kimlife mayıs

68

Upload: gul-sah

Post on 06-Mar-2016

263 views

Category:

Documents


0 download

DESCRIPTION

book,ebook,magazine,catalog,newspaper

TRANSCRIPT

Page 1: KimLife Mayıs
Page 2: KimLife Mayıs

erhaba,

“Cennet annelerin ayakları altındadır.”

diyor Alemlerin Efendisi(sav). Oysa, bizim

hayatımızı gergef gibi işleyen annelerimizin

kıymetini ne kadar biliyoruz. “Onlara bir of

bile demeyin.” Hadis-i Şerif’i hayatımızda ne

kadar yer buluyor.

Mayıs’ın ikinci haftasında kutladığımız Anneler Gününü bu açıdan

baktığımızda daha anlamlı hale geliyor. Gelin annemize olan sevgi ve

saygımızı birgüne sığdırmaktan çıkaralım.

10 bin yılı aşan tarihi ile medeniyetlere ev sahipliği yapmış,

Anadolu’nun hızla gelişen sanayisi ve leblebisiyle ünlü

şehri Çorum’u birbirinden ilginç yönleriyle

anlattık.

Türk edebiyatında ayrı bir

yeri olan söz üstadı,

dertli şair Necip

Fazıl Kısakürek’in

hayatından kesitler

sunduk.

İstanbul’un Fetih heyecanını

yaşamak istiyorsanız, Dünya’da

bir eşi benzeri daha olmayan 3

boyutlu fetih müzesini gezmeden

İstanbul gezdim dolaştım demeyin,

deriz.

Hiç farkında olmadan hayatımızı televizyona

bağımlı hale getiriyoruz. Zamanımızın büyük

çoğunluğunu ekran karşısında boşa tüketiyor,

sevdiklerimize ayıracağımız vakti fırsatları

eritiyoruz. Televizyon zaman hırsızlığınından ziyade

çocuklarımızı şiddete bağımlı, asosyal ve tembel bireylere

çeviriyor. Televizyonun özellikle çocuklarımız üzerindeki zararlarından

kurtulabilmenin yollarını yazımızda bulacaksınız.

Bu sayımızda da modadan, dekorasyona, evimizin mutfağından

hobiye kadar birçok konuları sizler için işledik.

Keyifli okumalar.

[email protected]

M lifeAlışveriş ve Yaşam Kültürü Dergisi

MAYIS 2012 YIL: 5 SAYI: 44

Kim Adına Sahibi

Erol ERSAN

Yönetim Yeri

KİM GENEL MÜDÜRLÜĞÜ

Evren Caddesi Barış Sokak No: 6

Bağcılar / İSTANBUL

Tel: (0212) 489 21 21

www.kimgrup.com.tr

Genel Yayın Yönetmeni

Zeki SARIELMAS

Grafik Tasarım

Gülşah ŞENEL

Mustafa GÜLEÇ

Katkıda BulunanlarDr.Nazmi Korkut KASAPBAŞI

Uzm.Dr.Abdurrahman YILDIRIMHatice Saadet KALYONCU

Okur Hizmetleri Hattı

Sema GÜR

Baskı ve Cilt

Star Medya Yayıncılık

Kimlife Kimgrup reklam departmanı

tarafından hazırlanmaktadır. Yerel süreli

yayındır, ayda bir hazırlanır.

Dergimizde ilanlarınızın yer almasını

istiyorsanız; 0212 489 21 21 nolu

telefondan iletişime geçebilirsiniz.

twitter.com/kimmarket

facebook.com/kimduyuru

Page 3: KimLife Mayıs

3 kimlife

KİM

Life SAĞ

LIK

Page 4: KimLife Mayıs

içindekiler6

8

10

12

18

20

22

24

30

34

38

46

54

62

Kim Şube"Pendik şubemizi tanıyalım"

Ayak Sağlığımız"Doktorumuzdan öneriler"

Tarihin Derinliklerinden Günümüze"Çorum ilimizi tanıyoruz"

Gezelim - Görelim"Belgrad ormanı ve mesire yerleri"

Oyuncaklar ve Çocuklar"Doktorumuzdan öneriler"

Haydi Pikniğe"Baharda mutlaka pikniğe gidelim"

Denizin Zeki Kolları"Ahtapotlar"

Hobi"Ebru sanatı inceleikleri"

Biyografi"Necip Fazıl KISAKÜREK"

Ayaküstü Röportajımız"Rıza SÖNMEZ ile"

Fedakar Annelerimiz"Anneler gününüz kutlu olsun"

Görelim-Bilelim"İstanbul'un fethine panoramik bakış"

Moda"Renkli pantalon trendi"

Çocuk Ödüllü Bulmaca"Hediyeler sizi bekler"

18

30

38

812

Page 5: KimLife Mayıs

5 kimlife

KİM

Life SAĞ

LIK

Page 6: KimLife Mayıs

6 kimlife

KİM

Life KİM

ŞUBE

Sibel Hanım, Pendik mağazamızın müdürüsünüz. Ne zamandan beri bu görevi yapmaktasınız?1994 yılından beri gıda sek-

töründe işletme müdürü orak görev yaptım. 2010 yılından beri ise Kim Pendik mağazamızda, işletme müdürü olarak çalışmaktayım.

Mağazanız 09.04.2010 yılında hizmete girdi. Özellikler-inden bahsedebilir misiniz?Mağazamıza Pendik devlet has-

tanesine 100metre ilerde, çevre-

de esnafların yoğun olduğu geniş müşteri potansiyeline ve geniş ürün portföyüne sahip güleryüzlü personeli ile müşterilerine hizmet sunan bir işletmedir.

Pendik mağazası hangi ürün gruplarıyla müşterisinin karşısına çıkıyor?Mağazamız gıda ve gıda

dışı olmak üzere tüm ürünler ile müşterilerimizin koşulsuz güvenliğini sürekli kılmak ve sağlıklı ortamda hijyen kurallarına uygun bir şekilde hizmet sunmayı hedef olarak belirlemiştir.

Kalite Pendik’te

Page 7: KimLife Mayıs

7 kimlife

Pendik mağazası olarak ürünlerinizi müşterilere sunumunda nelere dikkat etmektesiniz?Taze kaliteli ve uygun fiyat politikası

ile ürün çeşitliliğine ve hijyen kurallarına uygun bir şekilde sunmaya dikkat etmekteyiz.

Perakende sektöründe bayan yöneti-ci olarak görev yapmanızın iyi yönleri nelerdir?Bayan yönetici olmamın iyi yön-

leri; müşterilerimiz karşılarında bayan müdür gördüklerinde memnun oluyorlar sorunları veya istekleri olduğunda özel-likle bayan müşterilerimiz daha rahat bir şekilde ifade ediyorlar. Ayrıca bayan müdür olmam sorumluluğun daha fazla bilincinde olmamı ve daha dikkatli ve hijyen olmamı sağlamaktadır.

Hedef kitleniz hangi bölgelerdir?Hedef kitlemiz bütün tüketiciler, es-

naflar ve tüm ev hanımları. Ayrıca insanların ihtiyaçlarına en uygun ve en iyi hizmeti sunmayı hedefliyoruz.

Rakiplerinize nazaran farklılık oluşturmak adına nasıl çalışmalar yapıyorsunuz?Müşterilerimiz ile iyi iletişimler kurup,

güleryüzlü personelimiz ile kaliteli, uy-gun ürüne uygun fiyat politikası ile; Pendik ve çevresinde ikamet edenleri alışverişe davet ediyoruz.

Çalışanlarınızın müşterilere karşı ku-sur işlememesi için nasıl eğitimler veri-yorsunuz?Müşterilerimize karşı sıcak, samimi bir

şekilde iletişim kurup saygıda ve hizmet-

de kusur etmemeleri konusında eğitimler vermekteyiz.

"İnsana hizmet mutluluktur" sloganını benimseyip müşterilerimize en iyi hizmeti sunmayı, bu konuda da personellerim-ize gerekli eğitimleri vermekteyiz.

Mağaza içinde oluşabilecek hırsızlık olaylarına karşı ne gibi önlemler almaktasınız?Kameraların görüntü alanlarını kapat-

mayacak şekilde ürünlerimizi raflarda ve teşhirlerde müşterilerimize sunmaktayız.

Personellerimize güvenlik eğitimi ve duyarlılığını aşılıyoruz. Bu konuda eğitimler veriyoruz personellerimize, şüpheli gördüğümüz müşteri şeklinde mağazamıza girip hal ve hareketleri ile kendini ele veren insanları takip edi-yoruz..Tırnakçı vs. hırsızlar konusunda personelimizi uyarıp gerekli eğitimleri veriyoruz..Son olarak Pendik mağazasının he-

defleri nelerdir?Hedefimiz müşteri sayımızı daha fazla

yükseltmek, satışlarımızı geçen yıllara göre daha fazla artırmak

Pendik çevresinde bulunan rakipler arasındaki pastada daha büyük dilimde yer almak ve aylık verilen hedef ciroyu tutturmak.

KİM

Life KİM

ŞUBE

Pendik MağazasıAçılış: 09.04.2010Kasa Sayısı: 3400 m2

Batı Mah. Sabri Taşkın Cad. No:4 Pendik / İSTANBUL0216 491 75 72

Page 8: KimLife Mayıs

8 kimlife

KİM

Life SAĞ

LIK

Kadınların vazgeçilmez tutkularından biri olan, güzel, şık ve bakımlı kadının kıyafetinin en

büyük tamamlayıcısı ayakkabılarınızı seçerken ne kadar dikkat ediyor-sunuz... Son yıllarda modanın en gözde aksesuarı haline gelen yüksek topuklu ayakkabıları şık olmak için giyerken ayak sağlığınızdan olmayın.

Ayağın dar ayakkabının içinde sıkışarak ileri derecede şekil bozukluğuna uğraması, Halluks Val-gus hastalığı olarak biliniyor

"Halluks valgus'un en sık rastlanan sebebi ayağa uygun olmayan, ayak başparmağını doğal olmayan bir poz-isyonda sıkan, özellikle dar, sivri burunlu ayakkabıların uzun süre giyilmesidir."

Çamlıca Medicana Hastanesi Or-topedi Kliniği'nden Dr. Nazmi Kor-kut Kasapbaşı, yüksek topuklu ve sivri burunlu dar ayakkabıların giyilmesi sonucunda kadınlarda çarpık başparmak ve baş parmakta kemik çıkıntısının (Hal-luk Valgus) oluştuğunu belirterek, "40 yaş

altı bayanlar ayakkabı seçerken genel-likle modaya ve ayakkabının şekline önem veriyorlar. Sert, sivri burunlu ve yük-sek topuklu ayakkabıları tercih ediyorlar. 40 yaş üzerinde ise genelde geçmişte giyilen yanlış ayakkabılar sonucu ayak sorunları ortaya çıkmaya başladığı için ayakkabı seçiminde görünüşten ziyade rahatlık ön plana çıkmaktadır. Burada yapılması gereken ayak sağlığımız için kendi ayağımızı tanıyıp, ayak şeklimize göre ayakkabı seçimidir. Halluks Valgus (kemik çıkıntısı) oluşmasını istemiyorsak

ayak sağlığını bozuyorYüksek topuklu ayakkabılar

Dr.Nazmi Korkut KASAPBAŞI

Medicana Çamlıca HastanesiOrtopedi Bölümü Uzmanı

Page 9: KimLife Mayıs

9 kimlife

yuvarlak burunlu ve 2.5-3.5 cm. topuklu ayakkabıların seçilmesi uygun olacaktır" diye konuştu.

"Ayaklar Yaş İlerledikçe Şekil Değiştirir"Ayak başparmağının ayağa birleştiği

bölüm, ayağın normal profilinin dışına taşarak, bunyon denilen çıkıntıyı yaptığını söyleyen Dr. Nazmi Korkut Kasapbaşı, kadınların başını ağrıtan bunyon yani çarpık başparmak, ayakta kemik çıkıntısını şöyle anlattı: "Bu durum Latincede Hal-luks Valgus (çarpık başparmak) olarak isimlendirilir. Bunyon sürekli sürtünmeye maruz kaldığı için, bu bölgedeki deri za-manla kalınlaşabilir. Ortopedi doktorları tarafından sıklıkla karşılaşılan bu problem çoğu zaman hastalarda kozmetik olarak rahatsızlık oluşturur. Ayrıca kişiye ağrı veriyorsa tedavi edilmesi gerekli bir hal almaktadır. Ayaklarımız yaşımız arttıkça şekil değiştirir. Özellikle ayak tarak ke-miklerimizi bir arada tutan bağlar hamilelik sırasında hormonların etkisiyle veya yaşla beraber gevşer ve bu bölgenin daha da genişlemesine ve ayakta yayılmaya sebep olur. Bu oluşumda ailesel (genetik) özel-liklerin de büyük etkisi vardır."

"Kadınlar Arasında Çok Yaygın""Bu hafif ancak yaygın sorun kadınlarda

daha sık görülür" diyen Dr.Nazmi Kor-kut Kasapbaşı, sözlerine şöyle devam etti: "Bazı kişiler genetik olarak bunyona eğilimli olsa da, daha çok yüksek topuklu ve sivri burunlu dar ayakkabıların giyil-mesi sonucu görülme sıklığı artar. Bu tür ayakkabılar giyildiğinde vücudun tüm yükü, aslında ilk karşılanması gereken yer olan topuktan ayak başparmağı ile tarak kemiklerinin eklemleştiği bölgeye kayar. Sivri burun nedeni ile de başparmak dışa açılanmaya zorlanır. Böylece bölgedeki bağlar aşırı basınç ve dışa zorlanmaya maruz kalırlar. Uzun süre devam eden bu tür etkiler genetik olarak eğilimli olan-larda daha çok görülmek üzere Halluks Valgus deformitesinin gelişmesine neden olabilir. Halluks Valgus'un ayakta şekil bozukluğuna yol açan bir hastalıktır. Tıbbi tedavi ancak kişiye ağrı verdiğinde veya ayakkabı giymesine engel olduğunda akla gelir."

"Ayak Ağrısını Önemseyin"Dr.Nazmi Korkut Kasapbaşı, ayak

başparmağında bir çıkıntı veya ağrı olma-ya başladığının sezildiği anda yapılması gereken ilk şeyin rahat ayakkabı ya da spor ayakkabıya geçmek olduğunu söy-ledi. Dr.Kasapbaşı, "Kişilere genelde önerilen parmak arası slikon makara

kullanımı ağrıyı azaltmakta yararlıdır; yine önerilen diğer bir cihaz olan "gece ateli"nin ise kullanması çok zor-dur ve hastalar tarafından genellikle terk edilmektedir. Yapılan çalışmalar adı geçen her iki yöntemin de Halluks Valgus oluşması veya ilerlemesini önlemede bir faydasının olmadığını göstermiştir" dedi.

Tedavi Seçenekleri Halluks Valgus'un bir şekil bozukluğu

olduğunu belirten Dr.Nazmi Korkut Kasapbaşı, bunun ancak yapılacak bir operasyonla düzeltilebileceğini söyledi. Çamlıca Medicana Hastanesi'nde bu tür hastaların ameliyatlarını başarıyla yaptıklarını belirten Korkut, "Cerrahi müda-hale gerekliliği kişinin ayakkabı giyemey-ecek kadar bozuk şekilli bir ayağa sahip olması veya şekil bozukluğu çok fazla olmasa bile ayak ağrısının dayanılmaz olması durumunda ortaya çıkar. Genel-likle tek başına başparmağa müdahale ile birlikte problemli olan 2. ve 3. parmağa da müdahale gerekmektedir" dedi.

İyileşme Süresi 4-6 haftaOrtalama iyileşme süresinin 4-6 hafta

olduğunu ifade eden Dr. Kasapbaşı, "Ancak günlük hayata ve spora dönüş süresi 2-3 ay arasında değişmektedir. Günümüzde ortopedi uzmanlarınca uygu-lanan etkili ameliyat teknikleri ve ameliyat sonrası dönemde kullanılmaya başlanan, kişinin daha ilk günden ayak üzerine yüklenmesine izin veren özel ayakkabılar ve botların kullanılması ile beraber Halluks Valgus cerrahisinde çok başarılı sonuçlar elde edilmektedir. Eğer sadece parmak-lara yönelik bir operasyon yapıldı ise veri-lecek özel bir ayakkabı ile hemen basa-bilirsiniz. Tarak kemiklerine de müdahale edildi ise yaklaşık 3 hafta kadar basmanız sakıncalıdır" diye konuştu.

Halluks Valgus'tan Korunma YollarıYanlış ayakkabı giyimi Halluks Valgus

oluşumunda en önemli etkendir. Eğer ailesel yatkınlık yanlış ayakkabı giyimi ile birleşirse ayakta halluks valgus gelişimi kaçınılmaz bir hal alır. Bu nedenle ayak-taki şekil bozukluklarından korunmanın en iyi yolu ayak giyimimize dikkat etmektir. Halluks valgus oluşmasını istemiyorsak yuvarlak burunlu ve 2.5-3.5 cm. topuklu ayakkabıların seçilmesi uygun olacaktır. Eğer ayak başparmağımızda bir çıkıntı

veya ağrı olmaya başladığını sezersek yapılması gereken rahat ayakkabı veya spor ayakkabıya geçmektir. Kişilere genelde önerilen parmak arası slikon ma-kara kullanımı ağrıyı azaltmakta yararlıdır; yine önerilen diğer bir cihaz olan gece ateli'nin ise kullanması çok zordur ve hastalar tarafından genellikle terk edilme-ktedir. Yapılan çalışmalar adı geçen her iki yöntemin de halluks valgus oluşması veya ilerlemesini önlemede bir faydasının olmadığını göstermiştir.

KİM

Life SAĞ

LIK

Ülkemizde özellikle 40 yaş altı bayanlar ayakkabı seçerken

genellikle modaya ve ayakkabının şekline önem vermekte ve sert, sivri burunlu ve yüksek topuklu

ayakkabıları tercih etmektedirler. 40 yaş üzerinde ise genelde

geçmişte giyilen yanlış ayakkabılar sonucu ayak sorunları ortaya

çıkmaya başladığı için ayakkabı seçiminde görünüşten ziyade rahatlık ön plana çıkmaktadır.

Burada yapılması gereken ayak sağlığımız için kendi ayağımızı tanıyıp, ayak şeklimize göre

ayakkabı seçimidir.

Page 10: KimLife Mayıs

10 kimlife

KİM

Life GEZELİM

-GÖ

RELİM

Belgrad Ormanı, Çatalca Yarımadası'nın en doğu ucunda, İstanbul ilinin Avrupa Yakası'nda

yer alan doğal oluşumlu ağaçlık bölgedir. Doğusunda İstanbul Boğazı, kuzeyinde ise Karadeniz doğal sınırlarıdır. Bizans ve Osmanlı döneminde İstanbul'a içme suyu sağlayan en önemli kaynakken; günümüzde kente sağladığı su kentin ger-eksiniminin çok altında olduğu için daha çok rekreasyonel işlevi ağır basmaktadır.Orman adını, Kanuni Sultan Süleyman'ın

Sırbistan seferi dönüşü beraberinde getirdiği Belgradlıların yerleştirildiği Bel-grad köyünden almaktadır. Köy sakinler-inin su kaynaklarını kirlettiği anlaşılınca padişah buyruğuyla köy taşınmış; bu tarihten sonra ormanın ve barındırdığı su kaynaklarının korunması için ilk kez resmî önlemler alınmıştır.Denizden yüksekliği fazla olmamasına

karşın yoğun yağış alan bir bölge olan

Belgrad Ormanı, Orta Avrupa ve Ak-deniz iklimleri arasında geçiş özelliği göstermektedir. Ormanın bu niteliği, farklı bitki türlerinin aynı alanda içiçe büyüme-

sine olanak sağlamaktadır. Ormanın bitki varlığı genel olarak kışın yaprağını döken ağaç ve çalılardan oluşmaktadır.

Sapsız meşe, ormandaki baskın ağaç türüdür.Belgrad Ormanı, İstanbul ve çevresin-

de canlı varlığı açısından da önemli bir bölgedir. Çok sayıda kuş, sürüngen ve memelinin doğal yaşama ortamıdır. Or-mana yönelik koruma tedbirleri ve hay-vanlar için koyulan av yasaklarıyla, teh-likede olan türler burada rahatça üreme olanağı bulabilmektedir.

Su varlığı bakımından da oldukça zengin bir coğrafyası olan Belgrad Ormanları, irili ufaklı pek çok akarsuya ev sahipliği yapmaktadır. Bu akarsu-lardan bazılarının önüne Osmanlı döne-minde bentler kurulmuştur. Orman sınırları içinde farklı noktalara dağılmış toplam 7 adet tarihî bent bulunmaktadır.

Günümüzde İstanbul Orman Bölge Müdürlüğü'nün idari sınırları içinde ka-

Belgrad Ormanı ve Mesire Yerleri

Uğramayı UnutmayalımBelgrad Ormanında piknik

yapmaya giderken yol üzerinde

bulunan Bahçeköy mağazamıza

uğramayı unutmayın. En kaliteli ve çeşitli piknik ürünlerini

bulabilirsiniz.

Page 11: KimLife Mayıs

11 kimlife

lan Belgrad Ormanı, 1956 yılında bir mesire ve piknik alanı olarak düzenle-nerek halka açılmış ve İstanbulluların kullanımınına sunulmuştur. Kanuni, 1521 yılında Sırbistan seferinden birçok Sırp esirle birlikte döner. Bizans zamanından kalan köylerin canlandırılması ve yeni köyler kurulması uygulamasına paralel olarak esirler, eski Ayvat Köyü yakınına, orman içine iskan edilir. Bu yerleşime "Belgrad Köyü" adı verilir. Zamanla or-man da aynı isimle anılmaya başlar. Daha sonraları bentlerin suyunu kirletme-leri sebebiyle 1894 tarihinde bir irade ile bunlar ormandan çıkarılmıştır.

Osmanlı'nın Su DeposuXVI. Yüzyılda Türkiye'de henüz

ormancılığın başlamamıştı. Ormanların korunamaması sonucu büyük tah-ribata neden olmuştur. Orman - su ilişkisi anlaşılmaya başlanmış ve git-tikçe kalabalıklaşan İstanbul'un su ihtiyacının büyük bir kısmının Belgrad Ormanları'ndan karşılanabileceği anlaşılmıştır. Bunun üzerine su kemerleri inşa edilmiştir. Su kemerleri 1554 - 1654 Mimar Sinan tarafından yaptırılmıştır.

Koruma Ormanı1953 yılında 7 tane bendi içerisine

alan Belgrad Ormanı, suyun miktarına ve kalitesine yaptığı önemli koruma fonksi-yonu göz önünde bulundurularak Bakan-lar Kurulu kararı ile "KORUMA ORMANI" olarak ilan edilmiştir.

Av Üretme Sahası1954 tarihinde de Belgrad Ormanı' nın

tabii bir av hayvanı olan fakat usulsüz av-lanmalar ile miktarı azalan karaca neslini yeniden üretmek, aynı zamanda halkın av hayvanlarına karşı sevgisini arttırmak, ilerde miktarı çoğalınca da ormana bırakılmak suretiyle av meraklılarının avlanma arzularını gerçekleştirmek amacıyla 70 Ha. Büyüklüğünde bir "AV ÜRETME SAHASI" tesis olmuştur.

Ağaç TürleriBelgrad Ormanı'nın esas ağaç türü

meşe olup, genel orman alanının %75'ini kaplar. Kuzeye bakan yamaçlarda kayın ve içlerde gürgen ve güney yamaçlarında kestane ağaçlarına rastlanır. Tek tek veya küme halinde bulunan diğer ağaç türleri, Kızılağaç, kavak, ıhlamur, akçaağaç, karaağaç, söğüt, üvez.Ağaççık ve çalılar ise; Muşmula, fındık,

kızılcık, katır tırnağı, sırım, laden'dir.

Ayvad Bendi Mesire Yeri Kağıthane Deresi'nin kollarında olan Ay-

vat Deresi üzerinde kurulmuştur. 1765'te 3. Mustafa tarafından inşa edilen tarihi bendin yerden yüksekliği 13.45, tepe uzunluğu ise düz hat olarak 63 metredir. Küçük yükseltilerin arasındaki su topla-ma havzası, Belgrad Ormanları'ndaki

en güzel manzaralardan biridir. Yabani bir çok hayvan tütünün yaşaması ekolojik açıdan bölgeyi önemli kılıyor. Tabiat ve fotoğraf meraklıları için önemli bir mekan özelliğinin yanısıra giriş yerindeki dü-zlükler piknik ve dinlenme için idealdir. Osmanlı İmparatorluğu'nun İstanbul için inşa ettiği su yollarının önemli bir halkası olan Kurtkemeri de bu sahanın içerisindedir.

Bentler Mesire YeriBelgrad Ormanları'ndaki en gü-

zel mesire alanlarındandır. Osmanlı İmparatorluğu döneminde şehrin su ihtiyacını karşılamak amacıyla birbirir arına inşa edilen Topuzlu Bendi (1750) Valide Bande (1796) ile 2. Sultan Mahmut Bendi (1839) buradadır. Piknik için bifesinden gerekli hizmetleri almanız mümkün. Ormanın derinlikler-ine kadar uzanan yürüyüş parkurları ve bisiklet yolu sizi her mevsim ayrı bir güzellikle buluşturur. Bahar ayındaki yeşil ürtü, yazdaki serinlik, sonbaharda sarıdan kırmızıya dönen renkler ve kışın yalınlığı tabiatla bir olma duygularınızı coşturacaktır.

Binbaşı Çeşmesi Mesire Yeri Kemerburgaz ya da Belgrad Ormanları

içinden rahatlıkla ulaşabileceğiniz zengin bir ağaç ve bitki örtüsüne sahip piknik yeridir. Yürüyüş parkuru ve oturma mekanlarıyla dikkat çekiyor. Rivayet edilir ki, Osmanlı İmparatorluğu'nun son yıllardaki savaşlarda bir bölük asker böl-geye sığınmak zorunda kalır. Açlık ve susuzluk giderek artmaktadır. Asker huzur-suzdur ancak kamp yerinden ayrılmak da mümkün değildir. Bunun üzerine günlerce çare arayan bölük komutanı binbaşı, geceden sabaha kadar açtığı kuyudan su çıkarmayı başarır ve böl-geye de adını vermiş olur. Girişteki kafeterya ziyaretçilerin birçok ihtiyacını karşılayacak donanıma sahiptir. Mesire yerinde çocuklar da unutulmayarak şirin bir oyun bahçesi kurulmuştur.

Fatih Çeşmesi Mesire Yeriİstanbul'un kapılarını bize açan Fatih Sultan Mehmet'in adına vakfedilen çeşme etrafında

kuruludur. Giriş kısmındaki bu çeşme,yıllardan beri hizmet

sunmakta, özellikle yaz mevsi-minde çok sayıda ziyaretçiyi ağırlamaktadır.. Burada kuş

cıvıltıları arasında unutulmaz bir gün geçirmek ya da koşu ya-

parken bir sincap ile karşılaşmak, unutulmaz hatıralar arasında

yerini alır.

Page 12: KimLife Mayıs

12 kimlife

KİM

Life ŞEHİR

Çorum

Tarihin Derinliklerinden Günümüze

Page 13: KimLife Mayıs

13 kimlife

Çorum Saat KulesiÇorum'un merkezinde,

Osmancık, İskilip ve Gazi cad-delerinin birleştiği yolun ortasında bu-lunan Saat Kulesi'ni üzerindeki kitabe-sinden öğrenildiğine göre Beşiktaş Muhafızı, İstanbul'da Ali Suavi olayını bastıran Yedisekiz Hasan Paşa l896 yılında yaptırmıştır.Doç.Dr. Hakkı Acun'dan transkripsi-

yonu öğrenilen kitabeyi Hattat Mehmet Nuri (1868-1951) yazmıştır:Şehinşah-ı zaman Abdülhamid Han-ı

keremkarınFerman-ı kiramından Hasan Paşayı bi-

hemtaBütün evkatını vakf eyledi ihya-ı hayrataMuvaffak eylesun her dem anı amaline

MevlaBu saat kulesi ez cümle hayrat-ı güzinin-

denYapıldı yumn-ü evferle bu şehri eyledi

ihyaÇıkup bir vakt-i eşrefde yazıldı babına

tarihBu mikat-i celili yaptı bak Lütfi Hasan

Paşa / l312(1896)Çorum Saat Kulesi yöresel sarı kesme

taştan yapılmıştır. İlk bakıştı minare izlenimini veren Saat Kulesi 27.50 m. yüksekliğindedir. Sekizgen kaide üzerine oturan kulenin 24 köşeli gövdesi yük-selmektedir. Gövde 5.30 m. çapındadır.Bunun üzerinde 81 basamaklı bir mer-divenle kulenin şerefeye benzer balko-nuna çıkılmaktadır. Gövdenin üzerinde dört bir tarafında birer saat kadranı bulunmaktadır. Saat kadranlarından sonra dört köşeli, her kenarında birer eşkenar üçgen şeklinde penceresi olan bölüm ve kubbe gelmektedir. Kulu l976 yılında onarılmıştır.

Kalehisar Medresesi (Behramşah Me-dresesi)Çorum Alaca ilçesi, Mahmudiye

Köyü'nün 2-3 km. güneyinde Kaletepe Mevkiinde bulunan bu medresenin bir külliyeye ait bölümlerden olduğu sanılmaktadır. Yapım tarihi belli ol-mamakla beraber, mimari üslubun-dan XIII.yüzyıl Selçuklu yapısı olduğu anlaşılmaktadır.Kuzey-güney doğrultusunda kareye

yakın dikdörtgen planlı olan medresenin uzun giriş eyvanından sonra üstü açık bir avluya geçilmektedir. Bu giriş eyvanının her iki yanında birer dershane odası, giriş ekseninde ise medresenin ana eyvanı, onun yanında...

Hüseyin Gazi MedresesiÇorum, Alaca ilçesinin 3 km.

güneyinde bulunan Alaca Hüseyin Gazi Medresesi'ni XIII. Yüzyılda Selçuklu-lardan Alaca Hüseyin Paşa yaptırmıştır.Medresenin diğer medreselerden farklı

orijinal bir plan düzenlemesi vardır. Birbirine geçme iki bölüm halinde

düzenlenmiş olan yapının doğusunda beyaz ve siyah mermerden 4.80 m. yüksekliğinde görkemli bir kapısı bulunmaktadır. Basit bir bordürün çerçevelediği portal nişi derin, altı sıra stalaktit bezelidir. XIII.yüzyıl Selçuklu por-talinden giriş holüne geçilmektedir. Dik-dörtgen...

Alaca TarihiAlaca İlçesinin tarihi M.Ö. 5000

yıllarına kadar uzanmaktadır. Eskiçağ' da ilçe merkezinin bulunduğu alan, "Etonia" olarak geçmektedir. XIX. ve XX. yy.'larda Hüseyinova yöre adı yerine, nahiye ve bucak adının tanımlanmasında önceleri bucak olan Alaca, Hüseyinabâd adıyla 1919'da ilçe olmuş, Alaca adı ise 1932'de resmiyet kazanmıştır.İl merkezine uzaklığı 50km'dir.Yozgat-

Çorum, Sungurlu-Tokat karayollarının kesiştiği yerde bulunmaktadır.Kuzeyinde Çorum , güneyinde Yozgat , doğusunda Çekerek , batısında...

HattuşaşMısır, Babil ve Mitanni gibi Eski

Doğu'nun büyük güçlerinden biri olan Hititler, yaklaşık M.Ö. 1200 yıllarına kadar Anadolu'nun büyük bir kısmına ve zaman zaman da Kuzey Suriye'ye hükmetmişlerdir.İlk yerleşim izleri, Kalkolitik (Taş) Çağ'a

kadar (M.Ö. 5000) inmektedir. Kesin-tisiz yerleşmeye başlanılması ise, Eski Tunç Çağı'nın sonlarına (M.Ö. 3000) doğru olmuştur. Bölgenin yerli halkı olan Hattiler, burada bir kent kurup, Hattuş adını vermişlerdir. M. Ö 20...

Boğazkale TarihiBoğazkale ilçesinin tarihi M.Ö. 5000

yıllarına kadar uzanır. İlçe merkezinin hemen yanı başında bulunan ve Hitit İmparatorluk başkenti olan Hattuşa ve Hattuşanın görkemli açık hava tapınağı Yazılıkaya ilçenin belli başlı tarihi

KİM

Life ŞEHİR

Page 14: KimLife Mayıs

14 kimlife

mekanlarıdır.Cumhuriyetin ilk yıllarında

adı Boğazköy iken, 1936 yılında ismi Boğazkale olarak değiştirilmiştir. 1967 yılında Bel-ediye teşkilatı kurulmuş, 1987 yılında Sungurlu'dan ayrılarak ilçe yapılmıştır.Boğazkale İlçesi, Sungurlu

İlçesine bağlı bir bucak merkezi iken...

İncesu KanyonuÇorum, Ortaköy İlçesi İncesu

Köyü'nde bulunan İncesu Kan-yonu 12,5 km uzunluğundadır. Genişliği 40-60 m. arasında değişmektedir.Tek giriş ve çıkışı bulunan

İncesu Kanyonun her iki yamacı sarp kayalıktır. Kanyon, mevsimine göre raft-ing ve tracking sporları için uygun özel-likler taşımaktadır.

ŞapinuvaHitit Devletinin önemli kentlerinden biri

olan Şapinuva, (Ortaköy), Çorum'un 53 km. güneydoğusundadır. Çekerek nehri etrafında yer alan Göynücek Ovası ile Alaca Ovası arasındaki geçit üzerinded-ir.Hitit Çağında, hem siyasi hem de

coğrafi konumu nedeniyle stratejik bir noktada yer alan şehir, önemli bir askeri ve dini merkezdir. Ortaköy kazılarında açığa çıkan ve sayıları 4.000'e ulaşan çivi yazılı tablet ve fragmanların (parça) oluşturduğu arşivde, Hititçe yazılmış...

Ortaköy Tarihiİlçe toprakları eski devirlerden bu yana

yerleşim yeri olduğu Hitit ve Roma dönem-lerine ait kalıntıların bulunmasından anlaşılmaktadır.Ortaasya'dan buraya gelen Türkler ka-

bile halinde, Pınarköy ve Asraköy mevki-

ileriyle Ortaköy'e yerleşmişlerdir. Daha sonra Asraköy ile Pınarköy, Ortaköy ile birleşerek şimdiki Ortaköy meydana gelmiştir. 1959 yılında ilçe olmuştur.İl merkezinin güneydoğusunda ,

Mecitözü ilçesinin güneyinde yer alır.İl merkezine uzaklığı 53 km'dir. Ortaköy ilçesinde Hititlerin önemli ticaret merke-zlerinden olan...

Osmancık Kalesi (Kandıber Kalesi)Çorum'un Osmancık ilçesinde

Kızılırmağın kuzeyinde doğu-batı yönünde bulunan kale 275 m. yüksekliğinde doğal bir kayanın üzer-inde yapılmıştır. Kandıber Kalesi ismi ile de tanınan kalenin ne zaman ve kimler tarafından yapıldığı kesin olmam-akla beraber Selçuklular zamanına ait olduğu sanılmaktadır. Bununla beraber kale değişik dönemlerde birkaç kez onarılmış, özelliğini yitirmiştir.Bu kale aynı zamanda İstanbul'dan

Amasya'ya kadar uzanan ticaret yolu üz-erinde olup, karakol kalesi niteliğindedir. Kalenin güneyindeki...

Kapılıkaya Anıtsal Kaya MezarıÇ o r u m - O s m a n c ı k

karayolunun Kırkdilim mevkiinde yolun sağında, derin vadilerin oluşturduğu engebeli bir arazi üzerinde yer almaktadır. Hellenistik Döneme tarihlenmekte olup, (M. Ö. II. yy) ko-mutan İKEZIOS'a ait-tir. Çay seviyesinden yüksekliği 65 m. dir.

Osmancık TarihiKaradeniz ve Doğu Anadolu

bölgelerini batıya bağlayan yol üzerinde bulunan Osmancık , İl merkezine 56 km uzaklıktadır. Çorum-Kargı ile Samsun-İstanbul yollarının kavşak noktasındadır. Çorum'un en eski ilçelerin-den biridir. 1075 yılında Türk egemenliğine girmiştir. Bu tarihten sonra Oğuzların Alayunt'lu boyundan Sorgun Oymağı Beyi Şerafettin Os-man Gazi bölgeye emir olarak atanınca, kendi oymağının adını buraya vermiş ve kentin Eflanos olan ismi Sorgun olarak da

anılmıştır. Şerafettin Osman...

Meşhur Çorum LeblebisiKuruyemislerin hemen hepsi yas sebze

veya meyvelerin kurutulmasI, bazIlarInIn da bir kere kavrulmasI ile yenebilecek kIvama gelir. Çorum'un meshur sarI leblebisinde ise durum biraz farklIdIr. Leblebi zaten kuru olan nohuttan yapIlIr. Nohutun leblebiye dönüsmesi bir buçuk aylIk bir emegin ürünüdür.

Tarihi dükkanlarda, tek kavrumluk leb-lebiler çuvallardan tenekelere, oradan legenlere dolduruluyor. Odun atesi ile yeterli sicaklIga ulasan firina aktarilan leblebiler son kavurmadan sonra tekrar çuvallara doldurularak dumanI üstünde satIsa sunulur.

Çorum'da her kösebasInda bir leb-lebici dükkanI bulmanIz mümkün. Öt-eden beri bu yörede yetiSen nohutun iriligi ve ve leblebiye dönüsümü haklI bir üne kavusmus. AltmIslI yIllardan sonra artIk bölgede yetistirilen nohut, leblebi üretimine yetmemeye baslamIs ve baska bölgelerden nohut getirilmis. Buna rag-men Çorum Leblebisi ününden hiçbir sey kaybetmemistir. Senelerdir liderliginden taviz vermemesinin nedeni de kusaktan kusaga aktarIlarak bugüne ulasan kavur-ma islemlerindeki beceri olsa gerek. No-huta ayrI bir lezzet ve altIn sarIsI rengini kazandIran geleneksel leblebi üretimi bir yandan devam ederken, odunun yerini tüp gazInIn aldIgI modern yöntemler de kullanIlmaya baslanmIs.

Leblebi yapmak için öncelikle ates tuglasI, kerpiç, tava ve karIstIrIcIdan

KİM

Life ŞEHİR

Page 15: KimLife Mayıs

15 kimlife

olusan bir kavurma ocagI gerekiyor. Kul-lanIlacak odunlarIn is yapmayan cinsten olmasI ise önemlidir. Eleme isleminden geçirilen nohutlar önce ayrIlIr. Birinci kavurma isleminden sonra sIcak olarak çuvallara doldurulup iki gün dinlendi-riliyor. İkinci kavurmadan sonra yine iki gün dinlendirilen nohutlar kuru bir yere serilerek 15-20 gün bekletiliyor. Bu kavurma ve dinlendirme islemleri leblebinin kalitesi açIsIndan son derece önemlidir. Nohutlar 3. kavurmadan önce nemlendirilip çuvallrada 1 gün bekletiliyor. 3. kavurmada nohutların kabuklarI ayrIlIr. Buna "tek kavrum leb-lebi" denir. Leblebinin acIlI, tuzlu veya karanfilli çesitlere dönüsmesi, bu son kavurma asamasInda gerçeklesiyor. "Leblebi Şekeri" ise kIsa bir son ka-vurmadan sonra elde edilir. Hemen belirtelim ki "sakIz Leblebi" adIyla da bilinen "beyaz leblebi" ayrI bir uzmanlIk gerektirmekte olup Çorum'a da baska yörelerden gelmistir.

Elvan Çelebi ZaviyesiÇorum, Meçitözü ilçesindeki Elvan

Çelebi Zaviyesi Osmanlı döneminde, Anadolu'da yapılmış ilk zaviyelerdendir.Aşıkpaşa oğlu Elvan Çelebi son-

radan camiye dönüştürülen bu yapıyı yanındaki türbesi ile birlikte 1352 yılında yaptırmıştır.Zaviye moloz taş duvarlı olup üzeri

kubbe ile örtülüdür. Günümüzde cami görevini sürdürmektedir.Beke Kaplıca HamamıÇorum Mecitözü ilçesinin Figani Köyü

yakınında bulunan Beke Hamamı, aslında Beke Kaplıcasının hamamıdır.Kaba yontma taştan yapılan hamamın

üzeri kubbe ile örtülüdür. Hamamın içer-isinde bir havuz bulunmaktadır. Beke

Kaplıcalarının suyunun idrar arttırıcı et-kisinden ötürü vücutta toplanan metab-olizma artıklarının dışarıya atılması ve vücut taşlarının düşürülmesinde etkilidir.

Koca Mehmet Paşa HamamıÇorum, Mecitözü ilçesinde Koca

Mehmet Paşa tarafından çifte hamam olarak cami ile birlikte yaptırılmıştır.Osmanlı hamam mimarisindeki çifte

hamam plan düzenine göre yapılmıştır. Soğukluk, sıcaklık ve halvet bölümlerin-den meydana gelmiştir. Soğukluğun üzeri iki küçük kubbe ile örtülmüştür. Sıcaklık bölümünün etrafına eyvan-lar yerleştirilmiş, üzeri de kubbe ile örtülmüştür.

Mecitözü TarihiMecitözü tarihinin M.Ö. 5000

yıllarına kadar uzandığı Kuşsaray Köyü ve Elvançelebi Beldesi'nde yapılan kazılarda anlaşılmıştır.

Uzun yıllar Sivas İli Amasya Sancağı'na bağlı olan Mecitözü, 1916 yılında Ankara İli Çorum Sancağı'na bağlanmıştır.Orta Karadeniz Bölgesinde Çorum-

Amasya karayolu üzerindedir.Çorum'a uzaklığı 37 km'dir. İlçede turizme hizmet edebilecek en önemli tarihi yapı Elvan Çelebi Cami( 1352 ) Tekke ve Türbesi ile yanındaki hamamıdır.Beke (Figani)kaplıcaları da iç turizme hizmet vermekte-dir.

A l a c a h ö y ü k TarihiEski Tunç Çağı

ve Hitit çağında

çok önemli bir kült ve sanat merkezi olan Alaca Höyük'te 4 uygarlık çağı açığa çıkartılmıştır.Alaca Höyük'te 1. uygarlık çağı, Hel-

lenistik, Roma, Bizans, Selçuklu-Osmanlı dönemleri ile temsil edilmektedir. Mabedi, büyük yapıları, özel-blok ev-

leri, sokakları, büyük küçük su kanalları, şehir suru, biri kabartmalı ortastadlarla süsülü sfenksli, diğeri poternli anıtsal kapılarıyla Hitit İmparatorluk Çağına (M.Ö.1450-1200) tarihlenen 2. kültür katını oluşturur.

Alacahöyük Hitit BarajıÇorum İli, Alaca İlçesi, Alacahöyük

örenyerine 2 km. uzaklıkta yer alan Hitit Barajı, yaklaşık 150 metre uzunluğunda bir bent'e sahiptir.Hititlere başkentlik eden coğrafyanın

içindeki yerleşmelerden biri olan Alacahöyük'teki ilk araştırmalar 1907

yılında, sistemli kazılar ise 1937'de başlamıştır. Bu dönemde keşfedilen Hitit barajı kalıntıları, M.Ö. 1240 yıllarına tarihlendirilmektedir.

Tarım arazilerini sulamak ve içme suyu sağlamak amacıyla kullanılan baraj, Hitit Kralı Tuthaliya (IV) tarafından, Anadolu'da yaşanan büyük kuraklığın ardından yaptırılmıştır. ve kültürel olarak geçiş özellikleri

göstermektedir.Yüzölçümü 12.796 km2 (Türkiye'nin

15. İli'dir), rakımı 801 mt. olup, kar-asal iklim hâkimdir.

Garib Baba DergahıÇorum, Sungurlu ilçesine 30 km

uzaklıktaki Hilalli ve Çavuşçulu köy-leri arasında bulunan Garib Baba Dergahının da mimari yönden bir özelliği bulunmamaktadır.

KİM

Life ŞEHİR

Ne Alınır?Çorum ilinden alınabilecek şeylerin

başında, şehrin sembollerinden olan , Çorum leblebisi ve bakır hediyelik eşya

gelmektedir.Ayrıca, İskilip'te ağaç oyma işleri, Alaca Büyük Camili Köyünde kilim, Ortaköy

İlçesi Karahacip beldesinde kilim, heybe, patik, çorap ve el örgü ürünlerini bulmak

mümkündür.Osmancık ve Kargı'da üretilen pirinçler

de, farklı lezzetleriyle mutlaka tadılması önerilen ürünlerdendir.

Page 16: KimLife Mayıs

16 kimlife

KİM

Life ŞEHİR

Kare kaideli bir yapı olup, üzerini yu-varlak bir kasnağın taşıdığı kurşun kaplı bir kubbe örtmektedir. Moloz taştan yapılmış olandergahın duvarlarında dikdörtgen söveli ikişer pencere bulunmaktadır.Yörenin önemli bir ziyaretgahı olan bu

dergahı daha çok şifa arayanlarca zi-yaret edilmektedir.

Sungurlu Saat KulesiÇorum Sungurlu ilçesinde bulunan

Saat Kulesini Kaymakam Edip Bey l892 yılında yaptırmıştır. Bu saat kulesi, Yoz-gat Saat Kulesini yapan Yozgatlı Şakir Usta'nın eseridir.Kesme taştan yapılmış olan Saat

Kulesi kare prizma gövdelidir. Gövde-si dışarıya taşkın silmelerle sekiz kata ayrılmıştır. İkinci kat dışında her katta yuvarlak kemerli küçük pencereler bulunmaktadır.Kulenin en üstüne dalgalı saçağı olan ahşap bir köşk eklenmiştir. Köşkün altına da dört yönde yuvarlak kadranlı saatler yerleştirilmiştir. Bu saatlerin mekanizmasını Çorumlu İbrahim Usta yapmıştır. Saat çanının ise Amasya'da görev yapan bir Alman konsolosunun hediyesi olduğu söylen-mektedir.

Boğazköy KalesiHitit devletinin başkenti olan

Boğazköy de (Hattuşaş) yapılan bilimsel çalışmaların ilki l906-l916 yıllarında Hugo Wincker ve Theo-dor Makri tarafından yürütülmüştür.

Ardından l93l-l939 yıllarında Alman Arkeoloji Enstitüsü adına Kurt Bittel kazı yapmıştır. Burada da sürdürülen kazı çalışmalarında Hatti, Hitit, Frig, Galat, Roma ve Bizans dönemler-ine ait kalıntılarla karşılaşılmıştır. 1980'den sonra kazıları Alman Arkeoloji Enstitüsü ve Alman Doğu İncelemeleri Kurumu adına Dr.Peter Neve yürütmektedir.Hitit Dönemine ait olan Büyük

Kale (Kral Kalesi) M.Ö XIII.yüzyıla tarihlendirilmiştir. Bu dönem Büyük Hi-tit Krallığı dönemi olup, bu kale aynı zamanda Hattuşaş yerleşiminin çekirdeğini oluşturmaktadır. Kale 140x

250 m. ölçüsünde geniş bir alana yayılmıştır. Buradaki en önemli kalıntı ise Kral Sarayı ile iki katlı Arşiv yapısıdır. Bu bölgede l936 yılından itibaren 4000'den fazla kitabe ele geçirilmiştir. Bu yerleşim 6 km. uzunluğunda bir surla çevrilmiştir.

İlçeleriÇorum (merkez), Alaca, Bayat,

Boğazkale, Dodurga, İskilip, Kargı, Laçin, Mecitözü, Oğuzlar, Ortaköy, Osmancık, Sungurlu, Uğurludağ.

Ne Yenir ?Leblebisi ile ünlü olan Çorum, yöre-

sel yemekler bakımından ol-dukça zengindir. İlin özgün yemekleri arasında Mayalı, (Saç Mayalısı, Tava Mayalısı), Yanıç, Cızlak, Kömbe, Oğmaç, Hingal, Haşhaşlı Çörek, Borhani (Hamurlu, Yumurtalı, Mantarlı) Helise, Çullama, Madımak, Tirit, İskilip Dolması, Keşkek, Kara Çuval Helvası,

Hedik, Teltel, Has Baklava sayılabilir.

Kılıçören Mağarasıİçerisine, çok derin bir koridorla

girilir. Bu mağarada söylentilere göre büyük bir hazînenin Bizanslılar zamânında saklandığı söylenmektedir. Mağaranın ağzı kapalıdır, az bir yeri açıktır. Kılıçören köyünün güneyindeki dağlardan birisidir.

Hitit KöprüsüÇorum, Sungurlu ilçesindeki bu

köprüyü ilk defa Prof. Dr. N.Naumann tarafından bulunmuş ve M.Ö XIII.yüzyıla Hitit dönemine tarihlendirilmiştir.Anadolu'da ilk köprü denemesi olarak

bilinen bu köprü Ambarlıkaya'da 8.50 m. genişliğinde, 14 m. derinliğinde bir uçurum üzerine yapılmıştır. Köprünün zıvana delikleri ile geniş basamakları görülmektedir.

Mihri Hatun HamamıÇorum, İskilip ilçesinde bulunan Mihri

Hatun Hamamı, aynı yerdeki Mihri Ha-tun Camisi ile beraber yapılmıştır.XVII.yüzyıl eseri olan bu Hamamı Sultan IV.Murat'ın eşi Mihri Hatun'un İskilip'te ölmesi üzerine yaptırılmıştır.Kalın duvarları olan bu hamam

yıkık halde günümüze gelebilmiştir. Kalıntılarından çifte hamam plan düzeninde olduğu anlaşılmaktadır.

Tabakhane Camisiİskilip'te Tabakhane Camisi'ni

XV.yüzyılda Şeyh Habib yaptırmıştır. Caminin ilk yapımı sonraki dönemlerde yapılan onarımlarla özgün biçimini kaybetmiştir.Kareye yakın dikdörtgen planlı caminin

üzeri ahşap bir kubbe ile örtülüdür. Giriş kapısı mermer ve taş söveli olup, oriji-nal şeklinden günümüze gelebilen tek elemandır.

Yapmadan Dönme*Çorum Müzesini, Alaca höyük,

Bogazkale Müze ve Ören yerlerini ziyaret etmeden,

*Kargı ve Abdullah Yaylalarını, Osmancık Başpınar ve Karaca

Yaylalarını, İskilip Elmabeli ve Bayat Kurtçaçimeni Yaylalarını gezmeden,

*Ortaköy İncesu Kanyonuna gitmeden,*Bakır El Sanatlarını görmeden,

*Çorum Mantısı, Keşkek ve İskilip Dolması, Gül burma ve Has Baklavasını

tatmadan,*Çorum Leblebisi almadan

...Dönmeyin

Page 17: KimLife Mayıs

17 kimlife

KİM

Life KİM

HA

BER

Basında KİM

Page 18: KimLife Mayıs

18 kimlife

KİM

Life ÇO

CU

KLA

RIMIZ

Oyuncaklar çocuklarınmesleklerini belirliyor

Uzm.Dr.Abdurrahman YILDIRIM

Memorial Şişli HastanesiÇocuk Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı

Page 19: KimLife Mayıs

19 kimlife

Hemen hemen her erkek çocuğun rüyasında kırmızı bir araba, her kız çocuğunun da düşlerinde koca-

man bir bebek yok mudur? Çıngıraklar, bez bebekler, uzaktan kumandalı arabalar "Zaman zaman anne babalar için gereksiz görünebilen bu oyuncakların her birinin çocuk gelişiminde ayrı bir yeri ve önemi var."

Oyuncak, çocukta merak uyandırmalı, kasları çalıştırmalı, girişimciliği ve hayal gücünü arttırmalı. Daha da önemlisi çocuğu problem çözmeye yönlendirmelidir. Bu nedenle çocuk için en iyi oyuncak tekrar tekrar oynamak istediği ve her defasında daha fazla haz aldığı oyuncaktır. Evde bu-lunan kaplar, makaralar, hamurların tümü çocuğa istediği gibi şekillendireceği bir oyun ortamı sağlar. Oyun çocuğa yaşam deneyimi sağlayarak, kendini farklı durum-lara uyarlamasına da yardımcı olur.

Oyuncaklar Çocukların Meslek Seçim-lerinde Dahi Etkendir

Oyuncak, çocukların kişilik ve yetenek gelişimini sağlayarak, yetişkin dünyasına hazırlanmasına yardımcı olmaktadır, doğru seçilen oyuncağın çocukların psikolo-jik gelişimi kadar, kültürel gelişimine ve hatta ileride meslek seçimine de fayda sağlamaktadır. Örneğin arabalara merakı çok yoğun olan bir çocuğun ileride yarış sporlarına ilgisi olması, lego ya da el hamurlarına ilgisi olan bir çocuğun da mimar ya da mühendis olması olasıdır. Oyuncaklara olan ilgi çocukların için-den gelmektedir ve çocuğu zorla başka bir oyuncağa yönlendirmek imkansızdır. Önemli olan çok küçükken yeteneğini keşfetmek ve ona göre çocuğu yönlendirme-ktir. Bu nedenle yaş grubuna göre çocuğa uygun oyuncağı almak ve sıkı gözlemci ol-mak gerekmektedir.

Hayal Kahramanları Çocuğu Travmaya Götürebilir

Hayal kahramanları, tabanca, tüfek gibi oyuncakların çocukların ruhsal gelişimine olumsuz etkileri bulunmaktadır. Onlar çocuğu şiddete eğilimli getiriyor ve bu du-rum travmaya neden olabiliyor. Çocuğun özellikle 5 yaşına kadar soyut somut kavramı gelişmediği için gerçek hayatla hayal dünyasını karıştırabiliyor. Ailelerin bu konuda dikkatli olması ve çocukları ne kadar isterse istesin bu oyuncaklardan edin-memeleri gerekmektedir.

Yüzeylerdeki Kimyasal Maddelere Dikkat Oyuncak alırken dikkat edin; ebeveynlerin

oyuncak alırken oyuncağın kullanımından kaynaklanan riskleri de dikkate almak gerekmektedir. Oyuncağın parçaları sağlam ve zorlamalara dayanıklı olmalı, yüzeyleri zararlı olan kimyasal madde ile kaplı olmamalı, kenarı ve çıkıntıları

fiziksel yaralanmaları en aza indirecek şekilde tasarlanmalı, oyuncaklar ve özel-likle çocuğun ağzına soktuğu yüzeyi boyalı olan oyuncakları almamalarını öneriyoruz. parçaları boğulma riski taşımamalıdır. 4- 5 yaşından önce nefes borusuna kaçabilir. 4- 5 cm'den küçük parçalar içeren oyuncak-lardan kaçınılmalıdır.

Ay Ay Oyuncaklar ve Faydaları"0-3 Ay Arası Oyuncaklar"Hareketli, özellikle müzikli parlak renkli ve

basit biçimli olanları seçin. Bebeğin dikkati-ni toplamasına ve şekil tanımasına yardım eder.

Plastik Halka: El denetimi ve eşgüdümü geliştirir.

Çıngırak: El denetimini ve el göz uyumunu geliştirir; bebeğe bedenin bittiği oyuncağın başladığı yeri öğretir.

“4-6 Ay Arası Oyuncaklar” Bez bebekler ve diğer yumuşak oyun-

caklar: Düşsel oyuna teşvik eden, avutucu nesneler.

Yumuşak top: El-göz uyumunu geliştirir.Ayna: Benlik kavramını beslerParlak renklerde ve farklı şekillerde

yumuşak bloklar: Renk ve şekilleri tanımaya yardımcı olur.

Oyun minderi- oyun merkezi: Etki tepkiyi öğretir.

Diş çıkarma halkaları: Rahatsız dişetlerini yatıştırır.

Kumaş kitaplar: Dokunma deneyimi kazandırır; kitap sevgisini besler.

“6-9 Ay Arası Oyuncaklar”Bloklar: Boyut algısını güçlendirir, renk ve

şekil tanımayı sağlar.Toplar: El göz uyumunu ve dengeyi

sağlar.Ayna: Benlik duygusunu geliştirir.Tahta kitaplar: Eğlenceli, sözcük

dağarcığını çoğaltır.Telefon: Yaratıcı oyun sunar, iletişim

becerilerini arttırır.Kutudaki yaylı kuklalar: Nesne kalıcılığını

öğretir.“9-12 Ay Arası Oyuncaklar”Kaplar: Nesne kalıcılığını öğretir.Üst üste yığılan oyuncaklar: Boyut algısını

güçlendirir.Delikli herhangi bir şey: Nesne kalıcılığını

öğretir.Banyo oyuncakları (Duş, kepçe, kova):

Ölçme ve tartmaya yardım eder, yeni ortamları keşfetmeye cesaretlendirir; güvenli özgür oyunla tanıştırır.

Direksiyon: Düşsel oyun sunar.“13-15 Ay Arası Oyuncaklar”Şekil sıralama: Şekiller arasındaki ilişkiyi

öğrenmesini sağlar.Oyuncak kamyon ya da yürüteç: Denge

kurmayı sağlar ve yürümeyi pekiştirir.Üst üste yığılan halkalar: Sıralama becer-

isini kazandırır.

KİM

Life ÇO

CU

KLA

RIMIZ

“16-18 Ay Arası Oyuncaklar”Bebekler yada doldurulmuş

hayvanlar: Hayal gücünü geliştirici oyun sunar.Oyuncak at: Fiziksel becerileri

teşvik eder.Kalın pastel boyalar: Çizim ve el

becerisini geliştirir.Sabundan balonlar yapan oyun-

cak: İlk bilimsel kavramları öğretir. Bazı maddeler biçim değiştirir.

Page 20: KimLife Mayıs

20 kimlife

KİM

Life VAZG

EÇİLM

EZ

Pikniğe gitmeye karar verdiyseniz şimdi çanta hazırlama zamanı. Sepet kesinlikle eksiksiz olmalı,

yoksa tüm gününüz zehir olabilir.Piknikte lazım olan malzemelerin

başında mangal geliyor. Eğer sadece et yapmayı planlıyorsanız tek başına mangal yeterli.Ancak bir de kuşbaşı eti şöyle çevire

çevire lokum kıvamına getirip yerim

Pikniğin keyfi sepetinize bağlıPiknik mangalsız olmaz

Piknik sepetinizi doldurmak için size en yakın Kim market şubesine uğramanız yeterli olacaktır. Özellikle mangal yapmayı planlıyorsanız, mutlaka kasap ve şarküteri

reyonlarımızı görmeden piknik yapmayı düşünmeyin.

Page 21: KimLife Mayıs

21 kimlife

diyorsanız o zaman şişleri unutmayın. Yok ben eti küçük küçük yapar sacda severim diyorsanız tavayı da piknik sepetine koyun. Et için her şey hazır gibi. Peki sade et mi yiyeceksiniz? Açık havada yapılan çayın tadı başka. Keyfinize düşkünseniz çay için de bir semaver almak gerekiyor.Keyif demişken hamak bu işin en zevkli

yanı olsa gerek. Onu da bagajın bir köşesine sıkıştırmayı unutmayın. Et için her şey tamam, çay da hazır sayılır ama eti yaparken mangalın başını bekleyen kişiye yazık! Ona da küçük bir oturak koyarsanız işini oldukça kolaylaştırırsınız. Yoksa saatlerce mangal başında çömelip et pişirmek işkenceye dönüşebilir. Katla-nan küçük oturaklar her yerde satılıyor. Piknik için gittiğiniz her yerde masa ol-mayabilir. Kilim ve hasırı her ihtimale karşı yanınızdan ayırmayın.

Piknik mangalsız olmaz Piknikte en çok tercih edilen pişirme

yönteminin başında mangalda ızgara yapmak geliyor. Her yemeğin olduğu gibi mangalın da bir pişirme tekniği var. Mangal yapmaya başlamadan önce tüm malzemelerinizin yanınızda olması önemli. Kömürünüz, çıranız, kullanacağınız aletler, et, sebze ve ızgarayı önceden hazırlamış olmalısınız.Mangal ızgarası yaparken en önem-

li kural ise kömürlerin, yiyecekleri pişireceğiniz yüzey alanından biraz daha fazla yayılması. Daha sonra kömür eklemek yerine en baştan kömürü bol tutmalı. Kömürleri tutuştururken, kimyasal kullanmayın. Bunlar et ve sebzelerinizde nahoş bir koku bırakır. Mangal, "yük-sek ısı" ile pişirme yöntemidir. Kömürün aromasının yiyeceklere geçmesi, et ve sebzelerin üzerinde ızgara izi bırakabilmesi için kömürler ince bir kül tabakasıyla kaplanmalı ve içlerinden kor ateş görünmeli.O zaman mangalınıza etleri koyabil-

irsiniz. Izgara teli kirli ise yiyecekler tele yapışır. O nedenle ızgarayı mangal bit-tikten sonra yıkayıp kaldırın. Et, balık ya da sebzelerin ızgaraya yapışmasını önlemek için mutlaka önceden teli yağlayın. Biftek, bonfile ve pirzolaları sadece maşa kullanarak çevirin. Etlere çatal batırarak çevirirseniz, çatalın açacağı deliklerden etin içindeki su dışarı akar ve lezzetsiz, kurumuş bir et yersiniz. Pişme sırasında etlerin suları etin orta yerinde toplanır. Bunları kesme tahtası üzerinde dinlendirdikten sonra servis yaparsanız, bu suların etin içine dağılmasını sağlarsınız.

İstanbul’un mesire yerleri> Aydos 537 metreyle İstanbul'un en yüksek te-

pesi olan Aydos ve eteklerindeki doğal güzelliklerle bezeli bir mesire yeri. Nasıl gidilir: E-5 ve TEM bağlantılarıyla Kartal Yakacık ve Sultanbeyli istikametlerinden rahatlıkla ulaşılabilir. Tel: 0 216 377 46 47

> Ayvat Bendi Kağıthane Deresi'nin kollarından

olan Ayvat'ın üzerinde kurulu bir alan. Nasıl gidilir: Kemerburgaz'dan Bel-grad Ormanları'na giriş kapısı olan Kurt Kemeri'nden geçilerek toprak bir yolla ulaşılır. Tel: 0 212 444 30 00

> Binbaşı Çeşmesi Kemerburgaz ya da Belgrad Ormanları

içinden rahatlıkla ulaşabileceğiniz zengin bir ağaç ve bitki örtüsüne sahip bu mesire yeri, adını Osmanlı'nın son döneminde yaşayan bir binbaşıdan alır. Bu mesire yerinde şirin bir çocuk bahçesi de bulunuyor. Nasıl gidilir: Kemerburgaz

ile Bahçeköy'ü birbirine

bağlayan yol üzerinde bulunuyor: Tel: 0 212 280 01 47

> AdalarGünübirlik tatil yapıp dinlenebileceğiniz

Kınalı, Burgaz, Heybeli ve Büyükada, mistik havasına kapılmak isteyenleri bekli-yor. Nasıl gidilir: Sirkeci ve Bostancı'dan adalar vapuru ile gidilebiliyor. Tel: 0 216 382 80 30

> Çilingoz Karadeniz'in kıyısında uzun ve geniş

beyaz bir kumsal. Nasıl gidilir: Terkos'un kuzey kısmını takip eden Ormanlı, Karacaköy ve Yalıköy istikametinden ulaşılabilir. Tel: 0 212 789 10 05

> Elmasburnu Karadeniz'in maviliğini bölen siyah

kayaların korumasıyla oluşan enfes bir koy. Nasıl gidilir: TEM bağlantılı Kavacık mevkiinden Riva'ya kadar uzanan otoyol ile 20 dakikada ulaşabilirsiniz. Tel: 0 212 651 98 91

> Fatih OrmanıBin 500 dönüme yayılan gür ağaçları

ile dikkat çeken Fatih Ormanı, giriş kısmındaki çocuk bahçeleriyle aileler için bulunmaz bir fırsat oluşturuyor. Nasıl gi-dilir: Maslak Büyükdere Caddesi-Sarıyer yolu üzerindeki Bahçeköy tabelası takip edilir. 3 kilometreden sonra sol tarafta bulunur. Alt girişi ise Şişli- Ayazağa yönünde. Tel: 0 212 299 84 75

> Fatih Çeşmesi Fatih Sultan Mehmed'in adına vakfed-

ilen çeşme etrafında kurulu olan bu mesire yeri 250 dönümlük bir alana sa-hip. Nasıl gidilir: Kemerburgaz içinden sağa Belgrad Ormanları yönünde 6 km boyunca gidilir. Binbaşı Çeşmesi'nin hemen ardından yolun sol tarafında bulunur. Tel: 0 212 226 23 35

KİM

Life VAZG

EÇİLM

EZ

Page 22: KimLife Mayıs

22 kimlife

KİM

Life HO

Birbiri içine geçmiş, ancak karışmamış, bakışla ayırt edil-ebilecek biçimde duran

renk ve şekillere "EBRU" denir. Sanat olarak EBRU, su üzerine serpiştirilen sıvı boyanın rastgele bezendiği şekillerin ve bu şekillere müdahele edilmesiyle mey-dana gelen figürlerin kağıda aktarılarak sergilenmesidir. Ebru sanatının bir özelliği de geleneksel Türk el sanatlarından olmasıdır. Birçok eski eserde süsleme amacıyla

kullanılan ebru, günümüzde daha çok çerçevelenip duvar süsü olarak kullanılmaktadır. Ayrıca, ebru yap-mak insan ruhunu ferahlatan ve pozitif düşünceye yönlendiren bir eylem olduğu için, günümüzün stres dolu dünyasında, her gün daha fazla insanımız ebruya ilgi duymaktadır. Ebru, geleneksel el sanatlarımızdan

olmasına rağmen yakın zamana kadar unutulma tehlikesi ile karşı karşıyaydı.

Dünya çapında çeşitli milletler tarafından sahiplenmeye başlanmış, bazı ülkelerde ebru yapımı sırasında kullanılan malzeme-leri üreten firmalar boy göstermişti. Ebru sanatında son devrin piri merhum Mustafa Düzgünman gerek yetiştirdiği öğrencilerle gerek bu sanata kazandırdığı anlayışla manevi hazinelerimizden ebru sanatının yaşatılmasında büyük rol oynamıştır. Ebru yapımına başlamadan önce tekne

kitreli su ile doldurulur. Ebru teknesi ba-sitçe alüminyum bir baklava tepsisi gi-bidir. Kitre ise bir bitkinin öz sıvısı olup baharatçılarda (attarlarda) satılır. Sinme bir avuç veya tepeleme iki çorba kaşığı kitre iki litre kadar su içinde 2, 3 veya 4 gün bekletilerek kitrenin su içinde iyice şişmesi sağlanır. Şişen kitre su içinde el ile yoğurularak suya yedirilir. Kitreli su boza kıvamında veya az seyreği olmalıdır. Hazırlanan sıvı ince bir tülbent ile süzül-erek temizlenir. Son haliyle tekneye yavaşça (köpürtmeden) boşaltılır.

Ebru Sanatı

Page 23: KimLife Mayıs

23 kimlife

KİM

Life HO

Ebru yapımında toprak boya kullanılır. Değişik renklerde toprak boyalar ayrı ayrı iki cam yüzey (veya seramik, krom) arasında iyice ezilir. Ezilme esnasında hafif su katılır. Elde edilen çamur kıvamındaki boyaya sığır ödü katılarak 15 gün veya bir ay kadar bekletilir. Boyanın öd asidiyle pişmesi sağlanır. Beklemeden sonra mamül sulandırılarak kullanılır. Boya açılmıyorsa öd katılır. Rengi açmak için boya sulandırılır. Bir ebru bir defa yapılabilir. Hazırlanan boyalar fırça veya metal çubuk yardımıyla daha önce hazırlanmış olan kitreli suyun üst yüzeyine damlatılır. Bir desen veya figür yapılacaksa yine metal çubuk, tarak v.b. aletler ile şekillendirilir. Boyaların açılmasını ve şekillerin yuvarlaklığını kes-in olarak belirleyemeyiz. Ancak fikir sahi-bi oluruz. Yaptığımız ebrunun tam olarak nasıl olacağını değil neye benzeyeceğini bilebiliriz. Bu yüzden iki defa aynı ebruyu yapmak imkansızdır. Her ebru, yapıldığı anın imzasını taşır adeta... Kağıt tekneye serilir, iş tamamlanır. Kağıt düzgünce tekne yüzeyine bırakılır, boyanın kağıda işlemesi sağlanır. Kağıt temiz ve rüzgarsız bir ortamda kurumaya bırakılır.

Battal EbruTekne yüzeyine serpilen boyalara mü-

dahale etmeksizin meydana gelen des-enin kağıda geçirilmesi ile oluşan ebru çeşididir. bu tarzda yapılan ebrularda, ebru yapan kişinin becerisi ve ustalığı ne kadar ileri seviyede olursa olsun meydana gelen desenin sadece kendisi tarafından yapıldığını söyleyebilmesi eksik kabul edilir. Ebrucunun kendisi de su gibi, boya gibi sebeplerden sadece biridir. Elbette görebilen göz için Külli İrade her şeyde aşikardır, fakat özel-likle "battal ebru" da Külli İradenin varlığı daha net olarak görülebilmektedir.

Bülbül Yuvası EbruTekne yüzeyine serpilen boyaları bir

biz yardımı ile büyükten küçüğe doğru dairesel hareketler yaparak şekillendirme neticesinde meydana gelen ebru dese-nidir. Genellikle bu dairesel şekiller, uzun kenar boyunca 5, ve kısa kenar boyunca 4 tane olarak tasarlanır.

Çiçekli EbruNecmeddin ebrusu da denilen bu ebru

çeşidi adından da anlaşılabileceği gibi merhum Necmeddin Okyay tarafından bulunan ebru çeşididir. Necmeddin Okyay hocaya gelene kadar kimi ebru sanatçıları tarafından ebru teknesinde çiçek desenleri yapılmaya çalışılmış ol-sada başarılı olamamışlardır. Bu tarz

ebrunun ilk örenekleri ancak Necmeddin Okyay zamanında meydana gelmiştir. Necmeddin Okyay; "lale, karanfil, ge-lincik, menekşe, sümbül, gül goncası ve kasımpatı" gibi çiçek desenlerini ebruda uygulamıştır. Çiçkekli ebrular aynı rengin 3 farklı tonuyla hazırlanan ebru zeminin-in üstüne bizin ucundan damlatılarak bel-li bir büyüklüğe gelen dairesel boyaların farklı kalınlıklardaki bizler yardımı ile de-senlendirilerek çiçek şekline benzetilme-leri sonucu meydana getirilirler.

Hatib EbrusuAyasofya camii imam hatibi olan mer-

hum Mehmet Efendi tarafından bulunmuş olan çok önemli bir ebru çeşididir, bu se-beple o zatın adı ile anılır "hatib ebrusu" Bu ebru çeşidi bir ilk olması ve ebruda farklı desenler meydana getirmiş olması sebebi ile çiçekli ebrulara geçişteki en önemli sebep olmuştur. bir veya birden fazla rengin iç içe damlatılmasından sonra meydana gelen dairesel şekillere bir biz yardımı ile farklı desenler vermek sureti ile uygulanır. Hat kenarlarında pervaz olarak kullanılabilir. En bilineni "çarkıfelek" hatib ebrusudur.

Kumlu (Kılçıklı) EbruTekne Yüzeyine serpilen boyaların

kum gibi dağılması ile meydana ge-len ebru çeşididir. Kumlu ebrunun tar-ifi diğer ebru tarifleri gibi yapılamaz, çünkü kumlu ebrunun meydana gelm-esi için kullandığınız kitreli suyun (deniz kadayıfı-sahlep..) kıvamının, boyaları kumlandıracak nitelikte olması gerekmek-tedir ve bu kıvam her zaman oluşmaz. Bu kıvama gelmiş olan "ebru sıvısının" üzer-ine bir biz yardımı ile boya damlatılarak veya fırça ile serpilerek su yüzeyindeki boyanın "çatlaması" sağlanır.

Şal EbrusuAnadolu'da kullanılan şal desenine

benzediği için bu ismi almıştır. Gel-Git ebrusu yapıldıktan, bir biz yardımı ile teknedeki gel-git ebrusunun dairesel hareketlerle karıştırılması neticesinde meydana gelen desen şal ebru dese-nidir. üzerine neftli boya serpilerek daha farklı sonuçlar elde edilebilir.Kaynak:suyuzu.com

Yazılı EbruEbrunun içine yerleştirilecek olan her-

hangi bir yazının arap zamkı kullanılarak veya yazının kalıbını çıkarıp ebru

uygulanacak kağıdın üzerine kesme-yapıştırma yöntemi ile tespit edilmesi ile meydana gelir. kalıp çıkarılarak yazılı ebru yapmak gerçekten zor ve sabır

gerektiren bir iştir. Yazıyı kesmesi büyük bir zahmet olduğu gibi, kesmiş olduğunuz

bu kalıbı uygulayabilmek ondan daha da zor ve zahmetlidir.

Page 24: KimLife Mayıs

24 kimlife

KİM

Life BİYOG

RAFİ

Büyük Üstad “ “

Necip Fazıl KISAKÜREK

Sultan olmak dilersen, tâcı, tahtı, sorgucu unut!Zafer araban senin, gıcırtılı bir tabut.

Page 25: KimLife Mayıs

25 kimlife

KİM

Life

Necip Fazıl 1904 yılında İstanbul Çemberlitaş'ta kocaman bir ko-nakta doğar. Köklü, iyi eğitimli,

zengin bir ailenin çocuğudur. Necip Fazıl, doğduğu büyük konakta, büyük imtiyazlarla büyür. Önce Fransız Mek-tebi, daha sonra Amerikan Koleji'nde okur. Fakat bu okullardan çabucak usanır. Ve buralardan alınarak Büyük Reşit Paşa Numune Mektebi, Rehber-i İttihat Mektebi gibi devrin İstanbul'unun en iyi okullarına gönderilir. Ardından Heybeliada Numune Mektebi'ne gider. Bu okulu bitirip yine aynı yerdeki Bah-riye Mektebi'ne kaydolur. 1921 yılında İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Felsefe Bölümü'ne öğrenci olur. Şiire karşı ilgisi bu yıllarda gelişir ve 1922 yılında ilk şiirleri çeşitli dergilerde yayımlanmaya başlar.

Abdülhakim Arvasi'yle tanışmasından sonra, Necip Fazıl'ın sadece hayat karşısında aldığı tavır, yani yaşantısı değil, hemen her şeyi değişir. Necip Fazıl artık, kâinattaki müthiş nizamı gören ve bu nizam üzerinde düşünen, tefekkür eden bir şair olmuştur:

"Fikret, nasıl kurulmuş, iç içe bu iklim-ler?Nasıl kaynaştırılmış, sesler, renkler,

hacimler?"13Bu tefekkür ufku, onu,

Rabb'inin eserlerine karşı bir hayret ve hayranlık duygusuna götürmüştür. Bu duyguyu Necip Fazıl ne güzel anlatır:"Atomlarda cümbüş, donanma

şenlik;Ve çevre çevre nur, çevre çevre nur.İç içe mimari, iç içe benlik;Bildim Seni ey Rab, bilinmez meşhur!"

Necip Fazıl'daki bu iman, tefekkür ve marifet ufku, onun sanat anlayışını da bütünüyle değiştirmiştir. Artık fildişi kules-inden çıkmış, sanatını inandığı davanın emrine vermiştir. Sanat adlı şiirinde bu anlayışını şöyle dile getirir:

"Anladım işi, sanat Allah'ı aramakmış;Marifet bu, gerisi yalnız çelik

çomakmış..."

Açıkça görülmektedir ki, Necip Fazıl'ın üslûbu son derece çarpıcı ve orijinaldir. Aynı zamanda sade,

duru ama bununla birlikte derindir. Modern Türk edebiyatında birçok şair, dünya görüşleri sebebiyle hapse girmiş, zindana atılmış veya sürgüne gönderilmiştir. Fakat bunlardan hiçbiri zindandan, bu kadar gür bir imanla haykıramamış, bu kadar umut dolu bir şekilde geleceğe bakamamıştır. O, zindanda en ağır şartlar altında yaşarken bile, ümitsizliğe kapılmamış, Anadolu insanına dâima tarihî misyo-nunu hatırlatmış, müjdeler vermiştir:"Dua, dua, eller karıncalanmış;

Yıldızlar avuçta, gök parçalanmış.Gözyaşı bir tarla, hep yoncalanmış"

Bir soluk, bir tütsü, bir uçan buğu;İplik ki, incecik, örer boşluğu.

Ana rahmi zâhir, şu bizim koğuş;Karanlığında nur, yeniden doğuş...Sesler duymaktayım: Davran ve

boğuş!Sen bir devsin, yükü ağırdır devin!Kalk ayağa, dimdik doğrul ve sevin!

Mehmed'im sevinin, başlar yüksekte!Ölsek de sevinin, eve dönsek de!Sanma bu tekerlek kalır tümsekte!Yarın elbet bizim, elbet bizimdir!Gün doğmuş, gün batmış ebed bizim-

dir!

Necip Fazıl 1972 yılında evine çekilir. Büyük Doğu 1978'de onaltıncı defa çıkar ve kapanır. Çile şairi artık ihtiyarlamış, mücadele, ıstırap ve çile dolu uzun hayatı onu iyice yıpratmıştır. Artık büyük şâire dünya boş, odaları loş gelmekte, son ânını beklemektedir. Gelen meleğe safa geldin, hoş geldin demeye hazırlanmaktadır. İman dolu bir insan olarak, bir mümin olarak, onun için ölüm güzel şeydir. Bu inancını ne kadar da güzel anlatır:

"Ölüm güzel şey, budur perde ardından haber...Hiç güzel olmasaydı, ölür müydü Pe-

ygamber?"Nihayet 25 Mayıs 1983'te bu fânî

dünyadan"Müjdecim, Kurtarıcım, Efendim, Pe-

ygamberimSana uymayan ölçü, hayat olsa tep-

erim!"

dediği Efendisi'nin gittiği diyâra gider. Cenazesini binlerce genç,

onun Büyük Doğu Nesli dediği nesil, parmakları ucunda götürür ve o günden bu yana onu dâima rahmetle, minne-tle ve şükranla anar.

"Tanrı Kulundan Dinl-ediklerim" isimli eserinin "O'nu Nasıl Tanıdım" başlıklı ilk yazısında şöyle der: "Dinmek bilmez bir

ağrı çeken diş... Ne kibrit çöpünden imdat, ne berber

kerpeteni, ne karanfil yağı, ne de eczacı güllacından... İşte

böyle; bir zamanlar beynim 'mutlak hakikat' acılarına yataklık etti... Ağrıyan akıl dişimdi."

"Akrep, nokta nokta ruhumu sokmuş,Mevsimden mevsime girdim böylece.Gördüm ki, ateşte, cımbızda yokmuşFikir çilesinden büyük işkence"

mısralarıyla anlattığı 30 yıllık büyük ruh ıstırabı, korkunç fikir buhranı 1934

Page 26: KimLife Mayıs

26 kimlife

yılında "Eyüp'teki eski bir tekkede" şairin sonradan "Tanrıkulu" adını vereceği "müj-decisi, efendisi"ni ilk ziyaretiyle daha da şiddetlenecektir; çünkü şair, eski bo-hem hayatıyla efen-disinin ona telkin ettiği hayat tarzı arasında bocalayacaktır. Yıllarca "deliler köyünden bir menzil aşkın", "benliği bir kazan ve aklı kepçe", "boşluğu ense kökünde gezdirerek" "öz ağzından kafatasını kusan" şair, "meçhuller caddesinin kimsesiz bir seyyahı" olarak, "mutlak hakika-tin dönmez davacısı" oluncaya kadar bunalımlarını yaşamaya devam edecek-tir.

"Hayatım, başından beri muazzam bir şeyi bulmanın cereyanı içinde akıyordu. Şu veya bu miskin vesilenin has-sasiyeti içinde birini arıyordum. Birini...O kim mi?Allah'ın sevgilisi...

Sonsuzluk ikliminin batmayan güneşi ve ebedilik sarayının paslanmaz tâcı...

Tek dâva O'nu bulmakta, bulduracak olanı bulmaktaydı.

Bin bir istikâmette seke seke, sağa sola büküle büküle, renkten renge bulana bulana, hiçbir şeyden habersiz ve insandaki bedava emniyet ve bedahet saadeti karşısında şaşkın, hep o "Bir" etrafında helezon-lar çizilen bir hayat...Benim hayatım bu-

dur!"Kaldırımlar ve

Otel Odaları, Necip Fazıl'ı şiir sanatındaki yeri açısından parlak bir yıldıza dönüştüren ve geleceğin büyük şairini müjdeleyen ilk eserlerdendir. Dil ve âhenk bakımından harika olan bu şiirlere aşina olanlar iyi bil-

irler ki, bu eserler sıkıldığında avuca yalnızlık, ıssızlık, korku, hüzün ve sıkıntı dökülür. Hayata dair kafasını kurca-layan müthiş soruları cevaplayamayan sancılı şair, sıkıntısına derman olacak bir şeyler bulamayınca kendini geceye ve karanlığa atar. Hayatın gerçeğini tam keşfedemediği için, gördüğü yalanları geceyle örtmeye çalışır ve kendine bir hakiki yoldaş bulamadığı için kaldırımlarla söyleşir:"İçimde damla damla bir korku biriki-

yor.Sanıyorum her sokak başını kesmiş

devler.Üstüme camlarını hep simsiyah dikiyor.Gözüne mil çekilmiş bir âmâ gibi ev-

ler."

Korku, hayat res-minde hâkim bir renktir. Yalnızlığını ve sıkıntılarını gece, kaldırımlar ve aslı astarı olmayan hay-allerle paylaşmak d u r u m u n d a d ı r . Hakiki dostlardan bu kadar uzaktır şair. Diğer şiirlerindeki de-korlar da bunlardan pek farklı değildir:

"Yıllarca gezdirdim hoyrat başımı,Aradım, bir ömür

arkadaşımı.Ölsem dikecek yok mezar taşımı.Hâlime ben bile hayret ederim."

İnanmış bir gönlün kâinattaki her varlığı bir ümmet görüp, her canlıya bir dost gözüyle bakan nazarından uzaktır şairin ilk devirlerindeki bakışı. Hayatta kendini yapayalnız hisseder. Etrafında kimse olmadığı gibi o, Allah gibi bir dostu görememenin ezikliği içindedir. Bu eziklik hayatındaki bütün lezzetleri de ister istemez ezmektedir:

"Susun susun uzakta ölümüme ağlayan,Gencim, ölmem, arzular kanımda bir

çağlayan.Şırıl şırılŞırıl şırıl.

Ne olurdu bir kadın, elleri avucum-da,

Bahsetse yaşamanın tadından başucumda.

Mırıl mırılMırıl mırıl."

Büyük Doğu mecmuasıyla bir-likte, Necip Fazıl'ın hayatında sosyal bir dönem de

b a ş l a m ı ş t ı r . Artık o, cemi-yet meseleleri karşısında "bey-ni zonk zonk

s ı z l a yan l a rdan biridir." "Kaldırımlar

Şâiri" değil, "Mu-hasebe Şâiridir." Başını iki diz

KİM

Life BİYOG

RAFİ

Page 27: KimLife Mayıs

27 kimlife

kapağının arasına yerleştirip sorar:"Ben neyim ve bu hâl

neyin nesi?Yetiş, yetiş, hey son-

suz varlık muhasebesi?Dışımda bir dünya

var, zıp zıp gibi küçül-en,İçimde homurtular, in-

anma diye gülen...İnanmıyorum, bana

öğretilen tarihe!Sebep ne, mezard-

ansa bu hayatı tercihe?Üst kat: Elinde tesbih

ağlıyor babaannemOrta kat: (Mavs) oynay-

an annem ve âşıkları,Alt kat: Kız kardeşimin (tamtam)da

çığlıkları,Bir kurtlu peynir gibi, ortasında kestiğimBuyrun ve maktaından seyredin, işte

evim!Bu ne hazin ağaçtır, bütün ufkumu

tutmuş!Kökü iffet, dalları taklit, meyvesi fuhuş...

Artık Necip Fazıl, bir başka Necip Fazıl olmuştur. Artık o, "mukaddes emanetin dönmez davacısıdır." Ona kimileri mürteci derler, fakat çile şâiri on-lara gereken cevabı vermekte gecikmez:Zamanı kokutanlar, mürteci diyor bana;Yükseldik sanıyorlar, alçaldıkça tabana...Yeter senden çektiğim, ey tersi dönmüş

ahmak!Bir saman kâğıdından, bütün iş kopya

almak;Ve sonra kelimeler, kutlu, mutlu, ulusal.

O, hiç durmadan, dinlenmeden, yılmadan büyük mücadelesine devam eder. "Kollarını bir makas gibi açarak""Durun kalabalıklar, bu cadde çıkmaz

sokak!" diye haykırır. İnsanları doğru yola dav-

et eder. Her şeyi sorgular. Devrin tarih ve dil anlayışını tenkit eder:Bülbüllere emir var; lisan öğren vakvak-

tanBahset tarih, balığın tırmandığı kavak-

tan. Onun bu şiirleri Anadolu insanı

tarafından sevilerek okunur. Ve Türk halkı, kendi duygularını, düşüncelerini, inançlarını, tarihini, kültürünü, mukad-deslerini böylesine güzel bir şekilde

destanlaştıran İstanbullu şâiri hasretle kucaklar.

İman, şaire aynı zamanda büyük bir hamle adamı olma şuuru da vermiştir. Öyle bir hamle ve aksiyon adamıdır ki çevresindeki hiçbir menfîlik onu yapacağı işlerden vazgeçiremez. O, yapacağı işlerin neticesine bakmadan yapılması gerekeni yapacak kadar şuur sahibidir artık. Mühim olanın, kendisine düşen vazifeyi hakkıyla yapmak, ger-isini düşünmeden yoluna devam etmek olduğunu kavramıştır:

"Mehmed'im sevinin başlar yüksekte.Ölsek de sevinin, eve dönsek de.Sanma bu tekerlek kalır tümsekte.Yarın elbet bizim elbet bizimdir.Gün doğmuş gün batmış ebet bizim-

dir."

Ümit ve şevkin zirveleştiği noktadır bu dörtlük. Zindanda bütün imkânlardan yoksun hâlde bile etrafa aşılanan şevk ve ümit... Şair daimî mekânı olmuş zindan-lardan birindedir. Oğluna Türk şiirinin eşsiz şiirlerinden birini "Zindandan Mehmed'e Mektup"u yazar. Bediüzzaman'ın ifade ettiği gibi, hakiki

imanı elde eden bir adam olarak, bu nimeti

tadamamış saraylardaki nasipsizlerden daha hürdür. Öyle ki içerden dışarıya enginlik, ümit, aşk ve şevk saçar. Sad-ece dışarıya değil yakın ve uzak istik-bale kadar gider bu ışık.Herkesin beklediği büyük bir rande-

vusu vardır. Kimi cana, kimi cânâna, kimi eşe, kimi dosta kavuşabilmenin bekleyişi içindedir. Necip Fazıl da son randevusuna hazırlık içindedir. Ama "Bilsem nerede, saat kaçta/Tabutumun tahtası, bilsem hangi ağaçta" diyerek bu randevunun ölüm olduğunu fısıldar kulaklarımıza. Bir çocukluk sevinci içinde karşılar tabutu. İbrahim Edhem gibi tâcı, tahtı, sorgucu unutmak lazımdır gönül-lere sultan olmak için:"Sultan olmak dilersen, tâcı, tahtı, sor-

gucu unut!Zafer araban senin, gıcırtılı bir tabut."

KİM

Life BİYOG

RAFİ

Page 28: KimLife Mayıs

28 kimlife

KİM

Life 19 MA

YIS

Her yıl 19 Mayıs tarihinde kutla-nan, millî bayramdır. 19 Mayıs 1919'da Mustafa Kemal Atatürk

Bandırma Vapuru ile Samsun'a çıkmıştır ve bu gün Kurtuluş Savaşı'nın başladığı gün kabul edilir. Atatürk bu bayramı Türk gençliğine armağan etmiştir. *Gençler, Cesaretimizi güçlendiren ve sürdüren

sizlersiniz. Siz, almakta olduğunuz terbi-ye ve kültür ile, insanlık değerinin, vatan sevgisinin en değerli örneği olacaksınız. Ey yükselen yeni nesil, gelecek sizindir.

Cumhuriyeti biz kurduk; onu yükseltecek ve sürdürecek sizsiniz. *Gençliği yetiştiriniz. Onlara ilim

ve irfanın (kültürün) müspet fikirlerini

veriniz. İstikbalin aydınlığına onlarla kavuşacaksınız. Hür fikirler tatbik (uygu-lama) mevkiine konduğu vakit Türk mil-leti yükselecektir. *Gençlerin her şeyden önce millete

güven vermeleri gereklidir.*Bir gün ulusu sizin gibi beni anlamış

gençliğe bırakacağımdan çok memnun ve mesudum.*Her kafanın anlamaktan aciz olduğu

yüksek bir varlıktır gençlik.*Türk sosyal bünyesinde spor

hareketlerini düzenlemekle görevli olanlar , Türkçocuklarının spor hayatını yüceltmeyi düşünürken sadece gösteriş için herhangi bir yarışmada kazan-mak azmiyle spor çizmezler. Esas olan

bütün yaştaki Türkler için Beden Eğitimi sağlamaktır.*Spor yalnız beden kabiliyetinin bir

üstünlüğü sayılmaz. İdrak ve ahlâk da bu işe yardım eder. Zekâ ve kavrayışı kısa olan kuvvetliler , zekâ kavrayışı yerinde olan daha az kuvvetlilerle başa çıkamazlar. Ben sporcunun zeki ,çevik aynı zamanda ahlâklısını severim.* Türk milleti anadan doğma spor-

cudur. Henüz yürümeye başlayan köy çocuklarını bile harman yerinde güreşirken görürsünüz. Ata en çok ve iyi binen yalnız Türk erkekleri değildir. Türk kadını da bu işi iyi bilir.

Gazi Mustafa Kemal ATATÜRK

Ey yükselen yeni nesil, gelecek sizindir

19 Mayıs Atatürk’ü Anma, Gençlik ve Spor Bayramı Kutlu Olsun

M.Kemal Atatürk

Page 29: KimLife Mayıs

29 kimlife

KİM

Life ?

REKLAM

Page 30: KimLife Mayıs

30 kimlife

KİM

Life AN

NELERİM

İZ

Anneler Gününüz Kutlu Olsun

Fedakar annelerimiz

Page 31: KimLife Mayıs

31 kimlife

KİM

Life AN

NELERİM

İZ

Anne olmak ne zordur kim bilir. Bir erkek ve bir baba anneliğin nasıl bir duygu olduğunu tabii ki tahmin bile edemez. Ancak,

doğumhanelerde sancılar dayanılmaz hâle geldikçe, "Bir daha mı, aslaa!" diye inleyen anne adaylarının, çok geçmeden nur topu rahmet çiçeklerinin esintisiyle avunup, unutup, yeni anneliklere yiğitçe yelken açışlarındaki duygu yoğunluğu da o ölçüde tahmin edilemezdir. Annelik zordur. Bir hanım olup, annelik nimetini tadamama imtihanına tutulmak da zordur. Bir yetim çocuk olup da bir gün bile bir anne sıcaklığı yaşayamamak da zordur. Hem yetim, hem de öksüz olmak daha da zordur.Ümmü Muhammed (Âmine) (sas) ol-

mak; dünyanın en tatlı, en şirin, en be-reketli çocuğunun sırf şehirdeki salgın hastalıklardan etkilenmesin diye bir uzak köyde, bir sütanne elinde kalmasına ister istemez razı olmak zordur. Tam kavuştum derken, "Rabbim, acaba mürüvvetini gös-terir mi?" diye düşünürken, ondan ayrılmak, onu da yalnız bırakıp gidivermek daha da zordur. Ümmü İsa olmak (Meryem) olmak da zordur. Dünyanın en iffetli, en betûl, en şerefli hanımlarından biri olup da, en dayanılmaz iftiralara uğrayıp, en büyük utançlara gark edilip, hepsinden Rabbi'nden gelen teselli ile sıyrılıp, ferah-lamak çok zordur. Oğlunuz, en temiz bir oğul olacak; ama ona da o nahoş iftira atılacak. Birileri, kısaca "babası belirsiz" demek olan o üç harfli bayağı kelime ile, mübarek isminin "kabala" değerlerini denk düşürerek iğrenç iftiralarını "ispat-lamaya" çalışacak ve siz bunları sabırla göğüsleyeceksiniz. İmran kızı Meryem ol-mak da, Meryem oğlu İsa (as) olmak da zor..Ne zor imtihan... Hz. Musa'nın annesi

olmak... Canından bir can olan yavrusunu, kalbine verilen bir ilhamla Nil nehrine bir sepet içinde salıverip, Rabbi'nin hıfzına emanet edivermek.. Zor... Âsiye (r.anha) olmak... Firavun'un sarayında bir ehl-i iman olarak kalabilmek... Onun zehirli sofralarından, zehirli sohbetler-inden, şeytan avuntulu kibrinden etkilenmeden, Allah'ın emaneti olan Musa'yı (as) en güzel şekilde yetiştirebilmek... Zor...Ya da tüm annelerin annesi

olmasına rağmen kendisi anne

şefkatini yaşayamamış olan Havva Anne-mizi (r.anha) anlamak. O da zor...

Onlara alçak gönüllü olun,gönüllerini alınAna-babaya karşı alçakgönüllü olmalı,

yaşadıkları müddetçe onlara hizmet etmeli ve bununla onların rızalarını kazanmalıdır. Hz. Hüseyin'in oğlu Ali, edeplerini göze-temem endişesiyle, ana-babasıyla yemek yemekten çekinirdi. Ana babasını râzı eden kimse için, cennet kapıları sonuna kadar açılır. Bir kimsenin ana-babası zalim olsalar dahi onlara karşı gelmek onlarla sert konuşmak câiz değildir. Çeşitli vesilel-erle, onların elleri öpülüp, duaları alınmalı, haklarını helal ettirmelidir. Bu vesilelerden biri de bayramlardır. Bayramlarda, ana-babaya çeşitli hediyeler alıp, bayramları tebrik edilerek, hakları helal ettirilmeli ve dualarını almalıdır! Arada kırgınlıklar var-sa bu vesile ile giderilmelidir.

Anne ve babalarımıza karşı görevlerimiz Evlatlar, ebeveynleri için kendi malından

harcamalıdır. Çünkü ana-babasına

harcadığından, verdiğinden kendisine sual olunmaz.

Kendinden önce, onlara elbise almalı. Kendi yiyeceğinden iyisini onlara vermeli.

Uzakta iseler ziyaretlerine gitmeli. Ana-baba ve yakın akrabaları ziyaret etmek vaciptir. Hiç olmazsa selam göndererek, tatlı mektup yazarak bu günahlardan kurtulmalıdır. Ziyarette sıra; ana, baba, ev-lat, dede, nine, kardeş, amca, hala, dayı ve teyze şeklindedir. Hadîs-i şerîfte şöyle buyurulmuştur: "Allah'a ve kıyamet gününe inanan sıla-i rahim etsin!" (Buhârî)

Beraber yemek yenmeli. Ayrı yemek onları üzer.

Arzularını sormalı, öğrenip yerine getirmeli.

Evlerini temizlemeli, boyamalı, tamir et-meli.

Malı, parayı onlara serbest etmeli. "Ne zaman isterseniz, malım, param size feda olsun" demeli, bir kızgınlıkları varsa, bu yol-

la onları teskin etmelidir. Ana-babaya harcanan paradan sual olunmaz. Muhtaç olan ana-babaya yardım farzdır. Kur'ân-ı Kerîm'de buyuruluyor ki: "Ana-babaya, akrabaya, yetimlere, yoksullara, yolcu-lara infak edin!" (Bakara, 215)

Ara sıra güzel yemek yapıp, davet etmeli. Gönül-leri ister de belki söyleye-mezler.

Page 32: KimLife Mayıs

32 kimlife

Dostlarını, dost bilip davet ederek gönüllerini almalısınız.

Hastalandıkları zaman, tedavileri ile meşgûl olmalı, bir bakıcı tutmak yerine, bizzat ihtiyaçlarını gidermelisiniz.

Onlara şefkat kanatlarını germelisi-niz; "Merhamet etmeyene, merhamet edilmez, acımayana acınmaz." (Müslim)

Sevmeli, her fırsatta ellerini öpmeli, sevdiğinizi hissettirmelisiniz.

Sevinçlerine sevinmeli, üzüntülerine üzülmelisiniz.

Çok söylenmelerinden incinmemeli, incinseniz bile kesinlikle incindiğinizi hissettirmemelisiniz.

Sitem ve cefalarına kızmamalı, incit-mekten çok korkmalısınız.

Nazlanmamalı, aksine onların nazına katlanmalısınız. Çünkü onlar küçükken bizim çok nazımızı çektiler. Nazlanma sırasının onlarda olduğunu unutmamalıdır.

Ölseler de kurtulsak diye canavarcasına düşünmemeli, çok yaşamalarını arzû et-melisiniz.

Yumuşak söylemeli "öf" bile deme-melisiniz. Rabb'in, yalnız kendisine kulluk etmenizi, ana-babanıza da iyi davranmanızı emretti. Onlardan biri veya ikisi senin yanında yaşlanırsa, kend-ilerine "öf" bile deme; ağır söz söyleme,

onlarla yumuşak ve tatlı konuş, onlara acı, tevazû kanadını gerip "Rabb'im, küçükken beni yetiştirdikleri gibi sen de onlara merhamet et" diye dua et. (İsrâ, 17/ 23, 24)

Ana-baba, bildiğimiz şeyleri de anlat-sa, "yine aynı şeyler mi" dememeli, hiç duymamış gibi can kulağı ile dinlemeli.

İki kardeşi olan biri, öteki kardeşini kastedip "Oğlun şunu yaptı. Ben yapsam kıyameti koparırdınız" veya "Anne, to-

runu tepene çıkarıyor, çok şımartıyorsun. Söz dinletemiyoruz" gibi sözlerle ana-babayı üzmemelidir!

Çocuklarını ana-babanın yanında dövmemeli, azarlamamalıdır!

İsimleri ile çağırmamalı, sözlerini kes-memeli, sözlerinin arasına girmemelisi-niz.

Ana-babanın arasını açacak söz ve hareketlerden uzak durmalısınız.

Ana-baba ile oğul veya kızın arasını açacak işlerden uzak durmalısınız.

Gelinleri, ana-baba ile oğullarının arasını açacak sözlerden uzak tutmalıdır!

Konuşurken, "yap, yapma" gibi ifade-ler kullanmamalısınız. Yapar mısın gibi ricâda bulunmalıdır! Ana babası günah işleyen çocuk, bunlara bir defa nasîhat eder. Kabul etmezlerse susar. Onlara dua eder!

Hayır dualarını almalısınız. Ana-baba duasını ganîmet bilmelisiniz. Hadîs-i şerîflerde şöyle buyurulmuştur: "Üç kişinin duası kabûl olur. Ana-baba, mazlûm ve misafirin duası." (Tirmizî)

Beddualarını almamalısınız. Hadîs-i şerîflerde buyuruldu ki: "Ana-babanın çocuğuna ve mazlûmun zâlime olan bedduaları, reddolunmaz." (Tirmizî)

Vefatlarında Efendimiz'in sünneti üzere, yıkayıp, kefenletip defnettirme-lisiniz. Cenaze namazını biliyorsanız kendiniz kıldırmalısınız. Onlara her namazdan sonra dua etmelisiniz. Hadis-teki, "Ana-babasına dua etmeyenin rızkı kesilir." ikazını unutmamalıyız:

"Ölünün mezardaki hali, imdâd diye bağıran, denize düşmüş kimseye benz-er. Boğulmak üzere olan kimse, kendisini kurtaracak birini beklediği gibi, ölü de, babasından, anasından, kardeşinden, arkadaşından gelecek bir duayı gözler. Kendisine bir dua gelince, dünyanın hepsinin kendine verilmesinden daha çok sevinir. Allah-ü Teâlâ, yaşayanların duaları sebebiyle, ölülere dağlar gibi çok rahmet verir. Dirilerin de ölülere hediyesi, onlar için dua ve istiğfar etme-ktir." (Deylemî)Mustafa AYDIN

KİM

Life AN

NELERİM

İZ

*Anneler fedakârlık örneğidirO, gerektiğinde yemez, yedirir.

Giymez, giydirir. Çocukları için birçoksıkıntılara katlanır. Sevgi ve şefkati

onları her türlü tehlikelerden,dert ve sıkıntılardankorumaya çalışır.

*Annelerin yeri müstesnâdırCanlılar arasında insanın ayrı bir

yeri vardır. Yeni doğan çocuk, hayatınıdevam ettirebilmek için zorunluolan en tabii ihtiyaçlarını bile

karşılamaktanacizdir. Belli birsüre bakıma, himayeye,

şefkate muhtaçtır.

*Onlardan kötü bir yol edinmiş ise, her yaptığından onlara da günah ve azâp

gider. Bunun için, onlardan veya onların vasıtası ile öğrendiği kötü şeyleri terk etmeli, kendi kötü amelleri ile, onlara

kabirde azâp ettirmemelidir.

*Dostlarını ziyaret etmek. Hadîs-i şerîf: "Babası öldükten sonra, onun dostlarını

ziyaret etmek, iyiliklerin en iyisidir."

Page 33: KimLife Mayıs

33 kimlife

Anne...

Hiç kimse bizi onun kadar sarıp sarmalamadı onun gibi kimse bize sabretmedi ve hiç kimse bize onun kadar özveride bulunamadı. Anladık ki ona eş ona benzer hiç kimse olamaz ve onun yerini hiç kimse dolduramaz. Bütün dünyayı gezsek bütün dünya bize kucak açsa biz yine o annenin verdiği sıcaklığı ve mutluluğu hissedemeyiz. Arkadaşın, dostun ve hayatımız bo-yunca tanıyacağımız kişilerin bizlere verdikleri ilgi, sevgi ve dostluk hep yalandır hep geçicidir, bir tek an-nenin dostluğu ve sevgisi gerçektir ve devamlıdır. Bu özel insanları anneler gününde de özel hissettirelim ve an-neler gününü kutlayalım.

Anneler gününü nasıl kutlayacağınızı mı düşünüyorsunuz? Çok fazla derinlere inmenize gerek yok. Annelerimiz bizden iyi kim tanıyabilir ki? Tabiki de biz. Evet annenizi mutlu eden anları, olayları veya yakındığı, mutsuz eden olayları mutlaka görmüşsünüzdür, annenizi neyin mutlu edip neyin mutlu edemeyeceğini bu anları hatırlayarak kolaylıkla bulabilir ve annenize en güzel hediyeleri sürpri-zleri seçebilirsiniz.

Bizim var oluş sebebimiz olan an-nelerimizi, ne kadar çok sevdiğimizi bir kez daha göstermemiz için fırsat doğuyor yani anneler günü yaklaşıyor "Ömrü boyunca bize her şeyi karşılıksız veren annelerimize bi-zde sevgi hediyeleri verelim "

Anneler günü hediyeleri öyle çok pahalı, şaşalı şeyler olmak zorunda değil bazen küçücük bir öpücük , bazen el yazımızla yazılmış içten

bir mektup anneye verilebilecek en güzel hediyedir... Tabi bunların yanı sıra anneler günü için başka hediye seçeneklerimiz de olmalı.. Her çocuk annesine hangi hediyeyi alacağını bilir fakat bizim de size anneler günü için bir kaç yapılışı basit ama an-nenizin hiç unutamayacağı hediye önerilerimiz var ..

Dünyanın en güzel çiçeklerine ko-caman bir buketin arkasına saklanıp "Günün kutlu olsun anneciğim" di-yerek anneler gününü kutlayabilirisi-niz

Her sabah hiç üşenmeden sıcacık yatağından kalkıp size kahvaltı hazırlayan annenize bugünün şerefine siz kahvaltı hazırlayabilirsiniz. Kahvaltı tepsisini yatağa götürmeniz de büyük bir jest olacaktır.

Annenizin sevdiği her şeyi toplayıp içine de bir not yazıp ona kocaman bir sevgi sepeti hediye edebilirsiniz.

KİM

Life HED

İYE

Annelerimize Hediyeler

Bakım Seti

Çanta-Ayakkabı

Magnet

Oscar Ödülü

Pırlanta Yüzük

Page 34: KimLife Mayıs

34 kimlife

KİM

Life MO

DA

Renkli Pantolonlarla Canlandık

Renkli Pantolon Modası

Page 35: KimLife Mayıs

35 kimlife

KİM

Life MO

DA

2012 bahar modasına damgasını vuracak trend, renkli pantolonlar olacak! Birbirinden canlı renklerle

donatılan pantolon modası, baharın enerjisine enerji katmak için vitrinlerde yerini aldı!Pantolon modası canlı ve neon ren-

kleri ile bu sezon çok konuşulacak! Moda trendlerine hayat veren moda markaları da, koleksiyonlarında renkli pantolonlara geniş yer verdiler.

Şık Ve Rahat Olmak İçin Renkli Pantolonları Seçin!Mor, turkuaz, turuncu, pembe, kırmızı,

sarı, yeşil, mavi aklınıza gelebilecek her renge sahip renkli pantolonunuzu giyerek, bahar modasına ayak uydur-abilirsiniz. Renkli pantolonlarınızla ol-dukça rahat ama bir o kadar da şık bir tarza sahip olabilirsiniz. Baharın renkli dünyasının, renkli pantolon modası ile sizi sarmasına izin verin!

Moda trendleri arasında yer alan renkli pantolonları sadece özel davetlerde, şık kıyafetler oluşturmak için kullanmak yanlış olur. Gündelik hayat için daha rahat bir kullanım alanı sunan renkli pantolon modası, gün içinde hem spor bir görünüm kazanmanıza hem de şık olmanıza yardımcı olur.

Birbirinden şık ve canlı renkli pantolonlarınızı, daha pastel tonlarda bluzlar ya da gömleklerle kombinleyebil-irsiniz. Daha iddialı bir görünüm sergile-mek isteyen bayanların tercihi ise, zıt renk uyumu olmalı! Renkli pantolonlarınızı, bahar modası içinde yer alan diğer

canlı renklerle bütünleyerek tüm gözleri üzerinize çekebilirsiniz. Burda dikkat etmeniz gereken tek nokta, seçeceğiniz renklerin zıtlıklarının uyumlu olması!

Renkli Pantolonunuzu Almayı Unutmayın!Dilerseniz renkli pantolonlarınızı

sandaletleriniz ya da babetlerinizle kombinleyerek sade görünümünüzü ko-ruyabilirsiniz. "Renkli pantolonlarımla da ön planda yer almak istiyo-rum" diyorsanız, renkli ayakkabı ya da çantalarınızla kıyafetinizi hareketlendire-bilirsiniz.

2012 bahar modasının en renkli ve şık bayanı olmak istiyorsanız, renkli pantolonlarınızla sokaklarda salınmaya hazır olun! Hala renkli pantolona sahip değilseniz, alışverişe çıkmak için ne bekliyorsunuz?

Page 36: KimLife Mayıs

36 kimlife

KİM

Life DEK

ORA

SYON

Evinizi gösteren perdeler

Kendi tarzınızı yaratın

Page 37: KimLife Mayıs

37 kimlife

KİM

Life DEK

ORA

SYON

Perdeler evlerimizin mahremiyetini koruyan dekoratif olarak evlerimizi güzelleştiren dekorasyon unsurlarının

başında gelir. Perde ilk çağlarda vahşi canlılardan, güneşten ve soğuktan korunmak için kullanılmış. Günümüzde yine güneşten korunmak, gizlenmek ve mekanlarımızı gösterişli kılmak için kullanılıyor. Günümüz teknolojisiyle beraber perde asma yöntemleri de teknik ve stil açısından farklılık göstermektedir.

Pencere Şeklinizi Göre Perde ÇözümleriEski tarz evlerde sık karşılaşılan köşeli ya

da çok yüksek tavanlı pencereler bazen sorun yaratabilir. Ancak küçük birkaç de-tayla bu sorunu halledebilirsiniz.Köşe pencerenizde bir odak noktası

oluşturabilirsiniz. Rustik perde boruları, çiçek desenli perdeler ve şık tüllerle bu bölüm olduğundan daha sıcak ve davetkar görünebilir. Sade plise perdeler, köşe pencereler için iddiasız bir çözüm olabilir. Köşeli perde boruları ve kendinden büzgülü hazır perdeler-le ekonomik çözümler yaratabilirsiniz. Yüksek tavanlı ve pencereli bir yatak odanız varsa, klasik model perdeleri tercih edin. Tüm köşe duvarınızı perde ile ka-patmak istemiyorsanız perde borularınızı şık bitiş süsleri veya püskül-lerle tamamlayarak perdelerinizin gereksiz yere duvara taşmasını engelleyebilirsiniz.

Farklı Detaylarla Daha Kişisel Perdeler YaratınPerdelerinizi sabitlemek için renkli

perde mıknatısları kullanabilir ya da ahşap perde ambranslarını boyayarak farklı bir detay yakalayabilirsiniz. Kadife ya da ipek kurdelelerle farklı yüksekliklerde bağlayacağınız perdeleriniz daha etki-leyici bir atmosfer yaratabilir. Yatak odanız için kullanacağınız, her iki tarafı da farklı çiçek desenli perde kumaşı, size mevsim değişikliklerinde alternatif yaratabilir. Farklı kumaşları birlikte kullanabilirsiniz. Örneğin çizgili ve çiçekli kumaşlarla dengeli bir kır evi havası yakalayabilirsiniz. Düz ve kalın

perde kumaşlarını klasik biçimde tavandan yere kadar asarak kullanabilirsiniz. Alta asacağınız tüller daha elegan bir hava yaratır.

Basit Hilelerle Şık Pencereler YaratınPencerenizi farklılaştırmak istiyorsanız pek

çok seçeneğiniz var. Aynı mekanda birden fazla pencere formu varsa veya bir çatı penceresine perde asmanız gerektiğinde bunu bir sorun olarak görmenize gerek yok, basit ve ekonomik çözümlerle üstesin-den gelebilirsiniz.Pencerenize tül yerine şimdilerde çok

moda olan saten ip perdeler asabilirsiniz. Piyasada farklı renk alternatifleri bulunan ip perdelerinizi üzerine asacağınız kristal boncuk, püskül ya da renkli taşlarla süs-leyebilirsiniz. Pencereniz hemen kanepenin ya da yatağın kenarından başlıyorsa bu

durumda iki taraflı güneşlikler yerine iki kat ince tül asmanız daha uygun bir çözüm. Biraz hareket katmak için üstteki katı, tek tarafta şık bir renso veya braçol ile toplayabilirsiniz.

Akıllı Perdelerle Herşey Çok KolayKatlamalı ve stor

perdeler daha çok İtalyan tarzını yansıtır. Eğer daha ekonomik olan hazır perdeleri kullanmak istiyorsanız piyasada pek çok seçenek bulunuyor.Dingin ve sade bir

dekorasyon anlayışınız varsa stor perde uy-gun bir çözüm. Ancak

bu tarz bir perde için desenli kumaşları tercih etmelisiniz. Geniş ve çok pencereli odalar için yekpare klasik perde seçeneği fazla boğucu durabilir. Her pencereye ayrı asılabilen katlamalı perdeler geniş pencere boşluğunu kırabilir. Ayrıca her perdeyi farklı yükseklikte bırakarak hareket kazandırabilirsiniz. Katlamalı perde seçenekleri arasında da klasik modeller var. Örneğin hem dikeyde, hem yatayda katlanabilen perdeler bol dökümlü ve büzgülü bir etki yaratır.

Kaynak: Evim dergisi

Ufak İpuçları-Tüllerimizi mutlaka colormatik deterjanlar ile yıkamalıyız.-Kendinden desenli tek renk

kumaşlar bu sene çok moda.-Yıkama yapılan tüllerimizi sıkma ayarında makinede

bırakmamalıyız.-Perdelerde pile payı az verilmeli.-Pencerelerde mutlaka açık renk

güneşlik kullanmalıyız. Akşamları perde yerine güneşlikleri örtmeliyiz.

-Perde ve tül ölçüsü alırken, kornişin iki buçuk katı metraj

kumaş alınır. Örneğin 3 metre bir pencereye alınacak tül miktarı 7,5

metredir.- İthal üretim dokumalar ile yerli

üretim dokumalar arasında kalite olarak fark yok; ama fiyatları çok

farklıdır.

Page 38: KimLife Mayıs

38 kimlife

KİM

Life RÖPO

RTAJ

Sizi ilk olarak yıllar önce "Çılgın Bediş" dizisinde canlandırdığınız Savaş karakteriyle tanıdık.

O günden bugüne çok sayıda tv ve tiyatroda yer aldınız. O günden bugüne hayatınızda neler değişti? Saçlarım beyazladı. İçinde yeralmaktan

mutluluk duyduğum bir çok proje oldu. Bu projelerden bir çok dost biriktirdim.

En son Küçük Hanımefendi dizisinde rol aldınız. Gündeminizde yeni tv pro-jeleriniz var mı?Şu an kesinleşmiş bir dizi projesi yok

ama görüşmeler devam ediyor. Mart ayında Uğur Yücel'in yazıp yönettiği buzdağı adlı filmde rol aldım.

Bugüne kadar çekilmiş en başarılı dizi sizce hangisidir?Dallas'tır herhalde yabancılardan.

Yerlilerden de ticari başarı açısından kurtlar vadisi ve muhteşem yüzyıl. Benim en başarılı dizim geçmişten ikinci bahar, şimdiden Behzat Ç.

Yakından takip ettiğiniz ve bende bu projenin içinde olmak isterim dediğiniz çalışma var mı?Militarist olmayan, ırkçı olmayan,

popülist olmayan, önyargıları körükle-meyen işlerin içinde olabilirim. Böyle Birkaç proje var onlarda çalışmak isterim.

Bugüne kadar en başarılı bulduğunuz sinema filmi / tiyatro oyunu / televizy-on dizisi hangileridir?George melies in bütün filmleri, kayıp

çocuklar kenti, güneş yanığı, acı hayal, güneş, mayıs sıkıntısı, üç maymun, tabut-ta rövaşata, bal

Hayatınız bir film olsaydı, sizi kimin canlandırmasını istersiniz?Hayatımın film olmasını düşünmezdim

ama başımdan geçen bir şeyin filmi olacaksa henüz kendim oynayacak yaştayım.

Sanatçıların ulaşılmaz oldukları ko-nusunda ne düşünüyorsunuz?Doğru yaklaşmazsanız kediye de

ulaşamazsınız yersiniz tırmığı.

Son yıllarda Dünya sinemasına baktığımızda sizi heyecanlandıran yapımlar nelerdir? Avatar'ın açtığı yoldan üç boyut

teknolojisinin yarattığı olanaklar beni heyacanlandırıyor. Aynı zamanda çok yalın insan hikayelerinin anlatıldığı uzakdoğu sineması, iran sineması ve romanya sinemasının yapımları ve tabi ki yükselen türkiye sineması

Rıza SÖNMEZ

Ayaküstü

ile sohbet

Aklınıza ilk gelen?Market: Aç gitmeAlışveriş: YenilenmeSinema: KıblemizTiyatro: Müjdat gezen sanat merkeziRadyo: Alem fm yıllar önce çalışmıştımVan: Ellerinin sıcaklığı dışında verecek

bir şeyi olmayanlara dahi ihtiyaç varOyuncu: Her insanda olan cehver, çekip

çıkarılması lazımOscar: Bir pazarlama marifetiYaz: Hergece oturup yaldızlı kumlara

yıldızlı suların türküsünü söyleyebilirizMeral Okay: O şimdi Yaman'ın

lunaparkında.Anne: Kiraz

Page 39: KimLife Mayıs

39 kimlife

KİM

Life ETKİN

LİKLER

REKLAM

Page 40: KimLife Mayıs

KİM

Life SAĞ

LIK

Malzemeler*250 gr semizotu*200 gr haşlanmış nohut*200 gr haşlanmış kurufasulye*200 gr haşlanmış aşurelik buğday*3 litre su / et suyu*1 su bardağı un*250 gr yoğurt*1 limonun suyu*100 gr tereyağı*Tuz*Yarım çay kaşığı kırmızıbiber

TarifiSuyu, nohut, kurufasulye ve buğdayı büyük

bir tencereye alıp kaynatın. Yoğurt, un ve limon suyunu başka bir kapta çırpın. Kay-

nayan sudan bir kepçe dolusu alıp yoğurtlu karışıma azar azar ve sürekli karıştırarak ek-leyin. Bu karışımı kaynayan suya ilave edip tuzla tatlandırın. 15 dakika pişirin.Semizotlarını temizleyin. Semizotlarını iri

parçalar halinde doğrayın (sadece yaprak olarak da atabilirsiniz). Kaynamakta olan çorbaya tereyağını ekleyin. 10 dakika pişirin. Çorbayı ocaktan indirmeye 5 daki-ka kala semizotunu ilave edin. Tuzunu ve biberi serpin. Sıcak servis yapın.

Malzemeler*12 adet kuru patlıcan*1.5 su bardağı pirinç*3 adet orta boy kuru soğan*4 diş sarımsak*1 türk kahvesi fincanı zeytinyağ*1 dolu yemek kaşığı domates salçası*1 dolu yemek kaşığı biber salçası (isteğe

göre acı ya da tatlı)*1 tatlı kaşığı nar ekşisi*1/2 limonun suyu*1 tatlı kaşığı karabiber*1 yemek kaşığı naneTarifiPirinci bir kaba alın. Üzerine tuz ve kay-

nar su ekleyin. 15-20 dk. bekletin, yıkayın ve süzün. Diğer tarafta kuru patlıcanları yumuşayana kadar 10 dk kadar kaynatın. İç malzemesi için kuru soğanı ve sarımsağı rondodan geçirin ya da ince ince kıyın. Bir tavaya zeytinyağı koyun, zeytinyağ ısınınca içine soğan ve sarımsakları ek-leyin. Yumuşayana kadar kavurun. Üzerine salçaları ekleyin. Bir kaç dakika da böyle kavurun. En son piriçleri, baharatları ek-leyin. Bir kaç kez çevirin ve ocağın altını kapatın. Nar ekşisi ve limon suyunu ekleyin. İç malzeme biraz ılınınca kuru patlıcanlara doldurun. Patlıcanların üzerinde biraz boşluk kalsın ki pişince pirinçler taşmasın. Patlıcanları sıkı bir şekilde tencereye dizin üzerlerini geçecek kadar sıcak su koyun. Pir-inçler yumuşayana kadar pişirin. Soğuyunca servis yapın.Afiyet olsun.

Yörük Çorbası

ZeytinyağlıKuru Patlıcan Dolması

?

?

Bu sayfalarda yayınlanmak üzere, farklı olduğuna inandığınız, birbirinden güzel yemek ve tatlı tariflerinizi [email protected]

Page 41: KimLife Mayıs

41 kimlife

KİM

Life AFİYET O

LSUN

Page 42: KimLife Mayıs

42 kimlife

KİM

Life BİLGİ

KİM

Life RÖPO

RTAJ

izleyelim Güzel ve Çirkin

okuyalım Gözlerini Sımsıkı Kapat

dinleyelim

Tür: Animasyon, Aile, Fantastik, Müzikal, Romantik, Senaryo: Chris Sanders, Kevin Harkey, Bruce Woodside, Robert Lence, Brenda Chapman, Linda Woolverton.Vizyon Tarihi: 18 Mayıs 2012Küçük bir fransız köyünde yaşayan belle, tekdüze hayatından sıkılmış durumdadır. Bir gün babasının gece yolunu kaybedip bir şatoda esir edilmesi üzerine Belle, hiç de beklemediği bir durumla karşılaşır, şatonun sahibi lanetlenmiş bir prenstir.

Sana bir süprizm var gözlerini sımsıkı kapat. New Yorkun en gözde dedektifiyken, basının kend-isine yakıştırdığı isimden hep rahatsız olmuştu: Süper Dedektif. Bir bulmacayla karşılaştığında, mutlaka çözmek isterdi. Gurneye göre her bulmacanın çözümü için mutlaka bir ipucu vardı. Peki ya bu sefer yoksa? Düğün günü öldürülen bir gelin Ve olaya tanıklık eden yüzlerce dav-etli. Cinayeti kimin işlediği ortada, herkes kendinden emin ama ya hepsi zekice bir illüzyonla yanıltılıyorsa... Cinayet silahı dahil birçok detayda sürpriz akıl oyunlarını gördüğünde, Gur-ney tam bir psikopatla karşı karşıya olduğunu anlar. Gurney şeytanın bile aklına gelmeyecek yöntemleri, soruları ve keskin bakış açısıyla soruşturmaya bambaşka bir boyut kazandıracaktır. Kim daha zeki; Gurney mi, yoksa müthiş bir illüzyondan ibaret katil mi? John Verdondan, akıl oyunlarının iç içe geçtiği, sıra dışı bir roman. Nitelikli bulmaca severler için paha biçilemez bir kitap. CNN.com Yine ilki kadar şaşkınlık verici bir olay ve yine dahice çözümler.

Türk Pop Müziği'nin en özel seslerinden Sertab Erener, uzun süredir beklenen Türk Sanat Müziği albümü müzik marketlerdeki yerini alıyor. GNL Entertainment etiketiyle sunulacak ve toplam 15 eserin yer aldığı "Ey Şûh-i Sertab" isimli albümde Akşam Oldu Hüzünlendim Ben Yine, Şimdi Uzaklardasın, Fikrimin İnce Gülü, Çile Bülbülüm, Kimseye Etmem Şikâyet ve Dönûlmez Akşamın Ufkundayım gibi toplam 15 unutulmaz eser Sertab Erener'in muhteşem yorumuyla yeniden hayat buluyor.

Sertab ERENER“Ey Şuh-i Sertab”

Page 43: KimLife Mayıs

43 kimlife

KİM

Life TİYATRO

REKLAM

Page 44: KimLife Mayıs

44 kimlife

KİM

Life EVİMİZ

Mutfaklar, değişik ebatlarda eşyaların bulunması nedeniyle çocukların ilgisini çeker.

Çocuk, elinin ulaşabildiği yerlerdeki şeyleri almak ister. Ama mutfaklar çocuk-lar için tehlikelidir ve anneler buna dik-kat etmelidir.

1Mutfağınızda kullandığınız temizlik ürünlerini çocukların ulaşamayacağı

yerlere koymalısınız.

2Temizlik ürünlerini hiçbir zaman içi boşaltılmış gazoz şişesine ya da bir

gıda ambalajına koymayın.

3Ocağınızda yemek yaparken ve yaptıktan sonra tencere veya

tavanızı arka gözlere koyun, sapının da içe dönük olmasına dikkat edin.

4Çocuğunuzun fırınınızın düğmeleriyle oyun oynamasına izin vermeyin.

5Bardaklara veya tabaklara koyduğunuz sıcak gıdaları masaya

koyarken çocukların ulaşamayacağı şekilde koyun.

6Elektrikli tost makinesi, mutfak robotu gibi aletlerin fişlerini prizden çekin.

7Çok fazla parlatılmış yüzeylerden kaygan paspas ve halılardan

kaçının. Dökülen şeyleri hemen temiz-leyin.

8Çocukların çekebileceği uzun masa örtülerini kullanmayın.

Teflon tencereler nasıl kullanılmalı?*Bir mutfak eşyası alındığında önce yağlı bir bezle silinmesi gerekiyor.

*Teflonun özelliği yağsız pişirme yapılmasıdır.*Hiçbir zaman kullanılan kabın etrafını alevin yalamaması lazım. Yani alevkullanılan kabın altından kenarlarına taşmamalı.*Tencere veya tava ocak üzerine konulurken tam ortalanarak konulmalıdır. Isı tam dengeli alınmalıdır.*Teflon mamullerin içerisinde metal aletler kullanılmamalıdır.*Teflon üzerinde bıçak ile kesim yapılmamalıdır.*Teflon yanmaz-yapışmaz üretildiği için temizlenmesi kolay olur. Bu nedenle bulaşık makinesinden ziyade elle yıkanmalıdır.*Teflonlar fırın üstü malzemedir. Özel-likle sapıyla fırın içinde kullanılmamalıdır.*Ateşin üzerinde boş mutfak malzemesi hiçbir zaman bırakılmamalıdır.

Avukatlar GünüKutlu Olsun

Mutfağınız emniyetli mi?

Page 45: KimLife Mayıs

45 kimlife

KİM

Life EVLİLİK

Reklam

Page 46: KimLife Mayıs

46 kimlife

KİM

Life BİLELİM

31 Ocak 2009 tarihinde açılan Panorama 1453 Tarih Müzesi, İstanbul Büyükşehir Belediyesi

tarafından şehrimize kazandırılmıştır. Kuşatmanın geçtiği Topkapı-Edirnekapı surlarının karşısında bulunmasıyla da İstanbul'un tarihe açılan kapısı olan fetih müzesi, Kültür A.Ş. tarafından işletilmektedir. Açılışının ardından halkın yoğun ilgisine mazhar olan bu kültürel mekân devletin zirvesine de ev sahipliği yapmıştır.

Burası Topkapı, İstanbul kuşatmasının en çetin geçtiği, aşılamaz denilen surların aşıldığı, kutlu askerlerin bekledikleri günün yaşandığı yer "İstanbul'un fethe açılan kapısı" Burada İstanbul`un fethine

yeniden tanık olacak ve kente giriliş anını neredeyse aynen yaşayacaksınız. Macar topçu ustası Urban`ın döktüğü toplara dokunup Kostantinopolis`in surlarına doğru onların patlamalarına şahit olacaksınız. Sultan II. Mehmed`in binlerce askerinin tekbir seslerini ve Mehter Marşı`nı duyup, belki de eşlik edeceksiniz.

Oluşturduğu özgürlükçü ve adil yönetim sayesinde kalelerden önce gönülleri fetheden Fatih, fethettiği muhteşem şehrin aynı zamanda bir ilim ve sanat merkezi olmasını istiyordu. Bu mirasa bir katkı amacıyla yapılan fetih müzes-inde, ziyaretçilerin doyurucu bir şekilde vakit geçirebilmesi amaçlanmıştır.

Fethe Panoramik BakışPanorama Müzesi

Page 47: KimLife Mayıs

47 kimlife

KİM

Life BİLELİM

İstanbul Panoları'nı okumaya vakti olma-yanlar için, panoların ana fikri spot cüm-lelerle de ifade edilmiştir. Ayrıca müzede bulunan otomatik sesli rehber sistemiyle de ayrıntılı bilgi edinimine yardımcı ol-mak hedeflenmiştir.

Panorama 1453 Tarih Müzesi'nin kalbi olan panoramik resmin bulunduğu bölüme giderken izlediğiniz yol boyunca fetih koridorlarından geçiyorsunuz. İki kat olan bu koridorları geçerken "İstanbul Panoları" size eşlik ediyor...

Panoramik resme giden yolda, ziyaretçileri bilgilendirmek için anlatım panoları ve dramatik belge-seller hazırlanmıştır. İstanbul'un tarihi ile başlayıp Fatih'in vefatıyla sona eren sergideki anlatım panolarında, İstanbul, Fetih ve Fatih çeşitli yönleriyle ele alınmıştır. Sergide orijinal minyatür, gravür, plan, çizim, resim ve özgün objelerin fotoğraflarına yer verilerek, olayların mümkün olduğunca, döne-min tasviri, nasıl algılandığı, anlatımı ve sanat eserleriyle canlandırılması hedeflenmiştir. Metinler, geniş ziyaretçi profili ele alınarak, meraklısının konu hakkında en temel bilgilere sahip olabilmesi için bilimsel anlayış ve popüler üslupla kaleme alınmıştır.

Burası 14 yıl önce Topkapı`daki Trakya Otogarı`nın olduğu, bugün ise Topkapı Kültür Parkı'nın bulunduğu yer. Solunuza bakınca Edirnekapı`daki

surları, karşıya bakınca Topkapı Surları`nı yani Kostantinopolis`e ilk Türk askerinin girdiği kapıyı ve sağınıza dönünce de Silivrikapı`daki surları görürsünüz. İşte Sultan II. Mehmed`in "Fatih" unvanını alışına şahit olacağınız ve İstanbul`un fethini yaşayacağınız yer tam da burası.

Panorama'nın kalbi olan resim, 38 metre çaplı bir yarım küre üzerine yapılmıştır. Yarım kürenin iç yüzey-ini kaplayan resim, 2350 m2 olup, resimle ziyaretçi platformu arasındaki 650 m2`lik 3 boyutlu objeler platfor-muyla birlikte, toplam 3000 m2`lik dev bir büyüklüğe ulaşmakta ve ziyaretçiyi her yönden kuşatmaktadır.Müzenin, panoramik resim ile ilgili çalışmalarına 2005 yılında başlanmış, 2008 yılında tamamlanmıştır. Bu çalışma 8 sanatçı tarafından yapılmıştır. Resimde 10.000 figür çizimi vardır. Surlardaki yıkılmış bölgeler ve bu bölgelerin büyüklükleri, İstanbul`un ilk belediye başkanı olan Hızır Bey`e, surların tamiri ile ilgili olarak sunulmuş bir rapora dayanmaktadır.

Çerçevesi ve sınırı olan bir resim, ne kadar derinlik ve üç boyut duygusu uyandırırsa uyandırsın çerçevesini ya da sınırını görebiliyorsanız, onun sizden ne kadar uzakta asılı olduğunu anlarsınız. İSTANBUL 1453 Panoramik Müzesi'ndeki çalışmada resmin bittiği yer diye bir şey olmadığı için, resme bakan kişi optik alışkanlıklarıyla eserin gerçek boyutlarını kavrayamayacaktır. İzleyici,

Page 48: KimLife Mayıs

48 kimlife

KİM

Life BİLELİM

platforma çıktığı anda 10 saniye kadar sürecek bir şok yaşamaktadır. Bu du-rum, resmin gerçekliğini ve boyutlarını kavramayı sağlayacak referanslar, başlangıç ve bitiş gibi dayanak noktaları bulamamanın şaşkınlığıdır. Burası in-sana, kapalı bir mekâna girildiği halde, bir şekilde tekrar üç boyutlu dış mekâna çıkılmış duygusunu yaşatmaktadır.

Bilindiği üzere panoramik müzeler, tarihteki önemli olayları tablolaştırma amacıyla gör-sellerin panora-mik tasarımıyla oluşturulan müzeler-dir. Genellikle pan-orama müzeleri, olayın geçtiği yer-lerde inşa edilme-ktedir. Dünyada şu an Waterloo Savaşı Panoraması, O s m a n l ı - R u s Savaşı'nı anlatan Kırım Savaşı Panoraması, Napolyon'un Moskova Savaşı Panoraması, Plevne Müdafaası Panoraması ve Mesdag Panoraması'nın da içinde bulunduğu otuza yakın panoramik müze bulunmaktadır. Fakat dünyadaki diğer müzeler, yatay ya da dikey görselleriyle yarım panorama özelliği arz etmektedir. Panorama 1453 Tarih Müzesi, tam pano-rama özelliğinin yanı sıra gökyüzünün de kubbesel olarak kesintisiz bir şekilde resmin üst bölümünü kaplaması sebebiyle diğer panoramik müzelerle karşılaştırıldığında, türünde tek olma özelliğine de sahiptir.

Resmin tam çerçevesiz ve sınırsız görün-mesi -resmin bittiği yeri gözün seçemem-esi- sebebiyle müze izleyicileri, müze ile ilk karşılaşma anlarında on saniye ka-dar süren bir şaşkınlık yaşamaktadırlar. İzleyicilerin optik alışkanlıkları gereğince kısa süreli de olsa algısal bir şok

yaşamaları, kapalı bir mekânın deh-lizlerinden geçerek yukarıda bulunan müze platformuna çıkmaları sonucunda açık havaya çıkılmış izlenimini yara-tan gökyüzü motifi, ışığın sezdirmeden kullanımı (alttan ışıklandırmayla) ve resim-lerin üç boyutlu izlenimi uyandırmasıdır. Fakat bu üç boyutluluk, resimlerle değil mekânın tasarımıyla sağlanmıştır. 3.000 m2 bir alan içerisinde, 360 derecelik bir resme, 14 m uzaklıktaki bir plat-formdan bakılmasıyla bu üç boyutluluk etkisi yaratılmaya çalışılmıştır. Müzenin hoparlörlerinden gelen top sesleri, at kişnemeleri, savaş naralarının varlığı da görsel algılarımızdaki karmaşıklığa, bir de işitsellik ekleyerek duyularımızda bir örgütlenme sağlayarak derinlik algımızı daha da güçlendirerek gerçeklik sanrımızı kuvvetlendirmektedir.

Müze yapım aşamasındayken işçilerden biri yüksek bir platformdan düşerek hayatını kaybetmiştir. Zeynalov,

bu kişinin tasvirini de askerlerden birinin suretinde ölümsüzleştirmiştir. Resimlerde gizlenmiş başka detaylar da vardır. Gökyüzünde bulutlarla çizilmiş Fatih'in yandan bir portresi, balta sapına Latin harflerle oyulmuş ressamlardan birinin ismi, askerler arasında eski Roma giy-sileriyle resmedilmiş bir Bizans askeri bazı detaylardandır.

Yapımına 2005'te başlanılan müze, sekiz sanatçının işbirliği sonucunda

üç sene içinde tamamlanmış t ı r . Fikrin sahibi res-sam ve çizgi film yönetmeni Haşim Vatandaş, aynı zamanda projenin koordinatörlüğünü de üstlenmiştir. Ramazan Erkut ( b a c k g r o u n d ) , Yaşar Zeynal-ov (figürlerden

sorumlu ressam), Oksana Legka (ressam), Ahmet Kaya (storyboard), Hasan Din-çer (bilgisayar uygulama), Atilla Tunca (maket tasarımcısı), Murat Efe (bilgisayar uygulama) müzede emeği geçen diğer sanatçı ve uygulamacılardır.

Dünya Panoramalar Birliği'nin yıllık toplantısına da ev sahipliği ya-pan 1453 Panorama Tarih Müzesi, Uluslararası Panorama Konseyi Başkanı Ernst Storm'un da "Beni en çok etkileyen müze..." sözlerine vakıf olmuştur.

İlk panoramik müzemizin eksikleri de yok değildir. Kubbeli yapının ressamları zorlaması, akustiğin pro-je aşamasında gözden kaçırılması, havalandırmanın yetersiz oluşu, ikinci panoramik müzemizde karşılaşmayı ümit etmediğimiz detaylardandır.

Kaynak: lebriz.com

Giriş FiyatlarıHergün 08:30-17:30 saatleri

arasında ziyarete açık.* Tam bilet ücreti: ¨ 5

* Öğrenci, Öğretmen, Askeri Personel giriş ücreti: ¨ 3

* Yabancı uyruklu ziyaretçi giriş ücreti: ¨ 10

Page 49: KimLife Mayıs

49 kimlife

KİM

Life TAN

IYALIM

Gültepe2 mağazasının önünden geçerken film ekipmanlarına ve reklam çekimi için hazırlık yapan kişilere rastladık. Olayı merak edip içeri doğru ilerlediğimizde reklam filmi çekiminin içinde bulduk kendimizi. Müşteriler her zaman olduğu gibi konuya duyarlı davranıp, meraklı gözlerle yapılan çekimi izliyorlardı. Reklamların, dizilerin ve sinemaların market sahneleri çekimlerinde daima Kim market mağazalarını tercih etmişlerdir. Kaliteli ürünler, geniş çekim alanları, anlayışlı çalışanları ve müşterileri sayesinde çekimler rahatlıkla yapılmakta dır.

Sağ tarafta görmüş olduğunuz fotoğrafta görmüş olduğunuz üzere sucuk reklamı çekimi yapılmıştır. Çekim öncesinde ve sonrasında hiçbir sorunla karşılaşmadıklarını dile getiren çalışanlar mağazamızdan oldukça memnun ayrılmışlardır. Bir sonraki çekimlerde önceliklerinin mutlaka Kim market olacağının altını çizdiler.

Kim’eYakalandılar

Yine bir reklamfilmi çekimininev sahibiyiz!

Page 50: KimLife Mayıs

50 kimlife

KİM

Life ÇO

CU

KLA

RIMIZ

Televizyonun, hayatımızın önemli bir parçası haline geldiği bir ger-çektir. Ülkemizde her 100 aileden

98'inin oturma odasında bir televizyon vardır. Yetişkinler, günlerinin en az 2-3 saatini televizyon karşısında geçiriyor. Bu oran gençler ve çocuklarda daha da artıyor. Bir çocuğun günde ortalama 3 saat TV izlediğini düşünürsek, bu yılda 1.100 saat eder. Bu zaman dilimi, in-san ömrüne göre hesaplanacak olursa,

70 yaşına ulaşmış bir kimse, ömrünün 7-10 yılını televizyon başında geçiriyor demektir.

Çocuklar neleri izliyor?İlköğretim öğrencilerinin büyük

çoğunluğunun, en çok şiddet içerikli yerli/yabancı dizileri, en az çocuk programlarını izledikleri belirlenmiştir.Yapılan araştırmalar, şiddet içerikli programları izleyen çocukların daha yük-

sek oranda fiziksel şiddete başvurduklarını ve fiziksel şiddeti bir çözüm yolu olarak benimsediklerini göstermiştir. Son yıllarda, okullarda şiddet olaylarının hızla artmasında dizi ve programların etkisi en önemli sebeptir. Öğretmenler sık sık çocukların birbirlerine karşı hoşgörüsüz, bencil, sevgisiz ve rekabetçi olduklarından şikayet ediyorlar. Çocuklar aralarındaki en küçük bir anlaşmazlığı bile fiziksel şiddet kullanarak, birbirlerini

Çocuklarımızı TelevizyonaEmanet Etmeyelim

Page 51: KimLife Mayıs

51 kimlife

KİM

Life TAN

IYALIM

tehdit ederek, gruptan dışlayarak ya da alay ederek çözmeye çalışıyorlar.

Şiddet en iyiTV'den öğrenilir!Zaman zaman gazetelerde

okuduğumuz "11 yaşındaki çocuk arkadaşını vurdu", "televizyon-dan etkilenen 8 yaşındaki bir ilkokul öğrencisi kendini gravatla gardıroba astı", "liseli öğrenciler birbirlerini bıçakladı" gibi haberler çocuk ve gençler arasında yayılan şiddetin boyutunu gözler önüne sermektedir.

Gençler şiddet uygulayıcısı "kahraman"ı örnek alıyorŞiddet üzerine yapılan birçok

araştırma çocukların şiddeti tak-lit ettiklerini göstermektedir. Ailece, beğenerek izlediğimiz pek çok dizide şiddet kimi zaman açık, kimi zaman gizli ve ince bir şekilde verilmektedir. Pek çok dizi karakteri, şiddeti tek problem çözme yöntemi olarak kullanmakta, saldırganlık ödüllendirilmekte, gücün gereği olarak sunulmaktadır. Şiddet uygulayan karak-terler haklı, sempatik, sihirli, doğaüstü güçlere sahip ve aslında iyi kalpli karak-terler olarak yansıtılıyor.Ekranlarda sürekli kan, gözyaşı ve

şiddet gören insanlar, bir müddet sonra kendi yakınlarında cereyan eden acılara karşı duyarsızlaşıyorlar. Televizyon, gerçeği bir film gibi algılamamıza neden oluyor. Vurulmuş bir bebek görüntüsünü ya da tankların üzerine yürüyen çocuk görüntüsünü bir Hollywood filmi izler rahatlığında seyredebiliyoruz. Çünkü daha önce bu tür görüntüleri, filmlerde defalarca görmüştük. İnsanların acı ve dramları şova dönüştürülüyor. Bu programları izleyenler, bir süre sonra komşusunun dramına.

TV'lerde pek çok yanlışdavranış biçimi öğretiliyorHer ne kadar TV yetişkinler için bir

eğlence aracı olsa da, çocuk ve gençle için eğlencenin ötesinde bir anlam taşır. Televizyon, çocuk ve genç için gerçek dünyaya açılan bir pencere, kolayca bulamadıkları bilgileri edindikleri bir kaynak görevi de görür. Peki ailece izlediğimiz en popüler dizi ve program-larda karakterler, diyaloglar, tema ve hikayenin gidişi gençlere ne tür mesajlar veriyor? Mesela, pek çok popüler dizide

karşı cinsle nasıl konuşulacağına dair örnek söz ve davranışlar yer almakta, kadın-erkek ilişkileri özgürlükçü, risk al-maya açık, romantizm ve cinsel odaklı işlenmektedir. Güzel kadınlar ve zengin erkekler, büyülü bir aşkın atmosferinde, her türlü ahlâki değeri yok sayarak bir araya gelmekte, evlilik dışı ilişkiler bu at-mosferde olağan görülmektedir.

Kimi gençlik dizilerinde gen-çler otoriteye başkaldırmaya

özendirilmektedir. Hedefe ulaşmak için her yolun mubah sayılması, lüks, boşanma, serserilik gibi konu-lar pek çok dizinin temasını

oluşturmaktadır.

Geleneksel değerler, bunu temsil eden karakterler alay konusu oluyor. Dizi ve haber programlarını izleyerek, suç tekniklerini öğrenmek mümkün. Bir evin kapısı gizlice nasıl açılır, başkasının kredi kart bilgileri nasıl elde edilir, çanta nasıl kapıp kaçılır gibi. Bazı hukukçular 5 yaşından itibaren televizyon izleyen çocukların 15 yaşına geldiklerinde, 18 bin saldırı, cinsel taciz ve işkence yolu öğrendiklerini belirtmektedir.

Dizilerde cinsiyetlerin rol tanımlarıEkranlarımızı işgal eden dizilerde

çocuklar, bir kadın ya da bir erkek olarak nasıl olmaları gerektiğine ilişkin oluşturulmuş ideal tipleri görmektedir.

Kimi dizilerde de kadın özgür-lükçü, hırslı, başına buyruk, erkekler

Televizyon, kelimehazinemizi daraltıyor

Okumak zihinsel kapasiteyigeliştirirken, televizyon kitap-

ta sayfalar dolusu anlatılan bir olayı saniyelik bir görüntüye

indirgemektedir. Televizyonun bu hazırcı ve

zihni kullanmayı gerektirmeyenözelliği, düşünmeyen,

rahatına düşkün, yüzeyselbilgilerle donanmış bir neslinyetişmesine neden oluyor.

Page 52: KimLife Mayıs

52 kimlife

KİM

Life ÇO

CU

KLA

RIMIZ

ise maço gibi görünmeye çalışsa da aslında zayıf, biraz da aptal olarak da işlenebilmektedir. Bazılarında da kadınlar zayıf, pasif, en büyük amacı erkeği elde etmek olan, kurtarılmayı bekleyen taraf, erkekler ise saldırgan, yarışmacı, güçlü, sürekli hizmet talep eden taraf olarak gösterilmektedir. Geleneksel değerleri benimsemiş

karakterler eğitimsiz gösterilirken, eğitimli ve karizmatik karakterler Batılı değerleri benimsemektedir. Aynı şekilde, dizilerde yer alan

mesajlarda, kadın ve erkekler akıl ve vicdanlarıyla değil, duyguları, tutkuları ve hırsları ile karar almaktalar.

Aşırı TV izleyenler gerçek dünyayı da "film" gibi algılıyorKişiliklerini şekillendirmeye çalışan

gençler, dikdörtgen bir kutu içer-isinde gördükleri yetişkinlerin ve başka insanların hayatlarını gerçek olarak algılayabilmekte ve onlar gibi yaşama arzusu duyabilmektedir. Örneğin, sürek-li ekranlarda zenginlerin abartılı yaşam tarzını gören gençler, bu yaşamlara özenmektedir. Dizilerde orta sınıf bir aile bile, gerçek hayattaki orta sınıf bir aileden, çok daha zengin ve refah içinde tanımlanmaktadır. Karakterler hırsları veya duyguları uğruna her türlü riski kolayca almaktadır. Televizyonda duygusal ve fiziksel birliktelikler hep evli olmayan çiftler arasında cereyan etme-ktedir. Günde en az 3-4 saatini bu tür yaşamları izleyerek geçiren insanlar, bir müddet sonra gerçek hayatı bu şekilde algılayabilmekteler.

TV gizli kalmış duyguları açığa çıkarıyorTelevizyon, psikolojik bir uyaran

görevi görerek, gizli kalmış ve henüz uyarılmamış duyguları açığa çıkarmaktadır. Çok küçük yaşlardan itibaren sürekli yetişkin yaşantısına ait görüntüleri gören çocuklar, daha erken bir yaşta ergenliğe girmekte, cinsel olarak daha erken olgunlaşmaktadır. Bazı dizilerde çocuk karakterlerin nasıl flört ettiklerini izleyen çocuk-lar, sınıf arkadaşlarına aynı şekilde yaklaşabilmekte, erken yaşlardan itibaren kız-erkek arkadaş edinebilme telaşına düşmektedir.

Çocukların anne babalarıile ilişkileri bozuluyorTelevizyonda hem modern ve bakımlı

hem de çocuğunun ihtiyaçları ile yakından ilgilenen anne modelini gören

çocuklar, neden kendi annelerin de bu kadar bakımlı olmadığını ya da neden onların da sofralarında 4-5 çeşit yemek olmadığını sorguluyorlar. Çocuklar, dizilerdeki çocuk karakterlerden etkile-nerek, babalarından bütçelerini aşan ürünler istiyorlar. Dizilerle, bu talepleri yerine getiremeyen ebeveynlerin suçlu-luk duyması sağlanmaya çalışılıyor. Bazı dizilerde ise ailenin sahip olduğu geleneksel değerler, gencin önünde bir engelmiş gibi lanse edilmektedir. Genç mutsuzdur ya da kötü yola düşmüştür; çünkü ebeveyni onu anlamamıştır.

Televizyon, kelime hazinemizi daraltıyor. Programlarda, Türkçe yanlış, kötü, yabancı özentili ve kısır bir şekilde kullanılmaktadır. İnsanoğlunun binlerce yıllık dostu olan kitap, televiz-yon karşısında fazla direnememekte, gençler kitap okumak yerine televizyon izlemeyi tercih etmektedir. Oysa kitap okumak dikkat yoğunluğu ve düşünmeyi gerektiren bir eylemdir. Okumak zihin-sel kapasiteyi geliştirirken, televizyon ki-tapta sayfalar dolusu anlatılan bir olayı saniyelik bir görüntüye indirgemekte-dir. Televizyonun bu hazırcı ve zihni kullanmayı gerektirmeyen özelliği, düşünmeyen, rahatına düşkün, yüzeysel bilgilerle donanmış bir neslin yetişmesine neden oluyor.

Televizyonun zararlarından nasıl kurtulabiliriz?1-Ailelere düşen, öncelikle çocuğu

televizyon karşısında yalnız ve savunmasız bir biçimde bırakmamaktır. İzlediği programları mümkün olduğunca birlikte seyredin. Zaman zaman onunla konuşarak zararlı gördüğünüz konularda yorum yapın, "Bu çocuğun arkadaşına vurması çok yanlış değil mi? Konuşarak da problemini çözebilirdi" gibi.2-Çocuğunuzun her programı izleme-

sine izin vermeyin.3-Çocuğunuza model olun, siz de

programlar konusunda seçici davranın.4-Çocuğunuzu televizyon izlemek

yerine, kitap okumaya yönlendirin.5-Çocuğunuzun odasına ve kendi

yatak odanıza asla televizyon koymayın. Televizyon, oturma odasında ve merkezi olmayan bir yere konulmalıdır.6-Zararlı gördüğünüz yayınları RTÜK'e

bildirin. (Alo RTÜK hattı No: 178)

Televizyon, kelimehazinemizi daraltıyor

Okumak zihinsel kapasiteyigeliştirirken, televizyon kitap-

ta sayfalar dolusu anlatılan bir olayı saniyelik bir görüntüye

indirgemektedir. Televizyonun bu hazırcı ve

zihni kullanmayı gerektirmeyenözelliği, düşünmeyen,

rahatına düşkün, yüzeyselbilgilerle donanmış bir neslinyetişmesine neden oluyor.

Page 53: KimLife Mayıs

53 kimlife

KİM

Life ÇO

CU

KLA

RIMIZ

REKLAM

Page 54: KimLife Mayıs

54 kimlife

KİM

Life HA

YVAN

LAR A

LEMİ

Ahtapotgiller 2-3 cm ile 10 m arasında değişik büyüklükte olanları vardır. Elliden fazla türü

mevcuttur.

Kafadanbacaklılar sınıfından bir yumuşakça. Vücutları kısa ve yuvar-lak yapıdadır. Bir çift gelişmiş gözleri vardır. Başının çevresinden 8 adet kol çıkar. Uzunlukları aynı olup, dipte kısa bir zarla birbirlerine bağlıdır. Her kolda iki sıra vantuz (yapışıcı safiha) bulu-

nur. Yalnız "Eledone" cinsi ahtapotlarının kollarında tek sıra mevcuttur. Ahtapotlar gözleri ve beyinleri

iyi gelişmiş, kabuksuz omurgasız hayvanlardır. Manto boşluklarında bulunan solungaçlarıyla solunum yapar-lar.Derin denizlerde kayalıklar arasındaki

yarıklarda gizlenerek yaşarlar. Bütün denizlerde bulunmakla beraber, ılık su-

larda daha yaygındırlar. Boyları 2-3 santimetreden 10 metreye kadar değişik büyüklükte tür-leri vardır. Alaska'da yakalanan bir Pasifik ahta-potunun kol uzunluğu 10 metreye yaklaşmakta, ağırlığı 300 kg, gövdes-inin çapı 46 cm gelmekteydi. Kol uzunluğu 3 m, çapı 22 cm olan bir ahta-potun ağırlığı 20 kg kadardır.

Ahtapotlar korkunç şöhretlerinin aksine

AhtapotDenizin zeki kolları

Page 55: KimLife Mayıs

55 kimlife

çekingen ve ürkek canlılardır. İri hayvan veya insanların yaklaşmasıyla, en yakın kayaların yarıklarına kaçarak gizlenirler. Zeminde emici kolları üzerinde sürünerek hareket eder veya emdiği suyu sifo-nundan basınçla püskürterek jet sistemiyle hızla geri giderler. Bu şöyle olur: Manto boşluğuna alınan suyun, ağzı öne doğru olan karın kısmındaki huni şeklindeki sifondan dışarı atılmasıyla bir su akımı meydana gelir. Hayvan etki-tepki sistem-ine göre su akışının tersine olarak geri geri uzaklaşır. Sifonunu çevirerek öne ve arkaya doğru hareket ederek avlarını kovalar ve düşmanlarından kaçar. Düşmanlarını şaşırtmak için suya mürek-kep fışkırtanlar da vardır. Mürekkep kes-esi, hareketi sağlayan sifona açılır. Suya mürekkebin salınmasıyla etraf bulanır, bu arada ahtapot jet sistemiyle oradan hızla kaçar. Hareket halinde kollarını da kürek şeklinde kullanarak hızını arttırır. Tehlikesiz zamanlarda, kolları arasındaki perdemsi kısmı çırparak suda süzülerek de yüzebilir. Ahtapotların üstün bir renk değiştirme kabiliyetleri de vardır. Bunun sayesinde her çevrede rahatça gizlenirler ve renk değiştirme özelliklerin-den dolayı "Deniz bukalemunları" olarak anılırlar. Florida yakınlarında yaşayan bir tür, bir kaç saniye içinde vücudunu kırmızı, yeşil, mavi, hatta beyaza bile çevirebilir.Ahtapotlar, dipte kaya yarıkları arasına

girerek gizlenir, yakından geçecek avları gözlerler. Yengeç, ıstakoz, midye ve istiridye gibi canlılarla beslenirler. Hızla üzerlerine atılarak yakalayıcı-emici kollarıyla yengeç ve ıstakozları yakalar-lar. Sıkıp kabuklarını kırdıktan sonra ke-skin gaga biçimli bir çift nasırlı çene ve dişli dilleri (radula) ile avlarını parçalayıp

yerler. Midye ve istiridyelerin k a b u k l a r ı n ı açıp, tekrar kapanmalarına mani olmak için kabukların arasına taş sıkıştırıp, içlerini yerler. Bazan-sahile kaçan y e n g e ç l e r i avlamak için karaya çıkarak kolları üzerinde yürüdükleri de görülmüştür. Fakat nemli vücutlarıyla karada fazla kalamayıp, kısa sürede suya dönerler.Ahtapotlar, kaya oyuklarında kanca ile

avlanabildiği gibi çarpma ve zıpkınla da avlanırlar. Fakat ahtapot ısırığı tehlikeli olduğundan dikkatle sakınmak lazımdır. Uyuşukluk ve halsizlik ile başlayan zehirlenme, soluk alma güçlüğü ve ölüm-le sonuçlanabilir. Akdeniz memleketleri halkı ve Çinliler ahtapot etini yerler. Yurdumuzda en çok Ayvalık kıyılarında avlanırlar.Kemiksiz olduklarından vücut ve

kollarını son derece inceltip çok dar aralıklardan geçebilirler. Yakalanmış ahtapotlar bu özellikleri sayesinde kafeslerinden sık sık kaçabilmektedir.Ahtapotların yumurtasının her biri bir

kapsülle muhafaza edilir. Yumurtaların 8-20 kadarı suda salkım şeklinde bir küme meydana getirir. Her kapsülün bir ucu taşa veya başka bir zemine bağlanır. Dişi ahtapot yumurtaların üzerine kuluçkaya yatar. Açlıktan ölme pahasına yumurtaları terk etmez. Yumurta kapsül-

ünden doğrudan doğruya ergin-lere benzeyen yavrular çıkar.Dünya deni-

zlerinde çeşitli büyüklük ve özel-likte 50'den faz-la ahtapot çeşidi vardır.

Denizin Zeki KollarıKırk sekiz saat

boyunca karada yaşayabi lecek kadar dirençli, bir anda ortadan

kaybolabilecek kadar marifetli, hiçbir şey hissetmeden ateşin içinden geçebi-lecek kadar dayanıklı, denizlerin sekiz kollu en zeki canlıları olan ahtapotlar.. .Zoologlar; omurgasızlar arasında tam

donanımlı bir beyin yapısına sahip tek canlı olarak gösteriyor ahtapotları. Hayati tehlike yaşadıkları bir yeri, aradan yıllar geçse bile yeniden gördüklerinde tanıyabiliyor ve oradan hemen uzaklaşıyorlar. Bir kaza ya da saldırı sonucunda kollarından birkaçını yitirirlerse, kısa bir süre içinde o kollara yeniden sahip olabiliyorlar.İnsanlar için tamamen zararsız olan

ahtapotlar, güçlü kollarını avlanma ya da korunma için kullanıyorlar. Görme yet-enekleri omurgalılarla kıyaslanabilecek kadar yüksek. Kafalarından çıkan ve uzunluğu türlere göre değişen, vantuzlar-la donatılmış güçlü kolları ahtapotun en önemli silahı ve korunma organı.

Sabır ve Zeka KüpüAhtapotun her bir kolunda tek ya da çift

sıra halinde dizilmiş yaklaşık iki yüz kırk civarında vantuz bulunuyor. Saklandığı yer ile mükemmel bir uyum göster-ecek şekilde renk değiştirebiliyorlar ve en önemlisi de hareketsiz bir şekilde saatlerce avlarını bekleyecek kadar sabırlılar. Daha çok yengeç, ıstakoz ve midye gibi kabuklu deniz hayvanlarıyla besleniyor. Avlanma sırasında sabrın yanı sıra yüksek bir zekâ da gösteren ahtapot, çok değişik yöntemler uygu-layabiliyor. Mesela, güçlü kaslara sahip olduğundan kabuklarının açılması old-ukça zor olan midye gibi hayvanları av-lamak için herhangi bir güç gösterisine girişmiyor. Sadece onun yanına sakince uzanıp beklemeye başlıyor.

KİM

Life HA

YVAN

LAR A

LEMİ

Page 56: KimLife Mayıs

56 kimlife

BİLGE TÜ

KETİC

İ KİM

Bir öğretmen, sınıfındaki öğrencilerden Jeremi'ye bir ödev verir. Bir hafta boyunca televizyonu

kapatmasını ve yaşadıklarını yazmasını ister. Başlangıçta Jeremi ve ailesine bir hafta boyunca televizyonu kapatmak çok zor gelir. İlk günlerde zorlansalar da, daha sonra bu duruma alışırlar. Televizyonun çok fazla vakit kaybettirdiğini, aile içi iletişimin kaybolmasına neden olduğunu anlarlar. Bu ödev işi çok tutulur, ödev olmasının ötes-inde kazandırdıkları fark edilir ki, Jeremi'nin ailesi ile yaşadığı bu deneyim giderek yayılır ve Kanada'da her yıl Nisan ayının son haftası televizyon kapatma haftası olarak belirlenir. Zaman içinde bu etkinlik uluslararası boyut kazanır ve her yıl Nisan ayının son haftasında, çok sayıda ülke bu etkinliğe katılır. 1992'den bu yana...

Bu sene iş biraz değişti ve kampanya ekran kapama haftası olarak genişletildi.

Malum artık bilgisayarlar da televizyonlar kadar hatta daha fazla hayatımızda bir bağımlılık ve sorun yaratıyor, fark etsek de etmesek de...

1997 yılından bu yana başta tüketici hakları olmak üzere hak arama bilincinin yaygınlaştırılması için uğraşan derneğimiz Tüketiciler Birliği sahip olduğumuz en kıymetli şey olan zamanında tüketilmesine ve değer yargılarımızın talan edilmesine karşı elbette ki kayıtsız kalamazdı.

Hiç birimiz televizyonsuz bir hayat söyleminde değiliz. Sadece her şeyde olduğu gibi burada da bilinçli kullanımın olması gerektiğine inanıyoruz. Bu sebe-ple dernek olarak 2002'den bu yana Tüketiciler Birliği olarak bu kampanyayı elimizden geldiğince sahipleniyor, insan-lara başkalarının değil kendi programlarını yaşama şansını yakalamalarını söylüyoruz.

Ne Kadar Süre Harcıyoruz?Aslına bakılırsa televizyon bizler için hem

bilgilenme hem de eğlenme araçlarının en başında geliyor. Hepimizin hayatında ciddi bir yeri var. Mesela neredeyse hiçbir konu-da dünya sıralamasına giremeyen ülkemiz televizyon seyretme alışkanlığı konusunda Amerika'dan sonra ikinci sırada yer alıyor. RTÜK'ün kamuoyuna açıkladığı Televizyon Seyretme Eğilimi Araştırması'na göre; ül-kemiz insanı günde 5.09 saatini televiz-yon karşısında geçiriyormuş, bu oran hafta

Turn off Tv, Turn on lifeTelevizyonu Kapa, Yaşamı Aç

Bu sayfa Kim’in

müşteri hizmetlerini

geliştirebilmesi adına

Tüketiciler Birliği ile

yapmış olduğu işbirliği

sonucu hazırlanmıştır.

Page 57: KimLife Mayıs

57 kimlife

sonlarında ise 5.15 saate çıkıyormuş. Yine seyircinin % 18.7'si, günde 10 saatten fa-zla televizyon seyretmekteymiş. Bu şartlar altında bu insanlar mı televizyonu seyredi-yorlar yoksa televizyon mu bu insanları bilinmez. Ortala insan ömrünün 9 yılından bahsediyoruz. Oysa birçok kişinin birçok şey için zaman bulamadığından şikayetçi olduğu bir zamandayız. Ne korkunç bir tezatlık bu!

Çocuklar günde 5 saat okulda geçiriyor diye düşünseniz 8 ayda bu süre 960 saat eder. Oysa günde sadece üç saat televiz-yon seyreden bir çocuk 1095 saatini yani eğitime harcadığı zamandan daha fazla bir zamanı televizyonun karşısında geçiri-yor demektir. İnsan ömrünün 9 yılı dedik ya... Düşünsenize o 9 yılda neler yapılır?

Ne Alıyor ve Ne Veriyor?İçimizden hangimiz 9 yıl dostlarımıza

ayırıyoruz ki...Mesela 9 yılda kaç yabancı dil öğrenilir biliyor musunuz? Kaç sayfa kitap okunur düşünebiliyor musunuz? İnsan bunları düşündükçe kanı donuyor...Hele de dünümüzle bugünümüz aynı olmamalı diye düşünüyorsak...

Geri gelmeyecek en büyük kayıp olan zamanın uçup gitmesi bir yana, seyretmemiz için bize sunulan şeylerin içeriğine bakıldığında evimizin içinde bir atom bombası yerleştirdiğimiz bile düşünülebilir. Neredeyse her 10 dakikada bir cinayet, şiddet ya da tecavüz sahnesi izlemekteyiz. Özellikle gelişme çağında olan çocuklarımız televizyon karşısında savunmasız kalmakta, aileler bilinçsiz bir şekilde çocuklarını televizyon karşısında yalnız bırakmaktalar. Bu iş daha bebek-likten başlıyor, kolay yemek yedirmek için ekran karşısına oturttuğumuz yavrularımızı en güzel en sağlıklı gıdalarla beslemeye çalışırken, beyinsel beslenme noktasında onları en olmadık şeylerle karşı karşıya bırakıyoruz.

Şimdi insanlara "bir hafta kapa tel-evizyonunu" dediğimde bana "ee, ne yapacağız peki?" diye soruyorlar. O zaman daha iyi anlıyorum nasıl bir tehlike içinde olduğumuzu. Düşünsenize insanlar televizyonları olmadan ne yapacaklarını nasıl yaşayacaklarını bilemiyorlar. Yok mu hiç kitabın okuyasın? Konu komşun, akraban yok mu gidesin veya davet edes-in? Oturup en son ne zaman uzun uzun

sohbet ettin ailenle acaba? En son ne zaman bir yetimi sevindirdin, bir hastayı ziyaret ettin? Yok değil mi bunlara zaman? Zamanım yok diyenlere zaman sunuyor bu kampanya aslında...Bir kere denense devamı gelecek belki de.

"Bir hafta kapa televizyonunu" teklifi kor-kutucu geliyor beki de. Amaç televizyonu atmak değil hayatımızdan, onun bize değil bizim ona hükmedebilmemizi sağlamak. Özgürlüğümüzü esarete dönüştürmemek için. "Ne yapacağız?"diye soruyorsanız, bir düşünün neler neler yapamadığınızı. İşte onlar neyse artık hepsini yapabilirsiniz.

Ben reyting sonuçlarına pek itibar et-mem ama ortaya konulan listelerde belli

başlı diziler var ki hep üst sıradalar ve kulak verdiğiniz de sağda solda sıklıkla konuşulan diziler genelde aynı.

Bu dizilerin hiç birini takip etmiyorum ama hepsini biliyorum. Benim gibi seyret-meyenler de en az benim kadar biliyor-lar dizileri, çünkü başkalarının hayatlarını seyretme, konuşma, onlarla yaşamaya başlamışız. Ne kazandırıyorlar bize? Şu sayılan dizilerin kaçında evlilik dışı ilişki var? Kaçında aldatma? Kaçında evlilik dışı çocuk var? Yanlış sordum sanırım hang-isinde yok diye sormalıydım. Hepsinde alkol kullanımı var ama. Entrikalar, kav-galar, hukuk dışı yollar...

Genelde yerli veya yabancı diziler, Türk

örf ve adetlerine aykırı olan, toplumun ahlak yapısına uygun olmayan tarzda bir yaşam tarzı aşılamakta ve hatta aile içi şiddetin artmasına, gayri ahlaki yaşam biçiminin örnek teşkil etmesi sebebiyle boşanmalara sebebiyet vermekte. Alışıyorsunuz bunları seyrettikçe doğallaşıyor normalleşiyor. En kaba şeyler sıradanlaşıyor ve daha da kötüsü sebep-sonuç ilişkisi yanlış kuruluyor. Diziler aşk, evlilik, aile gibi kavramlarını alt üst ediyor.

Televizyonlar ticari şirketlerdir. Onlara bunu yapma diyemezsiniz. Yaptıkları için de kimsenin onların kulağını çekmesini bekleyemezsiniz. Siz yapacaksınız ne yapılacaksa. Seyretmeyeceksiniz, seyre-denlere de bunun bir kazancı olmadığını anlatacaksınız. O dizilerdeki karakterl-erin eşiniz, kızınız, arkadaşınız, kardeşiniz olmasını kabul edebilir misiniz? Kendi hayatınızda onaylamadığınız şeyleri evinizde seyredip de "olağan"laştırmayınız.

Bir Çin Atasözü diyor ki: "BİR PAR-ÇA ZAMAN, BİR PARÇA ALTIN GİBİ DEĞERLİDİR. BİR PARÇA ZAMANDA BİR PARÇA ALTIN KAZANABİLİRSİNİZ, AMA BİR PARÇA ALTINLA BİR PARÇA ZAMANI ASLA SATIN ALAMAZSINIZ!"

Şimdi siz kayıp giden yıllara bir bakınız ve onca zaman televizyon karşısında geçirdiğiniz zamanı ve sonucunda ne kazandığınızı tartınız. Göreceksiniz ki hay-at hiç de o kadar ucuz ve anlamsız değil. Bu sene 30 Nisan - 6 Mayıs haftası Ekran Kapama Haftası ama illa da o zaman bu zaman demeyelim, hadi şimdi kapatalım televizyonlarımızı, başkalarının değil kendi hayatımızı yaşayalım.

BİLGE TÜ

KETİC

İ KİM

Kim Market ve Tüketiciler Birliği

her zaman beraberlik içerisinde müşterilere daha iyi hizmet

vermeye odaklanmıştır. Tüketiciler-

ini daima düşünen Kim Market,

en iyi hizmeti verebilmek adına Tüketiciler Birliği ile

beraberlik içerisindedir.

Hatice Saadet KALYONCU Tüketiciler Birliği GenelBaşkan Yardımcısı

Emeklerinden dolayı Tüketiciler Birliğine teşekkür ederiz.

Page 58: KimLife Mayıs

58 kimlife

Sorunlar çok yaygın oldukları gibi çok da çeşitliler. Bazıları kendilerini bütün gün hasta hissederken, bir kısmı genel-

likle akşamları sorun yaşıyor, diğerleri ise uykularını alamadıklarında. Sabah bulantıları gebeliğin altıncı haftasında başlayabiliyor ve sekizinci ve dokuzuncu haftalarda zirveye ulaşıyor.

Yeterince Su İçinMideniz hiçbir şeyi tutmazken günde

sekiz bardak su içmeyi nafile bir çaba olarak görebilirsiniz. Buna rağmen sıvı almanız çok önemli, çünkü ne kadar su-suz kalırsanız mide bulantınız o kadar artar. Yeterince su içmek için vücudunu-zu kandırıp sıvı kabul ettirmenin çeşitli yollarını deneyin. Erick, bazı kadınlarda midelerine yerleşen patates cipsi gibi tuzlu atıştırmalıkların susuzluğu tetiklediğini tespit etmiş. Bazıları ise buz parçalarını kıtır kıtır yemeye, buz gibi bir şeyler veya sıcak içecekler içmeye güveniyor. Erick'e göre, içecek ılığa yakınsa bazen insanları öğürtüyor.

Size Yarayan Gıdaları Bulun Yemek yemek hiç ama hiç istemediğiniz

bir şey olsa da midenize yiyecek girme-si lazım. Tek sorun, neyin gireceğini bulmak. Kadınlar da bulanan mideler de birbirinden farklı. Sabah şikayetleri olan müstakbel annelere en iyi gelecek gıdalar hakkında değişmez kurallar ol-

masa da, pek çok kadın bazı yiyecekleri midede tutmanın daha kolay olduğunu bilir. Mideye dokunmayan, karbonhidrat bakımından zengin krakerler, kuru tahıllar kadar karpuz, dondurma gibi soğuk yiyecekler de gebe kadınlara yardımcı. Yağlı, baharatlı yemekler genel kural olarak kaprisli mideleri bozabilir, ancak size iyi geliyorsa yemekten çekinmeyin.

Azar Azar YiyinPek çok kadın bütün gün atıştırmanın

midelerini yatıştırdığını fark eder. Uzmanlar buna "altı öğün çözümü" diyor. Mide boşken mide asitlerinin kendilerine ziyafet çekebilecekleri tek şey mide zarı olduğundan, bulantı oluşuyor. Öte yandan fazla yemek de sindirim

sistemine yüklenerek mide bulandırabilir. Karnınızı gece gündüz az doldurmak

sabah bulantı ve kusmalarının en iyi ilacıdır. Sabah yataktan kalkmadan azıcık atıştırmak bulantıyı engelleye-bilir. Akşamları yatarken hafif bir şeyler atıştırmak kan şekerinizi gece boyunca sta-bilize eder. Gün boyu küçük şeyler yemek midede sürekli yiyecek tutmanızı da müm-kün kılar. Uzmanlar el altında midenin tutacağı herhangi bir şey (kraker, kuru meyve, kuruyemiş vs.) bulundurulmasını tavsiye ediyorlar.

Dikkatinizi DağıtınKitap okuyun, sudoku çözün, yürüyüşe

çıkın. Hatta bazı kadınlar sporun da bulantıyı bastırdığını iddia ediyor ama o yolu izlemeden önce doktorunuza danışın. Tabii bir de vücudunuzu dinleyin. Yorulmaya başlarsanız, bulantı artarsa bırakmak lazım demektir.

UzanınKimi zaman en basit çözüm en iyi çözüm-

dür. Sırtüstü uzanıp gözlerinizi kapatarak derin derin nefes alıp vermeyi deneyin. Zaten vücudunuzun da ihtiyacı var. Başka küçük çocuklarınız varsa, günde birkaç saatliğine bakıcı tutarak o çok gerekli dinlenmeye ayıracak vakti kazanabilirsi-niz. Uykuya dalmakta zorlanırsanız, uyku maskesi veya koyu renk güneş gözlüğü takarak parlak ışığı engelleyin. Kaynak: bebek.com.tr

KİM

Life KA

DIN

kurtulmanın yollarıhamilelikte bulantıdan

Page 59: KimLife Mayıs

59 kimlife

KİM

Life KA

DIN

ve ÇO

CU

K

Page 60: KimLife Mayıs

60 kimlife

mobil teknolojien yeni haberler

Geçtiğimiz yıl Amerika Enerji Departmanı'ndan ödül aldığını duyduğumuz; düşük maliyet ve yüksek verimlilik sağlayan Philips LED ampül, satışa sunuluyor. 10 watt'lık enerji tüketimine sahip Philips LED ampulü diğer ampullerden ayıran en önemli fark, 20 yıl kullanım ömrü sunması. 60 dolar fiyat etiketiyle satışa sunulması beklenen LED ampulün fiyatı, alınan 10 milyon dolarlık ödül sonrasında Philips tarafından 50 dolar seviyesine çekilmiş durumda. Büyük market zincirleri LED ampule 20 ile 30 dolar arasında bir fiyat ödeyerek sahip olabilecek

Bluetooth aracılığıyla iOS ve Android işletim sistemine sahip cihazlarla iletişime geçebilen saat, e-posta ve mesaj bildirimlerini gösteriyor ve Nike'ın bilekliği gibi koşu veya bisiklet gibi spor aktivitelerinin takibini yapabiliyor. Su geçirmeyen ve çizilmelere karşı dayanıklı bir yapıya sahip Pebble'ın, Kindle'da kullanılana benzer e-kağıt ekranı bulunuyor. Gün ışığı altında dahi rahatça okunabilen bu ekran, LCD ekranlara göre çok çok daha az güç tüketiyor. Bu da USB bağlantısıyla şarj olan saatin pil ömrünün 7 güne çıkmasını sağlıyor.

E-Kağıt ekranlı akıllı saat Pebble, Kickstarter’da rekor kırdı

IKEA, bu yıl içinde satışa sunacağı mobilyalarına ev eğlence sistem-lerini dahil etmeyi planlıyor. Şirket tarafından piyasaya sürülecek yeni mobilyalarda televizyon, CD / DVD / Blu-ray oynatıcı ve 2.1 ses sis-temi mobilyalara entegre edilmiş halde kullanıcılara sunuluyor. IKEA'nın mobilyalarına bu cihazları entegre etmesindeki amaç kablo kalabalığını ortadan kaldırmak. Şirketin Çin TCL firması ile ortaklaşa yaptığı Up-pleva adlı yeni model mobilyalarda, LED televizyonlar yer alıyor.

IKEA’dan bir ilk: Mobilya ile televizyon bir arada

KİM

Life TEKN

OLO

Philips LED ampul, 20 yıl kullanım ömrü sunuyor

Page 61: KimLife Mayıs

61 kimlife

KİM

Life SAĞ

LIK

IKEA’dan bir ilk: Mobilya ile televizyon bir arada

Page 62: KimLife Mayıs

62 kimlife

KİM

Life YARIŞM

A

Kelime avıödüllü çocuk bulmaca

ACAMTABKMGEYİKA

QBLFHKKNADNAPNN

SMAQUAFYYEROAHA

ZYTULNOBMOKŞGNK

HJRTBGKCUBVZEJO

LGAIAUBENAJUADN

SQKOLRAHTXGRECD

HGFNİULBANWJRUA

ZWKMNNINESHZAJQ

PSALAMĞPRTMVFRG

MNNZETIALZXİAAL

ZMAETYPBEWUCTUW

YKRVWOLBNALIYGI

FBYHEOREZÜRAFAW

BCALJAZNKESAGJO

KELİMELERTİMSAHBALİNAKARTALFARELEYLEKJAGUARKANGURULEOPARMAYMUNPENGUENYILANZÜRAFAKANARYAZEBRATAVŞANPANDAGEYİKATMACAFOKBALIĞIANAKONDA

Nasıl Oynanır?Sağ taraftaki kelimeleri, sol taraftaki kutunun içinde karışık olarak dizilmiş harflerin içinde gizli kelimeleri sağdan sola yukardan aşağı yada çapraz olarak bulunmasıdır. Bakalım bütün kelimeleri bulabilecek misiniz?

Bulmacayı doğru çözüp gönderen 5 kişi bizden çeşitli oyuncaklar kazanacaktır.Çözümünü ay sonuna kadar aşağıdaki adrese gönderebilirsiniz.(İsim-Soyisim-Adres ve Telefon bilgilerinizi eksiksiz yazmayı unutmayın.)Gönderi Adresi: Güneşli Mah. Evren Cad. Barış Sok. No:6 Bağcılar/İSTANBUL Tel: 0212 444 1 546

Page 63: KimLife Mayıs

63 kimlife

boyama vaktiresimleri boyamaya başlayalım

KİM

Life ÇO

CU

K

Page 64: KimLife Mayıs

64 kimlife

Bulmacayı doğru çözüp gönderen 4 kişi bizden Nalia Restaurant’ta çift kişilik yemek fırsatı kazanacaktır.Cevaplarınızı ay sonuna kadar aşağıdaki adrese gönderebilirsiniz.(İsim-Soyisim-Adres ve Telefon bilgilerinizi eksiksiz yazmayı unutmayın.)Gönderi Adresi: Güneşli Mah. Evren Cad. Barış Sok. No:6 Bağcılar/İSTANBUL Tel: 0212 444 1 546

KİM

Life ÖD

ÜLLÜ

BULM

AC

A

kare bulmaca

YUKARIDAN AŞAĞIYA 1)Cami, mescit gibi yerlerde Kabe yönünü gösteren, duvarda bulunan ve imama ayrılmış olan oyuk ya da girintili yer. – Dingil. 2) Yaprakların düz ve parlak bölümü. Yüzü gülmez, acımaz, can yakıcı. 3) Müzik dersi. – Bir iskambil oyunu. 4) Pedallı küçük motosiklet. – Kırmızı. 5) İlaç,çare. Yan, taraf. 6) Hindistan’da yetişen, lifleri ip ve çuval yapımında kullanılan bir bitki. – Bebek bakımevi. 7) Polonya parası. – Genellikle giysilerin buruşuklarını gidermek için bunların üzerinden geçirilen kızgın demir araç. 8)Dağ keçisi. – İnce yapılı. 9) Kimyada, Seryum’un simgesi. – Asalak, parazit. – Kimyada, Demir’in simgesi. 10) Üzeri emayla kaplanmış olan. – Huni biçimli balık ağı.

ödüllü bulmaca

Nisan Sayısı Kare Bulmacasını Çözüp Yemek Ödülünü Kazanan Talihliler

Mehmet TURHAN

Fatma BÜYÜKÖKSÜZFatma YILMAZ

Aysun DÜZGÜNSOLDAN SAĞA1)Bebek için hazırlanan yiyeceklerin genel adı. – Güzel kadın, kraliçe. 2) Sahip,ıs. – Üzerinde girinti ve çıkıntı olmayan, düz, yassı. 3) Hükümdarlara verilen unvan. 4) Yerip çekiştirme. – 54 taşla oynanan bir masa oyunu. 5) Lahza. – Antlaşma. – Kenya’nın plaka işareti. 6) Dudak sesleriyle başlayan sözcüklerin ilk seslerini güçlükle söyleyen ve birkaç kez yineledikten sonra arkasını getirebilen. - Gönül eri, eri, kalender. 7) Denizlerin kayalık yerlerinde kümeler durumunda yaşayan, eti yenir bir hayvan. – İlişkin, değgin. 8) Göğün en yüksek katı. – Aşar, ondalık. 9) Büyük pulluk. – Kirli sularda, bu sularla sulanmış sebzelerde bulunan basilin neden olduğu, ateşli ve tehlikeli bir bağırsak hastalığı. 10) Üslup, biçem. – İki kara kütlesini su altından birbirine bağlayan çelikten boru biçimli geçit.

Page 65: KimLife Mayıs

65 kimlife

Vücu

dum

uzu T

anıya

lımResimlerde gösterilen vücudumuzda bulunan yerlerimizin isimlerini numaralarını takip ederek kutucukları dolduralım.

KİM

Life ÇO

CU

KLA

R İÇİN

İki resim arasındaki 8 farkı bulalım

Page 66: KimLife Mayıs

66 kimlife

Müşteri Danışma Hattı:

444 1 546

AcıbademAcıbadem Mah. Günal Sok. Gülevler Konutları 12. Blok No:1Tel:0216 327 13 60 AlibeyköyKaradolap Mah. Sayayolu Cad. No: 19 K:3-4 Eyüp Tel: 0212 626 42 49AltıntepeAltıntepe Mah. Bağdat Cad. No:87 MaltepeTel: 0216 518 01 08 ArnavutköyYavuz Selim Mah. Fatih Cad. No:175 G.O.Paşa Tel: 0212 597 56 10 - 11AtaşehirYenişehir Mah. Viyana Sok. No:21 Ümraniye / İstanbulTel: 0216 455 80 87AyazağaAyazağa Mah. Atatürk Cad. No: 27 Şişli Tel: 0212 332 21 11Bağcılar 1Yavuzselim Mahallesi Mahmutbey Yolu Caddesi No:1 Tel: 0212 434 19 79Bağcılar 2Çınar Mah. Dağyolu Cad. 5/2 Sok. No:3 Bağcılar Tel: 0212 435 92 35BahçeköyAdnan Menderes Cad. No:9 Bahçeköy / Sarıyer Tel: 0212 226 48 21BüyükçekmeceCumhuriyet Mah. Turgut Özal Bulvarı Kardeş Sok. Adakent Apt. No:1 Büyükçekmece Tel: 0212 883 25 81ÇobançeşmeÇobançeşme Mah. Mithatpaşa Cad. No:14 Yenibosna Tel: 0212 652 88 42 0212 652 87 74 ErenköyFeritbey Sok. No:14 ErenköyTel: 0216 411 24 40

Esenler 1Atışalanı Caddesi No:25 Esenler Tel: 0212 611 20 76 Esenler 2Namık Kemal Cad. No:2 Tel: 0212 483 51 94EsenyurtSaadet Dere Mah. Doğan Araslı Cad. No:14 Esenyurt Tel: 0212 428 41 33EtilerNispetiye Mah. Aytar sok. Murat Dağlı Apt. No:18 Levent Tel: 0212 269 31 44FerahevlerFerahevler Mah. Adnan Kahveci Cad. No:66 Sarıyer Tel: 0212 299 96 15FındıkzadeMillet Cad. No:27/D Fındıkzade Tel: 0212 529 85 48FloryaŞenlik Mah. Efeler Sok. No:3 Florya Tel: 0212 662 66 94GöktürkGöktürk Mah. Cumhuriyet Cad. No:4/1 Eyüp / İstanbul Tel: 0212 322 68 94GüneşliGüneşli Mah. Barış Sok. No:2/A Bağcılar Tel: 0212 657 83 71Gültepe 1Ortabayır Mah. Talatpaşa Cad. No:71 Tel: 0212 270 72 99Gültepe 2Telsizler Mah. Talatpaşa Cad. No:153 Tel: 0212 281 83 90GürpınarAdnan Kahveci Mah. Kazım Karabekir Cad.N: 5/5 Flora city B-2 Blok. Altı Beykent –Beylikdüzü. Tel: 0212 855 04 51HalkalıMerkez Mah. Mahmutbey Cad. No: 17

Halkalı Tel: 0212 693 27 19Halkalı 2Atakent Mah. 213 Sok. No:5 Bodrum Kat. Güneş Park Çarşısı Halkalı –K.Çekmece Tel: 0212 472 80 94 Hadımköy İstasyon Mah. Namık Kemal Cad. No:45 Kiptaş 1. Etap Tic. Merkezi Giriş Kat. Hadımköy/ArnavutköyTel: 0212 780 10 51Kartal ÇavuşoğluÇavuşoğlu Mah. Portakal Sk. No: 20/1-2 Kartal Tel: 0216 306 68 13KasımpaşaCamii Kebir Mah. 4 Kuyu Cad. No:13 Kasımpaşa / BeyoğluTel: 0212 250 32 55 - 250 54 51Mecidiyeköy 1Selehattin Pınar Cad. No:31 Şişli Tel: 0212 216 94 61Mecidiyeköy 2Naci Kasım Sok. No:7 Şişli Tel: 0212 212 98 15OkmeydanıMithat Paşa Cad. Keser Sok. No:3 Şişli Tel: 0212 254 18 73PendikBatı Mah. Sabri Taşkın Cad. No: 4 Tel: 0216 491 75 72SarıyerKilyos Yolu Nalbant Çeşme No:95 Sarıyer Tel: 0212 342 35 53SultançiftliğiAtatürk Bulvarı No:46 Gaziosmanpaşa Tel: 0212 475 32 49TarabyaCumhuriyet Mah. Arabayolu Cad. No:11 Sarıyer Tel: 0212 299 83 75

Tarabya SahilTarabya Mah. Yeniköy Cad. Dere Sok No:1 Tarabya / Sarıyer Tel: 0212 262 25 55Toskana ÇarşıToskana çarşı binası. Karaağaç Mah. Sırt Köy Çiftliği Mevkii G:87 Bulvarı Büyükçekmece/İstanbul Tel: 0212 858 82 67-68Uğur MumcuUğur Mumcu Mah. Akşemsettin Cad. No:56 Yakacık Tel: 0216 476 26 33ÜnalanÜnalan Mah. Ayazma Cad. No: 20 ÜsküdarTel: 0216 317 24 64ÜsküdarMimarsinan Mah. Otopark Arkası Sok. No:1 Üsküdar Tel:0216 492 62 16 Ümraniye IhlamurkuyuTepeüstü Mah. Alemdağ Cad.No:616 Ümraniye Tel: 0216 508 19 10 - 15YakacıkYakacık Mah. Samandıra Cad. No:7 Tel: 0216 451 54 07YenibosnaYıldırım Beyazıt Cad. No: 278/212 Tel: 0212 452 28 19 - 20 YüzyılFevzi Çakmak Mah. Osmangazi Cad. 2/17-C Sok. No:27/D BağcılarTel: 0212 430 38 91Yusufpaşa / Kim PratikAksaray Mah. Cerrahpaşa Cad. Muratpaşa Apt. No:3A Fatih / İSTANBULTel: 0212 588 50 44ZeytinburnuBalıklı Yolu Cad. 85/5 Sok. No:30/4 Tel: 0212 416 08 80Zeytinburnu ÇırpıcıÇırpıcı Mah. 75/2 Sok. No:109 Zeytinburnu Tel: 0212 547 45 82

DerinceÇenedağ Mah. İstiklal Cad. No:180 Derince / Kocaeli Tel: 0262 223 25 07

60 EvlerYavuz Sultan Mah. Körfez Cad. No:1760Evler - Derince / Kocaeli Tel: 0262 239 33 63

İzmitCedit Mah. Atatürk Bulvarı No:3 Kocaeli / İzmitTel: 0262 332 52 56 - 68

KozlukAkçakoca Mah. İnönü Cd. No:33 İzmit / Kocaeli 0 262 325 84 48

ArslanbeyBaşaran Mah. İzmit Cad. No:138Kartepe - KocaeliTel:0 262 351 42 46

TütünçiftlikGüney Mah. Albay Sok. No:6Körfez - KocaeliTel:0 262 527 26 03 - 04

YarımcaMimar Sinan Mh. Mehmet Akif Ersoy Cd. No:166 Körfez- KocaeliTel:0 262 558 00 15

Çeşme MeydanOrta Mah. Çeşme Meydanı Cad. No:39 Sakarya / AdapazarıTel: 0264 279 53 56 - 57

Hasırcılar / Kim PratikYahyalar Mah. Turan Cad. No:47 B Blok Dük:1 Sakarya / AdapazarıTel: 0264 279 53 23 - 24

Çiftlik ÖnüHürriyet MahallesiYüzyılıncı Yıl

İstanbulMağazalarımız

Kocaeli

Sakarya

Tekirdağ

IrakYakında açılıyor

Page 67: KimLife Mayıs

67 kimlife

KİM

Life SAĞ

LIK

Page 68: KimLife Mayıs

68 kimlife

KİM

Life SAĞ

LIK