pedagojik formasyon eĞİtİm bİlİmlerİne...

10
Eğitim İle İlgili Temel Kavramlar Ünite 1 1 EĞİTİM BİLİMLERİNE GİRİŞ Pedagojik Formasyon Doç. Dr. Cevat ELMA

Upload: others

Post on 29-Aug-2019

16 views

Category:

Documents


0 download

TRANSCRIPT

Eğitim İle İlgili Temel Kavramlar Ünite 1

1

EĞİTİM BİLİMLERİNE GİRİŞPedagojik Formasyon

Doç. Dr. Cevat ELMA

Ünite 1

İçİndekİler1.1. GIRIŞ............................................................................................................................................. 31.2. EĞITIM.......................................................................................................................................... 31.3. DAVRANIŞ.................................................................................................................................... 41.4. YAŞANTI....................................................................................................................................... 41.5. SÜREÇ........................................................................................................................................... 51.6. KÜLTÜR........................................................................................................................................ 51.7. INFORMEL.EĞITIM...................................................................................................................... 51.8. FORMEL.EĞITIM.......................................................................................................................... 61.9. ÖRGÜN.EĞITIM........................................................................................................................... 61.10. YAYGIN.EĞITIM......................................................................................................................... 61.11. HALK.EĞITIMI........................................................................................................................... 61.12. HIZMET.IÇI.EĞITIM................................................................................................................... 61.13. EĞITIM.BILIMI........................................................................................................................... 71.14. ZORUNLU.EĞITIM.................................................................................................................... 71.15. ÖĞRENME.................................................................................................................................. 7

1.15.1. Öğrenme Ürünlerinin Sınıflandırılması ..................................................................................................... 8

1.16. ÖĞRETME.................................................................................................................................. 81.17. YAŞAM.BOYU.ÖĞRENME........................................................................................................ 81.18. EĞITIM.PROGRAMI.................................................................................................................. 91.19. YARARLANILAN.KAYNAK....................................................................................................... 9

EĞİTİM İLE İLGİLİ TEMEL KAVRAMLARDoç. Dr. Cevat ELMA

Eğitim İle İlgili Temel Kavramlar Ünite 1

3

1.1. GIRIŞHer disiplinin kendine ait bir dili/jargonu vardır. Matematik, astronomi, fizik, müzik ve daha pek çok alan kendilerine özgü bir dile sahiplerdir. Örneğin, tıp alanıyla ilişkisi olmayan birisi, iki hekimin aralarındaki konuşmalarını anlamakta zorlanabilir ya da anlamayabilir. Bu ve buna benzer örneklerde yaşanabilecek olası sıkıntılar, benzer şekilde eğitim alanında da yaşanabilir. Bu ünitede, eğitim alanında sık kullanılan kavramlara değinilecektir.

1.2. EĞITIMKant, doğanın, insanı sahip olduğu yeteneklerin, olanakların çekirdekleri ile donattığını, on-ları geliştirmeyi de insanın kendisine bıraktığını ve insanın ancak eğitim sayesinde insan olabileceğini ifade etmektedir (Anğ, 2006).

Eğitim sözcüğünün İngilizcesi olan “education” Latince kökenli bir sözcüktür. Latincedeki kökleri beslemek (educare) ve dışarı çekmek (educere) anlamlarına gelmektedir. Yani, eti-molojik olarak eğitim; insanı bilgiyle beslemek, ondaki olanakları dışarı çıkarmak için onu yetiştirmek demektir (Bilhan, 1991). Yukarıdaki açıklamaya en uygun tanımlardan birini Kant şu şekilde yapmıştır: Eğitim, insanın doğasında bulunan bütün gizil yeteneklerinin ge-liştirilmesidir.

Eğitim denince, akla sadece okullarda yapılan eğitimin gelmesi yanıltıcı olur. Eğitim büyük ölçüde okullarda yapılmakla beraber iş yerinde, sokakta, oyun oynarken, ailede kısaca he-men her yerde gerçekleşebilen bir olgudur. Alan yazına bakıldığında eğitimin pek çok tanı-mının yapıldığı görülmektedir. Bunlardan bazıları aşağıda sunulmuştur (Oktay, 2007; Karslı, 2004; Senemoğlu, 2004; Oğuzkan, 1993).

• Eğitim; bireylerin toplum standartlarını, inançlarını ve yaşam biçimlerini kazanmasında etkili olan tüm sosyal süreçlerdir.

• Eğitim; bireyin yetenek, tutum ve davranış biçimlerini geliştirdiği süreçlerin tümüdür.• Eğitim; bireyin doğuştan getirdiği gizil güçlerini ortaya çıkarma ve bunları yeteneğe dö-

nüştürme sürecidir.• Eğitim; toplumun süzgeçten geçirilmiş değerlerinin, ahlak standartlarının, bilgi ve beceri

birikimlerinin yeni nesillere aktarılması sürecidir.• Eğitim; insanın toplum yaşamına uyum gösterebilmesi için insanda meydana gelen du-

yuş, düşünüş ve davranış değişiklikleridir.

“Eğitim nedir?” sorusuna verilen ve verilebilecek pek çok başka tanımdan bahsedilebilir. Ülkemizde en çok kabul gören tanım ise Ertürk’ün (1972) aşağıda ifade edilen tanımıdır: Eği-tim, bireyin davranışlarında kendi yaşantısı yoluyla kasıtlı olarak istendik yönde değişiklikler oluşturma sürecidir. Bu tanımını daha iyi anlayabilmek, bu tanım içinde geçen davranış, yaşantı ve süreç kavramlarını irdelemekle mümkün olabilecektir.

Eğitim Bilimlerine Giriş

4

1.3. DAVRANIŞEğitim, genel olarak bir davranış değişikliği olarak tanımlanmaktadır. Davranış, 1) Dıştan gözlemlenebilecek tepkilerin toplamı, 2) Organizmanın uyaranlar karşısındaki tepkilerinin bütünü (TDK, 2005) şeklinde tanımlanmaktadır. Yani, insanın her türden etkinliğine davra-nış denebilir. Bizi ise, davranışın bu en genel tanımı değil, eğitim açısından davranışın ne anlama geldiği ilgilendirmektedir.

Bir davranışın, eğitim açısından davranış olarak kabul edilebilmesi için gözlenebilir, ölçü-lebilir ve istenilir/istendik olması gerekmektedir. Bu üç özelliğin hepsine birden sahip ol-mayan davranışlar, eğitim açısından davranış olarak kabul edilmemektedir. Ayrıca, ortaya çıkan davranışın öğrenme olarak kabul edilebilmesi için, bu davranışın kalıcı izli olması ge-rekmektedir.

Genel olarak insan davranışları üç başlık altında toplanabilir: • Doğuştan gelen davranışlar (Doğal davranışlar): İçgüdüler ve reflekslerle ilgilidirler ve

kalıtım yoluyla edinilmişlerdir. Sonradan öğrenilmedikleri için öğrenmeyle de değiştiril-meleri söz konusu değildir. Örümceklerin ağ örmesi, soğuk havada titreme, gözbebeği-mizin şiddetli ışıkta küçülmesi, yumurtadan çıkan deniz kaplumbağalarının hemen de-nize doğru gitmeye başlamaları, dizimize vurulduğu zaman ayağımızı kaldırmamız gibi davranışlar doğuştan gelen davranışlara örnek olarak verilebilir.

• Geçici davranışlar: Öğrenme sonucu edinilen davranışlar değillerdir. Alkol, ilaç, hastalık veya yorgunluk gibi etkenler sonucu ortaya çıkan davranışlardır. Bu etkiler ortadan kalk-tıktan sonra bu davranışlar da ortadan kalkar. Dolayısıyla bu davranışlar geçicidir.

• Sonradan edinilmiş davranışlar: Öğrenme ürünü olan davranışlardır. Çevresel ve kültü-rel etkilerle oluşurlar. Nispeten kalıcı olmaları beklenir. Bisiklet kullanma, bir balığın taze olup olmadığını anlama, toplama-çıkarma yapma sonradan edinilmiş davranışlara örnek olarak verilebilir. Eğitim, bu üç tür davranış arasında sonradan edinilmiş davranışlarla ilgilidir.

1.4. YAŞANTIYaşantı ve yaşam sözcükleri genellikle yanlış bir biçimde birbirlerinin yerine kullanılan kav-ramlardır. Yaşam sözcüğünün sözlükteki karşılığı şu şekildedir: Doğumla ölüm arasında ya-şanan süre. Yaşantı sözcüğünün karşılığı ise: 1) Yaşanılanlardan, görülenlerden, duyulan-lardan, edinilenlerden sonra kişide kalan şey, hayat tecrübesi 2) Yaşanılan bir an, hayatın bir bölümü. Bu kavramların İngilizcedeki karşılıkları da aradaki farkı görebilmek açısından yararlı olabilir; yaşam sözcüğünün İngilizcedeki karşılığı ‘life’, yaşantının ise ‘experience’dir. Görüldüğü üzere, yaşantı deneyim (tecrübe) anlamında kullanılmaktadır. Ertürk (1972) yaşantıyı “bireyin diğer bireylerle ve çevresiyle etkileşiminin bireyde bıraktığı iz” olarak tanımlamaktadır. “Bir etkileşimin bireyde iz bırakması” ise, “bireyin onu hatırlama-sı”, bir başka ifadeyle “onu unutmaması” anlamına gelmektedir. Dolayısıyla bir şeye öğren-

Eğitim İle İlgili Temel Kavramlar Ünite 1

5

me diyebilmek için orada yaşantı olması gerekmektedir.

1.5. SÜREÇYaşam ve yaşantı sözcüklerinin birbirlerinin yerine yanlış bir biçimde kullanılmasına benzer şekilde süre ve süreç sözcükleri de yanlış bir biçimde birbirlerinin yerine kullanılmaktadır. Sürenin sözlükteki tanımı şu şekildedir: Bir olayın başı ile sonu arasında geçen zaman aralı-ğı. Sürecin tanımı ise: Zaman içinde tekrarlanan, ilerleyen, gelişen olay ve hareketler dizisi. Tanımlardan da anlaşılacağı üzere sürenin başı ve sonu bellidir. 90 dakikalık bir futbol maçı, 45 dakikalık bir ders süreye örnek olarak verilebilir. Sürecin ise başı ve sonu belli değildir. Eğitimin tanımında süre yerine süreç sözcüğünün kullanılmasının arkasında yatan neden de budur.

1.6. KÜLTÜRKültür, tarihsel, toplumsal gelişme süreci içinde yaratılan bütün maddi ve manevi değer-ler ile bunları yaratmada, sonraki nesillere iletmede kullanılan, insanın doğal ve toplumsal çevresine egemenliğinin ölçüsünü gösteren araçların bütününüdür. Kısaca, kültür insanın ortaya koyduğu her şeydir. Giyim-kuşamdan yemeğe, müzikten mimariye kadar akla gelebi-lecek her şey kültür kavramıyla ilişkilidir. Bu bağlamda kültür kavramının, eğitimle de yakın ilişkisi vardır. Eğitimin tanımlarından birisi de “eğitimin bir kasıtlı kültürleme süreci” oldu-ğudur. Çünkü eğitimde, en genel anlamıyla insanın bugüne kadar biriktirdiği her türlü de-ğerin aktarımı, yani kültürleme yapılmaktadır. Zoraki (zorla isim-din değiştirme), gelişigüzel (cinsellikle ilgili bilgilerin öğrenilmesi) ve kasıtlı olmak üzere üç tür kültürleme olduğundan bahsedilebilir. Bu bağlamda okullarda yapılan eğitim planlı ve amaçlı olduğu için kasıtlı kültürlemeye örnektir (Demirel, 2006).

1.7. INFORMEL EĞITIMBelli bir plan ve program olmaksızın yaşam içinde kendiliğinden gerçekleşen bir süreçtir ve herhangi bir yaş dilimiyle sınırlı değildir. Arkadaşlarla oyun oynarken, sohbet ederken, televizyon seyrederken, film izlerken kısaca her yerde gerçekleşebilecek bir eğitimdir; bu nedenle “doğal eğitim” olarak da adlandırılabilir. “Okul” kavramının henüz ortaya çıkmadığı dönemlerdeki öğrenmelerin büyük ölçüde gözlem ve taklit yoluyla, yani informel eğitimle gerçekleştiği söylenebilir. Derslerde sadece fizik, kimya, tarih gibi konuları öğrettiğini sanan öğretmenler, farkına varmadan kendi düşünüş biçimlerini, değerlerini ve davranışlarını öğ-rencilerine geçirmeleri/aktarmaları da informel eğitim kapsamında ele alınabilir (Demirel ve Kaya, 2007). İnformel eğitim, bir anlamda “yaşam boyu öğrenme” olarak da tanımlanabilir.

Eğitim Bilimlerine Giriş

6

1.8. FORMEL EĞITIMBelli bir amaçla, belli bir program ve plan dahilinde okullarda ya da başka kurumlarda ger-çekleşen eğitime formel eğitim adı verilmektedir. Formel eğitimini tamamlayan bireylere diploma ve sertifika gibi belgeler verilmektedir. Günümüzde formel eğitim bağlamında okullar çok önemli kurumlar haline gelmiştir. Formel eğitim örgün eğitim ve yaygın eğitim olmak üzere ikiye ayrılır. Dolayısıyla formel eğitimi daha iyi anlayabilmek, örgün ve yaygın eğitimi anlamaktan geçmektedir.

1.9. ÖRGÜN EĞITIMÖrgün eğitim; kişilerin hayata atılmadan, iş ve meslek kollarında çalışmaya başlamadan önce okul veya okul niteliği taşıyan yerlerde, genel ve özel bilgiler bakımından yetişmeleri-ni sağlamak amacıyla belli kanunlara göre düzenlenen eğitimdir (TDK, 2005). Örgün eğitim, amaca göre hazırlanmış programlarla okul çatısı altında, belirli yaş grubundaki ve aynı sevi-yedeki bireyler için yapılan düzenli eğitimdir. Örgün eğitim; okul öncesi eğitim, ilköğretim, ortaöğretim ve yükseköğretim kurumlarını kapsamaktadır (MEB, 2002).

1.10. YAYGIN EĞITIMYaygın eğitim, örgün eğitim olanaklarından hiç yararlanamamış durumda olanlara, gittikleri okullardan erken ayrılanlara ya da örgün eğitim kurumlarında okumakta olanlara ve meslek dallarında daha yeterli duruma gelmek isteyenlere uygulanan eğitimdir (Demirel, 2003). Yaygın eğitimde belli bir yaş sınırlaması söz konusu değildir, her yaş grubuna verilebilir. Ör-gün eğitimin aksine devamlılık gösterme zorunluluğu da yoktur. Yaygın eğitim bir informel eğitim değil, bir tür formel eğitimdir. Dikiş-nakış, yabancı dil, bilgisayar kursları gibi etkin-likler yaygın eğitime örnek olarak verilebilir. Yaygın eğitim; halk eğitimi ve hizmet içi eğitim olmak üzere ikiye ayrılmaktadır.

1.11. HALK EĞITIMIPlanlı ve programlı bir etkinlik olan halk eğitimine her yaş ve her kesimden kişi katılabi-lir. Örgün eğitim olanaklarından yararlanamayanlar veya örgün eğitimlerini tamamlayanlar bilgi ve becerilerini artırmak amacıyla halk eğitiminden yararlanabilirler. Bu bağlamda halk eğitimi, yaşam boyu eğitim anlamına da gelmektedir. Halk eğitimi hem resmi kurumlar hem de gönüllü kuruluşlar aracılığıyla verilmektedir.

1.12. HIZMET IÇI EĞITIMHizmet içi eğitim, çalışanlara mesleki bilgi ve becerilerini geliştirmeleri için çalıştıkları süre

Eğitim İle İlgili Temel Kavramlar Ünite 1

7

içinde verilen eğitimdir (TDK, 2005). Personelin mesleki bilgi, beceri, tutum ve başarısını geliştirmek amacıyla yapılan planlı eğitim faaliyetleri olarak tanımlanan hizmet içi eğitim, bu engel durumu aşmak için en iyi ve etkili süreçlerden biridir (Taymaz, 1997). Hizmet içi eğitim gereksinimi şu durumlarda ortaya çıkmaktadır: Kuruma yeni personel alındığında, personelin görev yerinin değiştirilmesi gerektiğinde, üst kademelere personel hazırlanması gerektiğinde, sistemde/işleyişte değişiklik yapılması gerektiğinde, yeni teknoloji kullanıl-maya başlandığında (Candemir, 2006).

1.13. EĞITIM BILIMIEğitim bilimi “Öğretmenlik sanatı, uygulaması veya mesleği için gerekli bilgi ve becerileri kazandıran bilim dalı, pedagoji” şeklinde tanımlanmaktadır (TDK, 2005). Çocukların bilişsel, duyuşsal ve devinişsel anlamda, istendik davranışları nasıl kazanabileceklerine ilişkin araş-tırmalar yapan bir bilim dalıdır. Yeni doğanından yaşlısına kadar tüm bireyler pedagojinin ilgi alanı içine girmektedir.

1.14. ZORUNLU EĞITIMZorunlu eğitim, örgün eğitimin en fazla önem verilen bölümünü ifade eder, bireyin belli bir çağda belli bir sürede eğitim almasını öngörür. Zorunlu eğitim; bir yurttaşın belirtilen bir yaşa gelinceye kadar gösterilen eğitim kurumlarında belli bir süre öğrenim görmesini zorunlu kılan yasal bir deyimdir.

1.15. ÖĞRENMEÖğrenmenin anlamına ilişkin herkesin görüş birliğine vardığı ortak bir tanım söz konusu değildir. Hatta çeşitli öğrenme kuramları öğrenmeyi birbirlerinden oldukça farklı biçimler-de tanımlamaktadır. Bu tanımlamalar içinde en çok kabul görenlerinden biri şu şekildedir: “Öğrenme; yaşantı ürünü ve nispeten kalıcı izli davranış değişikliği sürecidir” (Ertürk, 1972). Ortaya çıkan davranış değişikliği için bazı kuramlarda davranışın hemen ortaya çıkması ve gözlenebilmesi gerektiği üzerinde durulurken, bazı kuramlarda ise bunun zorunlu olmadığı belirtilmektedir. Doğuştan gelen davranışlar ve geçici davranışlar öğrenme kavramının kap-samı içerisinde değerlendirilmemektedir. Öğrenmeyi etkileyen pek çok etkenden söz edilebilir. Bunları öğrenenden, öğrenilecek olandan (materyalden), öğretenden ve öğrenme ortamından kaynaklı olmak üzere dört başlık altında sınıflandırabiliriz. Günümüz çağdaş öğrenme anlayışı, öğrencinin sadece bilgi edinmesini değil, edindiği bilgi üzerine düşünebilmesini, onu yorumlayabilmesini, gerekti-ğinde onu başka bir biçime dönüştürebilmesini ve belki de en önemlisi onu kullanabilme-sini gerektirmektedir.

Eğitim Bilimlerine Giriş

8

1.15.1. Öğrenme Ürünlerinin SınıflandırılmasıÖğrenme ürünleri bilişsel, duyuşsal ve devinişsel (psiko-motor) olmak üzere üç alanda ele alınmaktadır (Bloom, 1956.) Bu kavramlar aşağıda kısaca açıklanmaktadır.Bilişsel alan: Öğrenilmiş davranışlardan zihinsel yönü ağır basanların kodlandığı alandır (Sönmez, 2001). Matematik, Tarih, Fen Bilgisi gibi dersler bilişsel alan ağırlıklı derslerdir. Duyuşsal alan: Dikkat etme, güdülenme, ilgilenme, sevme, korkma gibi davranışların ağır-lıklı olduğu alandır.

Devinişsel (psiko-motor) alan: Kişi kaslarını, vücut organlarından birini ya da birkaçını veya tümünü kullanarak bazı davranışlar ortaya koyabilir. Bu tür davranışlar doğuştan şifrelen-miş, geçici ya da öğrenilmiş olabilir. Devinişsel alanın kapsamına, öğrenilmiş beceriler girer (Sönmez, 2001). Beden Eğitimi ve Resim gibi dersler devinişsel alan ağırlıklı derslerdir.Her dersin, oranları farklı olmakla beraber bilişsel, duyuşsal ve devinişsel boyutları vardır. Ülkemizdeki eğitim sisteminin büyük ölçüde bilişsel alan ağırlıklı olduğu söylenebilir. Oysa duyuşsal ve/veya devinişsel alanların ihmal edilmesi, öğrenmeyi önemli ölçüde zorlaştır-maktadır.

1.16. ÖĞRETMEEğitim ve öğretim kavramları çoğu kez aynı anlamda kullanılmaktadır. Oysa eğitim bireyde davranış değişikliği meydana getirme süreci, öğretme ise bu davranış değişikliğinin plan-lı ve programlı bir şekilde yapılması sürecidir. Eğitim her yerde, ancak öğretim daha çok okulda yapılmaktadır (Demirel, 2006). Bu sürece, davranış değişikliğini sağlayan dış kaynak açısından bakıldığında yapılan şey öğretme, davranışı değişen birey açısından bakıldığında gerçekleşen ise öğrenmedir (Özdemir ve Yalın, 2000). Öğrenme, öğretmenin ön koşuludur ama öğretme öğrenmenin ön koşulu değildir. Başka bir deyişle, öğretme olmadan da öğ-renme olabilir (Kızıloluk, 2002). Öğretme süreci, öğrenciye önceden belirlenmiş hedeflere ulaşması için gereken öğrenme etkinliklerini yönetme, yönlendirme ve kılavuzlamadır (Ba-şaran, 2007).

1.17. YAŞAM BOYU ÖĞRENMEYaşam boyu öğrenme insanın ilk yıllarından son yıllarına kadar formel ve informel öğrenme süreçlerinin bütününü içerir. Öğrenme için zamanın ne çok erken ne de çok geç olduğunu vurgular. İlk kez 1920’li yıllarda kullanılmaya başlanılan yaşam boyu öğrenme kavramı, gü-nümüz eğitiminin en güncel kavramlarından bir haline gelmiştir. Bu konu üzerine yapılan araştırmalar, bu kavramın güncelliğini önümüzdeki yıllarda da artırarak devam ettireceğini göstermektedir.

Eğitim İle İlgili Temel Kavramlar Ünite 1

9

1.18. EĞITIM PROGRAMIEğitim programı kavramı müfredat ve yetişek olarak da adlandırılmaktadır. Eğitim prog-ramı, öğrencilerin istendik hedeflere ulaşabilmesini sağlamak için düzenlenmiş etkinlikler bütünü şeklinde tanımlanabilir. Bir eğitim kurumunun veya sosyal çevrenin, bireylerin ya-şantılarını düzenlemek ve zenginleştirmek için yürüttüğü tüm etkinlikler “eğitim programı” kapsamına girmektedir (Varış, 1998).Eğitim programı kavramının dört temel bileşeni vardır. Bunlar sırasıyla hedefler, içerik, eği-tim durumları ve değerlendirmedir. • Hedefler: Amaçlar olarak da ifade edilebilen bu boyutta “niçin/neden” sorusuna yanıt

aranır. İşlenecek konunun, niçin işleneceğinin ya da niçin önemli olduğunun öğrenciler tarafından bilinmesi, o konunun öğrenilmesinde etkilidir.

• İçerik: Bu boyutta ise “ne” sorusuna yanıt aranır. Yani “Ne öğretelim ki, hedefe ulaşabi-lelim?”. Bir tür “konular listesi” olarak düşünülebilir. Hedef ve içerik etle tırnak gibidir. Hedefiniz ne kadar iyi olursa olsun, o hedefe ulaşabilecek uygun konular/içerik seç(e)mezseniz, hedefe ulaşabilmeniz pek mümkün olamayacaktır.

• Eğitim Durumları: “Öğretme-öğrenme süreci”, “işleniş”, “dersin işlenişi” gibi adlarla da anılan bu boyutta “nasıl” sorusuna yanıt aranır. “Hedefe ulaşabilmek için, belirlenen içe-riği öğrencilere nasıl aktaralım?” sorusu, öğretim yöntemleri ve teknikleriyle yanıt bulu-nabilecek bir sorudur.

• Değerlendirme: Bu son boyutta ise, baştaki hedefe ne oranda ulaşıldığının belirlenmesi amaçlanır. Bu bağlamda yanıtı aranan soru ise “ne kadar”dır. Yani, burada yapılan, bir anlamda ortaya çıkan ürünün kalitesinin kontrolüdür.

1.19. YARARLANILAN KAYNAK

• Kıroğlu, K. (2017). Eğitim ile ilgili temel kavramlar. K. Kıroğlu, & C. Elma (Ed.). Eğitim Bilimine Giriş (6. Baskı). Ankara: Pegem A Yayıncılık.

Eğitim Bilimlerine Giriş

10