prof. dr. ali ÖzÇaĞlar 25 mayıs 2006,...
TRANSCRIPT
Prof. Dr. Ali ÖZÇAĞLAR
25 Mayıs 2006, ANKARA
Cumhuriyetin ilk 18 yılı içinde Türkiye’yi coğrafi
bölgelere ayırmak için 1941 Birinci Coğrafya
Kongresinden önce de birtakım girişimler
olmuştur.
Rahmetli hocam Prof.Dr. Cevat Rüştü Gürsoy’un
1950 yılında Dil ve Tarih-Coğrafya Fakültesi
Dergisinin 15. Cilt, Sayı:1-3, 219-239.sayfalar
arasında yayınlanmış olan “TÜRKİYE’NİN
COĞRAFİ TAKSİMATINDA YAPILMASI
İCABEDEN BAZI TAHSİSLER” adlı makalesinde
belirttiği üzere:
Hamit Sadi Selen, 1921 senesinde hazırlamış olduğu
“ANADOLU YARIMADASININ COĞRAFİ NAHİYELERE
TAKSİMİ” adlı incelemesinde, Türkiye’yi ilk defa olmak
üzere idari taksimatın da etkisiyle,
1.KUZEY ANADOLU (KARADENİZ MAİLESİ),
2. MARMARA MINTAKASI,
3. BATI ANADOLU,
4. GÜNEY ANADOLU,
5. ORTA ANADOLU,
6. DOĞU ANADOLU,
7. GÜNEYDOĞU ANADOLU (CEZİRE-İ ULYA)
adlarıyla yedi bölgeye ayırmıştır.
Abdulkadir Sadi’nin 1926 yılında basılmış olan
“MİLLİ COĞRAFYA” kitabındaki bir haritada
Türkiye’nin, Sakarya Irmağı ağzı - Antalya
Körfezi ucu ; Samsun-İskenderun Körfezi ucu
arasında çizilecek kuzey-güney doğrultulu iki
çizgi ile üç bölgeye ayrıldığı görülmektedir.
Bu haritada,
1.Sakarya ırmağı ağzı-Antalya Körfezi hattının
batısında kalan kesime Garbi Anadolu (Batı
Anadolu),
2. Samsun-İskenderun Körfezi hattının
doğusunda kalan kesime Şarki Anadolu
(Doğu Anadolu),
3. Her iki hat arasında kalan kesime de Orta
Anadolu adı verilmiştir.
Abdulkadir Sadi’nin Milli Coğrafya Kitabı’nda Türkiye’nin Garbi
(Batı) Anadolu, Orta Anadolu ve Şarki (Doğu) Anadolu şeklinde
bölümlenmesi. 1926-İstanbul
Abdulkadir Sadi (Kazancıoğlu), daha sonra
1930 yılında yayınlanan “MEMLEKET
COĞRAFYASI” kitabında Türkiye’yi daha
kapsamlı ve sistemli bir şekilde 10 bölgeye
ayırmıştır. Bu bölgelemenin 1926 yılında
yapılanla çok farklı bir boyut kazandığı
görülmektedir.
1. KUZEYDOĞU ANADOLU,
2. DOĞU ANADOLU YAYLASI,
3. DİYARBEKİR YAYLASI,
4. KUZEY TABİİ MINTAKASI,
5. ORTA ANADOLU YAYLASI,
6. AKDENİZ MINTAKASI,
7. MARMARA MINTAKASI,
8. ADALAR DENİZİ MINTAKASI,
9. MENTEŞE MINTAKASI,
10. TRAKYA MINTAKASI
Türkiye’nin doğal bölgelerinin belirlenmesi
hakkındaki çalışmalar kapsamında Danyal
Bediz tarafından 1932 de Türkiye’de
yapılmış inceleme seyahatlerine dayanarak
çizilen ve 1935 de İzmir’e dair doktora
tezinde yayınlanan haritayı da unutmamak
gerekir.
Bu haritada Türkiye,
1. İÇ ANADOLU,
2. KARADENİZ BÖLGESİ,
3. GÜNEY ANADOLU,
4. BATI ANADOLU,
5. DOĞU ANADOLU,
6. GÜNEYDOĞU ANADOLU
adlarıyla altı büyük doğal bölgeye ayrılmış ve
ayrıca gerekli yerlerde tali geçiş sahaları
gösterilmiştir.
Danyal Bediz’e göre Türkiye’nin Tabii Bölgeleri-1935
(C.R.Güsoy’dan alınmıştır.)
Faik Sabri Duran, 1938 yılında yayınlanan
“TÜRKİYE COĞRAFYASI” kitabında
Türkiye’yi bugünkü coğrafi bölgelere çok
benzeyen bir bölge sistematiği içerisinde
ele almıştır.
1.MARMARA VE TRAKYA MINTAKASI,
2. KARADENİZ MINTAKASI,
3. ADALAR DENİZİ MINTAKASI,
4. AKDENİZ MINTAKASI,
5. MERKEZ YAYLASI MINTAKASI,
6. ŞARK YAYLASI MINTAKASI
olmak üzere altı coğrafi bölgeye ayırmıştır.
TÜRKİYE’NİN TABİİ MINTIKALARI (F.S.DURAN’A GÖRE)
Faik Sabri Duran’a’e göre Türkiye’nin Tabii
Mıntakaları-1926 (C.R.Güsoy’dan alınmıştır.)
Bu kısa örneklerden de anlaşılacağı üzere,
Türkiye’nin coğrafi bölgelere ayrılması ilk defa 1941
yılında ele alınmış bir konu değildir.
06-21 Haziran 1941 tarihleri arasında Ankara'da Dil
ve Tarih-Coğrafya Fakültesi'nde (Coğrafya Bölümü
Piri Reis Dershanesi’nde) toplanan Birinci Coğrafya
Kongresi, ülkemizi yakından tanıyan coğrafyacı veya
coğrafya ile ilgili sahalara mensup bilim ve yönetim
adamlarını bir araya toplayarak konuyu akademik bir
hava içerisinde, derinliğine ve genişliğine ele almak
suretiyle büyük hizmetler yapmıştır.
Türkiye’nin coğrafi bölgelerini tespitle görevli
Türkiye Coğrafyası Komisyonunun üyeleri,
1. Albay Raşit GÜRGEN – Genelkurmay Başkanlığı temsilcisi
2. Albay Ömer Kadri KORAY - Harita Umum Müdürlüğü temsilcisi
3. Tevfik GÖYMEN - Meteoroloji İşleri Umum Müdürü
4. Prof. Celal AYBAR- İstatistik Umum Müdürü
5. Celal YARMAN - Ticaret Bakanlığı temsilcisi
6. Hadi YENER - İktisat Bakanlığı temsilcisi
7. Prof. Şevket BİRAND - Ziraat Bakanlığı temsilcisi
8. Kemal VARINCA - İçişleri Bakanlığı temsilcisi
9. Profesör İbrahim Hakkı AKYOL
10.Profesör Alexander RUSTOV (Mazereti nedeniyle kongreye
katılmamıştır)
11. Profesör Herbert LOUIS
12. Profesör Hamit Nafiz PAMİR
13. Profesör Besim DARKOT
14. Profesör Hamit Sadi SELEN
15. Doçent Ahmet ARDEL
16. Doçent Ali TANOĞLU
17. Doçent Cemal Arif ALAGÖZ
18. Doçent Niyazi ÇITAKOĞLU
19. Doçent Danyal BEDİZ
Bu kapsamda o günkü olanaklar ölçüsünde
ciddi çalışmalar yapan 19 kişiden oluşan
TÜRKİYE COĞRAFYASI KOMİSYONU
doğal ve beşeri kriterlere bağlı kalarak
Türkiye'yi 7 BÜYÜK COĞRAFÎ BÖLGEYE;
22 TÂLİ (ALT) BÖLGEYE ayırmıştır.
●Kilis
I- KARADENİZ MINTAKASI :
Doğu Bölgesi
Orta Bölge
Batı Bölgesi
II- MARMARA MINTAKASI :
Istranca Bölgesi
Ergene Bölgesi
Çatalca-Kocaeli Bölgesi
Cenup Marmara Bölgesi
III- EGE MINTAKASI :
İç Batı Anadolu Bölgesi
Ege Bölgesi
IV- AKDENİZ MINTAKASI :
Antalya Bölgesi
Adana Bölgesi
V- İÇ ANADOLU MINTAKASI :
Yukarı Sakarya Bölgesi
Konya Bölgesi
Orta Kızılırmak Bölgesi
Yukarı Kızılırmak Bölgesi
VI- DOĞU ANADOLU MINTAKASI :
Erzurum-Kars Bölgesi
Yukarı Murat -Van Bölgesi
Yukarı Fırat Bölgesi
Hakâri Bölgesi
VII- CENUPDOĞU ANADOLU MINTAKASI :
Dicle Bölgesi
Orta Fırat Bölgesi
COĞRAFİ BÖLGELERİN
BELİRLENMESİNİN İKİ TEMEL
AMACI BULUNMAKTADIR
1. Öncelikle ilk ve orta öğretimde okutulan “Türkiye
Coğrafyası” derslerinin belirlenen yeni coğrafi
bölge sistematiğine göre daha verimli bir şekilde
işlenmesi, (Burada coğrafi bölgelere daha çok
pedagojik bir unsur olarak yaklaşılmış olup
öncelikle birinci derecedeki büyük bölge sınırları
belirlenmiş daha sonra alt bölgeler tespit
edilmiştir).
2. Daha önceden coğrafyacılar tarafından
münferit olarak yapılmış bölge
ayrımlarının bilimsel tabana oturtularak
jeolojik yapıya, yer şekillerine, iklime, bitki
örtüsüne, hidrografyaya, beşeri ve iktisadi
faaliyetlere göre belirlenmesi ve bölge
ayrımı konusunda süre gelen kargaşanın
önlenmesi.
COĞRAFİ BÖLGELERİN
SINIRLARININ BELİRLENMESİNDE
BİRİNCİ COĞRAFYA KONGRESİ
ÖZELLİKLE HANGİ HUSUSLAR
ÜZERİNDE DURMUŞTUR?
Genelde doğal unsurlar;
•Jeolojik yapıyla birlikte yeryüzü şekilleri,
•İklim,
•Bitki örtüsü,
•Hidrografik koşullar
belirleyici olmuştur.
Beşerî faaliyetlerin şekillenmesi temelde
doğal faktörlere bağlı olduğu için, 1941
yılında coğrafî bölgelerinin taksimatıyla ilgili
çalışmalar yapan coğrafyacılar ağırlıklı
olarak doğal unsurları esas almışlardır.
COĞRAFİ BÖLGE SINIRLARININ
BELİRLENMESİNDE HANGİ
HUSUSLAR ÜZERİNDE
DURULMAMIŞTIR?
Coğrafi bölge sınırlarının belirlenmesinde
beşeri ve iktisadi faaliyetlerin önemli bir kriter
oluşturduğu belirtilirse de bu hususa fazlaca
dikkat edilmemiştir. Bölge ayrımı yapılırken
sistematiğin temelini oluşturan yörelere
inilmemiş olup Darkot’un belirttiği gibi,
sonradan bölgelerin içinde yöreler aranmaya
başlamıştır (Darkot, 1955: 145-146).
Mülki idare alanlarına (il ve ilçelere) ait sınırların
bütünüyle coğrafi bölge sınırları ile
çakıştırılmaması yüzünden, mülki idarede ve
planlamada coğrafi bölgeler kullanılamamıştır.
Ülkemizde Avrupa Birliği standartlarına uygun
planlı bir idari bölünüş yapılmadığı için, mevcut
81 ilden 53’ü bütünüyle bir coğrafi bölge içinde
kalırken 28 ilin idari alanı birden fazla coğrafi
bölgede yer kaplamaktadır. Coğrafi bölgeler aynı
zamanda 15 ilçenin idari alanını uygun olamayan
biçimde ikiye bölmektedir
TÜRKİYE’NİN İDARİ VE COĞRAFİ BÖLGELERİ
İLiN ADI İL MERKENİN VE İLİN İDARİ ALANININ BÜYÜK BİR KISMININ İÇİNDE YER ALDIĞI COĞRAFİ BÖLGE
İLE ÂIT IDARI ALANA YER VEREN KOMŞU COĞRAFI BÖLGE-BÖLGELER
1.ÇANAKKALE Marmara Ege
2-BALIKESİR Marmara Ege
3-BURSA Marmara Ege
4-BİLECİK Marmara Karadeniz-Orta Anadolu-Ege
5-SAKARYA Marmara Karadeniz
6-ESKİŞEHİR Orta Anadolu Karadeniz
7-ANKARA Orta Anadolu Karadeniz
8-ÇANKIRI Orta Anadolu Karadeniz
9-YOZGAT Orta Anadolu Karadeniz
10-ÇORUM Karadeniz Orta Anadolu
11-TOKAT Karadeniz Orta Anadolu
12-SİVAS Orta Anadolu Doğu Anadolu-Karadeniz
13-ERZİNCAN Doğu Anadolu Karadeniz
14-ERZURUM Doğu Anadolu Karadeniz
15-MUĞLA Ege Akdeniz
16-DENİZLİ Ege Akdeniz
17-AFYON Ege Akdeniz-Orta Anadolu
18-KONYA Orta Anadolu Akdeniz
19-KARAMAN Orta Anadolu Akdeniz
20-NİĞDE Orta Anadolu Akdeniz
21-KAYSERİ Orta Anadolu Doğu Anadolu-Akdeniz
22-KAHRAMANMARAŞ Akdeniz Doğu Anadolu
23-GAZİANTEP Güneydoğu Anadolu Akdeniz
24-ADIYAMAN Güneydoğu Anadolu Anadolu-Akdeniz
25-DİYARBAKIR Güneydoğu Anadolu Doğu Anadolu
26-BATMAN Güneydoğu Anadolu Doğu Anadolu
27-SİİRT Güneydoğu Anadolu Doğu Anadolu
28-ŞIRNAK Doğu Anadolu Güneydoğu Anadolu
İLÇENİN ADI BAĞLI OLDUĞU İL
İLÇE MERKEZİYLE BİRLİKTE İLÇE ALANININ BİR
KISMININ YER ALDIĞI 1. COĞRAFİ BÖLGE
İLÇE ALANININ GERİYE KALAN
KISMININ YER ALDIĞI 2.COĞRAFİ BÖLGE
1.NALLIHAN ANKARA KARADENİZ ORTA ANADOLU
2.KIZILCAHAMAM ANKARA KARADENİZ ORTA ANADOLU
3.TOKAT MERKEZ İLÇESİ TOKAT KARADENİZ ORTA ANADOLU
4.REFAHİYE ERZİNCAN KARADENİZ DOĞU ANADOLU
5.BEYPAZARI ANKARA ORTA ANADOLU KARADENİZ
6.ZARA SİVAS ORTA ANADOLU KARADENİZ
7.KANGAL SİVAS ORTA ANADOLU DOĞU ANADOLU
8.YAHYALI KAYSERİ ORTA ANADOLU AKDENİZ
9.KARAMAN MERKEZ İLÇESİ KARAMAN ORTA ANADOLU AKDENİZ
10.GÜNEYSINIR KONYA ORTA ANADOLU AKDENİZ
11.BOZÖYÜK BİLECİK ORTA ANADOLU EGE
12.GERGER ADIYAMAN DOĞU ANADOLU GD.ANADOLU
13.BOLVADİN AFYON EGE ORTA ANADOLU
14.ÇAY AFYON EGE ORTA ANADOLU
15-GÖKSUN K.MARAŞ AKDENİZ DOĞU ANADOLU
BİRİNCİ COĞRAFYA KONGRESİNCE
BELİRLENİP HARİTAYA İŞLENEN
COĞRAFİ BÖLGE SINIRLARININ VE
ALT BÖLGELERİN ORİJİNAL BİÇİMİ
KORUNMUŞ MUDUR?
Hayır, korunmamıştır.
Orijinal haritada Kilis, Güneydoğu Anadolu bölgesinde
bırakıldığı halde, Faik Sabri Duran’ın Büyük Atlas’ında
Akdeniz Bölgesine dahil edilmiştir. Akdeniz Bölgesi ile
Güneydoğu Anadolu bölgesini ayıran coğrafi sınırın
geçirildiği yer, kongre kitabının 90. sayfasında
“HATAY ÇUKURUNUN DOĞU KENARI” şeklinde
tanımlanmış ve bu şekilde çizilmiştir.
Gerçekte, Kilis iline ait idari alanın bütünüyle
Güneydoğu Anadolu bölgesinde yer almasına rağmen
Akdeniz bölgesinde kalıyormuş gibi gösterilmesi
coğrafyacılar arasında ve kamu oyunda tartışmalara
yol açmıştır.
Faik Sabri Duran’ın Büyük Atlası’na göre Akdeniz-
Güneydoğu Anadolu Bölgesi sınırı
●Kilis
Büyük coğrafi bölgelerin içinde yer alan alt bölgeler hiçbir
gerekçe gösterilmeden sonradan “COĞRAFİ BÖLÜM”
olarak adlandırılmıştır.
Aslında Kongrede kabul edildiği şekliyle tâli bölgelerin alt
coğrafi bölge (sub- region) kapsamında ele alınması doğru
bir yaklaşımdır.
Örneğin, 7 büyük coğrafi bölgemizden biri olan Karadeniz
Bölgesi içinde yer alan Orta Karadeniz Bölgesini veya
diğerlerini “coğrafi bölüm” olarak ele aldığımızda doğrudan
yörelere ayırmak mümkün değildir. Çünkü, Orta Karadeniz
Bölgesi “Kıyı Kuşağı”, “Canik Dağları”, “Canik Dağları
Güneyindeki Tektonik Depresyonlar” şeklinde bölümlere
ayrılmakta; her bölüm de kendi içinde farklı özellikteki
yörelere yer vermektedir. Aynı özellik sistematik olarak diğer
alt bölgeler için de geçerlidir.
COĞRAFİ BÖLGELER
GÜNÜMÜZDE YAYGIN OLARAK
NERELERDE
KULLANILMAKTADIR?
Gerek alt bölgelerin, gerekse büyük bölgelerin
sınırları çizilirken çok yerde il ve ilçelerin idari
alanları parçalandığı için coğrafi bölgelerle mülki
idari bölgeleri arasında büyük uyumsuzluklar
meydana getirilmiştir.
Coğrafi bölge sınırlarının tespiti sırasında AB
ülkelerinde olduğu gibi, beşeri fonksiyonu olan
mülki idare bölgeleriyle büyük ölçüde uyum
sağlanmış olsa idi T.C. Devletinin yönetim ve
planlamayla ilgili bölgeleri coğrafi bölgelerle
örtüşmüş olacaktı.
Türkiye’de bu hayalin gerçekleşmesi için her
şeyden önce devletin gerekli yasal
düzenlemelere giderek ülke arazisini coğrafi
bölgelerle uyumlu bir idari bölünüşe
kavuşturması gerekmektedir.
Bugünkü koşullarda söz konusu durum
gerçekleşmeyeceği için coğrafi bölgelerin
yönetimle ve planlamayla ilgili işlerde
kullanılması mümkün görünmemektedir. Bu
nedenle coğrafi bölgeler Türkiye Coğrafyası
derslerinde pedagojik bir araç olarak yerini
korumakta ve yaygın olarak TV kanallarındaki
hava raporlarının sunumunda kullanılmaktadır.
BİRİNCİ COĞRAFYA KONGRESİNCE
BELİRLENEN COĞRAFİ BÖLGELERİN
SINIRLARINDA VE ADLARINDA
DEĞİŞİKLİKLER YAPILMIŞ MIDIR?
1940'lı yılların Türkiye'sinde büyük zorluklar ve
olanaksızlıklar içinde çizilen coğrafî bölge sınırları
o zamanki kısıtlı araştırmaların ve bilimsel
yaklaşımın sonuçlarına dayanmaktadır.
Aradan geçen 65 yıllık uzun bir süre içinde
yapılan çok sayıdaki coğrafî araştırmalar
Türkiye'nin coğrafî bölge sınırlarında birçok
değişiklik yapılmasını zorunlu kılmıştır.
Ancak, bu konuda yapılan çalışmalara resmiyet
kazandırılmadığı için, halen Milli Eğitim Bakanlığı
Talim Terbiye Kurulu’nca onaylanan ders
kitaplarında ve atlaslarda eski bilgilere dayalı
bölge sınırları yer almaktadır.
Daha önce belirttiğimiz gibi, Birinci Coğrafya
Kongresi kitabının 77. sayfasının 2. paragraf, 15.
satırında Türkiye Coğrafyası Komisyonu’nun
“…bölge hudutları ve isimleri üzerinde son söz
söylenmiş olmadığını, fakat şimdiden elde edilen
neticenin bugünkü bilgi derecesine göre varılmış bir
merhale olarak telâkki edilebileceği” şeklinde açık bir
ifadesi bulunmasına rağmen, sonraki yıllarda coğrafi
bölge sınırlarının hatalı olduğu yerleri tespit edip
düzeltme önerisinde bulunanlar büyük tepkiyle
karşılaşmışlardır.
•Doğruluğu tartışılmayacak alt (tâli) coğrafi bölgelerin kimler
tarafından, hangi gerekçe ve yetkiyle “coğrafi bölüm” şeklinde
değiştirildiği; Güneydoğu Anadolu Bölgesinde bulunan Kilis’in
Birinci Coğrafya Kongresinin hilafına Akdeniz Bölgesi’ne dahil
edilmesi, üzerinde önemle durulması gereken hususlardır.
•Sonradan yapılan bu yanlış düzeltmelerin sorgulanmayıp,
aksine sahiplenilmesi, haklı ve isabetli düzeltmelerin ise
eleştirilmesi geçmişte yapılan en önemli hatalardır. Bu türlü
olumsuz yaklaşımlar ve kısır tartışmalar nedeniyle Birinci
Coğrafya Kongresince belirlenen coğrafi bölgeler sonraki
yıllarda günün ihtiyaçlarına göre revize edilip mülki idare
alanlarıyla örtüştürülmediği için devlet işlerinde ve planlamada
kullanılamaz hale getirilmiştir!
Türkiye’deki coğrafyacılar adına bir öz eleştiri
yapmak gerekirse, coğrafi bölgelerle ilgili sınır
düzeltmelerine ve ad değişikliği yapılmasına
sürekli karşı çıkılmıştır. Anayasaların bile
değiştirildiği günümüzde halen yanlışta ısrar
edilmektedir.
HALEN COĞRAFİ BÖLGELERİN
DÜZELTİLMESİ GEREKEN
TARAFLARI VAR MIDIR?
Kullanım alanı sınırlı da olsa yapılan
araştırmalar doğrultusunda coğrafi bölge
sınırlarının bazı kısımlarda düzeltilmesi gerekli
olmuştur.
BATI KARADENİZ-YUKARI SAKARYA BÖLGELERİ
ARASINDA ÇAYIRHAN-NALLIHAN CİVARINDA
ORTA KARADENİZ BÖLGESİ İLE DOĞU
KARADENİZ BÖLGESİNİ AYIRAN SINIRDA ORDU
ŞEHRİ İLE MELET ÇAYI DOĞUSUNDA
ESKİ SINIR
YENİ SINIR
İÇBATI ANADOLU BÖLGESİ İLE ORTA ANADOLU BÖLGESİ ARASINDAKİ
SINIRDA EMİRDAĞ CİVARINDA
ADANA VE ANTALYA BÖLGELERİNİ AYIRAN SINIRDA
ESKİ SINIR
YENİ SINIR
AKDENİZ BÖLGESİ İLE GÜNEYDOĞU ANADOLU
BÖLGESİ ARASINDAKİ SINIR
I.Coğrafya Kongresince çizilen doğru
sınır
F.Sabri Duran’ın Büyük Atlası’ndaki
sınır
İç Anadolu Bölgesi adının birinci coğrafya
kongresinden önce yapılmış adlandırmalara uyarak
halkın ve pek çok resmi kurumun kullandığı
biçimiyle hacimsel anlam bildirmeyen tarzda Orta
Asya, Orta Avrupa, Orta Afrika örneklerinde olduğu
gibi “Orta Anadolu Bölgesi” şeklinde
değiştirilmesinin uygun olacağı kanaatini
taşımaktayız. Değerli hocamız Prof.Dr. Talip
Yücel’in bu konudaki açıklamalarına mutlaka önem
verilmelidir (yücel,1987:153.)
DPT’YE GÖRE COĞRAFİ BÖLGELERİN KAPLADIĞI ALANLAR İLE
GERÇEK COĞRAFİ BÖLGELERİN SINIRLARI
DOĞU ANADOLU BÖLGESİNDE YER ALDIĞI HALDE
DPT’ CE GÜNEYDOĞU ANADOLU BÖLGESİNE DAHİL EDİLEN ŞIRNAK
•Coğrafi bölge adı kullanılarak düzenlenen Güneydoğu Anadolu Projesi(GAP), Doğu Anadolu Projesi (DAP) ve Doğu Karadeniz Bölgesi Projesi (DOKAP)’ne âit planlama bölgelerinde coğrafi bölge sınırlarına
uyulmadığı görülmektedir.
•“Proje bölgesi” veya “plan bölge” olarak adlandırılan bu bölgelerin
oluşumunda da il alanları baz alınmış olup, iller idari sınırları içindeki
arazinin hangi coğrafi bölgelerde yer tuttuğuna bakılmaksızın bütünüyle
planlama bölgesi içine dahil edilmişlerdir. Coğrafi bölge adı kullanıldığı
halde, bu coğrafi bölgelerin sınırlarıyla uyumlu olmayan proje bölgelerinin
içinde yer alan iller aşağıda gösterilmiştir:
Güneydoğu Anadolu Proje Bölgesi (GAP): Gaziantep, Kilis, Adıyaman,
Şanlıurfa, Diyarbakır, Mardin, Batman, Siirt, Şırnak.
Doğu Anadolu Proje Bölgesi (DAP): Erzincan, Erzurum, Ardahan, Kars,
Iğdır, Malatya, Elazığ, Tunceli, Bingöl, Muş, Bitlis, Ağrı, Van, Hakkâri,
Gümüşhane*, Bayburt*. Doğu Karadeniz Proje Bölgesi (DOKAP): Ordu, Giresun, Trabzon, Rize,
Artvin, Gümüşhane*, Bayburt*.
PLAN BÖLGELER
Devlet hizmetlerinin planlanmasında illerin idari alan bütünlüğünün
korunması esası kabul edildiğinden, idari alanları coğrafi bölge sınırları
tarafından parçalanan iller uyum konusunda sorun yaratmışlardır.
Coğrafi bölgelerin illerin idari sınırlarına göre yeniden düzenlenmesi, coğrafi
kriterlerden vazgeçilmesi ve tamamen yönetsel çizgilere bağlı bir revizyon
olacağı anlamına geleceğinden coğrafyacıların haklı itirazlarına sebep
olmuştur.
Birinci Coğrafya Kongresince belirlenen coğrafi bölgelerin mimarlarından
olan Prof.Dr. Besim Darkot, 1955 yılında yazmış olduğu makalesinde coğrafi
bölge sınırlarıyla mülki idare sınırlarının birbiriyle çakıştırılması konusunda
“Ümit edebilir miyiz ki idareciler, coğrafi bölgelerin dayandığı ilmi esaslara saygı göstererek vilayet hudutlarını bölgeler içine alsınlar? Fakat idarecilerin, tam bir zihniyet değişmesi olmadan, şimdiki vilayet hudutlarını değiştirmeyi göze alacaklarını tasavvur etmek güçtür…..Burada şu nokta unutulmamalıdır ki, türlü vesilelerle idari hudutlarda o kadar değişiklikler yapılıyor ki, bugün biz coğrafyacılar böyle bir fedakarlığı göze alacak olsak bile, mülki taksimatta bundan sonra yapılacak değiştirmeler yüzünden ileride bölgelerimizin yine idari bölümlerden ayrı düşmesi mümkün olabilir.” şeklinde
bir açıklama yapmıştır (Darkot, 1955: 144).
Darkot’un 51 yıl önce ortaya koyduğu bu sorun
daha sonraki yıllar içinde de köklü bir çözüme
kavuşturulmadığı için devlet kuruluşlarının ülke
sathında oluşturdukları hizmet bölgelerinin
belirlenmesi ve planlama çalışmalarında coğrafi
bölgeler kesinlikle dikkate alınmamıştır.
Türkiye için yapılan İstatistiki Bölge Birimleri
Sınıflandırması (Nomenclature of Territorial Units for
Statistics =NUTS)
Avrupa Birliği’ne uyum sürecinde, “Türkiye’den AB
ülkelerinin pek çoğunda olduğu gibi coğrafi bölgelerle
uyumlu bir istatistik bölge sistematiğine kavuşması”
istenmiş olup bu direktif doğrultusunda 2002 yılında DPT
ve DİE’de hummalı bir çalışma başlatılmıştır. Çok aceleci
bir yaklaşımla yapılan bu çalışmalar sırasında, Ankara
Üniversitesi Dil ve Tarih-Coğrafya Fakültesi Coğrafya
Bölümü Türkiye Coğrafyası Anabilim Dalı öğretim üyeleri
Prof.Dr. Mesut Elibüyük ile Prof.Dr. Ali Özçağlar sadece bir
toplantıya davet edilerek görüşleri alınmış, ancak bu kişiler
tarafından ileri sürülen önerilerin hiçbiri dikkate
alınmamıştır.
RESMİ GAZETE - 22 EYLÜL 2002 - SAYI 24884
28/8/2002 TARİHLİ VE 2002/4720 SAYILI KARARNAMENİN EKİ
KARAR
Madde 1- Bölgesel istatistiklerin toplanması, geliştirilmesi,
bölgelerin sosyo-ekonomik analizlerinin yapılması, bölgesel
politikaların çerçevesinin belirlenmesi ve Avrupa Birliği Bölgesel
İstatistik Sistemine uygun karşılaştırılabilir istatistiki veri tabanı
oluşturulması amacıyla ülke genelinde İstatistiki Bölge Birimleri
Sınıflandırması tanımlanmıştır.
Madde 2- İstatistiki Bölge Birimleri Sınıflandırmasında iller "Düzey
3" olarak tanımlanmış; ekonomik, sosyal ve coğrafi yönden
benzerlik gösteren komşu iller ise bölgesel kalkınma planları ve
nüfus büyüklükleri ile dikkate alınarak "Düzey 1" ve "Düzey 2"
olarak gruplandırılmak suretiyle hiyerarşik İstatistiki Bölge
Birimleri Sınıflandırması yapılmıştır.
Madde 3
"Düzey 3" kapsamındaki İstatistiki Bölge Birimleri 81 adet olup il
düzeyindedir. Her il bir İstatistiki Bölge Birimini tanımlamaktadır.
"Düzey 2" İstatistiki Bölge Birimleri, "Düzey 3" kapsamındaki
komşu illerin gruplandırılması sonucu tanımlanmış olup, 26
adettir.
"Düzey 1" İstatistiki Bölge Birimleri ise "Düzey 2" İstatistiki Bölge
Birimlerinin gruplandırılması sonucu tanımlanmış olup, 12
adettir.
DÜZEY 1 BÜYÜK İSTATİSTİK BÖLGELER
DÜZEY 2 ALT İSTATİSTİK BÖLGELER
DÜZEY 3 ALT İSTATİSTİK BÖLGELERİ OLUŞTURAN İLLER
İSTANBUL İSTANBUL İstanbul
BATI MARMARA TEKİRDAĞ Tekirdağ, Edirne, Kırklareli
BALIKESİR Balıkesir, Çanakkale
EGE
İZMİR İzmir
AYDIN Aydın, Denizli, Muğla
MANİSA Manisa, Afyon, Kütahya, Uşak
DOĞU MARMARA BURSA Bursa, Eskişehir, Bilecik
KOCAELİ Kocaeli, Sakarya, Düzce, Bolu, Yalova
BATI ANADOLU ANKARA Ankara
KONYA Konya, Karaman
AKDENİZ
ANTALYA Antalya, Isparta, Burdur
ADANA Adana, Mersin
HATAY Hatay, Kahramanmaraş, Osmaniye
ORTA ANADOLU KIRIKKALE
Kırıkkale, Aksaray, Niğde, Nevşehir, Kırşehir
KAYSERİ Kayseri, Sivas, Yozgat
BATI KARADENİZ
ZONGULDAK Zonguldak, Karabük, Bartın
KASTAMONU Kastamonu, Çankırı, Sinop
SAMSUN Samsun, Tokat, Çorum. Amasya
DOĞU KARADENİZ TRABZON Trabzon, Ordu, Giresun, Rize, Artvin, Gümüşhane
KUZEYDOĞU ANADOLU ERZURUM Erzurum, Erzincan, Bayburt
AĞRI Ağrı, Kars, Iğdır, Ardahan
ORTADOĞU ANADOLU MALATYA Malatya, Elazığ, Bingöl, Tunceli
VAN Van, Muş, Bitlis, Hakkâri
GÜNEYDOĞU ANADOLU
GAZİANTEP Gaziantep, Adıyaman, Kilis
ŞANLIURFA Şanlıurfa, Diyarbakır
MARDİN Mardin, Batman, Şırnak, Siirt
"Düzey 3" kapsamındaki İstatistiki Bölge Birimleri 81 adet olup il düzeyindedir.
Her il bir İstatistiki Bölge Birimini tanımlamaktadır.
"Düzey 2" İstatistiki Bölge Birimleri, "Düzey 3" kapsamındaki komşu illerin
gruplandırılması sonucu tanımlanmış olup, 26 adettir.
TÜRKİYE’DE DÜZEY 1 BÖLGELERİ
"Düzey 1" İstatistiki Bölge Birimleri ise "Düzey 2" İstatistiki Bölge Birimlerinin
gruplandırılması sonucu tanımlanmış olup, 12 adettir.
?
?
ADLANDIRMALARA DİKKAT!
?
?
Madde 4- (Bağlayıcı karar !)
Tüm kamu kurum ve kuruluşlarınca;
bölgesel istatistiklerin toplanması,
geliştirilmesi, bölgelerin sosyo-
ekonomik analizlerinin yapılması ve
bölgesel politikaların çerçevesinin
belirlenmesi gibi çalışmalarda, bu Karar
ile belirlenen İstatistiki Bölge Birimleri
Sınıflandırması esas alınacaktır.
Madde 5-( Ortaya çıkacak tereddüt ve sorunları
giderecek Yetkili Kuruluşlar)
Bu Kararın uygulanmasında ortaya çıkacak
tereddütleri gidermeye Devlet Planlama
Teşkilatı Müsteşarlığı ve Devlet İstatistik
Enstitüsü Başkanlığı (Yeni adı Türkiye İstatistik
Kurumu=TÜİK) yetkilidir.
Madde 6- Bu Karar yayımı tarihinde (22 EYLÜL 2002)
yürürlüğe girer.
Madde 7- Bu Karar hükümlerini Bakanlar Kurulu
yürütür.
12 büyük istatistik bölgesinden 6’sının (Ege,
Akdeniz, Orta Anadolu, Batı Karadeniz, Doğu
Karadeniz ve Güneydoğu Anadolu) halen
kullanılan coğrafi bölge adlarını taşıdığı
görülmektedir.
Bu bölgelerden sadece Ege, Akdeniz, Doğu
Karadeniz ve Güneydoğu Anadolu bölgeleri
genel hatlarıyla coğrafi bölgelerle uyumlu
olduğu halde, Orta Anadolu ve Batı Karadeniz
bölgesi uyumsuzdur!
İdari alanlarının büyük bölümü Orta Anadolu bölgesi
içinde yer alan Ankara, Konya ve Karaman illerinin
“Batı Anadolu”, Orta Karadeniz bölgesi içinde yer alan
Samsun, Tokat, Çorum, Amasya illerinin Zonguldak,
Karabük, Bartın, Kastamonu, Çankırı, Sinop illeriyle
birlikte “Batı Karadeniz” bölgesi olarak gösterilmesi;
Marmara Bölgesinin İstanbul, Batı Marmara, Doğu
Marmara şeklinde üçe, Doğu Anadolu bölgesinin
Kuzeydoğu ve Ortadoğu şeklinde ikiye bölünmesi
tamamen suni bir yaklaşımdır.
Bu yolla Marmara, Orta Anadolu (İç Anadolu), Orta
Karadeniz ve Doğu Anadolu Bölgeleri ortadan
kaldırılmıştır!
•Avrupa Birliği normlarına uygun istatistik bölge
oluşturmak maksadıyla aceleye getirilerek sadece
illerin gruplanmasıyla elde edilen ve birçoğuna coğrafi
bölgelerle uyumlu olmadıkları halde coğrafi bölge adı
verilen istatistik bölgeler karmaşa yaratmıştır.
•İstatistik bölge oluşturulmasında coğrafi bölge temeli
gerekmiyorsa, sadece benzer kriterlere sahip illerin
gruplanmasıyla bu işlem hallediliyorsa neden başka bir
isimlendirme yapılmayıp ısrarla coğrafi bölge adı
kullanılmıştır?
•AB normlarına göre belirlenen istatistik bölgelerde tabanı
iller (DÜZEY 3) oluşturmuştur.
•Mülki idare bölünüşü içinde illerin alt bölümleri
durumunda olan İlçe alanlarına (DÜZEY 4),
•İlçeleri oluşturan kentsel idarî alanlar ile köy idarî
alanlarına (DÜZEY 5) yer verilmemiştir.
•Göz ardı edilen DÜZEY 4 ve DÜZEY 5’ler veri elde
etmede asıl temel alanları yani kaynağı oluşturmaktadırlar.
DÜZEY 3
MÜLKİ İDARE
BÖLGELERİ
DÜZEY 4
MÜLKİ İDARE
BÖLÜMLERİ
DÜZEY 5
TABANI OLUŞTURAN
İDARİ ALANLAR
İLLER
İLÇELER
KÖY VE KENTLERİN
İDARİ ALANLARI İLE
HAZİNE ARAZİLERİ
İLLERİN (DÜZEY ‘3) İHMAL EDİLEN ÜNİTELERİ
ÖRNEK -DÜZEY 3 AFYONKARAHİSAR İLİ
ÖRNEK DÜZEY 4 AFYONKARAHİSAR İLİ MERKEZ İLÇESİ
ÖRNEK DÜZEY 4 EMİRDAĞ İLÇESİ
ÖRNEK DÜZEY 4 ANAMUR İLÇESİ
SONUÇ VE ÖNERİLER *Zamanında gerekli yasal düzenlemeler yapılmadığı
için, idari üniteler coğrafi bölgelerle uyumlu hale
getirilmemiştir. Bu yüzden hizmet yönetimi, planlama,
ve istatistik veri toplamaya yönelik çalışmalarda ihtiyaca
göre birbiriyle örtüşmeyen fonksiyon bölge, plan bölge,
istatistik bölge gibi bölgeler türetilmiştir.
*Ülkemizin doğal ve beşeri kaynaklarını en iyi şekilde
değerlendirmek, yönetmek ve planlamak için coğrafi ve
idari yönden birbiriyle bütünleşmiş bölge sistematiğine
gereksinim vardır.
*Bölge konusunda yaşanan sıkıntıların giderilebilmesi
ve ülke bütününde her konuda güvenilir, sağlıklı
istatistik verilere dayalı planlama yapılabilmesi için
başta DPT, TÜİK, İçişleri Bakanlığı, Harita Genel
Komutanlığı olmak üzere üniversitelerin coğrafya ve
bölge planlama bölümlerinin bir araya gelerek ortak
çalışma yapmaları gerekmektedir.
*Özellikle birbiriyle ilişkili veya benzer kamu
hizmetlerinin ülke genelinde planlanmasında,
birbirinden farklı sınırlara sahip bölgelere göre işlem
yapılması, devlet kuruluşları arasında görev ve yetki
alanı konusunu gündeme getirmekte ve bu durum
görev paylaşımı bakımından karışıklık yaratmaktadır.
Bu türlü olumsuzlukları yok etmek amacıyla “Türkiye
için bilimsel standartlara dayalı bölge ayrımı”
çalışmalarına başta devlet kuruluşları olmak üzere,
konuyla ilgili herkesin mutlaka sahip çıkması ve
desteklemesi güzel ülkemiz Türkiye’nin yararına
olacaktır.
GÜZEL ÜLKEMİZ TÜRKİYE’NİN KALKINMASI İÇİN ÇALIŞMAK VATAN BORCUDUR
TEŞEKKÜRLER