oscar wilde - oykuler

Upload: ada-kula

Post on 05-Apr-2018

264 views

Category:

Documents


0 download

TRANSCRIPT

  • 7/31/2019 Oscar Wilde - Oykuler

    1/58

  • 7/31/2019 Oscar Wilde - Oykuler

    2/58

    klh bulmal" diye umaya davrand.Ama daha kanatlarn amadan nc bir damla dt. Ban kaldrp baknca negrsn?Mutlu Prens'in gzleri ya iindeydi, altn yanaklarndan da gzyalar akp duruyordu.Yz ay nda o kadar gzeldi ki kk Krlang'n yrei szlad:"Kimsiniz?" dedi.

    "Ben Mutlu Prensim."Krlang, "yleyse niye alyorsunuz?" diye sordu, "Beni srlsklam ettiniz."Yontu, "Ben saken, daha yreim insan yreiyken gzya nedir bilmezdim, nkkapsndan zntnn giremedii Sans Souci saraynda otururdum. Gndznbahede arkadalarmla oynar, akamlar da byk salonda dansn bana geerdim.Bahenin evresini saran pek yksek bir duvar vard. Ama, onun gerisinde neolduunu sormay aklma bile getirmezdim. evremde her ey o kadar gzeldi ki...Buyruumdakiler bana Mutlu Prens derlerdi; dorusu mutluydum da; elencemutluluksa... te byle yaadm, byle ldm. Artk lym diye beni buraya, byleyksee diktiler. imdi beldemin btn irkinliini, olanca dknln gryorum.Yreim kurun olduu halde elimden alamaktan baka bir ey gelmiyor."Krlang kendi kendine, "Ne, som altndan deil mi?" dedi. Kiisel dnceleriniaka sylemeyecek kadar nazikti.Yontu alak, uyumlu bir sesle: "Uzakta", dedi, "kk bir sokakta ykk dkk bir ev var.Pencerelerinden biri ak, iinde de masa banda oturmu bir kadn gryorum. Yzzayf ve ypranm. Diki inesini drtklemekten delik deik, kzarm, sert elleri var,nk bu kadn terzi. Kralienin saraydaki sylei arkadalarndan en gzeli iin saraybalosunda giyilmek zere canfes bir giysi stne arkfelek iekleri iliyor. Odannkesinde, bir yatakta kk olu hasta yatyor. Atei var. Portakal istiyor.Annesindeyse rmak suyundan baka verecek bir ey yok; ocuk da alyor. Krlang,Krlang, kk Krlang, klcmn kabzasndaki yakutu karp ona gtrmez misin?Ayaklarm bu altla perinli de kprdayamyorum."Krlang, "Beni Msr'da bekliyorlar," dedi. "Arkadalarm Nil'de aa yukar uuup irinilferlerle konuuyor. Yce Firavun'un trbesinde neredeyse uykuya dalarlar. Boyaltabutu iinde kendi de oradadr. Baharatla bezenmi, sapsar kefenle sarlmtr.Boynunda uuk yeil yeimden bir zincir vardr. Elleri de solgun yapraklara benzer."Prens, "Krlang, Krlang, kk Krlang" dedi. "Bir gecelik yanmda kalpyardmcm olmaz msn? ocuk ylesine susam, annesi de yle bitkin ki."Krlang yantlad: "Olan ocuklarn da hi sevmem. Geen yaz rmakta kaldmsralarda bana hep ta atan iki terbiyesiz ocuk vard, Deirmenci' nin ocuklar.Doallkla talar bana hi dediremezlerdi; biz krlanglar hzl utuumuzdan, bizitala vurmak kolay deildir. Sonra ben evikliiyle nl bir ailenin ocuuyum. Ama,ne de olsa bu saygszlk belirtisidir."

    Ama Mutlu Prens'in yle zgn bir grn vard ki Krlang ona acd: "Buras oksouk," dedi, "Ancak gene yannzda bir gece kalr, iinizi grrm."Prens, "Saol, kk Krlang." dedi. Krlang da Prens'in klcndaki kocaman yakutugagasyla ald ve kentin atlar zerinden karanla dald.Beyaz mermer meleklerin oyulu olduu kilise kulesinin yanndan geti. Sarayn nndenszlrken dans sesleri duydu. Gzel bir kz sevgilisiyle balkona kt; erkek kza: "uyldzlara ayorum, u akn gcne ayorum," dedi.Kz, "Kralienin balosuna dek bari giysim yetiseydi," diye yant verdi, "stnearkfelek iekleri iletiyorum; ama terziler yle tembel ki."Irman zerinden geip gemilerin serenlerine asl fenerleri grd. Yahudimahallesinin zerinden aarken Yahudilerin pazarlk ede ede bakr terazilerle altntarttklarn grd. Sonunda ykk dkk eve varp ieri bakt. ocuk yatanda ateiinde rpnyor, annesi de uyukluyordu; kadncaz pek yorgundu. Bir srayta ierigirip kocaman yakutu masann stne, kadnn yksnn yanna brakt. Sonrakanatlaryla ocuun alnn yelpazeleye yelpazeleye yatan evresinde hafif hafifutu. ocuk,"Nasl da serinledim, sanrm iyileiyorum," diye tatl bir uykuya dald.

  • 7/31/2019 Oscar Wilde - Oykuler

    3/58

    Sonra Krlang, Prens'in yanna dnp yaptklarn anlatt, "Ne tuhaf," dedi, "Hava peksouk olduu halde vcudum sanki ok scak."Prens, "nk iyilik ettin" dedi. Kk Krlang da dnceye varp sonra da uykuya dald.Dnmek her zaman uykusunu getirirdi.Gn arrken rmaa inip ykand. Kubilim profesr kprden geerken, "Negrlmemi ey! K mevsiminde bir krlang!" deyip o kentin gazetesine upuzun bir

    mektup yazd. Herkes ondan sz etti. Yaz, anlayamadklar birok szckledopdoluydu.Krlang, "Bu gece Msr'a gidiyorum," dedi. Bu dnceyle ii iine smyordu.Btn genel antlar ziyaret edip kilise kulesinin tepesinde uzun uzun oturdu. Nereyegitse sereler cvldaya cvldaya, birbirlerine, "Ne kibar bir yabanc..." dediler.Krlang da pek elendi.

    Ay dounca Mutlu Prens'in yanna dnd, "Msr'da grlecek iiniz var m? Hemenyola kyorum" diye seslendi.Prens, "Krlang, Krlang, kk Krlang," dedi. "Bir gececik daha kalmaz msn?"Krlang, "Beni Msr'da bekliyorlar" diye yant verdi, "Yarn arkadalarm ikincialayana kadar uacaklar. Orada hasr otlarnn arasnda bir su aygr yatar. Kocagranit bir taht stnde Tanr Memnon oturur. Btn gece yldzlara bakar, sabah yldzbelirince bir sevin l atar, sonra da susar. leyin sar sar aslanlar su imeyermak kysna gelirler. Yemyeil zebercetler gibi gzleri vardr. Grlemeleri alayanngrlemesini bastrr.Prens, "Krlang, Krlang, kk Krlang" dedi, "Uzakta, kentin ta br banda, atarasnda bir gen gryorum. zeri ktlarla rtl bir masaya abanm, yanndabardak iinde bir demet solgun meneke var. Salar kestane renginde kvrck,dudaklar ll gibi kpkrmz; iri, hlyal gzleri var. Tiyatronun ynetmeni iin bir oyunbitirmeye urayor. Ocakta ate yok. Alktan da gc kesilmi."Tertemiz yrekli krlang, "Bir gece daha beklerim. Bir yakut da ona m gtreyim?"dedi.Prens, "Ne yazk ki artk yakutum yok. Varm youm gzlerim. Gzlerim bin yl nceHindistan'dan getirilmi bulunmaz gk yakuttandr. Birini karp ona gtr.Kuyumcuya satp yiyecek bir eyle ocakta yakacak odun alr ve oyununu bitirir."Krlang, "Prensiim, bunu yapamam," diye alamaya balad.Prens, "Krlang, Krlang, kk Krlang; nasl buyuruyorsam yle yap," dedi.Krlang Prens'in gzn alp renci'nin tavan arasna doru utu. Damda bir delikolduu iin ieri girmesi pek kolayd. Oradan ieri dalp odaya girdi. Gen elleriyleyzn kapamt; kuun kanat rpmalarn duymad. Ban kaldrnca gzel gkyakutu solgun menekelerin zerinde buldu.Gen, "Artk beenilmeye baladm," diye haykrd, "Beni ok beenen birindendir bu.imdi oyunumu bitirebilirim." Artk pek mutluydu.Krlang, ertesi gn limana indi. Byk bir geminin sereni stnde oturup gemicilerinkoca koca sandklar iplerle ambarlardan karmalarn seyretti. Her sandk ktka,"Yssa, molaaa," diye haykryorlard. Krlang, "Msr'a gidiyorum," diye bard, amakimse aldrmad, o da ay dounca Mutlu Prensinin yanna dnd:"Sizinle esenlemeye geldim" diye seslendi.Prens, "Krlang, Krlang, kk Krlang, bir gececik daha kalmaz msn?" dedi.Krlang, "K geldi, kavurucu kar da nerdeyse gelir. Msr'da yemyeil hurmaaalarnn zerinde gne scaktr. Timsahlar da amurlarda yan gelip tembel tembelbaknrlar. Arkadalarm imdi Baalbek Tapna'nda yuva yapyorlar. Pembeli beyazlkumrular onlar seyrede seyrede birbirlerine kar dem ekiyorlar. Prensiim, sevgiliPrens, sizden ayrlmalym, ama sizi hi unutmayacam, nmzdeki lkyaz'averdiklerinizin yerine iki gzel mcevher getiririm; al yakut, al gllerden daha krmz;gk yakut da, engin deniz gibi mavi olacak."Mutlu Prens, "Aaki alanda..." dedi, "... kk bir kibriti kz var. Kibritlerini su yolunadrd, hepsi bozuldu. Eve para gtrmezse babas dvecek. Kzcaz alyor. Neayakkabs var, ne orab, bacaz da ak. br gzm kar, ona ver de babas

  • 7/31/2019 Oscar Wilde - Oykuler

    4/58

    dvmesin."Krlang, "Yannzda bir gece daha kalrm," dedi, "Ama gznz karamam. Sonrabsbtn kr olursunuz."Prens, "Krlang, Krlang, kk Krlang, buyruumu yap" dedi.Krlang, Prens'in br gzn de alp aa doru frlad. Kibriti kzn yanndanszlp mcevheri avucunun iine brakverdi. Kz, "Ah, ne gzel cam paras!" diye

    glerek koa koa eve gitti.Sonra kk Krlang Prens'in yanna dnd, "imdi kr oldunuz" dedi. "Artk ben hepyannzda kalacam." Prens, "Hayr, kk Krlang," dedi, "Sen Msr'a gitmelisin."Krlang, "Hep yannzda kalacam," diye Prens'in ayann dibinde uykuya dald.Ertesi gn hep Prens'in omuzunda oturup ona yabanc lkelerde grdklerini anlatt. Nil'inkylarnda sra sra dizilip krmz balklar avlayan kzl ibi kularndan; lde oturupher eyi bilen, kendisi de dnyayla yat yal Sfenks'ten; develerinin yanndakehribar tespih eke eke ar ar yryen tacirlerden; Ay dalarnn koskoca birbillura tapan, abanoz gibi kapkara kralndan; bir hurma aacnda uyuyup kendisiniyirmi rahibe bal helvasyla besleten koca yeil ylandan; byk bir glde iri yayvanyapraklarn stnde yzp her zaman kelebeklerle savaan Yecc Mecclerden szetti.Prens, "Sevgili kk Krlang, bana ok merakl eyler sylyorsun," dedi, "Ama enmerakl ey, insanlarn aclar. Dknlkten byk hibir giz yok. Kentimin zerindeu da, kk Krlang, btn grdklerini bana anlat."Krlang kentin zerinde utu: yoksullar kap diplerinde otururken zenginlerin gzelevlerinde safa srdklerini grd. Karanlk ara yollara girip, kapkara sokaklarakaytsz kaytsz bakan a ocuklarn kt gibi yzlerini grd. Bir kprnn kemerialtnda iki kk ocuun kucak kucaa yatp birbirlerini stmaya altn grd.ocuklar, "Aman, ok az," dediler. Beki "Orada yatamazsnz," diye bard; onlarda yamur altnda gzden yittiler.Sonra dnp grdklerini Prens'e anlatt.Prens, "stm saf altnla kapldr," dedi, yaprak yaprak skp yoksullarma gtr;yaayanlar hep altnn insan mutlu edeceini sanrlar."Krlang, Mutlu Prens perian bir duruma gelinceye kadar altn yaprak yaprak skt.Yaprak yaprak yoksullara datt; ocuklarn benzine renk geldi ve sokaklarda glpoynamaya koyuldular, "Artk ekmeimiz var," diye haykrmaya baladlar.Derken kar bastrd, arkasndan da don. Sokaklar sanki gmtenmi gibi parl parlparlyordu. Upuzun buzlar evlerin saaklarndan billur hanerler gibi sarkyor, herkeskrklerle dolayor, kk ocuklar da kpkrmz balklarla buz stnde kayyorlard.Zavall kk Krlang dke d, ama Prens'i brakmak istemedi; onu okseviyordu. Ekmeki grmeden frnn dndaki ekmek ufaklarn topluyor; kanatlarnrpa rpa da snmaya alyordu.

    Ama sonunda leceini anlad. Ancak bir kez daha Prens'in omuzuna dek uabilecekgc kalmt. Hafife, "Hoakal, sevgili Prens," diyebildi, "Elinizi pmeme izin verirmisiniz?"Prens, "Demek sonunda Msr'a gidiyorsun kk Krlang; buna sevindim. Burada uzunsre kaldn, ama beni dudaklarmdan pmelisin, nk seni seviyorum," dedi.Krlang, "Gittiim yer Msr deil" dedi, "Ben lmn ocana gidiyorum. lm deuykunun kardei deil mi?"Ve Mutlu Prens'i dudaklarndan pp ayaklarnn dibine l olarak dt.Tam o anda Mutlu Prens'in iinde bir ey krlm gibi artc bir atrt duyuldu.Kurundan yrei, tam ortasndan ikiye ayrlmt. Don'un pek sert olduu kesindi.Ertesi sabah erkenden Belediye Bakan, Belediye Meclisi yeleriyle birlikte aadakialanda dolayordu. Stunun nnden geerken ban kaldrp yontuya bakt, "Vay,Mutlu Prens'e ne olmu byle?" dedi.Her zaman Belediye Bakan'nn sylediklerine uygun sz syleyen meclis yesi de,"Sahi, ne kla girmi?" diye haykrd; ikisi de, bakmak iin yontunun altlna ktlar.Bakan, "Klcnn yakutu dm, gzleri gitmi, artk altnl da kalmam;

  • 7/31/2019 Oscar Wilde - Oykuler

    5/58

    dilenciden biraz iyi durumda..." dedi.yeler de, "Ya, dilenciden biraz iyi durumda" dediler.Bakan, "te ayaklarnn dibinde de bir ku ls!" diye srdrd konumasn,"Dorusu kularn burada lmesine izin verilemeyecei konusunda bir buyrukkarmalyz." Belediye yazman bu dnceyi hemen yazd.Bunun zerine Mutlu Prens'in yontusunu yktlar. niversitede sanat profesr, "Artk gzel

    olmadna gre, yararl da deildir," dedi.Sonra yontuyu frnda erittiler. Bakan, madenle ne yapmak gerektiine bir kararvermek zere meclisi toplad; "Elbette baka bir yontu yaptrmalyz," dedi, "Bu daancak benim kendi yontum olabilir."Meclis yelerinin her biri, "Benim yontum, benim yontum!" diye kavgaya tututu. Son iittiimzaman hl kavga ediyorlard.Dkm yerindeki iilerin ba, "Ne tuhaf ey! Bu kurun yrek bir trl frnda erimiyor;bari bir yana atalm," dedi ve iinde l kuun da bulunduu bir toz ynnn stneattlar.Tanr meleklerinden birine, "Bana kentteki en iyi iki eyi bulup getirin," dedi; melek dekurun yrekle l kuu gtrd.Tanr, "Doru semisiniz," dedi, "nk cennetimin bahesinde bu kk ku sonsuzadek tecek ve Altn lkemde Mutlu Prens beni kutsayacak."

    BLBL - GL

    Gen renci, "Al bir gl grrsem, benimle dans edeceini syledi. Ama btnbahemde bir tek bile al gl yok," diye alyordu.Blbl, Karamee'nin iindeki yuvasndan bunu duydu, yapraklarn arasndan bakpmerak etti.Gen, alayarak, "Btn bahemde bir tanecik al gl yok!" diyordu; gzleri yaladoluydu; "Ah u mutluluk ne hiten eylere bal! Btn akll insanlarn yazdklarnokudum, felsefenin btn gizlerine erdim de gene al bir gln yokluu yaammaltst ediyor."Blbl, "te sonunda gerek buldum," dedi, "Hi tanmadm halde gecelerceonun iin akdm, gecelerce onun destann yldzlara okudum, imdi kendisinigryorum. Salar smbl gibi koyu; dudaklar yreinin titredii gl gibi al. Amatutku, yzn fildii gibi soldurmu, znt alnna damgasn vurmu.Gen renci, "Prens yarn gece balo veriyor," diye sylendi, "Sevgilim de gidecek. Albir gl gtrebilirsem, gn aarncaya dek benimle dans edecek. Al bir glgtrebilsem onu kollarmn arasna alacam, o ban omzuma dayayacak, elleri deavucumun iinde kalacak. Ama bahemde hi al gl yok; demek yapayalnz birkede oturacam, o da yanmdan geecek, bana hi bakmayacak, gnlmkrlacak."Blbl, "te gerek k bu," dedi, "Benim akdklarmn acsn o ekiyor; bana heves,ona yas. Ak alacak bir ey, kesinlikle! Zmrtlerden, yakutlardan daha deerli.ncilerle, lllerle deiilemez, pazara da karlamaz. Ne satclardan parayla alnabilir,ne de altn teraziyle tartlr..."Gen renci, "Saz takm sayvana geip telli sazlarn alacak, sevgilim de arplakemann sesine uyup dans edecek. yle hafif dans edecek ki ayaklar bile yeredemeyecek, sarayllar da evresine ecek, ama benimle dans etmeyecek, nkona verecek al glm yok," diye kendisini otlarn stne att ve elleriyle yznkapayp alad.Kuyruu havada kk bir yeil Kertenkele, yanndan hzla geerken sordu: "Niyealyor?"Gne snnn demeti iinde titreyip duran Kelebek, "Sahi, niye?" dedi.Bir Papatya, yanndakine fsldad: "Evet niye?" Blbl yantlad: "Bir al gl iin alyor."Hepsi bir azdan, "Al gl iin mi?" diye bardlar, "Ne gln ey!" Kk Kertenkelede pek alayc bir eydi, kahkahayla gld.

  • 7/31/2019 Oscar Wilde - Oykuler

    6/58

    Ama Blbl, renci'nin zntsndeki gizi anlad; mee aacnda sessiz sessiz oturupakn gizemini dnd.Birdenbire boz kanatlarn ap kendini havaya brakt. Aal yamalarn iinden birglge gibi baheyi dolat.imen tarhn ortasnda gzel bir gl fidan vard. Blbl bunu grnce srgnlerindenbirinin zerine kondu:

    "Bana al bir gl ver de, sana en gzel arkm okuyaym," dedi.Fakat fidan ban iki yana sallad:"Benim gllerim beyazdr" diye yant verdi, "Denizin kp gibi, dalarn stndekikarlardan daha beyaz. Ama eski gne saatinin evresinde yetien kardeime git.Belki istediini o verebilir."Blbl de eski gne saatinin evresinde yetien gl fidanna gitti."Bana al bir gl ver de, sana en gzel arkm okuyaym," diye seslendi.

    Ama fidan ban iki yana sallad:"Benim gllerim sardr" diye yant verdi, "Kehribar bir taht stnde oturan deniz kznnsalar gibi sar. Trpanclar trpanlaryla gelinceye dek ayrlkta alan altn topieinden daha sar. Ama renci'nin penceresinin altnda yetien kardeime git,belki istediini o verebilir."Blbl de renci'nin penceresinin altnda yetien gl fidanna gitti:

    Ama fidan ban iki yana sallad:"Benim gllerim aldr" diye yant verdi, "Kumrunun ayaklar gibi al; okyanusunkovuklarnda sere serpe dalgalanan mercan kanatlarndan daha al. Ama, kdamarlarm kavurdu, don tomurcuklarm kopard, bora dallarm krd. Bu yl artk higl veremeyeceim."Blbl, "Btn istediim al bir gl!" diye haykrd; "Bir tanecik al gl! Onu elde etmeminhibir yolu yok mu?"Fidan, "Bir yol var dedi. "Ama, yle korkun ki sylemeyi gze alamyorum."Blbl, "Syle, ben korkmam," dedi.Fidan, "Al bir gl istiyorsan, onu kendin ay nda mzikten yaratp, kendi yreininkanyla boyayacaksn. Yreini bir dikene dayayp bana ark okumalsn; dikenyreini delmeli, senin can kann da benim damarlarmdan ieri boalp benimolmal."Blbl, "Bir al gl iin lm ok yksek bir paha," diye hayk rd, "Btn evrende yaam okdeerli. Yeil koruda oturup, altn arabasnda gnei, inci arabasnda da ayseyretmek ne gzel! Karaalnn baygn kokusu tatl, koyaklara gizlenen mavi boruiekleri ho, krlarda biten fundalar sevimli. Fakat gene de ak, yaamdan stn.Sonra insan yreinin yannda bir kuun yrei nedir ki?"Ve boz kanatlarn ap kendisini havaya brakt. Bahenin zerinden bir glge gibisilindi, bir glge gibi aal yamatan indi.Hl gen renci, brakt yerde, imende yatyordu; gzel gzlerindeki yalar dahl kurumamt.Blbl, "Mutlu ol!" diye haykrd, "Mutlu ol; al gle kavuacaksn! Ben onu ay ndamzikten yaratp kendi yreimin kanyla boyayacam. Buna karlk, senden btnistediim gerek bir k olman; nk, felsefe aklldr ama ak felsefeden deaklldr; g korkuntur ama ak gten daha korkuntur. Kanatlar alev rengindedir,alevle boyal vcudu vardr; dudaklar bal kadar tatl, soluu karanfil buhuru gibidir."renci, imenden ban kaldrp bakt ve dinledi, ama blbln kendisine nesylediini anlayamad, nk o ancak kitaplarda yazl eyleri bilirdi.

    Ama Mee aac anlad, zld; nk kendi dallar arasnda yuva kuran Blbl'e pekdknd."Bana," dedi, "Son birark oku, nk sen gidersen pek kimsesiz kalacam."Ve Blbl, Mee aacna ark okudu, sesi gm bir testiden dklen suyun sesiniandryordu.O arksn bitirince renci kalkt, cebinden bir defterle bir kurun kalem ekipkard.

  • 7/31/2019 Oscar Wilde - Oykuler

    7/58

    Aalktan karken kendi kendine, "Blbln gzel bir grnm var, bu yadsnamaz;ama duygusu var m? Hi sanmam. Tpk birok sanat gibi, batan baa syleyi;itenlii hi! Bakas iin zveride bulunmaz, btn dncesi mzik; herkes de bilirki sanat bencildir. Gene de kabul etmek gerek ki sesinde baz gzel ezgiler var. Yazk,bunlarn hibir anlam yok; hibir ie de yaramyor," diyerek odasna gidip kk otyatana uzand ve sevgilisini dnmeye balad, az sonra da uykuya dald.

    Gkyznde ay grnnce, Blbl, gl fidanna gidip gsn dikene dayad. Btn gecegs dikende tt, buz gibi billur ay da sarkp onu dinledi. Btn gece tt, dikengsnden ieri girdi ve can kan vcudundan ekildi.lkin olanla kzn iinde doan ak akd ve Blbl'n arklar birbiri arkasna sralandka glfidannn en st srgnnde yaprak yaprak nefis bir gl ald. nce uuk bir rengi vard,rmaklarn zerine serilen sis gibi uuk, sabahn ayaklar gibi soluk, ilk alacakaranln kanatlargibi gmtendi. Bir gln gm bir aynaya vuran yansmas, gm bir suya vuranglgesi naslsa, gl fidannn en st dalnda alan gl yleydi.

    Ama, Gl fidan Blbl'e, "Dikene daha sk yaslan," diye seslendi, "Daha sk yaslankk Blbl, daha sk yaslan, yoksa gl bitmeden gn doacak."Blbl dikene daha sk yasland ve t kat kat ykseldi, nk erkekle kznruhundaki tutkunun douunu akyordu.Ve gln yapraklarn hafif bir pembelik brd; tpk gelinin dudaklarn ilk pndegveyin yzn kaplayan pembelik gibi. Ama, daha diken gln yreine dememi,gln yrei de beyaz kalmt; nk gln yreini ancak bir blbln yreindekikan kzartabilirdi.Fidan, Blbl'e, "Daha sk yaslan," diye seslendi, "Daha sk yaslan kk Blbl, dahask yaslan, yoksa gl bitmeden gn doacak."Blbl dikene daha sk yasland, diken de Blbl'n yreine dedi ve btnvcudunda bir ac rperdi. Yana yana acd, ac ac tt; nk lmle tamamlananak, mezarda lmeyen ak akyordu.Nefis gl kzard, tpk dou havasnn gl gibi, yapraklarnn evresi kpkrmzyd,kpkrmz yrek, yakut gibiydi.

    Ama Blbl'n sesi hafifledi, kanatlar titremeye balad, gzne bir perde geldi, arksgitgide soldu, soldu, boazna bir ey dmlenir gibi oldu.Son cokun bir ezgi sald, beyaz ay iitti, tan unuttu, gkyznde kalakald. Al glduydu, btn vcudu cokuyla rperdi ve yapracklarn souk sabah havasna serdi.Yank onu krlardaki eflatun maarasna tad, uyuyan obanlar dlerinden ayrd;rman sazlar zerinden esti, onlar da haberi denize gtrd.Fidan, "Bak, bak!" dedi, "Artk gl tamamland." Ama Blbl yant vermedi; nk uzunayrlarn iinde, yreinde diken, cansz yatyordu.renci, leyin penceresini ap darya, "Aman ne esiz bir talih!" diye haykrd,"te al bir gl! Btn mrmde hi byle bir gl grmedim. yle gzel ki kesinlikleuzun, Latince bir ad vardr." Ve uzanp gl kopard.Sonra apkasn giyip elinde glle koa koa profesrn evine gitti.Profesrn kz kapnn nnde oturmu, bir makaraya mavi ipek saryor, kpei deayann dibinde yatyordu.renci, "Al bir gl getirirsem benimle dans edeceinizi sylemitiniz," dedi, "tebtn dnyann en al gl. Bu gece tam yreinizin stne takacaksnz, biz dansederken sizi nasl sevdiimi o anlatacak."Fakat kzn kalar atld."Galiba giysime yaramayacak," yantn verdi, "Sonra Saray Bayazman'nn yeenibana ok gzel bir mcevher gndermi, herkes de bilir, mcevherler ieklerden okpahaldr."renci fkeyle, "Vallahi pek iyilikbilmezmisiniz," diye gll sokaa frlatt; gloradan su yoluna dt ve zerinden bir arabann tekerlei geti.Kz, "yilikbilmez ha?" diye bard, "Ben size bir ey syleyim mi? Siz pek kabasnz;peki, siz kim oluyorsunuz? Bir renci paras. Eminim, ayakkabnzda Bayazman'nyeenindeki gibi gm toka bile yoktur," dedi ve sandalyesinden kalkp eve girdi.

  • 7/31/2019 Oscar Wilde - Oykuler

    8/58

    renci dar karken, "Ak ne de sama bir eymi" dedi, "Mantn yars kadar bileyarar yok; nk hibir eyi kantlamyor, sonra hep olmayacak eylerden birinisylyor, insan da doru olmayan eylere inandryor. Dorusu hibir pratik yararyok. Hem bu yzylda pratik olmak her eyin ba... Ben gene felsefeye dnpmetafizikle uraaym," diye odasna gitti ve koskaca, tozlu bir kitap karp okumayabalad.

    BENCL DEV

    ocuklar her akam okuldan ktktan sonra gidip Dev'in bahesinde oynarlard.Yemyeil, yumuack otlarla kapl, geni, gzel bir baheydi. tede beride iri gzeliekler ayrn zerinden yldzlar gibi bakard. lkyazda pembeli incili iekler ap,gze bol bol meyve veren on iki de eftali aac vard. Kular aalara dizilir, tatl tatlyle telerdi ki ocuklar dinlemek iin oyunlarn brakrlard. Birbirlerine, "Burada nekadar eleniyoruz!" diye barrlard.Bir gn Dev dnverdi. Arkada Kornval Umacs'n ziyarete gitmiti. Yannda yedi ylkalm, yedi yl bitince btn syleyecekleri de bitmiti; nk szleri snrlyd, artkkendi kalesine dnmek istedi. Gelir gelmez de ocuklarn bahede oynadklarngrd.Kaba, kaln bir sesle, "Ne yapyorsunuz burada?" diye bard; ocuklar da katlar.Dev, "Benim bahem, benim bahemdir! Kim olsa bunu anlar. Kendimden baka hikimseninde orada oynamasna izin vermem!" diye bahenin evresine koskoca bir duvar rd.zerine de bir duyuru tahtas ast.

    DUVARI AANLARCEZALANDIRILACAKTIR.

    O, pek bencil bir devdi.Artk zavall ocuklarn oynayacak yerleri yoktu. Yolun stnde oynamay denediler,ama yol pek tozlu hem de sert talarla doluydu. Bu da hi holarna gitmedi.Derslerden sonra yksek duvarn evresinde dolar, ierdeki gzel bahedenkonuurlar, birbirlerine "Ah orada nasl da elenirdik!" derlerdi.Derken lkyaz geldi, btn krlar kk kk kularla doldu. Yalnzca Bencil Dev'inbahesinde mevsim hl kt. ocuklar yok diye kular orada tmek istemedi.Aalar iek amay unuttu. Yalnzca gzel bir iek ayrlar arasndan ban karpbakt, ama duyuru tahtasn grnce ocuklar iin yle zld ki yeniden bantopraa sokup uykuya vard. Honut olanlar yalnzca Kar ve Don'du; "lkyaz bubaheyi unutmu. Artk btn yl burada otururuz," diye bartlar. Kar koskoca beyazyamsyla ayrlar rtt; Don da, btn aalar gmle kaplad. Sonra Karayeli deyanlarna ardlar, o da geldi. Krklere brnmt, bahede gr gr grleyip bacaklhlarn yerlere devirdi, "Buras pek elenceli bir yer!" dedi, "Dolu'yu daarmalyz." Dolu da geldi; o da her gn saat kalenin damnn stndeki arduvazkiremitlerden birounu krncaya dek takrdayp durdu. Sonra olanca hzyla bahedekoa koa dnd, dnd. Kuruniler giyinmiti; soluu da buz gibiydi.Bencil Dev penceresinde oturup bembeyaz, souk bahesine bakarken, "lkyaz nedenbyle gecikti anlamyorum," dedi, "Dilerim hava deiir."

    Ama, artk ne lkyaz geldi ne de yaz. Gz her baheye altn meyveler verdi, ama Dev'inbahesine hibir ey vermedi, "O ok bencil!" dedi. Artk oras hep kt. Karayel'leKar, Dolu'yla Don aalarn arasnda dans edip durdular.Bir sabah Dev yatakta uyank yatarken gzel bir ezgi duydu. Kulaklarna ylesine tatltatl geliyordu ki krallk orkestras geiyor sand. Bu, penceresinin dnda ten kkbir keten kuuydu. Bahesinde ku sesi duymayal yle uzun bir zaman olmutu ki, buona dnyann en duyulmam mzii gibi geldi. O zaman Dolu, bann zerindedansn brakt, Karayel'in grlts dindi ve ak pencereden ieri baygn bir kokusindi. Dev, "Sonunda sanrm lkyaz geldi" diye yatandan atlayp dar bakt.

  • 7/31/2019 Oscar Wilde - Oykuler

    9/58

    Ne grsn?En grlmemi bir grnm. Duvarn kk bir deliinden ocuklar ieri girivermiler,aalarn dallarnda oturuyorlard. Grebildii her aata kck bir ocuk vard.Aalar da ocuklarn geri gelmesiyle yle honut olmulard ki batan baa ieklerebrnm, ocuklarn balar zerinde kollarn sallyorlard. Kular uua uua neeiinde cvldyor, yemeyil ayrlarn iinden de kr iekleri balarn karm,

    glyorlard. Grlmemi bir grnmd. Yalnzca bir ke hl kt. Bu, bahenin enuzak kesiydi, tam orada bir ocuk duruyordu. yle kckt ki aacn dallarnayetiemiyor, evresinde dnp dolayor, ac ac alyordu. Zavall aa hl Don'lave Kar'la kaplyd, zerinde de Karayel esiyor, grlyordu. Aa, "Hadi, k kk!"diye dallarn elinden geldiince indiriyordu, ama ocuk pek miniminiydi.Dev darya bakarken yrei iin iin eridi. "Nasl da bencilmiim!" dedi, "Niinlkyaz'n buraya gelmek istemediini imdi anlyorum. u zavall yavrucuu aacnstne karaym; sonra da duvar ykarm, bahem artk sonsuza dek ocuklarn oyunyeri olur." Yaptklarna iyice piman olmutu.Usul usul merdivenden aa inip baheye kt. Ama ocuklar onu grnce ylekorktular ki hep katlar. Ve baheye k geri dnd. Yalnzca o kk ocuungzleri yala yle dolmutu ki Dev'in geldiini gremedii iin kamad. Dev dearkasndan gizlice yaklap yavaa onu ellerinin arasna ald ve aacn stnekoyuverdi. Aa hemen iekler at, kular gelip zerinde tt. ocuk iki kolunuDev'in boynuna sarp onu pt. teki ocuklar da artk Dev'in eskisi gibi ktolmadn grnce koa koa geri dndler, onlarla birlikte lkyaz da geldi. Dev,"Artk buras sizin baheniz, kk yavrular," dedi ve koca bir balyoz alp duvar ykt.Saat on ikide insanlar arya giderken grp grecekleri en gzel bahede Dev'iocuklarla oynuyor buldular.ocuklarla Dev, btn gn oynadlar. Akam olunca Dev'e hoakal demeye geldiler.Dev, "Ama, kk arkadamz nerde? Hani aaca kardm ocuk?" diye sordu. Dev,kendisini pt iin en ok onu sevmiti.ocuklar, "Bilmiyoruz, gitmi," diye yant verdiler.Dev, "Ona syleyin, yarn kesinlikle gelsin," dedi; ama ocuklar onun nerede oturduunubilmediklerini, kendisini bundan nce hi grmediklerini sylediler; Dev pek zld.Her akam okul kapannca, ocuklar gelip Dev'le oynuyorlard. Ancak Dev'in sevdiikk ocuk artk hi grnmyordu. Dev btn ocuklara iyi davranyordu, amagene ilk dostunu zlyor, sk sk ondan sz edip, "Ah onu nasl da grmek istiyorum,"diyordu.Yllar geti, Dev pek yaland, gten dt. Artk koup oynayamyor, kocaman birkoltukta oturup ocuklarn oyununa bakyor, bahesiyle vnyordu; "Birok gzelieim var," diyordu, "ama btn ieklerin en gzeli ocuklar."Bir k sabah giyinirken dar bahesine bakt. Artk K'tan nefret etmiyordu, nkbu, yalnzca lkyaz uyuyor, iekler de dinleniyor demekti.Birdenbire gzlerini aknlkla ovuturdu bakt, bakt. Byle bir eyi hi grmemiti:Bahenin en uzak bir kesinde, gzel beyaz ieklere brnm bir aa vard.Dallar altndand, her birinden gm yemiler sarkyor, altnda da sevdii kkocuk duruyordu.Dev byk bir sevin iinde merdivenlerden aa kotu, acele acele bahenin br ucunageip ocuun yanna vard. yice yaklanca yz fkeyle kpkrmz kesildi, "Seniyaralamaya kim cesaret etti?" dedi. nk ocuun avularnda ikier tane ivi izivard, iki ivi izi de ayaklarnda.Dev, "Seni yaralamaya kim cret etti?" diye bard, "Syle de kocaman klcm alp onuhaklayaym."ocuk, "Yo, bunlar sevginin yaralar," dedi. Dev, "Sen kimsin?" derken stne garip birkorku kt ve ocuun nnde dize geldi.ocuk Dev'e glmsedi, "Siz beni bir kerecik bahenizde oynattnz, bugn ben de sizi kendibaheme, cennete gtreceim," dedi.ocuklar akam koa koa ieri girdikleri zaman batan baa beyaz ieklere

  • 7/31/2019 Oscar Wilde - Oykuler

    10/58

    brnm aacn altnda Dev'in lsn buldular.

    CANDAN DOST

    Bir sabah yal Su Faresi ban deliinden kard. Prl prl boncuk gibi gzleri, dimdikkuruni byklar vard, kuyruu da upuzun kara bir lastik paras gibiydi. Kckrdekler havuzda yzyor, tpk sar kanaryalara benziyorlard. Kpkrmz bacakl,duru beyaz anneleri onlara suyun zerinde nasl tepetaklak durulacan retiyordu."Tepetaklak duramadka hibir zaman yksek bir toplumda bulunamazsnz," deyipduruyor, ikide bir de bunun nasl yaplacan gsteriyordu. Ama kk rdeklerannelerine hi aldrmyorlard. yle kktler ki, toplum iinde bulunmann ne gibiyararlar olacan anlayamyorlard.Yal Su Faresi, "Ne dikbal ocuklar, dorusu boulmay hak ediyorlar," diye bard.

    Anne rdek, "Hi de deil! Herkes acemilik eker. Anneler babalar da pek sabrlolamyor," diye yant verdi.Su Faresi, "O, analk babalk duygusundan hi haberim yok," dedi, "Ben aile adamdeilim, imdiye dek hi evlenmedim, dorusu niyetim de yok. Ak kendine gre iyibir ey, ama dostluk daha da iyi. Gerekten yer yznde candan bir dostluktan dahasoylu ve az grlr hibir ey bilmiyorum."Orackta bir st aacndan btn konuulanlar dinleyip duran yemyeil birKetenkuu, "Ya candan bir dostun grevleri konusunda dnceniz nedir, ltfen sylermisiniz?" diye sordu.rdek de, "Evet, benim de renmek istediim ite bu" diye havuzun br ucuna kadaryzp ocuklarna iyi bir rnek verebilmek zere tepe aa durdu.Su Faresi, "Ne budalaca bir soru!" diye bard, "Candan dostumun elbette benim iincann bile verebilmesini beklerim."Kk ku gm srgnn stnde sallana sallana minimini kanatlarn rparak"Buna karlk ya siz ne yaparsnz?" dedi.Su Faresi, "Anlamyorum" diye yant verdi.Ketenkuu, "Size bu konuda bir masal syleyeyim," dedi.Su Faresi, "Masal benim hakkmda m?" diye sordu, "yleyse dinlerim; nk uydurmaeylerden pek holanrm."Ketenkuu, "Size uyarlanabilir," diye aa doru uup suyun kysna kondu veCandan Dost'un yksn anlatt."Evvel zaman iinde," dedi, "Hans adnda bir ocuk varm."Su Faresi, "Sayda srada bir ey miymi bari?" diye sordu.Ketenkuu, "Yok," dedi, "Hi de sayda srada filan deilmi; temiz yreiyle iyi huyluinsanlara zg yusyuvarlak, tuhaf yznden baka farkl bir eyi yokmu. Kk birky evinde tek bana oturur, her gn bahesinde alrm. Btn lkede, onunkigibi gzel bahe yokmu. Hsnyusuflar, ebboylar, obankeseleri, Katmerli Dniekleri orda yetiirmi. Mor amglleri, Sargller, Leylaklar, altn sars ZaraLleleri, idemler, mor, beyaz Menekeler orda bulunurmu, Hasekikpesi,Hanmgmlei, Tere, Mercankk, Fesleen, uha iei, Tuaahi Zamba, Altntopiei, Katmerli Karanfil, aydan aya her zaman seyredilecek gzel eyler, koklanacakgzel kokularn bulunmas iin, zamanlar geldike birbiri arkasndan orada aar,orada alrm.Kk Hans'in (*) birok dostu varm, ama en candan dostu Deirmenci Koca Hugh'ymu(sylenii: Hiyu). Evet, zengin Deirmenci Hans'in yle candan dostuymu ki,duvardan uzanp koca bir demet iek ya da bir tutam yeillik koparmadan, ya dayemi mevsimiyse ceplerini eriklerle, kirazlarla doldurmadan gemezmi.Deirmenci, 'Gerek dostlarn hi ayrs gayrs olmamal,' der, Hans de ban sallaypglmser, bu denli yksek dnceli bir dostu olduu iin vnrm.Kimileyin komular hakl olarak, zengin Deirmenci'nin deirmeninde yz uval birikmi

  • 7/31/2019 Oscar Wilde - Oykuler

    11/58

    unu, alt tane salam inei, bir koca sr yn koyunu olduu halde nasl olup dakk Hans'e karlk olarak hibir ey vermeyiine aarlarm; ama Hans byleeylerle kafasn yormaz; hibir ey ona Deirmenci'nin gerek dostluun zveriyedayand konusunda syledii btn bu duyulmam eyleri dinlemekten daha fazlazevk vermezmi.te kk Hans bahesinde bylece alp durmu. Ilkyazda, yazn, gzn pek keyifli olurmu;

    ama k gelip de arya gtrecek yemii, iei kalmaynca soukla alktan epey sknt eker,ou akamlar birka tane armut kurusu ya da etin cevizden baka yiyecek bir ey bulamadanyatmak zorunda kalrm. Sonra Deirmenci hi kendisini grmeye gelmedii iin sonderece yalnzlk ekermi.Deirmenci, karsna, 'Kar srdke benim kk Hans'e gitmemin hi yarar yok,'dermi, 'nk insanlar skntdayken kendi hallerine braklmal, konuklarlazlmemeli. te benim dostluk anlaym bu; doallkla bunda haklym da. lkyazadein bekler, o zaman kendisini ziyaret ederim, o da bana koca bir sepet dolusumeneke gl vermek olanan bulur; bu onu yle honut eder ki.'Kars da bol am atei karsndaki kocaman koltuundan, 'Bakalarn nasl da ok,ama nasl da ok dnyorsunuz, sizin dostluk konusunda sylediiniz szleriniz enbyk ikram. Vallahi Rahip Efendi bile katl konakta oturup kk parmana daaltn yzk takt halde, sizin gibi gzel sz bulup syleyemez,' dermi.Deirmenci'nin en kk olu, 'Ama kk Hans' buraya aramaz mydk? ZavallHans skntdaysa "poridge"imin (*) yarsn ona verir, beyaz tavanlarm gsterirdim!'diyecek olmu.Deirmenci, 'Ne sersem ocuksun!' diye barm, 'Seni okula gndermenin yararnbir trl anlayamyorum; hibir ey rendiin yok. Kk Hans buraya gelip scackateimizi, tatl yemeimizi, koskoca f dolusu arabmz grse kskanr; kskanlk dapek korkun bir eydir; insann ahlakn bozar. Elbette kk Hans'in ahlaknnbozulmasna raz olamam. Ben onun en iyi dostuyum, hep ona gzkulak olur, hibirbakmdan ktle kaplmamasna dikkat ederim. Sonra Hans buraya gelse, belkibenden biraz dn un isteyiverir, ben de veremem. Un baka, dostluk baka; bu ikieyi birbiriyle kartrmamal. Ya, bu szcklerin yazmlar da ayr, anlamlar da. Bunuherkes bilir.'Deirmenci'nin kars, kendisi iin koca bir barda az aza scak birayla doldurarak'Ne gzel sylyorsunuz; bam sanki arlat. Tpk kilisedeymiim gibi,' demi.Deirmenci, 'nsanlar arasnda iyi davranan pek oktur ama iyi sz syleyen az. Bu dasz sylemenin daha g bir ey olduunu gsterir. Hem ayn zamanda ince bir itirbu,' diye yant vermi ve masann br yannda utancndan kpkrmz kesilip bannne emi, gzyalarn aynn iine aktmaya balayan kk oluna dik dikbakm. Bununla birlikte, ocuk o kadar kkm ki onu ho grmelisiniz."Su Faresi, "yknn sonu bu mu?" dedi.Ketenkuu, "Deil elbet," diye yant verdi, "Bu daha balangc."Su Faresi, "yleyse siz amzdan ok geri kalmsnz. Bugnlerde her ykc masalnsonundan balyor, sonra balangc geliyor ve ortasnda bitiyor. Yeni anlatm yntemi,bu. Geen gn bunu genten biriyle havuzun evresinde dolaan bir eletirmendeniittim. Bu konudan uzun uzadya sz etti, kesinlikle haklyd derim; nk mavigzl, sasz plak kafas vard. Sonra, gen ne zaman bir dncesini sylese,"Puh!" diye yant veriyordu. Ama anlatn bakalm u yky. Deirmenci pek houma

    gitti. Benim de trl trl gzel duygularm vardr. Bu nedenle aramzda derin biryaknlk var."Ketenkuu kimileyin bir ayann, kimileyin teki ayann stnde srayarakanlatmay srdrm:"K bitip meneke glleri solgun sar yldzlarn amaya balar balamaz, Deirmencigidip kk Hans'i grmek istediini sylemi.Kars, 'Ya, ne kadar iyi yreiniz var. Hep bakalarn dnyorsunuz. iekler iin ubyk sepeti de alverseniz,' demi.Deirmenci deirmenin kanatlarn salam demir bir zincirle birbirine balayp

  • 7/31/2019 Oscar Wilde - Oykuler

    12/58

    kolunda sepetle yokutan aa inmi,'Hayrl sabahlar olsun kk Hans,' demi.Kk Hans bel kreine dayanp az kulaklarna vararak yant vermi: 'Hayrlsabahlar olsun.'Deirmenci, 'E, kn ne yaptnz bakalm?' diye sormu.Hans, 'Bunu sormanz ne byk incelik; dorusu byk iyilik,' diye haykrm, 'Vallahi

    k pek skntl geirdim, ama artk lkyaz geldi, ben de honutum, ieklerimin hepside pek iyi.'Deirmenci, 'Kn bir dziye sizi konuur, ne durumda olduunu merak ederdik Hans,'demi.Hans: 'Ne byk incelik; ben de artk beni unuttunuz diye sanki korkuyordum.'Deirmenci: 'Dorusu atm size Hans. Gerek dost asla unutmaz. te olaanstlkburada, ama korkarm siz yaamn iirini anlamyorsunuz. Sizin meneke glleri degitgide ne kadar gzelleiyor?'Hans: 'Ya, elbette gzel; hem byle bol olmas da benim iin byk bir talih dorusu.arya gtrp Belediye Bakan'nn kzna satacam; parasyla da el arabam gerialacam.''El araban geri mi alacaksn? Yoksa sattn m onu? Ne budalaca bir i.'Hans, 'E, ne yapaym? Satmak zorunda kaldm,' demi, 'Gryorsunuz, k benim iin

    pek kt zamand. Dorusu ekmek almaya param yoktu. Ben de ilkin yabanlkceketimin gm dmelerini sattm, sonra gm ksteimi, ondan sonra bykubuumu, en sonunda da el arabam sattm. Ama artk onlarn hepsini gerialacam.'Deirmenci, 'Hans, sana benim el arabam veririm,' demi, 'Dorusu pek o denli yenideil; bir yan kopmu, tekerlek parmaklarnda da bir bozukluk var; ama gene desana veririm. Biliyorum, bu benim iin byk bir zveri. Ondan ayrldm iin birokkimse beni adamakll aptal sanacaklar, ama ben bakalarna benzemem; cmertlikdostluun zdr derim. Hem sonra, kendim iin yeni bir el arabam daha var. Evet,gnln rahat olabilir. Sana el arabam veririm.''Bu dorusu byk bir zveri...' diye Hansciin tuhaf, yuvarlack yz batan baaneeyle parlam, 'Ben onu kolay onarrm, evde bir yaprak tahtam var.'Deirmenci: 'Bir yaprak tahta m? Ya! Benim ambarn dam iin tam aradm ey.Koskoca bir delii var, kapatamazsam btn zahire slanacak. Talihim varm ki bunusyledin! Ne tuhaf, bir iyilik baka bir iyilii douruyor. Ben sana el arabam verdim,imdi de sen bana tahtan vereceksin. Elbette el arabas tahta parasndan ok dahadeerlidir; ama gerek dostluk byle eylere nem vermez. Hadi unu getiriver dehemen bugn ambarda ie koyulaym.'Kk Hans, 'Elbette,' diye koa koa sundurmann altna girmi, tahtay ekip karm.Deirmenci bakp, 'Pek byk bir tahta deilmi, korkarm ambarmn damnonardktan sonra, arabaya eklemek iin sana hibir ey kalmayacak,' demi, 'Ancak,bu benim suum deil, imdi sana el arabam verdim; elbette sen de buna karlkbiraz iek verirsin. te sepet, kuzum azna dek dolduruver.'Hans, keyfi kaarak sormu: 'Azna dek mi?' nk sepet dorusu pek bykm.Doldursa pazara kacak hibir iek kalmayacan anlam. Gm dmelerini gerialmak iin de ii iine smyormu.Deirmenci: 'E, dorusu, ben sana el arabam verdiime gre, sanrm birka iekistemek pek ok saylmaz; belki yanlyorum; ama dostluk, gerek dostluk, ne olursaolsun kendini dnmekten ok uzaktr.'Hans, 'Sevgili dostum, en iyi dostum! Bahemdeki btn iekler sizin olsun; ne zaman olsa,gm dmelerimden nce sizin gzel dncelerinize kavumak isterim,' diye koakoa btn o gzel meneke gllerini koparp Deirmenci'nin sepetini doldurmu.Deirmenci, 'Hoakal kk Hans,' diyerek omuzunda tahta, kolunda sepet, yokutankmaya koyulmu.Kk Hans de, 'Gle gle' deyip keyifli keyifli topra bellemeye balam; el arabasnedeniyle yle honutmu ki.

  • 7/31/2019 Oscar Wilde - Oykuler

    13/58

    Ertesi gn birka hanmelini sayvandaki ivilere tuttururken Deirmenci'nin sesiniduymu; yoldan onu aryormu; hemen merdivenden atlam, aa koup duvarnzerinden bakm.Deirmenci srtnda koca bir uval unla ordaym.'Hansciim, zahmet olmazsa u un uvaln benim hatrm iin pazara kadar gtrrmsn?' demi.

    Hans, 'Vah vah! Valla bugn iim ok. Btn sarmaklarm duvara ivilemem, btnieklerimi sulamam, btn ayrlar toplamam gerek,' demi.Deirmenci, 'E, dorusu benim sana el arabam vereceimi dnnce...' demi,'..geri evirmek hi de dosta bir davran olmaz.'Kk Hans, 'Ooo, byle sylemeyin. Dnya bir araya gelse ben dostlua aykr bir davrantabulunmam,' diye seslenip koa koa kasketini almaya gitmi. Sonra srtnda kocauvalla ezile ezile yola dm.Hava ok scak, yol da pek tozluymu, Hans yle yorulmu ki, altnc mil tanavarmadan oturup dinlenmek zorunda kalm. Ama yine de yreklilikle yola dzlpsonunda pazara varm. Biraz orada bekledikten sonra o bir uval unu pek iyi birfiyatla satm, sonra hemen eve dnm; nk gecikirse yollarda hrszlararaslamaktan korkuyormu.Kk Hans yataa yatarken, kendi kendine, 'Gnm boa gitti, ama iyi kiDeirmenci'yi krmadm; en iyi dostum o, sonra el arabasn da bana verecek,' diyednm.Ertesi sabah Deirmenci erkenden bir uval ununun parasn almaya gelmi, kkHans yle yorgunmu ki hl yataktaym.Deirmenci, 'E vallahi,' demi, 'Pek tembelmisin. Dorusu el arabam vereceimidnerek daha ok alacan sanyordum. Haylazlk gnahtr; dostlarmdanhibirin aylak ya da miskin olmasn, elbette istemem. Benim sana kar apak szsylememe gcenmezsin ya! Elbette senin dostun olmasam bunu aklma bilegetirmem. nsan, demek istediini olduu gibi sylemeyecek olduktan sonradostluun ne yarar olur? Kim olsa parlak eyler syleyerek gze girip dalkavukluketmeye abalar. Ama gerek dost, hep hoa gitmeyecek eyler syler ve zmektenekinmez. Gerek bir dost da elbette bylesini yeler; nk, ancak o zaman iyilikettiini anlar.'Kk Hans gzlerini uuturup gecelik takkesini bandan atarak, 'ok zldm,'demi, 'Ama yle yorgundum ki yatakta biraz yatp ten kular dinlemek istedim.Bilir misiniz? Kular dinledikten sonra, her zaman daha iyi alrm.'Deirmenci eliyle Hans'in srtna vurarak, 'Ya, buna ok honut oldum, nk giyinirgiyinmez deirmene gelip hatrm iin, u benim ambarn damn onarver,diyecektim.'Zavall kk Hans gidip bahesinde almay yle zlyormu ki. Ancak, kendisinebu denli dostluk gsteren Deirmenci'yi de krmak istemiyormu.Utanp ekinen bir sesle, 'Bugn iim olduunu sylersem dostlua aykr bir eyyaptm kansna m varrsnz?' diyecek olmu.Deirmenci, 'E, dorusu el arabam sana vereceimi dnrsem, bu isteim hi deok bir ey deil; ama geri evirirsen, elbet gidip onu kendim yaparm,' demi.Kk Hans 'O, hibir zaman...' diye yatandan atlam ve giyinip ambara gitmi.Btn gn gne batncaya kadar orada alm. Gne batarken de Deirmenci neyaptn grmeye gelmi.Deirmenci en bir sesle, 'E, demek ki delii onardn ha, kk Hans?' diye seslenmi.Kk Hans merdivenden inerken, 'yice onarld,' diye yant vermi.Deirmenci, 'Ah, insann bakalar iin yapt i gibi zevkli hibir ey yoktur!' demi.Kk Hans oturup alnn silmi: 'Sizin szlerinizi dinlemek elbet byk bir talih; amasanrm sizin bu gzel dnceleriniz gibi dnceler bana hi gelmeyecek?'Deirmenci, 'Yoo, gelir, sana da gelir,' demi, 'Yalnzca biraz daha zorlua katlanmal.u anda, dostluun ancak uygulamasn gryorsun, bir gn kuramn da eldeedersin.'

  • 7/31/2019 Oscar Wilde - Oykuler

    14/58

    Kk Hans, 'Sahi mi sylyorsunuz?' diye sormu.Deirmenci, 'Hi kukusuz,' diye yant vermi; 'Ama, dam onardna gre, artk evegidip rahat etsen daha iyi edersin, nk yarn da koyunlarm daa gtrvermeniisteyeceim.'Zavall kk Hans bu sze kar bir ey sylemekten ekinmi. Ertesi gn deDeirmenci koyunlarn erkenden ky evine dek getirmi, Hans de onlarla birlikte da

    yolunu tutmu.Oraya varp gelinceye dek btn gn gemi; geri dndnde de yle yorgun dmki, daha koltuunda otururken uyuyakalm; ancak ertesi gn, gpegndz, ortalkaydnlkken uyanm.'Bahede ne gzel vakit geireceim,' diyerek hemen ie koyulmu.

    Ama, hep birey kyor, bir trl ieklerine bakamyormu, nk dostu Deirmencidurmadan gelip, onu ya zaman alacak ilerin peinden gnderiyormu ya dadeirmende kendisine yardma aryormu. Kk Hans, zaman zaman ieklerikendilerini unuttu sanacaklar diye zm zm zlyor, ama Deirmenci'nin en iyidostu olduunu aklna getirip kendi kendisini avutuyormu; 'Sonra...' diyormu,'...kendi el arabasn bana verecek, bu da tam anlamyla bir zveri.'te kk Hans, Deirmenci iin hep byle alp durmu. Deirmenci de dostluk konusundaher trl gzel szleri syler, Hans bunlar not defterine yazar, geceleri okurmu, okumuluu dapek iyiymi.

    Akamlarn birinde, Hans ateinin banda otururken kapdan grltl bir ses gelmi.Rzgr evin evresinde yle esiyor, yle dehetle grlyormu ki, bunu frtnann sesisanm. kinci bir grlt daha duyulmu, arkasndan da ncs gelmi; bu,ncekilerin hepsinden okmu.Kendi kendisine, 'Zavall bir yolcu olacak...' diyerek kapya komu.Kapnn nnde, bir elinde fener, tekinde koca bir sopayla Deirmenci durupduruyormu.'Hansciim', diye haykrm Deirmenci, 'Bam dertte. Kk olum merdivendendp yaraland, ben de imdi doktora gidiyorum. Ama doktor uzakta, gece de ylekt ki, imdi aklma geliverdi, benim yerime sen gitsen, hani ok iyi olacak. Biliyorsun elarabam sana vereceim, buna karlk senin de bir ey yapman, sanrm doru olur.'Kk Hans, 'Olur,' demi, 'Sizin buraya dek gelmenizi ben iltifat sayarm. Hemenkyorum, ama bana fenerinizi vermelisiniz; gece pek karanlk, hendee debilirim.'Deirmenci, 'Vah vah, yazk, ok yazk, bu yeni fenerim, ona bir ey olursa dorusuok zlrm,' diyerek feneri vermek istememi.Kk Hans, 'Pek iyi, zarar yok,' diyerek, byk krkl paltosuyla k rmz scack balnindirmi, boynuna da bir atk sarp yola koyulmu.Ne mthi bir frtnaym. Gece yle karanlkm ki kk Hans hibir eygremiyormu. Rzgr o denli iddetliymi ki, kendisini tutamyormu. Gene de okyrekliymi. saate yakn yol gittikten sonra, doktorun evine varp kapy alm.Doktor ban yatak odasnn penceresinden uzatp, 'Kim o?' diye seslenmi.'Kk Hans, doktor.''Ne istiyorsun, kk Hans?''Deirmenci'nin olu merdivenden dp bir yerini incitmi. Deirmenci hemengelmenizi istiyor.'Doktor, 'Peki,' diye atn, byk izmelerini, bir de fenerini hazrlatp aa inmi. KkHans onun peinden de kalka yetimeye alrken, o atn Deirmenci'nin eviynne srm.

    Ama, frtna glendike glenmi, yamur sellerle boanp tam. Kk Hans negittii yeri gryor, ne de ata yetiebiliyormu. Sonunda yolunu yitirip derinukurlarla dolu pek tehlikeli krlara dm ve zavall Hanscik boulmu. Ertesi gnbirka kei oban, koca bir su birikintisi iinde onun lsn bulup evine getirmi.Pek iyi tannm olduu iin, herkes kk Hans'in cenazesine gitmi. Deirmenci deyas tutanlarn banda geliyormu.'En iyi dostu ben olduum iin, en iyi yere gemek benim hakkm,' diye srtnda uzun

  • 7/31/2019 Oscar Wilde - Oykuler

    15/58

    siyah bir pelerinle alayn nnde yryor, arada srada gzlerini byk bir cepmendiliyle siliyormu.Cenazeden sonra herkes handa rahat rahat oturup baharatl arap ier, tatl pasta yerken,demirci 'Kk Hans'in yeri, kukusuz doldurulamaz,' demi.Deirmenci, 'Hele benim iin... Ya, sanki el arabam ona vermi gibiydim. imdi onune yapmal bilmem. Evde bama bel oldu; yle eski ki, satacak olsam elime hibir

    ey gemez. Bundan sonra kimseye bir ey vermemeye dikkat edeceim. nsancmertliin acsn ekiyor,' demi."Uzun bir aradan sonra Su Faresi, "Eee?" dedi.Ketenkuu, "Eeesi, yknn sonu, bu," diye yant verdi.Su Faresi, "Peki, Deirmenci'ye ne olmu ya?" diye sordu.Ketenkuu, "Artk orasn bilmiyorum. Hem umurumda da deil," yantn verdi.Su Faresi, "yleyse," dedi, 'Hi yle iten zlme benzemiyor."Ketenkuu, "Sanrm siz ykden pek bir sonu karamadnz," deyiverdi.Su Faresi, "Ne!" diye crlad."Sonu, sonu...""yknn bir sonucu mu var demek istiyorsun?"Ketenkuu: "Kesinlikle."Su Faresi pek fkeli bir tavrla, "Yoo, balamadan nce bunu bana sylemeliydin;syleseydin seni elbette dinlemez, tpk eletirmen gibi, 'Pf!' diye barrdm. Ama,imdi de syleyebilirim," diye sesinin st perdesinden, "Pf!" diye barp kuyruunuda aklatarak deliinden ieri girdi.Birka dakika sonra rdek badi badi gelerek, "Su Faresi'ni nasl buluyorsunuz?" diye sordu;"Birok iyi yan var; ama benim duygum bir ana duygusudur, yllanm bir bekara daacyp gzlerim yaarmadan bakamam."Ketenkuu, "Galiba ben de onu kzdrdm; konu yalnzca, bir sonu karlabilecek biryk sylememdir," yantn verdi.rdek, "Bu her zaman iin tehlikeli bireydir," dedi.Ben de rdee yerden ge dek hak veriyorum.

    BENZERSZ BR HAVA FE

    Kraln olu evleniyor diye lke apnda enlikler yaplyordu. Gvey btn yl gelinibeklemi, gelin de sonunda gelmiti. Kendisi bir Rus prensesiydi; ta Finlandiya'danberi alt Rengeyiinin ektii bir kzakla gelmiti. Kzak kocaman altn bir kuu kuubiimindeydi, kanatlarnn arasnda da prensesin kendisi vard. Uzun kakm krk taayaklarna varyor, ban da kk, gm srma rgl bir balk saryordu; kendiside tpk, her zaman yaad kar saray gibi, bembeyazd. Yznn rengi yle uuktuki, kza sokaklardan geerken halk arm, "Tpk beyaz gl!" diye haykrarakbalkonlardan stne iek yadryordu.Prens, gelini karlamak iin kale kapsnda bekliyordu. Gveyin meneke rengindehulyal gzleri vard, salar saf altn gibiydi. Prensesi grnce bir dizi stne kpelini pt."Resminiz gzeldi, ama siz resminizden daha gzelsiniz," dedi. Prenses de kpkrmz kesildi.Gen bir iolan yanndakine, "nce beyaz gld, imdi al gl oldu," dedi, btn sarayenlendi.Bundan sonra gn herkes, "Beyaz gl, al gl, al gl, beyaz gl," deyip durdu; Kral daiolannn aylnn iki kat artrlmasn buyurdu. Hi ayl olmad iin bunun onayarar dokunmad, ama byk bir onur sayld ve hemen Saray Gazetesi'ndeyaymland. gn sonra dn kutland; grkemli bir tren oldu. Gelinle gvey kk incilerleilenmi erguvan rengi kadife bir ask altnda el ele yrdler. Sonra be saat devletleni verildi. Prensle prenses byk sofann st banda oturup duru, kristal bir

  • 7/31/2019 Oscar Wilde - Oykuler

    16/58

    kadehten iki itiler. Bu kadehten ancak gerek klar iebilirdi; nk ona vefaszdudaklar deince rengi bulanr, bulanr, bulutlanrd.Gen iolan, "Birbirlerini sevdikleri ite apak ortaya kt," dedi, "Duru kristal gibiak bu." Kral, iolannn ayln ikinci kez, iki kat artrd.Saray grevlileri, "Ne onur, ne onur!" diye bartlar.lenden sonra balo vard. Gelinle gvey gl dansn oynayacaklard; Kral da flt almaya sz

    vermiti. Pek kt alard, ama hi kimse o ana dek bunu syleme gzpekliini gstermemiti;nk o, krald. Aslnda bildii topu topu iki ezgi vard, bunlardan hangisini ald n kendi debilmezdi. Ama ne nemi vard; ne alarsa alsn btn dinleyenler, "Nefis, nefis!" diyehaykrrlard.zlencenin son maddesi, tam gece yars yaplacak parlak bir fiek enliiydi. Kk prensesmrnde ate enlii grmemiti; Kral bunun iin enlikibann dn gn ibandabulunmasn buyurmutu.Gelin bir sabah set stnde gezerken Prense, "Ate enlikleri nasldr?" diye sordu.Hep bakalarna sorulan sorulara karan Kral, "Kuzey tanna benzer," dedi, "yalnzcadaha doaldr. Ben kendim onlar yldzlara yelerim; nk insan bunlarn ne zamankacan bilir; sonra, benim flt alm gibi de nefistirler. Kesinlikle grmelisiniz."Saray bahesinin br ucunda byk bir ayak kuruldu. Kraln enlikiba her eyi yerliyerine koyar koymaz fiekler birbirleriyle konumaya baladlar.Kk bir Arayc Fiei, "Kesinlikle dnya ok gzel," diye haykrd, "Hele u sarlalelere bakn. Ya, gerek kestane fiei olsalar bundan daha gzel olamazlard. Buncayoldan geldiime ne iyi etmiim. Gezi, insann akln dncesini ok iyi ayor;insann gz kapal yarglara varmasna engel oluyor."Byk bir Roma Yldz, "Dnya, yalnzca kraln bahesi deil, deli fiek, dnyay iyicegrmek iin gn gerekir," dedi.mr ta ilk gnlerden beri eski bir tahta kutuya smsk bal geen ve hep krk kalbiylevnen dalgn bir arkfelek, "Nereyi severseniz dnya orasdr," diye cotu."Ama, artk sevginin modas geti, onu airler ldrd. Bu konuda yle ok yazyazdlar ki inanan kalmad, benim de aslnda atm yok ya. Gerek ak, ac ekerve sessizdir. Anmsyorum, bir kez ben... Ama, imdi bunun ne gerei var! Duygusallkgemie kart."Roma Yldz, "Sama!" dedi, "Duygusallk hibir zaman lmez. O tpk ay gibidir,lmszdr. rnein gelinle gvey birbirlerini ite pek ok seviyorlar. Bunu,raslantyla benim bulunduum kutudaki boz renkli bir kt fiekten bu sabahduydum, en son saray dedikodularnn hepsini biliyordu."

    Ama, arkfelek ban iki yana sallad, "Duygusallk ld, duygusallk ld, duygusallkld," diye sylendi. Ayn eyi yineleyince, sonunda gerek olacana inananlardand.Birdenbire kuru, keskin bir ksrk iitildi, hep bakndlar.Bu, uzun bir denein ucuna bal, uzun boylu, kendini beenmi bir Hava Fiei'ndengeliyordu.Dncesini sylemeye balamadan nce, hep byle ksrrd."Ehem! Ehem!" dedi. Hl ban iki yana sallayp "romantizm ld," diye sylenip duranzavall arkfelek'ten baka herkes dinledi.Bir Bonbon Fiei, "Susalm, susalm!" diye bard. Bu siyasetle uraan biriydi, yerelseimlerde her zaman etkin bir rol oynad iin kullanlmas gereken allm meclisdeyimlerini biliyordu.arkfelek, "Bsbtn ld," diye fsldad ve uykuya dald.Sessizlik tmyle salanr salanmaz, Hava Fiei nc kez ksrp sze balad.Anlarn yazdryormu gibi, ar ar, tane tane sylyor ve konutuu kimseyetepeden bakyordu. Dorusu pek sekin tavrlar vard."Kraln olu iin ne mutluluk ki, tam benim havaya uurulacam gn evleniyor," dedi,"Ya nceden kararlatrlm olsayd, onun iin bundan daha uygun bir ey olamazd;ama, prensler her zaman talihlidir."Kk Delifiek, "Hele hele," dedi, "Ben bunun bsbtn tersini biliyordum; yani bizprensin onuruna yanacaz sanyordum."

  • 7/31/2019 Oscar Wilde - Oykuler

    17/58

    Hava Fiei, "Sizin iin yle olabilir" diye yant verdi, "Bunun byle olduundan kukubile duymam; ama ben baka. Ben pek zel bir ailenin ocuuyum. Annem gnnnen nl arkfeleiydi ve kvrak dansyla tannyordu. Byk temsilinde alanafrlamadan nce, tam on dokuz kez frl frl dnm ve her dnnde havaya pembepembe yedi yldz sam. buuk ngiliz aya apnda ve en stn baruttanm.Babam tpk benim gibi, hem de Fransz aslndan bir hava fieiymi. yle ykseklere

    umu ki, halk bir daha geri dnmeyecek diye korku geirmi. Bununla birlikte, huyupek yumuak olduu iin dnm, hem de bir altn saana halinde pek parlak birinile dnm. Gazeteler bu temsili, pek ateli szlerle yazmlar. Saray Gazetesi bile,bu uuu, dolambalk sanatnn bir zaferi diye betimlemiti."Bir anak Maytab, "Donanmaclk; donanmaclk, demek istiyorsunuz," dedi."Donanmaclk olduunu biliyorum; nk benim kendi teneke kutumun stnde yleyazl olduunu grdm."Hava Fiei sert bir sesle, "Yok, ben dolambalk dedim," diye sylendi. anak Maytabda bu sze pek bozuldu, ama gene de, az ok nemli olduunu gstermek iin hemenBonbon Fieklerine bbrlenmeye balad.Hava Fiei, "Diyordum ki" diye srdrd konumasn, "Diyordum ki... E, ne diyordumben?"Roma Yldz, "Kendinizden sz ediyordunuz" diye yantlad."Elbette biliyorum, szm byle terbiyesizce kesildii srada nemli bir konuyuanlatyordum. Terbiyesizlikten ve btn baya greneklerden nefret ederim nkson derece duyarlymdr. Btn bu dnyada, hi kimse benim gibi duyarl deildir,buna kesinlikle inanyorum."Delifiek, Roma Yldz'na, "Duyarl kimse de nedir, kuzum?" diye sordu.Roma Yldz belirsiz bir fsltyla, "Kendisinde nasr olduu iin, srekli bakalarnnayaklarna basan kimse," diye yant verdi. Delifiek de az kald glmektenpatlayacakt.Hava Fiei, "Ne glyorsunuz ya? Ben glmyorum ki..." dedi.Delifiek, "Glyorum, nk keyfim yerinde," dedi.Hava Fiei fkeyle, "Bu pek bencilce bir neden," diye bard, "Keyifli olmaya nehakknz var? Bakalarn dnmeniz gerekir; en dorusu beni dnmeniz gerek.Ben hep kendimi dnyorum, herkesin de beni dnmesini beklerim. tenlikliuyuma diye, ite buna derler. ok gzel bir artamdr. Bende de bu artamn ennitelikli tr var. Sz gelimi, bu akam bana bir ey oluverse, bu herkes iin ne bykykm olurdu. Prensle prensesin yz bir daha glmez ve btn evlilik yaamlaryklrd. Krala gelince, biliyorum, artk onmazd. te bu nedenle, konumumunneminden sz ederken, sanki gzyalarm boanr."Roma Yldz, "Bakalarna zevk vermek istiyorsanz..." dedi, "...her zaman kurukalmanz gerekir."imdi bir para kendine gelen anak Maytab, "Elbette," dedi, "Sradan bir saduyu kural bu!"Hava Fiei tiksinerek, "Doru, sradan saduyu iin yle, ama unutuyorsunuz ki benolaanstym, zelim, nlym. Ya imgelemi olmadktan sonra kim olsa sradansaduyu sahibi olabilir; ama benim imgelemim var, nk ben hibir zaman nesnelerigerekte olduklar gibi dnmem; ben onlar hep bambaka dnrm. Kendimikuru tutmama gelince, ite apak gryorum ki burada cokulu bir yaradlanlayabilecek kimse yok. ok kr ben byle eylere aldrmam. Btn mrnceinsann yaama dayanmasn salayan tek ey, herkesin kendisinden son dereceaa olduunu bilmesidir; ite benim her zaman beslediim duygular. Amahibirinizde duygu yok. Sanki Prensle Prenses daha imdi evlenmemi gibi burda keyifatyorsunuz."Kk bir Ate Balonu, "E, doru ya, niin atmayalm? Elenmek iin pek iyi bir frsat!"dedi; "Ben havaya ktm zaman btn bunlar yldzlara anlatacam. Ben onlaragzel gelinden sz ederken prl prl parldadklarn greceksiniz."Hava Fiei, "f, ne baya bir yaam gr," dedi, "Aslnda sizden de ancak bunubeklerdim; sizde hi, hibir ey yok; bombo ve kofsunuz. Ya, belki Prensle Prenses

  • 7/31/2019 Oscar Wilde - Oykuler

    18/58

    gidip iinden derin bir rmak geen lkelerin birinde otururlar, belki bir tanecik deoullar oluverir; tpk Prensin kendisi gibi sar sal, meneke gzl minimini birocuk; belki bir gn bu ocuk dadsyla gezmeye kar, belki de dadnn koca birmrver aac altnda uykuya dalaca tutar, belki ocuk derin rmaa dpbouluverir. Ama ne korkun bir ykm! Zavalllar biricik ocuklarn yitirecekler.Dorusu pek korkun. Bundan sonra ben de onmam artk."

    Roma Maytab, "Ama, biricik oullarn yitirdikleri filan yok ki, daha kimsenin banaykm gelmedi," dedi.Hava Fiei, "Ben geldi demedim ki, gelebilir dedim. Aslnda, biricik oullarnyitirseler, oturup sz sylemeye ne gerek var? Dklen st iin yanp yaklanlardanirenirim. Ama ben, biricik oullarn yitirmeleri olaslndan sz ederken elbette pekzlr, yklrm," diye yant verdi.anak Maytab, "Elbette yklrsnz, nk yapmasnz," dedi, "imdiye dek grdmkimselerin en yapmac."Hava Fiei: "Sen de btn grdm kimselerin en kabassn!" diye bard, "BenimPrense kar olan dostluumu da anlayamyorsun."Roma Maytab, "Ay, sen daha onu tanmyorsun bile," diye homurdand.Hava Fiei, "Ben hibir zaman tanyorum demedim ki," diye yant verdi, "Tansam biledostu olmazdm da diyebilirim. nsann dostlarn tanmas ok tehlikeli bir eydir."

    Ate Balonu, "Sen kendini kuru tutsan daha iyi olur, asl nemli konu bu" dedi.Hava Fiei, "Evet, sizin iin ok nemli, buna kukum yok!" yantn verdi, "Ama,keyfim isterse alarm". Ve gzlerinden gerek gzyalar dklp deneinden aayamur taneleri gibi szmaya balad ve aada tam da o srada yuva kurmaydnp oturabilecek gzel, kuru bir yer arayan iki bcein boulmasna an kald.arkfelek, "Kesinlikle, tam anlamyla duygusal bir ruhu var, nk ortada alanacakhibir ey yokken alyor," diye derin derin iini ekti ve tahta kutuyu dnmeyebalad.

    Ama, Roma Yldz'yla anak Maytab iyice kzmlar, durmadan st perdeden, "Sama!Sama!" diyorlard. Bunlar son derece kestirmeci kimselerdi, ne zaman bir eye karksalar, "Sama!" der karlard.O srada ay nefis bir gm kalkan gibi dodu, yldzlar parldamaya balad, saraydanda bir mzik sesi ykseldi.Prensle Prenses dansa kalkmlard. yle gzel dans ettiler ki, boylu beyaz zambaklarpencereden gzlerini uydurup onlar seyretti; koca krmz hahalar ba sallaypdmtek tuttu.Derken saat onu vurdu, arkasndan da on biri, on ikiyi; gece yarsnn son vuruuylaherkes darya, seddin stne kt, Kral da enlikiba'y artt.Kral, "Hadi bakalm, fiek oyunlar balasn!" dedi. enlikiba da yerlere kadar eildi,sonra bahenin br ucuna dein dimdik yrd. Yannda alt kii vard, her biri alevalev yanan uzun sapl birer ra tayordu.Bu pek grkemli bir grnmd.arkfelek frl frl dnerek, "Vzz! Vzz!" diye gitti. Roma Yldz, "Bum! Bum!" diyefrlad. Sonra Arayc Fiekleri her yanda frl frl dans ettiler. Derken anak Maytaplarhereyin rengini krmzya evirdi. Ate Balonu havaya ykselirken ufack mavikvlcmlar serperek, "Hoakaln!" diye haykrd. Pek keyiflenen Bonbon Fiekleri"Bom! Bom!" diye yant verdiler. zel Hava Fiei'nden baka hepsi baarl oldu. O,alamaktan yle srlsklam olmutu ki yerinden bile kprdayamad. indeki en iyiey baruttu, o da yle slanmt ki hi bir ie yaramad. Alay etmeden konumayagnl indirmedii btn akrabalar gz kamatrc ate demetleri halinde gklerdendkld; btn Saray, "Aferin! Aferin!" diye cotu, kk Prenses de neeyle gld.Hava Fiei, "Sanrm beni grkemli bir i iin saklyorlar. Elbette bu, bu demektir" diyedaha kurumlu tavrlar taknd.Ertesi gn iiler ortal toplamaya geldiler. Hava Fiei "Bunun bana gnderilmi birkurul olduu apak. unlar bana yakr arballkla kabul edeyim," diye sankinemli bir ey dnyormu gibi kafasn havaya dikip ciddi ciddi kalarn att. Ama

  • 7/31/2019 Oscar Wilde - Oykuler

    19/58

    tam ekilip gidecekleri ana dek Hava Fiei'nin farkna bile varmadlar. Derken biriningzne arpverdi, "Vay! Ne kt hava fieiymi bu," diye barp duvarn zerindenhendee frlatt.Frlayp giderken "KT Hava Fiei, KT Hava Fiei; olamaz; STN Hava Fiei!Ya, adam byle syledi. Kt ile stn kulaa hemen hemen ayn eymi gibi geliyor;ou kez tam birbirinin ayndrlar da," diye amurun iine dt;

    "Buras hi rahat deil, ama son moda bir kaplca olduu kukusuz," dedi, "Beniburaya toparlanp ifa bulmam iin gndermilerdir. Sinirlerimin yerinden oynadkesin; dinlenmeye gereksinmem var."Derken parlak mcevher gzleri, benekli yeil ceketiyle kk bir kurbaa yze yzeyaklat."Sanrm bizi yeni onurlandrdnz," dedi, "Eh, sonunda amurun yerini hibir eytutmaz. Bana yamurlu bir gnle bir hendek verin, ondan sonra gel keyfim gel. Acabaikindiyin ya olacak m? Umarm olur! Ama gkyz masmavi, hem bulutsuz da. Neyazk!"Hava Fiei, "Ehem, ehem!" diye ksrmeye balad.Kurbaa, "Ne tatl sesiniz var!" diye haykrd, "Sahi, tpk vaklamaya benziyor,vaklama da dnyann en uyumlu sesidir. Bu gece bizim elentimizi duyarsnz.iftinin evinin yan bandaki eski rdek havuzunda oturup ay doar domaz balarztrkye. Bu yle etkili olur ki herkes uyank yatp bizi dinler. Daha dn ifti'nin karsannesine bizim yzmzden btn gece gzn bile krpmadn syledi. Kendindenbyle sz edildiini duymak, dorusu pek hoa gidiyor."Hava Fiei fkeli fkeli, "Ehem! Ehem!" dedi, bir szck bile sylemeye frsatbulamad iin pek kzmt.Kurbaa, "Kesinlikle pek tatl bir ses!" diye konumasn srdrd, "Umarm rdekhavuzuna gelirsiniz. Ben imdi kzlarm aramaya gidiyorum. Alt gzel kzm var;Turna Bal onlar grecek diye dm kopuyor. Ah, o ne canavardr, hi ekinmedenonlardan kahvalt yapverir. Eh, hoakaln; emin olun bu konumamz beni okhonut etti."Hava Fiei, "Ne konuma ya! Yalnzca siz kendi kendinize sz sylediniz. Konumayle olmaz," dedi.Kurbaa, "E, birinin dinlemesi gerek," diye yant verdi, "Btn szleri ben sylemekisterim. Bu zaman kazandrr, gereksiz tartmalara da ortam brakmaz."Hava Fiei, "Ama ben tartmadan holanrm" dedi.Kurbaa dingin bir tavrla, "Bunu size yaktrmam, tartma son derece kaba bireydir; nk bir toplumda herkes hep ayn dncede olur. Bir daha hoakaln. tekzlarm grnyor," dedi ve yzerek uzaklat.Hava Fiei, "Siz mnasebetsizin birisiniz, hem pek kt terbiye grmsnz. Biribenim gibi kendisinden sz etmek isterken, sizin gibi kendisinden sz etmekisteyenlerden nefret ederim. Buna ben kendisinden bakasn dnmemek derim.Kendisinden bakasn dnmemek de pek iren bir eydir, zellikle benimyaradlmda birine kar; nk, benim sevimli zyapm her yerde bilirler. Dorusubenden rnek almalydnz; benden daha iyi rnek bulamazsnz. imdi elinize frsatgemiken yararlanmaya bakn, nk hemen hemen saraya dnmek zereyim. Evetbenim sarayda ba stnde yerim vardr. Prensle Prenses bile dn benim onurumaevlendiler. Elbette siz byle eylerden anlamazsnz, nk taralsnz," diye sylendionun arkasndan.Koca esmer bir hasrotunun tepesinde duran bir Susinei, "Durup onunla soluktketmenin yarar yok," dedi, "Ama hi yarar yok; nk savutu."Hava Fiei, "Eh, o zararl kar, bana ne?" diye yant verdi, "Dinlemiyor diye durupyalnzca ona sz sylemem ya. Ben kendi kendimi dinlemekten de holanrm. Bubenim en byk zevklerimden biridir. ou kez kendi kendimle uzun uzadyasyleilerde bulunurum, bunda yle becerikliyimdir ki kimileyin sylediklerimin bir tekszcn bile anlamadm olur."Susinei, "yleyse felsefeyle ilgili konferans vermelisiniz," diye bir ift gzel

  • 7/31/2019 Oscar Wilde - Oykuler

    20/58

    brmck kanat aarak gkyzne ykseldi.Hava Fiei, "Burada durmay kendi budalal. Eminim zihnini aacak byle frsather zaman bulamaz. Amaan, umurumda bile deil, benim deham gibi bir dehakesinlikle bir gn anlalacaktr," dedi ve amurun iine biraz daha batt.

    Az sonra bir rdek yze yze kageldi. Kpkrmz bacaklar, zarl ayaklar vard,paytaklndan dolay da ok zayf saylyordu.

    "Vak, vak, vak! Ne acayip biiminiz var," dedi, "Acaba byle mi dodunuz, yoksa bir kazasonucunda m bu duruma geldiniz? Sorabilir miyim?"Hava Fiei, "te hep kyde oturup kalktnz ak," dedi."Yoksa benim kim olduumubilirdiniz. Ama, bilgisizliinizi balayabilirim; bakalarnn da kendimiz gibi zelolmasn ummak byk hakszlk olur. imdi benim gkyzne uup altn bir yamursaana halinde yere inebileceimi duyunca hi phesiz aar kalrsnz."rdek, "Byle bireyi dnmem bile," dedi, "nk, bunun hi kimseye bir yararnndokunacan sanmyorum; imdi kz gibi tarlay srp at gibi araba ekebilseniz yada oban kpei gibi koyunlara baksanz gene de bir eydir."Hava Fiei st perdeden atarak, "A zavall yaratk!" diye haykrd, "Gryorum, pekaa tabakalardansn. Benim dzeyimdeki bir kimse, hibir zaman yararl olmaz.Bizim bir takm artamlarmz vardr, bunlar bize yeter de artar bile. Bir kez, ben hangitrden olursa olsun, iten holanmam. Hele salk verir gibi grndnz ilerden.Ben hep zor ilerin, yapacak bir eyi olmayan zavalllarn sna olduu kansndabulunmuumdur."Pek sessiz huylu olan ve hi kimseyle asla kavga etmeyen rdek, "Pek iyi, pek iyi!" dedi,"Herkesin kendine gre bir zevki var. Her neyse, umarm artk burada yerleirsiniz."Hava Fiei, "Yok efendim, yok!" diye haykrd, "Ben yalnzca bir ziyaretiyim, sekinbir ziyareti. Dorusu buray skntl buluyorum, burada ne topluluk var, ne yalnzlk.stelik bir kenar mahalle. Belki de saraya dnerim, nk dnyada bir heyecanuyandrmamn yazgm olduunu biliyorum."rdek "Bir zamanlar bana da toplum yaamna atlma dncesi gelmiti," dedi,"Deimesi gereken yle ok ey var ki; ya, birka zaman nce bir toplantda benbakanlk krssne gemitim. Btn holanmadmz eyleri mahkm edenkararlar vermitik; ama, bunlarn pek etkisi de olmadyd. imdi evlenip barklandm.Aileme bakyorum."Hava Fiei, "Ben toplum yaam iin yaratldm," dedi, "Btn soyum sopum, enalakgnllleri bile byledir. Ne zaman ortaya ksak byk bir ilgi uyandrrz. Benkendim daha ortaya kmadm, ama karsam grkemli bir grnm olacak. Evebarka gelince, bunlar insan abucak ypratr, sonra insann akln daha yksekeylerle uramaktan alkor."rdek, "Ah yaamn yksek eyleri, ne gzeldir onlar. Bak bu sz karnmn acktnaklma getirdi," diye dereden aa, "Vak! vak! vak!" diye yzp gitti.Hava Fiei, "Gitme, gel, gelsene!" diye cyaklad, ama rdek hi kulak asmad. HavaFiei, "Gittiine honut oldum, sz anlamaz bir orta snf kafas var onda," dedi veamurun iine biraz daha batp dehann yalnzln dnmeye dald.Birdenbire ellerinde bir ibrik ve bir demet al rpyla beyaz gmlekli iki ocuk dereboyundan aaya doru kageldi.Hava Fiei "te kurul bu olacak!" diye pek arbal grnmeye alt.ocuklardan biri, "Vay, bak una, ne pis denek! Nereden gelmi buraya acaba?" diyeHava Fiei'ni hendekten kard.Hava Fiei, "NE PS denek mi? Olamaz, NEFS denek, ite byle syledi. Nefisdenek pek gnl okayc. Evet, beni Saray grevlilerinden biri sanyor," diyednd.teki ocuk, "Onu da atee atalm, ibriin kaynamasna yardm olur," dedi.Ve al rpy atp Hava Fiei'ni de en tepesine koyduktan sonra atei yaktlar.Hava Fiei, "te bu ok grkemli!" diye haykrd, "Beni herkes grsn diye gpegndz havaya uuracaklar."ocuklar, "imdi uyuruz, uyannca ibrik kaynam olur," diye ayrn stne uzanp

  • 7/31/2019 Oscar Wilde - Oykuler

    21/58

    gzlerini kapadlar.Hava Fiei pek slakt, doallkla yanmas da epey uzun srd; ama ate ald."te gidiyorum!" diye haykrp dimdik ve sert durdu; "Biliyorum, yldzlardan dahayukar, aydan daha yukar, gneten daha yukar gideceim. yle yukar gideceimki..."Fzz! Fzz! Fzz! dosdoru havaya frlad.

    "Nefiis!" diye bard. "Ben byle sonsuza dek gideceim! Ne baar!"Ama onu hi kimse grmedi."imdi patlayacam!" diye bard, "Btn dnyay atee verip yle bir grltkoparacam ki, hi kimse btn bir yl baka bir eyden sz edemeyecek." Vegerekten de patlad. Barut, "Bum! Bum! Bum!" dedi; buna hi kuku yok.

    Ama bunu hi kimse duymad; o iki ocuk bile... nk pek derin uykudaydlar. Ondankala kala bir denek kalmt. O da hendein kysnda gezmeye km bir kaznsrtna dt.Kaz, "Aman Tanrm! Yamur yerine gkten denek yayor!" diye avaz avaz haykrarakkendini suyun iine att.Hava Fiei, "Byk bir coku uyandracam biliyordum," diye geni bir soluk ald vesnd.

    GEN KRAL

    Ta giyme treni iin kararlatrlan gnn gecesi, Gen Kral ssl odasnda yalnzoturuyordu. Btn saray ileri gelenleri, zamann tren greneklerine gre yerlere dekeilerek iznini isteyip saray grg kurallar profesrnden son bir ders almak zeresarayn byk sofasna ekilmilerdi; ilerinde kimilerinin pek doal davranlar vardki, bir saraylda byle bir davrann pek kt bir eksik sayldn sylememe bilegerek yoktur.ocuk -evet on alt yanda olduu iin daha ocuk saylrd- yalnz kaldna hizlmeden, derin bir soluk alarak kendisini ilemeli yatann yumuak yastklarstne srt st atm, tpk bir koru eytan [faun] ya da avc tuzana yeni dmgen bir hayvan gibi gzleri dnm, az bir kar ak yatyordu.Kendisini byten, o babas sand yoksul kei obannn srs peinde kolu, bacaplak, elinde kaval, srtp dururken, hemen hemen raslantyla onu bulanlar da zatenavclard. Eski kraln, kendi dzeyinden ok aa bir yabancyla gizlice evlenen birtanecik kzndan domu bir ocuktu. Bu adam iin kimileri, ald lavtannbyleyici ezgileriyle gen prensesin gnln alm biri olduunu sylerken;bakalar da prensesten ok, pek ok iltifat grd halde, birdenbire byk kilisedekiiini yzst brakp kentte sr olan Riminili bir ressamdan sz ederlerdi. ocuk dahabir haftalkm; annesi uyurken koynundan alp kente atla bir gnlk yolda, ormannbir bucanda oluksuz ocuksuz oturan, basbaya yoksul bir kylyle karsnabrakmlar; onu dnyaya getiren o ak pak kz da uykudan uyandktan bir saat sonra,hekimbann syledii gibi, ya zntnn ya da vebann, ama kimilerine gre birkadeh arapta ezilmi hemen etkileyen bir talyan zehirinin kurban olmu. Eerinin

    hrgc zerinde ocuu gtren uak yorgun atndan eilip kei obannn erdenpten kapsn alarken, prensesin cesedi de, kent kaplarnn dnda, braklm birkilisenin avlusunda, sylentiye gre iinde baka bir cesedin, dml bir iple elleriarkasna bal, gs kpkrmz yaralarla delik deik, olaanst gzel, yabanc birdelikanlnn uzatlm olduu ak bir mezara indirilmimi.te halkn aznda dolaan fsltlarn en hafifi byleydi. Yal Kral lm deinde, belki bykgnahnn vicdan azabyla, belki de yalnzca kralln kendi soyundan gitmemesini istedii iin,ocuu artp tahtn varisi olduunu meclis nnde onaylam.Yaamn byle derinden etkilemesi kanlmaz olan gzellie kar gsterdii artc

  • 7/31/2019 Oscar Wilde - Oykuler

    22/58

    esrime belirtileri de, belki de bu hakkn kendisine tannd ilk anda ortaya kmt.Kendisine ayrlan dairedeki odalara girerken peinden gelenler, kendisi iin hazrlananzarif giysiyi, deerli mcevherleri grnce dudaklarndan taan sevin sesleriyle,yabanl bir nee iinde, kaba saba deri gmleini, koyun postundan yamsnstnden nasl attn anlata anlata bitirememilerdi. Zaman zaman ormanyaamnn gzel zgrln arar, her gnn byk bir blmn dolduran skc

    saray trenlerine hep iin iin bozulurmu. Ama artk tmyle kendi buyruundagrd, adna Joyeuse dedikleri bu saray, sanki keyfi iin yeni denmi, yepyeni birdnya gibi geldiinden; divan tartmalaryla sunum odasndan kurtulur kurtulmaz,yaldzl tun aslanl, parlak somaki basamakl koca merdivenlerden aa koar,gzellikte acy uyuturacak bir ila, sanki hastalktan kurtarc bir ila arayan biri gibi,oda oda, aralk aralk dolarm.Kendi dediince, bu keif gezintilerinde -dorusu bunlar onun iin olaanst birdnyada gerek gezilermi de- etekleri dalga dalga uuan harmaniyeli, kvrm kvrmparlak kurdeleli, sarn, solgun saray iolanlarnn da arkasndan gelmesini ister;ama ounlukla sanat gizlerinin en iyi ssz yerlerde renilebileceini, gzelliin detpk akl gibi tek bana kalmaktan holandn nerdeyse doast bir olay gibi anibir igdyle duyumsayp, yalnz kalmak istermi.Bu dnemiyle ilgili pek ok yk anlatlrd. Kentliler, adna parlak bir sylev vermek zeregelen bir belediye bakannn, onu, birtakm yeni tanrlara tapnmay betimleyen,Venedik'ten henz getirilmi byk bir resmin nnde tam bir tapnmayla dizkerken grverdiini sylerlerdi. Baka bir sefer saatlerce ortadan yitmi, uzun biraramadan sonra sarayn yldz semti burlarndan birinde, kk bir odada esrimeiinde bir insan gibi, stne Adonis'in ehresi kazlm bir Yunan mcevherine dalmbir durumda bulunmutu. Bir kez de ta kpr kurulurken bulunup stnde Hadrian'nBithynial klesinin ad bulunan antika bir yontunun mermer alnna scak dudaklarndedirirken grlm. Endimion'un gm bir resmi stnde ay nn izini aramakiin tam bir gece geirmi diye yk srer gider.Belki de zerinde, btn az grlr ve deerli eylerin byleyen bir etkisi varm; bunlarelde etmek zlemiyle tccarlar drt bir yne gndermi; kimini kehribar peinden,kuzey denizlerinin kaba saba balklaryla kaynamaya; kimini ancak firavunlarnmezarlarnda bulunduu sylenen tlsml, artc yeil firuzeyi aramak zere Msr'a;kimini ipek seccadeleriyle nakl anaklar iin ran'a; daha bakalarn da brmck,renkli fildii, aytalar, yeim bilezikler, sandal aac, mavi mine ve halis ynden alalmak zere Hindistan'a yollamt.

    Ama onu en ok uratran ey, ta giyme gnnde giyecei giysiler; srma ilemelikuamla yakut kakmal tac, bir de sra sra, halka halka incili asasyd. Dorusu bugece grkemli yatanda srt st yatt yerden geni ocakta yanp yanp kl olanam ktne dalm bakarken ite, bunu dnyordu. Zamann en nlressamlarnn elinden kan taslaklar aylarca nce kendisine sunulmu, o dasanatlarn gece gndz urap tpksn yapmalarn, bir yandan da yaptlarnauygun mcevherler bulmak iin btn dnyay aramalarn buyurmutu. Bir dlemevreninde kendisini gzel bir kral olarak, kralln da byk kilisenin yksekmahfilinde grrken, koyu renk gzlerini parl parl parlatan bir glmseme ocukdudaklarnda tutuup titriyordu.Biraz sonra yerinden kalkt, ocan oymal saana dayanarak solgun kl odaya bakt.

    Duvarlar gzelliin utkusunu gsteren deerli dokumalarla kaplyd. Krmz ve lacivertakikle bezenmi byk bir konsol bir keyi dolduruyor, pencerenin tam karsndalake panolar pskrtme ve kakma altn kapl, grlmemi bir biimde ilenmi birhcre stnde Venedik camndan zarif kadehlerle koyu damarl mhresenkten birkse duruyordu. Yatan ipekli rtsnde, uykunun yorgun ellerinden dklm gibisolgun hahalar ilenmiti; oymal tavann uuk gm zerinde de beyaz kpklergibi demet demet iri devekuu tyleri sarkan kadife ask, oluklu uzun fildii srklaradayanmt. Yeil tuntan bir nergis glerek bann stnde cilal bir ayna tutuyordu.Masa stnde cebelikum tandan yayvan bir anak vard.

  • 7/31/2019 Oscar Wilde - Oykuler

    23/58

    Darda glgeli evlerin stnde bulank bir kabarck gibi beliren kilisenin koskocakubbesini, rmak boyundaki sisli setin stnde de aa yukar dolaan yorgunnbetileri grd. Uzaklarda, bir yemi bahesinde blbl tyordu. Ak penceredenhafif bir yasemin kokusu geldi; alnndaki kumral kakllerini arkaya atp eline bir lavtaald, parmaklarn tellerin zerinde gezdirdi. Arlaan gz kapaklar kapanmayabalad; stne tuhaf bir bitkinlik kt; gzel eylerin bysn ya da gizini o

    zamana dek hi byle gl ve bu denli iten bir zevkle duymamt.Saat kulesinden gece yars duyulurken zile dokundu. olanlar da gelip ellerineglsuyu serpe serpe yastnn stne iekler serdiler, onu soydular. Birka dakikasonra odadan kmlard, uykuya dald.Uykusunda bir de d grd. D yleydi:Kendisini uzun, alak bir at altnda, birok tezghtan kan takrtlar, uultular arasndagrr gibi oldu. Solgun gn demir parmaklkl pencerelerden szlp ona kasalarzerine eilmi dokumaclarn clz yzlerini gsterdi. Solgun, hasta yzl ocuklar,koca koca gergi tahtalarnn stnde iki bklm ylmlar; mekikler erilerinarasnda iledike ar tirizleri kaldryorlar, mekikler durduka da tirizleri brakpiplikleri pekitiyorlard. Yzleri ktlktan ufalm, iskelet gibi elleri sallanp titriyordu.Gzleri alktan bym birka kadn, bir masann banda diki dikiyordu. Ortalktaok kt bir koku vard; hava pis ve ard, duvarlardan nem damlayp szyordu.Gen Kral dokumaclardan birine yaklat, yannda durup onu seyretti.Dokumac da ona dik dik bakp, "Neden beni seyrediyorsun? Yoksa bizim efendininyollad casus musun?" dedi.Gen Kral, "Efendin kim?" diye sordu.Dokumac, "Efendimiz..." diye ac ac haykrd, "...tpk benim gibi bir adam. Evet,aramzda yalnzca u fark var: O, pek gzel giysiler giyer, ben paavralarla gezerim.Benim alktan canm karken, o ok yemekten bir parack olsun ac duymaz."Gen Kral, "lke zgr, sen de hi kimsenin tutsa deilsin," dedi.Dokumac, "Savata gller zayflar tutsak eder, barta da zenginler yoksullar.Yaamak iin almamz gerek; ama onlar bize yle az gndelik veriyorlar ki,lyoruz. Btn gn onlarn uruna yoruluruz, onlar ekmecelerine altnlar istif eder,ocuklarmz zamansz solup gider, sevdiklerimizin yzleri ypranr, ker. Biz zmineriz, arab bakalar ier. Ekini biz ekeriz, gene sofralarmz tamtakr kalr. Bizimde zincirlerimiz vardr ama hi kimse grmez. Tutsaz, ama gene de herkes bizezgrsn der."Kral, "Herkes byle mi?" diye sordu.Dokumac, "Genler, yallar, erkekler gibi kadnlar, kck ocuklar da, yllarnhmna urayanlar da, herkes, herkes byledir. Tccar bizi ezer, biz de umarsz,istediklerini veririz. Papaz at srtnda gidip tespih eke eke Tevrat okur, kimse bizealdrmaz. Gnesiz geitlerimizden yoksulluk a gzleriyle srne srne geer,gnah da batan km suratyla peine taklp gider. Sabahlar, gzmz dknlkaar, geceleri utan aramzda yaar. yi de, bunlardan sana ne? Sen bizden deilsin.Senin yzn ok mutlu," diye kalarn atarak dnp mekii tezgha att. Gen Kralmasuraya sarl altn srmay grd.stne byk bir dehet kt; "Bu dokuduun kimin giysisi?" diye sordu."Gen Kral'n ta giyme giysisi. Sana ne oluyor?"Gen Kral haykra haykra uyand. Oh, kendi odasndayd; pencereden de kapkaranlkhavann ortasndan sarkan bal rengi ay grd.Yeniden uykuya dalp d grd; d yleydi:Kendisini yzlerce tutsan krek ektii bir kalyonun gvertesinde grr gibi oldu.Kalyonun sahibi de yanbanda bir halnn stne oturmutu. Abanoz kadar karayd;sar da krmz ipektendi. Kulaklarnn memesine iri, gm kpeler takmt, elindede fildiinden bir tart tutuyordu.Tutsaklar rplakt, bellerinde yalnzca lime lime birer petamal vard. Her biriyanndakine zincirle balyd. Kzgn gne zerlerine prl prl vuruyor, zincirler degeitlerden aa yukar koup kay krbalarn savuruyordu. Onlar da gsz

  • 7/31/2019 Oscar Wilde - Oykuler

    24/58

    kollarn uzatp suyun iindeki ar krekleri ekiyor; kreklerin palasndan tuzluserpintiler uup sekiyordu.Sonunda, kk bir koya varp iskandile baladlar. Kydan hafif bir rzgr esti, gverteyive byk Latin yelkenini ince kzl bir toza brd. Yaban eeklerine binmi Araportaya kp stlerine mzrak yadrd. Kalyonun sahibi eline boyal bir yay alpilerinden birini grtlandan vurdu. Arap btn arlyla kpkl dalgalarn iine

    yuvarland, arkadalar da drtnala kat. Sar cara brnm bir kadn devesininstnden cesede baka baka, onlar ar ar izledi.Demir atp yelkenleri mayna eder etmez, zenciler ambara girip kurun arlklar baluzun bir ip merdiven getirdiler. Kalyonun sahibi merdivenin ularn iki demir babayasmsk balayarak aa att. O zaman zincirler tutsaklarn en gencini yakaladlar,prangalarn zdler, burun delikleriyle kulaklarn balmumuyla tkayp beline bykbir ta baladlar. Tutsak yorgun argn merdivenden aa szld, denizin iinde yitti.Batt yerden birka su kabarc ykseldi. teki tutsaklardan kimileri, yandanbakyorlard. Kalyonun pruvasnda bir kpekbal rtkan oturmu, durmadan davulalyordu.Biraz sonra dalg sudan soluya soluya sa elinde bir inciyle kt, merdivene sarld.Zenciler inciyi kapp onu geri kaktlar. Tutsaklar kreklerin stnde uykuyadalmlard.Bir daha, bir daha kt; her knda gzel bir inci getirdi. Kalyonun sahibi hepsini tartpyeil deriden bir torba iine koydu.Gen Kral konumaya alt, ama dili damana yapm gibiydi, dudaklarnkmldatamad. Zenciler anan edip bir dizi parlak boncuk iin kavgaya tututular. kiturna teknenin evresinde frl frl dnyordu.Derken dalg son kez kt, getirdii inci Hrmz'n btn incilerinden gzeldi. Btnay biimindeydi, rengi seher yldzndan akt. Ama tutsan yznde tuhaf birsolgunluk vard; gverteye ylrken kulaklaryla burun deliklerinden kanlar fkrd,biraz titredi, sonra donakald. Zenciler omuzlarn silkip cesedini kpeteden aafrlattlar. Kalyonun sahibi kahkahayla gld. Uzanp inciyi ald, onu grnce ppbana koydu, secdeye vard. "Gen Kral'n asasna uygun!" dedi ve zencilere demiralmalarn iaret etti.Gen Kral bunu duyunca sesi kt kadar haykrd ve uyand. Pencereden tan yeriniuzun kuruni elleriyle solan yldzlara sarlrken grd.Gene uykuya dald, d grd; d yleydi:Kendisini acayip yemiler, gzel zehirli iekler sarkan kuytu bir ormanda dolayorgrd. Geerken yanndan karaylanlar slk alyor, parlak tyl papaanlar haykrahaykra daldan daha uuyordu. Scak amurda koskoca su kaplumbaalar yatmuyuyordu. Aalar ebeklerle, papaanlarla doluydu.Gitti, gitti, ta ormann ucuna varncaya dek gitti. Orada kuru bir rman yatandakorkun bir insan kalabalnn diditiini grd. Kayann zerinde karncalar gibikaynayorlard. Toprakta derin ukurlar kazp iine giriyorlard. Kimileri, kayalar kocakoca balyozlarla paralyor; kimileri de kumlarn iinde drt ayak abalyordu. Frenkincirlerini kklerinden koparyor, kzl iekleri iniyor; birbirlerine seslenipdidiniyorlard. Hi kimse bo durmuyordu.Maarann karanlnda lmle Agzllk onlar seyrediyordu. lm, "Yoruldum,haydi te birini ver de gideyim," dedi.

    Ama Agzllk ban kaldrd ve "Onlar benim uaklarm" diye yant verdi.lm sordu: "Elinde ne var?"

    Agzllk yant verdi: " ekin tanesi; bundan sana ne?"lm, "Birini bana ver de baheme dikeyim, yalnzca bir tanesini ver gideyim," diye bard.

    Agzllk, "Sana hibirey vermem," diye ellerini kuamnn kat yerleri arasna saklad.lm de glp bir kase ald, bir su birikintisine daldrd, kaseden stma kt, kocakalabaln iine girdi. te birini krp geirdi. Peinden souk bir sis brd,evresinden su ylanlar yrd.

    Agzllk de adamlarndan te birinin krldn grnce gsn dvp alad.

  • 7/31/2019 Oscar Wilde - Oykuler

    25/58

    Kupkuru ksr gsn dvp bar bara alad, "Adamlarmn te birine kydn,defol oradan," diye bard; "Tataristan dalarnda sava var, iki tarafn kral da seniaryor. Afganllar kara kz kurban etmiler, savaa gidiyorlar; kalkanlarn stnekarglaryla vurmular, demir tolgalarn da balarna geirmiler. Benim derem seninnene gerek? Ne iin durup kalacaksn? Haydi defol, bir daha da buraya gelme."lm, "Yoo," dedi; "Sen bana ekininden bir tane vermeden urdan uraya gitmem."

    Fakat Agzllk elini smsk kapayp dilerini gcrdatt. "Sana hibir ey vermem," diyehomurdand.lm de gld, kara bir ta alp ormann iine doru frlatt; yabanl baldran ynarasndan alev fistanl Humma kt. Kalabaln iine dald, nne gelene sald. Herdokunduu adam ld. Bast yerlerde otlar sararp soldu, o yrd.

    Agzllk tir tir titredi, bana kl serpti, "Kyc!" diye bard, "Kyc! Hindistan'n surevrili kentlerinde ktlk var, Semerkand'n su hazneleri tamtakr olmu; Msr'n surevrili kentlerinde de ktlk var; ln btn ekirgeleri dolmu. Nil gene kylarndantamam, Rahipler zis'le Oziris'i lenlemi. Defol, seni arayanlara bak; adamlarmbana brak!"lm, "Yo!" dedi, "Sen bana bir ekin tanesi verinceye kadar gitmem."

    Agzllk, "Sana hibirey vermem," dedi.lm gene gld, parmaklarn azna sokup slk ald. Havadan ua ua bir kadn geldi.Alnnda Veba yazlyd, evresinde de iskeletleri km akbabalar uuuyordu.Kanatlaryla koya kapladlar. Hi kimse sa kalmad.

    Agzllk lk atarak ormandan kat. lm de kzl atna atlayp drtnala uzaklat.Atnn komas rzgrdan hzlyd.Koyan dibindeki amurlardan ejderlerle pullu derili korkun canavarlar kt. akallarkumun zerinde zplayarak burunlaryla havay koklaya koklaya geldiler.Gen Kral alayarak "Bu adamlar kimdi?" Ne aryorlard?" diye sordu.

    Arkasnda duran biri yant verdi: "Bir kraln tacna yakut aryorlard."Gen Kral rperdi, geri dnnce elinde gm bir ayna tutan, hac klnda bir adamgrd.Yznn rengi utu, sordu: "Ne Kral?"Hac yant verdi: "Bu aynaya bak, grrsn."

    Aynaya bakp da kendi yzn grnce sesi kt kadar haykra haykra uyand.Gne odaya parl parl dklyor, bahesinin en aalarnda kular tyordu.Saray bayazmanyla devletin yksek grevlileri gelip ululamalarn sundular.olanlar da srmal kuamn getirip tacyla asasn karsna koydular.Gen Kral bakt. ok gzel eylerdi. Bunlar o ana dek grd eylerin hepsindengzeldi. Ama dlerini anmsad. olanlarna, "Kaldrn bunlar; giymeyeceim!"dedi.Grevlilerard. Kimileri de gld, nk aka ediyor sanmlard.

    Ama Kral cidd bir sesle bir daha syledi, "Kaldrn unlar, gzm grmesin. Varsn tagiyme gnm olsun, giymeyeceim. nk bu kuam zn tezghnda, acnn akelleriyle dokundu. Yakutun yreinde kan var; incinin iinde de lm!" deyip dn de anlatt.Grevliler bunu duyunca birbirlerine bakp, "Kesinlikle akln kard; nk d dtr,dlem de dlem. Bunlar insann bel balayaca gerek eyler deildir. Bizim iindidinen insanlarn yaamndan bize ne? nsan ekinciyi grnceye dek ekmekyemeyecek; bacyla grmeden arap imeyecek mi?" diye fsldadlar.Derken Saray Bayazman Gen Kral'a gelip, "Efendimiz, yalvarrm, bu karadncelerinizi brakn. u gzel giysiyi kutsal bedeninize giyin, bu tac banza takn.Kral klna girmezseniz, halk sizin kral olduunuzu nerden bilsin?" dedi.Gen Kral onun yzne bakt, "Sahi mi? Eer kral kuamm olmazsa benim kralolduumu bilemezler mi?" diye sordu.Bayazman, "Bilemezler efendimiz," diye haykrd."Ben kral davranl insanlar var sanyordum, ama, belki senin dediin gibidir. Ama genede kuamm giymeyeceim; bu tac da giyecek deilim. Ben bu saraya nasl

  • 7/31/2019 Oscar Wilde - Oykuler

    26/58

    geldimse yle karm," dedi.Hepsinin ekilmesini buyurdu; yalnzca bir kiiyi, arkada diye kendisinden bir ya kkbir ocuu, bir iolann alkoydu. Hizmetinde yalnzca onu brakt; duru sudaykandktan sonra byk, boyal bir sandk at; da eteinde kei obannn tylkeilerine bakarken giydii deri gmlekle kaba saba koyun postu yamsn kard;bunlar giydi; eline de hantal oban sopasn ald.

    Kk iolan iri mavi gzlerini ap glmseyerek, "Efendimiz, kuamnla asangrdm ama tacn nerede?" dedi.Gen Kral da balkondan yukar sarlm yabanl dikenden bir srgn koparp bkt, birhalka yapp kendi bana takt."Benim tacm bu olacak" yantn verdi.Bu klkta odasndan kp sarayllarn bulunduu byk sofaya geti.Sarayllar elendi; kimileri de seslenip, "Efendimiz, halk krallarn bekliyor. Siz onlaradilenci gsteriyorsunuz," dediler. tekiler fkeliydi; "lkemizin yz karas oldu, bizimbamza gemeye uygun deil!" dediler. Onlara yant bile vermeden geip parlaksomaki merdivenlerden indi; tun kaplardan kt, atna binip kiliseye doru srd.Kk iolan da yannda kouyordu.Halk glp, "Kral delisi olacak; ata binmi geliyor!" diye alay etti.Dizginleri ekip, "Bilemediniz, ben Kralm" diye dn anlatt.

    Kalabaln iinden biri kt, ac ac yanp yakld, "Efendim, zenginlerin

    savurganlndan yoksullara can geldiini bilmiyor musunuz? Sizin debdebenizle bizbesleniriz. Sizin keyfinizden bize ekmek kar. Zorlu bir efendi hesabna didinmek acey, ama didinecek efendisi olmamak daha ac; karnmz kargalar m doyuruyorsanyorsunuz? Btn bunlar iin elinde bir umar var m? Mteriye 'bu kadaraalacaksn'; satcya 'u kadara satacaksn,' diyebilir misiniz? Hi ummam. Bunun iinsaraynza gidin de gzel eflatun giysinizi giyin. Bizden, bizim aclarmzdan size ne?"Gen Kral, "Varsllarla yoksullar karde, deil mi?" diye sordu.

    Adam, "yle," dedi, "Varsl kardein adna da Kabil derler."Gen Kral'n gzleri doldu, halkn mrlts arasnda atn srd. Kk i olan korkupkat.Kilisenin byk kapsna varnca, askerler mzraklarn ileri uzatp "Burada ne aryorsun?Buraya kraldan baka kimse giremez," dediler.Yz fkeyle kzard; "Kral benim" diye mzraklar itip ieri girdi.Yal Piskopos, onu kei oban klnda grnce merakla tahtndan kalkpkarlamaya gitti, 'Olum, bu kral kl m? Bana hangi tac giydireyim? Eline neasas vereyim? Bu senin iin sevin gn olmal, utan gn deil," dedi.Gen Kral, "Yasn bitiini sevin giyer mi?" deyip grd d de anlatt.Piskopos dleri duyunca kalarn atp, "Olum," dedi, "Ben yalym, mrmnkndaym. Bu koca dnyada pek ok ktlk olduunu biliyorum. Pek gzlhaydutlar dalardan iniyor, ocuklar karp Berberilere satyor. Aslanlar kervanlarnyolunda bekleip develerin stne atyor. Koyaktaki ekini yaban domuzu yok ediyor,yamataki balar da tilkiler kemiriyor. Korsanlar kylar talan ediyor, balklarngemilerini yakp ellerinden alarn alyor. Tuzlu bataklklarda czamllar barnr. Kamitinden evleri vardr. Yanlarna kimse yaklamaz. Kentlerde dilenciler dolar,yiyeceklerini kpeklerle paylar. Sen bunlarn nne geebilir misin? Czamlyyatana, dilenciyi sofrana alabilir misin? Aslan rican dinler, yaban domuzubuyruunu tutar m? Dknl yaratan senden akll deil mi? te bunun iintuttuun yolu kutsamyorum. Atna binip saraya dn, neeni taknp krala uygungiysini giyin kuan da, bana altn ta giydireyim; eline de incili asa vereyim.Dlerine gelince, artk onlar dnme; dnyann yk bir adamn tayamayacadenli byk, znts de bir yrein dayanamayaca denli ardr."Gen Kral, "Bunu bu yapda sylyorsun, ha?" diye Piskopos'u brakp mahfile kt,sa'nn yontusu nnde durdu.Sanda, solunda son derece gzel altn kaplar, sar arap dolu tasla kutsal ya dolusrahi vard. sa'nn yontucuu nnde dize geldi; mcevherli mihrabn yannda

  • 7/31/2019 Oscar Wilde - Oykuler

    27/58

  • 7/31/2019 Oscar Wilde - Oykuler

    28/58

    yelpazesi incili pembeliydi. Kk szgn yznn evresinde soluk altndan bir aylagibi kalkk duran salarnn arasnda da gzel beyaz bir gl vard.Sarayn bir penceresinden umutsuz zntlerin Kral onlar seyretti. Arkasnda nefretettii kardei Don Pedro d'Arragon duruyor; yannda gnahlarn karan, Granada'nnba engizisyoncusu oturuyordu. Kral her zamankinden de umutsuzdu, nkevresinde toplanan saray grevlilerine, Infanta'nn ocuka bir ciddilikle selam

    veriine ya da peini hi brakmayan sevimsiz Albuquerque desine yelpaze altndanglne bakarken, daha pek ksa bir zaman nce (kendisine yle gelirdi) Franszlkesinden gelip spanyol saraynn gaml gsterii iinde, badem ieklerinin yemibahelerinde iki kezcik aln gremeden; imdi otlara boulmu duran sarayavlusunun ortasndaki yal, budakl incirden ikinci yln meyvelerini deremeden solup,kznn doumundan alt ay sonra len gen kralieyi dnd. Ona kar sevgisi ylebykt ki, mezarn bile onu gzlerinden gizlemesine dayanamad. Vcudunu Maripli(*) bir hekime mumyalattrm, onun byclk sulamasyla kutsal makamlarninsafna kalm yaamn, bu hizmetine karlk kendisine balamt. Ceset, saraynsiyah mermer kilisesinde on iki yl kadar nce o rzgrl mart havasnda papazlarnasl getirmilerse ylece dokuma rtl altlnn stnde hl yatyordu. Kral, aydabir kez kapkara bir pelerine sarnp elinde snk kl bir fenerle ieri girer, "Mi Reina!Mi Reina" (*) diye seslenerek yannda diz ker, kimi zaman da spanya'da yaamnher alannda egemen olan, bir kraln zntsn bile snrlayan biimselgreneklerini ineyip dayanlmaz bir acyla mcevherli solgun elleri smsk kavrar,buz gibi boyal yz lgn plerle uyandrmaya alrd.Fontainebleau atosunda tpk ilk kez henz kendisi on beinde, o da daha kkyalardayken grd haliyle bugn gene onu gryor gibi oldu. O zaman FransaKralyla btn saray ileri gelenlerinin nnde Papalk Elisi tarafndan resmennianlandktan sonra da sar salarndan bir bukleyle arabasna binerken elini pmeyeuzanan iki kk dudan ansn alp Escurial sarayna dnmt. Sonra iki lke snrstnde, kk Burgos kasabasnda abucak yaplan dn, daha sonra La AtochaKilisesi'ne toplanan yksek tabakann her zamanki treniyle Madrid'e o gsterili girive sonunda, diri diri yklmak zere engizisyonun dnyasal temsilcisi olan kolunailerinde birok ngiliz de bulunan yz kadar gnahkrn teslimiyle olaanstkutlanan auto-da-f ayini birbirini izlemiti.Onu lgnca sevdii kesindi; o srada Yeni Dnya mparatorluunun egemenlii iinngiltere ile savaan lkesini bile bu uurda feda edebileceini sananlar oktu.Gznn nnden ayrlmasna hi dayanamazd; onun yznden lkenin btn ciddilerini unutmutu. Onu elendirmek iin dzenledii zenli trenlerin, o akl ermeyenhastaln artrmaktan baka bir eye yaramadn, akn o kendi kullarna uygungrd korkun krl yznden gremedi. ld zaman, Kral bir sre dnmegcn yitirir gibi oldu. Eer Kralienin Arragon'daki atosunu ziyaretinde kendisinearmaan ettii zehirli eldivenle lmne neden olduu sylenen ve kyclspanya'da bile ayyuka kan kardei Don Pedro'ya Infanta'y teslim etmektenekinmeseydi, kesinlikle tacndan tahtndan el ekip Granada manastrna ekilirdi;aslnda bu manastrn Gnll Ba Rahibi sann da tayordu. Krallk fermanyla btnyurtta ilan edilmi olan yllk genel yasn sonunda bile, bakanlarnn yeni birevlilikten sz etmelerine asla dayanamam; Bohemya imparatoru, bizzat bir kurulgnderip ona yeeni gzel Arides'le evlenmesini nerdiinde, spanya Kral'nn

    zntyle evli bulunduunu, ksr bir gelin olmasna karn nikahlsn gzellieyelediini elilere bildirmiti. Bu yle bir yantt ki mparator'un kkrtmasyla kimitutucu Protestanlarn ynetiminde ayaklanan zengin Felemenk eyaletine mal olmutu.Bugn Infanta set stnde oynarken, batan baa evlilik yaam, byk ate renkli lgnneeleriyle, umulmaz sonunun rkn acsyla geri gelmi gibiydi. Kralienin btntatl titizlii, ayn istemli ba kaldrma huyu, ayn gurur, ayn kvrk gzel az, aradasrada gzlerini pencereye evirdii zaman ya da kk elini koskoca spanyol devletadamlarna uzatp ptrrken ayn olaanst glmseme. -Vrai sourire de France-(*). Ama, ocuklarn keskin kahkahas kulaklarnda nlad, gnein parlak, acmasz

  • 7/31/2019 Oscar Wild