powerpoint sunusu faaliyet.pdf · birinci basamak,2.basamak ve 3. basamak sağlık hizmetleri...

39
2018 YILI NİSAN AYI FAALİYET RAPORU

Upload: others

Post on 01-Aug-2020

14 views

Category:

Documents


0 download

TRANSCRIPT

Page 1: PowerPoint Sunusu faaliyet.pdf · Birinci basamak,2.basamak ve 3. Basamak sağlık hizmetleri gösterişli binalara rağmen iyi gitmiyor. Hekimler, özgürlüğe ve demokrasiye en

2018 YILI

NİSAN AYI

FAALİYET RAPORU

Page 2: PowerPoint Sunusu faaliyet.pdf · Birinci basamak,2.basamak ve 3. Basamak sağlık hizmetleri gösterişli binalara rağmen iyi gitmiyor. Hekimler, özgürlüğe ve demokrasiye en
Page 3: PowerPoint Sunusu faaliyet.pdf · Birinci basamak,2.basamak ve 3. Basamak sağlık hizmetleri gösterişli binalara rağmen iyi gitmiyor. Hekimler, özgürlüğe ve demokrasiye en
Page 4: PowerPoint Sunusu faaliyet.pdf · Birinci basamak,2.basamak ve 3. Basamak sağlık hizmetleri gösterişli binalara rağmen iyi gitmiyor. Hekimler, özgürlüğe ve demokrasiye en
Page 5: PowerPoint Sunusu faaliyet.pdf · Birinci basamak,2.basamak ve 3. Basamak sağlık hizmetleri gösterişli binalara rağmen iyi gitmiyor. Hekimler, özgürlüğe ve demokrasiye en

Açılış konuşmasını Tabip Odası Başkanı Dr. Necdet UÇAN'ın ve Moderatörlüğünü Dr. Nedim İNCE'nin

detaylı girişiyle yaptığı,konuşmacı olarak Dr.Mehmet Mustafa AÇIL'ın güzel ve akıcı anlatımı ile MİTOLOJİ ve TIP konulu söyleşi 07 Nisan 2018 Cumartesi günü Sarıkız Kazdağı Etnografya Galerisinde

ilgili ve kalabalık dinleyici kitlesi ile yapıldı.

Page 6: PowerPoint Sunusu faaliyet.pdf · Birinci basamak,2.basamak ve 3. Basamak sağlık hizmetleri gösterişli binalara rağmen iyi gitmiyor. Hekimler, özgürlüğe ve demokrasiye en
Page 7: PowerPoint Sunusu faaliyet.pdf · Birinci basamak,2.basamak ve 3. Basamak sağlık hizmetleri gösterişli binalara rağmen iyi gitmiyor. Hekimler, özgürlüğe ve demokrasiye en
Page 8: PowerPoint Sunusu faaliyet.pdf · Birinci basamak,2.basamak ve 3. Basamak sağlık hizmetleri gösterişli binalara rağmen iyi gitmiyor. Hekimler, özgürlüğe ve demokrasiye en
Page 9: PowerPoint Sunusu faaliyet.pdf · Birinci basamak,2.basamak ve 3. Basamak sağlık hizmetleri gösterişli binalara rağmen iyi gitmiyor. Hekimler, özgürlüğe ve demokrasiye en
Page 10: PowerPoint Sunusu faaliyet.pdf · Birinci basamak,2.basamak ve 3. Basamak sağlık hizmetleri gösterişli binalara rağmen iyi gitmiyor. Hekimler, özgürlüğe ve demokrasiye en

OLAĞAN

SEÇİMLİ GENEL KURUL

Page 11: PowerPoint Sunusu faaliyet.pdf · Birinci basamak,2.basamak ve 3. Basamak sağlık hizmetleri gösterişli binalara rağmen iyi gitmiyor. Hekimler, özgürlüğe ve demokrasiye en

ÜYELERİMİZE DEMOKRATİK HAKKINI KULLANMALARI İÇİN ÇAĞRIMIZDIR…Değerli Meslektaşlarım,Hipokrat ;

“ Tıp bir sanattır.”“ Hem de ondan insanlık sevgisinin kopamadığı çok zor bir sanat.” diyor.

Tıbbın kurucuları İstanköy’lü Hipokrat ve Bergamalı Galenos’un yaşadığı, hekimlik andının yazıldığı, Anafartalar ve Conkbayırı’nda vatanları için gözünü kırpmadan yaşamlarını feda ederek o yıl mezun veremeyen tıbbiyelilere, Dr. Hikmet ve arkadaşlarının emperyalistlere karşı verdiği onurlu savaşıma,

Refik Saydam, Hulusi BEHÇET, Mazhar Osman, Tevfik SAĞLAM, Nusret FİŞEK, Türkan SAYLAN, Aziz SANCAR ve ismini yazamadığımız nice Cumhuriyet aydını, en zor koşullarda fedakârca görev

yapmışlardır.Ülkemizde 15 yıldır sürdürülen Sağlıkta Dönüşüm Programı ve onun ana unsurları arasında yer alan performansa dayalı ödeme sistemiyle, sağlık hizmeti sunumunda niteliğin değil niceliğin öne çıktığı;

hekimlerin kısa sürelerde çok sayıda hastaya bakmaya zorlandığı, randevuların kısa sürelerle verildiği, hekimlerin çalışma sürelerinin uzadığı, nitelikli sağlık hizmeti sunabilmenin koşullarının kalmadığı

sağlık ortamı yaratıldı.2 yıldır “14 Mart’ta 4 Talebimiz Var” dediğimiz halde geçen süre içerisinde acil talebimizin hiçbirisi hükümetçe karşılanmamıştır. Ancak taleplerimizle ilgili vaatler aralıksız devam etmektedir.

Gür sesle ayni öncelikli 4 acil talebimizi yineliyoruz;1-Çalışanların özlük hakları ve ücretleri, emekliliğe de yansıyacak şekilde düzenlenmelidir,

2- Sağlıkta “şiddet” önlenmelidir. Mecliste bekleyen yasal düzenleme acilen yapılmalıdır,3- “Çalışanlara yıpranma yılı “ uygulaması (Fiili hizmet süresi zammı) derhal yapılmalıdır.4- Tıp Fakültesini bitirerek atamayı bekleyen binlerce hekimin ataması bir an önce yapılmalıdır.

Artık sağlık idarecilerinden vaat değil, icraat istiyoruz. Hekimlere hürmetkâr olmalarını istiyoruz.Nitelikli bir sağlık hizmeti üretmenin en temel bileşenlerinden biri çalışma koşullarıdır. Artık hekim

odalarının kalmadığı, hasta odalarının poliklinik odalarından çok daha donanımlı ve sağlıklı olduğu,”müşteri memnuniyetinin” ön planda olduğu dönemdeyiz. İnsanca çalışma koşulları ve emeğimizin karşılığı olan ücret, birbirinden ayrı düşünülemez.

Page 12: PowerPoint Sunusu faaliyet.pdf · Birinci basamak,2.basamak ve 3. Basamak sağlık hizmetleri gösterişli binalara rağmen iyi gitmiyor. Hekimler, özgürlüğe ve demokrasiye en

Birinci basamak,2.basamak ve 3. Basamak sağlık hizmetleri gösterişli binalara rağmen iyi gitmiyor.

Hekimler, özgürlüğe ve demokrasiye en çok inanan bu nedenle de kuruluş ve kurtuluş mücadelelerinde

hep ön saflarda yer alan meslek grubudur. Mesleki bağımsızlığı, mesleğini icra ederken herkese eşit

davranması ve yine hiç kimsenin bu icra sırasında kendisine müdahalede bulunamamasını gerektirir.

Bu nedenle üyesi olduğumuz meslek örgütümüz, üst kuruluşumuz ve ülkemizde demokratik yönetim

anlayışı talep etmek en doğal hakkımızdır.

Kaynağını Anayasa’nın 135. maddesinden alan ve meslek üyelerinin ortak gereksinimlerini karşılamak, mesleki etkinliklerini kolaylaştırmak, mesleğin genel menfaatlere uygun olarak gelişmesini sağlamak,

meslek üyelerinin birbirleri ile ve halk ile olan ilişkilerinde dürüstlüğü ve güveni hâkim kılmak üzere

meslek disiplini ve ahlakını korumak amacı ile kanunla kurulan ve organları kendi üyeleri tarafından

kanunla gösterilen usullere göre yargı gözetimi altında, gizli oyla seçilen kamu tüzel kişiliği niteliğindeki

Demokratik kitle örgütlerinin en önemli özelliği merkezi otoriteden bağımsız olmasıdır. Üyeleri adına özlük ve demokratik haklarını istemek, gerek alanları ve gerekse demokrasinin temel ilkeleri ile ilgili

yanlış uygulamalara karşı çıkmak en önemli görevleridir.

Tüm bu nedenlerden dolayı Tabip Odalarının iki yılda bir yapılan, yasal koşulları taşıyan herkesin aday

olabildiği ve hekimlerin özgürce oy kullandıkları seçimler ülkemizdeki demokrasinin işleyişi açısından

önemli bir göstergedir.Balıkesir Tabip Odası olarak çağdaş, laik, demokratik ve hukukun olduğu bir ülkede barış içinde kardeşçe

yaşamak için, mesleki ve etik değerlerimize, Odamıza, adımıza, meslektaşlarımıza ve haklarımıza sahip

çıkmak ancak Oda seçimlerine katılımınız ve katkı sunmanız ile mümkündür.

14 Nisan 2018 tarihinde yapılacak olan Genel Kurulumuza katılarak, demokratik zeminde sorun, görüş

ve önerilerinizi dile getirmeye, katkı sunmaya ve 15 Nisan 2018 de oy kullanmaya davet ediyor, sevgi ve saygılar sunuyorum.

Dr. Necdet UÇAN

Balıkesir Tabip Odası Başkanı

Page 13: PowerPoint Sunusu faaliyet.pdf · Birinci basamak,2.basamak ve 3. Basamak sağlık hizmetleri gösterişli binalara rağmen iyi gitmiyor. Hekimler, özgürlüğe ve demokrasiye en
Page 14: PowerPoint Sunusu faaliyet.pdf · Birinci basamak,2.basamak ve 3. Basamak sağlık hizmetleri gösterişli binalara rağmen iyi gitmiyor. Hekimler, özgürlüğe ve demokrasiye en

14 Nisan 2018 tarihinde Olağan Genel Kurul Toplantımız yapıldı...

Ülkemizde 15 yıldır uygulanan Sağlıkta Dönüşüm Programı 1.fazını tamamlamış, sağlık alanında ciddi tahribata yol açmış ve 2.faz ile yeni yıkımlara hazırlanılmaktadır.Sağlık Dönüşüm Programı ile, ücretsiz, nitelikli, ulaşılabilir ve çağdaş sağlık anlayışından uzak; özelleştirmeyi hızlandıran, elde avuçtakini satıp, savuran, kamunun malı hastaneleri önce işletmeye çeviren, piyasacı ve sağlığı ticarileştirmeyi amaçlayan bir programdır. Şehir hastaneleri de bu özelleştirmenin Truva atlarıdır. Kamu hizmeti sunma yerine kar/zarar hesabı ile atanan, sıklıkla değiştirilen, geleceği siyasilerin iki dudağı arasında sözleşmeli yöneticiler, ana unsurları arasında yer alan performansa dayalı ödeme sistemiyle, sağlık hizmeti sunumunda niceliğin öne çıktığı; hekimlerin kısa sürelerde çok sayıda hastaya bakmaya zorlandığı, hekimlerin çalışma sürelerinin uzadığı, nitelikli sağlık hizmeti sunabilmenin koşullarının kalmadığı sağlık ortamı yaratılmış, ülkemiz koşullarına uygun çözümler geliştirmek yerine, sağlığa IMF/Dünya bankası reçeteleriyle kevgire çeviren anlayış hâkim olmuştur.Sağlık otoritesine; önce yetkisiz bir KHK Sağlık Bakanlığı 3 parçaya bölünmüş, 6 yıl sonra da OHAL KHK sı ile tekrar parçaları birleştirmeye çalışılan, her seferinde personelini darmadağın eden, liyakatin esas alınmadığı, yap-bozlar ile patinaj yapmaya devam eden bir anlayış egemendir ne yazık ki.SDP ile, 2005 yılında Güçlendirilmiş Temel Sağlık Hizmetleri ve Aile Hekimliği diye yola çıkılmıştı,1. Basamak günümüzde piyasa yönelimli hizmete dönüştü. Sevk zinciri kurulamadı, basamaklar arasında bütüncül hizmet sağlanamadı. Anlamsız nöbet, rapor vb. uygulamalarla karmaşaya neden olundu. Hizmet binasını çalışanına kiralayıp, telefonunu, suyunu, internetini ödettiren, hekimleri işveren gibi gören stopajla, vergiyle uğraştıran, eleman çalıştırtan bir sistem. Üniversite hastaneleri “eğitim ve araştırma” hastanesi yerine, günlük polikliniklerle uğraşan hastaneler haline getirilmiştir.Acil başvuruları dünya rekor kırıyor.120 milyon yıllık başvuru ile Avrupa’nın lideriyiz. Sağlık eğitiminin verilmediği, talebin kışkırtılması sonucu; hem acil, hem de diğer basamaklara başvuran hasta sayısı 2017 itibarı ile 685 milyondur.İdari ve Mali yönden özerkliğe sahip sağlık işletmeleri diye yola çıkılmış,2012 de GSS ile sağlık hizmetlerinin maliyetinin düşürüleceği iddiası fiyasko ile sonuçlanmıştır. 2. Basamakta Sağlıkta dönüşümle birlikte artan ameliyeler (Poliklinik sayısı, Laboratuar, ameliyat vb.) performans, emekliliğe yansımayan döner sermaye geliri, çalışma barışının bozulması, geçici görevlendirmeler, şiddet en büyük sorunlar.Borç batağına sürükleyerek “el konulan”, her geçen gün bilimden uzaklaşan Üniversiteler. Kanıta dayalı bilimsellik yerine “hacamat” ve “sülük” lerde aranan sağlık. Atama ve yükselmelerde “yandaş” dışında hiçbir değerlendirme kriteri olmayan anlayış.SDP’ nın çıktılarına baktığımızda;Tedavi giderleri 15,1 milyar TL. den 50,6 milyar TL. ye, Özel sağlık harcamaları 5 milyar TL. den 25 milyar TL.ye çıkmıştır.Prim borçlu sayısı 5 milyondur.TÜİK verilerine göre Sağlık harcamaları 2002 yılında 18,7 milyar TL. iken 2016 yılında 119 milyar TL.ye çıkmıştır.Yani 6 kat artmıştır.

Page 15: PowerPoint Sunusu faaliyet.pdf · Birinci basamak,2.basamak ve 3. Basamak sağlık hizmetleri gösterişli binalara rağmen iyi gitmiyor. Hekimler, özgürlüğe ve demokrasiye en

İlimiz sağlık hizmetlerine bakacak olursak;Kentimizin en büyük hastanesi Atatürk Devlet Hastanesi için yapılan yer seçiminin yanlış yapılmış, Çimento fabrikasının yakınında ve su kaynağı üzerine inşa edilmiştir. Ne yazık ki Göğüs Hastalıkları servisinde pencereler açıldığında Çimento Fabrikasının tozu ile karşılaşmaktadırlar.

Kamu hastanesi olarak inşa edilen Atatürk Devlet Hastanesi gerekçesiz şehir hastanesine dönüştürülmüştür. Şehir hastanelerindeki temel kural; KAMU+ÖZEL ortaklığı, KDV, damga vergisi ve bütün harçlardan muafiyeti, kredi garantisi, arsa tahsisi ile ÖZEL SEKTÖR tarafından yapılan hastanedir. Yapan kişi/gruba Sağlık Bakanlığınca kira ödenir ve

% 70 Hastane doluluk oranı (aynen otoyollarda ve havaalanlarında yaptıkları gibi) garanti edilir. Oysa Balıkesir Atatürk Devlet Hastanesi, kamu kaynakları ile yapılmıştır. Balıkesir’deki uygulama başka illerde örneği olmayan değişik bir uygulamadır. Atatürk Şehir Hastanesi, yeni binaya 16 Nisan’da yapılan referandum öncesi alelacele taşınmış, başta kayıt yazılım sistemi olmak üzere, laboratuar tetkiklerinin yapılması, kayıtlarda uzun süre sorunlar yaşanmış, hastane çalışanı ve vatandaşlar kayıt sisteminden ötürü

uzun süre mağdur edilmiş, kervan yolda dizilmiştir.Balıkesir Devlet Hastanesinden bazı bölümler tamamen, bazı bölümler ise küçültülerek hekimleri ve sağlık çalışanları ile birlikte şehir hastanesine taşınmıştır. Hastanenin

küçültülmesindeki ve adeta BUTİK HASTANE’ye dönüştürülmesindeki amacın ne olduğu, şehrin merkezinde olan ve hasta potansiyeli Atatürk Devlet Hastanesine göre daha fazla olan, vatandaşın kolaylıkla kullanabildiği hastanenin inaktif hale getirilmesine anlam verilememekte, şimdi de bazı branş hekimleri yeniden geriye çekilmektedir.İlçe hastanelerindeki birçok branşta uzman hekim bulunmamakta, bu hizmet geçici görevlerle (ildeki hastanelerden) karşılanmaktadır. İlçelerdeki hizmet, TAŞIMA SUYLA

DEĞİRMEN DÖNDÜRMEKTEN ibarettir. Etkin sağlık hizmeti sunulamamaktadır. Popülist davranılmaktadır. Bir cerrah günübirlik gittiği görevde doğal olarak ameliyat yapmaktan kaçınmaktadır, ameliyatı yapsa takip edemeyecektir. Kadın Doğum uzmanı kısa sürede hangi gebeyi takip edip, doğumunu veya ameliyatını nasıl yapabilecektir?

Körfez ilçelerinde hastane kapasiteleri mevcut nüfusa yetersiz, kadrolar sayısal olarak eksiktir. Ayrıca turizm bölgesi olması nedeniyle, yaz aylarında nüfusun birkaç katına kadar çıkması da hizmetin sunumunda büyük sorunlara neden olmaktadır. Kalıcı ve kadrolu hekim istemek yerine, geçici görevlendirmelerle hekimler huzursuz edilmektedir.Balıkesir Devlet Hastanesi Turgut Solak ek hizmet binası (eski Askeri Hastane) depreme dayanıklı olmaması nedeniyle boşaltılmış, ancak ironiktir boşaltılmadan önce çatıları

yenilenmiş, ancak nedense sadece Toplum Ruh Sağlığı Birimi ve yatan hastaları ile birlikte orada bırakılmıştır.Göğüs Hastalıkları Hastanesi, mevcut kendine yeten ve çam ağaçları ile kaplı tarihi ve kültürel alanından, Göğüs hastaları için uygun olmayan bir alana taşınmıştır.

Balıkesir Üniversitesi Tıp Fakültesi 2006 yılında kurulmuş, ilk öğrencisini 2009 yılında almış ve ilk mezununu 2015 yılında vermiştir. Öğretim üyesi olarak, toplam 18 profesör, 13 doçent, 34 Yrd. Doçent bulunmaktadır.Tıp Fakültesinde Aile Hekimliği, Çocuk Psikiyatrisi, Tıp Tarihi ve Deontoloji,Biofizik ve Biyoistatistik öğretim üyesi bulunmamaktadır. Bazı bölümlerde ise 1 Öğretim üyesi,

birçok bölüm de 2 Öğretim Üyesi bulunmaktadır. Tek veya 2 öğretim üyesi bulunan dallar, idarecilik mi yapacak, hekimlik mi yapacak, eğitim mi verebilecektir.Yine 7 bölümde Araştırma görevlisi (Asistan) bulunmamaktadır.

Tıp Fakültesinin Öğrenci sayısı 570 dir. Tıp Fakültesinde ne yazık ki kendi fakültesinde çocuk stajını yapamadan mezun olan öğrenci, Doğumhanesi bulunmayan bölümdenuzmanlık alan Kadın Doğumcusu vardır. Halen acil servisi yoktur. Tıp Fakültesi borç batağı içerisindedir, hastaların çoğu 3. Basamak hizmetini komşu illerden almaktadır.Nitelikli sağlık hizmeti üretmenin en temel bileşenlerinden biri çalışma koşullarıdır. Hekimlerin birlikte oturabileceği odalarının kalmadığı, hasta odalarının poliklinik

odalarından çok daha donanımlı ve sağlıklı, otelcilik hizmetlerinin, ”müşteri memnuniyetinin” ön planda olduğu dönemdeyiz. İnsanca çalışma koşulları ve emeğimizin karşılığı olan ücret de, birbirinden ayrı düşünülemez. O nedenle emekliliğe yansıyacak güvenceli ücret istiyoruz.

Adalet sarayları yapılarak nasıl adalet sağlanamadıysa, ticari amaçlarla görkemli, heybetli hastane yaparak, vatandaşı binaya hayretle seyrettirmeye, bina içinde kaybolmasını sağlayarak ulaşılmazlığı anlatan, içi boş, çalışanlarının mutsuz, motivasyonsuz, tükenmişlik yaşanan bir sistemle sağlık sorunları da çözülemez. Merkezine sorunu yaşayan hekimi, sahayı koymayan sağlık sistemleri başarısızlığa mahkûmdur. Gerçek hastaların mağdur olduğu, malpraktıs ve defansif hekimlik nedeni ile zor vakalarla

uğraşılmak istenmeyen, yarıştıran, kandırmacı bir sistem.Vatandaşından, sağlık hizmetini alabilmek için katkı payı, katılım payı,ilaç yüzdesi,reçete ücreti vb. adlarla ceplerinden 10 kalemden fazla ödeme alınmakta ve tahsilâtını Eczaneler yapmakta, hasta ile Eczacı da karşı karşıya getirilmektedir.

2002’de ülkemizde 700 milyon kutu ilaç kullanılırken, 2015’te bu rakam 2,3 milyar kutuya çıktı. Eskiden yılda 3 kez hekime gidiliyordu, şimdi yaklaşık 9 kez gidiliyor.Sağlık, ne yazık ki taşeronlaşmanın en fazla olduğu sektördür. İş güvencesinin olmadığı, insanların yalnızlaştırıldığı, korkutulduğu, sindirildiği, üniversitelerinde bilimin ve özerkliğin, üretimin kalmadığı bir sektör.

Page 16: PowerPoint Sunusu faaliyet.pdf · Birinci basamak,2.basamak ve 3. Basamak sağlık hizmetleri gösterişli binalara rağmen iyi gitmiyor. Hekimler, özgürlüğe ve demokrasiye en

Çerçevesi çizilen ülkemiz ve ilimiz koşullarında; Tabip Odası ve diğer demokratik kitle örgütlerinin rutinde yapması gereken görevleri vardır. (törenler, ziyaretler, toplantılar vb.) Bunun dışında, bazen küçük bir dokunuş, bazen günlerce/aylarca süren emekle yapılan, gönüllülük esasına dayanan çalışmalar, alınan ve alınamayan sonuçlar. İşte Genel kurullar, yapılan ve yapılamayanların nesnel olarak tartışılması ve yapılamayanlara çözüm aranması gereken demokratik yapılanmalardır.Nisan 2016’da göreve geldikten sadece 3 ay sonra ülkemizde OHAL ilan edildi.2 yıllık çalışma dönemimiz OHAL koşullarında yapılmıştır.Virchow. “Tıp, sosyal bir bilimdir ve politika büyük ölçekte tıptan başka bir şey değildir” diyor. Bu nedenle özlük haklarımız başta olmak üzere, her konuya müdahil olurken; yaşadığımız ilin imar planları, kömürle çalışacak enerji santrali, su, toprak ve hava kirliliği, halkı ilgilendiren halk sağlığı konularında da söylememiz gerekeni söyledik. Çocuk istismarı, aile planlaması, haksız yere işten atılmalar bizi ilgilendirmiyor diyemezdik.Göğüs Hastanesinin mevcut yerinden taşınmasına da karşı çıktık, taşındıktan sonra da Anıtlar Kurulunca tescilli yerin Müze, diğer binaların ise sağlık çalışanlarına sosyal tesis olması konusunda kampanya yürüttük. Hekimlik ve hekimlik değerleri ile ilgili nerede sorun varsa orada olduk, sorunun değil çözümün parçası olmaya çaba sarf ettik. Geleceğimiz olan Tıp Fakültesi öğrencilerin eğitimleri, yemek ve diğer sorunları ile ilgilendik. Sorumluluk verdik, paylaştık, toplandık. Eğitimleri aksatmadık. 7 kişinin kararı yerine tüm periferin temsilcilerinin de yer aldığı, hekim dayanışmasının artırıldığı, sorunların tespiti ile çözüm yollarının arandığı Hekim Meclisi oluşturduk. Devamında güncel konular ve yakıcı sorunlar ile ilgili Panel, Konferans ve toplantı organizasyonları yaptık.Resmi kurum ve STK lar ile sürekli iletişim içinde bulunduk. Sosyal sorumluluk,Farkındalık, hukuksal girişimler,Mali disiplin, sosyo-kültürel alanda 2. Derginin çıkarılması,Burs Yönergesi ve burs verilmesi,BasımYayın Ticari İşletme kurulması,Oda binası ile ilgili gerek Oda olarak, gerekse AKOB olarak girişimlerde bulunulması,Demokrasi Platformu, AKOB, Sendika ve derneklerle oluşturulan platformlar, Cumhuriyet buluşmaları ve Ege Tabip Odaları Toplantısının ilimizde yapılması gibi katkılar sunulmuştur. Geçmişi reddetmeme adına yapılanlara saygı duyarak, teşekkür ederek çalışmaları kaldığı yerden devam ettirdik. (Dergi, Hatıra Ormanı, Kent Konseyi Kitabı gibi). Hafta içi odamıza uğrayamayan üyelerimiz için Cumartesi günleri 13.00’e kadar odanın açık tutulmasını sağladık. Oda çalışan sayısı 2’ye çıkarıldı.Sağlığı ilgilendiren her konuda taraf oldu. Yapıcı olmaya, seçenek sunmaya gayret ettik. TÖK’ün yeniden kurulması ve çalışmaları ile gurur duyduk.Sonuç olarak;Bilimin ışığından, Atatürk ilke ve devrimlerinden, çağdaşlaşma yolundan, demokrasi ve hukuk talebinden vazgeçmedik. Dik durduk. Haksızlıklar karşısında susmadık. Özlük ve demokratik haklarımızı talep etmede kesinlikle tereddüt etmedik. Şeffaf olduk.

Page 17: PowerPoint Sunusu faaliyet.pdf · Birinci basamak,2.basamak ve 3. Basamak sağlık hizmetleri gösterişli binalara rağmen iyi gitmiyor. Hekimler, özgürlüğe ve demokrasiye en

Ne söylediysek onu yaptık, yapamayacağımızı söylemedik. Önümüzdeki süreçte şimdiye dek yapamadığımız, Tabip Odasına çalışma yeri ve sosyal tesis

kazandırmak konusunda elbirliği ile hareket etme zamanıdır.

Tıbbiyeli Hikmet’i resimlerde, yazılarda, ansiklopedilerde okuyarak hayranlık duymadık. Savaştepe’de, doğduğu topraklarda, hak ettiği saygınlığa

kavuşturarak ve anıtının bulunduğu parka adını vermek suretiyle gönüllerde somutlaştırdık. Artık sıra hak ettiği şekilde bilinmeyen Tıbbiyeli Hikmet’i

önce bölgemize, sonra tüm Türkiye’ye tanıtmak, için elimizden geleni yapmalıyız.

Kaynağını Anayasa’nın 135. maddesinden alan ve meslek üyelerinin ortak gereksinimlerini karşılamak, mesleki etkinliklerini kolaylaştırmak, mesleğin

çıkarlarına uygun gelişmesini sağlamak, meslek üyelerinin birbirleri ile ve halk ile olan ilişkilerinde dürüstlüğü ve güveni hâkim kılmak üzere, meslek

disiplini ve ahlakını korumak amacı ile kanunla kurulan ve organları kendi üyeleri tarafından kanunla gösterilen usullere göre yargı gözetimi altında,

gizli oyla seçilen kamu tüzel kişiliği niteliğindeki Demokratik kitle örgütlerinin en önemli özelliği merkezi otoriteden bağımsız olmasıdır. Çünkü

üyelerinin özlük ve demokratik haklarını savunmak, yanlış uygulamalara karşı çıkmak en önemli görevleridir. Şayet merkezi otoritenin mesleğimize ve

onurumuza hürmet göstermeyen buyurgan talimatlarına, mesleğimizi değersizleştirmesine karşı çıkılamayacaksa, hak istemek ve kazanım sağlamak

mümkün değildir. Bugün yapılmak istenen tam da budur. Hak isteyen, muhalefet eden,”kral çıplak” diyenlerin cezalandırılması, marjinal olarak

tanıtılması, susturulması… Yetmiyorsa bir OHAL KHK sı ile dağıtılması, kapatılması, örgütsüz ve haklarını savunamaz hale getirilmesi.

12 Eylülden önce Tıp Fakültesini bitiren her hekim, Odasına üye olmadan mesleğini icra edemezdi, 12 Eylül ile birlikte hem Askeri Hekimlerin Odalara

üyeliği yasaklanmış, hem de kamuda çalışanların üye zorunluluğu kaldırılarak, sadece mesleğini serbest olarak icra edenlerin üyelikleri zorunlu

bırakılmıştır. Şimdi de TTB’nin başındaki “Türk” ibaresi ile mesleğini serbest olarak icra eden hekimlerin zorunlu üyelikleri kaldırılmak istenmektedir.

Berberin, seyyar satıcının üye olmadan mesleğini yapamadığı ülkemizde, meslek odaları nicel-nitel ve ekonomik yönden ablukaya alınarak

etkisizleştirmek, sindirilmek istenmektedir. Biz hekimler, bu süreçte kuva-i milliye ruhundan gelen mücadeleci geleneğimizle, kenetlenerek ADIMIZA

ve ODAMIZA SAHİP ÇIKMAYA DEVAM EDECEĞİZ. Bırakın farklılıklar zenginliğimiz olsun, tartışalım, eleştirelim, ancak muktedirlerin tuzağına

düşmeyelim. GİDECEK OLAN SADECE ODAMIZ DEĞİL, ETİK DEĞERLERİMİZ, ONURUMUZ VE MESLEĞİMİZDİR. İleride ah- vah etmemek için herkes geleceği

bu gerçeklik üzerinden kurgulamak zorundadır.

Tabip Odalarının iki yılda bir yapılan, yasal koşulları taşıyan herkesin aday olabildiği ve hekimlerin özgürce oy kullandıkları seçimler ülkemizdeki

demokrasinin işleyişi açısından önemli bir göstergedir.

Balıkesir Tabip Odası olarak çağdaş, laik, demokratik ve hukukun olduğu bir ülkede barış içinde ve kardeşçe yaşamak istiyoruz. Mesleki ve etik

değerlerimize, Odamıza, adımıza, meslektaşlarımıza ve haklarımıza sahip çıkmak istiyoruz. Bu da ancak Oda seçimlerine katılım ve katkı sunmak,

yanlış uygulamalara direnmekle mümkündür.

“Afrika’da çalışan bir antropolog, bir kabilenin çocuklarına bir oyun oynamayı önerir, ağacın altına koyduğu meyvelere ilk ulaşanın ödülü o meyveleri

yemek olacaktır. Onlara, “Haydi, şimdi başla! Birinci olan alacak!” der. O an bütün çocuklar el ele tutuşur, koşarlar ağacın altına beraber varırlar ve

hep beraber meyveleri yemeye başlarlar. Antropolog neden böyle yaptıklarını sorduğunda şu cevabı verirler;

“Biz “ubuntu” yaptık: Yarışsa idik, yarışı kazanan bir kişi olacaktı. Nasıl olur da diğerleri mutsuzken yarışı kazanan bir kişi ödül meyv e yiyebilir? Oysa

biz ubuntu yaparak hepimiz yedik. ”Ubuntu’nun anlamını açıklarlar, onların dilinde: “BEN, BİZ OLDUĞUMUZ ZAMAN ‘BEN’İM”

Bizler, Tıbbiyelinin boyun eğmeyeceğini, günlük pratiğimizde yaşayarak ve Tıbbiyeli Hikmeti yaşatarak gerçekleştirdik. O nedenle çalışma

arkadaşlarımla birlikte ne kadar gurur ve onur duysak azdır. Fikir vererek, yer seçiminden, tasarımcısına, mermercisinden-heykeltıraşına katkıda ve

katılımda bulunan herkese teşekkür ediyorum.

Değerleri tüketmeden, üreterek, üretip- paylaşarak, paylaştıkça çoğalmak umuduyla…

Önümüzdeki süreç, daha fazla kenetlenip, farklılıklarımızı zenginlik sayarak; özlük ve demokratik haklarımız için mücadele veTabip Odası binamızı

yapma süreci olacaktır.

Genel Kurulumuzun verimli ve üretken geçmesi dileklerimle hepinizi saygılarımla selamlıyorum.14 Nisan 2018

Page 18: PowerPoint Sunusu faaliyet.pdf · Birinci basamak,2.basamak ve 3. Basamak sağlık hizmetleri gösterişli binalara rağmen iyi gitmiyor. Hekimler, özgürlüğe ve demokrasiye en

SEÇİMLER

Page 19: PowerPoint Sunusu faaliyet.pdf · Birinci basamak,2.basamak ve 3. Basamak sağlık hizmetleri gösterişli binalara rağmen iyi gitmiyor. Hekimler, özgürlüğe ve demokrasiye en
Page 20: PowerPoint Sunusu faaliyet.pdf · Birinci basamak,2.basamak ve 3. Basamak sağlık hizmetleri gösterişli binalara rağmen iyi gitmiyor. Hekimler, özgürlüğe ve demokrasiye en
Page 21: PowerPoint Sunusu faaliyet.pdf · Birinci basamak,2.basamak ve 3. Basamak sağlık hizmetleri gösterişli binalara rağmen iyi gitmiyor. Hekimler, özgürlüğe ve demokrasiye en
Page 22: PowerPoint Sunusu faaliyet.pdf · Birinci basamak,2.basamak ve 3. Basamak sağlık hizmetleri gösterişli binalara rağmen iyi gitmiyor. Hekimler, özgürlüğe ve demokrasiye en

YENİ GÖREV DAĞILIMI

Balıkesir Tabip Odasının 14-15 Nisan 2018 tarihlerinde yapılan olağan seçimli genel kurulu sonucunda ;

Yönetim Kuruluna Dr.Şahin Cılız, Dr.Ahmet Damar, Dr.Figen Özoğul, Dr.Yasin Alıç, Dr.Ulaş Karaaslan, Dr.Songül Çiftçi, Dr.Ersan Çıvga seçilmişlerdir. Yapılan görev dağılımı sonucunda;

Başkanlığa Dr.Şahin CILIZGenel Sekreterliğe Dr.Figen ÖZOĞULMuhasip üyeliğe Dr.Ahmet DAMARVeznedar üyeliğe Dr.Yasin ALIÇÜye Dr.Songül ÇİFÇİÜye Dr.Ulaş KARAASLANÜye Dr.Ersan ÇIVGA

Onur Kuruluna Dr.Necdet Uçan, Dr.Mehmet Çalışkan, Dr.Yakup Bardakçı, Dr.ZaferAyhan, Dr.Erdal Ünal

TTB Delegeliğine Dr.Yaşar Genç, Dr.Özcan Yılmaz, Dr.Umut Karasu, Dr.HikmetTilgen, Dr.Caner Çorumluoğlu, Dr.Baki Aydoğan, Dr.Sabri Arpacıoğlu

Denetleme Kuruluna Dr.Sezgin Çetin, Dr.Mehmet Çimen, Dr.Orhan Beşiroğluseçilmişlerdir.

Page 23: PowerPoint Sunusu faaliyet.pdf · Birinci basamak,2.basamak ve 3. Basamak sağlık hizmetleri gösterişli binalara rağmen iyi gitmiyor. Hekimler, özgürlüğe ve demokrasiye en
Page 24: PowerPoint Sunusu faaliyet.pdf · Birinci basamak,2.basamak ve 3. Basamak sağlık hizmetleri gösterişli binalara rağmen iyi gitmiyor. Hekimler, özgürlüğe ve demokrasiye en

DEVİR-TESLİM TÖRENİBASINDA TABİP ODASI

Page 25: PowerPoint Sunusu faaliyet.pdf · Birinci basamak,2.basamak ve 3. Basamak sağlık hizmetleri gösterişli binalara rağmen iyi gitmiyor. Hekimler, özgürlüğe ve demokrasiye en
Page 26: PowerPoint Sunusu faaliyet.pdf · Birinci basamak,2.basamak ve 3. Basamak sağlık hizmetleri gösterişli binalara rağmen iyi gitmiyor. Hekimler, özgürlüğe ve demokrasiye en
Page 27: PowerPoint Sunusu faaliyet.pdf · Birinci basamak,2.basamak ve 3. Basamak sağlık hizmetleri gösterişli binalara rağmen iyi gitmiyor. Hekimler, özgürlüğe ve demokrasiye en

Uluslar arası Kongre düzenleyerek, “ilaç endüstrisinin tıp mesleğini kontrolü altına aldığı” yönünde açıklamalar yapılmaktadır.

Hangi hastalıklarda iyi geldiği açıkça belirlenemeyen, etki mekanizması bilinmeyen, tedavideki etkinliği, güvenliği ve başarısı konusunda bilimsel araştırma yapılmadığı için hakkında yeterli bilgi üretilmemiş olan, insan sağlığına vereceği zarar ve yararı saptanamayan uygulamalar, yalnızca uygulamanın yapıldığı bireylerin sağlığını riske atmakla kalmamakta, aynı zamanda uygulamaları destekleyen devlet politikaları (SGK ödemeleri, kongreler, kurslar, medya tanıtımları) yoluyla tüm halkın sağlığınıtehdit etmektedir.

Antik çağdan günümüze hekimlik meslek etiği ilkelerinin başında hastaya “önce zarar verme” ilkesinin geldiğini, sağlık hakkının en temel öğelerinden birinin herkesin çağdaş tıp yöntemlerine erişim hakkının sağlanması ve bilimsel bilgiye dayalı hizmet sunumunda mümkün olan en iyinin gerçekleştirilmesi yükümlülüğü devletin asli sorumluluğudur.

Hipokrat;“ Tıp bir sanattır.”“ Hem de ondan insanlık sevgisinin kopamadığı çok zor bir sanat.” demektedir.Hekimlik; dünya’nın her yerinde, her zaman, her koşulda, yaz- kış, gece -gündüz, sıcak- soğuk demeden; din, dil, ırk, milliyet, düşman, dost farkı gözetmeden yapılan evrensel ve kutsal meslektir. Adanmışlıktır, insana, insanlığa koşulsuz hizmettir.Her koşulda, her zorluğa, haksızlığa karşı başı dik, boyun eğmeyen, özsaygısı yüksek, insan ve toplum sevgisiyle donanmışlıktır.Hekimlik, mesleki etik değerlere sahip çıkmak, Hekimlik mesleği, vicdanın sesinin iradeye hükmettiği meslektir ve sadece vicdanının sesine göre karar verirler.Hekimlik; hoşgörü, özveri, dikkat ve özen gösterme mesleğidir.Hekimlik, insanlıkla birlikte var olan ve insanlıkla birlikte var olacak olan meslektir.Hekimlik çağdaşlık ve bilimin ışığında yürümektir.

Balıkesir Tabip Odası olarak, etkililiği ve güvenliği belirlenmemiş, yarar/zarar değerlendirmesi yapılmamış, bilimselliği kanıtlanmamış, toplum sağlığını riske atan tüm bilim dışı uygulanmaların karşısında olduğumuzu; nitelikli, bilimsel, çağdaş tıp yöntemlerine dayalı hizmet sunumunu sonuna kadar savunacağımızı, hekimlik mesleğini yok sayan, değersizleştirici, aşağılayıcı ve küçük düşürücü her söyleme karşı çıkacağımızı kamuoyunun bilgisine sunuyoruz.

Balıkesir Tabip OdasıYönetim Kurulu

20.04.2018 TARİHLİ

BASIN AÇIKLAMASI

Page 28: PowerPoint Sunusu faaliyet.pdf · Birinci basamak,2.basamak ve 3. Basamak sağlık hizmetleri gösterişli binalara rağmen iyi gitmiyor. Hekimler, özgürlüğe ve demokrasiye en
Page 29: PowerPoint Sunusu faaliyet.pdf · Birinci basamak,2.basamak ve 3. Basamak sağlık hizmetleri gösterişli binalara rağmen iyi gitmiyor. Hekimler, özgürlüğe ve demokrasiye en

23 Nisan 2018 de BALIKESİR TABİP ODASI olarak

hekimleri temsilen bayrama katıldık...

Page 30: PowerPoint Sunusu faaliyet.pdf · Birinci basamak,2.basamak ve 3. Basamak sağlık hizmetleri gösterişli binalara rağmen iyi gitmiyor. Hekimler, özgürlüğe ve demokrasiye en
Page 31: PowerPoint Sunusu faaliyet.pdf · Birinci basamak,2.basamak ve 3. Basamak sağlık hizmetleri gösterişli binalara rağmen iyi gitmiyor. Hekimler, özgürlüğe ve demokrasiye en
Page 32: PowerPoint Sunusu faaliyet.pdf · Birinci basamak,2.basamak ve 3. Basamak sağlık hizmetleri gösterişli binalara rağmen iyi gitmiyor. Hekimler, özgürlüğe ve demokrasiye en

Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği Balıkesir

Şubesi Tabip Odamızı ziyaret ederek yeni seçilen

yönetim kurulumuza başarılar dilediler.

Page 33: PowerPoint Sunusu faaliyet.pdf · Birinci basamak,2.basamak ve 3. Basamak sağlık hizmetleri gösterişli binalara rağmen iyi gitmiyor. Hekimler, özgürlüğe ve demokrasiye en

CHP Balıkesir İl Yönetim kurulu üyesi ve sağlık işlerinden sorumlu

Dt.Özgür BAŞARAN ve Tıbbi Mikrobiyoloji uzmanı Prof.Dr. Mehmet

ÜNLÜ Yönetim Kurulumuzu ziyaret ederek görevlerinde başarılar

dilediler.

Page 34: PowerPoint Sunusu faaliyet.pdf · Birinci basamak,2.basamak ve 3. Basamak sağlık hizmetleri gösterişli binalara rağmen iyi gitmiyor. Hekimler, özgürlüğe ve demokrasiye en
Page 35: PowerPoint Sunusu faaliyet.pdf · Birinci basamak,2.basamak ve 3. Basamak sağlık hizmetleri gösterişli binalara rağmen iyi gitmiyor. Hekimler, özgürlüğe ve demokrasiye en

hatırlatma

Page 36: PowerPoint Sunusu faaliyet.pdf · Birinci basamak,2.basamak ve 3. Basamak sağlık hizmetleri gösterişli binalara rağmen iyi gitmiyor. Hekimler, özgürlüğe ve demokrasiye en

TARİHİNE, EĞİTİM KURUMLARINA, BİLİME , ÜRETİMİNE SAHİP ÇIKAMAYANDünya’nın sayılı kurumlarından biri olan, Türkiye Cumhuriyeti’nin temellerini oluşturup, birçok bilim adamı yetiştiren, Nazi zulmünden kaçan bilim adamlarına ev sahipliği yapan, çağdaş bilgi üretiminde dünya Üniversiteleri sıralamasında ilk 500’e giren, tarihinin derinliklerindeki kökleri ile güçlü, sağlam; yeni filizleri ile geleceğe uzanan, meyveler veren bir eğitim ve hizmet devi olan İstanbul Üniversitesi başta olmak üzere, Türkiye’nin bilim ve eğitim üretiminde büyük görevleri kıt kaynaklarına rağmen başarıyla gerçekleştiren üniversitelerimizi bölerek zayıflatan yasa tasarısı, Türkiye Büyük Millet Meclisi gündemine getirilmiştir.Aslında yapılmak istenen tarihsel bağları koparmak, ortak değerleri ortadan kaldırmaktır. Eğitim kurumlarının kişiliğini belirleyen onların köklü gelenekleri ve yapılarıdır. Yüzlerce yıllık köklere sahip bu kurumları en eski fakültelerinden koparmak bu ekolün can damarlarını kesmek ve kimliksizleştirmekten başka bir amaca hizmet etmeyecektir.Tasarı, üniversitelerimizin meşru kurullarının bilgisi ve katkısı olmadan; akademik, mali ve idari hiçbir bilimsel gerekçeye dayanmadan, anlamakta güçlük çektiğimiz bir gayretle yürürlüğe konulmak istenmektedir.Sağlıktan eğitime, sanayiden ticarete, üretimi sürdüren ve geliştiren nitelikli işgücünün neredeyse tümünü, Türkiye’nin büyük ölçekli ve yılların birikimini kurumsallaştıran üniversitelerinin mezun ve mensupları oluşturmaktadır.Öğretim üyesi ve altyapı kaynaklarındaki yetersizlik, küçük ölçekli üniversiteleri, bilimsel üretim bir yana, eğitim görevini bile sürdüremez durumlara itmiştir.Türkiye’nin ihtiyacı olan bilim ve eğitim üretimini sürdürmek ve geliştirmek, öğretim üyesi birikimi başta olmak üzere, kaynakları birleştirerek etkin ve verimli kullanımın önünü açmak, üniversitelerimizi bölmeyi değil, birleştirmeyi gerektirmektedir.Eğitime ve üretime dayanan, çağdaş, demokratik hukuk devleti ancak bilimin ışığında yürüyerek mümkündür. Tüm bu nedenler gereği, bu yasa tasarısının bir an önce durdurulmasını ve geri çekilmesini istiyor, Akademik kadrosu, çalışanı, öğrencisi, mezunlarıyla bu tasarıya karşı çıkıyoruz. 27 Nisan 2018

TARİHİNE, EĞİTİM KURUMLARINA,

BİLİME , ÜRETİMİNE SAHİP ÇIKAMAYAN

ÜLKESİNE SAHİP ÇIKAMAZ!...

Page 37: PowerPoint Sunusu faaliyet.pdf · Birinci basamak,2.basamak ve 3. Basamak sağlık hizmetleri gösterişli binalara rağmen iyi gitmiyor. Hekimler, özgürlüğe ve demokrasiye en

24-30 NİSAN DÜNYA AŞI HAFTASI,

29 Nisan Dünya Aşı günü

Aşı Candır, Hayat Kurtarır…

Sağlık Bakanlığı’nı aşılama konusunda göreve davet ediyoruz!

Aşı konusunda köklü bir tarihi olan bu topraklarda, bugün aşılanmayan binlerce çocuk olmasını ve aşı karşıtlığının giderek

yaygınlaşmasını kaygı içinde izliyoruz. Ülkemizde yüzyılların birikimine sahip aşı laboratuarlarının kapısına kilit vurulurken

itiraz ettik; bu birikimin yok edilmemesi gerektiğini savunduk. Aşılama hizmetlerinin geliştirilmesi için önerilerde bulunduk .

Ancak, sayıları giderek artan aşı reddi karşısında açıklama yapma ihtiyacı doğmaktadır.

Sağlık Bakanlığı’nın rakamlarına göre çocuğuna aşı yaptırmayı reddeden aile sayısı 2011’de 183 iken 2016’da 12 bine, 2017

ise 23 bine çıktı. Ne yazık ki günümüzde sadece aşı yaptırmayan değil aşısı olan çocukların da risk altında olduğu bir durum

söz konusudur. Kızamık vakalarının arttığı gözlenirken bunlar arasında aşılı çocukların da olduğu görülüyor.

Sağlık Bakanlığı suskun…

Aşı konusunda Sağlık Bakanlığı kendisini kenara çekmiş görünüyor.

Toplumda giderek artan aşı karşıtlığı ve bu konuda yürütülen tartışmalar karşısında Sağlık Bakanlığı ne yazık ki suskunluğunu

sürdürüyor. Aşı ve bağışıklama hizmetleri, artık Bakanlığın faaliyet raporlarında dahi yer almayan tali bir konu haline geldi .

Aşının büyük oranda uygulandığı kurumlar olan aile sağlığı merkezlerindeki sağlık çalışanları, aileler ile karşı karşıya kalmakta,

Bakanlığın iradesinin eksikliğini her gün yaşamaktadırlar. Sağlık çalışanları, aşılar konusundaki bilgilerini tazeleyebilecek

kurumsal destekten yoksun bir biçimde aşılama hizmetlerini yürütmeye gayret etmektedirler.

Sağlık Bakanlığı, aşılama hizmetlerini tanımladığı Genişletilmiş Bağışıklama Genelgesi’ni 2009’dan bu yana güncellememiştir.

Medyaya, gerek popülist söylemler nedeniyle gerekse aşı karşıtlığı üzerinden yansıyan haberler ailelerin kafasında şüpheler

oluşturduğunda, Sağlık Bakanlığı yine sessizliğini korumuştur. Oysa Bakanlıktan beklenen, topluma güçlü mesajlar vererek

aşılanmayı teşvik etmesi iken bu suskunluk aşıyı reddedenlerin sayısını büyütmekten başka bir işe yaramamaktadır.

Page 38: PowerPoint Sunusu faaliyet.pdf · Birinci basamak,2.basamak ve 3. Basamak sağlık hizmetleri gösterişli binalara rağmen iyi gitmiyor. Hekimler, özgürlüğe ve demokrasiye en

Dava konusu olan pek çok olayda aşılama konunda yasal düzenleme yapılması gerektiği mahkemelerce hükmedildiği halde, Bakanlığın ısrarla gerekli düzenlemeyi yapmaması dikkat çekicidir.Aşılar güvenli ve etkin ürünlerdir.

Aşıya karşı çıkanların iddialarından biri, aşıların içinde bulunan maddeler nedeniyle güvenilir olmadığıdır. Oysa, aşıların geliştirilme süreci, diğer ürünlere göre çok daha titiz bir çalışma ile yürütülmektedir. Bazı aşıların içinde bulunan cıvalı bileşik (tiyomersal), cıvanın organik formudur ve otizm yaptığına dair hiçbir bilimsel kanıt yoktur. Yakın zamanda Avustralya’da bir milyondan fazla çocuğu kapsayan bir çalışma, bu konudaki tartışmaya son noktayı koymuştur. Aşıların etkisini güçlendirmek amacıyla kullanılan alüminyum çok düşük miktardadır; bu maddeye gıdalar ve hava yoluyla maruz kalma ile karşılaştırıldığında ihmal edilebilir düzeydedir.

Bir kez daha altını çizmek istiyoruz ki, aşılar gönül rahatlığıyla kullanılabilecek güvenilir ürünlerdir.Aşı karşıtları bilmelidir ki;

Dünya Sağlık Örgütü’ne göre, dünya üzerinde insan sağlığına en çok katkısı olan iki uygulamadan biri aşılar diğeri suyun dezenfeksiyonudur.

Türkiye’de aşılama oranlarının bugünkü düzeyine erişmesi birinci basamakta emek veren sağlık çalışanları sayesinde gerçekleşmiştir. Aşılama hizmetinin yaygınlaşmadığı yıllarda Türkiye’de doğan her bin bebekten 150-

200’ü bir yaşını görmeden ölüyordu. Aşıyla korunabilir hastalıklar çoğunlukla yaşamı tehdit eden yani ölüm ya da sakatlıkla sonuçlanan hastalıklardır. Çocuklarınızı aşılatmadığınızda onların yaşamını riske atarsınız.Yüksek aşılama oranları toplum bağışıklığı denen bir olguyu ortaya çıkarır ki, bu da artık o hastalığın salgınlarının olmadığı, sadece az sayıda vakanın görülebildiği bir durumdur. Bu nedenle aşılama gerçekte bireysel değil toplumsal bir hizmettir.

Aşı sadece uygulandığı kişiyi korumaz; hastalık etkeninin toplumdaki dolaşımını engelleyerek toplumdaki riskli kişileri de korur. Aşılama oranının düşük düzeyde kalması, kanser tedavisi gören ya da doğuştan bağışıklık sistemi hastalığı olan çocukları risk altında bırakmaktadır. Bu nedenle aşı olmasına engel durumu olmayan çocukların aşılanması, aşı olma konusunda engelleri olan çocukları da dolaylı olarak korumaktadır.

Aşı olmayı reddetmek, bireysel özgürlük değil kamu sağlığını tehdit eden bir davranıştır.Ne istiyoruz?

Sağlık Bakanlığı’nı aşılama konusunda sorumluluk almaya ve göreve davet ediyoruz. TTB’nin aşı konusunda hazırladığı TBMM’ye sunduğu yasa değişikliği önerisinin bir an önce yasallaşmasını talep ediyoruz.

Page 39: PowerPoint Sunusu faaliyet.pdf · Birinci basamak,2.basamak ve 3. Basamak sağlık hizmetleri gösterişli binalara rağmen iyi gitmiyor. Hekimler, özgürlüğe ve demokrasiye en

Tabip odamıza

destek veren tüm meslektaşlarımıza

teşekkür ederiz.