sap forum dergisi sayı 6

SAYI 6 / 2013

BULUTTeknolojileri

İş Çözümlerinde

SAP SERVİSLERİBaşarıya Ulaştıran

İnsan Kaynakları artık bulutta:SuccessFactors ile tanışın.Uçtan uca çözümlerle insan odaklı iş akışınızı güçlendirin.

www.sap.com.tr

1

İki yıl önce SAP HANA’yı tanıttığımızda, bellek içi bilişimin iş uygulamalarını benzersiz bir şekilde dönüştüreceğini söylemiştik. Başlı başına bir devrim olan HANA, aynı zamanda yeni dönüşümlerin de yolunu açtı. SAP HANA ile ilk devrim iş zekasında yaşandı. Ardından SAP NetWeaver BW, SAP HANA’nın gücü ve esnekliğiyle veri ambarını yepyeni boyutlara taşıdı. Bu yılın başında duyurduğumuz SAP Business Suite powered by SAP HANA sayesinde geleneksel iş uygulamalarında benzersiz bir performans artışı sağladık.

Tüm bu gelişmelerin kurumlar tarafından hızla benimsenmesi ve kısa süre içerisinde faydaya dönüştürülmesi ise SAP HANA’nın geliştirilmesi sürecinde SAP’nin sürekli olarak üzerinde çalıştığı konulardan biri oldu. SAP HANA ile gerçekleştirilen devrimin sadece SAP uygulamalarıyla sınırlı kalmasını istemedik. Bir yandan SAP HANA mimarisi üzerinde tüm çözüm portföyümüzü temellendirirken, diğer yandan da bu yeni teknolojiyi nasıl herkes için daha erişilebilir ve daha kolay uygulanabilir hale getirebileceğimiz üzerinde çalıştık.

Müşterilerimizin SAP’den beklentisini; şirketlerini üzerinde çalıştırabilecekleri güçlü bir teknolojik altyapı, iş süreçlerini ve üretkenliklerini iyileştirecek etkili çözümler, mevcut süreçlerine hızla uygulayabilecekleri, kullanımı kolay bir sistem olarak

sıralamak mümkün. Bu beklentileri karşılamak için yepyeni bir hizmet modelini tanıtmaktan mutluluk duyuyorum: SAP HANA Enterprise Cloud.

Bulut tabanlı bir hizmet olarak tasarlanan SAP HANA Enterprise Cloud; başta SAP ERP, SAP CRM, SAP NetWeaver BW olmak üzere SAP HANA’nın gücünü kullanan, kritik öneme sahip tüm iş uygulamalarını elastik petabayt ölçeğinde yönetimli bulut hizmeti olarak kullanma imkanı sunuyor.

SAP HANA Enterprise Cloud sayesinde müşterilerimiz SAP HANA ile sağladıkları değeri avantaja dönüştürme noktasında çok daha fazla seçeneğe sahip oluyorlar. Müşteri deneyimini daha yalın hale getirerek SAP HANA’yı uygulamak için daha fazla tercih olanağı veren SAP HANA Enterprise Cloud, SAP HANA’yı ölçeklendirilebilir olarak anlık değer ve sıfır risk ile SAP müşterilerinin hizmetine sunuyor.

Kurumların birkaç basit adım ile hemen faydalanmaya başlayabileceği SAP HANA Enterprise Cloud, SAP HANA’yı daha erişilebilir hale getiriyor. SAP müşterilerine başarıya ulaşmaları için gerekli tüm araçları en hızlı biçimde sunan SAP HANA Enterprise Cloud ile birlikte, dünyanın dört bir yanında faaliyet gösteren, her ölçekten şirketin kendi dönüşümlerini gerçekleştirebileceklerine inanıyorum.

SAP HANA artık her yerdeZeynep KeskinSAP Türkiye Genel Müdürü

........................................................................................................................................................................... ÖNSÖZ

2

İÇİNDEKİLER .......................................................................................................................................................................................

Konak Medya adına İmtiyaz Sahibi: Cem Tecimen Genel Yayın Yönetmeni (Sorumlu): Aylin Tarhan Kuru ([email protected]) Yazı İşleri: Ayşe Başcı, Melih Çelik, Erhan Kahraman, Demet Şeker Görsel Yönetmen: Kadir Kaymakçı Fotoğraf: Doğu Kendigelen Katkıda Bulunanlar: Erdem Aksakal, Ekin Erim, Cansu Cığa, Rengin Köşkli, İsmail Hakkı Bosnalı, Fulya Arköse Reklam Müdürü: Güler Okumuş ([email protected]) Yapım-Yönetim ve Reklam Satış: Konak Medya - Selahattin Pınar Cad. Cemal Sahir Sok. Polat İş Merkezi No: 29 Kat: 4-5 D: 45 Mecidiyeköy/İstanbul İletişim: 0212 216 97 00 www.konakmedya.com, Matbaa: PORTAKAL BASIM MATBAACILIK SAN. TİC. A.Ş. Huzur Mah. Tomurcuk Sok. No: 5/1 4 Levent - Seyrantepe - İstanbul Tel: 0212 332 28 01 Faks: 0212 332 02 08 FORUM dergisi, SAP Türkiye ile yapılan sözleşme gereği Konak Medya tarafından T.C. yasalarına uygun olarak kurumsal bir yayın olarak yayımlanmaktadır. FORUM dergisinde yer alan görüşler sadece yazarlarına aittir. FORUM dergisinde yayınlanan yazı, fotoğraf ve konuların tüm hakları Konak Medya’ya aittir. Kaynak gösterilmeksizin ve izinsiz alıntı yapılamaz. SAP logosu sözleşme gereği, SAP Türkiye’nin izniyle kullanılmaktadır.

KAPAK KONUSU: İŞ ÇÖZÜMLERİNDE BULUT TEKNOLOJİSİ06 / BULUTU FAYDAYA DÖNÜŞTÜRÜN10 / KÖŞE YAZISI FULYA ARKÖSE - 10’DA 10: SAP

BULUT REKABETİ SİLİP SÜPÜRDÜ! 12 / BULUT BİLİŞİMDE 12 YILLIK DENEYİM16 / ARIBA - BASİT BİR TEDARİKçİ AğINDAN

FAzLASI18 / YÖNETİCİ GÖZÜYLE TOFAŞ İK DİREKTÖRÜ

BURHAN çAKIR: ESNEKLİK VE MOBİLİTE, zAMANDAN VE MEKANDAN BAğIMSIz çALIŞMAYA İMKAN TANIYACAK

DOSYA KONUSU: BAŞARIYA ULAŞTIRAN SAP SERVİSLERİ22 / SAP, BAŞARI YOLUNDA MÜŞTERİLERİNİN

YANINDA27 / KÖŞE YAZISI İSMAİL HAKKI BOSNALI - YÖNETİM

ŞEFFAFLIğI İçİN BİR SONRAKİ ADIM30 / TREND SPOR VE EğLENCE SEKTÖRÜ

TEKNOLOJİYLE YENİDEN ŞEKİLLENİYOR32 / TREND ERICSSON VE SAP, MAKİNELER ARASI

İLETİŞİMİ BULUTA TAŞIYOR34 / PORTRE FATOŞ KARAHASAN: “YENİ DÜNYADA

CAN SIKICI MARKALARA YER YOK”38 / HAYATIN İÇİNDEN DENİzLER ALTINDA FARKLI

BİR DÜNYA40 / HAYATIN İÇİNDEN ERDİL YAŞAROğLU:

"İŞ DÜNYASI, KARİKATÜR DÜNYASINDAN DAHA TOLERANSLI"

43 / HABERLER

06

18

40

22

12

16

w | www.sap.com.tr t | twitter.com/sapturkiye f | facebook.com/sapturkiye

KoçSistem ‹K Bulut Bordro Yönetim Hizmeti ile Süreçleriniz: Daha Hızlı Daha Etkin

www.kocsistem.com.tr 444 0 262

KoçSistem İK Bulut Bordro Yönetim Hizmeti ile şirketlerin insan kaynakları çalışanları bordro süreçlerini çok daha etkin ve hızlı şekilde yönetir, şirketler operasyonel işlerinde

kendilerine sağlanan kolaylık ile daha stratejik konulara odaklanırlar.

6

Yıllardır birçok kişi tarafından dile getirilen “Gelecek Bulutta” mesajındaki “gelecek” nihayet geldi. Temel olarak yazılım ve donanım tabanlı BT kaynaklarına bir ağ üzerinden uzaktan erişebilmek anlamına gelen bulut bilişim; internetin, donanım ve yazılım teknolojilerinin gelişiminin doğal bir sonucu olarak yükselişini sürdürüyor. Yirminci yüzyılın son çeyreğinde bir vizyon olarak tasarlanan bulut, bugün bilgi teknolojileri alanındaki en önemli dönüşümlerden biri...

On yıl önce tek bir kullanıcı tarafından masaüstü bilgisayar donanımında yerel olarak gerçekleştirilen her şey, bugün binlerce kullanıcının erişim sağladığı

KAPAK KONUSU: İŞ ÇÖZÜMLERİNDE BULUT TEKNOLOJİLERİ ....................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................

Bulut artık her yerde... Yıllardır internetin ve internet erişimli cihazların gelişimiyle paralel olarak yaygınlığı artan bulut teknolojisinin kuruma özel sunucularla başlayan yolculuğu, bugün milyonlarca kişiye aynı anda erişim sağlayan servislere kadar uzandı. Teknolojinin gelişimini kökten etkileyen bulut dönüşümüne tanık olan kurumların ise bu köklü inovasyonu avantaja dönüştürmek için doğru adımları atmaları ve bulutu kendilerine fayda sağlayacak biçimde benimsemeleri gerekiyor. SAP, yaptığı Ar-Ge çalışmaları ve stratejik yatırımlarla bulut alanında öncü rolünü sürdürüyor.

BULUTU FAYDAYA DÖNÜŞTÜRÜN

7

veri merkezleri tarafından, internet veya özel ağlar aracılığıyla uzaktan gerçekleştirilebiliyor. Dahası, bu sistem altyapı, platform ya da yazılım bazında hizmet olarak da sunulabiliyor. Bilgi teknolojilerinde yaşanan böylesi bir sıçrama, baştan aşağı yenilikçi yaklaşımları da zorunlu kılıyor. Çünkü dünyayı etkileyen her büyük dönüşümde olduğu gibi, bulutun getirdikleri ve sunduğu yepyeni fırsatlar da akıllarda soru işaretleri oluşturuyor.

Bulutta saklanan verilerin tutarlılığı, erişilebilirliğin sürekliliği, kusursuz bir uyumluluk ve iş süreçlerinin bulut kullanan kurum genelinde bütünselleştirilmesi gibi konularda bugün bulut harici hizmetlerle sağlanan güvenin bulutta da oluşturulması gerekiyor.

SAP, müşterilerine sunduğu yerinde kurulum ve entegrasyon gerektiren ürün ve çözümlerdeki kaliteyi buluta taşımak için, Ar-Ge çalışmaları ve yenilikçi yaklaşımlarıyla, büyük ölçekli yatırımlar yapıyor. SAP’nin bulut bilişim yaklaşımı, üç ayrı katmandan oluşuyor: altyapı, servis olarak yazılım (SaaS) ve tüketim (platform).

Açık ve özel bulut ortamlarına uyumSAP’nin teknolojideki inovasyonu çözüm portföyüne bire bir yansıtması, müşterilerin güvenini artıran kilit becerilerinden biri halini aldı. Bulut bilişimin bugünkü yaygınlığa erişmesinden önceki dönemde de SAP birçok müşterisine, özel sunucularla

bulut yapılanmaları sağlıyordu. Bugün de bulut yaklaşımı açık ve özel sunucular arasında değişmiyor; müşterilerin mevcut SAP uygulamaları, sanallaştırılmış ve bulut tabanlı altyapılarda kurulabilir ve yönetilebilir hale getiriliyor.

SAP’nin altyapı açısından bulutta hedefi, sahip olunan teknolojinin sanallaştırılmış veri merkezi gibi özel bulut sunucuları ya da üçüncü parti sağlayıcılara bağlı açık bulut sunucuları olmasına bakılmaksızın, müşterilerine tüm SAP sistemini güvenle buluta taşıma ve orada çalıştırma olanağı sunmak. Bulut sağlayıcılar, telekomünikasyon şirketleri ve büyük BT servis sağlayıcılardan oluşan iş ortakları ile bu hedef doğrultusunda birlikte çalışan SAP, iş ortaklarının bulut ortamında hangi servisleri sağlamayı planladıklarını ve uygulamalarını bu yönde nasıl geliştirebileceğini tespit ediyor. Aynı zamanda müşterilerin belirli bir bulut altyapı çözümünün kendileri için uygun olup olmadığını ve SAP’nin ürünlerini o altyapıda destekleyip desteklemediğini anlamalarını kolaylaştırmak için de bir sertifikasyon programı hazırlıyor.

Servis olarak bulutSAP’nin servis olarak yazılım (SaaS) katmanındaki en büyük yatırımlarını SuccessFactors ve Ariba satın alımları oluşturuyor. İnsan Kaynakları Yönetimi'ni (HCM) tamamen bulut ortamına taşıyan SuccessFactors, kendi alanında bulut bilişimin lokomotifi olarak SAP’nin buluttaki varlığına büyük katkı sağladı. Tedarik


İnsan Müşteriler Finans Tedarikçiler Cloud Suite ÇözümleriSuccessFactors BizX¬ Çalışan Merkezi¬ Global Temel İK¬ Uçtan Uca Yetenek

Yönetimi¬ İşe Alma¬ Öğrenme

CustomerOnDemand¬ Satış, Servis, Pazarlama¬ Sosyal Müşteri¬ Satış ve Operasyon

Planlama

İsabetli Perakende

Sosyal Etki Ağı

HANA Portal

Financials onDemand¬ Temel Finans¬ Satış ve Tahsilat¬ Ödeme Tedariki¬ Proje YönetimiSeyahat ve Giderler¬ Uçtan Uca İş Gezgini

EPM OnDemand

Finansal Servis Ağı

İş Ağları ve Tedarikçi Uygulamaları¬ Stratejik Kaynaklama¬ Sözleşme Yaşam

Döngüsü Yönetimi¬ Tedarikçi Yönetimi¬ İş Süreçleri

Uygulamaları¬ İş Ağı Çözümleri

Ürün İdare Ağı

Ürün Doğrulama

Business ByDesign¬ Orta ölçekli işletmeler

için kapsamlı, uçtan uca Cloud Suite

Business One¬ Küçük işletmeler için

kapsamlı, uçtan uca Cloud Suite

8

Zinciri Yönetimi'ne (SCM) bulut yaklaşımını getiren Ariba ise 1 milyonu aşkın şirketin yer aldığı dev ağı ile yeni hizmet ve gelir modellerinin bulutta oluşturulmasına önayak oluyor.

Arka planda yaşanan tüm bu gelişmelerle paralel olarak, bulut hizmetlerinin sunulduğu “vitrin” vazifesi gören kullanıcı arayüzleriyle etkileşim de son yıllarda muazzam artış gösteriyor. Akıllı telefonlar, tabletler ve gelişen web hizmetleri, her gün daha fazla kullanıcının yeni uygulamalarla tanışmasını ve etkileşime girmesini sağlıyor. Bugünün büyük trendi haline gelen “mobilite” kavramı, 10 yıl önce neredeyse tamamen masaüstü bilgisayarlar düşünülerek hazırlanan yazılım ve araçların, bugün öncelikli olarak mobil cihazları hedeflemesine neden oluyor.

Bulutun üç katmanı olan altyapı, SaaS uygulamaları ve tüketim (platform) arasında sadece tüketim, kurumun herhangi bir işlem yapmasına gerek kalmadan, sürecin doğal bir sonucu olarak ortaya çıkıyor. SAP’nin öncü olduğu mobil dönüşüm sayesinde, SAP uygulamaları masaüstü seviyesinde fonksiyonlarla birlikte birçok farklı mobil cihazda çalıştırılabiliyor. Bu cihazlarda alınan aksiyonlar, arka planda, uzak bir noktadaki SAP sistemiyle tamamen entegre çalışıyor.

Tüm bu veri trafiğinde ortaya çıkan devasa miktardaki işlemin anlık olarak gerçekleştirilmesi ise SAP’nin bellek içi uygulama platformu SAP HANA sayesinde mümkün oluyor. Kullanıcılara sunulan bu platform, SAP’nin bulut vizyonundaki tüketim katmanını oluşturuyor.

Dört temele dayalı bulut stratejisiDünya genelinde yapılan en büyük teknoloji etkinliklerinden biri olan SAPPHIRE NOW, SAP’nin yeni bulut stratejisine sahne oldu. Etkinlikte SAP’nin bulut yaklaşımı, bulut bilişimle temas halinde olan dört ana sütun üzerine yerleştirildi:• İnsan• Tedarikçi• Para• Müşteri

SAP'nin kapsamlı bulut stratejisinde tüm çözüm portföyü birbirine esnek biçimde bağlı bulunuyor. Bunun anlamı ise, SAP çözümlerinin bir yandan birbiriyle entegre çalışırken, diğer yandan da SAP dışı çözümlerle uyumlu çalışabiliyor olmaları. Böylelikle SAP müşterileri, halihazırda kullandıkları altyapıya SAP’nin bulut çözümlerini kolaylıkla entegre edebilecek. Aynı şekilde, müşterilerin kurduğu SAP tabanlı bulut altyapısı gelecekte eklenecek SAP ya da SAP dışı çözümleri destekleyecek.


• Bulut üzerinden sağlanan gelir 850 milyon Euro’ya ulaştı.

• 24 milyonu aşkın bulut kullanıcısı bulunuyor.

• Toplamda 6 binin üzerinde müşteri, SAP’nin bulut çözümlerini tercih ediyor.

• SAP tarafından satın alınan Ariba Network’te 1 milyonu aşkın kayıtlı şirket yer alıyor.

• Bulut uygulamalarına bağlı faturalandırmalar 19 kat arttı.

• SuccessFactors’ın yıldan yıla büyümesi %95’e ulaştı.

• Business ByDesign’ın yıldan yıla büyümesi %250’yi geçti.

Rakamlarla bulutta SAP

SAP’nin buluttaki varlığını genişletmek için yaptığı stratejik yatırımlardan bir diğeri ise Ariba idi. Bulut tabanlı öncü ticaret ağı Ariba, yaklaşık 4,3 milyar dolarlık bir yatırımla “bir SAP şirketi” oldu. SAP’nin bu satın alma sonucunda hedefi, Ariba'nın alıcı-satıcı işbirliği ağını, kendi geniş müşteri ekosistemi ve güçlü iş süreçleri uzmanlığıyla birleştirmek ve işletmeler arasında bulut üzerinden ortak çalışmalar için yeni modeller oluşturmak.

Dünyanın dört bir yanındaki alıcı ve satıcıların bulut üzerinden yeni yöntemlerle iletişim kurması, bu segmentin hızla büyümesini sağlıyor. Ariba alımıyla birlikte bulut tabanlı

paylaşımcı (sosyal) ticaretin lider şirketini bünyesine dahil eden SAP, kurumsal ortaklıkları mevcut çözümlerine ekleyerek lider iş ağı konumuna geldi.

Şirketler arası ticaret ağı pazarına girerek buluttaki büyüme fırsatlarını ve büyüme hızını belirgin biçimde artıran SAP, SAP Business ByDesign ve SAP Business One'ın yanı sıra müşteriler, tedarikçiler, işverenler ve finansallara odaklanacağı bulut uygulamaları iş kolunun yol haritasını da açıkladı. Ariba satın alımı, kurumun bulut tabanlı öncü tedarik çözümleriyle SAP'nin bulut uygulamaları portföyünü kayda değer biçimde zenginleştirdi.

1 milyon tedarikçi Ariba’da buluşuyor

9


SAP, 2011 yılının son çeyreğinde bulut tabanlı İK Yönetimi lideri SuccessFactors ile anlaşmış ve şirketi yaklaşık 3,4 milyar dolarlık yatırımla satın almıştı. Başarılı bulut vizyonu ve yetenekli ekibi ile SAP bulut projelerinde rol almaya başlayan SuccessFactors, aynı zamanda BizX adındaki İK çözümü için inovasyona devam etti. Hazırladığı uçtan uca bulut çözümlerinde SuccessFactors’a etkin rol veren SAP, sadece HCM çözümünde değil, bulut portföyünün tamamında çalışmalarına ivme kattı.

Satın almayı değerlendiren SAP Eş-başkanı Bill McDermott şunları söyledi: “Bulutu SAP’nin gelecekteki büyümesinin temeli olarak görüyoruz. SuccessFactors’ın liderlik ekibi ve teknolojisi, SAP ile birlikte bulut bilişimde büyük bir güç yaratacaktır. Bu satın alma, tüm dünyadaki CEO’lar için en öncelikli konu olan, çalışanları ve yeteneklerini yönetme açısından başarı kazanmamızda bize yardımcı olacaktır. SAP ve SuccessFactors işbirliği, buluttaki büyümemizi hızlandıracak güçlü bir sinerjiyle müşteriler için

büyük iş değeri yaratacaktır.”SAP Eş-başkanı Jim Hagemann Snabe ise, “SAP’nin bulut ve yerleşik çözüm portföyü yoluyla sunduğu deneyim, müşteriler için kritik önem taşıyan yüksek performanslı, düşük maliyetli, doğal bulut uygulamaları sağlamada SuccessFactors’ın dünya çapındaki deneyimiyle çok iyi uyuştu. Cihazlarda, bulutta veya yerleşik olarak herhangi bir çözüm ihtiyacını karşılamak için sürekli olarak uçtan uca çözümler sağlamada sektöre birlikte öncülük edeceğiz.” açıklamasını yaptı.

SuccessFactors ile bulut vizyonu genişledi

10

KAPAK KONUSU: İŞ ÇÖZÜMLERİNDE BULUT TEKNOLOJİLERİ ....................................................................................................

konulardan biri olmuş durumda. Firmalar en önemli sermayesi olan insan kaynağını hem çok kısa sürelerde ve az maliyetlerde işe almak isterken hem de onların motivasyonunu arttırıcı, şirketlerine olan bağlılıklarını kuvvetlendirici bir yol izlemek istiyorlar.

İşte tam da bu noktada bir SAP şirketi olan SuccessFactors, güçlü vizyon bütünlüğü ve bu vizyonu başarılı bir şekilde yürütmesiyle üst düzey yöneticilerin güvenini kazanıyor.

Şu an yaklaşık 9000 çalışanı olan, 2014 sonuna kadar 48 ülkede 16.000 çalışanı hedefleyen Destination Hotel ve Resort’un İnsan Kaynakları Dünya Başkanı Robert Mellwing bu güveni şu sözlerle ifade ediyor:

“Vizyonunun bütünsel niteliği, gelecekte ihtiyaç duyulacak modül geliştirmelerine uygun yapılanmaları ve yeteneklerini uygulamaya dönüştürme konusundaki becerileri, SuccessFactors’ı seçmemizin temel nedenleri arasında yer alıyor.”

Ve ekliyor:"SuccessFactors ekibini, on ayrı analiz raporunda yakaladıkları başarıdan ötürü kutluyorum. "

• Bahsedilen analiz raporları; • Gartner Magic Quadrant for Talent

Management Suite, Mart 2013 (SF web sayfasında da yayınlanmıştır)

• Forrester Wave for Talent Management Suite, Mart 2013 (SF web sayfasında da yayınlanmıştır)

• IDC MarketScape: Integrated Talent Management, Haziran 2012 (SF web sayfasında da yayınlanmıştır)

• IDC MarketScape: Recruiting, Haziran 2012

• IDC MarketScape: Learning, Haziran 2012

• IDC MarketScape: Compensation, Haziran 2012

• IDC MarketScape: Performance Management, Haziran 2012

• IDC MarketScape: Social Use in Talent Management, Haziran 2012

• Ventana Research Compensation Value Index, Haziran 2012

• Nucleus Research HCM Value Index, Ekim 2012

10’da 10: SAP Bulut rekabeti silip süpürdü!

Fulya ArköseSAP Türkiye İK Çözüm Yöneticisi

SAP, İnsan Kaynakları’ndaki bulut çözümü SuccessFactors ile son on ay içinde yayınlanan en iyi 10 analiz raporunda* eşi benzeri görülmemiş bir liderlik konumunu aldı ve böylece 10’da 10 yapmış oldu.

Peki, bu ne anlama geliyor? Nasıl elde edildi bu başarı? Günümüzde Yetenek Yönetimi (öğrenme, işe alım, performans ve hedefler, ücret planlama, yedekleme ve gelişim planlama süreçlerini içeren komple bir çatı), çoğu sektör için önde gelen

SuccessFactors 10 ayrı analiz raporunun 10'unda da lider oldu.

KAPAK KONUSU: İŞ ÇÖZÜMLERİNDE BULUT TEKNOLOJİLERİ ....................................................................................................

Dünya genelinde SAP uygulamaları için en çok tercih edilen disk sistemlerinin sahibi olan EMC, faydalandığınız SAP çözümünden üst düzey avantaj sağlamanızın yolunu açıyor.

İş dünyasının gelişiminde teknolojik altyapının önemi, bugünün kuşku götürmez bir gerçeği. İşini büyüten, büyüyen işini güçlendiren şirketlerin öncelikli tercihlerinden biri ise SAP çözümleri. Sağladığı yazılım ortamıyla iş dünyasının gelişiminde rol oynayan SAP çözümlerinden asıl fayda uygun donanım ve yedekleme ürünlerinin kullanılmasıyla ortaya çıkıyor.

Bağımsız araştırma kuruluşu IDC’nin, 2011 tarihli Storage User Demand Study başlıklı raporuna göre SAP kullanan şirketlerin en çok tercih ettiği disk sistemleri EMC markasını taşıyor. Dünya ekonomisine yön veren bu şirketler, gelecek planlarında EMC’nin uzmanlığına güveniyor.

EMC teknolojileriyle rekabet avantajı kazanınEMC depolama sistemlerinin değişik disk teknolojileri arasında otomatik katmanlama, Thin Provisioning ve depolama sitemleri üzerindeki belleğin FASTCache yazılımı kullanılarak artırılması gibi ileri teknolojiler bulunuyor. Mevcut SAP ortamınızda performans artışı sağlayan bu çözümler, süreçlerinizi hızlandırarak sizlere rekabette avantaj sunuyor. EMC’nin SSD, FC, SAS, NL-SAS ve SATA gibi mevcut bütün disk teknolojilerini destekleyen depolama çözümleri hem kapasite hem de performans açısından optimum faydaya ulaşmanızda size yardımcı oluyor. Buna ilave olarak, SAP sunucularına PCIe

kartı olarak takılabilen XtremSF çözümü, SAP ortamınızda hiçbir değişikliğe gerek bırakmaksızın, özellikle okuma ağırlıklı uygulamalarda kullanıcının gözlemlediği tepki süresini 3 ila 4 kat hızlandırabiliyor.

Sanallaştırma çözümlerinizde kolaylık sağlayınEMC vBlock ve VSPEX çözümleri, fiziksel olarak çalışan SAP ortamlarının kolaylıkla, yapısı denenmiş tümleşik bir altyapı kullanılarak güven içinde sanal ortama taşınabilmesini sağlıyor.

VMware, Cisco ve EMC’nin ortak geliştirdiği VCE ürün ailesi, EMC depolama sistemleri, Cisco switch ve sunucular ile VMWare sanallaştırma platformuna entegre, test ve optimize edilmiş, bileşenler arasında uyumluluğu garanti altına alınmış bir ortam sunarken, ayrıca bakım ve desteği tek merkezde toplayarak sizlerin yaşamını kolaylaştırıyor.

İş sürekliliğinizi garanti altına alınEMC VPLEX çözümünü tercih eden şirketler, SAP uygulamalarını kümelendirilmiş bir yapıda iki veri merkezi arasında dağılımlı bir şekilde aktif/aktif olarak çalıştırabiliyor. Sadece bir bileşen değil, veri merkezinizin bütünü devre dışı kalsa bile uygulamalar diğer veri merkezi üzerinden kesintisiz, 7x24 çalışmayı sürdürüyor. Depolama sistemlerinizin bütününü sanallaştıran EMC VPLEX çözümü, farklı markalara ait depolama sistemleriyle de sorunsuz çalışabiliyor.

HANA platformu EMC ile güçleniyor1 TB ve üstü bellek kapasitesine sahip HANA modellerinde kullanılan EMC SAP HANA çözümü, pazardaki diğer Scale-out HANA çözümlerinden farklı olarak blok, yani FC protokolünü destekliyor. EMC VNX5300 depolama sistemlerini temel alan bu çözüm, HANA platformunun asıl gücünü ortaya çıkartan yapısıyla işinize katkı sağlıyor.

EMC çözümleri ile SAP uygulamalarından yüksek performans elde edin

Bu b

ir ila

ndır.

12

SAP tarafından satın alınmasının ardından, kurum içerisinde ayrı bir iş birimi olarak faaliyet gösteren SuccessFactors, aynı zamanda SAP’nin bulut stratejisini yönlendirmede de kritik rol oynuyor. Henüz bulut bilişim kavramının emekleme döneminde olduğu 2000’li yılların başında Kaliforniya’da kurulan SuccessFactors, tamamı bulut üzerinde olan 12 yıllık geçmişiyle bulut konusunda en deneyimli ve yetkin kurumlardan biri olma özelliği taşıyor. Bulut tabanlı İnsan Kaynakları Yönetimi (HCM–Human Capital Management) hizmeti sunan kurumun, dünyanın dört bir yanından 4 bini aşkın müşterisi bulunuyor.

Bulut tabanlı iş çözümlerinin en hızlı büyüyen pazarını İK Yönetimi (HCM) oluşturuyor. Bulut bazlı kullanımda, iş ortaklarını ve destek hizmetlerini yeni çözümlere entegre etmek oldukça kolaylaşıyor. SuccessFactors’ın kapsamlı iş ortağı listesi ile bu entegrasyon daha fazla seçenek sunarken, SuccessCloud özelliği de üçüncü parti uygulamaların mevcut platforma kolayca bağlanıp entegre olmasını sağlıyor.

Bulut projelerinin kurumlar için değere dönüştürülmesi de geleneksel kurulumlara oranla çok daha hızlı oluyor. SuccessFactors yazılımının özelleştirme yerine basit ayarlara ihtiyaç duyması, kullanım kolaylığı

ve çok daha az eğitim gerektirmesi, projenin şirket içi süreçlere olan müdahalesini en aza indiriyor.

Her çalışana özel iş hedefi ve isabetli iş stratejileriDünyanın dört bir yanındaki onlarca ülkede, binlerce çalışanıyla faaliyet gösteren bir içecek şirketinin zorlu ekonomik koşullarda hızlı ilerleyen sektöre ayak uydurabilmesi için, şirketin hedeflerini çalışanların benimsemesi, net bir iş gücü gelişim planı oluşturulması ve çalışan performansının düzenli olarak değerlendirilmesi gerekiyor.

SAP'nin SuccessFactors satın alımıyla genişlettiği bulut portföyü, İK çözümleriyle entegre biçimde çalışarak bu kurumun pazarlar ve markalar üzerinde daha açık bir korelasyon elde etmesine, şirket genelinde uyum ortamı yaratılmasına ve tanımlı görevlere karşı

BULUT BİLİŞİMDE 12 YILLIK DENEYİM


13

birey performansının artırılmasına yardımcı oluyor.

SAP İK çözümleriyle pek çok pazarda faaliyet gösteren, binlerce çalışana sahip kurumlar, çalışanlarının kendi iş hedefleri ve iş stratejileriyle yüzde 100 uyumluluk göstermelerini sağlıyor. Bu hedefler doğrultusunda çalışanlarını değerlendirebilen şirketler, gelişime engel olan açıklarını kapatarak faaliyet gösterdikleri pazarda öne çıkıyorlar.

Doğru yetenek yönetimi, inovasyonu körüklüyorBirden fazla yetenek yönetim sürecini global olarak entegre etmek, trilyon dolar düzeyinde yatırımları yöneten şirketler için büyük önem taşıyor. Bir SAP şirketi olan SuccessFactors'ın İK portföyü sayesinde çalışanlarla ilgili sağlıklı verilere bulut üzerinden hızla erişen kurumlar, daha iyi yönetim kararları alabiliyor.

SAP İK Çözümleri portföyüne dahil olan SuccessFactors markası altındaki Hedef Yönetimi, Performans Yönetimi, Başarı Yönetimi, Kariyer Gelişimi ve Planlama çözümlerini kullanan yatırım şirketleri, tüm yetenek süreçlerini tek bir çalışan deneyimi platformu üzerinde topluyor.

Önemli iş verilerine sezgisel, pratik ve kullanışlı bir yolla ulaşan kurumlar, İK departmanının gelir oluşturan bir yapıya kavuşmasını sağlıyor. Kendi iş süreçlerinde gelişim gösteren çalışanlar, şirketin müşterileri için muazzam sonuçlar ortaya koyuyor.


4 binin üzerinde müşteri ve 20 milyondan fazla kayıtlı kullanıcı

Maliyet tasarrufları• Personel sirkülasyonunda %15,2

azalma• Kurum içi pozisyon doldurma

oranında %13,7 artış• Düşük performanslı çalışanlarda

%13,8 azalma

İş sonuçları• Gelirin %1’inin kâra eklenmesi

Stratejik düzenlemeler• Stratejik önceliklere ayrılan

zamanda %5,5 artış• 1 ilâ 8 hafta daha hızlı strateji

iletişimi• Doğru eğitimi alan insanların

oranında %17 artış

Üretkenlik• Üretkenlikte ortalama %3 artış• Yüksek performanslı çalışanlarda

%4,9 artış• Proje tamamlamada %14 artış

Rakamlarla BizX

16

SAP bünyesine 2012 yılında katılan Ariba, bir ağ haline gelmiş ekonomik yapılarda inovasyona son hızıyla devam ediyor. Ariba’nın bulut alanındaki katılımıyla birlikte, SAP güçlü bir tedarik yapılanması olan Ariba Business Network’ü müşterilerine sunabilir hale geldi. Bugün birçok şirket, tedarikte ödemelerin aksama oranını azaltmak,

anlaşmalı indirimleri artırmak ve insana bağlılığı ortadan kaldırmak için çözüm arıyor. Ariba Business Network, müşteriye tüm bu değerleri yetkin ve tecrübeli bir yaklaşımla sunuyor.

SAP müşterileri, Ariba Network’ün yanı sıra Ariba’nın bulut bazlı harcama yönetimi çözümleriyle kaynaklama ve tedarik süreçlerini tamamen buluta

taşıyabiliyor. Ariba Yönetim Kurulu Başkanı ve CEO’su Bob Calderoni, şirketin SAP bünyesine geçmesiyle birlikte yaşanan tüm değişikliklerin olumlu yönde olduğunu vurgulayarak Ariba müşterilerinin ve tedarik zinciri iş ortaklarının SAP’nin global gücü sayesinde dünyanın dört bir yanında mobilite ve iş analitiği gibi yepyeni fırsatlarla karşı karşıya olduğunu

ARIBA - BASİT BİR TEDARİKÇİ AğINDAN FAzLASI


Ariba’yı tanıdığınızda aklınıza ilk gelen tanımlama “tedarikçiler için bir Facebook” olabilir. Oysa SAP tarafından satın alınan profesyonel ağ, şirketlerin birbiriyle işbirliği kurmasını ve iş süreçlerini doğrudan bulutta yönetmesini sağlamak gibi pek çok ileri düzey yönetim hizmetleri sunuyor.

• Merkezi Kaliforniya'da bulunan Ariba'nın yaklaşık olarak 2.600 çalışanı bulunuyor.

• Bulut tabanlı ortak iş uygulamalarında öncü olan şirket, gelire göre en büyük 2. bulut sağlayıcısı/tedarikçisi olarak konumlanıyor.

• Öncü teknolojiyi web tabanlı ticaret topluluğuna sunan Ariba, kurumların tamamen bulut tabanlı bir platformda yeni global iş ortaklarını keşfetmelerini, onlarla iletişime geçip birlikte çalışmalarını sağlıyor.

• 2011 yılında yüzde 38,5 oranında yıllık büyüme yakalayan Ariba'nın geçtiğimiz yıl toplam geliri ise 444 milyon dolar olarak açıklandı.

• Aynı dönemde, iş/ticaret ağında yüzde 62'lik organik büyüme gözlendi.

Rakamlarla Ariba

17

belirtiyor. Ariba portföyünün benzersiz bir hıza kavuşmasının temelinde ise SAP HANA bellek içi platformu yer alıyor.

Ariba’nın tedarikçi ağı, yalnızca büyük global kurumlara hizmet etmekle sınırlı değil. Her ölçekte müşteri Ariba Network’e giriş yaparak değer zincirinin bir halkası olabiliyor ve kullandığı kurumsal iş uygulamalarından bağımsız olarak tedarik süreçlerini yönetebiliyor.

Bob Calderoni, bu noktada SAP’nin vizyonuyla Ariba’nın vizyonunun bire bir örtüştüğünü ifade ediyor: “SAP de tıpkı bizim gibi, Ariba’nın dünyanın en büyük açık ve global iş ağı haline gelmesini istiyor.”

İnovasyonda çıta yükseliyorFaturalandırma ve sipariş gibi iş süreçleri, Ariba Network tarafından desteklenen 10 ayrı işbirliği modeli arasında yer alıyor. Ariba Başkan Vekili Sanish Mondkar, daha fazla işbirliği modelinin portföye ekleneceğinin ipuçlarını veriyor. Yıl sonuna kadar altı, önümüzdeki yıl ise sekiz farklı işbirliği modelinin eklenmesiyle birlikte, Ariba Network kullanıcılarına 2014 yılı sonuna kadar toplamda 23 farklı işbirliği modeli sunulması planlanıyor.

Platforma kayıtlı olan 1 milyonun üzerinde şirketin birbiriyle iş ilişkilerini bildiklerini belirten Sanish Mondkar, bu iş süreçleri üzerinde gerçekleşen işlemleri kolaylaştırmak için gerekli adımları atacaklarının

altını çiziyor. Ariba Sourcing sayesinde Ariba’nın tavsiye ettiği tedarikçiler listelenebiliyor. Milyonu aşkın tedarikçi arasında yapılan aramalarda, kurumsal ve bireysel seçenekler doğrultusunda liste daraltılarak en güçlü üç tedarikçi önerisi sunuluyor. Ariba Sourcing, ayrıca neden bu tedarikçileri seçtiğini de kısaca açıklıyor.

Ariba Network, halihazırda SAP’nin buluttaki tedarik ve finans için tüm ticaret ilişkilerine zemin oluşturan tek iş ağı niteliği taşıyor. SAP’nin Ariba Network için planladığı yenilikler arasında, Tedarik Zinciri ve Ulaştırma Yönetimi yeteneklerini de platforma eklemek var. Yeni özellik ve güncellemelerin ise yakın gelecekte duyurulması bekleniyor.


Dünyanın dört bir yanında faaliyet gösteren bir ayakkabı markası, 4.500’ün üzerinde global tedarikçi ile Ariba Network üzerinden iş bağlantısı kuruyor. Faturalandırmaların %98’inden fazlası, temassız olarak, dünyanın farklı yerlerdeki 8 SAP sistemiyle entegre biçimde gerçekleşiyor. Zamanında ödeme oranının %96’nın üzerinde olması ve gelişmiş indirim fırsatlarıyla piyasa avantajı sağlanıyor. Üstelik bu mağazalar zinciri, katma değer vergisi ve ülkelere göre farklılaşan yasal düzenlemelere de tam uyumlulukla çalışmanın güvenini yaşıyor.

Bankalar tedarikçilerle buluşuyorAvrupa’nın önde gelen bankalarından biri, Ariba Network altyapısıyla 4 binin üzerinde tedarikçiden oluşan bir ağ kurmuş durumda. Her yıl 500 binden fazla elektronik faturanın 7 global SAP sistemiyle entegre olarak hazırlandığı bu uygulamada, global fatura hacminin %70’i kağıttan elektroniğe geçmiş bulunuyor. Ariba Network’ün sağladığı katma değer, bankanın BPO giderlerini %30 oranında azaltmasını sağlıyor.

Dünya genelinde yasal düzenlemelerle tam uyumluluk

18

TOFAŞ İnsan Kaynakları Direktörü Burhan Çakır ile teknolojinin İnsan Kaynaklarına etkisi ve TOFAŞ’ın İK yaklaşımıyla ilgili keyifli bir sohbet gerçekleştirdik. Burhan Çakır, İK alanında kullanılan çeşitli iş uygulamalarının süreçlere katkısını ve teknolojinin bu alandaki gelişmeleri ve yenilikleri nasıl şekillendireceğini anlattı.

TOFAŞ İnsan Kaynakları Direktörü olarak yetki ve sorumluluklarınızı öğrenebilir miyiz?TOFAŞ ve iştiraklerinin en değerli varlıklarının başında, sahip oldukları insan kaynağı geliyor. Şirketlerimizin orta ve uzun vadeli iş hedeflerine ulaşması amacıyla ihtiyaç duyulan insan kaynağının niteliksel ve niceliksel planlamasının yapılmasından, şirket içi ve şirket dışı kaynaklardan temininden ekibimle birlikte ben sorumluyum.

Çalışma arkadaşlarımızın eğitim ve gelişim ihtiyaçlarının belirlenmesi, bu ihtiyaçların karşılanmasının sağlanması ve bu sürecin takip edilmesi, performans gelişiminin izlenmesi ve desteklenmesinden sorumlu bir birim olarak faaliyet gösteriyoruz.

Bunun yanı sıra şirketin organizasyonel gelişim, değişim ve öğrenme ihtiyaçlarının analizi ve gerçekleştirilmesi, şirket içi motivasyon artırıcı faaliyetlerin tespiti ve gerçekleştirilmesi, ücret ve yan hakların yönetimi, endüstriyel ilişkilerin ve çalışanlara sağlanan hizmetlerin ve idari faaliyetlerin yönetiminden sorumluyuz.

TOFAŞ’ın İnsan Kaynakları bölümünde hangi kurumsal iş uygulamalarını kullanıyorsunuz? Teknolojik altyapınızı paylaşabilir misiniz?Teknolojik altyapı olarak SAP HCM, SAP PORTAL (ESS/MSS), BI/BO Raporlamaları ve diğer TOFAŞ sistemleri ile entegrasyon için SAP’nin PI modülünü kullanıyoruz.

İK birimimizde, TOFAŞ’ın genelindeki uygulamalarımızla paralel olacak şekilde SAP yazılımı kullanıyoruz. İki yıl önce başladığımız altyapı dönüşüm projemizin ilk fazı olarak SAP HCM’nin organizasyon ve anaveri yönetimi modülleriyle eşzamanlı olarak bordro (sosyal fon, sosyal yardım), zaman yönetimi (eksik saat, yıllık izin), seyahat yönetimi (pasaport ve vize talebi), işe

YÖNETİCİ GÖZÜYLE ...........................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................

TOFAŞ İnsan Kaynakları Direktörü Burhan Çakır

ESNEKLİK VE MOBİLİTE, zAMANDAN VE MEKANDAN BAğIMSIz ÇALIŞMAYA İMKAN TANIYACAK

19


alım, bireysel performans yönetimi ve self-servis uygulamalarını, SAP Portal ESS & MSS üzerinde 2012 yılında devreye aldık. Özellikle mavi yakalı çalışma arkadaşlarımızın SAP Portal üzerinden self-servis işlemlerine ulaşabilmeleri için çözümler bulduk. BI üzerinden İnsan Kaynakları KPI raporlarını yaparak tüm çalışanlarımızın ulaşabilmesi için SAP Portal ortamında yayınladık.

Şu an kiosklar üzerinden 6 bin civarında mavi yakalı çalışma arkadaşımız, beyaz yakalı çalışma arkadaşlarımız gibi İnsan Kaynakları işlemlerini yapabiliyorlar. Bu uygulamalarımızla, Koç Holding Bilgi Teknolojileri Kurulu tarafından düzenlenen KOÇ-SAP Proje Yarışmasında TOFAŞ Entegre İK (SAP HCM) projemiz “ İnovasyon” ödülünü kazandı.

Halen devam eden ikinci faz çalışmalarımızda hayata geçecek uygulamalarla, diğer ortağımız

olan Fiat Grubu’nda da bazı ilkleri gerçekleştirmeyi hedefliyoruz.

İkinci fazda, Fiat Grubu genelinde Dünya Klasında Üretim olarak bilinen WCM kapsamı içinde Çalışan Gelişimi boyutunda ele alınan operasyonel yetkinliklerin yönetiminin sistem üzerinden yapılmasına olanak sağlayacağız. Yine birbirinden bağımsız, parça parça yönetilen birçok uygulama tek bir platformda birleştirilerek ortaklaştırılacak. Hem beyaz yakalı hem de mavi yakalı çalışma arkadaşlarımızın yetkinlik ve tecrübeleriyle ilgili detaylı bir kurumsal hafıza oluşturulacak. Böylece gelişim planlamadan kariyer yönetimine kadar pek çok süreçte bir karar destek mekanizması oluşturulmuş olacak.

SAP İnsan Kaynakları çözümünü tercih etmenizde etkili olan faktör neydi?Öncelikle SAP tarafından sunulan ürün ve çözümler, uçtan uca ve entegre bir sistem sunuyor. Uzun vadede

şirketimizin teknolojik altyapısıyla ilgili stratejilerimizin temelinde SAP yatıyor. Bu paralelde İK bölümü olarak bizler de bilgi sistemleri altyapımızda SAP HCM çözümünü tercih ettik.

İK Direktörü olarak SAP İnsan Kaynakları projesinin karar aşamasında sizin rolünüz neydi?Öncelikle proje sponsoru olarak İnsan Kaynakları süreçlerinin analizi, yeni süreçlerin kurgulanması ve İK dışındaki bölümlerle ilişkilerinin kurulması alanlarında karar gerektiren konularda yönlendirici ve destekleyici rolüm oldu.

Projedeki hedefimiz, İK sistemlerinin daha etkin kullanılmasını sağlamak ve farklı sistemlerde yer alan uygulamaları tek bir platformda toplayarak memnuniyet yaratmaktı. İK’da, bir sistem üzerinde yürütülmeyen veya parça parça küçük sistemler üzerinde birbirinden kopuk yönetilen süreçleri standardize etmeye çalıştık. Özellikle İK personeli

20


üzerindeki operasyonel işleri azaltarak İK’nın katma değeri daha yüksek işlere odaklanmasını sağlamayı hedefledik.

Projede üzerinde en çok odaklanılan konulardan biri ise, sistemlerin kullanıcı dostu olmasıydı. Bunu sağlamak için gerek danışmanlarımızla gerekse bazı konularda diğer birimlerdeki çalışma arkadaşlarımızla bir araya gelerek en etkin çözümü üretmeye çalıştık.

SAP İnsan Kaynakları HCM projesinin ölçeği nedir? Kaç kullanıcı İK süreçlerine katılıyor?TOFAŞ ve iştirakleri tarafından kullanılan tüm İnsan Kaynakları süreçlerini, beyaz yakalı ve mavi yakalı çalışanlarımız ile eşzamanlı olarak tek bir platform üzerinde yönetiyoruz. İnsan Kaynakları bölümünden 50 kişi, şirketin tüm personeli olarak da yaklaşık 7 bini aşkın kişi uygulamaları aktif olarak kullanıyor.

İK uygulamalarındaki “self servis” yaklaşımından bahsedebilir misiniz?İK uygulamalarında son kullanıcıya dokunan her uygulamanın self-servis yürütülmesi prensibiyle ilerliyoruz. SAP’nin standart uygulamalarının olduğu alanlarda bu standart uygulamaları tercih ediyoruz. Standart uygulamaların olmadığı alanlarda ise geliştirme yöntemini seçerek self- servis uygulamalarımızı yaygınlaştırmaya çalışıyoruz.

ESS & MSS üzerinden personel ödeme ve kesintileri (bordro, sosyal fon, sosyal yardım talepleri), zaman yönetimi (eksik saat bildirimi, yıllık izin talepleri), işe alım, performans yönetimi, seyahat yönetimi (pasaport ve vize taleplerinin yönetimi), yönetici self-servis onaylamaları, hiyerarşik

BI raporlamaları ve mavi yakalı kiosk işlemleri yapılabiliyor.

İK süreçlerinin merkezi bir platform üzerinde gerçekleşmesi, müşteri memnuniyetine nasıl yansıyor?Çalışma arkadaşlarımız, işlemlerinin birçoğunu kendileri yapabilmenin memnuniyetini yaşıyorlar. Tek bir platformdan ulaşmak ise kullanım

kolaylığı sağlıyor. Özellikle mavi yakalı çalışma arkadaşlarımız, İnsan Kaynakları ofislerine ulaşmak için zaman harcamadan, daha kısa sürede işlemlerini yapabiliyorlar.

Sizce teknoloji dünyasında yaşanan gelişmeler, İnsan Kaynaklarını nasıl şekillendirecek?Teknoloji, veriye hızlı ulaşma ve ihtiyaçlar doğrultusunda bu verilerin analizi konusunda hizmet ediyor. Aynı zamanda iletişimin ve iş süreçlerinin hızlanmasına katkı sağlıyor. Bu katkının artarak devam edeceğini düşünüyorum.

Günümüzde popüler olan esneklik ve mobilite kavramları da teknolojik gelişmelerle şekillenmeye devam edecektir. Dolayısıyla pek çok alanda ve sektörde, zamandan ve mekandan bağımsız çalışabilme olanağını artıracağını düşünüyorum.

Tofaş, SAP HCM projesi kapsamında Personel İdaresi, Organizasyon Yönetimi, Bordro, Pozitif Zaman Yönetimi, Seyahat Yönetimi, Performans Yönetimi ve ESS-MSS dahil uçtan uca SAP HCM çözümünü Koçsistem ve HRSP işbirliğiyle alışılagelmişin dışında olarak aynı anda 8000 kullanıcıyla canlı kullanıma aldı.2007 yılında, INVESTOR IN PEOPLE (IIP) sertifikasını almaya hak kazanarak Türkiye’de insana yatırım yapan ilk üretim ve otomotiv şirketi unvanını alan Türk Otomotiv Sanayi’nin öncü kuruluşu TOFAŞ, İnsan Kaynakları alanındaki “Değişime hızla uyum sağlayan, inovatif, çok yönlü, katılımcı, global bakış açısına sahip, kendisini ve çevresini sürekli geliştiren bireyleri bünyesine çekme, sürekli geliştirme ve istekliliğini en yüksek seviyede tutma” vizyonunu destekleyecek yazılım olarak SAP HCM çözümünü seçti.Mavi yakalı çalışanlar dahil, tüm çalışan gruplarının dahil edildiği projede takım liderleri, kendilerine bağlı organizasyon birimlerinin organizasyon değişikliklerini sistemde

gerçekleştiriyorlar. Bu sayede tepe yöneticiden en alt kademeye kadar tüm organizasyon yapısının güncel haline portal yardımıyla ulaşılabiliyor. İşe alınan personelin puantajı SAP’de yapıldıktan sonra bordrosu hesaplanıp finans kayıtları ayrı olarak kurulmuş ERP makinesine, diğer gerekli veriler de BW sistemine aktarılıyor.Bu temel süreçler ESS-MSS ekranları ile hem beyaz yakalı hem de mavi yakalı çalışanlarla paylaşılıyor, çalışanlar verilerini görüntüleme/değiştirme işlemlerini yapabiliyor. Temel süreçlerle ilgili ESS-MSS üzerinde eksik saat takibi, yıllık izin takibi gibi destek süreçleri de uygulanıyor. Temel süreçlere ek olarak seyahat süreçleri, performans değerlendirme süreçleri de ESS-MSS üzerinde yönetiliyor. Yöneticiler ve çalışanlar için farklı detaylarda raporlar da portal üzerinden kullanıma sunuluyor. Mavi yakalı çalışanların ESS işlemleri kiosklar aracılığıyla yapılabildiği gibi, yöneticilerin MSS üzerinden yapacağı belirli onay işlemleri de mobil ekranlar aracılığıyla gerçekleştirilebiliyor.

TOFAŞ tüm İK süreçlerini SAP HCM ile yönetmeye başladı


C

M

Y

CM

MY

CY

CMY

K

22

SAP, BAŞARI YOLUNDA MÜŞTERİLERİNİN YANINDAServis anlayışının değişime uğramasıyla birlikte, kurumların daha yüksek değer sağlayan, daha stratejik bir şekilde uygulanan danışmanlığa duyduğu ihtiyaç artmakta. Servis ücretlendirmeleri ve sunulan hizmetlerin kapsamının daha öngörülebilir olması, planlama aşamasında şirketlere kolaylık sağlıyor. Bellek içi bilişim ve kurumsal mobilite gibi oyunu tamamen değiştiren teknolojilerin yaygınlaşmasıyla birlikte, müşterilerin SAP’den beklentisi de danışmanlık hizmetlerinin stratejik planlama aşamasından itibaren sunulması ve ihtiyaç duyulan yazılımın kurulumu yönünde oluyor. En iyi kaliteyi ve yetkinliğin bulunurluğunu garanti altına alan etkili sunum modelleri isteyen kurumlar, başta sistem entegratörleri olmak üzere daha ulaşılabilir bir ekosisteme gereksinim duyuyor. SAP müşterileri, kritik süreçlerini destekler nitelikte bir yazılım seçtiklerinde, yaptıkları yatırımdan en yüksek değeri elde ettiklerinden emin olmak istiyor. SAP, müşterilerinin SAP yazılımına yaptıkları yatırımdan bekledikleri değeri elde etmelerini sağlamak için SAP Secure Success Programı’nı sunuyor. Program kapsamında SAP, planlanan projenin ilk aşamasından itibaren son adıma kadar müşterilerine ve iş ortaklarına etkin destek sağlıyor.

DOSYA KONUSU: BAŞARIYA ULAŞTIRAN SAP SERVİSLERİ ..........................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................

23

İş hedeflerinize ulaşmanızı destekleyecek bir yazılım çözümüne yatırım yapma kararı oldukça kritiktir. Bu kararın yanı sıra yazılıma ilişkin projelerin de son derece dikkatli bir şekilde planlanması gerekiyor. SAP, müşterilerine ve iş ortaklarına bu zorluklar konusunda yardımcı olmak üzere SAP Secure Success Programı kapsamında bir hizmet portföyü oluşturdu.

SAP Secure Success, özellikle SAP çözümünün uygulanma sürecindeki temel başarı faktörlerine odaklanıyor. Program, yazılımı müşterinin mevcut işletme uygulamalarına uyarlamaktansa, SAP çözümünün sunduğu en iyi uygulamaların müşteri tarafından fark edilmesine imkan tanıyor. Böylece BT yazılım dönüşümü

değil, işletmenin iş süreçlerinin dönüşümü destekleniyor. SAP ve çok sayıda güvenilir analiz firması, “mümkünse standart” yaklaşımının Toplam Yatırım Maliyeti’ni (TCI) ve Toplam Sahip Olma Maliyeti’ni (TCO) düşürürken, bir yandan da önemli değerler sağlayacağına inanıyor. Bu, ancak projenin başlangıcından itibaren BT ve işletmenin birlikte çalışmasıyla elde edilebiliyor. Şirketler, BT yatırımlarını iş süreci geliştirme süreçleriyle birleştirerek bu yatırımlarından daha fazla değer elde edebiliyor.

Bu başarı faktörleri doğrultusunda, SAP Secure Success Programı, “uygun maliyetli ve maksimum değeri amaçlayacak başarılı bir proje yürütme” hedefini paylaşan iş ortağı, müşteri ve SAP arasındaki ilişkiyi güçlendirmeyi amaçlıyor.

SAP Secure Success ve iş ortağı ekosistemiSAP, dünyanın dört bir yanında yer alan ve yetkin danışmanlardan oluşan, güçlü bir danışmanlık ağına sahip. Müşteri inovasyonunu desteklemeyi misyon edinen SAP, bu amaçla yüksek kalitedeki projeleri müşterilere kendi danışmanları aracılığıyla, özel ilgiyle sağlıyor. SAP iş ortakları tarafından yönetilen projelerde ise SAP’nin tamamlayıcı bir rolü bulunuyor. Bu rol ise SAP Secure Success Programı aracılığıyla gerçekleştiriliyor.

SAP, SAP Secure Success Programı’nın başarılı uygulamalarına ilişkin tüm ayrıntıları, müşterilerine iletmelerini sağlamak üzere kendi iş ortaklarına öneriyor. Collaborative (ortak) veya Standart seçenekleri bulunan SAP Secure Success Programı’nın türü, teklif aşamasında sağlanacak SAP desteğinin düzeyini belirliyor. Belirli bir fırsata yönelik doğru uzmanlığa sahip her iş ortağı, SAP Secure Success desteği alabiliyor.

SAP olarak müşterilerimize, aday iş ortaklarından bir SAP projesi için teklif süreci başlattıklarında, SAP Secure Success'in de bu teklife eklenmesini istemelerini öneriyoruz. Bu şekilde projenin başarısını üst düzeye çıkarmak üzere SAP’nin projede tarafsız ve sorgulayıcı bir rol üstleneceğinden emin olabiliyorlar.

SAP, projelerde gerekli hizmetlerin iş ortakları tarafından sağlanabileceğine elbette inanıyor. Ancak başarılı müşteri projeleri uygulamak için iş ortakları ve SAP arasında işbirliği gerekiyor. SAP’nin tarafsız sorgulayıcı rolü, müşteri yatırımından yüksek düzeyde değer elde edilmesini sağlıyor. Bu rol aynı zamanda, müşterilerimizin projelerinde SAP’den yüksek düzeyde yararlanmasına da imkan tanıyor.

İşletmeye özgü vaka geliştirmePlanlama aşamasının başlangıcında, öngörülen yatırımın neden yapıldığını


SAP tarafından düşük maliyet ve kısa sürede kurulum avantajlarıyla sunulan Hızlı Kurulum Servisleri, Müşteri İlişkileri Yönetimi’nden (CRM) Satınalma ve Lojistik’e, Finansallar’dan Kurumsal Performans Yönetimi’ne kadar geniş bir portföyde temel ihtiyaçları karşılıyor. SAP çözümlerini uygulamanın en kısa yolu olarak sunulan Hızlı Kurulum Çözümleri, her modülün en çok kullanılan ana işlevlerini barındırıyor.

Örneğin SAP CRM Hızlı Kurulum Çözümü; Satış, Pazarlama ve Servis süreçlerinin en iyi biçimde yönetilmesini sağlayacak hızlı ve ekonomik bir ürün niteliği

taşıyor. SAP müşterileri, SAP CRM Hızlı Kurulum Çözümü ile birlikte kısa sürede ve sabit fiyata, en iyi iş uygulamaları göz önünde bulundurularak hazırlanmış Satış, Pazarlama ve Servis süreçlerine sahip olabiliyor. Servis Yönetimi Hızlı Kurulum Çözümü, ekiplerin doğru zamanda doğru şikayetlere yönlendirilmesini sağlayarak zaman tasarrufu ve maliyetlerde azalma fırsatı sunuyor. En iyi iş uygulamalarına dayanan iş emri işleme, hizmet sözleşmesi, şikayet, iade yönetimi gibi süreçler için geliştirilen yazılım, hazır konfigürasyonlarıyla sabit fiyattan sunuluyor.

SAP Hızlı Kurulum Servisleri (RDS)

24

ve buna paralel olarak hangi uygulamaların kullanılması gerektiğini belirlemek gerekiyor. Hedef tespit edildikten sonra ise bu uygulamanın nasıl yapılacağı sorusu ön plana çıkıyor.

SAP, bu planlama aşamasında sunduğu kıyaslama (benchmarking) hizmetleri kapsamında mimari ve yol haritası hazırlama ve işletmeye özgü vaka geliştirme desteği sağlıyor. Böylelikle, işletmenin kullanacağı uygulama için başlangıç noktası olarak sağlam bir işletme vakası (business case) tanımlamaya yardımcı olmak amaçlanıyor. Bunun için benchmark veritabanları, işbirliğine dayalı değerlendirmelere ilişkin metodolojiler, sistem mimarisi çalışmaları ve değer yaşam döngüsü yönetimine yönelik araçlar kullanılıyor.

Proje gerçekleştirme aşamasında SAP Secure Success teklifi her biri belirli bir riski azaltmaya odaklanan iki programı birleştiriyor: İşletme Riski ve Teknik Risk.

İşletme Riskini Azaltma, maksimum değer elde etmek için bir başlangıç

noktası olarak işletme dönüşüm risklerini azaltmayı amaçlıyor. Bu risk azaltma çözüm mimarisi, en iyi uygulamaları (best-practice) içeren süreçler ve çözümün kullanıcılar tarafından özümsenmesiyle kullanıcıların yetkin hale getirilmesini hedefliyor. Bu nedenle proje planlama ve gerçekleştirme aşamalarında özellikle önem taşıyor.

Teknik Risk Azaltma, müşterinin mevcut teknik ortamına SAP çözümlerini entegre ederken oluşabilecek tüm teknik riskleri azaltmayı amaçlıyor. Bu, özellikle gerçekleştirme aşamasında önemli ölçüde dikkat gerektiriyor. Her iki program da tamamlayıcı özelliğe sahip bulunuyor.

Danışmanlıkta Tasarım Odaklı DüşünceSAP, müşterilerinin sahip oldukları yaratıcı gücü, onlar için birer faydaya dönüştürmeyi ana amaçlarından biri olarak vurguluyor. Kurum içerisinde benimsenen Design Thinking (Tasarım Odaklı Düşünce) yaklaşımı, projelerde

Yüksek rekabetin hakim olduğu hızlı değişen iş dünyasında kurumlara özel ihtiyaçları karşılamak üzere tüm dünyada 1200’den fazla yazılım geliştirme uzmanı ve iş mimarını bünyesinde barındıran SAP CD Organizasyonu, SAP’in global deneyim ve bilgi birikimini SAP Müşteriye Özel Geliştirme Servisleriyle sunuyor.

SAP, Türkiye’ye yeni getirdiği hizmet yaklaşımıyla özel ve kritik iş süreçlerini geliştirmeye ihtiyacı olan müşterilerine standart SAP kalite ve güvencesinde geliştirme hizmetleri sunuyor. Şirketlerin rekabette öne çıkmak için ihtiyaç duydukları süreçler, sürecin kritiklik seviyesi ve getirdiği karmaşıklığa bağlı olarak müşterilerimizin yüksek kalite standartlarında, riski minimize edilmiş ve global bilgi ve deneyimin ışığında geliştirilmiş çözümlere ihtiyaç duymasına yol açıyor. SAP bu karmaşıklık ve riski yönetebilecek,

sektörü tanıyan, deneyim sahibi güvenilir bir iş ortağı olarak müşterilerinin ek geliştirmelerle de yanında olmak istiyor. İş süreçlerinize özel bir ihtiyacınız olduğunda SAP bu ihtiyacınızı SAP standart geliştirme ekibi, SAP lokalizasyon ekibi ve SAP CDP ekibi ile birlikte değerlendirerek SAP üzerinde standart ya da standarda en yakın çözümü sunabilmek için tüm global bilgi ve deneyimini seferber ediyor. Ek geliştirme ihtiyacınız belirlendiğindeyse SAP CD organizasyonundan çözüm mimarları ve sektör uzmanlarıyla size özel uçtan uca SAP çözüm önerisini hazırlayarak SAP geliştirme uzmanlarıyla en üst kalite standartlarında geliştiriyor. SAP CD portföyündeki tüm ürünler SAP destek hizmetleriyle destekleniyor. SAP CD hizmetlerinden Mobilite, HANA gibi yeni nesil SAP ürünleri de dahil olmak üzere tüm SAP ürün portföyü üzerinde faydalanmak mümkün.

SAP Müşteriye Özel Geliştirme Servisleri (SAP CDP)


25

SAP Türkiye, sektörel alanda uzmanlaşmış uluslararası deneyime sahip iş danışmanları ile günümüz kurumsal yöneticilerine, iş stratejilerini hayata geçirmelerinde ve teknolojik yatırımlarının iş stratejileri ile aynı doğrultuda olmasında rehberlik etmeye devam ediyor.Günümüzde birçok şirket her an değişen pazar koşullarına kendilerini hazırlarken, sürekli ve proaktif olarak iş stratejilerini de gereksinimleri doğrultusunda değiştirmek durumundalar. Beraberinde, kurumların değişen stratejilerini iş süreçlerine yansıtmaları ve uygulanabilir bir BT planına çevirmeleri de gerekiyor. Sadece iş ve sektöre özgü bilgi ve deneyim birikimine değil, aynı zamanda SAP çözümlerine son

derece hakim olan iş danışmanları; endüstrilere özel süreç modelleri, benchmark’lar ve en iyi uygulamalarla şirketlerin bir yandan mevcut süreçlerini optimize edip iş performansını yükseltirken, diğer yandan yeni pazar ve iş modellerine geçişi kolaylaştıracak bir yapı ile pazardaki rekabetçi pozisyonun geliştirilmesinde işletmelere yardımcı oluyor.

SAP İş Danışmanlığı, yönetim danışmanlığını ileri IT ve SAP çözüm bilgisi ile birleştirerek yatırımlardan en yüksek dönüşü almayı sağlıyor. Stratejik danışmanlık ile teknik uygulama arasındaki boşluğu kapatarak işletme hedefleriyle uyumlu, maliyet ve risk analizi yapılmış bir BT planı yönetmelerine yardımcı olarak şirketlere hizmet veriyor.

SAP İş Danışmanlık Hizmetleri şirket stratejilerini hayata geçiriyor


müşterilerin hayal güçlerini kullanarak kendi değerlerini oluşturmalarını sağlıyor. Yenilikçi sorun çözme yöntemleriyle iş, teknoloji ve insan kavramlarının ortasına yerleşen optimal çözümler üreten SAP, çözüm ve servislerini müşterilerine yaratıcı yöntemlerle sunarak kurumların kendi işlerine katma değer sağlamalarına yardımcı oluyor.

"İşinizde İnovasyon için Design Thinking Servisi", sürecin kapsam çalışması ve problem tanımından prototip çalışması, validasyon ve implementasyona kadar tüm adımlarda SAP uzmanlarının müşterilerine destek oldukları çalışmaları içeriyor.

Design Thinking yaklaşımının kazandırdıkları:• Çalışmalar sonucunda birçok fikir

ve konsept ortaya çıkıyor. Kağıt bazlı prototipler ile süreçlerdeki problemler adresleniyor.

26

• Çalışanlar, inovasyon ve Design Thinking yaklaşımını tecrübe ederek öğrendikleri araç ve metodolojileri şirketin diğer birimlerinde uygulayabiliyorlar.

• Şirket çalışanlarının inovasyon çerçevesinde bir araya gelerek iş problemlerini farklı bir platformda ele almaları ve çözmeleri için fırsatlar doğuyor.

• SAP ve müşterilerinin ortak inovasyon programları için imkan doğuyor.

SAP’nin üst seviye destek hizmeti SAP ActiveEmbedded proje uygulamalarında, işletimde ve inovasyon konusunda SAP müşterilerine yakın destek olmak üzere tasarlandı. SAP ActiveEmbedded dünyadaki tüm SAP müşterilerine 7x24 destek hizmeti veren SAP Active Global Support tarafından sunuluyor. SAP Active Global Support

uzmanları, aynı zamanda müşteri destek organizasyonunun aktif bir parçası oluyor. Bu yapılanma, müşteriye yerinde verilen hizmetlerle

SAP projelerini ve işletimi uçtan uca korumayı ve iyileştirmeyi, SAP HANA ve mobilite konularında SAP müşterilerine ilk elden destek olmayı hedefliyor.


İnsan Kaynakları Yönetimi (HCM) İş Süreci Değerlendirme Servisi, SAP müşterilerine SAP HCM yetenek yönetimi iş süreçleriyle ilgili genel bilgi aktarımını ve böylelikle şirket içinde yetenek yönetimi süreçlerinin optimizasyonunu kapsıyor. HCM İş Süreci Değerlendirme Servisi, SAP müşterilerinin HCM uygulamalarındaki ihtiyaçlarını ve sıkıntı noktalarını tespit etmeyi ve yetenek yönetimi yol haritasını çıkarmayı amaçlıyor.Tedarik Zinciri Yönetimi (SCM) İş Değerlendirme Servisi ise, SAP müşterilerinin tedarik zinciri planlama ve yönetimi, servis parçaları yönetimi,

depo yönetimi, stok optimizasyonu gibi SAP SCM iş süreçleriyle ilgili genel bilgiye sahip olmalarını sağlayarak kendi şirketlerindeki süreçleri optimize etmelerine yardımcı oluyor.Premium SAP hizmetleri arasında yer alan Değer Ortaklığı (Value Partnership), müşteriler ve SAP arasında stratejik işbirliği kurmayı ve müşterilerin başarısı için sorumluluğu paylaşmayı öngörüyor. Değer Ortaklığı servisi, kurumların iş ve BT stratejilerini sürekli optimize ederek, yenileyerek ve dönüşümden geçirerek SAP yatırım getirilerini en yüksek düzeye çıkarmayı amaçlıyor.

Yönetim Danışmanlığı Servisleri

27

elde edebilirsiniz. Müşterilerimizden aldığımız talepler doğrultusunda, stratejik yönetim ve günlük yönetim arasındaki farkı kapatmak ve inovasyonun ortaya çıkarılmasını sağlamak için yeni İş Dönüşüm Hizmeti'ni (Business Transformation Service) getirdik. Bu yeni İş Dönüşüm Hizmeti'miz, endüstriye özgü en iyi iş uygulamaları ve uzmanlıklara dayanan dönüşüm girişimlerini kullanarak çalışanlarınızı, süreçlerinizi ve teknolojilerinizi kurumsal hedefleriniz doğrultusunda aynı çizgide buluşturmanıza yardım ediyor.

SAP İş Dönüşüm Hizmeti ile elde edebileceğiniz bazı noktalar:• Daha hızlı ve verimli Bilgi

Teknolojileri ve iş dönüşümü• Dönüşüm girişimleri ile ilişkili

risklerin azalması• İş stratejileri ve yürütmesi arasında

sıkı uyum• Daha dinamik süreçler, daha çevik

bir organizasyon ve verimlilikte artış

Bunun yanı sıra, hızlandırılmış süreçler ile birlikte gerçek zamanlı analiz ve raporlama kullanılarak daha hızlı karar verebilmek, kurumların stratejik ihtiyaçları için büyük önem taşıyor. SAP Danışmanlık ekibi, bu nedenle SAP HANA için birçok kapsamlı servis geliştirmiş bulunuyor. SAP HANA ile işlemler, analizler, planlamalar, tahminler ve tüm hassas bilgi işleme süreçleri o ana ait verilerle yönetilerek kurumlara gerçek zamanlı çalışma olanağı sunuluyor.

Yürüttüğünüz dönüşüm projelerini desteklemek, çok daha hızlı ve kolay şekilde geliştirme yapabilmenizi sağlamak ve yeni, eşsiz yaklaşımları tanıtmak amacı ile hazırladığımız Müşteriye Özel Geliştirme Servisleri de SAP’nin bu alanda fark yarattığı modeller arasında yer alıyor. SAP, mobilite, uygulama geliştirme ve analitikleri kapsayan Müşteriye Özel Geliştirme Servisleri ile

size, iş ihtiyaçlarınızı karşılarken kullanabileceğiniz esnek ve istikrarlı bir platform sunuyor. Bu servislerin avantajını; elinizdeki çözümleri korumak, sürüm yükseltmeleri esnasındaki riski azaltmak ve var olan SAP altyapınızı güçlendirmek için de kullanmanız mümkün.

Yönetim Şeffaflığı için Bir Sonraki Adım

İsmail Hakkı BosnalıSAP Türkiye Danışmanlık Direktörü

Günümüzün istikrarsız denebilecek ekonomilerinde, şirketlerin iş yapma şekillerini değiştirmeye ihtiyaçları var. Bu değişimin her adımında SAP size yardım etmeye hazır. Gerek SAP Servisleri ve Çözümleri gerekse SAP’nin müşteri odaklı ekosistemi ile her ölçekteki işletme artık iş süreçlerini daha şeffaf bir biçimde yönetebilecek.

SAP Danışmanlık olarak amacımız, müşterilerimizin başarısını en üst düzeye taşımaya yardımcı olmak. Yatırım yapılan SAP yazılımlarının yaşam döngüsü süresince, müşterilerimizin onlardan en çok faydayı elde etmelerini sağlamak öncelikli hedefimizi oluşturuyor.

Son 30 yıldır birçok sektörde gerçekleştirdiği 100 binin üzerinde implementasyonla ve dünya çapında her an ulaşabileceği 10 binden fazla eğitimli iş ortağıyla, SAP Servisleri ve Çözümleri yapılan yatırımlarının en iyi geri dönüşünü garantiye alıyor.

Büyük ve özelleştirilmiş iş çözümlerinin bütçe ile uyuşmadığı durumlar için SAP Danışmanlık olarak yeni bir model geliştirmiş bulunuyoruz: Uygun fiyatlara önceden uyarlamaları yapılmış, en iyi iş uygulamalarına dayanan ve belirli bir kapsamı olan SAP Hızlı Kurulum Çözümleri (SAP RDS). Hızlıca kurulan bu çözümlerle önemli fonksiyonların hepsini haftalar içinde


PERAKENDE SEKTÖRÜNDE BİRÇOK İLK BU PROJEDE GERÇEKLEŞTİRİLDİ

Perakende sektörünün öncüsü Beğendik Şirketler Grubu ;46 marketi, 49 restoranı ve 12 üretim ve tedarik merkezi ile artık uçtan uca SAP kullanıyorTürkiye’nin organize perakendecilikte öncülerinden Beğendik Mağaza ve Mega Restoran İşletmeleri, altyapı dönüşümünde SAP Çözümlerini ve Prodea uzmanlığını tercih etti. Nisan Ayı itibarı ile canlı kullanıma alınan projede CRM Loyality Management Türkiye’de ilk uygulama olması özelliğini taşıyor.

Bekir Çağrı AKIN Beğendik SAP Proje Yöneticisi

“ Prodea’nın perakende sektöründe daha önce gerçekleştirdiği projelerdeki deneyimleri ile kendi saha tecrübemizi birleştirerek, perakende sektöründe örnek olduğunu düşündüğümüz bir çalışma gerçekleştirdik “

Beğendik Mağaza İşletmeleri, 1986 yılında Kayseri’de kurulmuş, öncelikle bu bölgede büyüyerek bugün 46 şube sayısı, deney-imli personel kadrosu ve binlerce m2 satış alanı ile son yıllarda sektörün dikkat çeken

Beğendik ; İlk departman mağazacılığı yapan marka, ilk barkodu uygulayarak sektöre tanıtan marka, öz markalı ürünleri

uygulayan mağaza olma unvanına sahiptir.

Firma bünyesinde Unlu mamul ve yemek üretim operasyonlarını yürüten Yiyecek İçecek Ltd. şirketi ve Kayseri Mutfakları restoran zincirini yöneten MEGA şirketi de bulunmaktadır.

Dr. Mediha Eldem Sok. No.72 Kocatepe/Ankara(0312) 419 59 90www.begendik.com.tr

Bu projeye neden ihtiyaç duydunuz ? Projeyle

Şirketlerin büyüme hızı ve yeni yatırımlar operasyonel sistem altyapısı ve karar destek sistemi uygulamalarında darboğaz meydana getirmeye başlayınca özellikle Lojistik, Satın Alma, Üretim, Pazarlama ve İnsan Kaynakları gibi departmanların etkin bir şekilde yönetilmesi ve kontrol edilebilmesi için teknolojiye uyumlu sistem altyapısı kurulması gerekliliği ortaya çıktı. Bununla birlikte üretim süreçlerinin tümüyle gözden geçirilmesi, maliyetlerinin doğru bir şekilde hesaplanması, operasyonel süreçlerin

edilmesi şirketin en önemli ihtiyacıydı. Ayrıca 3 şirket birbirinden bağımsız sistemlerde operasyonlarını yönetmekteydi. Teknolojik gelişmeleri hızlı ve kolay yakalayabilen, çözüm odaklı ve tüm süreçleri daha iyi yönetebilecek bir yazılım gerekliydi.

-liriz ; - İş süreçlerinin yeni bir bakış açısıyla gözden geçirilerek yalınlaştırılması- İş süreçlerinin iyileştirilmesi ve geliştirilmesi - Karlılık,maliyet ve satış gibi detaylı çalışmaların

- İşlemlerin hızlı ve kolay bir şekilde gerçekleştirlmesi, esnekliğin kaybedilmemesi

Başarı öyküsüne konu olan SAP projenizi kısaca tanımlar mısınız? Projede hangi ürün ve çözümler kullanıldı ?

SAP’nin Retail, CRM, POSDM ve BusinessObjects ürünleri üzerinde Perakende, meyve sebze satınalma ve dağıtımı, et kesim, sucuk-pastırma-unlu mamüller üretimi, paketlemesi, müşteri ilişkileri yönetimi, insan

ile maliyet yönetimi, kurumsal raporlama konularında alanlarında uzman, deneyimli ekipler bir araya gelerek süreçleri yeni bir yaklaşımla değerlendirip kavramsal tasarım süreci tamamladık. Kararlaştırılan bu süreçlere bağlı kalarak ve SAP’nin standartlarından uzaklaşmayarak mevcut tüm ihtiyaçları giderdik.

SAP’yi ve Prodea’yı tercih etmenizin nedenlerini ve sonucunu aktarabilir misiniz ?

Dünyadaki perakende sektörü istatistikleri SAP’yi işaret ediyor. SAP’nin kurumsal yazılımlardaki liderliğinin yanında perakende sektör derinliği ve analitik, teknolojik ürünlerdeki yetkinliği çok yüksek. Bu ürünlerin uygulanmasında da kadrosu güçlü, sektör derinliği ve tecrübesi olan uyumlu çalışabileceğimiz doğru iş ortağını bulmamız gerekiyordu. Prodea ile bu anlamda aynı

gerçekleştirdik. Sektör açısından en iyi projelerden birini gerçekleştirdiğimizi düşünüyoruz.

- CRM modülü veri madenciliği çalışmalarının etkin yapılması ve yönetilmesi- Üretim süreçlerinin tümüyle gözden geçirilerek yeniden yapılandırılması- El terminali operasyonlarının daha verimli biçimde devreye alınması

süreçler için çözümlerin oluşturulması

İlerleyen dönemlerde projenin gelişimi için ne

Kısa vadede; - e-Defter ve e-Fatura uygulamalarının devreye alınması- Tahmin planlama ve otomatik yerine koyma sistemleri kurulması

devreye alınması- Mağazalararası transfer optimizasyon çalışması- BO raporlama toolunun devreye alınması- 2014 yılı başında bütçe ve konsolidasyon

belirlendi.

2014 yılı içinde ise HANA teknolojisi kullanılarak in-memory ile tüm yapıyı hızlandırılmak ve EWM ileri düzey depo yönetim sistemlerinin kurulmasını amaçlıyoruz.

BILGI TEKNOLOJILERI VE DANIŞMANLIK

Kısıklı Caddesi Başaran İş Merkezi No:3/4 Altunizade Üsküdar İstanbul

Tel : 0 (216) 562 10 23 - 24Fax: 0 (216) 562 10 25

www.prodea.com.tr

30

SAP’nin kilit teknolojileri olan büyük veri analitiği, bellek içi SAP HANA platformu, mobil bilişim ve bulut uygulamaları; spor ve eğlence sektörüne özel hazırlanan çözümler sayesinde bir yandan sporcular ve performans sanatçılarının, diğer yandan da spor tesisleri, takımlar, ligler ve eğlence şirketlerinin başarı hedeflerine ulaşmalarına destek olacak.

İlk olarak 14-16 Mayıs tarihlerinde Orlando, Florida’da düzenlenen SAPPHIRE NOW etkinliğinde duyurusu yapılan Spor ve Eğlence için SAP çözüm portföyü, konser

takipçilerinden en heyecanlı spor fanatiklerine kadar herkes için değer oluşturmak ve yeni deneyimler yaşatmak için geliştirilmiş bulunuyor.

Profesyonel spor kulüpleri, yetenek seçimi süreçlerini yenilikçi yetenek avcılığı çözümleriyle iyileştirirken, gelişmiş istatistiksel analizler ve fantezi futbol gibi kurgusal girişimler de spor liglerine hayran kitlelerini genişletme olanağı tanıyor. Spor tutkunları, kendi takımlarıyla iki yönlü bir diyalog kurarken, oyun günü deneyimini de daha doyurucu biçimde yaşayabiliyor. Spor ve Eğlence için SAP tarafından sağlanan büyük veri becerileri, sporcu ve takımların saha içindeki performansını artırmalarına destek oluyor. Sektörün medya tarafında ise anlatımı zenginleştirecek

SPOR VE EğLENCE SEKTÖRÜ TEKNOLOJİYLE YENİDEN ŞEKİLLENİYOREn yeni dikey sektör pazarını “spor ve eğlence” olarak belirleyen SAP, profesyonel spor dünyasının en büyükleriyle gerçekleştirilen işbirlikleri sonucunda geliştirdiği yeni çözümlerle bu sektörde köklü dönüşümlerin önünü açmayı planlıyor.

TREND .................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................

31

verilere daha kolay erişim ve büyük etkinliklerin daha yüksek performansla yayınlanması sayesinde lojistik operasyonlarda iyileştirme elde ediliyor.

Spor ve eğlence dünyasının ihtiyacı olan teknoloji SAP’de SAPPHIRE NOW’da yapılan duyuru için SAP Eş-başkanı Bill McDermott’a eşlik edenler arasında Under Armour, Inc. kurucusu ve CEO’su Kevin Plank, NBA Komisyon Üyesi ve eski COO’su Adam Silver, San Francisco 49ers CEO’su Jed York yer aldı. Müşterileri, markaların tutkulu birer hayranına dönüştürme konusunda spor ve eğlence sektörünün başarısına dikkat çeken McDermott şunları ifade etti: “SAP HANA, SAP Bulut portföyü ve ileri düzey müşteri ilişkileri yönetimi (CRM) gibi SAP’nin devrim niteliğindeki teknolojilerinin seyirci deneyimine sağlayacakları, dünya standartlarındaki spor ve eğlence organizasyonları tarafından memnuniyetle kabul

görüyor. Yirmi beşinci ve en yeni dikey sektörümüz sayesinde, konserleri, eğlence ve spor etkinliklerini seven milyarlarca insana dokunmayı ve onlara benzersiz bir eğlence sunmak için katkıda bulunmayı hedefliyoruz.”Sporcu giyim ve aksesuar malzemelerini dünyanın dört bir yanındaki sporseverlerle buluşturan ve on yılı aşkın süredir SAP çözümlerini kullanan Under Armour adına konuşan Kevin Plank, “Hız ve inovasyon temeli üzerine kurulmuş bir şirket olarak müşteri deneyimini ve SAP ile sağlanan platformu geliştirip yeni Armour 39 gibi ürünler hazırlamak için sürekli olarak çalışıyoruz,” dedi. SAP’nin gerçek zamanlı veriyi birkaç katmanda yakalama ve iletişimi hızlandırma konusunda spor ve eğlence sektörüne getirebileceklerinin, tüm sektöre ileri düzey teknoloji kullanımı olanağı sunacağını belirten Plank, bunun “oyunu gerçekten değiştireceğini” belirtti.

Global iş koşullarında yaşanan dinamik dönüşümün spor dünyasına da yansıdığını belirten San Fransisco 49ers CEO’su Jed York, “Takım ve kulüplerimizin yöneticileri olarak, önemli marka ve strateji değişikliklerini hızla yaparken, riskleri de en aza indirmemiz gerekiyor. İş analitiğinin kullanımını, seyircilerin mobil cihazlarına gerçek zamanlı olarak ulaşma fırsatıyla birleştirdiğimizde, herkes için muazzam faydalar ortaya çıkıyor.” dedi.

NBA.com başarı öyküsüne dönüştüSAPPHIRE NOW’da Spor ve Eğlence için SAP çözümünün sektöre sağladığı değeri örnekleyen NBA Komisyon Üyesi Adam Silver, “Derinlemesine oyun verileri ve oyuncu istatistikleri sayesinde NBA fanlarının basketbol tutkusu körüklendi. SAP, zengin geçmişimize ve anlık oyun sonuçlarına aynı anda erişimi sağlayan NBA.com ile

bizim için tanımlayıcı bir araç geliştirdi,” açıklamasını yaptı.

Spor ve eğlence sektörü için yapılan pazar hesaplamaları muazzam rakamlara dönüşüyor. U.S. Commerce Department tarafından sağlanan verilere göre, ABD’de son 10 yılda bu sektörde yapılan harcamalar yıllık 68 milyar doları aşmış bulunuyor.

SAP spora ek olarak Cirque du Soleil gibi birçok eğlence organizasyonunu da müşteri portföyünde bulunduruyor. Yeni sektörlere özgü çözümlerin iyileştirilmesi çerçevesinde SAP, Ticket-Web GMBH & Co. KG adlı şirketi satın aldı. Ticket-Web, konserler ve spor etkinlikleri için bilet kesme çözümleri ve farklı CRM araçları geliştiriyor.

SAP spor dünyasıyla bugüne kadar birçok projede iş ortaklığı kurmuş bulunuyor. Son olarak Mart 2013’te SAP Scouting çözümüyle spor kulüplerinin yeni yetenekler bulma süreçlerini iyileştirerek saha içi performansını yükseltme imkanı sunan SAP, aynı zamanda San Francisco 49ers’ın Santa Clara, Kaliforniya’daki Levi’s Stadium tesisinin kurucu ortakları arasında yer alıyor. Takımın tüm dijital temas noktalarında SAP’nin büyük veri analitiği, mobilite ve gerçek zamanlı sistemler alanlarındaki uzmanlığından faydalanılıyor. Temmuz 2012’de NBA.com’un istatistik ve analizlerini gerçek zamanlı olarak kullanıcılara sunmak üzere NBA ile çok yıllık bir sözleşmeye imza atan SAP, Ekim 2012’de ise NFL.com Fantasy Football hizmetine teknolojik altyapı sunmak için NFL ile işbirliği kurdu.

Spor ve eğlence sektörünün global yönetimine, SAP Global Stratejik Sektörler Kıdemli Başkan Yardımcısı Steve Peck getirildi.

TREND .................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................

32

TREND .................................................................................................................................................................................................

Size göre ERP’nin tanımı nedir? İş dünyasında hangi

ölçeklerde ve hangi amaçlarla kullanılır?

ERP çözümlerinden her şirket fayda sağlayabilir mi?

ERP (Kurumsal Kaynak Planlama)’yi kısaca özetleme-

miz gerekirse, bir kurumun tüm departmanları ile ilgili

iş süreçlerini ortak bir platformda toplayan, verimliliği

arttıran ve veri bütünlüğünü sağlayan çözüm olarak

tanımlanabilir. ERP’nin önemli bir özelliği, tüm sistem-

leri ortak veritabanı ve yazılım üzerinden yönetmesidir.

ERP çözümleri, Satınalma, Stok Yönetimi, Üretim

Planlama, Satış Dağıtım, Mali Muhasebe ve Maliyet

Muhasebesi, Kalite Yönetimi, Bakım Onarım, İnsan

Kaynakları gibi ana modülleri kapsar. Bu çözümler

şirketlerin ihtiyaçlarına göre konumlandırılabilir ve

ihtiyaç kapsamına göre kullanılan modül çeşitleri

şekillendirilebilir.

ERP çözümlerinin hayata geçirilmesinde ve barındırdığı

faydaların ortaya çıkarılmasında, uygulamanın

yapılacağı kuruluşun ölçeği belirleyici değildir. Bugün

çok sayıda ülkede, binlerce kullanıcısı bulunan dev

kuruluşlarda uygulama alanı bulan ERP çözümlerinin

aynı etkinlik ve başarı ile 5-10 kullanıcılı şirketlerde de

hayata geçirilebildiğini gözlemliyoruz.

ERP projesi sürecinde şirketlerin dikkat etmeleri

gereken kritik noktalar nelerdir?

Öncelikle, ERP projelerinin sadece bir IT projesi değil,

kurumların tüm departmanlarını etkileyen, entegre bir

iş süreçleri projesi olduğu bilinmelidir. ERP çözümleri

doğru kurgulandığında kurumlara çok çeşitli ve büyük

avantajlar sağlamaktadır. Bu bağlamda, firmanın tüm

departmanlarının projeye başlamadan önce bilinçlen-

dirilmesi ve tüm proje süresince bu bilinçle hareket

edilmesi sağlanmalıdır. Projeye başlarken öncelikle,

kurumun kendisini, tüm ihtiyaç ve beklentilerini net

bir şekilde anlaması gerekmektedir. Kurumlar hangi

ERP ürününü kullanacaklarını seçmeden önce, kendi

ihtiyaçlarını belirlemeli ve mevcut sistemlerinin analizini

gerçekleştirmelidirler. Yeni ihtiyaçlar ve kurumun

mevcut eksiklikleri belirlendikten sonra, tüm beklentileri

karşılayabilecek en iyi ERP ürünü seçilmelidir.

Bir başka dikkat edilmesi gereken konu, SAP projelerin-

de özelleştirme çalışmaları yapılırken, kurumların eski

iş süreçlerini devam ettirme alışkanlıkları sebebiyle,

özelleştirme yapılacak alanların çok iyi belirlenmesi

gerekliliğidir. Eski alışkanlıkları tümüyle silip atmak,

kurumlara zarar vereceği gibi, yeniliklerden yararlana-

mamak da kurumları geriye götürecektir. Bu anlamda,

tecrübesi ve sektörel deneyimi yüksek olan bir ERP

ürünü tedarikçisi seçilmesi önemlidir.

Bimsa olarak bu alanda sunduğunuz çözümlerden

kısaca bahseder misiniz?

BİMSA olarak, 35 yılı aşkın deneyimimizle, müşterileri-

mize bilgi teknolojileri alanında çeşitli çözümler

sağlamaktayız. 1995 yılından beri, deneyimli kadromuz

ile kurumlara SAP uygulamaları alanında hizmetler

sunmaktayız. Türkiye’nin ilk SAP Danışmanlık Destek

Merkezi olan BİMSA, 17 yıldır 200’ü aşkın SAP projesini

hayata geçirmiş ve hayata geçiş sonrası proje destek

çalışmalarına devam etmiştir. SAP Danışmanlık ve

Destek Merkezi’ni kurduğumuz günden beri gerçekleş-

tirdiğimiz SAP projelerinden edindiğimiz tecrübeler

sayesinde müşterilerimize uçtan uca çözümler

sunmaktayız.

Bimsa, SAP ERP danışmanlık hizmetleri kapsamında,

müşterileri için proje yönetimi, uygulama danışmanlığı,

sistem kurulum ve yönetimi, iş süreçleri iyileştirme

danışmanlığı, program geliştirme ve sistem entegras-

yonu hizmetlerinden oluşan bütünsel çözümler

sunmaktadır. Bugüne kadar hayata geçirdiği çeşitli

büyüklükteki yurtiçi ve yurtdışı projeleri ile kazanmış

olduğu deneyim sayesinde BİMSA, müşterilerine ihtiyaç

duydukları sistemi, en uygun şartlarda sunmayı hedef-

lemektedir.

Seçil Orhun - SAP Çözüm Uzmanı

[email protected]































































sunmaktayız.










lemektedir.


[email protected]

Resmi duyurusu 25-28 Şubat’ta Barselona-İspanya’da düzenlenen Mobile World Congress’te yapılan anlaşma kapsamında sunulan M2M çözümleri, Ericsson ve SAP’nin M2M içindeki birleşik “hizmet olarak yazılım” (SaaS) çözümlerini baz alıyor.

Ericsson Device Connection Platform & Service Enablement Platform üzerine kurulu Ericsson servisleri, çözümleri, teknolojisi ve şebeke operatör altyapısı ile SAP HANA platformu üzerindeki kurumsal iş çözümleri, şirketlerin müşteri ihtiyaçlarına eskisinden de hızlı yanıt vermek için yenilikçi ve daha iyi yollar bulmalarına olanak tanıyor.

Kurumların bugüne kadar M2M çözümleri benimsemesinin önünde bazı engeller bulunuyordu; birden fazla endüstride uçtan uca kapsamlı çözümlerin ve çok-uluslu kurumların ihtiyaç duyduğu uygun global kapsama bağlantı çözümlerinin olmaması bu engeller arasındaydı. Ericsson ve SAP bir takım olarak

bulut bazlı bağlanmış bir çözüm ile operatörlere bu engelleri aşma ve aynı zamanda en düşük ön uç yatırımıyla fayda sağlama imkanı sunuyor. Bahsi geçen yeni çözüm ve hizmetler ayrıca bakım, uzaktan hizmet, envanter, lojistik ve rol ulaşım yönetimi, satış ve müşteri deneyimi yönetimi gibi önemli iş süreçlerinde kurumsal verimliliği iyileştirmeye yardımcı oluyor.

Operatörler tarafından kurumlara servis olarak sağlanacak ortak M2M altyapısı ve sektöre özel çözümlerle ilgili olarak Ericsson ve SAP iş modellerini operatörlerle görüşmeyi sürdürüyor. SAP, pazarda öncü mobil,

bulut bilişim ve büyük veri analitiğinin yanı sıra bu teknolojileri 24 farklı endüstriye özel ve güçlü çözümler oluşturmak için bir araya getirmede derinlemesine deneyime sahip bulunuyor.

SAP AG Eş-başkanı Jim Hagemann Snabe, yapılan bu duyuruyu, inovasyonu dünyanın dört bir yanındaki müşterilerle birlikte gerçekleştirerek onların M2M talebini karşılamaya yönelik SAP-Ericsson ortak vizyonunun ilk adımı olarak açıkladı. Snabe, sunulacak basit, uygun maliyetli ve hızlı uygulanabilir çözümler sayesinde müşterilerin M2M’i benimsemesine engel olan bariyerleri birlikte yıkacaklarını belirtti. Makinelerle bağlantı kurmaları için gerekli her şeyin kendilerine sunulduğu bir tekliften faydalanacak olan kurumlar, yüksek hacimli veriyi gerçek zamanlı olarak bilgiye dönüştürerek karar alma süreçlerini iyileştirebilecek.

Çözümlere ve teknolojiye ek olarak danışmanlık, sistem entegrasyonu ve yönetilen servisler de Ericsson tarafından sunulacak. Ericsson ayrıca kurumların sahip oldukları varlıkların birden fazla ülkedeki operasyonlarda mevcut iş süreçlerine sorunsuz entegrasyonunu sağlayarak mobil ve gerçek zamanlı senaryolar için destek veriyor.

SAP, Ericsson ve mobil operatörlerin ortak girişimiyle kurulan “go-to-market” modelinde, tamamıyla uçtan uca bir lojistik çözümüne ihtiyaç duyan şirketler, M2M bağlanabilirlik, uygulamalar ve bulut servisleri dahil olmak üzere SAP/Ericsson ortaklığının avantajını sunan kapsamlı bir çözümü mobil operatörlerden edinebiliyor.

ERICSSON VE SAP, MAKİNELER ARASI İLETİŞİMİ BULUTA TAŞIYORMakineden makineye iletişim teknolojilerindeki artan talebe yanıt vermek isteyen Ericsson ve SAP; bulut tabanlı, makineden makineye iletişim (M2M) çözümlerini ve servislerini dünyanın dört bir yanındaki operatörler aracılığıyla kurumlara pazarlamak için anlaşma imzaladı.

TREND .................................................................................................................................................................................................































































sunmaktayız.










lemektedir.


[email protected]































































sunmaktayız.










lemektedir.


[email protected]

34

Bilgi Üniversitesi İletişim Fakültesi Reklamcılık Bölümü Öğretim Üyesi olan Yrd. Doç. Dr. Fatoş Karahasan, Milliyet gazetesi ve Capital dergisinde yazılar yazıyor. İş yaşamına İş Geliştirme Direktörü olarak başlayan Karahasan, Procter&Gamble, Arçelik, Fiat, Alarko, HP ve Philips gibi çok sayıda markayla çalıştı. Genel Müdür ve CEO’luk kademelerinin ardından iş hayatına danışman olarak devam etme kararı aldı. Farklı sektörlerden şirketler için marka yönetim projeleri oluşturan Karahasan, gazeteci ve yazar kimliğiyle yazdığı “Vasat Reklamdan Nasıl Kurtulunur?” isimli kitabından sonra, geçtiğimiz günlerde “Taşlar Yerinden Oynarken Dijital Pazarlamanın Kuralları” isimli kitabını yayımladı. Karahasan kitapta, internetin tüm evrelerinin temel yapı taşlarını inceliyor, gelinen noktanın anlaşılmasına yardımcı olabilecek bilgiler sunuyor.

Fatoş Karahasan, internetin hızlı dünyasında, özgün olabilmenin ve dikkat çekmenin her geçen gün daha da zorlaştığını, hızlı ve esnek davranmayan şirketlerin rekabet şansının kalmadığını dile getiriyor. Pazarlamada başarılı olmak isteyenlerin öncelikle, insanlar neredeyse orada olmanın yollarını aramaları gerektiğini belirten Karahasan, “Teknoloji geliştikçe, veriler arttıkça, pazarlamanın eli güçlenmiş gibi görünecek. Ancak son tahlilde kararı verecek yine insanlar olacak. Onların hayatlarına karışmadan, rahatsızlık

vermeden, yan yana yürümeyi bilen şirketler, markalar ve bireyler ayakta kalacak,” diyor.

İş Geliştirme Direktörü olarak başladığınız kariyerinize Genel Müdür olarak devam ettiniz. Daha sonra kariyerinize akademisyen ve gazeteci olarak devam etme kararını nasıl ve neden aldınız? 12 yıl aynı şirkette çalışmak benim için önemli bir deneyim oldu. Saatchi&Saatchi gibi dev bir küresel şirket bünyesinde, reklamcılık ve pazarlama alanındaki tüm gelişmeleri 360 derece yakından takip ederek öğrenme imkânına sahip oldum. Daha sonra, bir başka küresel şirket olan DMB&B’nin Türkiye ofisinde Genel Müdürlük yaptım. Her iki network’ün de benim için en çekici yanı, sürekli bir biçimde gelişme imkânı sunmalarıydı. Yıllar içinde giderek hizmet sektöründe

eğitime, öğrenmeye uzun yıllar devam edeceğimi, ancak bu sektörde daha fazla kalmak istemediğimi hissetmeye başladım. Pazarlama dünyasının içinde bir akademisyen, yazar ve gazeteci olarak var olmaya devam etmek, bana sürekli öğrenme imkânı sunuyor. Böylece yenilikleri ve trendleri yakından izleyebiliyorum.

Türkiye’den dünya markasının çıkıp çıkmayacağı çok konuşuluyor, bunun üzerine kitaplar da yazıldı. Marka uzmanı olarak siz bu konuda ne düşünüyorsunuz? Dünya markası olma yolunda ilerleyen markalarımız var mı? Bunun için neler yapmak gerekiyor? Dünyadaki rekabet koşulları büyük bir hızla değişiyor. Geçen yüzyılın büyük oyuncuları olan ABD ve Avrupa’da işler eskisi gibi iyi gitmiyor. Gelişmekte olan ülkeler hızla ilerliyorlar. Tüm ülkeler, sanayiden turizme, perakendeden hizmet sektörüne kadar her alanda benzer vaatlerle yarışıyorlar. Öngörüler, önümüzdeki dönemde Asya’nın yükselişinin süreceğini ortaya koyuyor. Afrika dünyaya açılıyor. Markalaşmak uzun bir yolculuk. Farklılaşmak ve sürdürülebilir bir biçimde markanın gelişmesi için pazarlama çalışmalarına yatırım yapmak gerekiyor. Ancak mevcut koşullarda farklılaşmak giderek zorlaşıyor. Ölçek ekonomisi, maliyetleri düşürüyor. Ürün arzı hızla artıyor. Ancak talep aynı hızla çoğalmıyor. Yoğun fiyat rekabeti, şirketlerin kârlarında düşmeye neden oluyor. Buna bağlı olarak Ar-Ge ve pazarlamaya ayrılan bütçeler de kesintiye uğruyor.

Tüm ülkelerin ortak hayali dünya markalarına sahip olmak. Geçen yüzyılda yaratılan büyük küresel markaların çok büyük bir bölümü ABD kökenli. Almanya, Fransa, İsviçre, İtalya ve İspanya da değerli markalara sahipler. Türkiye, marka savaşlarına geç katıldı. Dünyanın en değerli markaları arasına giren bir marka çıkaramadı.

“YENİ DÜNYADA CAN SIKICI MARKALARA YER YOK” Bilgi Üniversitesi İletişim Fakültesi Öğretim Üyesi, marka danışmanı, aynı zamanda gazeteci ve yazar olan Yrd. Doç. Dr. Fatoş Karahasan, dijitalleşen dünyada sıkıcı markaların yaşama şansının olmayacağını söylüyor: “Yeni dünyada şirketler de cesur ve yenilikçi olmalılar. Cesur bir biçimde, hırsla, tutkuyla yeniden doğmanın yollarını aramalılar.”

PORTRE ..............................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................

35

Arçelik, Vestel gibi kuruluşlarımız, başta Avrupa olmak üzere, önemli pazar payları elde etmiş durumdalar. THY, büyük pazarlama ve yeni ürün yatırımıyla iddiasını artırıyor. Moda perakendesinde Mavi, Koton, LC Waikiki gibi öne çıkan kuruluşlarımız var. Ancak, küresel ölçekte yarışmak çok büyük kaynak gerektiriyor. Çin, Hindistan, Brezilya, Güney Kore, Malezya ve Endonezya başta olmak üzere, yarışta iddia sahibi ülkelerin sayısı hızla artıyor.

Türk kuruluşlar, dış pazarlara açılmayı hayal etmekten çok, öncelikli olarak iç pazarı kaybetmemeye çaba göstermeliler. Yayılma çalışmalarına, turizmin yarattığı hareketliliğin de yardımıyla, en yakın komşularımızdan başlamalılar. Markalaşmak için sürdürülebilirlik ve sadık müşteri tabanı gerekiyor. Bu da, uzun bir çalışmayla oluyor. Özetle, ben Türkiye’nin, mevcut küresel rekabet koşullarında bölgesel markalaşma çalışmalarına ağırlık vermesi ve gelişmiş pazarlardan çok, gelişmekte olan ülkelere yatırım yapması gerektiğini düşünüyorum.

Günümüzde pazarda kendisini konumlandırması ve yürüttüğü tanıtım çalışmalarıyla başarılı bulduğunuz markalar hangileri? Pazarlama, sadece iletişim değil, ürün tasarımından fiyatlandırmaya, konumlandırmadan satışa kadar 360 derece düşünülmesi gereken bir alan. Tüm adımların merkezinde müşteri içgörüleri ve ihtiyaçlarının olması gerekiyor. Bu bağlamda, Unilever, P&G ve Coca-Cola gibi hızlı tüketim ürünleri pazarlayan şirketlerin yaptıklarına bakmakta yarar var. Sürekli olarak araştırma yaparak milyarlarca tüketicinin nabzını tutmaya çalışıyorlar. Müşteri-odaklı çalışan bir yapı içinde çalışarak markalarının canlı ve sevilebilir olmasını sağlıyorlar.

Teknoloji, iletişim ve bilişim alanında çalışan şirketler de müşterilerini yakından izliyor, onları şaşırtacak ürünler sunmak için birbirleriyle yarışıyorlar. Apple, Samsung, Amazon, Facebook, Google gibi kuruluşların marka değerini artırmasının gerisindeki sır, sürekli bir biçimde yenilikçi olmak için yatırım yapmalarıdır. Ülke markaları arasında, İtalya ve Fransa

gibi Akdeniz ülkeleri tasarım, gıda ve moda markalarıyla öne çıkıyorlar. BMW, Mercedes, Audi, SAP gibi dünyanın en değerli markalarına sahip olan Almanya da Avrupa’daki krize rağmen ekonomik gücünü korumayı başarıyor.

“Taşlar Yerinden Oynarken Dijital Pazarlamanın Kuralları” isimli yeni kitabınızdan söz eder misiniz? Kitabı yazma amacınız ve kitabın ana fikri nedir? “Taşlar Yerinden Oynarken Dijital Pazarlamanın Kuralları”, değişimin ruhunu ortaya koyabilmek ve ülkemizin dijital dönüşümüne katkıda bulunabilmek amacıyla hazırlandı. "Taşlar Yerinden Oynarken", pazarlamanın değişen ve değişmeyen doğrularını, marka yönetiminin kurallarını, dijital ve mobil dünyanın çalışma biçimlerini, sosyal mecranın, e-ticaretin yeni kurallarını sorguluyor. İnternetin tüm evrelerinin temel yapı taşlarını inceleyerek, gelinen noktanın anlaşılmasına yardımcı olabilecek bilgiler sunuyor. Önümüzdeki dönemde şirketleri, bireyleri, markaları ve toplumları nelerin beklediği üzerinde duruyor. Bireyler ve kurumların daha sağlıklı ve verimli bir biçimde iletişim kurmalarına

yardımcı olacak ipuçları içeriyor. Kitap, uzun süreli bir okuma ve inceleme sürecinin eseri. Damıtılmış bilgi ve içgörüler üzerine kurulu. Her bölümün sonunda, Türkiye’nin önde gelen kuruluşlarının yöneticilerinin, dijital dünya hakkında bilgi üretenlerin bakış

açıları, saptamaları ve yorumları yer alıyor.

Malum, dijital çağda yaşıyoruz. Pazarlamanın da dijitalleştiği dönemde, markalar dijital pazarlamayı daha etkin nasıl kullanabilir ve markalarını nasıl konumlandırabilirler?Yeni düzen, hayatın her alanında, sürekli bir devinim içinde olmayı zorunlu kılıyor. Geçmişin kurallı ve planlı çalışma biçimleri belirsizlikle dolu bir dünyayı yönetmekte yetersiz kalıyor. Kalabalıkların sesi yükseliyor. Kitle iletişim araçlarının gücü azalıyor. Otoritelerin iktidar alanı daralıyor. İnternetin hızlı dünyasında, özgün olabilmek ve dikkat çekmek her geçen gün daha zorlaşıyor. Dijital çağın bireylerine, geleneksel pazarlamanın araçları ve yöntemleriyle erişilemiyor. Hızlı ve esnek davranmayan şirketlerin rekabet şansı kalmıyor. Sonsuz bir veri okyanusunda çalışmak zorunda olan yöneticiler, karmaşık bir dünyada eski doğrularla yollarını bulamıyorlar. İnsanları

anlamak ve onlarla ilişki kurabilmek için yeni çözümler bulmaları gerekiyor.

Peki şirketlerin üst düzey yöneticileri bütün bu değişimden nasıl etkilendi? Değişen dünya onlara ne tür yükümlülükler getiriyor? Yöneticilere neler yapmalarını tavsiye edersiniz? Sosyal ağlarda yüz milyonlarca insan birbirine bağlanmış durumda. Günün her anında, çeşitli platformlara fotoğraf ve videolar yüklüyor, okuduklarını etiketliyor, yaşadıklarını anlatıyor, satın aldıkları ürünleri tavsiye ediyor veya eleştiriyorlar. Araştırmalar insanların, markalara ve kurumlara kıyasla internette yazılan yorumlara çok daha fazla güvendiklerini ortaya koyuyor. Hiç tanımadıkları insanların görüşleri, şirketlerin web sitelerinde yazdıklarından çok daha inandırıcı bulunuyor. Bu düzene ayak uydurmak isteyen yöneticiler esnek olmalı, çok sesliliğe alışmalı ve dinlemeyi öğrenmeliler.

PORTRE ..............................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................

36

Önümüzdeki günlerde şirketleri ve markaları dijital dünyada neler bekliyor? Sizin öngörüleriniz neler? İnternet, bireyleri güçlendirdiği kadar, pazarlama dünyasına da büyük bir güç veriyor. Teknikler ve araçlar değişiyor. Ancak işin özü aynı kalıyor. Bağlantılar çağında da insanlık tarihinin dürüstlük, şeffaflık, yalınlık ve samimiyet ilkeleri geçerliliğini yitirmiyor. Tam aksine, insani ilişkiler daha da önemli bir rol elde ediyor. Sosyal medya, pazarlamanın tüm öğelerini birbirine bağlıyor. İnternetteki kalabalıkların gücü, şirketlerde sadece Pazarlama bölümünü değil, Müşteri Hizmetleri, İnsan Kaynakları, Ar-Ge, hatta Finans bölümlerini de değişmek zorunda bırakıyor. Unutmamak gerekiyor ki insan sesi bugün olduğu gibi gelecekte de kendisini duyurmaya çalışacak.

Araçlar değişse de insanlar binlerce yıldır neler yapıyorlarsa onları yapmaya devam edecekler. İhtiyaçları, arzuları ve beklentilerine göre davranacaklar. Pazarlamada başarılı olmak isteyenlerin öncelikle, insanlar neredeyse orada olmanın yollarını aramaları ve kalabalıkların konuşmasına kulak vererek onlara uygun çözümler bulmaları gerekecek. Teknoloji geliştikçe, veriler arttıkça, pazarlamanın eli güçlenmiş gibi görünecek. Ancak son tahlilde kararı verecek yine insanlar olacak. Onların hayatlarına karışmadan, rahatsızlık vermeden, yan yana yürümeyi bilen şirketler, markalar ve bireyler ayakta kalacak. Gelecekte talih, her müşterisine sanki şirketin tek müşterisiymiş gibi özenle yaklaşanlara gülecek. Soru sormayan, dinlemeyenlerse tarihin derinliklerinde yerlerini alacaklar.

Markalar her geçen gün değişen ve artan tüketici ihtiyaçlarını karşılamak için neler yapmalılar? Bu noktada inovasyonu nasıl ön plana çıkartabilirler? Bence aslında pazarlamanın temel prensipleri değişmiyor. Ürün veya hizmet satan her kuruluş, müşterisini memnun edebildiği oranda başarılı olur. Memnun müşterinin sadakat ve markayı tavsiye skorları yükseliyor. Bu da sürdürülebilir

bir başarı için zemin hazırlıyor. Bu nedenle, eskiden olduğu gibi her zaman işe müşteriden başlamak gerekiyor. Pek çok kurum hızla dijital düzenin yapısına ayak uyduruyor. İnovasyon için en doğru formül; kitlelerin ortak zekâsına güvenmek, müşterilerle birlikte çalışmak ve çalışmaların tüm aşamalarına insanları dahil etmek. Yaşanan büyük dönüşüm, 20. yüzyılda pazarlamanın yardımıyla büyümüş olan markalar dünyasının yapısını sarsıyor.

Artık insanlar, şirketlerden, kendilerinin tüketiciler değil, bireyler olduklarının farkına varmalarını talep ediyorlar. Sosyal ağlarda dostlarına, yaşadıkları olumlu ve olumsuz deneyimleri anlatarak birbirlerinin tercihlerini etkiliyorlar. Kontrol ve güç merkezleri dönüşüyor. Bu yeni dünyada, şirketler de cesur ve yenilikçi olmalılar. Hızla değişen bir ortamda, kendilerini sürekli bir biçimde yenilemeliler. Cesur bir biçimde, hırsla, tutkuyla yeniden doğmanın yollarını aramalılar. Can sıkıcı olan bir markanın yaşama şansı olmayacağını fark etmeli renkli, canlı,

dikkat çekici bir insan gibi davranmaya çalışmalılar.

Bütün bu sözünü ettiğiniz değişimler, bir pazarlama uzmanı olarak sizi ne yönde etkiledi? 20. yüzyılın ikinci yarısında, kitlesel iletişim araçları ön planda oldu. Televizyon, hayatın merkezindeydi ve pazarlama iletişiminin de en güçlü silahıydı. Geleneksel reklam modeli televizyon ekranları önündeki izleyicilerin dikkatini satın almak üzere inşa edildi. Reklam kuşakları, sevdikleri programları izlerken tüketicileri hazırlıksız yakalayarak onlara reklam mesajları vermek amacıyla tasarlandı. Ünlüler, yıldızlar, renkli görüntüler, çekici müzikler, espriler yardımıyla reklam mesajlarının çekiciliğinin artmasına uğraşıldı. Bu modelin en önemli eksiği, tek taraflı olmasıydı. Reklamların etkinliğini tam olarak ölçebilmek güçtü. Oysa bugün, pazarlama gerçek zamanlı olarak yapılabiliyor. Bireylere erişmek, onlara yakınlaşmak için her tür imkân mevcut.

Dijital dünya, pazarlamayı çok sesli olmaya ve sürekli bir biçimde değişmeye zorluyor. Yeni dünya düzeni, bizleri devamlı bir biçimde konfor alanımızın dışına itiyor. Bilmediğimiz alanlarda dolaşmak zorunda kalıyoruz. Ezberler sürekli olarak bozuluyor. Bir pazarlama profesyoneli olarak, internetin ilk günlerinden beri, teknoloji ve bilişimin yarattığı değişimi büyük bir zevkle izliyorum. Ben yeni dünya hakkında olumlu düşünenlerdenim. İnternetin dünyayı düzleştiren etkisi hoşuma gidiyor. Teknoloji bize araçlar sunuyor. İmkânları insanlığın iyiliğine da felaketine de kullanmak bizim elimizde. 20. yüzyılda insanlık, dünyamıza büyük zararlar verdi. Savaşlar, yıkımlar, çevre sorunları, adaletsizlikler, haksızlıklarla dolu bir yüzyılı geride bıraktık. Dileğim, düzleşen bu yeni dünyada, genç nesillerin daha duyarlı, daha sorumlu bir düzen kurmaları. Gelecekte insanlığı kurtaracak temel sektörlerin iletişim ve bilişim olduğuna inanıyorum.

PORTRE ..............................................................................................................................................................................................

PORTRE ..............................................................................................................................................................................................

7/24

38

Deniz, çağlar boyunca insanlar için hem yaşam kalitesi, hem ekonomi, hem de kültür açısından önemli bir kaynak olmuştur. Deniz kıyısında kurulan uygarlıklar çoğu zaman ekonomik ve kültürel açıdan da zenginleşmiştir. Ama insanoğlunu ilgilendiren tek şey denizin üstü değil elbette. Denizin altı belki çok daha ilginç, gizemli, bereketli ve çekici...

İşte bu çekime kapılanlar, sualtı sporlarıyla yakından ilgileniyor, denize çoğu insan gibi yukarıdan değil, aşağıdan bakmayı tercih ediyorlar. Çünkü denizin altında bambaşka bir dünya var.

Dalış sporuna merak saranların sayısı günden güne artıyor. Hatta kimileri, tatil yörelerini dalış imkanlarına

bakarak seçiyor. Dalış sporu temelde, “su altında belli bir süre kalmak üzere suya dalmak” şeklinde tanımlanıyor. Ama bu sporun serbest dalış, tüplü dalış gibi farklı türleri var.

Dalış sporunun geçmişiAslında dalgıçlığın temelinde, çoğunlukla dünyanın farklı bölgelerinde bulunan değerli eşyaların ya da madenlerin Avrupa’ya gemilerle taşınması yatıyor. Bu gemiler battığında, yüklerin çıkarılması için çeşitli yöntemler geliştirilmiş. İnsanlar daha derine inmek ve orada daha uzun kalabilmek için yeni icatlar yapmaya başlamışlar. Dalış çanları da bu icatlar arasında yer alıyor. Dalış çanı, ağzı

DENİzLER ALTINDA FARKLI BİR DÜNYA

Hayatın sadece yerkabuğu üzerinde renkli ve parlak olduğunu düşünüyor olabilirsiniz ama aslında denizin derinliklerinde de bambaşka, rengarenk bir hayat var. çok eski çağlardan beri denizle iç içe olan insanoğlu, sualtındaki macerasını bugün farklı spor dallarıyla sürdürüyor.

HAYATIN İÇİNDEN ..............................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................

39

aşağıya bakacak şekilde suya indirilen, çan formunda bir hazne. Dalgıç da bu haznenin içindeki havayı kullanarak dalış yapıyor. Ama dalışta en büyük devrim, 1943'te Fransız kaşif Jacques-Yves Cousteau'nun geliştirdiği regülatör sayesinde yaşandı. Cousteau'nun "su ciğeri" adını verdiği yüksek basınçlı bir tüp ve tek kademeli regülatörden oluşan aparat, insanın yüzeye hiçbir bağımlılık duymadan, hayal bile edemeyeceği derinliklere inip uzun süre kalabilmesine olanak sağlıyor.

Serbest dalışSadece nefes tutularak yapılan bu dalış türünün geçmişi elbette çok eskiye dayanıyor. İnsanların geçimlerini sualtı avcılığından sağladıkları yıllarda başlayan bu dalış türü artık bir spor olarak değerlendiriliyor. Serbest dalışta dünya rekorları resmi olarak 1949 yılında tutulmaya başladı ama o zamandan bu yana ancak parmakla

HAYATIN İÇİNDEN ..............................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................

sayılabilecek sayıda sporcu rekorlar kitabına ismini yazdırmayı başardı. Serbest dalışta kaydedilen ilk rekor 30 metre iken, artık rekorlar 150 metrenin üzerinde derinliklere ulaşmış bulunuyor.

Tüplü dalış Yüksek basınçlı havayla doldurulmuş tüpteki gazı soluyarak yüzeye bağımlı olmaksızın yapılan aletli dalışa tüplü dalış adı veriliyor. Maske, palet, dalış elbisesi, derinlik ve zaman saati gibi başka malzemeler de kullanılıyor. Maskenin mutlaka dalgıcın yüz yapısına uygun olması gerekiyor. Bunu, dalış öncesi basit bir testle anlamak mümkün. Islak, yarı kuru ve kuru olmak üzere üç tip dalış kıyafeti kullanılıyor.

Takım oyunlarıSualtı sporu deyince aklımıza ilk önce dalış geliyor ama sualtında yapılan başka sporlar da var. Üstelik bunlar takım oyunları olmalarıyla diğerlerinden ayrılıyor. En popüler sualtı takım oyunları futbol, hokey ve ragbi. Sualtı hokeyi 1950 yılında ortaya çıkarken, onu 1970 yılında sualtı ragbisi ve sualtı futbolu izledi.

Bu oyunlarda takımlar, karadaki versiyonlarından daha az kişiden oluşuyor. Avrupa ve Kuzey Amerika’da gittikçe genişleyen bir kitlesi olan bu sualtı oyunlarını, dalgıçlar antrenman yapmak için de kullanabiliyor.

Sualtı hokeyi; altışar kişilik iki takımın, bir yüzme havuzunun dibinde birbirlerinin kalesine gol atmak için mücadele ettiği bir spor. Oyun sırasında sporcuların birbirine temas etmemesi gerekiyor.

Sualtı ragbisinin aslında Amerika Birleşik Devletleri’nde popüler olan ragbi ile isim dışında bir ortak noktası bulunmuyor. Bu sporda, altışar kişilik takımlar, tuzlu su ile doldurulmuş, hafifçe batan topu rakibin kalesine sokmaya çalışıyor. Topun sudan çıkmaması gerekiyor. Sualtı ragbisi oynayan pek fazla sporcu olmadığından, kadın erkek karışık takımlarla oynanıyor.

Sualtı futbolu ise bildiğimiz futboldan farklı şekilde, eller kullanılarak oynanıyor. Amaç, kum dolu topu karşı kaleye atmak.

Sıra dışı bir yüzme yarışıMonopalet (tekpalet) fiberglastan özel olarak üretilen, geniş yüzeyli, tek parça, sporcunun iki ayağını birden yerleştirdiği özel bir palet. Monopalet, özel şnorkellerle birlikte kullanılıyor. Böylece sporcular su yüzeyinin hemen altında soluk alıp vermeye devam edebiliyor. Şnorkel kullanıldığında 1500 metreye kadar yarış yapılabiliyor. Aynı zamanda 50 metre nefessiz, 800 metreye kadar da tüplü sualtı monopalet yarışmaları da düzenleniyor.

Maldiv Adaları: Üzeri palmiye ve hindistancevizi ağaçları ile kaplı adacıklar arasında, ekvatora doğru serpiştirilmiş olanlar dalış için en uygunları.Güney Avustralya: Büyük Bariyer Resifi’ndeki (Great Barrier Reef ) SS Yongala batığında her türlü sualtı canlısını tek bir dalışta görebilirsiniz.Baffin Adası: Kanada’daki Baffin Adası’nda dalış yapacak dalgıcın tecrübeli olması gerekiyor. Beluga balinalarına ev sahipliği yapan adada çok sıra dışı görüntülerle karşılaşacaksınız.Papua Yeni Gine: Milne Koyu aslında sualtı yaşamı açısından Kızıldeniz’den bile daha zengin bir alan. Pek çok balık türünü burada görebilirsiniz.Ümit Burnu: Güney Afrika’nın en ucundaki Ümit Burnu, kafes içinde suya inerek beyaz köpekbalığıyla yüz yüze gelmek gibi unutulmaz bir deneyim yaşatıyor.Kaliforniya Kanal Adaları: Dünyanın en büyük sualtı bitkisi olan kelplerle dolu noktalarda dalış yapmak, masmavi bir aleme dalmak demek.

En iyi dalış yerleri

40

HAYATIN İÇİNDEN ..............................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................

Erdil Yaşaroğlu 25 yıldır karikatürist olarak çalışıyor. Türkiye’de karikatür denince ilk akla gelen isimlerden biri. Profesyonel olarak sürdürdüğü mesleğinde ilk tatilini ancak 20. yılında yapmış. İşini severek yaptığında, mesai düzeninin hiçbir önemi olmadığına inanıyor. Yeniden dünyaya gelse tamirci olmak istediğini söylüyor. Pek çok “ciddi” marka, onun karikatürleriyle pazarlama faaliyetlerine mizahi tonlar katıyor. İşinin temelinde “yaratıcı düşünce” olan Erdil Yaşaroğlu, SAP’nin proje süreçlerinde benimsediği “Design Thinking” yaklaşımının da ekip çalışmalarını başarıya taşıdığını belirtiyor.

SAP Analitik & İnovasyon Forum İstanbul etkinliğinin açılış konuşmasında SAP Türkiye Genel Müdürü Zeynep Keskin ile sahneyi paylaşan Erdil Yaşaroğlu’nu, Penguen dergisinin Şişli’de bulunan ofisinde ziyaret ettik. Başarılı karikatürist ile teknolojinin mizaha etkisinden, iş dünyasında mizahın yerine kadar koyu bir sohbet gerçekleştirdik.

Teknoloji yıllar içerisinde her alanda hızlı bir dönüşüm gösteriyor. Mizah için de aynı şeyi söylemek mümkün mü? Teknolojide yaşanan değişim, mizahı ve karikatürleri nasıl etkiliyor?Toplumu yansıtan bir kavram olduğu için mizahın durağan olması mümkün değil. Mutlaka bir değişim yaşanıyor. Karikatürlerimizde yaz ve kış arasında bile değişim oluyor. Mesela havaların ısınmasıyla birlikte çizdiğim adamların gömlek kolları kısaldı, atkıları attılar, şort ve tişört giyiyorlar. Çok değil, bundan 1 ay önce hepsi kazaklı ve montluydu. Hava değişimi bile böylesine etkilerken, teknolojinin mizahı etkilememesi mümkün değil. Örneğin bundan yıllar önce herhangi bir SMS ya da internet esprisi yapmak mümkün değildi. Düşünün ki cep telefonu ile ilgili bir şaka bile yoktu. Teknolojinin gelişimi, hayatımıza etki

ERDİL YAŞAROĞLU:"İŞ DÜNYASI, KARİKATÜR DÜNYASINDAN DAHA

TOLERANSLI"

41

ediyor ve bizim ele aldığımız konuları, çizimleri de değiştiriyor. Yaklaşık 5 yıldır karikatürlerde plazma çiziyorum, eski tüplü televizyonlar kalmadı çünkü. Bir ev hali çizerken, adam kanepesinde oturup gazete okurdu. Bugün ise tabletiyle oynuyor.

Yeni teknolojiler, sizin iş yapış şeklinizi nasıl değiştirdi?Teknolojinin işin içine girmesiyle birlikte, derginin hazırlanma süreci de değişti. Penguen’in yarıya yakını artık dijital olarak hazırlanıyor. Birçoğumuz çizimleri tabletlerde yapıyoruz. Yaklaşık 15 senedir kağıt kalem kullanarak dergiye hiçbir şey çizmedim. Kağıt kalemi yine kullanıyoruz ama daha çok eğlence amaçlı. Eskizlerimi hâlâ deftere çiziyorum. Bazen de telefonumu ya da tabletimi kullanıyorum karikatür çizmek için. Yeni nesil tabletlerde oldukça kaliteli ve hassas ekranlar kullanılıyor; bu sayede çizimleri yapmak kolaylaştı. İnternet bağlantısı olan tablet ya da akıllı telefon gibi cihazlarla çizim yaptığımızda, ekip arkadaşlarımla bunları paylaşıp hızlı değerlendirmeler yapmak da daha kolay oluyor.

Bu değişimin olumlu ve olumsuz yanları neler oldu?Dijital çizim yapmak işimi fazlasıyla hızlandırıyor. “Geri al” (undo) diye bir nimet var. Ben çizmeyi çok sevsem de silmeyi sevmiyorum. Dijital araçlardaki undo özelliği sayesinde silme işleminden kurtuldum. Eskiden bir hata yaptığımızda komple silip bir daha çizmemiz gerekirdi. Şimdi ise kenara kaydedip kopyala-yapıştır, yeniden boyutlandır gibi birçok farklı işlem yapabilmek işimizi hızlandırdı.

Teknolojinin kötü tarafı ise orijinal çalışmaların fiziksel olarak saklanmıyor oluşu. Her şey sıfırlar ve birler halinde tutuluyor. Koleksiyon açısından orijinal çalışmalar değerlidir, artık orijinalini saklama gibi imkanlar kalmadı.

İş dünyası çalışanlarını nasıl değerlendiriyorsunuz? Rutin bir mesai düzeni olan insanları?Bence burada en önemli nokta, işini severek yapmak. Mutlaka kreatif bir iş yapmak gerekmiyor; muhasebeci de olabilirsiniz, satış elemanı da, pazarlamacı da. Benim “Nasıl seviyorsunuz bu işi?” dediğim, ama

yaptığı işten çok mutlu olan birçok arkadaşım var. Örneğin bizim derginin muhasebecileri yaptıkları işten çok memnunlar. Siz baktığınızda “Kim uğraşmak ister bu kadar dokümanla?” diye düşünürsünüz, ancak işini sevince mesai saatlerinin hiç önemi kalmıyor.

Benim yaptığım iş için de “Ne köfte işiniz var, sürekli eğleniyorsunuz,” yorumları geliyor. Oysa rutin çalışma düzenimi kısaca anlatayım: Reklam, proje ve benzeri çalışmaları bir kenara koyduğumda, 25 senedir bana ne iş yaptığım sorulduğunda karikatüristim diyorum. 25 yıldır profesyonel olarak yaptığım iş, mizah dergisine karikatür çizmek ve kimse beni zorlamıyor, “Mutlaka yapacaksın!” demiyor. Bu çok ciddi bir disiplin işi. 25 senedir çiziyorum ve ilk tatilimi 5 yıl önce, yani 20. yılımda yaptım. O yıl yaptığım 3 haftalık tatili saymazsak, 25 yıl boyunca benim köşemi yayınlamadığım hafta sayısı 5’i geçmez.

Bir gece sabahlıyoruz, dergi bitiyor gibi görünüyor ama işin aslı böyle değil. Ben 3-4 gün boyunca sabahtan itibaren espri hazırlama sürecine girerim. Normal hayatta şirketler daha toleranslıdır, iş dünyasında herhangi bir konuda hata yapma lüksünüz vardır çoğu zaman. Ancak dergide 3 hafta kötü bir köşe çıksa okur hemen başlar “Erdil de bitti artık,” demeye. Sosyal medyada da yerden yere vururlar, o nedenle her an en iyi performansı göstermek gerekiyor.

SAP Forum etkinliğinde Oyun Devam Ediyor başlığıyla özel bir oturum düzenlediniz. Söyleşide nelere yer verdiniz?Yaklaşık 20 senedir üniversitelerde söyleşilere katılıyorum. Kendi

söyleşimde kullandığım içeriği ise bundan 2-3 yıl önce oluşturdum. Üniversitelerde ve benzer platformlarda gelen sorular genelde birbirine benzer oluyor. “Nasıl espri buluyorsunuz, nasıl çiziyorsunuz?” türünde sorular alıyorum. Bu sorulara biraz daha özenli yanıtlar vermek için, çizdiğim karikatürler ve diğer çalışmalarım üzerinden anlatım yapmaya başladım. Konukların da hoşuna gidiyor bu. İzledikleri bir filmin kamera arkasını görmek gibi geliyor onlara. Hep birlikte eğleniyoruz.

Kurumların en öncelikli başlığını bugünlerde “yenilikçi düşünce” ile çalışma, olayları farklı yönden ele alma ve inovasyon oluşturuyor. Kurumlarda ihtiyaç duyulan yaratıcı düşünce de bizim yaptığımız işten çok farklı değil

HAYATIN İÇİNDEN ..............................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................

42

HAYATIN İÇİNDEN ..............................................................................................................................................................................

aslında. Fikir üretmenin metotlarını bir iş akışı içerisinde anlattığımda, çalışanlar bundan fayda sağlayabiliyor.

Bir de “karikatürcü kariyeri” kavramı var. Örneğin bir işadamı bir etkinliğe gittiğinde kendisini anlatmaya başladığında, bir yükseliş grafiği görmek mümkün. Bir dernek başkanı, kurumsal bir yükseliş öyküsü anlatabiliyor. Oysa karikatürde öyle bir şey yok. İnsanlar karikatürcü kariyeri nasıl oluyor diye merak ediyor. İş hayatı genelde üniversiteden sonra başlarken, karikatürün ilk adımları daha erken atılıyor. Orada nasıl bir gelişme izleniyor, ailenin ve okulun etkisi-tepkisi ne oluyor gibi soruları yanıtlıyorum.

SAP’nin Design Thinking (Tasarım Odaklı Düşünce) yaklaşımını nasıl değerlendiriyorsunuz?Düşünce çok serbest kalması gereken bir kavram. Fikir bulmak için kendinizi serbest bırakmanız ve belirli metotları izlemeniz gerekiyor. Yeni fikirler üretmek için temelde birbirine

yakın metodolojiler gerekiyor. Bunu matematiksel bir hale getirip, 0 ve 1’lerden oluşan olguları bir kalıbın içine sokmak mümkün ve SAP bunu başarmış durumda. Üstelik bu yaklaşım, geliştirilmeye fazlasıyla açık. Açıkçası SAP’nin yaklaşımı, hayatı çok kolaylaştıracak nitelikler taşıyor.

Pazarlama stratejilerini yıllardır ciddiyet üzerine kuran bankalar, telekomünikasyon devleri ve diğer kurumsal markaların, son dönemde pazarlama faaliyetlerinde mizaha da yoğun biçimde yer vermelerine nasıl bakıyorsunuz?Mizah akılda kalıyor. İlgi çekiyor, seviliyor. “Benim bankam en güzel banka!” Bu cümle defalarca söylendi ve herkes bunu söyleyebilir. Ama bunu artık kimse satın almıyor. Bugün reklamlara baktığımızda çok güzel örnekler görmek mümkün: Mutlaka kahkaha atmak gerekmiyor; çok zekice düşünülmüş, esprili tanıtımlar, otomobilden bankaya, içecek firmalarına kadar her ölçekte kurum tarafından benimseniyor.

Espri akılda kalıcıdır. Şirketlerin vermek istedikleri mesajın, kullanıcılar tarafından anlatılacak bir malzeme olarak yayılmasını sağlıyor. Birçok firma karikatür kullanıyor. Sosyal medyada öyle bir yayılıyor ki karikatür... “Falanca şirket dünyanın en iyi otomobil üreticisidir” diye bir tweet atsanız bunu kim paylaşacak? Paylaşması için çok fazla sebep yok. Sadece o şirkette çalışan 20 kişi, müdür kızar diye paylaşır. Oysa komik, eğlenceli bir şey yapıp o mesajı zihin altına çektiğinizde, istediğiniz etkiyi kolaylıkla bırakabilirsiniz.

SAP’de ya da başka bir kurumsal şirkette çalışsanız hangi işi yapardınız?Bilmem. Her işi yapardım. Ama “Yeniden dünyaya gelsen ne iş yapardın?” geyiği vardır, ona cevabım hazır: Tamirci olmak isterdim. Dijital değil ama, mekanik tamirci. Motor tamircisi, saat tamircisi... Beni oraya bırakın ve sorunları bulup çözeyim, mekanizmayı yeniden işler hale getireyim. Beni araba tamircisi yapın mesela, dünyanın en mutlu adamı olurdum.

43

HABERLER .........................................................................................................................................................................................

“Türkiye’nin Sütçüsü” Sütaş, etkili planlama konusunda yönetim kademelerindeki çalışanlarına destek sağlamak amacıyla SAP’nin İş Planlama ve Finansal Konsolidasyon (BPC) çözümünü tercih etti. Geleceğe yönelik fırsatları görebilmek ve tüketicilerin değişen gereksinimlerine karşı hızla aksiyon alabilmek için çözüm arayışına giren Sütaş, SAP’nin finansal planlama ve raporlama sisteminden yararlanmaya başladı. SAP BPC sayesinde Sütaş’ın dahili iş süreçleri hızlanırken, şirket bünyesindeki karar alma mekanizmalarının güncel ve işlevsel verilerden en verimli şekilde faydalanması sağlandı.SAP BPC projesi kapsamında kurulan planlama modeli, önümüzdeki yıllarda yeni operasyonlara da kolaylıkla adapte edilecek şekilde tasarlandı. Böylece Sütaş, planlama modelini giderek büyüyen ve globalleşen kurumsal yapısına da uyarlayabilecek. Hedeflerini ve gerçekleşen sapmaları yakından takip edebilmesinin yanı sıra bütçesinin operasyonel planlarla ve fiili sonuçlarla uyumunu kontrol edebilecek olan Sütaş, SAP BPC ile stratejik kararlarını en hızlı şekilde alabilecek.

SÜTAŞ, SAP TEKNOLOJİSİYLE HIZLANDI Türk ilaç sektörünün öncü

kuruluşlarından Abdi İbrahim, ERP sistemini SAP ortamına Çözümevi danışmanlığı ile başarıyla taşıdı. Eylül 2011’de başlayan SAP projesi, proje planına uygun olarak Ocak 2013’te sorunsuz bir şekilde devreye alındı. Proje iki farklı lokasyonda ve 70 kişilik bir ekiple yürütüldü. Devreye alınan SAP uygulamaları yanında pek çok SAP dışı sistem ile entegrasyon sağlandı ve el terminali uygulamaları geliştirildi. Abdi İbrahim IT Direktörü Hilmi Koçak, “Bu büyüklük ve kapsamda bir projenin, tam zamanında ve hiç sorunsuz devreye alınması Çözümevi danışmanları ve Abdi İbrahim proje ekibinin ortak başarısının sonucudur.” dedi.

Proje esnasında mevcut süreçler gözden geçirilip iyileştirilirken, ek olarak sistem dışında yürütülen etkin bütçe kontrolü, yatırım takibi, bakım onarım, UFRS raporlaması, konsolidasyon

ve kârlılık analizi gibi süreçler SAP ile birlikte sisteme dahil edildi.

Proje kapsamında hayata geçirilen SAP modülleri şöyle sıralanıyor: malzeme yönetimi, satış dağıtım, üretim planlama, kalite yönetimi, depo yönetimi, bakım onarım, mali muhasebe, maliyet muhasebesi ve kontrol, yatırım yönetimi, bütçe yönetimi, nakit yönetimi, konsolidasyon uygulamaları.

KoçSistem, Mayıs 2013 tarihinde, SAP ActiveEmbedded destek sözleşmesini imzaladı ve SAP Enterprise Support bakım anlaşmasını bir üst seviyeye çıkardı. SAP ActiveEmbedded hizmeti SAP’nin küresel destek birimi SAP Active Global Support tarafından sunuluyor. Bu hizmetin temel amacı; uzaktan ve müşteri yerinde verilen hizmetlerle SAP müşterilerinin proje ve işletim ortamlarını proaktif şekilde desteklemek.

KoçSistem’e sunulan SAP ActiveEmbedded hizmet içeriği, özellikle SAP Solution Manager merkezli Operations Control Center programına odaklanıyor. 11 yıldır veri merkezi müşterilerine SAP teknolojileri alanında işletim hizmeti ve teknoloji danışmanlığı veren ve sertifikalı SAP Hosting Center yönetimi yapan KoçSistem, müşterilerinin SAP sistemlerini teknik açıdan izlemek için 2012 yılından bu yana SAP’nin Solution

Manager ürününü kullanıyor. Şirket, Operations Control Center programı ile bu ortamın mimarisini ve yönetim hizmetlerini çok daha gelişmiş bir yapıda sunmaya başlayacak.

Yeni anlaşmalarla iki şirket arasındaki işbirliği güçleniyorKoçSistem, kurumsal müşterilerine yönelik son üç yıldır verdiği bulut bilişim hizmetlerini, Nisan 2013 itibariyle Maximus markası altında vermeye başladı. Bulut bilişim konusunda, 2008 yılından bu yana çalışmalarını sürdüren şirket, 100’ü aşkın müşterisine Maximus bulut bilişim hizmetleri kapsamında; altyapı, platform ve uygulama hizmetleri sunuyor (http://bulut.kocsistem.com.tr). KoçSistem, sahip olduğu zengin hizmet kataloğuyla müşterilerine; esnek yapılandırma, güvenli altyapı, teknoloji uzmanlığı, yönetim kolaylığı, maliyet avantajı ve zaman tasarrufu gibi önemli avantajlar sağlıyor.

SAP ve KoçSistem, SAP ActiveEmbedded kapsamında, sanallaştırma ve bulut teknolojileri; tasarım, uygulama ve yönetim konularında da işbirliği yapma kararı aldı. SAP Landscape Virtualization Management yazılımı sanallaştırma platformlarına olan gelişmiş entegrasyon özellikleriyle yönetim kolaylığı, kaynak, zaman ve maliyet tasarrufu sağlıyor. KoçSistem, SAP Landscape Virtualization Management yazılımını kullanarak fiziksel ve sanal SAP sunucularını bundan böyle merkezi bir noktadan yönetecek.

SAP ve KoçSistem, son dönemde imza attıkları anlaşmalar çerçevesinde artırdıkları organizasyon ve altyapı kabiliyetlerinden aldıkları güçle işbirliklerine bir yenisini daha ekledi ve SAP’nin Türkiye’de tanıtımını bu sene yaptığı yeni ürünü “Premium Destek Hizmetlerini” kurumsal şirketlere sunma hedefi ile çalışmalarını başlattı.

ABDİ İBRAHİM SAP PROJESİ “RAISE” CANLI KULLANIMA GEÇTİ

SAP VE KOÇSİSTEM İŞBİRLİĞİ BİR ÜST SEVİYEYE TAŞINDI

44

HABERLER ..........................................................................................................................................................................................

Bimsa’nın, Sabancı Topluluğu şirketleri kapsamında hayata geçireceği e-fatura entegrasyon projesi 16 Nisan’da Sabancı Center’da gerçekleşen kick-off toplantısı ile başlatıldı.

Bimsa’nın öncülüğünde hayata geçirilecek olan e-fatura entegrasyonu projesi kapsamında, Sabancı Topluluğu şirketlerinden Akçansa, Brisa, Çimsa, Sabancı Holding ve Kordsa Global’in alt yapılarının tek bir merkezi yapı üzerinde birleştirilerek faturaların elektronik ortamda gönderilmesi, alınması ve saklanması amaçlanıyor.

Projenin hayata geçmesiyle, Maliye Bakanlığı Gelir İdaresi Başkanlığı

tarafından yayınlanan 421 numaralı tebliğ kapsamında e-fatura kullanımına geçmesi zorunlu olan şirketler, bu sisteme kayıtlı tedarikçi ve müşterileri ile karşılıklı e-fatura gönderebilme ve alabilme imkanını elde edecekler. Proje kapsamında yer alan şirketler, 1 Eylül 2013 tarihine kadar mali mühürlerini tedarik etmiş ve Gelirler İdaresi Başkanlığı ile entegrasyon testlerini tamamlamış olacaklar.

Bimsa bünyesinde yer alacak olan e-fatura entegrasyon yazılımı, şirketlerin faturalama yaptığı SAP ERP sistemlerinden alınacak fatura bilgilerinin Gelir İdaresi Başkanlığı’nın istediği fatura formatına çevrilmesini

ve Gelir İdaresi Başkanlığı’ndan gelen bilgilerin de aynı şekilde uygun formata dönüştürülerek faturalama sistemine gerekli bilgilerin aktarılmasını sağlayacak. Proje kapsamı, e-fatura yazılımı ile bakanlık tarafından zorunlu tutulan arşivleme ve sorgulama fonksiyonalitesini de içinde barındırıyor.

Bu proje sayesinde, yasal yükümlülüklerin yerine getirilmesi dışında, kağıt faturanın kesilmeyecek olması sayesinde çevresel fayda elde edilmesi ve fatura gönderim-alım sürecinde yaşanan aksaklıkların, iş gücü kaybının ve postalama maliyetlerinin ortadan kalkması gibi katkılar sağlanması da hedefleniyor.

BİMSA, SABANCI TOPLULUĞU ŞİRKETLERİ E-FATURA PROJESİNİ BAŞLATTI

Fenerbahçe Spor Kulübü, tüm kurumsal çalışmalarını profesyonel bir şeffaflıkla yürütme yönündeki çalışmalarına hızla devam ediyor. Türkiye ve dünyadaki dev şirketlerin tercih ettiği SAP ile Fenerbahçe tüm kurumsal, finansal, bütçeleme, insan kaynakları ve raporlama süreçlerini tek bir sistem üzerinden yürütecek ve anlık takip esnekliği kazanacak.

Projeyi SAP Türkiye’nin en büyük iş ortaklarından itelligence Türkiye işbirliği ile hayata geçirecek olan Fenerbahçe, tüm mali, finansal, insan kaynakları ve satınalma süreçlerini tek bir sistemde izleyebilecek. Böylesi bir teknoloji yatırımı bir spor kulübü tarafından Türkiye’de ilk kez yapılıyor. SAP çözümü sayesinde Fenerbahçe yönetimi ve paydaşları, Fenerbahçe Spor Kulübü

Derneği ve bağlı 9 şirketin tüm mali süreçlerini anlık olarak takip edebilecek.Projeyle ilgili olarak Fenerbahçe Spor Kulübü CEO'su H. Hasan Yılmaz şunları söyledi: “Bugün kurumsallaşma çalışmalarımız için önemli bir adım atmış bulunuyoruz. Güncel ve doğru veriye gerçek zamanlı erişimin büyük önem kazandığı günümüzde, kurumların yenilikçi bilgi teknolojileri çözümlerine olan ilgisi giderek artmakta. Bu anlamda, Fenerbahçe’nin kurumsallaşmasında dev bir adım olan SAP projesi ile mali işler, finans, bütçe, insan kaynakları, satınalma, veri ambarı, raporlama gibi süreçler anlık takip edilerek departmanlar arası veri bütünlüğünün sağlanması amaçlanıyor. Böylece, tüm bu kurumsal

verinin Fenerbahçe yönetimine katkı sağlayacak şekilde analiz edilmesiyle finansal şeffaflık sağlanacak ve geleceğe ışık tutan karar destek mekanizmaları oluşturulacak.”

SAP’nin NBA, NFL, Bundesliga gibi dünyanın önemli spor ligleriyle teknolojik anlamda işbirlikleri mevcut. Örneğin, geçtiğimiz ay SAP HANA teknolojisi sayesinde, NBA liginin takım, oyuncu gibi tüm resmi istatistik verileri NBA resmi sitesi stats.nba.com üzerinde analiz edilebilir hale gelmiş

bulunuyor. FC Bayern Münih, Manchester United, Hertha BSC Berlin, 1899 Hoffenheim, 1.FC Nürnberg kulüpleri SAP’nin kurumsal çözümlerini kullanan kulüpler arasında yer alıyor.

FENERBAHÇE SPOR KULÜBÜ KURUMSAL KAYNAK PLANLAMA PROJESİ İÇİN SAP’Yİ SEÇTİ

HABERLER ..........................................................................................................................................................................................

sap forum dergisi sayı 6

Documents