2010 Eylül-II / Sayı:2

İçindekiler

Referandumun ardında Türkiye Eyüp Aktuğ....................................................2 “Hayır”dır Nihat Ufuk Kocakaplan.......................................................................4 Zıt Mekanda Galip Ruh: Ayasofya Eyüp Aktuğ.................................................5 Sayın HAYIRCI cephesi:Dümenden Fındık,Fıstık,Kayısı Siyaseti Yaparsanız Halk da Sizi Aşure Yapar Böyle Ufuk Kocakaplan.............................6 *Atatürk solcu bir lider miydi? Ufuk Kocakaplan.................................................7 Sorgu (Şiir) Eyüp Aktuğ.....................................................................................8 *Solcu İsmet İnönü ve CHP'nin Büyük Ayıbı Ufuk Kocakaplan..........................9 Ses Çıkarma (Şiir) Eyüp Aktuğ..........................................................................11 Doğu Der ki (Şiir) Eyüp Aktuğ....................................................................... .12 *Solcu CHP'lilerin İslama Bakış Açıları Ufuk Kocakaplan..................................13 Yol (Şiir) Eyüp Aktuğ........................................................................................14 Ne Gerek (Şiir) Eyüp Aktuğ..............................................................................15 Hakikat (Şiir) Eyüp Aktuğ................................................................................16 *: “Türkiye’de Sol Hareketleri” yazı dizisine ait yazıları temsil eder.

Bu dergi içerisindeki yazıların telif hakkı MyFreeCopyright servisi ile korunmaktadır. Dergimizi hayatvekalem.blogspot.com ve www.e-aktug.com adreslerinden temin edebilirsiniz.

2

Referandumun ardında Türkiye Referandum sonuçları üzerine kısa analizler yapacağımı önceki yazılarımda duyurmuştum. Biraz geçte olsa nihayet günlük koşuşturmalardan fırsat bulup bir değerlendirme yazısı hazırlayabildim. Genelde tartışma programlarına ve köşe yazılarına baktığımda referandum sürecinde siyasi açıdan kaybeden tarafın Milliyetçi Hareket Partisi olduğunu gördüm. Bende bu konu ile ilgili aynı görüşteyim. Sayın genel başkan Devlet Bahçeli akılcı bir referandum politikası sergileyemedi. Ve kendi seçmeninin gözünde Cumhuriyet Halk Partisinin çıkarlarına destek veren ve bu destek için ülkücü tabakaya dahi sırtını dönen bir profil çizdi. Eğer ki Milliyetçi Hareket Partisi de EVET Kampanyası yürütseydi bu AK Parti'nin oylarında belki de bir bölünme sağlayacak Milliyetçi Hareket Partisinin tabanını kuvvetlendirecekti. Ancak hatayı Devlet Bahçeli yol haritasını HAYIR diyerek çizmekte yaptı. Belki de AK Parti'nin EVET kampanyasına destek vermeyi gururuna yediremedi. Gelelim Cumhuriyet Halk Partisine... Sayın Kemal Kılıçdaroğlu yıllar sonra doğu ve güneydoğu illerimize gitti mitingler düzenledi ve vatandaştan HAYIR oyu istedi.Ancak vatandaş işi düştüğünde kapımızı çalıyor işi düşmediğinde yüzümüze bakmıyor diyerek düzenlenen mitingleri protesto ederek tavrını net bir şekilde ortaya koydu. Ve bu sonuç doğu ve güneydoğu illerimizde ezici bir çoğunlukla EVET çıkmasına sebep oldu. Neredeyse sandığa giden EVET oyu verdi desek yanlış bir ifade kullanmış olmayız.Peki bu referandumda AK Parti ne yaptı nasıl bir politika izledi ve %58 gibi net bir sonuca ulaştı. AK Parti bunun bir parti seçimi olmadığına dikkat çekti. Ve neredeyse her mitinginde Sayın Recep Tayyip Erdoğan şu uyarıyı yaptı. Burada AK Partiye oy vermeyeceksiniz, burada şu veya bu partiye oy vermeyeceksiniz. Geleceğinize evet çocuklarınızın geleceğine oy vereceksiniz diyerek başarı yolunda temel taşlarını yerine oturttu. Daha sonra neden EVET demeleri gerektiğini evet oyu kullanırlarsa ne olur hayır oyu kullanırlarsa ne olur şeklinde gerekli izahatı vatandaşa duyurdu. Neredeyse bütün illerde mitingler düzenleyen AK Parti görünen o ki siyasi açıdan bunun bir güven oylaması olduğunu söyleyen muhalefete de gerekli cevabı vermiş oldu. Bir diğer önemli nokta ise güneydoğu illerimizde yaşanan boykot belki de boykota zorlama hadisesi. Boykot elbette seçmenin evet veya hayır oyu kadar en doğal hakkı ancak bunu bir ipotek olarak göstererek evinden oy kullanmak için evinden çıkanı fişlemek antidemokratik bir davranıştı. Demek ki boykota davet edenler seçmenine güvenmiyor ve onların seçme hakkını elinden alıp senin söz hakkın yok diyor. Boykot yerine geçersiz oylamada da bulunulabilirdi ancak mührü nereye seçmeninin mührü nereye basağını bilmediğinden boykotu adeta bir

3

sokağa çıkma yasağına dönüştürdüler.Referandumun EVET HAYIR haritasına baktığımızda hayır oylarının sahil şeritlerinde sıkışmış olduğu görürüz. EVET oylarının bütün yurda hakim olduğunu demek ki anayasa paketinin büyük bir uzlaşma ile kabul edildiği sonucuna varmış oluruz. Açıkçası ben referandumun ardından Cumhuriyet Halk Parti'sinin seçimi anayasa mahkemesine taşıyacağını tahmin ediyordum ancak Allah'a şükürler olsun ki korktuğum olmadı. Eyüp Aktuğ / Serbest Kürsü / www.e-aktug.com

4

“Hayır”dır Nihat Nihat Genç'i hepimiz tanırız.Facebook'un gülü,candaş medyanın da vazgeçilmezidir kendileri. Referandum süreci boyunca 'hayır' kampanyasını en etkili bir biçimde sürdürdü. Neye 'hayır' niçin 'hayır' kimin için 'hayır' gibi sorularına bile kendisi net bir cevap veremedi. Bu arkadaş kendi uslubunu kullanmayı çok seviyor.Kendi isteğiyle mi yapıyor yoksa birilerine hizmet etmek için mi yapıyor konuşmlarındaki uslubunu anlamak mümkün değil. Çeşitli kitapları vardır Nihat Genc'in.Kendisi 'veryansın' adlı kitabında "siyaset sağ oluşumlarla ahlaksızlaştı"diyor.Ama bir solcu olmasına rağmen kitaplarında ve yaptığı programlarda edep ve adap dışı kelimleri kendisi her defasında sarfetmektedir.Sağa ahlaktan uzak gibi söylemlerde bulunuyor,kendisi ise sol bir görüşlü olmasına rağmen bir insanın ağzına yakışmayacak kelimeler etmektedir. Geçenler de 'benden buraya kadar' diyerek yazarlığı bırakmış.Nedeni ise halkın referandumda 'evet'i tercih etmesi.Bizde yazarlıgı bıraktığı için çok üzüldük.Yani o kadar üzüldük ki geceleri bile yatamıyoruz :) Kendisi çok demogoji ustasıdır.Daime laf üretip laf yetiştirir.Bu gibi insanlar hiç bir zaman halkın yanında olmayan ama halkın yanındaymış gibi kendilerini gösteren kişilerdir. Bu gibi insanlar bu halkın hiç bir görüşünü,düşüncesini savunmazlar.Sadece kendilerinin görüşlerini benimserler,savunurlar. Nihat Genç şimdilik yazarlığı bıraktı.Şimdilik diyorum çünkü Nihat Genç'in ve onu gibilerinin ne sağı ne de solu belli olmaz.Belki bir bakarsınız karanlık güçler iktidara yönelik yine karanlık bir tezgah kurmaya kalkışır bakarsınız Nihat Genç yine ortaya çıkar.Onun için biz Nihat'ın yazarlığı tam olarak bıraktığına itibar etmiyoruz. Ve şunu da bilmelidir Nihat Bey: "Hayırdır Nihat Genç?Bu halk referandumda kendi isteğiyle oylarını kullandı.Ve sen bunlara saygı göstermelisin.Öyle ucuz siyaset yapma.Birde sana tavsiyem sen en iyisi CHP'den veya MHP'den milletvekili ol.Çünkü hep onların ağızlarından konuşuyorsun.Yani milletten uzak bir dil kullanıyorsun.Onun için ne senim bu millete ne de bu milletin sana faydası olmaz.Sen bak kendi işine.

Ufuk Kocakaplan / Serbest Kürsü / hayatvekalem.blogspot.com

5

Zıt Mekanda Galip Ruh: Ayasofya Son zamanlarda hristiyan aleminde Ayasofya "Camii"de kilise ayini fikri oluştu. Bunlar bu cesareti nereden buluyor diye sormayacağım çünkü onlara bu cesareti biz yani kendi öz vatanımızda Ayasofya gibi bir mekanın ruhunu hristiyan alemine hediye edenler veriyor. Kendi öz yurdumuzda Ayasofya Camii'nde bayram namazı dahi kılmaya gerekli izni alamamız dünün ağaç köklerini kemirerek hayatta kalmaya çalışan batılı adamın ağzını sulandıryor ve 600 yıl aradan sonra Ayasofya Camiinde yeniden çan sesleri duymak belkide yeni bir roma kurmak hayalleri ruyalarını süslüyor. Ayasofya Camii'nin minarelerinden en son ne zaman ezan sesi semada sonsuzluğa yankılandı acaba? Şöyle bir Ayasofya Camii'nin yakın geçmişini incelediğimiz zaman bu sorunun cevabını rahatlıkla bulabiliyoruz. 1930 yılında 'camii'den 'müze'ye çevrilme çalışmaları başlamış ve 1935 yılında sona ermiş demek oluyorki 1929 yılına dek Ayasofya Camii'nin minarelerinden İstanbul'un el birliği ile maneviyatından arındırdığımız semalarında yankılanmış. Bir çağın kapanıp yeni bir çağın kapanmasına vesile olan fethi yüzyıllar öncesinden müjdelenen şehir İstanbul'un fethine 1453 yılına dönelim. Tarihimizn gelmiş geçmiş en büyük aksiyon adamı ulu Hakan Fatih Sultan Mehmed Han 29 Mayıs sabahı Ayasofya'yı camiiye çevirerek öz ruhuna teslim ettiğinde birgün Ayasofya Camii'nin öz ruhundan koparıldığını görseydi, bizlere yani Ayasofya Camii'e sadece fotoğraf çekebilmek için girebilen gençlere bu mukaddes emanete sahip çıkamadığı ve bu mukaddes mekanda iki rekat namaz kılabilecek cesaretini kendimizde bulamadığımız için suratımıza tükürmezmiydi? Yazımı Üstad Necip Fazıl Kısakürek'in "Ayasofya Hitabesi"nden feyz alarak yazdığım için sınırları zorlamak istemiyorum. Yazıyı devam ettirmek bu konu üzerine daha farklı şeyler söylemek isterdim fakat N.Fazıl Kısakürek bunu çok daha iyi anlattığından ayrıca o cesareti bu şartlar altında gösteremeyeceğimden bitirmek istiyorum ama bitirmeden önce bir diğer Üstadımız Osman Yüksel Serdengeçti'nin Ayasofya şiirinden alıntı yapmak istiyorum;

Putperest Roma'ya yeni bir mezar kazacaklar, sessiz ve öksüz minarelerinden yükselen ezan sesleri fezaları yeniden inletecek! Şerefelerin yine Allah'ın ve O'nun sevgili peygamberi Hz. Muhammed'in aşkına, şerefine ışıl ışıl yanacak; bütün cihan Fatih Sultan Mehmed Han dirildi sanacak!... Ek: Üstad Necip Fazıl Kısakürek'in "Ayasafoya Hitabesi" adlı konuşmasını hem yazı hemde üstadın kendi sesinden kaydını bilgisayarınıza indirmek için tıklayınız. Eyüp Aktuğ / Serbest Kürsü / www.e-aktug.com

6

Sayın HAYIRCI cephesi:Dümenden Fındık,Fıstık,Kayısı Siyaseti Yaparsanız Halk da Sizi Aşure Yapar Böyle Evet Türkiye bir demokrasi sınavını daha yüzü ak olarak atlattı.Yeni anayasayı halk onayladı. Şimdi gel gelelim bu referandum sürecindeki muhalefetin anlayışına. Bildiğiniz üzere Türkiyedeki muhalefet anlayışı hiç bir ülke de yok.Çünkü bizim ülkemizdeki muhalefet partileri yapıcı olmak yerine her zaman yıkıcı bir politika izlemektedirler. Bu anayasa paketinin demokratikleşme açısından ne kadar önemli bir gelişme olduğunu görmezden geldiler ve milleti galyana getirmeye çalıştılar. Muhalefet,iktidar partisinin kendilerini yüce divandan kurtarmak için bu anayasa paketini hazırladıklarını söylüyorlardı.Peki adama sormazlar mı:"Bu güne kadar mevcut anayasa vardı da veya mevcut yargı vardı da neye yarıyordu?Niçin yargılamadınız?Şimdi niçin huzursuzlanıyorsunuz? Bu gibi sorulara cevap veremezler tabi. Bu referandum sürecinde muhalefet partileri içinde bulundukları önemli günlerin önemini bilmeden hareket ettiler.Gerek mitinglerin de gerekse medyadaki konuşmalarından anladık. Halka demokrasiden bahsetmediler fındıktan bahsettiler. Halka hukuktan bahsetmediler riyakarlıktan bahsettiler. Yani ülke için önemli olan anayasa paketinden bahsetmediler nerede boş anlamsız ne varsa halka sundular.Ve halkta gereken cevabı sandıkta verdi.Türkiye EVET dedi. Şimdi o muhalefet liderlerine sesleniyorum: *Siz ne yapıyorsunuz veya ne yaptınız?Bu millet sizin yaptıklarınız gördü ve sandıkta sizlere güzel bir ders verdi.Referandum da %58 gibi bir evet çıktı.Siz hala siyaset yapmaya devam edecek misiniz? *Sayın HAYIRCI cephesi:Dümenden Fındık,Fıstık,Kayısı siyaseti yaparsanız halk da sizi aşure yapar böyle hiç kusura bakmayın.

Ufuk Kocakaplan / Serbest Kürsü / hayatvekalem.blogspot.com

7

*Atatürk solcu bir lider miydi? Değerli Okuyucular, "Türkiye'de Sol Hareketleri"başlığı altında sizlere çok önemli yazılar yazacağım. Türkiyede 'sol' kavramının nasıl ortaya çıktığını ve kendilerini solcu olarak gösterenlerin yaşayış tarzlarını,ilhamlarını kimden aldıklarını,dine bakış açılarını,solun Türkiyedeki siyaset yapısını yazacağım.Umarım bu yazı dizisini beğenir ilgi ile okursunuz. Merak ediyorum ben Atatürk döneminde sol kavramları var mıydı?Bu soruyu şimdi kendilerini sol partisi olarak gören CHP'ye soruyorum. CHP'ye soruyorum çünkü her fırsatta 'biz Atatürkün kurmuş olduğu sol bir partiyiz' gibi cümlelerle karşı karşıya kaldığımız için soruyorum.Şimdi ben de onlara en can alıcı soruyu tekrarlıyorum:"Atatürk solcu bir lider miydi?" Bu sorulara verecek cevapları yok.Çünkü kendilerini sol olarak tanımlayan İsmet İnönü ve CHP'si bu gibi hassas konuları kurucu liderlerinden değil de sonradan partinin başına geçenlerden aldı.Yani CHP yönetimi Atatürk'ün değilde genellikle İsmet İnönü'yle başlayan bir zihniyetle yollarına devam ettiler. Evet Atatürk solcu bir lider miydi?Hayır değildi.Çünkü Atatürk o zaman milliyetçilik-halkçılık ilkeleriyle bize bunların en büyük kanıtını gösteriyor. Veya soruyorum "hiç bir atatürk videosunda veya yazısında veya Atatürk nutuk'unda Atatürk,sol kelimesinden bahsediyor mu?"Bakın araştırın. Türkiye'de sağ-sol olayları planlanmış bir oyundu ve ABD vede AB destekli bir oyundu.Ve hala Türkiyede sağ ve sol kalıntıları devam ediyor.Örneğin CHP biz sol bir partiyiz demekte DP parti ise biz sağ eksenli bir partiyiz demekte.Bunlar sadece örnek partiler.Türkiyede hala sağ-sol diye niteleyen bir sürü parti var. Ülkemizde bu sağ sol oyunu ABD desteklidir.Türkiye bu oyuna çok çabuk düştü ve bunlarla birlikte Atatürkün getirmiş olduğu demokrasi darbelerle zedelendi.Kim yaptı bunları kendini Atatürkçü olarak gösteren siyasetçiler,aydınlar ve asker. Bu ülkede eğer Atatürk CHP'si olmuş olsaydı şimdi Türkiyede belki de hala CHP iktidarda idi.Ama Atatürkü kullanarak,Atatürk üzerinden geçinen ve 'biz Atatürkün partisiyiz'gibi söylem ve eylemlerde bulunanlara şunları söylüyoruz: -Atatürk solcu biri değildi.Atatürk sosyalist biri değildi.O sadece ülkesini kurtakmakla meşgul,halkla iç içe,doğunun ve batının ortak ideriydi.Söyleyin Allah aşkına şuan kendilerini Atatürkçü sol olarak gösteren parti lideri var mı?Yok çünkü Atatürk solcu ve sosyalist biri değildi de ondan.

Ufuk Kocakaplan / Serbest Kürsü / hayatvekalem.blogspot.com

8

Sorgu (Şiir) Sordular ertesinde bu dava niye? Öksüz bırakamam emanet diye. Artık geçti, bakamam eskiye. Suçlu kim ben mi yoksa dava mı? Duyulmaz artık bu serzenişler. Görünür ara sıra kanlı dişler. Ben değil ama, dava beni işler. Zor olan ne, kalmak mı yoksa kaçmak mı? Sakin olamam işte vakit bitiyor, Bak yetim Ahmet'in selası veriliyor. Belkide artık sıra bana geliyor. Cellat kim, sen mi yoksa ben mi? Asacaklar birazdan hakikati. Sanıyorlar, onlar bunu bilmez mi? Büyük değil kainat yoksa Evren mi? Adres in önü mü yoksa yedi katlı cennet mi? Anladım artık nedir bilmece Halk için değil, bu yapılan imece Oyun değilmiş bunlar, adam kesmece Katil kim Türeyiş mi, Ergenekon mu? Eyvah! Yazıldı adım darağacına. İnanmam, artık düze çıkacağına Sustu herşey vardı olacağına Yöneten kim, senarist mi sadist mi? Oyun bitti işte kapadım gözleri Hissetmedim, birisi kırdı dizlerimi Ruhum çıktı fezaya tuttu izlerimi Kazanan kim, Ahmet mi Mehmet mi? Eyüp Aktuğ / Serbest Kürsü / www.e-aktug.com

9

*Solcu İsmet İnönü ve CHP'nin Büyük Ayıbı Türkiye'de solun ne zaman ortaya çıktığını bir önceki yazımda yazdım.Atatürk'ün sol ve sosyalist bir lider olmadığını da daha önceki yazımda belirttim.Peki her defasında 'Biz Atatürkün kurmuş olduğu sol bir partiyiz,Biz onun yolunda ilerliyoruz' diyen CHP ve ekibi Atasına ne kadar

sahip çıktı?Gerçekten onun izinden mi gitti yoksa CHP İsmet İnönü devrimiyle mi tekrar yapılaştı?

Bu sorular hep aklımıza takılmıştır.Bize göre CHP,Atatürk ölümünden sonra CHP'likten çıkmış İsmet İnönü'nün kafasında kurmuş olduğu yeni CHP ile yoluna devam etmiştir. Ve ne hikmetse Atanın kurmuş olduğu bir partiyi daha sonra kendi çıkarları doğrultularıyla şekillendiren CHP'liler nasıl olur da hala 'biz Atatürkün partisiyiz' diyerek basiretsizliklerini neden bu millete hala göstermekte anlamış değilim. Şunun inancındayim ki Atatürk dönemi CHP'si ile Atatürk sonrası CHP arasında dağlar kadar fark var.Çünkü Atatürk sonrası CHP,halktan ve haktan uzak bir parti haline gelmiştir. CHP'nin kendi rayından çıkmasının en büyük sorumlusu İsmet İnönü'dür.Çünkü İsmet İnönü ile başlayan Atatürk'e ve onun partisi olan CHP'ye saygısızlık günümüze kadar gelmiştir.Hedefdeki adam İsmet İnönü ise Atatürk'ün en büyük yakın arkadaşı ve silah arkadaşıydı. Ben tarihi araştırdığımda İsmet İnönü'nün 'Atatürk'ü çekememesini' çok net bir şekilde gördüm.Doğrudur.Çünkü İsmet İnönü Atatürk'ün devlet ve asker zekasını belki de hiç bir zaman çekemedi.Ne kadar da Atatürkün yanındaymış gibi görünsede yine de bir çekememezlik var idi. Bu çekememe olayını şöyle anladık.Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün ölümünden sonra devleti ve partiyi ele geçiren İsmet İnönü,Türk Liralarından Atatürk resimlerini kaldırtıp kendi resimlerini koymuştur.Bu da İsmet İnönü'nün Atatürk'e bakış açısını bizlere göstermiş olduğunun kanıtı olmuştur.Her defasında 'Atatürk' diye zıvıldayan İsmet İnönü ve CHP'si ne kadar Atalarına bağlı olduklarını bizlere göstermiş oldu. İsmet İnönü ve onun CHP'sinin showları biter mi?Hayır elbette bitmez.Atatürk'ün cenaze namazının bile kılınmadığı şüpheli.Çünkü Atatürk öldüğünde devletin başında İsmet İnönü vardı.Bir tane cenaze namazı (tabi kılınmış ise)fotoğrafını bile hor gördüler bu millete. İsmet İnönü ve onun CHP'si Atatürk'ün ölümünden sonra meydanı boş buldular ve show yapmaya devam ettiler.Yüce dinimizin dilini Türkçeye çevirdiler.Ve malesef ezanlarımız Türkçe okundu.Kuran-ı Kerim yani kutsal kitaplarımız Türkçe

10

okundu.Namaz kılarken bile süreler Türkçeleştirildi.Namazı adabıyla kıldıranlara ise en ağır cezalar verildi.Yani sürelerin,ayetlerin,ezanın orjinali kendini bilmezler tarafından yasaklandı. Bu ülke neler görmedi ki İsmet İnönü'lü CHP'den. Eğer Atatürk solcu bir lider ise o zaman niçin solcu İsmet İnönü ve CHP'si bu ülkeye Atatürk'ün bile yapmadığı şeyleri yaptı anlamak mümkün değil. Günümüz iktidarını Atatürk düşmanı olarak görenler; padişahlıkla-krallıkla suçlayanlara aşağıdaki sadece iki fotoğraf yeter !!! Ufuk Kocakaplan / Serbest Kürsü / hayatvekalem.blogspot.com

11

Ses Çıkarma (Şiir) Çatladı yavaş yavaş sabır taşı, Onlar doydu, yokken milletin aşı. Bilemedim ben, bu neyin savaşı. Dedi: Deviririz hükümeti ses çıkarma. Darbe imiş bu işin temel taşı, Yoruldum artık veremem bu uğraşı. İşte oyun bu, buda yapılışı! Dedim: Ebedi değilsiniz siz orada. İşi çözmek kâr etmedi bana, Kaynadı kazan lâkin gelmedi tasa. Hep verdik bak doldu taştı kasa. Dedi: Yazarım ismini sürgün duvara. Asi deyip atarlar hemen içeri, Cismini değil ama satarlar ismini. Haindi derler sonra keserler kelleni. Dedim: Gelecekse sonun kes durma. Bak işte gereken yapılıyor, Satır değil fakat satır iniyor. Bitti her şey bak defter kapanıyor. Dedi: Ben demiştim sana ses çıkarma. Eyüp Aktuğ / Serbest Kürsü / www.e-aktug.com

12

Doğu Der ki (Şiir) Gece soğuk ve hava fırtınalı, Barınamaz bu havada kaçak. Sordum ona kim bu batılı Seslendi: O adam seni kurtaracak. Dedim: Ne oldu bizim doğuluya. O bizdendi düşünürdü hep bizi, Dedi: Madde yok onda ne gerek mânaya. Nasıl oldu anlamadım girdi odaya. Bir bir saydı, batılıyı yücelterek. Birden sinirlendi döndü sırtını doğuya Gereken petrol dedi bana kükreyerek. Emir geldi sonra, sustu dinleyerek. Yasaklandı sonra Çanakkale’yi dinlemek, Dediler medeniyet frengistanda. Dinledi herkes uğultuyu istemeyerek. Yıllar sonra anladı, beynelmilel’i izleyerek. Eyüp Aktuğ / Serbest Kürsü / www.e-aktug.com

13

*Solcu CHP'lilerin İslama Bakış Açıları Hep söyledim yine de söyleceğim.CHP vekillerinin özellikle islama alerjileri var.Çünkü CHP din den uzak bir partidir.Genellikle CHP, islamın kabul ettiklerini kabul etmez,evrim teorilerinden medet umar.Ve bu nedenlerden dolayıdır ki CHP son yıllarda iktidar olamadı. Çünkü CHP'nin defterinde 'ezanları türkçeleştirilmesi var,kuran kurslarının kapatılması var. Aynı zamanda vekillerinin islama nasıl baktıklarını ve bizlerinde hayretle ve dehşetle izlediğimiz konuşmaları var. Şimdi CHP vekillerinin islam hakkında görüşlerinin yazacağım.Aşağıdaki kişiler sadece bir kaç tanedir.Yani bazı vekilleridir. ***Bakarsın orda Muhammed bırakmaz seni !!!(Önder Sav-CHP genel sekreter)(Solcu CHP'lilerin İslam Anlayışı) ***Gerçekte Allah Yoktur" CHP Adalet Bakanı Mahmut Esat Bozkurt (Solcu CHP'lilerin İslam Anlayışı) * **"Atatürk Varken Peygambere Ne Gerek Var ? " CHP Denizli il başkanı Ali Kavak (Solcu CHP'lilerin İslam Anlayışı) ***Peygamber Efendimize Hakaret "Mekkeli Yobaz" CHP Milletvekillerinden Necmettin sadık sadak(Solcu CHP'lilerin İslam Anlayışı) *** "Ayetler Bizi Alakadar Etmez" CHP Vekili Şemseddin Günaltay(Solcu CHP'lilerin İslam Anlayışı) *** "Spermlerini Mendile silip, Sanat eseri olarak sergileyen" CHP Vekili Bedri Baykam (Bu Mudur Atatürkçülük ?)

Ufuk Kocakaplan / Serbest Kürsü / hayatvekalem.blogspot.com

14

Yol (Şiir) Yol uzun bir hayli sıcak Bütün yolcular hepsi seçme Anlamadım durak değil uğrak Kaçıracağım otobüsü ne olacak. Param var ama ortada bilet yok, Kâr etmiyor para almıyorlar biletsiz. Tek değilim bu yerde Eyüp çok. Herkes açmış ama karnı da tok. Bitti sanmıştım her şey biranda Anla dediler, bu verilen sana ihtar Uyandım artık, dedim soranlara. Bileti verdiler şimdi bir liraya. Eyüp Aktuğ / Serbest Kürsü / www.e-aktug.com

15

Ne Gerek (Şiir) Antika bir masa var. Bu yeni odada. Odayı mı eskitmek gerek, Masayı mı yenilemek. Üşüyorum... Ateş kalmamış hiç sobada. Sobayı ı yakmak gerek, Yazı mı beklemek. İşte yaktım sobayı, Artık odam sıcacık. Çayı da demledim işte. Püfür püfür... Üzerine karanfil mi gerek. Kokuyu süpürür... Kapı çaldı geldi birisi. Postacı seslendi: Kalkıyor Almanya treni... Çıkmış işte alaman vizesi, Ölmeye gurbet mi gerek... Hazırladım bavulumu sıkıca, Puslu aynayı sakın unutma. Biraz da azık alırım yanıma. Azık değil bana umut gerek. Bekleyenim yok ki burada. Hasret... Sevenim kalmadı arada, İlla aşka mı düşmek gerek. Yaklaştık, Yugoslavya sınırı, Burada yemekler gün aşırı. Geçecek her şey göster sabrı, Ben gibi Eyüp mü olmak gerek. Eyüp Aktuğ / Serbest Kürsü / www.e-aktug.com

16

Hakikat (Şiir) Hakikat, gelip buldu beni... Hiç başkasına uğramaz. Gece oldu, yaktı ateşi, Yolu buradan hiç sapmaz. Bak artık öğrendim gerçeği. Burada imkansız yaşamak, Anladım Allah’ım var hikmeti. Beni bendenmiş kurtarmak. Eyüp Aktuğ / Serbest Kürsü / www.e-aktug.com