otel endüstrisi dergisi ocak

154
OTEL ENDUSTRISI . . . . . . . . Ayın Şefi Ömer Çakır Ayın Oteli ve tedarikçileri MARDAN PALACE TURİZOOM: KONGRE TURİZMİ Ice Hotel Palacio de Sal F&B Sıradışı Oteller Departman OTEL ENDUSTRISI Sayı: 1 Ocak 2013 Online Sektörel Dergi

Upload: otel-enduestrisi-dergisi

Post on 10-Mar-2016

337 views

Category:

Documents


7 download

DESCRIPTION

Turizm tedarikçilerini, turizm tesisleri ve profesyonelleriyle buluşturan Otel Endüstrisi Dergisi, sektördeki her türlü yeniliği, teknolojiyi ve gelişmeyi yakından takip ederek turizm endüstrisinin nabzını tutuyor.

TRANSCRIPT

Page 1: Otel Endüstrisi Dergisi Ocak

O T E L E N D U S T R I S I.. .... ..

Ayın Şefi

Ömer Çakır

Ayın Oteli

ve tedarikçileriMARDAN PALACE

TURİZOOM:

KONGRE TURİZMİ

Ice Hotel Palacio de Sal

F&B

Sıradışı Oteller

Departman

O T E L E N D U S T R I S ISayı: 1 Ocak 2013Online Sektörel Dergi

Page 2: Otel Endüstrisi Dergisi Ocak

� Karda mükemmel sürüș hakimiyeti

� 3 farklı yapıda kılcal kanal teknolojisi

� Karda daha iyi çekiș ve frenleme

� Testere șekilli merkezi kanal yapısı

� Daha iyi yuvarlanma direnci

� Soğuk tampon tabakası

Zorlu kıș koșullarını keyifl i bir yolculuğa dönüștürmek için tasarlandı.

Yeni UltraGrip 8 Performance ile karda %6 daha kısa fren mesafesi*Yeni UltraGrip 8 Performance ile karda %6 daha kısa fren mesafesi*

Yenilikçi 3D-BIS (3 Boyutlu Blok Kilitleme Sistemi) Teknolojisi®’ne sahip

buz ve kar üzerinde mükemmel fren ve sürüș hakimiyetine sahiptir.

* TÜV SÜD tarafından Mart 2012’de kıș lastikleri konusundaki en büyük üç rakibimizin ortalama performansı ile karșılaștırılmıștır Lastik Ebadı: 225/45R17 94V; Test Otomobili: Audi A3 1.8 TFSI Sportback; Konum: Ivalo(FIN), Mireval (FR); Rapor no: 76248182.

ödüllü kıș lastiklerimizin yeni üyesi UltraGrip 8 Performance,

Daha fazla bilgi için: goodyear.com.tr

Page 3: Otel Endüstrisi Dergisi Ocak

� Karda mükemmel sürüș hakimiyeti

� 3 farklı yapıda kılcal kanal teknolojisi

� Karda daha iyi çekiș ve frenleme

� Testere șekilli merkezi kanal yapısı

� Daha iyi yuvarlanma direnci

� Soğuk tampon tabakası

Zorlu kıș koșullarını keyifl i bir yolculuğa dönüștürmek için tasarlandı.

Yeni UltraGrip 8 Performance ile karda %6 daha kısa fren mesafesi*Yeni UltraGrip 8 Performance ile karda %6 daha kısa fren mesafesi*

Yenilikçi 3D-BIS (3 Boyutlu Blok Kilitleme Sistemi) Teknolojisi®’ne sahip

buz ve kar üzerinde mükemmel fren ve sürüș hakimiyetine sahiptir.

* TÜV SÜD tarafından Mart 2012’de kıș lastikleri konusundaki en büyük üç rakibimizin ortalama performansı ile karșılaștırılmıștır Lastik Ebadı: 225/45R17 94V; Test Otomobili: Audi A3 1.8 TFSI Sportback; Konum: Ivalo(FIN), Mireval (FR); Rapor no: 76248182.

ödüllü kıș lastiklerimizin yeni üyesi UltraGrip 8 Performance,

Daha fazla bilgi için: goodyear.com.tr

Page 4: Otel Endüstrisi Dergisi Ocak

AA PLUS GROUP TO

UR

ISM

IN

VESTMENT CONSULT

AN

CY

AA PLUS GROUPTOURISM INVESTMENT CONSULTANCY

Güzeloba Mh. 2105 SokakOnat Apt. No:2 Antalya TÜRKİYE

T : 0242 348 00 59 F : 0242 348 00 69

[email protected]

www.aaplusgroup.com

İstediğiniz hedefe ulaşmak, etkili çözümler bulmak ve önemli kararlar vermek için profesyonel bir bakış açısı şart!

Kazanmak için,doğru yerden bakın!

Page 5: Otel Endüstrisi Dergisi Ocak

AA PLUS GROUP TO

UR

ISM

IN

VESTMENT CONSULT

AN

CY

AA PLUS GROUPTOURISM INVESTMENT CONSULTANCY

Güzeloba Mh. 2105 SokakOnat Apt. No:2 Antalya TÜRKİYE

T : 0242 348 00 59 F : 0242 348 00 69

[email protected]

www.aaplusgroup.com

İstediğiniz hedefe ulaşmak, etkili çözümler bulmak ve önemli kararlar vermek için profesyonel bir bakış açısı şart!

Kazanmak için,doğru yerden bakın!

Page 6: Otel Endüstrisi Dergisi Ocak

BİR İLKTÜRKİYE‘de

203 cm

www.sharp-lcdtv.com.tr

Türkiye Genel Distribütörü

●白バック

■本データは、Adobe Illustratorで開くことができます AQUOS Quattron 3D

AQUOS Quattron 3D組合せロゴ清刷(中国以外の海外向け)

版下番号

EX_AQ3_01

[2010.06.30]

60”152 cm

4.999TL

Büyüklük göreceli değildir!

İşte bu yüzden Sharp AQUOS teknolojisi farklıdır.

Sharp büyük ekran TV’ler hem oturma odanızın hem de ofisinizin

büyüklüğüne uyacak bir izleme mesafesi sunar.

Örneğin; 80 inch ekranlı SharpLED TV’nin keyfini çıkarmanız, kendinizi

sinema salonunda gibi hissetmeniz için 3 metrelik bir uzaklık yeterli

olacaktır. İnanılmaz değil mi?

●白バック

■本データは、Adobe Illustratorで開くことができます AQUOS Quattron 3D

AQUOS Quattron 3D組合せロゴ清刷(中国以外の海外向け)

版下番号

EX_AQ3_01

[2010.06.30]

2.0

70”

2.0

80”177 cm 203 cm

9.990TL

14.990TL

Page 7: Otel Endüstrisi Dergisi Ocak

BİR İLKTÜRKİYE‘de

203 cm

www.sharp-lcdtv.com.tr

Türkiye Genel Distribütörü

●白バック

■本データは、Adobe Illustratorで開くことができます AQUOS Quattron 3D

AQUOS Quattron 3D組合せロゴ清刷(中国以外の海外向け)

版下番号

EX_AQ3_01

[2010.06.30]

60”152 cm

4.999TL

Büyüklük göreceli değildir!

İşte bu yüzden Sharp AQUOS teknolojisi farklıdır.

Sharp büyük ekran TV’ler hem oturma odanızın hem de ofisinizin

büyüklüğüne uyacak bir izleme mesafesi sunar.

Örneğin; 80 inch ekranlı SharpLED TV’nin keyfini çıkarmanız, kendinizi

sinema salonunda gibi hissetmeniz için 3 metrelik bir uzaklık yeterli

olacaktır. İnanılmaz değil mi?

●白バック

■本データは、Adobe Illustratorで開くことができます AQUOS Quattron 3D

AQUOS Quattron 3D組合せロゴ清刷(中国以外の海外向け)

版下番号

EX_AQ3_01

[2010.06.30]

2.0

70”

2.0

80”177 cm 203 cm

9.990TL

14.990TL

Page 8: Otel Endüstrisi Dergisi Ocak

Sektörel Dergi

... .O T E L E N D U S T R I S I

Her doğum sancılı bir süreçtir, ama bir o kadar da heyecanlı, büyüleyici ve mucizevî… Yepyeni, coşku dolu bir yaratım süreci sonuçlandığında, işte tüm o sancılar, koşuşturmaca ve heyecan bir rüyanın gerçekleşmesi gibi doğru yeri bulur, anlam kazanır. Evet, en iyisini yapmak için, en güzel şekilde anlatmak için, en doğru yeri bulmak için çok çalıştık ve pırıl pırıl bir dergimiz oldu. Amacımıza ulaşmanın gururuyla nihayet bebeğimizi kucağımıza aldık. İlk sayımız tüm sektöre hayırlı olsun. “Otel Endüstrisi” dergisi ismiyle büyüsün, ismi gibi büyük olsun.

Otel endüstrisi gerçekten büyük bir sektör; otellerden, tedarikçilere, yöneticilerden çalışanlara kadar ulaşmak istediğimiz hedef kitlemiz hem geniş hem de birbirinden farklıydı. O yüzden biz de hem geniş bir alana yayılmalı hem de farklı olmalıydık. Bu farkı bilgi ve tecrübe ortaklığıyla yakalayarak en güzel şekilde ortaya koyduğumuza inanıyoruz. Bilgi paylaştıkça çoğalır, tecrübe kullanıldıkça anlam kazanır ve her şeyin ait olduğu bir yeri vardır. Bu çerçevede en büyük hedefimiz, doğru kişileri doğru kişilerle buluşturmak, doğru ürünleri doğru yerlerine ulaştırmak ve bu büyük sektöre emek veren herkese hizmet etmekti. Bu misyonla çıktığımız yolda tüm heyecanımızla çalışırken yanımızda olan, bizi destekleyen, bize güvenen herkese çok teşekkür ediyoruz. Yeni doğduk ama sayelerinde çok güçlü olduk.

Bu ilk sayımızda, Akdeniz’in en lüks oteli olarak, açışlından itibaren çok ses getiren, birçok konuda ilk ve tek olan Mardan Palace’a ve Mardan Palace’ta emeği geçen tedarikçilere geniş olarak sayfalarımızda yer verdik. Bu özel sayımızda sizi büyüleyici lüksü ve farklı konseptiyle İstanbul’u ve Osmanlı ihtişamını yansıtan Mardan Palace’ta muhteşem bir keşfe davet ediyoruz.

Her sayımızda yer alacak ‘Sıradışı Oteller’, ‘Araştırma’, ‘Departman’, ‘Ayın Şefi’,‘Turizoom’, ‘Vitrin’ gibi bölümlerimizle siz okurlarımıza sektörle ilgili özel röportajlar, önemli bilgiler ve detaylı araştırmalar sunmayı planlıyoruz. Bazı bölümlerimizde ise sizi, sektör dışında minik molalar verebileceğiniz özenle seçtiğimiz ve araştırdığımız konularla dolu sayfalarımızla keyiflendirmeyi amaçlıyoruz. Bu ay ‘Hobi’ bölümümüzü, bir sabır sanatı olarak değerlendirilen Bonsai’ye ayırdık. ‘Gezi’ bölümümüzde ise sizi Karen Kadınlarının renkli dünyalarında efsanevi bir yolculuğa çıkarıyoruz.

Yeni doğan dergimizin bu ilk adımlarında yanımızda olan tüm çalışma arkadaşlarımızı, bilgi ve tecrübeleriyle yolumuza ışık tutan güçlü dostlarımızı, bizi destekleyen ve doğru yerde olduklarına güvenen reklam verenlerimizi; bu yolda büyük başarılarla ilerlerken de yanımızda görmeyi diliyoruz. Şimdi tüm okuyucularımızı keyif, eğlence, tecrübe, bilgi dolu rengârenk Otel Endüstrisi dünyasına davet ediyoruz. Daha da zenginleşerek, güçlenerek karşınızda olacağımız gelecek sayımızda, yine birbirinden önemli araştırmalar, renkli konular ve güçlü kalemlerle görüşmek dileğiyle...

Esin Unan Mildan

E D I T O R

HOŞ GELDİN BEBEK!İmtiyaz Sahibi Ali Can Aksu

[email protected]

Genel Yayın Yönetmeni Kadir Uğur Mildan

[email protected]

Sorumlu Yazı İşleri Müdürü

Esin Unan Mildan [email protected]

İş Geliştirme Direktörü

Özgül Öztürk Aksu [email protected]

Ankara Temsilciliği

Ahmet Fatih Koda [email protected]

İstanbul Temsilciliği Sabiha Darıcık

[email protected]

İzmir Temsilciliği

Asım Aykut Aksakal [email protected]

Yazarlar Ali Can Aksu

Are Morch Bürge Aclan

Canan K. Tanöz Göktuğ Canbaba

Zeynep Arhon

Muhasebe

Ahmet Demirbaş [email protected]

Grafik Tasarım

www.brainsofbrands.com

Basım Yayın Fikribizim Yayıncılık

Reklamcılık Organizasyon Güzeloba Mh. 2105 Sk.

Onat Apt. No:10 D:2 Muratpaşa / Antalya

Tel: +90 0242 348 00 59 Fax: +90 0242 348 00 69 www.fikribizim.com

Türü: Süreli Yayın Dergide yayınlanan yazılar yazarların

sorumluluğundadır. Reklamların sorumluluğu reklam verenlere aittir. Dergide yayınlanan yazılar,

fotoğraflar ve haberler izin alınmaksızın hiçbir yerde kullanılamaz.

OTEL ENDÜSTRİSİ DERGİSİ BASIN MESLEK İLKELERİNE

UYMAYI TAAHHÜT EDER.

8

.... .

O T E L E N D U S T R I S ISektörel Dergi

Page 9: Otel Endüstrisi Dergisi Ocak

BOB İlan

Page 10: Otel Endüstrisi Dergisi Ocak

10

I C I N D E K I L E R,...

Food & Beverage 32B I L I S I M,

...

40Bürge Aclan“Turizmde gelişimin yolu: Bilişim!”

8

6672

Esin Unan Mildan“Hoş Geldin Bebek!”

E D I T O R. ..

44 Ice Hotel Palacio de Sal

58 Av. Canan K. Tanöz: “Turizm Sektöründe Hizmet Sözleşmeleri”

H U K U K

60İzmir: La Perle De L’ıonıe

Ömer Çakır

A Y I N S E F I.

,

Aikido : Ruh ile uyumun yolu...G U V E N L I K

...

D E P A R T M A N

B I R Z A M A N L A R.

S I R A D I S I O T E L L E R,

G U N C E L..

1224 V I T R I N

..

Sektörden haberler...

Öne çıkan firma ve ürünler...

Page 11: Otel Endüstrisi Dergisi Ocak

74

128

152150

82

Are Morch “Sosyal Medyada Kişiselleştirilmiş Otel Deneyimleri Yaratmak”

Emir Hepoğlu “Sevimli Havlular”

Ali Can Aksu“Kongre Turizmi”

“Nasıl bir tatil tercih edersiniz?”

140Zeynep Arhon “Yıldız Avları”

I N O V A S Y O N.

“Türkiyede Golf Turizmi”

T U R I Z O O M.

86 MARDAN PALACE“Muhteşem Otel”110Ayın Otelinde İmzası OlanTedarikçiler

A Y I N T E D A R I K C I L E R I,. . .

S O S Y A L M E D Y A

K I T A P.

130Göktuğ Canbaba “Karen Kadınları”

G E Z I.

142Bonsai: “Bir Ömür Süren Sanat”

.H O B I S O K A K T U R U

A R A S T I R M A,

A Y I N O T E L I.

Page 12: Otel Endüstrisi Dergisi Ocak

Türkiye’ye gelen Henkel CEO’su Kasper Rorsted, ziyareti sırasında Türk Henkel’in üst düzey yöneti-

cileri, çalışanları ve bazı önemli müşte-rileriyle bir araya geldi. Geçen yıl kısa bir ziyaret gerçekleştirdiği Türkiye’ye tekrar gelmekten mutluluk duyduğunu belirten Rorsted şunları söyledi:“Türkiye, Henkel için çok önemli bir ülke ve buradaki işimizi düzenli yatırım-larla güçlendirdik. Büyük potansiyele sahip, dinamik bir ülke olan Türkiye özellikle son yıllarda istikrarlı ve güçlü duruşuyla dikkat çekiyor. Bu da ulus-lararası yatırımcılar için Türkiye’yi bir çekim alanı haline getiriyor.” Henkel’in başarısında Türkiye’nin çok önemli katkısı var Küresel piyasalardaki zorluklara rağ-men Henkel’in 2012 yılının ilk yarı-sında başarılı bir performans ortaya koyarak, tüm iş birimlerinde karlı bir büyüme gerçekleştirdiklerini söyleyen Rorsted, “Başarımızda büyük bir pay,

Türkiye’nin de içinde yer aldığı yük-selen pazarlara ait. Henkel, 2012’nin ikinci çeyreğinde satışlarını yüzde 6,4 oranında artırarak 4 milyar 206 mil-yon euro seviyesine ulaştı. Türkiye’nin de içinde yer aldığı yükselen pazarlar-daki satışlar ise organik olarak yüzde 8,1’lik bir artış gösterdi“ dedi.Türkiye – Bir başarı hikayesi Henkel’in inovasyon gücüyle Türkiye’de-ki tüketicileri her zaman yeniliklerle bu-luşturduğunu belirten Rorsted, sözlerini şöyle tamamladı:“Türk Henkel, 2011 yılında yaklaşık 360 milyon euro ile bugüne kadar yakaladığı en yüksek ciroya ulaştı. Son 10 yıl içinde Kozmetik ve Kişisel Bakım iş birimimiz 5 kat, Yapıştırıcı Teknolojileri iş birimi-miz ise 3 kat büyüdü. Türkiye’deki köklü varlığımızdan ötürü gurur duyuyoruz ve buradaki faaliyetlerimizi sürdürerek, ülkedeki bu etkileyici büyüme yolculu-ğuna katkıda bulunmaya kararlıyız.”

136 yıllık köklü tarihi ile marka ve teknolojilerde bir dünya lideri olan Henkel’in CEO’su Kasper Rorsted, Türkiye’yi ziyaret etti. Türkiye’nin istikrarlı ve güçlü yapısıyla dünyanın yükselen yıldızlarından biri olduğunu belirten Rorsted, “Türkiye’deki işimizi büyütmeye ve bu ülkede işimizin gerçekten etkileyici performansına katkıda bulunmaya devam edeceğiz“ dedi.

Ekonomi Bakanlığı 2012 Aralık ayına ait yatırım teşvik belgesi listesini açıkladı. Ağustos ayında 11 yeni yatırım için yatırım teşvik belgesi düzenlendi.

“Türkiye’deki faaliyetlerimiz Henkel için çok önemli”

ANTALYA’YA BÜYÜK TEŞVİK

G U N C E L..

12

Ekonomi Bakanlığı tarafından açık-lanan listeye göre, aralık ayında 215 milyon TL tutarında yatırım

teşvik belgesi düzenlenirken, bunlardan 11 tanesi komple yeni yatırım, 5 tanesi modernizasyon ve 4 tanesi de öğrenci yurdu için verildi.Ağustos ayında teşvik belgesi verilen yeni yatırımların sınıflarına bakıldığın-da ise, 5 tanesinin 3 yıldızlı, 3 tanesinin 4 yıldızlı, bir tanesinin 5 yıldızlı, bir tanesinin butik otel ve bir tanesinin de dağ evi olduğu görülüyor. Düzenle-

nen teşvik belgeleri ile birlikte hayata geçirilecek veya modernize edilecek yatırımlarda istihdam edilecek toplam personel sayısı ise 612 olarak açıklandı.Ağustos ayında düzenlenen yatı-rım teşvik belgelerinden en büyüğü Antalya’daki 5 yıldızlı otel yatırımı için verildi. PRS Otelcilik Turizm Taşımacı-lık ve Ticaret AŞ için düzenlenen belge, Antalya’ya 5 yıldızlı ve 926 yataklı bir yatırımı öngörüyor. PRS Otelcilik için düzenlenen teşvik belgesinin miktarı ise 68 milyon TL.

Page 13: Otel Endüstrisi Dergisi Ocak
Page 14: Otel Endüstrisi Dergisi Ocak

Manifesto İletişim Grubu’nun yurtdışı temsilciliklerinden “Manifesto Moskova”nın orta-

ğı ve “luxuryturkey.ru”’nun kurucusu ve My Travel’in Ynt. Krl. Başkanı Mustafa Gül, Turizm Trendleri Zirvesi’nde, lüks turizm peşindeki Rusların profilini anlattı. Sovyetlerin dağılmasından sonra Rusya’da kişi başı harcama kapasite-si 50-100 bin dolar olan bir zengin gurubunun oluştuğunu söyleyen Gül; bu gurubun tatil alışkanlıklarını sıraladı: “Moskova’da bugün, serveti milyar dola-rın üzerinde 100’e yakın kişi bulunuyor. Serveti 1 milyon ile 100 milyon dolar arasındaki kişilerin sayısı ise yüzbinlere ulaşıyor. Bu insanlar için kalite ve statü önemli. Lükse sahip olmak için bedel neyse vermekten kaçınmıyorlar. “ Zengin Rusların öncelikli tercihi Fransa ve İtalya “Zengin Ruslar tatil için Fransa ve İtalya’yı seçiyor. Cannes, Monaco gibi dünya sosyetesinin olduğu yerler-de lüks yatlarda geziyor. Masserati gibi lüks arabalara biniyorlar. Diğer tercihleri Bora, Bora Adaları, Kara-yipler gibi egzotik destinasyonlar. Kış turizminde favorileri Kurchavel.St. Moritz. Londra ve Nice’te üç evden birini Ruslar alıyor. Bir eve 30-40 milyon dolar vermekten kaçınmıyor-lar. Gittikleri yerlerde dünyanın ünlü markalarının olduğu mağazaları, ünlü lokantaları seçiyorlar, lüks için harca-ma portföyleri yüksek.” Dünyanın en iyi otelleri Antalya’da Türkiye’nin lüks turizmine yatırım yap-madığını söyleyen Gül şöyle devam etti: “Antalya’da dünyanın en lüks otelleri var. Lüks deyince7 yıldızlı otel yapmak aklımıza geliyor. Ancak 7 yıldızlı otelde

kalan müşteri,otelden iki adım atıp, 2 yıldızlı sokaklara çıkmak zorunda kalıyor. Bir daha da gelmiyor. Doğru dürüst alışveriş yapacak bir yer bula-mıyor. Beklentilerinin altında bir çev-reyle karşılaşınca ikinci kez Türkiye’yi seçmiyor” 10 yıl önce Rixos Otellerinin Yönetim Kurulu Başkanı Fettah Tamince’nin asistanlığını yaptığını vurgulayan Gül; o dönemde yaşadıkları bir deneyimi anlattı: “Tamince lüks otelleri yapıp, lüks turizme para harcayacak kişilerle 6 ayda o otelleri doldurdu. Ancak çevrede Cannes, Monaco’daki lüksü bulamayan konuklar, 2. yıl gelmedi.” Coral Travel, Mısır’a giden uçak-ları Türkiye’ye çevirir Mısır’ın resortlarıyla Ukrayna ve Rusya’da çok iyi tanıtım yaptığını, booking.com ve Expedia’dan da bunun görülebileceğini vurgulayan Gül, “Coral Travel, Mısır’a giden uçakları bize geti-rir, Yeter ki doğru bir strateji uygulan-sın” dedi. İstanbul parlayan yıldız Son yıllarda Türkiye’nin imajının de-ğişmeye başladığını Belek, Bodrum ve özellikle İstanbul’un imajının arttığını, zengin Rusların artık sörf yapmak için Alaçatı’ya gelmeye başladığını belirten Gül, İstanbul Finans Merkezi’nin zengin Rusları çekmekte etkili olacağını düşü-nüyorum. İstanbul’un Avrupa Kültür Başkenti seçilmesinin ardından insanlar İstanbul’u farketti. Bizim elimizde çok güzel değerlerimiz var. İstiklal Caddesi’nde cami-sinagog-kilise bir ara-da. Farklı inançların bir arada sorunsuz yaşaması herkesin dikkatini çekiyor. Bir toplantıda Medeniyetler İttifakı’nın ne-den tanıtımını yapmadığımız soruldu.” diye konuştu.

Mustafa Gül kimdir? Almanya’da doğan Mustafa Gül, Akdeniz Üniversitesi I.I.B.F İşletme Bölümünden mezun oldu. ABD’de University Of California’da Marketing eğitimi alan Mustafa Gül, Türkiye’ye dönüşünde Antalya Tekirova Beledi-yesi Başkan Danışmanı oldu ve Kemer Hoteller Birliği Başkanlığı yaptı.Rixos Hotels ve Koç Holding Bilgi Gru-bu şirketi Paro da çalışan Mustafa Gül, 2005 yılında Rusya/Ramstore’da CRM departmanı ve AVM Marketing Mü-dürlüğü yapan Mustafa Gül, 2009 yılın-da “My Travel”i satın alarak “My Travel Premium” markası ile Moskova’da ticari faaliyetine başladı. Türkiye’nin güçlü iletişim grubu Mani-festo ile “Manifesto Moskova”yı kuran ve Rusya’da yayın yapan “luxuryturkey.ru” internet sitesini açan Mustafa Gül, Moskova’da, Türkiye’nin tanıtımını yaparken, ticari danışmanlık hizmeti veriyor.Kaynak: Aynur Gürsoy/TUYED

G U N C E L

Zengin Rusları Türkiye’ye getiren My Travel Premium Yönetim Kurulu Başkanı Mustafa Gül,“7 yıldızlı otel yapsanız da eğer sokaklarınız 2 yıldızlıysa, zengin turist beklemeyin” dedi.

SOKAKLAR 2 YILDIZLIYSA RUS TURİSTİ UNUTUN

..

14

Page 15: Otel Endüstrisi Dergisi Ocak
Page 16: Otel Endüstrisi Dergisi Ocak

Almanya’da 3.000’den fazla seyahat acentesinin üye olduğu RTK acentalar birliği üyelerinin

oylarıyla ‘En güzel Yeşil Tesise Sahip Golf Oteli Özel Ödülü’nü kazanan Gloria Hotels and Resorts Yönetim Kurulu Başkanı Nuri Özaltın, ödülü Almanya'da düzenlenen törende Satış Pazarlama Koordinatörü Uğur Akça ile beraber aldı. Özaltın Holding Yönetim Kurulu Başkanı Nuri Özaltın, turizm yatırım-larının devam edeceğini ifade ederken, "Ocak ya da şubat ayı içerisinde bir spor kompleksi yapacağız. İstanbul’da yatırımlar düşünüyoruz. Mersin ve Tarsus’da da yatırım düşünü-yorduk ama orada araziyi su bastığı için yatırımı erteledik. Bu sorun çözülürse ancak burada tesisler yapılabilir. Ülkemiz turizminin gelişmesi için çalışmalarımızı sürdüre-ceğiz. Tüm aldığımız ödüllere ek olarak RTK acenteler birliği üyelerinin oylarıyla ‘En iyi 100 otel’ arasına girdik ve ‘En güzel Yeşil Tesise Sahip Golf Oteli Özel Ödülü’nü aldık. Çok mutluyuz" dedi.Belek belediyesi başarılı

Nuri Özaltın, tesislerin dışındaki belediyelerin çalışmalarını da değerlen-dirirken, bölgede bulunan

Belek Belediyesinin başarılı olduğunu söyledi. Özaltın "Bana göre bölgemizde bulunan Belek Belediye Başkanımızın bu konudaki hizmeti büyük. Belek şehri yaratılmış durumda. Belek'in sade-ce bir eksiği var. Eğlence yerleri yok. Misafirlerimiz Belek’te gezerek tatmin olabiliyorlar ama eğlence eksiği var. Gerçeği konuşursak, Belek Belediyesi Belek’i yaratmıştır" dedi. Kaynak: Halil ÖNCÜ/TUYED

Gloria Hotels and Resorts Yönetim Kurulu Başkanı Öznur Özaltın, İstanbul’a yatırımlar yapacağını açıkladı.

NURİ ÖZALTIN İSTANBUL’A YATIRIM YAPACAK

Kartal Metrosu, İETT ile Sabiha Gökçen’e bağlandı Sabiha Gökçen Havalimanı’ndan; 17 Ağustos 2012 tarihinde hizmete açılan Kadıköy-Kartal metro hattına İETT KM22 numaralı belediye otobüsüyle ulaşım başladı.

İstanbul Sabiha Gökçen Havalimanı’ndan Kadıköy-Kartal metrosunun Kartal istasyonuna, İETT KM22 nolu belediye otobü-süyle ulaşım başladı. İş günleri sabah saat 06.00’da seferlerine başlayan otobüsler, yarım saat-te 1 sefer yaparak akşam saat 20.00’de seferlerini sonlandıra-cak. KM22 nolu İETT otobüsleri-nin gidiş yönü durakları; Sabiha Gökçen Havalimanı, Sabiha Gökçen Nizamiye, Kaynarca, Pendik E-5 Köprüsü, Kartal Metro İstasyonu (E-5 Köprüsü), Soğan-lık İski, Cevizli Köprüsü ve Cevizli Peronlar olarak belirlendi.

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan tarafından 17 Ağustos 2012 tari-hinde hizmete açılan ve Kadıköy Kartal arası ulaşım süresini 32 dakikaya indiren Kadıköy-Kartal metro hattının, İstanbul Sabiha Gökçen Havalimanı’na uzatılma-sına yönelik proje çalışmaları da devam ediyor. Kaynarca üzerin-den yapılacak metro bağlantısı tamamlandığında ve havalimanı metro istasyonu hizmete girdiğin-de; Sabiha Gökçen Havalimanı, metronun yanı sıra Marmaray ile de birleşmiş olacak.

G U N C E L..

16

Page 17: Otel Endüstrisi Dergisi Ocak
Page 18: Otel Endüstrisi Dergisi Ocak

12 Ekim 2012 – 6 Ocak 2013 tarihleri arasında düzenlenen atölyede,

6-12 yaş grubundaki çocuklar ve aileleri, sanatçı Matali Crasset’nin tasarladığı Blobterre adlı dünya-yı keşfe çıkıyor. Matali Crasset, Blobterre’i, tüm canlıların uyum içinde birlikte yaşadıkları bir özgürlük dünyası olarak tanımlı-yor. Çocuklar, burada tanıştıkları canlıların büyülü dünyasını keşfe-diyorlar. Blobterre’in çiçek gözlü, sevimli çocuğu Flom, bu serüven-de onlara rehberlik ediyor.

Genç İstanbul Modern’de çocuklar sanatçıları tanıyor, işlevleri, çağrı-şımları ve hissettirdikleriyle objeleri keşfediyor, interaktif oyunlarla farklı deneyimler kazanıyorlar. Blobterre adlı program, pazartesi hariç hafta içi her gün saat 10.00, 13.00 ve 15.00’de okul gruplarına; cumartesi günleri saat 10.30, 13.00, 15.00’de ve pazar günleri saat 10.30’da çocuklara ücretsiz düzenleniyor. Programa aileler pazar günleri saat 13.00’de katılabiliyor. 1,5 saat süren Blobterre atölyelerinin kontenjanı 15 kişiyle sınırlı.

Hakan Gürel’in haberine göre Muğla Valiliği tarafından kuru-lan Alo 179 turizm hattından

çıkan sonuçta, turistler en çok gürül-tüden şikâyetçi. İkinci sırada çevre ve deniz kirliliği gelirken üçüncü sırada da hanutçuluk geliyor. Muğla Valisi Fatih Şahin, “Turizmde yaşanan tüm olum-suzlukları en az seviyeye indirmek için çalışmalara devam ediyoruz” dedi.Türkiye`nin en önemli turizm merkez-lerinden birisi olan Muğla yılda yaklaşık 3 milyon turistti ağırlıyor. Muğla Valiliği ile gelen turistlerin şikâyetlerini dinle-mek için Alo 179 turizm hattı kurdu.

Turizm hattında en çok şikâyet gürül-tü kirliliğinden gelirken ikinci sırada çevre ve deniz kirliliği üçüncü sırada ise hanutçuluk geldi. Muğla Valiliği tarafından oluşturulan Alo 179 turizm hattına 2012 yılının ilk 9 aylık döne-minde turistlerden 351 şikâyet telefonu geldi. 162 telefon gürültü şikâyetinden gelirken, 43 telefon çevre ve deniz kir-liliğinden geldi. 22 telefon ise hanutçu-luktan geldi.2012 yılının 9 aylık döneminde Alo 179 turizm hattına turistlerden gelen şikâyetler gürültü, çevre kirliliği ve ha-nutçuluk olarak sıralandı. 2011 yılında

ise turistlerin şikâyetleri yine aynıydı. 2011 yılında Alo 179 turizm hattına turistlerden 503 şikâyet telefonu geldi. Bu telefonlardan 278 tanesi gürültü kirliliği şikâyeti, 44 tanesi çevre ve deniz kirliliği şikayeti ve 14 tanesi hanutçuluk şikayetiydi.Muğla Valisi Fatih Şahin “ Önemli bir turizm kentine sahibiz. Turizm-de olumsuzluklar oluyor. Yaşanan bu olumsuzlukları en az seviyeye düşürmek için elimizden gelen çalışmayı yapıyoruz. Bizim en büyük hedefimiz ilimize gelen turistleri buradan ülkelerine memnun bir şekildi göndermek” dedi. (Star)

GENÇ İSTANBUL MODERN’DE

DOĞANIN KEŞFİ!

TURİSTLERİ EN ÇOK NE RAHATSIZ EDİYOR?Alo 179 turizm şikayet hattına gelen ihbarlar özellikle gürültü kirliliğini işaret ediyor. Muğla Valiliği tarafından kurulan Alo 179 turizm hattından çıkan sonuçta, turistler en çok gürültüden şikâyetçi.

İstanbul Modern’in, Paris’teki Centre Georges Pompidou işbirliği ve Eğitim Sponsoru Garanti Bankası’nın katkılarıyla düzenlediği Genç İstanbul Modern, Blobterre adlı on ikinci programla devam ediyor.

G U N C E L..

18

Page 19: Otel Endüstrisi Dergisi Ocak

Cemil Topuzlu Cad. Ersayın Apt. No:9 / A K:1 D:4 Fenerbahçe 34726 İstanbul T: +90 532 326 93 68 F:+90 216 522 86 89 [email protected] www.amimar l i k .com.t r

iyi yaşamak için...Sadece yaşamak için değil,

Şekliyle, konumuyla,kullanım amacıyla her mekânın ihtiyacı farklıdır. Mimarlık, İç Mimari Proje Tasarım, Uygulama ve Danışmanlık hizmeti veren A Mimarlık, müşterilerine en uygun hizmeti sunmak, mekânlara ihtiyacı olan doğru çözümleri bulmak için 20 yılı aşkın tecrübesiyle ve ilk günkü enerjisiyle çalışıyor. Sizinle birlikte nefes alan, yaşayan eşsiz mekânlar yaratmak için gelin tanışalım…

Page 20: Otel Endüstrisi Dergisi Ocak

G U N C E L

Türk Turizmi 2012’nin son dönemine bol bol ödüllü girdi. Uluslararası turizm sektörünün en saygın seyahat ödüllerinden sayılan ve “Turizm Oscarları” olarak da nitelendirilen World Travel Awards 2012’den Türkiye’ye toplam 15 ödül geldi.

..

20

TÜRK TURİZMİ ÖDÜLE DOYDU

Page 21: Otel Endüstrisi Dergisi Ocak

“Dünya Seyahat Ödülleri” dünyanın önde gelen medya kuruluşları ve küresel mar-kaların işbirliğiyle yürütülen ve ödüllerle aynı ismi taşıyan tamamen bağımsız bir platform tarafından veriliyor. Adaylar, turizm endüstrisi uzmanlarından oluşan bir panel tarafından belirleniyor ve oylamalar internet üzerinden yapılıyor. Bu kapsamda Kültür ve Turizm Bakan-lığı, “Avrupa’nın En İyi Turizm Kurulu-şu” ödülüne layık görülürken, İzmir de “Avrupa’nın En İyi Kruvaziyer Desti-nasyonu” ödülünü aldı. İzmir bu ödülü Amsterdam, Atina, Cannes, Kopenhag, Dubrovnik, Lizbon, Oslo, Reykavik, St. Petersburg ve Venedik’i geride bırakarak aldı.

Mükemmel Zeugma, Gidilesi İstanbul Bir diğer ödül de dünyanın önde gelen se-yahat sitelerinden Tripadvisor’dan geldi. Site ziyaretçilerin oylarıyla Gaziantep Zeugma Mozaik Müzesi’ni, 2012’nin “mü-kemmellik” ödülüne layık görüldü. Müze daha önce de Ekonomist Dergisi tara-fından “Türkiye’nin En Başarılı Turizm Yatırımları” araştırmasında 2011 ve 2012 yıllarında üst üste iki kez birinci olmuştu. İngiltere’nin ünlü aylık seyahat kültürü dergisi “Food and Travel”ın düzenledi-ği “Food and Travel Magazine Reader Awards 2012” de “Destination of the Year (Gidilmesi Gereken Merkez)” klasmanı-nıda İstanbul’u birinci şehir seçti. Food and Travel, 15 yıldır okuyucularıyla ye-mek dünyasının ve seyahat merkezlerinin “en”lerini başarıyla buluşturuyor.

Günay: Bu ödüllerden gurur duyuyorum Türkiye Cumhuriyeti Kültür ve Turizm Bakanı Ertuğrul Günay, ödüllere ilişkin olarak Hürriyet’e yaptığı açıklamada şöyle konuştu: “Biz oldukça güç imkan-lar içinde çalışan bir Bakanlığız. Kamu bütçesinden bize ayrılan pay, yaptığımız işe oranlarsak oldukça az. Buna karşılık arkadaşlarımız, Bakanlığımın bütün mensupları, büyük bir özveri ile çalışı-yorlar ve son yıllarda Türkiye turizminin içine tarihi, kültürü, arkeolojiyi, sanatı katarak marka değeri yüksek bir konu-ma taşımaya uğraşıyorlar. Yaptığımız çalışmaların uluslararası düzeyde ilgi ve takdir görmesi, bizim için çok büyük bir özendirme değeri taşıyor. Bakanlığımın ve Türkiye turizminin bütün çalışanları adına bu ödüllerden gurur duyuyorum.”

DÜNYA Seyahat Ödülleri’nde Türkiye’nin başarıları

• Avrupa’nın en iyi turizm kuruluşu: Kültür ve Turizm Bakanlığı• Avrupa’nın en iyi kruvaziyer destinasyonu: İzmir• Avrupa’nın en iyi all-inclusive oteli: Concorde De Luxe Resort• Avrupa’nın en iyi “All-Suite” oteli: Hotel Les Ottomans• Avrupa’nın en iyi “couple-çift” oteli: Adam&Eve Hotels• Avrupa’nın en iyi dizayn oteli: Adam&Eve Hotels• Avrupa’nın en iyi aile resortu: Kemer Resort Hotel• Avrupa’nın en iyi golf resort oteli: Cornelia De Luxe Resort• Avrupa’nın en iyi lüks oteli: Hotel Mardan Palace• Avrupa’nın en iyi lüks otel markası: Kempinski Hotels• Avrupa’nın en iyi lüks resortu: Cornelia Diamond Golf• Avrupa’nın en iyi yeni lüks oteli: Angel’s Peninsula• Avrupa’nın en iyi kral dairesi: Mardan Palace Antalya Royal Suite• Avrupa’nın en iyi spa resortu: Mardan Palace• Avrupa’nın en iyi tur operatörü: GTI

21

Page 22: Otel Endüstrisi Dergisi Ocak

22-25 Kasım 2012 tarihlerinde Ankara’da yapılacak 2’inci Uluslararası Kültür Turizmi

Zirvesi ve Fuarı’nın ana teması, ‘Kültür Yolları ve İnanç Turizmi’ olarak belirlen-di. Zirvede ulusal ve uluslararası arenada turizm sektörünün tüm aktörleri, kültür turizmi ile ilgili artıları ve eksileri masaya yatıracak ve yeni bir stratejinin ana hatlarını çizecek. Fuar ise Türkiye’nin kültür potansiyelinin daha somut bir şekilde görünür hale gelmesi için bir fırsat olarak değerlendiriliyor. Kültür ve Turizm Bakanlığı, Uluslararası Türk Kültürü Teşkilatı (TÜRKSOY), Ankara Büyükşehir Belediyesi ve Kültür Turiz-mi Derneği tarafından düzenlenen 2. Uluslararası Kültür Turizmi Zirvesi için geri sayım başladı. Organizasyonun zirve bölümü 22-23 Kasım 2012 tarihlerinde, fuar bölümü ise 22-25 Kasım 2012 ta-rihlerinde Ankara’da Congresium ATO

Uluslararası Kongre ve Sergi Sarayı’nda gerçekleştirilecek. Yön Grup tarafından organize edilen 2012 Kültür Turizmi Zirvesi ve Fuarına ulusal ve uluslararası düzeyde yoğun bir katılım bekleniyor. Altındağ Belediyesi, Türkiye Otelciler Federasyonu (TÜROFED), Türkiye Turizm Yatırımcıları Derneği (TYD), Turizm Profesyonelleri Derneği (SKAL), Turist Rehberleri Birliği (TUREB), Gazi Üniversitesi, Bilkent Üniversitesi tarafından desteklenen “2. Uluslararası Kültür Turizmi Zirvesi ve Fuarı” konuyla ilgili kamu, özel sektör, üniversite, STK ve UNESCO temsilcilerini Ankara’da buluşturacak. Türkiye’nin kültür turizmi pazarında istediği yere gelmesi amaçlanıyor. “Kültür Yolları ve İnanç Turizmi” temalı Zirve’de, ‘Kültür Turizmi’ doğal ve tarih-sel kültür varlıklarını, kültürel etkinlikleri ve güncel sanat eserlerini, bazı sosyo-

ekonomik olguları turistik bir ürün biçiminde gezginlerin hizmetine sunan bir turizm anlayışı olarak tanımlanıyor. Bu çerçevede “2012 Kültür Turizmi Zirvesi ve Fuarı” ile Türkiye’nin uluslara-rası kültür turizmi pazarında hak ettiği yere gelmesi için, T.C. Kültür ve Turizm Bakanlığı desteği ile birlikte tüm turizm profesyonelleri arasında verimli bir iletişim köprüsü kurularak, yeni desti-nasyonlar ile beraber Türkiye’nin kültür turizmi pazarında istediği yere gelmesi amaçlanıyor. Birçok medeniyet yolunun üzerinde yer alan Türkiye’nin bu medeni-yetleri buluşturarak dünya kültür turiz-minde öne çıkabilmesi için yılın tamamına yayılan yeni oluşumlar hedefleyen alter-natif kültür turlarının nasıl oluşturulacağı ve devlet tarafından yapılması gerekenleri inceleyen sempozyum ve paneller gerçek-leştirilmesi planlanan zirveye katılımın yüksek olması bekleniyor.

15 Ekim’de hizmete girecek olan Rixos Sharm El Sheikh, şirketin ülkedeki ilk tesisi ola-cak. Geçtiğimiz 10 ayda 4 tesis açtıklarını ve 2012 bitmeden 5 tesis açılışının daha plan-landığını belirten Rixos Hotels Yönetim Kurulu Başkanı Fet-tah Tamince, “Rixos Sharm El Sheikh ile Mısır’a adım atıyoruz. Burada Türkiye gibi büyümeyi

hedefliyoruz. Sharm el Sheikh ve Hurgada’da 12 ay boyunca turizm yapılıyor. Bizim gibi mar-kalara da kapıları açık” dedi.Akabe Körfezi, Tiran Adası ve Kızıl Deniz’in muhteşem manza-rasına karşı konumlanan Rixos, 695 odadan oluşuyor. Otelde a la carte restoranlar, su sporları, dalış merkezi, fitness center, tenis kortları, eğlence merkezi,

çocuk ve genç kulübü, sinema, gece kulübü ile 11 adet havuz bulunuyor.

Mısır’da Nabq Koyu’nda ko-numlanan Rixos Sharm El Sheikh, Nama Koyu’na 22, Al Mercato’ya 50, Ras Nasrani’ye 7 ve ulusal Sharm El Sheikh Havaalanı’na ise 8 kilometre mesafede.

RIXOS SHARM-EL SHEIKH’TE

KÜLTÜR TURİZMİ ANKARA’DA ZİRVE YAPACAK!

Rixos Hotels zincirine Mısır’ın tatil cenneti olarak bilinen Sharm El Sheikh’te yeni bir halka eklenecek.

2. Uluslararası Kültür Turizmi Zirvesi 22-23 Kasım 2012, Kültür Turizmi Fuarı ise 22-25 Kasım 2012 tarihlerinde Ankara’da yapılacak. Zirve ve Fuara ulusal ve uluslararası düzeyde geniş bir katılım olması bekleniyor. Bir Kültür ve turizm cenneti olan Türkiye, Ankara’da düzenlenecek bu zirve ile ününe ün katacak gibi görünüyor.

22

G U N C E L..

Page 23: Otel Endüstrisi Dergisi Ocak
Page 24: Otel Endüstrisi Dergisi Ocak

Turizmtrend.com ve Genç Turizmciler Derneği tarafından gerçekleştirilen “Turizm Trendleri Zirvesi”nde Türkiye’de turizmin bugünü ve yarını değerlendirildi.

G U N C E L..

‘TURİZM TRENDLERİ ZİRVESİ’NDE TURİZMİN GELECEĞİ KONUŞULDU!

Page 25: Otel Endüstrisi Dergisi Ocak

25

Türkiye Cumhuriyeti Kültür ve Turizm Bakanı Sayın Ertuğrul Günay, CHP Genel Başkanı

Sayın Kemal Kılıçdaroğlu ve KKTC Eski Cumhurbaşkanı Sayın Mehmet Ali Talat da konuşmalarıyla katıldığı zirve büyük ilgi gördü.

Zirvenin sunuculuğunu yapan Radikal Gazetesi yazarı Serdar Kuzuloğlu’nun; turizm sektörünün Türkiye için çok önemli bir lokomotif sektör olduğu-nu belirttiği konuşması ile başlayan zirvenin açılış konuşmasını Genç Tu-rizmciler Derneği Başkanı Sayın Bulut Bağcı yaptı. Turizm sektörünün şu an hali hazırdaki istihdamına değinerek, sektörde çalışanların çoğunluğunun yaş ortalamasının 30-35 arası olduğu-nu vurgulayan Bağcı, şu an doğrudan aktif çalışan sayısının 1 milyon 200 bin civarında olduğunu, ortalama bir çalışanın 3 kişilik bir aileyi geçindirdiği düşünülürse sektörün büyüklüğünün önemini belirtti. Her yıl ortalama 100 bin öğrencinin turizm alanında eği-tim aldığını söyleyen Bağcı, “Bu tablo sektörün geleceğinin, dinamizminin en önemli göstergesidir. Bu sebeple dünü bugünü değil geleceği konuşmalıyız. Hedefimiz 23 milyar dolar olan turizm gelirini Cumhuriyetimizin 100. yılında 73 milyar dolara taşımaktır.” dedi. Bu-nun ancak şimdilerde 2030’ları konu-şarak, yol haritasını çıkartıp, sektöre dünya ile paralel tüm teknolojik alt ya-pıyı uygulamakla olacağını söyledi. Bu hedefe Türkiye’de sağlık, kültür, kongre, gençlik ve spor turizmini güçlendirerek ulaşılabileceğini belirtti.CHP tarihinde bir ilk, Kemal Kılıçdaroğlu’ndan. Turizm Trendleri Zirvesi’nin konukları arasında yer alan CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, böyle bir zirveye CHP tarihinde katılım gösteren ilk başkan olduğunu belirterek sektörün Türkiye için çok önemli olduğunu be-

lirtti. Kılıçdaroğlu yaptığı konuşmasın-da “Merak önemli bir güçtür ve turizm temelde meraka dayalıdır. Baktığımız zaman büyük keşifler merakla başla-mıştır. Türkiye Cumhuriyeti küçük bir ülke olmadığı gibi, sorunları çözmek için sadece politikacılar, bürokratlar yeterli değildir. Sektörün çalışanları, yöneticileri ve uzmanları ile bir araya gelerek sorunun birlikte değerlendi-rilmesi gerekir. Çözüme böyle ulaşılır.” dedi. Türkiye’nin dünya gelişimini ve dinamiklerini takip etmesi ve uygula-ması gerektiğini söyleyen Kemal Kılıç-daroğlu, ülke tanıtımının çok önemli olduğunu vurgulayarak üst gelir düzeyi grupların Türkiye’ye çekilmesi gerekti-ğinin altını çizdi. Kılıçdaroğlu elimiz-deki tarihin ve kültürün buna büyük destek olacağını söyleyerek “Bir insan en iyi yaşadığı ve deneyimlediği olgu-nun tanıtımı ve reklamını yapabilir. Bu en güvenilir yoldur. Ülkemize turistlerin gelmesini ve bizden olumlu bir şekilde bahsetmesini, çevresine anlatmasını sağlamalıyız.” dedi.

Ertuğrul Günay’ı gururlandıran ödüller! Türkiye Cumhuriyeti Kültür ve Tu-rizm Bakanı Sayın Ertuğrul Günay’ın zirvenin ikinci bölüm açılışını yaptığı konuşmasında “Türk Turizm sektörü-nün genç girişimcilerini bir 10 yıl sonra ayakta alkışlayacağımıza inanıyorum ve bu zirvenin bunun en iyi adımlarından biri olduğunu düşünüyorum” diyerek, bu kadar nitelikli ve çeşitli katılımcının desteğini görmenin kendisini olduk-ça umutlandırdığını belirtti. Günay “Türkiye’de bundan sonra da Kültür ve Turizm Bakanlığı, modere eden konumda durarak turizmi her yönüyle destekleyen, denetleyen, kalitesini en yüksek tutmaya çalışan kurum olarak var olacaktır. Bu sene de Türkiye adına aldığımız 2 ödülde bunun en iyi göster-gesi olmuştur. Beni gururlandıran bu

iki ödülün biri Tripadvisor tarafından Gaziantep Zeugma Müzesi’ne verilen ‘Mükemmellik’ ödülüdür. Bunun bizim açımızdan önemli olmasının nedeni teknolojiye olan yaklaşımımızın da ge-liştiğini ve dünya standardını yakaladı-ğımızı görmektir. Diğeri ise Portekiz’de yapılan Dünya Seyahat Ödülleri (World Travel Awards 2012) yarışmasında Turizm Oskarları olarak kabul edilen ödüle layık görülmemizdir. Yarışma kapsamında ödüle layık görülen tek kamu kurumu Türkiye Cumhuriyeti Kültür ve Turizm Bakanlığı olmuştur. Bu ödülü almamızda emeği olan tüm ekip ve sektör arkadaşlarıma teşekkür ediyorum.” dedi.Turizmin geleceği konuşuldu! “Turizmin geleceğini konuşuyoruz” sloganıyla yola çıkan Turizm Trendleri Zirvesi’nde turizm sektörünün gelişimi ve bu gelişimin yönetimi tüm yönle-riyle değerlendirildi. Zirvede özellikle yeni nesil tüketici davranışları, turizm sektöründe sosyal medyanın etkin kul-lanımı, turizmde pazarlama zekası, yeni nesil ödeme sistemleri, turizmde online dünya, turizm yatırımları ve bunların finansmanı gibi birçok konu da masaya yatırıldı. Turizm, pazarlama, teknoloji, finans gibi alanlarda önde gelen firma-ların yöneticilerinin konuştuğu zirve, alanında ilk olma özelliği taşıyor. Ayrıca, Bakanlar, milletvekilleri, belediye baş-kanları ve yöneticilerden oluşan üst dü-zey kamu temsilcilerinin de konuşmacı olarak katıldığı zirve turizm sektörü yöneticilerini bir araya getirdi.Konu ile ilgili açıklama yapan Turizm Trendleri Zirvesi Organizasyon Sorumlu-su Bulut Bağcı “Bu zirve özellikle, Avrupa, Körfez Ülkeleri ve Orta Doğu’da turizm sektörünün geleceğinin kapsamlı bir şe-kilde analiz edildiği bir organizasyondur. Amacımız, turizm sektörünün geleceğini konuşurken, Türkiye’ye yatırım yapacak projeler ve ürünler geliştirmektir” dedi.

Page 26: Otel Endüstrisi Dergisi Ocak

Tüm çelik kapılara monte edilebilen, Kale Kilit’in gü-venlik sistemlerinde geliştirdiği yenilikçi ürünü Kale Otomatik, kapıları otomatik olarak kilitleme özelliği ile dikkat çekiyor. Yardımcı mandalı sayesinde içerden ve dışarıdan kapının kilitlenmesine gerek duymadan, otomatik kilitlemeyi gerçekleştiriyor.Kale Kilit’in tüketicilerin her mekânda güvenlik ihtiyacını karşılayacak üst düzey güvenlik ürünleri yelpazesine eklediği Kale Yüksek Güvenlikli Silindir kuvvetli darbelere karşı tam koruma sağlıyor. Her türlü kilide uyum sağlayan bu yenilikçi ürün, silindirin alt zeminine yerleştirilen ve özel ortamlarda hazırla-nan hassas döküm çelik malzemeden oluşturulmuş yüksek dirençli U profil sayesinde kuvvetli darbelere karşı üstün koruma sağlıyor.

“Çamaşır ve Ev Bakımı”, “Beauty Care” ve “Yapıştırıcı Teknolojileri” alanlarında dünyanın öncü ve lider markalarından Henkel, yeni bir ürünü daha beğeniye sundu. Metylan Ahşap Rötuş Kalemi, ahşap yüzeylerdeki çizik gibi istenmeyen görüntüleri, profesyonel müda-heleye gerek kalmadan kolayca ortadan kaldırıyor.Metylan Ahşap Rötuş Kalemi, mobilya ve diğer tüm ahşap yüzeyler üzerinde oluşmuş darbe, sıyrık ve çizikleri mükemmel şekilde ka-patarak, yıpranan yüzeylerin yenilenmesini sağlar. Ahşap mobilya, parke yüzey, banyo dolabı, çerçeve, kapı gibi tüm ahşap yüzeylerde kullanılabilir. Metylan Ahşap Rötuş Kalemi, hızlı kurur, renk değiştirmez, örtü-cüdür. Suya ve ovalayarak temizlemelere karşı dayanıklıdır.Metylan Ahşap Rötuş Kalemi’nin ‘maun’, ‘ceviz’, ‘venge’, ‘meşe’ ve ‘ beyaz’ renk alternatifleri bulunuyor.

V I T R I N

Kale Kilit’ten yaşam alanlarında güvenli çözümler

Metylan Ahşap Rötuş Kalemi, sihirli dokunuşuyla ahşap eşyalarınıza hayat verirÜstün teknolojisiyle her zaman fark yaratan ürünler geliştiren Henkel, ah-şap yüzeyler için yeni bir çözüm sunuyor. Tüm ahşap yüzeylerde oluşan darbe ve çizikleri kapatan “Metylan Ahşap Rötuş Kalemi” ile sevdiğiniz ahşap eşyaları kolayca yenileyebilirsiniz.

..

26

Page 27: Otel Endüstrisi Dergisi Ocak

27

VRF İLE İÇ ÜNİTELER ARASI ISI KONTROLÜNDE BAĞIMSIZLIĞINIZI İLAN EDİN!

0212 217 00 01 www.vrfsistemleri.comwww.ayagrup.com.tr

Tekli dış ünite ve çoklu iç üniteleri bağımsız kontrol edebileceğiniz VRF klima sistemleri ile farklı iklimlendirme ihtiyaçlarınız için verimli ve ekonomik çözümler…Her mekana uygun ısıtma, soğutma ve nem dengesini ayrı ayrı yönetebileceğiniz VRF klima sistemleri sayesinde, hem ısıyı hem de enerji tüketimini kontrol edin.Siz de Aya Grup tecrübesi ile VRF deneyimini yaşayın.

Page 28: Otel Endüstrisi Dergisi Ocak

SOLAR GARD Pencere Filmleri Kullanarak LEED Kredisi Kazanın

ABD Yeşil Konsey’den (USGBC) LEED sertifikasyonu almak istiyorsanız, hedeflerinize ulaşmak için birçok yol bulabilirsiniz. Solar Gard pencere filmleri, LEED kredisi kazanmanıza doğrudan yardım edebilecek ve enerji tasarrufu sağladığı kanıtlanmış bir üründür.

28

V I T R I N..

Page 29: Otel Endüstrisi Dergisi Ocak

LEED sertifikasyonu için başvuran yeni ve eski bütün binaların EPA ENERGY STAR® değerlendirmesinde en az 60 puana sahip olması gerekmektedir. Minimum enerji performansı için sertifikasyon, iyileştirmeler yapılmadan önce binanın elektrik faturasının, mali-yetinin ve kullanımının temin edilme-sini ve belli bir bina türü ve fonksiyonu için özel enerji azaltma hedeflerine EPA ENERGY STAR® değerlendirme kılavuzlarına göre ulaşılmasını gerektir-mektedir. Pencere filmlerinin enerji tasarrufu faydaları, şirketlerin ilk değer olan 60 puana ulaşmasına yardımcı olur ve aynı zamanda başlangıç aşaması tamam-landıktan sonra LEED kredisi kazan-malarını sağlar. Solar enerji tasarruflu pencere filmi Mevcut Binaların Sertifi-kasyonu açısından LEED kapsamında yer almaktadır. Detaylara ABD Yeşil Konseyin web sitesi aracılığıyla (http://www.usgbc. org/Store/PublicationsList.aspx) Mevcut Binalar Referans Kılavu-zu için USGBC LEED dokümanının 2.0 versiyonunda ulaşılabilir. PENCERE FİLMLERİ NASIL LEED KREDİSİ KAZANIR?

1- Enerji performansı kredileriSertifikasyon için gerekli olan 60 puanlık EPA ENERGY STAR® değer-lendirmesini geçen binalar ilave enerji verimliliği iyileştirmeleri ile 10 LEED kredisine kadar kredi kazanabilir.Aşa-ğıdaki tabloda ilave enerji verimliliği iyileştirmeleri ile mevcut binalar için kazanılabilecek LEED puanları gösteril-mektedir. Pencere filmleri, çevreye ve uygulanan filme bağlı olarak tek başına enerji verimliliği iyileştirmesinde bir ile dört arası LEED puanı kazandırabilir.2- Işık kirliliği azaltma kredileri“Işık Suistimali” olarak da bilinen ışık kirliliği azalması, “Sürdürülebilir Alan-lar” hedefi altında 7 numaralı Kredi kapsamındadır. “Işık Suistimali”, kulla-nılan ışığın binanın dışındaki çevrede belli düzeylerde görünmesi durumunda gerçekleşir. LEED kredisi için yeterli olabilmek için, iç ışığın büyük bir kısmı binanın içinde kalmalıdır. Önce ışıkla-rın tamamı kapalı olarak ve daha sonra da bütün ışıklar açık olarak dışarıdan aydınlık ölçümleri alınır. Dış aydınlatma “ışıklar açık olan” duruma göre %10’dan fazla değil ise LEED kredisi verilir. Solar kontrol pencere filminin kullanıl-ması ile pencerelerden görünür ışık ile-

timi daha düşük seviyelere gerileyecek-tir. Pencere filmleri değişen düzeylerde görünür ışık geçirgenliğine sahiptir ve daha düşük görünür ışık geçirgenliğine sahip filmler binadan gelen ışık geçişini ciddi ölçüde azaltacaktır. Bir pencere filmi seçerken, önceden muhtemel ışık geçişini düşünmeli ve aklınızda belli bir hedef doğrultusunda özel filmler seç-melisiniz. Örneğin, Solar Gard Stainless Steel 50, pencereden ışık geçişini yarı yarıya azaltır.3- Parlaklık azalması kredisiÇevresel Kalite kategorisi kapsamında, “doğrudan güneş ışığının bina sakinle-rinin normal faaliyetlerini önleyebile-cek parlaklıkların kontrol edilmesinin temini” ile kredi kazanılabilir. Bu hedef, “ışık suistimali” için Sürdürülebilir Alanlar Kredi 7 kapsamındaki ışık kirliliği ile birlikte işler. Bu gereksinim, bina sakinlerinin parlaklıktan olmadan çalışabilecekleri düzeyde düşük görü-nür ışık geçişine sahip pencere filmleri kullanılarak karşılanabilir. Örneğin, ışık geçişini düşüren Solar Gard Stainless Steel 50, aynı zamanda parlaklıkta da azalma sağlayacaktır. Bu filmin kulla-nılması ile bilgisayar ekranlarındaki istenmeyen parlaklık yok edilebilir ve bina içinde parlak olmayan bir ortam sağlanarak tek bir uygulama ile “hem ışık kirliliği hem de parlaklık azalması” kredileri kazanılabilir.

4- Termal RahatlıkBir LEED Kredisi için termal rahatlığın iyileştirilmesi ve devam ettirilmesi serti-fikasyon programının çevresel kalite 7.1 bölümü kapsamındaki bir seçenek-tir. Performans ölçümleri Amerikan Isıtma-Soğutma Ve Klima Mühendisleri Birliğinin (ASHRAE) 55-2004 sayılı standardı ile aynıdır. ASHRAE 55-2004, bir alanın bina sakinleri için ısısal olarak uygun bir şekilde rahat olduğunu belge-lendirmek için gereksinimleri belirten bir termal rahatlık standardıdır. Kredi, sıcaklık değerlerini kaydederek ya da

bina sakinlerinin en az %80’inin binanın sıcaklığından rahat olduğunu belirtmesi gereken bir inceleme ile kazanılabilir. Bu, “bölgesel rahatsızlığı” azaltmayı ve zamana bağlı sıcaklık değişikliklerini düşürmeyi de kapsamaktadır.İşlem uygulanmamış pencerelerden geçen solar sıcaklık, genellikle bölgesel rahatsızlığın asıl nedenidir. Bina sakin-lerinin aşırı sıcaklık ya da sıcak noktalar konusundaki şikayetleri, yüksek perfor-manslı, güneş ışığını engelleyen pencere filmleri ile azaltılabilir. Güneş kontrol pencere filmleri, zamana bağlı sıcaklık değişimlerini azaltarak termal rahatlığı ciddi ölçüde iyileştirir.5- İnovasyon KredileriŞu anda Mevcut Binalar için LEED standardı kapsamında olmayan, seçilmiş bir bina için binanın çevre standartlarını yükselterek başvurabile-ceğiniz ekstra dört LEED kredisi için bir inovasyon kategorisi mevcuttur. İnovasyon kredilerine başvurmak için pencere filmleri iki şekilde kullanılabilir. Birinci yol, solar kontrol pencere filmi ile ultraviyole radyasyonun engellen-mesiyle sağlanan çevresel yararlar için başvuru yapmaktır. Pencere filmleri, cilde zarar veren ve cilt kanserine yol açabilen ve bina içindeki eşyaların renk solmasına neden olan zararlı UV A ve UV B ışınlarının %99 ya da daha fazlasını engeller. İkinci yöntem olarak ise, standardın Malzemeler ve Kaynak-lar bölümünde belirtildiği üzere, solma azaltma ile azalan atıklar ya da iyileşti-rilmiş bina bakımı sağlandığında kredi için başvurulabilir. LEED kredilerinizi en iyi şekilde kullanın

LEED sertifikasyonu için başvuru-da bulunurken pencere filmlerinin avantaj sağlayacağı birçok imkan söz konusudur. Bazı kategoriler birbirleri ile çelişiyor gibi görünse de imkanların bir bütün olarak değerlendirilmesi ve binanız için en büyük etkiyi sağlaya-cak olanı seçmek önelidir. Solar Gard, değişen görünür ışık geçirgenliği ve ısı önleme özelliklerine sahip bir pencere filmi yelpazesi sunmaktadır. LEED serti-fikasyonu gereksinimleri ile bağlantılı olarak binanızın ve bina sakinlerinin ihtiyaçlarının analiz edilmesi, binanız için en iyi filmi ya da film setini seçme-nize yardımcı olacaktır. www.solargard.com.tr

Enerji kullanımı taban çizgisi %10 13 17 21 25 29 33 37 41 45 49

Kazanılan LEED puanları Gerekli 1 2 3 4 5 6 7 8 9 10

Pencere filmi uygulayarak bu kategoride 4 krediye kadar kredi kazanabilirsiniz.

29

Page 30: Otel Endüstrisi Dergisi Ocak

Dayanıklı ve etkin teknoloji ürünü olan Icematic Buz Makineleri, İnoksan güvencesiyle Türkiye’de. Günde 21–140 kg “U” şeklinde parmak buz, 154–465 kg küp buz ve 90- 1150 kg kar buz üreten değişik kapasiteli buz makineleri ile İnoksan buz gibi içecekler sunmaya devam ediyor. Ayrıca 35 kg buz üreten ve dağıtımını yapan dispenser modeli ile küçükten büyüğe yiyecek içecek sektörünün yanı sıra hastane, otel ve diğer kuruluşların buz gereksinimlerini de karşılıyor.

Her çeşit ihtiyaca cevap verebilen modüler N132M, N192M, N202M, N302M, N402M ve N502M modelleri 1 günde 154 – 465kg kadar iki fark-lı boyutta, tam küp (23x23x26mm) ya da yarım küp (11x23x26mm) buz üretebiliyor. İçecekler için kullanılacak buzların çabuk etki göstermesi için, orta kısmı boş, “U” şeklinde özel parmak buz yapısı sayesinde sıvıyla temas eden buz yüzeyini maksimuma çıkararak, tam kübik buzlara oranla çok daha çabuk soğutma sağlayan, kendinden depolu

kompakt modeller ise 21–140 kg arasın-da buz üretebiliyor. Kendinden depolu bu kompakt serinin evrim ürünü olan Yeni Icematic “E” Serisi Buz Makineleri, pompasız ve püskürtmesiz pedal sistemi ile sert ve kireçli su kullanımında dahi kusursuz bir hizmet sunarken, köşeleri yuvarlatılmış paslanmaz dış gövdesi, sıcak havalarda da yüksek performans sağlayan özel tasarım havalandırma sis-temi, çıkabilir ve yıkanabilir kondensör hava filtresi ve arttırılmış depo hacmi ile gerçek bir profesyonel.

İnoksan’dan Bir Yenilik Daha

Buz Makineleri

Yeni E Serisi

ICEMATİC

V I T R I N..

Güneş ışınlarının iletilmesine benzer şekilde çalışan LAVA®, enerji tasarru-fu, estetik ve her alana uygulanabilir özelliklerinin yanı sıra alerji ya da astımı olan kişiler için ideal bir ısıtma sistemi sunuyor.

Mekânların modern yöntemlerle ısı-tılmasında enerji verimliliği ve estetik günümüzde iki önemli bileşen olarak ön plana çıkıyor. Bu kaygılarla hareket eden LAVA mevcut ısınma yöntem-lerine yeni bir alternatif sunuyor. Son teknoloji ile verimliliği bir arada sunan Kızılötesi Cam Isıtıcılar, sadece sağlıklı bir yöntemle ısıtmakla kalmıyor, her ortama uyan modern tasarımı ile iç dekorasyonunuzu da zenginleştiriyor. Etkileyici ve şık LAVA Kızılötesi Cam Isıtıcılar, duvarlara monte edilebilen özelliği ile hem yer tasarrufu hem de estetik bir görünüm sağlıyor.

www.moneta.co

SICAKLIK VEREN SANAT ESERİ LAVA® Kızılötesi Cam Isıtıcı, güneşi evinizde hissederek sağlıklı ve konforlu bir ısınma alternatifi sunuyor.

Page 31: Otel Endüstrisi Dergisi Ocak

360°Solutions

Event

Fener Cd. Ece iş Merkezi No:47 Muratpaşa / Antalya Tel: 0242 324 54 30 Fax: 0242 324 64 11

[email protected] www.marcaevent.com

Page 32: Otel Endüstrisi Dergisi Ocak

Porland’ın Marine Koleksiyonu yedi de-nizleri aşıp, dünyayı dolaşmak hayalini

her zaman içinde hissedenler ya da dostlarıyla bir gemici masalını

paylaşmak isteyenler için, uçsuz bucaksız maviliklerin

serin rüzgârını sofralara taşıyor. Marine; ismi

gibi denizi, denizin üzerimizdeki bü-

yüleyici etkisini çağrıştırıyor.

Porland’ın Marine Koleksiyonu porselen ve cam sofra ürünleri-nin yanı sıra aksesuar ve tekstil ürünleri ile de sınırsız seçenekler

sunuyor. Çapa, halat ve çizgili desenleri ile kırmızı ve beyaz renk seçenekleri bulunan Marine Koleksiyonu; sofralarınıza, oturma odanıza hatta banyonuza denizin esintisini taşıyor. Dilerseniz takım olarak, dilerseniz tek tek alabileceğiniz Marine Koleksiyo-nu, her yıl eklenen yeni parçalarla zenginleşiyor.Marine Koleksiyonu; yemek tabakları, kâseleri, tuzluk ve bi-berlikleri, balık tabakları, kahvaltı tabakları, kapaklı peynir ve tereyağı tabakları, çay - kahve fincanları, yumurtalık, kupa, çay tabağı, süzgeçli demlik, sütlük, porselen bardak, sürahi, karaf, viski bardağı, meşrubat bardağı, havlu, sıvı sabunluk, pamukluk, fırçalık, el sabunluğu, ekmeklik, fırın eldiveni, tutacak, önlük, Amerikan servisi ve yastık gibi çeşitleri ile tüm Porland mağaza ve satış noktalarında sizi bekliyor.

Porland Porselen sizi bir gemici masalı dinlemeye davet ediyor

PORLAND MARINE KOLEKSİYONU

32

V I T R I N..

Blue Life; doğal kaynakları koruma sorumluluğunu, konutlar ve toplu kullanım alanları için sunduğu ürünlere de taşımaktır. Bu nedenle kişi başına düşen su tüketimini akıllı tasarımlarla en aza indirmek, tasarım anlayışını oluşturuyor. Geliştirilen pisuvar, klozet ve armatürlerin kullanımının kazandırdığı yıllık su hacmi hane başı-na 190 tonu geçiyor. Bu,190 ton suyun barajlarda kalması demek. Suyun barajlarda kalması aynı zamanda elektrik tüketiminde ve karbon salınımında önemli oranlarda tasarruf sağlanması anlamına geliyor. Bu kapsamda üretilen “2,5/4 lt klozet” dünyanın ilk Alman-ya LGA enstitüsü onaylı klozetidir.VitrA suya verdiği önemden yola çıkarak 2,5 / 4 L klozetleri üretti. Normal yıkama yapan klozetlere göre su tasarrufunda ciddi fark yaratan tasarımdaki klozetler ile siz de “suyu” koruyabilrsiniz. 2,5/4 L ekonomik su kullanımına sahip klozetler %60’a varan su tasarrufu sağlıyor.Yapı sektörünün en büyük ödülü Altın Çekül ödülünü alan Matrix takım klozet maksimum su tasarrufu sağlıyor. Yeni nesil su tasarruf-lu klozetler, 6 – 7.5 veya 9 L ile fonksiyon yapan standart klozetlerin gösterdiği yıkama performansını 4 L su ile gerçekleştiriyor.

DÜNYANIN EN AZ SU HARCAYAN KLOZETİGezegenimizde yaşamın sürdürülebilir olması için, kaynakları koruma sorumluluğunu üstlenen Vitra bu sorumluluğunu, tüm süreçlerinde Blue Life anlayışını yansıtarak yerine getiriyor.

Page 33: Otel Endüstrisi Dergisi Ocak

Sektörde pazar lideri olan ve tesislere yazılımın yanı sıra donanım tarafında da uçtan uca çözüm sunduklarını ifade eden Senkron Kurumsal Satış Yöneticisi Mehtap BOSTANCI, Lapis’in yenilik-leri Lapis Mobil, Lapis Online ve Lapis Kiosk uygulamaları sayesinde artık üyeler tarafından da aranan bir sistem olacağını belirtiyor. Bostancı; “Şimdi sıra üyelerde, artık tesisine üye olan kişiler de ‘Lapis kullanıyor musunuz?’ diye soracak” diyor.

Lapis Pazar Lideri!Kurulduğu 1996 yılından bu yana dikey sektörlere yazılım çözümleri sunan SENKRON 2006 yılından itibaren Lapis markası ile Spa & Wellness sektörüne hizmet vermektedir. Ürün ve hizmet kalitesini daima üst seviyede tutan Senkron Lapis Yönetim sistemi yazılımı içerisinde Spa & Wellness tesislerinin ihtiyaç duyacakları tüm özellikleri ba-rındırıyor ve kulüpler tarafından en çok tercih edilen yazılım olarak pazar lider-liğini koruyor. Lapis Otel programları ile tam bir entegrasyon sağlaması özelliği ile de tercih edilme sebebi oluyor.Senkron Kurumsal Satış Yöneticisi Mehtap BOSTANCI Yeni modülleri ile ilgili bilgi verdi:“Lapis Online ve Mobile Modülleri; tesise üye olan kişiler tarafından kulla-nılacak birer modül olarak tasarlandı. Üyeler akıllı telefonlarına indirecekleri veya internet üzerinden kullanacakları

uygulamalar sayesinde ölçümlerini, çalışma programlarını görebilecek, grup dersleri izleyebilip, rezervasyon işlemle-rini yapabilecekler, masaj rezervasyon-ları ve satın alımlarını yapabilecekler, diyet listeleri- beslenme programlarını izleyebilecek, öneri – şikayet gibi bildi-rimlerini gerçekleştirebilecekler. Kısaca-sı kulüp içerisine girip bir resepsiyonist ile yapabilecekleri tüm işlemleri cep telefonları ile veya internet üzerinden Lapis Mobil ile gerçekleştirebilecekler. Ayrıca kendilerine uygun olan tüm ak-tivitelerden anında haberdar olacaklar. Lapis Mobil sadece izlemek için değil, tüm işlemlerini gerçekleştirebilecekleri bir uygulama olacaktır.Lapis Kiosk Modülü ise internet üzerin-den veya mobil uygulamalar ile gerçek-leştirebilecekleri tüm işlemleri kulüp içerisinden gerçekleştirebilmesi için tasarlanmış olan bir modüldür.Lapis Kiosk aynı zamanda kulüpler için bir reklam alanı olarak da kullanılabile-cektir; normalde kiosk bekleme modun-dayken istenen bir reklam dönebilecek, bir üye gelip işlem yapmak istediğinde ise kartını okutarak anında kendi hesa-bını açabilecek.Önümüzdeki dönemde LAPİS eşsiz özellikleri ile sektöre damgasını vuracak!Lapis çözümünün sektördeki tercih ora-nını arttırmayı ve Lapis kalitesini daha geniş kitlelere ulaştırmayı, sadece tesis

bazında değil artık tesise üye olan kişile-rinde Lapis programını bilir, kullanır ve sorgular hale gelmesini hedefliyoruz. Ayrıca önümüzdeki dönemde Lapis Programımızda, tesis performansını ölç-mek anlamında daha önce eşi benzeri

olmamış özellikleri getireceğiz. Lapis sayesinde tesisinizde verimlilik artışı sağlayarak daha hızlı hizmet verebilir ve üyelerinizin kendilerini özel hissetmesini sağlayabilirsiniz…Lapis; özellikle rezervasyon yönetimi, satış yönetimi, satış noktası, ödeme sis-temi, üyelik yönetimi, müşteri ilişkileri, personel yönetimi, finans yönetimi, stok yönetimi, geçiş kontrol otomasyonu gibi modülleriyle SPA&Welness merkezle-rinde önemli verimlilik artışı sağlıyor. İşletmeler, Lapis çözümüyle, tüm süreçlerini profesyonel bir biçimde yönetebiliyor. Lapis, kurumlara, müşteri rezervasyonlarını hızlı bir şekilde alma, servis planlarını personel ve mekan ba-zında günlük ve haftalık olarak görün-tüleme, servis iptallerini nedenleriyle beraber listeleme, servis planlarında saat ve personel değişiklikleri yapma, servis sonunda hızlı bir şekilde satış fişi oluşturma, üyelik süreç ve üye operas-yonlarını etkin bir şekilde takip etme, müşteri ve üye analizleri yapma gibi pek çok yetenek kazandırıyor. Türkiye de 150’yi aşkın tesis Lapis ürü-nümüzü başarı ile kullanmaktadır.

LAPİS“Lapis Spa & Wellness Yönetim Sistemi Yazılımı Yeni Modülleri sayesinde Spa & Wellness Merkezlerinin yanı sıra üyeler tarafından da tercih edilen bir sistem olacak!”

KULLANIYOR MUSUNUZ?

33

Page 34: Otel Endüstrisi Dergisi Ocak

D E P A R T M A N

34

Page 35: Otel Endüstrisi Dergisi Ocak

Mesleğe yarım pansiyonların olduğu, otellerin kışın kapandığı zamanlarda başlayan,

Concorde De Luxe Resort F&B Departman Müdürü Yavuz Koç, F&B departmanını, sorumluluklarını, işinin inceliklerini uzun yıllara dayanan tecrübesiyle ve tüm samimiyetiyle

Otel Endüstrisi okurları için paylaştı.

F&B FOOD&BEVERAGE

Röportaj: Esin Unan Mildan

35

Page 36: Otel Endüstrisi Dergisi Ocak

D E P A R T M A N

Bir otelin en önemli departmanların-dan birinin başındasınız. Kendiniz-den biraz bahseder misiniz , kaç yıldır bu meslektesiniz, hangi otellerde hangi görevlerde çalıştınız?

1970 doğumluyum, Kastamonu İlköğretim Okulu’nu bitirdim. Ça-lışmaya başladığım zamanlar turiz-min başlangıç yılları ve en parlak dönemleriydi; yani az otelin, kaliteli personelin olduğu dönemlerdi. 1987 yılında restoranlarla başladığım çalışma hayatımda bu görevime 1989 yılında Hane Otel’le girmiş oldum. O zamanların hatırı sayılır otellerinden Astoria Otel ile devam ettim. Asker-likten sonra yine önemli otellerden Oleander Otel’de çalışmaya başladım. Sonra Barut otellerinde çalıştım. Böyle anlatınca çok yer değiştirmiş gibi görünüyor ama o dönmelerde kışın oteller kapalı olurdu ve her yaz kendinize daha güzel bir yer arardı-nız. Sonra Defne Grubu ile kariyeri-me devam ettim. Bu sırada kışın yurt dışı seyehatlerim oluyordu. Oralarda

da bazı otellerde bulundum ama çalışmadım, farklı şehirlerde gözlem-ler yaptım, bu şekilde Almanya’nın yarısını dolaştım ve Almancamı iler-lettim. Defne grubundan ayrıldıktan sonra Myra grubuna geçtim yaklaşık 4 sene de orada çalıştım. 2000’lere geldiğimizde Gloria Golf Resort’ta çalıştım orada da başarılı ve çok güzel zamanlarımız oldu. Gloria’da çalıştı-ğım dönemdeki hatıralarım arasında en güzeli, TUI’nin ilk 100 otelinin 6.’sı olamamızdı. Dört senenin sonun-da orada da artık bir kan değişimi gerekiyordu; IC Grubuna geçtim. Burada bir yılımı doldurduğumda Rixos Premium açıldı, oranın genel müdürüyle de daha önce çalışmış-tık, bizi tanıması ve güvenmesinden dolayı Rixos’a geçtim ve orada iki sezon geçirdim. Daha sonra Belek’ten Antalya’ya gidip gelmek yorucu olmaya başlamıştı ki buradan böyle bir teklif geldi, burada çalışan bir kaç arkadaşımdan da iyi izlenimler alınca burada başladım ve beşinci senemde-yim. Beş senedir burada arkadaşları-

mızla, elimizden geldiği kadar iyi bir şekilde devam etmeye çalışıyoruz.

Kaç dil biliyorsunuz?

Okuldan dolayı ve özel ilgimden dolayı İngilizce biliyorum. İngilizce kitap okumak, yazı yazmak, tele-vizyon izlemek ve misafirlerimizle her şeyi rahatça konuşup paylaşmak benim için hiç sorun olmuyor. Al-mancayı 1993 senesinden itibaren ön plana aldım, buradan anmak istiyo-rum, çok değerli bir arkadaşım vardı, bir şey olduğunda hemen ona haber gönderiyordum, ona soruyordum. Bir gün “yeter dedi Almancada hep ben mi sana yardım edeceğim, öğren şu işi” dedi. O inatla ben de başladım ve üç ay içinde temelini çözüp, biraz da ilgi ve alakayla Almancayı öğrendim. Daha sonra Rixos gurubunda, ora-daki Rus profilinden dolayı Rusça’ya ağırlık verdim. Yani İngilizce, Alman-ca, biraz Rusça ve diğer dillerden de işimizi görecek kadar bir kaç cümle biliyorum.

“F&B departmanında çalışan bir kişi, bir otelin aynasıdır.”

36

Page 37: Otel Endüstrisi Dergisi Ocak

F&B departmanının hizmet tanımını yapar mısınız?

F&B departmanı hakkında öncelikle klasik tanımların dışında şöyle bir şey söyleyebilirim; güzel bir mimari anlayışıyla yapıldıktan sonra bü-tün oteller güzeldir belki, ama içini dolduran hizmet önemlidir, bir evi güzelleştiren çiçek gibi. Misafirin sabah kalktığı andan güne başladığı kahvaltısına, odasındaki mini barın-dan, oda servisine ve akşam içtiği son içeceğe kadar servis aldığı, aynı zamanda güler yüz gördüğü, hizmet kalitesiyle oteli yansıtan önemli bir bölümdür F&B.

Gün boyu hizmet sunan hatta bizim gibi ultra lüks otellerde 24 saat hizmet sunan F&B departmanı bu hizmetleri ne kadar iyi sunarsa o kadar başarılı olur. Hizmeti ne kadar eksik sunarsanız otelin diğer oteller-den geri kalmasına sebep olursunuz. Biraz klasik olacak belki ama bizim için en önemli şey misafirperverlik-tir. Son 10-15 seneye kadar herke-sin evinde bir misafir odası vardı, şehirde oturmamıza rağmen biz de bu klasikten yetiştik. Aldığımız bu terbiyeyi de misafirlerimize yansıt-maya, Türk insanının misafirper-verliğini, hoşgörüsünü bütün insan-lara tanıtmaya çalışıyoruz. Zaten Türkiye’nin ilerlemesi de böyle oldu, yani Türk insanının güler yüzlü ve misafirperverliğiyle. Tabi işimize tecrübemizi, becerilerimizi ve bilgi birikimimizi de dahil ettiğimizde bütün bunlar bizim hizmet anlayışı-mızı aksettiriyor.

Departmanın yönetim şeması nasıldır?

Departmanımızda benim altımda çalışan bir yardımcım var, müdür yardımcımız; biz kendisiyle yaklaşık 12 senedir birlikte çalışıyoruz. Göz-göze geldiğimizde bile konuşmadan anlaşabildiğimiz, mimiklerle bile birbirimizi çözebildiğimiz çok de-ğerli bir arkadaşımız. Departmanı-mızda yönetimsel olarak restoran ve bar olarak ayrıyız, restoranın kendi üst yöneticileri ve şefleri var; barın ayrı yöneticileri ve şefi var. Bunlar müdür yardımcımla bana bağlı. Ben zaten her gün yaklaşık 12 saat operasyonun içindeyim. Bizim her yeri tek tek kontrol etmemiz, geriye dönüp baktığımızda rahat olmamızı sağlıyor.

F&B direktörü olarak sizin görev tanımınızı ve sorumluluklarınızı öğrenebilir miyiz?

Bir F&B direktörü olarak bizim bir amacımız oteldeki hizmet kalitesini programlayıp, personele uygula-yıp, içerideki kalite ve standartları kontrol edip, standartlara uygun hale getirip, destek aldığımız diğer de-partmanlarla birlikte -mutfak olsun, teknik servis olsun, housekeeping olsun- misafirlere sunulmasını sağla-mak. Bu çerçevede bütçe, satınalma, araştırma, pazarlama konularını da kapsayan bir alanda misafir, perso-nel, otel işletmesi ve dışarıdaki fir-maların arasındaki bütün organizas-yonu sağlayarak bağlantıları doğru yerde ve doğru zamanda kullanmak bizim görevimiz.

Menü hazırlanırken kararı siz mi mutfak mı veriyor?

Bir şey yapılacağı zaman, bununla ilgili departmana bir çalışma yapın denir. Mesela bir yılbaşı yemeği ve-rilecektir ya da özel bir gala yemeği verilecektir; özel bir grup işin için-deyse o grubun yöneticileri ve bizim yöneticilerimiz toplanır, usta getirir alternatifleri sunar. Detaylarına ba-karız, uyup uymadığına bakarız; bazı gruplar vardır et ağırlıklı yapmamız gerekir, bazı gruplar vardır balık ağırlıklı yapmamız gerekir. Esasında menüyü mutfak departmanı hazırlar, zaman zamanda satış departmanın-dan fikirler alınır. Çünkü sonuçta bunun da pazarlaması, tanıtılması gerekiyor. Bu biraz da gelecek olan misafir portföyüne göre ayarlanan

37

Page 38: Otel Endüstrisi Dergisi Ocak

bir durum, mesela aile oteliyseniz ona göre çalışmalar yapılır, butik otelseniz daha farklı.

Sıradan bir işgününüzü sabahtan akşama özetler misiniz?

Genellikle 7-7:30 gibi kalkarım, 8 civarında otelde olurum. Kahvaltıya inmeden önce ofisimde önbürodan, gece nöbetçi müdürden, front ofisten bana gelen raporları incelerim. Ön-ceki günden, geceden kalan bir şey var mı diye bakarım. Kendi progra-mıma bakarım, notlarımı alırım. Saat 9’a kadar arada küçük bir kahvaltım olur, 5-6 dakika kadar. 9:15 civarın-da bir operasyon toplantımız olur. Oradan aldığımız notları gereken birimlere iletiriz. Daha sonra dış

alanları gezer ofise gelirim. Burada kalan işlerimi tamamladıktan sonra öğle yemeğine doğru tekrar çıkarım. Öğle yemeğinin çıkacağı alanları, outletleri kendi gözlerimle görürüm. Ondan sonra operasyonun durumu-na göre ana restoranda, sneak barda, pool barda ya da diğer alanlardaki işlerime bakarım. Gündüz bu şekilde sürer; arasıra ofise çıkar bilgilerimi tazeler, maillerime bakarım. Bir gün içerisinde yaklaşık 8-10 km arasın-da yürürüm. Kışın bu 6km ile 4 km arasında değişiyor, o da arayı kapat-mak için asansör kullanmayıp kat inip çıkmaktan. Fiziğimizi de biraz bu şekilde koruruz. Akşam üzeri 4 meetingi olur. Burada sabahçılarla, akşamçılar bir araya gelir, birbirileri-ne notlarını, bilgilerini iletirler.

Zaman zaman ben de katılırım; bu 1- personelle aramdaki ilişkileri güçlen-dirir, 2- onlara iletmek istediklerimi aracısız, yüzyüze aktarma imkanı verir; bu bazen bilgilendirme bazen de uyarı amaçlı olur. Daha sonra akşam servisine kadar kalan işleri ya-parım. Akşam gelen misafirlerimizi karşılamada ben de olurum, bildiği-miz dillerde bilgilendirme yaparız ya da hostesimizle birlikte hoşgeldiniz, iyi akşamlar deriz. Ardından büfe-leri dolaşırım, yemek alırım, barları dolaşırım ve 9-10 arasında uygun bir zamanda evime giderim. Kısaca bir günüm böyle geçiyor.

İşinizi ve kendinizi geliştirmek için neler yapıyorsunuz?

Öncelikle sektörde aynı jeneras-yondan geldiğim, güvendiğim, tanıdığım, omuz omuza çalıştığım yedi tane arkadaşım var. Aklıma bir şey geldiğinde onlara danışır, neler yaptıklarını sorarım. İnterneti zaman zaman bu yönde kullanırım, araştır-malar yaparım. Zaman zaman diğer otelleri dolaşır, zaman zaman da bize gelen özel dergileri incelerim. Yani görsel, işitsel, sosyal sürekli gelişim halindeyim.

Personel eğitimleri yapıyor musunuz, ne tür eğitimler düzenleniyor?

Personel eğitimleri yapıyoruz. Bizim bir iç eğitimlerimiz, bir de dış eği-timlerimiz var. Dış eğitimlerimizde mesela Sayın Oğuz Sayın, Duygu Ba-şar gibi değerli isimlerden, konusun-da uzman kişilerden, öğretim görev-lisi, profesör gibi akademisyenlerden bize uygun olan zamanlarda eğitim-ler alıyoruz. Zaman zaman yurt dı-şından eğitimciler geliyor. Mesela en son TUİ’den bir eğitmenimiz geldi; 3 gün biz yöneticilere, 3 gün persone-le eğitim verdi. İç eğitimlerimiz ise genellikle mesleki olarak ve bire bir eğitimler şeklinde oluyor. Personele selamlamadan gülümsemeye, telefo-na cevap vermekten, misafire yakla-şırken kullanılması gereken vücut di-line kadar bir çok konuda personelin anlayacağı tarzda ve şekilde, özellikle işe girişlerde, daha sonra da peri-yodik olarak, planlar çerçevesinde eğitimler veriyoruz. Genelde bu eği-timleri ben veriyorum. İç eğitimler bizim, dış eğitimler İnsan Kaynakları Departmanının organizasyonlarıyla gerçekleşir. Eğitim konusu çok önem verdiğimiz bir konudur.

D E P A R T M A N

38

Page 39: Otel Endüstrisi Dergisi Ocak

F&B departmanında çalışan kişi nasıl görünmelidir, nasıl davranma-lıdır?

Bu konuda tek bir cümle söyleyece-ğim: F&B departmanında çalışan bir kişi bir otelin aynasıdır.

İşinizin zorluklarından bahseder misiniz?

Her işin tabi ki kendine göre zorluk-ları vardır, bizim de bazı zorluklar yaşadığımız olur. Mesela her sezon başında kalifiye personel aramak, bazen gerçekten zor oluyor. Mesela dün Side’de bir arkadaşla birlikte genel müdür olsun, otel sahibi olsun tadıklarımıza, birlikte bir zamanlar çalıştığımız arkadaşlarımıza, hatır gönül sormak için ziyaretlerde bu-lunduk, bu şekilde 4-5 oteli dolaştık, oralarda da aynı sorun var. Bazen bir cafede otururken tanıyanlar gelip so-rarlar, “Yavuz Bey sizin tanıdıklarınız vardır. Birini arıyoruz” diye. İhtiyaç çok fazla, kalifiye personel bulmak günümüzde tüm otellerin en büyük sorunu.

Gıda denince en önemli şey hiç kuşkusuz hijyen ve sanitasyon, bu konuda neler söyleyeceksiniz?

Öncelikle bizim otelimizde bu ko-nuyla ilgili bir kalite departmanımız var. Bu departmanın başında kalite müdürümüz var, Gaye Hanım ve onunla çalışan iki kişi günlük olarak kontrollerini yaparlar. Her yerden numune alınır. Yine mutfakta aynı şekilde sabah, öğlen, akşam bütün yemeklerden numune alınır. ISO 8000, ISO 22000, ISO 14000 hatta ISO 10002 misafir memnuniyeti ve şikayeti yönetimine kadar bütün ka-lite standartlarında hem hijyen, hem sanitasyon açısından inanılmaz bir kontrol mekanizmamız var. Dışarı-dan çalıştığımız firmalarımızla satın alma departmanının da aracılığıyla her şey büyük bir titizlikle kontrol ediliyor. Departmanlardaki günlük checklist’lerden tutun da, satın alma-daki giren malın satınalma tarihin-den, depolanma tarihine kadar her şey kontrolümüzden geçiyor. Çok nadiren dışarıdan gelen ürünlerde gördüğümüz hataları geri gönderi-yoruz. Bir sorun olduğu zaman da zaten otel yönetiminin kesin kararı var, bir daha o firmayla çalışmıyo-ruz. Mesela bir kaç yıl önce bir süt firmasıyla, kutularla ilgili bir sorun

yaşadık, sütleri geri gönderdik istedi-ğimiz standartları belirttik, “şu anda elimizde yok” dediler, biz de tamam dedik ve o firmayla çalışmadık. Bi-zim için öncelik insanların rahat bir şekilde karnını doyurup yaşaması.

ISO 10002 belgeli ilk otelsiniz, bun-dan biraz bahseder misiniz?

Concorde De Luxe Resort olarak ilkleri yapmayı seven yenilikçi bir otel yapımız ve yönetim anlayışımız var. ISO 10002 sistemi, yönetim kalite sistemlerine yeni eklenen bir sistemdi,Türkiye’de hiç olmamıştı. Bu sistemi üretenler alt yapısını oluştur-

duktan sonra bize geldiler Yönetim Kurulu Temsilcimiz Sayın Erkan Yağcı Bey bunu öncelikle bizim almamız gerekiyor deyince hemen araştırmaya geçtik. Kalite departma-nı, misafir ilişkileri, önbüro, yiyecek içecek departmanı oturup bununla ilgili araştırmalar, toplantılar yaptık. Sonuçta biz öyle bir hazırlanmışız ki, kalite sistemini bize sunup da denet-lemeyi yapacak olan firma geldiğinde elimizde bizden beklentilerinden çok daha fazlası vardı. Bizim yaklaşık olarak dört senedir bu sistemleri, bu raporlamaları, bu geri dönüşleri tutup, bunları kayıt altına aldığımızı görünce zaten siz olayı bitirmişsiniz

39

Page 40: Otel Endüstrisi Dergisi Ocak

dediler. Hatta bizim belgelerimiz-den de örnek alarak ayrıldılar. Sonra sertifikamız da geldi. Türkiye’nin misafir şikayet yönetimi kalite belge-sini alan ilk otel olduk. Bu çok farklı bir duyguydu bizim için. Her ilkte olduğu gibi çok heyecanlıydık.

Satınalmadan talep ettiğiniz ihtiyaç listenizde nelere dikkat edersiniz?

Satın almadan taleplerimiz kalite standartları çerçevesinde çeşitli firmalardan karşılanıyor. Biz otele alacağımız veya sürekli kullanacağı-mız bir üründe yönetim kurulu kara-rıyla hareket ederiz. Mesela mutfak ürünlerinde öncelikle aşçı başının seçimi, yönetim kurulunun onayıyla satın alınır. Biz departman olarak bü-tün ihtiyaç listemizi oluşturur, satın almaya göndeririz. Bu noktada lis-temizde meyve suyu ananas, meyve suyu portakal deriz, şu firma bu fir-ma demeyiz ama misafirimiz bizim kullandığımız her markaya bakıyor bu yüzden Türkiye’nin belli başlı bilinen, tanınan, güvenilir markaları-nı tercih ediyoruz. Örneğin içkilerde tercih ettiğimiz marka Türkiye’nin en tanınmış markalarından, şişelerin kapaklarından, bandrollerine kadar bütün her şeyi standartlar dahilinde. Yerli bir misafirimiz gelip de mar-kayı görünce zaten, ‘hah tamam bu!’ diyebiliyor. Diğer yandan fındık fıstık gibi küçük görünen fakat kilolarca

alınan ürünler var. Bunları da bildi-ğimiz firmalar arasında, kalite fiyat dengesi üzerinden değerlendiriyoruz ve bir problem çıkarsa zaten hemen değiştiriyoruz.

F&B hizmetleriyle ilgili olarak bir misafirin şikayeti ya da sorunu karşısında nasıl bir prosedür uygulu-yorsunuz?

Bir misafirimizin bir sorunu oldu-ğunda, o sorunu hemen yerinde değerlendiriz, çok iyi anlamaya çalışırız. Ne gibi bir sorunu olabilir, mesela “şarabı beğenmedim” dedi, olabilir, başka bir şarap seviyordur, o gün ağ-zının tadı farklıdır, başka yerde başka şarap içmiştir, bu durumda hemen olayı ona bakan birinci kişiden öğre-niriz. Mesela şarabı sıcak buldu ya da soğuk buldu ya da şarap çok inceydi ya da kalındı, duruma göre gerekirse başka bir şarap açıyoruz, gerekirse kendisinin yanında aynı şişeden yeni bir tane açıyoruz. Onu mem-nun etmeye çalışıyoruz gerekirse tolerans da gösteriyoruz. Tabi önce sorunun gerçekliğini kontrol ediyo-ruz. Zaman zaman farklı niyetler de olabiliyor. Ama yapabileceğimiz bir şeyse genellikle her şeyi yapıyoruz. Ben öncelikle birebir görüşürüm mutlaka, ingilizcemizin iyi olmasının sebebi de bu. Çoğu zaman misafir ilişkilerine gitmeden birebir sorunu

çözüyorum. Bana ulaşmazlarsa zaten bir çok dili bilen misafir ilişkileri de-partmanımız var onlara ulaşıyorlar. Bizim zaten iyi ya da kötü, olumlu ya da olumsuz, beğeni ya da eleştiri misafirlerimizin bütün düşüncele-rini aksettiren günlük raporlarımız var. Herhangi bir durumda hemen o misafirimize ulaşıyoruz. Bazen otele gelmeden bize mail atan misafirleri-miz oluyor. “Ben normal süt içemi-yorum bana soya sütü lazım” diye. Geleceği tarihe göre soya sütünü alıyoruz. Bizim vaadlerimiz arasında bu da var. Bizim bütün menülerimi-zin altında şöyle belirtilir:’Bir yiyece-ğe karşı alerjiniz varsa lütfen bölüm şefine iletiniz.’ Bütün bunları uygula-mak çok önemli yoksa o kadar kalite standardının ne önemi kalır.

Personel seçerken nelere dikkat eder-siniz?

Klasiğin dışında ben kendi adıma şöyle değerlendiriyorum, ki diğer müdürlerimiz farklı yapabilirler. Ben değerlendirmeye kapıdan başlarım; kapıyı çalmasından tutun da “gire-bilir miyim?” deyip içeriye girişine kadar, benim olumlu ya da olum-suz cevabımdan sonra da dışarıya çıkışına kadar her hareketini dikkatle incelerim. Ellerine bakarım, saçına sakalına bakarım, üstüne başına ba-karım; yoldan geçerken mi uğramış yoksa gerçekten iş görüşmesi için özel olarak hazırlanmış mı. Eline bir evrak almış mı, burayı tanıyor mu yoksa bütün otellere cv gönderip de kim çağırırsa diye bekliyor mu. Bü-tün bunları değerlendiririm. Benim değerlendirmemde 1. Dış görünüş ve vücut dili. 2. Eğitim seviyesi. 3. Ya-bancı dil seviyesi gelir. Ondan sonra da mesleki bilgisine bakarım. Zaten genelde bunları geçtikten sonra mesleki bilgide takılan olmaz. Hem benim söylediğim ilk üç seviyeyi geçiyorsa, mesleki bilgisi az olsa bile ben onu tamamlarım. Üstelik benim öğrettiklerimi alacağı için ben daha da rahat ederim. Bir iki ay dişimi sıkar sonra onu çok iyi bir yere getiririm. Ama ilk üç seviyeyi ben ya değiştiremem ya da hemen değişti-remem. Bunun dışında bizim kişiyle ilgili araştırdığımız yüz kızartıcı bir suçu olmuş mu, herhangi bir kavgaya karışmış mı, içki almış mı bunlara önem veririm. Diğer şeyler zaten de-neme süreci içerisinde ortaya çıkar. Bizim iki aylık bir deneme sürecimiz var. Bu iki ay içerisinde personel

40

Page 41: Otel Endüstrisi Dergisi Ocak

tüm sosyal haklarıyla çalışıyor, 2 ay sonunda memnun kalmadık mı yollarımızı ayırırız. Biz bir gurubun bir parçasıyız otelin adını onuruyla taşımak zorundayız, her şeyimiz yasal ve kurumsaldır.

Departmanınızda en uzun süredir çalışanınız ne kadardır çalışıyor?

Otelin açılışından beri çalışanlarımız var. Departmanımızdaki yedi perso-nelim otelin açılışı veya ikinci sene-sinden beri çalışıyor. Benim depart-manımın %50’sini üç - altı yıl burada çalışanlar oluşturuyor. İstikrar da çok önemli.

Otelinizde özel davetler ve etkinlikler oluyor mu? Nasıl hazırlanıyorsunuz?

Özel davetler genel itibariyle seminer grupları oluyor, seminer bitiminde gala yemeği oluyor. En son Renault grubunun bir gala yemeği vardı. Bu gala yemeği klasikten öte bahçede barbekü partisiydi. Özel sahne ku-ruldu, farklı güzel bir ortam yaptık. Saat 7:30’da başlayıp 11:30’da bitti. Çok güzel bir akşamdı 3 farklı yerde mangal yaptık herkes gönlünün dilediğince bütün et çeşitlerinden, soğuklardan, sıcaklardan, tatlılardan faydalandı. Grubun kalabalıklığına ve taleplerine göre personel ayar-lamamızı yapıyoruz. Yine onların isteklerine göre menü alternatifleri veriyoruz. Feedback’leriyle beraber

hazırlıklarımızı yapıyoruz. Genelde kendi menülerimizi kendimiz yapı-yoruz. Onlar isterse zaman zaman kendileri getirirler. Giydirme varsa bizdeki giydirmeleri ya da onların getirdiği özel giydirmeleri yapıyoruz. Bizim karşılıklı toplantılarımız olur o gruptan 3 kişi gelir, bizden de-partman operasyon müdürleri gelir teknik, F&B, genel müdür yardım-cısı vardır, genel müdür vardır,satış pazarlama sorumlusu vardır, enter-tainment, önbüro, housekeeping’ten temsilciler de olur. Yaklaşık 8-9 kişi bulunur bu toplantıda, herkes kendi-siyle ilgili bilgileri alır, satış pazarla-ma gelen bütün bilgileri günceller ve aktarır bu şekilde operasyon sorun-suz bir şekilde geçer. Ben genelde akşamları 9-10 gibi gidiyorum fakat 16-24’te çalışan duty manager arka-daşımız ilgilenir, sabahları kontrol eder. Aslında sorunsuz yürüyen bir sistemimiz var. Sorun olursa da insanların ihmalkarlığından kaynak-lanan ufak sorunlar olabiliyor, o da her yerde olduğu kadar, bunu da açık yüreklilikle söylemek lazım.

Mesleğinizin incelikleri nelerdir?

Öncelikle bu iş tamamen sabır işi, ben bu işi beğenmedim bırakıp gi-diyorum diyemezsiniz çünkü yan-daki otelde de size yalancı cenneti vaadeden kimse yok. Departmanın ve turizmin ortak sorunları bütün otellerde aynı şekilde vardır. Biraz

sabırlı olmak lazım, biraz savaşçı bir ruha sahip olmak lazım, kendinizi sürekli geliştirmeniz lazım. Ben çok samimi bir şekilde şöyle ifade ede-yim, bu mesleğe ilk başladığımda “gel yakışıklı, başla şuradan yıkamaya” dediler ve ben tabak bardak yıka-yarak başladım. Bundan 3 ay sonra salona girebildim. Bizim zamanımız-da izin vermezlerdi salona girmeye şimdi öyle değil. Şimdi üçüncü gün-de bir bakıyorsunuz salonda. Hatta bazen bir saat sonra bile salona giren personeller olabiliyor. Biz yarım pansiyonda başlayıp bu işleri öğren-dik, otellerin az olmasından dolayı gerçekten çok değerli insanlarla çalıştık. Onların bizlere öğrettikleri “siz okulunda okuyabilirsiniz, tüm teorik bilgileri öğrenmiş olabilirsiniz ama buraya geldiğiniz zaman gerçek bir iş hayatındasınız, bugün canım sıkıldı, şuram ağrıyor, buram ağrıyor diye geçirme şansınız yok. Bir gün iki gün atalatabilirsiniz, bir haftayı atlatabilirsiniz ama bir ömrü geçire-mezsiniz. O yüzden bu işi öncelikle seveceksiniz, sabır göstereceksiniz, biraz inatçı olacaksınız, biraz savaşçı olacaksınız. Kendinizi geliştirip za-man zaman da kendinizi personelin yerine koyacaksınız ki bazen karar vermekte daha faydalı olabiliyor. Ne kadar başarabiliyoruz bilmiyorum ama yanımızda 12-13 senedir çalı-şan personeller var ki başarıyoruz. Zaman zaman hatırını kırdığımız arkadaşlarımız varsa da özür dilerim.

41

Page 42: Otel Endüstrisi Dergisi Ocak

Küresel krizin oluşturduğu psikolo-jik baskıların azalması dünyada ve Türkiye’de turizm sektöründe can-

lanmaya neden oldu. Eskiye göre hissedilir bir biçimde hem rezervasyon ve doluluk oranları artıyor, hem tesis ve teknoloji yatırımları sürüyor. Fakat unutulmaması gereken en önemli şey, turizm sektörünün küresel bazda anlık ve mevsimsel etkilere çok açık bir sektör olması. Hizmet kalitesi-nin bir hayli önemli olduğu, müşteri mem-nuniyetsizliğini kaldıramayan bir pazar. Bu yüzden de teknolojinin önemi artıyor.Günümüzde sektörün hedef kitlesi yani Konuklar; bağımsız mekan ve cihazlardan, istediği tek noktadan, kolayca her türlü hizmeti almak isteyen bir kitle haline geldi. Hepimizin bildiği üzere; Turizm sektörü müşteri memnuniyetini esas alan ve soluk almadan, tüketim anında üretilen hiz-metleri içeren bir sektör. Bu sektörde her geçen sezon, “teknoloji” sürecin en önemli öğesi olma yolunda yolculuğuna hızla devam ediyor. Sektör yapısal bir dönüşüm yaşamakta, bilişim ve teknolojik alanlar da yapılan yatırımlar bu dönüşümün en önemli dinamiği haline geliyor. Bilişim ve Teknolojinin sektörde etkin kullanımıyla birlikte, mesafeler kısalıyor, zaman farklı-lıkları ortadan kalkıyor ve böylece süreçle-rin zamanında, eksiksiz ve hatasız olarak yürütülebilmesi sağlanabiliyor. Teknoloji turizm sektöründe sadece haberleşme ve süreç yönetiminde değil, aynı zamanda tanıtım ve pazarlama faaliyetlerinde de çok önemli bir unsur haline gelmiş durumda. Bilgi ve iletişim teknolojilerini kullanarak yapılan tanıtımlar tüm dünyadaki hedef kitleye kısa zamanda ulaşma olanağı sağ-larken, internet ve mobil cihazlar üzerin-den rezervasyon seçeneği de tüm dünyayı bir pazar haline getiriyor. Oteller, ziyaretçilerinin memnuniyetlerini artırmak ve fark yaratarak tercih sebebi olma adına sürekli yeni hizmetler, servisler, promosyonlar planlıyor ve uyguluyorlar. Yakın zamanlara kadar seyahat acente-lerinden fiilen, telefonlardan sesli olarak yapılan rezervasyon işlemleri artık mobil cihaz uygulamaları aracılığıyla, birkaç tuşa

basarak gerçekleştirilebiliyor. Çevrimiçi sa-tış kanalları önümüzdeki beş yıl içerisinde en büyük satış kanalı olmaya aday. Sosyal medya klasik medyanın yerini alıyor; mer-kezi rezervasyon sistemleri, merkezi CRM sistemlerine dönüşüyor.Ve ışık hızında gelişen teknoloji yine hepimizin bildiği CRS’lere (Computerised Reservation Systems) gün geçtikçe yeni dallar ekliyor. Turizmde müşteriye tek noktadan tüm hizmetleri sunabilmek kuruluşlara büyük avantaj sağlıyor. Sektörde diğer bir tekno-lojik eğilim ise müşterilerin kendi paket-lerini, kendi seyahat turlarını kendilerinin oluşturması, yani bir nevi kişiselleştirilmiş hizmet kavramı. Turizm sektörü ülkemizde de sürekli ola-rak büyüme eğilimi gösteren ve bu nedenle de rekabetçiliğin ön planda olduğu, bu alanda faaliyet gösteren işletmelerin sü-rekli bir farklılaşma eğiliminde olduğu bir sektör. Burada fark oluşturmak sadece tek noktadan hizmet sunmak ya da uzaktan teknolojiye ayak uydurmak ile değil, işlet-melerin teknolojiye yapacağı yerinde ve bonkör yatırımlar sayesinde işlerine daha doğru odaklanabilmeleri ile de mümkün olabilmekte. Yani bilişim teknolojilerine sadece müdahil olmaktan ziyade kendi bünyelerine teknolojik uyarlamaları müda-hil etmek.Tabii ki maliyet baskısı daha fazla belirginleşiyor, çoğunlukla dönemsel ola-rak sahip olunan bütçenin doğru zamanda ve doğru beyinler ile servis edilmesi başarı ve rekabeti etkileyen bir başka faktör. Özetle; gelecek sayılarımızda sizlere sektörle ilgili öngörüleri, turizm endüst-risine yönelik teknolojik yenilikleri, bu yeniliklerin turistik işletmenize sağlayacağı faydalar ile uygulama ve geçiş esaslarını ve işletmelerin gerçekleştirdiği teknoloji yatırımlarını bu konuda önümüzdeki dö-nemdeki planlarını aktarmayı hedefledik. Umarız bundan sonraki sayılarda sizlere fayda sağlayabilecek konulara değinme hususunda doğru bir rota çizeriz. Otel Endüstrisinin ilk sayısı hepimiz için hayırlı olsun, Unutmayın ! Başarı bir güce sahip olmaktan öte o gücü kontrol edebilmek ile mümkündür…

B I L I S I M

Turizmde gelişimin yolu

Bilişim! Bürge ACLAN Networx-IT / CEO

,...

Page 43: Otel Endüstrisi Dergisi Ocak
Page 44: Otel Endüstrisi Dergisi Ocak

TATİL HAYALLERİ

TUZ BUZ

44

S I R A D I S I O T E L L E R,

Page 45: Otel Endüstrisi Dergisi Ocak

TATİL HAYALLERİ

Sıradışı oteller başlığımız altında bu ay birbirinden farklı uçlarda olsalar da ilginçlik konusunda birbiriyle yarışan iki otele yer verdik.

Tamamen buzdan yapılmış ilk ve en büyük otel olan Jukkasjärvi’deki Ice Hotel ile Bolivya’da bulunan ve duvarlarından, mobilyalarına kadar tamamen tuzdan yapılmış Palacio de Sal yani Tuz Palas.

TUZ BUZOLANLARA...

45

Page 46: Otel Endüstrisi Dergisi Ocak

BAZILARI SOĞUK SEVER!ICE HOTELHer ne kadar yeni bir akım olmasa da hala sıradışı otel deyince hiç kuşkusuz akla gelen ilk oteller müşterilerine buz gibi bir karşılamayla, iç donduracak bir tatil garanti eden buz oteller. Bu kategoride hizmet veren otellerin içinde ilk olması ve büyüleyici görüntüsüyle öne çıkan her yıl binlerce ziyaretçiyi ağırlayan Ice Hotel.

46

S I R A D I S I O T E L L E R,

Page 47: Otel Endüstrisi Dergisi Ocak

İsveç’de, kuzey kutup dairesine 200 km uzaklıkta olan, Torne Nehri kıyısında-ki, Jukkasjärvi’de havaların soğumaya başladığı ve sı-caklığın -3 derecenin altına indiği zamanlarda yapımına başlanan Ice Hotel, tama-men buzdan inşaa ediliyor. Yapımında kullanılan 1.000 ton kristal buz ve 30.000 ton kar-buz karışımı kışın donan Torne Nehri’nden ve doğadan elde ediliyor. Ice Hotel, buzun sanatçı eller-de işlenmesiyle şekillenen değişik odalarıyla ziyaret-çilerine soğuk ama sanat dolu bir deneyim sunuyor.

Aralık ayında sezonu açan Ice Hotel, nisan ortasında kapanıyor. Her yıl dünyanın her yerinden 250-300 kişi sanatlarıyla Ice Hotel’i şe-killendirmek için toplanıyor. Ice Hotel Sanat ve Tasarım Grubu olarak bilinen gru-bu modern, geleneksel ve figüratif şekillerde, kendi tarzlarıyla buzu işleyen buz sanatçıları ve heykeltraşlar oluşturuyor. Bu sayede Ice Hotel’in her odasının ka-pısı farklı dekorasyonu ve konseptiyle bambaşka bir dünyaya açılıyor.

47

Page 48: Otel Endüstrisi Dergisi Ocak

Buz gibi bir karşılama...

Belki de dünyanın en ilginç havaalanı transferi yine Ice Hotel tarafından gerçekleş-tiriliyor. Misafirler köpeklerin çektiği kızaklarla tecrübeli sürücüler eşliğinde otele ulaştırılıyor. Kışın büyük bölü-münde sıcaklık değerlerinin -20 derece civarında seyrettiği Jukkasjärvi’de, Ice Hotel’in iç ısısı genellikle -5 dereceden daha fazla düşmüyor.

Yüzölçümü 5.500m2’lik bir alana yayılmış Ice Hotel, kar-lar içinde bembeyaz bir evlilik hayali kuran çiftlere de buz kilisede bu hayallerini gerçek-leştirme imkanı sunuyor. Bu çerçevede otelde sezonda ortalama 150 çift düğün tö-renlerini yapıyor. Bir sinema salonu bulunan Ice Hotel, 2000 yılından itibaren, klasik oyunların sergilendiği bir buz tiyatroyu da hizmete açarak, misafirlerin tatillerini sanatsal bir tecrübeye dönüştürüyor.

Ziyaretçilerinin eksi derece-lerde rahat ve sıcak bir uyku uyuması için özel uyku tulum-ları ve battaniyeler sağlayan oteldeki buzdan yataklar post-larla kaplı. Ziyaretçiler sabah odalarına gelen sıcak içecek servisinin ardından, kahvaltı salonuna gitmeden önce güne sauna ile başlıyorlar.

48

S I R A D I S I O T E L L E R,

Page 49: Otel Endüstrisi Dergisi Ocak

Ice Hotel’de geceler ise sade-ce siyah ve beyaz değil. Arora olarak da bilinen rengarenk dans eden kuzey ışıkları ziyaret-çilere büyüleyici bir görsel şölen sunuyor. Gerçek Buz Bar’da ise buzdan bardaklarda sunulan vodkanın tadı ziyaretçiler için unutulmaz bir deneyime dönü-şüyor. Odaları, Deluxe Suits ve Art Suits olarak adlandırılan ve oda sayısı da her yıl değişiklik gösterebilen Ice Hotel, ziyaret-çilerine 2011-2012 sezonunda 47 odasıyla hizmet verdi. Genel-likle 1 gece geçirilen Ice Hotel, sezonda 50.000-60.000 arası ziyaretçiyi ağırlıyor.

49

Page 50: Otel Endüstrisi Dergisi Ocak

Baharla birlikte tüm anılar eriyor...

Evet bu oteli hayatınızda ikinci defa ziyaret edemezsiniz, çünkü her kış sı-fırdan inşa edilen otel baharın gelme-siyle sezonunu kapatıyor ve içindeki tüm yaşanmışlıklarla yavaş yavaş eriyerek tekrar nehre karışıyor.

50

S I R A D I S I O T E L L E R,

Page 51: Otel Endüstrisi Dergisi Ocak

51

Page 52: Otel Endüstrisi Dergisi Ocak

EN TUZLU TATİLPALACIO DE SAL

52

S I R A D I S I O T E L L E R,

Page 53: Otel Endüstrisi Dergisi Ocak

Güney Amerikanın en ilginç coğrafyalarından biri olan Uyuni Tuz Çölü aslında eski bir göl. Metrelerce kalınlıktaki tuzun altında hala su olan yerler var. 3670 metre yükseklikteki çölün en geniş yeri 160 km’yi buluyor.

53

Page 54: Otel Endüstrisi Dergisi Ocak

S I R A D I S I O T E L L E R

54

,

Page 55: Otel Endüstrisi Dergisi Ocak

Uyuni, Bolivya Altiplanosu’nun güneyinde, 12.000 nüfuslu bir şehirdir. Ününü, yakınlarında bulunan dün-yanın en büyük tuz gölü Salar de Uyuni’ye borçludur. Su çok ender bulunurken, buna karşı rüzgar ve soğuk şehrin karekteristik özelliğidir. 160 km uzunluğunda, 135 km genişliğinde, tuz kabuğu, 2 ile 7 m arasın-da değişen yeryüzünün en büyük tuz gölü Salar de Uyuni’ni görmeye sayısız turist gelir.

55

Page 56: Otel Endüstrisi Dergisi Ocak

Palacio de Sal yani ‘Tuz Sarayı’ dün-yanın en büyük tuz çölünün üzerinde yer almaktadır. Farklı bir tatil arayı-şındaki turistler ve gezginler için ol-dukça popüler bir otel olmayı başar-mıştır. Bölgede tuz dışında inşaatta

kullanılacak malzeme bulunmadığı için otel ilk olarak 1993 yılında tama-men tuzdan inşa edilmişti ve 12 adet çift kişilik odanın bulunduğu otelde banyo ortak kullanılmaktaydı. Tuz çölünün ortasındaki özgün konumu

ve yapısı nedeniyle otel kısa süre-de turist akınına uğradı ve oldukça popüler hale geldi. Otel 2002 yılında bazı çevresel sorunlardan dolayı ka-patıldı. 2007 yılında yepyeni yüzüyle ve yeni konumuyla baştan inşaa edilen otel, Uyuni kasabasına 25 km mesafede, Bolivya’nın başkenti La Paz’ın 220 km güneyinde, en büyük tuz bloklarının üzerine kurulmuştur. Zemini, duvarları, tavanı, yatak ve sandalyelerinin de dahil olduğu her şeyin tamamen tuzdan yapıldığı Otel için 1 milyon 14 inç tuz kullanılmış-tır. Palacio De Sal tuzdan yapılan bir otel olarak bu kategoride tektir.

Tuz Sarayı kuru saunası, buhar odası, tuzlu su havuzu, jakuzi ve ha-mamı ile ziyaretçilerini şımartmak için muhteşem olanaklar sunuyor. Palacio De Sal mucizevi bir SPA deneyimi sunduğu ziyaretçilerini sauna ve buhar odası seansları son-rası muhteşem bir masaj seansı ile rahatlatıyor.

S I R A D I S I O T E L L E R,

56

Page 57: Otel Endüstrisi Dergisi Ocak

Kategorisinde ilk ve tek olan Pala-cio de Sal’ın restoranındaki menü-lerde ise yine yöreye özgü değişik ve çok özel yemekler yer alıyor. Tuza basılmış Lama ve kuzu eti yanısıra ne yiyeceğine karar vere-meyen ziyaretçilerine otelin tavsiye ettiği spesyali ise ‘Pollo a La Sal’ yani bir çeşit tuzlu tavuk, menüde yer alan ilginç yöresel yemeklerden.

Dünyanın en sıradışı otelleri liste-lerinde bir çok ödül alan Palacio De Sal, SPA dışında ziyaretçile-rin keyifli zamanlar geçirmesini sağlamak için bilardo, satranç gibi oyunların da oynanabildiği özel tasarımlı bir bara sahip. 8 çift, 8 tek kişilik toplam 16 odası olan otelin her odasında özel solaryumu ve banyosu mevcut.

Palacia De Sal’ın bir diğer önemli özelliği golf tutkunlarına özel mayıs ayından kasım ayına kadar açık olan dünyanın tek tuz golf sahası-na da sahip olması. Farklı bir golf deneyimi yaşamak isteyen golfçü-lere inanılmaz bir deneyim yaşat-

mayı amaçlayan Palacio De Sal’ın tuz golf sahası, bu konuda uzman mimar Christian Pensu tarafından tasarlanmış. Deniz seviyesinden 3,693 metre yüksekte kurulmuş

olan 9 delikli bu saha Palacia De Sal’ın popülaritesini bir kademe daha ileriye taşıyor ve farklılık arayan tüm tatilcilere tuzlu bir tatil deneyimi sunuyor

57

Page 58: Otel Endüstrisi Dergisi Ocak

58

H U K U K

Türkiye; tarihi, kültürel ve doğal güzellikleri ile dört mevsimin tüm özelliklerinin her zaman yaşanabileceği sayılı turizm cennetlerindendir. Ülke turizminin son yıllardaki gelişimi ve belgeli tesis kapasitesindeki artış, ülkeye gelen turist sayısındaki artışı da beraberinde getirmiştir. Türkiye’de dünya ekonomisi ile bütünleşme yolundaki en etkili sektör, turizm sektörüdür. Bu nedenle, konusu insan ve insana hizmet ver-mek olan bu sektörde, hizmetin en iyi şekilde verilmesi esastır. Bu çerçevede, turizmden gelir sağlayan bir ülke olarak sektörde hizmet veren kişilerin eğitimi ve mesleki yaklaşımları; ülkemi-zin, insanımızın ve yaşam tarzımızın tanıtılması açısından son derece önemlidir.Bu zor görevi üstlenen turizm çalışanları ile ilgili mevzuat incelendiğinde; çalışma şartları ile ilgili özel bir düzenleme olmadığı için İş Kanunu’na ilişkin hükümlerin turizm çalışanlarına da uygulanması söz konusu olmaktadır. Turizm çalışanları, hizmet sözleşmesine da-yanarak herhangi bir işte ücret karşılığı çalış-tıklarından işçi sayılırlar. Turizm işletmelerinin sahipleri ise İş Kanunu bakımından işverendir; işveren adına hareket eden, işin ve iş yerinin yönetiminde görev alan kimselere işveren vekili denir. Örneğin personel müdürü, mutfak şefi, otel müdürü, ön büro müdürü, restourant şefi gibi. Turizm sektörü, diğer sektörlere göre farklılık arz ettiğinden turizm çalışanları ile yapılacak hizmet sözleşmelerinin de bazı özellikler göstermesi, hem işveren hem işçi açısından gereklilik göstermektedir. Bu bağlamda, hizmet sözleşmeleri a- Deneme süreli b-Mevsimlik c-Kısmi süreli olarak özel durumlar göz önüne alınarak düzenlenebilir. Taraflar, hizmet sözleşmesini deneme süresi kararlaştırabilirler. Çünkü söz konusu hizmet olunca turizm çalışanının tutum ve davranışları, ülkemizi tanıtmadaki performansı ve turistlerle kurduğu iletişim önem kazanmakta ve işve-renin de çalışan hakkındaki değerlendirmesi ancak zamanla oluşmaktadır. Bu durumda deneme süresi hizmet sözleşmesiyle en fazla 1 ay olarak kararlaştırılabilir. Bu süre toplu iş sözleşmeleriyle üç aya kadar uzatılabilir. Mevsimlik işler ise, işin niteliğine ve yapısına göre ,yılın belirli dönemlerinde ortaya çıkan

veya bu dönemlerde artan faaliyetlere uygun olarak çalışılan işlerdir. Turizm çalışanları, mevsimlik işlerde genellikle belirli süreli hizmet sözleşmesi ile çalışmakta-dırlar. Belirsiz süreli hizmet sözleşmesi yapılma-sı çok nadirdir. Mevsimlik işlerde belirli çalışma devresinin sona ermesi, hizmet sözleşmesini sona erdir-mez. Mevsim sonunda işten ayrılan turizm çalı-şanının hizmet sözleşmesi bir sonraki mevsime kadar askıda kalır. Ancak bu süre içinde başka bir işe girmişse mevsim başında kendisine yapılan çağrıya rağmen işe dönmemişse hizmet sözleşmesi sona erer. Kısmi süreli sözleşme , işçi ile işveren arasın-da serbestçe kurulan ve işyerinde normalden daha kısa bir iş süresine dayanan düzenli bir iş ilişkisidir.Özellikle öğrenci gençler, ekonomik bağımsız-lık kazanmak ya da öğrenim sırasında aileye yük olmamak ve bu arada öğrenimine devam etmek için kısmi çalışma içine girmektedirler.Ayrıca; kadın emeğinin çalışma hayatına katılması, çalışan kadınların durumlarının iyileştirilmesi adına kısmi çalışmanın kabulü gerekmektedir.Yukarıda kısaca açıkladığımız üzere, turizm çalışanı ile işveren arasındaki çalışma koşulları hizmet sözleşmesi ile belirlenir. Ancak sözleşme yapma serbestisi; Anayasa, kanun, tüzük ve yönetmeliklerin emredici hükümleri ile sınır-landırılmıştır.Bu bağlamda Turizm Teşvik Kanunu;Turizm bölgelerinde yatırım ve işletmelerin teşvik edilmesi, düzenlenmesi ve denetlenmesine iliş-kin hükümler ile turizm çalışanları ve çalışma koşullarına ilişkin düzenlemeler getirmiştir.Turizm sektöründe, bu kanun ve diğer mevzu-atta yer alan teşvik tedbirleri ile, muafiyet istisna ve haklardan yararlanabilmek için Bakanlık’tan turizm işletmesi belgesi alınması zorunludur.Konumuzla ilgili olarak, Turizm Teşvik Ka-nunu çerçevesinde sektörde yabancı personel çalıştırmada kolaylık, küçüklerin çalıştırılması gibi düzenlemeleri yine kısa bilgiler halinde açıklamaya çalışacağız.

Turizm Sektöründe Hizmet Sözleşmeleri

Av. Canan K. TanözHukuk Danışmanı

Page 59: Otel Endüstrisi Dergisi Ocak

59

Page 60: Otel Endüstrisi Dergisi Ocak

E. Duncan

B I R Z A M A N L A R

60

.

Page 61: Otel Endüstrisi Dergisi Ocak

Anadolumuzun en güzel kıyılarından birine kurulmuş, kendine has tarihi ve kültürel dokusuyla; denizin, doğanın ve tarihin içiçe geçtiği bir liman kentimiz olan İzmir’in güzelliği

çağlar boyunca dillere destan olmuştur.

İZMİR: LA PERLE DE L’IONIE

61

Page 62: Otel Endüstrisi Dergisi Ocak

İzmir, ülkemizin üçüncü büyük metropolü olmasının yanında her yıl gerçekleştirdiği Enternasyonel Fuarı ile de önemli bir kentimizdir.

62

B I R Z A M A N L A R.

Page 63: Otel Endüstrisi Dergisi Ocak

Eski adı Smyrna olan, ünlü ozan Homeros’un memleketi İzmir’in tarihi, M.Ö. 3000’lere kadar uzanmaktadır. Tunç çağına ait ilk yerleşmelerin bulunduğu kentin en parlak devri M.Ö. 650-545 yılları ara-sında yaşanmıştır.

İzmir’in batısında denizi, plajları ve termal merkez-leriyle Çeşme Yarımadası uzanır. Antik çağların en ünlü kentleri arasında yer alan Efes, Roma’nın imparatorluk

devrinde dünyanın en büyük kentlerinden biriydi. Tüm İyonya kültürünün zenginlik-lerini bünyesinde barındıran Efes, yoğun sanatsal etkin-liklerle de adını duyuruyordu. Bu maksatla da bu şehre “Gü-zel İzmir”, “Eski İzmir” ve “la Perle de l’Ionie” (İyonya’nın İncisi) deniyordu. Günümüz-de hala tüm muhteşemliğiyle, çok uzak zamanlardan gelen bu sıfatlarını ne kadar haketti-ğini kanıtlıyor İzmir.

Yatlar ve gemilerle çevril-miş uzun ve dar bir körfezin başında yer alan bu güzel kentimiz Mersin limanından sonra Türkiye’nin en büyük limanına sahiptir. Her daim canlı, kalabalık ve kozmopo-lit bir şehir olan İzmir; sahil boyunca uzanan palmiye ve hurma ağaçları, denizi, gü-neşi ve geniş caddeleriyle bir metropol karmaşasından uzak, daha çok bir tatil cen-neti havasındadır.

Tommas Allen J.C. Bentley

63

Page 64: Otel Endüstrisi Dergisi Ocak

Asansör:Konak-Güzelyalı arasında

işleyen caddeye çok dik olan yamaçlardaki evlere daha kolay ulaşmak için, 1907 yılında Musevi işada-mı Nesim Levi tarafından yaptırılan Asansör, bugün kültür kompleksi olarak kullanılıyor.

Kadifekale:Büyük İskender’in

bir çınar altında uyur-ken, rüyasında tan-rıçaların ona burada bir kent kurmasını ve İzmirlileri buraya taşımasını öğütleme-leriyle, generallerin-den Lyskmakhos’un kurduğu ve etrafını surlarla çevirdiği kent.

Sizleri, tüm güzellikleri anlatmakla bitmeyecek bu eşsiz kentimizde nostaljik bir gezintiye davet ediyoruz ve “Bir Zamanlar İzmir” diyoruz...

64

Page 65: Otel Endüstrisi Dergisi Ocak

Saat kulesiİzmir’in simgesi haline ge-

len kule, II. Adülhamit’in tahta çıkışının 25. Yılında, 1901’de inşa edildi. 25m yüksekliğin-deki kulenin saati ise Alman İmparatoru’nun armağanı.

Kordon:İzmir’in ünlü kordonu,

günün her anında canlı, renkli ve cıvıl cıvıldır. Mas-mavi körfezi kucaklayan kordon; insanların gez-mek, dinlenmek, eğlenmek ve sprotif amaçlarla gün boyunca hiç boş bırak-madığı İzmir’in en prestijli alanlarındandır.

Fuar:İzmir Enternasyonal Fu-

arı, İzmir Fuarı veya özel-likle İzmir’de kısaca Fuar olarak da bilinir. Her yılın Eylül ayında İzmir’in kur-tuluş günü olan 9 Eylül’ü de kapsayan 10 günlük bir zaman dilimi içinde düzen-lenen Türkiye’nin en köklü, en tanınmış ve en kapsamlı fuarıdır. İlk kez 2007 yılında bünyesinde uluslararası bir kongre olan 3. Türkiye Acil Tıp Kongresi’ni de barındır-mış olan fuar bu yıl 81. kez kapılarını halka açıyor.

65

Page 66: Otel Endüstrisi Dergisi Ocak

A Y I N S E F I.

,

Page 67: Otel Endüstrisi Dergisi Ocak

Röportaj: Esin Unan Mildan

Gastronomi bölümünde ‘Holiday Check’te puanlaması 5’in üzerinde olan

Alva Donna Hotel’in, 2012 yılında Executive Chef görevine getirilen Ömer Çakır, damağa olduğu kadar

göze de hitap eden muhteşem menüleriyle bize tam bir lezzet şöleni sundu.

Sektörde, uzun yıllar edindiği tecrübelerle önemli bir isim olan Ömer Çakır ile

lezzet dolu bir söyleşi yaptık.

İŞİNE AŞIK BİR LEZZET USTASI

ÖMERÇAKIR

Alva Donna Hotel Baş Aşçısı

Page 68: Otel Endüstrisi Dergisi Ocak

Aşçılık serüveniniz nasıl başladı, çocukken de muftakla aranız iyi miydi?

Çocukken mutfakla aram hiç iyi de-ğildi, annem yemek yedirirken çok zorlanırmış, çok yemek seçermişim. Ben bu mesleğe abimin etkisiyle baş-ladım. Abim turizm otelcilik bölü-münde okudu ve Türkiye’nin önemli yerlerinde çalıştı. Eskiden insanlar biraz baskıyla, zorlamayla çalıştırı-lırlardı. Açıkçası ben de biraz bas-kıyla başladım mesleğe, fakat zaman içinde mutfak değiştikçe, yenilikler arttıkça, heyecanım da arttı ve 27 yıldır bu meslekte gittikçe artan bir heyecanla çalışıyorum.

Nerelerde, hangi görevlerde çalıştı-nız?

İstanbul Maçka Plazza’da komi olarak başladığım mesleğime 1988 yılında İsviçreli bir aşçıbaşından al-dığım ‘Nouvelle Cusine’ (Fransızla-rın yeni mutfağı) eğitimi ile sousier chef olarak devam ettim. Akdeni-zin ilkİtalyan Restoranı Trattoria Restaurant’ta 1998 yılına kadar executive chef olarak çalıştım. Ceylan Intercontinantel Hotels’de Alacart Chef görevindeyken birlik-te çalıştığım İsviçreli executive chef Heins Fıster ve meksikalı execu-tive sous chef Artura Cristian ile bu alanda tecrübelerimi artırdım.

Clup Ally’de Celal Çapa işletme-sinin Bario Latino, Şamdan, Bice Restaurant bölümlerinin mutfak koordinatörlüğünü yaptım. Rixos Tekirova ve Rixos Bodrum’da Exe-cutive Sous Chef olarak çalıştım. Daha sonra IC Airport Hotel’de, Riva Donna Exclusive Hotel’de, Adam&Eva Hotel’de Executive Chef olarak görev yaptım.

Aşçılık işiniz olunca, dışarıda baş-kalarının yaptığı yemekleri yiyebili-yor musunuz?

Çok seçici oluyoruz çünkü dama-ğımızda, kafamızda en iyisinin lezzeti var, onu arıyoruz.

A Y I N S E F I.

,

Page 69: Otel Endüstrisi Dergisi Ocak

‘Yemek yapmak bir sanattır’ deni-yor, siz yemek yapmayı nasıl tarif edersiniz?Yemek yapmak bir sanattır, bir mutfak sanatıdır doğru, fakat bizim için önemli olan insanları sağlıklı beslemektir yani yemek yapmak benim için sağlıklı besleme sanatı-dır. Ben önce sağlık diyorum.Bir otelin baş aşçısı olarak işiniz-den bahseder misiniz, otelde çalış-manın diğer yerlere göre avantajla-rı ve dezavantajları neler?Restoranlarla kıyaslandığında otel-de çalışmak daha zor ve yıpratıcı, daha fazla zaman alıyor. Burada ortalama 12 mutfağa bakıyorsunuz. Restoranda 5-6 personelle çalışır-ken burada Steward kadrosu da dahil 100’ün üzerinde personelle çalışıyorsunuz. Restoranda 30-40 kişiye hizmet verirken, otelde gece-de ortalama 1300-1500 kişiye hitap ediyorsunuz.İyi yemek yapmanın incelikleri neler?Ürünün kalitesi, pişirme metodu ve yemeği yapan insan önemlidir.Hangi tür yemekleri daha çok yaparsınız? En sevdiğiniz mutfak hangisi?Her tür mutfakta çalıştım ama uzun zamandır bizim kendi yöre-sel mutfağımıza ağırlık veriyorum. Kaybolan bir mutfağımız var, ben o mutfak üzerinde çalışıyorum. Ve bizim mutfağımız diyorum.Evde genelde yemekler kadınlardan sorulur, yemek yapmak kadın işi gibi görünür ama baş aşçılar hep erkekler, bu konuyu nasıl değerlen-diriyorsunuz?Sanayi mutfağı gerçekten ağır, kadın personelimiz de var ama belirli yerlerde çalışıyorlar, mesela sıcak bölümümüzde kadın çalıştı-ramıyoruz, ağır tencereler, kepçeler var, hararet var. Kadınları daha çok kahvaltı bölümümüzde çalıştırı-yoruz. Baş aşçı olarak da kadınlar daha çok restorantlarda çalışıyor-lar. İstanbul’da örnekleri var.Otel ortamında her gün birbirinden değişik zevkleri olan, farklı kültür-lerden gelen kişilere hizmet etmek kolay değildir herhalde, onları memnun etmek için nelere dikkat ediyorsunuz?

Biz burada gece de hizmet veriyo-ruz, 24 saat oda servisimiz çalışı-yor. Zamanımızın yüzde sekseni burada geçiyor. Bu kolay değil ama iş aşkımız var. İş aşkı olmadı mı hiç bir şey yapamazsınız, bu çok önemli. Daha sonra ilgi alaka önemli. Kalifiye personel yetiştir-mek ve standartları çok iyi takip etmek gerekiyor.Milletlere göre baktığınızda misa-firlerinizin yemek konusunda, ter-cih ve tutumlarında birbirilerinden bariz ayrılan farklılıklar gözlemle-diniz mi?Ben bu şekilde ayrım yapmıyorum, eğer ayırırsak işimizi yapamayız. Farklı tutumları tabi ki var ama biz de onlara göre farklı aşçılarla çalışı-yoruz, örneğin Rus aşçılarımız var, Çinli aşçılarımız var.Menü hazırlarken nelere dikkat edersiniz? Menü hazırlarken insanların kül-türlerine, damak zevklerine mevsim şartlarına göre hareket ediyoruz. Her mutfağı özenle hazırlıyoruz ama Türk mutfağını biraz daha öne çıkar-mak, tanıtmak istiyorum ben.

Otel içindeki outletleriniz nelerdir?

Türk Mutfağımız var ege damak tadında, İtalya’nın birçok bölgesini kapsayan İtalyan Mutfağımız var, Çin Mutfağımız, Meksika Mutfağı-mız, Balık Restoranımız ve Sneak mutfaklarımız var.

Vejeteryan, diyabetik gibi özel di-yetlere uygun standart menüleriniz var mı, yoksa isteğe göre mi hazırlı-yorsunuz?

Her restoranın ve ana restoranın kısımlarımda diyabetik, vejeteryan büfelerimiz ve çocuk menüleri-miz mevcut. Bunların dışında özel hassasiyeti olan müşterilerimiz için Guest Relation bölümümüzden bilgi edinip doktorlarının tavsiye ettiği şekilde özel menüler de ha-zırlıyoruz.

Mutfakta hijyen ve sanitasyonu nasıl sağlıyorsunuz, bir gıda mü-hendisiniz var mı?

Gıda Mühendisimiz var, aynı zamanda her birimiz de birer gıda mühendisi olmak zorundayız. Tabi ki personel eğitimden geçiyor. Standartları uyguluyoruz.

Page 70: Otel Endüstrisi Dergisi Ocak

Mutfakta personele karşı yönetim anlayışınız nasıldır?

Son derece eğitimsel bir yaklaşı-mım var. Despotluktan ziyade bir abi gibi davranırım onlara, özel hayatlarıyla bile ilgilenirim. On-ların motivasyonu benim için çok önemlidir.

Personelleriniz için eğitimleriniz var mı? Bunları siz mi veriyorsu-nuz?

Meslekle ilgili olarak çoğunluk-la eğitimi ben veriyorum. Gıda mühendisinin verdiği eğitimler var. İlgili kanunlar gereği dışarıdan aldığımız eğitimler var; ilk yardım, yangın, iş güvenliği ve yabancı dil eğitimi gibi.

Otelinizin “Gastronomi” dalında Holiday Check’te puanı nedir?

5’in üzerindeyiz sürekli.

Yiyecek ve içecek satın almanızda tercihlerinizi nasıl belirliyorsunuz? Satın almada ISO ve HACCP gibi kriterlerimiz var, bunları uyguluyo-ruz. Yaş sebze meyvede tazeliğe ve kalitesine önem veriyoruz. Bizim yaptığımız analizler var, hammadde numunesi alıp analizini yaptırıyo-ruz.Türkiye’deki gıda tedarikçilerini nasıl değerlendirirsiniz?Sorunlarımız oluyor ama onları gerçekten çok zorluyoruz. Önce-den belirli standartları, ISO kalite belgeleri yoktu. Artık istiyoruz, ürünün imal iznini istiyoruz, ba-kanlık iznini istiyoruz, ISO Belgesi-ni istiyoruz. Onlar bütün belgeleri getiriyor, sonra biz kontrolden geçiriyoruz. Eğer uygunsa alıyoruz. Ürünün getirildiği araca, orada çalışan personele kadar da sorgulu-yoruz.

Peki bu kadar çabaya rağmen, misafirlerden yiyeceklerle ilgili bir şikayet gelirse nasıl bir prosedür uyguluyorsunuz?Her yemekten şahit numune alıyo-ruz, isimlerini, tarihlerini yazıyo-ruz saklama dolabımıza koyuyoruz. Herhangi bir sorunda çıkarıp ana-lize gönderiyoruz, bakın diyoruz bizim gıda sağlıklı. Aynı zamanda doktoruyla konuşuyoruz, dışarı çıkmış mı, dışarıda bir şey yemiş mi onu araştırıyoruz, bir hastalığı var mı ona da bakıyoruz ama bizi asıl koruyan şahit numune. Ayrıca bizim soğuk ve sıcak izleme sistemimiz var. Tüm mevzuatları yerine getiriyoruz. Barkoda bakıyo-ruz. Örneğin tavuk; bütün bilgilerine sahibiz. Doğduğu, yetiştiği yerden kesilip işlendiği yere kadar, taşındı-ğı araç, aracın ısısı hepsi bu sistem dahilinde kayıt altına alınıyor.

A Y I N S E F I.

,

Page 71: Otel Endüstrisi Dergisi Ocak

Otel Yaka Kartlarıwww.metalyakakarti.com

(0212) 255 08 06 Pbx.www.metalyakakarti.com - www.yakakartlari.net

Taksim / İstanbul

Page 72: Otel Endüstrisi Dergisi Ocak

G U V E N L I K

Güvenlik görevliniz kendisini korumayı biliyor mu?

AIKIDOAi : Sevgi, uyumlu olma; Ki : Enerji, yaşam enerjisi, ruh; Do : Yol , disiplin , ekol.

72

...

Page 73: Otel Endüstrisi Dergisi Ocak

O, kendinden emin, eğitimli, pro-fesyonel güvenlik görevliniz. Her zamanki gibi kapıda bekliyor. Zaten sık sık müdahale edilecek bir sorun da çıkmıyor. Herkes, onun orada olduğunun bilinciyle memnun, rahat, kendini güvende hissediyor. Fakat bir gün aniden bu sessizlik bozuldu diye-lim... Bir münasebetsiz, bir sarhoş ya da bir saldırgan ipin ucunu kaçırdı, sakinleştirilemiyor. İşte bu noktada sahne güvenlik görevlinize kalıyor; soğukkanlı, sakin ve en hızlı şekilde, çevrede başka insanların olduğunun da farkındalığıyla, bu kişiyi etkisiz hale getirmeli. Ondan beklenen bu, onun sorumluluğu bu, şimdiye kadar bu an için kapıda bekledi. Sarhoşun küfürlerine ne kadar tahammül edebildiği, münasebetsizin hırçınlık-larıyla nasıl başedebildiği, saldırganı en etkili şekilde ve en az zararla nasıl etkisiz hale getirebildiği güvenlik gö-revlinizin günün kahramanı olmasını etkileyecek ve tesisinizin saygınlığını belirleyecek. Yenilme ihtimali, dö-vülme ihtimali var mı, bu mümkün mü? Unutmayın küçücük bir hatası, yanlış bir hareketi sizin ya da işlet-menizin imajını çok büyük ölçüde etkileyebilir. İşletmenizin, sizin, misafirlerinizin gü-venliğini sağlaması için çalıştırdığınız, canlarınızı emanet ettiğiniz güvenlik görevlinizden ne kadar eminsiniz? Korunma için tutuğunuz güvenlik görevliniz kendisini korumayı biliyor mu ve sinirlerine ne kadar hakim ola-biliyor? Peki kendisini korurken bunu en güvenli, en doğru, en güzel şekilde yapabileceğinden emin misiniz? İşte bu konuda devreye felsefesiyle, yakla-şımıyla, teknikleriyle ‘Güvenlik Aikido’

giriyor.Güvenlik Aikido’nun felsefesini ve önemini daha iyi görebilmek için öncelikle Aikido’nun ne olduğunu, amaçlarını ve yöntemlerini anlamak gerekiyor. 3 sözcüğün birleşme-sinden oluşan Aİ-Kİ-DO; insan ruhunun uyumlu yolu, ruhsal uyum yolu, yaşam enerjisi ile

bütünleşme yolu gibi anlamlara gelmektedir.

Eski Japon savaş ve savunma sanatı ola-

rak ortaya çıkan, en modern savaş ve

savunma sanatı olarak dünyaya

yayılan Aikido; günümüzde

ruhsal, duygusal, zihinsel ve fiziksel yönden yaşamımızda uyum geliştirme-mizi sağlayan 21. yüzyılın en popüler sporu, savunma ve sanat reformu olarak değerlendirilmektedir. Tüm bu özellikleriyle Aikido sadece bir savaş ve savunma sporu olmanın ötesinde bir ruhsal gelişim öğretisidir. Aikido öğretisinde temel prensip bütünle uyumlanıp, yaşam gücünü geliştirmek; bunları yenilgi veya kazanmakla birlikte değerlendirmemektir. Bu çerçeveden bakıldığında Aikido’da turnuva, yarış-ma vb. unsurlarının olmamasının iki önemli nedeni vardır: birincisi yarışma-nın olduğu yerde rekabet ve ego vardır. Rekabetin olduğu yerde huzursuzluk ve savaş vardır. İkinci unsur ise insanın en büyük rakibi kendisidir. Kendisini aşa-mayan rakiplerini aşamaz. İşte, Aikido insanın kendisini aşmasını sağlayarak vücudun yaydığı mutluluk hormonu ile psikolojik mutluluğa ulaştırırken, psiko-lojik mutluluğun tesiriyle de fizyolojik rahatsızlıklardan korur.Yıllarca Aikido antrenörü olarak bu işi profosyonelce uygulayan Kürşat Demir, özel kuvvet ko-mutanlığında aldığı eğitimleri de Aikido savaş sanatı ile yoğurarak öğrencilerine en etkili şekilde ak-tarıyor. Aikizen’de Aikido ve diğer martial arts teknikleri konusunda eğitimler veren Kürşat Demir, “Kendisini korumasını bilmeyen güvenlik görevlisi başkalarını nasıl korur” diyerek, güvenlik işini profesyonelce ele alanlar için Güvenlik Aikido eğitimleri veriyor. Bu eğitimlerde nefes dengeleme yoluyla duyguları kontrol etme tekniklerinden, saldırı anında hızlı ve doğru kararları verebilme ve saldırganı kolayca etkisiz hale ge-tirme yöntemlerine kadar bir çok tekniği uygulamalı olarak öğreten Demir, bir saldırı anında kişinin yaşadığı süreci ve bu süreçte ‘Güvenlik Aikido’nun önemini şu şekilde açıklıyor: “Bir güvenlik görevlisi, bir atakla karşılaşınca, bilinçsiz vücut reaksiyonları ha-reketlerinin ve solunumunun çok yetersiz kalmasına yol açacaktır. Doğal savunma paterni, derinlik ve tempoyu arttıracak ve daha büyük ama verimsiz ve yetersiz bir solu-num gazı (O2 ve CO2) değişimine sebep olacaktır. Kasların altındaki yumuşak dokuları korumak için boyun ve boğaz kasları kasılacak, bu da hava akışınının kısıtlanma-sına yol açacaktır. Karın kasları

daha da kasılarak katılaşacak ama genellikle çok uyarılmış olduklarından, enerji rezervlerini tüketeceklerdir. Sinir uyarılının sayısı ve frekansındaki artış duyuların alarma geçmesini sağlayacak ancak güvenlik görevlisinin bu yoğun uyarılar karşısında kafası karışacak ve doğru kararları almakta zorlanacaktır. Sinirsel uyarılardaki artış, doğal refleks-lerin ortaya çıkmasını sağlayabileceği gibi, aşırı reaksiyona da yol açabilecek-tir. Bütün bu doğal tepkiler, yükselen solunum aktivitesi ile ortaya çıkar ve sürekli hareketleri devam ettirmek açısından verimsiz ve faydasızdır. Diğer taraftan uzman bir Aikidocu, vücu-dundaki otomatik sistem tepkilerinin tümüyle farkındadır, MSS’nin bir saldırı karşısında tepkilerini kontrol eder ve bilinçsiz vücut hareketleri üzerinde kati iradi konrolü sağlamıştır. Bu nedenle güvenlik görevlilerine savaş ve savunma sanatı olan Aikido’nun öğretilmesinin çok iyi olacağına inanıyorum.” www.aikiantalya.com

Kürşat Demir

73

Page 74: Otel Endüstrisi Dergisi Ocak

74

Sueno Hotels Golf Belek

GOLF CENNETİ

TÜRKİYE!

A R A S T I R M A,

74

Page 75: Otel Endüstrisi Dergisi Ocak

75

Türkiye tarihi, kültürel ve doğal güzel-likleriyle dünya çapında, her daim bir turizm cenneti olarak haklı bir üne sahip olmuştur. Ülkemiz, dünyanın dört bir yanından gelen turistler için bu cazi-belerinin yanında, art arta açılan dünya standartlarındaki golf tesisleriyle de prestijli bir golf merkezine dönüşmüştür. Bugün Türkiye, uluslararası nitelikteki golf sahalarıyla, ulaşım ve konaklamanın da dahil olduğu golf turizmi paketleriyle, Avrupa golf turizm pazarında kendini ka-bul ettirmeyi başarmıştır.

75

Page 76: Otel Endüstrisi Dergisi Ocak

Nerede doğduğu bilinmeyen 1000 yıllık sporBugün hızla globalleşen dünya-

mızda golf sporu da başta Avrupa olmak üzere dünyanın bir çok ülkesinde oynanmaktadır ve hızla yepyeni pazarlara yayılmaktadır. Golf sporuna dair yapılan araştır-malar sonucunda bu sporun ilk kez Hollanda, Fransa veya Belçika’da oynanmış olabileceğine dair bul-gulara rastlanmış olsa da, 1100’lü yıllarda İskoçya’da ortaya çıktığı görüşü ağırlıklı olarak benimsen-miştir.

Bu spora dair ilk yazılı kaynak ise İskoçya Kralı II. James’in, ko-ruyucuların okçuluk çalışmalarını aksattığı gerekçesiyle, golfe yasak

getirdiği 1457 yılında yayınlanan bildiridir. Avrupa kaynaklı olduğu şüphe götürmeyen golf sporu altı yüz yıl boyunca Avrupa’da yayıl-masının ardından, 1659 yılında Amerika’da, New York’a bağlı Al-bany kentinde, oynanarak dünyaya açılmıştır. 1920’li yıllarda tüm dün-yada oldukça popüler bir hale gelen bu spor, popülaritesini artırmayı hızla sürdürmüştür.

Sport Marketing Surveys’in 2003 yılında açıkladığı rapora göre dünyada 61,1 milyon golf oyuncusu bulunmaktadır. 2008’de yapılan Dünya Golf Turnuvasının verilerine göre ise Amerika Bir-

leşik Devletleri’nde 37,1 milyon; Avrupa’da 6,9 milyon; Asya’da 13,6 milyon; Güneydoğu Asya Adaları’nda 1,7 milyon; Güney Afrika’da 500.000 golf oyuncusu olduğu belirlenmiştir.

Golf sporunun ne kadar büyük bir hızla yaygınlaştığı dünyadaki golf sahalarına bakılarak da anla-şılabilir. 119 ülkede toplam 32.000 civarında golf sahası bulunduğu ve bunların 7.000’den fazlasının, son on yıl içinde inşa edildiği bilinmek-tedir. Yine son 10 yıl içerisinde de-ğerlendirildiğinde Avrupa’daki saha sayısının %80’lik bir artış gösterdi-ği, oyuncu sayısında ise yıllık %5’lik

A R A S T I R M A,

76

Page 77: Otel Endüstrisi Dergisi Ocak

artış ile toplamda %63’lük bir artışa ulaşıldığı saptanmıştır. Her yıl 150-200 yeni golf sahası inşa edilen Avrupa’da, golf sahalarının sayısı bakımından değerlendirildiğinde ilk üç ülke sırasıyla İngiltere, Al-manya ve Fransa’dır. Ayrıca Avrupa dışında, son yıllarda golf sporuna özel bir önem vererek bu konuda ciddi yatırımlar yapan iki ülke daha vardır; Dubai ve Çin. Bugün Çin’de 600 civarında golf sahası bulun-maktadır ve bunların yarısından fazlası yine son on yıl içinde inşaa edilmiştir.

Türkiye’de de hızla yaygınlaşan, ülke turizmi ve ekonomisi açı-sından önemli bir yere sahip olan golf, Türkiye’de ilk kez 1895 yılında Constantinopol Golf Club bünye-

sinde oynanmaya başlamıştır. O yıllarda Okmeydanı’nda kurulmuş olan bu kulüp bugün Maslak’ta faaliyetlerini sürdürmekte olan İstanbul Golf Klubü’dür. İstanbul Golf Klubü’nün ardından, sırayla İzmir-Bornova Golf Kulübü, Bebek Golf kulübü ve Ankara Golf Klubü de faaliyete başlamış, fakat iler-leyen yıllarda çeşitli sebeplerden kapatılmışlardır. Bu kapanmaların ardından ülkemizde sekteye uğ-rayan golf sporu, 1990’lı yıllarda bu alanda yatırımların yapılma-sı ve 1995 yılında Türkiye Golf Federasyonu’nun kurulmasıyla yeniden canlanmaya başlamış ve arka arkaya açılan profesyonel golf sahaları ve kulüpleriyle hızla bugünkü seviyesine ulaşmıştır. Golf turizminin Türkiye’de bugünkü ye-

rine gelmesi büyük ölçüde Türkiye Golf Federasyonu’nun yürüttüğü çalışmalar ve turizme teşvik yasa-larının çıkmasıyla gerçekleşmiştir. 2010 yılı itibariyle Türkiye’de 15’i Antalya-Belek’te, 3’ü İstanbul’da ve 1’i Bodrum’da olmak üzere toplan 19 golf sahası, 41 golf kulübü ve 1500 kadar lisanslı oyuncu bulun-maktadır.

Bölge Adedi Payı Kuzey Amerika 20.000 % 60Avrupa 6.500 % 20Asya 4.000 % 12Diğer 1.500 % 08Toplam 32.000 % 100Kaynak : KPMG

Tablo 1 : Golf Sahalarının Dünyadaki Dağılımı

77

Page 78: Otel Endüstrisi Dergisi Ocak

Papillon Golf Club - BELEK

A R A S T I R M A,

78

Page 79: Otel Endüstrisi Dergisi Ocak

Golf Turizmi açısından değerlendirildiğinde, Antalya’nın Belek bölgesi, Uluslararası Golf Tur Operatörleri Birliği (IAGTO) tarafından 2008 yılında “En iyi Golf Destinasyonu” ödülüyle, Golf Turizminde Belek otellerinin dünya çapındaki önemini kanıtlamış oldu. 2012 Eylül ayında gerçekleşecek olan Dünya Amatör Golf Şampiyonası için ev sahipliği yapma hakkını da kazanan Türkiye; Gloria Golf, Cornelia ve PGA Sultan sahalarında yapılacak olan bu şampiyona ile bu sporda dünya çapında ulaştığı başarılı noktayı pekiştiriyor.

79

Page 80: Otel Endüstrisi Dergisi Ocak

Golf Turizmi için gelen turist 5 kat daha fazla döviz bırakıyor

Batı Akdeniz Kalkınma Ajansı (BAKA)’nın 2011’de yayınladığı ‘Golf Turizmi Sektör Raporu’na göre; golf turizmi için ülkemize gelen bir birey, normal turizm için ülkeye gelen bir turiste göre yaklaşık beş kat daha fazla döviz bırakıyor. Rapora göre; benzer ik-lim koşullarına sahip olan İspanya ve Portekiz ile kıyaslandığında, Türkiye’deki golf sahası sayısının daha az olması, golf turizmi geliri açısından daha geride kalmasına sebep olmakta. Diğer ülkelerde golfün turizm gelirleri içindeki payı %16 iken, Türkiye’de bu pay %1’in altında kalmaktadır. Örneğin Portekiz’de yılda 1 milyon turist

golf oynamakta ve 2 milyar avro golf turizminden kazanılmakta, İspanya’da ise yılda 3 milyon turist golf oynamakta ve 5 milyar avro golf turizminden kazanılmakta-dır. Bu iki ülkede toplam turizm gelirinin %10’u golften elde edil-mektedir.

Türkiye Golf Federasyonu, ‘4 yılda 100 golf sahası’ projesi kapsa-mında Türk turizminin yeni ivme kazanması için 2004 yılında golf turizmi yatırımcısı kılavuzu ha-zırlamıştır. Kılavuzda bu alandaki açığı kapatmak ve golf turizmi-ni geliştirmek için yatırımcılara detaylı bilgiler sunulmuştur. Golf sahası için arazi seçimlerinden golf sahası standartlarına, yatırım ma-liyetlerinden bu maliyetlerin geri dönüş süresine kadar bir çok ko-

nuda yatırımcının önünü açan bu kılavuzda; Türkiye’nin golf sporu potansiyeli bakımdan değerlendi-rildiğinde dünyadaki çoğu ülkeden daha üstün olduğu, bir çok özelli-ğiyle en yüksek derecede müşteri memnuniyetinin sağlanabileceği önemli ve yıldızı parlayan bir ülke olduğu sonucuna varılmıştır.

Türkiye’nin golf turizmi açısın-dan şuanda ülkeye gelen turistler için en rahatsız eden yönü ise oyun ücretlerinin rekabet halinde olduğu diğer ülkelere göre yüksek olması. Bu olumsuzluk golf turistlerine sağlanan yüksek standartlardaki konaklamanın ve ulaşımın dahil ol-duğu paket turlarla giderilmektedir.

Araştırmalara göre; bir golf turisti kısa süreli seyahatlerde 4-7 gün, uzun süreli seyahatlerde 7-14 gün arası konaklama yapmaktadır. Bir haftalık konaklama sırasında, 3-5 farklı sahada ortalama 4-6 defa golf oynamaktadır.

Bir golf turistinin harcamalarının dağılımı, yapılan araştırmalara göre aşağıdaki gibidir :

Golf : 26 %

Seyahat : 21 %

Konaklama : 20 %

Yiyecek&İçecek : 18 %

Diğerleri : 15 %

Yapılan araştırmalara göre; golf turistleri kısa süreli seyahatlerde, günlük ortalama 200-250 dolar, yedi gün ve üzeri seyahatlerde ise günlük ortalama 350 dolar harca-ma yapmaktadır.

2009 yılında Antalya-Belek böl-gesine gelen 100 sporcu, 437.000 oyun oynamış ve toplamda 33 mil-yon 240 bin Avro gelir getirmiştir. Türkiye, gelen oyuncuların yaptığı diğer harcamaların da eklenme-siyle birlikte toplam 130 milyon 230 bin avro gelir elde etmiştir. Belek Turizm Yatırımcıları Birliği BETUYAB’ın verilerine göre 2010 yılında Belek’teki golf sahalarında toplam 483 bin oyun oynanmış-tır ve oyuncuların büyük kısmını turistler oluşturmaktadır. İlk sırayı Almanların aldığı sıralamada, İn-gilizler ikinci, İsveçliler ise üçüncü sıradadır. Oynanan oyunların %64, 7’si Kasım-Nisan arasındaki 6 aylık dönemde yani düşük sezonda oy-nanmıştır.

Portekiz Kıbrıs İspanya Fransa İtalya Türkiye

Düşük Sezon 71 76 59 39 42 73

Yüksek Sezon 78 76 66 46 51 73

Kaynak: (Golf Advisory Practice EMA, 2007)

Tablo 2 : Ülkeler Bazında Oyun Ücretleri (Avro)

A R A S T I R M A,

80

Page 81: Otel Endüstrisi Dergisi Ocak

Yapılan araştırmalara göre golf oynamak için Türkiye’ye gelen turistlerin tercih önceliklerinin şu şekilde sıralandığı görülmüştür:

1. Konaklama alanlarının kalitesi ve temizliği

2. Golf sahalarının kalitesi

3. Hava / İklim

4. Güvenlik

5. Golf oynamanın toplam maliyeti

6. Kaliteli restoranlar

7. Ulaşım olanakları

8. Doğa

9. Paket turların varlığı

10. Güneşlenme ve yüzme imkanları

11. Eğlence ve gece yaşantısı

12. Bölgedeki diğer spor alternatifleri

13. Alışveriş imkanları

14. Tarihi alanlar ve müzeler

Türkiye’deki tüm sahaların yıllık su tüketimi 4 milyon m3 civarındadır.

Türkiye Golf Federasyonu Başkanı Sn.Ahmet Ağaoğlu’na göre golf sahalarının yıllık su tüketi-mi İstanbul’da 125-175 bin m3, Belek’te 175-230 bin m3’tür. Buna göre Türkiye’deki tüm sahaların yıllık su tüketimi 4 milyon m3 civa-rındadır. Golf sahalarının sulanma-sında şebeke suyu değil, toplanmış dere/çay ve yağmur suları ile arıtıl-mış atık suları kullanılmaktadır.

Türkiye’nin yıllık kullanılabi-lir su miktarı 112 milyar m3’tür. Bunun % 70’i tarımsal sulamada kullanılmakta, % 10’u içme-kul-lanma suyu olarak tüketilmekte, % 20’si ise sanayide kullanılmaktadır. Golf sahalarında tüketilen 4 milyon m3’ün 112 milyar m3 içindeki payı 28 binde birdir.

Golf sahalarıyla ilgili eleştiri ko-nusu bir konu da tesislerin orman alanları üzerine kurulmasıdır. Bu konuda Türkiye Turizm Yatırım-cıları Birliği TTYB’nin raporuna göre; 2634 sayılı Turizm Teşvik Kanunu’na göre turizm yatırımcısı kendisine tahsis edilen orman ala-nının üç katı kadar alanın ağaçlan-

dırma bedelini ve ağaçlandırılan bu alanın üç yıllık bakım bedelini Orman Genel Müdürlüğü’ne kanun maddesi ve yönetmelik gereği öde-mektedir. Aksi takdirde yatırımcıya turizm yatırım veya işletme belgesi verilmemektedir.

Diğer yandan golf sahaları, orman yangınlarına karşı sigorta işlevi görmektedir. Golf sahala-rında kullanılan zor yanan yayvan yapraklı ağaçlar, yanma ısısı yük-

sek kısa boylu ağaççıklar ve çalılar yangınlara karşı emniyet alanları oluşturmaktadır.

Tüm veriler değerlendirildiğin-de turizm cenneti ülkemiz, bir çok özelliğiyle de, yatırımcıların ve profesyonellerin sayesinde, her geçen gün bir golf cenneti haline gelmektedir.

(kaynak: www.ttyd.org.tr, www.baka.org.tr)

18+18 Delik 2 Saha

18+9 Delik 1,5 Saha

18 Delik 1 Saha

27 Delik 1,5 Saha

18 Delik 1 Saha

18-18 Delik 2 Saha

27 Delik 1,5 Saha

18 Delik 1 Saha

18+18+9 Delik 2,5 Saha

18 Delik 1 Saha

Üçkum Tepesi Mevkii

Üçkum Tepesi Mevkii

Üçkum Tepesi Mevkii

Üçkum Tepesi Mevkii

Taşlıburun Mevkii

Taşlıburun Mevkii

İskele Mevkii

İskele Mevkii

Acısu Mevkii

Acısu Mevkii

GOLF KULÜBÜ ÖZELLİKLERİ YERİ

1. Antalya Golf

2-National Golf

3-Kaya Eagles Golf

4-Tat Golf

5-Carya Golf

6-Sueno Golf

7-Cornelia Golf

8-Papillon

9-Gloria Golf

10-Nobilis

Tablo: 3 Antalya Belek’te Bulunan Golf Kulüpleri ve Özellikleri

Kaynak: Belek Turizm Yatırımcıları Birliği, BETUYAB (2010)

81

Page 82: Otel Endüstrisi Dergisi Ocak

Görsel ve işitsel erişebilirliğin artma-sı, turizm sektöründe bundan yarım yüzyıl önce geniş kitlelerin tüketim kalıbı içinde olmayan yeni talepleri-ni devreye sokmaktadır. Başlangıçta deniz, kum, güneş gibi dinlenme amaçlı turizm ağırlıklı iken, gelir düzeylerinin yükselmesi ve harcanabilir gelirlerin artması, kültür, tarih, sağlık, kongre vb. alanlarda turizm etkinliklerinin artma-sına yol açmaktadır. Bu eğilimi öngören ve hazırlıklarda bir adım öne geçen ülkeler turizmde yeni ürünler sunarak kendilerini cazibe merkezi haline getir-meye çalışmakta ve turizm gelirlerini artırmaktadır. Geç kalanlar ise izleyici olarak daha düşük gelirlere razı olmak zorunda kalmaktadırlar.

Türkiye, geleneksel turizm alanında olduğu kadar kongre turizmi gibi alter-natif turizm alanlarında da önemli po-tansiyele sahiptir. Bu potansiyelin etkin ve verimli şekilde değerlendirilebilmesi, gerekli altyapı ve üstyapı donanımları-nın varlığı kadar, destinasyon tanıtım ve pazarlama faaliyetlerini planlayan ve etkin biçimde uygulayan, paydaşları ile organik ilişkiler içinde olan Kong-re ve Ziyaretçi Büroları’nın varlığına da bağlıdır. Bu çalışmada, Türkiye’de mevcut ve kurulması öngörülen Kongre ve Ziyaretçi Büroları’nın geliştirilmesi ve daha işlevsel hale getirilebilmesi için gerekli unsurların ve yeni bir yapılanma modelinin ortaya konulması amaçlan-mıştır. Türkiye’de kongre turizminin önemi yakın zamanda anlaşılmış ve Türkiye’nin sahip olduğu doğal ve kül-türel çekiciliklerin zenginliğine rağmen kongre turizminden yeteri kadar pay alamamaktadır. Toplam turizm gelirleri içinde kongre turizmi payının %25-30 civarında olması gerekirken halen bu potansiyelin onda birinden bile azı elde

edilebilmektedir. Kongre turizmi ile ilgili yönetim ve pazarlama stratejileri-nin tek elden oluşturulması ve özellikle tanıtım ve pazarlama alanındaki çatış-maların ve dağınıklığın önlenebilmesi için çeşitli ülkelerde bağımsız ve kar amacı gütmeyen kongre ve ziyaretçi bü-rolarının kurulduğu ve kongre turizmi ile ilgili yönetim, tanıtım ve pazarlama stratejilerinin belirlenmesi ve uygulan-masından sorumlu tutuldukları görül-mektedir.

Türkiye’de de bugün gelinen noktada kongre turizminin geliştirilmesi ile ilgili çalışmaları destinasyon bazında etkin şekilde planlayacak, tek elden yönete-cek ve performans değerlendirmelerini yapacak bir otoritenin varlığına ihtiyaç duyulmaktadır. Sektördeki çatışma-ları ve dağınıklığı önleyecek böyle bir otoritenin, başta Kültür ve Turizm Bakanlığı olmak üzere ilgili tüm kurum ve kuruluşların desteğini almış bir ortak eylem grubu olması, organizasyonu uyumlu ve etkin kılacak katılımcı bir model olacaktır.

Kongre turizminde, kongre organizas-yon işinin doğası gereği, farklı faaliyet alanlarına sahip birçok işletme ortak bir amaç çerçevesinde bir araya toplan-maktadır. Bu birliktelik sonucunda orta-ya çıkan yapının temel özelliği; bir ürün veya hizmeti üretebilmek için yapılması gereken iş ve faaliyetlerin, tek bir işlet-menin bünyesinde toplanması yerine, farklı işletmelere dağıtılmış olmasıdır.

Dolayısıyla kongre turizmi sektörün-deki işletmelerin faaliyetleri, iş yaptıkla-rı ve içinde bulundukları destinasyonu tanıtmak ve pazarlamak amacındaki bireysel firmaların kolektif çalışmaları ile şekillenmekte ve kolektif bir hareket şekli olmaktadır Diğer yandan, kongre

turizmi pazarındaki yoğun rekabet, sanayi sektöründe olduğu gibi kuru-luşların dikey olarak entegre olmuş yapıları üzerine inşa edilmemekte, geniş açılımlar ve tamamlayıcı uygulamalar sonucu oluşan eksiz şebekeler üzerine kurulmaktadır. Böyle bir yapılanmanın belirsiz, dayanıksız ve daha rekabetçi olması gibi özellikleri nedeniyle yönetil-mesi de daha zor olmaktadır.

Bunun için sektörde faaliyet göste-ren ve çoğunlukla birbirinin rakibi durumunda olan işletmeler arasındaki ara yüzün en iyi nasıl yönetileceği ve aralarındaki ilişkinin en iyi nasıl idare edileceği başlangıçta belirlenmekten çok keşfedilmesi gereken bir husustur. Bu noktada Kongre ve Ziyaretçi Büro-larının fonksiyonu, ortaya çıkan bu yapı içinde koordinasyon görevini görmek ve birbirinden bağımsız ve aralarında organik ilişki bulunmayan hizmet sağ-layıcıların yaptıkları işleri uyumlaştır-maktır. Böylece sadece birbirini tamam-layıcı güçlerin bir araya getirilmesi gibi olağan bir amaca hizmet etmekten öte, aynı zamanda belirsizliklerin ve riskle-rin azaltılması da sağlanabilmektedir. Günümüzün değişen müşteri talebi, kongre turizmi piyasasının ve dolayısı ile Rekabetin yeniden şekillenmesine neden olmaktadır. Birçok yeni destinas-yon, Geleneksel destinasyonların gü-cüne meydan okumaya başlamıştır. Bu gerçek, herhangi bir turizm bölgesinde-ki kaynakların çok akıllıca yönetimini ve profesyonel bir yaklaşımla mücadele edilmesini gerektirmektedir. Bunun için destinasyonun iki unsura ihtiyacı bulunmaktadır.

Rekabet ve Sürdürülebilirlik. Genel literatürdeki rekabet tartış-

maları, karşılaştırmalı üstünlüklerden

T U R I Z O O M

KONGRE BÜROLARININ DESTİNASYON PAZARLAMALARINDAKİ ROLÜ VE KONGRE TURİZMİ

Ali Can AksuAA Plus Group / Gen. Koord.

.

82

Page 83: Otel Endüstrisi Dergisi Ocak

ziyade, uluslararası rekabetin kaynağı olarak rekabetçi üstünlüklere önem vermektedir. Turizm destinasyonu için karşılaştırmalı üstünlük; iklim, manza-ra, flora, vb. gibi doğal kaynaklar açısın-dan söz konusudur. Rekabetçi üstünlük ise turizm altyapısı, yönetim kalitesi, çalışanların yetenekleri, Hükümet po-litikaları gibi unsurlara dayanmaktadır. Turizm rekabetinde hem karşılaştır-malı hem de rekabetçi üstünlükler söz konusudur ve küreselleşmenin etkisi yüzünden firmalar arası rekabetten destinasyonlar arası rekabete kadar değişiklik göstermektedir. Bu şekilde rekabet gücünü etkileyen çok sayıda faktörün bir bütün halinde etkileşimde olması, turizm ülke ya da bölgesinin arzuladığı rekabet üstünlüğünün elde edilmesinde önemli role sahiptir. Bu yüzden makro politikalar oluştura-cak ve uygulayacak bir üst yönetimin yanı sıra destinasyon bazında faaliyet gösteren işletmelerin belirli standartlara erişmeleri ve destinasyonun topyekun tanıtım ve pazarlama stratejilerinin oluşturulması ve uygulama sonuçları-nın değerlendirilmesinden sorumlu bir kuruluşa da ihtiyaç bulunmaktadır. Bu hususlar dikkate alındığında Kongre ve Ziyaretçi Bürolarının sadece tanıtım ve pazarlamadan sorumlu bir kuruluş olarak düşünülmemesi, kongre turizmi sektöründe topyekun gelişme sağlaya-cak kamu, özel sektör, yerel yönetimler, sivil toplum örgütleri, turizm işletme-leri ve üniversiteler arasında ortak akıl, sürekli işbirliği, turistik ürün ve hizmet kalitesini geliştirmek için yeni bir bakış açısı oluşturulması şeklinde çok geniş bir görev ve sorumluluk alanına sahip olduğunun kabul edilmesi gerekir.

Özellikle henüz kongre destinasyonu niteliğini kazanamamış olan, turizm hareketlerinin az olduğu, uluslar arası pazarlarda iyi bilinmeyen, turizm endüstrisinin zayıf ve dağınık olduğu destinasyonlarda, bağımsız kongre ve ziyaretçi bürolarının kurulması, kongre turizmi ile ilgili stratejilerin belirli bir merkezde toplanması, her bir desti-nasyonla ilgili güçlü ve zayıf yönlerin belirlenmesi ve bu veriler ışığında imaj geliştirme, tanıtım ve pazarlama faaliyetlerinin organize edilmesi, bu faaliyetler için gerekli finansman kay-naklarının gerçekçi olarak belirlenmesi ve temin edilmesi gereği gibi unsurlar, Kongre ve Ziyaretçi Büroları’na olan ihtiyacı ortaya çıkarmaktadır. Kongre ve ziyaretçi büroları, turistik destinas-yonların tanıtım ve pazarlamasını yap-mak amacıyla kurulan tarafsız ve kar

amacı gütmeyen kuruluşlardır. Temel görevleri, bir kente veya bölgeye kongreleri, toplantı ve seminerleri getirmeye çalışmak ve kongre turizmi ile ilgili tüm hizmetleri bu gruplara sun-maktır. Bu amaçla başta seyahat acenteleri, tur operatörleri, or-ganizatörler, kongre merkezleri, havayolu şirketleri ve konak-lama tesisleri olmak üzere çe-şitli kuruluşlarla işbirliği içinde faaliyette bulunmalıdırlar. Bir kenti bütün olarak pazarlayan ve dünya çapında tanınırlığını sağlamaya çalışan kongre ve zi-yaretçi büroları bu nedenle bir trend değil, gereklilik haline gelmiştir. Dünya’da yaklaşık 5000’den fazla kongre ve ziyaretçi bürosu mevcuttur ve bunlara her gün yenileri eklenmektedir. Çünkü uluslararası kongre organizatör-leri doğrudan ticari kuruluşlarla değil, kongre ve ziyaretçi büroları aracılığı ile kongre organizasyonları gerçekleştirme eğiliminde olmaları gerekir. Kongre ve ziyaretçi büroları bir yandan kendi ülkeleri ya da şehirlerinin kongre paza-rına tanıtım ve pazarlamasını yaparken diğer yandan da yapılacak toplantıların zaman ve mekân olarak dağılımlarını rasyonel biçimde yönlendirmelidirler. Bunun için başta ICCA (International Congress and Convention Association) olmak üzere çeşitli kuruluşlara üye ola-rak uluslararası kongre pazarından pay almaya çalışma gerektirir. Bu kuruluşlar, uluslararası kongrelerin varlığından üyelerini haberdar etmek suretiyle uluslararası kongrelere ev sahipliği yapabilmek için teklif verme olanağını sunmaktadırlar. Ayrıca yayınladıkları katalog, kitapçık, cd, dergi vb. gibi yayın organlarında sadece üye ülke, kent, tesis ve kuruluşların toplantı olanaklarını tanıtmakta ve kongre yapan kuruluş ve şirketlere üyeleri hakkında olumlu referanslar vermektedirler. Kongre ve ziyaretçi bürolarının örgütsel yapısı des-tinasyonun karakterine, turistik ürüne ve finansal düzeylerine bağlı olarak çeşitlilik göstermektedir. Kamu kuru-luşları tarafından oluşturulan kongre büroları, yerel otorite yapısının enteg-re bir parçasıdır ve belirli bir coğrafi alanda tüm turizm tedarikçilerini temsil etme yetkisine sahiptirler. Özel olarak yürütülen bürolar ise üye bazlıdır ve genellikle kar amacı gütmeyen kuru-luşlardır. Genelde kongre ve ziyaretçi büroları belirli bir şehri, daha büyük bir metropolitan alanı, birkaç şehri veya bölgesel bir destinasyonu temsil etmelidir.

Uluslararası Destinasyon Pazarlama Örgütleri Birliği (DMAI) DMAI verilerine göre kongre ve

ziyaretçi bürolarının çoğu (%64), ba-ğımsız örgütlerdir. Yerel veya merkezi yönetime bağlı olarak çalışan büroların oranı %20 civarında, bir ticaret odasına bağlı olan veya odanın bir depart-manı gibi çalışan büroların oranı ise %5 civarındadır. Üye bazlı kongre ve ziyaretçi bürolarının tipik üye kompo-zisyonu içinde konaklama işletmeleri %22, kültürel çekicilikler ve enstitüler %18, etkinlik hizmetleri veya hizmet sağlayıcıları %18, restoranlar %17, perakendeci işletmeler %11 ve diğerleri %14 oranında yer tutmaktadır. Kongre ve ziyaretçi büroları ilk olarak devletin finanse ettiği ve dolayısıyla yönetim-de devletin egemen olduğu örgütler şeklinde ortaya çıkmıştır ve destinasyon pazarlama faaliyetlerinde kamu sektö-rünün rolünün önemli ölçüde devam ettiği görülmektedir. Çünkü kongre ve ziyaretçi bürolarının ihtiyaç duyduğu finansman kaynaklarının tahsisinde devlet belirleyicidir ve bu amaçla kamu gelirlerinden ayrılan paylar büyük önem arz eder. Dolayısıyla devletin desteği ve kaynak tahsisi olmadan ulusal veya yerel kongre bürolarının başarılı olması mümkün değildir. Ulusal kongre bü-rolarına finansman desteği sağlamak amacıyla kamu gelirlerinden belirli ölçüde pay ayrılması, devletin kongre bürolarının yönetiminde mutlak kont-rolünün olmasını gerektirmiyor. Genel kabul gören uygulama, destinasyonları yönetme, tanıtma ve pazarlamanın en iyi yolunun kamu-özel sektör ortaklığı ya da işbirliği şeklindeki yöntem olma-lıdır. Burada devletin daha çok turizm stratejilerinin belirlenmesi ve uygulan-ması konularında koordinatör rolünde olması tercih edilmektedir.

83

Page 84: Otel Endüstrisi Dergisi Ocak

Kongre ve ziyaretçi bürolarının örgüt-lenme modeline bağlı olarak finansman ihtiyaçlarının temininde daima sorun-larla karşılaşıldığı anlaşılmakta ve bu sorunun genellikle kamu tarafından sağlanan desteklerle çözüldüğü görül-mektedir. Kongre ve ziyaretçi büro-larının finansmanının %80’lere varan oranlarda kamu tarafından sağlandığı, üyelerin katkısının ise %20’leri geçmedi-ği anlaşılmıştır. Kamunun desteği daha çok otel veya oda vergi ve harçlarından ayrılan paylar şeklindedir.Bunun dışın-da üyelerin ödedikleri aidatlar ve diğer bağış ya da yardımlar ile ulusal turizm kuruluşu tarafından aktarılan paylar, kitap ve dergi satışları vs. büroların diğer gelir kaynağını teşkil etmekte-dir. Sponsorluk, ticari faaliyetler ve üyelere sağlanan işlerden elde edilen komisyonlar da ek finansal kaynakları meydana getirmektedir. Üye aidatları ise %5 oranı ile en düşük geliri sağlayan kaynak olarak yer almaktadır. Kongre ve ziyaretçi büroları, destinasyonu etkili şekilde tanıtmak, yeni pazarlar geliştir-mek, kongre ve turist sayısını artırmak için üyelerinden ve toplumdan gelen talepleri karşılamak ve giderek daha da yoğunlaşan rekabet ortamında pazar paylarını artırabilmek için önemli miktarlara ulaşan bütçelere ihtiyaç duy-maktadırlar. Bu konudaki fonların ve kaynakların sınırlılığı dikkate alınarak çeşitli yöntemlerle bütçe oluşturulmaya çalışılması gereklidir.

Türkiye’de kongre bürolarıTürkiye’de kongre büroları turizm ge-

liştirme vakıfları bünyesinde kurulmuş ve üyeleri tarafından desteklenmesi ön-

görülmüştür. Üyelerin kongre büroları-na sahip çıkmaması ve finansal yönden yeteri kadar destek sağlanamaması nedeniyle bu model bugün tıkanma noktasına gelmiştir. Kongre ve ziyaretçi büroları, iş veya tatil amacıyla seyahat etmeyi düşünen turistleri çekmek için koordinasyon çabası içinde olan desti-nasyon yönetim ve pazarlama örgütle-ridir. Temel amacı, bir yeri bir turizm destinasyon markası olarak konumlama ve tanıtma yoluyla satıcılar ile alıcıları, arz ile talebi ve üreticiler ile tüketicileri bir araya getirmektir Bu anlamda kong-re ve ziyaretçi bürolarının varlık sebebi, bir turistik destinasyonunun kimlik ve imajının pazarlanmasıdır. Ancak birçok büro, destinasyon planlaması, turistik ürün geliştirme, yönetim ve denetim imkanından yoksundur. Bununla bera-ber bazı bürolar turizm arzının gelişti-rilmesi konusunda da proaktif olmuşlar ve önemli görevler üstlenmişlerdir. Organizasyon kaynaklarını yöneten ve harekete geçiren temel unsur liderliktir. Etkin bir liderlik, başlı başına bir sinerji etkisi ortaya çıkarır Güçlü sinerji etkisi yaratan unsurlardan bir diğeri ekip çalışmasıdır. Gerek kongre büroları arasında, gerekse kongre büroları ile üyeleri arasında kongre düzenleme ve kongrelerin ilgili destinasyona kazan-dırılması konusunda yapılacak ekip çalışmaları, ekip sinerjisi yaratacaktır.

Kongre ve ziyaretçi bürolarının kendi destinasyonları ile ilgili faaliyetleri sırasında diğer büroların tecrübelerin-den yararlanması, yönetim sinerjisini oluşturacaktır. Özellikle yeni kurulacak kongre ve ziyaretçi bürolarının yönetim sorunlarının daha kısa sürede ve ras-

yonel biçimde çözümlenebilmesi için tecrübeli bir kongre bürosundan ya-rarlanılması gereklidir. Kongre turizmi çağdaş teknolojilerin kullanılmasına en fazla ihtiyaç duyulan alanlardan biridir. Yeni teknolojilerin araştırılması, temini, kullanılması ve bunların verimli hale getirilmesi, işlerin daha etkin ve süratli yapılmasına olanak sağlayacak ve bu da teknolojik sinerji doğuracaktır. Bunlar arasında en önemlisi internettir ve sosyal görsel medyadır.Internet,merak edilen, ilgi duyulan her konuda bilgi sunabilen çok güçlü ve hızlı bir tanıtım aracıdır. Bir anlamda geleceğin seyahat acenteleri olarak görülmektedir. Desti-nasyon web siteleri bu anlamda büyük önem arz etmektedir. Destinasyon ba-zında tanıtım ve imaj çalışmalarının tek elden planlanması, yeterli finansman gücü ile desteklenmesi ve profesyonel bir kadro ile yürütülmesi suretiyle hem pazarlama çabalarının verimliliği ve etkinliği artırılacak hem de pazarlama giderlerinden önemli ölçüde tasar-ruf sağlanabilecektir. Kongre turizmi için ihtiyaç duyulan çeşitli uzmanlık alanlarının ve işletmelerin belirli bir koordinasyon içinde, uyumlu ve ortak bir amaca yönelik olarak çalıştırılması, pazarlama sinerjisi yaratacaktır.

Açıklanan unsurlar, tanıtım ve pazar-lama faaliyetlerinin dışında politik bir sürece ihtiyaç göstermekte ve Kongre ve Ziyaretçi Bürosu’nun öngörü ve liderlik sağlayan bir organizasyon olma-sını gerektirmektedir. Böylece ortak bir vizyon yaratılması, çeşitli maliyetlerin azaltılması, temel yeteneklerin gelişti-rilmesi, risklerin paylaşımı, kaynakların adil dağıtımı ve kullanımı gibi yararlar

T U R I Z O O M

84

Page 85: Otel Endüstrisi Dergisi Ocak

sağlanacak ve sonuçta ilgili destinas-yonun rekabet gücü olumlu yönde etkilenecektir. Nitekim kongre turiz-minde başta gelen ülkelerden ABD’de kongre ve ziyaretçi bürolarının görev ve sorumlulukları sadece kongreleri şehre veya bölgeye çekmekle sınırlandırılma-mış, bölge veya şehir turizminin genel anlamda pazarlanması da görevleri arasına eklenmiştir. Dolayısıyla kongre ve ziyaretçi büroları bir çeşit desti-nasyon yönetim ve pazarlama örgütü haline gelmiş ve en önemli misyonları şehri satmak ya da pazarlamak olmuş-tur. Destinasyon Yönetimi Bir şehrin veya bölgenin kongre turizmi açısından pazarlanabilmesi, her şeyden önce ziya-retçiler tarafından satın alınabilecek çe-kiciliklerin ve çeşitli hizmetlerin oluştu-rulmasına ve sürdürülebilir kılınmasına bağlıdır. Bu anlamda kongre ve ziyaretçi büroları turizmin alan kullanımı ve eko-nomik gelişim planlarının hazırlanması ve turistik ürünlerin somutlaştırılması çabalarında da önemli görevler üstlen-mektedir. Bu şekilde kongre ve ziya-retçi bürolarının turizmin arz kısmına dahil olması, destinasyonun pazarlan-ması için gerekli pazarlama stratejileri-nin planlanması, destinasyon imajının geliştirilmesi, reklam ve tanıtım faali-yetlerinin çok daha ilerisinde politik bir süreci gerektirmektedir.

Kongre ve ziyaretçi büroları görevleri :• Bölge ve ülkenin kongre turizmi için

sahip olduğu potansiyelin tanıtılması• Kongre ve fuarcılık faaliyetlerinin

tanıtımı ve temsili • Uluslararası kongre ve konferansların

pazar hareketlerinin takibi ve üyelere bildirilmesi • Konu ile ilgili uluslararası birlik ve der-

neklere üye olunması ve bu platformda şehirlerin, bölgelerin ya da ülkelerin

temsil edilmesi • Kongre organizasyonlarının danış-

manlık hizmetleri • Kongre hazırlık çalışmaları ile ilgili

eğitim seminerleri yapılması• Bu faaliyetlere yönelik tüm bölgeyi

detaylı şekilde kapsayan katalog ve görsel-lerin basılması

• Kongre turizmi ile ilgili çeşitli poster ve tanıtım malzemelerinin hazırlanması

• Kongrecilik konusunda fuarlar düzenlenmesi

• Profesyonel ilişkiler geliştirilmesi ve sektördeki paydaşlar arasında koordi-nasyon sağlanması.

Bu faaliyetleri ile kongre ve ziyaretçi bürolarının öncelikli hedefi, desti-nasyonun tüm yıl boyunca kongre ve toplantılar, özel etkinlikler ve kitle turizmi konularında üyelerini ve diğer tüm paydaşları cesaretlendirmektir. Bu çabalar sonucunda ilgili destinasyonun turizm gelirlerini ve yerel istihdamı artırmak, ekonomik gelişme ve istikrar sağlamak amaçlanmaktadır. Bu yönüyle kongre ve ziyaretçi büroları; ticari ku-ruluşların, seyahat tedarikçilerinin,otel, motel, restoran, müzeler, yerel ulaşım- tüm menfaatlerini bir şemsiye altında toplayan ve koordine eden tek bir kimlik özelliğinde olması gerekmek-tedir. Diğer yandan değişen fırsatlar ve tesadüf î olaylar, turizm piyasasını ve sonuçta rekabet ortamını aniden değiştiren unsurlardır. Önceden tahmin edilemedikleri gibi, çevreyi ve içinde bulundukları piyasa yapısını da büyük ölçüde etkileyebilmektedir-ler. Bu yüzden destinasyondaki bazı firmalar avantajlarını kaybederken, diğerleri yeni avantajlar elde edebilir-ler. Bu noktada destinasyon yönetimi açısından risk yönetimi ve uygulanacak politikalar için isabetli kararlar veril-mesi önemli olmaktadır. Destinasyon-daki ani değişimleri başarı ile idare edebilecek iyi bir yönetim mevcut ise, destinasyonun imajı bundan olumsuz etkilenmediği gibi, rekabet gücünün korunması da mümkün olur. Kongre ve ziyaretçi bürolarının bu konudaki rolü kriz yönetimi, ziyaretçi yönetimi ve kıyaslama yönetimi şeklinde ortaya çıkmaktadır. Ekonomik önemi ve yay-gınlığına rağmen turizm çok savun-masız bir endüstridir ve dış faktörlere karşı çok hassastır. Turizmin bu hassas yapısı, destinasyonları krizlere açık bir duruma taşırken turizmde kriz yöneti-mi en gerekli yatırımlardan biri olarak karşımıza çıkmaktadır. Barış, güvenlik ve sağlık bir destinasyonun, bölgenin ya da ülkenin turizm gelişimi için öncelikli unsurlarındandır ve turizm büyüme-sinin de temel belirleyicilerindendir. Bu unsurlar olmadan, pazarlamada en iyi çekicilikler vurgulansa dahi rekabet etmek mümkün değildir Turistlerin can güvenliğine karşı herhangi bir tehdidin varlığı, yalnızca o destinas-yonda değil, çevre illerde de turizm faaliyetlerinin düşüş göstermesine ya da yok olmasına neden olmaktadır. Ayrıca politik boykot ve ambargolar, aniden baş gösteren salgın, deprem,

hortum, kasırga gibi çevresel felaket-ler, savaşlar, dünya finans piyasaları ve döviz kurlarında meydana gelen ani değişimler gibi olaylar da, turizm açısından rekabetin yeniden şekillen-mesine neden olur. Medya kuruluşları da bir destinasyonun turizm potansi-yeline zarar verebilme gücüne sahiptir. Medya özellikle olumsuz olayların daha çok dikkat çektiğinin bilinciyle destinasyonlarda yaşanan kriz unsurla-rını işleyerek turistlerin destinasyonla ilgili seyahat kararını etkileyebilmek-tedir. Bu durumda medya ilişkileri, halkla ilişkiler faaliyetlerinin belkemiği olarak ve özellikle kriz dönemlerinde önemini korumaktadır Bu yüzden kongre ve ziyaretçi büroları için büyük veya küçük çaplı olsun her türlü krizle başa çıkabilme becerisi geliştirmenin önemi büyüktür. Destinasyonlarda ziyaretçi yönetimi son yıllarda seyahat ve turizm endüstrisinin küresel gelişimi ile birlikte ortaya çıkan bir kavramdır. Destinasyonun turizm ürün ve hizmet-lerinin oluşturduğu arzı ziyaretçilere tanıtmak, destinasyona gelen turistlere daha iyi ve kaliteli hizmet vermek ve oluşabilecek memnuniyetsizlikleri en aza indirebilmek açısından gerekli ve önemli bir unsudur. Ziyaretçi deneyim kalitesi ise yönetilmekten çok ölçül-mesi gereken bir unsurdur ve ziyaretçi memnuniyet araştırmaları doğrultu-sunda yapılan destinasyon deneyim kalitesinin değerlendirilmesi bu faali-yetler kapsamındadır. Kıyaslama ya da Benchmarking hangi destinasyonun neden başarılı olduğunu keşfetmeye yönelik çalışmaları içeren, örgütsel gelişim için en iyi örnekleri temsil ettiği düşünülen ürünlerin, hizmetlerin ve örgütlerin değerlendirilmesini sağla-yan sistematik ve sürekli bir süreçtir. Bu anlamda benchmarking, yalnızca bir karşılaştırma faaliyeti olarak değil müşteri memnuniyetinin ve destinas-yon tanınırlığının artırılmasını sağlayan bir yöntem olarak dikkat çekmektedir. Destinasyon kıyaslamasında destinas-yon performansı diğer destinasyonlarla karşılaştırılarak birçok yönden değer-lendirilidir. Destinasyon performansın-da; kalite, olanakların ve çekiciliklerin varlığı ve çeşidi, doğal çevre ve cana yakın atmosfer gibi özellikler karşı-laştırma ölçütü olarak ele alınmalıdır. Kongre ve ziyaretçi büroları iyi işleyen, örnek alınabilecek destinasyonlardaki ürün ve hizmet kalitesini dikkate almak suretiyle kendi destinasyonları ile ilgili ürün ve hizmetlerin geliştirilmesine önemli ölçüde katkı sağlar.

85

Page 86: Otel Endüstrisi Dergisi Ocak

OSMANLI İHTİŞAMINI LÜKSLE BULUŞTURAN MUHTEŞEM OTEL

MARDAN PA L A C EA Y I N O T E L I

.

86

Page 87: Otel Endüstrisi Dergisi Ocak

MARDAN PA L A C E

23 Mayıs 2009’da dünyaca ünlü yıldızların aydınlattığı, dillere destan bir açılışla hizmete başlayan ve Akdeniz’in en lüks oteli olarak ışıldayan Mardan Palace, efsanelerden çıkmışçasına nefes kesen mimarisi ve muhteşem dekorasyonuyla bu iddasını kanıtlıyor.

87

Page 88: Otel Endüstrisi Dergisi Ocak

A Y I N O T E L I.

88

Page 89: Otel Endüstrisi Dergisi Ocak

Mardan Palace, Osmanlı İmpratorluğu’nun en ihtişamlı dönemlerini, İstanbul’un en güzel simgeleriyle Antalya’nın kalbine taşıyarak misafirlerine unutulmaz deneyimler sunuyor. Her bir detayı sanatla, estetikle, lüksle harmanlanarak tasarlanmış bu muhteşem otel, geçmişin görkemli imparatorluklarıyla, günümüzün en modern çizgilerini birleştiren eşsiz bir harmoni yaratıyor. Nefes kesen, büyüleyici zenginliğiyle Antik Osmanlı Saray mimarisi, tutkulu ve kaliteli bir hizmet anlayışıyla bütünleşerek Mardan Palace’da yeniden hayat buluyor.

Mardan Palace, dünyanın en güzel ve en ünlü şehirleri arasında yerini alan İstanbul’u dört farklı mimari tasarımıyla kucaklıyor;

89

Page 90: Otel Endüstrisi Dergisi Ocak

A Y I N O T E L I.

90

Page 91: Otel Endüstrisi Dergisi Ocak

Dolmabahçe Sarayı

91

Osmanlı sultanları yüzyıllar boyunca güçlerini, zenginliklerini, ihtişamlarını yansıtan bir çok saraya sahip oldular. Bu saraylar arasında 31. Osmanlı Padişahı Sultan Ab-dülmecid tarafından, Avrupa mimarisinin zengin ve sanatsal özellikleriyle gelenek-sel Osmanlı motiflerinin harmanlanarak, 1843-1856 yılları arasında inşaa ettirilen Dolmabahçe Sarayı, bir çok özelliğiyle simgeleşiyor. Mardan Palace, ana otel bina-sını bu ayrıcalıklı saraydan esinlenerek tasarladı. Osmanlı Hanedanlığı’nın, saray el sanatlarından seçilmiş en özel ve geleneksel motifleriyle bezenerek gökyüzü silüeti ile renklendirilen 21 m yükseklikteki cam tavanı ve inanılmaz manzarasıyla terası da içine alan 2800m²’lik alana sahip muhteşem Mardan Palace Dolmabahçe Lobby, misafirlerine tam anlamıyla bir saray havasını yaşatıyor.

Page 92: Otel Endüstrisi Dergisi Ocak

A Y I N O T E L I

İstanbul Boğazı şeklinde tasarlanmış dünyanın en büyük havuzları arasında yerini alan 24.000m2’lik havuz üzerindeki Da Vinci Köprüsü’nün ilham kaynağı ise tarihi Galata Köprüsü’dür. İstanbul Haliç üzerinde inşaa edilmiş en eski köprü, 6.yy’da Büyük Jüstinyen Hükümdarlığı döneminde yapılmıştır. Daha sonra Altın Boynuz’a kalıcı bir köprü yapmak için Sultan II. Beyazıt Leonardo Da Vinci’den Haliç üzerinde yeryüzünde eşi benzeri olmayan, 240 m uzunlukta ve 24 m yükseklikte bir köprü tasarlamasını ve projelendirmesini rica etmiştir. Kurulmuş olsa dünyanın en uzun köprüsü olma özelliği taşıyacak olan tasarım, ne yazık ki Sultan tarafından onaylanmamıştı. Bundan sonra, başka bir ünlü İtalyan sanatçı Michelangelo köprü tasarımı yapmak üzere Sultan tarafından İstanbul’a davet edilmiştir. Fakat ünlü sanatçı bu daveti geri çevirmiş ve böylece Haliç üzerinde tarihi bir köprü kurma fikri 19.yy’a kadar ertelenmiştir.

Da Vinci Köprüsü

.

92

Page 93: Otel Endüstrisi Dergisi Ocak

93

Page 94: Otel Endüstrisi Dergisi Ocak

A Y I N O T E L I.

94

Page 95: Otel Endüstrisi Dergisi Ocak

Mardan Palace’ın restoranına ilham veren ve bir çok efsaneye konu olan Kız Kulesi, ilk olarak erken dönemde Atinalı General Alcibiades tarafından, İstanbul Boğazında bulunan Pers gemilerinin hareketlerini, giriş ve çıkışlarını kontrol altında tutmak amacıyla MÖ 408’de inşaa edilmiştir. Kule; Bizans imparatoru Alexius Comnenus tarafından MS.1110 yılında kale özellikleri taşıyacak biçimde yeniden inşaa edilmiştir. Kız Kulesi, Osmanlı İmparatorluğu dönemin de bir çok kez yenilenmiştir ve 1998 yılındaki en son yapı çalışması ile bugünkü görünümünü almıştır.

Kız Kulesi

95

Page 96: Otel Endüstrisi Dergisi Ocak

A Y I N O T E L I

KuleliŞu an İstanbul Üniversitesi tarafından kullanılan, Kuleli Askeri Lisesine ait tarihi bina 1845 yılında inşaa edilmiştir. Bina; yıllar boyunca hastahane, yetimhane, okul vb. gibi bir çok sivil ihtiyaca hizmet sunmak amacıyla kullanılmıştır. Bugün İstanbul Boğazı’nın eşsiz simgelerinden olan bu ünlü yapı, Mardan Palace Anadolu Binası’na da esin kaynağı olmuştur.

.

96

Page 97: Otel Endüstrisi Dergisi Ocak

97

Page 98: Otel Endüstrisi Dergisi Ocak

S I R A D I S I O T E L L E RA Y I N O T E L I.

98

Page 99: Otel Endüstrisi Dergisi Ocak

Toros dağlarının ihtişamlı manzarasına karşı, Akdeniz’in muhteşem rengiyle kucaklaşan Antalya’nın en ünlü sahillerinden Lara Sahili üzerin-de 180.000 m2’lik bir alana inşaa edilen Mardan Palace birbirinden lüks ve farklı odasıyla misafirlerini ağırlıyor. 276 Superior Oda, 57 Premium Oda, 2’si engelli odası olmak üzere 16 Dolmabahçe Deluxe Suite, her biri özel Türk hamamına sahip 38 Grand Hammam Suite, 41 Grand Deluxe Dubleks, 41 Junior Suit, 38 Executive Suit, 3 Grand Junior Suit, büyüle-yici manzarasıyla 4 Presidential Suit, özel havuzlarıyla 2 Royal Suit, 30 Garden Suit olmak üzere herbiri farklı özelliklere, lükse ve konfora sahip 546 odasıyla misafirlerini eşsiz bir masal diyarına davet ediyor. Bütün odalar gelişmiş interaktif multi-media sistem, flat-screen TV’ler, uzaktan kumandalı ışık ve klima ile wireless internet erişimi gibi son teknoloji ürünlerle donatılmış bulunuyor. 24 saat butler ile kişiye özel hizmet ser-visi sunulan odalarda ayrıca misafirlerin kişisel ihtiyaçlarını karşılamak için ünlü ‘Hermes’ özel buklet ürünleri kullanılıyor.

99

Page 100: Otel Endüstrisi Dergisi Ocak

A Y I N O T E L I.

100

Page 101: Otel Endüstrisi Dergisi Ocak

Dolmabahçe Sarayı’dan esinlenerek yaratılan otel binası, İstanbul Boğazı şeklinde dizayn edilen, Akdeniz’in en büyük yüzme havuzunu kanatları altına alan Da Vinci köprüsü ve tarihi Sultan Gondolu ile sağlanan ulaşımıyla Mardan Palace ihtişamını zirveye taşıyor. Otel, dev akvaryumları ve gece birbirinden güzel lazer şovlar, müzik ve ışık oyunlarıyla renklenen su gösterileri, yedi farklı yükseklikten dökülen şelaleleriyle misafirlerine görkemli su maceraları yaşatıyor. Havuzun tam ortasında ve tema restoran etrafında kurulmuş olan özel akvaryumda yer alan görsel zenginlikler, hem restoran hem de havuz tarafından izlenebiliyor. Misafirler kendilerini, sanki köpekbalığı ve diğer rengarenk deniz canlıları ile beraber okyanusta yüzüyormuş gibi hissederek keyifli zaman geçiriyor. Kayalık biçiminde özel olarak tasarlanmış 350.000 galonluk havuzda misafirler, uzmanların kontrolünde değişik özellikteki çeşit çeşit balıkla beraber yüzme şansı da buluyorlar.

101

Page 102: Otel Endüstrisi Dergisi Ocak

A Y I N O T E L I.

102

Page 103: Otel Endüstrisi Dergisi Ocak

Otelin öne çıktığı bir diğer alan ise rahatlamak isteyen misafirlerine her türlü lüksü ve konforu sağladığı 7500m2’lik bir alan üzerine yayılmış SPA ve Wellness merkezi. Dünyaca ünlü Klafs SPA tarafından tüm duyulara hitap edecek şekilde tasarlanan merkezde; Şampanya Bar, Oriental Buhar Banyasu, sauna sonrası cildi soğutmak ve kan dolaşımını düzenlemek amacıyla kullanılan Kar Mağaraları ve konsantre deniz suyu ile büyüleyici bir terapi sunan Thalasso Havuzu gibi hizmetler sunuluyor. Çin, Tayland, Bali, Avrupa ve Türkiye gibi dünyanın bir çok kültüründen gelen çeşitli te-rapi, masaj ve bakım ritüelleriyle misafirler muhteşem SPA deneyimleriyle rahatlıyor, tazeleniyor. Mardan Palace’ın, VIP misafirlerine özel olarak ay-rılmış Executive VIP SPA bölümüne bir şelaleden geçilerek büyüleyici bir giriş yapılıyor. Bu özel bölümde jukuziler, şampanya barı, kar odası, sauna ve buhar odası, şömineli rahatlama alanı, ayak banyolu ısıtılmış banklar, kişiye özel giyinme ve yatak odaları bulunuyor. 13-19 yaş arası gençler için ayrılmış teen SPA bölümünden; cilt bakımı, saç ekimi gibi sadece erkeklere özel hizmetler sunan Man Space by Comfort Zone’a kadar geniş bir çer-çevede hizmet veren Mardan Palace SPA&Wellness merkezi rahatlamak isteyen misafirleri için muhteşem bir tecrübe yaşatıyor.

103

Page 104: Otel Endüstrisi Dergisi Ocak

A Y I N O T E L I.

104

Page 105: Otel Endüstrisi Dergisi Ocak

105

Mardan Place lüksünü ve ihtişamını yiyecek içecek hizmeti sunduğu 21 farklı restoranı, barı ve cafesiyle de yansıtıyor. Misafirlerinin her anlarına, modlarına, damak tatlarına ve tercihlerine özel mutfakları, dekorasyonları ve konseptleriyle zengin bir alternatif sunuyor. Egzotik uzak doğu usülü bir akşam yemeğinden, şık ve klasik bir batı menüsüne, bir şela-lenin arkasında rahatlatıcı serin bir kokteylden, enerji dolu gece kulübüne kadar uzanan bir çeşitlilikte hizmet veren Mardan Palace, zamanını odasında geçirmek isteyenlere özel, kusursuz oda servisiyle de farkını yaşatıyor. Binlerce deniz canlısıyla süslü dört büyük ak-varyumun renklendirdiği Aquamarine Restourant’ta taptaze ve leziz zengin deniz ürünleri harika bir görsel şölen eşliğinde sunuluyor. Kız Kulesi içinde bulunan ilginç şov mutfağı La Cucina daha çok hafif ve rahat bir öğle yemeği veya akşam lezzetli bir İtalyan yemeği için tercih ediliyor. Kız kulesinin terasında japon mutfağına Oisshi’de doyulurken, Tayland’ın eşsiz lezzetleri Baan Thai restaurantta tadılıyor. Dolmabahçe’nin zemin katında bulunan Bosphorous’dan Rus restoranı Arbat’a, tarihi lezzetlerin sunulduğu Beşiktaş’tan Beach Restaurant’a kadar farklı zevklere ve anlara hitap eden zengin yelpazesiyle Mardan Place misafirlerine tadına doyulmaz bir tatil sağlıyor. Restoranlar kadar içecek ünitelerindeki çeşitlilikle de öne çıkıyor Mardan Palace. Misafirlerin dünyanın en şahane lezzetteki, en özel şaraplarını tatmaları için binanın en karanlık köşesine kurulan Şarap Mahzeni sahip olduğu zengin koleksiyonuyla her marka ve çeşitte şarabı misafirlerine sunuyor. Canlı mü-zik eşliğinde misafirlerine unutulmaz keyifler yaşatan Jazz Bar, özel kokteyller ve eşsiz DJ performansıyla eğlencenin doruklarına çıkaran Monkey Club, Vitamin Bar ve Günboyu Bar da birbirinden güzel içeceklerle misafirlerine hizmet veriyor.

Page 106: Otel Endüstrisi Dergisi Ocak

A Y I N O T E L I.

106

Page 107: Otel Endüstrisi Dergisi Ocak

Teknoloji harikası 900 kişilik dev anfi tiyatrosu bulunan otelde; özel etkinlikler, davet ve toplantılar için büyüklüğü 5461m2 merkez içinde yaratıcı fikirleri ve kaliteli personeliyle hizmet verdiği 2 adet balo salonu, en son teknolojiyle donatılmış 17 adet toplantı salonu, 3 farklı fuayesi ve 18 kişilik bir sinema salonu da bulunuyor. Salonların en büyüğü tasarımında esinlendiği Dolmabahçe Sarayı ile aynı ismi taşıyan Dolmabahçe Balo Salonu, oturma düzeninde 1200 misafiri ağırlama kapasitesine sahip ve 3 bölüme ayrılma özelliğiyle görkemli organizasyonlara evsahipliği yapıyor. İkinci salon ise hükümdarlar hükümdarı anlamına gelen ‘Beylerbeyi’ balo salonu, 800 kişilik ve iki bölüme ayrılabilir özellikte. Otelin lobisinde yer alan Kapalıçarşı’dan esinlenilerek tasarlanmış ‘Kapalı Çarşı Alanı’ ise dünyaca ünlü markalarıyla konuklara farklı bir alışveriş keyfi sunuyor.

107

Page 108: Otel Endüstrisi Dergisi Ocak

A Y I N O T E L I Sporseverler için de her türlü detayın düşünüldüğü Mardan Palace tam donanımlı jimnastik salonu, su sporları, tenis kortları, bowling salonları, squ-ash, golf, voleybol ve basketbol saha-larıyla da bir çok spora olanak sağlıyor.

Tüm bu özellikleriyle ve aldığı ödüller-le lüks oteller arasında ismini zirveye yazdıran Mardan Palace, lüksün ve konforun en ince ayrıntısına kadar tasarlandığı, kaliteli personeli ve üstün hizmet anlayışıyla konuklarını ihtişamlı saltanat günlerine götüren bir zaman tünelinin kapılarını açıyor.

.

108

Page 109: Otel Endüstrisi Dergisi Ocak

109

Page 110: Otel Endüstrisi Dergisi Ocak

A Y I N T E D A R I K C I L E R I,. . .

110

Page 111: Otel Endüstrisi Dergisi Ocak

AYIN OTELİNDE İMZASI OLAN TEDARİKÇİLER

“Ayın Oteli Mardan Palace’ta ürünleriyle, hizmetleriyle, sanatlarıyla, projeleriyle yer alan sektörün öncü markaları olan “Ayın Tedarikçileri” ile tanışalım.

111

Page 112: Otel Endüstrisi Dergisi Ocak

HASKUL HALIDÜNYAYA YAYILAN HALILAR

Mardan Palace; lobi, toplantı odaları, balo salonları, merdivenler ve koridorların zemininde %100 yün halı olan Haskul Halı’yı tercih edenler arasında.Türk-Osmanlı konseptinde Mardan Palace için özel olarak üretilen ve 1.5 milyon dolara mal olan halıların tasarımları; dünyaca ünlü tasarımcı-mimar Hakan Külahçı, Zeynep Fadıllıoğlu ve İngiliz Julianne Glead tarafından yapıldı.Türk-Osmanlı konseptinde renk ve desen olarak Dolmabahçe, Çırağan ve Beylerbeyi saraylarıyla,

Beşiktaş İskelesi, Kızkulesi, Boğaz Köprüsü ve saltanat kayıklarından esinlenilerek tasarımı yapılan halılarda 50 desen ve 110 renk kullanıldı.

1953 yılından bu yana %100 Saf Yeni Yün Makina Halısı üreten Haskul, 2005 yılında kurulan yeni bilgisayarlı halı dokuma tezgahları ile cami ve otel halısı imalatı yapmaya başladı. Halılarının hammaddesi olan yünü ilk elden temin edip, üretimin tamamını kendi tesislerinde gerçekleştiren firma, Uluslararası Yün Birliği IWS’nin testlerini başarıyla tamamlayıp Extra Heavy Duty (en ağır kullanım) WOOLMARK

Lisansını kullanmaya hak kazandı. Üretimin her safhasında, hiç bir zaman kaliteden ödün vermeyen Haskul Halı; koku yapmaz, güve yemez, renkleri solmaz ve keçeleşmez ürünleriyle bir çok otel tarafından da tercih edilen güvenilir bir marka haline geldi.

Firma ürünlerini başta Almanya, İsviçre, Avusturya, Fransa, Birleşik Arap Emirlikleri, Yunanistan, Surinam, Irak, İngiltere, Bulgaristan ve Kazakistan olmak üzere dünyanın bir çok yerine ihraç etmektedir. www.haskul.com

A Y I N T E D A R I K C I L E R I,. . .

112

Page 113: Otel Endüstrisi Dergisi Ocak

BÜLENT VİTRAYTURİZME SANATSAL DOKUNUŞLAR

Mardan Palace Loby’de, 500m2’nin üzerindeki vitray kubbeye 80.000 parça vitray cam kullanarak hayat veren Bülent Aydoğan, 1995 yılında Güzel Sanatlar Fakültesinden mezun olduktan sonra sanat çalışmalarını Ankara’daki atölyelerinde sürdürüyor. Birçok otel projesinde imzası olan Bülent Aydoğan genel koordinatörlüğünü yaptığı Mardan Palace kubbe vitrayının çalışmalarını onbeş kişilik bir ekip ile yürüttü. Mardan Palace’da uyguladığı muazzam güzellikteki çalışma bu ihtişamlı otel için adeta bir nazar boncuğu niteliğinde. Aydoğan ayrıca Mardan Palace’ın farklı bölümlerine de gümüş varak uygulamalı vitraylar yaptı, bu çalışmaların yanı sıra Otel’in havuz kısmında kalan Beşiktaş ve Haydarpaşa bölümlerine de varaklı ayna ve vitray çalışmalarıyla renk kattı. 8 kadın figürünün taşıdığı tonozlu kamelyada da imzası bulunan sanatçı, bazı odaların 24 ayar altın varak uygulamalarında da bizzat çalışarak bu muhteşem projeyi 18 ayda tamamladı.

Sanatçı; kültürümüzün, tarihimizin tanıtılması ve sevdirilmesi için gerek mimari, gerek estetik açısından otellerin tasarımlarında altın varak, vitray, kalem işi gibi geleneksel Türk el sanatlarına ve resim, heykel, seramik gibi sanat elemanlarına daha fazla yer vermesinin önemini belirterek, bu konularda dünya çapında ünlü markalar yaratmamızın mümkün olduğunun altını çiziyor. Heykel ve vitray sanatçısı Bülent Aydoğan, bu uygulamalarla görsel olarak hem çok daha güzel, iç ferahlatan yapılar oluşacağını, hem de bu konularda hizmet veren değerli sanatçı ve çalışanlar için istihdam sağlanacağını vurguluyor. www.artvitray.com

113

Page 114: Otel Endüstrisi Dergisi Ocak

ICMSUALTININ BÜYÜLÜ DÜNYASI MEKANLARA HAYAT KATIYOR

A Y I N T E D A R I K C I L E R I,. . .

114

Page 115: Otel Endüstrisi Dergisi Ocak

Sualtı dünyasını, su üstüne taşıyan muhteşem projeleriyle mekan tasarımlarına yeni bir boyut kazandıran ICM (International Concept Management) tasarım, imalat ve akrilik montajı konusunda bir dünya lideri olan Reynolds Polymer Technology’nin kardeş şirketi olarak 1995 yılında kurulmuştur. Benzersiz tasarımları ve cesur yaratıcılıklara sahip projeleriyle kısa zamanda dünya çapında tanınan bir firma haline gelmiştir. Tasarımlarında en son teknolojileri kullanan ve her noktada işin uzmanlarıyla çalışan firma, 20’nin üzerinde ülkede birbirinden güzel projeyi hayata geçirmiştir. Projelerini gerçekleştirirken deniz yaşamına saygıyı önde tutan firma, yenilikçi tasarımlarında derin bir mavi tutkusuyla hareket etmektedir. Hayvanat bahçeleri, müzeler, oteller ve restoranlar için birbirinden büyüleyici projeler üreten firma, müşterilerinin istek ve hayalleri dahilinde her detayı en ince şekilde düşünülmüş, tasarlanmış olarak anahtar teslim usulü çalışmaktadır.Mardan Palace’ın ‘Su’ özelliklerinin danışmanı ve tarz danışmanlığını yapan ICM, dünya genelinde ‘Tematik’ hizmet sunan birçok serbest girişimde, özellikle dekorasyonda ve görsel alanda ana teması ‘su’ olan işletmelerde, genellikle ‘Akvaryum’ tasarlama, projelendirme ve projenin uygulanması konusunda oldukça gelişmiş bir teknolojiye ve birikime sahiptir. ICM’in Mardan Palace Antalya’da sualtı restaurantı için tasarladığı ve gerçekleştirdiği 400.000 litrelik akvaryum, dünyada eşi benzeri olmayan bir akvaryum projesi olarak değerlendirilmektedir.

115

Sualtı dünyasını, su üstüne taşıyan muhteşem projeleriyle mekan tasarımlarına yeni bir boyut kazandıran ICM (International Concept Management) tasarım, imalat ve akrilik montajı konusunda bir dünya lideri olan Reynolds Polymer Technology’nin kardeş şirketi olarak 1995 yılında kurulmuştur. Benzersiz tasarımları ve cesur yaratıcılıklara sahip projeleriyle kısa zamanda dünya çapında tanınan bir firma haline gelmiştir. Tasarımlarında en son teknolojileri kullanan ve her noktada işin uzmanlarıyla çalışan firma, 20’nin üzerinde ülkede birbirinden güzel projeyi hayata geçirmiştir. Projelerini gerçekleştirirken deniz yaşamına saygıyı önde tutan firma, yenilikçi tasarımlarında derin bir mavi tutkusuyla hareket etmektedir. Hayvanat bahçeleri, müzeler, oteller ve restoranlar için birbirinden büyüleyici projeler üreten firma, müşterilerinin istek ve hayalleri dahilinde her detayı en ince şekilde düşünülmüş, tasarlanmış olarak anahtar teslim usulü çalışmaktadır.Mardan Palace’ın ‘Su’ özelliklerinin danışmanı ve tarz danışmanlığını yapan ICM, dünya genelinde ‘Tematik’ hizmet sunan birçok serbest girişimde, özellikle dekorasyonda ve görsel alanda ana teması ‘su’ olan işletmelerde, genellikle ‘Akvaryum’ tasarlama, projelendirme ve projenin uygulanması konusunda oldukça gelişmiş bir teknolojiye ve birikime sahiptir. ICM’in Mardan Palace Antalya’da sualtı restaurantı için tasarladığı ve gerçekleştirdiği 400.000 litrelik akvaryum, dünyada eşi benzeri olmayan bir akvaryum projesi olarak değerlendirilmektedir.

Page 116: Otel Endüstrisi Dergisi Ocak

ENBAU ALMANYA’NIN KAPILARINI AÇIN

ENBAU sektörde 11 yılı geride bırakırken, kapı aksesuarları konusunda uzmanlaşmış kadrosu ve iş deneyimi ile hizmet vermeye devam etmektedir. ENBAU Alman Kapı Aksesuarlar, Almanya’nın 6 büyük markasının Türkiye temsilciliğini yapmaktadır. Kapı kolu, kilit, menteşe, kartlı kilit sistemleri, cam kapı donanımları ana başlıkları altında binlerce ürünü Türkiye pazarına sunan şirket, müşterilerini kendi iş ortağı olarak görmektedir. Proje aşamasından itibaren ürün seçimi, numune desteği, rekabetçi fiyatlar ve sorunların çözümü için yakın çalışma olanağı sağlamaktadır.

Dünya çapında bir üne sahip Mardan Palace Oteli çok farklı ve seçkin bir konsepti Türkiye’ye sunmuştur. Bu nedenle proje süresince kullanılan ürünler konusunda da son derece seçici davranılmıştır. Kullanılan kapılar ağır olduğundan, uzun vadede müşteri memnuniyetinden ödün vermeyecek, aynı zamanda konsepte uygun estetik ürünler kullanılması istenmiştir. Müşteri memnuniyetini ön plana alarak ALMAN BASYS kapı menteşeleri tercih edilmiştir. Altın kaplama olarak tedarik edilen menteşelerin en önemli özellikleri gizli ve 3 yönden ayarlı olması, ağır kapılarda uzun vadede kesinlikle problem yaşatmamasıdır.

A Y I N T E D A R I K C I L E R I,. . .

116

Page 117: Otel Endüstrisi Dergisi Ocak

ASPENSARAYLARA YARAŞIR BÖLME DUVARLAR

Aspen’in, yapı sektörünün geleneksel duvar anlayışını değiştiren hareketli bölme duvarları Türkiye’de ve dünyada birçok eşsiz projenin vazgeçilmez tamamlayıcısı haline geldi. Yaptığı Ar-Ge çalışmaları ile ürünlerine her geçen gün yenilerini ekleyen Aspen; üretiminde kullandığı üstün teknoloji ile hayata geçirdiği her üründe zarafeti, dayanıklılıkla harmanlıyor ve dünyanın en seçkin projelerinde yerini alıyor. Alanında çığır açan modellerini ülkemiz turizminin de hizmetine sunan Aspen, 2009’da hizmete başlayan Mardan Palace’ın bölme duvarlarını saraylara yaraşır şekilde uyguladı.

Klasik anlamda duvar yerine, Modüler Bölme Duvar Sistemleri kullanılmaya başlanan ve demonte olma özelliğiyle değişik hacimlerin elde edilmesinde büyük kolaylık sağlayan bu sistemler, ortamlardaki işlev değişikliklerine olabilecek en hızlı biçimde yanıt verirken, estetik üstünlükleriyle de mimari projeye büyük katkıda bulunabilmektedirler.

DORMA MOVEO tüm dünyada hareketli bölmelerde yeni standartlar oluşturmaktadır. Eşsiz bir üretim yöntemi kullanılarak üretilen ve yeni yüksek teknolojik malzemeler ile tasarlanan hareketli bölmelerin en gelişmiş serisi Dorma Moveo, yüksek teknolojiye dayalı hafif ve yaratıcı yapı metotları kullanılarak üretildi. Maksimum planlama güvenliği, değişmeyen yüksek kalite ve kısa teslim süreleri için dünyadaki tek üretim yöntemine sahip bu ürün ile geçmişte yapısal nedenlerden dolayı hareketli bölmelerin kullanılmadığı binalarda bile, bugün, yeni ve hafif hareketli bölme sistemi ile uygulama yapmak mümkün. Geleneksel sistemlere göre yarı yarıya hafif panellerle sağlam ve dayanıklı bir yapı oluşturan Dorma Moveo, daha fazla güvenlik ve emniyet için standart olarak bulunan ComforTronic hareket mekanizması ile maksimum hareket kolaylığı sağlıyor. Hızlı montaj, üstün ses yalıtımı ve etkili duman kontrolü de ürünün öne çıkan avantajları arasında.

117

Page 118: Otel Endüstrisi Dergisi Ocak

OASELIVING WATERSUYUN IŞIĞIN VE MÜZİĞİN BÜYÜLEYİCİ DANSI

A Y I N T E D A R I K C I L E R I,. . .

118

Page 119: Otel Endüstrisi Dergisi Ocak

Bahçe Havuzları ve mimari süs havuzları üzerine faaliyet gösteren firma, son yıllarda müzikli fıskiye sistemleri, lazer su gösterileri, çocuk su oyunları, atlayan su sistemleri, LED aydınlatmalar konusunda prestijli projelere imza atmıştır. Tasarım ve uygulama konusunda firmalara danışmanlık hizmeti de veren Oase, anahtar teslim projelerde yer almaktadır. Suyun, ışığın ve müziğin büyüleyici birleşimiyle mekanlara fark katan tasarımlar ve projeler üreten firma Mardan Palace’daki muhteşem su gösterilerinin de yaratıcısıdır.

119

Page 120: Otel Endüstrisi Dergisi Ocak

FLORA YAPI KONFORLU VE KEYİFLİ MEKANLAR İÇİN

Yaşam alanlarını özgürleştiren konfor ve mutluluk katan sistemler...

Özel alüminyum profiller, cam balkon ve vitrin sistemlerinde uzmanlaşan Flora Yapı, 10 yıllık bilgi ve birikimini teknoloji ile birleştirerek ürettiği yeni tasarımlarıyla; her türlü ihtiyaca cevap verebilen kaliteli, ekonomik ve ergonomik ürünleriyle konforlu ve keyifli mekanlar yaratmaktadır. Cam balkon ve vitrin alanında birçok yeniliğe öncü olan firma yurt içi ve yurt dışında yaygın ve güçlü bayi ağı sayesinde hizmet alanını genişleterek hızla gelişen sektör ile birlikte güçlendirdiği üretim yapısı ve yenilikçi anlayışıyla alanında bir çok ilki gerçekleştirmektedir. Flora Yapı kendi bünyesinde oluşturduğu ar-ge departmanı sayesinde her zaman detaycı ve titiz çalışmalar yaparak yaşam alanlarında en uygun çözümlerle kaliteli, ve güvenli ürünler tasarlayarak

sektörde sürekliliğini sağlamıştır. İşlevsel seçenekleri artırılmış, insan sağlığına ve çevreye duyarlı yenilikçi ürünlerle yaşam alanlarına yeni bir vizyon katma ilkesiyle hareket eden Flora Yapı, Mardan Palace’da ‘Grand Serisi’ni uygulamıştır. Flora Grand Seri dikey askılı eşiksiz bir sistemdir. Bu sistemde tasarlanmış özel park alanı sayesinde kullanım alanlarında geniş ve ferah bir

ortam sağlanır. Sisteme özel uygulanan gizli kilit aparatı sayesinde her kanat bağımsız ve birbirine kilitlenir. Kapı uygulaması bu sistemde yapılabilir. Sistemde uygulanan profiller 6 mm kalınlıkta olduğundan maksimum yükselikte ve genişlikte taşıma yapabilir. Sistem üstten taşımalı olup 10 mm cam kullanılmaktadır. www.florayapiendustri.com

DKM İNŞAATYENİLİKÇİ YAKLAŞIMLARLA ALANINDAKİ UZMAN GÜÇ…

2003 yılından beri ısı - ses - su - yangın yalıtımı, mekanik tesisatın sismik koruma ve titreşim kontrolü konularında inşaat ve tesisat sektörüne hizmet vermektedir. MASON Industries, INDEX Construction Systems, ROCKWOOL International, MERCER Rubber Co ve DURA-UNDERCUSHIONS gibi markaların Türkiye Temsilcisidir. Son yıllarda özellikle ses yalıtımı-akustik düzenleme ve sismik koruma-titreşim kontrolü konularında danışmanlık,

projelendirme ve malzeme tedariği faaliyetleri ile Türkiye pazarında önemli bir yere gelmiştir. DKM İNŞAAT, projelerin karar alma süreçlerinde verdiği hizmetlerle yapılara artı değer kazandırır. Detay çözümler oluşturularak maksimum fayda sağlayabilecek sistemlerin seçimini yapar. Uygulama sırasında ve sonrasında oluşabilecek sıra dışı sorunlarda DKM İNŞAAT, temsilciliğini yaptığı firmalardan destek alarak hızlı ve yenilikçi çözümler üretir. Talep edilmesi halinde süpervizörlük hizmeti verir. Bu sayede zamanla doğabilecek olası problemlere karşı, düzenli kontrollerle önlemler alınmış olur. DKM, Mardan Palace’da Mason grubu ürünler kullanmıştır. ABD

menşeli bu ürünler sismik koruma ve titreşim kontrolü konularında dünya markasıdır. Balo salonunun döşemesinde ise Duracoustic ses ve titreşim kesici olarak kullanılmıştır. Kanada menşeli DURACOUSTIC grubu ürünler %95 geri dönüşümlü ürünleri, dünya genelinde projelere saygınlık ve değer katan LEED sertifikasına önemli puanlar getirdiği için, tercih edilmektedir. Mardan’ın tüm mekanik hacimlerin tavanlarına uygulanan D-FIRE Bariyerli Yanmaz Akustik ürünler hem ses yalıtımı (STC değeri ile) hem de akustik düzenleme (yüksek alfa değeri ile) sağlanmıştır.

A Y I N T E D A R I K C I L E R I,. . .

120

Page 121: Otel Endüstrisi Dergisi Ocak

MD ARTWORKHeykel, duvar resmi, kalem işi, altın varak uygulamaları, dekoratif ürünler üretimi ve dekorasyonla ilgili tüm sanatsal çalışmaları kapsayan geniş bir faaliyet alanına sahip tasarım ve sanat atölyesi olan MD Artwork, 19 yıllık birikim ve tecrübesiyle çalışmalarına İstanbul, Antalya ve yurt dışında devam

etmektedir. Marmara Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi mezunu olan Metin Demirtaş, üniversite yıllarında İstanbul Home Store’da başladıkları dekorasyon çalışmalarına birçok, showroom, villa, cafe, restaurant dekorasyonları, yanı sıra otel iç mekan, dış mekan tasarım ve dekorasyonları, bahçe heykelleri gibi çalışmalar da bulunmuştur. Konusunda uzman, sanat eğitimi almış kapsamlı ekibiyle, varak,

kalem işi, duvar resmi, heykel, rölyef, seramik, ferforje, vitray çalışmaları, dekoratif ürünler ve dekoratif duvar kaplamaları üretimi konusunda faaliyetlerine devam etmektedir. Mardan Palace Hotel’in göz alıcı altın varak uygulamaları, vitray çalışmaları gibi sanatsal uygulamalarında imzası olan firma, yurt içinde birçok otelde olduğu gibi yurtdışında da otel dekorasyonu çalışmalarına devam etmektedir.

ART AQUA DOĞANIN RUHU, SUYUN GÜCÜYLE MEKANLARA YANSIYOR.

Art Aqua, sektörde 20 yıllık tecrübesiyle yeşilin güzelliğini, suyun gücünü, doğanın enerjisini ve sağlığını sanat ve tasarımla birleştirerek mekanlara taşıyor. Mavi, yeşil ve mavi-yeşil gibi projeleriyle yaşam alanlarına büyüleyici dokunuşlar yaparak tüm dünyada hizmet veren şirket, Mardan Palace’ın SPA merkezinde bulunan olağanüstü su gösterilerinin de yaratıcısı. Suyu her türlü mekanda en güzel tasarımlarla birleştiren Art Aqua; suyun ruhunu iç mekan veya dış mekanda hayata taşıyacak binlerce olasılağa sahip büyüleyici dünyaların kapılarını açıyor.

121

Page 122: Otel Endüstrisi Dergisi Ocak

TEPTA AYDINLATMAIŞIĞIN ANLAMLI DİLİEstetik başarının önemli olduğu projelerle öne çıkan Tepta Aydınlatma, 1991’den beri mimar, elektrik mühendisi ve nihai kullanıcılara ışık hizmeti sunmaktadır.

A Y I N T E D A R I K C I L E R I,. . .

122

Page 123: Otel Endüstrisi Dergisi Ocak

Aydınlatmanın projelendirilmesi ile başlayan hizmet süreci; ürün seçimi, projenin denetimi ve aydınlatma ürünlerinin bakımı olarak devam eder. İşte böylesine geniş bir ürün ve hizmet yelpazesini Tepta, başta iGuzzini olmak üzere, büyük çoğunluğu İtalyan, 24 öncü şirketin Türkiye temsilcisi olarak gerçekleştirmektedir. 20.000’den fazla ürün çeşidiyle Tepta, her projede, her mekânda üstün hizmet anlayışıyla ışık saçıyor.

Mardan Palace’ın tüm dış mekân aydınlatmasının projelendirilmesi ve ürün seçimi Tepta Aydınlatma, iGuzzini ve Antrox tarafından yapıldı. Kullanılan ürünler iGuzzini ve Antrox firmalarından seçildi ve Tepta tüm montaj

aşamasının denetçiliğini üstlendi. Aydınlatma projesi çalışmalarına 2006 yılında başlanan proje, 2 yıldan fazla süren titiz bir çalışma sonucu bugünkü Mardan Palace görkemine kavuştu.

Otelin dış cephesindeki tüm lineer aydınlatmalar, mekâna özel olarak üretilen Antrox cold cathode ampullerle yapıldı. Isıdan ve nemden hiç etkilenmeyen, asgari 50 bin saat ömürlü cold cathode uygulamaları ile bakım maliyetleri en aza indirildi. Binaların cephesindeki dikey efekt aydınlatmaları ise iGuzzini Kriss ve Yota apliklerle yapıldı. Binaların kolonları ayrıca zemine gömülü Light-Up armatürlerle aydınlatıldı. Kulelerde ise daha güçlü Maxi Woody projektörlerle ortaya çıkarıldı.

Havuzun üzerindeki köprünün yürüme yolu iGuzzini LED armatürlerle aydınlatıldı; Dolmabahçe Kapısı ve havuz kenarındaki iskele binalarında Radius ve Platea projektörler kullanıldı. Havuz çevresinde ise genel aydınlatma için iGuzzini’nin tamamı şoka ve neme dayanıklı camdan üretilen Euclide kısa direklerinden 64 adet yerleştirilerek, havuz görüntüsü ile uyumlu bir atmosfer yaratıldı. Otelin giriş tarafındaki süs havuzunun çevresi GlimCube kısa direklerle, binaya çıkan dış merdivenler gömme LED armatürlerle aydınlatılırken havuz kenarındaki heykeller Woody projektörlerle vurgulandı.

123

Page 124: Otel Endüstrisi Dergisi Ocak

KLAFSSPA, SAUNA VE WELLNESS’DA 80 YILLIK TECRÜBE

A Y I N T E D A R I K C I L E R I,. . .

124

Page 125: Otel Endüstrisi Dergisi Ocak

Kalite, sadece bir anlayış değil; seçkin hizmet duyarlılığının kusursuz bir sunumla fark yaratabilmesidir görüşüyle 1952 yılından itibaren hizmet veren KLAFS, Almanya’da doğramacılık ve marangozluk sanatına ilişkin faaliyetleriyle öne çıkan en büyük şirketlerdendir. Sauna sektöründe lider olan şirket, yüksek kalitedeki ürünlerini, gelişmiş teknik özelliklere sahip son teknoloji donanımlarla üreterek ve sunarak bu başarıyı elde etmiştir. Kullanılan ürünlerin doğal yapısının korunmasıyla misafirlere sağlığın ve rahatlığın çok ötesinde bir doğal deneyim de sunmaktadır. Bu ekolojik anlayış, yasal çevre kurallarına uyulduğunun en önemli kanıtıdır.

Deneyimli iç mimar, teknisyen ve proje yöneticilerinden oluşan büyük bir takım ile en seçkin ve iddialı spa ve wellness projelerini hayata geçiren şirket, müşterilerinin ihtiyaçlarına göre en yüksek standartlarda sauna havuz ve spa tesisleri projelerini gerçekleştirir. KLAFS Mardan Palace’da uygulanan ve sektörde sansasyon yaratan ‘Kar Cenneti’ ürünü ile ‘yılın ürünü’ ünvanını kazanmıştır.

125

Page 126: Otel Endüstrisi Dergisi Ocak

A Y I N T E D A R I K C I L E R I,. . .

126

Page 127: Otel Endüstrisi Dergisi Ocak

1996-2000 yılları arasında Gazi Üniversitesi Mesleki Eğitim Fakültesi Seramik Ana Sanat Dalı bölümünde okuyan Murat Daşkın, plastik sanatlara karşı duyduğu ilginin artmasıyla heykel sanatına yöneldi. 1998 yılında da ilk atölyesini kurdu. Figüratif heykeli benimseyen sanatçı, malzemenin iyi bilinmesi gerektiğini, ele alınan malzemeyi dönüştürebilecek bilgiye sahip olmak gerektiğini ve aynı şekilde yaşam boyunca kendi hayatı ile ilgili edinimlerini, sahip olduğu teorik bilgileri de kendi iç dünyasında tekrar yorumlayıp dönüştürebilmek gerektiğini vurguluyor. Sanatçının figüratif ve gerçekçi heykel çalışmalarının yanı sıra soyut heykel çalışmaları da bulunmaktadır. Yurt içinde ve yurt dışında birçok anıt ve heykel çalışmaları vardır. Halen Ankara’daki atölyesinde sanat hayatına devam eden Daşkın, Mardan Palace’ın tarihi görkemine karakter kazandıran Yavuz Sultan Selim, IV. Murat, Osman Gazi, Fatih Sultan Mehmet, Orhan Gazi, II. Murat ve II. Selim heykellerine imza atmıştır.

www.muratdaskin.com

HEYKELTIRAŞ MURAT DAŞKIN

127

Page 128: Otel Endüstrisi Dergisi Ocak

S O S Y A L M E D Y A

Sosyal Medyada Kişiselleştirilmiş Otel Deneyimleri Yaratmak…EyeforTravel ‘daki arkadaşlarım tarafından organize edilen 2012 Kuzey Amerika Seya-hat Pazarlama Zirvesi’ne katıldım.Burada 3 ana konu üzerinde bilgi almaya yoğunlaştım:• Yeni ve yenilikçi dağıtım ve pazarlama uygulamaları ile doğrudan rezervasyonlar nasıl maksimize edilir.• Akıllı Cihazların kullanımı ile (Cep, Akıllı Telefon ve Tablet) müşterilere ulaşmak ve onlarla bağlantı içinde olmak nasıl sağlanır.• Oteller sosyal medya karmasının bir par-çası olarak nasıl daha ileri taşınır. Açılış sunumunda ve bazı özel başlıklar altında konuların bir girdap gibi dönüp dolaşıp sosyal medya’ya çekilmesi eğilimi-ne şahit olmak ilginçti. Hala birçok konu “Sosyal medya gerçekten önemli?” sorusu çerçevesinde takılıyordu. Şimdi eğer sizin oteliniz de hala bu soruyu soruyorsa, ileride bir takım zorluklarla karşı karşıya kalmanız kaçınılmazdır. Bugünün müşterileri sürücü koltuğunda otururlar yani kontrol onlardadır. Bu yüzden bugü-nün ihtiyacı ne, yeni olarak ne istiyorlar bunlara bakmak zorundayız. Daha fazla dünün sorularıyla uğraşmaya devam edip, boş yere zaman harcayamayız.Her şey müşterilerinize sosyal medya kar-ması aracılığıyla yeni dağıtım ve satış kanal-ları sunmanızla başlayacak. Sosyal Medya Denklem DEĞİLDİR, denklemin sadece bir parçasıdır. Siz hala müşterileriniz için eşsiz bir otel deneyimi sunmak zorundasınız. Neden daha ileri taşımak?Daha önceki yazılarımda sorduğum “Otel yöneticilerinin uykularını kaçıran nedir?” sorusuna cevabın sosyal medya olmadığını ortaya koymuştum. Çoğu durumda bu soru-nun cevabı doluluk ve ciro gibi ölçülebilir değerlerle ilgilidir. Etkinlik sürerken konu-şulan konular arasında çok daha ilgi çekici ve işlevsel bir soru gözüme çarptı: “Neden daha ileri taşımak?” Bulduğum cevaplar da

bir o kadar ilginç ve otellerin sosyal medya stratejilerini belirleme aşamasında odak olarak ele alınabilecek yönlere sahipti. • Kişiselleştirilmiş Otel Deneyimleri• Last Minute Rezervasyonları• Yerel “Mojo”Kişiselleştirilmiş Otel DeneyimleriBugünün otelleri, müşterileri için nasıl bir Disney anı hazırlayabilirler? Oteller cesur olmalı ve kendilerine fırsat kapılarını açacak soruları sorabilmeli. İşte bu noktada örnek olarak Expedia’dan parlak bir fikir keşfettim. Expedia’nın yaptığı şuydu; 12 blogcu anne ile işbirliği yaparak bu bloggerlar küratör-lüğünde ‘çocuklar şehirde’ başlıklı bir blog kampanyası başlattı. Bu örnek, kalıpların dışında düşünüldüğünde, bir Disney anı yaratmak için o kadar büyük pazarlama bütçelerine gerek olmadığının çok güzel bir kanıtıdır. Bugünün gezginleri çok duyarlı oluyor ve sık sık çok değerli bilgileri kendi network-leri aracılığıyla paylaşıyorlar. Çocukları söz konusu olduğunda annelerin etkileri ise oldukça güçlüdür. Bugün AAA raytingleri, elmas değerlendirme, yıldız gibi şeylerin otellere büyük değer kattığını biliyoruz. Peki ya oteliniz bir de ‘anne onaylı’ olsaydı? Sizin oteliniz de yapacağınız bir anlaşmayla “Şampiyon Avukatlar” gibi bir topluluk ya da bilinen ve güvenilen bir grup, kurum tarafından onaylı olsaydı, bunun birçok faydasının başında direk rezervasyonlardaki artış gelirdi.“Last Minute” rezervasyonları Son dakika rezervasyonlarının durgun sezonlarda bir çok otel için çok tipik bir fenomen olduğunu biliyoruz. Bir pazarlama kanalı olarak mobil cihazların tek başına bu akımı yaratmadığı da bir gerçek. Hotel-Tonight gibi mobil uygulamaların ise last minute’leri daha ulaşılabilir hale getirdiği söyleniyor. HeBS Digital’den Max Starkov bu iş modellerinin kusurlarını gösterdi ve

www.aremorch.com

Are MorchOtel Danışmanı / Sosyal Medya Stratejisti

Page 129: Otel Endüstrisi Dergisi Ocak

bu tür kanalların çok da uzun ömürlü olmayacağını ortaya koydu. Bu konuda ona katılıyorum, otellerin iyi sezon-da veya durgun sezonda kendi güçlü online satış stratejisine sahip olması gerektiğine inanıyorum. Uygulamalar ve rekabetçi online pa-zarlama buluşları biz sevsek de sev-mesek de gelecek ve gidecek. Bunları göz ardı etmemiz gerektiğine inanmı-yorum, sadece bunlar üzerinden neler öğrenebileceğimizi görmek zorunda-yız. Otellerin olduğu yerde bekleyip, dün yağan karlarının bugün de yerde kalacağını düşünmelerine şaşırıyo-rum. Unutmayın biz müşterilerimiz için bir Disney anı yaratmak istiyoruz, bir Kodak anı değil. Şimdi beni yanlış anlamayın, ben aslında bir Kodak hayranıyım. Onların, bir zamanlar her-kesçe kullanılan ve sevilen bir markayı tekrar geri getirecek bir ekibi olduğuna da inanıyorum. Yerel “Mojo”FedEx ve Ketchum tarafından yapılan bir araştırmada çalışanlarla ilişkiyi sağlamak için sosyal medyayı kullanan şirketlerin %85’inde, şirket organi-zasyonlarındaki sosyal iş çabalarına çalışanlarının katılımının 12 ay içinde arttığını bildiriyor. Çalışanlarla ilgili bu stratejileri kullanmanın faydalarına inanan bu şirketlerde sosyal alanda şu etkiler ortaya çıkıyor:• Çalışanlarla ilişkileri güçlendirmek (%46)• Tecrübeyi paylaşmak (%44)• İşbirliği, diyalog ve tartışma (%44)• Bir programa katılımın ve girişimin artması (%38)Yeni mobil uygulamalar ise müşterile-rinin lokasyon tespiti konusunda otel-lerin işini kolaylaştırıyor. Ve onlar için özel tekliflerle, yerel ve spesifik avantaj paketleri hazırlamalarına olanak sağ-lıyor. Fedex ve Ketchum raporundaki değerlendirmelere dayanarak, Rezer-vasyon karar sürecinin bu erken aşa-masında otelleri, müşterileri ile işbirliği başlatmaya çağırıyorum. Çünkü mobil aplikasyonlar aynı zamanda müşte-rilerin deneyimlerini ve yorumlarını network’lerinde ve Tripadvisor’da paylaşmalarını da kolaylaştırıyor.Yeni Medya araçları ve Sosyal Medya ile ileri hareket ederken tüm otel dene-yimine odaklanmak ve müşterileriniz için deneyimin farklı aşamalarında yapacaklarınızla onların tecrübelerini etkilemek önemlidir. Çağı yakalayın ve misafirler için otel deneyimini kişi-selleştirmeye başlayın. Ve unutmayın artık bir statik süreç yok, dinamik bir süreç var.

Bilgi İçin: 0242 348 00 59

KAPISINI TÜM OTELLERİN

AÇIYORUZ!KAPISINI

TÜM OTELLERİN SİZE SİZE

AÇIYORUZ!

Detaylı bilgi almak ve Reklam vermek için 0242 348 00 59

www.otelendustrisidergisi.com

OTEL ENDÜSTRİSİOTEL ENDÜSTRİSİAylık Sektörel Dergi

Zengin içeriği, güçlü kadrosu, kaliteli çizgisi ve yaygın dağıtım ağıyla her otele girerek sektöre yepyeni bir soluk getiren Otel Endüstirisi Dergisi’nde sizde yerinizi alın hedefinize ulaşın...

Page 130: Otel Endüstrisi Dergisi Ocak

G E Z I

KAREN KADINLARI

Yazı ve Fotoğraflar: Göktuğ Canbaba

.

130

Page 131: Otel Endüstrisi Dergisi Ocak

131

Page 132: Otel Endüstrisi Dergisi Ocak

Çok eski zamanlarda, her şey henüz yerinde yokken ve

pek çok şeye isim verilmeden önce başladı Karenlerin yaradılışı…

G E Z I.

132

Page 133: Otel Endüstrisi Dergisi Ocak

Masmavi gökyüzü rüzgârın nefe-siyle dans ediyordu o gün. Kendi aralarında şarkı söyleyen ağaçlar ve sessizliklerini ömürleri boyun-ca korumaya yemin etmiş kayalar rüzgârın melodisini dinliyorlardı. Ama bu büyüsel ezgiyi dinleyen sa-dece onlar değildi. Tılsımlar çağın-dan gelen dişi ejderha da kendini büyüsel şarkının notalarına teslim etmişti. Gözleri kapalı, ruhunu evre-nin göğsüne yaslamış halde gökyü-zünde süzülürken yokluktan gelen o büyülü sesi dinliyordu. Bir süre sonra kendini müziğin büyüsüne kaptırdı ve onu aramaya koyuldu. Sesin sahibini görmek, ona dokun-mak istiyordu. Sırların en görkemli-lerini kalbinde saklayan okyanusla-rı aştı onu bulabilmek için, yorgun kara parçalarının üzerinden bir çır-pıda geçip gitti. Ormanların üzerin-den uçarken ağaçlar önünde eğildi dişi ejderhanın. Zaman akıp gittikçe daha fazla âşık oldu rüzgarın büyülü sesine. Ona ulaşmaya yemin etti..

Bir gün akşamın kızıl tozu dünya-nın üzerine serpildiğinde, tılsımlar çağının kraliçesi isteğine yaklaş-mıştı nihayet. Gökyüzünün kalbine doğru uçtu dişi ejderha. Bulutların sakladığı Gökdiyar’a uçuyordu; her şeyin ve hiçbir şeyin evine. O kadar yükseğe çıktı ki artık nefes alama-maya hatta kanatlarını bile çırpama-maya başladı. İşte o anda belki de asırlardır peşinden koştuğu o büyü-lü sesin sahibi olan göğün rüzgarı yardımına koştu eski diyardan gele-nin. Ona dokundu ve ruhunun bağlı olduğu evrenler güneşine kadar ta-kip etti ejderhanın özünü. Ölümün kıyısına gelen öze ulaştı ve onu çe-kip dünyaya geri getirdi. Ona hayat verdi ve onu eşi olarak kabul etti. O gün bir daha ayrılmamak üzere birleştiler. Ejderhanın, evrenler gü-neşinden kopmasıyla dünyaya sa-çılan özler ise Karenleri doğurdu. İşte Karen’lerin dünya adı verilen cennetin üzerinde yürümeye baş-laması da böyle oldu. O günden sonra boyunlarına demir halkalar takarak dişi ejderhaya saygıları-nı sunmaya başladılar. Bu adetle-ri bir daha hiç değişmeyecekti.

133

Page 134: Otel Endüstrisi Dergisi Ocak

G E Z I.

134

Page 135: Otel Endüstrisi Dergisi Ocak

Tayland’da Myanmar sınırı yakın-larında Nai Soi diye bir kasabada yaşamaktadır Karenler. Dünya ise onları artık Karen olarak değil de “Uzun Boyunlu Kadınlar” olarak tanımaktadır.

Dişi ejderhanın ve rüzgârın çocukları, şimdilerde yaşadıkları yere Burma’dan kaçarak gelmek zorunda kalmışlar. Cuntaya karşı bağımsızlık ve özgürlük için savaş-mışlar ama başarılı olamamışlar. Şimdi ise Tayland’a bağlı Burma sınırında ancak birkaç kilometre büyüklüğündeki bir köyde yaşı-yorlar.

“Zürafa Boyunlu” kadınlar Tayland’da “halkalı” anlamına gelen “Pa Dong” olarak da bilini-yorlar. Sınırda sadece yüz altmış uzun boyunlu kadın yaşıyor ama Burma’da altı binin üzerinde “uzun boyunlu” kadın yaşamaya devam ediyor. Kadınlar çocuk-luktan itibaren halkaları takmaya başlıyorlar. Beş yaşında takılma-ya başlayan, pirinçten halkalar, üç yılda bir üç adet arttırılarak takılmaya devam ediliyor. En fazla otuz iki halka takılabiliyor. Halka-lar sadece boyna takılmıyor. Ayak bileklerine, diz altlarına ve kollara da geçirilebiliyor. Dişi Ejderha’ya saygıları, var olan statülerini koru-maya çalışmaları ve geleneklerine sıkı sıkıya bağlı olmaları buna en büyük etken. Tabii ki güzel gö-ründüklerini söylemeye de gerek yok. Karenler geçmişteki öğretileri unutmamak için büyük çaba sarf ediyorlar. Bunun en büyük örneği de halka takmak ve köy dışından biriyle asla evlenmemek.

Halkalar sadece boyna takılmıyor.

Ayak bileklerine, diz altlarına ve kollara

da geçirilebiliyor. Dişi Ejderha’ya saygıları, var olan statülerini

korumaya çalışmaları ve geleneklerine sıkı sıkıya bağlı olmaları buna en büyük etken.

135

Page 136: Otel Endüstrisi Dergisi Ocak

Karen geleneklerine göre boyuna ilk par-ça beş yaşında takılı-yor. Takılan pirinçten halkalar yıllar geçtik-çe boynu daha zayıf ve kırılgan yapıyor. Halkalar ne kadar çoksa, erkekler için kadın da o kadar değerli ve ulaşılmaz oluyor.

G E Z I.

136

Page 137: Otel Endüstrisi Dergisi Ocak

137

Page 138: Otel Endüstrisi Dergisi Ocak

G E Z I.

138

Page 139: Otel Endüstrisi Dergisi Ocak

Noi Soi kasabasında ya da diğer adıyla “Pa Dong” da erkekler ka-dınlarını eş olarak seçerken onların boyunlarındaki halkalara oldukça dikkat ediyorlar. Halkalar ne kadar çoksa kadın da o kadar değerli ve ula-şılmaz oluyor. Çocuk yaşta başlanan halka takma âdeti hayatlarının sonuna dek sürüyor. Takılan halkalar zaman geçtikçe boynu inceltmeye başlıyor ve omuzu aşağıya doğru kaydırıyor. Yani genelde söylendiği gibi boyun yıllar geçtikçe uzamıyor. Takılan pirinçten halkalar yıllar geçtikçe boynu daha zayıf ve kırılgan yapıyor. Ama söyle-nenlerin aksine halkalar çıkarılınca insanın boynuna herhangi bir zarar gelmiyor. Boyun zor da olsa kafayı taşımaya devam ediyor. Yaşlı bir Karen’in dediğine göre rahat bir uyku için halkaların çıkarılması kesinlikle gerekli. Boyundaki halkalar altılı üçer parçadan oluşuyor. İlk parça beş ya-şında takılıyor. Çenenin altına konu-lan destek ise sürtünmeyi önlüyor. Tek geçim kaynakları turizm

Geçimlerini köye gelen turistlerden sağlıyorlar. Dış görünüşlerinin farklı olması nedeniyle her yıl binlerce tu-rist Noi Soi köyüne “Zürafa Boyunlu Kadınlar”ı görmeye geliyor. Karenler gün doğmaya başlarken hazırlanıyor ve gelen tur otobüslerini karşılıyorlar. Yabancılarla fotoğraf çektiriyorlar ve yaşadıkları yeri anlatıyorlar. Hepsi bilmese de birkaçı İngilizce konuşabi-liyor. Turistik bir yer haline gelen köy-lerini anlatmanın ve yaşamlarını dış dünyaya tanıtmanın önemli olduğunu düşünüyorlar. Fotoğraf çektiriyorlar ama bundan herhangi bir talepleri olmuyor. Onun yerine kendi yaptıkla-rı çanak çömlekleri ya da bizzat elde dokudukları eşarpları satmaya çalı-şıyorlar. Onlar için yaşam pek kolay değil. Dış dünyaya açılamadıkları için küçük köylerinde yaşıyorlar. Genç

Karenler dünyayı görmeye çok istekli. Bağlandıkları esir hayatından sıyrılıp özgür bir yaşam istiyorlar. Onları görmeye gelen turistlere bakıyor ya da Tayland’dan gelenlerle konuşuyorlar ve dünya hakkında bilgiler topluyor-lar. Her ne kadar fotoğraf çekilmesine bir tepkileri olmasa da, onları değişik bir canlıymış gibi gören turistlerin bakışları ve ellerinden eksik etme-dikleri makinelerini Karen’lerin gözlerinden ayırmamaları yüzünden

rahatsız olmadıklarını söylemek pek de mümkün değil. Karenler uzun bir süredir yurtlarından uzakta yaşıyor-lar. Objektiften onlara bakan gözlere daima gülümseseler de topraklarında olmayışlarının verdiği hüznü anla-yabiliyor insan. Kim bilir belki de bir zaman onlar için de zincirlerin kırılacağı bir gün gelir ve dişi ejderha rüzgârla birlikte kol kola verip öz-gürlük çiçeklerini boyunlarına asar çocuklarının…

139

Page 140: Otel Endüstrisi Dergisi Ocak

19. yüzyılın düşünce liderlerinden, Amerikalı yazar Ralph Waldo Emerson transandanta-lizmin fikir liderlerinden olmasının yanısıra şu sözü ile tanınır: “Yıldızlar gökyüzünde her gece değil de bin yılda bir kez görünselerdi ba-kın o zaman insanoğlu nasıl da hayrete düşer ve bakakalırdı.” Aşinâlığın yarattığı küçüm-seme veya göz ardı etme hâli ancak bu kadar iyi anlatılabilir. Boyutlarını ve yapısını bilme-diğimiz bir evrenin içinde diğer galaksilerin güneşlerini çıplak göz ile görmek ne kadar müthiş! Diğer bir yandan, “manzara” her güneş batımında belirdiği için mucizevî niteliğini unutmak bir o denli kolay.Bu çelişkiden daha da ilginç olan, ünlü düşü-nürün yaklaşık yüzelli yıl önce dile getirdiği cümle bugün zamanın ruhu içinde somut bir yer bulması... 2008 yılında insanlık tarihinde ilk kez şehirde yaşayanların oranı toplam nüfusun yarısını aştı. Hızla büyüyen, içinde tuttuğu hayat sürekli aktığı için veya güvenlik sebebi ile gece ışıl ışıl aydınlatılan şehirlerde gökyüzündeki yıldızları görmek pek mümkün değil. Onlar her gece (yaklaşık) aynı yerde olsalar da parlaklıkları şehir ışıkları tarafından gölgeleniyor ve insan gözü artık onları algıla-yamıyor. Özellikle büyük şehirlerde yaşayanlar için pırıl pırıl parlayan, irili ufaklı yıldızlar ile dolu gökyüzünü görmek “bin yılda bir görü-nen mucize” olmaktan da çıktı. Şehirleşme bugünü ve gelecek birkaç on yılı şekillendiren makro eğilimlerden... Mekanları, tasarımları, hayatın hızını, özenilen ve ulaşıl-mak istenen hayat tarzlarını şekillendirmeye devam edecek. Mevcut şehirler daha da bü-yüyecek, yeni şehirler doğacak. İnsan yapımı aydınlatma sistemleri yeryüzünü her geçen yıl daha sıkı bir örgü ile saracak. Dolayısıyla Emerson’un tanımladığı “mucize karşısın-da donakalma” anını yaşamak gün geçtikçe zorlaşacak. Gökyüzünü -gezegenin insan

tarafından şekillendirmeden önceki hali ile- gözlemleyebilmek neredeyse bir “av” haline gelecek. Daha az bulunan, daha fazla insanın yaşamayı arzuladığı her deneyim gibi yıldız avı da çekici bir iş fırsatına dönüşecek. Şimdiden örneklerini görmek mümkün.Öncelikle, ışık kirliliğinin etkilerine dikkat çekmeyi ve ışıktan arınmış gecelerin varlı-ğını desteklemeyi misyon edinmiş bir birlik var: The International Dark-Sky Association (IDA). Söz konusu birlik tarafından tasarla-nan “Natural Bridges National Monument” dünyadaki ilk “karanlık-gece parkı”. Park Birleşik Devletler’in Utah eyaletinde bulunu-yor. Her türlü gece aydınlatmasından uzakta konumlandığı için çıplak gözle görülmesi zor takım yıldızları buradan seyretmek mümkün. Parktaki doğal, dev boyutlardaki taş köprüler gözlemi daha da ilginç bir deneyime dönüştü-rüyor. Şili’de, Elqui Vadisi’nde açılan “Hotel Astronómico Elqui Domos” ise konuklarını je-odezik kubbe çadırlarda ağırlıyor. Otel sadece yedi çadırdan oluşuyor. Çadırların içleri gayet lüks ve tepeleri gökyüzüne açılıyor. Otel şe-hirlerden, hatta köylerden uzakta olduğu için tamamen karanlığın içine gömülmüş durum-da. Buradaki gece manzarasının dünyanın en iyilerinden olduğu söyleniyor. Turizm sektörü ise oteli son yılların en fütüristik girişimlerin-den biri olarak tanımlıyor. Özetle, hemen hemen tüm doğal kaynaklar gibi karanlık geceler de insan etkisi nedeniyle azalıyor. Kalan ışık-değmemiş noktalarda kurulan ve kurulacak deneyimsel girişimle-ri önümüzdeki yıllarda daha fazla duyuyor olacağız. Söz konusu girişimler karanlık bir ge-cenin içindeki mucizeyi fark ederek “hayrete düşmek” ve “donakalmak” isteyenler için belli başlı çekim noktaları olacak. Deneyimin yeni oyun alanı “Yıldız Avları”.

I N O V A S Y O N

Yıldız Avları

[email protected]

Zeynep Arhonİnovasyon Danışmanı

.

Page 141: Otel Endüstrisi Dergisi Ocak

ENDÜSTRİYEL MUTFAK OTEL EKİPMANLARI KURUTMA PARLATMA HİJYEN MAKİNALARI

KMS MAKİNA

Endüstriyel mutfaklar Oteller Restorantlar Askeri kamplar Üniversiteler Catering Firmaları...

ENDÜSTRİYEL MUTFAKLARDA BÜYÜK SORUN OLAN BEZLE SİLME İŞİNE SON !

Makinalarımız yıkanmış çatal, kaşık ve bıçakların üzerinde oluşan su, kireç ve sabun lekelerinin yok edilmesi, kurutulması, parlatılması ve hijyenik bir şekilde servise sunulması için tasarlanmıştır. İşletmeniz işçilikden ve zamandan tasarruf sağlarken, matlaşan çatal, kaşık ve bıçaklarınız ilk günkü kadar göz alıcı bir parlaklığa kavuşur. Modeline ve kapasitesine göre bir saatte ortalama 3000 / 5000 / 7000 adet mutfak takımlarını kurutur, parlatır, ultraviole lamba ile en üst düzeyde hijyen sağlar. Makinalarımız 304 kalite paslanmaz çelikten imal edilmiştir. 2 Yıl garantilidir.

KMS-7000

KMS-3000

KMS-5000

KMS MAKİNASefaköy San. Sitesi7.Blok No: 9

İkitelli-İstanbul Tel: 0212 6714274 Fax: 0212 6714273

www.kms.com.tr

Page 142: Otel Endüstrisi Dergisi Ocak

H O B I.

142

Page 143: Otel Endüstrisi Dergisi Ocak

~Ruhun rehberliginde bir ömür süren sanat

BONSAI.

Bonsai özel bir takım tekniklerle ağaçları budayıp, bodurlaştırıp, şekillendirerek saksıda yetiştirme sanatı olarak tanımlanır. Kimilerine göre basit anlamda bir ağacı buda-yıp, kırpıp bir saksıya hapsederek doğal gelişimini engellemek gibi gö-rünse de; bu sanata yıllarını vermiş tutkunlarına göre ruhsal bir yolculuk, bir karakter gelişimi, bir yaşam biçi-mi ve görünenin çok daha ötesinde bir adanmışlık, bir aşktır bonsai.

Bonsai özel bir takım tekniklerle ağaçları budayıp, bodurlaştırıp, şekillendirerek saksıda yetiştirme sanatı olarak tanımlanır. Kimilerine göre basit anlamda bir ağacı buda-yıp, kırpıp bir saksıya hapsederek doğal gelişimini engellemek gibi gö-rünse de; bu sanata yıllarını vermiş tutkunlarına göre ruhsal bir yolculuk, bir karakter gelişimi, bir yaşam biçi-mi ve görünenin çok daha ötesinde bir adanmışlık, bir aşktır bonsai.

143

Page 144: Otel Endüstrisi Dergisi Ocak

H O B I

Her bir yaprağı, her bir dalı yavaş yavaş gelişirken ince ince işlenen bonsai; sanatçısının hayal gücünü, gözlem yeteneğini, karakter yapı-sını ve yıllar geçtikçe de ruhunu yansıtır. Belki de hiçbir hobi bu ka-dar emek ve sabır istemez. Yaşayan ve sürekli değişen bir canlı olduğu için çok özeldir bonsai; minicik bir saksıda kocaman bir ağacın ruhu-nu, minicik gövdesinde yıllanmış yaşının izlerini taşır. İzleyenlere boyundan büyük manzaralar su-nar, minicik haline aldırmaksızın varolma mucizesinin heybetli bir kahramanıdır o. Fakat bir o kadar da narindir, her elde sırlarını aç-maz, mucizesini sunmaz yaşama. Sabır ister, özen ister, ilgi ve bilgi ister.Kaynaklara bakıldığında bonsai-nin binlerce yıllık tarihi çin kül-türüne dayansa da asıl anlamına Japonya’da kavuşmuş ve bir Japon sanatı olarak dünyaya yayılmıştır.

Japonca kökenli bonsai kelime-si bon: tepsi (tabak) ve sai: bitki kelimelerinden oluşmuştur ve saksıdaki bitki, ağaç anlamına gelmektedir. İşin ustaları tarafından cinsine, özelliklerine, doğadaki büyüklüğü-ne bakılmaksızın doğru teknikler ve bakımla her ağaç türünden bonsai elde edilebilmektedir. Bon-sai sanatçıları doğadaki formları bilseler de tamamen kendi hayal güçleri, estetik zevkleri, bakış açıları ve gözlemleriyle ağaçla-rını şekillendirirler. Her bir dalı, yaprağı, gövde şekli ve kullanılan aksesuarlarla tamamen insan eliyle şekillendirilmiş olsa da, bakıldığın-da en güzel bonsailer sanki kendi doğal ortamında, rüzgarlarla, yağ-murlarla ve diğer doğal etkenlerle şekillenmiş gibi dururlar. Ve belki de bahçemizde, tarlamızda buda-yıp baktığımız o büyük ağaçlardan çok daha doğal görünürler.

Bir Bonsai nasıl yetiştirilir.Bonsai ile ilgilenmek isteyen-ler, eğer hazır bir bonsai hediye gelmediyse veya satın almadılarsa, öncelikle uygun bir bitki edinmek-le işe başlarlar. Bonsai olacak bitki çeşitli şekillerde elde edilebilir. Bazıları işe minicik bir tohumdan yani en başından başlarlar. Bir ağacın dalları köklendirilerek de bir bonsainin ilk adımı atılabi-lir. Doğadan bulunan bir bonsai adayına ise yamadori denilir. Bazı bitkiler doğada bir ağaç formunda olmasa da özel tekniklerle yıllan-mış bir ağaç görünümüne daha kısa sürede ve kolay ulaşırlar.Bonsai olarak seçilen bitkinin sağlıklı bir ağaca dönüşmesi için hemen küçük bir saksıya dikmek yeni başlayanların en sık yaptığı hata olarak görülür ve bitkinin kaybıyla sonuçlanabilir. Öncelikle önerilen, bitkinin şekillendirilip, küçük bir saksıya dikilmeden önce

144

.

Page 145: Otel Endüstrisi Dergisi Ocak

yeterince gelişmesini, güçlenme-sini beklemektir. Zamanla dallar arzu edilen estetik görünüm için budanıp, bakır tellerle şekillen-dirilir ve kök terbiyesiyle ağaç istenilen forma girmeye başlar. Bir bonsainin sağlıklı gelişmesi için dikkat edilmesi gereken en önemli etkenler ağacın türüne göre ışık, nem, doğal koşullar ve seçilen sak-sıdır. Genellikle bir iç mekan bitki-si olmasa da türlerine göre içeride yetiştirilebilen, salon bitkilerinden yapılan bonsailer de vardır. Bir sunum sanatı da olan bonsai sanatında ağaçların türü, gövdenin ve dalların şekli kadar seçilen saksı da başarılı bir görsel uyum için oldukça önemlidir. Bonsainin bir ağaç görünümüne ulaşması için dallar bir ağaçta olduğu gibi ta-sarlanıp budanır ve şekillendirilir. Ağacın büyümesini sınırlamak için ise düzenli olarak köklerinin bu-danması yapılır. Güzel bir bonsai-de kalın ve güçlü bir gövde ağacın karakterini; güzel şekillendi-rilmiş ve budanmış dallar ise estetiğini ortaya çıkarır. Bonsainiz istediğiniz görüntüye ulaş-

tığında ise her şey bitmiş değil, yeni başlamıştır. Bonsainiz bir canlı olarak yaşadıkça gelişecek, değişecektir; siz de onunla birlikte değişeceksiniz ve birlikte yeni-den yeniden şekilleneceksiniz. İşte bonsai sanatının belki de en büyüleyici noktası sanat ve sanatçı arasındaki bu karşılıklı etkileşim ve dönüşümdür. Türkiye’de bonsainin bir hobi olarak gelişimi.Dünyanın her yerinde bonsai ile ilgilenenler tarafından bonsainin felsefesini anlamak, bilgi ve tecrü-beleri paylaşmak, ağaçların bakımı hakkında doğru teknikleri öğren-mek ve öğretmek için kulüpler kuruluyor. Bu çerçevede eğitimler, sergiler ve yarışmalar düzenleni-yor. Bireysel ilgilenenlerin dışında, Türkiye’de bu tarz oluşumlar çok eskiye dayanmıyor.

Ülkemizde bonsai ile ilgili ilk makaleleri 2001 yılında Yusuf İpekoğlu Bilim ve Teknik’te yazdı. Ardından ülkemizde yeni yeni gelişmekte olan bonsai hobisi, bazı gönüllülerin internet üzerin-deki paylaşımları ile hız kazandı. Bugün birçok hobici en büyük kaynak olarak; bitkiler ve ağaçlar konusunda zengin bir içeriğe ve bu konularda paylaşımlarda bulunan binlerce üyeye sahip ‘www.agac-lar.net’i gösteriyor. Site içerisinde organize edilen bonsai atölyele-rinin ilki 2008 yılında İzmir’de gerçekleştirilmiştir. Daha sonra diğer illerde düzenlenen bonsai atölyeleriyle ve sadece bonsaiyi konu alan çeşitli web sitelerinin de açılmasıyla bu hobi ülkemizde hızla yayılmaya başlamıştır. Bu hobiyle ilgilenen bonsaiciler hobilerini anlatırken, bonsainin sadece boş zamanları doldurmak

için yapılan bir uğraş değil; tüm hayatlarını, ruhlarını

etkileyen bir sanat ol-duğunu en güzel

şekilde ifade ediyor-

lar...

145

Page 146: Otel Endüstrisi Dergisi Ocak

Üniversiteyi bitirdiğimde bir dergide gördüğüm bonsai-

den etkilenip bonsaici olma-ya karar vermiştim. Şehir-

lerarası telefon görüşmeleri için PTT’den sıra alındığı

yıllar. Bir süre sadece sak-sıda ağaç baktığımı, bon-sai yapmadığımı bilmeden onlarla ilgilendim. Teknoloji ilerleyince, bilgiye ulaşmak kolaylaştı. Bonsainin saksı-

da ağaç bakmak olmadığını, bundan daha fazlası gerek-tiğini anladım. Bu, doğayı anlamının, içselleştirmenin yollarından biri... Saksıda

duran bir ağaç, bizim oluş-turduğumuz bir doğa parça-sı, bundan fazlası, doğayla bütünleşme yolu. Kendimizi anlamanın bir yolu… Geliş-mesini izlediğim her ağaç

aslında bana kendimi göste-riyor. Sanatçının eserleriyle

kendini yansıtması gibi, bana kendimi yansıtıyor.

Ülkemizde bonsainin geçmi-şi çok eski değil. Bu konuda kendimi geliştirmek isterken

bunu başkalarıyla paylaş-mam gerektiğini de düşün-düm. İlk bonsai eğitim, atöl-ye çalışmalarını bu düşünce ile organize etmeye başla-

dım. Ağaçlar.net bünyesinde başladığımız bu süreç yıllar geçtikçe yayılıyor. Biçimlen-dirdiğim her ağaç gibi, bu

yöndeki çalışmalar da bana ve yaptıklarıma etki ediyor. Tıpkı bonsainin bir biçim-lendirilmiş ağaç değil sü-rekli biçimlendirme olması

gibi, yaptığım çalışmalar da sürekli bana kendimi tekrar

biçimlendirme yolunu göste-riyor. Bu aynı zamanda içsel

bir yolculuk hikâyesi…Mehmet Tunçer

H O B I

“İÇSEL BİR YOLCULUK HİKAYESİ”

146

.

Page 147: Otel Endüstrisi Dergisi Ocak

Çocukluğumun efsane filmi Karate Kid’in başrol karakterlerinden Miya-gi Usta’nın onca olumsuz durumda,

nefes alabildiği ve mutlu olduğu nadir anlar, bonsaileriyle ilgilendiği anlardı. Bu, o küçücük yaşlarımda

dikkatimi çekmişti. Bonsailerin hem estetik görümü, hem senden yaşça

oldukça büyük ağaçları iki elin-le taşıyabilmek, belki de doğa ile

arkadaşlık kurmanın en güzel yolu gibi geliyordu bana. 10’lu yaşlarım-da ailemle her fidanlığa gidişimde “Bonsai var mı?” diye sorduğum,

varsa aldığım ve bir süre sonra ku-ruyan bonsailer; bir süre geçtikten sonra içimde tekrar yeşeren istek-lerle sahip olduğum yeni ağaçlar... Bu döngü 2006 yılında ağaçlar.net ile tanışıp, bu işin temellerini, tekni-ğini kavrayana ve kendi çabalarımla

üzerine yeni şeyler koyana kadar sürdü. Şu anda yaprak döken ve

ibreli olmak üzere 20 kadar ayrı tür üzerinde, yaklaşık 150 kadar bonsai çalışmam bulunmakta. Biliyorum ki,

bonsai sevdası tedavisi olmayan bir virüs gibidir. Bonsai ile uğraşma-nın çok sabır gerektirdiğini düşünüp

de zaman kaybetmek istemeyen-lere söyleyecek bir sözüm var; siz bonsai ile uğraşmasanız da zaman geçiyor. Ufak dokunuşlarla kendi gözünüzde mükemmele yakın, ya-şayan bir sanat eseri ile aynı me-

kanı paylaşmanın verdiği keyfi size en değerli mücevherlerin ve maddi kıymetlerin verip veremeyeceği ko-nusunda bir kere daha düşünün.

Hasan Ali Salman

“YAŞAYAN BİR SANAT ESERİ”

147

Page 148: Otel Endüstrisi Dergisi Ocak

H O B I

Yapabileceğim birçok hobi veya başarılı olabileceğim bir-çok sanat dalı olabilir, bunları başaracak kabiliyetim de var! Ama neden bonsai derseniz cevabını bu kadar kısa anla-tamam; sevdiğiniz bir şeye hayranlık duymak, onu örnek almak ve onu taklit etmeye çalışmak sanırım işin başlan-gıç noktası. Bazen huzur ve sakinlik ararsınız, bazen bir şeylerden keyif almak ister-siniz… Bazen saygı duymak, bazen saygı duyulmak ister-siniz, bir şeylere emek verip karşılığını görmek istersiniz,

bazen de emeğinizin sonu-cunu seyretmek ve keyfine varmak… Bu emekleri verirken yorulmak yerine dinlendiğinizi hissetmek… Neden olmasın? Ve en önemlisi de karşılık beklemeden emek vermek, bir şeyleri paylaşmak ve sevmek istersiniz, çünkü gerçek sev-ginin bu olduğunu her zaman hisseder ve bilirsiniz. Benim için işte bu yüzden bonsai, tüm bunları içinde bulduğum bir hazine sandığı! Belki daha yolun başındayım, ancak yol boyunca huzura, sakinliğe ve daha birçok erdeme sahip

olacağımı, yolun sonunda ise emeğimin karşılığının, içinde benden büyük bir parça saklı olan eşsiz bir sanat eseri-nin olacağını biliyorum. Ama yol ne kadar uzun derseniz, bonsaide sanırım bu yolun sonu yok ve en güzel yanı da bu! Çünkü bir sabır sanatıdır bonsai; yaşayan, ölmeyen ve hiç bitmeyen bir eserdir bon-sai! Ömrünüz ne kadar kaldı bilemezsiniz, ama yarattığınız eserlerin daha uzun seneler yaşayacağını, içinde sizi yaşa-tacağını da bilirsiniz.Taner Tuncer

“BİR HAZİNE SANDIĞI”

148

.

Page 149: Otel Endüstrisi Dergisi Ocak

“HAYATIMIN HER ANI BONSAİ”

Bu hobiye 2007 baharında bonsainin özel bir tür değil de; her türden ağaç ve çalıların budanıp şekillendirilmesiy-le yapılan bir sanat olduğunu öğren-diğimde başladım. Bonsai hakında ilk bilgileri ‘ağaçlar.net’te yabancı kaynaklardan gönüllü çevirmenlerin yaptığı çevirileri okuyarak edindim. O zamanlar bu konuda yeterli kay-nak olmamasının ve görsel des-tekli anlatımların bulunmama-sının eksikli-ğini bu sanata gönül vermiş, Avusturalya’da yaşayan Kıbrıs-lı Ali Halit Bey’in mütevazı bir şekilde tecrübelerini ve bilgilerini bizlerle paylaşmasıyla aştık. Bu anlamlı çabalarıyla bon-sai sevgisini bizlere aşılayan ve Türkiye’de bonsai sanatını sevdir-meyi başaran Ali Halit Bey’e buradan sonsuz teşekkürlerimi sunuyorum. Bugü-ne kadar 200’e yakın bonsai çalışmam oldu. 4 kişisel sergim, Sarıyer Cumhu-riyet Bayramları etkinlikleri kapsamın-da bir sergim ve katıldığım bir karma serginin ardından, Orman Fakültesi’nin ‘Doğayla Barış Festivali’ etkinlikleri çerçevesinde, 14 Mayıs’ta, 7. sergimi de açmış bulunuyorum. Türkiye’de seramik bonsai saksısı buluna-maması beni taş üstü ve kaya içi çalışmalara yöneltmiştir. Aynı şekilde penjing uygulamalarımı da kaya oyma saksılara ve taş üzerlerine yapmaktayım. Bugün dünya üzerinde güzelliği do-ruklara ulaşmış bir çok bonsai vardır ama bitmiş bir bonsai yoktur. Çünkü bonsai yaşayan bir canlı üzerinde uygulanan sanat olduğu için sürekli değişim göstermekte ve sürekli üzerinde çalışma yapılmaktadır.Harun Parlak

Bonsai merakı bende başla-yalı bir sene oldu. İnter-

nette dolaşırken minya-tür bir ağaç gördüm

ilgimi çekti “nedir, nasıl yapılır, şart-ları, bu ağaçları yaşatmanın sırları nedir” diye araş-tırdım sonrasında fidanlıktan gidip ilk ağacımı aldım bir tane de bah-çemde bulunan bir sediri söküp

bonsai hastalığına başlamış oldum. Hastalık dedim çünkü bende gariplikler başladı uykum-da aday ağaçlar görüp buduyor-dum. Saksı değiştiriyor, suluyor, gübreliyordum. Yolda trafikte giderken, bir piknik alanında dinlenirken, yani nerede bir ağaç görsem “bunun şu dallarını alsak çok şahane olur” gibi düşünceler geziyordu kafamda. Akşamları 12 de 1 de yatıp sabah 10-11 gibi zor uyanırken, bonsailerden sonra akşam 9.30-10 gibi yatıp sabah 5-6 gibi uyanıyor, kendimi ağaç-ların yanında buluyorum. Yani 24 saatin tamamında ağaçlar yer aldı

hayatımda. Mustafa Özden

“BİTMİŞ BİR BONSAİ YOKTUR”

149

Page 150: Otel Endüstrisi Dergisi Ocak

K I T A P

“SEVİMLİ HAVLULAR” ODALARI ŞENLENDİRİYOR!Turizmci Emir Hepoğlu’nun “Sevimli Havlular” adlı kitabı havlu katlamanın püf noktalarını tüm incelikleriyle anlatıyor.

150

.

Page 151: Otel Endüstrisi Dergisi Ocak

Turizm sektöründe 20 yılı aşkın süre-dir hizmet veren Emir Hepoğlu, havlu katlama tekniklerini otel odalarından çıkararak hobi severlerle ve ev hanımla-rıyla buluşturmak için “Sevimli Havlular”ı kaleme aldı. “Cute Towels” adıyla ingilizce olarak da basılan kitap büyük ilgi görü-yor. Emir Hepoğlu’nun Türkiye Başkan-lığını yaptığı, IEHA, Türkiye Uluslararası Housekeeperlar Birliği’nin ilk yayını olma özelliği de taşıyan kitap 10 farklı havlu katlama tekniğini fotoğraflarıy-la birlikte anlatıyor. Fethiye, Antalya, ABD ve KKTC’deki bir çok otelve özel hastanede kat hizmetleri departmanla-rında yöneticilik yapmış olan Hepoğlu “Sevimli Havlular” kitabıyla otellerde uygulanan ve “towel origami, towelgami” gibi isimlerle bilinen bu tekniği halka tanıtma amacını taşıyor. Dünyada ortaya çıkış tarihi kesin olarak bilinememekle birlikte 1970’li yılların sonundan itibaren seyahat gemilerinde, oda temizlik hizmetlileri tarafından sempatik bir dekor oluşturmak amacıyla kullanılmaya başlanmış olan bu gelenek halen neredeyse dünyadaki tüm kruva-ziyerlerde sürdürülmektedir. Ülkemizde ise bu teknik uzun yıllardır otellerde uygulanmaktadır. Kitabın yazarı Emir Hepoğlu, bu tekniğin evde uygulanması-nı yatılı misafire verilen değerin güzel bir göstergesi ve okuldan eve gelen miniğin görülmeye değer mutluluğu olarak değerlendiriyor. Özellikle çocuklar için eğlendirici ve öğretici olan kitapta 10 farklı katlama tekniği, her modelin adı ve karakteriyle birlikte anlatılıyor.

Hayvan figürü olmayan bazı modellerin ise tarihçeleri ve kullanım alanlarıyla ilgili açıklamalara yer veren kitap 120 sayfa olarak basıldı. Uzun yıllar boyunca kat hizmetlerinde sahip olduğu tecrübesiyle birleştirince, Emir Hepoğlu kitabın ön

çalışmasını yaklaşık 1 yılda tamamlayarak bu renkli kitabı meraklılarıyla buluşturdu ve bu konuda bir ilke imza attı. Kitap internet üzerinden www.bytrion.com, www.cutetowels.com üzerinden sipariş edilebilir.

151

Page 152: Otel Endüstrisi Dergisi Ocak

Elif Ece Güngörmüş / İstanbul

Yaş: 35 Meslek: Ticari Pazarlama Uzmanı

Yurt içinde en sevdigim tatil şekli biraz salaş olan açıkçası:) Lüks her şey dahil oteller bana göre değil. Güzel sahil kasabasında butik bir otel ya da temiz bir pansiyon olabilir. Denize sıfır olması ve karşı kıyıda dağların sıra sıra dizilmesi şart. Gün-düzleri kafamı dinlediğim, denizi serin ve temiz olan bir yerde kalmayı tercih ederim. Geceleri de güzel bir yemek sonrası bulunduğum yerden biraz uzaklaşarak; kumsalda, sadece yıldız ve ayın ışığıy-la, gitar eşliğinde, güzel bir gece geçirmeyi diğer gümbürtüye tercih ederim.

Yurt dışı tatillerimde ise konaklama konusunda hiç-bir tercihim ve sınırım yok denilebilir. Dünyanın her yerini, tüm kültürlerini, ülkelerini, en ücra köşesine kadar her şartta gezmek isterim. Gittiğim yerlerdeki müzeler, tarihi ve kültürel mekanlar ise her zaman, yapılacaklar listemdedir. Tatile çıkmadan gideceğim yerleri, görmem ya da tatmam gereken her şeyi tek tek araştırıp bir plan yaparım. Her ne kadar o plana her zaman uyamasam da, elimde not defterim ve bölgeye ait bir tanıtıcı kitap mutlaka olmalıdır.

Nasıl bir tatil tercih edersiniz?Tatil herkesin hakkı! Yıl boyunca yoğun bir tempoyla çalışıp, bir haftalık tatil özlemiyle gün sayanlardan; hayatını tatil gibi yaşayıp da tatil deyince farklı yerler gezip görmek isteyenlere kadar… Zevkler ve renkler tartışılmaz denir. Biz de zaten tartışmıyoruz sadece sokağa çıkıp insanların tatil zevklerini sorduk. Kimileri tarihi ve kültürel bir tatil peşindeyken, kimileri de tatillerinde huzur içinde dinlenmeyi seçti.

Mustafa Salman / İstanbul

Yaş: 45 Meslek: Serbest Muhasebeci Mali Müşavir

Bu yaşıma kadar, bir-iki ay öncesinden plan yaparak tatile çıktığımı hatırlamıyorum. Bunun nedenlerini tek tek sayamam ama benim için özgürlük çok önemli. Tatil için bile olsa kendimi sınırlamak, bir yerlere mec-bur bırakmak en baştan tatil keyfimi kaçırıyor.

Malum her çalışan gibi benim de yılda 2-3 hafta tatil hakkım bulunuyor ve bunun iki haftasını memlektim-de ailemle birlikte geçirmeyi seviyorum. Memlekette yaptığım sabah şehir merkezine gitmek varsa arkadaş-larla laflamak, belki kağıt oynamak öğleden sonrada bir gazete alarak eve geri dönmek ve annem babamla bahçede zaman geçirmek.

Diğer bir haftalık tatilde ise denize girebileceğim sahil kasabalarından herhangi bir tatil beldesine gitmek ama her seferinde farkı bir yer olmasını tercih ediyorum.

S O K A K T U R U

152

Page 153: Otel Endüstrisi Dergisi Ocak

Alev Aksakal, / Çanakkale-Işıklar köyü

Yaş: 44 Meslek: Editör

Benim için tatil demek o sınırlı zamanda müm-kün olduğunca çok yer gezip görmektir. Gidece-ğim yerleri önceden tespit eder ve o rota doğrul-tusunda yola çıkarım. Konaklayacağım yerlerin mütevazi ve samimi olmasını tercih ederim; küçük, temiz bir pansiyon gibi. Doğayla iç içe olmak için çadır kampları da idealdir benim için.

Gittiğim bölgeye ait tarihi yerleri ziyaret etmek dışında, o yörenin kültürüne dair -yemek, gelenek-görenek, günlük yaşam tarzı gibi- tüm özellikleri deneyimleyerek öğrenmeye çalışırım. Kısaca, gezip öğrenerek dinlenenlerdenim çün-kü yolculuk esnasındaki sürprizler, rastlantılar ve yaşanan güzellikler ruhuma katkı sağlar.

Nilgün Sözer / Antalya

Yaş: 53 Meslek: Emekli Bankacı

Benim için tatil beynimdeki bütün şalterleri indirip, farklı yöreleri ve ülkeleri keşfetmek ve her şeyiyle tanımaya çalışmaktır. Konakladı-ğım yerin veya yediğim yemekle-rin yöresel ve temiz olması ye-terlidir. Lüks aramam hatta tercih de etmem. Ama keyif yapmak da bunun bir parçası olmalıdır.

Steven Lindsay / Manchester

Yaş: 49 Meslek: Muhasebeci

Eşimle birlikte farklı ülkelere gidip, bilmediğimiz şehirlerde uzun yürüyüş-lerle kentin mimarisini, tarihi dokusunu, kültürel miraslarını görüp, sanat gale-risi ve müzelerini gezerek o kenti her açıdan kesfetmek en sevdiğimiz ve tercih ettiğimiz tatillerdir. Tatillerimizde o yörede yaşayan halkın gittiği mekanlar-da, yerel tatları denemek bizim için çok önemlidir. Deniz, kum, güneş de güzel ama kumsalda yarım saatten fazlasına dayanamayanlardanız

153

Page 154: Otel Endüstrisi Dergisi Ocak