sen de bir kÜltÜr ve sanat kelebek uçur...sofralarımızı minik yavrularımız süslesin. rabbim...

28
AJANDA NOTLARI 12 Haziran 2015 — Sayı 64 Gemeinschaft. Community. Communauté. İslam Toplumu Millî Görüş » www.igmg.org Fıkıh Köşesi Âdâb-ı Muâşeret s. 8 s. 10 s. 23 GENEL MERKEZ “Buyrun, Ben Müslüman’ım” projesi mutat çalışma planına giriyor KÜLTÜR VE SANAT Ciltçilik AİLE Koruyucu Ailelik HASENE 62.515 KUMANYA BAĞIŞI TOPLADIK s. 21 Koruyucu Aile Koruyucu ailelik hakkında merak edilen hususlar s. 13 Koruyucu Aile Allah’ın emanetine sahip çıkmak s. 13 12 HAZİRAN Bremen — StudyDay. Düzenleyen: Kadınlar Gençlik Teşkilatı. Yer: Sonneberger Str. 18, 28329 Bremen. Saat: 16.00 13 HAZİRAN Ruhr-A — Yıldız Gençlik Mezuniyet Töreni. Düzenle- yen: Gençlik Teşkilatı. Katılımcılar: Ömer Döngeloğlu. Yer: Önder Kultur und Soziales e.V., Lindenallee 1, 59457 Werl. Saat: 16.00 Hessen — Yıldız Gençlik Mezuniyet Töreni. Dü- zenleyen: Gençlik Teşkilatı. Katılımcılar: Prof. Dr. Ali Seyyar. Yer: Saalbau, Ben-Gurion Ring 110 a, 60437 Frankfurt. Arlberg — Ortaöğretim Sohbeti: Ahlak ve Maneviyat. Düzenleyen: Gençlik Teşkilatı. Yer: Behaimstr. 3, 6060 Hall in Tirol. Saat: 17.00 Kuzey Bavyera — Mâide-i Kur’an. Düzenleyen: Gençlik Teşkilatı. Katılımcılar: Ahmet Basri, Fatih Maraşlıoğlu, Abdullah Temircan. Yer: Holbeinstr. 25, 90441 Nürnberg. Saat: 21.30 Ruhr-A — Şehr-i Ramazan’ı Karşılıyoruz Programı. Katılımcılar: Ömer Döngeloğlu, Yunus Emre Yanaz. Yer: Eyüp Sultan Camii, Bochumer Str. 98 a, 45657 Recklinghausen. Saat: 13.30 Ruhr-A — Şehr-i Ramazan’ı Karşılıyoruz Programı. Katılımcılar: Ömer Döngeloğlu, Yunus Emre Yanaz. Yer: Fatih Camii, Alstedderstr. 7, 44534 Lünen. Saat: 17.30. Ruhr-A — Şehr-i Ramazan’ı Karşılıyoruz Programı. Katılımcılar: Ömer Döngeloğlu, Yunus Emre Yanaz. Yer: Fatih Sultan Gençlik Merkezi, Albert-Funk-Str. 118, 59077 Hamm. Saat: 21.30 13-14 HAZİRAN Genel Merkez — UNIYES (Üniversiteliler Yatılı Eğitim Semineri). Düzenleyen: Gençlik Teşkilatı Üniversiteliler Başkanlığı. Katılımcılar: Prof. Dr. İhsan Fazlıoğlu. Yer: Boschstr. 61-65, 50171 Kerpen. İrtibat: [email protected] 14 HAZİRAN Hamburg — Hayır Çarşısı. Düzenleyen: Yeni Be- yazıt Şubesi. Yer: Nobistor 40a, 22767 Hamburg. Saat. 12.00 Hessen — Irkçılığa Karşı Futbol Turnuvası. Dü- zenleyen: Gençlik Teşkilatı Limburg Şubesi. Yer: SV Diez/Freiendiez Kunstrasenplätze. İrtibat: +49 173/3631906 18 HAZİRAN Hannover — Nefs-i Huzur Sohbeti - Hz. Aişe. Dü- zenleyen: Kadınlar Gençlik Teşkilatı. Yer: Scheffelstr. 17, 30167 Hannover. Saat: 17.00-18.00 20 HAZİRAN Arlberg — Sakal-ı Şerif. Yer: Feldkirch Şubesi (İftar Vakti), Lustenau Şubesi (Teravih Öncesi), Dornbirn Şubesi (Teravih Sonrası). 21 HAZİRAN Arlberg — Sakal-ı Şerif. Yer: Hall in Tirol (Öğle Namazına Müteakiben), Brixlegg Şubesi (İftar Vakti), Vomp Şubesi (Teravih Öncesi), Jenbach Şubesi (Teravih Sonrası) Uluslararası Aileler Günü vesilesiyle Av- rupa’da yaşayan Müslüman Türk ailelerin ya- şadıkları güncel sorunları ele alarak, Avrupa toplumunda hassasiyet ve farkındalık oluş- turmayı hedefleyen IGMG Eğitim Başkanlığı farklı sosyal kurumlar ve uzmanlar ile 27 Mayıs tarihinde Bielefeld’de bir araya geldi. Müslü- man çocukların yabancı koruyucu aileler içe- risinde psikososyal gelişimleri ve öz ailelerine karşı yabancılaştırılması konusu çerçevesinde bir panel düzenleyen Eğitim Başkanlığı, top- lumun çoğunluğunu ilgilendiren bu konuda uzman kişilerin görüşlerini açıklayabilecekle- ri bir münazara ortamı oluşturarak konunun profesyonel bir şekilde ele alınmasını hedef- ledi. Bu bağlamda karşılıklı söyleşi ve sohbet havasında, geniş bir dinleyici kitlesinin karşı- sında çözüm odaklı bir konuşma ve tartışma atmosferi oluşturuldu. Panele dinleyici olarak katılan konuklar da alanında uzman kişilerden konu hakkında bilgiler edindikten sonra kendi düşünce ve sorularını paylaşmak suretiyle pa- nele katkıda bulunma imkânına sahip oldular. Genel Sekreter Vekili Bekir Altaş, Eğitim Başkanlığının Aile Eğitim ve Destek Hizmet- leri alanında yapılan çalışmalarındaki ilerle- meden duyduğu memnuniyeti dile getirerek, sorunların çözülmesinde kurumlar arası iş birliğinin önemine dikkat çekti. IGMG Eğitim Teşkilatlanma Başkanlığı idarecileri ve Bölge Teşkilatlanma Başkanları 2014-2015 çalışma yılının başından bugüne kadar ge- linen noktayı ve bundan sonraki dönemde yapılacak olan çalışmaları görüşmek üze- re Kerpen’de bir araya geldi. Genel Başkan Yardımcısı ve Teşkilatlanma Başkanı Murat İleri, IGMG hizmetlerinin her alanda yoğun bir şekilde icra edildiğine dikkat çekerek bu hizmetlerin çok daha fazla insana ulaştırıl- ması ve çok daha fazla insanın bu çalışma- lar içinde yer alması gerektiğini vurguladı. “İki arada bir derede kalan çocuklar” konuşuldu “Teşkilatlanmak demek var olmak demektir.” IGMG Eğitim Başkanlığının aile eğitim çalışmaları kapsamında koru- yucu ailelik konusuna dikkat çekmek amacıyla düzenlediği “İki arada bir derede kalan çocuklar” başlıklı panel Bielefeld’de gerçekleştirildi. 2015 çalışma yılının ilk Bölge Teşkilatlanma Başkanları Toplantısı Genel Merkezde gerçekleştirildi. Toplantıda 14 Haziran’da yapılacak olan Genel Kurul hakkında da bilgi verildi. EĞİTİM BAŞKANLIĞI TEŞKİLATLANMA BAŞKANLIĞI Başkanı Yrd. Doç. Dr. Abdulhalim İnam aile içi mutluluğun desteklenmesi ve güçlendirilmesi- nin toplumdaki mutluluğu da destekleyip artı- racağını söyledi. İnam, Eğitim Başkanlığının bu alanda aile eğitim programları, ebeveyn-çocuk eğitimi, aile danışmanlık ve eğitim merkezleri gibi birçok çalışma ile aktif olduğuna vurgu yaptı. Sosyal Pedagog ve Aile Terapisti Aylin Ya- nık-Şenay Müslüman göçmen kuruluşlarının yapılanması ve hizmetleri hakkında bir sunum yaparken, sosyal kurumların Müslümanlar hakkında yeterince bilgiye sahip olmadıklarına dikkat çekti. Etnolog Sandra de Vries ailelerin- den alınan çocuklarla çalışırken sahip olunma- sı gereken kültürler arası beceriye dikkat çeken bir konuşma yaparken, Siegen Üniveritesinden Prof. Dr. Klaus Wolf üniversitede koruyucu ai- lelere yönelik yürüttüğü çalışmalardan ve koru- yucu ailelikte göçmen hassasiyetinden bahset- ti. Panelde Müslüman koruyucu aile sayısının az olması nedeniyle başka din ve kültürden ailelere verilmek zorunda kalan çocukların, kendi değerlerini yaşayamadıkları ortamlarda yetişmek durumunda kaldıklarına vurgu yapıl- dı. Müslüman çocukların ve gençlerin böyle bir ortamda ise iki arada bir derede kalarak, kimlik kaybı yaşadıklarına dikkat çekildi. s. 6 Bunun için insanlara ikna metodu ile yak- laşılmasının ve insanları kucaklamanın şart olduğunu kaydeden İleri, “Teşkilatlanma biriminin adı var olmaktır. Teşkilatımızın yapılanmasının varolmadığımız en ücra kö- şede dahi olması için çalışma yapmalıyız.” şeklinde konuştu. Toplantıda ayrıca IGMG 8. Olağan Genel Kurulu hakkında bilgiler verilerek, 14 Hazi- ran 2015’te Hagen şehrinde yapılacak olan, Kurul’a eksiksiz katılım beklendiği vurgu- landı. s. 9 Bekleyenler için sen de bir kelebek uçur s. 8

Upload: others

Post on 18-Aug-2020

2 views

Category:

Documents


0 download

TRANSCRIPT

Page 1: sen de bir KÜLTÜR VE SANAT kelebek uçur...sofralarımızı minik yavrularımız süslesin. Rabbim hepimize bu mübarek zaman dilimi-ni en güzel şekilde idrak ederek, feyiz ve

AJANDA NOTLARI

12 Haziran 2015 — Sayı 64Gemeinschaft. Community. Communauté. İslam Toplumu Millî Görüş » www.igmg.org

Fıkıh Köşesi Âdâb-ı Muâşeret

s. 8

s. 10

s. 23

GENEL MERKEZ

“Buyrun, Ben Müslüman’ım” projesi mutat çalışma planına giriyor

KÜLTÜR VE SANAT

Ciltçilik

AİLE

Koruyucu Ailelik

HASENE

62.515 KUMANYA BAĞIŞI TOPLADIK

s. 21

Koruyucu AileKoruyucu ailelik hakkında merak edilen hususlar s. 13

Koruyucu AileAllah’ın emanetine sahip çıkmak

s. 13

12 HAZİRAN Bremen — StudyDay. Düzenleyen: Kadınlar Gençlik Teşkilatı. Yer: Sonneberger Str. 18, 28329 Bremen. Saat: 16.00

13 HAZİRAN Ruhr-A — Yıldız Gençlik Mezuniyet Töreni. Düzenle-yen: Gençlik Teşkilatı. Katılımcılar: Ömer Döngeloğlu. Yer: Önder Kultur und Soziales e.V., Lindenallee 1, 59457 Werl. Saat: 16.00

Hessen — Yıldız Gençlik Mezuniyet Töreni. Dü-zenleyen: Gençlik Teşkilatı. Katılımcılar: Prof. Dr. Ali Seyyar. Yer: Saalbau, Ben-Gurion Ring 110 a, 60437 Frankfurt.

Arlberg — Ortaöğretim Sohbeti: Ahlak ve Maneviyat. Düzenleyen: Gençlik Teşkilatı. Yer: Behaimstr. 3, 6060

Hall in Tirol. Saat: 17.00

Kuzey Bavyera — Mâide-i Kur’an. Düzenleyen: Gençlik Teşkilatı. Katılımcılar: Ahmet Basri, Fatih Maraşlıoğlu, Abdullah Temircan. Yer: Holbeinstr. 25, 90441 Nürnberg. Saat: 21.30

Ruhr-A — Şehr-i Ramazan’ı Karşılıyoruz Programı. Katılımcılar: Ömer Döngeloğlu, Yunus Emre Yanaz. Yer: Eyüp Sultan Camii, Bochumer Str. 98 a, 45657 Recklinghausen. Saat: 13.30

Ruhr-A — Şehr-i Ramazan’ı Karşılıyoruz Programı. Katılımcılar: Ömer Döngeloğlu, Yunus Emre Yanaz. Yer: Fatih Camii, Alstedderstr. 7, 44534 Lünen. Saat: 17.30.

Ruhr-A — Şehr-i Ramazan’ı Karşılıyoruz Programı.

Katılımcılar: Ömer Döngeloğlu, Yunus Emre Yanaz. Yer: Fatih Sultan Gençlik Merkezi, Albert-Funk-Str. 118, 59077 Hamm. Saat: 21.30

13-14 HAZİRAN Genel Merkez — UNIYES (Üniversiteliler Yatılı Eğitim Semineri). Düzenleyen: Gençlik Teşkilatı Üniversiteliler Başkanlığı. Katılımcılar: Prof. Dr. İhsan Fazlıoğlu. Yer: Boschstr. 61-65, 50171 Kerpen. İrtibat: [email protected]

14 HAZİRAN Hamburg — Hayır Çarşısı. Düzenleyen: Yeni Be-yazıt Şubesi. Yer: Nobistor 40a, 22767 Hamburg. Saat. 12.00

Hessen — Irkçılığa Karşı Futbol Turnuvası. Dü-zenleyen: Gençlik Teşkilatı Limburg Şubesi. Yer:

SV Diez/Freiendiez Kunstrasenplätze. İrtibat: +49 173/3631906

18 HAZİRAN Hannover — Nefs-i Huzur Sohbeti - Hz. Aişe. Dü-zenleyen: Kadınlar Gençlik Teşkilatı. Yer: Scheffelstr. 17, 30167 Hannover. Saat: 17.00-18.00

20 HAZİRAN Arlberg — Sakal-ı Şerif. Yer: Feldkirch Şubesi (İftar Vakti), Lustenau Şubesi (Teravih Öncesi), Dornbirn Şubesi (Teravih Sonrası).

21 HAZİRAN Arlberg — Sakal-ı Şerif. Yer: Hall in Tirol (Öğle Namazına Müteakiben), Brixlegg Şubesi (İftar Vakti), Vomp Şubesi (Teravih Öncesi), Jenbach Şubesi (Teravih Sonrası)

Uluslararası Aileler Günü vesilesiyle Av-rupa’da yaşayan Müslüman Türk ailelerin ya-şadıkları güncel sorunları ele alarak, Avrupa toplumunda hassasiyet ve farkındalık oluş-turmayı hedefleyen IGMG Eğitim Başkanlığı farklı sosyal kurumlar ve uzmanlar ile 27 Mayıs tarihinde Bielefeld’de bir araya geldi. Müslü-man çocukların yabancı koruyucu aileler içe-risinde psikososyal gelişimleri ve öz ailelerine karşı yabancılaştırılması konusu çerçevesinde bir panel düzenleyen Eğitim Başkanlığı, top-lumun çoğunluğunu ilgilendiren bu konuda uzman kişilerin görüşlerini açıklayabilecekle-ri bir münazara ortamı oluşturarak konunun profesyonel bir şekilde ele alınmasını hedef-ledi. Bu bağlamda karşılıklı söyleşi ve sohbet havasında, geniş bir dinleyici kitlesinin karşı-sında çözüm odaklı bir konuşma ve tartışma atmosferi oluşturuldu. Panele dinleyici olarak katılan konuklar da alanında uzman kişilerden konu hakkında bilgiler edindikten sonra kendi düşünce ve sorularını paylaşmak suretiyle pa-nele katkıda bulunma imkânına sahip oldular.

Genel Sekreter Vekili Bekir Altaş, Eğitim Başkanlığının Aile Eğitim ve Destek Hizmet-leri alanında yapılan çalışmalarındaki ilerle-meden duyduğu memnuniyeti dile getirerek, sorunların çözülmesinde kurumlar arası iş birliğinin önemine dikkat çekti. IGMG Eğitim

Teşkilatlanma Başkanlığı idarecileri ve Bölge Teşkilatlanma Başkanları 2014-2015 çalışma yılının başından bugüne kadar ge-linen noktayı ve bundan sonraki dönemde yapılacak olan çalışmaları görüşmek üze-re Kerpen’de bir araya geldi. Genel Başkan Yardımcısı ve Teşkilatlanma Başkanı Murat İleri, IGMG hizmetlerinin her alanda yoğun bir şekilde icra edildiğine dikkat çekerek bu hizmetlerin çok daha fazla insana ulaştırıl-ması ve çok daha fazla insanın bu çalışma-lar içinde yer alması gerektiğini vurguladı.

“İki arada bir derede kalan çocuklar” konuşuldu

“Teşkilatlanmak demek var olmak demektir.”

IGMG Eğitim Başkanlığının aile eğitim çalışmaları kapsamında koru-yucu ailelik konusuna dikkat çekmek amacıyla düzenlediği “İki arada bir derede kalan çocuklar” başlıklı panel Bielefeld’de gerçekleştirildi.

2015 çalışma yılının ilk Bölge Teşkilatlanma Başkanları Toplantısı Genel Merkezde gerçekleştirildi. Toplantıda 14 Haziran’da yapılacak olan Genel Kurul hakkında da bilgi verildi.

EĞİTİM BAŞKANLIĞI TEŞKİLATLANMA BAŞKANLIĞI

Başkanı Yrd. Doç. Dr. Abdulhalim İnam aile içi mutluluğun desteklenmesi ve güçlendirilmesi-nin toplumdaki mutluluğu da destekleyip artı-racağını söyledi. İnam, Eğitim Başkanlığının bu alanda aile eğitim programları, ebeveyn-çocuk eğitimi, aile danışmanlık ve eğitim merkezleri gibi birçok çalışma ile aktif olduğuna vurgu yaptı.

Sosyal Pedagog ve Aile Terapisti Aylin Ya-nık-Şenay Müslüman göçmen kuruluşlarının yapılanması ve hizmetleri hakkında bir sunum yaparken, sosyal kurumların Müslümanlar hakkında yeterince bilgiye sahip olmadıklarına dikkat çekti. Etnolog Sandra de Vries ailelerin-den alınan çocuklarla çalışırken sahip olunma-sı gereken kültürler arası beceriye dikkat çeken bir konuşma yaparken, Siegen Üniveritesinden Prof. Dr. Klaus Wolf üniversitede koruyucu ai-lelere yönelik yürüttüğü çalışmalardan ve koru-yucu ailelikte göçmen hassasiyetinden bahset-ti. Panelde Müslüman koruyucu aile sayısının az olması nedeniyle başka din ve kültürden ailelere verilmek zorunda kalan çocukların, kendi değerlerini yaşayamadıkları ortamlarda yetişmek durumunda kaldıklarına vurgu yapıl-dı. Müslüman çocukların ve gençlerin böyle bir ortamda ise iki arada bir derede kalarak, kimlik kaybı yaşadıklarına dikkat çekildi. s. 6

Bunun için insanlara ikna metodu ile yak-laşılmasının ve insanları kucaklamanın şart olduğunu kaydeden İleri, “Teşkilatlanma biriminin adı var olmaktır. Teşkilatımızın yapılanmasının varolmadığımız en ücra kö-şede dahi olması için çalışma yapmalıyız.” şeklinde konuştu.

Toplantıda ayrıca IGMG 8. Olağan Genel Kurulu hakkında bilgiler verilerek, 14 Hazi-ran 2015’te Hagen şehrinde yapılacak olan, Kurul’a eksiksiz katılım beklendiği vurgu-landı. s. 9

Bekleyenler için

sen de birkelebek uçur s. 8

Page 2: sen de bir KÜLTÜR VE SANAT kelebek uçur...sofralarımızı minik yavrularımız süslesin. Rabbim hepimize bu mübarek zaman dilimi-ni en güzel şekilde idrak ederek, feyiz ve

2015

Zekât ve Fitre Kampanyası IGMG Genel Merkezi ile bölgeleri tarafından ortaklaşa düzenlenmektedir.

İslam Toplumu Millî Görüş Boschstraße 61-65 | D-50171 Kerpen | T +49 2237 656-292 | F +49 2237 656-229www.igmg.org | [email protected] | igmgorg

Kurulduğumuz günden beri

zekât ve fitrelerinizi en doğru yerlere

ulaştırıyoruz.

“Mallarınızı zekât vermek suretiyle temizleyiniz.” (Hadîs-i şerif)

“Zekât veren müminler kurtuluşa ermişlerdir.” (Mu’minûn suresi, 23:4)

Page 3: sen de bir KÜLTÜR VE SANAT kelebek uçur...sofralarımızı minik yavrularımız süslesin. Rabbim hepimize bu mübarek zaman dilimi-ni en güzel şekilde idrak ederek, feyiz ve

İçindekiler

camia | 12 Haziran 2015

Değerli Kardeşlerim

Impressum | Künye

Anzeigen | İlanlar İ[email protected] • T +49 221 942240-41 • F +49 221 942240-21Werbung | Reklam [email protected] • T +49 221 942240-30 • F +49 221 942240-21Distribution | Dağıtım [email protected] • T +49 221 942240-30 • F +49 221 942240-21Design • Satz • Druck | Tasarım • Dizgi • Baskı 99names communication GmbH Merheimer Str. 229 • D-50733 Köln • T +49 221 942240-20 • F +49 221 942240-21Auflage | Tiraj 37.000

Erscheint alle zwei Wochen Freitags. | İki haftada bir cuma günleri yayınlanır.Im Auftrag der IGMG durch 99names communication GmbH erstellt. IGMG adına, 99names communication GmbH tarafından hazırlanmıştır.

Herausgeber | Yayıncı IGMG - Islamische Gemeinschaft Millî Görüş e. V. İslam Toplumu Millî Görüş (Amtsgericht Köln, VR 17018) GeneralsekretariatGenel SekreterlikBekir Altaş (V. i. S. d. P.)Boschstr. 61-65 • D-50171 KerpenT +49 2237 656-0 • F +49 2237 656-555 • www.igmg.org • [email protected] Postanschrift | Adres camia • Merheimer Str. 229 • D-50733 Köln • T +49 221 942240-20 • F +49 221 942240-21Chefredakteurin | Genel Yayın Yönetmeni İlknur Küçük Redaktion | Redaksiyon İlknur Küçük, Rahime Söylemez, Elif Zehra Kandemir, Mehmet Kandemir, Ayşegül Bunsuz, Mualla [email protected] • T +49 221 942240-41/42/43 • F +49 221 942240-21

Eğitim Başkanlığımız ailelere yönelik sürdür-düğü hizmetler zaviyesinde Avrupa’da yaşa-yan Müslümanlar olarak kanayan yaramız olan koruyucu ailelik çalışmalarını yoğun bir şekilde sürdürüyor. Ailelerinden koparılan Müslüman çocuklara sahip çıkmak hepimi-zin sorumluluğundadır. Bu minvalde konuya dikkat çekmek ve insanlarımızı bilgilendir-mek için alanında uzman isimlerin katılı-mıyla bir panel düzenlendi. Böylesine önemli çalışmaları başarıyla sürdürerek insanlarımız bilinçlenmesine yardımcı olan Eğitim Baş-kanlığımızı tebrik ederken, panelimize katı-larak fikirlerini bizlerle paylaşan herkese te-şekkür ederim. Belçika’da Flaman Hükûmeti Bakanlar Kuru-lu, aldığı kararla 2015 yılından itibaren Kur-ban Bayramı’nda kesilecek hayvanların, ke-simden önce uyuşturulmasını zorunlu hâle getirdi. Avrupa’nın birçok ülkesinde Müslü-manların helal kesim imkânlarını ortadan kaldıran bu tarz yaklaşımlar, din özgürlüğü-nü kısıtlayıcıdır ve yürürlüğe girmemelidir. Almanya’da ise başörtülü olduğu gerekçesi ile bir avukat adayının staj başvurusunun red-dedilmesi Müslüman kadınların iş hayatına katılımının önünü kesen bir adımdır. Alman-ya’da öğretmenlere getirilen başörtüsü serbe-tisinin kamusal hayatın her alanına yansıma-sı, Müslümanlara dinlerini özgürce yaşama imkânını sunarken, ülke ekonomisine de ye-tişmiş insan gücünden istifade etmek adına oldukça katkı sağlayacaktır. 18 Haziran’da on bir ayın sultanı ramazan-ı şerif ayına girmiş olacağız. Avrupa’da, Avus-turalya’da, Kanada’da yaşayan Müslümanlar olarak dinimizi, İslam kültür ve gelenekleri-mizi çocuklarımıza aktarmanın en güzel yol-larından birini ramazan ayı olarak görelim ve bu nedenle bu ayı en güzel şekilde değerlen-direlim inşallah. Müslüman akrabalarımızı, arkadaşlarımızı iftarlarımıza davet ettiğimiz gibi gayrimüslim komşularımızı da iftar sof-ralarımızda ağırlayalım, dinimizin güzellik-lerini çevremize anlatalım, ramazan ayını İslam’ı tanımalarına vesile kılalım. Çocukla-rımıza da ramazan coşkusunu hissettirelim, yaşı küçük evlatlarımızı oruca teşvik ederek, ramazan ayına alıştıralım. İftar ve hatta sahur sofralarımızı minik yavrularımız süslesin. Rabbim hepimize bu mübarek zaman dilimi-ni en güzel şekilde idrak ederek, feyiz ve be-reketinden istifade edebilmeyi nasip eylesin.

Selam ve dua ile...Kemal Ergün

GündemdenKundakçılara hapis cezası s. 4

Kurbana “Uyuşturma” şartı getirildi s. 4

Havayolu şirketi başörtülü yolcudan özür diledi s. 4

“İmamlar dil kursuna gitsin” tartışması s. 4

Bakan Steinmeier: Gazze’ye abluka kalksın s. 4

Başörtülü avukat adayına staj şoku s. 5

AB ülkeleri göçmenlerden rahatsız s. 5

Fotoğraflarla Faaliyetler s. 24

BölgelerimizdenKur’an’ı güzel okumada yarıştılar s. 14

Achim Ravza Camii temeli atıldı s. 15

Sınav merkezinde heyecan s. 16

Ana sınıfı açıldı s. 16

Tiyatro şöleni büyüledi s. 16

Genel Merkezimizden“Müslüman çocuklar başka din ve kültürden ailelere veriliyor.” s. 6

“Ailelere hassasiyet kazandırmak gayesindeyiz.” s. 7

“Buyrun, Ben Müslüman’ım” projesi mutat çalışma planına giriyor

s. 8

Tanıtım çalışmaları tamamlandı s. 8

Teşkilatlanmada hedef 2017 yılına kadar 155.000 üye s. 9 Kültür ve SanatCiltçilik s. 23

AileKoruyucu Ailelik s. 10

“Neden o aile biz olmayalım?” s. 11

Hasene62515 Kumanya bağışı topladık s. 21

GençlikKGT BBT & BET s. 25

Genç idareciler bir araya geldi s. 25

Hz.Aişe semineri s. 26

Irkçılığa karşı seminer s. 26

Futbol buluşturdu s. 26

Gençler ilim öğreniyor s. 26

Gençler geleceğe yönlendirildi s. 27

Gençler internet bilinci için bir aradaydı s. 27

Eğitim toplantısı buluşturdu s. 27

Hayatın İçinden Fetih, Fatih, Fatiha s. 12

Fıkıh Köşesi / Âdâb-ı Muâşeret s. 13

Hadis ve Hutbe Yarışmaları duygulandırdı s. 16

Güllerle gönülleri fethettiler s. 17

Darmstadt’ta namaza dikkat çekildi s. 17

Seminer serisi ilgi gördü s. 17

Şube idarecileri bir araya geldi s. 17

Kermes ve seminerler bir arada s. 18

Güney Hollanda’da yarışma heyecanı s. 19

Paris’te kardeşlik coşkusu s. 19

En güzel tilavet için yarıştılar s. 19

İdareciler buluştu s. 20

Page 4: sen de bir KÜLTÜR VE SANAT kelebek uçur...sofralarımızı minik yavrularımız süslesin. Rabbim hepimize bu mübarek zaman dilimi-ni en güzel şekilde idrak ederek, feyiz ve

camia | 12 Haziran 2015Gündemden4 |

Kundakçılara hapis cezası

“İmamlar dil kursunagitsin” tartışması

Bakan Steinmeier:Gazze’ye abluka kalksın

Kurbana “Uyuşturma” şartı getirildi

Havayolu şirketi başörtülü yolcudan özür diledi

Almanya’nın Kuzey Ren Vestfalya (KRV) eyaletine bağlı Bad Salzuflen kentindeki Vahdet Camii’ni geçen yıl ekim ayında kundakladıkları belirlenen 5 kişi, üç yıl altışar ay hapis cezası ve çeşitli miktarlarda para cezasına çarptırıldı.

Başbakan Yardımcısı Lodewijk Asscher’in, ülkedeki camilerde görev alacak imam-ların gelmeden önce bulundukları ülkede dil kursuna tabi tutulmasına ilişkin önerisi, koalisyon ortakları arasında görüş ayrılıklarına neden oldu.

Almanya Dışışleri Bakanı Frank Walter Steinmeier Gazze Şeridi’ne uygulanan am-borganın kaldırılması isterken, ablukanın kaldırılması için uluslararası alanda çaba sergilenmesi gerektiğini kaydetti.

Flaman Hükûmeti Bakanlar Kurulu, aldığı kararla 2015 yılından itibaren Kurban Bayramı’nda kesilecek hayvanların, kesimden önce uyuşturulmasını zorunlu hâle getirdi. Alınan karar Müslüman toplum tarafından tepkiyle karşılandı.

ABD’nin ünlü havayolu şirketlerinden United Hava Yolları, başörtüsü nedeniyle uçakta ayrımcılığa uğrayan ve hakarete maruz kalan Tahera Ahmad isimli genç Müslüman kadından özür diledi.

ALMANYA

HOLLANDA

FİLİSTİN

BELÇİKA

ABD

Bad Salzuflen’de büyük korku ve panik ya-şanmasına yol açan cami saldırısının failleri geç-

Hollanda’da Başbakan Yardımcısı Lo-dewijk Asscher tarafından dile getirilen “imamlar dil kursuna tabi olsun” talebi koa-lisyon ortakları arasında fikir ayrılıklarının yaşanmasına yol açtı. Lodewijk Asscher, Temsilciler Meclisi’ne yazılı olarak yaptı-ğı açıklamada Hollanda’da görev yapacak imamların, Hollanda’ya gelmeden önce dil kursuna tabi tutulması gerektiğini bu se-beple imamların kendi ülkelerinde Hollan-da dili ve Hollanda toplumu hakkında kurs alabilmelerine yönelik imkânlarını araş-tıracaklarını duyurdu. Almanya modelini kullanmak istediklerini ifade eden Bakan Asscher, verilecek uyum kursunda Hollan-daca ve toplum bilgilerinin yer alacağını, böylelikle “Başarılı bir entegrasyon için ilk adımların atılacağını” belirtti. Öte yandan Asscher, Hollanda’daki Müslüman gruplar-la uyum kapsamında görüştüğünü ve ken-dilerinden daha şeffaf olmalarını istediğini de belirtti.

Koalisyonun büyük ortağı Liberal Par-

Dışişleri Bakanı Frank-Walter Stein-meier, Ortadoğu temasları çerçevesinde Filistin özerk bölgesine ziyaret gerçekleş-tirdi. Steinmeier, İsrail ablukası nedeniyle insani, ekonomik ve toplumsal bir felaket yaşayan Gazze’ye yaptığı ziyarette burada yaşayan 1 milyon 800 bin Filistinli’nin du-rumunu, “felaket”, “dayanılmaz” sözleriyle nitelendirdi. Steinmeier, Gazze Şeridi’ne uygulanan ambargonun kaldırılmasını is-tedi. Gazze Şeridi’nde yaşam koşullarının yalnızca sınırın açılması ile iyileşeceği-ni ifade eden Steinmeier, İsrail’in bunun

Belçika’nın Flaman bölgesinde uzun sü-redir gündemi meşgul eden geçici kesimha-nelerde “uyuşturma” şartı, Flaman Hükûmeti Bakanlar Kurulunun kararı ile zorunlu hâle getirildi. Karar, 2015 yılı itibari ile uygula-maya konulacak. Bakanlar Kurulu kararının ardından mikrofon önüne çıkan Hayvan Re-fahından Sorumlu Bakan Ben Weyts, kararın, yalnızca resmî mezbahalarda dinî kesime izin veren Avrupa Yönetmeliği ışığında alındığını duyurdu. Weyts geçtiğimiz sene Kurban Bay-ramı’nda kurulan geçici kesimhaneler için uyuşturma şartı getirmek istediklerini açıkla-mış ve böylelikle dinî usullere göre kesimleri tekrar tartışmaya açmıştı.

Muhalefet partisi milletvekillerinden Gü-ler Turan (sp.a) da kesimhaneler konusunda 10 ay kadar beklediklerini ve hâlâ bu konuda bir neticeye varılamadığını, geçtiğimiz hafta tasarı sunduklarını ancak koalisyon partileri, Yeni Flaman İttifakı (N-VA), Hristiyan De-mokratlar (CD&V) ve Flaman Liberaller’in (Open Vld) baskısından dolayı tasarının kabul edilmediğini aktarmıştı. Bakanlar Kurulu ka-

United Havayolları’na bağlı Shuttle Ameri-ca adlı şirketle seyahat eden Tahera Ahmad’ın 30 Mayıs’ta uçakta yaşadığı olayı sosyal medya hesabından duyurması ile birlikte havayolu şir-ketine tepkiler yağdı ve kısa süre sonra United Havayolları yetkilileri Müslüman kadından özür diledi. United Havayolları Sözcüsü Char-les Hobart, Associated Press haber ajansına elektronik posta yoluyla verdiği bilgide şirketin müşterilere ve çalışanlara yönelik ayrımcı veya ayrımcıymış gibi görünen davranışları hoş gör-meyeceğini aktardı. Öte yandan Hobert, ya-pılan soruşturma sonucu Müslüman kadına karşı ayrımcı davranışlarda bulunduğu iddia edilen ve başka bir şirketin çalışanı olan kabin görevlisinin artık United müşterilerine hizmet vermeyeceğini de kaydetti.

Tahera Ahmad uçakta yapılan içecek ser-

rarın ardından ise Turan şu sözleri kaydetti: “Müslüman toplumundan onay alınmadan tek taraflı bir karar alınması çok üzücü. İnsan haklarını dikkate almaksızın hem de Müslü-man toplumun kutsal bayramını göz önünde bulundurmaksızın alınmış bir karar. Beledi-yeler Kurban Bayramı’na yıllardır iyi bir şe-kilde hazırlıklar yaptılar ve Kurban Bayramı bu vesileyle Müslümanların elinden alındı. Toplumun huzurlu bir şekilde yaşaması için uygun bir karar olduğunu sanmıyorum.”

Flaman bölgesinde kurban kesim yönte-miyle ilgili tartışmalar gündemdeki sıcaklığı-nı korurken Brüksel Bölge Meclisinin kurban konusu ile ilgili yeni bir karar aldığı bildirildi. Brüksel Devlet Sekreteri Bianca Debaets ta-rafından yapılan açıklamada Brüksel Bölge-sinde kurban kesecek olanların Anderlecht merkezli bir veterinerde eğitim almaları ge-rektiği ve eğitimi başarıyla tamamlayanlara kurban kesim lisansı verileceği aktarıldı. Aksi takdirde ise kişilere kurban kesim izinlerinin verilmeyeceği duyuruldu.

visi sırasında hostesten diyet kola istemiş; ancak kola kapağı açık şekilde kendine servis edilmişti. “Hijyen sebeplerinden ötürü” kapa-ğı kapalı bir kutuda kola getirilmesini tekrar hostesten rica eden Tahera Ahmad’e hostesin yanıtı: “Sana kapağı kapalı kutu kola veremem, bu yüzden sana içecek yok.” olmuştu. Hostes buna gerekçe olarak da “Bazı insanların bunu silah olarak kullanabileceğini” belirtmişti. Bu-nunla da yetinmeyen hostes, Tahera Ahmad’in yanında seyahat eden bir başka yolcunun bira kutusunun kapağını açarak, “Sen bunu silah olarak kullanmadan ben açayım.” şeklinde genç kadına sözlü saldırıda bulunmuştu. Öte yandan Tahera Ahmad uçaktaki yolculardan birinin de “Evet bunu silah olarak kullanabilir-sin, kes sesisini!” sözleriyle kendisine hakaret ettiğini aktarmıştı.

ti (VVD) ise Lodewijk Asscher’in önerisini desteklemediklerini açıkladı. VVD Millet-vekili Malik Azmani konuya ilişkin yaptığı açıklamada aynı zamanda Sosyal İşler Baka-nı olarak görev yapan Asscher’in önerisini şaşkınlıkla karşıladığını belirtti. Hollanda dışında kurs düzenlenmesi fikrine olumlu bakmadıklarını belirten Azmani, din işle-rini devletin görevi olarak görmediklerini aktardı. Azmani, kursa gönderme planını ortaya atan İşçi Partili (PvdA) Asscher’in din işlerinden değil sosyal işlerden sorumlu ba-kan olduğunu ifade etti.

Hollanda’da camilerde görev alacak imamların ülke içinde eğitilmesi konusu önceki senelerde de gündeme gelmiş ancak bu yönde uygulanan projeler başarılı ola-mamıştı. Inholland Yüksek Okulunda 2006 yılında başlatılan imam eğitimi ekonomik gerekçelerle sonlandırılmıştı. Okul yöneti-mi, devam eden öğrencilerin mezun olma-sının ardından 2018’de okulun tamamen kapatılacağını duyurmuştu.

karşılığında güvenlik garantisi alması ge-rektiğini de dile getirdi. Almanya Dışişleri Bakanı, İsrail ve Filistin’e, barış görüşmele-rine yeniden başlanması öncesinde, Gazze Şeridi’ndeki sorunun acilen giderilmesi ge-rektiğine işaret ederek, “İki devletli çözüm görüşmelerine kadar bekleyemeyiz.” sözle-rine yer verdi.

İsrail’in 2007’den bu yana Gazze’ye uy-guladığı abluka nedeniyle zor günler ya-şamaya devam eden Filistinliler ise ulus-lararası toplumun harekete geçmesini bekliyor.

tiğimiz günlerde hâkim önüne çıktı. Detmold Bölge Mahkemesi’nde görülen davada 25-29 yaşları arasındaki 5 sanıktan ikisinin kundak-lama eylemini gerçekleştirdiği belirlendi. Olayı gerçekleştiren iki sanık, üç yıl altışar ay hapis ce-zasına çarptırılırken yargılanan diğer üç kişi de kundakçılara destek verdikleri ve olayı güvenlik birimlerinden gizledikleri gerekçesiyle tecilli ha-pis ve para cezalarına çarptırıldılar. 11 Ekim 2014 tarihinde Bad Salzuflen kentinde meydana ge-len olayda Vahdet Camii’nin içinde bulunduğu binanın giriş kapısı kimliği belirlenemeyen ki-şiler tarafından ateşe verilmiş, binada bulunan 8 kişi de itfaiye ekiplerinin yardımıyla kurtarıl-mıştı. Olayda can kaybı yaşanmazken camide büyük maddi hasar oluşmuştu. Polisin yaptığı incelemeler sonucu ise iki kişi göz altına alın-mıştı.

Rotterdam Camii

Page 5: sen de bir KÜLTÜR VE SANAT kelebek uçur...sofralarımızı minik yavrularımız süslesin. Rabbim hepimize bu mübarek zaman dilimi-ni en güzel şekilde idrak ederek, feyiz ve

camia | 12 Haziran 2015 Gündemden 5|

Başörtülü avukat adayına staj şoku

AB ülkeleri göçmenlerden rahatsız

Başörtülü olduğu gerekçesi ile staj başvurusu reddedilen avukat adayı Betül Ulu-soy, başvurusu hakkında Belediye Meclisi’nden gelecek olumlu kararı bekliyor.

Ülkedeki göçmen nüfus oranından rahatsız olan İngiltere, göçü azaltarak serbest dolaşıma sınırlama getireceğinin işaretlerini verirken, Avusturya’da aşırı sağ eği-limli Viyana Kimlik Hareketi üyeleri de düzenledikleri yürüyüşle hükûmetin göçmen politikasını protesto ettiler.

ALMANYA İNGİLTERE- AVUSTURYA

Almanya’da başörtüsü tartışmaları gün-demden düşmüyor. Hür Üniversitesi (Fre-ie Universität Berlin) Hukuk Fakültesinde Birinci Devlet Sınavı’nı başarıyla geçen Be-tül Ulusoy Berlin Neukölln Belediyesi Hu-kuk Dairesi’ne staj müracaatında bulundu-ğunu ancak başörtüsü taktığı gerekçesi ile başvurusunun reddedildiğini aktardı. 26 yaşındaki avukat adayı konuyla ilgili yap-tığı açıklamada, staj yapmak için Neukölln Belediyesi’ne e-posta yolu ile müracaatta bulunduğunu, daha sonra aradığı beledi-ye yetkilisinin başvurusunun incelendiği-ni belirttiğini ve kendisine belediyede staj yapabileceğini ifade ettiğini anlattı. Daha sonra yetkilinin görüşmek için Ulusoy’u belediyeye davet ettiğini aktardı. Ertesi gün belediyeye geldiğini kaydeden Ulusoy, burada kendisini gören yetkilinin, “başör-tü ile belediyede staj yapmasının mümkün gözükmediğini fakat bu konuyu görüşmek için üst yetkililere ileteceğini ve kendisinin de konudan haberdar edileceğini” söyledi-

Avrupa Birliği ülkelerine göçmen akışı de-vam ederken ülkeler göçmen politikalarına ilişkin yeni ve kısıtlayıcı düzenlemeler yapma yoluna gidiyor. İngiliz hükûmetinin AB ile yü-rütmek istediği müzakerelerin temelinde göçü azaltarak serbest dolaşıma sınırlama getirme düşüncesi yer alırken, ülkede yaşayan AB va-tandaşları, bilhassa sosyal yardımların kesil-mesi ihtimalinden endişe ediyorlar. İngiltere Başbakanı David Cameron müzakereler hak-kında, “İngiltere’ye gelmek isteyenleri teşvik eden etkenlerin azaltılması gerektiğine inanı-yoruz.” sözlerine yer verdi. Cameron, AB’nin temel ilkelerinden biri olan serbest dolaşıma karşı olmadığını ancak AB göçmenlerinin İn-giltere’deki sosyal yardım sisteminden fayda-lanmasından hoşnut olmadıklarını dile getirdi. Göçmen nüfus oranının yüksekliğini ülkenin ekonomik refahına bağlayan Cameron konuyu, ilk önce AB ile müzakere etmeyi plandıklarını 2017 yılı sonuna kadar AB üyeliğini referandu-

Belçika’nın ilk başörtülü Milletve-kili olan Brüksel Milletvekili Mahi-nur Özdemir, 1915 olaylarıyla ilgili Ermeni iddialarını tanımadığı için mensubu olduğu Demokratik Hü-manist Merkez (CDH) partisinden ihraç edildi. Partisinin merkez karar yönetim kuruluna itiraz dilekçesi gönderen Özdemir, partinin ilkele-rine, tüzük ve yönetmeliklerine ay-kırı ihraç kararının iptalini istedi. Özdemir, partisinin ihraç kararını şu sözlerle değerlendirdi: “Maale-sef CDH partisi kendi adında geçen hümanizm ve demokrasiyle bağ-daşmayan bir karara imza atmıştır ve esasen bünyesinde Avrupa’nın temel değerlerinden biri olan ifade özgürlüğünü barındırmadığını or-taya koymuştur. Bu karar CDH ve Belçika demokrasi tarihine kara bir leke olarak geçmiştir. İfade özgürlü-ğünün 1915 olayları için de geçerli olması gerektiği açıktır. ‘Hepimiz Charlie’yiz’ diyerek ifade özgürlü-ğünü savunduklarını iddia edenlerin bu kararı utanç vericidir.”

Washington’daki Toplu Taşıma Dairesi, Teksas’ta Hz. Muhammed konulu provakatif karikatür yarış-ması organize ederek kanlı saldırı-ya neden olan Amerikan Özgürlüğü Savunma Girişimi’nin (AFDI) aynı yarışmada birincilik ödülü kazanan

28 MAYIS 2015 29 MAYIS 2015

8 HAZİRAN 2015

Bonn Üniversitesi, “Humboldt- Pro-fessur” ödülüne İslam bilimcilerden Prof.Dr. Judith Pfeiffer’i layık gör-dü. 13-16.yy İran-Moğol fikirleri ve düşünce tarihininin önde gelen uzmanı olarak kabul gören Pfeif-fer, geç dönem Orta Çağ ve Yeni Çağ’da İslam kültürü ve düşünce tarihi konulu araştırma yapacak. “Humboldt-Professur”lük, 3 buçuk milyon avroluk araştırma bütçesi ile Almanya’da araştırmaya yönelik verilen en değerli uluslararası ödül olarak biliniyor.

2015 Türkiye Genel seçimleri için yurt dışındaki seçmenler 8-31 Ma-yıs arası bağlı bulundukları başkon-solosluklarda oy kullanırken, 7 Ha-ziran tarihine kadar da gümrüklerde oylarını verdiler. Seçimler 54 ülkede 112 temsilcilikte 3 bin 664 sandıkta yapıldı. Yurt dışındaki 2 milyon 848 bin 652 Türk seçmenden sadece 1 Milyon 34 bin 94 seçmen sandığa gitti.

Almanya’nın Solingen kentinde 29 Mayıs 1993’te Neonaziler tarafından ateşe verilen Genç ailesine ait evde üçü çocuk beş aile ferdinin ölmesinin üzerinden 22 yıl geçti. “Solingen faciası” olarak olarak anılan olay-da, yanarak can veren Saime Genç, Hülya

İç savaşın sürdüğü Suriye’de, Suriye İnsan Hakları Örgütü’nün(SNHR)yaptı-ğı açıklamaya göre; Esed’e bağlı ordu kuvvetlerinin, çeşitli kentlerde yönetim karşıtlarının kontrolünde olan bölgelere “varil ve vakum bombasıyla” gerçek-leştirdiği saldırılarda 136 sivil hayatını kaybetti. Esed’e bağlı birliklerin muhalif

29 MAYIS 2015

30 MAYIS 2015

Genç, Gülistan Öztürk, Hatice Genç, Gürsün İnce için bir anma töreni düzenlendi. Bu yıl 22.si düzenlenen törene aile yakınları ve kent sakinlerinin yanı sıra eyalet hükûmeti ve kent yönetiminden üst düzey katılım ger-çekleşti.

ğini ifade etti. Ancak görüşmenin üzerin-den yaklaşık 5 gün geçmesine karşın kendi-sini kimsenin aramadığını kaydetti.

Önümüzdeki haftalarda bu konunun Belediye Meclisi’nde görüşüleceğini öğ-rendiğini kaydeden Ulusoy, “Neukölln Be-lediyesi’nin Müslüman bir kadından yana tavır almasını istiyorum.” şeklinde konuş-tu.Anayasaya Mahkemesi’nin öğretmenle-rin başörtüsü takarak devlet okullarında görev yapabileceği yönünde aldığı kararın diğer meslek grupları için de geçerli ola-cağını düşündüğünü belirten Ulusoy, ka-rarın olumsuz çıkması hâlinde ise hukuk mücadelesi vereceğini kaydetti.Anayasa Mahkemesi mart ayında kadın öğretmen-lerin derste başörtüsü takmasına ilişkin aldığı kararda, “soyut bir tehlikeden” dola-yı din özgürlüğünün kısıtlanamayacağına, huzurunun bozulması hususunda “yeterli somut tehlike” şartının aranacağına hük-metmişti.

ma götürmek istediklerini belirtti. Göç oranın yüksek olduğu ülkelerden Avusturya’da ise, Viyana Kimlik Hareketi üyeleri hükûmetin göçmen politikalarını protesto etmek amacıyla mültecilerin yoğun olduğu 10. Bölge’deki Co-lumbusplatz Meydanı’nda bir araya geldi. Yak-laşık 250 kişiden oluşan protestocu grup, “Göç-menler dışarı”, “Yeni sığınmacı istemiyoruz” ve “Bu ülke bizim” dövizleri taşıyıp göçmenler aleyhine sloganlar atarak Reumanplatz Meyda-nı’na doğru yürüyüşe geçti. Sosyal medya ara-cılığıyla örgütlenen sol görüşlü 600 kişilik grup da karşıt bir gösteri düzenledi. “Müslümanlar ve göçmenler hoş geldiniz” ve “Naziler ve ırk-çılar dışarı” sloganları atarak, protestocuların yürüyeceği yolu kapattılar. Bunun üzerine po-lis, Viyana Kimlik Hareketi üyelerinin yürüyüş güzergâhını değiştirdi. Bariyerleri aşan karşıt görüşlü gruplar arasında büyük bir arbede yaşa-nırken olayda 6 kişi yaralandı. Polisin müdahele ettiği olayda 10 kişi de göz altına alındı.

grupların denetimde olan sivil yerleşim yerlerine gerçekleştirdiği saldırılarda Halep’te 90, İdlib’te 20, Şam’ın ban-liyölerinde 9, Haseke’de 8, Dera’da 4, Humus’ta 3 ve Deyru’z Zor’da 2 olmak üzere toplam 136 sivil yaşamını kaybet-ti. Saldırılarda ölenlerin 14’ünün çocuk ve 7’sinin de kadın olduğu bildirildi.

afişi Washington metrosuna asma isteğini reddetti. Washington kamu taşımacılığı yetkililerince yapılan açıklamada toplu taşıma araçların-da siyasi ya da dinî görüşleri des-tekleyen reklamlara izin verilmeye-ceği duyuruldu.

Page 6: sen de bir KÜLTÜR VE SANAT kelebek uçur...sofralarımızı minik yavrularımız süslesin. Rabbim hepimize bu mübarek zaman dilimi-ni en güzel şekilde idrak ederek, feyiz ve

camia | 12 Haziran 2015Genel Merkezimizden6 |

“Müslüman çocuklar başka din ve kültürden ailelere veriliyor.” Avrupa’da yaşayan Müslüman ailelerin en önemli sorunlarından biri olan koruyucu ailelik konusu hakkında hassasiyet ve farkındalık oluşturmayı hedefleyen IGMG Eğitim Başkanlığı farklı sosyal kurumlar ve uzmanlardan oluşan bir kitleyi Bielefeld’de düzenlenen panelde bir araya getirerek, uzun süredir bu alanda yürüttüğü çalışmada bir önemli adım daha atmış oldu. Meryem Özmen, Fotoğraflar: Aişe Akova

EĞİTİM BAŞKANLIĞI

IGMG Eğitim Başkanlığı, Avrupa’da yaşa-yan Müslüman toplum için çok büyük önem arz eden koruyucu ailelik konusunu 27 Mayıs tarihinde düzenlediği panelle tekrar gündeme getirdi. Panelde IGMG Genel Sekreter Veki-li Bekir Altaş ve Eğitim Başkanı Yrd. Doç. Dr. Abdulhalim İnam’ın yanı sıra eğitim bilimleri uzmanı Prof. Dr. Boos-Nünning, Sosyal Peda-gog ve Aile Terapisti Aylin Şenay-Yanık, Etno-log Sandra de Vries ve Siegen Üniversitesinden Prof. Dr. Klaus Wolf hazır bulundu. Panelin sunumunu Eğitim Bilimleri Uzmanı Prof. Dr. Boos-Nünning yaptı.

Konu ile ilgisine binaen, Bakara suresinin 220. ayeti olan “Dünya ve ahiret hakkında (le-hinize olan davranışları düşünün ve ona göre hareket edin.) Sana yetimler hakkında soruyor-lar. De ki: Onları iyi yetiştirmek (yüz üstü bırak-maktan) daha hayırlıdır. Eğer onlarla birlikte yaşarsanız, (unutmayın ki) onlar sizin kardeşle-rinizdir...” emr-i ilahîsinin okunması ile başla-yan panelde ilk selamlama konuşmasını IGMG Genel Sekreter Vekili Bekir Altaş yaptı. Altaş, “Yıllardır bu konunun takipçisi olarak bu çalış-maların kolay olmadığını biliyorum. Özellikle Gençlik Daireleri ve Koruyucu Aile Projesi es-nasında kapılarını açan ve bilgilendirme yapan Gençlik Dairelerine ve ilgili sosyal kurumlara teşekkür ediyorum. Soruların cevap bulması ve sorunların çözülmesi için birlikte çalışmak çok önemli.” dedi. Münazara esnasında teferruatlı-ca görüşülecek olan konulardan birkaçını, özel-likle Gençlik Daireleri çalışmaları esnasında ya-şanılan tecrübelerden yola çıkarak katılımcılara aktaran Altaş “Projemizin ara raporunda görül-düğü üzere Almanya’da Müslüman koruyucu aileye ihtiyaç duyan çocukların gelişim süreçleri hakkında fazla bilgiye sahip olunmadığı görül-mektedir. Çocukların yaşamak zorunda kaldığı yurtlar ve aileleri hakkında bilgi verilmemekte-dir. Özellikle çocuklarımızın dil, din ve kültürel gelişimleri hakkında hemen hemen hiç bilgi ve-rilmemektedir.” dedi. Son yıllarda ortaya çıkan istatistikleri sorgulayan Altaş, koruma altına alınan Müslüman çocukların sayısının giderek artmakta olduğuna dikkat çekti ve “Eğer çocuk veya genç, Alman vatandaşlığı dışında bir başka vatandaşlığa daha sahip ise vatandaşlığı sadece Alman vatandaşlığı olarak kayda geçmektedir. Yabancı ebeveynlerin çocukları Almanya’da doğduğunda, onlara otomatik olarak Alman vatandaşlığını veren ve 2000 yılında yürürlüğe giren opsiyon modeli, göçmen kökenli çocuklar olarak koruma altına alınan Türk çocuklarının istitistiklerde kaybolmasına sebep olmaktadır. Bundan dolayı, durumlarının nasıl olduğu, hangi ailelerde yaşamlarına devam ettikleri, çocukların dinî ve kültürel kökenlerinin dikka-te alınıp alınmadığı ve korunup korunmadığı, eğer korunuyorsa bunun hangi şekilde yapıldığı bilinmemektedir. Hâlbuki Müslüman kökenli

çocukların ihtiyaçları çok farklıdır. Bundan do-layı özel hizmetler ve çalışmalar sunulmalıdır.” dedi. Altaş ayrıca çocuğun selameti için bulun-duğu aile ortamından ayırılmadan önlemlerin alınması gerektiğini belirtti.

Eğitim Başkanı Yrd. Doç. Dr. Abdulhalim İnam böyle bir programın öncülüğünü yap-maktan dolayı mutlu olduğunu bildirdi ve ala-nın sorumluğunu yürüten Habibe Şen ve Zeh-ra Alver’e şükranlarını sundu. İnam “Toplum olarak, aileye hak ettiği değeri veren geleneksel bir yapıya sahibiz. Bu konuda fayda sağlayacak her türlü yaklaşım özelde aile sağlığını, genel-de ise toplum sağlığını destekleyecektir. Aile içi mutluluğun desteklenmesi ve güçlendirilmesi, toplumun da mutluluğunu destekleyici olacak-tır.” dedi. Gençlik Daireleri ve Koruyucu ailelik konusu çerçevesinde Eğitim Başkanlığı tarafın-dan yaklaşık 2 yıldır çalışmalar yürütüldüğünü hatırlatan İnam, bu süreçte kapılarını açan, bil-gi ve desteğini esirgemeyen kurumlara ve özel-likle Gençlik Dairelerine teşekkürlerini sundu.

“Yeterince Müslüman bakıcı ailenin bulun-maması sebebiyle, Avrupa genelinde belki de on binlerce Müslüman çocuk, onlarla aynı kültürel ve dinî değerleri paylaşmayan ailelerin himaye-sine veriliyor.” diyen İnam, Gençlik Daireleri ve Koruyucu Aile Projesi’nin bilinç ve hassasiyet oluşturma hedefli bir çalışma olarak Alman-ya’nın bütün eyaletlerinde uygulanmak üzere başlatıldığını ve birçok şehirde gerçekleştirilen bilgilendirme toplantılarıyla Gençlik Daireleri hakkında yaşanan belirsizliklere ve sorulara ce-vaplar arandığını ifade etti. İnam “Proje başla-dığı tarihten itibaren toplam 34 vaka bize ulaştı. Çocukları ellerinden alınan 5 aileye çocuklarını geri almaları konusunda yardımcı olundu. Bu vakaların 4 tanesi duruşmalı, 1 tanesi duruşma-sız gerçekleşti. Bir duruşma daha sürüyor. Ya-kalaşık 600 kişiye ulaştık, 103 aile koruyucu aile olabilmek için Gençlik Dairelerine başvuruları-nı yaptılar. 5 aile kurslara katılıyor, bir ailemiz de koruyucu aile oldu. İnanç ve kültürümüzün yetime olan hassasiyetini hatırlatmak, yetim ve bakıma muhtaç çocukların bakımlarını üstle-necek Türkiye kökenli Müslüman aile sayısını artırmak bu projedeki hedeflerimizdendir. Aynı zamanda bu konu hakkında kapsamlı çalışma-ların başlamasını sağlamak ve gündem oluştur-mak da amaçlarımız arasındadır.” dedi.

Sosyal Pedagog ve Aile Terapisti Aylin Ya-nık-Şenay Müslüman göçmen kuruluşlarının yapılanması ve hizmetleri hakkında sunum yaptı. Sosyal kurumların Müslümanlar hak-kında yeterli bilgiye sahip olmadıklarından, özellikle dinî sivil toplum kuruluşlarının ön-leyici ve destekleyici sosyal hizmetler alanında önem taşıdığını belirten Yanık-Şenay, bundan dolayı sivil toplum kuruluşlarının doğrudan sosyal kurumlarla birlikte çalışmasını gerekti-ğini vurguladı. Ailelerin sorunları ile baş başa

kaldıklarında aile içi sorunların daha çok büyü-düğünü, acının uzun bir sürece dönüştüğünü ve bununla birlikte çocukların okul süreçle-rinde olumsuz gelişimler sergilediğini anlatan Yanık-Şenay, Müslüman Türk ailelerin farklı sosyal kurumlarla irtibata geçmeme nedenle-rinden en önemlisinin dil yetersizliği ve belir-sizlik olduğunu tecrübelerine binaen aktardı. Yanık-Şenay, “Kimlik ve değerlerine karşı geliş-tirilmiş ön yargıların varlığı sebebiyle karşı ta-rafı kabul etmede zorlandığını düşünen aileler kalıpları kıramıyor. Konuların ve sıkıntıların açıktan konuşulamaması, çekingenliğin veya yanlış yönlendirmelerin etkisi büyük bir engel teşkil ediyor.” dedi. Sosyal kurumlarda çalışan uzmanların beceri ve dil bilgisine vakıf olmaları gerektiğini bildiren Yanık-Şenay; ilgi, empati, duyarlılık, saygı, anlayış ve güvenilir bir ortam oluşturularak netice alınabileceğini ifade etti.

Etnolog Sandra de Vries ailelerinden alınan çocuklarla çalışırken sahip olunması gereken kültürler arası becerinin önemi hakkında ko-nuştu. “İnsanlar farklı nedenlerden dolayı göç-mek durumunda kalıyorlar ve yeni sosyal çev-

reye adapte olurken kendi değerlerinin önemli olduğunu görüyorlar. Değerlerini yaşayama-dıkları ortamlarda ise iki arada bir derede kalı-yor ve kimlik kaybı yaşıyorlar.” diyen de Vries kültürlerarası becerinin karşı tarafı olduğu gibi kabul ederek onunla yaşama çabası göstermek-le oluştuğunu söyledi. Uzun bir süreç olan bu ilişkinin iki tarafın göstereceği gayret ile peki-şeceğini belirten de Vries, kültürler arası bece-rinin bir duruş olarak samimi davranmaktan ibaret olduğunu ifade etti. Ailelerinden alınan çocukların yaşayacakları ailede muhakkak tanı-dıkları dinî, sosyo-kültürel yapıya ihtiyaç duy-duklarını vurgulayan de Vries, bu konuda daha hassas ve yeniliklere açık olunması gerektiğini vurguladı.

Günün son konuşmasını yapan Prof. Dr. Klaus Wolf, Siegen Üniversitesinde yürüttüğü araştırmalardan ve koruyucu ailelikte göçmen hassasiyetinden bahsetti. 65.000 çocuğun şu an farklı ailelerde yaşadığını ve kendi kimliklerin-

den uzak olduğunu hatırlatan Wolf, ailesinden alınan çocukların akraba ve aile bakımından istifade ederek yabancı bir aileye gitme duru-munda kalmadığını, ama bu opsiyonun da yeni sorunlar getireceğini söyledi. Çocukların ben-zer bir çevrede olsalar bile yeni bir aile kalıbına gireceğinden ve nesil farkından dolayı yine zor-lanacaklarını söyleyen Wolf, çocukların bu es-nada misafir hükmünde olduklarından serbest bir gelişim ve eğitim alamayacaklarını ifade etti. Wolf sözlerine şöyle devam etti: “Bunları konu-şurken Gençlik Dairelerinin fonksiyonunu ir-delememiz gerekiyor. Daireler ailelere tehlike arz etmektedir. Özellikle ailelerin evleri ansızın polisler eşliğinde çocukların alınması için basıl-dığında yaşadıklarını tasavvur etmek çok güç. Bunun yerine önleyici ve açıklayıcı çalışmalar yapılması elzemdir. Gençlik Dairelerinde çalı-şan uzmanlar muhakkak bir eğitimden geçme-lidir. İlk ayrımı ve engeli oluşturan dairelerde çalışan uzmanlardır.”

Dairelerin yapısını da eleştiren Wolf, çocu-ğun selametini koruma adına daha büyük fa-ciaların oluştuğunu anlattı. Ailelerden alınan

çocukların yeni bir aileye giderek travma yaşa-dıklarını ve bunun da büyük bir tehlike oluştur-duğunu söyleyen Wolf, “Eğer gerçekten çocu-ğun farklı bir ortama ihtiyacı var ise, çocuğun alınması öz ailesinin eşliğinde ve rızası ile olma-lıdır.” dedi. Ayrıca yeterince Müslüman koru-yucu aile bulunmadığı için çocukların yabancı ailelere yerleşme durumunda kaldığını söyle-yen Wolf, uzmanların yetersiz donanıma sahip olmalarını ve dinî cemaatlere kapalı çalışma-larını eleştirdi. Sosyal kurumlarda muhakkak Müslüman kimlikli uzmanların çalışması, daha çok Müslüman aileye ulaşılması, dinî değerler bağlamından daha hassas olunması gerektiğini ifade eden Wolf, çözüm olarak köprü vazifesi oluşturacak kuruluşlarla görüşülmesini, olum-lu ve etkili bilgi akışımın sağlanmasını ve özel-like İslami sosyal hizmet sistemini ileri sürdü.

Konuşmaların ardından panelistlerin katı-lımcılardan gelen soruları cevaplamasıyla panel son buldu.

Page 7: sen de bir KÜLTÜR VE SANAT kelebek uçur...sofralarımızı minik yavrularımız süslesin. Rabbim hepimize bu mübarek zaman dilimi-ni en güzel şekilde idrak ederek, feyiz ve

camia | 12 Haziran 2015 Genel Merkezimizden 7|

EĞİTİM BAŞKANLIĞI

IGMG Eğitim Başkanlığı olarak neden Gençlik Daireleri ve Koruyucu Aile Proje-si’ne ihtiyaç duydunuz?

Yapılan istatistiklere bakıldığında çocuk ve gençlerin Gençlik Daireleri tarafından koruma altına alınmasında ciddi bir artışın olduğu gözlemlenmektedir. Almanya Federal İstatisik Kurumu’nun açıklamasına göre 2013 yılında 67.812 çocuk ve genç “koruma” altına alındı. Aralarında 14.199 göçmen kökenli ço-cuk ve genç bulunmaktadır. Bu veriler Türk Müslüman kökenli koruyucu ailelere ne denli ihtiyaç olduğunu göstermektedir.

Proje ile amacınız nedir?Bu projeyle hedefimiz koruyucu aile,

Gençlik Daireleri ve ailelerinden alınan ço-cukların durumu hakkında insanlarımızı daha bilinçli ve duyarlı hâle getirmek. İnanç ve kültürümüzün yetime olan hassasiyetini ailelere hatırlatmak, yetim ve bakıma muh-taç çocukların bakımlarını üstlenecek Müs-lüman aile sayısını arttırmak projemizin he-defleri arasında yer alıyor. Aynı zamanda bu konu hakkında daha kapsamlı çalışmaların başlatılmasını sağlamak ve gündem oluştur-mak ve ailelerimizi gençlik dairelerin çalışma ve uygulama alanları hakkında bilgilendir-mek de amaçlarımız arasındadır.

Peki bu doğrultuda proje kapsamında insanları bilinçlendirmeye yönelik ne gibi çalışmalar yapıyorsunuz?

Projemiz Almanya’nın bütün eyaletle-rinde uygulanmak üzere başlatığımız bir çalışmadır. Bu zamana kadar birçok şehirde bilgilendirme toplantıları gerçekleştirdik ve Gençlik Dairelerine karşı yaşanan belirsiz-liklere ve sorulara cevaplar aradık. Özellikle, insanlarımızı Gençlik Daireleri çalışmaları ve koruyucu aile olma konuları hakkında bilgi-lendirmeyi amaçlamaktayız. Aynı zamanda afiş ve görsel unsurlarla konunun kamuo-

Haziran Celil Yalınkılıç20 Ct Köln21 Pz Düsseldorf26 Cu Württemberg

Haziran Mustafa Mullaoğlu19 Cu Württemberg20 Ct Württemberg21 Pz Freiburg22 Pt Viyana23 Sa Viyana26 Cu Schwaben

Haziran Murat İleri19 Cu Köln20 Ct Köln26 Cu Ruhr-A

Haziran Dr. Yusuf Işık

“Gayemiz ailelere hassasiyet kazandırmak.”

IGMG Eğitim Başkanlığı Destek Hizmetler Alan Sorumlusu Zehra Alver ile “Gençlik Daireleri ve Koruyucu Aile Projesi” ni konuştuk.

yunda duyurulmasını sağlıyoruz. “İki arada bir derede kalan çocuklar. Yabancı koruyucu aile içersinde psikososyal gelişimleri ve öz ai-lesine karşı yabancılaştırılması” başlığı altın-da Almanya sosyal kurumlar temsilcilerine yönelik ilk panelimizi gerçekleştirdik.

Çalışmaya gösterilen ilgiyi nasıl bulu-yorsunuz?

Bu zamana kadar yapmış olduğumuz ça-lışmalarda karışık duygularla karşı karşıya kaldık. Gençlik Daireleri hakkında intiba ve bilgi genel manada olumsuz. Fakat yapmış olduğumuz bilgilendirme toplantılarının olumlu etkilerini görebiliyoruz. Gereksini-mini ve yasal zemini öğrenen katılımcılar bu yolda gönüllü olmayı arzuluyorlar. Bu şe-kilde koruyucu aile olmak üzere ilginin art-tığını görmekteyiz. Bununla birlikte sosyal çevrelerini etkileyen ve birbirine destek olan ailelerin sayıları da artıyor. Çalışmamızın de-vamlılığı için ailelerimizi bilgilendirmek ve gereken resmî dairelerle daha sıkı çalışmayı hedefliyoruz.

Proje ne zaman başlatıldı? Şimdiye dek katedilen mesafe nedir?

Projemiz Ocak 2014’te başlatıldı. Yaptı-ğımız bilgilendirme toplantılarından sonra insanlarımız koruyucu aile konusunda daha duyarlı ve bilinçli oldular. Konunun has-sasiyet kazanmasıyla birlikte daha çok aile Gençlik Dairelerine veya sosyal kurumlara başvurmaya başladılar. Bu şekilde Gençlik Dairelerine karşı oluşan ön yargıları yıkmak-la ailelere sunulan hizmetler uygulanmaya başlamıştır. Dairelerin sunduğu destek hiz-metlerini uygulayan ailelerin sorunları büyü-meden olumlu tamamlanmıştır.

Önümüzdeki dönemlerde proje kapsa-mında yapacağınız yenilikler nelerdir?

Bu zamana kadar oluşturduğumuz bölge temsilciklerimizi bir eğitim programından

geçirmek istiyoruz. Yerel danışmanlık ve des-tek hizmetleri sunmak üzere temsilcilikler aktif hâle getirilecektir. Bunların yanı sıra yerel şartlar dâhilinde sosyal çalışma grupları oluşturulacaktır.

Bahsedilen konuların son aşaması olan koruyucu aileliğin ilk aşaması olarak isim-lendirdiğimiz önleyici aile eğitim çalışmaları elzemdir. Ailelerimizi, evlilik öncesinden eği-time başlayarak hedefimizi arttırmak istiyo-ruz.

Koruyucu aile olmak isteyenlere nasıl yardımcı oluyorsunuz?

Koruyucu aile adayları için öncelikle ko-nunun dinî boyutuyla ilgili ve nasıl koruyucu aile olabilcekleri konusunda etkinlikler dü-zenliyoruz. Ailelere hassasiyet kazandırma ve konunun önemini vurgulamak en büyük hedeflerimizden. Ailelerimiz koruyucu aile olmaya karar verdikleri andan itibaren IGMG Eğitim Başkanlığı olarak onlara her türlü ma-nevi desteğimizi sunuyoruz. Yasal işlemler başta olmak üzere tercüme meseleleri ile de yakından ilgileniyoruz ve Gençlik Dairesiyle aile arasında köprü fonksiyonu görevini üst-leniyoruz.

Çocukları elinden alınan ailelere yardım ediyor musunuz?

Çocukları ellerinden alınan ailelere bü-yük bir hassasiyetle yardım etmeyi ağır bir görev olarak görüyoruz. Aileleri güvenebile-ceği avukat ve uzmanlara yönlendiriyoruz. Bu konuda bölge temsilcilerimiz en önemli taşıyıcı rolünü üstlenmektedirler. Bize bir vaka ulaştığında bilgileri toparlıyor ve olayı canlandırıyoruz. Bu zamana kadar yapılan görüşmeleri ve evrakları tanzim ediyoruz. Vaka ve sorunun derecesine göre ailemize eş-lik ediyor vakanın her aşamasında da ailelere destek hizmetleri sunuyoruz.

Bu konuda danışmanlık, hukuk veya

rehberlik hizmeti sunuyor musunuz?Evet. Dil sorunu yaşayan ailelerimize

bireysel danışmanlık hizmeti sunuyoruz. Oluşturduğumuz uzmanlar havuzundaki danışmanlara aileleri yönlendiriyoruz ve ai-lelerimize yol haritası belirliyoruz. Bu esnada alanında uzman olan Müslümanların sayısı-nın az olduğuna müşahede ettik. Profesyonel bir hizmet için bizi ve değerlerimizi temsil edecek daha çok sayıda Müslüman uzmanla-ra ihtiyacımız var.

“Destek Hizmet Alanı” çalışmalarını açıklarmısınız? Ailelere yönelik önleyici ça-lışmalarınız mevcut mu?

Destek Hizmet Alanı; Gençlik Daireleri Sorunları, Koruyucu Aile, Engellilere Özel Çalışma, Danışmanlık ve Rehberlik hizmetle-ri başlıkları altında yürütülen çalışmalarımı-zı kapsıyor. Aile Eğitim ve Destek Hizmetler alanlarımızda, bilhassa aile eğitim alanında ailelere yönelik önleyici eğitimler verilmek-tedir. Toplumumuzun kendi inanç ve kimli-ğine uygun aile ortamlarının oluşturulabil-mesi için, teşkilatlarımızın mevcut olduğu her yerde aile eğitimi alanında çalışmalar düzenleyerek insanlarımıza yardımcı olmaya çalışmaktayız. Amacımız; hem eğitim ver-mek, hem ailelere ulaşabilmek hem de bilinç-li evlilikler yapılmasını ve bilinçli ebeveynler olunmasını sağlamaktır. Aile çalışmalarımız ile ailelerle direk bağlantı kurabiliyor ve bi-rinci elden yardım ve destek sağlayabiliyoruz.

Bölge ve şubelere kadar inmiş olan “Aile Eğitim Programları” dâhilinde Aile Eğitim Seminerleri, Aile Okulları ve Evliliğe Hazır-lık Okulları çalışmaları yapılmaktadır. Bu çalışmalarla ailelerin yapısını güçlendirme-yi sağlamaktayız. Aile Okullarında ve Ebe-veyn-Çocuk eğitimi ile anne babaları çocuk eğitimi hususunda bilgilendiriyor ve sünneti seniyyeye uygun eğitim metot ve uygulama-ları yapıyoruz. Aile içi sağlıklı iletişimin geliş-tirilmesi, sorunlarla baş edebilme ve çözüm yolları bulabilme konusunda da pratik örnek-ler sunulmaktadır. Ebeveyn-Çocuk eğitimine dâhil olan Anne-Çocuk Oyun Grubu ve “Ba-bam ve Ben” çalışmaları ile çocukların sağlık-lı beslenme ve manevi eğitimi ve daha birçok konular ele alınırken, teorik bilgilerle sınırlı kalmadan uygulamaya geçirilerek hayatla bü-tünleştirilmektedir. Önleyici çalışmalarımız bununla da sınırlı değil; Aile Eğitim ve Danış-manlık Merkezlerimiz ile de ailelere yönelik yukarıda saydığımız bütün çalışmalar resmî olarak Aile Eğitim ve Danışmanlık Merkez-lerimizde yapılmaktadır. Bu kurumlarımızda ailelere her alanda danışmanlık ve rehberlik hizmetleri profesyonel (uzman) ekiplerce ve-rilmektedir.

19 Cu Hessen20 Ct Hessen21 Pz Hessen26 Cu Rhein-Neckar-Saar

Haziran Ali Bozkurt19 Cu Arlberg20 Ct Arlberg21 Pz Schwaben26 Cu Kuzey Hollanda

Haziran M. Hulusi Ünye19 Cu Bremen20 Ct Bremen21 Pz Köln

Haziran Ali Börek19 Cu Düsseldorf20 Ct Düsseldorf

2015 Ramazan Ayı İrşad Programları

21 Pz Kuzey Ruhr21 Pt Kuzey Ruhr25 Pr Arlberg26 Cu Arlberg

Haziran Prof. Dr. Saffet Köse19 Cu Berlin20 Ct Berlin21 Pz Berlin26 Cu Hamburg

Haziran M. Baki Öztürk20 Ct Lyon21 Pz LyonHaziran Sebahattin Uçar18 Pr Kuzey Hollanda19 Cu Kuzey Hollanda20 Ct Kuzey Hollanda21 Pz Kuzey Hollanda

22 Pt Kuzey Hollanda23 Sa Kuzey Hollanda24 Ça Kuzey Hollanda25 Pr Güney Hollanda26 Cu Güney Hollanda

Haziran Mehmet Ateş19 Cu Düsseldorf20 Ct Düsseldorf

Ramazan ayında yapılacak olan ir-şad programlarımız ile ilgili ayrıntılı liste sosyal medya hesaplarımızdan paylaşılacaktır.

Page 8: sen de bir KÜLTÜR VE SANAT kelebek uçur...sofralarımızı minik yavrularımız süslesin. Rabbim hepimize bu mübarek zaman dilimi-ni en güzel şekilde idrak ederek, feyiz ve

camia | 12 Haziran 2015Genel Merkezimizden8 |

GENEL SEKRETERLİK

ZEKÂT VE FİTRE KAMPANYASI

Her çalışma döneminde iki kez yapılarak çalışmaların istişare edildiği Genel Sekreterlik Bölge Çalışmaları Koordinasyon Toplantısı’nın ikincisi Kerpen’de yapıldı. 23 Mayıs’ta yapılan toplantıya başkanlık eden IGMG Genel Sekre-ter Vekili Bekir Altaş, konuşmasına “Buyrun Ben Müslüman’ım” projesinin genel değerlendirme-siyle başladı. “Bu projeyle 110 noktada 70 bin kişiye ulaştık.” diyen Altaş, projenin gelecek dö-nemde düzenli bir şekilde yapılacağını ve Müs-lümanlarla komşuları arasındaki ilişkinin geliş-tirilmesine yönelik ikinci bir projenin ramazan ayında yürürlüğe gireceğini söyledi. “Buyrun, Ben Müslüman’ım” kapsamında gerçekleştiri-len görüşmeleri daha ayrıntılı bir sohbet orta-mına taşıyacak olan bu proje için konsept hazır-landı. Önümüzdeki günlerde bölgelerimize bu konseptleri ulaştıracağız.” diyen Altaş, “Mahallî Aktör Olarak Camiler” isimli proje kapsamında Almanya’daki bölgelerde workshop çalışmala-rının tamamlandığını, mültecilere yönelik bir projenin de ramazan ayında yürürlüğe gireceği-ni belirtti. Altaş konuşmasına şöyle devam etti: “Ne yazık ki Müslümanları doğrudan ilgilendi-ren bazı hususların cemaatimizin gündeminde

2015 yılı Zekât ve Fitre Kampanyası için reklam filmi tamamlanarak, televizyonlarda gösterime sunuldu. Çekimleri 99names com-munication ajansı tarafından yapılan filmde; zekât ve fitrelerin dağıtıldığı alanlara dikkat çekiliyor. Müslümanlardan toplanan zekât ve

Avrupa’dan yapılacak havaleler içinIBAN numarası:DE08 5122 0700 1029 6290 01BIC: TCZBDEFF

Avrupa dışından yapılacak havaleler için IBAN numarası TR33 0020 5000 0089 0431 9000 01BIC: KTEFTRIS

İrtibat+49 2237 656 292

olmadığını üzüntüyle görüyoruz. İlgili ülkelerde Müslümanları temsil eden, Avusturya’da IGGiÖ, Almanya’da KRM gibi kurumların çalışmaları, okullarda verilen din dersleri ya da İslam ilahi-yatları konusunda Bölge Yönetim Kurumlarımı-zın düzenli olarak bilgilendirilmesi, bu alanda yapılan çalışmaların bölge ve şubelerimizle pay-laşılması gerekmektedir.”

Selamlama konuşması yapmak üzere top-lantıya katılan Genel Başkan Kemal Ergün, İs-lam Toplumu Millî Görüş teşkilatının bütün mensuplarının yegâne sloganının “edep” oldu-ğuna vurgu yaptı. Ergün şu ifadelerde bulun-du: “Hikmetin peşinde koşturanlar kapılarının üstüne şu cümleyi asarlar: ‘Edep ya Hû!’ Bizim teşkilatımızın, okullarımızın, camilerimizin kapısında manevi olarak bu ikaz yazar. Oradan girenler edeple girerler. Edepten yoksun olanla-ra İslam Toplumu Millî Görüş’ün temel esasını verememişiz demektir.” Bölge birim başkanları-na “Buyrun, Ben Müslüman’ım” projesinin öne-mini yeniden hatırlatan Ergün konuşmasına şöyle devam etti: “Düşünebiliyor musunuz 30 yıllık bir cemiyet mahalle muhtarıyla, belediye başkanıyla, cemiyetin yakınındaki sivil toplum

kuruluşlarıyla henüz tanışmamış. Bu durumda muhatabının sana bir kısım ne idüğü belirsiz vahşet tellalı insanlar gibi ön yargıyla yaklaşması normal. Bizim dışımızdaki insanlara biz İslam’ı anlatmalıyız. İslam kal ile değil, hâl ile anlatılır. Biz de bu nedenle ‘Buyrun, Ben Müslüman’ım’ etkinliğini çalışma takvimimize alarak, Açık Cami Günü modeliyle senede birkaç defa ger-çekleştireceğiz. Bundan 13 sene önce Açık Cami Günü (ACG) çalışmasını başlattığımızda bu gi-rişim amatör bir girişimdi. Ama Allah’a şükür-ler olsun ACG şu anda bütün Müslümanların sahip çıktığı bir marka hâline geldi ve Almanya dışı bölgelerde de etkili olmaya başladı. ‘Buyrun, Ben Müslüman’ım’ çalışmasıyla 70 bin insana ulaşmışız, bu sayı çok az. Ama 1, 0’dan büyüktür. 27 yıl önce Hamburg’ta Sefer Ahmedoğlu hoca-mızın, ‘Suriye’deki öğrenciler et yiyemiyorlar, bizim dolaplarımız ağzına kadar dolu. Bir kam-panya yapsak da onlara et göndersek.’ diye baş-lattığı kampanya ile geçen sene 124 bin kurban topladık ve herkese öncü olduk. Aynı bu şekilde bütün hayırlarda öncü olmak amacıyla daha çok çalışacak, daha fazla çaba sarf edeceğiz.”

Toplantıda “Buyrun, Ben Müslüman’ım”

“Buyrun, Ben Müslüman’ım” projesi mutat çalışma planına giriyor

Tanıtım çalışmaları tamamlandı

Genel Sekreterlik tarafından düzenlenen Bölge Çalışmaları Koordinasyon Toplantısı, bölgelerin Kurumsal İletişim, Tanıtım ve Kültürel Hizmetler ve Basın Yayın Başkanla-rının katılımıyla gerçekleşti.

projesinin Almanya, Hollanda, Avusturya ve Fransa’da yapıldığını, Avusturya Linz ve Fran-sa’nın diğer bölgelerinde yaza kadar projenin gerçekleştirilmeye devam edeceğini belirten Genel Sekreter Yardımcısı Osman Yusuf, proje-ye katılan bölgelerden değerlendirmelerini aldı. Güney Hollanda Basın Yayın Başkanı Adnan Şa-hin projeyi gerçekleştirirken edindiği izlenimle-ri paylaştı ve gelen tepkiler arasında, “Neden bu kadar beklediniz bu proje için?” gibi olumlu geri dönüşlerin olduğundan bahsetti. Viyana Bölgesi Kurumsal İletişim Başkanı Yakup Geçgel, proje kapsamında yarım ton elma dağıtıldığını, için-de 5 farklı ülkeden Müslümanların yer aldığı 28 kişilik bir ekiple çalışılarak projenin ulusal ga-zetelerde de büyük yankı bulduğunu ifade etti. Hannover Bölgesi Kurumsal İletişim Başkanı Recep Bilgen ise diğer bölgelerden gelen etkin-lik fotoğraflarının kendilerini projeyi yapmak konusunda teşvik ettiğini, öncesinde etkinliği gerçekleştirmek konusunda daha çekingen ol-duklarını belirtti.

Daha sonra komşuluk ilişkilerini geliştirme-ye yönelik projeyi takdim eden Osman Yusuf, “Komşular Arasında İftar” temalı bir konseptin hazırlandığını belirterek proje hakkında bilgi verdi.

BÇKT’de birimlerin müstakil kısımlara ay-rıldığı safhada bölge çalışma raporları da de-ğerlendirildi. Ardından gelen müstakil kısımda Bölge Kurumsal İletişim Başkanları “Mahallî Aktör Olarak Camiler” projesi hakkında bilgi-lendirilirken, Bölge Tanıtma Başkanları kuru-lacak Kültür Ajansı hakkında, Basın Yayın Baş-kanları ise fotoğraf çekme teknikleri hakkında bilgilendirildi.

Program, dilek temenni ve müstakil otu-rumların takdiminin ardından son buldu.

fitrelerle yardıma muhtaç insanlara yardım edildiği, üniversite öğrencilerine burs verildi-ği, gelecek nesillerin eğitimine katkıda bulu-nulduğu hatırlatılarak bu çalışmanın Müslü-manlar için taşıdığı önemin altı çiziliyor.

2015 yılı Zekât ve Fitre Kampanyası için ay-

rıca reklam panosu, el ilanı, zekât fitre zarfları, afişler ve konuyla ilgili bilgileri içeren broşür hazırlanarak dağıtımı yapıldı.

İnsanlara https://zekatfitre.igmg.org ad-resinden igmg.org sitesi üzerinden de online bağış yapma imkânı sunulurken, yine igmg.

org sitesindeki ramazan imsakiyesinde de kampanyaya dikkat çekilerek fitre bedelinin 10 avro olduğu belirtiliyor. Öte yandan sos-yal medyada facebook ve twitter kampanyaya dikkat çekmek için #BenimKelebeğim ibaresi ile bir hashtag aksiyonu başlatıldı.

#BenimKelebeğim

Page 9: sen de bir KÜLTÜR VE SANAT kelebek uçur...sofralarımızı minik yavrularımız süslesin. Rabbim hepimize bu mübarek zaman dilimi-ni en güzel şekilde idrak ederek, feyiz ve

camia | 12 Haziran 2015 Genel Merkezimizden 9|

TEŞKİLATLANMA BAŞKANLIĞI

1.BTBT yoğun bir gündemle Genel Mer-kez’de gerçekleştirildi. Önümüzdeki dönemde ağırlık verilecek çalışmalar hakkında bilgilendi-rilme yapılan toplantıda, Genel Başkan Yardım-cısı ve Teşkilatlanma Başkanı Murat İleri, IGMG yöneticilerinin yaptığı her çalışmayı ihsan mer-tebesinde yapmak için gayret gösterdiğini ifade etti.

Murat İleri özetle şunları ifade etti: “Teşkilat olarak stratejilerimizi geliştirmek ve adımları-mızı buna göre atmak gibi büyük bir sorum-luluğumuz var. Her geçen gün bölgelerimizin gelişmesine katkıda bulunacak, bu sorumlu-luklarımızı takip ve idare edeceğimiz bölge merkezlerine kavuşmaktayız. Bu binalarda ku-rumlarımızı oluşturmakta ve hizmetlerimizi geliştirmekteyiz. Teşkilatımızın hizmetleri her alanda yoğun bir şekilde icra edilmektedir. İn-sanlara yaklaşım metodumuzun ikna metodu olması gerekir. Kapıyı kimseye sert çarpmama-lı, insanları kucaklamalıyız. Hedeflerimizi ger-çekleştirmek için hep birlikte çalışacağız. 2017 yılına kadar 155.000 üye çalışmasını gerçekleş-

tireceğiz. Yeni şubelerin açılması için çalışma yapacağız. Eğitim kurumlarımız, okullarımız, hafızlık okullarımız ve büyümeye müsait tüm çalışmalar ilgili birimlerimiz tarafından takip edilmektedir. Ama biz Teşkilatlanma Başkanla-rı olarak bu çalışmaların yapılacağı teşkilatların var olması için önce temsilciliklerden başlaya-rak şubelerimizi oluşturmaya çalışacağız.”

Ev Sohbetleri ve İhsan Sohbetleri halkala-rının oluşturulması ve insanlara bu halkalar aracılığıyla ulaşılması gerektiğini söyleyen İle-ri, bu halkaları başlatmamış olan bölgelerin bu çalışmayı bir an evvel başlatmaları gerektiğini hatırlattı. Teşkilat kurulan yerlerde idarecilerin eğitimi için çalışmalar yapılması gerektiğini kay-deden İleri, “Bunun da ilk yolu BYK&ŞYK (Bölge/Şube Yönetim Kurulu) derslerinin yapılmasıdır. Bizim toplantılarımız mutlaka bu derslerle baş-lamalı, okuma alışkanlığımız geliştirilmelidir. Camia gazetemiz okunmalı, bütün bilgilerden haberimiz olmalıdır. TİES derslerimizin sayısı altıya çıkarılmıştır. Bu dersler mutlaka her yıl tabana indirilmelidir. Mayıs ayı başında Yöneti-

ci Gelişim Programımızın (YÖGEP) 3.’sünü ger-çekleştirdik. Bu programın ileride kurulacak bir Millî Görüş Akademisine atılan adım olduğu-na inanıyoruz. Üye kampanyası, insani yardım çalışmalarımız, yaklaşan ramazanda yapılacak manevi programlarımız, zekât ve fitre kampan-yalarımız gibi birçok çalışmamız yapılmaktadır. Bu çalışmalarımızı yakından takip etmeli, önce kendimiz çalışmada yerimizi almalı, sonra insa-nımıza en güzel şekilde tanıtımını yapmalıyız. 14 Haziran 2015 tarihinde Genel Kurulumuzu icra edeceğiz. Buraya sizlerin organizesinde tam olarak ve zamanında katılım sağlamalıyız. Mı-sır’da tarih boyunca yapılan zulüm yine sahneye konulmaktadır. Ama tarihe baktığımızda geç-mişteki zalimlerin bugün esamesi okunmazken, Allah dostları birer yıldız olarak anılmaktadırlar. İnanıyoruz ki, Muhammed Mursi ve arkadaşları bu yıldızlardan olacaklardır.”

Teşkilatlanma Başkan Yardımcısı Süleyman Yılmaz tarafından bölgelerin sayısal tablosunu gösteren bilanço takipleri, Vahdettin Bayram tarafından ise formların takipleri yapıldı. Sü-leyman Yılmaz Teşkilatlanma Başkanlığı tara-fından 2017 yılına kadar gerçekleşmesi hedefi

konulan 150 bin cami üyeliği hedefi ile ilgili bilgilendirme yaparak bölgelerin durumlarını gözden geçirdi ve konu ile ilgili şunları ifade etti. “Teşkilatımız tarafından camilerimizin üye sayı-larının artırılması hedeflendi. Buna bağlı olarak 2017 yılına kadar Avrupa, Balkanlar, Avustralya ve Kanada olarak 150 bin cami üyemiz olmasını hedefledik. Halen mevcut 131 bin cami üyemiz bulunmaktadır. Konulan hedef çok yüksek bir rakam değildir. Sadece bu hedefimizi yakala-mak için bölgelerimizde ve şubelerimizde bir heyecan oluşturulması hedefimizi yakalamamı-za, hatta geçmemize vesile olacaktır. Bu heyeca-nı hep birlikte oluşturmalıyız.”

“Mazlumların yanındayız.”Genel Başkan Kemal Ergün de toplantıya

katılarak bir selamlama yaptı. Ergün şunları söyledi: “Bizim yaşadığımız toplumlarda ham-dedilecek çok büyük nimetler var. Bu nimet-lerin idrakinde olurken yeryüzünde yaşayan binlerce mağdur ve mazlumun yaşadığı hadise-leri de görmeli, bunları hissetmeli ve kardeşleri-mizle birlikte aynı acıları paylaşmalıyız. Mısır’da %52 oyla iş başına gelen ve kendisinin atadığı bir darbeci tarafından haksızlığa uğramış Muham-med Mursi mahkûm edilmiştir. Ama bu insan-lar sadece ve sadece Allah’a sığınmışlardır. Bu olayların yaşanması önemli bir zamanlamadır. Fakat bütün bunlara rağmen sesi çıkması gere-kenlerin şimdi sesi çıkmamaktadır. İnsan hak-ları savunucularının, İslam ülkeleri liderlerinin sesleri çıkmamaktadır. Lammert’e bu noktada müteşekkiriz. Müslümanların göstermesi gere-ken tepkiyi o göstermiştir. Biz de bu haksızlığın önünde durmaya devam edeceğiz. 400 milyon mülteci ile ilgili kimsenin sesi çıkmamaktadır. Irak’ta İslam’la alakası olmayan öyle insanlar türedi ki, İslam’ı kötü bir dinmiş gibi göstermek için her türlü zulmü yapmaktadırlar. Bunların yaptıkları sebebiyle İslam, cihat kelimeleri anla-tılamaz olmuştur. Ama bu süreçte biz Milî Gö-rüş’ü daha fazla anlatacağız. Cihat, yok etmek değil diriltmektir, yaşatmaktır, haksızlığın karşı-sında durmaktır. IGMG müntesipleri hiçbir za-

man zalimin yanında olmaz, daima mazlumun yanında olup, Nepal’de, Arjantin’de, Nijer’de Somali’de, Türkiye’de, dünyanın her yerinde mağdur olanların yanında durmaya devam ede-cektir. Allah Muhammed Mursi ve arkadaşlarını hapishanede, bazı yerlerde insanların bir kıs-mını bombalar altında imtihan ediyor. Bizi de nasıl durduğumuzla imtihan ediyor. Biz şimdi gereken desteği vermeliyiz. Ama bunu profes-yonelce yapmalıyız. Hangi ülkede yaşıyorsak o ülkenin algılarına göre hareket edilmelidir. Bin-lerce insanı sokakta toplamanın manası yoksa, daha fazla tepki verecekse bu yapılmamalıdır.”

İnternetin yanlış kullanımına da dikkat çe-ken Genel Başkan, “Son zamanlarda sanal âlem müridleri ve mürideleri çıktı.” diyerek, teheccü-de kalkmayanların gecenin bir vaktinde inter-nette yazı yazmak için kalktıklarını söyledı. Bu insanların anında ve düşünmeden hareket ede-rek yorumlar yaptıklarını belirten Ergün, sanal âlemde yazılanlara itibar edilmemesi gerektiği-nin altını çizdi.

Kemal Ergün, “Teşkilatlanma Başkanlarımız Bölge Başkanlarımız gibi bölgelerimizin ana gücüdür. Bu nedenle böyle konularda Teşkilat-

lanma Başkanlarımız daha olgun hareket etme-lidirler. Biz hiç bir siyasi partinin arka bahçesi değiliz. Biz daima Hakk’ın ve haklının yanında dururuz.” dedi. Ergün, “Bizim olmadığımız yer-de lüzumsuz birtakım kuruluşlar yer alarak in-sanımızı ifsad etmektedirler. Bu nedenle Millî Görüş anlayışımızın en ücra köşelere kadar ulaşması için canla başla çalışma yapmalıyız.” diyerek sözlerini noktaladı.

Gündemin ilerleyen zamanlarında Vahdet-tin Bayram orgasoft aktüelleştirme takiplerini, Süleyman Yılmaz bölgelerdeki cemaat sayıları-nın takipleri ile temsilcilik çalışmasının açıkla-masını, Levent Altan IGMG tüzüğü ile çalışan şubelerin takiplerini, Ramazan Başlık 2015 Ça-lışma Takviminin tahlilini, BYK&ŞYK dersleri ve Teşkilat İçi Eğitim Seminerlerinin takiplerini, Teşkilatlanma Başkan Yardımcısı Mehmet Ateş iş adamlarına yönelik yapılan İhsan Sohbetleri-nin ve bölgelerin genişletilmiş BYK&ŞYK top-lantılarının takiplerini yaptılar.

Teşkilatlanma Başkan Yardımcısı ve Teftiş Başkanı Adem Kaya 2015 Genel Kurulu ve Böl-ge Genel Kurullarının takiplerini yaptı ve IGMG Genel Kurulu için gerekli bilgileri vererek şun-ları söyledi: “2015 Genel Kurulumuz 14 Haziran 2015’te Hagen şehrinde yapılacaktır.”

Programda ayrıca örnek olarak Güney Hol-landa Bölge Teşkilatlanma Başkanı Abdullah Aşıran’ın sunduğu, Güney Hollanda Bölgesinde yapmış oldukları teşkilatlanma birim çalışmala-rı sunumu da yer aldı.

Daha sonra katılımcıların dilek ve temenni-lerinin alındığı programın son konuşmasını ya-pan Teşkilatlanma Başkan Yardımcısı Mehmet Ateş, toplantıda yapılan bilgilendirmelerin ve belgelerin ilgili yerlere iletilmesi çağrısında bu-lundu. Ateş “2015 Genel Kurulu’na hep birlikte tam katılım sağlamalıyız. Cemiyet, teşkilat, mü-teşebbis, temsilcilik, üyelik gibi hedeflerimizi sorumluluğumuz gereği hedeflerimize ulaşacak şekilde takip etmeliyiz. BYK olarak şubelerimi-zin daha sık ziyaret edilmesini sağlamalıyız.” dedi.

Teşkilatlanmada hedef 2017 yılına kadar 155.000 üyeIGMG Teşkilatlanma Başkanlığının organize ettiği 2015 çalışma yılı 1. Bölge Teşkilatlanma Başkanları Toplantısı (BTBT) Kerpen’de yapıldı. Ramazan Başlık

- - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - --------------------------------- - - - - - - - - - - - - - - - ---------------

- -

--------------------------- - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - -

----

--- -

- - - - --------

- - ---

----

----

----

----

----

------- - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - --

- - ------ - - - - - - - - - - - - -

Katılım Ücreti 399 Euro

(ulaşım, konaklama, Müze ve Gezi Ücretleri dâhil)

“13-16 yaş kız ve erkek öğrencilere”

20 Temmuz - 09 Ağustos

Kayıt için irtibat: [email protected]

Merkezden

Hareket

Bu organizasyon, IGMG Hadsch-Umra Reisen GmbH aracılığı ile gerçekleştirilecektir.

İslam Toplumu Millî Görüş | Eğitim BaşkanlığıT +49 2237 656-271 | www.igmg.org | [email protected] | igmgorg

Page 10: sen de bir KÜLTÜR VE SANAT kelebek uçur...sofralarımızı minik yavrularımız süslesin. Rabbim hepimize bu mübarek zaman dilimi-ni en güzel şekilde idrak ederek, feyiz ve

camia | 12 Haziran 2015Aile10 |

Genel olarak koruyucu aile adaylarının hazırlaması gereken belgeler şunlar:

1. Nüfus cüzdanı veya pasaport2. Oturum belgesi3. Fotoğraf4. Evliler için evlenme cüzdanı5. İkametgah belgesi6. Adli sicil raporu7. İş ve gelir durumunu gösteren belge8. Sağlık belgesi9. Müracaat belgesi

Otomobil sektöründe inanılmaz ilerlemeler kaydediliyor. Audi şirke-ti kısa bir süre önce sadece su ve karbondioksit kullanarak dizel ya-kıtı üretmişti. Şirket şimdi yeni bir ilke daha imza attı. Alman otomobil devi sülfürsüz ve petrolsüz sentetik

benzin üretmeyi başardı. Global Bioenergies iş birliğiy-le yürütülen proje kapsamında, yenilenebilir biyoyakıt kaynakları kullanılarak gazlı izobutan üretildi. Audi şirketi elde ettikleri yakıtın son halini “e-benzin” olarak tanımlı-yor. Zira bu yakıt ne sülfür ne de buna benzer maddeler içeriyor. En önemli nokta ise tamamen doğal kaynak-lardan oluşuyor olması. E-dizel adı verilen yani ekolojik dizel denilen bu yakıt oldukça çevreci (rüzgar, güneş ve hidroenerji kullanarak) bir şekilde üretiliyor. Pilot istasyo-nunda günde en az 160 litre üretiliyor ve % 70 civarı verim elde edildiği belirtiliyor. Almanya’nın Dresden ken-tinde üretilen bu yakıtın daha sonra büyük bir tesiste üretileceği belirtiliyor.

Baldıran diğer bir adıyla ağuotu olarak da bilinen bu bitki mayda-nozgiller familyasındandır ve yak-laşık 1 ile 2 metre boylarında ka-lın gövdeli zehirli bir bitki çeşididir. Haziran aylarında beyaz çiçekler açmaya başlayan baldıran otu kötü

bir koku yaymasına ve zehirli olmasına rağmen özellikle dişçilikte ve tıp alanında kullanılır. Büyük baldıran ve kü-çük baldıran olmak üzere 2 çeşit ağuotu vardır. Baldıran otunun zehirli olması kullanım alanlarını da büyük ölçü-de kısıtlar ama uygun miktarda ve kontrollü kullanıldığı takdirde zararlı olan baldıran otu yararlı bir hâle gelir. Bu otun yaprağının 6 gram kadar tüketilmesi insanı öldü-rebilir. Baldıran otu ağrı kesici ve spam giderici etkiye sahiptir. Tetanos ile epilepsi hastalıklarının tedavisinde, nefes darlığında, sarada ve boğmacada kullanılır. Sini-ri yatıştırır. Nevraljide beyin ve omurilik hastalıklarında özellikle beyin kanaması ve yarı felç durumlarında kul-lanılır.

Hiç sağınızı solunuzu karıştır-dığınız oldu mu? Örneğin ehliyet için bir sürüş dersi alıyorsunuz ve eğitmen sola dönmenizi söylüyor ama siz duraksayarak sağa dönü-yorsunuz veya hangi yönün sağ ve sol olduğuna bir türlü karar ve-

remiyorsunuz. Eğer öyleyse yalnız değilsiniz. İnsanların önemli bir bölümü solunu ve sağını ayırt etmekte zorluk çekebiliyor. Bunun en önemli nedeni ise dikkat eksikliği olduğu söyleniliyor. Yapılan bir araştırmaya göre 234 tıp öğrencisinin gürültü ve dikkat dağıtıcı etmenler nede-niyle sağını ve solunu ayırt edemedikleri saptanmış. Bu araştırma oldukça önemli bir araştırma zira tıp tarihinde en trajik hatalardan ötürü bu durumda hekimlerin sağ ve sollarını ayırt edemedikleri için hastaların yanlış organla-rının ameliyat ve ampute edildiği veya yanlış tedavilerin uygulandığı bilinmekte. Sağ ve solu ayırt edebilmek için, dikkatinizi dağıtacak unsurları en aza indirmeniz yeterli olacaktır.

Şifalı BitkiBilim Psikoloji

da tecrübe ve teşviklere karşı verilen tepkiler-den oluşur. Bebekler gözlerini belli bir nokta-ya odaklarlar, hareket ve yüz ifadelerini taklit etmeye ve onlardan anlam çıkararak beyinle-rinde sinaptik bağlantılar inşa etmeyi öğrenirler. Ebe-veynleri gülüm-sediklerin-de onlar

da gülümser, sev-diklerinde onlarda ken-dilerince sevildiğini ve sevdiklerini gösterir ve bunlarla birlikte fiziksel, sosyal, dilsel, bilişsel, psikomotorik geli-şimleri güçlenir. Ye-timhanede veya dev-letin diğer kurumlarında büyüyen çocuklar da ise özellikle bebekler-de bu tür etkileşim maalesef mümkün ola-mıyor. Çünkü bu kurumlar-da yeteri kadar her çocukla ilgilenebilecek personel yok. Personelden ziyade bebeklere ve çocuklara anne şefkati ve-recek ve onlar ile vakit geçirebilecek bir “anne” adayı maalesef yok ve olması da zaten müm-kün değil. Çocukların hem fizyolojik hem de psikolojik bakımdan aileden yoksun büyüme-meleri için durumu maddi ve manevi yönden müsait olan herkes koruyucu aile olmalıdır. Hatta olmakla mükelleftir demek daha doğ-ru olacaktır. Her çocuğun bir ailenin yanında büyümeye hakkı vardır. Zaten onların her yön-den sağlıklı gelişebilmeleri için aile şarttır. Zira küçük bir bebeği sevgi, ilgi ve şefkate muhtaç bırakmak ne kadar doğru olabilir ki? Koruyucu bir aileye muhtaç olan bu çocukları koruyucu bir aileye vererek onları sevgiyle sarıp sarmala-mak, onların gelişim bozukluklarını iyileştire-rek mutlu bir birey olarak yaşamalarına imkân sağlamak bu dünyada yapılabilecek en güzel davranışlardan biridir.

Aile toplumun en küçük yapı taşını oluş-turur ve sosyokültürel durumunu belirler. Ai-lede oluşan sorunlar ve problemler topluma, toplumdakiler ise aileye yansır. Bu durumda sağlıklı aile sağlıklı toplum, sağlıklı toplum ise sağlıklı aile demektir. Eğer aile ve toplum arasındaki etkileşim sağlıklı ve bir düzen içeri-sinde olmazsa her iki taraf maalesef çözülme-si ve onarılması zor sıkıntılar ile karşılaşmak durumunda kalabilir. Çünkü aile kişinin sevgi ihtiyacının karşılanması, psikolojik gelişimi ve eğitiminin tamamlanması, sosyokültürel de-ğerler kazanması, kendine güvenmesi ve kişisel gelişimi için büyük önem arz eder.

Ailede üyeler birbirinden etkilenir ve bir bütün olarak yaşamaya özen gösterirler. Hatta aile aynı vücutta bulunan organlara benzetilir. Eğer organların birinde bir sorun olursa bu di-ğer organların ritmini ve işleyişini de olumsuz yönde etkiler. Bu nedenle sağlıklı bir aile, sağ-lıklı bireylerin yetişmesi için zemin hazırlayan en mükemmel kurumdur ve bundan dolayı da toplumun temel taşı olarak kabul edilmekte-dir. Maalesef Avrupa ve Orta Asya’da takriben 1 milyona yakın çocuk, aileden yoksun olarak yetimhanelerde ve devletin diğer kurumların-da büyümeye çalışıyor. Bunun nedeni ise ço-ğunlukla ailelerin; psikolojik ve sosyal sorunlar yaşamaları, ekonomik yetersizlikleri, boşan-maları, ölüm, hükümlülük, bedensel veya zi-hinsel sağlık sorunları gibi durumlar ile karşı karşıya kalıp çocuklarının gereksinimlerini karşılayamaz hâle gelmeleri. Böyle durumlar ise toplumun olumsuz yönden etkilemesine ve toplumsal sorunların fazlasıyla ortaya çıkması-na sebep olabilir. Yukarıda zikredilen sorunları önlemek ve çeşitli nedenlerden ötürü hayatını ailesinden ayrı geçirmek zorunda kalan çocuk-ların aile sevgisi ve şefkatini sağlayabilmek için koruyucu aile olmak en güzel alternatiflerden biridir.Koruyucu aile nedir?

Koruyucu aile, bazı sebeplerden ötürü öz ai-lesi yanında bakımları bir süre için sağlanama-yan çocukların, kendi aile ortamlarında eğitim, bakım ve yetiştirilme sorumluluğunu kısa veya uzun vadeli olarak üstlenen aileye verilen addır.Neden koruyucu aile?

Çocukların bir aileden yoksun büyümesi onların hem bedensel sağlıklarını hem de psi-kolojik gelişimlerini ciddi anlamda tehlikeye atmak demektir. Özellikle bu durum bebekler için geçerlidir. Çünkü bebekler doğduklarında kas ve beyin gelişimleri tam olmadan doğarlar. Altı ay içerisindeyse beyin gelişimleri, yaşam-larının ilk üç yılında ise tüm diğer gelişimleri tamamlanır. Bu gelişimlerin tamamlanması

Koruyucu aile olmanın amacı; çocukların şefkatli ve destekleyici bir aile ortamında büyü-

melerini sağlamak ve onların olumsuz yaşam deneyimlerinden uzaklaşıp

duygusal sorunları-nı en aza indir-

mektir. Ko-ruyucu

ai le-ler

a y r ı c a çocuğun geleceği

için kalıcı ve ona en uygun olan bir plan geliştirmek ve bu planın hayata

geçirilmesini sağlamak

d u -

rumunda-dur. Böyle-

likle çocuğun yaşadığı karmaşık

ve sorunlu durum-lardan en az şekilde etkilenerek, çocu-ğun normal bir ya-

şam sürmesi sağlan-mış olacaktır. Bu bağlamda yapılan küçük ama bir o kadarda önem haiz eden bir araştırmayı sizlerle paylaşmak istiyoruz. Bundan 20 yıl ev-vel yapılan bir araştırmaya göre yetimhaneye verilen bebeklerin hiçbirinin ağlamadığı tespit edilmiş. Ağlamayan bebeğin ya karnı toktur, ya altı temizdir veya uyuyordur. Yetimhanelerdeki personel eksikliğini ve araştırmanın 20 yıl evvel yapıldığını düşünecek olursak bebeklerin ağla-maması aslında hiç de hayra işaret değildir. Zira bebeklerin hepsinin karnının tok, altlarının temiz olması veya hepsinin aynı anda uyuyor olması mümkün değildir. Daha sonra bu be-beklerin ağlamamasının nedeni ortaya çıkmış: Araştırmanın bulgularına göre yeni doğan bu bebeklerin öncelikle birkaç saat ağladıkları ve ihtiyaçları karşılanmadığı için sustukları belir-lenmiş. Daha sonra ise bu bebeklerin boş bak-

tıkları ve neşesiz oldukları da saptanmış. Boş ve manasız bakan, mutsuz ve neşesiz olan bir çocuğun geleceği sizce nasıl olabilir?

Koruyucu aile olmak isteyenlerin dikkat etmesi gereken bazı önemli hususları sırala-makta fayda var:1. Aileler evlerinde çocuğun sağlıklı gelişimi için gerekli koşulları sağlamalılar.2. Çocuğun ihtiyaçları ve beklentileri dikkate alınmalı ve eğer çocuk akıl erdirecek yaşta ise bazı kararları onunla birlikte alınmalı.3. Çocuğun güvenini sarsacak hareketlerden uzak durulmalı.4. Görüşmesinde bir sakınca yok ise çocuğu öz ailesi ile görüştürmeli ve bundan yetkili kuru-munda haberdar olması sağlanmalı.5. Aileler sakin, sabırlı ve hoş görülü olmaya özen göstermeliler.6. Eğer varsa hem kendi çocuklarına hem de koruyucu aile olduğu çocuğa eşit zaman ayır-malılar.7. Çocuğun iyi davranışları üzerine odaklan-maya çalışmalılar. Olumsuz davranışlarını ön plana çıkarmayıp aksine çocuğun olumsuz davranışının altında yatan nedenleri anlamaya çalışarak çocuğa ona göre davranmalılar.8. Çocuğa karşı son derece merhametli ve şef-katli davranmaya özen göstermeliler.

Koruyucu AilelikRahime Söylemez

Page 11: sen de bir KÜLTÜR VE SANAT kelebek uçur...sofralarımızı minik yavrularımız süslesin. Rabbim hepimize bu mübarek zaman dilimi-ni en güzel şekilde idrak ederek, feyiz ve

camia | 12 Haziran 2015 Aile 11|

Bayburt Üniversitesi ekmek israfını önlemek için yeni bir pro-je geliştirdi. Üniversitenin Mühen-dislik Fakültesi Gıda Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi Doç Dr. Enes Dertli ekşi hamurdan yapıl-ması planlanan ve raf ömrü daha

uzun olan ekmek üretmek amacıyla “Ekşi hamur flora-sından yararlı bakterilerin izolasyonu” adıyla TÜBİTAK destekli projeyi geliştirdiklerini belirtti. Dertli, ekmeğin Türk toplumunun temel besin öğelerinden olduğunu ve maalesef yılda yaklaşık 2 milyar adet yani 500 tona yakın ekmeğin çöpe atıldığını ve bunu önlemek için ekşi hamur uygulmasına geçilmesi gerektiğini belirtti. Uygulanan bu yeni proje ile yörede üretilen ekşi ha-murdaki etken floranın laktik asit bakterileri araştırıldı ve bunun 10 adet olduğu tespit edildi. Tespit edilen bu yeni bakterileri izole ederek ekmek üretmek istedikle-rini belirten Dertli bu sayede ekmek israfını önlemeyi hedeflediklerini de söyledi.

Kalp krizi yalnızca 60 saniye gibi kısa bir sürede gerçekleşen ve doğru müdahale edilmediğin-de maalesef kişinin hayatını kay-betmesine neden olan bir olaydır. Ancak doğru müdahale edildiğinde bireyi hayata döndürmek mümkün-

dür. Dr. John Christopher kalp krizi geçiren bir kişinin hayatını tek bir hareketle kurtarabileceğini savunuyor. Dr. Cristopher, bu konuda dikkat edilmesi gereken hususları şöyle sıralıyor: 1. Evinizde her zaman mut-laka toz kırmızı biber bulundurun. 2. Kalp krizi geçiren ve bilinci açık olan kişiye acilen bir bardak suya acı toz kırmızı biberi karıştırarak içirin. 3. Eğer bilinci açık değilse, dilinin altına birkaç tutam acı biber koyun. Dr. Cristopher bu yöntemin, kalp krizi geçiren kişinin hayatını birkaç dakika içinde kurtarabileceğimizi be-lirtiyor. Diğer tıp kaynaklarına göre eğer kalp krizi ge-çiren kişinin bilinci açıksa ona derin derin öksürmesi telkin edilmelidir.

“Binge-watching” peş peşe veya çok kısa bir zaman içerisin-de birden fazla video ya da TV şovunun bölümlerini arka arkaya izlemek olarak tanımlanır. Bu terim 1980’lerde televizyon kanallarının tek bir dizinin bölümlerini bir kaç

saat boyunca yayınlamasıyla ortaya çıkmasına rağ-men günümüzde bu tür televizyon maratonları hâlâ popülerliğini korumakta. Her ne kadar tek bir oturuşta en sevilen televizyon programlarının bütün bölümlerini izlemek eğlenceli görünüyor olsa da araştırmalar göre bu davranış çok sağlıksız ve olumsuz etkileri bir hayli çok. Zira televizyon izlemek sakin bir faaliyet olduğun-dan ve bu etkinliğe genellikle yavaş kan dolaşımı ve metabolizmaya yol açan sağlıksız atıştırmalıklar eş-lik ettiğinden uzun süre oturarak bir şeyler izlemenin obezite, kalp hastalıkları, aşırı yorgunluk, kanser, sırt problemleri, kötü görme, diyabet gibi kronik hastalık-lara yol açtığı belirlenmiştir.

PsikolojiSağlık Gıda

Sarıkaya AilesiDört çocuk sahibi olan Tevhide Sarıkaya 2008-2015 arası toplam dört çocuğa daha

koruyucu aile olmuş ve bazı çocukların ise bakımlarını üstlenmiş. Tevhide Hanım ge-çen bu süreci şöyle anlatıyor: “Bir komşum vesilesiyle koruyucu aile oldum. Bahsettiğim komşumun iki çocuğu vardı. 7 yaşında bir kızı ve 9 yaşında bir erkek çocuğu. Annesi çocuklarıyla pek ilgilenmediğinden “Familienhilfe”ye (ailelere yardım eden bir kurum) gi-diyordu. Anne eve gelmediğinde veya çocuklar okuldan eve geldiklerinde anneleri evde olmadığında çocuklar hep bana geliyor, bende yemeklerini yiyorlar ve okul derslerini benim evimde yapıyorlardı. Familienhilfe’deki görevli memur bunu duyunca bana, ço-cuklara resmî olarak “Tagesmutter” (günlük bakıcı) olmamı teklif etti. Ben de kabul ettim. Daha sonra bu çocuklara üç yıl boyunca koruyucu ailelik yaptım. Bu çocuklardan sonra aynı zamanda 9 yaşında bir erkek çocuğuna koruyucu aile oldum ve 12 yaşında da çocuğu babasına geri verdim. Üçüncü koruyucu aile olduğum çocuk ise iki günlük bir bebekti. Annesi yeni doğan bebeğini istemediğinden bebeği bana verdiler ve ben de 7 ay boyunca ona baktım. Daha sonra bu bebeği bir Müslüman Türk ailesi evlatlık aldı. Son aldığım çocuk ise babasıyla yaşıyordu ve günlük olarak bana geliyordu. Yani ona da ‘Tagesmutter’ (günlük bakıcı) olmuştum. Bu çocuk da ailemi ve özellikle de çocuklarımı çok sevdiğinden ve onlarla iyi anlaşabildiğinden hep bizde kalmak istedi ve biz de baba-sının müsadesiyle bu çocuğa beş sene boyunca koruyucu aile olduk. 12 yaşındayken annesine gitti ama çocuk orada yapamadı ve tekrar bize geri döndü. Şimdi ise babasıyla birlikte yaşıyor. Şu an ise koruyucu aile olmak için Gençlik Dairesinden hâlâ bana bir çocuk vermesini bekliyorum. Maalesef bu konuda Gençlik Daireleri koruyucu aile olmak isteyen ailelere karşı çok mesafeli davranıyor. Yakın çevremdeki arkadaşlarıma koruyucu aile olmanın ne kadar önemli olduğunu ve bunun için nelerin gerektiğini anlattım ve bu vesileyle 6 arkadaşım kurslara katılarak koruyucu aile olma sertifikasını aldı. Buna rağmen 5 senedir bu arkadaşlarıma koruyucu aile olabileceği bir çocuk vermediler. Sadece bir arkadaşımıza verdiler o da çocuğu kendi çabasıyla buldu ve aldı. Koruyucu aile olmak gerçekten tarif edilemeyecek kadar güzel bir duygu. ‘Yaşayan bilir!’ veya ‘Bir şeyin tadını anlamak için tatmak lazım!’ derler ya onun gibi birşey. Müslüman aileler koruyucu aile olmanın verdiği huzuru, hazzı ve değeri bir bilseler hiç zaman kaybetmeden mutlaka gidip koruyucu aile olmak için başvururlar. Örneğin o çocukların bana karşı çok özel bir sevgileri oluyor. Tabii ki bu karşılıklı. Onlar kendi çocuklarım gibi. Gece üstleri açıldı mı açılmadı mı diye dert ediniyorsunuz. Her konuda itinalı davranıyorsunuz. Sabırlı ve ada-letli olmaya özen gösteriyorsunuz. Sonuçta bu çocuklar bir nevi yetimler. İslam’da yetim hakkının önemini herkes bilir. Bu nedenle daha çok dikkat ediyorsunuz. Bir de şu mesele var: Eğer evin hanımı koruyucu aile olmak istiyorsa bu kararı mutlaka eşi ve çocuklarıyla birlikte vermelidir. Evin hanımının bu konuda tek başına hareket etmesi o evin huzurunu bozacaktır. Ben koruyucu aile olduğum bu sürede çok tecrübe edindim ve en önemlisi koruyucu aile olmanın tarifi mümkün olmayan bir duygunun olduğunu ve böyle güzel bir görevin herkese nasip olmayacağı kanısına vardım. Tabii ki Gençlik Dairelerinin buradaki konumu da çok önemli. Örneğin bir keresinde ‘Alabileceğim yeni bir çocuk var mı?’ diye sorduğumda görevli memur bana şöyle dedi: ‘Evet Müslüman bir çocuk var ama kendisi Arnavut ve çingene. Size uymaz!’ Bu tür tutumlar karşısında şaşırıyorsunuz. Müslüman çocukların bana uyup uymaması söz konusu dahi olamaz. Yeter ki bu çocukları Alman veya diğer dine mensup olan ailelere vermesinler, asimile etmesinler. Bu nedenle Müslü-man aileler pes etmeden gerekirse her gün Gençlik Dairelerini arayıp çocuk var mı yok mu diye sormaları gerek. Ben sohbet veya gezmek için gittiğim yerlerdeki görevli arka-daşlara söylüyorum bu konuyla ilgili broşür yapın, afiş hazırlayıp asın veya en azından bu konu gündeminizde olsun. Gençlik Daireleri aldıkları çocukları mecburen birilerine vere-cekler. Neden o birileri biz olmayalım?”

Çınar Ailesi

“Neden o aile biz olmayalım?”Koruyucu aile olarak Müslüman çocukların bakımını

üstlenen ailelerin sizlere mesajları var.

Dört yetişkin çocuğa sahip olan Çınar çiftinin koruyucu aile olma kararı ileri-de üç kardeşin (iki kız 6 ve 7, bir erkek 9 yaşında) hayatını tamamen değiştire-cektir. Çınar çiftinin hikâyesi bir tanıdıklarının onları aramasıyla başlar. Tanıdıkları Müslüman bir ailenin 3 çocuğunun eğer müdahale edilmezse Gençlik Dairesi tarafından Alman bir aileye verileceğini bildirir. Mualla ve Yusuf Çınar hiç tered-düt etmeden Gençlik Dairesini arar ve çocukları almak istediğini bildirir. Görev-linin ilk sorduğu “Çarşaflı mısınız?” sorusudur. Konuşmanın tam olarak nereye varacağını bilen Mualla Hanım soruya açıklık getirir ve çocukları almak istediğini tekrar eder. Çocukların öz babası ile görüşüldükten ve onun da onayı alındıktan sonra mahkemenin kararı beklenir. Takriben 7 ay sonra Çınar ailesi birçok so-runlara rağmen üç kardeşe koruyucu aile olabilmiştir. Olaylar hızlı geliştiğinden Çınar ailesi çocuklara çok kısa bir zaman içerisinde mobilya alır ve apar topar evlerini onlara göre düzenler.

Mualla Hanım çocuklara koruyucu aile olmadan evvel onları görmek iste-mediğini ve koruyucu aile olma sürecini şöyle anlatıyor: “Eğer nihai karar ve-rilmeden evvel çocukları görmüş olsaydım çok üzülürdüm. Onları gördükten sonra mahkemenin olumsuz kararı hem beni hem de o ço- cukları olumsuz yönden etkileye- ceği için çocukları görmemeyi tercih ettim. Zaten kimse de bana bunu teklif etmedi. Daha sonra bu kararımın hiç de yanlış olmadığını gördüm. Koruyucu aile olmak isteyen aileler hiç gecikme- den kursuna gidip sertifikalarını aldık- tan sonra Gençlik Dairelerine başvur- maları çok önemli. Ama maalesef ko- ruyucu aile olma konusunda Müslümanlar çok duyarsız davranıyorlar. Bunu anlamakta güçlük çekiyorum, çünkü insanlar cami yapıyor, okuyor, okutuyor, insanlara yardımcı olmaya çalışıyorlar. Büyüklerimiz gençlere nasihat ediyor, onlar da bu nasihatle-re ve tavsiyelere uymaya çalışıyorlar. Peki ama hiç düşündünüz mü tüm bunlar neden yapılıyor? Elbetteki neslimizin yanlış yola git-mesini engellemek için. Buna ‘Emri bil maruf ve nehyi anil münker’ de diyebiliriz. Şu soruları ken-dimize sormamız lazım; Neslimizin çoğalmasını Peygamber Efendimiz niçin istedi? Onun ev-latlarımıza nasihat etmemizi, öldükten son-ra arkamızda sağlam bir nesil bırakma-mız için yaptığı nasihatler boşuna mıydı? Peygamber Efendimiz’in yaptığı her işte bir hikmet vardır. Bu nedenle imkânlar dâ-hilinde herkes koruyucu aile olma sorum-luluğunu almalı ve duyarlı olmalıdır. Zira her konuda Peygamberini örnek alan bu ümmet onun Hz. Enes’e koruyucu aile olmasını da örnek almalıdır.”

Zira her konudaPeygamberini

örnek alan bu üm-met onun Hz. Enes’e koruyucu aile olma-sını da örnek almalı-

dır.”

Page 12: sen de bir KÜLTÜR VE SANAT kelebek uçur...sofralarımızı minik yavrularımız süslesin. Rabbim hepimize bu mübarek zaman dilimi-ni en güzel şekilde idrak ederek, feyiz ve

camia | 12 Haziran 2015Hayatın İçinden12 |

“Her nefis mutlaka ölümü

tadacaktır.”

Siz de üye olun. Daha fazla bilgi ve başvuru formu için

sitemizi ziyaret edin:www.igmgukba.org

Werden auch Sie Mitglied. Weitere Informationen und das

Antragsformular finden Sie auf unserer Homepage:

www.igmgukba.org

„Jede Seelewird den Tod

erfahren.“Sure Anbiyâ, 21:35

IGMG Bestattungshilfeverein e. V. | IGMG Cenaze Yardımlaşma DerneğiBoschstraße 61-65 | D-50171 Kerpen | T +49 2237 97930-22 | F +49 2237 97930-30www.igmgukba.org | [email protected]

Gerçekleştirmek istediğimiz ve olmasını arzu et-tiğimiz şeylerin önüne kimi zaman engeller çıkar. Bu engeller bizden kaynaklanabileceği gibi kimi zaman da dış etkenlerden kaynaklanır. Ne yaparsak yapa-lım istenen şey bir türlü vücut bulmaz. Kapıların açıl-ması, engellerin kalkması için ne kadar çabalarsak çabalayalım istenen bazen olmayabilir. Bize düşen kapıların açılmasını talep etmek ve gereğini yapmak-tır. Kapıları açacak, engelleri kaldıracak olan ise sa-dece Allah’tır.

Allah El-Fettah’tır; kapıları açan. O’nun engelle-ri kaldırmasıyla bizler yolumuzu buluruz. İnsanı var eden, insanın yürüyeceği yolu da elbette tayin etmiş-tir. İşte bu yol, manası “açan” olan Fatiha’da “dos-doğru yol” olarak zikredilir. Öyle ki, bu yol kendilerine nimet verilenlerin yoludur, gazaba uğrayan ve sapı-tanların yolu değil. O’dur kalpleri İslam’a açan. O’dur kalpleri İslam’a açılanlar eliyle fetihler bahşeden. O açmayı murat ederse kim kapatabilir; O’nun kapattı-ğını kim açabilir?! O yol açanların en hayırlısıdır. Kalp-lerin anahtarı O’nun elindedir. Varlığın anahtarı O’nun indindedir. Herşey O’nun dilemesi ile vücut bulur. Varlık O’nun “Ol!” emri ile var olur.

Fetih, Fatiha’nın vermek istediği hakikati kavra-

mak, kendilerine nimet verilenlerin yoluna ulaşmak için azami çaba göstermektir. Fatih, bu hakikati kav-rayan ve o doğrultuda hareket eden kişi demektir. Fatih, fethi gerçekleştiren, kendisine fetih ihsan edi-len kişidir. Fetih, açmak demektir. Fetih şerefli bir za-ferdir. Zafer ise ancak O’ndandır. Bu manada fetih nasip meselesidir; elde edilmez, lütfedilir. İstanbul’un daha önce onca kuşatmaya rağmen fethedileme-mesi, Fatih Sultan Mehmet’e nasip olması bu ka-bildendir. Kul elinden geleni yapar, takdir Allah’ındır. İşte bu yüzden tüm çalışmalarımızın ardından, “Gay-ret bizden, tevfik Allah’tandır.” deriz. İşte bu yüzden “Zaferden değil, seferden sorumluyuz.” cümlesini kullanırız.

Fetih, güçlü bir birliktelik ruhu oluşturur. Fetih, bir olana iman etmiş kişilerin güçlü birlikteliği ile ha-yat bulur. Bu birliktelik, toplu vuran yürekleri topun sindiremediği bir birlikteliktir. Kendi içerisinde par-çalanmış, kendi kendisiyle uğraşan toplumlar fetih gerçekleştiremezler. Birliğini sağlayamayanlar dirlik bulamazlar. Fetih bir müjdedir. Onca ilerlemiş yaşı-na ve onca meşakkate rağmen Ebû Eyyüp El En-sari’yi İstanbul’a getiren Efendimiz’in vermiş olduğu müjde olmuştur. Bu müjdedir ki, İstanbul’un onlarca

defa kuşatılmasına vesile olmuştur. Fetih farkındalık-tır. İnsan olarak yeryüzündeki bireysel ve toplumsal sorumluluklarımızın farkında olmaktır. Yaşanabilir bir yeryüzünün inşası, zalimin ve zulmünün karşısında, mazlumun ve mustazafın yanında olmanın duruşu-na sahip olmaktır. Fetih, ifsadı engelleme, ıslahı tesis etmektir.

Zaferler sadece savaşarak elde edilmez. Pey-gamberimiz (s.a.v.)’in “Medine fetholunmuştur.” sözü bu hakikate işarettir. Mekke’nin fethi de sa-vaşarak, kan dökerek elde edilmiş bir zafer değildir. Bu fethi müjdeleyen Fetih suresi Hudeybiye aktinin akabinde indi. Anlaşma Müslümanların aleyhinde gözükse de Efendimiz’in dilinde fetih olarak zik-redildi. Zira bu “Doğrusu biz sana ap açık bir fetih ihsan ettik.” ayetinin bir yansımasıydı. Çok değil, 8 yıl önce kendi doğduğu topraklardan çıkartılan, ken-disine hayat hakkı tanınmayan, hayatına kast edilen Peygamberimiz (s.a.v.) işte böyle bir fethin sonunda Mekke’ye dönmüştür.

Fetih geçici olan için değil, kalıcı olan için yapı-lır. Fetih dünyalık içinse, dünya geçicidir. Fetihler sırf toprak ve ganimet elde etmek için yapılmaz. Fetih ne bir işgal, ne de bir zorbalıktır. Fetih, öldürmek için

değil, yaşatmak için ortaya konan çabadır. Fetih kan dökmek için değil; barış, huzur ve esenliğin hakîm olması için yapılır. Fetih bir intikam değildir. Fetih bir rövanş değildir. Peygamberimiz (s.a.v.) Mekke’nin fethinde kendisinden eman dileyenlere Hz. Yûsuf’un kardeşlerine dediğini söylemiş ve “Bugün sizin üzeri-nize bir kınama yok. Allah sizi affetsin. Serbestsiniz.” demiştir.

Fetih, hakikatin ulaşmasına engel teşkil eden kapıların açılması, engellerin kaldırılmasıdır. İslam ile insanın buluşturulmasıdır. Fetihleri ancak özgür ki-şiler gerçekleştirebilirler. Kalpleri ve hayatları Kur’an tarafından fethedilen ruhlar ancak fetih yapabilirler. Yürekleri ve zihinleri işgal altında olanlar fetih gerçek-leştiremezler. Tutsaklar, kendi özgürlüklerini sağla-yamamış olanlar başkalarını özgürleştiremezler. Bu manada fatihlerin, kalpleri ve zihinleri işgal altında değildir.

Vakit; fetihler gerçekleştirme, fatihler yetiştirme vaktidir. Vakit; Fetihi, Fatih’i ve Fatiha’yı yeniden anla-ma çabası için kendi içimize dönme, El-Fettah olanın rızası doğrultusunda ve sahip olduğumuz imkânların farkında olma vaktidir. Vakit; gönülleri hayırla fetho-lunmuşların gönülleri fethetme vaktidir.

Murat Kubat

Fetih, Fatih ve FatihaKendi içerisinde parçalanmış, kendi kendisiyle uğraşan toplumlar

fetih gerçekleştiremezler. Birliğini sağlayamayanlar dirlik bulamazlar.

Page 13: sen de bir KÜLTÜR VE SANAT kelebek uçur...sofralarımızı minik yavrularımız süslesin. Rabbim hepimize bu mübarek zaman dilimi-ni en güzel şekilde idrak ederek, feyiz ve

camia | 12 Haziran 2015 Hayatın İçinden 13|

Siz de fıkıh köşesinde cevaplandırılmasını istediğiniz soruları [email protected] adresine gönderebilirsiniz.

Fıkıh Köşesi Âdâb-ı Muâşeret

Bir bayram günü. Oynayan çocukların arasında bir çocuk duvarın dibine çömel-miş, elbiseleri perişan. Efendimiz’in gözüne o ağlayan çocuk çarpıyor. Çocuğun ya-nına varıyor. “Neden böyle üzgünsün? Niçin arkadaşlarınla birlikte oynamıyorsun?” Peygamberimiz çocuğun Uhud şehidi bir babanın yetimi olduğunu öğreniyor. Müba-rek gözleri doluyor Resulullah’ın. Çocuğun ellerinden tutuyor, başını okşuyor, gönlünü alıyor. Ve şöyle soruyor: “Ağlama. Ben baban olayım. Aişe annen, Fatıma kardeşin olsun. İstemez misin?” (İbn Hacer, İsâbe, I, 302) Ve o küçük yetimi evine alıyor, saçla-rını tarıyor, yeni elbiseler giydiriyor. Ona şefkat, merhamet ve sevgi gösteriyor. Efendi-miz’in kimsesiz ve ihtiyaç sahibi olanlara yardım etmesi, sahip çıkması onun en doğal ve tabii hâli idi. Efendimiz’in, uzun yıllar kölesi olarak yanında yaşayan Zeyd’i serbest bırakıp, evladı gibi yetiştirmesi de buna örnek olarak söylenebilir. (Üsdü’l-Gâbe, 2:225)

Günümüzde sadece anne babası olmayan çocuklar değil, bazen anne babası olan çocuklar da böylesi yardımlara muhtaçtırlar. Anne ve babalar kuşkusuz çocuk-larını en güzel şekilde yetiştirmek için çaba harcarlar. Ancak yaşanan bazı olumsuz olaylar sonucunda bazı ailelerin ellerinden çocukları alınıp başka bir aileye verilebiliyor. Ailelerinden koparılmış ya da çeşitli sebeplerden dolayı ailelerinin yanında yaşamayan çocukların sorumluluğunu geçici olarak da olsa üstlenmek bir yetime sahip çıkmak kadar önemlidir. Çocuklar, Allah’ın insanlara bahşettiği birer emanettir.

Yetimlere sahip çıkma hususunda Efendimiz’in buyurduğu pek çok hadis aracılı-ğıyla yetime sahip çıkan kişinin cennette kendine özel yer hazırladığından haberdarız. Allah’ın rızasını kazanmak için bakıma, sevgiye, şefkate muhtaç kimsesiz çocuklara yardım elimizi uzatmalı ve onların maddi ve manevi gereksinimlerini sağlayabilecek bir aile ortamı sunmalıyız. Ailelerinden ayrı yaşayan çocuklara koruyucu aile olarak onlara sıcak bir yuva imkânı sağlayabiliriz.

Çocuğunu bir süreliğine başka bir aileye vermek zorunda olan aile yaşadığı zor durumdan dolayı çok sıkıntılı bir süreç geçirir ve çocuğunun geleceği için endişelenir. Kendisinden koparılan çocuğunun emniyetli bir yerde ve dinî değerlere sahip bir aile-nin yanında barındırılmasını ister. Böyle bir durumda biz Müslümanların üzerine büyük sorumluluk düştüğünü aklımızdan çıkarmamalıyız. Koruyucu aile olanlar, çocuk için karmaşık ve sorunlu olan bir dönemde özenli davranarak çocuğun bu dönemi daha kolay geçirmesini sağlarken, bir yandan da çocuğu elinden alınan ailenin içinin rahat etmesine vesile olurlar. Her ne kadar çocuğundan ayrı yaşamak üzüntü verse de çocuğunun emin ellerde olduğunu bilmek üzüntülü aileyi bir nebze de olsa rahatla-tacaktır.

Efendimiz bir kişinin sıkıntısını gidereni şöyle müjdlemektedir: “Bir kimse, bir mü-minin dünya sıkıntılarından birini giderirse, Allah da kıyamet gününde o müminin sıkın-tılarından birini giderir. Bir kimse darda kalana kolaylık gösterirse, Allah da ona dünya ve ahirette kolaylık gösterir.” (İbn Mâce, Mukaddime, 17)

Allah Teâlâ iyilik edilecek bir kaç grup insanı şöyle saymaktadır: “İyilik, yüzlerinizi doğu ve batı tarafına çevirmeniz değildir. Asıl iyilik, o kimsenin yaptığıdır ki, Allah’a, ahiret gününe, meleklere, kitaplara, peygamberlere inanır. (Allah’ın rızasını gözeterek) yakınlara, yetimlere, yoksullara, yolda kalmışlara, dilenenlere ve kölelere sevdiği mal-dan harcar, namaz kılar, zekât verir. Antlaşma yaptığı zaman sözlerini yerine getirir. Sıkıntı, hastalık ve savaş zamanlarında sabreder. İşte doğru olanlar, bu vasıfları taşı-yanlardır. Müttakîler ancak onlardır!” (Bakara suresi, 2:177) ve Resûlullah Efendimiz, “Kişi kardeşinin yardımında olduğu sürece, Allah da onun yardımındadır.” (Müslim, 48/38, 4867) diye buyurmaktadır. Efendimiz bir başka hadisinde ise şöyle buyurmuş-tur: “Müslümanların arasında bulunan, onların dertleriyle dertlenen/meşgul olan, Müs-lümanların arasında bulunmayıp, dertleriyle meşgul olmayandan daha iyidir.” (Tirmizî, 37/55, 2431)

Yukarıdaki ayet ve hadislerden de anlaşılacağı gibi zor durumda olanlara yardım etmek bizlere dinimizce emredilmiştir. Müminlerin birbirlerinin dertleriyle dertlenmesi gerektiğini bilmemize rağmen Avrupa’da pek çok aile koruyucu aile olma konusuna sıcak bakmamaktadır. Bunu iki şekilde açıklamak mümkündür.

Birincisi, aileler koruyucu aile meselesinin ciddiyetinin farkında olmayabilir. Oysaki dinî görüşü farklı bir aileye verilmek zorunda kalan çocuğu yaşamı boyunca çeşitli zorluklar ve sıkıntılar bekliyor. Çocuğa sırf dindar bir aile koruyucu aile olarak kucak açmadığı için çocuk farklı dine ve görüşe sahip, yaşantısı Müslümanlıkla bağdaşma-yan bir ailenin yanında kalmak zorundadır. Bu durumun sonucunda da çocuğun İslam dininden, Müslümanlıktan uzak olarak yetiştirilme tehlikesi vardır.

Diğer mesele ise günümüz şartlarında çocuk yetiştirmenin çok zor olarak benim-senmesi. Kendi çocuklarını büyütmekte zorlanan aileler “Kendi çocuğumuzu yetiştir-mekte zorlanıyor isek, başka bir çocuğa nasıl bakalım?” düşüncesi ile koruyucu aile fikrine uzak duruyorlar.

Aslında biliyoruz ki bir çocuğun anne babası ölmüş olsa yetim ve öksüz kalan çocuktan ailesi ve komşuları sorumludur. Ümmetin genişliğine bakarak, aslında hiç kimsenin aç ve açıkta kalmaması gerekmektedir. Ümmetin buna rağmen niçin bu kadar zor durumda olduğunu anlamamız için günümüz şartlarını iyi bilip, hepimizin hayrı için olacak, şahsen değiştirebileceğimiz şeyleri tespit etmemiz gerekmekte. Efendimiz “Allah’ım, bana her şeyi olduğu gibi göster.” duasını dilinden düşürmezmiş. Tavsiyemiz, eğer maddi ve manevi imkânlarınız var ise koruyucu aile olarak isminizi kaydettirmenizdir. Hususi durumda, sorumluluğu kabul edip etmemenizle ilgili sonra-dan da karar verebilirsiniz. Kimsesizlerin kimsesi, bu dünyadan göç etmeden bol hayır işlememizi nasip etsin.

“Ey müminler hayır işler işleyin ki kurtuluşa eresiniz.” (Hacc suresi, 22:77)

Soruların cevaplarına geçmeden önce koruyucu ailenin ne demek olduğu ko-nusuna kısaca değinelim.

Koruyucu aile, çeşitli nedenlerle öz ailesi yanında bakımları bir süre için sağla-namayan çocukların, kendi aile ortamlarında eğitim, bakım ve yetiştirilme sorum-luluğunu kısa veya uzun süreli olarak, ücretli veya gönüllü statüde, devlet deneti-minde paylaşan, hissettikleri toplumsal sorumluluğu gösterebilen uygun aile ya da kişilerdir.

Çocuğun psiko-sosyal gelişiminin sağlıklı bir şekilde karşılanması açısından, ko-ruyucu aile bakımının önemi büyüktür. Koruyucu aile hizmetinde amacın, çocuğun son derece sorunlu ve karmaşık olan bir dönemi örselenmeden geçirmesinin ve normal hayatını sürdürmesinin sağlanması olduğu belirtilmektedir.

Koruyucu aile kavramı ve bu isim altında verilmeye çalışılan hizmet oldukça yeni sayılabilecek bir uygulamadır. Bu isim ve bu uygulamanın İslami literatürde birebir karşılığını bulmak mümkün değildir. Ancak Kur’ân-ı Kerîm’in sosyal yardımlaşma ve dayanışmaya ilişkin prensipleri, yetimler gibi özel ilgi ve desteğe muhtaç kesimlerine sahip çıkılmasına yönelik tavsiyeleri ile Hz. Peygamber (s.a.v.)’in bu konulara dair söz ve uygulamaları, koruyucu aile olgusuna bakışta bir çıkış noktası ve dinî bir perspektif sunabilir.

Örneğin, Resûlullah Efendimiz (s.a.v.) şöyle buyurmuştur: “Müslümanlar arasın-da en hayırlı ev, içinde kimsesiz çocuğun (yetim-öksüz) bulunup ona iyi muamele edilen; en kötü ev de yetim ve öksüze kötü muamele edilen evdir.”

Kısaca bunları konunun izahı bağlamında ifade ettikten sonra, şimdi soruların cevaplarına geçebiliriz.Koruyucu aile veya evlat edinme durumunda, aile içindeki örtünme ve na-mahremlik konumu nasıldır?

Korunmak üzere eve alınan çocuk daha küçük yaşlarda iken mahremiyet ci-hetinden bir problem olmaz. Fakat bu çocuk büyüdüğünde mahremiyet şartlarına uyma zorunluluğu başlar. Yani koruyucu aile ile çocuk arasında bir kan bağı veya süt hısımlığı yoksa, çocuğun buluğ çağına erişmesinden sonra ilişkileri mahremiyet kurallarına uygun olmalıdır. Çünkü bu çocuk, erkekse evin hanımlarına nispetle, kız çocuğu ise evin erkeklerine nispetle haram olmuş olur.

Ancak bakımı üstlenilen çocuk süt emme çağında (0-2 yaş) olur da evin hanı-mı tarafından emzirilirse, bu kadını emen çocuk emziren kadının ve kocasının süt çocuğu durumuna gelir. Dolayısı ile çocuk haram ve helallik cihetinden ailenin öz çocukları gibi olur. Çünkü İslam’a göre, süt bağı ebediyyen nikâhlanmanın haram olmasına sebep olur. Arada mahremiyet oluştuğu için namahrem durumu ortadan kalkmış olur.

Böyle bir durum mümkün olmazsa, o takdirde mahremiyet sınırlarının korunması hususu gündeme gelir. Nitekim Hz. Peygamber (s.a.v.), çocukların yedi yaşından iti-baren ayrı ayrı yataklarda yatırılmasını ifade buyurmuştur. Koruyucu aile olan kişiler, hem kendi nefisleri hem de kendi çocuklarıyla himaye edilen çocuklar arasında bu mahremiyet konularına hassasiyet göstermelidirler.

Bakıcı ailedeki bayan 50 yaşına da gelse, daha yaşlı da olsa haramlık durumu devam eder. Avrupa’da Gençlik Daireleri Müslüman çocukları gayrimüslim ailelere, hatta homoseksüel çiftlere dahi evlatlık veya koruyucu aile olmaları için veriyorlar. Dolayısıyla çocuk dininden de koparılmış oluyor. Bu durumun Müslüman aile-lere yüklediği bir sorumluluk var mıdır?

Dile getirilen konu elbette Müslümanlar üzerine ağır sorumluluklar yüklemekte-dir. Neslin iman ve İslam çizgisinde tutulması, İslam mirasının sahipleri olarak onların yetiştirilmesi önemlidir. Çocuklar, dünya hayatının süsü ve Allah’ın kullarına nimeti-dirler. Onların sağlıklı ve mutlu bir şekilde gelişimleri için kendilerine bakacak, ko-ruyup sevecek, güven verip destekleyecek, her türlü maddi ve manevi gereksinim-lerini karşılayacak bir aile ortamına ihtiyaçları vardır. Çocuk, Allah’ın emaneti olarak görülmeli, bu emanete hakkıyla riayet için çaba ve gayret gösterilmeli, anne-baba şefkatinden mahrum bırakılmamalıdır. Doğal ve makul olan sıcak bir yuvanın çocuk-lara kendi aileleri tarafından sağlanmasıdır. Ancak çeşitli sebeplerle ailelerince sahip çıkılmayan ve aile şefkatinden mahrum bırakılan çocukların varlığı da bir gerçektir.

Çeşitli sebeplerle öz ailelerinin yanında bakımları sağlanamayan bu çocukların bakım, yetiştirilme ve eğitim sorumluluklarını üstlenen uygun kişi ya da ailelere ihti-yaç vardır. Yukarda da ifade ettiğimiz gibi çocuğun psiko-sosyal gelişiminin sağlıklı bir şekilde karşılanması önemlidir. İşte koruyucu aile hizmetinden maksat, çocuğun son derece sorunlu ve karmaşık olan bu çocukluk yıllarını, hırpalanmadan ve harap edilmeden geçirmesini ve normal hayatını sürdürmesini sağlamaktır.

Her ne kadar mahremiyet konularında sıkıntılar olması ihtimali olsa da soruda ifade edilen tehlikeli durumlarla kıyaslandığı takdirde, gerekli tedbirlerin alınması su-retiyle, bu çocuklara Müslümanlar olarak sahip çıkılması elzemdir diye inanıyoruz. Allah en iyisini bilir.

Sebahat ÖzcanM. Hulusi Ünye

Koruyucu Aile Allah’ın emanetine sahip çıkmak

1. İbn Mâce, Sünen, c.2, s.1213 2. Serahsî, el-Mebsût, V, 136 3. Ebû Davûd, Salat, 26 4. Kehf suresi, 18:46 5. Tİbrâhîm suresi, 14:39

Page 14: sen de bir KÜLTÜR VE SANAT kelebek uçur...sofralarımızı minik yavrularımız süslesin. Rabbim hepimize bu mübarek zaman dilimi-ni en güzel şekilde idrak ederek, feyiz ve

camia | 12 Haziran 2015Bölgelerimizden14 |

Kur’an’ı güzel okumada yarıştılarBerlin, Freiburg-Donau, Hessen, Arlberg, Köln, Paris ve Alpes Bölgeleri İrşad Başkanlıklarınca bölgelerde tertip edilen yarışmalarda Avrupa Kur’ân-ı Kerîm Tilavet Yarış-ması’nda bölgeler arası elemelere katılarak bölgeyi temsil edecek isimler belirlendi. Menderes Singin, Ali Atik, Sinan Aktürk, Celil Serçe, İskender Güngör, Fatih Yazıcı, Mustafa Pala

İRŞAD BAŞKANLIĞI

BerlinBerlin Bölgesi İrşad Başkanlığı’nın dü-

zenlemiş olduğu 27. Berlin Kur’ân-ı Kerîm Tilavet Yarışmasına ilgi yoğun oldu. Kendi cemiyetlerinde yapılan yarışmalarda dere-ceye giren 17 talebenin katıldığı yarışmada 10-13 yaş grubunda Yusuf Enes Gencer,14-18 yaş grubunda ise Ramazan Kırca birinci ola-rak Avrupa genelinde yapılacak yarışmaya katılma hakkını elde ettiler. Berlin İrşad Başkanı Nazmi Gödelek dere-ceye giren ve yarışmaya katılan bütün tale-beleri tebrik ederken, “Avrupa’da hem kendi

ezbere okuma ve tecvid bölümü olarak üç bölüme göre yapıldı. Tüm yarışmacılara he-diyelerinin verilmesinin ardından program sona erdi.Arlberg

Avusturya İslam Federasyonu’na (AİF) bağlı olarak faaliyet gösteren cemiyetlerin yetiştirdikleri talebelere yönelik de Kur’ân-ı Kerîm Tilavet Yarışması düzenledi. İki kate-goride gerçekleşen yarışmanın bölge finali Dornbirn’de tertip edildi. AİF İrşad Başkan-

arası yarışmada bölgeyi temsil edecekler.Hessen

Hessen Bölgesine bağlı olarak faaliyet gösteren cemiyetlerin talebelerinin iki ka-tegoride yarıştıkları Kur’ân-ı Kerîm Tilavet Yarışması bölge finali Kelsterbach’ta yapıldı. Bölge İrşad Başkanı Mehmet Ergün ve Bölge Başkanı Bilal Kaçmaz yaptıkları konuşma-larda Kur’ân-ı Kerîm Tilavet yarışmaların önemine değinerek, Almanya’da çocukların ve gençlerin bu tür yarışmalara katılmaları-nın büyük bir önem arz ettiğini belirttiler.

Yarışma yoğun bir katılımla icra edilir-

oldu. Brixleg Cemiyetinden Fatih Domur-cuk ise yarışmayı üçüncülükle bitirdi. Prog-ram dereceye girenlere hediyelerinin veril-mesinin ardından sona erdi.Köln

2015 Avrupa Kur’an Tilavet Yarışması öncesinde bölgelerin birincileri tespit etme programları sürerken, tüm yıl boyunca za-man zaman bölgelerin çeşitli programlarına davet edilen dünya Kur’an okuma birinci-lerinin Avrupalı gençleri etkiledikleri göz-

Berlin

Freiburg-Donau

Köln

Hessen Arlberg

okullarına hem de Kur’an kurslarına giderek Allah’ın kelamını ve dinini öğrenen bu yav-rularımız çok büyük iş başardılar. Cenâb-ı Allah hem bu dünyada hem de ahirette bu yapılanların karşılığını fazlasıyla verecek-tir.” dedi. Amaçlarının bilgili ve bilinçli bir nesil yetiştirmek olduğunu belirten Göde-lek, “Sadece kendisini düşünen değil bütün insanlığın kurtuluşu için çalışan bir nesil yetiştirmek istiyoruz.” ifadelerini kullandı. Freiburg-Donau

Freiburg-Donau Bölgesi İrşad Başkan-lığı’nın düzenlediği Şubeler arası Kur’ân-ı Kerîm Tilavet Yarışması Villingen’de Bölge Eğitim Merkezinde yapıldı. Küçükler kate-gorisinde 8, büyükler kategorisinde ise 5 ce-miyet yarışmaya katıldı.

Jüri heyetinde Necip Taşdelen, Kaya Öz-can, Haşim Gümüş, Yaşar Akyürek, Yusuf Sert, Akif Semizoğlu ve Sinan Yetiker yer aldı. Küçükler kategorisinde Tuttlingen Ce-miyetinden Erkam Adalar birinci olurken, Freiburg Cemiyetinden Muhammed Yıldız ikinci, Villingen Cemiyetinden Ensar Kart üçüncü oldu.

Büyükler kategorisinde ise Balingen Ce-miyetinden Muhammed Zeyd birinci, Tutt-lingen Cemiyetinden Ozan Erzengin ikinci, Freiburg Cemiyetinden Müslüm Kurnaz üçüncü oldu.

Yarışmanın sonunda yarışmacılara serti-fika ve hediyeleri verildi. Her iki katagoride birinci gelenler, 8 bölgenin katılacağı ve ev sahipliğini Freiburg’un yapacağı, bölgeler

ken, yarışmacılar ilk önce ezberden daha sonra yüzüne okuyarak birbirleriyle ya-rıştılar. Jüri heyetinin puanlamasına göre dereceye giren yarışmacılar sahneye davet edildi.

Küçükler kategorisinde Elsenfeld Ce-miyetinden Muhammed Yılmaz birinci olurken, Offenbach Cemiyetinden Ahmet Yılmaz ikinci oldu. Giessen Cemiyetinden Selman Güneş ise yarışmayı üçüncülükle bitirdi.

Büyükler kategorisinde Wetzlar Cemi-yetinden Emre Değer yarışmayı birincilikle bitirirken, Offenbach Cemiyetinden Yasin Koca ikinci oldu. Pfungstadt Cemiyetinden Yasin Yapar da yarışmada üçüncü oldu. Ya-rışmacıların puanlaması; yüzüne okuma,

lığı tarafından organize edilen yarışmaya katılım oldukça yoğundu. AİF İrşad Başkanı

lemleniyor. Mısırlı dünyaca ünlü hafız Ab-düssametin oğlu Abdülbasır Abdüssamet, Abdurrahman Sadien, Kasımi, Fatih Çollak, Ali Tel gibi marka olmuş isimler artık genç-lerin yeni idealistleri olmaya başladı. Bu yönüyle bile Avrupa’da yarım asırdır Kur’an yarışma programlarını ilk organize eden Millî Görüş Teşkilatları takdir toplamaya devam ediyor.Geçtiğimiz hafta sonu yapılan Köln Bölgesi 2015 yılı Kur’an elemeleri hem küçüklerde hem de büyükler kategorilerinde kıyası-ya bir mücadeleye sahne oldu. Bursa eski İmam-Hatip Lisesi Müdürü Mustafa Kütah-yalıoğlu’nun jüri başkanlığında Abdurrah-man Dizman ve Hasan Yeşilırmak hocalar Köln’ün en iyisini belirlemek için puanlama yaptılar.10-13 yaş gurubunda son yılların küçük ama başarılı şubesi Weidenpesch’den Yakup Uy-sal birinci olurken, sırasıyla Troisdorf Ca-mii’nden Zahit Macit ikinci, Bonn Şubesi’n-den Musab Gülbahar üçüncü, Muhammed Köksal ise dördüncü oldu.14-18 yaş gurubunda ise geçtiğimiz yıl Av-rupa ikincisi olan Sefer Furkan Ahmetoğlu bölge birincisi, Ehrenfeld’den Cem Taşdizen ikinci, Aachen’dan Rıdvan Sarıkaya üçüncü, Veysel Aydın ise dördüncü oldu. Tüm kategorilerde ilk dörde giren gençle-rin birbirine yakın puan alması, eğitimin kurumsallaştığı cemiyetlerde yapılan prog-ramların bir kalıba oturduğu şeklinde yo-rumlandı. Dereceye giren gençleri IGMG Köln Bölge Başkanı Hasan Batır başarıları-nın karşılığı olarak parayla ödüllendirdi.

Muhammet Busun yaptığı konuşmasında bu tür yarışmaların önemine değinirken, katılımcılara ve organizasyonda emeği ge-çen herkese teşekkür etti. Yarışmacılar Kur’ân-ı Kerîm’i ilk önce ezber-den daha sonra yüzünden okudular. Yarış-manın sonunda jüri heyetinin puanlama-sına göre dereceye giren yarışmacılar ilan edildi. Küçükler kategorisinde birinciliğe Bludenz Cemiyetinden Muhammet Kara-han hak kazanırken, Lustenau Cemiyetin-den Mert Durmaz ikinci, Feldkirch Cemiye-tinden Muhammet Enes Çiçek ise üçüncü oldu.Büyükler kategorisinde de Reute Cemiye-tinden Muhammet Sarıkaya birinci, Hall in Tirol Cemiyetinden Metin Kazancı ikinci

Page 15: sen de bir KÜLTÜR VE SANAT kelebek uçur...sofralarımızı minik yavrularımız süslesin. Rabbim hepimize bu mübarek zaman dilimi-ni en güzel şekilde idrak ederek, feyiz ve

camia | 12 Haziran 2015 Bölgelerimizden 15|

Achim Ravza Camii’nin temeli dualarla atıldıAşağı Saksonya Eyaleti’ne bağlı Achim kentinde yapılacak olan Ravza Camii’nin temel atma töreni büyük bir coşkuyla gerçekleştirildi. Abdulhamit Irmak

BREMEN

ParisAvrupa genelinde yapılmakta olan 27.

Kur’ân-ı Kerîm güzel okuma yarışması Pa-ris Bölgesi Fontenay Şubesi ev sahipliğinde yapıldı. Tüm katılımcı şube hocalarının jüri üyesi olduğu yarışmada, küçükler kategori-sinde Sarcelles Şubesinden Emre Ateş birin-ciliği elde ederken, büyükler kategorisinde yine Sarcelles Şubesinden Doğancan Kara-baş birinciliği kazandı. Programda eleme-lerin yanı sıra Paris Bölgesinin yetiştirdiği

Şenlik havasında geçen Achim Ravza Camii te-mel atma töreninde, duvarın ilk harcı Bremen Bölge Başkanı Ekrem Kömürcü, Achim Cemi-yet Başkanı Raķıp Erdinç ve Achim Belediye Başkanı Rainer Ditzfeld, Şura Başkanı İsmail Başer tarafından konuldu. 8 bin metrekarelik arsada 1200 metrekare inşaat alanıyla toplam 930 metrekare kullanım alanına sahip olacak olan minareli ve 6 kubbeli Ravza Camii’nde, mescit, gençler ve bayanlar lokali, 4 eğitim sı-nıfı, ticari alan, mutfak ve cami imamının ka-lacağı bir ev yer alacak. IGMG İrşad Başkanı Bilal Güney’in okuduğu Kur’ân’ı-Kerîm tilaveti ile başlayan törende, Achim ve çevresinde bulu-nan kentlerden siyasi parti temsilcileri ve çeşitli sivil toplum kuruluşlarının başkan ve temsilci-lerinin yanı sıra Alman komşuların da yer aldığı

Paris

öğrencilerden Oğuzhan Zorlu “Kur’an daha ne desin?” şiiri ile göz doldurdu. Güzel ve duygulu anların yaşandığı programda ya-rışmaya katılan Kur’an sevdalısı yürekler tebrik edilirken, ailelerine ve hocalarına da teşekkür edildi.

Programa ev sahipliği yapan, programda emeği geçen herkese ve Fontenay Kadınlar Teşkilatına da katkı ve desteklerinden ötü-rü teşekkür edildi.Alpes

görüldü.Törende konuşma yapan Achim Cemiyet Baş-kanı Raķıp Erdinç, Achimli Müslümanların önemli bir gün yaşadıklarını belirterek, “Yıl-lardır beklediğimiz hasret son buldu. Bugün, Achimli Müslümanlar için önemli bir gün. Sı-fırdan yaptığımız ilk camimiz olacak. Sevinçli ve heyecanlıyız.” dedi. Cami projesinin ger-çekleşmesinde başta Achim Belediye Başkanı olmak üzere emeği geçen herkese teşekkür eden Erdinç, cami özellikleri hakkında bilgi verirken, “Bir minareli ve 6 kubbeden oluşacak olan Ravza Camii’mizi 3 yıl içinde bitirmeyi he-defliyoruz.” dedi. Banka kredisi istemediklerini belirten Erdinç, bu konuda Avrupa’da yaşayan tüm Müslümanların yardımlarını bekledikleri-ni belirtirken, emeği geçen tüm hayırseverlere

CIMG Alpes Bölgesi İrşad Başkanlı-ğı tarafından düzenlenen Kur’ân-ı Kerîm’i Güzel Okuma Yarışması Bölge Merkezinde gerçekleştirildi. Sunuculuğunu Abdullah Çavuş’un yaptığı programa Bölge Başkanı Emir Demirbaş, Bölge İrşad Başkanı Bay-ram Kaçmaz, Annemasse Cemiyet İmamı Salim Derdiyok ve Şube İrşad Başkanları katıldı. Şubelerde yapılan elemelerin sonu-cunda düzenlenen yarışmada finale kalan öğrenciler Kur’an’ı en iyi şekilde okumak için yarıştı. Programda Bayram Kaçmaz, ya-rışmaya katılan her öğrencinin gönüllerin-de birinci olduğunu ifade etti. Kur’an’ı gü-zel okuyanların gönülleri fethettiğini ifade eden Kaçmaz, Kur’ân’ı Kerîm yarışmalarının şubelerde yapılan en önemli faaliyetlerden

olduğunu ve herkesin bu çeşit faaliyetlere daha çok ilgi ve alaka göstermesi gerektiği-ni belirtti.Emir Demirbaş ise, “Gençlerimizin Kur’an’ı güzel okumasının yanı sıra okuduklarını anlaması ve Kur’an ahlakıyla ahlaklanmaları son derece önemlidir. Kur’an’ı güzel oku-mada yarıştıkları için tüm gençlerimizi teb-rik ediyorum.” sözlerini kaydetti.Derdiyok’un başkanlığındaki jüri heyeti yaptığı değerlendirme sonucu dereceye gi-ren gençleri açıkladı. Büyükler kategorisin-de Annecy Şubesinden Bilal Yıldırım, kü-çükler kategorisinde ise Nantua Şubesinden Ali Güneş birinci oldu. Yarışmada dereceye girenlere hediyelerinin verilmesinin ardın-dan program sona erdi.

Alpes

teşekkür ettiklerini söyledi.Achim Belediye Başkanı Rainer Ditzfeld de yaptığı konuşmada, “Ravza”nın anlamının, “Gül Bahçesi” olduğunu öğrenince bu kavramı çok beğendiğini ifade ederken, “Müslümanların Almanya’da kendilerini temsil edecek böyle bü-yük yapıtları oluşturması günümüzde artık çok normaldir. Bu, insanların yaşadıkları toprakla-rı yeni vatanları yapmasının bir göstergesidir. Kalmak isteyen inşa eder. Bu kapsamda cami inşası, sınırlandırmak değil, tam tersi enteg-rasyonun bir parçasıdır.” şeklinde konuştu ve Ravza Camii’nin hayırlı olmasını dilediklerini belirtti.Daha sonra konuşma yapan IGMG Bremen Böl-ge Başkanı Ekrem Kömürcü Ravza Camii’nin süratle tamamlanarak hizmete girmesini te-

menni ettiğini söyledi. “Camimizin şimdiden hayırlı olmasını, burada yapılacak ibadetlerin Allah katında makbul olmasını diliyorum.” diyen Kömürcü şu duada bulundu: “Allah’ım bugün temelini attığımız bu mabedi dostluk, kardeşlik ve özgürlük simgesi olarak daim eyle. İçinde sana rükuya eğilen, senin için secdeye varan, ellerini açıp sana dua eden müminlersiz bırakma.” Ekrem Kömürcü temeli atılan Ravza Camii’nin Bremen’e kazandırılmasını sağlayan Millî Görüş Teşkilatına ve hayırsever vatandaş-lara da bir kez daha teşekkür etti. Törende ha-zır bulunan Almanya Sosyal Demokrat Partisi (SPD) Bremen Eyalet Milletvekili Mustafa Gün-gör de yaptığı konuşmada projeyi hayata geçi-renleri tebrik ederek, caminin hayırlı ve uğurlu olmasını dilediklerini aktardı.

Achim Hasselerstr. 21 adresinde inşasına başlanan Ravza Camii’ne destekleriniz için banka hesap numaramız:EMUG e.V. IBAN: DE85 2915 2670 0020 3098 03 | BIC: BRLADE21VER

Page 16: sen de bir KÜLTÜR VE SANAT kelebek uçur...sofralarımızı minik yavrularımız süslesin. Rabbim hepimize bu mübarek zaman dilimi-ni en güzel şekilde idrak ederek, feyiz ve

camia | 12 Haziran 2015Bölgelerimizden16 |

Tiyatro şöleni büyüledi

Ana sınıfı açıldı

Sınav Merkezi’nde büyük heyecan

Hadis ve Hutbe Yarışmaları duygulandırdı

Secde Hikâyeleri’nin merakla beklenen yeni oyunu “Arzuhâl” seyirciyle buluştu. Yardımlaşmanın öneminin ustaca tema edildiği oyun büyük ilgi gördü. Menderes Singin

Hessen Bölgesine Limburg Şubesi, ana sınıfı açılışını gerçekleştirdi. Sinan Aktürk

31 Mayıs 2015 tarihinde yapılan Açık Öğretim İmam-Hatip Lisesi Sınavları, Ruhr-A Bölge Eğitim Merkezi’nde gerçekleştirildi. İsa Özer

Hannover Bölgesi, Şubeler Arası Hadis ve Hutbe Yarışması Misburg Selimiye Camii’nin ev sahipliğinde gerçekleştirildi. Yavuz Yaylak

BERLİN

HESSEN

RUHR-A

HANNOVER

Limburg Şubesi önemli bir açılışa ev sahipliği yaptı. Büyük ilgi gören ana sını-fı açılış merasimine Hessen Bölge Eğitim Başkanı Zafer Erten, Bölge Eğitim Başkan Yardımcısı ve Ana Sınıfları Sorumlusu Ayşe Bdair, Cemiyet Başkanı Yusuf Yılmaz, Ce-miyet Eğitim Başkanı Ali Taşçı da iştirak

Almanya’nın farklı şehirlerinden gelen Açık Öğretim İmam-Hatip Lisesine kayıtlı öğrenci-ler sınavlarına katılmak için Dortmund Sınav Merkezi’ne akın ettiler.

Sınavın birinci oturumuna 75 talebe, ikin-ci oturumuna 75, üçüncü oturumuna ise 65 talebe katıldı. Sınavlara T.C. Millî Eğitim Ba-kanlığı’ndan Arslan Aytekin ve Nagihan Mavus iştirak etti. Sınavlara T.C. Essen Konsolosluğu Eğitim Ataşeliği Vekili Mustafa Aksu’nun yanı sıra dört eğitim görevlisi de sınav gözlemcisi olarak katıldı. Sınavlar ikişer gözlemci eşliğin-de gerçekleştirildi. Sınav gençlerde büyük bir heyecana yol açarken, veliler de bu esnada duy-gulu anlar yaşadı. Ebeveynlerin 20 sene önce-sine kadar çocuklarını İmam-Hatip okumaları için binlerce km uzakta olan Türkiye’ye gön-dermek zorunda kaldıklarını hatırlatan veliler, çocuklarını hasret ve özlem duyguları çekmek-sizin Dortmund Sınav Merkezi’nde gerçekleş-tirilen sınav ile İmam-Hatip Lisesinde eğitim

Hannover Bölgesi Şubeler Arası Hadis ve Hutbe Yarışması, hutbe etabıyla başla-dı. Hannover Bölgesi cami cemiyetlerinin eğitim merkezlerinde eğitim gören öğren-ciler, hazırlamış oldukları hutbeleri büyük bir ustalıkla okudular. 8-14 ve 15-20 yaş kategorilerinde yapılan yarışmanın değer-lendirilmesi ise hayli güç oldu. Jüri Başkanı Hameln Cemiyeti İmamı Ali Demirden öğ-

rencilerin farklı üslup ve duruşlarının öz-gün bir imam modeli oluşturduğunu ifade ederek katılım gösteren öğrencileri tebrik etti.

Yarışmacıların Türkçe konusundaki maharetleri yarışmaya damgasını vurdu. Yarışmaya Misburg Şubesinden katılan ve Bulgaristan Türklerinden olan Mesud Ah-met sergilediği performans ile büyük beğe-

ni kazandı. Yarışmaya Hannover’den katı-lan ve hutbe etabında birinciliği elde eden Ahmet Kaldi’nin performansı da jüri ve izleyiciden tam not aldı. Hiç Türkçe konu-şamayan Arap asıllı, 2003 doğumlu öğren-ci Ahmet Kaldi, ustalıkla okuduğu Türkçe hutbe ile göz doldurdu. Almanca hutbeyi de aynı beceri ile okuyan Kaldi, yarışmada güzel anların yaşanmasına vesile oldu. Ya-rışmaya Braunschweig Şubesinden katılan ve küçükler kategorisinde ikinci olan Bilal Filizer de düzgün Türkçesi ve kullandığı mimikler ile beğeni kazandı.

Bölge Başkanı Davud Toklu yarışma-cıların heyecanlarına ortak olduklarını ifade ederek, “Bugün Misburg Selimiye Camii’indeki bu manzara gelecek nesille-rimiz açısından sevindirici bir manzaradır. Yavrularımızı hazırlayan, destekleyen ve bu günlere getiren tüm emek sahiplerinden Allah (c.c.) razı olsun.” şeklinde konuştu.

Programa ev sahipliği yapan Misburg Selimiye Camii’nin komşu kilise ile daya-nışması yarışmaya da yansıdı. Kilisenin pas-törü minik kari Muhammed Yuşa Kaya’nın Yusûf suresinden okumuş olduğu Kur’ân-ı Kerîm dikkatle dinlendi. Keyif dolu anlara sahne olan programda şaşırtıcı sürpriz-ler de yaşandı. Cami avlusundaki kermesi

ziyaret eden ve İslam hakkında bilgi alan Alman vatandaşı bir bayan da kelime-i şe-hadet getirerek Müslüman oldu.

Gençlerin en iyi performansı göstere-bilmek için ter döktüğü yarışmanın hutbe etabında, küçükler kategorisinde; Hanno-ver Merkez Cemiyetinden Ahmet Kaldi bi-rinci olurken Braunschweig Cemiyetinden Bilal Filizer ikinci ve Misburg Cemiyetin-den Mesud Ahmet üçüncü oldu.

Büyükler kategorisinde ise Braun-schweig Cemiyetinden İshak Kaya birincili-ği elde ederken, Hildesheim Cemiyetinden Furkan Genç ikinci ve Osterode Cemiye-tinden Mücahid Eken üçüncü oldular.

Yarışmanın hadis etabında büyüklerde Hannover Cemiyetinden Abdullah Koçak birinciliği, Braunschweig Cemiyetinden Mihrullah Kaya ise ikinciliği elde ederek dereceye giren öğrenciler oldular.

Küçükler kategorisinde ise Braun-schweig Cemiyetinden Ahmet Aybek birin-ci, Peine Cemiyetinden Haris Kaya ikinci ve Hannover Cemiyetinden Abdurrahman Alpaya üçüncü oldular.

İlk üç sırayı elde eden öğrencilere para ödülü verilirken dereceye giremeyen ancak yarışmaya iştirak eden öğrencilere de teş-vik amaçlı hediye takdim edildi.

17 Mayıs 2015 Pazar günü sahne alan Secde Hikâyeleri tiyatro grubu komedi dram türün-deki tiyatro oyunu “Arzuhâl” ile beğeni topladı. Hasene Derneği’nin himayesinde gerçekleştiri-len tiyatro oyunu uzun süre ayakta alkışlandı.

Hasene Derneği Başkanı Mesud Gülbahar yaptığı konuşmada emeği geçenlere teşekkür ederken, Secde Hikâyeleri Yönetmeni ve Sena-risti Ömer İspirli tiyatroya ilginin az olduğu bu zamanda oyunlarına gösterilen ilgi ve yoğun katılımın başta bir tiyatrosever olarak kendisini çok mutlu ettiğini belirtti.

İspirli şu sözleri kaydetti: “Başarılı olmamız-

da en büyük etken iyi bir senaryonun oluşu ve ekibin uyumlu çalışmasıdır. Bu sebeple başta ça-lışmalarda büyük emeği olan Yönetmen Yardım-cısı Süleyman Filikçi’ye, yoğun mesai harcayan Teknik Yönetmen Musa İspirli’ye ve tüm ekibi-me gayretlerinden dolayı şükranlarımı sunuyo-rum. Başarının anahtarı rahmetli Sabancı’nın bir röportajında dediği gibi ‘Çalışmak, çalışmak, çalışmak...’ Rabbimin verilen emeği boşa çıkar-mayacağını bildiğimizden iyi bir oyun olacağına inancımız tamdı. Ünlü bir komedyen, ‘Benim güldürürken düşündürmek gibi bir derdim yok.’ diye açıklamalarda bulunmuştu. Biz ise ‘Hayat secdedir.’ diyen bir topluluk olarak güldürürken düşündürmeyi kendimize görev bilmişiz. Bizim derdimiz birilerini sadece eğlendirmek olamaz-dı zaten. Çünkü secde hayatın her anında vardır. Biz soytarılık yapmadan, doğru yoldan sapma-dan, Hakk’tan başkasına tapmadan sanat icra etme derdindeyiz. Anlatılacak daha çok hikâ-yemiz var. Kanımca bu öykülerin etkili olması-nın sebebi bizi bize anlatmasıdır. Bildiğimiz gibi kendini bilen Rabbini bilir. Rabbini bilen ‘Hayat secdedir.’ der.”

etti. Açılış merasiminde ana sınıfını gezen katılımcılar, ana sınıfının minik öğren-cileri için tasarlanan küçük mobilyalara oturmanın keyfini sürdüler. Limburg Ce-miyetindeki büyükler ise nostalji yaparak adetâ 40 yıl geriye döndüler. Bölge Eğitim Başkanı Zafer Erten, Limburg Cemiyetini

tebrik ederek bu çalışmanın yapılmasında-ki katkılarından dolayı tüm idareci ve gö-nüllülere teşekkür etti.

Limburg Cemiyet Başkanı Yusuf Yılmaz da açılışa katılan bölge yetkililerine teşek-kür ederek, “Ana sınıfı çalışmamız hayırlı olsun!” temennisinde bulundu.

ve diploma alma imkânına kavuştuklarını ak-tardılar.

İmam-Hatip Lisesinde eğitim almak iste-yen 15 yaşından büyük kız ve erkek talebeler haftada bir gün Ruhr Bölge Eğitim Merkezi’n-de eğitim görüp, imtihanlara girebiliyor ve al-dıkları lise diplomasının denkliğini yaptırarak Fachabitur’u (Meslek Lisesi Diploması) elde etme imkânına sahip olabiliyorlar.

Page 17: sen de bir KÜLTÜR VE SANAT kelebek uçur...sofralarımızı minik yavrularımız süslesin. Rabbim hepimize bu mübarek zaman dilimi-ni en güzel şekilde idrak ederek, feyiz ve

camia | 12 Haziran 2015 Bölgelerimizden 17|

Güllerle gönülleri fethettiler

Seminer serisi ilgi gördü

Şube idarecileri bir araya geldi

Darmstadt’ta namaza dikkat çekildi

Avusturya İslam Federasyonu (AİF) tarafından Vorarlberg ve Tirol kentlerinde dü-zenlenen “Buyrun, Ben Müslüman’ım” etkinliği büyük beğeni kazandı. Müslüman-lara karşı ön yargıyı yıkmak amacıyla gerçekleştirilen kampanya halktan yoğun ilgi gördü. Medine Kaya

İtalya Bölgesi (CİSMG) Como Şubesi Eğitim Başkanlığının koordine ettiği çocuk gelişimi ve psikolojisi üzerine düzenlenen seminerler dizisinin üçüncü halkası, şube lokalinde gerçekleştirildi. Livio Marica tarafından sunulan seminer ilgiyle dinlendi. Şüheda Genç

Hessen Bölgesine bağlı olarak faaliyetlerini sürdüren Cemiyetlerin Ana Teşkilat (AT), Kadınlar Teşkilatı (KT), Gençlik Teşkilatı (GT), Kadınlar Gençlik Teşkilatı (KGT) Başkanları, Sosyal Hizmetler Başkanları ve Bölge BYK’sının katılım sağladığı top-lantı oldukça verimli geçti. Ali Atik

Hessen Darmstadt Şubesi “Namaz engel tanımaz” konulu bir seminer düzenledi. Sinan Aktürk

ARLBERG

İTALYA

HESSEN

HESSEN

IGMG Genel Sekreterliği tarafından baş-latılan ve ardından pek çok bölge ve şube tarafından uygulamaya konulan “Buyrun, Ben Müslüman’ım” etkinliği ses getirmeye devam ediyor. Alrberg Bölgesi tarafından organize edilen etkinlikler Vorarlberg ve Ti-rol kent meydanında gerçekleştirildi. Halkın yoğun olduğu meydanda Müslüman gençler yoldan geçen kent sakinlerine güller dağıttı. İslam hakkında bilgilerin yer aldığı broşür-leri kent sakinlerine veren gençler, onlarla sohbet ederek gönül köprüleri kurdular. Et-kinlik çerçevesinde kent sakinlerine Müs-lümanlar hakkındaki düşüncelerini kaleme alma imkânı da sunuldu. Büyük ilgi gören etkinlikte üzerinde “Ben Müslüman’ım; çün-

Como Şubesi Eğitim Başkanlığı ta-rafından organize edilen “Gurbette an-ne-baba olmak” konulu seminere halkın ilgisi büyük oldu. İlgiyle dinlenen sohbette ebeveyn çocuk ve çevre ilişkisi irdelenir-ken konuşmacı Doktor (Dottoressa) Li-vio Marica, velilerin çocuklarıyla alakalı sorunlarda eğitim ve sağlık kurumlarıyla olan ilişkilerinde dikkat edilmesi gereken hususları aktardı. Doktor Livio Marica,

Hessen Bölgesi tarafından icra edilen Genişletilmiş Şube Başkanları Toplantısı (GŞBT) Raunheim’de yapıldı. Bölge Teşki-latlanma Başkanı Hikmet Atak, katılımcı-lara program hakkında bilgilendirme yap-tı. Bölge Başkanı Bilal Kaçmaz, programın açılış konuşmasını yaparak cemiyet baş-kanlarına hitap etti. Kaçmaz, bölgede ya-pılacak çalışmalar ve programlar hakkında cemiyet başkanlarına bilgilendirmede bu-lundu. “Cemiyetlerimizin yaptıkları ça-lışmalar her zamanki gibi şeffaf olmalı ve bulunduğumuz topluma katkı sağlamalı-dır. Bizler ümmet teşkilatı olduğumuz için dünyanın neresinde bir sıkıntı varsa tabii ki bizleri de ilgilendirmektedir.” telkininde bulunan Kaçmaz, konuşmasında Mısır’da-ki son gelişmelere de değinerek, “Bu ge-

Darmstadt Şubesi tarafından düzenlenen “Namaz engel tanımaz” etkinliği vatandaşın yoğun teveccühü ile karşılaştı. Programa Bölge Başkanı Bilal Kaçmaz, İlahiyatçı-Yazar Ahmet Bulut ve Hafız Hassan Sadıki da işti-rak etti. Şube Eğitim Başkan Yardımcısı Ali Çiçek’in sunuculuğunu yaptığı programda, Bilal Kaçmaz namazın önemine dair bir su-num yaptı.

Şube Başkanı Adem Aykır, programa ka-tılan misafirlere, sponsorlara ve programın hazırlanmasında emeği geçen herkese teşek-

kü ben …” yazan kağıtlar dağıtıldı. Etkinliğe katılan Müslüman vatandaşlar da boşlukları kendi düşünceleri çerçevesinde doldurarak tamamladılar.

Toplumun fertleriyle bireysel iletişime geçmeyi hedeflediklerini ifade eden ve dü-zenledikleri bu aksiyonla karşılıklı saygı, empati ve anlayışın oluşumuna katkı sağla-dıklarını belirten AİF idarecileri ayrıca Müs-lümanlar ve gayrimüslimler arasındaki ileti-şim köprülerini güçlendirmek istediklerini dile getirdiler. Etkinlik vesilesiyle sohbette bulundukları insanları camilere davet ettik-lerini de belirten AİF idarecileri, böylece gay-rimüslimlerin İslam’ı daha iyi anlamalarının mümkün olacağını aktardılar.

anne baba tutumunun hem çocuk hem de aile açısından önemli olduğunu belirterek ebevynin özgüven duygusuna sahip olması gerektiğinin altını çizdi. Bu doğrultuda an-nelerin özellikle yerel dillerde kendilerini geliştirmelerinin önemli olduğunu kayde-den Marica, ebevynin tutumuyla çocukla-rına örnek teşkil ettiğini aktardı. Önemli kazanımların elde edildiği etkinlikten izle-yiciler memnun ayrıldı.

lişmelerin hiçbirisine kayıtsız kalamayız.” ifadelerini kullandı.

Genel Başkan Yardımcısı Hakkı Çiftçi de iki bölümden oluşan sunumunu gerçek-leştirdi. Çiftçi, sunumunun ilk bölümünde zekât-fitre çalışmaları hakkında bilgilen-dirmelerde bulunurken, sunumunun ikinci kısmında IGMG’nin çalışmaları hakkında detaylı bilgiler aktardı. Öte yandan Sos-yal Hizmetler Başkanları ayrı bir mekânda toplantılarını icra ettiler. Bölge Birimlerin-den bazıları da birim çalışmaları hakkında sunumlar gerçekleştirdiler. Programın son bölümünde ise idareciler dilek ve temenni-lerde bulundular. Bölge Başkanı Bilal Kaç-maz da yöneltilen soruları cevaplandırdı ve katılımlarından ötürü herkese teşekkür etti.

kür ettikten sonra neden namaz konusunu seçtiklerine dair açıklama getirdi. Progra-mın misafir konuşmacısı ve günün hatibi Ahmet Bulut da “Namaz engel tanımaz” konulu 45 dakikalık güzel bir sunum gerçek-leştirdi. Namazın farklı boyutları ile ele alın-dığı seminer oldukça verimli geçti.

Kur’ân-ı Kerîm tilaveti için Hassan Sa-dıki mikrofon alırken, güzel okuyuşu ile gönülleri fethetti. Programda ayrıca sahne alan şubenin minik öğrencileri sergiledikleri performans ile göz doldurdular.

Page 18: sen de bir KÜLTÜR VE SANAT kelebek uçur...sofralarımızı minik yavrularımız süslesin. Rabbim hepimize bu mübarek zaman dilimi-ni en güzel şekilde idrak ederek, feyiz ve

camia | 12 Haziran 2015Bölgelerimizden18 |

Kermes ve seminerler bir aradaRuhr-A, Paris, Kuzey Bavyera, Kuzey Ruhr, Berlin ve Köln’de bulunan camilerin düzenledikleri kermesler ziyaretçi akınına uğrarken, programlar kapsamında yer alan se-minerlerle değerli hatipler cemaatle bir araya geldi. Recep Demiray, Osman Demiray, Muammer Kaya, Melek Özmen, Salih Akdağ, Cemal Yıldız, Menderes Singin, İskender Güngör

ŞENLİKLER

Ruhr-AYaklaşık 22 yıldır Ruhr-A Bölgesinde en

büyük kermes ve şenlik etkinlikleri düzenle-yen Essen Katernberg Ayasofya Camii bu sene de yine rekor bir katılımla kermes programını gerçekleştirdi. Birlik, beraberlik ve kardeşlik duygularının ön plana çıktığı kermes renkli görüntülere sahne oldu.

Türkiye’den davet edilen Sanatçı-Komed-yen Ümit Kaplan üç gün boyunca tüm katılım-cılara neşeli anlar yaşattı. Kermes programını

Ruhr-A Essen

Kuzey Bavyera

Paris

Ruhr-A Neuenrade

Berlin

Kuzey Ruhr

Köln

bir yıl boyunca sabırsızlıkla beklediklerini be-lirten cemaat ve mahalle sakinleri etkinlik bo-yunca doyasıya eğlenirlerken, kendi kültürleri-ni eğlenerek tanıtma fırsatı buldular. Panayır havasında geçen programda Ümit Kaplan’ın çocuklar için ibiş ve Nasreddin Hoca tipleme-leri beğeni ile izelenirken, IGMG Çocuk Kulü-bü’nün oyun ve boyama etkinlikleri, zıplama balonları, atlı karınca gibi eğlence imkânları ile çocuklar eğlenceli vakit geçirdiler.

Programda ayrıca Hasene Derneği’nin faaliyetleri ile ramazan gıda paket kampan-yası katılımcılara tanıtıldı. Cemiyet ve Genel Merkez üyelik hakkında da misafirlere bilgiler aktarıldı. Çevre cemiyet temsilcileri ile komşu kilise yetkililerinin ve çeşitli kurum ve kuruluş temsilcilerinin de katıldığı programda birlik ve beraberlik duyguları ön plana çıktı.

Cemiyet İmam Hatibi Halit Pişmek ve Ce-miyet Başkanı Üzeyir Değirmenciler program

sonunda tüm katılımcılara teşekkür ederken, organizasyonda emeği geçen herkese şükran-larını sundular.

Ruhr-A Neuenrade Mevlana Camii’nin düzenlediği kermes de yoğun bir katılımla gerçekleşti. Şenlik havasında geçen etkinliğe Almanların da ilgisi büyük oldu. Programa Av-rupa Milletvekili Birgit Sippel, SPD Milletveki-li Dagmar Freitag, CDU Milletvekili Christel Voßbeck Kayser, CDU Milletvekili Thorsten Schick ile Märkischer Kreis Valisi Thomas

Gemke ve Neuenrade Belediye Başkanı Anto-nius Wiesemann da iştirak etti. Organizasyon-da memnun kaldıklarını belirten misafirler bu çeşit etkinliklerin devamını beklediklerini ifade ettiler.

İki gün boyunca süren kermes programın-da sahne alan mehter takımı katılımcılar tara-fından ilgiyle izlendi. Etkinlikte ayrıca araba ve uçak bileti çekilişi de gerçekleşti.

ParisParis Bölgesi Grigny Şubesinin organize et-

tiği kermeste İlahiyatçı-Yazar Sebahattin Uçar katılımcılara sohbet verdi.

Uçar, sohbetinde Efendimiz’in aile haya-tından bahsederken, Peygamberimiz’in na-sıl bir baba ve nasıl bir eş olduğu konusunda katılımcılara bilgiler aktardı. Efendimiz’in örnek ahlakına değinen Uçar, aile reisi olarak da Efendimiz’in en güzel örnek olduğunu ha-tırlattı.

Cemiyet Başkanı Ömer Yeşiloğlu kermesi ihtiyaç sahipleri ve öğrenciler yararına düzen-lediklerini belirtirken, katılımcılara ve emek veren herkese teşekkürlerini iletti. Kermeste açık artırma yapılarak, tüm gelir Filistinli mül-teciler için ayrıldı. Yeşiloğlu , “Eğitim merkezi-miz, ahlaklı, fikir ve zihinsel olarak güçlü bir donanıma sahip salih bir neslin ve bir toplu-mun inşası noktasında eğitim ve kültür faali-yetlerini sürdürüyor. İhtiyaç sahibi insanları-mızın ihtiyaçlarını da karşılamak zorundayız.

Onlara maddi imkân sağlamak, özellikle kır-tasiye ihtiyaçlarını giderme noktasında faali-yetlerimiz devam edecek, bu kermesimizi de bu amaçla düzenledik. Halkımızı da bu hayır çalışmasına davet ediyoruz.” sözlerini kaydetti.

Programda ayrıca ilahi sanatçısı Metin As-lan’ın söylediği ilahiler salondaki misafirlere duygulu anlar yaşattı.

Kuzey BavyeraKuzey Bavyera Bölgesi Nürnberg Merkez

Camii’nin düzenlediği kermese vatandaşların

ilgisi yoğun oldu. T.C. Nürnberg Başkonso-losu Asip Kaya, Din Ataşesi Mümin Sener ve Eğitim Ataşesi Kamil Aydoğan kermese iştirak ederken, Araştırmacı-Yazar Ekrem Sama da programda hazır bulundu. “İstanbul’un Fethi” konulu seminer veren Sama katılımcılar tara-fından ilgiyle dinlendi.

Avusturya’dan program katılan Tiyatrocu Muhammet Gökmen’in canlandırdığı Nasret-tin Hoca tiplemesi çocuklar tarafından beğeni ile takip edildi.

Program sonunda ADAB Gençliği tarafın-dan gençlere yönelik kurulan spor salonunun açılışı, Başkonsolosu Asip Kaya tarafından ya-pıldı.

Kuzey RuhrKuzey Ruhr Osnabrück Merkez Camii ta-

rafından düzenlenen kermes âdeta bir hayır çarşısına dönüştü. Ziyaretçi akınına uğrayan etkinlik üç gün boyunca devam etti. Farklı etkinliklerin yer aldığı kermese çocukların da ilgisi büyük oldu. İnsanların bir araya gelerek sohbet etme imkânı buldukları etkinlikte bir-

lik, beraberlik ve kardeşlik duyguları ön plana çıktı. Kermesin tüm geliri caminin ihtiyaçları için ayrıldı.

BerlinBerlin Bölgesi Ensar Camii geleneksel hâle

getirdiği “Aile şenliği” programının yedincisi-ni Klausenerplatz’da düzenledi. Ensar Camii Başkanı Mustafa Demirel katılımdan duyduğu memnuniyeti şu cümlelerle dile getirdi: “Bu sene yedincisini düzenlediğimiz aile şenliğimiz ziyaretçi akınına uğradı. Havanın da güneşli olması şenliğe olan ilgiyi artırdı. İki gün süren programımızda sahne alan Berlin Mehter takı-mının gösterisi gerek Almanları gerekse vatan-daşlarımızı oldukça heyecanlandırdı. Berlin’in sevilen ilahi sanatçıları Mevlüt Yaşat ve Resul Aydın birbirinden güzel ilahilerini misafirle-rimiz için seslendirdiler. Minik semazenlerin gösterileri ise ilgi ile takip edildi. Berlin Folkler Cemiyeti Karadeniz yöresi oyunları da katılım-cılar tarafından meraklı gözlerle izlendi. Şenli-ğimize maddi manevi destek veren herkesten Allah razı olsun.”

Ensar Camii talebelerinin gösterilerinin de yer aldığı şenlikte Türk mutfağının en güzel yemekleri satışa sunulurken, közde pişirilen Türk kahvesini içmek isteyen misafirler uzun kuyruklar oluşturdular.

KölnKöln Bölgesi Weidenpesch Cemiyeti ta-

rafından düzenlenaen kermes programı da

şenlik havasında geçti. Yoğun bir kalabalık ile gerçekleşen etkinlik renkli görüntülere sahne olurken çocuklar program boyunca doyasıya eğlendiler. Yıl boyunca cemiyet olarak çeşitli faaliyetlerde bulunduklarını belirten Cemiyet Başkanı Ahmet Uysal başarılı bir kermes prog-ramı gerçekleştirdiklerini dile getirirken prog-ramda emeği geçen herkese teşekkür etti.

Page 19: sen de bir KÜLTÜR VE SANAT kelebek uçur...sofralarımızı minik yavrularımız süslesin. Rabbim hepimize bu mübarek zaman dilimi-ni en güzel şekilde idrak ederek, feyiz ve

camia | 12 Haziran 2015 Bölgelerimizden 19|

Güney Hollanda’dayarışma heyecanı

Paris’te kardeşlikcoşkusu

En güzel tilavet için yarıştılar

Hollanda İslam Federasyonu’nun (NIF) her yıl düzenlediği Bilgi Yarışması bu yıl Le-erdam’da Het Dak salonunda yapıldı. Adnan Şahin

Paris Bölgesine bağlı olarak faaliyetlerini sürdüren Sevran Salih Camii’nin organize ettiği 2. Kardeşlik ve Dayanışma programı dolu dolu geçti. İhsan Altınışık

Güney Batı Fransa ve Bremen Bölgeleri tarafından düzenlenen Kur’ân-ı Kerîm Tilavet Yarışmaları coşkulu bir şekilde gerçekleştirildi. Gülizar Zengin, Medine Kaya

GÜNEY HOLLANDA PARİS

GÜNEY BATI FRANSA & BREMEN

NIF tarafından her sene tertip edilen Bil-gi Yarışması bu sene de başarı ile gerçekleşti. Yıl boyu cemiyetlerde din, ahlak, Kur’an ve hadis dersleri alan çocukların sezon sonun-da öğrendiklerini bir kez daha hatırlamaları amacıyla düzenlenen yarışmaya ilgi yoğun oldu. Bölge Eğitim Başkanı İsmail Kızılırmak bilgi yarışmalarının öneminden bahsederek, “Bu organizeleri yapmaktaki amacımız, im-kânsızı mümkün, mümkünü kolay ve kola-yı zarif hâle getirmektir. Dolayısıyla bunun aksi değildir.” sözlerini kaydetti. Kızılırmak aynı zamanda IGMG teşkilatının her türlü kabiliyet ve kapasitede olan çocuklara kapı-larını açarak onları kendi kabiliyetlerine göre İslami ölçüler içinde yetiştirmeye çalıştığını ifade etti.

Yarışmada Dordrecht Şubesinden Süeda Tunçyürek birinci olurken, Den Haag Şube-sinden Nesibe Hatun Yünlü ikinci, R. Aya-

Paris Bölgesinde bulunan Sevran Salih Camii tarafından ikincisi düzenlenen Kar-deşlik ve Dayanışma programı üç gün bo-yunca devam etti. İrşad Başkan Yardımcısı Ali Bozkurt’un yanı sıra Sevran Belediye Başkanı Stéphane Gatıgnon da programa iştirak etti.

Üç gün boyunca birbirinden farklı ha-tiplerin ağırlandığı etkinlikte katılımcılara çeşitli konularda sohbetler verildi.

Eğitimci-Yazar Sabahattin Uçar fon müziği eşliğinde katılımcıları âdeta Mek-ke’den Medine’ye götürürken, Dr. Abdur-rahman Büyükkörükçü Peygaberimiz’in örnek hayatından kesitler anlattı. Büyük-körükçü ayrıca “İslam dinini nasıl anlama-lıyız ve nasıl yaşamalıyız?” konuları hak-kında da önemli bilgiler aktardı. Etkinliğe katılan Prof. Dr. Nihat Hatipoğlu ise pek

Güney Batı FransaGüney Batı Fransa Kadınlar Teşkilatı (KT) İrşad Başkanlığı tarafından düzenlenen Kur’ân-ı Kerîm Tilavet Yarışması Château-dun Şubesinde gerçekleşti. Yarışmada Ge-nel Merkez KT Hatibesi Hamide İleri Jüri Başkanı olurken, Gülname Zengin ve Safiye Aktürk jüri heyetinde yer aldı. Tüm yarış-macılara başarılar dileyen İleri Kur’an’ın ha-yatımızdaki öneminden bahsederek, “Kur’an insanlara hidayettir. Hastalara şifadır, ümi-dini yitirenlere ümittir. Kur’an’ı okudukça kişinin mertebesi yükselecektir.” sözlerini kaydetti. Programa iştirak eden Yusuf Işık ise selefilik üzerine kısa bir konuşma yaptı. Gençlere sahip çıkılması gerektiğine vurgu

sofya Şubesinden Ervan Kurt üçüncü oldu. Küçükler kategorisinde ise Ulft Şubesinden Esmanur Aklan yarışmayı birincilikle bitir-di. R. Ayasofya Şubesinden Nesibe Ünlü ise yarışmada ikinci olurken, Schiedam Şube-sinden Esmanur Bingöl üçüncü oldu. Bölge Başkanı Mehmet Erdoğan bir değerlendirme konuşması yaparak, yarışmaya katılan tüm çocukları tebrik etti. Bu çeşit yarışmaların önemine değinen Erdoğan, “IGMG teşkilat-ları 36 bölgede benzer çalışmaları yapmayı sürdürmektedir. Bu bölgeler içinde bizim bölgemiz olan Güney Hollanda Bölgesi de başarılı bir şekilde çalışmalarını yürütmekte-dir. Geçtiğimiz günlerde aynı şekilde Kur’ân- ı Kerîm Tilavet yarışmamızı yaptık. İmanlı bir nesil yetiştirmek adına camilerimize yıl boyu her hafta sonu çocuklarınızı göndermeniz çok önemlidir. Bilgi yarışmalarımızın yanı sıra hadis, hutbe ve ezan yarışmalarımız da çocuklarımızın kimlik kazanarak hem ken-dilerine hem de içinde yaşadıkları topluma faydalı insanlar olmaları bakımından çok önemlidir. Avrupa genelinde 120 bin, bölge-mizde ise 3 bin beş yüz çocuk bu derslerden istifade etmektedir.” dedi. Yarışmaya katılan tüm çocukların gönüllerde birinci olduğunu belirten Erdoğan, organizasyonda emeği ge-çen herkese şükranlarını sundu.

Yarışmaya toplam 17 cemiyetten 30 çocuk katıldı. Bazı cemiyetler sadece bir kategoride yarıştılar. Program sonunda dereceye giren-lere hediyeleri verilirken, yarışmaya giren tüm yarışmacılara da teselli ödülleri takdim edildi.

çok konu hakkında bilgiler verdi.Programda ayrıca Uçar, Büyükkörükçü

ve Hatipoğlu katılımcıların sorularını da cevaplarken, Abdülkadir İnce’nin okuduğu Kur’an tilaveti misafirlere duygulu anlar yaşattı.

Programa katılan Ali Bozkurt teşkilatla alakalı genel faaliyetleri aktarırken, Bölge Başkanı Erol Şenol bölge çalışmalarıyla alakalı misafirlere bilgiler verdi.

Salih Camii’nin minik öğrencilerinin okudukları ilahi ve şiirler katılımcılar ta-rafından beğeni ile dinlenirken Nasrettin Hoca gösterisi misafirlerden tam not aldı. Programda ayrıca sahne alan Eser ilahi grubu söyledikleri ilahilerle etkinliğe renk kattı.

Program yapılan umre çekilişi ile son buldu.

yapan Işık, genç nesillerin korunması nok-tasında herkesin üzerine büyük sorumlu-luklar düştüğünü belirtti. Bölge KT İrşad Başkanı Gülizar Zengin “İrşad nedir?” ko-nusunu ele alan bir konuşma gerçekleştirir-ken, irşadın insan hayatındaki yeri ve öne-mine değindi. Yarışmada 10-13 yaş küçükler kategorisi ve 14-18 yaş büyükler kategorisi olmak üzere iki grup oluşturuldu. Büyükler kategorisinde Montargis Şubesinden Aybu-ke Bıcat birinci olurken, Rennes Şubesinden Cansu Tıroğlu ikinci, Châteaudun Şubesin-den Sema Ergüven üçüncü oldu. Küçükler kategorisinde ise Blois Şubesinden Beyza Arslan yarışmayı birincilikle bitirdi. Mon-targis Şubesinden Ruveyda Çalışkan yarış-

Güney Batı Fransa

Bremen

mada ikinci olurken, Merkezden Aysima Şimşek ise üçüncü oldu. Yaklaşık 200 kişi-nin katıldığı programda okunan ilahi ve şi-irler de programa ayrı bir renk kattı. Ayrıca salavatlar eşiliğinde sakal-ı şerif misafirlere gösterilirken salonda manevi bir atmosfer oluştu. Yarışmanın sonunda dereceye giren-lere hediyeleri takdim edildi.

BremenBremen Bölgesi Kadınlar Teşkilatı ile

Bölge Kadınlar Gençlik Teşkilatının birlikte hazırlamış olduğu “Kur’ân-ı Kerîm Tilavet Yarışması ve Sosyal Hizmetler Fuarı” Bre-men Merkez binasında gerçekleşti.

Altı şubeden katılan yarışmacılar tek tek dinlendikten sonra jüri üyeleri yaptıkları değerlendirmenin ardından dereceye giren-leri ilan etti. Büyükler grubunda Blument-hal Şubesinden Aişenur Uzunali yarışmayı birincilikle bitirirken, Hemelingen Şubesin-den Beyzanur Elma yarışmada ikinci oldu.

Gröpelingen Şubesinden Amine Keleş ise yarışmayı üçüncü olarak tamamladı.

Küçükler grubunda ise Gröpelingen Şu-besinden Ayşenur Yıldız birinci, Huchting Şubesinden Gülsüm Kandaz ikinci, Del-menhorst Şubesinden Esra Özer de üçüncü oldu. Program sonunda dereceye girenlere hediyeleri takdim edildi.

Öte yandan katılımcılara Hasene Der-neği’nin tanıtım videosunun izlettirilirken, Nordenham Şubesinden öğrencilerin söy-lediği ilahiler etkinliğe renk kattı. Sosyal Hizmetler üzerine sunum yapan Bölge KGT Sosyal Hizmetler Başkanı Sevil Berre Gönen yaptıkları faaliyetler hakkında misafirlere bilgiler aktardı. Bölge KT İrşad Başkanı Şa-ziye Yılmaz ise Hasene Derneği’nin çalışma-ları ve yeni projeleri hakkında bilgilendirme yaptı. Ayrıca programda yapılan açık artır-manın geliri, hayır amaçlı kullanılmak üzere ayrıldı.

Page 20: sen de bir KÜLTÜR VE SANAT kelebek uçur...sofralarımızı minik yavrularımız süslesin. Rabbim hepimize bu mübarek zaman dilimi-ni en güzel şekilde idrak ederek, feyiz ve

camia | 12 Haziran 2015Bölgelerimizden20 |

İdareciler ilk genişletilmiş toplantı için buluştuKanada Bölgesinin ilk Genişletilmiş Bölge ve Şube Yönetim Kurulu Toplantısı (GBYK&GŞYK) IGMG Genel Başkan Yardımcısı ve Teşkilatlanma Başkanı Murat İleri’nin katılımı ile gerçekleşti.

KANADA

Kanada Bölgesinin birinci GBYK&GŞYK Top-lantısı Kanada’nın Ontario Eyaleti Missassagua şehrinde bulunan Anatolia Islamic Center’da büyük bir heyecan ve coşkuyla gercekleştirildi. Toplantıya IGMG Genel Başkan Yardımcısı ve Teşkilatlanma Başkanı Murat İleri ve Bölge Baş-kanı Abdullah Bayat’ın yanı sıra Kanada’da IG-MG’ye bağlı olarak faaliyet gösteren camilerin yöneticileri ile ABD’nin New York Eyaleti’ndeki Rochester şehrinden temsilciler katıldılar. Toplantıda katılımcılara IGMG’nin ve Kana-da Bölgesinin faaliyetleri konusunda bilgiler

aktarıldı. Toplantı sonunda kendi şubelerinde yaşadıkları tecrübeleri diğer katılımcılarla pay-laşıp, istişare etme imkânı bulan idareciler aynı zamanda diğer katılımcılarla tanışarak sohbet etme fırsatını da yakaladılar. İleri, “IGMG’nin temel esasları nedir?”, “IGMG’nin hizmetleri nelerdir?” ve “İdeal şube nasıl olmalıdır?” konulu üç sunumuyla IGMG Teşkilatlarının temel ilke ve çalışma esaslarını katılımcılara bir kez daha hatırlattı. Yıllar önce Almanya’ya gelen birkaç öğrencinin kendi aralarında düzenledikleri ev sohbetleriyle temelleri atılan IGMG’nin, şu an

Darul-bekâya irtihal eden merhum ve merhumelere Allah’tan rahmet ve mağfiret,

sevenlerine ve yakınlarına sabr-ı cemil niyaz ederiz.

Vefat eden UKBA üyelerimizİsmi Vefat tarihi Bölge ve şubesi

Mahinur Aslan 21.05.2015 Ruhr-A / Iserlohn Musa Kaşıkçı 22.05.2015 Württemberg / Herrenberg Zedife Boztaş 23.05.2015 Güney Bavyera / Ausburg-Cagri Vecide Taşkıner 25.05.2015 Rhein-Neckar-Saar / Mannheim Safiye Pehlivanlar 25.05.2015 Hannover / Braunschweig Seven Borazan 25.05.2015 Kuzey Ruhr / Espelkamp Şerife Özçelik 26.05.2015 Württemberg / Pleidelsheim Abdurrahman Tokgöz 27.05.2015 Hessen / Wiesbaden Hilmi Çelik 28.05.2015 Köln / Mülheim Şevket Önder 01.06.2015 Ruhr-A / Katernberg Azmi Yılmaz 01.06.2015 Bremen / Fatih Ahmet Taş 01.06.2015 Württemberg / Tübingen Yavuz Arslan 04.06.2015 Württemberg / Herrenberg Mustafa Yörük 04.06.2015 Württemberg / Nurtingen Nufel Aydar 05.06.2015 Viyana

dünyanın hemen her yerinde 36 bölgesi, 520 ca-misi ve 130.000’den fazla üyesiyle her milletten Müslümanların ve tüm insanlığın hizmetin-de olduğunu vurgulayan İleri, Müslümanların madde, makam ve nefisle olan imtihanlarını kazanmadıkları müddetçe ayağa kalkmalarının mümkün olmadığına ve bu imtihanları kazan-mada cemaat ile beraber hareket edilmesi ge-rektiğine dikkat çekti. Toplantı sonunda dilek ve temenniler alınarak gerekli cevaplandırmalar ve değerlendirmeler yapıldı.

Öte yandan Kanada’da bulunduğu süre içinde başta Toronto, Montreal, Hamilton ve Nort York olmak üzere tüm şubeleri ziyaret eden İle-ri, idareci ve cemaatle bir araya gelerek yapılan çalışmalar hakkında bilgi aldı. İleri, ziyaretleri esnasında özellikle birlik ve beraberliğe, usul ve prensipler dâhilinde çalışmaların yürütülmesi gerektiğine dikkat çekerken, eğitim ve sosyal faaliyetlere ağırlık verilmesi, toplumun tümüne hitap eden faaliyetlerde disiplinli, planlı ve prog-ramlı çalışmaların sürdürülmesi ve toplumla ile-tişim içinde olunması gerektiğine vurgu yaptı.

Page 21: sen de bir KÜLTÜR VE SANAT kelebek uçur...sofralarımızı minik yavrularımız süslesin. Rabbim hepimize bu mübarek zaman dilimi-ni en güzel şekilde idrak ederek, feyiz ve

camia | 12 Haziran 2015 Hasene 21|

Sizden beklenenler:

• Genel yazışmaların takibi• Gelen aramaları alıp ilgili yerle bağlantı sağlamak• Posta alımı ve gönderiminin takibi• Veri bankası takibi• Randevuların koordinasyonu ve toplantıların organizesi• Ekip çalışması görevlerinin yerine getirilmesi• Durum ve şartlara göre oluşan muhtelif yükümlülüklerin yerine getirilmesi

Beklenen nitelikler:

• Ticaretle ilgili eğitim görmüş olmak (Mesleki tecrübe tercih sebebidir)• Güler yüzlü ve güvenilir olmak• Bağımsız ve sonuç odaklı çalışabilme kabiliyetine sahip olmak• İtimat edilebilir, kendinden emin ve işine konsantre olmak• Ekip çalışmasına yatkın olmak ve kurumsal gizliliğe riayet etmek• Sorumluluk almaktan kaçınmamak• MS Offie programlarını iyi derecede kullanmak• Almanca ve Türkçe dillerini hem yazı hem de konuşma düzeyinde çok iyi bilmek

Siz sunduklarımız:

• Modern bürolarımızda rahat bir çalışma atmosferi• Monotonluktan uzak bir çalışma sahası• Motivasyon sahibi profesyonel bir ekip• Uygun bir maaş

Sekreter (Bayan/Erkek) Yarı veya tam zamanlıKurumumuzda çalışmak üzere yarı veya tam zamanlı (bayan/erkek) sekreter alınacaktır.Öz geçmişiniz, ilgili sertifika ve diplomalarınızla birlikte başvurularınızı [email protected] adresi üzerinden yapabilirsiniz.

Islamrat – für die Bunderepublik DeutschlandMerheimer Straße 229 | D-50733 Köln | www.islamrat.de | [email protected]

2015 Kumanya Kampanyası kapsamında toplanan yardımlar sahiplerine ulaştırılma-ya başlandı. Ayrıca ramazan ayı içerisinde

İlk dağıtımlar Kıbrıs’ta yapıldıIGMG Teşkilatlanma Başkan Yardım-

cısı Mehmet Ateş ile birlikte Kıbrıs’ın va-roşlarında ilk dağıtımlarımızı yaptık. Yar-dımlarımıza başkent Lefkoşa’da başladık. Kıbrıs’ın dışarıdan algılanan olumsuz bir yönü var; lakin bir de bizim içeride gör-düğümüz Kıbrıs vardı. Buraya on yıl önce Hatay, Urfa ve Maraş’tan gelmiş ve farklı zorluklar altında yaşamlarını sürdüren ai-lelerle karşılaştık ve kumanya yardımlarını ulaştırdık. İhtiyaç sahibi ailelerin gönülden söylediği “Allah razı olsun” sözü tüm çalış-maların özeti kabilindendi. Göz yaşlarını

Moğolistan’da kardeşlik bağını güçlen-dirdik

Moğolistan’daki ihtiyaç sahiplerine ku-manya yardımları ulaştırıldı. Moğolistan’ın nüfusu 3 milyon ve nüfusunun yarısı başkent Ulan Batur’da yaşıyor. Kumanya yardımları Hasene’nin Moğolistan’da düzenli olarak des-tek çıktığı yetimlere de ulaştırıldı.

Dağıtımlara Hasene Derneği Kampan-yalar Sorumlusu Ömer Benli ve Hasene Gözlemcisi Mehmet Dal katıldı. Benli ku-manya yardım çalışmalarına dair şunları söy-ledi: “Moğolistan’daki farklı ihtiyaç sahipleri-

62.515 Kumanya bağışı topladık2015 Kumanya Kampanyası kapsamında yürütülen çalışmaların ilk ayağı olan bağışların toplanması aşaması tamamlandı ve 62.515 kumanya bağışı toplandı. Yardım-ların ramazan ayı öncesinde mazlum ve mağdurlara ulaştırılması ise sürüyor. 48 ülke ve bölgede, Türkiye’de 35 ilde 183 gözlemci nezaretinde gerçekleştirilen çalışma-larda Nepal’deki deprem mağdurlarına, Türkiye ve Çad’taki mülteci kamplarına ağırlık verildi. Murat Kubat

Türkiye’de Şanlıurfa’nın Akçakale ilçesinde, kaymakamlıkla birlikte 800-1000 kadar Suri-yeli mülteciye kurulan iftar çadırında yemek

çıkacak. Bununla birlikte Somali, Bangladeş ve Saray Bosna’da ramazan ayında 300’den fazla ihtiyaç sahibine sıcak yemek çıkarılacak.

Moğolistan, Kıbrıs, Preşova, Karadağ, Sancak, Kosova, Bulgaristan ve Pakistan’da dağıtımlar tamamlandı. Diğer ülkelerde ise sürüyor.

Avusturya’daki Suriyeli mültecilere kumanya dağıttık

Mayıs ayının sonunda Avusturya’nın Amstetten, Atnang-Puchheim ve Sal-zburg şehirlerinde ülkelerindeki savaş ve zulümden kaçarak Avrupa’ya gelen Çeçenistan, Afganistan, Somali, Suriye, Irak ve Pakistanlı mülteci ailelere ve ki-şilere 130 adet kumanya paketi dağıtıldı. Dağıtımlar esnasında yardımları alan ka-dınların çekingenliği dikkatleri çekti.

Avusturya’daki mülteci sayısının son aylarda arttığını belirten Hasene Avus-turya Linz Temsilcisi Bayram Ali Kukal, “Bulunduğumuz bölgede 4-5 bin civa-rında mülteci var. Önümüzdeki aylarda

Linz Hörsching bölgesine 1.200 mülte-cinin daha geleceği bilgisi verildi. Mül-tecilerin bir kısmı devletin yönlendir-diği kamplarda; buralara izin almadan yardım yapılamıyor. Ama bu kamplar dışında kalan mülteciler yardıma muh-taç.” diye konuştu. Mültecilerin gelece-ğe kaygıyla baktıklarını söyleyen Kukal şöyle devam etti: “Kimi ailelerde anne ve çocuklar gelmiş, baba ülkede kalmış. Bu ailelere bilhassa destek çıkmak gere-kiyor. Dağıtımları duyan Steyr, Freistadt, Badischl Linz Wels ve Vorchdorf şubeleri de kendi şehirlerinde bulunan mülteci-lerden yardım talebi aldıklarını söyledi-ler. Suriyeli, Iraklı ve Somalili mülteciler,

savaştan dolayı bacağını kaybetmiş kişiler de yardım almaya geldiler. Kendileri Avru-

akıtarak kumanya paketini alıp giden mağ-durlarla karşılaştık.

Kıbrıs üçte ikisi vakıf arazisi olan bir ülke. Vakıf ruhunun bu topraklarda hakîm olması ve bu tür çalışmaların artması ge-rekiyor. Bu uğurda Kıbrıs’ta faaliyet yürü-ten, isimleri Recep, Abdullah, Muhammed, Ahmet Furkan, Ömer, Semih ve daha nice-leri olan gençlerle birlikte çalışmalarımızı yürüttük. Bu gençler Kıbrıs’ta sevgi ve kar-deşliği evrensel kılmak için bir araya gelmiş bir avuç genç. Yürekleri ve yaptıkları iş çok büyük ve çok anlamlı. Bu genç kardeşleri-mizle Kıbrıslı ihtiyaç sahiplerine ulaştık.

pa’da olsalar da gece gündüz akrabaları-nı ve vatanlarını düşünüyorlar.”

ni ziyaret ederek kumanya paketlerini verdik. Başkentin neredeyse % 80’i çadır evler ve ba-rakalardan oluşuyor. İşsizlik had safhada. Ku-manyalarımızı çadır evlerde kalan muhtaçla-ra ulaştırdık. Her biri 30 kg olan ve içeriği 10 kg un, 5 kg pirinç, 5 kg patates, 3 kg makarna, 3 kg sıvı yağ, 2 kg şeker, 1 kg çay ve 1 kg tuz-dan oluşan gıda paketlerini dağıttık. Yardım alan insanlar “Ta Almanya’dan yardım getiri-yorsunuz öyle mi?!” diye sorarak şaşkınlığını gizleyemedi. Dağıtım yaptığımız yerlerde kardeşlik ve yardımlaşma adına güzel bağlar kuruldu.”

Avusturya Avusturya

Kıbrıs

Kıbrıs Moğolistan

Moğolistan

Page 22: sen de bir KÜLTÜR VE SANAT kelebek uçur...sofralarımızı minik yavrularımız süslesin. Rabbim hepimize bu mübarek zaman dilimi-ni en güzel şekilde idrak ederek, feyiz ve

Üniversitelilere ve 25 yaş altı gençlere özel fiyatlar

Çocuklu ailelere eğitmenler eşliğinde kreş hizmetleri

55 yaş üstü emeklilere belirli tarihlerde özel fiyatlar

Almanca ve Fransızca rehberlik eşliğinde müstakil kafile

Türkiye Temsilciliği| Hennes Tour T +90 332 3515055 (Konya)T +90 212 6355593 (İstanbul)T +90 312 3113130 (Ankara)[email protected]

Islamische Gemeinschaft Millî Görüş Hadsch-Umra Reisen GmbHT +49 2237 9746-0F +49 2237 9746-19

www.igmgreisen.com igmgreisen

Boschstraße 61-65D-50171 Kerpen

İslam Toplumu Millî Görüş - Hizmette Öncü Kuruluş

Page 23: sen de bir KÜLTÜR VE SANAT kelebek uçur...sofralarımızı minik yavrularımız süslesin. Rabbim hepimize bu mübarek zaman dilimi-ni en güzel şekilde idrak ederek, feyiz ve

camia | 12 Haziran 2015 Kültür ve Sanat 23|

CİLTÇİLİK Okumak, yazmak ve buna bağlı olarak

kitaba ve yazmanın kendisine dair işler, kültürümüzde son derece önemsenmiştir. Müslümanların elinden çıkan bu sanat-ların hepsi, dinî gerekçelerle oluşmuştur. Hangi sanat dalı olursa olsun, onun teme-linde dinî kaygılar yatmıştır. Söz konusu olan kitap ise, buna dair sanatlar için özel ihtimam gösterilmiştir. Dolayısıyla kitap konusu etrafında pek çok sanat dalı mey-dana gelmiştir. İşte yazımızın konusu olan ciltçilik de, Müslümanların meydana ge-tirdikleri sanat dallarından biridir ve altın çağını Osmanlılar döneminde yaşamıştır.

Ciltçiliği tanımlayacak olursak, en ge-nel manada, sayfalar topluluğunun ya da bir kitabın, sayfalarının akış sırası bozul-madan, en güzel şekilde bir arada derli toplu durabilmesi adına, yapılan işe cilt-çilik denir. Bu iş sonucunda, sayfaları bir arada tutan dış muhafazaya da “cilt” adı verilir. Cilt kelimesi, Arapça bir kelime olup Türkçe karşılığı “deri” demektir. Deri materyalinin, ciltçilik işinde kullanılması en münasip ve yaygın materyal oluşu, işin kendisine de aynı ismin verilmesine sebep olmuştur. Bunun yanında ciltçilik işini ya-pan kişi erkekse “mücellit”, kadın ise “mü-cellide” ismini alırlar.

Ciltçilik dediğimiz sanatın tarihî, çok eskiye dayanır. Ne kadar eskiye, diye bir soru soracak olursak, cevabımız bizi ka-ğıdın ve yazının ilk bulunduğu zamanlara kadar götürür. Malum, bugünkü anlamda kağıt kullanılmaya başlanmadan önce, çe-şitli yapraklar, deri parçaları, parşömen gibi malzemeler, yazılar için kullanıl-maktaydı. Ve bu yapraklar, rulo hâlinde sarılarak saklanırdı. Daha sonraları, bu iş gelişmiş ve parşömen şeklindeki sayfalar dikilerek ilk ciltleme örnekleri verilme-ye başlamıştır. Bunun ilk örneklerine de Roma döneminde rastlanır. Ciltlere en eski olarak dördüncü yüzyılda rastlandığı bilinir ki, bunlar da papirüs kağıtlarının üzerine basit bir meşinin kaplanmasıyla oluşmuştur. Bugün bizim de sanat eseri olarak değerlendirdiğimiz kategorideki ilk ciltçilik örneklerine ise sekizinci ya da do-kuzuncu yüzyıl dolaylarında rastlanır. Bu örneklere de Mısır ve Orta Asya bölgele-rinde denk gelinmiştir.

Ciltçilik sanatının Müslümanlara ulaş-masına gelirsek... Uygurların dokuzuncu yüzyılda Samerra’ya gelmesiyle ciltçilik burada gelişip yaygınlaşmıştır. Ciltçilik sanatında Müslümanların ilk örnekleri Tolunoğulları döneminde görülmüştür. Bu dönemde yapılan İslam eserleri cilt-leri arasında büyük benzerlikler vardır. Anadolu’ya hâkim olan Selçukluların cilt üslubu Memluklerde, İlhanlılarda, Kara-manoğullarında ve Anadolu beyliklerinde

Yahya Kurtkaya

devam etmiştir. Hatta Osmanlı cilt sanatına geçişi sağlamıştır. Osmanlılar zamanında cilt sanatı zirveye ulaşmış ve yirminci yüzyı-la kadar devam etmiştir. Aslında, ciltçilik sa-natında değişen şey, teknik anlamdaki değil; üslup ve kullanılan malzemeye dair değişik-liklerdir.

Üsluplar ve malzeme çeşitleriİslam sanatları içerisinde yer alan cilt-

çilikte en temel üsluplar şöyle sıralanabilir: Hatayî, Herat, Arap, Rûmî, Memlûk, Mağri-bî, Türk (ki buna Osmanlı üslubu da denir) ve Buhara-yı Cedid üslupları. Bu üsluplar ad-larını, açıkca anlaşılacağı üzere doğup geliş-tikleri bölgelerden almıştır. Aralarındaki en temel fark, motiflerin ve şekillerin kullanı-

sı, müzehhip, nakkaş gibi sanatçılar oldukla-rı için, müstakil mücellid sanatçıların tespiti güç olmuştur. Ortaçağ İslam sanatlarındaki en eski örnekler on üçüncü yüzyılda görül-mektedir. Bu eserlerdeki imzalardan bazıları ise şunlardır: Mustafab. Mehmed, Mecdüd-din, Emin, İbrahim, Yuusuf el-Konevi, Meh-med eş-Şerif (veya es-Seyyid Muhammed), Sermedi, Es’ad, Hasan, Mağribi, Ahmed vb. Ayrıca Osmanlı Sultanlarının kitaba ve kita-ba dair diğer unsurlara olan muhabbetleri, bu sanatların saray içerisinde de özellikle ge-lişmesine vesile olmuştur denebilir. Öyle ki ciltçiliğe dair Lonca teşkilatı bile kurulmuş-tur. Bu kuruluş II. Beyazıd zamanına denk gelmektedir.

denir. Bez yapıştırıldıktan sonra kitap, ku-rumaya bırakılır. Daha sonra sayfa form-larının ortaları tespit edilerek, gizli kolon ve şiraze kolonu atılır. Bu şiraze ibrişim ile örülür. Kapak ölçüleri, kağıt üzerine alınır ve kitabın kalınlığına ve boyutların mü-nasip mukavva üzerine, alınan bu ölçüler aktarılır. Yapılacak cilt çeşidine göre, tı-raşlanmış deri ile mukavva kaplanır. Şayet kapak tasarımında altın yaldız vs. kullanı-lacaksa, kapaklar jelatinlenir. El yordamı ile ezilen altın süslemesi ile de kapak ta-mamlanır. En son adım olarak da kapaklar kitaba monte edilerek verniklenir.

Son yüzyıl içerisindeki önemli mücel-litlere de değinmeden geçmeyelim. Baha-ettin Tokatlıoğlu, Necmettin Okyay, Sami Okyay, Emin Barın, İslam Seçen... gibi isimler, bu geleneksel sanatın son temsil-cileri arasındadır...

Toparlayacak olursak, ciltçilik de-diğimiz sanat, kitaba kıymet veren her medeniyetin geliştirip yücelttiği sanatlar arasında olmuştur. İlk dönemlerde sadece işlevsel niteliği olan bu sanat, Müslüman-ların elinde gelişip serpilmiştir. Bunun se-beplerinin en başında ise, İslam’ın kitaba ve okumaya verdiği önem gelmektedir. Müslümanların sanat felsefesindeki işlev-sellik ve estetik boyutlar, ciltçilik sanatın-da en bariz şekilde görülmektedir. Amaç, kitap sayfalarının dağılmasını önlemek belki de... Ancak Müslümanların, güzele olan düşkünlükleri ve kitaba olan edep ve saygıları, bu işlevselliği en güzel şekilde tezyin etmekle ileri götürülmüştür...

Gelelim günümüze... Sanayi devrimi, pek çok sanatı olduğu gibi ciltçiliği de et-kilemeyi başarmıştır. Özellikle seri üretim denilen üretim tarzı, estetik ve emeğin yerine kolaylık ve çoğulculuğu getirmiştir. Sanat eserlerinin, pazarda dolaşan meta-lara dönüşmesi, gerçek sanatçıların işini de zorlaştırmıştır. Baskı makinelerinin artması, kısa süre içerisinde daha fazla kitabın ciltlenmesine imkân tanıdığı için, ucuzluğu da beraberinde getirmiştir. Sa-nayinin daha da gelişmesiyle ciltçilik atöl-yeleri kurulmuş ve pek çok mahir sanatçı, bu güzide sanatı ölmesin diye icra etmeye devam etmişlerdir. Bir kitabın, insan eme-ğiyle bir can kazanması, artık çok uzak bir hatıra olarak gelmektedir insanların kula-ğına. Çünkü koca tabaka kağıtları bir anda kesen ve onları bir anda ciltleyen koca ma-kineler var artık... Ama bu çokluk ve hız-lılık, kitaba eski kıymetin verilmesini ma-alesef olumsuz etkilemiştir. Eskiden her bir kitabın bir hikâyesi vardı... Şimdi ise, bu hikâyeler modern matbaalarda modern kitaplara basılmakta... Geriye kalan, eme-ğin müzelerde sergilenmesinden başka bir şey değil...

mıdır. Malzeme ve süsleme tekniklerine göre de iki ayrılır ciltçilik. Kullanılan malzemeye göre: deri, kumaş, ebrulu, murassa (mücev-herli) ve lake olarak; süsleme tekniğine göre de şemseli, zilbahar, yekşah, zerduz ve çar-kuşe en genel anlamda sıralanabilir. Sanatın icrası sırasında kullanılan malzemeler ise ıs-tampa, mukavva makası, klişeler, deri, bıçkı, 50x50x2 cm mermer, kola, fırçalar, mühre, çiviler, çekiç, falçata, bistüri, makas, teber, çizgi, mengene, cendere ve cetveldir.

Ciltçilikle meşgul olan sanatçıların büyük bir kısmı aynı zamanda hattat, ebru sanatçı-

Cildin yapılışıBir eser ciltlenmeye başlamadan önce,

evvela el altındaki sahifeler numaralandırı-lır. Eğer ki sayfalarda herhangi kirlilik ya da nemlilik söz konusu ise bu kir ve nem en gü-zel şekilde temizlenir. Daha sonra sahifele-rin restorasyonu yapılır ve sayfalar dikiş için uygun hale getirilir. Hazırlanan formaların (ki forma dediğimiz şey sayfalardan oluşan bölümler demektir) sırt dikişleri mumlanmış ipek ip veya pamukla yapılır. Dikişin ardın-dan cendere denilen bir alette kitabın sırtına ince bir bez yapıştırılır. Bu beze mermerşahi

Eski devirlerde kitapları cilt-lemek için kullanlan bir ma-kine

Page 24: sen de bir KÜLTÜR VE SANAT kelebek uçur...sofralarımızı minik yavrularımız süslesin. Rabbim hepimize bu mübarek zaman dilimi-ni en güzel şekilde idrak ederek, feyiz ve

camia | 12 Haziran 2015Fotoğraflarla Faaliyetler24 |

Freiburg-Donau Halime Zorluoğlu

Freiburg-Donau Bölgesi Lörrach Şu-besi ana sınıfı öğrencilerinden Hatice Zehra Tutal’ın Kur’an’a geçmesi ve-silesiyle düzenlenen tören renkli gö-rüntülere sahne oldu. Ana sınıfındaki diğer öğrencileri motive edip, minik öğrencilerin bilgi ve becerilerini po-zitif yönde geliştirmenin hedeflendiği törende Kur’an’ı okumayı yeni öğre-nen minik öğrenciye tebrik belgesi takdim edildi.

Hessen Sinan Aktürk

Hessen Bölgesine bağlı olarak faa-liyetlerini sürdüren Limburg Şubesi Kur’an’a geçen altı talebesi için özel bir tören düzenledi. Programda Cemi-yet Başkanı Yusuf Yılmaz ve Cemiyet

Rhein-Neckar-Saar (RNS) Mehmet Çalay

RNS Bölgesi sezonun son toplu sa-bah namazı programını Mannheim Çarşı Camii’nde yoğun bir katılımla gerçekleştirdi. Namaz öncesi oku-nan sure ve duaların ardından cema-at, Cami İmam Hatibi Abdullah Dö-ğer imamlığında sabah namazını eda etti. Bölge İrşad Başkanı Erol Ergün öncülüğünde zikirler çekildi, dualar okundu. Bölge Başkanı Şerif Aslan

İmam Hatibi Mustafa Özer talebeleri tebrik ederken, Kur’an hizmetkârı ol-maları temennisinde bulundular. Prog-ram sonunda öğrencilere çeşitli hedi-yeler takdim edildi.

ise bölge olarak çeşitli alanlarda yaptıkları çalışmalardan bahsede-rek, ramazanda yapılması gereken-leri aktardı. Millî Görüş teşkilatlarının her zaman mağdur ve mazlumun ya-nında olduğunu ve onların dualarını aldıklarını ifade eden Genel Merkez hatiplerinden Ali Börek de bu bilinç-le çalışmaların yapılması gerektiğini vurguladı.

Ruhr-A Muammer Kaya

Ruhr-A Bölgesine bağlı olarak faali-yetlerini sürdüren Neuenrade Mev-lana Camii, Cennet Yuvası ana sınıfı öğrencilerine yönelik “Karne töreni” düzenledi. Öğrencilere karne ve te-şekkür/takdir belgeleri Kenan Kara-

Rhein-Neckar-Saar (RNS) Mehmet Çalay

RNS Bölgesi Mannheim Şubesi anasınıfı öğrencileri Paskalya Tati-linde ailesi ile umreye giden Elif Dö-ger’i ziyaret ettiler. Eğitmenler Rukiye Asalıoğlu, Rabia Koçer ve Bölge Kadınlar Gençlik

Teşkilatı Başkanı Hayrunnisa Asa-lıoğlu himayesinde gerçekleşen ziyaretten memnun kalan Elif mi-safirlerine zemzem suyu ve hurma ikramında bulunarak arkadaşlarına küçük hediyeler verdi.

Paris Melek Özmen

Paris Bölgesi Grigny Şubesi Kadınlar Teşkilatının düzenlediği 2015 yılının son toplantısı Şube Başkanı Emel Toprak başkanlığında gerçekleşti. Toprak, hizmette yavaş ve tembel davranmanın hizmetin değerini dü-şüreceğine vurgu yaparken, verilen görevleri hakkıyla yerine getirmeme-nin, itaat etmemenin, şahsi hazlar ve

öz ve sınıf hocaları tarafından takdim edildi. Programda ayrıca minik öğ-renciler söyledikleri ilahiler ve sergi-ledikleri gösteriler ile katılımcılardan tam not aldı.

Düsseldorf Neslihan Şen

Remscheid Şubesi hafta içi ve haf-ta sonu eğitim gören çocuklar için sezon kapanış programı düzenledi. Büyük bir piknik ve park alanında gerçekleştirilen programa ilgi olduk-ça yoğundu. Programa üç anasınıfı ve hafta sonu eğitim gören Ortaöğ-

retim Birimi katıldı. “Selamlama Hal-kası” yaparak oyun ve şarkı eşliğin-de her çocuğa tek tek selam verildi. Selamlamanın ardından programın açılışına start veren eğitimciler ço-cuklarla birlikte oyunlar oynadı ve daha sonra çocukların bireysel ve

grup halinde oynamaları için imkân sunuldu. Programa sonradan dahil olan anneler çocuklarının doyasıya eğlendiklerine sevindiklerini ve bu tür aktivitelerin onları motive ettiğini belirterek programdan memnun kal-dıklarını dile getirdiler.

niyetler sebebiyle hizmetten geri kal-manın veya geciktirmenin büyük ka-yıplara yol açacağını ashâb-ı kirâm’ın hayatından örnekler vererek anlattı.Toplantıda sezon boyunca yapılan çalışmalar ve verilen hizmetler ile ilgili bilgi verilirken, yeni dönemde plan-lanan çalışmalar hakkında bilgiler de sunuldu.

Page 25: sen de bir KÜLTÜR VE SANAT kelebek uçur...sofralarımızı minik yavrularımız süslesin. Rabbim hepimize bu mübarek zaman dilimi-ni en güzel şekilde idrak ederek, feyiz ve

camia | 12 Haziran 2015 25|gençcamia

gençKöln Gençler geleceğe yönlendirildis. 26

WürttembergGençler internet bilinci için bir aradaydıs. 27

Genç Camiamızın Değerli Okuyucuları,on bir ayın sultanı olan ramazan-ı şerif

ayının manevi sıcaklığını şimdiden hisset-meye başladık. Bu aya gençler olarak biz-lerin de hazırlıklı girmesi gerekir. Manevi yönden ramazanı iyi değerlendirilmeliyiz. Bu ay girmeden önce “Kur’an’la irtibatımı nasıl artırırım?” diyerek hatim planımızı yapmalı ve şubelere verilen hatim hedef-lerinin her şubemizde dağılımını yaparak takibini yapmalıyız.

Ramazan ayının nimetlerinden biri de kuşkusuz teravih namazlarıdır. Farkımızı teravih namazlarıyla da ortaya koymalıyız. Ramazan ayı boyunca teravih namazlarına katılmaya özen gösterelim inşallah.

Kıymetli kardeşlerim,bütün şubelerimizde ikişer günlük

“Genç İtikaf” programları organize edi-lecek. Sizler de manevi içerikli itikafta kalmakla ruhi açlığınızı giderip, ramazan ayını farklı yaşayabilirsiniz. Özellikle itika-fı ramazanın son on gününe alarak Kadir Gecesi’nin arayışı içerisinde olmanız daha efdaldir.

“Hayırlı Gece” çalışmasıyla da cami içi sohbet, zikir, ilahi ve dualarla ayrı bir ra-mazan gecesi yaşama imkânınız olacak. Sahurlarımızı beraber yaparak, birlik, be-raberlik ve kardeşlik duygularımızı hergün taze tutacağız.

Gençlik olarak şubelerimizde iftarlar verecek ve komşu şubeleri davet edeceğiz. Bizler de onların davetlerine katılarak kar-deşliğimizi ve ramazanın bereketini bera-berce yaşayacağız.

Değerli Gençler,bu ayda özellikle mazlum ve mağdur-

ları da unutmamamız gerekir. Her birimiz zekât-fitre zarflarının posta kutularına dağıtımı noktasında özverili çalışmalıyız. Şubede yönetici ve üyelerimize zarflar ve-rerek, hedeflerimizi takip etmeliyiz. Lo-kallerimizde gençlik zekât-fitre masaları kurmalı ve “Bir kelebek de sen uçur!” düs-turuyla hareket etmeliyiz. Her genç kar-deşimiz zekât ve fitre zarfı hedefini yaki-nen takip ederek, hedefe ulaşabilmelidir.Unutmayın yeryüzünde bizlerin yardımını bekleyen kardeşlerimiz var. Bizler de âyet-i kerîmede buyrulan “Size rızık olarak ver-diklerimizden infak edin.” hükmünü yeri-ne getirmeliyiz.

Değerli Kardeşlerim,ramazan ayının şimdiden hayırlı olma-

sını temenni eder, bereketli bir ramazan ayı yaşamanızı Cenâb-ı Allah’tan temenni ederim.

Selam ve dua ile...Ünal Ünalan GT Başkanı

Genç idareciler bir araya geldi

Bayan idareciler toplantıda bir araya geldi

Güney Bavyera Kadınlar Gençlik Teşkilatı (KGT) dönemin son Şube Başkanlar Toplantısı(ŞBT)’nı İrşad Başkanı Celil Yalın-kılıç’ın katılımı ile Bölge Eğitim Merkezinde icra etti. Medine Atalar

Kadınlar Gençlik Teşkilatı 2015 çalışma yılının Bölge Başkanları Toplantısı (BBT) ve Birim Eğitim Toplantısı’nı (BET) Ker-pen’de Genel Başkan Kemal Ergün’ün katılımı ile gerçekleştirdi. Kevser Erol

GÜNEY BAVYERA

BBT & BET

KGT’nin düzenlediği 3. BBT’ye Avrupa’nın farklı ülkelerinden 22 Bölge KGT Başkanı katı-lırken, eş zamanlı olarak gerçekleştirilen BET’e KGT Bölge Başkanlarının yanı sıra Eğitim, Teş-kilatlanma ve Ortaöğretim Başkanları da katı-lım sağladılar.

KGT Başkanı Meryem Saral tüm bölgeleri çalışmalarından ötürü tebrik ederken, bölgele-rin Türkçe’ye önem göstermelerini ve bu yön-deki çalışmalara ağırlık vermelerini talep etti. Saral ayrıca KGT’nin yaptığı çalışmaların her kesime hitap ettiğinin de altını çizdi.

Genel Başkan Kemal Ergün KGT Başkan-larının performanslarının ekiplerini etkilediğini söylerken, “Başkan ekibinin çalışmasını istedi-ği zaman, koşmalıdır.” ifadesini kullandı. Ayrıca başkanların hayallerinin her daim adaletle ilişkili olması gerektiğine de vurgu yaptı.

Ünversiteliler Başkanı Selçuk Çiçek ise Üniversiteliler Yatılı Eğitim Semineri’nden bah-sederek bu çalışmaya yaklaşık 150 gencin katılacağını söyledi. Üniversitelilerin diğer ça-lışmalarına da değinen Çiçek, İrfan Evleri’nin sayısının şimdilik 102 olduğunu belirtirken, bu sayıyı artırmak istediklerini dile getirdi.

Ardından birimler ayrılarak kendi Birim Eği-tim Toplantılarını gerçekleştirdiler. KGT Eğitim Başkanı Nagihan Seyis Bölge Eğitim Başkan-ları ile eğitim çalışmalarının verimini artırmak ve projelere katkı sağlamak için farklı seminerci-lerin sunumundan faydalandılar. Eğitim Baş-kanları, ev sohbetleri, evliliğe hazırlık projeleri ve ramazan projeleri hakkında çalışmalarda bulunup önemleri, planlamaları, koordineleri ve kontrolleri hakkında çalışmalar yaptılar. Yapılan

Güney Bavyera KGT tarafından düzen-lenen 2015 yılının son ŞBT’si yoğun bir katılımla gerçekleşti. KGT Başkanı Hacer

Özdemir genç idarecilere ramazan ayını şubelerde bereketli şekilde geçirmelerini tavsiye ederek, rehavetin insanları Allah’ın rahmetinden uzaklaştıracağını hatırlattı. Bölge Başkanı M. Tayyip Sayan yaptığı konuşmasında “Genç kardeşlerim, yaptı-ğınız çalışmalarla gurur duyuyoruz. Lakin göreviniz ağır. Ulaşamadığınız her gencin sorumluluğunu omuzlarınızda hissetmeli-siniz.” dedi.

Programda İrşad Başkanı Celil Yalınkı-lıç da seminer vererek, Muhammed sure-sinin 7. ayetini bayan idarecilere hatırlattı.

Başkanımızdan mesaj var

istişareler sonrası olası sorunlara veya mevcut sorunlara çözüm bulma girişimlerinde bulu-nuldu. Bunun yanı sıra düzenlenmesi gereken çalışmalar hakkında kararlar alındı. Bunlardan biri de ramazan ayında gerçekleşecek olan “Hayırlı Gece Projesi” oldu.

Ortaöğretim Başkanı Semra Şimşek ise Ortaöğretim Başkanları ile “Yaratılış gayemiz” adlı seminerden sonra Umre 2015 çalışmala-rının değerlendirmesini yaparken, Hilal Gençlik Kursu’nun müfredatının tanıtımı da gerçekleş-ti. Şimşek, Ortaöğretim başkanları ile çalışma takvimin girmesi gereken çalışmaları görüşür-ken, Ortaöğrtetim kamplarının nasıl olması ge-rektiğini hakkında bir çalışma da gerçekleşti-rildi.

Programın ilk gününe KGT Sosyal Hiz-metler Başkanı Halime Çiftçi Aydın’ın manevi gece çerçevesinde yaptığı zikirle son verilirken, programın ikinci gününde birimlerin bilgilendir-me seminerleri devam etti.

KGT Sosyal Hizmetler Başkanı Halime Çift-

çi Aydın fitre ve zekât çalışmaları kapsamında KGT için belirlenen hedefi 2 Milyon avro olarak açıkladı. Genel Merkez Sosyal Hizmetler Ko-misyon Üyesi Rana Yavuz, Sefer Tası projesini tanıtırken, proje kapsamında gençlerin yaşlıları ramazanda ziyaret edip, onlarla hasbihal ede-ceği ve yaşlıların tecrübe ve bilgilerinden genç-lerin faydalanacağı aktarıldı.

Genel Başkan Danışmanı ve Avusturya Mütfüsü Mustafa Mullaoğlu “Resûlullah’ın da-vet ve eğitim metodu ve davetçide buluması gereken vasıflar” adlı sunum gerçekleştirdi. Mullaoğlu, “Bir yere gitmeden yanınıza bir ha-dis yazıp yola çıkın” nasihatinde bulunurken, Allah’ın mesajının kullara ulaştırılmasının asıl maksat olduğuna dikkat çekti. Bu minvalde de orta yolu seçerek zorlaştırmamanın esas olduğunu dile getirdi.

Plural Publications Müdürü Ali Mete teşki-latın Plural Publications adı altında yayınlanmış olan çalışmalarını tanıttı ve bu sene 19.su ya-pılacak olan Açık Cami Günü hakkında detaylı bilgiler aktardı.

Birim Başkanları ise son aylarda yaptık-ları çalışmalara değindiler. Kurumsal İletşim Başkanı Kevser Erol Budapeşte’de FEMY-SO kapsamında yapılan “Together Against Islamophobia - Acting for human Rights” ve İstanbul’da yapılan “Women in Politics” adlı workshop (çalışma atölyesi) ve sempozyum hakkında bilgi verdi. Erol ayrıca ramazan ayın-da gerçekleşecek olan “Komşuluk İlişkileri” projesinin içeriğini anlattı. Ortaöğretim Başkanı Semra Şimşek Hilal Gençlik Kursu’nun müfre-datını KGT Bölge Başkanlarına aktardı.

“Dünyalık sıkıntılarınızın bitmesi ve ayakla-rınızın kaymaması için Allah’ın dinine yar-dım etmelisiniz. Bu Rabbimiz’in bize açık vaadidir. Bizler ahiret kurtuluşunu umdu-ğumuz için Allah yolunda cihadı kendimi-ze şiar edinmeliyiz.” dedi.

Toplantıda aynı zamanda KGT çalış-malarının gösterildiği tanıtım filmi katılım-cılara izlettirilirken, görev süreleri dolan başkanlara teşekkür plaketleri verildi.

Programda ayrıca “Sefer tası” projesi ve ramazan günlüğünün tanıtımları da ya-pıldı.

Page 26: sen de bir KÜLTÜR VE SANAT kelebek uçur...sofralarımızı minik yavrularımız süslesin. Rabbim hepimize bu mübarek zaman dilimi-ni en güzel şekilde idrak ederek, feyiz ve

camia | 12 Haziran 201526 | gençcamia

Futbol buluşturdu

Irkçılığa karşı ikinci seminer

Gençler ilim öğreniyor

BGT Cup’15 adıyla düzenlenen, Hannover Bölge Gençlik Teşkilatı 2015 yılı Futbol Turnuvası Garbsen Şubesinde gerçekleştirildi. İbrahim Erden

Dortmund Anadolu Camii Gençlik ve Kız Gençlik Teşkilatları ırkçılıkla mücadelede gençleri bilinçlendirmek için ikinci seminerini düzenledi. Dilek Özcan

Güney Batı Fransa Bölgesi Gençlik Teşkilatı (GT) Eğitim Başkanlığı’nın düzenlediği 2015 sezonu Genç İlim Yatılı Eğitim Semineri değişik şubelerden gençlerin katılı-mıyla Châteaudun’de gerçekleşti. Mehmet Güçlü

HANNOVER

RUHR-A

GÜNEY BATI FRANSA

Hannover Bölgesi Gençlik Teşkilatı gençlere yönelik düzenlendiği seminer ve programlarla onları bilinçlendirirken, zaman zaman gençle-rin sevdiği ve büyük ilgi duyduğu sosyal aktivite-lerle de gençleri bir araya getiriyor. Bu bağlamda son olarak yapılan Hannover Bölge Gençlik Teş-kilatı 2015 yılı Futbol Turnuvası 10 Şube takımı-nın ve 2 Bölge Gençlik Teşkilatı (GT) takımının katılımıyla organize edildi.

Bölge GT ve Şubelerden gelen gençler ara-sındaki kardeşlik duygularını pekiştiren futbol turnuvasının finali Laatzen ve Peine Şubeleri-

Irkçılıkla Mücadele Haftası etkinlikleri kapsamında daha önce bir program düzen-leyen, Dortmund Anadolu Camii Gençlik ve Kadınlar Gençlik Teşkilatları (GT/KGT) yine bu konuyla ilgili ikinci bir program gerçekleş-tirdi. “Günlük Yaşam’da Irkçılık: Neler görü-yoruz? - Neler biliyoruz? - Neler yaşıyoruz?” (Rassismus im Alltag: Was sehen wir? - Was wissen wir? - Was erleben wir?) konulu semi-neri “Jung und Muslim” kitabının yazarı Mu-rat Demiryürek tarafından verildi.

İlk buluşmada “Irkçılık nedir?” konulu sunumun ardından, yaşanan olaylar, güncel medya haberleri ve yaşanan şahsi tecrübeler hakkında katılımcılarla tartışma ve fikir alış verişinde bulunulmuştu. İkinci buluşmanın sonunda ise yaşanılan toplumda iki seçene-ğin olduğu kanaatine varılırken, gençlerin, ya bilmeyip susacakları, ya da öğrenip, bilgi ile kendilerini ve toplumu doğrularla bilgilen-direcekleri buna göre de gençlerin bir seçim yapacakları vurgulandı.

Güney Batı Fransa GT Eğitim Başkanlığı tarafından tertip edilen yatılı eğitim semi-nerine gençlerin ilgisi yoğun oldu. Program boyunca genç katılımcılara çeşitli konularda seminerler verilirken, konular ayet ve hadis-ler ışığında ele alındı. “Efendimiz’in izinde emin genç” konulu seminer gençler tarafın-dan ilgiyle dinlendi. Programa Bölge Başka-nı Önder Akça, Bölge İrşad Başkanı Adem Zengin, Bölge GT Başkanı Adem Doğan ve

İkinci buluşmada ise katılımcılarla bera-ber açık oturum şeklinde bir çalışma gerçek-leştirildi. Açık oturum sonunda Müslüman gençlere karşı olan tepkinin, korku kaynaklı olduğunu tespit edilirken, bu soruna çözüm-ler arandı. Bu konuların yaz tatilinden sonra detaylı bir şekilde işlenmesine karar verildi.

Çalışmanın sonunda gençler, doğru yer-de, doğru kişilere soranın doğruyu öğrenece-ği konusunda hemfikirdi. Gençler, dışarıdan bir yabancının gelip soru sormasını ve kendi-leri tarafından verilen cevabı, onların da din-leme fırsatını bulmayı çok arzu ettiklerini ve böyle bir fırsatı sadece Açık Cami günlerinde (TOM) değil, diğer günlerlerde de dört gözle beklediklerini söylediler. Bu bağlamda Bölge GT ve KGT idarecileri, yaşadığımız ortamın daha huzurlu ve mutlu olması için kendi gençlerimiz tarafından da istenilen böyle ör-nek bir çalışmayı günlük hayatta uygulanabi-lecek bir şekilde sürdürmeyi temenni ettikle-rini ifade ettiler.

GT eski Başkanı İsmail Karadöl de iştirak etti.

Verilen seminerlerde Müslüman gencin ahlak ve karakteri hakkında önemli bilgiler aktarılırken, gençlerin üzerine düşen görev-lere ve örnek Müslüman olmaları hususuna değinildi. Bilgilendirici seminerlerin yanı sıra düzenlenen sosyal aktivitelerle de genç katılımcılar kardeşlik ve dostluk duygularını pekiştirdiler.

nin takımları arasında oynandı. Birincilik müca-delesinde sonuç penaltı atışlarıyla belirlenirken, Laatzen Şubesi üstün bir performansla maçı kazandı.

Buna göre; Hannover Bölge Gençliğinin geleneksel hâle gelmiş olan BGT Cup’15 kupa-sını birinciliği elde eden Laatzen Şubesi alırken, ikincilik kupası Peine Şubesinin oldu. Garbsen Şubesinin ev sahipliğini yaptığı ve oldukça çe-kişmeli geçen turnuvanın üçüncüsü Salzgitter Lebenstedt, dördüncüsü ise Herzberg Şubeleri-nin takımları olarak belirlendi.

Hz. Aişe (r.a.) semineriHannover Bölgesi Gençlik Teşkilatının (GT) Üniversiteliler Birimi tarafından her ay üniversitelilere ve gençlere yönelik düzenlediği seminer serisinde son olarak Hz. Aişe (r.a.) konu edildi. İbrahim Erden

HANNOVER

Hannover Bölgesi GT Üniversiteliler Bi-rimi NSV - (Niedersächsicher Studenten-verein) tarafından hazırlanan Hz. Aişe (r.a.) adlı seminer yaklaşık 200 kişinin katılımı ile gerçekleştirildi. Hannover Leibniz Üniversi-tesinde yapılan programın açılış konuşması-nı GT İrşad Başkanı İrfan Bakşiş yaptı. Genç katılımcılara okul hayatları ile ilgili nasihat-larda bulundu.

Günün konuşmacısı olan GT Başkanı Ünal Ünalan, Hz. Aişe (r.a.)’ın Müslümanlar

için taşıdığı önem konusunda gençleri aydın-lattı. “Hz. Aişe (r.a.), günümüze ulaşan bir-çok hadis rivayetinde birincil kaynak olarak kabul edilir.” diyen Ünalan, Hz. Aişe’nin ilmi bilgisinin yanı sıra çok saygılı ve güvenilir bir insan olarak ahlaki yönden de Müslümanlar için örnek bir rol model olduğunu söyledi.

Seminer Ünal Ünalan’ın güzel anlatımıyla verimli ve heyecanlı geçerken, NSV yine bir-birinden ilgi çekici konu ve konuklarıyla ge-lecek aylarda da seminerlerine devam edecek.

Page 27: sen de bir KÜLTÜR VE SANAT kelebek uçur...sofralarımızı minik yavrularımız süslesin. Rabbim hepimize bu mübarek zaman dilimi-ni en güzel şekilde idrak ederek, feyiz ve

camia | 12 Haziran 2015 27|gençcamia

Eğitim toplantısıbuluşturdu

Gençler geleceğe yönlendirildi

Gençler internet bilinci için bir aradaydı

Kuzey Ruhr Gençlik Teşkilatı (GT) Şube GT idarecilerine yönelik birim eğitim toplan-tılarını başarı ile sürdürüyor. Muhammed Emin Akyol

Köln Bölgesi Gençlik Teşkilatı ve Kadınlar Gençlik Teşkilatı Üniversiteliler Başkanlığı, üniversite okumak isteyen öğrencilere yol göstermek ve meslekler hakkında bilgi vermek amacıyla 24 Mayıs’ta Studyday düzenledi. İskender Güngör

Akademie der Diözese Rottenburg-Stuttgart ve Robert Bosch Stiftung tarafından düzenlenen “Junge Muslime im Web 2.0” projesine IGMG, MJD ve DİTİB’den genç-ler katıldı. Hayriye Bağcı

KUZEY RUHR

KÖLN

WÜRTTEMBERG

Kuzey Ruhr GT’nin düzenli olarak tertip ettiği eğitim toplantılarında Şube GT idareci-leri bir araya geliyor.

En son Bölge Merkezinde düzenlenen toplantıya şubelerde görev yapan Eğitim, Ta-nıtma ve Ortaöğretim başkanları davet edil-di. Şubelerin daha aktif çalışması ve daha ka-liteli hizmetlerde bulunmasının hedeflendiği eğitim toplantısına katılım yoğun oldu. Müş-terek yapılan toplantı ile başlayan programda konuşma yapan Bölge GT Başkanı Mustafa Doğangün katılımcılara teşekkür ederek, yapılacak toplantıların hayırlara vesile ol-

Köln Bölgesinin motoru Bölge Gençlik Teşkilatları yaklaşık son on yıldır yaptığı gençleri üniversiteye, mesleğe yönlendirme amaçlı, onlara bir bakıma yaptığı ağabeylik ve ablalık çalışması geleneğini bu yıl yine sürdürdü. Bölge bahçesine kurulan stantlar-la farklı meslek dalları ve bölümleri görsel olarak gençlere tanıtıldı. Etkinliğin seminer boyutu konferans salonunda icra edilirken T.C. Köln Konsolosluğu Çalışma Ataşeliği de meslek fuarı çalışmasından dolayı IGMG’yi tebrik etti.

Gençlik Teşkilatı Bölge Başkanı Yusuf Soysal yaptığı açılış konuşmasında dinleyen-leri kendi gençlik yıllarına götürerek şu söz-lerle konuşmasına başladı. “Değerli kardeş-lerim karar verirken niyetin oldukça önemli olduğunu baştan iyi bilmemiz gerekiyor. Sa-dece para için değil insanlığa faydalı olmak

Akademie der Diözese Rotten-burg-Stuttgart ve Robert Bosch Stiftung tarafından ilk kez düzenlenen iki günlük seminere IGMG, MJD, DİTİB ve sivil top-lum kuruluşlarında aktif görev alan genç-ler katılarak, internetin aktif ve yararlı kullanımı hakkında bilgilendirildiler. Aka-demie der Diözese Rottenburg-Stuttgart’ı temsil eden Dr. Christian Ströbele’nin

için mesleğin, bölümün seçilmesini önem-semek zorundayız. Bakınız bundan 15 yıl önce Fatih Camii’nde Şube Gençlik Teşkilatı Başkanlığı görevi verildi. O yıllarda mesleğe yeni başlamıştım. Gençlerin başkanı ve kü-çük ağabeyleri olarak örnek olmam gerekti-ğini düşünerek okumam gerektiğini, yüksek tahsil görmem gerektiğini düşünerek devam etmeye karar verdim. O yıllar üniversitede okuyan ağabeylerin sayısı parmakla gösteri-lecek kadar azdı. Ama hamdolsun bu günü o günlerle kıyasladığımızda sayımız arttı, yük-sek öğrenim gören gençlerimizin çoğaldı. Başarının formülünün azim ve tevekkülden geçtiğini hiçbiriniz unutmayın. Hedef koyup azim ve ısrarla hedefe yürüdüğünüzde göre-ceksinizki takdir de başarı da gelecektir.”

Yusuf Soysal konuşmasının ilerleyen bölümünde yine kendi geçmişinden ver-

yaptığı selamlama konuşmasının ardından Jens Kutscher internet ortamındaki İslam’ı ve Dr. Götz Nordbruch ise Almanya’daki Müslüman gençlerin interneti nasıl kul-landıkları hakkında kısa bir seminer verdi.

Daha sonra üç gruba ayrılan katılım-cılar siber dava, sanal alemde artan İslam düşmanlığı, diyalog ve internetteki İslam karşıtı olan sayfalar hakkında grup çalış-malarında bulundular. Seminerin ikinci gününde ise IGMG Gençlik Teşkilatı Ku-rumsal İletişim Başkanı Emre Yurdakul ka-tılımcılara IGMG internet sayfasını tanıttı.

Genç Müslümanların internet orta-mında daha aktif olmaları, istişare edebi-lecekleri bir platform kurmaları gerektiği-ni vurgulayan ve bu tür seminerler ile ana hedeflerinin bu yönde olduğunu söyleyen seminerciler değişik Müslüman kuruluşlar ile birlikte çalışmak istediklerini, bu konu-da neler yapılabileceğini ve günlük hayatta var olan problemleri beraber nasıl çözebile-cekleri hususunda uzun vadeli bir platform oluşturmak istediklerini de belirttiler.

2016 ve 2017 senelerinde değişik konu ve seminerciler ile tekrarlanacak olan bu projeye IGMG Württemberg Gençlik ve Kadınlar Gençlik Teşkilatları tekrar katıl-maya hazırlanıyor.

diği örneklerle gençleri konuya odakladı. Soysal, “Artık iş dünyası alınan diplomaları yeterli bulmuyor. Çeşitli yeteneklerle tecrü-belerin zenginleştirilmesini istiyor. Şahsen ben bunu fark ettiğim an İngiltere’ye yarım dönem İngilizce dil kursuna gidip, yabancı dilimi biraz daha geliştirip dilekçeme iliş-tirdiğimde, bir hafta geçmeden iş teklifiyle karşılaştım. Tabiatıyla burada teşkilatımızın İngiltere’de kurduğu Evliya Çelebi Dil Kurs-larının bizlerin ne kadar önümüzü açtığını da vurgulamak boynumuza borçtur. Bizden sonra pek çok gencimiz bu yolla, bugün Av-rupa endüstrilerinde ve üniversite kurumla-rında hatta okullarda eğitmen olarak yerleri-ni aldılar.” dedi.

Bölge GT Başkanı konuşmasında gençle-rin IGMG Üniversiteliler çalışmalarının içe-risinde bulunmalarını Abi/Abla Kardeş/ Üni

Kardeş sohbet gruplarına da katılmalarını tavsiye etti. Günün hatipleri olarak Sebahat Özcan ve Orgun Özcan Almanca sunum ya-parak, günümüzde eğitim anlayışının maale-sef mala ve makama ulaşmak için bir adım olarak görüldüğüne dikkat çektiler. Müslü-man gençlerin üniversite ve meslek hayat-larında insanlara faydalı olabilmek ve üm-metin derdi ile dertlenerek, adımlar atması gerektiğini vurguladılar.

T.C. Köln Çalışma Ateşesi Oğuz Tuncay, IGMG Köln gençlerinin düzenlediği meslek fuarı çalışmalarını son 3-4 yıldır takip ettik-lerini ve başarılı bulduklarını, kendilerinin de her zaman tüm kurum ve sivil kuruluşla-rın eğitim konusunda destekçisi olacaklarını kaydeti. Öte yandan Tuncay, Türkiye Vakıf ve devlet Üniversitelerinin Hayat Otel’de aç-tığı fuar hakkında bilgiler aktardı.

ması dileğinde bulundu. Akabinde birimler ayrı ayrı toplanarak kendi birimleri üzerin-de çalışmalar yapıp eğitimlerini sürdürdü-ler. Programa iştirak eden Genel Merkezden İsmet Altın ve Rheda Wiedenbrück İmamı Yılmaz Demirtaş da “Teşkilat yapılanması ve davamız” konulu sunum gerçekleştirdiler.

Birimlerin eğitim programlarına da katı-lan Doğangün, çeşitli konularda katılımcılara yönlendirmede bulunurken şube idarecile-rine yönelik gerçekleştirilen eğitimlerin son derece önemli olduğunu aktardı. Program dilek ve temennilerinden ardından sona erdi.

Emre Yurdakul

Page 28: sen de bir KÜLTÜR VE SANAT kelebek uçur...sofralarımızı minik yavrularımız süslesin. Rabbim hepimize bu mübarek zaman dilimi-ni en güzel şekilde idrak ederek, feyiz ve

camia | 12 Haziran 2015 28|gençcamia

Hannover İbrahim Erden

Hannover Bölge Gençlik Teşkilatı 2015 se-zonun 2. Gençlik Şube Başkanlar Toplantı-sı’nı gerçekleştirdi. Bölge Binasında tertip edilen toplantıya 11 şube başkanı katıldı. Toplantıda şubelerin problemleri masaya

yatırılırken, çözümler konusunda fikir tea-tisinde bulunuldu. Bölge Gençlik Teşkilatı Birim Başkanları daha iyi hizmet sunulabil-mesi noktasında şube başkanlarına önemli bilgiler aktararak yol gösterdiler.

Güney Batı Fransa Mehmet Güçlü

Güney Batı Fransa Bölgesi Gençlik Teşki-latının Châteaudun şehrinde düzenlediği programda İstanbul’un fethinin 562. yıldö-nümü yâd edildi. IGMG Gençlik Başkanı Ünal Ünalan günün

anlam ve önemine binaen yaptığı konuşma-sıyla âdeta fetih ruhunu tekrar yaşattı.Bölgede ikincisi gerçekleşen şölene Ufuk Akın, Adem Sevgi ve Recep Demirkaynak da iştirak etti.

Hannover İbrahim Erden

Hannover Bölge Gençlik Teşkilatı 2015 sezo-nun ilk genç idareciler yatılı eğitim seminerini tertip etti. Yaklaşık 85 gencin katılımıyla ger-çekleştirilen program iki gün sürdü. Gençlere yönelik çeşitli seminerlerin verildiği programda Mustafa Yavuz “İdarecilik” konusulu ele alır-

Alpes Mustafa Pala

Alpes Bölgesi Ugine Şubesi Gençlik Teşkilatında (GT) yapılan istişareler neticesinde Muhammet Bozkan GT Başkanı seçildi. Bölge GT Sosyal Hizmetler Başkanı Şambaz Öz, Ortaöğretim Başkanı Muhammed Yalçın, Ortaöğretim Baş-kan Yardımcısı Ramazan Başlık, GOB Başkanı Selim Yıldırım, Bölge GT Başkanı Mustafa Pala ve Ugine Şubesi mensupları da devir teslim tö-reninde hazır bulundular. Yeni GT Başkanına ba-

ken, Hasan Ali Durhan ise “Ebû Ubeyde bin Cerrah” konulu seminerle gençlerle bir araya geldi. Deniz Forto ise tefsir dersi verdi. Sosyal faaliyet olarak Lasertag Arena’ya giden genç-ler birbirleriyle de yakından tanışma fırsatını yakaladılar.

şarılar dileyen Pala, Hz. Ömer (r.a.)’ın hayatından örnekler vererek, idarecilerin vasıfları hakkında katılımcılara bilgiler aktardı. Şube Başkanı Oğuz Öner da Bozkan’a yeni görevinde başarılar di-leyerek, maddi ve manevi olarak gençlere her konuda destek olacaklarını açıkladı. Program sonunda Bozkan kendisini bu göreve layık bu-lanlara teşekkür ederken, çalışmalara kalındığı yerden devam edeceklerini belirtti.

Kuzey Ruhr Muhammed Emin Akyol

Almanya’da ikâmet eden Afrikalı Müslüman-ların oluşturduğu “African Ummah” Derneği IGMG Kuzey Ruhr Osnabrück Merkez Ca-mii’nde bir günlük eğitim semineri düzenledi.African Ummah Derneği tarafından her yıl dü-zenlenen eğitim seminerlerinin dördüncüsü olan programa Avrupa’nın dört bir yanından yaklaşık 100 kişi katıldı. “Ümmet Şuurumuz” adlı programda çeşitli hatipler boy gösterirken güzel ve etkili anlatımlarıyla programa renk kattılar. Seminerde söz alan African Ummah

Derneği Başkanı Abdurrezzak Sana, toplan-ma amaçlarının ülkelerindeki Müslümanlara bir nebze de olsa giyim ve sağlık yardımında bulunmak olduğunu bu vesileyle dertlerini ve sevinçlerini paylaşıp birbirlerine ve ülkelerine destek sağlamak istediklerini aktardı. Öte yandan Sana, “IGMG’ye ve Hasene Derne-ği’ne ülkemiz adına yaptıkları hayır ve hizmet-lerden ötürü teşekkürlerimizi borç biliyoruz.” dedi. Katılımcılar kardeşlik mesajlarının veril-diği programdan memnun ayrıldılar.

Schwaben Recep Eken

Schwaben Bölgesi Senden Şubesi, Hasene Derneği’ne destek amaçlı çeşitli textil ürünlerini ve oyuncakları Senden ikinci el pazarında satışa sundu. Etkinlik Şube Başkanı Alaaddin Beyaz, Şube Kadınlar Gençlik Teşkilatı Başkanı Asena Ateş ile KGT şube yönetim kurulu üyelerinin destekleriyle organize edildi. Satıştan elde edi-len tüm gelir Kumanya Kampanyası için ayrıldı.

Rhein-Neckar-Saar (RNS) Nisa Turan

RNS Bölgesi Mannheim Fatih Camii Kadınlar Gençlik Teşkilatı her ay düzenli olarak tertip ettiği Almanca seminerlere devam ediyor. En son gerçekleştirilen seminerde Orta ve Batı Avrupa’daki kilise ve Hristiyan toplumunda var olan din ve modernite arasındaki çatışma-nın İslam dini için geçerli olmadığı vurgulandı.

Küreselleşme, ekonomi gibi faktörlerin insan-ları etkilediği, insanların da çeşitli sebeplerle dinden uzaklaştıkları belirtildi. İslam dininde ise bu durumun tam tersi olduğu savunulur-ken, Müslümanların dini, günlük yaşamının her alanına dâhil ettiği ve Kur’an’ın müminler için yardımcı bir kitap olduğu hatırlatıldı.