levrek (dicentrarchus labrax lin., 1758 baliĞinin bİyolojİsİ … · 2015. 8. 20. · levrek...

22
LEVREK (Dicentrarchus labrax Lin., 1758) BALIĞININ BİYOLOJİSİ VE YETİŞTİRME TEKNİKLERİ Yrd.Dç.Dr. Kürşat FIRAT & Şahin SAKA Ege Üniversitesi Su Ürünleri Fakültesi Yetiştiricilik BölümüYetiştiricilik Anabilim Dalı İskele-Urla, 35440 İZMİR GİRİŞ Su ürünleri yetiştirme teknolojisinin gelişimi ile beraber levrek kültürü üzerindeki çalışmalarda yoğunlaşmıştır. Ülkemizde önceleri çipura balığının besiye alınması ve daha sonrada larva üretimine geçilmesini takiben, levrek larvalarının kültür çalışmalarında yoğun artışlar gözlenmiştir. İlk defa Fabre-Domerque (1905) tarafından levreklerin yapay yolla üretilebileceği bildirilmiş olup, Barnabé (1971) levreklerin hormon müdahelesi ile kontrol altına alınabileceğini rapor etmiştir. Aynı araştırmacı (1972) levrekleri jüvenil hale kadar getirmeyi başarmış ve bugün Avrupa ülkelerinde yumurtadan pazar boyuna kadar geniş bir endüstri kolu haline gelmesine öncülük etmiştir. Ülkemizde ise levrek larva yetiştiricilik çalışmaları 1984 yılında özel bir işletme ve E.Ü. Su Ürünleri Fakültesi'nde başlamıştır. 1980'li yılların sonunda üretimlerini binli rakamlar ile ifade eden akuakültür tesisleri günümüzde yıllık larva üretimlerini milyonlara dayanan rakamlar ile ifade etmektedirler. Levrek larva üretiminde sağlanan bu gelişim, yeni türlerin aquakültürüne de öncülük etmektedir. LEVREK(Dicentrarchus labrax, L. 1758) BALIĞININ BİYOLOJİSİ Morone labrax ve Roccus labrax sinonimleri ile de adlandırılan levrek, Phylum : Vertabrata Subphylum : Pisces Classis : Osteichthyes Subordo : Percoidei Familia : Serranidae Genus : Dicentrarchus Species : labrax (Linneaus, 1758) şekliyle sistematikteki yerini almıştır.

Upload: others

Post on 16-Dec-2020

8 views

Category:

Documents


0 download

TRANSCRIPT

Page 1: LEVREK (Dicentrarchus labrax Lin., 1758 BALIĞININ BİYOLOJİSİ … · 2015. 8. 20. · LEVREK (Dicentrarchus labrax Lin., 1758) BALIĞININ BİYOLOJİSİ VE YETİŞTİRME TEKNİKLERİ

LEVREK (Dicentrarchus labrax Lin., 1758) BALIĞININ

BİYOLOJİSİ VE YETİŞTİRME TEKNİKLERİ

Yrd.Dç.Dr. Kürşat FIRAT & Şahin SAKA

Ege Üniversitesi Su Ürünleri Fakültesi

Yetiştiricilik BölümüYetiştiricilik Anabilim Dalı İskele-Urla, 35440 İZMİR

GİRİŞ

Su ürünleri yetiştirme teknolojisinin gelişimi ile beraber levrek kültürü üzerindeki

çalışmalarda yoğunlaşmıştır. Ülkemizde önceleri çipura balığının besiye alınması ve daha

sonrada larva üretimine geçilmesini takiben, levrek larvalarının kültür çalışmalarında yoğun

artışlar gözlenmiştir.

İlk defa Fabre-Domerque (1905) tarafından levreklerin yapay yolla üretilebileceği bildirilmiş

olup, Barnabé (1971) levreklerin hormon müdahelesi ile kontrol altına alınabileceğini rapor

etmiştir. Aynı araştırmacı (1972) levrekleri jüvenil hale kadar getirmeyi başarmış ve bugün

Avrupa ülkelerinde yumurtadan pazar boyuna kadar geniş bir endüstri kolu haline gelmesine

öncülük etmiştir.

Ülkemizde ise levrek larva yetiştiricilik çalışmaları 1984 yılında özel bir işletme ve E.Ü. Su

Ürünleri Fakültesi'nde başlamıştır. 1980'li yılların sonunda üretimlerini binli rakamlar ile

ifade eden akuakültür tesisleri günümüzde yıllık larva üretimlerini milyonlara dayanan

rakamlar ile ifade etmektedirler. Levrek larva üretiminde sağlanan bu gelişim, yeni türlerin

aquakültürüne de öncülük etmektedir.

LEVREK(Dicentrarchus labrax, L. 1758) BALIĞININ BİYOLOJİSİ

Morone labrax ve Roccus labrax sinonimleri ile de adlandırılan levrek,

Phylum : Vertabrata

Subphylum : Pisces

Classis : Osteichthyes

Subordo : Percoidei

Familia : Serranidae

Genus : Dicentrarchus

Species : labrax (Linneaus, 1758)

şekliyle sistematikteki yerini almıştır.

Page 2: LEVREK (Dicentrarchus labrax Lin., 1758 BALIĞININ BİYOLOJİSİ … · 2015. 8. 20. · LEVREK (Dicentrarchus labrax Lin., 1758) BALIĞININ BİYOLOJİSİ VE YETİŞTİRME TEKNİKLERİ

Levrek balıkları, tüm Akdeniz'den, İngiltere'nin kuzey sahillerine ve Kanarya Adaları'na

kadar yayılım gösterir. Deniz fenogramlarının bulunduğu kumlu, çamurlu-sığ biotoplarda,

sıcaklığa ve tuzluluğa karşı gösterdiği toleransı ile nehir ağızlarında ve lagüner bölgelerde

yaşayan bir littoral bölge balığıdır. Havaların soğuması ile birlikte kışlamak için derin sulara

göç ederler.

Karnivor bir tür olan, bazen yalnız bazen de küçük sürüler halinde dolaşan levreklerin genç

dönemlerinde eklem bacaklılardan Crangon, Gammarus ve Ligia gibi küçük karidesleri, ergin

dönemlerinde küçük balıklardan özellikle Sardina türünü, kafadanbacaklılardan Sepiola ve

Loligo'yu, eklembacaklılardan Carnicus, Crangon sp. ve Macropipus türlerini tercih ettiği

yakalanan bireylerin mide içeriklerinden alınan örneklerden ortaya çıkmaktadır (FAO, 1991).

Vücudu lateralden hafif yassılaşmış olan levrek balığının derisi ktenoid pullarla kaplıdır.

Sikloid pullar ense ve yanaklar üzerindedir. Yanal çizgi üzerinde 65-80 arası pul bulunur.

Birinci solungaç yayı üzerindeki brankiospin sayısı 18-27 arası değişir. Dorsal yüzgeç araları

geniştir. Dorsal yüzgeçte 8-10 adet diken ışın mevcuttur. II. dorsalde 1 diken ve 10-14 adet

yumuşak ışın bulunur. Muzoda pul yoktur. Operkulumda gri-siyah leke mevcuttur.

Preoperkulum ve operkulum üzerinde sert diken ışınlar vardır. Renk dorsalde koyu gri-esmer,

ventralde beyazdır. Göz kemiğinin üstünde siyah lekeler mevcuttur. Ağız geniş, dişler

damakta ve dilde bulunur. Renkleri sırt kısmında koyu gri-esmer, yanlarda gümüşi, karın

bölgesinde beyazdır. Ergin bireylerin sırt kısmı lekesiz koyu renkte olurken, gençlerde bazen

siyah lekeler olabilir. 1 m'ye kadar uzayabilen boyu ortalama 50 cm. olup, ağırlığı da 12 kg' a

ulaşabilir (Uçal ve Benli, 1993). Tatlı sularda büyüyebilirler, fakat üreyemezler.

Levrekler 5-28 °C arası sularda yaşayıp 12-14 °C arasında yumurta bırakırlar. Doğal ortamda

1 kg'lık bir dişinin 293.000-358.000 adet yumurta bırakabildiği bildirilmişlerdir (Kennedy ve

Fitzmaurice, 1972). Tuzluluk değişimlerine karşı dayanıklı olup, ‰3 tuzluluktan ‰50

tuzluluğa kadar yayılım gösterir. ‰0 tuzluğa adapte olabilir. Levreklerin düşük tuzluluk

şartlarına adaptasyonu üzerine birçok çalışma yapılmış olup, bunlar adaptasyon teknikleri,

düşük tuzlulukta beslenmeleri ve gelişimleri üzerinedir (Loy ve ark., 1996, Dendrinos ve

Thorpe, 1985, Johnson ve Katavic, 1984).

Levrek balıkları 1 yaşına gelene kadar gonadlarında bir gelişim gözlenmez. 13-15. aylarda

testiküllerde ve ovaryumlar da farklılaşma başlar. Doğal şartlar altında levrekler hayatlarının

ikinci yılında sperm salgılayabilirler. Ancak RGS değeri düşüktür. 3. yılda ise ergin bir birey

gibi yüksek oranda sperm sağlayabilirler. Ovaryumlardaki farklılaşma, erkeklerde olduğu gibi

13-15 aylar arasında başlar ve nispeten daha uzun sürer (Brusle ve Roblin, 1984).

Dişiler doğal şartlar altında ancak 3. yılda yumurta bırakabilir. Büyüme hızı bir yaş grubu

bireylerinde en fazla durumdadır. Cinsi olgunluk dönemlerinde ağırlık artışının dişilerde

erkeklerden daha fazla olduğu saptanmıştır. Üçüncü yaştan sonra alınan besinler gonad

gelişiminde kullanılır. Akdeniz'de erkekler 2-3 yaş 25-30 cm boyda, dişiler 3-5 yaş, 30-40 cm

boyda, Atlantik’te ise erkekler 4-7 yaş ve 32-37 cm boyda, dişiler ise 5-8 yaş ve 38-42 cm

boyda cinsel olgunluğa ulaşırlar (Alpbaz, 1990). Levrek balıkları Akdeniz' de Ocak-Mart

ayları arasında yumurta bırakırlar.

LEVREK BALIĞI YETİŞTİRİCİLİĞİ

Anaçlar ve Yumurtlama

Page 3: LEVREK (Dicentrarchus labrax Lin., 1758 BALIĞININ BİYOLOJİSİ … · 2015. 8. 20. · LEVREK (Dicentrarchus labrax Lin., 1758) BALIĞININ BİYOLOJİSİ VE YETİŞTİRME TEKNİKLERİ

Anaçlarının tutulduğu tanklar, anaçların büyüklüğüne ve stok yoğunluğuna bağlı olarak

değişim gösterir. Akuakültür ünitelerinde büyük, orta ve küçük hacimli anaç havuz sistemleri

kullanılmaktadır. Büyük sistemler yoğun olarak Japonya ve kuzey doğu Asya ülkelerinde 50-

100 m3 hacimlerde kullanılmakta ve tesis dışında kurulmaktadır. Orta büyüklükte hacime

sahip tanklar Avrupa ülkelerinde kullanılmakta olup tesis içinde yer almaktadır. Tankların

hacimleri 15-30 m3 arasındadır. Bunların ayrıca filtrasyon, ısıtma ve soğutma sistemleri de

mevcuttur. Küçük hacimli sistemler ise 10-20 m3 arasında olup Akdeniz sahasındaki

ülkelerde kullanılmaktadır (Licas, 1988). Bu tankların tüm sistemleri çevresel şartlara karşı

kontrol altındadır. Tanklar genellikle koyu renkte olup yuvarlaktır.

Anaç bireyler yetiştiricilik yolu ile yada doğal ortamdan çeşitli avlama metodları ile

yakalanabilir. En ideali paraketa ile yapılan avcılıktır. Ağ ile yakalanan bireylerde adaptasyon

dönemin de yoğun ölümler görülür. Anaç bireyler yumurtlama döneminden önce yüksek

kalitede taze yem ile kalamar, sübye ve karides etine dayalı pelet yemlerle günde 1-3 kere

vücut ağırlığının (kg) %1-1.5’ğu kadar beslenmelidir. Verilen yemler %50-55 protein ve

%10-15 deniz orijinli canlıların yağlarından oluşan içeriğe sahip olmalıdır. Yağlar en az %5

n-3 HUFA içermeli ve temel olarak 22:6n-3 (DNA) tipinde olmalıdır. Bu durum yumurta

kalitesini doğrudan etkiler.

Balıklar 10-15 kg/m3 olacak şekilde stoklanır. Dişi erkek oranı anaç balığın durumuna göre

1:1, 1:2 veya 2:3 kg olacak şekilde ayarlanır. Tanklara saatte %10-20 arası debi uygulanır. Su

sıcaklığı 14-15 0C olmalıdır. Tanklarda doğal deniz suyu tuzluluğu kullanılır. Yumurtaların

pelajik yapısından dolayı tankların su çıkışları yüzeydendir. Bunun için tankların üst çıkışına

500 mikron göz açıklığına sahip tank içine yerleştirilmiş reküparatör sistemleri konulur.

Anaç bireylerden doğal yollarla, sağım yöntemiyle ve hormon müdahalesi ile yumurta temin

edilebilir. Sağım yöntemi yumurtaların küçük olmasından ve döllenme oranının

düşüklüğünden dolayı uygulanmamaktadır. Yumurtaların doğal periyot içinde hormon

müdahalesi olmadan alınması kaliteyi olumlu etkiler. Bunun yanı sıra doğal ortamdan

yakalanan bireylerin yumurtlamaya teşvik edilmesinde hormon kullanımı oldukça başarılı

sonuçlar vermektedir. Ayrıca levrek anaçlarına fotoperiyot uygulanması ile doğal yumurtlama

zamanları değiştirilerek yılın çeşitli dönemlerinde yumurta sağlanabilir.

Levrek balıkları hormon uygulamalarına karşı hassastır. HCG ile teşvik edilen anaçlarda

kuvvetli bir bağışıklık sistemi oluşur. Hipofizden gonadotrapin (GtH) salgılanmasındaki

başarısızlıktan dolayı daha önceden kullanılan anaçlarda yumurtlama ve yumurtaların

oluşumu sırasında sorunlar oluştuğunu saptanmıştır. HCG enjekte edilen anaçlarda

hipotalamus hipofiz eksenindeki eksilme sonucunda, anaçlarının yumurtalarını

oluşturmasında azalma görülür. Bunun sebebi hipofizde gonadotropin seviyesinin artmasına

rağmen dolaşım sistemine salgılanmamasıdır. LH-RH ve LH-RHa’nın çeşitli türlerin

plazmalarındaki gonadotropin (GtH) düzeyini yükselttiği ve HCG hormonuna göre daha

avantajlı olduğu saptanmıştır (Alvarino ve diğ., 1992a, 1992b). Bu hormonların HCG

hormonuna göre avantajları şunlardır.

1. GnRH (LH-RH) balığın kendi GtH üretimini sağlar.

2. Küçük moleküllüdür. GnRH kolayca sentezlenebilir ve saf olarak temin edilebilir.

3. Yumurtlama sırasında kullanılan miktar azdır.

Page 4: LEVREK (Dicentrarchus labrax Lin., 1758 BALIĞININ BİYOLOJİSİ … · 2015. 8. 20. · LEVREK (Dicentrarchus labrax Lin., 1758) BALIĞININ BİYOLOJİSİ VE YETİŞTİRME TEKNİKLERİ

4. GnRH türlere göre düşük miktarda kullanılabilir.

5. Küçük polipeptidlidir ve bağışıklık yapmaz.

Levreklerde LH-RH’ın uygulanmasında yumurta çapının 650 mm civarında olması istenir. Bu

dönemde yani vitellogenesis safhasında toplam 10 mgr/kg olacak şekilde, 12 saat ara ile

uygulanması sonucunda ilk 48 saat içinde ovulasyon görülebilir. Uygulamanın gündüz

başlaması ovulasyonun hızını artırırken, gece başlaması yüzdesini etkiler. Levrek balıklarında

yapılan çalışmalarda HCG 500-1800 IU, LHRH 1-20 mgr/kg olacak düzeyinde

kullanılmasının yumurta kalitesi ve kantititesi üzerinde olumlu etkisi olduğu saptanmıştır

(Barnabé ve Paris, 1984, Barnabé ve Barnabé-Quet, 1985, Alvarino ve diğ., 1992a,1992b).

Anaçlarda Yumurta ve Sperm Olgunlaşması

Üreme dönemine giren levrek balıklarının gonadlarında yumurta hücrelerinin oluşması ve

atılması dört temel periyotta olur.

a) Pregametik Periyot: Haziran ve Ekim aylarında gonadlarda olgunlaşma yoktur.

b) Gametogenesis: Ekim ve Ocak aylarında oosit sitoplazmasında yağ damlacıkları, az

sayıda yağ globülleri ve kortikol alveolleri görülür. Kasım-Aralık aylarına kadar yağ

damlasında büyüme görülmekle birlikte erkeklerde sperm elde edilmesi mümkündür.

c) Yumurtlama Periyodu: Ocak ayında başlar, Mart ayında biter. Bu dönemde yumurtalar

dışarı atılır.

d) Dinlenme Periyodu: Nisan-Mayıs ayları arasında gözlenir. Ovaryumlar da atretik

oosit’ler, testislerde artık yapılar gözlenir. Levreklerin ovaryumlarındaki yumurta hücresinin

gelişimi ise 12 temel aşama ile açıklanır.

1. Aşama: İlkel yumurta hücresi (Ovogenium) çok küçük bir yapıdadır. Fakat buna nazaran

büyüklüğü diğer hücrelerden daha fazladır. Hücrenin çapı 10-12 µ arasındadır. Hücrelerde

mitoz bölünme ile çoğalma görülür.

2. Aşama: Yumurta hücrelerinin çapları 12-20 µ ulaşır. Her yumurta hücresinin etrafında

folikül oluşmaya başlamıştır. Folikül hücrelerin ikinci katını oluşturur.

3. Aşama: Bu dönemde sitoplazmanın homojenliği bozulmuştur. Hücre çekirdeğinin

(Nukleus) bölümlenmesi ile çekirdeğin dış kısmının şekillenmesi başlamıştır. Hücre

çekirdeğinin çapı 5-8 µ arasındayken, hücrenin bu aşamada çapı ise yaklaşık 20 µ

civarındadır.

4. Aşama: Hücre içerisinde stoplazmik üç zon birbirinden ayrılmıştır. Bunlar kortikal zon,

granüler yapılı orta zon ve tanecikli prinüller zon dur.

5. Aşama: Bu dönemde ilk oosit zarı farklılaşmaya başlamıştır. Ayrıca yumurta sarısının

meydana gelmesi ve toplanması olarak bilinen previtellogenesis’in de ilk başlangıcı bu

aşamada görülür. Bu sırada hücre çapı 30-50 µ arasındadır.

Page 5: LEVREK (Dicentrarchus labrax Lin., 1758 BALIĞININ BİYOLOJİSİ … · 2015. 8. 20. · LEVREK (Dicentrarchus labrax Lin., 1758) BALIĞININ BİYOLOJİSİ VE YETİŞTİRME TEKNİKLERİ

6. Aşama: Çekirdek zarında ilk yağ damlacıkları ve çekirdek çevresinde loplar meydana

gelmeye başlar. Bu olay yumurta çapı yaklaşık 100 µ olduğunda başlar ve yumurta 300-350 µ

gelinceye kadar devam eder.

7. Aşama: Vitellüsün iki farklı yapısının belirginleşmeye başladığı bu dönemde yumurta

zarının şekillenmesi de başlamıştır. Yaklaşık 100 µ çapındaki yumurta hücresinde yağ

damlacıkları ve yumurta sarısı üretimi hızla devam eder.

8. Aşama: Yumurtanın çapı yaklaşık 200 µ’dur ve vitellüsün iki karışımı görülmektedir.

9. Aşama: Bu aşamada yağ damlacıkları yumurta sarısı tarafından hücre kenarına doğru itilir

ve vitellüsün üç karışımı izlenebilir.

10. Aşama: Yumurta çapı 350-400 µ civarında olup vitellogenesis sona ermiş ve çekirdek

kutba doğru yönelmiştir.

11. Aşama: Yumurta 500-550 µ boya ulaşmış ve mikropil deliği bu aşamada meydana

gelmiştir. Yumurta içinde vitellüs, hücre duvarı ve yağ damlası net şekilde görülmektedir.

12. Aşama : Yumurtanın gonadlardaki bu gelişiminden sonra yumurta herhangi bir değişime

uğramaksızın 1-2 ay bekler. Dışarıya doğru çıkıntı yapmasına neden olurlar. Böylece folikül

tekasındaki kasların kontraksiyonu ile ovulasyon meydana gelir. Eğer biotik ve abiotik şartlar

uygun değilse foliküllerin deformasyonu ile yumurtaların emilimi ortaya çıkar.

Levrek balıklarında spermlerin gonadlarda ki gelişimi spermatogoniumların aktif şekilde

testis kanalları duvarlarında çoğalması ile başlar. İlk önce spermatogoniumlardan primer

spermatozitler, onlardan da sekonder spermatozitler meydana gelir. Testiküler kanal

boşluklarında toplanan ve burada uygun şartlar oluşuncaya kadar bekleme pozisyonuna giren

spermler, gonadotropin etkisi ile dışarı atılmaya hazır hale gelir. Testislerde hareketsiz halde

bekleyen spermler su ile temasa geçince hareketlenirler.

Yumurta Özellikleri ve Kalite Kriterleri

Kemikli balıkların yumurta boyları türlere ve türlerin kendi içindeki bazı koşullara göre

değişiklik gösterir. Türün yumurta çapı büyüdükçe yumurta sayısı azalır, çıkan larvanın boyu

ve yaşama oranı artar. Döllenmiş yumurtalar pelajik, küresel ve saydamdır. Yumurtanın

kalitesi, yumurtanın yüzebilirliği, yağ damlası sayısı, açılım oranı ve normal yapıdaki larva

miktarı ile orantılıdır. Levrek yumurtalarında biri merkezi konumlu olmak üzere ortalama 4-5

adet yağ damlası bulunur. Levrek yumurtalarının çapları ortalama 1150±85 µ, yağ

damlalarının çapı ise 360-420 µ arasındadır.

Yumurta çapları bölgelere göre değişim gösterir. İngiltere kıyılarında yumurta çapları 1.07-

1.32 mm arasında ölçülmüştür. Akdeniz kıyıları boyunca yumurtaların çapları daha küçük

(1.02-1.296 mm) olarak tespit edilmiştir. Kuzey Denizi'nde ise bu değerler 1.386 mm’ye

kadar ulaşmıştır. Yumurta çapı su sıcaklığı ve besin içeriği ile ilişkilidir. Kış aylarındaki

düşük sıcaklıkta doğal üreme periyodunda alınan yumurtaların diğer zamanlarda sabit

sıcaklıklarda elde edilen yumurtalara göre daha büyük olduğu saptanmıştır.

Aynı tür içindeki yumurtaların boyutları arasındaki farklılıklar anaçların beslenmesine,

büyüklüğüne, yumurtlama zamanına, hormon uygulamalarına, ortam koşullarına, genetik

Page 6: LEVREK (Dicentrarchus labrax Lin., 1758 BALIĞININ BİYOLOJİSİ … · 2015. 8. 20. · LEVREK (Dicentrarchus labrax Lin., 1758) BALIĞININ BİYOLOJİSİ VE YETİŞTİRME TEKNİKLERİ

faktörlere ve bölgesel farklılıklara bağlıdır. Bunlar aynı zamanda kaliteyi ve kantiteyi

etkileyen faktörler arasında yer almaktadır. Yumurtalarda morfolojik ve genetiksel bozukluk

yok ise inkübasyon koşulları aynı olduğunda yumurtanın büyük veya küçük olması larva çıkış

oranını değiştirmez.

İnkübasyona alınacak yumurtaların kaliteli olması ileride çıkacak larva kalitesi için çok

önemlidir. Bu bozukluklar inkübasyon öncesinde ve inkübasyon süresince belirlenmelidir.

Reküparatörlerden alınan yumurtaların %40’tan fazlası ölü ise bu grup üretime zorunlu

kalınmadıkça alınmamalıdır. Blastomer bölünmelerinin eşit olmasına dikkat edilmeli, eksik

bölünmelerin olup olmadığı tespit edilmelidir. Çok sayıda yağ damlası içeren yumurtalar yine

zorunlu kalınmadıkça üretime alınmamalıdır. Yumurta içinde nokta şeklinde parçacıklar

görülmesi ve blastoporun çıkıntı yapması embriyonik gelişim esnasında meydana gelen

olumsuzluklardan kaynaklanan diğer bozukluklardır.

Yumurtaların İnkübasyonu

Uygun ortam şartlarında anaçlar tarafından bırakılan yumurtalar reküparatörlerden hassas

biçimde toplanır. Yumurtalar toplama, tartım ve canlı-ölü ayrılması aşamalarında hava ile

mümkün olduğunca az temas ettirilmeli ve çok miktarda yumurtanın üst üste birikmesi

engellenmelidir.

Yumurtalar uzun süre nakil edilecekler ise 15-20 litrelik plastik kaplar kullanılır. 24 saatlik bir

taşıma için litreye 20.000 adet, 6 saatlik bir taşıma için ise litreye 80.000 adet yumurta

konulur. Taşıma işlemi döllenmeden sonraki ilk 24 saat içinde yapılmalıdır. Taşıma kapları

içerisindeki suyun oksijen değeri 9-11 mg/lt' ye yükseltilmelidir. Plastik kabın 3/2'sine su ve

yumurta konulur. Kabın 3/1’ne ise saf oksijen basılır. Taşıma işlemi sonucunda açılım oranı

%50-70 arasında değişmektedir.

Yumurtalar inkübasyona alınmadan önce gerek duyulursa dezenfeksiyon işlemine tabi

tutulmalıdır. Bunun için %5' lik Iadophor çözeltisinden bir litre deniz suyuna 10 ml konur ve

yumurtalar içinde 8-10 dakika bekletilir. Ayrıca bu işlem için çinko içermeyen Malahit yeşili

ile de 5 mg/lt oranında 40-60 dakika arası uygulama yapılarak tatbik edilir.

Canlı yumurtalar temin edildikten sonra bunların inkübasyona alma işlemi başlar.

İnkübatörlerin konulacağı havuzlar değişik yapıda olabilir. Yumurtaların inkübasyonu için en

uygun sistem race-way tipinde olan havuzlara inkübatörlerin yerleştirilmesidir. Ayrıca larva

tankları veya diğer yapıdaki tanklarda da bu işlem yapılabilir. Hassas bir çalışmanın

yapılabilmesi ve kontaminasyonun engellenmesi için akuakültür tesisinde inkübasyon

ünitesinin ayrı olması gereklidir. Bu ünitenin büyüklüğü ve ekipmanları tesis için gerekli

yumurta miktarına göre dizayn edilir. İnkübatörlerin konulacağı tankların iç kısımları koyu

renkli ve jel-kot kaplıdır.

Kullanılan inkübatörlerin hacimleri 50-200 lt arasında değişebilir. İnkübatörler polyesterden

yapılmış olup silindir koniktir. Silindir kısmı 300 m’luk plankton bezi ile kaplı olup konik

kısım polyesterdir. Her inkübatöre alttan ayrı su girişi yapılabildiği gibi, bunların

yerleştirildiği havuzlara da su giriş ve çıkışı direkt olarak yapılır. Tanklara gelen su önce 5 m'

luk, sonrada 1 m'luk kartuş filtrelerden geçerek U.V. filtreye giriş yapar. Buradan da tanklara

dağılır.

Page 7: LEVREK (Dicentrarchus labrax Lin., 1758 BALIĞININ BİYOLOJİSİ … · 2015. 8. 20. · LEVREK (Dicentrarchus labrax Lin., 1758) BALIĞININ BİYOLOJİSİ VE YETİŞTİRME TEKNİKLERİ

Yapılan çalışmalarda levrek yumurtalarının ‰29-47 tuzlulukta çatladığı görülmüştür. Fakat

iyi bir yumurta açılımı için tuzluluğun hem levrek hem de çipura yumurtaları için ‰34-38

arasında olması gerekir. ‰34 tuzluluğun altında yumurtalar semi-pelajik özellik gösterirler ve

‰33 tuzluluğun altında da tamamen çökerler. Levrek yumurtaları için en iyi inkübasyon

sıcaklığı 14-16 0C arasındadır (Freddi, 1985).

Temin edilen yumurtalar alındıkları ortamla aynı sıcaklıktaki inkübatör tanklarına

yerleştirilmelidir. Sıcaklık farkı ±0.5 0C dereceyi geçmemelidir. Yumurtalar inkübatörlere

ortalama 3000-5000 adet/lt olacak şekilde konulur. İnkübasyon süresince ışık kullanılmaz.

İnkübatörlerin bulunduğu tanklarda saatte %40-60 su değişimi uygulanır. Su değişimi

olmadan yapılan inkübasyonlar da açılım oranları %30-40 olarak tespit edilmiştir. Normal

akışkanlı suda ise açılım %75-85 arasında olmaktadır.

Yumurtaların Embriyolojik Gelişimi

Spermin yumurtaya girmesi ile başlayan döllenme olayı, inkübasyon süresi adı da verilen

embriyonun yumurtadan çıkışına kadar devam eden süreç ile son bulur. Tablo 1' de 15 ve 17

0C de levrek yumurtalarının embriyolojik gelişimleri diğer araştırmacılar ile birlikte

verilmiştir.

Tablo 1. Levrek yumurtalarının embriyolojik gelişim safhaları. 1. Saka ve diğer., 1999, 2.

Salvatorelli ve diğer.,1989, 3. Jennings ve Pawson 1991, 4. Uçal 1985, 5. Devauchelle ve

Coves. 1988, 6. Barnabé 1976, 7. Marino ve diğer. 1991.

SAFHA 1 2 3 4 5 6 7

SICAKLIK ( oC ) 15 17 13 13.6 15 13 14 13

2. Blastomer 1:25 1:10 1:30

4. Blastomer 1:50 1:45 2:00

8. Blastomer 2:40 2:30 16:00 2:15 2:30

Morula 5:05 4:30 8:20 4:30 7:10

Blastula 9:30 8:30 8:30

Gastrulasyon

Başlangıcı

13:40 13:00 26:00 20:00 24:00

Gastrulasyon ½ 23:35 18:30 36:00 35:00

Gastrulasyon ¾ 26:50 20:30 40:00

Embriyo Taslağı 27:20 21:50 40:00 31:30

Gastrulasyon 4/4 28:35 22:55 24:00 48:00

Neural Tüp Oluşumu 32:00 25.00

Somit Oluşumu 38:50 29:00 55:00 36:00

Yağ Damlasının

Birleşimi

41:10 29:50

Kupfer Cisimciği 42:00 30:30

Pigmentasyon

Görülmesi

42:40 31:00 72.00 80:00 69.00

Kalbin Görülmesi 43:50 33:30 55:00

Embriyo 2/3 47:20 35:00 78:00

Embriyo ¾ 51:30 41:00 86:00 90:00

Optik Bölge Oluşumu 58:50 49:10 80:00 40:45

Page 8: LEVREK (Dicentrarchus labrax Lin., 1758 BALIĞININ BİYOLOJİSİ … · 2015. 8. 20. · LEVREK (Dicentrarchus labrax Lin., 1758) BALIĞININ BİYOLOJİSİ VE YETİŞTİRME TEKNİKLERİ

Primordial Yüzgeç

Oluşumu

60:30 50:20 85:00

Kalp Atışı 65:30 53:30 74:00 62:30

Çıkış ( % 10 ) 84:25 63:40 87:00

Çıkış ( % 100 ) 87:10 68:00 110:50 108:00 104:00 115:00 110:00 93:00

Levreklerde Larval Dönem

Yumurtaların embriyolojik gelişimlerinin tamamlanması ve yumurta kapsülünü terk etmesi ile

birlikte larval safhaya geçilir.

Prelarval Evre

Levrek larvalarının yumurtadan çıktıklarında ağız ve anüsleri kapalıdır. Larvalar pasif

durumdadır, baş aşağı dururlar ve kendi vitellüs keselerinden sağladıkları enerji ile hayatlarını

sürdürürler. Yumurtadan çıkan levrek larvalarının boyları 3.4-3.6 mm arasındadır. Vitellüs

kesesi boyu 1.1-1.3 mm uzunluğundadır. Yağ damlası çapı ise 0.5-0.7 mm arasındadır. Ağız

ve anüs kapalı olduğundan dışarıdan besleme söz konusu değildir. Larvanın sadece vitellüs

kesesinden beslendiği bu döneme lecithotrophik periyot adı verilir.

Vitellüs kesesi vücudun anteriorunda yer alır. Yağ damlası ise vitellüs kesesinin

posteriorundadır. Anüs vücudun yaklaşık olarak ortasında yer alan 14-15. miyomerler altında

yer alır. Su sıcaklığı vitellüs kesesinin tüketiminde ve ağız ile anüsün açılmasında en önemli

faktördür.

Pigmentasyon burunda, besin kesesinin ön kısmında, kuyruğun ventralinde, bağırsağın üstü

boyunca, ağız bölgesinde ve anüsün üst tarafında yıldızsı yapıda belirginleşmeye başlamıştır.

Pektoral yüzgeçler oluşmuştur, fakat kullanılmaz. İlk 24 saat içinde spazmadik yüzme vardır.

İlk gün sonunda larvanın baş bölgesi yukarı doğru kalkar. Vitellüs absorbsiyonu devam

etmektedir. Tuzluluğun düşürülmesi süresince ve vitellüsün absorbsiyonu ile larvalar tank

ortamında yukarıdan aşağıya doğru homojen şekilde dağılırlar.

Yumurtadan çıkmış prelarvaların davranışsal tepkileri esas olarak koklama duyusuna, ikincil

olarak ise yanal çizgiye dayanır. Koku alma plakoidleri inkubasyonun 80. saatinde epidermal

hücre katları içinde kabarcık şeklinde görülür. 65. saat civarında başın yan tarafında

neusomast’lar görülür. Yumurtadan çıktıktan sonra vücut yüzeyinin yan tarafında 8 neuromast

görülür. Yanal çizgideki neuromastlar baştakilerden daha büyüktür. Operkulum kenarlarında,

gözlerin arasında ve kuyruk yarım dairesinde bulunurlar. Yanal çizgide de serbest

neuromastlar mevcuttur.

Larvanın tüm vücudunu saran bir primordial yüzgeç bulunur. Yüzgeç başın hemen arka

kısmından başlayıp tüm kuyruğu geçer ve besin kesesinde son bulur. Yüzgeç ışınsız bir deri

kıvrımı şeklindedir. Bu sayede larva suda hem yüzebilirliğini hem de gerek duyduğu O2

ihtiyacını karşılar. Yumurtadan henüz çıkmış larvaların ağız epitelyumu düzensiz bir şekilde

ve yassı hücrelerden meydana gelen tek bir tabakadan oluşur. 3. güne doğru yer yer iki sıra

hücreye rastlanır. Sindirim tüpü düz bir boru şeklinde ve 10 m kalınlığındadır. Sindirim

tüpünün dorsalinde pankreas, ventral bölgesinde karaciğer farklılaşmamış küçük tomurcuksu

yapıdaki hücrelerden oluşur.

Page 9: LEVREK (Dicentrarchus labrax Lin., 1758 BALIĞININ BİYOLOJİSİ … · 2015. 8. 20. · LEVREK (Dicentrarchus labrax Lin., 1758) BALIĞININ BİYOLOJİSİ VE YETİŞTİRME TEKNİKLERİ

Mide bu dönemde bir kıvrım ve bir boğum ile belirlenir. Bağırsağın çapı mideninkinden daha

fazladır. Bağırsak çeperi yumurtadan çıktıktan itibaren düz bir form izler. 1 ve 2. günlerde tek

bir tabaka hücre vardır. 3. gün yoğun bir mitoz bölünme ile bu hücreler iki-üç tabaka haline

gelir. Ağzı açılmamış larvanın bağırsak hücre çapları 40 hm dan daha küçük lipoprotein

partiküllerinin taşınımını ve sentezini yapabilir (Diaz ve diğ., 1997). Lecithotropik dönemin

sonunda larva bağırsak hücreleri fonksiyonel olmasına rağmen gelişim yavaştır. Vitellüs bol

ve ana yağları içermesi ile temel besleyici rol oynar. İlk beslemeden sonra bağırsak hücreleri

200 hm çaplı lipoproteinleri sindirebilir. Lecithotropik dönem boyunca iç rezervler yavaş

yavaş azalır ve sindirim kapasitesinin artması ile lecithoexotropik periyot denilen hem iç hem

de dış besleme başlar. Bağırsak, larvada bir kapakçıkla postvalvular ve prevalvular bağırsak

olmak üzere iki bölgeye ayrılır.

Karaciğerdeki hepatik hücreler ilk günle beraber görülmeye başlar ve 10 m kalınlığındadır. 3.

günden itibaren epetetial kanal ile larvaların sindirim tüpüne bağlanırken boyuda 110 m’a

ulaşmıştır. Bu dönemde pankreasta gelişim proksimal, karaciğerde ise distal yöndedir. 2.

günde sindirim tüpü 50 derecelik bir acı ile dönme hareketi yapar. Bununla beraber karaciğer

sol laterale kayarken, pankreasta sağ laterale yerleşir. Safra kesesi karaciğer tarafından sarılır.

Sindirim tüpünün dorsal bölümünde hava kesesinin ilk oluşumu başlar. Pankreas mesodermik

hücre katmanları tarafından çevrilir. Hücre yapısı pyriformdur. Karaciğerde ise üçüncü günle

beraber hepotoblast polirizasyon sonucu değişim redükte olunur. Bu dönemde henüz larva

içinde organ oluşumları olduğundan sindirim olması söz konusu değildir. 3. günle beraber

gözlerde pigmentasyon açıkça görülür. Hareket hala su debisi ile beraber olup larvalar 20-30

sn' de bir 2-3 sn yüzme hareketi yapar.

Postlarval Evre

Postlarval evre 15-16 0C 5.günde sonunda ağız ve anüsün açılması ile başlar. Bu dönmede

ağız içinde mukositler oluşur. Bunlar ilk önce mukusla kaplanmış epitelium çukurları gibidir.

Selüler çeperleri incedir. 7. güne doğru çene kıkırdakları ve kasları oluşmaya başlar. Salgı

bezleri tam oluşmadığından sindirim mekanizması mükemmel değildir. Sindirim tüpü epitel

yapıda dört-altı sıra hücreden oluşur ve kalınlığı 45 mikrondur. 8. güne doğru hücre sıra sayısı

altı-sekiz adete ulaşır. Bu sırada bağırsak emici hücreleri işlevlik kazanmıştır. Bu dönem

içinde 10-11. günlerde phanin dişlerin ilkel formları oluşmaya başlar.

Mide bu dönemde daralmış bir yapı izleyerek boğumlaşmıştır. Bağırsaklara geçişi sağlayan

valf mevcuttur. Midesel alt mukozayı çevreleyen kas dokusu bu günlerde iyice

belirginleşmiştir. 12-15. günlerde rectum epitel hücrelerinin görülmesi proteinlerin yavaş

yavaş emilmeye başlandığını gösterir. Protein emilimi pinoitosis ile hücre zarından yapılır.

Yağların emilimi prevalvular bağırsaktan yapılmaktadır (Deplano ve ark., 1991). Karaciğer

13-14. günle beraber glikojeni depolayacağı bölgeyi oluşturur. 20. günle birlikte sindirim

kanalı 60 µ boyuta ulaşır.

Doğal olarak bu dönmede larvanın canlı yemler ile beslenmesi gerekir. Besin kesesinin çoğu

absorbe olmasına rağmen az miktarda yağ damlası mevcuttur. Larva bu dönemde 60 derecelik

açı içerisindeki besinleri görüp algılayabilir. İki gözün kesiştiği bölgedeki yansıması

algıladıktan sonra 5-7 mm geri çekilme yaparak yılanvari şeklinde bir hareket ile avına

saldırır ve tek hamlede yutar. Koku sistemleri ve yanal çizgi avlanmada diğer yardımcı

faktörlerdir. Hava kesesi ilk dolumu da bu günlere rastlar.

Page 10: LEVREK (Dicentrarchus labrax Lin., 1758 BALIĞININ BİYOLOJİSİ … · 2015. 8. 20. · LEVREK (Dicentrarchus labrax Lin., 1758) BALIĞININ BİYOLOJİSİ VE YETİŞTİRME TEKNİKLERİ

Hava kesesi oluşumu ve gelişimi, levrek larvalarında yaşama yüzdesini ve gelişimi sınırlayıcı

temel fizyolojik yapıdır. Levrek genel olarak fizoglist türler içinde gösterilse de hava kesesi

ile sindirim tüpünü birbirine bağlayan duktus pinomatikus’un post larval dönemde kopması

ile parafizoglist türler içinde yer alır (Chatain, 1986). Levreklerde hava kesesi sindirim

tüpünün dorsal diverkülünden köken alır. Üçüncü günde elektron mikroskobu ile hava

kesesinin gelişen yapısı görülebilir. Larva 5.2 mm boya geldiğinde pankreasın sol tarafından

gelişmeye başlar. Bu dönemde hava kesesi duktus pinomatikus ile sindirim tüpüne bağlıdır.

Bu gelişim su sıcaklığıyla doğru orantılı olarak 5-6. günlerde şekillenir. Pankreas sağ taraftan

hava kesesini sararken kese sindirim kanalının üstünde horizontal ve vertikal yapıda

gelişmesine devam eder. Larva 5.8 mm boya ulaştığında vertikal büyüme açıkça görülür.

Hava kesesinin gelişimi esnasında vitellüs kesesi ve yağ damlası hacimlerinde küçülme olur

(Fırat, 1995). 5.2-6 mm boylarda hava kesesi içinde ilk hava kabarcığı görülür. Larva su

yüzeyinden ilk hava kabarcığını yutarak kesesini şişirir. Hava kesesi hacim olarak büyümüş

ve üzerinde peritenium parçaları şekillenmiştir. Hava kesesinin şişmesi iki safhada meydana

gelir. Birinci safhada kendi içinde iki bölümde açıklanır. İlk dönem kırılgan bir hava

kabarcığının olduğu şişme dönemdir. Hava kabarcığı kese hacmiyle sınırlanmamıştır. İkinci

dönemi ise, ilk şişme olmadığında kesenin içinin loş ve karanlık bir yapı göstermesiyle

tanımlanır. Bazen kese şişme gösterdiği halde içinde hava kabarcığı gözükmez. Bu şişme gibi

gözüken yapı kese hücre duvarının kalınlaşmasından kaynaklanır. Bu anormal keseler

lümenlerinde gaz yerine eosinofil jelatinöz madde içerir (Paperna ve diğ., 1977). Epitelyum

hücrelerinin hipertrofisinin bileşimi ile oluşmuştur. İlk şişme olmadığı taktirde kese gelişimi

şişmeden önceki dönemde durur ve fonksiyonelliğini kaybeder. Bu aşamadan sonra kesenin

gelişimi imkansızdır (Chatain ve Dewavrin, 1989). Kese uzunluğu larva uzunluğunun % 3-5' i

kadardır. İlk şişmenin gerçekleşebileceği maksimum. boy 6.5 mm' dir. 10.5 mm boyda kese

içinde hava kabarcığı çok net bir şekilde görülürken, larva 11-12 mm boya ulaştığında ilk

hava kabarcığının arkasında birincisinden daha küçük bir hava kabarcığı görülür ki buda ikici

safhayı oluşturan bölümdür. Bu hava kabarcığı fizyon yoluyla ilk hava kabarcığı ile birleşerek

keseye elipsoidal bir görüntü kazandırır ve keseyi arkaya doğru uzatır. Hava kabarcığı artık

tek bir yapı gösterir. Bu dönemde kese boyu total uzunluğu 14 mm olan larva boyunun %10-

12' si kadardır. 13-15 günlerde duktus pinomatikus dejenere olarak sindirim tüpünden ayrılır.

Bundan sonra hava kesesinin doldurulması gaz bezi ve retya mirabilya ile gerçekleşir.

Levrek Larva Yetiştirme Dönemleri

Yumurtaların embriyolojik gelişimini tamamlayıp larvaların çıkması ile birlikte larva

yetiştiriciliği de başlar. Larva yetiştiriciliği biyotik, abiyotik ve yabancı biyotik faktörlerin

kontrol altına alındığı akuakültür tesislerinde yapılmaktadır. Larva yetiştirme periyodu larval

dönem, sövraj (mikropartikül yeme geçiş) ve ön büyütme olarak üç bölümde gerçekleşir.

Larval Dönem

Prelarval dönemde, larvalar yoğun üretim koşullarında 80-200 adet/lt, olacak şekilde larva

tanklarına yerleştirilir. İdeal stok yoğunluğu 100-125 adet/lt’dir. Tanklar silindir konik yapıda

olup polyester malzemeden üretilmiştir. Hacimleri uygulanan tekniğe göre 2 m3'ten 15 m3'e

kadar değişim gösterebilir. İdeal larva tankları 4-6 m3 hacmindedir. Havuzların iç yüzeyleri

gel-coat ile kaplı olup koyu renklidir. Larvaların kolay izlenmesi için tanklara lomboz

açılmalıdır. Havuzların etrafı rahat çalışmaya elverişli olmalı, alttan ve üstten su çıkışları

mevcut olmalıdır. Bu tankların seçimi uygulanacak larva yetiştirme tekniği ile ilgilidir.

Page 11: LEVREK (Dicentrarchus labrax Lin., 1758 BALIĞININ BİYOLOJİSİ … · 2015. 8. 20. · LEVREK (Dicentrarchus labrax Lin., 1758) BALIĞININ BİYOLOJİSİ VE YETİŞTİRME TEKNİKLERİ

Levrek larva yetiştiriciliğinde açık devre ve kapalı devre sistemler kullanılmaktadır. Açık

devre sistemlerde su kriterleri larvanın gerek duyduğu şartlara göre ayarlanır ve üretim

tanklarına gönderilir. Balıklar tarafından kullanılan su daha sonra deşarj edilir. Saatte %5

değişim ile başlayan su debisinin larva dönem sonunda saatte %50 çıktığı düşünüldüğünde

kullanılan su miktarına bağlı enerji tüketiminin fazlalığı ortaya çıkar.

Kapalı devre sistemlerde ise tanklarda kullanılan su önce toplama tankına gelir. Burada

gerekli su yenilenmesi yapıldıktan sonra tuzluluğu tekrar ayarlanır. Buradan kum filtresine

geçer ve beraberinde getirdiği süspansiyon haldeki partikül maddelerden ayrılarak ultraviyole

filtreye gönderilir. Bu işlem sırasında bünyesindeki tüm canlı organizmalardan (bakteri,

mantar, parazit, bazı virüsler vs.) arınarak biyolojik filtreye girer. Balık dışkıları yem atıkları

ve ölü balıklardan dolayı yükselen amonyak miktarı bu aşamada aerobik bakteriler tarafından

önce nitrite daha sonrada balıklar için zararlı etkisi olmayan nitrata indirgenir. İşlemleri

tamamlayan su havuzlara geri dönmek üzere sistemi terk eder. Ancak havuzlara ulaşmadan

önce bünyesinde getirdiği azot gazı fazlasını atmak ve oksijence %100 doygunluğa ulaşmak

için saturasyon kolonlarından geçerek havuzlara gelir. Saturasyon kolonlarına girmeden önce

suyun oksijen değeri 1.8-2.3 mg/lt'ye kadar düşmektedir. Bu sayede suyun O2 değeri tekrar 5-

6 mg/lt’ye ulaşmaktadır. Ayrıca saturasyon kolonlarının içinde havalandırma sistemleri de

mevcuttur. Kimi kapalı devre sistemlerde ultraviyole filtreler biyolojik filtrelerden sonra

kullanılsa da havuzlarda gelişen patojen veya patojen olmayan mikroorganizmaların biyolojik

filtrelere yerleşerek zaten zayıf yapıda olan aerobik bakterilerin yerini alması sistemin

çalışmasını olumsuz etkiler (Timmons ve Losordo, 1994). Kapalı devre sistemler, suyun

ısıtılmasında veya soğutulmasında kullanılan enerji açısından avantajlıdır. Bunun yanı sıra

kapalı devre sistemlerde, larvalar için tehlikeli olan suyun fiziksel ve kimyasal değişimleri ani

farklılıklar göstermez. Deniz ortamında özellikle yazın planlanan üretimlerde görülen bakteri

patlamalarına karşı üretimi korur. Özellikle levrek larva yetiştiriciliğinde kullanılan düşük

tuzluluk tekniğinin uygulanması ve tatlı su tasarrufu sağlanması yönünden avantajlıdır.

Bununla birlikte kapalı devre suyunun her gün analizleri yapılarak amonyak miktarı kontrol

edilmelidir, aksi halde ani ölümler görülebilir.

Yetiştiricilikte sistem farkı gözetilmeksizin larva için gerekli olan fiziksel-kimyasal koşullar

ve besleme özellikleri optimum düzeyde olmalıdır. İlk on günde ağız ve anüsün açılması,

sindirim tüpünün faaliyete geçmesi ve hava kesesi doldurulması gibi çok önemli fizyolojik

gelişimlerin olması ve larval başarıyı direkt olarak etkilemesi açısından yüksek sıcaklıkta

çalışılmaktan kaçınılmalıdır. Su sıcaklığı ilk dönem 15-16 0C olup ortam karanlıktır

(Bertolini ve diğ, 1991) (Tablo 2).

Levrek larva yetiştiriciliğinde uygulan tuzluluk düşürme tekniği yaşama oranının olumlu

yönde etkilemektedir (Johnson ve Katavic, 1986). Bunun yanı sıra hava kesesi oluşturma

yüzdesini arttırması ve buna paralel olarak deformasyonun azalması bu tekniği daha da

kullanılır hale getirmiştir. Tuzluluk ilk günden itibaren tedrici olarak düşürülür ve 5. günde

doğal deniz suyu tuzluluğundan ‰26 tuzluluğa ulaşılır. 5-17. günler arasında bu tuzluluk

değerinde sabit kalınır. 17-23. günler arasında aynı şekilde tuzluluk kademeli olarak

arttırılarak doğal deniz suyu tuzluluğu düzeyine çıkarılır. Tuzluluk artırımında hava kesesi

hipertrofisi ile karşılaşıldığında ‰26 tuzluluğa geri dönülmelidir (Saka, 1995). Oksijen değeri

5-6 mg/lt’dir. Türbitite miktarı 8.5-12 ITU'yu aşmamalıdır. Larva tanklarında nitritin (NO2)

0.013-0.016 mg/lt, nitratın (NO3) 0.062-0.068 mg/lt arsında olması üretim için idealdir

(Equınoxe, 1990).

Tablo 2. Levrek larva üretim protokolü

Page 12: LEVREK (Dicentrarchus labrax Lin., 1758 BALIĞININ BİYOLOJİSİ … · 2015. 8. 20. · LEVREK (Dicentrarchus labrax Lin., 1758) BALIĞININ BİYOLOJİSİ VE YETİŞTİRME TEKNİKLERİ

Gün Sıcaklık

(°C)

Tuzluluk

(‰O S)

Debi

(%/Saat)

Işık Süresi

(Saat)

Işık Şiddeti

(Lüx)

Besleme

1. 15-

16

36 5 0 0 BESLEME

YOK

2. 15-

16

34 5 0 0 BESLEME

YOK

3. 15-

16

30 5 0 0 BESLEME

YOK

4. 15-

16

28 5 0 0 BESLEME

YOK

5. 15-

16

26 5 12 50 R= 8

adet/ml

6. 15-

16

26 5 12 60 R= 8 adet

/ml

7. 15-

16

26 5 12 80 R= 8 adet

/ml

8. 15-

16

26 5 12 100 R= 6

adet/ml

AF=0.5

adet/ml

9. 15-

16

26 5 12 120 R= 6

adet/ml

AF=0.5

adet/ml

10. 15-

16

26 10 12.5 140 R= 6

adet/ml

AF=0.6

adet/ml

11. 17 26 10 13 140 R= 4

adet/ml

AF=0.6

adet/ml

12. 17 26 10 13 140 R= 4

adet/ml

AF=0.6

adet/ml

Page 13: LEVREK (Dicentrarchus labrax Lin., 1758 BALIĞININ BİYOLOJİSİ … · 2015. 8. 20. · LEVREK (Dicentrarchus labrax Lin., 1758) BALIĞININ BİYOLOJİSİ VE YETİŞTİRME TEKNİKLERİ

13. 17 26 10 13 240 R=

2adet/ml

AF=0.8ade

t/ml

14. 17 26 10 13 450 R= 2

adet/ml

AF=0.5/ml

EG=0.5

adet/ml

15. 17 26 15 14 450 R= 2

adet/ml

AF=0.5/ml

EG=0.8

adet/ml

16. 18 26 15 15 450 AF=0.4

/ml

EG=0.6/ml

EG1=0.1/

ml

17. 18 28 15 16 920 EG=1.2

adet/ml

EG1=0.3

adet/ml

18. 18 30 15 16 920 EG=1.2

adet/ml

EG1=0.3

adet/ml

19. 18 32 15 16 920 EG=1

adet/ml

EG1=0.5

adet/ml

20. 19 34 20-

25

16 920 EG=1

adet/ml

EG1=0.5

adet/ml

21. 19 36 20-

25

16 920 EG=1

adet/ml

EG1=0.5

adet/ml

Page 14: LEVREK (Dicentrarchus labrax Lin., 1758 BALIĞININ BİYOLOJİSİ … · 2015. 8. 20. · LEVREK (Dicentrarchus labrax Lin., 1758) BALIĞININ BİYOLOJİSİ VE YETİŞTİRME TEKNİKLERİ

22. 20 38 20-

25

16 920 EG=1.2

adet/ml

EG1=0.8

adet/ml

23. 20 38 20-

25

16 920 EG=1.0

adet/ml

EG1=1.0

adet/ml

24. 20 38 20-

25

16 920 EG=0.8

adet/ml

EG1=1.2

adet/ml

25. 20 38 30-

35

16 920 EG=0.6

adet/ml

EG1=1.4

adet/ml

26. 20 38 30-

35

16 920 EG=0.4

adet/ml

EG1=1.6

adet/ml

27. 20 38 30-

35

16 920 EG1 = 2

adet/ml

28. 20 38 30-

35

16 920 EG1 = 2

adet/ml

29. 20 38 30-

35

16 920 EG1 = 2

adet/ml

30. 20 38 40 16 920 EG1 = 2

adet/ml

31. 20 38 40 16 920 EG1 = 2

adet/ml

32. 20 38 40 16 920 EG1 = 2

adet/ml

33. 20 38 40 16 920 EG1 = 2

adet/ml

34. 20 38 40 16 920 EG1 = 2

adet/ml

Page 15: LEVREK (Dicentrarchus labrax Lin., 1758 BALIĞININ BİYOLOJİSİ … · 2015. 8. 20. · LEVREK (Dicentrarchus labrax Lin., 1758) BALIĞININ BİYOLOJİSİ VE YETİŞTİRME TEKNİKLERİ

35. 20 38 40 16 920 EG1 = 2

adet/ml

36. 20 38 40-

50

16 920 EG1 = 2

adet/ml

37. 20 38 40-

50

16 920 EG1 = 2

adet/ml

38. 20 38 40-

50

16 920 EG1 = 2

adet/ml

39. 20 38 40-

50

16 920 EG1 = 2

adet/ml

40. 20 38 40-50 16 920 EG1 = 2 adet/ml

15-16 0C su sıcaklığında levreklerde prelarval dönem 5. günde sona erer ve postlarval dönem

başlar. Ağız açılmadan önce tankların üzerinde biriken yağ tabakasının temizlenmesi için

yüzey temizleyicileri tank yüzey alanına göre 1 veya 2 adet olarak yerleştirilir. Bu hava kesesi

gelişimi için çok önemlidir. Larvalara uygulanan aydınlanma süresi ve yoğunluğu larvaların

gelişimini, hava kesesi oluşumunu ve yaşama oranının etkiler (Cerqueria ve Chatain, 1991).

Larva gelişimi artan aydınlatma koşullarında artarken, sürekli aydınlatma balıkların yaşama

gücünü düşürür. Larva tanklarına prelarval evrede ışıklandırma uygulanmaz. Işıklandırma

süresi ve şiddeti 5.günde 12 saat-50 lüks, 11.günde 13 saat-140 lüx, 17. gün ve sonrasında 16

saat–920 lüx olarak ayarlanmalıdır (Equipe Merea, 1990).

Larval dönem beslemede canlı yem kaynakları olan rotifera (Brachionus plicatilis) ve çeşitli

orijine sahip artemiaların (Artemia sp.) nauplii ve metanauplii formları kullanılır (Barnabé ve

Guissi, 1993). Dünyanın çeşitli bölgelerinde farklı orijinlere sahip artemia yumurtaları temin

edilmektedir. Bunların açılım oranları, besin içerikleri, bir gramdaki yumurta sayıları ve

açılım sonrası nauplii boyları değişim gösterir. Artemia Systems’in ürettiği ve larva üretim

tesislerinde yoğun olarak kullanılan AF tip artemiaların nauplii boyları yaklaşık 460-480 μ

olup, 10 mg/gr’dan daha fazla miktarda HUFA içerirler.

Bu artemiaların enleri 165-175 μ arasında değişim gösterdiğinden ağız açıklığı 400-420 μ

olan levrek larvalarında ilk günden itibaren de kullanılabilir. Fakat bir haftalık dönemde

rotifer ile besleme yapılması yaşama oranını olumlu etkiler. AF tip artemia naupliilerinin

protein oranları %48-52, yağ oranları %19.3-21, karbonhidrat oranları %12-13, kül miktarları

%8.1-8.7 ve nem oranları %4.8-5.2 arasında değişim gösterir. İkinci aşamada yine yoğun

olarak kullanılan EG tip artemia naupliileri ise daha düşük oranda protein miktarına (%45-47)

ve daha az doymamış yağ asitleri (5-7 mg/g HUFA) oranına sahiptirler.

Ayrıca boyutları daha büyük olup 500-520 μ arasındadır. 16. günden itibaren EG1 olarak

kullanılan artemia formları ise EG tip artemia naupliilerinin 24 saat boyunca SELCO türevli

zenginleştirici maddeler ile beslenerek büyütülmesi ile elde edilir. SELCO ürünleri yüksek

Page 16: LEVREK (Dicentrarchus labrax Lin., 1758 BALIĞININ BİYOLOJİSİ … · 2015. 8. 20. · LEVREK (Dicentrarchus labrax Lin., 1758) BALIĞININ BİYOLOJİSİ VE YETİŞTİRME TEKNİKLERİ

oranda HUFA (200 mg/gr), vitamin, antioksidan ve yağ (%60-65) içerdiklerinden larva

gelişiminde önemli rol oynarlar. 24 saat sonunda metanauplii formuna gelen artemiaların

boyutları 700-750 mikron arasındadır (Artemia Systems, 1991). Larvalara verilen canlı

yemlerin tipleri ve mililitredeki oranları Tablo 2'de gösterilmiştir. Larval dönem sonunda

yumurta kalitesine de bağlı olarak uygulanan yetiştirme tekniklerine göre başarı oranı %40'a

kadar ulaşabilir.

Sövraj (Mikropartikül Yemlere Geçiş) Dönemi

Larval dönemin tamamlanması olarak kabul edilen 38-42 günler arasında larvalar canlı

yemden mikropartikül yeme adapte olacakları sövraj bölümüne alınırlar. Bu bölümde

işletmenin kapasitesine göre belirlenmiş sayıda 10-15 m³’lük tanklar kullanılır. Tankların dip

kısımları koniktir. Su çıkışları merkezi ve diptendir. Balıkların yaşına bağlı olarak su

çıkışlarına yerleştirilen krepinler göz açıklıkları 500, 1000 ve 2000 mikron arasında

değiştirmektedir. Havuzlarda 1500-2000 lüx aydınlatma şiddeti sağlayacak ışıklandırma

sistemleri mevcuttur. Ünitede aydınlatma süresi 16 saat olup otomatik zamanlayıcılar

yardımıyla ayarlanmaktadır. Mikropartikül yemlerin dağıtımında otomatik yemlikler

kullanılmaktadır. Bu bölümde de açık devre ve kapalı devre sistemler kullanılabilir. Ortama

girilen toz yem su kalitesini çok hızlı değiştirdiğinden kapalı devre sistemlerde su kalitesinin

sürekli kontrolü sağlanmalıdır. Hastalık risklerinin azaltılması yönünden açık devre

sistemlerin bu aşamada kullanılması daha faydalı olmaktadır. Tanklara verilen su mutlaka

kum ve ultraviyole filtreden geçirilerek larvalara verilmelidir. Bunların yanı sıra tanklarda saf

oksijen girişi, debi metre, saturasyon kolonları ve yüzey temizleyicilerinin bulunması üretimi

olumlu yönde etkiler.

Mikropartükül yeme alıştırma dönemi, balıkların ortalama 19-21 mm total boya ve 35-40 mg

ağırlığa ulaştıkları 38-42 günlerde başlar. Bu dönemde havuzlardaki balık yoğunluğu litrede

10-12 adettir. Saf oksijen kullanıldığı durumlarda bu oran 18-20 adet/lt'ye kadar çıkabilir.

Mikropartikül yeme geçiş döneminde kullanılan Artemia’lar metanauplii II formunda olup

HUFA bakımından larval dönemde metanauplii I formunda olduğu gibi zenginleştirilir.

Levrek balıklarının sövrajında kullanılan mikropartikül yemler ilk dönem 80-150 mikron

büyüklükten başlayarak larva gelişimine göre 500 mikron büyüklüğe kadar kullanılır. Sövraj

uygulaması 15-16 gün devem eder. Larvalara günlük verilen artemia miktarı azaltılırken

mikropartikül yem miktarı arttırılır. Bu dönemde mikropartikül yem besleme oranı canlı

ağırlığın %8-10 kadardır. Sövraj boyunca su sıcaklığı ortalama 20 0C olup, tanklarda su

debisi %50-100 arasında değişim gösterir. Ölümler sövrajın ilk günlerinde toz yeme adapte

olamamaya bağlı olarak artma eğilimindedir. Larva yaşama oranı normal şartlar sağlandığı

taktirde ortalama % 80-90 arasında değişim gösterir (Equipe Merea, 1990). Sövrajı

tamamlayan larvalar ortalama olarak 350-400 mg ağırlığa kadar bu bölümde kaldıktan sonra

ön büyütme ünitesine alınır.

Ön Büyütme

Bu sistemde kullanılan tankların teknik özellikleri sövraj ünitesinde kullanılan tanklar ile

aynıdır Gelişim özelliklerine göre 70-80. günlerde sövraj ünitesini terk eden yavrular

boylanarak, hava keseli ve hava kesesiz bireyler birbirinden ayrılır. Ön büyütmede kapalı

devre sistem kullanılmaz. Balıklar burada ağ kafeslere çıkarılmak için gerekli olan 1.5-2 gram

ağırlığa kadar büyütülürler. Ancak ülkemiz koşullarında yavru bireyler 0.5-1 gram arasında da

Page 17: LEVREK (Dicentrarchus labrax Lin., 1758 BALIĞININ BİYOLOJİSİ … · 2015. 8. 20. · LEVREK (Dicentrarchus labrax Lin., 1758) BALIĞININ BİYOLOJİSİ VE YETİŞTİRME TEKNİKLERİ

kafes sistemlerine çıkarılmaktadır. Ön büyütme ünitesinde balıklar sürekli gözlenerek,

hastalık risklerine karşı gerekli önlemler alınmalıdır.

Ön büyütme ünitesinde de hacimleri 10-15 m3 arasında değişen silindir tanklar

kullanılmaktadır. Su sıcaklığı 19-21 °C olup 16 saat ışıklandırma uygulanır. Tanklarda doğal

deniz suyu tuzluluğu kullanılır. Tanklara 3000-5000 adet/m3 arasında yavru stoklanabilir. Su

değişimi balık büyüklüğüne ve stok yoğunluğuna göre saate %80-150 arasında değişmektedir.

Yemleme oranı %6 başlayıp %4 kadar düşme gösterir. Yaşama oranı hastalık çıkmadığı süre

içinde %90-95 arasında değişim gösterir.

Tablo 3. Levrek balıklarına sövraj ve ön büyütme döneminde balık ağırlığına ve sıcaklığa

göre uygulanan besleme oranları ve yem büyüklükleri.

Dönem Yem Boyutu

(mikron)

Balık Ağırlığı

(gr)

Su

Sıcaklığı

(0C)

Besleme Oranı

(%)

Sövraj 80-200 0.03-0.125 19-20 8-10

150-300 0.125-0.165 8-10

300-500 0.165-0.420 6-8

Ön Büyütme 300-900 0.420-0.640 19-21 5-6

500-900 0.640-0.950 4-5

500-1250 0-950-1.200 4-5

Büyütme

Akuakültür tesislerinden veya doğal ortamdan temin edilen levrek yavruları porsiyonluk

boyuta getirilmek üzere karasal ve denizel ortama kurulan tesislerde farklı teknikler

kullanılarak büyütülür.

Ekstansif Yetiştirme Yöntemi

Bunun için sahil şeridinde bulunan, dalyan ve gölet gibi doğal alanlardan yararlanılır.

Buralarda yavru temini tamamen doğadan olup, ortamda diğer türlerle birlikte polikültür

yapılmaktadır. Bahar aylarında daha bol besin içeriğine sahip olan dalyan alanlarına giren

yavrular, yaz sonunda suların soğuması ile birlikte sıcaklığı sabit olan derin sulara göç

ederler. Bu sırda dalyan sahasının çıkışına kurulan kuzuluklardan yakalanırlar. Yeterli pazar

boyuna gelmeyen bireyler dalyan sahalarında yada kafes ünitelerinde besiye alınabilir. Bu

amaçla dalyan alanları kendi içinde bölünerek derinleştirilir ve motopomplar ile su değişimi

sağlanır. Özellikle İtalya sahillerinde yoğun olarak bu tür sistemlere rastlanmaktadır.

Valikültür adı verilen bu teknikte dışarıdan besin takviyesinde de bulunulmaktadır. Bu tür

alanlarda yatırım maliyetleri düşük olmasına rağmen sistemin kontrol zorlukları ve birim

alandan alınan ürün miktarının az olması sistemi olumsuz yönde etkiler. Ancak ülkemizde

dalyan sahalarında ortalama 20-50 kg/hektar olan verim, bu tür yapılarda hektar başına

ortalama 200 kg olmaktadır. Su kalitesinin ve besleme tekniklerinin yükseltilmesine bağlı

olarak 500 kg/hektar ürüne kadar çıkılabilmektedir.

Yarı Entansif Yetiştirme Yöntemi

Page 18: LEVREK (Dicentrarchus labrax Lin., 1758 BALIĞININ BİYOLOJİSİ … · 2015. 8. 20. · LEVREK (Dicentrarchus labrax Lin., 1758) BALIĞININ BİYOLOJİSİ VE YETİŞTİRME TEKNİKLERİ

Bu sistemler karasal alanlarda kurulu olan toprak veya beton havuz sistemleri ile portatif

olarak kullanılan branda havuzları kapsamaktadır. Havuzların şekilleri ve büyüklükleri

değişik yapılarda olabilir. Bu sistemlerde su değişimi ve beslenme kontrol altındadır. Su

kalitesini arttırma için sistemlere oksijeneratörler eklenebilir. Ayrıca toprak havuzlar jeo-

membran madde ile kaplanmakta ve su geçirmeyen özelliğe sahip olmaktadırlar. Bu sayede su

debisi yükseltilmesi ile stoklama yoğunluğu arttırılmaktadır. Toprak havuzlarda hektar başına

1-4 ton arası ürün alınabilir. Bu oran beton havuzlarda ve iç yüzeyi kaplı toprak havuzlarda 2-

5 kg/m3 arasında değişmektedir.

Entansif Yetiştirme Yöntemi

Dünyada ve ülkemizde yoğun olarak kullanılan bu yöntemde yüzer ağ kafes yapılarında

yetiştiricilik yapılmaktadır. Akuakültür çalışmalarının gelişmesine paralel olarak birim

alandan daha çok verim almayı sağlaması acısından su içerisinde yetiştirme sistemleri ağırlık

kazanmıştır. Günümüzde kıyısal alanlarda, açık denizlerde ve okyanuslarda bile güvenlik

içinde kurulabilecek sistemler planlanmaktadır. Günümüzde kıyı ötesi kafeslerde 2500-6000

m3' arası değişen hacimlerde tek bir sistemde yıllık 150 ton üretim yapılabilmektedir (Özden

ve diğ., 1998). Kafes sistemleri sabit kafesler, yüzer kafesler, dalgıç kafesler ve döner kafesler

olarak 4 ana grupta toplanır.

Ağ kafeslere kurulduğu yerin özelliklerine ve su kalitesinin durumuna göre 15-30 kg/m3

arasında stoklama yapılabilir. Balıkların gelişiminde besleme ve su sıcaklığı önemli rol oynar.

Besleme rejimlerinde yem kalitesinin yanı sıra balıkların ağırlıkları ile su sıcaklığı değerleri

dikkate alınarak günlük besleme yapılmalıdır. Büyütme döneminde levreklerde kullanılan

yemlerde protein %46-52, selüloz %2-3, ham kül %12-13, ham yağ % 10.5-11.5 kalsiyum %

1.6-2.2 ve fosfor %1.4-1.5 arasında olması, bunun yanı sıra vitaminler ve iz elementlerin

yeterli miktarda kullanılması gelişimi olumlu yönde etkiler.

Tablo 4. Levrek balıklarının büyütülmesinde balık ağırlığına göre kullanılan yem boyutları,

besleme oranları ve ağ göz açıklıkları.

Yem Boyut

(mm)

Balık Ağırlığı

(gr)

Su Sıcaklığı

(0C)

Besleme Oranı

(%)

Ağ Göz Açıklığı

(mm)

0.9-1.2 1-3 16-25 5-3 4

1.25-1.5 3-8 2.6-4.1 6

1.5 8-15 2.2-3.5 8

2 15-30 1.5-2.75 12

3.2 30-80 1.2-2.1 15

4.5 80-250 1.1-1.8 20

6 250? 0.4-0.9 24

Ege Bölgesi koşullarında 4 aylık süreyi akuakültür tesislerinde geçiren levrek yavrularının ağ

kafeslere çıktıktan itibaren 14-15 aylık sürede 3-4 gram ağırlıktan 370-420 gram ağırlığa

ulaşmaktadırlar. Bu süre ve ağırlık artışı yetiştirme ortamının ekolojik şartlarına, kullanılan

yemin içeriğine, balık stok yoğunluğuna, hastalık etkenleri ve larva kalitesi göre değişim

gösterebilir.

SONUÇ

Page 19: LEVREK (Dicentrarchus labrax Lin., 1758 BALIĞININ BİYOLOJİSİ … · 2015. 8. 20. · LEVREK (Dicentrarchus labrax Lin., 1758) BALIĞININ BİYOLOJİSİ VE YETİŞTİRME TEKNİKLERİ

Kompleks bir yapı izleyen levrek yetiştiriciliğinde meydana gelen sorunlar canlının

gelişiminin yeteri kadar bilinmemesinin yanı sıra yönetim ve üretim tekniklerinin

eksikliklerinden de meydana gelmektedir.

Üretimlerde temin edilen yumurta ve larvaların kalitesi uygun şartlar sağlanarak kontrol

altında tutulmalıdır. Cinsiyet kontrolü çalışmaları, suni seks dönüşümü için ideal periyodunun

tayini ve ploidlik manuplasyonları için uygun deneysel şartlar (örneğin; monoseks üretimi için

ginogenezis) üzerinde çalışılması gereken konulardır. Bu çalışmalara, premature dişilerin

varlığının engellenmesi, deformasyon oranlarının azaltılması ve gelişimin yükseltilmesinin

eklenmesi ile yeni ufuklar açılacaktır.

Ayrıca, soy ve yumurtlamanın kalitesi üzerine anaç beslemenin etkileri ile ilgili çalışmalar

oldukça hızlamıştır. Bu çalışmaların direkt sonucu, yumurta ve larval üretimin etkisini net bir

şekilde arttıracaktır. Bunun yanı sıra ileri genetik çalışmalara hız verilerek, anaç seçim

programları, çiftleştirme özellikleri ve yüksek kalite yem formulasyonları üzerine çalışmalar

planlanmalıdır. Yetiştiricilik kalite ve kantititesinin arttırılması gelecekte uygulanacak bu

tekniklerin başarısı ile ilgilidir.

LİTERATÜR

Artemia Systems, 1991. User’s guide Artemia Systems N.V. Belgium

Alpbaz, A., G., 1990. Deniz Balıkları Yetiştiriciliği. E.Ü. Su Ürünleri Y.O. No: 20

Alvarino, J.M.R., Carrillo, M., Zanuy, S., Prat, F., Mananos, E., 1992a. Pattern of sea

bass development after ovarian stimulation by LHRHa. Jour. of Fish Bio., 41, 965-70.

Alvarino, J.M.R., Zanuy, S., Prat, F.Carrillo, M.,&Mananos, E., 1992b. Stimulation of

ovulation and steroid secretion by LHRHa injection in the sea bass (Dicentrarchus labrax):

effect of time of day. Aquaculture, 102, 177-86.

Barnabé, G., 1971. Bases biologiques et ecologiques de l’aquaculture. Lavoisier-Tec. Doc.

55 pp.

Barnabé, G., Rene, F., 1972. Reproduction Controlle du Loup Dicentrarchus labrax et

Production en Masse D’alevins. C.R.Acad Sci, 275: 2741-2744.

Barnabé, G. 1976. Chronologie de la morphogenese chez le loup ou bar Dicentrarchus

labrax (L.) (Pisces, Serranidae) obtenu par reproduction artificielle. Aquaculture 8 : 351 -

363.

Barnabé, G., Paris, J., 1984. Ponte avancée et ponte normale du loup Dicentrarchus labrax

(L.) a la Station de Biologue Marine et Lagunaire de Séte. In L’Aquaculture du Bar et des

Sparidés (eds. G. Barnabé & R. Billard), pp. 63-72. INRA, Paris.

Barnabé, G., Barnabé-Quet, R., 1985. Avancement et amélioration de laponte induite chez

le loup Dicentrarchus labrax (L.) a l’aide D’un analogue de LHRH injécte. Aquaculture, 49,

125-32.

Page 20: LEVREK (Dicentrarchus labrax Lin., 1758 BALIĞININ BİYOLOJİSİ … · 2015. 8. 20. · LEVREK (Dicentrarchus labrax Lin., 1758) BALIĞININ BİYOLOJİSİ VE YETİŞTİRME TEKNİKLERİ

Barnabé, G., Guissi, A., 1993. Combined effect of diet and salinity on European sea bass

Larvae D. Labrax. J. World Aqua Soc. 24 (4) :439-450.

Bertolini B., Boglione G., Cataudella S., Finoia M.G., Marino G., Monaco G., 1991.

Temperature induced developmental anomalies in sea bass (Dicentrarchus labrax) embryos

and larvae. Acta Embryological Morphological Exp., 12 (1):77-79.

Brusle, J., Roblin, C., 1984. Sexualite du loup Dicentrarchus labrax en condition d'elevage

controle. In l'Aquaculture du bar et des Sparides. /eds

Cerqueria, V. R., Chatain, B., 1991. Photoperiodic effects on the growth and feeding

rhythm of European sea bass (Dicentrarchus labrax), larvae in intensive rearing. Larvi’ 1991

Fish and Crustacean larviculture symposium, 15: 304-306.

Chatain, B., 1986. La vesie natoire chez Dicentrarchus labrax et Sparus auratus. aspects

morphologiques du developement. Aquaculture 53: 303-311.

Chatain, B, Dewavrin, G. 1989. Influence des anomalies de development de la vessie

natatoire sur la mortalite de D. labrax au cours du sevrage. Aquaculture 78:55-61

Dendrinos, P., Thorpe, J. P., 1985. Effects of Reduced Salinity on Growth and Body

Composition in the European Bass D. labrax( L.). Aquaculture 49(1985) 333-858, 25p.

Deplano, M., Connes, R., Diaz, J. P., Barnabe, G., 1991. Variation in the Absorption of

Macromolecular Proteins Larvae of the Sea Bass Dicentrarchus labrax L. During transition to

the Exotrophic Phase. Marine Biology 110, 29 36 (1991).

Devauchelle, N., Coves, D. 1988. The characteristics of sea bass (Dicentrarchus labrax) eggs:

Description, biochemical composition and hatching performances. Aquatic Living Resourch.

1 : 223- 230.

Diaz, J.P., Guyot, E., Vigier, S., Connes, R., 1997. First event in lipid absorption during

post-embryonic development of the anterior intestine in gilthead sea bream. Journal of Fish

Biology, Vol.51, No.1, pp.180-192.

Equinoxe, 1990. Le magazine des reources vivan les de la mer. No.31 IFREMER Nantes-

France pp.42-43

Equipe Merea, 1990. L’ elevage intensif du loup, Dicentrarchus labrax. Tec. Rapor. Chemin

de Maguelone Palavas-France.

Fabre-Domerque, B., 1905. Introduction a l'etude de la pisciculture marine, In ''Travail du

Laboratoire de Zoolpgie Maritime de Concarneau''. Vuibert et Nony Ed. Paris, 205-243

FAO, 1991. Fiches FAO d'identification des especes. Zone de Peche 37. Medit. et M. noire

Fırat, K. 1995. Levrek (D. Labrax) Larvalarında (0-45 gün) Hava Kesesi Oluşumu ve Larval

Gelişim Üzerine Olan Etkileri. Doktora Tezi. E.Ü. Fen Bil. Ens.

Page 21: LEVREK (Dicentrarchus labrax Lin., 1758 BALIĞININ BİYOLOJİSİ … · 2015. 8. 20. · LEVREK (Dicentrarchus labrax Lin., 1758) BALIĞININ BİYOLOJİSİ VE YETİŞTİRME TEKNİKLERİ

Freddi, A., 1985. Sea bass (Dicentrarchus labrax) and gilthead sea bream (Sparus aurata)

larval rearing. FAO. Projet Regional Mediterraneen de Developpement de L’aquaculture, 62

pp.

Jennings, S., Pawson, M. G., 1991. The Development of sea bass, Dicentrarchus labrax, eggs

in relation to temperature. Journal of Marine Bilogie 71: 107 - 116.

Johnson, D. W., Katavic, I., 1984. Mortality, Growth and Swim Blader Stress Syndrome of

Sea Bass (Dicentrarchus labrax) Larvae Under Varied Environmental Conditions.

Aquaculture 38(1984) 67-68.

Johnson, D., Katavic,I., 1986. Survival and growth of sea bass larvae as influenced by

temperature, salinity and delayed inital feeding. Aquaculture. 52 : 11-19.

Kennedy, M., Fitzmaurice, P., 1972. The biology of the sea bass (Dicentrrachus labrax, in

Irish waters. Journal of Marine Biological Association of the UK, 52, 557-597.

Licas, D., 1988. Marine hatchery technology-Systems Reviews. In aquaculture Engineering

Technologies for the Future. IchemE Symposium Series No: 111, pp. 65-76.EFCE

Publication Series No: 66, Stirling, UK.

Loy, A., Cataudella, S., Corti, M., 1996. Shape Changes During of the Sea Bass,

(Dicentrarchus labrax L.) in Relation to Different Rearing Conditions. Envir. Biol. Fish. New

York.

Marino, G., Boglione, C., Finoia, M. G., Bronzi, P., Monaco, G., Bertolıni, B.&

Cataudella, S. 1991. Effect of incubation temperature on embriyonic development and

hatching of Dicentrarchus labrax (L.) eggs. Larvi ‘91-Fish and Crustacean Larviculture

Symposium, EAS, 15 : 230 - 232.

Özden, O., Güner, Y., Alpbaz, A. G., Altunok, M., 1998. Kıyı Ötesi Ağ Kafes Teknolojisi.

E.Ü. Su Ürünleri Fakültesi Dergisi. Cilt:15 Sayı:1-2

Paperna, I., Colorni, A., Gordın, H., Kıssıl, G., 1977. Disease of Sparus aurata in Marine

Culture at Elat. Aquaculture, 10: 195-213.

Saka, Ş. 1995. Levrek (D. Labrax) Larva Yetiştirme Teknolojisinde Tuzluluk Değişimlerinin

Üretime Etkileri. Doktora Tezi. E.Ü. Fen Bil. Ens.

Saka, Ş., Fırat, K., Kamacı, O. 1999. The Development Of European Sea Bass

(Dicentrarchus labrax L.) Eggs In Relation To Temperature. TÜBİTAK Türk Veteriner ve

Hayvancılık Dergisi (Baskıda)

Timmons, M.,B., Losordo, T.M., 1994. Aquaculture Water Resue Systems: Engineering

Design and management. Elsevier Science B.V., New York

Salvatorelli, F. B. G., Santulli, A., D’ Amelio, V., 1989. Otogenetic variation of same

enzymes in Dicentrarchus labrax. Boll. Zool. 56 . 1 - 6.

Page 22: LEVREK (Dicentrarchus labrax Lin., 1758 BALIĞININ BİYOLOJİSİ … · 2015. 8. 20. · LEVREK (Dicentrarchus labrax Lin., 1758) BALIĞININ BİYOLOJİSİ VE YETİŞTİRME TEKNİKLERİ

Uçal, O. 1985. Levrek ( Dicentrarchus labrax L. ) biyolojisi ve fingerling seviyesinde

yetiştirilmesi. Doktora Tezi. E. Ü. Fen Bil. Ens.

Uçal, O., Benli, H.A., 1993. Levrek balığı ve yetiştiriciliği. Tarım ve Köy İşleri Bakanlığı Su

Ürünleri, Araştırma Enstitüsü Müdürlüğü. Bodrum. Seri A, Yayın No. 9, 72 s.