kur’an mucizeleri

111
Kur’an Mucizeleri

Upload: sebo1453

Post on 19-Jul-2015

96 views

Category:

Education


7 download

TRANSCRIPT

Page 1: Kur’an mucizeleri

Kur’an Mucizeleri

Page 2: Kur’an mucizeleri

Bu derslerde Kuran'ın bir insan sözü olamayacağı ve Allah'ın kelamı olduğu

ispat edilecektir

Page 3: Kur’an mucizeleri

Okuma yazma bilmeyen ümmi bir peygamberin geçtiğimiz asırda bulunan bu kadar bilimsel meseleleri

taa 1400 sene önce bilmesi mümkünmüdür?

Page 4: Kur’an mucizeleri

Mucize 1 Evrenin Varoluşu

Page 5: Kur’an mucizeleri

Felsefenin en büyük sorunu olarak Marx, tanrının veya evrenin ikisinden birisinin ezeli olması gerektiğini düşünmüştür: 1. Ya evren ezelidir, tanrı yoktur. 2. Veya Tanrı vardır ve evren ezeli değildir, yaratılmıştır. Bu iki ihtimali ortaya koyarak, evrenin ezeli olduğunu düşünerek tanrısal varlığı yok saymıştır. Marx'ın ölümünden sonra 70 senede dünyanın 3'te biri Marksist olmuştur. Ateizmin en etkili ismi Marks'tır denebilir.

Page 6: Kur’an mucizeleri

Evren yaratılmış bir şey değildir. Eğer yaratılmış olsaydı, o takdirde, evrenin Tanrı tarafından belli bir anda yaratılmış olması ve evrenin

yoktan varedilmiş olması gerekirdi. Yaratılışı kabul edebilmek için, her şeyden önce, evrenin

var olmadığı bir anın varlığını, sonra da, hiçlikten (yokluktan) bir şeyin çıkmış olduğunu

kabul etmek gerekir. Bu ise bilimin kabul edemeyeceği bir şeydir.

George Politzer, Felsefenin Başlangıç İlkeleri, İstanbul: Sosyal

Yayınlar

Page 7: Kur’an mucizeleri

Fakat daha sonraki Fizik keşifleri ile Friedman ile Lemaitre adlarındaki bilim adamları önce evrenin genişlemesi gerektiğini matematiksel olarak ortaya koydular. Daha sonra Edwin Hubble, bunu teleskop gözlemleriyle ispatladı. Daha sonraki birçok keşif bunu destekledi ve birçok bilim adamı Nobel ödülünü sırf bu konu üzerinde çalışarak aldı. Big Bang Teorisi'nin en reddedilmez kanıtı da Kozmik Fon Radyasyonunun keşfi ile bulundu.

Page 8: Kur’an mucizeleri

Evrenin Varoluşu 20. yüzyılın ortalarına dek hakim olan görüş, evrenin sonsuz boyutlara sahip olduğu, sonsuzdan beri var olduğu ve sonsuza kadar da var olacağı şeklindeydi. "Statik (durağan) evren modeli" adı verilen bu anlayışa göre, evren için herhangi bir başlangıç veya son söz konusu değildi.

21. yüzyılın başlarında olduğumuz şu dönemde, evrenin bir başlangıcı olduğu, yok iken bir anda büyük bir patlamayla var olduğu modern fizik tarafından pek çok deney, gözlem ve hesapla ispatlanmış durumdadır.

Page 9: Kur’an mucizeleri
Page 10: Kur’an mucizeleri

بديع السماوات واألرض

Page 11: Kur’an mucizeleri

Mucize 2 Göklerle yerin birbirinden ayrılması

Page 12: Kur’an mucizeleri

O inkar edenler görmüyorlar mı ki (başlangıçta) göklerle yer birbiriyle bitişikken, Biz onları ayırdık ve

her canlı şeyi sudan yarattık. Yine de onlar inanmayacaklar mı?

(Enbiya Suresi, 30)

Ratk birbiriyle içiçe, ayrılmaz durumda,

kaynaşmış

Fatk tohumun filizlenerek topraktan

dışarı çıkması

Page 13: Kur’an mucizeleri

Gerçekten de Big Bang'in ilk anını hatırladığımızda, kozmik yumurta denilen noktanın evrenin tüm maddesini içerdiğini görürüz. Yani her şey, bir başka deyişle tüm "gökler ve yer" bu noktanın içinde, ratk halindedirler. Ardından bu kozmik yumurta şiddetle patlamış, bu yolla maddeler fatk olmuş, yani dışarı çıkarak tüm evreni oluşturmuşlardır.

Page 14: Kur’an mucizeleri

Mucize 3 Genisleyen Evren

Page 15: Kur’an mucizeleri
Page 16: Kur’an mucizeleri
Page 17: Kur’an mucizeleri

Evrenin patlama hızı inanılmayacak kadar hassas bir kesinlikle belirlenmiştir. Bu nedenle Big Bang herhangi bir patlama değil, her yönüyle çok iyi hesaplanmış ve düzenlenmiş bir oluşumdur. Paul Davies, fizik profesörü Big Bang teorisi evrenin tek ve büyük bir patlama ile başladığını kabul eder. Ama bildiğimiz gibi patlamalar maddeyi dağıtır ve düzensizleştirirler.Oysa Big Bang çok gizemli bir biçimde bunun tam aksi bir etki meydana getirmiştir: Maddeyi birbiriyle birleşecek ve galaksileri oluşturacak hale getirmiştir. Fred Hoyle, The Intelligent Universe Evrenin genişleme hızı o kadar kritik bir noktadadır ki, Big Bang'ten sonraki birinci saniyede bu oran eğer yüz bin milyon kere milyonda bir daha küçük olsaydı evren şimdiki durumuna gelmeden içine çökerdi. Stephen Hawking, A Brief History Of Time, Bantam Press

Page 18: Kur’an mucizeleri

Biz göğü 'büyük bir kudretle' bina ettik ve şüphesiz Biz,

(onu) genişleticiyiz.

(Zariyat Suresi, 47)

Page 19: Kur’an mucizeleri
Page 20: Kur’an mucizeleri

Mucize 4 Evrenin Sonu ve Big Crunch

Page 21: Kur’an mucizeleri

Büyük Çöküş, evren biliminde Evren'in nasıl sonlanacağıyla ilgili üç olası senaryodan biridir. Bu üç senaryo, Rus bilim adamı Aleksandr Fridman (1888-1925) tarafından 1922 yılında ortaya atılmıştır. Büyük Çöküş Senaryosu'na göre Evren'in genişlemesi, kütle çekimi etkisiyle giderek yavaşlayarak, Evren'in genişleme hızı ve Evren'deki toplam kütle miktarına göre belirli bir gelecekte duracak ve daha sonra da içine çökmeye başlayarak bas;angic anindakine benzer bir tekilliğe dönecektir.

Page 22: Kur’an mucizeleri
Page 23: Kur’an mucizeleri

Bizim, göğü kitabın sahifelerini katlar gibi katlayacağımız gün, ilk yaratmaya başladığımız gibi, yine onu (eski durumuna) iade edeceğiz. Bu, Bizim

üzerimizde bir vaiddir. Elbette, Biz yapıcılarız.

Enbiya Suresi 104

Onlar, Allah'ın kadrini hakkıyla takdir edemediler. Oysa kıyamet günü yer, bütünüyle O'nun avucu

(kabzası)ndadır; gökler de sağ eliyle dürülüp-bükülmüştür. O, şirk koştuklarından münezzeh ve

Yücedir.

Zümer Suresi 67

Page 24: Kur’an mucizeleri

Mucize 5 Evrendeki Yörüngeler

Page 25: Kur’an mucizeleri

Insanlar önceleri dünyanin sabit oldugunu günesin dünyanin etrafinda döndügünü saniyorlardi. Daha sonra Kopernik, Kepler ve

Galile Günesin sabit oldugunu dünyanin günesin etrafinda döndugunu savundular. Daha sonra gelisen teknolojiyle Günesinde

belirli bir yörüngede hareket ettigi anlasildi.

Page 26: Kur’an mucizeleri

Hırıstiyan kilisesi Ortaçağ’da Aristo’nun ve Batlamyus’un Evren ve Dünya ile ilgili

fikirlerini resmi görüş olarak kabul etmişti. Bu Evren modelinde Dünya sabit bir şekilde duruyorken, Güneş, Dünya’nın etrafında

dönüyordu. Kilise, Dünya merkezli bu görüşü resmi görüş olarak kabul etmişti. Kilise kendi

görüşlerini Tanrı’nın iradesinin yansıması olarak sunduğu için, o dönemde bu görüşlere

karşı çıkmak Tanrı’ya karşı çıkmak olarak değerlendirilirdi.

Page 27: Kur’an mucizeleri

Güneş de bir karar yerine doğru akıp gitmektedir. Bu Üstün Olan ve

Bilen'in takdiridir.

(36: 38)

والشمس تجري لمستقر لها ذلك تقدير العزيز العليم

Page 28: Kur’an mucizeleri

Geceyi ve gündüzü, güneşi ve ayı yaratan O'dur. Her biri bir

yörüngede yüzer.

Enbiya Suresi 33

وهو الذي خلق الليل والنهار والشمس والقمر كل في فلك يسبحون

Page 29: Kur’an mucizeleri

“Felek” kelimesinin anlamlarinin ortak noktasi dairesel bir seyden bahsetmesidir.

Böylece ayette her bir gök cisminin dairesel

birer yörüngede hareket etmekte oldugu bildirilmektedir..

Page 30: Kur’an mucizeleri
Page 31: Kur’an mucizeleri

Ayetteki mucizeler

• Günes, ay ve diger gezegenlerin hareket ettiginden bahsedilmektedir

• Hepsinin belirlenmis bir yörüngesi oldugu belirtilmektedir, yani planli bir hareket

• Dairesel sekillerde döndüklerinden bahsedilmektedir

Page 32: Kur’an mucizeleri

Mucize 6 Dağların Hareket Etmesi

Page 33: Kur’an mucizeleri

Yer kabuğu ve üst mantodan oluşan 100 km kalınlığındaki Dünya yüzeyi "tabaka" adı verilen parçalardan oluşmuştur. Dünya yüzeyini oluşturan altı büyük tabaka ve

sayısız küçük tabaka vardır. "Tabaka tektoniği" adı verilen teoriye göre bu tabakalar kıtaları ve okyanus tabanını da beraberinde taşıyarak Dünya üzerinde hareket

ederler... Kıtasal hareketin yılda 1 ile 5 cm civarında olduğu hesaplanmıştır. Tabakalar bu şekilde hareket ettikçe Dünya coğrafyasında değişiklikler meydana gelir. Örneğin,

Atlantik Okyanusu her sene biraz daha genişlemektedir.

Page 34: Kur’an mucizeleri

Continental drift Kitasal sürüklenme

İlk olarak Alman bilim adamı Alfred Wegener’in 1915 yılında yayınlanan makalesiyle ortaya koyduğu bu oluşum, başta itirazlara uğradıysa da zamanla fizikçilerin yaptığı

araştırmalar Wegener’in haklılığını ortaya koydu.

Page 35: Kur’an mucizeleri

Dağları görürsün de, donmuş sanırsın; oysa onlar

bulutların sürüklenmesi gibi sürüklenirler…

Neml Suresi 88

وترى الجبال تحسبها جامدة وهي تمر مر السحاب

Page 36: Kur’an mucizeleri

Mucize 7 Dağlarin Görevi

Page 37: Kur’an mucizeleri

Dağların yeryüzünde görünen kısmından çok daha büyük olan kökleri, yerin altında görünmez bir durumdadır. Dağların yerin altındaki kökleri, dağın görünen kısmının 10-15 katına kadar çıkabilmektedir. Örneğin Dünya’nın en yüksek noktası

olan Everest Tepesi, yerin 9 km kadar üstündedir, oysa bu noktanın yerin altındaki kökü 125 km civarındadır. Bir kazığın

fonksiyonlarını yerine getirmesi için kazığın yerin altına saplanan kökü nasıl çok önemliyse, aynı şekilde dağ için de

yerin altındaki kökü çok önemlidir.

Page 38: Kur’an mucizeleri

Frank Press dağları, kökünün çoğu toprağın derinliklerinde olan çiviye (wedge like shape) benzetir. Dr. Press dağların fonksiyonlarını

uzun uzadıya anlatır ve onların yerkabuğunu stabilize etmekteki önemli rollerine dikkat çeker.

(The Earth isimli kitabindan)

Page 39: Kur’an mucizeleri

Yeryüzünde, onları sarsmasın diye, sabit dağlar yarattık.

Enbiya Suresi 31

()

ألم نجعل األرض مهادا والجبال أوتادا

Biz, yeryüzünü bir döşek kılmadık

mı? Dağları da birer kazık?

Nebe Suresi 6-7

Page 40: Kur’an mucizeleri

Mucize 8 Korunmuş Tavan

Page 41: Kur’an mucizeleri

Gökyüzünü korunmuş bir tavan kıldık; onlar ise bunun

ayetlerinden yüz çeviriyorlar.

Enbiya Suresi 32

Page 42: Kur’an mucizeleri

Dünya'nın manyetik alanının oluşturduğu manyetosfer tabakası, yeryüzünü gök taşlarından, zararlı kozmik ışın ve parçacıklardan koruyan bir kalkan gibidir. Yukarıdaki

resimde Van Allen Kuşakları adı da verilen bu manyetosfer tabakası görülmektedir. Dünya'nın on binlerce kilometre uzağındaki bu kuşaklar, yeryüzündeki canlıları uzaydan gelebilecek öldürücü enerjiden korumaktadır. Tüm bu bilimsel bulgular, Dünya'nın özel

bir şekilde korunduğunu kanıtlamaktadır. Önemli olan, bu korunmanın "gökyüzünü korunmuş bir tavan kıldık" ayetiyle 1400 sene önce Kuran'da haber verilmiş olmasıdır.

Page 43: Kur’an mucizeleri

Resimde Ay'ın yüzeyi görülüyor. Eğer atmosferimiz koruyucu bir şemsiye gibi bizi korumasaydı, Dünya'nın yüzeyi de böyle olurdu.

Page 44: Kur’an mucizeleri

• Atmosferimiz gözle görmediğimiz gazlardan oluşmuş, 10 bin km’ye varan kalınlıkta şeffaf bir kabuktur.

• Dünya'ya yaklaşan irili ufaklı pek çok göktaşını parçalayarak yok eder ve bunların yeryüzüne düşerek canlılara büyük zararlar vermesini engeller.

• Uzaydan gelen ve canlılar için zararlı olan ışınları da filtre eder.

• Dünya, uzayın ortalama eksi 270 derecelik dondurucu soğuğundan yine atmosfer sayesinde korunur.

• “Van Allen Kuşakları” denilen ve Dünya'nın manyetik alanından kaynaklanan bir tabaka da, gezegenimize gelen zararlı ışınlara karşı bir kalkan görevi görür.

Page 45: Kur’an mucizeleri

Mucize 9 Geri Döndüren Gök

Page 46: Kur’an mucizeleri

جع والسماء ذات الر

Ve O geri çeviren gök

Tarik Suresi 11

Page 47: Kur’an mucizeleri

Gökyüzünü, yeryüzünü ve ikisinin arasındakileri boş yere yaratmadık. Bu inkarcıların sanısıdır… (38: 27)

Page 48: Kur’an mucizeleri

Mucize 10 DİREKSİZ YÜKSELMİŞ GÖKYÜZÜ

Page 49: Kur’an mucizeleri

الذي رفع السماوات بغير عمد للا

Allah, şu gördüğünüz gökleri direksiz yükseltendir…

Rad Suresi 2

Page 50: Kur’an mucizeleri

Mucize 11 AY’A GİDİŞ

Page 51: Kur’an mucizeleri

لتركبن طبقا عن طبق

Ve dolunay haline geldiği zaman Aya

Siz gerçekten tabakadan tabakaya binip geçeceksiniz

Şu halde onlara ne oluyor ki iman etmiyorlar.

Insikak 18-20

Page 52: Kur’an mucizeleri

Meal farkliliklari

http://www.kuranmeali.org/84/insikak_suresi/19.ayet/kurani_kerim_mealleri.aspx

Page 53: Kur’an mucizeleri

Tarih boyunca Ay, insanlar için ulaşılmazlığı da ifade etmiştir. Daha önceden Kuran’ı anlamaya çalışanlar 18.

ayetle 19. ayeti ayrı düşünmüşler ve “tabakadan tabakaya geçişi” başka türlü değerlendirmeye

çalışmışlardır. Çünkü onların zihninde Ay ulaşılmazdı, Ay’a gitmek hayal bile edilemezdi, hayal edilse bile bu

ancak romantik bir düş olarak mümkündü.

Bu düşüncelerin etkisiyle tabakadan tabakaya geçişin manevi yükselişi ifade ettiği, Dünya’dan ahirete geçişi

anlattığı, insanın spermden gençliğe, gençlikten yaşlılığa kadar geçirdiği halleri mecazi bir ifadeyle dile getirdiği

düşünüldü. Oysa ayette insanların gelecekte tabakadan tabakaya geçeceği söylenmektedir.

Page 54: Kur’an mucizeleri

Mucize 12 DENİZLERİN ARASINDAKİ ENGEL

Page 55: Kur’an mucizeleri

“Bazı araştırmacıların farklı deniz kütlelerini birbirinden ayıran engellerin bulunduğuna dair ileri sürdükleri görüşleri inceliyorduk. Çalışmalar sonucunda gördük ki, Akdeniz’in kendine has tuzluluğu

ve yoğunluğu var. Aynı zamanda kendine has canlıları barındırıyor. Sonra Atlas Okyanusu’ndaki su kütlesini inceledik ve Akdeniz’den tamamen farklı olduğunu gördük. Halbuki Cebeli Tarık Boğazı’nda birleşen bu iki denizin tuzluluk, yoğunluk ve sahip olduğu hayatiyet açısından eşit veya eşite yakın

olması gerekiyordu. Oysa ki bu iki deniz, birbirine yakın kısımlarda bile ayrı yapılara sahiptiler. Bunun üzerine yapmış olduğumuz araştırmalarda bizi şaşkına çeviren bir durumla karşılaştık. Çünkü bu iki denizin karışmasına birleşme noktasında bulunan harika bir su perdesi engel oluyordu. Aynı

türden bir su engeli 1962 yılında Alman bilim adamları tarafından Aden Körfezi ile Kızıldeniz’in birleştiği Mendep Boğazı’nda da bulunmuştu. Daha sonraki incelemelerimizde farklı yapıdaki bütün

denizlerin birleşme noktalarında aynı engelin bulunduğuna tanıklık ettik.”

Fransız bilim adamı Kaptan Jacques Cousteau

Page 56: Kur’an mucizeleri

مرج البحرين يلتقيان بينهما برزخ ل يبغيان

iki denizi birbirine kavuşmak üzere salıvermiştir. Ama

aralarında birbirlerine karışmalarını önleyen bir engel vardır

Rahman Suresi 19-20

İki denizi birbiri üstüne salan O’dur. Bu tatlı ve ferahlatıcı, bu tuzlu ve acıdır. Ve ikisinin arasına karışmalarını önleyen bir

sınır olarak engel koymuştur.

Furkan Suresi 53

Page 57: Kur’an mucizeleri

Mucize 13 YAĞMURDAKİ ÖLÇÜ

Page 58: Kur’an mucizeleri

Yağmurdaki bu ölçü çağımızdaki araştırmalarla tespit edilmiştir. Ölçümlere göre, yeryüzünden bir saniyede 16 milyon ton su buharlaşmaktadır. Bir yılda bu miktar 505 trilyon tona (505.000 km3) ulaşır. Bu, aynı zamanda bir

yılda Dünya’ya yağan yağmur miktarıdır.

Page 59: Kur’an mucizeleri

Ki O, belli bir miktar ile gökten su indirdi de, onunla ölü bir memleketi ‘diriltti (ve her

yanına hayat) yaydı'; siz de böyle (kabirlerinizden diriltilip) çıkarılacaksınız.

(Zuhruf Suresi, 11)

Page 60: Kur’an mucizeleri

Mucize 14 DENİZLERİN ALTINDAKİ KARANLIKLAR VE DALGALAR

Page 61: Kur’an mucizeleri

İlk Denizaltı (1620)

Page 62: Kur’an mucizeleri
Page 63: Kur’an mucizeleri
Page 64: Kur’an mucizeleri

Karanlik Bugün biliyoruz ki, derin denizlerdeki ve okyanuslardaki karanlık, yaklaşık olarak 200 m ve daha derin yerlerde olur. Bu derinlikte, hemen hemen hiç ışık yoktur. 1.000 m'nin altındaki derinliklerde ise artık hiçbir şekilde ışığa rastlamak mümkün değildir. (Danny Elder, John Pernetta, Oceans)

iç dalgalar Bilim adamları yakın zamanda "farklı yoğunluktaki katmanlar arasında yoğunluk ara yüzlerinde meydana gelen iç dalgalar"ın olduğunu bulmuşlardır. İç dalgalar deniz ve okyanusların derinliklerini kaplar; çünkü derin denizlerin, üzerlerindeki sudan daha fazla yoğunlukları vardır. İç dalgalar yüzey dalgaları gibi davranır. Yüzey dalgaları gibi onlar da kırılabilir. İç dalgalar, insan gözüyle görülemez; ancak belirli bir bölgedeki sıcaklık ve tuzluluk değişiklikleri incelendiğinde bu dalgalar fark edilebilir. M. Grant Gross, Oceanography, A View of Earth

Page 65: Kur’an mucizeleri

Ya da (inkar edenlerin amelleri) engin bir denizdeki karanlıklara benzer; onun üstünü

bir dalga kaplar, onun üstünde bir dalga, onun da üstünde bir bulut vardır. Bir kısmı bir kısmı

üzerinde olan karanlıklar; elini çıkardığında onu bile neredeyse göremeyecek. Allah kime nur vermemişse, artık onun için nur yoktur.

(Nur Suresi, 40)

Page 66: Kur’an mucizeleri

Mucize 15 Gökyüzüne yükselmenin sıkıntısı

Page 67: Kur’an mucizeleri

Gökyüzüne doğru yükseldikçe atmosfer basıncı azalır ve kan basıncıyla damar ve kalp zorlanır. Ayrıca yükseklere doğru

çıkıldıkça azalan oksijen nefes alma güçlüğü doğurur ve göğsümüzün içindeki akciğerlerde sıkıntı ve daralma hissi oluşur. Bu darlık ve sıkıntı gökyüzüne yükseldikçe artar ve

sonunda yaşamın mümkün olmadığı noktaya gelinir.

Page 68: Kur’an mucizeleri

Saptırmayı dilediğinin de göğsünü öylesine dar ve sıkıntılı kılar ki, o göğe yükseliyormuş

gibi olur.

(6-Enam Suresi 125)

Page 69: Kur’an mucizeleri

Mucize 16 MENİ BİR KARIŞIMDIR

Page 70: Kur’an mucizeleri

Meni; sperm kanallarından, seminal keseciklerden, prostat bezinden, idrar yollarına bağlı cooper ve mery bezleri gibi

salgı bezlerinden salgılanan maddelerin bir birleşimidir. Meni diye adlandırdığımız sıvının detaylı analizi yapılırsa bu sıvının;

sitrik asit, prostoglondinler, flavinler, askorbik asit, ergotionein, fruktoz, fosforilkolin, kolesterol, fosfolipidler,

fibrinolizin, çinko, asit fosfataz, fosfaz, hiyolurinadaz ve spermler gibi birçok ayrı bileşenden oluştuğu görülür.

Page 71: Kur’an mucizeleri

يمنى ني ن م ألم يك نطفة م

İnsan, 'kendi başına ve sorumsuz' bırakılacağını mı sanıyor? Kendisi, akıtılan

meniden bir damla su değil miydi?

(Kıyamet Suresi, 36-37)

Page 72: Kur’an mucizeleri

Şüphesiz Biz insanı, karmaşık olan bir damla sudan yarattık. Onu deniyoruz.

Bundan dolayı onu işiten ve gören yaptık.

(İnsan Suresi, 2)

Page 73: Kur’an mucizeleri

Mucize 17

RAHİM DUVARINDA ASILI DURAN

Page 74: Kur’an mucizeleri

Anne karnındaki bebek, gelişiminin ilk aşamasında annesinin kanından beslenebilmek için rahim duvarına yapışıp tutunan bir zigot halindedir.

Yukarıdaki resimde zigotun gelişimine başladığı ilk zamanlar görülmektedir.. Modern embriyolojinin tespit ettiği bu oluşum, Kuran'da "asılıp tutunan" anlamına gelen, deriye yapışıp kan emen sülükler için de kullanılan "alak"

kelimesiyle 14 yüzyıl önceden mucizevi bir biçimde bildirilmiştir.

Page 75: Kur’an mucizeleri

ثم خلقنا النطفة علقة فخلقنا العلقة مضغة فخلقنا المضغة عظاما فكسونا

أحسن الخالقين العظام لحما ثم أنشأناه خلقا آخر فتبارك للا

Sonra o su damlasını bir alak olarak yarattık;

ardından o alak'ı bir çiğnem et parçası olarak yarattık; daha sonra o çiğnem et parçasını kemik olarak

yarattık; böylece kemiklere de et giydirdik; sonra bir başka yaratışla onu inşa ettik. Yaratıcıların en güzeli

olan Allah, ne yücedir.

(Mu’minun Suresi 14)

Page 76: Kur’an mucizeleri

Mucize 18

KEMİKLERİN OLUŞUMU VE ETLE KAPLANMALARI

Page 77: Kur’an mucizeleri

Embriyo başlangıçta kemiksiz bir çiğnemlik et formundadır. Embriyodaki kıkırdak doku, ayette söylendiği gibi sonradan

kemikleşmeye başlar. Yine aynen ayetin söylediği gibi kemikleşme başladıktan daha sonra kas etleri oluşarak kemikleri

sarar. Ayette geçen “lahm” kelimesi kas etleri için kullanılmaktadır.

Page 78: Kur’an mucizeleri

… Kemiklere de bir bak. Nasıl yerli yerince düzenliyoruz onları ve sonra da

onlara et giydiriyoruz…

(2:259)

Page 79: Kur’an mucizeleri

Mucize 19

İnsandaki Organların Gelişim Sırası

Page 80: Kur’an mucizeleri

O, sizin için kulakları, gözleri ve gönülleri inşa edendir; ne az şükrediyorsunuz. (Mü'minun Suresi, 78) Allah, sizi annelerinizin karnından hiçbir şey bilmezken çıkardı ve umulur ki şükredersiniz diye işitme, görme (duyularını) ve gönüller verdi. (Nahl Suresi, 78) De ki: "Düşündünüz mü hiç; eğer Allah sizin işitmenizi ve görmenizi alır ve kalplerinizi mühürlerse, onları size Allah'tan başka getirebilecek ilah kimdir?"... (En'am Suresi, 46) Şüphesiz Biz insanı, karmaşık olan bir damla sudan yarattık. Onu deniyoruz. Bundan dolayı onu işiten ve gören yaptık. (İnsan Suresi, 2)

Page 81: Kur’an mucizeleri

Embriyolog Dr. Keith Moore, Journal of Islamic Medical Association'da yayınlanan bir makalesinde, embriyonun gelişim

sürecinde iç kulakların ilk halinin belirmesinden sonra gözün oluşmaya başladığını ifade etmektedir. Hissetme ve anlama merkezi olan beynin ise, kulak ve gözün ardından gelişimine

başladığını söylemektedir

Page 82: Kur’an mucizeleri

Kuran ve bilim arasındaki uyumu keşfedip Müslüman olan

Prof. Dr. Maurice Bucaille

“Hâlâ hayalci doktrinlerin itibar gördüğü bu 18. yüzyıldan bin küsur yıl önce insanlar Kuran ile tanışmışlardı. Onun insanın üreyişi konusundaki haberleri, sade tabirler içerisinde temel

gerçekleri ifade etmekteydi ki, bunları keşfetmek için insanlar asırlarını vereceklerdir.”

Page 83: Kur’an mucizeleri
Page 84: Kur’an mucizeleri

Kuran’ın insanın gelişimi üzerine söylediklerinin 7. yüzyılda söylenmesine imkan yoktur. Hatta bundan bir asır önce bile bu bilgiler tam bilinmiyordu. Bu ayetleri

ancak şu anda hakkıyla anlıyoruz, çünkü modern embriyolojinin gelişimi bu ayetleri anlamamıza olanak

tanımıştır.

Dr. Keith Moore Toronto Üniversitesi anatomi profesörü

Page 85: Kur’an mucizeleri

https://www.youtube.com/watch?v=upa4BSH7ua4

Page 86: Kur’an mucizeleri

Mucize 20

Hareketlerimizi Yönlendiren Bölge

Page 87: Kur’an mucizeleri

Hareketlerin motivasyonu, planlama öngörüşü ve başlatılması alın loblarının ön kısmı olan ön alın bölgesinde (cerebrum) gerçekleşir. Burası çağırışım (birlik) korteksinin

bir bölgesidir…

Hareketle olan ilgisiyle beraber, ön alın bölgesinin aynı zamanda saldırganlığın da fonksiyonel merkezi olduğu

düşünülmektedir…

Essentials of Anatomy and Physiology (Anatomi ve Fizyolojinin Esasları)

Page 88: Kur’an mucizeleri

Hayır; eğer o, (bu tutumuna) bir son vermeyecek olursa, andolsun, onu

perçeminden tutup sürükleyeceğiz; o yalancı, günahkar olan alnından.

(Alak Suresi, 15-16)

Page 89: Kur’an mucizeleri

Mucize 21

Aşılayıcı Rüzgarlar

Page 90: Kur’an mucizeleri

Ve aşılayıcılar olarak rüzgarları gönderdik, böylece gökten su indirdik de sizleri

suladık...

(Hicr Suresi, 22)

Page 91: Kur’an mucizeleri
Page 92: Kur’an mucizeleri

Mucize 22

Fotosentezin Sabah Vakti Başlaması

Page 93: Kur’an mucizeleri

Atmosferdeki oksijenin yaklaşık %30'u karadaki bitkiler tarafından üretilirken, geri kalan %70'lik bölüm denizlerde ve okyanuslarda bulunan ve fotosentez yapabilen bitkiler ve tek hücreli canlılar tarafından üretilir. Fotosentezin en verimli olduğu zaman, oksijenin en fazla üretildiği zamandır. Bu da güneş ışığının en yoğun olduğu sabah saatlerinde gerçekleşir. Güneş'in doğmasıyla birlikte, yaprakta terleme ve buna bağlı olarak fotosentez artmaya başlar. Öğleden sonra ise bu olay tersine döner; yani fotosentez yavaşlar, solunum artar, çünkü sıcaklığın artmasıyla birlikte terleme de hızlanmaktadır. Geceleyin ise sıcaklığın azalmasıyla birlikte terleme yavaşlar ve bitki rahatlar.

Page 94: Kur’an mucizeleri

Kararmaya ilk başladığı zaman, geceye andolsun, ve

nefes almaya başladığı zaman, sabaha;

(Tekvir Suresi, 17-18)

Page 95: Kur’an mucizeleri

Mucize 23

Parmak izindeki kimlik

Page 96: Kur’an mucizeleri

Tek yumurta ikizleri de dahil

olmak üzere, her insanın

parmak izi kendine özeldir.

Başka bir değişle, insanların

parmak uçlarında kimlikleri

şifrelenmiştir. Bu şifreleme

sistemini, günümüzde

kullanılmakta olan barkod

sistemine benzetmek de

mümkündür.

Page 97: Kur’an mucizeleri

نسان ألن نجمع عظامه أيحسب الي بنانه بلى قادرين على أن نسو

Evet; onun parmak uçlarını dahi derleyip-

(yeniden) düzene koymaya güç yetirenleriz.

(Kıyamet Suresi, 4)

Page 98: Kur’an mucizeleri

Mucize 24

Uykuda Hareket Etmenin Önemi

Page 99: Kur’an mucizeleri

Uzun süre aynı pozisyonda yatıldığında meydana

gelen yatak yaralarına “basınç yaraları” da denir. Çünkü çok uzun süre aynı pozisyonda yatıldığında,

vücudun belli bir bölgesine uygulanan sürekli basınç, kan

damarlarının sıkışıp kapanmasına neden olabilir. Bunun sonucu

olarak kan yoluyla taşınan oksijen ve diğer besinler deriye ulaşamaz ve deri ölmeye başlar. Bu durum

vücutta yaraların oluşmasına sebep olur. Eğer bu yaralar tedavi

edilmezse derinin katmanları, yağ ve kas dokuları da ölebilir.

Page 100: Kur’an mucizeleri

Sen onları uyanık sanırsın, oysa onlar (derin bir uykuda) uyuşmuşlardır. Biz onları sağ yana ve sol yana çeviriyorduk.Köpekleri de iki kolunu uzatmış yatıyordu. Onları görmüş olsaydın, geri dönüp

onlardan kaçardın, onlardan içini korku kaplardı.

(Kehf Suresi, 18)

Page 101: Kur’an mucizeleri

Mucize 25

Bizans'ın Galibiyeti

Page 102: Kur’an mucizeleri
Page 103: Kur’an mucizeleri

Elif, Lam, Mim. Rum (orduları) yenilgiye uğradı. "Dünyanın en alçak yerinde". Ama

onlar, yenilgilerinden sonra yeneceklerdir. Üç ile dokuz yıl içinde. Bundan önce de, sonra da emir Allah'ındır. Ve o gün

müminler sevineceklerdir.

(Rum Suresi, 1-4)

Page 104: Kur’an mucizeleri

Bu ayetler, Hıristiyan olan Bizanslıların, 613-614 yıllarında Persler karşısında çok ağır bir yenilgiye uğramasından yaklaşık 7 sene sonra, MS 620 civarında indirilmişti. Ayetlerde Bizans'ın çok yakında galip geleceği haber

veriliyordu. Oysa o sırada Bizans o kadar büyük kayıplara uğramıştı ki, değil tekrar galip gelmesi, ayakta kalması bile

imkansız görülüyordu.

627 yılının Aralık ayında, Bizans ve Pers İmparatorlukları arasında, Bağdat yakınında Dicle Nehri'nin 50 km

doğusunda bulunan Ninova harabeleri yakınında büyük bir savaş daha oldu. Bizans ordusu, Persleri burada da yenilgiye

uğrattı. Birkaç ay sonra da Persler işgal ettikleri yerleri Bizans'a geri veren bir anlaşma imzalamak zorunda kaldılar.

Page 105: Kur’an mucizeleri

Hz. Ebubekir (ra) iddiaya girmesi

Page 106: Kur’an mucizeleri

Mucize 26

Firavun’un cesedi

Page 107: Kur’an mucizeleri

Kahire Muzesi, Mumyalanmis Firavunlar

Page 108: Kur’an mucizeleri

Londra Britsh Muzesi, Mumyalanmamis 2. Ramses

Page 109: Kur’an mucizeleri

Şimdi, öyle mi? Oysa sen önceleri isyan etmiştin ve bozgunculuk çıkaranlardandın. Bugün ise, senden sonrakilere bir ayet (tarihi bir belge,

ibret) olman için seni yalnızca bedeninle kurtaracağız (herkese cesedini

göstereceğiz).Gerçekten insanlardan çoğu, Bizim ayetlerimizden habersizdirler.

(Yunus Suresi, 91-92)

Page 110: Kur’an mucizeleri

Mucize 27

Mekke'nin Fethi

Page 111: Kur’an mucizeleri

Andolsun Allah, elçisinin gördüğü rüyanın hak olduğunu doğruladı. Eğer Allah dilerse, mutlaka

siz Mescid-i Haram'a güven içinde, saçlarınızı tıraş etmiş, (kiminiz de) kısaltmış olarak (ve)

korkusuzca gireceksiniz. Fakat Allah, sizin bilmediğinizi bildi, böylece bundan önce size yakın

bir fetih (nasib) kıldı.

(Fetih Suresi, 27)