kasim aralik 2015 sayı: 3 sayi.pdf · 43 arçelik ödülleri topluyor 47 aşık veysel 49 lojistik...

51
KASIM ARALIK 2015 Sayı: 3 - AKRAN ZORBALIĞI - PROJE TAŞIMACILIĞI VW SKANDALI - ETİ MADEN Binali Yıldırım Ali Koç Metin Külünk Nezih Mert Britta Seeger Fikret Çelik

Upload: others

Post on 19-Jun-2020

2 views

Category:

Documents


0 download

TRANSCRIPT

KASIM ARALIK 2015 Sayı: 3

- AKRAN ZORBALIĞI - PROJE TAŞIMACILIĞIVW SKANDALI

- ETİ MADEN

Binali Yıldırım Ali KoçMetin Külünk Nezih MertBritta Seeger Fikret Çelik

Kooperatif kurucu başkanımız olmadan önce bile nakliyeci esnafı bir arada tutan

ve her daim insanların her türlü sorunuyla yakından ilgilenen, yardımcı olan

büyüğümüz, başkanımız

Muhterem Turhan Şarlıgil Bey 16 Aralık günü vefat etti.

KooperatifimizinKurucu Başkanımız

Muhterem Turhan Şarlıgil Bey Hak’kın Rahmetine kavuşmuştur.

Allah (C.C) Rahmet Eylesin. Mekanı Cennet Olsun. Kederli Ailesi’ne ve Hay-Koop Ailesi’ne

başsağlığı dileriz.

HAY-KOOP YÖNETİM KURULU

Lojistik life

KASIM ARALIK 2015 3

"Sigorta Şirketleri teminat limitleri Hazine Müsteşarlığı'nca belirlenen Zorunlu TrafikSigortası hesaplamasını, kendi istatistiklerini baz olarak yaparlar. Bu nedenle birSigorta Şirketi bazı marka model araçlarda daha ucuz trafik sigortası fiyat teklifiverirken, bazı marka model araçlarda daha pahalı olabilir. Yani ucuz şirket, pahalı şirket yoktur, ucuz poliçe, pahalı poliçe vardır. Trafik Sigortasında teminatlar ve limitler tüm şirketlerde aynıdır, sadece fiyat ve ödeme koşulları şirketler bazındadeğişiklik gösterir."

Bu yukarıda anlatılanı tüm herkes biliyor. Uygulanıyor. Bu uygulamada TrafikSigortası kapsamındaki rakamların yüksek olması taşıyıcı esnafı - bizi- zora sokmaktadır. Sıkıntı yaşanmakta. Bunun değişmesi gerektiğini düşünüyoruz. Taşıyıcı esnaf - nakliyeci için sigorta tabiî ki şart. Ama bunun makul bir rakamdaolması gerekiyor. Gelelim diğer konuya. Bizler için olmazsa olmaz denilen K1 Belgesi’ne. Tamam olsun. Bu bedeli ödeyelim. Ama, satma ve devir hakkımızda olsun. Bu konuyla ilgili makamlar ve tüm herkesle görüşmeler yapmaya çalışıyor ve çözüm yolunu arıyoruz.

Ülke ekonomisine katkıda bulunmak, geçirilen sıkıntılı günlerin ardından yılbaşından sonra müşterilerimizin maliyetleri artmaması adına Hay-Koop taşımalara zam yapmadı. Asgari ücretin artarak müşterilerimizin artan maliyetlerini düşünerek bugüniçin fiyat artışına gitmedik. İlerleyen tarihlerde fiyat artışlarını belirleyecek ve büyükbir aile olan camiamızı ve müşterileri düşünmek durumunda bir değerlendirmedebulunduk. Üyelerimizin bunu anlayışla karşılayacağını ümit ederim.

Sevgili okuyucularımız ve üyelerimiz dergimizin 3. sayısı çıkıyor. Kurumumuzun iyiyolda olduğunun işaretleri tarafınızdan gözlenmekte, memnuniyetleriniz tarafımızailetilmekte. Bu gurur verici ifadeleriniz bizleri sevindirmektedir.

Yaşadığımız sıkıntıların seçimin ardından düzeleceğine olan beklentimiz ve istikrarınsonucu işlerimizin hareketleneceği yönünde olan düşüncemiz ve ümidimizikoruyarak, şükür ile işlerimize sahip çıkan üyelerimiz ve personelimizle bir yılı dahageride bıraktık. Yeni açılan limanlarda da hizmete başlamış olan Hay-Koop bunlarınmeyvesini de ileriki dönemde müşterilerimize hizmet etmenin gururunu ve sevinciniyaşatacaktır. Her yeni yılda insanlar güzel, mutlu edici şeyler diler ve bekler. Yeni bir yıl yeni umutlar yeni başlangıçlar demek. 2016 yılı bütün insanlarla birliktemeslektaşlarımız için de mutluluk, başarı ve sağlık dolu günler getirsin.

Hepimizin yolu açık olsun.Ne alnımızda bir ayıp, Ne elimizde çalınmış bir mal.İstemem bu dünyada üzülen ağlayan bir insan.Memnuniyet, ihtiyaç ve isteklerin karşılanmasından doğan tatmin duygusudur. Hayatta ne kadar çok bilgiye sahip olunursa hayata o kadar çok etkin müdahalelerdebulunulabilinir. Memnuniyeti yakalayabilmek için bilgi kavşağından geçmek zorundayız. Bu nedenle, işimizin ve hayatımızın memnuniyetini yakalayabilmek içinuzmanlar, bilginler ve tecrübelilerden faydalanarak, okuyarak ve çalışarak yeni hayatımızı bir düzene sokabilir ve etkin olabiliriz. Yeni yıl çalışmayana "güzel olan herşey senin" demeyeceğine göre, çalışmaya devam edeceğiz, bereketi de Allah'tan diyerek tüm üyelerimizin, meslektaşlarımızın, iş yaptığımız kurumların, milletimizin veinsanlığın yeni yılı kutlu olsun. Sizlere yeni yılda başarılar dilerim.Hay-Koop Yönetim Kurulu olarak; Bereketli kazançlar, kazasız belasız günler temenni ederiz.

Çalışanın umudu olur. Yeni umut yeni çalışmalar dileğiyle...Metin ErdoğanHay-KoopYönetim Kurulu Başkanı

HAY-KOOP

4 KASIM ARALIK 2015

İmtiyaz Sahibi:Metin ERDOĞANS.S. HaydarpaşaKarayolu Yük TaşımaKooperatifi adınaYönetim KuruluBaşkanı

Yayın Kurulu:Coşkun YOLYAPARMehmet BAŞAREcevit KARTALErhan İŞLEYENSadettin KESKİNMustafa ÜNKAYA

Yazıişleri Müdürü:Teoman DEVRİM

Reklam MüdürüÇetin ŞAHİNHaber Servisi:Muratcan DEVRİM

Hukuk Danışmanı:Av. M. Suat KAYIKÇI,Yrd. Doç. Dr. ÖmerFaruk DİKER, Av. Y.Kemal SAVAŞKAN,Av. İlyas ÇELİK

İdare yeri: Mila Ltd. ŞtiM. Paşa Cad. Beyder Sk. No: 6/6 Ümraniye Temsilcilik: EyüpSultan Mah. KızılayCad. No: 3 Kat: 1 D: 23 SamandıraBaskı:

Adres: Selimiye İskele Cad. Hay-Koop İş Merkezi No: 34 Üsküdar İstanbulGsm: 0539 581 11 90 haykooplojistiklife.com [email protected]

İÇİNDEKİLER

12 Aysun Küçükçıtraz

20 Erhan Atasever

21 S.M.M.M. Ercan Kavalcı

42 Dr. M. Şükrü Başarık

Köşe Yazarları

Binali Yıldırım Bülent Tüfenkci

Metin Külünk

Fikret Çelik

Nezih Mert

Ali Koç Britta Seeger

Abdullah Demir

Akran Zorbalığı - BİLKA

Mehmet Tanbaş

32 Fikret Çelik Kartal Minibüsçüler,

Kamyoncular, Otobüsçüler, Kamyonet veOtomobilciler Odası Başkanı

33 Mv. Metin Külünk -

HGS ve OGS kanun teklifi

34 Nezih Mert - Ümraniye Motorlu Taşıt

Sahipleri ve Şoförleri Odası Başkanı

35 Pazarcılar ve Nakliye - UPEK

36 VW Skandalı ve Teknik Boyutu

ve Düşündürdükleri

43 Arçelik ödülleri topluyor

47 Aşık Veysel

49 Lojistik ‘Kültür’

3 Editör

5 Hay-Koop Yönetim

7 Hay-Koop Albüm

8 Ulaştırma Denizcilik ve Haberleşme

Bakanı Binali Yıldırım

9 2H Gümrük Müşavirliği

10 Öne Çıkanlar

13 Mercedes-Benz Türk'ün CEO'su

Britta Seeger

14 Eti Maden İşletmesi ve Bor

16 Hay-Koop Eti Maden’de

22 Proje Taşımacılığı

24 Akran Zorbalığı - BİLKA

31 TUGEM Mehmet Tanış

K1 Belgesi - “Yeni bir dizayn gerekli”

Lojistik life KASIM ARALIK 2015 SAYI: 3

Hay-Koop Yönetim Kurulu Başkanı MetinErdoğan, "Gerçekten kooperatif olarakkurulduğumuz günden beri çok ciddimesafeler aldık. Varmamız gereken hedefe baktığımızda daha çok alacağımız mesafevar. Üyelerimiz, kurumumuz ve ülkemiziçin çalışmak, çok çalışmamız gerekli. Özenli, düzenli ve planlı çalışma ile hedefeyaklaşırız. Allah bize bunu nasip eylesin!Göreve geldiğimizden beri durmaksızınçalışıyoruz. Çalışmak için bu göreve talipolduk. Yeni iş imkanları bulurken, yeni araçfilosu oluşturuken, sıra takip sisteminidüzenleyerek adaleti, sorumluluğu ilkeedindik. İlkelerimizden taviz vermedik. Her 45 günde hesap vereceğiz dedik.Veriyoruz. Ambarlı, Dilovası, Haydarpaşalokallerimizde düzenli olarak toplan-tılarımızı gerçekleştirdik. Kasamıza negirdi, ne çıktı, her kuruşun hesabını verdikvermeye devam edeceğiz. Demek ki çokkısa zamanda çok işler başarabiliyoruz"dedi. Konuşmasına devam eden MetinErdoğan, üyelerle yaptığı toplantıda, “EtiMaden’de hem üyelerimize hem deKütahyalı hemşerilerimize yeni kazanç

kapısını açtık.Akyüz ve diğerkooperatiflerleişbirliği yapmanın faydalarınıgörmekteyiz,üyelerimizin elbirliği ile oluşturduğukoopretari-fimizin kazancımaddi vemanevi olarakbüyürken sorumluluklarımızda bir o kadararttı”ğını belirten Hay-Koop Başkanı MetinErdoğan, “Çalışan insan sayımız arttı, araçsayımız arttı, proje çalışmalarına başladık.Her geçen gün diri ve titiz olmak zorun-dayız. Şimdi biz yönetim olarak, Hay-KoopA.Ş. olarak derlenelim, toparlanalımburadaki başarıyı, tecrübeyi geleceknesillere doğru aktaralım diyoruz” dediktensonra toplantılara katılan üyeler ve yönetimkurulu üyelerine teşekkür ederek üyelerlebirlikte yemek yendi.

Lojistik life

5 KASIM ARALIK 2015

Coşkun Yolyapar Mehmet Başar Ecevit Kartal

Erhan İşleyen Sadettin Keskin

Hay-Koop Yönetim KuruluBaşkanı Metin Erdoğan

Mustafa Ünkaya

H. İbrahim KasapBünyamin Kurt Mehmet Ulaş Osman FidanHakan Erbaş

Ömer Karlıdağ Sami Yiğit Suat AydoğduDavut Kartal

Hay-Koop A.Ş.

Hay-Koop Yönetim Kurulu

Hay-Koop Denetleme Kurulu

Kısa zamanda çok iş

Lojistik life

KASIM ARALIK 2015 6

Hay-Koop Yönetim Kurulu 45 günde bir üyeleri bilgilendirme amaçlı toplantısını Aralık 2015 tarihindesabah Ambarlı Tır Garajı’nda, öğleden sonra Dilovası TırGarajı’nda gerçekleştirdi. Toplantılarda kurumun iş vemali durumu hakkında bilgi verildi. Üyelerin beklenti vesorularına cevap veren Başkan Metin Erdoğan slayt gösterimi ile de mali dökümantasyon ve kurum için alınan araçlar tanıtıldı.

KASIM ARALIK 2015 03

Bir rivayete göre, şair Yahya Kemal’in şiirlerini tercüme eden bir Batılı, ‘vefa’kelimesinin kendi dillerindekarşılığını bulamaz. Yerine hangikelimeyi yazması gerektiğini sorunca, Yahya Kemal’in, “Vefakelimesini olduğu gibi yaz.” cevabını verdiği söylenir.

“…Sevgi neydi?Sevgi iyiliktiSevgi dostluktuSevgi emekti.

Sevgi neydi?Sevgi, sıcak insan eliydiSevgi emekti…”

Hay Koop albümünden...

(Selvi Boylum Al Yazmalım-Cengiz Aytmatov)

Lojistik life

Lojistik life

8 KASIM ARALIK 2015

Binali Yıldırım, 20 Aralık 1955 tarihinde Erzincan'ın Refahiyeilçesinde dünyaya geldi. İstanbulTeknik Üniversitesi Gemi İnşa veDeniz Bilimleri Fakültesi'nden mezunoldu ve aynı bölümde yüksek lisansyaptı. 1978 - 1993 yılları arasındaTürkiye Gemi Sanayi GenelMüdürlüğü ve Camialtı Tersanesi'ndeçeşitli kademelerde yöneticilik yaptı.1990 - 1991 yılları arasında İsveç'tebulunan Uluslararası DenizcilikÖrgütü'ne (IMO) ait Dünya DenizcilikÜniversitesinde (WMU) Denizde Canve Mal Güvenliği Yönetimi konusun-da ihtisas eğitimi aldı. Bu eğitimsırasında toplam 6 ay İskandinavyaülkeleri ve Avrupa'da çeşitli ülkelimanlarında Denizcilik İdaresiUzmanları ile birlikte kontrollerdebulundu. 1994 - 2000 yılları arasındaİstanbul Büyükşehir Belediyesiİstanbul Deniz Otobüsleriİşletmeleri'nde (İDO) GenelMüdürlük görevi yaptı. Bu görevisırasında İstanbul'da toplu taşı-macılığın denize kaydırılmasıyönünde önemli projelere imza attı.Başta İstanbul - Yalova ve Bandırmahatlarının açılarak, Adnan Menderesve Turgut Özal hızlı feribotlarının sefere konulması olmak üzere İstanbul'a kazandırılan toplam 29iskele/terminal, 22 deniz otobüsü ve4 feribotla İDO' yu alanındadünyanın en büyük şirketleri arasınasoktu.1999 yılında deniz toplu taşımacılığı ve turizme katkılarındandolayı uluslararası "Skal Kulübü"tarafından verilen kalite ödülünelayık görüldü.3 Kasım 2002 genel seçiminde AKParti İstanbul Milletvekili olarak par-

lamentoya girerek, 58. ve 59. AKParti hükümetlerinde UlaştırmaBakanı olarak görev aldı.22 Temmuz 2007 genel seçimindeAK Parti Erzincan milletvekili seçildive 60. AK Parti hükümetindeUlaştırma Bakanı olarak kabinedekigörevine devam etti. 12 Haziran2011 genel seçiminde AK Parti İzmirmilletvekili seçildi ve 61. AK Partihükümetinde Ulaştırma, Denizcilik veHaberleşme Bakanı olarakkabinedeki görevine devam etti.30 Mart 2014 yerel seçimlerinde AkParti İzmir Büyükşehir BelediyeBaşkan adayı oldu.1 Kasım 2015 genel seçimindeyeniden Ak Parti İzmir Milletvekiliseçilerek 64. Hükümette UlaştırmaDenizcilik ve Haberleşme Bakanıoldu. Evli ve 3 çocuk babası olup,İngilizce ve Fransızca bilmektedir.Bakanlık görevleri sırasında gerçek-leştirdiği önemli projelerden bazıları: g 2003 - 2013 yılları arasında17.500 km bölünmüş yol inşaatıg 2002 yılında 26 adet olan aktifhavalimanı sayısının 55'e çıkarılmasıg Ankara - Eskişehir, Ankara -Konya, Ankara - İstanbul YüksekHızlı Tren projelerig Marmaray projesi ile İstanbul'unAsya ve Avrupa yakalarınındenizaltından demiryolu ile birbirinebağlanması,g İstanbul'un iki yakasını denizinaltından birbirine bağlayacak olanAvrasya Tünelig 3. Boğaz Köprüsü (Yavuz SultanSelim Köprüsü)g İstanbul - İzmir Otoyolu vedünyanın en uzun asma köprü-lerinden biri olan İzmit Körfez Geçişi

Köprüsüg 1213 km Yüksek Hızlı Trendemiryolu hattı inşası, 9350 km kon-vansiyonel demiryolu hattınınyenilenmesig Avrupa'nın en büyük konteynerlimanlarından biri olan ÇandarlıLimanıg Dünya'nın en büyük havaliman-larından biri olacak olan İstanbul 3. HavalimanıAyrıca Avrupa ve Asya kıtalarıarasında uluslararası ulaşım içinhizmet verecek çok önemli projeler-den biri olan Bakü - Tiflis - KarsDemiryolu ve Karadeniz Sahil Yoluprojeleri de görevi sırasında gerçek-leştirildi. Bakanlık görevi esnasında,Bilgi Toplumu vizyonu ile BilgiTeknolojileri ve İletişim alanındauyguladığı politikalar ve projelersayesinde ülkemizde aşağıdakigelişmeler kaydedilmiştir:g 2002 yılında 23 milyon olan mobiltelefon abone sayısı 72 milyona çık-mıştırg 2002 yılında 3 bin olan geniş bantabone sayısı 41 Milyona çıkmıştır. g 2003 yılında 97 olan yetkilitelekom operatörü sayısı 1100adede çıkmıştırg 2003 yılında 900 milyon TL olanE-Ticaret hacmi 21 kat büyüyerek18.9 Milyar TL'ye çıkmıştır.Halen İsveç Malmö'de bulunanDünya Denizcilik Üniversitesi (WMU)Mütevelli Heyet Üyeliği görevinisürdürmektedir. Dünya DenizcilikÜniversitesi, Berlin Teknik Üniversitesi'nin de içinde bulunduğuçok sayıda üniversite tarafından kendisine Fahri Doktora unvanı verildi.

BİNALİ YILDIRIM ULAŞTIRMA,DENİZCİLİK VEHABERLEŞMEBAKANIHay-Koop Yönetim KuruluBaşkanı Metin Erdoğan,“Ulaştırma ailesinin bakanı olanSayın Binali Yıldırım’ın bundanönce gösterdikleri başarıları,aynı azim ve çalışma şevkiyledevam ettireceklerine inanıyor, ilkgünkü heyecan ve özveri ileçalışacaklarını biliyor, milletimizevecamiamıza hayırlı olamsınıdiliyor, Sayın Bakanıma çalışmalarında başarılar diliyorum” dedi.Binali Yıldırım geçtiğimiz dönem Hay-Koop genel merkezine yapmış olduğu ziyaret.

2HGUMRUK ve LOJISTIK

HIZMETLERI

Lojistik life

KASIM ARALIK 2015 9

İhracatçı ve ithalatçılarımıza müşavirlikhizmeti veren GümrükMüşavirliği ülkemizdekanunla kurulmuş ilkmeslektir. 1909 yılındanberi Türk Ticaret hayatındayer aldı. 2012 yılı itibari ile ...

KURULUŞ AMACIHAY-KOOP OLAN

FİRMAMIZ AYNIŞEKİLDE DİĞER

NAKLİYE FİRMALARI İÇİNDE

AYNI SEVİYEDEHIZLI HİZMET

SAĞLAMAKTADIR.

2H Yönetim Kurulu Başkanı Hasan Küçükçıtraz

Gümrük müşavirliği dünya ticaretinin gelirelde etmeye yönelik ticari unsurlarındanolan ihracat, ithalat ve transit ticaret, önce-si ve sonrasında, riski en aza indirmek içindanışmanlık hizmetleri ticari şirketler içinkaçınılmaz ihtiyaç oldu. Başlı başına biruzmanlık dalı sayılır. 2H Gümrük veLojistik Hizmetleri Tiacaret Limited Şirketigenç, dinamik, yenilikçi ve tecrübeli kadro-su ile 2012 yılı itibari ile hizmet vermekte.

Şirketin kuruluş yılı yeni olmasına rağmenkadrosu Türkiye’nin dev firmalarına hizmetveren ve memnuniyet kazanmış bir ekibesahip. Şu anda hali hazırda; Hay-Koop, Medlog, Yankı, Çelik Nakliyat,Birlik, Beta, Birlog, Asgard gibi firmaların gümrüklerdeki tescil işlemlerinibaşarıyla yapmaktadır,Türkiye’nin her gümrüğünde tescil hizmetivermekte olan firma, Ambarlı, İzmit, Derince, Dilovası, Erenköy,Gemlik, Haydarpaşa ve Halkalı gümrük-lerinde ofisleri ve tam kadro personeli ilehizmet vermekte.

2H Gümrük ve Lojistik Hizmetleri TicaretLimited Şirketi Yönetim Kurulu BaşkanıHasan Küçükçıtraz, “Hızlı hizmet verebilmek, müşterilemizin güvenlerini kazanmak temel amacımızdır” dedi.Misyonumuzu bu doğrulta geliştirmek vedaha iyilerini başarmak hedefimizdir diyen

Küçükçıtraz, “Gümrük ve dış ticaret konularını düzenleyen yasalar, gerek dışticaret firmalarını, gerekse gümrükmüşavirliği firmalarını çok titiz ve dikkatliçalışmaya yönlendirecek ağır yaptırımlariçermektedir. İthali yapılacak mallar ile ilgilibağlantılar nedeniyle ithalatçı firmalar çoğuzaman aceleci olmakta, sanayi mallarındaise üretimin aksamaması için gereken hammadde ve yardımcı maddeler ile yedek veyenileme parçalarının en süratli şekildegümrük işlemlerinin tamamlanmasıistenmektedir. Yani, hem çok dikkatli vetitiz bir evrak çalışması ile gümrükçülük bilgilerinin doğru ve ileride de sorun yarat-mayacak şekilde kullanılması ve süratliişlem yapılması gerekmektedir” dedi.

Lojistik life

10 KASIM ARALIK 2015

TÜSİAD 2015 yılının ikinciYüksek İstişare Konseyi toplantısı 3 Aralık 2015,Perşembe günü, Ankara'dadüzenlendiYüksek İstişareKonseyi toplantısı açılış konuş-maları TÜSİAD Yüksek İstişareKonseyi Başkanı Tuncay Özilhan ve TÜSİAD YönetimKurulu Başkanı CansenBaşaran-Symes tarafındanyapıldı. TÜSİAD Yüksek İstişareKonseyi kokteyline BaşbakanAhmet Davutoğlu,TÜSİADYüksek İstişare Konseyi toplan-tısına ise Reformlar ve YatırımOrtamından Sorumlu BaşbakanYardımcısı Lütfi Elvan onurkonuşmacıları olarak katıldı.

MÜSİAD Başkanı Nail Olpak:“Kamu yönetiminde özellikle zih-niyet değişikliği amaçlanmalı vedevleti merkeze alan gelenekselbürokrasi anlayışı yerini vatan-daşı merkeze alan çağdaş biryönetim anlayışına bırakmalı.Kamuda görev alan bürokrat-ların hem mesleki hem de ahlakiyetkinliklerinin geliştirilmesi içingerekli girişimler yapılmalı.Kamu kurumlarında eğitimeayrılan bütçenin arttığını görmeksevindirici. Kamu personel rejimitekrardan ele alınmalı ve kamu-daki bürokratların liyakat sistem-ine göre göreve getirilmeleri veyükseltilmelerini sağlayacakyapısal düzenlemeler yapılmalı.”

Ulaştırma, Denizcilik veHaberleşme Bakanı BinaliYıldırım, Çırağan Sarayı'ndadüzenlenen 6. BoğaziçiZirvesi'nde konuştu. "Eğer adilpaylaşım olsa o zaman savaşlarolmaz, kavga olmaz,Dünyanın196 ülkesi var. Bu 196 ülkeBirleşmiş Milletler şemsiyesindebir araya geliyor, küresel sorun-lar konuşuluyor. İnsanlığın,dünyanın çeşitli problemlerineçözüm üretilmeye çalışılıyor.Ama bunlar toplan, dağılötesinde başka bir işe yaramıyor. Ama böyle olmuyor.Neden olmuyor? Çünkü buBirleşmiş Milletler'in yapısındabir adaletsizlik var.”

Binali Yıldırım

Tutuklu gazeteciler Can Dündarve Erdem Gül'e destek olmak vedayanışma sergilemek içinSilivri Cezaevi önündebaşlatılan 'Umut nöbeti'nin ilknöbetçisi Gazeteci Pelin Batuoldu. Silivri Cezaevi önünde birsandalye üzerinde oturaraknöbete başladı. Beraberindegetirdiği kitabı okuyarak nöbetebaşlayan Batu, Türkiye'nin basınve ifade özgürlüğü konusundaAfganistan ve İran ligindeoynadığını söyledi. Pelin Batu,“Bugün Can Dündar ve ErdemGül'ün 15'inci günü. Ama içerideo kadar çok gazeteci var kiTürkiye İran ve Rusya'yı geçmişvaziyette” dedi.

Dizayn Grup, geliştirdiği birçokyeni teknolojinin altında imzasıbulunan grup şirketi Mir Ar-Geile inovasyon ödülüne değergörüldü. Birçoğu Dizayn Grupmarkası ile tüketicilerle buluştu-rulan teknoloji ve sistemler,katılımcı 488 firmanın arasından"İnovalig"de 1.'lik ödülü ile layıkgörüldü. Türkiye İhracatçılarMeclisi’nin "İnovasyon Haftası"kapsamında düzenlediğiİnovalig ödülleri, Cumhurbaş-kanı Erdoğan’ın da katılımı ilesahiplerini buldu. Dizayn Grup,Kıbrıs Barış Suyu projesi veSudan’a su iletimi sorunununçözümüne de Nil Nehri geçişiprojesi ile destek oldu.

Cumhurbaşkanlığı Kültür veSanat Büyük Ödülleri dünCumhurbaşkanı Recep TayyipErdoğan tarafındanCumhurbaşkanlığı Sarayı’ndadüzenlenen törenle sahiplerineverildi. Erdoğan ödül alanlarınkendi çizgilerinde ‘yerli ve milli’olduklarına dikkat çekti.Cumhurbaşkanlığı Kültür veSanat Büyük Ödülleri bu yılsinema dalında Münir Özkul’a,edebiyat alanında RasimÖzdenören’e, müzik alanındaOrhan Gencebay’a, sosyal bil-imler ve tarih alanında MehmetGenç’e, geleneksel sanatlaralanında Hüseyin Kutlu’ya verildi.

Cansen BaşaranSymes

Nail Olpak

Orhan Gencebay Pelin Batu Dizayn Grup

Lojistik life

KASIM ARALIK 2015 11

“O, kimyanın ‘Yunus EmreDestanı'nı yazdı, bu bilimin yapı-taşlarına ismini verdi, sigara gibidış etkenlerle bozulan DNA'nınkendisini nasıl tamir ettiğini açık-ladı, moleküllerin de arabulucu-luk yaptığını keşfetti, kanserlemücadelede biyolojik saatinrolünü ortaya koydu.Stockholm'de düzenlenen tören-le İsveç Kralı 16’ncı Gustaf’ınelinden Nobel Kimya Ödülü'nüalıyor. İlk kez bir Türk biliminsanı fen bilimlerinde NobelÖdülü'ne kavuşuyor. "DNAonarımı" üzerine uzmanlaşan ve‘Şimdiye kadar tek Allah’ınbildiği önemli bir şeyi bu an birben biliyorum’ dedi.”

Çetin’in 6 yaşındaki oğluEymen, babası için kılınancenaze namazında saf tuttu,herkes ayrıldıktan sonranaaşının önünde tek başına elaçıp dua etti. KocatepeCamii'ndeki cenaze törenineÇetin’in eşi Aysun, çocuklarıannesi Şükran, babası Dilaverile CHP Genel Başkanı KemalKılıçdaroğlu, MHP GenelBaşkanı Devlet Bahçeli,Başbakan Yardımcısı NumanKurtulmuş, Adalet Bakanı BekirBozdağ ve İçişleri Bakanı EfkanAla ile üst düzey emniyetmüdürleri, askeri yetkililer, çoksayıda vatandaş ve meslektaşları katıldı.

Cumhuriyetçi başkan adayadayı Donald Trump'ın'Müslümanların ülkeye girişiniyasaklayalım' çıkışına"Müslümanlar, İslam'ı kendiçıkarları için kullanmayaçalışanlara karşı çıkmalı" diyerek yanıt verdi.Üç kez dünya ağır sıklet boksşampiyonu olan 73 yaşındakiMuhammed Ali, isim vermedenTrump'ı eleştirdi ve bazı başkanadaylarının yaptıkları açıkla-malarla insanları İslam dininiöğrenmekten soğuttuğunu ifadeetti. IŞİD'in eylemlerini dekınayan ünlü boksör, "Bukatiller, İslam'ın özü hakkındakidüşünceleri saptırıyor" dedi.

TÜBİTAK Bilim Ödülü SahibiErel, bilim insanı olmaya nasılyöneldiğini şu cümlelerleanlatıyor: “Aklım erdiğinden beriher şeyin nedenini, nasılınımerak ederim ve imkânım, fırsatım oldukça da araştırıpkafamdaki sorulara cevapararım. Her zaman mevcut bil-giyi ve ürünü en ince ayrıntıları-na kadar kavrayıp onu dahayüksek bir noktaya çıkarmaçabası içinde oldum. Kendiminve ülkemin refahına katkıdabulunmak bilimsel ufkumuçerçeveliyor. Hedefi belirleme,iyi bir planlama ve ardından sistematik ve sabırlı çalışmabaşarıyı getirecektir.”

Koç Holding patronlarından AliKoç, "kapitalizmin güncellen-mesi" yönündeki görüşleriniyineledi. Koç Holding'in kurum-sal yayını Bizden Haberler'inaralık sayısına konuşan Koç,"Artık yeni bir bakış açısıgeliştirmemiz gerek. Bunu kendiirademizle gerçekleştirmezsek,bir noktada bu değişikliğe zor-lanacağımıza inanıyorum" dedi.Ali Koç, "Kapitalizmi yenidendüşünmemiz gerekiyor. Birbaşka ifadeyle, kapitalizmin ken-dini yeniden keşfetmesi, yeni birdinamizm ortaya koyarakdünyamızı bir dönem dahaileriye taşıyacak bir yapıyadönüşmesine ihtiyaç duyuluyor".

TMMOB Mimarlar Odasıİstanbul Büyükkent Şubesi,Prof. Afife Batur editörlüğünde,yaklaşık 950 yapıt hakkında bilgiiçeren, bugüne kadar benzeriyayımlanmamış kapsamlı birİstanbul mimarlık rehberi hazır-ladı. İngilizce basılan rehberinbu yıl içinde Türkçe olarakyayımlanması ve ileride başkadillere çevrilmesi planlanıyor.Rehber günümüzde gezilipgörülebilecek kadar ayaktaduran tarihi, estetik, mimari açı-dan nitelikli, İstanbul’un metro-politen alanındaki anıtsal ve sivilmimarlık yapıtları ile açık alananıtları arasından seçilmiş yapıtlar hakkında bilgi içeriyor.

Muhammed Ali Prof. Dr. Aziz Sancar

Eymen Çetin

Prof. Afife Batur Prof. Dr. Özcan Erel

Ali Koç

Lojistik life

12 KASIM ARALIK 2015

Bu sayımızda transit işlemlerimizde yaşanan bazı gelişmeleri sizlerle paylaşmak istedim;

Malumunuz bir önceki yazımda NCTS sisteminde yaşanan bazı sıkıntılardan bahsetmiştim. 7 Haziran seçimlerinin ardından yaşanan sıkıntıların 1 Kasım’da yapılanerken seçimle sonlanacağı herkes gibi en büyük ümidimizdi. Ancak sonrasında Rusya ileyaşanan uçak konusu Dış Ticaretimizi önemli derecede sekteye uğratmıştır. Umarız ki bu sorunda bir an önce nihayete varır ve en az kayıpla bertaraf etmiş oluruz.

Öncelikle yeni hükümetle birlikte Gümrük ve Ticaret Bakanlığı görevine getirilen Sayın.Bülent Tüfenkci'ye görevinin hayırlı uğurlu olmasını temenni ederiz.

NCTS sisteminde gün geçmiyor ki yeni sıkıntı hasıl olmasın, bilindiği üzere antrepolardagerçekleşen transit işlemlerinde "antrepo kapatma" işlemleri NCTS sistemine dahiledilmişti. Ancak bir Transit Refakat Belgesinde bir antrepo beyannamesinin birden fazlakaleminde çıkış işlemi gerçekleştirildiğinde, sistem sadece bu antrepo beyannamesininbirinci kalemini kapatıyor diğer kalemler kapanmamış olarak açık kalıyor. Örnek vermekgerekirse; Transit Refakat Belgesine konu 1 sayılı bir antrepo beyannamesinin birinci,ikinci ve üçüncü kalemlerinden çıkış yapmak için NCTS sistemine giriş yaptınız ve sistemde tescil işlemini gerçekleştirdiniz. Akabinde Transit İşlemini gerçekleştirdiniz.Tescilini yapmış olduğunuz Transit Refakat Belgesinde NCTS sistemi sadece birincikalemde yaptığınız kapatmayı algılayarak kapatıyor ve diğer kalemler kapatılmadanMerkezi Bilgi sisteminde açık kalıyor. Sonrası malum dilekçe verilerek kapatma işlemiyaptırmak v.b. yani zaten keşmekeş olan bürokrasimiz.

Bu ve diğer konular Bakanlığımıza aktarılıyor ancak henüz bir sonuç alınabilmiş değil.Yeni Bakanımızla, Sayın Bülent Tüfenkci ile birlikte bürokrasi sürecinin de en azaindirgeneceğini bekliyoruz.

2016 yılının sizler için hayırlara vesile olması dileğiyle…

Tüm okuyucularımıza merhabalar,

Aysun KüçükçıtrazHay-Koop GümrükDepartmanı Müdüresi

Başbakan Ahmet Davutoğlu'nun açıkladığı 64. Hükümet'te Gümrük veTicaret Bakanı olarak yer alan BülentTüfenkci, görevi Cenap Aşcı'dandevraldı. Gümrük ve Ticaret BakanıTüfenkci de sözlerine kendisini bugöreve layık gören CumhurbaşkanıRecep Tayyip Erdoğan ve BaşbakanAhmet Davutoğlu'na teşekkür ederekbaşladı. Kendisine verilen görevi layıkıy-

la yerine getirmeye çalışacağını ifadeeden Tüfenkci, Gümrük ve TicaretBakanlığında daha önce görev alanbakanlar ile kritik bir dönemde görevyapan Aşcı'ya da teşekkür etti. Tüfenkci,"Bundan sonra inşallah hükümetimizinbelirlediği hedefler doğrultusunda gerekticaretin, gerekse gümrüklerin daha kolayve hızlı şekilde görev ifa etmesi için elimizden gelen gayretleri göstereceğiz.Hükümetimizin belirlediği hedeflerdoğrultusunda durmadan gece gündüzçalışarak bu hedefleri tutturacağız ve milletimize vermiş olduğumuz sözü yer-ine getireceğiz. Cenab-ı Allah'tandileğimiz, bu bir imtihandır, bu imtihan-dan yüzümüzün akı ile çıkan insanlardaneylesin" değerlendirmesinde bulundu.Konuşmaların ardından Aşcı, BakanTüfenkci'ye çiçek takdim ederken,Tüfenkci de Aşcı'ya çini bir tabak hediyeetti. Törene, AK Parti Malatya milletvekilleri, partinin Malatya İl Başkanlığı mensupları ile çok sayıdaBakanlık çalışanı katıldı.

Bülent Tüfenkcigöreve başladı

1992'den bu yana Daimler'de görevyapan Britta Seeger, 2015 Ağustosayı itibarı ile yeni görevine başladı.45 yaşında, evli ve üç çocuk annesiolan Seeger, Mercedes-Benz Türk'ünilk kadın CEO'su. Mercedes-BenzTürk'ün kadın CEO'su Britta Seeger,Türkiye'de IT alanında gelişmek vebüyük bir merkez olmak istiyoruz"diye açıklama yaptı yılın son haftasında.

Türkiye'de erkek egemen bir sektörolan otomotivdeki tek kadın CEOolan Britta Seeger, bu durumun çokbüyük ve dallı budaklı bir konuolduğunu belirterek, "İlk olarak sami-mi bir şekilde şunu söyleyeyim ki,ben kadın olarak herhangi bir zorlukyaşamadım. İkincisi, bence bu kadınolmak, erkek olmakla ilgili bir meseledeğil. Deneyimlerime dayanarakşunu söyleyebilirim: Bu aslında birzenginlik meselesi. Farklı insanlar,farklı cinsler, farklı kültürler bir aradaolduğunda başarılı ekipler ortayaçıkıyor bence. Farklı geçmişlerdeninsanları bir zenginlik olarak bir arayagetirmeyi ve bir arada görmeyi severim" dedi. CEO meseleyi doğrugörüp doğru söylemiş. Ancak ülkemizde durum ak ile karagibi. Ortası yok! Bu işin ortası da olamaz zaten. Bu bir bilinç ve kültürmeselesi. Süreç bir iyiye bir kötüyegiderek suyun yolunu bulmasına

benziyor. O nedenle hayatın heralanında yer alan kadınlarınkarşılaştıkları sorunları çözümleyişyöntemleri de farklı. Bilinç ve güçkavramı içinde yer alarak ‘kaybe-derken kazanma’nın adımları atıldığıgünümüzde 2015’i geride bıraktık.Koca bir yıl nasıl bir şiddet sarmalınadolandığımıza bakmak oldukça zoroldu. Çünkü bu yıl da kadınlarneredeyse her gün değişik nedenler-le öldürüldü. Son 6 ayda görülen 26kadın cinayeti davasının 13’ündemahkemeler sanıklara “iyi hal” ya da“haksız tahrik” indirimi uyguladı.Kadınlar ise yargının bu tutumunu vekatilleri protesto ettiler. 2015 yılı “şiddet”ini katmerleyerek 2016’yageçti. Yanı başımızdaki savaşınolumsuzluğu yaşanırken, kadınlarınher alanda yaşadığı ayrımcılık vefarklı türlerden şiddet ve iş yaşamın-daki olumsuzluklar yaşam alanlarınıdaraltıyor, nefesleri kesiyor. Korku,umutsuzluk ve geleceksizliğiyaşamın bir parçası haline getirilmekistenmesine karşı kadın platformları,2016’da özgür, eşit, güvenceli birhayat için mücadeleyi büyütmeçağrısı yapıyor. “Daha çok kadınlabuluşmanın yol ve yöntemlerini birlikte geliştirmeliyiz” diyorlar.Ülkemizde şiddet gören kadın tablo-su iç açıcı değil. Buna rağmen kadınlar iz bırakan işlere imza atıyorlar. Diş ile tırnak ile kazandık-

larını koruyor ve geliştiriyorlar.Ülkemizde kısanın kısası durumşöyle: 26 üyesinin 20’si kadın olanKadın Erkek Fırsat EşitliğiKomisyonu’nun sözcüsü bir erkekoldu. Kadına yönelik ayrımcılık veeşitsizlikle mücadelede ciddi yaptırımlar içeren İstanbulSözleşmesi’nin nasıl uygulandığınıdenetleyecek GREVİO seçimlerinemüdahale edildi. Ancak kadın örgüt-lerinin destek verdiği Prof. FerideAcar, Türkiye adına GREVİO’ya girdi.20 yaşındaki Özgecan Aslan’ınbindiği minibüste katledilmesi tümTürkiye’nin ve kadınların hafızalarınakazındı. Cinayetin duyulmasınınardından Türkiye’nin birçok yerindekadınlar sokağa döküldü. TDK’nininternet sitesinde “müsait”kelimesinin tanımının “flört etmeyehazır kadın” olarak geçtiği ortayaçıktı. Bu durum kadınların tepkisiylekarşılandı. 2016 neler getirir? Neyazık ki kadınlara yine bol bol şiddetvadediyor gibi görünüyor. Kadınlarıngiderek daha fazla güçlendiklerini,daha fazla “hayır” dediklerini vekendi geleceklerini kurmaya çalışıp,kurduklarını bizler kendi hayat-larımızdan biliyoruz. Erkek şiddetiniönlemek, sadece tanık olunduğundaaraya girmekle olmuyor. Şiddetinnedeni olan eşitsizliğe ve erkek egemenliğine itirazla mümkün... D. Ayber ve S. Güngör’e teşekkürler.

Lojistik life

KASIM ARALIK 2015 13

“Farklı insanlar, farklı cinsler, farklı kültürler, bir zenginlik meselesi”

Mercedes-Benz Türk'ün CEO'su Britta Seeger

Lojistik life

14 KASIM ARALIK 2015

HAY-KOOPHAY-KOOP ve

Eti Maden İşletmeleri Genel Müdürüve Yönetim Kurulu Başkanı RecepAkgündüz Kırka’da Eti Madenİşletmeleri Teknoloji GeliştirmeBinasının Mayıs ayında temel atmatöreninde yaptığı konuşmada “EtiMaden İşletmeleri’nin geçen yıl 2milyon ton ürün üretimi karşılığında872 milyar dolar ihracat gerçek-leştirdiğini” kaydeden Recep

Akgündüz, “Geçen yıl ihracatta 1’incisırada yer aldık ve bu ihracatımızınyarısı da Kırka Bor İşletmemizdengerçekleştirilmektedir. Bu anlamdaburası bizim için göz bebeği birişletmedir” şeklinde konuştu.Dünya bor piyasasının lideri konu-mundaki Eti Maden İşletmeleri’ninyatırımlarına sürekli devam ettiğinidile getiren Akgündüz, “Sürekli yeni

istihdam kaynakları oluşturuyoruz.Bu anlamda işletmemize son 10yılda 610 milyon TL’lik yatırımyapıldı, 2015 yatırım ödeneği 135milyon Türk Lirası’dır. Şuanda 26tane önemli yatırım projesi devamediyor. Eskişehir ve çevresine yıllık82 milyon TL’lik katkı sağlıyoruz. Son 10 yılda 2150 kişi ilave istihdamsağlandı” dedi.

TAŞIMASI

Milli değerimiz ve gururumuz Eti Maden

AKYÜZ’ün

Eti Maden İşletmeleriYönetim Kurulu Başkanı ve Genel MüdürüRecep AKGUNDUZYönetim Kurulu Üyeleri:Muhsin GANİOĞLU,Yücel YALÇINOĞLU,Ramazan USTA,Metin KAYRAK.

Ülkemizde madenciliğe yönelik bulgular M.Ö. 7000 yıllarına kadaruzanmakta. Doğu Anadolu'dançıkartılan obsidiyenlerin cilalı taşdevrinde takas yoluyla civar kavimlere satışı da dikkate alınır isedünya madenciliğinde Anadolumedeniyetlerinin önemi çok dahaaçık bir şekilde ortaya çıkmaktadır.

Anadolu'muzun bereketli toprakların-da yaşamış ve madencilikte yükselmiş Eti Uygarlığı’ndan esinlenerek, adını Ulu ÖnderimizAtatürk'ün verdiği Etibank (Eti Madenİşletmeleri), ülkemiz madencilik sektöründe faaliyetleri ile önemli biryere sahip. Dünya ekonomik krizininve ülkemizde kurtuluş savaşınınyaşandığı dönemin hemen akabinde,Atatürk'ün çağları aşan ileri görüşüile sanayileşme ve bunun motoruolan doğal kaynaklar ve finans olgularını bir arada sağlayanEtibank, 14 Haziran1935 tarihinde

2805 sayılı Kanunla kurulmuş olup1998 yılının başında yeniden yapı-landırılarak Eti Holding A.Ş., Ocak2004 yılında tekrar yeniden yapı-landırılarak Eti Maden İşletmeleriGenel Müdürlüğü adını almıştır.Mustafa Kemal Atatürk'ün çağlarıaşan ileri görüşü ile sanayileşme vebunun motoru olan doğal kaynaklarve finans olgularını bir aradasağlayan Eti Maden İşletmeleriGenel Müdürlüğü, ilgili yasalarçerçevesinde ülkemiz bor minerallerinin üretilmesi, işletilmesive pazarlanması görevini yerinegetirmektedir. Eti Maden İşletmeleriGenel Müdürlüğü kendisine bağlıBandırma Bor ve Asit Fabrikaları,Kırka Bor, Emet Bor, Bigadiç Borİşletme Müdürlükleri ve BandırmaLojistik Birimi ile birlikte Yurt DışıTemsilcilikleri ve İştirakleriyleMadencilik, Metalurji ve Kimya alanlarında faaliyet gösteren uluslararası bir kuruluştur.

EntegreTS ISO 9001:2008,ISO14001,ISO 18001,ISO 50001Kalite Yönetim Sistem Belgeli birkuruluş; müşteri memnuniyetindenödün vermeden müşterisininihtiyaçlarına odaklanan, verdiğihizmetler ile pazarda farklı bir konumda yer alan, çalışanların tamkatılımı ile iş kalitesine verdiği önemeşliğinde etkin bir yönetim sağlayan,verimlilikte artış sağlarken yeni ürünve hizmetleri pazara sunan bir kaliteanlayışı ile hareket etmektedir.

Finansal açıdan güçlü bir dünya şirketi olan Eti Maden, bugüne kadarkazanmış olduğu bilgi birikimiyle ileriteknolojiyi kullanarak, verimlilik vekarlılık ilkeleri içinde uluslararasıkalite standartlarında, rekabet gücüve katma değeri yüksek ürünleriüretip ulusal ve uluslararasıpazarlara sunarak ülke ekonomisineyaptığı katkıyı sürekli artırmayı hedeflemektedir.

Bor ve türevleri uzun yıllardan berikullanılmaktadır. Bor tuzlarının 4 binyıl önce ilk kez Tibet'te kullanıldığı,Babiller tarafından değerli eşyalarınergitilmesinde, Mısırlılarca mumyala-mada, Eski Yunan ve Romalılarca dazemine serpilerek arena temizliği içinkullanıldığı saptanmış. 875 yılındaise, Araplar ilk kez bor tuzlarındanilaç yapmışlar.

Modern Bor Endüstrisi, 13. yy' daMarco Polo tarafından Tibet' tenAvrupa'ya getirilmesiyle başlamış.1771 yılında, İtalya'nın Tuscani böl-gesindeki sıcak su kaynaklarındaSassolit bulunduğu anlaşılılıyor ve1830 yılında borik asit üretimine başlanıyor. Aynı zaman diliminde1852' de Şili' de endüstriyel anlamdailk boraks madenciliği başlar. Dahasonra, Nevada, California, CalikoMoutain ve Kramer yöresindekiyatakların bulunarak işletilmeye alınmasıyla ABD dünya borgereksinimini karşılayan birinci ülkehaline gelir. Yurdumuzda ise ilk işletmenin 1861 yılında çıkartılanMaadin Nizannamesi uyarınca 1865yılında bir Fransız şirketine 20 senelik işletme imtiyazı verilmesiylebaşladığı bilinmektedir.

Türkiye'deki bor madenlerinin DoğuRoma İmparatorluğu devrinden beribilinmekte ve kullanılmakta olduğutahmin edilmektedir. İlk bor mineraliyataklarına Balıkesir İli-Susurlukilçesinin Sultançayırı bölgesinderastlanmıştır. Cevher, bir kalsiyum

tuzu olup Pandermit olarak uzunsüre yabancı şirketler tarafındanişletilmiştir. 1861 yılında ilk "MaadinNizamnamesi" çıkarılarak bu nizam-name hükümlerine uygun bir şekilde1865 yılında Fransız "Desmazures"şirketine Boraks Madeni İşletmeimtiyazı verilmiştir. 1887'de BoraksConsolidated Ltd. İngiliz şirketi bubölgeye yerleşmiş ve 1958'e kadarda işletme imtiyazı alarak faaliyetinedevam etmiştir. 1927'ye kadar 624yabancı şirkete imtiyaz verilmiş,

1944 yılında ise bu şirketlerin büyükkısmı millileştirilmiş ve yabancı sermayeye yeni imtiyazlar verilmemiştir. MTA ve Etibank gibiyerli kuruluşlar 1935 yılında 2804 ve2805 Sayılı Kanunlarla arama ruhsatlarını almışlar, II. DünyaSavaşı'ndan sonra arama faaliyet-lerini yaygınlaştırmışlardır.1950 yılında Bigadiç'te, 1952'deMustafa Kemal Paşa bölgesindekolemanit yatakları bulunmuş, 1956yılında da MTA Enstitüsü Emet-Kütahya bölgesinde linyit etütleriyapılması sırasında Hisarcık veHamamköy civarında kolemanityataklarına rastlanmıştır. Bundan ikisene sonra 1958'de bu yataklarınişletme imtiyazı Etibank'a verilmiştir.Balıkesir Bölgesinde Boraks yatak-larına sahip olan İngiliz BoraksConsolidated Ltd. Şirketi, Borakscevherlerinin arttığını görünce Kırka-Sodyum tuzu yataklarını, 1965'denitibaren özel madencilerin elindendevralmaya başlamış ve bu yatakları

Türk Boraks adı altında işletmiştir.Saha devir işlemlerinde kanuni nok-sanlıkların olması nedeniyle TürkBoraks'ın imtiyazı düşmüş ve 1968yılından itibaren bu sahaların işletmeimtiyazları Etibank'a verilmiştir. 1969yılında proje çalışmalarına başlan-mış, 1970'de de tesislerin kurulması-na geçilmiştir. Başlangıçta yabancışirketler tarafından işletilen bormadenlerimiz, 1968 yılında yabancışirketlerin imtiyazlarının devletedevredilmesi ile Etibank ve bir kısımküçük ölçekli yerli şirket tarafındanişletilmeye başlanmıştır. 1978 yılındabor madenlerinin devletçe işletilmesikararından itibaren de madencilik,yatırım, üretim ve pazarlamakonusundaki tüm aktiviteler Etibank(bugünkü Eti Maden İşletmeleriGenel Müdürlüğü) tarafından yerinegetirilmektedir.Devletleştirme kararından bugünekadar geçen yaklaşık 30 yıl gibi birsüre içinde madencilik ve sonrasın-da rafine bor ürünleri üretimindeönemli ilerlemeler kaydedildiği açık-tır. Bor rezervlerimizin 1978 yılında600 milyon ton olduğu bilinirken,yapılan arama çalışmaları ile bugün3 milyar ton rezerve sahip olduğu-muz tespit edilmiştir. Rezerv çalış-maları halen Eti Maden/MTA işbirliğiile sürmektedir. Üretim kapasitemizher geçen gün artmış ve dünya borpazarında etkinliğimizin giderek artmasıyla 1970'li yıllarda % 16 olanpazar payımız bugün % 47'lereulaşarak ABD'nin de önünegeçmiştir.

KASIM ARALIK 2015 15

A

A

4 Aralık, Dünyanın tartışmasız en zormesleklerinden biri olan DünyaMadencilik günüdür. Madencilik, tarihboyunca uygarlıkların gelişmesinde çokönemli yer tutan sektörlerden biri olmuştur. İçinde bulunduğumuz yüzyılda yeraltı kaynakları insanın yaşamını sürdürülebilmesi ve refah düzeyinin yükselmesi bakımından belirleyici olmuş ve gelecekte daha da belirleyici olacaktır.

Lojistik life

BOR

Lojistik life

16 KASIM ARALIK 2015

Bor, periyodik tabloda B simgesi ilegösterilen, atom numarası 5, atomağırlığı 10,81 olan metalle ametalarası yarı iletken özelliğe sahip birelementtir. Dünya fiili bor üretimi 2012 yılındayaklaşık 4 milyon ton (1.9 milyon tonB2O3 ) civarında gerçekleşmiştir.Fiili bor üretiminin B2O3 bazdabölgesel dağılımı; Türkiye %47,2 payile birinci sırada yer alırken, bunuABD %27,6, Güney Amerika %15,8ve Asya %9,4 payla takip etmiştir.İnşaat, otomotiv, ev gereçleri,mobilya, ilaç, elektrik-elektronik gibipek çok önemli sanayi dalına girdi.

Cam sanayi bor tüketimi için enönemli endüstri dalıdır. Bor, borosi-likat camlar, cam yünü ve tekstil tipicam elyafı üretiminde çok önemli birbileşendir.

Tarım. Bor ürünleri, tarım veormancılıkta yaygın olarak kullanıl-makta olup gübre olarak ve isten-meyen otlar ve böceklerlemücadelede kullanılmaktadır.

Eti Matik. Deterjan, yüzey aktif özel-liği nedeniyle temizleme ve arıtmaözelliği bulunan, toz, sıvı veya tabletdurumunda olabilen kimyasalmaddedir.

Seramik. Bor ürünleri seramikendüstrisinde, çoğunlukla seramiksırı ve emaye yapımında kullanıl-maktadır. Emaye ve sır, camsı yapıda olup kaplama amaçlı kullanılmaktadır.

Demir Çelikte. Bu projede demir-çelik sektöründe tozlaşan cürufa borürünü ilave edilerek kompakt yapıdacüruf elde etmek amacıyla deneyselçalışmalar gerçekleştirilmiştir. Potametalürjisinde oluşan ve soğuduktansonra tozlaşan cüruf, fazla ıslanmave sıkışma özelliği olmadığındantaşımada, stoklamada ve çevreaçısından problem oluşturmaktır. Budurum işletmelere ek maliyetgetirmektedir. Pota fırınına bor ürünüilavesi ile cürufu kompakt bir yapıyakavuşturmak ve bu sorunları en azseviyeye indirerek demir çelik sek-töründe bor kullanımını yaygınlaştır-mak amaçlanmıştır.

Ahşap Koruma. Bor madenininçeşitli türevleri; boraks, borik asid vedisodyum oktaborat tetrahidratahşap malzemenin korunması(emprenye) amacıyla kullanılmak-tadır. Ülkemizde de kullanılan ve

CCB (bakır, krom, bor) tuzlan olarakbilinen emprenye maddesinin bileşi-minde borik asid bulunmaktadır.Borlu emprenye maddelerinin suluçözeltileri ağaç malzemeye daldırma,batırma, fırça ile sürme, püskürtmeve vakum-basınçlı sistemlerle uygulanmaktadır.

Tekstilde ise boraks ve borik asitformunda kullanılmaktadır. Yanmasırasında malzemenin oksijenletemasını keser, alevi bastırır.Malzemenin alev almaya karşıdirencini arttırır. Duman azaltır,zararlı gazların açığa çıkmasınıengeller.

Atom reaktörlerinin kontrol sistem-leri ile soğutma havuzlarında vereaktörün alarm ile kapatılmasında(B10) bor kullanılır. Ayrıca, nükleeratıkların depolanması için kolemanitkullanılmaktadır.

Metalurji. Boratlar yüksek sıcaklık-larda düzgün, yapışkan, koruyucu vetemiz, çapaksız bir sıvı oluşturmaözelliği nedeniyle demir dışı metalsanayiinde koruyucu bir cüruf oluştu-rucu ve ergitmeyi hızlandırıcı maddeolarak kullanılmaktadır.

Otomobil Hava Yastıkları, AntifrizBor hava yastıklarının hemenşişmesini sağlamak amacıyla kul-lanılmaktadır. Çarpma anında, ele-mentel bor ile potasyum nitrat tozkarışımı elektronik sensör ileharekete geçirilir. Sistemin hareketegeçirilmesi ve hava yastıklarınınharekete geçirilmesi için geçentoplam zaman 40 milisaniyedir.Ayrıca otomobillerde antifriz olarakve hidrolik sistemlerde de kullanılmaktadır.

Sağlık. Boron Neutron Capture

Therapy. kanser tedavisinde kullanıl-maktadır. Özellikle; beyin kanser-lerinin tedavisinde hasta hücrelerinseçilerek imha edilmesine yaramasıve sağlıklı hücrelere zararının mini-mum düzeyde olması nedeniyle ter-cih nedeni olabilmektedir.Metabolizmadaki bor, kalsiyum, mag-nezyum ve fosfor dengesini ayarlar.Sağlıklı kemiklerin oluşumuna,kasların ve beyin fonksiyonlarınıngelişimine yardım eder.

Füze / Uçuş YakıtlarıBor kimyasalları özellikle füze yakıtıolarak kullanılmaktadır. Sodyumtetraborat, özel uygulamalarda yakıtkatkı maddesi olarakkullanılmaktadırlar.

Atık Temizleme Sodyum borohidrat,atık sulardaki civa, kurşun, gümüşgibi ağır metallerin sulardan temi-zlenmesi amacıyla kullanılmaktadır.

Enerji Üretimi ve Isı DepolamaBor, demir ve nadir toprak element-leri kombinasyonu (METGLAS) % 70enerji tasarrufu sağlamaktadır. Bugüçlü manyetik ürün; bilgisayar disksürücüleri, otomobillerde doğruakım-motorları ve ev eşyaları ile por-tatif güç aletlerinde kullanılmaktadır.Son yıllarda , borların piller/aküler dekullanılması ile maliyetlerdüşürülmüş ve çevre dostupiller/aküler üretilmeye başlanmıştır.Fiber Optik, Kozmetik, Kauçuk vePlastik Sanayii, FotoğrafçılıkPatlayıcı Maddeler (havai fişek vb.)Antifirizler, hidrolik yağlarPetrol Boyaları, yanmayan veerimeyen boyalar, tekstil boyaları,Zımpara ve aşındırıcılarKompozit malzemeler, Manyetikcihazlar, İleri Teknoloji Araştırmaları(moleküler biyoloji vb.)Mumyalamada kullanılmaktadır.

Lojistik life

KASIM ARALIK 2015 17

Eti Maden İşletmeleri GenelMüdürlüğü'nün açmış olduğu ihaleyikazana Hay-Koop ve Akyüz 25Mayıs 2015 tarihinde çalışmayabaşladı. Eti Maden İşletmeleri GenelMüdürlüğü’nün ocaklarındançıkarılan ürün fabrikada işlenmekte.Kırka’dan Değirmenözü’ne taşınanürün depolarda mekanik ve robotik-ler sayesinde paketleme yapılıp conteynırlara doldurularak sevkedilmekte. Ayrıca Değirmenözü ileBandırma arasındaki demiryolu hattı

üzerinden Eti Maden İşletmeleri’neait olan UG vagonlarla taşıma veboşaltma işlemleri, Evyap, Ambarlıve İzmir limanlarına yapılan tümsevkiyat işleri Hay-Koop ve Akyüz tarafından yapılmakta. Hay-Koop ve Akyüz’ün işletmedeişlerin organizasyonu içingörevlendirdiği personel iş akışısürecinde herşeyin düzen ve disipliniçinde çalışmasını sağlıyorlar.Personelin konaklaması için prefab-rik ev yapan Hay-Koop ve Akyüz

fabrikada çalışacak olan işçilerinyakın köyden olmasına özen göste-rerek ve aynı zamanda tır şoförü vefabrikadaki işler için 200’e yakın işçiişe alınarak bölge insanına katkısunmuştur. Çalışmalar 7/24 devamettiğinden işçiler 3 vardiye halindeçalışmaktalar. Hay-Koop ve Akyüz,Eti Maden İşletmesi’nin taşıma vepaketleme işi için 2 adet Kalmarmarka konteyner elleçme ve ağırtonajlı 9 forklift (Forktiflerden birielektrikli) satın aldı.

Eti Maden İşletmeleri Genel Müdürlüğü'nün paketleme vetaşeron taşıma işini yapan HAY-KOOP ve Akyüz’ün çalışmalarını görmek için Emet ve Kırka’yı gezdik.

Değirmenözü işletmesinde çalışan Hay -Koop ve Akyüz’ün araç ve personeli.

Değirmenözü işletmesi. Şadi Yıldız, Recep Akalın ve SuatAydoğdu. Arkada görülen penta denilen araç sayısı 7. 26 penta şoförü 3 vardiya halinde çalışmaktalar.

Araçlar ve çalışma alanları her gün düzenli olarak temizlen-mekte. İş kanunları titizlikle uygulanmakta. Ambulans verevirin bulunduğu tesiste işler aksamadan yürütülmekte.

Kütahya ve Eskişehir’e gitmek için Hay -Koop Dilovası TırGarajı’ndan Değirmenözü Tesisleri’nin hemen yanı başında bulunanİhsaniye Köyü’nden olan şoför Hayri Yıldız ve Hay-Koop KütahyaSevkiyat Sorumlusu Ahmet Akalın ile beraber Mecedes 1840 Axormodel tırla (Hay-Koop Eti Maden taşıması için 19 adet satın aldı)yola çıktık. İlk molamızı Mola denilen yerde verdik. 5 saat süren yolculuğumuzda aracın, yolların ve doğanın keyfini sürdük.

Lojistik life

18 KASIM ARALIK 2015

Değirmenözü işletmesinde Hay-Koop araçları ve Hay- Koop’un öncülüğünde Kütahyalı taşımacılarada iş imkanı sağlandı. Araçlar tesise girişinde kantara alınmakta.

Değirmenözü işletmesinde araç giriş ve çıkışlarını kontrol eden Hay-Koop sevkiyat sorumlusu Ahmet Akalın ve çalışanlar.

Hay-Koop araçları sevkiyatı düzenli ve titiz bir şekilde taşımakta.

Hay-Koop A.Ş. Yönetim Kurulu Üyesi SuatAydoğdu tesiste çalışmaları kontrol ederken.

İşletmede 7/24 kalan personel için yapılan prefabrik ev.

Sabah vardiyasında çalışanlar. Civar köylerde yaşayan işçilerin anlatımıyla “Eti Maden’de çalışıyorsan evlenmek kolay”.

Eti Maden İşletme Tesisleri’nde yapılan paketleme ve taşımaişleminin sorunsuz yürümesi için gerekli özeni gösteren Hay-Koop yöneticileri büyük bir başarıya imza attılar. Tesisin temizlik, çevre düzenlemesi ve sorunsuz çalışma koşulları yıllardır tesiste çalışanların anlatımıyla “Bu çalışma kameraşakası mı?” deniyor. Kırka Mevkii’nen çıkarılan hammaddeişlendikten sonra Penta araçlarıyla Değirmenözü tesislerine

taşınıyor. Burada depolanarak paketlenmiş veya dökme halindeya karayolu ya da trenle limanlara taşınmakta. 7/24 süren çalış-ma vardiya sistemiyle yürütülmekte. 3 vardiyalı çalışmada orta-lama 1 vardiyada 52 işçi çalışmakta. İşçiler servislerle işe gidipgelmekte. İşçiler dönüşümlü olarak haftada 1 gün izin yapmaktalar. Hay-Koop makinist dahil toplam 200 çalışanı ileKütahya ve Eskişehir’de ilkler imza atmaya devam ediyor.

Lojistik life

KASIM ARALIK 2015 19

“Uzun yıllar aynı evde, kurumda ve şehirdeyaşayan insanların artık bulundukları o daracıkçemberden çıkmaları gerekiyor. Aynı yerde yaşa-mak, aynı yollardan geçmek aynı yöne bakmakve aynı insanlarla konuşmak bir zaman sonrainsanı hiç farkında olmadığı olamadığı sınırlarahapsediyor. Ufkunu ve basiretini daraltıyor.”

Böyle yazılmış. Doğru söylenmiş. Gezmenin, gezinin önemine dikkat çekilmiş.

Nakliye işi yapan kişilerle iç içe yaşıyorum. Çok yer gezmişler. Her birinin hikayesi çok. Çok insanla tanışmışlar. Bu tanışmalardan kendipayına ‘zenginlik’ çıkaranlarda var, mal mülkle‘zenginleşen’ de. Her iki olguyu olumlu ya daolumsuz olarak yaşayanlarda var.

2 günlüğüne Eti Maden tesislerine gittim. Tırlayolculuk yaptım. Gece tırın kabininde yattım.Tesiste birçok insanla tanıştım. İyi ki tanışmışım.İşlerini sorumluluk biinciyle yapanlara hayranolmuşumdur. Burada çalışan ve yaşayan insan-ların özverili çalışmalarını görmeden anlamadanneyin ne olduğunu anlamak zorlaşır. Havasoğuk. Sosyal donatı olarak sayabileceğiniz birşey yok gibi. Etraf dağ taş. Elinizdeki telefonladış dünya ile bağlantı kuruyorsunuz. Kütahya 30km, Afyon 40 km, Eskişehir 70 km uzakta.Çevrede köyler var. Ama dışa kapalı. Çay içmekiçin gidebilirsiniz. O kadar. Dünyanın en kıymetlimadenlerinden biri burada. Ve bunu buradaçıkaran her kademede çalışan insanın özverisiniburaları görmeden anlamak zor. Madendeçalışanlara ve ailelerine teşekkürlerimi sunmak isterim. Hay-Koop yönetimine deteşekkür ederim. Zoru başarıyla geçmeyeçalıştıkları için. T.D.

1

2 3

4

5 6

7

1- Tesise giren boş ve dolu araçlarsevkiyat bölümünde tartılmakta.2- Paketleme bölümünde ve çevredetemizlik 7/24 sürmekte.3- Akyüz Nakliyat’ın Değirmenözü’-ndeki sorumlusu Oğuz Ateş.4- Paketlenmiş ürünler depoya... 5- Tesis yanındaki İhsaniye Köyü.6- Ambulans ve revir.7- Konteynırlar sorumlular tarafındankontrol edilmekte.

Lojistik life

20 KASIM ARALIK 2015

Günümüzde karayolunda meydana gelentrafik kazaları birçok can almakta ve canalmaya da devam etmektedir. Bu durumuninsan sağlığı açısından olumsuz taraflarıbulunmakla beraber, ülke ekonomisine dezararları söz konusudur. Bu durumdauzmanlık ve mühendislik gerektiren, coğrafi konumdan dolayı ulaşılması en güç bölgelere güvenli taşıma modelleri önem kazanmaktadır.

Araçlara, taşıma sınırı üstünde yolcu veyük alınması, taşıma sınırı aşılsın veyaaşılmasın, dingil ağırlıklarını aşacak şekildeyük yüklenmesi yasaktır. Ağırlık ve boyutları bakımından özelliğiolan özel yüklerin karayolu ile taşınmasıiçin Karayolları Genel Müdürlüğü'nden özel izin almak zorunludur.

Araçların ağırlık kontrolleri KarayollarıGenel Müdürlüğü'nce yapılır. Radyoaktifmaddelerin yüklenmesi, boşaltılması vetaşınabilmesi için Atom EnerjisiKomisyonu'ndan izin alınması zorunludur.Karayollarında ticari amaçla yolcu ve yüktaşıyabilmek için, sürücülerin ticari taşıt kul-lanma belgesi olmaları gerekmektedir.

Yükler araçlar ile taşınırken dikkat edilmesi gereken kurallar;g Yükün, karayoluna değecek, düşecek,dökülecek, saçılacak, sızacak, akacak,kayacak, gürültü çıkaracak şekilde yüklenmemesi,g Dengeyi bozacak, yolda bir şeye takılacak ve sivri çıkıntılar oluşturacak şekilde yüklenmemesi,g Görüşe engel olacak, aracın sürmegüvenliğini bozacak ve tescil plakalarını,ayırım işaretlerini, fren ve dönüş ışıklarıylayansıtıcıları örtecek şekilde yüklenmemesi,g Aracın boyunu önden 1 m.den, arkadan2 m.den fazla aşacak şekilde yüklenmemesi,g Kasanın sağ ve sol yanlarından taşacakşekilde yüklenmemesi,g Çamurluk, basamak, kasa kenarı, sürücümahallinin veya araç üstü, bagaj merdivenigibi dış kısımlarda ve yük üzerinde yolcutaşınmaması gereklidir.

Yükler taşınırken dikkat edilmesi gereken kurallar;g 25 kg dan daha fazla ağır olan yükler

kaldırma araçları ile (transpalet, forklift,vinç vb..) ile taşınmalıdır.g Yük taşınırken Kişisel KoruyucuDonanımlar (çelik uçlu ayakkabı, eldivenvb..) işçilere eksiksiz olarak verilmeli vekullanıp kullanmadıkları gözlenmeli, gerekli uyarılar yapılmalıdır.g Yük taşınırken kullanılan çelik uçluayakkabının metal koruyucuları 1 m yükseklikten düşecek 20 kg'lık ağırlığadayanacak şekilde ve kullanılacakeldivenin yük taşımacılığına uygun tasarlanmış olması gerekir.g Bir yük kaldırılırken sırttan değil bacaklardan güç alınmalı, bacaklarbükülmeli ve bel normal eğiminde tutularaksırtın zedelenmesi engellenmelidir. Yükleri taşıma esnasında yükleri iterkenöne, çekerken ise arkaya doğru eğilinmesigerekir. Yanlış taşıma yöntemlerindendolayı işçilerde ilerleyen yıllarda kas-iskelethastalıkları oluşmaktadır.

Tehlikeli sınıfa giren işyerleri 1 Ocak 2014tarihinden itibaren kanunen İş Sağlığı veGüvenliği hizmeti almak durumundalar. Yük taşımacılığı tehlikeli sınıfa girdiğindendolayı İş Sağlığı ve Güvenliği hizmetialmalıdırlar. 1 Ocak 2016 tarih itibari iledenetimler artacak ve kanunen hizmetalmayan yerlere para cezaları uygulanacaktır.

Mevzuat hakkında danışma hizmetleri ücretlidir.Tel: 0216 573 64 61

Yük taşıma kuralları

Erhan AtaseverAnadolu HedefOSGB İş GüvenliğiSağlık Hizmetleri

Lojistik life

KASIM ARALIK 2015 21

Türkiye önemli bir ülke.Türkiye'nin, bölgesel ve küresel entegrasyonda merkezi bir rol oynayan,batıyı doğuya; kuzeyi güneye bağlayanönemli enerji, ticaret ve ulaştırma ağlarınasahip, stratejik önemi büyük bir ülkedir.Ancak sınır komşularımızın içinde bulunduğu durum ve komşu ülkelerleyaşadığımız sorunlar, 2015 yılında ülkemizde yaşanılan seçim atmosferipiyasada bir belirsizlik, yatırımlarda veişlerde duraklama meydana getirmiştir.Ayrıca zaten var olan aşağıda sıralanmışsorunlar hala çözüm beklemektedir.g Arz-talep dengesizliği.g Araç sayısında ki fazlalık nedeniyleoluşan haksız rekabet.g Rekabet sonrası verilen düşük fiyatlarsebebiyle yapılan yüksek tonajlı taşımalarg Yüksek yakıt fiyatları.g Denetimsizlik nedeniyle çevre kirliliği.g Güçlü proje eksikliği.

Tüm yaşanılan bu sorunlara rağmen;Kooperatifimiz geleceğe yatırım yaparak,araç ve makine parkını yenileme yolunagitmiş, modeli düşük araçların yerine yüksek modelli araçlar satın almıştır.

Mayıs 2015 ten bu güne kadar;g Eti Maden AŞ nin Kırka İşletmeleri ninihalesi alınmış.g Bu ihale ile ilgili, 2 adet Kalmar markakonteynır yukleme makinası. g 10 adet forktif g 19 adet Mercedes marka çekici.g 16 adet dorse yatırımı yapılmış.

Ve toplam tutarı yaklasık 6.000.000. TL likyatırım bütçesi oluşturulmuştur.Kooperatifimizin yakın zaman da karayolu

taşıması sektöründeki yerini hızlayukarılara çıkarmak için yapılan bu çalışmalar umuyorum ki kısa zamandameyvesini verecektir.

Kooperatifimizin K Belgesi iptalleri ileyaşadığı sorunlar içinde bir çalışması mevcut olup, üyelerimizin yaşadığı sorunlarbirleştirilip konu hakkında emsal oluşturacak bir dava açılması çalışmalarıyürütülmektedir. Bu sebeple üyelerimizin K Belgesi alımı, miras yolu ile devri ya daiptallerle ilgili sorunlarını en kısa zamandakooperatifimize bildirmesi gerekmektedir.Üyelerimizin 2016 yılı yaklaşırken; işletme defterinde kalma ya da 1. sınıf(bilanço usulü) deftere tabi olma kargaşasıyaşadığı görülmüştür.

2016 yılı için 1. sınıfa tabi olma şartları; 2014 yılı için 80.000.00 TL 2015 yılı için 88.000 TL olup, 2. sınıfa dahil tüccarların, bir hesap döneminin iş hacmi VUK 177'nci maddedeyazılı hadlerden % 20'yi aşan bir nispettefazla olursa veya arka arkaya iki döneminiş hacmi VUK 177'nci maddede yazılıhadlere nazaran % 20'ye kadar bir fazlalıkgösterirse şartların tahakkukunu takip edenhesap döneminden başlayarak 1. sınıfageçerler.Yani; 2014 yılında 96.000 TL, 2015 yılında105.600 TL ve daha yukarısı hasılat eldeeden üyelerimiz 2016 yılında bilançousulüne göre defter tutmak zorunda olup 1. sınıfa geçecektir. Bu tutarların altındakalan üyelerimiz İşletme defteri tutmayadevam edeceklerdir.

"GÜÇLÜKLER, BAŞARININ DEĞERİNİARTIRAN SÜSLERDİR."

Karayolu taşımacılığının sorunları

Ercan Kavalcı Serbest MuhasebeciMali Müşavir

“Yeni yılınızı kutlar mutlu, huzurlu ve bol kazançlı yıllar geçirmenizi dileriz...”

Lojistik life

22 KASIM ARALIK 2015

ProjeTaşımacılığı

Proje taşımacılığı aslında bir çok insanın pekbilmediği bir taşımacılık yöntemidir.

Proje taşımacılığı hizmetleri ile; gabari (Gabari:Araçların yüklü veya yüksüz olarak karayolundagüvenli seyirlerini temin amacı ile uzunluk,genişlik ve yüksekliklerini belirleyen ölçülerdir.)dışı kabul edilen ağır ve hacimli yükleri profesyonel ekibiyle planlayıp yöneterek güvenle istenilen noktaya ulaştırmaktadır.Proje taşımacılığı alanında uzman ekibi, yenilikçi ve alıcıye hususi çözümler üreterek işplanlarını ortaya koymakta ve kaynak yönetimstratejilerini geliştirerek uygulamaktadır. Enerji,endüstri, inşaat, gaz ve madencilik sektörlerindeuzmanlık gerektiren taşıma sistemi.

Lojistik life

KASIM ARALIK 2015 23

Proje taşımacılığı süreç gerektiren bir iştir. Ağıryükleri büyük araçlarla taşımak kolay bir işdeğildir. Bu tip taşımacılıkta gerekli proje desteğialınır. Proje taşımacılığında kullanımına görebirkaç farklı tipte araç kullanılmaktadır. Standart,lowbed ve hidrolik araçlar kullanılmaktadır.

Proje taşımacılığı için kaliteli uzman mühendiskadrosu ve tecrübe çok önemlidir. Olası risklerminimuma indirilir. Gerekli görülmesi durumundaalternatif taşıma planları düşünülebilir. Yerindetespit, risk analizi gibi olası durumlar devreyealınır. Proje taşımacılığı ekip işidir. Her bir per-sonel teknolojiye ayak uydurarak gerekli durum-ları belirleyerek en iyi hizmet sunar. Proje taşı-masında dikkat edilmesi gereken bir çok konuvardır. Nakliye sektöründe çok özel bir alandır.

Yurt çapında ağır taşıma projelerini yürüten Hay-Koop,Kardemir Karabük Fabrikası için özel olarak Çin’de üretilenhava ayrıştırmada kullanılan 22 adet kazanın karayolu taşı-masını Hay Koop A.Ş. olarak gerçekleştirdi. Her biri sıra dışıboyutlardaki 4,80 cm, 5,25 cm çaplarında olup 20 ile 29 metreboylarında değişik kazanlar taşındı. Ayrıca 70 tır malzeme deKardemir Karabük’e götürüldü.

Çin’den Haydarpaşa Limanı’na getirilen kazanlar ve diğermalzemelerin karayolu ile Kardemir Karabük Fabrikası’nanakledilecek olması nedeniyle güzergah üzerinde etüt çalışmaları yapan Hay-Koop A.Ş., her gabari dışı taşımadaolduğu gibi güzergah üzerindeki gerekli önlemleri aldı. Bu etüt çalışmalarında alternatif güzergahların detaylıincelemesini yapan ekip, dev kazanların geçebileceği tali yollar, köprü yükseklikleri, virajlar, dönüş açıkları ve diğerunsurları belirledi. Yapılan etütler sonrası elde edilen bilgileredayanarak ‘projelendirme’ aşamasından sonra, emniyetli taşıma kriterleri uyarınca; trafiği en az aksatacak güzergahseçimi yapıldı ve taşıma operasyonu gerçekleştirildi.

Kardemir Karabük’eHava ayrıştırma kazanlarını Hava ayrıştırma kazanlarını

Hay-Koop A.Ş. taşıdı

BİLKA Türkiye'nin 7 bölgesinin tamamında ve 34 şehirde ülkemizin ilk kapsamlı "Akran Zorbalığı" araştırmasınıgerçekleştirdikten sonra hazırlanan raporda acı gerçek gün yüzüne çıktı. Bu raporun hazırlanmasında ProjeDanışmanı Prof. Dr. Nevzat Alkan, Proje Koordinatörü Pisikolog Burcu Toluç, Dilşat Özer Kestavur, Av. VildanEryılmaz, Selma Çakır çalıştı. Bilge Kadın Araştırma Merkezi toplumsal duyarlık çerçevesinde yapmış olduğu çalışmalardan biri olan Akran Zorbalığı meselesine dikkat çeken çalışmayı sizlere ulaştırmak istedik. Bu nedenleBİLKA merkezinde Av. Murat Kutlu Sezen, Av. Alev Sezen ve Selma Çakır’la görüştük. Çalışmadan bazı bölümlerisizlerle paylaşıyoruz. Anket sonuçları ve değerlendirmeleri [email protected] ve haykooplojistiklife.com sitesinde bulabilirsiniz.

Lojistik life

24 KASIM ARALIK 2015

BULLYING

AKRANZORBALIĞI

İngilizce

Bizdeki karşılığı

Akran zorbalığı (bullying) görülen ama adı konulamayan, bir sorun olduğunun şuuruna varılamayan bir olgudur. Bu bilinmezlik sebebi ile akran zorbalığı

günümüzün en zorlu meselelerinden birisidir. Akran zorbalığı sadece eğitiminkalitesini düşürüp, okullarda huzuru bozan bir özelliğe sahip değildir. Aynı zamanda

çocukların ve gençlerin ruhsal ve bedensel sağlığını bozup, gelişimlerine engelolan, toplumun geleceğini tehdit eden ciddi bir tehlikedir.

Çocukların birbirine

uyguladığı tekrarlanan,

sistematik fiziksel,

psikolojik,ekonomik ve cinsel şiddettir.

Batı dünyasında akran zorbalığınınvarlığı belirlenip adı konulmasınarağmen tanıma ve mücadele yöntemleri henüz araştırmasafhasındadır. Bu mesele dünyadaçözülebilmiş değildir. Tanıma veçözüm arayışları devam etmektedir.ABD'de Anti Bullying Enstitüsü’nünilk akran zorbalığı konferansı 22-23 Ekim 2014'de, 230 katılımcıyladüzenlenmiştir. İkinci konferansın2016 sonbaharında yapılması planlanmaktadır. BİLKA Türkiye'nin 7bölgesinin tamamında ve 34 şehirdeilk kapsamlı "akran zorbalığı" araştırmasını gerçekleştirmiştir. 360 sınıf veya branş öğretmeni,psikolojik rehberlik ve danışma birimiöğretmenleri ile anket yapılmıştır. Bu araştırmada akran zorbalığınınçözümü imkânsız bir meseleolmadığı görülmüştür. Aileler, toplumve devlet görevlerini yerinegetirdiğinde bir mesele kalmayacaktır. Aileler çocuklarına"ihmal" duygusuna ver vermeyen birilgi ve şefkat göstermelidir. Ailelerinsosyoekonomik ve sosyokültürelseviyelerinin genelde düşük olmasıönemli olmakla birlikte esaslı birunsur değildir. Konunun çözümündeçevrenin de önemli olduğugörülmüştür. Çevre çocuğun içindebulunduğu mahallenin yanı sıra kitleiletişim araçlarını da kapsamaktadır.Medyanın sorumlu yayıncılık yapması büyük bir öneme sahiptir. Okullarda disiplinin olması, disiplinmüeyyidelerinin ciddiyet ve kararlılık-la uygulanması büyük önem taşımaktadır. Esas mahiyeti itibariylebir insan hakları ihlali olan akran zor-balığında devlet tarafından gereken

hukuki düzenlemeler yapılmalıdır.BİLKA Başkanı Av. Alev Sezen, “Her zamanki görev ve sorumlulukanlayışı içerisinde yarınımızın temi-natı olan çocuklarımıza daha iyi birdünya bırakabilmek için toplumsal

yaraya bugünden parmak basmakve zorbalığın olmadığı bir dünya için,toplumsal tehlikeye dikkat çekerekgörünür hale gelmesine ve gerekentedbirlerin alınarak bertaraf edilme-sine vesile olmasını diliyoruz” dedi.

Lojistik life

KASIM ARALIK 2015 25

Aile içerisinde sevgi, ilgi ve şefkatten mahrum kalan çocuklar ve gençler manevi değerlerin de uzağındaiseler bu "ihmal" akran zorbalığı (bullying) olarak kendisini göstermekte, kişi ve toplum olarak ağır bedellerödenmektedir. Bu araştırmamızda okul-aile işbirliği yapıldığında, zorbaların empati yapması sağlandığında,

kendi durumlarına ve özelliklerine uygun görev ve sorumluluk verildiğinde son derece olumlu sonuçlaralındığı görülmüştür. İhmal olmadığında hınç yerini liderliğe bırakmaktadır.

Av. Murat Kutlu Sezen, Av. Alev Sezen ve BİLKA Sekreteri Selma Çakır

Lojistik life

26 KASIM ARALIK 2015

Akran Zorbalığı (Bullying), çocuk-ların birbirine uyguladığı tekrar-lanan, sistematik fiziksel, psikolo-jik, ekonomik ve cinsel şiddettir.

Zorba ve kurban olarak iki tarafvardır. Zorbalar, zorbalık davranışınıbaşlatarak bu davranışların devametmesini sağlayan kişilerdir.

Buna karşılık kurbanlar geneldekendilerini savunamayan, sakin vefazla arkadaşı olmayan çocuklardır.Kurbanlar zorbalığa maruz kaldıktansonra özgüveni azalmış, kendinedeğer verilmediğini düşünen, tedirgin, kaygılı, endişeli, huzursuzve pasif bireylere dönüşmektedirler.

Zorbalığı diğer saldırganlık türlerinden ayırt eden özellikler;gücün kasıtlı ve kötü kullanımı, zor-balığın tekrarlanması ve zorbalığakatılan taraflar arası fiziksel ya dapsikolojik güç dengesizliğinin bulunması olduğu belirtilmektedir.Zorba çocukların ev-aile ortamında"ihmal" edilmiş olması akran zorbalığının ana sebeplerinden birisidir. Bu çocuklar aynı zamandayeterli ahlaki eğitimden de yoksundurlar. Böyle bir ortamdayetişen çocuk ev-aile içerisindeyeterli ilgi ve şefkati göremiyorsakendisini saldırgan duygularla ifadeetmeye çalışmaktadır. Akran zorbalığı yeterli manevi eğitimi ala-mamış çocukların aile içerisindeuğradıkları ihmale karşı gösterdikleribir tepkidir. Aynı şartlar aynı sonucudoğurduğundan her ne kadar akranzorbalığı denilince akla zorba olaraköncelikle erkekler gelse de küçüm-senmeyecek ölçüde kızlar da zor-balık yapmaktadırlar. Akran zorbalığı kendisini 4 anabaşlıkta göstermektedir;

u Fiziksel şiddet u Psikolojik şiddetu Ekonomik şiddetu Cinsel şiddetPsikolojik şiddet de 2 şekilde uygulanmaktadır;u Doğrudan u Dolaylı

Fiziksel Şiddet; itme, dürtme, tekmeleme, tükürme, vurma, ısırma,kulak çekme, tekme atma ya daçelme takma, oturacağı yere sivri bircisim koyma, cisim fırlatma, kesici yada delici aletlerle saldırma, ateşlisilahlarla korkutma… gibi.

Doğrudan Psikolojik Şiddet; alayetme (boy, kilo, diş yapısı, ten rengigibi bedensel özellikleriyle; elbise vegözlük gibi dış görünüş özellikleriyle;peltekliğiyle, kekemeliğiyle, aksanıyla ya da şivesiyle), küçükdüşürücü lakaplar takma, kaba veçirkin sözlerle (manyak, geri zekâlı,ezik gibi) saldırma, tehdit etme gibi.

Dolaylı Psikolojik Şiddet; dışlama(oyunlara almama, grup dışındabırakarak yalnızlığa itme, görmezdengelme, konuşmama, diğer öğrencilerin de kurbanla konuşmasını engelleme), diğeröğrencileri kurbana karşı kışkırtma,hakkında dedikodu ve söylenti çıkarma, iftira atma, haksızşikâyetlerde bulunma, çeşitli yerlereçirkin yazılar yazma gibi.

Ekonomik Şiddet; eşya ya da yiyecekleri zorla alma, para ya daeşyaları çalma, haraç alma, elkoyma, zorla bir şeyler ısmarlatma,defter ya da kitaplarını karalama,eşyalarını izinsiz kullanma, eşyalarına-okul araç gereçlerinezarar verme gibi

Cinsel Şiddet; cinsel amaçlı dokunma, sarkıntılık yapma,elbiselerini (etek, eşofman) kendiisteği dışında kaldırma ya da çıkarma, cinsel çağrışımlı kelimelerkullanarak imalarda bulunma- lafatma, hakkında cinsel içerikli söylentiler yayma, tecavüz gibi.

Belirtilen tüm bu şiddet misallerineokullarımızda rastlanmaktadır.Bunlara özellikle yatılı okullardabanyo yapma sıralarında öne geçmeveya başkasına fırsat vermeme,yatakhanede uyutmama,yemekhanede yemek sıralarındageriye atma, çeşitli amaçlı okul dışındaki etkinliklere katılım sağla-mak için üsteleme gibi olanlar daeklenmektedir.

Geleneksel akran zorbalığınagünümüzde "sanal akran zorbalığı"da (siber bullying) eklenmiştir.Geleneksel akran zorbalığı sadeceyüz yüze olunduğunda uygulan-abilirken şimdi internetin yaygınlıkkazanmasıyla kurbanın aralıksızrahatsız edilmesinin yolu daaçılmıştır. Eskiden kurban güvenli birliman olan eve sığınabilirkengünümüzde bu imkân ortadan kalkmıştır. Akran zorbalığı aileleri, öğretmenlerive toplumu rahatsız eden bir salgınhaline gelmiştir. Akran zorbalığına hedef olan öğren-ciler (kurbanlar) sık sık şu belirtileriyaşamaktadırlar; u Aşırı strese bağlı fiziki hastalıkbelirtileriu Öğrenmeye ters etki sebebi ileöğrenme kabiliyetinde düşme. Bu durum kurbanın öğrenim hayatına; u Artan devamsızlık, u Notlara da yansıyan performansdüşüklüğü, olarak yansımaktadır. Aile ve eğitim sisteminin yetersizliğigibi ana sebepler toplumsal, hukuki,idari… sebeplerle birleştiğinde konuçetin bir mesele olarak kendisinigöstermektedir. u İdari sebeplerin başında okulidarecilerinin; u bilgisizlik, u üstleriyle sorun yaşamamak, u olayın toplumsal, idari ve hukukisonuçlarından korunmak, için meselenin üzerine gidip olayıçözmek yerine; u sorumluluktan kaçmaları, u akran zorbalığını görmezdengelmeleri, u 'bizim okulda zorbalık yoktur'demeleri gelmektedir.

Lojistik life

KASIM ARALIK 2015 27

Okullar da zorbalığı azaltma veyazorbalığı besleyen, büyüten olgu-lar anlamında karşılaşılan engenel sorunlar; u çevre u medyau aile u arkadaş ortamı, u öğretmenlerin bazen bilmeyerekde olsa yanlış müdahalesidir.

Madde kullanım (tütün, uçucu, uyuşturucu) yaşının düşmesi gibişiddet uygulama yaşı da düşmektedir.

Akran zorbalığı bir kısım öğretmenveya idareciler tarafından sadecesınıf-okul düzenini bozan bir olguolarak görülüp değerlendirilmektedir.

AKRAN ZORBALIĞI FARKINDALIKEĞİTİMİ ÜZERİNE GÖRÜŞLERAkran zorbalığı konusunda olayıntarafı olanlar da dâhil olmak üzeretüm toplum kesimlerinde çok ciddi birbilgi eksikliği bulunmaktadır. Bilgieksikliği akran zorbalığı olgusunuhem tanıma (teşhis) hem de

mücadele noktasında kendisinigöstermektedir. Ciddi bir toplumsalyara olan bu konu hakkında tümtoplum kesimlerinin eğitilip şuur-landırılması büyük bir önem veaciliyet arz etmektedir. Eğitiminhedefi ve kapsamı doğru seçilmelidir.Öncelik öğrencilere, velilere veöğretmenlere verilmelidir. Akran zorbalığının gerçek mahiyeti henüztam olarak anlaşılamadığından konu

hakkında birçok yanlış önyargılarbulunmaktadır. Toplumsal açıdan bakıldığında bunların başında; u Olayın ciddiyetinin anlaşılama-ması, akran zorbalığının 'büyütülecek kadar ciddi olmadığı' algısı, u Saldırganlığı; u Masumane şaka, davranış,u Dozu kaçmış eylem olarakgörmek, u Mağdur durumdaki öğrenciyisüt/ana kuzusu, muhallebi çocuğu…tabirleriyle nitelendirmek, u Zorbalığı büyüme ve gelişmenindoğal bir parçası olarak görmek, u Zorbalığa uğrayan öğrencilerinhayata daha iyi ve sağlam tutu-nacağı, kendini yetiştireceği,gördüğü eziyetin onu olgunlaştıra-cağı fikri, u Kim bilir ne yaptı da bunu haketti düşüncesi, gelmektedir.Bireylere ve topluma çok büyükzararlar veren akran zorbalığınınönlenebilmesi için; u Kapsamlı bir eğitim çalışılmasıyürütülmeli,

u Farkındalık arttırılmalı, u Mücadele metotları geliştirilmelidir. u Eğitimciler ve idareciler baştaolmak üzere, hem ailelerin hem tümtoplum kesimlerinin akran zorbalığıkonusunda eğitime tabi tutulmalarıgerekmektedir. Okul yönetimleriöğrencilerin yanı sıra velileri deakran zorbalığı hususunda eğitmelive bu konudaki sorun henüz ortaya

çıkma aşamasında yakalanıp, önlenmelidir. u Okul personeli, okul aile birliğive okul başkanları eğitilmeli etkili birşekilde görev alıp müdahale etmeeğitimi verilmelidir. u Tüm meselelerde olduğu gibiakranlar arası şiddet ile mücadeledede en önemli unsur konu ile ilgiliyeterli bilgi ve farkındalık düzeyininbulunmasıdır. Gerek profesyonelleregerek kamuoyuna yönelik bil-gilendirmelerin artması önleyicihizmetler açısından önemlidir. u Zorbaların ailesi de zorbalardanşikâyetçidir. Bunlar evde de sorunluçocuklardır. Aileler ne yaparlarsayapsınlar bunlarla başa çıkamadık-larını ifade etmektedirler. Zorbaçocukların anne ve babaları daçocuklarına önemli oranda şiddetuygulamaktadır, çocuklarda ki sözkonusu şiddet kültürü aileden dekaynaklanmaktadır.

Bunun için anne babalara eğitimseminerleri verilmelidir. u Ebeveynlere çocukla şiddet içer-meyen, doğru ve sağlıklı iletişimkurma yolları öğretilmelidir. u Çocuklara kendilerinin ihmaledildiği hissine yer vermeyecek şek-ilde ciddi ve yeterli ilgi gösterilmelidiru Çocukları dinleyerek, onlara sözhakkı tanıyarak kendilerinin önem-sendiği hissettirilmelidir.u Çocukların arkadaş çevresi vearkadaşları ile olan ilişkilerine dikkatedilmelidir.u Çocukların okuduğu kitap vedergi gibi materyaller ile seyrettiğifilm, çizgi-film, internet siteleri veoynadıkları oyunlar incelenmeli,onları yanlış yerlere çekmemesineve şiddet içeriğinin olmamasınadikkat edilmelidir

Öğretmenlerin eğitimi Öğretmenler genel olarak akran zor-balığı konusunda bilgisiz ve bilgieksikliği sebebiyle de ilgisizdirler.Okullar da zorbalığı azaltmaanlamında karşılaşılan en genelmesele veya diğer bir deyişle zor-balığı besleyen, büyüten olgulardanbir tanesi de kimi zaman öğretmen-lerin bilgisizlikten kaynaklanan yanlışmüdahaleleridir.u Eğitimcilerin yetiştirildiği eğitimkurumlarında bu konuda farkındalıkarttırılmalı, buna uygun ders müfre-datı oluşturulmalıdır. u Meslek içi eğitim yolu ile tümöğretmenlere branş ve kademe farkıgözetilmeksizin zorbalığı önlemeeğitimi verilmelidir.

AKRAN ZORBALIĞININ HUKUKİAÇIDAN DEĞERLENDİRİLMESİAv. Vildan Eryılmaz’ın yaptığı hukuki

değerlendirme de son yıllarda akranzorbalığı (bullying) konusundayapılan çeşitli araştırmalar, bu olgu-nun çocukların sağlıklı gelişimineyönelik önemli bir tehdit unsuruolduğunu ve özellikle okullardagiderek yaygınlaştığını gösterdiğini ifade etti. Bu konununhukuki boyutunu değerlendirdi.Av. Vildan Eryılmaz, akran zorbalığızorbalığa maruz kalan çocuğa, fiziki,sosyal, psikolojik ve akademik zararveren bir davranış biçimi olarakadlandırıldığını. Gerek bu davranışbiçimine maruz kalan çocuk veyaergen gerekse zorba üzerindekipsikolojik ve sosyolojik etkiler, hemokul hayatını hem de sonraki hayat-larını olumsuz yönde etkilemektedir.Akran zorbalığı; Ad takma, dışlama,alay etme, eziyet etme, kızdırma gibisözlü olabileceği gibi, itmek, tekmelemek, eşyalarını izinsiz almakveya zarar vermek gibi fiziki veyatehdit etmek ya da müstehcenhareketler yapma şeklinde de ortayaçıkabilmektedir. Akran zorbalığı, şid-detin ve saldırganlığın bir türüdür.Şiddet son yıllarda toplumda sıkçagörülen hane içi şiddet, kadına yöne-lik şiddet, çocuklara yönelik şiddet,okullarda şiddet şeklinde karşımızaçıkmaktadır. Okullarda sık rastlananakran zorbalığı sorunu, çocukların

sağlıklı gelişimi ve toplum yapısınayönelik ciddi bir tehdit oluşturmak-tadır. Bir davranışın zorbalık olarak

nitelendirilmesi için o davranışınsadece "saldırganlık" özelliği taşı-ması yeterli değildir. Aynı zamandataraflar arasında "eşit olmayan güçilişkisinin olması", "süreklilik" özelliğibulunması ve "kasıtlı" olması gibişartları da taşıması gerekmektedir.Bu şartların bir arada bulunmasıhalinde akran zorbalığındanbahsedilebilir. Bu ilmi bir tarif olupakran zorbalığı mevzuatımızda özelolarak düzenlenmiş değildir.Şiddetin bir türü olarak tarif edilenakran zorbalığı kavramı Türk HukukSisteminde özel olarak düzenlen-mediği için (cezai, hukuki, idari) budavranış biçimine ancak genelhükümler çerçevesinde yer alanmüeyyideler uygulanabilecektir.Akran zorbalığı nedeni ile okulbaşarısı düşen, eğitim ve öğretimgibi temel hakları kısıtlanan çocukveya ergen ile zarara uğrayan diğerkişiler bu sebeple ancak genelhükümler dairesinde bir hak arayışına girebilecektir. Herkesin olduğu gibi bir çocuğunveya ergenin de korkmadan, rahatsız edilmeden, herhangi birtacize uğramadan, aşağılanmadan,onuru kırılmadan, güven içerisindeokula gidip gelmesi en tabii hakkıdır.Çocukların beden ve ruh sağlığınınihmal, istismar ve her türlü şiddetten

korunması çeşitli uluslararası insanhakları belgeleri ile de güvence altına alınmıştır.Birleşmiş Milletler Genel Kurulutarafından 1989 yılında benimsenerek 1990 yılında yürürlüğe giren Çocuk HaklarıSözleşmesi Türkiye tarafından daimzalanmış ve 27 Ocak 1995 tarihinde Resmi Gazetede yayınla-narak yürürlüğe girmiştir.Bu sözleşme ile Çocuk HaklarınınKorunması amaçlanmış ve tarafdevletlerin, bu hakların hayata geçirilmesi için tüm yükümlülüklereuymaları gerektiği hüküm altına alınmıştır. Sözleşmede dört temelilke bulunmaktadır. Bunlar: Ayrım gözetmeme m. 2 Çocuğun yüksek yararınıngözetilmesi gerekliliği m. 3Yaşama ve gelişme hakkı m. 6 ve

katılım hakkı m. 12 olarak düzenlenmiştir.Sözleşmede ayrıca "çocuğun hertürlü şiddetten korunma hakkı" dam.19 düzenlenmiştir. Tüm mevzuata ve uluslararasısözleşmelere bakıldığında akran zorbalığının da bu kapsamda değerlendirilmesi gerektiğini söyleyebiliriz. Zira 18 yaş altı akranzorbalığına maruz kalan tüm çocuklar koruma kapsamındadır.Gerek mevzuatımız gerek iseUluslararası Sözleşmelerçerçevesinde çocuğun üstünyararının gözetilmesi yükümlülüğübulunmaktadır. Sözleşmelere üyedevletler de çocuk haklarına saygıgöstererek bütün tedbirleri almaklayükümlüdürler. Bu hakkın bir çocuktarafından ihlal edilmesi ve hak ihlaligerçekleştiren çocuğun herhangi biryaptırım ile karşılaşmaması duru-munda şiddetin bir türü olarak tanım-lanan akran zorbalığı adetameşruiyet kazanacaktır. Hukukdevletinde hak ihlalinin yaptırımlaratabi olmaması hak ve adalet ilkeleriile bağdaşmadığı gibi Anayasa m.17de düzenlenen, herkesin yaşama,maddi ve manevi varlığını koruma vegeliştirme hakkı ile kimseye işkenceve eziyet yapılamayacağı ilkesine deaykırılık teşkil edecektir.

Lojistik life

28 KASIM ARALIK 2015

A n Z O Rk R a

Lojistik life

KASIM ARALIK 2015 29

Oysa akran zorbalığı fiili zorbalığamaruz kalan çocuğun en temel haklarından birisi olan eğitim veöğretim hakkını kısıtlamakta ve hakihlali gerçekleşmektedir. Bu fiilsadece çocukları değil aynı zaman-da aileleri, okul idareleri ile toplumuda ciddi şekilde olumsuz yönde etkilemektedir. Bu nedenle konununzorba, mağdur (kurban), aileler veilgili idareleri de içine alacak şekildeele alınarak, özel olarak düzenlen-mesi zarureti bulunmaktadır.İç hukuk düzenlemelerine bakıldığın-da T.C. Anayasası m. 17 "herkesin…maddi ve manevi varlığını koruma vegeliştirme hakkına sahip olduğu" nuifade etmektedir.5395 sayılı Çocuk Koruma Kanunuile korunma ihtiyacı olan veya suçasürüklenen çocukların korunmasına,haklarının ve esenliklerinin güvencealtına alınmasına ilişkin usul ve

esaslar düzenlenmiştir.Bu kanun daha erken yaşta reşitolsa bile, onsekiz yaşını doldur-mamış herkesi çocuk olarak kabuletmiş ve onları korumayayönelmiştir. Bu Kanuna göre korun-ma ihtiyacı olan çocuk, bedeni, zihni,ahlaki, sosyal ve duygusal gelişimiile kişisel güvenliği tehlikede olan,ihmal veya istismar edilen ya da suçmağduru çocuktur.Kanunlarda suç olarak tanımlananbir fiili işlediği iddiası ile hakkındasoruşturma veya kovuşturma yapılanya da işlediği fiilden dolayı hakkındagüvenlik tedbirine karar verilençocuk, suça sürüklenen çocuk olaraktanımlanmıştır.18 yaş altı olan ve akran zorbalığıfiilini gerçekleştiren çocuklarbakımından cezai sorumluluğunincelenmesi ve değerlendirilmesiönem arz etmektedir. 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu (TCK)m. 31/1 göre, bir fiili işlediği sıradaoniki yaşını doldurmamış olançocukların cezai sorumluluğu yoktur.Bu yaş grubu çocuklar hakkındaceza kovuşturması yapılamaz, ancakçocuklara özgü güvenlik tedbirleriuygulanabilir. Aynı maddenin2.fıkrasına göre fiili işlediği sıradaoniki yaşını doldurmuş olup, onbeşyaşını doldurmamış olanların işlediği

fiilin hukuki anlam ve sonuçlarınıalgılayamaması veya davranışlarınıyönlendirme yeteneğinin yeterincegelişmemiş olması halinde de cezasorumluluğu bulunmamaktadır.Onsekiz yaş doldurulmadan işlenensuçlarda cezalar indirimli olarak verilmektedir. Akran zorbalığı icraedilirken TCK kapsamında konususuç teşkil eden (kasten yaralama m.86-87, eziyet m. 96, cinsel saldırı m.102-103, cinsel taciz m. 105, tehditm. 106, şantaj m. 107, cebir m. 108,kişiyi hürriyetinden yoksun kılma m.109, eğitim ve öğretim hakkınınengellenmesi m. 112, kişilerin huzurve sükûnunu bozma m. 123, haber-leşmenin engellenmesi m. 124,hakaret m. 125, hırsızlık m. 141, kullanma hırsızlığı m. 146, yağma m.148-149, mala zarar verme m. 151-152, suç işlemek amacıyla örgütkurma m. 220 gibi) fiillerin işlenmesi

halinde ilgili maddelere göre işlem yapılacaktır. 6284 s.lı ve 8/3/2012 t.liAilenin Korunması ve Kadına KarşıŞiddetin Önlenmesine Dair Kanunagöre şiddet; kişinin, fiziksel, cinsel,psikolojik veya ekonomik açıdanzarar görmesiyle veya acı çekme-siyle sonuçlanan veya sonuçlanmasımuhtemel hareketleri, buna yöneliktehdit ve baskıyı ya da özgürlüğünkeyfî engellenmesini de içeren,toplumsal, kamusal veya özel alandameydana gelen fiziksel, cinsel,psikolojik, sözlü veya ekonomik hertürlü tutum ve davranışı ifade eder.

Bu tarif Türk Ceza Kanunu açısındanda geçerli olduğuna göre manevi(psikolojik) şiddet uygulanmasıhalinde Türk Ceza Kanunununyaralamayı düzenleyen m. 86 ve 87ile şiddetin ağırlaştırıcı sebepsayıldığı durumlara uygulanmasınada engel bir hal bulunmamaktadır.Akran zorbalığı sebebiyle maddi vemanevi zarara uğrayan kişiler genelhükümler çerçevesinde zarar verenin(zorbanın) anne ve babası veyakanuni temsilcisine karşı maddi vemanevi tazminat davaları açabilirler.Bu davaların açılabilmesinde cezahukukundan farklı olarak zorbanınyaşının bir önemi yoktur. Zorba kaçyaşında olursa olsun (12 yaşından

küçük de olsa) bu davalar açılabilecektir. İdare hukuku açısından da yinegenel hükümler çerçevesinde hizmetkusuru yönünden ilgili idarelersorumlu tutulabilecek ve idaridavalar açılabilecektir. Sonuç olarak akran zorbalığıolgusuna mevzuat içerisinde genelhükümler çerçevesinde müdahaleetme imkânı bulunmaktadır. Ancakbu konunun derli toplu bir şekilde elealındığı özel bir düzenlemenin yapıl-ması artık bir zaruret halini almıştır.

KAYNAKÇABİLKA’nın internet sitesi [email protected] den bu konudaki genişaraştırmaya ulaşabilirsiniz. Ayrıcahaykooplojistiklife.com sitesinde de.1) Akademik Bakış Dergisi Sayı 23 Ocak,Şubat, Mart 2011 ; Uluslarası HakemliSosyal Bilimler E-Dergisi.2) Sosyal Bilimler Dergisi, Celal BayerÜniversitesi, Eğitim Fakültesi, Eğitim

Bilimleri Bölümü, Cilt ; 10 Sayı 2 Ekim 2012("Akran Zorbalığı").3) Ankara Üniversitesi Eğitim BilimleriFakültesi Dergisi, Yıl 2004 Cilt 37 Sayı 1,Sayfa 1-13 (İlköğretim ÖğrencilerininZorbalığa Maruz Kalma SıklığınınDepresyon, Kaygı Ve Benlik Saygısıylaİlişkisi) Emine Gül Kapcı.4) Türk Eğitim Bilimleri Dergisi Kış 2009,7(1), 69-84 "Çocukların Korunması VeRefahların Arttırılmasında Okulun Rolü ;İngiltere Örneği, Figen Elmacı.5) Pegem Akademi, Çocuk Hukuku, 2012,Prof. Dr. Emine Akyüz.6) Çocuk Koruma Hukuku, Yusuf SolmazBalo, 2013, Ankara.7) Milli Eğitim Dergisi, Sayı 151, (TemmuzAğustos Eylül 2001) " ÇocukH.Sözleşmesinin Temel İlkeleri Işığında Ç.Eğitim Hakkı8) Çukurova Üniversitesi Sosyal BilimlerEnst. Yüksek Lisans Tezi, " OrtaöğretimÖğrencilerinde Görülen Kural DışıDavranışların Sebeplerinin İncelenmesi,Yasin Yitmez, 2011.9) Milletlerarası ÖzelHukukta Çocuklara İlişkin Kurallar, Ankara1991.

R B A AL I IG n

Kamyon veya tır satıldığında K1 Belgesi’nin devir hakkı yok. Bu bir hak kaybı değil mi?Yetki Belgesi’ne kayıtlı bir araçsatıldığında asgari kapasitenin altınadüşülmediği sürece ve aracı alanfirma veya kişinin de K1 Belgesi’nesahip olması durumunda aslında K1Belgesi hakkı kaybolmamaktadır.Burada büyük firmalar zarargörmemekte ancak özellikle küçükfirmalar veya kişiler zarar görmekte-dir. Soru bu yönüyle oldukça anlamlıdır. Eğer nakliyecilik yapankişi veya firma aracını sattığındaasgari kapasitenin altına düşüyorsabüyük paralar ödediği K1 Belgesi’nikaybetmekte, bu belgeyi devrede-memektedir. Ulaştırma Bakanlığıhiçbir belgenin devrine izin vermeyerek Yetki Belgeleri’nin deticari taksi plakaları gibi alınıp satılanbir hüviyette olmasını istememiştir.Bu durumda birkaç aracı olan küçükesnaf K1 Belgeli araç sahipleri yabirleşmek zorunda kalmakta ya daL1 Belgeli büyük firmaların yetki belgeleri altında kiralık olarak

çalışmak durumunda kalmaktadır.Bence Ulaştırma Bakanlığı'nın istediği de tam olarak nakliye firmalarının birleşerek daha güçlü firmalar olmasını ve standartları yükseltmek için yeterli kaynağa ulaş-malarını sağlamaktır. Bu nedenlekiralık araç çalıştırabilen belgelerinteşvik edildiği düşünülmektedir. YetkiBelgesi sistemi içerisinde bu da K1Belgeli küçük esnafın hak kaybınasebebiyet vermektedir.

K1 belgesine veya başka bir belgeyekayıtlı olan bir aracın satışı sözkonusu olduğunda bu satışı yapankişi veya firmanın ilgili mevzuatgereği bu aracını 60 gün içindekayıtlı olduğu yetki belgesindendüşürmesi gerekmektedir. Bu aracısatın alan kişi de bu aracını varsayetki belgesine kayıt etmelidir. Yetkibelgesi yok ise yetki belgesi almasıgerekmektedir.

K1 Belgesinin de taksi veminibüslerde olduğu gibi plakatahsis belgesine dönüşmesi

talebi var? Olabilir mi? Olmazsaneden olmaz?Böyle bir talebin yerine getirilebilme-si için yetki belgesi sistemininyeniden dizayn edilmesi gerektiğinidüşünüyorum. Her yetki belgesi içinöngörülmüş şartlar olup bu şartlarıyerine getirenler ilgili belgenin harcını ödedikten sonra yetki almışolurlar. 39 adedin üzerinde YetkiBelgesi olduğunu ve Yetki Belgesiharçlarının 1.023 TL - 409.173 TLarasında olduğunu düşünürsek birtek araç satışı ile ne kadarlık bir rek-abet kayması yaratılacağı ortadadır.Bu talebin yerine getirilebilmesi içinciddi çalışma yapılması gerekmeklebirlikte diğer yetki belgesi sahibi firmaların da talebinin aynı yöndeolması gerekmektedir. Bu nedenleböyle bir talep için tüm yetki belgesisahibi firmaların bir araya gelmesi veasgari müşterekte birleşerek güçlübir şekilde Ulaştırma Bakanlığı'nınkarşısına çıkması ve talebini netolarak anlatması yerinde olacaktır.Çünkü taşımacılık ile ilgili yanlızcaK1 belgesi yoktur yine yük taşı-macılığı yapılabilmesine olanaksağlayan 15 değişik yetki belgesivardır. Zaten firmalar yapmış olduk-ları işe göre belge alırlar mesela birfirma lojistik işletmeciliği yapacak iseL türü belge almalıdır veyaUluslararası nakliye yapacak bir

Lojistik life

30 KASIM ARALIK 2015

BelgesiDevir hakkı olmalı mı?“Yeni bir dizayn gerekli”

K1 Yetki Belgesi, ticari amaçla yurtiçi eşya taşımacılığı yapan, gerçek ve tüzelvergi mükelleflerine verilen belge türü. Bu belgenin ederinin yüksek olması,

devir vesatılamaz hakkı olmayışı sektörde tartışılmakta. Bu konuda bilgi sahibi olmak için gümrükçülerin, üniversitelilerin, ADR'cilerin,

dış ticaretçilerin, ÜDY-ODY'cilerin "Mehmet Hocası" olarak tanınan TUGEM Başkanı Mehmet Tanbaş Bey’le görüştük

firmanın C Belgesi olması gerekir yada Ambar işletmeciliği yapacak birfirmanın N türü yetki belgesine ihtiyacı vardır. Bu belgelerin her biriK1 Belgesi’nin işini yapabileceği içinbu talepte tüm farklı belge sahibi firmaların aynı yönde taleplerini oluşturmaları ne kadar mümkünsebu talebin karşılanmasının da okadar mümkün olduğunu düşünmek-teyim. Yani işin sırrı birliklerin ve sektörel derneklerin kafa kafayaverip taleplerini ortak noktada buluşturmasından geçmektedir.

K1 Belgesi’ni almak için ödenenmeblağ yüksek. Buna rağmen sektöre çok fazla araç girmesininönünü de açmıştır. Haksız bir rekabetin önünü açmış mıdır?Bir önceki soru ile bu sorunuzunardarda gelmesi iyi bir tesadüf oldu.Sizce de bu iki soru tam olarak zıt ikitalebi içermiyor mu? UlaştırmaBakanlığı K1 Belgesi’nin fiyatını yüksek tutarak ve devir yapılmasınaengel olarak aslında sektörde bulunan firmanın araç alarakbüyüyebilmesine olanak sağlamayaçalışmakta, sektöre girişleri de buyönüyle daha maliyetli hale getirmeye çalışmaktadır. YetkiBelgesi’ni devredebilmek aslındasektöre girişleri de kolaylaştıracakhatta teşvik edecektir. Bu nedenleUlaştırma Bakanlığı'na bu iki taleplebirlikte gidilmesi oldukça güç olacaktır. Gerçekten tam olarak ne

istediğimizi netleştirmemiz gerekmektedir. Bununla birlikte taşımacılık sektöründe çalışabilmeniz içinBakanlığın belirlemiş olduğu üç kritervardır bunlar; Mesleki Yeterlilik, MaliYeterlilik ve Mesleki Saygınlık kriterleridir. Yetki Belgesi almak MaliYeterliliğe girmektedir. Çünkü K1Belgesi alınabilmesi için kişinin veyafirmanın en az toplamda 110 ıonazami yüklü ağırlığa sahip araç filosu olması (minimumda 3 adetçekici + yarı römork demektir) ve buyetki için bakanlığa 2015 yılında20.452 TL belge harcı ödemesigerekmektedir. Dolayısı ile bir veyaiki aracı olanın sektöre girmesininönü tıkanmaya çalışılmıştır. Bir veyaiki aracı olanlar bu araçlarını diğeryetki belgesi sahiplerine kiralayarakçalıştırabilmektedir. Sektöre girişlerkonusunda diğer iki kriter üzerindede çalışılmalıdır.

Baba ya da abi hastalık ve yaşlılık-tan dolayı kendi çalışamaz durum-da iken K1 Belgesi’ni oğlu ya dakardeşi bu belge ile işe devamedemiyor. Değiştirilmesi gerekiyor. Devir hakkı bir hakkaybı olarak sektörde değer-lendirilmekte. Satma, devir vesınırlama talebi istenmekte?Yönetmeliğe göre ''Gerçek kişilerde,yetki belgesi sahibinin talebi üzerine;yetki belgesi, babası veya annesiveya eşi veya çocukları veya kardeş-leri arasında bulunan bir gerçek kişiadına düzenlenebilir. Eğer yetki bel-gesi sahibine bu Yönetmeliğin geçicimaddeleri ile tanınmış muafiyetlervarsa; bu muafiyetler yeni yetki bel-gesi sahibi için geçerli olmaz. Yetkibelgesinin yeni sahibi adına düzen-lenebilmesi için bu Yönetmelikteöngörülen şartların sağlanmasızorunludur' Buırada aslında problemmuafiyetlerin devredilememesidir.Yetki belgesinin yeni sahibinemuafiyetlerden dolayı alınan haklargeçmemekte, özellikle asgari kapa-sitenin sağlanması gerekmektedir.

C2 uluslararası taşımacılık belgesiolan büyük lojistik firmaları bubelgeleri kamyonculara kiralıyor-lar. Bu belgeyi alanlar yurtiçindeçalışıyorlar. Bu durumun cezai veönleyici durumu yok mu? Böyle bir iddia var?Bir veya iki aracı olup Bakanlığınbelirlemiş olduğu kriterleri yerinegetiremeyenler bu yollara başvura-bilmektedirler. Ancak mevzuattakiralama yoktur sözleşmeli olarak

çalıştırma vardır. Mevzuattasözleşmeli taşıt şu şekilde tarifedilmiştir. Yetki Belgesi sahibininnoterden yapılmış bir taşıma geliripaylaşımı veya kira sözleşmesinedayanarak, kendi unvan ve sorumlu-luğu altında çalıştıracağı başkasınaait taşıtı ifade eder. Burada aslındaC2 Belgeli firmalar önceden sadeceyurtdışı taşıma yapabiliyorlardı.Ancak bu durum mantıksız uygula-malara yol açtığı için bu belge sahibifirmalar yurtiçinde de çalışabilmekte-dir. Ancak Yetki Belgesi bünyesindeçıkarılan tüm taşıt kartlarında belirtilen taşıtların sorumluluklarınıda üzerlerine almaktadırlar.

Yabancı plakalı tır (Mesela Bulgar,Romanya menşeli araçlar) ülkemizde yurt içi taşıma yapmak-talar. Bu hukuken mümkünolmasa da pratikte uygulanmakta.Tır aracına ve o malı yükleyenecezai yaptırım mevzuatta var mı?Varsa sadece tır sahibine mi?Karayolu Taşıma Yönetmeliği Madde66-7 (7) Yabancı plakalı taşıtlar,Türkiye sınırları dâhilinde iki noktaarasında taşıma yapamazlar demek-tedir. Bu maddeye aykırı olarakyabancı plakalı taşıtların Türkiyesınırları dâhilindeki iki nokta arasın-da taşıma yapması halinde, taşıtsahibine veya şoförüne) 3.623 TLpara cezası verilir (aynı kabahat için48 saat geçmeden ikinci ceza verilmez.) Ancak bu cezanın öden-memesi halinde takibi yapılamamak-tadır. Bununla birlikte ceza da caydırıcı değildir. Bu kapsamda dahaönemli tedbirlerin alınması gerektiğikanaatindeyim. Kesilen para cezasının yanı sıra aracın en az 1 hafta süreyle parka çekilmesi gibiidari tedbirlerin getirilmesi yerinde olacaktır. Ya da bu kapsamdayakalanan araçların ülkeye girişleribelli süreyle engellenebilir. Aksitakdirde para cezası olarak alınabilecek kabahat cezaları ile busorunun önlenmesinin mümkünolmadığını düşünüyorum.

K1 ve diğer belgeler konusundamevzuatta farklılık yaşanmakta.Ulaştırma, İçişleri, Çalışma bakan-lığı ve belediye kanunlarındakimevzuatların uygulanmasındanakliyeci sıkıntı yaşamakta. Bu konuyu açar mısınız? Ve çözüm yolu ne olmalı?Belirttiğiniz konu ülkemizde bir çokalanda önemli bir problem olarakdurmaktadır. Yasal düzenlemelerkonusunda her kurumun kendi

Lojistik life

KASIM ARALIK 2015 31

Mehmet Tanbaş Mehmet Tanbaş, Kastamonulu birailenin altı çocuğundan biri olarak1972 yılında dünyaya geldi.

Köy Enstitüleri’nin devamı olanKepirtepe Öğretmen Lisesi’nin ortabölümünü bitirdikten sonra liseyiAnkara’daki Maliye Okulu’ndaokudu. Parasız yatılı öğrenimgördüğü için lisenin ardındanİstanbul GümrükleriBaşmüdürlüğü’nde memur olarakzorunlu hizmet yaptı. Memuriyetiyleaynı dönemde İ.Ü. İngilizce İşletmeBölümü’ne girdi. Yüksek lisansınıMarmara Üniversitesi’nde ulus-lararası iktisat alanında tamamladı.Tezini hazırladığı dönemde TorontoRyerson Üniversitesi’nde dış ticaretkonusunda eğitim programlarınakatıldı. Böylece Kanada gümrüklerinive taşıma sistemlerini inceleme fır-satı da buldu.Uluslararası Nakliyeciler Derneği’nin(UND) icra kurulunda çalıştıktansonra, 2006 yılı başında eğitim vedanışmanlık şirketi TUGEM’ikurdu.(www.tugem.com.tr)

Lojistik life

32 KASIM ARALIK 2015

alanına giren hususlarla ilgili olarak denetim ve uygulama hakkı bulunmaktadır. Bu da her kurumun

birbiriyle istişare halinde olmasınıgerektirmesine rağmen kurumlararasında yeknesaklık sağlanama-

makta ve bir kurumun istediği hususdiğer kurum tarafından tam aksitalep edilebilmektedir. K1 Belgesi,Ulaştırma Denizcilik ve HaberleşmeBakanlığı ile alakalıdır karşılaşılansorunlar hakkında çözüm bulmasıgereken ve kurumlarla istişareetmesi gereken birim bu Bakanlıktır.Örneğin tehlikeli maddelerin köprügeçişleri ile ilgili düzenlemeler ileUlaştırma Bakanlığının TehlikeliMaddelerin Taşınmasına ilişkin ADRMevzuatı uygulamasının birbiriyleörtüşmesi gerekmektedir. Benzerşekilde yine Çevre ve ŞehircilikBakanlığı uygulama ve düzenlemelerini de bu mevzuatauygunluğunun sağlanması gerekmektedir. Bu koordinasyonusağlamak ülkemizde maalesefoldukça güç olmaya devam etmektedir.

Araç sigorta rakamları yüksek. Şikayetler var. Bu konuda nedüşünüyorsunuz?Son dönemde trafik sigortası primlerinde çok ciddi artışlar yaşanmaktadır. Bu artışlardan kimsememnun değildir. Bunun en önemlisebebi karşı tarafa verilen zarar vetazminatlara ilişkin olarak özellikleölüm halinde verilen tazminatlarınstandart olamaması ve sigortaların10 yıl zaman aşımı süresince zarartazmini nedeniyle riskde olmalarıgeldiğini düşünüyorum. Ancak burada sizin ne kadar iyi bir sürücüolmanız ve hiç kaza yapmamışolmamanızın hiçbir önemi olmamasıaslında bu primlerin sürekli artacağının en önemli sebebiolduğunu düşünüyorum. Zira dikkatsiz ve özensiz sürücülerinsebep olduğu tazminatları tümsürücüler yüklenmektedirler. Buyönüyle bu sigorta mantığı benceçok yanlıştır. Burada trafik sigortaprimlerinin sadece kullanılanaraçlara göre değil aynı zamandasürücülerin kaza geçmişlerine görede düzenlenmesi çok büyük önemarzetmektedir. Ben bu yollakazaların da azalacağını düşünüyo-rum. Örneğin kaza yapan sürücününprimi yaptığı kazaya göre arttırılabilir.Böylece bu tip dikkatsiz sürücülerdaha pahalı hale gelirler ve daha zoriş bulabilirler. Diğer taraftan kazayapmayan sürücülerin ödediği sigorta primleri ise azalmalıdır. Aksitakdirde bu işin sürdürülemeyeceğiaçıktır. Kendisine ve şoförüneyatırım yapan, onlara eğitim verenfirmalar bu sayede daha az sigortaprimi ödeyebilirler.

KartalMinibüsçüler,Kamyoncular,Otobüsçüler,Kamyonet veOtomobilcilerOdası BaşkanıFikret Çelik

Fikret Çelik: K1 sıkıntısı var,çözülmesi gerekiyor

Ulaştırma Bakanlığı'nın 27 Şubat 2006'da karayolu taşımacılığına birstandart getirme amacıyla uygulamaya koyduğu belge zorunluluğu,nakliyecilerde dün başka sıkıntı yaşatmıştı, şimdi başka sıkıntılar var.Türkiye'de 1 milyona yakın kamyoncu esnafı bulunmakta. K1 YetkiBelgesi ücreti: 19.372,-TL. K1 Yetki Belgesi ücreti: (toplam yüklü ağırlığı3,5 ton altı olan araçlar / kamyonetler) 1.937,-TL. Her araç için taşıtkartı ücreti: 90 TL. Belge ücretlerinin yüksekliği ve Trafik sigortasınınyüksek olması nakliyecileri sıkıntıya soktuğunu ifade edenlerin sayısı hergeçen gün artmakta. Geçmişte, her önüne gelenin taşımacılık sektörünegirmesinden rahatsızlık duyan esnaf “Biz bu nedenle belge düzenini istedik. Yasa sektörün tüm sorunlarını kucaklamasa da bazı sorunlarınıçözebilecek yapıya sahip; ancak, bu belgeler günümüzde yeni sıkıntılarıda ortaya çıkardı” diyorlar.

Adam öldü, çalışamaz durumda, çoluğuna çocuğuna aracı miras kaldı yada “al çalıştır” dedi.. Çoluk - cocuk yeni bir belge çıkarmak zorunda kala-cak. “Böyle olmamalı” diyorlar. Bu konuyu sektörde yer alan kurum vekuruluş başkanlarına sorduk. Sormaya devam edeceğiz. Kartal Minibüsçüler, Kamyoncular, Otobüsçüler, Kamyonet veOtomobilciler Odası Başkanı Fikret Çelik Bey’le görüştük. Sivas GöllüceKöyü’nde olan Çelik 1952 doğumlu. Hayatı dieksiyon başında geçmiş.Oda 1965 yılında Kadıköy’de kurulmuş. 1972 yılında beri Oda’nın yöne-tim kurullarında görev yapıyor. 12 yıldan beri başkanlık yapan FikretÇelik lise mezunu olup evli ve 2 çocuk babası.Oda Başkanı Fikret Çelik, “K1 devredilebilme veya satılma hakkını içer-meli. Hatta miras yoluyla da bırakılması gereken bir hak. K1 Belgesisektörü bir düzene sokarken aynı zamanda vatandaşa tanınmış bir hak.K1 Belgesi ikinci, üçüncü şahıslarada devir olması, satılabilmesi gerekli. Şu anda böyle bir hak yok. Vatandaş bu belgeyi almak için varını yoğunutopluyor. Belgeyi alıyor. Elindeki sermayesini yatırıyor bu işe. Bu bel-genin satılması ve devir yolunun açık olması gerekiyor. K1’in yanındabirde yıldızlı K1 var ona şimdi değinmeyeyim. Bakanlık bu konuda çalışma yapmalı. Yetkililerin bu soruna sahip çıkacaklarına inanıyorum.Çalışma Bakanı Binali Yıldırım ile direket olarak konuşulmalı. Esnafınyanında olan biridir. Bu konunun çözüleceğine inanıyorum. Kendisiniyakından tanıyorum. Hatta aynı köylü sayılırız. Bu konulara duyarlı veilgilenen biri. Bu konuya el atacağına ve çözeceğine inanıyorum. İkinciolarak sorduğunuz “Trafik Sigortası” konusunda ise geçmişte yetkililerlebu konuya ilişkin görüşme yapmıştık. Rakamların düşürülmesi ve sıkıntıların giderilmesi için ilgili bakanlıklar ve Ekonomi BakanımızMustafa Elitaş Bey ile yakın bir tarihte görüşeceğiz.”

Lojistik life

KASIM ARALIK 2015 33

Ak Parti İstanbul Milettvekili MetinKülünk TBMM Başkanlığı’na HızlıGeçiş Sistemi (HGS) ve OtomatikGeçiş Sistemi (OGS) hakkında sunduğu kanun teklifiningerekçesinde, “Otoyollar ve BoğazKöprülerini kullanan birçok vatandaşımızın şikayet ettiği kaçakgeçiş ceza oranı uygulaması hakkında bir düzenleme yapılmasıdüşünülmelidir” denildi.

Ak Parti İstanbul Milletvekili MetinKülünk lojistik sektöründe faaliyetgösteren kooperatif, oda ve dernekleri sürekli ziyaret ederek bilgialışverişinde bulunur. Bu ziyaret-lerinde mutlaka Hay-Koop’a uğrar.Geçtiğimiz aylarda Hay-Koop İşMerkezi’ni ziyaret eden Ak Partiİstanbul Milletvekili Metin Külünk’etaşımacılık sektöründe yaşanansıkıntıları hazırladığı dosya halinde sunan Hay-Koop Başkanı MetinErdoğan’ın dile getirdiği sorunlardanbiri olan OGS ve HGS konusundaMilettvekili Külünk, Aralık 2015 dekanun teklifi verdi. Kanun teklifinin verimesini öğrenen Hay-KoopBaşkanı Erdoğan Milletvekili MetinKülünk’e teşekkür etti.

Kanun teklifi gerekçesinde, şunlarkaydedildi: “Gelişen şehirlerimiz,kentsel alanlar içerisinde bulunanşehirlerarası otoyolların şehir içi yolgüzergahları haline dönüşmesini hız-landırmıştır. Bu kapsamda otoyolkullanımı ciddi oranda artmış vetoplu ulaşım için vazgeçilmez ve hızlıbir alternatif yol olmuş kentsel ulaşımve lojistik ihtiyacının büyük yükünü taşımaktadır. Bu kapsamda hizmetveren otoyollarda hizmet veren HGSve OGS altyapıları, vatandaşlarakolaylık sağlarken bir yandan da pekçok teknik ve idari sorunun dazaman zaman oluşmasına nedenolmaktadır. Otoyollar ve Boğaz

Köprülerini kullanan birçok vatandaşımızın şikayet ettiği kaçakgeçiş ceza oranı uygulaması hakkında bir düzenleme yapılamasıdüşünülmelidir. Halen “o güzergâhınen uzun mesafesine ait geçiş ücretinin on katı tutarında para cezası” oranında yapılan uygulama,gerçekte kullandığı yolun normalgeçiş ücretinin yaklaşık 10 katına

kadar cezaya dönüşebilmektedir.Bu konuda 2015 yılında yasal birdüzenleme yapılmıştır. Bu düzenleme kapsamında vatan-daşlarımıza sunulan 7 günlük süre15 güne çıkarılmış, yürütme gecişihalelerinde uygulanan cezamakulleştirilerek en uzak mesafeyerine geçiş yapılan noktanın bedeliüzerinden hesap edilecek şekildedeğiştirilmiştir.Yapılan değişikliklereeşzamanlı olarak Karayolları GenelMüdürlüğümüz etiket okumama vb.teknik arızaların vatandaşların herhangi bir müracaatını beklemeden 24 saat içerisindedüzeltildiği bir teknik uygulamayı dayürürlüğe koymuştur. Ancak bu nok-tada teknik uygulamanın başladığıtarih öncesinde yürürlükte olan müş-teri hizmetleri üzerinden hatalı geçiş-lerin düzenlenmesi işlemi, vatan-daşlara geri dönüş ve geri yükleme süreçlerinin 2 yada 3 hafta içerisindeyapılması ve etkin bir ihlal bilgi sistemi bulunmaması nedeniylebüyük miktarda mağduriyetlereneden olduğu tespit edilmiştir.Özellikle günlük rutin ulaşımihtiyaçları için otoyolları kullanan

bireylerin 0-3 lira arasındakigeçişlerde teknik arıza yada bakiyeyetersizliğinden ihlal durumunadüşmeleri kendilerinin 8 ya da 10 katcezai işleme uğramalarına sebepolmaktadır. Bunun yanında 7 günlükitiraz süresi ile fazla çekilen bakiyeiadesinde 3 haftalık geri dönüş süre-si arasındaki yaklaşık 2 haftayı bulansüreçte, vatandaşlarımızın yüksekHGS yüklemesi yapmalarına yadayükleme iade süreçleri arasında bakiye takibi yapmalarındazorlanmalarına neden olmaktadır.

2015 yılında yapılan düzenleme içinyasanın yürürlüğe girdiği tarihtensonrası için bu mağduriyet hem yasahem de teknoloji olarak çözülmüşolsa da, ilgili tarihten önceki vatandaşların yasal tebligatları 1 yılı aşkın süreler sonrasında yapılması ile katlanarak yüklücezalar ödemelerine neden olmuştur.Bu kapsamda eski cezai uygulamaya maruz kalan vatandaşların pek çoğu yasal mer-cilere başvurmakta yada başvurmaimkanı olmayan vatandaşlarımız isearaçlarını satma, haciz işleminemaruz kalma gibi Anayasanın eşitlikilkesine tezatlık oluşturacak mağduriyetlere maruz kalmaktadır. Belirtilen sebeplerle mağdur olanvatandaşların adli mercilere yaptıkları başvuruların da değişkensonuçlara neden olduğu ve devletinyürütme ve yargılama erkleri eliylevatandaşlar nezdinde adaletsiz birdurum oluşmasına neden olmaktadır.Yukarıdaki nedenlerle ilgili mağduriyetlerin giderilmesi amacıyla2015 yılında 6001 sayılı Kanundayapılan değişikliklere ilaveten ilgilikanunun 30. Maddesinin birincifıkrasında kanunun yürürlüğe gireceği tarihten önce, ödenmemişgeciş ücreti borcu bulunan tümvatandaşlarımın, 2015 yılı sonrasında uygulanan ceza veborçlarının tekrar hesaplanması vetahsili konusunda kanun teklifimEk’tedir” teklifinin gerekçesinin yeraldığı ve 6001 sayılı KarayollarıGenel Müdürlüğünün Teşkilat veGörevleri Hakkında Kanunda ve6639 sayılı Bazı Kanun ve KanunHükmünde Kararnamede değişiklikyapılması hakkında değişiklik teklifigerekçesiyle birlikte sunuldu.

HGS ve OGS hakkındakanun teklifi verildi

Ak Parti İstanbul Mv. Metin Külünk

Mv. Metin Külünk, nakliyecinin sorunlarınıdinledi ve çözüm için harakete geçti.

Proje bazlı ve herkademede lojistik hizmetisunan Hay-KoopTIRSAN’dan 10 adet2014 model dorse satınaldı. Yeni dorseleri

müşterilerinin hizmetine sunan Hay-Koop, lojistik segmentinin her alanın-da hizmetler sunuyor. Hay-Koop A.Ş.Yönetim Kurulu Başkanı ÖmerKarlıdağ, dorselerin alımıyla ilgiliolarak ise şunları söyledi: “Her geçengün araç sayımızı güçlendiriyoruz. İşçeşitliliğini artırmak, müşterilere dahaiyi hizmet vermek ve de bireyselliğiengellemek için bildiğiniz gibi 45 FTtaşımaya eylül ayı itibariyle başlamışbulunmaktayız. Daha önceleri birey-sel olarak kişilerin veya şirketlerinyaptığı işler hem iç düzenimizibozuyor hem de üyelerimiz arasındahoş karşılanmıyordu. Buradan yolaçıkarak müşterilerimiz ile görüşüp,

kooperatif olarak hizmet vermeyebaşladık. Bireyselliğin önüne geçmekiçin cezai yaptırımlar uyguladık.Geldiğimiz son durum ise geçen 30-40 günlük süreçte müşterilerimizleilişkilerimizi hızlandırıp, görüşmeler-imizi yapıp daha iyi hizmet vermeküzere 10 adet 45'lik akordeon dorsesatın alındı. Esnafımızda 45'likkonteyner taşımasına rağbet göster-miş olup 160 civarında 45 FT'dekonteyner taşıyabilecek araç grubuoluşturulmuş ve de sıra sistemimize45'lik sıra eklenmiştir. Bu sayedeüyelerimizin adaletli bir şekilde işegitmeleri sağlanmıştır. Önümüzdekigünlerde araç sayımızın daha daartacağına inanıyoruz. Bu konudaçalışmalara itibar eden, işine vekurumuna sahip çıkan üyelerimizeteşekkürü bir borç biliriz. Almışolduğumuz dorseler kooperatifimizeve esnafımıza hayırlı olsun” dedi.

Zorunlu trafik sigortaındaki yıllıkprimlerin artması taşıyıcı işi yapanesnafı zora sokmakta.

Karayolları zorunlu trafik sigortasın-da 1 Haziran 2015 tarihinden itibarenbaşlayan yeni dönem etkilerini poliçe fiyatlarında göstermeye başladı. “Teminatları yükseltilip, kapsamı genişletilen sigorta poliçelerinde fiyatlar tamanlamıyla uçuşa geçti. Süresi bitenpoliçesini yenilemek isteyenler yüzde200'e varan artışlarla adeta şokyaşıyor.” Bu nedenle taşıyıcı esnafıadeta “imdat” diyor ve üyesi olduklarıOda, dernek ve kooperatif yönetimlerine sorunlarını iletirkensorunun “mutlaka çözülmesi” gerektiğini ifade etmekteler. Ümraniye Motorlu Taşıt Sahipleri veŞoförleri Odası Başkanı Mezih Mert30 Kasım 2015 tarhinde yapmışolduğu girişim ile esnafın yaşamışolduğu sıkıntıyı ilgili makamlara iletti. Türkiye Şoförler ve OtomobilcilerFededarasyonu Başkanlığı’na

yapılan resmi başvurusunda esnafınmağduriyeti dile getirildi. Oda Başkanı Nezih Mert ve GenelSekreter Tuğba Akyılmazın yapmışolduğu başvuruda “Trafik sigortasıprimlerinin azami brüt prim tutarlarıbelirlenmiş olup; Kamyon,Kamyonet, Minibüs, Otobüs ve Taksitürü araçlar için azami brüt primtutarları yüksek olup esnafımızı mağdur etmektedir. ÖzellikleKamyonlar için trafik sigortası ücretleri göndermiş olduğunuz yazıda 6.000 TL’nin azami brüt tutarları belirlendiğini trafik sigortasıpoliçesine müracaat edildiğinde primtutarı en az 10.000 TL’nin üzerindeolduğu belirlenmektedir. Esnafımızın mağduriyetinin giderilmesi için” yapılan yazışma ilede esnafın sıkıntıları dile getirildi.Kartal Minibüsçüler, Kamyoncular,Otobüsçüler, Kamyonet veOtomobilciler Odası Başkanı FikretÇelik ve Ümraniye Motorlu TaşıtSahipleri ve Şoförleri Odası BaşkanıNezih Mert, Ekonomi Bakanı

Mustafa Elitaş ile yakın bir tarihtegörüşerek (Dergimizi okuduğunuztarihte) esnafın sorunları yetkili merciye iletilmiş olacak. Zorunlu trafik sigortasında HazineMüsteşarlığı sigorta fiyatlarını 2014yılından beri serbest bırakmış, ancakhaksız rekabetin önüne geçebilmekiçin teminat oranlarını belirlemeyedevam etmişti. Haziran ayındaki yenidüzenlemeyle birlikte teminatlar veödeme şartları değiştirilince sigortaşirketleri de poliçe fiyatlarını önemliderecede yükseltti. Bilindiği gibi trafik poliçeleri, yaşanankazalarda hatası bulunmayan tarafınmaddi ve manevi hasarlarını ödüyor.Yeni düzenlemeyle birlikte poliçe fiy-atları da yükselirken, kaza yapan vesigorta şirketlerine hasar ödetensürücülerin primleri daha da artışgösterdi. Örneğin 2015 için,İstanbul'da bir binek otomobil trafiksigortası alt limiti 546 TL iken 2016da ne olur bilinmiyor ama rakamlarınaşağıdoğru çekileceğinn duyumlarıdolaşmakta ve beklenilmekte.

HAY-KOOP araç parkurunu büyütüyor

Hay-Koop, kış mevsiminde EtiMaden İşletmeleri’nde çalışanlarınve araçların hava koşullarındanetkilenmemesi için tüm hazırlıklarını tamamladı.Eti Maden’de 3 vardiya olarakgünün 24 saati çalışan Hay-Koop,olumsuz hava şartlarında bir tuzlama aracı ve kar temizlemearacını hazır tutuyor. KütahyaDeğirmenözü mevkiinde kar vebuzlanma nedeniyle olası kaza ve istenmeyen olayların yaşanmaması için tedbir aldı.

Lojistik life

34 KASIM ARALIK 2015

Kış mevsimine hazır

Ümraniye Motorlu Taşıt Sahipleri ve ŞoförleriOdası Başkanı Nezih Mert:

“Azami brüt primleri yüksek olup esnafımızımağdur etmektedir”l Kamyonlar için trafik sigortası ücretleri göndermiş olduğunuzyazıda 6.000 TL’nin azami brüt tutarları belirlendiğini trafik sigortası poliçesine müracaat edildiğinde prim tutarı en az10.000 TL’nin üzerinde olduğu belirlenmektedir.

Lojistik life

KASIM ARALIK 2015 35

Mahalle arası pazar yerleri giderekkapalı pazar yerlerine dönüşmekte.ve kent yaşamında bir dönüşüm yaşanmakta. Her mesleğin olduğugibi Pazarcılarında birçok sıkıntısıvar. Mesleği değiştiremeyince alanbiçimi değişikliği yaparak mesleklerinisürdürüyorlar. Yerel yönetimlerindesteğiyle kapalı mekanlaradönüşüm hızla devam etmekte. Bu arada şehirler arası pazarcılıkyapan kuruluşlar da günümüzde yerini aldı. Bunlardan biride birzamanlar "sosyete pazarı" olarakanılan UPEK şimdi İstanbul, Edirneve Kocaeli'nde UPEK pazarı adıylaYerel Yönetimlerin yer göstermesiylemodernize ettikleri, kafe, wc, güvenlikvd. donatılarla kapalı mekanda mesleklerini devam ettirmekteler.

"Tarihte Şehir ve Pazar" adlı kitabınyazarı Mustafa Hizmetli'nin belirt-tiğine göre "Pazarlar bir şehrinkalbi"dir. Kitabın önsözünde, "Birşehri gezmeye gidenlere verilen biröğüt vardır. 'Sakın ha pazarına uğramadan gelme!' Seyahat deneyi-mi olan pek çok insan ilk bakışta ken-disine basmakalıp gelen bu öğüdünaslında ne kadar pratik ve faydalıolduğunu tecrübe etme imkânı bul-muştur. İlk bakışta birçok insana kar-maşık ve sıkıcı gelen pazarlarıniçlerinde hangi gizemleribarındırdığını, bizleri ne tür keşiflere,ufuklara götüreceğini tam olarak

kestiremeyiz. Ancak bildiğimiz birgerçek vardır. O da pazarın hemenher şehrin kalbi olduğudur" sözleri ile"Tarihte Şehir ve Pazar" algısının netbir şekilde anlaşılması amacınahizmet etmekte. Buradan yolaçıkarak Ulus Pazarı Esnaf Kooperatifi(UPEK)'in Edirne'de açtığı pazarakomşu ülkelerden gelenlerin olduğuve üstelik onlar için o ülkelerin dil-lerinde yön levhaları asılmış durum-da. "Kabile" yaşamından kentsel yerleşime doğru yönelişte insanlarınihtiyaçlarının farklı alanlardan gelenürünlerle giderildiği bir dönemin için-den geliyor Pazar-Pazarcılık.

Çerçilikten başlayıp Pazarcılığauzanan yolda günümüzde zorunluihtiyaçlarımızı karşıladığımız bir alanoldu. Öyle ki yeni bir semtetaşınıldığında komşuya ilk sorulansorulardan biri de "Burada pazarhangi günler ve nerede kurulmakta?"Komşularınızı bir AVM'de aynı zamandilimi içinde göremezsiniz. Pazardakomşunuz veya sokağınızdaki insan-la sohbet etme fırsatı ve tanışmaimkanlarına kavuşulur. AVM'ler kentyaşamının modernize doğru akışındabir basamak, ama "yabancılaş-mayı"da beraberinde getirmekte. Bir tarafta "ekmek" ve canlı "mahallekültürü", diğer tarafta "modern",ama "yabancılaşma"yı daberaberinde getiren AVM'ler. İşin biryanı bu. Bir de taşımacılık yanı var.İnsan, yaşamını sürdürebilmesiiçin"mal"ları deve sırtlarında, at arabalarıyla, kayıklarla nehirlerden,

denizlerden taşıyarak hayatlarınısürdürmüştür. Günümüzde en sonteknolojilerle donatılmış tırlar, kam-yonlar, tankerler, gemiler, uçaklarlayapılmakta olan taşımacılıkgünümüzde de önemli bir iş kolu.Küçük-büyük esnaf, tüccar, iş adamıve şirketlerin mutlaka nakliyatla işleriolmaktadır. Küçük esnaf iş kolundafaaliyet gösteren Pazarcı esnafıdasürekli hareket halinde olup sadeceİstanbul' da 60 bin pazarcı esnafınınhergün taşımacılık yaptığıdüşünülürse nakliye sektörü venakliye araçları pazarcı esnafı içindeçok önemlidir. Kara yollarınıngelişmesiyle de şehirler arasıpazarcılık nakliyeleri oluşmuştur. Bu hızlı gelişmenin sonucu pazarcıesnafınında nakliye ile sorunları oluş-makta. Sürekli değişen trafik ile ilgilibelge prosedürleri, bürokratik işlem-ler, cezalar, küçük esnafın hareketalanını daraltmakta. "Nakliyearaçlarından istenen belgelerin sonugelmemekte" diyorlar. Esnaf ticaretinibırakıp "evrak peşinde, harç peşindekoşturuyoruz" dediler. Araç yedekparçaları, amortisman giderlerininyüksekliği bu konuyla ilgili ciddiiyileştirici adımların atılması gerek-tiğinin tarafımızdan altı çizilerek yazıl-masını istediler. Maliyetlerin yüksekolması nedeniyle esnaf araçlarınınbakımını yapamaz hale gelmekte. Bu olumsuzluklar yaşanan bazı trafikkazalarını tetiklemekte. Pazarcıesnafı çıkma veya kaplama lastikler,orijinal olmayan motor parçaları, ucuzmazot yağ kullanımı zorunda kalıyor-lar bu da istenmeyen sonuçlara kapıaçmakta diyen esnaf "Pazarcıesnafıda ülke genelinde diğer nakliyearaç sahipleri gibi sorun yaşamakta." Ülke ekonomisine perakende sektörüdalında katma değer sağlayanpazarcı esnafının nakliyatla olan içiçeliği ve sorunlarının çözümü içinçok ciddi önlemlerin alınması gerektiğini açıklayan Pazarcılar,"Nakliyat ne kadar kolay ve basitolursa zenginleşme o kadar çok olur,millet kazanır, devlet kazanır" dediler.

UPEK Başkanı Bülent Reisoğlu

Lojistik life

36 KASIM ARALIK 2015

Volkswagen skandalı film oluyor

Leonardo DiCaprio Volkswagen

skandalının filmini çekecek. İki şirket

senaryo çalışmalarına başladı bile.

Senaryonun New York Times adına

çalışan gazeteci Jack Ewing tarafından

kaleme alınması bekleniyor. Dünyaca

ünlü otomotiv firmasının dünyada 11

milyon dizel motorlu aracının emisyon

testlerinde hileli yazılım kullanması şok

etkisi yaratmıştı. Dizel motorların emisyon

değerleriyle oynadığı iddia edilen

Volkswagen sadece ABD'de 18 milyar

dolarlık bir ceza ile karşı karşıya.

3 Ekim 2015 gazeteler

2011 yılında uyarılmış

Alman basınında yer alan haberlerde

göre çevreye ve sağlığa zararlı egzoz

gazı değerlerini düşük göstermek için

dizel motorlarına yasak yazılım yükleyen

VW şirketini yıllar önce şirketteki bir

teknisyenin uyardığı ortaya çıktı. Alman

basınındaki haberlere göre VW şirketi

içinden bir teknisyen daha 2011 yılında

şirket yönetimini yasak uygulama üzerine

uyardı. Teknisyen, bu uygulama yasalara

aykırı dedi. Hatta VW'ye mal üreten

Bosch şirketinden böyle bir uyarı çok

daha önce geldi.

Dizel araçlara da uzandı

ABD Çevre Koruma Ajansı'ndan (EPA)

yapılan yazılı açıklamada, Volkswagen'in

emisyon skandalına ilişkin soruşturmanın,

3 litre dizel motorlu Porsche ve Audi

marka sportif arazi araçları (SUV)

kapsayacak şekilde genişletildiği belirtildi.

Bu cihazın bulunduğu 10 bin civarındaki

araçların emisyon salınımının, EPA stan-

dartlarının 9 kat üzerine olduğu belirtilen

açıklamada, etkilenen dizel araçların 2014

model Touareg, 2015 model Porsche

Cayenne, 2016 model A6 Quattro, A8,

A8L ve Q5 olduğu kaydedildi.

3 Kasım 2015

Alman otomotiv üreticilerinden

ABD çıkarması

Amerikalılar Alman arabalarına büyük ilgi

duyuyor. Alman şirketleri Birleşik

Devletler'deki satışlarını geçtiğimiz yıl,

yüzde 11 oranında artırmayı başardı.

Üstelik birçok firmanın üretimlerini

Amerika'da yapıyor olması da yeni istih-

dam alanları yarattığı için Amerikalılar

tarafından memnuniyetle karşılanıyor.

Durum böyle olunca da, Mercedes, Audi,

BMW ve Volkswagen gibi otomobil devleri

Detroit'teki otomobil fuarında büyük bir

özgüvenle boy gösteriyor. Porsche de

yıllar sonra fuara yeniden katılıyor.

12 Oca 2011 DV

LeonardoDiCaprio

Volkswagen, 11 milyon dizelmotorlu aracınınemisyon testimanipülasyonunaneden olanyazılımladonatıldığınıkabul etmiş vezararın karşılanması için6,5 milyar avrolukbütçe ayırdığınıduyurmuştu.Volkswagen şirketi, yürüttüğüiç soruşturmada10 üst düzeyyöneticisinin işineson verirken, firmanın CEO'suMartin Winterkornda istifa etti.

“Volkswagen'in dizel motorlara yer-leştirdiği, çevreye ve sağlığa zararlıegzoz gazı değerlerini düşükgösteren aletin adı "ElectronicDiesel Control 17". Gizli bir bilgisa-yar yazılımı. ICCT adlı Uluslar arasıçevre vakfında görevli Berlinlikimyager Peter Mock, Almanya'nınABD için ürettiğiotomobillerinAvrupa'dakinden çok daha temiz veçevreye uygun olduğu görüşündenhareketle test yapmak istedi. ICCT,West Virginia Üniversitesi'ne 2014Mart'ında görev verdi.

Bir profesör, bir mühendis, iki öğren-ci ve bir üniversite çalışanındanoluşan 5 kişilik bir araştırma grubukuruldu. Grup, elektrikli süpürgeyebenzeyen, İki ölçüm aletindenoluşan, jeneratörlü ve hortumlu aleti

aracın bağajına yerleştirerek, testiçin trafiğe çıktı. Araçlar 4 bin kmtrafikte kullanıldı. Egzoz gazınınAvrupa'dakinden daha temiz olduğudüşüncesinden hareket eden araştır-macılar, tam tersi bir sonuç üzerinekendilerinin hata yaptığını sanarak,kim hata yaptı diye kavgaya tutuştu.İki ay sonra değerlerin doğru olduğusonucuna varan araştırma grubu,Amerikan Çevre Ajansı'nı (EPA)alarma geçirdi. 2012 yapımı VWJetta ve 2013 yapımı VW passataracındaki egzoz gazı değerleri çokyüksek dedi.

BMW X5 modelinin değerlerinin isetuttuğunu belirtti. ABD Çevre Ajansı,2014 Aralık ayında VW'ye bununkaynağını sordu. VW değerlerin yük-sek olmasına teknik bir sorunun

neden olduğunu gösterdi ve Jetta,Golf, Beetle, Audi A3 model 482 binaracı egzoz servisi adı altındatamire çağırdı. Ama araçlarda her-hangi bir değişiklik yapılmadı. 3Eylül 2015'te VW, Amerikan ÇevreAjansı'na dizel motorların yazılımın-da manipülasyon yaptığını itiraf etti.”

“Bunun ardından Volkswagen,dünya genelinde yaklaşık 11 milyondizel motorlu aracının emisyon testimanipülasyonuna neden olanyazılımla donatıldığını kabul etmişve zararın karşılanması için 6,5 milyar avroluk bütçe ayırdığınıduyurmuştu. Volkswagen şirketi, 78 yıllık tarihin-deki bu en büyük skandalın ardın-dan yürüttüğü iç soruşturmada 10üst düzey yöneticisinin işine sonverirken, firmanın CEO'su MartinWinterkorn da istifa etmişti.”

SKANDAL NASIL ORTAYA ÇIKTI?

Çalışma: Teoman Devrim

Volkswagen Grubu hakkında kısabir bilgi verebilir misiniz?Dünya çapında 600 bin kişininçalıştığı Volkswagen Grububünyesinde VW binek otomobilleri,Audi, SEAT, SKODA, Bentley,Bugatti, Lamborghini, Porsche,Ducati, VW ticari araçlar, Scania veMAN olmak üzere, birçok farklımarka bulunmaktadır. VW grubudünya genelinde günde 41 bin araçüretmekte ve 2014 itibariyle otomobilüretiminin yüzde 12,9'unu gerçek-leştirmektedir. 159 ülkede yılda 10milyonun üzerinde araç satışı ile2014 yılını 202 milyar Euro ciro ve11,1 milyar Euro net kar ilekapamıştır.

Volkswagen emisyon skandalınasıl patlak verdi?Volkswagen skandalı iki bağımsızaraştırmacının (Peter Mock ve JohnGerman) ABD Çevre KorumaMüdürlüğü'ne (EPA) yaptıklarıaraştırma sonuçlarını iletmeleriyleortaya çıkmıştır. 2014 yılı Mayısayında West Virginia ÜniversitesiAlternatif Yakıtlar, Motor ve EmisyonKurumu, Uluslararası TemizTaşımacılık Komisyonu (InternationalCouncil on CleanTransportation -ICCT) tarafından görevlendirilmiştir.Ekip, 2012 modelJetta ve 2013

model Passat'ın bir önceki raporlar-dan daha fazla hava kirliliğine sebepolduğunu raporladı ve KaliforniyaHava Kaynakları Kurumu (CaliforniaAirResources Board - CARB) ileÇevre Koruma Ajansı'nı (USEnvironmentalProtectionAgency -EPA) uyardı. Sonrasında soruşturmakomisyonu Volkswagen Grup'unABD ve Kanada'da sattığı ilgili modellerde kullanılan emisyon ölçümyazılımının hileli (defeatdevice)olduğunu tespit etti.

ABD Çevre Koruma Ajansı, 2014Aralık ayında VW'ye bunun kaynağını sordu. VW değerlerin yüksek olmasına teknik bir sorununneden olduğunu gösterdi ve Jetta,Golf, Beetle, Audi A3 model 482 binaracı egzoz servisi adı altında geriçağırdı. Ancak araçlarda herhangi birdeğişiklik yapılmadı. Sürecindevamında Almanya UlaştırmaBakanı Alexander Dobrindt, 11 mily-on aracın aynı hileli emisyon uygula-masıyla satışa sunulduğu gerçeğinikabul etmek zorunda kaldı.

Skandalın boyutu ne büyüklüktedir?ABD ve Kanada hükümetleri soruş-turma için bakanlıklar ortaklığı ilekomisyon kurdu ve Volkswagen

Grup'u çevre kirliliğine sebep olanaraç üretmekten, hileli ve yanıltıcıyöntemlere başvurmaktan, son kul-lanıcı ve hükümetleri kandırıcıeylemlerden suçlu bularak araç başı-na 37.500$ ödemek suretiyle maddiceza yaptırımı uygulanacağını açık-ladı. Amerika'da başlayan skandalsonrasında Asya'ya oradan daAvrupa'ya geçti. Skandaldan en çokzararlı çıkan Avrupa ülkeleri iseAlmanya, İngiltere ve İtalyaoldu.Skandal her geçen günçeşitlenerek ve daha da genişley-erek büyümeye devam etmektedir.

Gelinen son durum nedir?Avrupa'nın en büyük otomobil üreticisi Volkswagen'de yaşananemisyon skandalı kardeş kuruluşlarıolan Audi ve Porsche'ye de sıçradı.EPA verilerine göre VW, Audi vePorsche markalarının 2014-2016arası 3 litre dizel motorlarındayürütülen testlerde, sözkonusumotorlarda olması gereken değer-lerin 9 katı yüksek değerlergörüldüğü tespit edildi. Yürütülen iç soruşturmalarda, karbondioksit seviyesini belirlemedeaçıklanamayan tutarsızlıklar bulun-du. Mevcut bilgilere göre,Volkswagen Grubu'ndan yaklaşık800 bin araç etkilendi.

VW Skandalının TeknikBoyutu ve Düşündürdükleri”

Dünya’nın en büyük otomobil üretici kuruluşlarından olanVolkswagen Grup, dizel araçlarını geri toplatmak zorundakaldığını yazmaya başladı gazeteler. 22 Ekim 2015 tari-hinde New York Times tarafından yayınlanan habere göreVolkswagen Grup, ABD Çevre Koruma Ajansı tarafındantespit edilen yanıltıcı yazılım kullanması sonucunda, yak-laşık 500,000 dizel aracını geri çağırmak zorunda kaldı.

Aktarılan bilgilere göre bu 500,000 dizel araçlar içerisinde;2009 ve sonrası model dizel VW Jetta, 2010 ve sonrasımodel dizel VW Golf, 2010 ve sonrası model dizel AudiA3s, 2012 ve sonrası model dizel VW Beetle Convertiblesve 2012 ve sonrası model VW dizel Passat modelleri yer alıyor.

Yazılan bu bilgilere göre en iyisi bir akademisyenle görüşmeyapılmalı diyerek Marmara Üniversitesi Teknoloji FakültesiMakine Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyelerinden Yrd. Doç.Dr. Abdullah Demir ile paylaştık. Sorularımızı sordukaldığımız yanıtları sabırla okuyacağınıza eminiz.

Lojistik life

KASIM ARALIK 2015 37

Lojistik life

38 KASIM ARALIK 2015

Emisyon skandalından, dizelaraçlarının yanı sıra benzinli modeller de etkilenmeye başladı.

Konuşmanızda "Defeat Device"uygulamasından bahsettiniz? Bu nasıl bir uygulamadır? Nasıl çalışır?Defeatdevice dediğimiz yazılım hilesi, araçların dinamometretestinde kullanılmaktadır. Emisyonölçümlerini en isabetli şekilde raporlamanın yolu araçlarındinamometrede gösterdiği egzozsalınımlarını ölçmektir. Buna göreuygulama, aracın ECM (ElektronikKontrol Modülü) içerisine yerleştirilmektedir. Defeatdevice,ECM üzerinden emilimi ölçen cihazaerişme yetisine sahiptir. Bu şekildehileli yazılım sayesinde sonuçlarımanipüle edebilmektedir.

Sonuçlar nasıl manipüle edilmektedir?Araç tip onay testinde ikendinamometre kalibrasyonu (dynocalibration), testten sonra iseyol kalibrasyonu (roadcalibration) ile çalışmaktadır.

Peki araç hangi kalibrasyonunişleteceğini nasıl tespit etmektedir?Aracın direksiyon açı sensörünü,taşıt hızını, motor çalışma/işletimsüresini ve barometrik basınç değer-lerini inceleyerek aracın yolda mıyoksa dinamometrede mi olduğunakarar veriyor. Çünkü dinamometre-deki tip onay testlerinde seyir

çevrimleri kullanılmaktadır. Sözkonusu olan bu uygulama yolkoşullarına bağlı olarak azot oksitleri(yaygın bilinen ismiyle NOx yada NOve NO2 miktarlarını) binek araçlardaAvrupa için 80 mg/km ve ABD'de ise31 mg/km değerinin10 ile 40 katarasında düşük gösteren birmanipülasyon yapmaktadır.

Seyir çevrimi dediniz. Nedir seyir çevrimi?Yani "taşıtın belli bir mesafeyi, bellibir zamanda, belli hız ve viteslerkademelerinde kat etmektir. Avrupayeni seyir çevrimi, ABD veJaponyatarafından uygulanan seyirçevrimleri vardır. Bu çevrimler farklılıklar göstermektedir.

Bu gelişme ile VW'nin prestiji, etik ve ekonomik durumunu nasıl etkileyecektir?Bu sürecin ilk zamanlarında firmanınhisseleri yaklaşık 25 milyar avrolukkayba uğradı. Her geçen gün zarardaha da büyümektedir. AyrıcaEPA'nın VW'ye18 milyar $'ı bulabilecek bir ceza keseceği gündemde. Bunlara bir de bireyseldavalar eklendiğinde olayın büyüklüğü bir kat daha artmaktadır.Etik dışı bu skandalın yol açtığıönemli üç husus daha vardır.

Bunlar; ekonomik kayıp, itibar vepazar kaybı. Herkes bu rakamları konuşuyor ancak cezanın nedenirakamlardan çok daha önemli. Bu durum VW'nin batışını da getirebilecek büyüklükte.

Skandalın patlak vermesindebaşka neler etkili olmuş olabilir?Burada birkaç olasılık vardır.Bunların başında VW'nin Fiat'ı almagirişimleri bulunmaktadır. Birleşmegerçekleşmiş olsaydı şu kazanımlarolacaktı: Amerika'da pick-up sınıfında çok zayıf olan VW atılımgerçekleştirmiş olacaktı. VW, ABD'de1 milyon 308 bin 196 adetlik satışla,1 milyon 455 bin 868 adet satışyapan GM'in ardından ikinci sırayayükselecekti. Ford ise 1 milyon 265bin adetle 3'üncü sırada yer alacaktı.Dünyada tüm boyutları ileSUV pazarı büyürken VW'nin rekorsahibi Jeep'e sahip olması büyük biravantaj oluşturacaktı. Bir başka konuda VW'nin küçük otomobil kârlılığında dünya lideri olan Fiat'asahip olması grup için büyük bir iticigüç oluşturacak olması.

Diğer muhtemel sebepler arasında;s Hissedarları arasındaki anlaşma-zlıklar: Geçtiğimiz Nisan ayındaVW'nin büyük hissedarları arasındaçok ciddi kavgaların/kopmalarınolduğu büyük sır değil. Yine de dahagarip olan, grubun küresel çap veorganizasyonuna rağmen aslındahâlâ "aile şirketi" olması. s Ülke içerisindeki politik hususlar,s Uluslararası Politik Hususlar:ABD ile Almanya arasında sonzamanlarda gelişmiş fazlaca stratejikkırgınlık bulunmaktadır. Ukraynakrizi, daha doğrusu buradaAlmanya'nın zaman zaman Rusya'yakayması, dinleme skandalları, hattaSuriye krizi ve bunun AB'ye etkileri

Lojistik life

KASIM ARALIK 2015 39

ile uzun zamandır devam eden, ikiülke arasındaki "sanayi casusluğu rekabeti" de önemli. s Obama'nın 2008 yılında BeyazSaray'a gelmesi. Çünkü o tarihtenitibaren Amerika çok sıkı ve duyarlıçevre kanunları çıkardı ve takip etti.

Fiat grubu hangi markalara sahiptir?Fiat, Chrysler Grubu'nun tamamınısatın alarak dünyanın en büyük otomotiv grupları arasına girmiş,adını da Fiat Chrysler Automobilesolarak değiştirmiştir. FCA Grubu Markaları; Fiat, Lancia,Alfa Romeo, Fiat Ticari, Abarth,Jeep, Chrysler, Dodge, Ram, Ferrari,Maserati ve MoparSrt.

Özellikle bu sorumu ülkemizi dedikkate alarak cevaplamanızı istiyorum. Sizce Türkiye'de geriçağırmanın bir etiği var mıdır?Maalesef yıllar önce mahkemekararlarına rağmen, vuku bulanbirçok olaya sürücü kusuru diye direnen bazı firmalar, son yıllardahem iyileştirme çalışmaları hem detüketicilerin ürün hakkındaki şikâyetlerinden dolayı araçlarını "geri çağırmak" zorunda kalabilmektedir.

Peki, buraya nasıl gelindi? Kurumsal prestij, üretimde kalite,müşteriye saygı ve gelişen yasalzorunluluklar denkleminde bu durumkarşımıza çıkabilmektedir. Toyota'nıngaz pedalında yaşanan sorunlardandolayı milyonlarca aracı geri çağırması gibi. Bugün dünyanın enbüyük otomotiv devleri gerektiğindearaçlarını geri çağırabilmektedir. Buonların kötü araç yaptığı anlamınagelmiyor. Tam tersine müşterilerineverdikleri değeri gösteriyor. AncakVW skandalı epey farklı. Çünkü buskandalda bilgi dahilinde birmanipülasyon söz konusu. Ülkemizde bugüne kadar araçlarınherhangi bir kusurdan dolayı geriçağırılması duyulmamış ya da duyurulmamış bir durumdur. Bu durum kurumsal prestijin, müşteriye saygının ve yasalmüeyyidelerin eksikliğine işaretetmektedir. Ülkemiz için geri çağırmaetiği artık bir markanın, sorungördüğü aracı konusunu kullanıcılarave kamuoyuna duyurarak geri çağırmasından geçmektedir.

Araçların tip onayında yakıt tüketimi ve emisyonları nasılölçülmektedir?

Aracın çalışırken veya çalışmazkenhavaya, suya, toprağa yani kısacaçevreye salıverdiği, insan ve tabiatiçin zararlı olduğu bilimsel olarakispatlanmış atıklar emisyon olarakisimlendirilmektedir. Emisyon ölçümleri; yeni taşıtların tiptesti ve trafikteki taşıtların egzoz gazıemisyonlarının periyodik kontrolüşeklinde iki türde yapılmaktadır. Yenitaşıtların tip testinde; boş ağırlığı3500 kg'ın altında olan taşıtlardagenellikle taşıtın kendisi bir deneydüzeneğine bağlanarak trafikkoşullarını modelleyen bir seyirçevrimi boyunca açığa çıkan toplamegzoz emisyonu ölçülür. Boş ağırlığı3500 kg'ın üzerinde olan taşıtlardaise, taşıt üzerindeki motor bir deneydüzeneğine yani motor dinamometresine bağlanarak çeşitliyük (gaz kolu konumu) ve devirsayılarında egzoz emisyonlarıölçülmektedir. Yeni araçların yakıt tüketimi değerlerinin tespiti konusunu birseyir çevrimi üzerinden açıklayalım:Örneğin Avrupa EkonomikTopluluğu'nun EEC 80/1268/ECdirektifi uyarınca laboratuvarortamında ve belirli koşullardayapılan testlerle elde edilen değerlerl/100 km mertebesinde verilmektedir.Bu direktife göre: Þehir içi yakıt tüketimi, laboratuvarortamında soğukta çalıştırılmış motorile 4 km'lik teorik bir mesafe boyuncamaksimum 50 km/h ve ortalama 19km/h hızla ölçülmüş yakıt tüketimdeğerleridir. Þehir dışı yakıt tüketimi ise şehir içiölçümünden hemen sonra gerçekleştirilen, 7 km'lik teorik birmesafe boyunca maksimum 120km/h hıza ulaşacak şekilde, yarızamanlı sabit hız ve yarı zamanlıdeğişken hızla ölçülmüş yakıt tüketim değerleridir. Karma tüketim değeri ise şehir içi veşehir dışı testlerinin kat edilenmesafe ölçüsüyle ağırlıklı ortalamasıalınarak hesaplanmaktadır. Karmayakıt tüketimi; otomobil yaklaşık %37normal şehir içi trafikte ve yaklaşık%63 şehir dışı trafikte kullanılarakelde edilir.

Araçların kullanıcı el kitaplarındave broşürlerde verilen yakıt tüketimi değerleri hangi donanımseviyesine aittir. Ayrıca yakıt tüketimi nelere bağlıdır?Araçlar için kullanıcı el kitaplarındave broşürlerde verilen yakıt tüketimideğerleri tespit edilirken testlerdekullanılan araçlar standart donanımlı

Abdullah DEMİR1973 yılında Trabzon'da doğdu. İlk, orta ve liseyi Trabzon'da tamam-ladı. 1992 yılında M. Ü. Teknik EğitimFakültesi Makine Eğitimi Bölümünükazandı. 1996 yılında Otomotiv Öğretmeni olarak mezun oldu. 1999yılında yüksek lisansını tamamladı.1997-2000 yılları arasında M. Ü.’sindeAraştırma Görevlisi olarak çalıştı.2009 yılında Kocaeli Üniversitesi FenBilimleri Enstitüsü’nde "FrenDisklerine Uygulanan KaplamalarınFrenleme Performansına EtkisininDeneysel İncelenmesi" konulu tezivererek doktor unvanını aldı. Demir,İSPARK A.Þ.'de sırasıyla, TeknikİşlerŞefi, İşletmeler Müdürü, Etüt Planve Proje Müdürü, Etüt ve PlanlamaMüdürü olarak çalıştı. 2011 yılındaMarmara Üniversitesi T. F. Makine Mühendisliği Bölümü'ndeYardımcı Doçent unvanıyla öğretimüyeliğine başladı. Başta otomotivolmak üzere, güç aktarma organları,alternatif yakıtlar, ulaşım ve otoparkyönetimi alanlarında ulusal ve uluslararası dergilerde, kongre vesempozyumlarda yayımlanmış yaklaşık 30 makale çalışması bulun-maktadır. Ayrıca "OtoparkUygulamalarında Teknoloji, Çevre veEmniyet Faktörleri", 52 bin kelimelik"Otomotiv ve Temel Teknik BilimlerSözlüğü", 2500 kelimelik "OtoparkEndüstrisi Sözlüğü", 11 bin kelimelik"Sistem Sistem Otomotiv TeknikTerimler ve Terminolojiler Sözlüğü"gibi yayımları da bulunmaktadır.

Haftalık Otohaber dergisinde yaklaşık4 yıl süre ile teknik danışmanlık veokur soruları editörlüğü, www.otomotivbilgi.com web sitesindeyayımlanmış 43 haftalık yazısı,www.otoguncel.com vewww.nenedir.net web sitelerinineditörlüklerini yürütmektedir. Aynı zamanda Wushu spor dalındaUluslararası Hakem'dir.

Geçmişte, AGD, ESAM, MÜMDER,gibi STK'larda görev yapan Demir,halen İKEV akademik çalışmalardirektörlüğünü ve TEKDER İl BaşkanYrd. görevlerini yürütmektedir.İngilizce bilmektedir. Evli ve iki çocuk babası.

olarak seçilmektedir. Opsiyoneldonanım ve aksesuarlar, jantlar velastikler yakıt tüketimini oldukça etkileyebilmektedir. Bunların yanısıra sürüş koşullarında; yol ve yükdurumu, trafik, hava şartları, sürüşşekli, donanımlar-aksesuarlar, portbagaj, bakımlar ve havalandırmasistemlerinin kullanılması üreticilertarafından belirtilen tüketim değerlerinden yüksek çıkmasınasebep olmaktadır. Ancak bu değerlersürülen koşullar dikkate alındığındamakul sınırlar içerisinde de olmalıdır.

Emisyon skandalının aktörü olanazotoksitler nasıl bir gazdır?Çevre ve insan üzerinde ne gibietkileri vardır?NOX'ler, CO gibi kandaki hemoglobinle birleşebilmektedirler.Ancak en önemli zehirleyici etkisiciğerlerde nemle birleşerek nitrik asitoluşturmasıdır. Konsantrasyonun azolması nedeniyle etkileri az olmak-tadır. Ancak zamanla birikim özelliğibulunduğundan, solunum hastalıklarıbulunan kişiler için tehlike oluşturmaktadır (Özellikle astım,anfizem (emphysema) ve bronşitüzerinde). Bu minvalde NOX'lerindünyada her yıl on binlerce insanınölümünü tetiklediği tahmin

edilmektedir. Londra'da toplamNOxemisyonlarının %40'ının dizelyakıtlı karayolu taşıtlarından kay-naklandığı tespit edilmiştir. Bazı kaynaklarda yılda 3 binden fazlakişinin hava kirliliğine dayandırılabilirölümlere maruz kaldığı belirtilmektedir.

Emisyon ölçümü neden önemlidir? Benzinli mi yoksa dizelmi daha çevrecidir?Emisyon ölçümü önemlidir çünküpetrolle çalışan tüm taşıtların iklimdeğişikliği ve hava kirliliğine yol açanemisyonları azaltması istenmektedir.Dünyada küresel ısınma ve iklimdeğişikliği sorunu son yıllarda dahada öne çıktığı için dizelin tercihedilmesinde bir artış olmuştur. Benzin ve dizel yakıtlı araçları; karbonmonoksit (CO), hidrokarbonlar(HC), azotoksitler (NOx), partikül,sera etkisi ve duman açısındangenel olarak kıyasladığımızda; CO2(yani sera gazı), CO ve HC emisyonları açısından dizelin benzin-li araca üstünlüğü vardır. Ancak hempartikül ve NOx emisyonları hem deyaz ve kış duman emisyonlarıaçısından ise dizel dezavantajlıdır.Dünyada küresel ısınma ve iklimdeğişikliği sorunu son yıllarda daha

da öne çıktığı için dizelin tercihedilmesinde bir artış olmuştur.Ülkemizde ise dizel araçlarınyakıtının ucuz ve tüketiminin düşükolması tercih edilmelerini arttırmıştır.Bu süreçten istifade ederek binekotomobil tercihini azaltacak aksiyonlar öncelenmelidir. Toplu taşıma, araç paylaşımı, bisiklet kullanımı, yürüme, evden çalışma veyenilenebilir enerjiyle şarj edilerekkullanılan elektrik motorlu araçlarcazip yöntemlerle ve uygulamalarlateşvik edilmelidir.Özetle: Ülkemizde ise dizel araçlaryakıtının ucuz ve tüketiminin düşükolmasından dolayı tercih edilmektedir.

Sizce "Kirleten Öder" ilkesi doğrubir ilke midir?Volkswagen'in başına gelenler vegelecekler kapitalizmin çevre sorunlarını önlemek adına bulduğu"kirleten ya da kullanan öder"ilkesinin bir sonucudur. Aynı ilke2010'da BP'nin Meksika Körfezi'ndeyol açtığı petrol sızıntısında da uygulanmıştı. Dev petrol şirketi 18,7 milyar dolarlık bir cezaya çarptırılmıştı. Bu ilkenin caydırıcı olabilmesi cezaların şirketlerin bubedeli ödemekten çekinmesineneden olacak derecede yüksekolmasına ve denetimin bağımsızkuruluşlar tarafından yapılmasınabağlıdır. Cezalar ödül gibi olursacaydırıcı değil, hatta teşvik edici bileolabilmektedir. Bütün bunlara rağmen "kirleten öder" ilkesinin çevreye verilen hasarı önlemedekietkisi ciddiyetle tartışılmalıdır. VW'ninaldığı ceza söz konusu araçlarınbugüne kadar hava kirliliğine yaptığıkatkıyı azaltmayacak, bundan sonrası için bir iyileştirmeye neden olacaktır. "Kirleten öder" ilkesinin bir sakıncasıda, ödenen cezaların nerede kullanıldığıdır. Hükümetin kasasınagiren para çevreci projelerde kullanılmalıdır. Bunun akıbeti şimdilikbelirsiz. Maalesef dünya olarakhenüz o ilkeyi tartışma aşamasınabile gelemedik!

Skandal bağlamında bağımsızaraştırma kurumları ve üniver-sitelerin önemini nasıl değer-lendirmek gerekir?Araştırma testleri; bilimsel araştırmalar için yapılan testlerdir.Bu testler motorlarda ve taşıtlardacereyan eden karmaşık olaylarınnedenlerini araştırmak, ortaya çıkarmak, açıklayıcı teoriler

Lojistik life

40 KASIM ARALIK 2015

Lojistik life

KASIM ARALIK 2015 41

geliştirerek bu teorilerin geçerliliğinidenemek için yapılan testler olaraktanımlanabilir. Bu emisyon skandalıbağlamında üniversiteler, bağımsıztest ve araştırma kurumları etkin birüçüncü göz vazifesi görebilir diyedüşünüyorum.

Doğuş Otomotiv İcra KuruluBaşkanı Ali Bilaloğlu'nun açıklamalarını yeterli buldunuz mu?Doğuş Otomotiv İcra Kurulu BaşkanıAli Bilaloğluyazılı açıklamasında"ABD Çevre Koruma Ajansı(EPA)'nın yayınladığı bir raporadayanarak Volkswagen'in 2008-2014model arası bazı dizel araçlarınınABD çevre standartlarına uymadığınıtespit etmesini takiben başlayansüreçle ilgili Doğuş Otomotiv olarakgelişmeleri yakından takip etmekte,konuyla ilgili Volkswagen Grubu ilesürekli temas halinde bulunmaktayız.Bununla birlikte, VW AG'den yapılanaçıklama uyarınca; söz konusudurumdan etkilenen araçlar da dahilolmak üzere tüm araçlarımızın sürüşve yol güvenliğine uygun olduğunuda belirtiriz" şeklindeydi. Skandalınpatlak vermesinden sonraki en yetkiliismin yapmış olduğu ilk açıklamatabir yerindeyse bir top çevirme girişimidir. Sorunu çözmeye yönelikdeğildir. Sonrasında sorun çözüldüancak arkasında bazı soru işaretlerini de bırakarak.

Ülkemizde skandal sürecindebasının iyi bir sınav verdiğinidüşünüyor musunuz?Emisyon skandalı ve süreçte DoğuşOtomotiv'in sorumluluğu, ana akım-daki gazeteler de uygun büyüklükteve ilgide karşılık bulmamıştır.Gazetelerin önemli reklam gelirlerininbu firmadan sağlanıyor olması buduruma yol açmış olabilir.

VW skandalında Türkiye nasıl biryol izlemeliydi? Neler yapmalıydı?Başlangıçta Doğuş Otomotiv'in basınaçıklaması cılız ve çözüme yönelikolmamıştır. Bu bağlamda Gümrük veTicaret Bakanlığı, Çevre veŞehircilikBakanlığı ile Bilim Sanayi veTeknoloji Bakanlığı'nın ilgili birimleri,ilgili mevzuatlar çerçevesindeDOÐUÞ Otomotiv'in daha etkinönlem almasını sağlayabilirlerdi. Gümrük ve Ticaret Bakanlığı ile BilimSanayi ve Teknoloji Bakanlığı; ODDve OSD gibi kurumlarla koordineliancak bağımsız olarak VW skandalının boyutlarını dikkatealmak koşuluyla ülkemize ne kadar

VW marka araç girdiğini ve buaraçların yakıt tüketim ve egzozemisyon değerlerindeki taahhütlerinitespit edebilirdi. Süreç yaklaşık biray belirsizliklerle ilerledi. 20 Ekim'deBakan Işık, "Biz Volkswagen ilehukuk çerçevesi içinde konuştuk.Avrupa ile birlikte 323 bin aracın geriçağıracağını söyledi. Firma buakşam itibariyle dizel motorlu Jettave Caddy'nin satışını askıya almıştır"şeklinde açıklama yapmıştır.

Bu skandaldan Türkiye kendi namına hangi sonuçları çıkarmalıdır?Her segmentten hedef araç grubu vediğer dizel araçlar için emisyonölçüm yazılımının hileli olup olmadığı(defeatdevices) ya/da legal olmayanmanipülasyon yöntemleri kullanılıpkullanılmadığını test edebilecekeylem planları hazırlanmalıdır. Buplanlar esnek ve kolay uygulanabilirolmalıdır.

Bir diğer konuda halihazırda trafiğeçıkmış olan araçların emisyon değerleri ve ölçüm yöntemlerininuluslararası standartların oldukçaaltında olması. Ulaştırma, Denizcilikve Haberleşme Bakanlığı, yetkilendirilmiş emisyon ölçümmerkezlerinin ölçüm prosedürlerinive yeterliliklerini daha güncel duruma getirmelidir. Ayrıca yaşananskandal bağlamındadüşünüldüğünde otomotiv firmalarının ve servislerinin aynızamanda emisyon ölçümü yapıyorolmasını daetik açıdan uygun bulmuyorum. Bir diğer hususta yetkilimerciler tarafından geri çağırmanın(recall) etiği oluşturulmalıdır.

Yerli otomobil yapmanınarifesinde olan Türkiye benzersorunlarla karşılaşmamak içinneler yapmalıdır?Yerli otomobil yapmanın arifesindeolan bir ülke olduğumuzdan dolayıyazılım geliştirme ekibinde, Ar-Ge veÜRGE departmanlarında olabilecekmanipülasyonlara yönelik ciddiönlemler alınmalıdır. Yerli otomobilinuluslararası pazarlardaki başarısını,değiştirilen ve uygulanmakta olanregülasyonlardaki değişikliklere veayrıntılara yönelik hızlı cevap vere-bilecek eylem planlarını hazırlamalıve gerekli tedbirleri alabilmelidir.

Sizce bu skandaldan sonra yakıttüketimi ve egzoz emisyonlarıölçüm metotlarında bir değişiklik olur mu?Skandal mevcut yakıt tüketimi veegzoz emisyonları ölçüm metotların-da paradigma değişikliğine gidilmesi-ni zorunlu kılmaktadır. Yakıt tüketimive egzoz ölçümlerinin laboratuvarkoşullarının haricinde belirlenmiş yollarda hareket halinde deölçülebilmes igerekmektedir. Bununiçin gerekli çalışmalar yürütülmelidir.Bu durum egzoz ölçümünde yeni birkonsepte geçmeyi de zorunlu kılmaktadır.

Bu skandal süreci bir fırsatadönüştürülebilir mi?Dönüştürülmeli. Bu süreçten istifadeederek binek otomobil tercihini azaltacak aksiyonlar öncelenmelidir.Toplu taşıma, araç paylaşımı, bisikletkullanımı, yürüme, evden çalışma veyenilenebilir enerjiyle şarj edilerekkullanılan elektrik motorlu araçlarcazip yöntemlerle ve uygulamalarlateşvik edilmelidir.

Son söz olarak neler söylemekistersiniz?Geleceğin inşası, insan odaklıtasarımları hayata geçiren bir boyutta gerçekleştirilmelidir.Şu çoknet bilinmelidir ki, kainatın "varlıksebebi insandır". Dolayısıyla heruygulamada insanı merkeze almakgerekir. "İnsan merkezli" yaklaşımlar-da çıkış noktası insanları en güvenli,en çevreci, en konforlu, en etkin, enucuz, en sağlıklı (en az stresdüzeyinde) ve en kısa sürede gitmekistedikleri noktalara ulaştırmakolmalıdır. Bu yaklaşım hem araçüreticilerinin hem de bu araçların kullanıldığı ülke ya/da şehir yöneticilerinin trafik yönetiminisürdürülebilir kılmasını esas alır.Teşekkür ederim.

“VW'nin aldığı ceza sözkonusu araçların bugüne kadarhava kirliliğine yaptığı katkıyı

azaltmayacak, bundan sonrası için bir iyileştirmeye

neden olacaktır. "Kirleten öder" ilkesinin bir

sakıncası da, ödenen cezaların nerede

kullanıldığıdır. Hükümetinkasasına giren para çevreci projelerde

kullanılmalıdır. Bunun akıbetişimdilik belirsiz. Maalesef

dünya olarak henüz o ilkeyitartışma aşamasına bile

gelemedik!”

Lojistik life

42 KASIM ARALIK 2015

İD yani dokuların insülin hormonunaduyarsızlığı oldukça sık görülen ciddi birsağlık sorunudur. Erkeklerde 40-45yaşlarında %30-40 oranlarında rastlanırken, kadınlarda 45-50 yaşlarındayarıdan fazla sıklıkla rastlanır. İD ilerideşeker hastalığına davet çıkaran bir bozukluktur diyet ve eğzersizle önlenebilir.Kilo veremiyorsanız ya da tatlı krizlerinizoluyorsa sizde İD olabilir.

İNSÜLİN DİRENCİ(İD) NEDİR?İnsülin kan şekerini düşürmek içinpankreasın beta hücrelerinden salgılananbir hormondur. Kandaki şekeri dokularataşıyarak hem kan şekerini düşürür hem dedokularak gerekli olan enerjiyi sağlar. İD oluştuğunda dokularda insülin hormonuna duyarsızlık gelişir ve dokularinsülinin getirdiği şekerden faydalanamaz.Sizde dokulara enerji sağlayabilmek içintekrar bir şeyler yemek ihtiyacı duyarsınız.Oluşan bu duruma İD denilir.

İNSÜLİN DİRENCİ OLUNCA NE OLUR?Dokular insülinin getirdiği şekerden faydalanamayınca kan şekeri miktarı yükselir. Kan şekerini düşürebilmek içinpankreas daha fazla insülin salgılamakzorunda kalır. Bu durum pankreasın insülinsalgılayan hücrelerinde harabiyete vehatalı insülin salınımına yol açar.Salgılanan fazla insüln miktarı kan şekeridüşmelerine ve hemen tatlı bir şeyler tüketmeye yol açar. Bu durum sağlıksızbeslenmeye ve kilo alımına neden olur.Eğer sık sık acıkıyorsanız, tatlı krizlerinizoluyorsa, isteseniz bile kilo veremiyorsanızhazırlıklı olun çünki şeker hastalığınaadaysınız ve kuvvetle muhtemel İD'niz vardır.

İNSÜLİN DİRENCİ (İD) NASIL ANLAÞILIR?Çok basit bir kan tahlili ile İD anlaşılabilir.Açlık kan şekeri ve açlık insülin değerlerisizde insülin direnci olup olmadığını anlamamıza yeterli olur. Açlık kan şekeri ve açlık insülin değerinizçarpılıp 405 değerine bölünür. Çıkan sonuç2.5 üzerinde ise sizde İD var demektir.

İNSÜLİN DİRENCİ VARSA NE YAPILMALI?Öncelikle sıkı bir diyet yapılmalıdır.

Kan şekerinizi yükseltecek her gıdadanuzak durmalısınız.Şeker hastaları gibi birbeslenme alışkanlığı geliştirmeliyiz. Tatlılar,karbonhidratlar, şeker, pirinç, meyveler(kavun, karpuz, üzüm..), kuru meyveler(kayısı hariç), beyaz ekmek uzak durmamız gereken besinlerden birkaçı. Eğzersiz İD de yapmamız gereken ikinciönemli basamaktır.

Kilo verilmelidir. Beraberinde hipertansiyon,hiperlipidemi, obezite (bel çevresi kadınlarda 88 cm, erkeklerde 105 cm'yigeçmemelidir. Vücut kitle indeksi 25 üzerine çıkmamalıdır) varsa bunlarayönelik tedbirler alınmalıdır.Hekim gerekli görürse metformin etkenmaddeli ilaç alınmalıdır.İnsülin yüksekliği ve şeker düzensizlikleriuyku hali yapabileceği için sürüşlerde özellikle uyku getirebileceğinden çok karbonhidrat içeren tatlı ağırlıklı bir beslenme yapılmamalıdır. Fazla şeker alımının dikkat dağılması veuyku yaptığı bilinmelidir.

Kazasız hayırlı yolculuklar dilerim.

İNSÜLİN DİRENCİ (İD)

Dr. M.Şükrü Başarık

Arçelik A.Ş., Türkiye İhracatçılarMeclisi tarafından bu senedördüncüsü düzenlenen ve 3-5Aralık tarihlerinde İstanbul KongreMerkezi’nde gerçekleşen Türkiyeİnovasyon Haftası’nda stratejik partner olarak destek vermenin yanısıra inovasyon alanındaki iddiasını,aldığı ödüllerle de perçinledi.Türkiye’nin en fazla Ar-Ge merkezinesahip ve sektöründe Ar-Ge’ye enfazla kaynak ayıran, Türk PatentEnstitüsü verilerine göre 2014 yılın-da yaptığı 275 başvuru ile açık arapatent lideri olan Arçelik A.Ş., ino-vasyonun önemine dikkat çekmekamacıyla düzenlenen organizasyon-da, geçen yıl da aldığı ‘Ar-GeLiderliği’ ve ‘Teknoloji GeliştirmedeLiderlik’ ödüllerinin yanı sıra,Uluslararası IMP³rove İnovasyonYarışması’nda büyük ölçekli firmalarkategorisinde finale kalan tek Türkşirketi oldu.

Dünyanın dört bir yanından başvuruyapan şirketlerin, uluslararası bir jüritarafından inovasyon yönetimiaçısından değerlendirildiği yarışmada 5 finalistten biri olanArçelik A.Ş.’nin ödülünü Koç HoldingYönetim Kurulu Üyesi Ali Y. Koç,Türkiye İhracatçılar Meclisi BaşkanıMehmet Büyükekşi’nin elinden aldı.Aynı gün verilen Ar-Ge Liderliği veTeknoloji Geliştirmede Liderlik Ödülleri ise Arçelik A.Ş. adına KoçHolding Dayanıklı Tüketim GrubuBaşkanı Fatih Kemal Ebiçlioğlu’nasunuldu. Arçelik A.Ş. ayrıca yine İnovasyon Haftası kapsamındadüzenlenen Sosyal İnovasyon Ödülleri’nde de YGA ile işbirliği kapsamında hayata geçirdiği sosyal sorumluluk projesiyle ödüle layık görüldü.

Lojistik life

KASIM ARALIK 2015 43

Arçelik A.Ş., İnovasyon Haftası’nda ödülleri topladı

Koç Holding Yönetim Kurulu Üyesi Ali Y. Koç, Türkiye İhracatçılar Meclisi BaşkanıMehmet Büyükekşi’nin elinden aldı.

38 yıldır Türkiye treyler sektöründearalıksız pazar lideri olan Tırsan’ın 2002yılında bünyesine kattığı Kässbohrermarkası, İngiltere dergisi The Heaviestarafından ‘’Yılın En İyi Treyler Üreticisi’’ağır taşımacılık dalında aday gösterildi.Her yıl yenisi düzenlenen ödül töreni, 18 Mart 2016 tarihinde İngiltere’degerçekleşecek, dünyanın önde gelenlojistik ve üretici firmalarının birçok daldaaday gösterildiği gecede ödüller sahiplerini bulacak.

TIRSAN, YILIN EN İYİ TREYLERÜRETİCİSİ ÖDÜLÜNE ADAY

Tofaş’ta üretilerek Ram markası altındaABD’ye ihraç edilen ProMaster City,Green Car Journal tarafından 2016yılının ‘Yeşil Ticari Aracı’ seçildi. Tofaş’tageliştirilen Fiat Doblo’nun Ram markalıversiyonu ProMaster City, doğrudanticari müşterilerin talepleriyle oluşturulan,sınıfının en iyisi birçok fonksiyonel unsu-ru bünyesinde barındırıyor. Tofaş’tageliştirilen Fiat Doblo’nun Ram markalıversiyonu ProMaster City, Amerika’daçevre ödülü aldı.

Dünyanın liderlastik üreticilerindenGoodyear veİtalya’nın en önemlifutbol takımlarındanolan Juventus,uzun yıllardırsürdürdükleriişbirliklerini daha

da güçlendirdiler.

TOFAŞ ÜRETTİ, ABD’DE“YEŞİL TİCARİ ARACI” SEÇİLDİ

Goodyear veJuventus’tanişbirliği!

Ankara’da trafiğe kayıtlı 1 milyon204 bin 108 otomobil bulunurken,her 1000 Ankaralı’dan 234’ü otomo-bil sahibi. İstanbul, her 1000 kişiyedüşen 169 adet otomobil ile kendine6’ncı sırada yer bulurken, Hakkarison sırada bulunuyor. Hakkari’detrafiğe kayıtlı otomobil sayısı 2 bin79 olarak belirlenirken her 1000kişinin sadece 8’i otomobil sahibi.

Otomotiv Yetkili Satıcıları Derneği(OYDER), otomotiv sektörü ile ilgiliaraştırmalarda bulunan OtomotivYönetim Danışmanlığı Pazar Analizive İstatistik kuruluşu EBS’ye tümTürkiye’yi kapsayan bir çalışma yaptırdı. 81 ilde yapılan çalışmadaTÜİK ve noter verileri de göz önünealındı. Her bin kişiye düşen otomobilsayısında da diğer illeri geridebırakan Ankara’yı sırasıyla 194 oto-mobille Muğla, 189 otomobilleBurdur, 188 otomobille Antalya, ve173 otomobille Eskişehir izliyor. Ençok otomobilin bulunduğu İstanbulise bu sıralamada 169 adet ilegeride kaldı. İller ise şöyle sıralandı;Hakkari 8, Şırnak 8, Ağrı 18, Muş 20,Siirt 21, Bitlis 22 ve Bingöl 24. Otomotiv Yetkili Satıcıları DerneğiYönetim Kurulu Başkanı Z. AlpGülan, Türkiye’de otomobil sahibiolma oranın AB ülke ortalamasınınçok gerisinde kaldığını belirtiyor.Gülan, TÜİK verilerine göre Türkiyenüfusunun 77 milyon 695 bin 904kişiden oluştuğunu ve trafiğe kayıtlı19.718.203 adet Motorlu Kara Taşıtıbulunduğunu söyleyerek “Her binkişiye düşen Motorlu Kara Taşıtısayısı 254 adet. Sadece Otomobilolarak bakarsak Türkiye’de10.410.486 adet otomobil parkımız-da ise her 1.000 kişiye 134 adet oto-mobil düşmektedir. AB ülkelerinintoplam araç sayısında bu ortalama564 adettir” dedi.

Otomobil sahipliğinde Ankara ilk sırada

Karabük Demir Çelik Fabrikaları GenelMüdürü Mesut Uğur Yılmaz, fabrikanıntarihinde ilk kez 2 milyon ton üretimseviyesini aştığını bildirdi. Yılmaz, yap-tığı açıklamada, 10 Eylül 1939 tarihinde150 bin tonluk kapasiteyle üretimebaşlayan KARDEMİR'in 1995 yılında500 bin ton kapasiteyle özelleştirildiğinihatırlatarak fabrikanın sürdürdüğüyatırımlarla her yıl üretimi artırdığınısöyledi. vurgulayan Yılmaz, "7 Aralık'tagerçekleştirilen üretimle ilk kez 2 milyonton üretim seviyesini aştık.

KARDEMİR’DEN REKOR ÜRETİMDünyanın en büyük 250 müteahhidininyer aldığı Engineering News Record lis-tesine 43 firmayla girerek Çin’den sonraikinci konuma geçen Türk müteahhit-lerinin yurtdışındaki başarılarında aileşirketi olmanın önemli derece de roloynadığı belirtiliyor. 104 ülkede 300 mil-yar dolarlık ciro yaptı. UluslararasıMüteahhitler Birlikleri KonfederasyonuBaşkanı Emre Aykar, aile şirketiolmalarının Türk firmalarına bulunduklarıortama uyumu ve hızlı karar almaları işalmalarını hızlandırdığını söyledi.

İSTEEND Yönetim Kurulu BaşkanıDavut Ukan, yılda 100 bini aşkın evveya ofis eşyasının taşındığını vebunun en az 70 bininin kayıt dışıolduğunu söyledi. İstanbul Evden Eve Nakliyeciler Derneği (İSTEEND)Yönetim Kurulu Başkanı Davut Ukan,yılda 100 bini aşkın ev veya ofisineşyasının taşındığını belirterek,"Bunun en az 70 bini kayıt dışıdır. Bir ev ya da ofisin eşyalarının taşımabedeli ortalama 3 bin liradan hesap-landığında, yılda 200 milyon liradanfazla paranın kayıt dışı çalışan kişilereödendiği ortaya çıkmaktadır" dedi.Ukan, AA muhabirine yaptığı açıkla-mada, İstanbul dışında Bursa,Balıkesir, Yalova gibi illerde de üyeleribulunduğunu söyledi. Nakliye sektöründe ciddi bir düzensi-zliğin olduğunu ve bazı "korsan" fir-

maların bu işten büyük paralarkazandığını belirten Ukan, "Sadece,ticari amaçla ev ve büro eşyası taşı-macılığı yapanlara verilen yetki belge-si olan K-3'e sahip firmalar sistemdekayıtlıdır" diye konuştu. Yılda 100 biniaşkın ev veya ofisin eşyasının firmalartarafından taşındığını ifade edenUkan, şunları kaydetti: "Yılda 200milyon liradan fazla paranın kayıt dışıçalışan kişilere ödendiği ortaya çık-maktadır. Kayıtlı olsun olmasın bazıfirmalar gerçek gelirlerini beyanetmedikleri için çok vergi ödemiyorlarbu da en çok devlet memurlarınıntayin zamanında oluyor. Devlet per-soneli KDV ödememek için faturaistemiyor.İsteğimiz, kamu personelinintaşıma masrafının karşılanmasındadevletin doğrudan parayı firmanınbanka hesabına yatırmasıdır."

25 MİLYAR DOLARI YAKALADIKOBİ'lerin illeregöre dağılımında497 bin ile İstanbulaldı. İstanbul'uAnkara, İzmir,Bursa ve Antalyaizledi. Ankara'da135 bin, İzmir'de119 bin, Bursa veAntalya'da 70'er binolarak belirlendi.Kobi sayısı bir mil-yon 703 bine ulaştı.

KOBİ sayısı

44 KASIM ARALIK 2015

Lojistik life

Taşımacılıkta 200 milyon lira'korsan'lara gidiyor

Lojistik life

KASIM ARALIK 2015 45

Okullardaki Beden Eğitimi ve Spordersi, bireyin okul öncesi eğitimindenbaşlayarak yaşam boyu sürecek sporyapma alışkanlığının kazandırılması,

sağlık için sporun önemini kavrama,hareket becerilerini öğrenme, fizikseluygunluğun geliştirilmesi... Bu bir evödevi. Yaşam boyunca süren bir

öğreti. Ödevini iyi yapmayanlar“güneş girmeyen eve doktor girer”misali vücutta arızalar başlar. Evödevini hatırladı komşu teyzeler.

S.S. Haydarpaşa Karayolu YükTaşıma Kooperatifi hizmet kalitesinive müşteri memnuniyetini sağlamakiçin tecrübeli kadrosuyla çalışmak-tadır. Bu tecrübeli kadroların moti-vasyonunu artırmak ve günlük işyoğunluğunun stresini atmak vesağlıklı kalabilmeleri için 1992 yılın-dan beri kurum içinde sportiffaaliyetlere önem vermiştir. Hay Koop futbol takımı bugünekadar spor etkinliğinde yer alarakkupa kazanmış olup birçok başarıyaimza atmıştır. Kaptanlığını ÜmitSağlam’ın yaptığı Hay Koop Futboltakımında Metin Zorbacı, GökhanDemir, Mustafa Bişkin, Yunus EmreAkkuş, Burak Akman, FurkanDuran'dan oluşmakta.

EV ÖDEVİNİ GEÇTE OLSA HATIRLAYAN KOMŞU TEYZELER!

HAY KOOP SPOR

LİMBO PATENİÖzellikle Çin ve Hindistan gibi ülkel-erde oldukça yaygındır. Genellikle ara-baların altından yapılan paten sporuyapabilmek için çok erken yaştabaşlayıp vücutlarının çok fazla esnekolması gerekiyor.

Bu kategoride bilinen rekor ise 45saniyede tam 57 arabanın altındanpaten kayarak geçen ve Hindistan'da"Harika Çocuk" lakabıyla tanınanAniket Chindak'a ait. Çinli 10 yaşındakiWu Xue, bu pozisyonda 50 metreyi7,974'le geçerek, dünya rekorunuelinde tutuyor. Bu sporda aranan şart-lar boy kısalığı ve esneklik olduğu için,katılımcıların büyük çoğunluğu küçükyaş grubunda oluyor. Ali Can Yaycılı / Hürriyet

Dünyanın en önemli, en çok izlenen sporları futbol basketbol, Amerikan futbolu, voleybol gibi sporlardır...Aslında adını bilmediğimiz o kadar fazla spor var ki. Bazı sporları da diğerlerinden ayıran en büyük özellikleri

çok ilginç veya çok daha tehlikeli olmaları...

Dünyanın en ilginç sporları

46 KASIM ARALIK 2015

Lojistik life

Gidenler KazanıyorGitmeyenler Kaybediyor!

1914’yılında Belediye Başkanı Cemil(Topuzlu) Paşa, BelediyeMeclisi’nden çıkarttığı kararla,bugünkü Şehir Tiyatroları’nın temeliolan, Osmanlı Güzellikler Evi anlamı-na gelen Darülbedayi-i Osmani’ninkurulmasını sağlar. Eğitim amaçlı bukurumun yöneticiliğine de, ünlüFransız tiyatro adamı Andre Antoineatanır. Ancak, Birinci DünyaSavaşı’nın çıkması, Fransa veOsmanlı Devleti’nin karşı saflarda yeralması nedeniyle kısa bir süre sonraAndre Antoine Fransa’ya döner. Birsüre bocalayan kurum Raşit Rıza’nın(Samako) çabalarıyla yeniden topar-lanır. Bu gelişmeler olurken Osmanlıyöneticilerinin ve eğitimcilerin görevaldığı Darülbedayi’ye sınavla öğren-ciler alınmıştır.

Bu sınavı kazananlar daha sonrakiyıllarda tiyatromuzun ve sanatdünyamızın önemli isimleri oldular.Muhsin Ertuğrul, Halit Fahri Ozansoy,Behzat Butak, Ali Naci Karacan,Peyami Safa, Emin Beliğ Belli, CelalSahir, Eliza Binemeciyan, AhmetMuvahhit, İ. Galip Arcan, Raşit Rıza,Fikret Şadi, Sârâ Mannik, AdriyenBinemeciyan ve Mari Mineyan buöğrencilerden bazıları.Şehzadebaşı’nda kiralanan LetafetApartmanı’nda “Tatbikat Sahnesi” adıaltında yapılan çalışmalar dahasonra, tiyatromuzun simgesinedönüşen ve 1970 yılında tekniknedenlerden ötürü törenle terk edilenTepebaşı Tiyatrosu’nda devam etti.Tepebaşı Tiyatrosu uzun yıllar yöne-tim merkezi olarak da hizmet verdi.

Ocak 1916’da sahnelenen “ÇürükTemel” oyunuyla okul olmaktan çıkıpprofesyonel bir tiyatro topluluğu duru-muna gelen Darülbedayi, TepebaşıTiyatrosu’ndan başka, değişik neden-ler ya da kent içinde yaygınlaşmakiçin yeni sahnelerde perdelerini açtı.Şehzadebaşı Ferah Tiyatrosu,Kadıköy Apollon Tiyatrosu, Süreyya

Sineması ve Kadıköy Halk EğitimMerkezi Salonu, Beyoğlu Odeon,Fransız ve Yeni Komedi Tiyatroları,Aksaray Türk Ocağı, Rumeli HisarıŞehir Tiyatroları’nın oyunlarının sahnelendiği bazı tiyatro yapılarıdır.

Birçok oyun yazarının ilk çalışması,ilk kez Şehir Tiyatroları’nda sahne-lendi. Türk tiyatrosuna yeni oyunyazarları kazandırıldı.Şehir Tiyatroları Türk Tiyatrosu'naçok yönlü katkının yanı sıra, TürkSineması başta olmak üzere, sanatınfarklı alanlarında önemli çalışmalaryapan isimlere ev sahipliği yaptı.

1931 yılında resmen İstanbulBelediyesi’ne bağlanan kurum, 1934yılından sonra İstanbul BelediyesiŞehir Tiyatroları adını aldı. Yine aynıdönem Şehir Tiyatroları’nın çocukoyunlarının düzenli ve sürekli sahne-lenmeye başladığı yıllar oldu. Özellik-le Ferih Egemen’in ve Kemal

Küçük’ün 1935 yılında başlattığıÇocuk Tiyatrosu alanındaki uygula-

maları ülkemiz çocuk tiyatrosu adınatarihsel özellikler taşımakta.Darülbedayi, ardından ŞehirTiyatroları, ülkemizdeki tiyatro dergisigeleneğini başlatmıştır. 1918-1920yılları arasında Temaşa adlı tiyatrodergisini 25 sayı yayınlayan ŞehirTiyatroları, dünyanın en uzun sürelitiyatro dergilerinden olan ve1930’dan bugüne Darülbedayi, TürkTiyatrosu ve Şehir Tiyatrosu adlarınıalan derginin yayımını bugün desürdürmektedir.

Son yıllarda Türk tiyatrosundakideğişim ve seyirci yönelişini gözönüne alan Şehir Tiyatroları, yerli veyabancı yazarlardan oluşan geniş birrepertuarla İstanbul seyircisine veturneler yoluyla da diğer kentlerdekitiyatroseverlere perdelerini açmakta.Ayrıca, yabancı yönetmenleri ve tiya-tro adamlarını davet ederek, sahneyekoydukları oyunları Türk seyircisineulaştırmaktadır.

Bugün on sahnesi olan ŞehirTiyatroları, her gün 3000 civarındaİstanbul seyircisine perdelerini açıy-or. Bu sahneler: Harbiye MuhsinErtuğrul Sahnesi, Kadıköy HaldunTaner Sahnesi, Fatih Reşat NuriSahnesi, Gaziosmanpaşa Sahnesi,Gaziosmanpaşa Ferih EgemenÇocuk Sahnesi, ÜsküdarMusahipzade Celal Sahnesi, Üskü-dar Kerem Yılmazer Sahnesi,Kağıthane Sadabad Sahnesi,Kağıthane Küçük Kemal ÇocukSahnesi, Ümraniye Sahnesi’dir.

Şehir Tiyatroları Müdürlüğüİstanbul Büyükşehir Belediyesi ŞehirTiyatroları Müdürlüğü Şişli HarbiyeMh. Darülbedayi Cd. No:3 ŞişliTelefon : (0212) 455 39 00E-posta : [email protected]

DARÜLBEDAYİ’DEN

İSTANBUL EFENDİSİ, KUVAYİ MİLLİYE DESTANI, ON İKİÖFKELİ ADAM, SON(SUZ) ÖYKÜ, BALON, ZENGİN MUT-

FAĞI, TERZİ ve diğerleri sizi bekliyor...

Lojistik life

KASIM ARALIK 2015 47

AŞIK VEYSEL

Aşık Veysel Şatıroğlu, 1894yılında Sivas'ın Şarkışla ilçesine bağlı Sivrialanköyünde dünyaya geldi.Annesi Gülizar, babası"Karaca" lakaplı Ahmet adında bir çiftçiydi. Veysel'iniki kız kardeşi, yörede yaygınlaşan çiçek hastalığınayakalanarak yaşamlarını yitirdi. Ardından Veysel deyedi yaşında aynı hastalıktandolayı iki gözünü de kaybetti. Babasının, Âşık Veysel'eoyalanması için aldığı sazlaönce başka ozanların türkü-lerini çalmaya başladı. 1933yılında tanıştığı Ahmet KutsiTecer'in teşvikleriyle kendisözlerini yazıp söylemeyebaşladı. Âşık geleneğinin sonbüyük temsilcilerinden olanÂşık Veysel, bir dönem yurdudolaşarak Köy Enstitüleri'ndesaz hocalığı yaptı. 1965 yılında özel kanunla maaşbağlandı. 1970'li yıllardaHümeyra, Fikret Kızılok, EsinAfşar gibi bazı müzisyenlerÂşık Veysel'in deyişlerinidüzenleyerek yaygınlaş-masını sağladı. Şarkışla'daher yıl adına şenlikler yapılır.

Eserlerinde Türkçe'si yalındır.Dili ustalıkla kullanır. Yaşamasevinciyle hüzün, iyimserlikleumutsuzluk şiirlerinde iç içeydi. Doğa, toplumsal olaylar, din ve siyasete inceeleştiriler yönelttiği şiirleri devardır. Aşık Veysel hayatıboyunca Türkiye’nin hemen

hemen her yerindeki aşıklarlakarşılaşıp tanıştı. Sevilen halkozanını ölümüne denk heryaştan aşık ziyaret etmiştir.Veysel Şatıroğlu yanı AsıkVeysel’in eserleri arasında ençok sevilen ve günümüzdefarklı sanatçılar tarafındanyorumlanan” Ala Gözlü BenliDilber, Uzun İnce BirYoldayım, Dostlar BeniHatırlarsın, Kara Toprak” adlıparçalar, farklı uyarlanarak,özellikle genç neslin gönlünüfed etmiştir. Efsane olan vetürkü deyince ilk akla gelenhalk ozanımız, ”Hepimiz BuYurdun Evlatlarıyız”,“Memlekete Destan Oldum”adlı eserler ile memleketineolan aşkını şarkılar ile ifadeetmiştir. Aşıkların yaşadık-larını, en güzel şekildeparçalarına döken sanatçıyaralı yüreklere deva olmuştur.

Halk ozanımız doğaya olanaşkını da bir ilk iletescillemiştir. Memleketine ilkmeyve ağacını yetiştirerek,diğer köylülere de örnekolmuştur. Ve zamanla memleketinde çok çeşitmeyve ağacı yetiştirilerek,köylülerin bu yolla parakazanmasına aracı olmuştur.Gözleri görmediği için kötüithamlarda bulunan köylüler,sonradan pişman olmuşlar veozanımızın kör olmadığını,aksine en uzak noktaları bilegönül gözü ile gördüğünü dile

getirmişlerdir. Anadolukültürünün temsilcisi, kap-karanlık dünyasında aydınlıkdüşünceler taşıyarak, diğersanatçıların idolü olmuştur.

Şiirleri, Deyişler (1944),Sazımdan Sesler (1950),Dostlar Beni Hatırlasın (1970)isimli kitaplarında toplandı.Ölümünden sonra Bütün Şiir-leri (1984) adıyla eserleritekrar yayınlandı.1973 yılında akciğer kanserisonucunda vefat etti.2014 yılının Kasım ayındaDevlet Opera ve Balesi ÂşıkVeysel'in ölümünün 41. yılıanısına onun türkülerindenyola çıkılarak hazırlanan, tekperdelik dans tiyatrosu"Dostlar Beni Hatırlasın" sahneye konulmuştur.

Kaynak: Vikipedi - Yazar: Elif Açıkgöz

ALDANMA CAHİLİN KURU LAFINAAldanma cahilin kuru lafınaKültürsüz insanın kulu yalandırHükmetse dünyanın her tarafınaArzusu hedefi yolu yalandır

Kar suyundan süzen çeşme göl olmazGül dikende biter diken gül olmazDiz diz eden her sineğin bal'olmazPeteksiz arının balı yalandır

İnsan bir deryadır ilimle mahirİlimsiz insanın şöhreti zahirCahilden iyilik beklenmez ahirİşleği ameli hali yalandır

Cahil okur amma alim olamazKamillik ilmini herkes bilemezVeysel bu sözlerin halka yaramazSonra sana derler deli yalandır

48 KASIM ARALIK 2015

ORHAN KEMAL

72 KOĞUŞ EKMEK KAVGASI BABA EVİ HANIMIN ÇİFLİĞİ

Orhan Kemal, milletvekili vebakanlık yapmış AbdülkadirKemali Bey ile ortaokulmezunu aydın bir kadın olanAzime Hanım'ın oğludur. 15 Eylül 1914'te Adana'nınCeyhan ilçesinde dünyayageldi. Babası siyasal neden-lerle 1931'de Suriye'ye yer-leşince, orta öğrenimini kendiisteğiyle yarıda bıraktı veSuriye'de bulaşıkçılık ve matbaa işçiliği yaptı. Bir yılsonra tek başına Türkiye'yedönerek Adana'da çırçır fabrikalarında işçilik ve kâtip-lik yaptı. Bu yıllardaki birikim-leri, ilerde romanlarına hayatvermiştir. 1937'de çırçır fab-rikasında (Milli Mensucat) birişçi olan Nuriye ile evlendi. 4çocuğu oldu.

1938'de Niğde'de askerliğiniyaparken "Maksim Gorki veNazım Hikmet kitapları oku-mak", "yabancı rejimlerlehinde propaganda ve isyanamuharrik" suçundan 5 yılhapis cezasına mahkûm edildi. 1940'ta, BursaCezaevi'nde tanıştığı NazımHikmet'in toplumcu görüş-lerinden etkilendi; kendisin-den Fransızca, felsefe vesiyaset dersleri aldı. OrhanKemal'i şiir yerine roman veöykü yazmaya teşvik eden deNazım Hikmet oldu.

İlk öykülerini Bacaksız Orhantakma adıyla yayımladı. İlkkez 1943'te İkdamGazetesi'nde "Asma Çubuğu"öyküsünde Orhan Kemaladını kullandı.

1943'te tahliye oluncaAdana'ya döndü. Amelelik vehamallık gibi işlerde çalıştı.1950'de ailesiyle İstanbul'ayerleşti ve ölümüne kadarkitap ve makale yazarakgeçindi. 1958'de Sait FaikHikaye Armağanı'nı Kardeş

Payı adlı öyküsü ile aldı.1967'de 72. Koğuş oyunu ileAnkara SanatseverlerDerneği tarafından en iyioyun yazarı seçildi. 1969'daTürk Dil Kurumu Ödülü'nü veSait Faik Hikaye Armağanı'nıÖnce Ekmek adlı kitabı ilealdı. Bulgar Yazarlar Birliği'ninçağrısı üzerine gittiğiSofya'da, tedavi görmekteolduğu hastanede 2 Haziran1970'te öldü.

Anısını yaşatmak içinİstanbul'un Beyoğlu ilçesinde,Cihangir semtinde OrhanKemal Müzesi açıldı.1972'denbu yana adına bir romanyarışması (Orhan KemalRoman Armağanı) düzenlenmektedir.

EserleriOrhan Kemal, yoksul kesimin,işçilerin, öğrencilerin, "ker-hanedeki adamın" yaşamınıanlatan öykü ve romanlaryazmış ve insan-toplum ilişki-lerini gerçekçi bir dille yansıt-mıştır. 27 roman, 19'u öykükitabı ile anı, inceleme, oyun,röportaj türünde kitaplarbırakmıştır.

ÖyküleriDuygu (1948)Menevşe (1948)Ekmek Kavgası (1949)Pezevenkler (1950)Sarhoşlar (1951)Çamaşırcının Kızı (1952)72. Koğuş (1954)Grev (1954)Arka Sokak (1956)Kardeş Payı (1957)Babil Kulesi (1957)Dünya'da Harp Vardı (1963)Mahalle Kavgası (1963)İşsiz (1966)Önce Ekmek (1968)Küçükler ve Büyükler (1971-ölümünden sonra).Öykülerinden yapılan derlemeler Bilgi Yayınevi’nce

beş cilt olarak yayınlandı:Yağmur Yüklü Bulutlar (1974)Kırmızı Küpeler (1974)Oyuncu Kadın (1975)Grev (1975)Serseri Milyoner/İki DamlaGözyaşı (1976)Arslan Tomson (1976- ö.s)İnci’nin Maceraları (1979 - ö.s)

RomanlarıBaba Evi (1949)Avare Yıllar (1950)Murtaza (1952)Cemile (1952)Bereketli Topraklar Üzerinde(1954)Suçlu (1957)Devlet Kuşu (1958)Vukuat Var (1958)Dünya Evi (1958)Gavurun Kızı (1959)Küçücük(1960)El Kızı (1960)Hanımın Çiftliği (1961)Eskici ve Oğulları (1962-Eskici Dükkanı adıyla 1970)Gurbet Kuşları (1962)Sokakların Çocuğu (1963)Kanlı Topraklar (1963)Bir Filiz Vardı (1965)Müfettişler Müfettişi (1966)Yalancı Dünya (1966)Evlerden Biri (1966)Arkadaş Islıkları (1968)Sokaklardan Bir Kız (1968)Üç Kağıtçı (1969)Kötü Yol (1969)Kaçak (1970-ö.s.)Tersine Dünya (1986-ö.s)Dünya Dönüyor (1953)Neden Böyle (1956)Uçurum (2014)

Oyunİspinozlar (1965)72. Koğuş (1967)AnıNazım Hikmet’le Üç buçuk Yıl(1965)İncelemeSenaryo Tekniği veSenaryoculuğumuzla İlgiliNotlar (1963)

Lojistik life

5- “Bürokrasinin, hiyerarşinin çarkları arasında sıkışıp kalan bireyin direnç noktalarını anlatanoyun, seyirciyi her an teyakkuz halinde bulunduran etkileyici performansları, gerginliği hatsafhaya çıkaran müzikleri ve karakterlerin sıkışmışlığını seyircilerin hissetmesini sağlayandekoru ile çarpıcı bir oyun. Mekanikleşmiş, itaatkar insanların yaratılmasını, boyun eğdikçeyükseldiğini zanneden ve aslında “yükseldikçe” yok olup giden bireyleri anlatıyor.” HakanGüngör böyle yazmış. Yazdıklarından ve hayatından kurgulanan “Şato”, insanın kendi üre-timine yabancılaşmasını, kimliksizleştirilmeye” karşı mücadeleyi ele alıyor. YönetmenTandoğan, “Birilerinin bizim için arzuladığı hayatı yaşıyoruz ve bunun kendi arzularımızolduğuna inandırılıyoruz. “Şato” bu dayatmayı anlatıyor” diyor. Kim bu yazar?a- Kafka b- Dostoyevski c- Yaşar Kemal d- Can Yücel

4- İç Hastalıkları Uzmanı Prof. Dr. Kadir Biberoğlu, 1 Aralık Dünya AIDS Günü nedeniyle yap-tığı açıklamada, hastalığa karşı Türkiye'de HIV virüsü taşıyan…………. hasta bulunduğunubelirterek uyarılarda bulundu. Hasta sayısı kaç? a- 9 bin 300 b- 30 bin c- 532 d- 300

6- Sorunun bir ucundan tutmak isteyenler kış mevsimin gelmesiyle birlikte mülteci çocuklarladayanışmak için 'Mülteci çocuklar için (kazak, atkı, çorap) örüyoruz' kampanyası başlattı. Bu kampanyanın başlatıcıları kim ya da hangi kurum?a- İzmir'de Karşı Bisiklet Grubu b- Seda Sayan hayranları kulübü c- Papatyalar d- EGYKD üyeleri (Eğlenceye Gitmekten Yorulan Kadınlar Dayanışma Derneği)

7- Milletin belediye başkanı olmak için paralar saçtığı, yarıştığı makamdan şikayet edende çıktı.“Özgürlüğüm baskılandı, mahalle baskısı çok fazla. Onun için bir sonraki dönem 'belediyebaşkanlığına' beni koymayın diyeceğim" diyen belediye başkanı kim?a- Ovacık Belediye Başkanı Fatih Mehmet Maçoğlu b- Kuşadası Belediye Başkanı Özer Kayalıc- Ataşehir Belediye Başkanı Battal İlgezdi d- Ankara Belediye Başkanı Melih Gökçek

8- Türkiye'de evlenen çiftlerin sayısı azalırken, boşanma oranları artıyor. Evlenen çiftlerin sayısıbir önceki yıla göre yüzde 0,1 azalarak 2014 yılında 599 bin 704 oldu. Boşanan çiftlerin sayısıise bir önceki yıla göre yüzde 4,5 artarak 130 bin 913'e yükseldi. Boşanmaların 2014 yılındayüzde 39,6'sı evliliğin ilk 5 yılı, yüzde 21,8'i ise evliliğin 6-10 yılı içinde gerçekleşti. TürkiyeBüyük Millet Meclisi Başkanlığı'na, evlilik ve boşanmalara ilişkin Meclis Araştırması açılmasıiçin önerge verdi. Önergeyi hangi parti verdi?a- Ak Parti b- CHP c- HDP d- MHP

3- Çölleşme ve Erozyonla Mücadele (ÇEM) ve TÜBİTAK tarafından proje kapsamında yayın-lanan haritada Türkiye'nin yaklaşık yüzde 47'si orta ve üzeri 'çok yüksek risk' grubunda yeralıyor. Bu riskli alanlar neresi?a- Konya-Karapınar b- Iğdır-Aralık c- Urfa-Ceylanpınar d- Tuz Gölü havzası e- Hepsi f- Ereğli-Karaman bölgesi g- Urfa-Ceylanpınar h- Mardin-Batman hattı ı- Eskişehir çevresi

1- a, 2- a, 3- e, 4- a, 5- a, 6- a, 7- a, 8- a

Lojistik life

1- Kadına yönelik şiddetin yaygınlaştığı bu dönemde sığınak, sığınma evi, konukevi, korumaevi, kadın misafir evi... Hangi ismi ya da isimleri kullanmak daha doğru? Bunun bir önemi varmı? 'Evet' diyor, Psikolog Aylin Akçay, 'Tanımlar arasında gibi görülen tartışma aslında bakışaçıları arasındaki farklılığa işaret ediyor.' İsmi geçtik. "100 bin kişinin olduğu yerde sığınma evi açılması" şartı var. Peki, ülkemizde sığınma evi sayısı kaç tane?a- 131 b- 81 c- 919 d- 243

2- Yakın tarihimizin unutulmaya yüz turmuş önemli zanaatları olan kalaycılık, kaşıkçılık,bıçakçılık, demircilik, semercilik gibi meslekler heykel ve figürler kullanılarak sergileniyor.Yaklaşık 600 eserin sergilendiği bu kent müzesi hangi şehrimizde?a- Osmaniye kent müzesi b- İstanbul kent müzesi c- İzmir kent müzesi d- Mersin kent müzesi

Lojistik “kültür”

Birleşmiş Milletler'in 70. Kuruluş yılınedeniyle Moskova'da düzenlenen vekonusu "GLOBAL ISSUES-KÜRESEL

SORUNLAR" olan UN-70 KarikatürYarışmasında Musa Gümüş

birinciliği kazandı.

Jüri tarafından ödül alan karikatürlerin sıralaması şu şekilde gerçekleşti:

1) MUSA GÜMÜŞ, TURKEY2) M.ESHONKULOV, UZBEKISTAN3) IRINA MAKSIMENKO, RUSSIA

4) EHSAN GANJI, IRAN 5) Á.RAMIRO ZAPATA MORA, COLOMBIA

6) VASILIY ALEXANDROV, RUSSIA

Musa Gümüş, 1963Gaziantep doğumlu.Marmara Üniversitesiİşletme Fakültesinimezunu. Bugüne kadaryurtiçi ve yurtdışı yarışmalardan toplam21 ödül kazandı.Karikatürcüler Derneğiüyesi olan sanatçı evlive 1 çocuk babası…