plasfeddergİ sayı 13

124
Verimlilik İhracat Kalite Teknoloji İnsan gücü OCAK - MART 2016 / 13. SAYI PLASTİK SANAYİCİLERİ FEDERASYONU DERGİSİ English version included

Upload: plasfed-plastik-sanayicileri-federasyonu

Post on 30-Jul-2016

269 views

Category:

Documents


9 download

DESCRIPTION

PLASFED Plastik Sanayicileri Federasyonu Yayını PLASFEDDERGİ Ocak - Mart 2016

TRANSCRIPT

Page 1: PLASFEDDERGİ Sayı 13

Verimlilik

İhracat

KaliteTeknoloji

İnsangücü

OCAK - MART 2016 / 13. SAYIPLASTİK SANAYİCİLERİ FEDERASYONU DERGİSİEnglish version included

Page 2: PLASFEDDERGİ Sayı 13
Page 3: PLASFEDDERGİ Sayı 13
Page 4: PLASFEDDERGİ Sayı 13
Page 5: PLASFEDDERGİ Sayı 13

PLASFEDDERGİ

3

BAŞKANIN MESAJI

Selçuk AksoyBaşkan

PLASFEDPlastik Sanayicileri Federasyonu

Geçtiğimiz günlerde 2015 yılı büyüme verisi %4 olarak açıklandı. Bu rakam özlediğimiz seviyeden hala çok uzak olsa da dünyada Türkiye ile aynı klasmanda yer alan ülkeler içerisinde oldukça iyi bir performans olarak kabul ediliyor. Ancak bu büyümenin ağırlıklı bir kısmının ha-len devam eden alt ve üstyapı projelerinden kaynaklanıyor. Diğer sektörlere sirayet etmemiş olması sebebiyle bu büyüme toplumun çoğunluğu tarafından 2015 içinde hissedilmedi.

Öte yandan 2016 senesi plastik sektörü için iyi başlamış görünüyor. 2013 yılından beri ilk defa üç aylık hammadde ithalatı bir önceki yıla göre %10’un üzerinde artış kaydetmiş durum-da. İhracatın önemli bir değişiklik göstermediği bu dönemde bu artış iç piyasada bir canlanma-ya işaret ediyor.

Bu hareketlilik hemen plastik hammadde fiyatlarına artış olarak yansıdı. Daha da kötüsü, üreticide dahi hammadde bir anda bulunmaz oldu. Fiyatların yükselmesi ile yine aklımıza kör-fez ülkeleri ve İran’dan yapılan hammadde ithalatlarına daha önce AB mevzuatı bahane edile-rek konmuş olan ek vergiler geliyor. Bu vergiler bir gelir kaynağı olarak görülmemeli. Sektörün rekabet gücünü kaybetmesi ile uzun vadede ihracat ve istihdamda çok büyük olumsuzluklar ortaya çıkarabileceği ve devlet açısından kayıpların çok daha büyük olabileceği unutulmamalı.

Orta vadede sektörün rekabet gücünü ve varlığını koruyabilmek adına katma değerli ürünlere yönelmesi gerektiğini her ortamda dile getiriyoruz. Katma değer arttıkça hammad-de fiyatlarındaki ek maliyetler önemini kaybedecektir. Ancak bu geçiş gerçekleşene kadar maliyet avantajlarımız korunmazsa firmalarımızın hızla sektörden çıkması veya yabancıla-ra satılması ile ilgili haberleri duymaya devam edeceğiz. Küresel ölçekte firmalar ile rekabet edebilmek için gerekli yatırım ve finansman ortamı sağlanmadan yerli oyuncularımızın küresel rekabette ayakta kalması beklenmemeli.

Önceki yazımda dile getirdiğim reformlar ile ilgili beklentilerimiz konusunda yavaş da olsa adımlar atılması sevindirici bir gelişme. AR-GE teşviklerindeki iyileştirmelerden sonra yatırım teşviklerinde de benzer bir gelişmeyi bekliyoruz.

Sizlere bol kazançlı güzel günler dilerim.

Türkiye’de neler oluyor?

Page 6: PLASFEDDERGİ Sayı 13

PLASFEDDERGİ

4

Selçuk GülsünPLASFEDDERGİ

Yayın Kurulu BaşkanıPAGDER Plastik Sanayicileri

Derneği Başkan V.

2016 yılının ilk sayısı ile yine sizlerin karşısındayız. Bir yılı daha geride bıraktık. 13.sayımızı sizlerin beğenisine sunmaktan mutluluk duyuyoruz.

2016, ülkemiz ve dünya için artarak devam eden terörist eylemlerle başladı. Bu bizleri oldukça derinden yaralıyor. Yitirilen günahsız canlar hepimizi derinden üzüyor. Terör faali-yetlerinin temel amacı toplumu yıldırmak ve güvensiz bir ortam yaratmaktır. Toplum, güven ortamının erozyona uğradığı dönemlerde içine kapanır, tüm tüketim ve risk iştahı azalır. Terör odaklarının hedeflerine ulaşmak için en çok başvurduğu yöntemlerin başında, hiçbir yerin gü-venli olmadığı izlenimini yaratacak eylemlerdir. Temkinli olmalıyız fakat içimize de kapanma-malıyız.

Türkiye plastik sanayi 2000’li yılların başından beri ortalama çift haneli büyüme rakam-larıyla bugünlere geldi. Bu sayede dünyada da ilk on oyunca arasında yerini aldı. Fakat 2015 yılında sektör bu ivmeyi kaybetti. Miktar bazında yüzde 1’ler nispetinde bir artışla seneyi kapattı. Sektörün taşımış olduğu fırsatların yanında bölgemizde sektör için tehdit yaratan birçok unsur da gelişmekte. Bu tehditleri kısaca değerlendirecek olursak; coğrafyamızdaki istikrar problemleri, hammaddeye erişim güçlükleri, mamul üretiminde komşu ülkelerde ika-me yatırımların artması, emek yoğun alandan teknoloji yoğun alana geçişte yeterince başarılı adımların atılamamış olması, kalifiye iş gücü eksikliği, kurumsal kimliğin oluşturulamaması ve neticesinde parçalanan ve küçülüp ölçek ekonomisi dışına çıkan işletmelerin çokluğu önemli sebepler olarak karşımıza çıkıyor.

Günümüzde iş dünyasının karmaşık ve yoğun rekabetçi ortamında şirketleri yönetmek, bir uçağı uçurmak kadar zor bir iştir. Rotayı doğru takip ederek hedefe varmak için tüm yöneti-cilerin verileri çok iyi analiz etmesini gerektirir. Teknoloji ve insan beğenisi o kadar hızlı değişip gelişmektedir ki hata yapmaya fırsat vermeyecek kadar acımasızdır. Geleneksel üretim odaklı büyüme stratejisinden müşteri odaklı büyüme yaklaşımına ve bunun için sistemlerin enteg-rasyonunu sağlamaya geçişi sektörümüz içinde hızla tesis etmeliyiz. Dünya ile rekabetimizin kalıcı olması buna bağlıdır. Geçmiş sayılarımızda değindiğimiz endüstri 4.0 yani dördüncü sa-nayi devrimi neticesinde endüstri ile bilişim teknolojisi çok daha bir arada ve uyumlu çalışa-caktır. Bu daha verimli iş süreçleri yaratacak hatta düşünebilen makinalarla insan müdahalesi en aza indirgenirken, verimlilik en üst seviyeye çıkacaktır. Böylece gelişmiş ülkeler gelişmekte olan ülkelerle mesafeyi daha da fazla açarak bu sürece dâhil olamayan ve emek yoğun alan-larda sanayisini tesis etmiş olan ülkeler için büyük bir risk yaratacaktır. Esasen ülkemiz plastik sektörü içinde bu risk oldukça fazla görünmekte. Yatırımları mamul ve yarı mamul üretiminde yoğunlaşan, emek girdisinin çok, katma değerin düşük olduğu alanlarda büyüyen sektör, bu yeni sanayi devrimiyle tamamen teknolojik imkânlarla ve de insan faktörü en aza indirgenerek oluşturulacak süreçler bizler için ciddi tehditler içermektedir. Peki ne yapmalıyız? Bu konuda temelde yapmamız gereken teknolojik altyapımızı geliştirmek, yeni iş modellerini uygulanabi-lir kılmak, müşteri odaklı süreçleri oluşturmak ve de en önemlisi yazılım ve bilişim altyapılarını bünyelerimize alarak, tam entegre sistemleri işletmelerimizde verimliliğe maksimum katkı sağlayacak şekilde devreye sokmaktır.

Sonuç olarak endüstri devrimlerinin gelişim süreci neticesinde öncelikle bilek gücü devre dışı kalmış daha sonra teknik personeller şimdi ise mühendisler bu tehdidin bir parçası duru-mundadır. Sanayimiz için ise bu süreçte; önce mekanik cihazlar daha sonra elektronik cihaz-lar şimdi ise otomasyon teknolojileri ve yatırımları tehdit altındadır. Yeni çağda klasik üretim devre dışı kalma tehdidi altındadır. Tüketici 3D yazıcılar ile kendi temel ihtiyaçlarını evlerinde yapabilir duruma gelecektir. O takdirde hepimizin yeni çağın gereklerine göre akıllı tesisler ku-rup, akıllı ürünler üretmek için daha çok çalışmalı ve de bunlar için yatırım yapmalıyız.

Ülkemiz için güzel haberlerin eksik olmadığı, huzurlu, sağlıklı ve bol kazançlı günler dili-yorum.

Saygılarımla.

YAYIN KURULU BAŞKANI’NDAN

PLASFEDDERGİ’den merhaba

Page 7: PLASFEDDERGİ Sayı 13
Page 8: PLASFEDDERGİ Sayı 13

PLASFEDDERGİ

6

İÇİNDEKİLER

PLASFEDDERGİPlastik Sanayicileri Federasyonu Dergisi

e-dergi; www.plasfed.org.tr

• PLASFED Adına İmtiyaz SahibiSelçuk Aksoy

• Yayın Kurulu BaşkanıSelçuk Gülsün - Tisan Mühendislik Plastikleri

• Yayın KuruluAhmet Yalçınkaya – Yalçınkaya PlastikAli İbrahim Aydın - Proses DenetimBurç Angan - Hür-mak Plastik MakinaGüralp Özkoç - Kocaeli ÜniversitesiHüseyin Semerci - Şenmak MakinaMehmet Emin Yurci – Yıldız Teknik ÜniversitesiMehmet Sankır – TOBB Ekonomi ve Teknoloji ÜniversitesiMurat Cansever - EurotecNevzat Artık – Ankara ÜniversitesiNurseli Uyanık – İstanbul Teknik ÜniversitesiReha Gür - EurotecRuhi Gürdal - RGA DanışmanlıkSelahattin Yılmaz - Erka AmbalajTuncer Yalçınyuva - İstanbul ÜniversitesiÜmit Özlale - Özyeğin ÜniversitesiÜnal Aykun - Semi ElektronikYakup Ülçer - Ravago GroupYusuf Menceloğlu – Sabancı Üniversitesi

• Sorumlu Yazı İşleri Müdürü Selçuk Mutlu

• Editör Mehmet Pala

• Yayın Sorumlusu Erol Türker

• Editoryal Hazırlık Mediaetik İletişim Ajansı

• Grafik TasarımBurak Çetiner – Pusula BasımTel: 90 212 671 8303

• Reklam Koordinatörü Selin Portakal

• İletişim İstanbul Ticaret Sarayı, No:333 Giyimkent – İSTANBULTel: 90 212 438 2619 Faks: 90 212 438 1593www.plasfed.org.tr [email protected]

• Baskı Fabrika Basım ve Tic. Ltd. Ştiwww.fabrikabasim.comTel: 0212 294 38 00

Dergi T.C. yasalarına uygun yayınlanmaktadır. Dergide yayınlanan yazı, fotoğraf ve tüm grafiklerin her hakkı saklıdır. İzinsiz kullanılamaz.

72

8682

16

Pano: EGEPLASDER, Menemen OSB’de mesleki eğitim birimi talep etti

Söyleşi: Abdioğulları Plastik Am-balaj: Önce ticarete, sonra sanayiciliğe geçiş.

Pano: Sanayi İşbirliği Programı yavaş ilerliyor

28

Pano : Kompozit Genel Kurulu yapıldı, PLASFED’e katılım oy birliğiyle kabul edildi

12

24

Pano: Türkiye’nin ilklerini taşıyan PAGDER & ASLAN OSB’de kuralar çekildi

Sürdürülebilir büyüme ve refah için reform

Atlas: En kapsamlı STA yürürlükte, Güney Kore ile ilişkiler derinleşiyor

Page 9: PLASFEDDERGİ Sayı 13

7

PLASFEDDERGİ

7

92 102

110

78

Söyleşi: MİKROSAN Yönetim Kurulu Başka-nı Naci Sönmez: “Zor dönemde dikkatli, sabırlı olmak gerekir ama işin de başında olacaksınız”

Endüstriden: Selçuk MutluTürk plastik sektörü zorlu 2015’i büyümeyle kapatmayı başardı

Pano: ÇUKUROVAPLASDER’den Mersin Buluşması

22

Pano: Kauçuk sektörü kümelenmeyi gündemine aldı

From the Industry (Eng): Turkish plastic sector has succeeded to complete tough 2015 with growth

Breaking News: News In English

Pano : İvedik Plastik Sektör Kümelenmesi Yıldırım Beyazıt Üniversitesi ile işbirliği yapıyor

52

90

Pano : PAGDER Danışma Kurulu: Büyüme için tek yol sanayi

Pano : Makinede dışa bağımlılık, üreticinin rekabet gücünü azaltıyor

8 11

PlaSTK:Derneklerden Mesajlar

50-60

Pano : İzmir Menemen Plastik İhtisas OSB’de yatırım heyecanı

70

Pano: “Ürün güvenliği mevzuatında ispat yükümlülüğü yeniden düzenlenmeli”

20

Görüş: YMM Ali İbrahim AydınEbitda ve şirket piyasa değerinin hesaplanması

17

Page 10: PLASFEDDERGİ Sayı 13

PLASFEDDERGİ

8

PANO

Türkiye’nin en eski iş dünyası sivil toplum örgütlerinden olan Plastik Sanayicileri Der-neği, sektörün deneyimli isimlerinin bir araya geldiği Danışma Kurulu’nda sanayi ve sektöre yönelik değerlendirmeler yaptı.

Toplantıya, PAGDER Yönetim Kurulu Baş-kanı Reha Gür başta olmak üzere, İSO (İstanbul Sanayi Odası) Meclis Üyeliği görevinin yanı sıra PAGDER Danışma Kurulu Başkanlığı görevini yürüten Ömer Karadeniz, PAGDER Yönetim Kurulu ve Çalışma Komiteleri üyeleri, Türki-ye plastik sanayisinin çatı kuruluşu PLASFED (Plastik Sanayicileri Federasyonu) Yönetim Kurulu Başkanı Selçuk Aksoy ve Başkan Yar-dımcısı Hüseyin Semerci; ülke genelinde böl-

gelerinin en etkin dernek, birlik başkanları ve üyeleri ile İSO (İstanbul Sanayi Odası) Başkanı Erdal Bahçıvan, İSO Başkan Yardımcısı Adnan Dalgakıran, İSO Yönetim Kurulu Üyeleri Nahit Kemalbay ve Nurhan Kaya, İTO (İstanbul Tica-ret Odası) Meclis Başkanı Şekib Avdagiç EBSO (Ege Bölgesi Sanayi Odası) Meclis Başkanı Sa-lih Esen gibi alanın önemli isimleri, İSO Meclis ve Meslek Komiteleri Üyeleri ile sektöre yön veren plastik sanayicileri katıldı.

Toplantıda, Türkiye’nin gelişimi için sa-nayiye daha fazla ağırlık verilmesi gerekliliği yönündeki mesajlar ön plana çıktı. Sektörde ise hammaddenin yerli üretilmesi ve makine sektörünün güçlenmesine yönelik yapısal so-runlar gündeme taşındı. Toplantının modera-törlüğünü PAGDER Danışma Kurulu Başkanı olan Ömer Karadeniz yaptı.

Reha Gür: “Türkiye plastik sek-töründeki genç kitleyi kimse tutamayacak”

PAGDER Başkanı Reha Gür, toplantı-da yaptığı konuşmada, dünyanın aslında en çevreci mamulünün plastik olduğunu tüm kamuoyuna anlatan bu proje ve yaptıkları girişimleri, çalışmaları içeren kamuoyu bilgi-lendirmelerinde; önemli destekler aldıklarını vurguladı. Olumlu algıda hızlı bir yol aldıklarını vurgulayan Reha Gür, 2015 – 2018 Yönetim Dönemi’nde “Yenilikçi, Fark Yaratan, Takım

Çalışmasına önem veren, kurumsallık ve ve-rimlilik ilkeleriyle yola büyük bir güç ve azimle devam ettiklerini söyledi. Reha Gür, sektörün birçok yapısal sorunla boğuştuğunu ancak bu sorunlar arasında öne çıkan hammaddede ve makinede yurt dışına bağımlılığın sektörün en fazla elini kolunu bağladığına dikkat çekerek “Kendi içimizde yurt içi ve yurt dışı rekabetimi-zi artıracak, inovasyonu yaratabilecek genç bir kitleyiz; bizi kimse tutamaz” şeklinde konuştu.

Hem kendisinin hem de yeni yönetim kadrosundaki ekibin geçmiş yönetimlerin ba-şarılarının çıtasını zirveye taşımak hedefinde olduğunu belirten Reha Gür, PAGDER’in üyesi bulunduğu ulusal ve uluslararası çatı örgüt-

PAGDER Danışma Kurulu:

Sanayi sıçramanın tek yolu

Türkiye’nin köklü iş dünyası sivil toplum örgütü PAGDER, sek-törün sorunlarının ele alındığı Da-nışma Kurulu Toplantısını yaptı. Toplantıda, Türkiye’nin gelişmesi için en önemli araçların başın-da sanayinin geldiği bir kez daha vurgulandı. Sektörel değerlen-dirme kapsamında ise hammad-denin yerli olarak üretilmesinin önemine işaret edildi.

Page 11: PLASFEDDERGİ Sayı 13

PLASFEDDERGİ

9

PANO

lerde üyelerinin ve sektörün bir üst perdeden temsil edilmesi ilkesine bağlı bir şekilde görev-lerine büyük bir heyecan ve dikkatle devam ettiklerini belirtti. Gür; PAGDER’in bilgi mer-kezi, strateji planlayıcı ve sektörü ilgilendiren her konuda, her detayda çözüm masası olmayı daha güçlü, etkin bir şekilde sürdürdüklerinin altını çizdi.

Türkiye plastik sektör profili ve temel so-runlarına karşı çözüm odaklı; temsil çalışmala-rı, mevzuat çalışmaları, eğitim ve seminer faa-liyetleri, ticareti geliştirme faaliyetleri, plastik sanayisinin kümelenmesi için hayata geçen PAGDER&ASLAN Plastikçiler İhtisas Organize

Sanayi Bölgesi faaliyetleri yanı sıra sektörün haklı itibarını pekiştirecek, plastiğin hak ettiği olumlu algıya kavuşmasını sağlayacak tanıtım ve basın&halkla ilişkiler çalışmalarına önem verdiklerini vurgulayan Gür, PAGDER tarihinin en geniş kitleye hitap eden kurumsal sosyal sorumluluk projesi olan ve iki yıldır devam eden Yuvaya Dönüşen Plastikler projesinin, bu yıl yaptıkları ziyaret ile Çevre ve Şehircilik Ba-kanlığı desteğini de aldığının müjdesini verdi.

Ömer Karadeniz: “Birlik olursa-nız hiçbir kuvvet sizi kıramaz!”

PAGDER Danışma Kurulu Toplantısı’nın açılış konuşmasını yapan Ömer Karadeniz, PAGDER ev sahipliğinde düzenlenen toplantı-ya gösterilen ilgiye ve geniş katılıma teşekkür-lerini sundu. STK’ların ve meslek örgütlerinin ahenk içinde çalışmalar yapmasının büyük bir dinamizm yaratarak sektörü daha iyi noktalara getireceğini söyleyen Karadeniz konuşmasın-daki birlik çağrısını, Oğuz Kağan’ın bir öyküsü-nü aktararak pekiştirdi: “Hükümdar, ölmeden önce üç oğlunu da yanına çağırır. Her birine birer ok vererek kırmalarını emreder. Çocuk-lar okları kolayca kırar. Hükümdar bu kez iki ok birden verir; çocuklar iki oku da kırarlar. Üç ok verdiğinde ise çocuklar zorlanır, okları kıra-mazlar. Bunun üzerine der ki: Siz birbirinizden ayrılırsanız hepinizi bu oklar gibi birer birer kı-

rıp parçalarlar. Ama birlik olursanız hiçbir kuv-vet sizi kıramaz...”

Salih Esen: Plastiğin gelişimi, cari açığı ortadan kaldıracak çö-züm!

Toplantıda konuşan EBSO (Ege Bölge-si Sanayi Odası) Meclis Başkanı Salih Esen, Türkiye’ye büyük katma değer yaratan plas-tik sektöründe kümelenmenin gerekliliğine OSB’lerin çoğalmasına dikkat çekti. Plastiğin gelişiminin özellikle Türkiye’nin cari açığı-nın oradan kalkmasına yönelik en büyük çö-zümlerden bir olduğunu vurgulayan Esen, Petkim’e rağmen hammadde tedariğinde

sektörün yaşadığı sorunun sürekliliğinin al-tını çizdi. PAGDER ve PLASFED’in başı çektiği sektörel örgütlerin desteklerinin önemini de vurgulayan Salih Esen, “Sizlerle sesimiz daha gür çıkıyor” dedi.

Şekib Avdagiç: “Sadece yüzde 6 karlılık oranı ile nasıl kaynak ar-tırımı ve yatırım yapılacak?”

İTO (İstanbul Ticaret Odası) Meclis Baş-kanlığı yanı sıra Kompozit Sanayicileri Derneği Başkanlığı görevini de yürüten Şekib Avdagiç, İTO ve Kompozit Sanayicileri Derneği adına, düzenlediği bu önemli toplantı nedeniyle PAGDER’e teşekkürlerini sunarak başladığı konuşmasında, Türkiye’de yatırım isteğinin törpülendiğini; yatırım ortamının ivedilikle iyileştirilmesi gerektiğini söyledi. Sektördeki meslek örgütleri ve sivil toplum kuruluşları-nın taleplerini farklı frekanslarda değil; ortak bir deklarasyon hazırlayarak -şu anda olumlu bir hava içinde bulunan- hükümet ile paylaş-ması önerisini getiren Avdagiç, TAYSAD (Ta-şıt Araçları Yan Sanayicileri Derneği’nin) İSO 500 verilerinden yararlanarak hazırladıkları bir çalışmada sanayicinin yatırımından sadece yüzde 6 kazanç elde edebildiğini belirtti. Şekib Avdagiç, “Türkiye’de sanayicinin kazanç oranı sadece yüzde 6 iken, nasıl kaynak artırımı ve yatırım yapacak!?” sorusunu yöneltti.

Erdal Bahçıvan: Türkiye sanayi-si, tecrübe ile gençliğin vizyo-nunu bağlayabilmeli!

Birbirinden değerli isimler ile kıymetli bir fikir ortamında plastik sanayisini konuşa-cak olmaktan mutlu olduğunu ifade ederek konuşmasına başlayan İSO Başkanı Erdal Bahçıvan ise Türkiye’de ikinci ve üçüncü jene-rasyonun sanayi ve üretime karşı olan istek-sizliğinin dikkatini çektiğini söyledi. Bahçıvan, PAGDER’in 36’ncı Dönem Yönetim Kurulu Baş-kanlık görevini devralan Reha Gür’ün Yönetim Kurulu üyeleri ile birlikte birkaç hafta önce kendisine yaptıkları ziyarette, bu genç ekipte gördüğü heyecan ve ışıltı dolu tablodan mutlu olduğunu, sanayi açısından umut duyduğunu paylaştı. PAGDER’in 1950’lere dayanan köklü geçmişi ile sektörel örgütlenme konusunda en başarılı örneği teşkil ettiğine değinen Bah-çıvan, “Türkiye sanayisinin geçmişin tecrübe-si ile gençliğin vizyonunu bağlayamamasını önemli bir eksiklik olarak nitelendiriyorum. Bu-gün, gençlerin ve tecrübeli isimlerin bir araya gelerek katıldığı bu toplantının çok önemli olduğunu; köprü olma konusunda bu önemli adımı atan sektör duayenlerine de tebriklerimi sunuyorum” dedi.

PAGDER ile kalıcı zeminde bir-likte adımlar atıyoruz!

Ankara ile şu anda sanayi arasında daha olumlu bir iklim bulunduğuna da dikkat çeken Erdal Bahçıvan, plastik sektörünün İSO’da önemli bir ağırlığının bulunduğunu; PAGDER ile daima plastik sektörü ile ilgili konuları ve güncel değerlendirmeleri açısından yakın bir iletişimde olduklarını, bugün de PAGDER ile kalıcı zeminde birlikte adımlar attıklarını vur-guladı.

Siyaset ikliminin üretim ekonomisinin gerçeklerinin önünde yer aldığı son bir-iki yılın

Page 12: PLASFEDDERGİ Sayı 13

PLASFEDDERGİ

10

PANO

ne dek gelinen ülkesel bazda gelişim çizelge-sini dünya ekseninde değerlendiren Çağatay, tüm verilerin ortaya koyduğu şekilde bundan 30 yıl sonrasının tablosunu değerlendirdi. Bi-lişim ve genetiğin öne çıkacağını; Türkiye’nin bu tabloda yerinin düşünülmesi gerektiğini söyleyen Çağatay, “30 yıl sonra sadece geli-şen ve gelişmemiş ülkeler olacak; gelişmekte olan ülkeler diye bir ara kategoride herhangi bir ülke kalmayacak. Teknoloji üreten ve sa-tanlar dünyayı yönetecek” dedi.

Sorunlar, çözüm önerileri ve çözüm talepleri ile hükümetin ilgili birimlerine iletilecek!

Konuşmaların tamamlanması ardından PAGDER Danışma Kurulu üyelerinin plastik ve plastikle ilgili yan sektörlerin ilgili görüş ve çözüm önerileri de tek tek dinlendi. Sektörün hammadde ve makinede yurt dışına bağımlılı-ğı, kur riski-piyasalardaki sert dalgalanmalar; elektrik, enerji gibi yüksek maliyet kalemleri ile karlılıktaki önemli düşüşlerle rekabet gücü-nün olumsuz etkilenmesi ve düşük kar marjları nedeniyle gereken yatırımların yapılamaması, dolayısıyla Ar-Ge, Ür-Ge ve inovasyona kaynak yaratılamaması; sektörel eğitim ve yetişmiş nitelikli ara elemanların yoksunluğu; çağımızın ve gelecek çağın gereği olan bilişimi iyi bilen, eğitimini alan insanların yetiştirilememesi; işveren yükü alınmadan asgari ücretin artırıl-masında yaşanacak önemli sıkıntılar, makine üretimi ve teknoloji üretimine verilen deste-ğin yetersizliği, katma değerli ürün çeşitliliği azlığı, devlet teşvik ve desteklerinin yetersiz-liği yanı sıra devlet bankalarından sanayiciye kredi verilmesinin zorlukları gibi sektörün yapısal, temel sorunlarının ilgili hükümet ka-natlarına iletilmesi, çözüm odaklı girişimlerde ısrarcı olunması kararı alındı.

PAGDER’den anlamlı bir adım: Plaket yerine adınıza dikilen bir fidan!

Ödül ve teşekkürlerde geleneksel bir şe-kilde sunulan plaket konusunda da anlamlı bir hareketi başlatan ve bir süredir plaket sunum-larında kişi adına İstanbul Çatalca’da İnceğiz ağaçlandırma alanına yüzlerce fidan diken PAGDER, Danışma Kurulu Toplantısı’nda da tüm üyeleri adına 5’er fidan dikildiğini göste-ren sertifikalarını sunarak “PAGDER Danışma Kurulu Toplantısı”nı tamamladı.

sektörünün artık kendi teknolojisini, kendi ma-kine parkını kurması gerektiğini söyledi. Plas-tik sektörünün ikinci önemli konusunun da, yerli üretim kısıtlılığı nedeniyle dışa bağımlılığı bulunan hammadde olduğunu ve sektörün kendi hammaddesini üretiyor olabilmesi ge-rektiğini vurgulayan Bahçıvan, “Çay kaşığı ile elde edilen kazanca karşılık kamyonlar dolusu kaynak batıya teknoloji için aktarılıyor. Kendi makinesini ve kendi teknolojisini üretmeyen hiçbir sektör, global oyuncu olamaz. Plastik sektörü gibi bu kadar güçlü ve köklü sanayi, hammadde sorununu çözer ise global ölçekte çok daha güçlü hale geleceğine inanıyorum. Ankara’dan bu noktada teşvik isteyeceğiz ve bu konuda fazlasıyla kaprisli ve ısrarcı olaca-ğız; ülkemizin geleceğine yönelik taleplerimizi ısrarla sürdüreceğiz” dedi.

Ali Çağatay: 30 yıl sonra, teknoloji üreten ve satanlar dünyayı yönetecek!

Toplantıya özel olarak davet edilen ga-zeteci Ali Çağatay da, fütüristik bir konuşma yaptı.14. yüzyıldan başlayarak asır asır bugü-

geride kaldığını, yeni bir döneme girilen dört yılık bu süreçte Türkiye’nin tekrar bir üretim ekonomisine gireceğinin hükümet programın-da net yer aldığını söyleyen Bahçıvan, “Teşhis konusunda da, tedavi konusunda da Ankara ile mutabakat sağlandı. Hükümet programın-da İSO olarak dile getirdiğimiz tüm ana stra-tejik konular açık şekilde alıyor” dedi. Bunu bir taahhüt olarak kabul ettiklerini, Türkiye’nin yüksek teknoloji ve katma değer üreten, ni-celikten ziyade nitelik üreten bir sanayiye dönüşümü için önemli bir işaret olarak değer-lendirdiklerini ve 2-3 ayda bir, ilgili bakanlıklar-la sanayinin ihtiyaçlarını aktarma noktasında bir çalışma içinde olacaklarını, taleplerini her zamankinden güçlü ve ısrarlı söyleyeceklerini belirten Erdal Bahçıvan, “Tüm sanayi sektö-rü olarak söylüyorum, artık mütevazı değiliz” dedi.

Ülkemiz bir sıçrama yapacaksa bunun yolu sanayiden geçiyor; plastik sektörü kendi hammad-desini Türkiye’de üretebilmeli!

“Bir takım konjonktürel sorunlarımız var; etrafımız ateş çemberi. Dönemsel zorlukla-rı doğru yönettiğimiz takdirde orta vadede fırsat haline gelecektir. Batı ile ilişkilerimizin pozitife dönmesi, AB ile yaşadığımız bahar havası ve batı tarafından tekrar stratejik ortak olarak görülüyor olmak bizim için kıymetli fır-satlar olacak. Türkiye bir sıçrama yapacaksa, güçlü bir ülke olacaksa bunun yolu sanayiden geçer” diyen Bahçıvan, askeri ve siyasi olarak güçlü olunsa dahi, ekonomik gücün yetersizli-ğinde ancak bir yere kadar ilerlenebileceğinin altını çizdi.

Plastik sektörü dahil tüm sektörlerin viz-yon hedefinin önemine değinen Bahçıvan, bu kadar büyük başarılar kazanan Türkiye plastik

Page 13: PLASFEDDERGİ Sayı 13

PLASFEDDERGİ

11

Makinede dışa bağımlılık, üreticinin rekabet gücünü azaltıyor

Plastik ve kauçuk işleme makineleri sektörü, İSO’nun ev sahip-liğinde düzenlenen bir çalıştay ile ele alındı. PAGDER Başkanı Reha Gür, plastik ve kauçuk işleme makinelerinde dışa bağımlılığın yük-sek olduğunu hatırlatarak, bunun rekabet gücü kaybına yol açtığı-nın altını çizdi.

Çalıştayda öne çıkan görüşlere göre makine sektöründe eği-limler, kullanıcıların beklentilerindeki değişimler, makine tekno-lojilerinde ve tasarımında değişimler, sektörde faaliyet gösteren kurumların stratejilerinde yaşanan değişimler ve sektöre yönelik ulusal politikalar ve diğer alanlarda yaşanan değişimler olmak üze-re 4 ana eğilim etrafında şekilleniyor.

ömrü çok kısa. Alınan makinenin henüz borcu bitmemişken yeni teknolojiler ortaya çıkıyor. Bu da rekabette geri kalmamıza neden oluyor. Bu nedenle özelikle makine başta olmak üzere bizim üretim araçlarını kendimiz üretmemiz şart. Satın alınan teknoloji ile hiçbir ülke dünya devi haline gelemez” diye konuştu.

Türkiye’de 11 bin dolayında makine ve yan sanayi firmasının faaliyet gösterdiğini ha-tırlatan Dalgakıran, 180 bin çalışanı bulunan sektörün küçük ölçekli şirketlerden oluştuğu-nu belirtti. Dalgakıran, “Firma başına düşen çalışan sayısı ise sadece 17. Bu ortalama ile dünya standartlarına çıkmak çok zor. Evet, üretmek çok önemli ama günümüzde çok daha önemli unsurlar var. Üretmek yaptığımız işin sadece yüzde 15’i. Kaliteli, rekabetçi, pazar-lama stratejisine sahip, servis hizmeti güçlü olan bir üretim yapmak artık çok daha önemli. İşte, bizim bu alanlarda yürümemiz lazım. Ayrı-ca başka bir önemli nokta, makine üreticileri-nin makine kullanıcılarının ihtiyaçlarını çok iyi bilmesi lazım” dedi.

Makine sektörü dönüşüyorÇalıştayda öne çıkan görüşlere göre maki-

ne sektöründe eğilimler, kullanıcıların beklen-tilerindeki değişimler, makine teknolojilerinde ve tasarımında değişimler, sektörde faaliyet gösteren kurumların stratejilerinde yaşanan değişimler ve sektöre yönelik ulusal politikalar ve diğer alanlarda yaşanan değişimler olmak üzere 4 ana eğilim etrafında şekilleniyor.

Çalıştayda, bu her bir eğilime yönelik katı-lımcı görüşleri alındı ve çıkarımlar yapıldı. Buna göre, Kullanıcı Sektörlerin beklentilerinde ya-şanan değişimler; kullanıcıların performans-fi-yat bağlamında daha seçici hale gelmesinden kaynaklanıyor. Enerji ve çevre duyarlılığı yük-sek makineler talep ediliyor. Plastik enjeksi-yonunda özgün ve robotik makineler ön plana çıkıyor.

Makine teknolojilerinde ve tasarımında yaşanan değişimler; makinelerin değişen reka-bet koşullarına cevap veren ve yeni malzeme-leri işlemeye yönelik teknolojilere duyulan ihti-yaç ve beklentilerden kaynaklanıyor. Bu eğilim içinde AR-GE çabalarına ağırlık verilmeli. Küçük, basit, çok fonksiyonlu, otomatik bakım uyarı sistemli, iş güvenliğinde hassas, verimli, iyi ve güzel tasarlanmış makineler bu eğilime uygun.

sektöründe 320 kayıtlı imalatçı görünmekte-dir. Bu imalatçıların yüzde 54’ü ise İstanbul’da yoğunlaşmış durumda. İkinci ve üçüncü sırada ise Kocaeli ve İzmir geliyor. Birim fiyatlarına baktığımızda yaklaşık yüzde 10’luk bir düşüş yaşanıyor. Artık sanayide yazılım, otomasyon uygulamasının ve tasarımın önem kazandığı bir gerçek var. Bunun da ötesinde makinelerde verimlilik sağlamak bugün son derece ön plana çıkan bir konu” görüşünü vurguladı.

İstanbul Sanayi Odası (İSO) Yönetim Ku-rulu Başkan Yardımcısı Adnan Dalgakıran da konuşmasında, makine sektörünün bir loko-motif gibi ülke ekonomisini ve imalat sanayini peşinden çekme gücü olduğunu kaydetti. Ma-kine sektöründe elektronik ve yazılım alanının kritik öneme yükseldiğini hatırlatan Dalgakı-ran, “Teknoloji hızla gelişiyor. Ürün dayanık-lılığı çok uzun ömürlü olsa da teknolojilerin

İstanbul Sanayi Odası’nın ev sahipliğinde düzenlenen “Plastik ve Kauçuk İşleme Makine-leri Sektörünün Gelecek Tasarımı için Stratejik Açılımlar Çalıştayı” sektörün önde gelen ku-rum ve kişilerinin katılımıyla yapıldı. Çalıştayın açılışında bir konuşma yapan PAGDER Başkanı Reha Gür, plastik sektörünün rekabet gücü için yerli makine sektörüne duyulan ihtiyacın altını çizdi.

“Türkiye’nin ve diğer ülkelerin gelişmesi için önce sanayinin gelişmesi, sanayinin geliş-mesi için de önce makine sektörünün gelişme-si gerekir” diyen Reha Gür, makine imalatında olduğu gibi plastik sektöründe de nitelikli eleman eksikliğinin en kritik sorunlardan biri olduğunu hatırlattı. Reha Gür, “Hem ham mad-de hem de makinede dışa bağımlı bir sektör olarak rekabeti sürekli kılmak pek mümkün gö-rünmüyor. Plastik ve kauçuk işleme makinesi

PANO

Page 14: PLASFEDDERGİ Sayı 13

PLASFEDDERGİ

12

PANO

Sektörde faaliyet gösteren kurum strate-jilerinde yaşanan değişimler; makine imalatçı-larını daha fazla teknolojik ve AR-GE’ye dayalı ürünler üretmeye zorluyor. Girdi sağlayanlar ile kullanılıcılar daha sürdürülebilir ortaklıklar arıyor. Katma değeri yüksek makine imalatı ve orta teknoloji sınıfındaki pazara odaklanma rekabeti artırıyor, yeni marka ve ürün yaratma çabaları ağırlık kazanıyor.

Sektöre yönelik ulusal politikalar ve diğer alanlarda yaşanan değişimler ise; rakip ülkeler makine imalat sanayini teşviklerle destekler-ken, bu alanda imalatçı ülke imajını yaratmaya yönelik tanıtım ve organizasyonlara ağırlık ve-rilmesinden doğuyor. Sektörde güçlü ülkeler ulusal eğitim politikalarında sektör için nitelikli işgücü yaratmaya yönelik programlara yer ve-riyor, makine imalat sanayinde işbirliği, tedarik zinciri ve üniversite ile sanayi arasında giderek güçleniyor.

Rekabet gücü: Zayıf yönlerÇalıştayda, rekabet gücü bağlamında ma-

kine imalat sektörünün güçlü ve zayıf yönleri

de tartışıldı. Buna göre, sektör, pazarlama, sa-tış ve satış sonrası servis, mamul ve standart-lar, insan sermayesi, fiziki altyapı yönünden zayıf görülüyor. Rakiplere kıyasla zayıf görün-tü sergilenen unsurlar ise; pazara giriş, teşvik ve alıcı kredileri, kurumsal yapı ve sermaye gücü yönünden zayıf görüntü veriyor.

Sektörün temel sorunlarıÇalıştayda, sektörün temel sorunları da

sıralandı. Bunlar, fiziki altyapı ve sermaye, in-san sermayesi, teşvikler (teşvik yetersizliği), pazarlama, satış ve satış sonrası hizmetler, yasal altyapı, kurumsal yapı, tedarik zinciri ola-rak belirlendi.

Bu başlıklar altında en önemli somut sorunlar sıralamasında ise ön plana çıkan un-surlar; uzak doğudan denetimsiz ithalat, mü-hendisler başta olmak üzere nitelikli personel yetersizliği, özsermaye düşüklüğü, doğru hedefler belirlenememesi, bölgesel teşvikler nedeniyle sektörün teşvikten yeterince yarar-lanamaması, iç pazar kullanıcılarının yerli ma-kine tercih etmemesi olarak görüldü.

Çözüm önerileriÇalıştayda, her bir önde gelen sorun için

çözüm önerileri de detaylandırıldı. Çözüm önerilerinin konu başlıkları; Yetersiz olan fi-ziki altyapının iyileştirmesi, sektöre özgün teşvik mekanizmalarının geliştirilmesi, yurt içinde kalite denetimi olmayan ithal makine-lerin yarattığı haksız rekabetin engellenmesi, bütünleşik pazarlama stratejileri ve satış ve satış sonrası hizmet kalitesinin geliştirilmesi, üniversite sanayi işbirliklerinin geliştirilmesi olarak belirlendi. Alım kredi sistemleri, tanıtı-ma ağırlık verilmesi de çözüm önerileri arasın-da yer aldı.

Kompozit Genel Kurulu yapıldı, PLASFED’e katılım oy birliğiyle kabul edildi

Sektörün köklü derneklerinden Kompozit Sanayicileri Derneği 6. Olağan Genel Kurulu tamamlandı. Genel Kurulda, PLASFED’e katılım için yapılan oylama, oy birliğiyle kabul edildi.

Genel Kurulun ardından yapılan açıkla-mada, 6. Genel Kurulun Prof. Dr. Ahmet Ünal’ın Divan Başkanlığında çalışmanın başarıyla ta-mamlandığı vurgulandı. Açıklamada, “Faaliyet ve Denetim Kurulu Raporlarının oy birliği ile onaylanmasından sonra Yönetim ve Denetim Kurulları ayrı ayrı ibra edilmiştir. Daha sonra

gündemde yer alan Plastik Sanayicileri Fede-rasyonu (PLASFED)’e Derneğimizin katılması ile ilgili madde oy birliği ile kabul edilmiştir” denildi.

Kompozit Sanayicileri Derneği’nin 6. Ola-ğan Genel Kurulunda, dernek yönetim organ-ları şöyle oluştu:

Yönetim Kurulu

1. Şekib Avdagiç - Avitaş Kompozit Plastik San. ve Tic. A.Ş.2. Barış Pakis - Polin Su Parkları ve Havuz Sis-temleri A.Ş.3. Mehmet Hakan Kuş - Cam Elyaf Sanayi A.Ş.4. Burak Darcan - Tila Kompozit Temsilcilik İç ve Dış Tic. Ltd. Şti.

5. Mehmet Çakın - Pultech Frp Kompozit Yapı Tekn. İmalat San. ve Tic. A.Ş.6. Tolga Kutluğ - Omnis Kompozit San. Tic. Ltd. Şti.7. Erdem Yücel - Fibrosan Ctp Sanayi ve Tic. A.Ş.8. Turgay Aytekin - Superlıt Boru Sanayi A.Ş.9. Hürriyet Eğilmez - Türk Havacılık ve Uzay Sanayii A.Ş.10. Hakan Karalar - Global Teknik Elk. Müh. Ya-zılım Havacılık San. Tic. A.Ş.11. Kerem Paksoy - Duratek Koruyucu Malze-meler San. ve Tic. A.Ş.

Denetim Kurulu1. Hamdi Turan - Plasto Ltd. Şti.2. Hüseyin Gül - Maskim Kompozit Ürünler San. ve Tic. Ltd. Şti.3. Hasan Sazcılar - Sazcılar Otomotiv A.Ş.

Page 15: PLASFEDDERGİ Sayı 13

C

M

Y

CM

MY

CY

CMY

K

EUROTEC_ILAN_SUPERKAHRAMANLAR_A4_Baski.pdf 4 11/04/16 17:19

Page 16: PLASFEDDERGİ Sayı 13

PLASFEDDERGİ

14

PANO

PLASFED ve üye derneklerin uzun sü-redir talep ettiği, Türkiye plastik sektörünün güçlü temsiline yönelik kurumsal yapılanma çalışmaları kapsamında ihtiyaç duyulan “sek-tör meclisi” kuruluşu tamamlandı. “Türkiye Plastik, Kauçuk ve Kompozit Sanayi Meclisi” resmi olarak faaliyetine başladı.

Meclisin kuruluşunun ardından yapı-lan ilk toplantıda, Meclis Başkanlığına Yavuz EROĞLU seçilirken, Başkan Yardımcılığına ise Enver BAKİOĞLU getirildi. Başta PLASFED ve PAGDER gibi, Türkiye plastik ve kauçuk sektö-rünü temsil eden kuruluşlarla, sektörün güçlü temsilcisi olana firmaların üye olduğu Meclis, çalışmalarına başladı.

PLASFED’in girişimleri

Plastik sektörünün örgütlenmesinde, bütün kurumsal yapıların oluşturulması için samimi bir çaba yürüten plastik sektörünün şemsiye örgütü PLASFED, ilki 2012’de olmak üzere, TOBB bünyesinde ayrı bir sektör mecli-si kurulması yönündeki görüş ve isteğini resmi olarak iletti. Sektörün böyle bir yapılanmaya ihtiyacı bulunduğu vurgulanan Ekim 2012 ta-rihli yazıda, “Hızla büyüyen ve tüm ihracatçı sektörlere girdi veren sektörümüzün sorunları da hızla artmaktadır.

Halen toplam kimya sektörü ihracatının

Sektörün girişimleri sonuca ulaştı

2008 yılında PAGDER ve kurulduğundan bu yana da PLASFED tara-fından sürdürülen girişimler neticesinde TOBB Türkiye Plastik, Kauçuk ve Kompozit Sanayi Meclisi kuruldu.

PLASFED ve üye derneklerin katkı verdiği, TOBB bünyesinde çalı-şan sektör meclisleri uygulamasında plastik sektörünün de bağımsız temsiline ilişkin çalışmalar sonuç verdi. Plastik, daha önce kimya sek-törü ile birlikte değerlendiriliyordu. Yapılan çalışmalar sonucunda Tür-kiye Plastik, Kauçuk ve Kompozit Sanayi Meclisi kuruluşu tamamlandı.

Page 17: PLASFEDDERGİ Sayı 13

PLASFEDDERGİ

15

PANO

yüzde 30’unu gerçekleştiren ve 2023 yılı için 17 – 18 milyar dolar gibi büyük bir ihracat mis-yonunu üslenen plastik sektörünün sorunları ve stratejileri, TOBB Kimya Sektör Meclisi kap-samında yeterince ele alınamamaktadır. Bu nedenle, TOBB bünyesinde plastik sektörü-nün kendine özgü bir meclisinin olması gerek-mektedir. Sektörümüzün şemsiye örgütü olan Plastik Sanayicileri Federasyonu - PLASFED, Türk Plastik Sektörünün 2023 vizyonu hedefi-ne ulaşabilmesini sağlayacak stratejilerin be-lirlenmesi ve bu stratejiler paralelinde sektö-rün sorunlarının çözümüne yönelik önerilerin gerçekleştirilmesi amacıyla, TOBB bünyesinde Plastik Sektör Meclisi kurulmasını talep et-mektedir” bilgisine yer verildi.

TOBB Sektör Meclisleri

Türkiye sektör meclisleri yönetmeliğine göre, sektör meclisleri “İstişari nitelikte olmak üzere, sektörel gelişmeyi teşvik etmek, sorun-ları incelemek ve önlemleri tespit etmek ama-cıyla Birlik Yönetim Kurulu tarafından gerekli görülen sektörlerde oluşturulan meclisler” olarak tanımlanıyor.

Aynı yönetmelikte sektör meclislerinin görevleri ise şöyle sıralandı:

• Sektöre ilişkin sorunları ve çözüm öne-rilerini tespit ederek Yönetim Kuruluna sun-mak,

• Sektör raporları hazırlamak, geleceğe

yönelik projeksiyonlar yapmak ve sektörel po-litika ve stratejileri oluşturmak,

• Sektörel gelişmeyi teşvik etmek üzere sempozyum, panel, kongre ve benzeri etkin-liklerin yapılması hususunda Yönetim Kurulu-na önerilerde bulunmak,

• Sektörlerin uluslararası rekabet şartla-rına uyum sağlayabilmeleri için gerekli teknik ve bilgi alt yapısı ile ilgili çalışmaları hazırlamak,

• Sektörün mevcut rekabet gücünün öl-çülmesi ve gelecekte rekabet edebilirliliğini artırmak için önerilerde bulunmak,

• Uluslararası sektörel dernek ve kuruluş-larla irtibat ve işbirliği sağlamak,

• Gerektiğinde pazar veya piyasa araş-tırmalarına ışık tutacak sektörel bazda ülke raporları hazırlamak,

• Uluslararası fuar, kongre ve seminerle-ri takip ederek bu konuda Yönetim Kurulunu bilgilendirmek ve Yönetim Kurulunca belir-lenecek esaslar çerçevesinde bu etkinliklere katılmak,

• Gerektiğinde Birlik Başkanının bilgisi dahilinde Hükümet yetkilileri ve ilgili bürokrat-lar ile görüşmeler yapmak,

• Birlik tarafından sektör ile ilgili görüş is-tendiğinde görüş oluşturmak,

• İlgili sektöre ait kanun, tüzük, yönetme-lik gibi mevzuat değişiklikleri hakkında görüş oluşturulması veya ilgili mevzuatın değiştiril-mesi hususunda çalışmalar yapmak,

• Yönetim Kurulunun talepleri doğrultu-sunda diğer çalışmaları yapmaktır.

• Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı• Ekonomi Bakanlığı • EPS Sanayi Derneği• İKMİB - İstanbul Kimyevi Maddeler ve

Mamulleri İhracatçıları Birliği• Kompozit Sanayicileri Derneği • PAGEV - Türk Plastik Sanayicileri,

Araştırma, Geliştirme ve Eğitim Vakfı• FASD - Fleksibıl Ambalaj Sanayicileri

Derneği• PLASFED - Plastik Sanayicileri Fede-

rasyonu• SEPA - Sert Plastik Ambalaj Sanayici-

leri Derneği• PAGDER - Plastik Sanayicileri Derneği • EVSİD - Ev ve Mutfak Eşyaları Sanayi-

cileri ve İhracatçıları Derneği• Kauçuk Derneği• Abdioğulları Plastik • Adopen Plastik • Akplas Plastik • B-Plas Plastik • Cam Elyaf• Dizayn Plastik • Elif Plastik • Esen Plastik • Fırat Plastik• GF Hakan Plastik • Işık Plastik • Korozo Ambalaj • Köksan Plastik• Mete Plastik• Naksan Plastik • Pakpen Plastik• Petkim Petrokimya • Plasmar Plastik • Polibak Ambalaj • Polinas Plastik• Ravago Petrokimya • Sasa Polyester• Sem Plastik• Sepaş Plastik• Süper Film Ambalaj • Sümer Plastik • Titiz Plastik • Vatan Plastik

Türkiye Plastik, Kauçuk ve Kompozit Sanayi Meclisi Üyeleri

Page 18: PLASFEDDERGİ Sayı 13

PLASFEDDERGİ

16

PANO

EGEPLASDER üyesi Keçeci Profil showroom açtı

Dekorasyon ve inşaat sektörü plastikleri, tarım sektörü plastikleri, market raf sektörü plastikleri, mobilya sektörü plastikleri üreten Keçeci Profil yeni bir showroom açtı. Show-room ve mağazanın açılışına, EGEPLASDER Başkanı Erol Paksu, İzmir Ticaret Odası Baş-kanı Ekrem Demirtaş EBSO Başkan Yardımcısı Erdoğan Çiçekçi de katıldı.

MPİOSB de plastik mesleki eğitim birimi kurul-masının yarar sağlayacağı değerlendirildi.

EGEPLASDER üyeleriyle kahvaltıda buluştu

EGEPLASDER, üyelerine yönelik ola-rak “Yeni Yıla merhaba” kahvaltısı düzenledi. EGEPLASDER Başkanı Erol Paksu, yönetim ku-rulu üyeleri ve sektör mensuplarının aileleriyle birlikte katıldığı kahvaltıda, Ege Bölgesi Sanayi Odası Meclis Başkanı Salih Esen ve EBSO Baş-kan Yardımcısı Erdoğan Çiçekçi de yer aldı. Kahvaltıda, dernek çalışmaları hakkında görüş alışverişinde bulunuldu ve sektör mensupları aileleriyle birlikte vakit geçirdi.

Menemen Plastik İhtisas Organize Sanayi Bölgesinde “Mesleki Eğitim Birimi Kurulması” için proje başlatıldı. İzmir Kalkınma Ajansı’ndan (İZKA) mali destek talep edilen projeyle, Me-nemen Mesleki Eğitim Merkezi Müdürlüğü ve EGEPLASDER işbirliğinde bir birim kurulması hedeflendi.

Projeye yönelik yapılan planlama top-lantısına, EGEPLASDER Başkanı ve İMPİOSB Başkan Vekili Erol Paksu, Okul Müdürü Cengiz KURT ve eğitimcilerin katıldığı toplantıda atı-lacak adımlar belirlendi. Projeyle İzmir’de plas-tik sektör ihtiyaçlarına uygun kalifiye eleman yetiştirilmesi, plastik işleme mesleki eğitimin kalitesinin artırılması, eğitim programların ih-tiyaca yönelik olarak tasarlanması amacıyla

EGEPLASDER, İMPİOSB’de mesleki eğitim verilmesi için girişim başlattı

Page 19: PLASFEDDERGİ Sayı 13

PLASFEDDERGİ

17

PANO

sektörel buluşma kahval-tısına Selahattin Onatça, ADASO Başkanı Zeki Kıvanç, AOSB Başkanı Bekir Sütçü de katıldı. Kahvaltıya ev sa-hipliği yapan Senkroma Ge-nel Müdürü Hamdi Yazır ve ÇUKUROVAPLASDER yöne-tim kurulu üyesi de olan Hak Plastik’ten İmam Hıradağı da katıldı. Kahvaltıya sektör mensuplarının yoğun ilgi

göstermesi dikkat çekti.

Öteyandan, Kahramanmaraş Ticaret ve Sanayi Odası plastik ve ahşap meslek komite-leri üyeleri ÇUKUROVAPLASDER’i ziyaret etti. Başkan Selahattin Onatça ve Başkan Yardımcı-sı Muhammet Yıldırım ile Yönetim Kurulu Üye-leri Mehmet İlhan ile görüşen komite üyeleri, dernek çalışmaları ve sektör sorunlarına yöne-lik olarak görüş alışverişinde bulundu

var ve sizlerin destek vererek bu sayıyı artıraca-ğınızı umut ediyoruz” dedi. Adana Sanayi Odası Başkan Yardımcısı Erdoğan Şire ise Çukurova sanayicilerinin bir araya gelerek ortak bir der-nek kurması ve işbirliği yapmasından memnun olduklarım vurguladı.

ÇUKUROVAPLASDER, Mart ayı içinde üye-lerine yönelik bir kahvaltı da verdi. İş sohbetle-rinin ve sektörel değerlendirmelerin yapıldığı

Çukurova Plastik Sanayicileri Derneği (ÇUKUROVAPLASDER) bölgedeki sanayiciler-le bir araya geldiği etkinliklerini sürdürüyor. Mersin’de yapılan akşam yemeğinde sektör mensupları buluştu.

ÇUKUROVAPLASDER’in Mersin etkinlikleri kapsamında organize edilen yemeğe, Başkan Selahattin Onatça, Adana Sanayi Odası Başkan Yardımcısı Erdoğan Şire ve işadamları katıldı. Selahattin Onatça yemekte “Bu derneği kur-maktaki amacımız, Çukurova’da plastik sektörü-nün daha ileriye gitmesi, ticari sosyalleşmemizi artırması, beşeri ilişkilerimizi yukarı çıkarılabil-mesi.. Arkadaşlarımız aynı sektörde olduğu hal-de birbirlerini tanımıyorlar. Ticari sosyalliği ek-sik gördüğümüz için bu derneği kurma ihtiyacı duyduk. Bir yılı doldurmadan 110 üyeye sahip olmak bizi çok mutlu etti. Mersin’den 11 üyemiz

ÇUKUROVAPLASDER’den Mersin Buluşması

KAPASİTESİ 240 KG/SAAT VE DAHA BÜYÜK

TABAKA SAYISI 3-5

KALINLIK FARKLILIĞI 5%

FİLİM GENIŞLİĞİ 1300 6000 ММ

KAPASİTESİ 90 KG/SAAT VE DAHA BÜYÜK

FİLİM GENİŞLİĞİ:

HDPE 800 4200 MM

LDPE 1100 6000 ММ

TABAKA SAYISI 3

TABAKALARIN ORANI 1/8/1’YE KADAR

СаСО3 KATKISI 70%’YE KADAR*

ÇOK TABAKALI EKSTRÜZYON HATLARIRUSYA MALI

ALEKO ABA

ALEKO MULTİLAYER*orta tabakaya

EKİPMANA VERİLEN GARANTİ 3 YILA KADAR

Azov, Rostov Bölgesi, Rusya GüneyTel: 8 863 261 88 88E-mail: [email protected]

Page 20: PLASFEDDERGİ Sayı 13

Ser Rezistans’la Her Zaman Kazanırsınız...

POWER REDEFINEDGÜÇ YENİDEN TANIMLANDI

%20’YE VARANENERJİ TASARRUFU

UP TO 20%ENERGY SAVING

Page 21: PLASFEDDERGİ Sayı 13

Endüstriyel üretimin en önemli prosesi olan ısıtma prosesi, %30 ile %80 arasında enerji tüketimine neden olmaktadır. Bu nedenle enerji maliyetinin azaltılması hususunda en önemli çalışmalar bu alanda yapılmalıdır. Ser Rezistans, SESS modeli altında ürettiği hava soğutmalı ısıtıcılarda %20’ye kadar enerji tasarrufu sağlamaktadır. Özel yalıtım sistemi ile mevcut ısı rezistans bölgesinde muhafaza edilerek, yalnızca ısıtılacak yüzeyde kalması ve kullanılması sağlanmaktadır. Rezistans ısıtıcılar yapısı gereğiyle kondüksiyon (iletim) yoluyla ısıtma işle-mini gerçekleştirirler. Bu sistem içerisinde ısı, ısıtılacak madde ve yüzeye ilerlerken aynı zamanda rezistans üzerinde ısı birikmesi ile konveksiyonel ve radyant olarak havaya ilerleyerek ısı kaybına neden olur. Kayıp ısının önlen-mesi amacıyla Ser Rezistans, SESS modeli altında enerji tasarruflu ürünleri geliştirmiştir. SESS enerji tasarruflu tasarıma sahip ürünlerde, elde edilen ısının inovatif ve etkin yalıtım sistemiyle rezistans gövdesine ilerlemesi engel-lenerek, rezistans içerisinde tutulması sağlanmaktadır. Bu tasarım modeliyle enerji tasarruf sağlamakla birlikte, çevreye daha az CO2 salınımı yapılmaktadır. Ayrıca ısı rezistans üzerinde birikmediği için SESS rezistanlar İşçi Sağlığı ve İş Güvenliği açısından yanma tehlikesi oluşturmamaktadır. SESS ürünlerimiz enerji tasarrufu ile çevreci ürün olması yanında iş güvenliğine yönelik yanma tehlikesini de ortadan kaldırmaktadır.

T +90212 671 59 36 • F +90212 549 04 83E [email protected]

İkitelli Organize Sanayi BölgesiİPKAS Sanayi Sitesi 9B Blok No: 60 P.K. 34490 Başakşehir / İSTANBUL

“Heating is one of the most important process in the industrial production. Heating causes energy consumption between 30% and 80% of the whole energy consumption. For this reason, cost reduction exercises should be perfomed at that field. The SESS model heaters save up to 20% energy. SESS model heaters have a special design insulation system that holds the heat at surface that will be heated. Electric resistance heaters that transfer heat via conduction. But convectional and radiant heat transfer causes heat losses from the resistance heater. Ser Rezistant has improved SESS model heaters to prevent heat losses. SESS model heaters with energy saving design prevents the transmission of heat to heater body and air. Additional to energy consumption property, SESS model heaters supply less CO2 emmision to nature. Morever, SESS model products eliminates the burn hazard from hot surfaces in terms of workplace healt and safety. “

SESS NON-SESS

Enerji TasarrufuEnergy Saving

%20’ye kadar enerji tasarrufu mevcuttur.Up to 20% energy saving is possible.

Yok - No

Isı Muhafaza KlapeleriHeat Storage Flaps

Var - Yes Yok - No

Isı YalıtımıThermal Insulation

Geliştirilmiş SistemImproved System

Yok - No

Yanma TehlikesiBurn Hazard

Yok - No Var - Yes

www.serrezistans.com

NON-SESS

SESS

%20’YE VARANENERJİ TASARRUFU UP TO 20% ENERGY SAVING

ENER

GY

SAVING

ENERJİ TASA

RR

UF

U

SUD

E YA

YIN

CILI

K • 2

016/

03

0

212

612

09 4

Page 22: PLASFEDDERGİ Sayı 13

PLASFEDDERGİ

20

PANO

değişikliğin olmadığını ve plastik mamul üre-ticilerinin ithalattaki zorlukları en ağır şekilde yaşamaya devam ettiklerini hatırlattı.

Karar alıcılara yönelik bilgilendirme ça-lışmalarının devam ettiğini belirten Reha Gür, idari kaygılarla uygulamanın devam ettiği izlenimi edindiklerini vurguladı. Gür, kaygıla-rı gidermek amacıyla, konunun uluslararası boyutunu da barındıran önemli örneklerle desteklenmiş raporlar hazırladıklarını ve bu ra-porları ilgili karar alıcılara, sektörün çatı örgütü PLASFED (Plastik Sanayicileri Federasyonu) ile birlikte daha önce sunduklarını aktardı. Gür, PAGDER (Plastik Sanayicileri Derneği) olarak da, her platformda konuyu ayrıca gündeme getirdiklerini belirtti.

Reha Gür, “PAGDER olarak derlediğimiz, ticari ve ekonomik veriler ışığında hazırladı-ğımız sektörümüzle ilgili raporları, Ekonomi Bakanlığı başta olmak üzere ilgili bakanlık ve kamu otoriteleri ile paylaştık. Özellikle Türkiye’nin taraf olduğu uluslararası anlaş-maları ve AB mevzuatını inceledik, bahse konu malzemeler “atık” olarak değerlendirilmiyor ve

serbest dolaşımda… Kriterlere ve standartlara uygun olan tüm plastiklerin serbest dolaşımda olması ve hammadde açısından dışa bağımlı olan Türkiye plastik sektörü için girdi olarak kullanılması gerektiğini her ortamda dile ge-tirdik” dedi.

Rakipler avantaj sağlıyorİhracatın gerileme eğiliminin işaretleri-

nin somut olarak görüldüğü bu günlerde karar alıcılara durumun önemine bir kez daha dikkat çekmek istediklerini söyleyen Reha Gür, idari kaygıları telafi etmek için başka yollar buluna-bileceğini vurguladı.

Reha Gür, “Sektörümüz hammaddede zorunlu olarak dışa bağımlı. İthalatımız yüksek. Öyle bir durum ortaya çıktı ki, Türkiye’de ima-lat yapan plastik sanayicileri, idari bir güçlükle karşı karşıya kaldı. Cent düzeyinde rekabetin yapıldığı küresel plastik sektöründe, hem yurt içi pazarda, hem de ihracat pazarlarımızda kendi imalatçımıza zorluk çıkarır bir görünüm ortada. Elbette niyetin bu olmadığını biliyoruz. Ancak yanlış yorumlamalar sonucunda tek bir firmanın savlarıyla hareket ederek 300 bin ki-şinin istihdam edildiği koskoca sektör ve oto-motiv, elektrikli ev aletleri başta olmak üzere ilişkili birçok sektörün eli-ayağı bağlanmama-lı… Türkiye plastik sektörü tebliğ değişikliği-ni beklerken bu arada ne yazık ki ihracatımız düşüyor ve başka ülkelerin üreticileri bizlere karşı her geçen gün daha güçleniyor. Şapka-mızı önümüze alıp doğru bir şekilde düşün-memiz, hareket etmemiz gerekiyor. İvedilikle hammadde ithalatında ürünün ilk defa elde edilmesiyle ilgili ispat yükümlülüğünün düzel-tilmesini talep ediyoruz” dedi.

Ürün güvenliği kapsamında, ithal edilen hammaddenin geri dönüştürülmüş ürünler-den elde edilip edilmediği konusundaki ispat yükümlülüğü sorunu devam ediyor. PAGDER Başkanı Reha Gür yaptığı açıklamada, “Sek-törümüz hammaddede zorunlu olarak dışa bağımlı. İthalatımız yüksek. Öyle bir durum ortaya çıktı ki, Türkiye’de imalat yapan plas-tik sanayicileri, idari bir güçlükle karşı karşıya kaldı. Çevre ve sağlıkla ilgili kaygıları herkes gibi bizler de çok önemsiyoruz. Konular doğ-ru yorumlanmak suretiyle sektörün ve ilişkili sektörlerin gelecek dönem potansiyellerini yok etmemeli. İdari kaygıları telafi etmek için bilimin ışığında gerçekçi çözüm yolları buluna-bilir” dedi.

PAGDER Yönetim Kurulu Başkanı Reha Gür; AB ülkeleri dahil dünyanın diğer gelişmiş ülkelerinde plastik hammadde dış ticaretine ilişkin mevzuat ve uygulamalarını; plastiklerin neden bu tebliğin kapsamı dışında tutulması gerektiğine ilişkin güçlü bilimsel dayanakları sunmalarına rağmen, şu ana kadar bekledikle-ri “Ürün Güvenliği ve Denetimi” tebliğinde bir

Ürün güvenliği mevzuatında ispat yükümlülüğü yeniden düzenlenmeli

PAGDER Başkanı Reha Gür, plastik hammaddelerin geri dönü-şümlü ya da orijinal olup olmaması konusunda kapsamlı bilgiler ha-zırladıklarını ve karar alıcılara sunduklarını belirtti. Reha Gür, ürün güvenliğine herkes gibi sektörün de büyük önem verdiğini ancak düzenlemelerin sektöre ilave engel çıkarmayacak şekilde yapılma-sının gerektiğini anlattı.

Page 23: PLASFEDDERGİ Sayı 13
Page 24: PLASFEDDERGİ Sayı 13

PLASFEDDERGİ

22

PANO

sektörü için de referans yazma bize nasip olur. Ayrıca böyle bir kümelenmeyi İstanbul’da da görmeyi isteriz” diye konuştu. İKMİB Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Ahmet Faik Bitlis de otomotiv sektörünün kauçuk sektörü için önemini hatırlattı ve “İnovasyon, kümelenme ve teknoloji gibi faaliyetlerle daha fazla katma değer elde eden ürünler üretmeliyiz ki bu he-defe ulaşalım” dedi.

Kauçuk Derneği Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Zeynep Tülin Yılmaz, Yönetim Ku-rulu Üyesi Kadri Yağan ve diğer konuşmacılar kümelenmenin sorunların çözümü için iyi bir araç olacağını vurguladılar.

Kauçuk sektörü genişletilmiş toplantıy-la kümelenmeye yönelik girişim başlattı. İSO Odakule Meclis salonunda yapılan toplantıya, sektör mensupları yanında Kauçuk Derneği Başkanı Nurhan Kaya, Başkan Yardımcısı Zey-nep Tülin Yılmaz, İSO 21. Grup Meslek Komitesi Başkanı Fatih Tunçbilek ve uzmanlar katıldı.

Toplantının açılışında bir konuşma yapan Nurhan Kaya, çalışmalarında İSO, İKMİB gibi kurumların mevcut platformlarının gücünden yararlandıklarını vurgulayarak, Ekonomi Ba-kanlığı, Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı’nın alt komisyonları plastik, kauçuk kompozit ola-rak sektörel sorunlarımızı çözecek bir alan ola-rak düşündüklerini anlattı.

Sektörün öncelikli sorununun hammadde olduğunu belirten Kaya, “Bunun çözümü için ana hedefleri belirledik. Türkiye’de SDR üre-timinin yeniden başlatılması, ikincisi karbon üretiminin Türkiye’de yeniden başlatılması ve diğeri de en azından toplu alımla üreticilerimizi biraz daha ham madde tedarikine kavuşturma yolu olarak gördük” dedi.

Fatih Tunçbilek ise konuşmasında, çevre düzenlemelerinin yarattığı ilave yüklere de-ğinerek, “Bunun yanında kauçuk sektörünün kullandığı ham maddelerin yaklaşık yüzde

90’ı ithal. 2014 yılına baktığımızda yaklaşık 220 ton karbon karası, yaklaşık da 130 bin ton sentetik kauçuğu ithal etmişiz. Parantez için-de bunların yaklaşık yüzde 30’unu Rusya’dan almışız. Diğer bir sorun adil şartlarda rekabet. Kanunlara uyduğunuz sürece merdiven altı dediğimiz rekabeti zorlayan şartlarda sektö-rün ayağına dolanan farklı konular karşımıza çıkıyor. Dolayısıyla toplanıp beraber hareket ettikçe sektörün önündeki sorunlara çok daha hızlı eğilebiliriz” diye konuştu. OSTİM Kauçuk Teknolojileri Kümelenmesi Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Prof. Dr. Ziya Burhanettin Gü-venç ise “Nuh’un Gemisi: Kümelenme, En Akılcı Kalkınma Modeli” başlıklı bir sunum yaptı.

Teknoloji devriminin gelişmekte olan ül-keler için bir tufan olarak görüldüğünü belir-ten Güvenç, buna karşı kümelenmenin iyi bir araç olabileceğini belirtti. Güvenç “Kümelen-menin geleceğini güven, iş ahlakı ve kamunun politikaları belirler. Firmaların yenilikçi olabil-meleri için uygun bir ortamlarının olması şart. Bunun için de bölgesel kümelenmeyi destek-lemeliyiz” dedi. İstanbul Kalkınma Ajansı Plan-lama, Programlama ve Koordinasyon Birimi Başkanı Fatih Pişkin kümelenme girişimlerinin desteklenmesi için ajansların referans oldu-ğunu belirtti ve 2015’te 7 referans verildiğini söyledi. Pişkin, “Umarız önümüzdeki yıl kauçuk

Kauçuk sektörü kümelenmeyi gündemine aldı

Page 25: PLASFEDDERGİ Sayı 13
Page 26: PLASFEDDERGİ Sayı 13

PLASFEDDERGİ

24

PANO

Başkanı Selçuk Aksoy’un yanı sıra İstanbul Vali Yardımcısı İsmail Gültekin, Vize Belediye Baş-kan Yardımcısı Yavuz Tezcan da, kura çekimi törenine katıldı. Törene katılamayan Kırklareli Valisi Esengül Civelek, Kırklareli Milletvekilleri Turabi Kayan ve Vecdi Gündoğdu da kutlama mesajı gönderdi. Daha önce Kırklareli’nde gö-rev yapan İstanbul Vali Yardımcısı İsmail Gül-tekin, PAOSB’un projenin gelişmesine katkı vermekten duyduğu mutluluğu vurguladı ve “Kırklareli’nin şirin ilçesi Vize’de insanların ak-lından bile geçmezken, özel sektör tarafından oluşturulmuş ve doğayla barışık, yörenin ihti-yaçlarını karşılayacak, yatırımcıların da beklen-tilerini karşılayacak bir projenin hayata geçmesi büyük bir çalışma” dedi.

Reha Gür: PAOSB örnek adrestir

PAGDER Başkanı Reha Gür, geleceğin malzemelerinden biri olan plastiğin kritik önemini vurgulayarak, uygun yatırım ortamı-

Türkiye’de geliştirilmiş en özgün orga-nize sanayi bölgesi projelerinden biri olan PAGDER&ASLAN Plastikçiler İhtisas Özel Or-ganize Sanayi Bölgesinde (PAOSB) yatırımcılar parsellerine kavuştu. Özel OSB modelinin oluş-masına katkı veren süreçlerden birinin yaşan-dığı projede, yatırımcılara kura çekerek parsel-lerini belirlediler. Türkiye’nin ilk “Özel Organize Sanayi Bölgesi”nin altyapı yatırımları, 2016 inşaat mevsiminde başlayacak.

Kura çekimi nedeniyle düzenlenen tören-de konuşan PAGDER Yönetim Kurulu Başkanı Reha Gür, “PAGDER’in öncü girişimi ile haya-ta geçen; diğer sivil toplum kuruluşlarının da başka illerde, bölgelerde kurmak özere örnek

aldıkları Plastikçiler İhtisas Özel Organize Sa-nayi Bölgesi (PAOSB) Türkiye’de yine bir ilktir. Türkiye’de ilkleri gerçekleştiren bir sivil toplum kuruluşu olan PAGDER’in üyelerine, modern bir üretim alanında faaliyet göstermek iste-yen sektör mensuplarımıza sunduğu bu proje, Türkiye’de özel sektörün mülkiyeti ve yönetimi kendisine ait olarak organize sanayi bölgesi ku-rulması sürecinde, mevzuat geliştirmeye de ön ayak olmuştur” dedi.

Kura çekim törenine, PAGDER Başkanı Reha Gür, PAOSB Yönetim Kurulu Başkanı Fi-dan Aslan ile PAOSB Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Hüseyin Semerci ile Plastik Sanayi-cileri Federasyonu (PLASFED) Yönetim Kurulu

Türkiye’nin ilklerini taşıyan PAGDER & ASLAN OSB’de kuralar çekildi

Türkiye’de “Özel OSB modeli”nin oluşmasına katkı veren PAGDER&ASLAN Plastikçiler İhtisas Özel Organize Sanayi Bölgesi (PAOSB) yatırımcıları kuralarını çekti ve parsellerini belirledi. Plastik sektörü, uygun çevre ve altyapıya sahip bir üretim alanına kavuşu-yor.

Page 27: PLASFEDDERGİ Sayı 13

PLASFEDDERGİ

25

PANO

Hüseyin Semerci de, törende yaptığı konuşma-da; Nisan başı altyapı inşaatlarına başlanarak en geç bir yıl içinde bitecek projenin bu süre-cinde artık kamunun desteğini de yanlarında görmek istediklerini kaydetti. Semerci “PAOSB, sadece Vize ilçemizi değil, bölgedeki ilçe, belde ve köylerde yaşayan yaklaşık 50 bin nüfus için refaha açılacak penceredir. Başka ilçelerde, il-lerde çalışmak için giden insanlarımız için gelin, kendi doğduğunuz ilçede, köylerde yaşayın, ça-lışın davetiyesidir” dedi.

PAOSB’un niteli-ği gereği yatırım aşa-masında nakdi hiçbir kamu desteği almadı-ğını hatırlatan Hüseyin Semerci, yine nakdi olmayan destek talep-lerinin bulunduğunu belirtti. Kırklareli ilinde

yaşayanların refah ve mutluluğuna katkı vere-cek bu projede, yol, su, enerji gibi hizmetlerin sağlanmasında kendilerine geçmişte de omuz veren Kırklareli İl Özel İdaresi’nin yerel potansi-yeli harekete geçirmesini talep eden Semerci, “Trakya bölgesini dünya ile rekabet eden bir cazibe merkezi haline getirme yolunda koordi-natör bir ajans olmak misyonuna sahip Trakya Kalkınma Ajansı’nın ve yerel yönetimlerimizin desteğini almayı, onları yanımızda görmeyi is-tiyoruz” dedi.

nın sektör için hayatı nitelikte olduğunu vurgu-ladı. Böyle bir projenin PAGDER işbirliğiyle ger-çekleşiyor olmasından duyduğu memnuniyeti vurgulayan Gür, PAGDER ve Aslanlı Grup’un iş-birliğiyle örnek bir projenin hayata geçirildiğinin altını çizdi.

Reha Gür, PAOSB gibi sanayi için sağlıklı, istikrarlı, ucuz, güvenilir altyapı sağlanmasıyla maliyet avantajı oluşturan, bölge yönetiminin özerk olması nedeniyle verimli ve iyi yönetim gibi yararların tümünü sunan, çağa uygun mo-dern organize sanayi bölgelerinin birçok ilde yaratılması gerektiğine dikkat çekti.

Gür; özel OSB modelini Türkiye’de ilk kez hayata geçirdiklerini, doğal bir kümelenme ile sanayiyi disipline edeceğini belirterek, etkile-şimin-sinerjinin verim artışı getireceğini anlattı. Projenin bölgesel gelişmenin yönetilmesi yanı sıra şehir planlamasına da katkı sağlayacağını, çevrenin ve tarım alanlarının daha iyi koruna-cağını da kaydeden Gür, sanayicilere de avantaj sağlandığının altını çizdi.

Reha Gür, PAOSB’un Türkiye’de özel sek-törün mülkiyeti ve yönetimi kendisine ait ola-rak organize sanayi bölgesi kurulması sürecin-de, mevzuat geliştirmeye de ön ayak olduğuna ve yaklaşık 3,5 yıl gibi kısa bir süre içinde tapu-ların düzenlenmeye başlamasının örnek gös-terilecek bir başarı olduğunu vurguladı. Plastik ihtisas OSB olarak faaliyete geçecek ve 650 bin metrekare alanda kurulan PAOSB’da en az 600 milyon TL’lik yatırımlar faaliyete geçtiğinde 6 bin 500 kişiye doğrudan istihdam sağlanacağı-nı kaydeden Reha Gür, “PAOSB’un Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığınca onaylanan son par-selasyon planında yer alan 69 sanayi parseli-nin tamamı yatırımcılar tarafından satın alındı; bundan PAGDER’in ve elbette Aslanlı Grubun isim güvencesinin de büyük önemi bulunuyor” dedi.

Reha Gür, konuşmasında plastiğin strate-jik bir ürün olduğunun da altını çizdi. Gür, “Net olarak inanmamız, bilmemiz gereken konu; Türkiye’nin ihraç etmekte olduğu ürünlerin, dünya ticaret hacmindeki payının her geçen gün azalıyor olduğudur. Buna karşılık, plastik ürünlerin payı ise artıyor. Devletimizin plastik sektörünü alıp, bugünkü yerinden başka bir yere, daha yukarılara koyması lazım. Bunun za-manı geldi, hatta geçiyor. Plastikler en çevreci sanayi ürünlerinden biri ve sektörümüz artık stratejik bir sektör olarak anılmaya başlanmalı.

PAOSB ikinci etap başvuruları başladı PAOSB’da ilk etap parsel kura çekimlerinin tamamlanmasının ve tapuların verilme-

ye başlanmasının ardından, ikinci etap için başvurular da alınmaya başlandı. PAGDER’den sektöre yönelik yapılan duyuruda, “Kırklareli’nin Vize İlçesi’ndeki Türkiye’nin ilk Özel Plastik İhtisas Organize Sanayi Bölgesi’ni rekor sayılabilecek bir sürede sektörümüzün hizmetine sunduk. Bir organize sanayi bölgesi için küçük sayılabilecek projemizin ilk etabı, 650 bin m² brüt, 538 bin m² net sanayi alanındaki 69 parselden oluşmaktadır. Bahse konu 69 sana-yi parselinin tamamı satılmış ve hak sahiplerine teslim edilmiştir. Başlangıcından bu yana geçen üç buçuk yılın sonunda kura çekimimizi yaparak tüm katılımcılarımıza parsel teslim-lerini yaptık, sayılı günler içerisinde de tapularını teslim edeceğiz. Nisan ayı başında altya-pı inşaatlarına başlayacağımız projemizde 2016 sonu itibariyle üretime geçileceğini ümit ediyoruz” denildi.

Projenin ikinci etabının planlanmaya başlandığını ve olası diğer etapların da gündem-de olduğu belirtilen açıklamada, “Projemizde ikinci etap ön başvurularını almaya bugün iti-bariyle başlamış bulunmaktayız. İstanbul’un üretim yükünü omuzlayacak proje bütünüyle tamamlandığında yaklaşık 10 milyon m² sanayi parseli büyüklüğüne, 1100 fabrikaya, 100 bin kişinin istihdam edileceği devasa bir endüstri bölgesine dönüşecek. Bölgemize hala yo-ğun bir şekilde sektör temsilcilerimizden talep gelmesi sebebiyle, projenin ikinci etabını da plastik sektörü için ihdas etmeye karar verdik Projenin ikinci etabında yer almak isteyen sektör mensuplarımız başvurularını yapabilir” denildi.

Bunun için her mecrada, gereken her türlü adı-mı atacağız” dedi.

Aslan: Sektörel kümeleşme büyük bir sinerji sağlayacak

Kura çekimi nede-niyle düzenlenen tö-rende konuşan PAOSB Yönetim Kurulu Baş-kanı Fidan Aslan, katkı veren herkese teşekkür ederek, güçlü biçimde çalışmalarını sürdü-receklerini kaydetti.

Aslan, bu projeyle özel bir girişimin başarıyla ortaya konulduğunu hatırlatarak “Bugün 3,5 yıl önce kurulan hayalin ete kemiğe büründü-ğü gün. Ancak, bizim daha yapacak çok işimiz var. 2016 için ilk hedefimiz altyapı ihalesini sonuçlandırıp Trakya’nın hava şartlarının ilk elverdiği zamanda inşaata başlamak. Bu bir sonraki önemli adım olacak. OSB’mizde alaca-ğınız yerler bugün belirlenmiş oldu. Kuracağınız fabrikalarda sektörel kümeleşmenin yaratacağı sinerjiyle çok güzel işler ortaya konacağına ina-nıyorum” dedi.

Semerci: “Kamudan destek bekliyoruz”

PAOSB Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı

Page 28: PLASFEDDERGİ Sayı 13

PLASFEDDERGİ

26

Ortak satın alma organizasyonu 95 bin firmaya hizmet sunuyor

PAGDER, İstanbul Kimyevi Maddeler ve Mamülleri İhracatçıları Birliği’nin (İKMİB) de aralarında olduğu Ortak Satın alma Organizas-yonu (OSO), Murat Akyüz’ün Başkanlığındaki yeni Yönetimi ile çalışmalarını derinleştiriyor. OAİB, İKMİB, PAGDER, PAGEV, TARMAKBİR, AMD, ASD, TEMSAD, İSKİD ve İŞİM gibi kurum-ları çatısı altında toplayan Ortak Satın alma Organizasyonu (OSO), hedef kitlesi içindeki 95 bin firmaya anlaşmalı 28 tedarikçi firmayla bu-luşturuyor. Firmalar, www.osoline.com.tr web sitesine üye olarak platformda yer alan teda-rikçilere en uygun fiyatlarla sipariş verebiliyor. Proje, kapsam ve avantajları nedeniyle ilkleri de bünyesinde barındırıyor.

Organizasyon, özellikle KOBİ’ler için toplu satın almadan kaynaklı avantajı en üst düzeye çıkarması nedeniyle maliyet düşüşüne katkısı sağlıyor. Organizasyona yönelik bilgi veren İK-

Ortak satın alma organizasyonu (OSO), Murat Akyüz başkanlığındaki yeni yönetimle hedeflerine ulaşma yönünde önemli adımlara hazırlanı-yor. OSO’nun hedef kitlesinin 95 bin firma olduğu kaydedildi. İhracatta maliyetleri düşürmek, rekabet avantajı sağlamak için alım gücünün kul-lanılmasına yönelik başlatılan ortak satın alma programlarının en önde gelen uygulamalarından biri çalışmalarını yoğunlaştırdı. Bu yöndeki girişimlerin ilki olan Ortak Satın alma Organizasyonu, 95 bin ihracatçı firmaya üretim maliyetlerini yüzde 50’ye yakın azaltma fırsatı sunma hedefiyle çalışmalarında 28 tedarikçiye ulaştı. Ortak satın alma, sadece girdiye yönelik ürünleri değil, sigortadan gümrüklemeye kadar geniş bir yelpazede katılımcılarına hizmet sunuyor.

MİB ve OSO Yönetim Kurulu Başkanı Murat Ak-yüz, “95 bin firmanın yarattığı sinerji, sektör-deki en küçük firmanın bile maliyetlerini yüzde 10 ila 50 oranında düşürecek. Hatta maliyet düşüşleri bazı kalemlerde ürüne göre yüzde 75’i bile bulabiliyor. Sisteme katılan firmalar, tüketim miktarlarına göre değil tedarikçilerle yaptığımız indirim anlaşmaları çerçevesinde oluşan rakamlara göre alım gerçekleştirecek-ler. Bu açıdan KOBİ’lerin projede daha avantajlı olduğunun da altını çizmek gerek. Yıl genelin-de baktığımızda sektör milyonlarca liralık ta-sarruf yapacak. Bir örnek verecek olursak; 50 çalışanı olan bir üyemiz, OSO tedarikçileriyle çalışmaya başladıktan sonra ilgili kalemlerde maliyetlerini yüzde 4-86 arasında düşürdü. Firmanın 59 bin TL’lik aylık gideri yüzde 9 ora-nında azaldı. Firma aylık bazda 4 bin 800 TL’lik, yıllık ise 58 bin TL’lik maliyet avantajı sağladı” dedi.

OSO A.Ş. 2005 yılında Dış Ticaret Müsteşarlığı’nın desteği ve Başbakanlık Orta Anadolu İhracatçılar Birliği yönetim kurulu ve üyelerinin katılımıyla başladı ve faaliyetlerini sürdürüyor.

OSO’nun şu ana kadar anlaş-ma yaptığı 28 Tedarikçi Firma şöyle:

• Akaryakıt ve Madeni Yağ: Petrol Ofisi• Araç Kiralama: AVIS• Araç Takip: Fideltus• İçme Suyu: Sırma• Eğitim Hizmetleri: FSL Grup• Elektrik Malzemeleri: EATON• Elektrik Motoru: Vek Motor• Elektrik Panosu: Tempa Pano• Endüstriyel Otomasyon Ürünleri: Emcekare• Gümrükleme Hizmetleri: Performans ve Ej-der Gümrükleme• Hukuk Müşavirliği: Ünlü ve Erinan Hukuk Mü-şavirliği• İnsan Kaynakları: Secret Cv• İş Sağlığı ve Güvenliği: Toraman OSGB• Kargo Hizmetleri: Yurtiçi Kargo ve MNG Kargo• Kırtasiye: Dinçer Kırtasiye• Catering: CRC Kurumsal• Motorlu Kurye: Kuryetel• Lojistik: Logser• Marka ve Patent Hizmetleri: Lider Fikri Mül-kiyet• Rulman: Saygılı Rulman• Sigorta Hizmetleri: Can Brokerlik• Teşvik, Hibe ve Finansal Çözümler: Voytes• Yardımcı Ekipman: Çelik Bilek ve Net Mak• Yurtdışı Kargo Hizmetleri: PTS

PANO

Page 29: PLASFEDDERGİ Sayı 13
Page 30: PLASFEDDERGİ Sayı 13

PLASFEDDERGİ

28

PANO

Sanayi İşbirliği Programı yavaş ilerliyor

Türkiye’nin, kamu alımlarında ileri tek-nolojili ürünlerde yerli üretimini desteklemek amacıyla mevzuat altyapısını hazırladığı Sana-yi İşbirliği Programı (SİP) yavaş başladı. Kamu-da bu kapsamda henüz bir ihale ilan edilmedi. Bakanlıklar, sanayi işbirliği programı kapsa-mında ihale açmak isteyen bakanlık ya da ku-rumların kendi ikincil mevzuatını ve idari altya-pısını kurması gerekiyor. Bu alanda adım atan tek kuruluş ise Sağlık Bakanlığı oldu. Savun-ma sanayiinin geçmişte başlattığı bir off-set programı bulunuyor. Böylece sanayi işbirliği programı sadece iki kurum tarafından altyapısı hazırlanmış durumda.

Sanayi işbirliği programı

Sanayi işbirliği programı, ihaleyi yapan birim tarafından; yenilik, yenileşme ve tekno-lojiye dayalı 10 milyon doların üzerindeki kamu alımlarının, belirli bir miktarının Türkiye’de ürettirilmesinin zorunlu kılınabilmesine ola-nak tanıyor. Alım yapacak ihale makamının bağlı olduğu bakanlığın, bu konuda kendi iç organizasyonunu yapması gerekiyor. Şimdiye kadar sadece Sağlık Bakanlığı ve Bilim Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı bu konuda yönetmelik-lerini yayınladı. Türkiye savunma sanayinde ise ayrı bir sanayi programı uyguluyor.

Hedef büyük ama..

Türkiye’nin gelecek 10 yıllık dönemde, yaklaşık 600 milyar dolarlık teknoloji yoğun kamu alımı gerçekleştireceği, Sanayi İşbirli-ği Programı ile bunun yarısının yerli üretime konu edilmesinin hedeflendiği belirtildi.

Bilim Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı, Sa-nayi İşbirliği Programının yaygınlaştırılması için büyük miktarlı yatırımlar gerçekleştiren bakanlıklarla birlikte çalışma kararı aldı. Yük-sek miktarlı teknoloji yoğun yatırım yapacak olan Sağlık Bakanlığı’nın, sanayi işbirliği prog-ramına uyum için kendi ikincil mevzuatını ha-zırlamasının ardından, Ulaştırma Bakanlığı ile Enerji Bakanlığı’nın da yönetmeliklerini yayın-lamasının beklendiği kaydedildi.

Sanayi İşbirliği Programının kamu ku-rumları kadar, yerli firmalarca da yeterince ilgiyle karşılanmadığını değerlendiren Sanayi

Bakanlığı’nın, iş dünyasına yönelik sivil toplum örgütlerinden de bu konuda destek beklediği kaydedildi.

Türkiye’nin gelecek 10 yıl içinde, toplam-da 600 milyar dolarlık teknoloji yoğun yatı-rımlar gerçekleştireceği, özellikle telekomü-nikasyon alanındaki yeni teknolojilere uyum, sağlık alanındaki büyük yatırımların faaliyet aşamasına gelmesiyle cihaz, makine ve diğer sistemlerin satın alınmasıyla bunun da üzeri-ne çıkmasının muhtemel olduğu vurgulandı. Bu iki alan dışında da, başta demiryolu ulaşım yatırımları olmak üzere ciddi bir yatırım portfö-yünün hazırlandığını belirten Sanayi Bakanlığı yetkilileri, Türkiye’nin savunma sanayi dışında deneyim eksikliği nedeniyle, bakanlıklar düze-yinde bu programı uygulamakta güçlüklerle karşılaşması ihtimaline karşılık, hedef olarak yüzde 50’nin alındığını belirtti.

Yatırım toplamının 600 milyar dolarda kalması halinde dahi, bu yatırımların yarısının Türkiye içinde üretiminin sağlanması halinde yıllık 30 milyar dolarlık bir ek üretime ulaşıla-cağının altını çizen yetkililer, bunun yüksek teknolojili ürünler olması nedeniyle sağlana-cak deneyim ve bilgi aktarımının da en az mali değeri kadar yüksek olacağının değerlendiril-diğini vurguladılar.

Page 31: PLASFEDDERGİ Sayı 13
Page 32: PLASFEDDERGİ Sayı 13

PLASFEDDERGİ

30

PANO

Mesleki Yeterlilik Kurumu onaylı belgelendirme PAGDER’le başladı

PAGDER, Mesleki Yeterlilik Kurumu tarafındanakredite edilmiş sınav merkezini hayata geçirdi

“Bugün nihai sonuca ulaşan çalışmalar kapsamında, PAGDER-Belgetürk işbirliği ile MYK onaylı belgelendirme yapılabilmesi sü-reci başlamıştır. Bu kapsamda, yeterlilik kodu 312UY0069-3 Plastik Enjeksiyon Üretim Ele-manı ile yeterlilik kodu 13UY0142-3 Plastik Profil Ekstrüzyon Üretim Elemanı meslekleri için belgelendirme yapılabilmektedir.

Bu aşamadan itibaren PAGDER, teorik ve uygulama olmak üzere iki aşamadan olu-şan sınavları geçerek mesleki becerilerini ve yeterliliklerini ispatlayan sektör mensupları-mızın, MYK onaylı Mesleki Yeterlilik Belgesi ka-zanmalarını sağlayacaktır. Zorunluluk sürecini beklemeden ve yakın zamanda geçerliliğini kaybedecek MEB onaylı geçici sertifikasyona mahkum kalmadan, sektörümüzün bu belge-lendirme hizmetinden yararlanmasında fayda mülahaza edilmektedir”

PAGDER’den sektöre yönelik yapılan duyuruda, “Plastik sanayicisinin derneği PAGDER, bir ilki daha gerçekleştirerek sektö-rümüzün en önemli eksiği durumundaki Mes-leki Yeterlilik (MYK) Belgesi sorununa çözüm getirdi. Personeline MYK onaylı Enjeksiyon ve/veya Ekstrüzyon Üretim Elemanı Belgesi aldırmak suretiyle yasal zorunluluklarını yeri-ne getirerek yüksek para cezalarına muhatap kalmak istemeyen sektör mensuplarımızın bir an önce MYK onaylı belgelere sahip olması için PAGDER’e başvurmaları önem arz etmektedir” denildi.

Yakın dönemde, üretim elemanlarının Mesleki Yeterlilik Belgeli alması zorunluluğu-nun yürürlüğe gireceği hatırlatılan duyuruda, yürütülen çalışmaların başarıyla sonuçlandı-ğının altı çizildi. PAGDER duyurusunda şunlar kaydedildi:

KOSGEB destekleri kapsamına girecek, işgücü desteklerinden yararlanabilecek

PAGDER, verilecek bu hizmet sonrası sek-tör mensuplarının yapacakları masraflarla ilgili 10 bin TL’ye kadar KOSGEB desteği için başvu-rabilir hale geleceklerini duyurdu. Ayrıca, 6111 sayılı yasa kapsamında MYK belgeli kişileri işe alanların, SGK primleri işveren hisselerinin 48 ile 54 aya kadar süreyle devlet tarafından kar-şılanması sözkonusu olabilecek. Çalışırken bu belgeyi alanlara da 12 aya kadar aynı destek verilebilecek.

PAGDER’in Belgetürk ile yaptığı işbirliği kapsamında, devam eden Ayrıca, Avrupa Bir-liği Katılım Öncesi Mali Yardım Aracı (IPA) IV. Bileşeni olan İnsan Kaynaklarının Geliştirilmesi Operasyonel Programı (İKG OP) kapsamında, Belgetürk tarafından PAGDER üyelerine özel olarak sınav ücretleri 300 Avro’ya kadar karşı-lanabilecek.

PAGDER, sektörün en önemli eksikliklerinden biri haline gelen Mesleki Yeterlilik Kurumu onay-lı sınav merkezi oldu. Sektöre yapılan duyuruda, “Bugün nihai sonuca ulaşan çalışmalar kapsa-mında, PAGDER-Belgetürk işbir-liği ile MYK onaylı belgelendirme yapılabilmesi süreci başlamış-tır. Bu kapsamda, yeterlilik kodu 312UY0069-3 Plastik Enjeksiyon Üretim Elemanı ile yeterlilik kodu 13UY0142-3 Plastik Profil Eks-trüzyon Üretim Elemanı meslek-leri için belgelendirme yapılabil-mektedir” denildi.

Page 33: PLASFEDDERGİ Sayı 13

PLASFEDDERGİ

31

PANO

Mesleki Yeterlilik Belgesine ilişkin bazı hususlar şöyle:

• 6645 sayılı Kanun kapsamında tehlikeli ve çok tehlikeli sınıftaki mes-leklerin, sadece belge sahibi kişilerce yürütülebilmesine yönelik karar gereği, aşama aşama meslekler bu zorunluluğa dahil oluyor. Plastik sektörü için genel-ge henüz yayınlanmadı. Genelge yayın-landıktan sonra 12 ay içinde çalışanların bu belgeye sahip olması zorunlu hale gelecek.

• Tehlikeli ve çok tehlikeli işlerden olup, Bakanlıkça çıkarılacak tebliğlerde belirtilen mesleklerde, MYK tarafından yetkilendirilmiş sınav ve belgelendirme kuruluşlarının gerçekleştireceği sınav-larda başarılı olan kişilerin 31.12.2017 tarihine kadar belge masrafı ile sınav ücreti, 1.1.2018 tarihinden 31.12.2019 tarihine kadar ise belge masrafı ile sı-nav ücretinin yarısı kamu tarafından karşılanacak.

İş Sağlığı ve Güvenliği Kanunu’ndan Kaynaklanabilecek Ceza-lara Dikkat!

PAGDER Yönetim Kurulu Sekreter Üyesi ve Eği-tim ve Seminer Komitesi Başkan Vekili Kenan Benliler, sektör mensuplarını 6331 sayılı İş Sağlığı ve Güvenliği Kanunu’ndan kaynaklanan yükümlülüklerin yerine geti-rilmesi konusunda uyardı.

Yüksek Ceza Tutarlarına Maruz KalmayınÖzellikle ilgili kanunda çalışanların eğitimine ilişkin önemli hükümlerin yer aldığını belirten Benliler, çalışan-ların iş sağlığı ve güvenliği eğitimlerini alması gerektiğini vurguladı. Mesleki eğitimler tarafında sektörü yükümlü-lükler altına alan bir diğer hususunun ise çalışanların ilgili

mesleki eğitim aldığını belgelemeleridir diyen Benliler, PAGDER’in MYK onaylı sertifikasyon sürecini başlatması ile bu konuda önemli bir adım attığını işaret etti.

Benliler: “Ancak, MYK belgelerinde şimdilik zorunluluk olmaması, işverenlerin 6331’den kaynaklanan yükümlülüğünü ortadan kaldırmıyor. Bu konuda sıkıntı yaşayan sektör men-suplarımız PAGDER’e başvurabilirler. Eğitim ve Seminer Komitemiz, İŞKUR ve Milli Eğitim Müdürlükleri ile temas halinde, ihtiyaç duyan sektör mensuplarımız için kendi eğitim prog-ramlarını oluşturabilecekleri organizasyonları gerçekleştirmelerinde yardımcı oluyoruz” dedi.

Page 34: PLASFEDDERGİ Sayı 13

PLASFEDDERGİ

32

PANO

PAGDER, Ekonomi Bakanı Mustafa Elitaş’ı ziyaret etti

PAGDER Yönetim Kurulu Başkanı Reha Gür, Ekonomi Bakanı Mustafa Elitaş’a hayırlı olsun ziyaretinde bulundu. PAGDER Başkanı Reha Gür, Başkan Vekili Selçuk Gülsün ve Ge-nel Sekreter Selçuk Mutlu’yu makamında ka-bul eden Elitaş, plastik sanayicilerinin sorunla-rına yönelik girişimlerde bulunacağını belirtti.

Kabulde, Bakan Mustafa Elitaş’a plastik sektörü ve örgütlenme çalışmaları hakkında bilgi verildi. Bilgi kapsamında, Türkiye plas-tik sektörünün küresel piyasalardaki mevcut durumu, ihracat kabiliyetleri, sürdürülebilir rekabet gücüne olumsuz etki yapmakta olan plastik hammaddesinde dışa bağımlılık ve hammadde ithalatında yaşanan güçlükler gibi sektörün yaşadığı başlıca problemler konu-sunda bilgilerin paylaşıldı. Ziyarette yıllık 800 milyon dolarlık plastik makine ve teçhizat ya-tırımı gerçekleştiren plastik sektörünün, maki-ne yatırım, hammadde başta olmak üzere bir-çok konuda daha fazla destek görme ihtiyacı olduğu bilgisi paylaşıldı.

Plastik sanayicilerinin derneği PAGDER olarak Ekonomi Bakanlığı ile birlikte yürütü-len Çevresel Ürünler Anlaşması başta olmak üzere birçok alandaki işbirliklerinin paylaşıl-dığı toplantıda, Ürün Güvenliği ve Denetimi Tebliği’nde geçen yıl yapılan değişiklikle oto-

motivden ambalaja, inşaat plastiklerinden elektrik-elektronik sektörüne kadar uzanan birçok alanda kaliteli ve rekabetçi plastik ham-maddeye ulaşmada yaşanan zorluklar, artan maliyetler ve konunun çözümüne yönelik so-mut öneriler üzerinde görüşme fırsatı bulun-du. Sürecin başından beri sektörün hammad-deye kolay erişebilmesi için ilgili tebliğin en yakın ve sıcak takipçisi durumunda olan plastik sanayicilerinin derneği PAGDER’in, Tebliğ’de yapılacak iyileştirme beklentilerinin üzerinden geçilerek, sürecin devamına ilişkin takip, azim

ve kararlılığı da ifade edilmiş oldu.

Ekonomi Bakanı Mustafa Elitaş da kabul-de, sektörün güncel durumu hakkındaki bilgi-lenmelerinin ardından, bakanlık olarak plastik sektörünün problemlerinin çözümü yolunda destek sağlayacaklarını ve çalışmaları des-tekleyeceklerini ifade etti. Ziyarette, Elitaş’a PAGDER tarafından Sayın Bakanın adına ve memleketi Kayseri’ye, memleketinin plaka nu-marası olarak 38 adet dikilen fidanlara ilişkin bağış sertifikası takdim edildi.

Page 35: PLASFEDDERGİ Sayı 13
Page 36: PLASFEDDERGİ Sayı 13

PLASFEDDERGİ

34

PANO

Kimyada 130 milyar dolarlık Dow-DuPont birleşmesi ilan edildi

Uzun süredir gündemde olan ve endüst-riyel alandaki en büyük birleşmelerden biri olan kimya devleri DuPont ve Dow’un ortaklığı ilan edildi. Her iki şirket resmi olarak birleş-meyi duyurdu. DuPont ve Dow’un resmi bir-leşmesiyle şirketin piyasa değeri, 130 milyar ABD Doları olacak. Birleşmenin yıllık yaklaşık 3 milyar ABD Doları maliyet sinerjisi ve yaklaşık 30 milyar ABD Doları piyasa değeri yaratacağı tahmin ediliyor. Birleşme sonrası oluşan Dow-DuPont şirketinin ilave 1 milyar dolarlık büyü-me sağlayacağı hesaplandı.

Yeniden yapılanmayla üç ba-ğımsız şirket oluşturulacak

İki devin birleşmesi sonrası yeni bir yapı-lanmaya gidilecek ve borsada hisseleri işlem görecek üç ayrı şirket oluşturulacak. Bunlar; Tarım, Malzeme Bilimi ve Nitelikli Ürünler alan-larında kurulacak. Yeni şirketin İdari Yönetim Kurulu Başkanı Andrew N. Liveris, CEO’su ise Edward D. Breen olacak.

DuPont ve Dow Chemical Company şir-ketleri, yönetim kurullarının birleşmeye yö-nelik kesin anlaşma üzerinde karar aldığı ve anlaşmaya vardığını ilan etti. Birleşme sonrası

mevcut hissedarlar aynı oranda yeni şirketin hissedarı olacaklar. ABD yasalarına göre vergi-siz olarak bölünmeyle üç yeni şirket kurulacak ve bunların hisseleri de borsada işlem göre-cek. Birleşme ve yeniden yapılanma 18 ile 24 ay arasında tamamlanacak.

Üç alanda ortaya çıkacak yeni şirketlerin her birinin kendi alanında dünya lideri olaca-ğı belirtildi. Üç şirketin kendi alanlarıyla ilgili sermaye, yatırım ve (üretim) ölçek avantajına yönelik nicelikleri taşıyacağı belirtildi. Her üç şirketin de öncelikli olarak teknolojik AR-GE ve inovasyon yatırımı yapacağı kaydedildi.

Dow Yönetim Kurulu Başkanı ve CEO’su Andrew N. Liveris birleşme ve yeniden yapı-lanmaya yönelik olarak şu görüşleri vurguladı: “Bu oluşum, endüstrimiz için çığır açan bir ge-

lişmedir. Teknolojik gelişme ve malzeme bilimi alanında lider bu iki güçlü şirketi bir araya getirmek için on yılı aşkındır süregelen vizyonu-muzun sonuçlarını y a n s ı t m a k t a d ı r .

Geçtiğimiz on yıl içinde, endüstrimizin tama-mı gelişen dünyanın yol açtığı –her şirketin öngörü sahibi ve çevik olmasını, uygulama-larında belli alanlara odaklanmasını gerekti-ren- zorluklar ve fırsatlar karşısında tektonik kaymalar yaşadı. Söz konusu birleşme işlemi Dow’un sürmekte olan dönüşümünü hızlan-dıran önemli bir geliştirme olup, ciddi düzey-de değer ve üç güçlü yeni şirket yaratmamıza neden olmuştur. Eşit büyüklükte iki şirketin birleşmesi, bir yandan tüm hissedarlarımız ve müşterilerimiz için daha fazla değer yaratır-ken, diğer yandan da her iki şirketin büyüme profilini iyileştirecektir.”

DuPont Yönetim Kurulu Başkanı ve CEO’su Edward D. Breen de şunları kaydetti:

“Birbirini çok iyi tamamlayan iki küresel lider şirketin birleşmesi, uzun vadeli ve sürdü-rülebilir değer yaratılması ile üç güçlü, konusu-na odaklı ve endüstri lideri şirketin kurulması için olağanüstü bir fırsattır. Her bir şirket ser-mayesini daha etkin bir şekilde tahsis edecek, güçlü yenilikleri daha verimli uygulayabilecek, katma değer yaratan ürün ve çözümlerini dünya genelinde daha çok müşteriye sunabi-lecektir. Bu birleşme kesinlikle DuPont açısın-dan daha çok büyüme ve daha çok değer ya-ratma yönünde atılan büyük bir adımdır. Eşit büyüklükte iki şirketin birleşmesi ile maliyet sinerjileri ve büyüme sinerjilerinin sağladığı ek avantaj sayesinde kısa vadede önemli değer yaratılmasına yol açacaktır. Daha uzun vadede ise, yapmayı planladığımız üçlü bölünmenin hisse-darlarımız ve müşte-rilerimize daha çok değer sağlaması, çalışanlarımıza daha çok fırsat yaratması beklenmektedir. Zira her bir şirket küresel zor-lukların talebi zorladığı bu segmentlerde birer lider kuruluş olarak faaliyet gösterecektir.”

Page 37: PLASFEDDERGİ Sayı 13

PLASFEDDERGİ

35

PANO

PAGDER, üyelerinin yenilikçi ürünlerini Avrupa’ya tanıtacak

PAGDER, Avrupa Birliği ve Türkiye fon-larından finanse edilen bir projeyle üyelerinin çevreci ürünlerini daha geniş alanda tanıtımını sağlayacak. Projeyle ilgili sözleşme de imzala-narak yürürlüğe girdi.

PAGDER’den yapılan açıklamada, “Üye-lerinin gelişimini sağlamaya yönelik birçok projeye imza atan Derneğimiz, AB Komisyonu tarafından kabul edilen 110 bin Avro bütçeli yeni proje ile hizmetlerine bir yenisini ekliyor” denildi.

Projeye yönelik bir sektör duyurusu ya-yınlayan PAGDER Başkanı Reha Gür, “PAGDER, Avrupa Birliği tarafından finanse edilen yeni projesi ile üyelerinin yenilikçi, çevreye duyarlı ve enerji verimli işletim süreçleri ve ürünleri-ni AB’ye tanıtmayı hedefliyor. AB ve Türkiye Arasında Sivil Toplum Diyaloğu – IV İşletme ve Sanayi Politikası Hibe Programı kapsamında desteklenen projede; plastik endüstrisinde çevreye duyarlı ve enerji verimli ürünlerin, teknolojilerin ve üretim süreçlerinin benim-senmesine yönelik bilgi, deneyim ve en iyi uygulamaların paylaşımına yönelik bir dizi fa-aliyet gerçekleştirilecek” bilgisini verdi.

PAGDER, üyelerin gelişimine yönelik Avrupa Birliği ve Türkiye fon-larından desteklenen projeyi uygulamaya aldı. Şubat ayında yürürlüğe giren Projeye yönelik bilgi veren PAGDER Başkan Vekili Selçuk Gülsün, “Üyelerimizin yenilikçi ürünlerini, maliyet etkin ve verimlilik esasına da-yalı üretim süreçlerini AB’ye tanıtmaya hedefleyen projemizin hayırlı olmasını dilerim” dedi.

Projenin sözleşmesinin imzalandığını ve Şubat 2016 itibari ile uygulamanın başladığı-nı duyuran Reha Gür, “Projeyle 500 PAGDER üyesinin örnek üretim süreçleri ve ürünleri vitrine çıkacak. Türkiye ve AB üye ülkelerinin plastik endüstrileri arasında güçlü bağların ve ileri düzey işbirliğinin kurulmasını hedefleyen proje, emsal değerlendirmelerin ve sektör temelindeki teknik bilgi aktarımının sağlan-masına odaklanıyor. Türk plastik endüstrisinin ulaştığı yenilikçilik, bilgi birikimi ve uzmanlığın yaygınlaşması, karşılıklı en iyi uygulama ve ürünlerin tanıtımı için devreye alınan projenin sektörümüze hayırlı olmasını dileriz” dedi.

Projenin Şubat 2016’da başlatılacağını üyelerine duyurduklarını belirten Reha Gür, PAGDER’in Avrupa Birliği tarafından finanse edilen bu yeni proje kapsamında üyelerinin yenilikçi, çevreye duyarlı, enerji verimli işletim süreçleri ve ürünlerini AB’ye tanıtmayı hedef-lediklerini paylaştı.

Sözleşme imzalandı

Projeye yönelik sözleşme, PAGDER ile AB Bakanlığı Merkezi Finans ve İhale Birimi arasında imzalandı. Sözleşmenin imzalanma-sına ilişkin törende konuşan PAGDER Başkan Vekili Selçuk Gülsün, “Üyelerimizin gelişimini sağlamaya yönelik birçok projeye imza atan derneğimiz, AB Komisyonu tarafından kabul edilen 110 bin Avro bütçeli proje ile hizmet-lerine bir yenisini ekliyor. PAGDER, Avrupa Birliği tarafından finanse edilen yeni projesi ile üyelerinin yenilikçi, çevreye duyarlı ve enerji verimli işletim süreçleri ürünlerini AB’ye tanıt-mayı hedefliyor. AB ve Türkiye Arasında Sivil Toplum Diyaloğu – IV İşletme ve Sanayi Poli-tikası Hibe Programı kapsamında desteklenen projede; plastik endüstrisinde çevreye duyarlı ve enerji verimli ürünlerin, teknolojilerin ve üretim süreçlerinin benimsenmesine yönelik bilgi, deneyim ve en iyi uygulamaların payla-şımına yönelik bir dizi faaliyet gerçekleştirile-cek” dedi.

Gülsün, projenin Şubat 2016 itibariyle uygulama safhasına geldiğini belirterek, “Tür-kiye ve AB üye ülkelerinin plastik endüstrileri arasında güçlü bağların ve ileri düzey işbir-liğinin kurulmasını hedefleyen proje, sektör temelindeki teknik bilgi aktarımının sağlan-masına odaklanıyor. Türk plastik endüstrisini yenilikçi, bilgi birikimi ve uzmanlığın dağılması ve paylaşılması, uygulama ve ürünlerin tanıtı-mı için devreye alınan projenin sektörümüze hayırlı olmasını dileriz” dedi.

29 Şubat-2 Mart tarihleri arasında Sivil Toplum Diyaloğu toplantılarına iştirak eden PAGDER Genel Sekreteri Selçuk Mutlu ise Av-rupa Birliği Bakanlığı Proje Uygulama Başkanı Bülent Özcan ile bir araya gelerek sektöre kat-kı sağlayacak bu tarz projelerin sayısını arttıra-caklarını ifade etti.

Page 38: PLASFEDDERGİ Sayı 13

PLASFEDDERGİ

36

PANO

PAGDER’den sanayicilere somut katkı sunan bir eğitim daha tamamlandı

Robin Kent sanayicilere “maliyet yönetimi” tüyoları verdi

Plastik Sanayicileri Derneği’nin (PAGDER) organize ettiği “Plastik Sanayinde Maliyet Yönetimi Semineri” için İstanbul’a gelen ve plastik sanayicilerine, daralan pazar ve karlılıkta düşüş sorunlarına çözüm sağ-layabilecek maliyet azaltma yöntemlerini anlatan Dr. Robin Kent, yüksek katılımla izlendi. Alanında dünyanın önde gelen uzmanlarından olan Dr. Robin Kent seminerde; maliyet yönetim tekniklerine ve stratejilerine odaklanarak, başta en önemli maliyet kalemi olan enerji olmak üzere ta-sarruf sağlamanın yollarını bulma ve incelikleri konusunda somut katkı-lar sağlayacak çözüm yollarını anlattı.

PAGDER Yönetim Kurulu Başkanı Reha Gür, seminerde yaptığı açılış konuşmasında, PAGDER’in sektöre doğrudan katkı sağlayacak faaliyet-leri arasında eğitimin önemli bir yeri olduğunu ve özellikle kaliteli eğitime odaklandıklarını söyledi. Alanında dünyanın önde gelen uzmanlarından biri olan ve kitapları üniversite eğitimlerinde okutulan Dr. Robin Kent’in bu seminerinin 2016 bahar dönemi eğitim - seminer programları içinde önemli bir yer tuttuğunu kaydeden Gür, “Somut katkılar alabileceğimiz ve uygulamaya koyabileceğimiz bu seminer ile kaliteli eğitimin en güzel örneklerinden birini daha sektörümüze sunmuş oluyoruz” dedi.

PAGDER’in eğitim faaliyetlerinde etkinliği artırma yönündeki girişimlerinin somut örnek-leri devam ediyor. PAGDER organizasyonuyla alanının önde gelen uzmanlarından biri olan Robin Kent “Plastik Sanayinde Maliyet Yöne-timi” seminerini verdi. Yoğun bir katılımla ger-çekleşen eğitimde, işletmelerin maliyetlerini kontrol etmede ve düşürmede izleyebilecekleri yollar anlatıldı. Bazı sorunlara yönelik inceleme-ler de gerçekleştirildi.

Eğitim öncesi katılımcılara yönelik bir konuşma yapan PAGDER Başkanı Reha Gür, “Sektörümüze, sanayicilerimize doğrudan kat-kı sağlayacak faaliyetlerimiz arasında oldukça önemli bir yer tutan eğitimde de, kaliteli eğiti-me odaklanıyoruz; çünkü sektörümüzde baş-ka birçok eğitim veriliyor ama kaliteli eğitim sektörümüzün eksiklerinden biri… Kaynakları en doğru, verimli kullanmanın sırlarının uygula-malı olarak sektör mensuplarımıza anlatılacağı bu seminerimiz ile kaliteli eğitimin bir örneğini daha sunmuş olacağız.” Dedi.

Page 39: PLASFEDDERGİ Sayı 13

PLASFEDDERGİ

37

PANO

Plastik sektörü, çok ağır re-kabet koşullarıyla çalışan bir iş kolu!

Eğitim-seminer programlarını kalite odak-lı, uzun süren çalışmalardan sonra yapılandır-dıklarını paylaşan Gür, “Somut, uygulanabilir eğitimlere, seminerlere ağırlık veriyoruz. Bazı eğitimlere özellikle uygulama boyutunu ekle-yerek sağladığımız olumlu katkıyı daha etkin hale getirmeyi hedefliyoruz. Robin Kent’in semineri de, 2016 eğitim – seminer programı-mız içinde önemli bir yer tutuyor. 2014 yılında-ki seminerde de deneyimlediğimiz gibi, Robin Kent’in bu yeni semineri de, sanayicilerimiz için doğrudan fayda sağlayacak, somut katkılar ala-bileceğimiz ve uygulamaya koyabileceğimiz bir seminer olacak” dedi.

Sanayinin her kolunda ama özellikle plas-tik sanayisinde enerji verimliliği ve genel olarak verimliliğinin hayati bir konu olduğunu belir-ten Reha Gür, “Çok ağır rekabet koşullarıyla çalışan bir iş koluyuz. Üstelik hammaddede zorunlu olarak dışa bağımlı bir sektördeyiz ve hammadde giderleri de çok ciddi bir maliyet ka-lemi. Hammaddede en ufak kayıp dahi gözden çıkarılmaz. Kent’in başta enerji ve hammadde olmak üzere tasarruf ve verimliliği artırmaya yönelik çok faydalı, kaliteli bir seminer programı hazırladığını söyleyebilirim” dedi.

Benzer işbirlikleri yapılmalı!Seminere işbirlikçi kuruluş olarak destek

veren PLASFED Başkanı ve İstanbul Kimyevi Maddeler ve Mamulleri İhracatçıları Birliği (İK-MİB) Başkan Yardımcısı Selçuk Aksoy da semi-nerde yaptığı konuşmada, PAGDER ile işbirliği yaparak plastik sektörüne önemli katkılar sağ-

layacak bu seminerde yer almaktan memnuni-yet duyduklarını aktardı.

İKMİB’in sektörün gelişimine katkı sağlaya-cak her çalışmaya destek verdiğini paylaşan Ak-soy, 25 - 28 Nisan 2016 tarihleri arasında Çin’in Şanghay kentinde düzenlenecek Asya’nın en büyük, dünyanın ise 2. büyük plastik ve kauçuk fuarı olan “Chinaplas 2016” fuarına Türkiye tek yetkili temsilcisi PAGDER ile birlikte katılarak Türk plastikçilerinin seslerini dünyaya duyur-malarına yardımcı olacaklarını söyledi.

Kaynakları en doğru, verimli kullanmanın sırları plastik sana-yicilerine anlatıldı!

Robin Kent’in “Plastik Sanayinde Maliyet Yönetimi” başlıklı seminerinde, modeller yar-dımıyla imalat süreçlerinde kaynakların gerçek maliyetlerinin belirlenmesi ve katılımcıların plastik imalatını tüm yönleriyle tanıması sağ-landı; iş modellerinden tasarıma, malzemeden insan kaynağına, fabrika yapılandırmadan atık yönetimine kadar imalatın unsurlarını içeren başlıklar da detaylı olarak incelendi. Kent’in

grup çalışmaları ve gerçek olay incelemeleri de (case study) sunduğu seminerin düzenlenme-sinde PAGDER’e işbirlikçi kuruluş olarak İKMİB katkı sağlarken, TSP Makina, Engel Enjeksiyon, Ser Rezistans, Aksoy Plastik, Şenmak Makine de ayrıca destek verdi.

Bilim Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı, Ve-rimlilik Genel Müdürlüğü Daire Başkanı Musta-fa Kemal Akgül de açılışta yaptığı konuşmada, PAGDER’in bu semineri düzenlemesi nedeniyle tebrik ederek, “hayatın her alanında yer alan verimlik çağın önemli ve vazgeçilmez bir un-suru. Kaynaklarımızı verimli kullanarak gelecek nesillere bırakmalıyız” dedi. Akgül, Verimli Sa-nayi ve KOBİ Destek Projesi kapsamında Tekir-dağ Valiliği, Namık Kemal Üniversitesi, Trakya Kalkınma Ajansı, Çorlu TSO işbirliğinde proje yürüttüklerini de açıkladı.

Robin Kent, PAGDER organizasyonuy-la 2014’te de İstanbul’da “Plastik Sanayinde Enerji Verimliliği Semineri” vermiş ve katılımcı-lar eğitimden yararlandıklarını vurgulamıştı.

Page 40: PLASFEDDERGİ Sayı 13

PLASFEDDERGİ

38

PANO

WorldStar 2016’da 13 ödül Türkiye’nin

Dünya Ambalaj Örgütü (WPO) tarafından düzenlenen WorldStar 2016 yarışmasında Türkiye 13 ödül ile en fazla ödül alan üçüncü ülke oldu. Hindistan’ın Mumbai şehrinde top-lanan jüri, 35 ülkeden 293 ürünü değerlendir-di. Türk şirketler toplam 13 ödül kazandı. Tür-kiye; İngiltere (15 ödül), ABD ve Çin’in (14’er ödül) ardından en fazla ödül alan üçüncü ülke oldu. Üçüncülüğü Japonya ve Avusturya ile paylaşan Türkiye; Almanya, Fransa, İspanya ve İsviçre gibi ülkeleri geride bıraktı.

Yarışma sonuçlarının ilan edilmesinin ardından bir değerlendirme yapan Ambalaj Sanayicileri Derneği Başkanı Sadettin Korkut, katma değere odaklanan Türkiye Ambalaj Sa-

Dünya Ambalaj Örgütü (WPO) ta-rafından düzenlenen WorldStar 2016 Yarışmasında Türkiye 13 ödül kazandı. Yarışmada, 35 ülke-den 293 ürün yer alırken, Türki-ye en fazla ödül alan üçüncü ülke oldu. Öte yandan, WorldStar’a katılacak eserlerin de seçildiği prestijli ASD Ambalaj Ay Yıldızları 2016’nın çağrısı da yayınlandı.

nayinin küresel rekabette giderek daha fazla öne çıktığını belirtti. Korkut “1970 yılından bu yana Dünya Ambalaj Örgütü tarafından or-ganize edilen WorldStar Yarışması, ambalaj konusunda uluslararası alandaki en önemli yarışmadır. Türkiye’de düzenlediğimiz ve ar-tık bir marka haline gelen Ambalaj Ay Yıldızları Yarışmasında en az ‘yetkinlik ödülü’ kazanan ürünler WorldStar’a katılma hakkı kazanıyor. Uluslararası arenada elde ettiğimiz başarılar sektörümüzün rekabet gücünü net bir şekilde ortaya koyuyor. Türkiye’yi Avrasya Bölgesi’nin ambalaj merkezi yapma hedefimize ulaşmak için kararlıkla çalışmaya devam edeceğiz” dedi. WorldStar 2016 Yarışması’nın ödül töreni 26 Mayıs 2016’da Budapeşte’de yapılacak.

ASD tarafından düzenlenen Ambalaj Ay Yıldızları yarışmasında, WorldStar ve AsiaS-tar yarışmalarına gidecek eserler de seçiliyor. Türkiye AsiaStar’dan da 18 ödülle dönmüştü.

WorldStar 2016’da ödül kazanan ambalaj tasarımları şöyle: • Şişecam-Sırma IceTea • Camiş Ambalaj - Efes Light 6’lı • DPN - Balık Sezonu Teşhiri• Elif Plastik- ElifCare • Elif Plastik - ElifFine • Elif Plastik - ElifHolo • Elif Plastik - ElifHolo 3D

• Kaplamin Ambalaj - Panel Kutusu• Korozo - Çok Katlı, Baskılı Alt ve Üst Bariyer

Film• Modern Ambalaj - Çok Katlı, Baskılı Alt ve Üst

Bariyer Film• Sütaş- Sütaş Ayran • Tasarımüssü - İstanblue Vodka • Tasarımüssü - Safya Ayçiçek Yağı

ASD Ambalaj Ay Yıldızları yarışmasının çağrısını yayınladı

Öte yandan, Ambalaj Sanayicileri Derneği Ambalaj Ay Yıldızları 2016 yarışmasının çağrı-sını yayınladı. Yeni kategorilerin de eklendiği 2016 yarışması için başvurular 3 Haziran’a kadar devam edecek. Yeni eklenen kategori-lerin “lüks ambalajlar”, “ambalaj bileşenleri” ve “ambalaj makineleri, ekipmanları ve teknoloji-si” olduğu kaydedildi.

ASD’den yapılan açıklamada, yedinci kez yapılan yarışmanın ulusal bir marka olduğu vurgulanarak, “Ulusal bir marka haline gelen Ambalaj Ay Yıldızları Yarışması’na 2015’ten bu yana yurt dışından da başvurular kabul ediliyor ve ‘Dünya Ambalaj Ay Yıldızları’ seçiliyor” bilgi-si verildi.

Ambalaj Ay Yıldızları 2016 yarışması ka-tegorileri şöyle:

Page 41: PLASFEDDERGİ Sayı 13

PLASFEDDERGİ

39

PANO

Türk bilim insanlarından asfaltta buzlanmaya karşı polimer teknoloji

1. Gıda2. İçecekler 3. Elektronik ve Elektrikli Eşya 4. Sağlık ve Güzellik Ürünleri 5. Ev–Otomotiv–Ofis Araç ve Gereçleri ile İh-tiyaç Malzemeleri6. Diğer Gıda Dışı Ürün Ambalajları7. Tıp ve Eczacılık Ürünleri8. Endüstriyel ve Taşıma Ambalajları9. Ambalaj Malzemeleri ve Bileşenleri (Kom-ponentleri)10. Satış Noktası Sergileme, Sunum ve Muha-faza Ürünleri11. Fleksibıl Ambalajlar12. Grafik Tasarım13. Lüks Ambalajlar14. Ambalaj Makineleri, Ekipmanları ve Tekno-lojisi

ASD’nin geleneksel hale gelen yarışması, marka sahibi ve ambalaj üreticilerine ulusla-rarası pazarlarda rekabet gücü kazandırmayı

Koç Üniversitesi’nden bir grup bilim in-sanı, polimer teknolojileri kullanarak, asfaltta buzlanmayı azaltan ve tuz kullanımını azaltan bir yöntem geliştirdi. Koç Üniversitesi’nde yapılan çalışmanın sonuçları Amerikan Kim-yasal Üreticileri Birliği tarafından yayınlanan Industrial & Engineering Chemistry Research dergisinde yayınlandı.

Koç Üniversitesi Tüpraş Enerji Merkezi (KUTEM) bünyesinde geliştirilen yöntemle, asfalt yollarda tuzlama çalışması çok aza indi-rilecek, yolların ömrü uzayacak.

KUTEM bünyesinde çalışan Derya Aydın, Rıza Kızılel, Ramazan O. Canıaz ve Seda Kızılel tarafından geliştirilen yeni asfaltın içeriğinde tuz potasyum formatı, stiren-bütadiyen-sti-ren polimer ile karıştırıldı ve bu karışım asfal-tın ana bileşeni bitumene eklendi. Yapılan bu bileşim sayesinde asfalt yüzeyinde donmayı engelleyen, asfalt ile uyumlu, tuzu hapsede-bilen ve tuzun kontrollü salınımını sağlayan bir polimer bileşim ortaya çıkarılmış oldu.

amaçlıyor. Özgün tasarım ve uygulamaları ödüllendiren yarışma, Dünya Ambalaj Örgütü (WPO) ve Asya Ambalaj Federasyonu’na (APF) akredite olduğu için kazananlara uluslararası tanınırlık sağlıyor. Ambalaj Ay Yıldızları Yarış-masında dereceye giren ambalajların başarıla-rı ‘Altın, Gümüş, Bronz ve Yetkinlik Ödülleriyle’ tescilleniyor. Bu yıl da yarışmada ‘Altın Ödül’ almaya hak kazanan ambalajlar arasından TSE işbirliği ile ‘Altın Ambalajlar’ da seçilecek.

Asya ambalaj devleri İstanbul’da buluştu, AsiaStar ödülleri dağıtıldı

ASD’nin de üye olduğu Asya Amba-laj Federasyonu (APF) Olağan Genel Kurulu İstanbul’da yapıldı. Bu kapsamda, AsiaStar 2015 Yarışması Ödül Töreni de gerçekleştirildi. AsiaStar Yarışmasına bu yıl 2’nci kez katılan ve 18 ödül alan Türkiye, en fazla ödül alan 4’üncü ülke oldu. AsiaStar’da Şişecam (3), Tasarist, Tasarımüssü (2), Sarten Ambalaj (3), Sütaş

Dergiye yapılan açıklamada, araştırma ekibi şu bilgilere yer verdi: “Tuz, yağmurda ve yoğun araç geçişlerinde kolaylıkla yolda eriye-bilir. Çok miktarda kullanılması ekonomik değil, asfalta zarar veriyor, yaşayan organizmalara ve çevreye de olumsuz etkisi oluyor. Gelişti-rilen yeni bitumen birleşimi daha ekonomik, daha güvenli ve çevreye daha az zararlı.”

KUTEM araştırma ekibi üyesi Rıza Kızı-lel ise projenin aşamalarını şöyle açıklarken asfaltın özelliklerinden bahsederek buzlan-mayan asfaltın nasıl işlev göreceğini açıkladı. Kızılel “Asfalt suyu sevmeyen bir madde. Tuz ise bunun tam tersine suyu seven bir madde. Bu yüzden tuzun asfalt içerisinde yayılması çok zor. Bu yüzden asfaltın polimer yapısının içine tuz ile birlikte kauçuk ve kimyasal mad-deleri karıştırdık. Bu şekilde tuzun asfalt içinde düzenli bir şekilde yayılmasını sağladık. Bu da kış aylarında asfalt içerisindeki tuzun yüzeye doğru hareket ederek suyun donmasını gecik-tirecek” dedi.

Asfaltta buzlanmaya engel olan bu yeni bileşim, yapılacak test ve araştırmalardan sonra karayollarında kullanılabilecek. Eğer

testlerden başarı ile geçer ve yaygın olarak asfaltlama çalışmalarında kullanılırsa, bundan sonra kış aylarında arabaların kaymaları ve buna bağlı üzücü kazalar yaşanmamış olacak.

Amerika’da “pop corn”, Avrupa’da “poro-us asfalt” olarak bilinen gözenekli asfaltın kul-lanım alanı oldukça geniş. Özellikle sıvıyı alta geçiren bu asfalt türü, yolda meydana gelen araç kaymalarına da engel oluyor. Türkiye’nin asfalt üretiminde Avrupa liderliği olduğu da göz önünde bulundurulursa, bu yeni teknolo-ji ile yapılacak olan asfaltların dünya çapında ses getirmesi de bekleniyor.

(2), Twinsadhouse, Bayındır Ambalaj (2), Mo-dern Oluklu Mukavva firmaları ödül aldı. Öğ-renci kategorisinde Tugay Topçu, Cooler Pak, Dilara Şebnem Esendemir Telve Türk Kahvesi, Büşra Öztürk Çitlenbik Kuruyemiş çalışmala-rıyla ödül aldı.

Page 42: PLASFEDDERGİ Sayı 13

PLASFEDDERGİ

40

PANO

Plastik sektörü PAGDER öncülüğünde İran’a açıldı

Türkiye’nin en önemli ticari partnerlerin-den biri olan İran’a yönelik plastik sektörü de girişimlerini yoğunlaştırdı. Plastik Sanayicileri Derneği’nin (PAGDER) öncülüğünde yürütülen çalışmalarla iki ülke arasındaki plastik sektö-rü işbirliklerinin derinleştirilmesi için fırsatlar aranıyor.

PAGDER, Türkiye resmi temsilcisi olduğu İranplast 2016 fuarı kapsamında bir dizi çalış-ma gerçekleştirdi. Türk firmalarının PAGDER’in girişimleriyle ilgi gösterdiği fuar başarıyla ta-mamlandı. Firmalar çeşitli iş görüşmeleri ger-çekleştirdi. PAGDER organizasyonu ve İran’da bulunan distribütörleri aracılığıyla katılan 30’a yakın Türk firmasının yer aldığı fuarda, PAGDER’in öncü rol oynadığı İran pazarına yö-nelik olarak Türkiye plastik sektörünün iş im-kanlarını geliştirme girişimleri olumlu sonuçlar vermeye başladı. Fuarın ilk gününden itibaren

PAGDER’in Türk plastik sektörü için yüksek potansiyel sunan İran paza-rına yönelik yürüttüğü çalışmalar sonuç verdi. PAGDER’in Türkiye resmi temsilcisi olduğu İranplast 2016 çok sayıda firmanın katılımıyla tamam-landı. Fuarda İran’ın en önemli sivil toplum örgütlerinden biri olan APIC İran Petrokimya Endüstrisi Şirketleri Derneği ile toplantı gerçekleştiren ve fuara yönelik değerlendirmelerde bulunan PAGDER Yönetim Kurulu Başkanı Reha Gür, “İran hali hazırda Türkiye plastik sektörünün güçlü iş yaptığı önemli ülkelerden biri. Gelecek çok daha büyük fırsatlar sunuyor ancak İran firmalarının da hızla yatırım yaptığını unutmamalıyız” dedi.

İranplast’ta ziyaretçi ve diğer katılımcı firma-larla iş imkanlarını görüşen Türkiye’nin güçlü plastik ve makine firmaları, somut satışlar-iş-birlikleri yaptı.

Potansiyel realize ediliyorTürkiye ile İran arasında güçlü bir plastik

sektör dış ticareti olduğunu vurgulayan Reha Gür, İran’ın en fazla plastik mamul ithal etti-ği ve en fazla hammadde ihraç ettiği ülkeler arasında Türkiye’nin ikinci sırada olduğunu hatırlattı. Gür, Türkiye’nin İran’a plastik mamul ihracatının yıllık 150 milyon dolara yaklaştığını vurguladı. Fuarın başarıyla sürüyor olmasın-dan memnuniyet duyduğunu belirten Reha Gür, şu değerlendirmeyi yaptı:

“İran hali hazırda Türkiye plastik sektö-rünün güçlü iş yaptığı önemli ülkelerden biri. Gelecek çok daha büyük fırsatlar sunuyor, an-

cak İran firmalarının da hızla yatırım yaptığını unutmamalıyız. Başarılı bir fuar organizasyonu yaşıyoruz. Firmalarımız başarılı iş görüşmeleri yaptı ve somut sonuçlar elde etti. Gelecekte, çok büyük olduğunu gördüğümüz potansiye-lin realize edilmesi, işe dönüştürülmesi için başarılı adımlar atıldı. Değerli katılımcılarımız, PAGDER’in öncü rolünden ve organizasyon-dan duydukları memnuniyeti de dile getirdiler. PAGDER’in İran ile ilişkilerin geliştirilmesi; Tür-kiye plastik sektörünün bu önemli platformda yer alarak daha fazla iş yapmasına, güçlü po-tansiyellerini ortaya koymalarına aracılık et-mekten büyük mutluluk duyduk” dedi.

Geleceğe yönelik güçlü bir beklenti için-de olduklarını da kaydeden Reha Gür, “Tür-kiye plastik sektörünün uluslararası pazar-lara erişiminde oynadığımız öncü rolümüzle üyelerimize ve tüm sektör mensuplarımıza rehber olarak küresel çapta etkinlikleri artır-maya yönelik vizyonumuzun somut sonuç-larından birini ortaya koymuş olduk. İran’ın fırsatlar sunduğu kadar gelecekte rakip olma ihtimali de var. İran pazarı, birçok sektördeki diğer Türk firmaları gibi plastik sektöründeki firmalar için de olağanüstü işbirlikleri imka-nı taşıyor. Üretim, tüketim, yatırım, ihracat açısından İran’ı zaten yakından takip ediyor-duk; gelecekte de sıcak takibimizi sürdüre-rek önemli tüm gelişmeleri sektörümüzün dikkatine sunmaya devam edeceğiz” dedi.

PAGDER organizasyonuyla İranplast’a katılan Türk firmaları:

İranplast 2016’ya İran’daki distribütörleri aracılığıyla katılanların yanı sıra PAGDER orga-nizasyonu ile fuara katılan alanının en önemli diğer firmaları (Alfabetik sırayla) şöyle: Akde-niz Kimya, Apeks Makine, Beno Plastik, EBS Bağlantı Elemanları, Ege Proses, Ercan Pre-miks, İnpak Makine, Koç Elektromekanik, Ku-atro Plastik, Mergen Makine, Mikrostar, Mono-mer Extruder Makine, Opkon Optik Elektronik, Ravago Petrokimya, RTC TEC, Sancar Kimya, Saraç Makine, Sarten Ambalaj, Sisan Plastik, Takımsan, Üstün İş Makine, Vatan Plastik.

Page 43: PLASFEDDERGİ Sayı 13

Plastik Enjeksiyon Makineleri

Soğutma ve Isıtma Sistemleri

Hammadde Taşıma Sistemleri

Hammadde Kurutma Sistemleri

Plastik Geri Dönüşüm Sistemleri

Metal Ayırıcı ve Dedektör Sistemleri

KKonveyör ve Robot Otomasyon Sistemleri

Hammadde ve Boya Dozajlama Sistemleri

1962’den beri...

www.hastek.com.tr

Page 44: PLASFEDDERGİ Sayı 13

PLASFEDDERGİ

42

PANO

Dijital teknolojiler “kullanılmakla” fayda sağlamaz

dığını belirtti. TEPAV İcra Direktörü Güven Sak da Türkiye ekonomisinin son 14 yılda başarılı bir performans ortaya koyduğu ifade ederek, “Şimdi milli geliri 10 bin dolardan 25 bin do-lara çıkarmak istiyoruz. Onun için yeni yollar aramalıyız. Dolayısıyla bizim gibi gelişme sü-recindeki ülkelerin teknolojideki gelişmelere hazırlıklar yapması gerekiyor” dedi.

Dünya Bankası, 2016 Kalkınma Raporu-nu dijital ekonomiye ayırdı. Dünya nüfusunun yüzde 60’ının dijital ekonominin faydaları dı-şında kaldığını belirten “Dijital Faydalar” baş-lıklı raporda, internet erişimi olmayan 4 milyar kişi bulunduğuna işaret edildi.

Dünya Bankası Kalkınma Raporu 2016, Başbakan Yardımcısı Mehmet Şimşek, TOBB Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu ve yeni atanan Dünya Bankası Türkiye Direktörü Johannes Zutt’un katıldığı TEPAV’da düzenlenen top-lantıyla tanıtıldı. Yayımlanan raporda, dünya-da teknolojik aletlerin hızla yaygınlaşmasına karışlık, bunların sağladığı faydaların aynı hız-da yaygınlaşmadığına dikkat çekildi.

Mehmet Şimşek: İnternet vergisini düşüremedik

Toplantıda bir konuşma yapan Başba-kan Yardımcısı Mehmet Şimşek, Türkiye’nin yeni bir reform hamlesi aşamasında olduğunu belirtti ve sayısal teknolojilerin yeni iş ortamı oluşturması olarak tanımlanan Sanayi 4.0’ın herkes için yeni fırsatlar doğuracağını belirt-ti. Şimşek, Türkiye’nin yeni dijital ekonominin çok dışında kalmadığını, reform programının yeni ortama uygun ve özgürlükçü olması ge-rektiğini kaydetti. Mehmet Şimşek, nitelikli eleman yetiştirilmesi konusunda TOBB’dan daha fazla çaba beklediklerini belirtti.

TOBB Başkanı Hisarcıklıoğlu: Dijital ekonomi ülkelerin kade-rini belirleyecek

TOBB Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu da konuşmasında, internetin fırsatlar yanında yeni uçurumlar oluşturduğunu belirterek, “En tehlikeli uçurum da KOBİ’ler için. Yapılan araş-tırmalar gösteriyor ki KOBİ’lerin büyümesinin temelinde inovasyona yönelik yatırımlar var. Bu teknolojileri etkin kullanamayan KOBİ’ler rekabet yarışında geride kalacak” dedi. Hisar-cıklıoğlu iş dünyasının internete yönelik kural-ların 5 özellik taşıması gerektiğini belirterek bunları; kısıtlayıcı değil özgürleştirici, sade ve

esnek, özel sektörün görüşleri doğrultusunda ve işin nasıl yapılacağını tarif etmeden genel çerçeve düzenlemeler olarak sıraladı.

Dünya Bankası Türkiye Direktörü Johan-nes Zutt’ta konuşmasında, Türkiye’nin orta gelir seviyesine hızla geldiğini ancak yüksek gelir seviyesine geçiş için bazı zorluklar yaşa-

Dünya Bankası Kalkınma Raporu 2016: Dijital Faydalar

Dünya Bankası Kalkınma Raporu, dijital teknolojilerin sağladığı faydalara odaklandı. Raporda yer alan analize göre Dünya’da halen 4 milyar kişinin internet erişimi bulunmuyor. Bu sayı olağanüstü büyüklükte bir ekonomik potansiyel oluşturuyor.

Raporda dijital teknolojilerin yaygınlaşmasına rağmen, bu teknolojilerin sağladığı ve-rimlilik, daha iyi hizmet, daha fazla istihdam, daha iyi kamu hizmetleri verilmesi gibi tekno-lojik faydaların aynı hızda ortaya çıkmamasına vurgu yapıldı. Raporda, dünya nüfusunun yüzde 60’ının dijital ekonominin dışında kalıyor olması da dikkat çekici olarak bulundu.

Rapor ülkelere dijital ekonominin faydalarını sağlayabilmek için; interneti güvenli, öz-gür ve ucuz olarak sunma tavsiye edilirken, işletmelerin ve insanların bu teknolojilerin fay-dalarını ortaya çıkarabilecek ve kullanabilecek şekilde yeni becerileri kazandırmak (eğitmek ) tavsiye ediliyor. Rapor, kamu ve özel kuruluşları daha fazla hesap verebilir hale getirmeyi de öneriyor.

Rapor, işletmelerin bu yeni ortama uyumu ve dijital teknolojiden faydalanabilmesi için gerekli ortam da özetlendi. Buna göre temel altyapıya yatırımları yapılmalı, iş yapma mali-yetleri düşürülmeli, ticaret serbestleştirilmeli, yeni kurulan işletmelerin piyasaya girişinin kolaylaştırılması, rekabet kurumlarının güçlendirilmesi ve çocukların bilişsel ve eleştirel dü-şünce yapısının geliştirilmeli.

Dünya nüfusunun yüzde 60’ı dijital ekonominin dışında kaldı

Page 45: PLASFEDDERGİ Sayı 13

PANO

Türkiye’nin Enerjisi

C

M

Y

CM

MY

CY

CMY

K

210x297_yap_der.pdf 1 18.06.2015 15:41

Page 46: PLASFEDDERGİ Sayı 13

PLASFEDDERGİ

44

PANO

AR-GE teşvik miktarı artırıldı, tasarım teşvik kapsamına alındı

Türkiye ve PAGDER’in gündemi AR-GE-inovasyon

AR-GE, inovasyon ve tasarım, Plastik sektörü ve Türkiye’nin en önemli gündem maddelerinden biri olma özelliğini sürdürüyor. PAGDER Başkanı Reha Gür, plastik sektörüne yönelik çalışacak AR-GE merkezlerinin kurul-ması gerekliliğini sektör gündemine taşıdı. Aynı dönemde, hükümet de AR-GE ve tasarı-ma yönelik yeni bir teşvik paketini ilan etti ve ilgili tasarı TBMM’de kabul edilerek yasalaştı.

PAGDER Yönetim Kurulu Başkanı Reha Gür, sektörün en az 5 AR-GE merkezine ihti-yacı bulunduğunu belirterek, “Plastik sektörü-nün Ar-Ge yatırımı, bütün sanayi kollarına ve ülke ekonomisine katkı sağlar” başlığıyla yap-tığı bir açıklamayla, sektörün ivedilikle AR-GE merkezi yatırımına girişmesi ve kamunun da desteğini derinleştirmesi çağrısında bulundu.

Reha Gür açıklamasında, “Kimya sektöründe Ar-Ge merkezleri var ama münhasıran plastik üzerine çalışan tek bir Ar-Ge merkezi ne yazık ki yok. Dünyanın yedinci, Avrupa’nın ise ikinci büyük üreticisi durumundaki bir ülke için bu kabul edilemez. Sektör olarak sorumluluğu-muzun bilincindeyiz ama sektörün özelliğin-den dolayı hemen hemen tamamı KOBİ, hatta büyük bir bölümü de mikro işletme sayılabi-lecek bir sektörde; Ar-Ge merkezi yatırımı ve işletilmesi çeşitli güçlükler doğuruyor. Bir an önce, sektörümüzün öncelikle stratejik olarak değerlendirilmesi, ardından da sektör men-suplarımızın Ar-Ge merkezlerini kurabilmesi için kamunun mevzuat değişikliği ile desteği-nin sağlanması gerekiyor. Çoğunluğu KOBİ’ler-den oluşan plastik sektörü firmalarının 30 tam zamanlı personeli Ar-Ge için istihdam etmeleri mümkün değildir. Ar-Ge Merkezi olabilmenin personel sayısı ivedilikle azaltılmalı ve tek ha-neli sayılara indirilmelidir” görüşünü vurguladı.

Hükümet yeni AR-GE ve tasarım destek paketini ilan etti, yasa kabul edildi

Konunun sektör gündemine taşınmasının ardından Hükümetin ilan ettiği AR-GE ve tasa-rım paketini yorumlayan Reha Gür, ilan edilen

düzenlemelerden memnuniyet duyduklarını belirterek, “PAGDER’in uzun soluklu çabaları-nın yeni ve olumlu bir aşamaya ulaşmış olma-sından gurur duyuyoruz. Ar-Ge Reform Paketi, dünyada olduğu gibi Türkiye’de de plastik sa-nayisinin yenilikçi ve katma değerli ürünlerle gelişmesi, küresel ölçekte rekabetçi bir yapı kazanması için önemli bir kazanımdır. Özellikle Ar-Ge’de çalışan sayısı gibi bazı kısıtlamalarla ilgili yeni açılımlar sektörün geleceği açısından son derece önem taşıyor” dedi.

Reha Gür, sektörün bütün paydaşlarıyla birlikte AR-GE ve tasarım merkezlerine yönelik girişimler başlatmanın zamanının geldiğinin altını çizdi.

Hükümetin açıkladığı pakette, tam za-manlı personel çalışması zorunluluğunun plastik sektörü için tek sayılı seviyelere geti-rilmesi gerektiğini belirten Gür, “Ar-Ge mer-kezlerini kurarak küresel rekabette ciddi bir fark yaratabilir. Ayrıca KOBİ ağırlıklı sektörü-müzde Ar-Ge istihdam koşullarının mevzuat ve destek açısından iyileştirilmesi süreklilik gerektiren bir konudur. Ar-Ge Reform Paketi, bu yönde atılmış başarılı ve önemli bir adımdır

PAGDER AR-GE ve inovasyo-na yönelik girişimlerini yoğunlaş-tırdı. PAGDER Başkanı Reha Gür, sektörde 5 AR-GE merkezi kurul-ması gerektiği yönünde açıklama yaparak, konuyu sektör günde-mine taşıdı. AR-GE teşvik paketi hazırlık sürecinde de AR-GE mer-kezlerinin tam zamanlı personel çalışma yükümlülüğünün azaltıl-ması yönünde girişimler yaptı.

Hükümetin hazırladığı yeni AR-GE ve tasarım teşvik paketi TBMM’de kabul edildi. Yeni tasa-rıyla AR-GE’nin yanında tasarım merkezleri de teşvik paketi içine alındı. PAGDER Başkanı Reha Gür yeni yasayı, sanayinin yenilikçi dönüşüme şimdi daha yakın oldu-ğunu söyledi.

Page 47: PLASFEDDERGİ Sayı 13

PLASFEDDERGİ

45

PANO

ancak tek haneli sayılara kadar düşürülmesi gerekir” dedi.

Tasarım Merkezleri AR-GE teşvik kapsamında

Hükümet tarafından ilan edilen ve en önemli yeniliği tasarım merkezlerinin de teş-vik kapsamına alındığı yeni AR-GE (ve tasarım) teşvik paketinin temel unsurları şöyle:

AR-GE merkezleri, teknokentler ve bilim insanlarına yönelik olarak bütün bileşenlere yönelik yeni teşvikler getirildi ve mevcut teş-vikler de derinleştirildi. AR-GE merkezlerinde çalışan bilim insanlarının gelirleri artırıldı, ya-zılım, ilaç bilgi teknolojileri ve biyoteknolojide zorunlu AR-GE personeli sayısı 15’e indirildi, tasarım merkezleri AR-GE teşvik kapsamına alındı ve yatırımlara yönelik vergi istisnaları artırıldı, hibe miktarı da yükseltildi.

Teşvik paketiyle getirilen yenilikler şöyle:1-Tasarım Merkezleri kurulacak ve teşvik

edilecek. Tasarım Merkezleri kurularak Ar-Ge Merkezleri’ne sağlanan destek ve muafiyet-lerden yararlandırılması. Teknoloji Geliştirme Bölgeleri’nde gerçekleştirilecek tasarım faa-liyetlerinin de destek ve muafiyet kapsamına alınması

Tasarım harcamalarının tamamı vergiden indirilecek

Çalışanların sigorta primlerinde işveren hissesinin yarısı 2023’e kadar Maliye Bakanlığı tarafından karşılanacak

Gelir vergisi stopaj desteği uygulanacakDamga vergisi istisnası yapılacak

2-AR-GE ve Tasarımı siparişle yaptıranlar da desteklenecek

Ar-Ge ve tasarım yapan firmaların yanı sıra, Ar-Ge ve tasarımı siparişle yaptıran KOBİ’ler de vergi indiriminden yararlanacak.

AR-GE ve tasarımı, AR-GE ve Tasarım Merkezine sipariş eden, KOBİ, büyük şirket ve AR-GE merkezlerine, siparişi veren ve alana ayrı ayrı yüzde 50 olmak üzere AR-GE ve tasa-rım indirimi uygulanacak.

3-Ar-Ge Merkezi kurmak için gerekli en az Ar-Ge personeli sayısının özellikle yüksek tek-nolojili sektörlerde 30’dan 15’e düşürülmesi.

Yazılım, ilaç ve tıbbi cihaz, tarım, gıda, biyoteknoloji, bilgi ve iletişim teknolojileri ile diğer yüksek teknolojili sektörlerde asgari per-sonel sayısı 15’e indirilecek.

4-Ar-Ge Merkezleri’nde istihdam edile-cek Temel Bilimler mezunlarının maaşlarının brüt asgari ücret kadarlık kısmının, 2 yıllığına Devlet tarafından karşılanması

Matematik, fizik, kimya ve biyoloji ana bilim dalından mezun olanların, toplam perso-nelin yüzde 10’una kadar olan kısmındaki sa-yıda, toplam 2 yıl süreyle, ücretin brüt asgari ücret kadar kısmı devletçe karşılanacak.

5- Firmaların ortak proje yapmalarını teş-vik etmeye yönelik Rekabet Öncesi İşbirliği projelerine vergisel ve hibe destekler sağlan-ması.

Makine teçhizat giderleri, fizibilite gider-

leri, danışmanlık giderlerinin yarısı (yüzde 50) hibe olarak karşılanacak.

Firmaların ortak AR-GE projelerine gi-rişmesi halinde, AR-GE indirimi, gelir vergisi stopajı, damga vergisi istisnası, sigorta primi indirimi uygulanacak.

AR-GE, yenilik ve tasarım için gümrük vergisiz ürün ithal edilebilecek

6- Ar-Ge, yenilik ve tasarım projeleri kap-samında dışarıdan temin edilen ürünlere Güm-rük Vergisi İstisnası getirilerek proje süreleri-nin kısaltılması ve maliyetlerinin düşürülmesi sağlanacak.

Tematik teknoloji geliştirme bölgeleri kurulacak

7-Öncelikli ve stratejik sektörlerde (bili-şim, sağlık, biyoteknoloji, nanoteknoloji, sa-vunma, uzay, havacılık vb.) İhtisas (Tematik) Teknoloji Geliştirme Bölgeleri’nin kurularak, odak Ar-Ge yapılarının tesis edilmesi uygula-nacak.

8- Teknoloji Geliştirme Bölgeleri ile Ar-Ge ve Tasarım Merkezleri’nde çalışan personelin, projelerle ve lisansüstü eğitimleriyle ilgili ola-rak dışarıda geçirmeleri gereken sürelerin de muafiyet kapsamına alınması.

AR-GE ve tasarım merkezi personelinin; yüksek lisans için geçen sürenin 1,5, doktora için geçen sürenin 2 yılı, gelir vergisinden in-dirilebilecek.

Teknoloji geliştirme bölgesi, AR-GE ve tasarım merkezi personelinin, saha çalışma-sı, üretim ortamı çalışması, laboratuvar-test merkezi, ulusal-uluslararası kongre, konfe-rans ve sempozyumda geçen süreler, indirim ve istisnalar için geçerli sayılacak. Bakanlar kurulu bu sürelerin tamamını indirime konu etmek için (mesaiden sayılıp vergi indirimine

Page 48: PLASFEDDERGİ Sayı 13

PLASFEDDERGİ

46

PANO

konu edilmesi) yetki alacak.

9- Teknoloji Geliştirme Bölgeleri’nde yer alan ve Tekno Girişim Sermayesi Desteği ile kurulan firmalara doğrudan girişim sermayesi sağlayan firmalara vergi indirimi kolaylığının getirilmesi. Doğrudan girişim sermaye deste-ğinde hibe tutarı 500 bin TL’ye kadar çıkacak. Teknoloji Geliştirme Bölgesinde yer alan ve tekno girişim desteği alan teknoloji firmaları-na matrah indirimi imkânı sağlanacak. Bakan-lar Kurulu yatırımın yarısı ya da dört katına kadar matrah indirimini çıkarma konusunda yetki alacak.

10- Yenilikçi fikirleri üretime dönüştür-meyi desteklemeyi amaçlanan, bu kişilerin ilk işlerini kurması sırasında verilen hibe tutarı 500 bin TL’ye kadar verilebilecek. Bu kişiler mezuniyetlerinden sonra 10 yıl içinde bu iş-letmeleri kurabilecek. Daha önce asgari süre 5 yıldı.

11- Bilişim sektöründeki firmaların gü-venli ve kaliteli yazılımlar geliştirmelerini sağ-lamaya yönelik standart belirleme ve yetkilen-

Norveç Yaşam Bilimleri Üniversitesi Ma-tematik Bilimleri ve Teknoloji Bölümünde ya-pılan bir çalışmayla, içme suyu şebekelerinde kullanılacak 4 farklı malzemeden üretilmiş borular çevreye etkileri açısından incelendi. Yaşam döngüsü analizine tabi tutulan borular içinde, çevreye en az etkili malzeme, cam elyaf

dirme sistemi oluşturulacak.

12- Üniversite-Sanayi İşbirliği faaliyetle-rinde bulunan öğretim üyelerinin bu faaliyet-leri sonucunda elde ettikleri gelirlerden;

gelir vergisi kesintisi yapılmaması, döner sermaye kesintisinin yüzde 15 ile

sınırlandırılması,öğretim üyesine yüzde 85’inin ödenmesi

sağlanacak.

Başbakan Davutoğlu: Nitelik artışı sağlamayı hedefliyoruz

Öteyandan, AR-GE ve tasarım teşvik pake-tine yönelik bir değer-lendirme yapan Baş-

bakan Davutoğlu, nitelik geliştirmenin yeni paketin ana unsurlarından biri olduğunu be-lirtti. Teşvik paketini ilan ettiği TÜBİTAK’taki basın toplantısında konuşan Başbakan Ahmet Davutoğlu, düzenlemelerinin ana ekseninin

katkılı polyesterden (CTP) üretilmiş boru çıktı. Katrine Steen Fjeldhus’un yaptığı tez çalışma-sının İngilizce çevirisi 2015’te yayınlandı.

Sonuçları yayınlanan analizde, içme suyu şebekesinde kullanılacak, cam elyaf katkılı polyester (CTP), sünek dökme demir, polivinil klorür (PVC) ve polietilen (PE) malzemeden

“niteliklerde artış sağlamak” olduğunu vurgu-larken, Türkiye’nin ekonomide ve teknolojide yeni bir sıçrama yapması gerektiğini, bunun için gerekli siyasi irade, altyapı ve özgüvenin var olduğunu anlattı.

2014 sonu itibariyle GSYH içindeki AR-GE harcama tutarının yüzde 1,02’ye çıktığını ve 14 milyar TL’ye ulaştığını belirten Davutoğlu, araştırmacı sayısının 115 bin 444 kişiye eriş-tiğini, tam zamanlı araştırmacı sayısının da 61 bin 945 kişiye çıktığını belirtti. Davutoğlu AR-GE yatırımlarının yüzde 49,8’inin özel sektör tarafından gerçekleştirildiğini açıkladı.

AR-GE teşvik paketinin altı ekseninin bulunduğunu kaydeden Davutoğlu bunları; Tasarım faaliyeti destekleme kapsamına alın-ması, AR-GE yatırımlarını özendirecek nitelikli üretim yapısına geçilmesi, AR-GE personeli ni-teliği ve istihdamı artırmak, AR-GE faaliyetle-rinin ticarileşmesi, üniversite sanayi işbirliğini geliştirmek kurumsallaştırmak ve AR-GE ve yenilik desteklerinin etkin koordinasyonunu sağlamak ve ekosistemi güçlendirmek olarak sıraladı.

üretilmiş 200 mm çapında borular analize tabi tutuldu. Bu malzemeler, içme suyu şebekele-rinde Norveç’te en fazla kullanılan ürünler ol-ması nedeniyle seçildi.

Analizde, üretiminden başlayarak, taşı-ma ve uygulama dahil bütün süreçler ayrı ayrı verilerle analiz edildi ve her bir kritere dayalı endeks oluşturuldu. Bu endeks değerleri, her bir kriter için 0 ile 3 arasında puana karşılık ge-tirilerek bir puan tablosu ortaya çıktı. Her bir kriterde en düşük puana ulaşan ürün, yaşam döngüsü kapsamında en çevreci ürün olarak seçildi.

-CTP açık ara en çevreci ürünİklim değişikliğine katkı (karbondioksit

salımı), (üretimi sırasında) mineral tüketimi, fosil yakıt tüketimi, insan sağlığı, ekosisteme etkisi, kaynak tüketimi gibi kriterler ile taşı-macılık ve uygulamada ortaya çıkan etkilerin kriter olarak seçildiği 0-3 arasındaki puanlama sonunda, CTP toplamda sadece 2 puana çıktı. Sünekli dökme demir, 11 puana çıkarken, PE 16, PVC 19 puan aldı.

Araştırmanın, 200 mm çapında içme suyu borusu için yapıldığı hatırlatılarak, farklı şebe-kelerde farklı amaçlarla kullanılacak borularda farklı sonuçlar doğabileceği vurgulandı.

CTP en çevreci içme suyu borusu

Norveç Yaşam Bilimleri Üniversitesi, su sistemi için en çevreci bo-ruyu seçmek amacıyla bir çalışma yaptı. 200 mm çapında, cam elyaf katkılı polyester (CTP), sünek dökme demir, polivinil klorür (PVC) ve polietilen (PE) malzemeden üretilmiş borular yaşam döngüsü analizi yapılarak çevreye etki açısından karşılaştırıldı. Sonuçta bu grupta içme suyu taşıması için en uygun malzeme CTP çıktı.

Page 49: PLASFEDDERGİ Sayı 13

7. Salon - No:713

Page 50: PLASFEDDERGİ Sayı 13

PLASFEDDERGİ

48

PANO

Rekabet Kongresi: Hızlı balık yavaş balığı yer

Türk Girişim ve İş Dünyası Konfederas-yonu (TÜRKONFED) üyesi Sektörel Dernekler Federasyonu (SEDEFED) tarafından onuncu kez düzenlenen Rekabet Kongresinde şirket-lerin yeni ortamda esneklik ve hızının önem taşıdığı vurgulandı. TÜRKONFED, SEDEFED ve TÜSİAD-Sabancı Üniversitesi Rekabet Fo-rumu işbirliği ile Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) Dış Ticaret Kompleksi’nde gerçekleşti-rilen 10. Rekabet Kongresi’nin ana temasını ise “Rekabet Gücü, Girdi İthalatı Politikaları ve Akıllı Düzenlemeler” konusu oluşturdu. Kongrenin ana konuşmacısı Dünya Ekonomik Forumu Yönetim Kurulu Üyesi, Almanya’nın önceki dönem Başbakan Yardımcısı ve Eko-nomi-Teknoloji Bakanı Philipp Rösler, “Günü-müzde artık büyük balık küçük balığı yemiyor. Hızlı balık yavaş balığı yiyor. Türkiye ve AB zaten iyi bir partner ama bu vize diyaloğunun olumlu sonuçlanması ile Avrupa sadece iyi bir partner olduğunu değil, iyi bir dost olduğunu göstermeli. Verimliliğinizi artırmak istiyorsa-nız, hızınızı artırmalısınız. Eğer verimliğinizi ve hızınızı artırmak istiyorsanız doğru yerdesiniz” görüşünü vurguladı.

Kongrenin açılışında konuşan TÜRKON-FED Başkanı Tarkan Kadooğlu, ekonomik ba-şarının anahtarlarından birinin de ülkelerin küresel alanda rekabet gücünü ortaya koya-bilmesine bağlı olduğunu söyledi. Kadooğlu, küreselleşen dünyada yeni bir ekonomik sis-temin söz konusu olduğunu belirterek, ino-

vasyon, girişimcilik ve Ar-Ge’nin sektörlerin ve firmaların teknolojik altyapısını güçlendi-receğini vurguladı. Kadooğlu şöyle devam etti: “Ekonomik başarı, sadece niceliksel verilerle ölçülmez. Bunun ötesine geçmek gerekir. Ku-rumlarımıza, eğitim sistemimize, sanayimize, genel olarak tüm sosyo-ekonomik alanları büyüklüklerinin ötesinde, kaliteleri ile değer-lendirmeliyiz. Artık ulaştığımız noktada daha yüksek katma değerli üretime ve hizmetlere yoğunlaşmalıyız. Bunu yaparken de istihdam ve dış ticaret açığı gibi pek çok göstergede iyi-leşmeler ortaya koymalıyız. Ara girdi yatırımla-rımızı ve istihdamı korurken, ana sanayimizin kesintisiz, ucuz ve yüksek teknolojili ara girdi-ye erişmesinin yollarını aramalıyız. Türkiye’nin çok sektörlü yapısının, katma değerli üretime bir an önce geçmesi gerekmektedir. Bunun yolu ‘akıllı düzenlemeler’ olarak adlandırılan ‘politika oluşturma’ sürecine geçiş yapmakla mümkündür. Akıllı düzenlemeler, hükümet kararları alınırken demokrasiyi ve bilimselliği bir araya getirmenin süreçlerini ortaya koy-maktadır. Düzenleyici etki analizleri ve sosyal partnerlerin karar alma süreçlerine katılımı ile şekillenen ‘akıllı düzenlemeler’, sanayi po-litikalarına uygulandığında sektörler zarar görmeden yollarına devam edecektir. Bu dü-zenlemeler hükümetlerin birtakım öncelikler oluşturmasını da sağlayacaktır.”

SEDEFED Başkanı Sefa Targıt da, dör-düncü sanayi dönemine girildiği bir dönemde,

Türkiye’nin hendek atlarken, yabancı dev-letlerin sentetik ve suni yaklaşımlarına karşı koymasının akıllı bir yaklaşım olduğunu dile getir. Targıt, “Endüstrimizin rekabet gücünü muhafaza etmek zorundayız. Şah yerine vezir almak, satrançta mantıklı bir hamle olamaz. Şahı verdiğinizde oyun bitmiştir.”

Türkiye’nin 2023 hedefini hatırlatan TİM Yönetim Kurulu Üyesi Murat Akyüz de, “2023 yılında dünyanın 10. büyük ekonomisi olma hedefimiz var. Bunun için karınca gibi çalışma-mız gerekiyor. Birçok ülke küresel markalarıyla istikrarlı büyümeyi sağlıyor. Biz, bugün marka-laşmayı sağlamaktayız” dedi.

TÜSİAD Başkan Yardımcısı Şükrü Ünlü-türk ise ağır küresel rekabet baskısı altından ancak Ar-Ge’den lojistiğe, İK’dan iletişime ka-dar her alanda birbirini tamamlayıcı politikala-ra ihtiyaç duyulduğunu dile getirdi. Ünlütürk, “Bunun için de politikaların doğru zamanda uygulanması gerekir. Ülkemizde bu süreçte hukuk ve yargı reformlarına da ihtiyaç var. Bu reformlar kadar önemli olan bir diğer şey de bağımsız ve sürdürülebilir bir ortamın var ol-ması” dedi.

Hayatın kendisinin bir rekabet olduğunu belirten Sabancı Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Nihat Berker, şöyle devam etti: “Hayat reka-bettir, iyi bir hayat anlamlı bir rekabettir. Re-kabet, kendi kendini ölçmenin yoludur, genç ve zinde kalmanın yoludur. Anlamlı rekabet: bilgi, şeffaflık, dürüstlük ve fair-play içinde olur. Çok çalışmakla kazanılır, rakiplerin yoru-lup yavaşlayınca devam etmekle. Bütün bun-lar olmazsa, anlamsız bir dövüş, yalan yanlış bir paketleme, yıkılacak bir iskambil kulesidir. ‘Rekabet ediyorum’ demek ve kazanmak ge-rekir. Bir çocuk, doğduğu andan itibaren etra-fıyla rekabet eder. Daha sonra, kişi kendi ken-disiyle rekabet eder, arkadan gelenlerle arayı açmak için” diye devam etti.

Kongre kapsamında, sektörel kuruluşla-rın üst düzeyde katılımıyla gerçekleşen pane-lin moderatörlüğünü de Türkiye Kimya Sana-yicileri Derneği Başkanı Timur Erk yaptı.

Page 51: PLASFEDDERGİ Sayı 13

PLASFEDDERGİ

49

Page 52: PLASFEDDERGİ Sayı 13

PLASFEDDERGİ

50

PANO

Dünya Bankası: Verimsiz şirketlere de kaynak sağlanması şirketlerin büyümesini etkiliyor

Ekonomide 2014 yılından bu yana süren “sanayiye daha fazla kaynak ayrılması” tar-tışmasına bir katkı da Dünya Bankası Türkiye ofisinden geldi. Türkiye ofisinde yapılan bir ça-lışmayla, sanayide kaynak dağıtımında verim-li-verimsiz şirket ayrımı yapılmaması, verimsiz şirketlerin sistemde kalmaya devam etmesini sağlıyor ve verimli ve daha hızlı büyüme po-tansiyeli olan şirketlerin büyümesini sınırlıyor.

Dünya Bankası, Türkiye’de verimsiz şir-ketlerin sistemde kalmasının, verimli şirketle-rin kullanabileceği sermaye ve insan kaynağını azalttığı, verimsiz şirketlerin de sistemde kal-maya devam etmesi nedeniyle toplam büyü-menin sınırlandığını tespit eden bir çalışma yayınladı.

Banka tarafından, Odak Notu çerçeve-sinde bir konuda bilimsel analizin sonucunun açıklandığı “Türkiye İmalat Sanayiinde Kaynak Dağılımı Etkin mi?” başlıklı analizini yayınladı.

Analizde, 2007’ye kadar devam eden dönemde tarımdan sanayiye işgücü nakli, re-formlar ve olumlu girişimler sayesinde toplam faktör verimliliğinin hızlı arttığı ve büyümenin

de bundan büyük ölçüde yararlandığı belirtil-di. Türkiye’nin geçmiş dönem toplam verimli-lik artışının üçte ikisinin işgücünün tarımdan daha yüksek verimliliğe sahip imalat ve hizmet sektörlerine kaymasından geldiği belirtildi.

Sanayide kaynak dağıtımı yeniden yapılandırılmalı

Türkiye’nin başta bu işgücü dönüşümü olmak üzere yapısal dönüşümünün tamam-lanmamış olmakla birlikte dönüşüm hızında düşüş görüldüğü belirtilen raporda, bunun telafi edilmesi gerektiği, önerilen yollardan bi-rinin de “sektör içi kaynak dağıtımının yeniden düzenlenmesi” olduğu vurgulanan çalışmada, bunun da verimli-verimsiz şirketler yoluyla yapılması tavsiye edildi. Analizde, “Sektör içi kaynak dağılımlarındaki bozukluk daha düşük toplam faktör verimliliğine yol açabilir. Kaynak dağılımındaki bozukluk, yüksek verimlilik dü-zeyine sahip şirketler üretimlerini arttırmak için yeterli kaynakları (sermaye ve işgücü ba-kımından) elde

edemez iken, verimlilik düzeyi düşük şir-ketler küçülmek veya piyasadan çıkmak yerine kaynakları kullanmaya devam ettiklerinde or-taya çıkar” denildi.

Analizde, genel olarak bu durumun bazı şirketlerin araziye ve finansmana kolay eriş-mesi durumunda verimlilikleri bu tür imkana sahip şirketlerden daha düşük olsa da büyüme imkanı yakalamalarına neden olduğu belirtildi. Böylece, verimlilik düzeyi yüksek olan şirket-lerin olması gerekenden daha küçük, verimsiz şirketlerin ise olması gerekenden daha büyük hale geldiği; bunun da ülkenin toplam üretimi-ni ve verimliliğine önemli düzeyde etki edebil-diği kaydedildi.

Türkiye’de kaynak dağılımı ne kadar bozuk

Analizde, Türkiye’deki kaynak dağılımı bozukluğunu ölçmekte, firma verilerinden alınan ve her firmanın fiziksel verimliliğinin şirkete özgü fiyatlarla çarpımı yoluyla hesap-lanan Gelir Toplam Faktör Verimliliği (TFV-G) verilerinin yayılımı (gelir farklarının endekse dönüştürülmesi) kullanıldı. Çalışma sonucun-da dar tanımlı sektörlerde (birbiriyle aynı ya da çok yakın ürünlerin imalatı) dahi yoğun bir kaynak kullanımı adaletsizliği olduğu tespit edildi. Çalışmada, “Böyle bir yayılım etkinliği bozucu faktörlerin bir göstergesidir: sektör ortalamasından daha yüksek verimliliğe sa-

Page 53: PLASFEDDERGİ Sayı 13

PLASFEDDERGİ

51

PANO

hip bir şirket diğer şirketlere göre daha fazla engelle karşılaşıyor; bu durum böyle olmasaydı TFV-G değeri ortalamaya yaklaşıncaya kadar ilave kaynaklar edinir ve üretimini arttırırdı. Öte yandan, verimliliği daha düşük olan bir şirket ise etkinliği bozucu faktörler tarafından korunma-dığı sürece kaynakları azalırdı” denildi.

Analizde, fiziksel verimliliği ortalamanın üstünde olan şirketlerin kaynak kullanımı ile verimliliği ortalamanın altında kalan şirketlerin kaynak kullanımının hemen hemen aynı kaldı-ğı, bunun da verimsizliği düşük olan şirketlerin sistemde kalmaya devam ettiği ve kaynak kul-landığını gösterdiği vurgulandı.

TFV-G’nin 2007 yılına kadar hızla arttığı ancak 2007 yılından sonra düşmeye başladığı, yeni bir reform süreciyle bunun tersine çevri-lebileceği vurgulandı.

Çalışmada, diğer ülkelerle kıyaslama ya-pılarak, Türkiye’nin imalat sanayinde kaynak dağılımını düzeltmesi (verimli şirketlerin daha kolay insan kaynağı ve sermayeye ulaşabilme-

si) halinde verimlilik artışı (büyüme) sağlaması potansiyeli de hesaplandı. ABD’deki mevcut yapının baz alındığı bu hesaplamanın sonu-cuna yönelik olarak çalışmada, Türkiye’nin ABD’nin (ABD imalat sanayinin) toplam faktör verimliliğine oransal olarak benzemesi halin-de, 2013 yılı itibariyle TFV seviyesinden yüzde 19,5 oranında daha yüksek seviyeye gelmiş olacağı hesaplandı.

Çalışmada, Türkiye’nin 2007 yılına kadar verimlilik artışı yoluyla TFV’sini yıllık ortalama

yüzde 2,5 oranında iyileştirdiği belirtilerek “Önümüzdeki birkaç yılda ikinci nesil reform-ların kararlı bir şekilde uygulanması da ben-zer iyileşmeler sağlayabilir ve ABD verimlilik düzeyi ile orta hızda bir yakınsama varsayıl-dığında Türkiye’deki toplam imalat verimlilik artışına

yaklaşık 1,8 yüzdelik puan ekleyebilir. Bu son yıllarda neredeyse durma noktasına gelen imalat verimlilik artışı için önemli bir itici güç oluşturacaktır” denildi.

Kaynak dağılımındaki bozukluğa ilişkin ülkeler arası karşılaştırma

Ülke Verinin hesaplandığı yıl TFV-G standart sapması “ABD Verimliliğine” ulaşmanın getireceği TFV artışı

ABD 1997 0,49 -

Çin 2005 0,63 30,6

Hindistan 1994 0,67 59,2

Türkiye 2013 0,76 19,5

Page 54: PLASFEDDERGİ Sayı 13

PLASFEDDERGİ

52

Yunus KarakaşAnkara Plastik Sanayicileri

Derneği Başkanı

Değerli dostlar,

2016 yılının ilk ayları sektörümüz için zor başlamış olsa da ümitli olmaya devam etmek zorundayız.

Krizler, tehditler oluşturdukları gibi içinde fırsatları da barındırır. 13-17 Nisan tarihleri arasında İran’ın başkenti Tahran şehrinde düzenlenecek plastik fuarı sektörümüze bu fır-satı sunmaktadır.

2014 yılında İran’la imzaladığımız ve 2015 yılında yürürlüğe giren “Tercihli Anlaşma-sı” ile İran’ın bize tarife indirimi sağlayacağı ürünler arasında “Plastik Malzemeler” de yer almaktadır.

İran, ucuz hammadde tedarik edebileceğimiz bir ülke olmasının yanı sıra, özellikle in-şaat sektörüne yönelik birçok plastik mamul ihracatı yaptığımız, ki 2015 yılı 9. ayına kadar olan verilere göre 44 milyon dolara ulaşmıştır, görünen potansiyelinin ötesinde büyük ve önemli bir pazardır.

2014 ve 2015 yılının 9. ayına kadar olan dönemdeki verileri yorumladığımda, ambalaj mamulü ihracatımız kg başına 5.10 dolardan, 4.50 dolara gerilemiş, %12’lik katma değer kaybına uğramış ve ihracat sıralamamızda da bir önceki yıla göre 5. sıradan 8. sıraya geri-lemiştir. Ancak plastik mamul madde ihracatımızın tamamına baktığımızda ihracatımız 28 bin ton azalmış görünse de elde edilen gelir kg başına 2.68 dolardan, 3.52 dolara çıkmış %24’lük bir katma değer artışı söz konusudur. Bu rakamlar bize katma değerli ürünler üret-memiz gerektiğini bir kez daha göstermektedir.

İran fırsat gibi dursa da önümüzdeki 10 yıl içinde gerçek bir rakip olabilir. Globalleşen dünyada kesinlikle katma değeri yüksek içine akıl katılmış, sorunlara çözüm üreten, inova-tif ürünleri geliştirme sorumluluğumuz bilinmelidir. 2016 yılı için İran masaya yatırılmalı ve ciddi bir şekilde analiz edilmelidir.

Sizlere, 2016’da başarılı bir yıl dilerim.

PlaSTK PANO

İvedik Plastik Sektör Kümelenmesi Yıldırım Beyazıt Üniversitesi ile işbirliği yapıyor

İvedik teknoloji transfer ofisi koordina-törlüğünde İvedik Plastik Sektör Kümelenmesi (İPAK) temsilcileri ile Yıldırım Beyazıt Üniversi-tesi Malzeme Bilimi Mühendisliği Bölümü aka-demisyenleri bir araya geldi. İvedik Teknoloji Transfer Ofisinde gerçekleşen toplantıya, Yıldı-rım Beyazıt Üniversitesinden Yrd. Doç. Dr. Fatih Öktem ve Yrd. Doç. Dr. Şerife Akkoyun ile İvedik OSB’de plastik, polimer ve kompozit alanında faaliyet gösteren firma temsilcileri katıldı. An-kara plastik Sanayicileri Derneği Başkanı Yunus Karakaş ve yönetim kurulu üyelerinin de hazır bulunduğu toplantıda üniversite sanayi işbirli-ğinin temelleri atıldı.

Sektör temsilcilerinin gündeme getirdiği endüstriyel sorunlara yönelik bilim insanları-nın sunacağı çözümlerin ele alınması şeklinde yapılan toplantıda, işbirliğinin derinleştirilmesi kararlaştırıldı. Şerife Akkoyun, toplantıda KO-Bİ’lerin kalkınmada oynadığı rolü vurgulayarak, AR-GE ve firmalarla ortaklaşa bir yol çizilmesi gerektiğini anlattı. Fatih Öktem de pratik eği-timin önemli olduğunu vurgulayarak, mühen-

dislik öğrencilerinin stajyer olarak daha fazla sürelerde kabul edilmesi gerektiğini vurguladı. Toplantıda, BAP VE TEYDEP proje başvuruları da ele alındı.

Page 55: PLASFEDDERGİ Sayı 13
Page 56: PLASFEDDERGİ Sayı 13

PLASFEDDERGİ

54

PlaSTK PANO

Kompozit Sanayicileri Derneği İstanbul Üniversitesinde eğitim verdi

Kompozit Sanayicileri Derneği, İstanbul Üniversitesi Mühendislik Fakültesi Kimya ve Makine Mühendisliği bölümlerinin son sınıf öğrencilerine yönelik “Kompozit Malzemelerin Kimyası ve Üretim Metotları” konulu bir eğitim etkinliği gerçekleştirdi.

Dernekten yapılan açıklamada, Genel Sekreter İsmail Hakkı Hacıalioğlu tarafından verilen eğitimde, kompozit malzemelerin tanıtımı, kompozit malzemelerin kimyası ve üretim teknikleri hakkında teknik bilgi veril-diği kaydedildi. Açıklamada, “İki ders saati sü-ren eğitim esnasında kompozit malzemelerin kullanım yerleri hakkında da görsellere dayalı bilgilendirme yapılmıştır. Söz konusu eğitim öğrencilerin ilgisiyle karşılanmıştır. Ayrıca öğ-renciler eğitim sonunda sektörümüz ile ilgili merak ettikleri sorulara cevap alma ve gele-cekte kompozit sektöründe kendilerini nelerin beklediklerini anlama sansını yakalamışlardır” denildi.

Kimyagerlik mesleği çalıştayla değerlendirildi

Kimyagerler Derneği, kimyagerlik mes-leğinin geleceğine yönelik bir çalıştay ger-çekleştirdi. “Kimyagerlik Mesleğinin Dünü, Bugünü ve Geleceği Çalıştayı” 2-4 Nisan 2016 günleri arasında Ankara’da yapıldı.

Çalıştayda, kamu, özel sektör ve akademi çalışma grupları oluşturularak, bu sektörler-de çalışan kimyagerlerin mevcut sorunları ve iyileştirilmesi-geliştirilmesi için yapılması ge-rekenler ortaya çıkarıldı. Bunlara ilave olarak mesleki bglelendirmeye yönelik olarak bir ayrı çalışma grubu daha oluşturuldu. Kompozit Sa-nayicileri Derneği Genel Sekreteri İsmail Hakkı Hacıalioğlu, özel sektör çalışma grubunda yer alarak kimyagerlik mesleği ile ilgili çalışmalara destek verdi.

Çalıştayın son gününde grup çalışmaları-nın çıktıları, bürokrat, basın, akademisyen ve kimyagerlik mesleği mensupları ile paylaşıldı. Çalıştaya yönelik rapor daha sonra kamuoyu-na açıklanacak.

Plastik; üretimi, kullanımı ve sonrasındaki yönetimi iyi yapıldığında daha çevrecidir

Avrupa’da plastik ambalaj ve sofra gereçleri üreticilerini bir araya getiren ve sektör-deki oyunculara bilgi sağlama hedefiyle yapılan çalışmalar ile sanayi ve üretimi yakından ilgilendiren çevre ve Yaşam Döngüsü Analizi (YDA) ile ilgili araştırmalarda tek kullanımlık plastik ambalaj ve sofra gereçleri üzerine yapılan testler ve karşılaştırmalı çalışma sonu-cunda, bu ürünlere ISO 14044’e (Çevre Yönetimi Kuralları) uygunluk kararı verildi.

Bu araştırma, plastik dahil tüm tek kullanımlık poşet ve farklı sofra gereçleri için yeni-likçi bir nitelik taşıyor. Çalışma, değerlendirilen hiçbir ürün türünün çevresel etkiler açısın-dan yasaklanmasını geçerli kılmadığını gösteriyor. Bu durum olumsuz lanse edilen plastik sofra gereçleri ve polipropilen (PP) ve polistiren (PS) için de geçerlidir.

PP ve PS maddelerinin gıda ile temas eden plastik poşet ve mutfak eşyalarından sana-yide oto parçalarına kadar geniş bir kullanım alanı bulunmakta. Ürünlerde kullanım alanları ve pazar payı gittikçe artıyor. Bu da olumsuz algıyı körükleyen sebeplerden biri. Tek kulla-nımlık poşetler ve sofra gereçlerinde alternatif ürün olarak kağıt veya ahşap kullanılabilir. Ancak bunların doğal kaynak tüketimi olduğu gibi üretimi için plastiğe göre 2,5 kat daha fazla enerjiye ihtiyaç duyduğunu görmek gerekir. Dolayısıyla plastiğin üretim, kullanım ve sonrasındaki yönetimi iyi yapıldığında daha çevreci olduğu ortada.

Bursa Plastik ve Ambalaj Sanayicileri Derneği (BURPAS) üyeleri sektörel değerlendir-me toplantısında bir araya geldi. Ortak enerji alımı konusunun ele alındığı toplantıda “Enerji maliyetleri, plastik sektörünü ciddi anlamda etkiliyor.

BURPAS üyesi iş adamları enerji maliyetlerini masaya yatırdı. Plastik sektörünün so-runlarını konuşan BURPAS üyeleri, enerji maliyetlerinin fazla olmasından yakındı.

Plastik ve ambalaj sektöründe faaliyet gösteren firmaların en önemli girdilerinden biri de şüphesiz enerjidir. Üretimim verimliliğimizi de yakından ilgilendiren ve etkileyen bu konuda bu zamana kadar tasarruf tedbiri almadık ancak artık bu konuyu da gündemimize almalıyız.

Sepaş Enerji Sorumlusu Onur Kanat, ortak enerji alımı hakkındaki sunumu ile BURPAS üyesi iş adamlarını bilgilendirdi. Toplantıda PİLKA çalışmaları ve ihtisas sanayi bölgesi ku-rulmasıyla ilgili gelişmeler de ele alındı. Gelecek dönemde bu tür çalışmalarımızı daha da ilerleteceğiz.

Bu vesileyle, sizlere Bursa’dan selamlarımla başarı dileklerimi sunarım.

İlker BiliktüBursa Plastik ve Ambalaj Sanayicileri

Derneği Başkanı

Page 57: PLASFEDDERGİ Sayı 13

2016.8.12-16M808

2016.8.12-16HALL 15 B21

2016.4.25-28HALL E6 C71

2016.10.19-26

Page 58: PLASFEDDERGİ Sayı 13

PLASFEDDERGİ

56

Çukurova’dan Merhaba,Bölgemiz, plastik üreticileri çeşitlilik anlamında her geçen gün yeni ürünler imal edip,

ekonomiye daha fazla katma değer sağlayabilmek için çalışmaktadırlar. 24.02.2016 Yö-

netim Kurulu toplantımızı Mersin Mercuria ofiste yaptık. Yine 24.02.2016 Yönetim Kurulu

üyelerimizle Mersin’in seçkin sanayicileri ile akşam yemeği tertipledik.

Bu yemekte Mersin’li dostlarımıza seslendim ve, “ÇUKUROVAPLASDER’i kurmaktaki

amacımız, Çukurova’da plastik sektörünün daha ileriye gitmesi, ticari sosyalleşmemizi ar-

tırması, beşeri ilişkilerimizi yukarı çıkarabilmek. Arkadaşlarımız aynı sektörde olduğu halde

birbirlerini tanımıyorlar. Ticari sosyalliği eksik gördüğümüz için bu derneği kurma ihtiyacı

duyduk. Bir yılı doldurmadan 110 üyeye sahip olmak bizi çok mutlu etti. Mersin’den 11 üye-

miz var ve sizlerin destek vererek bu sayıyı artıracağınızı umut ediyoruz” dedim.

Bu toplantılarımız devam edecek. Amacımız açık; Çukurova sanayicilerini (Hatay, Os-

maniye, Mersin ve Adana) dernek çatısı altında toplayıp birlikte daha güçlü olabilmektir.

Bölgemizde eksikliği hissedilen plastik ihtisas organize sanayi kurulması için dernek olarak

çalışmalara başladık.

Hep birlikte güçlü adımlarla yolumuza devam edeceğiz. Sektördeki paydaşlarımızla,

kardeş derneklerle irtibatımızı da güçlendiriyoruz. Kuruluşumuzun ardından kısa süre geç-

mesine rağmen, en çok önemsediğimiz, iş insanlarının birbirini tanıması, iş yapması, birlikte

sorunlara çözüm geliştirmesi ve bunları uygulamaya koyması yönünde gayret ediyoruz.

Zor bir yıla başladık. Yılmadan, vazgeçmeden kazanımlarımızı koruyup, daha da ileri

taşıyarak; işletmelerimize, ülkemize ve bütün insanlara değer üretmeye yönelik çabamızı

sürdüreceğiz.

Sizlere kazançlı, hayırlı günler dilerim.

Selahattin OnatçaÇukurova Plastik Sanayicileri

Derneği Başkanı

PlaSTK PANO

BURPAS Başkanı İlker Biliktü: “Enerji verimliliğine eğilmeliyiz”

Bursa Plastik ve Ambalaj Sanayicileri Derneği (BURPAS) Başkanı İlker Biliktü, enerji maliyetlerinin sanayinin en önemli sorunla-rından biri olduğunu söyledi. BURPAS’a üye plastik sanayicileri Bil Plastik’in ev sahipliğinde biraraya geldi. BURPAS Başkanı Biliktü, bura-da basına yönelik yaptığı açıklamada, “Plastik sektöründe faaliyet gösteren firmaların en önemli girdisi enerji. Enerji maliyetleri şüphe-siz en önemli konulardan biri. Üretim verimlili-ğimizi de yakından ilgilendiren ve etkileyen bu konuyu da artık gündemimize almalıyız” dedi. Toplantıda ortak enerji alımı konusu değer-lendirildi ve bu yöndeki girişimler konusunda Sepaş Enerji Sorumlusu Onur Kanat bilgi ver-di. Toplantıda PİLKA çalışmaları ve ihtisas OSB kurulmasıyla ilgili gelişmeler de değerlendiril-di.

Mete Plastik’ten Bayrampaşa İnönü Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesine destek

Sektörün önde gelen firmalarından Mete Plastik, Bayrampaşa İnönü Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi’ne teknik destek verecek. Mete Plastik ile okul arasında, “Okul Sanayi İşbirliği İstanbul Modeli” ismi verilen protokol imzalan-dı.

Protokol imza törenine Mete Plastik Yö-netim Kurulu Başkan Vekili Pelin Karadeniz, Fi-

nans Müdürü Sevda Özdemir, Makine Alan Şefi Ali Göztürk, Plastik Alan Şefi Levent Özbaşaran Teknik Müdür Yardımcısı Hüseyin Nisan ve Okul Müdürü Deniz Mutlu Güler katıldı. İmzalanan protokol ile Mete Plastik ile Bayrampaşa Mes-leki veTeknik Anadolu Lisesi arasında öğrenci-lerin eğitimine yönelik teknik işbirliği yapılacak, öğrencilerin alan ile uyumlu bir eğitim almaları konusunda destek sağlanacak.

Page 59: PLASFEDDERGİ Sayı 13

PLASFEDDERGİ

57

Geri kazanılan atık miktarı iki yılda iki katına çıktı

PANO

TÜİK, 2014 yılına ait atık bertaraf tesisleri ve geri kazanılan atıklara ilişkin bilgileri yayınla-dı. TÜİK verilerine göre, 2014 yılı sonu itibariyle geri kazanılan atık miktarı 20 milyon tona ulaştı.

TÜİK, 2014 yılı sonu itibariyle 985 tesisin faaliyette olduğunu belirtti. Bu tesisler, lisanslı veya geçici faaliyet belgeli tüm nihai işlem ya-pan atık bertaraf ve geri kazanım tesisleri ile lisansı olmasa da belediyeler tarafından ya da belediyeler adına işletilen düzenli depolama, yakma ve kompost tesisleri olarak sınıflandı. Lisanslandırma faaliyetlerinin hız kazanması nedeni ile 2014 yılında 2012 yılına göre berta-raf tesislerinde yüzde 41, geri kazanım tesis-lerinde ise yüzde 47 oranında artış yaşandığı vurgulandı.

Kompostlama, beraber yakma (ko-insinerasyon) ve diğer geri kazanım işlemleri uygulanarak 2012 yılında 10 milyon ton, 2014 yılında ise 20 milyon ton atık geri kazanıldığı belirtilen TÜİK anketinde, düzenli depolama ve yakma tesislerinde bertaraf edilen atık mik-tarının 2014 yılında 2012 yılına göre yüzde 71 oranında artarak 24 milyon tondan 41 milyon tona yükseldiği kaydedildi.

2012 2014

Toplam Tesis Sayısı 672 985

Atık Berteraf Tesisleri 83 117

Düzenli Depolama Tesisi 80 113

Yakma Tesisi 3 4

Atık Geri kazanım Tesisleri 589 868

Kompost Tesisi 6 4

Beraber Yakma (Ko-insinerasyon) Tesisi 32 39

Diğer Geri kazanım Tesisleri 551 825

Page 60: PLASFEDDERGİ Sayı 13

PLASFEDDERGİ

58

Çöps Çetesi çocuklara geri dönüşümü anlattı

Geri dönüşümün çocuklara eğlenceyle anlatılması amacını taşıyan ve Çöps Çetesi ti-yatro grubu tarafından sunulan çocuk oyunu ilgi gördü. Eurotec sponsorluğunda Küçük-çekmece Belediyesi işbirliğiyle Sefaköy Kül-tür Merkezinde sergilenen oyunla, değerli bir hammadde olan plastik atıkların kaynağında ayrıştırılması alışkanlığının kazandırılması, geri dönüşüm bilincinin oluşturulması amaç-lanıyor. Çocuklara ve ailelere oyunla plastikle ilgili doğru algının yerleştirilmesi hedefleni-yor. Oyun, “Yuvaya Dönüşen Plastikler” pro-jesi kapsamında destekleniyor. Dünyaca ünlü oyuncak karakterlerle oynanan ve 4-12 yaş grubuna yönelik eğitici tiyatro oyunları sergi-leyen “Çöps Çetesi” tiyatro grubunun oyunu çocukların ilgisiyle gerçekleşti.

-Dilovası’nda 500 öğrenciye ulaşıldı

Çöps Çetesi, Küçükçekmece’nin ardın-dan Dilovası’nda da çocuklarla buluştu. Jokey Plastik’in spansorluğunda iki seans halinde gerçekleşen oyun 500 öğrenciye ulaştı. Oyun, 15 Mart Salı günü Dilovası Belediyesi ve Dilo-vası İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü’nün de katkıla-rıyla Dilovası Kültür Merkezi’nde oynandı.

PlaSTK PANO

Gücümüzü birlik ve beraberliğimizden alıyoruz

Yüzyılımızın materyali olan plastik, kolay kullanımın yanında insan ihtiyaçlarına pratik

çözümler suması nedeniyle ön plana çıkmakta, her sektördeki kullanım oranı hızla artmak-

tadır. Sorumluluk taşıyan endüstrimiz için herkese kaliteli bir yaşam sunmak, doğanın den-

gesini koruyarak küresel rekabet ortamında sürdürülebilir başarı çok önemlidir.

Bütün dünyada olduğu gibi, Türkiye’de de sektörümüzde karlılıklar düşüyor. Hammad-

dede dışa bağımlılığımız bizleri zorlamaya devam ediyor. Burada önerimiz, hem hammadde

üreticileri, hem de biz plastik sanayicileri için yatırım teşvikleri kadar işletme teşviklerinin

de uygulamaya alınması. Çünkü küresel rekabette geriye düşmemek, mevcut yatırımları

devam ettirebilmek için ve en önemlisi yüksek katma değerli ürünlere geçmeyi sağlayacak

yatırımlar için buna ihtiyaç var. Zorluklarla gelinen ve sürdürülebilirliği için düşük karlılığa

rağmen olağanüstü çaba sarf ettiğimiz bu seviyeyi daha yukarı taşımayı istiyorsak buna

ihtiyacımız var.

Sadece mali teşviklere değil moral ve motivasyona da ihtiyacımız var. Sektörümüz

hem iç pazarda, hem de dış pazarda zor bir dönemden geçiyor. Kar marjlarının düşüklüğü

nedeniyle, finansmana erişim imkanlarından başlayarak, hammadde ve diğer üretim girdi-

leri, iç ve dış pazarlara ulaştırma masraflarında çok ciddi arayışlar içinde olmak şart.

Sektörümüz, birçok sanayi koluna ürün veriyor ve buradaki üretici arkadaşlarımız baş-

ka ülkelere gitmeye gerek duymadan, kalite ve hizmetlerimizden memnun şekilde bizimle

çalışmalarını sürdürüyor. Avrupa’nın en büyük üreticilerinden biriyiz. Bu başarılara yenileri-

ni eklemek, daha ileriye gitmek için hem yeteneğimiz, hem de isteğimiz var. Ancak özellikle

AB ülkelerindeki kriz nedeniyle tüm sektörler gibi rekabetimiz zorlaşmıştır. Bu büyümenin

ve rekabetin getirdiği sektör içindeki sıkıntıların aşılması, çözümler üretilmesi için Fede-

rasyonumuz üyelerine gerekli her türlü desteği vermelidir. Güçbirliği yapmak ve sektör için

ortak stratejilerle hareket etmek zorundayız. Sektörde krize karşı ancak hızlı çözümler üre-

tebilen ve ihracat pazarlarını çeşitlendiren firmalar rekabet güçlerini koruyabilmektedir.

Türk plastik sektörü 2015 yılında 8,6 milyon tona ulaşan üretimiyle Avrupa ikinciliğini

korurken, dünya plastik liginde 7. sıradan 6. sıraya yükseldi. Türkiye’nin en önemli sektörü

haline gelen plastik sektöründe Egeli plastik sanayicileri de bu büyümeye büyük destek

vermişlerdir. Gelecek dönemde sektörümüze yönelik negatif söylemlere değil, elde etti-

ğimiz başarıları daha ileri taşımak için başta karar vericiler olmak üzere herkesin dikkatini

gelişmeye odakladığı bir sürece gireriz diye düşünüyorum.

Bu vesile ile siz değerli meslektaşlarıma işlerinde başarılar, bol kazançlar dilerim.

Erol PaksuEge Plastik Sanayicileri Dayanışma

Derneği Başkanı

Page 61: PLASFEDDERGİ Sayı 13

PLASFEDDERGİ

59

PANO

Yuvaya Dönüşen Plastikler’e sosyal sorumluluk ödülü

PAGDER’in sosyal sorumluluk projesi Yu-vaya Dönüşen Plastikler, Hayvanların Yaşam Hakları Konfederasyonu (HayKonfed) 1. Kurul-tayında Sosyal Sorumluk projesi ödülüne değer bulundu.

PAGDER’e ödülü İstanbul Ataşehir Zübey-de Hanım Hizmet İçi Eğitim Enstitüsü Konfe-rans Salonu’nda gerçekleştirilen HayKonfed Genel Kurulunda takdim edildi. Törene PAGDER Yönetim Kurulu Üyesi Hakan Dirgeme ve ve PAGDER Genel Sekreteri Selçuk Mutlu katıldı.

PAGDER’in Şubat 2014’te başlayan “Sı-

cak bir Yuva Her Canlının Hakkıdır” sloganıyla başlattığı Yuvaya Dönüşen Plastikler sosyal sorumluluk projesi, kamuoyunun, medyanın, belediyelerin, ünlülerin ve kurumsal markala-rın yoğun ilgisi ve destekleriyle büyüdü. So-kak hayvanlarına yönelik farkındalık ve bilinç uyandıran “Yuvaya Dönüşen Plastikler” proje-si, 2016 yılında da sanatçı Mirkelam’ın gönüllü proje elçiliğinde geniş kitlelere ulaşmayı sürdü-rüyor. HayKonfed Kurultayında Yuvaya Dönü-şen Plastikler projesinin sunumu gerçekleşti-rildi ve CarrefourSA ve HayKonFed işbirliğiyle yürütülen işbirliği hakkında bilgi verildi.

Bu arada, HayKonfed Kurultayında, Hay-vanların Yaşam Hakları Konfederasyonu ve bünyesindeki federasyon ve derneklerin hazır-lık çalışmaları yürütülen yeni anayasada; hay-van hakları ve hayvanların yaşama haklarının güvence altına alınması için mücadele edileceği dile getirilirken, ilgili kurumların temsilcisi olan konuşmacılar da bu konuda gerekli girişimleri yapacakları ve mücadeleye destek verecekle-rini kaydettiler.

Konuşmacılar, Yeni Anayasa çalışma-

larının konuşulduğu bu günlerde, hayvan haklarının ve hayvanların yaşam haklarının güvence altına alınması, TBMM de görüşül-mesi beklenen Hayvanları Koruma Kanunu Tasarısı’nda ‘hayvanlara karşı işlenen suçların TCK kapsamına alınıp’, mevcut yasadaki hay-vanlar aleyhine maddelerin değiştirilmesi ve yaşam hakkının güçlendirilmesi için kamuoyu oluşturarak, kurumsal destek sağlanması için çalışılması gerektiğini vurguladılar.

Page 62: PLASFEDDERGİ Sayı 13

PLASFEDDERGİ

60

PlaSTK PANO

Erzurum’daki geri dönüşüm plastik imalatçıları dernekleşti

Erzurum’da faaliyet gösteren plastik imalatçıları ile geri dönüşüm firmaları, “Plas-tikçiler ve İmalatçılar Geri Dönüşümcüler Sos-yal Yardımlaşma ve Dayanışma Derneği” çatısı altında birleşti. Derneğin Kurucu başkanlığına Hikmet Aktaş, yardımcılıklarına Ersavaş Ay ve Erdoğan Çığlı getirildi. Mustafa Ancın, Ömer Özdemir, Hanifi Karadağ, Osman Küçük de ku-rucu yönetim kurulu üyeleri oldu.

Derneğin kuruluşunun ardından bir açık-lama yapan Hikmet Aktaş, “Çevre ve Şehir-cilik Bakanlığı il yetkililerinin önerisiyle bu işi yapan firmalar olarak biraraya geldik. Şimdi valilik, büyükşehir belediyesi ve diğer ilgililerle görüşmeler yapıyoruz. Çalışma şartlarımızın iyileştirilmesi, üyeler arasında yardımlaşma ve dayanışmayı sağlamayı hedefliyoruz. Bu yönde çalışıyoruz” dedi.

Erzurum’da aylık 250-300 ton dolayında

plastiğin geri dönüşümle ekonomiye kazan-dırıldığını belirten Aktaş, öncelikli konulardan birinin yatırım yeri olduğunu, Türkiye’de özel-likle geri dönüşümcülerin sitelerde faaliyet göstermesi gerektiğini belirtti.

Dernek yöneticileri, Büyükşehir Beledi-

yesi yetkilileriyle görüşerek, hurdacılar gibi kendilerine de plastikçiler sitesi adı altında bir site kurulmasını talep ettiklerini dilekçe ile istediklerini anlattı. Aktaş, “Belediye yönetici-leri konuyla ilgili talebimizi gayet sıcak karşıla-dılar. Yakın vilayetlerde bunun örnekleri var. Hurdacıların sitesi organize sanayi bölgesine yakın bir yerde. Bizim için tasarlanacak sitenin de yakın bir yerde olması gerekir. Bu konuda talebimizi de yetkililere ilettik” diye konuştu.

JEC WORLD 2016’ya katılım Türk kompozitinin dünya markası olmasına katkı veriyor

Değerli Dostlar;Kompozit sektörünün en önemli uluslararası etkinliği olan JEC WORLD 2016 Fuarına

Türk kompozitçilerinin her yıl artan ilgisi Türk kompozitinin bir dünya markası olma yolun-daki çabalarına önemli katkılar sağlamaktadır.

Kompozit Sanayicileri Derneğimiz 27 Kasım 2015 tarihinde gerçekleştirdiği 6. Olağan Genel Kurulunda yenilenmiş bir Yönetim Kurulu ile çalışmalarına devam etmeye karar ver-miştir. Kısa sürede vazgeçilmez bir konuma ulaşan Derneğimizin, gerek faaliyetleri gerek-se de “Kompozit Sektöründe” faaliyet gösteren kompozit üreticisi, hammaddeci, tedarikçi ve akademisyenleri bünyesinde barındıran yönetim yapısı başarısının en önemli nedeni olmuştur. Derneğimizin yeni yönetimi 7 kompozit sanayicisi, 2 hammadde üreticisi ve 2 de tedarikçi üyeden oluşmuştur. 11 kişilik Yönetim Kurulunda 4 yeni üye görev almıştır. Yöne-tim Kurulunun ilk toplantısında Başkanlık görevi ise yeniden şahsıma tevdi edilmiştir. Bu onurlu görevi daha önce olduğu gibi bundan sonra da tüm sektörü kucaklayacak biçimde sürdürme kararlılığında olduğumu sizlerle paylaşmak isterim.

Ayrıca bu Genel Kurul’da bu güne kadar fahri olarak katıldığımız Plastik Sanayicileri Federasyonu’na (PLASFED) üye olarak katılma kararı alarak süregelen birlikteliğimizi res-miyete kavuşturduğumuzu da ilave etmek isterim.

Derneğimizin 2013 yılında sektörde bir ilke imza atarak gerçekleştirmiş olduğu KOM-POZİT ZİRVESİ’nin 2.’si 8-9-10 Ekim 2015 tarihlerinde gerçekleştirilmiştir. Fuar niteliğine kavuşan TÜRK KOMPOZIT 2015 Zirvesinde ülkemiz dahil 9 farklı ülkeden 60 firma ve ku-ruluş 64 ürün sergi alanında yer almış ve etkinliği 3 gün içerisinde 92’si yabancı ülkeler-den olmak üzere 1393 kişi ziyaret etmiştir. Etkinliğin seminer bölümünde 3 gün boyunca paylaşılan 25 sunum izleyicilerin büyük ilgisi ile karşılanmıştır. Etkinliğin en yenilikçi ürün bölümünde ise sektörel bazda değerlendirmeye tabi tutulan 16 ürün ülkemiz için önemi, projenin, tasarımın, üretim prosesinin özgünlüğü gibi kriterler dikkate alınarak ödüllendi-rilmişlerdir.

Derneğimiz koordinatörlüğünde 4. kez 8-10 Mart 2016 tarihleri arasında Paris’te dü-zenlenen JEC WORLD 2016 Fuarına yine İstanbul Ticaret Odası’nın Milli İştirak Şemsiyesi altında çok sayıda Türk firmasının yer aldığı bir katılım gerçekleştirilecektir. Kompozit sek-törünün en önemli uluslararası etkinliği olan JEC WORLD 2016 Fuarına Türk kompozitçi-lerinin her yıl artan ilgisi Türk kompozitinin bir dünya markası olma yolundaki çabalarına önemli katkılar sağlamaktadır.

Derneğimiz üyelik geliştirme çalışmalarını geçtiğimiz dönemde sürdürerek 9 kurum-sal yeni üyeyi bünyesine katmıştır. UNIVAR Kimya San. ve Dış Tic. Ltd. Şti., ALFEBOR Boru San. ve Tic. A.Ş., TDU Savunma Sistemleri Teknik Tekstil San. ve Tic. A.Ş., Çanakkale On-sekiz Mart Üniversitesi, NA-ME Endüstri Ürünleri San. ve Dış Tic. A.Ş., Türk Hava Kurumu Üniversitesi, İzmir Makine San. A.Ş., TPI Kompozit Kanat Sanayi A.Ş. ve Esenyat Yatçılık İmalat İthalat İhracat San. ve Tic. Ltd. Şti. firmaları üye olarak derneğimizin daha da güç-lenmesini sağlamışlardır.

2016 yılının Türk plastik ve kompozit sektörüne bol kazançlı ve bereketli işler getir-mesini dilerim.

Saygılarımla.

Şekip AvdagiçKompozit Sanayicileri Derneği

Yönetim Kurulu Başkanı

Page 63: PLASFEDDERGİ Sayı 13

PLASFEDDERGİ

61

PANO

İleri teknolojili ürünlerde üç yılda 62 milyar dolarlık dış ticaret açığı verdik

Türkiye orta gelir tuzağından çıkış ama-cıyla ileri teknolojili ürünler ve yüksek katma değerli ürünlere yönelik girişimlerine rağmen, bu alandaki dışa bağımlılığı artıyor. 2012 ikinci yarısında bu kapsamdaki ürünlere yönelik yeni teşvik politikaları hayata geçirilse de ihracatta-ki artış sınırlı kaldı. Türkiye’nin toplam ihracatı içinde bu ürünlerin payı yüzde 3,4’ten, yüzde 3,7’ye çıktı. Geçen üç yılda ise Türkiye bu kap-samdaki ürünlerde 62 milyar dolar açık verdi.

Türkiye orta gelir tuzağına yakalanmamak için yoğun çaba harcıyor. Ortaya konulan plan ve programların tamamında, yüksek katma değerli ürünlere geçiş, orta ve ileri teknolojili ürünlerin yerli üretiminin ve ihracatının artı-rılması ana hedefler olarak seçilmiş durumda. Türkiye, 2012 yılında bu yaklaşıma uygun ola-

rak teşvik politikasını da değiştirdi. Yeni açık-lanan AR-GE düzenlemeleri ile teşvikler derin-leştirildi ve beklenen üretim destek paketinin de bu yöndeki amaca uygun içerikte olması bekleniyor.

Buna karşılık, üç yıllık döneme bakıldığında hem dış ticaret açığının boyutu, hem de ihracat içinde bu kapsamdaki ürünlerin ağırlığındaki sınırlı artış dikkat çekiyor. Dünya gazetesinde yayınlanan bir haberde, son üç yılda ileri tek-nolojili ürünlerdeki dış ticaret açığının 62 milyar dolar olduğu bilgisi verildi. Üstelik, ihracatta ileri teknolojili ürünlerin payı son üç yıl içinde yüzde 0,3 puan arttı. Bu kapsamdaki ürünlerin ihra-cattaki payı yüzde 3,4’ten, yüzde 3,7’ye çıktı.

Türkiye’nin teşvik uygulamalarına paralel

bazı alanlarda ithalatı azaltmaya, yerli üretimi desteklemeye yönelik girişimleri de sınırlı etki edebildi. TÜİK verilerinden yapılan derlemeye göre, 2013-2015 arasında yüksek teknolojili ürünlerde 76 milyar 842 milyon dolarlık ithala-ta karşılık ihracatı 14 milyar 718 milyon dolarda kalan Türkiye’nin bu kalemdeki açığı 62 milyar 127 milyon dolar oldu.

Orta yüksek teknolojili ürünlerde ise 133 milyar 805 milyon dolarlık ihracata karşılık, it-halat 234 milyar doları aştı ve açık 100 milyar 224 milyon doları buldu.

Türkiye anılan dönemde ihracatta sadece düşük teknolojili ürünlerde dış ticaret fazlası verebildi. Bu kapsamdaki ürünlerin dış tica-retinde; ihracat 148 milyar 433 milyon dolar, ithalat 72 milyar 850 milyon dolar oldu ve dış ticaret fazlası ise 75 milyar 583 milyon dolara ulaştı.

Son üç yıllık zaman diliminde, imalat sana-yinde 128 milyar 394 milyon dolar açık veren Türkiye, açık verdiği kategorilerde en iyi perfor-mansı orta yüksek teknolojili ürünler gösterdi.

Orta yüksek teknolojili ürünlerde 2013 yılında 36 milyar 472 milyon dolar olan açık, 2014’te 32 milyar 604 milyon dolara, 2015’te ise 31 milyar 148 milyon dolara geriledi. Yüksek teknolojili ürünlerde ise 2013’te 19 milyar 469 milyon dolarlık açık, 2014’te 21 milyar 345 mil-yon dolara yükselirken, 2015’te 21 milyar 310 milyon dolarda kaldı.

2015 2014 2013 Toplam 2013 - 2015

ihracat ithalat denge ihracat ithalat denge ihracat ithalat denge T.ihracat T.ithalat T.denge

Yüksek Teknoloji 4909 26219 -21310 5020 26365 -21345 4789 24258 -19469 14718 76842 -62124

Orta Y.Teknoloji 42748 73896 -31148 46517 79121 -32604 44540 81012 -36472 133805 234029 -100224

Orta Düşük Teknoloji 39727 44214 -4487 42984 56951 -13967 43329 66504 -23175 126040 167669 -41629

Düşük Teknoloji 47097 22457 24640 52636 25344 27292 48700 25049 23651 148433 72850 75583

Toplam imalat sanayi 134481 166786 -32305 147157 187781 -40624 141358 196823 -55465 422996 551390 -128394

Page 64: PLASFEDDERGİ Sayı 13

PLASFEDDERGİ

62

Milli güvenlik ve sektör

Değerli dostlar,

Yazıma başlarken milli güvenliğimiz açısından sıkıntılı bir süreçten geçtiğimiz bu gün-lerde bu mücadeleyi bizim adımıza verirken şehit olan asker, polis ve güvenlik kuvvetleri-mize Allah’tan rahmet, yakınlarına başsağlığı ve sabırlar diliyorum.

İçeriden ve dışarıdan ülkemizin istikrarına, gelişmesine ve büyümesine karşı yürütü-len her türlü terör ve benzeri hareketleri vatan hainliği olarak görüyor ve derneğimiz adına şiddetle kınıyorum.

Değerli arkadaşlar aslında dünya ülkelerinde yaşanan ekonomik ve siyasi çalkantılar bizi olumsuz etkilemektedir. Bütün bunlara rağmen ülkemizde bu afaki olaylar yaşanırken bankacılık ve ekonomimizin sağlam temeller üzerine kurulmasından dolayı herhangi bir kriz olayının yaşanmaması hem reel sektör hem de ülke ekonomisi açısından sevindirici bir olaydır. Bütün bu olumsuzluklar içerisinde plastik sektörü her dönemde piyasadaki kul-lanım alanlarının fazla olması ve diğer sektörlere girdi sağlama avantajını kullanmaktadır.

Ekonomi, yatırım ve büyüme, istikrar ve huzur ortamına bağlıdır. İnanıyorum ki bu günlerin biteceği zaman gelecek ve her sektör gibi plastik sektörü de atılıma geçecektir. Evet, birçok firmalarımız iç ve dış olaylardan olumsuz etkileniyor. Ancak şu an bizim ihti-yacımız olan şey ülkemizin huzuru ve güvenliğidir. Bizim gidecek başka bir yerimiz yoktur. Bizim biraz sabırlı ve sükunetli davranmamız gerektiğini düşünüyorum.

Önemli olan makro ekonomik dengelerin bozulmamasıdır. Ülkemizin birlik, beraberlik ve bütünlüğünün her şeyden önemli olduğunu vurgulayarak hepinize saygı ve sevgilerimi sunarım.

Yusuf ÖzkanKayseri Plastik İşletmeciler

Derneği Başkanı

PlaSTK PANO

Clariant 2017 renk kılavuzu yayınlandı

Plastik sektörünün de kullandığı özel kim-yasal üreticisi Clariant, plastik endüstrisine yö-nelik renk trendlerini sunduğu ColorForward kılavuzunun yeni versiyonunu yayınladı. Şirket 11. kez yayınladığı kılavuzla derlediği verilere yönelik renk eğilimlerini oluşturmaya çalışıyor. Kılavuz, plastik ürün tasarımcıları ve pazarlama profesyonellerine yönelik hazırlanıyor. Plastik ürün tasarımcıları ve pazarlama profesyonelle-rinin etkili renk seçimleri yapmasını amaçlayan ColorForward, tüketici davranışlarını tetikleyen dört toplumsal trend özelinde renk seçenekleri sunuyor.

Kılavuza yönelik çalışma yapan ColorWorks Avrupa tasarımcısı Judith van Vliet, “ColorFor-ward 2017, 2016 versiyonundan oldukça farklı. Ruh halimizin biraz daha korkak, daha içe dönük hale gelişini ve birçok insanın bugünlerde his-settiği kopukluğu yansıttığını düşünüyoruz. Bazı istisnalar var elbette ama renklerimiz genel ola-rak daha mat, daha koyu ve hatta daha belirsiz” dedi. Trendler kılavuzda şöyle özetlendi:

Annoy firm omit: İngilizce “My information” yani “Bilgilerim” ifadesinin bir anagramı olan bu trend, bilginin ifade edilmesini amaçlıyor. Teme-linde veri madenciliği ve dijital bilgilerin sistema-tik şekilde sınıflandırılmasının yattığı Annoy Firm Omit trendinin renkleri, koyu ve gri tonlar.

Delonelination: Judith van Vliet’in “Delone-lination bir uyandırma servisi,” olarak tanımladığı Delonelination, özellikle gençler arasında art-makta olan yalnızlığı, bej ile kahverengi arasında değişen solgun ve mat renklerle simgeliyor.

Nebulove: Nebulove, karmaşık ilişkileri temsil ediyor. Bu temanın renkleri kırmızı, açık yeşil ve sarının tonları. Lila rengi ve kahveren-gimsi bir turuncunun yanı sıra “mutlu bekarları” temsil eden açık pembe de yer alıyor.

Page 65: PLASFEDDERGİ Sayı 13
Page 66: PLASFEDDERGİ Sayı 13

PLASFEDDERGİ

64

PlaSTK PANO

Sıcaklıkla şekil değiştirip, eski haline dönebilen polimer geliştirildi

Sıcaklıkla şeklini değiştirip, ısı kaybıyla eski haline dönebilen bir polimer geliştirdi. Bu polimerin bir diğer özelliği ise kendi ağırlığı-nın bin katı ağırlığa dayanabilmesi. Yeni ge-liştirilen polimer, vücut sıcaklığında bile şekil değişimine uğrayabiliyor. Bu özellikle polime-rin ilginç pek çok uygulama alanı bulabileceği vurgulandı. Vücuda tam uyumlu giysilerden, vücut içinde çalışacak tıbbi cihazlara kadar bir dizi ürün için kullanılabilecek. Rochester Üni-versitesinden araştırmacı Mitch Anthamat-

ten ve ekibinin yaptığı çalışmalarla polimerin çok farklı özellikleri ortaya konuldu. Polimerin şekil değiştirmesinin gerçekleştiği sıcaklığın farklı uygulamalar için optimizasyonu ile uğ-raşırken bir yandan da polimerin elastikliği sayesinde depoladığı potansiyel enerji ile çalışan basit makineler dahi yapıldı. Bu mal-zemenin ortaya çıkmasını sağlayan meka-nizma ise polimerler soğutulduğunda veya uzatıldığında oluşan kristalleşme. Bu süreç sayesinde polimer aldığı şekilde kalıyor. Kritik sıcaklığa ulaşınca da ilk şekline dönüyor.

Değerli Meslektaşlarım, Sevgili Dostlar,

Dünya hızla değişiyor. Değişen sadece Dünya’nın görünen yüzü değil. Alışkanlıklar da, ilgi alanları da, eğilimler de değişiyor. Bu değişime ayak uyduranlar ve hatta değişimin yö-nünü belirleyebilenler de pozisyonlarını güçlendirip, değişimi kazanca dönüştürebiliyorlar. Bu konu herhalde son on yılda yaşadıklarımızdan verilecek yüzlerce örnekle desteklene-bilir.

Mevcut durumda, değişimden doğal olarak iş dünyası da fazlasıyla nasibini almış du-rumda. Bugün artık her kesimin üzerinde mutabakata vardığı köklü değişimin endüstride bir adı da var; “Dördüncü Sanayi Devrimi”. Bilim Dünyası bu konuya dair bir çok akademik çalışma yaptı ve şimdi iş dünyası da kendini bu değişime uygun hale getirecek adımları atma yolunda hazırlanmakta.

Sanayi çıktıları, toplum ihtiyaçlarına göre değişip evrime uğrarken, beraberinde sa-nayi ve ticaretin içindeki bireylerin iş yapış şekilleri de değişmekte. Bu değişim ve özellikle dijital dünyanın fazlasıyla yayılmasıyla, gereksinim duyulan her bilgi ve emtiaya ulaşmak da kolaylaşmakta. Yalnız her ne kadar kolaylaşırsa kolaylaşsın, çoktan seçmeli, doğrudan temasla edinilebilen bilgilerin yoğunlaştığı ortamlar olan fuarlar önemlerini korumakta. Özellikle de kompakt olarak hazırlanmış, iyi organize edilmiş ihtisas fuarları, ülkemiz gibi genç nüfusun ve gelecek potansiyelinin yüksek olduğu bölgelerde büyümelerine ivme ka-tarak devam etmekteler. Bu sadece bilgiye ve emtiaya doğrudan ulaşabilmenin değil, bir çeşit sosyalleşme ihtiyacının da dışa vurum şekli aslında.

Y kuşağı henüz tam karar mekanizmalarına yerleşmemiş durumda. Belki bu da bir avantaj, fuarların geleneksel alışkanlık olarak devamının tesis edilmesinde. Kritik nokta ise, Y kuşağının karar mekanizmalarında etkin rol alma zamanı tam gelmek üzereyken, iyi organize edilecek verimli fuarlarla iş yapma alışkanlığına, genç kuşağın da kavuşturulması belki de.

Ülkemiz bu açıdan çok şanslı. Gerçekten çok çağdaş ve profesyonel fuar organizatör firmalarımız var. Yaptıkları fuarların her açıdan kalitesi tam anlamıyla belki Almanya fuarları seviyesini yakalayamamış dahi olsa, birçok ülkede düzenlenen fuarlardan katbekat üstün fuarlar düzenlenmekte. Değişime ve gelişime bu konuda da devam etmekte, İstanbul’da mevcut başarılı işleri yurdun başka şehirlerinde yapılacak başarılı işlerle desteklemekte ülke adına önemli fayda bulunmaktadır.

Saygı ve sevgilerimle.

Reha GürPlastik Sanayicileri Derneği Başkanı

Page 67: PLASFEDDERGİ Sayı 13

PLASFEDDERGİ

65

Ambalaj ihracatı 2015’te yüzde 17 arttı

Ambalaj Sanayicileri Derneği, 2015’te ambalaj ürünleri ihracatı-nın yüzde 17 artarak 3 milyar 740 milyon düzeyine çıktığını açıkladı. Sektörün dış ticaret fazlası da 595 milyon dolar oldu. Ambalaj türleri içinde, ihracatta plastik ambalajla-rın ağırlığı yüzde 55 oldu.

ASD’den yapılan açıklamada Türkiye ihra-catının gerilediği bir yılda yaşanan ihracat ar-tışının önemli olduğu vurgulandı. Açıklamada, ASD Başkanı Sadettin Korkut’un verilere yö-nelik değerlendirmesine de yer verildi. Korkut, “Ambalaj sektörümüz 2015 yılında yaklaşık 1,7 ton ambalaj ihracatı gerçekleştirdi ve 3,7 milyar dolarlık ihracat geliri elde etti. 2014 yılına göre, Türkiye’nin ihracatı 2015 yılını miktar bazında yüzde 1,5 artışla kapatırken, sektörümüzün ihracat geliri yüzde 17 oranında artış gösterdi. İhracatımızdaki artışın yanı sıra ambalaj sektö-rü ithalatına ödenen miktar da yüzde 11 azaldı. Yarattığımız katma değer sayesinde gerçekleş-tirdiğimiz ihracat, ithalatın önüne geçti” dedi.

Korkut, ambalaj sektörünün ihracatta kg başına 2,158 Dolar birim fiyatla Türkiye ortala-masının üzerinde olduğunu da belirtti.

ASD açıklamasına göre sektör, en fazla ih-racatı 287,3 milyon dolar ile Almanya’ya yaptı. Almanya’yı ihracattan elde edilen gelirin 269,5 milyon doları bulduğu İngiltere izledi.

ASD verilerine göre, ambalaj sektörü itha-latı 2014 yılına göre 2015 yılında, miktar olarak yüzde 11 ve değer olarak yüzde 12 azaldı. 2014 yılında ithalatı miktar bazında 1 milyon 921 bin ton olan sektör, 2015 yılında 1 milyon 719 bin ton ithalat gerçekleştirdi. İthalat miktarında-ki bu düşüş sektörün ithalat giderlerine daha yüksek oranda yansıdı. Sektörün ithalat gideri 3 milyar 583 milyon dolardan bu yıl 3 milyar 145 milyon dolara geriledi. İthalattaki gerilemenin

üzerine ihracattaki artış eklenmesiyle sektörün dış ticaret fazlası 594,7 milyon doları aştı.

Ambalaj türlerine göre incelendiğinde toplam ithalatta çoğu ara mamul olmak üzere plastik ambalajlar yüzde 55 pay ile ilk sırada yer alırken onu yüzde 35 ile kâğıt/karton esaslı am-balaj ithalatı takip etti. 2015’te ithalatı en fazla azalan segment “Cam ambalaj” oldu. Söz konu-su segmentte ithalat miktar bakımından yüzde 51 değer bakımından ise yüzde 42 azaldı. Aza-lan diğer segment ise yüzde 8 ile kağıt/karton oldu. 2015 yılında ahşap ambalajda yüzde 14 ve diğer torba ve çuvalda yüzde 13’lük ithalat artışı gerçekleşti.

PANO

Page 68: PLASFEDDERGİ Sayı 13

PLASFEDDERGİ

66

PANO

Yeni makine ve teçhizat finansmanına BSMV istisnası

Yeni makine ve teçhizat için alınan fi-nansmana BSMV istisnası getirildi. Resmi Gazete’de yayınlanan “90 Seri No’lu Gider Vergileri Genel Tebliği” ile, sanayi sicil belgesi bulunan ve imalatta kullanmak için yeni maki-ne teçhizat yatırımı için finansman sağlayan gerçek ve tüzel kişiler Banka ve Sigorta Mua-meleleri Vergisinden istisna tutuldu. İstisna kapsamına ilişkin olarak, Proses Denetim ve Yeminli Mali Müşavirlikten Ali İbrahim Aydın şu değerlendirmeyi yaptı:

“Gider Vergileri Kanununun 28. madde-sinin birinci fıkrasına göre, bankaların kullan-dırdıkları krediler sebebiyle kendi lehlerine aldıkları paralar (faiz, komisyon vb) banka ve sigorta muameleleri vergisine tabidir. Ancak, aynı Kanunun “İstisnalar” başlıklı 29. madde-sine 01.01.2016 tarihinden itibaren geçerli olmak üzere “z” bendi eklenmiştir. Bu bent ile 6948 sayılı Sanayi Sicili Kanununa göre sanayi sicil belgesini haiz sanayi işletmelerince mün-hasıran imalat sanayinde kullanılmak üzere alınan makine ve teçhizatın finansmanı için bu işletmeler tarafından kullanılan krediler do-layısıyla lehe alınan paralar banka ve sigorta muameleleri vergisinden istisna tutulmuştur”

İstisna uygulamasına yönelik temel dü-zenlemeler şöyle:

• Sanayi sicil belgesini haiz olmak koşu-luyla gerçek veya tüzel kişilik bünyesinde faa-liyette bulunan tüm sanayi işletmeleri istisna-dan yararlanabileceklerdir.

• Münhasıran imalat ve üretim faaliyetle-rine ilişkin olarak alınacak yeni (kullanılmamış) makine ve teçhizatın finansmanı için kullanı-lan krediler dolayısıyla istisnadan faydalana-bilecektir.

• İmalat ve üretimle doğrudan ilgisi olma-yan büro malzemeleri, demirbaşlar, trafik tes-cil kuruluşlarınca tescil edilen taşıt araçları vb. makine ve teçhizat kapsamına girmemektedir.

• İstisna, sadece yeni (kul-lanılmamış) ma-kine ve teçhizat alımını kapsadı-ğından, sanayi işletmesinin is-tisna kapsamında kullandığı krediye konu makine ve

teçhizatın ilk kullanıcısı konumunda olması gerekmektedir.

• İstisna uygulanacak kredi tutarı, yurt içi alımlarda satış faturasında yer alan vergiler dâhil tutarı; ithalatta ise ithalat işlemine ilişkin ödenen her türlü vergi, resim, harç ve paylar ile ihracatçının düzenlediği fatura ve benzeri belgede yer alan bedel toplamını aşamaz.

• İlgili finans kuruluşu, işletme tarafından sunulan belgelerin doğruluğunu kontrol ettik-ten sonra istisna kapsamında kredi kullandı-rabilir. Bu durumda, kredi kullanım tarihinden itibaren lehe alınan paralara (faiz, komisyon, masraf vs.) banka ve sigorta muameleleri ver-gisi istisnası uygulanacaktır.

Page 69: PLASFEDDERGİ Sayı 13

PLASFEDDERGİ

67

PANO

PAGDER mobil uygulamasını güncellediPAGDER ve sektöre yönelik içeriklerin erişimini kolaylaştırmak için IOS ve Andro-

id platformlarda kullanılan PAGDER mobil uygulanması yenilendi. PAGDER mobil uy-gulaması içinde, PLASFEDDERGİ, Plastik Sektör Değerlendirmeleri, PAGDER Sektörel Raporları, Plastik Algı Araştırması Değerlendirme Raporu, Diğer Teknik Raporlar, Yu-vaya Dönüşen Plastikler e-Bültenleri, İSO İlk 500 Firma Değerlendirmeleri ve güncel haberlere ulaşılabilecek. PAGDER mobil uygulaması, Apple App Store ya da Google Play Store’dan ücretsiz olarak indirilebiliyor.

Polonya PlastPol Fuarı 17 Mayıs’taPolonya’nın Targi Kielche kentinde düzenlenecek PlastPol Fuarı 17-20 Mayıs

günleri arasında yirminci kez kapılarını açacak. Bir önceki fuara 30 farklı ülkeden 800 katılımcı ve 18 bin ziyaretçi sayısına ulaşılmıştı. Fuarın, Polonya’nın hızla gelişen plastik sektörü ve pazarına yönelik fırsatları değerlendirmeye katkı vereceği kaydedildi. Fuarın Türk katılımcıları, Türkiye’nin hedef pazarlar stratejisi içinde ilgili tebliğler kapsamında destekleniyor. Polonya hedef pazar ülkeler kapsamında bulunuyor.

İSO 6. Plastik, Kauçuk ve Kompozit Teknik Alt Komitesi toplantısı yapıldı İstanbul Sanayi Odası, 6. Plastik, Kauçuk ve Kompozit Teknik Alt Komitesi top-

lantısı Mart ayında yapıldı. PAGDER Yönetim Kurulu başkanı Reha Gür, Başkan Vekili Selçuk Gülsün ve Genel Sekreter Selçuk Mutlu’nun katıldığı toplantıda, Kauçuk Sektö-ründe “Atık Kauçukların Bertarafı” konusunda yaşanan problemler, plastik, kauçuk ve kompozit sanayinde maliyetlerin etkin yönetimi, Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı tarafından 26 Şubat 2016 tarihli Resmi Gazetede yayımlanan “Ar-Ge Reform Paketi” hakkında bilgi verildi. Yenilenebilir Enerji Genel Müdürlüğü yetkilisi Bilal Düzgün, plas-tik, kauçuk ve kompozit sanayicilerinin verimli enerji yatırımlarında Enerji Bakanlığı’nın hibe desteklerinden yararlanabileceğini ifade etti. PAGDER Genel Sekreteri Selçuk Mutlu, Enerji Bakanlığı’nın verimlilik arttırıcı projelere verdiği hibelerden sektörümü-zün daha fazla yararlanabilmesi için gerekli adımları atacaklarını belirtti. Ayrıca PLAS-FED çatısı altındaki tüm dernek üyelerinin bu konuda teknik destek alabilmek için ken-dilerine başvurabileceğini sözlerine ekledi.

Kimya Sektör Platformu toplantısı yapıldı Kimya sektöründe bilgi ve etkinlik faaliyetlerinin koordinasyonu amacıyla çalışan Kimya Sektör Platformu Toplantısı, Kauçuk Der-

neği ev sahipliğinde toplandı. İKMİB Yönetim Kurulu Başkanı Murat Akyüz, TOBB Türkiye Kimya Sektör Meclisi Başkanı Timur Erk, Ka-uçuk Derneği Başkanı Nurhan Kaya, PAGDER Başkan V. Oğuzhan Gürlek, Kompozit Sanayicileri Derneği Genel Sekreteri İsmail Hakkı Hacıalioğlu, PAGEV Başkan Yardımcısı Ahmet Meriç ve Yönetim Kurulu Üyesi A. Kadir Topuçar’ın da katıldığı toplantıda, Eylül ayında İzmir’de Kimya Şurası’nın toplanabileceği ifade edildi. Sektörün dış ticaret başta olmak üzere çeşitli sorunlarının ele alındığı plaftorm toplantısında İKMİB Başkanı Murat Akyüz özellikle kimya ihracatında Mısır ile yaşanan problemlerin giderilmesine yönelik yapılan çalışmalardan söz etti. PAGDER Başkan V. Oğuzhan Gürlek ise Kimya Sektör Platformu’nun zamanla kamu nezdinde tanınan bir kimliğe kavuştuğunu ve Kimya Şurası’nın 2016’da da gerçekleştirilmesine yönelik ka-rarın faydalı olduğunu belirtti.

Makine Tanıtım Grubu sosyal medyada Türk makine sektörünün tanıtımı için faaliyet gösteren “Makine Tanıtım Grubu”

sosyal medya hesapları açtı. İçeriklere, iş dünyası ve kamuoyuna duyurulması amacını taşıyan hesaplarla, Türk makine sektörünün yurt içinde ve yurt dışında daha etkin bir şekilde tanıtılabilmesi ve imajının geliştirilmesine yönelik gerçekleştirdiği faaliyetleri sosyal medya üzerinden de duyurmaya başladı. Makine Tanıtım Grubu sosyal medya hesapları şöyle: Facebook: facebook.com/turkiyeninmakinecileri, Instagram: instag-ram.com/turkiyeninmakinecileri, Twitter: twitter.com/tr_makineciler

Sektörden kısa kısa

Page 70: PLASFEDDERGİ Sayı 13

PLASFEDDERGİ

68

Okul-Sanayi İşbirliği İstanbul Modeline ilk destek PAGDER’den

Sanayi-Okul işbirliğiyle, eğitimin niteliğini artırmaya yönelik hükümet-İş dünyası ortak-lığıyla başlatılan “Okul-Sanayi Projesi-İstan-bul Modeli” başladı. PAGDER, projeye destek veren ilk sivil toplum örgütü oldu. Milli Eğitim Bakanlığı, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakan-lığı ile İstanbul Sanayi Odası’nın projeye ilişkin protokol imzasında, ilk ekipman bağışı da PAG-DER üyeleri tarafından yapıldı.

Plastik sektörü dahil Türkiye’de birçok sektörün temel sorunlarından biri olan nite-likli iş gücü ihtiyacına çözüm olarak geliştiri-len ve pilot bölge olarak İstanbul’da başlanan

Plastik Sanayicileri Derneği (PAGDER), mesleki eğitimin geliştiril-mesi için; Milli Eğitim Bakanlığı, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı ve İstanbul Sanayi Odası’nın başlattığı “Okul- Sanayi İşbirliği Proje-si-İstanbul Modeli”ne destek veren ilk sivil toplum örgütü oldu. İnönü Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi’nde düzenlenen “Protokol İmza ve Ekipman Bağış Töreni”nde konuşan PAGDER Başkanı Reha Gür, “Plas-tik teknolojisi atölyelerini yeni tekniklerle, yöntemlerle geliştirecek, deneyim paylaşımı sağlayacak istihdam odaklı bir işbirliğini başlatmış oluyoruz” dedi.

“Okul-Sanayi İşbirliği Projesi: İstanbul Modeli” projesine destek veren ilk sivil toplum örgütü Plastik Sanayicileri Derneği (PAGDER) oldu. İlk uygulama olan İnönü Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi Plastik Teknolojisi Bölümü’nün ekipman ve alt yapı eksikliklerinin giderilme-sine PAGDER üyeleri firmalar Arburg Türkiye, Autonics Otomasyon, Enformak Plastik Tek-nolojileri, Güven-el Plastik, Medel Elektronik, Mete Plastik, Novoma Makine, Nüve Plastik, Saraç Makine, Ser Rezistans, Şenmak Makine, Tisan Mühendislik Plastikleri, Yelkenciler Ma-kine, Erka Ambalaj oldu.

-Yeni bir mesleki ve teknik eğitim modeli oluşturulacak!

Milli Eğitim Bakanlığı, İstanbul Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı ve Türkiye İş Kuru-mu İstanbul İl Müdürlüğü ile İstanbul Sanayi Odası arasında imzalanan protokol ile Mesleki Eğitim Kurumları’nda sanayi işbirliklerinin sağ-lanarak yeni bir mesleki ve teknik eğitim mo-deli oluşturulmasının hedeflendiği “Okul-Sa-nayi İşbirliği Projesi: İstanbul Modeli”ne katılan PAGDER; İnönü Mesleki ve Teknik Anadolu Li-sesi Plastik Teknoloji Bölümü’nün ekipman ve alt yapı eksikliklerini giderecek.

İstanbul ile başlanarak 81 ilde yaygın-laştırılması planlanan “Okul-Sanayi İşbirliği” projesinde İSO işbirliği ile yer alan PAGDER’in bağış ve protokol imza töreni, İstanbul-Bayrampaşa’da bulunan İnönü Mesleki ve Tek-nik Anadolu Lisesi’nde yapıldı.

İmza törenine, İstanbul İl Milli Eğitim Mü-dür Yardımcısı Serkan Gür, Bayrampaşa İlçe Eğitim Şube Müdürü Abdullah Avcı, İnönü Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi Müdürü De-niz Mutlu Güler, İstanbul Sanayi Odası Yöne-tim Kurulu Üyesi Nahit Kemalbay ve İstanbul

PANO

Page 71: PLASFEDDERGİ Sayı 13

PLASFEDDERGİ

69

Sanayi Odası Meclis Üyesi Ömer Karadeniz’in yanı sıra PAGDER Yönetim Kurulu Başkanı Reha Gür, PAGDER Yönetim Kurulu Üyeleri ile bu önemli projeye katkı sunan plastik sektörü firmalarının üst düzey yöneticileri, öğretmen-ler, öğrenciler ve basın mensupları katıldı.

-Reha Gür: İstihdam yaratmaya devam edeceğiz

Törende konuşma yapan PAGDER Yöne-tim Kurulu Başkanı Reha Gür, Türkiye sanayi-sinin ihtiyaç duyduğu becerilerle donatılmış gençleri yetiştirmeyi amaçlayan “Okul-Sanayi İşbirliği Projesi: İstanbul Modeli”ne projesine destek veren ilk sivil toplum örgütü olmaktan, diğer ilgili sivil toplum örgütlerine de öncülük etmekten gurur duyduklarını kaydetti. Projeyi hayata geçiren Milli Eğitim Bakanlığı’na, İs-tanbul Sanayi Odası ve İstanbul Ticaret Odası yöneticilerine, sektör mensuplarına teşekkür-lerini sunan Gür, diğer ilgili sivil toplum kuru-luşlarını, diğer sektörleri de bu hizmet yarışına davet etti.

-15-24 yaş grubunda işsizlik oranı yüzde 18,5!

Plastik sektörünün dünyanın en önemli sektörü, plastiğin de en kıymetli malzemesi olduğuna dikkat çeken Gür, şu anda 306 bin kişiyi istihdam eden sektörün yüksek istihdam yaratan bir sektör olmaya devam edeceğini paylaştı. TÜİK’in 2015’de yaptığı araştırmada, 15-24 yaş grubu arasında, işsizlik oranın yüz-de 18,5 olduğunu kaydeden Reha Gür, “Bugün atacağımız adımlarla, plastik sektörünün ih-tiyacı olan ara elemanların nitelikli bir şekilde yetiştirilerek plastik sanayisine katılımı ile hem işsizlik oranı azalacak, hem de sanayicile-rin ihtiyaç duyduğu nitelikli eleman açığı orta-dan kalkacak” dedi.

Küresel rekabet ortamında rekabetin devamlılığının verimlilikle mümkün olduğunu,

verimlilik için de mahir ellerin işin içinde olması gerektiğini vurgulayan Gür, bunun için de ma-kine teçhizat, deneyimli, donanımlı eğitmen-lerin bir arada olması gerektiğini belirtti. Tö-rene katılan gençlere de seslenen Reha Gür, “Bugün burada donanımlı öğretmenlerimiz, gözleri ışıkla parlayan gençlerimiz var. Plastik sektörü, işini iyi yapana hakkını fazlasıyla ve-ren bir sektör. Dünyanın yenilikçi malzemesi olan plastik, her sektörden pay alarak pazar geliştirmeye geliyor. Plastikte hayat var, ge-lecek var; gelin kendinizi donanımlı elemanlar haline getirin, plastik sektöründe kariyer plan-lamanızı yapın” dedi.

Gençlere mesaj: Hayal edin

Törende konuşan, İstanbul İl Milli Eğitim Müdür Yardımcısı Serkan Gür de yaptığı ko-nuşmada, mesleki eğitimin önemine dikkat çekerek törende bulunan gençlere “Hayal edin, ancak hayal ettiğiniz sürece bir şeylere ulaşabilirsiniz” dedi.

Mesleki ve teknik eğitimin sorunlardan birinin nitelikli insan gücü yetiştirememesi olduğuna değinen Serkan Gür, “Nitelikli insan gücünü, ancak sektörün gücüyle gücümüzü birleştirirsek yetiştirebiliriz; sektörün deneyi-mini okullarımıza transfer ederek başarabiliriz, diye yola çıktık ve Okul-Sanayi İşbirliği İstan-bul Modeli’ni geliştirdik. İstanbul Sanayi Odası ve İstanbul Ticaret Odası’nın destekleri ile 55

hareketlilik projesi, ziyareti gerçekleştirdik; yaklaşık 30 öğretmen okuluna da kesinleşen eşleştirme yaptık. Meslek ve teknik okulları-mızda eğitime hız kazandıracak olan Okul- Sa-nayi İşbirliği projesinin 81 ilde yaygınlaştırıl-ması için Milli Eğitim Bakanlığımız bu şehirlere talimatları göndermiştir. Bu projeye destek veren başta İstanbul Sanayi Odası, İstanbul Ticaret Odası ve PAGDER’e, destek veren tüm plastik sektörü mensuplarına teşekkür ediyor, bu prototipin başarılı, hayırlı olmasını diliyo-rum” diye konuştu.

İstanbul Sanayi Odası Meclis Üyesi Ömer Karadeniz ise, konuşmasında gençlerin her za-man yanlarında olacaklarını belirterek, İSO’nun ve PAGDER’in bu konuda yaptığı çalışmaların büyük önem taşıdığını vurguladı. Karadeniz; Okul-Sanayi İşbirliği İstanbul modeli projesine, nitelikli iş gücü ihtiyacı bulunan başta sanayi ve ticaret odaları, işletme ve kurumlar, meslek komiteleri, sivil toplum kuruluşlarının da en-tegre edileceğini söyledi.

Toplantıda söz alan İstanbul Sanayi Odası Yönetim Kurulu Üyesi Nahit Kemalbay da, ülke olarak rekabet gücünü artırmanın anahtarının nitelikli iş gücü, nitelikli iş yaratan insanlar olduğuna dikkat çekti. İstanbul Sanayi Odası olarak proje kapsamında 800’e yakın firma zi-yaret ettiklerini; teorik ve pratik olarak birçok eğitim veren, kendisinin de üyesi bulunduğu PAGDER’in projeye destek veren ilk sivil top-lum kuruluşu olmasından dolayı teşekkürlerini sundu.

Törende konuşan İnönü Mesleki ve Tek-nik Anadolu Lisesi Müdürü Deniz Mutlu Güler, İstanbul Sanayi Odası ve Plastik Sanayicileri Derneği PAGDER’e desteklerinden dolayı te-şekkür ettiklerini belirterek “Yaklaşık 5 bin öğ-renci ile 7 ayrı alanda eğitim veriyoruz. Okul-Sanayi işbirliği projesi kapsamında okulumuza verilen bu destek öğrencilerimizin eğitimi açı-sından büyük önem taşıyor” dedi.

PANO

Page 72: PLASFEDDERGİ Sayı 13

PLASFEDDERGİ

70

PANO

İzmir Menemen Plastik İhtisas OSB’de kura çekimi yapıldı

Törende konuşan İMPİOSB Yönetim Ku-rulu Başkanı Salih Esen, tahsis edilen 500 bin metrekarelik alanın 200 bin metrekaresinde inşaat çalışmalarının sürdüğünü vurguladı. Hiç kredi kullanmadan tamamen kendi öz kay-naklarıyla bugüne kadar geldiklerini söyleyen Salih Esen, “Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu’ndan sanayi bölgesine bağlantıyı sağlayan yolda düzenleme yapmalarını isti-yoruz. Bu yolu ağır tonajlı araçlar kullanıyor. Otoban bağlantısı için de ayrıca talebimiz var” dedi.

Fuar İzmir’e EGEPLASDER’den destek

EGEPLASDER Başkanı ve İMPİOSB Yöne-tim Kurulu Başkan Vekili Erol Paksu da, orga-nize sanayi bölgesinin başta İzmir olmak üzere Türkiye plastik sektörüne katkı veren iyi bir yatırım olduğunu hatırlattı.

Fuar İzmir’in kente ve iş dünyasına katkı verecek iyi bir alan olduğunu vurguladı. Fuar İzmir’i İtalya, Fransa, İngiltere, Rusya ve Al-manya’daki fuarlardan çok daha derli toplu bulduğunu söyleyen Erol Paksu, “Çok işlevsel bir fuar. Her yerinde ışık var. Bence hakikaten

İzmir Menemen Plastik İhti-sas OSB’de kura çekimi, İzmir Bü-yükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu’nun da katıldığı bir tö-renle yapıldı. Sanayiciler, büyük-şehir belediyesinden daha yoğun destek talep etti.

İzmir Menemen Plastik İhtisas OSB’de kura çekimi, İzmir Büyükşehir Belediye Başka-nı Aziz Kocaoğlu’nun da katıldığı bir törenle ya-pıldı. Sanayiciler, büyükşehir belediyesinden daha yoğun destek talep etti. Aziz Kocaoğlu, plastik sektörünün de gelişmesi gerektiğini vurguladı.

İzmir Menemen Plastik İhtisas OSB’de (İMPİOSB) yatırım başlıyor. OSB Yönetim Ku-rulu Başkanı Salih Esen, İzmir Büyükşehir Be-lediye Başkanı Aziz Kocaoğlu, EGEPLASDER Başkanı Erol Paksu, Müteşebbis Heyeti Başka-nı Erdoğan Çiçekçi ve sanayicilerin katıldığı bir törenle kura çekimi tamamlandı. Sanayiciler Kocaoğlu’ndan daha yoğun destek talep etti.

İzmir’e kazandırılmış bu fuarı sahiplenmek ve en iyi hale getirmek için çabalamalıyız. Tabii bu fuarı sadece sanayici değil, halkımızın da desteklemesi lazım. Ziyarete gidilmesi gere-kir. Kent fuarı açıldı; belki küçük bir fuardı ama ben gittiğimde yarım gün oradan çıkamadım. Basit görüyor insanlar ama gitmek, kalabalık olmak ve destek olmak lazım. Sadece fuar ala-nını görmek için İzmir’e gelmek isteyenler var” dedi.

Kocaoğlu’ndan plastik sektörüne destek

Yol talebi ve destek konusunda her imka-nını kullanma sözü veren Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu, kentin sanayicisinin hem istihdama hem ekonomiye katkıda bu-lunduğunu, kentlerin ve ülkelerin böyle giri-şimciler sayesinde geliştiğini söyledi. Yerel yönetim olarak kentin kalkınmasını amaçla-dıklarını, kent insanının refahını artırarak lokmasını büyütmek istediklerini vurgulayan Kocaoğlu, “Bunları yapmak için de sanayicilere elimizden gelen desteği sağlamaya çalışaca-ğız” dedi. Daha sonra, İMPİOSB’da parseller için kura çekimi yapıldı.

İMPİOSB fırsatlar sunuyor

İMPİOSB, İzmir’e 30, İzmir Atatürk OSB’ye ise 15 dakika mesafede bulunuyor. İstanbul Otoyolu, İZBAN Metro İstasyonu ve PETKİM’e yakınlığıyla ayrı bir özellik taşıyor. İMPİOSB Başkanı Salih Esen, “Plastik sektöründe pres-tijli kuruluşlarla, ülke sanayiine katkımızı artıracağız. Yeni yatırımlarla Menemen kalkı-nırken, İzmir’in plastik sektöründe yeri daha güçlü olacak. Bölge hem sosyal hem maddi anlamda ilerleyecek. Bu çerçevede Menemen Belediye Başkanı Tahir Şahin, Müteşebbis Heyet Başkanı Erdoğan Çiçekçi ve Koordinatö-rümüz Metin Ersan’ı özverili çabaları için kut-larım. Yaklaşık 5 bin kişinin istihdam edileceği iş imkanının açılacağı yıllık katma değer oluşu-munun beklendiği dev kuruluşların yer aldığı, harika bir sanayi bölgesi hazırlıyoruz” dedi.

Page 73: PLASFEDDERGİ Sayı 13
Page 74: PLASFEDDERGİ Sayı 13

PLASFEDDERGİ

Sürdürülebilir büyüme ve refah için reform

Türkiye ekonomide istikrarlı ve yüksek düzeyli büyüme için re-form programını oluşturdu. Yatırımlardan üretime, işgücünden, iş ortamına kadar bir dizi proje ve program çerçevesi ilan edildi. Re-formların büyük kısmı yasal değişiklik içeriyor. Özellikle yatırım or-tamının iyileştirilmesine yönelik yapılacaklarda vergi ve prosedür sistemi yeniden gözden geçirilecek.

GÜNDEM

Türkiye reformu gündemine aldı

72

Page 75: PLASFEDDERGİ Sayı 13

PLASFEDDERGİ

Ekonomi yönetiminden reform programına yönelik kararlılık me-sajları verilirken, iş dünyası da bu yöndeki beklentilerini ilan etti. İhracatın zorlandığı bir döneme girilen sanayide, Türkiye’nin yeni-leşme sürecinde yaşadığı duraksama uluslararası göstergelerde de gözleniyor. Türkiye, Eylül 2015’te açıklanan küresel rekabet endek-sinde, bir önceki yıla göre 6 basamak geriledi ve 140 ülke arasında 51. sıraya düştü. Çünkü, endeksi oluşturan göstergelerde çok sayıda ülke geçmiş yıllarda reform yaptı.

GÜNDEM

73

Page 76: PLASFEDDERGİ Sayı 13

PLASFEDDERGİGÜNDEM

Türkiye orta gelir tuzağına düşmemek ya da orta gelirli seviyeden, yüksek gelirli seviye-ye kısa sürede geçmek istiyor. Ayrıca, dünya sanayi üretiminin evrildiği yeni dönem olan Dördüncü Sanayi dönemini yakalamak için de gerekli görüyor. Bütün sektörler, yüksek kat-ma değerli yapıları oluşturabilmek için yoğun bir çaba içinde. Kimya sektörü de bu yöndeki stratejik hedeflerini belirlemeye başladı.

Aslında yapılması gerekenler konusunda genel bir uzlaşı sağlanmış durumda. 10. Kal-kınma Planı ve sonrasında hazırlanan stra-teji belgeleri ve Hükümetin açıkladığı reform programı genel kabul gördü. İş dünyasının açıkladığı üst raporlar, bu metinlere yaptığı atıflarla programı prestijli kabul ettiklerini ilan ettiler. Hem hükümetin, hem de iş dünyasının ana gündemi reform oldu.

Reform gündemi

Türkiye’nin reform gündeminin üst amacı “Güçlü ve sürdürülebilir büyüme ile yüksek ge-lir seviyesine ulaşılması,” ile “Güçlü ve sürdü-rülebilir büyümeden toplumun bütün kesim-lerinin faydalanmasının sağlanmasını ifade eden ‘‘kapsayıcı büyüme’’, olarak açıklandı.

Bu temel amaca yönelik olarak çok sayı-da makro ve mikro program-proje ilan edildi. Reform gündeminin, plan ve projelere yönelik alt amaçları ise enflasyonu kalıcı olarak düşür-mek, cari işlemler açığındaki azalma eğilimini korumak, yurt içi tasarrufları artırmak, özel yatırımlar yoluyla büyüme yapısını ve sanayi-de dönüşümü destekleyerek ekonominin re-

kabet gücünü ve verimlilik seviyesini artırmak olarak belirlendi.

Ortaya çıkan reform paketinin içinde ilan edilen 25 program “öncelikli dönüşüm prog-ramları” olarak sınıflandı. Bu programlar içinde 1150 eylem ilan edildi. Bu eylemlerin gerçek-leşme takibi amacıyla, uygulama izleme me-kanizması ilan edilse de henüz bir raporlama yapılmadı.

Güçlü ve sürdürülebilir büyüme için toplam faktör verimliliğini artırma

Eğitim ve becerilerin artırılması, yaratıcı-lık ve verimliliğin yükseltilmesi temel çerçeve-sinde yaklaşılan bu reform programında, nihai hedef olarak Türkiye’nin üst gelir grubuna geçişi için insan kaynağının en iyi şekilde ha-zırlanması belirlendi. Ayrıca yatırım ortamının iyileştirilmesi yoluyla yatırımların artırılması ana unsur içinde sayıldı.

Reform programı arka planında, İşgücü potansiyelinin kullanılması ve geliştirilmesi başlığı altında; eğitimin niteliğinin artırılması, işgücü piyasasında becerinin ve nitelikli istih-damın artırılması, genç işsizlik oranının düşü-rülmesi, kadın işgücüne katılım oranının artı-rılması, işgücü piyasasının esnekleştirilmesi sıralandı.

Bu başlık altında en dikkat çekici eylemler ise başta kıdem tazminatının bir fona dönüş-türülmesi olmak üzere, işe giriş ve çıkışlarda kolaylık sağlayarak; uzaktan ve süreli, part-time çalışma modellerinin getirilmesi; özel

istihdam büroları aracılığıyla işçi sağlanmasını içeren bir dizi işgücü piyasası esnekliği mo-dellerinin getirilmesine yönelik eylemler ilan edildi.

Sürdürülebilir büyüme başlığı altında “ya-tırım ortamının geliştirilmesi ve yatırımların finansmanı” başlığı da gündeme alındı.

Bu kapsamda, yatırımların yurtiçi tasar-ruflarla finansmanının teşvik edilmesi, yatırım ortamının iyileştirilmesi, katma değerli üretim yapısının desteklenmesi, girişimciliğin destek-lenmesi planları ilan edildi.

Güçlü ve sürdürülebilir büyümeye giden yolda verimliliği artırmak için var olan işgücü potansiyelimizi en iyi şekilde kullanmalıyız. İşgücü verimliliğini artırmak için eğitim ön koşuldur. Ancak eğitimin yanı sıra becerilerin artırılması ve girişimciliğin özendirilmesi de önem arz etmektedir. Bu amaçla 2016 yılı Ey-lem Planında eğitime ve işgücü verimliliğine özel önem verdik.

74

Page 77: PLASFEDDERGİ Sayı 13

PLASFEDDERGİGÜNDEM

Tasarruf sadece yatırım değil, ülkenin sorunu

Sürdürülebilir büyümeye yönelik alt he-deflerden biri olan yurt içi tasarrufların artı-rılması, yatırımların yurt içi tasarrufla finans-manının sağlanmasına yönelik başlık, sadece bu yönüyle değil, makro ekonomik istikrar için de önem taşıyor. Bu yönde yapılan vurgular-da, Türkiye’nin yüzde 12’lere kadar düşen iç tasarruflarının artırılması için, bireysel birikim-lerin kamu kaynağıyla desteklendiği, bireysel emeklilik, evlilik ve konut birikimlerine kaynak aktarılmasına yönelik programlar uygulamaya girdi. Bireysel emekliliğe katılımın otomatik hale getirilmesi ile henüz çok tartışılmasa da “mesleki sigorta” (ikinci sütun emeklilik-mer-kezi sandık sistemi) da gündeme alındı.

Kamu harcamalarının rasyonelleştiril-mesi, kamu ihale kanunun değiştirilmesi gibi

kamu tasarrufları yanında, şirketlerin sermaye artırımlarına vergi teşviki uygulanması, ser-maye piyasalarının özendirilmesi ve teşviki de programa bağlandı.

Yatırım ortamının iyileştirilmesi

Türkiye’nin rekabet gücü kayıplarına da yol açan yatırım ortamının özendirici ve teşvik edici olmasına yönelik program doğrultusun-da ise katma değerli üretimin artırılması ana hedef olarak belirlendi. bu kapsamda, patent kanunun yenilenmesini de kapsayan fikir ve mülkiyet haklarının geliştirilmesi, kalkınma bankacılığının yeniden yapılandırılması, kamu alım garantisini de içeren yüksek teknolojili yatırımların özendirilmesi, AR-GE ve yenilik teşvik uygulaması reform programının bir par-çası olarak açıklandı.

Şirket kuruluş ve işleyiş prosedürlerin-de kolaylaştırma, yeni gelir vergisi kanunu, makine teçhizat yatırımlarına vergi teşviki, OSB’lerin arsa maliyetinin azaltılması, kamu kaynaklı OSB’lerin arsa rantına dönüşmemesi gündeme alındı.

Plastik sektörünün de içinde yer aldığı, KOBİ’lerin yoğun olduğu sektörlerde, yatırımın özendirilmesi için “sembolik kira karşılığı, hazır fabrika binası verilmesi” uygulaması da ilan edilen projeler arasında bulunuyor. Bu proje-de, özellikle gelişme yönünden dezavantajlı durumda olan illerde, uygun yerlerde fabrika binası inşa edilerek yatırım yapmak isteyenle-re sembolik bir kira bedeli karşılığı uzun süreli kiralanacak.

Kapsayıcı büyüme

Güçlü ve sürdürülebilir büyümeden top-lumun bütün kesimlerinin faydalanmasının sağlanmasını ifade eden ‘‘kapsayıcı büyüme’’ başlığı altında, KOBİ başlığı altında önlemlere yer verildi. KOBİ’lerin, hızlı yatırım ve üretime geçme gücü nedeniyle, özellikle bölgesel eşit-sizliklerin giderilmesi ve iş ortamının gelişme-sine yönelik itici gücünün harekete geçirilmesi hedeflendi. KOBİ’lerin üretim zinciri içinde et-kisinin artırılması öngörüldü.

Bu kapsamda, imalatçı KOBİ’lerin finans-manda kefaletlerinin artırılması hayata geçi-rildi. Taşınırların finansmanda teminat olarak gönderilebilmesi, TSE ve patent süreçlerinde kamu desteği verilmesi de gündeme alındı.

01. Üretimde Verimliliğin Artırılması Programı 02. İthalata Olan Bağımlılığın Azaltılması Programı 03. Yurtiçi Tasarrufların Artırılması ve İsrafın Önlenmesi Programı 04. İstanbul Uluslararası Finans Merkezi Programı 05. Kamu Harcamalarının Rasyonelleştirilmesi Programı 06. Kamu Gelirlerinin Kalitesinin Artırılması Programı 07. İş ve Yatırım Ortamının Geliştirilmesi Programı 08. İşgücü Piyasasının Etkinleştirilmesi Programı 09. Kayıt Dışı Ekonominin Azaltılması Programı 10. İstatistiki Bilgi Altyapısının Geliştirilmesi Programı 11. Öncelikli Teknoloji Alanlarında Ticarileştirme Programı 12. Kamu Alımları Yoluyla Teknoloji Geliştirme ve Yerli Üretim Programı 13. Yerli Kaynaklara Dayalı Enerji Üretim Programı

14. Enerji Verimliliğinin Geliştirilmesi Programı 15. Tarımda Su Kullanımının Etkinleştirilmesi Programı 16. Sağlık Endüstrilerinde Yapısal Dönüşüm Programı 17. Sağlık Turizminin Geliştirilmesi Programı 18. Taşımacılıktan Lojistiğe Dönüşüm Programı 19. Temel ve Mesleki Becerileri Geliştirme Programı 20. Nitelikli İnsan Gücü için Çekim Merkezi Programı 21. Sağlıklı Yaşam ve Hareketlilik Programı 22. Ailenin ve Dinamik Nüfus Yapısının Korunması Programı 23. Yerelde Kurumsal Kapasitenin Güçlendirilmesi Programı 24. Rekabetçiliği ve Sosyal Uyumu Geliştiren Kentsel Dönüşüm Programı 25. Kalkınma için Uluslararası İşbirliği Altyapısının Geliştirilmesi Programı

Hükümet tarafından reform programının çerçevesini oluşturan öncelikli alanlar şöyle:

75

Page 78: PLASFEDDERGİ Sayı 13

PLASFEDDERGİGÜNDEM

Mehmet Şimşek: Reform yapan kazanacak

Başbakan Yardımcısı Mehmet Şimşek, reform programına yönelik yaptığı değerlen-dirmede, sürecin Türkiye’nin küresel krizde yeniden parlaması ve fırsatları kaçırmaması için en önemli kaldıraç olacağını vurguluyor. Şimşek, çeşitli platformlarda reform progra-mının önemini şöyle vurguladı:

“Bir taraftan FED faiz artışı gündemde. Bir taraftan Çin ekono-misinde yavaşlama. Doların değer kazanması. Emtia fiyatlarının çök-mesi, jeopolitik gerginlikler ve bütün bunların beraberinde getirdiği siyasi belirsizlikler. Bütün bunlara rağmen aslında dünya ekonomisi ve Türkiye’de çok ciddi fırsatlarla karşı karşıyayız. Reform yapan ül-keler pozitif yönde ayrışacaklar.

Türkiye’nin bütün enerjisini tekrar reformlara yönlendirmesi gerekiyor. Türkiye olarak reformları gerçekleştirir, algımızı daha da iyileştirirsek rahat bir şekilde yılda 20-30 milyar dolar yatırım çeke-riz. Bu da daha çok istihdam, ‘know-how’, ortaklık ve iş imkanı de-mek.”

Ekonomi Bakanı Mustafa Elitaş: 6 yıldır yüzde 5,1 büyüme

gerçekleştirdikEkonomi Bakanı Mustafa Elitaş, Türkiye’nin sorunlarının çö-

zümüne yönelik kapsamlı bir program içinde bulundurduğunu vur-guluyor. Elitaş, ihracatın geliştirilmesi için sanayicileri teşviklerden yararlanmaya çağırıyor:

Ekonomi Bakanlığı olarak sanayinin önündeki engelleri ortadan kaldırmak, sanayicinin heyecanını harekete geçirmek için kurulmuş bir bakanlığız. Ekonomi Bakanlığı’nın vermiş olduğu önemli teşvikler var. Ekonomi Bakanlığı olarak hem yatırım, hem ihracat konusunda

bazı eksikliklerin var olduğunu gördük. Onun üzerine odalar birliği başkanımızla aldığı-mız karar gereğince en yakın zamanda tüm Türkiye’deki sanayileşme yolunda ilerleyen illerimizle Ekonomi Bakanlığı’nın yaptığı işleri konusunda aydınlatıcı fikirler vermek üzere sanayicilerimizle toplantı yaptık. Türkiye’nin üretmeye, büyümeye ihtiyacı var. 2008 kü-resel krizin başladığında dünya ekonomisinin

nereye gideceği endişesi varken Türkiye teğet geçti hamdolsun. En yakın komşumuz Yunanistan, İtalya, İspanya gibi Avrupa’nın en büyük yerlerinde kriz devam ederken Türkiye ekonomisi büyümeye devam ediyor. 6 yıldır 5,1 büyümeyi gerçekleştirmiş Türkiye ekono-misi ile karşı karşıyayız. Gayretlerimiz devam ediyor.”

Bilim Sanayi ve Teknoloji Bakanı Fikri Işık: Sanayi stratejisi uygulamada

Türkiye’nin yeni bir sanayileşme strate-jisini hayata geçirdiğini vurgulayan Fikri Işık, bu sürecin geleceği şekillendirmede kullanı-lacağını vurguluyor. KOSGEB, TÜBİTAK gibi destek ve yönlendirici kuruluşların yanında, sanayi bilgi altyapısına yönelik de faaliyetleri bulunduğuna işaret eden Fikri Işık, strateji belgelerinin yön gösterici özelliğine vurgu yapıyor:

“Çalışmalarımızı ‘Yerli, Yenilikçi ve Yeşil Üretim’ anlayışıyla sürdürüyoruz. Toplam 70 önemli eylemden oluşan Türkiye Sanayi Stratejisi Belgesi’nin vizyonunu, ‘Orta Yüksek ve Yüksek Teknolojili Ürünlerde, AfroAvrasya’nın Tasarım ve Üretim Üssü Olmak”..

2015 yılında, Sanayi Stratejisi Belgesi’nin yanı sıra 13 farklı strateji belgesini daha uygulamaya aldık. Bu strateji belgeleriyle hem mevcut güçlü sektörleri geleceğe hazırlıyoruz, hem de yeni nesil sektörlerde ivme yakalamayı sağlayacak adımları atıyoruz. Proaktif bir anlayışla, 2020’li yıllara damga vurması beklenen Sanayi 4.0 süreciyle ilgili hazırlıklara şimdiden başladık”

Kalkınma Bakanı Yılmaz: Reform için uygun zaman

Türkiye’nin reform programlarını hazırlayan bakanlık olan Kal-kınma Bakanlığı’nda, sürecin tamamını yöneten Kalkınma Bakanı Cevdet Yılmaz, reform programı için zamanlamanın uygun olduğu-nu vurguluyor:

“Hem temsil yönü güçlü bir Meclis hem de milletvekili sayısı itiba-riyle rahatlık marjı olan tek başına bir iktidar var. Bu tam bir reform or-tamıdır. Önümüzdeki dönemde de bir yandan siyasi istikrar ve güven ortamında ekonomimizin büyümesi, diğer yandan işgücü piyasalarına ilişkin reformlarımız ve aktif işgücü politikalarımız ile birlikte istihdam artışının devam etmesi bekleniyor. Kapsayıcı büyüme anlayışımızın

gereği olarak istihdam dostu büyüme hedefi tüm politikalarımızın odağında yer alacaktır. Kayıt dışılığın daha da azaldığı, kadın istih-damının hızla yükseldiği, ücretli ve yevmiyeli oranının arttığı bir ortamda istihdam sayısı ve kalitesi artacak. Artık para ve maliye politikaları yetmiyor. Daha yüksek büyüme perspektifi için ve pozitif yönde ayrışmak için bunları mutlaka reformlarla bütünleştirmeniz gerekiyor. 2015-

2019 dönemini biz bir fırsat çerçevesi olarak algılıyoruz. Bu dönemde bir seçim yok, siyasi bir gündem yok. İyi bir hazırlığımız var. 25 dönü-şüm programımız var. 4 yılık bir perspektifle hazırladığımız ve çok de-taylı bir dönüşüm programlarımız var”

76

Page 79: PLASFEDDERGİ Sayı 13
Page 80: PLASFEDDERGİ Sayı 13

PLASFEDDERGİSÖYLEŞİ

MİKROSAN Yönetim Kurulu Başkanı Naci Sönmez:

-Türkiye ihracatında yavaşlama emareleri görülmeye başlandı. Makine sektörü için de böyle bir işaret var mı?

Sıkıntılı dönem olacak gibi görünüyor ama akılcı davranılırsa bu tersine çevrilebilir. İyi düşünmek gerekir. Bir de heyecanlanma-mak lazım. Bu da önemli. Rusya ile çıkan sı-kıntılar için de geçerli bu söylediklerim, genel olarak ekonomik ortama ilişkin de geçerlidir. Rusya Türki Devletleri de etkiliyor ve önem-li bir olay. Türki cumhuriyetler Rusya’ya çok karşı koyamıyorlar. Heyecanlanmadan çözüm üretmemiz mümkün olabilir ama elbette zor olacaktır, dikkatli olmak gerekir.

Nelere dikkat etmek gerekir diye sorar-sanız, öncelikle yatırımlara dikkat etmek lazım, iş alırken dikkat etmek lazım. Satış yapılan ülkelerde servis hizmeti vermek önemlidir. Rusya’ya Türkiye’den eleman göndermek ar-tık zor.

Ülkeler arasındaki husumetler çok uzun sürmez. Neden sürmeyecek? Hepimizin artık birbirine ihtiyacı var. Her devletin her devlete ihtiyacı var. İnşallah hayırlısı olur.

Şu bir gerçek: Gelirler, cirolar düşecektir. Herkes bunu beklesin. Az veya çok düşecek ama düşecek, dikkatli olmak lazım. Yatırım her şey demektir, yatırım yapmadan yürüyemi-yorsun. Demek ki akılcı yatırım yapmak gerekli. Bir de kadroyu boşuna şişirmemek, eleman alımına dikkat etmek lazım. Yeni eleman ne yapacak, nereye kadar gidebileceksiniz onu iyi hesaplamak gerekli. Yapılacakları yapıp, geriye kalanı Allah’a bırakıyorsunuz zaten. İşveren olarak daha dikkatli olmak ama işten de kop-

Türkiye’nin en deneyimli plastik işleme makineleri üreticilerin-den MİKROSAN Yönetim Kurulu Başkanı Naci Sönmez, iş insanlarıyla deneyimlerini paylaştı. Türkiye’nin ihracatının yavaşlama işaretleri verdiği bir ortamda, dikkatli, sabırlı olunması gereğine işaret eden Sönmez, her zamankinden daha fazla çalışmanın gerektiğini ha-tırlattı. MİKROSAN’ın yeni geliştirdiği şişirme makinesinin lansmanı aşamasında olduklarını belirten Sönmez, yeni pazarlar bulmak için gayret ettiklerini ve Kuzey Afrika ülkeleriyle bunu başaracaklarına inandıklarını vurguladı. Sönmez, iş deneyiminden kaynaklanan de-neyimlerini ve MİKROSAN’ın gelişimini PLASFEDDERGİ’ye anlattı.

“Zor dönemde dikkatli, sabırlı olmak gerekir ama işin de başında olacaksınız”

78

Page 81: PLASFEDDERGİ Sayı 13

PLASFEDDERGİSÖYLEŞİ

mamak, daha fazla çalışmak gerekli. İşler kendi başına yürümüyor.

-Alternatif pazar arayışları sürekli gündemde, sizin böyle bir belirlemeniz var mı?

Afrika bana göre alternatiftir. En önemli alternatif pazar gibi görünüyor. Asya’da ha-len pazar var ama burası yüzde 90 Çin’in eline geçmiş gibi görünüyor. O tarafı (Çin) tercih eden çok müşterimiz var. Kazakistan veya Öz-bekistan’daki alış-verişlerimiz yüzde 70’lerden aşağı düştü. Çin ile fiyat rekabeti çok zor. Bizim fiyatlarla satmak zor. Bizim makinelerimizin girdileri onlara göre çok pahalı ve Çin bu ürün-leri daha ucuza tedarik edebiliyor.

İnşaat ekonominin kim ne derse desin saç ayaklarından biri. Türkiye inşaata doyma-yacak. Çünkü yabancı yatırımcılar da geliyor. İnşaattan umutluyum. Sanayi de bu yönde üretime girecek. Yurt dışında da inşaatlar üst-leniliyor. Bunlar da sektörün ihracatına katkı verebilir. Umutsuz değilim ama dikkatli olma-mız lazım.

-Yeni bir ürününüzü, tanındığınız bilindiğiniz ekstrüder dışında şişirme makinenizi tanıttınız. Biraz bu süreçten bahseder misiniz?

Evet, biz şişirme makinesini yaptık ve fu-arda sergiledik. Mart ayı içinde open-house ta-nıtımına başlayacağız. Neden yeni bir makine yaptık.. İnşaat durursa, boru-profil durursa bir şeyler yapmak lazım. Hazırlığı erkene aldık. İyi de oldu. Makinemizi bitirdik. Gıda, deterjan sa-

nayine hizmet eden bir makine. İhracat potan-siyeli olduğunu da düşünüyoruz. O makineyi yaparken de teknolojik üstünlüklerle yaptık. Teknolojik bir makine.. Satış olabileceği sinya-lini bize vermeye başladı.

-MİKROSAN plastik işlemedeki çe-şitli makinelere de yoğunlaşıyor diye-bilir miyiz?

Böyle değerlendirmemek lazım. Bunu (şi-

şirme makinesi) araştırdık. Türkiye’ye geçen yıl bu makineden ithal edilen tutar 20 milyon Avro.. Avrupa’nın kendi içinde sattığı ise 100 milyon Avro.. İnşallah biz de bir pay almayı dü-şünüyoruz. Asya ve Kuzey Afrika ülkelerinde de benzer makineler kullanılıyor ama çok tek-nolojik değiller. Onlara da bu teknolojiyi teklif edeceğiz, sonuçlarına bakacağız. İnanıyorum ki iyi olacak. İhracatımız o bölgelere artacaktır. Biz sadece boru-profil makinelerini üretiyoruz dersek cirolarda anormal düşüşler olabilecek.

İmalatçılara bu türden girişimleri tavsiye eder miyim?.. Bu bir kadro meselesi, gelişim meselesi.. Eğer elinizde organizasyonunuz yoksa, o iş (farklı bir tür makine imalatına gi-rişmek) sizi boğar, yok olursunuz. Yine en iyi çözüm, bildikleri işi, yaptıkları makineleri daha teknolojik hale getirmeyi tavsiye ediyorum.

Biz yaklaşık 1 yıldır bu makine üzerinde çalışıyoruz. Proje başlangıcından alırsak 1,5 yıla yaklaştı. Yabancı danışman da kullandık. Bizim bu teknolojiye tam gücümüz yetmeye-cekti. TÜBİTAK desteği kullandık ama toplam yatırımın çok küçük bir kısmı.. Sembolik dene-bilir. Kendimiz finanse ettik. Belki kabahat biz-

dedir, projeyi kapsamlı hazırlamadık. Fazlaca hazırlık yapmadık demek ki.. Ayrı bir ekibin teş-viklerle uğraşması gerekiyor. AR-GE süreçleri için 10 kişilik bir ekibimiz var.

-Plastik işleme makinelerinden başka alanlara da yönelecek misiniz?

Hayır, kendi alanımızdaki makinelerimiz-de yoğunlaşmaya devam edeceğiz. Sonuçta şişirme makinesi de plastik sektörünün bir parçası. Başka sektörlerde makine yapmayı düşünmüyoruz. Hoşuma da gitmiyor başka alanlara girmek.

-MİKROSAN, sektörde bilinen bir marka. Biraz kuruluş sürecinden söz eder misiniz?

Ben aslen Of’luyum ama doğma büyüme Tatvanlıyım. 1960’da Endüstri Meslek Lisesini bitirdim ve üniversite için İstanbul’a geldim. Yokluk nedeniyle okuma imkanı bulamadık. İstanbul’a gelince elbette yol gösteren de bu-lamıyordunuz o dönemde. Çünkü bir şey gör-meden gelmişsin İstanbul’a.. Işık görmemişiz daha. İdare lambasıyla yaşıyorduk.

Tahsilim endüstri meslek lisesi seviyesin-de kaldı, üniversite okuyamadım. Askerlikten sonra, Pimaş’ta işbaşı yaptım. Orada 7 yıl çalış-tım. Ayrıldıktan sonra Plasmak diye bir makine fabrikası kuruluyordu. Arkadaşım, Ağabey de-diğim kişi oraya gitmişti, ben de oraya gittim. Bir 6-7 yıl daha çalışmıştım, baktım olacak gibi değil, 1978’de bir torna tezgahı ile atölye ola-rak Mikrosan’ı kurduk.

Ne yapmaya başladık? Önce, otomotiv sanayine parça yapalım istedik. Baktık ki beda-va çalışacağız. Çünkü bir parça için 2 TL bedel ama akşama kadar harcanan para 10 TL.. Oto-motivden vazgeçtik. Pimaş’ta çalışmış olmak-tan kaynaklı bu tür makinelere aşinalığımız var. Kalıp yapmaya başladık. MİKROSAN Maki-ne ve Kalıp Sanayi oradan geliyor. Arkadaşlar-dan biri, bana geldi ve kalıbı bırakmamı tavsiye etti. Çünkü kalıbı kimse görmüyor. Göze görü-nür, büyük bir şey yap dedi. Büyük görünürse büyük para alırsın..

Kalıbı bıraktık ve makineye yöneldik. Plas-tik fabrikalarının o günlerde ihtiyaç olduğu ek makineleri yapmaya başladık. Sipariş geliyor,

79

Page 82: PLASFEDDERGİ Sayı 13

PLASFEDDERGİ

-Plastik sektörü için hangi öncelikli sorunları görüyorsunuz?

Bence önce Türkiye’nin hammadde ihti-yacı var ve bu ihtiyaç çok acil vaziyette. Tür-kiye şu anda Avrupa’da ikinci ama şu anda hammadde üretimi çok az. Her hammadde dışarıdan geliyor. Ben Naci Sönmez olarak ina-nıyorum, mutlak surette hammaddeye yatırım yapmak lazım. Bu alana yatırım yapanın geliş-mesi hızlı olur. Elbette çok büyük bir sermaye.. Devletin de elinden gelen desteği vermesi lazım. Avrupa’da küçük sanayi olarak başlamış ama büyümüş. Bununla rekabet için büyük yatırım yapmalı. İnsan üzülüyor bu eksikliğe.. Türkiye bu alanı çözmek zorunda.

Eğitim meselesi var. Meslek liseleri, yük-sek okulları, kesinkes göstermelik değil, net olarak sanayi ile iç içe olması gerekli. O ço-cukları sanayiye kazandırmak lazım. Sanayi ile okursa, sanayi ile mühendis olursa çözüm olur. Ezberle, göstermelik işlerle başarı sağla-namaz. Arada sırada çıkan iyi elemanların da azınlıkta kaldığını düşünüyorum. Genel olarak mezun olan arkadaşlarımız yetersiz. Millet ve hükümet meselesi bu. Ciddi olarak sanayi ile birlikte bu konuya eğilmek gerekli.

Hem öğrenciler, hem öğretmenler ya-bancı dil öğrenmeli. Ben birinci gün işe başla-yan kişiye, ikinci gün diyorum ki, git bir kursa yazıl, yabancı dil öğren diyorum. Çünkü bir Fransız geliyor, bir Alman geliyor ve İngilizce konuşuyor. Demek ki İngilizce ortak dil olmuş. Bizim mühendislik, teknik kitaplarımız yeter-siz. Kapsamlı, iyi olanlar da yabancı dilde.

Şu anda 30 bin metrekarenin üzerinde üretim alanına kavuşuyoruz. Biz esasında iri-li-ufaklı çok farklı üretimlerimiz var. Adet bazlı söylemek yanıltıcı olabilir ama adet bazında bakılırsa Avrupa çapında ya üçüncü, ya dör-düncü sıradayız. Şu anda MİKROSAN makine-leriyle 3 bin hat var ve çalışıyor. Tavsiye çok önemli. Tavsiye olmazsa makine satmak çok zor. Bazı yıllar 150 hattın üzerine çıktık. İzmit, Hasköy Sanayi Sitesi, Gebze OSB ve yine aynı yerde yatırım yaptığımız yüzde 90 bitmiş bir yeni tesisimiz var. İnşallah devletimize, milleti-mize hayırlı olsun. Son montaj Gebze’de.. Diğer tesislerin kendi uzmanlık üretimleri var.

Ekstrüzyon yatırımlarında artma var ama Türkiye’de kapı-pencere profil alanında ma-kine fazlası var. Plastik imalatçı firmalarımız ihracata yönelmişlerdi ancak yakın çevredeki olaylardan dolayı ihracat azalınca ellerinde makine fazlası kaldı. Atıl kalan makineler var. Zaman zaman çalıştırıyorlar ama kapasitenin tamamını kullanamıyorlar. Sanırım dünya böy-le kalmayacaktır, iyileşecektir.

-Yabancı rekabeti ne düzeyde, Türkiye’ye imalatçı olarak gelmelerini sağlamak yönünde girişim tavsiyeleri de var?

Yabancı makine imalatçıları bizim bu ya-pımıza gelmezler. Biz daha akademik olursak, daha programlı olursak, şeffaf olursak o za-man olabilir. Öbür türlü zor görüyorum. Yaban-cı şeffaflık, netlik istiyor. Bunun yanında şunu soruyor: Kaç tane yabancı dil konuşan sekre-teriniz var? diyor.

tezgah alıyoruz derken, 1983’te anonim şirket olduk ve aşağı yukarı aynı tarihlerde ilk plas-tik ekstrüderimizi yaptık. Kendi tasarımımızla yaptık. Böylece büyümeye başladık.

Çift vidalı makine yapalım derken, müş-teri de artmaya başladı. Yapı, şekil değişmeye başladı. Biz de uyum sağladık. Bu şekilde ge-lişirken, İzmit’te fabrikamızı tamamladık -Allah bütün hayatını kaybedenlere rahmet eylesin- 1999 depreminde bu fabrikamız yıkıldı. Elde avuçta bir şey kalmadı.

Ne yapacağız derken, fabrika tamamen yıkılmışken, bazı Ağabeyler, arkadaşlar bize yer teklif etti ve bir arkadaşın teklifini kabul ettik. Üç yıl bizden para almadı ve biz o işye-rinde kaldık. Ondan sonra siparişlerimizi aldık, üretime başladık, para kazandık.

Hep Avrupa makineler kullanılıyor. Türkiye’de MİKROSAN olmasaydı şu anda bir-çok firma ne kurulabilirdi, ne iş yapabilirdi.

Mikrosan bu işe gönül vermiş olanı fabri-katör yaptı.

-İhracat yoğun bir firma olarak dik-kat çekiyorsunuz?

Evet, üretimimizin yüzde 70’e yakını ih-racat. Bu bazı yıllarda yüzde 60 oldu ama 55 olmadı. Bu yıl belki biraz düşüş görebiliriz ama Fas, Tunus, Mısır, Cezayir, Katar, Suudi Arabis-tan devreye girerse yine ihracatımızı yüzde 70’lerde görebiliriz.

-Avrupa’da ekstrüder makine hac-mi yüksek, MİKROSAN ne konumda?

Türkiye pazarını tamamen yabancılar hakim diyemeyiz. Biz ve bizim gibi firmalar iç pazara ağırlık koymaya başladı. Yabancı payı, yani ithalat azalmaya başladı denebilir.

SÖYLEŞİ

80

Page 83: PLASFEDDERGİ Sayı 13
Page 84: PLASFEDDERGİ Sayı 13

PLASFEDDERGİ

Türkiye ile Güney Kore ilişkileri her iki ülke açısından tarihi bir dönemece girdi. Türkiye, Batı paktında yer alıp, NATO’ya kabul edilme sürecinde, Güney Kore’nin kurulmasıyla so-nuçlanan Kore İç Savaşına Birleşmiş Milletler kararına uyarak katıldı ve böylece tarafını seç-miş oldu. Güney Kore, iç savaş sonrası, savaşa destek olan ve aralarında Türkiye’nin de bu-lunduğu ülkelere geniş bir sempatiyi besliyor. Bu nedenle Türkiye ve Güney Kore arasındaki ilişkiler çok iyi bir düzeyde seyretti.

İki ülkenin ekonomik geçmişinde birbirine yakın bir seviyede olması ve Güney Kore’nin daha sonra büyüme sürecini hızlandırarak Dünyanın en zengin ülkelerinden biri haline

gelmesi de sıklıkla birlikte anılmalarına neden oluyor. Özellikle Türkiye’de tartışmalarda Gü-ney Kore’nin başarısı sıklıkla vurgulanıyor.

Bugünlerde ise Güney Kore ile Tür-kiye arasında imzalanan Serbest Ticaret Anlaşması’nın yürürlüğe girmesiyle iki ülkenin ekonomik ilişkileri daha farklı bir konuma geldi. Türkiye’nin imzaladığı en kapsamlı STA ko-

numunda olan; mal, hizmet ve yatırım olmak üzere üç ayrı listesi bulunan STA ile 2023 yılı-na kadar kadameli olarak vergiler sıfırlanacak. Güney Kore ile sadece ticaret değil bazı stra-tejik noktalarda teknoloji işbirliği yürütülüyor. Raylı sistemlerden havacılığa, tank tasarımına kadar bir dizi projede Güney Kore şirketleri rol üstlenmiş durumda.

-Dış Ticaret Güney Kore lehine

Türkiye ile Güney Kore arasındaki STA’nın mal ticaretine ilişkin bölümü 1 Mayıs 2013’te yürürlüğe girdi ve takip eden dönemden itiba-ren indirimler başladı. İki ülke arasındaki dış ti-caret bundan olumlu etkilendi. Güney Kore’nin Türkiye’ye yönelik dış ticaret fazlası ise sürdü.

2015 yılı sonu itibariyle iki ülke arasın-daki dış ticaret hacmi, 7.6 milyar dolara ulaştı. Güney Kore’nin lehine bu ticarette Türkiye’ye yönelik verdiği fazla 6.4 milyar Dolar olarak gerçekleşti.

Plastik sektörü Güney Kore ile dış tica-rette önemli bir yer tutuyor. Güney Kore’nin Türkiye’ye yönelik ihracatında plastik mamul ve hammadde toplam ihracat içinde ikinci büyük ürün grubunu oluşturuyor. Bu ülkeden Türkiye’ye yönelik plastik hammadde ve ma-mul ihracatı 2015’te yaklaşık 1.1 milyar Dolar düzeyinde bulunuyor.

Güney Kore, plastik hammaddede dün-yanın en gelişmiş ülkeleri arasında bulunuyor. Ülke, Türkiye’nin en fazla hammadde ithal ettiği ülkeler listesinde Suudi Arabistan’ın ardından ikinci sırada yer aldı. Türkiye’nin ithalatı 590 bin ton dolayında. Türkiye’nin güçlü olduğu plastik mamullerde de Güney Kore’ye yönelik bir başarısı yok ve Güney Kore, Türkiye’nin plastik mamul ihracatında ilk 20 ülke içinde yer almıyor.

Güney Kore, Dünya plastik sektörünün en

Türkiye’nin en önemli ticari ortaklarından biri olan Güney Kore ile ilişkiler derinleşiyor. İki ülke arasında, Türkiye açısından en kapsamlı Serbest Ticaret Anlaşmalarından biri yürürlüğe girdi. Anlaşma, mal ti-careti yanında hizmet ve yatırımları da kapsıyor. Plastik mamul ve ham-madde açısından da Güney Kore ile yoğun bir dış ticaret var. Ekonomi Bakanlığı verilerine göre 2015’te Güney Kore’nin Türkiye’ye yaptığı 7 milyar Dolarlık ihracatın yüzde 16’sı plastik ve hammadde ürünlerden oluştu, toplam ihracattan da 2. sırada yer aldı.

En kapsamlı STA yürürlükte, Güney Kore ile ilişkiler derinleşiyor

Türkiye tarihinin dönüm noktalarının kesiştiği ülke: Güney Kore

ATLAS

Türkiye Güney Kore dış ticareti (Milyon USD) Yıl İhracat Değişim İthalat Değişim Denge2013 460 -13 6.088 8 -5.6282014 471 2 7.548 24 -7.0782015 569 20 7.057 -6 -6.489

82

Page 85: PLASFEDDERGİ Sayı 13

PLASFEDDERGİ

önemli aktörlerinden birisi durumunda. Ülke, 5,5 USD/KG birim fiyatla yüksek katma de-ğerli ürünler ihracında, birim fiyatlar bazında Dünyanın 7. sırasında bulunuyor. Güney Kore, Dünyanın en fazla plastik mamul ihraç eden 8. ülkesi. Ülkenin yıllık ihracatı 9 milyar Dolara ulaşıyor.

Hammaddede ise daha güçlü bir konum-da olan Güney Kore, Dünyanın ilk beşi içinde yer alıyor. Güney Kore, yıllık 23 milyar Dolara yaklaşan plastik hammadde ihracatı ile Dün-yada 4. sırada bulunuyor.

-Sanayi ve teknolojiyle zengin-liğe ulaşan ülke

Güney Kore, 51,5 milyon nüfus ve Satın Alma Gücü Paritesine (SAGP) göre 1 trilyon 850 milyar dolarlık GSYH ile Dünyanın 13. büyük ekonomisi. GSYH cari büyüklüğü olarak ise 1 trilyon 400 milyar dolar ile Dünyanın 11. büyük ekonomisi. Kişi başına gelirde SAGP’ye göre 36.5 bin dolara ulaşmış durumda. Güncel kur ise 1 USD 1230 Güney Kore Won’u düzeyinde.

Güney Kore’nin ihracatının kompozisyonu, ülke ekonomisinin son 30 yıldaki dönüşümüyle hızla değişti. Daha önce diğer uzak doğu ülkele-ri gibi ucuz işgücüyle montaj sanayi ağırlıklı ve düşük katma değerli sanayi ürünleriyle dikkat çeken ülke, hızlı bir ekonomik dönüşümle Dün-yanın önde gelen teknoloji ve sanayi merkez-lerinden biri haline geldi. Öyle ki, son dönemde Güney Kore şirketleri, işgücü gerektiren üre-timlerini yurt dışına taşırken, sermaye yoğun, gelişmiş mühendislik ve teknoloji ürünleri ar-tık G.Kore için daha önemli ve rekabetçi ihraç ürünleri konumuna geldi. Güney Kore, otomo-tiv ve elektronik cihazlarda küresel ölçekte re-kabet eden markaları olan bir ülkeye dönüştü.

-Bölünmüş bir coğrafyadaki ülke

Güney Kore tarihinin en önemli dönüm noktalarından biri Kore İç Savaşı oldu. Japonya işgali altında bulunan fakir Kore, ikinci dünya savaşının sonunda Sovyetler Birliği ve ABD tarafından işgal edildi. İki ülke kendi hâkimiyet bölgelerinde devlet kurdular. Bir anlamda so-ğuk savaşın da başlangıcı sayılabilecek gün-lerde iki ülke 38. enlemi sınır kabul ederek hâkimiyet bölgelerinde yer aldılar. 1949 itiba-riyle iki ülke adada varlığını sürdürmeye başla-dı. Gerginliğin artması üzerine Sovyetlere yö-nelik güvensizliğin yükseldiği ortamda; Kuzey Kore’nin Güney’e saldıracağını düşünen ABD, Güney Kore’ye askeri malzeme yardımına baş-ladı. Ardından da Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyini toplantıya çağırdı. Çin’in BM Gü-venlik Konseyi’nde henüz resmi olarak temsil edilmediği ve SSCB’nin bunu protesto için BM Güvenlik Konseyi’ne katılmadığı bir toplantıda BM Güvenlik Konseyi Güney Kore’ye koalisyon askeri gücü gönderilmesini kabul etti.

25 Haziran 1950’de başlayan çatışmalar sonrası Çin, Kuzey Kore’yi destekleyen ana güç oldu. SSCB, Çin’in ana rolü oynamasına ses çıkarmadı. Ekim 1950’de ABD öncülüğündeki BM güçleri, Çin milis kuvvetlerinin hızla sa-vaşa girmesi nedeniyle zor durumda kaldı ve adanın büyük kısmında Kuzey Kore ve Çin kuv-vetleri hakim oldu. Türkiye’de Kore savaşına asker gönderen ülkeler arasında yer aldı. Ekim 1950’de subay, astsubay, erbaş ve erlerden oluşan 5090 kişiden oluşan Türk kuvvetleri Kore’ye ulaştı ve daha sonra savaşan birliklere katıldı. Türk kuvvetlerinin en önemli rolü ise Kunu-Ri savaşında oldu. Kuzey Kore içindeki bu harekâtta, Kunu-Ri bölgesinde ABD kuv-vetlerine destek için bulunan Türk kuvvetle-

ri, geri çekilme emrinin eksik iletilmesi ya da iletilmemesi nedeniyle Çin kuvvetleriyle ça-tışma içinde kaldı ve Wawon bölgesinde Çin kuvvetlerine karşı savunma savaşı yapmaya başladı. Sinim-ni bölgesindeki Türk kuvvetleri de Çin kuvvetleri tarafından kuşatılmış olma-sına rağmen çatışmayı sürdürdü. Bu savaşlar-da Türk kuvvetleri 218 şehit verdi, 94 kişi de kayboldu. Ancak Türk kuvvetlerinin direnişi ve daha sonra kuşatmayı yarıp çıkması sayesinde Çin kuvvetlerinin bütün cephede ilerlemesi engellendi. Çin kuvvetlerinin Güney Kore’den püskürtülmesi ve mevcut sınır olan 38 enlem dolayında savaşın sabitlenmesiyle 1951 yılın-da görüşmeler başladı. 1953 yılında 38. enle-mi sınır kabul ederek ateşkes sağlandı. Kore savaşında yaklaşık kaybın asker ve sivil olmak üzere 3 milyon kişi olduğu tahmin ediliyor.

-Güney Kore batı blokunda yer aldı

Güney Kore, savaşın ardından ABD’nin doğrudan koruması altında Tayvan ile birlikte batı blokunda yer aldı. Muhafazakâr toplum

ATLAS

83

Page 86: PLASFEDDERGİ Sayı 13

PLASFEDDERGİ

Resmi adı Demokratik Kore Cumhuriyeti olan Güney Kore, üniter başkanlık sistemine sahip bir demokrasi. Ülkede parlamento 290 temsilciden oluşuyor. Başkenti Seul olan ülke, idari olarak 9 il, 7 büyükşehir ile yönetiliyor ve daha küçük 230 belediyeli yerleşimlerden olu-şuyor.

-İşadamlarına tavsiyeler

Güney Kore 30 güne kadar seyahatlerde Türk vatandaşlarına vize uygulamıyor. Ekono-mi Bakanlığı tarafından yapılan derlemelere göre, Kore ile iş yapanların dikkat etmesi gere-ken bazı unsurlar bulunuyor. Buna göre, Kore

kültürüne saygı göstermek sempati uyandı-rıyor. Muhataplarla kart alış verişinde iki elle vermek tavsiye ediliyor. Koreli muhatapların sıklıkla dışarıda müzikli ortamlarda yemek da-veti yapmasıyla tanınıyor.

Dikkat edilmesi gereken hususlar arasın-da Japonya ile ilişkiler de bulunuyor. G. Kore, geçmişte Japonya tarafından işgal edildiği için iki ülke arasında karşılaştırma ya da Japonya’yı övücü tavırlar kesinlikle soğukluğa neden olu-yor.

-Güney Kore’de yapılabilecek etkinlikler

Turizm açısından Güney Kore farklı kül-tür, din ve yaşayış nedeniyle ilginç özellikle sunuyor. Ülkenin Güneydoğu liman kendi Pusan, BM Şehitliğini barındırıyor ve bunun içinde de Türk şehitliği bulunuyor. Pusan, 3,5 milyon nüfusuyla liman ve sahil kenti olarak dikkat çekiyor.

Ülkenin başta iş olmak üzere, turistik ve diğer nedenlerle en fazla ziyaret edilen kenti Başken Seul. Türkiye’den doğrudan uçuş bu-lunan Seul’e 9,5 saate yaklaşan bir yolculukla erişilebiliyor. THY ve Kore Havayolları ile eriş-mek mümkün.

Seul, çevresiyle birlikte ülkenin neredey-se yarısının yoğunlaştığı bir bölge. Ülke çok bü-yük olmadığı için nüfus yoğunluğu da yüksek. 1988 Olimpiyatları ve 2002 FİFA Dünya Kupa-sına ev sahipliği de yapan Seul, temiz ve yeşil oluşuyla dikkat çekiyor. Her büyük metropolde olduğu gibi trafik yoğunluğu gözleniyor.

Şehrin içinden Han nehri geçiyor. Seul’de, başta Gyeongbokgun olmak üzere eski saray-lar ve tapınaklar dikkat çekiyor. Şehrin yüksek-ten seyretmek isteyenlere Namsa dağında bulunan 236 metrelik kule bu imkanı sağlı-yor. Şehrin alışveriş merkezi Myeong-dong, eğlence merkezi ise PSY’ın şarkısıyla bütün dünyanın tanıdığı zengin Gangnam bölgesi ve yabancıların yoğun olarak yoğun ilgi gösterdi-ği Itaewon olarak biliniyor.

Ülkenin güneyinde yer alan Jeju Adası ise deniz, doğa ve UNESCO Miras Listesinde bulunan volkanik mağaralarıyla dikkat çekiyor. Burada çok sayıda otel de bulunuyor. Ülkenin imparatorluk mirası ise Güneydoğuda bulunan Gyenogju şehrinde yer alıyor. Silla Krallığı’nın 992 yıl boyunca (MÖ.57 – M.S. 935) başkenti olan şehir, çok sayıda bu mirasın izlerini taşı-yor.

yapısıyla sınırlı bir demokrasi gelişimi olsa da ekonomik büyüme özellikle 80’li yıllardan itibaren hazlındı, 90’lü yıllardan itibaren ise kabuk değiştirdi. G.Kore korumacı uygulama-lar altında yerel teknolojik gelişmeyi ve dönü-şümü sağlayan ülkelerden biri oldu. Özellikle bugün küresel ölçekteki markaların çoğunun kamu sermayeli ya da kamu sermaye destekli olması dikkat çekici sonuçlar olarak değerlen-diriliyor.

G. Kore, hala serbest piyasa ekonomisi açısından güçlü ülkelerden biri olarak görü-lüyor ancak kamu sermayesi ekonomide hala büyük bir yer tutuyor.

ATLAS

Başlıca Ürünler İtibarıyla Güney Kore İthalatı (Milyon Dolar) GTİP ÜRÜN 2012 2013 2014

'2709 Ham petrol (petrol yağları ve bitümenli minerallerd en elde edilen yağlar) 108.298 99.333 94.972

'2711 Petrol gazları ve diğer gazlı hidrokarbonlar 33.834 36.321 36.586 '8542 Elektronik entegre devreler 25.422 27.809 29.927 '2710 Petrol yağları ve bitümenli minerallerden elde edilen yağlar 25.701 28.842 29.662

'2701 Taşkömürü; taşkömüründen elde edilen briketler, topak vb. Katı yakıtlar 15.908 12.951 11.995

'8517 Telli telefon-telgraf için elektrikli cihazlar 5.373 5.858 9.569 '2601 Demir cevherleri ve konsantreleri 9.532 8.354 8.492 '8703 Otomobil, steyşın vagonlar, yarış arabaları 4.567 5.573 8.086

'8486 Yarı iletken disk, elektronik entegre devresi, düz panel göstergesinin imalatı iç 8.219 6.437 7.736

'8471 Otomatik bilgi işlem makineleri, üniteleri 4.698 4.734 5.185

'8541 Diotlar, transistörler vb. Yarı iletkenler, piezo elektrik kristaller 4.820 5.033 4.753

'7208 Demir/çelik sıcak hadde yassı mamulleri-genişlik 600mm. Fazla 5.995 4.234 4.727

'8479 Kendine özgü fonksiyonlu makine ve cihazlar 3.489 3.697 4.183 '2603 Bakır cevherleri ve konsantreleri 4.571 3.938 3.636 '8708 Kara taşıtları için aksam, parçaları 3.580 3.573 3.522 '7204 Demir/çelik döküntü ve hurdaları, bunların külçeleri 4.867 3.807 3.316 '7601 İşlenmemiş alüminyum 3.165 3.087 3.308 '9013 Sıvı kristalli tertibat, lazerler, diğer optik cihaz ve aletler 3.237 2.814 3.281

'3004 Tedavide/korunmada kullanılmak üzere hazırlanan ilaçlar (dozlandırılmış) 2.698 2.703 3.074

'8481 Muslukçu, borucu eşyası-basınç düşürücü, termostatik valf dahil 2.242 2.685 2.946

TOPLAM 519.576 515.573 525.564

84

Page 87: PLASFEDDERGİ Sayı 13
Page 88: PLASFEDDERGİ Sayı 13

PLASFEDDERGİSÖYLEŞİ

Abdioğulları Plastik Ambalaj Yönetim Kurulu Başkanı Bekir Sütçü:

Plastik sektörünün 1963 yılı kuruluşlu ilk kurulduğu şirketlerden birisiniz. Sizlerde bun-ların öncülerindensiniz ama sanayiye 1996 yı-lında başladınız.. Kuruluş sürecinden söz eder misiniz?

Sanayiciliğe 1995 yılında arsa alarak 1996 yılının altıncı ayında da üretime geçiş-le başladık. Aile olarak ilk kez ticari hayattan sanayiciliğe başladığımız yıl budur. Bugün baktığımızda da 20 yıllık sanayiciyiz. Ancak işe ticaretle, alım-satımla başladık. Bu bizim baba-dan kalan işimiz. Şirketimiz 1960’lı yıllarda ku-rulmuştu. Bugün Abdioğulları Plastik Ambalaj San. Tic. A.Ş.’in yönetim kurulu başkanıyım.

Şimdi Abdioğulları nereden doğmuş, nasıl gelmiş kısaca onu anlatayım. Bir kere Abdio-ğulları firmanın ismi rahmetli babamızdan ge-liyor. Babamızın ismi Abdi’ydi.. Biz 4 kardeşiz. 4 erkek kardeşin kurduğu bir şirkettir burası. En büyük kardeş de benim ve Yönetim Kuru-lu Başkanı olarak işlerimize devam ediyoruz. Bekir Sütçü, Ramazan Sütçü, Mehmet Sütçü,

buğday, nohut ekilip dikilen yerler bizim aile-mizin çalıştığı yerler. Tabi o şartlarda da Ada-na çok önemli bir tarım ve ticaret merkezi, Türkiye’nin de gözbebeği. Çukurova dediğimiz yer tarımsal açıdan gelişmiş ve o zamanlar aynı zamanda Türkiye Cumhuriyeti’nin ilk sanayi-leşmiş kentlerinden, güzel bir kent. Babam da Kayseri’den daha önce göç edip gidenleri ör-nek alarak gelmiş Adana’ya.. Çok da bilinçli bir geliş değil. O dönemler bilinen Adana’da kapa-site var ve insana da ihtiyaç var.

Adana’da çok sayıda Kayserili sa-nayici, iş insanı var. Sizin de öykünüz Kayseri’de başlıyor.. Adana’da nasıl geliş-ti?

Adana’da Kayseri kökenli çok büyük ai-leler var. Tabi ki bizim kendi memleketimizde normalde her Türk vatandaşının olduğu gibi çok geniş imkanları olmayan köy ortamında başladı çalışmalar. Çiftçi çocuğuyuz biz. O za-man sulu araziler yetersiz, iki yılda bir arpa,

Türkiye’nin en önemli plastik üreticilerinden Abdioğulları A.Ş Kayseri’den göç ederek, önce ticarete, ardından da sanayiciliğe geçiş yaptı. Alanında en büyük imalatçılardan biri olan Abdioğlulları Plastik Ambalaj Yönetim Kurulu Başkanı Bekir Sütçü, güncel olarak çalışma hayatı ve kalifiye eleman sorunları yaşasalar da yatırımları devam etti-receklerini açıkladı. Sütçü, PLASFEDDERGİ’ye Abdioğulları’nın ticaret-ten sanayiciliğe geçişi ve öykülerini anlattı.

Önce ticarete, sonra sanayiciliğe geçiş

86

Page 89: PLASFEDDERGİ Sayı 13

PLASFEDDERGİSÖYLEŞİ

Salih Sütçü de şirketimizin ortağı ve yönetim kurulundalar. Yani 1960’lı yıllarda rahmetli babamız Abdi Sütçü olarak ticari faaliyetlerine 1992 yılının 12. Ayına kadar devam etti. 1992 yılında biz babamızı 51 yaşında kaybettik. On-dan sonra 1993’te de babamızın da adını ya-şatacak şekilde, bizleri vurgulayan Abdioğul-ları adını seçtik. Abdioğulları’nın iki devresi var. Birincisi, 50 yılı aşkın ticari geçmişi var. İkincisi ise 1996 yılından sonra da sanayicilik geçmişi var. Sanayicilikte yeni jenerasyonuz, yeniyiz, ilk defa Adana Hacı Sabancı Organize Sanayi Bölgesi’nde başladık sanayiciliğe.

60’lı yıllarda Abdi Sütçü ticari faaliyetine nasıl başladı derseniz.. Biz Kayseri kökenliyiz, benim de doğumum kayseri, 7 yaşında buraya göç etmişiz gelmişiz. Kayseri’den geldiğinde rahmetli babam, çok küçük esnaf olarak eski çuval dediğimiz ambalaj malzemesinin alım – satımına başlamış ama çok küçük bir yerde yarı seyyar satıcılık, yarı işyeri gibi. Oradan başlamış ve bizim şu andaki mesleğimiz olan, sanayiciliğini yaptığımız, üretimini yaptığı-mız işi kurmuş. Bu iş bize Babamızdan kaldı. 50 yıllık geçmişi olan bir mesleğimiz var. Biz önce küçük esnaflıktan büyüdük. Türkiye’de bulunan ve bu işi yapan çok büyük fabrikaların önce tali bayiliği, sonra asıl bayiliği ve Türkiye distribütörlüğü gibi faaliyetlerde bulunduk. Ondan sonra da biz o yılların tecrübesi ile ne alıp satıyorsak onun makinelerini getirerek sanayiciliğe başladık. Yani ticarette aldığımız, sattığımız, satışını bildiğimiz ürünlerin üreti-mine başladık.

-Çok sayıda üretim tesisinizin olması dikkat çekiyor. Bu anlamda ciddi bir yatı-rım isteğiniz göze çarpıyor?

Organize Sanayi Bölgesi içinde 6 tesisi-miz var. Bu tesislerdeki üretimimiz bildiğimiz bir işe dayanıyor. “En iyi iş bildiğin iştir” denir, yıllardır bir ticari geçmişimiz var bizim bölge-de. Biz Adana’da kurulu Türkiye’nin ilk plastik ambalaj, plastik çuval üreticilerinden ismini de vereyim Adana’da kurulu Pilsa’nın 17 yıl bayili-ğin; son 2-3 yıl da Türkiye distrübütörlüğünü yaptık. Başka firmalarla da çok uzun yıllar ça-lıştık. Yani temelimiz ticaretten geliyor ve o tarihlerde de üretici olmak zordu. Mal bulmak kısaca iş yapma konusunda çeşitli zorluklar vardı. Fakat biz bu bilgi ve becerimizi “neden sanayide kullanmayalım” dedik ve şu anda sanayiciliği yapmaya çalışıyoruz, sanayiciliği öğrenmeye çalışıyoruz. Biz aile olarak şunu diyoruz: Abdioğulları ticari geçmişi olan iyi bir tüccar firma. Onda mütevazılık yapmıyoruz ama sanayicilikte de sanayiciliği öğrenmeye

çalışıyoruz hala. 20 yıllık bir sanayicilik geçmi-şimiz var ama öğrenmeye çalışıyoruz şimdi.

Sanayiciliğimiz belirttiğim gibi 1996’da başladı. 1996 yılında 12 bin metrekarelik alan-da üretime başladık, günümüze geldiğimiz de yaklaşık 270 bin metrekarelik alanda 1200 ça-lışanı ile bildiğimiz plastik ambalaj alanında, un çuvalı, yem çuvalı, gübre çuvalı gibi hem sana-yi kuruluşlarına, hem tarıma ürünlerine, hem de ihracatçılara yarayacak çuvallar, seralarda kullanılan meyve ağaçlarının üzerine dolu ön-leyici, güneş önleyici -gölge tülü- dediğimiz mamulleri üretiyoruz. Alçı ve çimento torbaları kağıt torba gibi plastik torba üretimimiz vardır. Duvardan duvara halıların da halı tabanı kuma-şı üretimimiz de vardır.

-Çuval deyince de akla hep Gaziantep geliyor.

Gaziantep’teki firmaların da bayiliğini yaptık. Hala da alış-verişimiz vardır. Bizim sa-nayiciliğimiz var ama alım – satımı da bırakma-dık, devam ediyor.

-Sanayiciliği öğreniyoruz dediniz, güncel sorunlardan hangilerini hissedi-yorsunuz?

Bizim en öncelikli hissettiğimiz sorun-lardan biri yetenekli, kalifiye teknik eleman eksikliğidir. Bizim en çok dikkat ettiğimiz ve önümüzde daha fazla yatırım yapmamızı en-gelleyen, daha iyi kaliteli mal üretmemizin önündeki engel nitelikli eleman eksikliği olma-sıdır. İkincisi de hammaddemizin yüzde 80’ini-de dışarıya bağımlı olmamız, dövizle ham-madde ithal ediyor olmamızdır. Zaman zaman Çukurova bölgesinde petrokimya tesisi kurul-ması da gündeme geldi ama olmadı ne yazık ki.

-1200 çalışan oldukça büyük bir ya-pısınız, çalışma hayatındaki sorunlar da önünüze geldi mi?.. Mesela asgari ücretin yüzde 30’ların üzerinde artışı?

Asgari ücretin artışı maliyetlerimizi ar-tırdı ancak bizim asgari ücretteki artıştan zi-yade çalışanlarımızın gelir vergisinden dolayı yaşadığı sorunlar. Asgari ücretli çalışanları-mız var ve 9. – 10. aydan sonra vergi dilimine girecekler. O gün geldiğinde, “Bana 1300 TL veriyorsun ama bak elime 1300 lira geçmez hale geldi” diyecek. Öyle bir sıkıntı olacak ama

87

Page 90: PLASFEDDERGİ Sayı 13

PLASFEDDERGİSÖYLEŞİ

tiyaç var. Buğdayı un yaptınız, yine un fabri-kasında satışa sunmak için paketlenmesinde ihtiyaç var. Örneğin gübreyi ürettiniz, gübreyi çiftçiye veya ihraç ederken buna ihtiyacınız var. Kömürde ihtiyaç var. Bizim yine tarladan soğan, patates ektiniz, onun alınıp hallere sa-tışa sunulmasında yine bizim ürünlerimize ih-tiyaç var. Onları ihraç etmek istiyorsanız yine bizim ürünlerimize ihtiyacınız var. Düşünebi-liyor musunuz hem sebzelerin, meyvelerin, narenciyelerin, kırmızı biberin, pırasanın dahi ambalajı için mal üretiyoruz. Kendi içerisine baktığınız zaman yüzlerce çeşidi var. Bunu da Türkiye’deki ihtiyaç göre ürün ve ambalaj çe-şitlendirmesinde ihtiyaç var.

-Sanayici kimliğinizle sivil toplum ça-lışmalarınıza da katılıyorsunuz. Bu yönü-nüzden söz eder misiniz?

Son 6 yıldır Adana Hacı Sabancı Organize Sanayi Bölgesi’nin yönetim kurulu başkanı-yım. Yıllarca sanayi odasında da meclis üyeliği yaptım. Aynı zamanda bizim Organize Sanayi Bölgeleri Üst Kuruluşu’nda başkan yardımcılı-ğını yapıyorum. Çukurova Plastik Sanayicileri Derneği’nin de kuruluş aşamasında da yer al-dık.

-Firma olarak yeni yatırımlarınız süre-cek mi?

3 yıl önce üretimine başladığımız “Fil-back” markası adıyla halı tabanı üretimimiz tüm hızıyla devam ediyor, bu ürünümüzden biraz bahsedecek olur isek. “Birincil halı tabanı; duvardan duvara halıların, banyo tekstili ürün-lerinin ve suni çim halıların kullanılan iplik ile beraber ilk girdisini ve ‘olmazsa olmazını’ oluş-turuyor. Taban kumaşı, tufte halının kalitesine dokuma deseni, mukavemeti ve boyutsal ka-rarlılığı ile doğrudan etki ediyor” Bu nedenle halı üreticileri bu materyale çok önem veriyor. Almanya ve İsviçre’den getirdiğimiz son tek-noloji ürünü makinelerle bu kritik alana yatırım yaparak ayda 3 milyon metrekarenin üzerinde halı tabanı üretimi gerçekleştiriyoruz. Kullan-dığımız teknolojinin 2.12 metre, 3.86 metre, 4.18 metre gibi standart enlerin yanında 5,40 metreye kadar uzanabilmektedir. Ürünün rulo uzunluğu ve güçlü kenarı ile üreticilere avan-taj sağladığı gibi, optimal rulo uzunluğu ile nakliyede de üstünlük kazandırıyor.

Önümüzdeki yıllarda da “teknik tekstil” alanındaki yatırımlarımız devam edecektir.

ği zararları önleyici örtüleri üretiyoruz. Bunlar daha önce ithal olarak geliyordu. Henüz yenilik eklemedik ama Türkiye’de bunun ilk üretimini yaptığımız yatırımla biz başlattık. Bizim için de iyi bir ürün, aynı zamanda memlekete döviz girdisi sağlıyor. Döviz çıkışını da azaltıyor. Çift-çimize de bu yolla katkı vermiş oluyoruz. O tür özellikli ürünlerimiz var kendi dalında. Abdio-ğulları dediğimiz zaman sektörümüz büyük bir sektör, irili ufaklı 70-80 firma var Türkiye ça-pında. Abdioğulları hem teknoloji bakımından, hem kapasite bakımından, hem de üretimden satışlarda ilk sıralarda, ilk 2’ye giren bir firma bakıldığında.

Çuval veya ambalaj taşıma gereçle-rinde işinizin bu kadar yükselmesinin se-bebi nedir?

Buğdayı ele alalım. Buğdayın tarladan biçildikten sonra taşınması, depolanması yine bizim ürettiğimiz ambalaj malzemelerine ih-

bunun dışındaki yapısal ve büyük sıkıntı kıdem tazminatıdır.

Kıdem tazminatının şöyle bir yanı var; asgari ücretteki artışla, bir anda kıdem taz-minatı yükü de aynı oranda artmış oldu. Bu büyük rakamlar karşısında özellikle biz sana-yiciler olarak çalışanlarımızı düşünüyoruz ve düşünmek zorundayız. Bizim çalışanlarımızın haklarının kaybolacağı endişesi var. Bizim şah-si şirketimizde değil ama insanlar yani büyük yüklerde zarar ettiği zaman işçiye bir şey ve-remeyecek. İşte bu konuda da hükümetimi-zin, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı’nın, Maliye Bakanlığı’nın bu kıdem tazminatının çalışanlarımızı mağdur etmeyecek şekilde ye-niden düzenlemesi gerektiğini düşünüyorum. Önümüzdeki en büyük engellerden biri de bu.

Şirket olarak ihracatta ilk 500 arasında-yız. Üretimden satışlarda da İSO Birinci 500 listesine girmemize çok az kaldı. Şu anda 509. sıradayız. Bu sektörde Türkiye’de en fazla ih-racat yapan şirketlerin başındayız. Üretimin yüzde 50’sini ihraç ediyoruz. Buna baktığımız zaman yurtdışındaki rakiplerimizde böyle işçi-lik artışı vs. olmadığı için bir dezavantajlı duru-ma düştük. Dünyanın hiçbir yerinde böyle yüz-de 30 bir artış yok. Bu durum bizim ihracatta da gerilememize sebep olacak diye düşünü-yoruz. Ama biz yine sanayiciyiz ve yolumuza devam edeceğiz. Belki daha yenilikçi, inovatif ürünler üretmeye çalışacağız.

-Ne gibi ürünlerden söz ediyorsunuz?

Hali hazırda böyle ürünlerimiz var. Me-sela, Türkiye’deki elma bahçelerinin üzerine hem gölgeleme amaçlı hem de dolunun verdi-

88

Page 91: PLASFEDDERGİ Sayı 13
Page 92: PLASFEDDERGİ Sayı 13

PLASFEDDERGİGÖRÜŞ

Ali İbrahim AydınYeminli Mali Müşavir

[email protected]

Ebitda ve şirket piyasa değerinin hesaplanması

Sayın okurlar, bugünkü yazımızı bir finan-sal analiz aracı olan “ebitda” konusuna ayırdık. Ebitda, şirket performanslarının ölçümünde ve piyasa değerlerinin belirlenmesinde ortak lisan oluşturma çabasıyla ortaya çıkan bir kavram-lardan bir tanesidir. Global sermayede görülen uluslararası akışkanlık, muhasebe alanında ortak lisan geliştirme ihtiyacını doğurmuştur. Özellikle uluslararası düzeydeki şirket satın almaları ile şirket evliliklerinin son çeyrek asır-da önemli derecede artması, şirketlerin piyasa değerlerinin hesaplanmasında önemli bir gös-terge olan ebitda’nın önemini de artırmıştır. Her ne kadar piyasa değerinin hesaplanmasın-da yegâne değer olmasa da, bu hesaplamada kullanılan en önemli parametrelerden bir tane-sidir ebitda.

1. FİNANSAL TABLOLARIN AMACI

Genel olarak finansal tablolar, işletmenin belirli bir tarihteki görünümünü veya belirli bir periyottaki operasyonel verimliliğini göster-mek amacıyla hazırlanır. Finansal tabloların amacı şu şekilde özetlenebilir.

• İşletmenin faaliyet sonuçları hakkında bilgi sunmak,

• İşletmenin varlık ve kaynakları ile bun-lardaki değişiklikler hakkında bilgi sağlamak,

• Yatırımcılar, kredi verenler ve diğer ilgi-liler için karar almada yararlı bilgiler sağlamak,

• İşletmenin gelecekteki nakit akışlarını değerlendirme imkânı sunmak.

Diğer taraftan, finansal tablolar üzerin-den hesaplanan oran ve rasyolar ise esas iti-

barıyla aşağıdaki değerlendirmeleri yapmaya imkân sağlar.

• İşletmenin belirli bir dönemdeki operas-yonel verimliliğini göstermek,

• Belirli bir periyotta operasyonel verimli-likte ortaya çıkan değişimin yönünü ve büyük-lüğünü ölçmek ve göstermek,

• İşletmenin gelecekte yükümlülüklerini yerine getirme yeteneği hakkında fikir vermek,

• İşletmenin büyüklük ve verimlilik itiba-rıyla içinde bulunduğu sektördeki konumunu değerlendirme imkânı sunmak.

2.EBİTDA’NIN İFADE ETTİĞİ DEĞER VE ÖNEMİ

İşletme yapısına bağlı olarak ödenen faiz-ler, yüklenilen vergiler ve hesaplanan amortis-manlar, işletmenin gerçek durumunun değer-lendirilmesinde bir sis perdesi oluşturabilir.

Bir finansal ölçüm aracı olan ebitda, işlet-menin doğal operasyonları haricindeki unsur-ları ana operasyon sonuçlarından arındırmayı ve kullanıcıların sağlıklı değerlendirme yapabil-melerini amaçlar.

İşletmenin değerini ve sektördeki diğer işletmelere kıyasla performansını ölçme im-kanı sağlayan bir finansal değer olan ebitda, “Earnings Before Interest, Taxes, Depreciation and Amortisation” kelimelerinin baş harflerin-den oluşan bir kısaltmadır.

Türkçe karşılığı “Faiz, Amortisman ve Vergi Öncesi Kar” olan ebitda’nın Türkçe’deki kısaltması da “FAVÖK” tür.

Bu noktada, “depreciation” ve “amorti-sation” kavramlarına değinmekte fayda var. Bu kavramlar, uluslararası literatürde ayrı ayrı durumları ifade etmek üzere kullanılmaktadır. Bu ayrıma göre; demirbaşlar veya makinalar gibi maddi duran varlıkların faydalı ömürleri dikkate alınarak hesaplanan yıpranma payları “depreciation” olarak ifade edilirken, patent gibi hakların ifade ettikleri süreler itibarıyla hesaplanan dönemsel gider paylarına “depre-ciaton” adı verilmektedir.

Ancak, Türkiye uygulamaları açısından böyle bir ayrım yapılmamakta ve her iki duru-ma uygun olarak hesaplanan giderlerin tümü “amortisman” olarak ifade edilmektedir. Ayrı-ca ifade etmek gerekir ki, bu iki kavram birbiri yerine ikame edilmekte ve bazı ülkelerde biri diğerinin manasında kullanılabilmektedir.

Görüldüğü üzere, bir karlılık ve verimlilik ölçüsü olan ebitda’ya göre, operasyonel ka-

90

Page 93: PLASFEDDERGİ Sayı 13

PLASFEDDERGİGÖRÜŞ

zanç, finansal maliyetler, vergiler ve amortis-manlar gibi parametreler hesaba katılmadan hesaplamaktadır.

Ebitda’nın çok yaygın bir ölçme ve değer-lendirme aracı olarak kullanılmasının sebebi, hesaplamada nazara almadığı faiz, amortis-man ve vergilerin işletme karlılığını işletmeden işletmeye farklı şekillerde etkileyebiliyor olma-sıdır.

İşletmelerin aynı iktisadi varlıkları amorti ederken kullandıkları farklı faydalı ömür süre-leri ülkeden ülkeye farklılık gösterebilmekte-dir. Dolayısıyla, iktisadi kıymetlerini daha kısa sürede amorti eden işletmelerin o dönemlere ilişkin karlılığı diğerlerine daha düşük olacaktır.

Aynı şekilde, işletmeler farklı finansman modellerini tercih ediyor olabilirler. Bazıları daha kuvvetli bir özsermaye ile faaliyet gös-terirken bazıları daha yüksek dış finansman yöntemini benimsemiş olabilirler. Ya da dış fi-nansman yöntemleri de birbirine göre farklılık gösterebilir. Dolayısıyla, daha yüksek düzeyli borçlanma daha çok faiz yüküyle karlılığı olum-suz etkileyebilir. Ama bu durum işletmenin pi-yasa performansının olumsuz olduğu anlamını taşımaz.

Ayrıca, operasyonel faaliyet sonuçların-dan arındırma yapılırken faizler sadece gider boyutuyla değil gelir boyutuyla da operas-yonel sonuçlardan arındırılmaktadır. Zira faiz gelirlerinin de operasyonel karlılık sonuçlarını büyük ölçüde manipüle etmesi mümkündür.

Örneğin, belirli bir çeyrekteki operasyonel verimliliği son derece kötü olan bir şirket, uzun dönemli tahvilden elde edilen faiz sebebiyle o

çeyrekte çok önemli karlılık bildirebilir. Bu so-nuç, gerekli analizler yapılmadığında finansal tablo kullanıcılarını yanıltabilir.

Diğer taraftan, Ebitda’nın vergi yükünü ihmal etmesinin sebebi de, ülkeler arasındaki farklı vergilendirme politikalarıdır.

Ebitda, işletmenin yukarıda belirtilen ka-lemler hariç tutulduğunda sahip olacağı ger-çek karlılığı ifade eder. Bu değer ve bu değerin operasyonel faaliyetlerden elde edilen net ha-sılata bölünmesi suretiyle hesaplanan ebitda oranı, işletmenin rakipleri ve diğer işletmelerle kıyaslanmasına imkân sağlar. Ebitda, ayrıca, hisse başına karlılığın hesaplanmasında da kul-lanılan önemli bir göstergedir.

3.ŞİRKET PİYASA DEĞERİNİN HESAPLANMASINDA EBİTDA

Ebitda, şirketlerin piyasa değerlerinin he-saplanmasında da kullanılan önemli bir araçtır. Zeten ebitda’yı bu kadar önemli ve popüler ya-pan sebeplerden biri de özellikle 1990’lı yıllar-dan itibaren artış gösteren uluslararası şirket satın almalarıdır. Uluslararası satın almalar ve şirket evlilikleri şirketlerin değerlenmesinde ortak bir dil oluşturulması ihtiyacını ortaya çı-karmıştır.

Ebitda, aynı zamanda, şirketin piyasa de-ğerinin hesaplanmasında da kullanılan önemli bir araçtır. Bu hesaplama yapılırken genel ola-rak iki method tercih edilmektedir.

Geleneksel olarak, işletmenin geçmiş dönemlerdeki ebitda değerlerinin ortalaması kullanılmak suretiyle gelecekte elde edilecek kazanç belirli bir ekonomik çarpan kullanılmak

suretiyle modellenmekte ve şirketin piyasa değeri hesaplanmaktadır.

Şayet işletmenin gelecekte daha yüksek ebitda değerlerine ulaşacağı bekleniyorsa, bu durumda, gelecekte elde edilmesi beklenen ebitda değerleri yine beklenen piyasa faiz oranları uygulanmak suretiyle bugüne indir-genmekte ve elde edilecek kazançların net bu-günkü değeri hesaplanmaktadır.

Ebitda amortisman giderlerini dikkate al-madığından, piyasa değerinin hesaplanmasın-da gelecekte yapılacak yatırım harcamalarının bugüne indirgenmiş değeri, yukarıda hesapla-nan net bugünkü değerden mahsup edilecek ve piyasa değeri hesaplanacaktır.

Ayrıca, değerleme günü itibarıyla hesap-lanan net alacak veya net borç fazlasının da sırasıyla pozitif veya negatif değerler olarak dikkate alınması gerekeceği tabiidir.

Yukarıdaki yöntemlerden hangisi kullanı-lırsa kullanılsın, hesaplamada kaç döneme iliş-kin ebitda değerinin dikkate alınacağı, işletme-nin içinde bulunduğu sektör içindeki ekonomik değerlere, rekabet ortamına, genel ekonomik iklime ve gelecekteki beklentilere göre belirle-necektir.

Bu yüzden, şirket hisselerini satmak üze-re yatırımcılarla görüşülmeye başlandığında, geçmişten bugüne doğru yükselen ebitda değerlerine sahip olmak, sektörün geleceğine yönelik olumlu beklenti ve şirketin geleceğine dair iyi bir hikayeye sahip olmak şirket değeri-nin maksimize edilmesine imkan sağlayacaktır. Tüm yatırımcıların ilgilendiği unsurlar da bun-lardır.

91

Page 94: PLASFEDDERGİ Sayı 13

PLASFEDDERGİENDÜSTRİDEN

DÜNYA EKONOMİSİ2015 yılının dünya ekonomisi görünümü ve 2016 yılı beklentileri bağlamında üç önemli nokta dikkat çekmektedir:

Küresel büyüme 2016’da 2015’e göre aşağı yönlüKüresel büyümedeki gerileme son yıllarda genel olarak gelişmiş ülkelerden kaynaklanırken, 2015 yılında Türkiye’nin de dahil olduğu gelişmekte olan ülkelerin büyümesindeki yavaşlama, küresel büyümeyi de aşağıya çekmektedir. 2016 yılında da benzer trendin devam etmesi beklenmekted

Küresel mali dengesizlik risk taşımaya devam ediyorPetrol fiyatları başta olmak üzere emtia fiyatlarındaki keskin düşüş ile Türkiye’nin de dahil olduğu gelişmiş ülke paralarının dolar karşısında keskin şekilde değer kaybetmesi küresel piyasalarda yaşanan dalgalanmaları arttırmaktadır. 2016 yılında da dalgalanmanın devam edeceği, istikrar için biraz daha uzun vadeye ihtiyaç olduğu düşünülmektedir.

Türk plastik sektörü, siyasi risklerin ön plana çıktığı ve ekonomi-finans alanında dalgalanmaların yaşan-masına rağmen üretimini yüzde 0,6 oranında büyüterek 2015’i kayıpsız geçti. Üretim miktarı 2015’te 8,338 milyon tona çıktı. İhracatta ise kur etkisi ağırlıklı olmak üzere bir önceki yıla göre yüzde 12,8 oranında düşüş gö-rüldü ve 4,3 milyar dolarlık ihracat yapıldı. Plastik işleme makineleri sektörü üretimini yüzde 2,2 artırdı. Makine ihracatı ise 131,4 milyon Dolar oldu. Selçuk Mutlu tarafından hazırlanan raporda, Türk ve dünya plastik sektörü değerlendirmeleri yanında, küresel ve Türkiye ekonomisine ilişkin bilgiler verildi. Raporda ayrıca, plastik sektö-ründen yoğun hammadde, ara ürün-ürün tedariki yapan sektörlerdeki gelişmelere de yer verildi.

Türk plastik sektörü zorlu 2015’i büyümeyle kapatmayı başardı

Selçuk MutluPLASFED Genel Sekreter V.PAGDER Genel Sekreteri

2015 2016 (T) 2017 (T)

Dünya 3,0 3,0 3,3

ABD   2,4 2,0 2,2

Avro Alanı Ort. 1,5 1,4 1,7

Avro Alanı

Almanya 1,4 1,3 1,7

Fransa 1,1 1,2 1,5

İtalya 0,6 1,0 1,4

Japonya 0,4 0,8 0,6

Kanada 1,2 1,4 2,2

Birleşik Krallık 2,2 2,1 2,0

Çin 6,9 6,5 6,2

Brezilya -3,8 -4,0 0,0

Dünyanın Geri Kalanı 2,1 2,5 3,1

Küresel Büyüme Oranı (%)

Kaynak: OECD

92

Page 95: PLASFEDDERGİ Sayı 13

PLASFEDDERGİENDÜSTRİDEN

Küresel ticaret 2015 yılında değer bazında kan kaybettiKüresel ticaret, gelişmiş ülkelerdeki sınırlı büyümeye ve özellikle Çin ve petrol geliri düşen ülkelerdeki ekonomik gerilemeye bağlı olarak değer bazında düşmüştür. Miktar bazında bir önceki yıl ile yaklaşık değerlere sahip olan ticaret, ticaret fiyatlarındaki düşüşü işaret etmektedir. Ayrıca, birçok ülkenin ticaret önlemlerini arttırdığı düşünüldüğünde, bu durumun 2016 yılı küresel ticaretini negatif yönde etkileyeceği tahmin edilmekle birlikte, baz etki-sine bağlı olarak ticaretin değer bazında bir miktar artış göstereceği öngörülmektedir.

TÜRKİYE EKONOMİSİGENEL DEĞERLENDİRMELER

2015 için GSYİH büyümesini %4 ve 2016 için %4,5 bekliyoruz2015 sonu ve 2016 yılı başlangıcı itibarıyla imalat sanayi ile ihracat tarafında yaşanan artışlar, 2016 yılı GSYİH büyümesini yukarı çekecek etkiler ola-rak değerlendirilmektedir. Ancak, ülke ekonomisinin sahip olduğu kırılganlıkların henüz etkisini yitirmediği düşünüldüğünde, temkinli bir büyümenin beklendiği görülmektedir.

Küresel Emtia Piyasalarında Sert Düşüş

Kaynak: Dünya Bankası

Kaynak: Dünya Bankası

Grafik 1: Küresel Emtia Piyasalarında Sert Dü ü

0 20 40 60 80

100 120 140 160

2012 2013 2014 2015 2016

Enerji

Tarım

Metal

2014 2015 2016 (T)

Dünya Mal ve Hizmet Ticareti Büyümesi (%) 3,9 3,3 4,3

Parite (dolar/avro) 1,33 1,11 1,07

Küresel Ticaret

Kaynak: Netherlands Bureau for Economic Policy Analysis (CPB)

Türkiye GSYİH Büyümesi (%)

Kaynak: TÜİK

2014 2015 2016 GSY H 2.9 4 4.5

0

0.5

1

1.5

2

2.5

3

3.5

4

4.5

5

4.0

93

Page 96: PLASFEDDERGİ Sayı 13

PLASFEDDERGİENDÜSTRİDEN

2015 yılında ihracattaki düşüş %8,7 2015 yılında avro-dolar paritesindeki gerileme ile yakın coğrafyada yaşanan çatışmalar ihracatın büyüme yerine küçülme ile sonuçlanmasına

sebep olmuştur. 2016 yılında ihracatın belli bir toparlama ile bir önceki yılı telafi etmeye yönelik gelişmelere sahne olacağı, yakın coğrafyadaki kırıl-ganlıkların devam edeceği ancak yeni pazar arayışlarının sınırlı bir artışla yılı kapatmamızı sağlayacağı tahmin edilmektedir.

Türkiye İhracatı (Milyar Dolar

Kaynak: TÜİK

2014 2015 2016 hracat 157,6 143,9 148,9

135

140

145

150

155

160

2015 yılında dikkat çekici ekonomik gelişme-ler:• 2015 yılında cari açık 2014’e göre %26 azaldı: 32,2 milyar dolar. Enerji

harici cari dengede 2015 sonu itibarıyla 1,1 milyar dolar fazla var• Portföy yatırımlarındaki gerilemeye rağmen doğrudan yabancı serma-

ye yatırımları %32,8 artarak 16,6 milyar dolar olarak gerçekleşti. Net doğrudan yabancı yatırımlar ise artarak 11,5 milyar dolar olarak ger-çekleşmiştir

• 2015 yılında merkezi bütçe açığı 2014’e oranla %3,3 azalmıştır. Faiz dışı fazla ise 2014’e göre %14,5 artmıştır.

• Bütçe gelirlerindeki artış ise %13 olarak gerçekleşmiştir.• İşsizlik oranı, Kasım 2015 itibarıyla %10,5 olarak gerçekleşmiştir.• TÜFE yıllık ortalaması 2015 için %8,77 olarak gerçekleşmiştir. • Yurtiçi ÜFE yıllık ortalaması %8,79 olmakla birlikte, petrol fiyatlarında-

ki düşüşün 2016 yılında yurtiçi üretici fiyat endeksini aşağıya çekeceği tahmin edilmektedir.

• USD/TL seviyesini 2016 yılsonu itibarıyla 3,00 seviyelerinde bekle-mekteyiz.

ÖZEL DEĞERLENDİRMELER

Terör Olayları; Turizm, Döviz Akışı, Yabancı Yatırımlar ve Yurtiçi Yatımlar Üzerinde Baskılayıcı Etkiler Yaratıyor

Son dönemde ülkemizde önemli etkiler yaratan bombalı saldırılar:• 19 Mart 2016 Beyoğlu intihar saldırısı: 5 ölü, 37 yaralı• 13 Mart 2016 Ankara’nın kalbi Kızılay’da meydana gelen terör saldırısı:

37 ölü, 71 yaralı• 17 Şubat 2016 Ankara’da, askeri servis araçlarının geçişi sırasında pat-

lama: 29 ölü, 61 yaralı• 12 Ocak 2016 Sultanahmet meydanında intihar saldırısı: 10 turist ölü,

15 yaralı• 10 Ekim 2015 Ankara Barış Mitingi: 109 ölü, 246 yaralı• 20 Temmuz 2015 Suruç saldırısı: 34 ölü 100’den fazla yaralı• 05 Haziran 2015 Diyarbakır’da HDP mitingi patlaması: 2 ölü, 100 yaralı• 28 Mayıs-30 Ağustos 2013 Gezi Parkı Olayları: 8 sivil, 2 güvenlik gö-

revlisi ölü, 8.163 yaralı • 11 Mayıs 2013 Reyhanlı: 52 ölü 146 yaralı• 20 Ağustos 2012 Gaziantep: Ramazan bayramının ikinci günü PKK ta-

rafından gerçekleştirilen bombalı saldırı: 10 ölü, 66 yaralı• Ağustos 2015’ten bu yana 300’ten fazla şehit.

İran Nasıl Bir Etki Yaratır?Avantajlar:

• Yaptırımların kaldırılmasının en birincil etkisi, İran’ın enerji ihracatının rahatlamasıdır

• İkinci etki, İran’ın 100 milyar dolara yakın olduğu tahmin edilen finansal varlıklarına erişiminin gevşemesidir

• Yurtdışı yatırımların artması, baskılanan iç talebin plastik dahil katma değerli sektörlerde (otomotiv ve yan sanayi, kimya, tekstil, makine, inşaat, gıda, ambalaj, turizm vb.) yeniden açılım bularak ticarete konu olması

• 2016 GSYİH büyümesinin %4-6 civarında beklenmesi

Dezavantajlar:• İş yapma kolaylığı endeksinde dünyada en düşük ülkeler arasında yer

alması • Suudi Arabistan’la gerilimin aşılamamış olması• Batı Avrupa kadar yaptırımlar sonrası ülkeye penetre olan Çin, G. Kore

101

Page 97: PLASFEDDERGİ Sayı 13

PLASFEDDERGİENDÜSTRİDEN

ve Hindistan’ın baskılayıcı rekabeti

Çin’deki Görünüm• Çin hükümetinin ortalama büyüme hedefi %6,5• İhracat 2015’te geriledi• Moody’s Çin’in görünümünü negatife düşürdü• Sabit sermaye yatırımları 2012’den bu yana aralıksız geriliyor

TEDARİK SAĞLANAN SEKTÖRLER DEĞER-LENDİRMESİ

BEYAZ EŞYA• Dünya beyaz eşya pazarı 200 milyar dolar büyüklüğe koşuyor• Global beyaz eşya ticareti 2015 yılında %3,4 artarak 395 milyon ade-

de ulaştı • Türkiye, Çin’in ardından dünyanın ikinci, Avrupa’nın ise birinci sıradaki

beyaz eşya üreticisi konumunda• Türkiye beyaz eşya üretimi, 2015 yılında adet bazında %8,7 büyüye-

rek 24,6 milyon adede ulaştı• Türkiye beyaz eşya iç pazar satışları 2015 yılında %5,7 artarak 7 mil-

yon adedi geçti • Türkiye beyaz eşya ihracatı, 2015 yılında değer bazında pariteden do-

layı gerilerken, miktar bazında %7 artarak 18 milyon adedi geçti• Beyaz eşya sektöründe plastik hammadde girdisi %50• Polonya ve Romanya’da artan ve artacak olan beyaz eşya yatırımları

Doğu Avrupa’nın cazibesini arttıyor

AMBALAJ• Dünya plastik ambalaj pazarı 350 milyar dolar büyüklüğe koşuyor• Türkiye plastik ambalaj üretimi, 17 milyar dolarlık toplam ambalaj sek-

tör büyüklüğünden aldığı %38 payla 6,46 milyar dolar büyüklüğe eriş-ti.

• Türkiye plastik ambalaj ihracatı, 2015 yılında değer bazında pariteden dolayı %5,4 gerileyerek 2,22 milyar dolar oldu

• Toplam ambalaj ihracatında plastiğin payı %69• Türkiye’de yaklaşık 1.854 plastik ambalaj üreticisi faaliyet gösteriyor• Türkiye kişi başı plastik ambalaj tüketimi 126 dolar• Değişen hayat standartları, paketli gıda tüketimindeki hızlı büyüme ve

2015 büyüme performansları Hindistan ve Asya-Pasifik bölgelerinin cazibesini arttırıyor

TARIM• 2014 yılında %2,1 oranında küçülen tarım sektörünün, 2015 yılında

tarımsal üretim verilerinin tamamlanması, baz etkisi ve ekonomik can-lanma ile birlikte %10 civarında büyüyeceği tahmin edilmektedir

• 2016 başında yemde ve gübrede KDV’nin %1’e indirilmesi ekonomik canlanmanın tetikleyici unsuru olacaktır

• 2016 yılının en önemli meydan okumaları; Türkiye’den 1 milyar dola-ra yakın tarım ürünü ithal eden ve toplam sektör ihracatının yaklaşık ¼’nün yapıldığı Rusya ile yaşanan kriz ve jeopolitik sorunların devam ettiği Irak pazarıdır

GIDA ÜRÜNLERİ• 2015 yılında sektör yurtiçi cirosu yaşanan enflasyona bağlı olarak

%11,4 yükselmiştir• 2015 yılı sektör ihracatı parite etkisine bağlı olarak %5,2 gerileyerek;

11,7 milyar dolar olmuştur• Sektörün dışarıdaki can damarı Irak’tır. Petrol fiyatlarındaki gerileme,

jeopolitik sorunlar Irak ihracatını 2015 yılında %17,6 azaltarak 2,2 mil-yar dolar seviyelerine çekmiştir

• 2016’da Avro alanının bir önceki yılı telafi etmeye yönelik gelişmelere sahne olacağı beklenmektedir

İÇECEK SEKTÖRÜ• 2015 yılında içecek sektörü %1,6 büyürken; alkolsüz içeceklerdeki

üretim artışı %4,6 olmuştur• 2016 yılında da alkolsüz içecek sektörünün büyümesi aynı düzeylerde

beklenmektedir• 2016 yılında plastik ambalajlı su sektörü büyümeye devam ederken,

cam ambalaj fiyatlarındaki gerileme, plastik ambalaj büyümesinin ya-tay kalmasına neden olabilir

TEKSTİL• Sektör 2015’te %3,7 küçüldü • 2015 yılında sektörün plastik esaslı hammadde ithalatına getirilen it-

halat vergilerinin yerli üreticilere olumlu yansımaları olacaktır• Petrol fiyatlarındaki gerileme de iplik ve kumaş üreticilerinin sentetik

elyaf girdi maliyetlerini düşürmektedir• İç talepte bir miktar artışın yanı sıra Rusya vb. pazarların etkisi göz önü-

ne alındığında sınırlı büyüme 2016’nın seyri açısından fikir vermektedir

HAZIR GİYİM• Sektör 2015’te %3,5 büyümüştür• Sektör ihracatı parite etkisiyle %9,2 gerilemiştir, özellikle Avro bölge-

sine yönelik dolar bazındaki azalma dikkat çekmektedir • Faizlerdeki gelişmelere ve asgari ücret artışlarına bağlı olarak finans-

man maliyetleri baskı yaratmaktadır• Pakistan’ın AB’nin yenilenen Genelleştirilmiş Tercihler Sistemi (GTS+)

programına dahil olması, Avrupa pazarındaki rekabeti sertleştirmekte-dir

• Terörizm faaliyetlerinden ve yakın coğrafya ile yaşanan jeopolitik so-runlardan en fazla etkilenen sektörlerden biri olarak ayrışmaktadır

MAKİNA SEKTÖRÜ• Yatırım harcamalarının son iki yıldır temkinli büyüme göstermesi, faiz-

lerdeki dalgalanma gibi parametreler makine satışlarını etkilemektedir• Sektör ihracatı pariteden etkilenmiş, %11,7 gerileyerek 7,2 milyar do-

lar seviyesinde kalmıştır• Sektör ihracatını 2015’te olduğu gibi 2016 yılında da Rusya, Irak ve

İran’daki gelişmeler etkileyecektir• Plastik ve kauçuk işleme makinalarının özellikle İran, Kuzey Afrika,

Doğu Avrupa gibi bölgeler bağlamında ihracat pazarlarını çeşitlendir-mesi 2016 yılının kritik meydan okumalarından biridir

OTOMOTİV• 2015 yılında sektörün ana kalemlerinden otomobil üretimi %8 artarak

791.000 düzeyine çıkmıştır• Sektör üretimi %16 artışla 1.359.000 adede yükselmiştir• Yıl içinde yaşanan grevler üretim kayıplarına neden olsa da, yılsonu iti-

94

Page 98: PLASFEDDERGİ Sayı 13

PLASFEDDERGİ

DÜNYA PLASTİK MAMUL ÜRETİMİDünya plastik mamul üretimi bir önceki yıla kıyasla yaklaşık %3 artarak 2015 yılında 320,2 milyon tona ulaştı

TÜRKİYE PLASTİK MAMUL ÜRETİMİTürkiye plastik mamul üretimi bir önceki yıla kıyasla yaklaşık %0,6 artarak 2015 yılında 8,338 milyon tona ulaştı

Türkiye Plastik Mamul Üretimi

Kaynak: TÜİK Üretim İstatistikleri, Üretim Endeksi

15,2

65.5

20,5

46.4

28,6

92.9

29,9

78.1

34,2

34.0

35,0

91.7

31,8

62.2

0

2500

5000

7500

10000

0

10000

20000

30000

40000

50000

2009 2010 2011 2012 2013 2014 2015

Bin Ton Milyon $

Milyon $ Bin Ton

barıyla sular durulmuş, paritenin olumlu etkisi ile AB pazarından elde edilen ihracat geliri artarken, miktar bazında bu pazara ihracat %12 artışla 992.000 adet olmuştur

• Toplam otomobil ihracatı %4 artarak 605.000 adet ve toplam ticari araç ihracatı %28 artışla 388.000 adet olarak gerçekleşmiştir

• Yurtiçi otomotiv pazarı, 2015 yılında %25 büyüyerek 1.011.000 ade-de ulaşmıştır, ancak toplam otomotiv ithalatının %26 artışla 658.590 adede çıkması bu durumda etkili gözükmektedir

• Önümüzdeki yıllarda sektörün yurtiçi talebi yerli üretim ile karşılayabi-lecek desteği bulması plastik sektörünü olumlu etkileyecektir

• Yan sanayi ihracatı, dolar bazlı ihracat geliri bağlamında %9 kayıp ya-şayarak 8,6 milyar olmuştur

• İran’a yönelik ihracattaki ilerleme, plastik sektörünü olumlu etkileye-cektir

• Girdi sağlayan plastik sektörü açısından vergi ve sigorta maliyetlerinin artması, kredi faizlerindeki yukarı yönlü seyir olumsuz etki yaratırken; ithalata bağımlılık düşünüldüğünde kurun yukarı yönlü hareketi ile petrol fiyatlarındaki gerileme olumlu etki yaratabilecektir

İNŞAAT• İnşaat sektörü büyümesi, 2014 ve 2015 yıllarında GSYİH büyüme or-

talamalarının altında kalmıştır, 2016 yılında GSYİH büyümesine paralel

bir artış beklenmektedir• Bununla birlikte 2015 yılında bina dışı inşaat ciro endeksinin de dikkat

çekici şekilde gerilediği görülmektedir, bunda jeopolitik sorunlar temel neden olarak gösterilebilir

• Öte taraftan; 2015 yılında 4,2 milyar dolarlık net doğrudan yabancı ya-tırımın gayrimenkul alımına yöneldiği görülmektedir

• Yurtdışı müteahhitlik projelerinde Suriye, Irak, Libya, Mısır, Orta Asya Cumhuriyetleri ve Rusya (uçağın düşürüldüğü dönemde sahip olunan proje toplam bedeli yaklaşık 2,3 milyar dolar) gibi pazarlardaki sıkıntılar 2016 yılında parlak sonuçlar üretilemeyeceğini işaret etmektedir

• Ancak; genel olarak kentsel dönüşümün ve konut piyasasının seçim-ler sonrası hareketlilik kazanmasının yanı sıra büyük şehirlerde ofis stokunu arttırmaya yönelik projeler ile Anadolu’da AVM yatırımlarında hareketliliğin artarak devam etmesi beklenmektedir

• Sektörün finansman yapısı da dikkate değer meydan okumalardan bi-ridir. 2015 sonu itibarıyla sektörün kısa vadeli borçları 2,1 milyar dolar iken, uzun vadeli dış borçları toplamı 9,4 milyar dolardır. Dış borçluluk 2 milyar dolara civarında artış gösterirken, kur oynaklığı çeşitli riskle-ri barındırmaktadır. Üstelik, kredi faizlerindeki yukarı seyir finansman maliyetleri kadar talebi de olumsuz etkilemektedir

ENDÜSTRİDEN

95

Page 99: PLASFEDDERGİ Sayı 13

PLASFEDDERGİ

TÜRKİYE PLASTİK MAMUL İHRACATITürkiye plastik mamul ihracatı 2015 yılında bir önceki yıla kıyasla miktar bazında %1,6 ve değer bazında %12,8 azalırken; değer bazında 4,3 milyar dolar ihracat gerçekleştirildi.

TÜRKİYE PLASTİK MAMUL İHRACATI- Ülke BazındaTürkiye plastik mamul ilk 10 ülke ihracatında 2015 yılında değer bazında en yüksek artış %13,9 ile İsrail’e gerçekleştirildi

Türkiye Plastik Mamul İhracatı

Kaynak: TUİK

2,57

1.7

3,01

2.3

3,68

6.1

4,03

7.4

4,58

1.0

4,97

5.7

4,33

7.6

0

400

800

1200

1600

2000

0

1000

2000

3000

4000

5000

6000

7000

8000

2009 2010 2011 2012 2013 2014 2015

Bin Ton Milyon $

MİLYON $ Bin TON

MİKTAR: Bin Ton / DEĞER: Milyon $

Sıra Ülke2014 2015

Miktar Değer Miktar % Değ. Değer % Değ. % Pay-Değer Birim Fiyat $

1 Irak 241.6 545.2 227.5 -5.8 464.5 -14.8 10.7 2.0

2 Almanya 67.6 261.5 81.7 20.8 265.9 1.7 6.1 3.3

3 İngiltere 69.2 231.1 74.6 7.7 217.6 -5.8 5.0 2.9

4 Fransa 48.3 186.9 51.5 6.5 172.0 -8.0 4.0 3.3

5 İsrail 46.4 132.9 60.7 30.7 151.4 13.9 3.5 2.5

6 Azerbaycan 74.9 225.9 52.9 -29.4 149.3 -33.9 3.4 2.8

7 İran 45.7 198.1 41.3 -9.6 139.3 -29.7 3.2 3.4

8 Romanya 50.4 154.8 52.3 3.8 133.8 -13.5 3.1 2.6

9 İtalya 43.1 138.7 44.5 3.1 125.9 -9.2 2.9 2.8

10 Rusya 66.0 232.1 37.4 -43.3 123.1 -46.9 2.8 3.3

İlk 10 Ülke Toplam 753.3 2,307.2 724.3 -3.9 1,942.7 -15.8 44.8 2.7

Genel Toplam 1,601.4 4,975.7 1,575.4 -1.6 4,337.6 -12.8 100.0 2.8

Türkiye Plastik Mamul İhracatının Ülkelere Göre Dağılımı

Kaynak: TÜİK

ENDÜSTRİDEN

96

Page 100: PLASFEDDERGİ Sayı 13

PLASFEDDERGİ

TÜRKİYE PLASTİK MAMUL İHRACATI- Ürün Grupları BazındaTürkiye plastik mamul ihracatında 2015 yılında miktar bazında en yüksek artış %16,5 ile plastik kapaklarda gerçekleştirildi

TÜRKİYE PLASTİK HAMMADDE ÜRETİMİTürkiye plastik hammadde üretimi 2014 yılında yaklaşık %1,7 artarak 2,6 milyon tonu geçti

TÜRKİYE PLASTİK HAMMADDE İHRACATITürkiye plastik hammadde ihracatı 2015 yılında bir önceki yıla kıyasla miktar bazında %2,6 arttı; değer bazında %17 azaldı ve değer bazında 933 milyon dolar ihracat gerçekleştirildi.

MİKTAR: Bin Ton / DEĞER: Milyon $

GTİP GTİP Açıklama2014 2015

Miktar Değer Miktar % Değ. Değer % Değ.

3916 Plastikten monofil, çubuk, profiller-Enine kesiti 1 mm.’yi 194.8 407.5 156.1 -19.9 296.6 -27.2

3917 Plastikten tüpler, borular, hortumlar; conta, dirsek, rakor 351.2 925.1 283.2 -19.4 718.0 -22.4

3918 Plastikten yer kaplamaları-duvar ve tavan kap-lamaları 16.6 38.5 14.7 -11.2 29.6 -23.1

3919 Plastikten yapışkan levha, yaprak, şerit, lam vb. düz şek. 20.9 148.4 19.4 -7.2 115.4 -22.3

3920 Plastikten diğer levha, yaprak, pelikül ve lamlar 302.1 967.7 338.5 12.1 914.6 -5.5

3921 Plastikten diğer levhalar, yaprak, pelikül, varak ve lamlar 120.8 420.2 128.6 6.5 385.7 -8.2

3922 Plastikten küvet, duş, lavabo, bide, hela küveti ve donanım. 25.7 128.1 24.3 -5.5 107.3 -16.2

3923 Eşya taşıma ambalajı için plastik mamulleri, tıpa, kapak, kapsül 278.4 816.4 324.3 16.5 809.2 -0.9

3924 Plastikten sofra, mutfak ve diğer ev eşyası, tuvalet eşyası 106.7 395.9 111.1 4.2 345.9 -12.6

3025 Plastikten inşaat malzemesi 115.7 326.1 106.5 -8.0 264.4 -18.9

3926 Plastikten diğer eşya 68.4 401.8 68.7 0.5 350.8 -12.7

TOPLAM 1,601.4 4,975.7 1,575.4 -1.6 4,337.6 -12.8

Türkiye Plastik Mamul İhracatının Ürün Gruplarına Dağılımı

Kaynak: TÜİK

Türkiye Plastik Hammadde Üretimi*

Kaynak: TÜİK Üretim İstatistikleri, T:YİÜFE, Üretim Endeksi, Yerli Üretici Verileri

0

1000

2000

3000

2012 2013 2014 (T)

Bin Ton

Üretim Miktarı

* NACE 20.16.52: Vinil asetatların veya diğer vinil esterlerin polimerleri ve diğer vinil polimerler, birincil formda HARİÇ

Türkiye Plastik Hammadde İhracatı

Kaynak:TUİK

521.

5 705.

1 894.

4

977.

6

1,02

7.7

1,12

4.1

932.

9

0

200

400

600

800

0

400

800

1200

1600

2009 2010 2011 2012 2013 2014 2015

Bin Ton Milyon $

MİLYON $ Bin TON

ENDÜSTRİDEN

97

Page 101: PLASFEDDERGİ Sayı 13

PLASFEDDERGİ

MİKTAR: Bin Ton / DEĞER: Milyon $

Sıra Ülke2014 2015

Miktar Değer Miktar % Değ. Değer % Değ. % Pay-Değer Birim Fiyat $

1 Almanya 65.5 122.3 66.2 1.1 92.5 -24.3 9.9 1.4

2 Mısır 52.6 71.8 61.2 16.5 66.3 -7.7 7.1 1.1

3 Rusya 30.4 75.4 31.2 2.7 63.1 -16.3 6.8 2.0

4 İran 16.5 45.8 20.7 25.3 46.7 1.9 5.0 2.3

5 İtalya 58.0 89.4 36.6 -36.9 46.3 -48.3 5.0 1.3

6 Bulgaristan 48.7 48.1 51.6 6.0 38.6 -19.6 4.1 0.7

7 İsrail 26.0 38.7 24.7 -5.1 29.1 -24.7 3.1 1.2

8 Özbekistan 11.1 27.5 13.3 20.1 26.9 -2.4 2.9 2.0

9 Romanya 19.0 30.4 21.7 14.4 28.1 -7.6 3.0 1.3

10 Irak 22.4 43.2 17.6 -21.3 28.0 -35.2 3.0 1.6

İlk 10 Ülke Toplam 350.1 592.6 344.9 -1.5 465.6 -21.4 49.9 1.3

Genel Toplam 670.1 1,124.1 687.8 2.6 932.9 -17.0 100.0 1.4

Türkiye Plastik Hammadde İhracatının Ülkelere Göre Dağılımı

Kaynak: TÜİK

TÜRKİYE PLASTİK HAMMADDE İHRACATI- Ülke BazındaTürkiye plastik hammadde ilk 10 ülke ihracatında 2015 yılında miktar bazında en yüksek artış %25,3 ile İran’a gerçekleştirildi

TÜRKİYE PLASTİK HAMMADDE İHRACATI- Ürün Grubu BazındaTürkiye plastik hammadde ihracatında 2015 yılında değer bazında en yüksek düşüş etilen polimerlerinde gerçekleşti

MİKTAR: Bin Ton / DEĞER: Milyon $

GTİP GTİP Açıklama2014 2015

Miktar Değer Miktar % Değ. Değer % Değ.

3901 Etilen polimerleri 72,0 110,5 35,3 -50,9 52,3 -52,6

3902 Propilen ve diğer olefinlerin polimerleri 21,0 34,0 28,2 34,3 38,9 14,3

3903 Stiren polimerleri 24,3 41,6 31,7 30,3 41,6 0,0

3904 Vinil klorür/halojenli diğer olefin polimerleri 21,5 27,8 17,8 -17,4 20,4 -26,5

3905 Vinil asetat/diğer vinil esterlerinin polimer-leri 36,1 41,1 46,6 29,1 41,9 2,0

3906 Akrilik polimerleri 151,5 229,4 167,1 10,3 198,9 -13,3

3907 Poliasetaller, diğer polieterler, epoksit-alkid reçineler 194,9 410 200,9 3,1 330,3 -19,4

3908 Poliamidler 13,0 33,2 13,2 1,4 26,1 -21,5

3909 Amino reçineler, fenolik reçineler, poliüre-tanlar 66,2 100,2 77,1 16,4 90,7 -9,5

3010 Silikonlar 5,4 19,4 6,4 17,6 20,2 4,1

3911Petrol reçineleri, politerpenler, polisülfitler

vb.0,4 1,8 0,5 30,8 2,1 14,7

3912 Selüloz ve kimyasal türevleri 43,2 55,8 44,7 3,6 51,8 -7,1

3913 Tabii polimerler, değiştirilmiş tabii polimer-ler, türevleri 0,2 1,3 0,2 -3,0 1,2 -8,7

3914 Polimer esası iyon değiştiriciler 0,1 0,2 0,2 58,8 0,5 145,5

3915 Plastikten döküntü, kalıntı ve hurdalar 20,2 17,8 18,0 -10,8 16,1 -9,8

TOPLAM 670,1 1124,1 687,8 2,6 932,9 -17,0

Türkiye Plastik Hammadde İhracatının Ürün Gruplarına Göre Dağılımı

Kaynak: TÜİK

ENDÜSTRİDEN

98

Page 102: PLASFEDDERGİ Sayı 13

PLASFEDDERGİ

TÜRKİYE PLASTİK VE KAUÇUK İŞLEME MAKİNALARI ÜRETİMİTürkiye plastik ve kauçuk işleme makinaları imalatı 2015 yılında yaklaşık %2,2 artarak 246 milyon doları geçti

TÜRKİYE PLASTİK VE KAUÇUK İŞLEME MAKİNALARI İHRACATITürkiye plastik ve kauçuk işleme makinaları ihracatı 2015 yılında bir önceki yıla kıyasla değer bazında %7,3 azalarak 131,4 milyon dolar ihracat ger-çekleştirildi.

TÜRKİYE PLASTİK VE KAUÇUK İŞLEME MAKİNALARI İHRACATI- Ülke BazındaTürkiye plastik ve kauçuk işleme makinaları ilk 10 ülke ihracatında 2015 yılında değer bazında en yüksek artış %84,3 ile Belarus’a gerçekleştirildi

Türkiye Plastik ve Kauçuk Makineleri İmalatı Üretimi

Kaynak: TÜİK Üretim İstatistikleri, (T):Üretim Endeksi, YİÜFE

57.7 95.5

142.1 156.7

215.8 241.1 246.4

0.0

50.0

100.0

150.0

200.0

250.0

300.0

2009 2010 2011 2012 2013 2014 (GT)

2015 (T)

Milyon $

Türkiye Plastik ve Kauçuk Makineleri İhracatı

Kaynak: TUIK, ITC, Trademap

65.0

72.3

102.

5

122.

7

133.

7

141.

8

131.

4

0

50

100

150

200

250

300

2009 2010 2011 2012 2013 2014 2015

Milyon $

Milyon $ Sıra Ülke 2014 2015 % Değ. % Pay-Değer

1 Rusya 16.5 11.1 -32.7 8.4

2 İran 14.8 8.7 -41.0 6.6

3 Almanya 8.5 7.5 -12.6 5.7

4 Romanya 4.7 7.0 49.3 5.3

5 Suudi Arabistan 4.8 5.3 11.3 4.0

6 Bulgaristan 6.5 4.9 -24.4 3.7

7 Belarus 2.6 4.8 84.3 3.7

8 Cezayir 2.2 3.9 80.4 3.0

9 Özbekistan 5.3 3.7 -31.4 2.8

10 BAE 4.0 3.3 -17.0 2.5

İlk 10 Ülke Toplam 69.8 60.2 -13.8 45.8

Genel Toplam 141.8 131.4 -7.3 100.0

Türkiye Plastik ve Kauçuk İşleme Makineleri İhracatının Ülkelere Göre Dağılımı

Kaynak: TÜİK

ENDÜSTRİDEN

99

Page 103: PLASFEDDERGİ Sayı 13

PLASFEDDERGİ

TÜRKİYE PLASTİK VE KAUÇUK İŞLEME MAKİNALARI İHRACATI- Ürün Grubu BazındaTürkiye plastik ve kauçuk işleme makinaları ihracatında 2015 yılında değer bazında en yüksek düşüş enjeksiyon makinalarında gerçekleşti

Milyon $ GTİP GTİP Açıklama 2014 2015 Değişim %

847710 Enjeksiyon makinaları 13.7 8.0 -41.9

847720 Ekstrüzyon makinaları 29.6 30.5 3.0

847730 Şişirme makinaları 0.3 0.6 90.2

847740 Termoforming makinaları 11.7 12.2 4.2

847751-59-80 Presler ve diğer makinalar 63.5 60.9 -4.2

847790 Aksam ve parçalar 23.0 19.3 -16.0

TOPLAM 141.8 131.4 -7.3

Plastik ve Kauçuk İşleme Makineleri İhracatının Ürün Gruplarına Göre Dağılımı

Kaynak: TÜİK

İHRACAT2014 2015

Miktar Değer Miktar % Değ. Değer % Değ.

Plastik Hammadde 670,1 1.124,1 687,8 2,6 932,9 -17,0

Plastik Mamul 1.601,4 4.975,7 1.575,4 -1,6 4.337,6 -12,8

Plastik ve Kauçuk İşleme Makinaları N/A 141,8 N/A N/A 131,4 -7,3

İHRACAT2015 (Ocak-Şubat) 2016 (Ocak-Şubat)

Miktar Değer Miktar % Değ. Değer % Değ.

Plastik Hammadde 98,1 141,8 110,7 12,9 134,5 -5,2

Plastik Mamul 232,3 675,8 229,9 -1,0 617,9 -8,6

Plastik ve Kauçuk İşleme Makinaları N/A 23,9 N/A N/A 19,8 -17,0

İTHALAT2014 2015

Miktar Değer Miktar % Değ. Değer % Değ.

Plastik Hammadde 6.043,4 11.064,3 6.269,0 3,7 9.395,6 -15,1

Plastik Mamul 575,3 3.086,4 584,6 1,6 2.872,7 -6,9

Plastik ve Kauçuk İşleme Makinaları N/A 641,0 N/A N/A 576,9 -10,0

İTHALAT2015 (Ocak-Şubat) 2016 (Ocak-Şubat)

Miktar Değer Miktar % Değ. Değer % Değ.

Plastik Hammadde 932,7 1.440,1 1.043,4 11,9 1.356,1 -5,8

Plastik Mamul 87,6 434,7 90,7 3,6 456,6 5,0

Plastik ve Kauçuk İşleme Makinaları N/A 81,8 N/A N/A 69,2 -15,4

TÜRKİYE PLASTİK SEKTÖRÜ DIŞ TİCARETİNİN GENEL GÖRÜNÜMÜ- 2015

TÜRKİYE PLASTİK SEKTÖRÜ DIŞ TİCARETİNİN GENEL GÖRÜNÜMÜ- Ocak 2016

Miktar: Bin Ton / Değer: Milyon Dolar

Miktar: Bin Ton / Değer: Milyon Dolar

ENDÜSTRİDEN

100

Page 104: PLASFEDDERGİ Sayı 13

PLASFEDDERGİ

Turkey puts reforms back on its agenda

Reforms for sustainable growth and welfare

PLASFEDDERGİBREAKING NEWS

Turkey has created its reform program which is intended for achieving stable and high growth in economy. A set of projects from investments to production and from labor market to business environment and a program frame-work have been announced. A great majority of the reforms includes legal modifications. Tax and procedural systems are to be revised particularly with respect to the reforms intended for improving the investment climate.

While the heads of economy delivering messages of determination for the reform program, the actors of the business world also announced their expectations in this aspect. Industry now enters into a tough period in terms of exportation, and the stopover suffered by Turkey in the innovation process is also observable on the international indicators. Compared to the previous year, Turkey suffered a fall of 6 points in the global competitiveness index rele-ased in September 2015 and dropped back to the 51st rank among 140 countries. It is highly because many countries introduced reforms in the past years in the indicators forming the index.

102

Page 105: PLASFEDDERGİ Sayı 13

PLASFEDDERGİ

Turkey intends not to suffer the middle income trap and to ensure a quick shift from middle income level to high income level. Be-sides, it also finds this necessary in order to catch up with the Fourth Industry revolution, being the new period into which the world’s industrial revolution evolves. All industries are using their best efforts to create struc-tures with high added value. The chemical industry has started to set its strategic goals in this direction.

-Reform agendaTurkey’s main goal of the reform agen-

da has been announced to be the following: “Achieving high income level with strong and sustainable growth” and “inclusive growth” which refers to ensure that all segments of

the society could enjoy the strong and susta-inable growth”.

A great many macro and micro programs-projects have been announced towards the achievement of this main goal. The sub-goals of the reform agenda towards plans and pro-jects are ensuring permanent lowering of inflation, maintaining the decreasing trend in the current deficit, increasing domestic savings, and boosting economy’s competitive power and productivity level by means of pro-moting growth structure and transformation in the industry through private investments.

25 programs announced to be included in the resulting reform package are classified as

“prioritized transformation programs”. 1150 actions have been announced within these programs. Though a tracking mechanism has been announced in order to follow up the implementation of these actions, no repor-ting has been made yet.

-Increasing total factor pro-ductivity for strong and sustai-nable growth

As part of this reform program which is based on the main framework of improving training and skills, enhancing creativity and productivity, the ultimate goal is set as ensu-ring the ideal preparation of human resources for Turkey’s transition to upper income group.

PLASFEDDERGİBREAKING NEWS

103

Page 106: PLASFEDDERGİ Sayı 13

PLASFEDDERGİ

In addition, increasing investments through betterment of the investment climate has been listed among the main elements.

The background of the reform program has been said to include the following under the title of utilization and improvement of la-bor potential: improving the training quality, increasing talents and skilled employment in the labor market, lowering youth unemploy-ment rate, increasing women’s labor force ac-tivity and flexibilization of labor force market.

-Improvement of investment climate

As part of the program intended for en-suring that the investment climate - also lea-ding to loss of competitive power of Turkey - has an incentive and promoting structure, the main goal is set as the increase of value-ad-ded production. To that end, improvement of intellectual and property rights also covering the renewal of the patent law, reorganizati-on of the development banking, encouraging high-tech investments which also include public procurement guarantee, Research and Development and innovation incentive practi-ce have been announced as part of the reform program.

Simplification of company formation and operation procedures, new income tax law, tax incentive for machinery and equipment investments, decrease of the land costs of Organized Industrial Zones and preventing the turning of public-resourced Organized Industrial Zones into unearned land incomes.

The practice of “provision of ready fac-tory buildings in return for nominal rents” for encouraging investments in sectors involving high number of SMEs including the plastic in-dustry is also among the projects announced. As part of this project, particularly in provinces which are disadvantageous in terms of deve-lopment, factory buildings will be constructed at suitable locations and shall be rented for a nominal rent for a long term to potential in-vestors wishing to invest.

The prioritized areas which form the fra-mework of the reform program are as follows:

01. Program for Enhancing Productivity in Ma-nufacturing 02. Program for Lowering Dependency on Im-portation 03. Program for Increasing Domestic Savings and Prevention of Wastes 04. Istanbul International Finance Center Program 05. Program for Rationalization of Public Ex-penditures 06. Program for Increasing Public Incomes 07. Program for Improving Business and In-vestment Climate 08. Program for Activating Labor Market 09. Program for Decreasing Grey Economy 10. Program for Developing Statistical Infor-mation Infrastructure 11. Program for Commercialization in Prioriti-zed Technology Fields 12. Program for Domestic Production and Technology Development through Public Pro-curements 13. Program for Energy Generation by Utiliza-tion of Domestic Resources 14. Program for Developing Energy Efficiency

15. Program for Activation of Water Utilization in Agriculture 16. Program for Structural Transformation in Health Institutions 17. Program for Developing Health Tourism 18. Program for Transformation from Trans-portation to Logistics 19. Program for Developing Basic and Profes-sional Skills 20. Program for Center of Attraction for Qua-lified Labor Force 21. Program for Healthy Living and Activity 22. Program for Protecting Family and Dyna-mic Population Structure 23. Program for Reinforcing Local Corporate Capacity 24. Urban Transformation Program Develo-ping Competitiveness and Social Harmony 25. Program for Improving International Coo-peration Infrastructure for Development

What’s going on in Turkey?The growth data

for 2015 has been recently reported to be 4%. Though this growth rate is far be-low the level we long for, this is considered quite a good perfor-mance among the countries that fall in the same class with Turkey. However, the weighted portion of this growth originates from the infrastructu-re and superstructure

projects which are still in progress. Since the growth has not yet influenced other sectors, this growth has not yet been felt by the majo-rity of the society.

On the other hand, it seems that the plastic industry has made a good start to the year 2016. For the first time since 2013, the monthly raw material importation has achie-ved an increase by 10% in comparison to the previous year. During this period when the exportation did not exhibit any major change, this increase signals a recovery in the domes-tic market. This mobility immediately reflec-ted as an increase in the plastic raw material prices.

In the mid-term, we always point out the fact that there is the need to move towards value-added products in order that the in-dustry could maintain its competitive power and preserve its existence. As the added va-lue increases, the additional costs in the raw material prices will no longer be significant. Yet, until the realization of this transition, we will continue to hear news and rumors that our company is leaving the sector or is being sold to foreign investors if the costs advan-tages cannot be maintained. Without facilita-ting the investment and financing climate re-quired to compete with companies on a global scale, it is unwise to expect that local players will be able to endure the global competition.

With regard to our expectations relating to the reforms which I mentioned in my previ-ous letter, it is pleasing that some actions are being taken, though not at a pace we expect. After the improvements in the Research and

Development incentives, we expect a similar development in the investment incentives.

Greetings from PLASFEDDERGIHere we are with

the first issue of 2016. We left one more year behind. We are glad to present you our 13th issue.

2016 started with the increasing terrorist actions both at home and in the world. These terrorist actions woun-ded us deeply. The de-ath of many innocent people deeply saddens us all. The main ill pur-pose of terrorist activi-ties is to browbeat the

society and create an insecure environment. The society withdraws when the secure en-vironment suffers erosion, and the consump-tion and risk appetite diminishes accordingly. Among the primary methods frequently imp-lemented by terrorists to achieve their purpo-se is to start terrorist actions which will create a false impression that nowhere is safe and secure anymore. We sure should be cautious, but we should not withdraw either.

In today’s complicated and high-competitive business environment, running and managing companies is as hard as flying an aircraft. In order to get to the intended destination through following the right ro-ute, all managers need to well analyze the data at hand. Technologies and human taste are changing so fast that it will never tolerate errs. We should speed up the process of tran-sition from the traditional growth strategy based on production to the customer-orien-ted growth approach and ensure the integra-tion of the systems within the sector. Mainta-ining our competitive power on a global scale is dependent on this factor. As a result of the industry 4.0, that is, the fourth industrial re-volution, which we mentioned in our previous issues, the industry and information techno-logy will work more in conjunction with each other and in more harmony. This will create more productive business processes, and will even maximize the productivity while mini-mizing human intervention thanks to smart machines.

Dear associates,

Even if the first months of the 2016 started hard for our industry, we have to continue to be hopeful.

The crises open doors as well as posing threats. Plastic fair, to

be organized at Tehran Iran on April 13-17, is providing that opportu-nity to our industry.

By the “Preferential Agreement”, which we had executed in 2014 and which came into force in 2015, “Plastic Materials” are also inc-

BREAKING NEWS

Yunus KarakaşChairman / Association of Ankara Plastics Industrial-ists (APSD)

Selçuk AksoyChairman / Turkish Plastics Industrialists’ FederationGreetings from PLASFED

Selçuk GülsünHead of Editorial Board of PLASFEDMAGAZINE Vice President of Turkish Plastics Industrialists’ As-sociation - PAGDER

104

Page 107: PLASFEDDERGİ Sayı 13

PLASFEDDERGİ

luded among the products for which Iran will provide us tariff discount.

Iran, besides being a country from where we can supply cheap raw materials, is a co-untry to which we realize plastic product ex-port especially for the construction industry, and as per the data until 9th month of 2015, it had reached to 44 million dollars. It is a large and significant market beyond its visible po-tential.

Plastic is more environmenta-list when its production, usage

and then its ma-nagement are realized well.

In Europe, by the studies -which bring the plastic packaging and tableware pro-ducers together and which are performed with the objective of providing information

to the players of the in-dustry-, as the result of

tests performed on plastic packaging and tab-le ware in researches relevant to environment and Life Cycle Analysis (LCA) that deeply inte-rest the industry and production and as the result of comparative study, ISO 14044 (En-vironment Management Rules) conformity decision is made for these products.

This research is bearing an innovative character for all disposable bags and different tableware including plastic. The study is indi-cating that it doesn’t validate the prohibition of any type of assessed product in respect of environmental effects. This condition is also valid for plastic tableware, polypropylene (PP) and polystyrene (PS) which are being introdu-ced negatively.

One of the most significant inputs of companies operating in the plastic and pac-kaging industry is energy for certain. Until today, we didn’t take savings measures on this issue that deeply interests and affects our productivity, but we have to include in our agenda also this subject.

Hello from Cukurova,

The plastic produ-cers of our region are endeavoring to manu-facture new products each passing day in respect of variety and to provide more added value to the economy. We held our board of directors meeting on

02.24.2016 at Mersin Mercuria office. Again on 02.24.2016, we or-ganized a dinner with

the members of board of directors and with the distinguished industrialists of Mersin.

At the dinner, I spoke to our associates from Mersin, and told that “Our purpose in establishing CUKUROVAPLASDER, progress of plastic industry at Cukurova, and increasing

our commercial socialization and human rela-tions. Our friends are not knowing each other despite being within the same industry. As we deem commercial socialization low, we felt the necessity of establishing this association. Having 110 members before the fulfillment of one year made us very happy. We have 11 members from Mersin, and we hope you’ll inc-rease this number by your support.”

Our meetings of this kind will continue.

We are getting our strength from our unity and together-ness.

Plastic, which is the material of our century, is coming into prominence due to presenting practical solutions for the re-quirements of people as well as ease of use, and its usage rate in all industries is rapidly

increasing. For our industry that bears res-ponsibility, presenting a quality life to ever-yone and sustainable success in the global competition environment by preserving the balance of nature are very important.

Profitability in our industry is decreasing in Turkey as in the whole world. We don’t just need financial incentives but also morale and motivation. Our industry is passing a hard time both in domestic market and in foreign markets. Due to the low level of profit mar-gins, it is necessary to be in search of raw ma-terial and other production inputs and costs of transportation to domestic and foreign markets as starting from facilities of access to financing.

Our sector is providing products to many industrial branches, and our producer colle-agues in here are carrying out to work with us as content from our quality and services without having a need for visiting other co-untries. We are one of the largest producers of Europe. We both have the talent and will to add new successes and to go further. But our competition has became difficulty as all the industries especially due to the crisis in EU countries.

National security and the industry

Dear associates,

While starting my letter, I wish mercy from God for soldiers, police and security forces -who became martyr while campa-igning in our names in these problematic days in respect of our natio-nal security- and con-

dolence and patience for their relatives.

I deem all kinds of terrorist acts and similar movements being

carried out from within and outside the co-untry against the stability, development and growth of our country as treason, and I’m condemning fiercely in the name of our asso-ciation.

Dear associates, the economic and po-litical tremors occurring in the countries of the world are actually negatively affecting us. Despite all these, while these rambling incidents are occurring in our country, not encountering any crisis due to establishment of our banking sector and economy on robust foundations is a pleasing fact in respect of both the real sector and country’s economy. Besides all these negativities, plastic industry is using its advantage of having numerous usage areas in the market in each period and of providing input to other industries.

Economy, investment and growth de-pend on an environment of stability and pe-ace. I believe these days will come to an end, and plastic industry will also make a progress as each industry.

Participation in JEC WORLD 2016 is contributing the Tur-kish composite to become a world brand

Dear associates;

The increasing interest of Turkish composite manufactu-rer in JEC WORLD 2016 –which is the most significant internatio-nal event of composite industry- is providing significant contributi-ons for the efforts of Turkish composite to become a world brand.

Our Turkish Com-posite Manufacturers’ Association has deci-ded to continue with its operations through a renewed board of directors by its 6th Or-dinary General Assembly held on November 27, 2015. Either the activities or the manage-ment structure –that includes composite ma-nufacturers, raw material provides, suppliers and academicians operating in “Composite Industry”- of our Association, which reached an indispensable position in a short while, had been the most significant reason of its success. The new management of our asso-ciation had consisted of 7 composite indust-rialists, 2 raw material producers and 2 suppli-ers. In the board of directors of 11 individuals, 4 new members had took office. At the first meeting of the board of directors, the duty of Chairmanship had again been entrusted to me. I would like to share with you that I’m decisive to carry out this honorable duty in a manner that will embrace the whole industry as in the past.

Moreover, by making a decision at this General Assembly for participating in Turkish Plastic Industrialist’s Federation (PLASFED) as a member –in which we had participated as honorary member until today-, I would like to add that we had made our ongoing together-ness official.

BREAKING NEWS

Yusuf ÖzkanChairman/Association of Kayseri Plastics Business Owners (KAYPİDER)

İlker BiliktüChairman of BURPAS

Selahattin OnatçaChairman/ÇUKUROVA PLASDER - Çukurova Plastics Industrialists’ Association

Şekib AvdagiçTurkish Composite Manu-facturers’ AssociationChairman of Board of Di-rectors

Erol PaksuChairman/EGEPLASDER Aegean Plastic Industrial-ists Solidarity Association

105

Page 108: PLASFEDDERGİ Sayı 13

PLASFEDDERGİ

The world is ra-pidly changing. The thing that is changing is not just the expo-sed face of the world. The habits, fields of interest and tenden-cies are also changing. The ones keeping pace with this change and even the ones that are able to determine the

direction of change are able to strengthen their positions and convert

change to income. This subject may possibly be supported by hundreds of examples that can be given from the incidents we encounte-red in the last decade.

While outputs of the industry are chan-ging and evolving as per the requirements of the society, the working manners of the indi-viduals involved in industry and trade is also changing along with it. By this change and especially by the extension of digital world, it is becoming easier to access all the required information and goods. But no matter it be-comes easier, the fairs –which are numerous and where information that can be obtained by direct contact is concentrated- are preser-ving their importance. Especially the speciali-zed fairs –that are prepared as compact and that are well organized- are continuing their expansion by gaining acceleration in areas such as our country where young population and potential for future is high. This is not just the manner of directly accessing information and goods, it is also the manner of expression the requirement for socialization. Y generati-on is not still fully settled in decision making mechanisms. And maybe that is an advantage in creating the continuation of fairs as a tra-ditional habit. And the critical point is may-be that while effective role playing time of Y generation in decision making mechanisms is about to come, to make the young generati-ons meet with the habit of making business with efficient fairs that will be well organized.

Advisory Board of PAGDER: Industry is the only way of leap

PAGDER, the NGO of the rooted business world of Turkey, held Advisory Board meeting where the problems of the industry were add-ressed. In the meeting, it is emphasized once more that industry comes in the first place among the most significant means for the development of Turkey. And within the scope of industry specific assessment, the local pro-duction of raw materials is pointed out.

Reha GUR: “No one will be able to hold the young generation in the Turkish plastic industry”

Reha Gür, chairman of PAGDER, empha-

sized by his speech during the meeting that they had received significant support in public opinion notifications covering this project –that is explaining to the whole public opinion that actually the most environmentalist pro-duct in the world is plastic- and their attempts and operations. Reha GUR, who emphasized that they proceeded rapidly in positive per-ception, said that they are keeping going with a great power and will by the corporateness and productivity principles placing emphasis on “Innovative Team Work Making a Differen-ce”.

General Assembly of com-posite is held, participation in PLASFED is unanimously accep-ted.

Turkish Composite Manufacturers’ Asso-ciation, among the rooted associations of the industry, completed its 6th Ordinary General Assembly. At the General Assembly, the vo-ting performed for participation in PLASFED is unanimously accepted.

In the disclosure made following the Ge-neral Assembly, it is emphasized that the 6th General Assembly was successfully comple-ted under the Council Chairmanship of Prof. Dr. Ahmet Unal. In the disclosure, it is said that “After unanimous approval of Activity and Supervisory Board Reports, the board of directors and supervisory board had been acquitted individually. And then the article of the agenda regarding participation of our association in Turkish Plastic Industrialist’s Federation (PLASFED) had been accepted unanimously.”

EGEPLASDER started an at-tempt for the provision of voca-tional training at MPIOSB

Project is started for the “Establishment of Vocational Training Unit” at Menemen Plastic Specialty Organized Industrial Zone (MPIOSB). By the project, for which financial support is requested from Izmir Development Agency, it is intended to establish a unit by the cooperation of Menemen Vocational Trai-ning Center Directorate and EGEPLASDER.

Mersin Meeting from CUKUROVAPLASDER

Cukurova Plastic Industrialists’ Associa-tion (CUKUROVAPLASDER) is carrying out the events at which they gather with the indust-rialists in the region. The members of the in-dustry met at the dinner organized in Mersin.

Chairman Selahattin Onatça, Deputy Chairman of Adana Chamber of Industry Er-dogan SIRE and businessmen attended the dinner which had been organized within the scope of events of CUKUROVAPLASDER being organized in Mersin.

The burden of proof in the product safety legislation sho-uld be re-arranged

Reha Gür, chairman of PAGDER, had specified that they had prepared extensive information regarding whether the plastic raw materials are recyclable or original, and that they had submitted the same to decisi-on makers. Reha Gür told that the industry is also attaching importance to product safety as everyone, but that the regulations should

be made in a manner that will not give rise to additional obstacles for the industry.

Within the scope of product safety, the problem of burden of proof on the issue of whether the imported raw material is obtai-ned from recycled product or not is continu-ing. Reha GUR, chairman of PAGDER, said by his disclosure that “Our industry is manda-torily foreign dependent regarding raw ma-terial. Our import is high. A condition came up that the plastic industrialists performing manufacture in Turkey encountered an ad-ministrative difficulty. We are also caring the concerns relevant to environment and health as everyone else. By correctly interpreting the issues, the future period potentials of the industry and related industries should not be demolished. Realistic solutions in the light of science may be found in order to compensate the administrative concerns.”

Ivedik Plastic Industry Gro-up is making cooperation with the Yildirim Beyazit University

Under the coordinatorship of Ivedik technology transfer office, representatives of Ivedik Plastic Industry Group (IPAK) and aca-demicians of Yildirim Beyazit University Ma-terials Science Engineering Department came together. Ass. Prof. Dr. Fatih Öktem and Ass. Prof. Dr. Serife Akkoyun from Yildirim Beyazit University, and representatives of companies operating in the fields of plastic, polymer and composite at Ivedik Organized Industrial Zone attended the meeting that is held at Ivedik Technology Transfer Office. In the meeting, where Yunus Karakaş -chairman of Ankara Plastic Industrialists’ Association- and mem-bers of board of directors of Ankara Plastic Industrialists’ Association were present, the foundations of university and industry coo-peration are laid.

Rubber industry included grouping in its agenda

Rubber sector started an attempt for grouping through an extended meeting. Be-sides the members of the industry, Nurhan Kaya –chairman of Rubber Association- and Zeynep Tulin Yılmaz –deputy chairman of Rubber Association-, Fatih Tunçbilek –chair-man of ISO 21st Group Professional Commit-

BREAKING NEWS

Reha GürChairmanPAGDER – Plastic Industri-alists’ Association

106

Page 109: PLASFEDDERGİ Sayı 13

plastik köşebentler

pla

stik

şeb

en

tle

r

mobilya koruyucularımobilya

koruyucularımobilya

ak-

ak-

mobilya ayakları

www.kayplas.com

Page 110: PLASFEDDERGİ Sayı 13

PLASFEDDERGİ

tee- and experts attended the meeting that is held at ISO Odakule Council Chamber.

Nurhan Kaya, who gave a speech in the opening of the meeting, emphasized that they benefit in their operations from the power of current platforms of institutions such as ISO and IKMIB, and told that the Mi-nistry of Economy and Ministry of Science, Industry and Technology are considering the sub-committees as a field that will resolve the industrial problems as plastic, rubber and composite.

Lots are drawn at PAGDER & ASLAN Organized Industrial Zone carrying the firsts of Tur-key

The investors of PAGDER&ASLAN Plas-tic Industrialists Specialty Private Organized Industrial Zone, providing contribution to the formation of “Private Organized Industrial Zone Model” in Turkey, drew their lots and determined their parcels. Plastic industry is attaining a production area having suitable environment and infrastructure.

At PAGDER&ASLAN Plastic Industrialists Specialty Private Organized Industrial Zone (PAOSB), which is one of the most genuine organized industrial zone projects developed in Turkey, the investors attained their parcels. In the project, in which one of the processes contributing to the formation of private orga-nized industrial zone model is encountered, the investors determined their parcels by dra-wing lot. The infrastructure investments of the first “Private Organized Industrial Zone” of Turkey will start in the construction season of 2016.

Drawing of lots is performed at Izmir Menemen Plastic Speci-alty Organized Industrial Zone

The lot drawing at Izmir Menemen Plastic Specialty Organized Industrial Zone is perfor-med by a ceremony where Aziz Koçoğlu –Ma-yor of Izmir Metropolis- also attended. The in-dustrialists requested more support from the metropolitan municipality.

Investments are starting at Izmir Mene-men Plastic Specialty Organized Industrial Zone. Drawing of lots completed by a cere-

mony where Salih Esen –chairman of board of directors of the organized industrial zone-, Aziz Koçoğlu –Mayor of Izmir Metropolis-, Erol Paksu –chairman of EGEPLASDER-, Er-dogan Çiçekçi –chairman of entrepreneur committee- and industrialists attended. The industrialists requested more support from Kocaoğlu.

Dr. Robin Kent shared crea-tive and sustainable cost mana-gemnet techniques in plastics

Industry.Turkish plastics

industrialist showed a great interest to Cost Management in Plas-tics Processing Seminar hosted by PAGDER, Dr. Robin Kent was invited to Istanbul to lecture on cost management techniques which puts a light on effective solu-

tions to reduce to design and development costs by using effecitve methods.

Dr. Robin Kent focused on cost manag-ment strategies and foresmost energy ma-nagement in plastics processing and shared his 40 years of experience in plastics industry with attendees.

In WorldStar 2016, 13 awards belong to Turkey

In the WorldStar 2016 Competition, being organized by World Packaging Organi-zation (WPO), Turkey won 13 awards. In the competition, while 293 products from 35 countries took part, Turkey became the third country which obtained most of the awards. On the other hand, the call of prestigious ASD Crescent and Stars of Packaging –where the works that will participate in WorldStar are selected- is also announced.

In the WorldStar 2016 Competition or-ganized by World Packaging Organization (WPO), Turkey became the third country which obtained most of the awards by 12 awards. The jury that met at Mumbai city of India assessed 293 products from 35 countri-es. Turkish companies won 13 awards in total. Turkey became the third country which ob-tained most of the awards following England (15 awards), USA and China (14 awards each). Turkey, that shared the third place with Japan and Austria, outpaced the countries such as Germany, France, Spain and Switzerland.

R&D incentive amount is increased, and design is taken within the scope of incentive

Agenda of Turkey and PAGDER is R&D and innovation

PAGDER intensified its attempts for RE-DE and innovation. Reha GUR –chairman of PAGDER- made a disclosure regarding that five R&D centers are required to be establis-hed for the industry, and carried the subject to the agenda of the industry. And in the preparation process of R&D incentive pack, it made attempts for decreasing the liability of employing full time personnel at R&D centers.

The new R&D and design incentive pack prepared by the government is accepted at Grand National Assembly of Turkey. By the new draft law, design centers are also inclu-ded in the incentive pack besides R&D. Reha GUR –chairman of PAGDER- interpreted the new law as the industry being more close to innovative transformation.

Investment Fund of Turkey that will be the “Fund of Funds” is coming to life

Signatures are appended for “Invest-ment Fund of Turkey” that will provide co-financing to funds that will support entrepre-neurship in Turkey and for which the Treasury also invested capital besides the venture ca-pital company KOBI A.S. –in which TOBB (Uni-on of Chambers and Commodity Exchanges of Turkey), some chambers and exchanges affiliated to TOBB, Halkbank, KOSGEB (Repub-lic of Turkey Small and Medium Enterprises Development Organization), TESK (Confede-ration of Turkish Tradesmen and Craftsmen) are shareholders-. In the ceremony organi-zed at TEPAV (The Economic Policy Research Foundation of Turkey), the agreement for the establishment of fund is signed by Meh-met Şimşek –deputy chairman responsible of Treasury- and Rifat Hisarcıklıoğlu –chairman of TOBB-.

PAGDER Professional Com-petency Institution started to certify

A first from PAGDER: Examination center certificate approved MYK (Professional Com-petency Institution) is received

PAGDER obtained the examination cen-ter authority approved by Professional Com-petency Institution which had became one of the significant deficiencies of the industry. In

BREAKING NEWS

108

Page 111: PLASFEDDERGİ Sayı 13

PLASFEDDERGİ

the announcement made to the industry, it is said that “Within the scope of operations that reached to a conclusion today, the process of providing certificates approved by MYK has started by the cooperation of PAGDER & Belgeturk. Within this scope, certification is able to be made for the professions of Plastic Injection Production Employees with compe-tency code 312UY0069-3 and Plastic Profile Extrusion Production Employees with compe-tency code 13UY0142-3.

PAGDER obtained the examination cen-ter authority approved by Professional Com-petency Institution which is a first in plastic industry. Within the frame of the operations being carried out along with Belgeturk, the examinations for the certificates of Plastic In-jection Production Employee and Plastic Pro-file Extrusion Production Employee which will become compulsory will be realized by BEL-GETURK by the coordination and organization of PAGDER. Through these certificates, the members of the industry will also be included within the scope of the relevant incentive.

In the announcement of PAGDER for the industry, it is said that “PAGDER, the associ-ation of plastic industrialists, remedied the problem of Professional Competency Certifi-cate -which was the important deficiency of our industry- by realizing another first once again. For the members of our industry who don’t want to face high fines to forthwith have MTY approved certificates by fulfilling their legal obligations by having their person-nel obtain Injection and/or Extrusion Produc-tion Employee Certificate approved by MYK, their application to PAGDER is important.”

First support for School-In-dustry Cooperation Istanbul Model is from PAGDER

Plastic Industrialists’ Association (PAG-DER) became the first NGO which supports “School-Industry Cooperation Project – Is-tanbul Model” which had been initiated by Ministry of National Education, Ministry of Labor and Social Security and Istanbul Cham-ber of Industry in order to improve vocational education. Reha GUR -chairman of PAGDER-, who spoke at “Protocol Signature and Equip-ment Donation Ceremony” that is organized at Inonu Vocational and Technical Anatolian High School, said that “We are initiating an employment focused cooperation which will improve the plastic technology workshops by new techniques and methods and which will enable sharing of experience.”

Plastic Industrialists’ Association (PAG-DER) became the first NGO which supports “School-Industry Cooperation Project: Istan-bul Model” which is developed as a solution for the requirement of qualified workforce -that is one of the basic problems of many industries in Turkey including the plastic in-

dustry- and which is started in Istanbul as the pilot area. PAGDER’s member companies Arburg Türkiye, Autonics Otomasyon, Enfor-mak Plastik Teknolojileri, Güven-el Plastik, Medel Elektronik, Mete Plastik, Novoma Maki-ne, Nüve Plastik, Saraç Makine, Ser Rezistans, Şenmak Makine, Tisan Mühendislik Plastikleri, Yelkenciler Makine, Erka Ambalaj became the supporters for the equipment and infrastruc-ture deficiencies of Plastic Technology De-partment of Inonu Vocational and Technical Anatolian High School which is the first imp-lementation.

Social responsibility award for “Plastics that Turn to Home”

“Plastics that Turn to Home”, the social responsibility project of PAGDER, is deemed suitable for the social responsibility project award in the 1st congress of Confederation of Animals’ Right to Live (HayKonfed).

The award of PAGDER is presented at the General Assembly of HayKonFed which is organized at the Conference Hall of Istanbul Atasehir Zubeyde Hanim In-Service Training Institute. Hakan DIRGEME –member of board of directors of PAGDER- and Selcuk MUTLU –general secretary of PAGDER- attended the ceremony.

PAGDER gained 46 new members in 9 months

PAGDER’s board of directors accepted the accession of new members within the scope of meeting of board of directors that is held at Anatolian side of Istanbul, and it visi-ted some member companied. In the meeting, where the agenda of the industry and PAG-DER is addressed, the satisfaction due to gai-ning 46 new members in the recent 9 months is emphasized.

PAGDER held its meeting of board of directors of March 17 at Anatolian side of Is-tanbul along with events. Within the scope of the meeting, visits to the Tepro Makine, Hürmak, Aksoy Plastik, Güven-El Plastik com-panies are realized. In the meeting, where the developments regarding the industry and PAGDER are addressed, it is emphasized that 46 new members are recorded in the recent 9 months. Reha GUR –chairman of PAGDER-, in his assessment regarding the activities of ga-ining members, emphasized that the strategi-es –which are formed as being based on the concrete steps of PAGDER for the problems of the industry and on the qualified and reliable reports prepared and presented in order to represent the industry- enabled a determi-nant direction.

Naci SONMEZ –Chairman of Bo-ard of Directors of MIKROSAN-:

“In difficult periods, it is re-quired to be careful and pati-ent, but you will also take care of business.”

Naci Sönmez -Chairman of Board of Di-rectors of MIKROSAN which is among the most experienced plastic processing machine producers of Turkey- shared his experiences with businessmen. Sönmez, pointing out the requirement of being careful and patient in

an environment where the export of Turkey is giving the sign of slowing down, reminded that its is required to work more than ever. Sönmez, specifying that they are in the phase of launching the swelling machine newly de-veloped by MIKROSAN, emphasized that they are endeavoring to find new markets and that they believe they will succeed it by the Nort-hern Africa countries. Sönmez told to PLAS-FED MAGAZINE their experiences arising from business experience and the development of MIKROSAN.

South Korea, the country where the milestones of Tur-kish history intersect

The most extensive FTA is in force, relations with South Ko-rea are intensifying

Relations with South Korea –being one of the most significant commercial partners of Turkey- are intensifying. One of the most extensive Free Trade Agreements of Turkey came into force in between the two countri-es. The agreement is covering also services and investments besides the trade of goods. There is an intense foreign trade with South Korea in respect of plastic products and raw materials. As per the data of Ministry of Eco-nomy, 16% of the export of 7 billion dollars performed by South Korea to Turkey in 2015 consisted of plastic and raw material pro-ducts, and it ranked 2nd in respect of its share in export.

Abdiogullari Plastic Packa-ging: Transition first to trade, then to industrialism

Abdiogullari A.S., among the most significant plastic producers of Turkey, migra-ted from Kayseri, and it switched first to trade then to industrialism. Bekir Sütçü –cha-irman of board of directors of Abdiogullari Plas-tic Packaging which is one of the largest ma-nufacturers in its

field- disclosed that they will continue with their investments even if they currently en-counter business life and qualified employee problems. Sütçü told the PLASFED MAGAZI-NE the transition from trade to industrialism and their stories.

BREAKING NEWS

109

Page 112: PLASFEDDERGİ Sayı 13

PLASFEDDERGİFROM THE INDUSTRY

Despite experiencing the fluctuations in economy-finance and the political crisis coming to the forefront, Turkish plastic sector has passed 2005 without loss, growing its production 0,6%. Production amount raised to 8,338 million in 2015. Compared to former year, 12,8 percent drop was seen for export depending on cur-rency effect predominantly and export of 4,3 billion Dollars was realized. Plastic processing machines sector has soared its production 2,2%. Machine export becomes 131,4 million Dollars. In the report prepared by Sel-cuk Mutlu, as well as evaluations on Turkish and World plastic sector, information about global and Turkish economy was given. In addition, place was given the developments in the sectors that make extensive by product and raw material supply from plastic sector as well.

Turkish plastic sector has succeeded to complete tough 2015 with growth Selçuk Mutlu

PLASFED Acting Secretary GeneralPAGDER Secretary General

WORLD ECONOMYWithin the context of appearance of World economy in 2015 and the expectations for 2016, three important points grab attention:

Global growth is downward in 2015 in comparison with 2015While the recession in global growth is mainly resulted from developed countries in recent years, slowdown in growth of developing countries including Turkey in 2005 pull global growth down. It is anticipated that similar trend also continues in 2016.

Global financial imbalance continue bearing riskSharp drop in commodity prices, especially oil prices and apparent value loss of currencies of developed countries including Turkey against Dollar, enhances the fluctuations observed in global markets. It is thought that the fluctuation will keep on 2016 too, some longer term is needed for stability.

2015 2016 (T) 2017 (T)

World 3,0 3,0 3,3

USA 2,4 2,0 2,2

Average of European area. 1,5 1,4 1,7

Euro area

Germany 1,4 1,3 1,7

France 1,1 1,2 1,5

Italy 0,6 1,0 1,4

Japan 0,4 0,8 0,6

Canada 1,2 1,4 2,2

United Kingdom 2,2 2,1 2,0

China 6,9 6,5 6,2

Brazil -3,8 -4,0 0,0

Remaining of the World 2,1 2,5 3,1

Global Growth Rate (%)

Source: OECD

110

Page 113: PLASFEDDERGİ Sayı 13

PLASFEDDERGİFROM THE INDUSTRY

Global trade lost blood on the basis of value in 2015Depending on limited growth in developed country and the economic recession especially in China and the countries whose oil income lowers, global trade has decreased on the basis of value. The trade having nearly the same values with former year in terms of quantity points out the decrease in trade prices. Furthermore, considering that many countries have increased their commercial measures, it is estimated that this situation will affect global trade 2016 negatively, envisaged that trade will show some jump from the point of value owing to base effect.

TURKISH ECONOMYGENERAL EVALUATIONS

We forecast 4% GDP growth for 2015 and 4,5% for 2016As of end of 2015 and start of 2016, increase seen in manufacturing industry and the export is assessed as the effects to push GDP growth 2016 forward. However, when considered the vulnerabilities that country economy possess has not lost its impact yet, it is seen a reliable growth is waited.

Sharp Fall in Global Commodity Markets

Source: World Bank

Kaynak: Dünya Bankası

Grafik 1: Küresel Emtia Piyasalarında Sert Dü ü

0 20 40 60 80

100 120 140 160

2012 2013 2014 2015 2016

energy

agriculture

metal

2014 2015 2016 (T)

Growth in World Good and Service Trade (%) 3,9 3,3 4,3

Parity (Dollar/Euro) 1,33 1,11 1,07

Global trade

Source: Netherlands Bureau for Economic Policy Analysis (CPB)

Turkish GDP Growth (%)

Source: TURKSTAT- GDP

2014 2015 2016 GSY H 2.9 4 4.5

0

0.5

1

1.5

2

2.5

3

3.5

4

4.5

5

4.0

111

Page 114: PLASFEDDERGİ Sayı 13

PLASFEDDERGİFROM THE INDUSTRY

Decrease in export for 2015 is 8,7% Decline in Euro-Dollar parity and the conflicts experienced in nearby geography in 2015 caused conclusion of export with decrease instead

off growth. It is predicted that it is witnessed to development to compensate former year with certain recovery in export in 2016, the fragilities in nearby geography will keep on but new market searches will allow us to complete year with a limited increase.

Turkish Export (Billion Dollar)

Source: TURKSTAT- export

2014 2015 2016 hracat 157,6 143,9 148,9

135

140

145

150

155

160

Remarkable economic developments in 2015. • As compared to 2014, current deficit decrease 26% in 2014. 1,1 billion

Dollar surplus exists as of 2015 in current balance except for energy• In spite of recession in portfolio investments, direct foreign capital

investments has increased 32,8% and realized 16,6 billion Dollar. Net direct foreign investments has also soared and become 11,5 billion Dollars.

• Central budget deficit in 2015 decreased 3,3& as compared to 2014. Noninterest surplus soared 14,5% compared to 2014.

• Increase in budget income actualized 13% as well.• Unemployment rate materialized 10,5 as of November 2015. • Annual CPI average realized 8,77% in 2015.• Domestic annual PFI average is 8,79%, it is estimated that the fall in

oil prices will pull domestic producer price index down in 2016. • We wait USD/TL level around 3,00 for year -end 2016.

SPECIAL EVALUATIONS

Terror events create pressing effect on Tourism, Inflow of Foreign Currency, Foreign Investments and Domestic Investments

• The bombing attacks that create significant effects in our country in the last period:

• 19 March 2016, suicide attack in Beyoglu: 5 dead, 37 wounded• Terrorist attack occurred in Kizilay, heart of Ankara in 17 February

2016: 29 dead, 71 wounded• Explosion during passage of military service vehicles in Ankara, 17

February 2016: 29 dead, 61 wounded• Suicide attack in Hippodrome of Constantinople (Sultanahmet Squa-

re) 12 January 2016: 10 tourist dead, 15 wounded• 10 October 2015, Ankara Peace Meeting: 109 dead, 246 wounded• 20 July 2015, Suruc attack: 34 dead, wounded more than 100• Explosion in HDP meeting, Diyarbakır, 05 June 2015. 2 dead, 100 wo-

unded• Gezi Park’s Events in 28 May-30 August 2013: 8 civil, 2 security offi-

cers dead, 8.163 wounded • 11 May 2013, Reyhanli: 52 dead, 146 wounded• 20 August 2012, Gaziantep: bombing attack realized by PKK on se-

cond day of Ramadan feast: 10 dead, 66 wounded• Martyr more than 300 since August 2015.

What kind of effect does Iran create?Advantages:• Primary effect of cancellation of sanctions is relief of energy export

for Iran• Second effect is loosening of access of Iran to financial assets estima-

ted close to 100 billion Dollar. • Increase of foreign investments, finding opening again of pressed

internal demand in value added sectors including plastic (automotive and sub-industry, chemistry, textile, machinery, construction, food, packaging, tourism, etc.) and subjecting to trade.

• Waiting GDP growth 2016 around 4-6%.

Disadvantages:• Taking place among the countries having the lowest value for easi-

ness of doing job index in the world• Failing to overcome tension with Saudi Arabia• Pressing competition of China, S. Korea and India that have penetra-

ted in country following investments as much as Western Europe

112

Page 115: PLASFEDDERGİ Sayı 13

PLASFEDDERGİ

Appearance in China• Average growth target of China government is 6,5%• Export decreased in 2015• Moody’s reduced appearance of China negative• Fixed capital investments goes down without interruption since 2012EVALUATION OF THE SECTORS THAT PROCUREMENT IS PROVIDED

WHITE GOODS• World’s White goods market runs toward 200 billion Dollars level• Global White good trade increased 3,4 % and reached 395 million in

2015• Turkey takes the first place as White good producer, second one of

the World following China• Turkish White good production has approached 24,6 million pcs, gro-

wing 8,7% on the basis of number in 2015.• Domestic market sales of Turkish White goods exceeded 7 million pcs

in increasing 5,7% in 2015. • While Turkish White goods export gone down on the basis of value

in 2015, it gone beyond 18 million pcs, soaring 7% on the basis of quantity.

• Plastic raw material input in White goods sector is 50%• White goods investments increased and to increase in Poland and Ro-

mania enhances attractiveness of Eastern Europe.

PACKAGING• World plastic packaging market run towards 350 billion Dollars size• Turkish plastic packaging production has reached 6,46 billion Dollars

size with the share 38 it has taken from packaging sector of 17 billion Dollars in total.

• Plastic packaging export in Turkey slowed down 5,4% due to parity on the basis of value and become 2,22 billion Dollars in 2015.

• Share of plastic in total packaging export is 69%• Approximate 1.854 plastic packaging manufacturers operate in Turkey• Plastic packaging consumption per capita in Turkey is 126 Dollars• Changing life standards, fast development in packaged food con-

sumption and growth performance 2015 goes attractiveness of Asia-Pacific regions up.

AGRICULTURE• It is estimated that agriculture sector shrunk 2,15 in 2015 will grow

around 10% with completion of agricultural production data, base effect and economic recovery in 2015.

• Reducing of VAT to 1% for feed and fertilizer early 2016 will become triggering element of recovery.

• Most important challenges of 2016 is the crisis experienced with Rus-sia that imports agricultural products amounting to 1 billion Dollars approximately from Turkey and ¼ of export of total sector is done and the Iraq market where geopolitical issues sustains.

FOOD PRODUCTS• Sector’s domestic turnover raised 11,4 % depending on inflation ex-

perienced in 2015• Sector export slowed down 5,2% and become 11,7 billion Dollars de-

pending on parity effect in 2015• Vital point of the sector for outside is Iraq. The decay in oil prices, ge-

opolitical issues decreased Iraq export 17,4% and pulled it around 2,2 billion Dollars level in 2015

• It is predicted that it will be witnessed to the developments to com-pensate former year for Euro area in 2016.

BEVERAGE SECTOR• While beverage sector in 2015 grows 1,6% in 2015, production incre-

ase in non-alcoholic beverage become 4,6% in 2015• Growth of non-alcoholic beverage sector in 2016 is waited at the

same level.• Although growth in plastic packaged water sector continues in 2016,

recession in glass package prices may cause remaining horizontal of plastic packaging growth.

TEXTILE• Sector shrunk 3,7 % in 2015 • Import taxes imposed on imports of plastic based raw material for the

sector in 2015 will have positive reflections on domestic manufacturers. • Decline in oil prices also lowers synthetic fibre input costs of thread

and cloth producers. • Limited growth considering the markets such as Russian, etc. as well

as some increase in domestic demand gives opinion in terms of cour-se of 2016.

GARMENT INDUSTRY• Sector grown 3,5% in 2015.• Sector export regressed 9,2% based on parity effect, especially dec-

rease on the basis of Dollar towards Europe region attracts notice. • Depending on the development in interests and the increases in mini-

mum wage, financing costs create pressure. • İnclusion of Pakistan in Generalized System of Preferences(GSP+) of

EU toughen competition in European market. • It is separated as one of the sectors that is mostly influenced from

geopolitical issues experienced in nearby geography and the terrorist activities.

MACHINERY SECTOR• The parameters such as showing deliberate growth in the last two

years of investment expenditures, fluctuation in interests affect machinery sales.

• Sector export has influenced from parity, reduced 11,7 and remained in 7,2 billion Dollar level.

• As with 2016, sector export will be affected from the developments in Russia, Iraq and Iran in 2016 too.

• Diversification of plastic and rubber processing machines especially in the context of the regions like Northern Africa, Eastern Europe is one of the most critical challenges of 2016.

AUTOMOTIVE• Automobile manufacturing, one of main items of the sector in 2015

raised 791.000 level, increasing 8%. • Sector production come to 1.359.000 pcs with an increase of 16%. • Although the strikes went on in year result in production losses, case has

reversed back as of year-end, with positive effect of parity, while export income obtained from EU market increase, export to this market has be-

FROM THE INDUSTRY

113

Page 116: PLASFEDDERGİ Sayı 13

PLASFEDDERGİ

WORLD PLASTIC PRODUCT MANUFACTURINGIn contrast with former year, World plastic product manufacturing increased around 3% and reached 320,2 million ton in 2015.

TURKISH PLASTIC PRODUCT MANUFACTURINGCompared to former year, Turkish plastic product manufacturing gone up around 0,6% and come to 8,338 million ton in 2015.

Turkish Plastic Product Manufacturing

Source: TUTKSTAT

15,2

65.5

20,5

46.4

28,6

92.9

29,9

78.1

34,2

34.0

35,0

91.7

31,8

62.2

0

2500

5000

7500

10000

0

10000

20000

30000

40000

50000

2009 2010 2011 2012 2013 2014 2015

1000 Ton Million $

Million $ 1000 Ton

come 992.000 pcs with an increase of 12% on the basis of amount. • Total automobile export has realized 605.000 pcs, increasing 4% and

total commercial vehicle export 388.000 pcs with an increase of 28%. • Domestic automotive market reached 1.011.000 pcs, growing 25% in

2015, but going up 658.590 of total automotive import with an incre-ase of 26% is seen efficient fort his situation.

• Finding the support to meet domestic demand with domestic pro-duction by the sector in forthcoming years will affect plastic sector positively.

• Sub-industry export has experienced 9% loss within the context of Dollar based export income, become 8,6 billion.

• Progress in the export towards Iran will influence plastic sector in po-sitive manner.

• While increase of tax and insurance costs, upside course in loan in-terest crate negative effect in terms of plastic sector that provides input, when dependency on import is considered, upside movement of currency and the decay in oil prices may create positive effect.

CONSTRUCTION• Growth in construction sector remained below DGP growth averages

in 2014 and 2015, an increase is waited in parallel with GDP growth in 2016.

• However it is seen that construction turnover index excluding bu-ilding regressed arrestingly in 2015, geopolitical reasons may be shown as basic cause for that.

• On the other hand, it is observed that 4,2 billion Dollars net direct fo-reign investment was directed to purchase of real property in 2015

• The difficulties in the markets such as Syria, Iraq, Libya, Egypt, Middle East Republics and Russia with regard to foreign construction busi-ness projects (Project total price possessed in the period that aircraft was made crash is around 2,3 billion Dollars) emphasize that no glo-wing results will be produced in 2016.

• However, with the projects aimed at increasing office stock in large cities as well as gaining mobility of urban transformation and housing market in general following elections, it is anticipated that move-ments in shopping center investments will continue increasingly in Anatolia.

• Financing structure of the sector is one of noteworthy challenges. As of end of 2015, while short term debts of the sector is 2,1 billion Dol-lars, long term foreign debts is 9,4 billion Dollars in total. Although fo-reign indebtedness show increase around 2,1 billion Dollars, flexibility of currency incorporates risks. Furthermore, upside course in loan in-terests does not affect demand negatively as much as financing costs.

FROM THE INDUSTRY

114

Page 117: PLASFEDDERGİ Sayı 13

PLASFEDDERGİ

TURKISH PLASTIC PRODUCT EXPORTWhile Turkish plastic product export decrease 1,6% as per amount and 12,8% as per value in 2015 as compared to former year, export of 4,3 billion Dollars was realized on the basis of value.

TURKISH PLASTIC PRODUCT EXPORT- by countyThe highest increase as per value for top 10 country export with regard to plastic product was realized to Israel with 13,9%.

Turkish Plastic Product Export

Source: TURKSTAT

2,57

1.7

3,01

2.3

3,68

6.1

4,03

7.4

4,58

1.0

4,97

5.7

4,33

7.6

0

400

800

1200

1600

2000

0

1000

2000

3000

4000

5000

6000

7000

8000

2009 2010 2011 2012 2013 2014 2015

1000 Ton Million $

Million $ 1000 TON

QUANTITY: thousand ton / VALUE: Million $

Order Country2014 2015

Quantity Value Amount Change % Value Change % share% -value unit price ($)

1 Iraq 241,6 545,2 227,5 -5,8 464,5 -14,8 10,7 2,0

2 Germany 67,6 261,5 81,7 20,8 265,9 1,7 6,1 3,3

3 England 69,2 231,1 74,6 7,7 217,6 -5,8 5,0 2,9

4 France 48,3 186,9 51,5 6,5 172,0 -8,0 4,0 3,3

5 Israel 46,4 132,9 60,7 30,7 151,4 13,9 3,5 2,5

6 Azerbaijan 74,9 225,9 52,9 -29,4 149,3 -33,9 3,4 2,8

7 Iran 45,7 198,1 41,3 -9,6 139,3 -29,7 3,2 3,4

8 Romania 50,4 154,8 52,3 3,8 133,8 -13,5 3,1 2,6

9 Italy 43,1 138,7 44,5 3,1 125,9 -9,2 2,9 2,8

10 Russia 66,0 232,1 37,4 -43,3 123,1 -46,9 2,8 3,3

Sum of top 10 country 753,3 2.307,2 724,3 -3,9 1942,7 -15,8 44,8 2,7

Grand Total 1.601,4 4.975,7 1.575,4 -1,6 4.337,6 -12,8 100,0 2,8

FROM THE INDUSTRY

115

Page 118: PLASFEDDERGİ Sayı 13

PLASFEDDERGİ

TURKISH PLASTIC PRODUCT EXPORT- by product groupsThe highest increase as per quantity for Turkish plastic product export was actualized for plastic covers with 16,5%.

TURKISH PLASTIC RAW MATRIAL PRODUCTIONTurkish plastic raw material production in soared around 1,7%, exceeded 2,6 million ton

TURKISH PLASTIC RAW MATERIAL EXPORTCompared to former year, Turkish plastic raw material export increased 2,6% as per quantity in 2015, decreased 17% as per value and export of 933 million Dollars was realized on the basis of value.

QUANTITY: thousand ton / VALUE: Million $

CTSP CTSP Remarks2014 2015

Quantity Value Quantity Change % Value Change %

3916 Monofilament, rod, profiles from Plastic-cross section , 1 mm. 194,8 407,5 156,1 -19,9 296,6 -27,2

3917 Tubes, pipes, hoses, bolts, elbows, sleeves from plastic 351,2 925,1 283,2 -19,4 718,0 -22,4

3918 Floor covering- Wall and ceiling covering from plastic 16,6 38,5 14,7 -11,2 29,6 -23,1

3919 Adhesive plate, panel, strip, lamina, etc. straight shape materials from plastic 20,9 148,4 19,4 -7,2 115,4 -22,3

3920 Other plates, panels, pellicle and lamina from plastic 302,1 967,7 338,5 12,1 914,6 -5,5

3921 Other plates, panels, pellicle, folio and sheets from plastic 120,8 420,2 128,6 6,5 385,7 -8,2

3922 Bathtub, shower, sink basin, bidet, toilet bathtub and equipment from plastic 25,7 128,1 24,3 -5,5 107,3 -16,2

3923 Plastic products, cork, lid, capsule for packaging of moving goods 278,4 816,4 324,3 16,5 809,2 -0,9

3924 Table, kitchen and other household goods, toiler goods from plastic 106,7 395,9 111,1 4,2 345,9 -12,6

3025 Construction materials from plastic 115,7 326,1 106,5 -8,0 264,4 -18,9

3926 Other goods from plastic 68,4 401,8 68,7 0,5 350,8 -12,7

TOTAL 1.601,4 4.975,7 1.575,4 -1,6 4.337,6 -12,8

Turkish Plastic Raw material export

Source: TURKSTAT

521.

5 705.

1 894.

4

977.

6

1,02

7.7

1,12

4.1

932.

9

0

200

400

600

800

0

400

800

1200

1600

2009 2010 2011 2012 2013 2014 2015

1000 Ton Million $

Million $ 1000 TON

Turkish Plastic Raw material production*

Source: TURKSTAT

0

1000

2000

3000

2012 2013 2014 (T)

1000 Ton

* except for NACE 20.16.52: Vinyl Acetates

FROM THE INDUSTRY

116

Page 119: PLASFEDDERGİ Sayı 13

PLASFEDDERGİ

TURKISH PLASTIC RAW MATERIAL EXPORT- by countryThe highest increase as per quantity for top 10 country export with regard to Turkish plastic raw material was realized to Iran with 25,3%.

TURKISH PLASTIC RAW MATERIAL EXPORT- by product groupThe highest fall for Turkish plastic raw material export as per value in 2015 realized for ethylene polymers

QUANTITY: thousand ton / VALUE: Million $

Order Country2014 2015

Quantity Value Quantity Change % Value Change % share% -value Unit price ($)

1 Germany 65,5 122,3 66,2 1,1 92,5 -24,3 9,9 1,4

2 Egypt 52,6 71,8 61,2 16,5 66,3 -7,7 7,1 1,1

3 Russia 30,4 75,4 31,2 2,7 63,1 -16,3 6,8 2,0

4 Iran 16,5 45,8 20,7 25,3 46,7 1,9 5,0 2,3

5 Italy 58,0 89,4 36,6 -36,9 46,3 -48,3 5,0 1,3

6 Bulgaria 48,7 48,1 51,6 6,0 38,6 -19,6 4,1 0,7

7 Israel 26,0 38,7 24,7 -5,1 29,1 -24,7 3,1 1,2

8 Uzbekistan 11,1 27,5 13,3 20,1 26,9 -2,4 2,9 2,0

9 Romania 19,0 30,4 21,7 14,4 28,1 -7,6 3,0 1,3

10 Iraq 22,4 43,2 17,6 -21,3 28,0 -35,2 3,0 1,6

Sum of top 10 country 350,1 592,6 344,9 -1,5 465,6 -21,4 49,9 1,3

Grand Total 670,1 1.124,1 687,8 2,6 932,9 -17,0 100,0 1,4

Source: TURKSTAT

QUANTITY: thousand ton / VALUE: Million $

CTSP CTSP Remarks2014 2015

Quantity Value Quantity Change% Value Change %

3901 Ethylene polymers 72,0 110,5 35,3 -50,9 52,3 -52,6

3902 Propylene and other olefin’s polymers 21,0 34,0 28,2 34,3 38,9 14,3

3903 Styrene polymers 24,3 41,6 31,7 30,3 41,6 0,0

3904 Vinyl chloride/halogenated other olefin polymers 21,5 27,8 17,8 -17,4 20,4 -26,5

3905 Polymers of vinyl acetate/other vinyl esters 36,1 41,1 46,6 29,1 41,9 2,0

3906 Acrylic polymers 151,5 229,4 167,1 10,3 198,9 -13,3

3907 Polyacetates, other polyesters, epoxitide-alkyd resins 194,9 410 200,9 3,1 330,3 -19,4

3908 Polyamides 13,0 33,2 13,2 1,4 26,1 -21,5

3909 Amino resins, phenolic resins, polyuretha-nes 66,2 100,2 77,1 16,4 90,7 -9,5

3010 Silicones 5,4 19,4 6,4 17,6 20,2 4,1

3911Petroleum resins, polyurethanes, polysulp-

hides, etc.0,4 1,8 0,5 30,8 2,1 14,7

3912 Cellulose and chemical derivatives 43,2 55,8 44,7 3,6 51,8 -7,1

3913 Natural polymers, modified natural poly-mers, their derivatives 0,2 1,3 0,2 -3,0 1,2 -8,7

3914 Polymer based ion exchangers 0,1 0,2 0,2 58,8 0,5 145,5

3915 Remains, mould and scraps from plastic 20,2 17,8 18,0 -10,8 16,1 -9,8

TOTAL 670,1 1.124,1 687,8 2,6 932,9 -17,0

Source: TURKSTAT

FROM THE INDUSTRY

117

Page 120: PLASFEDDERGİ Sayı 13

PLASFEDDERGİ

TURKISH PLASTIC AND RUBBER PROCESSING MACHINES PRODUCTIONTurkish plastic and rubber processing machines increased around 2,2% and exceeded 246 million Dollars in 2015.

TURKISH PLASTIC AND RUBBER PROCESSING MACHINES EXPORT Turkish plastic and rubber processing machines export decreased 7,3% as per value in 2015 as compared to former year and reached of 131,4 billion Dollars.

TURKISH PLASTIC AND RUBBER PROCESSING MACHINES EXPORT- by countryThe highest increase in top 10 country export of Turkish plastic and rubber processing machines as per value was realized to Belarus with 84,3%.

Production of Turkish plastic and rubber processing machines

Source: TURKSTAT

57.7 95.5

142.1 156.7

215.8 241.1 246.4

0.0

50.0

100.0

150.0

200.0

250.0

300.0

2009 2010 2011 2012 2013 2014 (GT)

2015 (T)

Million $

Turkish Plastic and Rubber Processing Machines Export

Source: TURKSTAT

65.0

72.3

102.

5

122.

7

133.

7

141.

8

131.

4

0

50

100

150

200

250

300

2009 2010 2011 2012 2013 2014 2015

Million $

Million $

Order Country 2014 2015 Change % Share % -value

1 Russia 16,5 11,1 -32,7 8,4

2 Iran 14,8 8,7 -41,0 6,6

3 Germany 8,5 7,5 -12,6 5,7

4 Romania 4,7 7,0 49,3 5,3

5 Saudi Arabia 4,8 5,3 11,3 4,0

6 Bulgaria 6,5 4,9 -24,4 3,7

7 Belarus 2,6 4,8 84,3 3,7

8 Algeria 2,2 3,9 80,4 3,0

9 Uzbekistan 5,3 3,7 -31,4 2,8

10 UAE 4,0 3,3 -17,0 2,5

Sum of top 10 country 69,8 60,2 -13,8 45,8

Grand Total 141,8 131,4 -7,3 100,0

FROM THE INDUSTRY

118

Page 121: PLASFEDDERGİ Sayı 13

PLASFEDDERGİ

TURKISH PLASTIC AND RUBBER PROCESSING MACHINES EXPORT- by country groupThe highest fall in export of Turkish plastic and rubber processing machines as per value realized in injection machines in 2015.

Million $ GTİP HS Code Remarks 2014 2015 Değişim %

847710 Injection machines 13,7 8,0 -41,9

847720 Extrusion machines 29,6 30,5 3,0

847730 Inflation machines 0,3 0,6 90,2

847740 Thermoforming machines 11,7 12,2 4,2

847751-59-80 Presses and other machines 63,5 60,9 -4,2

847790 Components and parts 23,0 19,3 -16,0

TOTAL 141,8 131,4 -7,3

EXPORT2014 2015

Quantity Value Quantity Change% Value Change%

Plastic raw material 670,1 1.124,1 687,8 2,6 932,9 -17,0

Plastic Product 1.601,4 4.975,7 1.575,4 -1,6 4.337,6 -12,8

Plastic and rubber Processing Machines N/A 141,8 N/A N/A 131,4 -7,3

EXPORT2015 (January-February) 2016 (January-February)

Quantity Value Quantity Change % Value Change %

Plastic Raw Material 98,1 141,8 110,7 12,9 134,5 -5,2

Plastic Product 232,3 675,8 229,9 -1,0 617,9 -8,6

Plastic and Rubber Processing Machines N/A 23,9 N/A N/A 19,8 -17,0

IMPORT2014 2015

Quantity Value Quantity Change% Value Change%

Plastic raw material 6.043,4 11.064,3 6.269,0 3,7 9.395,6 -15,1

Plastic Product 575,3 3.086,4 584,6 1,6 2.872,7 -6,9

Plastic and Rubber Processing Machines N/A 641,0 N/A N/A 576,9 -10,0

IMPORT2015 (January-February) 2016 (January-February)

Quantity Value Quantity Change % Value Change %

Plastic Raw Material 932,7 1.440,1 1.043,4 11,9 1.356,1 -5,8

Plastic Product 87,6 434,7 90,7 3,6 456,6 5,0

Plastic and Rubber Processing Machines N/A 81,8 N/A N/A 69,2 -15,4

OVERVIEW OF FOREIGN TRADE FOR TURKISH PLASTIC INDUSTRY- 2015

OVERVIEW OF FOREIGN TRADE FOR TURKISH PLASTIC INDUSTRY

Quantity: thousand Ton / Value: Million Dollar

FROM THE INDUSTRY

Quantity: Thousand Ton / Value: Million Dollar

119

Page 122: PLASFEDDERGİ Sayı 13

İnsanların çeșitli amaçları onları bazen doğayla karșı karșıya getirir. Bunun üstesinden birlikte gelebiliriz. Dünyamız ve insanlar için faydalı olacak çözümlerüretiyoruz. Daha fazla insanın gelișen dünyadanyararlanması için BASF’de biz kimya yaratıyoruz.

www.wecreatechemistry.com

Yaratıcılıklaverimliliğibulușturankimyayaratıyoruz.

C

M

Y

CM

MY

CY

CMY

K

Ant_Plasfeddergi.pdf 1 30.03.2016 08:49:59

Page 123: PLASFEDDERGİ Sayı 13
Page 124: PLASFEDDERGİ Sayı 13