kid's life aralık - ocak

84
BİR SEHPANIN EĞLENCELİ HİKAYESİ ÇOCUKLAR NEDEN AĞLAR ? “Annelik Pratik Düşünme Becerisine Bile İyi Geliyor.” SİBEL ARNA Toz Pembe Olmayan Bir Annelik Öyküsü : Baldan ve Melina Kadın, Çocuk, Aile ve Yaşam Rehberi Aralık 2015 - Ocak 2016 / Yıl: 1 Sayı: 2 Kid's Life

Upload: kids-life

Post on 24-Jul-2016

268 views

Category:

Documents


8 download

DESCRIPTION

 

TRANSCRIPT

Page 1: Kid's Life Aralık - Ocak

BİR SEHPANIN EĞLENCELİ HİKAYESİ

ÇOCUKLAR

NEDEN

AĞLAR ?

“Annelik Pratik Düşünme Becerisine Bile İyi Geliyor.”

SİBEL ARNA

Toz Pembe Olmayan

Bir Annelik Öyküsü :

Baldan ve Melina

Kadın, Çocuk, Aile ve Yaşam RehberiAralık 2015 - Ocak 2016 / Yıl: 1 Sayı: 2

Kid's Life

Page 2: Kid's Life Aralık - Ocak

www.idermobilya.com

Stilinizi Seçin, Fark Yaratın...

Vilage Genç Odası

Page 3: Kid's Life Aralık - Ocak

Katkıda Bulunanlar :

Gülbin ÖZBEYElif ŞAHSUVAR

Berna PEHLİVANZADEPsk. Merve Tepeli YÜRÜTEN

Aylin BAHARÖykü YILMAZ

Psk. Banu Akman ŞAHİNSema MOLLAOĞLU

İstanbul Özel Anaokulları Derneği Üyesi Okulların Velilerine Ücretsiz Da-

ğıtılır.

Kid’s Life der gi sin de ya yın la nan ya zı, fo toğ raf lar ve ilanlar sahip-lerinin sorumluluğundadır. Kaynak

belirterek de olsa kopyalanamaz.

Kid's Life

Sayı: 2 12 - 2015 / 01 - 2016Ayda bir yayınlanır.

KoordinasyonBetül ÖZDEMİR

[email protected] 614 7077

Yazı İşleriNeslihan YÜCEL

[email protected] 466 7711

Reklam [email protected]

Haber - Bü[email protected]

Adres: Sarıyer Caddesi

Lara Sokak 6/3 İstinye İstanbul

HOŞÇAKAL 2015 HOŞ MU HOŞ GEL 2016

Yıllar artık çok hızlı geçiyor, sizce de öyle değil mi? Bir yerde okumuştum, gerçekten de evrenin genişlemesine bağlı olarak zaman algısında deği-şiklikler oluyormuş. Zaman her birimiz için artık daha hızlı geçiyormuş. Yetmeyen günlerin, uçup giden saatlerin suçlusu bu yani, genişleyen evren :)

“Daha yapacağım çok iş varken, gideceğim yerler, çekeceğim fotoğraf-lar, yapacağım resimler ve yazacağım yazılar varken ne çabuk geldi yılın sonu... “

Her yıl biterken aklımdan geçenler bunlar olurdu, attığım adımların, gerçekleştirebildiğim yada gerçekleştiremediğim planlarımın envante-riyle uğraşıyor olurdum şu zamanlarda. Ama bu sene bunu yapmamaya karar verdim. Sevdiklerim yanımda, sağlıklarımız yerinde ya, şu günlerde çocuklarımla birlikte geleceğe dair hayaller kurup planlar yapıyorum ya, geri kalan herşey geride kalsa da olur şimdilik :)

Umarım sizlerin de sevdikleriniz yanınızda, sağlıklarınız yerindedir. Diğer herşey nasıl olsa gelir...

2016’nın sizler için hep sağlık, mutluluk , bir sürü güzel sürpriz, bol bol kahkaha, çokça para ve ışıltılı sihirler getirmesini diliyorum.

Hepimize MUTLU YILLAR !

Betül Özdemir

www.idermobilya.com

Stilinizi Seçin, Fark Yaratın...

Vilage Genç Odası

3 Aralık 2015 - Ocak 2016 Kid's Life

editörden

Page 4: Kid's Life Aralık - Ocak

4 www.kidslife.mediaKid's Life

Kid's Life bu ay

12

22

14

20

22

“annelik pratik düşünme becerisine bile iyi geliyor”

Sibel Arna’yla buluştuk, anne-oğul ilişkilerini konuştuk. Tabii Rüzgar’dan yola çıkıp, günü-müz çocuklarına da baktık.

12

yalnız annelerÇocuğun duygusal ve fiziksel

ihtiyaçlarını anneler tek başlarına değil, süre-ce babaları da katarak karşılamalıdırlar.

14

beklentiler arasında annelikBirçok beklenti arasında kalıp bunları denge-leyerek annelik yapmak, beklentileri karşıla-madığında suçluluk hissetmek, beklentileri karşılamak adına kendisi olamamak günümüz anneliğin en büyük zorluklarından biridir.

2-3 yaş dönemi erken çocukluk evresi olarak kabul edilmekle birlikte aynı zamanda çocu-ğun kendisinin merkez olduğunu düşündü-ğü dünyasında dilediği gibi davranabileceği

fikrini taşıdığı da bir evredir.

çocuklar neden ağlar

18Söz dinletmeye çalışmadan önce doğru şekil-de iletişime geçin

etkili iletişim

Page 5: Kid's Life Aralık - Ocak

5 Aralık 2015 - Ocak 2016 Kid's Life

Kid's Life

32

42

38

50psikoloji

Çocukların beslenmesinde anne babanın rolü

42Toz pembe olmayan bir annelik öyküsü

çalışan anne

38

hadi yapalım

Bir sehpanın kısa ama eğlenceli hikayesi

34

şık çocuk

Burcu Anitaş, Burcu Anitaş Design markası için 2009’dan bu yana aksesuar ve şapka ta-sarımları yapıyor.

32

çocuk ve travmaçocukluk çağı travmalarının gündelik yaşam-da görülen en hafif sonucu sosyolojik kendili-ğin fazla gelişmesidir.

Page 6: Kid's Life Aralık - Ocak

6 www.kidslife.mediaKid's Life

Kid's Life bu ay

60

62

62mutfak ve tatlar

Sema MOLLAOĞLU’ndan enfes bir yılbaşı menüsü

60

gelişim

Öykü YILMAZ “Duygularımız” dan bahsediyor.

56cey cey

Hayal ormanı

sağlıklı çocuk

Çocuklarda soğuk algınlığıProf. Dr. Hilal MOCAN

56

Page 7: Kid's Life Aralık - Ocak

7 Aralık 2015 - Ocak 2016 Kid's Life

Kid's Life

66

68

76

80ajanda

Bu ay çocuklarımızla katılabileceğimiz etkinlikleri toparladık.

74

okuyan çocuk“Kitaplar beynin çocuklarıdır. “

j. SMITH

66

izleyen çocuk Her nesil kendi hikayesini anlatır.

STAR WARS

76

online anneAnnelik ve babalık ile ilgili en güzel

bloglar ve siteler

68

becerikli anneEski kazaklarımızı değerlendiriyoruz.

Page 8: Kid's Life Aralık - Ocak

Yüz yılı aşkın bir süredir güzellik alanında fark yaratan çalışmalara imza atan L’Oréal’in UNESCO işbirliğiyle yürüttüğü uluslararası ‘Bilim Kadınları İçin'‘ programına başvurular başladı. 15 Ocak 2016 tarihine kadar sürecek başvurular sonra-sında ‘Yaşam Bilimleri ve Malzeme Bilimleri’ alan-larında çalışmakta olan yapan 6 genç bilim kadını araştırmalarında kullanmak üzere 15 bin Dolar değerinde bir yıllık bursla desteklenecek.

Burs için hak kazanacak adaylar, akademik öz-geçmişleri ve gerçekleştirmek istedikleri araştırma projesinin önemi, bilime yapacağı katkı, uygulana-bilirliği, bilimsel yeniliği ve sürdürülebilirliği ölçüt alınarak UNESCO Türkiye Milli Komisyonu bağımsız jürisi tarafından değerlendirilecek.

Türkiye Programa En Fazla Bursiyer Sağlayan 5 Ülkeden BiriL’Oréal bir bilim insanı tarafından kurulduğu ilk günden itibaren bilimin ve bilginin sınırlarını zor-luyor; ‘Bilim Kadınları İçin’ programıyla kadınların bilime olan katkısını artırmayı ve bilim kadınlarına dikkat çekerek toplumsal farkındalık uyandırmayı hedefliyor. Türkiye’de 2003 yılından bu yana hayata geçirilen ve bugüne kadar 76 genç bilim kadınına destek bursu sağlanan programla başarılı kadın araştırmacılar tespit edilerek genç nesillerle rol modellerin buluşturulması sağlanıyor.

Bilim dünyasına destek olunması ve bilim insanları-nın güçlendirilmesi de programın amaçları arasında yer alırken, başvurularda araştırma konularının bi-limsel yeniliğinin olması ve bu araştırmaların bilime sağlayacağı katkı ölçüt alınıyor. Bilimsel yetenekleri kanıtlanmış ve doktora derecesine sahip olan 40 yaş altı tüm genç bilim kadınları burs programına başvurabiliyor.

Ulusal program 2013 yılından itibaren UNESCO Türkiye Milli Komisyonu tarafından destekleniyor. Uluslararası alanda ‘Bilim Kadınları İçin’ projesi bugüne kadar 110 ülkeden 2.250’den fazla kadına ulaştı. L’Oréal Türkiye ise bugüne kadar 76 bilim kadınını ödüllendirerek tüm dünya ülkeleri arasın-da en fazla bursiyere sahip 5. ülke konumunda yer alıyor.

Programa başvuru koşulları ise şu şekilde sıralanı-yor;

• Adayın doktora derecesini almış T.C. Vatandaşı olması,

• Burs başvurularına ilişkin ilan yılının 31 Ara-lık günü itibariyle 40 yaşından gün almamış olması,• Bilimsel yeterliliğini kanıtlamış olması,• Önerilen araştırma projesinin yukarıda belirti-len bir alanda olması,• Proje süresinin bir yılı geçmemesi,• Projenin Türkiye’de gerçekleştirilecek olması gerekmektedir.Başvurular için

Burs için başvurmak isteyen Bilim Kadınları gerekli belgeler, başvuru formu ve program hakkında geniş bilgilere www.loreal.com.tr veya www.unesco.org.tr internet sitesinden ulaşabilirler. Başvurular doğrudan UNESCO Türkiye Milli Komisyonu adresine 15 Ocak 2016 tarihine kadar gönderilebiliyor.

8 www.kidslife.mediaKid's Life

Kid's Life ne var ne yok

Page 9: Kid's Life Aralık - Ocak

9 Aralık 2015 - Ocak 2016 Kid's Life

Kid's Life

MENDIX ISLAK MENDİLLER MİNİKLERE HİJYENİ ÖĞRETİYORMendix Islak Cep Mendilleri ambalajlarındaki sevimli kahramanlar ile çocukları eğlendirirken özel formülü sayesinde cilde bakterilerin yerleşmesini engelliyor. Çocukların renkli dünyasına hitap eden Mendix Islak Cep Mendilleri su ve sabun bulmanın mümkün olmadığı anlarda mikroplara karşı koruyucu özelliğiyle güvenilir bir kullanıma imkan veriyor.

Mendix Islak Cep Mendilleri; yumuşak, kalın ve esnek doku-su sayesinde konforlu bir kullanım sunarken, dermatolojik ve mikrobiyolojik olarak test edilip onaylanmıştır. Özel for-mülasyonu sayesinde de çocukların cildini güvenle temizli-yor. Çocukların hassas ciltlerine uygun pH değeriyle, cildin doğal nem dengesini koruyan Mendix Islak Cep Mendilleri, alkol içermeyen formülü ile anne babaların da güvenini ka-zanıyor.

Cep boyutunun yanında büyük ambalajı da evde avantaj sağlıyor15’li paketiyle çocukların her an yanlarında kolayca taşıya-bilecekleri Mendix Islak Cep Mendilleri, 64’lü ve 90’lı paket-leriyle de evinizdeki kişisel temizliği eğlenceli bir aktiviteye dönüştürüyor.

Mendix Otobüste, Mendix Okulda ve Mendix Ofiste temalı tasarımlarında yer alan sevimli kahramanlarıyla parkta, okulda, ihtiyaç duyulan her yerde çocukların en hijyenik arkadaşları olacak.

FRESH’N SOFT GÖĞÜS PEDİ İLE HİJYEN HER ZAMAN ANNELERLETürkiye’nin ıslak mendil ve hijyenik bakım ürünleri alanında öncü firması Fresh’n Soft annelerin sağlığını dü-şünüyor. Fresh’n Soft Classic Göğüs Pedi emzirme döneminde sızıntılara karşı koruma sağlarken, nefes alan dış yüzeyi sayesinde kötü koku oluşumunu önlüyor. Tahrişi engelleyen yapısı ve kullanım kolaylığı ile emziren annelerin ve bebeklerin de sağlığını koruyor.

Fresh’n Soft göğüs pedi, emzirme sonrasında göğüs uçlarında kalan sütü eme-rek cildin kuru kalmasını sağlayarak bakteri oluşumunu engelliyor.

Anatomik şekli ile vücuda uyum göstererek, emziren annelere rahat hareket etme imkânı sunar, kıyafetlerin altından belli olmaz ve lekelenmesini önler.

Emziren annelerin en büyük yardımcısı

Doğum sonrası dönemde bebeği emzirme sırasında anneler çeşitli zorluklar yaşayabiliyor. Yaşanan zorlukların başında, sütün belirli dönemlerde göğüs ucundan akması ile meme ucunda oluşan tahriş ve yaralar geliyor. Tahriş ve yara izlerinin asıl sebebinin emzirmeden sonra göğüsün yeteri kadar temizle-nememesi olduğu belirtiliyor. Göğüs ucunda oluşan tahriş ve yanma hissi hem anneyi rahatsız ediyor hem de bebeğin sağlığı açısından tehlike içerebiliyor. Fres’n Soft göğüs pedi, pratik şekli ve yumuşak dokusu ile rahat kullanım sağ-lıyor.

Page 10: Kid's Life Aralık - Ocak

Jotun 2016 Global Renk Koleksiyonu: Güzel Evim

Evlerimiz, kişiliğimiz ve hayatımızı nasıl yaşamak istediğimiz hakkında büyük ipuçları veriyor. Çok ilgimizi çek-mediğini düşünsek de, zaman zaman dünyadaki yaşam stillerinden etkilendiğimizi fark ediyoruz. Evimizin renk-leri de dahil olmak üzere; moda, müzik, yemek ve mimarideki değişiklikler birçok kararımız üzerinde etkili oluyor.

Jotun’un global renk uzmanı Lisbeth Larsen ve ekibi, 2016 Global Renk Koleksiyonu’nu, gelecekte bizleri etkile-yebilecek tüm global, sosyal ve çevresel gelişmeleri göz önünde bulundurarak tasarladı. Sonuçta; hayatlarımızı nerede ve nasıl yaşamak istediğimizi yansıtan üç farklı tema ortaya çıktı: - Sofistike mavilerle çevrelenen nostaljik ve zarif bir dünyanın sunulduğu Zamanın Yansımaları… - Sadelik ve saflığı çağrıştıran beyaz tonlarının sunulduğu Işığın Yansımaları...- Hayat veren yalın yeşillerin sunulduğu Toprağın Yansımaları…

Koleksiyonun yaratıcısı Lisbeth Larsen “Hepimiz tarzımızı ve tercihlerimizi yansıtan bir evimiz olsun isteriz. Sev-diğimiz renkleri kullanarak hayata bakışımızı yansıtan, bize özel bir mekan yaratabiliriz.” diyerek “Güzel Evim”in odak noktasını anlatıyor.

Toprağın Yansımaları: Yeşiller ve Sıcak Nötr Tonlar

Geleneksel ve sade yaşam tarzı, şehirli ve lüks atmosferle buluşu-yor. Doğada bulunan objelere ve el yapımı aksesuarlara doğanın renkleri eşlik ediyor. Temada; “1024 Timeless” ve “10679 Washed Linen” gibi sade tonlar, “8469 Green Leaf” ve “8422 Green Marble” gibi yeşiller ve “2859 Whispering Red” gibi topraksı kırmızılar yer alı-

yor.

Zamanın Yansımaları: Sofistike Maviler

“Zamanın Yansımaları” mavi-nin birbirinden zarif tonlarından oluşuyor. “4017 Pilaster Blue” gibi daha açık tonlarından, “4744 Sophisticated Blue” gibi koyu ve derin tonlara kadar en güzel maviler bir araya geliyor. Tema, koyu bej tonu “10683 Cashmere” ile beyaz tonları “1928 Summer Snow” ve “8470 Smooth White” ile tamamlanıyor. Sofistike Maviler evlere sakin bir doku-nuşta bulunuyor; vintage ve modern tasarımlar bir araya gelerek evleri kişiselleştiriyor.

Işığın Yansımaları: Beyaza Övgü

“Işığın Yansımaları”nda renkler sadeliği kutlarken, beyazın en temiz tonları, toprak tonları ve yumuşak siyahla buluşuyor. “1624 Skylight”tan “10678 Space”e koleksiyondaki beyazlara; “2771 Rustic Terracota” gibi toprak tonları ve geçen seneki koleksiyo-numuzdan hatırlayacağınız “9938 Blackened Black” eşlik ediyor. Tüm sınırları ortadan kaldırarak hayatın akışına bırakıldığı; sakin, samimi ve kişisel bir atmosfer sunuyor.

10 www.kidslife.mediaKid's Life

Kid's Life ne var ne yok

Page 11: Kid's Life Aralık - Ocak

BABYNEO’DAN SAĞLIKLI SERTİFİKALI BEBEK ÜRÜNLERİ

Türkiye’nin ilk yıkanabilir bebek bezi markası BabyNEO, bebekler için organik ve sağlıklı ürün seçenekleri sunuyor. Yıkanabilir be-bek bezinin yanı sıra yıkanabilir mayo bebek bezi, havlu, önlük, alt açma pedi, alıştırma külodu, emzirme minderi, battaniye ve uyku tulumu gibi çeşitli ürünleri bulunan BabyNEO’nun ürünleri ulusla-rarası Öko-Tex 100 Standardının özellikle bebek ürünlerine verilen CLASS 1 sertifikasına sahip.

Üretimden tüketime kadar her aşaması kontrollü olan ürünleri ile ailelerin tercihi BabyNEO, kumaştan dikiş ipliğine, etiketten lastiğine kadar her bir ürünü uluslararası Öko-Tex 100 Standardının özellikle bebek ürünle-rine verilen CLASS 1 sertifikası taşıyor. BabyNEO’nun doğumdan bez kullanımı sona erene kadar kullanılabilen tek beden yıkanabilir bebek bezleri, alerji yapmayan, bakteri barındırmayan ve kimyasal jel içermeyen özelliği ile bebeklerin hassas cildine zarar vermiyor. Tuvalet eğitimine de yardımcı olan bu bezler, bebeklerin cildinde pişik oluşmasına sebep olmuyor.

İster bambu ister yüzde 100 organik

Doğal bebek ürünleri markası BabyNEO, PVC, naylon gibi hiçbir zararlı kimyasal madde bulunmayan ürünleri ile bebeklerin sağlığını en iyi şekilde koruyor. Bambu ve organik pamuktan üretilen alıştırma külotlarıyla da bebeklerin tuvalet eğitimi aldığı dönemi daha sağlıklı ve rahat geçirmelerini sağlıyor. BabyNEO’nun bambu kumaşından üretilen alıştırma külodu, normal pamuğa göre yüzde 30 daha fazla sıvıyı emerken, tuvaletin dı-şarı sızmasını da önlüyor. Yüzde 100 organik pamuk kumaştan üretilen alıştırma külodu ise dış ve iç yüzeyinin arasında bulunan özel katman sayesinde sıvıyı hızla emerek içine hapsediyor. Nefes alabilen yumuşak doku-suyla da bebeklerin cildine zarar vermiyor.

Ayrıntılı bilgi için: www.babyneo.com.tr adresini ziyaret edebilirsiniz.

11 Aralık 2015 - Ocak 2016 Kid's Life

Kid's Life

NEW BALANCE ÇOCUKLARI KARDA KORKMADAN KOŞUYOR!

New Balance lifestyle çocuk koleksiyonu sömestr tatilinde karla buluşacak çocuklara KV754 modeli ile sıcacık bir eğlence sunuyor

New Balance, 2016 yılının ilk tatili olan sömestrde çocukları, sıcacık bir botla sarmalıyor. Kürk detayları ve tamamı deri olan tasarımı ile KV754, hem rahat bir kullanım, hem de en zor hava şartlarında bile sorunsuz bir eğlence deneyimi sağlıyor. Taba ve siyah olmak üze-re 2 renk alternatifiyle öne çıkan model bağcıklı olmasına rağmen, cırtlarıyla da ayağı sarıyor. Kız ve erkek çocuklarının kullanımına uy-gun olan KV754 28,5- 35 numaralar arasındaki seçenekleriyle kış ay-larında da New Balance konfor, denge ve rahatlığından vazgeçmek istemeyen miniklerle buluşuyor.

Page 12: Kid's Life Aralık - Ocak

12 www.kidslife.mediaKid's Life

Kid's Life

Annelik, bebeğin doğumuyla başlayan ve yaşamın sonuna kadar devam eden bir süreçtir. Bu sürecin en başından iti-baren anneler, biyolojik yapıları ve be-yinleri ile anneliğe hazırdırlar.

Yapılan çalışmalarda anneler çocukla-rına baktıklarında, beyinlerinde en faz-la çalışan bölgelerin genellikle endişe, kaygı ve risk saptamayla ilgili bölgeler oldukları saptanmıştır. Aynı çalışmada babalar söz konusu olduğunda beyinde ciddi bir değişiklik olmadığı ancak 6 ay gibi bir süre sonra babanın çocuğuy-la daha fazla zaman geçirmesi sonucu babalık rolünün yerleşmeye başladığı görülmüştür. Babalar, çocuğa sevgi ve bakım verdikçe beyindeki yapısal endişe noktaları harekete geçtiği saptanmıştır.

Çocuğun duygusal ve fiziksel ihtiyaçla-rının karşılanmasında önceliğin annede olması durumu kaçınılmaz bir gerçek olsa da babaların da önemi oldukça büyüktür. Babalar, doğumdan itibaren çocuklarının fiziksel ihtiyaçlarını karşı-layarak hem babalığa ısınabilir hem de çocuğuna ilgi göstererek, sevdiğini söy-leyerek, sarılarak, paylaşarak çocuğun kendini değerli ve güvenli hissetmesini sağlayabilirler. Doğru zamanda doğru sınırlar koyabilmedeki tutarlılık, kararlı-lık ve anneyle ortak bir tavır içerisinde olabilmek, çocuğun ruhsal gelişiminde önemli bir rol oynayabilmektedir. Ancak birçok nedenden (ölüm, boşanma, vb.) dolayı aile birliğinin bozulması sonucu, anne-baba-çocuk arasındaki dengeler değişir. Çocuğun yaşayabileceği sıkıntı-

lar yaş, cinsiyet, kişilik, gelişim aşamaları ve zihinsel kapasitelerine göre değiş-kenlik gösterir. Hayatlarındaki tüm ka-yıplar ve değişiklikler, anne babalarının boşanması ile birlikte duymaya başla-dıkları, hayatları üzerinde çok az kontrol sahibi olma duygularını kuvvetlendi-recektir. Çoğu çocuk içindeki bu stresi, öfkeli davranarak, her şeye itiraz ederek, kendilerinden istenen şeyleri yapmaya-rak, kardeş ya da arkadaşlarıyla sık sık kavga ederek, okul başarılarında azal-masıyla ya da içine kapanarak, depresif ve endişeli olarak gösterir. Bu durumda, anneler bütün yükü üstlerine almak du-rumunda kalabilmektedirler.

Anneler, bu süreçten sonra yollarına yalnız olarak ya da ikinci evliliklerini ger-çekleştirerek devam etmeyi tercih ede-bilirler.

Yalnız anne olarak ya da tekrar evlene-rek devam etme durumunda da farklı sorunlar yaşayabilmektedirler. Anne-nin yalnız olma durumu, babanın kaybı nedeniyle oluşmuşsa, çocuğa yaklaşım daha farklı olmalıdır. Çocuğun yaşına ve kişilik özelliklerine göre kayıp, ölüm temaları dikkatlice konuşulmalıdır. Ço-cuğun sahip olabileceği olumsuz duygu ve düşünceler dikkatlice gözlenmeli ve belirlenmelidir. Profesyonel bir destek alınması hem çocuk hem de anne için oldukça faydalı olacaktır.

Eğer annenin yalnız olma durumu bir boşanma sonucu oluşmuşsa, aile birliği bozulmuş olsa da iç dengeyi sağlamak adına ebeveynler arası iletişimi sürdü-

Yalnız AnnelerPsk. Merve Tepeli YÜRÜTEN

psikoloji

Page 13: Kid's Life Aralık - Ocak

13 Aralık 2015 - Ocak 2016 Kid's Life

Kid's Life

Çocuğun duygusal ve fiziksel ihtiyaçlarını anneler tek başlarına değil, sürece babaları da katarak

karşılamalıdırlar.

rebilmek önemlidir. Bireylerin yeni düzene alışmaları ve uyum sağlamaları için zaman tanın-malıdır. Çocuğun duygusal ve fiziksel ihtiyaçlarını anneler tek başlarına değil, sürece babaları da katarak karşılamalıdırlar.

Özellikle disiplini sağlama ko-nusunda oldukça fazla sorun yaşayan anneler, kararları önce-likle öz anne ve babaya bırak-malıdır. Babanın kaybı olması durumu ya da etkili olamadığı durumlarda, zaman içerisinde geliştirilmiş anlayış ve güven çerçevesindeki ilişkiyle, üvey baba disiplini sağlama konu-sunda anneye yardımcı olabilir. Üvey babayla zamanla iyi bir ilişki geliştiren çocuk, duygu-sal ve fiziksel ihtiyacını bu yolla da karşılayabilir. Böylece anne de, günlük yaşamın getirmiş olduğu stres ve zorluklarla baş etmenin haricinde, çocuğuyla ilgili yükünü, sağlıklı davrana-rak biraz olsun hafifletmiş olur.

Page 14: Kid's Life Aralık - Ocak

Çocuklar Neden Ağlar ?

14 www.kidslife.mediaKid's Life

Kid's Life

Bebeklikte açlık, kirli bez, uyku ih-tiyacı, kucaklanma isteği, sıcak ya da soğuk hava, gaz sorunları veya karın ağrıları, ilgi isteği, diş sorun-ları gibi nedenlerden dolayı görü-len ağlama tepkileri bebeklikten çocukluğa geçtikçe farklı neden-lerle ilişkili hale gelebilir. Çocuk, istek ve ihtiyaçlarını sözel olarak ifade edebilmeyi bir biçimde öğ-renmiştir. Acıktığında ya da karnı ağrıdığında bunu dile getirebilir, diğer bir ihtimalle “Acıktın mı?” sorusuna başıyla onaylayarak, ya da onaylamayarak yanıt verebilir.

Artık ağlama tepkisi bebeklikte-ki gibi sadece ihtiyaçlardan ötürü değil, çoğunlukla duygusal yaşan-tının dışa vurumu şeklinde düşü-nülebilir. Anne-baba ya da sevdiği bir kimseden ayrılmak, oyuncağı ya da elindeki bir nesnenin alın-ması, bir ortamda tanımadığı ki-şilerle ya da yalnız kalmak başta gelen ağlama sebepleridir. Çocuk ya da yetişkin olalım bağlılık duy-duğumuz kişi ya da nesneden ayrılmak istemeyiz. Sevdiğimiz ve güvendiğimiz kişi ya da nesnelerle birlikte olmak kendimizi güvende hissetmemizi sağlar, ortam bu ko-şullar altında son derece kontrollü ve korunaklıdır. Hiç birimiz bu ko-runaklı ve güvenli alandan çıkmak istemeyiz. Bu anlamda, anne ya da babasının arkasından ya da elin-den oyuncağı alınan çocuğun ağ-laması süreklilik kaybı temellidir.

Haksız bir ağlama tepkisi olarak görülmemelidir, çocuk kendi rı-zası olmadan korunaklı alanından çıkarılmıştır ve bu duruma doğal bir tepki vermektedir. Annesi ta-rafından okula bırakıldığında veya babası işe giderken ağlayan ço-cuğu bağımlı, oyuncağını vermek istemeyen çocuğu paylaşmayı bilmiyor şeklinde etiketlemek bu sebeplerden ötürü doğru olmaz.

Bunların dışında çocukluk ev-resine geçmiş olmasına rağmen bebeklikte olduğu gibi istek ve ih-tiyaçlarını ağlayarak ifade etmeye eğilimli çocuklara da rastlamakta-yız. 2-3 yaş dönemi erken çocuk-luk evresi olarak kabul edilmekle birlikte aynı zamanda çocuğun kendisinin merkez olduğunu dü-şündüğü dünyasında dilediği gibi davranabileceği fikrini taşıdığı da bir evredir. Birçok davranışsal problemin yanı sıra, inatlaşma ve çoğu zaman çığlıkların eşlik ettiği, kendisini yere atma, tepinme ve dahası kusma ve nefessiz kalmaya kadar gidebilen ağlama nöbetleri-nin de görülme olasılığı yüksektir. Çocuğunuzun bu gösterisiyle ilk karşılaştığınızda özellikle kalabalık bir ortamdaysanız kısa süreli bir panik hali, kaygı, endişe duyguları sizi oldukça rahatsız edecektir. Ay-rıca bu durumunuzdan faydalana-rak istediğine daha kolayca ula-şabileceğini düşünen çocuğunuz gösterisinin dozunu arttırarak sizi

zorlayacaktır. Böyle bir durumla karşılaştığınızda vereceğiniz tepki çocuğunuzun bu olumsuz davra-nışı tekrarlayıp tekrarlamayacağı-nı da belirleyecektir. Peki ne yap-malı? Öncelikle sakin olun, derin nefes alın, nerede olduğunuzu bir an için unutun, çevreye verdiğiniz rahatsızlığı düşünmeyin, unutma-yın ki her anne-baba bu deneyimi en az bir defa yaşamıştır. Çocuğu-nuzla konuşmayı deneyin, göz-lerinize bakması için destekleyin, istediği şeyi size ağlamadan sakin-ce söylemesini istediğinizi dile ge-tirin. Ben dili kullanarak bunun sizi memnun edeceği mesajını verin. Karşılıklı diyalog konumuna geçe-bilmeyi başarabilirseniz, bu konu-yu bir yerde oturarak sakince ko-nuşmak istediğinizi söyleyin. Tüm dikkatinizi çocuğunuza verin, onu anlamaya çalışın, bu çabanızı ona hissettirin. İsteğini ağlamadan ve makul bir biçimde söyleyebilirse değerlendirmeye alın. Bu esnada az önce yaptığı olumsuz davra-nışlardan rahatsız olduğunuzu, bu durumun sizi üzdüğünü yine ben dilini kullanarak ifade edin. Tüm çabalarınıza rağmen çocuğunuz gösterisine devam ediyor, sizi din-lemeyi reddediyorsa onu görebi-leceğiniz bir noktada sakinleşene kadar beklemek yapılabilecek en doğru davranış olacaktır. Çoğu anne-baba benzer bir durumda çevre etmeni nedeniyle çocuk yeter ki sussun düşüncesiyle ço-

Psk. Neslihan YÜCEL

psikolog anne

Page 15: Kid's Life Aralık - Ocak

15 Aralık 2015 - Ocak 2016 Kid's Life

Kid's Life

cuğun istediği ne ise yerine getir-meyi seçer. Bu tutumun doğru ol-madığı, amacına bu şekilde ulaşan çocuğun bir sonraki aşamada daha büyük bir gösteri ile hedefine ulaş-mayı deneyeceği kolaylıkla tahmin edilebilir. Çocuğa karşı tutumları-mızda tutarlı ve uygun derecede

disiplinli olduğumuz sürece bu ve benzeri sorunlarla karşılaşma ola-sılığı düşecektir. Çocuğunuz bir süredir hedeflerine ulaşmak için benzer yolları kullanıyorsa da du-rumu düzeltmek için geç kalmış sayılmazsınız. Bu günden itibaren her konuda, tüm aile bireyleriyle

ortaklaşa yürüteceğiniz tutarlı ve disiplinli tutum yaklaşımıyla çocu-ğunuzun bu davranış problemi ile hatta ileri gelişim evrelerinde kar-şınıza çıkabilecek birçok gelişimsel problem ile başa çıkabilme beceri-sini kazanabilirsiniz. Yeter ki isteyin…

2-3 yaş dönemi erken çocukluk evresi olarak kabul edilmekle birlikte aynı zamanda çocuğun kendisinin merkez olduğunu dü-şündüğü dünyasında dilediği gibi davranabileceği fikrini taşıdığı da bir evredir.

Page 16: Kid's Life Aralık - Ocak

16 www.kidslife.mediaKid's Life

Kid's Life

Bluz 1.148 TLPantolon 2.348 TL

Elbise 898 TL

Yılın İlk Derishow Fırsatına Hazır Olun

Derishow 2016 yılına geleneksel indirim sezonuyla başladı. Ocak ayında, Derishow’un Sonbahar Kış Koleksiyonu’na ait zamansız tekstil tasarımları, gece kıyafetleri ve aksesuarları çok özel indirimli fiyatlarla su-nuluyor.

Derishow’un göz kamaştıran kış koleksiyonunda, kaba takımlık kumaşlar ipeğin zerafeti ile buluşuyor. Beyaz gömleğin geri dönüşüne de koleksiyonda yer veren Derishow; erkek giyimi parçalarının feminen yorumuyla dikkati çekiyor. Tül ve yün karışımlı örmeler, yün pufi ve ekoseler; saçaklı, tüylü, delikli, tweed görünümlü örmeler, bukletler kış aylarında sıcaklığıyla Derishow tutkunlarını sarıyor. Koleksiyonun tekstil ürünlerinin de-taylarında ise metal halka, kuşgözü, kıskaçlar yer alıyor.

Kışın gizemini yansıtan tasarımlarla Derishow kış indirimi ocak ayı sonuna kadar devam edecek.

Page 17: Kid's Life Aralık - Ocak

17 Aralık 2015 - Ocak 2016 Kid's Life

Kid's Life

Popüler Kültürün Avantgard Sentezi: Mimarca

Duygu iletişimini insandan eşyaya aktaran Mimarca, 2015/2016 koleksiyonunda yer alan mobilya parçalarıy-la Derishow mağazalarında…

Derishow tasarım ruhunun dekorasyon yansıması olan Mimarca, ‘ahbap parça’ olma yolundaki 2015/2016 Koleksiyonu, kullanıcısına işlevin yanı sıra her biri arkasında bir hikaye sunan parçalardan oluşuyor. Kolek-siyon, mobilya ve aksesuar parçalarıyla duygu iletişimini yakalamaya çalışıyor.

Kürdan Bacaklı Dolap

Evin her köşesi için şık bir dekorun yanı sıra işlevsellik de sunan Kürdan Bacaklı Dolap, desenli kapakları ve kürdan bacakları ile mekânlara heykelsi bir dokunuş sağlıyor.

Oyuncu Sehpa

Eğlenceli ve düşünceli koleksiyonun Oyuncu Sehpa’sı, hem satranç hem ikram için uygun. Siyah beyaz lake sehpa, iki yüzü ve kimlikli pirinç ayağı ile dikkati çeki-yor.

Page 18: Kid's Life Aralık - Ocak

18 www.kidslife.mediaKid's Life

Kid's Life nöropsikiyatri

Dr. Mehmet Yavuz Reem Nöropsikiyatri MerkeziNöroloji Uzmanı

ÇOCUĞUNUZU TANIMANIN PÜF NOKTASI

“ETKİLİ İLETİŞİM”

Her ebeveyn mutlu, özgüven-li ve başarılı çocuk yetiştirmenin anahtarını arar. Bunun için ilk adım çocuğunuzu tanımak olmalıdır. Çocuğunuzu tanımanın yolu ise doğru iletişim kurabilmekten ge-çer. Pozitif ebeveyn- çocuk ilişki-sinde çocuğa güven verebilmek, onu dinlemek, empati ku-rup anlamaya çalışmak gerekir. Hayatın koşturmacası için-de çocukları din-lemeden duy-gularını ifade etmesine fırsat vermeden ku-rulan cümleler, otomatik veri-len cevaplardan ibaret olabiliyor. Reem Nöropsikiyatri Merkezi’nden Nörolog Dr. Mehmet Yavuz ezber-lenmiş bu tip kalıp cümlelerin çocuğu asla tatmin etmeyeceğini bunun iletişim kopukluğu olduğu-nu ve zaman içinde iki taraf arasın-da görünmeyen bir duvar oluştura-cağını belirtiyor.

Söz dinletmeye çalışmadan önce doğru şekilde iletişime ge-çin

Çocuklar, hedefi sadece söz din-letmek olan yetişkinlerden hoş-

lanmazlar. Yetişkinler sözlerini dinletebilmek için sürekli nasihat ya da emir kipleri kullanırlar ve ses tonlarında daima otorite kurma is-teği vardır. Hakimiyet kurmaya ça-lışırken sürekli otomatikleşmiş ce-vaplar ve tepkiler vermek çocuğun

benlik değerini artırmaz. Çocuk de-ğersiz olduğu fikrine kapılarak öz-güven kaybına uğrar. Üstelik böyle bir yaklaşım sorunun çözümüne de katkı sağlamayacaktır. Negatif duy-gu ve düşüncelerin neden olduğu tepkiler neticesinde bir süre sonra çocuk da sizin duygularınızı önem-sememeye başlayacaktır. Örneğin; çocuğunuzun size göre eskimiş ve

artık atılması gereken bir oyun-cağını onun fikrini alma ihtiyacı hissetmeden attığınızda önem-senmediğini hissedecek ve size de aynı şekilde davranacaktır.

Çocuklarla etkili iletişim kur-mak çaba gerektirir

Çocuklarla iletişim kurarken doğru tepkiler verebilmek

için bazı temel prensip-leri uygulamak gere-

kir. Özellikle çalışan annelerin ortak

kaygısı günün büyük bir kıs-mını çocuğunu görmeden ge-çirdiği için kur-

duğu iletişimin niteliği hakkında-

dır. Çocuğa ihtiyaç duyduğu ilgiyi çok

meşgul olduğunuz bir anda göstermeniz gerekebi-

lir. O anda meşgul olduğunuz şeyi bir kenara bırakıp, sakin olmaya çalışmak ve iletişime hazır olmak neye ihtiyacı olduğunu düşünmek gerekir. İlgi ve doğru sorular çocuk-la olan iletişimi güçlendirecektir. Siz onu anladığınızı hissettirirseniz o da sizi anlama konusunda mutla-ka duyarlı davranacaktır.

Doğru yaklaşım nasıl olmalı?

Page 19: Kid's Life Aralık - Ocak

19 Aralık 2015 - Ocak 2016 Kid's Life

Kid's Life

Bebeklikten itibaren çocuğa yeter-li ilgi ve sevgiyi vererek onu anla-maya çalıştığınızı ve kabul ettiğinizi hissettirebilirsiniz. Hem sözel hem de sözel olmayan yollarla olumlu mesajlar göndermek mümkündür. Çocukların zihinsel işlevleri bir ye-tişkininki kadar gelişmediği için iletişim kurarken onun seviyesine inmek büyük önem taşır. Çocukla-rın kelime dağarcığı büyükler kadar geniş değildir. Yaş gurubuna göre onun anlayabileceği basit cümleler kurmak gerekir. Bunu yaparken ge-rekirse oturarak ya da kucaklayarak iletişim sırasında göz teması kurul-malıdır.

İyi bir dinleyici olmaya çalışın

Çocuğunuzu dinlediğinizde onun anlatmak istediği şeyi önemsemiş olduğunuzu gösterirsiniz. İyi bir dinleyici olmak içinse; göz teması kurmalı, çocuğunuz konuşurken asla sözünü kesmeden cümlesini bitirmesini beklemelisiniz. Sözleri bittikten sonra anladığınız kadarını tekrar edin ki dinlendiğini anlaya-bilsin. İletişim sırasında konuşmayı

sonlandırıcı değil, devam ettirici, açık-uçlu sorular sorun. Çocuğu-nuzla iletişim esnasında kullanabi-leceğiniz bazı cümleler etkili ileti-şim kurmanıza katkıda bulunabilir. Örneğin, “Seni dinlemek isterim”,“ Bu konu hakkında ne düşünüyor-sun?”, “Anlatmak istediğin başka bir şey var mı?” “Dinliyorum”, “İl-ginç” gibi yorumlarda bulunabi-lirsiniz. Etkili iletişim kurmak çaba gerektirir, buna ne kadar erken başlarsanız çocuğunuzla iletişimi-niz pozitif şekilde gelişir.

Yanlış davranış tutumları ço-cukları ebeveynlerinden uzak-laştırır.

Azarlayıcı ve ders verir tarzda ya-pılan konuşmalar etkili iletişime zarar verir. Çocuğunuzun duygu ve düşüncelerini eleştirmek yerine de-ğer verin. Eleştiri yapılması gereken durumlarda çocukta özgüven kay-bı oluşmaması için bunu abartıya kaçmadan yapın. Geçmişte yaşan-mış problemleri ve yaptığı hataları tekrar tekrar gündeme getirmeyin çünkü bu ilişkinizi zedeleyecektir. Çocuğunuzun dünyasına girip onu

anlamaya çalışın. Çocuğunuzun duygularına duyarsız kalmak, red-detmek ya da yanlış olduğunu söy-lemek yerine hislerini kabul edin gereken noktalarda destek olun. Emir vermeye çalışan birinden kim-se hoşlanmaz o yüzden çocuğunu-za emir vermek yerine yapması ge-rekeni uygun durumlarda seçenek halinde sunun. Çocuğa önüne su-nulan alternatiflerden birisini seç-me fırsatı sağlamak kendine olan güvenini artıracaktır. Çocuklar ebe-veynlerini kendilerine rol model aldıkları için çocuğunuzun yanında başka insanlarla kurduğunuz ile-tişime de dikkat etmek gerekiyor. Kendisiyle ve birbirleriyle sürekli bağırılarak ve azarlayarak konuşu-lan çocuklar aynı davranışları kendi anne baba ve kardeşlerine göste-rirler Çocuğunuzla doğru şekilde iletişim kurmayı başardığınızda, ona inandığınızı ve güvendiğinizi hissettirdiğinizde çocuğunuz da kendinde var olan potansiyeli keş-fedecek, öz sevgi ve saygısı gelişe-cek ve başarılı bir birey olacaktır.

Page 20: Kid's Life Aralık - Ocak

20 www.kidslife.mediaKid's Life

Kid's Life

Beklentiler Arasında Annelik Yapmak

pedagog

Uzm. Pedagog Mehmet TEBERPediatri Derneği Başkanı

Page 21: Kid's Life Aralık - Ocak

21 Aralık 2015 - Ocak 2016 Kid's Life

Kid's Life

Üzerimizdeki beklentilerin çok olması bizi kısıtlar ve yorar. Bizden beklenenlerin fazla olması stresin de ana kaynaklarından biridir. Bek-lentilere uygun yaşamaya çalışmak ve bekleyenlerin beklediklerini ge-çekleştirmeye çalışmak bazen ken-dimiz olmamızı da engeller. Bazen de ömrümüz başkalarının beklen-tilerini karşılamakla geçer. Bu sefer kendimiz olmayız ve bu durum da bize ruhsal acılar verir. Günümüz-de ve geçmişte üzerinde en fazla beklentinin biriktiği kişi grubun-dan biri de annelerdir.

Ben bir babayım. Benim babamın benden bir babalık beklentisi yok. Amcam nasıl babalık yaptığıma pek karışmaz. Teyzem de öyle. An-nem de bu konuda bir şey demez. Biz babalar olarak beklentiler açı-sından rahatız. Ama anneler öyle mi, kimin annelerden beklentileri yok ki?

İmge Anne, Şimdiki Anne

Her anne, anne olmadan önce bir annelik hayali kurar. Çocukla-rına yaklaşım tarzı, disiplin şekli, sevgi şekli bu imgede ve hayalde yer alır. “Ben çocuğuma sokakta bağıran annelerden olmayacağım, her gece ona kitap okuyacağım, kızmayacağım.” gibi cümleler an-nelerin zihninden geçer. Kendi annesinin ona yaptığı yanlışları çocuğuna yapmayacağına dair söz verir kendine. Kısacası annenin kendisinden bir annelik beklentisi vardır. Çocuk olup da anne, anne-lik yapmaya başladığında anne ilk olarak kendi beklediği ve umduğu anneliği yapamadığını görür ve bu durum annede hayal kırıklığına yol açar. Annenin karşılayamadığı ilk beklenti, kendi beklentisidir.

Babanın Anneden Beklentileri

Günümüzde babalar çocuk eğiti-mine dair, çocuğu finanse etmek dışında pek bir şey yapmazlar. Buna rağmen, çocukta bir sorun göründüğünde ilk merci olarak anneyi görürler. Annenin internet, dizi keyfi, komşuluk ziyaretleri ba-banın gözüne batar. Baba, çocu-ğun iyi eğitilmemesinin sorumlu-su olarak anneyi görür. Anne bir yandan kendi beklediği anneliği yapmaya çalışırken, öte yandan babanın beklediği gibi anne olma-ya da çabalar. Annelik konusunda beklentileri karşılanması gereken kişi sayısı artık iki olmuştur.

Büyüklerin Anneden Beklenti-leri

Kayınvalidenin, annenin kendi annesinin de ondan çok beklen-tileri vardır. Çocuk zayıfsa anne ‘bakmamış’, kilolu ise ‘çok yedir-miş’ olur. Hareketli ise çocuk, ‘anne terbiye verememiş’ olur, çocuk içi-ne kapanıksa ‘anne çocuğu baskı-lamış’ olur. Annenin çocuğuna ye-dirdiği yemeğe, giydirdiği kıyafete kadar herkes anneye karışır. Kendi annesinin ve eşinin annesinin söz-leri be beklentileri arasında çocuk büyütmek zordur.

Öğretmenin Anneden Beklentileri

Çocukların okula başlaması ile annelerin görevleri arasına okul çantasını, beslenmeyi hazırlayıp kontrol etmek gibi yeni görevler eklenir. Bir görev daha var ki, o da annelerin yükünü biraz daha arttı-rır. Çocukların ödevlerinin kontrolü ve takibi genelde annelere kalır. Çocuk ödevini yapmazsa öğret-men öncelikle anneyi ilgisizlikle suçlar. Anne, kendinin, eşinin, ka-

yınvalidesinin, kendi annesinin kendisi üzerindeki beklentilerine cevap vermeye çalışırken üstüne bir de öğretmenlerin beklentileri biner. Böylece annenin yükü biraz daha artar.

Anneden beklentisi olan sadece bu saydıklarımla sınırlı değil. Kom-şu, sokaktaki teyze, otobüsteki yolcular, çocuğuna bakarak anne-yi yargılarlar. Anneye hemen, iyi/kötü, ilgili/ilgisiz gibi sıfatlar biçer-ler. Babalardan beklentisi olan ise neredeyse yoktur. Babaların ken-dilerinin bile babalığa dair beklen-tilerinden pek fazla söz edemeyiz. Bu nedenle de anneleri bu konuda pek anlayamazlar.

Özetle, annelik dışarıdan bakıldığı gibi kolay değildir. Birçok beklenti arasında kalıp bunları dengeleye-rek annelik yapmak, beklentileri karşılamadığında suçluluk hisset-mek, beklentileri karşılamak adına kendisi olamamak günümüz an-neliğin en büyük zorluklarından biridir. Bu nedenle annelere “Ço-cuğunu şöyle eğit, böyle davran.” demeden önce onları anlamamız ve onların zorluklarına derman ol-mamız şart. Annelere çocuklarına can yeleğini nasıl giydirecekleri-ni öğretmeden önce, o yelekleri kendileri için nasıl kullanacaklarını öğretmekle işe başlamalıyız. Ço-cuklar mı? Biz anneleri için adımlar attığımızda, emin olun onlar daha sağlıklı ve daha mutlu yetişecekler.

Page 22: Kid's Life Aralık - Ocak

22 www.kidslife.mediaKid's Life

Kid's Life röportaj

Sibel Arna, yıllardır Hürriyet’in moda yazarlığını ya-pıyor. Yine ekler için başarılı röportajlara imza atıyor. Bununla da kalmıyor. Stil danışmanlığı yapıyor, dans yarışmasına katıldığı da oluyor, jüri koltuğunda otur-duğu da… Bir oğlu var, onu hepiniz tanıyorsunuz. Adı Rüzgar. Rüzgar ile harika bir ilişkileri var. Sibel Arna’yla buluş-tuk, anne-oğul ilişkilerini konuştuk. Tabii Rüzgar’dan yola çıkıp, günümüz çocuklarına da baktık.

Gülbin ÖZBEY

Page 23: Kid's Life Aralık - Ocak

23 Aralık 2015 - Ocak 2016 Kid's Life

Kid's Life

Rüzgar ile nasıl bir ilişkiniz var? Zaman içinde fark-lılaştı mı?

-Günden güne bile farklılaşıyor. Her gün yeni bir şey keşfedip, yeni bir şey öğrenip, yeni bir şey deneyim-liyoruz birlikte. Kurduğu bir tek cümle ile çok eğlen-direbilen ya da çok şaşırtabilen ya da çok endişelen-direbilen canlıya çocuk diyoruz. İlişkimizin zamansal olarak ikiye ayrıldığını söyleyebilirim. Üç yaşından önce, üç yaşından sonra. Üç yaşından önceki dönem anneye bağımlı bebeklik dönemi. Uykudan nefret eden, hiç yerinde duramayan, beni her daim yanın-da isteyen bir Rüzgar bebek hayal edin. Gecede 18 kere uyanan, gündüzleri de Leyla gibi dolaşan anne

de ben oluyorum. Üç yaşından sonra hareketliliğinin yüzde 50’si çenesine vurdu. Ve sürekli sorguluyor, dur durak bilmeden neden diye soruyor. Ben, babası, babaannesi, halası, dayısı, anneannesi ve dedesi de sabrımız el verdiği sürece nedenleri açıklamaya çalı-şıyoruz.

Şimdi kaç yaşında?

-Şimdi ilkokul bir oldu. 6 yaşında… Geçen hafta veli toplantısına gittim. Öğretmenleri yaramazlık, hare-ketlilik ve dağınıklıkla ilgili tahmin ettiğim her şeyi söyledi. Bir tek şikayetleri beni bıyık altından gülüm-setti, o da çok konuşması. Bazen öğretmen ve Rüz-gar anlatıyormuş bütün sınıf dinliyormuş, “her konu hakkında bir fikri var, politika bile konuşuyor” dediler. Yani özetle tam bir ukala dümbeleği. Olsun, zarar gel-mez diye düşünüyorum.

Sizin hayatınızda Rüzgar’dan sonra herhangi bir değişiklik oldu mu?

-Olmaz mı? İlk aklıma gelenleri sıralayayım; 10-12 saati bırakın, 8 saat kesintisiz uyumak nedir bilmiyo-rum artık. 2 bilemedin 3 gün sonra dünyanın en gü-zel tatili bile yavan geliyor artık, bir an önce İstanbul’a oğlumun yanına dönmek istiyorum, çok şahane ma-sal uydurduğumu fark ettim, yakında bir çocuk kitabı yazarsam şaşırmayın, ilk yıllarda çok daha endişeliy-dim büyüdükçe rahatladım. Evet çocuk sahibi olmak çok önemli bir sorumluluk, evet bir insanın karakteri-ne şekil veriyorsunuz ama öğrendim ki hata yapınca kıyamet kopmuyormuş. Hatta hata yapa yapa doğ-ru yol bulunuyormuş. Zamanı daha iyi yönetmeye başladım Rüzgar’dan sonra… Kesinlikle iş hayatında daha verimli oldum. Annelik pratik düşünme beceri-sine bile iyi geliyor, demedi demeyin.

Onu yetiştirirken kırmızı çizgileriniz var mı?

-Çocuk öyle bir varlık ki sizin bütün ukalalığınızla çizdiğiniz kırmızı çizgileri bir güzel pembeleştiriyor. Bir şeylere asla deseniz bile kısa sürede tükürdüğü-nüzü yutturuyor. O yüzden artık yok. Saldım çayıra gibi bir durum var aksine. Genişlik en güzeli.

Doğru çocuk yetiştirmek diye bir şeye inanıyor musunuz?

-Eşimle yolları ayırmaya karar verdiğimizde bir uz-mana danıştık. Oğlumuz henüz iki yaşındaydı ve biz çok korkuyorduk. Bu boşanmanın onun hayatında kötü bir iz bırakmaması için ne gerekiyorsa yapma-ya hazırdık. Uzmana aynı apartman katında karşılıklı iki daire tutsak, benzer şekillerde döşesek gibi öne-

“Çok şahane masal uydurduğumu fark ettim, yakında bir çocuk kitabı yazarsam şaşırmayın.”

Page 24: Kid's Life Aralık - Ocak

24 www.kidslife.mediaKid's Life

Kid's Life

rilerde bile bulunmuştuk. Ne kadar güldü size anlatamam. Ve bize şöy-le dedi: “Hayır tabii ki ikinizin kendi karakterlerinize göre döşenmiş iki farklı semtte iki farklı evi olacak. Ama siz çocuğunuz için bu kadar ince düşünüyorsanız onu gerçek-ten çok seviyorsunuz demektir. Çocuk yetiştirmede ki en önemli şey de sevgidir. Seviyorsan kalıcı hata yapma olasılığın yoktur” Ben de işte bu sevgiye inanıyorum.

Bazen kendinizi çaresiz hissedi-yor musunuz?

-Tabii. İlk yıllarda daha çaresiz hissediyordum ama hala gözüne araba farı tutulmuş tavşan gibi ka-lakaldığım oluyor. Yeşil kaka yaptı-ğında, her yediğini kustuğunda, 20 dakikada bir uyandığında, bana ilk

kez yalan söylediğinde, arkadaşına kafa attığında hissettiğim şey çare-sizlik olmuştu.

Ona vermek istediğiniz en önem-li şey ne?

-Tutku. Tutkulu bir insan olma-sını istiyorum ve her zaman ne olursa olsun tutkularının peşinden gitmesini.

Birlikte en mutlu olduğunuz anı anlatır mısınız?

- Benim için her an. Ona sorsak oyun anlarını anlatır. Çocuk demek gerçekten oyun demek. Bir ço-cukla iletişim kurmak istiyorsanız oyun oynamalısınız. Hatta bir tav-siye daha oyun uydurulmasından daha çok hoşlanıyorlar. Rüzgar’ın benden en çok istediği şey budur: “Anne hadi bir oyun kurgula”

Rüzgar büyürken siz yeni çocuk-lara, gelecek nesillere dair yeni şeyler öğreniyor musunuz?

-Çocuklar gerçekten acımasız. Benim oğlum da buna dahil. Ma-sum bir şekilde ağızlarında filtre olmadan konuştukları için birbirle-rine karşı kırıcı olabiliyorlar. Bu geç-mişten bugüne gelen değişmez bir gerçek. Yeni çocuklara gelince bü-yüdüklerinde bizden daha yaratıcı olacaklarına inanıyorum. Çünkü inanılmaz bir donanımla yetişiyor-lar.

Sizce şimdiki çocukların en bü-yük sorunu ne?

-Sosyalleşememek. Restoran-larda ailelerin yanında kafalarını tabletten kaldıramayan çocukları gördükçe gerçekten üzülüyorum.

Bir çocukla iletişim kurmak istiyorsanız

oyun oynamalısınız. Hatta bir tavsiye daha oyun

uydurulmasından daha çok hoşlanıyorlar.

Page 25: Kid's Life Aralık - Ocak

25 Aralık 2015 - Ocak 2016 Kid's Life

Kid's Life

Rüzgar’ı da mümkün olduğunca frenlemeye çalışıyo-rum.

Okula başladı, okulla arası nasıl?

-Hala bu kadar büyüdüğüne inanamıyorum ama gözümün önünde okuma yazma öğreniyor. Ödev ya-parken bir kelimeyi bir avazda okuduğu zaman ağzını burnunu ısırasım geliyor. El yazısında biraz zorlanıyoruz harfler havada uçuşuyor. Sınıf öğretmenlerinin bir şika-yeti yok ama teneffüslerde bahçeyi birbirine kattığını söylüyorlar. Ne yapayım yaşıtı erkek çocukların en sev-diği oyunun ismi: boğuş.

Eğitim sisteminden memnun musunuz? Sizi zorlayan yanları var mı?

-Şu an ilk çeyreği geride bıraktık herhangi bir olumsuz-luğa şahit olmadım. İyi bir okul seçtiğimizi düşünüyo-rum.

Page 26: Kid's Life Aralık - Ocak

HM Gömlek34,99 TL

26 www.kidslife.mediaKid's Life

Kid's Life kid's moda

Page 27: Kid's Life Aralık - Ocak

B&G Store Tulum149 TL

HM Kadife Elbise29,99 TL

Zara Kids Sweatshirt32,95 TL

GAP Kids Elbise129,95 TL

27 Aralık 2015 - Ocak 2016 Kid's Life

Page 28: Kid's Life Aralık - Ocak

ZARA KIDS BLAZER CEKET165,95 TL

B&G STORE KIRMIZI ELBİSE179 TL

LCW SWEATSHIRT 35,90 TL

MANGO SKINNY JEAN PANTOLON69,99 TL

B&G STORE KIRMIZI YELEK99 TL

28 www.kidslife.mediaKid's Life

Page 29: Kid's Life Aralık - Ocak

B&G STORE KIRMIZI YELEK99 TL

GAP KIDS EKOSE DESENLİ ETEK99,95 TL

MANGO PANTOLON69,99 TL

LCW TRİKO34,90 TL

ZARA BABY BOY SWEATSHIRT32,95 TL

MANGO FIRFIRLI ETEK69,99 TL

29 Aralık 2015 - Ocak 2016 Kid's Life

Page 30: Kid's Life Aralık - Ocak

KOTON KIDS HIRKA 39,99 TL

ZARA BABY BOY SWEATSHIRT32,95 TL

B&G STORE

ZARA BABY GIRL PALTO 139,95 TL

30 www.kidslife.mediaKid's Life

Page 31: Kid's Life Aralık - Ocak

KOTON KIDS SWEATSHIRT 29,99 TL

HM NOEL BABA ELBİSESİ 24,99 TL

HM PANTALON 24,99 TL

GAP KIDS GRAFİK DESENLİ T-SHIRT 59,95 TL

31 Aralık 2015 - Ocak 2016 Kid's Life

Page 32: Kid's Life Aralık - Ocak

32 www.kidslife.mediaKid's Life

Kid's Life

Çocuk ve Travmapsikiyatr

Prof. Dr. Vedat ŞAR

Page 33: Kid's Life Aralık - Ocak

33 Aralık 2015 - Ocak 2016 Kid's Life

Kid's Life

Her insan çocukluk döneminde az ya da çok stres verici etkenlerle ya da kimi arzularının doyurulama-ması gibi gerçeklerle karşılaşır ve bu yaşantılar normal koşullar altın-da bir travmaya dönüşmez. Ancak gerek yaşanan stres verici olayın şiddeti gerekse cereyan ettiği aile ve çevre koşullarının uygunsuzlu-ğu, bu gibi yaşantıları travmatik bir sürece dönüştürebilir. Bu ise bütün bir yaşamı etkileyecek psi-kolojik sonuçlar doğurabilir.

Çocukluk çağında karşılaşılabile-cek olağandışı stres verici olaylar arasında doğal afetler, ölüm, tıbbi hastalıklar gibi insanlardan ba-ğımsız olgular yer alabileceği gibi dövülme, eleştirilme, ihmal, cinsel taciz gibi insan eliyle yapılan kötü muamele sayılabilir. Öte yandan, görünüşte stres verici bir olay gibi durmasa da öyle durumlar vardır ki, bunlar da travma etkisi yapar: Model çocuk olarak yetiştirilme, yaratıcılığın kısıtlanması, duygu ve paylaşımdan yoksun aile ortamı (işkolik baba- mutsuz anne), anne ya da babanın aldatıcı-ikiyüzlü davranışları (eşlerin sadakatsizliği, ana ya da babanın yalan söyleme-si, ilişkilerde para unsurunu kullan-ma gibi).

Bu tür görünüşte normal, fakat gerçekte travmatik durumlar aşi-kar istismar ve ihmal olgularından çok daha sıktır ve yaşayan kişi ta-rafından fark edilmesi daha güç olduğundan daha karmaşık psiko-lojik sonuçları olabilir. Öte yandan, modern toplumda bu gibi trav-matik yaşantıların cereyan ettiği tek yer aile değildir. Özellikle okul ortamı, öğretmen ve okul yöneti-cilerinin görünürde normal, fakat aslında yanlış tavırları, çocuğun gündelik yaşamında büyük yer kapladığından pek çok çocuk için

travmatik olmaktadır. Okul orta-mında yaratıcılığı kısıtlama, farklı olanı ya da kimi fikirlere karşı çık-maya cesaret edenleri cezalandı-rıp sıradan olmayı başaranları öne çıkarma, çocukların onurları ile oy-nama gibi çeşitli yanlış davranışlar ruhsal travmaya ve önemli ruhsal zararlara yol açmaktadır.

Her travma ve ihmal kişiyi ken-dinden biraz daha uzaklaştırır. Kendinden uzaklaşan insan gi-derek daha fazla çevrenin esiri durumuna gelir. Herkesçe kabul gören davranışlara mutlaka uyum sağlama çabası, gereksiz amaçları gözünde büyütme ve onları ger-çekleştiremeyince büyük kırılma-lar yaşama gibi kişinin kendi özüy-le ilişkisi olmayan, kendi özüne yabancı bir kendilik geliştirilir. Bu gibi kişiler tipik olarak sosyolojik kendilik özellikleri gösterirler. Gü-nümüzde psikoterapi için gelen bir çok kişi, gençler dahil, ileri de-recede sosyolojik kendilik özellik-leri göstermekte ve psikoterapi süreci içerisinde bundan arınabil-mektedirler. Sosyolojik kendilik çok yaygın ve aşırı olduğunda bu yalnız kişi için değil, toplum için de zararlıdır.

Çocukluk çağı travmalarının gün-delik yaşamda görülen en hafif sonucu sosyolojik kendiliğin fazla gelişmesidir. Bu da klinik olmayan düzeyde bir dissosiyasyondur. Çünkü kişi psikolojik kendiliğin-den uzaklaşır. Daha ileri giden tab-lolarda kişinin içinde kendine ya-bancı unsurlar o kadar artar ki, bu klinik bir dissosiyasyona götürür. Kendi kendine konuşma, iç dün-yasında kendisine yabancı görüş-ler, duygular dile getiren taraflar, giderek içinde bir başka kişi ya da kişiliğin varlığını hissetme gibi ruh halleri doğar. Bu gibi durumlar psikiyatride dissosiyatif bozukluk

olarak adlandırılır ki çocukluk çağı travmalarının yarattığı psikiyatrik bozukluklar içersinde en önde ge-leni budur.

Çocuk eğitimi için en önemli et-ken ailedir. Bütün diğer etkenler aile unsurunun süzgecinden geç-tikten sonra etkilerini gösterirler. Çocuğun başına ne gelirse gelsin, ailenin bunu tamponlama ya da etkisini şiddetlendirme gücü var-dır. Genel olarak, ailede sosyolojik kendilik düzleminde davranışların egemen olması aile dışı stres verici olayların hazmedilmesini güçleşti-rir. Ancak birçok aile bu özelliğinin farkında olmadığı için ana ya da baba kendisinin hangi davranışla-rının bu olumsuz etkiyi yaptığını anlayamaz ve bunları düzeltemez. Bu nedenle çocukluk çağı travma-larının kuşaktan kuşağa aktarılma özelliği vardır, ta ki bir kuşakta bu döngü dışarıdan müdahale ile kırı-lana dek.

Günümüzde gençlerde giderek arttığı görülen ruhsal sorunların ana kaynağı göze görünen ya da görünmeyen çocukluk çağı trav-malarıdır ki burada aile ya başlıca etken ya da katalizör ya da proses-sör işlevini görmektedir. Ana-ba-balar psikiyatriste ya da psikoloğa başvurduklarında bunu bir suç-luluk kaygısına dönüştürmeden kendilerini samimiyetle sorgula-malıdırlar. Suçluluk kaygısı bu gibi gerçeklerin görülmesini güçleştir-mekte ve zararlı olmaktadır. Çün-kü önemli olan iyi sonuçların elde edilmesidir ve ailedeki sorunlu bir gencin iyileştirilmesi sürecinde aile de bundan bir şey öğrenebilir ve eskisinden daha mutlu olabilir.

Page 34: Kid's Life Aralık - Ocak

34 www.kidslife.mediaKid's Life

Kid's Life şık çocuk

Gülbin ÖZBEY

Burcu Anitaş, Burcu Anitaş De-sign markası için 2009’dan bu yana başta gelinlere olmak üze-re, davetlerde, günlük yaşamda kullanılabilecek aksesuar ve şap-ka tasarımları yapıyor. Tasarım-cı, şimdi “Chapcha” markasını yarattı ve çocuklar muhteşem tasarımlar yapmaya başladı. İşte Burcu Anitaş ve Chapcha’nın hi-kayesi…

Biz Burcu Anitaş’ı saç aksesuar-larıyla tanıdık. Çocuk şapkaları-na geçiş nasıl oldu?

Chapcha aslında Burcu Anitaş Design 'ın çocuk versiyonu. Bur-

cu Anitaş Design markası akse-suar ve şapka tasarımlarını bün-yesinde bulunduran bir marka. Tasarımları oluştururken, tüm malzemeleri bu işin anavatanı olan İngiltere’den getiriyoruz. Kızım doğduktan sonra hep fark-lı aksesuar ve kıyafet arayışına girdim. Çünkü Türkiye'de bebek ve çocuklar için gördüğüm tüm ürünlerde fırfırlar, katkatlar, pem-beler, morlar ve de taşlar ön plan-da. Aksesuar benim vazgeçilmez parçam. Sade giysi, aksesuar ile kombinlendiğinde, abartıdan uzak ve elit bir şıklık elde ediliyor. Bundan yola çıkarak, kızım için istediklerimi bulamayınca farklı modellerde saç aksesuarları ve şapkaları “Chapcha” adı altında tasarlamaya başladım. Bu arada “Chapcha” ismi kızımın “şakpa”ya “çapça” demesi üzerine çıktı.

Chapcha’nın ilk koleksiyonun-da neler var?

İlk koleksiyonda Hansel & Gretel adını verdiğim masal kahramanı şapkalarının farklı versiyonların-dan ulaşıyor. Çift taraflı kullanımı olan modeller, tek taraflı tek renk modeller, favori parçalarım olan, etamin işli modeller… Kumaş-lar, kışlık % 100 yünlü pamuklu kumaşlar ve ağırlıklı kaşe kumaş. Renkler ağırlıklı olarak kiremit rengi, yeşil, taba, tarçın, hardal, gece mavisi, dore, lacivert ve bor-

do. Kızımdan bahsettiğim için sa-

dece minik kızlara tasarım yaptı-ğım zannedilmesin, küçük beyler için de harika şapka ve atkılarımız var. Ekoseler özellikle erkek anne-leri tarafından tercih ediliyor.

Şapkalar dışında tasarımlar da yapacak mısınız?

Şapka dışında doğum günlerin-de veya özel fotoğraf çekimlerin-de kullanılması için saç bantları ve aksesuarları hazırladık. Bunlar-da da tüylerle taşlar ve danteller ön planda.

Hangi yaş aralıklarına tasarım-

Bu ay “CHAPKA” markasının yaratıcısı Burcu ANİTAŞ ile buluştuk

ve muhteşem tasarımlarının hikayesini dinledik.

Page 35: Kid's Life Aralık - Ocak

35 Aralık 2015 - Ocak 2016 Kid's Life

Kid's Life

lar yapıyorsunuz?

Yeni doğandan 10 yaşa kadar çalışıyorum. Ama talep olduğunda, anne-kız veya anne oğul hatta baba da dahil, aile boyu şapkalar hazırlıyoruz.

Tasarımları oluştururken nelerden etkileni-yorsunuz? Trendler koleksiyonda belirleyici oluyor mu?Burcu Anitaş Design tasarımları benim romantik-liğimden ve doğaya olan aşkımdan esinlenerek ortaya çıkıyor. Doğadaki renkler ve kıvrımlara benim romantikliğim yansıyor. Aynı şey Chapc-ha için de geçerli. Ama trendler elbette Chapcha tasarımlarına da yansıyor. Örneğin önümüzdeki günlerde etnik desenlerin olduğu şapkalar satı-şa girecek. Etnik desenlerden yola çıkarak Yörük şapkası adı verdiğim şapkalar da koleksiyon içer-sinde yer alacak.

Bu güzel şapkalara sahip olabilmemiz için kaç lira ödememiz gerekiyor?

Fiyatlar 50 ile 85 TL arasında değişiyor.

Tasarımlarınıza nerelerden ulaşabiliriz?

Şu an için sadece Ortaköy Thematique Butik'te satışta olacak. İsteyenler farklı kombin talebinde olanlar [email protected]’ dan bize ulaşabilirler.

Kış mevsimi şapka için çok ideal, peki yaz koleksiyonuna neler yapmayı düşünüyorsunuz?

Romantizm, retro ve vintage karışımı birşeyler olacak diyelim. Kış koleksiyonundan farklı olarak 80’lerin modası güneş vizörleri minikler için tasarlanacak. Bahar ayından itibaren deri bantlar ve deri ayak bileklikleri de satışa girecek.

Page 36: Kid's Life Aralık - Ocak

Dyt. Aysun BEKÇİEmsey Hospital Beslenme ve Diyet Uzmanı

36 www.kidslife.mediaKid's Life

Kid's Life

Yaklaşan yılbaşı, hazırlanacak zi-yafet sofraları ve eğlenceler için geri sayım şimdiden başladı. Yeni yıla fazla ve ağır yemeklerin ya-rattığı uyku hali, sürekli rahatsızlık sinyalleri veren bir mide ve bozu-lan diyetlerin verdiği pişmanlık ile girmek istemeyiz.

İşte bu gibi sağlık problemleri ya-şamamak ve yılbaşı sofralarımızı sağlıklı, keyifli ziyafet sofralarına dönüştürmek için dikkat etmemiz gereken noktaları, yılbaşı sofraları-nın olmazsa olmazlarını ve Emsey Hospital’dan Beslenme ve Diyet Uzmanı Aysu Bekçi aktarıyor.

31 Aralık sabahı:

1. Güne sabah kahvaltıdan itibaren dikkat ederek başlayın. Süt + yulaf ezmesi veya süt + meyve veya 2 ince dilim tam buğday ek-meği + 1 dilim peynir ile yapılmış yağsız tost + mevsim yeşillikle-rinden oluşan hafif bir kahvaltı ile güne başlayın.

2. Öğle yemeği tercihinizi zeytinyağlı sebze yemeği + ayran + az çorba veya az çorba + salata gibi yine hafif besinlerden yana kulla-nın.

3. Akşam için hazırlıklar hız-la devam ederken ufak ara öğün-lerinizin aklınızdan çıkmasına izin

vermeyin. Ara öğünler akşam ye-meğine aç oturmanızı engelleye-rek akşam yemeğinde daha çabuk doyum sağlayacaktır.

4. Yemekleri yavaş yavaş ve iyice çiğnemek ve yemekle bera-ber tüketilecek 1-2 su bardağı su daha çabuk ve az yiyerek doyma-nıza yardımcı olacaktır.

31 Aralık akşamı:

Ve günün en önemli öğünü ak-şam yemeği:

* Akşam yemeğinin mutlaka karbonhidrat-protein ve yağdan dengeli bir öğün olmasına dikkat edin. Bunun için soframızda 4 te-mel besin grubuna yer vermelisi-niz. ( et-süt-tahıl-sebze/meyve )

* Kırmızı et yerine hindi-kaz-ördek-tavuk-balık tercih edin. Pişirme yöntemi olarak yağ ilave edilmeden ve ızgara-haşlama-bu-ğulama-fırında veya yağsız tavada pişirme gibi sağlıklı yöntemler ter-cih edilmelidir.

* Olmazsa olmaz 1:Hindi dol-ma; Hindi düşük kolesterol bakı-mından sağlıkla tüketilebilecek bir besindir. Yılbaşı sofralarında sıklık-la tercih edilen hindi dolma pirinç yerine bulgur ile hazırlayabilirsiniz.

* Yılbaşı sofralarında ve genel beslenmemizde şarküteri ürünleri-ne yer verilmemelidir.

* Sofrada pilav ve makarnaya mümkün olduğunca yer verilme-melidir.

* Olmazsa olmaz 2:Mezeler; meze olarak sebze ağırlıklı ve pey-nirle hazırlanmış az yağlı mezeler tercih edin.

* Yüksek yağ içerikli cipsler, çe-kirdekler, çikolatalar yerine ölçülü olmak koşuluyla sağlıklı tohumlar dediğimiz kuruyemişler, taze-kuru meyveler tüketiniz.

* Olmazsa olmaz 3:Tatlı; ye-mekten 1 saat sonra tüketilmelidir. Ağır ve şerbetli tatlılar yerine mey-ve ve süt tatlıları her zaman terci-hiniz olsun.

1 Ocak’ta kahvaltıyı brunch şeklinde yapabilirsiniz. Güne ara öğünlerle devam edilip, akşam yemeği erken saatlerde yenilmesi ve erken uyumak önemlidir. Bütün gece yiyecekleri sindirmekle uğra-şarak yorulan midenizi ve bedeni-nizi mutlaka dinlendirin. Bedeni-nizi dinlendirmek için açık havada 30-40 dakikalık yürüyüşler yapabi-lirsiniz. Ayrıca mideyi rahatlatmak için rezene ve anason, bedenin dinlenmesi için ise melisa, papatya gibi bitki çayları tercih edilebilir. Vücudu toksiklerden arındırmak için yeterli miktarda su tüketimine dikkat edilmelidir.

Unutmayın; az yemek sizi taşır, çok yemeği ise siz taşırsınız!

Yılbaşı Akşamında Sağlıklı Beslenmek için Bu Önerilere

Kulak Verin…

beslenme

Page 37: Kid's Life Aralık - Ocak

37 Aralık 2015 - Ocak 2016 Kid's Life

Kid's Life

Page 38: Kid's Life Aralık - Ocak

38 www.kidslife.mediaKid's Life

Kid's Life ay lin

Sizi bilmem ama benim favorim Pinterest. Gece yatmadan en az yarım saat Pinterest’te gezinmek hem ruhuma iyi geliyor, hem de yeni projeler, yeni tarifler, yeni fikirler için bana ilham veriyor.

Geçen yıl tam da bu zamanlarda pinterest’de gördüğüm bir şey gece rüyalarıma girmeye başladı. Paletten sehpa !Hani şu marketlerde gördüğümüz ürünleri forkliftle taşımak için kullanılan ahşap paletler.

Evde radikal bir dekorasyon değişikliğine başlamıştım ve bu sehpa bence krem şantinin üzerindeki kiraz olacaktı. Ve bu işi o zaman 3,5 yaşında olan kızım Yasmin ve 5,5 yaşındaki oğlum Yakup’la yaparsam hem çok eğlenecekler hem de evde kullanı-lan bir mobilyanın yapımına katkıda bulunmuş olacaklardı.

İşe önce paletleri almakla başladım. Ancak pekala da para verme-den de edinmeniz mümkün, özellikle İstanbul’un Anadolu yaka-sında kentsel dönüşümden dolayı inşaat yapılan her binaya her gün onlarca palet geliyor, gidip buralardan temin edebilirsiniz.

Benim gibi satın almak isterseniz, Dudullu, Nato yolu üzerinden tanesini 15 TL’ye temin edebilirsiniz. En az iki tane almanız ge-rekiyor, daha yüksek olmasını isterseniz 3 katlı da yapabilirsiniz. Alırken hiçbir yerinde hasar olmamasına dikkat edin.

Kolları sıvayalım

Bütün anneler gibi ben de her şeye aynı anda yetişmeye çalışıyorum. Tanıdık geldi mi? Hem iş, hem çocukların bakımı, hem evde sağlıklı atıştırmalıklar hazırlamak – sağlıklı yemeği geçtik, artık atıştırmalıklarımız bile ev yapı-mı- kendime de bakayım, hem şık, hem güzel görüneyim, çocuklarımla değişik, yaratıcı bir şeyler yapayım. Neden şaşırıyorsunuz, hepimiz böyleyiz ve bazen ben kendime bile hayret ediyorum. Bütün bunların yanında, hepimi-zin seyrettiği en az bir dizi, okuduğu bir kitap, ve sosyal medyaya ayrılan en az günlük bir saat de var.

Bir sehpanın kısa ama eğlenceli hikayesi

Aylin BAHAR

Page 39: Kid's Life Aralık - Ocak

39 Aralık 2015 - Ocak 2016 Kid's Life

Kid's Life

Çocukları yapı market , süper market gibi yerle-re götürmek her zaman onlar için çok eğlence-lidir. Bu esnada hem onları projenin içine dahil etmiş olursunuz hem malzemeleri tanımalarına da yardımcı olabilirsiniz, hem de keyifli bir gün geçirmiş olursunuz.

Siz siz olun ister kendiniz, ister çocuklarınızla bir iş yaptığınızda güvenlik her zaman önceliğiniz olsun. Bu proje için gerekli malzemeler.

* Yere sermek için örtü, nalon ( yapı marketten temin edebilirsiniz.* Manuel Zımpara makinesi,* Eldiven* Çeşitli boylarda zımpara kağıtları* Akrilik boya, akrilik vernik* Boya rulosu, boya fırçası* 4 adet en az 25 kg taşıma kapasiteli sehpa te-kerleği* Ahşap temizleyici* Fırça* Bir adet bez

Alışveriş Listesi

Öncelikle bütün işleri nerede yapacağınıza karar vermeniz lazım. Evin içini aklınızdan bile geçirmeyin. Malum zımpara, temizlik, boya derken etraf bayağı bir batacak, bu nedenle bu işleri yapabileceğiniz uygun bir yer seçmeniz lazım. Bal-kon, bahçe, otopark aklıma gelen ilk öneriler. Biz evimizin balkonunda yaptık. Naylonumuzu yere serip, birinci Paleti-mizi üzerine koyup zımparalamaya başlıyoruz.

Haydi Başlayalım

Bol bol kalori yakmaya hazır olun, zımparalamak gerçekten çok yorucu, isterseniz elektrikli zımpara da kullanabilirsiniz. Ama benim gibi elle yapacaksanız , Fotografta gördüğünüz gibi bir zımpara tutacağı almanızı tavsiye ederim ve mutlaka eldiven kul-lanın. Paletin yüzeyi tamamen pürüzsüz olmalı, özellikle de üst kısımda kullanacağınızın.

Zımparala, yine zımparala…

Page 40: Kid's Life Aralık - Ocak

40 www.kidslife.mediaKid's Life

Kid's Life

Geniş yüzeyleri bitirdikten sonra kenarları ufak köşeleri de bir zımpara kağıdını katlayarak zım-paralamayı unutmayın, sonuçta evde kullanıla-cak bir sehpadan kimsenin parmağına kıymık batmasını istemezsiniz değil mi?

Zımpara işlemi bittikten sonra paletlerin üzerindeki tahta tozunu bir fırça ile Temizleyin, hatta yere dö-külen parçaları ve tozu da süpürün ki tekrardan pa-letlerin üzerine yapışmasın.

Sonra çocuklarınıza artık küçük gelen ya da defalarca yıkamaktan rengi atmış kıyafetleri giydirin, ayaklarına da balıkçı çizmelerini. Verin ellerine fırçayı, ruloyu boyasınlar.

Ben alta çakıl taşı akrilik boya, üste eskitme boyası ile antik beyaz beyaz karışımı, en üste de akrilik vernik kullandım. Arzu ederseniz sprey vernik de kullanabilirsiniz. Ancak sprey boyaların çok masum olmadığını ve kesinlikle çocukların kullanmaması gerektiğini unutmayın. Eğer kullanacaksanız, maske takarak açık havada siz yapın.

Page 41: Kid's Life Aralık - Ocak

41 Aralık 2015 - Ocak 2016 Kid's Life

Kid's Life

Çocuklarınızın ne kadar detaycı ve temiz iş çıkarttıklarını görünce siz de hayran ka-lacaksınız. Üstelik iki hafta sonu için hari-ka bir aktivite bulmuş olacaksınız.

Boya katlarının tamamen kurumasını beklemeyi unutmayın. Çocuklarınız boya yaparken onlara güzel bir müzik açın ve bırakın istedikleri gibi çalışsınlar, üstlerini başlarını kirletsinler, yaptıklarının tadını çıkartsınlar.

Artık sehpanıza salonunuzda yer açabilirsiniz. Son aşamada, Uzun çiviler ile iki paleti üst üste monte edin ve altta kalanın 4 kö-şesine tekerlekleri takın. Güzel bir kahve yapın, çocuklarınıza da bir dilim kek, sehpanızın karşısındaki koltuğa oturup eserinizin keyfini çıkarın.

Not: tekerlekli bir sehpa çocuklu evlerde salona istediğiniz anlarda oyun oynamak için yer kazandı-ran oldukça kullanışlı bir şey olu-yormuş, bunu da paylaşmak iste-dim .

Page 42: Kid's Life Aralık - Ocak

42 www.kidslife.mediaKid's Life

Kid's Life çalışan anne

Page 43: Kid's Life Aralık - Ocak

Baldan Partener Dolun. 15 Şubat 1985 İstanbul doğumluyum. Üniversitede seç-tiğim Felsefe ve Psikoloji bölümlerinden o kadar mutlu oldum ki öğretmen olmaya karar verdim. Kendi mezun olduğum Şişli Terakki Lisesi'nde öğretmenliğin ilk adım-larını attım. Eşimi de Terraki’ de buldum desem yalan olmaz. Benden 3 dönem büyüktü ama mezun olduktan yıllar yıllar sonra kesişti yollarımız. Herkesten biraz fazla arkadaşlarımızla vakit geçirmeyi, gezmeyi eğlenmeyi çok seven çiftlerdeniz. Birbirimize fazlasıyla yetiyorduk kısacası. Bu yüzden çocukla ilgili bir karar vermek bizim için zor oldu. İlla zorundaymışız gibi yapmak istemedik. Hadi 3 yıl oldu artık çocuk yapalım fikri bize göre değildi. Çok düşündük. Hem kendi hayatımıza kaldığı-mız yerden devam etmek hem de çocuk yapabilmek için ne yapmamız lazım diye gecelerce kafa patlattık. Sonunda söz ver-dik birbirimize, o delirmiş, kendini çocuğa adamış birbirini unutmuşuz çiftlerden olmayacağız diye. Biz ona değil, o bizim hayatımıza göre yaşayacak dedik. Ve sanı-rım başardık da...

Hamilelik biraz uzun sürdü , 42 hafta. Normal doğum çok istedim. O anı yaşa-mak için bekledim ama maalesef Melina gelmek istemedi. Artık nasıl yediysem hamileyken dışarı çıkmak için hiç he-veslenmedi. Hamilelikte tam 32 kilo al-dım. Ama hepsini verdim. Korkacak bir şey yokmuş. 32. haftaya kadar işe gittim.

“Toz Pembe” olmayan bir annelik öyküsü.

Baldan Partener DOLUN ve BAL kızı Melina’yı kendi anlatımıyla

tanıyoruz.

Hamileyken çalışmak hiç kolay de-ğil. Özellikle ders anlatmak, sürekli ayakta durmak... Ama ben yine şans-lıydım. Hamileyken hiç sıkıntı yaşa-madım. Tek problemim çok uykum olmasıydı. Boş derslerimde arabaya gidip uyuduğumu hatırlıyorum. Bir anda gözlerim kapanırdı. Ama en kö-tüsü iştah... Daha doktor haftaya gel kese var mı bakalım dedi, gittiğimde 3 kilo almıştım. Senelerin acısı çıktı. Arkadaşlarımın arasında hamilelik dönemini hayatının en güzel dönemi diye anlatanlar var. Hayretler içinde dinliyorum. Her gün biraz daha çir-kinleştiğin, giyecek kıyafetlerinin her geçen gün azaldığı, sürekli uykunun olduğu bir dönem nasıl insan hayatı-nın en güzel dönemi olabilir ki? Ben sorunsuz yaşamama rağmen bence hamilelik dönemi hiç de keyifli değil. Ayakkabını bile bağlarken nefes ne-fese kaldığın bir dönem... Bu arada hamile pilatesine de gittim. Hem de gidebileceğim en iyi yerde. Özel öğ-retmen ile birlikte aletli pilates yaptık. Hiç bir işe yaramadı. Normal doğumu kolaylaştırır dediler benimki gelmedi bile. Eğer iştahlıysanız ve hamilelik dönemimde bol bol yiyeceğim diye-cekseniz hiç hamile pilatesine gitme-ye gerek yok.

“Doktor çocuğun cinsiyetini sizin anlaştığınız bir pastacı-ya söylüyor. Ne siz ne eşiniz öğrenmiyor. Ve tabi ki par-tiye gelen hiç kimse. Pasta gecenin sonunda kesiliyor. İçinden dökülen şeker renkle-rinden anlıyoruz cinsiyeti”

Çalışırken ve aynı zamanda hamiley-ken herkesin yaptığı partilerden geri kalmadım tabi ki. Baby Shower fikrini sevmedim ama Gender Party bence müthiş bir fikirdi. Bütün sevdiklerimin bir arada olduğu bir cinsiyet partisi yaptık. Yurt dışında "Gender Party"

43 Aralık 2015 - Ocak 2016 Kid's Life

Kid's Life

Page 44: Kid's Life Aralık - Ocak

44 www.kidslife.mediaKid's Life

Kid's Life

deniyor. Şimdilerde bayağı moda oldu. Kısaca, doktor çocuğun cinsi-yetini sizin anlaştığınız bir pastacıya söylüyor. Ne siz ne eşiniz öğrenmi-yor. Ve tabi ki partiye gelen hiç kim-se. Pasta gecenin sonunda kesiliyor. İçinden dökülen şeker renklerinden anlıyoruz cinsiyeti. Biz çok eğlendik. Doktorun sıkıcı odasında öğrenmek-tense bütün ailemiz ve arkadaşla-rımızla öğrendik cinsiyeti. Bizden pembe şekerler çıktı tabi. Bu arada parti sırasında isim fikirleri de almayı unutmadık gelenlerden. Ama maa-lesef o gece aradığımız ismi bulama-dık. Bir akşam birlikte film izlerken birden çıktı "Melina" ismi. Anlamının BAL olması çok etkiledi bizi.

arkadaşıma kapı süsünü yaptırdım. Hediyeyi kendim tasarlayıp Eminönü’ ne gidip hallettim, son olarak ikram edilecek şeyleri aldım. Hem çok para harcamamış oldum hem de ortaya sade ama zarif bir şey çıktı.

Doğum fotoğrafları ve sonraki bü-tün fotoğraflar için bir fotoğrafçı ile anlaştım. Bu da çok önemli. O anları kaydetmek ve bir albümde toplamak büyük zevk. İnsan hala bakıp bakıp hayran kalıyor. Fulya Acıbadem Has-tanesinde doğum yaptım. 2 gün kal-dım ve zaman nasıl geçti kimler geldi ne oldu anlamadım bile. Eve geldiğim gece aileyi eve toplayıp kocaman bir sofra kurduk. Yorgunuz, evde bebek var, dinlenelim... demedik. Aynı söz verdiğimiz gibi. Kadeh kaldırdık her gecesi böyle kalabalık ve neşeli geç-sin diye. Ne doğru bir hareketmiş. Öyle de oldu. Melina sese de alıştı, kalabalığa da, sofralara da, sokaklara da...

Melina ilk 40 gün çok huzurlu, uyu-yan bir bebekti. Ben bunu tek bir şeye bağlıyorum. Anneme! İşin sırrı şu; "ANNEN NE DERSE YAP!" Hiç karşı çıkmadan peki dedim. Çoğu zaman doktorların hayır dediği şeylere bile annem daha iyi bilir deyip dinledim. Mesela emzik. Annem hastanede emziği verdi Melina'ya. Hemşirelerin çığlıklarını umursamadan. Ya da dok-tor su asla verilmeyecek denildiğinde süt ve su aynı şey değil dedi ve günde 3-4 kaşık su verdi. Tamamiyle ona tes-lim ettim. Ben daha iyi bilirim benim çocuğum kaprislerine hiç girmedim. İyi ki de girmemişim. Çok faydasını gördüm.

“1 haftalıkken bile bizimle sofradaydı. Şimdi 7 aylık hala bizimle sofrada. “

Bence ikinci yaptığım mantıklı şey eşimden hiç bir şey beklememek oldu. Ne gece uyanmasını, ne gözü-mün içine bakıp beni anlamasını, ne Melina ile nefes almayarak ilgilen-

Çalışan ve hamile olan bütün ka-dınlara en önemli tavsiyem kesin-likle 32. haftada izne ayrılmaları ve uzatmamaları. Çünkü gerçekten dinlenmeye ve hazırlık yapmaya çok ihtiyacı oluyor insanın. Bir de hayatınızda bir daha hem maaşı-nızın hem de sizin aynı anda yattı-ğınız bir dönem olmuyor. Doğum odası, hediyesi, süslemesi... Herkes kadar abartmadım ben. Organi-zasyon şirketlerinden inanılmaz rakamlar aldım. Akıl almayacak fiyatlar. Ben ufak bir kaç dokunuş yapmayı tercih ettim. En önemli gördüğüm şeylere para ve zaman ayırdım. Kapı süsü, hediye ve yi-yecek. Zevkine güvendiğim bir

Page 45: Kid's Life Aralık - Ocak

45 Aralık 2015 - Ocak 2016 Kid's Life

Kid's Life

mesini... Hiç bir şey beklemeyerek eve geldim. Çünkü artık işe giden o evde kalan bendim. Melina ile ta-nıştığımız ilk günleri, haftaları ona zehir etmek istemedim. Gece onun uyanması benim yanımda olması hiç bir fayda sağlamayacaktı. Ertesi sabah erkenden işe gidecek bir ada-mı uyandırmak bence çok saçmay-dı. Melina eve geldiği ilk günden itibaren kendi odasında yattı. Beşik tarzı bir şey almadık hiç. Geceleri kalktığında ben yataktan kalıp onun odasına gittim. Hem yarı uykulu bir şekilde emzirmemiş oldum hem de Ekrem uyanmadı. Ertesi gün iştey-ken lanet etmedi uykusuzluğuna. Çok neşeli bir şekilde eve geldi. Evet anne için zor bir süreç ama ikimizin ilişkisi için en doğrusu buydu. Uzun bir süre o işe giden çalışan baba, ben

de Melina'ya bakan, eve bakan anne rolünü üstlendim. Akşam sofra kur-maktan, hayatımıza aynen devam etmekten asla vazgeçmedik. Ona ilk günden itibaren oturabileceği bir mama sandalyesi aldık. (Stokke) 1 haftalıkken bile bizimle sofradaydı. Şimdi 7 aylık hala bizimle sofrada. Beklentiler her zaman insanı mutsuz eder. O yüzden biz bu zor süreci hiç kavga etmeden atlattık.

“İnternette çok popüler an-neler var. Her gününü ço-cuğu ile bir yerlerde geçiren fenomen anneler. Onların tamamiyle gerçek dışı oldu-ğunu düşünüyorum.”

Ben çalışmaya devam etmek istiyor-dum. Çünkü yaptığım işi gerçekten

çok seviyordum. Okulla konuştum ve yarı zamanlı devam etmek için anlaştım. Böylelikle hem işime de-vam edebilecektim hem de Melina' ya zaman ayırabilecektim. Öyle de oldu. Çalışma hayatına geri dönmek bana çok iyi geldi. İnternette çok po-püler anneler var. Her gününü çocu-ğu ile bir yerlerde geçiren fenomen anneler. Onların tamamiyle gerçek dışı olduğunu düşünüyorum. Bir bebekle bütün gün aynı evde olmak hiç de öyle toz pembe değil. Bera-ber uyanmak, onu koklamak... bun-lar güzel ama koca bir gün yemek yedir altını temizle hadi biraz oyna uyut kaldır tekrar yedir emzir... Bir bakıyorsun saat olmuş 17.00. İnsan her gün bebeğiyle bir etkinliğe git-mez. Haftada 1 gün gidersin bazen 2 ama her gün bir yerlerde olamazsın.

Page 46: Kid's Life Aralık - Ocak

46 www.kidslife.mediaKid's Life

Kid's Life

Page 47: Kid's Life Aralık - Ocak

47 Aralık 2015 - Ocak 2016 Kid's Life

Kid's Life

Bu sebeple işe gitmek bir anneye en iyi gelecek şey. Hele bir de işini se-viyorsa. Çalışma şartları önemli tabi. Gece çok geç saatlere kadar çalışan bir annenin işi çok zor buna eminim. İş işkenceye döner diye düşünüyo-rum. Keşke Türkiye'de anneler hem çalışıp hem de bebeklerine bakabil-seler. Mesela part time çalışsalar ço-cuklar okula başlayana kadar. Bütün gün evde oturan bir annenin sağlıklı olabileceğine inanmıyorum. Kadın üretmeli, çalışmalı... Ancak üreten bir anne çocuğuna bir şeyler katar diye düşünüyorum. başka önemli bir şey ise kadının maddi özgürlü-ğünün olması. Erkekler ve kadınlar farklı gezegenlerden geliyor diye boşuna söylememişler. O kadar saç-ma şeylere para harcamak istiyor-sunuz ki... Bunu eşinizin anlaması imkansız. Sormadan kendi başınıza yapabilmeniz lazım. Bu da ancak çalışarak olur. Yoksa yaptığın bütün harcamalar için seni asla anlamaya-

cak birine hesap vermek zorunda kalırsın.

“Ben Melina büyüdüğü za-man ona gururla anlatacak hikayelerim olsun istiyorum. İşimi seviyordum ama sen gelince bıraktım sana bak-mak için demek istemiyo-rum.”

İşe gittiğin bazı günler "Ben neden burdayım?" dediğim olmuyor mu? tabi ki oluyor. Hatta yok ya kesin çalışmamam lazım diyorsun. Özel-likle de süt vermeye devam edip iş yerinde sağmak zorunda kalıyorsan. İsyan ediyorsun, kendine kızıyorsun ama sonra işinle ilgili öyle bir şey oluyor ki... Ordan aldığın haz, mut-luluk unutturuyor hepsini. Başarılı olma hissini sana verebilecek tek yer iş yerin. Ben Melina büyüdüğü za-man ona gururla anlatacak hikaye-

lerim olsun istiyorum. İşimi seviyor-dum ama sen gelince bıraktım sana bakmak için demek istemiyorum. Ona böyle bir sorumluluk yüklemek çok yanlış. Bence bir kadın anne de olur, eş de olur, evin hanımı da olur iş yerinde başarılı da olur. Kadın çok güçlü. Erkekler için aynı şeyi söyle-mek zor. Biz yemek yaparken aynı anda telefonla da konuşup çocuğu-muzla ilgilenebiliyoruz hem de işten geldikten sonra. Ama bir erkeğin yumurta yaparken bile cep telefo-nunu kapadığını biliyor muydunuz? O yüzden bir anne bu gücü taşıyorsa bence onu kullanmalı diye düşünü-yorum.

Page 48: Kid's Life Aralık - Ocak

48 www.kidslife.mediaKid's Life

Kid's Life advertorial

Yeni yürümeye başlayan bebeklerde ve tüm zama-nını hareket ederek geçiren çocuklarda sağlıklı bir ayak gelişimi için doğru ayakkabı seçimi son derece önemli. Bilinçsiz seçimler sonucu ortaya çıkabilecek ayak problemlerinin önüne geçebilmek ve rahat edebilmelerini sağlamak için çocukların ayak sağlık-larını destekleyen modeller tercih edilmeli. Çocukları için en iyiyi isteyen ailelerin konuyla ilgili endişelerini ortadan kaldıracak bilgileri Ayak-Ayakkabı Uyum Uzmanı Başak Kurtoğlu veriyor.

Ayakkabı alırken, uzun saatler ayakların rahat kal-ması önemli

Anne babaların çocuklarına ayakkabı alırken, uzun saatler ayak konfor ve sağlığını koruyacak nitelikte ayakkabıları tercih etmeleri gerektiğini belirten Başak

Kurtoğlu, önerilerini şu şekilde sıralıyor:

* Ayak gelişimi devam eden çocukların ayakları-nın 3-4 ayda bir ölçülmesi gerekir. Bu ölçüm yapılır-ken ayakların sadece boyuna değil, genişliğine de dikkat etmek önemlidir.

* Ürün seçiminde eğitimli bir personelden danış-manlık almak da en az doğru ayakkabı seçimi kadar

dikkate değer bir konudur.

* Çocuk ayakkabısı alışverişinde içi ve dışı deri ürün-lerin tercih edilmesi, çocukların ayaklarının terleme-sini önler, nefes almasını sağlar. Bu anlamda, özellikle de spor ayakkabı alışverişinde temkinli olmakta fayda var.

* Çocukların ayakkabılarıyla uzun saatler geçireceği düşüncesinden hareketle, çocuğun rahatça giyebile-

BİLİNÇLİ AYAKKABI SEÇİMİYLE ÇOCUKLARIN AYAK SAĞLIKLARI GÜVENDE

Page 49: Kid's Life Aralık - Ocak

49 Aralık 2015 - Ocak 2016 Kid's Life

Kid's Life

ceği ve ayarlanabilen modeller tercih edilmelidir.

* Alınacak ayakkabının, hafif ve es-nek ürünler olması çocuğun konforu açısından avantajlıdır.

* Çocuk ayakkabılarında parmakla-rın rahat edebileceği, hacimli bir bu-run yapısı ve ayağı iyi kavrayan topuk

kısmı olan ayakkabıları tercih etmek gerekir.

* Çocukların sürekli hareket halinde olduğu göz önünde bulundurularak, kaymayan tabana sahip ayakkabılara öncelik vermek de yerinde olacaktır.

Shoe City Kids’ten yapacağınız doğru ayakkabı seçimiyle çocuğunuza konforlu bir çift ayakkabı alabilir, sağlıklı ve güvenli bir alışverişin keyfini sürebilirsiniz.

Page 50: Kid's Life Aralık - Ocak

50 www.kidslife.mediaKid's Life

Kid's Life psikoloji

Uzman Psk. Banu Akman ŞAHİN

Yiyecek, sevgi ve ilginin en er-ken sembollerinden biridir. Me-meden beslenmeyle birlikte, bebek ile anne arasında beslen-me ihtiyacının ötesinde güven, sıcaklık ve duygusal ihtiyaçların karşılanmasını kapsayan ve ya-şamın sonraki yıllarında da etkili olan ilişki örüntüsü başlar. Anne bebeğin ağlamalarını, dolayısıyla ihtiyaçlarını anlamak zorundadır. İlk ağlamada açlığın giderilmesi için bebek emzirilir. Meme em-meyle birlikte açlığın yarattığı gerginlik gider. Ancak doygun-luktan bağımsız olarak emmenin yarattığı bir doyum (haz) oluşur. Daha sonraları bebek doydu-ğu halde parmağını emmeye, emziğini emmeye devam eder. Beslenme artık açlık duyusunun giderilmesi ve organizmanın fiz-yolojik ihtiyacının karşılanmasına ek olarak hazzın doyumunu da sağlar. Bu ilk dönemlerde başla-yan beslenme, güven, sıcaklık, hazzın doyumu ilişkisi yıllar geç-tikçe farklı örüntülerde karşımıza çıkar. Bebeği yetiştirenin tutumu da sorunla başa çıkma, kendine güven, duygusal tatminin yeterli olması ve bunların besinle iliş-kilendirilmesi konusunda önem kazanmaktadır.

Görüldüğü gibi beslenmek dün-yaya gelir gelmez yapmaya baş-ladığımız ve fizyolojik açıdan ba-sit bir mekanizma gibi görülse de psikososyal açıdan oldukça kar-

maşık bir durumdur. Dolayısıyla da sadece açlıkla ilgisi yoktur.

Çocuğun yemekle ilişkisini aile belirler. Bebekliğinden itibaren annenin ya da bakıcının davranı-şı yeme tarzını ve problemlerini etkiler. Çocukların sağlıklı bes-lenmeyi öğrenmeleri ve yemeğin hayatlarının devamı için gerekli enerji kaynağı olduğunun farkına varmaları son derece önemlidir. Çocuğumuzun yemekle kurduğu ilişkiyi yorumlamak için öncelikle yemeğin bizim için anlamının ne olduğunu keşfetmemiz önemli-dir.

Şöyle bir düşünün yemekle ba-ğınız nedir? Düzenli en az 3 ana 2 ara öğün yiyebiliyor musunuz? Kendinizi beslemek için özen gösterebiliyor musunuz? Yemek-leri alelacele geçiştirmek için mi yoksa gerçekten keyif almak ve kendinize özen göstererek mi yi-yorsunuz? Sıkıntılı, üzüntülü veya stresli olduğunuzda kendinizi bir şey yerken buluyor musunuz? Ya da sağlıklı beslenmek ya da aile-nizi sağlıklı beslemek konusunda gereğinden fazla takıntılı ya da sınırlayıcı mısınız? Tüm bunları gözden geçirdiğinizde çocuğu-nuzun nasıl bir yeme paterni ol-duğunu da anlamamız güç olma-yacaktır. Biliyorsunuz ki çocuklar birçok şeyi model alarak öğrenir-ler.

Çocukların sağlıklı bir yeme dü-zeni oluşturabilmesi için;- Çocuğun açlık ve tokluk uyaranlarını yok etmeyin. “Taba-ğını bitirmeden sofradan kalk-mak yok”, “yemezsen arkandan ağlar”, gibi sözlerle onun tokluk sinyallerinin bozulmasına neden olmayın.- Ailece üç ana öğün üç ara öğün düzenini oturtmaya ça-lışın.- TV açıkken yemeğe otur-mayın.- Az abur cuburda sorun yoktur, ancak bunların zamanı, miktarı ve ne olduğunu beslen-me uzmanlarından öğrenip buna göre abur cubura izin vermek en sağlıklı seçenek olacaktır. - Çocuğunuzu yemekle ödüllendirmeyin. Doktora gidip aşı olunca şeker, sebzesini bitirin-ce çikolata vermeyin. - Çocuğunuzu “sıska, şiş-ko, tombik, kemiklerin görünü-yor” gibi fiziksel özellikleri ile tanımlamayın, onlara böyle ses-lenmeyin

Unutmayın ki hepimiz acıktığı-mızda yemek, doyduğumuzda durmak mekanizmalarına sahip olarak doğduk. Çocuğun en te-mel ihtiyacı sevgi, ilgi, anlaşılmak, gereğince onaylanmak ve oyun-dur. Bu ihtiyaçlarını yemekle de-ğil gerçekten karşılamaya çalış-mak anne ve babalık görevidir.

Çocukların Beslenmesinde Anne Babanın Rolü

Page 51: Kid's Life Aralık - Ocak

51 Aralık 2015 - Ocak 2016 Kid's Life

Kid's Life

Page 52: Kid's Life Aralık - Ocak

52 www.kidslife.mediaKid's Life

Her ne kadar sık rastlanılan ve basit bir rahatsızlık gibi görülse de soğuk algınlığı bazen daha ciddi sonuçlara; örneğin kulak enfeksiyonu veya zatürreye yol açabilir.

Page 53: Kid's Life Aralık - Ocak

53 Aralık 2015 - Ocak 2016 Kid's Life

Kid's Life

Çocuğunuzun sık sık üşütme-sinden bıkmış olabilirsiniz ama üzülmeyin, bu konuda yalnız değilsiniz. Çocukların bağışıklık sistemi yeterince gelişmemiş olduğu için yetişkinlere göre daha sık ve daha kolay hasta-lanırlar. Bu nedenle soğuk al-gınlığı çocuklar arasında çok yaygındır, öyle ki okul öncesi çocukların, hatta bebeklerin sezon boyunca 6-10 kez soğuk algınlığı belirtisi göstermesi normal karşılanabilir.

Soğuk algınlığının en yaygın belirtileri öksürme, hapşırma ve burun tıkanmasıdır. Ancak bazı çocuklarda yüksek ateş ile enerji ve iştah kaybı da görüle-bilir. Soğuk algınlığının bu et-kileri genellikle 1 haftada sona erer ama daha uzun sürdüğü de görülebilir.

Her ne kadar sık rastlanılan ve basit bir rahatsızlık gibi görülse de soğuk algınlığı bazen daha ciddi sonuçlara; örneğin kulak enfeksiyonu veya zatürreye yol açabilir. Burada dikkat edilmesi gereken nokta hastalıkla bera-ber ateşin ne zaman başladı-ğıdır. Hastalığın başlamasıyla beraber gelen ateş normaldir ancak hastalık başladıktan bir-

Sağlıklı çocuk

Prof. Dr. Hilal MOCANÇocuk Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı

kaç gün sonra gelen ateş vücutta bir enfeksiyon olduğunun belirtisi-dir.

Eğer çocuğunuzda enfeksiyona bağlı bir ateş yoksa ve kendini çok güçsüz hissetmiyorsa onu okula veya kreşe gitmekten alıkoymanıza gerek yoktur.

Bunun yerine çocuğunuzu rahat-latmak için;• okula gitse de yeterince dinlendi-ğine emin olun,• bol bol sıvı almasını sağlayın,• bulunduğu odadaki nem oranını yükseltmeye çalışın.

Burnu tıkalı bir çocuk rahat nefes alamadığı için yemek yerken kendi-ni çok rahatsız hissedecek ve iştahı neredeyse otomatik olarak kesile-cektir. Bu nedenle odanın nem ora-nının yüksek tutulması çocuğun ra-hatlaması için çok yararlı olacaktır. Piyasada bu işlevi yerine getirecek aletler satılmakla beraber bütçeni-zin el vermediğini düşünüyorsanız kaloriferlerin üzerine su dolu kaplar koyarak da bu sorunu çözebilirsi-niz.Bu virüs eşyaların üzerinde saat-lerce yaşayabildiği için hasta bir kişinin bulunduğu ortama girmek hastalığın bulaşması için yeterli bir zemin hazırlar.

Bu açıdan bakıldığında soğuk al-gınlığı diğer kişilere;

• hasta kişi hapşırdığında veya ök-sürdüğünde hava yolu ile,• hasta kişinin kendi ağzını veya akan burnunu temizledikten sonra başka birine dokunmasıyla,• hasta kişinin kendi ağzını veya akan burnunu temizledikten sonra herhangi bir oyuncağı veya eşyayı ellemesini takiben diğer kişinin de aynı eşyayı ellemesiyle bulaşır.

Her zaman olduğu gibi soğuk algınlığının bulaşmasının önlen-

mesinde de en önemli etken te-mizliktir. Hasta çocuğun ve onun bakımını yapan kişinin ellerinin her zaman temiz tutulması gerekir. Özellikle çocuğunuzun burnunu temizledikten sonra hem kendi eli-nizi hem de onun elini mutlaka sa-bunla yıkamaya dikkat edin. Ayrıca yemek hazırlamadan önce ellerinizi her zaman sabunla yıkayın. Bu şe-kilde hastalığın ailenizin diğer üye-lerine de bulaşmasını büyük ölçüde önlemiş olursunuz.

Çoğu anne, bebeğinin ilk yılında soğuk algınlığıyla karşılaştığında hemen doktorunu arar ancak bu hastalığı birkaç kez yaşadıktan son-ra doktorundan öğrendiklerini ken-di uygulamaya başlar.

Ancak eğer çocuğunuzun;

• kulağı ağrıyorsa,• ateşi 40 derece veya daha fazla ol-muşsa,• boğazı ağrıyorsa,• alışılmadık derecede uykulu bir hali varsa,• alışılmadık huysuzluklar yapıyor-sa,• cildinde döküntüler varsa,• nefes alıp vermesi hızlanmışsa veya almakta güçlük çekiyorsa,• öksürmesi devam ediyorsa

mutlaka doktorunuzu arayın. Zira bu belirtiler soğuk algınlığının ço-cukta daha ciddi sorunlara yol açtı-ğının ilk göstergeleridir ve ne kadar çabuk önlem alınırsa tedavi süreci de o kadar kısa ve kolay olur.Soğuk algınlığı olarak tanımladı-ğımız nezle ve öksürük belirtileri-nin olduğu durumlarda aslında en doğrusu hemen ilaca sarılmamak olmakla beraber, eğer hastalığın et-kileri çocuğunuzu rahatsız edecek boyutlara çıktıysa ilaç kullanmanız gerekecektir. Böyle bir durumda en doğrusu kullanacağınız ilacı dokto-runuza danışmak olacaktır.

Page 54: Kid's Life Aralık - Ocak

54 www.kidslife.mediaKid's Life

Bununla beraber;• Doktorunuza ulaşamıyorsunuz ve hangi ilacı kullanacağınıza karar vermeniz gerekiyorsa içinde “acetaminophen” veya “ibuprofen” olan ilaçları tercih edin.• Soğuk algınlığı küçük çocuklarda istenmeyen yan etkilere yol aça-bilir. Bu nedenle k u l l a n a c a ğ ı n ı z ilacın içeriğinde tek bir aktif madde bulunmasına dikkat edin.• Burun damlaları veya spreyleri geçici bir süre için çocuğunuzu rahatlatabilir. An-cak çok kullanıldıklarında tıkanma-yı daha da kötü yapabilirler.

• Bebeklerde beslenme öncesinde fizyolojik serum kullanmak faydalı olur.• Eğer çocuğunuzun uykusu çok etkilenmiyorsa, öksürük için bir ilaç kullanılmayabilir; bu durumda su başta olmak üzere çocuğa verilen sıvı gıdalar artırılmalıdır. Eğer öksü-rük çok rahatsız ediyorsa, öncelikle hafif bir öksürük şurubu tercih edil-melidir.• “Antihistamin”li ilaçların soğuk al-gınlığının tedavisinde özel durum-larda yeri olabilir.

Doğru kullanıldıklarında son dere-ce yararlı sonuçlarını gördüğümüz antibiyotiklerin soğuk algınlığının tedavisinde hiçbir etkisi yoktur. Zira soğuk algınlığı virütik bir has-talıktır. Oysa antibiyotikler sadece bakteriyel hastalıkların iyileşmesin-de yararlı olurlar. Bu nedenle soğuk

algınlığına karşı antibiyotik kullanı-mı doğru değildir.

Etrafınızda soğuk algınlı-ğına yakalanmış kişiler

varsa ve hele bu kişi-ler evdeki çocuklar-

sa siz de bu du-rumdan yüksek olasılıkla etki-lenebilirsiniz. Ancak telaş-lanmayın, so-ğuk algınlığınız

çok ağır da geç-se bebeğinize

bir zarar vermez. Tabii gebeliğin de

etkisiyle kendinizi aşı-rı yorgun hissedebilirsi-

niz. En iyi tedavi dinlenmek ve besin değeri yüksek gıdalar

alarak vücudunuzu kuvvetli tut-

Page 55: Kid's Life Aralık - Ocak

55 Aralık 2015 - Ocak 2016 Kid's Life

Kid's Life

maktır, zira gebelik sırasında mecbur kalmadıkça ilaç kullanılmaması daha doğrudur.

Her şeyden önce hastalığı kendinizden uzak tutma-ya çalışın. Her ne kadar etrafınızda hasta kişiler varken bu virüsten uzak durmak zor olsa da, ellerinizi sık sık sabunla yıkayarak hastalığın size bulaşmasını büyük oranda önlemiş olursunuz. Çünkü hasta bir kişiyle te-mas ettikten sonra elinizi gözünüze, burnunuza veya ağzınıza değdirirseniz hastalığı da kapmış olursunuz. Eğer soğuk algınlığına yakalandıysanız, yukarıda da be-lirttiğimiz gibi öncelikle hastalığın etkilerini doğal yol-lardan gidermeye çalışın.

Bu durumda ilk yapacağınız;• bol bol su içmek• sağlıklı beslenmek• mutlaka dinlenmekolmalıdır.

Burun tıkanıklığınızı açmak için geceleri odanızın ha-vasını nemlendirmek çok yardımcı olacaktır. Ayrıca ba-şınızı birçok yastıkla destekleyerek uyumayı deneyebi-lirsiniz.

Eğer boğazınız ağrıyorsa;• ılık içecekler için ve• ılık tuzlu suyla gargara yapın.

Bunlar yeterli gelmiyorsa doktorunuza danışarak bir boğaz pastili de kullanabilirsiniz. Doktorunuza danış-madan en zararsız görünen ilacı bile kullanmaktan ka-çının.

Eğer;• ateşiniz 39 dereceye kadar yükselmişse,• yeşil, sarı renkli balgam çıkararak öksürüyorsanız,• iştahınız kesildiyse veya uykusuzluk çekiyorsanız,• ilk hastalık belirtilerinden sonra 3 gün içinde belirtiler-de hiçbir düzelme olmuyorsa ve• nefes almakta güçlük çekiyorsanız hiç vakit kaybet-meden doktorunuzu arayın.

Page 56: Kid's Life Aralık - Ocak

56 www.kidslife.mediaKid's Life

Kid's Life öykü

Page 57: Kid's Life Aralık - Ocak

57 Aralık 2015 - Ocak 2016 Kid's Life

Kid's Life

Her zaman ki gibi bir okul günü daha bitmişti. Eve gelir gelmez hemen odasında biraz oyun oynadı Ceycey. Akşam yemeği için de en sevdiği yemekler-den yapmıştı annesi ona. Sonra da her zaman yaptığı gibi derslerini bitirdi. Bu gün biraz fazla dersi vardı. Hepsini bitirmişti bitirmesine ama çok da yorulmuş-tu. Aradan ne kadar zaman geçti tam bilemiyordu ama bir ara hafifçe üşüdüğünü hissetti. Yatağımda olmalıyım herhalde diye düşündü. Çünkü üzerinde hissettiği yorganı olmalıydı. Sonra yorganına biraz daha sokuldu. Ama odası hala ona soğuk geliyordu. Göz kapaklarının arasından sızan bir aydınlık hisset-ti. Yoksa sabah mı olmuştu? Bu arada bazı sesler de duymaya başladı. Ne duyduğunu anlayamıyordu ama şu an en çok hissettiği şey soğuktu.Elinde olmadan yorganının içine biraz daha sokulma-ya çalıştı. Yumuşak yorganını elleri ile yokladı. Yok! Bir gariplik vardı. Sertçe haşır huşur yapan bir şeyler geldi eline. Uykusu açılmaya başlamıştı. Gözlerini kır-pıştırarak, etrafına bakındı. Gördüklerine anlam ver-meye çalıştı ilk önce. Uyku sersemliğinin etkisi altın-da olmalıyım diye düşündü. Yoksa neydi bu böyle… Etrafına daha da dikkatli baktı. Yanlış görüyordu her-halde. Çünkü burası onun odası değildi. Hatta burası oda bile değildi.

Neredeydi böyle? Kulağına gelen sesleri daha bir net duyabiliyordu şimdi. Kalbinin hızlı hızlı atmaya başladığını hissetti. Gözleri artık iyice açılmıştı. Tam karşısında ona bakan rengarenk papağan gibi bir kuş duruyordu.

Ceycey emin olmak için gözlerini birkaç kere daha açıp kapattı. Yok! Yanlış görmüyordu. Parlak renklere sahip olan ve papağana benzeyen bu kuş tam karşı-sında idi işte.

Elif ŞAHSUVAR

Biraz korkmaya başlamıştı. Ürkek gözleri ile etra-fı dikkatlice incelemeye çalıştı. Sanki bir ormana benziyordu burası. Ama tam orman gibi de değil-di. Ağaçlar vardı ama hepsi kırmızıydı. Sonra gök-yüzü… O da pespembe idi. Ya yerdeki çimlere ne demeliydi? Mosmordu çimler. Uzakta ki dağlar ise tıpkı bir portakal gibi turuncu idi.

Şaşkın şaşkın etrafına bakınmaya devam ederken, kulağına gelen sesleri de iyice duymaya başlamıştı artık. Tüm hayvanların sesiydi bu ve hepsi konuşa-biliyordu. Şaşkınlığı iyice artmıştı Ceycey’ in.

Burası neresiydi böyle? Nasıl bir ormandı? Ve nasıl konuşabiliyordu bu hayvanlar? En önemlisi de nasıl gelmişti buraya?Şaşkın vaziyette tüm bunları anlamaya çalışırken karşısında ki kuşun kendisine seslendiğini fark etti. Bu rengarenk papağana benzeyen kuş:

“ Ceycey hoş geldin” diyordu kendisine.

Şaşkınlığı bir kat daha artmıştı. Adını nereden bili-yordu bu kuş acaba? Tam cevap vermek için ağzını açacaktı ki, ayak-larının dibinden başka bir ses daha duydu. Bu da yemyeşil, üzerinde sarı puanları olan bir kaplum-bağaydı.Kaplumbağa boynunu kabuğundan dışarı uzatmış, Ceycey’ e sesleniyordu:

“ Biz de seni bekliyorduk “ dedi.

Sonra başka bir kuş, başka bir kurbağa, başka bir kedi sırayla:

“ Hoş geldin “ diye seslenmeye başladı Ceycey’e.

Tüm hayvanlar onu tanıyordu. Ceycey, tüm şaşkın-lığı ile:

“ Merhaba “ diyebildi sadece.

Sonra papağan tekrar konuşmaya başladı.“ Benim adım Pap “ dedi. “ Bunlar da arkadaşlarım.” Diye devam etti. Herkesi Ceycey’ le tek tek tanıştır-dı.

Tüm hayvanlar Ceycey’ e ilgi ve merakla bakıyor-du. Aslında hepsi de böyle rengarenk çok şirin gö-züküyorlardı. Ceycey artık korkmadığını hissetti.

Page 58: Kid's Life Aralık - Ocak

Hatta burayı merak etmeye bile başlamıştı. Burası ke-sinlikle sihirli bir yer olmalıydı. Buraya nasıl geldiğini bir türlü hatırlayamıyordu. Pap’ a tam bunu soracaktı ki, Pap:

“Burası Hayal Ormanıdır.” Dedi. “ Burada senden baş-ka hiç insan yok.”

Ceycey şaşkınlıkla:

“Neden “ diye sordu.

Bu kez söze kaplumbağa girdi.

“ Çünkü biz insanlardan korkuyoruz “ dedi. “ O yüzden de kimseyi ormanımıza almıyoruz” diye devam etti.

İnsanların gereksiz yere ağaçları kestiklerini, orman-larına gelerek çöplerini atarak kirlettiklerini, dikkat etmeyip yangınlar çıkararak ormanları yok ettikleri-ni, akan tertemiz suları kuruttuklarını, kirlettiklerini anlattı. Ormanların yok olmasıyla evsiz kalan birçok hayvan arkadaşlarından bahsetti. Diğer hayvanlarda kaplumbağaya hep bir ağızdan katıldı.

Ceycey tüm bu duydukları karşısında çok üzülmüştü.

“ Benim neden burada olmama izin verdiniz o zaman” diye merakla sordu. “ Ne de olsa ben de bir insanım “ dedi.

Bu sefer Pap cevap verdi:

“ Çünkü biz tüm bunları birine yani sana anlatmaya karar verdik. Senin de kendi arkadaşlarına anlataca-ğına, onlarında kendi arkadaşlarına anlatacaklarına güveniyoruz. Böylece tüm insanlara ulaşmaya, daha duyarlı davranmalarını sağlamaya çalışıyoruz. Bizi ve ormanlarımızı korumalarını ümit ediyoruz. Çünkü or-manlar, ağaçlar, hayvanlar, çiçekler ve insanlar olarak hepimiz bu doğanın parçasıyız. İşte bu yüzden tüm insanlara bunları anlatabilmen, anlamalarını sağlaya-bilmen bizim için çok önemli” diyerek sustu.

Pap’ ın çok üzgün olduğunu görebiliyordu Ceycey. Tüm hayvanlar bu dediklerinde ne kadar da haklı-lardı. Hem çok değil, birkaç gün önce de okulda bu konuyu işlemişlerdi. Öğretmenleri doğanın insanlar ve hayvanlar açısından ne kadar önemli olduğunu anlatmıştı. Doğa tüm canlılara verilmiş bir hediye de-

mişti. Doğa zarar gördükçe bundan herkesin de zarar göreceğini tek tek anlatmıştı. Var oluşumuz, doğanın varlığına bağlı olduğuna göre, kendimizi sevmeli, do-ğada birlik ve beraberlik içerisinde, her canlıya saygı göstererek yaşamayı öğrenmeliyiz demişti.

Öğretmeninin ne kadar da haklı olduğunu şimdi daha iyi anlayabiliyordu. Oradaki tüm hayvan arka-daşlarına tek tek söz verdi Ceycey. Onlara doğayı ko-rumalarında elinden geldiği kadar yardım edecekti.

Bir an kısa bir sessizlik oldu. Sonra da hayvanların arasından yemyeşil küçük bir kuş uçarak Ceycey’ in omzuna kondu. Gagasında küçük bir çilek tutuyor-du. Çileği Ceycey’ e verdi. Başka bir kuş ise küçük bir üzüm salkımı ile geldi. Bir diğeri elma, başka biri ise erik.. Ceycey’ in elleri meyve ile dolmuştu. Tüm hay-vanlar Ceycey’ e ormanın tüm güzel meyvelerinden sunmak için yarışıyordu adeta. Tüm o güzel meyveleri gören Ceycey ne kadar da acıktığını fark etti. Dayana-mayıp, hepsini afiyetle yemeğe başladı. Ne kadar da lezzetliydi bu meyveler. Teker teker tüm hayvanlara teşekkür etti. Bu orman hayatında gördüğü en güzel ormandı. Gökyüzü, ağaçlar, çimenler ne kadar güzel-lerdi böyle. Ya hayvanlar, onlar da şimdiye kadar gör-düğü en harika hayvanlardı. O an keşke resim defte-rim ve boyalarım elimde olsaydı diye düşündü. Resim yapmak Ceycey’ in en sevdiği şeydi. Ve tam da hayal ettiği gibi bir ormandaydı.

Saat kaç olmuştu acaba; kafasını kaldırıp gökyüzü-ne baktı. Güneş yavaşça pembe gökyüzünden aşağı doğru inmeye başlamıştı. Kalabalık hayvan topluluğu da yavaş yavaş dağılmaya başlamış, tüm yavrular an-nelerinin arkalarından, yuvalarına doğru yola koyul-muşlardı.

Bazı kuşlar, kaplumbağa ve Pap, Ceycey’ in yanına yaklaşarak, bizimle gelmelisin dediler. Kırmızı ağaçla-rın arasından geçerek, lila renkli çiçeklerin içine girdi-ler. Ceycey’ in her yanı bu lila renkli çiçeklerle kaplan-mıştı. Bu çiçekleri de geçtikten sonra tekrar mosmor çimlere geldiler. Az ilerde böğürtlen renginde akan nehri gördü Ceycey. Çok susadığını fark ederek:

“ Bu böğürtlen renginde ki şey ne “ diye sordu. Pap:

“ İçip, kendin gör “ diyerek, kanadı ile akan suları işret etti.

Ceycey ilk başta az çekinse de hem çok susadığın-dan, hem de çok merak ettiğinden, avuçları ile bu nehirden içmeye başladı. Bu, tıpkı dünyada ki tüm

58 www.kidslife.mediaKid's Life

Kid's Life

Page 59: Kid's Life Aralık - Ocak

meyvelerin toplanıp, karışması ile oluşmuş meyve sularından bir nehirdi. Şimdiye kadar böyle güzel bir içecek daha hiç içmemişti. Sonra birden bire evini özlediğini fark etti. Peki ya evi-ne nasıl dönebilecekti? Telaşla Pap’ a dönerek:

“ Ben nasıl dönebilirim evime?” diye sordu.

Ailesini ne kadar da özlemişti. Sahi onlar ne yapıyor-lardı acaba? Her yer de kendisini arıyor olmalılardı. Ya annesi, kim bilir ne kadar da merek etmişti onu. Artık bir an önce evine dönmek istiyordu.

Pap hala bir cevap vermemişti Ceycey’ e; neler olu-yordu? Yoksa bir daha dönemeyecek miydi evine?

Pap’ ın konuşmasını beklerken kaplumbağa girdi söze:

“ Şimdi biraz dinlenelim. Akşam olmadan evinde ola-caksın, merak etme.”

Diyerek yanıtladı Ceycey’ in sorusunu. Şimdi içi biraz rahatlamıştı Ceycey’ in.Gerçekten de çok yorulduğunu fark etti. Biraz dinlen-mek iyi gelecekti. Meyve suyu nehrinin yanına uzan-maya karar verdi. Kuşlar, kaplumbağa ve Pap da Cey-cey’ in yanına uzandı. Pembe gökyüzüne bakarak, bugün yaşadığı tüm şeyleri düşündü Ceycey. Doğayı korumak neden bu kadar zordu insanlar için.

Doğayı korumadığımız her zaman hayvanlar da za-rar görüyordu bundan. Dolayısı ile insanlarda. Pap, Ceycey’ e dönerek:“ Seni tanıdığımız için hepimiz çok mutlu olduk.” Dedi.

Kuşlar ve kaplumbağa da aynı şekilde seni çok sevdik diye cevap verdiler. Ceycey de bu rengarenk hayvan-ları çok sevmişti. Onlarla biraz daha konuşmak istiyor-du ama yorgunluktan gözleri kapanmaya başlamıştı artık. Ve hafiften yine üşümeye de başlamıştı. Sanki üstünde tekrar yorganını hisseder gibi oldu. Yokla-mak için ellerini üzerinde gezdirdi. Haşır huşur yapan bir şeyler takıldı yine ellerine. Hatırlamıştı, daha önce de bu şeye takılmıştı elleri. Bu sefer gözlerini açıp ba-kacaktı bu şeyin ne olduğuna. Biraz doğruldu önce. Ama o da ne! Orman kaybolmuştu ortadan. Neler olu-yordu yine…

İyice gözlerini açıp, bu kez daha dikkatli bakmaya

başladı etrafına. Artık orman da değil de odasındaydı yine. Sonra gözlerini ellerine doğru indirdi. Bu haşır huşur eden şeyin artık ne olduğunu görebiliyordu. Bu bir resim kağıdıydı. Kağıdın önünü kendine doğru çevirdi. Ve işte hayal ormanı tam karşısında idi. Kırmızı ağaçlar, pembe gökyüzü, rengarenk hayvanlar ve bö-ğürtlen renginde ki nehir…

Pap sayfanın tam ortasındaki kırmızı ağacın üstün-den tam Ceycey’ in gözlerinin içine bakıyordu. Bizi sakın unutma der gibiydi. Artık her şeyi iyice hatırlı-yordu Ceycey. Bu resmi kendi yapmıştı. Öğretmenleri doğayı korumanın önemini anlatan bir resim istemiş-ti tüm sınıftan. İşte bu da Ceycey’ in “ Hayal Ormanı’ ismini koyduğu resmiydi. Ama şimdi daha farklı bir gözle bakıyordu yaptığı bu resme. Tüm hayvanlara vermiş olduğu bir söz vardı. Ve bu sözü asla unutma-yacaktı Ceycey. Doğaya ve hayvanlara önem verme-yen herkese, bunların önemini anlatmaktan vazgeç-meyecekti. Bu Dünya da hepimiz birlikte yaşamak zorundaydık. Bitkiler, hayvanlar ve insanlar hep bir-likte birbirimize saygı duyarak ve koruyarak yaşamayı öğrenmek zorundaydık.

Okula gidip bir an önce resmini öğretmenine gös-termek istiyordu Ceycey. Sabah olmasına daha vardı ve biraz daha uyuması gerekiyordu. Kendini uykunun kollarına, sıcak yorganının içine biraz daha sokularak bıraktı. Belki yine Hayal Ormanı’ na gidip, arkadaşla-rımı görebilirim diye düşündü. Gülümseyerek tekrar uykuya daldı.

59 Aralık 2015 - Ocak 2016 Kid's Life

Kid's Life

Page 60: Kid's Life Aralık - Ocak

60 www.kidslife.mediaKid's Life

Kid's Life gelişim

Duygularımız bize hayat realitemizle ilgi-li mesajlar verir. Bu mesajları okuyabilmek için düşüncelerimize ve hayat realitemize tarafsız bir gözle bakabilmemiz gerekir. Eğer olumsuz olarak nitelendirdiğimiz duygular yaşıyorsak mesajımız hayat rea-litemizi değiştirmemiz gerektiğini söyler. Eğer duygularımız hoşsa ve bize kendimi-zi iyi hissettiriyorsa duygularımız yolumu-za devam etmemizi fısıldar.

Duygularımız hayatımızı yönetir. Çün-kü davranışlarımızı duygularımız belirler. Peki duygularımızı ne belirler? Gökten zembille mi iner bu duygular? Tabii ki ha-yır, duygularımızın mimarı da düşüncele-rimizdir. Onlardan bu kadar korkmamız yok saymamız bastırmamız da belki bu bağlantıyı görmememizden kaynakla-nıyordur. Öyle ya insan gökten zembille inen şeylerle ne yapacağını bilemez.

Pek çok insanın duygularıyla ilgili yaşadı-ğı zorluklar vardır. Bazen insan ne hissetti-ğini bilemez. Bazen duygularını tanır fakat onları ifade edemez.Duygular düşüncelerden farklı olarak bütün bedensel tepkileri içerir. Duygular hem beynin limbik sistem olarak isimlen-

Öykü YILMAZBireysel Gelişim Danışmanı / Eğitimci Yazar

Page 61: Kid's Life Aralık - Ocak

61 Aralık 2015 - Ocak 2016 Kid's Life

Kid's Life

dirilen bölümüyle hem de bedenin otonomik sinir siste-miyle ilişkilidir. Duygusal olarak heyecanlanıldığında kalp atımının artması, nefesin hızlanması, terleme hatta kızarma ve titreme gibi bedensel tepkiler hissedilmektedir.

Duygular enerjiyi belirler. Eğer duygulara dokunulur ve ifade edilirse kişi daha enerjik olur. Eğer duygulara doku-nulmaz ve ifade edilmesine izin verilmez ise birey kendini uyuşuk, tembel, yorgun, depresif ve kaygılı hissedebilir.Duygular genellikle saf formdan ziyade karışımlar olarak görülmektedir. Birçok duygu diğer duyguların bir araya gelmesiyle oluşan bir kokteylden oluşur. Birçok durumda birden fazla duygu-yu aynı anda yaşarız. Örneğin, tehditkar bir davranış karşı-sında genellikle aynı zamanda kızgınlık ve korku hissederiz.

Duygularda doğru ya da yanlış yoktur. Algı ya da yargı-lar duyguları yönlendirir ancak bu algılamalar doğru ya da yanlış, geçerli ya da geçersiz olabilmektedir. Bu nedenle birey kendinin ya da başkalarının hissettiği ya da hisset-mesi gerekenler konusunda doğru ya da yanlış hükmünde bulunmamalıdır.

Duygular düşüncelerimizin sağlamasıdır. Eğer düşüncelerimizi bizim için sağlıklıysa iyi şeyler hissederiz, değilse bedenimiz buna farklı duy-gularla karşılık verir. Dolayısıyla olumsuz olarak nitelendirilen duygular düşüncemizi değiştir-memiz için gereklidir diyebiliriz. Kızgınlık o konuyla durumla ilgili fikrimizi de-ğiştirmemiz gerektiğinin mesajıdır. Bu mesajı doğru okursak kızgınlık görevini yerine getir-miş olur ve aynı konuda bizi öfke olarak ziyaret etmek zorunda kalmaz. Mesajı doğru okumak o anda olan şeye dur diyebilmekle birlikte duy-gunun kaynağına inebilmeyi gerektirir. Kaynak-taki düşünce değiştirilmezse olaylar ve kızgınlık tekrar edecektir. Kızgınlığın yolunda gitmeyen bir şeylere dur diyebilmenin enerjisini ortaya çıkardığı doğrudur. (Genellikle katlanma so-nucu dur deme ihtiyacı yaşarız.) Fakat öfkeye dönüştüğü zamanlarda bize zarar verdiği de doğrudur. Bedenimizin verdiği tepkiler norma-lin dışına çıkar. Ve bu yüzden duygulara “iş zen-ginleştirme” fazla yetki ve sorumluluk verilmesi tehlikelidir. Çünkü egomuz bu tarz duyguları

destekler. (Ego biz sandığımız şey. Kendimize oluşturduğumuz sahte benliğimiz)

Bazen dur demenin gerekli olmadığı yerlerde de kızarız. Eğer duygular çok kurcalanırsa savun-ma amaçlı oluşturduğumuz kalıplar yerinden oynayabilir. Ve değişim belirsizliği getireceği için her şeyi olduğu gibi bırakmak daha çok işi-mize gelebilir. Nasıl ki değişmemek için geçmişi-mize sarılıyorsak aynı şekilde duygularımıza da sarılabiliriz.

www.oykuyilmaz.net

Page 62: Kid's Life Aralık - Ocak

Yılbaşı gecesini evde, özel ve sıcak bir sofra ile sevdikle-riyle birlikte geçirmeyi düşünen okurlarımız için, alternatif olabilecek tariflerimden derlediğim bir mönü hazırladım. Balkabağı Çorbasıyla başlayıp, Hindi Tandır ve İç Pilav ile lezzetlenen, çocukların ve tüm konukların beğeniyle tü-keteceği Külahta Muffin tarifiyle taçlanan bu özel Yılbaşı Mönüsünü neşe dolu sofralarda denemeniz dileğiyle...

62 www.kidslife.mediaKid's Life

Kid's Life

BALKABAĞI ÇORBASI

Balkabağı: demir, potasyum, protein, sodyum, fosfor, kalsiyum ve magnezyum zenginidir. Çocuklarda sağlıklı kemik gelişimine yardımcı olur. Demir içerdi-ğinden kansızlığı önler.

Balkabağından farklı tariflerle fayda sağlamak mümkün. Çorba, böreklerde iç malzeme, kabak tatlısı, pişirilip püre halini aldıktan sonra ise pastalarda ve muhallebi tarzı tatlılarda sos olarak kullanabilirsiniz. Bunun dışında bebek beslenmesinde lif içeriğini arttırmak, aroma katmak ve zengin vitamin - mine-ral içeriği sağlamak için sebze ve meyve pürelerine ekleyebilirsiniz.

MALZEMELER:2 dilim balkabağı1 adet kuru soğan1 diş sarımsak1 adet patates1 adet havuç1 yemek kaşığı tepeleme tereyağı- 1 yemek kaşığı zeytinyağıTuzKarabiberSıcak su ( veya et suyu )Çiğ krema

YAPILIŞI:

Bir tencereye yağları alın, ince kıyım doğranmış soğan ve sarımsağı soteleyin.

mutfak ve tatlar

Sema MOLLAOĞLUmutfakvetatlar.blogspot.com

Balkabağı ve patatesin kabuklarını soyun, havu-cun üzerini kazıyıp minik küpler halinde doğ-rayın ve soğanlara ekleyin. Sebzeler yumuşa-yıncaya kadar kavurun. Üzerine yeteri miktarda sıcak su ekleyin ve sebzeler iyice yumuşayıncaya kadar pişirin. Tuz ve karabiber ile tatlandırın. Çorbayı pürüzsüz kıvamda olacak şekilde blen-derdan geçirin. Sıcak servis yapın. Arzuya göre servis esnasında üzerine krema gezdirebilirsiniz,

NOT: Yalnızca 2 yemek kaşığı tereyağı ya da 4-5 yemek kaşığı zeytinyağı kullanabilirsiniz.Yine arzuya göre çorbaya 1 çay bardağı çiğ kre-ma veya 1 su bardağı süt ekleyebilirsiniz.

Page 63: Kid's Life Aralık - Ocak

63 Aralık 2015 - Ocak 2016 Kid's Life

Kid's Life

MALZEMELER:1- 1,5 kilo hindi kalça1 adet kuru soğanYeterince, kekik- tuz- sıvı yağ

YAPILIŞI:

Bir tencereye yeteri kadar su koyup, hindileri güzelce yıkayın. Dörde bölünmüş soğan, tuz ve hindileri tencereye alıp, hindiler iyice yumu-şayıncaya kadar pişirin. Pişen etleri tencereden alın. Deri kısmı alta gelecek şekilde fırın tepsisi-ne yerleştirin. Üzerlerine yeteri kadar sıvı yağ, tuz ve kekiği karıştırarak sürün. Etin suyundan 4-5 kepçe tepsiye etin kurumaması için dökün. Etleri 200 derecede üzerleri nar gibi olana kadar pişirin. Fırından çıkarıp diğer kısmını da sosla-yın. Ve bu sefer derili kısmı pişirmek için tekrar fırına verin. Dilerseniz etleri kemiklerinden ayı-rabilirsiniz.

HİNDİ TANDIR

Yılbaşı gecesi menünüzde yer alabileceğini düşündüğüm kolay ve bir o kadar da lezzetli Hindi Tandır tarifimi sizlerle paylaşmak istiyorum. Dilerseniz hindi yerine tavuk kalça kullanarak da aynı işlemi uygulayabilirsiniz. İç pilav bu tarife çok yakışıyor, birlikte servis etmenizi öneririm.

İÇ PİLAV

MALZEMELER:3 su bardağı baldo pirinç3- 4 adet kuru soğan1 çay bardağı dolmalık fıstık1 çay bardağı kuş üzümüYarım demet maydanozYarım demet dereotuYeterince tuz- karabiber-yenibahar-nane-tarçın3 su bardağı sıcak suYeterince sıvı yağ

YAPILIŞI:

Pirinçleri tuzlu ılık suda 15 dakika kadar bekle-tin.İnce kıyım doğranmış soğanı ve fıstıkları sıvı yağda pembeleşinceye kadar kavurun. Pirinçleri

ilave edin ve tane tane olana kadar kavurun. Üzüm ve baharatları ekleyin. Sıcak su ekleyin.Önce yüksek ateşte birkaç dakika pişirin, daha sonra altını kısın. Suyunu çekince ince kıyım doğranmış maydanoz ve dereotunu ilave edin.Ve pilavı demlenmeye bırakın.

NOT: Dilerseniz ciğer kızartıp ekleyebilirsiniz.

Page 64: Kid's Life Aralık - Ocak

64 www.kidslife.mediaKid's Life

Kid's Life

KÜLAHLI MUFFIN

Çocuklarla birlikte yapabileceğiniz eğlenceli bir tariftir. Özel günler için sofraların gözdesi olaca-ğını garanti edebilirim. Bu şirin, şapkalı, eğlenceli muffinleri herhangi bir kek tarifinizle de yapabi-lir, farklı biçimlerde de süsleyebilirsiniz.

MALZEMELER:Muffin kalıpları ( Kağıt- teflon veya silikon )3 adet yumurtaYarım su bardağından biraz fazla toz şeker1 çay bardağı süt1 çay bardağı sıvı yağ3 yemek kaşığı kakao1 paket vanilya

1 paket kabartma tozu1 su bardağından biraz fazla un ( 1 su bardağı + 1 ye-mek kaşığı kadar un )1 adet muz 1 çay bardağı damla çikolataArzu ederseniz, iri çekilmiş fındık veya ceviz

Süsleme için:1 poşet krem şanti1 su bardağı sütÇikolata sosuKornetPasta süsleriRenkli şekerlerDamla çikolata

YAPILIŞI:

Yumurtaları mikser yardımıyla köpürene kadar hep aynı yönde çırpın. Şekeri ekleyip boza kıvamı alıncaya kadar çırpmaya devam edin. Süt ve sıvı yağı ilave edip çırpın. Kakao, un, vanilya ve kabartma tozunu bir kap-ta güzelce karıştırın ve harca katın. Muzu çatalla ezip püre haline getirin, damla çikolata ile birlikte harca ekleyin, kaşık yardımıyla karıştırın. Teflon veya silikon kalıpları yağlayın. ( Kağıt muffin kalıbı kullanacaksa-nız yağlamanıza gerek yoktur ) Muffin kalıplarının içine kek harcını paylaştırın. ( Kabarma payı olarak 1 parmak boşluk bırakın ) 180 derecelik fırında pişirin. Kağıt kalıplarda pişme süresi diğerlerine göre kısadır. Krem şantiyi süt ile birlikte mikser yardımıyla çırpın ve iyice soğuması için buzdolabına kaldırın. Pişip so-ğuyan keklerin üzerine krem şantiyi sıkın. Kornetlerin uçlarını çikolatalı sosa batırın ve çikolatanın üzerini pasta süsleri ile kaplayın. ( Pasta süslerini her market-te bulabilirsiniz )

Fotoğraftaki gibi damla çikolatadan gözler, renkli şe-kerlerden ağız yapın

Ve çocuklarınızı mutlu edin.

AFİYET OLSUN

Page 65: Kid's Life Aralık - Ocak
Page 66: Kid's Life Aralık - Ocak

Birçok sinemasever tarafından merakla beklenen Yıldız Savaşları ( Star Wars ) VII 17.12.2015 tarihinde vizyona girmeye hazırlanıyor. Serinin altıncı filmi olan Star Wars VI'da Luke Skywalker ve arkadaşları-nın Han Solo'yu kurtarmak için Tatooine'e yaptıkla-rı yolculuğu ve mücadeleyi izlemiştik. Bu bölümde oğul Luke Skywalker babası Darth Vader ile karşı karşıya gelmişti. Seyirci olarak hikayenin bittiğine inanmıştık. Ama Star Wars / Yıldız Savaşları efsane-si herkesi şaşırtacak biçimde geri dönüyor. Bu yeni bölümde, Harrison Ford'un Han Solo'yu canlandır-ması hariç, seyirciyi neler beklediği ise başlı başına bir muamma! Yönetmen koltuğu ise yakın dönem bilimkurgu-aksiyon sinemasının yükselen ismi J.J. Abrams'a emanet.

Yıldız Savaşları, George Lucas tarafından tasarlan-mış, öncelikle filmleriyle tanınmış, sonraki yıllarda çizgi roman, bilgisayar ve konsol oyunları, televiz-yon yapımları vb. dallarda ününü geliştirmiş kurgu-sal evren ve marka.Film serisinin ilki 25 Mayıs 1977'de, 20th Century Fox tarafından Star Wars (Yıldız Savaşları) ismiyle yayınlanmış ve dünya çapında bir popüler kültür fenomeni olmuş. Üçer yıl arayla iki devam filmi yayınlanmış. Orijinal üçlemenin son filminin ya-yınlanmasının 16 yıl ardından, "öncül" üçlemenin ilk filmi yayınlanmış ve tekrar üçer yıl arayla, diğer iki film de yayınlanarak, tüm seri 19 Mayıs 2005'te tamamlanmış.

2008 yılı verilerine göre altı Yıldız Savaşları filminin

toplam hasılatı yaklaşık olarak 4.41 milyar dolar. Bu hasılatla Yıldız Savaşları serisi, James Bond ve Harry Potter serilerinin ardından en çok hasılat yapmış üçüncü film serisi olmuş.

George Lucas filmleri, kitaplar, televizyon dizileri, video oyunları ve çizgi romanlar gibi birçok farklı alanda yayınların ortaya çıkmasına vesile olmuştur. Üçlemede tasvir edilen kurguya pek çok yenilik ge-tiren bu yan ürünler, serinin takipçileri tarafından Genişletilmiş Evren adıyla bilinen kurgusal evrenin oluşmasına imkan sağlamıştır. Bu yayınlar sayesin-de filmler arasındaki boşlukta, Star Wars markasının popülerliği ve değeri korunmuştur. 2008 yılında Star Wars: Klon Savaşları adlı film, üçlemeler seri-si haricinde yayınlanmış tek film olma özelliğiyle gösterime girmiştir. Bu film ayrıca, daha sonra aynı adla yayınlanmaya başlamış televizyon dizisine de bir başlangıç teşkil etmektedir. Ayrıca bu film, seri-de yayınlanmış ilk animasyon filmdir.

Yıldız Savaşları yayınlarındaki olaylar, kurgusal bir galakside gerçekleşmektedir. Pek çok uzaylı ırkı tasvir edildiği gibi, genellikle sahiplerinin emirleri-ni yerine getiren robotlara da yer verilmiştir. Uzay yolculuğuna oldukça sık rastlanır, evrendeki pek çok gezegen (daha sonra Galaktik İmparatorluk olarak değişmek üzere) Galaktik Cumhuriyetin bir üyesidir.

Yıldız Savaşları'nın göze çarpan bir karakteristiği "Güç" olarak adlandırılan, yetenekli bireyler tarafın-dan kullanılabilen, tüm evreni kapsadığına inanılan enerjidir. Yayınlanan ilk filmde "tüm canlı varlıkları

66 www.kidslife.mediaKid's Life

Kid's Life izleyen çocuk

Page 67: Kid's Life Aralık - Ocak

sarmalayan, delip geçen, birbirine bağ-layan enerji" olarak açıklanmıştır. "Güç", kullanıcılarına, telekinezi, kehanet, ön-görü, zihin kontrolü gibi çeşitli doğaüstü yetenekler bahşeder ve refleksler ve hız gibi pek çok fiziksel özelliğin gelişmesini sağlar. Bu yetenekler karakterler arasında farklılık gösterebilir. Güç iyilik için kulla-nılabileceği gibi, nefret, saldırganlık ve kötülük duygularını besleyen karanlık ta-rafının takipçileri tarafından farklı amaçlar için kullanılabilir. Temel altı filmde Güç'ü iyilik için kullanan Jediler ile galaksiyi ele geçirmek amacıyla karanlık tarafa geçmiş Sithlerin mücadelesi konu edilmiştir.

Kaynak : www.wikipedia.com

67 Aralık 2015 - Ocak 2016 Kid's Life

Kid's Life

Page 68: Kid's Life Aralık - Ocak

68 www.kidslife.mediaKid's Life

Kid's Life

Hepimizin gardırobunda vermeye ya da atmaya bir türlü kıyamadığımız, aslında son birkaç yılda bir kere bile giy-mediğimiz yün kazak ya da süveterlerimiz vardır. Bu kış, bu kazakları değerlendirme vakti! Resimli anlatımları takip ederek kendimiz ya da sevdikleriniz için kolaylıkla bere, el-diven, hatta etek yapabileceksiniz. İhtiyacınız olan tek şey küçük bir dikiş seti ile bir miktar boş vakit!

Elinizdeki eski bir kazaktanbir çok kış aksesuarıoluşturabilirsiniz.

Bu pembe yün kazak hari-ka bir bereye dönüşmüş.

kendin yap

Page 69: Kid's Life Aralık - Ocak

69 Aralık 2015 - Ocak 2016 Kid's Life

Kid's Life

Böyle bir gülümsemeye ulaşma garantiliyse bu bereleri yapmak şart!

Page 70: Kid's Life Aralık - Ocak

70 www.kidslife.mediaKid's Life

Kid's Life

İşte yaratıcı bir kendin yap daha!

Page 71: Kid's Life Aralık - Ocak

71 Aralık 2015 - Ocak 2016 Kid's Life

Kid's Life

Biraz zahmetli gözükse de ortaya çı-kan sonuca bakılırsa denemeye değer.

Hepimizin evinde eşi olmayan çoraplar vardır. İçlerini doldurup birbirine dikin-ce ortaya bu sevimli dekoratif yılan çık-mış.

Page 72: Kid's Life Aralık - Ocak

72 www.kidslife.mediaKid's Life

Kid's Life

Bu şık çorapları eski bir süveter-den yaptığınıza kimse inanama-yacak!

Page 73: Kid's Life Aralık - Ocak

73 Aralık 2015 - Ocak 2016 Kid's Life

Kid's Life

Bu siyah kazakta şık bir atkıya dönüşmüş. Geri kalan parçaları kullanarak değişik aksesuarlar da elde edebilirsiniz.

Page 74: Kid's Life Aralık - Ocak

74 www.kidslife.mediaKid's Life

Kid's Life

Berna PEHLİVANZADE

okuyan çocuk

Page 75: Kid's Life Aralık - Ocak

75 Aralık 2015 - Ocak 2016 Kid's Life

Kid's Life

SABIRSIZ SİNEK FEZAYazar: Tülin Kozikoğlu

Yayınevi: Redhouse Kidz28 sayfa

Leyla Fonten serisinin sonuncusu Sabırsız Sinek Feza küçük çocuklarda sıkça görülen sabırsızlık konusunu ele alıyor. Leyla Fonten’in evindeki hay-vanlar uykuya çekilmiş yarın tatile çıkacaklar. Ama heyecandan bir türlü uyuyamayan ve vızıldayarak dolaşan biri var, Sinek Feza.

ABLAM BANA DİL ÇIKARDIYazar: Fatih Erdoğan

Yayınevi: Mavibulut Yayıncı-lık32 sayfa

Kardeşler arasındaki kıskanç-lık sıkça yaşanan bir olgudur bu kitapta da kardeşler arası kıskançlık çok güzel işlenmiş-tir. Ayrıca ritmik cümle yapı-ları, kafiyeli ve renkli anlatımı, pırıl pırıl resimleriyle okumayı öğrenmeden çocuklara kitabı sevdirmeyi başarmaktadır.

KÜÇÜK GEZGİNLERYazar: Üstün Dökmen

Yayınevi: Remzi Kitabevi16 sayfa

Küçük gezginler kitabı usta Psi-kolog Üstün Dökmen’in Duru ile Doruk serisininden. Duru ile Do-ruk bisiklete binmeyi çok seviyor gezgin olup dünyayı keşfetmeyi hayal ediyorlar. Yapmak istedikleri çok şey var.

Neye karar verecekler acaba?

ADIM CEY CEYYazar: Elif Şahsuvar

Yayınevi: Cinius Yayınları

Pırıl pırıl bal renhi gözleri, dalgalı uzun kumral saçları vardır. Upuzun kirpikle-ri iri bal rengi gözlerini çerçeveler. Bu da bakışlarını daha bir anlamlı kılar.Ele avuca sığmaz, yerinde duramaz, hare-ketli mi hareketlidir.

Asıl adı CEYLİN olmasına rağmen çoğu kişi ona CEYCEY der. Meraklı yapısıyla çok çabuk başını derde sokabilir. Ama yaptığı hatalardan ders almayı da bilir. Kimi zaman afacan, kimi zaman uslu, renkli mi renkli karakteriyle bir kız ço-cuğudur. Gerisini de hadi hep birlikte görelim.

KATİE VE YILDIZ-LI GECEYazar: James Mayhew

Çeviren: Dilek Erbaş Seren36 sayfa

Katie serisi, çocuklar için ta-sarlanmış en başarılı sanata giriş kitapları olarak değer-

lendirilmiştir. Serinin bu kita-bında Katie müzede gezerken tabloların içine girip çık-maya resimlerin içindeki hayatlara dahil olmaya başlar. Van Gogh’un resimleri arasında ki heyecanlı koşturma ve macera onu beklemektedir.

Page 76: Kid's Life Aralık - Ocak

76 www.kidslife.mediaKid's Life

Kid's Life online anne

İnternet Anneleri; sanal dünyada bilgi, deneyim ve ha-yatı paylaşırlar. Bunu gerçek hayata taşıyarak bir araya gelebilmek için ise etkinlik projelerini kullanırlar.

Özel/Tüzel kişileri, ya da anne-bebek alanında faaliyet gösteren firmaları; çeşitli eğitim, seminer, workshop ve etkinlik organizasyonları ile gerçek hayatta da bir araya getiren, özel/tüzel kişileri ya da anne-bebek alanında ça-lışan firmalar, anneler, markalar ve kurumlar arasındaki köprüdür.

Bu organizasyonlarda amaç annelerin maksimum fayda sağ-lamasıdır.

İnternet Anneleri, çok sayıda anne-bebek sitesinin/portalının olduğu bu alanda, bir ilki gerçekleştirerek birbirini tanımadan, yüzünü görmeden paylaşımda bulunan anneleri bir araya getirmiştir. Ayrıca etkinlik ve organizasyonlara ilk defa online katılımı sağlayarak, evden çıkamayan ya da farklı şehirlerde yaşayan annelere de sosyal hayata katılma imkanı sağlamıştır.

Nurturia, bebek bekleyen ve küçük ço-cuğu olan ailelerin paylaşımı ve yardım-laşması amacıyla kurulmuş bir sosyal ağ ve alışveriş platformudur.

Nurturia'daÇocuğun için anı defteri tutabilirTecrübeli anne ve babalara sorular sorabilir, sorulara yanıt verebilirGruplara katılabilirÇocuğun için fotoğraf albümü oluşturabilir, bunu arkadaş-larınla paylaşabilirPazaryerinde küçülenleri satabilirsin.

Page 77: Kid's Life Aralık - Ocak

77 Aralık 2015 - Ocak 2016 Kid's Life

Kid's Life

Babaolmak.com, bir baba tarafından hazırlanan, baba olacağını öğrendiği gün yayına başlamış bir blogdur. Bu heyecanlı haberi öğrendiği günden bu yana – Ka-

sım 2006’dan beri yayında olan blog, bir babanın günlüğü, baba olma mace-rasının kaydıdır.

Zaman içinde sadece kişisel amaçlar için tutulan bir kayıt defteri olmaktan çıkmış, ciddi sayıda anne ve babaya ulaşan bir ebeveyn sitesi haline gelmiştir. Babanın yaşadıkları, başka anne ve baba-lara fikir veren, yazılan yorumlarla ebeveynler arası bir paylaşım ortamına dönüşmüş bir kaynak halini alan blog ziyaretçileri için bir başvuru kaynağına dönüşmeye başlamıştır.

Anneysen.com, 2010 Ocak ayında 2 girişimci anne Aylin Çakır ve Pınar Şimşek ortaklığıyla kurulan, anne ve anne adaylarına, annelik sü-recinde destek olmak amacı taşıyan, alanında lider ve ödüllü bir bilgi ve paylaşım platformu-

dur. 2012 yılında melek yatırımcı Çağlar Erol ve 2013 yılında Aslanoba Capital kurucusu Hasan Asla-noba tarafından yatırım almıştır.

Anneysen.com'da, anneler ve anne adaylarının çocukla-rının gelişim aşamalarını takip edebiliyor, diğer anne ve uzmanlara birebir soru soruyor, çocukları ile ilgili anılarını kaydedebiliyor, bir arkadaş ağı kurabiliyor, blog yazarla-rının yazılarını okuyabiliyorlar.

Page 78: Kid's Life Aralık - Ocak

78 www.kidslife.mediaKid's Life

Kid's Life

“Annelerin çocuk doğurunca kadın ve eş olduklarının unutulmaması için çalışıyoruz. Eşler arası diyaloğun de-vamı ve düzenli cinsel hayatın karı-koca ve mutlu çocuk açısından önemini biliyoruz.” diyor Alternatif Anneler manifestolarında.

Farklı yaklaşım-lara sahip annelerin ve uzmanların görüşlerine ev sahip-liği yapan platform, hem eğitim amaçlı hem de annelerin sosyal hayatlarını canlı tutmayı hedefleyen etkinliklere, en önemlisi de “Anneliğin Ötesinde” isimli araştırma kitabının yazılıp yayınlanmasına vesile oldu.

Sunulan bilgileri eleştirel süzgeçten geçirmek, annelerin çocuklarıyla daha dengeli bir ilişki kurmalarını sağlayacak yaşam modellerini seçerek takipçilerinin dikkatine sun-mak, başlıca hedefimiz.

Kullanım süresi oldukça sınırlı ama fiyat olarak yüksek olan bebek ve çocuk eşyalarının artık bir ekonomik de-ğeri var!

Anne ve babalar artık tutumluanne.com sayesinde hiç kullanılmamış veya az kullanılmış bebek ve çocuk eşyalarını güvenle satabiliyor ya da alabiliyor.

Tutumluanne.com, Türkiye’de yeni bir konsept doğurmuş-tur, çünkü sadece iyi durumda ikinci el bebek&çocuk ürünle-rinin satıldığı; aynı zamanda alıcıların ve satıcıların güvende olduğu ilk ve tek Pazar yeridir.

Page 79: Kid's Life Aralık - Ocak

79 Aralık 2015 - Ocak 2016 Kid's Life

Kid's Life

Blogun bu “ben, benim, benden, bana” kısmından öte daha önemli bir amacı var. Ben boşanma dönemimde gerek ka-rar verme, gerek uygulama konularında internet’e bol bol başvurmuştum. Başıma gelen olayların, eski eşimin davranışları,

kendi davranışlarıma anlamlar ararken; internetteki makaleler ve forumlar bana çok fazla yardımcı olmuş-tu ancak bu kaynakların tamamı yabancı idi ve Türkçe kaynak bulmakta zorlanmıştım. Boşandıktan sonra benimle benzer durumda olan kadınlara yardımcı olabilmek için bu blogu ve bloga bağlı Bekar Anneler Destek Grubunu kurdum. Tüm bekar anne olmayı seçmiş veya bir şekilde çocuğunu tek başına büyütmek zorunda kalmış anneler ve özellikle şiddet gördükleri evliliklerden kurtulan kadınlar için bir destek ve yar-

dımlaşma noktası oluşturmak ve bunu büyütmek hedefim.

Kadın cinayetlerinin önüne geçilmez bir hale gelen ülkemizde, kadınların aleyhine işleyen olgunun sessiz kalmak ve hikayele-rimizi paylaşmaktan utanmamız olduğunu düşünüyorum. Bu blog kendimize ve birimize fısıldayarak anlattığımız hikayeleri birer çığlık olarak aktarabilmeyi amaçlamaktadır. Amacım acı dolu hikayeleri paylaşmak değil, amacım kadın ve anne olmak için hiç kimsenin gölgesi altında olmak zorunda olmadığımızı anlatmak, amacım yalnız olmadığımızı hissettirmek.

Minimum travma, maksimum eğlence, bol gülme, ağlama, şaşkınlık, sabır, mutluluk vedelirme anları ile bekar bir annenin tek başına sağlıklı bir erkek çocuk büyütme çabası.

Annelerin ortak sorunlarının en başında gelir uykusuzluk. Ve uykusuz anneler kulübü 3 internet annesinin bu ortak paydalarında birleşerek kurdukları bir kulüp. Bilgilendirir-

ken bir yandan da güldürüp eğlendiren bir kulüp. Uykusuz annelerin buluş-ma noktası.

Uyku ve uykusuzluk hakkında bir çok bilgi bulabile-ceğiniz sitenin uzman danışmanları da var. Facebook sayfaları, twitterları ve internet siteleri ile uykusuzluğu eğlenceli hale getiriyorlar. Anne ve uykusuzsanız bu ku-lübe uğramanızı tavsiye ediyoruz.

Page 80: Kid's Life Aralık - Ocak

80 www.kidslife.mediaKid's Life

Kid's Life

BEBEKLER MÜZEDEAtölye çalışmasına katılacak olan 13-28 aylık bebekler dış dünyayı anlamlandırma sürecini kolaylaştıran oyuncakların geçmişine doğru emekleyecekler. Bebekler ve anneleri, İstanbul Oyuncak Müzesi’nde ilk müze deneyimlerini, Oyun Terapisti Psk. Sendi Kasar Ben eş-liğinde yaşayacaklar. Miniklerin müze gezme alışkanlığının ilk temellerini anne bebek arasındaki bağı kuvvetlendirici etkinlikler yaparak, güvenli kol-larda kaliteli zaman geçirmeleri sağlanacak. Yaklaşık 40 dakika sürecek etkin-liğe katılım için müzeyi arayarak rezervasyon yaptırmanız gerekmektedir.23-12-2015 10:00 - 10:40http://www.istanbuloyuncakmuzesi.com [email protected]

İstanbul Oyuncak MüzesiGöztepe Mahallesi, Doktor Zeki Zeren Sokak No:25, Kadıköy/İstanbul0 216 359 45 50 - 51

AİLE BAĞLARI ETKİNLİĞİAtölye öncesi; koleksiyon, çağdaş sanat ve disiplinleri ile ilgili sorgulamanın yapılacağı kısa bir sergi turu yapılacak.

Çocuklar, kendileri ve ailelerinin en mutlu hallerinden yola çıkarak, akrilik boya ile büyük yüzeylere oluştura-

cakları bir aile kompozisyonu gerçekleştirecekler.

Etkinlik tarihi : 20-12-2015 / 10:30 - 12:30

Etkinlik yaşı : 5-7

http://www.borusancontemporary.com/[email protected]

Borusan ContemporaryBaltalimanı Mahallesi, Balta Limanı Hisar Caddesi No:67, 34470 Sarıyer/İstanbul, Türkiye0 212 393 52 00

KATSSAHNE HAFTASONUKatsSahne, çocukları unutmadı. Çalışan anne ve babaların hafta sonu yoğunluğunda ister çocuğunu bırakabileceği isterse de birlikte olabile-ceği programlar hazırladık. Tek gün ya da iki gün programa katılma ola-nağınız var. Ayrıca çocuğunuz vakit geçirirken siz de eğitimlerimizden yararlanabilir ya da kafemizde bilgisayarınızla çalışabilirsiniz.

Cumartesi ve Pazar Programı08:30 Kahvaltı09:00 - 10:00 Drama dersi10:00 - 11:30 Film izleme ve film üzerine sohbet11:30 - 12:30 Öğlen yemeği12:30 - 14:00 Atık malzemelerden müzik aleti yapımı ve müzik üretimi14:15 Aileye teslim

etkinlik - ajanda

Page 81: Kid's Life Aralık - Ocak

81 Aralık 2015 - Ocak 2016 Kid's Life

Kid's Life

CAM BONCUKLARLA RESİM YAPIM ATÖLYESİKathre for Kids minik cam meraklıları için sanat ve bilimi harmanla-yan  Çocuklar İçin Cam Atölyesi  düzenliyor. Bu atölyeye katılan çocukla-rın içindeki deha uyanıyor, yaratıcılıkları ve el becerileri gelişiyor.

Kathre for Kids, minik meraklıları öncelikle hayal kurmaya teşvik ediyor. Daha sonra meraklılar hayal ettikleri formları, renkleri, hikayeleri boyalarla beyaz kağıtlara çiziyor ve ardından alev-de cama şekiller veriyorlar. Çocuklar Cam Atölyesi'ne katılarak kendilerine bambaşka bir dünya yaratacaklar.

Etkinlik Tarihi:26-12-2015 10:0027-12-2015 10:0002-01-2016 10:0003-01-2016 10:0009-01-2016 10:0010-01-2016 10:00http://[email protected]

KathreSinanpaşa, Sinan Paşa Köprü Sk. No:10, 34353 Beşiktaş/İstanbul, Turkey0 532 418 27 71

HARİKA MATEMATİK SERGİSİ20 farklı ünite ile bilgilendiren, analitik düşünce ve derinlemesine sorgulama için teşvik eden, ile-tişim kurmaya cesaretlendiren ve çocukların deneyimlerini rahatlıkla paylaşabilecekleri eğlenceli bir yolculuk. Matematiğin temel konularının eğlenceli ve interaktif şekilde işlendiği sergide, ço-

cuklar, Ortaokul Matematik Dersi Öğretim Programı’na uygun hazırlanmış ünite ve konu istasyonlarında, bilgilerini pekiştirebilecek ve arkadaş-

ları ile hoş vakit geçirebilecekler. Çocukların; hayatın her alanında var olan Matematik ile etkin bir bağ kurmasını hedefleyen sergi,

Ocak ayı sonuna kadar ziyaret edilebilecek.25-12-2015 30-12-2015 01-01-2016 05-01-2016 16-01-2016

20-01-2016 29-01-2016

http://uniqistanbul.com/

The ZoneHuzur, Maslak Ayazağa Cd. 2 b, 34396 Şişli/İstanbul, Turkey0 212 286 03 91

Page 82: Kid's Life Aralık - Ocak

82 www.kidslife.mediaKid's Life

Kid's Life

ÇOCUK SANAT MERKEZİ YENİ YIL KONSERİKadıköy Belediyesi Çocuk Sanat Merkezi bu yıl beşincisini düzenlediği artık gelenekselleşen Yeni Yıl Konseri ile dinleyicilerinin karşısına çıkı-yor.

Her zamanki renkli ve eğlenceli kurgusuyla ÇSM Ço-cuk Korosu, Oda Orkestrası ve Gitar Topluluğu, 2016 yılını en güzel şekilde karşılıyor.

Sürpriz konuk sanatçılarıyla ÇSM Yeni Yıl Konseri bir kez daha takipçilerinin beğenisi-ni kazanmayı hedefliyor. Yeni yılı çocuklarla kutlamak için tüm Kadıköy halkı davetli...03-01-2016 18:00http://[email protected]

Süreyya Operası Osmanağa, General Asım Gündüz Cd. No:29, 34714 Kadıköy/İstanbul, 0 216 346 15 31

PİL STUDIO İLE STENCIL ATÖLYESİÇocukların güncel bir sokak sanatını deneyimlemelerine aracılık eden stencil atölyesi; bir yandan da, pozitif-negatif ve dolu-boş kavramlarını tartışıyor. Kendi çizdikleri şekillerden çıkarılan kalıplarla, iki boyutta bir dünya kurgulayacaklar ve bunun üzerine hikayeler üretecekler.

Atölyenin bitiminde, çocuklar ürettikleri stencil yüze-yini eve götürebilecekler ve dilerlerse bu parçayı, günün hatırası olarak, odalarına asabile-cekler. Atölyelere katılım için rezervasyon yaptırmanız gerekmektedir.26-12-2015 11:00 - 12:00 4-10 Yaşwww.atolye5.co / [email protected]ölye 5 Suadiye Suadiye, Şht. Evliya Sk. No:16, 34740 Kadıköy/İstanbul, 0 537 509 92 07

“PLAK MI” O DA NE?“Müziğe Kulak Ver” eğitim programı kapsamında gerçekle-şecek olan "Plak Mı" O Da Ne? etkinliğinde; sergide yer alan plak kapaklarını inceleyen çocuklar, nostaljik bir ürün olan plakla tanışacaklar. Günümüzde internetten istediğimiz müziği her yerde dinleyebilmenin ayrıcalıkları gibi konu-lar hakkında düşünerek sergiyi inceleyecekler. Atölye ça-lışmasında da çocuklar, kartondan plak kapaklarını, eva-dan ise renkli plaklarını tasarlayacaklar. Bu atölye çalışması

günümüze kadar gelen cihazların değişimi ve kullanım amaçları hakkında bilgi edinmelerine, ayrıca motor becerilerini geliştirmelerine ve parça bütün ilişkisi kurmalarına yardımcı olmayı hedefliyor.10-01-2016 15:00 - 17:00 / 7-14 YAŞhttp://www.peramuzesi.org.tr / [email protected] Müzesi Asmalı Mescit, Meşrutiyet Cd. No:65, 34430 Beyoğlu/İstanbul, Türkiye 0 212 334 99 00

Page 83: Kid's Life Aralık - Ocak

GELECEĞİNDOKTORLARINASEVGİLERİMİZLE

Page 84: Kid's Life Aralık - Ocak

bgstoreonlinebgstore.com.tr