karbon yÖnetİmİ yaklaùimi ve Örnek uygulamalar · kumru adanali carbon clear, ankara, türkiye...

17
1 KARBON YÖNETİMİ YAKLAŞIMI VE ÖRNEK UYGULAMALAR Kumru ADANALI Carbon Clear , Ankara, Türkiye ÖZET Dünyada hızla artan nüfusun yanı sıra tüketime dayalı değişen kalkınma yaklaşımı ile birlikte doğal kaynaklar üzerindeki artan baskılar ile enerji talebi nedeniyle çevre sorunları arasından iklim değişikliği ile mücadele konusu en ön sıraya çıkmış bulunmaktadır. Doksanlı yıllardan itibaren konunun küresel uygulamaları gerektirmesinden dolayı Birleşmiş Milletler öncülüğünde birçok çalışma başlatılmıştır. İklim değişikliği ile mücadelede karbon yönetimi küresel olarak kabul gören bir yaklaşımdır. Bu kapsamda, gönüllü karbon yönetimi yaklaşımı, Türkiye‟deki zorunlu sera gazı emisyon raporlama uygula ması ve dökümcülükte emisyon azaltım örnekleri incelenmiştir. ABSTRACT Consumption based development models alongside the increasing world population, which imposes a pressure on natural resources and leads to an increasing energy demand, brings climate change on the top of the environmental problems list. As it is required global action to tackle with climate change, United Nations has developed many initiatives since nineties. Carbon management is a universally accepted approach against combating climate change. In this article, carbon management approach, mandatory GHG reporting scheme in Turkey and emission reduction applications in casting is evaluated in this article. Carbon Management, Carbon Neutrality, GHG Emission Reduction in Casting

Upload: others

Post on 12-Jul-2020

11 views

Category:

Documents


0 download

TRANSCRIPT

Page 1: KARBON YÖNETİMİ YAKLAùIMI VE ÖRNEK UYGULAMALAR · Kumru ADANALI Carbon Clear, Ankara, Türkiye ÖZET Dünyada hızla artan nüfusun yanı sıra tüketime dayalı değiúen kalkınma

1

KARBON YÖNETİMİ YAKLAŞIMI VE

ÖRNEK UYGULAMALAR

Kumru ADANALI

Carbon Clear, Ankara, Türkiye

ÖZET

Dünyada hızla artan nüfusun yanı sıra tüketime dayalı değişen kalkınma yaklaşımı ile

birlikte doğal kaynaklar üzerindeki artan baskılar ile enerji talebi nedeniyle çevre

sorunları arasından iklim değişikliği ile mücadele konusu en ön sıraya çıkmış

bulunmaktadır. Doksanlı yıllardan itibaren konunun küresel uygulamaları

gerektirmesinden dolayı Birleşmiş Milletler öncülüğünde birçok çalışma başlatılmıştır.

İklim değişikliği ile mücadelede karbon yönetimi küresel olarak kabul gören bir

yaklaşımdır. Bu kapsamda, gönüllü karbon yönetimi yaklaşımı, Türkiye‟deki zorunlu

sera gazı emisyon raporlama uygulaması ve dökümcülükte emisyon azaltım örnekleri

incelenmiştir.

ABSTRACT

Consumption based development models alongside the increasing world population,

which imposes a pressure on natural resources and leads to an increasing energy

demand, brings climate change on the top of the environmental problems list. As it is

required global action to tackle with climate change, United Nations has developed

many initiatives since nineties. Carbon management is a universally accepted approach

against combating climate change. In this article, carbon management approach,

mandatory GHG reporting scheme in Turkey and emission reduction applications in

casting is evaluated in this article.

Carbon Management, Carbon Neutrality, GHG Emission Reduction in Casting

Page 2: KARBON YÖNETİMİ YAKLAùIMI VE ÖRNEK UYGULAMALAR · Kumru ADANALI Carbon Clear, Ankara, Türkiye ÖZET Dünyada hızla artan nüfusun yanı sıra tüketime dayalı değiúen kalkınma

2

GİRİŞ

Dünyada hızla artan nüfusun yanı sıra tüketime dayalı değişen kalkınma yaklaşımı ile

birlikte doğal kaynaklar üzerindeki artan baskılar ile enerji talebi nedeniyle çevre

sorunları arasından iklim değişikliği ile mücadele konusu en ön sıraya çıkmış

bulunmaktadır. Doksanlı yıllardan itibaren konunun küresel uygulamaları

gerektirmesinden dolayı Birleşmiş Milletler öncülüğünde birçok çalışma başlatılmıştır.

Daha sonra bu çalışmalar öncelikle gelişmekte olan ülkeler tarafından ulusal

uygulamalara geçirilmiş son on yılda da gelişmekte olan ülkelerde iklim değişikliği ile

mücadele kapsamında sera gazı emisyonlarının azaltılması amacıyla yaklaşımlar

hazırlanmıştır.

Hükümetlerarası İklim Değişikliği Paneli‟nin (IPCC) 2007 yılında yayımlanan 4.

Değerlendirme Raporuna göre küresel ortalama yüzeysel sıcaklığının son yüzyılda

0,74°C yükseldiği, sıcaklıklardaki artışlara bağlı olarak kuraklık, çölleşme, kara ve

deniz buzullarının erimesi gibi birçok olumsuz etkinin insan yaşamını ve ekolojik

sistemleri üzerinde geri dönülemez etkiler bırakacağı belirtilmektedir. Raporda

belirtildiği üzere, küresel sıcaklık artışının 2°C den daha aşağı tutabilmek için sera gazı

emisyonu konsantrasyonunun 450 ppm seviyesini geçmemesi gerekmektedir. Sera gazı

emisyonlarının 2050 yılında 1990 yılındaki seviyesinin %80 altına indirilmesi büyük

önem taşımaktadır. Bu kapsamda gelişmiş ülkelerin 1990 yılı seviyesinin %25-40 altına

inmeleri, gelişmekte olan ülkelerin ise mevcut koşullarına göre azaltım yapmaları

beklenmektedir.

2012 yılı sonunda birinci yükümlülük dönemi sona eren Kyoto Protokolü‟nün

muhtemelen 2020 yılına kadar başta gelişmekte olan ülkeler tarafından uygulanacak

sera gazı emisyonlarının azaltılması çalışmaları ile mali ve teknolojik yükümlülüklerin

belirlenmesi, Yeşil İklim Fonunun uygulanmasının sağlanması konuları üzerinde

müzakereler devam etmektedir. Müzakerelerde tüm taraflarca kabul edilen konulardan

bir tanesi de emisyon azaltım faaliyetlerinin ve/veya taahhütlerinin izlenebilir,

raporlanabilir ve doğranabilir (MRV) olması gerektiğidir. Bu nedenle 2015 yılına kadar

bu kapsamda da teknik düzenlemelerin tamamlanması öngörülmektedir.

Hemen hemen her tür faaliyet sera gazı emisyonunu oluşturmaktadır. Bu emisyonların

öncelikle hesaplanması ve daha sonra da azaltılması mümkün olduğu takdirde ise

sıfırlanması çalışmalarının yer aldığı karbon yönetimi çalışmaları dünyada birçok

kurum ve kuruluş tarafından başvurulan bir uygulama yaklaşımıdır.

Birçok şirket maliyet ile risk yaklaşımları ve uygulamalarında, sera gazı emisyonlarının

yönetiminin stratejik etkilerini dikkate alarak çalışmalarını sürdürmektedir. Ancak halen

şirketlerin bünyesinde bu yaklaşım kritik bir karar verme sürecinde ağırlık kazanmış

değildir. Son üç yılda şirketlerin yüzde doksanı iklim değişikliğinden olumsuz

etkilenmelerine karşın sadece yüzde otuzu riskleri fırsata çevirmek amacıyla çalışmalar

yürütmektedirler.[1]

10 yıl önce sadece Dünya Kaynakları Enstitüsü (WRI) tarafından Dünyada ilk kurumsal

karbon ayakizi standardı yayınlanmasına rağmen, 2011 yılı itibarı ile Karbon Saydamlık

2011 Raporuna göre Fortune 500 şirketlerinin yüzde 91‟i kurumsal karbon raporlama

çalışmalarını gerçekleştirmektedirler. Gelecekte ise karbon raporlama çalışmalarının

sadece kurumsal yaklaşımının ötesine geçerek üretim süreçlerini de kapsayacak şekilde

yaygınlaşması kaçınılmaz görülmektedir. Birçok büyük şirket ürün bazlı karbon

yaklaşımını çevresel karar alma süreçlerine dâhil etmiş ve çevresel kampanyalarında

Page 3: KARBON YÖNETİMİ YAKLAùIMI VE ÖRNEK UYGULAMALAR · Kumru ADANALI Carbon Clear, Ankara, Türkiye ÖZET Dünyada hızla artan nüfusun yanı sıra tüketime dayalı değiúen kalkınma

3

kullanmaya başlamıştır. Örneğin Danone ürettiği yoğurtların karbon ayakizini

hesaplayan bir araç geliştirmiştir. Tesco 2012 yılından itibaren 500 üründe karbon

etiketleme çalışmasını için çalışmalarını sürdürmektedir.

Karbon yönetimi yaklaşımı iş dünyasında özellikle büyüme fırsatlarında yer alan bir

uygulama olarak görülse de, teknik uygulamaları açısından özellikle tedarik zincirindeki

detaylı çalışmaların yapılmasındaki teknik gereklilikler nedeniyle gerektiği kadar

uygulama alanını bugüne kadar yaratamamıştır. Ancak sosyal değişimin bir parçası

olarak bireylerin çevresel sorumluluklarının daha fazla farkına varmalarının neticesinde

yeşil ürünlere talebin artması ile birlikte şirketler tedarik zincirinde karbon yönetimi

uygulamalarını da başvurmak ihtiyacı hissetmeye başlamışlardır.

Karbon yönetiminin ilk aşaması sera gazı emisyonlarının uluslar arası kabul görmüş

standart ya da girişimler kullanılarak hesaplanmasıdır. Gerektiği hallerde doğruma

çalışmasını takiben azaltım stratejilerinin hazırlanması gerekmektedir. Sürece ilişkin

Şekil:1‟de sunulmaktadır. Şirketlerin karbon yönetimi kapsamında yıllık bazda

çalışmalarını gerçekleştirmesi öngörülmekte olup, azaltım performanslarının da

raporlaması önem arz etmektedir.

Şekil1: Karbon Yönetiminin Aşamaları

1. Sera Gazı Emisyonlarının Hesaplanması

Karbon ayakizi (Carbon Footprint) bir ürün ya da hizmetin hammaddeden bertarafına

kadar bütün süreçleri kapsayan tüm yaşam döngüsü boyunca oluşan toplam

karbondioksit eşiti(CO2e) sera gazlarının miktarıdır. Tedarik zincirinde sera gazı

hesaplamaları iki bölümden oluşmaktadır; Birinci bölümde “Kurumsal Karbon

Page 4: KARBON YÖNETİMİ YAKLAùIMI VE ÖRNEK UYGULAMALAR · Kumru ADANALI Carbon Clear, Ankara, Türkiye ÖZET Dünyada hızla artan nüfusun yanı sıra tüketime dayalı değiúen kalkınma

4

ayakizinin başta TS ISO 14064 ve Sera Gazı Emisyonu Protokolü(GHG) olmak üzere

uluslar arası kabul görmüş yöntemler ile hesaplanmasıdır. Kurumsal karbon ayakizi üç

kapsam olarak tanımlanmıştır;

Kapsam 1: Doğrudan Salımlar

İşletmenin kendi bünyesindeki elektrik ve ısınma ihtiyacı için enerji üretimi

Acil durum jeneratörlerinde kullanılan yakıt

Kimyasal/Fiziksel işlerden kaynaklanan doğrudan salım

Kapsam 2: Dolaylı Salımlar

Dışarıdan satın alınan elektrik ve ısınma kaynaklı salımlar

Kapsam 3: Dış Salımlar

Satın alınan ürün ya da hammaddenin salımı

Taşımacılıkta kullanılan yakıtın salımı

Ürün ya da hizmetin satışı sırasındaki salımlar

Çalışanların iş seyahatlerinden kaynaklanan salımlar

Şirketler tarafından gerçekleştirilen hesaplamalarda tedarik zincirinin özelliğine göre

çalışmaları gerçekleştirme performansı değişmektedir. Birçok şirket için Kapsam 1 ve 2

çalışmaları daha kolay gerçekleştirilirken Kapsam 3 de gereken hesaplamaların

gerçekleştirilmesi için özellikle tedarik zincirinde veri toplanmasında sistemlerin

oluşturulması gerekmektedir.

2. Sera Gazı Emisyonlarının Azaltılması ve Nötr Yaklaşımlar

Şirketlerin sadece sera gazı emisyonlarını hesaplamaları karbon yönetimi yaklaşımı

dikkate alındığında iklim değişikliği ile mücadele çalışmalarında eksik kalmaktadır. Bu

çalışmalarda en önemli bölüm azaltım çalışmalarının gerçekleştirilmesi ve mümkün ise

nötr yaklaşımlara da başvurulmasıdır. Emisyonların azaltılması üç aşamada

gerçekleştirilebilir. Birinci aşamada doğrudan emisyonların azaltılması, örneğin enerji

verimliliği projelerinin ya da aydınlatma iyileştirmelerinin uygulanması gibi. İkinci

aşamada dolaylı emisyonların azaltılması, tedarik zincirinde gerçekleştiren emisyon

azaltımları ile düşük karbonlu ürünler ile karlılık oranlarının yükseltilmesidir. Üçüncü

aşamada ise gönüllü bir karbon dengeleme porfoyünün oluşturulmasıdır. Karbon

dengeleme iklim değişikliği ile mücadele çalışmalarında maliyet etkin bir uygulama

alanıdır. Şirketlerin uzun vadeli karbon azaltım planlarında önemli bir rol oynamaktadır.

Herhangi bir bölgede mevcut olan sera gazı emisyonlarının diğer bir bölgedeki azaltım

projeleri ile emisyonların dengelenmesi proje geliştirilmesi yöntemiyle

sağlanabilmektedir. Örneğin; bir şirket karbon ayakizi çalışması neticesinde 1000 ton

CO2e neden oluyorsa, karbon etkisini nötr olmasını sağlamak için 1000 ton karbon

kredisi satın alarak bu etkiyi dengeleyebilir. Dünyanın birçok yerinde başta yenilenebilir

enerji ve enerji verimliliği olmak üzere karbon dengeleme projeleri oluşturulmaktadır.

Karbon dengeleme aynı zamanda uzun vadeli karbon azaltım uygulamalarında çevresel

ve sosyal sorumlulukların daha sağlıklı bir şekilde ifade edilmesine de imkân

tanımaktadır.

Page 5: KARBON YÖNETİMİ YAKLAùIMI VE ÖRNEK UYGULAMALAR · Kumru ADANALI Carbon Clear, Ankara, Türkiye ÖZET Dünyada hızla artan nüfusun yanı sıra tüketime dayalı değiúen kalkınma

5

3. Ürün Bazlı Karbon Yaklaşımı-Karbon Etiketleme

Ürün bazlı karbon ayakizi çalışmalarının amacı şirketlerin ürünlerinde ve tedarik

zincirlerinde karbon emisyonlarının etkilerini daha iyi anlamalarını sağlamak ve

özellikle tüketicilerde giderek artan karbon bilgilendirme ve düşük karbonlu ürün

beklentilerine cevap verebilmektir.[2] Bu amaçla Carbon Trust ile Birleşik Krallık

Çevre, Gıda ve Kırsal İlişkiler Bölümü (DEFRA)„nın desteği ile 2008 Ekim ayında

hayata geçirilen ve BSI tarafından PAS 2050 Standardı hazırlanmıştır. Standart ile ürün

bazlı yaşam döngüsü değerlendirmesi yaklaşımına sera gazı emisyonları da eklenmiştir.

Bu yaklaşımın uygulanması iki nedenden dolayı önemlidir; Birincisi aralarında Birleşik

Krallığı‟nda olduğu gelişmekte olan ülkelerde sera gazı emisyonlarının ülke sınırları

içerisinde üretim miktarları, ürün ve hizmet (üretimden tüketime) sektöründen

kaynaklanan emisyonlara ziyade daha düşük miktarlarda kalmaktadır. Birleşik Krallık

sera gazı emisyonlarını ithal eden bir ülke konumundadır ve bu eğilim gittikçe

artmaktadır. Ulusal azaltım hedeflerinin sağlanabilmesi için tüketimden kaynaklanan

emisyonların da karbon yönetimi yaklaşımında dikkate alınması gerekmektedir. İkincisi

ise tüketiciler artık iklim değişikliğine olumsuz katkılarının farkına varmaya

başlamışlardır bu nedenle de satın aldıkları ürünlerin emisyon performanslarını talep

eder hale gelmişlerdir. Ürün karbon ayakizi bu tüketicilere seçimlerinde daha fazla bilgi

sunma imkânını getirmektedir. Bu da iş dünyasının ürünlerinde emisyonlarını azaltması

için güçlü bir ticari gerekçe oluşturmakta, üretim maliyetlerini düşürmekte aynı

zamanda gelecekte düşük karbonlu ürünler geliştirmelerine teşvik etmektedir. Bu

nedenle küresel ölçekte başta Uluslararası Standart Örgütü ISO 14067 ve Avrupa Birliği

olmak üzere daha uygulanabilir bir ürün bazlı karbon ayakizi yöntemi üzerinde

çalışmalar devam etmektedir.

PAS 2050 Standardı yaşam döngüsü değerlendirmesi süreci temel alınarak oluşturulmuş

olup Şekil 2‟den de görüleceği üzere beş adımdan oluşmaktadır. Bu adımları dikkate

alarak ürün bazlı karbon yaklaşımını oluşturan bir şirket karbon ayaizi çalışmalarında en

yüksek uygulama düzeyine erişebilmektedir. Yaşam Döngüsü Analizi, bir ürün ya da

hizmetin yaşam döngüsü boyunca çevreye olan etkisinin değerlendirilmesidir. Yaşam

döngüsü analizinin amacı, ürün ya da hizmetlerin çevresel performansını karşılaştırmak

ve en az yük getireni tercih etmektir.[3] Ürün bazlı karbon yaklaşımında, yaşam

döngüsü sürecinde ürünü sağlayan şirketin hammadde tedariki ve üretiminden

kaynaklanan sera gazı emisyonu, ürünün taşınması, depolanması, satışı, bertarafı ile

şirketin kurumsal karbon ayakizi de dikkate alınmaktadır.

Dünyada birçok şirket tarafından uygulamaya geçirilen bu yaklaşım ile ürünlerden

kaynaklanan karbon emisyonları sağlıklı ve kabul edilebilir bir şekilde hesaplanmakta

aynı zamanda şirketlerin işletme maliyetlerinin azaltılmasına katkı sağlamaktadır.

Page 6: KARBON YÖNETİMİ YAKLAùIMI VE ÖRNEK UYGULAMALAR · Kumru ADANALI Carbon Clear, Ankara, Türkiye ÖZET Dünyada hızla artan nüfusun yanı sıra tüketime dayalı değiúen kalkınma

6

Şekil 2: Ürün Bazlı Karbon Ayakizi Adımları/PAS 2050

4. Sera Gazı Emisyonlarının Zorunlu İzlenmesi ve Raporlanması

Nisan 2012 de Çevre ve Şehircilik Bakanlığı tarafından yayınlanan “Sera Gazı

Emisyonlarının Takibi Hakkında Yönetmelik” ile özelikle enerji yoğun sektörlerde

zorunlu bir karbon raporlama sisteminin uygulanması hedeflenmektedir. Yönetmelikte

sera gazı emisyonlarının izlenmesine, doğrulanmasına ve raporlanmasına dair usul ve

esaslar yer almaktadır. Amaç, bu Yönetmeliğin Ek 1 listesinde yer alan faaliyetlerden

kaynaklanan sera gazı emisyonlarının izlenmesi, doğrulanması ve raporlanması

çalışmalarının düzenlenmesidir. Bu çalışmalara dahil olan faaliyetler ekte

sunulmaktadır.

Her bir faaliyet, tesis ve yakıt için ayrı ayrı olmak üzere hesaplama veya doğrudan

ölçüm yolu ile Bakanlıkça belirlenecek standart yöntemler kullanılarak bir izleme planı

hazırlanacaktır. İzleme Planı; veri toplama ve veri işleme faaliyetlerinin ve bunların

doğruluk kontrol sistemi de dahil olmak üzere izleme metodolojisinin detaylı, eksiksiz

ve şeffaf olarak belgelenmesine dair bir dokümandır. Yönetmeliğin Ek 3‟ünde belirtilen

ilkeler aşağıda sunulmuştur;

-Karbondioksit Emisyonlarının İzlenmesi

Emisyonlar hesaplama veya doğrudan ölçüm yolu ile izlenmelidir.

-Hesaplama

Hesaplama aşağıda verilen formül ile yapılmalıdır:

Emisyon Miktarı = Faaliyet verisi × emisyon faktörü ×oksidasyon faktörü

Faaliyet verisi (kullanılan yakıt, üretim hızı gibi) tedarik verisi veya ölçüm şeklinde

izlenmelidir.

Ürünün yaşam döngüsünün süreç haritasının oluşturulması

Sınırlar ve gerekliliğin değerlendirilmesi

Veri toplanması

Ayakizinin hesaplanması

Belirsizliğin kontrolü

Page 7: KARBON YÖNETİMİ YAKLAùIMI VE ÖRNEK UYGULAMALAR · Kumru ADANALI Carbon Clear, Ankara, Türkiye ÖZET Dünyada hızla artan nüfusun yanı sıra tüketime dayalı değiúen kalkınma

7

-Bakanlıkça kabul edilen emisyon faktörleri kullanılmalıdır. Faaliyete has emisyon

faktörleri bütün yakıtlar için kullanılabilir. Önceden belirlenmiş olan emisyon faktörleri,

ticari olmayan yakıtlar (lastikler gibi atık yakıtlar ve sınai proses gazları) dışında kalan

bütün yakıtlar için Bakanlığın uygun görüşü alınır. Rafineriler için Hükümetlerarası

İklim Rafineriler için Hükümetlerarası İklim Değişikliği Paneli (IPCC) tarafından

belirlenmiş olan emisyon faktörleri, Bakanlığın uygun görüşü üzerine kabul edilir.

Biyokütlenin emisyon faktörü sıfır kabul edilir.

Emisyon faktörünün karbonun bir kısmının oksidasyona uğramadığını dikkate almaması

halinde, ilave bir oksidasyon faktörü kullanılır. Faaliyete has emisyon faktörleri

hesaplanmış ve hâlihazırda oksidasyonu dikkate alıyor ise, oksidasyon faktörü

kullanılmamalıdır.

Her bir faaliyet, tesis ve yakıt için ayrı bir hesaplamada bulunulacaktır.

-Ölçüm

Emisyonların ölçümü, Bakanlıkça uygun bulunan ve ilgili tebliğlerde yer alan standart

metotlar ile yapılır ve doğruluğu hesaplanmış emisyonlar ile teyit edilir.

-Diğer Sera Gazı Emisyonların İzlenmesi

Bakanlıkça uygun bulunan ve ilgili tebliğlerde yer alan standart metotlar

kullanılmalıdır.

- Emisyonların Raporlanması

Her bir işletmeci tarafından bir tesis için hazırlanacak rapor, aşağıdaki bilgileri ihtiva

etmelidir:

A. Tesisi belirleyici bilgiler;

- Tesisin ismi,

- Tesisin posta kodunu da ihtiva eden adresi,

- Tesiste yürütülen ve EK-1‟de belirtilen faaliyetlerin tipi ve sayısı,

- Tesisin irtibat noktasının adres, telefon, faks ve e-posta adresi,

- Tesisin sahibinin ve var ise ana firmanın ismi,

- Tesisin koordinat verileri.

B. EK-1‟de yer alan, tesis sınırları içerisinde yürütülen ve emisyonları hesaplanan her

bir faaliyet için;

- Faaliyet verisi,

- Emisyon faktörleri,

- Oksidasyon faktörleri,

- Toplam emisyonlar,

- Belirsizlikler.

Page 8: KARBON YÖNETİMİ YAKLAùIMI VE ÖRNEK UYGULAMALAR · Kumru ADANALI Carbon Clear, Ankara, Türkiye ÖZET Dünyada hızla artan nüfusun yanı sıra tüketime dayalı değiúen kalkınma

8

C. EK-1‟de yer alan, tesis sınırları içerisinde yürütülen ve emisyonları ölçülen her bir

faaliyet için;

- Toplam emisyonlar,

- Ölçüm metotlarının güvenilirliği üzerine bilgiler,

- Belirsizlikler.

D. Yanma emisyonları için rapor, faaliyete has emisyon faktörünün belirlenmesi

sırasında dikkate alınmamış ise oksidasyon faktörlerini ihtiva etmelidir.

Sera gazı emisyonlarının raporlanması çalışmaları ise Yönetmeliğin 7. Maddesinde

belirtildiği üzere;

(1)EK-1‟de yer alan faaliyetleri yürüten işletmeler, her yıl 30 Nisan tarihine kadar bir

önceki

yılın 1 Ocak - 31 Aralık tarihleri arasında izlenen sera gazı emisyonlarını Bakanlığa

raporlamak zorundadır.

(2) Sera gazı emisyonlarının raporlanması, EK-3‟te belirtilen ilkeler çerçevesinde

gerçekleştirilir.

(3) Sera gazı emisyon raporu, Bakanlıkça onaylanan izleme planı çerçevesinde

hazırlanır.

(4) Sera gazı emisyonlarının izlenmesi, raporlanması ve izleme planı ile ilgili diğer usul

ve esaslar, Bakanlıkça hazırlanacak tebliğler ile düzenlenir.

22 Temmuz 2014 tarihinde Çevre ve Şehircilik Bakanlığı tarafından yayımlanan “Sera

Gazı Emisyonlarının İzlenmesi ve Raporlanması Hakkında Tebliğ” ile Yönetmeliğin

EK:1‟inde yer alan faaliyetlerden kaynaklanan sera gazı emisyonlarının ve ilgili faaliyet

verilerinin izlenmesi ve raporlanmasına ilişkin usul ve esaslar belirlenmiştir. Tebliğde

belirtilen temel prensipler aşağıda sunulmuştur;

Eksiksizlik- İzleme ve raporlama eksiksiz yapılır ve Yönetmeliğin ek-1‟inde listelenen

faaliyetlere ait bütün emisyon kaynaklarından ve kaynak akışlarından gelen tüm proses

ve yanma emisyonlarını ve mükerrer hesabı engelleyerek bu faaliyetler ile ilgili

belirtilen bütün sera gazlarını kapsar. İşletme, raporlama döneminde veri kaybını

engellemek için gerekli tedbirleri almakla yükümlüdür.

Tutarlılık, karşılaştırılabilirlik ve şeffaflık- İzleme ve raporlama her zaman tutarlı ve

karşılaştırılabilir esaslar çerçevesinde oluşturulur. Bu amaçla, işletme, Bakanlık

tarafından onaylanan değişikliklere ve istisnalara bağlı olarak, aynı izleme yöntemini ve

veri gruplarını kullanmakla yükümlüdür.

İşletme, tahminlerini, referanslarını, faaliyet verisini, emisyon faktörlerini,

yükseltgenme faktörlerini ve dönüşüm faktörlerini içeren izleme verilerini doğrulayıcı

kuruluş ve Bakanlık tarafından emisyonların verisinin yeniden üretilmesini mümkün

kılacak şeffaflıkta toplar, kaydeder, analiz eder ve belgelendirir.

Page 9: KARBON YÖNETİMİ YAKLAùIMI VE ÖRNEK UYGULAMALAR · Kumru ADANALI Carbon Clear, Ankara, Türkiye ÖZET Dünyada hızla artan nüfusun yanı sıra tüketime dayalı değiúen kalkınma

9

Doğruluk- İşletme, emisyonların belirlenmesinde sistematik veya kasıtlı hatalar

olmasını engeller, mümkün olduğunca hata kaynaklarını tanımlar ve azaltır. Emisyon

hesaplarının ve ölçümlerinin erişilebilir en yüksek doğrulukta olmasını sağlar.

İzleme ve raporlama yönteminin bütünlüğü – İşletme, raporlanacak emisyon verisinin

bütünlüğünü sağlamak için, bu Tebliğde ortaya konan uygun izleme yöntemlerini

kullanarak emisyonları belirler.

Raporlanmış emisyon verisi ve ilgili açıklamalar maddi hata içermez, bilgi tarafsız bir

şekilde seçilir ve sunulur, tesis emisyonları hakkında güvenilir ve dengeli bir hesaplama

sağlanır.

Bir izleme yöntemi seçilirken, en yüksek doğruluk hedeflenir.

Sürekli gelişim- İşletme, izleme ve raporlamada Yönetmeliğin 8 inci maddesi

kapsamında hazırlanan doğrulama raporlarında yer alan tavsiyeleri dikkate alır.

Tebliğin 11 Maddesinde İzleme planının içeriği ve sunulması tanımlanmış olup aşağıda

sunulmuştur;

İşletme, hazırladığı izleme planını onaylanmak üzere Bakanlığa gönderir. İzleme planı,

belirli bir tesisin izleme yönteminin detaylı, tam ve şeffaf bir şekilde gerekli belge

yönetimini ve asgari düzeyde ek-1‟de belirtilmiş olan hususları içerir. İzleme planı ile

birlikte, işletme aşağıdaki belgeleri sunar:

a) Her bir kaynak akışı ve emisyon kaynağı için, faaliyet verilerinin ve hesaplama

faktörlerinin ek-2‟de belirtilen kademelere uygun olduğuna ilişkin bilgi ve belgeleri,

b) Kontrol için önerilen kontrol faaliyetlerinin ve prosedürlerinin dâhili riskler ve

tanımlanmış kontrol riskleri ile tutarlı ve uygun olduğunu belgeleyen risk

değerlendirmesi sonuçlarını.

İşletme izleme planından bağımsız olarak, ek-1‟de atıfta

bulunulan prosedürleri oluşturur, belgeler, uygular ve devamlılığını sağlar. Bakanlıkça

talep edilmesi halinde prosedüre ilişkin bilgileri yazılı olarak Bakanlığa sunar ve

doğrulama için bunları erişilebilir hale getirir. İşletme, prosedüre ilişkin olarak;

a) Prosedürün adı,

b) Prosedürün tanımlanması için izlenebilir ve doğrulanabilir bir referans,

c) Prosedürün uygulanmasından ve prosedür tarafından üretilen veya yönetilen

veriden sorumlu olan birimler,

ç) İşletmenin ve Bakanlığın prosedüre ilişkin gerekli parametreleri ve yapılan

işlemleri anlamalarını sağlayacak açıklamalar,

d) İlgili kayıtların ve bilgilerin yerleri,

e) Varsa, kullanılan yazılımın adı,

Page 10: KARBON YÖNETİMİ YAKLAùIMI VE ÖRNEK UYGULAMALAR · Kumru ADANALI Carbon Clear, Ankara, Türkiye ÖZET Dünyada hızla artan nüfusun yanı sıra tüketime dayalı değiúen kalkınma

10

f) İlgili olduğu yerde, uygulanan Türk Standartları ve uluslararası kabul görmüş

diğer standartların listesi, gibi bilgileri izleme planında sunar.

Tebliğin 17.Maddesine göre her bir işletme emisyonların izlenmesi ve kademeler için

asgari gereksinimlerin belirlenmesi amacıyla ikinci fıkraya göre kendi tesisinin ve

geçerli olan durumlarda üçüncü fıkraya göre her bir kaynak akışının kategorisini

belirler.

İşletme, tesisini aşağıdaki kategorilere göre sınıflandırır:

a) Kategori A: Biyokütleden kaynaklanan CO2 hariç, transfer edilen CO2 dahil,

raporlama dönemindeki doğrulanmış yıllık emisyonu 50.000 ton CO2(eşd)‟ye eşit veya

daha az olan tesis,

b) Kategori B: Biyokütleden kaynaklanan CO2 hariç, transfer edilen CO2 dâhil,

raporlama dönemindeki doğrulanmış yıllık emisyonu 50.000 ton CO2(eşd)‟den fazla ve

500.000 ton CO2(eşd)‟ye eşit veya daha az olan tesis,

c) Kategori C: Biyokütleden kaynaklanan CO2 hariç, transfer edilen CO2 dahil,

raporlama dönemindeki doğrulanmış yıllık emisyonu 500.000 ton CO2(eşd)‟den fazla

olan tesis.

İşletme, her bir kaynak akışını aşağıdaki kategorilere göre sınıflandırır. İşletme, bu

sınıflandırmayı her bir kaynak akışını, transfer edilen CO2‟i dahil ederek, hesaplama

temelli yöntemler ile hesaplanan bütün kaynak akışlarının neden olduğu fosil CO2 ve

CO2(eşd) emisyonlarının ve ölçüm temelli yöntemler ile izlenen bütün emisyon

kaynaklarından çıkan emisyonların mutlak değerlerinin toplamı ile karşılaştırarak yapar.

a) Küçük Kaynak Akışı: Mutlak değer olarak hangisi daha yüksekse, işletme

tarafından seçilen kaynak akışlarının emisyonlara olan katkısının toplamı yılda 5.000

ton fosil CO2‟den daha düşük veya yılda 100.000 ton toplam fosil CO2‟i aşmamak

kaydıyla toplam emisyonların %10‟undan daha düşük olması durumunda,

b) Önemsiz Kaynak Akışı: Mutlak değer olarak hangisi daha yüksekse, işletme

tarafından seçilen kaynak akışlarının emisyonlara olan katkısının toplamı yılda 1.000

ton fosil CO2‟den daha düşük veya yılda 20.000 ton toplam fosil CO2‟i aşmamak

kaydıyla toplam emisyonların %2‟sinden daha düşük olması durumunda,

c) Büyük Kaynak Akışı: Kaynak akışlarının (a) ve (b) bentleri kapsamındaki

kategoriler içinde sınıflandırılmadığı durumda.

(4) Tesisler için, mevcut izleme döneminden bir önceki izleme döneminde yıllık

doğrulanmış emisyonların mevcut olmadığı veya hatalı olduğu durumda, işletme tesisin

kategorisini belirlemek için, biyokütleden kaynaklanan CO2‟i hariç tutarak ve transfer

edilen CO2‟i dâhil ederek yıllık emisyonların ihtiyatlı bir tahminini kullanır.

Tebliğin 18. Maddesine göre İşletme, tesisinin izleme sınırlarını tanımlar. İşletme,

tesiste yürütülen ve Yönetmeliğin Ek-1‟inde listelenen faaliyetlere

ait emisyon kaynakları ve kaynak akışlarının sebep olduğu ilgili sera gazlarını izleme

sınırına dahil eder. Ayrıca, raporlama dönemi süresince olağan faaliyetler ile birlikte

Page 11: KARBON YÖNETİMİ YAKLAùIMI VE ÖRNEK UYGULAMALAR · Kumru ADANALI Carbon Clear, Ankara, Türkiye ÖZET Dünyada hızla artan nüfusun yanı sıra tüketime dayalı değiúen kalkınma

11

devreye alma–devre dışı bırakma ve acil durumları içeren olağan dışı durumlardan

kaynaklanan emisyonları da izleme sınırına dâhil eder. Taşıma amaçlı kullanılan

hareketli makinalardan kaynaklanan emisyonlar hariç tutulur.İzleme ve raporlama

süreci tanımlanırken, işletme ek-3‟te belirtilmiş olan sektörlere özgü hususları da dâhil

eder.

Tebliğin 19. Maddesine göre İzleme yöntemlerinin seçiminde

Tesisin emisyonlarının izlenmesi için, işletme, bu Tebliğin hükümlerine uygun olarak,

hesaplama veya ölçüm temelli yöntemi seçer. Hesaplama temelli yöntem; ölçüm

sistemleri vasıtasıyla kaynak akışlarından elde edilen faaliyet

verilerinin, laboratuar analizlerinden elde edilen veya varsayılan ilave parametrelerin

kullanılarak emisyonların belirlenmesi anlamına gelir. Bu yöntem, 22 nci maddede

belirtilen standart yöntem veya 23 üncü maddede belirtilen kütle denge yöntemi ile

uygulanabilir. Hesaplama temelli yöntemin uygulandığı durumda, işletme her bir

kaynak akışı için standart veya kütle denge yöntemlerinden hangi yöntemi kullandığını

ve Ek-2‟ye uygun olarak hangi kademeleri kullandığını izleme planında belirtir. Ölçüm

temelli yöntem; CO2 konsantrasyonunun ve transfer edilen gazların akışının ölçüldüğü

ve tesisler arasında CO2 transferinin izlendiği durumlar da dâhil olmak üzere, baca

gazında ve baca gazı akışında ilgili sera gazı konsantrasyonunun sürekli ölçülmesi

ile emisyon kaynaklarından emisyonların belirlenmesi anlamına gelir.

İşletme, emisyon ile ilgili veri eksikliklerinin veya mükerrer sayımın oluşmasını

önleyecek şekilde, tesise ait farklı emisyon kaynakları ve kaynak akışları için standart,

kütle dengesi ve ölçüm temelli yöntemleri birleştirebilir.

İşletmenin ölçüm temelli bir yöntemi seçmediği durumda, ek-3‟ün ilgili bölümlerinde

yer alan yöntemi seçer. İşletme, söz konusu yöntemin kullanılmasının teknik olarak

elverişli olmadığı veya başka yöntemin emisyon verilerini daha yüksek doğruluğa

ulaştırdığı durumlarda Bakanlığa başvurur. Bakanlığın uygun görüşü ile alternatif bir

yöntem kullanılır.

Tebliğin 5. Bölümünde emisyonların standart yöntem ve de kütle denge yöntemiyle

hesaplanmasına ilişkin düzenlemeler getirilmiştir Hesaplama faktörleri için varsayılan

değerler için Tebliğin başta 5. Ekinde verilen değerler ya da gerekli hallerde Madde 29.

da tanımlanan durumlardaki değerler dikkate alınır.

İşletme sera gazı emisyonlarının izlenmesi ve raporlanmasına yönelik veri akış

faaliyetleri için yazılı prosedürleri oluşturur, belgelendirir, uygular ve sürekliliğini

sağlar. İşletme, veri akış faaliyetlerinin yer aldığı yıllık emisyon raporunun hatalı beyan

içermemesini temin eder, izleme planı, yazılı prosedürler ve bu Tebliğ ile uyumlu

olmasını sağlar. İşletme yıllık emisyon raporunun, hatalı beyanları içermemesini ve

izleme planı ve bu Tebliğ ile uyumlu olmasını temin etmek için etkili bir kontrol

sistemini oluşturur, uygular ve devamlılığını sağlar.

Raporlama için zamanlama ve zorunluluklar kapsamında İşletme raporlama döneminin

yıllık emisyonlarını kapsayan ve Yönetmelik, doğrulama ve akreditasyona ilişkin

mevzuat ile uyumlu olarak doğrulanan emisyon raporunu her yıl 30 Nisan tarihine kadar

Bakanlığa sunar.

Yıllık emisyon raporları asgari düzeyde Tebliğin Ek-9‟da listelenen bilgileri içerir.

Page 12: KARBON YÖNETİMİ YAKLAùIMI VE ÖRNEK UYGULAMALAR · Kumru ADANALI Carbon Clear, Ankara, Türkiye ÖZET Dünyada hızla artan nüfusun yanı sıra tüketime dayalı değiúen kalkınma

12

İzleme yöntemine ilişkin iyileştirmelerin raporlanmasında İşletme, uygulanan izleme

yönteminin geliştirilebilme potansiyelini düzenli olarak kontrol eder. Tesis, ikinci veya

üçüncü fıkralar kapsamındaki bilgiyi içeren bir iyileştirme raporunu, tesisin kategorisine

göre aşağıda belirtilen tarihlerde onay için Bakanlığa sunar:

a) Kategori A tesisi için, her dört senede bir 30 Haziran,

b) Kategori B tesisi için, her iki senede bir 30 Haziran,

c) Kategori C tesisi için, her sene 30 Haziran.

Yönetmeliğin EK:1 „inde belirtilen faaliyetleri yürüten işletmelerden kaynaklanan sera

gazı emisyonlarına ilişkin sera gazı emisyon raporunun Bakanlığa gönderilmeden önce

doğrulanması zorunludur. Bu işlem Bakanlıkça yetkilendirilmiş doğrulayıcı kuruluşlar

tarafından yapılacaktır.

Doğrulayıcı kuruluşların yetkilendirilmesine ilişkin esaslar Yönetmeliğin 10.

Maddesinde verilmiştir;

-Bu Yönetmelik kapsamında doğrulama işlemi yapmak isteyen kuruluşlar, Bakanlıktan

Doğrulayıcı Kuruluş yeterlik belgesi almak zorundadır.

- Bakanlık, Doğrulayıcı Kuruluş Yeterlik Belgesine geçerlilik süresi koymaya ve tespit

edeceği miktarlarda başvuru ve yıllık faaliyet ücreti getirmeye yetkilidir.

-Bakanlıktan Doğrulayıcı Kuruluş Yeterlik Belgesi alan kuruluşlar Bakanlık tarafından

kamuoyuna duyurulur.

-Doğrulayıcı kuruluşların Bakanlıkça belirlenmiş olan doğrulama kurallarına aykırı

hareket etmeleri halinde yetkileri geçici veya süresiz olarak kaldırılır.

-Doğrulayıcı kuruluşların hazırladıkları doğrulama raporlarının gerçeğe aykırı, yanlış,

eksik veya yanıltıcı bilgiler içermesi halinde Bakanlık ilgili doğrulayıcı kuruluşun

yetkisini iptal eder.

-Yetkileri iptal edilen doğrulayıcı kuruluşlar Bakanlık tarafından kamuoyuna duyurulur.

-Doğrulama kuralları, doğrulayıcı kuruluşların yapısı ve bağımsızlığı, doğrulayıcı

kuruluşların Bakanlıkça yetkilendirilmesi, yetkilendirilen doğrulayıcı kuruluşların

denetimi, belge iptali ve ilgili diğer usul ve esaslar Bakanlıkça hazırlanacak tebliğler ile

düzenlenir.

Madde 11 de yer aldığı gibi Doğrulayıcı kuruluşların akreditasyonuna ilişkin esaslar;

-Bu Yönetmelik kapsamında doğrulama işlemi yapacak doğrulayıcı kuruluşların ilgili

alanlarda ISO 14065 standardına göre akredite olmaları şarttır.

-Akreditasyon işlemleri TÜRKAK tarafından yapılır.

Page 13: KARBON YÖNETİMİ YAKLAùIMI VE ÖRNEK UYGULAMALAR · Kumru ADANALI Carbon Clear, Ankara, Türkiye ÖZET Dünyada hızla artan nüfusun yanı sıra tüketime dayalı değiúen kalkınma

13

-Doğrulayıcı kuruluşların doğrulama işlemi için yetkinliği, periyodik denetlenmeleri ve

akreditasyonuna ilişkin esaslar, TÜRKAK tarafından ilgili ulusal ve/veya uluslararası

standart, normatif dokümanlar ve teknik kriterlere göre belirlenir.

-Akredite olmayan kuruluşlar yeterlik belgesi için başvuramazlar.

5. Dökümhanelerde Sera Gazı Emisyonlarının Azaltılması

Dökümhaneler, demir ve demir dışı metaller ve alaşımlar eritir ve bitmiş şekline veya

bitmiş şekline yakın haline alaşımlar ve bir kalıba eriyik metal veya alaşımı dökme veya

katılaştırma yoluyla yeniden şekillendirir. Döküm sanayi, farklılaşmış ve çeşitli bir

sanayidir. Dökümhaneler, her birinin girdiye uyacak şekilde seçilen teknoloji ve ünite

işletimlerinin belirli bir tesiste üretilen serilerin boyutu ve ürünün türü ile

kombinasyonuna sahip olan küçükten çok büyük tesislere kadar geniş bir yelpazede

tesisten oluşmaktadır. Sektör içindeki organizasyon, demir ve demir dışı dökümhaneler

arasında yapılan ana ayrım ile birlikte metal girdinin tipine dayanmaktadır.

Dökmecilik endüstrisinin hizmet sağladığı ana pazarlar, otomotiv, genel mühendislik ve

inşaat sektörleridir. Otomotiv sektörüne olan yüksek bağımlılık, döküm sektörü

faaliyetlerinde önemli bir etkiye sahiptir ve ekonomi, konum, kalite standartları, çevre

standartları, yeni gelişmeler vb gibi çeşitli etkenler ile ilişkilidir. Otomotiv sektöründeki

daha hafif araçlara yönelik bir kayma, bu bağımlılığa bir örnek olarak alüminyum ve

magnezyum döküm için artan bir talep (ve dolayısıyla pazar) ile bu sektörlerin

büyümesini sağlayarak, döküm sanayisinde yansıtılmıştır.

Dökmecilik endüstrisi, metallerin geri dönüşümünde önemli bir role sahiptir. Çelik,

dökme demir ve alüminyum hurda, yeni ürünlere dönüştürülmek üzere yeniden

eritilebilir. Termal bir sürecin varlığı ve mineral katkı maddelerinin kullanımı

dökümhanelerin olası olumsuz çevresel etkilerinin sonucudur. Bu nedenle, döküm

prosesinin çevresel etkileri özellikle egzoz ve çıkış gazları ile maden artıklarının

yeniden kullanımı veya bertarafı ile ilgilidir.

Metallerin eritilmesi ve arıtılmasından kaynaklanan zararlı emisyonlar genellikle, katkı

maddeleri ve yakıtların kullanımı veya besleme maddesindeki safsızlıklar ile ilişkilidir.

Kokların ve yakıtların kullanımı veya potaların gaz ya da yakıtlı brülörler ile ısıtılması

yanma ürünlerinin emisyonlarına neden olabilir. Döküm prosesinde, havaya emisyonlar,

bir (veya birkaç) sabit nokta (lar) ile sınırlı değildir. Bu proses, çeşitli emisyon

kaynaklarını (örneğin sıcak döküm, kum, sıcak metal kaynaklı) içerir. Sadece egzoz ve

çıkış gazı akışının arıtılması değil aynı zamanda onu yakalamak da emisyon azaltmada

önemli bir konudur.[4]

Dökmecilik endüstrisi enerji tüketimi oldukça yoğun olan ve aynı zamanda önemli

miktarlarda yakıt tüketiminden kaynaklanan CO2 salımını sağlayan prosesleri

kapsamaktadır. En çok enerji kullanımı erime proseslerinden kaynaklanmaktadır.

(Enerji girdisinin %40-60) Erime enerji girdisi demir metallerde saate 500 ila 1200

kW/sa, alüminyum için 400 ila 1200 kW/sa olarak değişmektedir. CO2 emisyonlarının

önlenmesi ve kontrolü için aşağıdaki yaklaşımlar sunulabilir;

Page 14: KARBON YÖNETİMİ YAKLAùIMI VE ÖRNEK UYGULAMALAR · Kumru ADANALI Carbon Clear, Ankara, Türkiye ÖZET Dünyada hızla artan nüfusun yanı sıra tüketime dayalı değiúen kalkınma

14

-Konvansiyonel elektrikli ya da kok kömürlü döküm fırınlarının yerine oksijen

enjektörlü döküm fırınlarının kullanılması, elektrikli fırınlarda orta düzeyli enerji

kullanımı,

-Enerji tüketimini azaltmak ve enerji verimliliği artıracak projeler geliştirmek; ısı

yayılımını kontrol etmek için yüzey yalıtımını uygulamak, fazla CO2 azaltmak için

hava/yakıt oranın doğruluk oranının kontrol edilmesi, ısı geri kazanım sistemlerinin

uygulanması, atık gaz termal tesislerinin sıcak su üretilmesi gibi amaçlarla kullanılması,

-En iyi teknolojilere sahip yakma teknolojilerinin kullanılması (örneğin yakma

parametrelerinin otomatik kontrolü, püskürtülen havadaki oksijenin zenginleştirilmesi,

dolumun yeniden ısıtılması gibi)

-Ekipman operasyonu ve bakımının uygulanması, ekipmanlara kısmi yüklenmeden

kaçınılması,

-Kullanım öncesi hurdaların ısıtılması,

-Gazların yeniden kullanımının adaptasyonunda ve/veya yakma kontrollerinde yakıt

tüketiminin kepçelerin ısıtılmasında ve eriyik metalin termal işlenmesinde kullanılan

yakıtın gaz geri kazanımı ve/ya yanma kontrolü ile azaltılması,

-Kalorifik değerinde karbon içeriği daha düşük oranda yakıtın seçilmesi (örneğin doğal

gaz) Doğal gazın yakılmasından dolayı oluşacak karbon emisyonları kömür ya da

petrole göre %60 daha azdır.[5]

6. Karbon Yönetimi Örnek Uygulamalar

Başta gelişmiş ülkeler olmak üzere birçok şirket sera gazı emisyonlarını gerek ulusal

zorunlu düzenlemeler gereği ya da gönüllü olarak izleme ve azaltma kapsamında

çalışmalarına devam etmektedir. Hukuki zorunluluk kapsamında örneğin Avrupa

Birliğinde geliştirilen emisyon azaltımına yönelik projeler ülkelerin ulusal belirledikleri

emisyon azaltım stratejilerine bağlı olarak uygulanmaktadır. Avrupa Birliği tarafından

yayınlanan birçok sektörel rehber ile 11 binin üzerinde tesis izleme planlarını ve sera

gazı emisyon raporlarını hazırlamaktadır. Örneğin CAEF Avrupa Dökümcüler Birliği

tarafından yapılan çalışmalarda Avrupa Birliğinin 2050 yılına kadar sera gazı

emisyonlarını 1990 baz alınarak %80-95 seviyelerine düşürmek için sektörel olarak

geliştirilen projelerde enerji verimliliği kapsamındaki projelerin önemi

vurgulanmaktadır.

Gönüllü olarak şirketler tarafından geliştirilen projelerin sayısının da son yıllarda arttığı

gözlenmektedir. Özellikle Karbon Saydamlık Projesi olarak bilinen program

kapsamında şirketler iklim değişikliği kapsamında bilgilerini şeffaf bir şekilde kamuoyu

ile paylaşmaktadırlar. Böylelikle sera gazı salımı hakkında bilinçli olduklarını ve

azaltım için çalıştıklarını, iklim değişikliği, ormansızlaşma ve su kıtlığı risklerinin

anlaşılmasında iş dünyasında liderlik rolü üstlendiklerini, sürdürülebilir ürün ve

servislerle gelir üretmek için fırsatlar üretilebileceğini ve de iklim değişikliği ve su

etkilerine karşı işlerini daha sağlam hale getirdiklerini beyan etmektedirler.

Page 15: KARBON YÖNETİMİ YAKLAùIMI VE ÖRNEK UYGULAMALAR · Kumru ADANALI Carbon Clear, Ankara, Türkiye ÖZET Dünyada hızla artan nüfusun yanı sıra tüketime dayalı değiúen kalkınma

15

KAYNAKÇA

REC, “Düşük Karbon Ekonomisine Geçişte Politikalar”,2011

Carbon Trust, “Product carbon footprinting:the new business oppurtinity”,2008

Carbon Trust, “Carbon footprints in the supply chain”,2006

Avrupa Komisyonu Entegre Kirliliğin Önlenmesi ve Kontrolü Demirhane ve

Dökümhane Endüstrisinde Mevcut En İyi Tekniklere Dair Referans Belge, Mayıs 2005

Dünya Bankası IFC Dökümhaneler için Çevre, Sağlık ve Güvenlik Rehberleri, 30 Nisan

2007

Page 16: KARBON YÖNETİMİ YAKLAùIMI VE ÖRNEK UYGULAMALAR · Kumru ADANALI Carbon Clear, Ankara, Türkiye ÖZET Dünyada hızla artan nüfusun yanı sıra tüketime dayalı değiúen kalkınma

16

Ek -1 Sera Gazı Emisyonlarının Takibi Hakkında Yönetmeliğin Ek – 1’inde yer

alan faaliyet kategorileri

1. Aşağıda verilen eşik değerleri, genel olarak üretim kapasitelerine veya

verimlere atıfta bulunmaktadır. Aynı tesis içerisinde aynı kategoriye tekabül eden

birçok faaliyetin yürütüldüğü durumda söz konusu faaliyetlerin kapasiteleri toplanır.

2. Bir tesisin toplam anma ısıl gücü hesaplandığında, tesis dahilindeki yakıtların

yakılmakta olduğu, onun parçası olan bütün teknik ünitelerin anma ısıl güçleri toplanır.

Bu üniteler her türde kazan, brülör, türbin, ısıtıcı, ocak, insineratör, kalsinatör, döner

fırın, fırın, kurutucu, motor, yakıt hücresi, kimyasal döngüsel yakma ünitesi, yakma

bacası ve termal veya katalitik yakma sonrası üniteyi bulundurabilir. Anma ısıl gücü

3 megawatt (MW)‟ın altında olan ve münhasır olarak biyokütle kullanan üniteler, bu

hesaplamada dikkate alınmayacaktır. Münhasır olarak biyokütle kullanan üniteler,

sadece ünitenin başlatılmasında veya kapatılmasında fosil yakıtların kullanıldığı

üniteleri de ihtiva etmektedir.

Faaliyetler Sera gazları

Toplam anma ısıl gücü 20 MW ve üzeri tesislerde

yakıtların yakılması (tehlikeli veya evsel atıkların

yakılması hariç).

Karbon dioksit

Petrol rafinasyonu. Karbon dioksit

Kok üretimi. Karbon dioksit

Metal cevheri (sülfür cevheri dâhil)

kavrulması, sinterlenmesi veyapeletlenmesi.

Karbon dioksit

Kapasitesi 2,5 ton/saat ve üzeri, sürekli döküm de dâhil

olmak üzere, pik demir ve çelik üretimi (birincil ve

ikincil ergitme).

Karbon dioksit

Toplam anma ısıl gücü 20 MW ve üzeri yakma üniteleri

kullanılarak demir içeren metallerin (demirli alaşımlar

dâhil) üretimi veya işlenmesi. (İşleme; haddeleme,

yeniden ısıtma, tav fırınları, metal işleme,

dökümhaneler, kaplama ve dekapajı da ihtiva eder.)

Karbon dioksit

Birincil alüminyum üretimi. Karbon dioksit

ve perflorokarbonlar

Toplam anma ısıl gücü 20 MW ve üzeri yakma üniteleri

kullanılarak ikincil alüminyum üretimi.

Karbon dioksit

Toplam anma ısıl gücü (indirgeme maddesi olarak

kullanılan yakıtlar dâhil) 20 MW ve üzeri yakma

üniteleri kullanılarak alaşımların üretimi, rafine

edilmesi, dökümhane dökümü, vb. dâhil olmak üzere

demir dışı metallerin üretimi veya işletilmesi.

Karbon dioksit

Günlük kapasitesi 500 ton ve üzeri döner fırınlarda

veya günlük kapasitesi 50 tonu aşan diğer ocaklarda

klinker üretimi.

Karbon dioksit

Günlük kapasitesi 50 ton ve üzeri döner fırınlarda veya

diğer ocaklarda kireç üretimi veya dolomitin

veya magnezitin kalsinasyonu.

Karbon dioksit

Günlük ergitme kapasitesi 20 ton ve üzeri cam elyafı da

dâhil olmak üzere cam üretimi.

Karbon dioksit

Page 17: KARBON YÖNETİMİ YAKLAùIMI VE ÖRNEK UYGULAMALAR · Kumru ADANALI Carbon Clear, Ankara, Türkiye ÖZET Dünyada hızla artan nüfusun yanı sıra tüketime dayalı değiúen kalkınma

17

Günlük üretim kapasitesi 75 ton ve üzeri, özellikle çatı

kiremitleri, tuğlalar, refrakter tuğlalar, karolar, taş

ürünler veya porselen olmak üzere, pişirme ile seramik

ürünlerin üretimi.

Karbon dioksit

Günlük ergitme kapasitesi 20 ton ve üzeri, cam, taş

veya cüruf kullanılarak mineral elyaf yalıtım malzemesi

üretimi.

Karbon dioksit

Toplam anma ısıl gücü 20 MW ve üzeri yakma üniteleri

kullanılarak alçı taşının kurutulması

veya kalsinasyonu veya alçı panoların ve diğer alçı taşı

ürünlerinin üretimi.

Karbon dioksit

Odundan veya diğer lifli malzemelerden selüloz

üretimi.

Karbon dioksit

Günlük üretim kapasitesi 20 ton ve üzeri, kâğıt,

mukavva veya karton üretimi.

Karbon dioksit

Toplam anma ısıl gücü 20 MW ve üzeri yakma

ünitelerinin kullanılarak petrol, katran, kraking ve

damıtma kalıntıları gibi organik maddelerin

karbonizasyonunu da içeren karbon siyahı üretimi.

Karbon dioksit

Nitrik asit üretimi. Karbon dioksit

ve diazot oksit

Adipik asit üretimi. Karbon dioksit

ve diazot oksit

Glioksal ve glioksilik asit üretimi. Karbon dioksit

ve diazot oksit

Amonyak üretimi. Karbon dioksit

Günlük üretim kapasitesi 100 ton ve

üzeri kraking, reforming, kısmî veya tam yükseltgenme

veya benzeri işlemler ile büyük hacimli organik

kimyasal maddelerin üretimi.

Karbon dioksit

Günlük üretim kapasitesi 25 ton ve

üzeri, reforming veya kısmî yükseltgenme ile hidrojen

(H2) ve sentez gazının üretimi.

Karbon dioksit

Soda külü (Na2CO3) ve sodyum bikarbonat (NaHCO3)

üretimi.

Karbon dioksit