8/19/2019 Rus Uyku Deneyi

1/3

Anlatılan olaylar, orijinal çalışmadan geriye kalmış olan, 1940 ve 1950 lerde KGB den kaçan  

araştırmacılar tarafından kesin bir ifade ile belgelenmiştir. Doğrululuğu tartışılabilir fakat aşağıda

anltılanlar orijinal deney çalışmalarından kaçırılan günlüklerden alınmıştır.

Nikolayev Gazı: Bu gazın gerçek amacının savaş alanında bulunan askerleri tüm savaş boyunca, uzun

sürelerde ayakta tutmak olduğu varsayılmaktadır. Bu da hükümetin hem az sayıda asker kullanmasınıhem de bu kadar az sayıdaki askerin büyük bir güç oluşturmasını sağlayacaktır. 

Gaza adını Felix Nikolayev’den almıştır: Deney günlüklerinin arta kalanlarını derleyen, hakkında sınırlı

bilgi olan, saygı değer bir asker. 

Günümüzde, Nikolayev gazının daha saf versiyonlarının hipnotik katalizör ve gerçeklik serumu olarak

kullanıldığının kanıtı bulunmaktadır. 

Aşağıda ilk deney kobaylarının Nikolayev gazı – ayrıca Rus Uyku deneyi olarak da bilinir  – hakkında

düşündükleri yer almaktadır. 

RUS UYKU DENEYİ 

1940 ların sonuda Sovyet araştırmacılar, 5 kişiyi 15 gün boyunca uyarıcı etkileri olan deneysel bir gaz

ile ayakta tuttular. Bu deneye Rus Uyku Deneyi denmektedir. Bu 5 denek, Nikolayev gazının yüksek

yoğunluktaki toksik içeriğinden etkilenip zehirlenmemeleri için oksijen giriş miktarının dikkatli şekilde

gözlemlendiği izole bir çevrede tutuldular. Deneklerin gözlemlenmesi için bu çevre 5 inç kalılnlığında

camlarla çevrelenmiş ve odalara mikrofonlar yerleştirilmiş – ki o yıllarda kameralar çok yaygın değildi.

Deneklerin gözlemlendiği yere çeşitli dergiler, uyumak için döşekler – fakat yatmak yok – içme suyu,

tuvalet ve bu beş deneğe bir ayı aşan bir süre boyunca yetecek miktarda kuru gıda stoklanmıştır. 

Bu denekler, II. Dünya Savaşı sırasında sovyet rejiminin düşmanı olan siyasi mahkumlardır. 

GİRİŞİ KORUNAKLI DENEY ODALARI 

İlk Beş Gün 

Uyku deneyinde her şey olağan bir şekilde sorunsuz devam ederken, deneklere sıkça testi kabul

etmeleri ve uyumamaları şartıyla azat edilecekleri sözü verilmektedir. Deneklerin birbileri ile olan

ilişkileri ve rutin hayatları gözlemlenmekte ve artan bir şekilde geçmişte yaşadıkları travmatik olayları

tartıştıkları ve ilerleyen 4 gün süresince konuşmaların olayların daha karanlık yönlerinde geçtiği not

edilmiştir. 

Beş günün ardından, denekler içinde bulundukları koşulları ve içinde tutuldukları olayları protesto

etmeye başlamışlar ve tüm bunlar yoğun bir paronoyanın başlangıcını işaret etmektedir . Birbirleri ile

konuşmayı kesmişler ve bunun yerine odada bulunan mikrofonlara ve mazgal deliklerine fısıldamaya

başlamışlar. Garip bir şekilde, hepsinin birbirlerini ispiyonlayarak deneyi yapanların güvenini

kazanabileceklerini düşündüğü görülmüştür. Araştırmacılar ilk olarak bu durumun gerçekten deneysel

gazdan dolayı olduğundan şüphelenmişlerdir... 

Dokuzuncu Gün 

Deneklerden biri ilk olarak çığlık atmaya başladı. Oda boyunca koşarak ağızı çıktığı kadar çığlık attı. Üç

saat hiç duraksamadan, çığlık atmayı  denedi fakat sadece seyrek seyrek tiz bir ses çıkarabildi.

8/19/2019 Rus Uyku Deneyi

2/3

Araştırmacılar, deneyin ses tellerinin fiziksel olarak yırtıldığı sonucuna vardılar. Belki de en ilginç olanı

diğer deneklerin bu davranışa karşı vermiş oldukları tepkiydi... ya da her ne olursa olsun tepki

vermemeleriydi. Onlar mikrofonlara fısıldamaya devam ettiler ta ki ikinci denek çığlık atmaya

başlayıncaya kadar. Çığlık atmayan iki denek,sakin bir şekilde dışkılarını, yanlarında yırttıkları kitap

sayfalarının üzerine sürerek kendilerinin gözlemlendikleri cama yapıştırdılar. Çok geçmeden çığlık

kesildi. Mikrofonlara fısıldamalar da. Deneklerin gözlemdiği cam artık görülemiyordu.  

12. GÜN 

Araştırmacılar, saat başı mikrofonların çalışıp çalışmadığından emin olmak için kontroller yapıyordu

çünkü beş kişinin olduğu bir odadan ses gelmemesi imkansızdı. Odadaki gözlenen oksijen miktarı beş

kişinin de yaşaıyor olması gerektiğini işaret ediyordu. Gerçek şu ki, tüketilen oksijen miktarı çok ağır

bir yük altında çalışan 5 insanın tükettiği hacimdeydi. 14.  gün sabahın erken saatlerinde tutuklulara

yapmamaları gereken şeyler söylendi. Tutuklulardan tepki alabilmek, onların ölü ya da bitkisel

hayatta mı olduğunu anlayabilmek için, içeri girilip odada bulunan mikrofonların kontrol edileceği, bu

yüzden kapıdan uzak durmaları ve yere uzanmaları gerektiği, aksi halde vurulacakları, içlerindenbirinin de hemen salıverileceği diyafonla tutuklulara bildirildi. Araştırmacıları şaşırtan şey

mikrofondan gelen tek bir cümle oldu: “Artık salıverilmek istemiyoruz.” Bu araştırmacılar ve çalışmayı

finanse eden askeri güçler arasında tartışmaya yol açtı. Diyafonla hiçbir teşvik edici konuşma

yapılmadan, 15. Günün gece yarısı araştırmacılar kapının açılmasına karar verdiler. 

15. Gün | Gece Yarısı 

Oda Nikolayev gazından arındırıldı ve taze hava ile dolduruldu ve mikrofonlardan yoğun bir şikayet

gelmeye başladı. 3 farklı ses en sevdikleri kişilerin hayatları üzerine gazın tekrar verilmesi için

yalvarmaya başladı. Daha öncekilerden çok daha yüksek bir şekilde çığlık atmaya başladılar veböylece askerler içeride neler olduğunu görme şansını buldular.

RUS UYKU DENEYİ BÖLÜM 2 

Dört denek hayatta kaldı, işin gerçeği hiç kimse deneklerin durumu için hayatta olduklarını

söylemezdi. Beş günün ardından verilen yemeklere çok fazla dokunulmamıştı. Ölen denekten geriye

kalan but vegöğüs kısımları odanın ortasında bulunan tahliye deliğine istiflenmiş ve tahliyenin

engellenerek 4 inç yüksekliinde suyun odanın tabanında toplanmasına yol açmıştı. Aslında bu suyun

ne kadarının kan olduğu asla anlaşılamadı. 

Hayatta kalan dört Rus Uyku Deneyi deneklerinin kas dokularının ve derilerinin büyük oranıvücutlarından yırtılarak ayrılmıştı. Araştırmacıların yaraların dişler tarafından açılan yaralar olduğu

düşüncesinin aksine zarar gören etlerden ve deneklerin parmak uçlarındaki kemiklerden deneklerde

oluşan yaraların eller ile zorlanarak oluştuğu anlaşılmıştır. Daha yakından yapılan çalışmalar ve

yaraların açıları bir çoğunun kendileri tarafından yapılmadığını açığa çıkarmıştır. Dört deneğin göğüs

kafesinin altında bulunan karınsal organların hepsi çıkarılmıştı. Kalp, ciğer ve diyafram yerlerinde

bırakılmışken, göğüs kafesine bağlı olan deri ve kas dokuları çıkarılarak akciğerler açığa çıkarılmıştır.

Tüm atar damarlara ve iç organlara dokunulmadan, iç organları çıkarılmış yaşayan vücut etrafına

yayılarak dışarı çıkarılmış ve zemin üzerine yatırılmıştır. Sindirim sistemlerinin dört denek içinde

çalıştığı gözlenmiştir. Bu incelemeden indirdikleri şeyin günler ve geceler boyunca kendilerinden

kopardıkları et parçaları olduğu ortaya çıkmıştır. 

8/19/2019 Rus Uyku Deneyi

3/3

Bir çok Sovyet özel kuvvetinden askerin olduğu tesiste, bir çoğu deneklerin olduğu odaya denekleri

çıkarmak için gitmeyi reddetmişti. Denekler uyuyana kadar, bırakıldıkları odada çığlık atmaya ve gazın

tekrar verilmesi için yalvarmaya devam ediyorlardı. Herkesi şaşırtan şey deneklerin odadan

çıkarıldıktan sonra şiddetli bir kavga başlatması olmuştu. Sovyet askerlerinden biri bir denek

tarafından boynundan sivri bir cisim ile darbe alarak ölmüş, bir diğerinin de testisleri diğer  bir deneğin

dişleri tarafından koparılmış ve atardamarı çok ciddi olarak yırtılmıştır. 

Toplamda askerlerden beşi ilerleyen olaylarda komutanlarının ölümüne tanıklık etmiştir. Deneklerden

birinin mücadelesinde dalağı parçalanmış ve ardından kanamaya başlamıştır. Tıbbi araştırmacılar onu

kurtarmayı denemişler fakat bu mümkün olmamıştır. Bu deneğe insana verilen normal dozajdan on

kat daha fazla sakinleştirici morfin içeriğine sahip DMT serumu verilmesine rağmen köşeye sıkışmış

bir hayvan gibi bir doktorun kaburgasına ve koluna tekme atıyordu.