letaifi nasrettin hoca burhaniye tercümesi
TRANSCRIPT
8/20/2019 Letaifi Nasrettin Hoca Burhaniye Tercümesi
http://slidepdf.com/reader/full/letaifi-nasrettin-hoca-burhaniye-tercuemesi 1/100
K Ü L T Ü R B A K A N L I Ğ I
M İ L L Î F O L K L O R A R A Ş T I R M A D A İ R E S İ Y A Y I N L A R I: 1 0 9
HALK EDEBİYATI DİZİSİ : 21
LETÂİF-Î NASREDDİN HOCA
(BURHANİYE TERCÜM ESİ)
İnceleme-Şerh
Prof. Dr. Fikret TÜRK ME N
A N K A R A - 1 9 8 9
8/20/2019 Letaifi Nasrettin Hoca Burhaniye Tercümesi
http://slidepdf.com/reader/full/letaifi-nasrettin-hoca-burhaniye-tercuemesi 2/100
ISBN: 975-17-0401-4
Kültür Bakanhğı 'n ın 7 Nisan 1989 tarih ve 351-882 sayı l ı onayı i le
2500 adet bastırı lmıştır.
8/20/2019 Letaifi Nasrettin Hoca Burhaniye Tercümesi
http://slidepdf.com/reader/full/letaifi-nasrettin-hoca-burhaniye-tercuemesi 3/100
İ Ç İ N D E K İ L E R
Sayfa
Ö N S Ö Z 5
GİRİŞ 7
Na sre dd in H oca ve Lat i fe leri . . . .7
Ho ca Nasr edd in Lat i fes iy le Bu rhan iye Ter cüm es i 10
H A C E N A S R E D D İ N L A T İF E S İY L E B U R H A N İ Y E T E R C Ü M E S İ
DİBACESİ 19
H O C A N A S R E D D İ N L A T İF E S İY L E B U R H A N İ Y E T E R C Ü M E S İ 2 0
N O T L A R 6 1
N A S R E D D İ N H O C A L A T İ F E L E R İ Y L E B U R H A N İ Y E
AÇIKLA MA LARI GİRİŞİ (Sade leş t i r i lmiş Terc üm e Kıs ım lar ı ) 62
S Ö Z L Ü K 8 7
BİBLİYOGRAFYA 100
E K L E R 1 0 1
8/20/2019 Letaifi Nasrettin Hoca Burhaniye Tercümesi
http://slidepdf.com/reader/full/letaifi-nasrettin-hoca-burhaniye-tercuemesi 4/100
Ö N S Ö Z
Türk mi l l e t in in insan l ık â lem ine sunduğu değ er lerden , be lk i de , en büyüğü N as -
reddin Hoca'dır . Her mil let in kültüründe, karakterin i akset t iren şahs iyet ler ve eser
ler vardır. Bazı eserler millet lerarası seviyeye yükselir ve insanlığa mal olur. Bugün
klas ik dediğimiz eserler böyledir . Bu eserler temel o larak iç inden ç ıkt ığ ı halkın
düş ünc e ve duygularından gıdalanmışt ır . Bu yüzde n bir bakım a halk k las ik lerid ir ler .
Bizce Hoca'mn en büyük özel l iğ i , halk k las iğ i o lmasıdır . Onda Türk'ün safdi l l iğ i ve
zekâs ı b ir leşm iş , eski ler in "Nekregû" dedikleri ince ve g iz l i b ir fe lsefeyle yüklü derin
lik, şaşırt ıcı bir duygu zenginliği vardır.
B u zamana kadar Nasre ddin H oca i le i lg i li pek ço k eser yazı ld ı . Ya zm alar, ma tbu
ve sözlü kaynaklar tarandı, kısaca zengin bir l iteratür meydana geldi. Ancak
incele diğim iz Seyyid Burhan eddin' in ese rinde, Ho ca'n ın f ıkraları yeni b ir ana l ize tabi
tutulmaktadır . Bu yeni yaklaş ımda f ıkraların görünen anlamı yerine, şerhi
yapı lmaktadır .
Yazmanın or i j ina l i Afyon İ l Halk Kütüphanes i 'nde (Esk i ad ıy la Ged ik Ahmet
Paşa Kütüphanes i) bulunmaktadır . Ord.Prof .Dr. Süheyl Ünver Bey' in lütuf larıy la
yazm adan haberdâr o lun ca, eserin mikrof i lmini a ld ık ve met nin tam am ını devrin çok
yakın o lma sı sebebiyle transkrips iyonunu ver m ede n lat in harf leriy le aktardık . Ayrıca
fıkraları numaralayarak konularına göre inceledik. Bilhassa "Tercüme" kıs ımlarını,
anlaş ı labi lmes i iç in , günümüz Türkçes i 'ne çevirdik . Bu kıs ımlardaki Arapça ve
Farsça beyit leri ve ifâdeleri notlar halinde açıkladık. Daha sonra da bütün f ıkra ve
tercümelerdeki kel ime ve terkipler hakkında bir sözlük verdik .
Bu tür çal ışmaların çoğalması , en azından Nasreddin Hoca f ıkraların ın tefr ik
edi lmes i ve incelenmesi bakımından büyük öneme haizdir . Faydal ı o lacağına ina
narak metni i l im âlemine sunuyoruz.
5
8/20/2019 Letaifi Nasrettin Hoca Burhaniye Tercümesi
http://slidepdf.com/reader/full/letaifi-nasrettin-hoca-burhaniye-tercuemesi 5/100
G İ R İ Ş
Nasreddin Hoca ve Lat i fe leri
Türk mizahının , Türk zekâs ın ın t imsal i o lan Nasreddin Hoca'nın hayat ı ,
yaratıcıl ığı ve zekâsı , f ıkraları ve bunların yayılma sahaları vb. konular hakkında
gerek Türkiye'de gerekse Türkiye d ış ında pek çok met in ve araşt ırma neşredi ld i .
1
Bugün Hoca'nın hayat ı hakkında bi lg i ler in yeters iz o lması yanında, genel l ik le
kabul edi len ve f ıkralarındaki muhtevaya da uygun olan O'nun Sivrih isar' ın Horto
Köyü'nde doğduğu , babas ın ın imam o lduğu ve Seyy i t Hac ı İbrah im i l e SJMehmet
Hayranî 'den ders a ld ığ ıd ır . Daha sonra Konya'ya g i t t iğ i ve öğrenimini burada
tamamladığı anlaş ı lmaktadır . Tahs i l in i tamamladıktan sonra, Akşehir'de köy
imamlığı ve müderris l ik yapt ığ ı ve orada 80 yaş larında öldüğü bi l inmektedir .
Nasredd in Hoca 'n ın Türk iye d ı ş ında Mol la Nasredd in , Koja Nasr , Nasredd in
Afandi , Avant i g ib i i s imler le tan ınmaktad ır .
2
Hatta ona a i t veya ona at fedi len
f ıkralardan bir k ısmı, Yunanis tan'da Anastrat i , Hindis tan'da Birbal , İran'da Daho,
Ermeni lerde Pu lu Pug ı , Tac ik lerde Müşf ik , Karaka lpak larda Umurbek , Kır ım
Tatarlarında Ahmet Akay'ın f ıkraları arasına karışnıış ve çoğu zaman bu karış ıklık
şahs iyet lerin karışmasına sebep olmuştur. Mesela Arapların meşhur Cuha's ı i le
Hoca'nın karış t ır ı lmas ı g ib i .
1 Bu hususta geniş bilgi için bkz. E.Tokmakçıoğlu, Bütün Yönleriyle Nasreddin Ho ca,
Ankara, 1981, s.246-263; Fikret Türkmen, Nasreddin Hoca Fıkralan'nın Yayılma
Sahaları, TDEAD III. 1985; Abdülbaki Gölpınarlı; Nasreddin Hoca, İstanbul, 1961 ve
Ahmet Kutsi Tecer, Nasreddin Hoca, İ.A.,cüz 91, s.109-114; Perihan Arbak, Nasrettin
Hoca Bibliyografyası, Türk Kültürü Araştırmaları, Yıl 1, s.2,1964.
2 Molla Nasreddin Letifeleri, M .H.Tehm asıb,EA neşri, 1965; T.Fezyeliev, Azerbaycan
Halg Letifeleri, "Elm" Bakı, 1971; Kojanasır Engemeleri, Alma-Ata,1965; Kırgızsky
Narodnie Skazkie, Frunze, 1963, s.229-330; Nasreddin Efendi, Kazan 1904; Afandi
Latifalan, Tuplovçu, Sabir Abdulla, Taşkent, 1960 Daha geniş bilgi için Yoldşeva,
Uzbek Latifalanda Nasreddin Afandi Obrazı-"Fan" Taşkent, 1979.
7
8/20/2019 Letaifi Nasrettin Hoca Burhaniye Tercümesi
http://slidepdf.com/reader/full/letaifi-nasrettin-hoca-burhaniye-tercuemesi 6/100
Nasreddin Hoca'nın yayınlanmış f ıkraların ın yanıs ıra dünyanın pek çok
kütüphanes inde b i l inen yazmalar bu lunmaktad ır . Türk iye 'dek i kütüphane lerde ve
özel k i tapl ık larda bulunan önemli yazmalardan bazı ları şunlardır:
1-
DTCF Kütüphanes i İ smail Saib Sencer k itapları aras ında 1777 is t insah tarih
l i yazma 147 f ıkra iht iva etmektedir . Kütüphanede 1/4838 numarada kayıt l ıdır.
2-E lma lı K ütüph anes i 'nd e "Hikâyat- ı Na sredd in Ho ca" baş l ığ ı i le 30 32 num arada
kayıt l ı yazma
3
, 7 8 varaktır.
3 -
Sü leymaniye Kütüphanes i Hoca Mahmut Ki tap lar ı aras ında 2395 numarada
kayıt l ı yazma.
4 -
Yine Süleymaniye Kütüphanes i 'nde Esat Efendi Kitapları aras ında 2395
numarada kayıt l ı yazma.
5- İs tanbul Mil let Kütüphanes i Al i Emirî k i tapları aras ındaki yazma.
Bunların d ış ında özel k i tapl ık larda ve tamamı f ıkraya hasredi lmemiş muhtel i f
yazma mecmua ve k itaplarda da Nasreddin Hoca'ya maledi len f ıkralar da mevcut
tur. Bun lardan en öne m li ler i , Ebu' l - Hayr- ı Rû mî'n in Saltuk nam esi (T opk apı Sarayı ,
Türkçe Yazmalar Kısmı No: 1612) i le Bursal ı Lâmiî Çelebi 'n in Letâif i 'd ir
( İ .Ü .Kütüphanes i , Yazmalar Kısmı No:762) d ir .
Türkiye d ış ında Avrupa ve d iğer Türk şehir lerindeki kütüphanelerde epeyce
yazma olduğu bi l inmektedir . Bunlardan önemli o lanlar şunlardır:
1-
Oxford, Bodleinne Kütüphanes i , 185 numaral ı yazma 43 f ıkra iht iva etmek
tedir.
2 -
Groningen Kütüphanes i 'nde 76 f ıkra iht iva eden bir yazma.
4
3 -
Paris Bibl iotheque Nat ionale'de ST. No:1395, 1396 numaralarda kayıt l ı ve
Salih is imli birinin ist insah ett iği 48 varaktık iki yazma.
4 -Br i t i sh Museum'da (Londra) Add . 7555 ' te b ir yazma bu lunmaktad ır .
5
3 Tanıtması için bkz. Ahm et Ateş, Edebiyat Fakültesi T D E D . II, 1948, no:3-4
4 Geniş bilgi için bkz. K.Burril, Archivum Ottom anicum II, 1970 ,
5 Şükrü Elçin, Hacettepe Üniversitesi Sosyal ve Beşerî Bilimler Fakültesi Dergisi, IV .,
1972.
8
8/20/2019 Letaifi Nasrettin Hoca Burhaniye Tercümesi
http://slidepdf.com/reader/full/letaifi-nasrettin-hoca-burhaniye-tercuemesi 7/100
5- Cambridge Kütüphanes i Add.3483 numarada kayıt l ı 180 f ıkra iht iva eden ik i
yazma.
6- Leiden Kütüphanes inde Or.1132 ve Or.2067'de kayıt l ı 57 ve 110 f ıkra iht iva
eden ik i yazma.
7- Berl in Kütüphanes i von Diez k itapları aras ında 23/4 , 461, 462, ve 463
numaralarda kayıt l ı dört yazma (Pertsch Katalogu'ndan) .
8- Viyana Kütüphanes i Flugel Katalogu'nda 792 numarada kayıt l ı b ir yazma
6
.
Sovyet ler Birl iğ i 'ndeki Türk Cumhuriyet lerindeki yazmalar hakkında İdris
Ş a h ' m
7
, T.Ferzaliev'in
8
ve Farida Yoldaşova'nın doktora çal ışması o lan eserlerinde
q
yeterl i b i lg i ler bulunmaktadır .
Nasreddin Hoca hakkındaki b i l inen yazma ve matbu eserlerde genel o larak f ıkra
met in ler i veya Nasredd in Ho ca hakkında ince leme ler yer almaktad ır. Doğr uda n N as
reddin H oc a i le i lg il i o lm ayan bazı kaynaklarda ise , herhan gi b ir ve s i le i le O 'na
temas edi lmekte veya O'ndan bir ik i f ıkra veri lmektedir . İ s tanbul Belediye
Kütüphanes i Mual l im Cevdet k itapları aras ında K.458 numarada kayıt l ı
"Mecm uatu'r-Resâil" adlı Farsça yazmada 2 . B ölü m de Letâif baş lığ ı a l tında Ho ca'ya
ait f ıkralar da bulunmaktadır.
Hoca hakkında yapı lan i lmî çal ışmalar hakkında daha önce neşret t iğ imiz b ir
makalede geniş b i lg i veri ld iğ i iç in burada tekrar etmeyeceğiz .
1 0
Çalışma larımızın k onu su olan "Hace Nasre ddin Lat i fes iy le Burh aniye Tercüm esi"
adl ı yazma ise , bu gün e kadar bi l inen yazmalardan farklıd ır . Aşağıda bu yazma i le i l
g i l i b i lg i ler ve metnin transkrips iyonu i le Tercüme baş l ığ ı i le veri len mist ik
yorumların günümüz Türkçes ine aktarı lmış şekl i veri lecekt ir .
6 Süheyl Ünver, TFA No :242,19 69.
7 İdris Shah, The Exploits of the Incomparable Molla Nasrudin, 1966, Lond on.
8 T.Ferzaliev, Nasreddin Adı ile Bağlı Letifelerin Neşri ve Tetgig Azerbaycan şifahî Halg
Edebiyatına Dair Tetgigler, II.Kitap, Bak 1966.
9 Farida Yold aşova , Uz bek Latıfalarıda...
10 Fikret Türkmen , Nasreddin Hoca Fıkralarının Yayılma Sahaları, T D E A D , III. sayı
1985 (İzmir)
9
8/20/2019 Letaifi Nasrettin Hoca Burhaniye Tercümesi
http://slidepdf.com/reader/full/letaifi-nasrettin-hoca-burhaniye-tercuemesi 8/100
Hoca Nasredd in Lât i f es iy le Burhan iye Tercümes i
Halen or i j ina l yazmas ı Afyon İ l Halk Kütüphanes i 'nde (Esk i ad ı Ged ik Ahmet
Paşa Kütüphanes i) bulunan bu eser , 58 yapraktan ibarett ir . Eserin yazan
Mevlâna'nm torunlarından Seyyit Burhaneddin Çelebi 'd ir . Kendis i eserin
dibacesinde, sadece "hakir Seyyid Burhaneddin" son yaprakta ise "Şarihü'l-Kitâb-ı
H ac e Nasredd in Seyy id Burhaneddin İbn M evlâna C ela ledd in" o larak takd im e tme k
tedir.
Seyyid Bu rhan eddin hakkında yapt ığ ımız araştırma'da çok az b i lg i toplayabi ld ik .
Bunlardan S .Nüzhet (Ergun) i le M.Ferit ' in b ir l ikte yayınladıkları , "Konya Vilâyet i
Halkiyat v e Harsiyat ı" adl ı eserlerin de, M evlev i Burhan Efen di baş l ığ ı a l t ında şu b i l
g i ler veri lmektedir .
"Konya'da Burhanzâde dimekle ma'ruf, as i l b ir a i leye mensuptur. 1230(1814)
tar ih inde doğmuştur . M evlev i tar ikat ine me nsub ve s ikkepûç id i . R in dân e mec l i s l er
den çok ho ş lanır , lat i fe ler ider , nüktedanl ık gösterir ve ş i irden zevk al ırdı. T ürkler in
med âr- ı i ft iharı o lan Nasred din Ho ca m erhu m un bazı lat i fe lerin i şerh etmiş ve v i lâyet
matbaas ında bast ırmışt ır . 1313 (1897) 'de vefat iden Burhan Efendi 'n in b ir çok
nükte l i naz ımlar ı o lduğu söy lenmekte i s e de maalese f e lde ed i lememiş t ir .
Bulabildiğimiz bir tane gazeli şudur:" diyerek, "Kandedir" redift i gazelini vermişler-
d i r .
1 1
Bunun dış ında şerhi yapan Burhaneddin Çelebi hakkında fazla b i lg imiz yoktur.
Bu konuda yazmayı i lk defa tanıtan Ord.Prof .Dr.Süheyl Ünver 22-24 Haziran 1979
tarihinde Eskişehir 'de yapı lan Nasred din Ho ca i le i lg i l i toplant ıd a sundu ğu bi ld ir ide
bi lg i vermektedir . Süheyl Ünver hocamızın verdiği b i lg iye göre bu yazma kopya bir
nüshadır ve Seyyid Burh aneddin' in "M evlâna'nm ilk torunlarınd an Çe lebi B urh ane d
din İ lyas' tır. Ke ndis i , Burhan eddin İbn-i M evlâna Ce laledd in a larak her b ir in in m is
t ik ve ahlâkî ruhunu
izah
eder ek "Burhaniye" diye b ir k itap vücûd a ge t ir m iş"
1 2
11 Sadettin Nüzhet-M .Ferit, Konya Vilâyeti Halkiyat ve Harsiyatı, Konya, Vilâyet
Matbaası, 1926, s.339
12 Ord.Prof.Dr.Süheyl Ünver, Nasreddinimiz Fıkralarındaki Mistik Anlamlar Üzer ine ,
Eskişehir Anma Günleri Dergisi, Y ıl 2, s.4,1979 (Nasreddin Hoca Özel Sayısı), s.7-9.
1 0
8/20/2019 Letaifi Nasrettin Hoca Burhaniye Tercümesi
http://slidepdf.com/reader/full/letaifi-nasrettin-hoca-burhaniye-tercuemesi 9/100
Sayın Süheyl Ünver, Mevlevi ler aras ında Burhaneddin isminin Seyyid Burhaned-
din Muhakkik Tirmizî (Öİ .1240/1241
? )
1 3
ye
saygıdan dolay ı
sık sık
kul lanı ld ığ ı ,
bu
yüzden Mevlev i Burhan
ile
Mevlâna 'nm
ilk
torun larından Germ iyan l ı Burha neddin
llyas'ı aynı şahıs olarak düşündüğü anlaşıl ıyor.
Daha sonra Feyz i Hal ıc ı
bu
yazmada sö zü ed i len taşbasm ası k i tabı tanıtan
bir
makale yayınladı . Hal ıc ı , eseri nas ı l gördüğünü anlatt ıktan sonra, eserin 1885'te
bas ı ld ığ ın ı
ve 120
Nasr eddin H oc a f ıkras ın ı şerhe tt iğ in i
ve 52
sayfa o ld uğu nu
belirtmektedir. Ayrıca baskının kenarları çift çizgi
ile
çevr i lmiş
bir
n e s i h l e k a l e m e
al ındığını , yazının
da
S i l l e l i Hat ta t O sma n Ham di 'n in hat t ı o lduğ unu b i ld irmek
t e d i r .
1 4
Daha sonra hattat hakkında kısa b i lg i verdikten sonra
10
ade t f ıkrayı örn ek
olarak vermektedir .
Feyzi Halıcı'nın verdiği f ıkralar
ve
şerhlerin in tama mı, yazm ada mev cuttur.
Ancak ufak farklar vardır . Ayrıca yazmada f ıkraların şerhleri Tercüme" baş l ığ ı
ile
verildiği halde, taşbaskısında
"Yağni"
diye verilmiştir. Feyz i Ha lıcı'nın verd iği f ıkralar
v e y a z m a
ile
farkları şöyledir.
Feyzi Halıcı'daki Sıra
Yazmadaki Sira
Hal ıc ı 'n ın bu fıkraları sıra ile a l ıp a lmadığını b i lem iyoruz. A nca k f ıkralar
arasındaki farkları göstermek için
ilk
fıkranın
her iki
met indek i ş ek i l l er in i vermek
istiyoruz. Feyzi Halıcı'nın verdiği
ilk
fıkra:
13 M evlevi silsilesi içinde Seyyid Burhaneddin'in sırası
ve
Sultanu'l Ulemâ
ile
Bahauddin
Veled'le İlişkileri için
bkz.
Abdülbakî Gölpınarlı, M evlâna'dan Sonra Mevlevilik,
İstanbul, 1953, Mevlevîlik, IA. İstanbul, 1979, C.8, s.164 vd.
14 Feyzi Halıcı, Mevlevî şairi Burhaneddin'in Nasreddin Hoca'nın Fıkralarını Şerheden
Eseri, Millî Kültür, c.3,
s.3
Ağu stos 1981.
1
2
3
4
5
6
7
9
1 0
11
3
14
1 7
4 3
6 9
102
101
6 2
8 8
8 9
11
8/20/2019 Letaifi Nasrettin Hoca Burhaniye Tercümesi
http://slidepdf.com/reader/full/letaifi-nasrettin-hoca-burhaniye-tercuemesi 10/100
"Bir gün Hoca şehirde kürsüye ç ık ıp , Ey Müslümanlar bu şehrin havas ıy la b iz im
şehrin havas ı birdir . Cem aat ned en bi ld in iz deyince, Hoc a, Akşehir'd e ne kadar y ı ld ız
var ise burada da o l kadar var dem iş . (Yağ ni) H er mek ânda b ulunu r iseniz Ha k Teâ la
hazır ve nazırdır . Hak Tealâ'n ın azamet ve kudret in cemi mükevvenattan müşahade
edip âver g ib i her şeyi ik i görmeyin diyu s ırrı vahdeten ta l im buyururlar .
1 5
Ayn ı yazmada, yagni yerine, Terc üm e diyerek ve terc üm enin so nun da "sırr-ı vah
det işaret buyururlar" diye bitmektedir. Ayrıca diğer küçük farklar için de metinler
deki 3 No'lu f ıkraya bakmak kafi gelecektir.
Bundan anlaş ı ld ığ ına göre, yazma, matbu eserin tam bir is t insahı deği ld ir . Bazı
küçük değiş ik l ik lerin yapı lmış o lduğu anlaş ı lmaktadır . Ayrıca sayın Hal ıc ı
taşbasması eserdeki f ıkra sayıs ın ı 120 o larak göstermektedir . Halbuki yazmanın i lk
sayfasındaki "Dibace"de de belirtildiği gibi fıkra sayısı 121'dir.
Seyyid Burhaneddin, bu f ıkraları dibacede, ". . .merhum muşarileyhin kitab-ı mat-
buundan, yüz yirmi adet. . ." olarak kısa şerh ve açıklmaya tabi tuttuğunu belirtmek
tedir. Bu 121 f ıkranın konularına göre dağıl ımında, seçilen 121 f ıkra içinde en fazla
(14 adet) karıs ı i le i lgil i olanlar seçilmiş , ikinci s ırayı Hoca'nın sevimli eşeği ve daha
sonra da Anadolu'nun kadıs ı , mol las ı , çobanı , berberi vb . mes lek erbabı i le i lg i l i
f ıkralar gelmektedir. Hemen sonra da hayvanlar, başta öküz, tavuk, at ve teke gibi
evcil hayvanlar s ıralanmaktadır. Seyyid Burhaneddin f ıkraları seçerken özel bir it ina
gösterdi mi b i l inmez, ama Hoca'nın f ıkraları iç inde de bazen espriy i güçlendirmek,
anlatımı kolaylaştırmak için karıs ını s ık s ık kullandığına şahit oluruz. Fıkraların
anlatt ığına bakılırsa, ikinci önemli şahıs olarak kadınların, bilhassa karıs ının özel bir
yeri o lduğu görülmektedir .
Ho ca 'n ın ye t iş t iğ i çevre göz önü ne a l ınd ığ ında eğ i t iminde annes in in ön em l i ro lü
vardır. Terz i yanına çırak olarak verilen H oc a iki yıl sonra an asın a, san'atının ya rıs ını
öğrendiğini, artık dikilmiş elbiseyi sökebildiğini, kalan yarıs ını da, ömrü vefa ederse,
öğreneceğini söyler .
Burhaneddin Çelebi , seçt iğ i 121 f ıkradan çeş i t l i hayvanları konu edinen 23 tane
seçmekle Anadolu'nun tavuk, öküz, ördek, kurt , kurbağa, oğlak, teke g ib i günlük
hayat ında iç içe yaşadığı hayvanlara verdiği önemi gösterir . Özel l ik le Hoca'nın
cefakâr ve munis eşeği hayvanlar iç inde en önemli yardımcı unsurdur. Hoca'nın her
15 Feyzi Halıcı, a.g.m. s.25
12
8/20/2019 Letaifi Nasrettin Hoca Burhaniye Tercümesi
http://slidepdf.com/reader/full/letaifi-nasrettin-hoca-burhaniye-tercuemesi 11/100
an yanında olan bu hayvan Kadı o lur, kuyruğu kes i l ir , velhas ı l her an Hoca'nın
dünyas ındadır . Diğer hayvanlar da kendi özel l ik lerine göre rol a l ır lar .
İkinci s ırada yer alan karıs ı , bazen sevgil i , bazen Hoca'nın getirdiği ciğeri dos
tuna yediren, bazen
müsrif,
bazen sevişen bir rol le yardımcı durumundadır . As l ında
H oca 'ya m ale dil en f ıkralarda da, karısı veya karıları çeşit l i t ipler olarak (gü zel, çirkin,
şaş ı , vb . ) karş ımıza ç ıkar. H oca 'nın , ö lü nc e küçük kıyamet in kop acağını söylediği bu
kadına, bazen Azrai l 'e güzel görünsün de kendi yerine O'nun canını a ls ın d iye
süs lenmesini söyler . Bütün bu görüntülerde bu kadın , Hocanın sadece hayat arkadaş ı
değil , aynı zamanda rol arkadaşıdır. Bazı f ıkralarda olayı birlikte organize ederler.
Mesela , karıs ı sanki Hoca kendis in i dövüyormuş g ib i bağırarak düğün yemeğine
gider. Bazı f ıkralarda fettan, ateşli ve kurnaz, bazılarında en az Hoca kadar
nüktedândır .
Hoca'nın f ıkraları içinde, mesleği icabı, dinî konular önemli bir yer tutar. Vaaz,
abdest , namaz, ezan, bayram ile duaların kabul edildiği f ıkralar seçilmiştir. Mevlevi
Burhaneddin sayıları oldukça fazla olan bu tür f ıkralardan 8 tanesinin şerhini
yapmışt ır . Bunlar genel l ik le İs lâmiyet in d ış görünüşünü konu alan f ıkralardır . Tek
ayakla namaza durmak, nehirde pabucu sulara karış ınca abdest in i bozmak, hamam
da ses i hoşuna gid ince vakits iz temcid okumak gibi . . .
Çeşit l i zenaat erbabı i le i lgil i f ıkralar da tercih edilen f ıkralar arasında yer
almıştır. Berber, dellâk, subaşı, özell ikle kadı i le i lgil i f ıkralarda devrin özell iklerine
uygun davranışlar içinde nükteler yapılmıştır. Kel olan başını traş eden berbere yarım
ücret teklif etmenin yanında, bazen kadı olarak kendi kulağını ıs ırmaya çalış ır, bazen
başka birine rol verir, yine kadının feracesini alır, fakat öyle bir senaryo hazırlar ki,
kadı kendi feraces ine sahip ç ıkmaz. (116.F. )
Hoca'nın beceremediği i ş ler in baş ında t icaret gel ir . Ancak bazen öyle zekâ
oyunları yapar ki t icaret in en â lâs ın ı b i len Yahudî b i le çares iz kal ır . Aynı Hoca sat
mak iç in pazara götürdüğü eşeğinin , çamurlandı d iye kuyruğunu keser . El ine nadir
geçen parayı saklayacak yer bulamaz, s ır ığ ın tepes ine bağlar , vb . Hoca'nın bu
konudaki maharet i duruma göre değiş ir . Bazen mantık d ış ı g ib i görünen söze ve
durum a başvurur. Be klen m edik cevaplarla , zekâ oyunlarıy la hem olayı düzelt ir , he m
de kendisi kurtulur. Bu tür f ıkralardan 8 tane seçilmiştir.
Hoca'nın üzerinde durduğu konulardan bir i de ö lümdür. O s ık s ık ö lümü alaya
alır. Bazen Azrail i kandırmak, bazen de eski mezara yatarak öbür dünyada sorgu
sualde n kurtulmak is ter . Hatta yalancıktan öld üğ ün e şahit o luruz. Bu ko nud aki f ıkra
1 3
8/20/2019 Letaifi Nasrettin Hoca Burhaniye Tercümesi
http://slidepdf.com/reader/full/letaifi-nasrettin-hoca-burhaniye-tercuemesi 12/100
sayıs ı da 8 dir. Ancak 46. ve 117. f ıkralarda "Ben sağ iken" şeklinde tekrar vardır.
Niçin küçük bir rüya sokularak böyle b ir seçim yapı lmışt ır . Seyyid Burhaneddin' in
ölümle a lay konusunda ısrarl ı davrandığı söylenebi l ir mi? Bunu kes in b ir i fadeyle
bel irtmek mümkün deği ld ir . Akla Mevlevî l ik tes ir i gel iyorsa da ö lümle a lay sadece
iki f ıkranın yorumlarında farklı olarak bulunuyor. İ lkinin yorumunda "Ölmeden öl"
ikincis inin yorumunda ise, "kendini kendinde bul, başka yerde arama" fikri iş lenmiş.
As l ında mist ik b ir şerh iç in en uygun konunun bu olduğu düşünülebi l ir . Neden bu
konu daki seç imle r b irbir lerine yakın konulardan seçi lmiş t ir . Bu nu n cevabını vere bi l
m ek iç in Seyyid Burhaned din hakkında gen iş b i lg iye iht iyaç vardır.
Se çil en f ıkralardan hırsızlık ve hırsızlarla i lgil i olanla rın sayıs ı 7'dir. B u f ıkralarda
Hoca'nın evine giren hırsızlara karşı takındığı tavır ve espri, Hoca'nın fukaralığı
üzerine ağır l ık vermektedir . Hoca bu durumdan pek rahats ız görünmez. İk inci grup
taki f ıkralar, Hoca'nın izinsiz olarak girdiği bahçelerdeki olaylarla i lgil idir. Hoca
ağaç dal ında yakalanınca konuyu büyük bir ustal ık la başka yöne kaydırır . Mesela
merdiven satar veya acemî bülbül o lur.
Hoca'nın gerek kendi gerekse komşu çocuklarıy la i l i şk is in i anlatan f ıkralarda, O
pek de sevimli gözükmez. Oğlunun göbeğini keser , fakat del ik o kadar büyüktür k i
"ölmezse diri deliği olsun der" Oğlunun babası öldü diye yas tutar, oğlu üzerine çiş
yapar, vb . Anca k H oca'n ın çevre s indeki her şey g ib i çocuklar da aynı havayı teneffüs
eden aynı tavırla olaylara karışan yaramazlardır. Patlıcana s ığırcık yavrusu diyecek
kadar hazır cevap ve zekidirler.
H oca 'nın karakterin i anlatacak fıkra zenginl iğ i iç inde, O'nun cesaret in i gös tere n
fıkralar, bey, Timur ve padişahla i lgil i olanlardır. Kendisine oyun oynamak isteyen
beyden, onu yağmurda ıs latarak int ikam al ır . Her şeyin baştan bozulduğunu anlat
mak için Timur'un sofrasında olmadık iş ler yapar. (70. f ıkra)
Seçilen f ıkralar arasında zekâ, hazır cevaplık, zıt l ıklardan faydalanma, imâ, ve
taş lama yoluyla bozuk idare i le mücadele eder.
Hoca'nın yüzsüz misaf ir leri , komşuları , hatta komşu köyden tanıdıkları devamlı
Ho ca'yı a ldatmaya, on dan birşeyler a lmaya çal ış ır lar . K end is ine hediye ed i len tavşan
sebebiyle ardı arkası kesilmeyen misafirlere "suyunun suyu" diyerek yemek yerine
sadece su verir. Sürekli ip, eşek vb. şeyleri isteyen komşularını "ipe un serdim" veya
"eşek evde yok" diyerek atlatmaya çalış ır. Kuzusunu yiyen dostlarının elbiselerini
yakar. Cimri komşusunun kazanını doğurtup öldürerek e l koyar, vs . Bütün bu grup-
1 4
8/20/2019 Letaifi Nasrettin Hoca Burhaniye Tercümesi
http://slidepdf.com/reader/full/letaifi-nasrettin-hoca-burhaniye-tercuemesi 13/100
taki f ıkralarda Hoca'nın saf görüntüsü alt ında zeki ve şaşırtıcı söz ve davranışları
d ikkat imizi çeker ve Hoca hiç b ir zaman mağlup olmaz.
Seyyid Burhaneddin'in seçtiği f ıkralardan ikis i kısmen açık, biri güç karşıs ında
yeni strateji uygulamakla i lgil idir. 13. ve 29. f ıkralar kısmen açık, 35. f ıkra da
saldırgan olabi lecek bir köpeğe "Geç y iğ id im geç" diyerek, lüzumsuz kahramanlık
gösteris i yapmamak gerekt iğ in i gösterir .
Hoca kozmik âlemi, özel l ik le ay' ı konu alan f ıkralarla düşünces in i anlatmak is
temişt ir . Ö zel l ik le çobana verdiği cevap, her kes e anlayabi leceği d i lden hitab etm en in
insan münasebet lerin i nas ı l etk i lediğin i bel irt ir .
Mevlevi Burhaneddin imtihan konulu ik i f ıkra seçmişt ir . Bunlardan i lk inde,
Hoca'nın şöhret in i duyup imtihana gelen Hindl i Molla Arab'a kendis in i tanıtmadan
öyle cevaplar verir k i , Anadolu insanının irfanından korkan Molla imtihandan vaz
geçer. (Fıkra, 37) Diğeri ise üç ruhbanın sembolize ett iği hrist iyanlık i le İs lâmiyet'in
karş ı laş t ırmasıdır . Sonund a H oca'nın k ıvrak zekâs ına m ağlup olu p, İ s lamiyet 'e g irer
ler.
Hoca'nın f ıkralarındaki eşya ve a let ler de Orta Anadolu'nun günlük hayat ında
kulla nılan çarık, yor gan , kaftan vb . şeylerdir. B öy lec e Ho ca' nın çev resi hakkınd a f ikir
sahibi oluruz.
Hoca"nm fıkrasında hanımına gece yarıs ı söylediği tuhaf bir ş i ir (81. f ıkra), bir
diğerinde ise kendis in in Farsça b i lmediğini söyleyenleri mahcup etmek iç in söylediği
Türkçe-Farsça karış ık mülemma bir beyit ine de rast l ıyoruz.
Mevlevi Burhaneddin seçt iğ i f ıkralarda Anadolu'nun özel l ik le Konya'nın mahal l î
ağız özell iklerini kullanmaktadır. Ayrıca f ıkralardaki bazı meşhur "formel" ifâdeler
değişt iri lmiştir. Meselâ, 24. f ıkrada, Hoca eşeğine binerken düşer ve "İhtiyarlık" diye
hayıf lanır. Etrafında kimse olmadığını anlayınca da "Ben senin gençliğini de bil irim"
diyerek otokrit ik yapar. Burhaneddin ise bu söyleyiş i "Biz de evveli hırlı , uğursuz
değildik" şeklinde değişt irmiştir.
Hoca'nın dil i halkın kullandığı günlük dildir. Ancak Burhaneddin, f ıkralarında
di l ine zaman zaman Arapça ve Farsça kel imeler ve terkipler sokmuştur. Bevl , nek
bet gibi. Aynı şekilde, Hoca'nın halk arasındaki f ıkralarında pek karşılaşmadığımız
gereks iz hareket lere de yer vermişt ir . 20 . f ıkrada daha önce bahçes ine g iren öküzü
döverken, sebebini soran sahibine, "Sen halt etme cahil köpek, ol kabahatin bilür"
demesi g ib i .
15
8/20/2019 Letaifi Nasrettin Hoca Burhaniye Tercümesi
http://slidepdf.com/reader/full/letaifi-nasrettin-hoca-burhaniye-tercuemesi 14/100
Ayrıca birinci f ıkrada gördüğümüz giriş formeli , halk hikayesinin matbu
varyant larında gördüğümüz ve sözlü geleneğe ters gelen bir baş langıç formel id ir .
Söz lü ge len ek te f ıkra anlatma gelen eği , "Râviyân- ı ahbâr ve nâki lân- ı
asar
v e rüzgâr"
yerine genel l ik le "Adamın bir i veya Hoca bir gün" gibi formel lerle baş lamaktadır .
Ayrıca Feyzi Halıcı'nın neşrett iği f ıkralarda, şerh kıs ımlarına geçerken kullanılan
formel "Yağni" olduğu halde, el imizdeki yazmada "Tercüme" denmiştir. "Yağni"
sözünde, b ir açık lama ve aynı anlamı başka türlü i fâde etme kast ı vardır . Tercüme
i se ,
b ir başka di lden çevirme demekt ir . Bu fark neden meydana gelmişt ir? Buna şu
andaki b i lg i ler imizle kes in cevap vermek mümkün olmamaktadır . Seyyid
Burh aneddin' in seçm iş o lduğu 121 f ıkranın ortak bir karakteri, öz el b ir seçi l i ş seb ebi
d ikkat i çekmemekted ir .
Ancak yukarıda konularına göre yapt ığ ımız s ın ıf landırmada da görüldüğü gibi ,
çeş i t l i konuların karış ımı tercih edi lmiş t ir . Böylece Nasreddin Hoca'nın karakterin i
vermek is temiş o labi l ir .
Seyyid Burhaneddin'in kendi f ikrini, üslûbunu gösterdiği "Tercüme" kıs ımlarında,
zam an zam an zorlam a yorumlar yanında, h iç bir i t iraz kabul etm eye cek kadar doğ ru
açıklamaların yapı ld ığ ı ve kuvvet l i a legori ler in kul lanı ld ığ ı görülmektedir .
Yorumlar yap ı l ı rken Mevlâna 'n ın "Mesnevfs inden , baz ı had is ve âyet lerden
faydalanarak f ik ir lerine destek sağlayan Seyyid Bu rhan eddin , zaman za m an da ç eş i t l i
şa ir lerin beyit ler inden is t i fade etmişt ir . Tercüme kel imes inin seçi l i ş i de yukarıda
belirtt iğimiz gibi, dikkat çekicidir. Şerhi, tefs iri , açıklaması gibi başka kelimeler
yerine bu kel imenin seçi l i ş in in sebebi açık lanamamışt ır .
Tercümelerin sonunda genel l ik le "tefhim olunur (buyururlar) , imâ buyururlar ,
ta'rif buyurulur, tenbih ederler (buyurulur veya tenbih-i âli olmuştur.) , işaret
buyrulur, vb. gibi ifâde kullanılmıştır. Bunların genel dökümünde, 121 f ıkradan 56
tanesi "tefhim eder (buyurulur)(115. fıkra "tefhim ettirdiği gibicedir.")
19 tanesi işaret buyurulur.
17 tanesi tenbih-i âli olmuştur (-ederler, -buyurulur)
7 tanesi imâ buyurulur (-eder)
2 tanesi imâ tergib buyurulur (-eder)
2 tanesi demek isterler.
2 tanes i demek olur i le ,
geriye kalan 16 tanesi işe, "demek murad ederler, demeği lutf buyururlar, kerem
buyururlar, beyan eder, irad ve tenbih buyururlar, demek dahi ensebdir, tevbih
makamında buyururlar, demek olur, ibâdet ahsendir, ta'l im buyururlar, haber verir-
16
8/20/2019 Letaifi Nasrettin Hoca Burhaniye Tercümesi
http://slidepdf.com/reader/full/letaifi-nasrettin-hoca-burhaniye-tercuemesi 15/100
ler v e derler" i fâdeleri kul lanı larak bit ir ilmiş t ir . G örü ldüğ ü gibi , Seyyid B urh aned
din bazı f ıkralardan çıkarı lacak sonuçlara d ikkat i çekmekte, bazı larında öğretme,
doğru yolu gösterme, bazı larında ise sadece haber verme veya azarlama yolunu kul
lanarak açıklamalar yapmaktadır.
Açıklamaların b ir k ısmında zorlama olduğu ve mutlaka mist ik b ir anlam
çıkarmak iç in konu yu kend i is tediği yön de yorumlad ığı d ikkat i çekm ekted ir . (8 .9 .10 .
ve 32. f ıkralarda olduğu gibi) . Meselâ 8. f ıkrada helvacı dükkanında izinsiz helva
yemeye baş layan Hoca'yı döverler . Hoca, "Ne güzel belde imiş , bu Konyal ı helvayı
döğe döğe yedirir" der. Bu f ıkrayı Seyyid Burhaneddin , Konya'nın ermiş ler durağı
olduğu iç in helva yedirir g ib i tasavvuf yoluna darbe ve terbiye i le sokulduğu,
M evlân a'nm d ergâhına dahi l o lanlarla m üzik ve semâ i le yol gösterip lokm asını da hi
terbiye i le vererek gıdalandırır" şeklinde şerh ederler ki bunun ne kadar zorlama
olduğu açıkça görülmektedir .
Fıkraların şerhlerinde dikkat i çeken önemli noktalardan bir i de en çok üzerinde
durulan terimlerden, nef is , bekâ-fenâ, amel , Hak tealâ 'n ın yücel iğ i , dünyanın
kıymets iz l iğ i , g ib i mis t ik mefhumlar o lmasıdır . Seyyid Burhaneddin bütün
mevhumların açık lanması s ıras ında s ık s ık mahal l i sözlere , beyit lere , Mesnevî 'den
al ınmış f ik ir lere baş vurmaktadır . Hatta Mesnevî 'den orij inal beyit ler vermektedir .
Aşağıda bu tür kul lanmalardan bazı ların ı vermek is t iyoruz.
1.
f ıkranın tercümesinde,
2.
f ıkranın tercümesinde,
16. f ıkranın tercümesinde,
17. f ıkranın tercümesinde,
19.
f ıkranın tercümesinde,
3 5 .
f ıkranın tercümesinde,
4 1 .
f ıkranın tercümesinde,
7 0 .
f ıkanın tercümesinde,
8 1 .
f ıkranın tercümesinde,
8 5 . f ıkranın tercümesinde,
9 1 .
f ıkranın tercümesinde,
"Ö lmed en öl" ve "Akıll ı kiş i gerek tiğin de konuşur",
Min cae f i ' l -hasene (Herşey güzel l ik le o lur) .
"Kul kusursuz olmaz, affeder efendisi"
"Dil bir kulak ikidir, az söyleyip çok dinlemeli ."
"Ey birader tu hemân endişeî
Mâ bakıyyet üstühân-ı rişeî
(Ey birader sen ş imdi düşünüyorsun
Bizden kemik ve k ı l kalacakt ır) .
"Köpeğe dalanmadan çal ıy ı dolanmak yeğdir ."
"Kendimi kendim yit irdim kendim arar kendimi,
kend ime kend im gerekse , kend im bu lsun kend imi .
"Aktl bir padişahtır."
"Bir saat düşünme yetmiş yıl ibadetten hayırlıdır"
"Taşta ham ma ma müşabih, bu den î dünyâ h em ân
Dâima murdar e l inden dest - i nâ-pâka geçer
"Sen bir katresin kendini deryaya sal"
17
8/20/2019 Letaifi Nasrettin Hoca Burhaniye Tercümesi
http://slidepdf.com/reader/full/letaifi-nasrettin-hoca-burhaniye-tercuemesi 16/100
114 . f ıkranın tercü me sinde, "Sür ç ıkar ga yn gön üld en, tâ tecel l î ed e H ak
Padişah konm az saraya güze lce yap ı lmadan
gibi açık lamayı tamam lama k iç in a lınt ı lar yapmışt ır . Bö yle ce tasavvufî p ek çok ko nu
şerhler s ıras ında daha kolay b ir üs lûp iç inde veri lmeye çal ış ı lmış t ır . Fıkralar ,
tercümelere nazaran daha sade bir üs lûba sahipt ir . Zira onların tamamı halkın
aras ından al ınmış , konuşma di l in in eserlerid ir . Tercümeler ise tahs i l görmüş, ken
dis in i mevlevî tarikat ine adamış b ir okumuşun düşüncelerid ir .
Eserin sonunda başka hiç bir kaynakta rastlamadığımız bir rivayetten bahsedil
mekted ir . Bu da , Nasredd in Hoca 'n ın meşhur Hanef î fak ih ler inden Bağdat l ı
Kudurî"yi çok sevdiği , öğre nci ler in e her za ma n ond an ders ler verdiği , hatta Kudurî 'y i
okurken keramet gös terd iğ i kayded i lmiş t i r .
1 6
Seyyid Burhaneddin' in bu bi lg i ler i nereden ald ığ ın ı b i lmiyoruz. Ancak Hoca'nın
sünnî akidelere ne kadar bağl ı o lduğunu, O'nun göstermes i bakımından dikkat i
çekicidir.
Seyyid Burhaneddin , tercümelerin tamamında insân- ı kâmil o lmak iç in ne yap
mak lazım geldiğ in i , ibadet in , Tanrı 'ya sürekl i n iyaz etmenin , benl ikten geçmenin ,
Al lah yolunu seçmenin lüzumunu anlatmak is ter . O kadar ki açık saçık b ir anlam
bulur. Çeşit l i al legorilerle bunları açıklamaya çalış ır.
Es eri n b ir başka özel l iğ i de K onya'nın yaşayış ı hakkında verd iği b i lg i lerdir . Sakin
bir a i lenin günlük hayat ı b i lhassa tercümelerde mahal l î üs lûp iç inde anlat ı lmış t ır .
Meselâ 74.f ıkrada, "Bir gün Hoca'nın karıs ı , "Şu oğlanı gezdir, biraz iş im var,
göreyim" der. H oc a oğla nı kucağına a l ınca, üze rine yestehledi .. ." dem ektedir . B urada
iş görmek ve yestehlemek gibi tamamen mahal l î b ir ağız kul lanı lmış t ır .
Fıkraların çoğunda halk ağız ından al ınma kel imeler mevcuttur. Bunların çoğu
daha ağdal ıd ır . Halk ağız ından al ınan kel imeler ve deyimler hakkında bir f ik ir
verebi lmek iç in bazı misal ler i göstermek is t iyoruz.
l.Fıkradaki "Gusûl tahtası", 7. fıkrada "Vartalara uğramak", 15. fıkrada
"Kaykana", 21.f ıkrada "Zarta çekmek", 23. f ıkrada "Su dökmek (=idrar yapmak)",
2 4 .
f ıkrada "Göç etmek (=Taşmmak) , 35 . f ıkrada "Köpek s iğ i ld i ve köpek s ırtardı" ,
16 Kudurt, (972-1 037) asıl adı Ebu'l-Hüseyin Ah me t bin Ham dan el Bağdadî El
Hanefi'dir. Çömlekçi veya Bağdat yakınlarında Kudur isimli bir köyde doğduğu için
kudurt ismini aldığı, Hanefî Mezhebini savunmak için münakaşaları ile meşhur oduğu
kayıtlıdır. En önemli eseri El Muhtasar fi Furugı'l-Hanefiye'dir. (İA. cilt 6 s.952)
18
8/20/2019 Letaifi Nasrettin Hoca Burhaniye Tercümesi
http://slidepdf.com/reader/full/letaifi-nasrettin-hoca-burhaniye-tercuemesi 17/100
3 7 . f ıkrada "Kebe, 71.f ikrada "Zevklenmek (=alay etmek)" 73. f ıkrada "İte dalan-
mak", 83.f ikrada "Ham ur mancası", 103. f ıkrada "Y esteklenm ek," gibi kelim ele r halk
ağız ından al ınmışt ır .
Seyyid Bu rha ned din bu fıkraları iddiasız fakat m en sub old uğ u tarikatın f ikirlerine
uygun bir şeki lde şerh etmeye çal ışmışt ır . Bunu yaparken zaman zaman zorlama da
olsa , M evlev i l iğ in ve sünni ak idelerin derin tes ir inde kalmışt ır . Ha tta bazan bu f ıkra
nas ı l böyle yorum lanabi l ir dedirtecek kadar zorlamalar vardır. An cak , yaşadığı d ev
rin anlayış ına uygun bir üs lûp iç inde Hoca'nın hayat ından seçt iğ i küçük anlann
ifadesi olan değiş ik konulu 121 f ıkra kendi tarzında bil inen i lk şerh olma özell iği i le
dikkat i çekmektedir . Nasreddin Hoca üzerine çal ışma yapacaklar iç in görülmes i ve
incelenmesi gereken önemli b ir met in ortaya koyan Seyyid Burhaneddin görevini
başarıy la yap m ış ve kültürü m üze yeni g örüş açı ları get irmişt ir .
I I A C E N A S R E D D İ N L Â T İ F E S İ Y L E B U R H A N İ Y E T E R C Ü M E S İ
D İ B A C E S İ
Nasreddin Hoca rahmetul lahu-aleyh hazret leri vakt in in ferid i b ir zat - ı lât i f
o lduğu cümlenin müsel lemidir . Biz ler et fâ l - i s iret o lduğumuzdan tarik- i Hakkı
letSif le temsi l ve hezel makamında olan letS if - i hasenelerin i yalnız eğlence yolunda
telakki o lunması idfak- ı hakâyık o lanlarca kaf i o lmayub bir n ice meani- i dakika ve
nesâyih- i müfideyi şâmil h ikâyât ların ın k ışr ına bakmayub hale muvaf ık o lan
lübbünden is t i fade o lunması enseb id ig i p ir imiz Hz. Mevlâna, kuddise s ırahhu, Mes
nevi- i Şerif inde bu beyt-i Şerif i buyurdukları gibidir:
Beyt-i ma, beyt nist iklimest
Heze l - i ma , hez l n i s t ta l imes t ( l )
Zira tem si l b ir ik l im makam ında, hez el ta 'l im maka mındadır . Ru-p uş o ldu ğun dan
bu hakir Seyyid Burhaneddin bende dahi merhum müşarün- i leyh kitab- ı matbuun-
dan yüz y ig irmi b ir adet leta i fin i ihvane yâdigar- ı nâçize ve H oc a E fend imiz in yâd- ı
nâm-ı â l îs ine ves i le o lmak emel iy le min gayr- ı l iyâkate b ir tevcih- i vecih- i muhtasar
olarak şerh ve izaha ibtidar eyledim.
"El insanu Mürekkebun minen nisyan(2)" fetvas ında görülecek nekâis in k ı l let - i
Gizaa- i fakiraneme bağış lanmasıyla noksanının der-kenar ve duâ- i hayr i le yâd
buyurulmasıyla erbâb-ı irfandan müstercâdır. (2a-2)
19
8/20/2019 Letaifi Nasrettin Hoca Burhaniye Tercümesi
http://slidepdf.com/reader/full/letaifi-nasrettin-hoca-burhaniye-tercuemesi 18/100
H O C A N A S R E D D İ N L A T İ F E S İ Y L E B U R H A N İ Y E T E R C Ü M E S İ
Lât ife: l
Râviyan- ı ahbâr ve naki lan- ı âs îr (ve) rüzgâr, şöyle r ivayet ederle r k i , H oc a N as
reddin Efendi rahmetul lahhu-aleyh Hazret leri b ir gün va'z içün kürs iye ç ıkub, "Ey
müslümanlar ben s ize ne d iyeceğim bi lür müsiz?"dir . Cemâ'at , "Bi lmeyiz" dir ler .
Hoca, "Siz b i lmeyince ben s ize ne söyleyim" dimiş . Bir gün yine kürs iye ç ıkub, "Ey
müslümanlar ben s ize ne söyl iyeceğim, b i lür müsiz?" dir . Anlar, "Bi lüriz" deyince,
Hoca, "Siz b i ld ikten sonra ben ne söyleyim diyüb kürs iden inüb gidince, cemâ'at te-
accübde kalub, b ir dahi ç ıkarsa bazı ları b i lürüz, bazı ları b i lmeyüz dimeğe karar
verm iş ler . Ho ca bir gün yine kürs iye ç ıkub, "Ey karındaşlar , be n s ize ne söy lece ğim
bilür mis in iz?" dediğinde, anlar dahi , "Kimimiz b i lür , k imimiz b i lmeyuz" deyince,
Hoca "Ne güzel , b i lenler b i lmeyenlere öğretsün" dimiş .
T e r c ü m e :
İşaret buyurmuşlar ki, "Sizler imamsınuz. Vaz iki nev'idir. Biri söyler va'z, biri
söy lem ez va'z . Söyler va'zdan, söy lem ez va'z z iyade müess irdir . Varın gas l tahtas ına
çıkm ış mevta l i sân- ı hal i le s ize n e nas ihat eyler , andan m ütef et t in o l ın ız d iyu "U smut
süku t i ve m ûtu kable en te m ûtû (3) "sırrına mazhariyet i işaret buyurmu ştur. V e ik in
ci radde, m ade m ki s iz hakayıkı müdriks iz , n içün bi ld iğ in iz i le amil o lma zs ınu z. B en
ne söylesem tes ir etmeyecek "El akı lu lâyetekel lemu i l le ' l -hoca(4) "mefhumunca
bi ld iğ in iz i le amil o lup i lminiz i (z iyade) idün tatvi l - i kelamdan men iderler . Üçüncü
perde; alim olanlarda amel olmadıkça va'z-ı nasihi kar itmez. Bir fâzıl , mürşid-i
kamilbulub (2b-3) b i lmediğiniz i öğrenüb bi lmeyenleri dahi agâh idün dimek murad
iderler.
Lâtife 2:
Bir gün Hoca, "Hak Teâlâya şükür idün ki , deveye kanad virmemiş eğer v irmüş
olaydı ev lerin ize yahu d bah çelerin ize konarak baş ların ıza yıkardı" dim iş .
T e r c ü m e :
Hak Teâ lan ın azamet ve ihsan ın ı müşah ide idün . Her ku luna mal ve mans ıb
virm ediğ ine teşekk ür idün. Zira herkes in kabi l iyet ine göre ihsan olur. Bi lâ kabi l iyet -
i ayn deveye kanad vir i ld iğ inde, dön üb h em zal hem m uzı l l o lurdunu z. M al ve m ansıb
yaraşmaz kimselerin hal ler ine teşekkürde bulunmalarını ima buyururlar .
2 0
8/20/2019 Letaifi Nasrettin Hoca Burhaniye Tercümesi
http://slidepdf.com/reader/full/letaifi-nasrettin-hoca-burhaniye-tercuemesi 19/100
Lâtife: 3
2 1
Bir gün Hoca, b ir şehirde kürs iye ç ıkub, "Ey müslümanlar, bu şehrin havas ıy la
biz im şehrin havas ı birdir ." Cem aat H oca'ya "Neden bi ld in üz ?" deyinc e, H oc a,
"Akşehir'de ne kadar yıldız var ise bunda da ol kadar var'dimiş.
T e r c ü m e :
Her ne kadar mekanda bulunur isenüz Cenâb- ı Kibriya hâzır ve nazırdır . Hak
Te âlanın aza m et v e kudret in cemi- i m ükevv enâttan m üşâh ade idüb ayar g ib i b ir şeyi
iki görmeyin deyu sırr-ı vahdet işaret buyururlar.
Lâtife: 4
Bir gün Hoca hamama girüb, bakar ki k imse yok. Canı s ık ı lub bir kayabaş ı
söylemeğe baş lar . Kendine sadas ı hoş gelüb hamamdan çıkub toğrı b ir minareye
çıkar. Vakt öğle vakt i imiş . Temcid okumağa baş lar . Bir adam aşağıdan bakar ki ,
vakits iz temcid okunur. "Be hey nadan, böyle kerih sadâ i le vakits iz temcid okunur
mu?" dedikte, Hoca aşağa inüb, (3z-4) "N'olaydı bir sâhib- i hayr dahi minareye dahi
hamam inşa ett ireydi. Bizi bu kerih sadâdan kurtarırdı" dimiş.
T e r c ü m e :
Teganni ve r iya i le o lan amel sa l ih o lmaz. İbâdet ve amel im var d iyu öğinme ve
gurur dahi etme. Ber-hayat iken şeriat ve tarikat hamamında tathir olarak riyâzât ve
perhizât ve amel-i salih i le f ikr-i bekaya hasr-ı vakt iderek tevhid ve tahli l i le âli
makamlarda nağme ve terennüm i le safayab eylememiz tergib buyururlar .
Lâtife: 5
Bir ge ce rüyasında Hoca'ya toku z akçe v irmiş ler . H oc a hele o n akçe o lsu n d irken
uyan ub baktı ki el ind e bir şey yok. G özle rini kapa yub, el in uzatu b, "Getür bari, tok uz
akçe o lsun" dimiş .
T e r c ü m e :
Bu fani dünyada ellerinizde bulunan akçe ve mâsiva ayn-ı rüya gibidir. Nizâ f izâ
i le daha fazla top lam ağa sayiniz akibet
hebadır.
El in izde iken mahal l inde sadaka ve
ihsan hayrât- ı hasenata bezi idün. Uya ndığınız vakt e l in iz boşa ç ıkm asun dim eği tari f
ve işaret buyururlar.
Lâtife: 6
Bir gün Hoca kıra çıkub giderken karşudan biraz atlu gelür. Hoca sürat idüb bir
m akb ere yan m a gelüp esvabını ç ıkarub kabre g irer . At lu lar H oca'yı görüb , "Bre adam
8/20/2019 Letaifi Nasrettin Hoca Burhaniye Tercümesi
http://slidepdf.com/reader/full/letaifi-nasrettin-hoca-burhaniye-tercuemesi 20/100
bunda ne yatarsun?" dedikde bir lakırdı bulamayub, "Ehl-i kuburdan idim. Buraya
seyre çıktım idi" dimiş.
T e r c ü m e :
Bu dünyaya z iyarete ç ıkt ık . Ölmezden ön ölüp bu e lb ise- i fahireyi soyunub (3b-
5) kefenleri boynunuza takub zad- ı ahiret görüb kubur ehl inden olun. Zira yolunuz
da harami vardır. Bir gün süratle gelüb s izi nabedid eyler dimek tefhim olunur.
Lâtife:7
Bir gün H oc a bir bostana girüb havuç ve şa lgam, ne k i buldu ise çuvala ve koyn una
toldururken bostanc ı bunu tu tup, "Bunda ne arars ın?" ded ikte Ho ca şaş ırub, "Geçen
bir şedid rüzgar esti , beni buraya att ı" cevabını virmiş ise de Bostancı, "Yahu bunları
kim yoldu?" diyince, "Rüzgar şedid o lduğundan, beni oradan oraya at t ı . Neye
yapışdım ise el imde kaldı" dedikte, bostancı, "Ya bunları çuvala kim toldurdu?"
diyince, cevabında "Ben anı tefekkür iderdim" dimiş
T e r c ü m e :
Bu zıl l- ı hayâl gibi olan dünyada bilâ tefekkür emtâ ve erzak toplayub, helâ l ,
haram seç m eyüb iddihar ve tu l-ı em el i le ferdayı düşü nm iyen kim seler yarın bâgbân -
ı hakîkî olan Cenâb-ı Kibriya divanında, öyle eğri büğrü sözler i le kabul
olmayacağından başka meşru ve gayr- ı meşru olarak iddihar etmiş o ldukları emval
ve erzak içün hin-i hesabda bir cevab viremeyüb meyus kalacaklar bu vartalara
uğramaktan ise ş imdiden tefekkür idüp hukuk- ı ibâdı üzerinden iskat ve ta ib
müstağf ir o lub Cenâb- ı
Kibriya'dan
mağfiret talebi irad ve tenbih buyururlar.
Lâtife: 8
Bir gün Ho ca K onya'ya varub bir helvacı dükkanına g irer . Hem an bism il lah deyüb
(4a-6 ) helva ye m eğ e baş lar . He lvacı , "Bre adam n e yapars ın?" diyu Hoc ayı dö ğm eğ e
başlayınca, Hoca dahi, "Ne güzel belde imiş , bu Konyalı helvayı döğe döğe yedirir"
dimiş .
T e r c ü m e :
Konya makarr-ı evliyadır. Helva gibi sülûkı darb ve terbiye i le yedirürler. Ba
husus dergah-ı Hz. Mevlânâ'ya dahil olanlara tarab ve semâ ile irşad idüb lokmasın
dahi terbiye i le tagaddi iderler dimeği imâ buyururlar.
Lâtife: 9
Hoca , "Ramazan- ı Şerif, bana ne lazım halka uyub oruç tutmak" diyu bir dane
çölmek peyda idüb günde birer taş b ırakmağa baş lar . Hoca'nın k ız ı görüb çölmeğe
2 2
8/20/2019 Letaifi Nasrettin Hoca Burhaniye Tercümesi
http://slidepdf.com/reader/full/letaifi-nasrettin-hoca-burhaniye-tercuemesi 21/100
bir avuç taş kor. Bir gün Hoca'ya, "Bu gün ayın kaçıdır?" dirler. Amma ayın yigirmi
beşi imiş . "Biraz sabr idün bakalım" diyu eve gelüp çölmeği döker ve sayar ki yüz
yigirmi taş olmuş. "Eğer bunun cümlesin dir isem bana sefih dirler". Halka, "Bugün
ayın kırkbeşidir" dedik te, "Ay ot uz günd ür sen kırk beşidir dersin" derler . H oc a, be n
insafla söyledim, eğer çömlek hisabına bakarsanız, bugün ayın yüz yigirmi beşidir"
dimiş .
T e r c ü m e :
Ramazan- ı şerî f in evvel ine ve ahir ine d ikkat o lunmasıyla Hoca'nın kerimes i
zahide b ir hatun olmağla şuhûr- ı se lâse(5) i le eyyâm-ı mübarekeyi yüz y ig irmi beş
güne ib lâğ eylemiş o lduğunu işaret buyurur.
Lâtife: 10
Hoca'ya "Ay yeni oldukta, eskis ini ne yaparlar?"dimişler. "Kırkarlar kırkarlar
yıldız yaparlar" dimiş.
T e r c ü m e :
Şebabet vakt i o lan ibâdet hasendir . Şebabet in ize mağdur o lmayan. İht iyar o lup
(4b-7) zeval vakt i geld ikte , "N'olaydı bu perakendel ikten mukaddem şebabet vak
t imizi ibadet ideydik" diyu pişman ve nadim o lm ak fa ide verm ez dim eği tefh im ider.
Lâtife: 11
Hoca kaf i le i le şehrden ç ıkub giderken deves i kükreyüb Hoca'yı y ire urdu.
Üzerine çöküp, Hoca feryad ider. Halk bunu kurtarır lar . Bir vakit ten sonra akl ı
baş ına gelüb, "Ey müslümanlar, gördünüz mü şu deveyi , bana ne kadar cefa eyledi ,
lut f idüb şunu tutunuz boğazlayım" dimiş .
T e r c ü m e :
Nefs in iz deves ine tedriç i le b inün, aman virüb kükretmeyin . Zira mesai
gösterirseniz s iz i kükreyüb alt ına a lur helak eyler , o l s ize galebe i tmeden hımye ve
cu i le anı zebh idüb ruhunuzu nefs in iz üzerinde galebe idüb menzi l - i maksudunuza
vasıl olun diyu tarif buyururlar.
Lâtife: 12
Bir gün Hoca yumurtanın tokuzun alub, onun bk akçeye d iğer mekanda satar.
"Hoca niçün tokuz un alub on un satars ın?" dedik lerinde H oca , "Ziyade fa idedendir ,
dostlar alış verişte görsünler" dimiş.
2 3
8/20/2019 Letaifi Nasrettin Hoca Burhaniye Tercümesi
http://slidepdf.com/reader/full/letaifi-nasrettin-hoca-burhaniye-tercuemesi 22/100
Tercüme:
2 4
Bu dünya m âkusdur bazı sureta z iyan görülen şeyin aka binde fâ ides i h issolunu r.
Meselâ"; harik v e s irkatden m ukad dem bir m eta z iyanına v ir irse bü tün fa ide o lm uş
gibidir . Bazı z iyan zanno luna n mu a'me lât ın vuku'ât-ı ma hsusda ayn- ı men faat idügü n
ile "men ca'e f î l-hasene(6)" tefs irini ima buyururlar.
Lâtife: 13
Bir gün Hoca kısa esvab giyüb, mescide vanb namaz kı larken, ruku'a vardıkta ,
arkada bulunan adam Hoca'nın husyelerin i görüb, heman tutup s ık ınca (5a-8) Hoca
dahi önünde o lan imamın husyes in s ıkar. İmam dönüb, "Hoca neylers in?" dedikte ,
"Arkamdaki adamdan sor" dimiş.
T e r c ü m e :
Yarın ruz- ı mahşerde saf -be-saf turulub suâl o lundukta, mesul ler dahi şurût- ı
is lâmın mu gayiri nas ihat ede n imam ları tutub m ahşer halkı aras ında rüsvay o lm ada n
ise ş imd iden şeriat ve tarikat ın imam -ı kâm il in i bulu b, u lu d ivanda şermsar ve hâci l -
i rüsvay olmaklıkdan hazer olunmasını tenbih buyururlar.
Lâtife: 14
H oc a bir gün ırmak kenarında tururken on da ne âmâ gelür. Kendi ler in in b ir pula
ırmaktan geçir i lmes ine Hoca i le pazarl ık iderler . Hoca bunları geçürürken, b ir in i
ırmak suyu toparlayub götürür. Âmâlar feryada başlar. Hoca, "Niçün feryâd
idersünüz, bir pul eksik veriniz" dimiş.
T e r c ü m e :
Yarın S ırat 'a varı ld ıkda masiyyet i le âmâ olduğumuz halde şefaat- i resulal lah ,
her b irerlerimiz S ıratdan geçerken bir pul g ib i amel imize güvendiğimiz aynı âmâlık
olub günâhımızın s ık let i sebebiyle kebâ' ir ehl i nâr- ı canime düşmeklikten ise i lm ü
amele mağrur o lmayub beyne' l -havf ve'r-recâ r ızaul lah ve mağf iret ta lebiyle
amelinize mağrur ve ist inad itmek caiz olamayacağını tarif buyururlar.
Lâtife: 15
Bir gün adam el ine b ir yumurta a lup, "Hoca şu avucumdakini b i lürsen sana bir
kaykana lığı viririm" dir. H oc a (5b'9 ) , "Şeklini sö yle, bilürim" ded ikte , "Tısı beyaz , içi
saru"
d ir. Ho ca , b i ld im, şa lgamı oymuşlar, iç ine havuç to ldurmuşlar" dim iş .
8/20/2019 Letaifi Nasrettin Hoca Burhaniye Tercümesi
http://slidepdf.com/reader/full/letaifi-nasrettin-hoca-burhaniye-tercuemesi 23/100
T e r c ü m e :
2 5
Baz ı k imse çok b i lürüm d iyu meydana ç ıkub b i lmed iğ in i dah i b i lmez . Gâibden
dem urub kizb-ü durug iht iyar eylediklerinden bu makule türrehatdan geçüb ağı ve
karayı seçüb Hakk'a salik olun diyu işaret buyururlar.
Lâtife: 16
Bir gün Hoca kırda gezerken bir tanaya res t gelüb, uğurlayub evine götürdi .
Boğa zlayub deris in saklar. Ta na sahibi feryad iderek H oca 'nın evin e geld iğ ind e H oc a
eh l ine , "A k an şu tanan ın deris in ç ıkarsam da şu herifin yüzün ü kara eylesem " dim iş .
T e r c ü m e :
"Kul kusursuz olmaz afv ider efendisi" fehvasınca mümin karındaşlarınızın aybını
bahusus iht iyaçt ı o la k imselerin aybını yüzlerine urup şermsâr ve hâci l i tmeden ise
ana nas ihat ve redd- i leyyin i le kendis in i hoşnu d eyle m enin tarik ına bulu nub i lerüd e
kendüsinden mutazanr o lmamanın tarik ında bakub set taru' l - ı uyub olan Cenab- ı
Kibriya'dan ecr-i azim talebini ima buyururlar.
Lâtife:17
Bir gün H oc a pazarda gezerk en bir herife rast gelüb , "Hoca bugün ayın üçü midir
dörd ü m idir?" ded ikte , "Bi lmem ay a lup sat t ıgu m yok" dimiş .
T e r c ü m e :
Böyle b ihûde laf -zenl ik i tmek ySve-ğûlara. Di l b ir , kulak ik id ir az söyleyub çok
d inne m el i z ira b ihûde sö z (6a -10) söy leme nin mazarrat ı çokdur . Ak i l o lan t eke l lüm
etmez i l la hacet vakt i tekel lüm ider d imeği tari f buyurur.
Lâtife: 18
Bir gün Hoca omuzunda bir nerdüban alub bağçe d ivannda tayayub yukarı ç ıkar
ve b ağçeye kurub iner. Bağ ban bu m görü b, "Sen kimsin v e bunda ne
ararsın?"
de d ik te ,
Hoca sürat le nerdübanın yanına gelüb, "Behey bostana, nerdüban satarım" dir .
Bo stan cı , "Bu arada nerdüban sat ı lur mu?" ded ikte , "Behey bağban n erdüb an nirde
olsan satı lur" dimiş.
T e r c ü m e :
Bir dergâha mürş id- i kâmile i t t ikâ eyle k i
şeriat
ve hakikat ve marifet
nerdübanından çıkub bâğbân- ı hakikate vas ı l o ldukta naz n iyazda bulunup i tab ve
hitap o lursa dahi ayn- ı inayet o lub bâğbân- ı hakikate vas ı l o lunur dimeği tari f
buyururlar.
8/20/2019 Letaifi Nasrettin Hoca Burhaniye Tercümesi
http://slidepdf.com/reader/full/letaifi-nasrettin-hoca-burhaniye-tercuemesi 24/100
Lâtife: 19
2 6
Bir gün Hoca tavukları b ir b ir tutub boğazlarına birer peştemal takub sahvirdi .
H alk H oc a'n ın yanına cem olu b, "Bunlara ne o ldu?" dir ler . Hoc a, "Bunların anaları
ö ldü matemin tutarlar" dimiş .
T e r c ü m e :
Kable' l -mevt kefeniniz i baş ın ıza sarub tecemmu i le Hak içün z ikr ve f ikr veüh-
ı enin i le akl ın ız ı baş ın ıza toplayub evvel imiz b ir meni ve ahir imiz i le İaşe o lduğunu
taakkul iderek hevan ızı terk idüp Hakk 'a tazarru ve n iyazda olu n dim eği te fh im ider.
Mesnev i :
Ey birader tu heman endişei
Ma bakıyyet üstühan u r işe i (7)
buyrulduğu gibices ine.
Lâtife: 20
Bir gün H oca 'nın tarlas ına bir ök üz g irüb H oc a dahi b ir çö b alub üzerine vardıkta
öküz kaçt ı . İ leru hafta gördü ki b ir k imse arabaya koşmuş (6b-10) g iderken Hoca
el ine b ir sopa a lub öküze b ir kaç sopa urur. Ol adam "Bre Hoca benim öküzümden
ne istersin?" Hoca aydır: "Sen halt itme cahil köpek, ol kabahatin bilür" dimiş.
T e r c ü m e :
öyle b i lâ destur öküz g ib i halkın hanes ine ve bağ, bostanına g irersenüz, eğerçi
bu dünyada sopayı y imezsenüz, şeriat ve tarikat arabas ına koşulup, yarın ruz- ı
kıy am ette zeb anile r araba gibi sürüyüb darb-ı şedid iderler. Bir şafi in şefaati i le h alas
bulunca çok sopa yirs inüz dimeği tenbih buyururlar .
Lâtife: 21
Bir gün H oc a su kenarında abdest a lurken pâpûşu nu su a lub git t i. H em an kenara
çıkub bir zarta çekti . "Al abdestini vir pâpûşumu.
T e r c ü m e :
Fizemanna murâi o lan kimselerin abdest i ve namazı bunun gibidir . Yüziyle
çarı lub bir fa ideyi müfîd o lmadığından başka bir de pâpûşdan olman dimeği tefh im
ider.
8/20/2019 Letaifi Nasrettin Hoca Burhaniye Tercümesi
http://slidepdf.com/reader/full/letaifi-nasrettin-hoca-burhaniye-tercuemesi 25/100
Lâtife: 22
2 7
Bir gün H oc a vas iyet ider k i "Ben öldü ğüm vakit ben i eski kabre koyun. "C emaat ,
"Niçun?"
d idiklerinde, "Sual melekleri geld ikte , ben sual o lundum, görmez mis in iz
kabrim bile eskidir" dimiş.
T e r c ü m e :
Şu dünya bir p irezen kocakarıya benzer ve türabı dahi köhnemişt ir . Heman
kulûb unu zı sağlam tutu b, c i la v irüb ruşen idün ki kabriniz dahi ruşen o lu b mü nkirin e
cevab- ı s evap v irm em izâ sân o lur d iyu tenb ih - i â l i l er i t e fh im o lunur .
Lâtife: 23
Bir gün Hoca su dökmek içün helaya g irüb bir gün bir gece oturur. Meğer akar
bir çeşme var imiş (7a-12) Daima ş ır ş ır , Hoca ç iş im dükenmedi zannider. Bir k imse
gelü b "Bre adam ço k oturdun" dedikte "çiş im d üke nm edi k i kalkayım" dim iş .
T e r c ü m e :
Bu fani dünyaya bakas ı var g ib i cülus i le b ir gün bir gecel ik ömrü dükenmez
zan nidü p şar ş ır i le vakit geçt irmeyin . Bir gün Azrai l a ley hisselam kapıya gelüb c i fe-
i dünyadan alub kaldırmak is ter . Bu bakas ı o lmayan
âb-ı
riz gibi olan dünyayı
baki
sanman bakaya muhabbet b ir le seyr- i sü lük idün dimeği tefh im ider.
Lât i fe: 24
Bir gün H oca b ir ata b inm ek m urad ey led i . Yü m sek o lduğund an b ineme di . "Hay
gidi nikbed. . ." diyub ardına bakar. Kim se yokdu r, "Biz de e vve li hırlı uğu rsuz değildik"
dimiş .
T e r c ü m e :
Hal- i şebabet in izde esb- i h immete b inüb râh-t hakikate vas ı l o lun. Zira p ir o l
dukta güç kuvvet kalmayub , esb- i h im m ete b inem eyü b zir- i zem ind e "H asıra'd-dünya
ve' l -ahire (8)" kalurız d im ek is terler .
Lâtife: 25
Bir gün Hoca'yı Akşehir çocukları hamama götürüb yanlarında giz lüce b irer
yumurta a lub, hamama soyundular. Badehu içeru g irüb göbek taş ında, "Gel in s iz in le
birer y ımırta yumrutlayahm, her k im yumurt lamazsa hamamın mesârif in i o l v irsün"
diyüb,
tavuk gibi geryüd iderek getürdikleri yumurtaları taş üze rine b ırakdı lar . H oc a
bunları görünce, horos g ib i ç ırpınıp ötmeğe baş lar . Çocuklar, "Sen ne iş lers in?"
dediklerinde, Hoca, "Bu kadar tavuğa bir horos lazım deği l mi?"
8/20/2019 Letaifi Nasrettin Hoca Burhaniye Tercümesi
http://slidepdf.com/reader/full/letaifi-nasrettin-hoca-burhaniye-tercuemesi 26/100
T e r c ü m e :
2 8
Etfâl- i tarikat o lanlar e lb ise- i fahirelerin i soyunub riyazet hamamına girdik
ler inde kendü kendüye l e tâ i f ve hakâyık ve maarif o lan cevher ve muhabbet (7 . -13 )
hasıl i l la içlerinde
bir
mürş id- i kâmil o lub nefs - i k imyaları eseriy le beka m olm adık ça
dimeği tarif buyururlar.
Lât i fe: 26
B ir gün Hoca hamama g irüb de l lak buna kese sürer ve bir yan ından bir y a n m a
döndürürken Hoca del lâkın keses in tutar. Del lak Hoca'ya neylers in dedikte , "Behey
herif seni dönmesün deyu tutarım" dimiş .
T e r c ü m e :
%
Tarike duhûl idüb ve ha lvete dûhûlundan sonra öy le avdet idüp dönm eyes un an-
be-an (anbean ) t erakk i edü p müvecceh - i hak ik iye tecd ih dev5 edes in dem eyi t enb ih -
i ali leri olmuştur.
Lâtife:27
B ir
gün
Hoca karalar g iyüp taşra ç ıkar. Halk bunu görünce "Hoca
ne
o l d u n ,
karalar g iymişs in" dedikelerinde, "oğlumun babas ı merhum oldu, anın matemin
tutarım" dimiş.
T e r c ü m e :
*
Veled- i ka lb i ulu k ı lmayın . S iz lerden bir ze l l e vak i o lduğu ha lde babas ı ö lmüş
gibi karalar giyüb seyahat
ve
sahra beyabanda buka
ve
is t iğfar ederek geşt
ü
güzar
idub Cenâb- ı Kibriya'dan mağf iret ta lebiyle mağfur o lunuz demek is terler .
Lât i fe: 28
B ir gün H o c a bir kaç karpuz a lub dağa g ider. Susayub karpuzların b ir is in i k esü b
tats ız deyüb atar. Has ı l cümles inden kesüp biraz yeyüb bakis i üzerine bevl (bevi ı )
s ıçrar, badehu odunu kesüb yine pek susar, şu d e ğ m i ş b u n a d e ğ m e m i ş d e r k e n
cümles in yemiş .
T e r c ü m e :
H u z u z â t
ve
şehevât- ı nafsâniyeye
ve
fani dünyaya gönül vermeyüp
kıç
tarafınızı
dön ün . Z ira
bu
m e k a n ı
bu
fani dünyadır . Te vec cüh ünü z Hüda-yı lem yeze l o lsu n, z ira
bu dünya fani o lduğu gibi mekulât ve meşrubat dahi fanidir , bakiye bezl- i ma kder et
edüp erzâk- ı mânevi ile merzuk olun dimeyu tefhim eder.
8/20/2019 Letaifi Nasrettin Hoca Burhaniye Tercümesi
http://slidepdf.com/reader/full/letaifi-nasrettin-hoca-burhaniye-tercuemesi 27/100
Lâtife:
29
2 9
B ir gün H o c a ş e h i r d e n bir iki adama rast gelüp bunlara, "Nereye gidersiniz?"
ded ikte bunlar "Taşağın d ibin e g ideriz" dey ince H oc a, "Bu gidiş le ahşam olu nc a z eker
başuna ç ıkars ın ız d imiş .
T e r c ü m e :
Dünya ta l ib i o lanlara h ırs
ve
tama celb- i dünya içün gice gündüz seğirdüb es fe l
tarafına giderler. Bu g id i ş ten geçü p bir fa idemend o lacak ve ken dis ind en zad- ı ahiret
toğacak
bir ali
makama terakki idüb darında said o lun deyu tenbih- i
ali
o lmuştur.
Lât i fe:
30
H o c a ' n ı n bir kuzusu var imiş . Gayet güzel bes ler imiş . Bir gün yaran cem o l u b
kuzu H oca 'nın e l ind en alub yiyel im dir ler . Bir is i ge l ip , "Hoca yarın k ıyam et kop ıcak
i m i ş , gel bu
kuzıyı yiyelim" dirler. Hoca inanmaz, biris i dahi gelüb böyle söyledikde,
Hoca gerçek sanub kuzıyı boğazlarlar . Andan Hoca arkas ına a lup
bir
mes irgahda
ateş yakub kuzıyı büryan i tmeğe baş lar . Nagah arkadaş ları soyunup esvaplarını
Hoca'ya tes l im idüp oynamağa giderler . Hoca dahi esvabın cümles in ateşe urub
yakar. Bir de anların karnı acıgub girü geld iklerinde görürler ki esvabın cümles i
y a n u b
yok
olmuş. Hoca'ya aydırlar. "Bunları
kim
yakdı?" Hoca aydır, "Çünki yarın
kıyamet kopıcak, esvab ne lazım" dim iş.
T e r c ü m e :
İzaz
ve
ikram
ile
beslendiğiniz nefs , s izi yoldan çıkarup nar-ı ahiret gaygusın
çekt irmez . (8b-15) Z ira k ıyamet ö ldükde kopar . Zeban i ler boğaz layup cehennemde
büryan iderler ve üryan idüb urbaların dahi yeni ve eski o lub, varis ler ateşe urub
yakarlar,
şu
ha lde nef s inüze h izmet i tmeyüp , mahkum idüb boğaz lay ın d imeğ i
tef
him buyururlar.
Lât i fe:
31
B ir gün Hoca'nın evine h ırs ız g irmiş . Her nes i var ise a lub gitmiş . Hoca'da baki
kalanı toparlayub hırsızın arkasına düşüb hırsız evine girince
,
hoca dahi g irmiş .
Hırs ız , "Hoca
ne
istersin?"
der.
H o c a
,
"Ya,
biz bu eve göç
e t m e d i k
mi?
T e r c ü m e :
Evinizi , gözde malınızı hayır hasenata bezi idüb, baki kefenini dahi arkana alub
as i o lan hanene tehi-dest varma, yolunuzda haramı çokdur. Bir gün o lub kabr
hanesine varılacaktır. Hal-ı s ıhhatiniz fukara ve mesak ine bez i ey ley in d imeğ i tef
him ider.
8/20/2019 Letaifi Nasrettin Hoca Burhaniye Tercümesi
http://slidepdf.com/reader/full/letaifi-nasrettin-hoca-burhaniye-tercuemesi 28/100
Lâtife: 32
3 0
Bir gün Hoca'ya bir kaç efendi ler gelüb, "Sen okuyup yazars ın , amma Faris î b i l
mezsin" dirler. Hoca "Nice bilmem?" dir. "Eğer bilürsen bir beyt söyle" dirler. Hoca
bu beyti okur:
Re f tem becay i s erv il er , gördüm tokuz hur am eden d
Bir kaçını yağırladım bir kaçı tarla mireved(9)
de dik te, m ollalar , "Eyvah" diyüp ka lkıp gitdiler.
T e r c ü m e :
Yalnız u lûm-ı arabîyede kalmayup fünûn- ı sâ ireyi , a le ' l -husus faris î k i tapların ı
çokça mütalâa idün, zira ûlum-ı faris ide tasavvuf çoktur. Ve tasavvuflıdır. Suri,
menâf i - i kes ire i le fâ ide-mend olursunuz dimeği imâ ve işaret buyururlar .
Lâtife: 33
Bir gü n Hoc a'nın b iraz akçes in çalmış lar . H oc a "Ya Ra b, sen in ney e iht iyacın var
ki , benim akçemi i l lere a ld ır ırs ın?" diyü feryad iderek mescide varup sabah olunca
ağlar. Meğer deryada gemi f ırt ınaya uğrayup içinde olanlar, "Selamete irersek
Hoc a'ya bir miktar akç e v irelüm" dimiş ler . Hakk ' ın inayet iy le se lam ete irüp ol kadar
akçe Hoca'ya v irmiş ler . Hoca, "Allah, Al lah, b ir g ice mescidde açıkda yatup
aglamagla benim akçemi gönderdi" dimiş .
T e r c ü m e :
Dünya içün keder etmeyiniz. Bir şeyiniz zayi olursa Cenâb-ı Kibriya'ya i lt ica idün.
Azaf- ı Muzaaf- ı mükâfat o lursunuz. Cevâmi ve mescidlerde mutekif o lduğunuz halde
recS ve niyaz idersenüz, dünya ve mSfiha* muradStınıza nail olursunuz. Bu dünya
payidar değildir. Dünyayı
zayi
idüp bede l inde ah ire t n im et ine m üs tagrâk o lun d im eğ i
tefhim ider.
Lâtife:34
Bir gün Hoca komşusundan bir kazan alup iş in gördükten sonra gazgan iç ine b ir
tencere koyub virdikte , sahibi görüb, "Bu nedir?" dedi . Hoca, "Kazgan doğurdu"
deyince şâ"d oldu. Yine Hoca bir gün kazganı alup bir zaman kullandı. Sahibi bakar
ki kazgan gelmez, Hoca'nın evine gelüp kazganı is tedikte Hoca, "Sen sağ o l , kazgan
ö ldü" deyince, sahibi "Hiç kazgan ölür mü?" dimekle , "Ya toğurduğuna inandın da
ö ldü ğün e inanman mı?" d imiş .
8/20/2019 Letaifi Nasrettin Hoca Burhaniye Tercümesi
http://slidepdf.com/reader/full/letaifi-nasrettin-hoca-burhaniye-tercuemesi 29/100
T e r c ü m e :
3 1
Bir merd- i irmimden Cenâb- ı Kibriya kan ve sükker ve l ihm-i azm ve ruh ihsan
idüp ahir b iz i , (9b-17) b u ale m e getürdi . Bir gü n ölü p bu vefas ız fani dünya dan bakiye
g ideceğ iz ve cü m le azamız türâb o lacak . Y in e cüm le aza ve i zam b ir yere ge lü p haşr
neşr i le kâim olacağımızı nas ı l inkar iders inüz deyü münkir- i ahiret o lanlara tevbih
makamında buyururlar .
Lâtife: 35
Bir gün Hoca kabirler aras ında gezerken bir koca köpek mezar taşma s iğ i ld i .
Hoca e l ine b ir çomak a lup köpeğe urmak i s t ey ince köpek Hoca 'ya s ır tard ı . Hoca
gördü ki kendüyi te lef edecek hemen çomağı yanına saklayup, "Geç y iğ id im geç"
dimiş,.
T e r c ü m e :
Meşhur, "Köpeğe ta lanmadan, çal ıy ı to lanması yeğdir" . Öyle int ikam alacağım
deyü vartaya uğramakda n ise nefs ü şeytan v e su'i akran ve şâ ir huse m â g aleb e çalacak
olursa "Innel lahe ma'as-sabirin (10)" deyüp g azabını yutup anlardan int ikam
alacağım deyu sürat etm eyü p Huda'ya ısmarlamak evlâdır d im eği tenbih buyururlar .
Lâtife: 36
Bir gün Hoca bir leylek tutup evine götürdü. Bıçak i le burnunu ve ayaklarını
kesü p bir yüm sek m aha l le ç ıkardı. "İş te ş imdi ku şa benzedin" dim iş .
T e r c ü m e :
Siz de f ırsat e lde iken nefs in iz kanadını ve ayaklarını kesüp muzırl ık etmeyüp
kuşa döndürüp mukâmat- ı â l iye terakki et t irüp nefs inüz zebun edün demeği tenbih
buyururlar.
Lâtife: 37
Bir gün b ir M onla , Ara b , Ac em v e Hind is tan has ıl ı yed i ik limi gezüp k imse bunun
m ese le s ine cevab veremez . Ah ir b ir adam Hoca 'y ı tari f edü p o l M onla A hşeh r 'e ge lür
iken (10a-18) b ir akçal ık nar koynuna koyup Akşehir' in tarla ları yanından geçerken
gördü ki b ir k imse ç i f t sürer. Meğer Hoca imiş , yanına varup gördü ki mübarek
ayaklarında çarık s ırt ında kebe bir fakir suret âdemdir . Selam verdikde Hoca dahi
"Aleykesselam m onla e fendi , n iye geld in" ded ikde, "Filan me sele n edir
bil"
der . Ho ca ,
"Paras ız anan babana dahi vermez, ne verirs in?" deyince monla koynundan bir nar
çıkarup vedi . Hoca dahi meseles ine cevab virüp narı dahi yedi . Monla b ir mesele
8/20/2019 Letaifi Nasrettin Hoca Burhaniye Tercümesi
http://slidepdf.com/reader/full/letaifi-nasrettin-hoca-burhaniye-tercuemesi 30/100
dahi irad eyledikde , "Yürü halt etm e nar tükendi" dem ekl e , "Monla-yı R um 'u n çi f tç is i
böyle o lunca, u leması n ice o lur" deyüp çık ıp g i tmiş .
T e r c ü m e :
Sey aha t le sa 'y gayret edü b kendü nüzü ceh i lden kurtaracak bir mü rş id- i fâzı l bul up
agâh
o lun ol mürş id her ne tekl i f eder ise kabul ederek, ben gayr o ldum sevdas ında
olmayup kuş iş edüp an-be-an terakki ve terf i - i derece edüp hakikat inarlanm me ki l
edün demeği tefh im buyurur.
Lâtife: 38
Bir gün H oc a görd ü ki b ir p ınar baş ında bir vafir örde kler oynar. Ho ca seğirdü p
tutayım derken kaçarlar . Hoca dahi e l ine b iraz etmek alup pınar baş ında etmeyi
pınara batırup yerken bir adam gelüp "Ne yersin?" dedikde, "Ördek çorbası yerim"
dimiş .
T e r c ü m e :
Bu dünya hi lebaz ördek gib idir , ön ün üzd en kaçdıkça arkasına düşers in iz , halbu ki
gaddardır n ice k imseleri yoldan ç ıkarmış ahirü' lemr s iz i dahi ç ıkarmasun. Tehi-dest
(10b-19) kalursunuz öyle o lacak nim nâriâ teşekkür edüp vakt in iz i gaf let i le
geçürmeyin z ira dünya s iz i a ldadır d imegi tefh im eder.
Lâtife: 39
Bir gün Hoca bir c iğer o lup evine g iderken bir ç ıp lak c iğeri kapup gitd i . Hoca
arkas ından bakakaldı . Ho ca dahi , b ir in in e l in de b ir c iğer var imiş , e l ind en kapu p bir
taş üzerine ç ıkdı .
Herif,
"Bre Hoca ney lers in?" ded ikde Hoca , "Kendimi denemek
içün çıp lak o ldum" dimiş .
T e r c ü m e :
Mes ivâya mai l o lm an va de tamam o ldukda erzak ın ız ı a lup götürü ler kendü nüzü
bir yüm sek sal taş ına koyu p mezar baş ına getürüp kabre koyarlar . Ol vakt k end ün üzü
deneyip ne o ldugın tanırs ınuz kendümüz bir iaşedir ç ıp lak kabar. Mesnevi:
Ey birader tu heman endişei
Ma bakiyyet üstüham-ı rişei
zira insan rişe ve endişeden ibaretdir demeği tefhim ider.
3 2
8/20/2019 Letaifi Nasrettin Hoca Burhaniye Tercümesi
http://slidepdf.com/reader/full/letaifi-nasrettin-hoca-burhaniye-tercuemesi 31/100
Lâtife: 40
3 3
Bir gün Hoca'dan bir is i b ir urgan is temiş . Hoca içerü g irüp ç ıkup "İpe un
sermişler" der. Herif, "İpe un seril ir mi?" dedikde, "İşte gönlüm olmayınca ipe un
serilür" dim iş.
T e r c ü m e :
Şeytan hi le i le ipe un serer feri f te o lmayın z ira ömrümüz ip i çürüktür bu dünya
ve masivânm ipe takacağı yokdur r ızaya muvaf ık amelde bulunamazs ınız b ir şeye
nai l o lmayup hasred-dünya ve' l -ahi-re me'yusen giders inüz demeği tefh im ider.
Lâtife: 41
Bir gün Hoca'nın yanına bir âdem geldi , görüşüp gerü çeki lür. Bu dahi çeki lür.
Hoca , ( l la -20) "Sormak ay ıp o lmasun amma s iz k ims iz b i l emedüm" ded ikde , o l
adem, "ya niçe görüştük" deyince, Hoca, "tacın tacıma ve kaftanın kaftanıma benzer,
seni kendim sandım" dimiş .
T e r c ü m e :
Ağyar i le hemdem olmayın , hem cins hem tarik o lmadıkça ülfet ve muhabbet lez
ze t in bu lmayup kendünde kendüni bu lmazs ın . Heman muhibbân ey ley in . Vücud
bulup l i l lahi f i l lah muhabbet eyle k i Hakk- ı kendünde bulasun:
Kendümü kendüm y i t i rdüm kend im arar kend imi
Kendüme kendüm, gerekse kendüm bu lsun kend imi
demekliği tarif ider.
Lâtife: 42
Bir gün Hoca'nın bir hastası var idi hatırını sormağa gelenlere "Sabahdan sağ idi
ş imdi ölüyor" dimiş.
Tercüme:
Üç günlük ömre güvenmeyin bir in hal- i sabavetde geçirdük ve b ir in in iç indeyiz
senin içün bir günlük ömür kaldı . Sabah yakındur, bu dünyanın bir günlük ömrüne
meyi v irmeyüp ahiret tedârikun görün dimeği tefh im eder.
Lâtife: 43
Bir gün Hoca tavukları kafese to ldurup Sivrih isar'a g ider iken "Derdimendler
mahbusdur bari salıvireyim" deyip, cümlesin salınca her biris i her tarafa kaçtı . Hoca
el ine b ir degenek alup, horosu önüne katup, "Gice yarıs ı sabahın o lduğun bi lürsün
de gündüz yaylanın yolm bi lmezs in" dimiş .
8/20/2019 Letaifi Nasrettin Hoca Burhaniye Tercümesi
http://slidepdf.com/reader/full/letaifi-nasrettin-hoca-burhaniye-tercuemesi 32/100
T e r c ü m e :
3 4
A kı l ma aş ın ıza uyup gündü z ahşama kadar ma aş içün vakit geçirt ip g ic e sabah a
kadar uyumak caiz değildir. Zira bu dünyaya yalnız eki ü şürb ve ist irahat içün gel
med ik ( l lb -21) . Rabbiy i b ir b i lüp gece gündüz ibadet le maksat h i lkat - ı ha l ık 'a
dayanup ibadet ve amâl-ı sâlihâ i le şu köhne rıbat-ı bî-bakâda ist ihzâr-ı zâd-ı ahiret-
den ibaret idügini piş- i nazar-ı dikkate alarak acuz-ı dehr-i deniyi ağuş-ı i lt ifat ve
nevâzişe a lmayun deyü tenbih buyururlar .
Lâtife: 44
Bir gün Hoca yol kenarında makberler aras ında gezerken bir eski makbere iç ine
düşüp kend in i ö lü yer ine koyu p , "Görey im M ünker ve Nek ir ge lür
mi?"
derke n gö rdü
ki bir çan sadası gelür. H oc a, "İşte kıyam et ve lvel esiy le geliyor" dey üp kab irden taşra
çıktıkda bir karban gelir imiş . Katırları ürküp birbirine kanşdılar. Katırcılar Hoca'yı
gördükde e lerine b irer sopa alup Hoca'ya "Nes in?" derler . Hoca "Ben ölüyüm" der.
herif ler, "Bunda neylersin" der. Hoca, "Seyre çıkdum" dedikde, "Biz sana hoşça
seyrettüfelüm" dityerek Hoca'yı döğüp gözün baş ın yarmış lar . Hoca evine gelür
kan s ı , "Hoca ne yerd e idün?" der. H oc a, "Ben öldüm ma kberd e id im" ded ikde ka n,
"Öte dünyada n e var?" deyu sorar. "A karı karban ın esterle rini ürk ütm ezs en b ir şey
yok" dimiş.
T e r c ü m e :
Mahviyyet le ö lü makamında olun bir k imseyi zararlandırmayup sahib- i menfaat
o l u n .
Eğerçi bu fenada halkı taciz edüp zararlandırırsanız yarın yevm-i k ıyâmetde
zebani lerden çok sopa yers inüz dimeği tefh im ederler .
Latife: 45
Bir gün H oc a ç ırağı İmad i le kurd avına g ider. Ta kurdun in ine g ider. M eğ er kurd
taşrada imiş . (12a-22) . Gelür in ine g irer . Hoca kuyruğundan tutar. Kurt eş in ir
İmad'ın gö zü ne toz g ider. İmad, "Nedür bu toz" deyü nce H oc a, "Eğer kurdun kuyruğu
koparsa tozu ol vakt görürsün" dimiş.
T e r c ü m e :
Ne fs in iz in kuyruğun berk tutun. Eğerçi am an verüp bırağır isenüz s iz i hela k ider .
Ol s iz i helak etmeden tedricen r iyâzat ve perhizât kamçıs ı i le i taate götürün demeği
tefhim eder.
8/20/2019 Letaifi Nasrettin Hoca Burhaniye Tercümesi
http://slidepdf.com/reader/full/letaifi-nasrettin-hoca-burhaniye-tercuemesi 33/100
Lâtife: 46
3 5
Bir gün Hoca ağaca ç ıkup, oturduğu dal ı kesmeğe baş lar . Aşağa bir herif
geçerken, "Bre adem neylers in ş imdi düşers in" dedikde, buna Hoca hiç cevap ver
m ez. Da l kes i ld iğ i g ib i düşer, andan ka lkup, seğirdüp b l k im seye "Bre ad em se n b en im
düşeceğim bi ld in , ö leceğim de b i l irs in" deyüp yakas ına sanlur. Ol k imse "Eşegiye
ağır yük ur, yokuşa sür, ibtida yelledikde canının yarıs ı çıkar, ikincis inde cümlesi
ç ıkar" dedLHoca dahi öyle edüp ik incide yatup, "İş te ben öldüm" dedi . Halk bunun
baş ına üşüp, b ir tabut iç ine koyup evine götürüken bir çamurlu yola gelüp halk ,
"Nası l geçelüm " derken, H oc a ba ş ın kaldırıp" B en sağ iken surdan geçerdüm " dimiş .
T e r c ü m e :
Bir zıl l- ı hayâl gibi olan dünyanın akabeleri çokdur. Kararı vü sebatı kesülür dala
benzer. Bunda mekan tutumayınız , z ira en sonra s ize veras ın ı dönüp yel ler . Hemal
ölm ed en ö n ölü p yarın s ırat köprüsü akabedir . G eç m esi güçtür, ş imd iden geç it yerin i
(12b-23) bel leyüp bir mürş id- i kâmilden yed alup, çerSg- ı hakikat le akabelerden
gecüp derece- i bâlâya erüşesün demeği tefh im eder.
Lâtife: 47
Bir gün Hoa yer a l t ında bir ahır yapmak murad eyledi . Kazarken komşusunun
ahurına geçüp bakdı ki bir vafir öküzler var. Hoca söylenerek karıs ına "Kafir
zamanından kalma bir ahur ve öküzler buldum bana ne müjde verirs in" demiş .
T e r c ü m e :
Dünyada tarik-i i lm ve irfana dürüşün ki el iniz boşa çıkmasun er ve geç
muradat ın ıza nai l o lup kenz- i layefnaya malik o lursunuz deyu tenbih- i â l î ler i
o lmuşdur .
Lâtife: 48
Hoca'nın ik i k ız ı o lup ik is i de pederine gelüp, Hoca, "Kızlarım geçinmenüz
nicedir?" deyince kızının kocasının biri çiftçi ve diğeri kiremitçi imiş , "Kocam çok
ekin ekdi eğer rahmet olursa bana kisve yapacak" dedi ve biri dahi, "Benim kocam
kiremid yapdı eğer kurak giderse bana kocam kisve yapacak" deyince, "Biriniz hıyan
yer, ama kangınız b i lmem" dimiş .
T e r c ü m e :
Tevekkül- i tam üzre o lup ekic i ve yapıcı o lup, h ikmete karuşup bi l ic i o lmayın
ratb yabis demeyin . Böyle o lursa ik inüz dahi melbus ve merzuk olursunuz
kendülerin i tevbih makamında cümleye dahi tenbih- i â l î ler i o lmuşdur.
8/20/2019 Letaifi Nasrettin Hoca Burhaniye Tercümesi
http://slidepdf.com/reader/full/letaifi-nasrettin-hoca-burhaniye-tercuemesi 34/100
L â t i f e : 4 9
3 6
Bir gün Hoca Seferih isar'a varup gördü ki vâf ir âdemler cem olup aya bakarlar .
"Bizim beld ed e ayı araba tekerleği kadar görürler , y in e i t ibar etm ezler . Burada hi la l
kadar aya ne kadar cem olub bakarlar." dimiş.
T e r c ü m e :
(13a-24) Bazı belde â l i kadr o lan kemal sahiplerine i t ibar etmezler , bâzı beldede
rütbe- i kem âle erm em iş mü btedi sâ l ike i tibar ve ikt idayıla sülük ederler şu hald e pür
ziyâ b ir sahib-kemâl-mürş id- i kâmile ikt idâ edüp himmet- i u lyalanyla bekam ve
müşâhade ve kalb peyda edün demeyi tari f buyururlar .
Lâtife: 50
Bir gün Hoca, "Ya Rab bana bin a l tun ver , eğer tokuzyüz toksan tokuz tane o lsa
almam" der. Bir yahudi ko m şusu o lup , bunu iş id ince tecrübe içün bir k iseye tokuzy üz
toksan tokuz a l tun koyup Hoca'nın bacas ından atar. Hoca, "Duamız kabul o ldu"
d e y ü p ,
kiseyi açar, sayar bakar ki bir dane eksik, "Bunu veren o biri dahi verir" deyüp
kabul eder. Ya hudiy i f i ti l a l ıp hem an H oca'n ın kapu suna g elü p "Sabahlar hayır o lsu n
H oc a Efend i , b iz im altunları ver" dedik de, "Bazergan sen del i m i o ld un ? Be n H ak
Tealâ'dan is tedim verdi , ne m ünâ sebet sen bana altun atmak" der. Ya hu di ," A can ım
ben sana lâtife ett im, bir eksik olursa almam dediğin için" der. Hoca, "Ben altunları
kabul etd im" der. Ya hud i , "M ahkemeye g idel im" dedikde , H oc a, "Ben yayan gitmem".
Yahudi bir katır getürir. Hoca, "Güzel amma bir de kürk lazım" der. Yahudi bir de
kürk getürür. Bunlar kalkup m ahk em eye g iderler . Kazı sual etd ikde, "Şu adam be nim
bu kadar a l tunumu aldı ş imdi inkar ediyor" der. Kazı Hoca'nın yüzüne bakar, Hoca
aydır, "Efendim ben daima Hak Teâla'dan bin altun isterdim, bir eksik verdi ben de
kabul etd im, ancak bu Yahudi ş imdi arkamda olan kürke (13b-25) ve b indiğim esbe
dahi sahib çıkar" der. Yahudi "Anlar da benim sultanım dedikde, "Bre gidi ş irret
Yahudi" deyüp, mahkemeden taşra ç ıkarır lar . Hoca kürkü ve kat ır ı dahi a lup evine
gitmiş .
T e r c ü m e :
Talebten kavi a let o lmaz. Hak Teâla hazret lerin in ve mat lubun var ise i ş te . Bu
dünyada n ihsan olu na n şeyler ahirete n isbet le şey- i kal ild ir. A hir ete o la n ma t lubun uz
az âf - ı muzaaf o lup niçe derecelere nai l o lusunuz. Heman bâb- ı i lâhîden kes i lmeyüp
suâlde daim olup, suri manevi muradât ın ıza behemehal nSi l o lursunuz demeği
tef
him eder.
8/20/2019 Letaifi Nasrettin Hoca Burhaniye Tercümesi
http://slidepdf.com/reader/full/letaifi-nasrettin-hoca-burhaniye-tercuemesi 35/100
Lâtife: 51
3 7
Bir gün Hoca düğün ziyafet ine g ider. Esvab eski o lduğundan i t ibar etmezler .
Hoca neman g iz l i ce ev ine ge lüp kürkünü g iyüp , düğün ev ine g id ince kapudan
karşulayıp tazim ve tekrim ile sofra başına oturdup, "Buyrun Hoca Efendi" derler.
Hoca dahi kürkünün yenini tutup, "Buyurun kürküm" der. Halk Hoca neylers in?"
dedik de, H oc a, "Zahir ikram kürkedir , taamı dahi o l yesün" dim iş .
T e r c ü m e :
Fukar a ve me sâkin takım ı geld iğ i vakit zahirine bakm ayup , aba puşa, kaba puşd an
ziyâde izzât ve ikram edün. Zira ekser- i ehlul lah abapuş , geçmiş ler kepenk altunda
er yatur fehvas ınca fukara ve zuafaya i l t i fat ve hürmet edüp, gönlümü almağa bezl-
i makderet edün. Beyit :
Ger deramed akili gu rah nist
Ver deramed aş ık ı sad merhaba (11)
demek te fh im o lunur .
Lâtife: 52
Bir gün Hoca şehre g idüp gördü ki halk yeyüp içmekde, Hoca'ya taam verüp
ikram ederler . M eğe r o l sen e k ıtl ık imiş . . H oc a yeyü p içdikten sonra , "Ne ucu z (1 4a-
26) şehr imiş" deyince b ir k imse, "Behey adam mecnun musun, bugün bayramdır,
herkes kudretine göre evlerinde piş irip getirirler, anın içün ganidir." def . Hoca dahi
ana, "kaşki her gün bayram olaydı" dimiş.
T e r c ü m e :
Hak Teâlanın verdiği n imete teşekkür ederek nim-nan dahi gaf let le yemeyüp zikr
ü f ikr i le mai l - i Ha k ol up at iyye ve erzâk- ı suri ve m ânev iye ihsan olu nu p beh er ye v
miniz iyd o lur demeği tefh im ider.
Lâtife: 53
Bir gün Hoca pazara bir inek götürüp gezdirir satamaz. Bir is i gelüp, "Bu ineği
niçün satmazsun?" der. Hoca "Sabahdan berü gezdirir im ve bu kadar medh et t im,
satamadım" deyince heman herif ineği alup, "Kızoğlan kız alt ı aylık gebedir" diyerek
gezdirmeye baş lar . O s ırada müşteri ler gelüp to lgun baha i le a lurlar . Hoca teaccüb
ederek ineğin akçes in i a lup evine gelür. Meğer Hoca'nın k ız ına görücüler gelmiş .
Karısı , "Hoca kızına göriciler geldi" deyince "Sen azıcık tur ben anların yanında
olayum ve ikt iza etdikçe medh belki beğenip a la lar" deyüp göric i ler in yanına gelür.
Hoca 'ya "Sen kadınların yanında n e ararsın? Var g i t anas ı gelsün" dedik lerinde H oc a
8/20/2019 Letaifi Nasrettin Hoca Burhaniye Tercümesi
http://slidepdf.com/reader/full/letaifi-nasrettin-hoca-burhaniye-tercuemesi 36/100
"Anası kıza hidmet göstermekden hünerler ine baktığı
yok, biz
ehl - i tecrübe
oldu ğum uzd an daim a hünerler ine nazar eder iz , sual ede cek i sen üz be nd en sual edün"
der. Kadınlar, "Biraz hünerlerinden beyan eyle iş idelüm" der. Hoca, "Kızoğlankız
(14b-27) al t ı ayl ık gebe eğer öyle ç ıkmazsa
mal
benimdir" deyince heman kadunlar
birbirlerine bakup savuşurlar. Hoca'nın karısı , "Koca niçün böyle söyleyüp görici leri
kaçırdın?" der. H oc a, "Sen esef e tm e bütün vi layet i gezse ler bu vasıfda kız bulmayup
yin e ge lür ler , eğer ineğ i öyle me dh etmeyelerdi kim se almazdı" dim iş .
Te r c ü m e :
Dünya pir-zen olduğu halde öyle ter ü taze duhter gibi görü nüp alda dup kendü yü
satmakda ve dünya tal ibler i dahi canını sakınmayıp, almaktadır . Binaen-aleyh bu
den î dünyaya gönü l vermeyip uhrevî olan hakikat duhter ini deraguş e t m eğ e çal ı ş ınız
ki an un sa ye-i lutfunda nice dürlü veled -i kalbiyye
ve
fütuhat zuhur eder demeği
tef
him ider.
Lati fe :
54
Bir gün Hoca sarık sararken ucu ge lm ez , tekrar bozar yine sarar yine g e lm ez , canı
s ıkı lup,
sarığı mezada virüp, bir her i f ge lüp müşter i oldukda, Hoca giz lüce varup,
"Birader sakın alma, bu sarığın ucu gelmez" dim iş.
Te r c ü m e :
Bu fâni bi-vefâ" dünyaya aldanma, ucu ge lmez arkasına düşme. Bu dünyayı satup
bedel inde"ahiret şadın al. Zira bakidir . Bakasının nihayet i yokdur dimeği te fhim
eyler.
Lâti fe : 55
B ir gün Hoca'ya bir adam ge lüp , Bir oğ lun oldu" deyü m üjd e eyledi . H oc a,
"Oğlum oldu ise m i n n e t Hûda'ya, sana ne?" dim iş.
Te r c ü m e :
Dünya mal ı ve evlâdı f i tnedir veled-i kalb zuhur etmiş olsaydı müjdeye layıkdıh,
yoksa dünya
ve
dünya evlâdı içün
şâd ü
gönül vermeyüp bede l ine ve l ed- i manevî
olmal ı demeği te fhim eder .
Lâtife: 56
Bir gün H oca'ya bir adem ge lüp eşeğ ini i s ter . (15a-28 ) H oc a dahi , "Bunda sen tur
varayım ben merkebe tanışayım gönlü olursa vereyim" deyüp içerü girdi , bir mikdar
eyl enüp ge ld i
ve
ayıtdı , "merkebin gönlü olmadı
ve
bana merkeb dedi
ki
beni i l lere
virürler, kulağıma ururlar
ve hem
senin avretine söğerler" dimiş.
3 8
8/20/2019 Letaifi Nasrettin Hoca Burhaniye Tercümesi
http://slidepdf.com/reader/full/letaifi-nasrettin-hoca-burhaniye-tercuemesi 37/100
T e r c ü m e :
3 9
Hayvan hakkı güçdür, öyle hayvanın baş ına kulağına urmayın . Mesul ve muatab
olursun uz. Bah usus tabiaten bi ld ik k imse ler he m hayvanı darb ve h em sana söğerler .
Ancak nef s inüze b inün . Nef s in iz ruhunuz üzer ine b indürüp ga lebe e td irmeyün
demek dahi ensebdir .
Lâtife: 57
Bir gün Hoca merkebine b inüp bağçaya g iderken su dökeceği gelüp sof in ç ıkarup
semerin üstüne kor. Bir h ırs ız gelüp sof i ça lup gider. Hoca gelüp görür ki , sofu yok,
hemen merkebin semerin a lup, kendi arkas ına koyup, eşeğe semer urup, "Getür sofu
al sem erini" der. Bir de m erk eb bağırm ağa başlar. H oc a, "İster bağır, ister çağır faide
yok" derken herif bunların ha l ine ve çağırdığına, bağırdığına ba kup sofu y erine koyu p
gitdi.
T e r c ü m e :
Bir şeyi zayi edersenüz keder etmeyün bir palas dahi kalursa setr o lup teşekkür
üzere Cenabı Kibriya'dan avazını taleb edin ve sabr edün ki yenice avazlar halk
o lunur demeği t e fh im eder .
Lâtife: 58
Bir gü n Ho ca me rkebini gaib edüp bir ine sual eder, o l dahi , "Falan yerd e gö rdü m ,
kad ı
o lmuş"
der. H oc a, "Gerçektir, zira be n İmad'a ders verir ken (1 5b -29 ) kulakların ı
diküp dinlerdi" dimiş.
T e r c ü m e :
Şahidî hazret lerin in "Behan be-guş şeb ruz hem-çu gav mebaş(12)" buyurduğu
gibi , gerek zahir- i şeriat ve tarikâtden her ne söylenürse kulak tutup amil o lmanın
tarikine bakınız. Zira dil bir guş ikidir. Bir söyleyip iki dinlemeli . İnsan kamil olup
veled- i kalb has ı l o lur demeği tefh im eder.
Lâtife: 59
Bir gün Hoca odun kesüp , merkebe yük ledüp ge lürken merkeb i yürümez o ldu .
Bir adem gelüp eşeğin k ıç ına bir mikdar nisadır sürdü. Eşek ol kadar yürümeğe
baş ladı k i , H oc a yet işe me di . "Bakal ım şu nas ı l
şey?"
deyüp ken dü kıç ına dahi sürü nce
yanmağa baş ladı . Eşekden i lerüce eve gelüp, evde dahi durmayup to laşurken
karıs ına, "Sen de bana yetişmek istersen biraz nisadır sür" demiş.
8/20/2019 Letaifi Nasrettin Hoca Burhaniye Tercümesi
http://slidepdf.com/reader/full/letaifi-nasrettin-hoca-burhaniye-tercuemesi 38/100
T e r c ü m e :
4 0
Hulûs-u kalb i le bar altuna girüp âteş-i ışk i le kalbinde bir çırağ peyda edüp, bir
m ekan da karar etm eyü p ışkul lah ve f ikrullah kat- ı m esafe ve seyr- i sü lük i le
Cen âb- ı Hâkk'a tevec cühü nüz tam olsun dimeği tari f buyururlar .
Lâtife: 60
Bir gün Hoca'nın evine b ir adem gelüp, Hoca'nın eşeğini i s ter . Hoca, "Evde eşek
yokdur" derken eşek bağırmağa baş lar .
Herif,
"Efendi eşek yoktur ders in içerüde
bağırır" deyince Hoca "Ne acayip b ir âdemsin eşeğe inanırs ın ak sakal ım i le bana
inanmazs ın" dim iş .
T e r c ü m e :
Fi zaman ına bir fazıl k imsen in vaaz ve na s ihat ine kulak tutma yup eğlenür ler (16a-
30) b ir müzhik kimse o lsa onun dürüğ ve sohbet ine kulak tutup, mahzuz o lurlar
demek o lur .
Lâtife: 61
Bir gün Hoca, "Ölmüş ademi neden bi l irdiniz?" deyü sual eylediklerinde, "Eli
ayağı sovur andan bil irüm" dimiş.
T e r c ü m e :
Kendiniz i sovukluk gelmeden, hayatda iken ruhunuza c i la verüp safvet- i kalb
peyda edüp nur-ı i lâhiye ulaşun deyü tenbih buyururlar.
Lâtife: 62
Bir gün Hoca odun keserken e l i ayağı üşümüş. "Ben öldüm" diyerek bir ağacın
dib ine yatar. Kurt lar gelüp m erkebini ye m eğ e başlar . H oc a yatduğ u yerd en, "Eyi bul
dunuz sahibi ö lmüş eşeği" d imiş .
T e r c ü m e :
Ölmüş kimsenin yet im ve yet imes inin malın ı yemeyin , z ira sahibi ö lmüş , ş imdiki
sahibi dahi yet imdir . Zinha r öyle kurdun eşek et i yediği g ib i haram ve yet im in m alın ı
yemeyin demeği tefh im eder.
Lâtife: 63
Bir gün Hoca odun keserken , merkeb in kurt lar yeyüp , Hoca gördükde a lup
yürüdürler. Bir âdem görüp "Bayıra vardu" deyü çağırır. Hoca, "Bre âdem ne
çağırırsın tok kurd yokuşa yukarı zahmet çekmesün" dimiş.
8/20/2019 Letaifi Nasrettin Hoca Burhaniye Tercümesi
http://slidepdf.com/reader/full/letaifi-nasrettin-hoca-burhaniye-tercuemesi 39/100
T e r c ü m e :
4 1
Bir hayvanı yokuş yukarı
pek
sürmeyin .
Ol
hayvanın hakkı o lur. Zira hayvandır
dil i
yok,
günah sevap b i lmez , hayvan hakkın ı göz etm el i de m eği t e fh im eder .
Lâtife:
64
B ir gün H oc a pazara me rkebini götü rüp , g iderke n kuyruğuna çamur bu laşm ış .
Kuyruğunu kesüp heğbe i ç ine
kor.
Pazara vardıkda m ezad ederler iken
bir
â d e m ,
"Kuyruksuz merkeb neye yarar?" deyince Hoca eydür,
Siz
pazarını ed ün kuyruk
yabanda deği l" d imiş . (16b-
31)
T e r c ü m e :
Yar ın Pazar- ı hak ikate van ldukda öy le kuyruksuz luk akçe e tmez ilm ü a m e l e
güvenmeyin . Cenâb- ı
Kibriya'nın
gufran
ve
m ağf ire tine
ve
nzas ına güvenüp vâs ı l - ı
Hak olmaklığa ragıp o lun demek olur.
Lât i fe:
65
Bir gün Hoca uzak yerden gelürken merkebi gayet susamış . Negâh bir gölde suyu
görünce karan ka lmayup gö le s eg ird ir , meğer e tra f ı tümsek imiş . Hemen düşecek
iken kurbağalar ötm ey e baş lar, merkeb ürküb geriye kaçar, H oc a eşeğ i tutup , "Aferin
göl kuş ları" deyüp, gö le
bir
avuç para atup, "Varın helvaya verün yeyün" dimiş.
T e r c ü m e :
B ö y l e
bir
t e h l i k e
şey
geçirürsenüz, Al lah'a şükr edüp sadaka ihsan ed ün . Zira
verdüğünüz sadaka nice belâ ları
ve
kazaları
def
eder. S iz leri tehl ikeden kurtarup,
ö m r ü n ü z
ve
mal ın ız
çok
o lmasına dela let eder.
Lâtife:
66
Bir gün her i lmde mahir üç ruhban zuhr edüp, seyahat ederek Sultan Alaaddin'e
gelüp padişah bunları d ine davet etd ikte bunlar, "Bizim
bir
sual imiz vardır , cevap
virürsenüz kabul ederiz" dir ler . Sultan Alaad din ulem asının
ve
meşây ih in
cem
edüp ,
bunların sual lerine cevab veremediler . Sultan gazaba gelüp müessef ederken bir is i ,
"Bu sual lere Hoca Nasreddin'den gayrı k imse cevap veremez" deyince, heman
padişah
emr
edüp, Hoca'yı geturir ler
ve
ifade-i
hal
edü p hem an ace le pad işah ın
huzuruna gelüp se lam verdi . Padişah dahi
yer
göste rüp otu rdu. "Beni çağırmak dan
mu radınız nedür?" ded ikde, padişah ahval i nakl eyled i . (17a-3 2) H oc a dahi ruhb an
lara, "Sualleriniz nedir?" dedikde, ruhbanın biri i lerü gelüp "Dünyanın ortasu
nereded ir?" ded i . Hoc a m erkeb inden inüp
asa ile
m e r k e b i n
ön
ayağını gösterir" îşte
dünyan ın ortası budur" der. Ru hb an "Neden m alum?" dedi . H oc a, "İtimat et m ez isen
8/20/2019 Letaifi Nasrettin Hoca Burhaniye Tercümesi
http://slidepdf.com/reader/full/letaifi-nasrettin-hoca-burhaniye-tercuemesi 40/100
al asayı ö lçü n eks ik gelü rse o l zam an söyle" dedi . Ru hba nın bir isi dahi gelüğ, "Gö kte
n e kadar yıldız var?" dedi. H oc a dah i "Merk ebimin ü zer ind e ne kadar kıl vrsa o l
kadar" dedi . Ruhban, "Neden malum" deyince, "Eğer inanmazsan gel say eksük
gelürse o l zaman söyle" dedi . Ruhban, "Eşekdeki o lan kı l sayı lur mı?" dedikde
Ho ca,"Y a gök tek i yıldız sayılır mı?" der. Ol bir ruhba n dahi gel üp , "Eğer ben im
sual ime dahi cevap verir isen cümlemiz imana gel irüz" dedi .Hoca, "Söyle bakal ım"
der. Ruhban, "Şu banim sakal ımın kaç k ı l ı var?". Hoca, "Say benim eşeğin
kuyruğunda kaç k ı l varsa o l kadar" der. Ruhb an, "N eden malum ?" dedi . H oc a, "Behey
ruhban ina nm azsan say" der. Ru hb an razı o lm az. H oc a "Eğer razı o l m az ise n , gel b ir
kı l sakal ından ve b ir k ı l eşeğin kuyruğundan koparalum, nas ı l gelür?" dedikde ruh
ban gördü ki o lur iş değül , Cenab- ı Hâk'dan hidayet er işüp, cümles i müslüman olup,
Hoca'ya bende o ldular.
T e r c ü m e :
Bu dünya vâsi ise de mahdud ve yıldızlar çok ise de madud sakal ve kuyruk kıl ı
adede gelüp Cenab' ı Kibriyanın rahmet deryas ı b ipayandır . Had ve n ihayet i yoktur
ve cümle mümin in ve müminâta h idâyet ed ic id ir . Rahmet in i ta leb edün (17b-33) ve
tarik- i Hakk'a sülük i le i s lam-ı ezel in iz i izhar edüp hidâyete gelün demeği tergib
eder.
Lâtife: 67
Bir gün H oc a bir büyük tabla üzerine üç dane erik koyup , be ge hed iye götürü rken ,
yolda erikler o yana bu yana oynar. Hoca, "Şimdi s izi yirim oynaman" der. Erikler
oynarlar , Hoca eriğ in ik is in yer , b ir in i tabla i le götürüp begin önüne kor. Begin
hoşuna gelüp Hoca'ya bir vaf ir akça ihsan eder. Hoca bir kaç günden sonra bir çok
pancar a lup y ine Beye (Met inde Hoca 'ya) gö türürken b ir herif, "Hoca bunları k ime
götürürsün?" der. Hoca "Bege götürürüm" der. Hoca bir parça incir alup götürür.
Beg dahi emr edüp incirleri başına vurular. Hoca dahi şükr eder. Beg, "Niçün şükr
edersün?" ded ikde H oc a, "Hayli pancar get ir iyordum , eğer pancar getü re id im b aş ım
parça parça olurdu" dimiş.
T e r c ü m e :
tn'âm ve ihsanınız ı r iyas ız sem -as ız ( iş i t t irmede n, duyurmadan) edü n ki m üstaha k
olas ız . Eğer r iyâ karış ırsa yüzünüze vurulur. Fâides i o lmadığından başka âzâb ve
itâbe müstah ak olursun uz. Eğerci er ik g ib i az ise de r ızâya muvaf ık am eld e b ulun ma lı
demeği t e fh im eder .
4 2
8/20/2019 Letaifi Nasrettin Hoca Burhaniye Tercümesi
http://slidepdf.com/reader/full/letaifi-nasrettin-hoca-burhaniye-tercuemesi 41/100
Lâtife: 68
4 3
Bir gün Hoca y ine bege gelüp beg bunu eve götürür. Ama bir kalb ata b indirir .
Yağmur yagup herkes a t lar i l e kaçup , Hoca kaçmaz , a t yürümez heman esvab ım
alt ına a lup, üstüne oturdu. Yağmur dindikde kuru esvabını g iy ip bege yet iş t i . Beg
taaccüp ed üb "Is lanmadı mı?" dedi . Ho ca ayıt tı , "Bu at keskin o lu p (18a -34) ben i
uçurdu , ı s lanmad ım" dedikd e beg at ı baş tavlaya bağladı. Bir gün beg y ine ev e g idüp
ol mahud ata b inüp Hoca başka ata b indi . Yine yağmur yağup herkes kaçup, beg o
at la kaldı , ı s landı . Hoca'nın kelamına takı ld ı . Ertes i gün Hoca'yı çağırup "Yalan
söylemek sana yakış ır mı beni yağmurda ıs ladas ın" dedikde, Hoca bege, "Niçün
tanl ırs ın h iç izanın yok mu, sen de benim gibi esvabların ç ıkarup yağmur dindikten
sonra kuruca g iysen o lmaz mı?" dimiş .
T e r c ü m e :
Bu dünya bir kalbtan at g ib idir seni ı s ladup kazımaz üryan ve sergerden kor
bindiği keskin edüp menzi l - i maksuda erün enva- ı n i 'mete ve hul le- i cennete nai l
o las ız . Öyle kalbtan dünyaya nai l o lup, tarik- i Hak'dan kalursunuz, günahınız saki l
o lup rah- ı hakikiye vas ı l o lamazs ınız demeği tefh im buyurur.
Lâtife: 69
Bir gü n Beg, Hoca'yı c ir id oynamağa davet etmiş . M eğe r H oc an ın bir koca ök üz ü
varmış . Eğerleyüp, üzerine b inüp, c ir id yerine vardı . Halk bunu görüp gülüşürler .
Be g, "Hoca bu ök üz e n iye b indin?" derler . "Zira bu segirdemez" deyince H oc a, " B en
bunun buzağı iken segirdediğin gördüm at yet işemezdi" dimiş .
T e r c ü m e :
Sizler hal- i şebabetinizde ibâdet ve taate ve tahsil- i i lm ü irfâne sa'y ediniz. Eğer
pir- i fâni o lursun uz, say'den kalup mey us ve perişan o lursun uz. Zira şebabl ıkda ol an
ibadet ahsendir .
Lâtife: 70
Bir gün Hoca'yı Timurleng davet eder k i duas ın ı a la (18a-35) Hoca dahi
merkebine b inüp ve yanınca monlas ın ı dahi a lup şaha gitd i . Timur buna otur deyüp,
yer gösterdi , hoca bakar ki t imur bir ayağın mind er a l t ına sok m uş. H oc a dahi ayağını
mind erin guşe s ine sokar. Tim ur bi-huzur o lup , "Hele be nim özrüm var ve padişahım"
d e y ü p , "Hoca senin eşek i le farkın nedir?" dedikde Hoca, "Bu minder üzerinde
otururuz" der. Padişah dahi z iyade tanlur, cefa edecek olur. Hele ta 'am gelüp bun
lar yemeğe baş lar . Heman Timur Hoca'nın üzerine geğir ir . Hoca, "Padişahım ayb
değilmidir?" deyince "Bizim diyarda ayb değildir" der. Hoca bir zarta çeker. Timur,
8/20/2019 Letaifi Nasrettin Hoca Burhaniye Tercümesi
http://slidepdf.com/reader/full/letaifi-nasrettin-hoca-burhaniye-tercuemesi 42/100
"Ayb değil mi?" der. Hoca, "Bizim diyarda ayb sayılmaz" der. Ta'amlar yenüp kahve
ve şerbet iç i lüp, kalkup giderken monlas ı , "Niçün yel ledin?" deyince Hoca "İmam
osurunca cema'at s ıçar" dimiş.
T e r c ü m e :
Ak l b ir padişaht ır ve sair kuva akl ın madu nundan dır . Da im a akl- ı ma'ad tarafına
kuvvet verüp , nefs tarafın ı zebu n etme l i . Eğerçi nefse kuvvet verüp , akl ı zeb un eder
s e n ,
nefs akla yel ler , zeb un eder. Bunları h imaye i le zebu n edü p akla h idm etçi etd ir-
mes i tefh im eder.
Lâtife: 71
Bir gün Hoca piş irüp padişaha götürürken, yolda karnı acıgup budunu koparup
yer. Varup kazı huzur- ı şaha kor. Padişah gördükte "Huca benî zevklenursun" deyu
canı s ık ılup , "Bunun bir ayağı nere ye gitt i?" de dik te H oc a, "Bizim diyarın kazları bir
ayaklıdır, inanmazsan çeşme başında bir sürü kaz var, cümlesi bir ayak üzre turur-
lar.(19a-36) İstersen var bak" der. Timur tavlacılara emreder. Birden tavuklara
çom akla rı uru nca kazlar iki ayaklı olurlar. Tim ur, "Gördün m ü iki ayaklıdır" deyin ce,
Hoca aydır. "Ol çomakları sen yisen dört ayaklı olursun" dimiş.
T e r c ü m e :
Aklın ız baş ın ıza toplan, öyle imam olan akl huzurunda-^ks ik işde bulunmayın .
Sonra çomağı y irsünüz. Şâh- ı hakikat o lan akl , noksanla varmadığınız halde, s iz lere
suri ma'nevî nice ihsanlar olur akl tarafına kuvvet verün demeği tefhim eder.
Lâtife: 72
Bir gün Hoca kadı iken, ik i adem gelüp bir i der k i , "Şu âdem benim kulağımı
ıs ırdı" der. Ol adem, "Kendi ıs ırdı" der. Hoca, "Birazdan gelün, s ize cevab verelüm"
der. Bunlar g id ince, Hoca bir tenhaya gelüp, kendi kulağını tutup ıs ırabi lür müyüm
deyü çekerken düştü . Baş ı yarı lup, baş ına bir bez sarup yerine oturur, o l âdemler
yine geldikte, "Behey âdem ıs ırma değül, belki düşer başı bile yarılur" dimiş.
T e r c ü m e :
Yani insan kendüye etdiğ in k imseye etmez. Heman guşunu yalan ve kerih avaz
din lem ed en kat et Bat ın- ı çeşm ini küşad edüp başdan dahi geç üp küşûfat-ı gaybiyyeye
nai l ve mutekif o lduğunuz halde Cenâb- ı Kibriya'dan yardım taleb eyleyüp, öyle
hilafına ift ira etmen demeği tefhim eder.
4 4
8/20/2019 Letaifi Nasrettin Hoca Burhaniye Tercümesi
http://slidepdf.com/reader/full/letaifi-nasrettin-hoca-burhaniye-tercuemesi 43/100
Lâtife: 73
4 5
Bir gün Hoca hanes inde otururken kapunun önünde bir gavga iş i td i . Karıya,
"Kalk şu m um u yak, şunları göreyim" dedi. Karıs ı , "Otur âdem" dedi ise de (19 b-3 7)
dinlemeyüb yorganı arkas ına a lup ç ıkar. Bir âdem gelüp yorganı a lup kaçar. Hoca
ditreyerek içerü gelince, karıs ı kavganın aslını sorar. "Kavga bizim yorgan içün imiş ,
yorgan gitdi, kavga bitt i" dimiş.
T e r c ü m e :
İte dalanmadan çalıyı dolanması yeğdir. Terk-i mâsivâ birle uzlet ihtiyar et . Zira
şeytan imân a, azrail cana, varis ler mala to laşurlar . Eğerçi bunlara müta beat ede rsen
seni maldan, candan etdiklerinden başka e l iyazu-bi l lah sevgi l i imandan dahi edüp
tehidest kalursun demeği tarif buyururlar.
Lâtife: 74
Bir gün Hoca'nm karıs ı , "Şu oğlanı gezdir benim biraz iş im var göreyim" der.
Hoca oğlanı kucağına a lunca üzerine yestehledi . Avrat ı gelüp "Niçin böyle etd in?"
dedikte, "A karı eğer üzerime başkası işeseydi ben de s ıçardım" dimiş.
T e r c ü m e :
Ruh bizde emanett ir . Nefs üzerine tegal lüp etdirme. Mal ve evlâdınız dahi f i t
nedir . Ya rın m alın ıza varis o lu p ü zerine yesteh lediğin den başka, belk i s in in ize söğer .
Hal- i s ıhhat in izde evlâdlannızı i lm-i edeb, irfan öğredüp âl im ve sâ l ih o ldukları
halde, hidayetde pak-zad olup ba'dıma duâ-i hayriyye i le yâd ederler deyü tenbih-i
â l i ler i o lmuşdur.
Lâtife: 75
Bir gün Hoca'nın karıs ı kaftanını yıkayup, bağca tarafına asmış, Hoca gece bakdı
ki bir ad em e llerin germ iş durur. Karıs ına "Şu be nim ok i le yayım ı al gel" de yü p, k a n
da götürüp verür. Beriden oku atup kaftanını delük delük delüp öte yanlarından
çıkar. Bâ'dehu gelüp yatar (20a-38) sabahleyin görür ki urduğu kendi kaftanı imiş ,
feryad ederek, "Ya Rab şükür eğer ben de iç inde o lmuş o lsa id im, çoktan ölürdüm"
dimiş .
T e r c ü m e :
Kendini kendinde ara, kendine h immetin a l i o lsun, kendini kendin helak etme.
Nefs in i b i len Rabbis in dahi b i lür . Ok yay g ib i o lan mücâhede i le nefs in iz i zebun
e d ü p ,
tefekkürle kendini bulup, aklını başına al demeği tarif eder.
8/20/2019 Letaifi Nasrettin Hoca Burhaniye Tercümesi
http://slidepdf.com/reader/full/letaifi-nasrettin-hoca-burhaniye-tercuemesi 44/100
Lâtife:76
4 6
Bir gün Hoca merkebin ters ine b inmiş , monlaları dahi arkas ında derse g iderken,
monlalan, "Ey Hoca niçün ters ine b inersün?" deyince, Hocaları , "Eğer toğru biner
sem s iz ben im arkama düşers inüz , önünce (önümce) g idersenüz arkan ız ben im
ön üm e döşer" dim iş , "Böyle b inm ek evladır" dim iş .
T e r c ü m e :
Ders inüzde , devr in izde ha lka o lup b i ' l -muvacehe ayn- ı cem o lup mütevâz i ve
ahlâk- ı hamide sahibi o lun ve Hulk- i azim sahibi o larak halka-beguş o lun deyü
maiyyeti talim buyururlar.
Lâtife: 77
Bir gece Hoca döşeğinde yaturken evinin üzerinde bir h ırs ız gezer . Hoca, "A kan
ge çe n gec e ben ev e inm ek m urad etdikte bu du'ayı oku yup ayın ış ığ ına yapışu p indim"
der. Ev in üzerindeki h ırs ız d in ler imiş . Bir zam andan sonra hırs ız H oca 'nın ok ud uğ u
du'ayı okuyup ayun şules ine yapuşup baceden aşağa düştü . Hoca kalkup hırs ız ın
yakasına yapuşup karıs ına, "Tez mum yak, hırsızı tuttum" deyince, hırsız, "Lutf et
efendi , acele etme ol dua sende bu akl bende iken burada çok yat ırum" dimiş .
T e r c ü m e :
Geceleri ta-be-sabah çok yatup (20b-39) uyumayun ve gündüz gaf let i le gün
geçirmeyün. Hırs ız lar etraf ın ız ı a lmış görünmezler . Bir gün ayın ış ığ ından iner g ib i
hanümanınız ı harab eder ve şeytan ibadet ve taat ın ız ı yağma eder ve güçle
kazandığımız mal ı i t laf ederler . Akl ın ız ı baş ın ıza a l ıp , ediye ve ezkar i le daim ol .
Mevt hamzaddır . Ba'de' l mevt kabirde çok yatursuz demeği tefh im eder.
Lâtife: 78
Hoca'nın boynuzlu b ir öküzü olup, hatta ik i boynuzu aras ına oturmak is ter imiş .
Her zaman hergeleden geld ikte kapusu önüne yatar imiş . Hoca f ırsat buldum deyüp,
gelü p ik i boy nuz unu n aras ına binip oturdukda h em an ökü z kalkup Hoca 'yı yere atar .
hoca'nın akl ı baş ından gidüp nice zaman yatur. Hoca'yı karıs ı gelüp gördükte
ağlamaya baş lar . "A karı ağlama çok za hm et çek düm , am a h ele arzu mu aldım" dim iş .
T e r c ü m e :
Cihad- ı f i - sebi l i l lah'da ecr- i cezi le çok ise de c ihad- ı ekberde dahi çokdur, zah
met çok çekülür, ama matlubuna ve maksuduna nai l o lur demeği tefh im eder.
8/20/2019 Letaifi Nasrettin Hoca Burhaniye Tercümesi
http://slidepdf.com/reader/full/letaifi-nasrettin-hoca-burhaniye-tercuemesi 45/100
Lâtife: 79
4 7
Bir gün Hoca'nın evine h ırs ız g irüp, karıs ı evde h ırs ız var dedikde Hoca, Tınma
bolay ki bir şey bulaydı, el inden alurdum" dimiş.
T e r c ü m e :
Hane- i vücudunuzdan gı l l (ü) g ış ve masiva muhabbet in mahv edün ki yerine
iman ve irfan tolsun. Şeytan geldiği vakit nur-ı îmandan gayri bir şey bulmayup tehi-
dest o larak gider. Nur- ı îman kendünde kalur demeği tari f buyururlar .
Lâ tife: SO
(21a -40 ) Bir gün H oca 'nın avret i , "Öte yat" der. Ho ca dahi kalkup papuş ların ı
e l ine a lup gider, ik i günden sonra bir ademe rast gelüp, "Var benüm karıya söyle
daha gide yim mi yoksa yeter mi?" dimiş .
T e r c ü m e :
Sülûkde bulunup derviş o lanlardan bir zel le vaki o lursa çu nahs ına göre seyahat
verir ler , daha z iyade g i tmek lâzım ise emre r ıza o lup r ıza-yı şeyhi bulup, hoşnud
olunca seyahat edüp marifet talebinde olmalı diyu tarif buyururlar.
Lâtife: 81
Bir gün Hoca yaturken, "Bre meded karı kalk (kak) çerağı yak, hatırıma bir beyit
geldi yazayım" der. Karıs ı kalkup çerağı yakar. Kalem, divit getirüp bu beyti yazar.
Karısı , "Canım efendi yazdığınız şeyi okuyunuz" der. Hoca okur. Beyit:
"Yeşil yaprak arasında kara tavuk kızıl burun mu gitti"
dimiş .
T e r c ü m e :
Yeş i l gök i le yer aras ında temekkün ediyoruz. Tetebbu- i evkat ediyoruz. Yarın
kara tavik şekli olan karanlık kabr içine gireceğiz, acaba varacağımız kızıl burunlu
cehennem ateş i midir , yoksa nurani cennet v isa l i midir hal n ice o lur dayu nı fü ' l -
leylde kalkup, kalbinde bir çerağ uyandırup bir saat-ı şeri olsun ibadât ve taat ve
tafekkür etm eli . Zira "fikrü's-sâa hayrun m in ibadeti se b'in sene" buy uru lduğ unu
tef
him eder.
Lâtife: 82
Bir gün Ho ca (21b-4 1) hasta o lup bir n ice avret ler hat ır ın sorm ağa gelürler . Bir is i ,
"Ata bilür Hoca ama, sen ölürsün sana ne deyu ağlayalım". "Hocamız cima'a
doymazdı diyu ağlan" dimiş.
8/20/2019 Letaifi Nasrettin Hoca Burhaniye Tercümesi
http://slidepdf.com/reader/full/letaifi-nasrettin-hoca-burhaniye-tercuemesi 46/100
T e r c ü m e :
4 8
Günahlarınız ı önünüze koyup niçün bu günahları i ş ledik deyu ağlamağa
toym ayup ned am et ve huzur i le i st iğfar ederek bükaya toymay ın dem eği tefh im eder.
Lâtife: 83
Hoca her ne zaman ciğer getürse karıs ı oynaş ına verüp, Hoca ahşam vakt i gel
d ikte önüne hamir mancas ı kor imiş . Bir gün sual eder k i , "A kan ben her gün ciğer
ge tür em ner eye gider?" ka n ceva p verir ki, "Bütün kedi kapar". H oc a ka lkup baltayı
sandık içine koyup kil it ler. Avratı Hoca'ya, "Baltayı kimden saklarsın?" dedikde,
H oc a, "K ediden saklarım" der. Karı, "Kedi baltayı neyler?" dey ince H o ca , "İki akçaya
tama eden kedi kırk akçalık baltayı almaz mı?" dimiş.
T e r c ü m e :
Nefs in iz i öyle tat l ı tuzlu taamlar i le bes leyüp, azdırmayınız . Daima perhiz üzre
o l u p ,
b ir hamir çorbas ına kanaat edüp nefsünüzü zebun edün. Eğer ç i böyle etmez
seniz şeytan s iz i yoldan ç ıkarup imanınız ı a lmağa tama eder demeği tefh im eder.
Lâtife: 84
Bir gün Hoca'nın avradı hamama gidecek olur. Meğer Hoca'nın b ir akças ı var
imiş . Avrat ınd an giz l i b ir köşeye saklam ış . Varup bakm ış k i para a l ınm ış , H oc a, "Tut
el imi iş te ben öldüm" dimiş .
T e r c ü m e :
(22a-42) Sak lamış o lduğun m ala b ir ilm ve am ele güven mey üp , kend in i ö lm üş ler
den sayup, r iyazet hamamında derleyüp ve yunup yıkanup, Hakk'a tevekkül üzere
olun diyu tenbih buyururlar.
Lâtife: 85
Bir gün Hoca i le avrat ı b ir göl baş ına çemeşuy yıkamağa çameşuri meydana
d ö k ü p ,
sabunu meydana koyup, çamaşuye mübaşeret edeceği vakit hemen bir kara
kuzgun gelüp sabunu kapup gitmiş . Karıs ı çağırup, "Be hey Hoca yet iş , kuzgun
sabunu kapdı" dedikde Hoca, "A karı hiç t ınma onun üstü bizden kirlidir, yıkansun"
dimiş .
T e r c ü m e :
Bu fani dünyaya cameşuyluga gelmedin . Ne kadar y ıkansan yine k ir lenir ,
cameşuylukdan canşuyluk yeğdir . Taş ımızı y ıkamakdan ise derunimiz tas ın ı
y ıkayal ım demeği tefh im eder. Beyit :
8/20/2019 Letaifi Nasrettin Hoca Burhaniye Tercümesi
http://slidepdf.com/reader/full/letaifi-nasrettin-hoca-burhaniye-tercuemesi 47/100
Taşta hamama müşabih bu deni dünya heman
Daima murdar e l inden dest - i na-paka geçer
4 9
Bir gün Ho ca karısı i le kavi ü karâr ederler k i her cuma gece s i m ücam aat edele r .
Avrat ı buna raziye o lup, Hoca der k i , "Benim iş t igal im var, Cuma geces in b i lmez
isem nas ı l edelüm?" Karı , "Cuma geces i o ldukda senin kavuğun yük üstüne korum,
sen de, Cuma geces in i andan bi l irsün" dimiş . Bir gece Cuma geces i deği l iken
karıs ın ın gönlü c ima is ter , o l kovuğu yük üstüne kor. Hoca, "Bu gece Cuma geces i
değildir." Ka rısı , "Cuma gecesidir" de yin ce H oc a, "Bu ev de ya Cu m a gec esi tursun ya
ben turayum" dimiş.
T e r c ü m e :
(22b-43) Cuma geces i o lmagla veled- i tahir ve sa l ih o lmagla bu eyyâm-ı
m übâ rek ede cem o lup evrâd ve ezkâr ve ibâdet ve tâetde o lduğ unu z halde n ice m a'na
tevellüd edüp, surî ve ma'nevî menafi- i kesirelere nail olursunuz diyu tarif buyurur
lar.
Lâtife: 87
Bir gün Hoca'nın avrat ıy la komşu karıs ı göle ton yumağa giderler . Meğer o l
kariyenin A'yanı dahi seyre çıkmış bunların yanına gelüp bakar. Hoca'nın avratı , "Ne
bakarsın"der. Ayan dahi bir kimseye, "Şol avrat kimindir?"der. "Hoca'nın avratı" der
ler . Ertes i gün ayan, Hoca'yı gözedüp," Fi lan avrat senin midir?" deyu sual eder.
H oc a d ahi "Beli benim dir" dey ince, ayan "Var bana gö nd er, ana bir sora cağ ım var"der.
Hoca, "Gel bana sorun, ben de ana sorayım" dimiş .
T e r c ü m e :
Nisalarınızı öyle açık saçık taşra bırakmayın mestur tutun. Zira eşrâr-ı nâsdır.
M üh lek eye b ırakırlar . Eğ er kend ülerin i taşrada bir iş o lur ise ken diniz tesviye e dü p,
f itne bırakmayın ve s ırrınızı açığa atmayun deyu tenbih buyururlar.
Lâtife: 88
Bir gün Hoca'nın oğluna pat l ıcan nedir demiş ler , oğlan dahi , "Gözleri açı lmadık
s ığ ırcık yavrusudur" deyince Hoca, "İş te bu kendinin b i lmes idir , ben öğretmedim"
dimiş .
Lâtife: 86
8/20/2019 Letaifi Nasrettin Hoca Burhaniye Tercümesi
http://slidepdf.com/reader/full/letaifi-nasrettin-hoca-burhaniye-tercuemesi 48/100
T e r c ü m e :
5 0
Bazı ehl- i mükâşefe, bir şeye bir misal getirirler. O misal, misi olmaz (23a-44) ise
de b ir numune olur. İ ş te bu da ehl- i hal o lup kendi b i lmes ine tevakkuf eder demeği
tefhim eder.
Lâtife: 89
Bir gün Seferi Hisar'a b ir araba gider imiş . H oc a da hi ç ıp lak evden ç ıkup , segirdüp
arabaya binüp , böy le g ider. Arabacı lar Seferi Hisar'a yakın geld ikde, H oc a bu tarafa
gel iyor deyu haber gönderdiklerinde ehâl i karşu ç ıkarlar . Hoca'yı üryan görünce
sebebini sual ederler . Hoca dahi , "Siz i z iyade pek sevdiğimden acele i le g iyeceğimi
unutdum d imiş .
T e r c ü m e :
Mahbubunuza vas ı l o lmak is tersenüz aç üryan olarak r iyazet arabas ına suvar
o l u p ,
mahbûb-ı Hûda'ya vasıl olun, zira kiş i sevdiğini zikr edüp, yoluna canın feda
eder demeği tefh im eder.
Lâtife 90:
Hoca'nın başı kel imiş . Bir yerde traş olup bir akça verir. Gelecek hafta yine traş
o l u p ,
berber ayineyi önüne kor. Hoca, "Benim başımın yarıs ı keldür iki traşa bir akça
o lm az mı?" d imiş .
T e r c ü m e :
Dünya ve maf ihayı b ir pule a lma, mirat- ı kalbine nazar edüp, canını ve baş ın ı
nzâu l lah'a eyle . Ser verüp, sır verm eyenler den olu p, sırr-ı vahdet bul up, r ızâya maz-
har o lun demeği tefh im eder.
Lâtife: 91
Bir gün H oc a bir kaç âde m ler i le bal ık avına g iderler . D en iz e ağ atup, H oc a d ahi
kendini derya iç ine atmış . "Hoca n'eyledin?" dediklerinde, "Ben kendimi baluk san-
dum" dim iş .
T e r c ü m e :
Se n bir katres in deryaya sal . M ütebah hirinden ola k i o l vakt sen d e derya-dil o lup
s ırr- ı vahdete nai l o las ın . Ş imdiden kemend-i aşkı boynuna takup ben sen demeyi
aradan kaldır. (23b-45)
Mesnevi- i ma dükkan- ı vahdet es t
Gayr-ı vahid herce bini an put est
8/20/2019 Letaifi Nasrettin Hoca Burhaniye Tercümesi
http://slidepdf.com/reader/full/letaifi-nasrettin-hoca-burhaniye-tercuemesi 49/100
deyu vahdetten haber verir ler .
Lâtife: 92
Bir gün Hoca mahal le çocukları , "gel in iz Hoca'yı ağaca ç ıkaralum, papuş ları
çala l ım" diyerek, çocuklar b ir ağaç d ibine gelerek bu ağaca kimse ç ıkamaz deyüp
tururken, Hoca gelüp, "Ben çıkarım" dediklerinde, "Çıkamazsun" derler . Hoca
tamam heman e tek ler in i be l ine sokup , Papuş lar ın ı koynuna kor . Hoca ağaçta
papuşları neylers in dediklerinde, "Belki andan öte yol var ise hazır yanımda bulun-
sun"
d im iş .
T e r c ü m e :
"Ed-dünya mezrâatü' l -âhire masdakınca azığ ı a l , g idecek yol yokuşdur. Uzun,
uzak yola g ideceks in . Ahiret azığ ı dünyadan gider. Akl ın ı baş ına topla , yolunda
harami vardır . Güşiş edüp, makam-ı a l i 'ye varı lacak, e l in to lu o lsun, boş o lmasun
demeği tenbih eder.
Lâtife: 93
Bir gün h erif Hoca'ya köyden bir tavşan getürür. H oc a herife ikram ve izzet ed üp ,
şorba yedirür. Bir haftadan sonra ol kimsenin karındaşı gelür ona dahi ikram eder.
Bir kaç günden sonra, b iraz âdemler gelüp, "tavşan getüren kimsenin komşularının
komşularıyız" derler. "Hoş geldinüz" deyüp bunların önüne bir tas su getürüp, suyu
gördüklerinde, "Bu nedir?" derler. Hoca, "Bu tavşanın suyunun suyudur" derler.
Tercüme:
Armağan olanı pek severler . Ben fa lan âdemim, benim ceddim falandır demek-
l ik ahiret te fâ ide verm ez. He rke s am el iy le haşr o lacak. Cenâb - ı Kibriya'ya kul lukda
o l u n .
Tehi-dest o larak Huzur- ı Kibriya'ya g i tmen deyu tenbih buyurmuşlar.
Lâtife: 94
Bir gün Hoca ç i f t sürerken (24a'46) b ir kaplumbağa bulup, tutup boğazına ip
ta kup,
beline asar. Kaplumbağa çağırır, bağırır. Hoca "Çağırsanda çift öğreneceksin"
dimiş .
T e r c ü m e :
Hef iye
âdap
erkan öğrenüp, sûrî ma'nevî umur'dide o lursun, âdaba müdâvemet
et . Çağırup, bağırmak akça etmez deyu tenbih eder.
5 1
8/20/2019 Letaifi Nasrettin Hoca Burhaniye Tercümesi
http://slidepdf.com/reader/full/letaifi-nasrettin-hoca-burhaniye-tercuemesi 50/100
Lâtife: 95
5 2
Hoca evlenecek olup, halkı düğüne da'vet ederler . Komşular gelüp, ta 'amlar yer
ler , Hoca'ya sen de gel ye demezler . Hoca tarulup gider. Birazdan sonra bunlar
Hoca'yı ararlar , bulamazlar, Cüst ü cû edüp, bulurlar . "Hey Hoca gel nereye g ider
sin?"
derler . Hoca, "Düğün aş ın k im yedi i se gerdeğe o l g irsün" dimiş .
T e r c ü m e :
Cenâ b- ı Kibriya'nın has ku l lan vardır. Ce nne t tekl i f o lundu kda m üşa hed e- i c em âl
ve vus lat zamanı , naz, n iyaz eden muhlis lerden olun deyu tenbih- i a l i ler i o lmuştur.
Lâtife: 96
Bir gün Hoca sefere g iderken, karban i le b ir yere konup, at lannın bağlayup
bi lem ez . H em an e l ine b ir ok yay a lu pa de m ler e "Atı ga ib e t tim" der . He rkes gü lüşüp
at ların ı eğerler . Yalnız layınca H oca at ın ı bulur. H em an bi lür k i ken din ün at ıd ır . T ez
elden sağ ayağını üzengiye basup, b inüp, yüzü at ın sağrısuna gelür. Halk , "Ey Hoca
niçün tersine binersün?" derler. Hoca, "Ben ters değil im, belki at solakdır" dimiş.
T e r c ü m e :
Esb- i h im m ete devre b inm en, eğerd e toğru turun, akl ın ız ı baş ın ıza top lan .
Rah- ı Hüdaya öyle eğri büğrü gid i lmez. İ s t ikamet üzre o lun kendiniz i şaş ırman
demeği t e fh im eder . (24b-47)
Lâtife: 97
Hoca 'n ın t e lâmiz inden Hammad, Habeş imiş . B ir gün Hoca 'n ın üzer ine
mü rekkeb dökülür . Sebeb in sua l eder ler . "Biz im Ha m ma d derse geç ka lup y et i ş ecem
deyu seğirdiğinden terlemiş teri üzerime döküldü" dimiş .
T e r c ü m e :
Kiş i mukarininin hükmünü giyer . Eğerce iyü kimselerle mukarin o lursan misk
ve anber buluşur. Kötü kimse k imselerin kötülüğü sana dahi aks o lur. Kötülerle yâr
olma, iyülerden iy i l ik öğren demeği tefh im eder.
Lâtife: 98
Bir gün H oc a m inbere ç ıkup, "Müslümanlar s ize b ir nas ihat im var. O ğlu nu z o lur
sa sakın E yyub tes m iye etm eyiniz . Zira halk ist imal ed ere k vav gidüp , ip kalur" dim iş.
T e r c ü m e :
Cenab- ı Kibriya taraf ından Hazret- i Eyyub aleyhisselama hitab o lundu ki "Sen
kimsin?",
"Hiç, kulu nu m Y a Rab" buyurdular. Ol zat h iç o lunc a biz ler h iç in h iç i
8/20/2019 Letaifi Nasrettin Hoca Burhaniye Tercümesi
http://slidepdf.com/reader/full/letaifi-nasrettin-hoca-burhaniye-tercuemesi 51/100
oluruz. Aradan vav beni kaldırup, Eyyub aleyhisselam gibi zencir- i mihnete
tayanamayub, ip makamında kal ırsmuz. Mahv- ı mahz o lun demeği tari f buyururlar .
Lâtife: 99
Bir gün H oc a ab dest a lurken su yet işm ez. N am az baş ladığı vakit kaz g ib i b ir ayak
üzer ine tururken, cema at , "Hoca neylers in?" dedikler inde, "Bu ayağım ın ab de st i yo k
dimiş .
T e r c ü m e :
Abdest in iz i ve namazınız ı dürüst eylen . Öyle abdests iz namaz olmaz, huzur,
huşu
i l e o lun , ka lun . Yar ın s ıra tdan leng o lduğunuz ha lde geçmezs in iz . Deruh ve
birununuz gıl l u gıştan pak olup, rızaya muvafık olunmağı tarif buyurur.
Lâtife: 100
Bir gün H oca 'nın h ane s ine b ir misaf ir g lüp, yatur. Bir vakitden son ra m um söne r.
Misaf ir , "Mum sönd ü, sağ yanında m um var, getür yanduralum" der. H oc a, "Sen (25a-
48) del i mi o ldun, karanl ıkta ben sağ yanımı ne b i leyim" dimiş .
T e r c ü m e :
Daire- i vahdete nai l o lanın sağ sol ı o lmaz, Derya-yı b i -payan gibi s ırr- ı vahdete
vas i l inden olur. Meselâ , b ir çöpin ucum yakup, döndürsen bir daire o lur k i sağ so lu
ve ucu ötes i o lmaz. Şu halde derya-di l o l demeği tefh im eyler .
Lâtife: 101
Bir gün Hoca'ya "Tali' in nedir?" derler. Hoca, "Benim tali im tekedir" der. "Ey
Hoca ta l i lerde teke yok" derler . Hoca, "Ben oğlan iken anam benim tal i im tutdur-
d u ,
ol zaman bunun tali i cedi dediler" der. "Güzel, ama cedi oğlaktır, teke değildir."
der. Hoca "Ey ahmaklar, o l zamandan berü kırk e l l i senedir oğlak teke o lmaz mı?"
dimiş .
T e r c ü m e :
Tufûliyetde turmayub, kemâl-i tahsil edün ki, "ne mal i ledür, ne al i ledür, begim
(beyim) ululuk kemal i ledir" dediği gibi bir tavırda turmayub gün-be-gün terakkide
bulunup, tenezzülde bulunman demeği ta 'r i f ederler .
Lâtife: 102
Bir gün Hoca Seferi Hisar'da hatib iken, subaşıyla gavga edüp itt ifak ol zaman
subaş ı ö lür. De fn ederler . Hoca'ya, "Gel efendi te lk in ver" dedik lerinde , H oc a,
"Başkasını bulunuz. Benim ile gavgalıdır, sözümü tutmas" dimiş.
5 3
8/20/2019 Letaifi Nasrettin Hoca Burhaniye Tercümesi
http://slidepdf.com/reader/full/letaifi-nasrettin-hoca-burhaniye-tercuemesi 52/100
T e r c ü m e :
5 4
Hocanızı hoşnud edün huzurunda âdâb üzere o lur. Eğer s izden yüz çavir ir ler ise
dest -g ir in iz o lmaz. Heman rızâs ın ı ta leb edün. Zira Hoca ve mürş id s iz i bu ednâdan
a' lâ 'ya yet işd irür. Gönüllerin i ş ikest etmeyin demeği tefh im eder.
Lâtife: 103
Bir gün ik i k iş i b irbiri i le evleri önü nd e bir dükkanda otur up sohb et eder ler . (2 5b -
49) Haneleri b irbir ine muttas ı l imiş . Meğer b ir kelb bunların evleri önünde, b ir
sok ağ ın or ta yer ind e yes teh ler. Biris i , "Senin ev e yakındır, kaldır "der. D iğe ri, "Hayır
senin eve daha yakındır sen kaldır" derken bunlar n iza ederek mahkemeye g iderler .
İ t t i fak o l gün Hoca kadı yanında bulunur. Kadı , Hoca'ya "Bunların da'vâlannı sen
gör" dedikte, Hoca bunlara "Ol sokak tarik-i am değil midir?" Onlar, "Bell i" derler.
"Ol havadır. Ne sana düşer, ne buna düşer. O nesne kadıya düşer" dimiş.
T e r c ü m e :
Şeriât- ı garra bir târik-i âmdır ve deryadır ki nice murdarları tathir eder. Şeriât-
ı gârraya tem essük edü n, zahirin izi pak eder ve tarikat yolun a bezl- i m akde ret e dü p,
batınızı tathir eder, demeği tefhim eder.
Lâtife: 104
Bir gün Hoca'nın buzağıs ın s inek tutup, öte beri segirdir iken Hoca heman
değneği kapup, öküze g ir işür." Ey Hoca öküzü neden döğers in , suçı nedir?" derler .
Hoca, "Hep suç bunundur. Bu öğretmese dünkü buzağı ne b i lür?" dimiş .
T e r c ü m e :
Nefs in iz i ve evlâdınız ı küdek iken terbiye edün. Eğerce terbiyes iz büyürse önü
al ınmaz. Sonra değneği s iz y iyüp i tab ve darba müstehak olursunuz demeği tefh im
eder.
Lâtife: 105
Bir gün Hoca Derbend'e g iderken, b ir çobana rast gelüp, çoban Hoca'ya "fakih
misin?"
der. Hoca, "Beli" der. Çoban, "Bak şu canlara hep senin gibi bunlara mesele
sual etd im, b i lemedi ler . Gel seninle kavi l edelüm cevâba kadir isen söyleyim, deği l
isen söylemeyim". Ho ca , "Nedir sualin?" der. Çoba n, Şu yeni ay o ldukta küçük, sonra
büyür tekerlek o lur(26a-50)ve onbeşden sonra küçülür, kalmaz. Eski ayı neylerler"
der. Ho ca , "Bu kadar şeyi b i lmed in m i , o l eski ayı uzadırlar , ş im şek yaparlar . G ör m ez
m isin gö k gü rled ikde n e kadar kıl ıç gibi parlar" der. Çob an , "Aferin fakih eyü bild ün ,
ben de öyle f ikr ederdim" dimiş.
8/20/2019 Letaifi Nasrettin Hoca Burhaniye Tercümesi
http://slidepdf.com/reader/full/letaifi-nasrettin-hoca-burhaniye-tercuemesi 53/100
T e r c ü m e :
5 5
Y an i insan mah -ı h i lâ l g ib i zuhur edü p, insan- ı kâmil o ldukta p ür z iya o l up , a lem
ziyasından sayemend olup, pir-i fâni oldukda yine hilâl gibi kalunsa da ruh şemşir-i
Hûda'dır , ten g ı lâf o lm uş an a, dahi â'la kâr eder, b ir tig k im üryan ola , m efh um un
ca o l insan- ı kâmil in ruhu ş imşek ve y ı ld ır ımdan ziyade parlar . Ruhaniyet- i a l i ler i
a leme ziyâ verir . Ervahından is t imdad ederler . Demeği tari f eder.
Lâtife: 106
Bir gün H oca 'nın b iraz akçası o lu p, b ir gün ev i tenha b ulup , b ir yeri kazıp g öm er.
Kapudan bakup görür, , "Ben bir h ırs ız o lsam, bunu bulurum" diyerek oradan kal-
d u r u p , başka yere gömer. Yine gönlü s ık ı lup, "Olmadı" deyerek gelür, ev in önünde
bir tep e var imiş , bu akçayı bir torbaya koyup bir s ıng ın t ep es in e bağlar , götü rüp o l
tepe ye s ır ığ ı d iker. Yukarı nazar eder k i , "Adem kuş o lsa uçup bu nun baş ına ç ıkam az,
eyü yerin buldum" deyüp gider. Hara mza de'nin b ir i Ho ca'yı göze dir imiş . H oc a g i t t iğ i
gibi te pe ye çıkar, akçayı indirir, alır ve b u s ırığın tep esi ne de s ığır tersi sürer ve s ırığı
yine diker, çıkar gider. Hoca'ya akça lazım olur. Sırığın dibine gelir, görür ki bütün
gitmiş, s ırığın torağında biraz s ığır tersi var, "Ben bu sırığa adem çıkamaz der idim,
ya bunun tepesine (26b-51) s ığır nice çıktı , bu bir garib oldu" deyu taaccübde kalır.
T e r c ü m e :
Bazı k im se râzin saklamay up açığa atar . Şu ha lde kendü ye bir çok z iyan et t ik ten
sonra keşf - i râz et t iğ inden to layı mes leğinden tenezzül edüp, b ir çok z iyana uğrar.
Öyle efkar-ı bed i le razın meydana atma. Fikr-i batıl ınız s izi ziyâne uğradır, derler.
Lâtife: 107
Bir gün Hoca eve gelürken bir kaç ta l ih lere rast gelüp, "Efendi ler , bu gece b ize
gide lüm , baba şurbas ını b izde içe lüm" der. Tal ib ler pek güzel deyüp , H oc a'n ın ardına
düşüp eve gelürler. Buyurun deyüp, otasına alup içeru girer, "A karı bir kaç misafir
getürdüm, bir tas şorba ver yiyelüm" der. Karı, "Ne harç getirdün şorba istersin"
dedikte, "A karı şu şorba tasını bana ver". Alup, efendilerin yanına gelüp "Efendiler
ayıp olmasın, bizim evde hare olaydı bu tas i le s ize şorba çıkaracak idim" dimiş.
T e r c ü m e :
Fakr u fukaranın ve cu'un ve hane- i vücudun tehi bulunmaklığ ı ne derece a l i
o ldu ğın o l ta l ih lere ta l im eyle zahir ve bat ın erzak- ı manevî zuhur eder, dem eği tari f
buyururlar.
8/20/2019 Letaifi Nasrettin Hoca Burhaniye Tercümesi
http://slidepdf.com/reader/full/letaifi-nasrettin-hoca-burhaniye-tercuemesi 54/100
Lâtife: 108
5 6
Bir gün Hoca hanes indeki lere g irüp, yatur. Kızı k i lere g irer görür ki babas ı b ir
küp arkas ına saklanmış , "Hay Efendi baba bunda n'eylers in?" dedikte Hoca,
"N'eylesem gerek, şu ananın e l inden gurbet e l lerde o layım" dimiş .
T e r c ü m e :
Şu dünya endişes inden ve iyal evlad gaygus ından iht i fâ ve mu'tekif o lun, belk i
ö lmeden ön ö lüp "mûtû kab le en - temûtu" s ırr ına er i şün demeyi t e fh im eder . (27a-
52)
Lâtife: 109
Bir gün Hoca evinde otururken bir k imse kapuyu dak eder. "Ne is ters in?" der.
"Fakir âdemim kapuya gel" der. Hoca heman aşağı inüp, "Ne istersin"" dedikte,
"Sadaka isterim" deyince Hoca, "Yukarı gel" der. Fakir yukarı çıkınca, "Allah vere"
der. "Behey efendi aşağıda niçün söylem edün? " dedikte , "Ya be n yukarıda ik en niçün
beni aşağıya çağurdun" dimiş.
T e r c ü m e :
Bir fakir sadaka is tedikte r ıfk ile mu 'am ele ed üp , i 'tab ve h itab etm em eli . Ke zâl ik
Cenâb- ı Kibriya'dan hacet in iz i ta leb etdikde tavazu'ane ta leb edüp ihsan (u) ataya
şayeste ve nai l o lursunuz demeği tefh im eder.
Lât i fe: 110
Bir gün Hoca haremi toğuracak olur. İ skemle üzerinde ik i gün toğıramaz.
İçerüden kadınlar, "Efendi hiç dua bilmez misin, gel oku bir oğlan toğsun." derler.
Hoca segirdüp, bakkala varup bir kaç ceviz getirür. İçerü girüp, iskemle alt ına ceviz
leri döküp, "Şimdi oğlan görür de oynamaya çıkar" dimiş.
T e r c ü m e :
Bu lataif ler i b iz im et fa l - i tarik bulunduğumuzdan, ceviz meviz deyu lütuf le
söyleyü p veled- i kalbin zuhuruna ve tarik- i Hakk'a teşvik v e sülük etdirüp kalbim iz
den füyuzâtm tevel lüd etmes ini imâ buyururlar .
Lât i fe: 111
Bir gün karıs ı Hoca'ya cefa etmek için çorbayı ortaya getirüp kor, İtt ifak s ıcak
olduğunu unudup bir kaşuk alup, boğazı yanar. Gözlerinden yaş geld ikde Hoca, "A
karı ne oldun yohsa şorba s ıcak mıdır?" Karı, "Hayır, efendi babam merhum şorbayı
pe k severdi hat ır ıma geldi de (27b -53) o nu n iç in ağlarım" dim iş . H oc a gerçek sanıp ,
8/20/2019 Letaifi Nasrettin Hoca Burhaniye Tercümesi
http://slidepdf.com/reader/full/letaifi-nasrettin-hoca-burhaniye-tercuemesi 55/100
şprbadan bir kaşık aldıkda boğazı yanup ağlamağa başlayınca avratı , "Ne oldun?"
dedikde Hoca, "Hoca baban uğursuz ö lüp de sen kaldığ ına ağlarım" dimiş .
T e r c ü m e :
Zenlerin mekri çok olur. Onlarla müşavere edüp, aks in i i ş lemel i , eğer b i lakis
iş leyeydi şu mekrden kurtulurdu. Velhas ı l zenlerin mekr u h i les i sebebiyle hüsranda
kal ınup nefs ü şeytan hulul iy le mühlik inde o lursunuz demeği tefh im eder.
Lâtife: 112
Bir gün Hoca'nın karıs ı vaiz mecl is ine g idüp, d in leyüp, eve geld ikde Hoca, "VSiz
ne söyledi?" der. Karıs ı dahi , "Bir k imse helâ l iy le c imâ eylese ona Hak Teâlâ Cen
nette bir köşk yapar dedi" der. Bunlar yattıkları vakit turamadı, "Cennette bir köşk
yapa lum de yüp, c imâ ed erler . Bir zamandan sonra karı , "Kendine evy ap dın , bana da
yap" der. H oc a, "Sana ev yapm ak kolay, lakin kavim ka bi len e de b irer ev is teyecek
s in ,
mimar başı tarulur, gel ikimize bir ev yeter" dimiş.
T e r c ü m e :
Herkes helâ l ınâ c imâ hela ld ir , lakin öyle kesret - i c imâdan hazer edün, z ira i l let
zuhur eder. Mimar-ı hakiki olan Cenâb-ı Kibriya'ya itâ'aten kalursunuz. Kalben,
kâ l iben t eveccühünüz Hûda'y ı Lem Yeze l ' e o lduğu ha lde , cennet te her b ir r ica le ,
yetmiş r ical kuvvet i veri lüp ve her b ir inde yetmiş huzuzât o lacağına beyan eder.
Lâtife: 113
Bir gün Hoca bir bölük suhtelere rast gelüp, buyurun bize g idelüm deyüp, evin
kapusuna götürür, oradan bunları (28a-54) bırakup, içerü girdi. "A kan şu herif leri
sav der" der. Vâf ir n izaa varır. M eğer H oc a yukarıdan dinler imiş , baş ın pen cer ede n
çıkarup, "Behey âd em ler ne müc ade le edersün üz, belk i evin kapusu ik id ir , b ir inden
çıkup gitmiş ola" dimiş.
T e r c ü m e :
Şeriat ve tarikat ve inkâr ve münkâr, ahiret olanlar bu gibidir ki Hoca'nın ken
dine yok demesi kendinin var o ldugını b i ld ir ir . Münkirlerin dahi ahiret i inkar et
mes inden ikrar ç ıkar. Şu halde münkirl iğ in men ve ikran mukır o lmanızı ima
buyururlar.
Lât i fe: 114
Bir gün Hoca'nın b ir oğlu doğar. Hoca'ya "Göbeğin kes , senin e l in mübârekdir"
derler . H oc a, "Hoş" deyü p, çocu ğun g öbeğ ini sö kü p çıkarır . Göb eğ ind e bir del ik
açıldıkda "Hay efendi, neyledin?" derler. "Ölmezse diri deliği bu olsun" dimiş.
5 7
8/20/2019 Letaifi Nasrettin Hoca Burhaniye Tercümesi
http://slidepdf.com/reader/full/letaifi-nasrettin-hoca-burhaniye-tercuemesi 56/100
T e r c ü m e :
5 8
Batninızda o lan g ı l l (u) g ış ve habaset ve k in hasedi tahl iye edün ki hane- i
derununuz ma'mûr olsun. Eğer bat ın ınızda kibr ve fesad olursa nûr- ı i lâhî zuhur
etmez. Beyit :
Sür ç ıkar gayrı gönülden ta tecel l i ede Hak
Padişah konmaz saraya hane ma'mur o lmadan
demeği t e fh im eder .
Lâtife: 115
Bir gün Hoca'ya oğlu , "Ben senin toğduğun bulurum" der. Anas ı tanlup, "Ne
soyuyorsun?" deyince Hoca, "A karı sen halt etme oğlan akı l lucadır , b i lse de o lur"
dimiş .
T e r c ü m e :
Bazı k imseden bâ-husus et fâ lden sürc- i l i sân vaki o lur ise , tevbih etmeyin . Belki
redd- i leyyin i le kendüsini ikaz ederek hoş hal üzere nas ihat edüp, kendüye mer
hamet ve şefkat in iz i d ir iğ etmeyin . Hoca'nın b ize lefâ i f le tefh im etdirdiği g ib icedir .
Lâtife: 116
Bir gün Seferi Hisar' ın kadıs ı bağda imiş , me st yaturken Ho ca kadının feraces in i
a l u p ,
arkasına giyüp gitmiş . Kadı kalkup bakar ki ferace yok. Gelüp, muhzırlara
ısmarlar, onlar dahi Hoca'nın arkasında görüp alup, kadıya getürürler, kadı aydur,
"Ey Hoca bu feraceyi kande buldun?" Hoca aydur, "Monla İmad ile seyre çıkdık bir
de on u görd ük ki b ir suh te m est o lm uş yatur, hâlâ dübürü açuk, İmad ik i ker e işed i ,
bende feraceyi aldım geldim, eğer senin ise al" der. Kadı, "Hay benim değüldür" der.
T e r c ü m e :
Bir katres i heram olmuş şarab içenler , sanki b i hudluk alemine varayım deyu
zahir akl ı çok o l up , b iraz azalsun deyu olmalı . Şu halde hem m alın ı he m na m usu nu n
he m vücudu nu verir b ir aku ls ızl ık a lur . Eğer b i -h ud luk â lem in bu lay ım dersen m al
d a n ,
nâmusddan olma, yalnız b iz vücud verüp çal ışmagla şerâb- ı ezel iden nuş edüp,
hakikaten b i-hudluk âlem ini bulup ışk i le deryâ-di l o lup hâci l ve sergerd en olm ayu p,
hakikat-i insaniyyeyi bul demeği tefhim buyururlar.
Lâtife: 117
(29a -56) Bir gün H oc a su kenarında uyumağa yatur. Ke ndü yü ölm üş suret ine ko r.
Bir herif gelüp, "Acaba bu suyun geçidi nerededir?" dedikte , Hoca, "Ben sağ iken
şuradan geçerdüm" dimiş
8/20/2019 Letaifi Nasrettin Hoca Burhaniye Tercümesi
http://slidepdf.com/reader/full/letaifi-nasrettin-hoca-burhaniye-tercuemesi 57/100
T e r c ü m e :
5 9
Mahv- ı mahz o lup, ahiret in geçit yerin , dünyadan bir çerağ- ı hakikat i le ruşen
zamir olarak, hay gibi derya-dil olup, derya talkası deryadan geçer gibice, sana derya
tarik- i müstakim olup, mütebahhirinden olup, kendini kendinde bul , başka yerden
arama demeği tefh im eder.
Lâtife: 118
Bir gün H oca'yı b ir acem i berber traş eder ken, ustura sürdük çe başun k esü p, her
kesdiği yere banmuk yapışdır ır . Hoca berbere "Behey âdem baş ımın yarıs ın ı pamuk
ekd in , b ırak ben de yarısına k eten ekeyim" dimiş .
T e r c ü m e :
Şeyh- i Kazib o lanın d iz ine baş koyma. Cüst ü cu edüp, b ir mürş id- i kâmil bul .
Canla başını feda edüp, irşad birle târik-i Hakk'a vasil inden ol demeği lutf buyurur
lar.
Lâtife: 119
Bir gün Hoca'yı şahid ağızından şahidliğe getirürler. Bunlar kadıya varırlar.
Hoca'nın müddeisi buğdaydır der. Hoca arpa deyu şehadet eder. "hay buğday" der
ler . Hoca, "Behey cahi l ler yalan o lduktan sonra gerek arpa, gerek buğday olsun"
dimiş .
T e r c ü m e :
Öyle yalan yere şehadet etmeyiniz . Şehadet in izde z iyade dikkat edün. Ağzınız
Hak deyüp , gön lünüz na-hak demes in i tâbe müs tehak o lursunuz . Cenâb- ı
Kibriya'nın vahidü n la-şerikun leh o lup ,
fahr-1
r isa let in (29b-57) hak peygamber o l
duğun, hulûs- ı kalb i le tasdik ve şehadet kel imes iy le ikrar edüp rahmet ve şefaate
mazhar o lunmasını kerem buyururlar .
Lâtife: 120
Bir gün H oca kuyuya su çek m eğe g ider, bakar ki ayın aks i kuyuya düşm üş, he m an
on u çıkarmak gerekdir . Bir ip ve çen gel a lu p, kuyuya salar . Taşa takulu p zor e der ken ,
ip kop up arkası üzeri düşer. G öğ e bakup görür ki ay gö kd e "Hamd ü sena o lsu n ço k
zahmet çekdüm ise de hele ay da yerine geld i" d imiş .
T e r c ü m e :
Mah-ı hakikat ararsanız kendiniz arayınız . Boynunuza kemend-i takup tefekkür
ve tezekkür ve rabt-ı kalb i le zikir ve tevhide kuşiş ve gayret edersenüz bir gün olur
kalbinizden keşufat- ı ma'neviyye ve gaybiyyenin zuhuriyle ruşen zamir o lup, mSh-ı
8/20/2019 Letaifi Nasrettin Hoca Burhaniye Tercümesi
http://slidepdf.com/reader/full/letaifi-nasrettin-hoca-burhaniye-tercuemesi 58/100
hakikate nai l o lup, dünyâ ve maf ihânın mugayyebât ı ayan ve levh- i mahfuza nazır
olarak hamd ü sena ve teşekkür üzre bekam olursunuz demeği tefh im buyurur.
Lâtife: 121
Hoca bir gün bir in in bağında zerdalu ağacına ç ıkup, zerdalu yerken sahibi ,
"Neylers in?" der. Hoca, "Behey canım, bülbülüm görmez mis in , bunda öterim" der.
Bağcı , "Öt bakayım" der. H oc a ö tm eğ e baş lar. Bağban gülü p, "Bu teren nüm müdür?"
Hoca, "Acemi bülbül bu kadar öter" dimiş .
T e r c ü m e :
Hoca Nasreddin rahmetul lahi-a leyh kendüsi b ir büyük zât- ı lat i f o lduğu
mâ'lumdur. Bu lat i fe ler b ir numunedir . Kendüsi hasmen l i -nefs ih i kaides i üzere ac
z in i (30a -58) i tiraf edü p, b ir mübtedi sa l ik im öy le irşâde liyâkat im yok deyu kendüyi
mahv- ı mahz edüp, tevâzu-t beyân ve tefhim eder.
Bu kemter Burhan dahi bu Burhaniye nam-şerh- i muhtasar( ı ) yâfâne bir numune
olarak yazdım ki kendülerin in z ihn- i paklarına havale edüp, bundan nice ma'nâlar
tevel lüd etse , haş iye ve derkenar buyurmalarıy la ikmal o lunması ve bu fakir dul-y ı
hayr i le yad buyurulmasını arz-ı ist irham eylerim. Mesnevi:
Ey birader tu heman endişei
Ma bakıyet üstühan (ü) rişei
Rivayet o lunur ki , Hoca her i l imde mahir ve her fende kâmil imiş . Talebe ken
dinden ders rica etdikde Kudûri'den gayri ders okutmaz imiş . Bazıları der ki Kudûri
okudurken keşf - i keramet sahibi o lmuş . Kudûri okutmanın hikmet i bu imiş . Rah-
metullahi-aleyhi rahmeten vasian ruh-ı şerif içün rızaen l i l lah fatiha, (Sârihu'l-Kita-
b- ı Celâled-din kuddise s ırrehu.)
Muharrem f i 7 , sene 1305.
6 0
8/20/2019 Letaifi Nasrettin Hoca Burhaniye Tercümesi
http://slidepdf.com/reader/full/letaifi-nasrettin-hoca-burhaniye-tercuemesi 59/100
N O T L A R
1. Beytimiz beyit değil , ülkedir
Ala yım ız a lay deği l , derstir
2 .
İnsan unutmaktan ibarett ir .
3 . Ses s izce susun ve ö lmeden önce ö lün .
4 .
Akı l l ı k iş i , ancak gerekt iğ inde konuşur.
5 . Şuhûr- ı Selâse-Üç aylar(Eyyâmül' l -Bayzâ)
Zi ' l -kade 30 gün
Zi' l -h icce 29 gün,
Muharrem 30 gün ,
Ramazan 29-30 gün ,
Şevvâl'den 5-6 gün, oruç tutulur.
6 . Her şey güzel l ik le o lur.
7 . Ey birader sen ş imdi düşünüyorsun
Bizden kalan kemik ve k ı ld ır
8 . Dünyâ ve ahiret te zararl ı
9 . Farsça-Türkçe mülemma
10.
Al lah sabredenlerledir .
11 .
Aynı tercüme iç inde köpeğe ta lanmadan çal ıy ı to lanmak yeğdir(35)
Akıl l ı konuşan gel irse yol yok
Ama âş ık gel irse yüz merhaba
12.
Söyle , d in le gece gündüz, inek g ib i o lma.
13. Mesnevî 'miz b ir l ik dükkânıdır
Birden başka her ne görürsen o puttur.
14.
Dünya ahiretin tarlasıdır.
8/20/2019 Letaifi Nasrettin Hoca Burhaniye Tercümesi
http://slidepdf.com/reader/full/letaifi-nasrettin-hoca-burhaniye-tercuemesi 60/100
N A S R E D D İ N H O C A L Â T İF E L E R İY L E B U R H A N İ Y E A Ç IK L A M A L A R I G İ R İ Ş İ
(Sade leş t i r i lmiş Tercüme Kıs ımlar ı )
Nasreddin Hoca Hazret leri 'n in , Al lah rahmet eyles in , vakt in in b ir ic iğ i , lat i f b ir
kiş i olduğu herkesçe kabul edil ir. Bizler hayat karşıs ında çocuklar gibi
o lduğumuzdan, hakkın yolunu lat i fe lerle , benzetme ve a lay g ib i söylerler . Halbuki
bu şeref li k iş in in ben zet m e v e a lay yerin i tutan güzel lat i fe lerin in yalnız eğle ndir m ek
için yapı lmış sayı lmas ı , hakikat leri tam olarak anlayanlarca yeterl i o lmaz. Bir n ice
ince dü şünc enin anlam larını ve faydalı nas ihat leri iç ine a lan hikâyelerin in kabuğ una
bakmayıp duruma uygun olan özünden yararlanmanın daha doğru olduğu, p ir imiz
Hz. Mevlâna 'nm, s ı rr ı mübarek o l sun , Mesnev î - i Şer i f inde mübarek bey i t t e
buyurdukları gibidir:
Beyit imiz beyit değildir ülkedir
Alayımız alay değildir derstir
Zîrâ benzetme bir ü lke yerin i tutar, a lay ders yerin i tutar. Anlamı kapal ı
o lduğundan, bu değers iz Seyyid Burhaneddin kul dahi sözü edi len rahmetl in in
basılmış olan kitabından yüz yirmi bir adet latifesini, tarikat arkadaşlarıma değersiz
bir yadigar ve Ho ca E fendim iz' in u lu nâmını anmaya ves i le o lm ak em el iy le , l iyakat im
olmaksız ın , b ir k ısa , iy iye güzele yorma olarak anlatma ve açık lamaya çabucak
girişt im. "İnsan unutmaktan ibarett ir." sözlerinin anlamından anlaşıldığı gibi
görülecek yanl ış ların ın fakirces ine sermaye azl ığ ıma bağış lanmasıyla eks ik lerimin
bir yana bırakılması ve hayır dua i le anılması irfan sahiplerinden umulur.
Lâtife 1
T e r c ü m e
İşaret buyur mu şlar ki "Sizler imam sınız. V a'z iki türlüdür. Biri söz le yapılan va'z,
biri sözsüz va'z. Sözlü va'zdan sözsüz va'z çok daha etkil idir. Varın gusül tahtasına
çıkmış ö lü , hal d i l i i le s ize ne nas ihat eyler ondan açıklanma almış o lunuz." Bunun
la "Sessizce sus ve ölmeden önce ölün" sırrına ulaşmayı işaret buyurmuştur. İkinci
o larak, mademki s iz hakikat leri tam anlamışs ın ız , n iç in b i ld iğ in ize göre iş
yapmazs ınız . Ben ne söylesem tes ir etmeyecek. "Akıl l ı k iş i ancak gerekt iğ inde
konuşur." sözünün anlamına göre b i ld iğ in iz i i ş leyip i lminiz i art t ır ın (deyip) sözü
uzatmaya engel o lurlar . Üçüncü olarak, "Alim olanlar iş ler in i i l imlerine uygun
yapmadıkça, nas ihat eden va'z kâr etmez. Bir fazi let l i , o lgun yolgösteric i bulup
bi lmediğiniz i öğrenip bi lmeyenleri de uyandırın" demek is terler .
6 2
8/20/2019 Letaifi Nasrettin Hoca Burhaniye Tercümesi
http://slidepdf.com/reader/full/letaifi-nasrettin-hoca-burhaniye-tercuemesi 61/100
Lâtife 2
T e r c ü m e :
6 3
Yüce Tanrı 'n ın büyüklük ve ihsanını görün. Her kuluna mal ve mansıp
vermediğine şükredin . Zîrâ herkes in kabi l iyet ine göre ihsan olunur. Kabi l iyet
olmadığında, ( i ş ) deveye kanat veri l i ş ine döner, hem günaha girmiş , hem günaha
sokm uş o lurdunuz . (Bunun la kend is ine) m al ve man s ıp yaraşmayan k imse ler in ha l
ler ine şükretmeleri (gerekt iğ in i) îmâ ederler .
Lâtife 3
T e r c ü m e :
Her nerede bulunursanız bulunun Yüce Tanrı vardır ve görür. Yüce Tanrı 'n ın
büyü klüğün e ve kudre t ine yaratı lmışların h eps inde şah it o lup , tek göz lü g ib i , b ir şeyi
iki görmeyin diye birlik sırrına işaret buyururlar.
Lâtife 4
T e r c ü m e : •
Şarkı söyleyerek ve iki yüzlülükle yapılan iş uygun ve doğru olmaz. İbadet ve
i lm im var d iye öğü nm e ve gurur dahi etme . Hayatta iken şeriat ve tarikat ham am ında
temizlenerek, dünya lezzeleri ve rahat ından sakınarak, perhiz i le ve şe iate uygun
davranışlarla bekâ f ikrini vaktini hasrederek tevhid ve kelime-i şehadet i le yüksek
makamlarda nağme ve terennüm ederek mutluluk bulmamızı daha iy i bulduklarını
belirt irler.
Lâtife 5
T e r c ü m e :
"Bu fânî dünyada ellerimizde bulunan para ve Allah dış ındaki şeyler t ıpkı rüya
gibidir . Kavga dövüş le daha çok doymak iç in uğraşmamız sonunda boşunadır .
Elinizde iken yerine sadaka, ihsan, güzel hayrat saçın; uyandığınız vakit el iniz boş
çıkmasın." demeği tarif ve işaret buyururlar.
Lâtife 6
T e r c ü m e :
"Bu dünyaya z iraate ç ıkt ık . Ölmezden önce ö lüp, bu övünme elb ises in i ç ıkarıp ,
kefenleri boynunuza takınıp , âhiret azığ ın ı hazır layıp , ö lmüşlerden olun. Zîrâ
yolunuzda soyguncu vardır. Birgün süratle gelip s izi yok eder." demek anlatıl ır.
8/20/2019 Letaifi Nasrettin Hoca Burhaniye Tercümesi
http://slidepdf.com/reader/full/letaifi-nasrettin-hoca-burhaniye-tercuemesi 62/100
Lâtife 7
T e r c ü m e :
6 4
B u ,
hayal gölges i g ib i o lan dünyada düşünmeksiz in mal ve erzak toplayıp , hela l
haram seçmeyip bir ikt irerek, aş ır ı i s teklerle yarını düşünmeyen kimseler , yarın
hakikat bahçes in in sahibi o lan Yüce Tanrı 'n ın d ivanında öyle eğri büğrü sözler i le
kabul o lm ayacakları g ib i , meşru ve gayrımeşru olarak bir ikt irmiş o ldukları m al lar ve
erzak iç in hesap anında bir cevap veremeyip üzüntü iç inde kalacaklar. Bu vartalara
uğramaktan ise , ş imdiden düşünüp insan hukuku üzre reyiniz le (ö lmüş) sadaka
dağıtma(nızı ) ve tövbe is t iğfar etmiş o lup, Yüce Tanrı 'dan bağış lanma talebin (de
bulunmamızı) söyler ve tenbih buyururlar .
Lâtife 8
T e r c ü m e :
Konya ermişler durağıdır. Helva yedirir gibi, tasavvuf yoluna darbe ve terbiye i le
sokarlar . Bu öze l l ik , Hz. Me vlânâ'nın dergâhına dahi l o lanlara m üzik ve sem a i le yol
gösterip lokmasını dahi terbiye i le vererek (onları) g ıdalandırır lar ." demeyi îmâ
buyurur.
Lâtife 9
T e r c ü m e :
Mübarek Ramazan ' ın baş lang ıc ına ve sonuna d ikkat ed i lmes ine ve Hoca 'n ın
kızın ın, aşırı sofu bir hatu n oldu ğu nd an, üç aylarla birlikte müb arek gü nle ri yüz yirmi
beşe çıkartmış olduğuna işaret buyururlar.
Lâtife 10
T e r c ü m e :
G en çl ik te yapı lan ibadet güzeldir . G ençl iğ in izd en dolayı mağrur o lm ayın . İhtiyar
ol up yok olm a vakti geld iğ ind e, "Nolaydı, bu darmadağınıkl ıktan ön ce gen çl iğ im izde
ibadet edeydik ." d iye p işman ve nadim olmaz fayda vermez demeyi anlat ır .
Lâtife 11
T e r c ü m e :
"Nefs in iz deves ine yavaş b inin , aman verip kükretmeyin . Zîrâ gevşekl ik
gösterirseniz , s iz i kükreyip a l t ına a l ır , yok eder. O s ize galebe etmeden perhiz ve
açl ık i le onu boğazlayıp ruhunuzu nefs in ize gal ip get ir ip , u laşmak is tediğin iz yere
ulaşın" diye tarif buyururlar.
8/20/2019 Letaifi Nasrettin Hoca Burhaniye Tercümesi
http://slidepdf.com/reader/full/letaifi-nasrettin-hoca-burhaniye-tercuemesi 63/100
Lâtife 12
Tercüme:
65
Bu dünya terstir. Bazan dış görünüşle ziyan olarak görülen bir şeyin hemen sonra
faydası hissedil ir. Söz gcliş i( insan) yangın ve hırsızlıktan önce bir madde(yi) ziyanına
verirse, bütünüyle yarar sağlanmış gibidir. Bazı ziyan sanılan iş lerin, özel olaylarda
menfaatin ta kendisi oluşuyla "Hcrşey güzell ikle olur." açıklamasını îmâ ederler.
Lâtife 13
T e r c ü m e :
Yarın mahşcı günü s ıra s ıra durulup sual o lunduğunda, kendis ine soru
sorulanların İs lâmın şartlarına aykırı nasihat eden imamları tutup mahşer halkı
arasında rezil olmaktansa, ş imdiden şeriat ve tarikatın olgun imamını bulup, ulu
divanda utanç içinde olmak ve rezil l iğin utancına düşmekten sakınmalarını tenbih
buyururlar.
Lâtife 14
T e r c ü m e :
Yarın Sırat'a varıldığında asil ik i le gözümüz kör olduğu halde, Allah'ın Elçis i 'nin
şefaatiyle, her birimiz Sırat'tan geçerken, bir değeri varmış gibi yaptıklarımıza
güveniş imiz körlüğün ta kendis i o lur. Günahımızın ağır l ığ ı sebebiyle büyük günah
sahibi (o larak) cehennem ateş ine düşmektense, i l imlevcyapı lanlarla gururlanmayıp ,
korku ve um ul arasında, Allah'ın rızası ve all ını istem eyi, yapılanlarla gururlanm ayıp
onlara dayanmamayı tarif buyururlar.
Lâtife 15
T e r c ü m e :
Bazı k imse( lcr) çok bi l ir im diye meydana ç ık ıp , b i lmediklerin i b i le b i lmez( ler) .
(Böyleleri ) b i l inmez şeylerden söz edip , yalan ve a ldatmacayı seçt ik lerinden, "Bu
çeşit saçmalıkları bırakıp, akı karayı birbirinden ayırıp, Hak yolunu tutun." diye işaret
buyururlar.
Lâtife 16
Tercüme:
"Kul kusursuz olmaz, affeder efendisi ." (sözünün) anlamına uygun olarak mümin
kardeşlerinizin aybını, özell ikle muhtaç kimselerin aybını yüzlerine vurup (onları)
mahcubedip utandırmaktasa, onlara nasihat ve yumuşak it iraz i le kendilerini hoşnut
8/20/2019 Letaifi Nasrettin Hoca Burhaniye Tercümesi
http://slidepdf.com/reader/full/letaifi-nasrettin-hoca-burhaniye-tercuemesi 64/100
ey lemenin yo lunu tu tup , i l er ide kend is inden zarar görmemenin yo luna bak ıp ,
ayıplan örten yüce Tann'dan büyük sevap is temeyi îmâ ederler .
Lâtife 17
T e r c ü m e :
"Böyle boş yere konuşmak saçmalayanlara (mahsustur) . Di l b ir , kulak ik id ir . Az
söy ley ip çok d in lemel i . Z îrâ boş söz söy lem enin zara n çoktur . Ak ı l l ı o la n la f e tm ez ,
yalnız gerektiğinde konuşur." demeyi tarif buyurur.
Lâtife 18
T e r c ü m e :
Bir dergâha ve o l gun bir yol gösteric iye dayan ki şeriat , hakikat ve marifet m er
dive nind en ç ık ıp , hakikat bahçıvanına ulaşt ığ ında naz, n iyazda bulu nup , azarlama v e
hitab olurs a dah i, yardım ın ta kendisi olu p, hakikat bahçıvan ına ulaşıl ır." de m ey i tarif
buyururlar.
Lâtife 19
T e r c ü m e :
"Ölmeden önce kefeniniz i baş ın ıza sarıp , toplanarak Hakk iç in z ik ir , f ik ir ve in
leyen ahlarla akl ın ız ı baş ın ıza toplayıp , evvel imiz b ir meni ve ahir imiz b ir leş
olduğunu akla get irerek, heves lerin iz i terk edip Hakk'a yalvarıp yakann" demeyi
anlat ır . Mesnevî ' (de):
Ey birader sen ş imdi düşünüyorsun
Bizden kalan kemik ve kıldır
buyurulduğu gibices ine.
Lât i fe 20
T e r c ü m e :
"Öyle iz ins iz , ök üz g ib i halkın evin e ve bağına, bah çes in e g irerseniz , her ne kadar
bu dünyada sopa yemezseniz de, şeriat ve tarikat arabas ına koşulursunuz. Yann
kıya m et gü nü nd e zeba niler araba gibi sürüyü p, ş idd etle vururlar. Bir, araya girip kur
tarmak isteyenin araya giriş i i le kurtuluncaya kadar çok sopa yersiniz." demeyi ten
bih buyururlar.
6 6
8/20/2019 Letaifi Nasrettin Hoca Burhaniye Tercümesi
http://slidepdf.com/reader/full/letaifi-nasrettin-hoca-burhaniye-tercuemesi 65/100
Lâtife 21
T e r c ü m e :
6 7
"Zamanımızda ik iyüzlü o lan kimselerin abdest i ve namazı bunun gibidir . Yüziyle
çanl ıp b ir fayda sağlamadığı g ib i , b ir de pabuçtan olursunuz, ibadet in iz i Al lah iç in
yapıp azan haketmeyin" demeyi anlat ır .
Lât i fe 22
T e r c ü m e :
"Şu dünya çok yaş l ı b ir kocakarıya benzer ve toprağı da köhnemişt ir . Hemen
kalplerin iz i sağlam tutu p, c i la verip aydınlatın . Kabriniz de aydınlanıp , sual m ele ğin e
doğr u cev ap verm eniz kolay o lur." d iye yüc e tenb ihleri anlat ı lır .
Lât i fe 23
T e r c ü m e :
"Bu fânî dünyaya so n bulm azm ış gib i oturarak, b ir gün bir gec el ik öm rü tük enm ez
zann edip şar ş ır i le vakit geçirmeyin . Birgün Azra i l a leyhisselam kapıya gel ip , dünya
pis l iğ inden al ıp kaldırmak is ter . Bu, sonu olmayan, akar su g ib i o lan dünyayı kal ıc ı
sanmayın . Kal ın l ığa sevgi duyarak Allah yolunu tutun." demeyi anlat ır .
Lâtife 24
T e r c ü m e :
"Gen liğ in izde h im m et at ına b inip gerçek yoluna u laş ın . Zîrâ yaş landıkta güç kuv
vet kalmayıp , h immet at ına b inemeyip , yerin a l t ında "dünya ve âhiret te zararl ı
kalırsınız." demek isterler.
Lât i fe 25
T e r c ü m e :
"Tarikat çocukları d ış görünüş e lb ise lerin i ç ıkarıp , nefs i eğ i tme hamamına gir
diklerinde, iç ler inde bir o lgun yol gösteric i bulun up, onu n kimya gibi o la n nefes in in
etkis iy le m utluluğa ulaşm adıkça, kendi ke ndin e lat if şeyler , gerçek ler , b i lg i ve kü ltür
cevheri ve sevgi hâsıl olmaz." demeyi tarif buyururlar.
Lât i fe 26
T e r c ü m e :
Tarikate g ir ip halvete g irdikten sonra, öyle geri gel ip dönmeyes in . Her an biraz
daha i ler leyip gerçek yönel inecek olana yönels in ." demek yüksek tenbihlerde
olmuştur.
8/20/2019 Letaifi Nasrettin Hoca Burhaniye Tercümesi
http://slidepdf.com/reader/full/letaifi-nasrettin-hoca-burhaniye-tercuemesi 66/100
Latife 27
T e r c ü m e :
68
"Kalp çoc uğ un u ulu kılmayın. Sizlerden bir hata vâki olduğ u zam an, bab ası, ölm üş
gibi karalar giyip yolculukta, kırda ve çölde ağlayıp tövbe edip dolaşarak Yüce
Tann'dan af isteme yoluyla affa ulaşınız." demek isterler.
Lâtife 28
Tercüme:
"Nefse ait hazlar vc şehvetlere vc fânî dünyaya gönül vermeyip arkanızı dönün.
Zîrâ bunların yeri geçici dünyadır. Yöneliş iniz son bulmayan Allah'a olsun; zîrâ bu
dünya geçici olduğu gibi yenecek içccckleridc geçicidir. Kalıcı olana kuvvet harcayıp,
manevî erzak i le rızıklanın." demeyi anlatır.
Lâtife 29
T e r c ü m e :
Dünyayı is leyenlere, "Hırs vc tamahla dünyayı, dünya nimetlerini elde etmek için
gece gündüz seğirtip aşağıl ık iş ler tarafına giderler. Bu gidişten vaz geçip, bir yararlı
olacak ve kendisinden âhirel azığı doğacak yüksek bir makama ilerlesinler. Evinizde
uğurlu olun." diye büyük tenbih olmuştur.
Lâtife 30
Tercüme:
"Onurlandırarak ve ikramla beslediğiniz nefis s izi yoldan çıkarıp âhiret ateşi
kaygusunu çekt irmez. Zîrâ k ıyamet ö lünce kopar. Zebani ler boğazlayıp cehennemde
kcbabcderlcr. Soyup giyeceklerini, yeni veya eski olsun, vâris ler ateşe atıp yakarlar.
Şu halde nefs in ize h izmet etmeyip , mahkum edip boğazlayın ." demeyi anlat ır lar .
Lâtife 31
T e r c ü m e :
"Evini, gö zd e malını hayra güzel iş lere harca. Kalan k efenini arkana al . A sıl ev in e
el i boş varma. Yolunuzda soyguncu çoktur. Bir gün ölüp kabir evine
varılacaktır.Sağlıklı olduğunuz zamanı yoksullara vc derviş lere
saçın."
deme yi anlat ır .
8/20/2019 Letaifi Nasrettin Hoca Burhaniye Tercümesi
http://slidepdf.com/reader/full/letaifi-nasrettin-hoca-burhaniye-tercuemesi 67/100
Lâtife 32
Tercüme:
6 9
"Yalnız Arap i l imlerinden kalmayıp, diğer fcnleri , özell ikle Farsça kitapları çokça
okuyun, zîrâ Farsça i l imlerde tasavvuf çoktur ve (bunlar) tasavvufludur. Maddî
manevî çok yarar sağlarsınız." demeyi îmâ ve işaret buyururlar.
Lâtife 33
T e r c ü m e :
"Dünya için keder etmeyiniz. Bir şeyiniz kaybolursa Yüce Tann'ya s ığının.
Mükâfatınız bir kat artt ırı l ır. Cami ve mescidlerde ibadetle meşgul olarak, umar ve
yakarırsanız, dünyaya ve ondaki isteklerinize eriş irsiniz. Bu dünya kalıcı değildir.
Dünyayı kaybedip, karşıl ığında âhiret nimetlerine boğulun." demeyi anlatır.
Lâtife 34
T e r c ü m e :
"Bir murdar meniden, Yüce tanrı kan, s inir, ct , kemik vc ruh ihsan edip sonra
bizi bu âleme getirdi. Birgün ölüp bu vefasız, geçici dünyadan kalıcı olana gideceğiz
ve bütün organlarımız toprak olacak. Yine bütün organ ve kemikler bir araya gelip
mahşer günü için, hesap için ayağa kalkacağımızı nasıl inkar edersiniz." diye âhireti
inkâr edenleri uyarmak için buyururlar.
Lâtife 35
Tercüme:
"Meşhur, "Köpeğe dalanmadan, çalıyı dolanması yeğdir." Öyle intikam alacağım
diye tehlikeye düşmektense, nefs , şeytan, kötü arkadaş vc başka düşmanlar galip
gelecek olurlarsa, "Allah sabredenlerledir." deyip öfkeyi yutup, onlardan intikam
alacağım diye acele etmeyip, ( iş i) Allah'a bırakmak daha iyidir." demeyi tenbih
buyururlar.
Lâtife 36
Tercüme:
"Siz de fırsat eldeyken nefsinizin kanadını vc ayaklarını kesip, muzırlık etmeyip,
(nefsi) kuşa döndürüp ruhunuzu yüce makamlara yükselt ip nefsinizi düşkünleştirin."
demeyi tenbih buyururlar.
8/20/2019 Letaifi Nasrettin Hoca Burhaniye Tercümesi
http://slidepdf.com/reader/full/letaifi-nasrettin-hoca-burhaniye-tercuemesi 68/100
Lâtife 37
T e r c ü m e :
7 0
"Seyahatle, çalış ıp çabalayıp kendinizi bilgis izl ikten kurtaracak bir fazilet l i yol
gösteric i bulup ona kat ı l ın . O yol gösteric i k iş i her ne tekl i f ederse , kabul ederek,
"Ben art ık o ldum ." sevdas ında olm ayıp , çabalayıp , her an i ler leyip , dere ce yük selterek
hakikat narlarını yiyin." demeyi anlatır.
Lâtife 38
T e r c ü m e :
"Bu dünya hi lebaz ördek gib idir . Önünüzden kaçt ıkça arkas ına düşers in iz . Hal
buki gaddardır . Nice k imseler yoldan ç ıkarmış . İ ş in sonunda s iz i de ç ıkarmasın . El i
boş kal ırs ın ız . Öyleyse yarım ekmeğe şükredin . Vakt in iz i gaf let le geçirmeyin , z îrâ
dünya sizi aldatır." demeyi anlatır.
Lâtife 39
T e r c ü m e :
"Allah'tan gayrı şeylere eği l iminiz o lmasın . Vade tamam olduğunda erzakınız ı
a l ıp götürürler , kendiniz i b ir yüksek m usal la taş ına koyup m ezar baş ına get ir ip kab re
koyarlar . O vakit kendiniz i deneyip ne o lduğunu tanırs ın ız . Kendimiz b ir leş izdir ,
çaylak kapar.
Mesnev î :
Ey birader sen ş imdi düşünüyorsun
Bizden kalan kemik ve k ı ld ır
Zîrâ insan kıl ve düşünceden ibarett ir."
demeyi anlatır.
Lâtife 40
T e r c ü m e :
"Şeytan hi le i le ipe un serer , a ldanmayın . Zîrâ ömrümüz ip i çürüktür. Bu dünya
ve Al lah'tan başka şeylerin ipe takacağı b irşey yoktur. Al lah'tan gelene razı o lmaya
uygun iş ler yapmazsanız , b ir şeye erişemezs in iz . Dünya ve âhiret hasret iy le g ider
siniz" dem eyi anlatır. .
8/20/2019 Letaifi Nasrettin Hoca Burhaniye Tercümesi
http://slidepdf.com/reader/full/letaifi-nasrettin-hoca-burhaniye-tercuemesi 69/100
Lâtife 41
T e r c ü m e :
71
"Size yakın o lmayanlarla b ir arada bulunm ayın . S iz in c ins in izden v e s iz in yo lunu z
da g iden olmadıkça yakınl ık ve sevgi lezzet in i bulamayıp , kendinde kendini
bulamazs ın . Hemen sevgi l i dost lar edinin . Var o lup Allah'ta Al lah iç in muhabbet
eyle k i Hakk'ı kendinde bulas ın:
Kendimi kendim yit irdim kendim arar kendimi
Kendimi kend im gerekse kend im bu lsun kend imi"
demeyi tarif eder.
Lât i fe 42
T e r c ü m e :
"Üç günlük ömre güvenmeyin . Bir in i çocuklukta geçirdik ve b ir in in iç indeyiz .
Senin iç in b ir günlük ömür kaldı . Sabah yakındır . Bu dünyanın bir günlük ömrüne
meyletmeyip, âhiret hazırlıklarını yapın." demeyi anlatır.
Lât i fe 43
T e r c ü m e :
"Akıl maaş ınıza uyup günd üz akşama kadar geç im iç in vakit geçir ip , ge ce sabaha
kadar uyumağa iz in yoktur. Zîrâ bu dünya yalnız yeme içme ve is t irahat iç in gel
med ik . Al lah' ı b ir b i l ip ge ce gündüz ibadet le , yarat ıcı 'n ın yarat ış maksadına dayanıp ,
(o maksadın ) ibadet ve doğru iş ler le şu köhne kal ıc ı o lmayan handa âhiret azığ ın ı
hazır lamaktan ibaret o lduğun u göz önü ne a larak aşağı lık dünya kocakar ıs ın ı okşa m a
ve i lt ifat kucağına almayın." diye tenbih buyururlar
Lât i fe 44
T e r c ü m e :
"Alçak gön ül lü lük le ö lü g ib i o lun. Bir k im seye zarar verm eyip , yarar sahibi o lu n.
Eğer bu yokluk âleminde halkı usandırıp zarar verirseniz , yarın k ıyamet gününde
zebanilerden çok sopa yersiniz." demeyi anlatırlar.
Lâtife 45
Tercüme:
Nefsinizin kuyruğunu sıkı tutun. Eğer aman verip bırakırsanız, s izi yok eder. O
sizi yok etmeden siz onu yavaş yavaş riyazet ve perhiz kaççıs ı i le itaate götürün."
demeyi anlat ır .
8/20/2019 Letaifi Nasrettin Hoca Burhaniye Tercümesi
http://slidepdf.com/reader/full/letaifi-nasrettin-hoca-burhaniye-tercuemesi 70/100
Lâtife 46
Tercüme:
72
"Bu,
hayalin gölgesi gibi olan dünyanın zor geçit leri çoktur. Duruşu ve ona
dayanış bir kesil ir dala benze r. Bunda yerleşm eyiniz; zîrâ en sonra s iz e ötesini dö nü p
pis ler . Hemen ölmeden önce ö lün. Yarın S ırat köprüsü zor b ir geçi t t ir , geçmes i
güçtür, ş im dide n ge çit yerini belleyip bir ogun yol göst ericid en el alıp hakikat ış ığıyla
zor geçit lerden geçip yüksek dereceye erişesin." demeyi anlatır.
Lâtife 47
T e r c ü m e :
"Dünyada i lim ve irfan yolund a uğraşın ki el iniz b oşa çıkm asın. Er geç mu radın ıza
erip yok olmayan hazineye mâlik olursunuz." diye yüksek tcnbihlcri olmuştur.
Lâtife 48
Tercüme:
"Tam tevekkül üzre olup, ekici vc yapıcı olun. Hikmclc karış ıp bil ici olmayın, yaş
kuru demeyin. Böyle olursa ikiniz dc elbise vc rızk elde edersiniz." Kendilerini uyar
ma şekl inde cümleye de yüksek uyanları o lmuştur.
l a t i f e 4 9
Tercüme:
"bazı yerlerde yüksek kudretli olgunluk sahiplerine it ibar etmezler. Bazı bel
delerde olgunluk rütbesine ermemiş yeni başlamış mutasavvıfa it ibar edip uyarak,
yoluna girerler. Şu halde ış ık dolu olgunluk sahibi bir yol göstericiye uyup yüce him-
mcllcriyle mutluluk görüş ve kalp aydınlığı ortaya çıkarın." demeyi tarif buyururlar.
Lâtife 50
T e r c ü m e :
"İstekten kuvvetli alet olmaz. Ulu Tanrı Hazrctlcri'ndcn ne dileğin varsa iste. Bu
dünyada ihsan olunan şeyler âhirde nisbetle az bir şeydir. Ahirctte olan isteğiniz kat
kat artıp nice derecelere eriş irsiniz. Yetcrki Allah kapısından ayrılmayıp istekte
devam edin. Maddî manevî isteklerinize ne olursa olsun eriş irsiniz." demeyi anlatır.
Lâtife 51
Tercüme:
"Yoksul vc derviş takımı geldiği vakit dış görünüşünüze bakmadan, aba giyenlere
kaftan giyenlerden daha çok izzet vc ikram edin. Zîrâ Allah'a yakın olanların çoğu
8/20/2019 Letaifi Nasrettin Hoca Burhaniye Tercümesi
http://slidepdf.com/reader/full/letaifi-nasrettin-hoca-burhaniye-tercuemesi 71/100
aba giyip geçmişler. "Kepenek alt ında er yalar sözünün anlamına uygun olarak yok
sul ve zayıf lara i lt ifat ve hürmet edip, gönlünü almaya uğraşın. Beyit:
Akıll ı konuşan gelirse yol yok
Ama âşık gelirse yüz merhaba."
demek anlat ı l ır .
Lâtife 52
Tercüme:
"Ulu Tanrı'nın verdiği nimete şükrederek yarım ekmeği dahi gaflet le yemeyip,
Al lah' ı anıp düşünerek Hakk'a yönel in . Nice hediye ve maddî manevî ihsan olunup
her bir gününüz bayram olur." demeyi anlatır.
Lâtife 53
Tercüme:
"Dünya bir kocakarı olduğu halde öyle taplaze kız gibi görünüp aldatıp kendini
satmakta vc dünya istekli leri de canını sakınmayıp almaktadır. Buna dayanarak, bu
aşağıl ık dünyaya gönül vermeyip uhrevî olan hakikat kızını kucaklamaya çalış ınız ki
onun lulfu sayesinde nice türlü, maneviyat kalbinin çocukları vc fet ihler görünür
demeyi anlatır.
Lâtife 54
Tercüme:
"Bu geçici vefasız dünyaya aldanma, sonu gelmez. Arkasına düşme. Bu dünyayı
satıp karşılığında âhiret azığı al. Zîrâ kalıcıdır. Kalıcılığın sonu yoktur." demeyi
anlatır.
Lâtife 55
Tercüme:
"Dünya malı vc evladı f itnedir. Kalp çocuğu görünmüş olsaydı müjdeye layıktın;
yoksa dünya ve dünya evladı için sevinip gönül vermeyip karşıl ığında manevî çocuk
olmalı ." demeyi anlatır.
Lâtife 56
Tercüme:
"Hayvan hakkı güç olur. Öyle, hayvanın başına kulağına vurmayın. Mesul olur ve
azarlanırsınız. Özell ikle yaradılış bakımından tanıdık kimseler hem hayvana vurur
7 3
8/20/2019 Letaifi Nasrettin Hoca Burhaniye Tercümesi
http://slidepdf.com/reader/full/letaifi-nasrettin-hoca-burhaniye-tercuemesi 72/100
hem sana söğerler . Ancak nefs in ize b inin . Nefs in iz i ruhunuz üzerine b indirip gal ip
get irmeyin ." demek de en uygunudur.
Lâtife 57
T e r c ü m e :
"Birşey kaybederseniz üzülmeyin . Bir çul dahi kal ırsa örtünüp şükrederek Ulu
Tanrı'dan onun bedelini isteyin ve saberedin ki yenice karşıl ıklar yaratıl ır." demeyi
anlatır.
Lâtife 58
T e r c ü m e :
"Şâhidî Hazretleri'nin "Söyle, dinle, gece gündüz inek gibi olma." buyurduğu gibi
tarikat ve şeriat in görünen şeylerinden her ne söylenirse kulak tutup ona göre iş
yapmanın yoluna bakınız. Zîrâ dil bir, kulak ikidir. Bir söyleyip iki dinlemeli . İnsan
olgunlaşıp kalbin çocuğu hasıl olur." demeyi anlatır.
Lât i fe 59
T e r c ü m e :
"Kalp temiz liğiyle yük a lt ına g irip aşk ateşiyle k albind e bir ışık ortaya çıkarıp, bir
yerde duramayıp Al lah aşkı i le mesafeler a larak Allah yönüne yönelmeniz tam
olsun." demeyi tarif buyururlar.
Lâtife 60
T e r c ü m e :
"Zamanımızda fazi let i b ir k im senin va'z ve nas ihat lerine kulak tutmayıp anlam az
lar. Bir kom ik kim se o lsa on un aldatmaca ve sohb et in e kulak tutup tat a lırlar ." dem ek
olur.
Lâtife 61
T e r c ü m e :
"Kendinize soğukluk gelmeden, hayat la iken ruhunuza c i la verip , kalp temizl iğ i
oluşturup, i lahî nura ulaşın." diye tenbih buyururlar.
7 4
8/20/2019 Letaifi Nasrettin Hoca Burhaniye Tercümesi
http://slidepdf.com/reader/full/letaifi-nasrettin-hoca-burhaniye-tercuemesi 73/100
Lâtife 62
T e r c ü m e :
7 5
"Ölmüş kimsenin geriye kalan yet im oğlan ve k ız ların ın malın ı yemeyin . Zîrâ
malın sahibi ö lmüştür ve ş imdiki sahibi de yet imdir . Sakın öyle , kurdun eşşek et i
yediği gibi haram ve yetim malı yemeyin." demeyi anlatır.
Lât i fe 63
T e r c ü m e :
"Bir hayvanı yokuş yukarı pek sürmeyin. O hayvanın hakkı olur. Zîrâ hayvandır,
d i l i yok, günah sevap bi lmez, hayvan hakkını gözetmel i ." demeyi anlat ır .
Lâtife 64
T e r c ü m e :
"Yarın hakikat pazarına varıldığında öyle kuyruksuzluk para etmez. İ lme ve
yapı lanlara güvenmeyin . Ulu Tanrı 'n ın af f ına ve bağış lamasına ve (s izden) razı
o lmasına güvenip Hakk'a u laşmayı arzu edin ." demek olur.
Lâtife 65
T e r c ü m e :
Böyle b ir tehl ikel i durum at lat ırsanız , Al lah'a şükredip sadaka verin bağış ta
bulun un. Zîrâ verdiğiniz sadaka nice belâ ları ve kazaları defeder. S iz leri teh l ike den
kurtarıp ömrünüz ve mal ın ız ın çok olmasına aracı o lur.
Lâtife 66
T e r c ü m e :
Bu dünya geniş ise de sınırlı, yıldızlar çok ise de sayılıdır. Sakal ve kuyruk kılı
sayıya gel ir , Ulu Tanrı 'n ın rahmet denizi ö lçüye gelmez, s ın ır ı sonu yoktur ve erkek
kadın bütün iman sahiplerine doğru yolu gösteric id ir . Rahmetini i s teyin ve Hak
yoluna girerek ezeldenberi var o lan İs lâmlığ ın ız ı gösterip doğru yola gel in ." demeyi
ister.
Lâtife 67
T e r c ü m e :
"İyil iklerinizi ve bağışlarınızı ikiyüzlülük ve gösterişten uzak yapın ki Ulu
Tanrı 'n ın hoşuna gits in , i lâhî n imet ler ve bağış lara hak kazanas ınız . Eğer ( işe)
ikiyüzlülü k karış ırsa yü zü nü ze vurulur. Faydası olmad ığı gibi eziyet ve azarı hak e der -
8/20/2019 Letaifi Nasrettin Hoca Burhaniye Tercümesi
http://slidepdf.com/reader/full/letaifi-nasrettin-hoca-burhaniye-tercuemesi 74/100
siniz. Hcrnc kadar erik gibi az ise de Allah'tan geleni kabule uygun davranışlar da
bulunmalı ." demeyi anlatır.
Lâtife 68
T e r c ü m e :
"Bu dünya kof bir at gibidir. Seni ıslatır, kaçırıp kurtaramaz çıplak ve şaşkın kor.
Bindiğiniz i h ız landırıp , i s tenen yere erip çeş it l i n im et lere ve cen ne t g iys is ine u laş ın ız .
Öy le kof dünyaya eği l im d uyup, Hak yolundan kal ırsanız , güna hınız ağır o lur, gerçek
yola ulaşamazsınız." demeyi anlatır.
Lâtife 69
Tercüme:
Sizler gençliğinizde ibadete, duaya vc i l im irfan tahsil ine çalış ınız. Eğer çok
yaşlanırsanız, çalışmadan kalıp üzgün ve perişan olursunuz. Zîrâ gençlikte olan
ibadet en güzeldir.
Lâtife 70
Tercüme:
"Akıl bir padişahtır. Ncfs vc diğer kuvvetler aklın alt ındadır. Dâima, dönülecek
olan akıl tarafına kuvvet verip ncfs tarafını düşkünlcştirmcli . Eğer nefse kuvvet verip
aklı düşkünleştirirsen, ncfs akla pis ler, (onu) düşkünlcştirir. Bunlar (nefsi) perhiz
ile düşkünlcşlirip akla hizmet ett irmeyi anlatır.
Lâtife 71
T e r c ü m e :
"Aklınızı başınıza toplayın. Öyle, imam olan akıl huzurunda eksik iş yapmayın.
Sonra çomağı yersiniz. Hakikat şahı olan akıl tarafına eksikli gitmediğiniz zaman,
sizlere maddî manevî nice bağışlar olur, akıl tarafına kuvvet verin." demeyi anlatır.
Lâtife 72
T e r c ü m e :
"Yani insanın kendis ine et l iğ in i k imse k imseye etmez. Hemen kulağını yalan ve
çirkin sözler dinlemekten kes. Gözlerinin içini açıp, baştan da geçip, gizli
açık lamalara ulaş ıp , kendiniz i b ir köşed e ibad ete vermiş b ir durumda U lu Tan n'da n
yardım isteyin. Öyle, tersine ift ira etmeyin." demeyi anlatır.
76
8/20/2019 Letaifi Nasrettin Hoca Burhaniye Tercümesi
http://slidepdf.com/reader/full/letaifi-nasrettin-hoca-burhaniye-tercuemesi 75/100
Lâtife 73
Tercüme:
"İte dalanmaktan çalıyı dolanmak yeğdir. Allahtan başka şeyleri bırakarak
yalnızlığı seç. Zîrâ şeytan îmâna, azrail cana, vâris ler mala dalaşırlar. Eğer onlara
boyu n eğerse n, seni m aldan candan et t ik lerinden başka, Al lah ko rusun, sevgil i iman
dan bile ederler. Eli boş kalırsın." demeyi tarif buyururlar.
Lâtife 74
T e r c ü m e :
"Ruh bizde ema net tir. Nefsi , üzerin e gaiip getirme. M al ve evladın ız dahi f itnedir.
Yarın malınıza vâris olup üzerine ett iğinden başka, belki yaşınıza söğer. Sağlıklı
o lduğunuz zaman çocuklarınıza edep ve irfan bi lg is i öğret in . Al im ve doğru yolda
kişi olarak temiz yaradılışlı olur, sonra hayır dua eder, anarlar." diye yüksek tenbih-
lcri olmuştur.
Lâtife 75
T e r c ü m e :
"Kendini kendinde ara. Kendine h immetin yüksek olsun. Kendini kendin yok
etme. Nefsini bilen Tanrı's ını da bil ir. Ok yay gibi olan uğraşma ile nefsinizi
acizleşt irin. Düşünerek kendini bul, aklını başına al ." demeyi tarif eder.
Lâtife 76
Tercüme:
"Dersinizde , devir yaptığınızda halka o lu p, yüzyü ze "ayn-ı cem" olu p alça kgö nü llü
ve övgüye layık olun ve yüce karakter sahibi olarak kulağınıza halka takın." diye
arkadaşlığı öğretirler.
Lâtife 77
Tercüme:
"Geceleri sabaha kadar çok yatıp uyumayın ve gündüz gaflet i le gün geçirmeyin.
Hırsızlar etrafınızı almış , görünmezler. Bir gün ayın ış ığından iner gibi evinizi
barkınızı harabederler. Şeytan ibadetinizi , Allah'a yönelik iş lerinizi yağma eder. Ve
güçlükle kazandığınız malı ortadan kaldırırlar. Aklınızı başınıza alıp Allah'a
yakarmaları ve Allah'ı anmaları sürdürün. Ölüm yol arkadaşıdır. Ölümden sonra
kabirde çok yatarsınız." demeyi anlatır.
8/20/2019 Letaifi Nasrettin Hoca Burhaniye Tercümesi
http://slidepdf.com/reader/full/letaifi-nasrettin-hoca-burhaniye-tercuemesi 76/100
Lâtife 78
T e r c ü m e :
"Allah yolu nda y apılan savaşta çok sevap varsa da din düşm anların a karşı yapılan
genel savaşta da çoktur. Zahmet çok çeki l ir; ama insan is teğine ve maksadına
kavuşur." demeyi anlatır.
Lât i fe 79
T e r c ü m e :
"Vücud evinizde kini, hileyi ve Allah'tan başka şeylerin sevgis ini yok edin ki
yerine ima n ve irfan dolsun. Şeytan geld iğ ind e im an ış ığ ından başka bir şey bulam ayıp
eli boş olarak gider. İman ış ığı kendinizde kalır." demeyi tarif buyururlar.
Lâtife 80
T e r c ü m e :
"Allah yolunda bulunup derviş o lanlardan bir yanl ış i ş gel irse , eks ik l iğ ine göre
seyahat verir ler . Da ha ç ok gitmek gerekirse , em re boyu n eği l ir . Şeyhin r ızasın ı b ulup
şeyh hoşnut oluncaya kadar seyahat etmeli , marifet isteğinde olmalı ." diye tarif
buyururlar.
Lâtife 81
T e r c ü m e :
Yeşil gök i le yeşil yer arasında yer tutuyoruz, vakit geçiriyoruz. Yarın kara tavuk
şekli olan karanlık kabir içine gireceğiz. "Acaba varacağımız, kızıl burunlu cehen
ne m ateş i midir , yoksa ış ık l ı ce nn ete kavuşmak mıdır , hal n ice o lur." d iye gec e ya ns ı
ka lk ıp ,
kalbinde bir ış ık yakıp , şeriate uygun, b ir saat o lsun ibadet etmel i , Al lah'a
yönelmel i ve düşünmeli . Zira "Bir saat düşünme yetmiş y ı l ibadetten hayır l ıd ır ."
buyurulduğunu anlat ır .
Lâtife 82
T e r c ü m e :
"Günahlarınız ı önü nü ze .koyup, n iç in bu günahları i ş ledik d iye ağlamaya
doym ayıp , p işman lık ve huzur i le tövb e ederek ağlamaya doymayın." dem eyi anlat ır .
7 8
8/20/2019 Letaifi Nasrettin Hoca Burhaniye Tercümesi
http://slidepdf.com/reader/full/letaifi-nasrettin-hoca-burhaniye-tercuemesi 77/100
Lâtife 83
T e r c ü m e :
7 9
"Nefsinizi öyle tatl ı tuzlu yiyecekler i le besleyip azdırmayınız. Dâima perhiz üzre
bir un çorbasıyla yetinip nefsinizi âcizleşt irin. Eğer böyle yapmazsanız, şeytan s izi
yoldan çıkarıp imanınızı almağa tamah eder." demeyi anlatır.
Lâtife 84
T e r c ü m e :
Saklamış o lduğun mala ve b i lg ine, yapt ık larına güvenmeyip , kendini ö lmüşler
den sayıp , r iyazet hamamında terleyip ve yunup yıkanıp Hakk'a tevekkül üzre o l ."
diye tenbih buyururlar.
Lâtife 85
T e r c ü m e :
"Bu geçici dünyaya çamaşır yıkamağa gelmedin. Ne kadar yıkasan gene kirlenir.
Çam aşır y ıkamaktan g önlü tem izlem ek daha iy idir. Dış ım ızı y ıkama ktan ise , iç imizin
pasını yıkayalım." demeyi anlatır.
Beyit:
Dış ta hamama benzeyen bu aşağı l ık dünya hemen
Dâima p i s in e l inden temiz o lmayan e le geçer
Lâtife 86
T e r c ü m e :
"Cuma geces i o ldu ğu iç in , doğru yolda ve tem iz evlat o larak bu mü barek gün lerde
toplanıp Al lah' ın adını tekrarladığınız , ibadette ve Al lah yolunda olduğunuz zaman
nice mana doğar. Maddî ve manevî çok menfaat lere kavuşursunuz." d iye tari f
buyururlar.
Lâtife 87
T e r c ü m e :
"Kanlarınızı öyle açık saçık dışarı bırakmayın, örtülü tutun. Zîrâ insanların
kötüleri vardır, yok etmeye bırakırlar. Eğer dışarda bir iş leri olursa, kendiniz
düzelt in, f itne bırakmayın ve s ırrınızı açığa atmayın." diye tenbih buyururlar.
8/20/2019 Letaifi Nasrettin Hoca Burhaniye Tercümesi
http://slidepdf.com/reader/full/letaifi-nasrettin-hoca-burhaniye-tercuemesi 78/100
Lâtife 88
Tercüme:
8
Bazı, Allah'a keşif yolu i le yönelenler bir şeyi bir şeye örnek verirler. O örnek
onun bir eşi olmazsa da ona bir örnek olur. "İşte bu da kiş inin i lâhî coşku sahibi
olup kendini bilmesine denk gelir." demeyi anlatır.
Lâtife 89
Tercüme:
"Sevgil inize ulaşmak isterseniz aç çıplak olarak nefsi kırma çabalarının arabasına
binip Allah'ın sevgil is i olma durumuna ulaşın, zîrâ kiş i sevdiğini dâima anıp yoluna
canını feda eder." demeyi anlatır.
Lâtife 90
Tercüme:
"Dünyayı ve A llah'tan başka şeyleri bir pula alma. K albinin aynasına ba kıp, ca nını
ve başını Allah'ın rızasına feda ct . Baş verip s ır vermeyenlerden olup birlik s ırrını
b u l u p , Allah'ın rızasına erişin." demeyi anlatır.
Lâtife
9 i
Tercüme:
"Sen bir damlasın, kendini deryaya sal. Bilgisi deniz gibi geniş olanlardan ol ki o
zaman sen de geniş gönül lü o lup bir l ik s ırr ına ulaşas ın . Ş imdiden aşk kemendini
boynuna takıp, ben sen demeyi aradan kaldır.
Mcsncvî'miz birlik dükkânıdır
Birden başka her ne görürsen o puttur."
diye birlikten haber verir.
Lâtife 92
Tercüme:
"Dünya âhiretin tarlasıdır." doğru sözüne uygun olarak azığı al , gidecek yol
yokuştur. Uzun, uzak yola gideceksin. Ahiret azığı dünyadan gider. Aklını başına
topla . Yolu nd a soyguncu vardır . Uğra ş ıp yüksek m akama varılacak. El in dolu o lsun ,
boş olmasın." demeyi tenbih eder.
8/20/2019 Letaifi Nasrettin Hoca Burhaniye Tercümesi
http://slidepdf.com/reader/full/letaifi-nasrettin-hoca-burhaniye-tercuemesi 79/100
Lâtife 93
T e r c ü m e :
8 1
"Armağan olanı p ek severler . "Ben fa lan ada mım , ben im d ed em f i landır ." d em ek
âhiret bakım ından fayda verm ez. Herke s yapt ık larıy la k ıyamet gü nü ne g idece k. Y üc e
Tann'ya kul luk etmekte o lun. El i boş o larak Allah' ın huzuruna gitmeyin ." d iye ten
bih buyurmuşlar.
Lât i fe 94
T e r c ü m e :
"Gizl ice edepler , yol yordam öğrenip maddî manevî gün görmüş o lursun. Edepl i
o lmayı öğrenmeye devam et . Bağır ıp çağırmak pazar etmez." d iye tenbih eder.
Lât i fe 95
T e r c ü m e :
"Yüce Tanrı 'n ın has kul la n vardır . Cen net tekl i f o lun duk ta, kavuşma ve güzel l iğ i
gö rm e zam anı naz n iyaz ed en h al is k iş i lerden olun." d iye yüksek tenbihleri o lm uştur.
Lât i fe 96
T e r c ü m e :
"Himmet at ına yan binmeyin , eğerde doğru durun, akl ın ız ı baş ın ıza toplayın .
Al lah yoluna öyle eğri büğrü gid i lmez. Doğruluk üzre o lun, kendiniz i şaş ırmayın ."
demeyi anlatır.
Lâtife 97
T e r c ü m e :
"Kişi yakınlarının hükmünü giyer. Eğer iyi kimselerle yakın olursan, misk ve
anber buluşur. Kötü kimselerin kötülüğü sana da yans ır . Kötülerle arkadaş o lma.
İyilerden iyil ik öğren." dem eyi anlatır.
Lâtife 98
T e r c ü m e :
"Yüce Tanrı tarafından Hazret-i Eyüb Aleyhisselama seslenildi: "Sen kimsin.",
"Hiç,
ku lun um yâ Rab." buyurdular. O zat hiç olu nc a, bizler hiçin hiçi oluru z. A rad an
var o lan beni kaldır ıp , Eyüb aleyhisselâm gibi s ık ınt ı z incir ine dayanamayıp ip g ib i
kalırsınız. Tamamen yok olun." demeyi tarif buyururlar.
8/20/2019 Letaifi Nasrettin Hoca Burhaniye Tercümesi
http://slidepdf.com/reader/full/letaifi-nasrettin-hoca-burhaniye-tercuemesi 80/100
Lâtife 99
T e r c ü m e :
8 2
Abdest in iz i ve namazınız ı dürüst eyleyin . Öyle abdest , öyle namaz olmaz. Huzur
iç inde tamamen kendiniz verir b ir halde o lun kal ın . Yarın S ırat ' tan topal o larak
geçemezs in iz . İç in iz d ış ın ız k in ve h i leden arınmış o lmayı , Al lah' ın r ızas ına uygun
olmamayı tarif buyurur.
Lâtife 100
T e r c ü m e :
Birl ik daires ine u laşanın sağı so lu o lmaz. (O) , s ın ır ı o lmayan deniz g ib i , b ir l ik
s ırrına ulaşanlardan olur. Meselâ b ir çubuğun ucunu yakıp döndürürsen bir daire
olur ki sağ solu ve ucu ötesi olmaz. Şu halde "Geniş gönüllü ol ." demeyi anlatır.
Lâtife 101
Tercüme:
"Çocuklukta durmayıp, tahsil i olgunlaştırın ki "Ne mal i ledir, ne hileyledir, beyim
ulu luk olgunlukladır." dediği gibi bir tavırda durmayıp gün de n gü ne i lerleyin, a şağıya
inmeyin." demeyi tarif ederler.
Lâtife 102
T e r c ü m e :
"Hocanızı hoşnudedin , huzurunda edepl i o lun. Eğer s izden yüz çevir ir lerse ,
e l in izden tutan olmaz. Hemen rızas ın ı i s teyin . Zîrâ hoca ve yolgösteric i s iz i bu
aşağıl ıktan yükseğe çıkarır. Gönülleri kırmayın." demeyi anlatır.
Lâtife 103
T e r c ü m e :
"Parlak şeriat bir kamu yoludu r ve bir büyük deniz dir ki nice pirleri temizle r. Pa r
lak şeriate sarıl ın, dış ınızı temizler. Ve tarikat yoluna çok güç harcayın, içinizi temiz
ler." demeyi anlatır.
Lâtife 104
T e r c ü m e :
"Nefsinizi ve çocuklarınızı küçük iken terbiye edin. Eğer terbiyesiz büyürse, önü
alınmaz. Sonra değneği s iz yiyip azarlanma ve darbeyi hak edersiniz." demeyi anlatır.
8/20/2019 Letaifi Nasrettin Hoca Burhaniye Tercümesi
http://slidepdf.com/reader/full/letaifi-nasrettin-hoca-burhaniye-tercuemesi 81/100
Lâtife 105
T e r c ü m e .
83
Yani insan hi la l g ib i görünüp olgun insan olduğunda ış ık dolar , â lem ış ığ ından
yararlanır. İhtiyarladığında yine hilal gibi kalırsa da ruh Allah'ın kılıcıdır, ten kılıf
olmuş ona. "Daha çok kâr eder, bir kıl ıç ki çıplak ola." sözlerinin anlamına uygun
olarak o olgun insanın ruhu şimşek ve yıldırımdan çok parlar. Yüksek rûhânîlikleri
âleme ış ık verir. Ruhlarından yardım dilerler." demeyi tarif eder.
Lâtife 106
T e r c ü m e :
"Bazı kimseler s ırrını, s ıkılmayıp açığa atar. Bu durumda kendisine birçok ziyan
lar verdikten sonra, s ırrı açıkladığından dolayı, tuttuğu yoldan aşağı inip birçok
ziyana uğrar. Öyle kötü f ikirlerle s ırrını meydana atma. Yanlış f ikriniz s izi ziyana
uğratır." de rler.
Lâtife 107
T e r c ü m e :
"Yoksul luk ve açl ığ ın ve vücut evinin boş bulunmasının ne derece yüksek
olduğunu o taliplere öğret . Açık gizli manevî rızklar ortaya çıkar." demeyi tarif
buyururlar.
Lâtife 108
T e r c ü m e :
"Şu dünya düşünces inden ve kadm çocuk kaygıs ından saklanın ve b ir köşede
Allah'a yönel in . Belki ö lmeden önce ö lüp "Ölünüz, ö lmeden önce (sözlerin in) s ırr ına
erişin." demeyi anlatır.
Lâtife 109
Tercüme:
"Bir fakir sadaka isted iğind e yum uşak davra nıp, azarlam am alı , bağırm am alı . A ynı
şeki lde , Y üc e Tanrı'dan ihtiyacınız ı i s tediğin izde, a lçakg önül lü lükle is teyip , bağış ve
hediyelere layık olur vu ulaşırsınız." demeyi anlatır.
8/20/2019 Letaifi Nasrettin Hoca Burhaniye Tercümesi
http://slidepdf.com/reader/full/letaifi-nasrettin-hoca-burhaniye-tercuemesi 82/100
Lâtife 110
T e r c ü m e :
8 4
Bu lat i fe leri , b iz yolun çocukları o lduğumuzdan, (b ize) ceviz meviz d iye lutuf la
söyleyip , kalp çocuğunun ortaya ç ıkmasına ve Al lah yoluna teşvik edip , Al lah yolunu
tutturup kalbinizden i l im irfan doğmasını îmâ buyururlar.
Lâtife 111
T e r c ü m e :
"Kadınların a ldatmacas ı çok o lur. Onlara danış ıp aks in i yapmalı . ( İnsan) eğer
tersini yapsaydı, şu hileleden kurtulurdu. Kısacası kadınların aldatmacası ve hilesi
sebeb iyle hüsranda kal ın ıp nefs ve şeytanın içe g irm es iy le yok olanlard an olursunuz."
demeyi lüt feder.
Lâtife 112
T e r c ü m e :
Herkes in karıs ıy la c insel b ir leşmes i hela ld ir; lâkin öyle b ir leşme çokluğundan
sakının, zîrâ hastalık ortaya çıkar. Hakiki mimar olan Yüce Tanrı'ya itaatiniz aksar.
Kalble ve vücudla yönel iş in iz baş langıcı o lmayan Allah'a o lduğu zaman, cennette
her b ir erkeğe yetmiş erkek kuvvet i veri l ip ve her b ir inde yetmiş çeş i t tad o lacağını
bildirir.
Lât i fe 113
T e r c ü m e :
Şeriat , tarikat, inkâr ve inkâr eden, âhiret benzeri şeyler bunun gibidir. Çünki:
Hoca'nın kendine yok demesi kendinin var o lduğunu bi ld ir ir . İnkâr edenlerin de,
âhiret i inkâr etmes inden doğrulama çıkar. Şu halde münkirl iğ i engel leme ve
doğrulama kararlı olmamızı îmâ buyururlar.
Lâtife 114
T e r c ü m e :
İçin izde o lan kin , düşmanlık , kötülük ve hasedi boşalt ın k i iç in iz in evi güzel
yapıls ın. Eğer içinizde büyüklük ve ortalık karışt ırıcı l ık olursa, i lâhî ış ık görünmez.
Beyit:
Sür çıkar gayrı gönülden ta tecell î ede Hak
Padişah konmaz saraya güzelce yapı lmadan
demeyi anlat ır .
8/20/2019 Letaifi Nasrettin Hoca Burhaniye Tercümesi
http://slidepdf.com/reader/full/letaifi-nasrettin-hoca-burhaniye-tercuemesi 83/100
Lâtife 115
T e r c ü m e :
Bazı k imselerden, özel l ik le çocuklardan di l sürçmesi gel irse , azarlamayın . Belki
yumuşakl ık la kendis in i uyararak iy i l ik le nas ihat edip , kendis inden merhamet ve
şef
kat in iz i es irgemeyin . Hoca'nın b ize lat i fe lerle anlat t ığ ı g ib icedir .
Lâtife 116
T e r c ü m e :
"Bir damlas ı haram olmuş şarabı içenler , sanki kendinde o lmayı â lemine varmak
iç in , herhalde akı l ları çok o lmalı k i b iraz azals ın d iye ( iç iyor) o lmal ı . Öyleyse hem
malını , hem namusunu, hem vücûdunu verir , b ir akı ls ız l ık a l ır . Eğer kendinde
o lmayış â lemin i bu lay ım dersen , maldan , namustan o lma. Ya ln ız b iz im vücûd ver
memizle , ça l ışmakla ezel î şaraptan iç ip , hakikaten kendinde o lmayış â lemini bulup,
aşkla geniş gönül lü o lup, utanca düşmeyip ve şaş ırmayıp , insanl ık gerçeğini bul ."
demeyi anlatır.
Lâtife 117
T e r c ü m e :
Tam anlamıyla yok olup, âhiretin geçit yerini dünyadan bir hakikat ış ığı i le içi
aydınl ık o larak (bul . ) . Diri g ib i geniş gönül lü o lup, deniz dalgas ı denizden geçer
gibice , sana deniz doğru yol o lsun. Çok bi lg i l i lerden olup, kendini kendinde bul ,
başka yerde arama." demeyi anlatır.
Lâtife 118
T e r c ü m e :
"Yalancı şeyh olanın dizine baş koyma. Arayıp olgun bir yol gösterici bul. Canınla
başını feda edip, aydınlanarak Hak yoluna ulaşanlardan ol." demeyi lütfederler.
Lâtife 119
T e r c ü m e :
Öyle , yalan yere şehadet etmeyiniz . Şehadet in izde çok dikkat edin . Ağzınız "Hak
dey ip , gönlünüz "Hak deği l ." demesin . Azarı hak eders in iz . Yüce Tanrı 'n ın b ir ve
kend is ine or tak bu lunmayan o lup , Peygamber l iğ in Övüncü 'nün (=Hz. Muhammed)
hak peygamber o lduğunu kalbin arı l ığ ı i le tasdik ve şehadet kel imes iy le kabul edip ,
rahmet ve şefaat le şeref lendirmes ini kerem buyururlar .
85
8/20/2019 Letaifi Nasrettin Hoca Burhaniye Tercümesi
http://slidepdf.com/reader/full/letaifi-nasrettin-hoca-burhaniye-tercuemesi 84/100
Lâtife 120
T e r c ü m e :
86
"Hakikat ayını ararsanız, kendiniz arayınız. Boynunuza aşk kemendi takıp, f ik-
rederek ve zikrederek ve kalbi bağlayarak zikre ve birliğe çalış ır ve çabalarsanız, bir
gün olur kalbinizde manevî açı lmalar ve g iz l i l ik lerin görünür hale gelmes iy le iç
aydınl ığ ı o lur. Hakikat ayına kavuşursunuz. Dünya ve ona a i t şeylerin görünmez
olanları görünür ve levh- i m ahfuza bakarak, hamd, övgü ve şükürle m utlu o lursunuz."
demeyi anlat ır .
Lâtife 121
T e r c ü m e :
Hoca nasreddin'in kendisinin, Allah'ın rahmeti üzerine olsun, bir büyük latif kiş i
olduğu bil inir. Bu latifeler bir örnektir. Kendisi "nefsin düşmanı" kuralına göre ac
z in i i t iraf edip , "Bir yeni baş layan Tanrı yolu yokuşuyum, öyle yol göstermeye
yeterli l iğim yok." diye kendini tam anlamıyla yok edip, alçak gönüllüğü anlatır.
Bu değersiz Burhan da bu Burhaniye adlı kısa açıklamayı dostlara bir örnek olsun
diye yazdım. Öyleki kendi leri temiz z ih inlerine havale etse ler , bundan nice manalar
doğsa. Sayfa kenaralr ına açık lamalar yazıp , ç ıkmalar yaparak tamamlaması ve bu
fakirin hayır dua i le anılması dileğini arzederim. Mesnevi:
Ey birader sen ş imdi düşünüyorsun
Bizden kalan kemik ve kıldır
Rivayet o lunurki Hoca her i l imde becerikl i ve fende o lgun imiş . Öğrenci ler ken
disinden ders rica ett iğinde Kudûrî'dcn başka ders okutmaz imiş . Bazıları derler ki
Kudûrî okuturken keramet gösterecek hale gelmiş . Kudûrî okutmanın hikmet i bu
imiş .
Allah ona bol rahmet eylesin Şerefli ruhuna Allah rızası için fatiha. Nasreddin
Hoca Kitabı 'n ın açık layıc ıs ı Mcvlânâ Celâleddin oğlu Seyyid Burhaneddin , s ırr ı
mübarek o l sun .
7 Muharrem, s ene 1305
8/20/2019 Letaifi Nasrettin Hoca Burhaniye Tercümesi
http://slidepdf.com/reader/full/letaifi-nasrettin-hoca-burhaniye-tercuemesi 85/100
S Ö Z L Ü K
A
amel-i sâlih:makul ve iyi amel
âm il:l,se bep 2.işleyen, uygulayan, yapan
3. düşüncey e uygun yaşayan
ân-be-ân:yavaş yavaş
anb eng üzel koku, güzelllerin saçı
arz-ı is tirh am eyle-: yalvarır gibi sunmak ,
göstermek
asâ: değnek, baston
atiyye: ihsan, bahşiş, hediye
âvâz: ses, seda, söz
avaz: bir şeye karşı verilen karşılık
avdet: geri gelme, dönüş
a'ver:
tek gözlü, bir gözü kör
a'yân: bir me mlek etin ileri gelenleri,
tanınmışları,
âyân: açık, görünür halde
aydır (Layt-ı-r)söyler
ayn:l.göz, 2.aslı, kendisi, 3. bir şeyin eşi,
4.
kaynak, pınar
ayn-ı cem: asil üzerine toplanmak,
Bektaşilik'te yapılan bir toplantı
ayn-ı inayet: dikkatli bakış
ayn-ı rüya: rüya görmek
a'zâ: uzuvlar, organlar
az-af-ı muzaf: kat kat
azamet: büyüklük, ululuk
azm : kemik
B
bâ-husus: hususiyle, özellikle
bâb-ı ilâhî: ilahi kapı, Allah'ın huzuru, katı
bâce: baca
ba'dehû:ondan sonra, daha sonra
ba'del mevt ölümden sonra
bâ'dema: bundan sonra
8 7
âb-rîz: su d ökm e, ayakyolu, abdesthane
abâ-puş:aba giyinmiş, kalın, âdi yün elbise
giyen (derviş)
acz: güçsüzlük, zayıflık, beceriksizlik
acuz-ı dehr-i denî: bayağı, dünya acuzesi
âdap:
ed epler , usûller, yollar, kaideler
âdâb-ı erkân : usûl, yol
âgâh:bilgili, haberli, uyanık
âgûş-ı iltifat ve nevaziş:iltifat ve gönül
alma(önemseme, değer verme)
âgyângaynlar, başkalar, düşman, yabancı
âh-ı enîırinleme, ağlama
âhinson
âhirînsondakiler
âhirül-emnen nihayet, en sonunda
ahlâk-ı hamide: övülmüş ahlâk
ahsen:daha güzel, daha iyi, daha hoş
ahvâl:durumlar,haller, vaziyetler
akab:son
akabe:sarp ve çıkılmaz zor yokuş (tehlikeli ân)
akça:para, altın para
fikıbet:son, netice
âkilrakıllı akıl sahibi
aklı ma'ad:geleceği kavrama
akl-ı ma'aş:geçim kazanç düşüncesi
ahhile, düzenbazlık
a'lâ:en
yüksek
aie'I-husûs:hele, husûsiyle, en çok
âli-kadr:yüce kıymet, en yüksek kıymette
olan, saygıdeğer
a'mârgözleri görmeyen, kör
a'mâl-ı
sâlih:ibâdeti kabul olan
a'mâl-ı sâliha:hayırlı işler
a manserbest bırakma, fırsat verme
amekiş niyet(Allah'ın istediklerini yapma işi)
8/20/2019 Letaifi Nasrettin Hoca Burhaniye Tercümesi
http://slidepdf.com/reader/full/letaifi-nasrettin-hoca-burhaniye-tercuemesi 86/100
ba'd-ı ma: o bahsedilendenden sonra,
öldükten sonra
bağban: bahçıvan
bağbân-ı hakikî: gerçek bahçıvan (Allah)
bâkiyye: arta kalan
bâtın: iç,iç yüz, görünmeyen nesne
bâtın-ı çeşni: kalp gözü
batn: kann
bayır yokuş
bâzergân: tüccar.ağa makamında Yahudilare
verilen ad
begûş: dinlenme
"be-han be-gûş şebr ûz hem cû gâv me-bâs":
"öküz gibi olma, gece gandaz oku"
be-hem e-hâl: herhalde, elbette, m utlaka
bekâ: bulunduğu gibi durma , elbette,
mutlaka
bekam: maksat ve maramına ulaşan, mesut,
bahtiyar
belde: şehir
belî: evet
bende: köle
ber-hayat: hayatta olma, canlı, sağ olma
berk: sağlam, kuvvetli
bevl: idrar, sidik
beyaban: kır, çöl
beyân: açıklama
beyn-el havf ve'r-recâ: korku ile ümit arası
beyt-i şerif: şerefli şiir
bezi: bol bol verip saçmak
bezl-i makderet: çok çok kuvvet sarfetmek
bî-hud: kendini bilmeme
bî-hûde: boş yere, faydasız
bî-huzûn rahatsız, husursuz
bi'l-müvâ cehe: yüzyüze bakmak
bilâ : sayısız
bilâ-desdûr: izinsiz
bilâ-kabiliyet-i ayn: görünen yeteneksizlik
bilâ-tefekkür: düşüncesiz
bînî: görünen
bî pâyân: sınırsız sonsuz
birâden erkek kardeş
birle: beraber, ile
bîrûn: dış, harici
bî-vefâ: vefasız
biza'a: selaye
bükâ: ağlama, gözyaşı dö km e
bürhân: delil
biiryân: kebap
C
caiz: uygun
câme: elbise
câm eşûr: çamaşır
câmeşûy: çamaşır yıkayıcı, çamaşırcı
Cânib-i Hak: Allah tarafı, ciheti
canlar: tarikate mensup olan kişilere hitap
şekli
cân-şûy: içini nefsini yıkama, temizleme
cedî: oğlak, keçi yavrusunun erkeği
cefâ: eziyet
cehil: bilmezlik, bilgisizlik, cehalet
celb: 1.çekme, kendine çekm e, 2. yazı ile
çağırma
celb-i dünya: dünya nimetlerinin çekiciliği
cem:
toplama, yığma birden çok insanın bir
yerde toplanması
cemâ'at: halk
cemî: hepsi, bütün
cemî-i mükevvenât: yaratılmışların hepsi
cenâb-ı Kibriya: Allah'ın büyüklüğünü
belirten bir ibare
cevâb-ı savâ b: doğru cevap
cevâmi: camiler
cevher: öz, maya
cîfe: çirkef,
leş
cihad-ı ekber: büyük savaş (nefisle yapılan
savaş)
cimâ: cinsi ilişkide bulunma
8 8
8/20/2019 Letaifi Nasrettin Hoca Burhaniye Tercümesi
http://slidepdf.com/reader/full/letaifi-nasrettin-hoca-burhaniye-tercuemesi 87/100
cû :
açlık
cülus:
tahta çıkma, oturma
cü st ü cû: araştırma, arayıp sorma
ç
çerağ: fitil, mum , ışık
cerağ-ı hakikat: doğruluk ışığı, mürşit
çu:
çünkü, madem ki, gibi, -dığı zaman
D
daire-i vahdet: birlik sairesi (Allah'a inanma
yolunda tek noltayı bulmak)
d â n e v, yer, yurt
darb:
vurma, dövm e
darb-ı şedîd: şiddetli dayak
defn:
gömme
delâlet: l.göste rm e, kılavuzluk, alamet olma
2.
işaret, iz
demur-: haber vermek, söz etmek
der-âğfiş: kucaklama
der-âmed: gelir
derd-mend: dertli
derece-i bâ lâ: yüksek derece
dergâh-ı U z. M evlâna: Mevlâna'nm tekkesi,
Mevlevilik
der-kenân kenarda bulunma (metinde: hoş
görme, kabul etme, kenara bırakma)
derûn: iç
deryâ-yı b î-pâyân: uçsuz deniz
deryâ-yı d il: gönlü derya gibi geniş ve derin
olan
dest-gîn elden tutmak
dest-i nâ-pâk: temiz olamayan el
•devre: ters
dirîg: esirgeme, ah aman, yasaklamak, uzak
divan: huzur
dûa-yı hayriye: hayırlı dua
duhten genç kız
duhûl: katılma, dahil olma
dübün arka
dünya ve mâfihâ: dünya ve içindekiler
dünya ve mâfihâmu mugâyyebatı: dünya ve
ahiretin bilinmezliği
dürûg: yalan, gerçek olmayan söz
dürüşmek: çalışmak
E
ecr-i azîm: ahrete dair büyük mükafat
ecr-i cezîl: çok sevap, bol mükafat
ed-iyye: yalvarmalar, dualar, niyazlar
ednâ : bayağı, pek alçak
efkâr-ı bed: kötü fikirler
eğerçi: her ne kadar,... ise de
ehl-i hâl: hal erbabı, ibadet ve zikirle uğraşan
kişi
ehl-i kubur: mezar sakinleri, ölüler
ehl-i mükâşefe: keşif ehli, bilg sahibi
ehl-i tecrübe: tecrübeli
ehlulla h: Allah'ı çok anan, çok ibadet eden
eki ü şürb: yeme içme
elbise-i fâhire: övünç (gurur, kibir) elbisesi
"el yazu billah": "Allah korusun"
emtâ: mal
emval: mallar, mülkler
endişe: merak, endişe, kaygı, kuşku
enseb:
çok yerinde, uygun, daha m ünasip
erbâb-ı irfan: anlayış sahibi, anlayşh
erkân: esaslar, usûl
erzak: azık, yiyecekler
erzâk-ı manevî: manevi rızk, ruhî gıda, öbür
dünya nimeti
erzâk-i sûrî ve mâneviye: görünen ve
görünmeyen nimetler
erva h: ruhlar, canlar
esb:
at, beygir
esb-i himm et: himmet, yardım atı
esef
etmek:
üzülmek
esfel:
1.
en sefil, pek
aşağı,
bayağı 2. aşağı taraf
-est: -dır (Farsça)
ester: katır
eşrâr -ı has: halkın kötüleri, serler
8 9
8/20/2019 Letaifi Nasrettin Hoca Burhaniye Tercümesi
http://slidepdf.com/reader/full/letaifi-nasrettin-hoca-burhaniye-tercuemesi 88/100
etfâl: çocuklar
etfâl-i sîret: çocuk huylu, çocuksu
etfâl-i tarik yolun yenisi
etfâl-i tarikat çocuklarda bir işe beraber
başlayan
evrâd: okunması âdet olan dualar
eyyâm-ı mübâreke: bereketli kutsal günler
ezkân zikirler, hatırlamalar, anmalar
F
fahr-ı risâlet: Hz. Muhammed
faide-mend: menfaat e lde e den , kârlı
fakîh: ilminin üstadı
fakîh-sûret: fıkıhcı görünüşlü
fakr u faka: yoksulluk
fani: sonu olan, yok olmaya mahkûm
fâzıl: ilim ve amel sahibi, emsallerinin üstüne
çıkmış güzel ahlak sahibi
fehva: mânâ, arasözü
fena: yok olma, yokluk, kötü, iyi olmayan
ferace: yüz ör tüsü, entari, fistan
ferda: yarın
ferîd: tek, eşsiz
feza: korkma, bağırıp çağırma, ümitsizlik
fi: içinde, -de
fî-sebillillah: Allah yolunda bolca
fi-zamâni mürâî: ibadeti gösteriş için yapan
fi-zamânîna: zamanında
fikr-i bâtıl: yanlış fikir
fikr-i bekâ: devamlılık ebediyet fikri, ahiret
düşüncesi
fillah: Allah'ta
firifte: aldanmış, kandırılmış
fünûn: fenler, ilimler
fünûn-ı sâin diğer fenler, başka ilimler
fütuhat: fetihler
fuyûzât: verim lilik, ilim, irfan, ışık
G
gaddar merhametsiz, acımasız
gaflet: boş bulunma
gâib: bilinmeyen
galebe: üstün gelme, hükmü altına alma
ganî: zengin, bol varlıklı
gasl: yıkama, ölü yıkama
gâv: öküz
gaybiyye: bilinmeyen, görünmezlik dünyasına
mensup olan
gaygu: kaygı, düşünce, korku
gayr-ı liyâk a: ehliyetsiz, layık olm ayan
gayr-ı meşru: şeriata uymayan, yasaklanmış
gayr-ı vâ hid: birliğe uymayan, A llah'ın
birliğinden ayrılan
gazaba gelmek: kızmak, hiddetlenmek
gen eğer
geşt ü güzâr. dolaşma
gill: gizli kin, garez, düşmanlık
gıll u gış: husûm et, düşmanlık
gû: söyleyen, diyen
gufran: af, merhamet
gfiş: kulak
gûşiş:
çalışma, çabalama
güşâd: açılma, açılış
II
habaset: habislik, kötülük, alçaklık
habeş: siyahî
hacet: ihtiyaç
hâcil: utanmış, mahcup
had: sınır, gerçek değer, derece
hafiye: gizli
hakâyıle hakikatler
hakir, alçak, zavallı
Hak teâlâ: Yüce Allah
hâl-i sebâvet: çocukluk hali, çocukluk çağı
hâl-i sıhhat: sağlık zamanı
hâl-i sıhhat: sağlık zamanı
hâl-i şebabet: gençtik hali, gençlik çağı
halt itme: münasebetsiz söz söyleme
halvet: yalnız kalmak, tenha yer, hamamın
sıcak bölmesi
9 0
8/20/2019 Letaifi Nasrettin Hoca Burhaniye Tercümesi
http://slidepdf.com/reader/full/letaifi-nasrettin-hoca-burhaniye-tercuemesi 89/100
ham d ü se na : Allah'a şükredip O'nu yüceltme
hamir mancası: hamur parçası
hâne-i derûn: iç ev, gönül
hâne-i vücûd : varlık evi
hânum ân: yuva, ev , saltanat
harami: yol kesen, hırsız
haramzade:: hırsızın oğlu
hare: bir iş için kullanılan madde, para
harem i: hanımı
hârılu yakan, yakıcı
hârilc yangın
hasen: güzel
ha sena t: iyilikler, bayır işleri
haset: çekemem e
hâsıru-d-dünya ve'l-âhire: bu dünya ve öteki
dünyaya hasret çeken
hasmen lî nefsihi: kendi nefsinin düşmanı
hasr-ı vakt: vakti sıkıştırma, sarfetme
haşiye: kenara çıkılarak yapılan açıklama
haşr: toplama
hay: canlı, zinde, dinç
hayrât-ı hasenat: sevap için yapılan iyilikler,
köprü, cami, v.b.
hazer: sakınma, kaçınma, uzaklaşma
hâzır: orada bulunan
heba: boşa gitme
he lâle ölmek, perişan olm a, çok yorulma
helâs:
kurtuluş
hem -cim: cim birliği
hem-cû; gibi
hem-dem: sıkı-fıkı, canciğer
hem -târik: yol arkadaşı, aynı tarikatten olan
kimseler
hem -zâd: akran, ikiz, yaşıt
hergele: sürü
hezl: alay, şaka
hır lı: hayırlı, faydalı
hidayet: hak yoluna, doğru yola kılavuzlama
hikâyât: hikayeler
hilef:
zıt, ters, yalan
hilebâr: hile yapan
hilkat-ı Ha lik: Allah'ın yaratışı
himmet: gayret, emek
himm et-i ulya: pek yüksek irade
lıitnye: perhiz, bazı yiyeceklerden yasaklama
hîn-ı h asep: hesap zamanı
hitap:
sözü bir adem e söyleme, azarlayarak ve
tekdir ederek söyleme
hukûk-ı ibad: kulların hakları
hulk-ı az ım: övülecek ahlâk, huy
hulle-i cennet: cennet elbisesi
hulul: girme, dahil olma
hulû s-ı kalp: kalp temizliği
hunsemâ: düşmanlar
husye: erkeğin yumurtalığı
huşu:
gönül alçaklığı
huzûr-ı Şah: Şah'ın önü, huzuru
hıızûzat: hazlar, zevkler
hiidâ-yi lemyezel: baki olan Allah
Hûda'ya ısmarlama: Allah'a havale etme
1,1
ışk: aşk
ışkıllah ve fikrullah: Allah aşkı ve düşüncesi
lyâl: hanım, eş
ibnd: ibadet edenler
ibâdet: Allah'a kulluk borcunu ödeme
iblâğ: vardırma, eriştirme, ulaştırma
ibtidâr: bir işe çabuklukla başlama
iddihar: birktirme, toplama, yığma
idrak-i hakâyık: doğruyu, hakikatleri
anlamak
ifade-i hâl: durumu anlatma
ihsa n: iyilik etm e, bağışlama,
lütuf,
bağışlanan
şey
ihsan u a ta: lütuf ve bağışlama
ihtifâ: saklanma, gizlenme
ihtiyar: seçme
ihvan: dostlar, bir me zhep veya ekole me nsup
9 1
8/20/2019 Letaifi Nasrettin Hoca Burhaniye Tercümesi
http://slidepdf.com/reader/full/letaifi-nasrettin-hoca-burhaniye-tercuemesi 90/100
olanlar
iklim: ülke, mem leket
iktidâ: uyma, tabi olma
iktizâ: lazım g elm e, gerek me, ihtiyaç
Um:
bilgi
ilm-i edeb: terbiye ilmi
iltica: sığınmak
imâ: işaret etme, üstü kapalı olarak belirtme
imâ d: direk, sütun
imâm-ı kâmil: olgun önder
in'am: nimet verme, ihsan verm e
inan nar
inayet: dikkat, gayret, öze nm e,
lütuf,
ihsan
inşâ: yapma, vücuda getirme
irâd: gelir, getirme, söyleme
irfan: bilme, anlama
irşâd: doğru yolu gösterme
Iskat: düşme, düşürülme
istifâd e: yararlanma
istiğfar : Allah'tan günahlarının
bağışlanmasını dileme
istihzâr -ı zâd-ı âh iret: ahiret azığını hazırlama
istik am et: doğru hareket, bir şeyin bir tarafa
doğrulması
istim al: kullanma
istimdâ d: yardım isteme
istinâd: dayanma
itaat: alman emre göre hareket etme, uyma,
saygı
it'âb: yorma, yorulma, zahmet verm e
itibâr: değer, kıymetli saygınlık
itlaf:
mahvetme, telef etme, yok etme
ittifak: birleşme
ittikâ: dayanma, yaslanma
ivaz: bedel, karşılık
"ryazn billah": Allah'a sığınma
iyd: bayram
izah:
anlatma
izam: kemikler
iz-an:
düşünce, akıl
izaz: hürmet etm e, ağırlama
izzet: d eğer, krymat, yücelik
K
kabâ-püş: kaba giyinmiş, kaftan giyinmiş, bey
kable'I-mevt: ölümden önce
kârı: yeterli
kafile: bir arada yolculuk eden topluluk
kâim: ayakta duran
kalb: bayağı, âdi, sahte , battal
kande: nerede
kangı: hangi
kâr etmek: faydası olmak
kârbân: kervan
karye: köy
kat: kesmek
kat-ı m esafe: yol alma
katre: damla
kavî: kuvvetli
kavi ü karan anlaşma, sözbirliği
kayabaşı: bir türkü çeşidi
kebâin büyük günahlar
kebe: yünden yapılmış kaba kumaş
keden üzüntü
kelâm: söz
kelp:
köpek
kemâl-i tahsil: tam bilgiye sahip olma
kemend-i ışk: aşk ipi
kemter: tevazu için söyleme hakir, zavallı
anlamında söz
kenz-i lâyefnâ: tükenmez hazine
kerih: iğrenç, çirkin, hoşa gitmeyen
kerime: kız çocuğu
kepenek: çobanların giydiği keçeden
yapılmış giyecek
keşf-i keramet: keramet gösterme,
kerametleri çözme
keşf-i râz: gizliyi bulma
kezalik: bununla beraber
9 2
8/20/2019 Letaifi Nasrettin Hoca Burhaniye Tercümesi
http://slidepdf.com/reader/full/letaifi-nasrettin-hoca-burhaniye-tercuemesi 91/100
killet: az, azlık
killet-i biza'a-i fakirane: bendeki (fakirane)
bilginin noksanlığı
kışn kabuk, dış görünüş
kibriyâ: büyüklük, ululuk
kisve: elbise, kılık, kıyafet
kitab-ı matbu: basılı kitap
kizb: yalan
kuddusi sırrah u: onun sırrı mübarek olsun
kudret: güç, kuvvet
kulûb: kalpler
kuşiş:
çalışma, çabalama, gayret, iş
kuva: kuvvetler, güçler, takatler
kükremek: şaha kalkmak, kontrolden çıkmak
kürsü: camide vaizin vaaz ettiği yer
küşûfât-i gaybiyye: bilinmeyeni keşfetme
küşûfat-i ma'neviyye: manevi buluşlar
L
laf-zen: yalancı, palavracı
lahin: et
lâşe: leş
latif: yumuşak, hoş
lemyezel: yokluk,zeval erişmez (Allah)
leng: topla, aksak
Ietâif: şakalar, latifeler
letâif-i hasene: güzel şaka
levh-i mahfuz: bütün kaderlerin yazılı olduğu
kader levhası
leyyin: yumuşak
lilla hi fıllah : karşılıksız olarak Allah rızası için
yapılan
lisân-ı hal: hal dili, bir şeyin halinden ve
duruşundan anlaşılan
liyâkat: değerlilik, layıklık, fazilet, hüner
Iutf:
iyilik, yardım
lübb:
öz, kabuğun içinde kalan, verilmek
istenen ders
M
ma: ben
ma'ad: dönülen yer, ahiret
maaarif:
bilgi, kültür, hüner, maharet
maaş: güvenilecek şey
ma'dûd: sayılı, belirli
mâ'dûn: alt, alt
taraf,
emir ve hüküm altında
bulunma
mafihâ: ahiret, öbür dünya
mağdur: zarar ve ziyana uğrayan
mağfiret: Allah'ın kullarının günahlarını
bağışlaması
mağfur: affedilmiş
mağrur: gururlu
malı-ı hilal: ayın hilal şekli
mahabbet: sohbet, dostluk
mahbûb-i Hüdâ: Allah'ın sevdiği, Hz.
Muhammcd
mahdûd: sınırlı
ma'hûd: daha önceden bilinen, sözü g eçen
mahviyyet: alçak gönüllülük
mahv u mahz: tamamen yok olma
mah zuz: hoşlanmış, hazzetmiş
mail: meyleden, hevesli, istekli, düşkün
maiyyet: beraberlik, birlik, arkadaşlık
makâm-ı âli: varılacak en yüksek yer, Allah'ın
huzuru
mak amat-ı aliyye: yüce makam, Allah'ın
huzuru
makarr-ı evliya: evliya makamı
makbere:mezarlık
maksad-ı hilknt-ı halik: Allah'ın yaratış gayesi
mak ule: çeşit, şey
ma 'kûs: ters, baş aşağı çevrilmiş
nıa'kîm: bilinen, belli olan
m a-m ûn bayındır, imar edilmiş
manıb: rütbe, makam, mevki
ma'rifen: bilinmiş olarak
masivâ: Allah'tan başka bütün varlıklar,
dünya nimetleri
ma'siyyet: asilik, itaatsizlik
9 3
8/20/2019 Letaifi Nasrettin Hoca Burhaniye Tercümesi
http://slidepdf.com/reader/full/letaifi-nasrettin-hoca-burhaniye-tercuemesi 92/100
ma tem: yas
m atlûb: istenen, aranan
mazarrat: zararlar
mazhan ulaşma, nail olma, bir şeyin ortaya
çıkması
mazhariyet: elde e tm e
meani-i dakika: ince düşünülmüş mânâlar
medh: övm e,
mefhûm: anlaşılmış, anlaşılan
mekâ n: yer
mekn hile, düzen, aldatma
mek ûl: yenmiş şey, yiyecek
m elb ûs: giyilmiş, kullanılmış, elbise giyinmiş
men etmek: engel olmak
menâfi-i kesire: bol menfaat
me nzil-i m aksûd : varılmak istenen yer
mer hum : ölmüş, *Al ah'ın rahm etine
kavuşmuş
me rzûk: rızkı verilmiş, rızıklı, bahtiyar, m utlu
mesai: iş, çalışma
m esâ kin : çok fakir olanlar, miskinler,
uyuşuklar
mes'ele: soru, problem
mesir-gâh: gezinti yeri
mesnevi-i m â: benim mesnevim
mesnevi-i
şerîf:
mübarek mesnevi,
Mevla-na'nın Mesnevi'si
mestur, örtülü, kapalı
mes'ûl: sorumlu
meşâyıh: şeyhler, tarikat ileri gelenleri
meşru: şeriata uygun
meşrubat: içecek şeyler
mevt: ölüm
mevta: ölü
meyi: tutulma, gönül verme
me'yûs: ümitsizliğe kapılmış
m ezâ d: artırma ile yapılan satış
me zraatü 'I-âhire: ahiret tarlası
mısdak doğru olduğu ispatlanmış şey
min gayr-ı liyâka: layık olmayan bir şekilde
min net: şükür, lütuf, kerem, ihsan
mir'at-ı kalb: kalp aynası
misk : bir cins ceylanın göbe ğind en çıkan güze
kokulu bir madde, güzel koku
mon la: (Eskiden) büyük kadı, âlim
(sonradan) medrese talebesi
muamelât: işler, çalışmalar
mu âteb: tekdir olunan azarlanan
mudhik: güldüren, güldürücü
mudili: goğru yoldan saptıran
mu gayir: aykırı, ters ,uymaz
mugnyyebât: gizli görü nm ez şeyler
mu hibbân: sevenler, sevgi bekleyen ler, bir
tarikatın semp artizanlan
muhlis: halis, katışıksız, ibadeti samimi ola
muhtasarı: kısaltılmış
muhzır: şeriat mahkemelerinde mübaşir
görevi gören kimse
muk addem : takdir edilen, evvel, ön de gideı
m ukâ rin: yakın, bir yere ulaşm ış, bitişik
arkadaş
mukırn doğrusunu söyleyen, inkar etmeyer
murâd: gaye, arzu
murdar: kirli, pis
mutazarrır: zarar gö ren
mu'tekif:
gizliye çelilen
muvafık: uygun ,«
muzır: zararlı
mü başeret: bir işe başlama
mübtedi: acemi
miicâhede: savaşma
miicâma'at: cinsi münasebette bulunma
mü davem et: devam etm e, bir işte aralıksız
çalışma
müddei: davacı, iddia eden
müessef:
esef olunmuş
müessir: etkili
miifid: faydalı
9 4
8/20/2019 Letaifi Nasrettin Hoca Burhaniye Tercümesi
http://slidepdf.com/reader/full/letaifi-nasrettin-hoca-burhaniye-tercuemesi 93/100
mühlekîn: yok olanlar, perişan olanlar
mü hleki: öldüren, öldürürcü, helak ed en
mükevvenât: kâinat
mü l-minât: m üslüman kadınlar
mü'minîn: müslüman erkekler
Münkir ve Nekin mezarda ölüleri sorguya
çeken iki melek
mttnkir-i âhiret: ahireti inkar eden
mü raî: ikiyüzlü
mürekkep: birleşik
mü rşid: doğru yolu gösteren gafletten
uyandıran tarikat şeyhi
mürşid-i kâmil: manevî mertebede seviye
kazanmış kimsenin rehberliği
m üsellem : teslim olunm uş, herkesin ortak
kararı
müstağflr: affını Allah'tan isteyen
müstağrak: batmış, boğulmuş
müstahak: hak edilmiş, lâyık
m üster câ: rica olunur
müşabih: benzeyen, benzer
müşâhede-i cemâl: güzelliğe şehit olmak,
güzelliği seyretme
m üşariley h: işaret edilen
mü şavere: görüşm e, bir konuda danışma
mütâbeat: tâbi olma, uyma
mütalaa: öğrenme
mütabahhir: ilim ve fazilette derya gibi geniş
ve derin olan
mütevazı: aynı seviyede olma, eşitlik,
alçakgönüllülük
mü vecceh: makbul, münasip uygun
N
nâ-bedîd: görünmez, belirsiz, bu dünyadan
göçme
nâdân: bilgisiz, cahil, haddini bilmeme
nâçiz: hiç hükmünde olan
nadim: pişman
nâgâ h: ansızın
nağme: ezgi, bir şeyi makam üzere okum a
na-hak: haksız, yalan, inkar
nail: ulaşma, elde etm e
nâkilân-ı âsâr-ı rüzgâr zamanın eserlerini
nakledenler
nân:
ekmek
nâr-ı cahîm: cehennem ateşi
nasihat: öğüt
nâz: işve, cilve, kendini ağıra satma
nazar etmek: bakmak
nazır: gören, bakan
nedam et: pişmanlık
nefs-i kimya: gönül zenginliği
nek âis: noksanlar, eksikler
nerdiibân: m erdiven
nesâyih-i müfide: faydalı öğütler
neşr: dağıtma, yayma
nevâziş: okşayış
nısfül-leyh: gece yarısı
nikbet: aşağılık, adi, felaket, talihsiz
nîm:
yarım, yan
nisa: kadınlar
nist: değil
nisyân: unutma, unutkanlık
niyaz: yalvarma, yakarma, bazı tarikatlerde
küçüğün büyüğe karşı olan selam, saygı
ve duası
nizâ: kavga, çekişme, uyuşmazlık
nıir-i ilahî: ilahi ışık
nûr-i imân: iman ışığı
niîş:
içme, işret
nûmûne: örnek
P
pâk-zad: temiz asıllı
palas: eski kilim, keçe, işe yaramayan eski
elbise, aba, çul
pa-pûş: ayakkabı
payidar: devamlı, sürekli, ebedî
pazar-ı hakikat: hesap günü, kıyamet gün ü
9 5
8/20/2019 Letaifi Nasrettin Hoca Burhaniye Tercümesi
http://slidepdf.com/reader/full/letaifi-nasrettin-hoca-burhaniye-tercuemesi 94/100
perhizât: ağır yemeklerden sakınmak, haram
dan ve kötü sözlerden nefsi ve dili koruma
peyda: açık, mevcut ve meydanda olma, hazır
pîr-i fâni: pek yaşlı ve zayıf adam
pireza n: kocakarı, yaşlı kadın
pîş-i nazar-ı dikkat: dikkatli bakışın önünde
pür-ziyâ: çok aydınlık
R
rebt-i kemal: gönül bağı, gönülden bağlılıkj
redde: derec e, safha
râgıp:
istekli, heves eden, rağbet eden
râh-ı Hüdâ: Allah yolu
rahm etullahu aleyh: Allah'ın rahmeti onun
üzerine olsun
rahm etullahi aleyhi rahmeten vâsi'an:
Allah'ın geniş rahmeti onun üzerine
olsun
rakkî: kulluk
ratb u yâbis: münasebetli-münasebetsiz söz,
doğru yanlış akla geleni söyleme
râviyân-ı ahbâr: haberleri nakleden
râz: gizli, sır
râziye: rıza gösteren, kabul eden
recâ: isteme
redd-i leygin: yumuşak bir tavırla reddetme
reftem: gittim
rene: zahmet, eziyet
reva: uygun
rıfk: yumuşaklık, tatlılık
rızâ: hoşnutluk, razı olma, istek, memnunluk
rizâ'enlillahi Fatiha: Allah rızası için Fatiha
rızaullah: Allah rızası
ribat-ı bî-bekâ: ebedi olmayan (fani) dünya
rical: insanlar, mevki sahibi kimseler
rişe : kıl
riya: ikiyüzlülük
riyâzât ve perhizât: perhiz ve sakınma
riyazet: nefsi kırma, dünya lezetlerinden ve
rahatından sakınma
rûh-i
şerif:
mübarek ruh
ruhâniyet-i âli: ölmüş birinin ruh yüceliği
ruhban: rahipler, papazlar
rû-pûş: örtü, peçe
rûşen: aydınlık, açık
rûşen-zamiR gönlü aydın, hakikatleri bilen
rûz-i kıyamet: mahşer günü
rükû: eğilme (namazda)
rüsuây: rezil, itibarsız, haysiyetsiz
riitbe-i kemâl: olgunluk mertebesi
S
Sa-at-i şer'î: ibadette geçirilen zamanlar
sadâ: ses
sadaka: sevap kazanmak için fakirlere verilen
para
snfâ-yâb: safalı, sefa bulmuş
saf-be-saf:
sıra sıra
safvet-i kalb: kalp temizliği
sâhib-i hayn hayır sahibi
sahib-i kemal-mürşid-i kâmil: olgunluk
sahibi bir mürşid, kılavuz
sâhib-i menfaat: menfaat sahibi
sahra: çöl
sâ'id: mesut, saadetti, ahiretini hazırlamış
kimse
sâ'ir-i kuvâ: güçlü kuvvetli hareket
sakil: ağır, fazla, çirkin
sâl ih: iyi, uygun, dinin emrettiği şeylere uygun
harekette bulunan
sâlik : bir yola g iren, tarikat adabına uyan
savmak: göndermek
sa'y: çalışma, gayret
sâye-mend: gölgeli
sebat: yerinde durma, kımıldamama,
sözünden vazgeçmeme
seb-în: yetmiş (70 )
sefih: akılsız, zevk ve eğlenceye düşkün,
müsrif
seğitmek: kazmak
9 6
8/20/2019 Letaifi Nasrettin Hoca Burhaniye Tercümesi
http://slidepdf.com/reader/full/letaifi-nasrettin-hoca-burhaniye-tercuemesi 95/100
sem a: mevlevi dervişlerinin dönerek icra ettik
leri ayin
sen baş
ser-gerdan: sersem, şaşkın, perişan
settarül'l-uyûb: kusurların örtücüsü (Allah)
seyr ü sülük: Taş, tarikatte takip edilen usul
sıklet: ağırlık
sırat: doğru yol, cehennemin üzerinde
kurulmuş çok ince olduğu kabul edilen
köprü, sırat köprüsü
sırkafcçalma, hırsızlık
sırr-ı vahdet: yaratılmışlardaki ilahî gizlilik
sin:
mezar
sof. hırka, cübbe
su'al olunma: hesaba çekilmek
suba şı: bir memleketin düzen ve emniyetine
bakan resmi görevli
suh te: yanmış, tutuşmuş
sû'i: kötü
sûretâ: g örünüşte, dışta
sûr i: görünürde olan , hakiki ve içten olmayan,
gösterişten ibaret
surimanevi: maddi manevi
sükker: şeker
sülük: bir yola girm e, bir tarikate intisab etm e
siir'at: çabukluk, hız
sürc-i lisan: dilin sürçmesi, istemeyerek kötü
söz söyleme
süvân binmek
ş
şâd:
sevinç
şâfi: şefaat eden, yardım eden
şâm il: içine alan, kaplayan
şârih-i kitab-ı hace: hocanın kitabını
açıklayan
şayeste : layık, yaraşır, yakışır
şeb:
gece
şebâb:
genç
şebabet: gençlik
şedid: kuvvetli, şiddetli
şefaat: iltimas, kayırma, yardım
şefaat-i ResuluIIah: Allah'ın Resulünü n
yardımı
şemsin kılıç
şem şîr-i ez eli: Tas. Allah'a dönm ek
şerh:
açıklama
şerh'i mu htasar: özet, kısa açıklama
şeriat: ehl-i sünnet yolu, Kuran-ı Kerim yolu
şeriat-i garra: islamiyet
şerm-sâr: utanmış, mahcup
şey-i kalil: az şey
şeyh-i kâzib: yalancı şeyh .yalancı rehber
şikest: kırılma, kırık
şirret : geçimsiz, huysuz, hırçın
şorba:çorba:
şu'le: alev, ışık
şıırût-ı islam: İslam'ın şartları
T
tâ: kadar, dek
taaccüb: şaşakalma, hayret etm e, şaşkınlık
tâ be sabah: sabaha kadar
taakkiil: akıl etme, düşünme, akla getirme
ta'am: yemek, yiyecek
ta'at: takva, ibadet, zühd
tâe: (eskiden) bazı tarikat ehli, şeyhlerin
giydiği başlık
ta'ciz: rahatsız etm e, canını sıkma
takaddî: gıdalanma, beslenme
tâîb: tövbe ede n, tövbekar
taleb:
istek
tâli: talih, kader
tâlib:
isteyen, taleb eden
ta'limi: öğrenme
tama: doymazlık, açgözlülük
tarab:
sevinçten gelen coşkunluk
tarag: tepe
târik: ol, usul
târik-i âm : umumi yol
9 7
8/20/2019 Letaifi Nasrettin Hoca Burhaniye Tercümesi
http://slidepdf.com/reader/full/letaifi-nasrettin-hoca-burhaniye-tercuemesi 96/100
târik-iHak: Allah yolu, doğru yol
târik-i müstakim: ilahi yol
tarikat: tasavvufta tutulması ve uyulması
gereken yol
tasavvuf:
sofulaşma, gönlünü Allah sevgisine
bağlama
tatb in paklama, temizleme
tatvil-i kelam: sözü uzatma
tavla: at ahin
tazarr u: yalvarma, kendini alçaltarak yakarma
ta'zim ve tekrim: saygı gösterip ikram etme
tecelli: belirme, görünme
tecemm u: toplanma
tedarik: hazırlama, ele geçirme, araştırıp
bulma
tedriç: yavaş yavaş, derece derece ilerleme,
azar azar
tedricen: dereceli olarak
tefekkür: düşünme
tefhim : anlayış, anlatım, bildirme
tegallup:üstün gelmek, üstün gelmeye
çalışmak
teganni: zenginleştirme, muhtaç olmama,
makamla okuma
tehi: boş
tehi-de st: eli boş, züğürt
tehlil: islam dininin tevhid inancını hülasa
eden "la-ilahe illallah" sözünü tekrarlama
teke : bir yaşına girmiş erkek oğlak
tekellüm: konuşma, söz söyleme
telam iz: çö me zler, çıraklar
telakki: şahsi anlayış, değerlendirme, kabul
etme
teinin: aşılama, ölü gömüldükten sonra
mezarı başında imamın söylediği sözler
temcid: yüceltme, sabah ezanından önce
okunan dua
temekkün yer tutma, yerleşme, oturma,
mekan edinme
temessük: benzetme, tutunma, sarılma
temsil: benzetme
tenbih: uyandırma, ikaz etm e
tenez zül: inme, gönül alçaklığı, kibirsizlik
terakki: gelişme, ilerleme
ter uye: eğitme
terennüm : yavaş ve güzel bir sesle şarkı
söyleme
terfi-i d erece: derecenin yükselmesi
tergib: arzu ettirme, isteklendirme
ters: pislik, gübre
tesmiye: adlandırma, ad verm e
tesviye: düzeltme
teşvik: şevk verme , gayrete getirme
tetebbu: derinden derine araştırmak
tetebbu-ı evkat: vakti araştırma ile geçirme
tevakkuf:
durma, eğlenme, bekleme
tevazu'âne: mütevazi olarak
tevbih: takdir, azarlama
tevcih: çevirme, yöneltme
tevcih-i vecih: iyiye güzele yormak
tevcih-i vecih-i mu htasa r: kısaca yüzüne karşı
teveccüh: yönelme, doğrulma
tevekkül: teslimiyet, Allah'a havale etm ek
tevekkül-i tam : tam teslimiyet
tevellüd: doğma, doğum
tevhid: birleştirme, bir kalma, tek Allah inancı
terekkür. hatıra getirme, hatırlama
tig:
kılıç
tınmak: ses çıkarmak
torag: uç, ucu, ucunda
tu:
sen
tûfûliyet: çocukluk, küçüklük
tûl-ı emel: hırs, tamah, tükenmez arzu
türâb: toprak
tiirrehat: saçma sapan sözler
U
uğurlamak: çalmak
uğıırlu-.hayırlı
9 8
8/20/2019 Letaifi Nasrettin Hoca Burhaniye Tercümesi
http://slidepdf.com/reader/full/letaifi-nasrettin-hoca-burhaniye-tercuemesi 97/100
uhrevî: ebedi dünya, öteki dünya
ulema: alimler, bilginler
ulûm-i Arabiye: Arapça ilimler
umûr-i dîde: işten anlar, tecrübeli
urba: elbise
Ü
ülfet: dostluk, ahbaplık, görüşme, konuşma,
kaynaşma
üryan: çıplak
üstühan: kemik
V
va'az:camide Cuma günleri dini konuşma
va'az-ı nâsih: nasihatli söz
va'de: ecel
vâfir: bol, çok
vah det: teklik, birlik, Allah'a yakınlık
vâhidün Ia-şerikun leh: birdir, onun ortağı
yoktur
vâki: olan, vuku bulan
vâris: ölen birisinin yakını, akrabası
varta: kuyu gibi oyuk ve derin yer, uçurum
(mec. tehlike)
vâsi: geniş
vasi'an: g eniş olarak
vâsıl: kavuşan, ulaşan
vâsıl-ı Hak: Allah'a kavuşan
vasılın: ulaşanlar
vasi: visal, kavuşma, birleşme
veled-i tahin temiz çocuk
vera: arka, geri, öte
vesile: sebep
visal: ulaşma, kavuşma
vukûât-ı m ahsu s: özel olaylar, özel durumlar
vucûd: bulunm a, var olm a, varlık
Y
yâd: anma, hatırlama
yâd-ı nâm -ı âli: yüce isimlerin hatırlanması
yâdigâr-i nâçiz: değersiz hatıra, küçük bir
armağan
yârân: dostlar, arkadaşlar
yâve-gû: saçmalayan, saçma konuşan
yad:
el
yen: elbisenin kol kısmı
yestehlemek: pislemek, yellemek
yevm: gün
yevm-i kıyamet: hesap günü (mahşer)
yük: yatak odalarında yatak konulan bölüm
yümsek: yüksek
Z
zâd-ı âhiret: ahiret yiyeceği, sevap v e günahlar
zahir: açık, görü nen, ortaya çıkmış, belirgin
zell: doğru yoldan çıkmış
zamir: iç, kalb
zarb: döğm e, vurma
zarba: vuruş
zarta: yellenme
zât-ı lâtif: güzel huylu hoş bir insan
zât-ı şerif: şerefli, makbul kimse
zayi: kaybeden, kaybolmuş
zebani: cehennemde görevli melek
zebh etmek: kurban kesmek
zebûn:
zayıf,
güçsüz, aciz
zeker: erkeklik organı,
zelle: sürçüp kayma, ufak hata
zen:
kadın
zencir-i m ihnet: zahmet gam zinciri
zeval: yok olma, ölüm, son
zıll-ı hayâ l: hayal gölgesi
zihn-i pâk: doğru anlama
zikn anma
zir-i zem in: yerin altı
ziyâ: ışık, aydınlık
zu'afa: zayıflar, güçsüzler
zuhur: görünme, meydana çıkma
9 9
8/20/2019 Letaifi Nasrettin Hoca Burhaniye Tercümesi
http://slidepdf.com/reader/full/letaifi-nasrettin-hoca-burhaniye-tercuemesi 98/100
B İ B L İ Y O G R A F Y A
1. ARBAK, Per ihan: Nasredd in Hoca Bib l iyografyas ı , TKA, Y ı l 1 , s . 2 .1964
2 .
ATEŞ, Ahmet : Hikâyât - ı Nasredd in Hoca , Edeb iyat Fak .TDED I I , 1948 ,
No .3 -4 ( İ zmir)
3 .
BURRIL, K. : Arch ivum Ottomanicum I I , 1970
4 .
ELÇİN, Şükrü: B ir Nasredd in Hoca Mecmuas ı , Hacet tepe Ün .Sosya l ve Beşer î
Bi l imler Fak. Dergis i , IV, Ankara, 1972
5 . F E R Z E L IE V , T . : Azerbeycan Ha lg Lat if e ler i, "Elm" Baku , 1 971
6. , : Nasr eddin Ad ı i le Bağl ı Let i fe lerin Ne şri ve Tetgig i .
Azerbaycan Şifahî Halgı Edebiyat ına Dair Tetgig ler , I l .k i tap,
Baku, 1966.
7 . GÖLPINARLI , Abdülbak i : Mevlâna 'dan Sonra Mevlev î l ik , İ s tanbul , 1953
8. : Nasred din H oca , İ s tanbul ,1961.
9 . HALICI, Feyzi: Mevlevi Şair i Burhaneddin' in Nasreddin Hoca'nın Fıkraların ı
Şerheden Eseri , Mil l î Kültür, C.3 , s .3 , Ağustos , 1981
10.
Kırgızsky Narodnie Skazkie , Frunze, 1963
11 .
Kojanas ır Engemeler i , A lma-Ata , 1965
12 .
Kudûrî maddes i , İA, c .6 , s . 952
13.
Sadett in Nüzhet-M.Ferit : Konya Vilâyet i Halkiyat ve Hars iyât ı , Konya
Vilâyet Matbaas ı , 1926
14. SHAH,İdr i s : The Exp lu i t s o f The Inconparab le Mol la Nasrud in , London ,
1966
15 .
TECER, Ahmet Kuts i : Nasredd in Hoca Maddes i , İA , cüz 91 , s . 109-114
16 . T E H M A S I B , M . H . : M o l l a N a s r e d d i n L a t i f e l e r i , E A N e ş r i , B a k u , 1 9 5 6 .
17 . T O K M A K C I O Ğ L U , E r d o ğ a n : B ü t ü n Y ö n l e r i y l e N a s r e d d i n H o c a , A n k a r a ,
1981
18.
TÜRKMEN, Fikret : Nasredd in Hoca Fıkra lar ın ın Yay ı lma Saha lar ı ,
E .Ü . TDEAD I I I , İ zmir , 1985 .
19.
ÜNVER, Ord . Prof .Dr . A .Sühey l : Nasredd in imiz F ıkra lar ındak i Mis t ik
Anlamlar Üzer ine , Esk işeh ir Anma Günler i Derg i s i , Y ı l 2 , s . 4 ,1979
2 0 . : Viyana'da Nasred din H oc a, T F A , c .12 , s .242
2 1 .
YO L D A Ş E V A , Far ida : Uzb ek Lat i fa landa Nasredd in Afand i Obraz ı, •Fan"
Taşkent -1979 .
100
8/20/2019 Letaifi Nasrettin Hoca Burhaniye Tercümesi
http://slidepdf.com/reader/full/letaifi-nasrettin-hoca-burhaniye-tercuemesi 99/100
E K - I
Eserin
ilk
varakları
T,
C
«.«iv « •
^/pir,<*4-m f t u fmm -ğm - ^m f ^^m m
ft** -
*• «İM
101
8/20/2019 Letaifi Nasrettin Hoca Burhaniye Tercümesi
http://slidepdf.com/reader/full/letaifi-nasrettin-hoca-burhaniye-tercuemesi 100/100
Eserin
•ft
- I I
ı varakları
9*