next step yapıkredi

20
Sinan Özer 12 N e x t S t e p T o p l a n t ı l a r ı Kasım 2015 • BThaber’in ücretsiz ekidir. Cengiz Arslan Önder Haydaroğlu Sabri İnci Cahit Erdoğan 4 6 İki vitesli BT trendi Yapı Kredi, bilişim temelli ürün ve hizmetleri hızla geliştiren ve gerektiğinde hızla revize edilebilen bir yapıya kavuştu. Yakup Doğan 5 14 13 Kadriye Atsal Gökhan Gökçay Mustafa Dündar 7 8 10

Upload: mustafa-kugu

Post on 21-Jan-2017

928 views

Category:

Technology


0 download

TRANSCRIPT

Page 1: Next Step YapıKredi

Sinan Özer 12

N

ext S

tep Toplantıları

Kasım 2015 • BThaber’in ücretsiz ekidir.

Cengiz Arslan

Önder Haydaroğlu

Sabri İnci

Cahit Erdoğan 4

6

İki vitesli BT trendiYapı Kredi, bilişim temelli ürün ve hizmetleri hızla geliştiren ve

gerektiğinde hızla revize edilebilen bir yapıya kavuştu.

Yakup Doğan 5

14

13

Kadriye Atsal Gökhan Gökçay Mustafa Dündar7 8 10

Page 2: Next Step YapıKredi

Platin Sponsor

OracleCloud DayTransform Your Tomorrow

19 Kas›m 2015, Perembe‹stanbul Kongre Merkezi

Hemen Kaydolun!www.oracle.com/cloudday

C

M

Y

CM

MY

CY

CMY

K

Oracle_ilan_28x40cm.pdf 1 06/10/15 15:33

Page 3: Next Step YapıKredi

BThaber Next Step Toplantısı, iki yıl aradan sonra bir kez daha Yapı

Kredi’nin BT alanında yenilikçi adımlarını ele almak üzere bankanın Gebze Çayırova’daki Bankacılık Üssü’ne misafir oldu. Bankanın yetkili isimleri bilişim alanında hayata geçirdikleri yenilikleri, bunların gerek banka ve çalışanlara, gerekse kurumsal ve bireysel müşterilere sağladığı faydaları paylaşırken, BT alanında hedef ve vizyonlarını anlattılar. Oracle, Software AG, Intel, Palo Alto Networks, Informatica ve Komtaş, HP Enterprise ve Fujitsu Türkiye’den yetkili isimler de kendi çözümleri ve işbirliği fırsatları hakkında bilgi verdiler, BT alanında birçok başlıkta beklentilerini paylaştılar.

Next Step toplantısının açılış konuşmasını Yapı Kredi Bilişim Teknolojileri ve Operasyon Genel Müdür Yardımcısı Cahit Erdoğan yaptı. Her dönemde öne çıkan teknolojik yenilik ve beklentilere değinen Erdoğan, kendilerinin ise bu öne çıkan beklentileri değerlendirmede ‘seçici’ olduklarını vurguladı. Hızla değişen dünyada BT çalışma şekillerinin de değişmesi gerektiğini söyleyen Erdoğan, “İki vitesli BT trendi ön planda olmalı. Bunun temel başlıkları stabil BT ve hızlı geliştir-hızlı hata yap felsefesi. Ayrıca Teknoloji Yönetimi, Dijital Yönetim ve İş Yönetimi olmak üzere teknoloji ve strateji etkileşimi üç şapkalı yönetim gerektiriyor.”

ÖnCEliK ‘dOğru MüşTEri dEnEYiMi’ OlMalı

Yapı Kredi alternatif dağıtım Kanalları Genel Müdür Yardımcısı Yakup doğan ise konuşmasına hızlı dijital dönüşümün, bankaların stratejilerinde sağlayacağı faydalara değinerek başladı. “İlk olmak, başarılı olmanın garantisi değil, ‘doğru’ müşteri deneyimini geliştirmekte ‘ilk’ olmak önemli” saptamasını yapan Doğan’a göre, müşteri ile etkileşimin kişiselleştirilebilmesi de gerek. Büyük veriye odaklanarak marka değeri ve omni-channel bakış açısının öne çıktığını söyleyen Doğan, “Çeviklik ve mükemmel müşteri deneyimini mümkün kılacak bakış açıları, yeni süreçler, organizasyonlar ve altyapılara yönelik ihtiyaç var. Fırsatları kovalamak ve anlamak, müşteri deneyimini sürekli takip etmek gerek” dedi.

Türkiye’de 2020 yılında 150 milyon akıllı nesne olacağı ve nesnelerin birbirleri ile konuşacağı öngörüsü ile sunumuna başlayan Yapı Kredi Ödeme Sistemleri ve dijital Kanallar Yazılım Geliştirme direktörü Kadriye atsal’a göre, bu gelişimde dört temel bileşen var. Birincisi; fiziksel ve dijitalin bileşimi olan ‘fijital’. İkincisi M2M. Üçüncü unsur; ucuzlayan sensörlerin etkisiyle birbiri ile iletişim kuran cihazlar. Dördüncüsü ise kendini yöneten nesneler. Sosyal

BT, bankacılığı tepeden tırnağa yeniliyor

robotlar ve nano robotların gelişimini örnek gösteren Atsal, Yapı Kredi’nin Nuvo ürününü de fiziksel ve dijitalin birleşimine başarılı bir örnek olarak gösterdi.

VEri VE GErçEK zaManlı adıMlar BuluşuYOr

Veri yönetimine yatırım yapan ilk bankalardan biri olduklarını vurgulayan Yapı Kredi Bilgi, Müşteri ve İş Akışları Yönetimi Yazılım Geliştirme direktörü Gökhan Gökçay, tüm birimlerde tüm adımlarda veri ambarı iş zekası çözümlerinin kullanıldığını ifade etti. Geçen 15 yılda müşterinin gücünün arttığını, bunun da veri ile gerçek zamanlı hamleleri buluşturmayı gerektirdiğini söyleyen Gökçay, ekledi: “Veri yönetimi transformasyonunu tanımladık ve bunu 3 yıl yürüteceğiz”

Yazılım altyapıları, Mimari ve arGE direktörü Mustafa dündar da, çevik yaklaşımların, yazılım geliştirmede önemli fırsatlar sunduğunu hatırlattı. Dündar, altyapı başlığında önceliklerin yanında, ‘süreç’ ve ‘değerler’ başlıklarına önem verilmesi gerektiğini de ifade etti.

MüşTEriYE YaKın OlMaK ÖnEMli

Dijitalleşmenin güvenlikle uyumlu işletilmesi gerektiğine dikkat çeken Yapı Kredi altyapı ve işletim Grup direktörü Sinan Özer, güvenlikte

küresel riskleri ‘APT’, yani hedef odaklı saldırılar, e-posta yoluyla saldırılar, özellikle mobil cihazlar için geliştirilmiş zararlı yazılımlar, bulut teknolojileri ve güvenlik tehditleri ile sosyal medya tehditleri olarak sıraladı.

Hesap kartlarını elektronik ortama taşıyan ilk banka olduklarını belirten Yapı Kredi Temel Bankacılık, Hazine ve Krediler Yazılım Geliştirme direktörü Önder Haydaroğlu, süreç içinde kontrolü yapıp onayı veren bir akış sisteminin ortaya çıktığına işaret etti. Haydaroğlu’na göre, ön tarafta değer yaratmayan süreçleri devre dışı bırakıp, müşteriye odaklanmak ve bu süreçlerde verim sağlamak önemli.

Dijitalleşmenin, müşteriyi değiştirdiği vurgusu ile sunumuna başlayan Yapı Kredi Kartlar Pazarlama direktörü Sabri inci’ye göre, müşteriye yakın olmak önemli. Bu amaçla ‘kart hamili yaşam döngüsü yönetimi’ yaptıklarını belirten İnci, tüm bunlar için de entegre CRM yaklaşımı kullandıkları bilgisini verdi.

Yapı Kredi Bilişim Teknolojileri ve Operasyon Genel Müdür Yardımcısı Cahit Erdoğan

N

ext S

tep Toplantıları 3

Page 4: Next Step YapıKredi

N

ext S

tep Toplantıları4

Hem dijital dönüşüm hem de her dönemde ortaya çıkan teknolojik beklentileri

paylaşarak konuşmasına başlayan Yapı Kredi Bilişim Teknolojileri ve Operasyon Genel Müdür Yardımcısı Cahit Erdoğan BT’nin temel gerçeğini ‘dijitalleşme’ olarak ifade etti. Sosyal medya, kişisel kullanımda kişinin hayatıyla bütünleşen akıllı telefonlar, bu eksende büyüyen WhatsApp gibi uygulamalar gelişimin de örneği. Sosyal medya ve mobilitenin iç içe olması ışığında, Facebook’u dünyanın en yaygın işletim sistemi haline geldiğine değinen Erdoğan’a göre, giyilebilir teknolojiden nesnelerin internetine kadar gündemde birçok yenilik var. Tüm bunların sonucunda da dijital karmaşık bir ekosistem, veri ve güvenlik gibi başlıklar öne çıkıyor.

Bilişim Teknolojileri organizasyonlarının kendilerini bu gelişime nasıl hazırlamaları gerektiğine de değinen Erdoğan, “Banka gibi regüle edilen sektörlerde, stabil BT dediğimiz daha standart, daha kontrollü geliştirmelerin yapıldığı organizasyon modeline mutlaka yer verilmesi gereklidir. Aynı zamanda BT modeli nihai ürün ve hizmetleri hızla geliştiren ve gerektiği durumlarda hızla revize

“Dijital gelişimlerle karmaşık hale

gelen ekosistem, teknoloji ve

strateji etkileşimi ile 3 şapkalı bir

yönetim gerektiriyor; Teknoloji

Yönetimi, Dijital Yönetim ve İş

Yönetimi.

Çok karmaşık bir ekosisteme

dönüşmüş olan ortamın Teknolojik

Yönetimi; platform yönetimi, iş

Farklı BT çalışma şekilleri öne çıkıyor

eden bir yapı da içermelidir. Hızla

değişen dünyada BT çalışma şekilleri

de değişmeli” dedi.

İki vitesli BT trendi tabirini kullanan

Erdoğan, bunun temel başlıklarını

stabil BT ve hızlı geliştir-hızlı hata yap

felsefesine dayandırdı.

Erdoğan sözlerine şöyle devam etti;

zekası mimarlığı ve ekosistem geliştirme ana başlıkları altında toplanabilir.

Buna ilave olarak modüler, çift hızlı yazılım geliştirme döngüsünü işletebilmek de ön plana çıkıyor.”

Teknolojik Yönetimin tamamlayıcısı olan Dijital Yönetim hakkında bilgi veren Erdoğan “Artık dijital yönetimde iş ve ürün yönetimi dışında, dijital strateji geliştirme ve deneyimleri şekillendirme, süreçlerin dijitalize edilmesi, gelecek planları ve dönüşümleri konularından bahsedilebilir” diyerek sözlerine devam etti; “Başarıya ulaşmak için temel faktör tüm bu yönetimlerin müşteri deneyimini geliştirmesidir.”

Son olarak Erdoğan konuşmasını şu şekilde tamamladı;

“Büyük beklentilerle ve çok erken safhalarda konuşulan ve üzerinde emek harcanan pek çok yeni teknoloji olgunluk safhasında hayatımıza beklenen ölçüde girmeyebiliyor. Bu nedenle biz, öne çıkan beklentileri seçici olarak değerlendirerek öngörülerimizi şekillendiriyoruz. Bu öngörülerde özellikle tüketicinin yaşamına ne kadar entegre olabileceği önemli bir faktör bizim için.”

Yapı Kredi Bilişim Teknolojileri ve Operasyon Genel Müdür Yardımcısı Cahit Erdoğan

Page 5: Next Step YapıKredi

dijital dönüşümün sektörleri nasıl etkilediğini ele alan Yapı Kredi alternatif dağıtım Kanalları

Genel Müdür Yardımcısı Yakup doğan, dijitaldeki büyümenin hızını örneklerle anlattı. “Türkiye bankacılık sektörü, internet bankacılığında ilk 5 milyon kullanıcıya 12 yılda ulaşırken, üçüncü 5 milyon müşteriye son 30 ayda ulaştı” bilgisini paylaşan Yakup Doğan, mobilin çok daha hızlı olduğuna dikkat çekti. Türkiye’de sektörün mobil bankacılıkta ilk 3 milyon kullanıcıya 3 yılda ulaşılırken, üçüncü 3 milyona 6 ayda ulaşıldığını söyleyen Yakup Doğan, “Dijital dünyada alışmış olduğunuz hızdan çok daha farklı bir yapı var.” yorumunda bulundu. Doğan, bu hızlı dönüşümün etkilerini ise şöyle anlattı:“Bu hızlı dönüşüm, sektörlerin iş yapış şekillerini ve piyasadaki oyuncuları değiştirdi. Buna ek olarak, dijital bankacılık stratejilerinde de bir transformasyon yaratatak pazara ve kullanıcılara farklı hizmetler sunulmasını sağladı. Son 4 yıldaki gelişmelere baktığımda dijital dönüşümden 4 temel çıkarım belirledim. İlki, teknolojide bir başlıkta ilk olmanın her zaman başarının garantisi olmadığı. Örneğin, Google’dan önce sektörde onlarca arama motoru olmasına rağmen şu anda en başarılı arama motoru Google. Öte yandan fırsatları kovalamak ve ilk olmak elbette önemli. Burada sunduğunuz ürünü ya da hizmeti doğru bir müşteri deneyimiyle tasarlamak ve ihtiyaca uygun fonksiyonalite sunmak büyük fark yaratıyor. Yapı Kredi Apple Watch uygulaması hem ilk olup hem de doğru müşteri deneyimiyle başarı

gördük. Bu doğrultuda aslında daha önce var olmayan bir süreç tasarladık ve müşterilerimizin cep telefonları ile saatilerini eşleştirdiği an, Yapı Kredi uygulaması üzerinden bu deneyimi anında yaşayabilmesini sağladık. İkinci nokta ise, kanalların giderek artması ve birçok farklı kanalların hayatımıza girmesi. Dolayısıyla müşterilere farklı birçok kanaldan dokunuyoruz. Dijital sayesinde müşterilerin de firmalarla

Yapı Kredi, dijital bankacılıkta 11 çeyrektir aralıksız büyüyor

sağlayan örneklerden biri. Banka olarak bu süreçte ilk hedefimiz müşterilerimizin bu ürünü kullanmaya başladığı anda tüm bankacılık bilgilerine kolaylıkla ulaşabilmesi, bildirimlerini anlık olarak alabilmesi oldu. Biz burada; diğer kanallardan farklı olarak müşterinin işlem yapmaktan ziyade ihtiyacı olan bilgiye hızlı bir şekilde ulaşabileceği, bir bakışta bankacılık deneyimi yaşayabileceği bir dünya yaratmamız gerektiğini

Yapı Kredi Alternatif Dağıtım Kanalları Genel Müdür Yardımcısı Yakup Doğan

etkileşim kurma frekansı arttı. Müşteriye dokunduğumuz noktalarda 2 unsur ortaya çıkıyor. Birincisi, ‘omnichannel bakış açısı’ ile müşteri deneyimi ve marka değeri yaratmak. İkinci önemli unsur ise bu etkileşimi kişiselleştirebilmek. Bu da işin analitik kısmına ve büyük veriye yoğunlaşmak gerektiği anlamına geliyor. Müşteriyi dokunduğu her noktada diğerinden ayırt edebiliyorsanız ve ona uygun ürün/hizmet sunabiliyorsanız fark yaratıyorsunuz. Dijitalin avantajı da burada kendini gösteriyor.”

“Finans sektörü kendisini dijitale hızlı taşımaya başladı. Biz de Yapı Kredi olarak bunlardan bir tanesiyiz” diyen Yakup Doğan, çok kritik olarak tanımladığı üçüncü bir noktaya dikkat çekti.

“Bankacılık sektöründe altyapı, şube sistemleri üzerine kurulmuş durumda. Müşterinin dokunduğu ilk kanal genelde şube olduğundan müşteriye bu sistemlere göre bir deneyim tasarlanıyor, altyapılar bunun üzerine oluşturuluyor. Bu yapıda, müşteriyi dijitale taşısanız bile müşterinin hala yardıma ihtiyacı olduğunu görüyorsunuz” saptamasını yapan Doğan, sözlerine şöyle devam etti:

“Dolayısıyla yeni süreçler, yeni organizasyonlar ve yeni altyapılarla, hızlı ve çevik bir şekilde ilerlemek başarının diğer bir faktörü. Tabii bu, sancılı bir süreç. Çünkü bir günde yeni bir organizasyona, yeni bir altyapıya dönüşmek mümkün değil. Bu geçiş sürecinde, iyi tasarlanmış bir dijital dönüşüm stratejiniz var ise ve bunu uygulama konusunda kararlıysanız sonuçları net ve hızlı bir şekilde görebiliyorsunuz.

Son olarak; dijital dünyada çok fazla fırsat var. Fırsatları kovalayıp, doğru zamanda değerlendirebilmek önemli. Bunun için de müşterileri, onların değişen davranışlarını yakından takip etmeniz gerekiyor. Piyasada servis veren kurumlarla iç içe olmanız çok önemli. Bunlardan bir tanesi de e-Devlet Kapısı çalışmalarını yapan Türksat. Türksat ile müşterilerimizin internet bankacılığı üzerinden giriş yaparak yaklaşık 1.200 işlemin gerçekleştirilebildiği e-Devlet Kapısına erişmelerini sağlayan bir entegrasyon yaptık.

Yapı Kredi olarak biz de daha farklı bir deneyimi müşterimize nasıl sunabilir, kendimizi nasıl farklı kılarız gibi konular üzerinde ciddi zaman harcıyoruz. Dijital bankacılıkta büyüme trendi içindeyiz. 2015 ikinci çeyreği itibarıyla pazar payımızı tam 11 çeyrektir aralıksız olarak arttırıyoruz. Ayrıca, Türkiye Bankalar Birliği (TBB) rakamlarına göre son 1 yılda sektörde dijital kanalları kullanmaya başlayan her 10 müşteriden 3’ünün Yapı Kredi’yi tercih ettiğini görüyoruz. Bu da bizim sektörde ön plana çıktığımızı gösteriyor. Bunlar doğru strateji, bu stratejiye inanmış çevik bir Bilişim Teknolojileri altyapısı ve müşteri odaklı yaklaşımımızın sonuçları.”

N

ext S

tep Toplantıları 5

Page 6: Next Step YapıKredi

N

ext S

tep Toplantıları6

CAHİT ERDOĞAN

YAKUP DOĞAN

CENGİZ ARSLAN

ABDULLAH KARAKUŞ

BARIŞ PAZARBAŞI

EYLEM KARACA

GÖKHAN AYAS

GÖKHAN GÖKÇAY

KADRİYE ATSAL

MEHMET ALİ MEMİŞ

MUSTAFA DÜNDAR

ÖNDER HAYDAROĞLU

REHA K. GERÇEKER

SABRİ İNCİ

SERENAY YÜCEL

SEVİL ERTÜRK

SİNAN E. ÖZER

SONER TÜRKKAN

TAYLAN TETİK

YEŞİM UÇAR

YILMAZ KARACA

AYHAN SEVGİ

ALİ TANDOĞAN

ALPER YILDIRIM

BURAK ATAMGÜÇ

CENGİZ YEKER

EBRU KILIÇ EKER

EMILIO VALDES

EMİN ÇALIKLI

ERCAN AYDIN

ERTU UYSAL

ESRA ERTÜRK

GÜLDANE TAŞDEMİR

IŞIL KILINÇ GÜRTUNA

KIVANÇ KIŞLAL

KORAY CANDIR

MERT DEMİRER

MURAT CANTÜRK

MUTLU GÜNGÖREN

NİL BAĞDAN

ÖMÜR YAPICI

SALVO NAHMİYAS

SELDA AYDEMİR

SİBEL YILMAZ

YUDUM YONAK ÇİFÇİ

YÜKSEL ÇOMAK

YAPI KREDİ

YAPI KREDİ

YAPI KREDİ

YAPI KREDİ

YAPI KREDİ

YAPI KREDİ

YAPI KREDİ

YAPI KREDİ

YAPI KREDİ

YAPI KREDİ

YAPI KREDİ

YAPI KREDİ

YAPI KREDİ

YAPI KREDİ

YAPI KREDİ

YAPI KREDİ

YAPI KREDİ

YAPI KREDİ

YAPI KREDİ

YAPI KREDİ

YAPI KREDİ

BTHABER

KOMTAŞ

FUJITSU

SOFTWARE AG

FUJITSU

SOFTWARE AG

INFORMATICA

FUJITSU

PALO ALTO NETWORKS

INFORMATICA

ORACLE

TAZEFİKİREVİ

ORACLE

INFORMATICA

INTEL

HP

HP

PALO ALTO NETWORKS

SOFTWARE AG

KOMTAŞ

FUJITSU

TAZEFİKİREVİ

PALO ALTO NETWORKS

ORACLE

KOMTAŞ

Katılımcı listesi

Etkinliğin açılışında, tüm

katılımcıları Çayırova’da Yapı

Kredi Bankacılık Üssü’nde

ağırlamanın memnuniyetini

paylaşarak sözlerine başlayan Yapı Kredi CıO’su Cengiz arslan,

“Bütün dünya dijitalleşirken,

bütün iş modelleri de dijitalleşiyor.

Tabii bankalar olarak bunun

dışında kalamayız. Teknolojiyi

en iyi kullanan sektörlerden

biri olarak bizler trendleri çok

yakından takip ediyor ve bunlardan

etkileniyoruz. Bunların neler

olduğunu ve bu konularda ne gibi

“Tüm iş modelleri dijitalleşiyor”

Yapı Kredi CIO’su Cengiz Arslan

aksiyonlar aldığımıza bugün hep

beraber değinecek ve ayrıntılı

konuşacağız” dedi.

Tüm sunumlardan sonra bir

değerlendirme yapan Cengiz

Arslan, “Yapı Kredi olarak

tüm eğilimleri yakından takip

ediyoruz. Artık müşteriler

kişiselleştirilmiş hizmet

istiyor. Yapı Kredi olarak tüm

kanallarımızı “omnichannel”

mantığında yeniliyoruz. Veri artık

yeni patron ve bu yönde sürekli

yatırımlar yapıyoruz” şeklinde

konuştu.

adı SOYadı şirKET

Page 7: Next Step YapıKredi

Yapı Kredi Ödeme Sistemleri ve dijital Kaynaklar Yazılım Geliştirme

direktörü Kadriye atsal, sunumunda nesnelerin geleceğine ve Yapı Kredi’nin bu eğilimde konumlanmasına odaklandı. Kadriye Atsal, sözlerine şöyle devam etti:

“Akıllı bağlantılı nesnelerin bir kısmı aslında prototip olarak bugün insan hayatında var. Bir kısmı da keşfedilme yolunda.. Akıllı bağlantılı nesneler başlığında vizyoner stratejiler olduğunu düşünüyoruz. 2020 yılında sadece Türkiye’de 120 milyon birbirine bağlı akıllı nesne olacağı öngörülüyor. Bu akıllı nesnelerden bir tanesi bugünden itibaren hayatımızda nerdeyse bizden bir parça haline gelen cep telefonlarımız. Bir diğeri tabletlerimiz. Üçüncüsü, yine tüketici elektroniği denilen ve hayatımızda çok yoğun bir şekilde yer alan oyun konsolları gibi yapılar. Dördüncüsünün de çok yakın gelecekte sayaçlar olacağını düşünüyoruz. Biz teknolojinin insan hayatındaki üçüncü temel evresini yaşıyoruz. Birinci evre işlerin bilgisayar teknolojisi tarafından otomatik hale getirilmesiydi. İkinci evre internet ile dünyanın her bir yanından her türlü bilgiye kişisel olarak erişilebilmekti. Bugün ise teknoloji süreçle değil, nesnenin kendisiyle ve onu yönetebilmekle ilgileniyor. Mesela dijital şehirlerden, tarım sektöründe dijital teknolojilerin kullanımından, sağlık sektöründe sensörlerin etkisinden bahsediliyor artık.”

Nesnelerin yaygınlaşması ile ilgili bir diğer öngörü olan cep telefonlarının hayatımıza girmesi ile Bilişim Teknolojileri sektörünün insan hayatındaki bu üçüncü temel evresi de yaklaşık 10 yıl önce başladı. 2012 yılında 4 kişilik bir ailenin kullandığı akıllı bağlantılı nesne sayısını ortalama 8 olarak belirten Atsal, 2017 yılında bu sayının 24 olmasının öngörüldüğüne işaret etti. 2020’li

“Biz dijital dünyaya yolculuk yaparken,

önce hayatımızdaki birçok şeyi dijital

dünyaya süreçlere dokunmadan

aktarmaya çalıştık. İlk yola çıkışımız

böyleydi. Ama sonra bazı noktalarda

bazı süreçleri yürütebilmek için ‘dijital’

dokunuşlar gerektiğini fark ettik.

Fiziksel ve dijital arasında yavaş yavaş

sınırsızlaşma, bir süreci uçtan uca

toparlarken, bazen fiziksel bazen dijital

dünyaya dokunarak o sürecin sonuna

gitmek gereksinim haline gelmeye

yıllarda ise özellikle dijital şehirleşme,

sağlık ve ekonomi sektöründeki akıllı

bağlantılı nesnelerin insanın günlük

yaşamında çok daha fazla kullanılması

ve akıllı bağlantılı nesnelerin sayısının

50’nin üzerinde olması öngörülüyor.

Özetle insan yaşantısında birbiriyle

konuşabilen nesnelerin insanın günlük

yaşantısındaki otomasyona ciddi

anlamda katkısı olacağı ya da yer alacağı

öngörüsü var. Atsal, beklentilerine şöyle

devam etti:

başladı. Google dijital dünyada stratejisi olan bir firma. Ama çok yakın bir zamanda Glass ile fiziksel bir şeylere dokundu. Sonra bir mağaza açtı. Yani insanın ihtiyacı sadece dijital alanda uçtan uça adreslenemiyor. Makinalar arası iletişim ise geleceğimizin en önemli kazançlarından biri olacak ve tarım, sağlık, dijital şehirler konusunda makinaların birbiriyle iletişimi ve veri aktarabilir hale gelmesi değerli olacak. Özellikle afet koordinasyonu durumunda tüm sağlık sektörünün, tüm ulaşım sektörünün, tüm yol durumunun verisinin makinalar arası iletişimle birbirine hızlı bir şekilde aktarabileceğini düşünürsek, bugünkü afetlerden gördüğümüz zararın ne kadar azalabileceğini degöreceğiz. Konuşan cihazlar ise hayatımıza en hızlı girenler. Ciddi anlamda sensörlerin ucuzlamasıyla, bu sensörlerin cihazların üzerine konulabilir ve birbirine veri iletebilir hale gelmesiyle birlikte, öğrenebilen, üstelik kişiye yönelik öğrenebilen bir dünyaya doğru gidiyor konuşan cihazlar. Bu cihazların temelinde sensörler var. Özellikle arayüzlerin daha kolay entegre edilmesi ile beraber, konuşan cihazlarda ciddi anlamda bir artış var.

Konuşan cihazlar artık fiziksel arama motorlarına kadar dünyayı gelişim noktasına getirebilecek gibi görünüyor. Atsal’ın sunumunda dikkat çektiği bir başlık da sosyal robotlar ve nano robotlar. Sosyal robotlar özellikle insanın deneyimlerinden, ses tonundan, tınısından kişinin o anki durumunu anlayıp buna göre satış stratejisi geliştirebilecek ve özellikle sosyal robotların bu verileri kullanarak perakende sektöründe satış temsilcisi olarak kullanılması hayali var. Nano robotların ise sağlık sektöründe kullanımı hedefi var. Özellikle kalp, beyin gibi organlara ilaç taşıyan çok minik nano robotlar, kendini yöneten nesnelerin sağlık sektöründeki bir örneği olacak.”

Yapı Kredi Ödeme Sistemleri ve Dijital Kaynaklar Yazılım Geliştirme Direktörü Kadriye Atsal

Fiziksel ve dijital dünya bir arada

N

ext S

tep Toplantıları 7

Page 8: Next Step YapıKredi

N

ext S

tep Toplantıları8

Yapı Kredi’nin veri yönetimindeki yolcuğundan ve değişen dünyanın

ışığında öngörülerinden bahseden Yapı Kredi Bilgi, Müşteri ve iş akışları Yazılım Geliştirme direktörü Gökhan Gökçay, bankanın Türkiye’de veri yönetimine yatırım yapan ilk bankalardan biri olduğuna işaret etti. Yapı Kredi 1999 yılında ilk kurumsal veri ambarı uygulamalarını hayata geçirerek başladığı kurumsal veri ambarı konusundaki çalışmalarında 15. yılını doldurdu. Bu zaman zarfında veri ambarının ve yönetiminin kullanımının, sağladığı faydanın çok önemli boyutlara geldiğine dikkat çeken Gökhan Gökçay, şu bilgileri paylaştı:

“Kurumsal Veri Ambarı ve Analitik çözümlerimiz, bütün iş alanlarımızda kritik öneme sahip. Risk yönetimi ve skorlama, müşteri ilişki ve kampanya yönetimi,

fayda yaratmayı hedefledik. Risk Yönetimi ve Müşteri Tecrübe Yönetimi örnek olarak seçtiğimiz konulardan.

Büyük veri başlığı altında diğer önemli unsur, kullanıcılarımızı güçlendirmek (empower etmek). Power kullanıcılarımız hali hazırda geleneksel veri ambarımızı yoğun şekilde kullanıp, gereken araştırma ve

fiyatlama, bütçe ve performans yönetimi iş çözümlerimizin yoğunlaştığı temel alanlardan bazıları...

Yapı Kredi olarak daha etkin veri yönetimi için üç ana başlıktan oluşan bir yol haritası planladık.

Birincisi, Veri ambarı modernizasyon girişimimiz...

çalışmalarını yürütüyorlar. Büyük veri teknolojileri ile daha etkin sonuçlar için ‘self-servis keşif aracı’ diyebileceğimiz platform ile bu kullanıcılarımızı destekledik.

Büyük veri başlığı altında değinmek istediğim son konu belirsizliğe hazır olmak. Yine değişen dünya ve buna bağlı olarak hızlı değişen iş ihtiyaçları, hem iş birimlerimizde hem de BT ekiplerimizde belirsizliği iyi yönetebilmeyi gerektiriyor. Bu belirsizlikleri çevik çalışma gerektiren büyük veri teknolojileri ile destekleyerek, daha hızlı ve adaptif çalışma yöntemleri ile aşabileceğiz. Büyük Veriyi, iş zekası ve analitik çözümleri için ‘çift vitesli BT’ konseptinin anahtar sağlayıcısı olarak görüyoruz.

Veri Yönetimi yol haritamızın son ve üçüncü parçası olarak, kısa süre önce bir ‘Veri yönetişimi girişimi’ başlattık. Veri yönetişimi girişiminde amacımız;

Yapı Kredi Bilgi, Müşteri ve İş Akışları Yazılım Geliştirme Direktörü Gökhan Gökçay

Veri bilgiye dönüşerek değer yaratacak

Geleneksel veri ambarımızı, değişen iş ihtiyaçlarının ışığında şekillendirmek, daha fazla esneklik sağlayacak bir çözüm mimarisine geçirmek ve daha yüksek performans almak için baştan aşağıya yenileceğiz. İkincisi, Büyük Veri ve İleri Analitikler girişimimiz... İş birimlerimiz ile birlikte oluşturduğumuz örnek çalışmalar (business case) için büyük veri teknolojilerini kullanarak

bankamızda veri yönetişimi rol ve sorumluluklarını daha yapılanmış ve daha proaktif bir şekilde konumlamak, tanımlanan yönetişim mekanizmasını başarı ile işletebilmek. Hedefimiz veriyi / bilgiyi bankanın paylaşılan temel bir ortak varlığı olarak pozisyonlandırmak ve daha yüksek değer yaratabilmek.”

Page 9: Next Step YapıKredi
Page 10: Next Step YapıKredi

N

ext S

tep Toplantıları10

bir süreç olduğunu, tanımlı bir süreç olmadığını ve bu sebeple interatif yazılım geliştirmeyi savunuyor. Bu da belirsiz olan süreçlerin zaman içinde iyileştirilmesine olanak sağlıyor. Bu yüzden dijitalleşme ile birlikte ortaya çıkan ve belirsizlik içeren yeni duruma daha uygun şartlar sağlıyor.

Bir diğer konu çalışanlar konusu aslında ve Dündar bunu, ‘Y kuşağının iş hayatına girmesi’ olarak tanımlayıp, şu bilgileri verdi:

“Y kuşağı değişik şeyler öğrenmekten mutlu oluyor, bir konu üzerinde çok fazla zaman harcamayı sevmiyor. Otoriteye biraz karşı çıkıyor, iş değiştiriyor ve kendi kararlarını kendisi verebilmek

istiyor. Çevik yöntemler, takımların

kendi kendilerini yönetmelerini

temel alan yaklaşımlar. Bu sebeple

çalışan memnuniyetini artırmak

sebebiyle de kurumların çevik

yöntemleri kullanmaya başladığını

düşünüyorum.

Çevik yöntemlere geçiş birden ve

tek seferde olmayacak. Kurumların

geleneksel metotlar konusunda

ciddi tecrübesi oluşmuş durumda.

Bu yüzden çevik yöntemlere geçiş

parça parça olacak ve zaman içinde

kullanımları artacak. Yani bir süre

Çevik Yöntemler ve Geleneksel

Yöntemler birlikte devam edecekler.

Bu da gündeme ‘İki Hızlı BT’ (Two-

Speed IT) kavramını getiriyor.”

Yapı Kredi Yazılım Altyapıları, Mimari ve ARGE Direktörü Mustafa Dündar

Çevik yöntemlere geçiş

yöntemler aslında uzun zamandır küçük şirketler ve startup’lar tarafından kullanılmaktaydı. Ancak büyük ekip ve projelerde tecrübe edilmesi sonrasında büyük kurumların dikkatini çekmeye başladı.

Geleneksel yaklaşım yazılım geliştirme süreçlerinde belirsizliği kabul eden bir yaklaşım değil. Tüm süreci “tanımlı süreç” olarak kabul ediyor. Projenin başında projeyle ilgili tüm isterlerin belirlenebileceği, tahminlerin doğru olarak yapılabileceği ve planlanabileceği varsayımını kabul ediyor. Ancak gerçek durum her zaman bu şekilde değil.

Çevik yaklaşımlar ise sürecin empirik

Teknoloji çok hızlı biçimde değişiyor. Ancak hangi teknoloji kalıcı olacak ve

yatırım yapılmalı, hangisi kısa bir süre sonra ortadan kalkacak ve yatırımlarımız boşa gidecek bunları önceden bilmek zor. Yapı Kredi Yazılım altyapıları, Mimari ve arGE direktörü Mustafa dündar’ın verdiği bilgilere göre, tüm kurumlar yeni fırsatları hızla değerlendirmek, ancak kalıcı olup olmadıklarını anlamadan bunlara büyük yatırımlar yapmak istemiyorlar. Bu sebeple startup’lar gibi düşük bütçelerle bu projeleri hayata geçirip test edebilmek istiyorlar. Bu noktada da devreye Çevik

Page 11: Next Step YapıKredi

1939’dan bu yana osilatörlerden kişisel bilgisayarlara, yazılım çözümlerinden kurumsal uygulamalara kadar teknolojinin pek çok alanında dünyanın lider markalarından biri olan HP, 1 Kasım 2015 itibarıyla iki ayrı şirket olarak yeniden tasarlandı. Bu iki şirketten biri de tamamen kurumsal çözümlere odaklanan Hewlett Packard Enterprise.

Kısacası Hewlett Packard Enterprise yepyeni bir şirket ama aslında onu iyi tanıyorsunuz. Onlarca yıldır işletmenizi dönüştüren, güçlendiren, destekleyen iş ortağınız olarak…

Dönüşüm zamanı

Bugün sadece işletmelerde değil, iş dünyasında yaşanan dönüşümün temelinde “Fikir Ekonomisi” yatıyor. Fikir Ekonomisi kavramı, dijital ekonomiden uygulamalara, mobil ekonomiye kadar pek çok konuyu kapsayan bir dönüşüm alanı. Hewlett Packard Enterprise da bu alanın en büyük oyuncusu olmaya kararlı.

İşletmelerin Fikir Ekonomisi çağında ayakta kalmak için iş yapış biçimlerini yeniden gözden geçirmesi gerekiyor. Örneğin, şu soruların cevaplarını biliyor musunuz?

• Uygulamalar, veriler ve deneyimlerden yeni sonuçlar üretebiliyor muyum?

• Müşterilerim için her türlü kaynağı kullanarak yeni değerler yaratabiliyor muyum?

• Her türlü riski proaktif bir şekilde yönetebiliyor muyum?

• Sürekli değişen tehditlere karşı hazırlıklı mıyım?

• Gelişmeleri takip edip öngörülerde bulunabiliyor muyum?

• Sürekli inovasyon için gerçek-zamanlı verilerden yararlanabiliyor muyum?

• Hiper-bağlantı çağına ayak uydurabiliyor muyum?

• Müşterilerim ve çalışanlarımla kişiselleştirilmiş bağ kurabiliyor muyum?

Bu soruların birkaç tanesine bile “hayır” yanıtı veriyorsanız, dönüşüme ihtiyacınız var demektir. Fakat önceden uyaralım: Bu dönüşüm, tek başına çıkılacak, kolay bir yolculuk değil. Çünkü çoğu işletme hâlâ eski nesil, sabit, esneklikten uzak bilgi teknolojileri altyapılarıyla ilerlemeye çalışıyor. Oysa bulut, mobilite, büyük veri ve analitik için çok daha fazla esneklik gerekiyor. Hewlett Packard Enterprise, bunun için var.

Huzurlarınızda

Hewlett Packard Enterprise

Hewlett Packard Enterprise: İşletmenizi dönüştüren, güçlendiren, destekleyeniş ortağınız...

4 dönüşüm alanıHibrit bir altyapıya dönüşün

Hedef belli: Mevcut altyapılardan daha fazla değer elde etmek ve tüm uygulamalarla daha hızlı ve kesintisiz bir şekilde değer sunmak. Bu bağlamda, Hewlett Packard Enterprise tarafından tasarlanacak hibrit bir altyapı sayesinde performans ve maliyetlerinizi optimum seviyeye getirebilirsiniz.

Dijital işletmenizi koruyun

Dijital işletmeler açısından en büyük risk, veri güvenliği. Hem güvenliği sağlamak hem de veri yedekleme ve kurtarma sistemleri kurmak için Hewlett Packard Enterprise deneyiminden yararlanın.

Organizasyonunuzu veri desteğiyle güçlendirin

Dönüşüm, dijital ve veri odaklı bir dünya gerektiriyor. Bu nedenle de açık kaynak kullanan, daha uygun maliyetli, gerçek-zamanlı verilere dayanan ve aksiyona dönüştürülebilir sistemler oluşturmak önemli. Tıpkı Hewlett Packard Enterprise’ın yaptığı gibi…

İşyerinde verimliliği sağlayın

Son olarak dönüşüm, işyerinde verimliliği artırmaya odaklanmalı. Ama nasıl bir işyerinde? Dijital dünyada her yerde çalışmak mümkün. Dolayısıyla hem çalışanların hem de müşterilerin her yerde ve her zaman en mükemmel deneyimleri yaşamasını sağlamak için yanınızdayız.

Bu dönüşümü gerçekleştirmek için teknolojiden fazlasına ihtiyacınız var: Hewlett Packard EnterpriseBu

bir

iland

ır

İşyerinde verimliliği sağlayın

Organizasyonunuzu veri desteğiyle

güçlendirin

Hibrit bir altyapıya dönüşün

Dijital işletmenizi koruyun

Page 12: Next Step YapıKredi

N

ext S

tep Toplantıları1212

dijitalleşme her sektörde olduğu gibi finans sektörü için de kaçınılmaz

bir dönüşüm. Bu dönüşümü yaparken işin güvenlik boyutunu da düşünmek gerekiyor, bu alan en riskli alanlardan ve bu alanda hızı kesmemek gerek. Yapı Kredi altyapı ve işletim Grup direktörü Sinan Özer. “Güvenlik başlığında sosyal mühendislik konusu birkaç senedir gündemimizde. E-posta yoluyla gerçekleştirilen saldırılar ne yazık ki en çok olan saldırı tiplerinden, her zaman olduğu gibi insan en kritik risk faktörü. Veri sızıntısı konusu da trendlerden bir tanesi. Ajandamızdaki en önemli maddelerden birisi de gelişmiş zararlı yazılımlar, yani sosyal mühendislik dışında olan, mobil cihazlar için geliştirilen zararlı yazılımlar. Bulut teknolojilerinin kullanılması, finans sektörü gibi bir sektörde mümkün değil gibi gözükmekle birlikte kaçınılmaz olarak gündeme geleceğine de inandığımız için bu konuda çalışıyoruz.”

Güvenlik olayları artarken, bunların maliyetleri büyük şirketler için çok daha yüksek. Yani çok basit bir güvenlik olayını küçük bir kurumun yaşaması ile büyük

artan tehditlere daha hızlı yanıt

verebilecek bir organizasyon

yapısına hem de üretilen

projeleri destekleyecek

şekilde bir yapılanmaya gittik.

Organizasyonu üç boyutta ele

aldık. ilki güvenlik altyapısı, diğeri

olayın regülasyonları ve risklerini

öngören/ölçen yapı, sonuncusu da

güvenlik olay yönetimi. Bakışımız

da risk analizi odaklı. Çünkü

güvenlikte çevik bir yaklaşımla

tehditlere hızlı bir şekilde önlem

almanız gerekiyor. Tüm riskleri bir

çırpıda ortadan kaldıramayacağınız

için de risk analizi ile başlamanız

gerekiyor. Yaklaşık 1,5 senedir

çok ciddi güvenlik altyapı

projeleri gerçekleştirdik. Temel

Güçlü güvenlik organizasyonu yarattık

bir kurumun yaşaması arasında çok büyük bir fark olabilir. “Burada kurumların buna göre yatırım planlarını ve tedbirlerini alması gerek” uyarısını yapan Özer, Yapı Kredi’nin önceliklerini şöyle anlattı:

“Yapı Kredi, güvenlik organizasyonunu yıllar önce oluşturmuş olan bir banka. Biz dijital dünyanın çok ciddi şekilde gelişeceğini, buna paralel olarak da bu konunun önemli olacağını öngördük. Buna göre 2013 yılı sonunda bu konuda bir dönüşüm planı hazırladık. Bunu üç kollu olarak organizasyonun güncelleştirilmesi, süreçlerin uyumlandırılması ve güvenlik altyapısının renovasyonu olarak planladık. Böylece hem

hedeflerden biri önleyici güvenlik önlemleri. Yani güvenlik olayı gerçekleşmeden bunun önüne geçebilmek. Bununla ilgili birtakım yatırımlar ve süreç çalışmaları yaptık. Yazılım güvenliği konusunda sürecimizi oturttuk. Mobil güvenlik tarafında ise sektöre göre bir adım önde olduğumuzu söyleyebiliriz. Verinizin sağlıklı ve güvenli bir şekilde gerekli olan kullanıcılar tarafından hızlı ulaşmasını sağlayacak bir altyapımız var, onu hayata geçiriyoruz. Riskler hiçbir zaman ortadan kalkmayacak, hatta tam tersi daha fazla artacak. Daha karmaşık saldırı teknikleri gelişecek. Biz de yatırımlarımızı ve kaynaklarımızı arttıracağız. Çevik ve tetikte olmamız gerekiyor ve burası da çalıştığımız önemli alanlardan biri. Öncelikle tehditleri sıralayıp bir ajanda oluşturmamız gerekiyor. Kurum içinde güçlü bir güvenlik birliği gerekiyor ve bu çok kritik bir konu. Bu konuda iki yıldır önemli çalışmalar yapıyoruz. Bilinçlendirme ve sınava benzeyen anketler düzenliyoruz. Dolayısıyla iyi bir yoldayız. İnsan kaynağına yönelik yatırımları arttırıyoruz. 2013 yılında çizmiş olduğumuz haritaya göre şimdiden hedefimize ulaştık.”

Yapı Kredi Altyapı ve İşletim Grup Direktörü Sinan Özer

Page 13: Next Step YapıKredi

Sunumunda ‘müşteri sadakatine’ odaklanan Yapı Kredi Kartlar Pazarlama

direktörü Sabri inci’ye göre, geleneksel olarak finans dünyası, sadakatin yüksek olduğu bir yer. Güven ilişkisi ise son yıllarda dijitalleşme ile beraber daha da önem kazanan bir alan olmakla birlikte müşteri sadakatini sağlamak için kurumların yapması gerekenler değişiyor. Yıllar içinde müşteri değişimini katılımcılarla paylaşan Sabri İnci, şu bilgileri verdi:

“Özellikle Y kuşağı bütün markaların benzer şeyleri sunduğunu düşünüyor. Farklılaşmanın yeni kuşak müşteriler için çok önem kazandığı bir dünyada bunu başaramayan kurumlar tekdüze olarak algılanma tehlikesi yaşıyor. Bankalar olarak yenilikleri farklılaştırarak hizmete sunabilmenin ve yeni şeyler sunmanın arayışı içindeyiz.”

Müşteri bu şekilde değişirken, bu müşterinin ihtiyaçlarını karşılamak için pazarlama yaklaşımlarını değiştirmek Sabri İnci’ye göre bir zorunluluk. Kişisel olarak gördüğü temel alanları paylaşan İnci, “Tüketiciler artık büyük kurumların söylemlerinden çok, birbirlerinin önerilerine güveniyor ve buna göre tüketiyorlar” dedi. Bu yüzden müşterilerden gelen geri bildirimlere ve önerilerine değer vermek oldukça önemli. Müşteri sadakatinin ötesinde,

bu paylaşımlarla müşterilere çok

daha rahat ulaşabiliyor, mesajı

çok daha rahat iletebiliyor. Sosyal

medyada paylaşılmaya değer bir

deneyim yaratmak en etkili reklam

kampanyasından daha etkili hale

gelebiliyor. Paylaşım ekonomisi

de önem kazanıyor. Artık arada bir

aracı olmadan müşterilerin birbiriyle

işlem yapmasının mümküm olduğu

platformlar var. Bankacılık sektörü

de bu değişimleri kendi iş akışlarına

uyarlayacak şekilde çözümler

sunuyor. Son madde olarak pazarlama

yaklaşımlarımız için, dijital dünya çok

fazla veri ve imkan üretiyor. Bu veriyi

alıp işleyip kullandığınızda müşterinin

ihtiyacını çok daha hızlı bir şekilde

karşılama imkanı sağlıyor dijitalleşme.

Taraftar müşterileri yaratmanın ve korumanın ipuçları

‘taraftar’ müşteri yaratmak da zorunlu hale geldi ve İnci’ye göre, bu eskinin sadakatinden de farklı. İnci, sözlerine şöyle devam etti:

“Sadakat sadece kullanımı ifade ederken, ‘taraftarlık’ kullanımın ötesinde, deneyimi paylaşmayı ve başkalarına da kullandırtmayı içeren bir kavram. Bankaya gidip, şubelerimizde konum bildiren veya Bankamız ile yaşadığı deneyim hakkında paylaşım yapan çok kullanıcımız var. Böylece paylaşmış olduğunuz şey, sürecin parçası haline geliyor, müşteri olmanın ötesinde taraftar olduğunuz bir şeye dönüşmeye başlıyor. Bir marka gerçekten taraftar müşteriler yaratabildiğinde de

Böyle değişen bir bağlamda bir finans kurumunun olmazsa olmazları nedir diye baktığımızda, müşteri ihtiyaçlarını karşılamak için hızlı ve çevik olmak gerekiyor. Ayrıca akıcı bir deneyim sunmak, müşterinin o marka ile ilişkisini belirleyen temel faktör haline geldi. Bunun yanında özellikle kişiselleştirme unsurunu, müşterilere kampanya veya teklif sunarken çok fazla kullanmaya çalışıyoruz. Mesela kredi kartı dünyası için geliştirdiğimiz ve kişiselleştirmeyi sağladığımız bir uygulamamız var. Biz hem ürün geliştirme yaklaşımımızı hem ürünlerimizi ve altyapımızı, iletişim dilimizi bu dünyaya uyarladıktan sonra, müşterinin çok yakınında olmak, sadakat ve taraftar müşteri yaratmak için bir kapı açıyor. Bunun için de yaşam döngüsünün her aşamasında müşterimize yakın olmak son derece kritik. Müşterinin yaşam döngüsünü takip edip müşterinin o değişen ihtiyaçlarını hızlı bir şekilde karşılıyor olmak önemli. Bir sebepten müşteri, bankayla ilişkisini sonlandırırsa da müşterinin geri kazanılması için yine yaşam döngüsünü takip etmek gerekiyor. Bunu yapmak için de entegre bir CRM yaklaşımıyla farklı kanallardan topladığımız veriyi kullanarak müşterilerimize ürün ve hizmetlerimizi yine farklı kanallardan bütünlüklü olarak sunabiliyor olmalıyız. Müşteri sadakatini yeni dünyanın değişen gerçeklerine uygun bir şekilde sağlamaya önem veriyoruz.”

Yapı Kredi Kredi Kartları Pazarlama Direktörü Sabri İnci

N

ext S

tep Toplantıları 13

Page 14: Next Step YapıKredi

N

ext S

tep Toplantıları14

Sunumuna geçmişin bankacılık yapısını, hesap defteri gibi eski süreçleri hatırlatarak

başlayan Yapı Kredi Temel Bankacılık, Hazine ve Krediler Yatırım Geliştirme direktörü Önder Haydaroğlu, şu bilgileri verdi:

“İlk olarak teleişlemle birlikte bizim manuel yaptığımız işlemler elektronik ortama taşındı . Şimdi şubeye gittiğiniz zaman, sadece bir kimliğinizi gösteriyorsunuz ve hizmet veren kişi yerinden kalkmadan, elektronik ortamda müşteri bilgilerinin doğruluğunu teyit etmek için her türlü kontrolü elektronik olarak gerçekleştiriyor.

Müşteriye hizmet verdiğiniz noktada bütün işlemler anında sonlandırılıyor. Dijitalleşme de hem kontrollerin çok daha kolay ve hızlı yapılmasını hem de müşteriyi biran evvel istediği ürünle bir araya getirmeyi sağlıyor.”

Haydaroğlu’nun verdiği bilgiye göre, bugünkü kredi sürecine baktığımız zaman, daha önce müşteri tarafından talep edilen krediler şu anda artık karar mekanizmaları ile beraber sistemlerin ve süreçlerin birbiriyle entegre olması sayesinde teknik olarak bankalardan, finans

Tüm işlem süreçleri elektronik ortamda

kuruluşlarından gelmeye başladı. Yani

bir müşteri artık şubeye gitmesine bile

gerek kalmadan, elektronik ortamlardan

veya dijital kanallardan kendisine teklif

edilmiş olan kredi miktarını, istediği

bir saatte istediği yerde, dijital ortamlar

sayesinde öğrenip kullanabiliyor ve

direkt ATM üzerinden nakde çevirme

imkanına da sahip oldu.

Bir sürecin hem şube tarafındaki

adımlarına hem de merkezi

taraftaki adımlarına baktıklarında,

bunları iki farklı şekilde ele

almanın doğru olduğuna işaret

eden Haydaroğlu, şu bilgileri

verdi:

“Odağımız müşterilere

sunduğumuz hizmetler için

kullandığımız süreçleri basitleştirmek,

optimize etmek ve müşterilerin bu

süreçler içerisinde kaybolmasına

engel olmak. Merkezi gerçekleştirilen

süreçlere baktığımızda ise optimizasyon

ve verimlilik öne çıkıyor. Merkezde de

dijital dünyanın bize sunduğu, sadece

kendi süreçlerimizin birbirine entegre

olması değil, aynı zamanda bankaların da

birbiriyle entegre olan mekanizmalarını

devletinde sunduğu dijital dünyadan

yararlanıp, en etkin ve en verimli şekilde

kullanmaya çalışıyoruz.”

Yapı Kredi Temel Bankacılık, Hazine ve Krediler Yatırım Geliştirme Direktörü Önder Haydaroğlu

Page 15: Next Step YapıKredi

“Her şeyin değiştiği bir dönemdeyiz. Yaşantımız

değişiyor, beklentilerimiz değişiyor. Aslında alıştığımız kavramlar değişiyor, her şeyi artık mobil telefonlarımızdan yapıyoruz. Tepki ve beklentilerimizi, sosyal medyada ifade ediyoruz. Alıştığımız birçok kavram aslında yeni, ama 5 sene sonra belki olmayacak” sözleriyle konuşmasına başlayan Oracle Finans Sektörü Teknoloji

Satış direktörü ışıl Kılınç Gürtuna konuşmasını şu şekilde sürdürdü:

“Bazı sektörler yok olurken, yeni başka işler geliyor hayatımıza. Bu durum kaçınılmaz. Biz BT sektörü olarak, bu değişimin tam olarak içindeyiz. Oracle; Google, Yahoo, Apple, IBM ve Microsoft ile birlikte teknolojiye yön veren 5 büyük şirketten biri. Haberleşme çağında

“İş yapış modellerini değiştirmemiz gerek”

“Yeni çağ, yeni gereksinimleri doğuruyor”

bilgiyi daha hızlı kullanan ile daha verimli kullanan aslında fark yaratacak. Yani biz bilgiyi hep kullanıyorduk, ama bunu kullanış biçimimiz daha hızlı olmamız, daha iyi okumamız aslında iş hayatımızda fark yaratacak. Monsanto adlı şirket, internet sayfalarında pazarlama jargonu olarak ‘ield level inside powered by date size’’ diye bir motto kullanabiliyor. Bu durumda “Bankacılıkta ne durumdayız?’ diye konuştuğumuzda ben, ‘Değişim nedir?’, ‘Bankacılık nedir?’ diye gruplamak istiyorum.

Harvard Business Review’dan Michael Porter bunu çok güzel anlatmış. 1960’lar ve 70’ler bilgisayarla tanıştığımız dönemler. Daha sonra ‘iş süreçlerinde bir değişiklik yapalım’ dendiğinde, fayda sağlamak için veri ambarları kurduk, analizler yaptık, web dizaynlar başladı. Bu dönemi ise iş modelinin değiştiği bir dönem olarak tanımlıyor ve işte hepimizin konuştuğu nesnelerin interneti ve büyük veri gibi kavramlar hayatımıza giriyor. Çünkü şu ana kadar yaptığımız her şey aslında rekabet ölçüsünde yapmamız gereken şeyler, ama iş yapış biçimini değiştiren konular değil. Bankacılık nedir diye baktığımızda,

de, iş süreçlerinde daha hızlı, daha verimli olmak, müşteri isteklerini ve beklentilerini karşılayabilmek ve iş yapış süreçlerini çok daha yaratıcı bir yapıya kavuşturmak. Peki bunun için, arka tarafta BT platformunun özellikle adresleyen kısımda ne gibi bir ihtiyaç var?

Öncelikle, bütün bu söylediğimiz şeylerin faydalarından yararlanabilmek için arka taraftaki platformun çok iyi kurgulanması gerektiğine inanıyoruz. Bütün bu iş süreçlerinde alınan stratejilerin BT tarafında da o platforma yansıtılabildiği bir yol haritasının izlenmesi gerektiğini düşünüyoruz. Software AG olarak biz bu platforma dijital iş platformu diyoruz. Temelde sağlamaya çalıştığımız şey, arka taraftaki süreçte ana bankacılık, ERP, CRM ve önemli verilerimizin üzerinde duran ve ön tarafta bu farklı ihtiyaçları karşılayan ön ofis arasındaki platformu sağlamak. Bu platformun içerisinde 4 tane ana ürün ve çözüm

bence bu dünyada her şeyin tanımı değiştiği gibi bankacılığın da tanımı değişecek. Google’da banka diye arama yaptığımız zaman görsellerde gördüğümüz şeyler belli. Büyük büyük binalar, kasa, şube ve koyu renk giysili insanlar. Fakat şimdi bu kavramların hepsine 5 sene sonra bakmak isterdim. Para dediğimiz, kasa dediğimiz şey artık hayatımızdan çıkacak. Aslında para ile artık Bitcoin, PayPal gibi sanal bir kavramdan bahsediyoruz. Para hayatımızdan çıktı bile. Şube, internet bankacılığı hayatımıza girdi. Ama bence onun dışında daha önemli bir şey var: Bankanın tanımı değişti artık. Çünkü adı banka olmayan birçok firma internette, sosyal dünyada, bireye yönelik krediler tanımlıyorlar. Bu noktada iş yapış şeklimizi değiştirmemiz gerekiyor, ama iş yapış biçimimizi değiştirmek için şu an çok büyük bankalar da çalışıyoruz. Çok ciddi teknoloji altyapıları var. Ama bu dünyada aslında iş yapış biçiminin farklı olması için aslında biraz organizasyonel yapılarımızın ve bakış açılarımızın da değişmesi gerek.”

setimiz var. Birincisi tanımladığınız dijital stratejinizin iş süreçleri ve BT tarafından bu stratejiye doğru dönüşüm de gerçekleştirebiliyorsunuz, arka tarafta bütün süreçleriniz, organizasyonlarınız ve riskiniz ile birlikte bunu planlayabiliyor, kurumsal mimarinizi bunun üzerine konumlandırabiliyorsunuz. Yani bunun üzerinde yol haritanızı planlayarak ilerleyebildiğiniz bir platformdan bahsediyoruz. Tabi bu kadar çok farklı sistemden farklı ihtiyaçtan bahsedince, arka taraftaki entegrasyon katmanı da günden güne önem kazanıyor. Buradaki entegrasyonun daha verimli, daha hızlı ve daha dayanıklı olması gerekiyor. Bütün bunların sizin iş ve BT operasyonlarınıza aktarılması ve kullanılması, buradaki değerlerin oraya yansıtılmasından bahsediyoruz. Son olarak da bütün bu bahsettiğimiz platformların operasyonel anlamda belirttiğimiz veri katmanlarından gelen bilgilerle hareket edebilmesi önem taşıyor.”

“Yeni bir çağ, yeni gereksinimler ve yeni trendler var. Bankalar

da pozisyonlarını ve hedeflerini bu doğrultuda belirliyorlar” diyen Software aG Satış Öncesi Müdürü Ebru Kılıç Eker, sözlerini şu şekilde sürdürdü:

“Sonuçta hepimiz aynı dijital çağın içerisindeyiz. Belki bir adım geriye gidip, bankada iş ve BT ekipleri olarak, dijital stratejinin tam olarak belirlenmesi

ve belirlenen stratejide iş ve BT dönüşümünün, bunun arka taraftaki süreçlerimize, organizasyon yapısına ve kurumsal mimarimizin etkileşiminin planlanmasının yapılmasından bahsediyor olması, yine bu yol üzerindeki önemli yapı taşlarından birisi olacak. Temelde yapmaya çalıştığımız tek şey var: Rakiplerimizden farklı olabilmek. Nasıl farklı olabilmek derken

Oracle Finans Sektörü Teknoloji Satış Direktörü Işıl Kılınç Gürtuna

Software AG Satış Öncesi Müdürü Ebru Kılıç Eker

N

ext S

tep Toplantıları 15

Page 16: Next Step YapıKredi

“ıntel’in kurulduğu dönemde

pazara sunduğu 4004

işlemcileri ile bugün Core 7

işlemcilerini karşılaştıracak olursak,

yaklaşık 3500 katlık bir performans

artışı söz konusu. Bu noktada

verimliliğin 90 bin kat arttığını

söyleyebiliriz” diyen ıntel iş Geliştirme Müdürü Koray Candır, sözlerine şöyle devam etti:

“dünyada beş tane büyük ekonomi var.

Silah, ilaç, enerji, tarım ve

uyuşturucu ticareti. Cirosal

olarak baktığımızda siber

suçların, uyuşturucu ticaretini

“Baş döndürücü bir değişimden

bahsediyoruz. 60’lı yıllarda

terminallerle başlayan, sonrasında

PC’ler, ardından laptop’lar,

notebook’lar ve netbook’lar ile devam

eden bir değişim var. Ama artık

tanımlayamadığımız kadar çok form

faktörün devreye girdiği ve 2020’lere

doğru da neredeyse işlem kabiliyetine

sahip her türlü cihazın internete

geçerek yarım trilyon dolara ulaştığını görüyoruz” sözleriyle konuşmasına başlayan Palo alto networks,Gelişen Pazarlardan Sorumlu Başkan Yardımcısı Ercan aydın, konuşmasını şöyle sürdürdü:

İş dünyası ‘nesnelerin interneti’ ile kabuk değiştiriyor

“Siber suçlar, uyuşturucu ticaretini geçti”

bağlanabildiği bir değişiklikten

bahsediyoruz. Nesnelerin interneti

diye baktığımızda, aslında sensör

maliyetlerinin azalması, bant

genişliğinin artıyor olması, buradaki

maliyetlerin düşüyor olması ve

bilgi işlem maliyetinde düşüşle

birlikte, artık nesnelerin interneti

her yerde karşımıza çıkıyor. Böyle

bakıldığında, aslında çok ciddi bir

veri üretimi de söz konusu. Bir

toprak nemi, evin odasının sıcaklığı,

evin odasının nemi, açık-kapalı

sensörler derken, bir evde yaklaşık

50 sensör olduğunu düşünecek

olursak, günde üretilen veriyi

burada, yani yaklaşık 40 bin adet

veri parçacığını düşünüyor olabiliriz.

Bu sadece 1 evden çıkan bir veri.

2010 yılında internette üretilen

verinin, o tarihe kadar dünyada

üretilen veriden daha fazla

olacağını öngörmüştük. O senede

üretilen veri üretimi 245 exabayt

olarak gerçekleşti. Günümüze

gelirsek, 2020 senesinde 50

“Günde ortalama 1.5 milyon dosyayı analiz ediyor, her gün 35 bin adet, hiçbir antivirüs üreticisi tarafından tespit edilmemiş dosya tespit ediyoruz. Neredeyse 15 dakikada bir 280 tane yeni virüs antivirüs imzasını sistemlere update ediyoruz. Her geçen gün bu sayı artıyor. Bir sene önce 500 bin adet dosyayı analiz ediyorduk. Kurumların genellikle bilinmeyen sorunlara yönelmesi birinci problemi oluştururken, farklı konfigürasyona sahip, farklı marka cihazların sistem oluşturduğu “kaos” ikinci problemi oluşturuyor.

Kurumlar genelde bilinmeyenle uğraşıyorlar. Bu birinci problem. İkincisi, farklı cihazlar kullanılıyor. Bunlar çok iyi cihazlar ama genelde rakip üreticiler olması bu cihazları uyumsuzlaştırıyor. Bu üreticilerin hiçbiri birbiriyle de konuşmuyor.

milyar cihazın internete bağlı

olacağını öngörüyoruz. Bu 50 milyar

cihazın üreteceği veriyi düşünecek

olursak, evrendeki yıldızların 20

milyar katı bayt değerinde bir

veri, yani 40 bin exabaytlık bir veri

üretimini bekliyoruz. İşte biraz

önce de dediğim gibi, aslında

önemli olan burada ne kadar veri

üretildiği değil, bu verinin ne kadar

anlamlandırılabildiği ve kullanıcı

deneyimi olarak verimliliği ne kadar

artırdığı önem kazanmaya başlıyor.

Nesnelerin interneti dediğimizde,

arka taraftaki veri merkezinin de

önem kazandığını görüyoruz. Neden

önemli diye baktığımızda, tüm

o nesneler, arka tarafta sunucu

gerektiriyor. Her 400 akıllı telefon

için bir sunucu, her 40 endüstriyel

cihaz için 1 sunucu gerekiyor. Bu

nedenle nesnelerin internetinin veri

merkezleriyle birleştirilebiliyor olması

ve buradaki sunucuların üzerindeki

işlem kabiliyeti çok daha önemli bir

noktaya geliyor.”

Buna geri dönüp bir örnek verecek olursam, örneğin Target atağında bir tane üretici kalktı dedi ki; ‘Ben size söylemiştim, 6 ay öncesinde böyle bir problem var diye, ama o kadar çok şeye aksiyon alıyorsunuz ki gerçekten bir tehdit yaratıyor mu yaratmıyor mu bilemiyorsunuz.’

Bu anlamda elde edilen o problemin, otomatik olarak bir takım sistemleri harekete geçiriyor olması gerekiyor. Sanallaştırma çok hızlı şekilde devam ediyor, bulut bilişim çok hızlı bir şekilde hayatımızı değiştiriyor. Mobil kullanıcılar da giderek artıyor. Bundan dolayı kurumun içerisinde birçok değişikliği sağlarken, bu güvenliği de sağlamak da çok önemli. Şirket 2005 yılında kurulduğunda, biz şu anda aklınıza gelen birçok mobil uygulamanın içerisinde doğduk.”

N

ext S

tep Toplantıları16

Palo Alto Networks,Gelişen Pazarlardan Sorumlu Başkan Yardımcısı Ercan Aydın

Intel İş Geliştirme Müdürü Koray Candır

Page 17: Next Step YapıKredi

“Yenilikler, iş yapılarını baştan aşağı değiştiriyor”

“Dijitalleşmeyen şirketlerde yolda kalıyor”

faydalı olmadığını düşünüyoruz. Açık kaynaklı bir yapıya geçtik. Çünkü bulut yapıları o kadar entegre olması gereken farklı ihtiyaçları içinde barındıran çözümler ki, bu tip açık bir teknoloji olmadan firmaların gerekli verimliliği ve gerekli hızı alamayacağını düşünüyoruz. Böylece dağıtık yapıda bir bulut çözümü öngördük. Eğer bu yapı dağıtık olmazsa yerel bulut uygulamaları olduğu gibi beslemesi ve onları çalıştırması gerçekten mümkün değil.

Regülasyonların değişmesiyle beraber

olarak hedefimiz Yapı Kredi gibi dijital dönüşüm yaşayan şirketlerin, artan veri trafiklerini çok daha iyi yönetmelerini sağlamak. Bu konuda onlara verdiğimiz destek ile beraber geçtiğimiz 20-30 yılın BT anlayışını da kökünden değiştirmek istiyoruz. Zira teknolojik gelişmeleri takip etmeyen yapılar, bu dönüşümü benimseyen ve yapılanmasını bu dönüşüme göre şekillendiren şirketlerin ve kurumların gerisinde kalıyorlar.”

“Yapı Kredi ile yaptığımız çalışmalar da bu minvalde ilerliyor. Informatica olarak mobil trafiğin önemli ölçüde artırdığı veri trafiğini çok daha iyi yöneterek, güvenli bir şekilde bir kaynaktan diğer kaynağa ulaşmasını amaçlıyoruz” diyen Emilio Valdes, konuşmasını şöyle sürdürdü:

“Yapı Kredi ile çalışmamızda analitik verileri daha iyi depolama, veri

bu bulut yapılarının hem açık, hem özel hibrit yerlerde duracağını öngörüyoruz. Bu çerçevede biz uygulamaları merkeze alan bir bulut çözümünü öngörüyoruz. Çünkü BT gruplarının en önemli fonksiyonunun sadece uygulama geliştiricilere bir sistem sunmak değil, onlara bütün çalışmalarını yapabilecekleri bir platform sunmak olduğunu öngörüyoruz. Bu çerçevede de uygulama geliştiricilerin sadece kod geliştirmelerine odaklanmaları gerektiğini düşünüyoruz.”

kaynaklarından farklı verileri alma ve konsolide etme odaklıyız. Bulut altyapısı veya donanım satmıyoruz. Sizin sahip olduğunuz altyapı ile çalışıyoruz. Hedefimiz gelecek ve dijital dönüşüm içindeki YKB ile bu yolda biz de iyi bir yol arkadaşı olduk. Veri, dijital dönüşümde çok önemli. Veri hep vardı ve daha iyi karar almak için kullanıldı. Ama bugün veri, şirketin en kıymetli varlığı, rekabet avantajı kaynağı. Çünkü bugün çok farklı cihazlarla çok fazla veri üretiliyor, veri hayatımızın önemli bir parçası. Veriyi, kendi yöntemimle kullanabilmeliyim ve BT altyapısı da buna uygun olmalı. Veri sizin varlığınız ve ona ulaşabilmelisiniz. Böylece BT de bütünüyle dönüşüyor. Gerçek zamanlı, her türlü cihazla güncel çözümler bu nedenle önemli. Süreçten veri odaklı yaklaşıma şirketleri taşımayı hedefliyoruz.”

“Özellikle BT tarafındaki iki yeniliğe değinmek,

onların yukarıdan aşağıya doğru bizi nasıl etkilediğine ve bizim buna nasıl bir çözümler nasıl bir vizyon geliştirdiğimizden bahsetmek istiyorum” diyerek sözlerine başlayan HP Türkiye Kurumsal çözüm Mimarı Mert demirer, konuya şöyle devam etti:

“Kullanıcılar bilgi teknolojilerini oldukça yavaş ve karmaşık buluyorlar. Son zamanlarda bunun üzerinde konuşurken, anlattığımız her şey bunu kanıtlıyor ve bunun sonucu olarak da çok ilginç bir yenilikle karşılaşıyoruz. Bunun ismi ‘shadow it’. Gerçek bir örnekten yola çıkarsak, Avrupa’da yaptığımız bir danışmanlık çalışmasında Avrupa’nın önde gelen bir bankasında yaptığımız araştırmada, yaklaşık 27 tane projenin BT‘den habersiz Amazon üzerinde çalıştığını ve 3.5 milyon kullanıcının Amazon’da güvensiz bir şekilde tutulduğunu gördük. Gerçekten de bu kadar vahim durumda olan şirketlerle karşılaşıyoruz. Buna çare olarak bizim düşüncemiz özellikle firmaların mümkün olduğunca yazılım tabanlı yönetim sistemlerine geçmesi. Bu

“Yapı Kredi uzun bir dijital yönetim yolculuğuna başladı.

Bu yolculukta adımlarını oldukça sağlam atarak, bu dönüşümü sağlam bir altyapı üzerine temellendirmek zorunda” diyerek konuşmasına başlayan

sayede hem daha verimli hem de daha hızlı ve atik bir çözüme ulaşılacağını düşünüyoruz.

Üzerinde durulması gereken bir diğer yenilik ise ‘devops’. Birçok firmanın, yazılım geliştirme teknolojisini ve yazılım geliştirme mimarisini değiştireceğini düşünüyoruz. Bu mimarinin hem yazılımların kodlandığı test edildiği operasyona alındığı yapıyı değiştireceğini, hem bankalarda ve diğer kurumlarda organizasyonu değiştireceğini ve aynı zamanda bugüne kadar çok sıcak bakmadığımız bulut ve otomasyon çözümlerini de çok önemli bir hale getireceğini düşünüyoruz.

Bu çerçevede, iki sene önce ‘Helion’ adını verdiğimiz bir üst marka yarattık ve bulut vizyonumuzu değiştirdik. Bulut açık sistem tabanlı ve dağıtık olmalı, hibrit bir yapıyı desteklemeli dedik. Böyle bir yapıya geçtik. Çünkü bizce kurumlarda artık bulut en büyük hizmeti kod geliştiricilere yapıyor olacak. Eğer kod geliştiriciye ve yazılım geliştiriciye iyi bir hizmet veremiyor, onun işini hızlandıramıyor, onun işine etki edemiyorsa, bizce o bulut da faydalı olmaktan çıkıyor. Bu bulut çözümünün

ınformatica Güney avrupa Başkan Yardımcısı Emilio Valdes, konuşmasına şu cümleler ile devam etti:

“Informatica olarak yazılım, donanım ya da bulut servisi gibi hizmetleri kurumlar ve şirketler ile buluşturmuyoruz. Şirket

Informatica Güney Avrupa Başkan Yardımcısı Emilio Valdes

HP Türkiye Kurumsal Çözüm Mimarı Mert Demirer

N

ext S

tep Toplantıları 17

Page 18: Next Step YapıKredi

“İnsanlık olarak kritik bir süreçten geçiyoruz”yaklaşımı; BT’nin gücünü kullanarak, insanların hayatlarına değer katmak, insanlığın daha zengin bir toplumda yaşamasını sağlamak. Günümüzün teknolojisinin ve insanların beklentisinin getirdiği bazı zorluklar var. Nüfus artışı ve şehirleşme oranı büyük bir zorluk. 2014 itibariyle dünya nüfusunun yüzde 54’ü şehirlerde yaşıyordu. 2050 itibariyle ise bu oran yüzde 66’ya çıkacak. Dolayısıyla kısıtlı alanda daha fazla beklentileri olan insanlara hizmet verme ve o hizmetleri sağlayıcısı olarak BT’ye ciddi işler düşüyor. İnsan ömrü uzuyor. Gelişen ülkelerde bu oran yaş ve ömür beklentisi 77 yaşına çıktı. Bunun daha da artması bekleniyor. Çevre sorunları, ayrıca tüm bu artan nüfusa ve sınırlı alanlarda yaşayan insanlara sağlıklı gıdanın ulaştırılması sorunu var.

Bütün bunlara Fujitsu’nun cevabı ‘human centric innovation’. Bunu da insanların hayatını dijital bilgi, fiziksel nesneler ve altyapıyı birbirine bağlayarak yapmak. Fujitsu’nun özellikle önem verdiği teknolojilerden biri sensör teknolojisi. Zaten nesnelerin internetinin temelini

oluşturan da bu. Bütün bu katmanların birbirleriyle iletişiminde temeli oluşturacak olan da zaten sensör teknolojisi. Mobilite çözümleri ile akla, günümüz insanın gittikçe artan e-ticaret ihtiyacı geliyor. Artık ihtiyaç haline geldi. E-ticaretin önündeki en büyük engellerden biri, kullanıcının satın almayı düşündüğü ürüne dokunamamasıydı. Haptic tablet; kullanıcının ekrana dokunup cismi hissetmesini, dokusunu hissetmesini sağlıyor. Yine sensör teknolojisinin uzantısı olarak iris taramalı akıllı telefon yine Fujitsu’nun ürünlerinden bir tanesi.

Mobil cihazlarda henüz ciddi bir risk var. Ama mobil cihazlarda güvenliği yönelik yeterince önlem yok. İris taramalı akıllı telefon bunun önüne geçmek için geliştirilmiş bir çözüm. Su geçirmez tablet de endüstrinin ihtiyacını karşılamaya yönelik bir çözüm. Artık sıkışık ortamlarda endüstrinin talepleri de fazlalaştı. Saha elemanlarının coğrafi anlamda zor şartlar altında çalışması gerekebiliyor. Böylece bilgi toplamak ve o bilgiyi kullanmak şart hale geldi.”

N

ext S

tep Toplantıları18

“Aslında insanlığın çok kritik bir

evresindeyiz. Teknolojinin çok değiştiği

yeni bir dönem başlıyor. Nesnelerin

birbirleriyle iletişimde olduğu, insanların

fiziksel ortamların tamamen dijital hale

geldiği bir evreden geçiyoruz. Bütün

süreçlerde hepimizin, sektörde olan

herkesin hemfikir olduğu megatrendleri

karşılamamız gerek. Bunların arasında

bulut bilişim, büyük veri, mobil,

nesnelerin interneti var. Bunlar, bütün

sektörün hemfikir olduğu alanlar.

Buradan sonrası ise Fujitsu farkını

ortaya çıkarıyor. Çünkü Fujitsu’nun

“Fujitsu 80 yıllık bir bilişim şirketi. Japonya’nın birinci, dünyanın da

beşinci büyüğü. Bizi diğer işleticilerden

ayıran unsurlardan bir tanesi sadece

üretici olmamız değil, aynı zamanda

sistem entegratörü de olmamız. A’dan

Z’ye BT alanındaki tüm ürünlerin

üreticisiyiz. Fujitsu’nun mottosunun

‘Human Centric Innovation’ olduğunu

hatırlatmak isterim” sözleriyle

konuşmasına başlayan Fujitsu Servis ve çözüm Satış Müdürü alper Yıldırım, konuşmasının devamında

şöyle konuştu:

Fujitsu Servis ve Çözüm Satış Müdürü Alper Yıldırım

Page 19: Next Step YapıKredi
Page 20: Next Step YapıKredi

C

M

Y

CM

MY

CY

CMY

K

PAN_CS_AD_28x40cm.pdf 1 9/17/15 10:54 AM