letaifi nasrettin hoca burhaniye tercümesi
Embed Size (px)
TRANSCRIPT
-
8/20/2019 Letaifi Nasrettin Hoca Burhaniye Tercümesi
1/100
K Ü L T Ü R B A K A N L I Ğ I
M İ L L Î F O L K L O R A R A Ş T I R M A D A İ R E S İ Y A Y I N L A R I: 1 0 9
HALK EDEBİYATI DİZİSİ : 21
LETÂİF-Î NASREDDİN HOCA
(BURHANİYE TERCÜM ESİ)
İnceleme-Şerh
Prof. Dr. Fikret TÜRK ME N
A N K A R A - 1 9 8 9
-
8/20/2019 Letaifi Nasrettin Hoca Burhaniye Tercümesi
2/100
ISBN: 975-17-0401-4
Kültür Bakanhğı 'n ın 7 Nisan 1989 tarih ve 351-882 sayı l ı onayı i le
2500 adet bastırı lmıştır.
-
8/20/2019 Letaifi Nasrettin Hoca Burhaniye Tercümesi
3/100
İ Ç İ N D E K İ L E R
Sayfa
Ö N S Ö Z 5
GİRİŞ 7
Na sre dd in H oca ve Lat i fe leri . . . .7
Ho ca Nasr edd in Lat i fes iy le Bu rhan iye Ter cüm es i 10
H A C E N A S R E D D İ N L A T İF E S İY L E B U R H A N İ Y E T E R C Ü M E S İ
DİBACESİ 19
H O C A N A S R E D D İ N L A T İF E S İY L E B U R H A N İ Y E T E R C Ü M E S İ 2 0
N O T L A R 6 1
N A S R E D D İ N H O C A L A T İ F E L E R İ Y L E B U R H A N İ Y E
AÇIKLA MA LARI GİRİŞİ (Sade leş t i r i lmiş Terc üm e Kıs ım lar ı ) 62
S Ö Z L Ü K 8 7
BİBLİYOGRAFYA 100
E K L E R 1 0 1
-
8/20/2019 Letaifi Nasrettin Hoca Burhaniye Tercümesi
4/100
Ö N S Ö Z
Türk mi l l e t in in insan l ık â lem ine sunduğu değ er lerden , be lk i de , en büyüğü N as -
reddin Hoca'dır . Her mil let in kültüründe, karakterin i akset t iren şahs iyet ler ve eser
ler vardır. Bazı eserler millet lerarası seviyeye yükselir ve insanlığa mal olur. Bugün
klas ik dediğimiz eserler böyledir . Bu eserler temel o larak iç inden ç ıkt ığ ı halkın
düş ünc e ve duygularından gıdalanmışt ır . Bu yüzde n bir bakım a halk k las ik lerid ir ler .
Bizce Hoca'mn en büyük özel l iğ i , halk k las iğ i o lmasıdır . Onda Türk'ün safdi l l iğ i ve
zekâs ı b ir leşm iş , eski ler in "Nekregû" dedikleri ince ve g iz l i b ir fe lsefeyle yüklü derin
lik, şaşırt ıcı bir duygu zenginliği vardır.
B u zamana kadar Nasre ddin H oca i le i lg i li pek ço k eser yazı ld ı . Ya zm alar, ma tbu
ve sözlü kaynaklar tarandı, kısaca zengin bir l iteratür meydana geldi. Ancak
incele diğim iz Seyyid Burhan eddin' in ese rinde, Ho ca'n ın f ıkraları yeni b ir ana l ize tabi
tutulmaktadır . Bu yeni yaklaş ımda f ıkraların görünen anlamı yerine, şerhi
yapı lmaktadır .
Yazmanın or i j ina l i Afyon İ l Halk Kütüphanes i 'nde (Esk i ad ıy la Ged ik Ahmet
Paşa Kütüphanes i) bulunmaktadır . Ord.Prof .Dr. Süheyl Ünver Bey' in lütuf larıy la
yazm adan haberdâr o lun ca, eserin mikrof i lmini a ld ık ve met nin tam am ını devrin çok
yakın o lma sı sebebiyle transkrips iyonunu ver m ede n lat in harf leriy le aktardık . Ayrıca
fıkraları numaralayarak konularına göre inceledik. Bilhassa "Tercüme" kıs ımlarını,
anlaş ı labi lmes i iç in , günümüz Türkçes i 'ne çevirdik . Bu kıs ımlardaki Arapça ve
Farsça beyit leri ve ifâdeleri notlar halinde açıkladık. Daha sonra da bütün f ıkra ve
tercümelerdeki kel ime ve terkipler hakkında bir sözlük verdik .
Bu tür çal ışmaların çoğalması , en azından Nasreddin Hoca f ıkraların ın tefr ik
edi lmes i ve incelenmesi bakımından büyük öneme haizdir . Faydal ı o lacağına ina
narak metni i l im âlemine sunuyoruz.
5
-
8/20/2019 Letaifi Nasrettin Hoca Burhaniye Tercümesi
5/100
G İ R İ Ş
Nasreddin Hoca ve Lat i fe leri
Türk mizahının , Türk zekâs ın ın t imsal i o lan Nasreddin Hoca'nın hayat ı ,
yaratıcıl ığı ve zekâsı , f ıkraları ve bunların yayılma sahaları vb. konular hakkında
gerek Türkiye'de gerekse Türkiye d ış ında pek çok met in ve araşt ırma neşredi ld i .
1
Bugün Hoca'nın hayat ı hakkında bi lg i ler in yeters iz o lması yanında, genel l ik le
kabul edi len ve f ıkralarındaki muhtevaya da uygun olan O'nun Sivrih isar' ın Horto
Köyü'nde doğduğu , babas ın ın imam o lduğu ve Seyy i t Hac ı İbrah im i l e SJMehmet
Hayranî 'den ders a ld ığ ıd ır . Daha sonra Konya'ya g i t t iğ i ve öğrenimini burada
tamamladığı anlaş ı lmaktadır . Tahs i l in i tamamladıktan sonra, Akşehir'de köy
imamlığı ve müderris l ik yapt ığ ı ve orada 80 yaş larında öldüğü bi l inmektedir .
Nasredd in Hoca 'n ın Türk iye d ı ş ında Mol la Nasredd in , Koja Nasr , Nasredd in
Afandi , Avant i g ib i i s imler le tan ınmaktad ır .
2
Hatta ona a i t veya ona at fedi len
f ıkralardan bir k ısmı, Yunanis tan'da Anastrat i , Hindis tan'da Birbal , İran'da Daho,
Ermeni lerde Pu lu Pug ı , Tac ik lerde Müşf ik , Karaka lpak larda Umurbek , Kır ım
Tatarlarında Ahmet Akay'ın f ıkraları arasına karışnıış ve çoğu zaman bu karış ıklık
şahs iyet lerin karışmasına sebep olmuştur. Mesela Arapların meşhur Cuha's ı i le
Hoca'nın karış t ır ı lmas ı g ib i .
1 Bu hususta geniş bilgi için bkz. E.Tokmakçıoğlu, Bütün Yönleriyle Nasreddin Ho ca,
Ankara, 1981, s.246-263; Fikret Türkmen, Nasreddin Hoca Fıkralan'nın Yayılma
Sahaları, TDEAD III. 1985; Abdülbaki Gölpınarlı; Nasreddin Hoca, İstanbul, 1961 ve
Ahmet Kutsi Tecer, Nasreddin Hoca, İ.A.,cüz 91, s.109-114; Perihan Arbak, Nasrettin
Hoca Bibliyografyası, Türk Kültürü Araştırmaları, Yıl 1, s.2,1964.
2 Molla Nasreddin Letifeleri, M .H.Tehm asıb,EA neşri, 1965; T.Fezyeliev, Azerbaycan
Halg Letifeleri, "Elm" Bakı, 1971; Kojanasır Engemeleri, Alma-Ata,1965; Kırgızsky
Narodnie Skazkie, Frunze, 1963, s.229-330; Nasreddin Efendi, Kazan 1904; Afandi
Latifalan, Tuplovçu, Sabir Abdulla, Taşkent, 1960 Daha geniş bilgi için Yoldşeva,
Uzbek Latifalanda Nasreddin Afandi Obrazı-"Fan" Taşkent, 1979.
7
-
8/20/2019 Letaifi Nasrettin Hoca Burhaniye Tercümesi
6/100
Nasreddin Hoca'nın yayınlanmış f ıkraların ın yanıs ıra dünyanın pek çok
kütüphanes inde b i l inen yazmalar bu lunmaktad ır . Türk iye 'dek i kütüphane lerde ve
özel k i tapl ık larda bulunan önemli yazmalardan bazı ları şunlardır:
1-
DTCF Kütüphanes i İ smail Saib Sencer k itapları aras ında 1777 is t insah tarih
l i yazma 147 f ıkra iht iva etmektedir . Kütüphanede 1/4838 numarada kayıt l ıdır.
2-E lma lı K ütüph anes i 'nd e "Hikâyat- ı Na sredd in Ho ca" baş l ığ ı i le 30 32 num arada
kayıt l ı yazma
3
, 7 8 varaktır.
3 -
Sü leymaniye Kütüphanes i Hoca Mahmut Ki tap lar ı aras ında 2395 numarada
kayıt l ı yazma.
4 -
Yine Süleymaniye Kütüphanes i 'nde Esat Efendi Kitapları aras ında 2395
numarada kayıt l ı yazma.
5- İs tanbul Mil let Kütüphanes i Al i Emirî k i tapları aras ındaki yazma.
Bunların d ış ında özel k i tapl ık larda ve tamamı f ıkraya hasredi lmemiş muhtel i f
yazma mecmua ve k itaplarda da Nasreddin Hoca'ya maledi len f ıkralar da mevcut
tur. Bun lardan en öne m li ler i , Ebu' l - Hayr- ı Rû mî'n in Saltuk nam esi (T opk apı Sarayı ,
Türkçe Yazmalar Kısmı No: 1612) i le Bursal ı Lâmiî Çelebi 'n in Letâif i 'd ir
( İ .Ü .Kütüphanes i , Yazmalar Kısmı No:762) d ir .
Türkiye d ış ında Avrupa ve d iğer Türk şehir lerindeki kütüphanelerde epeyce
yazma olduğu bi l inmektedir . Bunlardan önemli o lanlar şunlardır:
1-
Oxford, Bodleinne Kütüphanes i , 185 numaral ı yazma 43 f ıkra iht iva etmek
tedir.
2 -
Groningen Kütüphanes i 'nde 76 f ıkra iht iva eden bir yazma.
4
3 -
Paris Bibl iotheque Nat ionale'de ST. No:1395, 1396 numaralarda kayıt l ı ve
Salih is imli birinin ist insah ett iği 48 varaktık iki yazma.
4 -Br i t i sh Museum'da (Londra) Add . 7555 ' te b ir yazma bu lunmaktad ır .
5
3 Tanıtması için bkz. Ahm et Ateş, Edebiyat Fakültesi T D E D . II, 1948, no:3-4
4 Geniş bilgi için bkz. K.Burril, Archivum Ottom anicum II, 1970 ,
5 Şükrü Elçin, Hacettepe Üniversitesi Sosyal ve Beşerî Bilimler Fakültesi Dergisi, IV .,
1972.
8
-
8/20/2019 Letaifi Nasrettin Hoca Burhaniye Tercümesi
7/100
5- Cambridge Kütüphanes i Add.3483 numarada kayıt l ı 180 f ıkra iht iva eden ik i
yazma.
6- Leiden Kütüphanes inde Or.1132 ve Or.2067'de kayıt l ı 57 ve 110 f ıkra iht iva
eden ik i yazma.
7- Berl in Kütüphanes i von Diez k itapları aras ında 23/4 , 461, 462, ve 463
numaralarda kayıt l ı dört yazma (Pertsch Katalogu'ndan) .
8- Viyana Kütüphanes i Flugel Katalogu'nda 792 numarada kayıt l ı b ir yazma
6
.
Sovyet ler Birl iğ i 'ndeki Türk Cumhuriyet lerindeki yazmalar hakkında İdris
Ş a h ' m
7
, T.Ferzaliev'in
8
ve Farida Yoldaşova'nın doktora çal ışması o lan eserlerinde
q
yeterl i b i lg i ler bulunmaktadır .
Nasreddin Hoca hakkındaki b i l inen yazma ve matbu eserlerde genel o larak f ıkra
met in ler i veya Nasredd in Ho ca hakkında ince leme ler yer almaktad ır. Doğr uda n N as
reddin H oc a i le i lg il i o lm ayan bazı kaynaklarda ise , herhan gi b ir ve s i le i le O 'na
temas edi lmekte veya O'ndan bir ik i f ıkra veri lmektedir . İ s tanbul Belediye
Kütüphanes i Mual l im Cevdet k itapları aras ında K.458 numarada kayıt l ı
"Mecm uatu'r-Resâil" adlı Farsça yazmada 2 . B ölü m de Letâif baş lığ ı a l tında Ho ca'ya
ait f ıkralar da bulunmaktadır.
Hoca hakkında yapı lan i lmî çal ışmalar hakkında daha önce neşret t iğ imiz b ir
makalede geniş b i lg i veri ld iğ i iç in burada tekrar etmeyeceğiz .
1 0
Çalışma larımızın k onu su olan "Hace Nasre ddin Lat i fes iy le Burh aniye Tercüm esi"
adl ı yazma ise , bu gün e kadar bi l inen yazmalardan farklıd ır . Aşağıda bu yazma i le i l
g i l i b i lg i ler ve metnin transkrips iyonu i le Tercüme baş l ığ ı i le veri len mist ik
yorumların günümüz Türkçes ine aktarı lmış şekl i veri lecekt ir .
6 Süheyl Ünver, TFA No :242,19 69.
7 İdris Shah, The Exploits of the Incomparable Molla Nasrudin, 1966, Lond on.
8 T.Ferzaliev, Nasreddin Adı ile Bağlı Letifelerin Neşri ve Tetgig Azerbaycan şifahî Halg
Edebiyatına Dair Tetgigler, II.Kitap, Bak 1966.
9 Farida Yold aşova , Uz bek Latıfalarıda...
10 Fikret Türkmen , Nasreddin Hoca Fıkralarının Yayılma Sahaları, T D E A D , III. sayı
1985 (İzmir)
9
-
8/20/2019 Letaifi Nasrettin Hoca Burhaniye Tercümesi
8/100
Hoca Nasredd in Lât i f es iy le Burhan iye Tercümes i
Halen or i j ina l yazmas ı Afyon İ l Halk Kütüphanes i 'nde (Esk i ad ı Ged ik Ahmet
Paşa Kütüphanes i) bulunan bu eser , 58 yapraktan ibarett ir . Eserin yazan
Mevlâna'nm torunlarından Seyyit Burhaneddin Çelebi 'd ir . Kendis i eserin
dibacesinde, sadece "hakir Seyyid Burhaneddin" son yaprakta ise "Şarihü'l-Kitâb-ı
H ac e Nasredd in Seyy id Burhaneddin İbn M evlâna C ela ledd in" o larak takd im e tme k
tedir.
Seyyid Bu rhan eddin hakkında yapt ığ ımız araştırma'da çok az b i lg i toplayabi ld ik .
Bunlardan S .Nüzhet (Ergun) i le M.Ferit ' in b ir l ikte yayınladıkları , "Konya Vilâyet i
Halkiyat v e Harsiyat ı" adl ı eserlerin de, M evlev i Burhan Efen di baş l ığ ı a l t ında şu b i l
g i ler veri lmektedir .
"Konya'da Burhanzâde dimekle ma'ruf, as i l b ir a i leye mensuptur. 1230(1814)
tar ih inde doğmuştur . M evlev i tar ikat ine me nsub ve s ikkepûç id i . R in dân e mec l i s l er
den çok ho ş lanır , lat i fe ler ider , nüktedanl ık gösterir ve ş i irden zevk al ırdı. T ürkler in
med âr- ı i ft iharı o lan Nasred din Ho ca m erhu m un bazı lat i fe lerin i şerh etmiş ve v i lâyet
matbaas ında bast ırmışt ır . 1313 (1897) 'de vefat iden Burhan Efendi 'n in b ir çok
nükte l i naz ımlar ı o lduğu söy lenmekte i s e de maalese f e lde ed i lememiş t ir .
Bulabildiğimiz bir tane gazeli şudur:" diyerek, "Kandedir" redift i gazelini vermişler-
d i r .
1 1
Bunun dış ında şerhi yapan Burhaneddin Çelebi hakkında fazla b i lg imiz yoktur.
Bu konuda yazmayı i lk defa tanıtan Ord.Prof .Dr.Süheyl Ünver 22-24 Haziran 1979
tarihinde Eskişehir 'de yapı lan Nasred din Ho ca i le i lg i l i toplant ıd a sundu ğu bi ld ir ide
bi lg i vermektedir . Süheyl Ünver hocamızın verdiği b i lg iye göre bu yazma kopya bir
nüshadır ve Seyyid Burh aneddin' in "M evlâna'nm ilk torunlarınd an Çe lebi B urh ane d
din İ lyas' tır. Ke ndis i , Burhan eddin İbn-i M evlâna Ce laledd in a larak her b ir in in m is
t ik ve ahlâkî ruhunu
izah
eder ek "Burhaniye" diye b ir k itap vücûd a ge t ir m iş"
1 2
11 Sadettin Nüzhet-M .Ferit, Konya Vilâyeti Halkiyat ve Harsiyatı, Konya, Vilâyet
Matbaası, 1926, s.339
12 Ord.Prof.Dr.Süheyl Ünver, Nasreddinimiz Fıkralarındaki Mistik Anlamlar Üzer ine ,
Eskişehir Anma Günleri Dergisi, Y ıl 2, s.4,1979 (Nasreddin Hoca Özel Sayısı), s.7-9.
1 0
-
8/20/2019 Letaifi Nasrettin Hoca Burhaniye Tercümesi
9/100
Sayın Süheyl Ünver, Mevlevi ler aras ında Burhaneddin isminin Seyyid Burhaned-
din Muhakkik Tirmizî (Öİ .1240/1241
? )
1 3
ye
saygıdan dolay ı
sık sık
kul lanı ld ığ ı ,
bu
yüzden Mevlev i Burhan
ile
Mevlâna 'nm
ilk
torun larından Germ iyan l ı Burha neddin
llyas'ı aynı şahıs olarak düşündüğü anlaşıl ıyor.
Daha sonra Feyz i Hal ıc ı
bu
yazmada sö zü ed i len taşbasm ası k i tabı tanıtan
bir
makale yayınladı . Hal ıc ı , eseri nas ı l gördüğünü anlatt ıktan sonra, eserin 1885'te
bas ı ld ığ ın ı
ve 120
Nasr eddin H oc a f ıkras ın ı şerhe tt iğ in i
ve 52
sayfa o ld uğu nu
belirtmektedir. Ayrıca baskının kenarları çift çizgi
ile
çevr i lmiş
bir
n e s i h l e k a l e m e
al ındığını , yazının
da
S i l l e l i Hat ta t O sma n Ham di 'n in hat t ı o lduğ unu b i ld irmek
t e d i r .
1 4
Daha sonra hattat hakkında kısa b i lg i verdikten sonra
10
ade t f ıkrayı örn ek
olarak vermektedir .
Feyzi Halıcı'nın verdiği f ıkralar
ve
şerhlerin in tama mı, yazm ada mev cuttur.
Ancak ufak farklar vardır . Ayrıca yazmada f ıkraların şerhleri Tercüme" baş l ığ ı
ile
verildiği halde, taşbaskısında
"Yağni"
diye verilmiştir. Feyz i Ha lıcı'nın verd iği f ıkralar
v e y a z m a
ile
farkları şöyledir.
Feyzi Halıcı'daki Sıra
Yazmadaki Sira
Hal ıc ı 'n ın bu fıkraları sıra ile a l ıp a lmadığını b i lem iyoruz. A nca k f ıkralar
arasındaki farkları göstermek için
ilk
fıkranın
her iki
met indek i ş ek i l l er in i vermek
istiyoruz. Feyzi Halıcı'nın verdiği
ilk
fıkra:
13 M evlevi silsilesi içinde Seyyid Burhaneddin'in sırası
ve
Sultanu'l Ulemâ
ile
Bahauddin
Veled'le İlişkileri için
bkz.
Abdülbakî Gölpınarlı, M evlâna'dan Sonra Mevlevilik,
İstanbul, 1953, Mevlevîlik, IA. İstanbul, 1979, C.8, s.164 vd.
14 Feyzi Halıcı, Mevlevî şairi Burhaneddin'in Nasreddin Hoca'nın Fıkralarını Şerheden
Eseri, Millî Kültür, c.3,
s.3
Ağu stos 1981.
1
2
3
4
5
6
7
9
1 0
11
3
14
1 7
4 3
6 9
102
101
6 2
8 8
8 9
11
-
8/20/2019 Letaifi Nasrettin Hoca Burhaniye Tercümesi
10/100
"Bir gün Hoca şehirde kürsüye ç ık ıp , Ey Müslümanlar bu şehrin havas ıy la b iz im
şehrin havas ı birdir . Cem aat ned en bi ld in iz deyince, Hoc a, Akşehir'd e ne kadar y ı ld ız
var ise burada da o l kadar var dem iş . (Yağ ni) H er mek ânda b ulunu r iseniz Ha k Teâ la
hazır ve nazırdır . Hak Tealâ'n ın azamet ve kudret in cemi mükevvenattan müşahade
edip âver g ib i her şeyi ik i görmeyin diyu s ırrı vahdeten ta l im buyururlar .
1 5
Ayn ı yazmada, yagni yerine, Terc üm e diyerek ve terc üm enin so nun da "sırr-ı vah
det işaret buyururlar" diye bitmektedir. Ayrıca diğer küçük farklar için de metinler
deki 3 No'lu f ıkraya bakmak kafi gelecektir.
Bundan anlaş ı ld ığ ına göre, yazma, matbu eserin tam bir is t insahı deği ld ir . Bazı
küçük değiş ik l ik lerin yapı lmış o lduğu anlaş ı lmaktadır . Ayrıca sayın Hal ıc ı
taşbasması eserdeki f ıkra sayıs ın ı 120 o larak göstermektedir . Halbuki yazmanın i lk
sayfasındaki "Dibace"de de belirtildiği gibi fıkra sayısı 121'dir.
Seyyid Burhaneddin, bu f ıkraları dibacede, ". . .merhum muşarileyhin kitab-ı mat-
buundan, yüz yirmi adet. . ." olarak kısa şerh ve açıklmaya tabi tuttuğunu belirtmek
tedir. Bu 121 f ıkranın konularına göre dağıl ımında, seçilen 121 f ıkra içinde en fazla
(14 adet) karıs ı i le i lgil i olanlar seçilmiş , ikinci s ırayı Hoca'nın sevimli eşeği ve daha
sonra da Anadolu'nun kadıs ı , mol las ı , çobanı , berberi vb . mes lek erbabı i le i lg i l i
f ıkralar gelmektedir. Hemen sonra da hayvanlar, başta öküz, tavuk, at ve teke gibi
evcil hayvanlar s ıralanmaktadır. Seyyid Burhaneddin f ıkraları seçerken özel bir it ina
gösterdi mi b i l inmez, ama Hoca'nın f ıkraları iç inde de bazen espriy i güçlendirmek,
anlatımı kolaylaştırmak için karıs ını s ık s ık kullandığına şahit oluruz. Fıkraların
anlatt ığına bakılırsa, ikinci önemli şahıs olarak kadınların, bilhassa karıs ının özel bir
yeri o lduğu görülmektedir .
Ho ca 'n ın ye t iş t iğ i çevre göz önü ne a l ınd ığ ında eğ i t iminde annes in in ön em l i ro lü
vardır. Terz i yanına çırak olarak verilen H oc a iki yıl sonra an asın a, san'atının ya rıs ını
öğrendiğini, artık dikilmiş elbiseyi sökebildiğini, kalan yarıs ını da, ömrü vefa ederse,
öğreneceğini söyler .
Burhaneddin Çelebi , seçt iğ i 121 f ıkradan çeş i t l i hayvanları konu edinen 23 tane
seçmekle Anadolu'nun tavuk, öküz, ördek, kurt , kurbağa, oğlak, teke g ib i günlük
hayat ında iç içe yaşadığı hayvanlara verdiği önemi gösterir . Özel l ik le Hoca'nın
cefakâr ve munis eşeği hayvanlar iç inde en önemli yardımcı unsurdur. Hoca'nın her
15 Feyzi Halıcı, a.g.m. s.25
12
-
8/20/2019 Letaifi Nasrettin Hoca Burhaniye Tercümesi
11/100
an yanında olan bu hayvan Kadı o lur, kuyruğu kes i l ir , velhas ı l her an Hoca'nın
dünyas ındadır . Diğer hayvanlar da kendi özel l ik lerine göre rol a l ır lar .
İkinci s ırada yer alan karıs ı , bazen sevgil i , bazen Hoca'nın getirdiği ciğeri dos
tuna yediren, bazen
müsrif,
bazen sevişen bir rol le yardımcı durumundadır . As l ında
H oca 'ya m ale dil en f ıkralarda da, karısı veya karıları çeşit l i t ipler olarak (gü zel, çirkin,
şaş ı , vb . ) karş ımıza ç ıkar. H oca 'nın , ö lü nc e küçük kıyamet in kop acağını söylediği bu
kadına, bazen Azrai l 'e güzel görünsün de kendi yerine O'nun canını a ls ın d iye
süs lenmesini söyler . Bütün bu görüntülerde bu kadın , Hocanın sadece hayat arkadaş ı
değil , aynı zamanda rol arkadaşıdır. Bazı f ıkralarda olayı birlikte organize ederler.
Mesela , karıs ı sanki Hoca kendis in i dövüyormuş g ib i bağırarak düğün yemeğine
gider. Bazı f ıkralarda fettan, ateşli ve kurnaz, bazılarında en az Hoca kadar
nüktedândır .
Hoca'nın f ıkraları içinde, mesleği icabı, dinî konular önemli bir yer tutar. Vaaz,
abdest , namaz, ezan, bayram ile duaların kabul edildiği f ıkralar seçilmiştir. Mevlevi
Burhaneddin sayıları oldukça fazla olan bu tür f ıkralardan 8 tanesinin şerhini
yapmışt ır . Bunlar genel l ik le İs lâmiyet in d ış görünüşünü konu alan f ıkralardır . Tek
ayakla namaza durmak, nehirde pabucu sulara karış ınca abdest in i bozmak, hamam
da ses i hoşuna gid ince vakits iz temcid okumak gibi . . .
Çeşit l i zenaat erbabı i le i lgil i f ıkralar da tercih edilen f ıkralar arasında yer
almıştır. Berber, dellâk, subaşı, özell ikle kadı i le i lgil i f ıkralarda devrin özell iklerine
uygun davranışlar içinde nükteler yapılmıştır. Kel olan başını traş eden berbere yarım
ücret teklif etmenin yanında, bazen kadı olarak kendi kulağını ıs ırmaya çalış ır, bazen
başka birine rol verir, yine kadının feracesini alır, fakat öyle bir senaryo hazırlar ki,
kadı kendi feraces ine sahip ç ıkmaz. (116.F. )
Hoca'nın beceremediği i ş ler in baş ında t icaret gel ir . Ancak bazen öyle zekâ
oyunları yapar ki t icaret in en â lâs ın ı b i len Yahudî b i le çares iz kal ır . Aynı Hoca sat
mak iç in pazara götürdüğü eşeğinin , çamurlandı d iye kuyruğunu keser . El ine nadir
geçen parayı saklayacak yer bulamaz, s ır ığ ın tepes ine bağlar , vb . Hoca'nın bu
konudaki maharet i duruma göre değiş ir . Bazen mantık d ış ı g ib i görünen söze ve
durum a başvurur. Be klen m edik cevaplarla , zekâ oyunlarıy la hem olayı düzelt ir , he m
de kendisi kurtulur. Bu tür f ıkralardan 8 tane seçilmiştir.
Hoca'nın üzerinde durduğu konulardan bir i de ö lümdür. O s ık s ık ö lümü alaya
alır. Bazen Azrail i kandırmak, bazen de eski mezara yatarak öbür dünyada sorgu
sualde n kurtulmak is ter . Hatta yalancıktan öld üğ ün e şahit o luruz. Bu ko nud aki f ıkra
1 3
-
8/20/2019 Letaifi Nasrettin Hoca Burhaniye Tercümesi
12/100
sayıs ı da 8 dir. Ancak 46. ve 117. f ıkralarda "Ben sağ iken" şeklinde tekrar vardır.
Niçin küçük bir rüya sokularak böyle b ir seçim yapı lmışt ır . Seyyid Burhaneddin' in
ölümle a lay konusunda ısrarl ı davrandığı söylenebi l ir mi? Bunu kes in b ir i fadeyle
bel irtmek mümkün deği ld ir . Akla Mevlevî l ik tes ir i gel iyorsa da ö lümle a lay sadece
iki f ıkranın yorumlarında farklı olarak bulunuyor. İ lkinin yorumunda "Ölmeden öl"
ikincis inin yorumunda ise, "kendini kendinde bul, başka yerde arama" fikri iş lenmiş.
As l ında mist ik b ir şerh iç in en uygun konunun bu olduğu düşünülebi l ir . Neden bu
konu daki seç imle r b irbir lerine yakın konulardan seçi lmiş t ir . Bu nu n cevabını vere bi l
m ek iç in Seyyid Burhaned din hakkında gen iş b i lg iye iht iyaç vardır.
Se çil en f ıkralardan hırsızlık ve hırsızlarla i lgil i olanla rın sayıs ı 7'dir. B u f ıkralarda
Hoca'nın evine giren hırsızlara karşı takındığı tavır ve espri, Hoca'nın fukaralığı
üzerine ağır l ık vermektedir . Hoca bu durumdan pek rahats ız görünmez. İk inci grup
taki f ıkralar, Hoca'nın izinsiz olarak girdiği bahçelerdeki olaylarla i lgil idir. Hoca
ağaç dal ında yakalanınca konuyu büyük bir ustal ık la başka yöne kaydırır . Mesela
merdiven satar veya acemî bülbül o lur.
Hoca'nın gerek kendi gerekse komşu çocuklarıy la i l i şk is in i anlatan f ıkralarda, O
pek de sevimli gözükmez. Oğlunun göbeğini keser , fakat del ik o kadar büyüktür k i
"ölmezse diri deliği olsun der" Oğlunun babası öldü diye yas tutar, oğlu üzerine çiş
yapar, vb . Anca k H oca'n ın çevre s indeki her şey g ib i çocuklar da aynı havayı teneffüs
eden aynı tavırla olaylara karışan yaramazlardır. Patlıcana s ığırcık yavrusu diyecek
kadar hazır cevap ve zekidirler.
H oca 'nın karakterin i anlatacak fıkra zenginl iğ i iç inde, O'nun cesaret in i gös tere n
fıkralar, bey, Timur ve padişahla i lgil i olanlardır. Kendisine oyun oynamak isteyen
beyden, onu yağmurda ıs latarak int ikam al ır . Her şeyin baştan bozulduğunu anlat
mak için Timur'un sofrasında olmadık iş ler yapar. (70. f ıkra)
Seçilen f ıkralar arasında zekâ, hazır cevaplık, zıt l ıklardan faydalanma, imâ, ve
taş lama yoluyla bozuk idare i le mücadele eder.
Hoca'nın yüzsüz misaf ir leri , komşuları , hatta komşu köyden tanıdıkları devamlı
Ho ca'yı a ldatmaya, on dan birşeyler a lmaya çal ış ır lar . K end is ine hediye ed i len tavşan
sebebiyle ardı arkası kesilmeyen misafirlere "suyunun suyu" diyerek yemek yerine
sadece su verir. Sürekli ip, eşek vb. şeyleri isteyen komşularını "ipe un serdim" veya
"eşek evde yok" diyerek atlatmaya çalış ır. Kuzusunu yiyen dostlarının elbiselerini
yakar. Cimri komşusunun kazanını doğurtup öldürerek e l koyar, vs . Bütün bu grup-
1 4
-
8/20/2019 Letaifi Nasrettin Hoca Burhaniye Tercümesi
13/100
taki f ıkralarda Hoca'nın saf görüntüsü alt ında zeki ve şaşırtıcı söz ve davranışları
d ikkat imizi çeker ve Hoca hiç b ir zaman mağlup olmaz.
Seyyid Burhaneddin'in seçtiği f ıkralardan ikis i kısmen açık, biri güç karşıs ında
yeni strateji uygulamakla i lgil idir. 13. ve 29. f ıkralar kısmen açık, 35. f ıkra da
saldırgan olabi lecek bir köpeğe "Geç y iğ id im geç" diyerek, lüzumsuz kahramanlık
gösteris i yapmamak gerekt iğ in i gösterir .
Hoca kozmik âlemi, özel l ik le ay' ı konu alan f ıkralarla düşünces in i anlatmak is
temişt ir . Ö zel l ik le çobana verdiği cevap, her kes e anlayabi leceği d i lden hitab etm en in
insan münasebet lerin i nas ı l etk i lediğin i bel irt ir .
Mevlevi Burhaneddin imtihan konulu ik i f ıkra seçmişt ir . Bunlardan i lk inde,
Hoca'nın şöhret in i duyup imtihana gelen Hindl i Molla Arab'a kendis in i tanıtmadan
öyle cevaplar verir k i , Anadolu insanının irfanından korkan Molla imtihandan vaz
geçer. (Fıkra, 37) Diğeri ise üç ruhbanın sembolize ett iği hrist iyanlık i le İs lâmiyet'in
karş ı laş t ırmasıdır . Sonund a H oca'nın k ıvrak zekâs ına m ağlup olu p, İ s lamiyet 'e g irer
ler.
Hoca'nın f ıkralarındaki eşya ve a let ler de Orta Anadolu'nun günlük hayat ında
kulla nılan çarık, yor gan , kaftan vb . şeylerdir. B öy lec e Ho ca' nın çev resi hakkınd a f ikir
sahibi oluruz.
Hoca"nm fıkrasında hanımına gece yarıs ı söylediği tuhaf bir ş i ir (81. f ıkra), bir
diğerinde ise kendis in in Farsça b i lmediğini söyleyenleri mahcup etmek iç in söylediği
Türkçe-Farsça karış ık mülemma bir beyit ine de rast l ıyoruz.
Mevlevi Burhaneddin seçt iğ i f ıkralarda Anadolu'nun özel l ik le Konya'nın mahal l î
ağız özell iklerini kullanmaktadır. Ayrıca f ıkralardaki bazı meşhur "formel" ifâdeler
değişt iri lmiştir. Meselâ, 24. f ıkrada, Hoca eşeğine binerken düşer ve "İhtiyarlık" diye
hayıf lanır. Etrafında kimse olmadığını anlayınca da "Ben senin gençliğini de bil irim"
diyerek otokrit ik yapar. Burhaneddin ise bu söyleyiş i "Biz de evveli hırlı , uğursuz
değildik" şeklinde değişt irmiştir.
Hoca'nın dil i halkın kullandığı günlük dildir. Ancak Burhaneddin, f ıkralarında
di l ine zaman zaman Arapça ve Farsça kel imeler ve terkipler sokmuştur. Bevl , nek
bet gibi. Aynı şekilde, Hoca'nın halk arasındaki f ıkralarında pek karşılaşmadığımız
gereks iz hareket lere de yer vermişt ir . 20 . f ıkrada daha önce bahçes ine g iren öküzü
döverken, sebebini soran sahibine, "Sen halt etme cahil köpek, ol kabahatin bilür"
demesi g ib i .
15
-
8/20/2019 Letaifi Nasrettin Hoca Burhaniye Tercümesi
14/100
Ayrıca birinci f ıkrada gördüğümüz giriş formeli , halk hikayesinin matbu
varyant larında gördüğümüz ve sözlü geleneğe ters gelen bir baş langıç formel id ir .
Söz lü ge len ek te f ıkra anlatma gelen eği , "Râviyân- ı ahbâr ve nâki lân- ı
asar
v e rüzgâr"
yerine genel l ik le "Adamın bir i veya Hoca bir gün" gibi formel lerle baş lamaktadır .
Ayrıca Feyzi Halıcı'nın neşrett iği f ıkralarda, şerh kıs ımlarına geçerken kullanılan
formel "Yağni" olduğu halde, el imizdeki yazmada "Tercüme" denmiştir. "Yağni"
sözünde, b ir açık lama ve aynı anlamı başka türlü i fâde etme kast ı vardır . Tercüme
i se ,
b ir başka di lden çevirme demekt ir . Bu fark neden meydana gelmişt ir? Buna şu
andaki b i lg i ler imizle kes in cevap vermek mümkün olmamaktadır . Seyyid
Burh aneddin' in seçm iş o lduğu 121 f ıkranın ortak bir karakteri, öz el b ir seçi l i ş seb ebi
d ikkat i çekmemekted ir .
Ancak yukarıda konularına göre yapt ığ ımız s ın ıf landırmada da görüldüğü gibi ,
çeş i t l i konuların karış ımı tercih edi lmiş t ir . Böylece Nasreddin Hoca'nın karakterin i
vermek is temiş o labi l ir .
Seyyid Burhaneddin'in kendi f ikrini, üslûbunu gösterdiği "Tercüme" kıs ımlarında,
zam an zam an zorlam a yorumlar yanında, h iç bir i t iraz kabul etm eye cek kadar doğ ru
açıklamaların yapı ld ığ ı ve kuvvet l i a legori ler in kul lanı ld ığ ı görülmektedir .
Yorumlar yap ı l ı rken Mevlâna 'n ın "Mesnevfs inden , baz ı had is ve âyet lerden
faydalanarak f ik ir lerine destek sağlayan Seyyid Bu rhan eddin , zaman za m an da ç eş i t l i
şa ir lerin beyit ler inden is t i fade etmişt ir . Tercüme kel imes inin seçi l i ş i de yukarıda
belirtt iğimiz gibi, dikkat çekicidir. Şerhi, tefs iri , açıklaması gibi başka kelimeler
yerine bu kel imenin seçi l i ş in in sebebi açık lanamamışt ır .
Tercümelerin sonunda genel l ik le "tefhim olunur (buyururlar) , imâ buyururlar ,
ta'rif buyurulur, tenbih ederler (buyurulur veya tenbih-i âli olmuştur.) , işaret
buyrulur, vb. gibi ifâde kullanılmıştır. Bunların genel dökümünde, 121 f ıkradan 56
tanesi "tefhim eder (buyurulur)(115. fıkra "tefhim ettirdiği gibicedir.")
19 tanesi işaret buyurulur.
17 tanesi tenbih-i âli olmuştur (-ederler, -buyurulur)
7 tanesi imâ buyurulur (-eder)
2 tanesi imâ tergib buyurulur (-eder)
2 tanesi demek isterler.
2 tanes i demek olur i le ,
geriye kalan 16 tanesi işe, "demek murad ederler, demeği lutf buyururlar, kerem
buyururlar, beyan eder, irad ve tenbih buyururlar, demek dahi ensebdir, tevbih
makamında buyururlar, demek olur, ibâdet ahsendir, ta'l im buyururlar, haber verir-
16
-
8/20/2019 Letaifi Nasrettin Hoca Burhaniye Tercümesi
15/100
ler v e derler" i fâdeleri kul lanı larak bit ir ilmiş t ir . G örü ldüğ ü gibi , Seyyid B urh aned
din bazı f ıkralardan çıkarı lacak sonuçlara d ikkat i çekmekte, bazı larında öğretme,
doğru yolu gösterme, bazı larında ise sadece haber verme veya azarlama yolunu kul
lanarak açıklamalar yapmaktadır.
Açıklamaların b ir k ısmında zorlama olduğu ve mutlaka mist ik b ir anlam
çıkarmak iç in konu yu kend i is tediği yön de yorumlad ığı d ikkat i çekm ekted ir . (8 .9 .10 .
ve 32. f ıkralarda olduğu gibi) . Meselâ 8. f ıkrada helvacı dükkanında izinsiz helva
yemeye baş layan Hoca'yı döverler . Hoca, "Ne güzel belde imiş , bu Konyal ı helvayı
döğe döğe yedirir" der. Bu f ıkrayı Seyyid Burhaneddin , Konya'nın ermiş ler durağı
olduğu iç in helva yedirir g ib i tasavvuf yoluna darbe ve terbiye i le sokulduğu,
M evlân a'nm d ergâhına dahi l o lanlarla m üzik ve semâ i le yol gösterip lokm asını da hi
terbiye i le vererek gıdalandırır" şeklinde şerh ederler ki bunun ne kadar zorlama
olduğu açıkça görülmektedir .
Fıkraların şerhlerinde dikkat i çeken önemli noktalardan bir i de en çok üzerinde
durulan terimlerden, nef is , bekâ-fenâ, amel , Hak tealâ 'n ın yücel iğ i , dünyanın
kıymets iz l iğ i , g ib i mis t ik mefhumlar o lmasıdır . Seyyid Burhaneddin bütün
mevhumların açık lanması s ıras ında s ık s ık mahal l i sözlere , beyit lere , Mesnevî 'den
al ınmış f ik ir lere baş vurmaktadır . Hatta Mesnevî 'den orij inal beyit ler vermektedir .
Aşağıda bu tür kul lanmalardan bazı ların ı vermek is t iyoruz.
1.
f ıkranın tercümesinde,
2.
f ıkranın tercümesinde,
16. f ıkranın tercümesinde,
17. f ıkranın tercümesinde,
19.
f ıkranın tercümesinde,
3 5 .
f ıkranın tercümesinde,
4 1 .
f ıkranın tercümesinde,
7 0 .
f ıkanın tercümesinde,
8 1 .
f ıkranın tercümesinde,
8 5 . f ıkranın tercümesinde,
9 1 .
f ıkranın tercümesinde,
"Ö lmed en öl" ve "Akıll ı kiş i gerek tiğin de konuşur",
Min cae f i ' l -hasene (Herşey güzel l ik le o lur) .
"Kul kusursuz olmaz, affeder efendisi"
"Dil bir kulak ikidir, az söyleyip çok dinlemeli ."
"Ey birader tu hemân endişeî
Mâ bakıyyet üstühân-ı rişeî
(Ey birader sen ş imdi düşünüyorsun
Bizden kemik ve k ı l kalacakt ır) .
"Köpeğe dalanmadan çal ıy ı dolanmak yeğdir ."
"Kendimi kendim yit irdim kendim arar kendimi,
kend ime kend im gerekse , kend im bu lsun kend imi .
"Aktl bir padişahtır."
"Bir saat düşünme yetmiş yıl ibadetten hayırlıdır"
"Taşta ham ma ma müşabih, bu den î dünyâ h em ân
Dâima murdar e l inden dest - i nâ-pâka geçer
"Sen bir katresin kendini deryaya sal"
17
-
8/20/2019 Letaifi Nasrettin Hoca Burhaniye Tercümesi
16/100
114 . f ıkranın tercü me sinde, "Sür ç ıkar ga yn gön üld en, tâ tecel l î ed e H ak
Padişah konm az saraya güze lce yap ı lmadan
gibi açık lamayı tamam lama k iç in a lınt ı lar yapmışt ır . Bö yle ce tasavvufî p ek çok ko nu
şerhler s ıras ında daha kolay b ir üs lûp iç inde veri lmeye çal ış ı lmış t ır . Fıkralar ,
tercümelere nazaran daha sade bir üs lûba sahipt ir . Zira onların tamamı halkın
aras ından al ınmış , konuşma di l in in eserlerid ir . Tercümeler ise tahs i l görmüş, ken
dis in i mevlevî tarikat ine adamış b ir okumuşun düşüncelerid ir .
Eserin sonunda başka hiç bir kaynakta rastlamadığımız bir rivayetten bahsedil
mekted ir . Bu da , Nasredd in Hoca 'n ın meşhur Hanef î fak ih ler inden Bağdat l ı
Kudurî"yi çok sevdiği , öğre nci ler in e her za ma n ond an ders ler verdiği , hatta Kudurî 'y i
okurken keramet gös terd iğ i kayded i lmiş t i r .
1 6
Seyyid Burhaneddin' in bu bi lg i ler i nereden ald ığ ın ı b i lmiyoruz. Ancak Hoca'nın
sünnî akidelere ne kadar bağl ı o lduğunu, O'nun göstermes i bakımından dikkat i
çekicidir.
Seyyid Burhaneddin , tercümelerin tamamında insân- ı kâmil o lmak iç in ne yap
mak lazım geldiğ in i , ibadet in , Tanrı 'ya sürekl i n iyaz etmenin , benl ikten geçmenin ,
Al lah yolunu seçmenin lüzumunu anlatmak is ter . O kadar ki açık saçık b ir anlam
bulur. Çeşit l i al legorilerle bunları açıklamaya çalış ır.
Es eri n b ir başka özel l iğ i de K onya'nın yaşayış ı hakkında verd iği b i lg i lerdir . Sakin
bir a i lenin günlük hayat ı b i lhassa tercümelerde mahal l î üs lûp iç inde anlat ı lmış t ır .
Meselâ 74.f ıkrada, "Bir gün Hoca'nın karıs ı , "Şu oğlanı gezdir, biraz iş im var,
göreyim" der. H oc a oğla nı kucağına a l ınca, üze rine yestehledi .. ." dem ektedir . B urada
iş görmek ve yestehlemek gibi tamamen mahal l î b ir ağız kul lanı lmış t ır .
Fıkraların çoğunda halk ağız ından al ınma kel imeler mevcuttur. Bunların çoğu
daha ağdal ıd ır . Halk ağız ından al ınan kel imeler ve deyimler hakkında bir f ik ir
verebi lmek iç in bazı misal ler i göstermek is t iyoruz.
l.Fıkradaki "Gusûl tahtası", 7. fıkrada "Vartalara uğramak", 15. fıkrada
"Kaykana", 21.f ıkrada "Zarta çekmek", 23. f ıkrada "Su dökmek (=idrar yapmak)",
2 4 .
f ıkrada "Göç etmek (=Taşmmak) , 35 . f ıkrada "Köpek s iğ i ld i ve köpek s ırtardı" ,
16 Kudurt, (972-1 037) asıl adı Ebu'l-Hüseyin Ah me t bin Ham dan el Bağdadî El
Hanefi'dir. Çömlekçi veya Bağdat yakınlarında Kudur isimli bir köyde doğduğu için
kudurt ismini aldığı, Hanefî Mezhebini savunmak için münakaşaları ile meşhur oduğu
kayıtlıdır. En önemli eseri El Muhtasar fi Furugı'l-Hanefiye'dir. (İA. cilt 6 s.952)
18
-
8/20/2019 Letaifi Nasrettin Hoca Burhaniye Tercümesi
17/100
3 7 . f ıkrada "Kebe, 71.f ikrada "Zevklenmek (=alay etmek)" 73. f ıkrada "İte dalan-
mak", 83.f ikrada "Ham ur mancası", 103. f ıkrada "Y esteklenm ek," gibi kelim ele r halk
ağız ından al ınmışt ır .
Seyyid Bu rha ned din bu fıkraları iddiasız fakat m en sub old uğ u tarikatın f ikirlerine
uygun bir şeki lde şerh etmeye çal ışmışt ır . Bunu yaparken zaman zaman zorlama da
olsa , M evlev i l iğ in ve sünni ak idelerin derin tes ir inde kalmışt ır . Ha tta bazan bu f ıkra
nas ı l böyle yorum lanabi l ir dedirtecek kadar zorlamalar vardır. An cak , yaşadığı d ev
rin anlayış ına uygun bir üs lûp iç inde Hoca'nın hayat ından seçt iğ i küçük anlann
ifadesi olan değiş ik konulu 121 f ıkra kendi tarzında bil inen i lk şerh olma özell iği i le
dikkat i çekmektedir . Nasreddin Hoca üzerine çal ışma yapacaklar iç in görülmes i ve
incelenmesi gereken önemli b ir met in ortaya koyan Seyyid Burhaneddin görevini
başarıy la yap m ış ve kültürü m üze yeni g örüş açı ları get irmişt ir .
I I A C E N A S R E D D İ N L Â T İ F E S İ Y L E B U R H A N İ Y E T E R C Ü M E S İ
D İ B A C E S İ
Nasreddin Hoca rahmetul lahu-aleyh hazret leri vakt in in ferid i b ir zat - ı lât i f
o lduğu cümlenin müsel lemidir . Biz ler et fâ l - i s iret o lduğumuzdan tarik- i Hakkı
letSif le temsi l ve hezel makamında olan letS if - i hasenelerin i yalnız eğlence yolunda
telakki o lunması idfak- ı hakâyık o lanlarca kaf i o lmayub bir n ice meani- i dakika ve
nesâyih- i müfideyi şâmil h ikâyât ların ın k ışr ına bakmayub hale muvaf ık o lan
lübbünden is t i fade o lunması enseb id ig i p ir imiz Hz. Mevlâna, kuddise s ırahhu, Mes
nevi- i Şerif inde bu beyt-i Şerif i buyurdukları gibidir:
Beyt-i ma, beyt nist iklimest
Heze l - i ma , hez l n i s t ta l imes t ( l )
Zira tem si l b ir ik l im makam ında, hez el ta 'l im maka mındadır . Ru-p uş o ldu ğun dan
bu hakir Seyyid Burhaneddin bende dahi merhum müşarün- i leyh kitab- ı matbuun-
dan yüz y ig irmi b ir adet leta i fin i ihvane yâdigar- ı nâçize ve H oc a E fend imiz in yâd- ı
nâm-ı â l îs ine ves i le o lmak emel iy le min gayr- ı l iyâkate b ir tevcih- i vecih- i muhtasar
olarak şerh ve izaha ibtidar eyledim.
"El insanu Mürekkebun minen nisyan(2)" fetvas ında görülecek nekâis in k ı l let - i
Gizaa- i fakiraneme bağış lanmasıyla noksanının der-kenar ve duâ- i hayr i le yâd
buyurulmasıyla erbâb-ı irfandan müstercâdır. (2a-2)
19
-
8/20/2019 Letaifi Nasrettin Hoca Burhaniye Tercümesi
18/100
H O C A N A S R E D D İ N L A T İ F E S İ Y L E B U R H A N İ Y E T E R C Ü M E S İ
Lât ife: l
Râviyan- ı ahbâr ve naki lan- ı âs îr (ve) rüzgâr, şöyle r ivayet ederle r k i , H oc a N as
reddin Efendi rahmetul lahhu-aleyh Hazret leri b ir gün va'z içün kürs iye ç ıkub, "Ey
müslümanlar ben s ize ne d iyeceğim bi lür müsiz?"dir . Cemâ'at , "Bi lmeyiz" dir ler .
Hoca, "Siz b i lmeyince ben s ize ne söyleyim" dimiş . Bir gün yine kürs iye ç ıkub, "Ey
müslümanlar ben s ize ne söyl iyeceğim, b i lür müsiz?" dir . Anlar, "Bi lüriz" deyince,
Hoca, "Siz b i ld ikten sonra ben ne söyleyim diyüb kürs iden inüb gidince, cemâ'at te-
accübde kalub, b ir dahi ç ıkarsa bazı ları b i lürüz, bazı ları b i lmeyüz dimeğe karar
verm iş ler . Ho ca bir gün yine kürs iye ç ıkub, "Ey karındaşlar , be n s ize ne söy lece ğim
bilür mis in iz?" dediğinde, anlar dahi , "Kimimiz b i lür , k imimiz b i lmeyuz" deyince,
Hoca "Ne güzel , b i lenler b i lmeyenlere öğretsün" dimiş .
T e r c ü m e :
İşaret buyurmuşlar ki, "Sizler imamsınuz. Vaz iki nev'idir. Biri söyler va'z, biri
söy lem ez va'z . Söyler va'zdan, söy lem ez va'z z iyade müess irdir . Varın gas l tahtas ına
çıkm ış mevta l i sân- ı hal i le s ize n e nas ihat eyler , andan m ütef et t in o l ın ız d iyu "U smut
süku t i ve m ûtu kable en te m ûtû (3) "sırrına mazhariyet i işaret buyurmu ştur. V e ik in
ci radde, m ade m ki s iz hakayıkı müdriks iz , n içün bi ld iğ in iz i le amil o lma zs ınu z. B en
ne söylesem tes ir etmeyecek "El akı lu lâyetekel lemu i l le ' l -hoca(4) "mefhumunca
bi ld iğ in iz i le amil o lup i lminiz i (z iyade) idün tatvi l - i kelamdan men iderler . Üçüncü
perde; alim olanlarda amel olmadıkça va'z-ı nasihi kar itmez. Bir fâzıl , mürşid-i
kamilbulub (2b-3) b i lmediğiniz i öğrenüb bi lmeyenleri dahi agâh idün dimek murad
iderler.
Lâtife 2:
Bir gün Hoca, "Hak Teâlâya şükür idün ki , deveye kanad virmemiş eğer v irmüş
olaydı ev lerin ize yahu d bah çelerin ize konarak baş ların ıza yıkardı" dim iş .
T e r c ü m e :
Hak Teâ lan ın azamet ve ihsan ın ı müşah ide idün . Her ku luna mal ve mans ıb
virm ediğ ine teşekk ür idün. Zira herkes in kabi l iyet ine göre ihsan olur. Bi lâ kabi l iyet -
i ayn deveye kanad vir i ld iğ inde, dön üb h em zal hem m uzı l l o lurdunu z. M al ve m ansıb
yaraşmaz kimselerin hal ler ine teşekkürde bulunmalarını ima buyururlar .
2 0
-
8/20/2019 Letaifi Nasrettin Hoca Burhaniye Tercümesi
19/100
Lâtife: 3
2 1
Bir gün Hoca, b ir şehirde kürs iye ç ıkub, "Ey müslümanlar, bu şehrin havas ıy la
biz im şehrin havas ı birdir ." Cem aat H oca'ya "Neden bi ld in üz ?" deyinc e, H oc a,
"Akşehir'de ne kadar yıldız var ise bunda da ol kadar var'dimiş.
T e r c ü m e :
Her ne kadar mekanda bulunur isenüz Cenâb- ı Kibriya hâzır ve nazırdır . Hak
Te âlanın aza m et v e kudret in cemi- i m ükevv enâttan m üşâh ade idüb ayar g ib i b ir şeyi
iki görmeyin deyu sırr-ı vahdet işaret buyururlar.
Lâtife: 4
Bir gün Hoca hamama girüb, bakar ki k imse yok. Canı s ık ı lub bir kayabaş ı
söylemeğe baş lar . Kendine sadas ı hoş gelüb hamamdan çıkub toğrı b ir minareye
çıkar. Vakt öğle vakt i imiş . Temcid okumağa baş lar . Bir adam aşağıdan bakar ki ,
vakits iz temcid okunur. "Be hey nadan, böyle kerih sadâ i le vakits iz temcid okunur
mu?" dedikte, Hoca aşağa inüb, (3z-4) "N'olaydı bir sâhib- i hayr dahi minareye dahi
hamam inşa ett ireydi. Bizi bu kerih sadâdan kurtarırdı" dimiş.
T e r c ü m e :
Teganni ve r iya i le o lan amel sa l ih o lmaz. İbâdet ve amel im var d iyu öğinme ve
gurur dahi etme. Ber-hayat iken şeriat ve tarikat hamamında tathir olarak riyâzât ve
perhizât ve amel-i salih i le f ikr-i bekaya hasr-ı vakt iderek tevhid ve tahli l i le âli
makamlarda nağme ve terennüm i le safayab eylememiz tergib buyururlar .
Lâtife: 5
Bir ge ce rüyasında Hoca'ya toku z akçe v irmiş ler . H oc a hele o n akçe o lsu n d irken
uyan ub baktı ki el ind e bir şey yok. G özle rini kapa yub, el in uzatu b, "Getür bari, tok uz
akçe o lsun" dimiş .
T e r c ü m e :
Bu fani dünyada ellerinizde bulunan akçe ve mâsiva ayn-ı rüya gibidir. Nizâ f izâ
i le daha fazla top lam ağa sayiniz akibet
hebadır.
El in izde iken mahal l inde sadaka ve
ihsan hayrât- ı hasenata bezi idün. Uya ndığınız vakt e l in iz boşa ç ıkm asun dim eği tari f
ve işaret buyururlar.
Lâtife: 6
Bir gün Hoca kıra çıkub giderken karşudan biraz atlu gelür. Hoca sürat idüb bir
m akb ere yan m a gelüp esvabını ç ıkarub kabre g irer . At lu lar H oca'yı görüb , "Bre adam
-
8/20/2019 Letaifi Nasrettin Hoca Burhaniye Tercümesi
20/100
bunda ne yatarsun?" dedikde bir lakırdı bulamayub, "Ehl-i kuburdan idim. Buraya
seyre çıktım idi" dimiş.
T e r c ü m e :
Bu dünyaya z iyarete ç ıkt ık . Ölmezden ön ölüp bu e lb ise- i fahireyi soyunub (3b-
5) kefenleri boynunuza takub zad- ı ahiret görüb kubur ehl inden olun. Zira yolunuz
da harami vardır. Bir gün süratle gelüb s izi nabedid eyler dimek tefhim olunur.
Lâtife:7
Bir gün H oc a bir bostana girüb havuç ve şa lgam, ne k i buldu ise çuvala ve koyn una
toldururken bostanc ı bunu tu tup, "Bunda ne arars ın?" ded ikte Ho ca şaş ırub, "Geçen
bir şedid rüzgar esti , beni buraya att ı" cevabını virmiş ise de Bostancı, "Yahu bunları
kim yoldu?" diyince, "Rüzgar şedid o lduğundan, beni oradan oraya at t ı . Neye
yapışdım ise el imde kaldı" dedikte, bostancı, "Ya bunları çuvala kim toldurdu?"
diyince, cevabında "Ben anı tefekkür iderdim" dimiş
T e r c ü m e :
Bu zıl l- ı hayâl gibi olan dünyada bilâ tefekkür emtâ ve erzak toplayub, helâ l ,
haram seç m eyüb iddihar ve tu l-ı em el i le ferdayı düşü nm iyen kim seler yarın bâgbân -
ı hakîkî olan Cenâb-ı Kibriya divanında, öyle eğri büğrü sözler i le kabul
olmayacağından başka meşru ve gayr- ı meşru olarak iddihar etmiş o ldukları emval
ve erzak içün hin-i hesabda bir cevab viremeyüb meyus kalacaklar bu vartalara
uğramaktan ise ş imdiden tefekkür idüp hukuk- ı ibâdı üzerinden iskat ve ta ib
müstağf ir o lub Cenâb- ı
Kibriya'dan
mağfiret talebi irad ve tenbih buyururlar.
Lâtife: 8
Bir gün Ho ca K onya'ya varub bir helvacı dükkanına g irer . Hem an bism il lah deyüb
(4a-6 ) helva ye m eğ e baş lar . He lvacı , "Bre adam n e yapars ın?" diyu Hoc ayı dö ğm eğ e
başlayınca, Hoca dahi, "Ne güzel belde imiş , bu Konyalı helvayı döğe döğe yedirir"
dimiş .
T e r c ü m e :
Konya makarr-ı evliyadır. Helva gibi sülûkı darb ve terbiye i le yedirürler. Ba
husus dergah-ı Hz. Mevlânâ'ya dahil olanlara tarab ve semâ ile irşad idüb lokmasın
dahi terbiye i le tagaddi iderler dimeği imâ buyururlar.
Lâtife: 9
Hoca , "Ramazan- ı Şerif, bana ne lazım halka uyub oruç tutmak" diyu bir dane
çölmek peyda idüb günde birer taş b ırakmağa baş lar . Hoca'nın k ız ı görüb çölmeğe
2 2
-
8/20/2019 Letaifi Nasrettin Hoca Burhaniye Tercümesi
21/100
bir avuç taş kor. Bir gün Hoca'ya, "Bu gün ayın kaçıdır?" dirler. Amma ayın yigirmi
beşi imiş . "Biraz sabr idün bakalım" diyu eve gelüp çölmeği döker ve sayar ki yüz
yigirmi taş olmuş. "Eğer bunun cümlesin dir isem bana sefih dirler". Halka, "Bugün
ayın kırkbeşidir" dedik te, "Ay ot uz günd ür sen kırk beşidir dersin" derler . H oc a, be n
insafla söyledim, eğer çömlek hisabına bakarsanız, bugün ayın yüz yigirmi beşidir"
dimiş .
T e r c ü m e :
Ramazan- ı şerî f in evvel ine ve ahir ine d ikkat o lunmasıyla Hoca'nın kerimes i
zahide b ir hatun olmağla şuhûr- ı se lâse(5) i le eyyâm-ı mübarekeyi yüz y ig irmi beş
güne ib lâğ eylemiş o lduğunu işaret buyurur.
Lâtife: 10
Hoca'ya "Ay yeni oldukta, eskis ini ne yaparlar?"dimişler. "Kırkarlar kırkarlar
yıldız yaparlar" dimiş.
T e r c ü m e :
Şebabet vakt i o lan ibâdet hasendir . Şebabet in ize mağdur o lmayan. İht iyar o lup
(4b-7) zeval vakt i geld ikte , "N'olaydı bu perakendel ikten mukaddem şebabet vak
t imizi ibadet ideydik" diyu pişman ve nadim o lm ak fa ide verm ez dim eği tefh im ider.
Lâtife: 11
Hoca kaf i le i le şehrden ç ıkub giderken deves i kükreyüb Hoca'yı y ire urdu.
Üzerine çöküp, Hoca feryad ider. Halk bunu kurtarır lar . Bir vakit ten sonra akl ı
baş ına gelüb, "Ey müslümanlar, gördünüz mü şu deveyi , bana ne kadar cefa eyledi ,
lut f idüb şunu tutunuz boğazlayım" dimiş .
T e r c ü m e :
Nefs in iz deves ine tedriç i le b inün, aman virüb kükretmeyin . Zira mesai
gösterirseniz s iz i kükreyüb alt ına a lur helak eyler , o l s ize galebe i tmeden hımye ve
cu i le anı zebh idüb ruhunuzu nefs in iz üzerinde galebe idüb menzi l - i maksudunuza
vasıl olun diyu tarif buyururlar.
Lâtife: 12
Bir gün Hoca yumurtanın tokuzun alub, onun bk akçeye d iğer mekanda satar.
"Hoca niçün tokuz un alub on un satars ın?" dedik lerinde H oca , "Ziyade fa idedendir ,
dostlar alış verişte görsünler" dimiş.
2 3
-
8/20/2019 Letaifi Nasrettin Hoca Burhaniye Tercümesi
22/100
Tercüme:
2 4
Bu dünya m âkusdur bazı sureta z iyan görülen şeyin aka binde fâ ides i h issolunu r.
Meselâ"; harik v e s irkatden m ukad dem bir m eta z iyanına v ir irse bü tün fa ide o lm uş
gibidir . Bazı z iyan zanno luna n mu a'me lât ın vuku'ât-ı ma hsusda ayn- ı men faat idügü n
ile "men ca'e f î l-hasene(6)" tefs irini ima buyururlar.
Lâtife: 13
Bir gün Hoca kısa esvab giyüb, mescide vanb namaz kı larken, ruku'a vardıkta ,
arkada bulunan adam Hoca'nın husyelerin i görüb, heman tutup s ık ınca (5a-8) Hoca
dahi önünde o lan imamın husyes in s ıkar. İmam dönüb, "Hoca neylers in?" dedikte ,
"Arkamdaki adamdan sor" dimiş.
T e r c ü m e :
Yarın ruz- ı mahşerde saf -be-saf turulub suâl o lundukta, mesul ler dahi şurût- ı
is lâmın mu gayiri nas ihat ede n imam ları tutub m ahşer halkı aras ında rüsvay o lm ada n
ise ş imd iden şeriat ve tarikat ın imam -ı kâm il in i bulu b, u lu d ivanda şermsar ve hâci l -
i rüsvay olmaklıkdan hazer olunmasını tenbih buyururlar.
Lâtife: 14
H oc a bir gün ırmak kenarında tururken on da ne âmâ gelür. Kendi ler in in b ir pula
ırmaktan geçir i lmes ine Hoca i le pazarl ık iderler . Hoca bunları geçürürken, b ir in i
ırmak suyu toparlayub götürür. Âmâlar feryada başlar. Hoca, "Niçün feryâd
idersünüz, bir pul eksik veriniz" dimiş.
T e r c ü m e :
Yarın S ırat 'a varı ld ıkda masiyyet i le âmâ olduğumuz halde şefaat- i resulal lah ,
her b irerlerimiz S ıratdan geçerken bir pul g ib i amel imize güvendiğimiz aynı âmâlık
olub günâhımızın s ık let i sebebiyle kebâ' ir ehl i nâr- ı canime düşmeklikten ise i lm ü
amele mağrur o lmayub beyne' l -havf ve'r-recâ r ızaul lah ve mağf iret ta lebiyle
amelinize mağrur ve ist inad itmek caiz olamayacağını tarif buyururlar.
Lâtife: 15
Bir gün adam el ine b ir yumurta a lup, "Hoca şu avucumdakini b i lürsen sana bir
kaykana lığı viririm" dir. H oc a (5b'9 ) , "Şeklini sö yle, bilürim" ded ikte , "Tısı beyaz , içi
saru"
d ir. Ho ca , b i ld im, şa lgamı oymuşlar, iç ine havuç to ldurmuşlar" dim iş .
-
8/20/2019 Letaifi Nasrettin Hoca Burhaniye Tercümesi
23/100
T e r c ü m e :
2 5
Baz ı k imse çok b i lürüm d iyu meydana ç ıkub b i lmed iğ in i dah i b i lmez . Gâibden
dem urub kizb-ü durug iht iyar eylediklerinden bu makule türrehatdan geçüb ağı ve
karayı seçüb Hakk'a salik olun diyu işaret buyururlar.
Lâtife: 16
Bir gün Hoca kırda gezerken bir tanaya res t gelüb, uğurlayub evine götürdi .
Boğa zlayub deris in saklar. Ta na sahibi feryad iderek H oca 'nın evin e geld iğ ind e H oc a
eh l ine , "A k an şu tanan ın deris in ç ıkarsam da şu herifin yüzün ü kara eylesem " dim iş .
T e r c ü m e :
"Kul kusursuz olmaz afv ider efendisi" fehvasınca mümin karındaşlarınızın aybını
bahusus iht iyaçt ı o la k imselerin aybını yüzlerine urup şermsâr ve hâci l i tmeden ise
ana nas ihat ve redd- i leyyin i le kendis in i hoşnu d eyle m enin tarik ına bulu nub i lerüd e
kendüsinden mutazanr o lmamanın tarik ında bakub set taru' l - ı uyub olan Cenab- ı
Kibriya'dan ecr-i azim talebini ima buyururlar.
Lâtife:17
Bir gün H oc a pazarda gezerk en bir herife rast gelüb , "Hoca bugün ayın üçü midir
dörd ü m idir?" ded ikte , "Bi lmem ay a lup sat t ıgu m yok" dimiş .
T e r c ü m e :
Böyle b ihûde laf -zenl ik i tmek ySve-ğûlara. Di l b ir , kulak ik id ir az söyleyub çok
d inne m el i z ira b ihûde sö z (6a -10) söy leme nin mazarrat ı çokdur . Ak i l o lan t eke l lüm
etmez i l la hacet vakt i tekel lüm ider d imeği tari f buyurur.
Lâtife: 18
Bir gün Hoca omuzunda bir nerdüban alub bağçe d ivannda tayayub yukarı ç ıkar
ve b ağçeye kurub iner. Bağ ban bu m görü b, "Sen kimsin v e bunda ne
ararsın?"
de d ik te ,
Hoca sürat le nerdübanın yanına gelüb, "Behey bostana, nerdüban satarım" dir .
Bo stan cı , "Bu arada nerdüban sat ı lur mu?" ded ikte , "Behey bağban n erdüb an nirde
olsan satı lur" dimiş.
T e r c ü m e :
Bir dergâha mürş id- i kâmile i t t ikâ eyle k i
şeriat
ve hakikat ve marifet
nerdübanından çıkub bâğbân- ı hakikate vas ı l o ldukta naz n iyazda bulunup i tab ve
hitap o lursa dahi ayn- ı inayet o lub bâğbân- ı hakikate vas ı l o lunur dimeği tari f
buyururlar.
-
8/20/2019 Letaifi Nasrettin Hoca Burhaniye Tercümesi
24/100
Lâtife: 19
2 6
Bir gün Hoca tavukları b ir b ir tutub boğazlarına birer peştemal takub sahvirdi .
H alk H oc a'n ın yanına cem olu b, "Bunlara ne o ldu?" dir ler . Hoc a, "Bunların anaları
ö ldü matemin tutarlar" dimiş .
T e r c ü m e :
Kable' l -mevt kefeniniz i baş ın ıza sarub tecemmu i le Hak içün z ikr ve f ikr veüh-
ı enin i le akl ın ız ı baş ın ıza toplayub evvel imiz b ir meni ve ahir imiz i le İaşe o lduğunu
taakkul iderek hevan ızı terk idüp Hakk 'a tazarru ve n iyazda olu n dim eği te fh im ider.
Mesnev i :
Ey birader tu heman endişei
Ma bakıyyet üstühan u r işe i (7)
buyrulduğu gibices ine.
Lâtife: 20
Bir gün H oca 'nın tarlas ına bir ök üz g irüb H oc a dahi b ir çö b alub üzerine vardıkta
öküz kaçt ı . İ leru hafta gördü ki b ir k imse arabaya koşmuş (6b-10) g iderken Hoca
el ine b ir sopa a lub öküze b ir kaç sopa urur. Ol adam "Bre Hoca benim öküzümden
ne istersin?" Hoca aydır: "Sen halt itme cahil köpek, ol kabahatin bilür" dimiş.
T e r c ü m e :
öyle b i lâ destur öküz g ib i halkın hanes ine ve bağ, bostanına g irersenüz, eğerçi
bu dünyada sopayı y imezsenüz, şeriat ve tarikat arabas ına koşulup, yarın ruz- ı
kıy am ette zeb anile r araba gibi sürüyüb darb-ı şedid iderler. Bir şafi in şefaati i le h alas
bulunca çok sopa yirs inüz dimeği tenbih buyururlar .
Lâtife: 21
Bir gün H oc a su kenarında abdest a lurken pâpûşu nu su a lub git t i. H em an kenara
çıkub bir zarta çekti . "Al abdestini vir pâpûşumu.
T e r c ü m e :
Fizemanna murâi o lan kimselerin abdest i ve namazı bunun gibidir . Yüziyle
çarı lub bir fa ideyi müfîd o lmadığından başka bir de pâpûşdan olman dimeği tefh im
ider.
-
8/20/2019 Letaifi Nasrettin Hoca Burhaniye Tercümesi
25/100
Lâtife: 22
2 7
Bir gün H oc a vas iyet ider k i "Ben öldü ğüm vakit ben i eski kabre koyun. "C emaat ,
"Niçun?"
d idiklerinde, "Sual melekleri geld ikte , ben sual o lundum, görmez mis in iz
kabrim bile eskidir" dimiş.
T e r c ü m e :
Şu dünya bir p irezen kocakarıya benzer ve türabı dahi köhnemişt ir . Heman
kulûb unu zı sağlam tutu b, c i la v irüb ruşen idün ki kabriniz dahi ruşen o lu b mü nkirin e
cevab- ı s evap v irm em izâ sân o lur d iyu tenb ih - i â l i l er i t e fh im o lunur .
Lâtife: 23
Bir gün Hoca su dökmek içün helaya g irüb bir gün bir gece oturur. Meğer akar
bir çeşme var imiş (7a-12) Daima ş ır ş ır , Hoca ç iş im dükenmedi zannider. Bir k imse
gelü b "Bre adam ço k oturdun" dedikte "çiş im d üke nm edi k i kalkayım" dim iş .
T e r c ü m e :
Bu fani dünyaya bakas ı var g ib i cülus i le b ir gün bir gecel ik ömrü dükenmez
zan nidü p şar ş ır i le vakit geçt irmeyin . Bir gün Azrai l a ley hisselam kapıya gelüb c i fe-
i dünyadan alub kaldırmak is ter . Bu bakas ı o lmayan
âb-ı
riz gibi olan dünyayı
baki
sanman bakaya muhabbet b ir le seyr- i sü lük idün dimeği tefh im ider.
Lât i fe: 24
Bir gün H oca b ir ata b inm ek m urad ey led i . Yü m sek o lduğund an b ineme di . "Hay
gidi nikbed. . ." diyub ardına bakar. Kim se yokdu r, "Biz de e vve li hırlı uğu rsuz değildik"
dimiş .
T e r c ü m e :
Hal- i şebabet in izde esb- i h immete b inüb râh-t hakikate vas ı l o lun. Zira p ir o l
dukta güç kuvvet kalmayub , esb- i h im m ete b inem eyü b zir- i zem ind e "H asıra'd-dünya
ve' l -ahire (8)" kalurız d im ek is terler .
Lâtife: 25
Bir gün Hoca'yı Akşehir çocukları hamama götürüb yanlarında giz lüce b irer
yumurta a lub, hamama soyundular. Badehu içeru g irüb göbek taş ında, "Gel in s iz in le
birer y ımırta yumrutlayahm, her k im yumurt lamazsa hamamın mesârif in i o l v irsün"
diyüb,
tavuk gibi geryüd iderek getürdikleri yumurtaları taş üze rine b ırakdı lar . H oc a
bunları görünce, horos g ib i ç ırpınıp ötmeğe baş lar . Çocuklar, "Sen ne iş lers in?"
dediklerinde, Hoca, "Bu kadar tavuğa bir horos lazım deği l mi?"
-
8/20/2019 Letaifi Nasrettin Hoca Burhaniye Tercümesi
26/100
T e r c ü m e :
2 8
Etfâl- i tarikat o lanlar e lb ise- i fahirelerin i soyunub riyazet hamamına girdik
ler inde kendü kendüye l e tâ i f ve hakâyık ve maarif o lan cevher ve muhabbet (7 . -13 )
hasıl i l la içlerinde
bir
mürş id- i kâmil o lub nefs - i k imyaları eseriy le beka m olm adık ça
dimeği tarif buyururlar.
Lât i fe: 26
B ir gün Hoca hamama g irüb de l lak buna kese sürer ve bir yan ından bir y a n m a
döndürürken Hoca del lâkın keses in tutar. Del lak Hoca'ya neylers in dedikte , "Behey
herif seni dönmesün deyu tutarım" dimiş .
T e r c ü m e :
%
Tarike duhûl idüb ve ha lvete dûhûlundan sonra öy le avdet idüp dönm eyes un an-
be-an (anbean ) t erakk i edü p müvecceh - i hak ik iye tecd ih dev5 edes in dem eyi t enb ih -
i ali leri olmuştur.
Lâtife:27
B ir
gün
Hoca karalar g iyüp taşra ç ıkar. Halk bunu görünce "Hoca
ne
o l d u n ,
karalar g iymişs in" dedikelerinde, "oğlumun babas ı merhum oldu, anın matemin
tutarım" dimiş.
T e r c ü m e :
*
Veled- i ka lb i ulu k ı lmayın . S iz lerden bir ze l l e vak i o lduğu ha lde babas ı ö lmüş
gibi karalar giyüb seyahat
ve
sahra beyabanda buka
ve
is t iğfar ederek geşt
ü
güzar
idub Cenâb- ı Kibriya'dan mağf iret ta lebiyle mağfur o lunuz demek is terler .
Lât i fe: 28
B ir gün H o c a bir kaç karpuz a lub dağa g ider. Susayub karpuzların b ir is in i k esü b
tats ız deyüb atar. Has ı l cümles inden kesüp biraz yeyüb bakis i üzerine bevl (bevi ı )
s ıçrar, badehu odunu kesüb yine pek susar, şu d e ğ m i ş b u n a d e ğ m e m i ş d e r k e n
cümles in yemiş .
T e r c ü m e :
H u z u z â t
ve
şehevât- ı nafsâniyeye
ve
fani dünyaya gönül vermeyüp
kıç
tarafınızı
dön ün . Z ira
bu
m e k a n ı
bu
fani dünyadır . Te vec cüh ünü z Hüda-yı lem yeze l o lsu n, z ira
bu dünya fani o lduğu gibi mekulât ve meşrubat dahi fanidir , bakiye bezl- i ma kder et
edüp erzâk- ı mânevi ile merzuk olun dimeyu tefhim eder.
-
8/20/2019 Letaifi Nasrettin Hoca Burhaniye Tercümesi
27/100
Lâtife:
29
2 9
B ir gün H o c a ş e h i r d e n bir iki adama rast gelüp bunlara, "Nereye gidersiniz?"
ded ikte bunlar "Taşağın d ibin e g ideriz" dey ince H oc a, "Bu gidiş le ahşam olu nc a z eker
başuna ç ıkars ın ız d imiş .
T e r c ü m e :
Dünya ta l ib i o lanlara h ırs
ve
tama celb- i dünya içün gice gündüz seğirdüb es fe l
tarafına giderler. Bu g id i ş ten geçü p bir fa idemend o lacak ve ken dis ind en zad- ı ahiret
toğacak
bir ali
makama terakki idüb darında said o lun deyu tenbih- i
ali
o lmuştur.
Lât i fe:
30
H o c a ' n ı n bir kuzusu var imiş . Gayet güzel bes ler imiş . Bir gün yaran cem o l u b
kuzu H oca 'nın e l ind en alub yiyel im dir ler . Bir is i ge l ip , "Hoca yarın k ıyam et kop ıcak
i m i ş , gel bu
kuzıyı yiyelim" dirler. Hoca inanmaz, biris i dahi gelüb böyle söyledikde,
Hoca gerçek sanub kuzıyı boğazlarlar . Andan Hoca arkas ına a lup
bir
mes irgahda
ateş yakub kuzıyı büryan i tmeğe baş lar . Nagah arkadaş ları soyunup esvaplarını
Hoca'ya tes l im idüp oynamağa giderler . Hoca dahi esvabın cümles in ateşe urub
yakar. Bir de anların karnı acıgub girü geld iklerinde görürler ki esvabın cümles i
y a n u b
yok
olmuş. Hoca'ya aydırlar. "Bunları
kim
yakdı?" Hoca aydır, "Çünki yarın
kıyamet kopıcak, esvab ne lazım" dim iş.
T e r c ü m e :
İzaz
ve
ikram
ile
beslendiğiniz nefs , s izi yoldan çıkarup nar-ı ahiret gaygusın
çekt irmez . (8b-15) Z ira k ıyamet ö ldükde kopar . Zeban i ler boğaz layup cehennemde
büryan iderler ve üryan idüb urbaların dahi yeni ve eski o lub, varis ler ateşe urub
yakarlar,
şu
ha lde nef s inüze h izmet i tmeyüp , mahkum idüb boğaz lay ın d imeğ i
tef
him buyururlar.
Lât i fe:
31
B ir gün Hoca'nın evine h ırs ız g irmiş . Her nes i var ise a lub gitmiş . Hoca'da baki
kalanı toparlayub hırsızın arkasına düşüb hırsız evine girince
,
hoca dahi g irmiş .
Hırs ız , "Hoca
ne
istersin?"
der.
H o c a
,
"Ya,
biz bu eve göç
e t m e d i k
mi?
T e r c ü m e :
Evinizi , gözde malınızı hayır hasenata bezi idüb, baki kefenini dahi arkana alub
as i o lan hanene tehi-dest varma, yolunuzda haramı çokdur. Bir gün o lub kabr
hanesine varılacaktır. Hal-ı s ıhhatiniz fukara ve mesak ine bez i ey ley in d imeğ i tef
him ider.
-
8/20/2019 Letaifi Nasrettin Hoca Burhaniye Tercümesi
28/100
Lâtife: 32
3 0
Bir gün Hoca'ya bir kaç efendi ler gelüb, "Sen okuyup yazars ın , amma Faris î b i l
mezsin" dirler. Hoca "Nice bilmem?" dir. "Eğer bilürsen bir beyt söyle" dirler. Hoca
bu beyti okur:
Re f tem becay i s erv il er , gördüm tokuz hur am eden d
Bir kaçını yağırladım bir kaçı tarla mireved(9)
de dik te, m ollalar , "Eyvah" diyüp ka lkıp gitdiler.
T e r c ü m e :
Yalnız u lûm-ı arabîyede kalmayup fünûn- ı sâ ireyi , a le ' l -husus faris î k i tapların ı
çokça mütalâa idün, zira ûlum-ı faris ide tasavvuf çoktur. Ve tasavvuflıdır. Suri,
menâf i - i kes ire i le fâ ide-mend olursunuz dimeği imâ ve işaret buyururlar .
Lâtife: 33
Bir gü n Hoc a'nın b iraz akçes in çalmış lar . H oc a "Ya Ra b, sen in ney e iht iyacın var
ki , benim akçemi i l lere a ld ır ırs ın?" diyü feryad iderek mescide varup sabah olunca
ağlar. Meğer deryada gemi f ırt ınaya uğrayup içinde olanlar, "Selamete irersek
Hoc a'ya bir miktar akç e v irelüm" dimiş ler . Hakk ' ın inayet iy le se lam ete irüp ol kadar
akçe Hoca'ya v irmiş ler . Hoca, "Allah, Al lah, b ir g ice mescidde açıkda yatup
aglamagla benim akçemi gönderdi" dimiş .
T e r c ü m e :
Dünya içün keder etmeyiniz. Bir şeyiniz zayi olursa Cenâb-ı Kibriya'ya i lt ica idün.
Azaf- ı Muzaaf- ı mükâfat o lursunuz. Cevâmi ve mescidlerde mutekif o lduğunuz halde
recS ve niyaz idersenüz, dünya ve mSfiha* muradStınıza nail olursunuz. Bu dünya
payidar değildir. Dünyayı
zayi
idüp bede l inde ah ire t n im et ine m üs tagrâk o lun d im eğ i
tefhim ider.
Lâtife:34
Bir gün Hoca komşusundan bir kazan alup iş in gördükten sonra gazgan iç ine b ir
tencere koyub virdikte , sahibi görüb, "Bu nedir?" dedi . Hoca, "Kazgan doğurdu"
deyince şâ"d oldu. Yine Hoca bir gün kazganı alup bir zaman kullandı. Sahibi bakar
ki kazgan gelmez, Hoca'nın evine gelüp kazganı is tedikte Hoca, "Sen sağ o l , kazgan
ö ldü" deyince, sahibi "Hiç kazgan ölür mü?" dimekle , "Ya toğurduğuna inandın da
ö ldü ğün e inanman mı?" d imiş .
-
8/20/2019 Letaifi Nasrettin Hoca Burhaniye Tercümesi
29/100
T e r c ü m e :
3 1
Bir merd- i irmimden Cenâb- ı Kibriya kan ve sükker ve l ihm-i azm ve ruh ihsan
idüp ahir b iz i , (9b-17) b u ale m e getürdi . Bir gü n ölü p bu vefas ız fani dünya dan bakiye
g ideceğ iz ve cü m le azamız türâb o lacak . Y in e cüm le aza ve i zam b ir yere ge lü p haşr
neşr i le kâim olacağımızı nas ı l inkar iders inüz deyü münkir- i ahiret o lanlara tevbih
makamında buyururlar .
Lâtife: 35
Bir gün Hoca kabirler aras ında gezerken bir koca köpek mezar taşma s iğ i ld i .
Hoca e l ine b ir çomak a lup köpeğe urmak i s t ey ince köpek Hoca 'ya s ır tard ı . Hoca
gördü ki kendüyi te lef edecek hemen çomağı yanına saklayup, "Geç y iğ id im geç"
dimiş,.
T e r c ü m e :
Meşhur, "Köpeğe ta lanmadan, çal ıy ı to lanması yeğdir" . Öyle int ikam alacağım
deyü vartaya uğramakda n ise nefs ü şeytan v e su'i akran ve şâ ir huse m â g aleb e çalacak
olursa "Innel lahe ma'as-sabirin (10)" deyüp g azabını yutup anlardan int ikam
alacağım deyu sürat etm eyü p Huda'ya ısmarlamak evlâdır d im eği tenbih buyururlar .
Lâtife: 36
Bir gün Hoca bir leylek tutup evine götürdü. Bıçak i le burnunu ve ayaklarını
kesü p bir yüm sek m aha l le ç ıkardı. "İş te ş imdi ku şa benzedin" dim iş .
T e r c ü m e :
Siz de f ırsat e lde iken nefs in iz kanadını ve ayaklarını kesüp muzırl ık etmeyüp
kuşa döndürüp mukâmat- ı â l iye terakki et t irüp nefs inüz zebun edün demeği tenbih
buyururlar.
Lâtife: 37
Bir gün b ir M onla , Ara b , Ac em v e Hind is tan has ıl ı yed i ik limi gezüp k imse bunun
m ese le s ine cevab veremez . Ah ir b ir adam Hoca 'y ı tari f edü p o l M onla A hşeh r 'e ge lür
iken (10a-18) b ir akçal ık nar koynuna koyup Akşehir' in tarla ları yanından geçerken
gördü ki b ir k imse ç i f t sürer. Meğer Hoca imiş , yanına varup gördü ki mübarek
ayaklarında çarık s ırt ında kebe bir fakir suret âdemdir . Selam verdikde Hoca dahi
"Aleykesselam m onla e fendi , n iye geld in" ded ikde, "Filan me sele n edir
bil"
der . Ho ca ,
"Paras ız anan babana dahi vermez, ne verirs in?" deyince monla koynundan bir nar
çıkarup vedi . Hoca dahi meseles ine cevab virüp narı dahi yedi . Monla b ir mesele
-
8/20/2019 Letaifi Nasrettin Hoca Burhaniye Tercümesi
30/100
dahi irad eyledikde , "Yürü halt etm e nar tükendi" dem ekl e , "Monla-yı R um 'u n çi f tç is i
böyle o lunca, u leması n ice o lur" deyüp çık ıp g i tmiş .
T e r c ü m e :
Sey aha t le sa 'y gayret edü b kendü nüzü ceh i lden kurtaracak bir mü rş id- i fâzı l bul up
agâh
o lun ol mürş id her ne tekl i f eder ise kabul ederek, ben gayr o ldum sevdas ında
olmayup kuş iş edüp an-be-an terakki ve terf i - i derece edüp hakikat inarlanm me ki l
edün demeği tefh im buyurur.
Lâtife: 38
Bir gün H oc a görd ü ki b ir p ınar baş ında bir vafir örde kler oynar. Ho ca seğirdü p
tutayım derken kaçarlar . Hoca dahi e l ine b iraz etmek alup pınar baş ında etmeyi
pınara batırup yerken bir adam gelüp "Ne yersin?" dedikde, "Ördek çorbası yerim"
dimiş .
T e r c ü m e :
Bu dünya hi lebaz ördek gib idir , ön ün üzd en kaçdıkça arkasına düşers in iz , halbu ki
gaddardır n ice k imseleri yoldan ç ıkarmış ahirü' lemr s iz i dahi ç ıkarmasun. Tehi-dest
(10b-19) kalursunuz öyle o lacak nim nâriâ teşekkür edüp vakt in iz i gaf let i le
geçürmeyin z ira dünya s iz i a ldadır d imegi tefh im eder.
Lâtife: 39
Bir gün Hoca bir c iğer o lup evine g iderken bir ç ıp lak c iğeri kapup gitd i . Hoca
arkas ından bakakaldı . Ho ca dahi , b ir in in e l in de b ir c iğer var imiş , e l ind en kapu p bir
taş üzerine ç ıkdı .
Herif,
"Bre Hoca ney lers in?" ded ikde Hoca , "Kendimi denemek
içün çıp lak o ldum" dimiş .
T e r c ü m e :
Mes ivâya mai l o lm an va de tamam o ldukda erzak ın ız ı a lup götürü ler kendü nüzü
bir yüm sek sal taş ına koyu p mezar baş ına getürüp kabre koyarlar . Ol vakt k end ün üzü
deneyip ne o ldugın tanırs ınuz kendümüz bir iaşedir ç ıp lak kabar. Mesnevi:
Ey birader tu heman endişei
Ma bakiyyet üstüham-ı rişei
zira insan rişe ve endişeden ibaretdir demeği tefhim ider.
3 2
-
8/20/2019 Letaifi Nasrettin Hoca Burhaniye Tercümesi
31/100
Lâtife: 40
3 3
Bir gün Hoca'dan bir is i b ir urgan is temiş . Hoca içerü g irüp ç ıkup "İpe un
sermişler" der. Herif, "İpe un seril ir mi?" dedikde, "İşte gönlüm olmayınca ipe un
serilür" dim iş.
T e r c ü m e :
Şeytan hi le i le ipe un serer feri f te o lmayın z ira ömrümüz ip i çürüktür bu dünya
ve masivânm ipe takacağı yokdur r ızaya muvaf ık amelde bulunamazs ınız b ir şeye
nai l o lmayup hasred-dünya ve' l -ahi-re me'yusen giders inüz demeği tefh im ider.
Lâtife: 41
Bir gün Hoca'nın yanına bir âdem geldi , görüşüp gerü çeki lür. Bu dahi çeki lür.
Hoca , ( l la -20) "Sormak ay ıp o lmasun amma s iz k ims iz b i l emedüm" ded ikde , o l
adem, "ya niçe görüştük" deyince, Hoca, "tacın tacıma ve kaftanın kaftanıma benzer,
seni kendim sandım" dimiş .
T e r c ü m e :
Ağyar i le hemdem olmayın , hem cins hem tarik o lmadıkça ülfet ve muhabbet lez
ze t in bu lmayup kendünde kendüni bu lmazs ın . Heman muhibbân ey ley in . Vücud
bulup l i l lahi f i l lah muhabbet eyle k i Hakk- ı kendünde bulasun:
Kendümü kendüm y i t i rdüm kend im arar kend imi
Kendüme kendüm, gerekse kendüm bu lsun kend imi
demekliği tarif ider.
Lâtife: 42
Bir gün Hoca'nın bir hastası var idi hatırını sormağa gelenlere "Sabahdan sağ idi
ş imdi ölüyor" dimiş.
Tercüme:
Üç günlük ömre güvenmeyin bir in hal- i sabavetde geçirdük ve b ir in in iç indeyiz
senin içün bir günlük ömür kaldı . Sabah yakındur, bu dünyanın bir günlük ömrüne
meyi v irmeyüp ahiret tedârikun görün dimeği tefh im eder.
Lâtife: 43
Bir gün Hoca tavukları kafese to ldurup Sivrih isar'a g ider iken "Derdimendler
mahbusdur bari salıvireyim" deyip, cümlesin salınca her biris i her tarafa kaçtı . Hoca
el ine b ir degenek alup, horosu önüne katup, "Gice yarıs ı sabahın o lduğun bi lürsün
de gündüz yaylanın yolm bi lmezs in" dimiş .
-
8/20/2019 Letaifi Nasrettin Hoca Burhaniye Tercümesi
32/100
T e r c ü m e :
3 4
A kı l ma aş ın ıza uyup gündü z ahşama kadar ma aş içün vakit geçirt ip g ic e sabah a
kadar uyumak caiz değildir. Zira bu dünyaya yalnız eki ü şürb ve ist irahat içün gel
med ik ( l lb -21) . Rabbiy i b ir b i lüp gece gündüz ibadet le maksat h i lkat - ı ha l ık 'a
dayanup ibadet ve amâl-ı sâlihâ i le şu köhne rıbat-ı bî-bakâda ist ihzâr-ı zâd-ı ahiret-
den ibaret idügini piş- i nazar-ı dikkate alarak acuz-ı dehr-i deniyi ağuş-ı i lt ifat ve
nevâzişe a lmayun deyü tenbih buyururlar .
Lâtife: 44
Bir gün Hoca yol kenarında makberler aras ında gezerken bir eski makbere iç ine
düşüp kend in i ö lü yer ine koyu p , "Görey im M ünker ve Nek ir ge lür
mi?"
derke n gö rdü
ki bir çan sadası gelür. H oc a, "İşte kıyam et ve lvel esiy le geliyor" dey üp kab irden taşra
çıktıkda bir karban gelir imiş . Katırları ürküp birbirine kanşdılar. Katırcılar Hoca'yı
gördükde e lerine b irer sopa alup Hoca'ya "Nes in?" derler . Hoca "Ben ölüyüm" der.
herif ler, "Bunda neylersin" der. Hoca, "Seyre çıkdum" dedikde, "Biz sana hoşça
seyrettüfelüm" dityerek Hoca'yı döğüp gözün baş ın yarmış lar . Hoca evine gelür
kan s ı , "Hoca ne yerd e idün?" der. H oc a, "Ben öldüm ma kberd e id im" ded ikde ka n,
"Öte dünyada n e var?" deyu sorar. "A karı karban ın esterle rini ürk ütm ezs en b ir şey
yok" dimiş.
T e r c ü m e :
Mahviyyet le ö lü makamında olun bir k imseyi zararlandırmayup sahib- i menfaat
o l u n .
Eğerçi bu fenada halkı taciz edüp zararlandırırsanız yarın yevm-i k ıyâmetde
zebani lerden çok sopa yers inüz dimeği tefh im ederler .
Latife: 45
Bir gün H oc a ç ırağı İmad i le kurd avına g ider. Ta kurdun in ine g ider. M eğ er kurd
taşrada imiş . (12a-22) . Gelür in ine g irer . Hoca kuyruğundan tutar. Kurt eş in ir
İmad'ın gö zü ne toz g ider. İmad, "Nedür bu toz" deyü nce H oc a, "Eğer kurdun kuyruğu
koparsa tozu ol vakt görürsün" dimiş.
T e r c ü m e :
Ne fs in iz in kuyruğun berk tutun. Eğerçi am an verüp bırağır isenüz s iz i hela k ider .
Ol s iz i helak etmeden tedricen r iyâzat ve perhizât kamçıs ı i le i taate götürün demeği
tefhim eder.
-
8/20/2019 Letaifi Nasrettin Hoca Burhaniye Tercümesi
33/100
Lâtife: 46
3 5
Bir gün Hoca ağaca ç ıkup, oturduğu dal ı kesmeğe baş lar . Aşağa bir herif
geçerken, "Bre adem neylers in ş imdi düşers in" dedikde, buna Hoca hiç cevap ver
m ez. Da l kes i ld iğ i g ib i düşer, andan ka lkup, seğirdüp b l k im seye "Bre ad em se n b en im
düşeceğim bi ld in , ö leceğim de b i l irs in" deyüp yakas ına sanlur. Ol k imse "Eşegiye
ağır yük ur, yokuşa sür, ibtida yelledikde canının yarıs ı çıkar, ikincis inde cümlesi
ç ıkar" dedLHoca dahi öyle edüp ik incide yatup, "İş te ben öldüm" dedi . Halk bunun
baş ına üşüp, b ir tabut iç ine koyup evine götürüken bir çamurlu yola gelüp halk ,
"Nası l geçelüm " derken, H oc a ba ş ın kaldırıp" B en sağ iken surdan geçerdüm " dimiş .
T e r c ü m e :
Bir zıl l- ı hayâl gibi olan dünyanın akabeleri çokdur. Kararı vü sebatı kesülür dala
benzer. Bunda mekan tutumayınız , z ira en sonra s ize veras ın ı dönüp yel ler . Hemal
ölm ed en ö n ölü p yarın s ırat köprüsü akabedir . G eç m esi güçtür, ş imd iden geç it yerin i
(12b-23) bel leyüp bir mürş id- i kâmilden yed alup, çerSg- ı hakikat le akabelerden
gecüp derece- i bâlâya erüşesün demeği tefh im eder.
Lâtife: 47
Bir gün Hoa yer a l t ında bir ahır yapmak murad eyledi . Kazarken komşusunun
ahurına geçüp bakdı ki bir vafir öküzler var. Hoca söylenerek karıs ına "Kafir
zamanından kalma bir ahur ve öküzler buldum bana ne müjde verirs in" demiş .
T e r c ü m e :
Dünyada tarik-i i lm ve irfana dürüşün ki el iniz boşa çıkmasun er ve geç
muradat ın ıza nai l o lup kenz- i layefnaya malik o lursunuz deyu tenbih- i â l î ler i
o lmuşdur .
Lâtife: 48
Hoca'nın ik i k ız ı o lup ik is i de pederine gelüp, Hoca, "Kızlarım geçinmenüz
nicedir?" deyince kızının kocasının biri çiftçi ve diğeri kiremitçi imiş , "Kocam çok
ekin ekdi eğer rahmet olursa bana kisve yapacak" dedi ve biri dahi, "Benim kocam
kiremid yapdı eğer kurak giderse bana kocam kisve yapacak" deyince, "Biriniz hıyan
yer, ama kangınız b i lmem" dimiş .
T e r c ü m e :
Tevekkül- i tam üzre o lup ekic i ve yapıcı o lup, h ikmete karuşup bi l ic i o lmayın
ratb yabis demeyin . Böyle o lursa ik inüz dahi melbus ve merzuk olursunuz
kendülerin i tevbih makamında cümleye dahi tenbih- i â l î ler i o lmuşdur.
-
8/20/2019 Letaifi Nasrettin Hoca Burhaniye Tercümesi
34/100
L â t i f e : 4 9
3 6
Bir gün Hoca Seferih isar'a varup gördü ki vâf ir âdemler cem olup aya bakarlar .
"Bizim beld ed e ayı araba tekerleği kadar görürler , y in e i t ibar etm ezler . Burada hi la l
kadar aya ne kadar cem olub bakarlar." dimiş.
T e r c ü m e :
(13a-24) Bazı belde â l i kadr o lan kemal sahiplerine i t ibar etmezler , bâzı beldede
rütbe- i kem âle erm em iş mü btedi sâ l ike i tibar ve ikt idayıla sülük ederler şu hald e pür
ziyâ b ir sahib-kemâl-mürş id- i kâmile ikt idâ edüp himmet- i u lyalanyla bekam ve
müşâhade ve kalb peyda edün demeyi tari f buyururlar .
Lâtife: 50
Bir gün Hoca, "Ya Rab bana bin a l tun ver , eğer tokuzyüz toksan tokuz tane o lsa
almam" der. Bir yahudi ko m şusu o lup , bunu iş id ince tecrübe içün bir k iseye tokuzy üz
toksan tokuz a l tun koyup Hoca'nın bacas ından atar. Hoca, "Duamız kabul o ldu"
d e y ü p ,
kiseyi açar, sayar bakar ki bir dane eksik, "Bunu veren o biri dahi verir" deyüp
kabul eder. Ya hudiy i f i ti l a l ıp hem an H oca'n ın kapu suna g elü p "Sabahlar hayır o lsu n
H oc a Efend i , b iz im altunları ver" dedik de, "Bazergan sen del i m i o ld un ? Be n H ak
Tealâ'dan is tedim verdi , ne m ünâ sebet sen bana altun atmak" der. Ya hu di ," A can ım
ben sana lâtife ett im, bir eksik olursa almam dediğin için" der. Hoca, "Ben altunları
kabul etd im" der. Ya hud i , "M ahkemeye g idel im" dedikde , H oc a, "Ben yayan gitmem".
Yahudi bir katır getürir. Hoca, "Güzel amma bir de kürk lazım" der. Yahudi bir de
kürk getürür. Bunlar kalkup m ahk em eye g iderler . Kazı sual etd ikde, "Şu adam be nim
bu kadar a l tunumu aldı ş imdi inkar ediyor" der. Kazı Hoca'nın yüzüne bakar, Hoca
aydır, "Efendim ben daima Hak Teâla'dan bin altun isterdim, bir eksik verdi ben de
kabul etd im, ancak bu Yahudi ş imdi arkamda olan kürke (13b-25) ve b indiğim esbe
dahi sahib çıkar" der. Yahudi "Anlar da benim sultanım dedikde, "Bre gidi ş irret
Yahudi" deyüp, mahkemeden taşra ç ıkarır lar . Hoca kürkü ve kat ır ı dahi a lup evine
gitmiş .
T e r c ü m e :
Talebten kavi a let o lmaz. Hak Teâla hazret lerin in ve mat lubun var ise i ş te . Bu
dünyada n ihsan olu na n şeyler ahirete n isbet le şey- i kal ild ir. A hir ete o la n ma t lubun uz
az âf - ı muzaaf o lup niçe derecelere nai l o lusunuz. Heman bâb- ı i lâhîden kes i lmeyüp
suâlde daim olup, suri manevi muradât ın ıza behemehal nSi l o lursunuz demeği
tef
him eder.
-
8/20/2019 Letaifi Nasrettin Hoca Burhaniye Tercümesi
35/100
Lâtife: 51
3 7
Bir gün Hoca düğün ziyafet ine g ider. Esvab eski o lduğundan i t ibar etmezler .
Hoca neman g iz l i ce ev ine ge lüp kürkünü g iyüp , düğün ev ine g id ince kapudan
karşulayıp tazim ve tekrim ile sofra başına oturdup, "Buyrun Hoca Efendi" derler.
Hoca dahi kürkünün yenini tutup, "Buyurun kürküm" der. Halk Hoca neylers in?"
dedik de, H oc a, "Zahir ikram kürkedir , taamı dahi o l yesün" dim iş .
T e r c ü m e :
Fukar a ve me sâkin takım ı geld iğ i vakit zahirine bakm ayup , aba puşa, kaba puşd an
ziyâde izzât ve ikram edün. Zira ekser- i ehlul lah abapuş , geçmiş ler kepenk altunda
er yatur fehvas ınca fukara ve zuafaya i l t i fat ve hürmet edüp, gönlümü almağa bezl-
i makderet edün. Beyit :
Ger deramed akili gu rah nist
Ver deramed aş ık ı sad merhaba (11)
demek te fh im o lunur .
Lâtife: 52
Bir gün Hoca şehre g idüp gördü ki halk yeyüp içmekde, Hoca'ya taam verüp
ikram ederler . M eğe r o l sen e k ıtl ık imiş . . H oc a yeyü p içdikten sonra , "Ne ucu z (1 4a-
26) şehr imiş" deyince b ir k imse, "Behey adam mecnun musun, bugün bayramdır,
herkes kudreti