letaifi nasrettin hoca burhaniye tercümesi

100
8/20/2019 Letaifi Nasrettin Hoca Burhaniye Tercümesi http://slidepdf.com/reader/full/letaifi-nasrettin-hoca-burhaniye-tercuemesi 1/100 KÜLTÜR BAKANLIĞI MİLLÎ FOLKLOR ARAŞTIRMA DAİRESİ YAYINLARI: 109 HALK EDEBİYATI DİZİSİ: 21 LETÂİF-Î NASREDDİN HOCA (BURHANİYE TERCÜMESİ) İnceleme-Şerh Prof.  Dr. Fikret TÜRKMEN ANKARA - 1989

Upload: ihramcizade

Post on 07-Aug-2018

470 views

Category:

Documents


14 download

TRANSCRIPT

Page 1: Letaifi Nasrettin Hoca Burhaniye Tercümesi

8/20/2019 Letaifi Nasrettin Hoca Burhaniye Tercümesi

http://slidepdf.com/reader/full/letaifi-nasrettin-hoca-burhaniye-tercuemesi 1/100

K Ü L T Ü R B A K A N L I Ğ I

M İ L L Î F O L K L O R A R A Ş T I R M A D A İ R E S İ Y A Y I N L A R I: 1 0 9

HALK EDEBİYATI DİZİSİ : 21

LETÂİF-Î NASREDDİN HOCA

(BURHANİYE TERCÜM ESİ)

İnceleme-Şerh

Prof. Dr. Fikret TÜRK ME N

A N K A R A - 1 9 8 9

Page 2: Letaifi Nasrettin Hoca Burhaniye Tercümesi

8/20/2019 Letaifi Nasrettin Hoca Burhaniye Tercümesi

http://slidepdf.com/reader/full/letaifi-nasrettin-hoca-burhaniye-tercuemesi 2/100

ISBN: 975-17-0401-4

Kültür Bakanhğı 'n ın 7 Nisan 1989 tarih ve 351-882 sayı l ı onayı i le

2500 adet bastırı lmıştır.

Page 3: Letaifi Nasrettin Hoca Burhaniye Tercümesi

8/20/2019 Letaifi Nasrettin Hoca Burhaniye Tercümesi

http://slidepdf.com/reader/full/letaifi-nasrettin-hoca-burhaniye-tercuemesi 3/100

İ Ç İ N D E K İ L E R

Sayfa

Ö N S Ö Z 5

GİRİŞ 7

Na sre dd in H oca ve Lat i fe leri . . . .7

Ho ca Nasr edd in Lat i fes iy le Bu rhan iye Ter cüm es i 10

H A C E N A S R E D D İ N L A T İF E S İY L E B U R H A N İ Y E T E R C Ü M E S İ

DİBACESİ 19

H O C A N A S R E D D İ N L A T İF E S İY L E B U R H A N İ Y E T E R C Ü M E S İ 2 0

N O T L A R 6 1

N A S R E D D İ N H O C A L A T İ F E L E R İ Y L E B U R H A N İ Y E

AÇIKLA MA LARI GİRİŞİ (Sade leş t i r i lmiş Terc üm e Kıs ım lar ı ) 62

S Ö Z L Ü K 8 7

BİBLİYOGRAFYA 100

E K L E R 1 0 1

Page 4: Letaifi Nasrettin Hoca Burhaniye Tercümesi

8/20/2019 Letaifi Nasrettin Hoca Burhaniye Tercümesi

http://slidepdf.com/reader/full/letaifi-nasrettin-hoca-burhaniye-tercuemesi 4/100

Ö N S Ö Z

Türk mi l l e t in in insan l ık â lem ine sunduğu değ er lerden , be lk i de , en büyüğü N as -

reddin Hoca'dır . Her mil let in kültüründe, karakterin i akset t iren şahs iyet ler ve eser

ler vardır. Bazı eserler millet lerarası seviyeye yükselir ve insanlığa mal olur. Bugün

klas ik dediğimiz eserler böyledir . Bu eserler temel o larak iç inden ç ıkt ığ ı halkın

düş ünc e ve duygularından gıdalanmışt ır . Bu yüzde n bir bakım a halk k las ik lerid ir ler .

Bizce Hoca'mn en büyük özel l iğ i , halk k las iğ i o lmasıdır . Onda Türk'ün safdi l l iğ i ve

zekâs ı b ir leşm iş , eski ler in "Nekregû" dedikleri ince ve g iz l i b ir fe lsefeyle yüklü derin

lik, şaşırt ıcı bir duygu zenginliği vardır.

B u zamana kadar Nasre ddin H oca i le i lg i li pek ço k eser yazı ld ı . Ya zm alar, ma tbu

ve sözlü kaynaklar tarandı, kısaca zengin bir l iteratür meydana geldi. Ancak

incele diğim iz Seyyid Burhan eddin' in ese rinde, Ho ca'n ın f ıkraları yeni b ir ana l ize tabi

tutulmaktadır . Bu yeni yaklaş ımda f ıkraların görünen anlamı yerine, şerhi

yapı lmaktadır .

Yazmanın or i j ina l i Afyon İ l Halk Kütüphanes i 'nde (Esk i ad ıy la Ged ik Ahmet

Paşa Kütüphanes i) bulunmaktadır . Ord.Prof .Dr. Süheyl Ünver Bey' in lütuf larıy la

yazm adan haberdâr o lun ca, eserin mikrof i lmini a ld ık ve met nin tam am ını devrin çok

yakın o lma sı sebebiyle transkrips iyonunu ver m ede n lat in harf leriy le aktardık . Ayrıca

fıkraları numaralayarak konularına göre inceledik. Bilhassa "Tercüme" kıs ımlarını,

anlaş ı labi lmes i iç in , günümüz Türkçes i 'ne çevirdik . Bu kıs ımlardaki Arapça ve

Farsça beyit leri ve ifâdeleri notlar halinde açıkladık. Daha sonra da bütün f ıkra ve

tercümelerdeki kel ime ve terkipler hakkında bir sözlük verdik .

Bu tür çal ışmaların çoğalması , en azından Nasreddin Hoca f ıkraların ın tefr ik

edi lmes i ve incelenmesi bakımından büyük öneme haizdir . Faydal ı o lacağına ina

narak metni i l im âlemine sunuyoruz.

5

Page 5: Letaifi Nasrettin Hoca Burhaniye Tercümesi

8/20/2019 Letaifi Nasrettin Hoca Burhaniye Tercümesi

http://slidepdf.com/reader/full/letaifi-nasrettin-hoca-burhaniye-tercuemesi 5/100

G İ R İ Ş

Nasreddin Hoca ve Lat i fe leri

Türk mizahının , Türk zekâs ın ın t imsal i o lan Nasreddin Hoca'nın hayat ı ,

yaratıcıl ığı ve zekâsı , f ıkraları ve bunların yayılma sahaları vb. konular hakkında

gerek Türkiye'de gerekse Türkiye d ış ında pek çok met in ve araşt ırma neşredi ld i .

1

Bugün Hoca'nın hayat ı hakkında bi lg i ler in yeters iz o lması yanında, genel l ik le

kabul edi len ve f ıkralarındaki muhtevaya da uygun olan O'nun Sivrih isar' ın Horto

Köyü'nde doğduğu , babas ın ın imam o lduğu ve Seyy i t Hac ı İbrah im i l e SJMehmet

Hayranî 'den ders a ld ığ ıd ır . Daha sonra Konya'ya g i t t iğ i ve öğrenimini burada

tamamladığı anlaş ı lmaktadır . Tahs i l in i tamamladıktan sonra, Akşehir'de köy

imamlığı ve müderris l ik yapt ığ ı ve orada 80 yaş larında öldüğü bi l inmektedir .

Nasredd in Hoca 'n ın Türk iye d ı ş ında Mol la Nasredd in , Koja Nasr , Nasredd in

Afandi , Avant i g ib i i s imler le tan ınmaktad ır .

2

  Hatta ona a i t veya ona at fedi len

f ıkralardan bir k ısmı, Yunanis tan'da Anastrat i , Hindis tan'da Birbal , İran'da Daho,

Ermeni lerde Pu lu Pug ı , Tac ik lerde Müşf ik , Karaka lpak larda Umurbek , Kır ım

Tatarlarında Ahmet Akay'ın f ıkraları arasına karışnıış ve çoğu zaman bu karış ıklık

şahs iyet lerin karışmasına sebep olmuştur. Mesela Arapların meşhur Cuha's ı i le

Hoca'nın karış t ır ı lmas ı g ib i .

1 Bu hususta geniş bilgi için bkz. E.Tokmakçıoğlu, Bütün Yönleriyle Nasreddin Ho ca,

Ankara, 1981, s.246-263; Fikret Türkmen, Nasreddin Hoca Fıkralan'nın Yayılma

Sahaları, TDEAD III. 1985; Abdülbaki Gölpınarlı; Nasreddin Hoca, İstanbul, 1961 ve

Ahmet Kutsi Tecer, Nasreddin Hoca, İ.A.,cüz 91, s.109-114; Perihan Arbak, Nasrettin

Hoca Bibliyografyası, Türk Kültürü Araştırmaları, Yıl 1, s.2,1964.

2 Molla Nasreddin Letifeleri, M .H.Tehm asıb,EA neşri, 1965; T.Fezyeliev, Azerbaycan

Halg Letifeleri, "Elm" Bakı, 1971; Kojanasır Engemeleri, Alma-Ata,1965; Kırgızsky

Narodnie Skazkie, Frunze, 1963, s.229-330; Nasreddin Efendi, Kazan 1904; Afandi

Latifalan, Tuplovçu, Sabir Abdulla, Taşkent, 1960 Daha geniş bilgi için Yoldşeva,

Uzbek Latifalanda Nasreddin Afandi Obrazı-"Fan" Taşkent, 1979.

7

Page 6: Letaifi Nasrettin Hoca Burhaniye Tercümesi

8/20/2019 Letaifi Nasrettin Hoca Burhaniye Tercümesi

http://slidepdf.com/reader/full/letaifi-nasrettin-hoca-burhaniye-tercuemesi 6/100

Nasreddin Hoca'nın yayınlanmış f ıkraların ın yanıs ıra dünyanın pek çok

kütüphanes inde b i l inen yazmalar bu lunmaktad ır . Türk iye 'dek i kütüphane lerde ve

özel k i tapl ık larda bulunan önemli yazmalardan bazı ları şunlardır:

1-

  DTCF Kütüphanes i İ smail Saib Sencer k itapları aras ında 1777 is t insah tarih

l i yazma 147 f ıkra iht iva etmektedir . Kütüphanede  1/4838  numarada kayıt l ıdır.

2-E lma lı K ütüph anes i 'nd e "Hikâyat- ı Na sredd in Ho ca" baş l ığ ı i le 30 32 num arada

kayıt l ı yazma

  3

, 7 8 varaktır.

3 -

  Sü leymaniye Kütüphanes i Hoca Mahmut Ki tap lar ı aras ında 2395 numarada

kayıt l ı yazma.

4 -

  Yine Süleymaniye Kütüphanes i 'nde Esat Efendi Kitapları aras ında 2395

numarada kayıt l ı yazma.

5- İs tanbul Mil let Kütüphanes i Al i Emirî k i tapları aras ındaki yazma.

Bunların d ış ında özel k i tapl ık larda ve tamamı f ıkraya hasredi lmemiş muhtel i f

yazma mecmua ve k itaplarda da Nasreddin Hoca'ya maledi len f ıkralar da mevcut

tur. Bun lardan en öne m li ler i , Ebu' l - Hayr- ı Rû mî'n in Saltuk nam esi (T opk apı Sarayı ,

Türkçe Yazmalar Kısmı No: 1612) i le Bursal ı Lâmiî Çelebi 'n in Letâif i 'd ir

( İ .Ü .Kütüphanes i , Yazmalar Kısmı No:762) d ir .

Türkiye d ış ında Avrupa ve d iğer Türk şehir lerindeki kütüphanelerde epeyce

yazma olduğu bi l inmektedir . Bunlardan önemli o lanlar şunlardır:

1-

  Oxford, Bodleinne Kütüphanes i , 185 numaral ı yazma 43 f ıkra iht iva etmek

tedir.

2 -

  Groningen Kütüphanes i 'nde 76 f ıkra iht iva eden bir yazma.

  4

3 -

  Paris Bibl iotheque Nat ionale'de ST. No:1395, 1396 numaralarda kayıt l ı ve

Salih is imli birinin ist insah ett iği 48 varaktık iki yazma.

4 -Br i t i sh Museum'da (Londra) Add . 7555 ' te b ir yazma bu lunmaktad ır .

5

3 Tanıtması için bkz. Ahm et Ateş, Edebiyat Fakültesi T D E D . II, 1948, no:3-4

4 Geniş bilgi için bkz. K.Burril, Archivum Ottom anicum II, 1970 ,

5 Şükrü Elçin, Hacettepe Üniversitesi Sosyal ve Beşerî Bilimler Fakültesi Dergisi, IV .,

1972.

8

Page 7: Letaifi Nasrettin Hoca Burhaniye Tercümesi

8/20/2019 Letaifi Nasrettin Hoca Burhaniye Tercümesi

http://slidepdf.com/reader/full/letaifi-nasrettin-hoca-burhaniye-tercuemesi 7/100

5- Cambridge Kütüphanes i Add.3483 numarada kayıt l ı 180 f ıkra iht iva eden ik i

yazma.

6- Leiden Kütüphanes inde Or.1132 ve Or.2067'de kayıt l ı 57 ve 110 f ıkra iht iva

eden ik i yazma.

7- Berl in Kütüphanes i von Diez k itapları aras ında 23/4 , 461, 462, ve 463

numaralarda kayıt l ı dört yazma (Pertsch Katalogu'ndan) .

8- Viyana Kütüphanes i Flugel Katalogu'nda 792 numarada kayıt l ı b ir yazma

6

.

Sovyet ler Birl iğ i 'ndeki Türk Cumhuriyet lerindeki yazmalar hakkında İdris

Ş a h ' m

7

, T.Ferzaliev'in

  8

  ve Farida Yoldaşova'nın doktora çal ışması o lan eserlerinde

q

yeterl i b i lg i ler bulunmaktadır .

Nasreddin Hoca hakkındaki b i l inen yazma ve matbu eserlerde genel o larak f ıkra

met in ler i veya Nasredd in Ho ca hakkında ince leme ler yer almaktad ır. Doğr uda n N as

reddin H oc a i le i lg il i o lm ayan bazı kaynaklarda ise , herhan gi b ir ve s i le i le O 'na

temas edi lmekte veya O'ndan bir ik i f ıkra veri lmektedir . İ s tanbul Belediye

Kütüphanes i Mual l im Cevdet k itapları aras ında K.458 numarada kayıt l ı

"Mecm uatu'r-Resâil" adlı Farsça yazmada 2 . B ölü m de Letâif baş lığ ı a l tında Ho ca'ya

ait f ıkralar da bulunmaktadır.

Hoca hakkında yapı lan i lmî çal ışmalar hakkında daha önce neşret t iğ imiz b ir

makalede geniş b i lg i veri ld iğ i iç in burada tekrar etmeyeceğiz .

1 0

Çalışma larımızın k onu su olan "Hace Nasre ddin Lat i fes iy le Burh aniye Tercüm esi"

adl ı yazma ise , bu gün e kadar bi l inen yazmalardan farklıd ır . Aşağıda bu yazma i le i l

g i l i b i lg i ler ve metnin transkrips iyonu i le Tercüme baş l ığ ı i le veri len mist ik

yorumların günümüz Türkçes ine aktarı lmış şekl i veri lecekt ir .

6 Süheyl Ünver, TFA No :242,19 69.

7 İdris Shah, The Exploits of the Incomparable Molla Nasrudin, 1966, Lond on.

8 T.Ferzaliev, Nasreddin Adı ile Bağlı Letifelerin Neşri ve Tetgig Azerbaycan şifahî Halg

Edebiyatına Dair Tetgigler, II.Kitap, Bak 1966.

9 Farida Yold aşova , Uz bek Latıfalarıda...

10 Fikret Türkmen , Nasreddin Hoca Fıkralarının Yayılma Sahaları, T D E A D , III. sayı

1985 (İzmir)

9

Page 8: Letaifi Nasrettin Hoca Burhaniye Tercümesi

8/20/2019 Letaifi Nasrettin Hoca Burhaniye Tercümesi

http://slidepdf.com/reader/full/letaifi-nasrettin-hoca-burhaniye-tercuemesi 8/100

Hoca Nasredd in Lât i f es iy le Burhan iye Tercümes i

Halen or i j ina l yazmas ı Afyon İ l Halk Kütüphanes i 'nde (Esk i ad ı Ged ik Ahmet

Paşa Kütüphanes i) bulunan bu eser , 58 yapraktan ibarett ir . Eserin yazan

Mevlâna'nm torunlarından Seyyit Burhaneddin Çelebi 'd ir . Kendis i eserin

dibacesinde, sadece "hakir Seyyid Burhaneddin" son yaprakta ise "Şarihü'l-Kitâb-ı

H ac e Nasredd in Seyy id Burhaneddin İbn M evlâna C ela ledd in" o larak takd im e tme k

tedir.

Seyyid Bu rhan eddin hakkında yapt ığ ımız araştırma'da çok az b i lg i toplayabi ld ik .

Bunlardan S .Nüzhet (Ergun) i le M.Ferit ' in b ir l ikte yayınladıkları , "Konya Vilâyet i

Halkiyat v e Harsiyat ı" adl ı eserlerin de, M evlev i Burhan Efen di baş l ığ ı a l t ında şu b i l

g i ler veri lmektedir .

"Konya'da Burhanzâde dimekle  ma'ruf,  as i l b ir a i leye mensuptur. 1230(1814)

tar ih inde doğmuştur . M evlev i tar ikat ine me nsub ve s ikkepûç id i . R in dân e mec l i s l er

den çok ho ş lanır , lat i fe ler ider , nüktedanl ık gösterir ve ş i irden zevk al ırdı. T ürkler in

med âr- ı i ft iharı o lan Nasred din Ho ca m erhu m un bazı lat i fe lerin i şerh etmiş ve v i lâyet

matbaas ında bast ırmışt ır . 1313 (1897) 'de vefat iden Burhan Efendi 'n in b ir çok

nükte l i naz ımlar ı o lduğu söy lenmekte i s e de maalese f e lde ed i lememiş t ir .

Bulabildiğimiz bir tane gazeli şudur:" diyerek, "Kandedir" redift i gazelini vermişler-

d i r .

1 1

Bunun dış ında şerhi yapan Burhaneddin Çelebi hakkında fazla b i lg imiz yoktur.

Bu konuda yazmayı i lk defa tanıtan Ord.Prof .Dr.Süheyl Ünver 22-24 Haziran 1979

tarihinde Eskişehir 'de yapı lan Nasred din Ho ca i le i lg i l i toplant ıd a sundu ğu bi ld ir ide

bi lg i vermektedir . Süheyl Ünver hocamızın verdiği b i lg iye göre bu yazma kopya bir

nüshadır ve Seyyid Burh aneddin' in "M evlâna'nm ilk torunlarınd an Çe lebi B urh ane d

din İ lyas' tır. Ke ndis i , Burhan eddin İbn-i M evlâna Ce laledd in a larak her b ir in in m is

t ik ve ahlâkî ruhunu

  izah

 eder ek "Burhaniye" diye b ir k itap vücûd a ge t ir m iş"

1 2

11 Sadettin Nüzhet-M .Ferit, Konya Vilâyeti Halkiyat ve Harsiyatı, Konya, Vilâyet

Matbaası, 1926, s.339

12 Ord.Prof.Dr.Süheyl Ünver, Nasreddinimiz Fıkralarındaki Mistik Anlamlar Üzer ine ,

Eskişehir Anma Günleri Dergisi,  Y ıl   2, s.4,1979 (Nasreddin Hoca Özel Sayısı), s.7-9.

1 0

Page 9: Letaifi Nasrettin Hoca Burhaniye Tercümesi

8/20/2019 Letaifi Nasrettin Hoca Burhaniye Tercümesi

http://slidepdf.com/reader/full/letaifi-nasrettin-hoca-burhaniye-tercuemesi 9/100

Sayın Süheyl Ünver, Mevlevi ler aras ında Burhaneddin isminin Seyyid Burhaned-

din Muhakkik Tirmizî (Öİ .1240/1241

  ? )

1 3

 ye

 saygıdan dolay ı

 sık sık

 kul lanı ld ığ ı ,

 bu

yüzden Mevlev i Burhan

 ile

 Mevlâna 'nm

  ilk

 torun larından Germ iyan l ı Burha neddin

llyas'ı aynı şahıs olarak düşündüğü anlaşıl ıyor.

Daha sonra Feyz i Hal ıc ı

  bu

 yazmada sö zü ed i len taşbasm ası k i tabı tanıtan

 bir

makale yayınladı . Hal ıc ı , eseri nas ı l gördüğünü anlatt ıktan sonra, eserin 1885'te

bas ı ld ığ ın ı

  ve 120

  Nasr eddin H oc a f ıkras ın ı şerhe tt iğ in i

  ve 52

  sayfa o ld uğu nu

belirtmektedir. Ayrıca baskının kenarları çift çizgi

  ile

 çevr i lmiş

 bir

 n e s i h l e k a l e m e

al ındığını , yazının

  da

  S i l l e l i Hat ta t O sma n Ham di 'n in hat t ı o lduğ unu b i ld irmek

t e d i r .

1 4

  Daha sonra hattat hakkında kısa b i lg i verdikten sonra

  10

 ade t f ıkrayı örn ek

olarak vermektedir .

Feyzi Halıcı'nın verdiği f ıkralar

  ve

  şerhlerin in tama mı, yazm ada mev cuttur.

Ancak ufak farklar vardır . Ayrıca yazmada f ıkraların şerhleri Tercüme" baş l ığ ı

  ile

verildiği halde, taşbaskısında

  "Yağni"

 diye verilmiştir. Feyz i Ha lıcı'nın verd iği f ıkralar

v e y a z m a

 ile

  farkları şöyledir.

Feyzi Halıcı'daki Sıra

  Yazmadaki Sira

Hal ıc ı 'n ın  bu  fıkraları sıra  ile  a l ıp a lmadığını b i lem iyoruz. A nca k f ıkralar

arasındaki farkları göstermek için

  ilk

  fıkranın

 her iki

  met indek i ş ek i l l er in i vermek

istiyoruz. Feyzi Halıcı'nın verdiği

  ilk

  fıkra:

13 M evlevi silsilesi içinde Seyyid Burhaneddin'in sırası

 ve

  Sultanu'l Ulemâ

  ile

 Bahauddin

Veled'le İlişkileri için

  bkz.

  Abdülbakî Gölpınarlı, M evlâna'dan Sonra Mevlevilik,

İstanbul, 1953, Mevlevîlik, IA. İstanbul, 1979, C.8, s.164 vd.

14 Feyzi Halıcı, Mevlevî şairi Burhaneddin'in Nasreddin Hoca'nın Fıkralarını Şerheden

Eseri, Millî Kültür, c.3,

 s.3

 Ağu stos 1981.

1

2

3

4

5

6

7

9

1 0

11

3

14

1 7

4 3

6 9

102

101

6 2

8 8

8 9

11

Page 10: Letaifi Nasrettin Hoca Burhaniye Tercümesi

8/20/2019 Letaifi Nasrettin Hoca Burhaniye Tercümesi

http://slidepdf.com/reader/full/letaifi-nasrettin-hoca-burhaniye-tercuemesi 10/100

"Bir gün Hoca şehirde kürsüye ç ık ıp , Ey Müslümanlar bu şehrin havas ıy la b iz im

şehrin havas ı birdir . Cem aat ned en bi ld in iz deyince, Hoc a, Akşehir'd e ne kadar y ı ld ız

var ise burada da o l kadar var dem iş . (Yağ ni) H er mek ânda b ulunu r iseniz Ha k Teâ la

hazır ve nazırdır . Hak Tealâ'n ın azamet ve kudret in cemi mükevvenattan müşahade

edip âver g ib i her şeyi ik i görmeyin diyu s ırrı vahdeten ta l im buyururlar .

1 5

Ayn ı yazmada, yagni yerine, Terc üm e diyerek ve terc üm enin so nun da "sırr-ı vah

det işaret buyururlar" diye bitmektedir. Ayrıca diğer küçük farklar için de metinler

deki 3 No'lu f ıkraya bakmak kafi gelecektir.

Bundan anlaş ı ld ığ ına göre, yazma, matbu eserin tam bir is t insahı deği ld ir . Bazı

küçük değiş ik l ik lerin yapı lmış o lduğu anlaş ı lmaktadır . Ayrıca sayın Hal ıc ı

taşbasması eserdeki f ıkra sayıs ın ı 120 o larak göstermektedir . Halbuki yazmanın i lk

sayfasındaki "Dibace"de de belirtildiği gibi fıkra sayısı 121'dir.

Seyyid Burhaneddin, bu f ıkraları dibacede, ". . .merhum muşarileyhin kitab-ı mat-

buundan, yüz yirmi adet. . ." olarak kısa şerh ve açıklmaya tabi tuttuğunu belirtmek

tedir. Bu 121 f ıkranın konularına göre dağıl ımında, seçilen 121 f ıkra içinde en fazla

(14 adet) karıs ı i le i lgil i olanlar seçilmiş , ikinci s ırayı Hoca'nın sevimli eşeği ve daha

sonra da Anadolu'nun kadıs ı , mol las ı , çobanı , berberi vb . mes lek erbabı i le i lg i l i

f ıkralar gelmektedir. Hemen sonra da hayvanlar, başta öküz, tavuk, at ve teke gibi

evcil hayvanlar s ıralanmaktadır. Seyyid Burhaneddin f ıkraları seçerken özel bir it ina

gösterdi mi b i l inmez, ama Hoca'nın f ıkraları iç inde de bazen espriy i güçlendirmek,

anlatımı kolaylaştırmak için karıs ını s ık s ık kullandığına şahit oluruz. Fıkraların

anlatt ığına bakılırsa, ikinci önemli şahıs olarak kadınların, bilhassa karıs ının özel bir

yeri o lduğu görülmektedir .

Ho ca 'n ın ye t iş t iğ i çevre göz önü ne a l ınd ığ ında eğ i t iminde annes in in ön em l i ro lü

vardır. Terz i yanına çırak olarak verilen H oc a iki yıl sonra an asın a, san'atının ya rıs ını

öğrendiğini, artık dikilmiş elbiseyi sökebildiğini, kalan yarıs ını da, ömrü vefa ederse,

öğreneceğini söyler .

Burhaneddin Çelebi , seçt iğ i 121 f ıkradan çeş i t l i hayvanları konu edinen 23 tane

seçmekle Anadolu'nun tavuk, öküz, ördek, kurt , kurbağa, oğlak, teke g ib i günlük

hayat ında iç içe yaşadığı hayvanlara verdiği önemi gösterir . Özel l ik le Hoca'nın

cefakâr ve munis eşeği hayvanlar iç inde en önemli yardımcı unsurdur. Hoca'nın her

15 Feyzi Halıcı, a.g.m. s.25

12

Page 11: Letaifi Nasrettin Hoca Burhaniye Tercümesi

8/20/2019 Letaifi Nasrettin Hoca Burhaniye Tercümesi

http://slidepdf.com/reader/full/letaifi-nasrettin-hoca-burhaniye-tercuemesi 11/100

an yanında olan bu hayvan Kadı o lur, kuyruğu kes i l ir , velhas ı l her an Hoca'nın

dünyas ındadır . Diğer hayvanlar da kendi özel l ik lerine göre rol a l ır lar .

İkinci s ırada yer alan karıs ı , bazen sevgil i , bazen Hoca'nın getirdiği ciğeri dos

tuna yediren, bazen

 müsrif,

  bazen sevişen bir rol le yardımcı durumundadır . As l ında

H oca 'ya m ale dil en f ıkralarda da, karısı veya karıları çeşit l i t ipler olarak (gü zel, çirkin,

şaş ı , vb . ) karş ımıza ç ıkar. H oca 'nın , ö lü nc e küçük kıyamet in kop acağını söylediği bu

kadına, bazen Azrai l 'e güzel görünsün de kendi yerine O'nun canını a ls ın d iye

süs lenmesini söyler . Bütün bu görüntülerde bu kadın , Hocanın sadece hayat arkadaş ı

değil , aynı zamanda rol arkadaşıdır. Bazı f ıkralarda olayı birlikte organize ederler.

Mesela , karıs ı sanki Hoca kendis in i dövüyormuş g ib i bağırarak düğün yemeğine

gider. Bazı f ıkralarda fettan, ateşli ve kurnaz, bazılarında en az Hoca kadar

nüktedândır .

Hoca'nın f ıkraları içinde, mesleği icabı, dinî konular önemli bir yer tutar. Vaaz,

abdest , namaz, ezan, bayram ile duaların kabul edildiği f ıkralar seçilmiştir. Mevlevi

Burhaneddin sayıları oldukça fazla olan bu tür f ıkralardan 8 tanesinin şerhini

yapmışt ır . Bunlar genel l ik le İs lâmiyet in d ış görünüşünü konu alan f ıkralardır . Tek

ayakla namaza durmak, nehirde pabucu sulara karış ınca abdest in i bozmak, hamam

da ses i hoşuna gid ince vakits iz temcid okumak gibi . . .

Çeşit l i zenaat erbabı i le i lgil i f ıkralar da tercih edilen f ıkralar arasında yer

almıştır. Berber, dellâk, subaşı, özell ikle kadı i le i lgil i f ıkralarda devrin özell iklerine

uygun davranışlar içinde nükteler yapılmıştır. Kel olan başını traş eden berbere yarım

ücret teklif etmenin yanında, bazen kadı olarak kendi kulağını ıs ırmaya çalış ır, bazen

başka birine rol verir, yine kadının feracesini alır, fakat öyle bir senaryo hazırlar ki,

kadı kendi feraces ine sahip ç ıkmaz. (116.F. )

Hoca'nın beceremediği i ş ler in baş ında t icaret gel ir . Ancak bazen öyle zekâ

oyunları yapar ki t icaret in en â lâs ın ı b i len Yahudî b i le çares iz kal ır . Aynı Hoca sat

mak iç in pazara götürdüğü eşeğinin , çamurlandı d iye kuyruğunu keser . El ine nadir

geçen parayı saklayacak yer bulamaz, s ır ığ ın tepes ine bağlar , vb . Hoca'nın bu

konudaki maharet i duruma göre değiş ir . Bazen mantık d ış ı g ib i görünen söze ve

durum a başvurur. Be klen m edik cevaplarla , zekâ oyunlarıy la hem olayı düzelt ir , he m

de kendisi kurtulur. Bu tür f ıkralardan 8 tane seçilmiştir.

Hoca'nın üzerinde durduğu konulardan bir i de ö lümdür. O s ık s ık ö lümü alaya

alır. Bazen Azrail i kandırmak, bazen de eski mezara yatarak öbür dünyada sorgu

sualde n kurtulmak is ter . Hatta yalancıktan öld üğ ün e şahit o luruz. Bu ko nud aki f ıkra

1 3

Page 12: Letaifi Nasrettin Hoca Burhaniye Tercümesi

8/20/2019 Letaifi Nasrettin Hoca Burhaniye Tercümesi

http://slidepdf.com/reader/full/letaifi-nasrettin-hoca-burhaniye-tercuemesi 12/100

sayıs ı da 8 dir. Ancak 46. ve 117. f ıkralarda "Ben sağ iken" şeklinde tekrar vardır.

Niçin küçük bir rüya sokularak böyle b ir seçim yapı lmışt ır . Seyyid Burhaneddin' in

ölümle a lay konusunda ısrarl ı davrandığı söylenebi l ir mi? Bunu kes in b ir i fadeyle

bel irtmek mümkün deği ld ir . Akla Mevlevî l ik tes ir i gel iyorsa da ö lümle a lay sadece

iki f ıkranın yorumlarında farklı olarak bulunuyor. İ lkinin yorumunda "Ölmeden öl"

ikincis inin yorumunda ise, "kendini kendinde bul, başka yerde arama" fikri iş lenmiş.

As l ında mist ik b ir şerh iç in en uygun konunun bu olduğu düşünülebi l ir . Neden bu

konu daki seç imle r b irbir lerine yakın konulardan seçi lmiş t ir . Bu nu n cevabını vere bi l

m ek iç in Seyyid Burhaned din hakkında gen iş b i lg iye iht iyaç vardır.

Se çil en f ıkralardan hırsızlık ve hırsızlarla i lgil i olanla rın sayıs ı 7'dir. B u f ıkralarda

Hoca'nın evine giren hırsızlara karşı takındığı tavır ve espri, Hoca'nın fukaralığı

üzerine ağır l ık vermektedir . Hoca bu durumdan pek rahats ız görünmez. İk inci grup

taki f ıkralar, Hoca'nın izinsiz olarak girdiği bahçelerdeki olaylarla i lgil idir. Hoca

ağaç dal ında yakalanınca konuyu büyük bir ustal ık la başka yöne kaydırır . Mesela

merdiven satar veya acemî bülbül o lur.

Hoca'nın gerek kendi gerekse komşu çocuklarıy la i l i şk is in i anlatan f ıkralarda, O

pek de sevimli gözükmez. Oğlunun göbeğini keser , fakat del ik o kadar büyüktür k i

"ölmezse diri deliği olsun der" Oğlunun babası öldü diye yas tutar, oğlu üzerine çiş

yapar, vb . Anca k H oca'n ın çevre s indeki her şey g ib i çocuklar da aynı havayı teneffüs

eden aynı tavırla olaylara karışan yaramazlardır. Patlıcana s ığırcık yavrusu diyecek

kadar hazır cevap ve zekidirler.

H oca 'nın karakterin i anlatacak fıkra zenginl iğ i iç inde, O'nun cesaret in i gös tere n

fıkralar, bey, Timur ve padişahla i lgil i olanlardır. Kendisine oyun oynamak isteyen

beyden, onu yağmurda ıs latarak int ikam al ır . Her şeyin baştan bozulduğunu anlat

mak için Timur'un sofrasında olmadık iş ler yapar. (70. f ıkra)

Seçilen f ıkralar arasında zekâ, hazır cevaplık, zıt l ıklardan faydalanma, imâ, ve

taş lama yoluyla bozuk idare i le mücadele eder.

Hoca'nın yüzsüz misaf ir leri , komşuları , hatta komşu köyden tanıdıkları devamlı

Ho ca'yı a ldatmaya, on dan birşeyler a lmaya çal ış ır lar . K end is ine hediye ed i len tavşan

sebebiyle ardı arkası kesilmeyen misafirlere "suyunun suyu" diyerek yemek yerine

sadece su verir. Sürekli ip, eşek vb. şeyleri isteyen komşularını "ipe un serdim" veya

"eşek evde yok" diyerek atlatmaya çalış ır. Kuzusunu yiyen dostlarının elbiselerini

yakar. Cimri komşusunun kazanını doğurtup öldürerek e l koyar, vs . Bütün bu grup-

1 4

Page 13: Letaifi Nasrettin Hoca Burhaniye Tercümesi

8/20/2019 Letaifi Nasrettin Hoca Burhaniye Tercümesi

http://slidepdf.com/reader/full/letaifi-nasrettin-hoca-burhaniye-tercuemesi 13/100

taki f ıkralarda Hoca'nın saf görüntüsü alt ında zeki ve şaşırtıcı söz ve davranışları

d ikkat imizi çeker ve Hoca hiç b ir zaman mağlup olmaz.

Seyyid Burhaneddin'in seçtiği f ıkralardan ikis i kısmen açık, biri güç karşıs ında

yeni strateji uygulamakla i lgil idir. 13. ve 29. f ıkralar kısmen açık, 35. f ıkra da

saldırgan olabi lecek bir köpeğe "Geç y iğ id im geç" diyerek, lüzumsuz kahramanlık

gösteris i yapmamak gerekt iğ in i gösterir .

Hoca kozmik âlemi, özel l ik le ay' ı konu alan f ıkralarla düşünces in i anlatmak is

temişt ir . Ö zel l ik le çobana verdiği cevap, her kes e anlayabi leceği d i lden hitab etm en in

insan münasebet lerin i nas ı l etk i lediğin i bel irt ir .

Mevlevi Burhaneddin imtihan konulu ik i f ıkra seçmişt ir . Bunlardan i lk inde,

Hoca'nın şöhret in i duyup imtihana gelen Hindl i Molla Arab'a kendis in i tanıtmadan

öyle cevaplar verir k i , Anadolu insanının irfanından korkan Molla imtihandan vaz

geçer. (Fıkra, 37) Diğeri ise üç ruhbanın sembolize ett iği hrist iyanlık i le İs lâmiyet'in

karş ı laş t ırmasıdır . Sonund a H oca'nın k ıvrak zekâs ına m ağlup olu p, İ s lamiyet 'e g irer

ler.

Hoca'nın f ıkralarındaki eşya ve a let ler de Orta Anadolu'nun günlük hayat ında

kulla nılan çarık, yor gan , kaftan vb . şeylerdir. B öy lec e Ho ca' nın çev resi hakkınd a f ikir

sahibi oluruz.

Hoca"nm fıkrasında hanımına gece yarıs ı söylediği tuhaf bir ş i ir (81. f ıkra), bir

diğerinde ise kendis in in Farsça b i lmediğini söyleyenleri mahcup etmek iç in söylediği

Türkçe-Farsça karış ık mülemma bir beyit ine de rast l ıyoruz.

Mevlevi Burhaneddin seçt iğ i f ıkralarda Anadolu'nun özel l ik le Konya'nın mahal l î

ağız özell iklerini kullanmaktadır. Ayrıca f ıkralardaki bazı meşhur "formel" ifâdeler

değişt iri lmiştir. Meselâ, 24. f ıkrada, Hoca eşeğine binerken düşer ve "İhtiyarlık" diye

hayıf lanır. Etrafında kimse olmadığını anlayınca da "Ben senin gençliğini de bil irim"

diyerek otokrit ik yapar. Burhaneddin ise bu söyleyiş i "Biz de evveli hırlı , uğursuz

değildik" şeklinde değişt irmiştir.

Hoca'nın dil i halkın kullandığı günlük dildir. Ancak Burhaneddin, f ıkralarında

di l ine zaman zaman Arapça ve Farsça kel imeler ve terkipler sokmuştur. Bevl , nek

bet gibi. Aynı şekilde, Hoca'nın halk arasındaki f ıkralarında pek karşılaşmadığımız

gereks iz hareket lere de yer vermişt ir . 20 . f ıkrada daha önce bahçes ine g iren öküzü

döverken, sebebini soran sahibine, "Sen halt etme cahil köpek, ol kabahatin bilür"

demesi g ib i .

15

Page 14: Letaifi Nasrettin Hoca Burhaniye Tercümesi

8/20/2019 Letaifi Nasrettin Hoca Burhaniye Tercümesi

http://slidepdf.com/reader/full/letaifi-nasrettin-hoca-burhaniye-tercuemesi 14/100

Ayrıca birinci f ıkrada gördüğümüz giriş formeli , halk hikayesinin matbu

varyant larında gördüğümüz ve sözlü geleneğe ters gelen bir baş langıç formel id ir .

Söz lü ge len ek te f ıkra anlatma gelen eği , "Râviyân- ı ahbâr ve nâki lân- ı

 asar

 v e rüzgâr"

yerine genel l ik le "Adamın bir i veya Hoca bir gün" gibi formel lerle baş lamaktadır .

Ayrıca Feyzi Halıcı'nın neşrett iği f ıkralarda, şerh kıs ımlarına geçerken kullanılan

formel "Yağni" olduğu halde, el imizdeki yazmada "Tercüme" denmiştir. "Yağni"

sözünde, b ir açık lama ve aynı anlamı başka türlü i fâde etme kast ı vardır . Tercüme

i se ,

  b ir başka di lden çevirme demekt ir . Bu fark neden meydana gelmişt ir? Buna şu

andaki b i lg i ler imizle kes in cevap vermek mümkün olmamaktadır . Seyyid

Burh aneddin' in seçm iş o lduğu 121 f ıkranın ortak bir karakteri, öz el b ir seçi l i ş seb ebi

d ikkat i çekmemekted ir .

Ancak yukarıda konularına göre yapt ığ ımız s ın ıf landırmada da görüldüğü gibi ,

çeş i t l i konuların karış ımı tercih edi lmiş t ir . Böylece Nasreddin Hoca'nın karakterin i

vermek is temiş o labi l ir .

Seyyid Burhaneddin'in kendi f ikrini, üslûbunu gösterdiği "Tercüme" kıs ımlarında,

zam an zam an zorlam a yorumlar yanında, h iç bir i t iraz kabul etm eye cek kadar doğ ru

açıklamaların yapı ld ığ ı ve kuvvet l i a legori ler in kul lanı ld ığ ı görülmektedir .

Yorumlar yap ı l ı rken Mevlâna 'n ın "Mesnevfs inden , baz ı had is ve âyet lerden

faydalanarak f ik ir lerine destek sağlayan Seyyid Bu rhan eddin , zaman za m an da ç eş i t l i

şa ir lerin beyit ler inden is t i fade etmişt ir . Tercüme kel imes inin seçi l i ş i de yukarıda

belirtt iğimiz gibi, dikkat çekicidir. Şerhi, tefs iri , açıklaması gibi başka kelimeler

yerine bu kel imenin seçi l i ş in in sebebi açık lanamamışt ır .

Tercümelerin sonunda genel l ik le "tefhim olunur (buyururlar) , imâ buyururlar ,

ta'rif buyurulur, tenbih ederler (buyurulur veya tenbih-i âli olmuştur.) , işaret

buyrulur, vb. gibi ifâde kullanılmıştır. Bunların genel dökümünde, 121 f ıkradan 56

tanesi "tefhim eder (buyurulur)(115. fıkra "tefhim ettirdiği gibicedir.")

19 tanesi işaret buyurulur.

17 tanesi tenbih-i âli olmuştur (-ederler, -buyurulur)

7 tanesi imâ buyurulur (-eder)

2 tanesi imâ tergib buyurulur (-eder)

2 tanesi demek isterler.

2 tanes i demek olur i le ,

geriye kalan 16 tanesi işe, "demek murad ederler, demeği lutf buyururlar, kerem

buyururlar, beyan eder, irad ve tenbih buyururlar, demek dahi ensebdir, tevbih

makamında buyururlar, demek olur, ibâdet ahsendir, ta'l im buyururlar, haber verir-

16

Page 15: Letaifi Nasrettin Hoca Burhaniye Tercümesi

8/20/2019 Letaifi Nasrettin Hoca Burhaniye Tercümesi

http://slidepdf.com/reader/full/letaifi-nasrettin-hoca-burhaniye-tercuemesi 15/100

ler v e derler" i fâdeleri kul lanı larak bit ir ilmiş t ir . G örü ldüğ ü gibi , Seyyid B urh aned

din bazı f ıkralardan çıkarı lacak sonuçlara d ikkat i çekmekte, bazı larında öğretme,

doğru yolu gösterme, bazı larında ise sadece haber verme veya azarlama yolunu kul

lanarak açıklamalar yapmaktadır.

Açıklamaların b ir k ısmında zorlama olduğu ve mutlaka mist ik b ir anlam

çıkarmak iç in konu yu kend i is tediği yön de yorumlad ığı d ikkat i çekm ekted ir . (8 .9 .10 .

ve 32. f ıkralarda olduğu gibi) . Meselâ 8. f ıkrada helvacı dükkanında izinsiz helva

yemeye baş layan Hoca'yı döverler . Hoca, "Ne güzel belde imiş , bu Konyal ı helvayı

döğe döğe yedirir" der. Bu f ıkrayı Seyyid Burhaneddin , Konya'nın ermiş ler durağı

olduğu iç in helva yedirir g ib i tasavvuf yoluna darbe ve terbiye i le sokulduğu,

M evlân a'nm d ergâhına dahi l o lanlarla m üzik ve semâ i le yol gösterip lokm asını da hi

terbiye i le vererek gıdalandırır" şeklinde şerh ederler ki bunun ne kadar zorlama

olduğu açıkça görülmektedir .

Fıkraların şerhlerinde dikkat i çeken önemli noktalardan bir i de en çok üzerinde

durulan terimlerden, nef is , bekâ-fenâ, amel , Hak tealâ 'n ın yücel iğ i , dünyanın

kıymets iz l iğ i , g ib i mis t ik mefhumlar o lmasıdır . Seyyid Burhaneddin bütün

mevhumların açık lanması s ıras ında s ık s ık mahal l i sözlere , beyit lere , Mesnevî 'den

al ınmış f ik ir lere baş vurmaktadır . Hatta Mesnevî 'den orij inal beyit ler vermektedir .

Aşağıda bu tür kul lanmalardan bazı ların ı vermek is t iyoruz.

1.

  f ıkranın tercümesinde,

2.

  f ıkranın tercümesinde,

16.  f ıkranın tercümesinde,

17.  f ıkranın tercümesinde,

19.

  f ıkranın tercümesinde,

3 5 .

  f ıkranın tercümesinde,

4 1 .

  f ıkranın tercümesinde,

7 0 .

  f ıkanın tercümesinde,

8 1 .

  f ıkranın tercümesinde,

8 5 .  f ıkranın tercümesinde,

9 1 .

  f ıkranın tercümesinde,

"Ö lmed en öl" ve "Akıll ı kiş i gerek tiğin de konuşur",

Min cae f i ' l -hasene (Herşey güzel l ik le o lur) .

"Kul kusursuz olmaz, affeder efendisi"

"Dil bir kulak ikidir, az söyleyip çok dinlemeli ."

"Ey birader tu hemân endişeî

Mâ bakıyyet üstühân-ı rişeî

(Ey birader sen ş imdi düşünüyorsun

Bizden kemik ve k ı l kalacakt ır) .

"Köpeğe dalanmadan çal ıy ı dolanmak yeğdir ."

"Kendimi kendim yit irdim kendim arar kendimi,

kend ime kend im gerekse , kend im bu lsun kend imi .

"Aktl bir padişahtır."

"Bir saat düşünme yetmiş yıl ibadetten hayırlıdır"

"Taşta ham ma ma  müşabih, bu den î dünyâ h em ân

Dâima murdar e l inden dest - i nâ-pâka geçer

"Sen bir katresin kendini deryaya sal"

17

Page 16: Letaifi Nasrettin Hoca Burhaniye Tercümesi

8/20/2019 Letaifi Nasrettin Hoca Burhaniye Tercümesi

http://slidepdf.com/reader/full/letaifi-nasrettin-hoca-burhaniye-tercuemesi 16/100

114 .  f ıkranın tercü me sinde, "Sür ç ıkar ga yn gön üld en, tâ tecel l î ed e H ak

Padişah konm az saraya güze lce yap ı lmadan

gibi açık lamayı tamam lama k iç in a lınt ı lar yapmışt ır . Bö yle ce tasavvufî p ek çok ko nu

şerhler s ıras ında daha kolay b ir üs lûp iç inde veri lmeye çal ış ı lmış t ır . Fıkralar ,

tercümelere nazaran daha sade bir üs lûba sahipt ir . Zira onların tamamı halkın

aras ından al ınmış , konuşma di l in in eserlerid ir . Tercümeler ise tahs i l görmüş, ken

dis in i mevlevî tarikat ine adamış b ir okumuşun düşüncelerid ir .

Eserin sonunda başka hiç bir kaynakta rastlamadığımız bir rivayetten bahsedil

mekted ir . Bu da , Nasredd in Hoca 'n ın meşhur Hanef î fak ih ler inden Bağdat l ı

Kudurî"yi çok sevdiği , öğre nci ler in e her za ma n ond an ders ler verdiği , hatta Kudurî 'y i

okurken keramet gös terd iğ i kayded i lmiş t i r .

1 6

Seyyid Burhaneddin' in bu bi lg i ler i nereden ald ığ ın ı b i lmiyoruz. Ancak Hoca'nın

sünnî akidelere ne kadar bağl ı o lduğunu, O'nun göstermes i bakımından dikkat i

çekicidir.

Seyyid Burhaneddin , tercümelerin tamamında insân- ı kâmil o lmak iç in ne yap

mak lazım geldiğ in i , ibadet in , Tanrı 'ya sürekl i n iyaz etmenin , benl ikten geçmenin ,

Al lah yolunu seçmenin lüzumunu anlatmak is ter . O kadar ki açık saçık b ir anlam

bulur. Çeşit l i al legorilerle bunları açıklamaya çalış ır.

Es eri n b ir başka özel l iğ i de K onya'nın yaşayış ı hakkında verd iği b i lg i lerdir . Sakin

bir a i lenin günlük hayat ı b i lhassa tercümelerde mahal l î üs lûp iç inde anlat ı lmış t ır .

Meselâ 74.f ıkrada, "Bir gün Hoca'nın karıs ı , "Şu oğlanı gezdir, biraz iş im var,

göreyim" der. H oc a oğla nı kucağına a l ınca, üze rine yestehledi .. ." dem ektedir . B urada

iş görmek ve yestehlemek gibi tamamen mahal l î b ir ağız kul lanı lmış t ır .

Fıkraların çoğunda halk ağız ından al ınma kel imeler mevcuttur. Bunların çoğu

daha ağdal ıd ır . Halk ağız ından al ınan kel imeler ve deyimler hakkında bir f ik ir

verebi lmek iç in bazı misal ler i göstermek is t iyoruz.

l.Fıkradaki "Gusûl tahtası", 7. fıkrada "Vartalara uğramak", 15. fıkrada

"Kaykana", 21.f ıkrada "Zarta çekmek", 23. f ıkrada "Su dökmek (=idrar yapmak)",

2 4 .

  f ıkrada "Göç etmek (=Taşmmak) , 35 . f ıkrada "Köpek s iğ i ld i ve köpek s ırtardı" ,

16 Kudurt, (972-1 037) asıl adı Ebu'l-Hüseyin Ah me t bin Ham dan el Bağdadî El

Hanefi'dir. Çömlekçi veya Bağdat yakınlarında Kudur isimli bir köyde doğduğu için

kudurt ismini aldığı, Hanefî Mezhebini savunmak için münakaşaları ile meşhur oduğu

kayıtlıdır. En önemli eseri El Muhtasar fi Furugı'l-Hanefiye'dir. (İA. cilt 6 s.952)

18

Page 17: Letaifi Nasrettin Hoca Burhaniye Tercümesi

8/20/2019 Letaifi Nasrettin Hoca Burhaniye Tercümesi

http://slidepdf.com/reader/full/letaifi-nasrettin-hoca-burhaniye-tercuemesi 17/100

3 7 .  f ıkrada "Kebe, 71.f ikrada "Zevklenmek (=alay etmek)" 73. f ıkrada "İte dalan-

mak", 83.f ikrada "Ham ur mancası", 103. f ıkrada "Y esteklenm ek," gibi kelim ele r halk

ağız ından al ınmışt ır .

Seyyid Bu rha ned din bu fıkraları iddiasız fakat m en sub old uğ u tarikatın f ikirlerine

uygun bir şeki lde şerh etmeye çal ışmışt ır . Bunu yaparken zaman zaman zorlama da

olsa , M evlev i l iğ in ve sünni ak idelerin derin tes ir inde kalmışt ır . Ha tta bazan bu f ıkra

nas ı l böyle yorum lanabi l ir dedirtecek kadar zorlamalar vardır. An cak , yaşadığı d ev

rin anlayış ına uygun bir üs lûp iç inde Hoca'nın hayat ından seçt iğ i küçük anlann

ifadesi olan değiş ik konulu 121 f ıkra kendi tarzında bil inen i lk şerh olma özell iği i le

dikkat i çekmektedir . Nasreddin Hoca üzerine çal ışma yapacaklar iç in görülmes i ve

incelenmesi gereken önemli b ir met in ortaya koyan Seyyid Burhaneddin görevini

başarıy la yap m ış ve kültürü m üze yeni g örüş açı ları get irmişt ir .

I I A C E N A S R E D D İ N L Â T İ F E S İ Y L E B U R H A N İ Y E T E R C Ü M E S İ

D İ B A C E S İ

Nasreddin Hoca rahmetul lahu-aleyh hazret leri vakt in in ferid i b ir zat - ı lât i f

o lduğu cümlenin müsel lemidir . Biz ler et fâ l - i s iret o lduğumuzdan tarik- i Hakkı

letSif le temsi l ve hezel makamında olan letS if - i hasenelerin i yalnız eğlence yolunda

telakki o lunması idfak- ı hakâyık o lanlarca kaf i o lmayub bir n ice meani- i dakika ve

nesâyih- i müfideyi şâmil h ikâyât ların ın k ışr ına bakmayub hale muvaf ık o lan

lübbünden is t i fade o lunması enseb id ig i p ir imiz Hz. Mevlâna, kuddise s ırahhu, Mes

nevi- i Şerif inde bu beyt-i Şerif i buyurdukları gibidir:

Beyt-i ma, beyt nist iklimest

Heze l - i ma , hez l n i s t ta l imes t ( l )

Zira tem si l b ir ik l im makam ında, hez el ta 'l im maka mındadır . Ru-p uş o ldu ğun dan

bu hakir Seyyid Burhaneddin bende dahi merhum müşarün- i leyh kitab- ı matbuun-

dan yüz y ig irmi b ir adet leta i fin i ihvane yâdigar- ı nâçize ve H oc a E fend imiz in yâd- ı

nâm-ı â l îs ine ves i le o lmak emel iy le min gayr- ı l iyâkate b ir tevcih- i vecih- i muhtasar

olarak şerh ve izaha ibtidar eyledim.

"El insanu Mürekkebun minen nisyan(2)" fetvas ında görülecek nekâis in k ı l let - i

Gizaa- i fakiraneme bağış lanmasıyla noksanının der-kenar ve duâ- i hayr i le yâd

buyurulmasıyla erbâb-ı irfandan müstercâdır. (2a-2)

19

Page 18: Letaifi Nasrettin Hoca Burhaniye Tercümesi

8/20/2019 Letaifi Nasrettin Hoca Burhaniye Tercümesi

http://slidepdf.com/reader/full/letaifi-nasrettin-hoca-burhaniye-tercuemesi 18/100

H O C A N A S R E D D İ N L A T İ F E S İ Y L E B U R H A N İ Y E T E R C Ü M E S İ

Lât ife: l

Râviyan- ı ahbâr ve naki lan- ı âs îr (ve) rüzgâr, şöyle r ivayet ederle r k i , H oc a N as

reddin Efendi rahmetul lahhu-aleyh Hazret leri b ir gün va'z içün kürs iye ç ıkub, "Ey

müslümanlar ben s ize ne d iyeceğim bi lür müsiz?"dir . Cemâ'at , "Bi lmeyiz" dir ler .

Hoca, "Siz b i lmeyince ben s ize ne söyleyim" dimiş . Bir gün yine kürs iye ç ıkub, "Ey

müslümanlar ben s ize ne söyl iyeceğim, b i lür müsiz?" dir . Anlar, "Bi lüriz" deyince,

Hoca, "Siz b i ld ikten sonra ben ne söyleyim diyüb kürs iden inüb gidince, cemâ'at te-

accübde kalub, b ir dahi ç ıkarsa bazı ları b i lürüz, bazı ları b i lmeyüz dimeğe karar

verm iş ler . Ho ca bir gün yine kürs iye ç ıkub, "Ey karındaşlar , be n s ize ne söy lece ğim

bilür mis in iz?" dediğinde, anlar dahi , "Kimimiz b i lür , k imimiz b i lmeyuz" deyince,

Hoca "Ne güzel , b i lenler b i lmeyenlere öğretsün" dimiş .

T e r c ü m e :

İşaret buyurmuşlar ki, "Sizler imamsınuz. Vaz iki nev'idir. Biri söyler va'z, biri

söy lem ez va'z . Söyler va'zdan, söy lem ez va'z z iyade müess irdir . Varın gas l tahtas ına

çıkm ış mevta l i sân- ı hal i le s ize n e nas ihat eyler , andan m ütef et t in o l ın ız d iyu "U smut

süku t i ve m ûtu kable en te m ûtû (3) "sırrına mazhariyet i işaret buyurmu ştur. V e ik in

ci radde, m ade m ki s iz hakayıkı müdriks iz , n içün bi ld iğ in iz i le amil o lma zs ınu z. B en

ne söylesem tes ir etmeyecek "El akı lu lâyetekel lemu i l le ' l -hoca(4) "mefhumunca

bi ld iğ in iz i le amil o lup i lminiz i (z iyade) idün tatvi l - i kelamdan men iderler . Üçüncü

perde; alim olanlarda amel olmadıkça va'z-ı nasihi kar itmez. Bir fâzıl , mürşid-i

kamilbulub (2b-3) b i lmediğiniz i öğrenüb bi lmeyenleri dahi agâh idün dimek murad

iderler.

Lâtife 2:

Bir gün Hoca, "Hak Teâlâya şükür idün ki , deveye kanad virmemiş eğer v irmüş

olaydı ev lerin ize yahu d bah çelerin ize konarak baş ların ıza yıkardı" dim iş .

T e r c ü m e :

Hak Teâ lan ın azamet ve ihsan ın ı müşah ide idün . Her ku luna mal ve mans ıb

virm ediğ ine teşekk ür idün. Zira herkes in kabi l iyet ine göre ihsan olur. Bi lâ kabi l iyet -

i ayn deveye kanad vir i ld iğ inde, dön üb h em zal hem m uzı l l o lurdunu z. M al ve m ansıb

yaraşmaz kimselerin hal ler ine teşekkürde bulunmalarını ima buyururlar .

2 0

Page 19: Letaifi Nasrettin Hoca Burhaniye Tercümesi

8/20/2019 Letaifi Nasrettin Hoca Burhaniye Tercümesi

http://slidepdf.com/reader/full/letaifi-nasrettin-hoca-burhaniye-tercuemesi 19/100

Lâtife: 3

2 1

Bir gün Hoca, b ir şehirde kürs iye ç ıkub, "Ey müslümanlar, bu şehrin havas ıy la

biz im şehrin havas ı birdir ." Cem aat H oca'ya "Neden bi ld in üz ?" deyinc e, H oc a,

"Akşehir'de ne kadar yıldız var ise bunda da ol kadar var'dimiş.

T e r c ü m e :

Her ne kadar mekanda bulunur isenüz Cenâb- ı Kibriya hâzır ve nazırdır . Hak

Te âlanın aza m et v e kudret in cemi- i m ükevv enâttan m üşâh ade idüb ayar g ib i b ir şeyi

iki görmeyin deyu sırr-ı vahdet işaret buyururlar.

Lâtife: 4

Bir gün Hoca hamama girüb, bakar ki k imse yok. Canı s ık ı lub bir kayabaş ı

söylemeğe baş lar . Kendine sadas ı hoş gelüb hamamdan çıkub toğrı b ir minareye

çıkar. Vakt öğle vakt i imiş . Temcid okumağa baş lar . Bir adam aşağıdan bakar ki ,

vakits iz temcid okunur. "Be hey nadan, böyle kerih sadâ i le vakits iz temcid okunur

mu?"  dedikte, Hoca aşağa inüb, (3z-4) "N'olaydı bir sâhib- i hayr dahi minareye dahi

hamam inşa ett ireydi. Bizi bu kerih sadâdan kurtarırdı" dimiş.

T e r c ü m e :

Teganni ve r iya i le o lan amel sa l ih o lmaz. İbâdet ve amel im var d iyu öğinme ve

gurur dahi etme. Ber-hayat iken şeriat ve tarikat hamamında tathir olarak riyâzât ve

perhizât ve amel-i salih i le f ikr-i bekaya hasr-ı vakt iderek tevhid ve tahli l i le âli

makamlarda nağme ve terennüm i le safayab eylememiz tergib buyururlar .

Lâtife: 5

Bir ge ce rüyasında Hoca'ya toku z akçe v irmiş ler . H oc a hele o n akçe o lsu n d irken

uyan ub baktı ki el ind e bir şey yok. G özle rini kapa yub, el in uzatu b, "Getür bari, tok uz

akçe o lsun" dimiş .

T e r c ü m e :

Bu fani dünyada ellerinizde bulunan akçe ve mâsiva ayn-ı rüya gibidir. Nizâ f izâ

i le daha fazla top lam ağa sayiniz akibet

  hebadır.

  El in izde iken mahal l inde sadaka ve

ihsan hayrât- ı hasenata bezi idün. Uya ndığınız vakt e l in iz boşa ç ıkm asun dim eği tari f

ve işaret buyururlar.

Lâtife: 6

Bir gün Hoca kıra çıkub giderken karşudan biraz atlu gelür. Hoca sürat idüb bir

m akb ere yan m a gelüp esvabını ç ıkarub kabre g irer . At lu lar H oca'yı görüb , "Bre adam

Page 20: Letaifi Nasrettin Hoca Burhaniye Tercümesi

8/20/2019 Letaifi Nasrettin Hoca Burhaniye Tercümesi

http://slidepdf.com/reader/full/letaifi-nasrettin-hoca-burhaniye-tercuemesi 20/100

bunda ne yatarsun?" dedikde bir lakırdı bulamayub, "Ehl-i kuburdan idim. Buraya

seyre çıktım idi" dimiş.

T e r c ü m e :

Bu dünyaya z iyarete ç ıkt ık . Ölmezden ön ölüp bu e lb ise- i fahireyi soyunub (3b-

5) kefenleri boynunuza takub zad- ı ahiret görüb kubur ehl inden olun. Zira yolunuz

da harami vardır. Bir gün süratle gelüb s izi nabedid eyler dimek tefhim olunur.

Lâtife:7

Bir gün H oc a bir bostana girüb havuç ve şa lgam, ne k i buldu ise çuvala ve koyn una

toldururken bostanc ı bunu tu tup, "Bunda ne arars ın?" ded ikte Ho ca şaş ırub, "Geçen

bir şedid rüzgar esti , beni buraya att ı" cevabını virmiş ise de Bostancı, "Yahu bunları

kim yoldu?" diyince, "Rüzgar şedid o lduğundan, beni oradan oraya at t ı . Neye

yapışdım ise el imde kaldı" dedikte, bostancı, "Ya bunları çuvala kim toldurdu?"

diyince, cevabında "Ben anı tefekkür iderdim" dimiş

T e r c ü m e :

Bu zıl l- ı hayâl gibi olan dünyada  bilâ  tefekkür emtâ ve erzak toplayub, helâ l ,

haram seç m eyüb iddihar ve tu l-ı em el i le ferdayı düşü nm iyen kim seler yarın bâgbân -

ı hakîkî olan Cenâb-ı Kibriya divanında, öyle eğri büğrü sözler i le kabul

olmayacağından başka meşru ve gayr- ı meşru olarak iddihar etmiş o ldukları emval

ve erzak içün hin-i hesabda bir cevab viremeyüb meyus kalacaklar bu vartalara

uğramaktan ise ş imdiden tefekkür idüp hukuk- ı ibâdı üzerinden iskat ve ta ib

müstağf ir o lub Cenâb- ı

  Kibriya'dan

  mağfiret talebi irad ve tenbih buyururlar.

Lâtife: 8

Bir gün Ho ca K onya'ya varub bir helvacı dükkanına g irer . Hem an bism il lah deyüb

(4a-6 ) helva ye m eğ e baş lar . He lvacı , "Bre adam n e yapars ın?" diyu Hoc ayı dö ğm eğ e

başlayınca, Hoca dahi, "Ne güzel belde imiş , bu Konyalı helvayı döğe döğe yedirir"

dimiş .

T e r c ü m e :

Konya makarr-ı evliyadır. Helva gibi sülûkı darb ve terbiye i le yedirürler. Ba

husus dergah-ı Hz. Mevlânâ'ya dahil olanlara tarab ve semâ ile irşad idüb lokmasın

dahi terbiye i le tagaddi iderler dimeği imâ buyururlar.

Lâtife: 9

Hoca , "Ramazan- ı  Şerif,  bana ne lazım halka uyub oruç tutmak" diyu bir dane

çölmek peyda idüb günde birer taş b ırakmağa baş lar . Hoca'nın k ız ı görüb çölmeğe

2 2

Page 21: Letaifi Nasrettin Hoca Burhaniye Tercümesi

8/20/2019 Letaifi Nasrettin Hoca Burhaniye Tercümesi

http://slidepdf.com/reader/full/letaifi-nasrettin-hoca-burhaniye-tercuemesi 21/100

bir avuç taş kor. Bir gün Hoca'ya, "Bu gün ayın kaçıdır?" dirler. Amma ayın yigirmi

beşi imiş . "Biraz sabr idün bakalım" diyu eve gelüp çölmeği döker ve sayar ki yüz

yigirmi taş olmuş. "Eğer bunun cümlesin dir isem bana sefih dirler". Halka, "Bugün

ayın kırkbeşidir" dedik te, "Ay ot uz günd ür sen kırk beşidir dersin" derler . H oc a, be n

insafla söyledim, eğer çömlek hisabına bakarsanız, bugün ayın yüz yigirmi beşidir"

dimiş .

T e r c ü m e :

Ramazan- ı şerî f in evvel ine ve ahir ine d ikkat o lunmasıyla Hoca'nın kerimes i

zahide b ir hatun olmağla şuhûr- ı se lâse(5) i le eyyâm-ı mübarekeyi yüz y ig irmi beş

güne ib lâğ eylemiş o lduğunu işaret buyurur.

Lâtife: 10

Hoca'ya "Ay yeni oldukta, eskis ini ne yaparlar?"dimişler. "Kırkarlar kırkarlar

yıldız yaparlar" dimiş.

T e r c ü m e :

Şebabet vakt i o lan ibâdet hasendir . Şebabet in ize mağdur o lmayan. İht iyar o lup

(4b-7) zeval vakt i geld ikte , "N'olaydı bu perakendel ikten mukaddem şebabet vak

t imizi ibadet ideydik" diyu pişman ve nadim o lm ak fa ide verm ez dim eği tefh im ider.

Lâtife: 11

Hoca kaf i le i le şehrden ç ıkub giderken deves i kükreyüb Hoca'yı y ire urdu.

Üzerine çöküp, Hoca feryad ider. Halk bunu kurtarır lar . Bir vakit ten sonra akl ı

baş ına gelüb, "Ey müslümanlar, gördünüz mü şu deveyi , bana ne kadar cefa eyledi ,

lut f idüb şunu tutunuz boğazlayım" dimiş .

T e r c ü m e :

Nefs in iz deves ine tedriç i le b inün, aman virüb kükretmeyin . Zira mesai

gösterirseniz s iz i kükreyüb alt ına a lur helak eyler , o l s ize galebe i tmeden hımye ve

cu i le anı zebh idüb ruhunuzu nefs in iz üzerinde galebe idüb menzi l - i maksudunuza

vasıl olun diyu tarif buyururlar.

Lâtife: 12

Bir gün Hoca yumurtanın tokuzun alub, onun bk akçeye d iğer mekanda satar.

"Hoca niçün tokuz un alub on un satars ın?" dedik lerinde H oca , "Ziyade fa idedendir ,

dostlar alış verişte görsünler" dimiş.

2 3

Page 22: Letaifi Nasrettin Hoca Burhaniye Tercümesi

8/20/2019 Letaifi Nasrettin Hoca Burhaniye Tercümesi

http://slidepdf.com/reader/full/letaifi-nasrettin-hoca-burhaniye-tercuemesi 22/100

Tercüme:

2 4

Bu dünya m âkusdur bazı sureta z iyan görülen şeyin aka binde fâ ides i h issolunu r.

Meselâ"; harik v e s irkatden m ukad dem bir m eta z iyanına v ir irse bü tün fa ide o lm uş

gibidir . Bazı z iyan zanno luna n mu a'me lât ın vuku'ât-ı ma hsusda ayn- ı men faat idügü n

ile "men ca'e f î l-hasene(6)" tefs irini ima buyururlar.

Lâtife: 13

Bir gün Hoca kısa esvab giyüb, mescide vanb namaz kı larken, ruku'a vardıkta ,

arkada bulunan adam Hoca'nın husyelerin i görüb, heman tutup s ık ınca (5a-8) Hoca

dahi önünde o lan imamın husyes in s ıkar. İmam dönüb, "Hoca neylers in?" dedikte ,

"Arkamdaki adamdan sor" dimiş.

T e r c ü m e :

Yarın ruz- ı mahşerde saf -be-saf turulub suâl o lundukta, mesul ler dahi şurût- ı

is lâmın mu gayiri nas ihat ede n imam ları tutub m ahşer halkı aras ında rüsvay o lm ada n

ise ş imd iden şeriat ve tarikat ın imam -ı kâm il in i bulu b, u lu d ivanda şermsar ve hâci l -

i rüsvay olmaklıkdan hazer olunmasını tenbih buyururlar.

Lâtife: 14

H oc a bir gün ırmak kenarında tururken on da ne âmâ gelür. Kendi ler in in b ir pula

ırmaktan geçir i lmes ine Hoca i le pazarl ık iderler . Hoca bunları geçürürken, b ir in i

ırmak suyu toparlayub götürür. Âmâlar feryada başlar. Hoca, "Niçün feryâd

idersünüz, bir pul eksik veriniz" dimiş.

T e r c ü m e :

Yarın S ırat 'a varı ld ıkda masiyyet i le âmâ olduğumuz halde şefaat- i resulal lah ,

her b irerlerimiz S ıratdan geçerken bir pul g ib i amel imize güvendiğimiz aynı âmâlık

olub günâhımızın s ık let i sebebiyle kebâ' ir ehl i nâr- ı canime düşmeklikten ise i lm ü

amele mağrur o lmayub beyne' l -havf ve'r-recâ r ızaul lah ve mağf iret ta lebiyle

amelinize mağrur ve ist inad itmek caiz olamayacağını tarif buyururlar.

Lâtife: 15

Bir gün adam el ine b ir yumurta a lup, "Hoca şu avucumdakini b i lürsen sana bir

kaykana lığı viririm" dir. H oc a (5b'9 ) , "Şeklini sö yle, bilürim" ded ikte , "Tısı beyaz , içi

saru"

 d ir. Ho ca , b i ld im, şa lgamı oymuşlar, iç ine havuç to ldurmuşlar" dim iş .

Page 23: Letaifi Nasrettin Hoca Burhaniye Tercümesi

8/20/2019 Letaifi Nasrettin Hoca Burhaniye Tercümesi

http://slidepdf.com/reader/full/letaifi-nasrettin-hoca-burhaniye-tercuemesi 23/100

T e r c ü m e :

2 5

Baz ı k imse çok b i lürüm d iyu meydana ç ıkub b i lmed iğ in i dah i b i lmez . Gâibden

dem urub kizb-ü durug iht iyar eylediklerinden bu makule türrehatdan geçüb ağı ve

karayı seçüb Hakk'a salik olun diyu işaret buyururlar.

Lâtife: 16

Bir gün Hoca kırda gezerken bir tanaya res t gelüb, uğurlayub evine götürdi .

Boğa zlayub deris in saklar. Ta na sahibi feryad iderek H oca 'nın evin e geld iğ ind e H oc a

eh l ine , "A k an şu tanan ın deris in ç ıkarsam da şu herifin yüzün ü kara eylesem " dim iş .

T e r c ü m e :

"Kul kusursuz olmaz afv ider efendisi" fehvasınca mümin karındaşlarınızın aybını

bahusus iht iyaçt ı o la k imselerin aybını yüzlerine urup şermsâr ve hâci l i tmeden ise

ana nas ihat ve redd- i leyyin i le kendis in i hoşnu d eyle m enin tarik ına bulu nub i lerüd e

kendüsinden mutazanr o lmamanın tarik ında bakub set taru' l - ı uyub olan Cenab- ı

Kibriya'dan ecr-i azim talebini ima buyururlar.

Lâtife:17

Bir gün H oc a pazarda gezerk en bir herife rast gelüb , "Hoca bugün ayın üçü midir

dörd ü m idir?" ded ikte , "Bi lmem ay a lup sat t ıgu m yok" dimiş .

T e r c ü m e :

Böyle b ihûde laf -zenl ik i tmek ySve-ğûlara. Di l b ir , kulak ik id ir az söyleyub çok

d inne m el i z ira b ihûde sö z (6a -10) söy leme nin mazarrat ı çokdur . Ak i l o lan t eke l lüm

etmez i l la hacet vakt i tekel lüm ider d imeği tari f buyurur.

Lâtife: 18

Bir gün Hoca omuzunda bir nerdüban alub bağçe d ivannda tayayub yukarı ç ıkar

ve b ağçeye kurub iner. Bağ ban bu m görü b, "Sen kimsin v e bunda ne

 ararsın?"

 de d ik te ,

Hoca sürat le nerdübanın yanına gelüb, "Behey bostana, nerdüban satarım" dir .

Bo stan cı , "Bu arada nerdüban sat ı lur mu?" ded ikte , "Behey bağban n erdüb an nirde

olsan satı lur" dimiş.

T e r c ü m e :

Bir dergâha mürş id- i kâmile i t t ikâ eyle k i

  şeriat

  ve hakikat ve marifet

nerdübanından çıkub bâğbân- ı hakikate vas ı l o ldukta naz n iyazda bulunup i tab ve

hitap o lursa dahi ayn- ı inayet o lub bâğbân- ı hakikate vas ı l o lunur dimeği tari f

buyururlar.

Page 24: Letaifi Nasrettin Hoca Burhaniye Tercümesi

8/20/2019 Letaifi Nasrettin Hoca Burhaniye Tercümesi

http://slidepdf.com/reader/full/letaifi-nasrettin-hoca-burhaniye-tercuemesi 24/100

Lâtife: 19

2 6

Bir gün Hoca tavukları b ir b ir tutub boğazlarına birer peştemal takub sahvirdi .

H alk H oc a'n ın yanına cem olu b, "Bunlara ne o ldu?" dir ler . Hoc a, "Bunların anaları

ö ldü matemin tutarlar" dimiş .

T e r c ü m e :

Kable' l -mevt kefeniniz i baş ın ıza sarub tecemmu i le Hak içün z ikr ve f ikr veüh-

ı enin i le akl ın ız ı baş ın ıza toplayub evvel imiz b ir meni ve ahir imiz i le İaşe o lduğunu

taakkul iderek hevan ızı terk idüp Hakk 'a tazarru ve n iyazda olu n dim eği te fh im ider.

Mesnev i :

Ey birader tu heman endişei

Ma bakıyyet üstühan u r işe i (7)

buyrulduğu gibices ine.

Lâtife: 20

Bir gün H oca 'nın tarlas ına bir ök üz g irüb H oc a dahi b ir çö b alub üzerine vardıkta

öküz kaçt ı . İ leru hafta gördü ki b ir k imse arabaya koşmuş (6b-10) g iderken Hoca

el ine b ir sopa a lub öküze b ir kaç sopa urur. Ol adam "Bre Hoca benim öküzümden

ne istersin?" Hoca aydır: "Sen halt itme cahil köpek, ol kabahatin bilür" dimiş.

T e r c ü m e :

öyle b i lâ destur öküz g ib i halkın hanes ine ve bağ, bostanına g irersenüz, eğerçi

bu dünyada sopayı y imezsenüz, şeriat ve tarikat arabas ına koşulup, yarın ruz- ı

kıy am ette zeb anile r araba gibi sürüyüb darb-ı şedid iderler. Bir şafi in şefaati i le h alas

bulunca çok sopa yirs inüz dimeği tenbih buyururlar .

Lâtife: 21

Bir gün H oc a su kenarında abdest a lurken pâpûşu nu su a lub git t i. H em an kenara

çıkub bir zarta çekti . "Al abdestini vir pâpûşumu.

T e r c ü m e :

Fizemanna murâi o lan kimselerin abdest i ve namazı bunun gibidir . Yüziyle

çarı lub bir fa ideyi müfîd o lmadığından başka bir de pâpûşdan olman dimeği tefh im

ider.

Page 25: Letaifi Nasrettin Hoca Burhaniye Tercümesi

8/20/2019 Letaifi Nasrettin Hoca Burhaniye Tercümesi

http://slidepdf.com/reader/full/letaifi-nasrettin-hoca-burhaniye-tercuemesi 25/100

Lâtife: 22

2 7

Bir gün H oc a vas iyet ider k i "Ben öldü ğüm vakit ben i eski kabre koyun. "C emaat ,

"Niçun?"

  d idiklerinde, "Sual melekleri geld ikte , ben sual o lundum, görmez mis in iz

kabrim bile eskidir" dimiş.

T e r c ü m e :

Şu dünya bir p irezen kocakarıya benzer ve türabı dahi köhnemişt ir . Heman

kulûb unu zı sağlam tutu b, c i la v irüb ruşen idün ki kabriniz dahi ruşen o lu b mü nkirin e

cevab- ı s evap v irm em izâ sân o lur d iyu tenb ih - i â l i l er i t e fh im o lunur .

Lâtife: 23

Bir gün Hoca su dökmek içün helaya g irüb bir gün bir gece oturur. Meğer akar

bir çeşme var imiş (7a-12) Daima ş ır ş ır , Hoca ç iş im dükenmedi zannider. Bir k imse

gelü b "Bre adam ço k oturdun" dedikte "çiş im d üke nm edi k i kalkayım" dim iş .

T e r c ü m e :

Bu fani dünyaya bakas ı var g ib i cülus i le b ir gün bir gecel ik ömrü dükenmez

zan nidü p şar ş ır i le vakit geçt irmeyin . Bir gün Azrai l a ley hisselam kapıya gelüb c i fe-

i dünyadan alub kaldırmak is ter . Bu bakas ı o lmayan

  âb-ı

  riz gibi olan dünyayı

 baki

sanman bakaya muhabbet b ir le seyr- i sü lük idün dimeği tefh im ider.

Lât i fe: 24

Bir gün H oca b ir ata b inm ek m urad ey led i . Yü m sek o lduğund an b ineme di . "Hay

gidi nikbed. . ." diyub ardına bakar. Kim se yokdu r, "Biz de e vve li hırlı uğu rsuz değildik"

dimiş .

T e r c ü m e :

Hal- i şebabet in izde esb- i h immete b inüb râh-t hakikate vas ı l o lun. Zira p ir o l

dukta güç kuvvet kalmayub , esb- i h im m ete b inem eyü b zir- i zem ind e "H asıra'd-dünya

ve' l -ahire (8)" kalurız d im ek is terler .

Lâtife: 25

Bir gün Hoca'yı Akşehir çocukları hamama götürüb yanlarında giz lüce b irer

yumurta a lub, hamama soyundular. Badehu içeru g irüb göbek taş ında, "Gel in s iz in le

birer y ımırta yumrutlayahm, her k im yumurt lamazsa hamamın mesârif in i o l v irsün"

diyüb,

 tavuk gibi geryüd iderek getürdikleri yumurtaları taş üze rine b ırakdı lar . H oc a

bunları görünce, horos g ib i ç ırpınıp ötmeğe baş lar . Çocuklar, "Sen ne iş lers in?"

dediklerinde, Hoca, "Bu kadar tavuğa bir horos lazım deği l mi?"

Page 26: Letaifi Nasrettin Hoca Burhaniye Tercümesi

8/20/2019 Letaifi Nasrettin Hoca Burhaniye Tercümesi

http://slidepdf.com/reader/full/letaifi-nasrettin-hoca-burhaniye-tercuemesi 26/100

T e r c ü m e :

2 8

Etfâl- i tarikat o lanlar e lb ise- i fahirelerin i soyunub riyazet hamamına girdik

ler inde kendü kendüye l e tâ i f ve hakâyık ve  maarif o lan cevher ve  muhabbet (7 . -13 )

hasıl i l la içlerinde

 bir

 mürş id- i kâmil o lub nefs - i k imyaları eseriy le beka m olm adık ça

dimeği tarif buyururlar.

Lât i fe: 26

B ir gün  Hoca hamama g irüb de l lak buna kese sürer ve bir yan ından  bir y a n m a

döndürürken Hoca del lâkın keses in tutar. Del lak Hoca'ya neylers in dedikte , "Behey

herif seni dönmesün deyu tutarım" dimiş .

T e r c ü m e :

  %

Tarike duhûl  idüb ve ha lvete dûhûlundan sonra öy le avdet idüp dönm eyes un an-

be-an (anbean ) t erakk i edü p müvecceh - i hak ik iye tecd ih dev5 edes in dem eyi t enb ih -

i ali leri olmuştur.

Lâtife:27

B ir

  gün

  Hoca karalar g iyüp taşra ç ıkar. Halk bunu görünce "Hoca

  ne

  o l d u n ,

karalar g iymişs in" dedikelerinde, "oğlumun babas ı merhum oldu, anın matemin

tutarım" dimiş.

T e r c ü m e :

  *

Veled- i ka lb i  ulu  k ı lmayın . S iz lerden  bir  ze l l e vak i o lduğu ha lde babas ı ö lmüş

gibi karalar giyüb seyahat

  ve

  sahra beyabanda buka

 ve

  is t iğfar ederek geşt

  ü

  güzar

idub Cenâb- ı  Kibriya'dan  mağf iret ta lebiyle mağfur o lunuz demek is terler .

Lât i fe: 28

B ir gün H o c a bir kaç karpuz a lub dağa g ider. Susayub karpuzların b ir is in i k esü b

tats ız deyüb atar. Has ı l cümles inden kesüp biraz yeyüb bakis i üzerine bevl (bevi ı )

s ıçrar, badehu odunu kesüb yine  pek  susar,  şu  d e ğ m i ş b u n a d e ğ m e m i ş d e r k e n

cümles in yemiş .

T e r c ü m e :

H u z u z â t

 ve

  şehevât- ı nafsâniyeye

  ve

  fani dünyaya gönül vermeyüp

  kıç

  tarafınızı

dön ün . Z ira

 bu

 m e k a n ı

 bu

 fani dünyadır . Te vec cüh ünü z Hüda-yı lem yeze l o lsu n, z ira

bu dünya fani o lduğu gibi mekulât ve  meşrubat dahi fanidir , bakiye bezl- i ma kder et

edüp erzâk- ı mânevi  ile  merzuk olun dimeyu tefhim eder.

Page 27: Letaifi Nasrettin Hoca Burhaniye Tercümesi

8/20/2019 Letaifi Nasrettin Hoca Burhaniye Tercümesi

http://slidepdf.com/reader/full/letaifi-nasrettin-hoca-burhaniye-tercuemesi 27/100

Lâtife:

 29

2 9

B ir  gün  H o c a ş e h i r d e n  bir iki  adama rast gelüp bunlara, "Nereye gidersiniz?"

ded ikte bunlar "Taşağın d ibin e g ideriz" dey ince H oc a, "Bu gidiş le ahşam olu nc a z eker

başuna ç ıkars ın ız d imiş .

T e r c ü m e :

Dünya ta l ib i o lanlara h ırs

 ve

  tama celb- i dünya içün gice gündüz seğirdüb es fe l

tarafına giderler. Bu g id i ş ten geçü p bir fa idemend o lacak ve ken dis ind en zad- ı ahiret

toğacak

 bir ali

  makama terakki idüb darında said o lun deyu tenbih- i

  ali

  o lmuştur.

Lât i fe:

 30

H o c a ' n ı n  bir kuzusu  var  imiş . Gayet güzel bes ler imiş . Bir gün yaran cem  o l u b

kuzu H oca 'nın e l ind en alub yiyel im dir ler . Bir is i ge l ip , "Hoca yarın k ıyam et kop ıcak

i m i ş , gel bu

  kuzıyı yiyelim" dirler. Hoca inanmaz, biris i dahi gelüb böyle söyledikde,

Hoca gerçek sanub kuzıyı boğazlarlar . Andan Hoca arkas ına a lup

  bir

  mes irgahda

ateş yakub kuzıyı büryan i tmeğe baş lar . Nagah arkadaş ları soyunup esvaplarını

Hoca'ya tes l im idüp oynamağa giderler . Hoca dahi esvabın cümles in ateşe urub

yakar.  Bir de  anların karnı acıgub girü geld iklerinde görürler  ki  esvabın cümles i

y a n u b

 yok

  olmuş. Hoca'ya aydırlar. "Bunları

  kim

  yakdı?" Hoca aydır, "Çünki yarın

kıyamet kopıcak, esvab  ne  lazım" dim iş.

T e r c ü m e :

İzaz

  ve

  ikram

  ile

  beslendiğiniz nefs , s izi yoldan çıkarup nar-ı ahiret gaygusın

çekt irmez . (8b-15) Z ira k ıyamet ö ldükde kopar . Zeban i ler boğaz layup cehennemde

büryan iderler  ve  üryan idüb urbaların dahi yeni  ve  eski o lub, varis ler ateşe urub

yakarlar,

  şu

  ha lde nef s inüze h izmet i tmeyüp , mahkum idüb boğaz lay ın d imeğ i

  tef

him buyururlar.

Lât i fe:

 31

B ir gün  Hoca'nın evine h ırs ız g irmiş .  Her nes i var ise  a lub gitmiş . Hoca'da baki

kalanı toparlayub hırsızın arkasına düşüb hırsız evine girince

  ,

  hoca dahi g irmiş .

Hırs ız , "Hoca

  ne

  istersin?"

 der.

 H o c a

  ,

  "Ya,

 biz bu eve göç

 e t m e d i k

 mi?

T e r c ü m e :

Evinizi , gözde malınızı hayır hasenata bezi idüb, baki kefenini dahi arkana alub

as i o lan hanene tehi-dest varma, yolunuzda haramı çokdur.  Bir gün  o lub kabr

hanesine varılacaktır. Hal-ı s ıhhatiniz fukara  ve  mesak ine bez i ey ley in d imeğ i  tef

him ider.

Page 28: Letaifi Nasrettin Hoca Burhaniye Tercümesi

8/20/2019 Letaifi Nasrettin Hoca Burhaniye Tercümesi

http://slidepdf.com/reader/full/letaifi-nasrettin-hoca-burhaniye-tercuemesi 28/100

Lâtife: 32

3 0

Bir gün Hoca'ya bir kaç efendi ler gelüb, "Sen okuyup yazars ın , amma Faris î b i l

mezsin" dirler. Hoca "Nice bilmem?" dir. "Eğer bilürsen bir beyt söyle" dirler. Hoca

bu beyti okur:

Re f tem becay i s erv il er , gördüm tokuz hur am eden d

Bir kaçını yağırladım bir kaçı tarla mireved(9)

de dik te, m ollalar , "Eyvah" diyüp ka lkıp gitdiler.

T e r c ü m e :

Yalnız u lûm-ı arabîyede kalmayup fünûn- ı sâ ireyi , a le ' l -husus faris î k i tapların ı

çokça mütalâa idün, zira ûlum-ı faris ide tasavvuf çoktur. Ve tasavvuflıdır. Suri,

menâf i - i kes ire i le fâ ide-mend olursunuz dimeği imâ ve işaret buyururlar .

Lâtife: 33

Bir gü n Hoc a'nın b iraz akçes in çalmış lar . H oc a "Ya Ra b, sen in ney e iht iyacın var

ki , benim akçemi i l lere a ld ır ırs ın?" diyü feryad iderek mescide varup sabah olunca

ağlar. Meğer deryada gemi f ırt ınaya uğrayup içinde olanlar, "Selamete irersek

Hoc a'ya bir miktar akç e v irelüm" dimiş ler . Hakk ' ın inayet iy le se lam ete irüp ol kadar

akçe Hoca'ya v irmiş ler . Hoca, "Allah, Al lah, b ir g ice mescidde açıkda yatup

aglamagla benim akçemi gönderdi" dimiş .

T e r c ü m e :

Dünya içün keder etmeyiniz. Bir şeyiniz zayi olursa Cenâb-ı Kibriya'ya i lt ica idün.

Azaf- ı Muzaaf- ı mükâfat o lursunuz. Cevâmi ve mescidlerde mutekif o lduğunuz halde

recS ve niyaz idersenüz, dünya ve mSfiha* muradStınıza nail olursunuz. Bu dünya

payidar değildir. Dünyayı

 zayi

 idüp bede l inde ah ire t n im et ine m üs tagrâk o lun d im eğ i

tefhim ider.

Lâtife:34

Bir gün Hoca komşusundan bir kazan alup iş in gördükten sonra gazgan iç ine b ir

tencere koyub virdikte , sahibi görüb, "Bu nedir?" dedi . Hoca, "Kazgan doğurdu"

deyince şâ"d oldu. Yine Hoca bir gün kazganı alup bir zaman kullandı. Sahibi bakar

ki kazgan gelmez, Hoca'nın evine gelüp kazganı is tedikte Hoca, "Sen sağ o l , kazgan

ö ldü"  deyince, sahibi "Hiç kazgan ölür mü?" dimekle , "Ya toğurduğuna inandın da

ö ldü ğün e inanman mı?" d imiş .

Page 29: Letaifi Nasrettin Hoca Burhaniye Tercümesi

8/20/2019 Letaifi Nasrettin Hoca Burhaniye Tercümesi

http://slidepdf.com/reader/full/letaifi-nasrettin-hoca-burhaniye-tercuemesi 29/100

T e r c ü m e :

3 1

Bir merd- i irmimden Cenâb- ı Kibriya kan ve sükker ve l ihm-i azm ve ruh ihsan

idüp ahir b iz i , (9b-17) b u ale m e getürdi . Bir gü n ölü p bu vefas ız fani dünya dan bakiye

g ideceğ iz ve cü m le azamız türâb o lacak . Y in e cüm le aza ve i zam b ir yere ge lü p haşr

neşr i le kâim olacağımızı nas ı l inkar iders inüz deyü münkir- i ahiret o lanlara tevbih

makamında buyururlar .

Lâtife: 35

Bir gün Hoca kabirler aras ında gezerken bir koca köpek mezar taşma s iğ i ld i .

Hoca e l ine b ir çomak a lup köpeğe urmak i s t ey ince köpek Hoca 'ya s ır tard ı . Hoca

gördü ki kendüyi te lef edecek hemen çomağı yanına saklayup, "Geç y iğ id im geç"

dimiş,.

T e r c ü m e :

Meşhur, "Köpeğe ta lanmadan, çal ıy ı to lanması yeğdir" . Öyle int ikam alacağım

deyü vartaya uğramakda n ise nefs ü şeytan v e su'i akran ve şâ ir huse m â g aleb e çalacak

olursa "Innel lahe ma'as-sabirin (10)" deyüp g azabını yutup anlardan int ikam

alacağım deyu sürat etm eyü p Huda'ya ısmarlamak evlâdır d im eği tenbih buyururlar .

Lâtife: 36

Bir gün Hoca bir leylek tutup evine götürdü. Bıçak i le burnunu ve ayaklarını

kesü p bir yüm sek m aha l le ç ıkardı. "İş te ş imdi ku şa benzedin" dim iş .

T e r c ü m e :

Siz de f ırsat e lde iken nefs in iz kanadını ve ayaklarını kesüp muzırl ık etmeyüp

kuşa döndürüp mukâmat- ı â l iye terakki et t irüp nefs inüz zebun edün demeği tenbih

buyururlar.

Lâtife: 37

Bir gün b ir M onla , Ara b , Ac em v e Hind is tan has ıl ı yed i ik limi gezüp k imse bunun

m ese le s ine cevab veremez . Ah ir b ir adam Hoca 'y ı tari f edü p o l M onla A hşeh r 'e ge lür

iken (10a-18) b ir akçal ık nar koynuna koyup Akşehir' in tarla ları yanından geçerken

gördü ki b ir k imse ç i f t sürer. Meğer Hoca imiş , yanına varup gördü ki mübarek

ayaklarında çarık s ırt ında kebe bir fakir suret âdemdir . Selam verdikde Hoca dahi

"Aleykesselam m onla e fendi , n iye geld in" ded ikde, "Filan me sele n edir

 bil"

 der . Ho ca ,

"Paras ız anan babana dahi vermez, ne verirs in?" deyince monla koynundan bir nar

çıkarup vedi . Hoca dahi meseles ine cevab virüp narı dahi yedi . Monla b ir mesele

Page 30: Letaifi Nasrettin Hoca Burhaniye Tercümesi

8/20/2019 Letaifi Nasrettin Hoca Burhaniye Tercümesi

http://slidepdf.com/reader/full/letaifi-nasrettin-hoca-burhaniye-tercuemesi 30/100

dahi irad eyledikde , "Yürü halt etm e nar tükendi" dem ekl e , "Monla-yı R um 'u n çi f tç is i

böyle o lunca, u leması n ice o lur" deyüp çık ıp g i tmiş .

T e r c ü m e :

Sey aha t le sa 'y gayret edü b kendü nüzü ceh i lden kurtaracak bir mü rş id- i fâzı l bul up

agâh

  o lun ol mürş id her ne tekl i f eder ise kabul ederek, ben gayr o ldum sevdas ında

olmayup kuş iş edüp an-be-an terakki ve terf i - i derece edüp hakikat inarlanm me ki l

edün demeği tefh im buyurur.

Lâtife: 38

Bir gün H oc a görd ü ki b ir p ınar baş ında bir vafir örde kler oynar. Ho ca seğirdü p

tutayım derken kaçarlar . Hoca dahi e l ine b iraz etmek alup pınar baş ında etmeyi

pınara batırup yerken bir adam gelüp "Ne yersin?" dedikde, "Ördek çorbası yerim"

dimiş .

T e r c ü m e :

Bu dünya hi lebaz ördek gib idir , ön ün üzd en kaçdıkça arkasına düşers in iz , halbu ki

gaddardır n ice k imseleri yoldan ç ıkarmış ahirü' lemr s iz i dahi ç ıkarmasun. Tehi-dest

(10b-19) kalursunuz öyle o lacak nim nâriâ teşekkür edüp vakt in iz i gaf let i le

geçürmeyin z ira dünya s iz i a ldadır d imegi tefh im eder.

Lâtife: 39

Bir gün Hoca bir c iğer o lup evine g iderken bir ç ıp lak c iğeri kapup gitd i . Hoca

arkas ından bakakaldı . Ho ca dahi , b ir in in e l in de b ir c iğer var imiş , e l ind en kapu p bir

taş üzerine ç ıkdı .

  Herif,

  "Bre Hoca ney lers in?" ded ikde Hoca , "Kendimi denemek

içün çıp lak o ldum" dimiş .

T e r c ü m e :

Mes ivâya mai l o lm an va de tamam o ldukda erzak ın ız ı a lup götürü ler kendü nüzü

bir yüm sek sal taş ına koyu p mezar baş ına getürüp kabre koyarlar . Ol vakt k end ün üzü

deneyip ne o ldugın tanırs ınuz kendümüz bir iaşedir ç ıp lak kabar. Mesnevi:

Ey birader tu heman endişei

Ma bakiyyet üstüham-ı rişei

zira insan rişe ve endişeden ibaretdir demeği tefhim ider.

3 2

Page 31: Letaifi Nasrettin Hoca Burhaniye Tercümesi

8/20/2019 Letaifi Nasrettin Hoca Burhaniye Tercümesi

http://slidepdf.com/reader/full/letaifi-nasrettin-hoca-burhaniye-tercuemesi 31/100

Lâtife: 40

3 3

Bir gün Hoca'dan bir is i b ir urgan is temiş . Hoca içerü g irüp ç ıkup "İpe un

sermişler" der.  Herif,  "İpe un seril ir mi?" dedikde, "İşte gönlüm olmayınca ipe un

serilür" dim iş.

T e r c ü m e :

Şeytan hi le i le ipe un serer feri f te o lmayın z ira ömrümüz ip i çürüktür bu dünya

ve masivânm ipe takacağı yokdur r ızaya muvaf ık amelde bulunamazs ınız b ir şeye

nai l o lmayup hasred-dünya ve' l -ahi-re me'yusen giders inüz demeği tefh im ider.

Lâtife: 41

Bir gün Hoca'nın yanına bir âdem geldi , görüşüp gerü çeki lür. Bu dahi çeki lür.

Hoca , ( l la -20) "Sormak ay ıp o lmasun amma s iz k ims iz b i l emedüm" ded ikde , o l

adem, "ya niçe görüştük" deyince, Hoca, "tacın tacıma ve kaftanın kaftanıma benzer,

seni kendim sandım" dimiş .

T e r c ü m e :

Ağyar i le hemdem olmayın , hem cins hem tarik o lmadıkça ülfet ve muhabbet lez

ze t in bu lmayup kendünde kendüni bu lmazs ın . Heman muhibbân ey ley in . Vücud

bulup l i l lahi f i l lah muhabbet eyle k i Hakk- ı kendünde bulasun:

Kendümü kendüm y i t i rdüm kend im arar kend imi

Kendüme kendüm, gerekse kendüm bu lsun kend imi

demekliği tarif ider.

Lâtife: 42

Bir gün Hoca'nın bir hastası var idi hatırını sormağa gelenlere "Sabahdan sağ idi

ş imdi ölüyor" dimiş.

Tercüme:

Üç günlük ömre güvenmeyin bir in hal- i sabavetde geçirdük ve b ir in in iç indeyiz

senin içün bir günlük ömür kaldı . Sabah yakındur, bu dünyanın bir günlük ömrüne

meyi v irmeyüp ahiret tedârikun görün dimeği tefh im eder.

Lâtife: 43

Bir gün Hoca tavukları kafese to ldurup Sivrih isar'a g ider iken "Derdimendler

mahbusdur bari salıvireyim" deyip, cümlesin salınca her biris i her tarafa kaçtı . Hoca

el ine b ir degenek alup, horosu önüne katup, "Gice yarıs ı sabahın o lduğun bi lürsün

de gündüz yaylanın yolm bi lmezs in" dimiş .

Page 32: Letaifi Nasrettin Hoca Burhaniye Tercümesi

8/20/2019 Letaifi Nasrettin Hoca Burhaniye Tercümesi

http://slidepdf.com/reader/full/letaifi-nasrettin-hoca-burhaniye-tercuemesi 32/100

T e r c ü m e :

3 4

A kı l ma aş ın ıza uyup gündü z ahşama kadar ma aş içün vakit geçirt ip g ic e sabah a

kadar uyumak caiz değildir. Zira bu dünyaya yalnız eki ü şürb ve ist irahat içün gel

med ik ( l lb -21) . Rabbiy i b ir b i lüp gece gündüz ibadet le maksat h i lkat - ı ha l ık 'a

dayanup ibadet ve amâl-ı sâlihâ i le şu köhne rıbat-ı bî-bakâda ist ihzâr-ı zâd-ı ahiret-

den ibaret idügini piş- i nazar-ı dikkate alarak acuz-ı dehr-i deniyi ağuş-ı i lt ifat ve

nevâzişe a lmayun deyü tenbih buyururlar .

Lâtife: 44

Bir gün Hoca yol kenarında makberler aras ında gezerken bir eski makbere iç ine

düşüp kend in i ö lü yer ine koyu p , "Görey im M ünker ve Nek ir ge lür

 mi?"

 derke n gö rdü

ki bir çan sadası gelür. H oc a, "İşte kıyam et ve lvel esiy le geliyor" dey üp kab irden taşra

çıktıkda bir karban gelir imiş . Katırları ürküp birbirine kanşdılar. Katırcılar Hoca'yı

gördükde e lerine b irer sopa alup Hoca'ya "Nes in?" derler . Hoca "Ben ölüyüm" der.

herif ler, "Bunda neylersin" der. Hoca, "Seyre çıkdum" dedikde, "Biz sana hoşça

seyrettüfelüm" dityerek Hoca'yı döğüp gözün baş ın yarmış lar . Hoca evine gelür

kan s ı , "Hoca ne yerd e idün?" der. H oc a, "Ben öldüm ma kberd e id im" ded ikde ka n,

"Öte dünyada n e var?" deyu sorar. "A karı karban ın esterle rini ürk ütm ezs en b ir şey

yok" dimiş.

T e r c ü m e :

Mahviyyet le ö lü makamında olun bir k imseyi zararlandırmayup sahib- i menfaat

o l u n .

  Eğerçi bu fenada halkı taciz edüp zararlandırırsanız yarın yevm-i k ıyâmetde

zebani lerden çok sopa yers inüz dimeği tefh im ederler .

Latife: 45

Bir gün H oc a ç ırağı İmad i le kurd avına g ider. Ta kurdun in ine g ider. M eğ er kurd

taşrada imiş . (12a-22) . Gelür in ine g irer . Hoca kuyruğundan tutar. Kurt eş in ir

İmad'ın gö zü ne toz g ider. İmad, "Nedür bu toz" deyü nce H oc a, "Eğer kurdun kuyruğu

koparsa tozu ol vakt görürsün" dimiş.

T e r c ü m e :

Ne fs in iz in kuyruğun berk tutun. Eğerçi am an verüp bırağır isenüz s iz i hela k ider .

Ol s iz i helak etmeden tedricen r iyâzat ve perhizât kamçıs ı i le i taate götürün demeği

tefhim eder.

Page 33: Letaifi Nasrettin Hoca Burhaniye Tercümesi

8/20/2019 Letaifi Nasrettin Hoca Burhaniye Tercümesi

http://slidepdf.com/reader/full/letaifi-nasrettin-hoca-burhaniye-tercuemesi 33/100

Lâtife: 46

3 5

Bir gün Hoca ağaca ç ıkup, oturduğu dal ı kesmeğe baş lar . Aşağa bir herif

geçerken, "Bre adem neylers in ş imdi düşers in" dedikde, buna Hoca hiç cevap ver

m ez. Da l kes i ld iğ i g ib i düşer, andan ka lkup, seğirdüp b l k im seye "Bre ad em se n b en im

düşeceğim bi ld in , ö leceğim de b i l irs in" deyüp yakas ına sanlur. Ol k imse "Eşegiye

ağır yük ur, yokuşa sür, ibtida yelledikde canının yarıs ı çıkar, ikincis inde cümlesi

ç ıkar" dedLHoca dahi öyle edüp ik incide yatup, "İş te ben öldüm" dedi . Halk bunun

baş ına üşüp, b ir tabut iç ine koyup evine götürüken bir çamurlu yola gelüp halk ,

"Nası l geçelüm " derken, H oc a ba ş ın kaldırıp" B en sağ iken surdan geçerdüm " dimiş .

T e r c ü m e :

Bir zıl l- ı hayâl gibi olan dünyanın akabeleri çokdur. Kararı vü sebatı kesülür dala

benzer. Bunda mekan tutumayınız , z ira en sonra s ize veras ın ı dönüp yel ler . Hemal

ölm ed en ö n ölü p yarın s ırat köprüsü akabedir . G eç m esi güçtür, ş imd iden geç it yerin i

(12b-23) bel leyüp bir mürş id- i kâmilden yed alup, çerSg- ı hakikat le akabelerden

gecüp derece- i bâlâya erüşesün demeği tefh im eder.

Lâtife: 47

Bir gün Hoa yer a l t ında bir ahır yapmak murad eyledi . Kazarken komşusunun

ahurına geçüp bakdı ki bir vafir öküzler var. Hoca söylenerek karıs ına "Kafir

zamanından kalma bir ahur ve öküzler buldum bana ne müjde verirs in" demiş .

T e r c ü m e :

Dünyada tarik-i i lm ve irfana dürüşün ki el iniz boşa çıkmasun er ve geç

muradat ın ıza nai l o lup kenz- i layefnaya malik o lursunuz deyu tenbih- i â l î ler i

o lmuşdur .

Lâtife: 48

Hoca'nın ik i k ız ı o lup ik is i de pederine gelüp, Hoca, "Kızlarım geçinmenüz

nicedir?"  deyince kızının kocasının biri çiftçi ve diğeri kiremitçi imiş , "Kocam çok

ekin ekdi eğer rahmet olursa bana kisve yapacak" dedi ve biri dahi, "Benim kocam

kiremid yapdı eğer kurak giderse bana kocam kisve yapacak" deyince, "Biriniz hıyan

yer, ama kangınız b i lmem" dimiş .

T e r c ü m e :

Tevekkül- i tam üzre o lup ekic i ve yapıcı o lup, h ikmete karuşup bi l ic i o lmayın

ratb yabis demeyin . Böyle o lursa ik inüz dahi melbus ve merzuk olursunuz

kendülerin i tevbih makamında cümleye dahi tenbih- i â l î ler i o lmuşdur.

Page 34: Letaifi Nasrettin Hoca Burhaniye Tercümesi

8/20/2019 Letaifi Nasrettin Hoca Burhaniye Tercümesi

http://slidepdf.com/reader/full/letaifi-nasrettin-hoca-burhaniye-tercuemesi 34/100

L â t i f e : 4 9

3 6

Bir gün Hoca Seferih isar'a varup gördü ki vâf ir âdemler cem olup aya bakarlar .

"Bizim beld ed e ayı araba tekerleği kadar görürler , y in e i t ibar etm ezler . Burada hi la l

kadar aya ne kadar cem olub bakarlar." dimiş.

T e r c ü m e :

(13a-24) Bazı belde â l i kadr o lan kemal sahiplerine i t ibar etmezler , bâzı beldede

rütbe- i kem âle erm em iş mü btedi sâ l ike i tibar ve ikt idayıla sülük ederler şu hald e pür

ziyâ b ir sahib-kemâl-mürş id- i kâmile ikt idâ edüp himmet- i u lyalanyla bekam ve

müşâhade ve kalb peyda edün demeyi tari f buyururlar .

Lâtife: 50

Bir gün Hoca, "Ya Rab bana bin a l tun ver , eğer tokuzyüz toksan tokuz tane o lsa

almam" der. Bir yahudi ko m şusu o lup , bunu iş id ince tecrübe içün bir k iseye tokuzy üz

toksan tokuz a l tun koyup Hoca'nın bacas ından atar. Hoca, "Duamız kabul o ldu"

d e y ü p ,

  kiseyi açar, sayar bakar ki bir dane eksik, "Bunu veren o biri dahi verir" deyüp

kabul eder. Ya hudiy i f i ti l a l ıp hem an H oca'n ın kapu suna g elü p "Sabahlar hayır o lsu n

H oc a Efend i , b iz im altunları ver" dedik de, "Bazergan sen del i m i o ld un ? Be n H ak

Tealâ'dan is tedim verdi , ne m ünâ sebet sen bana altun atmak" der. Ya hu di ," A can ım

ben sana lâtife ett im, bir eksik olursa almam dediğin için" der. Hoca, "Ben altunları

kabul etd im" der. Ya hud i , "M ahkemeye g idel im" dedikde , H oc a, "Ben yayan gitmem".

Yahudi bir katır getürir. Hoca, "Güzel amma bir de kürk lazım" der. Yahudi bir de

kürk getürür. Bunlar kalkup m ahk em eye g iderler . Kazı sual etd ikde, "Şu adam be nim

bu kadar a l tunumu aldı ş imdi inkar ediyor" der. Kazı Hoca'nın yüzüne bakar, Hoca

aydır, "Efendim ben daima Hak Teâla'dan bin altun isterdim, bir eksik verdi ben de

kabul etd im, ancak bu Yahudi ş imdi arkamda olan kürke (13b-25) ve b indiğim esbe

dahi sahib çıkar" der. Yahudi "Anlar da benim sultanım dedikde, "Bre gidi ş irret

Yahudi" deyüp, mahkemeden taşra ç ıkarır lar . Hoca kürkü ve kat ır ı dahi a lup evine

gitmiş .

T e r c ü m e :

Talebten kavi a let o lmaz. Hak Teâla hazret lerin in ve mat lubun var ise i ş te . Bu

dünyada n ihsan olu na n şeyler ahirete n isbet le şey- i kal ild ir. A hir ete o la n ma t lubun uz

az âf - ı muzaaf o lup niçe derecelere nai l o lusunuz. Heman bâb- ı i lâhîden kes i lmeyüp

suâlde daim olup, suri manevi muradât ın ıza behemehal nSi l o lursunuz demeği

  tef

him eder.

Page 35: Letaifi Nasrettin Hoca Burhaniye Tercümesi

8/20/2019 Letaifi Nasrettin Hoca Burhaniye Tercümesi

http://slidepdf.com/reader/full/letaifi-nasrettin-hoca-burhaniye-tercuemesi 35/100

Lâtife: 51

3 7

Bir gün Hoca düğün ziyafet ine g ider. Esvab eski o lduğundan i t ibar etmezler .

Hoca neman g iz l i ce ev ine ge lüp kürkünü g iyüp , düğün ev ine g id ince kapudan

karşulayıp tazim ve tekrim ile sofra başına oturdup, "Buyrun Hoca Efendi" derler.

Hoca dahi kürkünün yenini tutup, "Buyurun kürküm" der. Halk Hoca neylers in?"

dedik de, H oc a, "Zahir ikram kürkedir , taamı dahi o l yesün" dim iş .

T e r c ü m e :

Fukar a ve me sâkin takım ı geld iğ i vakit zahirine bakm ayup , aba puşa, kaba puşd an

ziyâde izzât ve ikram edün. Zira ekser- i ehlul lah abapuş , geçmiş ler kepenk altunda

er yatur fehvas ınca fukara ve zuafaya i l t i fat ve hürmet edüp, gönlümü almağa bezl-

i makderet edün. Beyit :

Ger deramed akili gu rah nist

Ver deramed aş ık ı sad merhaba (11)

demek te fh im o lunur .

Lâtife: 52

Bir gün Hoca şehre g idüp gördü ki halk yeyüp içmekde, Hoca'ya taam verüp

ikram ederler . M eğe r o l sen e k ıtl ık imiş . . H oc a yeyü p içdikten sonra , "Ne ucu z (1 4a-

26) şehr imiş" deyince b ir k imse, "Behey adam mecnun musun, bugün bayramdır,

herkes kudretine göre evlerinde piş irip getirirler, anın içün ganidir." def . Hoca dahi

ana, "kaşki her gün bayram olaydı" dimiş.

T e r c ü m e :

Hak Teâlanın verdiği n imete teşekkür ederek nim-nan dahi gaf let le yemeyüp zikr

ü f ikr i le mai l - i Ha k ol up at iyye ve erzâk- ı suri ve m ânev iye ihsan olu nu p beh er ye v

miniz iyd o lur demeği tefh im ider.

Lâtife: 53

Bir gün Hoca pazara bir inek götürüp gezdirir satamaz. Bir is i gelüp, "Bu ineği

niçün satmazsun?" der. Hoca "Sabahdan berü gezdirir im ve bu kadar medh et t im,

satamadım" deyince heman herif ineği alup, "Kızoğlan kız alt ı aylık gebedir" diyerek

gezdirmeye baş lar . O s ırada müşteri ler gelüp to lgun baha i le a lurlar . Hoca teaccüb

ederek ineğin akçes in i a lup evine gelür. Meğer Hoca'nın k ız ına görücüler gelmiş .

Karısı , "Hoca kızına göriciler geldi" deyince "Sen azıcık tur ben anların yanında

olayum ve ikt iza etdikçe medh belki beğenip a la lar" deyüp göric i ler in yanına gelür.

Hoca 'ya "Sen kadınların yanında n e ararsın? Var g i t anas ı gelsün" dedik lerinde H oc a

Page 36: Letaifi Nasrettin Hoca Burhaniye Tercümesi

8/20/2019 Letaifi Nasrettin Hoca Burhaniye Tercümesi

http://slidepdf.com/reader/full/letaifi-nasrettin-hoca-burhaniye-tercuemesi 36/100

"Anası kıza hidmet göstermekden hünerler ine baktığı

  yok, biz

  ehl - i tecrübe

oldu ğum uzd an daim a hünerler ine nazar eder iz , sual ede cek i sen üz be nd en sual edün"

der. Kadınlar, "Biraz hünerlerinden beyan eyle iş idelüm"  der.  Hoca, "Kızoğlankız

(14b-27) al t ı ayl ık gebe eğer öyle ç ıkmazsa

 mal

  benimdir" deyince heman kadunlar

birbirlerine bakup savuşurlar. Hoca'nın karısı , "Koca niçün böyle söyleyüp görici leri

kaçırdın?" der. H oc a, "Sen esef e tm e bütün vi layet i gezse ler bu vasıfda kız bulmayup

yin e ge lür ler , eğer ineğ i öyle me dh etmeyelerdi kim se almazdı" dim iş .

Te r c ü m e :

Dünya pir-zen olduğu halde öyle ter ü  taze duhter gibi görü nüp alda dup kendü yü

satmakda  ve  dünya tal ibler i dahi canını sakınmayıp, almaktadır . Binaen-aleyh  bu

den î dünyaya gönü l vermeyip uhrevî olan hakikat duhter ini deraguş e t m eğ e çal ı ş ınız

ki an un sa ye-i lutfunda nice dürlü veled -i kalbiyye

 ve

  fütuhat zuhur eder demeği

  tef

him ider.

Lati fe :

 54

Bir gün Hoca sarık sararken ucu ge lm ez , tekrar bozar yine sarar yine g e lm ez , canı

s ıkı lup,

  sarığı mezada virüp,  bir  her i f ge lüp müşter i oldukda, Hoca giz lüce varup,

"Birader sakın alma, bu sarığın ucu gelmez" dim iş.

Te r c ü m e :

Bu fâni bi-vefâ" dünyaya aldanma, ucu  ge lmez arkasına düşme. Bu  dünyayı satup

bedel inde"ahiret şadın  al.  Zira bakidir . Bakasının nihayet i yokdur dimeği te fhim

eyler.

Lâti fe : 55

B ir  gün  Hoca'ya  bir  adam ge lüp ,  Bir  oğ lun oldu" deyü m üjd e eyledi . H oc a,

"Oğlum oldu  ise m i n n e t  Hûda'ya,  sana ne?" dim iş.

Te r c ü m e :

Dünya mal ı ve  evlâdı f i tnedir veled-i kalb zuhur etmiş olsaydı müjdeye layıkdıh,

yoksa dünya

  ve

  dünya evlâdı içün

  şâd ü

  gönül vermeyüp bede l ine ve l ed- i manevî

olmal ı demeği te fhim eder .

Lâtife: 56

Bir gün H oca'ya bir adem ge lüp eşeğ ini i s ter . (15a-28 ) H oc a dahi , "Bunda sen tur

varayım ben  merkebe tanışayım gönlü olursa vereyim" deyüp içerü girdi , bir mikdar

eyl enüp ge ld i

 ve

  ayıtdı , "merkebin gönlü olmadı

 ve

  bana merkeb dedi

  ki

  beni i l lere

virürler, kulağıma ururlar

 ve hem

  senin avretine söğerler" dimiş.

3 8

Page 37: Letaifi Nasrettin Hoca Burhaniye Tercümesi

8/20/2019 Letaifi Nasrettin Hoca Burhaniye Tercümesi

http://slidepdf.com/reader/full/letaifi-nasrettin-hoca-burhaniye-tercuemesi 37/100

T e r c ü m e :

3 9

Hayvan hakkı güçdür, öyle hayvanın baş ına kulağına urmayın . Mesul ve muatab

olursun uz. Bah usus tabiaten bi ld ik k imse ler he m hayvanı darb ve h em sana söğerler .

Ancak nef s inüze b inün . Nef s in iz ruhunuz üzer ine b indürüp ga lebe e td irmeyün

demek dahi ensebdir .

Lâtife: 57

Bir gün Hoca merkebine b inüp bağçaya g iderken su dökeceği gelüp sof in ç ıkarup

semerin üstüne kor. Bir h ırs ız gelüp sof i ça lup gider. Hoca gelüp görür ki , sofu yok,

hemen merkebin semerin a lup, kendi arkas ına koyup, eşeğe semer urup, "Getür sofu

al sem erini" der. Bir de m erk eb bağırm ağa başlar. H oc a, "İster bağır, ister çağır faide

yok" derken herif bunların ha l ine ve çağırdığına, bağırdığına ba kup sofu y erine koyu p

gitdi.

T e r c ü m e :

Bir şeyi zayi edersenüz keder etmeyün bir palas dahi kalursa setr o lup teşekkür

üzere Cenabı Kibriya'dan avazını taleb edin ve sabr edün ki yenice avazlar halk

o lunur demeği t e fh im eder .

Lâtife: 58

Bir gü n Ho ca me rkebini gaib edüp bir ine sual eder, o l dahi , "Falan yerd e gö rdü m ,

kad ı

 o lmuş"

 der. H oc a, "Gerçektir, zira be n İmad'a ders verir ken (1 5b -29 ) kulakların ı

diküp dinlerdi" dimiş.

T e r c ü m e :

Şahidî hazret lerin in "Behan be-guş şeb ruz hem-çu gav mebaş(12)" buyurduğu

gibi , gerek zahir- i şeriat ve tarikâtden her ne söylenürse kulak tutup amil o lmanın

tarikine bakınız. Zira dil bir guş ikidir. Bir söyleyip iki dinlemeli . İnsan kamil olup

veled- i kalb has ı l o lur demeği tefh im eder.

Lâtife: 59

Bir gün Hoca odun kesüp , merkebe yük ledüp ge lürken merkeb i yürümez o ldu .

Bir adem gelüp eşeğin k ıç ına bir mikdar nisadır sürdü. Eşek ol kadar yürümeğe

baş ladı k i , H oc a yet işe me di . "Bakal ım şu nas ı l

 şey?"

 deyüp ken dü kıç ına dahi sürü nce

yanmağa baş ladı . Eşekden i lerüce eve gelüp, evde dahi durmayup to laşurken

karıs ına, "Sen de bana yetişmek istersen biraz nisadır sür" demiş.

Page 38: Letaifi Nasrettin Hoca Burhaniye Tercümesi

8/20/2019 Letaifi Nasrettin Hoca Burhaniye Tercümesi

http://slidepdf.com/reader/full/letaifi-nasrettin-hoca-burhaniye-tercuemesi 38/100

T e r c ü m e :

4 0

Hulûs-u kalb i le bar altuna girüp âteş-i ışk i le kalbinde bir çırağ peyda edüp, bir

m ekan da karar etm eyü p ışkul lah ve f ikrullah kat- ı m esafe ve seyr- i sü lük i le

Cen âb- ı Hâkk'a tevec cühü nüz tam olsun dimeği tari f buyururlar .

Lâtife: 60

Bir gün Hoca'nın evine b ir adem gelüp, Hoca'nın eşeğini i s ter . Hoca, "Evde eşek

yokdur" derken eşek bağırmağa baş lar .

  Herif,

  "Efendi eşek yoktur ders in içerüde

bağırır" deyince Hoca "Ne acayip b ir âdemsin eşeğe inanırs ın ak sakal ım i le bana

inanmazs ın" dim iş .

T e r c ü m e :

Fi zaman ına bir fazıl k imsen in vaaz ve na s ihat ine kulak tutma yup eğlenür ler (16a-

30) b ir müzhik kimse o lsa onun dürüğ ve sohbet ine kulak tutup, mahzuz o lurlar

demek o lur .

Lâtife: 61

Bir gün Hoca, "Ölmüş ademi neden bi l irdiniz?" deyü sual eylediklerinde, "Eli

ayağı sovur andan bil irüm" dimiş.

T e r c ü m e :

Kendiniz i sovukluk gelmeden, hayatda iken ruhunuza c i la verüp safvet- i kalb

peyda edüp nur-ı i lâhiye ulaşun deyü tenbih buyururlar.

Lâtife: 62

Bir gün Hoca odun keserken e l i ayağı üşümüş. "Ben öldüm" diyerek bir ağacın

dib ine yatar. Kurt lar gelüp m erkebini ye m eğ e başlar . H oc a yatduğ u yerd en, "Eyi bul

dunuz sahibi ö lmüş eşeği" d imiş .

T e r c ü m e :

Ölmüş kimsenin yet im ve yet imes inin malın ı yemeyin , z ira sahibi ö lmüş , ş imdiki

sahibi dahi yet imdir . Zinha r öyle kurdun eşek et i yediği g ib i haram ve yet im in m alın ı

yemeyin demeği tefh im eder.

Lâtife: 63

Bir gün Hoca odun keserken , merkeb in kurt lar yeyüp , Hoca gördükde a lup

yürüdürler. Bir âdem görüp "Bayıra vardu" deyü çağırır. Hoca, "Bre âdem ne

çağırırsın tok kurd yokuşa yukarı zahmet çekmesün" dimiş.

Page 39: Letaifi Nasrettin Hoca Burhaniye Tercümesi

8/20/2019 Letaifi Nasrettin Hoca Burhaniye Tercümesi

http://slidepdf.com/reader/full/letaifi-nasrettin-hoca-burhaniye-tercuemesi 39/100

T e r c ü m e :

4 1

Bir hayvanı yokuş yukarı

  pek

 sürmeyin .

  Ol

  hayvanın hakkı o lur. Zira hayvandır

dil i

 yok,

 günah sevap b i lmez , hayvan hakkın ı göz etm el i de m eği t e fh im eder .

Lâtife:

 64

B ir  gün H oc a pazara me rkebini götü rüp , g iderke n kuyruğuna çamur bu laşm ış .

Kuyruğunu kesüp heğbe i ç ine

  kor.

 Pazara vardıkda m ezad ederler iken

  bir

  â d e m ,

"Kuyruksuz merkeb neye yarar?" deyince Hoca eydür,

  Siz

  pazarını ed ün kuyruk

yabanda deği l" d imiş . (16b-

 31)

T e r c ü m e :

Yar ın Pazar- ı hak ikate van ldukda öy le kuyruksuz luk akçe e tmez  ilm ü  a m e l e

güvenmeyin . Cenâb- ı

  Kibriya'nın

  gufran

  ve

 m ağf ire tine

  ve

  nzas ına güvenüp vâs ı l - ı

Hak olmaklığa ragıp o lun demek olur.

Lât i fe:

 65

Bir gün Hoca uzak yerden gelürken merkebi gayet susamış . Negâh bir gölde suyu

görünce karan ka lmayup gö le s eg ird ir , meğer e tra f ı tümsek imiş . Hemen düşecek

iken kurbağalar ötm ey e baş lar, merkeb ürküb geriye kaçar, H oc a eşeğ i tutup , "Aferin

göl kuş ları" deyüp, gö le

 bir

  avuç para atup, "Varın helvaya verün yeyün" dimiş.

T e r c ü m e :

B ö y l e

  bir

  t e h l i k e

  şey

  geçirürsenüz, Al lah'a şükr edüp sadaka ihsan ed ün . Zira

verdüğünüz sadaka nice belâ ları

  ve

  kazaları

  def

  eder. S iz leri tehl ikeden kurtarup,

ö m r ü n ü z

 ve

  mal ın ız

 çok

  o lmasına dela let eder.

Lâtife:

 66

Bir gün her i lmde mahir üç  ruhban zuhr edüp, seyahat ederek Sultan Alaaddin'e

gelüp padişah bunları d ine davet etd ikte bunlar, "Bizim

  bir

  sual imiz vardır , cevap

virürsenüz kabul ederiz" dir ler . Sultan Alaad din ulem asının

 ve

 meşây ih in

 cem

 edüp ,

bunların sual lerine cevab veremediler . Sultan gazaba gelüp müessef ederken bir is i ,

"Bu sual lere Hoca Nasreddin'den gayrı k imse cevap veremez" deyince, heman

padişah

  emr

  edüp, Hoca'yı geturir ler

  ve

  ifade-i

  hal

  edü p hem an ace le pad işah ın

huzuruna gelüp se lam verdi . Padişah dahi

 yer

 göste rüp otu rdu. "Beni çağırmak dan

mu radınız nedür?" ded ikde, padişah ahval i nakl eyled i . (17a-3 2) H oc a dahi ruhb an

lara, "Sualleriniz nedir?" dedikde, ruhbanın biri i lerü gelüp "Dünyanın ortasu

nereded ir?" ded i . Hoc a m erkeb inden inüp

 asa ile

 m e r k e b i n

 ön

  ayağını gösterir" îşte

dünyan ın ortası budur" der. Ru hb an "Neden m alum?" dedi . H oc a, "İtimat et m ez isen

Page 40: Letaifi Nasrettin Hoca Burhaniye Tercümesi

8/20/2019 Letaifi Nasrettin Hoca Burhaniye Tercümesi

http://slidepdf.com/reader/full/letaifi-nasrettin-hoca-burhaniye-tercuemesi 40/100

al asayı ö lçü n eks ik gelü rse o l zam an söyle" dedi . Ru hba nın bir isi dahi gelüğ, "Gö kte

n e kadar yıldız var?" dedi. H oc a dah i "Merk ebimin ü zer ind e ne kadar kıl vrsa o l

kadar" dedi . Ruhban, "Neden malum" deyince, "Eğer inanmazsan gel say eksük

gelürse o l zaman söyle" dedi . Ruhban, "Eşekdeki o lan kı l sayı lur mı?" dedikde

Ho ca,"Y a gök tek i yıldız sayılır mı?" der. Ol bir ruhba n dahi gel üp , "Eğer ben im

sual ime dahi cevap verir isen cümlemiz imana gel irüz" dedi .Hoca, "Söyle bakal ım"

der. Ruhban, "Şu banim sakal ımın kaç k ı l ı var?". Hoca, "Say benim eşeğin

kuyruğunda kaç k ı l varsa o l kadar" der. Ruhb an, "N eden malum ?" dedi . H oc a, "Behey

ruhban ina nm azsan say" der. Ru hb an razı o lm az. H oc a "Eğer razı o l m az ise n , gel b ir

kı l sakal ından ve b ir k ı l eşeğin kuyruğundan koparalum, nas ı l gelür?" dedikde ruh

ban gördü ki o lur iş değül , Cenab- ı Hâk'dan hidayet er işüp, cümles i müslüman olup,

Hoca'ya bende o ldular.

T e r c ü m e :

Bu dünya vâsi ise de mahdud ve yıldızlar çok ise de madud sakal ve kuyruk kıl ı

adede gelüp Cenab' ı Kibriyanın rahmet deryas ı b ipayandır . Had ve n ihayet i yoktur

ve cümle mümin in ve müminâta h idâyet ed ic id ir . Rahmet in i ta leb edün (17b-33) ve

tarik- i Hakk'a sülük i le i s lam-ı ezel in iz i izhar edüp hidâyete gelün demeği tergib

eder.

Lâtife: 67

Bir gün H oc a bir büyük tabla üzerine üç dane erik koyup , be ge hed iye götürü rken ,

yolda erikler o yana bu yana oynar. Hoca, "Şimdi s izi yirim oynaman" der. Erikler

oynarlar , Hoca eriğ in ik is in yer , b ir in i tabla i le götürüp begin önüne kor. Begin

hoşuna gelüp Hoca'ya bir vaf ir akça ihsan eder. Hoca bir kaç günden sonra bir çok

pancar a lup y ine Beye (Met inde Hoca 'ya) gö türürken b ir herif,  "Hoca bunları k ime

götürürsün?" der. Hoca "Bege götürürüm" der. Hoca bir parça incir alup götürür.

Beg dahi emr edüp incirleri başına vurular. Hoca dahi şükr eder. Beg, "Niçün şükr

edersün?" ded ikde H oc a, "Hayli pancar get ir iyordum , eğer pancar getü re id im b aş ım

parça parça olurdu" dimiş.

T e r c ü m e :

tn'âm ve ihsanınız ı r iyas ız sem -as ız ( iş i t t irmede n, duyurmadan) edü n ki m üstaha k

olas ız . Eğer r iyâ karış ırsa yüzünüze vurulur. Fâides i o lmadığından başka âzâb ve

itâbe müstah ak olursun uz. Eğerci er ik g ib i az ise de r ızâya muvaf ık am eld e b ulun ma lı

demeği t e fh im eder .

4 2

Page 41: Letaifi Nasrettin Hoca Burhaniye Tercümesi

8/20/2019 Letaifi Nasrettin Hoca Burhaniye Tercümesi

http://slidepdf.com/reader/full/letaifi-nasrettin-hoca-burhaniye-tercuemesi 41/100

Lâtife: 68

4 3

Bir gün Hoca y ine bege gelüp beg bunu eve götürür. Ama bir kalb ata b indirir .

Yağmur yagup herkes a t lar i l e kaçup , Hoca kaçmaz , a t yürümez heman esvab ım

alt ına a lup, üstüne oturdu. Yağmur dindikde kuru esvabını g iy ip bege yet iş t i . Beg

taaccüp ed üb "Is lanmadı mı?" dedi . Ho ca ayıt tı , "Bu at keskin o lu p (18a -34) ben i

uçurdu , ı s lanmad ım" dedikd e beg at ı baş tavlaya bağladı. Bir gün beg y ine ev e g idüp

ol mahud ata b inüp Hoca başka ata b indi . Yine yağmur yağup herkes kaçup, beg o

at la kaldı , ı s landı . Hoca'nın kelamına takı ld ı . Ertes i gün Hoca'yı çağırup "Yalan

söylemek sana yakış ır mı beni yağmurda ıs ladas ın" dedikde, Hoca bege, "Niçün

tanl ırs ın h iç izanın yok mu, sen de benim gibi esvabların ç ıkarup yağmur dindikten

sonra kuruca g iysen o lmaz mı?" dimiş .

T e r c ü m e :

Bu dünya bir kalbtan at g ib idir seni ı s ladup kazımaz üryan ve sergerden kor

bindiği keskin edüp menzi l - i maksuda erün enva- ı n i 'mete ve hul le- i cennete nai l

o las ız . Öyle kalbtan dünyaya nai l o lup, tarik- i Hak'dan kalursunuz, günahınız saki l

o lup rah- ı hakikiye vas ı l o lamazs ınız demeği tefh im buyurur.

Lâtife: 69

Bir gü n Beg, Hoca'yı c ir id oynamağa davet etmiş . M eğe r H oc an ın bir koca ök üz ü

varmış . Eğerleyüp, üzerine b inüp, c ir id yerine vardı . Halk bunu görüp gülüşürler .

Be g, "Hoca bu ök üz e n iye b indin?" derler . "Zira bu segirdemez" deyince H oc a, " B en

bunun buzağı iken segirdediğin gördüm at yet işemezdi" dimiş .

T e r c ü m e :

Sizler hal- i şebabetinizde ibâdet ve taate ve tahsil- i i lm ü irfâne sa'y ediniz. Eğer

pir- i fâni o lursun uz, say'den kalup mey us ve perişan o lursun uz. Zira şebabl ıkda ol an

ibadet ahsendir .

Lâtife: 70

Bir gün Hoca'yı Timurleng davet eder k i duas ın ı a la (18a-35) Hoca dahi

merkebine b inüp ve yanınca monlas ın ı dahi a lup şaha gitd i . Timur buna otur deyüp,

yer gösterdi , hoca bakar ki t imur bir ayağın mind er a l t ına sok m uş. H oc a dahi ayağını

mind erin guşe s ine sokar. Tim ur bi-huzur o lup , "Hele be nim özrüm var ve padişahım"

d e y ü p ,  "Hoca senin eşek i le farkın nedir?" dedikde Hoca, "Bu minder üzerinde

otururuz" der. Padişah dahi z iyade tanlur, cefa edecek olur. Hele ta 'am gelüp bun

lar yemeğe baş lar . Heman Timur Hoca'nın üzerine geğir ir . Hoca, "Padişahım ayb

değilmidir?" deyince "Bizim diyarda ayb değildir" der. Hoca bir zarta çeker. Timur,

Page 42: Letaifi Nasrettin Hoca Burhaniye Tercümesi

8/20/2019 Letaifi Nasrettin Hoca Burhaniye Tercümesi

http://slidepdf.com/reader/full/letaifi-nasrettin-hoca-burhaniye-tercuemesi 42/100

"Ayb değil mi?" der. Hoca, "Bizim diyarda ayb sayılmaz" der. Ta'amlar yenüp kahve

ve şerbet iç i lüp, kalkup giderken monlas ı , "Niçün yel ledin?" deyince Hoca "İmam

osurunca cema'at s ıçar" dimiş.

T e r c ü m e :

Ak l b ir padişaht ır ve sair kuva akl ın madu nundan dır . Da im a akl- ı ma'ad tarafına

kuvvet verüp , nefs tarafın ı zebu n etme l i . Eğerçi nefse kuvvet verüp , akl ı zeb un eder

s e n ,

  nefs akla yel ler , zeb un eder. Bunları h imaye i le zebu n edü p akla h idm etçi etd ir-

mes i tefh im eder.

Lâtife: 71

Bir gün Hoca piş irüp padişaha götürürken, yolda karnı acıgup budunu koparup

yer. Varup kazı huzur- ı şaha kor. Padişah gördükte "Huca benî zevklenursun" deyu

canı s ık ılup , "Bunun bir ayağı nere ye gitt i?" de dik te H oc a, "Bizim diyarın kazları bir

ayaklıdır, inanmazsan çeşme başında bir sürü kaz var, cümlesi bir ayak üzre turur-

lar.(19a-36) İstersen var bak" der. Timur tavlacılara emreder. Birden tavuklara

çom akla rı uru nca kazlar iki ayaklı olurlar. Tim ur, "Gördün m ü iki ayaklıdır" deyin ce,

Hoca aydır. "Ol çomakları sen yisen dört ayaklı olursun" dimiş.

T e r c ü m e :

Aklın ız baş ın ıza toplan, öyle imam olan akl huzurunda-^ks ik işde bulunmayın .

Sonra çomağı y irsünüz. Şâh- ı hakikat o lan akl , noksanla varmadığınız halde, s iz lere

suri ma'nevî nice ihsanlar olur akl tarafına kuvvet verün demeği tefhim eder.

Lâtife: 72

Bir gün Hoca kadı iken, ik i adem gelüp bir i der k i , "Şu âdem benim kulağımı

ıs ırdı" der. Ol adem, "Kendi ıs ırdı" der. Hoca, "Birazdan gelün, s ize cevab verelüm"

der. Bunlar g id ince, Hoca bir tenhaya gelüp, kendi kulağını tutup ıs ırabi lür müyüm

deyü çekerken düştü . Baş ı yarı lup, baş ına bir bez sarup yerine oturur, o l âdemler

yine geldikte, "Behey âdem ıs ırma değül, belki düşer başı bile yarılur" dimiş.

T e r c ü m e :

Yani insan kendüye etdiğ in k imseye etmez. Heman guşunu yalan ve kerih avaz

din lem ed en kat et Bat ın- ı çeşm ini küşad edüp başdan dahi geç üp küşûfat-ı gaybiyyeye

nai l ve mutekif o lduğunuz halde Cenâb- ı Kibriya'dan yardım taleb eyleyüp, öyle

hilafına ift ira etmen demeği tefhim eder.

4 4

Page 43: Letaifi Nasrettin Hoca Burhaniye Tercümesi

8/20/2019 Letaifi Nasrettin Hoca Burhaniye Tercümesi

http://slidepdf.com/reader/full/letaifi-nasrettin-hoca-burhaniye-tercuemesi 43/100

Lâtife: 73

4 5

Bir gün Hoca hanes inde otururken kapunun önünde bir gavga iş i td i . Karıya,

"Kalk şu m um u yak, şunları göreyim" dedi. Karıs ı , "Otur âdem" dedi ise de (19 b-3 7)

dinlemeyüb yorganı arkas ına a lup ç ıkar. Bir âdem gelüp yorganı a lup kaçar. Hoca

ditreyerek içerü gelince, karıs ı kavganın aslını sorar. "Kavga bizim yorgan içün imiş ,

yorgan gitdi, kavga bitt i" dimiş.

T e r c ü m e :

İte dalanmadan çalıyı dolanması yeğdir. Terk-i mâsivâ birle uzlet ihtiyar et . Zira

şeytan imân a, azrail cana, varis ler mala to laşurlar . Eğerçi bunlara müta beat ede rsen

seni maldan, candan etdiklerinden başka e l iyazu-bi l lah sevgi l i imandan dahi edüp

tehidest kalursun demeği tarif buyururlar.

Lâtife: 74

Bir gün Hoca'nm karıs ı , "Şu oğlanı gezdir benim biraz iş im var göreyim" der.

Hoca oğlanı kucağına a lunca üzerine yestehledi . Avrat ı gelüp "Niçin böyle etd in?"

dedikte, "A karı eğer üzerime başkası işeseydi ben de s ıçardım" dimiş.

T e r c ü m e :

Ruh bizde emanett ir . Nefs üzerine tegal lüp etdirme. Mal ve evlâdınız dahi f i t

nedir . Ya rın m alın ıza varis o lu p ü zerine yesteh lediğin den başka, belk i s in in ize söğer .

Hal- i s ıhhat in izde evlâdlannızı i lm-i edeb, irfan öğredüp âl im ve sâ l ih o ldukları

halde, hidayetde pak-zad olup ba'dıma duâ-i hayriyye i le yâd ederler deyü tenbih-i

â l i ler i o lmuşdur.

Lâtife: 75

Bir gün Hoca'nın karıs ı kaftanını yıkayup, bağca tarafına asmış, Hoca gece bakdı

ki bir ad em e llerin germ iş durur. Karıs ına "Şu be nim ok i le yayım ı al gel" de yü p, k a n

da götürüp verür. Beriden oku atup kaftanını delük delük delüp öte yanlarından

çıkar. Bâ'dehu gelüp yatar (20a-38) sabahleyin görür ki urduğu kendi kaftanı imiş ,

feryad ederek, "Ya Rab şükür eğer ben de iç inde o lmuş o lsa id im, çoktan ölürdüm"

dimiş .

T e r c ü m e :

Kendini kendinde ara, kendine h immetin a l i o lsun, kendini kendin helak etme.

Nefs in i b i len Rabbis in dahi b i lür . Ok yay g ib i o lan mücâhede i le nefs in iz i zebun

e d ü p ,

  tefekkürle kendini bulup, aklını başına al demeği tarif eder.

Page 44: Letaifi Nasrettin Hoca Burhaniye Tercümesi

8/20/2019 Letaifi Nasrettin Hoca Burhaniye Tercümesi

http://slidepdf.com/reader/full/letaifi-nasrettin-hoca-burhaniye-tercuemesi 44/100

Lâtife:76

4 6

Bir gün Hoca merkebin ters ine b inmiş , monlaları dahi arkas ında derse g iderken,

monlalan, "Ey Hoca niçün ters ine b inersün?" deyince, Hocaları , "Eğer toğru biner

sem s iz ben im arkama düşers inüz , önünce (önümce) g idersenüz arkan ız ben im

ön üm e döşer" dim iş , "Böyle b inm ek evladır" dim iş .

T e r c ü m e :

Ders inüzde , devr in izde ha lka o lup b i ' l -muvacehe ayn- ı cem o lup mütevâz i ve

ahlâk- ı hamide sahibi o lun ve Hulk- i azim sahibi o larak halka-beguş o lun deyü

maiyyeti talim buyururlar.

Lâtife: 77

Bir gece Hoca döşeğinde yaturken evinin üzerinde bir h ırs ız gezer . Hoca, "A kan

ge çe n gec e ben ev e inm ek m urad etdikte bu du'ayı oku yup ayın ış ığ ına yapışu p indim"

der. Ev in üzerindeki h ırs ız d in ler imiş . Bir zam andan sonra hırs ız H oca 'nın ok ud uğ u

du'ayı okuyup ayun şules ine yapuşup baceden aşağa düştü . Hoca kalkup hırs ız ın

yakasına yapuşup karıs ına, "Tez mum yak, hırsızı tuttum" deyince, hırsız, "Lutf et

efendi , acele etme ol dua sende bu akl bende iken burada çok yat ırum" dimiş .

T e r c ü m e :

Geceleri ta-be-sabah çok yatup (20b-39) uyumayun ve gündüz gaf let i le gün

geçirmeyün. Hırs ız lar etraf ın ız ı a lmış görünmezler . Bir gün ayın ış ığ ından iner g ib i

hanümanınız ı harab eder ve şeytan ibadet ve taat ın ız ı yağma eder ve güçle

kazandığımız mal ı i t laf ederler . Akl ın ız ı baş ın ıza a l ıp , ediye ve ezkar i le daim ol .

Mevt hamzaddır . Ba'de' l mevt kabirde çok yatursuz demeği tefh im eder.

Lâtife: 78

Hoca'nın boynuzlu b ir öküzü olup, hatta ik i boynuzu aras ına oturmak is ter imiş .

Her zaman hergeleden geld ikte kapusu önüne yatar imiş . Hoca f ırsat buldum deyüp,

gelü p ik i boy nuz unu n aras ına binip oturdukda h em an ökü z kalkup Hoca 'yı yere atar .

hoca'nın akl ı baş ından gidüp nice zaman yatur. Hoca'yı karıs ı gelüp gördükte

ağlamaya baş lar . "A karı ağlama çok za hm et çek düm , am a h ele arzu mu aldım" dim iş .

T e r c ü m e :

Cihad- ı f i - sebi l i l lah'da ecr- i cezi le çok ise de c ihad- ı ekberde dahi çokdur, zah

met çok çekülür, ama matlubuna ve maksuduna nai l o lur demeği tefh im eder.

Page 45: Letaifi Nasrettin Hoca Burhaniye Tercümesi

8/20/2019 Letaifi Nasrettin Hoca Burhaniye Tercümesi

http://slidepdf.com/reader/full/letaifi-nasrettin-hoca-burhaniye-tercuemesi 45/100

Lâtife: 79

4 7

Bir gün Hoca'nın evine h ırs ız g irüp, karıs ı evde h ırs ız var dedikde Hoca, Tınma

bolay ki bir şey bulaydı, el inden alurdum" dimiş.

T e r c ü m e :

Hane- i vücudunuzdan gı l l (ü) g ış ve masiva muhabbet in mahv edün ki yerine

iman ve irfan tolsun. Şeytan geldiği vakit nur-ı îmandan gayri bir şey bulmayup tehi-

dest o larak gider. Nur- ı îman kendünde kalur demeği tari f buyururlar .

Lâ tife: SO

(21a -40 ) Bir gün H oca 'nın avret i , "Öte yat" der. Ho ca dahi kalkup papuş ların ı

e l ine a lup gider, ik i günden sonra bir ademe rast gelüp, "Var benüm karıya söyle

daha gide yim mi yoksa yeter mi?" dimiş .

T e r c ü m e :

Sülûkde bulunup derviş o lanlardan bir zel le vaki o lursa çu nahs ına göre seyahat

verir ler , daha z iyade g i tmek lâzım ise emre r ıza o lup r ıza-yı şeyhi bulup, hoşnud

olunca seyahat edüp marifet talebinde olmalı diyu tarif buyururlar.

Lâtife: 81

Bir gün Hoca yaturken, "Bre meded karı kalk (kak) çerağı yak, hatırıma bir beyit

geldi yazayım" der. Karıs ı kalkup çerağı yakar. Kalem, divit getirüp bu beyti yazar.

Karısı , "Canım efendi yazdığınız şeyi okuyunuz" der. Hoca okur. Beyit:

"Yeşil yaprak arasında kara tavuk kızıl burun mu gitti"

dimiş .

T e r c ü m e :

Yeş i l gök i le yer aras ında temekkün ediyoruz. Tetebbu- i evkat ediyoruz. Yarın

kara tavik şekli olan karanlık kabr içine gireceğiz, acaba varacağımız kızıl burunlu

cehennem ateş i midir , yoksa nurani cennet v isa l i midir hal n ice o lur dayu nı fü ' l -

leylde kalkup, kalbinde bir çerağ uyandırup bir saat-ı şeri olsun ibadât ve taat ve

tafekkür etm eli . Zira "fikrü's-sâa hayrun m in ibadeti se b'in sene" buy uru lduğ unu

  tef

him eder.

Lâtife: 82

Bir gün Ho ca (21b-4 1) hasta o lup bir n ice avret ler hat ır ın sorm ağa gelürler . Bir is i ,

"Ata bilür Hoca ama, sen ölürsün sana ne deyu ağlayalım". "Hocamız cima'a

doymazdı diyu ağlan" dimiş.

Page 46: Letaifi Nasrettin Hoca Burhaniye Tercümesi

8/20/2019 Letaifi Nasrettin Hoca Burhaniye Tercümesi

http://slidepdf.com/reader/full/letaifi-nasrettin-hoca-burhaniye-tercuemesi 46/100

T e r c ü m e :

4 8

Günahlarınız ı önünüze koyup niçün bu günahları i ş ledik deyu ağlamağa

toym ayup ned am et ve huzur i le i st iğfar ederek bükaya toymay ın dem eği tefh im eder.

Lâtife: 83

Hoca her ne zaman ciğer getürse karıs ı oynaş ına verüp, Hoca ahşam vakt i gel

d ikte önüne hamir mancas ı kor imiş . Bir gün sual eder k i , "A kan ben her gün ciğer

ge tür em ner eye gider?" ka n ceva p verir ki, "Bütün kedi kapar". H oc a ka lkup baltayı

sandık içine koyup kil it ler. Avratı Hoca'ya, "Baltayı kimden saklarsın?" dedikde,

H oc a, "K ediden saklarım" der. Karı, "Kedi baltayı neyler?" dey ince H o ca , "İki akçaya

tama eden kedi kırk akçalık baltayı almaz mı?" dimiş.

T e r c ü m e :

Nefs in iz i öyle tat l ı tuzlu taamlar i le bes leyüp, azdırmayınız . Daima perhiz üzre

o l u p ,

  b ir hamir çorbas ına kanaat edüp nefsünüzü zebun edün. Eğer ç i böyle etmez

seniz şeytan s iz i yoldan ç ıkarup imanınız ı a lmağa tama eder demeği tefh im eder.

Lâtife: 84

Bir gün Hoca'nın avradı hamama gidecek olur. Meğer Hoca'nın b ir akças ı var

imiş . Avrat ınd an giz l i b ir köşeye saklam ış . Varup bakm ış k i para a l ınm ış , H oc a, "Tut

el imi iş te ben öldüm" dimiş .

T e r c ü m e :

(22a-42) Sak lamış o lduğun m ala b ir ilm ve am ele güven mey üp , kend in i ö lm üş ler

den sayup, r iyazet hamamında derleyüp ve yunup yıkanup, Hakk'a tevekkül üzere

olun diyu tenbih buyururlar.

Lâtife: 85

Bir gün Hoca i le avrat ı b ir göl baş ına çemeşuy yıkamağa çameşuri meydana

d ö k ü p ,

  sabunu meydana koyup, çamaşuye mübaşeret edeceği vakit hemen bir kara

kuzgun gelüp sabunu kapup gitmiş . Karıs ı çağırup, "Be hey Hoca yet iş , kuzgun

sabunu kapdı" dedikde Hoca, "A karı hiç t ınma onun üstü bizden kirlidir, yıkansun"

dimiş .

T e r c ü m e :

Bu fani dünyaya cameşuyluga gelmedin . Ne kadar y ıkansan yine k ir lenir ,

cameşuylukdan canşuyluk yeğdir . Taş ımızı y ıkamakdan ise derunimiz tas ın ı

y ıkayal ım demeği tefh im eder. Beyit :

Page 47: Letaifi Nasrettin Hoca Burhaniye Tercümesi

8/20/2019 Letaifi Nasrettin Hoca Burhaniye Tercümesi

http://slidepdf.com/reader/full/letaifi-nasrettin-hoca-burhaniye-tercuemesi 47/100

Taşta hamama müşabih bu deni dünya heman

Daima murdar e l inden dest - i na-paka geçer

4 9

Bir gün Ho ca karısı i le kavi ü karâr ederler k i her cuma gece s i m ücam aat edele r .

Avrat ı buna raziye o lup, Hoca der k i , "Benim iş t igal im var, Cuma geces in b i lmez

isem nas ı l edelüm?" Karı , "Cuma geces i o ldukda senin kavuğun yük üstüne korum,

sen de, Cuma geces in i andan bi l irsün" dimiş . Bir gece Cuma geces i deği l iken

karıs ın ın gönlü c ima is ter , o l kovuğu yük üstüne kor. Hoca, "Bu gece Cuma geces i

değildir." Ka rısı , "Cuma gecesidir" de yin ce H oc a, "Bu ev de ya Cu m a gec esi tursun ya

ben turayum" dimiş.

T e r c ü m e :

(22b-43) Cuma geces i o lmagla veled- i tahir ve sa l ih o lmagla bu eyyâm-ı

m übâ rek ede cem o lup evrâd ve ezkâr ve ibâdet ve tâetde o lduğ unu z halde n ice m a'na

tevellüd edüp, surî ve ma'nevî menafi- i kesirelere nail olursunuz diyu tarif buyurur

lar.

Lâtife: 87

Bir gün Hoca'nın avrat ıy la komşu karıs ı göle ton yumağa giderler . Meğer o l

kariyenin A'yanı dahi seyre çıkmış bunların yanına gelüp bakar. Hoca'nın avratı , "Ne

bakarsın"der. Ayan dahi bir kimseye, "Şol avrat kimindir?"der. "Hoca'nın avratı" der

ler . Ertes i gün ayan, Hoca'yı gözedüp," Fi lan avrat senin midir?" deyu sual eder.

H oc a d ahi "Beli benim dir" dey ince, ayan "Var bana gö nd er, ana bir sora cağ ım var"der.

Hoca, "Gel bana sorun, ben de ana sorayım" dimiş .

T e r c ü m e :

Nisalarınızı öyle açık saçık taşra bırakmayın mestur tutun. Zira eşrâr-ı nâsdır.

M üh lek eye b ırakırlar . Eğ er kend ülerin i taşrada bir iş o lur ise ken diniz tesviye e dü p,

f itne bırakmayın ve s ırrınızı açığa atmayun deyu tenbih buyururlar.

Lâtife: 88

Bir gün Hoca'nın oğluna pat l ıcan nedir demiş ler , oğlan dahi , "Gözleri açı lmadık

s ığ ırcık yavrusudur" deyince Hoca, "İş te bu kendinin b i lmes idir , ben öğretmedim"

dimiş .

Lâtife: 86

Page 48: Letaifi Nasrettin Hoca Burhaniye Tercümesi

8/20/2019 Letaifi Nasrettin Hoca Burhaniye Tercümesi

http://slidepdf.com/reader/full/letaifi-nasrettin-hoca-burhaniye-tercuemesi 48/100

T e r c ü m e :

5 0

Bazı ehl- i mükâşefe, bir şeye bir misal getirirler. O misal, misi olmaz (23a-44) ise

de b ir numune olur. İ ş te bu da ehl- i hal o lup kendi b i lmes ine tevakkuf eder demeği

tefhim eder.

Lâtife: 89

Bir gün Seferi Hisar'a b ir araba gider imiş . H oc a da hi ç ıp lak evden ç ıkup , segirdüp

arabaya binüp , böy le g ider. Arabacı lar Seferi Hisar'a yakın geld ikde, H oc a bu tarafa

gel iyor deyu haber gönderdiklerinde ehâl i karşu ç ıkarlar . Hoca'yı üryan görünce

sebebini sual ederler . Hoca dahi , "Siz i z iyade pek sevdiğimden acele i le g iyeceğimi

unutdum d imiş .

T e r c ü m e :

Mahbubunuza vas ı l o lmak is tersenüz aç üryan olarak r iyazet arabas ına suvar

o l u p ,

  mahbûb-ı Hûda'ya vasıl olun, zira kiş i sevdiğini zikr edüp, yoluna canın feda

eder demeği tefh im eder.

Lâtife 90:

Hoca'nın başı kel imiş . Bir yerde traş olup bir akça verir. Gelecek hafta yine traş

o l u p ,

  berber ayineyi önüne kor. Hoca, "Benim başımın yarıs ı keldür iki traşa bir akça

o lm az mı?" d imiş .

T e r c ü m e :

Dünya ve maf ihayı b ir pule a lma, mirat- ı kalbine nazar edüp, canını ve baş ın ı

nzâu l lah'a eyle . Ser verüp, sır verm eyenler den olu p, sırr-ı vahdet bul up, r ızâya maz-

har o lun demeği tefh im eder.

Lâtife: 91

Bir gün H oc a bir kaç âde m ler i le bal ık avına g iderler . D en iz e ağ atup, H oc a d ahi

kendini derya iç ine atmış . "Hoca n'eyledin?" dediklerinde, "Ben kendimi baluk san-

dum" dim iş .

T e r c ü m e :

Se n bir katres in deryaya sal . M ütebah hirinden ola k i o l vakt sen d e derya-dil o lup

s ırr- ı vahdete nai l o las ın . Ş imdiden kemend-i aşkı boynuna takup ben sen demeyi

aradan kaldır. (23b-45)

Mesnevi- i ma dükkan- ı vahdet es t

Gayr-ı vahid herce bini an put est

Page 49: Letaifi Nasrettin Hoca Burhaniye Tercümesi

8/20/2019 Letaifi Nasrettin Hoca Burhaniye Tercümesi

http://slidepdf.com/reader/full/letaifi-nasrettin-hoca-burhaniye-tercuemesi 49/100

deyu vahdetten haber verir ler .

Lâtife: 92

Bir gün Hoca mahal le çocukları , "gel in iz Hoca'yı ağaca ç ıkaralum, papuş ları

çala l ım" diyerek, çocuklar b ir ağaç d ibine gelerek bu ağaca kimse ç ıkamaz deyüp

tururken, Hoca gelüp, "Ben çıkarım" dediklerinde, "Çıkamazsun" derler . Hoca

tamam heman e tek ler in i be l ine sokup , Papuş lar ın ı koynuna kor . Hoca ağaçta

papuşları neylers in dediklerinde, "Belki andan öte yol var ise hazır yanımda bulun-

sun"

 d im iş .

T e r c ü m e :

"Ed-dünya mezrâatü' l -âhire masdakınca azığ ı a l , g idecek yol yokuşdur. Uzun,

uzak yola g ideceks in . Ahiret azığ ı dünyadan gider. Akl ın ı baş ına topla , yolunda

harami vardır . Güşiş edüp, makam-ı a l i 'ye varı lacak, e l in to lu o lsun, boş o lmasun

demeği tenbih eder.

Lâtife: 93

Bir gün h erif Hoca'ya köyden bir tavşan getürür. H oc a herife ikram ve izzet ed üp ,

şorba yedirür. Bir haftadan sonra ol kimsenin karındaşı gelür ona dahi ikram eder.

Bir kaç günden sonra, b iraz âdemler gelüp, "tavşan getüren kimsenin komşularının

komşularıyız" derler. "Hoş geldinüz" deyüp bunların önüne bir tas su getürüp, suyu

gördüklerinde, "Bu nedir?" derler. Hoca, "Bu tavşanın suyunun suyudur" derler.

Tercüme:

Armağan olanı pek severler . Ben fa lan âdemim, benim ceddim falandır demek-

l ik ahiret te fâ ide verm ez. He rke s am el iy le haşr o lacak. Cenâb - ı Kibriya'ya kul lukda

o l u n .

  Tehi-dest o larak Huzur- ı Kibriya'ya g i tmen deyu tenbih buyurmuşlar.

Lâtife: 94

Bir gün Hoca ç i f t sürerken (24a'46) b ir kaplumbağa bulup, tutup boğazına ip

ta kup,

  beline asar. Kaplumbağa çağırır, bağırır. Hoca "Çağırsanda çift öğreneceksin"

dimiş .

T e r c ü m e :

Hef iye

  âdap

  erkan öğrenüp, sûrî ma'nevî umur'dide o lursun, âdaba müdâvemet

et . Çağırup, bağırmak akça etmez deyu tenbih eder.

5 1

Page 50: Letaifi Nasrettin Hoca Burhaniye Tercümesi

8/20/2019 Letaifi Nasrettin Hoca Burhaniye Tercümesi

http://slidepdf.com/reader/full/letaifi-nasrettin-hoca-burhaniye-tercuemesi 50/100

Lâtife: 95

5 2

Hoca evlenecek olup, halkı düğüne da'vet ederler . Komşular gelüp, ta 'amlar yer

ler , Hoca'ya sen de gel ye demezler . Hoca tarulup gider. Birazdan sonra bunlar

Hoca'yı ararlar , bulamazlar, Cüst ü cû edüp, bulurlar . "Hey Hoca gel nereye g ider

sin?"

  derler . Hoca, "Düğün aş ın k im yedi i se gerdeğe o l g irsün" dimiş .

T e r c ü m e :

Cenâ b- ı Kibriya'nın has ku l lan vardır. Ce nne t tekl i f o lundu kda m üşa hed e- i c em âl

ve vus lat zamanı , naz, n iyaz eden muhlis lerden olun deyu tenbih- i a l i ler i o lmuştur.

Lâtife: 96

Bir gün Hoca sefere g iderken, karban i le b ir yere konup, at lannın bağlayup

bi lem ez . H em an e l ine b ir ok yay a lu pa de m ler e "Atı ga ib e t tim" der . He rkes gü lüşüp

at ların ı eğerler . Yalnız layınca H oca at ın ı bulur. H em an bi lür k i ken din ün at ıd ır . T ez

elden sağ ayağını üzengiye basup, b inüp, yüzü at ın sağrısuna gelür. Halk , "Ey Hoca

niçün tersine binersün?" derler. Hoca, "Ben ters değil im, belki at solakdır" dimiş.

T e r c ü m e :

Esb- i h im m ete devre b inm en, eğerd e toğru turun, akl ın ız ı baş ın ıza top lan .

Rah- ı Hüdaya öyle eğri büğrü gid i lmez. İ s t ikamet üzre o lun kendiniz i şaş ırman

demeği t e fh im eder . (24b-47)

Lâtife: 97

Hoca 'n ın t e lâmiz inden Hammad, Habeş imiş . B ir gün Hoca 'n ın üzer ine

mü rekkeb dökülür . Sebeb in sua l eder ler . "Biz im Ha m ma d derse geç ka lup y et i ş ecem

deyu seğirdiğinden terlemiş teri üzerime döküldü" dimiş .

T e r c ü m e :

Kiş i mukarininin hükmünü giyer . Eğerce iyü kimselerle mukarin o lursan misk

ve anber buluşur. Kötü kimse k imselerin kötülüğü sana dahi aks o lur. Kötülerle yâr

olma, iyülerden iy i l ik öğren demeği tefh im eder.

Lâtife: 98

Bir gün H oc a m inbere ç ıkup, "Müslümanlar s ize b ir nas ihat im var. O ğlu nu z o lur

sa sakın E yyub tes m iye etm eyiniz . Zira halk ist imal ed ere k vav gidüp , ip kalur" dim iş.

T e r c ü m e :

Cenab- ı Kibriya taraf ından Hazret- i Eyyub aleyhisselama hitab o lundu ki "Sen

kimsin?",

  "Hiç, kulu nu m Y a Rab" buyurdular. Ol zat h iç o lunc a biz ler h iç in h iç i

Page 51: Letaifi Nasrettin Hoca Burhaniye Tercümesi

8/20/2019 Letaifi Nasrettin Hoca Burhaniye Tercümesi

http://slidepdf.com/reader/full/letaifi-nasrettin-hoca-burhaniye-tercuemesi 51/100

oluruz. Aradan vav beni kaldırup, Eyyub aleyhisselam gibi zencir- i mihnete

tayanamayub, ip makamında kal ırsmuz. Mahv- ı mahz o lun demeği tari f buyururlar .

Lâtife: 99

Bir gün H oc a ab dest a lurken su yet işm ez. N am az baş ladığı vakit kaz g ib i b ir ayak

üzer ine tururken, cema at , "Hoca neylers in?" dedikler inde, "Bu ayağım ın ab de st i yo k

dimiş .

T e r c ü m e :

Abdest in iz i ve namazınız ı dürüst eylen . Öyle abdests iz namaz olmaz, huzur,

 huşu

i l e o lun , ka lun . Yar ın s ıra tdan leng o lduğunuz ha lde geçmezs in iz . Deruh ve

birununuz gıl l u gıştan pak olup, rızaya muvafık olunmağı tarif buyurur.

Lâtife: 100

Bir gün H oca 'nın h ane s ine b ir misaf ir g lüp, yatur. Bir vakitden son ra m um söne r.

Misaf ir , "Mum sönd ü, sağ yanında m um var, getür yanduralum" der. H oc a, "Sen (25a-

48) del i mi o ldun, karanl ıkta ben sağ yanımı ne b i leyim" dimiş .

T e r c ü m e :

Daire- i vahdete nai l o lanın sağ sol ı o lmaz, Derya-yı b i -payan gibi s ırr- ı vahdete

vas i l inden olur. Meselâ , b ir çöpin ucum yakup, döndürsen bir daire o lur k i sağ so lu

ve ucu ötes i o lmaz. Şu halde derya-di l o l demeği tefh im eyler .

Lâtife: 101

Bir gün Hoca'ya "Tali' in nedir?" derler. Hoca, "Benim tali im tekedir" der. "Ey

Hoca ta l i lerde teke yok" derler . Hoca, "Ben oğlan iken anam benim tal i im tutdur-

d u ,

  ol zaman bunun tali i cedi dediler" der. "Güzel, ama cedi oğlaktır, teke değildir."

der. Hoca "Ey ahmaklar, o l zamandan berü kırk e l l i senedir oğlak teke o lmaz mı?"

dimiş .

T e r c ü m e :

Tufûliyetde turmayub, kemâl-i tahsil edün ki, "ne mal i ledür, ne al i ledür, begim

(beyim) ululuk kemal i ledir" dediği gibi bir tavırda turmayub gün-be-gün terakkide

bulunup, tenezzülde bulunman demeği ta 'r i f ederler .

Lâtife: 102

Bir gün Hoca Seferi Hisar'da hatib iken, subaşıyla gavga edüp itt ifak ol zaman

subaş ı ö lür. De fn ederler . Hoca'ya, "Gel efendi te lk in ver" dedik lerinde , H oc a,

"Başkasını bulunuz. Benim ile gavgalıdır, sözümü tutmas" dimiş.

5 3

Page 52: Letaifi Nasrettin Hoca Burhaniye Tercümesi

8/20/2019 Letaifi Nasrettin Hoca Burhaniye Tercümesi

http://slidepdf.com/reader/full/letaifi-nasrettin-hoca-burhaniye-tercuemesi 52/100

T e r c ü m e :

5 4

Hocanızı hoşnud edün huzurunda âdâb üzere o lur. Eğer s izden yüz çavir ir ler ise

dest -g ir in iz o lmaz. Heman rızâs ın ı ta leb edün. Zira Hoca ve mürş id s iz i bu ednâdan

a' lâ 'ya yet işd irür. Gönüllerin i ş ikest etmeyin demeği tefh im eder.

Lâtife: 103

Bir gün ik i k iş i b irbiri i le evleri önü nd e bir dükkanda otur up sohb et eder ler . (2 5b -

49) Haneleri b irbir ine muttas ı l imiş . Meğer b ir kelb bunların evleri önünde, b ir

sok ağ ın or ta yer ind e yes teh ler. Biris i , "Senin ev e yakındır, kaldır "der. D iğe ri, "Hayır

senin eve daha yakındır sen kaldır" derken bunlar n iza ederek mahkemeye g iderler .

İ t t i fak o l gün Hoca kadı yanında bulunur. Kadı , Hoca'ya "Bunların da'vâlannı sen

gör" dedikte, Hoca bunlara "Ol sokak tarik-i am değil midir?" Onlar, "Bell i" derler.

"Ol havadır. Ne sana düşer, ne buna düşer. O nesne kadıya düşer" dimiş.

T e r c ü m e :

Şeriât- ı garra bir târik-i âmdır ve deryadır ki nice murdarları tathir eder. Şeriât-

ı gârraya tem essük edü n, zahirin izi pak eder ve tarikat yolun a bezl- i m akde ret e dü p,

batınızı tathir eder, demeği tefhim eder.

Lâtife: 104

Bir gün Hoca'nın buzağıs ın s inek tutup, öte beri segirdir iken Hoca heman

değneği kapup, öküze g ir işür." Ey Hoca öküzü neden döğers in , suçı nedir?" derler .

Hoca, "Hep suç bunundur. Bu öğretmese dünkü buzağı ne b i lür?" dimiş .

T e r c ü m e :

Nefs in iz i ve evlâdınız ı küdek iken terbiye edün. Eğerce terbiyes iz büyürse önü

al ınmaz. Sonra değneği s iz y iyüp i tab ve darba müstehak olursunuz demeği tefh im

eder.

Lâtife: 105

Bir gün Hoca Derbend'e g iderken, b ir çobana rast gelüp, çoban Hoca'ya "fakih

misin?"

  der. Hoca, "Beli" der. Çoban, "Bak şu canlara hep senin gibi bunlara mesele

sual etd im, b i lemedi ler . Gel seninle kavi l edelüm cevâba kadir isen söyleyim, deği l

isen söylemeyim". Ho ca , "Nedir sualin?" der. Çoba n,  Şu yeni ay o ldukta küçük, sonra

büyür tekerlek o lur(26a-50)ve onbeşden sonra küçülür, kalmaz. Eski ayı neylerler"

der. Ho ca , "Bu kadar şeyi b i lmed in m i , o l eski ayı uzadırlar , ş im şek yaparlar . G ör m ez

m isin gö k gü rled ikde n e kadar kıl ıç gibi parlar" der. Çob an , "Aferin fakih eyü bild ün ,

ben de öyle f ikr ederdim" dimiş.

Page 53: Letaifi Nasrettin Hoca Burhaniye Tercümesi

8/20/2019 Letaifi Nasrettin Hoca Burhaniye Tercümesi

http://slidepdf.com/reader/full/letaifi-nasrettin-hoca-burhaniye-tercuemesi 53/100

T e r c ü m e :

5 5

Y an i insan mah -ı h i lâ l g ib i zuhur edü p, insan- ı kâmil o ldukta p ür z iya o l up , a lem

ziyasından sayemend olup, pir-i fâni oldukda yine hilâl gibi kalunsa da ruh şemşir-i

Hûda'dır , ten g ı lâf o lm uş an a, dahi â'la kâr eder, b ir tig k im üryan ola , m efh um un

ca o l insan- ı kâmil in ruhu ş imşek ve y ı ld ır ımdan ziyade parlar . Ruhaniyet- i a l i ler i

a leme ziyâ verir . Ervahından is t imdad ederler . Demeği tari f eder.

Lâtife: 106

Bir gün H oca 'nın b iraz akçası o lu p, b ir gün ev i tenha b ulup , b ir yeri kazıp g öm er.

Kapudan bakup görür, , "Ben bir h ırs ız o lsam, bunu bulurum" diyerek oradan kal-

d u r u p ,  başka yere gömer. Yine gönlü s ık ı lup, "Olmadı" deyerek gelür, ev in önünde

bir tep e var imiş , bu akçayı bir torbaya koyup bir s ıng ın t ep es in e bağlar , götü rüp o l

tepe ye s ır ığ ı d iker. Yukarı nazar eder k i , "Adem kuş o lsa uçup bu nun baş ına ç ıkam az,

eyü yerin buldum" deyüp gider. Hara mza de'nin b ir i Ho ca'yı göze dir imiş . H oc a g i t t iğ i

gibi te pe ye çıkar, akçayı indirir, alır ve b u s ırığın tep esi ne de s ığır tersi sürer ve s ırığı

yine diker, çıkar gider. Hoca'ya akça lazım olur. Sırığın dibine gelir, görür ki bütün

gitmiş, s ırığın torağında biraz s ığır tersi var, "Ben bu sırığa adem çıkamaz der idim,

ya bunun tepesine (26b-51) s ığır nice çıktı , bu bir garib oldu" deyu taaccübde kalır.

T e r c ü m e :

Bazı k im se râzin saklamay up açığa atar . Şu ha lde kendü ye bir çok z iyan et t ik ten

sonra keşf - i râz et t iğ inden to layı mes leğinden tenezzül edüp, b ir çok z iyana uğrar.

Öyle efkar-ı bed i le razın meydana atma. Fikr-i batıl ınız s izi ziyâne uğradır, derler.

Lâtife: 107

Bir gün Hoca eve gelürken bir kaç ta l ih lere rast gelüp, "Efendi ler , bu gece b ize

gide lüm , baba şurbas ını b izde içe lüm" der. Tal ib ler pek güzel deyüp , H oc a'n ın ardına

düşüp eve gelürler. Buyurun deyüp, otasına alup içeru girer, "A karı bir kaç misafir

getürdüm, bir tas şorba ver yiyelüm" der. Karı, "Ne harç getirdün şorba istersin"

dedikte, "A karı şu şorba tasını bana ver". Alup, efendilerin yanına gelüp "Efendiler

ayıp olmasın, bizim evde hare olaydı bu tas i le s ize şorba çıkaracak idim" dimiş.

T e r c ü m e :

Fakr u fukaranın ve cu'un ve hane- i vücudun tehi bulunmaklığ ı ne derece a l i

o ldu ğın o l ta l ih lere ta l im eyle zahir ve bat ın erzak- ı manevî zuhur eder, dem eği tari f

buyururlar.

Page 54: Letaifi Nasrettin Hoca Burhaniye Tercümesi

8/20/2019 Letaifi Nasrettin Hoca Burhaniye Tercümesi

http://slidepdf.com/reader/full/letaifi-nasrettin-hoca-burhaniye-tercuemesi 54/100

Lâtife: 108

5 6

Bir gün Hoca hanes indeki lere g irüp, yatur. Kızı k i lere g irer görür ki babas ı b ir

küp arkas ına saklanmış , "Hay Efendi baba bunda n'eylers in?" dedikte Hoca,

"N'eylesem gerek, şu ananın e l inden gurbet e l lerde o layım" dimiş .

T e r c ü m e :

Şu dünya endişes inden ve iyal evlad gaygus ından iht i fâ ve mu'tekif o lun, belk i

ö lmeden ön ö lüp "mûtû kab le en - temûtu" s ırr ına er i şün demeyi t e fh im eder . (27a-

52)

Lâtife: 109

Bir gün Hoca evinde otururken bir k imse kapuyu dak eder. "Ne is ters in?" der.

"Fakir âdemim kapuya gel" der. Hoca heman aşağı inüp, "Ne istersin"" dedikte,

"Sadaka isterim" deyince Hoca, "Yukarı gel" der. Fakir yukarı çıkınca, "Allah vere"

der. "Behey efendi aşağıda niçün söylem edün? " dedikte , "Ya be n yukarıda ik en niçün

beni aşağıya çağurdun" dimiş.

T e r c ü m e :

Bir fakir sadaka is tedikte r ıfk ile mu 'am ele ed üp , i 'tab ve h itab etm em eli . Ke zâl ik

Cenâb- ı Kibriya'dan hacet in iz i ta leb etdikde tavazu'ane ta leb edüp ihsan (u) ataya

şayeste ve nai l o lursunuz demeği tefh im eder.

Lât i fe: 110

Bir gün Hoca haremi toğuracak olur. İ skemle üzerinde ik i gün toğıramaz.

İçerüden kadınlar, "Efendi hiç dua bilmez misin, gel oku bir oğlan toğsun." derler.

Hoca segirdüp, bakkala varup bir kaç ceviz getirür. İçerü girüp, iskemle alt ına ceviz

leri döküp, "Şimdi oğlan görür de oynamaya çıkar" dimiş.

T e r c ü m e :

Bu lataif ler i b iz im et fa l - i tarik bulunduğumuzdan, ceviz meviz deyu lütuf le

söyleyü p veled- i kalbin zuhuruna ve tarik- i Hakk'a teşvik v e sülük etdirüp kalbim iz

den füyuzâtm tevel lüd etmes ini imâ buyururlar .

Lât i fe: 111

Bir gün karıs ı Hoca'ya cefa etmek için çorbayı ortaya getirüp kor, İtt ifak s ıcak

olduğunu unudup bir kaşuk alup, boğazı yanar. Gözlerinden yaş geld ikde Hoca, "A

karı ne oldun yohsa şorba s ıcak mıdır?" Karı, "Hayır, efendi babam merhum şorbayı

pe k severdi hat ır ıma geldi de (27b -53) o nu n iç in ağlarım" dim iş . H oc a gerçek sanıp ,

Page 55: Letaifi Nasrettin Hoca Burhaniye Tercümesi

8/20/2019 Letaifi Nasrettin Hoca Burhaniye Tercümesi

http://slidepdf.com/reader/full/letaifi-nasrettin-hoca-burhaniye-tercuemesi 55/100

şprbadan bir kaşık aldıkda boğazı yanup ağlamağa başlayınca avratı , "Ne oldun?"

dedikde Hoca, "Hoca baban uğursuz ö lüp de sen kaldığ ına ağlarım" dimiş .

T e r c ü m e :

Zenlerin mekri çok olur. Onlarla müşavere edüp, aks in i i ş lemel i , eğer b i lakis

iş leyeydi şu mekrden kurtulurdu. Velhas ı l zenlerin mekr u h i les i sebebiyle hüsranda

kal ınup nefs ü şeytan hulul iy le mühlik inde o lursunuz demeği tefh im eder.

Lâtife: 112

Bir gün Hoca'nın karıs ı vaiz mecl is ine g idüp, d in leyüp, eve geld ikde Hoca, "VSiz

ne söyledi?" der. Karıs ı dahi , "Bir k imse helâ l iy le c imâ eylese ona Hak Teâlâ Cen

nette bir köşk yapar dedi" der. Bunlar yattıkları vakit turamadı, "Cennette bir köşk

yapa lum de yüp, c imâ ed erler . Bir zamandan sonra karı , "Kendine evy ap dın , bana da

yap"  der. H oc a, "Sana ev yapm ak kolay, lakin kavim ka bi len e de b irer ev is teyecek

s in ,

  mimar başı tarulur, gel ikimize bir ev yeter" dimiş.

T e r c ü m e :

Herkes helâ l ınâ c imâ hela ld ir , lakin öyle kesret - i c imâdan hazer edün, z ira i l let

zuhur eder. Mimar-ı hakiki olan Cenâb-ı Kibriya'ya itâ'aten kalursunuz. Kalben,

kâ l iben t eveccühünüz Hûda'y ı Lem Yeze l ' e o lduğu ha lde , cennet te her b ir r ica le ,

yetmiş r ical kuvvet i veri lüp ve her b ir inde yetmiş huzuzât o lacağına beyan eder.

Lâtife: 113

Bir gün Hoca bir bölük suhtelere rast gelüp, buyurun bize g idelüm deyüp, evin

kapusuna götürür, oradan bunları (28a-54) bırakup, içerü girdi. "A kan şu herif leri

sav der" der. Vâf ir n izaa varır. M eğer H oc a yukarıdan dinler imiş , baş ın pen cer ede n

çıkarup, "Behey âd em ler ne müc ade le edersün üz, belk i evin kapusu ik id ir , b ir inden

çıkup gitmiş ola" dimiş.

T e r c ü m e :

Şeriat ve tarikat ve inkâr ve münkâr, ahiret olanlar bu gibidir ki Hoca'nın ken

dine yok demesi kendinin var o ldugını b i ld ir ir . Münkirlerin dahi ahiret i inkar et

mes inden ikrar ç ıkar. Şu halde münkirl iğ in men ve ikran mukır o lmanızı ima

buyururlar.

Lât i fe: 114

Bir gün Hoca'nın b ir oğlu doğar. Hoca'ya "Göbeğin kes , senin e l in mübârekdir"

derler . H oc a, "Hoş" deyü p, çocu ğun g öbeğ ini sö kü p çıkarır . Göb eğ ind e bir del ik

açıldıkda "Hay efendi, neyledin?" derler. "Ölmezse diri deliği bu olsun" dimiş.

5 7

Page 56: Letaifi Nasrettin Hoca Burhaniye Tercümesi

8/20/2019 Letaifi Nasrettin Hoca Burhaniye Tercümesi

http://slidepdf.com/reader/full/letaifi-nasrettin-hoca-burhaniye-tercuemesi 56/100

T e r c ü m e :

5 8

Batninızda o lan g ı l l (u) g ış ve habaset ve k in hasedi tahl iye edün ki hane- i

derununuz ma'mûr olsun. Eğer bat ın ınızda kibr ve fesad olursa nûr- ı i lâhî zuhur

etmez. Beyit :

Sür ç ıkar gayrı gönülden ta tecel l i ede Hak

Padişah konmaz saraya hane ma'mur o lmadan

demeği t e fh im eder .

Lâtife: 115

Bir gün Hoca'ya oğlu , "Ben senin toğduğun bulurum" der. Anas ı tanlup, "Ne

soyuyorsun?" deyince Hoca, "A karı sen halt etme oğlan akı l lucadır , b i lse de o lur"

dimiş .

T e r c ü m e :

Bazı k imseden bâ-husus et fâ lden sürc- i l i sân vaki o lur ise , tevbih etmeyin . Belki

redd- i leyyin i le kendüsini ikaz ederek hoş hal üzere nas ihat edüp, kendüye mer

hamet ve şefkat in iz i d ir iğ etmeyin . Hoca'nın b ize lefâ i f le tefh im etdirdiği g ib icedir .

Lâtife: 116

Bir gün Seferi Hisar' ın kadıs ı bağda imiş , me st yaturken Ho ca kadının feraces in i

a l u p ,

  arkasına giyüp gitmiş . Kadı kalkup bakar ki ferace yok. Gelüp, muhzırlara

ısmarlar, onlar dahi Hoca'nın arkasında görüp alup, kadıya getürürler, kadı aydur,

"Ey Hoca bu feraceyi kande buldun?" Hoca aydur, "Monla İmad ile seyre çıkdık bir

de on u görd ük ki b ir suh te m est o lm uş yatur, hâlâ dübürü açuk, İmad ik i ker e işed i ,

bende feraceyi aldım geldim, eğer senin ise al" der. Kadı, "Hay benim değüldür" der.

T e r c ü m e :

Bir katres i heram olmuş şarab içenler , sanki b i hudluk alemine varayım deyu

zahir akl ı çok o l up , b iraz azalsun deyu olmalı . Şu halde hem m alın ı he m na m usu nu n

he m vücudu nu verir b ir aku ls ızl ık a lur . Eğer b i -h ud luk â lem in bu lay ım dersen m al

d a n ,

  nâmusddan olma, yalnız b iz vücud verüp çal ışmagla şerâb- ı ezel iden nuş edüp,

hakikaten b i-hudluk âlem ini bulup ışk i le deryâ-di l o lup hâci l ve sergerd en olm ayu p,

hakikat-i insaniyyeyi bul demeği tefhim buyururlar.

Lâtife: 117

(29a -56) Bir gün H oc a su kenarında uyumağa yatur. Ke ndü yü ölm üş suret ine ko r.

Bir herif gelüp, "Acaba bu suyun geçidi nerededir?" dedikte , Hoca, "Ben sağ iken

şuradan geçerdüm" dimiş

Page 57: Letaifi Nasrettin Hoca Burhaniye Tercümesi

8/20/2019 Letaifi Nasrettin Hoca Burhaniye Tercümesi

http://slidepdf.com/reader/full/letaifi-nasrettin-hoca-burhaniye-tercuemesi 57/100

T e r c ü m e :

5 9

Mahv- ı mahz o lup, ahiret in geçit yerin , dünyadan bir çerağ- ı hakikat i le ruşen

zamir olarak, hay gibi derya-dil olup, derya talkası deryadan geçer gibice, sana derya

tarik- i müstakim olup, mütebahhirinden olup, kendini kendinde bul , başka yerden

arama demeği tefh im eder.

Lâtife: 118

Bir gün H oca'yı b ir acem i berber traş eder ken, ustura sürdük çe başun k esü p, her

kesdiği yere banmuk yapışdır ır . Hoca berbere "Behey âdem baş ımın yarıs ın ı pamuk

ekd in , b ırak ben de yarısına k eten ekeyim" dimiş .

T e r c ü m e :

Şeyh- i Kazib o lanın d iz ine baş koyma. Cüst ü cu edüp, b ir mürş id- i kâmil bul .

Canla başını feda edüp, irşad birle târik-i Hakk'a vasil inden ol demeği lutf buyurur

lar.

Lâtife: 119

Bir gün Hoca'yı şahid ağızından şahidliğe getirürler. Bunlar kadıya varırlar.

Hoca'nın müddeisi buğdaydır der. Hoca arpa deyu şehadet eder. "hay buğday" der

ler . Hoca, "Behey cahi l ler yalan o lduktan sonra gerek arpa, gerek buğday olsun"

dimiş .

T e r c ü m e :

Öyle yalan yere şehadet etmeyiniz . Şehadet in izde z iyade dikkat edün. Ağzınız

Hak deyüp , gön lünüz na-hak demes in i tâbe müs tehak o lursunuz . Cenâb- ı

Kibriya'nın vahidü n la-şerikun leh o lup ,

 fahr-1

  r isa let in (29b-57) hak peygamber o l

duğun, hulûs- ı kalb i le tasdik ve şehadet kel imes iy le ikrar edüp rahmet ve şefaate

mazhar o lunmasını kerem buyururlar .

Lâtife: 120

Bir gün H oca kuyuya su çek m eğe g ider, bakar ki ayın aks i kuyuya düşm üş, he m an

on u çıkarmak gerekdir . Bir ip ve çen gel a lu p, kuyuya salar . Taşa takulu p zor e der ken ,

ip kop up arkası üzeri düşer. G öğ e bakup görür ki ay gö kd e "Hamd ü sena o lsu n ço k

zahmet çekdüm ise de hele ay da yerine geld i" d imiş .

T e r c ü m e :

Mah-ı hakikat ararsanız kendiniz arayınız . Boynunuza kemend-i takup tefekkür

ve tezekkür ve rabt-ı kalb i le zikir ve tevhide kuşiş ve gayret edersenüz bir gün olur

kalbinizden keşufat- ı ma'neviyye ve gaybiyyenin zuhuriyle ruşen zamir o lup, mSh-ı

Page 58: Letaifi Nasrettin Hoca Burhaniye Tercümesi

8/20/2019 Letaifi Nasrettin Hoca Burhaniye Tercümesi

http://slidepdf.com/reader/full/letaifi-nasrettin-hoca-burhaniye-tercuemesi 58/100

hakikate nai l o lup, dünyâ ve maf ihânın mugayyebât ı ayan ve levh- i mahfuza nazır

olarak hamd ü sena ve teşekkür üzre bekam olursunuz demeği tefh im buyurur.

Lâtife: 121

Hoca bir gün bir in in bağında zerdalu ağacına ç ıkup, zerdalu yerken sahibi ,

"Neylers in?" der. Hoca, "Behey canım, bülbülüm görmez mis in , bunda öterim" der.

Bağcı , "Öt bakayım" der. H oc a ö tm eğ e baş lar. Bağban gülü p, "Bu teren nüm müdür?"

Hoca, "Acemi bülbül bu kadar öter" dimiş .

T e r c ü m e :

Hoca Nasreddin rahmetul lahi-a leyh kendüsi b ir büyük zât- ı lat i f o lduğu

mâ'lumdur. Bu lat i fe ler b ir numunedir . Kendüsi hasmen l i -nefs ih i kaides i üzere ac

z in i (30a -58) i tiraf edü p, b ir mübtedi sa l ik im öy le irşâde liyâkat im yok deyu kendüyi

mahv- ı mahz edüp, tevâzu-t beyân ve tefhim eder.

Bu kemter Burhan dahi bu Burhaniye nam-şerh- i muhtasar( ı ) yâfâne bir numune

olarak yazdım ki kendülerin in z ihn- i paklarına havale edüp, bundan nice ma'nâlar

tevel lüd etse , haş iye ve derkenar buyurmalarıy la ikmal o lunması ve bu fakir dul-y ı

hayr i le yad buyurulmasını arz-ı ist irham eylerim. Mesnevi:

Ey birader tu heman endişei

Ma bakıyet üstühan (ü) rişei

Rivayet o lunur ki , Hoca her i l imde mahir ve her fende kâmil imiş . Talebe ken

dinden ders rica etdikde Kudûri'den gayri ders okutmaz imiş . Bazıları der ki Kudûri

okudurken keşf - i keramet sahibi o lmuş . Kudûri okutmanın hikmet i bu imiş . Rah-

metullahi-aleyhi rahmeten vasian ruh-ı şerif içün rızaen l i l lah fatiha, (Sârihu'l-Kita-

b- ı Celâled-din kuddise s ırrehu.)

Muharrem f i 7 , sene 1305.

6 0

Page 59: Letaifi Nasrettin Hoca Burhaniye Tercümesi

8/20/2019 Letaifi Nasrettin Hoca Burhaniye Tercümesi

http://slidepdf.com/reader/full/letaifi-nasrettin-hoca-burhaniye-tercuemesi 59/100

N O T L A R

1.  Beytimiz beyit değil , ülkedir

Ala yım ız a lay deği l , derstir

2 .

  İnsan unutmaktan ibarett ir .

3 .  Ses s izce susun ve ö lmeden önce ö lün .

4 .

  Akı l l ı k iş i , ancak gerekt iğ inde konuşur.

5 . Şuhûr- ı Selâse-Üç aylar(Eyyâmül' l -Bayzâ)

Zi ' l -kade 30 gün

Zi' l -h icce 29 gün,

Muharrem 30 gün ,

Ramazan 29-30 gün ,

Şevvâl'den 5-6 gün, oruç tutulur.

6 . Her şey güzel l ik le o lur.

7 . Ey birader sen ş imdi düşünüyorsun

Bizden kalan kemik ve k ı ld ır

8 . Dünyâ ve ahiret te zararl ı

9 . Farsça-Türkçe mülemma

10.

  Al lah sabredenlerledir .

11 .

  Aynı tercüme iç inde köpeğe ta lanmadan çal ıy ı to lanmak yeğdir(35)

Akıl l ı konuşan gel irse yol yok

Ama âş ık gel irse yüz merhaba

12.

  Söyle , d in le gece gündüz, inek g ib i o lma.

13.  Mesnevî 'miz b ir l ik dükkânıdır

Birden başka her ne görürsen o puttur.

14.

  Dünya ahiretin tarlasıdır.

Page 60: Letaifi Nasrettin Hoca Burhaniye Tercümesi

8/20/2019 Letaifi Nasrettin Hoca Burhaniye Tercümesi

http://slidepdf.com/reader/full/letaifi-nasrettin-hoca-burhaniye-tercuemesi 60/100

N A S R E D D İ N H O C A L Â T İF E L E R İY L E B U R H A N İ Y E A Ç IK L A M A L A R I G İ R İ Ş İ

(Sade leş t i r i lmiş Tercüme Kıs ımlar ı )

Nasreddin Hoca Hazret leri 'n in , Al lah rahmet eyles in , vakt in in b ir ic iğ i , lat i f b ir

kiş i olduğu herkesçe kabul edil ir. Bizler hayat karşıs ında çocuklar gibi

o lduğumuzdan, hakkın yolunu lat i fe lerle , benzetme ve a lay g ib i söylerler . Halbuki

bu şeref li k iş in in ben zet m e v e a lay yerin i tutan güzel lat i fe lerin in yalnız eğle ndir m ek

için yapı lmış sayı lmas ı , hakikat leri tam olarak anlayanlarca yeterl i o lmaz. Bir n ice

ince dü şünc enin anlam larını ve faydalı nas ihat leri iç ine a lan hikâyelerin in kabuğ una

bakmayıp duruma uygun olan özünden yararlanmanın daha doğru olduğu, p ir imiz

Hz. Mevlâna 'nm, s ı rr ı mübarek o l sun , Mesnev î - i Şer i f inde mübarek bey i t t e

buyurdukları gibidir:

Beyit imiz beyit değildir ülkedir

Alayımız alay değildir derstir

Zîrâ benzetme bir ü lke yerin i tutar, a lay ders yerin i tutar. Anlamı kapal ı

o lduğundan, bu değers iz Seyyid Burhaneddin kul dahi sözü edi len rahmetl in in

basılmış olan kitabından yüz yirmi bir adet latifesini, tarikat arkadaşlarıma değersiz

bir yadigar ve Ho ca E fendim iz' in u lu nâmını anmaya ves i le o lm ak em el iy le , l iyakat im

olmaksız ın , b ir k ısa , iy iye güzele yorma olarak anlatma ve açık lamaya çabucak

girişt im. "İnsan unutmaktan ibarett ir." sözlerinin anlamından anlaşıldığı gibi

görülecek yanl ış ların ın fakirces ine sermaye azl ığ ıma bağış lanmasıyla eks ik lerimin

bir yana bırakılması ve hayır dua i le anılması irfan sahiplerinden umulur.

Lâtife 1

T e r c ü m e

İşaret buyur mu şlar ki "Sizler imam sınız. V a'z iki türlüdür. Biri söz le yapılan va'z,

biri sözsüz va'z. Sözlü va'zdan sözsüz va'z çok daha etkil idir. Varın gusül tahtasına

çıkmış ö lü , hal d i l i i le s ize ne nas ihat eyler ondan açıklanma almış o lunuz." Bunun

la "Sessizce sus ve ölmeden önce ölün" sırrına ulaşmayı işaret buyurmuştur. İkinci

o larak, mademki s iz hakikat leri tam anlamışs ın ız , n iç in b i ld iğ in ize göre iş

yapmazs ınız . Ben ne söylesem tes ir etmeyecek. "Akıl l ı k iş i ancak gerekt iğ inde

konuşur." sözünün anlamına göre b i ld iğ in iz i i ş leyip i lminiz i art t ır ın (deyip) sözü

uzatmaya engel o lurlar . Üçüncü olarak, "Alim olanlar iş ler in i i l imlerine uygun

yapmadıkça, nas ihat eden va'z kâr etmez. Bir fazi let l i , o lgun yolgösteric i bulup

bi lmediğiniz i öğrenip bi lmeyenleri de uyandırın" demek is terler .

6 2

Page 61: Letaifi Nasrettin Hoca Burhaniye Tercümesi

8/20/2019 Letaifi Nasrettin Hoca Burhaniye Tercümesi

http://slidepdf.com/reader/full/letaifi-nasrettin-hoca-burhaniye-tercuemesi 61/100

Lâtife 2

T e r c ü m e :

6 3

Yüce Tanrı 'n ın büyüklük ve ihsanını görün. Her kuluna mal ve mansıp

vermediğine şükredin . Zîrâ herkes in kabi l iyet ine göre ihsan olunur. Kabi l iyet

olmadığında, ( i ş ) deveye kanat veri l i ş ine döner, hem günaha girmiş , hem günaha

sokm uş o lurdunuz . (Bunun la kend is ine) m al ve man s ıp yaraşmayan k imse ler in ha l

ler ine şükretmeleri (gerekt iğ in i) îmâ ederler .

Lâtife 3

T e r c ü m e :

Her nerede bulunursanız bulunun Yüce Tanrı vardır ve görür. Yüce Tanrı 'n ın

büyü klüğün e ve kudre t ine yaratı lmışların h eps inde şah it o lup , tek göz lü g ib i , b ir şeyi

iki görmeyin diye birlik sırrına işaret buyururlar.

Lâtife 4

T e r c ü m e : •

Şarkı söyleyerek ve iki yüzlülükle yapılan iş uygun ve doğru olmaz. İbadet ve

i lm im var d iye öğü nm e ve gurur dahi etme . Hayatta iken şeriat ve tarikat ham am ında

temizlenerek, dünya lezzeleri ve rahat ından sakınarak, perhiz i le ve şe iate uygun

davranışlarla bekâ f ikrini vaktini hasrederek tevhid ve kelime-i şehadet i le yüksek

makamlarda nağme ve terennüm ederek mutluluk bulmamızı daha iy i bulduklarını

belirt irler.

Lâtife 5

T e r c ü m e :

"Bu fânî dünyada ellerimizde bulunan para ve Allah dış ındaki şeyler t ıpkı rüya

gibidir . Kavga dövüş le daha çok doymak iç in uğraşmamız sonunda boşunadır .

Elinizde iken yerine sadaka, ihsan, güzel hayrat saçın; uyandığınız vakit el iniz boş

çıkmasın." demeği tarif ve işaret buyururlar.

Lâtife 6

T e r c ü m e :

"Bu dünyaya z iraate ç ıkt ık . Ölmezden önce ö lüp, bu övünme elb ises in i ç ıkarıp ,

kefenleri boynunuza takınıp , âhiret azığ ın ı hazır layıp , ö lmüşlerden olun. Zîrâ

yolunuzda soyguncu vardır. Birgün süratle gelip s izi yok eder." demek anlatıl ır.

Page 62: Letaifi Nasrettin Hoca Burhaniye Tercümesi

8/20/2019 Letaifi Nasrettin Hoca Burhaniye Tercümesi

http://slidepdf.com/reader/full/letaifi-nasrettin-hoca-burhaniye-tercuemesi 62/100

Lâtife 7

T e r c ü m e :

6 4

B u ,

  hayal gölges i g ib i o lan dünyada düşünmeksiz in mal ve erzak toplayıp , hela l

haram seçmeyip bir ikt irerek, aş ır ı i s teklerle yarını düşünmeyen kimseler , yarın

hakikat bahçes in in sahibi o lan Yüce Tanrı 'n ın d ivanında öyle eğri büğrü sözler i le

kabul o lm ayacakları g ib i , meşru ve gayrımeşru olarak bir ikt irmiş o ldukları m al lar ve

erzak iç in hesap anında bir cevap veremeyip üzüntü iç inde kalacaklar. Bu vartalara

uğramaktan ise , ş imdiden düşünüp insan hukuku üzre reyiniz le (ö lmüş) sadaka

dağıtma(nızı ) ve tövbe is t iğfar etmiş o lup, Yüce Tanrı 'dan bağış lanma talebin (de

bulunmamızı) söyler ve tenbih buyururlar .

Lâtife 8

T e r c ü m e :

Konya ermişler durağıdır. Helva yedirir gibi, tasavvuf yoluna darbe ve terbiye i le

sokarlar . Bu öze l l ik , Hz. Me vlânâ'nın dergâhına dahi l o lanlara m üzik ve sem a i le yol

gösterip lokmasını dahi terbiye i le vererek (onları) g ıdalandırır lar ." demeyi îmâ

buyurur.

Lâtife 9

T e r c ü m e :

Mübarek Ramazan ' ın baş lang ıc ına ve sonuna d ikkat ed i lmes ine ve Hoca 'n ın

kızın ın, aşırı sofu bir hatu n oldu ğu nd an, üç aylarla birlikte müb arek gü nle ri yüz yirmi

beşe çıkartmış olduğuna işaret buyururlar.

Lâtife 10

T e r c ü m e :

G en çl ik te yapı lan ibadet güzeldir . G ençl iğ in izd en dolayı mağrur o lm ayın . İhtiyar

ol up yok olm a vakti geld iğ ind e, "Nolaydı, bu darmadağınıkl ıktan ön ce gen çl iğ im izde

ibadet edeydik ." d iye p işman ve nadim olmaz fayda vermez demeyi anlat ır .

Lâtife 11

T e r c ü m e :

"Nefs in iz deves ine yavaş b inin , aman verip kükretmeyin . Zîrâ gevşekl ik

gösterirseniz , s iz i kükreyip a l t ına a l ır , yok eder. O s ize galebe etmeden perhiz ve

açl ık i le onu boğazlayıp ruhunuzu nefs in ize gal ip get ir ip , u laşmak is tediğin iz yere

ulaşın" diye tarif buyururlar.

Page 63: Letaifi Nasrettin Hoca Burhaniye Tercümesi

8/20/2019 Letaifi Nasrettin Hoca Burhaniye Tercümesi

http://slidepdf.com/reader/full/letaifi-nasrettin-hoca-burhaniye-tercuemesi 63/100

Lâtife 12

Tercüme:

65

Bu dünya terstir. Bazan dış görünüşle ziyan olarak görülen bir şeyin hemen sonra

faydası hissedil ir. Söz gcliş i( insan) yangın ve hırsızlıktan önce bir madde(yi) ziyanına

verirse, bütünüyle yarar sağlanmış gibidir. Bazı ziyan sanılan iş lerin, özel olaylarda

menfaatin ta kendisi oluşuyla "Hcrşey güzell ikle olur." açıklamasını îmâ ederler.

Lâtife 13

T e r c ü m e :

Yarın mahşcı günü s ıra s ıra durulup sual o lunduğunda, kendis ine soru

sorulanların İs lâmın şartlarına aykırı nasihat eden imamları tutup mahşer halkı

arasında rezil olmaktansa, ş imdiden şeriat ve tarikatın olgun imamını bulup, ulu

divanda utanç içinde olmak ve rezil l iğin utancına düşmekten sakınmalarını tenbih

buyururlar.

Lâtife 14

T e r c ü m e :

Yarın Sırat'a varıldığında asil ik i le gözümüz kör olduğu halde, Allah'ın Elçis i 'nin

şefaatiyle, her birimiz Sırat'tan geçerken, bir değeri varmış gibi yaptıklarımıza

güveniş imiz körlüğün ta kendis i o lur. Günahımızın ağır l ığ ı sebebiyle büyük günah

sahibi (o larak) cehennem ateş ine düşmektense, i l imlevcyapı lanlarla gururlanmayıp ,

korku ve um ul arasında, Allah'ın rızası ve all ını istem eyi, yapılanlarla gururlanm ayıp

onlara dayanmamayı tarif buyururlar.

Lâtife 15

T e r c ü m e :

Bazı k imse( lcr) çok bi l ir im diye meydana ç ık ıp , b i lmediklerin i b i le b i lmez( ler) .

(Böyleleri ) b i l inmez şeylerden söz edip , yalan ve a ldatmacayı seçt ik lerinden, "Bu

çeşit saçmalıkları bırakıp, akı karayı birbirinden ayırıp, Hak yolunu tutun." diye işaret

buyururlar.

Lâtife 16

Tercüme:

"Kul kusursuz olmaz, affeder efendisi ." (sözünün) anlamına uygun olarak mümin

kardeşlerinizin aybını, özell ikle muhtaç kimselerin aybını yüzlerine vurup (onları)

mahcubedip utandırmaktasa, onlara nasihat ve yumuşak it iraz i le kendilerini hoşnut

Page 64: Letaifi Nasrettin Hoca Burhaniye Tercümesi

8/20/2019 Letaifi Nasrettin Hoca Burhaniye Tercümesi

http://slidepdf.com/reader/full/letaifi-nasrettin-hoca-burhaniye-tercuemesi 64/100

ey lemenin yo lunu tu tup , i l er ide kend is inden zarar görmemenin yo luna bak ıp ,

ayıplan örten yüce Tann'dan büyük sevap is temeyi îmâ ederler .

Lâtife 17

T e r c ü m e :

"Böyle boş yere konuşmak saçmalayanlara (mahsustur) . Di l b ir , kulak ik id ir . Az

söy ley ip çok d in lemel i . Z îrâ boş söz söy lem enin zara n çoktur . Ak ı l l ı o la n la f e tm ez ,

yalnız gerektiğinde konuşur." demeyi tarif buyurur.

Lâtife 18

T e r c ü m e :

Bir dergâha ve o l gun bir yol gösteric iye dayan ki şeriat , hakikat ve marifet m er

dive nind en ç ık ıp , hakikat bahçıvanına ulaşt ığ ında naz, n iyazda bulu nup , azarlama v e

hitab olurs a dah i, yardım ın ta kendisi olu p, hakikat bahçıvan ına ulaşıl ır." de m ey i tarif

buyururlar.

Lâtife 19

T e r c ü m e :

"Ölmeden önce kefeniniz i baş ın ıza sarıp , toplanarak Hakk iç in z ik ir , f ik ir ve in

leyen ahlarla akl ın ız ı baş ın ıza toplayıp , evvel imiz b ir meni ve ahir imiz b ir leş

olduğunu akla get irerek, heves lerin iz i terk edip Hakk'a yalvarıp yakann" demeyi

anlat ır . Mesnevî ' (de):

Ey birader sen ş imdi düşünüyorsun

Bizden kalan kemik ve kıldır

buyurulduğu gibices ine.

Lât i fe 20

T e r c ü m e :

"Öyle iz ins iz , ök üz g ib i halkın evin e ve bağına, bah çes in e g irerseniz , her ne kadar

bu dünyada sopa yemezseniz de, şeriat ve tarikat arabas ına koşulursunuz. Yann

kıya m et gü nü nd e zeba niler araba gibi sürüyü p, ş idd etle vururlar. Bir, araya girip kur

tarmak isteyenin araya giriş i i le kurtuluncaya kadar çok sopa yersiniz." demeyi ten

bih buyururlar.

6 6

Page 65: Letaifi Nasrettin Hoca Burhaniye Tercümesi

8/20/2019 Letaifi Nasrettin Hoca Burhaniye Tercümesi

http://slidepdf.com/reader/full/letaifi-nasrettin-hoca-burhaniye-tercuemesi 65/100

Lâtife 21

T e r c ü m e :

6 7

"Zamanımızda ik iyüzlü o lan kimselerin abdest i ve namazı bunun gibidir . Yüziyle

çanl ıp b ir fayda sağlamadığı g ib i , b ir de pabuçtan olursunuz, ibadet in iz i Al lah iç in

yapıp azan haketmeyin" demeyi anlat ır .

Lât i fe 22

T e r c ü m e :

"Şu dünya çok yaş l ı b ir kocakarıya benzer ve toprağı da köhnemişt ir . Hemen

kalplerin iz i sağlam tutu p, c i la verip aydınlatın . Kabriniz de aydınlanıp , sual m ele ğin e

doğr u cev ap verm eniz kolay o lur." d iye yüc e tenb ihleri anlat ı lır .

Lât i fe 23

T e r c ü m e :

"Bu fânî dünyaya so n bulm azm ış gib i oturarak, b ir gün bir gec el ik öm rü tük enm ez

zann edip şar ş ır i le vakit geçirmeyin . Birgün Azra i l a leyhisselam kapıya gel ip , dünya

pis l iğ inden al ıp kaldırmak is ter . Bu, sonu olmayan, akar su g ib i o lan dünyayı kal ıc ı

sanmayın . Kal ın l ığa sevgi duyarak Allah yolunu tutun." demeyi anlat ır .

Lâtife 24

T e r c ü m e :

"Gen liğ in izde h im m et at ına b inip gerçek yoluna u laş ın . Zîrâ yaş landıkta güç kuv

vet kalmayıp , h immet at ına b inemeyip , yerin a l t ında "dünya ve âhiret te zararl ı

kalırsınız." demek isterler.

Lât i fe 25

T e r c ü m e :

"Tarikat çocukları d ış görünüş e lb ise lerin i ç ıkarıp , nefs i eğ i tme hamamına gir

diklerinde, iç ler inde bir o lgun yol gösteric i bulun up, onu n kimya gibi o la n nefes in in

etkis iy le m utluluğa ulaşm adıkça, kendi ke ndin e lat if şeyler , gerçek ler , b i lg i ve kü ltür

cevheri ve sevgi hâsıl olmaz." demeyi tarif buyururlar.

Lât i fe 26

T e r c ü m e :

Tarikate g ir ip halvete g irdikten sonra, öyle geri gel ip dönmeyes in . Her an biraz

daha i ler leyip gerçek yönel inecek olana yönels in ." demek yüksek tenbihlerde

olmuştur.

Page 66: Letaifi Nasrettin Hoca Burhaniye Tercümesi

8/20/2019 Letaifi Nasrettin Hoca Burhaniye Tercümesi

http://slidepdf.com/reader/full/letaifi-nasrettin-hoca-burhaniye-tercuemesi 66/100

Latife 27

T e r c ü m e :

68

"Kalp çoc uğ un u ulu kılmayın. Sizlerden bir hata vâki olduğ u zam an, bab ası, ölm üş

gibi karalar giyip yolculukta, kırda ve çölde ağlayıp tövbe edip dolaşarak Yüce

Tann'dan af isteme yoluyla affa ulaşınız." demek isterler.

Lâtife 28

Tercüme:

"Nefse ait hazlar vc şehvetlere vc fânî dünyaya gönül vermeyip arkanızı dönün.

Zîrâ bunların yeri geçici dünyadır. Yöneliş iniz son bulmayan Allah'a olsun; zîrâ bu

dünya geçici olduğu gibi yenecek içccckleridc geçicidir. Kalıcı olana kuvvet harcayıp,

manevî erzak i le rızıklanın." demeyi anlatır.

Lâtife 29

T e r c ü m e :

Dünyayı is leyenlere, "Hırs vc tamahla dünyayı, dünya nimetlerini elde etmek için

gece gündüz seğirtip aşağıl ık iş ler tarafına giderler. Bu gidişten vaz geçip, bir yararlı

olacak ve kendisinden âhirel azığı doğacak yüksek bir makama ilerlesinler. Evinizde

uğurlu olun." diye büyük tenbih olmuştur.

Lâtife 30

Tercüme:

"Onurlandırarak ve ikramla beslediğiniz nefis s izi yoldan çıkarıp âhiret ateşi

kaygusunu çekt irmez. Zîrâ k ıyamet ö lünce kopar. Zebani ler boğazlayıp cehennemde

kcbabcderlcr. Soyup giyeceklerini, yeni veya eski olsun, vâris ler ateşe atıp yakarlar.

Şu halde nefs in ize h izmet etmeyip , mahkum edip boğazlayın ." demeyi anlat ır lar .

Lâtife 31

T e r c ü m e :

"Evini, gö zd e malını hayra güzel iş lere harca. Kalan k efenini arkana al . A sıl ev in e

el i boş varma. Yolunuzda soyguncu çoktur. Bir gün ölüp kabir evine

varılacaktır.Sağlıklı olduğunuz zamanı yoksullara vc derviş lere

 saçın."

 deme yi anlat ır .

Page 67: Letaifi Nasrettin Hoca Burhaniye Tercümesi

8/20/2019 Letaifi Nasrettin Hoca Burhaniye Tercümesi

http://slidepdf.com/reader/full/letaifi-nasrettin-hoca-burhaniye-tercuemesi 67/100

Lâtife 32

Tercüme:

6 9

"Yalnız Arap i l imlerinden kalmayıp, diğer fcnleri , özell ikle Farsça kitapları çokça

okuyun, zîrâ Farsça i l imlerde tasavvuf çoktur ve (bunlar) tasavvufludur. Maddî

manevî çok yarar sağlarsınız." demeyi îmâ ve işaret buyururlar.

Lâtife 33

T e r c ü m e :

"Dünya için keder etmeyiniz. Bir şeyiniz kaybolursa Yüce Tann'ya s ığının.

Mükâfatınız bir kat artt ırı l ır. Cami ve mescidlerde ibadetle meşgul olarak, umar ve

yakarırsanız, dünyaya ve ondaki isteklerinize eriş irsiniz. Bu dünya kalıcı değildir.

Dünyayı kaybedip, karşıl ığında âhiret nimetlerine boğulun." demeyi anlatır.

Lâtife 34

T e r c ü m e :

"Bir murdar meniden, Yüce tanrı kan, s inir, ct , kemik vc ruh ihsan edip sonra

bizi bu âleme getirdi. Birgün ölüp bu vefasız, geçici dünyadan kalıcı olana gideceğiz

ve bütün organlarımız toprak olacak. Yine bütün organ ve kemikler bir araya gelip

mahşer günü için, hesap için ayağa kalkacağımızı nasıl inkar edersiniz." diye âhireti

inkâr edenleri uyarmak için buyururlar.

Lâtife 35

Tercüme:

"Meşhur, "Köpeğe dalanmadan, çalıyı dolanması yeğdir." Öyle intikam alacağım

diye tehlikeye düşmektense, nefs , şeytan, kötü arkadaş vc başka düşmanlar galip

gelecek olurlarsa, "Allah sabredenlerledir." deyip öfkeyi yutup, onlardan intikam

alacağım diye acele etmeyip, ( iş i) Allah'a bırakmak daha iyidir." demeyi tenbih

buyururlar.

Lâtife 36

Tercüme:

"Siz de fırsat eldeyken nefsinizin kanadını vc ayaklarını kesip, muzırlık etmeyip,

(nefsi) kuşa döndürüp ruhunuzu yüce makamlara yükselt ip nefsinizi düşkünleştirin."

demeyi tenbih buyururlar.

Page 68: Letaifi Nasrettin Hoca Burhaniye Tercümesi

8/20/2019 Letaifi Nasrettin Hoca Burhaniye Tercümesi

http://slidepdf.com/reader/full/letaifi-nasrettin-hoca-burhaniye-tercuemesi 68/100

Lâtife 37

T e r c ü m e :

7 0

"Seyahatle, çalış ıp çabalayıp kendinizi bilgis izl ikten kurtaracak bir fazilet l i yol

gösteric i bulup ona kat ı l ın . O yol gösteric i k iş i her ne tekl i f ederse , kabul ederek,

"Ben art ık o ldum ." sevdas ında olm ayıp , çabalayıp , her an i ler leyip , dere ce yük selterek

hakikat narlarını yiyin." demeyi anlatır.

Lâtife 38

T e r c ü m e :

"Bu dünya hi lebaz ördek gib idir . Önünüzden kaçt ıkça arkas ına düşers in iz . Hal

buki gaddardır . Nice k imseler yoldan ç ıkarmış . İ ş in sonunda s iz i de ç ıkarmasın . El i

boş kal ırs ın ız . Öyleyse yarım ekmeğe şükredin . Vakt in iz i gaf let le geçirmeyin , z îrâ

dünya sizi aldatır." demeyi anlatır.

Lâtife 39

T e r c ü m e :

"Allah'tan gayrı şeylere eği l iminiz o lmasın . Vade tamam olduğunda erzakınız ı

a l ıp götürürler , kendiniz i b ir yüksek m usal la taş ına koyup m ezar baş ına get ir ip kab re

koyarlar . O vakit kendiniz i deneyip ne o lduğunu tanırs ın ız . Kendimiz b ir leş izdir ,

çaylak kapar.

Mesnev î :

Ey birader sen ş imdi düşünüyorsun

Bizden kalan kemik ve k ı ld ır

Zîrâ insan kıl ve düşünceden ibarett ir."

demeyi anlatır.

Lâtife 40

T e r c ü m e :

"Şeytan hi le i le ipe un serer , a ldanmayın . Zîrâ ömrümüz ip i çürüktür. Bu dünya

ve Al lah'tan başka şeylerin ipe takacağı b irşey yoktur. Al lah'tan gelene razı o lmaya

uygun iş ler yapmazsanız , b ir şeye erişemezs in iz . Dünya ve âhiret hasret iy le g ider

siniz" dem eyi anlatır. .

Page 69: Letaifi Nasrettin Hoca Burhaniye Tercümesi

8/20/2019 Letaifi Nasrettin Hoca Burhaniye Tercümesi

http://slidepdf.com/reader/full/letaifi-nasrettin-hoca-burhaniye-tercuemesi 69/100

Lâtife 41

T e r c ü m e :

71

"Size yakın o lmayanlarla b ir arada bulunm ayın . S iz in c ins in izden v e s iz in yo lunu z

da g iden olmadıkça yakınl ık ve sevgi lezzet in i bulamayıp , kendinde kendini

bulamazs ın . Hemen sevgi l i dost lar edinin . Var o lup Allah'ta Al lah iç in muhabbet

eyle k i Hakk'ı kendinde bulas ın:

Kendimi kendim yit irdim kendim arar kendimi

Kendimi kend im gerekse kend im bu lsun kend imi"

demeyi tarif eder.

Lât i fe 42

T e r c ü m e :

"Üç günlük ömre güvenmeyin . Bir in i çocuklukta geçirdik ve b ir in in iç indeyiz .

Senin iç in b ir günlük ömür kaldı . Sabah yakındır . Bu dünyanın bir günlük ömrüne

meyletmeyip, âhiret hazırlıklarını yapın." demeyi anlatır.

Lât i fe 43

T e r c ü m e :

"Akıl maaş ınıza uyup günd üz akşama kadar geç im iç in vakit geçir ip , ge ce sabaha

kadar uyumağa iz in yoktur. Zîrâ bu dünya yalnız yeme içme ve is t irahat iç in gel

med ik . Al lah' ı b ir b i l ip ge ce gündüz ibadet le , yarat ıcı 'n ın yarat ış maksadına dayanıp ,

(o maksadın ) ibadet ve doğru iş ler le şu köhne kal ıc ı o lmayan handa âhiret azığ ın ı

hazır lamaktan ibaret o lduğun u göz önü ne a larak aşağı lık dünya kocakar ıs ın ı okşa m a

ve i lt ifat kucağına almayın." diye tenbih buyururlar

Lât i fe 44

T e r c ü m e :

"Alçak gön ül lü lük le ö lü g ib i o lun. Bir k im seye zarar verm eyip , yarar sahibi o lu n.

Eğer bu yokluk âleminde halkı usandırıp zarar verirseniz , yarın k ıyamet gününde

zebanilerden çok sopa yersiniz." demeyi anlatırlar.

Lâtife 45

Tercüme:

Nefsinizin kuyruğunu sıkı tutun. Eğer aman verip bırakırsanız, s izi yok eder. O

sizi yok etmeden siz onu yavaş yavaş riyazet ve perhiz kaççıs ı i le itaate götürün."

demeyi anlat ır .

Page 70: Letaifi Nasrettin Hoca Burhaniye Tercümesi

8/20/2019 Letaifi Nasrettin Hoca Burhaniye Tercümesi

http://slidepdf.com/reader/full/letaifi-nasrettin-hoca-burhaniye-tercuemesi 70/100

Lâtife 46

Tercüme:

72

"Bu,

  hayalin gölgesi gibi olan dünyanın zor geçit leri çoktur. Duruşu ve ona

dayanış bir kesil ir dala benze r. Bunda yerleşm eyiniz; zîrâ en sonra s iz e ötesini dö nü p

pis ler . Hemen ölmeden önce ö lün. Yarın S ırat köprüsü zor b ir geçi t t ir , geçmes i

güçtür, ş im dide n ge çit yerini belleyip bir ogun yol göst ericid en el alıp hakikat ış ığıyla

zor geçit lerden geçip yüksek dereceye erişesin." demeyi anlatır.

Lâtife 47

T e r c ü m e :

"Dünyada i lim ve irfan yolund a uğraşın ki el iniz b oşa çıkm asın. Er geç mu radın ıza

erip yok olmayan hazineye mâlik olursunuz." diye yüksek tcnbihlcri olmuştur.

Lâtife 48

Tercüme:

"Tam tevekkül üzre olup, ekici vc yapıcı olun. Hikmclc karış ıp bil ici olmayın, yaş

kuru demeyin. Böyle olursa ikiniz dc elbise vc rızk elde edersiniz." Kendilerini uyar

ma şekl inde cümleye de yüksek uyanları o lmuştur.

l a t i f e 4 9

Tercüme:

"bazı yerlerde yüksek kudretli olgunluk sahiplerine it ibar etmezler. Bazı bel

delerde olgunluk rütbesine ermemiş yeni başlamış mutasavvıfa it ibar edip uyarak,

yoluna girerler. Şu halde ış ık dolu olgunluk sahibi bir yol göstericiye uyup yüce him-

mcllcriyle mutluluk görüş ve kalp aydınlığı ortaya çıkarın." demeyi tarif buyururlar.

Lâtife 50

T e r c ü m e :

"İstekten kuvvetli alet olmaz. Ulu Tanrı Hazrctlcri'ndcn ne dileğin varsa iste. Bu

dünyada ihsan olunan şeyler âhirde nisbetle az bir şeydir. Ahirctte olan isteğiniz kat

kat artıp nice derecelere eriş irsiniz. Yetcrki Allah kapısından ayrılmayıp istekte

devam edin. Maddî manevî isteklerinize ne olursa olsun eriş irsiniz." demeyi anlatır.

Lâtife 51

Tercüme:

"Yoksul vc derviş takımı geldiği vakit dış görünüşünüze bakmadan, aba giyenlere

kaftan giyenlerden daha çok izzet vc ikram edin. Zîrâ Allah'a yakın olanların çoğu

Page 71: Letaifi Nasrettin Hoca Burhaniye Tercümesi

8/20/2019 Letaifi Nasrettin Hoca Burhaniye Tercümesi

http://slidepdf.com/reader/full/letaifi-nasrettin-hoca-burhaniye-tercuemesi 71/100

aba giyip geçmişler. "Kepenek alt ında er yalar sözünün anlamına uygun olarak yok

sul ve zayıf lara i lt ifat ve hürmet edip, gönlünü almaya uğraşın. Beyit:

Akıll ı konuşan gelirse yol yok

Ama âşık gelirse yüz merhaba."

demek anlat ı l ır .

Lâtife 52

Tercüme:

"Ulu Tanrı'nın verdiği nimete şükrederek yarım ekmeği dahi gaflet le yemeyip,

Al lah' ı anıp düşünerek Hakk'a yönel in . Nice hediye ve maddî manevî ihsan olunup

her bir gününüz bayram olur." demeyi anlatır.

Lâtife 53

Tercüme:

"Dünya bir kocakarı olduğu halde öyle taplaze kız gibi görünüp aldatıp kendini

satmakta vc dünya istekli leri de canını sakınmayıp almaktadır. Buna dayanarak, bu

aşağıl ık dünyaya gönül vermeyip uhrevî olan hakikat kızını kucaklamaya çalış ınız ki

onun lulfu sayesinde nice türlü, maneviyat kalbinin çocukları vc fet ihler görünür

demeyi anlatır.

Lâtife 54

Tercüme:

"Bu geçici vefasız dünyaya aldanma, sonu gelmez. Arkasına düşme. Bu dünyayı

satıp karşılığında âhiret azığı al. Zîrâ kalıcıdır. Kalıcılığın sonu yoktur." demeyi

anlatır.

Lâtife 55

Tercüme:

"Dünya malı vc evladı f itnedir. Kalp çocuğu görünmüş olsaydı müjdeye layıktın;

yoksa dünya ve dünya evladı için sevinip gönül vermeyip karşıl ığında manevî çocuk

olmalı ." demeyi anlatır.

Lâtife 56

Tercüme:

"Hayvan hakkı güç olur. Öyle, hayvanın başına kulağına vurmayın. Mesul olur ve

azarlanırsınız. Özell ikle yaradılış bakımından tanıdık kimseler hem hayvana vurur

7 3

Page 72: Letaifi Nasrettin Hoca Burhaniye Tercümesi

8/20/2019 Letaifi Nasrettin Hoca Burhaniye Tercümesi

http://slidepdf.com/reader/full/letaifi-nasrettin-hoca-burhaniye-tercuemesi 72/100

hem sana söğerler . Ancak nefs in ize b inin . Nefs in iz i ruhunuz üzerine b indirip gal ip

get irmeyin ." demek de en uygunudur.

Lâtife 57

T e r c ü m e :

"Birşey kaybederseniz üzülmeyin . Bir çul dahi kal ırsa örtünüp şükrederek Ulu

Tanrı'dan onun bedelini isteyin ve saberedin ki yenice karşıl ıklar yaratıl ır." demeyi

anlatır.

Lâtife 58

T e r c ü m e :

"Şâhidî Hazretleri'nin "Söyle, dinle, gece gündüz inek gibi olma." buyurduğu gibi

tarikat ve şeriat in görünen şeylerinden her ne söylenirse kulak tutup ona göre iş

yapmanın yoluna bakınız. Zîrâ dil bir, kulak ikidir. Bir söyleyip iki dinlemeli . İnsan

olgunlaşıp kalbin çocuğu hasıl olur." demeyi anlatır.

Lât i fe 59

T e r c ü m e :

"Kalp temiz liğiyle yük a lt ına g irip aşk ateşiyle k albind e bir ışık ortaya çıkarıp, bir

yerde duramayıp Al lah aşkı i le mesafeler a larak Allah yönüne yönelmeniz tam

olsun." demeyi tarif buyururlar.

Lâtife 60

T e r c ü m e :

"Zamanımızda fazi let i b ir k im senin va'z ve nas ihat lerine kulak tutmayıp anlam az

lar. Bir kom ik kim se o lsa on un aldatmaca ve sohb et in e kulak tutup tat a lırlar ." dem ek

olur.

Lâtife 61

T e r c ü m e :

"Kendinize soğukluk gelmeden, hayat la iken ruhunuza c i la verip , kalp temizl iğ i

oluşturup, i lahî nura ulaşın." diye tenbih buyururlar.

7 4

Page 73: Letaifi Nasrettin Hoca Burhaniye Tercümesi

8/20/2019 Letaifi Nasrettin Hoca Burhaniye Tercümesi

http://slidepdf.com/reader/full/letaifi-nasrettin-hoca-burhaniye-tercuemesi 73/100

Lâtife 62

T e r c ü m e :

7 5

"Ölmüş kimsenin geriye kalan yet im oğlan ve k ız ların ın malın ı yemeyin . Zîrâ

malın sahibi ö lmüştür ve ş imdiki sahibi de yet imdir . Sakın öyle , kurdun eşşek et i

yediği gibi haram ve yetim malı yemeyin." demeyi anlatır.

Lât i fe 63

T e r c ü m e :

"Bir hayvanı yokuş yukarı pek sürmeyin. O hayvanın hakkı olur. Zîrâ hayvandır,

d i l i yok, günah sevap bi lmez, hayvan hakkını gözetmel i ." demeyi anlat ır .

Lâtife 64

T e r c ü m e :

"Yarın hakikat pazarına varıldığında öyle kuyruksuzluk para etmez. İ lme ve

yapı lanlara güvenmeyin . Ulu Tanrı 'n ın af f ına ve bağış lamasına ve (s izden) razı

o lmasına güvenip Hakk'a u laşmayı arzu edin ." demek olur.

Lâtife 65

T e r c ü m e :

Böyle b ir tehl ikel i durum at lat ırsanız , Al lah'a şükredip sadaka verin bağış ta

bulun un. Zîrâ verdiğiniz sadaka nice belâ ları ve kazaları defeder. S iz leri teh l ike den

kurtarıp ömrünüz ve mal ın ız ın çok olmasına aracı o lur.

Lâtife 66

T e r c ü m e :

Bu dünya geniş ise de sınırlı, yıldızlar çok ise de sayılıdır. Sakal ve kuyruk kılı

sayıya gel ir , Ulu Tanrı 'n ın rahmet denizi ö lçüye gelmez, s ın ır ı sonu yoktur ve erkek

kadın bütün iman sahiplerine doğru yolu gösteric id ir . Rahmetini i s teyin ve Hak

yoluna girerek ezeldenberi var o lan İs lâmlığ ın ız ı gösterip doğru yola gel in ." demeyi

ister.

Lâtife 67

T e r c ü m e :

"İyil iklerinizi ve bağışlarınızı ikiyüzlülük ve gösterişten uzak yapın ki Ulu

Tanrı 'n ın hoşuna gits in , i lâhî n imet ler ve bağış lara hak kazanas ınız . Eğer ( işe)

ikiyüzlülü k karış ırsa yü zü nü ze vurulur. Faydası olmad ığı gibi eziyet ve azarı hak e der -

Page 74: Letaifi Nasrettin Hoca Burhaniye Tercümesi

8/20/2019 Letaifi Nasrettin Hoca Burhaniye Tercümesi

http://slidepdf.com/reader/full/letaifi-nasrettin-hoca-burhaniye-tercuemesi 74/100

siniz. Hcrnc kadar erik gibi az ise de Allah'tan geleni kabule uygun davranışlar da

bulunmalı ." demeyi anlatır.

Lâtife 68

T e r c ü m e :

"Bu dünya kof bir at gibidir. Seni ıslatır, kaçırıp kurtaramaz çıplak ve şaşkın kor.

Bindiğiniz i h ız landırıp , i s tenen yere erip çeş it l i n im et lere ve cen ne t g iys is ine u laş ın ız .

Öy le kof dünyaya eği l im d uyup, Hak yolundan kal ırsanız , güna hınız ağır o lur, gerçek

yola ulaşamazsınız." demeyi anlatır.

Lâtife 69

Tercüme:

Sizler gençliğinizde ibadete, duaya vc i l im irfan tahsil ine çalış ınız. Eğer çok

yaşlanırsanız, çalışmadan kalıp üzgün ve perişan olursunuz. Zîrâ gençlikte olan

ibadet en güzeldir.

Lâtife 70

Tercüme:

"Akıl bir padişahtır. Ncfs vc diğer kuvvetler aklın alt ındadır. Dâima, dönülecek

olan akıl tarafına kuvvet verip ncfs tarafını düşkünlcştirmcli . Eğer nefse kuvvet verip

aklı düşkünleştirirsen, ncfs akla pis ler, (onu) düşkünlcştirir. Bunlar (nefsi) perhiz

ile düşkünlcşlirip akla hizmet ett irmeyi anlatır.

Lâtife 71

T e r c ü m e :

"Aklınızı başınıza toplayın. Öyle, imam olan akıl huzurunda eksik iş yapmayın.

Sonra çomağı yersiniz. Hakikat şahı olan akıl tarafına eksikli gitmediğiniz zaman,

sizlere maddî manevî nice bağışlar olur, akıl tarafına kuvvet verin." demeyi anlatır.

Lâtife 72

T e r c ü m e :

"Yani insanın kendis ine et l iğ in i k imse k imseye etmez. Hemen kulağını yalan ve

çirkin sözler dinlemekten kes. Gözlerinin içini açıp, baştan da geçip, gizli

açık lamalara ulaş ıp , kendiniz i b ir köşed e ibad ete vermiş b ir durumda U lu Tan n'da n

yardım isteyin. Öyle, tersine ift ira etmeyin." demeyi anlatır.

76

Page 75: Letaifi Nasrettin Hoca Burhaniye Tercümesi

8/20/2019 Letaifi Nasrettin Hoca Burhaniye Tercümesi

http://slidepdf.com/reader/full/letaifi-nasrettin-hoca-burhaniye-tercuemesi 75/100

Lâtife 73

Tercüme:

"İte dalanmaktan çalıyı dolanmak yeğdir. Allahtan başka şeyleri bırakarak

yalnızlığı seç. Zîrâ şeytan îmâna, azrail cana, vâris ler mala dalaşırlar. Eğer onlara

boyu n eğerse n, seni m aldan candan et t ik lerinden başka, Al lah ko rusun, sevgil i iman

dan bile ederler. Eli boş kalırsın." demeyi tarif buyururlar.

Lâtife 74

T e r c ü m e :

"Ruh bizde ema net tir. Nefsi , üzerin e gaiip getirme. M al ve evladın ız dahi f itnedir.

Yarın malınıza vâris olup üzerine ett iğinden başka, belki yaşınıza söğer. Sağlıklı

o lduğunuz zaman çocuklarınıza edep ve irfan bi lg is i öğret in . Al im ve doğru yolda

kişi olarak temiz yaradılışlı olur, sonra hayır dua eder, anarlar." diye yüksek tenbih-

lcri olmuştur.

Lâtife 75

T e r c ü m e :

"Kendini kendinde ara. Kendine h immetin yüksek olsun. Kendini kendin yok

etme. Nefsini bilen Tanrı's ını da bil ir. Ok yay gibi olan uğraşma ile nefsinizi

acizleşt irin. Düşünerek kendini bul, aklını başına al ." demeyi tarif eder.

Lâtife 76

Tercüme:

"Dersinizde , devir yaptığınızda halka o lu p, yüzyü ze "ayn-ı cem" olu p alça kgö nü llü

ve övgüye layık olun ve yüce karakter sahibi olarak kulağınıza halka takın." diye

arkadaşlığı öğretirler.

Lâtife 77

Tercüme:

"Geceleri sabaha kadar çok yatıp uyumayın ve gündüz gaflet i le gün geçirmeyin.

Hırsızlar etrafınızı almış , görünmezler. Bir gün ayın ış ığından iner gibi evinizi

barkınızı harabederler. Şeytan ibadetinizi , Allah'a yönelik iş lerinizi yağma eder. Ve

güçlükle kazandığınız malı ortadan kaldırırlar. Aklınızı başınıza alıp Allah'a

yakarmaları ve Allah'ı anmaları sürdürün. Ölüm yol arkadaşıdır. Ölümden sonra

kabirde çok yatarsınız." demeyi anlatır.

Page 76: Letaifi Nasrettin Hoca Burhaniye Tercümesi

8/20/2019 Letaifi Nasrettin Hoca Burhaniye Tercümesi

http://slidepdf.com/reader/full/letaifi-nasrettin-hoca-burhaniye-tercuemesi 76/100

Lâtife 78

T e r c ü m e :

"Allah yolu nda y apılan savaşta çok sevap varsa da din düşm anların a karşı yapılan

genel savaşta da çoktur. Zahmet çok çeki l ir; ama insan is teğine ve maksadına

kavuşur." demeyi anlatır.

Lât i fe 79

T e r c ü m e :

"Vücud evinizde kini, hileyi ve Allah'tan başka şeylerin sevgis ini yok edin ki

yerine ima n ve irfan dolsun. Şeytan geld iğ ind e im an ış ığ ından başka bir şey bulam ayıp

eli boş olarak gider. İman ış ığı kendinizde kalır." demeyi tarif buyururlar.

Lâtife 80

T e r c ü m e :

"Allah yolunda bulunup derviş o lanlardan bir yanl ış i ş gel irse , eks ik l iğ ine göre

seyahat verir ler . Da ha ç ok gitmek gerekirse , em re boyu n eği l ir . Şeyhin r ızasın ı b ulup

şeyh hoşnut oluncaya kadar seyahat etmeli , marifet isteğinde olmalı ." diye tarif

buyururlar.

Lâtife 81

T e r c ü m e :

Yeşil gök i le yeşil yer arasında yer tutuyoruz, vakit geçiriyoruz. Yarın kara tavuk

şekli olan karanlık kabir içine gireceğiz. "Acaba varacağımız, kızıl burunlu cehen

ne m ateş i midir , yoksa ış ık l ı ce nn ete kavuşmak mıdır , hal n ice o lur." d iye gec e ya ns ı

ka lk ıp ,

  kalbinde bir ış ık yakıp , şeriate uygun, b ir saat o lsun ibadet etmel i , Al lah'a

yönelmel i ve düşünmeli . Zira "Bir saat düşünme yetmiş y ı l ibadetten hayır l ıd ır ."

buyurulduğunu anlat ır .

Lâtife 82

T e r c ü m e :

"Günahlarınız ı önü nü ze .koyup, n iç in bu günahları i ş ledik d iye ağlamaya

doym ayıp , p işman lık ve huzur i le tövb e ederek ağlamaya doymayın." dem eyi anlat ır .

7 8

Page 77: Letaifi Nasrettin Hoca Burhaniye Tercümesi

8/20/2019 Letaifi Nasrettin Hoca Burhaniye Tercümesi

http://slidepdf.com/reader/full/letaifi-nasrettin-hoca-burhaniye-tercuemesi 77/100

Lâtife 83

T e r c ü m e :

7 9

"Nefsinizi öyle tatl ı tuzlu yiyecekler i le besleyip azdırmayınız. Dâima perhiz üzre

bir un çorbasıyla yetinip nefsinizi âcizleşt irin. Eğer böyle yapmazsanız, şeytan s izi

yoldan çıkarıp imanınızı almağa tamah eder." demeyi anlatır.

Lâtife 84

T e r c ü m e :

Saklamış o lduğun mala ve b i lg ine, yapt ık larına güvenmeyip , kendini ö lmüşler

den sayıp , r iyazet hamamında terleyip ve yunup yıkanıp Hakk'a tevekkül üzre o l ."

diye tenbih buyururlar.

Lâtife 85

T e r c ü m e :

"Bu geçici dünyaya çamaşır yıkamağa gelmedin. Ne kadar yıkasan gene kirlenir.

Çam aşır y ıkamaktan g önlü tem izlem ek daha iy idir. Dış ım ızı y ıkama ktan ise , iç imizin

pasını yıkayalım." demeyi anlatır.

Beyit:

Dış ta hamama benzeyen bu aşağı l ık dünya hemen

Dâima p i s in e l inden temiz o lmayan e le geçer

Lâtife 86

T e r c ü m e :

"Cuma geces i o ldu ğu iç in , doğru yolda ve tem iz evlat o larak bu mü barek gün lerde

toplanıp Al lah' ın adını tekrarladığınız , ibadette ve Al lah yolunda olduğunuz zaman

nice mana doğar. Maddî ve manevî çok menfaat lere kavuşursunuz." d iye tari f

buyururlar.

Lâtife 87

T e r c ü m e :

"Kanlarınızı öyle açık saçık dışarı bırakmayın, örtülü tutun. Zîrâ insanların

kötüleri vardır, yok etmeye bırakırlar. Eğer dışarda bir iş leri olursa, kendiniz

düzelt in, f itne bırakmayın ve s ırrınızı açığa atmayın." diye tenbih buyururlar.

Page 78: Letaifi Nasrettin Hoca Burhaniye Tercümesi

8/20/2019 Letaifi Nasrettin Hoca Burhaniye Tercümesi

http://slidepdf.com/reader/full/letaifi-nasrettin-hoca-burhaniye-tercuemesi 78/100

Lâtife 88

Tercüme:

8

Bazı, Allah'a keşif yolu i le yönelenler bir şeyi bir şeye örnek verirler. O örnek

onun bir eşi olmazsa da ona bir örnek olur. "İşte bu da kiş inin i lâhî coşku sahibi

olup kendini bilmesine denk gelir." demeyi anlatır.

Lâtife 89

Tercüme:

"Sevgil inize ulaşmak isterseniz aç çıplak olarak nefsi kırma çabalarının arabasına

binip Allah'ın sevgil is i olma durumuna ulaşın, zîrâ kiş i sevdiğini dâima anıp yoluna

canını feda eder." demeyi anlatır.

Lâtife 90

Tercüme:

"Dünyayı ve A llah'tan başka şeyleri bir pula alma. K albinin aynasına ba kıp, ca nını

ve başını Allah'ın rızasına feda ct . Baş verip s ır vermeyenlerden olup birlik s ırrını

b u l u p ,  Allah'ın rızasına erişin." demeyi anlatır.

Lâtife

  9 i

Tercüme:

"Sen bir damlasın, kendini deryaya sal. Bilgisi deniz gibi geniş olanlardan ol ki o

zaman sen de geniş gönül lü o lup bir l ik s ırr ına ulaşas ın . Ş imdiden aşk kemendini

boynuna takıp, ben sen demeyi aradan kaldır.

Mcsncvî'miz birlik dükkânıdır

Birden başka her ne görürsen o puttur."

diye birlikten haber verir.

Lâtife 92

Tercüme:

"Dünya âhiretin tarlasıdır." doğru sözüne uygun olarak azığı al , gidecek yol

yokuştur. Uzun, uzak yola gideceksin. Ahiret azığı dünyadan gider. Aklını başına

topla . Yolu nd a soyguncu vardır . Uğra ş ıp yüksek m akama varılacak. El in dolu o lsun ,

boş olmasın." demeyi tenbih eder.

Page 79: Letaifi Nasrettin Hoca Burhaniye Tercümesi

8/20/2019 Letaifi Nasrettin Hoca Burhaniye Tercümesi

http://slidepdf.com/reader/full/letaifi-nasrettin-hoca-burhaniye-tercuemesi 79/100

Lâtife 93

T e r c ü m e :

8 1

"Armağan olanı p ek severler . "Ben fa lan ada mım , ben im d ed em f i landır ." d em ek

âhiret bakım ından fayda verm ez. Herke s yapt ık larıy la k ıyamet gü nü ne g idece k. Y üc e

Tann'ya kul luk etmekte o lun. El i boş o larak Allah' ın huzuruna gitmeyin ." d iye ten

bih buyurmuşlar.

Lât i fe 94

T e r c ü m e :

"Gizl ice edepler , yol yordam öğrenip maddî manevî gün görmüş o lursun. Edepl i

o lmayı öğrenmeye devam et . Bağır ıp çağırmak pazar etmez." d iye tenbih eder.

Lât i fe 95

T e r c ü m e :

"Yüce Tanrı 'n ın has kul la n vardır . Cen net tekl i f o lun duk ta, kavuşma ve güzel l iğ i

gö rm e zam anı naz n iyaz ed en h al is k iş i lerden olun." d iye yüksek tenbihleri o lm uştur.

Lât i fe 96

T e r c ü m e :

"Himmet at ına yan binmeyin , eğerde doğru durun, akl ın ız ı baş ın ıza toplayın .

Al lah yoluna öyle eğri büğrü gid i lmez. Doğruluk üzre o lun, kendiniz i şaş ırmayın ."

demeyi anlatır.

Lâtife 97

T e r c ü m e :

"Kişi yakınlarının hükmünü giyer. Eğer iyi kimselerle yakın olursan, misk ve

anber buluşur. Kötü kimselerin kötülüğü sana da yans ır . Kötülerle arkadaş o lma.

İyilerden iyil ik öğren." dem eyi anlatır.

Lâtife 98

T e r c ü m e :

"Yüce Tanrı tarafından Hazret-i Eyüb Aleyhisselama seslenildi: "Sen kimsin.",

"Hiç,

 ku lun um yâ Rab." buyurdular. O zat hiç olu nc a, bizler hiçin hiçi oluru z. A rad an

var o lan beni kaldır ıp , Eyüb aleyhisselâm gibi s ık ınt ı z incir ine dayanamayıp ip g ib i

kalırsınız. Tamamen yok olun." demeyi tarif buyururlar.

Page 80: Letaifi Nasrettin Hoca Burhaniye Tercümesi

8/20/2019 Letaifi Nasrettin Hoca Burhaniye Tercümesi

http://slidepdf.com/reader/full/letaifi-nasrettin-hoca-burhaniye-tercuemesi 80/100

Lâtife 99

T e r c ü m e :

8 2

Abdest in iz i ve namazınız ı dürüst eyleyin . Öyle abdest , öyle namaz olmaz. Huzur

iç inde tamamen kendiniz verir b ir halde o lun kal ın . Yarın S ırat ' tan topal o larak

geçemezs in iz . İç in iz d ış ın ız k in ve h i leden arınmış o lmayı , Al lah' ın r ızas ına uygun

olmamayı tarif buyurur.

Lâtife 100

T e r c ü m e :

Birl ik daires ine u laşanın sağı so lu o lmaz. (O) , s ın ır ı o lmayan deniz g ib i , b ir l ik

s ırrına ulaşanlardan olur. Meselâ b ir çubuğun ucunu yakıp döndürürsen bir daire

olur ki sağ solu ve ucu ötesi olmaz. Şu halde "Geniş gönüllü ol ." demeyi anlatır.

Lâtife 101

Tercüme:

"Çocuklukta durmayıp, tahsil i olgunlaştırın ki "Ne mal i ledir, ne hileyledir, beyim

ulu luk olgunlukladır." dediği gibi bir tavırda durmayıp gün de n gü ne i lerleyin, a şağıya

inmeyin." demeyi tarif ederler.

Lâtife 102

T e r c ü m e :

"Hocanızı hoşnudedin , huzurunda edepl i o lun. Eğer s izden yüz çevir ir lerse ,

e l in izden tutan olmaz. Hemen rızas ın ı i s teyin . Zîrâ hoca ve yolgösteric i s iz i bu

aşağıl ıktan yükseğe çıkarır. Gönülleri kırmayın." demeyi anlatır.

Lâtife 103

T e r c ü m e :

"Parlak şeriat bir kamu yoludu r ve bir büyük deniz dir ki nice pirleri temizle r. Pa r

lak şeriate sarıl ın, dış ınızı temizler. Ve tarikat yoluna çok güç harcayın, içinizi temiz

ler." demeyi anlatır.

Lâtife 104

T e r c ü m e :

"Nefsinizi ve çocuklarınızı küçük iken terbiye edin. Eğer terbiyesiz büyürse, önü

alınmaz. Sonra değneği s iz yiyip azarlanma ve darbeyi hak edersiniz." demeyi anlatır.

Page 81: Letaifi Nasrettin Hoca Burhaniye Tercümesi

8/20/2019 Letaifi Nasrettin Hoca Burhaniye Tercümesi

http://slidepdf.com/reader/full/letaifi-nasrettin-hoca-burhaniye-tercuemesi 81/100

Lâtife 105

T e r c ü m e .

83

Yani insan hi la l g ib i görünüp olgun insan olduğunda ış ık dolar , â lem ış ığ ından

yararlanır. İhtiyarladığında yine hilal gibi kalırsa da ruh Allah'ın kılıcıdır, ten kılıf

olmuş ona. "Daha çok kâr eder, bir kıl ıç ki çıplak ola." sözlerinin anlamına uygun

olarak o olgun insanın ruhu şimşek ve yıldırımdan çok parlar. Yüksek rûhânîlikleri

âleme ış ık verir. Ruhlarından yardım dilerler." demeyi tarif eder.

Lâtife 106

T e r c ü m e :

"Bazı kimseler s ırrını, s ıkılmayıp açığa atar. Bu durumda kendisine birçok ziyan

lar verdikten sonra, s ırrı açıkladığından dolayı, tuttuğu yoldan aşağı inip birçok

ziyana uğrar. Öyle kötü f ikirlerle s ırrını meydana atma. Yanlış f ikriniz s izi ziyana

uğratır." de rler.

Lâtife 107

T e r c ü m e :

"Yoksul luk ve açl ığ ın ve vücut evinin boş bulunmasının ne derece yüksek

olduğunu o taliplere öğret . Açık gizli manevî rızklar ortaya çıkar." demeyi tarif

buyururlar.

Lâtife 108

T e r c ü m e :

"Şu dünya düşünces inden ve kadm çocuk kaygıs ından saklanın ve b ir köşede

Allah'a yönel in . Belki ö lmeden önce ö lüp "Ölünüz, ö lmeden önce (sözlerin in) s ırr ına

erişin." demeyi anlatır.

Lâtife 109

Tercüme:

"Bir fakir sadaka isted iğind e yum uşak davra nıp, azarlam am alı , bağırm am alı . A ynı

şeki lde , Y üc e Tanrı'dan ihtiyacınız ı i s tediğin izde, a lçakg önül lü lükle is teyip , bağış ve

hediyelere layık olur vu ulaşırsınız." demeyi anlatır.

Page 82: Letaifi Nasrettin Hoca Burhaniye Tercümesi

8/20/2019 Letaifi Nasrettin Hoca Burhaniye Tercümesi

http://slidepdf.com/reader/full/letaifi-nasrettin-hoca-burhaniye-tercuemesi 82/100

Lâtife 110

T e r c ü m e :

8 4

Bu lat i fe leri , b iz yolun çocukları o lduğumuzdan, (b ize) ceviz meviz d iye lutuf la

söyleyip , kalp çocuğunun ortaya ç ıkmasına ve Al lah yoluna teşvik edip , Al lah yolunu

tutturup kalbinizden i l im irfan doğmasını îmâ buyururlar.

Lâtife 111

T e r c ü m e :

"Kadınların a ldatmacas ı çok o lur. Onlara danış ıp aks in i yapmalı . ( İnsan) eğer

tersini yapsaydı, şu hileleden kurtulurdu. Kısacası kadınların aldatmacası ve hilesi

sebeb iyle hüsranda kal ın ıp nefs ve şeytanın içe g irm es iy le yok olanlard an olursunuz."

demeyi lüt feder.

Lâtife 112

T e r c ü m e :

Herkes in karıs ıy la c insel b ir leşmes i hela ld ir; lâkin öyle b ir leşme çokluğundan

sakının, zîrâ hastalık ortaya çıkar. Hakiki mimar olan Yüce Tanrı'ya itaatiniz aksar.

Kalble ve vücudla yönel iş in iz baş langıcı o lmayan Allah'a o lduğu zaman, cennette

her b ir erkeğe yetmiş erkek kuvvet i veri l ip ve her b ir inde yetmiş çeş i t tad o lacağını

bildirir.

Lât i fe 113

T e r c ü m e :

Şeriat , tarikat, inkâr ve inkâr eden, âhiret benzeri şeyler bunun gibidir. Çünki:

Hoca'nın kendine yok demesi kendinin var o lduğunu bi ld ir ir . İnkâr edenlerin de,

âhiret i inkâr etmes inden doğrulama çıkar. Şu halde münkirl iğ i engel leme ve

doğrulama kararlı olmamızı îmâ buyururlar.

Lâtife 114

T e r c ü m e :

İçin izde o lan kin , düşmanlık , kötülük ve hasedi boşalt ın k i iç in iz in evi güzel

yapıls ın. Eğer içinizde büyüklük ve ortalık karışt ırıcı l ık olursa, i lâhî ış ık görünmez.

Beyit:

Sür çıkar gayrı gönülden ta tecell î ede Hak

Padişah konmaz saraya güzelce yapı lmadan

demeyi anlat ır .

Page 83: Letaifi Nasrettin Hoca Burhaniye Tercümesi

8/20/2019 Letaifi Nasrettin Hoca Burhaniye Tercümesi

http://slidepdf.com/reader/full/letaifi-nasrettin-hoca-burhaniye-tercuemesi 83/100

Lâtife 115

T e r c ü m e :

Bazı k imselerden, özel l ik le çocuklardan di l sürçmesi gel irse , azarlamayın . Belki

yumuşakl ık la kendis in i uyararak iy i l ik le nas ihat edip , kendis inden merhamet ve

  şef

kat in iz i es irgemeyin . Hoca'nın b ize lat i fe lerle anlat t ığ ı g ib icedir .

Lâtife 116

T e r c ü m e :

"Bir damlas ı haram olmuş şarabı içenler , sanki kendinde o lmayı â lemine varmak

iç in ,  herhalde akı l ları çok o lmalı k i b iraz azals ın d iye ( iç iyor) o lmal ı . Öyleyse hem

malını , hem namusunu, hem vücûdunu verir , b ir akı ls ız l ık a l ır . Eğer kendinde

o lmayış â lemin i bu lay ım dersen , maldan , namustan o lma. Ya ln ız b iz im vücûd ver

memizle , ça l ışmakla ezel î şaraptan iç ip , hakikaten kendinde o lmayış â lemini bulup,

aşkla geniş gönül lü o lup, utanca düşmeyip ve şaş ırmayıp , insanl ık gerçeğini bul ."

demeyi anlatır.

Lâtife 117

T e r c ü m e :

Tam anlamıyla yok olup, âhiretin geçit yerini dünyadan bir hakikat ış ığı i le içi

aydınl ık o larak (bul . ) . Diri g ib i geniş gönül lü o lup, deniz dalgas ı denizden geçer

gibice , sana deniz doğru yol o lsun. Çok bi lg i l i lerden olup, kendini kendinde bul ,

başka yerde arama." demeyi anlatır.

Lâtife 118

T e r c ü m e :

"Yalancı şeyh olanın dizine baş koyma. Arayıp olgun bir yol gösterici bul. Canınla

başını feda edip, aydınlanarak Hak yoluna ulaşanlardan ol." demeyi lütfederler.

Lâtife 119

T e r c ü m e :

Öyle , yalan yere şehadet etmeyiniz . Şehadet in izde çok dikkat edin . Ağzınız "Hak

dey ip ,  gönlünüz "Hak deği l ." demesin . Azarı hak eders in iz . Yüce Tanrı 'n ın b ir ve

kend is ine or tak bu lunmayan o lup , Peygamber l iğ in Övüncü 'nün (=Hz. Muhammed)

hak peygamber o lduğunu kalbin arı l ığ ı i le tasdik ve şehadet kel imes iy le kabul edip ,

rahmet ve şefaat le şeref lendirmes ini kerem buyururlar .

85

Page 84: Letaifi Nasrettin Hoca Burhaniye Tercümesi

8/20/2019 Letaifi Nasrettin Hoca Burhaniye Tercümesi

http://slidepdf.com/reader/full/letaifi-nasrettin-hoca-burhaniye-tercuemesi 84/100

Lâtife 120

T e r c ü m e :

86

"Hakikat ayını ararsanız, kendiniz arayınız. Boynunuza aşk kemendi takıp, f ik-

rederek ve zikrederek ve kalbi bağlayarak zikre ve birliğe çalış ır ve çabalarsanız, bir

gün olur kalbinizde manevî açı lmalar ve g iz l i l ik lerin görünür hale gelmes iy le iç

aydınl ığ ı o lur. Hakikat ayına kavuşursunuz. Dünya ve ona a i t şeylerin görünmez

olanları görünür ve levh- i m ahfuza bakarak, hamd, övgü ve şükürle m utlu o lursunuz."

demeyi anlat ır .

Lâtife 121

T e r c ü m e :

Hoca nasreddin'in kendisinin, Allah'ın rahmeti üzerine olsun, bir büyük latif kiş i

olduğu bil inir. Bu latifeler bir örnektir. Kendisi "nefsin düşmanı" kuralına göre ac

z in i i t iraf edip , "Bir yeni baş layan Tanrı yolu yokuşuyum, öyle yol göstermeye

yeterli l iğim yok." diye kendini tam anlamıyla yok edip, alçak gönüllüğü anlatır.

Bu değersiz Burhan da bu Burhaniye adlı kısa açıklamayı dostlara bir örnek olsun

diye yazdım. Öyleki kendi leri temiz z ih inlerine havale etse ler , bundan nice manalar

doğsa. Sayfa kenaralr ına açık lamalar yazıp , ç ıkmalar yaparak tamamlaması ve bu

fakirin hayır dua i le anılması dileğini arzederim. Mesnevi:

Ey birader sen ş imdi düşünüyorsun

Bizden kalan kemik ve kıldır

Rivayet o lunurki Hoca her i l imde becerikl i ve fende o lgun imiş . Öğrenci ler ken

disinden ders rica ett iğinde Kudûrî'dcn başka ders okutmaz imiş . Bazıları derler ki

Kudûrî okuturken keramet gösterecek hale gelmiş . Kudûrî okutmanın hikmet i bu

imiş .

  Allah ona bol rahmet eylesin Şerefli ruhuna Allah rızası için fatiha. Nasreddin

Hoca Kitabı 'n ın açık layıc ıs ı Mcvlânâ Celâleddin oğlu Seyyid Burhaneddin , s ırr ı

mübarek o l sun .

7 Muharrem, s ene 1305

Page 85: Letaifi Nasrettin Hoca Burhaniye Tercümesi

8/20/2019 Letaifi Nasrettin Hoca Burhaniye Tercümesi

http://slidepdf.com/reader/full/letaifi-nasrettin-hoca-burhaniye-tercuemesi 85/100

S Ö Z L Ü K

A

amel-i sâlih:makul ve iyi amel

âm il:l,se bep 2.işleyen, uygulayan, yapan

3. düşüncey e uygun yaşayan

ân-be-ân:yavaş yavaş

anb eng üzel koku, güzelllerin saçı

arz-ı is tirh am eyle-: yalvarır gibi sunmak ,

göstermek

asâ: değnek, baston

atiyye: ihsan, bahşiş, hediye

âvâz: ses, seda, söz

avaz: bir şeye karşı verilen karşılık

avdet: geri gelme, dönüş

a'ver:

 tek gözlü, bir gözü kör

a'yân: bir me mlek etin ileri gelenleri,

tanınmışları,

âyân: açık, görünür halde

aydır (Layt-ı-r)söyler

ayn:l.göz, 2.aslı, kendisi, 3. bir şeyin eşi,

4.

 kaynak, pınar

ayn-ı cem: asil üzerine toplanmak,

Bektaşilik'te yapılan bir toplantı

ayn-ı inayet: dikkatli bakış

ayn-ı rüya: rüya görmek

a'zâ: uzuvlar, organlar

az-af-ı  muzaf: kat kat

azamet: büyüklük, ululuk

azm : kemik

B

bâ-husus: hususiyle, özellikle

bâb-ı ilâhî: ilahi kapı, Allah'ın huzuru, katı

bâce: baca

ba'dehû:ondan sonra, daha sonra

ba'del mevt ölümden sonra

bâ'dema: bundan sonra

8 7

âb-rîz: su d ökm e, ayakyolu, abdesthane

abâ-puş:aba giyinmiş, kalın, âdi yün elbise

giyen (derviş)

acz: güçsüzlük, zayıflık, beceriksizlik

acuz-ı dehr-i denî: bayağı, dünya acuzesi

âdap:

 ed epler , usûller, yollar, kaideler

âdâb-ı erkân : usûl, yol

âgâh:bilgili, haberli, uyanık

âgûş-ı iltifat ve nevaziş:iltifat ve gönül

alma(önemseme, değer verme)

âgyângaynlar, başkalar, düşman, yabancı

âh-ı enîırinleme, ağlama

âhinson

âhirînsondakiler

âhirül-emnen nihayet, en sonunda

ahlâk-ı hamide: övülmüş ahlâk

ahsen:daha güzel, daha iyi, daha hoş

ahvâl:durumlar,haller, vaziyetler

akab:son

akabe:sarp ve çıkılmaz zor yokuş (tehlikeli ân)

akça:para, altın para

fikıbet:son, netice

âkilrakıllı akıl sahibi

aklı ma'ad:geleceği kavrama

akl-ı ma'aş:geçim kazanç düşüncesi

ahhile, düzenbazlık

a'lâ:en

 yüksek

aie'I-husûs:hele, husûsiyle, en çok

âli-kadr:yüce kıymet, en yüksek kıymette

olan,  saygıdeğer

a'mârgözleri görmeyen, kör

a'mâl-ı

  sâlih:ibâdeti kabul olan

a'mâl-ı sâliha:hayırlı işler

a manserbest bırakma, fırsat verme

amekiş niyet(Allah'ın istediklerini yapma işi)

Page 86: Letaifi Nasrettin Hoca Burhaniye Tercümesi

8/20/2019 Letaifi Nasrettin Hoca Burhaniye Tercümesi

http://slidepdf.com/reader/full/letaifi-nasrettin-hoca-burhaniye-tercuemesi 86/100

ba'd-ı ma: o bahsedilendenden sonra,

öldükten sonra

bağban: bahçıvan

bağbân-ı hakikî: gerçek bahçıvan (Allah)

bâkiyye: arta kalan

bâtın: iç,iç yüz, görünmeyen nesne

bâtın-ı çeşni: kalp gözü

batn: kann

bayır yokuş

bâzergân: tüccar.ağa makamında Yahudilare

verilen ad

begûş: dinlenme

"be-han be-gûş şebr ûz hem cû gâv me-bâs":

"öküz gibi olma, gece gandaz oku"

be-hem e-hâl: herhalde, elbette, m utlaka

bekâ: bulunduğu gibi durma , elbette,

mutlaka

bekam: maksat ve maramına ulaşan, mesut,

bahtiyar

belde: şehir

belî: evet

bende: köle

ber-hayat: hayatta olma, canlı, sağ olma

berk: sağlam, kuvvetli

bevl: idrar, sidik

beyaban: kır, çöl

beyân: açıklama

beyn-el havf ve'r-recâ: korku ile ümit arası

beyt-i şerif: şerefli şiir

bezi: bol bol verip saçmak

bezl-i makderet: çok çok kuvvet sarfetmek

bî-hud: kendini bilmeme

bî-hûde: boş yere, faydasız

bî-huzûn rahatsız, husursuz

bi'l-müvâ cehe: yüzyüze bakmak

bilâ : sayısız

bilâ-desdûr: izinsiz

bilâ-kabiliyet-i ayn: görünen yeteneksizlik

bilâ-tefekkür: düşüncesiz

bînî: görünen

bî pâyân: sınırsız sonsuz

birâden erkek kardeş

birle: beraber, ile

bîrûn: dış, harici

bî-vefâ: vefasız

biza'a: selaye

bükâ: ağlama, gözyaşı dö km e

bürhân: delil

biiryân: kebap

C

caiz: uygun

câme: elbise

câm eşûr: çamaşır

câmeşûy: çamaşır yıkayıcı, çamaşırcı

Cânib-i Hak: Allah tarafı, ciheti

canlar: tarikate mensup olan kişilere hitap

şekli

cân-şûy: içini nefsini yıkama, temizleme

cedî: oğlak, keçi yavrusunun erkeği

cefâ: eziyet

cehil: bilmezlik, bilgisizlik, cehalet

celb:  1.çekme, kendine çekm e, 2. yazı ile

çağırma

celb-i dünya: dünya nimetlerinin çekiciliği

cem:

 toplama, yığma birden çok insanın bir

yerde toplanması

cemâ'at: halk

cemî: hepsi, bütün

cemî-i mükevvenât: yaratılmışların hepsi

cenâb-ı Kibriya: Allah'ın büyüklüğünü

belirten bir ibare

cevâb-ı savâ b: doğru cevap

cevâmi: camiler

cevher: öz, maya

cîfe: çirkef,

  leş

cihad-ı ekber: büyük savaş (nefisle yapılan

savaş)

cimâ: cinsi ilişkide bulunma

8 8

Page 87: Letaifi Nasrettin Hoca Burhaniye Tercümesi

8/20/2019 Letaifi Nasrettin Hoca Burhaniye Tercümesi

http://slidepdf.com/reader/full/letaifi-nasrettin-hoca-burhaniye-tercuemesi 87/100

cû :

 açlık

cülus:

 tahta çıkma, oturma

cü st ü cû: araştırma, arayıp sorma

ç

çerağ: fitil, mum , ışık

cerağ-ı hakikat: doğruluk ışığı, mürşit

çu:

 çünkü, madem ki, gibi, -dığı zaman

D

daire-i vahdet: birlik sairesi (Allah'a inanma

yolunda tek noltayı bulmak)

d â n e v, yer, yurt

darb:

 vurma, dövm e

darb-ı şedîd: şiddetli dayak

defn:

 gömme

delâlet: l.göste rm e, kılavuzluk, alamet olma

2.

 işaret, iz

demur-: haber vermek, söz etmek

der-âğfiş: kucaklama

der-âmed: gelir

derd-mend: dertli

derece-i bâ lâ: yüksek derece

dergâh-ı U z. M evlâna: Mevlâna'nm tekkesi,

Mevlevilik

der-kenân kenarda bulunma (metinde: hoş

görme, kabul etme, kenara bırakma)

derûn: iç

deryâ-yı b î-pâyân: uçsuz deniz

deryâ-yı d il: gönlü derya gibi geniş ve derin

olan

dest-gîn elden tutmak

dest-i nâ-pâk: temiz olamayan el

•devre: ters

dirîg: esirgeme, ah aman, yasaklamak, uzak

divan: huzur

dûa-yı hayriye: hayırlı dua

duhten genç kız

duhûl: katılma, dahil olma

dübün arka

dünya ve mâfihâ: dünya ve içindekiler

dünya ve mâfihâmu mugâyyebatı: dünya ve

ahiretin bilinmezliği

dürûg: yalan, gerçek olmayan söz

dürüşmek: çalışmak

E

ecr-i azîm: ahrete dair büyük mükafat

ecr-i cezîl: çok sevap, bol mükafat

ed-iyye: yalvarmalar, dualar, niyazlar

ednâ : bayağı, pek alçak

efkâr-ı bed: kötü fikirler

eğerçi: her ne kadar,... ise de

ehl-i hâl: hal erbabı, ibadet ve zikirle uğraşan

kişi

ehl-i kubur: mezar sakinleri, ölüler

ehl-i mükâşefe: keşif ehli, bilg sahibi

ehl-i tecrübe: tecrübeli

ehlulla h: Allah'ı çok anan, çok ibadet eden

eki ü şürb: yeme içme

elbise-i fâhire: övünç (gurur, kibir) elbisesi

"el yazu billah": "Allah korusun"

emtâ: mal

emval: mallar, mülkler

endişe: merak, endişe, kaygı, kuşku

enseb:

 çok yerinde, uygun, daha m ünasip

erbâb-ı irfan: anlayış sahibi, anlayşh

erkân: esaslar, usûl

erzak: azık, yiyecekler

erzâk-ı manevî: manevi rızk, ruhî gıda, öbür

dünya nimeti

erzâk-i sûrî ve mâneviye: görünen ve

görünmeyen nimetler

erva h: ruhlar, canlar

esb:

 at, beygir

esb-i himm et: himmet, yardım atı

esef

 etmek:

 üzülmek

esfel:

  1.

 en sefil, pek

 aşağı,

 bayağı 2. aşağı taraf

-est: -dır (Farsça)

ester: katır

eşrâr -ı has: halkın kötüleri, serler

8 9

Page 88: Letaifi Nasrettin Hoca Burhaniye Tercümesi

8/20/2019 Letaifi Nasrettin Hoca Burhaniye Tercümesi

http://slidepdf.com/reader/full/letaifi-nasrettin-hoca-burhaniye-tercuemesi 88/100

etfâl: çocuklar

etfâl-i sîret: çocuk huylu, çocuksu

etfâl-i tarik yolun yenisi

etfâl-i tarikat çocuklarda bir işe beraber

başlayan

evrâd: okunması âdet olan dualar

eyyâm-ı mübâreke: bereketli kutsal günler

ezkân zikirler, hatırlamalar, anmalar

F

fahr-ı risâlet: Hz. Muhammed

faide-mend: menfaat e lde e den , kârlı

fakîh: ilminin üstadı

fakîh-sûret: fıkıhcı görünüşlü

fakr u faka: yoksulluk

fani: sonu olan, yok olmaya mahkûm

fâzıl: ilim ve amel sahibi, emsallerinin üstüne

çıkmış güzel ahlak sahibi

fehva: mânâ, arasözü

fena: yok olma, yokluk, kötü, iyi olmayan

ferace: yüz ör tüsü, entari, fistan

ferda: yarın

ferîd: tek, eşsiz

feza: korkma, bağırıp çağırma, ümitsizlik

fi: içinde, -de

fî-sebillillah: Allah yolunda bolca

fi-zamâni mürâî: ibadeti gösteriş için yapan

fi-zamânîna: zamanında

fikr-i bâtıl: yanlış fikir

fikr-i bekâ: devamlılık ebediyet fikri, ahiret

düşüncesi

fillah: Allah'ta

firifte: aldanmış, kandırılmış

fünûn: fenler, ilimler

fünûn-ı sâin diğer fenler, başka ilimler

fütuhat: fetihler

fuyûzât: verim lilik, ilim, irfan, ışık

G

gaddar merhametsiz, acımasız

gaflet: boş bulunma

gâib: bilinmeyen

galebe: üstün gelme, hükmü altına alma

ganî: zengin, bol varlıklı

gasl: yıkama, ölü yıkama

gâv: öküz

gaybiyye: bilinmeyen, görünmezlik dünyasına

mensup olan

gaygu: kaygı, düşünce, korku

gayr-ı liyâk a: ehliyetsiz, layık olm ayan

gayr-ı meşru: şeriata uymayan, yasaklanmış

gayr-ı vâ hid: birliğe uymayan, A llah'ın

birliğinden ayrılan

gazaba gelmek: kızmak, hiddetlenmek

gen eğer

geşt ü güzâr. dolaşma

gill: gizli kin, garez, düşmanlık

gıll u gış: husûm et, düşmanlık

gû: söyleyen, diyen

gufran: af, merhamet

gfiş: kulak

gûşiş:

 çalışma, çabalama

güşâd: açılma, açılış

II

habaset: habislik, kötülük, alçaklık

habeş: siyahî

hacet: ihtiyaç

hâcil: utanmış, mahcup

had: sınır, gerçek değer, derece

hafiye: gizli

hakâyıle hakikatler

hakir, alçak, zavallı

Hak teâlâ: Yüce Allah

hâl-i sebâvet: çocukluk hali, çocukluk çağı

hâl-i sıhhat: sağlık zamanı

hâl-i sıhhat: sağlık zamanı

hâl-i şebabet: gençtik hali, gençlik çağı

halt itme: münasebetsiz söz söyleme

halvet: yalnız kalmak, tenha yer, hamamın

sıcak bölmesi

9 0

Page 89: Letaifi Nasrettin Hoca Burhaniye Tercümesi

8/20/2019 Letaifi Nasrettin Hoca Burhaniye Tercümesi

http://slidepdf.com/reader/full/letaifi-nasrettin-hoca-burhaniye-tercuemesi 89/100

ham d ü se na : Allah'a şükredip O'nu yüceltme

hamir mancası: hamur parçası

hâne-i derûn: iç ev, gönül

hâne-i vücûd : varlık evi

hânum ân: yuva, ev , saltanat

harami: yol kesen, hırsız

haramzade:: hırsızın oğlu

hare: bir iş için kullanılan madde, para

harem i: hanımı

hârılu yakan, yakıcı

hârilc yangın

hasen: güzel

ha sena t: iyilikler, bayır işleri

haset: çekemem e

hâsıru-d-dünya ve'l-âhire: bu dünya ve öteki

dünyaya hasret çeken

hasmen lî nefsihi: kendi nefsinin düşmanı

hasr-ı vakt: vakti sıkıştırma, sarfetme

haşiye: kenara çıkılarak yapılan açıklama

haşr: toplama

hay: canlı, zinde, dinç

hayrât-ı hasenat: sevap için yapılan iyilikler,

köprü, cami, v.b.

hazer: sakınma, kaçınma, uzaklaşma

hâzır: orada bulunan

heba: boşa gitme

he lâle ölmek, perişan olm a, çok yorulma

helâs:

 kurtuluş

hem -cim: cim birliği

hem-cû; gibi

hem-dem: sıkı-fıkı, canciğer

hem -târik: yol arkadaşı, aynı tarikatten olan

kimseler

hem -zâd: akran, ikiz, yaşıt

hergele: sürü

hezl: alay, şaka

hır lı: hayırlı, faydalı

hidayet: hak yoluna, doğru yola kılavuzlama

hikâyât: hikayeler

hilef:

 zıt, ters, yalan

hilebâr: hile yapan

hilkat-ı Ha lik: Allah'ın yaratışı

himmet: gayret, emek

himm et-i ulya: pek yüksek irade

lıitnye: perhiz, bazı yiyeceklerden yasaklama

hîn-ı h asep: hesap zamanı

hitap:

 sözü bir adem e söyleme, azarlayarak ve

tekdir ederek söyleme

hukûk-ı ibad: kulların hakları

hulk-ı az ım: övülecek ahlâk, huy

hulle-i cennet: cennet elbisesi

hulul: girme, dahil olma

hulû s-ı kalp: kalp temizliği

hunsemâ: düşmanlar

husye: erkeğin yumurtalığı

huşu:

 gönül alçaklığı

huzûr-ı Şah: Şah'ın önü, huzuru

hıızûzat: hazlar, zevkler

hiidâ-yi lemyezel: baki olan Allah

Hûda'ya ısmarlama: Allah'a havale etme

1,1

ışk: aşk

ışkıllah ve fikrullah: Allah aşkı ve düşüncesi

lyâl: hanım, eş

ibnd: ibadet edenler

ibâdet: Allah'a kulluk borcunu ödeme

iblâğ: vardırma, eriştirme, ulaştırma

ibtidâr: bir işe çabuklukla başlama

iddihar: birktirme, toplama, yığma

idrak-i hakâyık: doğruyu, hakikatleri

anlamak

ifade-i hâl: durumu anlatma

ihsa n: iyilik etm e, bağışlama,

 lütuf,

 bağışlanan

şey

ihsan u a ta: lütuf ve bağışlama

ihtifâ: saklanma, gizlenme

ihtiyar: seçme

ihvan: dostlar, bir me zhep veya ekole me nsup

9 1

Page 90: Letaifi Nasrettin Hoca Burhaniye Tercümesi

8/20/2019 Letaifi Nasrettin Hoca Burhaniye Tercümesi

http://slidepdf.com/reader/full/letaifi-nasrettin-hoca-burhaniye-tercuemesi 90/100

olanlar

iklim: ülke, mem leket

iktidâ: uyma, tabi olma

iktizâ: lazım g elm e, gerek me, ihtiyaç

Um:

 bilgi

ilm-i edeb: terbiye ilmi

iltica: sığınmak

imâ: işaret etme, üstü kapalı olarak belirtme

imâ d: direk, sütun

imâm-ı kâmil: olgun önder

in'am: nimet verme, ihsan verm e

inan nar

inayet: dikkat, gayret, öze nm e,

 lütuf,

  ihsan

inşâ: yapma, vücuda getirme

irâd: gelir, getirme, söyleme

irfan: bilme, anlama

irşâd: doğru yolu gösterme

Iskat: düşme, düşürülme

istifâd e: yararlanma

istiğfar : Allah'tan günahlarının

bağışlanmasını dileme

istihzâr -ı zâd-ı âh iret: ahiret azığını hazırlama

istik am et: doğru hareket, bir şeyin bir tarafa

doğrulması

istim al: kullanma

istimdâ d: yardım isteme

istinâd: dayanma

itaat: alman emre göre hareket etme, uyma,

saygı

it'âb: yorma, yorulma, zahmet verm e

itibâr: değer, kıymetli saygınlık

itlaf:

 mahvetme, telef etme, yok etme

ittifak: birleşme

ittikâ: dayanma, yaslanma

ivaz: bedel, karşılık

"ryazn billah": Allah'a sığınma

iyd: bayram

izah:

 anlatma

izam: kemikler

iz-an:

 düşünce, akıl

izaz: hürmet etm e, ağırlama

izzet: d eğer, krymat, yücelik

K

kabâ-püş: kaba giyinmiş, kaftan giyinmiş, bey

kable'I-mevt: ölümden önce

kârı: yeterli

kafile: bir arada yolculuk eden topluluk

kâim: ayakta duran

kalb: bayağı, âdi, sahte , battal

kande: nerede

kangı: hangi

kâr etmek: faydası olmak

kârbân: kervan

karye: köy

kat: kesmek

kat-ı m esafe: yol alma

katre: damla

kavî: kuvvetli

kavi ü karan anlaşma, sözbirliği

kayabaşı: bir türkü çeşidi

kebâin büyük günahlar

kebe: yünden yapılmış kaba kumaş

keden üzüntü

kelâm: söz

kelp:

 köpek

kemâl-i tahsil: tam bilgiye sahip olma

kemend-i ışk: aşk ipi

kemter: tevazu için söyleme hakir, zavallı

anlamında söz

kenz-i lâyefnâ: tükenmez hazine

kerih: iğrenç, çirkin, hoşa gitmeyen

kerime: kız çocuğu

kepenek: çobanların giydiği keçeden

yapılmış giyecek

keşf-i keramet: keramet gösterme,

kerametleri çözme

keşf-i râz: gizliyi bulma

kezalik: bununla beraber

9 2

Page 91: Letaifi Nasrettin Hoca Burhaniye Tercümesi

8/20/2019 Letaifi Nasrettin Hoca Burhaniye Tercümesi

http://slidepdf.com/reader/full/letaifi-nasrettin-hoca-burhaniye-tercuemesi 91/100

killet: az, azlık

killet-i biza'a-i fakirane: bendeki (fakirane)

bilginin noksanlığı

kışn kabuk, dış görünüş

kibriyâ: büyüklük, ululuk

kisve: elbise, kılık, kıyafet

kitab-ı matbu: basılı kitap

kizb: yalan

kuddusi sırrah u: onun sırrı mübarek olsun

kudret: güç, kuvvet

kulûb: kalpler

kuşiş:

 çalışma, çabalama, gayret, iş

kuva: kuvvetler, güçler, takatler

kükremek: şaha kalkmak, kontrolden çıkmak

kürsü: camide vaizin vaaz ettiği yer

küşûfât-i gaybiyye: bilinmeyeni keşfetme

küşûfat-i ma'neviyye: manevi buluşlar

L

laf-zen: yalancı, palavracı

lahin: et

lâşe: leş

latif: yumuşak, hoş

lemyezel: yokluk,zeval erişmez (Allah)

leng: topla, aksak

Ietâif: şakalar, latifeler

letâif-i hasene: güzel şaka

levh-i mahfuz: bütün kaderlerin yazılı olduğu

kader levhası

leyyin: yumuşak

lilla hi fıllah : karşılıksız olarak Allah rızası için

yapılan

lisân-ı hal: hal dili, bir şeyin halinden ve

duruşundan anlaşılan

liyâkat: değerlilik, layıklık, fazilet, hüner

Iutf:

 iyilik, yardım

lübb:

 öz, kabuğun içinde kalan, verilmek

istenen ders

M

ma: ben

ma'ad: dönülen yer, ahiret

maaarif:

 bilgi, kültür, hüner, maharet

maaş: güvenilecek şey

ma'dûd: sayılı, belirli

mâ'dûn: alt, alt

 taraf,

 emir ve hüküm altında

bulunma

mafihâ: ahiret, öbür dünya

mağdur: zarar ve ziyana uğrayan

mağfiret: Allah'ın kullarının günahlarını

bağışlaması

mağfur: affedilmiş

mağrur: gururlu

malı-ı hilal: ayın hilal şekli

mahabbet: sohbet, dostluk

mahbûb-i Hüdâ: Allah'ın sevdiği, Hz.

Muhammcd

mahdûd: sınırlı

ma'hûd: daha önceden bilinen, sözü g eçen

mahviyyet: alçak gönüllülük

mahv u mahz: tamamen yok olma

mah zuz: hoşlanmış, hazzetmiş

mail: meyleden, hevesli, istekli, düşkün

maiyyet: beraberlik, birlik, arkadaşlık

makâm-ı âli: varılacak en yüksek yer, Allah'ın

huzuru

mak amat-ı aliyye: yüce makam, Allah'ın

huzuru

makarr-ı evliya: evliya makamı

makbere:mezarlık

maksad-ı hilknt-ı halik: Allah'ın yaratış gayesi

mak ule: çeşit, şey

ma 'kûs: ters, baş aşağı çevrilmiş

nıa'kîm: bilinen, belli olan

m a-m ûn bayındır, imar edilmiş

manıb: rütbe, makam, mevki

ma'rifen: bilinmiş olarak

masivâ: Allah'tan başka bütün varlıklar,

dünya nimetleri

ma'siyyet: asilik, itaatsizlik

9 3

Page 92: Letaifi Nasrettin Hoca Burhaniye Tercümesi

8/20/2019 Letaifi Nasrettin Hoca Burhaniye Tercümesi

http://slidepdf.com/reader/full/letaifi-nasrettin-hoca-burhaniye-tercuemesi 92/100

ma tem: yas

m atlûb: istenen, aranan

mazarrat: zararlar

mazhan ulaşma, nail olma, bir şeyin ortaya

çıkması

mazhariyet: elde e tm e

meani-i dakika: ince düşünülmüş mânâlar

medh: övm e,

mefhûm: anlaşılmış, anlaşılan

mekâ n: yer

mekn hile, düzen, aldatma

mek ûl: yenmiş şey, yiyecek

m elb ûs: giyilmiş, kullanılmış, elbise giyinmiş

men etmek: engel olmak

menâfi-i kesire: bol menfaat

me nzil-i m aksûd : varılmak istenen yer

mer hum : ölmüş, *Al ah'ın rahm etine

kavuşmuş

me rzûk: rızkı verilmiş, rızıklı, bahtiyar, m utlu

mesai: iş, çalışma

m esâ kin : çok fakir olanlar, miskinler,

uyuşuklar

mes'ele: soru, problem

mesir-gâh: gezinti yeri

mesnevi-i m â: benim mesnevim

mesnevi-i

 şerîf:

 mübarek mesnevi,

Mevla-na'nın Mesnevi'si

mestur, örtülü, kapalı

mes'ûl: sorumlu

meşâyıh: şeyhler, tarikat ileri gelenleri

meşru: şeriata uygun

meşrubat: içecek şeyler

mevt: ölüm

mevta: ölü

meyi: tutulma, gönül verme

me'yûs: ümitsizliğe kapılmış

m ezâ d: artırma ile yapılan satış

me zraatü 'I-âhire: ahiret tarlası

mısdak doğru olduğu ispatlanmış şey

min gayr-ı liyâka: layık olmayan bir şekilde

min net: şükür, lütuf,  kerem, ihsan

mir'at-ı kalb: kalp aynası

misk : bir cins ceylanın göbe ğind en çıkan güze

kokulu bir madde, güzel koku

mon la: (Eskiden) büyük kadı, âlim

(sonradan) medrese talebesi

muamelât: işler, çalışmalar

mu âteb: tekdir olunan azarlanan

mudhik: güldüren, güldürücü

mudili: goğru yoldan saptıran

mu gayir: aykırı, ters ,uymaz

mugnyyebât: gizli görü nm ez şeyler

mu hibbân: sevenler, sevgi bekleyen ler, bir

tarikatın semp artizanlan

muhlis: halis, katışıksız, ibadeti samimi ola

muhtasarı: kısaltılmış

muhzır: şeriat mahkemelerinde mübaşir

görevi gören kimse

muk addem : takdir edilen, evvel, ön de gideı

m ukâ rin: yakın, bir yere ulaşm ış, bitişik

arkadaş

mukırn doğrusunu söyleyen, inkar etmeyer

murâd: gaye, arzu

murdar: kirli, pis

mutazarrır: zarar gö ren

mu'tekif:

 gizliye çelilen

muvafık: uygun ,«

muzır: zararlı

mü başeret: bir işe başlama

mübtedi: acemi

miicâhede: savaşma

miicâma'at: cinsi münasebette bulunma

mü davem et: devam etm e, bir işte aralıksız

çalışma

müddei: davacı, iddia eden

müessef:

  esef olunmuş

müessir: etkili

miifid: faydalı

9 4

Page 93: Letaifi Nasrettin Hoca Burhaniye Tercümesi

8/20/2019 Letaifi Nasrettin Hoca Burhaniye Tercümesi

http://slidepdf.com/reader/full/letaifi-nasrettin-hoca-burhaniye-tercuemesi 93/100

mühlekîn: yok olanlar, perişan olanlar

mü hleki: öldüren, öldürürcü, helak ed en

mükevvenât: kâinat

mü l-minât: m üslüman kadınlar

mü'minîn: müslüman erkekler

Münkir ve Nekin mezarda ölüleri sorguya

çeken iki melek

mttnkir-i âhiret: ahireti inkar eden

mü raî: ikiyüzlü

mürekkep: birleşik

mü rşid: doğru yolu gösteren gafletten

uyandıran tarikat şeyhi

mürşid-i kâmil: manevî mertebede seviye

kazanmış kimsenin rehberliği

m üsellem : teslim olunm uş, herkesin ortak

kararı

müstağflr: affını Allah'tan isteyen

müstağrak: batmış, boğulmuş

müstahak: hak edilmiş, lâyık

m üster câ: rica olunur

müşabih: benzeyen, benzer

müşâhede-i cemâl: güzelliğe şehit olmak,

güzelliği seyretme

m üşariley h: işaret edilen

mü şavere: görüşm e, bir konuda danışma

mütâbeat: tâbi olma, uyma

mütalaa: öğrenme

mütabahhir: ilim ve fazilette derya gibi geniş

ve derin olan

mütevazı: aynı seviyede olma, eşitlik,

alçakgönüllülük

mü vecceh: makbul, münasip uygun

N

nâ-bedîd: görünmez, belirsiz, bu dünyadan

göçme

nâdân: bilgisiz, cahil, haddini bilmeme

nâçiz: hiç hükmünde olan

nadim: pişman

nâgâ h: ansızın

nağme: ezgi, bir şeyi makam üzere okum a

na-hak: haksız, yalan, inkar

nail: ulaşma, elde etm e

nâkilân-ı âsâr-ı rüzgâr zamanın eserlerini

nakledenler

nân:

 ekmek

nâr-ı cahîm: cehennem ateşi

nasihat: öğüt

nâz: işve, cilve, kendini ağıra satma

nazar etmek: bakmak

nazır: gören, bakan

nedam et: pişmanlık

nefs-i kimya: gönül zenginliği

nek âis: noksanlar, eksikler

nerdiibân: m erdiven

nesâyih-i müfide: faydalı öğütler

neşr: dağıtma, yayma

nevâziş: okşayış

nısfül-leyh: gece yarısı

nikbet: aşağılık, adi, felaket, talihsiz

nîm:

 yarım, yan

nisa: kadınlar

nist: değil

nisyân: unutma, unutkanlık

niyaz: yalvarma, yakarma, bazı tarikatlerde

küçüğün büyüğe karşı olan selam, saygı

ve duası

nizâ: kavga, çekişme, uyuşmazlık

nıir-i ilahî: ilahi ışık

nûr-i imân: iman ışığı

niîş:

 içme, işret

nûmûne: örnek

P

pâk-zad: temiz asıllı

palas: eski kilim, keçe, işe yaramayan eski

elbise, aba, çul

pa-pûş: ayakkabı

payidar: devamlı, sürekli, ebedî

pazar-ı hakikat: hesap günü, kıyamet gün ü

9 5

Page 94: Letaifi Nasrettin Hoca Burhaniye Tercümesi

8/20/2019 Letaifi Nasrettin Hoca Burhaniye Tercümesi

http://slidepdf.com/reader/full/letaifi-nasrettin-hoca-burhaniye-tercuemesi 94/100

perhizât: ağır yemeklerden sakınmak, haram

dan ve kötü sözlerden nefsi ve dili koruma

peyda: açık, mevcut ve meydanda olma, hazır

pîr-i fâni: pek yaşlı ve zayıf adam

pireza n: kocakarı, yaşlı kadın

pîş-i nazar-ı dikkat: dikkatli bakışın önünde

pür-ziyâ: çok aydınlık

R

rebt-i kemal: gönül bağı, gönülden bağlılıkj

redde: derec e, safha

râgıp:

  istekli, heves eden, rağbet eden

râh-ı Hüdâ: Allah yolu

rahm etullahu aleyh: Allah'ın rahmeti onun

üzerine olsun

rahm etullahi aleyhi rahmeten vâsi'an:

Allah'ın geniş rahmeti onun üzerine

olsun

rakkî: kulluk

ratb u yâbis: münasebetli-münasebetsiz söz,

doğru yanlış akla geleni söyleme

râviyân-ı ahbâr: haberleri nakleden

râz: gizli, sır

râziye: rıza gösteren, kabul eden

recâ: isteme

redd-i leygin: yumuşak bir tavırla reddetme

reftem: gittim

rene: zahmet, eziyet

reva: uygun

rıfk: yumuşaklık, tatlılık

rızâ: hoşnutluk, razı olma, istek, memnunluk

rizâ'enlillahi Fatiha: Allah rızası için Fatiha

rızaullah: Allah rızası

ribat-ı bî-bekâ: ebedi olmayan (fani) dünya

rical: insanlar, mevki sahibi kimseler

rişe : kıl

riya: ikiyüzlülük

riyâzât ve perhizât: perhiz ve sakınma

riyazet: nefsi kırma, dünya lezetlerinden ve

rahatından sakınma

rûh-i

 şerif:

 mübarek ruh

ruhâniyet-i âli: ölmüş birinin ruh yüceliği

ruhban: rahipler, papazlar

rû-pûş: örtü, peçe

rûşen: aydınlık, açık

rûşen-zamiR gönlü aydın, hakikatleri bilen

rûz-i kıyamet: mahşer günü

rükû: eğilme (namazda)

rüsuây: rezil, itibarsız, haysiyetsiz

riitbe-i kemâl: olgunluk mertebesi

S

Sa-at-i şer'î: ibadette geçirilen zamanlar

sadâ: ses

sadaka: sevap kazanmak için fakirlere verilen

para

snfâ-yâb: safalı, sefa bulmuş

saf-be-saf:

 sıra sıra

safvet-i kalb: kalp temizliği

sâhib-i hayn hayır sahibi

sahib-i kemal-mürşid-i kâmil: olgunluk

sahibi bir mürşid, kılavuz

sâhib-i menfaat: menfaat sahibi

sahra: çöl

sâ'id: mesut, saadetti, ahiretini hazırlamış

kimse

sâ'ir-i kuvâ: güçlü kuvvetli hareket

sakil: ağır, fazla, çirkin

sâl ih: iyi, uygun, dinin emrettiği şeylere uygun

harekette bulunan

sâlik : bir yola g iren, tarikat adabına uyan

savmak: göndermek

sa'y: çalışma, gayret

sâye-mend: gölgeli

sebat: yerinde durma, kımıldamama,

sözünden vazgeçmeme

seb-în: yetmiş (70 )

sefih: akılsız, zevk ve eğlenceye düşkün,

müsrif

seğitmek: kazmak

9 6

Page 95: Letaifi Nasrettin Hoca Burhaniye Tercümesi

8/20/2019 Letaifi Nasrettin Hoca Burhaniye Tercümesi

http://slidepdf.com/reader/full/letaifi-nasrettin-hoca-burhaniye-tercuemesi 95/100

sem a: mevlevi dervişlerinin dönerek icra ettik

leri ayin

sen baş

ser-gerdan: sersem, şaşkın, perişan

settarül'l-uyûb: kusurların örtücüsü (Allah)

seyr ü sülük: Taş, tarikatte takip edilen usul

sıklet: ağırlık

sırat: doğru yol, cehennemin üzerinde

kurulmuş çok ince olduğu kabul edilen

köprü, sırat köprüsü

sırkafcçalma, hırsızlık

sırr-ı vahdet: yaratılmışlardaki ilahî gizlilik

sin:

 mezar

sof. hırka, cübbe

su'al olunma: hesaba çekilmek

suba şı: bir memleketin düzen ve emniyetine

bakan resmi görevli

suh te: yanmış, tutuşmuş

sû'i: kötü

sûretâ: g örünüşte, dışta

sûr i: görünürde olan , hakiki ve içten olmayan,

gösterişten ibaret

surimanevi: maddi manevi

sükker: şeker

sülük: bir yola girm e, bir tarikate intisab etm e

siir'at: çabukluk, hız

sürc-i lisan: dilin sürçmesi, istemeyerek kötü

söz söyleme

süvân binmek

ş

şâd:

 sevinç

şâfi: şefaat eden, yardım eden

şâm il: içine alan, kaplayan

şârih-i kitab-ı hace: hocanın kitabını

açıklayan

şayeste : layık, yaraşır, yakışır

şeb:

 gece

şebâb:

 genç

şebabet: gençlik

şedid: kuvvetli, şiddetli

şefaat: iltimas, kayırma, yardım

şefaat-i ResuluIIah: Allah'ın Resulünü n

yardımı

şemsin kılıç

şem şîr-i ez eli: Tas. Allah'a dönm ek

şerh:

 açıklama

şerh'i mu htasar: özet, kısa açıklama

şeriat: ehl-i sünnet yolu, Kuran-ı Kerim yolu

şeriat-i garra: islamiyet

şerm-sâr: utanmış, mahcup

şey-i kalil: az şey

şeyh-i kâzib: yalancı şeyh .yalancı rehber

şikest: kırılma, kırık

şirret : geçimsiz, huysuz, hırçın

şorba:çorba:

şu'le: alev, ışık

şıırût-ı islam: İslam'ın şartları

T

tâ: kadar, dek

taaccüb: şaşakalma, hayret etm e, şaşkınlık

tâ be sabah: sabaha kadar

taakkiil: akıl etme, düşünme, akla getirme

ta'am: yemek, yiyecek

ta'at: takva, ibadet, zühd

tâe:  (eskiden) bazı tarikat ehli, şeyhlerin

giydiği başlık

ta'ciz: rahatsız etm e, canını sıkma

takaddî: gıdalanma, beslenme

tâîb: tövbe ede n, tövbekar

taleb:

 istek

tâli: talih, kader

tâlib:

  isteyen, taleb eden

ta'limi: öğrenme

tama: doymazlık, açgözlülük

tarab:

  sevinçten gelen coşkunluk

tarag: tepe

târik: ol, usul

târik-i âm : umumi yol

9 7

Page 96: Letaifi Nasrettin Hoca Burhaniye Tercümesi

8/20/2019 Letaifi Nasrettin Hoca Burhaniye Tercümesi

http://slidepdf.com/reader/full/letaifi-nasrettin-hoca-burhaniye-tercuemesi 96/100

târik-iHak: Allah yolu, doğru yol

târik-i müstakim: ilahi yol

tarikat: tasavvufta tutulması ve uyulması

gereken yol

tasavvuf:

  sofulaşma, gönlünü Allah sevgisine

bağlama

tatb in paklama, temizleme

tatvil-i kelam: sözü uzatma

tavla: at ahin

tazarr u: yalvarma, kendini alçaltarak yakarma

ta'zim ve tekrim: saygı gösterip ikram etme

tecelli: belirme, görünme

tecemm u: toplanma

tedarik: hazırlama, ele geçirme, araştırıp

bulma

tedriç: yavaş yavaş, derece derece ilerleme,

azar azar

tedricen: dereceli olarak

tefekkür: düşünme

tefhim : anlayış, anlatım, bildirme

tegallup:üstün gelmek, üstün gelmeye

çalışmak

teganni: zenginleştirme, muhtaç olmama,

makamla okuma

tehi: boş

tehi-de st: eli boş, züğürt

tehlil: islam dininin tevhid inancını hülasa

eden "la-ilahe illallah" sözünü tekrarlama

teke : bir yaşına girmiş erkek oğlak

tekellüm: konuşma, söz söyleme

telam iz: çö me zler, çıraklar

telakki: şahsi anlayış, değerlendirme, kabul

etme

teinin: aşılama, ölü gömüldükten sonra

mezarı başında imamın söylediği sözler

temcid: yüceltme, sabah ezanından önce

okunan dua

temekkün yer tutma, yerleşme, oturma,

mekan edinme

temessük: benzetme, tutunma, sarılma

temsil: benzetme

tenbih: uyandırma, ikaz etm e

tenez zül: inme, gönül alçaklığı, kibirsizlik

terakki: gelişme, ilerleme

ter uye: eğitme

terennüm : yavaş ve güzel bir sesle şarkı

söyleme

terfi-i d erece: derecenin yükselmesi

tergib: arzu ettirme, isteklendirme

ters: pislik, gübre

tesmiye: adlandırma, ad verm e

tesviye: düzeltme

teşvik: şevk verme , gayrete getirme

tetebbu: derinden derine araştırmak

tetebbu-ı evkat: vakti araştırma ile geçirme

tevakkuf:

 durma, eğlenme, bekleme

tevazu'âne: mütevazi olarak

tevbih: takdir, azarlama

tevcih: çevirme, yöneltme

tevcih-i vecih: iyiye güzele yormak

tevcih-i vecih-i mu htasa r: kısaca yüzüne karşı

teveccüh: yönelme, doğrulma

tevekkül: teslimiyet, Allah'a havale etm ek

tevekkül-i tam : tam teslimiyet

tevellüd: doğma, doğum

tevhid: birleştirme, bir kalma, tek Allah inancı

terekkür. hatıra getirme, hatırlama

tig:

 kılıç

tınmak: ses çıkarmak

torag: uç, ucu, ucunda

tu:

 sen

tûfûliyet: çocukluk, küçüklük

tûl-ı emel: hırs, tamah, tükenmez arzu

türâb: toprak

tiirrehat: saçma sapan sözler

U

uğurlamak: çalmak

uğıırlu-.hayırlı

9 8

Page 97: Letaifi Nasrettin Hoca Burhaniye Tercümesi

8/20/2019 Letaifi Nasrettin Hoca Burhaniye Tercümesi

http://slidepdf.com/reader/full/letaifi-nasrettin-hoca-burhaniye-tercuemesi 97/100

uhrevî: ebedi dünya, öteki dünya

ulema: alimler, bilginler

ulûm-i Arabiye: Arapça ilimler

umûr-i dîde: işten anlar, tecrübeli

urba: elbise

Ü

ülfet: dostluk, ahbaplık, görüşme, konuşma,

kaynaşma

üryan: çıplak

üstühan: kemik

V

va'az:camide Cuma günleri dini konuşma

va'az-ı nâsih: nasihatli söz

va'de: ecel

vâfir: bol, çok

vah det: teklik, birlik, Allah'a yakınlık

vâhidün Ia-şerikun leh: birdir, onun ortağı

yoktur

vâki: olan, vuku bulan

vâris: ölen birisinin yakını, akrabası

varta: kuyu gibi oyuk ve derin yer, uçurum

(mec. tehlike)

vâsi: geniş

vasi'an: g eniş olarak

vâsıl: kavuşan, ulaşan

vâsıl-ı Hak: Allah'a kavuşan

vasılın: ulaşanlar

vasi: visal, kavuşma, birleşme

veled-i tahin temiz çocuk

vera: arka, geri, öte

vesile: sebep

visal: ulaşma, kavuşma

vukûât-ı m ahsu s: özel olaylar, özel durumlar

vucûd: bulunm a, var olm a, varlık

Y

yâd: anma, hatırlama

yâd-ı nâm -ı âli: yüce isimlerin hatırlanması

yâdigâr-i nâçiz: değersiz hatıra, küçük bir

armağan

yârân: dostlar, arkadaşlar

yâve-gû: saçmalayan, saçma konuşan

yad:

 el

yen: elbisenin kol kısmı

yestehlemek: pislemek, yellemek

yevm: gün

yevm-i kıyamet: hesap günü (mahşer)

yük: yatak odalarında yatak konulan bölüm

yümsek: yüksek

Z

zâd-ı âhiret: ahiret yiyeceği, sevap v e günahlar

zahir: açık, görü nen, ortaya çıkmış, belirgin

zell: doğru yoldan çıkmış

zamir: iç, kalb

zarb: döğm e, vurma

zarba: vuruş

zarta: yellenme

zât-ı lâtif: güzel huylu hoş bir insan

zât-ı şerif: şerefli, makbul kimse

zayi: kaybeden, kaybolmuş

zebani: cehennemde görevli melek

zebh etmek: kurban kesmek

zebûn:

 zayıf,

 güçsüz, aciz

zeker: erkeklik organı,

zelle: sürçüp kayma, ufak hata

zen:

 kadın

zencir-i m ihnet: zahmet gam zinciri

zeval: yok olma, ölüm, son

zıll-ı hayâ l: hayal gölgesi

zihn-i pâk: doğru anlama

zikn anma

zir-i zem in: yerin altı

ziyâ: ışık, aydınlık

zu'afa: zayıflar, güçsüzler

zuhur: görünme, meydana çıkma

9 9

Page 98: Letaifi Nasrettin Hoca Burhaniye Tercümesi

8/20/2019 Letaifi Nasrettin Hoca Burhaniye Tercümesi

http://slidepdf.com/reader/full/letaifi-nasrettin-hoca-burhaniye-tercuemesi 98/100

B İ B L İ Y O G R A F Y A

1.  ARBAK, Per ihan: Nasredd in Hoca Bib l iyografyas ı , TKA, Y ı l 1 , s . 2 .1964

2 .

  ATEŞ, Ahmet : Hikâyât - ı Nasredd in Hoca , Edeb iyat Fak .TDED I I , 1948 ,

No .3 -4 ( İ zmir)

3 .

  BURRIL, K. : Arch ivum Ottomanicum I I , 1970

4 .

  ELÇİN, Şükrü: B ir Nasredd in Hoca Mecmuas ı , Hacet tepe Ün .Sosya l ve Beşer î

Bi l imler Fak. Dergis i , IV, Ankara, 1972

5 . F E R Z E L IE V , T . : Azerbeycan Ha lg Lat if e ler i, "Elm" Baku , 1 971

6. , : Nasr eddin Ad ı i le Bağl ı Let i fe lerin Ne şri ve Tetgig i .

Azerbaycan Şifahî Halgı Edebiyat ına Dair Tetgig ler , I l .k i tap,

Baku, 1966.

7 . GÖLPINARLI , Abdülbak i : Mevlâna 'dan Sonra Mevlev î l ik , İ s tanbul , 1953

8. : Nasred din H oca , İ s tanbul ,1961.

9 . HALICI, Feyzi: Mevlevi Şair i Burhaneddin' in Nasreddin Hoca'nın Fıkraların ı

Şerheden Eseri , Mil l î Kültür, C.3 , s .3 , Ağustos , 1981

10.

  Kırgızsky Narodnie Skazkie , Frunze, 1963

11 .

  Kojanas ır Engemeler i , A lma-Ata , 1965

12 .

  Kudûrî maddes i , İA, c .6 , s . 952

13.

  Sadett in Nüzhet-M.Ferit : Konya Vilâyet i Halkiyat ve Hars iyât ı , Konya

Vilâyet Matbaas ı , 1926

14.  SHAH,İdr i s : The Exp lu i t s o f The Inconparab le Mol la Nasrud in , London ,

1966

15 .

  TECER, Ahmet Kuts i : Nasredd in Hoca Maddes i , İA , cüz 91 , s . 109-114

16 .  T E H M A S I B , M . H . : M o l l a N a s r e d d i n L a t i f e l e r i , E A N e ş r i , B a k u , 1 9 5 6 .

17 .  T O K M A K C I O Ğ L U , E r d o ğ a n : B ü t ü n Y ö n l e r i y l e N a s r e d d i n H o c a , A n k a r a ,

1981

18.

  TÜRKMEN, Fikret : Nasredd in Hoca Fıkra lar ın ın Yay ı lma Saha lar ı ,

E .Ü . TDEAD I I I , İ zmir , 1985 .

19.

  ÜNVER, Ord . Prof .Dr . A .Sühey l : Nasredd in imiz F ıkra lar ındak i Mis t ik

Anlamlar Üzer ine , Esk işeh ir Anma Günler i Derg i s i , Y ı l 2 , s . 4 ,1979

2 0 .  : Viyana'da Nasred din H oc a, T F A , c .12 , s .242

2 1 .

  YO L D A Ş E V A , Far ida : Uzb ek Lat i fa landa Nasredd in Afand i Obraz ı, •Fan"

Taşkent -1979 .

100

Page 99: Letaifi Nasrettin Hoca Burhaniye Tercümesi

8/20/2019 Letaifi Nasrettin Hoca Burhaniye Tercümesi

http://slidepdf.com/reader/full/letaifi-nasrettin-hoca-burhaniye-tercuemesi 99/100

E K - I

Eserin

  ilk

  varakları

T,

  C

«.«iv  « •

^/pir,<*4-m  f t u fmm -ğm   - ^m f ^^m m

ft** -

 *• «İM

101

Page 100: Letaifi Nasrettin Hoca Burhaniye Tercümesi

8/20/2019 Letaifi Nasrettin Hoca Burhaniye Tercümesi

http://slidepdf.com/reader/full/letaifi-nasrettin-hoca-burhaniye-tercuemesi 100/100

Eserin

•ft

- I I

ı varakları

9*