Brezilya’da 12 Haziran-13 Temmuz tarihleri arasında yapılacak 2014 FIFA Dünya Kupası’nın Ana Sponsoru olan Hyundai, marka elçisi olarak belirlediği dünyaca ünlü

futbolcu Ricardo Kaká’ya Santa Fe’sini teslim etti. Hyundai’nin, Dünya Kupası boyunca düzenleyeceği birçok aktivitede başrol oynayacak olan Kaká, aynı zamanda tüm dünyadaki futbol fanatikleriyle marka arasında bir köprü görevi üstlenecek. İtalya’nın Milano şehrinde yapılan teslim töreninde konuşan Ricardo Kaká, anahtarını Hyundai Motor İtalya Başkanı ve CEO’su James Oh’un elinden alırken, “Hyundai’nin marka elçisi olduğum ve futbol ile ilgili tüm deneyim ve tecrübelerimi sporseverlerle paylaşacağım için son derece mutluyum. Ayrıca turnuva boyunca yepyeni bir Santa Fe kullanmak da harika olacak” dedi. Hyundai Motor İtalya Başkanı ve CEO’su James Oh, “Tüm dünyadaki futbol tutkunları, bu kupa sayesinde büyük heyecan duyacak. Marka elçimiz Kaká, dünyanın en önemli futbolcularından biri ve tüm futbol tutkunlarıyla Hyundai arasında sıcak bir ilişki kurulmasında bizlere çok yardımcı olacak” dedi.

H Y U N D A I ' D E N K A K A ' Y A S A N T A F E

Reklamcılar Derneği ve Reklam-ver enler Derneği tarafından 2005 yılından bu yana organize edilen

EFFIE 2014 Türkiye Reklam Etkinliği Yarışması’nda Yeni Auris “Bekle Hayat Geliyoruz Biz” iletişim kampanyası Bronz Effie ödülünü kazandı. 2013 yılında Al-ametifarika tarafından hazırlanan Yeni Auris’in iletişimi için özgün bir çalışma ortaya konuldu. Yeni Auris iletişim kampa-nyasında, otomobilin genç evli çiftler için tasarlandığı özellikle vurgulandı. Türki-ye’nin de dahil olduğu 40 ülkede yapılan ve etkili reklam yönetimi için önemli bir re-ferans niteliğinde olan Effie yarışmasında, pazarlama odaklı olarak markanın değer-ini ve ticari performansını artıran başarılı reklam kampanyaları ödüllendiriliyor.

AURIS’E BRONZ EFFME ÖDÜLÜ

Batman serisinin olmaz olmaz oyuncularından olan Batmobil, filme daima renk katmıştır. Aslında “Man of Steel” filminin devamı olacak olan “Batman Superman’e

Karşı” filminin yönetmeni Batmobiller ile güne damgasını vurdu. Twiter üzerinden paylaşılan Batmobil’de 2016 yılında vizyona girecek olan filmin çizgileri hakkında ufakta olsa bilgi veriyor. Daha önce bir süperspor otomobil gibi tasarlanması planlanan otomobil, önceki filmlerde de gördüğümüz alışılagelmiş tasarımıyla dikkat çekiyor.

BATMOBIL’DE ILK

ÇIZGILER

Sadece gerçekleştirdiği kampanyalarla değil, teknolojik gelişmelere uyumuyla

da tüketici dostu bir yaklaşım sergileyen Pirelli web sitesini yeniledi. Tüketicilerine her zaman bir lastik deneyiminden fazlasını sunan Pirelli’nin yenilenmeye ve değişime verdiği önemi yansıtan yeni internet sitesinin bir diğer özelliği de mobil uyumlu hale geçmiş olması. Ocak ayından bu yana süren tasarım ve yenileme çalışmalarının tamamlanmasıyla pirelli.com.tr’de sayfalar arasında gezinmek ve hizmetlerle ilgili bilgilere ulaşmak artık daha kolay.

PIRELLI’NIN WEB SITESI YENILENDI

HemenGazla.com’un  kiralama  sektörünün  yanı  sıra,  hem  fikir  hem  de  teknolojik

alt  yapısıyla  Türkiye  otomotiv  pazarında  da  devrim  niteliği  taşı yan  yenilikçi  bir  hizmet  olduğunu  belirten  DRD  Yönetim  Kurulu  Başkan  Vekili  Aytekinhan  Yıldırıcı,  “Filo  kiralama sektöründe  15.  yılımızı  geride  bıraktık.  Aradan  geçen  bu  zaman  zarfında  Türkiye’nin en  kârlı  şirketlerinden  biri  olmayı  başarırken;  geçtiğimiz  3  yılda  sadece  filo  araçları  için  yaptığımız  yatırım  miktarı  1  milyar  TL’yi  aştı.  DRD  olarak  1.2  milyar  TL’ye  erişen  aktif toplamımız  ve  21.000  adede  ulaşan  araç  parkımız  ile  sektörün  tamamı  yerli  sermayeli  en  büyük  oyuncusu  haline  geldik.  Her  zaman  öncü  olmanın  getirdiği  sorumluluk  bilinci ile  operasyonel  kiralamanın  avantajlarını  artık  bireyler  için  de  sunan  bir  hizmet  arayışı sonucunda  HemenGazla.com  fikrini  geliştirdik”  dedi.

ARAÇ KIRALAMADA “HEMEN GAZLA”

Almira Car Rental Services, Türkiye’de 6 farklı havalimanındaki ar aç kiralama ofislerini Mayıs ayı itibariyle hizmete açtı.

İstanbul Atatürk ve İzmir Adnan Menderes havalimanları başta olmak üzere Antalya, Bodrum, Dalaman ve Samsun’daki araç kiralama ofislerini birbiri ardına hizmete açan Almira Car Rental, Mayıs ayı içinde ayrıca Ankara Esenboğa havalimanı ofisini devreye almaya hazırlanıyor. Almira Car Rental, BMW, MINI, Audi, Mercedes, VW, Volvo, Opel, Ford, Nissan ve Hyundai gibi birçok markanın farklı modellerini müşterileriyle buluşturuyor.

ALMIRA YENI OFISLERINI HIZMETE AÇTI

Hyundai Assan, eğitim ve öğretime ağırlık vererek öğrencilere fayda sağlayacak Kurumsal Sosyal Sorumluluk

projelerini gerçekleştirmeye devam ediyor. Satışa sunduğu yeni modelleriyle birlikte son yıllarda yapmış olduğu bağışlarla da bir adım öne çıkan Hyundai Assan, geçtiğimiz günlerde 3 adet Yeni Hyundai i10’u öğrencilerin eğitimi için hediye etti. Şehit Öğretmen Ergin Komut Teknik ve Endüstri Meslek Lisesi’ne bağışta bulunarak öğrencilerin bilgi ve becerilerinin gelişimine ortak olacak. Törenin ardından araçları inceleyen öğrenciler daha sonra hep birlikte Hyundai Assan Fabrikası’nı ziyaret ederek otomobillerin üretim aşamalarına şahit oldular.

EGITIME I10'LU DESTEK

1.2 LITRE ILK KEZ

KULLANILDI

Yeni Citroën C3,1.2 e-Vti ETG Cool versiyonu ile birçok benzersiz özelliği

bir arada sunuyor. Sınıfındaki diğer otomobillerden farklılaşmasını sağlayan en önemli özelliklerinden birisi görüş açısını maksimuma çıkaran “Zenith” ön cam ise artık tüm versiyonlarda standart olacak. Citroën C3’ü sınıfındaki diğer otomobillerden farklılaştıran özelliklerinden birisi görüş açısını maksimuma çıkaran “Zenith” ön camı. Citroën’in teknoloji alanındaki önemli yeniliklerinden

birisi olan C4 Picasso’daki “Visiospace” özelliğinin ikinci nesil temsilcisi “Visiodrive” özelliği sayesinde yuvarlatılmış özel ön cam sürücü koltuğunun arkasına kadar devam ediyor, bu sayede son derece aydınlık ve ferah bir iç mekan sağlanırken; ön camın benzersiz yapısı ve uzunluğu sürücüye yukarıya doğru 80 derecelik limitsiz bir görüş açısı sunuyor. C3  1.2 e-Vti ETG Cool, , Citroën’in karakter özelliği olan güvenlik teknolojileri ve sürüş keyfinden de taviz vermiyor.

Standart olarak sunulan ESP ve yokuş kalkış sistemi sayesinde güvenlik ihtiyaçlarına kesintisiz olarak cevap veren model, hız sabitleme sistemi, 16’’ alüminyum alaşım jantlar ve hız sabitleme sistemi ile konfor ihtiyaçlarını karşılıyor. Citroën’in 1,2 litrelik yeni nesil 82 Hp’lik verimli benzinli motoru ile entegre edilmiş ETG şanzımanı ve standart Stop & Start sistemi ile tasarruf meraklılarını mutlu edecek. C3 1.2 e-Vti ETG Cool, benzinli otomobillerin de otomatik vites sürüş keyfinden taviz

vermeden dizel modeller kadar az yakıt harcayabileceğini ispatlıyor. C3, 3.94 m uzunluğu, 1.71 m genişliği ve 10.2 m dönüş çapı ile şehir içi kullanımda büyük rahatlık sağlıyor. C3’ün 300 litrelik bagaj hacmi ve çeşitli saklama bölmeleri ailelerin kullanımı için küçük otomobil segmentindeki araçlardan beklenmeyecek seviyede kolaylık sağlıyor. Citroën C3 1.2 e-Vti ETG Cool, 44.950 TL’lik satış fiyatı ile Türkiye’ye yayılmış 50’yi aşkın Citroën bayisinde otomobil severlerin dikkatine sunuluyor.

Citroën’in segmentine getirdiği yeniliklerle öne çıkan modeli C3’de

tasarruf şampiyonu 1,2 litrelik benzinli motor ilk kez

kullanıldı

Brisa, bu sene kuruluşunun 40.

yıldönümünü kutlayan Lassa markasıyla

sadece Türkiye’de değil, uluslararası pazarlarda da söz sahibi olmaya

devam ediyor. Firmanın, yurtdışında 100’ün

üzerinde satış noktası bulunuyor.

40.YILINDA I H R A C A T YOLCULUGU

Brisa, 40. Yaşını kutlayan Lassa markasını küresel çapta büyüyor. Tamamı

Türkiye’de geliştirilen ve üretilen lastikler, 80’i aşkın distribütör aracılığıyla 60’tan fazla ülkede araç kullanıcıları ile buluşuyor. Uluslararası spor sponsorluklarıyla da adından söz ettiren “Lassa”

markası altında, yurtdışında 100’ün üzerinde satış ve hizmet noktası bulunuyor. Brisa Genel Müdürü Hakan Bayman “Lassa ile bir yandan Çin, Güney Kore gibi yeni pazarlara girerken, bir yandan da bulunduğumuz pazarlarda yaygınlığımızı ve satış hacmimizi artırmak istiyoruz.

Markamızın uluslararası bilinirliğini, görünürlüğünü ve marka sadakatini arttırmak için sponsorluk ve iletişim faaliyetlerimizin yanısıra, Lassa tabelalı mağazalarımızın yaygınlaşmasına da büyük önem veriyoruz. Bu doğrultuda, 2012 yılında 13 ülkede 39 olan mağaza sayımızı, 2013 yılında

21 ülkede 100 Lassa tabelalı mağazaya çıkardık. 2014’te de hız kesmeyerek, yılın ilk Lassa tabelalı mağaza açılışını Gürcistan’da gerçekleştirdik. Lassa’nın 40. Yılında yurtdışında açtığımız ilk Lassa tabelalı mağazamızın tüm Brisa ailesine hayırlı olmasını diliyorum” şeklinde konuştu.

5 YILDIZLI HIBRITGeçtiğimiz yılın Aralık ayında Euro NCAP’ten beş yıldız alan Mitsubishi

Outlander Phev, JNCAP’ten de beş yıldız alarak güvenlik konusundaki iddiasını bir kez daha ortaya koydu. Outlander PHEV,

çarpışma testlerinde elektrik kaçağına bağlı şok, yüksek voltaj batarya bağlantı durumu

ve bataryaların elektrolit kaçağı performansı ile de kendini kanıtladı. Mitsubishi Outlander PHEV, daha önce Car of the Year Japan 2013-

2014 İnnovasyon Ödülü ve RJC Technology of the Year Ödül’lerinide almıştı

Mitsubishi Motors, 2013 Tokyo Motor Show’da sergilediği konsept otomobiller GC-PHEV, XR-PHEV ile PHEV ürün gamını genişletecek. Hem

elektrikli hem de benzinli motor ile donatılan Outland-er PHEV’de 2.0 litre benzinli motor, 12 kWh lityum-iyon batarya, 70 kW jeneratör, ön ve arka tarafında 60 kW’lık iki elektrik motoru bulunuyor. PHEV çalışma sistemi, Out-lander PHEV modelinin üç sürüş modu (Saf EV modu, Seri Hibrit Modu ve Paralel Hibrit Modu) arasındaki seçimi de otomatik olarak gerçekleştirerek sürüş perfor-mansını ve yakıt ekonomisini sürücü müdahalesine gerek olmaksızın artırıyor. Mitsubishi Outlander PHEV’in 44 g/km karbon salımı ve 800 km’den fazla menzil alması hede-flendi. Yakıt tüketimi 1.9 lt/100 km ile de oldukça iddialı. Outlander PHEV’i rakiplerinden ayıran en önemli özelliği; araç seyir halindeyken (Seri hibrit ve Paralel hibrit mod-larında) otomatik olarak kendisini şarj etmesi. Harici güç kaynağı bulunmadığı durumlarda “Batarya Şarj Modu” seçilerek kendisini şarj edebilmesi ve Fren Geri Dönüşüm Sistemi sayesinde frenleme yaparken motorun şarj edilme-si ile de Mitsubishi Outlander PHEV bir adım öne çıkıyor.

GÜVENLI YOLCULUK IÇIN

LASTIKLERINIZI KONTROL

ETTINIZ MI?Michelin, sürücülerin lastik kontrolü 

sırasında dikkat etmesi gereken en önemli noktaları aktarıyor. Michelin 

uzmanları, düzenli lastik kontrolünün  güvenlik ve performansta fark 

yarattığı konusunda sürücüleri uyarıyor

Uzun yolculuklardan önce lastiklerin hava basıncının ölçülmesi tehlikeyi büyük ölçüde azaltır. Doğru seviyede basınca sahip olan las-tikler; güvenlik, uzun ömür ve yakıt tasarrufu sağlar. Doğru lastik basıncı ise  3 kilometreden fazla mesafe kat edilmeden önce henüz las-tik soğukken ölçülmelidir.

 DIŞ DERINLIğINDE 1,6 MM TEHLIKE SINYALILastiklerin  diş  derinliğin  ayda  en  az  bir  kere  kontrol  ettirilmesi  gerekir.  Lastiklerin  sırt  deseni  1,6  mm’ye  kadar  aşındığında  ise  las-tikler için tehlike sınırı başlar. 1,6 mm’nin altında lastiklerin acilen değiştirilmesi gerekir.

ÖN DüZEN VE BALANS AYARINA DIKKAT!Araçların servis bakımları ve trafik muayeneleri lastik bakımlarını aptırmak için güzel bir fırsat yaratır. Dingil genişliği ve balans ayarı  bo-zuk olan lastikler araç için tehlikelidir. Dingil genişliğinin bozuk oluşu yol tutuşunu etkilerken; balans ayarı yerinde olmayan lastikler de d-önerken titreşim yaratır. Genel olarak 9 bin ve 13 bin kilometre arasında yapılan  lastik değişim işlemi, balans ayarının da kontrol edilme-si önemli bir güvenlik adımıdır.

LASTIK DEğIŞIMINDE SUBAPLARI DA DEğIŞTIRINHer  lastik değişiminde  lastik subaplarının değişimi de hava sızdırmazlığının sağlanmasında önemli bir rol oynar. Yolculuk sırasında  las-tiklerin üzerine yüksek basınç biner ve lastikler kademeli olarak aşınır. Bu sebeple lastik subaplarının periyodik olarak değiştirilmesi, las-tikler değiştirildiğinde subapların da değiştirilip değiştirilmediğinden emin olunması gerekir.

2013 Türkiye Fair Play Ödülleri Jürisi tarafından “Sportif Davranış Dalı Şeref Diploması Ödülü’yle sportif centilmenlikleri taçlandırılan Castrol Ford Team Türkiye pilotları Orhan Avcıoğlu ve Burçin Korkmaz, Ataköy’deki Olimpiyat Evi’nde gerçekleştirilen bir törenle bu anlamlı ödüle sahip oldular. Törende bir konuşma yapan TMOK Başkanı Uğur Erdener, fair play olmadan sporun gerçek anlamda özümsenmesinin mümkün olmadığını ifade ederek, komitenin yıllardır değişik alanlarda koyduğu ödüllerde bu felsefeyi yaşatma gayreti içinde olduğunu söyledi. Castrol Ford Team Türkiye Direktörü Serdar Bostancı ise “Motor sporlarının sadece yarışmaktan ibaret olmadığını en güzel biçimde kanıtlayan, birinciliği kaybetmek pahasına yardımda bulunmaktan çekinmeyen ve üstelik aynı ralliyi kazanma başarısını da gösteren her iki genç sporcumuzu tebrik ediyor, bundan sonraki sportif yaşamları ve hayatlarında sonsuz başarılar diliyoruz” açıklamasını yaptı. Ödüle layık görülen isimlerden Castrol Ford Team Türkiye pilotu Orhan Avcıoğlu ise bu ödülün motor sporları alanında ilk defa verildiğine dikkat çekti. Fair play ödülünü ise motor sporları alanında ilk kez kendilerinin layık görülmesi nedeniyle çok mutlu olduklarını ifade eden genç pilot, geçtiğimiz yıl Boğaziçi Rallisi’nde kaza yapan Finli pilot ve co-pilota hiç düşünmeden insanlık görevi adına durarak yardım ettiklerini vurguladı. Orhan Avcıoğlu, bu ödülü tüm Castrol Ford Team Türkiye takımı adına kabul ettiklerini ve bu ödülün tüm takımın fair play anlayışını yansıtan çok değerli bir simge olduğuna da dikkat çekti.

CASTROL TAKIMINA FAIR PLAY

Türkiye’de 18 yıldan bu yana aralıksız olarak ralli parkurlarında sayısız zafer ve sampiyonluklara imza atan Castrol Ford Team Türkiye, kazandıgı nice ödüllere simdi de bir “Fair Play” ödülünü ekledi. Türkiye Milli Olimpiyat Komitesi (TMOK) Fair Play Komisyonu 2013 Türkiye Fair Play Ödülleri Jürisi, “Sportif Davranıs Dalı seref Diploması Ödülü’nü Orhan Avcıoglu-Burçin Korkmaz ikilisine verme kararı alarak

ödüllendirdi

CUPRA’NIN ÜSTÜ AÇILIYOR

SEAT’ın bu yıl 30’uncu yıldönümünü kutladığı

model ailesi Ibiza’ya yeni bir konsept araç eklendi: SEAT Ibiza Cupster. Roadster bir

cabrio tasarımına sahip yeni konsept aracı tasarımıyla ilgi

çekiyor

SEAT 2014 Wörthersee Treffen’te üstü açık, eğlenceli modeli SEAT Ibiza CUPSTER’i tanıtıyor. Ibiza’nın 30. yıldönümünde ailenin yeni konsept aracı olarak tanıtılan Ibiza CUPSTER, yüksekliği, aracı sarmalayan ön cam ve tamamen kaldırılmış tavanıyla, hem sürücü hem de ön koltuktaki yolcu için sıra dışı bir keyif sunuyor. Ibiza CUPRA’nın 180 PS TSI motoru ve DSG çift kavramalı

şanzımanına sahip model oldukça da dinamik. Tasarımıyla genç ruhlu ve dinamik bir özellik sergileyen ve fiyatının hakkını verenIbiza’nın temellerine dayanan Ibiza CUPSTER, görünümüyle son derece iddialı. Bu iki kişilik eğlenceli modelin tavanı yok ve klasik ön camı ise daha  alçak  ve  aracı  çevreleyecek  şekilde  planlanmış.  Buna  karşılık,  sürücü  ve  ön  koltuktaki  yolcu,  seri  üretim  versiyonun-dan 80 milimetre daha alçak dizayn edilmiş oturma pozisyonları sayesinde, güvenli yolculuk yapabiliyor. Ibiza CUPSTER, tamamen ye-nilenen oranlara sahip; daha geniş, daha alçak ve hatta daha güçlü. Direksiyon özel bir deri türü olan anilin deriyle kaplanmış. Saf an-ilin deri, boya maddesi kullanılmadan renklendiriliyor, bu da onu açık gözenekli, elastik ve mükemmel dokulu bir hale getiriyor. SEAT Design tarafından özel olarak tasarlanan ve üretilen araç, yine kendisi için formüle edilmiş bir renkle; ‘Turuncu’yla sunuluy-or. Aracın iç kısmı sadeliği yansıtıyor ve birçok Avrupa ülkesinde düzenlenen Ibiza Trophy’lerden tanınan yarış modellerine dayanıyor. Mini-malist detaylar, sürücü bölümündeki siyah Alcantara döşeme ve alçak açılır kapanır koltuklar gerçek bir yarış aracı hissi sağlıyor. Performansı aile-nin sportif üyesi Ibiza CUPRA’ya dayanan CUPSTER de, 1.4 TSI motor yer alıyor. 180 PS güç üreten motor, DSG şanzımana sahip.

Kompakt segmentinin en çok tercih edilen otomobillerinden Astra, iki farklı beygir ve farklı birçok

ihtiyaca cevap veren donanım seçeneklerine sahip. 1.6 litrelik 136 beygir güç ve 320 Nm tork üreten 6 ileri

manuel sanzımanlı motor sakin çalısma karakteri ve düsük yakıt tüketimiyle dikkat çekiyor. 100 km’de 3,9

litre yakıt tüketimine ve 104g/km emisyon degerine sahip. 110 beygir güç ve 300 Nm tork üreten diger

manuel sanzımanlı dizel motor seçenegi ise 100 km’de 3,7 litre yakıt tüketimi ve 100 gramın altında CO2

emisyon degerine sahip 66 bin liradan baslıyor

OPEL’DE YENI NESIL DIZEL

Opel Türkiye Genel Müdürü Özcan Keklik “ Zafira Tourer ve Meriva

modellerinde sunulan yeni nesil 1.6 litre dizel motorumuz, Astra ile Opel’in tüm ürün gamına yayılmaya devam ediyor. Yeni ürün ve motor-şanzımanlara sahip modellerimizi pazara sunmaya devam edeceğiz. 2016 yılına kadar 4,5 milyar Euro tutarındaki yatırım ile 13 yeni motoru pazara sunarak motor portföyümüzün %80’ini yenilemiş olacağız. Yeni ürün ve Yeni nesil dizel

motorlarımız, Opel tarafından geliştirilmiş tümüyle yeni bir nesle atılan adımları simgeliyor. Yeni nesil motorumuzun en dikkat çeken karakteristiği Opel ürün gamımızın en sessiz ve sınıfının en güçlü motoru olması. Bizim için lokomotif misyona sahip olacak motorumuzu, Opel’in en çok satan modeli ünvanına sahip Astra’da sunmanın mutluluğunu yaşıyoruz. Düşük yakıt tüketimini ve çevre dostu olma özelliğini sessizliğiyle birleştiren motorumuz ile 2014’te daha iddialıyız. Türkiye

pazarında yeni dizel motora sahip Astra modelimiz ile bu yıl içerisindeki satış çıtamızı yükseltmeyi amaçlıyoruz. 1.6 litre dizel motorumuzu önümüzdeki yıl farklı modellerimizde otomatik şanzıman seçeneğiyle sunacağız. Dizel otomatik şanzıman seçeneğini segmentinin en çok tercih edilen otomobillerinden Astra modelimiz yanında Amiral gemimiz Insignia ve geçen yıl en iyi dört çeker ödülü alan Mokka modelimizde sunacağız.” Özcan Keklik otomotiv pazarına

yönelik sorulan soruya, kur ve faizlerde yaşanan yükselişlerin, ÖTV oranlarındaki artışın ve kredi işlemlerine yönelik getirilen sınırlamaların etkisiyle yılın ilk çeyreğinin geçen yıla göre %25 daraldığını ancak nisan ayı itibariyle pazarda bir toparlanmanın olduğunu ve sektörü ilgilendiren önemli etkenlerde bugünkünden farklı olumsuz bir gelişme olmadığı sürece yılsonunda 700 bin dolaylarında bir pazarın olacağını ifade etti.

100 km’de 3.9 litre Tümüyle alüminyumdan oluşan gövdesi sayesinde yeni 1.6 CDTI motor, yeni Euro 6 emisyon standartlarını karşılıyor. Güçlü NOx Teknolojisi (LNT) kullanılarak Nitrojen Oksit (NOx) seviyeleri azaltıldı. Özel yapısı sayesinde bakım gerektirmiyor veya fazladan bir sıvı tankı bulunmuyor. Yeni motor yelpazesinin en dikkat çeken bir diğer karakteristiği ise şaşırtıcı derecede sessiz ve titreşimden yoksun olması. Overboost ile 320 Nm’ye varan anlık performans etkileyici. Yeni 1.6 CDTI dizel motor, ayrıca Start & Stop Sistemi’ni standart olarak sunuyor. Opel Astra hatchback, notchback ve Sports Tourer modelleri için sunulan dizel seçeneği içinde, tümüyle yeni 100 kW/136 hp ‘lik 1.6 CDTI göze çarpacak. En yeni nesil, tamamen alüminyum turbo ünitenin değişken performans düzeyleri 1,7 litrelik silindire sahip motorların yerini alarak Opel’in dizel portföyünde yeni bir çağ açacak. Astra sıfırdan 100 km/sa hıza 10,3 saniyede (notchback: 10,1 saniye); beşinci viteste 80′den 120 km/sa hıza yalnızca 9,2 saniyede (notchback: 9,1 saniye, Sports Tourer: 9,9 saniye) ulaşıyor. En yüksek hızı 200 km/sa. Opel’in, 1.6 CDTI motora yönelik Avrupa’daki üretim tesislerine yaptığı yatırım 50 milyon Euro. Yeni nesil turbo dizelin 81 kW/110 hp’lik versiyonu ilk kez Cenevre’de

görücüye çıkacak. Ayrıca düşük devirde tork özelliğine sahip bu motor, 300 Nm’lik maksimum tork üretiyor. NEDC testinde 100 km’de 3,7 litre dizel yakıt tüketimi sağlayan motor, 100 gramın altında CO2 emisyon değerine sahip. Emisyon değeri yalnızca 97 g/km. Astra hatchback, notchback ve Sports Tourer sıfırdan 100 km/sa 12,0 saniyede ulaşıyor, en yüksek hızı ise186 km/sa’tir. 110 beygirlik güce sahip dizel motorun başlangıç fiyatı 66 bin TL, 136 beygirlik güce sahip dizel motorun başlangıç fiyatı ise 71 bin TL. Astra HB 1.6 litre 136 beygir gücündeki dizel fiyatları 71 bin ile 77 bin TL arasında değişen Sport ve Cosmo donanımıyla satılıyor. Yeni Astra Sports Tourer modelinin tek donanım seçeneği Sport 81 bin TL. Sedan gövde tipinde ise Edition, Business , Sport ve Cosmo olmak üzere dört gövde tipi mevcut ve fiyatları 70 bin ile 82 bin TL aralığında. 1.6 litrelik 110 beygir gücündeki dizel motor seçeneği ise Yeni Astra HB modelinde Enjoy Active ve Sport olmak üzere iki donanım seçeneğiyle, Sedan modelinde Edition, Business ve Sport donanımları ile sunuluyor. Astra HB 1.6 litre 110 beygir gücündeki dizel fiyatları 66 bin ile 81 bin arasında değişiyor. Sedan gövde tipinde ise fiyatlar 68 bin TL ile 72 bin TL arasında.

Otomotivde Alman deyince akla gelen ilk markalardan olan Mercedes-Benz kısa bir

süre önce yeniledigi C-Serisine SW versiyonunu ekledi.

Eylül ayında pazarda yer alması beklenen model hafta sonu gezmelerini seven genis aileler

için iyi bir seçenek

Alman üretici Mercedes-Benz C-Serisi’nin station wagon versiyonunu pazara sunacak. Eylül ayında gelmesi planlanan model sportif tasarımı ve konforuyla dikkatleri üzerine çekiyor. Selefinden 96 mm daha uzun olan C-Serisi SW 4.70 cm uzunluğunda. 80 mm artan aks aralığı

2.48 cm ulaştı. Bununla birlikte iç mekanda 45 mm daha fazla diz mesafesi ortaya çıkıyor. Aracın bagaj hacmi 490 litre iken koltuklar katlandığında bu hacim 1510 litreye kadar çıkıyor. Easy Pack adı verilen ve ellerinizi kullanmadan ayağınızı arka tamponun altına götürmenizle bagaj kapağının açılmasını sağlayan bir teknoloji ise yeni otomobilde opsiyonel olarak sunuluyor. Dikkatleri çeken en önemli husus ise boyutlardaki büyümeye rağmen 65 kilogram daha hafiflemesi. Adeta diyete giren otomobilde benzinli ve dizel motorlar görev yapıyor. Hatta bu motorlarında yüzde 20 daha az yaktığı da iddia ediliyor. Dizel motor seçeneğinde 115 ile 204 beygir arasında değişiyor. 1.6 litrelik benzinli motor seçeneğinde ise 156 beygirden 333 beygire kadar sunulan güç seçenekleri mevcut.

C-SERISI GENISLIYOR

Bu yıl 33. kez düzenlenen ve Volkswagen modifiye etkinliği olarak da bilinen

Avusturya’daki Wörthersee 2014, Skoda’nın da iki dikkat çekici ve birbirinden farklı konseptinin tanıtımına sahne oldu. Çek üretici Skoda, burada popüler SUV modeli Yeti’nin ralli araçlarından esinlenilen donanımlara sahip heyecan verici Yeti Xtreme konseptinin dünya tanıtımını gerçekleştirirken, tamamen stajyerlerin Citigo’dan geliştirdiği iki kişilik CitiJet konseptini de ziyaretçilerin beğenisine sundu. 200 binden fazla ziyaretçinin katıldığı ve modifiye tutkunlarının akın ettiği Reifnitz’deki GTI etkinliğinde dünya tanıtımı yapılan Skoda Yeti Xtreme, yenilenen ve Türkiye’de de

satışa sunulan SUV sınıfındaki Yeti Outdoor’dan geliştirildi. Skoda’nın motorsporlarında başarılı bir geçmişe sahip olduğunu simgelemek amacıyla ralli araçlarındakine benzer unsurlara yer verilen Yeti Xtreme’de, mat gri gövdeyle birlikte jantlar ve tavanda kullanılan sarı/yeşil karışımı boya hayli ilgi çekti. 17 inçlik alaşım jantlar ve geniş arazi lastikleri, Yeti Xtreme’in yerden yüksekliğinin artmasını sağlarken, aracın ön bölümünde geniş bir korumayla güçlendirilmiş tampon bulunuyor. Aracın kaslı çamurlukları dikkat çekerken, kapıların alt bölümünde yine geniş bir metal koruma bandı bulunuyor. Susturucusuz olarak kullanılan çift egzost çıkışı ise aracın dinamik görüntüsüne

“sesli” katkı sağlıyor. İç mekandaysa ralli araçlarındakine benzer unsurlara yer verildi. Özel yan desteklere sahip dört adet Recaro spor koltuk, dört noktalı emniyet kemerleri, vites değiştirme kulakçıklarına sahip sportif direksiyon simidi ilk göze çarpanlardan. Kapı içi panelleri karbon fiber, alüminyum paspaslar, tamamen farklı tasarlanan ve ralli araçlarını andıran orta konsol, yangın söndürücü gibi unsurlar da, yine iç mekanda yerini alıyor. 150 HP’lik 1.8 lt TSI motor ve 6 ileri DSG şanzımanla donatılan Yeti Xtreme, 0-100 km/s hızlanmasını 9 saniyede tamamlıyor. Araçta, ayrıca Octavia’nın performans modeli RS’ten alınma frenler kullanılmış. Skoda’nın Wörthersee 2014’te

ilk kez sergilediği bir başka konsept de, tamamen stajyerler tarafından geliştirilen CitiJet oldu. Citigo modelinden geliştirilen CitiJet, stajyerlerin bir genç otomobilinde hayal ettiği tüm özellikleri bünyesinde barındırıyor. İki kişilik araç, dikkat çekici mavi ve beyaz metalik renklere, 16 inçlik sportif mavi/beyaz renkli alaşım jantlara, elde üretilen arka rüzgarlığa ve çift çıkışlı güçlü egzozlara sahip. Tavanı olmayan CitiJet’in iç mekanında sportif unsurlar yer alırken, özel 300W gücünde müzik sistemi ve sesle birlikte yanıp sönen mavi LED ışıklar da unutulmamış. CitiJet’in kaputunun altındaysa 1.0 lt MPI (75 HP) motor bulunuyor.

IKI FARKLI KONSEPT

Çek üretici Skoda, hazırladıgı dikkat çekici iki farklı konsepti Avusturya’da

düzenlenen modifiye etkinligi “Wörthersee 2014”te tanıttı. Skoda, bu etkinlikte, ralli geçmisine de gönderme yapan

Yeti Xtreme konseptinin “dünya tanıtımı”nı gerçeklestirirken, tamamen stajyerler tarafından gelistirilen iki kisilik üstü açık CitiJet’i de sergiledi

SPORTIF SURUS KEYFININ TADI YENILENDI

Maksimum sürüs keyfi sunan R.S. serisi, Renault’nun Formula 1 uzmanlıgını gözler önüne seriyor. Yeni Clio R.S. 200 EDC 44.000Euro, Megane R.S. 2.0T ise 45.000Euro fiyat ile Türkiye’de Haziran 2014’ten itibaren

siparis üzerine satısa sunuluyor

Yeni Clio R.S. 200 EDC, duygu odaklı, yüksek performans ile F1’e tarzına çok yakın, gayet yalın bir görünüm ile sıcak bir tasarım sunuyor. Clio R.S. özel tamponlar ve eşikler,

çift egzoz çıkışı, rs otogündem 3cömert boyutlu jantları kendini farklı hissettiriyor. Aerodinamiği arttırmak için arka difüzör, ve özel tasarımlı rüzgarlık R.S.’in en belirgin özelliklerinden. Yeni Clio R.S’in baskın siyah tonunun şıklığına kontrast yaratan kırmızı ayrıntılar, iç mekanı farklılaştırıyor. Kırmızı renk, dikişler ve spor direksiyonun sıfır noktası ile aynı zamanda havalandırma çerçeveleri ve kapı çıtaları üzerinde de kullanılmış. Vites kolu topuzu da kırmızı detaylar sunuyor. Koyu metal renkli vites değişim kumandaları, direksiyon arkasında sürekli olarak yer alıyor. Renault Sport araçların geleneksel güçlü noktası olan yan takviyeli koltuklar, Clio R.S.’den beklenen konforu ve beklenen kusursuz korumayı sağlıyor. 1.6 benzinli Turbo motorun 6 vitesli çift kavramalı vites kutusu ile birleşimi, Yeni Clio R.S. 200 EDC’ye özel. Yeni Clio R.S., 200 bg güç ve 240 Nm torkun yanında, manuel veya otomatik olarak seçilebilen vites kutusuna sahip. Yeni Clio R.S. 200 EDC gündelik keyif için düşük devirlerden itibaren yüksek bir tork ve kendinden emin sportif bir kullanım için yüksek hızlarda güç ve hızlanma sunuyor. 0’dan 100 km/s’e çıkmak için 6,7 saniye, 1000m durma deparını aşmak için 27,1 saniye ve pistte 230 km/saatlik maksimum hız: Yeni Renault Clio R.S. 200 EDC şehirli bir Clio’da uyuyan bir Renault Sport. Yeni Clio R.S. 200 EDC sınıfında eşi olmayan biz dizi yeniliği bir araya getiriyor. « R.S. Drive » seçeneği ile « Normal » kullanımda Yeni Clio R.S. bir Clio’dan beklenen bütün özelliklere sahip: sessizlik, konfor, kullanım tasarrufu. Dinamik kullanımda, « Sport » veya « Race » modunda, araç müthiş bir spor araç haline geliyor. R-Link internet bağlantılı entegre navigasyon ve multimedya sistemi, Clio HB’te olduğu gibi Clio R.S.’in de vazgeçilmezlerinden. R-Sound uygulaması ise R-Link’e farklılık ve eğlence katıyor. R-Link tablet ile bağlantılı bu uygulama hoparlörler yolu ile bir motor karakteri gerçek sesi simüle ediyor. 3’ü Yeni Clio R.S.’e özel 7 ses bulunuyor: Alpine A110, R8 Gordini ve Nissan GTR gibi.R-Link multimedya dokunmatik ekranda entegre olan R.S. Monitor 2.0 « yerleşik telemetri » sistemi canlı gösterge ve araç veri edinme fonksiyonlarını kapsıyor. Launch Control fonksiyonu ise deparları maksimum etkin bir gerçekleştirmeyi sağlıyor. Bu sistem yol üzerindeki duraklı kalkışları tam anlamıyla kumanda edebiliyor. Maksimum sürüş keyfi sunmak üzere dizayn edilen, Megane serisinin en üst modeli Yeni Megane R.S. Renault markasının yeni tasarım kimliğine kavuştu. Güçlü ve sportif tasarımı ile her zaman sınıfının simgesi olan Yeni Megane R.S., tamamen değişen ön tamponu, belirgin Renault logosu ve bu güçlü yapıyı destekleyen etkileyici çizgiler ile artık çok daha dinamik ve güçlü. Etkileyici yeni far tasarımı ile desteklenen Yeni Megane R.S’in çekim gücü Renault’nun Formula 1 başarısına bir gönderme olan kırmızı F1 kanadı ile tamamlanıyor.

İç tasarımında da sportif detayları ve kırmızı dokunuşları ile dikkat çeken Yeni Megane R.S., Renault Sport nakışlı Recaro koltukları ile üst düzeyde seçkinlik ve ayrıcalık sunuyor. Yeni Megane R.S. 2.0 T, 1998 cm3 silindir hacmine sahip, 265 bg motoru ve 360 Nm tork değeri ile gerçek bir sportif sürüş heyecanı yaşatıyor. Bu güçlü motor, 254 km/maksimum hız değeri ve 6”’de gerçekleştirdiği 0-100 km hızlanması ile performans ve tutkuyu birleştiriyor. Yeni Megane R.S. Renault Sport’un bilgi birikiminin kalbinde yer alan bir dizi teknolojiyi ve sürüş dinamiğini de yollara taşıyor. Kilitli Diferansiyel, Chassis Cup ve R.S. Monitör teknolojileri ile sürücüye sadece şasinin mükemmelliğinden ve motorun yüksek performansından yararlanmak kalıyor. 3 modlu Elektronik Denge Programı (ESC) ile Yeni Megane R.S., birden fazla yüze sahip bir otomobile dönüşüyor. Normal modda, bütün güvenlik sistemleri aktive ediliyor ve tüketim sınırlı kalıyor. Sport moda ise, fren amplifikatörü devre dışı kalıyor, ESP ayarları daha sportif bir sürüşe uyarlanıyor, pedalın tepki hissi daha hızlı hale geliyor.

ESP Off modunda, ESP tamamen hizmet dışı kalıyor ve o andan itibaren pilotun yeteneğini tam anlamıyla sergilemesine izin veriyor. R-Link multimedya dokunmatik ekranda entegre olan R.S. Monitor 2.0, canlı gösterge ve araç veri edinme fonksiyonlarını kapsıyor. Pistin planını bir USB tuşuyla indirerek, sürücüler tur bazında ilerlemeyi gözlemleyebilmeleri için otomatik bir kronometreye erişim sağlayabiliyor. En iyi saha performansları, aracın pistteki pozisyonu, gücü, devri, direksiyon açısı ve pedal hareketleri “yeniden oynatabiliyor”.

20 YILIK DESTAN

Kompakt SUV segmentinin ilk aracı Toyota RAV4 20’nci

yıldönümünü kutluyor. Toyota’nın kompakt

4WD modeline yönelmesinin ilk adımı 1989 yılında Tokyo Motor Show’da

görücüye çıkan RAV-FOUR konsepti ile basladı

Zorlu arazi şartlarının üstesinden geldiği kadar, şehir yol-larına da mükemmel uyum sağlayan RAV4, ilk olarak Mart 1994’te Cenevre Otomobil Fuarı’nda görücüye çıktığında,

4×4 otomobiller için yeni bir çağı başlatmıştı. İlk dört tekerlek-ten çekiş sistemine sahip RAV4 piyasaya sunulduğu 1994’te 53 bin adetlik satış gerçekleştirdi. İlk kez dört tekerlekten çekiş sistem-ini sunan “Recreational Active Vehicle” (Eğlence Aktivite Aracı) RAV4’ün 2013 yılındaki satış rakamları ise 1994 yılının 10 katına ulaşarak 5 milyon 200 bin adeti geçti. 1994 yılından bu güne kadar üretilen RAV4’lerin yüzde 90’ı bugün hala dünya yollarında. Toy-ota’nın “Şehir içi 4×4” modeli RAV4 geleneksel 4×4 otomobille-rden her yönüyle farklı bir araç olarak göze çarpıyor. Bugünün B segmenti araçlarından kısa olan RAV4, bu özelliğiyle de yeni ne-sil otomobillere de öncülük ediyor. 2010 yılında 10 farklı kompa-

kt SUV modeli varken, bugün bu sayı 19’a kadar ulaşmış durumda. Avrupa’da büyümekte olan SUV segmentinde satış adetleri de 2013 yılında 848 bini aşmış durumda. Birinci nesil RAV4’ün eğlenceli sürüşünü ve dizaynını korurken, dördüncü nesil RAV4 “yeni trend-lerin belirleyicisi” olma özelliğini sürdürüyor. RAV4 sahipleri de oto-mobillerini, mükemmel manevra kabiliyeti, yüksek sürüş konumu ile birleşen geniş görüş açısı, çok yönlülük ve her koşulda güven verici olarak niteliyorlar. RAV4 off-road kabiliyetlerinden ödün vermek-sizin aile kullanımına uygun bir otomobil olarak öne çıkıyor. RAV4 kullanıcılarına güçlü, sofistike ve dinamik bir tasarımın yanı sıra ye-nilenmiş birinci sınıf kalitede bir iç mekan tasarımı, daha geniş iç mekan ve yükleme kapasitesi, yüksek konfor, kullanışlılık ve güven-lik sunuyor. Yeni aktarma organlarına sahip olan RAV4, şu ana kadar sunulan en geniş motor ailesiyle önceki jenerasyonlardan %11 daha düşük emisyon değerleriyle dikkat çekiyor. RAV4, daha iyi odak-lanmış sürüş pozisyonuyla birlikte ayarlanmış ön ve arka süspansiyon sistemleri, elden geçirilen elektrikli direksiyon sistemi ve yeni geliştir-ilen “Sport” modu seçeneğine sahip. Bunun yanı sıra 4 tekerlekten çekiş sistemi ve bütünleştirilmiş dinamik sürüş sistemi ile yeni RAV4 olağanüstü denge ve çevikliğiyle hem kuru hem ıslak zeminde yola daha iyi tutunarak kusursuz bir sürüş deneyimi sunuyor. RAV4 zorlu arazi şartlarının üstesinden geldiği kadar, şehir yollarına da mükemmel uyum sağlamasıyla segmentindeki öncü rolünü halen devam ettiriyor.

VW CAMPER GERI MI DÖNÜYOR?

Bir zamanlar efsane bir model olan Volkswagen Camper’ı tekrardan piyasaya sürecek. T modelinin versiyonu olacak olan Camper, ilk adımı Beetle adıyla

atacak

VW yeni Beetle için çalışmalar şimdiden başladı.

Fakat ürün gamına eklemeler olacak gibi. Bunlardan en önemlisi 1950’lerde üretilmeye başlanan “T” modelinin Camper versiyonun güncel uygulaması, ayrıca retro bir crossover ve gene retro coupe da eklenebilir. Mevcut Beetle eski bir şasiye

sahip, yani VW Golf MkVI şasisinin üzerine konumlanmış. VW ise yeni harika şasisi MQB’yu tüm modellerinde kullanmak istiyor. Bu yüzden yeni Beetle MQB şasisi üzerine konumlanacak. Tüm yeni retro modellerin Beetle adıyla çıkması tam netlik kazanmadı ama Beetle markası bünyesinde

farklı versiyonları barındıracak güce sahip. Rakip markaların tek modelden farklı versiyonlar üretme gayesi, VW’ne ilham vermiş gibi duruyor. 2011 yılında Cenevre fuarında konsept araç olarak tanıtılan Camper VW Up modeliyle bağlıydı, yani Up şasisi üzerine inşa edilmişti ve elektrikli olarak tasarlanmıştı. Şimdi ise

Beetle modelinin içine alıp daha büyük olması tercih edilmiş gibi duruyor. 60’lardakine benzer retro bir dış tasarımı olacağı tahmin edilen Camper’ın motor teknoloji ise modern bir yapıda olacak. Bir litrelik üç silindirli motorun kullanılacağı ve isteğe bağlı dört teker çekiş sisteminin de alınabileceği öngörülüyor.

ILK ÇEYREKTE PAZAR PAYI ARTTI

Model yeniliklerine devam eden Skoda, daralan pazarda pazar payını

artırmayı sürdürüyor. Nisan ayında pazar payını %2.12’ye çıkaran Skoda, ilk dört

ayın toplamında da %2.08’lik paya ulastı

Türkiye’de de biribiri ardına yeniliklerini piyasaya sunan Skoda, bu sayede

otomotiv pazarında yaşanan ve yüzde 20’leri aşan düşüşe rağmen pazar payını artırmayı sürdürüyor. Nisan ayındaki

satışlarıyla pazar payını % 2.12’ye çıkarmayı başaran Skoda, ilk dört ayın toplamında da % 2.08’lik paya ulaştı. 2014 yılındaki kur, ÖTV artışı ve kredi sınırlaması ile birlikte Türkiye otomotiv pazarında düşüşler yaşanırken,

Skoda, yıl sonu için hedeflediği yüzde 2.5’lik pazar payına ulaşma yolunda emin adımlarla ilerliyor. Yılın ilk dört ayında pazar payını yüzde % 2.08’e yükselten Skoda, bu dönemde 2 bin 744 adetlik satışa ulaştı. Skoda’nın, 2013 yılının aynı

dönemindeki pazar payı ise % 1.72 olmuştu. Skoda, Nisan ayında ise geçen yılın aynı döneminde % 1.92 olan payını % 2.12’ye kadar yükselterek, ilerlemesini sürdürdü. Nisan ayında Skoda satışları 907 adet olarak gerçekleşti.

ALMANYA ONU ÇOK SEVDIUluslararası Tasarım Ödüllü ve Alman Sırt Saglıgı En-

stitüsünden onay alan ilk ve tek otomobili Opel Meriva oldu

Meriva, Alman Sırt Sağlığı Enstitüsü tarafından onay alarak AGR kalite işaretini taşıyan ilk ve tek otomobil oldu. Sınıfının en sessiz ve en

kuvvetli dizel motoru, 100 km’de sadece 4,4 litre düşük yakıt tüketimi, akıllı IntelliLink bilgi eğlence sistemi, FlexDoors kapıları, FlexSpace oturma düzeni, FlexFix bisiklet taşıyıcı sistemi, Gelişmiş Halojen AFL (Gelişmiş Aktif Ön Aydınlatma), LED gündüz farları, Park Asistan Sistemi,1.500 litrelik bagaj hacmi ve birçok farklı saklama gözü ile Opel Meriva otomobil

severlerin gözünde her zamankinden daha çekici hale geliyor.

ISPANYOL MODEL 30 YASINDA

SEAT, tarihindeki en çok satan modeli olan Ibiza’nın 30’uncu yaşını kutluyor. Bugüne kadar geliştirilen 4 nesliyle, 5 milyon adetlik bir satış rakamına ulaşan Ibiza, genç

ruhu, sportifliği, dinamizmi ve verimliliği ile 30 yıldır kullanıcıları ile buluşuyor

İlk kez 1984 Paris Otomobil Fuarı’nda görücüye çıkan Ibiza, o günden bu yana SEAT

markasının en popüler modeli oldu. Ibiza, İspanya’nın renkli ve heyecanlı ruhunu yansıtan bir model olarak, ilk yılında büyük ilgi gördü. Akdeniz’in partileri ve dinamizmiyle ünlü adasından ismini alan Ibiza, birkaç yıl içinde Fransa, Almanya, İtalya, İngiltere, Portekiz ve Meksika’da beğenilen bir model olmayı başardı. Tasarım Ibiza için her zaman en önemli noktalardan biri oldu. Markanın tasarım DNA’sını yansıtan model, mühendisler veya

tasarımcılar değişse de ruhundan bir şey kaybetmedi. Dört nesli de otomotiv dünyasının saygın isimleri tarafından tasarlandı. İlk nesil (1984-1993), ünlü İtalyan tasarımcı ve Italdesign firmasının sahibi Giorgio Giugiaro’nun imzasını taşıyordu. İlk Ibiza, Karmann tarafından geliştirilen karoser ve Porsche’nin geliştirdiği “System Porsche” motor teknolojisiyle yollara çıktı. İkinci nesil (1993-2002) de yine Giugiaro’nun tasarımının, daha yuvarlak hatlarına ve o zamanlarda üst segmentlerin sahip olduğu mühendislik

dokunuşlarına sahipti. Şu anda Volkswagen Grubu Baş Tasarımcısı Walter de Silva’nın tasarladığı üçüncü nesil Ibiza (2002-2008), motor yelpazesi, üretim kalitesi ve dinamik performansıyla öne çıkıyordu. “Çevik Şasi” adı verilen konsept, dikkat çekici tasarımı çeviklikle buluşturdu. Ibiza’nın şu anki neslinin tasarımını ise SEAT Baş Tasarımcısı Luc Donckerwolke üstlendi. “Ok Tasarımı” adı verilen konsept ile tasarlanan son nesil Ibiza, gövde kısmındaki geometrik çizgileri ve yan bölümlerdeki dinamik çizgileriyle

önceki nesillere göre daha sportif görünümü ile dikkat çekiyor. SEAT Ibiza ailesinin ilk sporcusu, 100 HP gücündeki SXI oldu. Bu model, bugün de kendine has bir hayran kitlesi olan CUPRA (Cup Racing) ve FR (Formula Racing) versiyonların atasıydı. 1996 yılında SEAT, 150 HP güç üreten iki litre motora sahip CUPRA versiyonuyla yüksek performansı, sportif görünüm ile buluşturdu. FIA 2 Litre Dünya Ralli Şampiyonası’nda yarışan Ibiza Kit Car, 1996, 1997 ve 1998 yıllarında yarışlardan zafer ile ayrıldı.

ADAM’DAN MINI CROSSOVERCenevre Motor Show’da dünya prömiyerini yapan Opel’in mini sehirli crossoverı Adam Rocks Avrupa caddelerinde

Opel’in 3 kapılı mini crossoverı 3.7 metrelik boyu, kaslı görünüme sahip katlanabilir kumaş tavanı ve yeni nesil 1.0 litrelik ECOTEC Doğrudan

Püskürtmeli Turbo motoru ile standartları yeniden belirliyor. üç silindirli motor, 115 hp’lik güç ile sunuluyor. Swing Top kumaş tavan, bakışları üzerine toplayan özgün tasarımı IntelliLink bilgi-eğlence sistemi ile sunuluyor. Sistem sayesinde, yaklaşan olumsuz hava koşulları renkli bilgi ekranından takip edilebiliyor ve tavan otomatik olarak kapanıyor. Böylece manzara keyfi bir yağmurla bozulmuyor. 18 inçlik jantlardaki klipsleri, ön ızgara yapısı, özel vurgu yapan LED farları ile tam boy çalışan elektrikli kumaş tavan, ince ve bumerang tasarımlı sinyal lambaları ile dikkat çekiyor. Opel mühendislerinden oluşan ekip, EMC (elektromanyetik uyumluluk) laboratuvarlarında ADAM Rocks’ın geliştirilme programından seri üretimine kadar her aşamada rol aldılar. Otomobilin elektronik sistemlerinin olası elektromanyetik karışmalara nasıl tepki verdiğini test ettiler. Dışarıdan gelen elektromanyetik radyasyon verilerine karşı testi başarıyla tamamladı. Sonuç Opel’in yeni mini yaşam tarzı crossover’ındaki bilgi-eğlence sisteminin keyfine gölge düşüremez.

LİDER MEDYA

GENEL YAYIN YÖNETMENİALİ YILDIRIM

otogundem@gmail.comaliyildirim@xn--otogndem-95a.com

haber@xn--otogndem-95a.com

GENEL KOORDİNATÖRDİLEK SUNMAN

haber@xn--otogndem-95a.com

REKLAM KOORDİNATÖRÜÖNDER YILDIRIM

ERHAN KAYAreklam@xn--otogndem-95a.com

HUKUK DANIŞMANIMEHMET YILDIRIM

www.otogündem.comwww.otomobilgundemi.comwww.otomobilgundemi.net

OTO GÜNDEM’İNTÜM HAKLARI SAKLIDIR

SUV’DA HACIMLER UFALIYOR

Akaryakıt fiyatlarının artması ve özellikle motorindeki yükseliş otomotiv markalarını yeni arayışlara yöneltmeye başladı. Özellikle yeni nesil benzinli motorların küçülen ha-cimleri yakıt tasarrufunda neredeyse dizellere taş çıkarıyor. Bunun yanında Avrupa’da popüler segment haline gelen B-SUV’lar bu yeni teknolojiyle birleşince markalar farklı bir çok seçeneği pazara sunmaya başladı. Renault, Captur modeliyle bu örneklerin ilk

isimleri arasında yerini alarak bizim konuğumuz oldu

RENAULT CAPTUR 0.9 TCe TESTHABER-FOTOğRAF: ALİ YILDIRIM

Türkiye’de yüksek akaryakıt fiyatları ve ÖTV zamları otomotiv sektörünü farklı teknolojilere sürüklemeye başladı.

Bunlardan ilki olan küçük hacimli benzinli üniteler artık hem dizellerin tasarrufunu sağlarken hem de ÖTV’ye ufak bir çalım atıyor. Tasarrufu sevenler için iyi bir seçenek

olan bu modeller hem kullanırken hem de alırken tüketicinin yüzünü güldürüyor. Bizimde bu hafta konuğumuz olan Renault Captur, bunu çok iyi ifade ediyor. Özellikle son zamanlarda B-SUV’ların ülkemizde gördüğü ilgi azımsanacak gibi değil. Renault Captur modeliyle hem bu sınıfa hitap ediyor hem

de küçük hacim teknolojisini gözler önüne seriyor. Artık dizel seçeneklerin yanında sunula bilen bu motor seçeneklerinde Fransız üretici Captur modeliyle yer alıyor. Renault’un Clio modelinde tanıştırdığı 0.9 litrelik TCe ünite Captur modelinde de kendine yer buluyor.

İlk olarak Captur’a tasarım açısından baktığımızda, hormonlu bir Clio ile karşılaşıyoruz. Modelde Renault ailesinin yeni yüzünde yer alan büyük logo ilk olarak dikkat çekiyor. Çift taraflı hava kanalları üzerinde yer alan siyah piyano boyası bizi çekik farlara kadar götürüyor. Sis farlarının etrafında yay şeklindeki bir testereyi andıran krom kaplama sportif bir görünüme katkı sağlıyor. Hormonlu Clio olarak adlandırdığımız araçta LED’ler sis farlarının üstüne konumlandırılarak farklı bir kombinasyon yakalanmış. Aracın yan tarafına geçtiğimizde dikkatlerimizi çeken hiç kuşkusuz jantları. Test aracımızın beyaz tavanı, turuncu gövdesi ve siyah detayları uyum içinde. Arka kısım farklı bir model olduğunu hissettiriyor. Aracın boyutlarına bakacak olursak 4.122 metre uzunluğa, 1.778 metre genişliğe sahipken yerden yüksekliği 1.566 metre olarak hesaplanmış. Bu boyutlarla araç sınıfına göre en kısa modeller arasında yer alıyor. Captur tasarımında kişisel davranmakta mümkün. Farklı renk ve detaylarla birlikte karakterinizi yansıtmak hiçte zor değil. Aracın iç mekanına baktığımızda dış tasarımla paralel özelliklerle karşılaşıyoruz. Tamamen Clio’dan alınan iç mekanda kullanılan siyah piano boyası kalite hissini arttırmış. Kullanılan malzeme ve işçilikte sınıfına göre iyi düzeyde. Teknolojik anlamda da kendini gösteren aracın en büyük özelliği, 7 inçlik R-NAV sistemi. Navigasyon özelliğini de sunan bu sistem kokpiti bir hayli

modern gösteriyor. Yeterli düzeyde saklama gözüne yer verilen Captur’da torpido gözü çekemce şeklinde tasarlanmış ve bir hayli kullanışlı. Arka kısımdaki yolcularda baş ve diz mesafesi açısından sorun çekmeyen Captur’un, koltuk kılıfları sökülebiliyor. 377 litrelik bagajıyla araç rakiplerine hacim konusunda çalım atıyor. Akıllarda ki en önemli soru ise küçük hacimli motorların çekiş gücü. Renault bunu 0.9 litre hacmindeki benzinli ünitesiyle sunuyor. Alt devirlerde araç çok canlı değil. Fakat devir arttıkça verim artıyor. Dik yokuşlarda alt viteslerde gitmeyi seven Captur asıl hünerini yakıt tüketiminde gösteriyor. Renault Captur, fabrika verisi olarak 100 kilometrede ortalama 4.9 litre yakıt tüketiyor. 45 litrelik yakıt deposu bu oranla ortalama 900 kilometre menzile sahip olduğunu gösteriyor. Bizim yakıt denemelerimizde bu tüketim 5.6 litre civarında seyrederken, sabit kullanımlarda 4.9 litre seviyelerini görmek hiçte zor değil. 898 cclik motor 5250 d/d’de 90 beygir güç üretirken maksimum 2500 d/d’de 130 Nm torka sahip. 5 ileri manüel vitese sahip olan araç, 0’dan 100 km hıza 12.9 saniyede ulaşıyor. Acelesi olmayanlar için iyi bir seçenek olan Captur yol tutuş konusunda da başarılı. Sert süspansiyonları yatmayı önlüyor ve araç yola tutunuyor. Renault Captur’un tüm modellerinde ESP standart olarak sunuluyor. Renault Captur TCe 0.9 motoruyla 56 bin 100 liradan satışa sunuluyor.

MAKAM ARACI KONFORUNDA

Çek üretici Skoda yeniliği en çok seven markalardan biri olarak son yıllarda atağa geçmeye başladı. Her 6 ayda bir yeni model stratejisiyle yola çıkan marka ilk ürünlerini vermeye başlasa da ardında kalanları da unutmadı. Markanın yenilediği Superb modelinin genişliğiyle makam otomobili keyfini sunuyor

SKODA SUPERB 1.6 TDIHABER-FOTOğRAF: ALİ YILDIRIM

Skoda’nın amiral gemisi olan Su-perb, geçirdiği evrim ile daha dinamik bir yüze kavuştu. Ye-

nilenen Superb orta ve üst sınıfta standartları belirliyor. D segmentin-de sınırları zorlayan marka Superb modeliyle genişliği ön planda tutuy-or. Türkiye’ye özel olarak üretilen 1.6 litrelik dizel ünite otomatik keyfini de beraberinde getirmiş. Tamamen VW teknolojisinden yararlanan marka Superb modeliyle ile Passat’a kafa tutacak cinsten. Özellikle TDI

motor DSG kombinasyonuyla Tür-kiye pazarına özel olarak geliştiril-di. Aracı tasarım açsından incele-diğimizde bir önceki karoserinden daha dinamik bir görünüme ka-vuştuğunu görüyoruz. Ağır başlı bir görünümden sıyrılan model ye-nilikçi LED teknolojisiyle dikkat-leri üzerine çekmeyi başarıyor. İlk bakışta fark edilen ön yüzde rady-atör ızgarası, logo ve motor kapu-tu tamamen yeni. Superb’de ilk kez kullanılan LED teknoloji çıtayı üst

seviyeye çıkarıyor. LED teknolojili gündüz farları bi-xenon özelliğine sahip. Aracın arka kısmına bak-tığımızda daha toplu bir görünüme kavuştuğunu fark etmemek müm-kün değil. Özellikle LED teknoloji arka stoplara daha fazla yakışmış. Yeniden tasarlanan arka kısımda sto-pların girinti ve çıkıntıları yeniden biçimlenmiş ve C şeklindeki LED’ler özellikle geceleri tüm dikkatleri çek-memesi mümkün değil.

Aracın boyutlarına baktığımızda uzunluğu 4.83 metre, genişliği 1.81 metre iken yerden yüksekliği de 1.46 metre olarak hesaplanmış. Bu boyutlarıyla araç ortağı Passat’tan daha büyük boyutları sunuyor. Aracın iç mekanına baktığımızda kullanılan malzemeler ve işçilik çoğu kullanıcıyı tatmin edecek cinsten. Patronlarında seveceği lüks iç mekanda ferah ve geniş bir yaşam alanı sunmayı başarıyor. Orta konsolda sunulan Balero ses sistemi şıklığı arttırmış fakat geri görüş kamerası sunulsaydı daha başarılı olurdu. Ön konsolda yer alan ahşap kaplama zenginliğin simgesi gibi. Bence Skoda Superb’nin asıl başarısı geniş iç mekanda. Sınıfının arka koltuklardaki en fazla diz mesafesini sunan model, baş mesafesi konusunda da bir hayli başarılı. Makam aracı olarak kullanmak isteyenlere iyi bir seçenek sunan modelde 157 mm’lik diz mesafesine yer veriliyor. Tabiri caizse arka koltuklarda otururken top sektirmek bile mümkün. 565 litrelik bagaj hacmine rağmen Superb bunu iyi saklıyor. Skoda Superb, motorlar ve sürüş standartları konusunda da başarılı. Tüm dizel motorların yanı sıra 1.4 litre TSI 125 beygir benzinli motorda standart

olarak sunulan Start/Stop ve fren enerjisini geri kazanım sistemleri sayesinde yakıt tüketimi ve emisyon oranları yüzde 19’a varan oranlarda azaltılmış. Yenilenen Superb, Türkiye’de tamamı Greentech  teknolojisine sahip bir benzinli ve üç de dizel motor seçeneğiyle satışa sunuldu. Dizel motorlarsa, 1.6 litrelik 105 beygir TDI ile başlıyor. Bu motor, manuel vites kutusunun yanı sıra sadece Türkiye’ye özel DSG otomatik şanzıman seçeneğiyle test köşemize konuk oldu. Fabrika verisi olarak 100 km’de ortalama 4.6 litre tüketen araç bizim test sürüşümüzde bu oran 5 litre seviyelerinde gösterse de trafiğin daha sakin olduğu anlarda 4 litre seviyelerine inmek hiçte zor değil. 4400d/d’den itibaren 105 beygir güç sunan araç, 1500d/d’den itibaren 250 Nm tork üretiyor. 0’dan 100 kilometre hıza 12.2 saniyede ulaşıyor ve maksimum 193 km hız yapıyor. Superb 1519 kg ağırlığına rağmen yakıt tüketimi beğenimizi kazandı. Dizel sesini iyi izole eden marka tatlı sert süspansiyonlarıyla darbeleri emmede başarılı. Yol tutuş konusunda önden kayma eğilimi gösteren araç ESP sayesinde tutunuyor.

Skoda Superb’in güvenlik ve konfor donanımları genişletildi. 6 hava yastığının yanı sıra ABS, Elektronik Denge Kontrol Sistemi (ESC), Patinaj Önleyici Sistem (ASR), Motor Çekiş Kontrol Sistemi (MSR), Lastik Basınç Kontrol Sistemi, Hidrolik Fren Asistanı (HBA), Elektronik Diferansiyel Kilidi (EDL), Elektronik Stabilite Frenleme Sistemi (ESBS),Direksiyon Yönlendirme Tavsiyesi (DSR), Yokuş Kalkış Desteği (Hill Holder) ve Sürücü Yorgunluk Tespit Sistemi gibi güvenlik unsurları standart olarak sunuluyor. Yenilenen

Superb’te donanım seçeneklerine göre artık daha fazla konfor donanımı sunuluyor. İkinci nesil Otomatik Park Yardımcısı bunlardan biri. Sistem, yola paralel park etme ve park yerinden çıkma fonksiyonuna ek olarak, artık dik olarak ve geri manevrayla da park edebilmeye olanak tanıyor. Adaptif Bi-Xenon farlar, yine isteğe bağlı alınabilen Solar Hücreli Sunroof, KESSY (Anahtarsız Giriş-Çıkış ve Çalıştırma Sistemi),10 hoparlörlü ses sistemi, ısıtmalı ve havalandırmalı ön koltuklar, ısıtmalı arka koltuklar gibi unsurlar da,

isteğe bağlı donanımlar arasında bulunuyor. Solar Hücreli Sunroof, araç güneşli havada park halindeyken, güneş panellerindeki enerjiyle çalışan bir vantilatör sayesinde iç mekanın sıcaklığını yaklaşık 25 derece kadar düşürebiliyor. Yenilenen Superb, Türkiye’de biri benzinli, toplam dört farklı motor seçeneği ve 65 bin 400 liradan satışa sunuluyor. Bizimde test konuğumuz olan 1.6 litreli TDI DSG Greentec model Elegance versiyonuyla 90 bin 700 lirayken metalik boya ve sunroof için 4 bin 700 liralık fark ödemek gerekiyor.

ATOM KARINCA

Çizgileri ilk olarak 1938 yılında belli olan Beetle, zamanla adeta evrim geçirdi. Dikkat çeken tasarımı ve artık bir ikon haline gel-

en VW modelinde 1.2, 1.4 TSI motorlar görev yaparken 1.6 lt dizel seçenegide mevcut

VW BEETLE TEST 1.4 TSI HABER-FOTOğRAF: ALİ YILDIRIM

İlk tasarımı Hitler tarafından yapılan VW Beetle, tam anlamıyla o zamanların şehir otomobili olması içi ortaya çıkmıştı. Aslında Ferdinand

Porsche tarafından yapılan tasarım Hitler’i etkilememiş ve detaylarını kendisi oluşturmuştu. Özellikle dikkat çeken tasarımı daha çevik ve sporcu bir duruş sergiliyor. Yuvarlak hatlardan kurtulan modelde köşeli tasarım dikkatleri çekiyor. Artık son zamanların vazgeçilmezi olan LED gündüz farları The Beetle’de yarım hilal şeklinde. Tamamen kendine özgü tasarım çizgilerine sahip olan modelin, tek farklı yanı markanın diğer modellerinde de kullanılan dikiz aynaları. Arka camın bitiminde yer alan spoyler aracın sportif yönüne katkıda bulunuyor ve açıkçası daha dinamik bir görünüm çiziyor. Misafirimiz olan Beetle’nin siyah rengi iç mekanla orantılı. İç mekan tamamen tasarımı ve rengiyle

örtüşüyor. Tamamen siyah rengin hakim olduğu bir ön konsola sahip olan aracın iç mekanı bir hayli geniş.  Aracın boyutlarına bakarsak uzunluğu 4.27 metre, genişliği 1.08 metre, yerden yüksekliği ise 1.48 metre olarak hesaplanmış. İç mekanda kullanılan malzeme kaliteli ve tamamen tasarıma uygun bir işçilik hakim. Orta konsolda yatay şekilde uzanan siyah piyano boyası direksiyon simidine kadar sıçramış. Hemen üst tarafında ufak göstergelere yer verilmiş. Bu göstergeler yağ sıcaklığı, kronometre ve turbo oranlarını gösteriyor. Kronometre ile 0-100 km hızlanmasını bile hesaplamak mümkün. Hemen alt kısmında 6.5 inçlik renkli ekran bulunuyor. Eğlenceli olan iç mekanda 3 farklı renkteki ambiyans aydınlatması da yer alıyor. Ön tarafta sürücü ve yolcu koltuğunda yolculuk etmek gayet keyifli ve rahatken arka kısımlar için aynı şeyi söylemek pek mümkün değil.

3’ncü nesliyle pazara sunulan modelde 2’si benzinli biri dizel olmak üzere 3 motor seçeneği yer alıyor. Euro Ncap testinden 5 yıldızla ayrılan Beetle, sürüş konforu açısından da keyifli. Zengin ve yüklü bir geçmişe sahip modelin kaplumbağa, vosvos vb bir çok ismi bulunurken, biz Beetle’yi “Atom Karınca” olarak nitelendiriyoruz. Sert virajlardan anlının akıyla çıkabilen modelin direksiyon tepkileri gayet net.

Süspansiyon konusunda sertliği seven Beetle, bu sertliğin hakkını veriyor. Volkswagen Beetle’nin kalbinde 1.4 litrelik TSi motor görev yapıyor. 4 silindirli bu motor 5800d/d’de 160 beygir güç üretirken maksimum torkuda 1500-4500d/d’de 240 Nm. Test aracımızda yer alan 7 ileri DSG şanzımanla kombine edilen bu motor 0′dan 100 kilometre hıza 8.3 saniyede ulaşıyor. Maksimum 207 kilometre hıza

sahip olan araç, performans açısından da başarılı. The Beetle’nin tüketim değerleri de makul. Araç şehir içinde 100 kilometrede 7.7 litrelik yakıt tüketimine sahip ve karma tüketimde bu değer 6.2 litreye kadar iniyor. Bizim test sürüşümüz boyunca araç ortalama 7 litre seviyelerinde yakıt tüketimi gerçekleştirdi. Test konuğumuz olan Volkswagen The Beetle, kampanyalı satış fiyatı ise yaklaşık 88 bin liradan başlıyor.

ALANI BÜYÜK HACMI KÜÇÜK

Alman otomobil üreticilerinden BMW, 5 serisinde hacmi ufaltıyor. Lüks otomobil

üreticisi BMW, 5.20 seçeneğinde 1.6 litrelik turbo beslemeli motor seçeneğiyle 170 beygir

güç sunarken fiyat konusunda da rekabetçi

BMW 5.20İ 1.6 HABER-FOTOğRAF: ALİ YILDIRIM

Otomotiv üreticileri, daha fazla tasarruf ve gittikçe sıkılaştırılan emisyon normları için denemeler yapmaya

devam ediyor. Bu şartların sonucunda ortaya çıkan downsizing yani hacim küçültme yarışı, ummadığımız modellerde bile karşımıza çıkmaya başladı. Tüketiciler, daha orta sınıf modellerde kullanılmaya başlanan 1.6 litrelik motorlara alışamadan, lüks segmentte de bu ünitelere rastlamaya başladı. E sınıfının güçlü Alman oyuncularının da dahil oyduğu bu yarış, yeni nesil motorların ne kadar verimli olduğunu da gözler önüne seriyor. Lüks pazarın sportif yönü ağır basan markalarından BMW, 3 Serisi’nin ardından 5 Serisi’nde de 1.6 litrelik benzinli motor kullanmaya başladı. Otomatik şanzımanla desteklenen bu seçenek, 520i ismiyle pazara sunuluyor. Hem dış hem de iç görünümde ailenin diğer üyelerinden farklı olmayan bu yeni model, öyle başarılı oldu ki, 5 Serisi’nin satışlarındaki aslan payını eline geçirdi. Markanın klasikleşen böbrek ızgarası, sportif tamponu ve uzun motor kaputuyla dikkat çeken 520i, sınıfının en

dinamik görünümlü modeli diyebiliriz. 4.9 metrelik uzunluğu, 1.86 metrelik genişliği ve 1.46 metrelik yüksekliğiyle sınıfının iri modellerinden olan 5 Serisi, 2.97 metrelik aks aralığıyla da geniş bir iç mekan vadediyor. Çift egzoz çıkışı, geniş lastikleri ve heybetli tasarımıyla daha güçlü modelleri aratmayan araç, içeride sunduğu konfor seviyesiyle de dişli Alman rakiplerine gözdağı veriyor. Araç, malzeme ve işçilik kalitesiyle sınıfının referans modellerinden biri. Bolca tuşa sahip kokpit, buna rağmen oldukça kullanıcı dostu. Etki direksiyon simidi ve sportif sürüş pozisyonuyla araç, sert olduğu izlenimi verse de yola çıkıldığında işler değişiyor. Süspansiyon sistemi, engebeleri ve çukurları adeta ütülerken, konforu da üst seviyeye çıkarıyor. Hem ön hem arkada sunulan yaşam alanı yeterince ferah. Aracın yalıtımı da etkileyici seviyede. Motor sesini duyabilmek için camları açmak gerekiyor. Bu cümleden, motorun yetersiz olduğu izlenimi çıkmamalı. Sportif tınılar yayan motor, 1690 kilogramlık otomobile yeterli performans ve esnekliği sağlıyor.

Markanın birçok modelinde kullandığı 1.6 litrelik turbo beslemeli ünite, 5 Serisi’nde 170 beygir güç ve 250 nm tork üretiyor. 8 ileni Steptronic şanzımanla kombine edilen motor, aracı 0’dan 100 km/s sürate 8.7 saniyede ulaştırıyor. Saatte 226 kilometre hıza ulaşabilen araç, 2 litrelik motorları aratmayan bir performans vadediyor. Maksimum torkun 1500 ile 4 bin 700 devir aralığında sabit olarak üretilmesi, ara hızlanma sürelerini de oldukça kısaltıyor. Yol tutuş yeteneği olarak sınıfının en

iyilerinden olan 520i, yolda süzülürcesine ilerliyor. Küçük motor, performans kadar tüketimde de iddialı. Fabrika verilerine göre 6.7 litrelik ortalama tüketimle menzil 1000 kilometrenin üzerinde. Bizim denemelerimizde 8.5 litrelik ortalamayı yakalayan araçta Start/Stop sistemi de standart. Zengin bir donanım listesiyle satılan 520i’nin başlangıç fiyatı 158 bin 982 lira. Dizel motorlu 520d ise tam 227 bin 399 liradan satılıyor. Bir alt sınıfta yer alan 320d ise 164 bin 222 liralık başlangıç fiyatına sahip.

I10’DA OTOMATIK SEÇENEK

Hyundai’nin Izmit’te ürettigi i10, yeni tasarımı ve motor seçenekleriyle A sınıfına yeni bir soluk getiriyor. Yeni i10’da

1 litre ve 1.2 litrelik benzinli motorlar görev yaparken birde LPG seçenegi mevcut

HYUNDAİ İ10 1.0 OTOMATİKHABER-FOTOğRAF: ALİ YILDIRIM

Dünyanın önde gelen üreticileri olmaktan artık kaçamayan Hyundai, markanın başlangıç modeli olan

i10’u yeniledi. İ10’nun üretimini Türkiye’de gerçekleştiren Güney Koreli otomotiv üreticisi A sınıfında büyük bir başarıya ulaştı. Donanım konusunda üst sınıfları aratmayan i10 konforu ve boyutlarına göre yaptığı başarılı motorlarıyla dikkat çekiyor. Hatta eşine pek rastlanmayan 1 litrelik motorun LPG seçeneğide mevcut. Markanın yeni yüzüyle tasarlanan i10, büyük hava girişiyle şekillendirilen tamponu ve çekik farlarıyla agresif bir görünüme sahip. Arka tasarımda da dikkat çeken geniş tampon ve profile taşan far grubu, şık tasarımı destekliyor. Aracın dış tasarımını gibi iç mekana da fazlasıyla özen gösterilmiş. Çok şık görünen çift renkli kokpitte bolca sert plastik kullanılıyor. Turuncu ve Füme renklerin hakim olduğu kokpit gayet iç açıcı. Saklama gözü bakımından sıkıntı çıkarmayan araç, ferah. İşçilik olarak sınıf standartlarının üzerinde olan kokpitte ergonomi çok başarılı. Uzunluğu 3.66 metre olan aracın iç hacmi beklentileri aşıyor. Ön ve arkada sunulan baş ve diz mesafesi, boyutlardan beklenmeyecek kadar başarılı. 252 litrelik bagaj da sınıf standartlarında.

Yeni i10’da 1.0 ve 1.2 litrelik iki farklı benzinli ünite kullanılıyor. Bize konuk olan 1 litrelik otomatik seçeneğin manuel versiyonu da mevcut. 3 silindirli ünite, titreşimsiz çalışma karakteriyle dikkat çekiyor. Test konuğumuz olan i10’nun kalbinde, 66 beygir güç ve 95 nm tork görev yapıyor. Otomatik versiyonunda 4 ileri şanzımana sahip olan araç, manuel seçeneğinde 5 ileri. Rahat ve sarsıntısız geçişleriyle dikkat çeken i10 0’dan 100 km/s sürate 16.8 saniyede ulaşıyor ve son sürati de saatte 145 kilometre. Alt devirleri sevmeyen araç, üst devirleri bir hayli canlı. Aracın yol tutuş yeteneği ve tamamı disklerden oluşan fren sistemi de sınıf standartlarının

üzerinde. Yakıt tüketimi konusunda da standartları aşmayan i10 fabrika verisi olarak 100 kilometrede ortalama 6 litrelik değer sunuyor. Bizim kullanım şartlarımızda ise araç ortalamada 5.9 litrelik yakıt sarfiyatı gerçekleştirirken, trafiğin daha sakin olduğu saatlerde bu oran 5 litre seviyesine kadar düşüyor. 40 litrelik yakıt deposuna sahip olan araç bu tüketim değerleriyle ortalamada 650-700 kilometrelik bir menzile sahip oluyor. Hyundai, yeni i10’de sadece benzinli ve LPG seçenekleri mevcut. Aracın 34 bin 700 liradan başlayan etiketiyle satışa sunuluyor. Test aracımız olan i10 STYLE 1.0 otomatik seçeneğiyle fiyat 38 bin lirayı buluyor.