ozan book 2014 final september · defter dem için ayrılan engür dost eliyle ezilecek devran...

HARMAN

OZAN FİGANİ

Kamil meclis esasıdırHamlık hamlar hatasıdırDem muhabbet cilasıdırSohbetinde saz bulunur.

Ali Haki Edna

1333“1917”

ALİ HAKİ EDNA 1305“1889”-1961

DEFTER

Dem için ayrılan engürDost eliyle ezilecekDevran şimdi böyle yürürDoğru diyen yüzülecek

Demeyince aynı kalırDilini tembellik alırDeryanın suyu dağılırDenizler çok üzülecek

Divan bir gün kuruluncaDavalar hep son buluncaDüşünce özgür oluncaDaldan dala süzülecek

Dilekler kabul olursaDar çeken didar bulursaDuvar sağlam kurulursaDonmuş karlar çözülecek

Düz gitmeyip sapanlarınDalavere yapanlarınDin yaratıp tapanlarınDüzenleri bozulacak

Derviş misali nicesiDört kitaptır bir hecesiDedelerin seceresiDağılınca düzelecek

Dert çeken bir Figani varDerman edecek nazlı yarDünya hür kalana kadarDefter defter yazılacak

HARMAN© OZAN FİGANİ

2015

HARMAN

© Ozan Figani - 2015

Yayın Evi Bilgileri: ..................................................

..................................................

..................................................

.................................................?

Kapak Fotoğrafları: Tahir PALALI

Kapak Tasarım: Justice (Castız) OTOO

Ali Haki Edna’ın Çizdiği Tablo,

Kaynak: Hüseyin BEYDİLLİ

Son Sayfadaki Tablo: Esra DOĞAN

Teknik Destek: Yılmaz GÜL

Manevi Destek: Yusuf KARTAL

Edit, İç Tasarım & Yayına Hazırlayan: Ozan Figani

İletişim: [email protected]

İÇİNDEKİLER

* Giderim....................................................................................................................................... . 8

* Önsöz: Aleviler ........................................................................................................ 9

* Devrim Lazım .......................................................................................................... 18

Mihrac ............................................................................................................................... 19

Sen Seni Yarat ............................................................................................................ 20

Gözlerin Yazdığı Satır........................................................................................ 21

Bugün Doğmuşum .............................................................................................. 22

Satranç .............................................................................................................................. 23

Vardır................................................................................................................................... 24

* Anadolu Aleviliği ................................................................................................... 25

* Şiir Tanımı ..................................................................................................................... 26

* Şiir Dizini ....................................................................................................................... 27

* Şiirler .................................................................................................................................. 42

* Ali Haki Edna

Kullandığı Mahlaslar ve Basılmış Olan

Divanında Yer Almayan 32 Adet Eseri ........................................... 493

* Ozan Dilinden: Aşık Meçhuli .................................................................. 533

* Dost Mesajları ........................................................................................................... 545

* Albüm çalışmaları ................................................................................................ 573

* Sözlük ................................................................................................................................ 597

HARMAN

© Ozan Figani - 2015

Yayın Evi Bilgileri: ..................................................

..................................................

..................................................

.................................................?

Kapak Fotoğrafları: Tahir PALALI

Kapak Tasarım: Justice (Castız) OTOO

Ali Haki Edna’ın Çizdiği Tablo,

Kaynak: Hüseyin BEYDİLLİ

Son Sayfadaki Tablo: Esra DOĞAN

Teknik Destek: Yılmaz GÜL

Manevi Destek: Yusuf KARTAL

Edit, İç Tasarım & Yayına Hazırlayan: Ozan Figani

İletişim: [email protected]

OZAN FİGANİ....GİDERİM

8

GİDERİM

Dosta varmaktır niyetim Yollar çeker ben giderim

Sözün ehline hasretim Diller çeker ben giderim

Bildiğimi tam söylerim Mekansız kaldım neylerim

Diyar diyar göç eylerim Eller çeker ben giderim

Ne din tanırım ne izim Ondan yana kimsesizim Şimdilik böyle sessizim Teller çeker ben giderim

O Sultana şükreylerim Kabul olsun dileklerim Adım adım emeklerim Güller çeker ben giderim

İnsan olmaktır hevesim Hatıra kalsın bu sesim Bir gün kesilir nefesim

Yeller çeker ben giderim

Mülaimler oldu zalim Nadanı gördüler alim

Figani’yim yaman halim Seller çeker ben giderim

HARMAN OZAN FİGANİ

9

ÖNSÖZ

Ozanlık geleneği, binlerce yıldır kadim Anadolu ve Mezopotamya halklarının bir çoğunun önemsediği bir gelenektir. Ozanlar eserlerinde, yazılı geleneği kullandırılmayan mazlum halkların, çektikleri eziyetleri, gördükleri zulümleri ana tema olarak işleyerek, ezilenlerin tarihini, yaşam sürecine katarak, kısmen de olsa gelecek nesillere taşımalarını sağlamışlardır.

Ellerini kullanmaya başlayan insanoğlu, üretim araçlarının ve teknolojinin gelişmesinin de başlangıcı oldu. Acısını, neşesini, özlemini, sevdasını, doğal güzellikleri ve savaş hikayelerini şiirleştirerek, kendi elleriyle yaptığı çalgı aletleri eşliğinde, seslendirip ileri toplumlara taşımasını sağladılar. Diğer yanıyla da sanatın ve edebiyatında birer ekolu haline getirdiler. Toplumların ileriye gitmesini sağlayan felsefi tartışmaların kısmen de olsa önünün açılmasını sağladılar. Felsefe, insana yaşadığı alanda, tabularda kurtulup farklı düşünmenin yol açmasıyla kendini yenileyen insanı yarattı.

ilkçağ Anadolu’sunda tanrısal yasa üzerindeki bilgiyi ozanlar verir krallarda, bu yasayı uygulardı. Ozanlar, İlkçağlardan günümüze kadar, Anadolu toplumları içerisinde her zaman ciddi bir misyona sahiptiler. İlkçağ Anadolu halklarının üzerinde asırlarca tartıştığı, üzerinde yüzlerce felsefi yorumlar yapılan, yaratılış teorisini, Yunus Emre şöyle yorumlayarak;

Ay oldum aleme doğdumYağmur olup yere yağdımBulut oldum göğe ağdımNur oldum güneşe geldim.

OZAN FİGANİ....ÖNSÖZ

10

Güneşten oluşan büyük patlama sonucu, dünyamızın ve dünyada var olan canlı-cansız her şeyin güneşten kopan nurdan oluştuğunu, insanın da oluşmasının özünde bu nuru içinde barındırdığını söyleyerek, bilimsel gerçekliği savunur.

Dört türlü nesneden hasılBilin benim işte delilOd ile su toprak ve yelBünyad kılan Yezdan benim.

Diyerek, kendi yaşadığı dönemdeki var olan bir inancın da sözcülüğünü yapmaktadır. Bu inanç geçmişten günümüze hala canlılığını koruyan, bilimselliğe ters düşmeyen Alevilerin de savunduğu ve de adına “Hakk” dediği gerçekliktir.

Toprağa bağlılık, mülkiyetin başlaması, sınıfların oluşmasını doğurdu. Hakim sınıf, gelecekleri için insanoğluna ve doğaya ait ne varsa kendi kontrolüne aldı. Sömürünün rahat olması için korku kültürünü yaydı. Her yerde var olan ama hiç görülmeyen tanrı kültünü yarattı. Bilimi ve teknolojiyi kontrolüne aldı. Yüzlerce bilim adamını astırdı. Din adamları, hukukun temsilcisi ve adaletin dağıtıcısı oldu. Teokratik yönetimin yasaklarına rağmen, Anadolu kadim inancının unutulmaması için, Ozan;Edip Harabi;

Daha Allah ile cihan yoğikenBiz anı var edip ilan eyledikHakk’a hiç bir layık mekan yoğikenHanemize alıp mihman eyledik.


11

Kendisinin henüz ismi yoğidiİsmi şöyle dursun cismi yoğidiHiçbir kıyafeti resmi yoğidiŞekil verip tıpkı insan eyledik…diyerek

tarihsel ozan misyonunu yerine getirmiştir. Muhtemelen benzeri ozanlık geleneği yeryüzünün başka yerlerinde var olmuştur ya da vardır. Ozanlar eserlerini, toplumsal yapı içerisinde yaşadığı gerçekliği, kendi düşüncelerinde yoğurup, kendi duygu süzgecinde geçirerek, açığa vurdukları yaşamsal tanımlamalarla oluştururlar. Bu anlatımlar genellikle sade olup, kendince topluma iletilen önemli mesajlar içerir. Ozanlar kendi öz gerçeğine bağlı kalarak, ürettiği eserleriyle kendilerini-toplumu aydınlatan ve ileri taşınmasını sağlayan ışıklar olmuşlardır. Anadolu ozanlarını kendine kılavuz alan Figani, onlardan etkilenerek de olsa yazdığı yaradılış felsefesini daha da geliştirerek;

Hak adalet için çekelim tasaEşitlik olunca gerekmez kasaDoğa kanunudur en büyük yasaNe ilahi sır var ne sırra eren.

Doğayı önemseyen ozan, doğumu, yaşamı ve ölümü belirleyenin doğa kanunu olduğunu, bunun dışından ilahi bir sırrın olmadığına vurgu yaparak, üzerinde yaşayan canlıların haklarının korunmasını, mülkiyetin kalkıp eşit yaşam koşullarının özlemini dile getirmekte.

Devletleşememiş veya devlet yapılanmasında yerini alamamış, ötekileştirilmiş toplulukların, hakim güçler tarafında haksızlığa uğratılması veya yok edilmekle başbaşa kalması sömürü düzenlerinde gayet normaldır. Çünkü üretim araçları sahipleri, herkesi kendi istekleri


12

doğrultusunda sömürü çarkı içerisine almak zorunluluğunu hisseder. Bu sömürü çarkına dahil olmaya direnen topluluklar, devletin oluşturdukları üstyapı kurumlarıyla dizayn edilmeye çalışılır. Üst yapı kurumları yetkisini devletten alan baskı araçlarıdır. Devletin istediği tarzda insan dizayn etmek için proje ve plan yaparlar.

Bu ötekileşmiş, kimliği kişiliği yok sayılan, kültürü ve inancı aşağılanan toplumların genellikle dışarıya kapalı olan bir toplumsal yapısı vardır. Kapalı toplumlarda genellikle üretim-tüketim ilişkisi ortaklığa dayanır ve toplum yapılanması buna göre şekillendirilir. Kapitalist üretim ilişkilerine kadar bu tarz yaşam Alevi topluluklarında görülür. Anadolu’da sürekli aşağılanmış, dili ve inancı elinden alınmaya çalışılan, kırımlara, sürgünlere maruz bırakılan grupların başından Aleviler gelir. Belkide Alevi toplumunun, kimliğini, inancını sır gibi saklamasındaki en büyük etken; Alevi yolunu koruma ve yaşatma içgüdüsüdür.Alevi toplum yapısı, insani merkezli, paylaşımcı, eşitlikçi ve demokrattır. Bu özelliğini, aile yapısı ve inancından almaktadır. Doğayı ve doğaya ait herşeyi seven ve koruyan Alevilerin kendi tarihlerini ve tarihe ait değerlerini kendi ozanlık geleneğini sürdürenler yazmıştır. Kültürel ve sanatsal bir gelenek olarak sürdürülen Ozanlık geleneğini Anadoluda hep canlı tutan özellikle Alevilerdir. Tarihin günümüze taşıdığı ve Alevilerin benimseyip eserlerini yaşattığı ozanların başında, Yunus Emre, Nesimi, Pir Sultan Abdal, Anadolu Hatayi’leri, Harabi, Ali Haki, Veysel, İbreti, Daimi, Meluli, Mahzuni ve Hüdai gibi ozanlarımız gelir. Bu yolun önder pirlerinden olan Pir Sultan Abdal;

Bizim yola yeni bir yol demişlerBir lokmayı kırk can ile yemişlerErenler bu doğru yolu komuşlarBiz gidelim gitmeyenden bize ne…


13

sözlerine Ozan Figani;

Figani’yim figan eder yürürümYa kavuşur ya bu yolda ölürüm.

Diyerek, aynı ekolün savunucusu olduğunu belirtir. Alevi ozanların, yapıtları ne kadar çarpıtılmışsada yinede asıl olarak Alevi yolumuzun bilgi akışını sağlamışlardır.

Dönemsel olarak, coğrafi ve eğitsel açıdan çok farklılıkları olan ozanlar, Anadolu toprağında edindiği ortak inançsal ve kültürel etki sayesinde birbirine benzer duygu ve düşüncelere sahipler. Adeta Alevi yolunun, belirli aralıklarla aydınlatan ışıkları olagelmişler. Toplumun acı ve sıkıntılarını kendilerine dert eden ozanlar, düşünce ve ilham kaynağı olarak bunlardan beslenirler. Aynı coğrafyanın nimetlerinden yararlanmış, benzer baskı ve zulüme maruz kalmış, benzer acılar yaşayıp, ortak ağıtları yakmış, aynı yaslara bürünmüş, aynı hakaretlere maruz kalmış, sürekli asimilasyon programlarına alınan Alevi inancı, ozanlarımızın ve bazı dedelerimizin onurlu duruşu ve düşmana biat etmemesi sayesinde, tamamen eritilmekten kurtulup, bu günlere geldi.

Bir devlet projesi olarak, 1500’lü yılların başında Hacı Bektaş Dergahına, Osmanlı Padişahınca atanan Balım Sultan, Erdebil’de yeni şekillenmiş, yürürlüğe konan Şii ileri gelenleriyle görüşmelerden bulunduktan sonra Alevi dedelerinin bazıları” Seyyid-i Saadet Evlad-ı Resul” soyuna bağlanır. Şii Şeyhlerin Anadolu Alevileri arasında propaganda yapmasının koşulları yaratılır ve Alevilerin 800 yıl önce Kerbala’da olmuş katliamda yeni haberdar olarak, ağlayıp ağıt yakmalarının önü açılır! Alevi Ozanların eserleri başta Ehlibeyt olmak üzere islami terimlerle doldurulmaya


14

başlanılır. Bazı dedeler gibi Anadolu Alevi ozanların da Peygamber soyuna bağlanmaması Aleviler için tarilsel bir kazançtır! İslamla alakası olmayan, Kerbela ve Ehlibeyte eserlerinde yer vermeyen Yunus Emre’den, Aleviler kısmen uzak dururlar. Şu anda Alevilerin en büyük ozanı Yunus’a Sünniler ve devlet sahipleniyor. Hz. Muhammed, Hz. Ali ve Ehlibeytsiz eser yapmayan ozanın eseri pek değer almıyor olacak ki, orta çağdan sonra ehlibeyt ağıtlı eserler yaygınlaşıyor. Ne garip bir duygu, Koçgiri, Dersim, Maraş katliamları ve Madımak yangını başta olmak üzere, çağımıza damgasını vurmuş kırımları görmezden gelen Aleviler, bilmediği, yaşamadığı bir coğrafyada, Kerbela katliamının daha büyük bir acı olduğuna inanır ve ağıtlar yakarlar. Geçmişte devletin yaptığı, bilgi çarpıtma ve bellek karıştırma işini, günümüzde bazı Alevi kurum yöneticileri ve bir kısım dedeler, devlete taş çıkarırcasına yapmaktalar. Geçmişte Alevi ozanların eserlerine el katan devlet, bu eserleri Sünni inanç ritüelleri ile süsleyip, araştırmacılara kaynak belge olarak sunması, Alevilerin çoğunu ve ozanların da bir kısmını ciddi etkisi altına almıştır. Ozan Figani de bu yanlışta, yine pirlerin ve ozanların eserlerini yeniden incelemesi, onların işaret ettiği gerçeği fark etmesi ile bütün inanç sistemini, dünya görüşünü değiştirdi. Bu durumu Ozan Figani şu dizelerinde anlatıyor;

Figani’yim dosttan deste gül derdimAsıl sahibine vermektir derdim En iyi din benim dinimdir derdimKendimi müslüman sandığım zaman.

Kendinden önce yazılmış olan şiir ve deyişleri birer gül demetine benzeten Figani, kendisini Alevi ozanların eserlerinden oluşan bir gül bahçesinden emekçi bir


15

bahçıvan olarak görür. Solmuş, yaban otlar arasında kalan gülleri ve yanlış aşılanmış fideleri kurtarmaya ve onları tekrar yaşatmaya çalışan bir ozanımızdır.

1950 yılından sonra, genellikle dağ köylerinden, şehirlere göç etmeye başlayan Aleviler, şehir gecekondularında yaşamaya ve fabrikalarda gönüllü, ücretli köleliğe başladılar. Daha önce yanlızca inanç kültürüyle farklılığını bilen Aleviler, devleti jandarma nezlinde tanıdığı için bir tek düşmanı asker olduğunu düşünürlerdi. Oysa şehirdeki sömürü çarkının güçlü dişlileri arasında sömürüldüğünü, dilinin farklılığına inancının farklılığı da eklenince bunca baskı karşısında özgürlüğü arayan, yaşamı sorgulayan birer düzen muhalifi oldular. Onca çalışmaya rağmen geçinmekte zorlanan Aleviler, sömürenleri, emperyalistleri tanıdı ve faşizmle yüzleşti. Başta inanç özgürlüğü düşünen Alevi şehirde, insan hakları, demokrasi ve özgürlük mücadelesi içerisinde kendisini buldu. İnanç özgürlüğü mücadelesinin bir demokrasi mücadelesi olduğunu kavradı. Adeta, Alevilerin içerisinde olmadığı demokrasi mücadelesi veren hiçbir kurum veya örgüt olmadı. Demokrasi adına kim ne mücadele verdiyse mutlaka onun içerisinde Aleviler olmuştur yada Aleviler desteklemiştir.

Asırlardır Alevi değerlerinin yağmalandığı bir coğrafyada yaşamaktayız. Öyleki Alevi yolu uğruna savaşmış, asılmış, sürülmüş mürşid ve pirlerin isimlerini bile unutur olduk. Alevi değerlerini yaşatma amaçlı açılan kurum ve kuruluşlar, Alevi pirlerinin ve ozanlarının eserlerini toparlama, arşivleme diye bir sorunları olmadı. Katliam ve sürgünler yaşamış, asimilasyonun iliklerine kadar işlendiği Alevilerin kendi geçmişini anlatan bu karanlık günler anısına bir müzeleri olsun istemiyorlar. Bu kurum yöneticilerimizin


16

bir çoğu, devletin maaşlı memuru gibi çalışmaktalar. Ozan Figani bu gericileşen yazar, şair ve yöneticileri şöyle tanımlar;

Kimine verdiler yalıÖbürü dinler kavalıMürşidimiz kovulalıPir’leşti taze faşistler…

Alevi yolunun ölümsüz neferleri, yine bazı Alevi ozanlardır. Yıllardır oraya buraya çekiştirilen Alevilik, kendini yeniden yazıp toparlayacaksa ancak ve ancak ozanlarımızın satır aralarına saklayarak taşıdığı yol işaretlerinin bir araya getirilip, sentezleştirilmesi ile mümkün olacaktır.

HARMAN, Ozan Figani’nin okurlara sunduğu, ikinci kitap yapıtıdır. Aynı zamanda müzikle de uğraşan ozan, albümleşen bir çok esere de imza atmıştır. Ozan, çoğu Alevi fertleri gibi, İslam atmosferinden yıllarca kalmış, Şii’liğin Alevilik olduğuna uzun süre inanmış, ezberletilen yalan hikayelere aldanmış sonunda kendisini saran ve kendisine giydirilen islam motifli kıyafetleri yırtıp atmış,bir ozanımızdır.

Bu durumun, şiirlerin tarihsel dizim sırasına göre incelendiğinde rahatlıkla fark edilebileceğini düşünüyoruz. Ozan Figani, Alevi Araştırmaları yayın Kurulumuzun üyesidir. Figani, bu kitabında özgürlüğe susamış olan ezilenlerin ve mazlumların yanında ve onların sözcüsü olduğu görülecektir…Ozanın bütün insanlık için bir dileği vardır.

Rızalığın ilk şartındaAtlı inecek atındaSevgi bayrağı altındaTüm dünyaya devrim lazım…


17

Sevgili ozanımızın bu son yapıtı HARMAN, Anadolu ozanlık geleneğinin bir devamcısı olarak, geçmişle gelecek arasında köprü olacak özelliğini taşımaktadır. Aynı zamanda eski ozanlık geleneğinin günümüzde de canlı tutulması ihtiyacını karşılayabilecek nitelikte olması, bizleri mutlu kıldı. Biz Aleviler için büyük önem arz eden ozanlık geleneğinin, Ozan Figani gibi değerli dostlarla devam etmesi, gelecek kuşaklarımız için iyi bir örnek ve referans olacağı mutlaktır. Başarılı çalışmasından dolayı değerli ozanımızı kutlarız. Şiirlerinin yola ışık olması dileğimizdir…

AŞK İLE…HIZIR YOLDAŞIN OLSUN…

12.04.2014

ALEVİ ARAŞTIRMALARI YAYIN KURULU

OZAN FİGANİ....DEVRİM LAZIM

18

DEVRİM LAZIM

Adını tam koyamadıkBöyle olmaz devrim lazımSaltanatı çok denedikYürümedi devrim lazım

Rızalığın ilk şartındaAtlı inecek atındaSevgi bayrağı altındaTüm dünyaya devrim lazım

Birleşmeli kasaba, ilKöyleri etmeli dahilÜç beş kişilik iş değilHalk gücüyle devrim lazım

Figani sende kabahatÇünkü vermedin izahatKimse darılmasın fakat Bize gerçek devrim lazım


19

MİHRAC

Bütün mevcudatın kıblegahıdır Hak Habibullah-ın durduğu mihrac İnsan-ı kamilin secdegahıdır

Cümle embiyanın vardığı mihrac

Yürekte gelen ses kendi sesidir Uzakta aramak neyin nesidir Daha sonrası yok en yücesidir Gerçek erenlerin erdiği mihrac

Dost dostun mürşidi akıl rehberdir Cemal-ı beytullah sözü gevherdir

Her zaman her yerde hep beraberdir Şaşkın yolcuların sorduğu mihrac

Figani’yi taşa tutan dilidir Taşı tutup hamur eden Velidir

Muhabbet içinde niyaz halidir Ehl-i dil olanın gördüğü mihrac

OZAN FİGANİ....SEN SENİ YARAT

20

SEN SENİ YARAT

Var ise hünerin sen seni yarat İbret-i numune ol kendine zat

Müşkülatı ulu divana uğrat Aklını nizam kıl vijdanı sırat

Bu cihana nasıl geldi mahlukat Mevcutun içinde durur hakikat Her bitki özüne vermiş hoş bir tat

Mayasını ara eyleme inat

Süs için gelmedin sür işte hayat Özenle yetiştir iyi bir evlat

İnsanlığa ada ve onu yaşat Kılarsın nesline yüce şefaat

Alem-i var eden ilahi kuvvet Gereğini yapar beklemez davet Ozan Figani’ye sorarsan şayet

Sevilip de sevmek en büyük servet


21

GÖZLERİN YAZDIĞI SATIR

Her yaprağın sonu gazelKuran böyle kurmuş ezelİnsanlar sevip sevilseDünyada yaşamak güzel

Varıp deyin arkadaşaİşi sürmesin yokuşaCennet cehennem burdadırAhiret çabası boşa

Gözlerin yazdığı satırAşığı baştan yaratırAşk benliği terk eyleyipBirine teslim olmaktır

Emek verip dökmeli terYoksa hazır çabuk biterYere basmaz kibirlerinÜzerini toprak örter

Gerideki ilericiŞimdi de oldu seyirciAlıp satanlar tüccardırKendini satanlar neci?

Siyasetin uşaklarıPek severler şakşaklarıAynı sloganı atarAmerika uşakları

Ey Figani haddini bilOzanın yularıdır dilUstaların dem dediğiBildiğimiz bu dem değil

OZAN FİGANİ...BUGÜN DOĞMUŞUM

22

BUGÜN DOĞMUŞUM

Hakk’ın emri ile aşk doğasındaAli’yle Hanım’dan vücut bulmuşumElbistan, Sevdilli, Han MezrasındaKırk altı yıl evvel bugün doğmuşum

İnsan sıfatına erdikten sonraGöz açıp dünyayı gördükten sonraGüzel sevip meyil verdikten sonraRıza bahçesinde güle konmuşum

Çile harmanında yüklendim yüküYarının aynası olacak dünküHiç bir kuvvet engel olamaz, çünküZehiri bal edip bade sunmuşum

Figani’yim figan eder yürürümYa kavuşur ya bu yolda ölürümBaktığım her yerde dostu görürümAnladım ki O’na aşık olmuşum

10.06.2008 S.20:20 London


23

SATRANÇ

Ozan zarda aşık narda Zarda aşık narda olurAşık narda olur pişerNarda olur pişer ozan.Fayda işler güzel adamİşler güzel adam olurGüzel adam olur coşarAdam olur coşar ozan

Nice ilmin başı insanİlmin başı insan olurBaşı insan olur yaşarİnsan olur yaşar ozan

Çünkü alim Rabba ermişAlim Rabba ermiş olurRabba ermiş olur aşarErmiş olur aşar ozan

OZAN FİGANİ....VARDIR

24

VARDIR

Figani’yi aşkın meyi yarattıHer dem Hayyam ile sohbeti vardırDuyup dinledikçe kazancı arttıVerdikçe çoğalan serveti vardır

Gördük ki Yunus’un tarifi inceNesimi yüzüldü ifşa edinceHarabi geçidi yokladı önceArdında Haki’nin daveti vardır

Meluli’ye Mihrac dostun eşiğiDidar Daimi’nin kutsal beşiğiPerişan divana serdi döşeğiRehber makamında İbreti vardır

Ekilen tarlada Mahzuni erdiMeçhuli harmanda bideri derdiDaha niceleri çok emek verdiHüdai’nin büyük gayreti vardır


25

ANADOLU ALEVİLİĞİ

Anadolu Aleviliği yasaklı bir inançtır. Bu nedenle de gizli inançlar hanesine kayıtlıdır.

Yaşadığı coğrafyada kendisini yaşama ve gelecek kuşaklarda yaşatma olanağı bulamamış, yok olup gitme tehlikesiyle karşı karşıya kalmış her inanç gibi kendisini yaşatmanın yollarını aramış; bu bağlamda felsefesini ve öğretisini gelecek kuşaklara aktarmak ve yok olmamak için sözlü aktarma yolunu seçmiştir.

Sözlü geleneğin temsilcileri olan Alevi inanç önderleri ve ozanları öğretimizin gelecek kuşaklara aktarılmasında temel bir rol oynamıştır. Deyiş ve nefeslerle öğretimizin kadim ve temel bilgilerini günümüze taşımışlardır. Alevi öğretisinin ve inancının Tanrı, Varoluş, Ahiret, İnsan, Toplum ve Ahlaki boyutlarını nefes ve deyişlerinde en ince ayrıntılarına kadar işlemiş canları pahasına kuşaktan kuşağa aktararak günümüze taşımışlardır.

Bu uğurda Hallac-ı Mansur en korkunç işkencelerle öldürülmüş, Seyyid Nesimi’nin derisi yüzülmüş, Pir Sultan Abdal asılmıştır. Ancak bütün baskılara ve kıyımlara karşın ısrarla ve inatla bu gelenek sürdürülmüş Kul Himmet’lerle, Edip Harabi’lerle, Ali Haki’lerle, İbreti’lerle, Hüdai’lerle, Mahzuni’lerle, Meçhuli’lerle yaşadığımız bu güne kadar kesintisiz devam etmiştir. Yarın da devam edecektir.

Bu geleneği sürdürmek adına, bize bırakılan mirası gelecek kuşaklara taşımak sorumluluğuyla biz de karınca kararınca katkı sunmayı Mürşitlerimizin izinde gitmeyi, Alevi’lik öğretisini canlı tutmayı kendimize görev bildik. Eksiğiyle, fazlasıyla görüşlerinize sunuyoruz. Aşk-ı Muhabbetle...

“İnsan ışıktır; ışığa yaklaştıkça gölge büyür.” Ozan Figani

OZAN FİGANİ....ŞİİR TANIMI

26

ŞİİR TANIMI

Şiir, duyguları ve düşünceleri en özlü şekilde anlatmaya olanak veren edebiyat türüdür. Edebiyatımızda divan şiiri, halk şiiri, çağdaş şiir gibi birçok şiir dalı gelişmiş ve her dalda değerli eserler yazılmıştır. Benim seçtiğim dal, halk şiiri denilen daldır ve bu dalın temsilcileri “Anadolu Halk Ozanları”dır. Halk ozanları, adından da anlaşıldığı gibi halkın sesi olmuş; halkın acılarını, sevinçlerini, inançlarını, düşüncelerini, arzularını, özlemlerini... dile getirmişlerdir.

Anadolu Halk Ozanları’nın -Yunus Emre’den Yedi Ulu Ozan’a, Aşık Veysel’den Mahzuni Şerif’e ve yaşayan ozanlara kadar - büyük çoğunluğu, Alevi-Bektaşi inanç ve kültürüyle yetişmiş, bu inanç ve kültürün temsilcileri olmuşlardır. Bugün halk müziği dediğimiz müzik türü de büyük ölçüde Alevi-Bektaşi ozanların eserleridir. Bu ozanlar, her çağda halkın inançlarını dile getirmiş, duygu ve düşüncelerine tercüman olmuşlardır.

Bazen baskı ve zulüm görmüş, bazen zindanlara atılmış, bazen derisi yüzülmüş, bazen asılmış, bazen kesilmiş ve bazen de yakılmış olmalarına rağmen inançlarından taviz vermeyen ozanlarımız sayesinde inancımız ve kültürümüz yaşamış, bugünlere gelmiştir. Alevi-Bektaşi ozanların eserleri ayrılırsa halk müziği, halk edebiyatı dediğimiz alanlarda fazla bir şey kalmayacağı açık bir gerçek.

Halkımızın sesi ve sözcüsü olan ozanların etkisiyle büyüdüm, onların yolunu izlemeye çalıştım, onları kendime örnek aldım ve onlar gibi söylemeyi, onlar gibi yaşamayı amaç edindim. Bu yolda ne yapabilirsem, neyi başarabilirsem hepsini büyük ozanlarımızın öğretmenliğine borçlu olduğumu unutmayacak, onlara her zaman saygı ve muhabbet duyacağım. Şiirlerin Çiçek Açtığı Bir Dünya Özlemiyle Ozan Figani


27

ŞİİR DİZİNİ

1. Belli Oldu

2. Ya Dost

3. Giderim

4. Orda Kaldı 5. Ali’dir

6. Zaman

7. Ali Yoludur

8. Gel Gel

9. Erenler

10. Yol Tamam Olur

11. Göster Yüzünü

12. Görünür

13. Yol İçinde 14. Yine

15. Eyvallah

16. Kalemsiz Şair 17. Nerdesin?

18. İlm-i Ledun 19. Neyleyim?

20. İstemem 21. Böyle mi?

22. Perişan 23. Pir Sultan

24. Selam Olsun

25. Gerektir

26. Gördük

27. Sevdiğim 28. Yavaş Yavaş 29. Bulduk

30. Ne Minnet

OZAN FİGANİ....ŞİİR DİZİNİ

28

31. Var Benim

32. Olamadım

33. Oldum

34. Bana

35. Ben

36. Benim

37. Kolay değil

38. Gider

39. Kuzum Benim

40. Gitti

41. İncinmesin

42. Değil

43. Ali

44. Geldik

45. Divane

46. Yaman Oldu

47. Olursun

48. Yalan Söylemez

49. Tütün

50. Belli Değil

51. Görmeye Geldim

52. Aldı Beni

53. Gerek

54. Figani

55. İçtim

56. Değil Bize

57. Eylesin

58. Zor Olsa Gerek

59. Varımı Verdim

60. Yar Yar


29

61. Meçhul

62. Sizdedir

63. Telli Turnam

64. Nasihat

65. Utansın

66. Bedava

67. Baba Erenler

68. Güldane Ana

69. Bu Dedik

70. Anneciğim

71. Gibidir

72. Bak Ne Derim

73. Güzel

74. Güzel Canlar

75. Bilmiyor

76. Kim Ne Bilir?

77. Dedi Geçti

78. Ağlar Oldum

79. Gel

80. Usta

81. Gülsün

82. Övünenler

83. Selam

84. İnsan Olmalı

85. Mihman Can

86. İçim Yanıyor

87. Uyan

88. Böyle Sev Beni

89. Ne Fayda?

90. Haberin Var Mı?


30

91. Sövdüm

92. Sefa Geldin

93. Dudu Dilli

94. Beni

95. Duygu

96. Güzel Biri

97. Soruyorum

98. Gel Gayrı

99. Sayılır

100. Şaşan Şaşana

101. Dilim

102. Ağlatan Gülmez

103. Girdin Meclise

104. Dinle Bak

105. Bugün

106. Senin Olsun

107. Neler Olur

108. Var

109. Mürvet Eyle

110. Nasıl İsterler?

111. Dersin

112. Sana Sığındım

113. Kalmadı

114. Düştük

115. Oruç

116. Mutlu

117. Dolanırım

118. Serseri

119. Sevmek Gerek

120. Dediler


31

121. Düşman

122. Beni Hatırla

123. Ali Gerek

124. Bulmak Yeter

125. Sen Seni Yarat

126. Merhaba

127. Hangisidir?

128. Aziz Canlar

129. Aşık

130. Dost Bağında

131. Bulaşma

132. Yalancılar

133. Tarih Baba

134. Divane Gönül

135. Bilenlere sor

136. Neler Vardır?

137. Sakın

138. Sana Yeter

139. Neylemeli?

140. Var Mıdır?

141. Arkadaş

142. Haberim Var

143. Hacı Bektaş

144. Çare

145. Rıza Pazarı

146. Gitme Yar

147. Dostum

148. Kutsal Emektir

149. Bir Yaşasın

150. Sultanım


32

151. Arıyorum

152. Ak Gül

153. Küfrederim

154. Niyazım Var

155. Deli Gönül

156. Perişan Baba

157. Dara Geldim

158. El Oldu Gitti

159. Olmalı

160. Nazlı Yar

161. Üç Güzel Nokta

162. Yazıktır

163. Bulmuş Gibiyim

164. Asilzadeler

165. Boşa Gider

166. Ondadır

167. Neler Var Neler

168. Kadın

169. Gelen Erenler

170. Olur

171. Er

172. Gören

173. Alim Kişi

174. Satranç

175. Tadım Kalmadı

176. Uymuyorsun

177. Harman

178. Bakın

179. Söyler

180. Kadrini Bilmez


33

181. İsbatlı Söz

182. Görmez misin?

183. Bilirim Deme

184. Gönül

185. Dar Günümde

186. Gelirim

187. Aziz Dostum

188. Dinlemeden

189. Olmadı

190. İyiyim

191. Bizden Değil

192. Kusur Katibi

193. Söyle

194. Yalan Söylerse

195. Bundan Sonra

196. Yakışıyor

197. Kurban Olduğum

198. Adalet

199. Rahat Edin

200. Buraya Kadar

201. Benzer

202. Ses Vermedi

203. Sebebi Var

204. Tükenmiyor

205. Yeter

206. Gördünüz mü?

207. Bizim Başkan

208. Seveceğim

209. Doğan Güneş

210. Öğretmenim


34

211. Yılan Şakası

212. Kovulmuş Rehber

213. Muhabbet

214. Niyet

215. Nasıl Güleyim?

216. Sorulmalıdır

217. Cezası Nedir?

218. Ne Oldu?

219. Deli

220. Gönül Vereli

221. Söylüyorum

222. Bilen Var Mı?

223. Önemi Vardır

224. Biçare Gönül

225. Yaktı Gitti

226. Nasıl Olacak?

227. Gizli Kalan İş

228. Derine Daldım

229. Çok Uyuma

230. Utanmazlar

231. Bakılmasın

232. Arzuhal

233. Issız Ada

234. Olabilirdi

235. Afeyle Beni

236. Mahlukatlar

237. Ferman Dinlemez

238. Teskere

239. Olmaz

240. Taze Faşistler


35

241. Altmış İki

242. Bağladım Olmadı

243. Bugün Doğmuşum

244. Çoğaldı

245. Ağlama Gönül

246. Koro Şefi

247. Böyle Olur

248. Yalanım Yok

249. Bayram

250. Neler Oldu?

251. İyi Değildir

252. Değişmem ki

253. Daha İyidir

254. Yobazlar

255. Yedi Geçti

256. Saçmaladım

257. Gönül Gözü

258. İşimiz Zor

259. Kara Kedi

260. Öğrendim

261. Yalan Dünya

262. Arsızım

263. Recep

264. Hayat Öğretmeni

265. Ey İnsan

266. Güzel İnsan

267. Mahşer Meydanı

268. Çolak Çiftçi

269. Bekliyorum

270. Bilmiyor ki


36

271. Dinle

272. Alemler Şahı

273. Bayram Günü

274. Bir Uyansa

275. Medya

276. Uyan Dostum

277. İzan

278. Ne Gören Var

279. Peygamber Gelse

280. Yem Eyledi

281. Türk Müdür

282. Odavar

283. Emek Zay Olmaz

284. Ulu Gelin

285. Gülnaz

286. Hekim Bacı

287. Yol Evladı

288. Bam Teli

289. Bahar Zamanı

290. İsmi Yok

291. Sanık

292. Gün Doğarken

293. Saray Sultanı

294. Bulunur

295. Serseri Gönül

296. Din Senin Olsun

297. Leyla

298. Gözlerin Yazdığı Satır

299. Bilmem

300. Kim Bozuyor?


37

301. Buğday Ağacı

302. Adalete Haber Verin

303. Hayhay

304. Bulut Gibi

305. Yerde Kalmasın

306. Kapı

307. Söylesin

308. Oğlum Olsaydım

309. Kader

310. Üçüncü Göz

311. Yaradan

312. Müslüman

313. Tehlike Var

314. Ondan da Betersin

315. Rıza Meydanı

316. Nokta-i Mefhum

317. Boş Söz

318. Ey Kardaş

319. Hızır Gele

320. Dünya Hali

321. Bizim İşimiz

322. Hatıra

323. Vardır

324. Dostun Sözü

325. Darwin Dede

326. Seni Görünce

327. Yorum

328. Bostancılar

329. Kader

330. Devrim Lazım


38

331. Lüzum Yok

332. Tanrı Gil

333. Budur Yani

334. Vurulursun

335. Haki Dede

336. Dostlar

337. Hala Birdeyim

338. Çeşmenin Gözü

339. El Ediyor

340. Evren

341. Hü

342. Değişti

343. Her Zaman

344. Güler Geçeriz

345. Çalan Lazım

346. Bu Kadar Yeter

347. Boş Dava

348. Hilafet

349. Birlik Yatırı

350. Rahmet Pınarı

351. Dünyanın Ortası

352. Yeni Başladık

353. Böyle Olur

354. Yanılmışlar

355. Hep Yanılırsın

356. Bulacağım

357. Dans Eden Gazel

358. Acele Et

359. Yeter Babo

360. Yuh Çekerim


39

361. Koca Bebek

362. Dinlen Biraz

363. Gözcü Baba

364. Fena Azdılar

365. Er Gene Kon

366. Güzel Bak

367. Nasıl Duyacaksın?

368. Ne Güzel

369. Güneş Bir Başka

370. Peşinciler

371. Gelmedi Yar

372. Yar

373. Peşin Öderiz

374. Al Evi

375. Bulut Ağlıyor

376. Dem

377. Gelmez Eyvah

378. Azıcık İnsaf

379. Önce Kendin Sev

380. Hiç

381. İmaj

382. Üstad

383. Mö

384. Kelp

385. Figani Sağ

386. Mihrac

387. Ya Rab

388. Duvara As

389. Gag

390. Korkmaz


40

391. Duran Güzel

392. Atlar Durur

393. Karaset

394. Bizim Muhtar

395. Miras Mı Kaldı?

396. Bilmeyen Geveze

397. Ağu Tası

398. Merkep Gibi

399. Yeni Vatan

400. Azıcık Ara

401. Düz Yazı

402. Bizim Yunus

403.Tez Gelse Bari

404. Rinde Were

405. Mahsus

406. Açamadım

407. Bekle Hele

408. Tanımam Dedi

409. Kavga Ettik

410. Diyemiyorum

411. Bir Zaman

412. Sefiller

413. Şimdi

414. Yok

415. Ahiret Hurisi

416. Bunu Yazdım

417. Beni Sevmiyorum

418. Hemen Şimdi

419. Edebiyat

420. Çare Değil


41

421. Efendi

422. Beyaz Zenciler

423. Paslı Kafes

424. Nesimi Postu

425. Kızamiyom

426. Yazık Olur

427. Rahat Kafa

428. Burdayım Ben

429. Huzur Var Mı?

430. Halk Önderleri

431. Buğday Başağı

432. Gören Olmaz

433. Bu Gece

434. Düzenbaz

435. Saklarım Şimdi

436. Durmuş Zaman

437. Ahiret

438. Sırası Mı?

439. El Duymasın

440. Ahiret İşi

441. Baba Derviş

442. İçemiyom

443. Çekirdek Misali

444. Bir Daha Bak

445. Gizli Ayet

446. Bizim Ali’dir

447. Karabaş

448. Cehalet

449. Hadar Dam Hadar

450. Çapulcular

ŞİİRLER


43

-1-

BELLİ OLDU

İyi, kötü belli oldu Başımız dara girinceAkıllılar deli olduBaşımız dara girince

Yar eylediler maddiyiYitirdiler maneviyiYüz çevirdi emmi dayıBaşımız dara girince

İtibar etmedik varaÖzümüz bağlıdır yaraÇok oyun oynadı paraBaşımız dara girince

Figani’nin derdi çokturDostun dediği buyrukturOndan başka kimse yokturBaşımız dara girince

1984 Gaziantep

OZAN FİGANİ....ŞİİRLER

44

-2-

YA DOST

Gönül nasihatım dinleFeryadımı atma gönülKadir, kıymet bilmeyenleGevher alıp satma gönül Ya dost, ya dost

Kamil var eder sohbetiLezzet verir muhabbetiCahilin balı şerbetiDerman olsa tatma gönül Ya dost, ya dost

Güzeldir güzel sevinceNe hoş olur dinleyinceSözü doğru demeyinceDidarına gitme gönül Ya dost, ya dost

Ey Figani etme feryatBin kayguyu bir pula satKes benliği özünden atSarayında tutma gönül Ya dost, ya dost

1988 Mersin


45

-3-

GİDERİM

Dosta varmaktır niyetim Yollar çeker ben giderim

Sözün ehline hasretim Diller çeker ben giderim

Bildiğimi tam söylerim Mekansız kaldım neylerim

Diyar diyar göç eylerim Eller çeker ben giderim

Ne din tanırım ne izim Ondan yana kimsesizim Şimdilik böyle sessizim Teller çeker ben giderim

O Sultana şükreylerim Kabul olsun dileklerim Adım adım emeklerim Güller çeker ben giderim

İnsan olmaktır hevesim Hatıra kalsın bu sesim Bir gün kesilir nefesim

Yeller çeker ben giderim

Mülaimler oldu zalim Nadanı gördüler alim

Figani’yim yaman halim Seller çeker ben giderim

19.06.1989 İstanbul


46

-4-

ORDA KALDI

Terk-i diyar ettik Anadolu’yuSazım orda kaldı, tel orda kaldıNasıl unuturum gerçek Ulu’yu?İkrar orda kaldı, el orda kaldı

Gelenler ne yaptı, kalanlar n’oldu?Pınarlar kurudu fidanlar solduHainler çoğaldı düzen bozulduYolcu orda kaldı, yol orda kaldı

Bahçıvan diktiği gülü yolar mı?Dost dostu bulunca elden salar mı?Boyalı bahçede petek dolar mı?Arı orda kaldı, bal orda kaldı

Bir harman eyledim esmiyor yelimDosta beyan olsun bu müşkül halimFigani zar ağlar medet ya Ali’mLeyla orda kaldı, çöl orda kaldı

01.09.1990 London


47

-5-

ALİ’DİR

Muhabbette hasıl oldu yolumuzUmudumuz Şah-ı Merdan Ali’dirSöyledi sözünü cümle ulumuzAbdalımız Şah-ı Merdan Ali’dir

Erenler saf olmuş kırklar cemindeRehberimiz ilim her dem demindeOl yüce mekanda ulu divandaGevherimiz Şah-ı Merdan Ali’dir

Lisan-ı kamilde ehli dil olduUlulardan ulu oldu yol olduDerviş gibi gezdi gahi del’olduİmanımız Şah-ı Merdan Ali’dir

Var Ozan Figani dönmeden geriArarsan özünde bulursun Pir’iNesli Hak cismi pak Erlerin Er’iIşığımız Şah-ı Merdan Ali’dir

20.01.1993 London


48

-6-

ZAMAN

Açılır goncalar gül biter hardaHakikatı bilen yazdığı zamanMisali gazeldir yok olur vardaEli kolu bağlı gezdiği zaman

Tarih bir aynadır verir varınıÖnceden bildirir söyler yarınıZamanla görürüz çok yararınıEskiyi yeniler sezdiği zaman

Rivayet eyledik işin özünüDinleyenler açsın gönül gözünüEne’l-Hak diyenin görür yüzünüManayı Figani çözdüğü zaman

29.07.1994 London


49

-7-

ALİ YOLUDUR

Ali erdirir menzileYolumuz Ali yoludurHacı Bektaş Veli ileYolumuz Ali Yoludur

Tarif etmeyin bizlereAldanmayız boş sözlereİkrar verdik biz ol Pir’eYolumuz Ali yoludur

Cümle alem onu söylerSöyledikçe niyaz eylerCan başsız bedeni neylerYolumuz Ali yoludur

Figani’yi dinle bir bakHak ademde ademdir HakEvvel ahir birdir mutlakYolumuz Ali yoludur

25.08.1994 London


50

-8-

GEL GEL

Ey benim sevdiğim güzelZaman zay olmadan gel gelİnsan misali bir gazelKuruyup kalmadan gel gel

Bak bu devri cihan güzelİlim güzel irfan güzelRah-ı Hak’ta insan güzelYorulup kalmadan gel gel

Üstada bağlı FiganiRehbersiz varılmaz yaniErmek için arar seniKör olup kalmadan gel gel

13.10.1994 London


51

-9-

ERENLER

On-iki İmamdan sual edersenAli-el Murtaza birdir erenlerHasan, Hüseyin’i bilmek dilersenDu cihan bezminde hürdür erenler

Zeynel’den Bakır’a zuhr oldu ceddiGüruh-u Naci’yi kimler var etti?Cafer sözü Kazım, Rıza’ya yettiEroğlu er her dem erdir erenler

Taki, Ali Naki, Hasan AskeriŞefaat-anidir Mehdi ServeriBöyle buyuruyor günün defteriFigani’den seyran vardır erenler

15.12.1994 London


52

-10-

YOL TAMAM OLUR

Aşığı sadıklar dile gelinceLal olan söyleşir dil tamam olurHerkes gideceği yeri bilinceAşılır engeller yol tamam olur

Söyleme namerde Er nefesiniLazım değil demem bir ötesiniIslah eder ise kişi nefsiniLügat icab etmez hal tamam olur

Izdırap vermektir aşkın metahıAşk ile yanmaktır aşığın ahıLeyla’dır Mecnun’un güneşi mahıİki baş bir beden çöl tamam olur

Habib-i alemdir ol KeremkaniAslına ermeyen bilemez yaniKemalete meyil eyle Figaniİbadet sayılır kul tamam olur

25.01.1995 S.02:10 London


53

-11-

GÖSTER YÜZÜNÜ

Firdevsi alada aradım seniİnayet sultanım göster yüzünüRahına koymuşum can ile teniDarına bend oldum göster yüzünü

Emsalin bulunmaz güller içindeVarlığın bakidir diller içindeSensin lokmanımız kullar içindeDerdimin dermanı göster yüzünü

Evreni sevgiyle yarattı HudaDilsizi söyletir sendeki edaEtme Figani’yi canandan cüdaMuhabbet edelim göster yüzünü

06.02.1995 S.04:15 London


54

-12-

GÖRÜNÜR

İnsan-ı kamile erdik çok şükürSeyrettik cemali didar görünürMuhabbet ehlini tanımaz münkürAşkı anlayamaz zarar görünür

İkilik perdesi barınmaz cemdeLazım gelen kudret vardır ademdeİsbat diler isen bulun bu demdePak eyle özünü yarar görünür

Elin gıybetini etmeyiz ordaKamillerin özü asılı dardaDört kitabın dili bir olur burdaOnu okuyana karar görünür

Sadık olan açar gönül gözünüTeraziye alır kendi özünüUyananlar dosta döndü yüzünüMalümdur Figani arar görünür

03.03.1995 S.03:20 London


55

-13-

YOL İÇİNDE

Arifler bezmine vardıkRah-ı Hak’tır yol içindeİnsanı kamile erdikFikri Hak’tır feyl içinde

Sözleri var kitap gibiAşk ehline hitap gibiGece gündüz mehtap gibiVirdi Hak’tır dil içinde

Etmemişiz buna gümanBulduk dostu ettik imanAçtığı an doğru zamanGonca Hak’tır gül içinde

La demez Figani sesiAşktır aşığın çilesiMuhabbetin serçeşmesiAli Hak’tır kul içinde

09.03.1995 S.10:40 London


56

-14-

YİNE

Yirminci yüz yıl sonundaAçan güller soldu yineVatanın her bir yanındaUtanmazlar yoldu yine

Zamanın softa illetiTehdit ediyor milletiOnların katil heyetiPoz verdi de güldü yine

Vaizin kafası dardırEmevi soyuna yardırMeçhul değil aşikardırIrkı süfyan böldü yine

Zulmedip kıydılar canaRahat kalmadı insanaArtık aydınlar uyanaBak Figani öldü yine

28.03.1995 S.02:10 London


57

-15-

EYVALLAH

Aleme nur gibi doğdun yürüdünŞirin dillerine erdik eyvallahIssız gönüllere ışık bürüdünKeramet ehlisin gördük eyvallah

Manasız kelamı almadın dileAşk ile yürüdün yüce menzileHakikat yolunda çektiysen çileZehiri bal ettin derdik eyvallah

Uluların yolu ulu bir yoldurNadana yakışmaz soylu bir yoldurİzzetli hürmetli dolu bir yoldurŞerif katarına girdik eyvallah

Ehl-i irfanların ismidir AliRehber-i kadimdir Bektaş-ı Veliİkrarıyla tacdır ol Kızıl DeliFigani’yi kurban verdik eyvallah

24.04.1995 S.01:30 London


58

-16-

KALEMSİZ ŞAİR

Kendini tanımak büyük marifetAslın turab ise kurulma dostumLaf değil iş yapmak asıl kerametEğilsin kametin kırılma dostum

Mürşidi olanlar açar gözünüSabır ile dinler söyler sözünüİnsan tanımazsa kendi özünüZahmet çekip boşa yorulma dostum

Şakıyıp bülbüller güller açarsaAşkın deryasında nurlar saçarsaİntizarlık çeken Figani varsa Revadır cezası darılma dostum

05.06.1995 S.05:25 London


59

-17-

NERDESİN?

Del’eyledin çöle saldınUsul boylu melek yüzlümCevr’eyledin dile saldınİpek yüzlü ahu gözlüm, nerdesin?

Halimi arz edem sanaAr eylemem bundan yanaNazar eyle kıyma canaIrmak gözlü şirin sözlüm, nerdesin?

Ne sabrım var ne kararımHer dem böyle ahuzarımUmut sende güzel yarimBatın sözlü beyan özlüm, nerdesin?

Yaz Figani yorulmadanAnlat sual sorulmadanRuh bedenden ayrılmadanİlham özlü eli sazlım, nerdesin?

13.07.1995 S.15:55 London


60

-18-

İLM-İ LEDUN

İlm-i Ledun esrarını sorarsanBahr-i ummanlara dalanlar bilirRah-ı hakikatı bulmak dilersenArifler bezminde kalanlar bilir

Ham-ervah anlamaz kamil sözündeİkilik perdesi gitmez gözündeMuhabbet ateşi yanmaz özündeErenlere nişan salanlar bilir

Rızasız lokmayı yerse bir kişiDört kapı içinde zor olur işiEvveli ahiri üç ile beşiMarifet dersini alanlar bilir

Bir bilene danış yol incinmesinArif ol az söyle dil incinmesinBırak ey Figani tel incinmesinAbdal olup abdal çalanlar bilir

19.07.1995 S.13:30 London


61

-19-

NEYLEYİM?

Güzel dostum sana arzuhalim varSerimi sevdaya saldım neyleyim?Ne ettimse gönül kılmıyor kararBöyle hoş hayale daldım neyleyim?

Çok zaman bekledim yoktur bir haberAdını andıkça artıyor kederAyrılık hasretlik eyledi hederYarayı derinden aldım neyleyim?

Figani’yim budur benim ahvalimGiderken ardına bakmadı zalimYakınımda değil yetmiyor elimHayli uzaklarda kaldım neyleyim?

13.08.1995 S.22:45 London


62

-20-

İSTEMEM

Yürü Yezit soyu Mervan’ın dölüYaklaşma yanıma ihsan istememCellatlık ederek aldın ödülüİçi hayvan dışı insan istemem

Şan şöhret içindir sizin davanızNice ciğer yedi Hinde ananızMazlum kanı döktü Şimir babanızNefret içip zehir kusan istemem

Safevi’yi yıktı Yavuz dayınızOnun için arttı orda sayınızNeden verilmedi emek payınız?Hakkını almadan susan istemem

Dost olalım dedik düştük zararaAnadolu halkı aldı bir yaraHainlik eyledi pis yüzü karaSaray gölgesine pusan istemem

Ne demeli sizin topal muhtara?Bostancıyken çok tuz döktü hıyaraKöpek çoban oldu kayıp davaraKendi gölgesinden tırsan istemem

Hal beyan eyledim bir ince teldenNoksan bırakmadım geldikçe eldenFigani’yim derim her türlü dildenBilip söylemeyen lisan istemem

19.09.1995 S.23:30 London


63

-21-

BÖYLE Mİ?

Ey sofu oturmuş fetva yazarsınDoğru söyle müslümanlık böyle mi?Hamdolsun der sonra neden azarsın?Doğru söyle müslümanlık böyle mi?

Şeriat’ı tarikat’ı bilirsenMarifet’i hakikat’ı bulursanDört kitabın dördü Hak’tır der isenDoğru söyle müslümanlık böyle mi?

Güya Muhammed’i Resul bildinizKelamını birer birer sildinizEvladını pare pare kıldınızDoğru söyle müslümanlık böyle mi?

Şah diyene yağlı urgan taktınızNicesini ateşlerde yaktınızHangi ayet var ki bunu yaptınız?Doğru söyle müslümanlık böyle mi?

Figani’yim bu söz burda bitmediYol oğluyuz bizi çoban gütmediSenin ettiğini kimse etmediDoğru söyle müslümanlık böyle mi?

20.09.1995 S.02:10 London


64

-22-

PERİŞAN

Bu elleri soran yolcu Kimisi de alır satarEvvel başta yol perişan Kar edeyim derken batarKimi sağcı kimi solcu Bir kaç yıl içerde yatarTanrı kayıp kul perişan Hayal eyler fal perişan

Kayıp sözü diyen çoktur Kimisi tutmaz diliniÇünkü gören gözü yoktur Sağlama vermiş beliniÇare kılmaz hiç bir doktor Çoktur kız ile geliniCan gözü kör dıl perişan Damat kayıp döl perişan

Görünmez ummanın dibi Kimisi var saf dışındaAşikar bunun sebebi Dolanır servet peşindeHer yerde olduğu gibi Malumatı yok eşindeYine burda sol perişan Velhasılı hal perişan

Gelip geçer böyle çağlar Kimisi kumarcı başıKimi güler kimi ağlar Her gece çeker haşhaşıSümbül kokmaz bizim dağlar Dinmez Anaların yaşıBahçe susuz gül perişan Akıp giden sel perişan

Kimisi yarini bekler Kimisi dervişim diyorGam üstüne keder ekler Ne bulursa onu yiyorO yüce asil melekler Yükü ağır gidemiyorTutunduğu dal perişan Aba, hırka, şal perişan

Kimisi dönmüş köşeyi Figani’der bitti nefesHer gün tazeler şişeyi Bundan ibret alsın herkesDemlenir bulur neşeyi Sarı sazım kaldı bikesSızar durur dil perişan Çalmaz gayrı tel perişan

23.09.1995 S.02:30 London


65

-23-

PİR SULTAN

Duru sular gibi akar nesli pakErenler yolunun pir-i Pir SultanSöyleyipte bedel veren çok mutlakTaşa tutulanın biri Pir Sultan

Umut perdesine dokunmuş eliRızalık şehrinde çalınır teliPeymane-i Huda hem gerçek Veliİnandık öteden beri Pir Sultan

Rehberi sevgidir binası turabSivas’ın hınzırı edemez harabUlaşana menzil sayılır O babLeyla’nın çöldeki yari Pir Sultan

Tarikat, marifet, hakikat manaAşk ile yürüyen ulaşır canaNe demeli dostum böyle Sultana?Asıldığı dalda diri Pir Sultan

Biçare Figani eyler intizarDarına bend olmuş kılmıyor kararAşık olanlara gelen ilham varLambada ışığın fer-i Pir Sultan

30.09.1995 S.12:40 London


66

-24-

SELAM OLSUN

İşte geldim gidiyorumKalanlara selam olsunSarı sazım küllü varımÇalanlara selam olsun

Geçmeli rıza babındaİçmeli hayat abındaİlm-i irfan mektebindeAlanlara selam olsun

Niyet var eder kudretiAhlak korur kemaletiSevgi ile muhabbetiBulanlara selam olsun

Tutunmalı sağlam dalaSağda solda kim ne bula?Sadık özü doğru yolaSalanlara selam olsun

Bu ne gamdır bu ne keder?Figani’yi etti hederKimi gelir kimi gider Gelenlere selam olsun

11.10.1995 S.12:10 London


67

-25-

GEREKTİR

Gel gönül kendini tanıEvvel başta öz gerektirBulmak dilersen cananıDoğru gören göz gerektir

Sırrını getirme dileÖzünde eriş menzileKıymet verilir mi küle?Pişmek için köz gerektir

Güzel huy her şeyin başıSevgi aşkın temel taşıLazım değil gözü kaşıAr eyleyen yüz gerektir

Dünya baki değil faniİnsan gelir gider yaniDarılma Ozan FiganiBoş laf değil söz gerektir

08.11.1995 S.12:15 London


68

-26-

GÖRDÜK

Üstü açık bir mekandaSevgili cananı gördükTanrı dediğimiz andaArdında insanı gördük

Didarına olduk bendeIşık parladı o demdeMüşkül cüda kaldı tendeAşk ehli mihmanı gördük

Şad olduk üstad gelinceIrağı yakın bilinceKin kibirlik silininceManada imanı gördük

Edepli erkanlı sözüÇerağ gibi güzel yüzüHarab değil turab özüUlu er sultanı gördük

Lehinde Figani yazarİrfan ile kıldık nazarYedi iklim pazar pazarEsrarlı ummanı gördük

06.12.1995 S.04:50 London


69

................-27-

SEVDİĞİM

Gönlümün güzel sultanıÖzüm darda gel sevdiğimNazar eyle sil gümanıÜzme gayrı gül sevdiğim

Leyla’yı hep Mecnun andıSu, Şirin’di Ferhat kandıUyan Aslı, Kerem yandı Lal olmasın dil sevdiğim

Talibdir Figani özüAşikar aşığın sözüNehir olmuş akar gözüIrmak gibi sel sevdiğim

13.12.1995 S.02:30 London


70

-28-

YAVAŞ YAVAŞ

Sitem etme dostum gelirim bir günAçılıyor gayrı yol yavaş yavaşAdını anarım inan ki her günSana malum olsun bil yavaş yavaş

Herdem müşkülümü söyledim sanaDoğru bildiğini öğrettin banaKim tabi olmaz ki böyle Sultana?Dilinden süzülür bal yavaş yavaş

Şu Ozan Figani yürekten vurgunDalından koparıp ettiler sürgünTurabına yüzüm sürersem bir günO zaman açılır gül yavaş yavaş

13.01.1996 S.18:00 London


71

-29-

BULDUK

Adil Ali VaktidoluDedikleri canı buldukİrfan dolu doğru yoluLütfeden cananı bulduk

Aslı Erzincan elindeLügatı vardır dilindeİlm-i insan emelindeVar bilen mekanı bulduk

Ahd ile ikrarı sürenKamiller bezmine girenTarif edilmeden görenİlhamlı kervanı bulduk

Dede Haki kaynağımızO Figani’ye çırağızLambada nur olacağız Ulaşıp Sultanı bulduk

30.01.1996 S.05:20 London


72

-30-

NE MİNNET

İlk bahar ayları geldi geçiyorYazın kar yağarsa kışa ne minnetDünya han misali konan göçüyorİkiye ne minnet, beşe ne minnet

Şu divane gönlüm hep seni ararSevdana tutulmuş kılmıyor kararBen bana ağladım yeteri kadarSenin dökeceğin yaşa ne minnet

Bu derin uykudan açsan gözünüVar olana bağlı kılsan özünüGelip de görseydim güzel yüzünüCennet-i Ala’da eş e ne minnet

Ozan Figani’yim severim canıGel sevdiğim ziyan etme zamanıBir gün terk edersek biz bu cihanıMezara ne minnet taşa ne minnet

16.02.1996 S.06:15 London


73

-31- VAR BENİM

Hüsnü didarını sevdiğim güzelSana söyleyecek sözüm var benimGönlümün bağına düşürdün gazelYaz bahar ayında güzüm var benim

Uzaksın elini tutamaz oldumGarip bülbül gibi ötemez oldumBunca gam yükünü atamaz oldumKaraya kar yağdı buzum var benim

Figani’yim dosta eylerim hitabBenim okuduğum canlı bir kitap Böyle buyuruyor yaradan O Rabİşte O’na bağlı özüm var benim

12.03.1996 S.06:00 London


74

-32-

OLAMADIM

Dostum geçti hayli zamanGelem dedim gelemedimYolları bürüdü dumanBulam dedim bulamadım

Bülbülün nesi var gülde?Tarif edilmez ki dildeArzuhalim sarı teldeÇalam dedim çalamadım

Ne idim sanki ne oldum?Nice kabdan kaba doldumBulunmaz bir mekan buldumKalam dedim kalamadım

Nerde o sadık yar hani?Hayal gerçek olmaz yaniBu yolda Ozan FiganiOlam dedim olamadım

13.03.1996 S.20:35 London


75

-33-

OLDUM

Kainatı adım adım dolandımYitirdiklerimi bulamaz oldumNice renkten renge girdim boyandımFark edip kendimi bilemez oldum

Dost diye ağyardan şefkat diledimBilmeden kendime hançer biledimTa işin başında hata eyledimHenüz benden bana gelemez oldum

Doğru yürümeli birlik yolundaNe sağda kalmalı ne de solundaFigani’yim altmış iki yılındaAğladım bir daha gülemez oldum

14.03.1996 S.03:50 London


76

-34-

BANA

Yar sandığım yari gördüm düşümdeİndirdi tokatı al dedi banaDedi hiç dolaşma benim peşimdeKalmadı tutacak dal dedi bana

Dedim böyle miydi bizim ahtımız?Neden karalandı beyaz bahtımız?Viran oldu sarayımız tahtımızSenden istediğim mal dedi bana

Dedim dünya malı mutluluk vermezMal ile mutluluk menzile ermezSevgi kutsal ama sevmeyen bilmezArının maksadı bal dedi bana

Dedim arı isen balın bendedirEğer bülbül isen dalın bendedirGülü diken korur, çalın bendedirBülbül gül dalında lal dedi bana

Figani’yim güzel dostum ŞahımdırElest-i bezminde kıblegahımdırYarın mahşer günü keremkahımdırSen kendi halinde kal dedi bana

14.03.1996 S.14:40 London


77

-35- BEN

Hey erenler beni hakir görmeyinUslu bacıların fenasıyım benRah-ı hakikata girmez demeyinİlim deryasının manasıyım ben

Şem ile cihana geldim bir sıraAleme nur doğdu canlandı çıraHatice, Latife, Mihriban, ZehraBendine bend oldum ednasıyım ben

Aşkı Hurişah’a aba eyledimCemal görmek için çaba eyledimIlgıt ılgıt estim Baba eyledimMarifet ehlinin Anasıyım ben

17.03.1996 S.13:30 London


78

-36-

BENİM

Sorar isen beni bana sor ..................dostum Edna bir fakirim neyim var ............benim? Ne zaman ehl-i dil duyunca ...........sustum İnsanları seven huyum var ...............benim

Çilehane değil cihana ..........................geldim Okuyup da yazdım irfana .................geldim Kemer-best eyleyip meydana .......geldim Sevgiyi din bilen soyum var .............benim

Ekildim, yeşerdim, biçildim .......... soldum Vakit tamam oldu bir kaba ........... doldum İptida yok idim şimdi var ...................oldum Yarin ortağıyım payım var.................benim

Ozan Figani’yim çaldım .............. söyledim Rıza kapısına niyaza .............................geldim Uzakta duranı yakın ........................... eyledim Muhabbet içinde meyim var ...........benim

18.03.1996 S.02:45 London


79

-37-

KOLAY DEĞİL

Hidayetin yolu hicabdan geçerAhd-ı bütün kalmak pek kolay değilSadık olan yari ağyardan seçerAdam gibi kalmak pek kolay değil

Niyaz manasını anlayan bilirSöz ehli olanı dinleyen bilirAşkın deryasını boylayan bilirYar ile yar kalmak pek kolay değil

Gel Ozan Figani aşma haddiniIslah oldun ise bağla bendiniLeyla’da aradı Mecnun kendiniIssız çölde kalmak pek kolay değil

22.03.1996 S.21:35 London


80

.... -38-

GİDER

Deli gönül abdal olmuşMelul melul bakar giderGam ile kederle dolmuşUzaklara çeker gider

Beyhude yaktı başınıZehir eyledi aşınıTenhalarda göz yaşınıGizli gizli döker gider

Kapanmış kendi özünePerdeyi çekmiş yüzüneMünkür münafık sözüneSusar boyun büker gider

Hiç anlamaz üçü-beşiBulunmaz cihanda eşiSönmek bilmeyen ateşiFigani’yi yakar gider

23.03.1996 S.05:25 London


81

-39-

KUZUM BENİM

Çok şey verilmiş insanaBöyle gördü gözüm benimGüvenim sonsuzdur sanaO sendeki özüm benim

İlk başta tanı kendiniBilime bağla bendiniBilmiyorsan bil haddiniPek kısadır sözüm benim

Sanma bunda yoktur manaBoşa gelmedik cihanaAynalar tabidir banaGösterdiği yüzüm benim

Figani ediyor feryatİster sakla istersen atBenden sana son nasihatSakın düşme kuzum benim

25.03.1996 S.01:20 London


82

-40-

GİTTİ

Bir gün ben bendeki bana uğradım Varlığım kalmadı resmim de gitti

Nerede bulurum diye aradım Farkına varmadan ismim de gitti

Aşık oldum aşkı ferman eyledim Yaralı gönlüme derman eyledim

Sevgi bahçesinde harman eyledim Yel esti savurdu cismim de gitti

Ozan’dır lakabım Figani adım Böyle hitab etti Meçhul üstadımŞu yalan dünyada mal bırakmadım Giderken yanımda hasmım da gitti

25.03.1996 S.14:30 London


83

-41- İNCİNMESİN

Ey gönül ağyardan feragat eyleHar içinde gonca gül incinmesinDerdini söylersen dostuna söyleFikrini zikreden dil incinmesin

Ömür pek kısadır boşa çürütmeKendini bilmezin malını gütmeVefasız olanın ardından gitmeMenzile götüren yol incinmesin

Nizama uymalı bu güzel handaSözü söylemeli doğru zamandaNağmeler bir yanda mana bir yandaYavaş ol Figani tel incinmesin

15.04.1996 S.11:40 London


84

-42-

DEĞİL

Yaşamayı bileneKoca dünya dar değilSevip de sevileneGüzel sevmek ar değil

Can gözü olan görürGaflette kalan çürürSevgisiz geçen ömürHep zarardır kar değil

İnsan bir canlı kitapHer dilde eyler hitabLakin kapalı bir babHor bakana yar değil

Taşa çalma kadehiZiyan etme badeyiFigani’nin sevdiği Gonca güldür har değil

22.04.1996 S.02:30 London


85

.... -43-

ALİ

Güzel Şahım susuz koyma, ulu umman içinde Rahman ile rahim iken, beli dedim yar Ali

Coştu gönül seyyah oldu, çarkı devran içinde Nazar eyledim özüme, deli dedim yar Ali

Ezeli ezel bezminde, özüm kervan içinde Kainatın serdarısın, vali dedim yar Ali

İnandım iman getirdim, ilim irfan içinde Pir’im Hacı Bektaş ile, Veli dedim yar Ali

Figani’yim ikrar birdir, kalmam güman içinde İptidada yaradana, Ali dedim yar Ali

22.04.1996 S.13:30 London


86

-44-

GELDİK

Menzile varmamak neden?Uzaktan yakına geldikRast geldi bir doğru gidenArdı sıra hana geldik

Türlü imtihanlar verdikİlim kapısına erdikLisan öğrenip gül derdikEhl-i irfan cana geldik

Dost didarı MihracımızOrada diner acımızSevgi bizim ilacımızTahtı Süleymana geldik

Elimizde vardır fermanSabırla beslenir imanEy Figani etme figanRızada meydana geldik

29.04.1996 S.14:00 London


87

-45-

DİVANE

Elime bir kalem aldımYazdım divane divaneHayal deryasına daldımYüzdüm divane divane

Bülbül oldum gül dalındaAyrılamam yar yolundaMecnun gibi aşk çölündeGezdim divane divane

Şu dünyayı baki sandımBoşa yoruldum aldandımGaflet imiş geç uyandımSızdım divane divane

Gel dostum deşme yarayıSeçtim ak ile karayıŞu Figani biçareyiÜzdüm divane divane

27.11.1996 S.01:45 London


88

-46-

YAMAN OLDU

Neden uzaklarda durup bakarsın?Bekleyi bekleyi hal yaman olduCan evime girmiş beni yakarsınAlev kora döndü kül yaman oldu

Böyle kervan ile menzil alınmazİleriye bakıp geri kalınmazÇölde aramakla mislin bulunmazAdını zikreden dil yaman oldu

Varlığına kimse söz etmez haşaİbadet olur mu çalıya taşa?Kara çul çaputlar taç oldu başaBizim bildiğimiz kul yaman oldu

Sana aşikardır onar bu derdiZalimler türemiş eziyor merdiCömert meclisine namertler girdiİntizam kalmadı yol yaman oldu

Deliller erkanlar nerede kaldı?Umarız onları sahibi aldıPeteğin içine sinekler daldıArının yaptığı bal yaman oldu

Bugün kalp evimde nizam kurulduYine benden bana sual sorulduFigani ne bıktı ne de yorulduBülbülün konduğu dal yaman oldu

27.11.1996 S.02:25 London


89

-47-

OLURSUN

Gel gönül kendini tanıAyak altı çul olursunBoşa geçirme zamanıYanar tüter kül olursun

Bak aleme nazar eyleMetahını pazar eyleKin, kibiri azar eyleGayet makbul kul olursun

Aşk güzeldir olmaz gümanFigani’yim kıldım imanSevilmiyor sevmiyorsanGeçmez akçe pul olursun

28.11.1996 S.01:25 London


90

-48-

YALAN SÖYLEMEZ

Akıl nefse hizmet ederGören göz yalan söylemezAkılsızlık büyük kederGören göz yalan söylemez

Sevdiğimizi sanırızHeveslenir usanırızİşte böyle aldanırızGören göz yalan söylemez

Figani’yim bakıp gördümDert ile dermana erdimBir güzele gönül verdimGören göz yalan söylemez

05.12.1996 S.01:30 London


91

-49-

TÜTÜN

Haylı sene içtim bunuGel dost terkeyle tütünüİdrak ile biçtim onuGel dost terkeyle tütünü

Azıcık düşünür isenNe illettir anlarsın senBaşkasına içme dersenGel dost terkeyle tütünü

Nefis kötü bir beladırVarsa akıl pek aladırTeslim olan müpteladırGel dost terkeyle tütünü

İlk başta heveslenirsinNikotinle beslenirsinZehirlenir uslanırsınGel dost terkeyle tütünü

Kimse görmedi karınıHerkes bilir zararınıKendin kazma mezarınıGel dost terkeyle tütünü

Boşuna yakma parayıFark et ak ile karayıBüyütmeden bu yarayıGel dost terkeyle tütünü

Figani’yim verdim kararZararlı dost neye yararBitiriyor azar azarGel dost terkeyle tütünü

05.12.1996 S.02:15 London


92

-50-

BELLİ DEĞİL

Alemi kınamak neme lazımdırYüreğimi yakan köz belli değilBana sırdaş olan sarı sazımdırTını belli değil tiz belli değil

Her an hayalimde dostu taşırdımAklıma geleni hep danışırdımZaman mı bozuldu ben mi şaşırdım?Bahar belli değil güz belli değil

Böyle bir devrandır almış gidiyorAşık maşuğuna bedel ödüyorErenler, görenler buna ne diyor?İkrar belli değil söz belli değil

Figani’yim arzım O sultanımaHayli zaman oldu gelmez yanımaBaşka bir derdim var yetti canımaGeçit belli değil iz belli değil

10.12.1996 S.05:25 London


93

-51-

GÖRMEYE GELDİM

Güzel dostum gitme bir durak eyleHüsnü cemalini görmeye geldimNe dedim de küstün kaçarsın böyle?Halın hatırını sormaya geldim

Bazı tenhalarda ağlar gezerdimCoşkun çaylar gibi çağlar gezerdimSinemi aşk ile dağlar gezerdimŞimdi didarında durmaya geldim

Figani’yim ayrı kalmamız niye?Yaşamak bizlere kutsal hediyeYaradana yakın olalım diyeBu canı canana vermeye geldim

21.02.1997 S.05:45 London


94

-52-

ALDI BENİ

Halimi arz edem dostumBir sevdadır.aldı.beniSeher.yeli.gibi.estimHer.tenhada.buldu.beni

Deli gönül naz eylediNe verdiysem az eylediEle aldı saz eylediDiyar diyar çaldı beni

Sevmek.güzel bir beladırAşık olan müpteladırKeman kaş.gözü eladırHoş.hayale.saldı.beni

O.kapıya.gidemedimFigani’yi.güdemedimYarıyı.tüm edemedimBendeki ben böldü beni

28.02.1997 S.03:20 London


95

-53-

GEREK

Dostum aşık olam dersenVar olandan geçmek gerekAşkı anlamak dilersenAşk meyinden içmek gerek

Sevdaya ferman olur mu?Sevgisiz derman olur mu?Bidersiz harman olur mu?Yaz ekip güz biçmek gerek

Eyvah gaflette kalanaAşk olsun aşkı bulanaGönülde mihman olanaMuhabbeti açmak gerek

Figani der serden geçinSevgiyi riyadan seçinKerem gibi yanmak içinAslı’yı yar seçmek gerek

14.03.1997 S.03:40 London


96

-54-

FİGANİ

Adam olmak diler isenAdam ara bul FiganiAdam bulup dinler isenAdam kimdir bil Figani

Adam nedir neye yarar?Adam olan vermez zararAdam biri kırka yararAdam ol da al Figani

Adam gibi gelmişsin senAdam sev ki artsın hissenAdam oldum diyor isenAdam gibi kal Figani

Adam Hak’tır, adam kuldurAdam yolcu, adam yoldurAdam sazdır, adam teldirAdam gibi çal Figani

Adam ara bul FiganiAdam kimdir bil FiganiAdam ol da al FiganiAdam gibi kal Figani

08.09.1997 S.01:10 London


97

-55-

İÇTİM

Yıllar yılı içtim şarapSarhoş gezdim ayılmadımKötülere oldum turabHor görüldüm sayılmadım

Efkarlandım geldim coşaNice hallar geldi başaGirdim böyle bir savaşaÖldüm fakat bayılmadım

Figani sevda çölündeNe sağında ne solundaAşk-ı muhabbet yolundaBir an olsun ayrılmadım

08.09.1997 S.03:45 London


98

-56-

DEĞİL BİZE

Hü erenler nasip oldu tanıştıkÜstad sözü güldür har değil bizeSeyrettik cemali kelam danıştıkErkana uymayan yar değil bize

Yedi ulu ozan yolun ışığıİsmi azam okur Hakk’ın aşığıNice karanlığın tüm karışığıGözüküyor sırat dar değil bize

Azizim sultanım müşkül bitirdikZümre-i turaba hizmet yetirdikİlimden irfandan nişan getirdikMuhabbet pişirir nar değil bize

Ene’l-Hak dedik de dara gerildikTuraba karıştık yine dirildikİmtihanlar verip bu güne geldikNadanın varlığı var değil bize

Devredip cihanı seyran eyledikEkileni biçip harman eyledikDosta canımızı kurban eyledikEmeksiz sermaye kar değil bize

Bir Figani kul var şimdi burdadırAğyara meyletmez gözü yardadırBiçare dolanır gönlü zardadırAdemi severiz ar değil bize

17.09.1997 S.04:15 London


99

-57-

EYLESİN

Güzeller Şahına selam söyleyinBurda bir fakir var meyil eylesinVakit geç olmadan aman dileyinDidar görenlere dahil eylesin

Cennet-i Ala’ya misaldır cihanGelmeden evveli verdik imtihanBen bir naçar kulum kendisi sultanGönül sarayına kabul eylesin

Figani’yim böyle intizardayımDerdi deva kıldım yine kardayımGülü diken olmuş viran yerdeyimCan evine alsın bülbül eylesin

05.11.1997 S.13:40 London


100

-58-

ZOR OLSA GEREK

Hızlı giden yolcu dinle gitmedenAramadan bulmak zor olsa gerekBenlik kalesini viran etmedenMenzile kavuşmak zor olsa gerek

İlk başta mürşide bağla özünüGaflet uykusundan açsın gözünüEvvel dinle sonra söyle sözünüAdemi anlamak zor olsa gerek

Kamil sözü farzdır anlayan bilirEhli dil olanı dinleyen bilirAşkın deryasını boylayan bilirYar ile yar kalmak zor olsa gerek

Figani’den son söz, ara denginiEğer bulur isen bağla bendiniLeyla’da var etti Mecnun kendiniAhd-ı bütün olmak zor olsa gerek

18.11.1997 S.15:00 London


101

-59- VARIMI VERDİM

Gönül arz eyledi varımı verdimHalimi anlatan dilimdir gönülBahçesine girdim gülünü derdimBülbülü konduran dalımdır gönül

Gönül gitmez ise ben de kalırımHer vardığı yerde arar bulurumSöylediği söze tabi olurumSultanım sayılan kulumdur gönül

Gönül pek nazlıdır naz eder gahiAklı köle kıldım vicdanı dahiOndan gayrısına uymam vallahiMenzile götüren yolumdur gönül

Gönül bir çobandır aslını güderFigani ayrılmaz ardından giderYemeden içmeden serihoş ederAşkımı demleyen dolumdur gönül

25.11.1997 S.15:50 London


102

-60- YAR YAR

Dermansız bir derde düştüm ağlarımAkar gözüm yaşı dinmedi yar yarBir yel gibi esti gençlik çağlarımSinem alevlendi sönmedi yar yar

Ferhat şirin için deldi kayayıMecnun’a gezdirdi Leyla ovayıAşık Garip Senem sardı yarayıKerem Aslı dedi dönmedi yar yar

Figani’yim kervan gider mi böyle?Sözün tamamını sen kendin söyleSevgi badesiyle mestane eyleGönül aşk meyine kanmadı yar yar

02.12.1997 S.02:50 London


103

-61- MEÇHUL

Aşıklara darılmayınSanmayın ki gülü meçhulSevenler hiç ayrılmayınYalnızların yolu meçhul

Aşık yazar satır satırHem arar hem de aratırAşk yarattı O yaşatırKendi gibi kulu meçhul

Aşık yaşar sazı ileÇalar söyler sözü ileTurab olan özü ileKadehlerde dolu meçhul

Aşık Erenlere erenGüzel cemalini görenFigani’ye ilham verenAşikar Meçhuli meçhul

02.12.1997 S.04:00 London


104

-62-

SİZDEDİR

İnsandır sizin ceddinizİnsan ulu dal sizdedirİrfan dolu meclisinizDosta giden yol sizdedir

Bu derdin dermanı sizdeYardım bekler cümlenizdeDar-ı divan ceminizdeArı olduk bal sizdedir

Gerçek erenler aşkınaCan yürür Kırklar köşküneEl-aman mürvet düşküneHal içinde hal sizdedir

Yetişir boz atlı HızırÇağırınca hemen hazırHer vakit vakıf-ı nazırNişanı var gül sizdedir

Damenin tuttu FiganiEne’l-Hak diyenin yaniKerem eyle KeremkaniMedet mürvet el sizdedir

07.12.1997 S.16:05 London


105

-63-

TELLİ TURNAM

Bir sonsuza gidiyorumGel bir zaman telli turnamAldığımı veriyorumAl bir zaman telli turnam

Cümle aşık çeker çileSenin ile gelir dileHayat benzer derin göleDal bir zaman telli turnam

Arzuladım bir dost bulamVarıp ona tabi olamHatıram bu kısa kelamSal bir zaman telli turnam

Fikir insanlık yolundaYürek bedenin solundaYedi sesli dut dalındaKal bir zaman telli turnam

Turaba bir mezar kazınÜstüne Figani yazınSeher vakti hazin hazinÇal bir zaman telli turnamÇal her zaman telli turnam

26.12.1997 S.05:25 London


106

-64-

NASİHAT

Emrah, Esra, Ali HakiMuhabbetten ayrılmayınRehber olsun buradakiAhiretten sorulmayın

Hicab edilmeli her anEksilmesin özde imanSize yoldaş ilim, irfanRahat gidin yorulmayın

Aşkın yolu ulu yoldurAşığın ihsanı boldurLambanın Tanrısı kuldurİnsandır O darılmayın

Hak dinleyip Hak söyleyinAnne’ye hürmet eyleyinKusur Figani’nin deyinİncinmeyin kırılmayın

26.12.1997 S.07:55 London


107

-65-

UTANSIN

İki bin yılına iki kalıncaDerin uykularda yatan utansınCihat açmak nedir ey molla hoca?Doğruyu diyene çatan utansın

Yasada eşitlik, adalet varkenDinin hükmü daha yücedir derkenVatandaş çöplükte ekmek ararkenLiraya mark dolar katan utansın

Komşusunu yakar Kabeyi gezerKuvvetliye tapar zayıfı ezerBaşkanı, lideri tüccara benzerVatanı, milleti satan utansın

Sus Figani fazla söze ne gerekBizden olanlara haber gönderekAynı yerde dursun kalemle kürekMazlumun hakkını yutan utansın

31.12.1997 S.04:50 London


108

-66-

BEDAVA

Bu dünyaya geldi isenAra beleş bul bedavaNeden kabarmasın kesenSöyle beleş çal bedava

Ne güzel var olmuş cihanCehalet kul ilim sultanFena mı eyledi baban?Geldin beleş kal bedava

Dünya bizim evimizdirVarlığı derya denizdirFaydalanmayan kerizdirAtla beleş dal bedava

Ey Figani eyle hürmetZiyan ettin hayli nimetBitmez tükenmez bir servetYaşa beleş öl bedava

01.01.1998 S.06:30 London


109

-67-

BABA ERENLER

Cevahir metahlı güzel bakışlıEksiğim bağışla Baba ErenlerBaharın sahibi türlü nakışlıRahmeyle halime Baba Erenler

Aşığı didarız ezelden beriYolun berisinde koymayın geriİlim irfan insanlığın rehberiLütuf sizden ola Baba Erenler

Divanına geldim özüm dardadırElim eteğinde gözüm yardadırDerdim derunumda közüm kordadırErdir muradıma Baba Erenler

Bülbülü yaşatır gülün sevdasıAşık olan siler gönülden pasıBugün burda Figani’nin AtasıAli Haki hazır Baba Erenler

03.01.1998 S.06:00 London


110

-68-

GÜLDANE ANA

Güldane Ana’ya candan niyazımÜmmetin çar olsun Güldane AnaLevh-i kalem yazdı söyler avazımDidarın var olsun Güldane Ana

Asıl olan varlık hiç gitmez zayaNakıs dedikleri Ana’dır bay’aEş eyledi Huda, Gazi Baba’yaMetin’in yar olsun Güldane Ana

Emanetler vardır koca Çınar’aTercüme-i kelam yüce Haydar’aİcazeti kaldı Çamşıhlı’laraNihayet car olsun Güldane Ana

Bağrını dövenler aldılar yaraAhiri Figani düştü bu naraCavidan ilmine giden canlaraIşığın kar olsun Güldane Ana

04.01.1998 S.04:40 London


111

-69-

BU DEDİK

Mustafa namında bir paşa geldiUlular ulusu ulu bu dedikSaltanat devrinin tahtını deldiTalibin mürşide yolu bu dedik

Arz edip dergaha olmuştu mihmanFeraset eyleyip diledi amanAhiri meclisi kurduğu zamanKudret sahibinin kolu bu dedik

Esrar-ı noktaya ermezse kişiMüşkülü hal olmaz zor olur işiArif olan anlar üç ile beşiLisanı kamilden dolu bu dedik

Pınarı kurutup kör kuyu kazdıAşıklar söyledi Figani yazdıŞu derin davayı bilenler az-dıAydınların sağı solu bu dedik

06.01.1998 S.14:45 London


112

-70-

ANNECİĞİM

Dokuz sene oldu görmedim Anaİçimde bir sızı var AnneciğimNasıl unuturum can verdin banaGel de bu halimi gör Anneciğim

Dünya han misali konan göçüyorAh ettikçe didem kan-yaş saçıyorSanma ki günlerim sensiz geçiyorAna yüreğine sor Anneciğim

Otuz beş yıl geçti olmadı hayrıHaylı zaman oldu Babadan ayrıDu cihan bezminde Anadan gayrıAcep bulunur mu yar Anneciğim?

Aldın dizlerine ninniler dizdinNe usandın ne de yorulup bezdinOlanca derdimi önce sen sezdinZulumette kaldım car Anneciğim

Hayalimde gitmez Baba ocağıGezip dolaştığım ovası dağıCennet misalidir Ana kucağıFigani kuzunu sar Anneciğim

07.01.1998 S.03:44 London

Babam, Ali Doğan (“1329”1913-12.08.1979)Annem, Hanım Doğan (1932-29.11.2001)


113

-71-

GİBİDİR

Muhabbet ehlini görenAkmaz duru göl gibidirHakikata gönül verenMenzildeki gül gibidir

Usta güzel sözü seçerTabi olan serden geçerEkilmiş ekini biçerRehberine kul gibidir

Daha ölmez didar bulanArif odur orda kalanLa diyenler olur yalanDalgalanır sel gibidir

Okur yazar canlar hani?Sözün ehli onlar yaniTuraba düştü FiganiAşk elinde tel gibidir

16.01.1998 S.00:10 London


114

-72-

BAK NE DERİM

Bak ne derim güzel canlarHerdem yönüm size doğruİyi dinleyin cananlarNazar kılın bize doğru

O kim ki tanır kendiniBırakır kavgayı kiniYalana sürmez diliniYürür gerçek ize doğru

Haklılar hep hak dilediOnun için and eylediKoca Haydar ne söylediAnlayalım öze doğru

Cemimize kalleş dolduMuhabbetin gülü solduFigani kavgalı olduYalan yanlış söze doğru

30.01.1998 S.24:00 London


115

-73-

GÜZEL

Özü sözü bir olanınHer zaman her anı güzelGerçek sevgiyi bulanınHer yerde mekanı güzel

Güzel kelam edenlerinMuhabbeti sözü derinDoğru dava güdenlerinHer demi devranı güzel

Kamiller aşar gediğiİbret verir söylediğiVarıp sohbet eylediği Her canı cananı güzel

Söze burada son verdikBu devranı böyle sürdükFigani’yim didar gördükHer vakit seyranı güzel

12.02.1998 S.24:00 London


116

-74-

GÜZEL CANLAR

Didarı hoş güzel canlarGüldürdünüz yüzümüzüBilmeyenler bizi danlarAnlamazlar sözümüzü

Anlayana yoktur sözümYollarına tur

ozan book 2014 final september · defter dem için ayrılan engür dost eliyle ezilecek devran...

Documents