilen bu bitkiler, fazla su istemeyen cinslerden tercih edildi. Ekilen ağaç ve çiçekler için ihtiyaç duyulan su, bahçemizde gerçekleşti-rilen sondaj çalışmaları sonucu açılan kuyudan karşılana-cak. Binamızın bodrum katına yapılan su depoları saye-sinde de sulama elektronik sistemle gerçekleştirilecek. Dikilen bu güzel ağaç ve çiçekler bahçemize ayrı bir hava ve-rirken, aynı zamanda da çehresini değiştirdi. Doğanın, can-lanmasının başladığı bu güzel bahar aylarında dikilen yeni fidan ve çiçekler sayesinde Kuruma girişlerimiz daha zevkli bir hal aldı.Tüm bu çalışmalarda emeği geçen başta Destek Hiz-metleri Daire Başkanı Serhat Erkan olmak üzere Sigorta İşleri Genel Müdürlüğü Yurtdışı Servisinde görev yapan Peyzaj Mimarı Başak Seniha Güven, Şube Müdürleri Sabri Gökmenoğlu ve Aydın Çalıpçı ile Şef İbrahim Dümen’e ve soğuk sıcak demeden özveriyle çalışan arkadaşlarımıza teşekkür ediyoruz.

HA

BER

��

Türk Diş Hekimleri Birliği Olağanüstü Başkanlar Konseyi Toplandı

Kamunun başta muayenehaneler olmak üzere, serbest çalışan diş hekimlerinden hizmet satın alması ile ilgili gelişmeleri değerlendirmek üzere, Türk Diş Hekimleri

Birliği Merkez Yönetim Kurulu Üyeleri ve Oda Başkanları 20 Mart günü Ankara`da bir araya geldi. TDB Olağanüstü Baş-kanlar Konseyi toplantısının öğleden sonraki oturumuna SGK Başkanı Fatih Acar konuk olarak katıldı.

TDK Genel Başkanı Prof. Dr. Murat Ak-kaya açılış konuş-masında, SGK’nin yapacağı teknik ça-lışmalara TDB`nin katkı sağlamaya ha-zır olduğu açıkladı.

Sosyal Güvenlik Kurumu Başkanı Fatih ACAR, kamunun başta muayeneler olmak üzere, serbest çalışan diş hekim-lerinden hizmet satın alımına ilişkin gelişmeler ve yapılan çalışmalarda gelinen nokta hakkında bilgi vererek başla-dığı konuşmasında, hizmet satın alınması konusundaki çalışmaların bir an önce sonuçlanmasının karşılıklı iyi niyet ve güven esasına dayanması gerektiğini vurguladı. Acar; hedefin, doğru, sürdürülebilir bir sosyal güvenlik sistemi kurmak olduğunu, sosyal devlet anlayışını unutmadan, sağlık ödemelerindeki artışın kontrol altında tutulmasının gerekliliğine işaret etti. Acar, “Kurum ödemelerinde dikkat-li olmalıyız. Aksi halde tüm ülke zarar görür.” dedi. Kurum olarak ağız ve diş sağlığı hizmetlerinin satın alınması-nı önemsediklerini söyleyen Başkan Acar, teknik altyapı test-lerine başlandığını belirtti ve “Vatandaşın Kurumdan ağız ve diş sağlığı hizmeti beklentisi var. Serbest diş hekimlerinden bir an önce hizmet satın almaya başlamalıyız. Bunun için yoğun çaba içerisindeyiz. Kurum olarak TDB’yle anlaşma yapılması yönündeki iş birliğine ve beraber çalışmaya varız. Görüş ve öneriler için kapımız her zaman açık.” dedi.Toplantıya Genel Sağlık Sigortası Genel Müdürü Dr. Sami Türkoğlu, Sağlık Politikalarını Geliştirme ve Mev-zuat Daire Başkanı Dr. Halil Akçe ve Teknoloji ve İş Geliş-tirme Daire Başkanı Sami Kıraçlı da katıldı.

Koordinatör İl Müdürleri Toplantısının Altıncısı Ankara’da Yapıldı

Uygulamada birlikteliğin sağlanması, karşılaşılan sorunlara çözüm bulunması amacıyla planlanan koordinasyon toplantılarının altıncısı, 2-3 Mart

tarihlerinde Başkanlık Binası’nda yapıldı.

Kurum Başkanı Fatih Acar’ın başkanlığında, Adana, An-kara, Antalya, Bursa, Erzurum, Eskişehir, İstanbul, İzmir, Kayseri, Kocaeli, Malatya, Samsun ve Siirt İl Müdürle-rinin katılımıyla gerçekleşen toplantının ilk gününde, HAVELSAN Şirketi yetkilileri elektronik arşiv çalışması hakkında bilgi verdi.Yetkililer, HAVELSAN’ın bugüne kadar oluşturduğu kurum arşivlerinden örnekler ve-rerek, SGK’ya ait tüm evrak ve belgelerin elektronik ortama alınması için gerekli bilgi ve donanıma sahip olduklarını, kısa sürede çalışmalara başlanacağını açık-ladılar.

Toplantılarda, daha önce ele alınan so-runların çözülüp çözülmediği, hangi aşamada olduğu gözden geçirildik-ten sonra, merkez birimleri yetkilileri ve koordinatör il müdürleri, perso-nel, teknik donanım, inşaat ve mevzuat konularında çalışmalar yaptılar.

Koordinatör İl Müdürleri Toplantılarının altıncısı, diğer-lerinde olduğu gibi Kavaklıdere Sosyal Tesislerinde ye-nilen akşam yemeği ile sona erdi.

��

Müfettiş Yardımcıları ile Tanışma Yemeği

Kurum Başkanı Fatih Acar 25 Mart tarihinde, yeni atanan müfettiş yardımcılarını Rehberlik ve Teftiş Kurulu Başkanı Mustafa Apaydın ile birlikte öğle

yemeğinde kabul etti.

Rehberlik ve Teftiş Kurulu Başkanı Mustafa Apaydın, mü-fettiş yardımcılarının Aralık 2008’de göreve başladık-larını ve Ocak 2009’da başlayan eğitimlerinin Temmuz ayında bitirilmesinin planlandığını belirtti.

Başkan Fatih Acar yaptığı konuşmada; “25 bin çalışanı ve 106 milyarlık bütçesi ile 70 milyonu ilgilendiren Kuru-mumuzun, önümüzdeki süreçte önemi artarak devam edecektir. Bu nedenle isabetli bir tercihte bulunduğu-nuz için sizlere teşekkür ediyorum. Bulunduğunuz gö-revin öneminin bilinci içerisinde kendinizi yetiştirmeniz gerekiyor. Alınması gereken bilgi neyse sizleri o bilgiler-le donatabilmek bizlerin en önemli görevlerindendir.” dedi.

Yeni atanan müfettiş yardımcıları ise kendilerine göste-rilen ilgiden dolayı, Başkan Fatih Acar’a plaket vererek teşekkür ettiler.

Sağlık Teknolojisine Büyük Yatırım

Kanıta Dayalı Tıp Derneğince organize edilen “HTA’nın Gelişmekte Olduğu Ülkeler için Ulusla-rarası Sağlık Teknolojilerinin Değerlendirilmesi

(HTA) Toplantısı” 4-6 Mart tarihleri arasında yapıldı.

Sağlık ve Maliye Bakanlığı yetkilileri ile 30’a yakın ül-keden gelen yetkililerin katılımcı olduğu toplantıya kurumumuzdan da Başkan Fatih Acar, Genel Sağlık Si-gortası Genel Müdürü Sami Türkoğlu ile Genel Sağlık Sigortası Genel Müdürlüğü yöneticileri katıldı.

Fatih Acar toplantıda bir konuşma yaparak, sağlık ih-tiyacının her geçen gün öneminin artığını, Sosyal Gü-venlik Kurumunun tek ödeme kurumu olduğunu vur-gulayarak, ülkemizdeki sigortalıların tüm haklardan yararlanmasının öneminin altını çizdi.

Fatih Acar, Sosyal Güvenlik Kurumunun sağlık hizmeti-nin sunulmasında prime dayalı hizmet anlayışının ye-rine sosyal devlet anlayışını uyguladığını, sağlık sunu-cularının yeni açılımlarına her zaman destek olundu-ğunu belirterek, “Toplantıya, Genel Müdür ve Kurum çalışanlarıyla azami ilgimizi gösterdik. Sağlıktaki geliş-

meleri takip açısından yakın zamanda Avusturya’ya gi-dildi. Bundan sonra bu yöndeki gelişmeler, dünyanın neresinde olursa olsun takip edilecektir. 2009 yılı içeri-sinde Kurumun sağlık ve diğer alanlarındaki teknolo-jik yeniliklerine büyük yatırım yapacağız.” dedi.

HA

BER

��

23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı, dün-yada hiçbir ülkede bulunmayan iki farklı unsu-ru bir araya getiren bir bayramdır. Bir taraftan

Türkiye Cumhuriyeti’nin temellerinin atıldığı, egemenliğin ilan edildiği anlamlı bir gün, diğer taraftan “yarının büyük-leri, geleceğimiz” çocuklar için şenliktir.

Ulusal egemenlik ve onun zorunlu sonucu olan cumhuriyetçilik, binlerce yıllık tarihi olan Türk ulusunun yaşamına ilk kez Atatürk ile gir-miş ve yerleşmiştir. Atatürk’ün hem 20. yüzyı-lın tek başarılı devrimcisi, hem de 21. yüzyıl uy-gar insanlığı için yol gösterecek güçte bir bilge devlet adamı olabilmesi, ulusal egemenlik ilkesinin doğru tanımına ulaşabilmiş ve ulusal bağımsızlığa dürüstlükle bağlı kalmış olma-sındandır. Mustafa Kemal’in ulusal egemenlik ilkesine verdiği tanım şudur: Ulusal egemenlik, gelişigüzel bir çoğunluk yönetimi demek olmayıp, birey-lerin sınıf, din, mezhep, cinsiyet ve meslek ayrımı yapıl-maksızın doğuştan vazgeçilmez, devredilemez eşit insan haklarına sahip yurttaşlar olarak özgür oylarıyla yönetimi belirlemeleri ve değiştirebilmeleri düzenidir.

Atatürk meclissiz yapamayan bir devlet adamıdır. Hiçbir zaman tartışmaktan korkmamıştır. Tüm işleri kongreler ve meclislerle yürütmüş, tüm kararları kongre ve meclisten çıkarmıştır. Kurtuluş Savaşı’nın bile oldukça demokratik bir mecliste tartışılarak, zaman zaman eleştirilerek, denet-lenerek yürütülmüş olması son derece önemli ve çok an-lamlıdır. Mustafa Kemal’e göre kurultay ve meclis demek, ulus demektir. Bu nedenle önce Erzurum ve Sivas kong-relerini gerçekleştirmiş, sonra da TBMM’yi kurmuştur. Mustafa Kemal, milli bağımsızlık mücadelesinin başarıya ulaşmasını sağlamak için, tek çözüm yolu olarak milletin azim ve kararını, milletin egemenliğini, milletin iradesini dikkate alarak, yeni kurulan devletin milli egemenlik, milli irade gibi esaslara dayanmasını gerekli görmüştür.

23 Nisan 1920’de en yaşlı üye sıfatıyla Sinop Milletve-kili Şerif Bey Başkanlık Kürsüsü’ne çıkmış ve “Bu Yüksek Meclisin en yaşlı üyesi sıfatıyla ve Allah’ın yardımıyla mil-letimizin iç ve dış tam bağımsızlık içinde alın yazısının sorumluluğunu doğrudan doğruya yüklenip, kendi ken-disini yönetmeye başladığını bütün dünyaya ilan ede-rek, Büyük Millet Meclisi’ni açıyorum” demiş ve bir millet “ümmet” olmaktan çıkmış “ulus” kimliğine kavuşmuştur. O artık köle değil, efendidir. Türk halkı, “Bağımsızlık be-nim karakterimdir.” diyen eşsiz bir lidere sahiptir.

Atatürk 1924 yılında 23 Nisan’ın bayram olarak kutlanmasına karar vermiş, 23 Nisan 1929’da da çocuklara armağan etmiş-tir. Atatürk’ün bu bayramı çocuklara armağan etmesini, “Ço-cukları çok severdi, bu yüzden bu bayramı çocuklara arma-ğan etti.” gibi klişe bir cümleyle anlatmak çok yüzeysel kalır.

Kurtuluş Savaşı ve bu savaş sonunda elde edilen bağımsızlığımız, güçlükler ve yokluklarla dolu ama kutsal inançlardan bir an bile uzaklaşma-mış, başta Mustafa Kemal olmak üzere yurtsever insanlarımızın bir başarısı olarak tarihin altın say-falarına yazılmıştır.

Atatürk, Cumhuriyetin temellerini atan ordunun arkasındaki çocuk emeğini ve bu emeğin öne-mini biliyordu. Silah atölyelerinde, kullanılmış kovan ayırma, çaplandırma gibi birçok alanda gönüllü çocuk işçilerin çalıştığını biliyordu. Birço-ğu Keskin yöresinden olan bu çocukların başın-

da bulunan ustaların büyük bölümü, 1915’te aileleri Doğu’da Ermeni ve Ruslar tarafından öldürüldükten sonra Kazım Ka-rabekir tarafından meslek okullarına gönderilmiş gençlerdi.

İstiklal Madalyası için TBMM’de yapılan ilk görüşmeler, cep-hede savaşmakta olan 12 yaşındaki bir kız çocuğu olan Nezahat Onbaşı’yla başlamıştır. Belki Atatürk, ulusal ege-menliğin kazanılmasındaki bu önemli hizmeti, bir bayramla ödüllendirerek, vefa borcunu ödemek istemişti. Belki de, ulusal egemenlik kavramının çocuk gibi korunup kollanma-sı gereken bir olgu olduğunu düşünmüştü. Ayrıca, çocuk gibi saf, temiz, riyadan uzak, geleceğe güvenle bakan, me-raklı, aidiyet duygusu güçlü bir TBMM yaratmak Atatürk’ün hedeflerinden biriydi. Çocuk kavramı, meclisle ve onun ge-leceğe yönelik hedefleriyle en iyi örtüşen simgeydi.

Atatürk’e göre cumhuriyete sahip olmak yeterli değildi. Ona layık olmak da gerekliydi. Layık olmak için gereken şey ise eğitimdi. Hürriyet ve bağımsızlığın kıymetini, er-demli ve özverili çağdaş eğitim almış gençler, savaş alan-larında bu uğurda şehit düşen askerlerden çok daha iyi bilebilirlerdi. Bağımsızlık, hürriyet, cumhuriyet savaşarak değil bunların değeri bilinerek korunacaktı. Onun için kı-lıçla elde edilen zaferi, siyasi, ekonomik, kültürel zaferler-le taçlandıracak olan yarının büyükleri çocuklardı.

Atatürk’ün, “Milli Egemenlik öyle bir nurdur ki, onun karşısında zincirler erir, taç ve tahtlar yanar.” sözünü hatırlayıp, bu iradenin gücüne inanırsak, çocuklarımıza çok daha güzel bir Türkiye bırakabiliriz.

Ulusal Egemenliğimizin 89. yılı herkese kutlu olsun!

Ulusal Egemenlik

Ayşe Nur KUNDUZBasın Müş. / Araştırmacı

GÖ

RÜŞ

/ YO

RUM

��

Yaşadığımız yüzyılda, sanayi toplumundan bilgi top-lumuna geçerken çalışma koşulları değişmiş, emek yoğun çalışma ağırlığını kaybetmiş, bilgi yoğun çalış-

ma biçimleri ağırlık kazanmaya başlamıştır. Bilgi toplumuna geçiş süreci ile birlikte küreselleşmenin de hızla yayılması, istihdam alanlarını da farklılaştırmıştır.Şirketler artık çalışanların motivasyonunu artır-mak ve verimliliği en üst seviyeye çıkarabilmek için yeni yöntemler uygulamaya başlamışlardır. Bunlardan en önemlisi de esnek çalışma yön-temleridir. Kilit görevlerde bulunan ve emek yoğun çalışanlar sürekli işe gelmekte, bilgi yo-ğun çalışanlar ise sadece gerekli durumlarda işe gelmektedirler. Çalışma koşullarını ve zamanla-rını kendileri ayarlamakta, çalışma arkadaşları ile farklı mekanlarda toplantılar düzenlemekte, yaptıkları iş ve bilgileri interaktif ortamda pay-laşmaktadırlar. Esnek çalışma, şirket yönetimi tarafından özellikle kriz dönemlerinde benimsenen ve özendirilen bir yöntem olarak kullanılmaktadır. Bireyler esnek çalışma yön-temi ile daha özgür davranabilmekte, daha kreatif düşüne-rek maksimum katkı sağlamaktadırlar. Aynı zamanda hem şirket için hem de çalışan için tasarruf sağlanabilmektedir. Çalışma saatlerinin esnek olması nedeni ile işe gelme zorun-luluklarının olmaması; çalışanların şirket tarafından karşıla-nacak sosyal ihtiyaçları ile kırtasiye giderlerini azaltacaktır.İnsan kaynakları ve çalışma koşulları üzerine araştırma ya-pan bilim adamları, önümüzdeki 20-25 yıl içerisinde, tam zamanlı işlerin azalacağını ve bunun yerine şirketlerin ve çalışanların kısmi çalışma, geçici çalışma, danışmanlık türü esnek çalışma biçimlerine yöneleceklerini belirtmektedir-ler. Teknolojinin gelişmesi ile dijital ekonomik kuralların belirginleştiği dünyamızda rekabet artmış ve zamana karşı amansız bir yarış başlamıştır. Dünyada gelişme hızı her ge-çen gün katlanarak artmaktadır. 20. Yüzyıl başlarında bilgi-nin değişme hızı yılla ölçülürken, zamanımızda dakika başı bilgi değişimi yaşanmaktadır. Belirli bir süre sonra aracınızın hasarı, siz fark etmeden dijital ortamda tamir olacak ve ta-mir edildikten sonra size verileri gelecektir. Firmalar bilgi çağında teknolojinin kullanımının yanında çekirdek kadro dışındaki elamanlarını hızlı bir şekilde değişen şartlara uy-durmak zorunluluğu ile karşı karşıyadır. Firmalar çok hızlı büyüyebilecek ve çok hızlı küçülebileceklerdir. Bu gibi du-rumlarda çalışanların sosyal hakları nasıl düzenlenecektir. Çok hızlı büyüyen ve küçülen firmaların denetimi zorlaşa-

caktır. Firmalar hızla esnek çalışmaya geçerken çalışanların sosyal haklarını düzenleyen yeni bir hukuksal sisteme ihti-yaç duyulmaktadır. Amerika ve AB ülkelerinde, bu sorun, özel istihdam büroları sayesinde çözülmeye çalışılmıştır. Burada işçi, işveren ve özel istihdam büroları ilişkisinin na-

sıl işlediği sorusu akla gelmektedir. Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı bünyesinde hizmet veren bu bürolar, işgücü piyasasına doğrudan veya dolaylı yoldan hizmet sunan gerçek veya tüzel kişi kuruluşlarıdır. Avrupa’da esnek çalışma uygulamaları ve ILO’nun 181 sayılı sözleşmesi-nin ön gördüğü üçlü ilişki, 1996-1997 yılarında iş kanunlarına girmeye başlamıştır. İtalya ve İspanya’da esnek çalışma konusunda ayrı bir yasa yapılmıştır.Gelişmiş ülkelerin esnek çalışmayı tercih sebep-leri olarak;

- Bilgi toplumunun getirdiği teknoloji, verimlilik, üretim artışı, rekabet gibi değerlerin bir sonucu olan dijital eko-nominin ortaya çıkması veya gelişmesi,

- Yeni dünya düzeninde firmaların çok hızlı bir şekilde bü-yüyüp küçülmesi,

- Şirketlerin sosyal amaçlı karışık hukuksal işlemlerle uğ-raşmak istememeleri,

- İşe alım sürecinin çok karmaşık oluşu ve zaman zaman karşılaşılan yasal zorluklar,

- Geçici işlerde sendikalaşma oranının çok düşük olması gösterilebilir.

Özel istihdam bürolarının sağladığı katkılar arasında ise; özel istihdam büroları ile işveren arasında imzalanan anlaşmanın ticari bir sözleşme oluşu nedeni ile ihtiyaç duyulmadığında sözleşmenin sona erdirilebilir veya yenilenebilir oluşu, eği-tim konusunda firmalara destek sağlamaları, Sosyal Güven-lik Hukuku, İş Hukuku, iş güvenliği, iş sağlığı gibi konularda danışmanlık hizmeti sağlaması, firmaların İş Güvenliği Yasa-sı gibi yasalarla ilgili yükümlülüklerinin ortadan kalkması, fir-malar arasında personel değişiminin çok süratli ve yasalara uygun bir şekilde yapılabilmesi sayılabilir. Türkiye’de ise 2003 yılında yürürlüğe giren 4857 sayılı Ka-nun ile geçici iş ilişkisi, kısmi süreli çalışma ve çağrı üzerine çalışma denilen yeni çalışma biçimleri tanımlandı. Yeni İş Kanunu’na göre bu uygulama çalışan kesimlerin niteliğini ve niceliğini artırmaya yönelik gelişmelere zemin hazırlaya-caktır. Ayrıca esnek çalışan nüfusun sosyal güvenlik şemsi-yesi altına girmesine de ön ayak olacaktır.

Bilgi Toplumu ve Esnek Çalışma

Mahmut YILDIZBasın Müşavirliği

Kaynaklar - Dr. Ferit KÜÇÜK (Harran Üniversitesi İ.İ.B.F. İşletme Anabilim dalı) : Esneklik ve İnsan kaynakları - Prof. Dr. M. Sait Doğan :21. Y.Y. da esnek çalışma biçimleri ve toplumların iş hayatına uygulamaları

GÖ

RÜŞ

/ YO

RUM

��

Kayıt dışı istihdam ile ilgili olarak yıllardır devlet kana-lıyla yapılan çalışmalar sonucunda başarılı olundu mu? Eğer başarılı olunmadıysa, bunun nedenleri ne

olabilir?

Yıllardır ülkemizde, kayıt dışı istihdam ile dev-let mücadele etmektedir ve bu kapsamda 5084 sayılı Yasa, 5350 ve 5615 sayılı yasalar ile yatırımların ve istihdamın teşviki hakkında çeşitli düzenlemeler yapılarak işveren prim hissesinin % 100’lük ve % 80’lik kısmının ha-zinece karşılanması öngörülmüştür. Ayrıca, 01.10.2008 tarihinde 5510 sayılı Sosyal Sigor-talar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu’nun yürürlüğe girmesiyle işveren prim hissesinde 5 puanlık bir indirim daha sağlanmıştır. Yapılan bu düzenlemelerle devlet, kayıt dışı ekonomiyi kayıt altına almada, arzu edilen hedefe ulaşılabildi mi?

Cumhuriyet Türkiyesi’nde gerçekleşen en büyük reform niteliğinde olan 5502 sayılı Sosyal Güvenlik Kurumu Kanu-nu ve 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu’nun yürürlüğe girmesiyle üç büyük sosyal güven-lik kuruluşu olan Sosyal Sigortalar Kurumu, Bağ-Kur ve Emekli Sandığının birleştirilmesi sonucunda, bu Kurum-lar arasındaki iletişim eksikliği giderildi. Bu Kurumlarda hizmet veren personel, bina, araç ve tesisler birleştirilerek gereksiz kamu harcamalarının önü kapatıldı. Prim tahsilat-ları ve sağlık yardımları için yapılan ödemeler ve Kurumun gelir-giderleri tek elde toplandı. Ayrıca üç büyük sosyal güvenlik kuruluşu arasında koordinasyon eksikliğinden doğan ekstra maliyetlerin de önüne geçildi.

Kayıt dışı istihdamla etkin mücadele etmek için ne gibi ya-sal düzenlemeler yapılmalıdır? Özetle;

1- Kurumun denetim ve kontrolle görevli memurlarının sayısı artırılmalı ve Genel Bütçeye Dahil Daireler ve Kat-ma Bütçeli İdarelerin denetim elemanlarının kayıt dışı istihdam ile mücadelede etkinlik kazanmaları için Kuru-mun denetim ve kontrol ile görevli memurlarıyla birlik-te koordineli çalışmaları sağlanmalı, dönemler halinde seminerler düzenlenerek bu seminerler sayesinde bilgi alışverişinde bulunulmalı ve kayıt dışı istihdamın devle-te yüklediği ekonomik yükün boyutları anlatılmalı,

2 - Kurumun kontrolünde iş kollarına periyodik denetim-ler düzenlemeli, denetimleri yapan memurların can güvenliği için kolluk kuvvetlerinin de denetimlerde et-

kin bir şekilde yer alması sağlanmalı, kontrolle görevli memurların yetkileri artırılarak bağımsız çalışmaları sağlanmalı,

3- Sosyal Güvenlik Kurumu kanalıyla ve ba-sın yayın organları aracılığıyla yurttaşları-mızın hayatının riziko ve tehlikeler karşısın-da uğrayacakları zararı asgariye indirmek için, sigortalılara ve hak sahiplerine yapılan yardımların faydalarını görsel basından faydalanmak suretiyle anlatmalı, kayıt dışı çalışmayı caydırıcı nitelikte olan faaliyetler-de bulunmalı, bu faaliyetlerde bulunurken sosyal sigortacılık ilkelerinden ayrılmamalı; tanıtıcı ve bilgilendirici çalışmalara ağırlık verilmeli,

4- Prim tahsilatlarının daha da artırılabilmesi için ön-lemler almalı, İcra Takip Haciz ve Satış Servisleri ye-niden yapılandırılmalı, çalışma şartları ve koşulları iyileştirilmeli,

5- Yatırımların ve istihdamın teşviki hakkında çıkarıla-cak olan yasalarda izlenecek yol; ülkemizin bölgeleri, iş yoğunluğu, fabrika, ticaret merkezleri, gelişmişlik düzeyi, iklimi, likidite gücü gibi kıstasların göz önün-de bulundurularak çalıştırılacak sigortalı sayısının farklı olmasına özen gösterilmeli; sanayi ve gelişmiş-lik düzeyi bakımından geri kalmış bölgelerde işveren prim hissesinin hazinece karşılanan miktarı artırılma-lı, yatırımların ve istihdamın teşviki hakkında çıkarı-lacak olan yasalar konusunda da basın yayın yoluyla tanıtımına ağırlık vererek yurttaşlarımızın bilgilendi-rilmesi sağlanmalı,

6- Çalışma hayatında çalışanların karşılaştığı tehlike-ler ve hayatı rizikolar karşısında devletin yapacağı yardımlar anlatılmalı ve ülke insanının bu konuda bilinçlendirilmesi sağlanmalı, sigortasız çalışmanın hem suç olduğu hem de zararlı olduğu konusunda insanlarımız bilinçlendirilmeli, Milli Eğitim Bakanlığı ile yapılan protokolü bir an önce yaşama geçirmeli; hatta ortaöğretim kurumlarında ‘’Sosyal Güvenlik’’in zorunlu ders olması sağlanmalıdır.

Yukarda sıraladığımız öneriler ışığında yola koyularak çalışmayı da kendimize ilke edinirsek, kayıt dışı istihda-mı kayıt altına alıp Sosyal Güvenlik Kurumunun açıkla-rını bu şekilde kapatabiliriz.

Kayıt Dışı Ekonomi ile Mücadele

Fahri VARGÜNArdahan SG İl Müd. / Memur

GÖ

RÜŞ

/ YO

RUM

��

Yaşlılar Haftası, 17-24 Mart tarihleri arasında, Ku-rumumuza bağlı Ankara 75. Yıl, İzmir Narlıdere ve İstanbul Etiler Dinlenme ve Bakımevlerinde dü-

zenlenen etkinliklerle kutlandı.

75. Yıl Dinlenme ve Bakımevinde kalan sakinler için dü-zenlenen Yaşlılar Haftası kutlamaları 18 Mart’ta başladı ve 24 Mart’a kadar devam etti. Her gün birbirinden fark-lı etkinliklerle bakımevi sakinleri yoğun bir hafta geçir-di. 18 Mart günü Yaşlılar El Sanatları Sergisi ile başlayan programa, Kurumsal Gelişim ve Ortak Veri Tabanı Daire Başkanı Erkan Karaaslan’ın katılması, Bakımevi sakinle-rini mutlu etti.

Program çerçevesinde sakinler, Anıtkabir ziyareti, Yaşlılar Korosu Konseri, Çayyolu Kültür Sanat Folklor ve Müzik Derneği Korosu Konseri, Resim Heykel Müzesi’nde ger-çekleştirilen Türk Dünyası Müzikleri Konseri, Ankara Tica-ret Odasında düzenlenen “2. Yaşlı Platformu” adlı panel, Şizofren Grubu Türk Halk Müziği Konseri, Çağdaş Sanat-lar Merkezi’nde düzenlenen aralarında TRT sanatçıları-nın da bulunduğu Türk Sanat Müziği Konseri, Semazen Gösterisi, Başkent Halk Eğitim Merkezi Türk Sanat Müziği Konseri, Ankara İl Sosyal Hizmetler Müdürlüğünün ortak çalışması olan İkinci Bahar El Sanatları Sergisi etkinlikleri ile yoğun ve eğlenceli bir hafta geçirdiler. Ayrıca, Yaşlı-lar Haftası nedeniyle farklı okul ve kreşlerden çocuklar, LÖSEV’den bir grup çocuk, Emniyet Genel Müdürlüğün-den polis memurları ile Kurumumuz çalışanları bu an-lamlı haftada Bakımevi sakinlerini ziyaret ettiler.

Narlıdere Dinlenme ve Bakımevinde, Yaşlılar Haftası, Devlet Bakanı Mehmet Aydın, İzmir Valisi Cahit Kıraç, Narlıdere Kaymakamı Hasan Gürsoy, Sosyal Hizmetler İzmir İl Müdürü ve Narlıdere İlçe Emniyet Müdürü’nün katıldığı resmi törenle 17 Mart’ta başladı.

Bakımevi sakinleri hafta boyunca; Nevval Salih Huzure-vi ziyareti, İzmir il genelinde yapılan tavla turnuvasında kazanılan birincilik ve üçüncülük kutlamaları, vapur ile Körfez turu, Çanakkale Zaferi kutlamaları, “Bölge Bölge Anadolu” adlı sıra gecesi, kendi oynadıkları tiyatro gös-terisi ve kendi el emeklerinden oluşan eserlerin sergi-lendiği kermes etkinlikleriyle dolu dolu bir hafta yaşa-yarak gönüllerince eğlendiler. İstanbul Etiler Dinlenme ve Bakımevi’nde ise Çanakkale Savaşı Anma Programı, Yaşlılar Korosu Konseri, Kriton Curi Konseri ve tiyatro gösterileri gibi etkinlikler yapıldı.“Bir İnsan Irmağı Gibi Sakalı Gümüştendi…Çünkü Genç Adam Güzel, Fakat Yaşlı Yücedir.Ve Gençlerin Gözlerinde Görülen Şey Alevdir,Ama Işıktır Görülen, Yaşlının Gözlerindeki…” “Bir milletin yaşlılara ve emeklilere gösterdiği özen, o milletin çağdaşlığının en önemli kıstasıdır. Yaşlı ve emeklilere özen göstermeyen milletler istikbale güven-le bakamazlar.”

Kurumumuz Bakımevlerinde Yaşlılar Haftası Kutlandı

Etiler/ İstanbul Narlıdere/ İzmir

75. Yıl / Ankara

HA

BER

��

İzmir SGK Gençlik ve Spor Kulübü Derneği Satranç ve Hentbol Takımları, başarıdan başarıya koşuyor.

İzmir SGK Gençlik ve Spor Kulübü Derneği Başkanı Dr. Hüseyin Korkusuz, Hentbol takımları ile ilgili yaptığı açık-lamada; “Hentbol alanında büyükler, gençler, küçükler ve minikler olmak üzere dört kategoride mücadele et-mekteyiz. Büyükler Hentbol Takımımız, kendisinden çok daha yüksek bütçeye sahip takımlara karşı çok düşük bir bütçeyle mücadele etmesine rağmen, 2009 sezonunda Süper Lige yükselme maçlarına katılmaya hak kazandı. Takımımız 2008 sezonunda Ankara’da yapılan Süper Lig’e yükselme maçlarında yarı final oynayarak Türkiye üçün-cülüğü elde etmiş ve büyük bir başarı yakalamıştır. 2009 sezonunda Türkiye Deplasmanlı Erkekler 1. Hentbol Ligi 4. Grupta mücadele eden Büyükler Hentbol Takımımız, ilk yarıyı yenilgisiz olarak lider bitirmiştir. Alt yapıya verdi-ğimiz önemle, 2008 sezonunda Genç Hentbol Takımımız, Ankara’da yapılan Gençler Türkiye Şampiyonası’nda yarı final oynama başarısı göstererek Türkiye üçüncülüğünü kazanmıştır. 2009 sezonunda ise Mersin’de yapılan Genç-ler Türkiye Şampiyonası’nda yine yarı final oynama başarısı göstermiş ve Türkiye dördüncülüğünü kazanmıştır.” dedi.

Başkan Korkusuz, Satranç Takımının da, 2007-2008 sezo-nunda İzmir birincisi olarak Türkiye Şampiyonası’na katıl-maya hak kazandığını ve 54 takım arasından Türkiye’de ilk 10’a girerek büyük bir başarı gösterdiğini söyledi.

Dr. Hüseyin Korkusuz, sözlerine şöyle devam etti: “Türkiye Hentbol Milli Takımlarına, yıldızlar kategorisinde 2 oyun-cumuzu, gençler kategorisinde ise 4 oyuncumuzu verdik. Bundan sonra da özellikle alt yapıya verdiğimiz önemi devam ettireceğiz. Hedefimiz, gençlerden oluşan takımla-rımızın, Gençler Türkiye Şampiyonası’nda Türkiye birincili-ğini kazanmaları ve Deplasmanlı Erkekler Hentbol Ligi’nde Türkiye Şampiyonu unvanını almalarıdır.” dedi.

İzmir Satranç ve Hentbol Takımlarımız Başarılara İmza Atıyor

Aday Sosyal Güvenlik Kontrol Memurlarından Anlamlı Ziyaret

HA

BER

Kurumumuza 2008’in Aralık ayında atanan aday sosyal güvenlik kontrol memurlarından bir grup 18-24 Mart “Yaşlılar Haftası” kapsamında, Kuru-

mumuz 75. Yıl Dinlenme ve Bakımevinde kalan yaşlıla-rımızı ziyaret ettiler.

Her insan için değişik mana ve önem ifade eden yaşlı-lık, hayatın çok özel bir dönemidir. Yaşlılarımız dün ile bugün arasında köprü kuran, değerlerimizi yarınlara taşımamızı sağlayan en değerli varlıklarımızdır. Yaşlıla-rımıza ve onların sorunlarına sahip çıkmak insanlık ve yurttaşlık görevimizdir. Bizleri bugünlere ve geleceğe hazırlayan yaşlılarımız için hayatı kolaylaştırmak ve kim-seye muhtaç olmadan yaşamalarını sağlamak devleti-mizin öncelikli görevleri arasındadır.

Kurumumuza bağlı olarak hizmet veren 75. Yıl Dinlenme ve Bakımevinde kalan yaşlılarımıza vefa borcunu gös-termek amacıyla, Sosyal Sigortalar Genel Müdürlüğü İzleme Değerlendirme Bilgilendirme ve Kontrol Daire Başkanlığı koordinesinde aday sosyal güvenlik kontrol memurlarından bir grup, 24 Mart’ta 75. Yıl Dinlenme ve Bakımevine ellerinde çiçekler, çikolatalar ve pastalarla, bir ziyaret gerçekleştirdiler. Yaşlılarımız bu ziyaretten son derece memnun olarak, gençlerimize duyarlılıkları konusunda teşekkür ettiler. Kontrol memurlarımız da, onlara minnet ve şükran duygularını belirterek, yaşam sevinçlerinin hiç kaybolmaması, sağlıklı ve mutlu gün-ler geçirmeleri temennisiyle oradan ayrıldılar.

29

Kanser; bazı etkilerle değişime uğramış hücrelerin, bulunduğu yerde ya da uzak noktalarda, kontrol-süz olarak çoğalması sonucu oluşan habis has-

talıklar grubudur. Normalde hücreler belli bir kontrol altında ihtiyaca göre bölünerek çoğalırlar. Bir taraftan programlı ölüm denen olayla yok olurken diğer taraftan büyüme faktörlerinin etkisiyle artarlar. Büyüme faktör-leri, DNA’daki çeşitli genlerin etkisiyle oluşan protein-lerdir. Eğer bu genler değişime (mutasyona) uğrayarak hücrenin kontrolsüz çoğalmasına neden olursa, kanser oluşur. Değişime uğra-yan bu genlere de onkogenler denir.Onkogenleri oluşturan mutasyonlar karsi-nojen maddelerin, virüslerin ve x ışınlarının etkisiyle meydana gelir. Kanser, bir organda oluştuktan sonra, uzak doku ve organlara metastaz denen yerleşmeler yapar ve hasta-lar genellikle metastaz nedeniyle kaybedilir.Günümüzde kanser, önemi giderek artan sağlık ve yaşam sorunudur. Kalp damar has-talıklarından sonra ikinci sırada yer alan ölüm nedenidir. Halk sağlığı yönünden kanserin önemi öldürücü ol-ması, sık görülmesidir. Kanserle savaşabilmek, zararlarını azaltabilmek için halka, kanserin önemini ve savaş yolla-rını anlatmak gerekir.Kanser hastalarına yardımcı olmak, kanserle ilgili araştır-maları desteklemek ve doktor eğitimine yardımcı olmak amacıyla 1947 yılında Ankara’da Kanser Araştırma ve Savaş Kurumu oluşturuldu. Bu Kurumun önerisiyle nisan ayının ilk haftası, ülkemizde “Kanser Haftası” olarak kabul edildi.

Kanserin Ön Belirtileri- Vücudun herhangi bir yerinde nedeni bilinmeyen

sertlikler, şişlikler, yaralar- Vücudun değişik yerlerindeki benlerde, siğillerde

renk ve büyüklük değişiklikleri- Durdurulamayan kanamalar- Ses kısıklığı- Geçmeyen öksürük- Nedeni anlaşılamayan ateş ve zayıflama- Dışkılama alışkanlığındaki değişiklikler (ishal, kabız-

lık vb.)Ülkemizde en sık görülen kanser çeşitleri, erkeklerde akciğer, prostat, kalın bağırsak, rektum, mide, pankreas; kadınlarda, meme, akciğer, kalın bağırsak, rektum, ser-viks, over, mide ve pankreas kanseri olarak sıralanabilir.Tıbbın gelişmesi ve daha bilinçli yardım istekleri, pek çok insanı kanserden kurtarmaktadır. Kadınlarda en sık görülen ve erken teşhisin hayat kurtardığı meme kanse-ri hakkında sizleri bilgilendirmek isterim.

Meme KanseriMeme kanseri, tüm kanser türleri içinde, kadınlarda en sık görülen kanser türüdür. Doğan her on beş kız çocuk-tan biri, yaşamının bir döneminde meme kanseri ola-caktır. Nadiren erkeklerde de görülebilir.Sebepleri arasında genetik faktörler olduğu bilinmektedir. Cinsiyet (kadınlar) ve yaş en önemli risk faktörleridir. An-

nesi, anneannesi, kız kardeşi ya da teyzesinde meme kanseri olan kadınlarda, risk, olma-yanlara göre fazladır. Anneannesinde meme kanseri olan bir kadında kanser görülürse bu kızda daha erken yaşta olacaktır. Hormonlar, özellikle östrojen, kanser gelişiminde önem-lidir. Erken adet görme (12 yaş öncesi), geç menapoza girme (55 yaş üstü) riski artırır.Yağ-lı yiyeceklerle beslenme kanser riskini artırır. Evlenmemiş ya da geç evlenmiş olanlarda risk erken evlenenlere göre fazladır. 25 yaşın-dan önce ilk çocuğunu doğuran kadınlarda meme kanseri riski azalmaktadır. Gebelik ve

emzirme kansere karşı koruyucudur. Genç yaşta göğüs bölgesi radyasyona maruz kalanlarda risk fazladır.Meme kanserinde genellikle en erken ve sık bulgu me-mede sertlik ve ele gelen kitledir. Bunun dışında meme başı akıntısı, memede ağrı, memede çekilme, deride renk değişimi, portakal kabuğu görünümü, ciltte yara-ların ortaya çıkması, koltuk altı bölgesinde kitle ve kolda şişlik görülebilen diğer belirtilerdir.Kanserin seyrini, yaşam kalitesini, evresini ve tedaviyi en fazla etkileyen, kanserin koltuk altı lenf bezlerini tu-tup tutmadığıdır. Kanserin erken teşhisi için önemli olan ilk adım, 20 yaş üstü her kadının, adet dönemlerinin bitiminde yapa-cakları meme muayenesidir.Muayene sırasında görünümde iki meme arasında fark olup olmadığına koltuk altında ve memede ele gelen bir kitle bulunup bulunmadığına dikkat edilmelidir. Tanı muayene ile başlar, biyopsi ile sonuçlanır. Ultrasonog-rafi, mamografi, meme mr tanıya yardımcıdır; ancak kesin tanı doku örneklemesi ile konur. 40 yaş üzerinde her yıl düzenli olarak mamografi ve hekim tarafından meme mu-ayenesi yapılmalıdır. Risk grubunda olan kişiler ise hekim tarafından tavsiye edilecek aralıklarla ve daha erken yaşta takibe alınmalıdır. Mamografide el ile muayenede saptana-mayan küçük kanser odakları, erken evrede yakalanabilir.Tedavide, hastalığın evresine göre cerrahi, radyoterapi, ke-moterapi uygulanır. Ameliyat en seçkin tedavi metodudur.Unutmayalım! Kanserde erken teşhis hayat kurtarır. Herkese sağlıklı bir hayat dileğiyle...

Kanser’de Erken Tanı Hayat Kurtarır

Dr. Pınar ÖNERKurum Doktoru

SAĞ

LIK

�0

Aksaray SGK’de Kadınlar Günü Aksaray Sosyal Güvenlik İl Müdürü Kaşif Kılıç, 8 Mart’ta İl Müdürlüğünde görev yapan bayan personelle bir araya gelerek, Dünya Kadınlar Gününü kutladı.

Antalya Sosyal Güvenlik İl Müdürlüğü Çalışanları Isparta - Davraz’ a Gezi DüzenlediAntalya Sosyal Güvenlik İl Müdürlüğü çalışanları, 28 Mart tarihinde, Ispar-ta – Davraz’a gezi düzenledi.

Çalışanların stres atması, moral-motivasyon değerlerinin yükselmesi ve ekip ruhu içinde güzel bir gün geçirmesi için Isparta’nın kayak merkezi Davraz ilçesine düzenlenen geziye 230 kişi katıldı. Karacaören Barajı önün-de sabah kahvaltısı yapan kafile, kahvaltıdan sonra Davraz’a hareket etti. Davraz’da çok güzel bir havada, harika dağ manzarası eşliğinde oyunlar oy-nayan çalışanlar, karlar üzerinde kaydı ve telesiyejle gezdiler. Kar üzerinde mangal keyfi de yapan ekip, akşam Antalya’ya geri döndü.

Antalya Sosyal Güvenlik İl Müdürü Selim Erol, bu programla, personelin kaynaşmasının sağlandığını; ayrıca ekip ruhu bilincinin oluşumuna ve Kurum aidiyet duygusu gelişimine önemli katkı sağlandığını belirtti.

“Çığlığın Gücü” Kahramanmaraş’taKahramanmaraş Sosyal Güvenlik İl Müdürlüğünde, Dr. Ala Elcircevi tarafından “Çığlığın Gücü” konulu eğitim verildi. 11 Mart’ta düzenlenen ve Kahramanmaraş Valisi M. Niyazi Tanılır ile Vali Yardımcılarının da izlediği eğitime, İl Müdürlüğü per-sonelinin yanı sıra diğer kamu kurum ve kuruluşlarının personeli ile sivil toplum kuruluşları ve vatandaşlar katıldı.

Program başlamadan önce SGK Kahramanmaraş İl Müdürü Mehmet Dere, Sosyal Güvenlik Reformu ile Kurumumuz ve İl Müdürlüklerinin çalışmala-rını anlatan bir sunum yaptı.

Kastamonu Sosyal Güvenlik İl Müdürlüğü Veda YemeğiKastamonu Sosyal Güvenlik İl Müdürlüğü personeli, görevde yükselme sınavını kaza-narak şef olmaya hak kazanan 4 arkadaşını, 25.02.2009 Çarşamba günü yemekli toplan-tı düzenleyerek yeni görev yerlerine başarı dilekleriyle uğurladı.

İl Müdürü Aydoğan Ergün’ün toplantıya katılarak yeni şef olarak görev yapacak İhsan Şan (Karabük SG İl Müdürlüğü), Ümit Karayel (Bartın SG İl Müdürlüğü), Aydın Kısmet (Çorum SG İl Müdürlüğü) ve Salih Demir’e (Zonguldak SG İl Müdürlüğü) aralarından ayrılmaları nedeniyle sevinç ve hüznün bir arada yaşandığını açıkladı. İl Müdürü Ergün, “Sosyal Gü-venlik Kurumu önemli bir kurumdur” diyerek yeni görev yerlerine başlayacak şeflere tav-siyelerde bulundu ve görevlerinde başarılar diledi. Ayrıca, günün anısına, yeni şeflere birer kol saati hediye edildi.

Adana Sosyal Güvenlik İl Müdürlüğü Personeli Çocukları Keyifli Dakikalar GeçirdiAdana Sosyal Güvenlik İl Müdürlüğü cumartesi günleri fazla mesaiye gelen ve çocuk-larını bırakacak yer sıkıntısı çeken personeline bir sürpriz yaparak, 7 Mart günü Eği-tim Salonu’nda, çocuklar için çizgi film gösterisi düzenledi. Çocuklar “Shrek” filmini izleyerek, hem eğlenceli dakikalar geçirdiler hem de birbirleriyle kaynaştılar.

31

Tarsus SGM Arsası HazırTarsus SGM hizmet binasının inşa edileceği arsa, yaklaşık bir yıl süren çalışmalar sonucu temin edildi.

5000 m² alana sahip arsa, 6 Mart tarihinde Mersin Sosyal Güvenlik İl Müdürü Mükremin Sürücü ile Tarsus Belediye Başkanı Burhanettin Kocamaz arasında imzalanan protokolle Kuruma kazandırıldı.

Türkiye ile İsviçre Sosyal Güvenlik Sözleşmesi Görüşmeleri Ankara’da GerçekleştirildiTürkiye Cumhuriyeti ile İsviçre Federal Konseyi arasındaki Sosyal Güvenlik Sözleşmesinin tadiline yönelik görüşmeler 3-5 Mart tarihleri arasında Ankara’da gerçekleştirildi.

Başkanlığını Bakanlığımız Dış İlişkiler Yurtdışı İşçi Hizmetleri Genel Müdür Yardımcısı Nesrin TÜRKAN’ın yaptığı Türk heye-ti ile Başkanlığını İsviçre Federal Konseyi İçişleri Bakanlığı Fe-deral Sosyal Güvenlik Dairesi Uluslararası İlişkiler Departmanı Anlaşmalar Daire Başkanı Stephan CUENİ’nin yaptığı İsviçre heyeti Ankara’da bir araya geldi.

Söz konusu görüşmelerde, 5 Haziran 2003 tarihinde Bern’de parafe edilen “Türkiye-İsviçre Sosyal Güvenlik Sözleşmesi”nin tadili ve her iki ülkenin kendi iç mevzuatlarında yapılan değişikliklerin sözleşmeye yansıtılması konularında mutabakata varıldı.

Görüşmeler sonunda imzalanan tutanakla, bir sonraki görüşmelerin, İsviçre’de yapılmasına karar verildi.

SGK Futbol Turnuvasının Kurası ÇekildiSosyal Güvenlik Haftası içerisinde sonuçlana-cak SGK Futbol Turnuvasına başvuru yapan 21 takımın grup belirleme fikstürü 30 Mart’ta SGK Erdoğan Özen Konferans Salonunda çekildi. Sosyal Güvenlik Kurumu merkez ve Sosyal Gü-venlik İl ve SG Merkez birim personelinin oluş-turduğu 21 takımın başvuru yaptığı SGK 2009 Futbol Turnuvası’nda grup belirlenmesinde heyecanlı anlar yaşandı. Turnuvaya katılan ta-kım temsilcileri ve oyuncuları; maçların çekiş-meli olacağının ilk sinyallerini verdiler. Grup belirleme toplantısında önemli olanın turnuvaya katılmak olduğunu belirten Futbol Turnuvası Organizasyon Komitesi Başkanı Sü-leyman Karataş, turnuvaya katılanların sağlı-ğına dikkat etmeleri gerektiğini hatırlatarak “Bizler için önemli olan sağlığınızdır. Bunun

için her maçta bir sağlık personeli görevlendirilecektir.” dedi. Sosyal Güvenlik Kurumunun bir önceki yıl Kurumlararası Turnuvada TBMM Futbol takı-mına yenilerek ikinci olduğunu grup kura çekimi öncesi hatırlatan Kurumsal Hizmetler Daire Başkanı İlhan İşman, kazanılan ikincilik kupasının odasında bulunduğunu söyle-yerek bu alanda Kurumsallaşmanın ilk sinyalinin geçen sene verildiğini belirtti. Sosyal Güvenlik Kurumunun Kuruluş Yasası’nın kabul edildiği haftayı içine alan 11-17 Mayıs ta-rihleri arasını Sosyal Güvenlik Haftası olarak kutlamayı hedeflediklerini belirten İşman: “Geçen yıl yurdun bir çok yerinde Sosyal Güvenlik Haftasını pek çok etkinlikle kutladık. Bu yıl da bu haftayı kutlamak adına pek çok çalışma ve organizasyon içerisinde olacağız. Bu tür faaliyetlerde önemli olan gönüllülüktür. Kurumunuza sahip çıktınız. Maçların centilmenliğin öne çıktığı bir mücadele içinde geçmesini bekliyorum. Turnuvaya katılan tüm SGK personeline ve siz katılımcılara teşekkür ediyorum.” dedi.

Futbol Karşılaşması Grup Dağılımı

A GRUBU1 İNŞAAT EMLAK SPOR2 ULUCANLAR SPOR3 FUTBOL UZMANLARI SPOR4 STRATEJİ MALULİYET SPOR5 DESTEK SPOR6 TUNA CAD. SPOR

B GRUBU1 ANKARA İL SPOR2 GÜVENLİK GÜCÜ SPOR3 STRATEJİ UZMAN YRD. SPOR4 YENİ KONTROL SPOR5 DOĞAN SPOR

C GRUBU1 GSS SPOR2 KISA VADELİ SPOR3 KAMU SPOR4 ÖZEL KALEM SPOR5 SİNCAN YENİŞEHİR SPOR

D GRUBU1 BAHÇELİ SPOR2 İNSAN KAYNAKLARI SPOR3 PRİMSİZLER SPOR4 İL GÜVENLİK SPOR5 TEKNİK HİZMETLER SPOR

KISA

KIS

A

32

Ülkemiz ve Kurumumuza yaptığınız değerli hizmetler için teşekkür eder,

bundan sonraki yaşamınızda ailenizle birlikte geçireceğiniz sağlıklı, huzurlu,

mutlu günler dilerim.Fatih ACARSGK Başkanı

M A R T A Y I N D A E M E K L İ O L A N A R K A D A Ş L A R I M I Z

VEFAT ve BAŞSAĞLIĞIKurumumuz personelerinden

Atilla ŞAHİN (Adana) ve Begüm TÜNELİ (İstanbul) vefat etmiştir.

Arkadaşlarımıza Allah’tan rahmet, kederli ailelerine başsağlığı dilerim.

Fatih ACAR/SGK Başkanı

Şenel AŞÇIBAŞI ANKARAİsmet BEK ANKARASıddıka CANDOĞAN ANKARAKeziban ÇEVİK ANKARABedriye DEĞİRMENCİ ANKARAH. İbrahim DÖLKELEŞ ANKARAYusuf EKŞİ ANKARAMelek KALAYCI ANKARAHüseyin KAPUSUZOĞLU ANKARAAyşe KEÇEBAŞ ANKARAİ. Orhan ORBEY ANKARASeyit ÖRDEK ANKARAGaye SEVİL ANKARASevim Ş. SUSAM ANKARADöndü ŞENYILDIZ ANKARAMusa ŞİMŞEK ANKARAH. Doğan URHAN ANKARANaci ÜNAL ANKARAA. Şahin YALÇINTÜRK ANKARAZeki YAVUZ ANKARAMeliha YAYLAALTI ANKARA

Nurcan YILDIRIM ANKARADilaver YILMAZ ANKARAYasemin YURDUSEV ANKARACuma BELGE ANTALYAMustafa YALABAÇOĞLU ANTALYAS. Hilmi TEKELİOĞLU AYDINMehmet AKARSU ELAZIĞNeşe Sanaç AKYAR ELAZIĞMeral AYTAN GAZİANTEPHüseyin DİNÇ GİRESUNAli Ş. TEMUR GİRESUNAli TUNCER HAKKARİFatma Sevinç ALTIER İSTANBULGönül AŞIK İSTANBUL

M. Halit ERDOĞAN İSTANBULLale TUGAN İSTANBULErgün ALPARSLAN İZMİRSerpil CİVELEK İZMİRSebahat GÖRÜŞ İZMİRA. Ramazan ŞAHİN K. MARAŞHüseyin TEKE KASTAMONUAhmet BAĞCI KAYSERİMehmet RIZVAN KAYSERİHamdi ŞAHİN KAYSERİFuat SOLAK KIRKLARELİZekeriya ALTUNKAYA KIRŞEHİRS. Ahmet DİKBAŞ KOCAELİEmsal SAÇIKARA KONYAKöksal ÇEVİRME NEVŞEHİRMehmet SEVİNÇ NİĞDEAyşe DİÇGÖZOĞLU OSMANİYEKemal KANMAZ SAMSUNNurşen GÜNAL SİNOPHabibe BAHADIR TRABZONZeliha SARI ZONGULDAK

DeğerlendirmeBültende çok güzel mesajlar veriyor-sunuz, çok güzel konular işliyorsunuz, Kurumu iyi tanıtıyorsunuz. Ancak sizin üzerinizde şimdi çok daha büyük bir yük var. Mevzuatı işlemelisiniz. 5502 ve 5510 sayılı Yasalarda çok değişik konular var. Özellik arz eden birtakım

konuları, uzmanları ile görüşerek taşraya yönlendirirseniz bana göre çok faydalı olacak. Özellikle bilgi işlem prog-ramlarının bir an önce yerine oturması gibi bir konunun işlenmesi gerekir. Bir örnek vereyim: Aylık bağlamalarla ilgili, ikinci karar dediğimiz veya karşılıklı dosya dediğimiz programlar henüz tamamlanmadı. Bültende bu olumsuz yönleri de işlersek biraz da Kurumun işleyişine ışık tutmuş oluruz. Programların şimdiye kadar bitmiş olması gereki-yordu. Taşrayla Genel Müdürlükler ve Kurum Başkanlığı arasında, mevzuat konusunda iletişim kurulması açısından dergi çok önemli bir işlev görecek, taşradan öğrendiğiniz eksikleri Kuruma yansıtırsanız hem bize hem de Ankara’ya yarar getirecek. Üç kurumun mevzuatı bir araya geldiği için birtakım sıkıntılar doğuyor, bunu eğitimlerle aşmamız ge-rekiyor. Eğitimlerin süresinin uzatılması gerektiğini düşünü-yorum. Bir günlük, iki günlük eğitimleri artırmak gerekiyor. Eğitimler en az bir haftalık olmalı. Ben SSK kökenliyim, siz bana Bağ-Kur mevzuatını anlatıyorsunuz ve beni bir gün için çağırıyorsunuz. Gidiş geliş masrafına değmeyecek ufak tefek bilgiler alıyoruz. Ayrıca eğitmenlerin de çok iyi organi-ze olması gerekiyor.

Adnan AKINCIÇanakkale SGK İl Müdür Yardımcısı

TeşekkürSosyal Güvenlik Kurumu Başkanlığı-mızca 11-17 Mayıs 2009 tarihleri ara-sının Sağlık ve Sosyal Güvenlik Haftası olarak ilan edilmesi, bu hafta nedeni ile Kurumumuzca çeşitli etkinliklerin ve sosyal faaliyetlerin yapılması, böy-lece bu haftanın halkımıza tanıtılma-

sı, içtenlikle bizleri çok sevindirmiş ve mutluluk vermiştir.Bu etkinliklerin daha da çoğaltılacağına, halkımıza fayda-lı hizmetler sunma amaç ve azmimizi artıracağına gönül-den inanıyorum.Bu vesile ile başta Sosyal Güvenlik Kurumu Başkanımıza, Sosyal Güvenlik Kurumu Malatya İl Müdürümüze ve tüm çalışan mesai arkadaşlarımıza, ayrıca yıllarını harcayarak Kurumumuza çok faydalı hizmetler sunarak emekli olan personelimize sevgi, saygı ve teşekkürlerimi iletir, hafta-mızın hayırlı işlere vesile olmasını temenni ederim.

Derviş KOLAÇ V.H.K.İ.

SGK Malatya İl Müdürlüğü

Mevzuat/NameEmekli aylığı ve emekli ikramiyesi Emekli aylık ve emekli ikramiyesi 5434 sayılı T.C. Emekli Sandığı Kanun’un 41. ve Ek 70. maddelerinde belirtilen beş unsur:

a) Gösterge Aylığı,

b) Ek Gösterge Aylığı,

c) Taban Aylığı,

d) Kıdem Aylığı ve

e) Emeklilik Tazminatı

ve yürürlükte bulunan katsayılar esas alınmak suretiyle bulunacak tutarların toplamından oluşan “Emekli Aylığı Bağlanmasına Esas Aylık” tutarı esas alınmaktadır.

Emekli aylığı, emekliliğe esas toplam hizmet süresi 25 yıl olanlar için % 75’i, 25 yıldan fazla her tam yıl için % 1 fazlası, eksik her tam yıl için % 1 eksiği dikkate alınarak bulunan aylık bağlama oranı üze-rinden hesaplanmaktadır. Buna göre hizmet süresi 28 yıl 6 ay olan bir çalışanın emekli aylığı bağlama oranı % 78,5, hizmet süresi 23 yıl olan bir çalışanın aylığı bağlama oranı ise % 73’tür ve emekli ay-lığı, “Emekli Aylığı Bağlanmasına Esas Aylık” tutarı ile “Aylık Bağlama Oranı”nın çarpımı sonucu bulunan tutardır.

Emekli ikramiyesi, Emekli Aylığı Bağlanmasına Esas Aylık tutarı-nın, emeklilik ikramiyesine esas tam hizmet yılı ile çarpımı sonucu bulunan tutardan oluşmaktadır.

2829 sayılı Kanun uyarınca birleştirilen hizmet süreleri üzerinden aylık bağlanma hali de dikkate alınarak yalnızca T.C. Emekli Sandı-ğına tabi;

- Daire,

- Kuruluş ve

- Ortaklıklarda

prim veya kesenek ödemek suretiyle geçen sürelerinin toplamı üzerinden ve her tam hizmet yılına karşılık ödenmektedir.

Ödenecek emeklilik ikramiyesi ise en fazla 30 tam hizmet yılına karşılık ödenmekte olup, daha önce emeklilik ikramiyesi ödenen süreler ile kıdem tazminatı ödenmiş süreler emekli ikramiyesi öde-necek sürelere dahil edilmemektedir.

Hizmet süresi itibariyle 5434 Sayılı T.C. Emekli Sandığı Kanu-nu hükümlerine göre emekli aylığı bağlanması için öngörülen hizmeti dolduran bir çalışanın, istifa ederek emekliliğe hak kazanacağı yaşın dolum tarihine kadar çalışmadan beklemesi mümkün müdür ?

5434 sayılı Kanunun 25/08/1999 tarih ve 4447 sayılı Kanun ile değişik 39 uncu maddesine göre istekle emekliliğe hak kazana-bilmeleri için kadın ise 58, erkek ise 60 yaşın ve 25 hizmet yılının doldurulmuş olması gerekmektedir. Ancak, yine 4447 sayılı Kanun ile eklenen ve 4759 sayılı Kanun ile değişik 5434 sayılı Kanunun Geçici 205 inci maddesi ile 08/09/1999 ve 23/05/2002 tarihlerinde iştirakçi bulunalar için emeklilik yaşı anılan tarihlerdeki hizmet sü-

resine göre kadın ve erkek iştirakçiler için ayrı ayrı kademeye tabi tutulmuş ve emekliliğe hak kazanabilmeleri için kadın ise 20, erkek ise 25 hizmet yılının doldurulmuş olması gerekmektedir.

Bu durumda, 08/09/1999 tarihinden önce görevde olmaları nede-niyle emekliliğe hak kazanma bakımından Geçici 205 inci madde-deki yaş ve hizmet süresine tabi olan kamu görevlilerinden, kadın ise 20, erkek ise 25 fiili hizmet yılını doldurmakla birlikte tabi olduk-ları emeklilik yaşını henüz doldurmamış olanlar çalışmak isteme-meleri halinde istifa ederek emeklilik yaşlarını dolduracakları tarihe kadar açıkta bekleyebilirler.

Açıkta bulunan ilgililerin yaşlarının dolduracakları tarihe kadar ken-dilerine emekli aylığı bağlanması mümkün olmadığı gibi, emek-liliğe hak kazanmadıkları için emeklilik ikramiyesi ödenmesi de söz konusu değildir. Tabi oldukları emeklilik yaşının dolumundan sonra yazı ile yapacakları müracaatlarını takip eden aybaşından itibaren emekli aylığı bağlanarak, müracaat tarihindeki katsayılar esas alınarak emekli ikramiyesi ödenmektedir.

İlgililerin istifa ettikten sonra yaşlarının dolum tarihine kadar geçe-cek sürede 5434 sayılı Kanun kapsamı dışında (5510 Sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanununun 4 üncü maddesi-nin birinci fıkrasının (c) bendi kapsamı dışında, anılan maddenin (a) ve (b) bentleri kapsamında) çalışmaya başlamaları halinde ise gerek emekli aylığı gerekse emekli ikramiyesi bakımından 2829 sayılı Kanun hükümleri ayrıca göz önünde bulundurulmaktadır.

5434 Sayılı T.C. Emekli Sandığı Kanunu hükümlerine göre en düşük emekli aylığı ne kadardır? Bu aylık ne şekilde tespit edil-mektedir?

5434 sayılı Kanun hükümlerine göre bağlanan emekli, adi malül-lük ve vazife malüllüğü ile dul ve yetim aylıkları için ayrı ayrı alt sınır aylıkları tespit esilmiştir.

Buna göre, Kanunun Ek 19 uncu maddesine göre tespit edilen en düşük aylık (alt sınır aylığı) 14 üncü derecesinin 2 nci kademesi üzerinden 30 fiili hizmet yılı için hesaplanacak aylık miktarıdır.

Dul ve yetimlere ödenecek aylıklar ise yakarıda belirtilen alt sınır aylığının;

a) Dul ve yetim sayısı 3 ve daha fazla ise tamamı,

b) Dul ve yetim sayısı 2 kişi ise %90’ını,

c) Dul ve yetim sayısı 1 kişi ise %80’ini,

oluşturmaktadır.

01/01/2009 tarihinden itibaren uygulanmakta olan en düşük aylık miktarları;

- Emekli, adi malüllük ve vazife malüllüğü aylığı 773,04.-TL

- Dul ve yetim sayısı 3 ve daha fazla ise 773,04.-TL,

- Dul ve yetim sayısı 2 kişi ise 695,73.-TL,

- Dul ve yetim sayısı 1 kişi ise 618,43.-TL’dir.

Hazırlayan: Kamu Görevlileri Emeklilik İşlemleri Daire Başkanlığı