@modafen mayıs 2011

ModafenMayıs 2011

0216 338 00 23 | www.modafen.com.tr

Okuduk, yazdık

8. sınıf öğrencilerimizden Dilara Polat’ın 2010 İstanbul Kültür Başkenti Etkinlikleri çerçevesinde yapılan animasyon çalışmalarına katıldığından ve animasyon alanındaki başarılarından Modafen İletişim Dergimizde bahsetmiştik. Görünen

o ki Dilara’nın başarısı okulumuzu aşmış, basına yansımış. 18 Mayıs’ta Milliyet Gazetesi Cadde ekinde çıkan köşe yazısını aşağıda sizlere aynen aktarıyoruz.

Başarılarının devamını diliyoruz Dilara!

Şimdiki çocuklar harika!

Yeni nesil çizgi film izlemenin tadını çoktan aldı bitirdi; sıra o filmleri nasıl yapacaklarını keşfe geldi. Biz küçükken Ayşegül serisini okuyorduk, şimdiki çocuklarsa animasyonla ilgileniyor! Enteresan ilgi alanları olan, üstüne yaşıtı her çocuk gibi bilgisa-yarı ‘hacker’ becerisiyle kullanan bir yeğenim var. Sayesinde ben de gençlerin nelerle ilgilendiğinden haberdar oluyorum. Tuttur-muş “Animasyon kursuna gitmek istiyorum” diye... Meğer hala-sının (bu ben oluyorum) yakın ahbaplarından biri Türkiye’deki çocuklar için animasyon eğitimini düzenleyen kişiymiş. Berat İlk, geçen sene 2010 Avrupa Kültür Başkenti kapsamında ger-çekleştirilen Canlandıranlar Yetenek Kampı’nın mimarı... Bu projeyi canlandırma (animasyonun Türkçesi) sinemasına yeni yetenekler kazandırmak için organize ettiklerini anlatıyor. Can-landıranlar Yetenek Kampı hem kâr amacı gütmüyormuş, hem de katılımcıları piyasadaki şirketlerle bir araya getirip sektörün profesyonelleriyle buluşturuyormuş. “Amacımız, geleceğin can-landırma yönetmenlerinin olabildiğince filmlerine odaklanma-

larını sağlamak; bunun için onlara en uygun, en zevkli ve en insani koşulları sunmak”, diyor İlk...

Canlandıranlar Yetenek Kampı’nın kısa canlandırma film pro-jesi başvuruları da açılmış. Son başvuru tarihi 11 Haziran. Sek-törden anlı şanlı isimlerin bir araya geldiği 2011 jürisi; Zeynep Özbatur Atakan, Yamaç Okur, Sevin Okyay, Ömer Ahunbay, Görkem Yaşayan ve Aslı Yorgancıoğlu’ndan oluşuyor. Seçilen üç proje, hazirandan aralık ayına dek geliştirilip kampın destekçisi üniversitelerin ve yapım şirketlerinin katkısıyla üretilecek.

Canlandıranlar Yetenek Kampı’nın desteğiyle üretilen filmler yıl sonunda özel bir gösterimle izleyicilere sunulduktan sonra, yurt içi ve yurt dışında çeşitli festivallerde gösterilecekmiş. Bi-zim aile gibi Canlandıranlar Yetenek Kampı hakkında ayrıntılı bilgi almak ve proje seçmesine başvuruda bulunmak isteyenler www.canlandiranlar.com adresini ziyaret etsin.

Ferhan İstanbullu

Şimdiki Çocuklar Harika!

2010-2011 Eğitim-Öğretim yılı Modafen Yıllık ve E-Yıllık hazırlıklarına başlamış bulunuyoruz. Başta son sınıf öğrencilerimiz olmak üzere Modafen Ailesi için oldukça önemli olan yıllığımızda firmanızın ilanı ile yer almak isterseniz

detaylı bilgi için [email protected] adresine mail atabilirsiniz.

Yıllığımızda Sizin Firmanız da Yer Alsın

Pearson Yayınevi tarafından 6-8 Mayıs tarihleri arası düzenlenmiş olan “Learning Weekend” adlı seminere okulumuzu temsilen katıldık. Üç oturumdan oluşan seminerin odak noktası, hikaye anlatımının ve oyunun etkili bir şekilde İngilizce

derslerinde kullanılmasıydı. Seminer, ELT (English Language Teaching) alanında öncü olan Sabancı Üniversitesi Öğretim Görevlisi Denise Özdeniz ve Koç Üniversitesi Öğretim Görevlisi Mora Hockstein tarafından gerçekleştirildi.

İnteraktif bir yapısı olan seminerde, konusuna hakim konuşmacıların bize aktardıkları yeniliklerle birlikte katılımcıların paylaştıkları deneyimler, İngilizce derslerinde hikaye ve oyun kullanımı açısından biz katılımcılara yeni fikirler verdi. Her biri farklı okullardan ve farklı sistemlerden gelen öğretmenlerle fikir alışverişi yapmamızı sağlayan bu seminere öncü olan Pearson ve ekibine misafirperverliklerinden dolayı teşekkürlerimizi sunuyoruz.

Burcu Başer OğuzHande Merve Yılga

Neslihan Yumrutaş BalçiçekSibel Kayaş

Pearson Yayınevi İle Elt Semineri

Aile olduk

Atalarımızdan gelen bir gelenek olan binicilik sporunu yapmak

için ilk kural atları sevmek. Türk atlı sporlarının gelişiminde, ata ve biniciliğe merak ve sevgisi ile Atatürk’ün de etkisi olmuştur. Hem fiziksel hem psikolojik faydaları olan binicilik sporunun yarışlarında Modafen öğrencileri de vardı.

7 Mayıs 2011 tarihinde İstanbul Binicilik Kulübünde düzenlenen çevre çiftliklerden de katılımların olduğu ‘Yaza Merhaba’ yarışında 10-16 yaş kategorisinde Zeynep Hande Yazıcı 30 cm engelli atlayış parkurunu, Lara ve Dila Tümay ise 40 cm engelli atlayış parkurunu hatasız tamamlayarak birinci olmuşlardır.

Öğrencilerimizi tebrik ediyor, başarılarının devamını diliyoruz.

Modafen Ailesi

At Sevgisi

www.edukakids.com

Web sitemiz açıldı!

Gördünüz mü?

İnsan aklı, yaratıcılığını ilk(s)el çağlarda bıraktı. Modernite ne yaman bir

şeymiş meğer!.. Ne telaffuzundaki eda ne de adına yakıştırılan içerik affettiremiyor onu; insanoğlundan alıp götürdükleri, önüne katıp getirdiklerinden daha fazla sanki. Gülten Akın’ın dizeleri geliyor aklıma: “Ah, kimselerin vakti yok / Durup ince şeyleri anlamaya / Kalın fırçalarını kullanarak geçiyorlar / Evler çocuklar mezarlar çizerek dünyaya.”

Dilime pelesenk olmuş iki sözcük: yaratıcılık ve farkındalık. Çocuklarıma: “Kendi ağacınızı kendinizce çizin” derken onlardan çok kendimle konuşuyorum aslında. Atalarımın mirası olan yaratıcılığı uyandırma zorunluluğumu hatırlatıyorum kendime. Ezbere yaşadığımız hayatların inceliklerini keşfe zorluyorum kendimi.

Anlattıklarıma yönelik bir çalışma: Modafen Liseliler Arası Fotoğraf Yarışması. “Haydi insanoğlu, bir şeyler tasarla, ezberini boz!” mahiyetinde... Yarışma konumuz, “kitap ve insan”. Afişinde şöyle yazıyor: “Okumayı bilirsen her insanın bir kitap olduğunu göreceksin.” Beklentimiz teknik bir başarı değil. Yalnızca yaratıcı bir kompozisyon bekledik çocuklarımızdan. Öte yandan temayı bu biçimde belirlememiz tesadüf değil elbet. Zihinleri “kitap, okuma, insan-kitap ilişkisi” ile meşgul olsun, kiminin bilincine kiminin de belki yalnız bilinçaltına bir ileti gönderelim istedik. 21. yüzyılın dar(!) zamanlarında, okumaya zaman ayıramayan insanın genel anlamda bir nebze affı olabilir. Ama biz, çocuklarımızı bu konuda asla affetmiyoruz. Okumayan insanın, okuma yazma bilmeyenden farkı var mı?

Edebiyatçılar geveze olur, genellemesini somutladım. Daha fazla konuşmayıp ilk üçe giren çocuklarımızın kıymetli çalışmalarını paylaşıyorum sizlerle...

Ayça Tunçel

Fotoğraf Yarışması Heyecan Yarattı


1. Emre Erdoğan 9A / Hayat Gıdası

“İnsanın üç temel ihtiyacı vardır: yiyecek, giyecek ve barınma. Çoğu insan temel ihtiyaçlarımızın üçünden ibaret olduğunu düşünür. Oysaki kitabın da bu temel ihtiyaçlar arasında olduğunu unutmamamız gerekir. Kitap, her insanın gerek duyacağı bir ihtiyaç,bir besindir.

İnsanoğlunun vücudu yemeden içmeden nasıl zayıf düşerse kitapsız da ruhu ve akıl gücü zayıf düşer. Her kitabın içinde binlerce kelime ve yazarın hayat tecrübesi, hayata bakış açısı gizlidir. Kitabı okumamızın en temel nedeni de budur zaten.Yazarın tecrübelerinden yararlanıp hayattan ders çıkarmak isteriz. Bunun yanı sıra kitabın kültürümüzü ve kelime hazinemizi de geliştirdiğini rahatlıkla söyleyebiliriz. Bu fotoğrafla kitabın insanın hayatında ne denli önemli bir rol aldığını vurgulamak istedim.”

2. Tibet Mundt 9A / Zirveye Giden Yol

“İnsanı zirveye taşıyacak olan birikimleridir. Bu birikimlerin tamamını da yaşanmışlıklarımızla sağlayamayız. Bu konuda bizi destekleyecek olan, kitaplardır. Doğrudan edinemediğimiz tecrübeleri onlar sayesinde elde ederiz.”



3. Noyan Demirdağ 11A / Yorumsuz

“Bu fotoğrafı çekme hikayemi şöyle özetleyeyim: Arkadaşımla ders çalışırken ona doğum gününde hediye olarak aldığım gaz maskesi gözüme ilişti, alıp taktım. O da benden habersiz fotoğrafımı çekmiş; yani edebiyattan nefret ettiğim yok, hepsi bir tesadüften ibaret. :)”

The Cambridge English for Speakers of Other Languages (ESOL) Sınavları Cambridge Üniversitesinin bir departmanı olan Cambridge ESOL tarafından düzenlenen, uluslararası alanda tanınan ve dünyanın her yerinde kabul edilen

sınavlardır. Bu sınavlar, etkili İngilizce iletişim becerilerini ölçer ve dil bilgisine ilişkin dört beceriyi (okuma, yazma, dinleme ve konuşma) kapsayarak İngilizceyi profesyonel yaşamlarında kullanmak durumunda olan kişilere de ideal bir hazırlık imkanı verir.

Bu yıl 6. sınıf öğrencilerimizi girmeleri için teşvik ettiğimiz KET (Key English Test) sınavları, PET (Preliminary English Test) sınavına ve diğer Cambridge Temel Grup sınavlarına (FCE, CAE, CPE) girmek isteyen öğrenciler için ilk basamaktır. KET, bir kişinin yazılan ve konuşulan günlük İngilizceyi temel seviyede kullanabildiğini gösteren bir sertifikadır. KET sınavı okuma ve yazma (1 saat 10 dk), dinleme (30 dk) ve konuşma (10 dk) olmak üzere üç ana bölümden oluşmaktadır.

• KET özellikle öğrencilerin ilgi alanlarına göre ayarlandığı için, öğrencilerin İngilizce öğrenme isteklerini arttırır. • Öğrenciler, konular ve olaylara aşina oldukları için, İngilizcelerini kullanırken özgüvenleri gelişir. • KET sınavında alınan yüksek puanlar, öğrencileri daha fazlasını elde edebilmek için heveslendirir.

Modafen öğrencileri KET’e 18 Haziran 2011 tarihinde Beşiktaş’taki British Side binasında gireceklerdir. Sınav günü öğrencilerimiz için okulumuzdan sınav merkezine servis kalkacaktır.

Burcu Başer Oğuz

6. Sınıflarımız KET (Key Englısh Test) ile İngilizce Seviyelerini Ölçecekler

Yaşamı yaşanır kılan, ona büyülü bir güzellik katan en önemli şeylerden biridir şiir. Şiir, yaşama bambaşka bir pencereden bakmayı, dünyayı görünenden farklı biçimlerde yorumlamayı sağlar. Hepimizin yaşamında, önemli anlarımıza tanıklık,

eşlik etmiş bir şair, bir şiir vardır mutlaka. Biz de bir nesil yetişirken mayasına mutlaka şiir de katılmalıdır görüşünden hareketle bu ayki Türkçe proje ödevimizi “Benim Şairim” olarak belirledik. Öğrencilerimiz önce çeşitli şairlerin şiirlerini okuyup kendilerine en yakın hissettikleri şairi seçtiler. Sonra belirlediğimiz kurallar dahilinde projelerini hazırlayıp arkadaşlarına sundular. Bugün temellerini attığımız şiir zevkini yaşamları boyunca taşımalarını ümit ediyor, herkese şiir dolu bir yaşam diliyoruz.

Yeliz Tevetoğlu

Benim Şairim

Benim Şairim projesi çok eğlenceliydi. Kendi beğendiğimiz şiir tarzını öğrendik, bu da bizim için çok yararlı oldu. Ödevler teslim edildikten sonra birbirimizin projelerine baktık. Çektiğimiz fotoğrafları yorumladık ve birbirimizin nasıl şiirlerden hoşlandığını keşfettik. Birbirimize tavsiyelerde bulunduk. Bizleri şiir okumaya, yazmaya heveslendiren, bilgilendirici bir ödevdi. Şairlerin hangi duygularla şiir yazdığını ve hayatlarını öğrendik. Benim de birçok şiirim var. Şiir duygu ve düşüncelerimizi anlatmanın harika bir yoludur.

Yeliz Abla’ya çok teşekkür ediyorum.

Helin Lusin Kirkoryan 183/6A

Yeliz Abla bize bu ödevi verdiğinde çok heyecanlandım. Bunun nedeni şiiri çok sevmemdi. Bu proje kendi seçtiğim bir şairle, Attila İlhan’la ve şiirleriyle tanışmamı yakınlaşmamı sağladı. Şairin şiirlerini okudum; nasıl bir düzende şiir yazdığını, şiirinin farklılıklarını ve yaşamını öğrendim.

Teşekkürler Yeliz Abla!

İbrahim Can Bozkurt 161/6B

Bu proje için Yeliz Abla’ya çok teşekkür ediyorum. Neden derseniz bu proje bana çok şey öğretti. Seçtiğimiz kitabı ya kitapçıdan ya da bir kütüphaneden alacaktık. Öncelik kütüphanedeydi, ben de kütüphaneye gittim. Kütüphaneye gidince hemen üye olabilirim sanmıştım ama öyle olmuyormuş. Önce nüfus cüzdanı fotokopisi, vesikalık fotoğraf çektirmek ve muhtarlığa gitmek gerekiyormuş. Ben de bu işlemleri hallettikten sonra kütüphaneye üye oldum. Belirlediğim şairin kitabını aldım. Kitap öyle hoşuma gitti ki iki şiir birden hazırladım. Ama unutmamam gereken bir şey var, kitabı on beş gün içinde geri vermeliyim yoksa bir daha kitap alamam.

Ayşegül Özger 175/6B

Duyduğum anda çok eğlenceli bir proje olacağını düşünmüştüm, öyle de oldu. Arkadaşlarımın seçtiği şairler ve şiirler çok güzeldi. Bir arkadaşım çok sevdiğim Mustafa Kemal’i Düşünüyorum adlı şiiri yazmıştı. Yeni tanıdığım şairler ve şiirler de vardı. Bence herkes bu ödevi çok sevdi. Sunumlar sırasında hem çok gülüp eğlendik hem de yeni şeyler öğrendik.

Öykü Göç 160/6B

Bu projenin bizim için çok yararlı ve eğlenceli olduğunu düşünüyorum. Benim şiirim “Büyümüş Bir Kız Çocuğu’’ydu. Bu şiiri beni çok etkilediği için seçtim. Birkaç gün önce televizyonda, seçtiğim şairin bir röportajını izledim ve kitaptan elde ettiği geliri Çocuk Esirgeme Kurumuna bağışladığını öğrendim ve bu şairi seçtiğim için biraz daha gurur duydum.

Bu proje aracılığıyla beni şiirlerle yakınlaştırdığı için Yeliz Abla’ya çok teşekkür ederim.

Ceylan Ladin Aküzüm 77/6A

Türkçe dersinde yaptığımız “Benim Şairim” adlı proje ödevi benim için çok yararlı oldu. Ben şairim olarak Melisa Gürpınar’ı seçtim ve hayatı hakkında bilgi edindim. Araştırmayı yaparken hem çok şey öğrendim hem de çok eğlendim. Projede, kitabı alma ve okuma gibi adımlarda kendi fotoğraflarımızı kullanmamız da kendimi projenin çok içinde hissetmemi sağladı. Sizlere Melisa Gürpınar’ın özellikle ‘’Selam Olsun Yarının İstanbul’una’’ şiirini okumanızı tavsiye ederim.

Umut Uygur 187/6B

Tanıştık

Yesili seviyoruz; cevremizi onemsiyoruz.

Son yıllarda Türkiye’de Avrupa Birliği kriterlerine uygun olarak birçok alanda yeni uygulamalar ve bu uygulamaları destekleyen proje çalışmaları üretilmektedir. Bu projelerden birisi de ‘Türkiye’deki Tarımsal Alanları Koruma’ ve ‘Nadas ve

Erozyonla Yitirilen Toprakların Birim Dekar Alanını Azaltma’dır. Bu kapsamda 4. sınıflar ile:

1. Erozyon nedir?2. Erozyon bir ülkeyi nasıl etkiler ?3. Erozyon-ağaçlandırma dengesi nasıl sağlanır?4. Ağaçların doğadaki aktif yaşamsal rolü ve erozyon için önemi5. Tema Vakfının kuruluş amacı ve çalışmaları6. Tema kampanyası dahilinde ‘Hep birlikte rahat bir nefes alalım diye’ meşe kampanyası tanıtımı

başlıkları altında çok zevkli çalışmalar yaptık. Bu çalışmaların sonucunda bir kampanya gerçekleştirdik. Bu kampanyaya 4. sınıf öğrencilerimin yüksek duyarlılığı da eklenince ortaya azımsanmayacak miktarda bağış çıktı ve Tema Vakfıyla hemen paylaştık. Şu an için meşe dikim mevsimini bekliyoruz. Bu yüzden henüz dikim işlemini gerçekleştiremedik ama öğrencilerimin gözlerinde, bir canlının daha rahat nefes almasını sağlamanın verdiği haklı gururu gördüm ve ben de böyle duyarlı öğrencilerle birlikte bu çalışmaya dahil olmaktan çok mutlu oldu. Bir kez daha onlara çok teşekkür ederim. Seneye kampanyamızı, büyüyen okulumuzla birlikte büyüteceğimizden hiçbir kuşkum yok çünkü ben onlarda yeşili gördüm.

Tuğba Ay Binici

Yeşili Gördüm


Yeşili Gördüm


Yeşili Gördüm

Yeşil Türkiye! Biz bu projeyi Fen ve Teknoloji öğretmenimiz Tuğba Abla’nın bize verdiği proje ödevi sayesinde düşündük. Tema’nın sitesinden bilgilerle daha çok bilgimiz oldu. İlk başta herkes afiş hazırladı, sloganlar buldu ve şiirler yazdı. Bunları Berna Abla’ya verdik. Bu projeyi Fatih Abi de destekledi. Böylelikle tüm proje hazır, geriye kalan da parayı toplayıp ağaçları dikmek.

Eren Can Koçal 173/4A

Bizim sınıfta bir proje başlatmak istedik. Tuğba Abla bize yardımcı oldu. Biz de bu projeyi yapmaya çalıştık. Sloganımız 5TL = 1 Meşe idi. Biz ormana gidip meşe dikmeyi düşünüyorduk. Bu yüzden hepimiz tenefüslerde para toplamaya başladık.

Lara Tümay 155/4A

Merhaba, biz bütün sınıf erozyon ile ilgili bir proje yapmaya karar verdik. Projenin adını 5TL = 1 Meşe koyduk. Bu projede Tuğba Abla bize yardımcı oldu. Biz de çok çalıştık. Arkadaşlarımızdan para topladık. Toplanan paralarla ağaç dikim mevsiminde ağaçlarımızı dikeceğiz.

Zeynep Hande Yazıcı 197/4A


Yeşili Gördüm


Yeşili Gördüm

Okulumuzun fen öğretmeni Tuğba Ablanın bize verdiği proje ödevinde 5TL = 1Meşe kampanyasını hazırladık. Biz hayata birçok ağaç getireceğiz. Sizin de bize yardım edeceğinizi düşünüyorum. Umarım bize yardımda bulunursunuz.

Yaman Yılmaz 74/4A

Doğayı sevdiğim için TEMA Vakfını seviyorum. Etrafımızı ağaçlandıran bir kuruluş olduğu için bu vakfı beğeniyorum. İnsanlar ağaçları kesiyor kendilerine ev, kalem, masa ve yakacak odun yapıyorlar. Yeni ekilen ağaçlar büyüyüp yaşlanıyorlar, neden yaşlanan ağaçları kesmiyorlar da genç ağaçları kesiyorlar? Hayvanları yatacak yeri kalmıyor, susuzluktan ölüyorlar, evleri olmayınca ölüyorlar, bu duruma üzülmüyorlar mı? Hayvanların aileleri yok oluyor, çocukları kayboluyor, onları hiç düşünmüyor musunuz? Anneler, onlar çocuğunuzun canını acıtsa içiniz yanar, ama hayvanların çocukları kayboluyor. Ağaçları kesmeyelim, koruyalım!

Eylül Ena Can 200/4A

Bence çok güzel bir proje. Biz bu projeyi 4A sınıfı olarak düzenledik. Tuğba Ablamız bir proje verdi.Erencan da bir kartona 5TL=1Meşe yazdı ve Tuğba Abla bunu onayladı. Bence TEMA vakfı çok iyi çünkü erozyonun yok olması, Türkiye’nin güzel duruma gelmesi ve felaket olmaması için çalışıyor. Bu bence çok iyi bir şeydir. Hepsi Türkiye İçin..

Atahan Öztürk 125/4A


Yeşili Gördüm


Yeşili Gördüm

Ben Türkiye çöl olmasın diye arkadaşlarımla beraber TEMA’ya yardım etmeye başladım. Seneye hepimizin yardımlarıyla ağaç dikeceğiz. Türkiye Çöl Olmasın başladı ve ancak TEMA sayesinde Türkiye eski haline döner.

Nartşav Ömür 198/4A

Ben böyle birşey yapıyorum çünkü yılda 70 milyon ton verimli toprak suya karışıyor bu yüzden 5TL=1Meşe kampanyasını Tuğba Ablamızla başlatmaya karar verdik. 5TL ile 9 tohum alıyoruz ve bu tohum bir meşe ediyor.

Bora Esmer 172/4A

Bu projeyi dünyamızın ağaçlık olması için başlattık. Projenin adı Yeşil Dünya. Beni dinlediğiniz için sağolun.

Ali Fırat Bülgin 64/4A

13 Nisan’da 7, 10 ve 11. sınıflarımızla Panaroma 1453, Topkapı Sarayı ve Harbiye Askeri Müzesi’ni ziyaret ettik. Sosyal Bilgiler dersi müfredatında önemli yer tutan Osmanlı Devleti’ni yakından inceleme fırsatı bulan öğrencilerimiz

gezi sırasında bol bol fotoğraf çekip eğlendiler. Tarihi Yarımada’da güzel bir gün geçiren öğrencilerimizin anılarıyle baş başa bırakıyoruz sizleri...

Can Gezgör

İstanbul Aşkı Modafende Yaşanır

Gezi benim için çok güzel geçti. Sosyal Bilgiler dersinde sürekli olarak adını duyduğum yerleri gezmek, konuların pekişmesini sağladı.

Ersin Onur Yukay 97/7A

Modafen’den önce gittiğim okul gezilerinde hiç eğlenmiyordum. Üst sınıflardan gelen abi ve ablalarımla kaynaşmış oldum.

Reşit Emre Koç 133/7A

Mehteran Konseri çok güzeldi. Askeri Müze’deki padişah resimleri bilgimi pekiştirdi.

Ezgi Yaramanoğlu 192/7A


Panaroma 1453 ve Topkapı Sarayı’nı gezmek çok eğlenceli idi. Üstüne yenen köftelerin tadı hala damağımda. Tarihi Yarımada’ya yaptığım en güzel geziydi.

Nihat Bertan Gülşen 136/7A

Hem gezi otobüsünde hem de gezi sırasında çok eğlendim. Mehter Takımı konserinde o dönemin askerlerin kıyafetlerini görmek beni o dönemlere götürdü.

Buse Mercan 128/7A

Okulda öğrendiğim konuları ve olayları yerinde görmek daha öğretici oldu. İstanbul aşkı Modafen’de yaşanır.

Leyla Toker 100/7A Mehmet Berk Mutlu 186/7A

Panaroma 1453 ve Topkapı Sarayı’nı gezmek çok eğlenceli idi. Üstüne yenen köftelerin tadı hala damağımda. Tarihi Yarımada’ya yaptığım en güzel geziydi.

Nihat Bertan Gülşen 136/7A

Hem gezi otobüsünde hem de gezi sırasında çok eğlendim. Mehter Takımı konserinde o dönemin, askerlerin kıyafetlerini görmek beni o dönemlere götürdü.

Buse Mercan 128/7A

Okulda öğrendiğim konuları ve olayları yerinde görmek daha öğretici oldu. İstanbul aşkı Modafen’de yaşanır.

Leyla Toker 100/7A Mehmet Berk Mutlu 186/7A

Panaroma çok gerçekçiydi. Mehter Marşı’nda tüm sınıf coştuk. Gezi sonunda çok yorulmuştuk ama o kadar güzeldi ki yorgunluğumu hemen unuttum.

Tarık Ermert 87/7A

Panaroma 1453’te sanki gerçekten 1453 yılında İstanbul’da yaşıyormuşum gibi geldi.

Mustafa Atağ Alikişioğlu 124/7A

Panaroma 1453’te merdivenleri çıktıktan sonra girdiğim kubbenin altında çok farklı bir atmosfer vardı. Askeri Müze’de Taylan Abi ve Can Abi’nin anlattığı olayların döneminde kullanılan silahları ve eşyaları görmek bana ayrı bir tat verdi. Mehteran Konseri ise bambaşka bir tat verdi.

Arda Gül 83/7A

Topkapı Sarayı hazinesindeki takılar beni çok etkiledi. Divan-ı Hümayun binasına gidince sanki o dönemde yaşıyorum gibi hissettim.

Cemre Hasgül 95/7A


Zümrüt süslemeli silahlar, kılıçlar ve kıyafetler görmek beni çok etkiledi. Topkapı Sarayı’nın mutfağının büyüklüğü beni çok şaşırttı.

Ahmet Aktaş 104/7A

Gezi bizim için olağanüstüydü. Sultanahmet Köftecisi’nde Ayça Abla, Taylan Abi, Can Abi ve Caner Abi ile harika köfte yedik. İki müze gezdikten sonra yorgunluğumuz sadece böyle unutulurdu.

Feyza Nur Darılmaz 112/7A İlklim Tuana Öztürk 122/7A

0216 338 00 23

www.modafen.com.tr | www.facebook.com/ModafenSchools

@modafen mayıs 2011

Documents