orhan cesur - img.antoloji.com · yaz ortasında akıtıyor buz gibi deryayı gece gündüz akar...

51
Orhan Cesur - şiirler - Yayın Tarihi: 22.12.2018 Yayınlayan: Antoloji.Com Kültür ve Sanat Yayın Hakkı Notu: Bu e-kitapta yer alan şiirlerin tüm yayın hakları şairin kendisine ve / veya yasal temsilcilerine aittir. Şiirlerin kopyalanması gerçek veya elektronik ortamlarda yayınlanması, dağıtılması Türkiye Cumhuriyeti yasaları ve uluslararası yasalarla korunmaktadır ve telif hakları temsilcisinin önceden yazılı iznini gerektirir. Bu doküman, şairin kendisi veya temsil hakkı verdiği kişinin isteği üzerine Antoloji.Com tarafından, şairin veya temsilcisinin beyanları doğrultusunda yayınlanmıştır. Bu dokümanın yayınlanması kullanılması dağıtılması kopyalanması ile ilgili husularda ve şiir içerikleri ile ilgili anlaşmazlıklarda Antoloji.Com hiç bir şekilde sorumlu ve taraf değildir.

Upload: others

Post on 09-May-2020

1 views

Category:

Documents


0 download

TRANSCRIPT

Orhan Cesur- şiirler -

Yayın Tarihi:

22.12.2018

Yayınlayan:

Antoloji.Com Kültür ve Sanat

Yayın Hakkı Notu: Bu e-kitapta yer alan şiirlerin tüm yayın hakları şairin kendisine ve / veya yasal temsilcilerineaittir. Şiirlerin kopyalanması gerçek veya elektronik ortamlarda yayınlanması, dağıtılması Türkiye Cumhuriyetiyasaları ve uluslararası yasalarla korunmaktadır ve telif hakları temsilcisinin önceden yazılı iznini gerektirir. Budoküman, şairin kendisi veya temsil hakkı verdiği kişinin isteği üzerine Antoloji.Com tarafından, şairin veyatemsilcisinin beyanları doğrultusunda yayınlanmıştır. Bu dokümanın yayınlanması kullanılması dağıtılmasıkopyalanması ile ilgili husularda ve şiir içerikleri ile ilgili anlaşmazlıklarda Antoloji.Com hiç bir şekilde sorumlu vetaraf değildir.

www.Antoloji.Com - kültür ve sanat

Ay İli Oldu Dağlar

Bir zamanlar, sen daha çocuktun sanırımböyle değildi, böyle de kalmaz diye kaygılanırım...Şu gördüğün tepelerin, üzerinde yemyeşil pelerinbir sevda muştusu her biri nağmelerin.Kuru dere anlatsın, nasıl çağlayıp aktığınızihayatın göğe minnetle baktığını...Bereketliydi toprak, rahmet bol yağardıkem bakamaz hiçbir felaket, hamisi ağaçlardı.

Sonra, insanlar geldi akın-akınürperdim, bildim kıyamet pek yakınbir taraftan yaktılar, bir taraftan yıktılarbitmez tükenmez diye baktılar...Dağlar koyun oldu insan kasabıdüşünmediler, nasıl veririz hesabı.Çiğdemler, nergisler açmaz oldugöçmen kuşlar bu diyardan geçmez oldubillur akıtan pınarlarımız kurudugüneş gül yüzünü göstermez oldu.Ne çare, ıssız bir ay ili oldu bu dağlargelmez geriye o güzelim, o canım bağlar...

Ankara, (1983-2015)

Orhan Cesur

www.Antoloji.Com - kültür ve sanat

Bozkır

Yaz ortası, bozkır öğlen sıcağındatürlü bitki harman olmuş kucağındauzaklarda biçerler harlıyoren tepede ateşten bir tepsi parlıyorkuş cıvıltısı, börtü böcek sesindensaman kokulu ılık rüzgârın heybesindensaçıldı hatıralar gönül kafesinden...

Acı-acı öten kağnı sesleriboyundurukta dünyayı yüklenmiş bir çift öküzsabırla tüketilen toprak yol uzadıkça uzardamla-damla emek kara tenden sızarsağda solda adam boyunca otlardenizi tasla boşaltmaya çalışır ırgatlarve uzaktan gelen yanık bir ırgat türküsüinsanın yeryüzündeki hazin öyküsü...

“Elâ gözlüm ben bu elden gidersemZülfü perişanım kal melul melulKerem et aklından çıkarma beniAğla gözyaşını sil melul melul”

Zordu o günler, lakin insan kanaatkârdıazla doymasını, hatta mutlu olmasını bilirdiırgatın ömrü karınca misali geçerdimutluluğu tırpan ile orak ile biçerdi

Ya şimdihangi makine yetişir maymunlaşan iştahımızabir Dünya daha olsa dayanmaz tamahkârlığımızatoprak ana sürekli vermekten yorgungübre ile zehirlenmiş, ürünleri solgunkitaplar, öğretmenler nadası kötülerdimakineleşmek iyi, kağnı, karasaban kötülerditüketici diye-diye tüketici olduk hepimizistatistikte tüketmek oldu meziyetimiz

Yüreğimin yüküylesürdüm tepelere ayak atımıyaz sıcağında kavrulan bozkırı dolaştımkuş cıvıltısı, arı vızıltısına karıştıcırcır böceği sessizliğin sesiyle yarıştıbu ses, bu koku, rüzgârın temasındaki büyüninniler eşliğinde dinler gibi tatlı bir öyküyütabiat sofrasında ünsiyete bandımmeğer ne güzelmiş bozkırkendimi gül bahçesinde sandımdikenler çalılar, daha nice otlarhepsi selam verip tanışıklık bildirdilerher biri gülmüş, menekşe, sümbülmüşumursamadan çiğnerdim eskiden, ne yazık!

www.Antoloji.Com - kültür ve sanat

ottu hepsi, yoktu farkı birbiriningeç bildim kıymetini her birinin

Derken, bir pınar ve yanı başında söğütlükyaz ortasında akıtıyor buz gibi deryayıgece gündüz akar muttasılakar, Rahman’ın kaynağına muttasıl.Ne zaman böyle bir pınar görsemcennetten bir rahmet havuzunu avuçlarıma dökentarifsiz bir huzur, minnet duyarımkendimi onun, onu kendi yerime koyarımoracıkta bitivermiş, ötelerden bir ikram sunmaktadırkana-kana içmek, ekmeğime katık etmek isterim onuyanı başında oturmak ve düşünmek enikonu…

Bozkırda bencileyin yalnız bir alıç ağacıgölgesi pınar suyu gibi serinyaşlı, kökleri de hayli derinrüzgâr oynaşır dallarındaher mahlûka yer var kollarındadibinde nice ziyaretçilerin izleri bellibozkırın ortasında kervansaray gibi heybetliselamın ardından başladık hasbıhaleo söyledi ben dinledim, ben söyledim o inlediben dertliyim, o benden dertli

''Zaman her mahluku eskitir böyleister durduğun yerde hep dur benim gibiister koştur ömrünce ey insanoğlu!Kendi bedenini yiyen mahluk misaliömür sermayeni yer tüketirsinnice nimetlerin kıymetinden bihabersinhayatın maksadı nedir bilir misinben niye varım, sen niye, düşünür müsünben sadece bir işaretim, yol göstericiyimhep durduğum yerde dururumhep aynı nameyi mırıldanırhep aynı yönü gösterir dallarımama sen yolcusun, sana durmak yaraşmazyürümen gerekir hedefine varmak içinhedef migök kubbe de bir hoş seda bırakmakya da bir hoş sedaya yanıt vermeksürdürmek böylece, çoğaltmakiyiliği, güzelliği, hoş sedayı çoğaltmakvar git şimdi, bilgelik yolunda tozlandır ayaklarınıve yüreğini ferah tutbu yolun yolcularına pişmanlık yoktur…”

Sivrihisar, Temmuz-2004

www.Antoloji.Com - kültür ve sanat

Orhan Cesur

www.Antoloji.Com - kültür ve sanat

Çoğaltma Tutkusu

(Tekasür Suresi tefsiri)Rahman, Rahim Allah adıyla...

Oyaladı biziçoklukla övünme hastalığıbiriktirme arzusugüç tutkusuta ki kabre kadar…‘Dünya hayatı ayartıcıdırsakın sizi aldatmasın’ dese de Rahman

Yoo, yakında bileceğizüstünlüğün, iyiliğin ölçüsünügerçek değeri ve erdemihayır, hayır kesin bileceğiz…Doğunun ve Batınınşucu ya da bucu olmanınbizi ikame etmeyen namazıniyilik olmadığını…İnfak olduğunu en sevdiğindendarlıkta ve bolluktaahde vefa olduğunusabır olduğunu zor zamanda…Bilseydik kesin olarakgörürdük her halhırsımızın sürüklediği kavurucu ateşi…

Zaten göreceğizişte bu gözümüzle, o günsicilimiz önümüze açılacakküçük büyük ne varsa kayda geçmiş…Ve sorguya çekileceğiztüm nimetlerdencan, canan, bir nefes sıhhatmal mülk ve evlatişte tümünden...

Aman ya Rab!..

Orhan Cesur

www.Antoloji.Com - kültür ve sanat

Dünyam Küçüldü

Birdenbire yaşlandım, asırlar küçüldüUfkum daraldı, dağlarım küçüldüUzun günlerim hatıra olduAtiye uzanan yollarım küçüldü

Gökte ay ve güneşim küçüldüYerde izim, gölgem küçüldüYıldızlara uzanırdı hayallerimİdrakine vardıkça aklım küçüldü

Kapandıkça kapılar gönlüm küçüldüKarardıkça ufuklar bahtım küçüldüRahmet yağmurlarıyla ıslanamadanDağlarımda kabaran bulutlarım küçüldü

Ne murada vardım, ne muradım aldımNe kemali gördüm, ne kemale erdimGönlüm mazide, takılıp kaldımŞimdide yaşamaya azmim küçüldü

Nisan-2003

Orhan Cesur

www.Antoloji.Com - kültür ve sanat

Dünyam Seninle Güzel (ağaç)

Şehrim şehre benzemezköyüm köy değil sensiznakıstır her tahayyülhangi tablo tamam sensiz.

Baharda yazda güzelsingüzde ayrı güzelbağım bahçem seninlekışta ayrı güzel.

Mevsim mevsim hallerinyemişlerin ballarıngöğe uzanır dallarıngöğüm dallarınla güzel.

Uçurumu yüksek bakarderesi kıvrımlı akaryeşili ufka kadarvadim yeşilinle güzel.

Evim barkım sensinkapım penceremsinseninle okur yazarımyazınım seninle güzel.

Kurda kuşa diyarsınana gibi yarsınşendir dallarında kuşlarkuşlarım dallarında güzel.

Işıldar yıldız yıldızyapraklarında musikidurur gölgende zamanzamanım gölgende güzel.

Nerede olsam ey güzelararım daim gölgeniçekilip gitmeyesin amandünyam seninle güzel.

Ağustos, 2018

Orhan Cesur

www.Antoloji.Com - kültür ve sanat

Emanet

Ne dağ bekletir emanetine bir ağaç, ne bir otçabalar gücü yettiğincelakin bir tek sen, ey insanbir tek senbu kadar lakaytbu kadar cüretkarsorumluluk şuurun pek eksikgözünü nasıl korkutmazdağ kadar yük

Temmuz 2018

Orhan Cesur

www.Antoloji.Com - kültür ve sanat

Eski Bir Şehirle Hasbıhal

Dolaştım sokaklarında kadim şehrinsanki bir zaman yolcusuyumısındık birbirimize, hiç yabancılık çekmedikbu yollar, bu taşlar, asırlık ağaçlarah çekip inledi harabe yapılar...

Yol dedi:Niceleri geçti üstümden senin gibihayalleri vardı, uzun mu uzun benim gibidere tepe düz gittilerbir arpa boyu yol gittilervardılar varmayı unuttukları bir hanayiyemediler içemediler kana-kanadüştüler bir metrelik derinekaldırıp peçelerini baksan yüzlerineabide gibi bedenleri viran görürsünburnu bulutu çizenler çoktu aralarındayürürken bana yakın olanları vardı elbette…

Sonra ulu çınar sözü aldı:Pek az insan gördüm asırlık ömrümdeemanet şuuru dağlar kadar.............

Bir viran yapı söze karıştı:Gel gör şimdi şu halleridoğmamışın katili kana bulanmış ellerimerhem olmaz bir yaraya, taşlaşmış gönüllerimağrur görkemine bakıp da aldanmabencileyin virane olmuş şu insanlığın halleri…

Yolum eski bir kabristana düştü birdentitredi yüreğim çıkacakmış gibi ten kafesindennice hayalleri gördüm, nice ümitlerihepsi sönüp gitmişti çoktanbir dikili taş bütün alametleri...

Ne söylesem kıymetsiz en ibretlisindenne yazık insanoğlu ders almıyor mazisinden…

Eylül-2000

Orhan Cesur

www.Antoloji.Com - kültür ve sanat

Ey Dost!

Gel sen ey dostnicedir ararım yakınlığınıne halden anlayanım varne ortak kederimevarlık iddiasında meğerbu hayat çekilesi değilyaşamak ağır yükbir omuzda taşınası değil

İnsanlık, heyhat neredene akleden bir kalpne titreyen bir yürekzihinlerde anarşibölücülük hane-hanenasıl diyelim ki buna milletçözülmüş tane tane...Densizlik özgüvensorumsuzluk hürriyetaymazlık ki, bütün ufku tutmuşnesil sosyal medyaya emanetebeveyn vazifesini unutmuş

Gel sen ey dostmezhebini, cemaatinifırkanı bırak da gelne şuyuz ne buyuzbırakalım kula kulluğusadece Allah’ın kuluyuz

Orhan Cesur

www.Antoloji.Com - kültür ve sanat

Ey İnsan!

Ne hazin bir hikayesin sennisyandan mısın ünsiyetten miikisi iki burç sende, iki kutupiyiye mi çeker, kötüye miiyilik bir elinde kötülük diğerindebir parça yaratıcılık payendekibrin bundan mı

İlk günahının sebebi neiblis’in peşindenihtirasların mı sürükledinisyanın mı gafil avladıTanrı buyruğuna rağmenNuh’un gemisine binmedinneden

Sıradan mı bir kimse dönüp de bakmadınhakikate karşı hep mitolojiyi yücelttingemisiz Nuh, âsâsız Musa istemedinsadakatinden çok Yusuf’un hikâyesini sevdinMuhammed’i de ancak miraç ile yücelttinbedel ödemedin, kıymeti vaktinde bilmedinİbrahim’i ateşte, İsa’yı çarmıhta sevdinsevginde öldürdü nefretin de

Emaneti mülküne saydıntüketmek felsefen, israf âdetin olduıslah olmadın, dinlemedin Salih’in nasihatinidizlerinden çökerttin Allah’ın devesinişehvetin dibini buldun Lut Gölü’ndekibrin Firavunlar, Nemrutlar doğurduihtirasların kana boğdu Mezepotamya’yıcürmün küçük, ateşin kavurdu Dünya’yı

Adanmayı bilmedinsevmedin iyiliğe adananlarıne sustun Meryem’cene konuştun Zekeriya gibiolmadı şahitliğin Hak namınaşükürsüzce yaşadınyaşadın, yaşamın hilafına

İyiliğe yüzün soğukkötülüğe tutkulusungeçici hazlara vurgunbaki olana dönüp bakmazsınaceleden mi yaratıldınpeşin olana düşkünsün

Ne iman tanırsın ne fermanbuldun mu bir düşkün vermezsin amantemayül dinin, menfaat gözde mezhebin

www.Antoloji.Com - kültür ve sanat

hakka batılı katmak bütün marifetinçoğu kez bir zavallısın sadecehastanelerde çaresizliğini görürümmeyhanelerde fütursuzluğunutevhidi haykırırsın minarelerdentürbelerde şirk batağında olduğun haldecismine sığmaz emellerinacziyetin içler acısı

Ey insan!Ne hazin bir hikayesin sen!..

Ankara, 2016

Orhan Cesur

www.Antoloji.Com - kültür ve sanat

Ey Örtüsüne Bürünen!

(Müzzemmil Suresi Tefsiri)Rahman, Rahim Allah adıyla...

Ey örtüsüne bürünen!Ey hüznünü örtü yapan!Ey ağır bir yükü yüklenmiş olan!Ey yüreğinde volkan kaynayan!Ey şahit olan!Kalk!.. Geceleri kalkgündüzün hengamesinden uzakgecenin sükûnetine sığıngündüzün yükünü gece üzerinden atgündüzlerde pörsüyen ruhunu geceleri parlatgece sözün vaktidirtefekkürün, tedebbürün vaktidir…

Gecenin yarısınıveya biraz eksiğiniveya biraz fazlasınıgücünün yettiği kadarınıderin tefekküre ayır.Kur’an oku, yavaş yavaş okusindire sindire, yedire yedire…Hazırlan, daha ağır bir söz içinyeni Kur’an’lar için...Sadece rabbine yönelbütün cazibeleri terk ederekDoğunun ve Batının rabbinebütün yönlerin rabbine…Dini yalnız ona has kılisminin yanına isim koymaonu parçalayıp ayırmayanlış terkiplerle birlemeonu Kur’an’la tanı, Kur’an’la isimlendirişlerini ona bırak ve yalnız onu vekil tut…

Hakkı gizleyenlere sabretsözlerine aldırmayanlarından güzelce ayrıl…Ona bırak yalancıları ve zevk sahiplerinibukağı vurulmuş olarak cehennem ağırlayacakve taamlar, zevklerine uygun olacak(!..)Ogün yer görülmedik bir sarsıntı ile sarsılacakdağlar kum yığını gibi kayacakve gökler çalkalanacakyeni bir arz ve yeni bir gök içinogün, Allah’ın vaadi yerine gelecek…

Size de gönderildi o elçiüzerinizde bir şahit olarakFiravun’a gönderildiği gibio büyüklendi de bu şahitliği hafife aldı

www.Antoloji.Com - kültür ve sanat

ve tutuklandı, ağır bir azaba mahkum olarak.Nasıl dayanacaksınız kiçocukları ihtiyar eden bir azaba?İşte bunlar bir nasihattirkorkutma ve uyarıdırdileyen rabbine doğru bir yol tutsun…

Evet, rabbiniz bilmektedir sizigece ve gündüz bilmektedirgizlediklerinizi ve açığa vurduklarınızıtakatinizi ve engellerinizirızık peşinde olanlarıveya Allah yolunda savaşacak olanlarıve rabbiniz affeder kusurlarınızıhasbi çabalarınıza karşılık…İmdi, okuyun onukolayınıza geleni okuyunnamazı ayağa kaldırın, zekâtınızla arınınAllah’a güzel bir borç verindaha iyisi ve daha fazlası içinkarlı bir ticaret içinve bağışlanmayı dileyinbağışı en üstün olandan.

Orhan Cesur

www.Antoloji.Com - kültür ve sanat

Gece ve Gündüzün Şahitliği

(Leyl Suresi Tefsiri)Rahman, Rahim Allah adıyla...

Ant olsun örten geceyeve barındırdıklarınaonun örtüsünü kaldıran aydınlatıcı gündüzeerkeğin ve dişinin yaratılışına ant olsun…Geceyi ve gündüzü iki ayet kıldıkbilesiniz diyeve iki şahit üzerinizdeiki delil düşünesiniz diye…

Ey insanlar!Muhakkak uğraşlarınız var sizi oyalayançabayı peşine taktığınız hedefleriniz…Fakat kim vererek üstlenirse sorumluluğuböylece doğrularsa iyiliği/güzelliğinihai huzura erdiririz onu.Kim ki cimrilik etti ve kendini yeter saydıböylece yalanladı iyiliği/güzelliğilayık olduğu sıkıntılara erdiririz biz de onuo vakit fayda vermez ki malı mülkükala-kalır yuvarlandığı çukurda.

Muhakkak üzerimize borçtur rehberlikve muhakkak kudretimizde ahiret yurduve öncesinde ki hayatınız…Eğer dileseydik tüm insanlığı toplardıkbir ümmet yapardık gerçek rehberliğin üzerindesakın! Cahillerden olmayınsizi uyarıyorum çılgın alevli bir ateşe karşınona giremez azgın eşkıyadan başkasıyalanlayıp yüz çevirenve uzaklaştırılır ondan, sorumluluk duyanmalından verip te arınan…Bir dünyalık bedel umarak yapmadı iyilikleriniAllah’ın yüzüne bakabilme gayesinden başkave yakında elbette razı olacak kendisi de.Ve diyeceğiz kiEy mutmain olmuş kul!Dön rabbine razı olarakkatıl sen de has kullarımın arasınagir cennetime…

Orhan Cesur

www.Antoloji.Com - kültür ve sanat

Gönül Aydınlığı

(İnşirah Suresi tefsiri)Rahman, Rahim Allah adıyla...

Gönlündeki darlığı gidermedik migöklere yükseliyormuş gibi yapan darlığıçıkarmadık mı Cehl'in karanlığından Hilm'in aydınlıınaözgürleştirmedik mi nefsini dünya rağbetinden…Kaldırmadık mı belini büken yükünüseni Hıra'ya hapseden yükünüanlam ve amaca dair kaygılarını…Bildirmedik mi kibaşarıdan değil gayretten sorumlusunve sen insanlar üzerinde vekil değilsin…Yüceltmedik mi şanını, insanlık içinde itibarını…Artık bildin miher zorluğa uygun bir kolaylık eklemişiznimeti külfete bağladığımız gibi…Kimi layık görürsek teslimiyeteaçarız göğsünü ve söküp alırız darlığı ondankim dalalete bırakılırsa daraltırız gönlünüteslimiyet aydınlığından mahrum olarak…Muhakkak her güçlüğe uygun bir kolaylık bağlamışızşu halde, daima yeni bir işe girişferahladığın her zorluğun ardındansakın ha yılgınlık göstermeyesinve rağbetin sadece rabbine olsun…

Ankara, Temmuz 2017

Orhan Cesur

www.Antoloji.Com - kültür ve sanat

Gönül Yükü

Aklım erdiğinden beriBir vicdanım kalamam geriSöylenmeden, söyletmedenSırtlandığım gönül yükü

Kimselere belli etmemDerdimi bırakıp gitmemKoca bir ömür yüksünmemTaşıdığım gönül yükü

Ondan ayrı olamamOnsuz onurlu olamamEtle tırnak misaliKaynaştığım gönül yükü

Kayıtsız kalıp olanaYükü eşeklik bulanaYanlışı doğru kılanaSöyleten gönül yükü…

Orhan Cesur

www.Antoloji.Com - kültür ve sanat

Gönüllere Bayram Geldi

Selam sana, ona, bunaBağrı yanık ağlayanaYakın uzak dört bir yanaÂlemlere bayram geldi

Sevgi, saygı, eller öpülürKibir günahları dökülürGözlerde incelik okunurBakışlara bayram geldi

Eller sımsıkı sıkılırYüreklerde ateşler yakılırDillerden bal-kaymak dökülürSözlere bayram geldi

Dertlere derman gibiKıştan sonra bahar gibiGökten inen buse gibiYüzlere bayram geldi

Ağlayanlar gülsün diyeKadir kıymet bilesin diyeÖldü isen diril diyeGönüllere bayram geldi

Aralık-2002

Orhan Cesur

www.Antoloji.Com - kültür ve sanat

Güneş Dürüldüğü Zaman

(Tekvir Suresi Tefsiri)Rahman Rahim Allah Adıyla

"Son Saat hakkında sorarlar. De ki: "onun bilgisi Allah katındadır; senin bütün bildiğinise, son saatin yakın olduğudur!" (63/40)

Güneş dürüldüğündeyıldızlar döküldüğündedağlar toz-toprak olup savrulduğunda (20/105)göze görünmez değerli mallaritibar görmez on aylık gebe deveve tüm mahlukat bir araya toplanır da (6/38)kurt kuzuyu görmez olur.Denizler kaynatılıp kabardığındacanlar bedenlerle eşleştiğindeve sorulduğunda diri diri gömülen kız çocuğunahangi suç yüzünden öldürüldüğü…Ve amel defterinin sayfaları açıldığındagök perdesi kaldırıldığındaCehennem tutuşturulduğundaCennet yaklaştırıldığındao gün insan görecekkesin bir şekilde görecekkendisi için ne hazırlamıştıro gün bildirilecek kendisineneyi yaptığı ve neyi ertelediği.

Hayır!Sandığınız gibi değil!...Bir görünüp bir kaybolan yıldızları tanıklığa çağırırımyörüngelerinde akıp giden gezegenlerive kararan geceyive soluk almaya başlayan sabahıbakın, bu gerçekten soylu bir elçinin sözüdürgüç bahşedilmiş bir elçininegemenlik tahtının sahibi nezdinde itibarlıitaate ve güvene layık bir elçinin…Ve bu arkadaşınız bir deli değilo gerçekten gördü onu, berrak bir ufukta gördügözünün gördüğünü kalbi yalanlamadıgördüklerinden dolayı onu nasıl suçlarsınızve bu mesaj, şeytani bir gücün sözü değil kişu halde nereye gidiyorsunuzniçin yüz çeviriyorsunuzinsanlık için bir hatırlatmadan başka bir şey değildoğru yolda yürümek isteyen her biriniz içinşunu bilin ki, bu mesaja uyarsanız ancak o zamanAllah’ın dileğine uygun davranmış olursunuzzaten güç yetiremezsiniz hiçbir şeyealemlerin rabbine rağmen…

(Tekvir Suresi) Haziran, 2018

www.Antoloji.Com - kültür ve sanat

Orhan Cesur

www.Antoloji.Com - kültür ve sanat

Hakikat Yolcusuna!

Şikâyetin niyedir ki hayattangözün yukarıda ise yolun yokuş olacakgelirse üstüne hayat türlü belalarlabilesin ki derecen yükselecek.Yılgınlık gösterip yeğse düşmeyesinaç gönlünü de sekinet insinhalim ol, aklıselim oltelaşlı ruhla savaş kazanılmaz ki…

Nice yüzler tanırsın bir ömürnice gözler değer bakışlarınamakes bulmaz ki neye yararsarf ettiğin sözlerin hiçbiri.Ve yüzler görürsün görmeye değerbir söz işitirsin ki yollar açılıryelkenlerin rüzgârla dolarve ummanlar sana açılır…

Arzı dolaş ki ibret alasıninsan içinde ol, insancıl olne uzak dur toplumdan, ne içinde boğulve göklerden habersiz uçurtma uçurma…Büyük hayal kurmayasın insanlar üzerineinsanların çoğu der Kur’an, bilmezlerişitmez ve görmezler ki anlasınlarinsanların çoğu gerçeği takdir edemezlerzanna uyarlar, nankör ve tartışmacıdırlarinsanların çoğu şükretmezleridrak etmezler ki şükretsinler...

Erdem ki değerin çocuğudurbeşeri insan ederve değerin kaynağına arz olunurdeğilse niye erdemli olunur…Erdemini arz edersen kalpazanatakdiri ancak sahte para oluröyleyse onu sahibine arz edesinyoksa ömrünü heba edersin.Aldırma dünya ile tatmin olanın sevincineböbürlenip gezenin övüncünebırak sahte bilincin keyfini yaşasıntercihini Haktan yana yap ve tasalanmaHak ile tatmin ol, mahzun da olma…

Ankara, Haziran 2017

Orhan Cesur

www.Antoloji.Com - kültür ve sanat

Hakikatin Hatırına

Ne efsunkâr imişsin ey sevgili hakikatne terk edebildim seni ne bağlandım tamdostluğun hep ziyan getirdi banayokluğun bütün-bütün gamgerçi halimden memnunum...

Sorguladım mezhebimi, meşrebimitaraftarım muhalif oldu hatırınamuhalifimden dostlar ürettimgeçmedim senden yine de, ömrümü tükettim.Satsam alan yok, atsam içime sinmezsen bendensin artık, ben sendenimbatılın payandası aymazlığa inatetle tırnak olduk, ayrılamayız…

Hele şu dalkavuğun ahvaline bakne zaman söz alsam dudak büktüküçük gördü hep, zannınca yerdi benisandı kendi gibi herkes konu mankeni.Öyle olur ki bazen hakikat, bellivicdanını yoklayan varır fehmine.Ama niyedir bilinmez, ortalık sessizbir süre bekleriz, donmuş gibi öyleceneden sonra bir dalkavuk bozar sessizliği‘niçin uzatırsın ki, yapacak işlerimiz var…’O da bilir ki bu hal iyi değilOlurda insan gerçekten, denerse düşünmeyibak sen şu işe!..Ebu Leheb de böylece bozmuştu hanigüzel bir sorunun açtığı insicamıöyle bir kapandı ki aklın kapılarıne Bedir’de açıldı, ne Uhut’daonbinler zorlayıncaya kadar Bekke’yi…

Kime söylesem yankı bulmazgöğe merdiven dayasam tınmazrastlarım her yerde aynı aymazlığaister bizim cenahtan ister ötekiherkes sanıyor kendi dışında yanlışne kötülük varsa yapan öteki

Bu ne garip bir haldir hali insanınisrafı yerdim de müsrif alkışladılakin üzerine hiç almadıistiyor şiir, şarkı çalıp söyleyelimyeter ki sosyal faaliyet olsun...İster bir öğrenci, isterse öğretmenya da kendini üstün zanneden yöneticigölgelere oynayan siyasetçisöyler hepsi aynı koroda, aynı nakaratıalışmış ya, büyük söz büyük ağızdan çıkarnerede sende büyüklüğün alameti...

www.Antoloji.Com - kültür ve sanat

Ankara, 2017

Orhan Cesur

www.Antoloji.Com - kültür ve sanat

Hakikatin Şafağı

(Fecr Suresi Tefsiri)Rahman Rahim Allah Adıyla

Şafak vaktinin şahitliğine yemin olsunkaranlığın bitimini müjdeleyen aydınlığayemin olsun vahye şahit olan on geceyetek olana ve çift olanave akıp giden geceye yemin olsun…Bunlar akıl sahiplerine bir şey söylemez miyok mudur bunlarda bir hisse?...

Bilmez misin Ad kavmini, rabbin ne yaptısütunlar sahibi İrem’ibir benzeri daha yoktu o şehrin…Vadilerde kayaları oyan Semudve piramitleriyle namlı Firavunişleri fesadı çoğaltmak oldu bunlarınihtişamlarıyla azmışlardırabbinin kırbacına duçar oldularelbette senin rabbin gözetlemektedirkimseyi başıboş bırakmış değildir…

Ne zaman ki ikramı ile denese rabbi insanıkendinden sanır da, “Rabbim tabi ki bana ikram etti…” derne zaman ki rabbi darlıkla denese onu, “Küçük düşürüldüm…” derHayır hayır, sandığınız gibi değilgerçekten de cömert değilsiniz yetimeteşvik etmezsiniz doyurmaya yoksuluve yiyorsunuz mirası hak gözetmedenve pek içten seviyorsunuz malı-mülkü

Hayır!.. Sandığınız gibi değilArz paramparça olduğundarabbinin emriyle melekler saf-saf dizildiğindeve cehennem yaklaştırıldığındagörecek insan ne edip ne etmediğini…“Keşke bir şeyler verseydim…” diyeceko gün kimse Allah gibi azap veremezve kimse Allah gibi ket vuramaz…Fakat erdemli olanlara denecek ki"Ey huzura ermiş olan şahısdön rabbine, o senden hoşnut, sen ondan hoşnutgir has kullarımın arasınagir vaat edilmiş olan cennetime..."

Mart 2018

Orhan Cesur

www.Antoloji.Com - kültür ve sanat

Hayata Dokunmak

Gök kubbenin altındaYıldızlar avuçlardaYüreğim kanatlardaİşte hayata dokunurum

Dost elveda deyinceHüzün gönlü bürüyünceYağmur yağar ince inceİşte hayata dokunurum

Seherlerde, ufuklardaUmutlarla doğan gündeGöğsümün döndüğü yöndeİşte hayata dokunurum

İlim irfan menzilindeAklımın erdiği yerdeGöz açılır perde-perdeİşte gerçeğe dokunurum

Mazlumun ahını dinlerimAcı ile inlerimDokunmazsam ben neylerimİşte hayata dokunurum

Ekim, 2005

Orhan Cesur

www.Antoloji.Com - kültür ve sanat

İbrahimce

Rabbim!Dünya hayatı insanları şaşırttıne nübüvvetin izini takip ettilerne de fıtratı korudularcürümleri sana saydılaracıyı ve ölümü yarattın diyezalime boyun eğdilerzulme kader dedilerRabbim!Bundan böyle kim nebilerinin izinden giderse bizdendirkim de sana isyan ederse artık sen gafursun, rahîmsin.

Nice zulümlere şahit oldukfiravunlar, nemrutlar çağdaşımızkelimelerle sınanıyoruz İbrahim'ceanasırı muhtelif putlar yolumuzdasayımız milyarlara ulaştıysa dabir ümmet olamadık İbrahim'ceinfak istedin malımızdan, canımızdanen değerli vaktimizdenİstedin ki soyumuzdan bir kısmını bırakalımekilebilir toprağı olmayan bir vadiyesalatı duyarlılık içinde yerine getirsinler diyene ki biz, en sonuna koyduk isteklerini tercih listemizinve davet edelim istedin insanları ayırmadanlakin biz, gönlümüzü kapattık insanlığafırka-fırka bölündük kendi içimizde bileyine de sen bağışlayansın ilahi!İnsanların kalplerini yoluna meylettiripinle bağla gönüllerimiziboyanla belirle renklerimizimuhannete muhtaç etmeve neslimizden şükredenler çıkarinsanlığa hayırlı önderler çıkar…

Temmuz, 2018

Orhan Cesur

www.Antoloji.Com - kültür ve sanat

Kavgam Kendimle

İşte dostum, işte düşmanım ve benhem iyilik hem kötülük harcı bedenkavgam kendimle, kendi özümdenbir iner bir çıkarım kimse görmeden

Dışarıda şahikalar parçalansın isterseister saz ve cümbüş ile hemhal el âlemben nasılsam öyle görürüm dünyayıiçimde yanıp sönen bir başka âlem

İmtihanım, bir adam yaratmak kendi özümdenperişanım, bedbahtım cayarsam sözümdenbir adam, gülmesi ağlamasına denkduyguları sahici, düşüncelerinde ahenk

Bu dert ile perişandır gecem ve gündüzümuymuşsam gidişata bakma, gönülsüzümerişmedikçe ellerimle hayraaçım, susuzum, doyumsuzum

Zaman öğütücü çarkını çevirsin heleanı doğru yaşamak eskimeyen meselebedbaht olarak huzuruna gelirsem ey yüce Bari!..ben de bir kulunum, başaramazsam sen affet bâri

Nisan-2002

Orhan Cesur

www.Antoloji.Com - kültür ve sanat

Kırık Hayaller Ülkesi

Her güne yeni umutlarla uyandımumut etmek yaşamak diye kandımyitirmedim ama bütün heyecanımıgerçeğin duvarına toslayıp uyandım.Kaf dağını aşmak için koyulduğum yolayıllarımı harcadım vermeden molaheyecanımı, hasretimi, gönlümü verdimlakin, kırık hayaller ülkesine vardım.

---

Kıymeti bilinmez ki yaşarken anınkıymeti ziyade yitirilen zamanınoysa her dem deminde alınmalıhatırası buhranlı yaşanmadık anın.Ne zaman maziye baksam hüzün varyitik zamanlara özlemim vargörmüyorum tozpembe rüyalarbohçamda kırık hayallerimcevapsız mektuplarım var.

Yerköy, Nisan-2003

Orhan Cesur

www.Antoloji.Com - kültür ve sanat

Kuşluk Vaktine Andolsun

(Duha Suresi tefsiri)Rahman, Rahim Allah adıyla

And olsun kuşluk vaktineşahid olsun sabah aydınlığıinsanları cezbeden serinlikgünü umutla dolduran aydınlıkömrünüz bir kuşluk vakti kadar ey insanlıkve şahit olsun aydınlığa gebe olan zifiri karanlıkşahit olsun sevabı ve günahı örten gece…Rabbin seni ne unuttu ne de sana darıldızaten O kendine sırt dönenleri unutur sadeceahirin evvelinden iyi olacak bunu bilesinve hoşnutluğa ereceksin zamanı gelince…Hani, seni yetim bulup barınak vermedi mihani çölde yolunu kaybetmiş bir yolcu gibi bulupyolunu göstermedi mizaten her şeyi bir hilkat üzere yaratan senin rabbin,doğru yola yönelten değil midir aynı zamanda …Hem yoksul iken zengin kılmadı mıözgürleştirmedi mi dünya rağbetinden…Öyleyse sen de yetimi itip kakmaisteyeni azarlama, sığınak ol garibanave her zaman şükredici kul ol Rabbine!..

Ankara, 5Ağustos2017

Orhan Cesur

www.Antoloji.Com - kültür ve sanat

Mahzun Gönüllere Teselli

Musa’nın asası olsamgündemin sihrini bozsamaydınlık bir atiyi mahzun gönlünemüjdelesem teselli olur mu

Takva zırhını kuşansamtağuta kafa tutsamkibrin kilimini ayaklarınasersem teselli olur mu

Hakikat dağına tırmansamsualine cevap bulsamilmek ilmek aklınıörsem teselli olur mu

Yüzümü dönsem sanadua dua açılmış ellerimleyıldızlardan bir taç sanasunsam teselli olur mu

Bayram gibi gelsem sanabir güler yüz, bir tatlı sözyürekten bir selam sanaversem teselli olur mu

Ankkara, 2017

Orhan Cesur

www.Antoloji.Com - kültür ve sanat

Merhamet Duası

(Fatiha Suresi Tefsiri)Rahman, Rahim, Allah Adına

“Rahman da kimdir” dediler“Biz tanımayız onu…”nefretleri arttı kibirlilerindaveti Rahman ileoysa arttı imanları mütevazi kalplerin.İster Allah deyin, ister Rahmanen güzel isimler onundur.Ve Rahman bu kitabı indirmiştiryağmuru indirdiği gibiFatiha onun kapısıbaşlangıcı ve özüdua odur, şükür otekrarlanan yedi ayet o.

Hamd ona mahsusminnet, övgü onagöklerin ve yerinşuur sahiplerinin rabbidirilten ve öldürenrızkı elinde tutan...Rahman, Rahimmerhametin kaynağı ve yoluihsan makamında oturan o.Borç gününün sahibihesap gününün sahibi o...Kulluğumuz sadece senin içinduamız sanaimdadımız senden.Ulaştır bizi doğru yolayönelt iyiliğe, güzelliğerehberliğinle aydınlattıklarının yolunagüvenliğe kavuşturduklarınınyönelt nimet verdiklerinin yolunasana itaat edenlerinnebilerin, hakka sadık kalanlarınhayatlarını şahit tutanlarıniyiliği yayanların yoluna...Kölüğü yayanlarıngazabına uğrayanların yoluna değilinkarı tercih edenlerinsapkınların yoluna değil...

Rabbimiz!kaydırma kalplerimizizalime meylettirmeterk etme biziistikametimizi düzelttikten sonra bilerahmetinle bağışla bizisadece sensin karşılıksız veren

www.Antoloji.Com - kültür ve sanat

bağışı bol olan sadece sen.

Amin! Amin! Amin!…

Şubat-2018

Orhan Cesur

www.Antoloji.Com - kültür ve sanat

Merhamet Duası-2

İnsanlığımı ellerinde tutan merhamettut elimden, bırakma beniışığım ol bu karanlık dünyadayolumu göster bu ıssız sahrada.Örerken ağlarını gaddarlıkdaralıyor hayat alanım günbegüngel sen ey rahmet rüzgarıılık ılık es gönlümde.

Veren el olayım evvelainsanlık budur işte, belligönlüme sürur olarak yeterolsam mahzun bir gönle teselli.

Yitirdik umudu, güvenikoptu fıtrat ile bağımızmakbere dönünce sadrımızbaşıboş, yalnızlaşan ruhlarız.Düşünce düşüncemiz değilduygularsa duygumuzyaşamak rutin, gelip gitmelereylem, aymaz seyretmeler.

Neredesin insanlığımhoşgörün, merhametin neredehayvanda bile var bu insiyakbir gülümseme olabilirdiruhumu sevince gark eden infak.

Veren el olayım evvelainsanlık budur işte, belligönlüme sürur olarak yeterolsam mahzun bir gönle teselli.

Gözlerimiz semada asılıarar olduk nice zaman senihazandır bağımız şimdikaybedeli ey merhamet seniyüreğimizi ısıtmaya yeterdidüşürsen üstümüze gölgeninefsimi ellerinde tutan merhamettut elimden, bırakma benikötülüğe yüz verip asi oldum sa sanaşefkat yoksunluğundan sığınırım sana.

Ankara, Kasım 2017

Orhan Cesur

www.Antoloji.Com - kültür ve sanat

Muhasebe

Gece hüzün yorganını örtünce üstümekaygılarım gelir küme-küme üstümeacizim ahvalimi tariftenbir damla gözyaşı düşünce üstüme...Bir şunun, bir bunun üstüneduyulmamış ahlarındilsiz günahlarınbeyhude çabaların üstüneverimsiz bir ömrün üstüneağıtlar yakarım yitik saniyelerelanetler okurum keşkelere…

Kopar kıyametbaşlar muhakemebaşlar, çetin muhasebe...Solumda dağ gibi günahlarımsağımda bir avuç iyiliği saklarımeyvah!zayi olan emeklerim eyvah!günahkârımyine de kurtulmayı beklerim...Bir Adem olurum zindana atılmışperişandır ruhumyalan vaade satılmışbildim seni ey düşmanım!tövbekârım, tövbekârım...

Yerköy, Ekim-2001

Orhan Cesur

www.Antoloji.Com - kültür ve sanat

Mutluluk Sadece Bir Avuntu

Dilde pelesenk beyhudemutluluk diyarı neredekoşma peşinden dünyanınkalpte sürur ile yetin

Kardeş, yoldaş, yüze gülenlerdüşerler gözden gönüldençözülür cümle asabiyetinizzet-i nefsinle yetin

İtibar şöhrete düşkünşöhret alkışa meftunçıktığın gibi düşersiniçten bir selam ile yetin

Günler devridaim çarkıvarın yokun kalmaz farkıdinle ey doyumsuz gönültatlı bir hatıra ile yetin

Ekim-2017

Orhan Cesur

www.Antoloji.Com - kültür ve sanat

Münâcât

Ya İlahi!Davetine uyup muhacir oldum evindeterk ederek evi barkı lakinkuşatılmış buldum evini de evim gibi.Bir sefil istila ki gönüller işgalindeev ne yapsın, bark ne yapsınimkân var mı ki bu işgalden korunmaya.Bu beytin rabbine ibadet etsinler buyurdunÜmmet'i beytine ibadet eder buldummümkün müdür, gönül evimi sana tahsis edeyimarınabilir miyim büyük hac gününde.Geldim ki sembollerinin manalarına ereyimsembollerinin yerinde başka semboller buldumMakam-ı İbrahim’de bir musalla edineyim dedimbulamadım makamında İbrahim’i.Davetin İnsanlığadır lakin İslamlık bihaberdirkaç bilen var, haram ay nedirmakam nerede, Arafat niyegönüller işgal altındakimi taşlarım ki Mina’datavaf nedir, say niye…

Ya ilahi!Çıkarıp üstümden tüm teşrifatıgiyinsem en sade insaniyetidönsem Kabeni yedi defakatılsam evrensel seremoniyekurtulur muyum bu sefil istiladanarınır mıyım günahlarımdan.Kılsam kılınmamış o bir tek namazıdalsam derin bir tefekküreMescid-i Haram’da bir köşedekıvrılıp yatsam mahcup ve iddiasızgüneşte kavrulmuş seccademalır mı yaşamak yükünü benden...

Ya ilahi!Haccım miladım olsundereceler aldırsın insaniyettegündüzünde marifetegecesinde şuura ereyimyetmezse Mina’da sunağımömrümü kurban vereyimtavafında Tevhide döneyimSafa-Merve’de özümü bulayım.Haccım öğretmenim olsunsembollerinin manalarını bileyimizinde Adem’i, makamında İbrahim’i bulayımHacer’e mihmandar, İsmail’e yoldaş olayımarınıp şirkin her türündenMuhammed'e ümmet olayım...

www.Antoloji.Com - kültür ve sanat

Mekke, Ağustos 2017

Orhan Cesur

www.Antoloji.Com - kültür ve sanat

Oku!

(Alak Suresi Tefsiri)Rahman Rahim Allah Adına

Oku!Yaratan rabbinin adıyla okurabbinin adına okuve çağır rabbinin adına insanlarıo ki insanı “alak” tan yarattıbasit bir sıvıdankan pıhtısından yarattıOku!Ve bil ki rabbin sonsuz kerem sahibidiro insana kalemle öğrettiinsana bilmediğini öğretti.Gerçek şu ki insan fütursuzca azarne zaman kendini yeterli görsekökenine bakmadanoysa eninde sonunda rabbine dönecektir.

Hiç düşündün mü men edeni bir kuluAllah’a yönelen bir kulu.Hiç düşündün mü, o kul doğru yolda mıveya sorumluluk bilincine çağırıyor muhiç düşündün mü, hakikati yalanlasave ona sırt çevirse daha mı iyibilmez mi ki Allah görür?Hayır! O meneden eğer vazgeçmezseonu alnından tutup sürükleyeceğizo yalancı, isyankar alnından!Bırak, kendi meclisini çağırsınçağırsın tüm yardımcılarınıo zaman biz de zebanileri çağırırızçağırırız ateşin muhafızlarınıHayır, ona kulak vermesecde ederek rabbine yaklaş!

Mart 2018

Orhan Cesur

www.Antoloji.Com - kültür ve sanat

Sonbahar, Gönül Dağımın Rengi

Bir sonbahar asrındaorta yaş hüznü gönlümdegiderim yol nereye gidersetürlü kaygılar heybemde

Hazan mevsimi başka tutar adamıgüz güzelliği sardığında her yanıgazel yorganı altında uyku hazırlığıölüm değil, yeniden doğum hazırlığı

Her sonbahar depreşir gönül yaralarımbilemem niçin kendimi paralarımbir boşluk var ki beni çekerbelli etmem, için-için ağlarım.

Göçmen kuşlar gibi kanatlanırımötelerde bir kutlu diyar var sanırımbeyhude, kâfi gelmez çırpınışlarımufku saran bulutlara takılır kanatlarım

Bu mevsimden bir akis mi varnedir bu efsun, tutkulu sevdası mı varbilemem bu hicranın kaynağı nerededirtatmadığım aşkların özlemi, hasreti mi var

Sonbaharda ben, bende de sonbaharbir başka yakar beni bu mevsimdeki harömrüm ahirinde mi, gönül kuşum yorulmuşsaçlarıma daha düşmeden kar

Bu ten sararıp solduğu zamansaatler vakti vurduğu zamanyaprak misali düşerim toprağaburnuma kokusu geldiği zaman

Sonbahar, gönül dağımın rengirenklerinde buldum ahengiyağmurlarınla ıslanırken iliklerime kadaruyumak istiyorum koynunda mahşere kadar

Orhan Cesur

www.Antoloji.Com - kültür ve sanat

Şahit

Artık işe yarasın tanıklığımgücüm yetsin değiştirmeyeevet, rahatsız etmeye geldimplanları bozmayayoksa neye yarar varlığımmuhalifim bu yüzdenbilsin artık şarlatanlarsusmayacağım.

Durgun bir göl olmak için çok erkençağlamak vaktidir şelalelerdençabayı binek yapıp azmin yolunaengin ummanlara ulaşmak içinbildik yataklardan taşma vaktidir.

İşittim seni ey nebibildim geliş gayemikalkacağım düştüğüm yerdenpes etmek yokyüzüm ak döneceğim…

Ocak, 2017

Orhan Cesur

www.Antoloji.Com - kültür ve sanat

Tecessüs

Yürüyor heyecanla elini tutmaya görgülüyor pür neşe yüzüne bakmaya görkıpır-kıpır kolları, kanı kaynıyoryüreğini yüreğinle tutmaya gör.Susuyorsa sanmayasın dilsizderyalar kaybolur derinliğindekonuşuyor derinden, sessizgözlerinde müthiş tecessüs

Tecessüs, bilmek için her malumattantecessüs dolu iri bakışlar hayrettenyalandan, riyadan ve hıyanettenhabersiz şimdi türlü melanetten.Gönlünde kine, nefrete yer yoktemiz fıtratında sapma yok, bozulma yokumurunda değil dünya, sarmaz gam ve kederonu sadece, sadece sevgi ifade eder.Tanımak için eşyayı, kırpışmadansevgiyle okuyor derinden, sessizgözlerinde müthiş tecessüs

Değmeyin, eğlensinkalmasın aç, susuz ve oyunsuzdünyanın bütün oyunlarını verinoynasın gönlünce doyumsuzkaygılar içinde kararmış gönlümehuzur akıtan bakışlar bedelsizbakıyor derinden, sessizgözlerinde müthiş tecessüs

Bir hediye ki, El-Bârî katındankokusu cennet bahçesindenmasumiyeti melekler katındandünyaya açılan penceresindengülüyor derinden, sessizgözlerinde müthiş tecessüs

Yerköy, Haziran 2000

Orhan Cesur

www.Antoloji.Com - kültür ve sanat

Uyumak İstiyorum

Uyumak istiyorum tüm kaygılardan azadene ayaklarımda bağ ne ellerimde kelepçegözlerim geçmişe asılı değil, kulaklarım geleceğeuyumak istiyorum böylece, böylece

Uyumak istiyorum kaçarcasınasokak sokak, şehir şehir öteyehüzünden başkası değil aldığımbir bedevi kadar şehre yabancıyım

Uyumak istiyorum yağmurlu bir gecedeşehrin ne ışıkları değsin mahreminene gürültüsü bozsun sükunetinikimse bilmesin uyuyayım böylece, böylece

Uyumak istiyorum bir dağ başındasesler tanıdık, koku tanıdıkrahmeti taşıyan bulut tanıdıkgün doğmuş, gün batmış, ufuk tanıdık

Yağmur gidersin katılığımıdoldursun rüzgâr göğüs boşluğumuve toprak gözlerimiuyuyayım böylece, böylece

Orhan Cesur

www.Antoloji.Com - kültür ve sanat

Vahyin İzinde

(Tin Suresi Tefsiri)Rahman, Rahim Allah Adına...

Şahittir İncir ve Zeytin Diyarışahittir Sina Dağı önceki vahiylereve şu Emin Belde(2/126) son vahye…Gerçekten biz yarattık insanı(16/16)en güzel şekilde yarattıken güzel kıvamda...Sonra iade ettik geldiği yereen sefil haline, toprağa döndürdük.İman edip iyi işler yapanlar ancak, başkaonların ömrü zayi olmadıbedenleri olsa da toprakkesintisiz bir ödül onların…Sana dini yalan saydıran nedir halaAllah’ın hükmüne razı olmamannedendir hesabı yalan saymandoğrusu pek nankörsün sen ey insan(100/6)bir bildiğin var gibi, güvenmezsin, nedenAllah, hüküm verenleri en isabetlisi değil mi?..Hidayeti üzerimize borç saymıştık(92/12)ve şüphesiz biz sana yolu gösterdikister şükredici ol, ister nankör(76/3) artık…

Ekim 2017, Ankara

Orhan Cesur

www.Antoloji.Com - kültür ve sanat

Yaşamak Nedir ki

Nedir ki yaşamak dediğininişler ve çıkışlartelaşlı voltalarışıltılı vitrinlere mahpusnaralar, nutuklarözgürlük sanrılarıve derin bir yalnızlık kuru kalabalıklarda.

Nedir ki yaşamak dediğinküçük dünyamızda oyalanmak birazseğirtmek bir beklentiden diğerinenasıl olurum daha iyi, daha zenginhangi iş, hangi makam beni tatmin edebilir kibir beklentidir işte, yetişmek ne mümkünher şey daima biraz eksik.

Değeri bekleyen kadarönemi önemseyeniştahı büyük olanın acısı büyükhazzı efendi edinenin vay halineyaşamak biraz oyun, biraz eğlenceve övünmek yersizcevar biraz da sen oyna...

Yaşamak oyun, dünya sahnesindehangi rol seçimimizdeakıllı insanı mı oynamalıiflah olmaz deli mi olmalıhangi yol amaca götürür beniamaç nedir, iyilik neredene zaman konuşsamne zaman sussamneyde inat etsem daha iyi?..

Yaşamak bir arayışsabır ve tahammülacı ile olgunlaşmakbütüne adanmakbütüne katkımız kadar varızmutlu edersek mutluyuzhedefini bulur hayat okumuzgülmek ve ağlamak yerli yerincekonuşmak ve susmak keşkesizteneffüs etmek huzuruyaşamak, nadir ve zor ne yazık!…

Ankara, Temmuz 2017

Orhan Cesur

www.Antoloji.Com - kültür ve sanat

Yeni Dünya Düzeni -Afganistan İşgali-

Susmak ölümlerden beter uykusuçluluk ruhumda azman duyguiç içe geçmiş yakın ve uzakinsanlığımı kemiren sihirli kutu

Bombalar uçuşur parıltı saçarakkimimiz eğlenir ona bakarakkim bilir hangi ocakları söndürürkim bilir hangi canları yakarak

Uçaklar, füzeler, en gelişmiş silahlarsavaşı bayram diye yutturan ilahlardüştüğü yerde ot bitmez yıllarcanaçarım eyvahlar, insanlığıma eyvahlar! ..

Sanal bir dünyada maç yapar gibiürpermeden tetik çeker, oynar gibianlamaz gözyaşını, yürek sızısınıizler, sanki film izler gibi

Hani cephe, düşman kimölümden hayatı dirilten kimçoluk çocuk, kadına, yaşlıyadüşküne el kalkmazı bilen kim? ..

Akla, vicdana ziyan savaşsabilerin kanıyla kirli savaşölçüsüz, ahlaksız ve sorumsuzöldürüyor insanlığı yavaş-yavaş

Şimdi ben tarafsız mı olmalıyımhatta oturup alkış mı tutmalıyıminsafın yok mu be hey dalkavuknasıl, bu zulme ortak mı olmalıyım! ? ..

Kalabalıklar içinde yalnızlık, ne vahimhükmü geçen yalan ve vehimsen bilirsin ey Habîr Allah’ımyalancı dünyada kalmadı penâhım...

Ekim 2001, Yerköy

Orhan Cesur

www.Antoloji.Com - kültür ve sanat

Yeni Dünya Düzeni -biz Dünya’ya Sığmadık-

Kanat açtılar mevsimi gelmedenyuvası yağma olmuş turna kuşlarıne bir konaklama, ne bir otlakizin yok bir kış geçirmeyeumudun peşinde canhıraşçırpınıyorlar kanat-kanat.

Önlerinde yollar dağ taş olup uzuyorve kapanıyor kapılar umuda çıkandikenli teller karşılıyor her sınırdayaşamak eziyet, yemek içmek naçardanayakta kalma çabası, direnmek nesil içinhasret, sıcak bir yuvada huzurlu uykuemniyet arayışı yollara düşüren…

Ve babalar, başları elleri arasındagözlerinde yaşkucaklarında çocuklarıkucaklarında tek umutlarıacı bir sükut, boğazında annelerinannelerin bağrında taşbeti benzi atmışgözlerinin feri sönmüş annelerin...

Ve şehir, ölüm sızmış sokaklarınahavasında matemfosfor bombaları aydınlatıyor ufuklarınıvaril bombaları karartıyor umutlarınısokaklarında saklambaç oynayan yoksatıcı sesi gelmiyor uzaktananneler davet etmiyor yaramazlarınısokaklarında çukurlar, beton yığınlarısokaklarında insan kalıntılarışehir, üzerinde bir karabasanhuzurunu arıyor kehkeşanlara kaçan.

Bir zulüm ki dağlar eriyecekgökler yarılacak ve bir nida duyulacaksize ne oluyor da mazlumlar içinkimsesiz kadın ve çocuklar içinAllah yolunda savaşmıyorsunuzsize ne oluyor da susuyorsunuz ey insanlıkey müslümanlık!..

Zalimi kınayamam ki, ben suçluyumbu zillet yüreksizliğimin neticesiahmaklığımın semeresimüslümanım heyhat!..utanıyorum.

Eylül, 2016Orhan Cesur

www.Antoloji.Com - kültür ve sanat

Orhan Cesur

www.Antoloji.Com - kültür ve sanat

Yeni Dünya Düzeni -Irak İşgali-

Yüksek kürsüden haykırınca buyurganhaşyetle sindi aşağıda olanlarhayranlıkla alkışladı dalkavuklararada kaldı vicdanı yüreğine sığmayanlar.Ne büyük bir güç, Tanrı misali(!)haklıdır, nede olsa güçlüdürilla özgürleştirecek dünyayı

Serildi kurmay masasına haritalarelde buyurgan değneğien önde kraldan çok kralcılar...Eşkıyalık, kurtarma operasyonuekonomi, gladyatör arenasında bahse tutuşmakRoma’dan, Moğol’dan beter bir saldırganlıkgözleri kan çanağı, avazı ölüme kiralık.

İnandırılmış biri atıldı oradan:“Bizde savaşa karşıyız lâkin naçarız paradanelden gelse istemeyiz kan dökülsünmadem önleyemeyiz, geçinelim buradan.”Adalet güvene satıldı, meşruiyet çöpe atıldıçıkarlar başlara taç, yalandan maske yapıldı.

Gökten yağan ölüm, toprağa düşen can değil mi?Bu yalın ayaklı çocuk, bu başı çuvallı bababu her şeyi elinden alınmış kadın...Burada ölen insanlığımız değil mi? ..

Alevler için de masalların şehri Bağdattaşkınlar içinde Fırat ve Dicleağıtlar yakar Mezopotamya beşiğial kanlara boyanmış iki sevdalının döşeği.

Duyulur mu binbir gece masallarıAli baba yine haramileri kovar mıkalır mı minaresi kubbesiBağdat'ın hurmasıaçıl susam deyince açılır mıilim-irfan Bağdat‘tan saçılır mı?

Zalimin çizmesi yine Kerbela’dan geçerHüseyin şehadet şerbeti içeraldırma sen Bağdat bu da gelip geçerevdeki hesap çarşıya uymazzalimin ettiğini yanına koymazkan dökülüyor diye yükselen borsaya inatolacak olanın hükmünü elinde tutan zat...

Mart-2003

Orhan Cesur

www.Antoloji.Com - kültür ve sanat

Yol ve Yolcu

Ne sen bensiz olursunne ben sensiz yapabilirimsen akıp giden ömürben özümü sana katabilirim

Al beni, götür benidiyar diyar geçir beniistemem bulanık sudanhas kaynaktan içir beni

Kıvrım kıvrım gizemsinuzadıkça uzarsınister yakın ister ıraksükûn diyarına götür beni

Sana düştüm bir-yolseni seçtim bir-yolsürükleyen dilârabana göz kırptın bir-yol

Ankara, Ekim-2005

Orhan Cesur

www.Antoloji.Com - kültür ve sanat

Zayi Edilmiş Ömürden Kalan

Bir ukdem kaldı ömürdenTutunduğum sevgileri birdenSöküp attım gönüldenBir ukdem kaldı ömürden

Bunca yıl gitti önümdenTükettim sermayemi dündenKalmadı hayır bugündenBir ukdem kaldı ömürden

Değersiz malım mülkümDensiz sözler yükümVerilince son hükümBir ukdem kaldı ömürden

Ne ettim ne eyledimDünya sevgisini yeğledimGel gör o da gitti eldenBir ukdem kaldı ömürden

Günümü gün eyledimŞarkı, türkü çalıp söyledimBihaberdim kendimdenBir ukdem kaldı ömürden

Hak’ka ahd vermişimSonra boş vermişimŞimdi ne gelir eldenBir ukdem kaldı ömürden

Ahd benim taht benimKararttığım baht benimDavacı değilim kimsedenBir ukdem kaldı ömürden

Ekim-2002, Orhan Cesur

Orhan Cesur