maurice blanchot blanchot soninsan • kabalci yaytnevi: 316 a(ldaş fransız doşoncesi: u maurice...
Post on 15-Feb-2018
220 views
Embed Size (px)
TRANSCRIPT
Maurice Blanchot
Soninsan
(@ KABALCI
MAURICE BLANCHOT
SONINSAN
KABALCI YAYtNEVI: 316
a(lda Fransz DOOncesi: U
Maurice Blanchot agda Fransz yaznndaki en esrarengiz ve etkili kiilerden biridir. almalar felsefi eletiri (ya da tamamen anti-felsefi) makaleleri ve kitaplannn yan sra roman ve recit yaznun da kapsar .. niversite onam dnda alan son yzyln Onemli edebiyat kuramalanndan biridir.
Blanchot 22 Eyll 1907 tarihinde Dogu Fransa'da Saint-Germain-du-bois (Sa one-et-Loire) kantonundaki Quain kOynde yaayan bir katolik ailede dogdu. 1930'lann banda niversiteden sonra, Blanchot journal des Dtbats'nn yaz ileri kadrosunda, d politik ilikilerde yaz ileri sorumlusu oldu.
En uzun sren arkadal,g Emmanuel l.evinas'la olandr. Emmanuel l.evinas, 1925'te tantklan Strasburg niversitesi'nde Blanchot'yla birlikte doktora ogrencisiydi. almas, varlgn ahlaksal boyutlannn basksyla ilgili bir Bat dn kritigi oluturmakt . Blanchot'nun 1945 sonras almas zellikle Levinas'n Totalitt et infini kitabnn 1961 'de yaynlanmasndan sonra Levina!r'lnkiyle st kapal bir diyalog oluturmutur. Sava yllannda. Blanchot'nun Franz Kafka' dan ve 1940'larda arkada oldugu veorges Bataille'dan etkilendigi ilk kitaplar Kararilk Thomas (1941) ve Aminadab (1942) yaymland. Blanchot'nun yalnzlg ve yazma dnda topluma girmeyi reddi, ona Ozg bir mistik ve n etkisi yaratt. Gizli ekilmi bir fotograf bile geni apl ilgi ve sylentinin nedeni oldu. Maurice Blanchot, 20 Man 2003 ylnda old.
Maurice Blanchot
l Dmier Homme Editions Gallirnard, 1957
Son Insan Kabalc Yaynevi, lstanbul2008
Birinci Basun: Mart 2008
Kapak Dzeni: Gken Yanl Teknik Hazrlk: Zeliha Gler
Yayma Hazrlayan: agan Orhon
KABALCI YAYlNEVI Himaye-i Etfal Sok. 8-B Cagaloglu 34110 ISTANBUL
Tel: (0212) 526 85 86 Faks: (0212) 513 63 os yayinevi@kabalci.com.tr www. kabalci. com.tr
internetten san: www.kabalci.com.tr
Cet ouvrage, publit dans le cadre du programme d'aide d la publi
cation, btntficie du soutien du Ministre des Affaires Etrangtres,
de l'Ambassade de France en Turquie et de l'Institu Franais
d'Istanbul
eviriye ve yayma katk program erevesinde yaymlanan bu yapt, Fransa Dileri Bahanlg'nn, Trkiye'deki Fransa B
yheliligi'nin ve Istanbul Fransz Kltr Merketi'nin destegiyle
gerekletirilmitir.
KTPHANE BILGI KARTI
Caaloging-in-Publicaion Data (CIP)
Blancho, Maurice
Son Insan
ISBN 975-997-122-4
Bask: Yaylack Matbaaclk San. Tic, Ltd. ti. (0212 567 8003) Litros Yolu Fatih San. Sitesi, No: 121197-203 Topkap-Istanbul
MAURICE BLANCHOT
SONNSAN
eviren !smail Yerguz
(@ IWIMCI YAfltlm
I
Bu szcg kullanma lanagn bulur bulmaz kendisi hakknda her zaman ne dnmek zorunda kaldysam onu akladm: Onun son insan olduguydu bu. Aslnda onu bakalanndan ayran hibir ey yoktu hemen hemen. Daha sihkti, ama mtevaz degil, konumadgnda buyurgand; bu anlarda, sessizce, belli belirsiz reddettigi dnceler adetmek gerekiyordu ona; bu, bizi aknlk ve umutsuzluk iinde sorgulayan gzlerinden okunurdu: Niin bundan baka bir. ey dnmyorsunuz? Niin bana yardm edemiyorsunuz? Gzleri ak renkli, gm gibi ak renkliydi ve ocuk gzlerini andnyordu. Ayrca yznde de ocuksu bir eyler vard, bizi saygya, ama ayn zamanda da belirsiz bir koruma duygusuna davet eden bir ifadeydi bu.
Az konuuyorrlu gerekten, ama sessizligi fark edilmiyorrlu ogu zaman. Bir tr ketumluk, kimi zaman biraz kmseme, kimi zaman da byk bir kendi iine ya da bizim dmza kapanma gibi bir eydi bu benim inancma gre. Bugn dn-
5
MAURICE B.o.NCHOT
yorum da belki her zaman var olan biri degildi, ya da henz var olmuyordu. Ama daha srad bir ey de dnyorum: Bizi artmayan bir sadeligi vard.
Bununla birlikte rahatsz ediyordu. Beni bakalarndan daha ok rahatsz etti. Belki herkesin, belki de sadece benim koullarm degitirdi. Belki de btn varlklarm en ie yaramaz, en gereksiziydi.
Ve sanki bir gn bana unlar sylememi miydi? "Ben kendimi dnemem: Korkun bir ey var burada, gzden kaan bir zorluk, karlalmayan bir engel." Ve hemen arkasndan da: "Kendisini dnemeyecegini sylyor: bakalarn da, bir bakasn da, ama ok uzaktan atlan, hedefine ulamayacak olan ok gibi bir ey bu, ne var ki bu ok durdugunda ve dtgnde uzaklardaki hedef titrer ve onu karlamaya gellr." Byle anlarda ok hzl ve sanki alak sesle konuur; sonsuz gibi gzken, bir dalga sesiyle yuvarlanan ahane cmleler, evrensel bir mrlt, alglanamaz bir dnya arks. Srer bu, tatllk ve uzaklamayla korkun bir biimde kabul ettirir kendisini. Nasl yantlamal? Bunu dinleyip de, bu hedef oldugu duygusuna kaplmayacak olan biri var mdr?
Hi kimseye hitap etmiyordu. Benimle konumam oldugunu sylemek istemiyorum, ama onu
6
SON INSAN
dinleyen benden bir bakasyd, belki daha zengin, daha anlayl ve bir yandan da daha tikel, neredeyse ok sradan biri, sanki karsnda, vaktiyle ben olmu olan, tuhaf bir biimde, ortak tinin varlg ve birleik gc olan "biz"de uyanmt. Kendimden biraz fazla, biraz eksiktim: her halkarda btn insanlardan fazla. Bu "biz"de, yeryz, elementlerin gc, bu gkyz olmayan bir gkyz, bir ykseklik ve sknet duygusu, ayn zamanda karanlk bir zorlamann aclg var. Bunlarn tm onun karsndaki ben' dir ve o hi gzkmez neredeyse.
Adamdan korkmak, srekli yok olmasn dlemek ii nedenlertn oldu, onu ortadan kaybolmaya ikna etmek istedim, ona kendisinden kukulanmadgn itiraf ettirmeyi de isterdim, hi kukusuz beni de yok edecek bir itiraf olurdu bu, dikkat, hesap, umut, phe, unutma ve nihayet acmayla evirdim etrafn, ama bakalarnn merakna kar da her zaman korudum onu. Dikkatleri stne ek, medim. Bu baglarnda garip ekilde zayf ve savunmaszd. ahsna ynelmi yzeysel bir bak, kavranarnaz bir tehdit karsnda brakyordu onu sanki. Onu oldugu yerde bulabilen derin bak, cann skmyordu, daha az skyordu. Orada ok hafif, ok kaygsz, ok dalgnd. Orada ona ulaabilmi olan ve onda neye ulalm oldugunu bilmiyorum.
7
MAURICE BLANCHOT
yle anlar oluyor ki, onu olmas gerektigi gibi buluyorum: okudugum, yazdgm herhangi bir sz onun szlerine yer amak iin bir kenara ekiliyor. Byle anlarda susmu oldugunu ve dikkatimi baka bir ana ektigini tahmin ediyorum. Odasnn nnden geiyorum; ksrdgn duyuyorum -bir kurt gibi derdi- ve gerekten de soguk bir inilti, belirgin, sert, hafif yabanl bir grltyd. Yry konusunda hi yanlmadm: daha ziyade yava, sessiz ve eit admlar, o mthi hafifligiyle bagdamayacak kadar saglam, ama agr olmayan, bununla birlikte koridorda bile yrdgnde, hep bir merdiven ktg, ok aaglardan, ok uzaklardan geldigi ve hala ok uzaklarda oldugu izlenimi veren admlar atyordu. Gerek olan u ki yalnzca kapmm nnde durdugunda duyuyor degilim onu, durmadgnda da duyuyorum. Karar vermek zor bu konuda: Hala geliyor mu? oktan gidiyor mu yoksa? Kulak bilmiyor bunu; sadece kalp at ortaya karyor.
Kekeliyor neredeyse. Bir szck bir bakasnn arkasna gizleniyor artc bir abuklukla. Belli belirsiz duraksyor; neredeyse srekli duraksyor; duraksamas sadece benim kendimden biraz emin olmam, onu dinlemeyi ve ona cevap vernemi saglyor. Bununla birlikte baka bir ey daha vard: bir alavere havuzu alyordu sanki ve birbirimize gre
8
SON INSAN
seviye degitiriyorduk.
Uysal, neredeyse itaatkar, neredeyse boyun egmi ve ok az kar kan, reddetmeyen, bizi neredeyse hi haksz karmayan ve yaplmas gereken her eyde safa bir onaya hazr. En basit olann onu ok basit buldugu ve en ilgisiz eylerden sz etmenin onu btnyle megul enigi, ona insanlarn anlamadg bir zevk verdigi gnler oldugunu sanyorum: ama herkesle degil ya da sadece herkesle mi? Evet demenin, sonsuz onaylamann mutlulugu.
Onu nce l, sonra lrken tanm oldugtma inandm. Kapsnn nnden geerken onunla ilgili olarak u imge verildi bana: "Ite sizin olabilecek bir oda." Daha sonralar, baz anlarda ondan gemi zamanda bahsetmek zorunda brakldgmda, daha yeni len biri tarafndan igal edildigi sylenen bu odann kapsn yeniden grdm ve onun, yerini bir canlya brakan bir lden bakas olmadg ana dndgm sandm. Neden bu gemi zaman? Beni ona yaklatnyor muydu? Bana ona kardan ve imdide, ama bir aynada bakma gc vererek onu daha kavranabilir mi klyordu? Ya da gemi zamanda olan ben miyim? Bu "Onu gryorum" ve hemen arkasndan da "Onu gryordum, demek ki o beni grmyor" duygusu bizim
9
!MIJRICE SlANCHOT
ilikilerimize dile gelirilmeyen bir umutsuzlugun
skmsn getirdi. Onu hibir zaman yalnz brak
mamak isterdim, yalnzlk onun adna korkutuyar
du beni ve geceler de, uyudugu dncesi korku
myordu beni, uyumadg da. Sanyorum hi d
grmemitir. Hibir zaman kapal olmayan, bir ya
n ak bir uyku da korkuntur: gzkapaklannn
altndaki, salan, insan ldgnde biraz beyazlaan
o siyahlg dnerek andgm bir uyku; yle ki l
mek, bir an aka grmek olur.
Senin dndgnden fazla m dnyordu?
diye sorsam kendime, onu en ktsnden masum
klan hafiflik tillinden baka bir ey grmem. Son
derece sorumsuz bir varlk, bir o kadar az sulu,
bir deli gibi ve en kk bir delilik belirtisi gster
meyen ya da bu delillgi her zaman iinde saklayan,
hi yanlmayan: gzlerdeki bir yanmayd. Onu bir
hataya ekmek gerekiyordu, sadece onun iin, yiti
rilmi hata hissini yeniden icat etmek gerekiyordu.
Dncelerden bahsediyordu: ne kadar hafiflermi,
nasl annda ykselirlermi, hibir ey bulandr
maz, hibir ey dayatmazm onlar. "Ama onlan
ac yapan da bu degil midir?"- "Ac? Hafife ac."
Hibir temellendirmeye gereksinim duymaya
cak bir insann sonsuzluk duygusunu verdi bana.
Birbirlerine grnmez olan onlan daha iyi grebil-
lO
SONNSAN
rnek iin kafamda bir Tann varsayma dncesine
dnyordum. Beni cehaletimle zenginletirdi, bana
bilmedigim bir eyler ekledigini sylemek istiyo