kapak (2) - ab başkanlığı · 2012-06-14 · kapak tasarım :sinan can [email protected]....
TRANSCRIPT
Tasarım ve Baskı :Presmat Matbaa Gazete San.Ltd.Şti. 0312.394 63 83 ANK.Kapak Tasarım :Sinan [email protected]
Efendiler, tarihimizi dolduran bunca ba�ar�lar, zaferler veyahut yenilgiler, yok olmalar ve felâketler, bunlar�n, tümü; gerçekle�tikleri devirlerdeki iktisadî durumlar�m�zla ili�kili ve ilgilidir. Yeni Türkiye’mizi hak etti�i yere ula�t�rabilmek için, mutlaka ekonomimize birinci derecede önem vermek zorunday�z. Çünkü zaman�m�z tamamen bir iktisat devresinden ba�ka bir �ey de�ildir.
�zmir �ktisat Kongresini Aç�l�� Konu�mas�’ndan
(17 �ubat–4 Mart 1923)
BAKAN SUNU�U
Dünyan�n küresel bir pazara dönü�tü�ü, ekonomi ba�ta olmak üzere birçok alanda ülkeler aras�nda s�n�rlar�n kalkt��� ve bilginin gücü tayin etti�i günümüz dünyas�nda, bilgiyi üreten ve üretti�i bilgiyi teknolojik ve sürdürülebilir kalk�nma ilkeleri çerçevesinde ürüne dönü�türen toplumlar, müreffeh ve güçlü ülkeler haline gelmi�lerdir. Bu süreç incelendi�inde, geli�mi� ülkelerde ilerlemenin lokomotifinin her zaman sanayi oldu�u görülecektir.
Bu çerçevede, Bakanl�k olarak amac�m�z Türk sanayisinin rekabet gücünü ve verimlili�ini art�rarak, dünya ihracat�ndan daha fazla pay alan, a��rl�kl� olarak yüksek katma de�erli ve ileri teknolojiye dayal� ürünlerin üretildi�i, istihdam sorununu çözmü�, nitelikli i�gücüne sahip, topluma ve çevreye duyarl� bir sanayi yap�s�na dönü�ümü h�zland�rmakt�r.
Türkiye ekonomisi, son sekiz y�ld�r önemli bir yap�sal dönü�üm geçirmi�tir. Küresel ekonomik krizin etkilerinin hala sürdü�ü bir ortamda, Türkiye ekonomisi istikrar�n� sürdürmü� ve ülkemizin yat�r�c�mlar nezdindeki itibar� artm��t�r.
�imdi hedefimiz, bu güçlü makroekonomik yap�n�n üzerine daha rekabetçi bir özel sektör olu�turmakt�r. Zira makro ba�ar�lar, ancak özel sektör ba�ar�lar�na zemin haz�rlad��� takdirde gerçek bir anlam kazanacakt�r.
Ekonomide önemli olan k�sa dönemli ba�ar�lardan ziyade, uzun süreli sürdürülebilir programlard�r. Sanayinin yap�sal dönü�ümünün gerçekle�tirilmesine katk� sa�lamak ve yönlendirmek amac�yla gerek Orta Vadeli Programda, gerek Y�ll�k Programda öncelikli olarak stratejik planlama yakla��m� benimsenmi�tir. Bu yakla��m çerçevesinde, Bakanl���m�z taraf�ndan Türkiye Sanayi Stratejisi Belgesi 2011-2014 (AB Üyeli�ine Do�ru) haz�rlanm��t�r. Belgenin haz�rlanma a�amas�nda kat�l�mc� bir yakla��m benimsenmi�, kamu ve özel sektör temsilcilerinin görü�lerine ba�vurulmu�tur.
Belgedeki eylemlerin hayata geçirilmesi ile birlikte, Türkiye'de hem mevcut yat�r�mlar çok daha iyi yönetilecek, hem de yeni yat�r�mlar�n say�s�nda önemli bir art�� olacakt�r. Ayr�ca, bu belge kamu-özel sektör i�birli�inde kolektif bir etki yaratacak ve ça��n gereklerine uygun �ekilde sanayinin yap�sal dönü�ümüne yön verecektir.
Hükümetimiz ve Bakanl���m�z olarak Türkiye Sanayi Stratejisi Belgesi’nin ba�ar�ya ula�mas� için elimizden gelen her türlü çabay� gösterece�iz.
Türkiye'nin rekabet gücünü art�rmaya yönelik vizyonunu, plan�n� ve detayl� tedbirlerini içeren Türkiye Sanayi Stratejisi Belgesi 2011-2014 (AB Üyeli�ine Do�ru)’nin hay�rl� ve u�urlu olmas�n� diler, belgenin haz�rlanmas�nda eme�i geçen herkese te�ekkür ederim.
Nihat ERGÜN Sanayi ve Ticaret Bakan�
MÜSTE�AR SUNU�U
Bakanl���m�z koordinasyonunda tüm payda�lar�n kat�l�m�yla Türkiye Sanayi Stratejisi Belgesini haz�rlam�� bulunmaktay�z.
“Orta ve yüksek teknolojili ürünlerde, Avrasya’n�n üretim üssü olmak” vizyonu kapsam�nda Türkiye Sanayi Stratejisi’nin genel amac�, “Türk Sanayisinin rekabet edebilirli�inin ve verimlili�inin yükseltilerek, dünya ihracat�ndan daha fazla pay alan, a��rl�kl� olarak yüksek katma de�erli ve ileri teknolojili ürünlerin üretildi�i, nitelikli i�gücüne sahip ve ayn� zamanda çevreye ve topluma duyarl� bir sanayi yap�s�na dönü�ümü h�zland�rmak” olarak belirlenmi�tir.
Bu vizyona ve genel amaca yönelik olarak; orta ve yüksek teknolojili sektörlerin üretim ve ihracat içindeki
a��rl���n�n art�r�lmas�, dü�ük teknolojili sektörlerde katma de�eri yüksek ürünlere geçilmesi ve becerilerini sürekli geli�tirebilen �irketlerin ekonomideki a��rl���n�n art�r�lmas� �eklinde üç temel stratejik hedef tespit edilmi�tir.
2011-2014 y�llar�n� kapsayan ve 72 eylemden olu�an Türkiye Sanayi Stratejisi; yatay ve sektörel politikalar olmak üzere iki temel üzerine oturmaktad�r.
Yatay sanayi politikas� alanlar�, piyasalar�n etkin i�leyi�ini sa�lamaya, yat�r�m ve i� yapma ortam�n� firmalar için geli�tirmeye ve cazip hale getirmeye yönelik çerçeve unsurlar� içermektedir. Bu kapsamda, tüm firmalar�n rekabet gücünü etkileyen ve farkl� kurumlar aras�nda koordinasyon gere�ini ön plana ç�kartan, i�gücünün niteli�ini yükseltecek, finansmana eri�imi kolayla�t�racak, yenilikçilik kapasitesini geli�tirecek, girdi maliyetlerini dü�ürecek, çevreye duyarl�l��� art�racak yatay politikalar uygulanacakt�r.
Sektörel politikalar kapsam�nda; bilgi ve teknoloji, rekabet, yasal düzenlemeler, çevre ve enerji, d�� rekabet edebilirlik ve ticaret ile istihdam ve co�rafi boyut alanlar�nda iyile�tirmeler yap�larak sektörlerin rekabet gücünün art�r�lmas� hedeflenmektedir.
Sanayi stratejisi, Bakanl���m�z koordinasyonunda, kamu ve özel sektör i�birli�i ile uygulanacak, izlenecek ve de�erlendirilecektir.
Türk sanayisinin rekabet gücünün art�r�lmas�na yönelik önemli katk�lar sa�layaca��n� dü�ündü�üm Türkiye Sanayi Stratejisi Belgesi 2011-2014 (AB Üyeli�ine Do�ru) haz�rl�k çal��malar�nda eme�i geçen herkese te�ekkür ediyor ve belgenin hay�rl� u�urlu olmas�n� diliyorum.
Ali BO�A Müste�ar
�çindekiler
Sayfa
Tablolar ve �ekiller Listesi ……………………………………………………………….….. 3
K�saltmalar Listesi……………………………………………………………….………………. 6
Yönetici Özeti……………………………………………………………….………………………. 8
Giri�……………………………………………………………….…………………………………….. 15
1 Mevcut Durum……………………………………………………………….…………………….. 18
1.1. Küresel Geli�meler ve Sanayi Stratejisi…………………………………………………… 18
1.2. Avrupa Birli�indeki Geli�meler………………………………………………………………… 22
1.3. Türkiye’deki Geli�meler ve Rekabet-Gücü………………………………………….….. 26
2 Vizyon……………………………………………………………………………………………….….. 47
3 Stratejik Hedefler……………………………………………………………….……………….... 47
4 Temel Sanayi Politikas� Öncelikleri………………………………………………………. 52
5 Yatay Sanayi Politikas� Alanlar� …………………………………………………………... 56
5.1. Yat�r�m ve �� Ortam�………………………………………………………………. 57
5.2. Uluslararas� Ticaret ve Yat�r�mlar……………………………………………….. 67
5.3. Beceriler ve �nsan Kayna��………………………………………………………. 77
5.4. KOB�’lerin Finansmana Eri�imi…………………………………………………... 82
5.5. Firmalar�n Teknolojik Geli�imi……………………………………………………. 89
5.6. Altyap� Sektörleri…………………………………………………………………... 97
5.7. Çevre………………………………………………………………………………... 106
5.8. Bölgesel Kalk�nma………………………………………………………………… 115
6 Sektörel Sanayi Politikas� Alanlar� …………………………………………………….… 122
7 Uygulama, �zleme ve Koordinasyon Mekanizmas�……………………………...… 132
Ek 1 Eylem Plan� …………………………………………………………………………………………. 135
Ek 2 Sektörel Rekabet Gücü De�erlendirmeleri ve Politikalar� ……………………. 168
2.1. Otomotiv Sanayi…………………………………………………………………… 168
2.2. Makine Sanayi……………………………………………………………………... 175
2.3. Beyaz E�ya Sanayi Alt Sektörü …………………………………………………. 182
2.4. Elektrik ve Elektronik Sanayi……………………………………………………... 185
2.5. Tekstil Sanayi………………………………………………………………………. 195
2.6. G�da Sanayi………………………………………………………………………… 202
2.7. Demir Çelik Sanayi………………………………………………………………… 208
Kaynakça…………………………………………………………………………… 212
3
Tablolar ve �ekiller Listesi
Tablolar Tablo 1.1: Uluslararas� Para Fonu (IMF) Büyüme Oranlar� Tahminleri (Temmuz 2010) ....... 19Tablo 1.2: ��gücü Verimlili�i ve �stihdamdaki Ortalama Y�ll�k Art�� Oran�, Sektörlere Göre ... 28Tablo 1.3: �malat Sanayi Göstergeleri (Yüzde), 2003, 2007, 2008,2009 .............................. 28Tablo 1.4: 2002-2010 Dönemi Türkiye’nin D�� Ticaret Rakamlar� (Milyon Dolar) .................. 29Tablo 1.5: 2007, 2008 ve 2009 Y�l� �hracat�n�n Ülke Gruplar�na Göre Da��l�m�, Milyon Dolar
............................................................................................................................................... 30Tablo 1.6: �malat Sanayi Alt Sektörlerinin Toplam �malat Sanayi �hracat� �çindeki Pay�
(Yüzde) ................................................................................................................................... 33Tablo 1.7: �malat Sanayi Üretim ve �hracat�n�n Yap�s� (Yüzde Pay) ...................................... 35Tablo 5.1 : Türkiye’de Ölçekler �tibariyle Yat�r�m Finansman�nda Banka Kredisi Kullan�m� ... 84Tablo 5.2: KOB� Finansman Destek Kredileri (2005 – 2009) ................................................. 86Tablo 5.3: Avrupa Ülkeleri Sanayi Elektrik Fiyatlar� ( 2009 2. Yar� Verileri) ......................... 100Tablo 5.4: Seçilmi� Baz� Göstergeler: BM�DÇS’nin EK-1 Listesinde Yer Alan Baz� Seçilmi�
Ülkeler ile EK-1 D��� Ülkelerin Ekonomik Faaliyetleri, Nüfuslar� ve Geçmi� Y�llara Ait Emisyon
De�erleri ............................................................................................................................... 111Tablo Ek 2.1.1: Otomotiv Sanayinin Genel Görünümü ........................................................ 169Tablo Ek 2.2.2: Makine Sektörü Genel Görünümü .............................................................. 176Tablo Ek 2.4.3: Büro Makineleri ve Bilgisayar Sanayi Genel Görünümü ............................. 190Tablo Ek 2.4.4: B.Y.S. Elektrikli Makine ve Cihazlar Sanayi Genel Görünümü ................... 190Tablo Ek 2.4.5: Radyo, Televizyon, Haberle�me Teçhizat� Sanayi Genel Görünümü ......... 190Tablo Ek 2.4.6: T�bbi, Hassas ve Optik Aletler ve Saat �malat� Sanayi Genel Görünümü .. 190Tablo Ek 2.5.1: Tekstil �malat Sanayi Genel Görünümü ...................................................... 197Tablo Ek 2.5.2: Giyim E�yas� �malat� Sanayi Genel Görünümü ........................................... 197Tablo Ek 2.6.1: G�da ve �çecek Ürünleri �malat� Genel Görünümü ...................................... 203Tablo Ek 2.7.1: Demir-Çelik Sanayi Genel Görünümü ......................................................... 209
4
�ekiller �ekil 1.1: Rekabet Gücü Bile�enlerine Göre Yap�lan S�ralamada Türkiye’nin 133 Ülke
�çindeki S�ralamas� ................................................................................................................. 31 �ekil 1.2: Sektörel Rekabet Gücü: Dünyadaki Pazar Paylar� ve Büyüme H�zlar�, 2006......... 34 �ekil 1.3: Türkiye Sanayisi GZTF Analizi ............................................................................... 45 �ekil 3.1: Türkiye Sanayi Stratejisi Çerçevesi ........................................................................ 51 �ekil 5.1: Güç Kesintisinden Kaynaklanan Üretim Kayb� (Sat��lar Yüzde) .......................... 101 �ekil Ek 2.1.1: Otomotiv Sanayi Üretim Endeksi .................................................................. 168 �ekil Ek 2.1.2: Otomotiv Sanayi �stihdam Endeksi ............................................................... 168 �ekil Ek 2.1.3: Otomotiv Sanayi �hracat Endeksi ................................................................. 169 �ekil Ek 2.1.4: Otomotiv Sanayi K�smi Verimlilik Endeksi .................................................... 169 �ekil Ek 2.1.5: Otomotiv Sanayi �novasyon Yapan Firmalar, Yüzde (2002-2004) ............... 169 �ekil Ek 2.2.6: Makine Sektörü Üretim Endeksi ................................................................... 175 �ekil Ek 2.2.7: Makine Sektörü �stihdam Endeksi ................................................................ 175 �ekil Ek 2.2.8: Makine Sektörü �hracat Endeksi ................................................................... 175 �ekil Ek 2.2.9: Makine Sektörü K�smi Verimlilik Endeksi ..................................................... 175 �ekil Ek 2.2.10: Makine Sektörü �novasyon Firmalar, Yüzde (2002-2004) .......................... 176 �ekil Ek 2.4.11: Büro Makineleri ve Bilgisayar �malat� Üretim Endeksi ................................ 185 �ekil Ek 2.4.12: B.Y.S. Elektrikli Makine ve Cihazlar Üretim Endeksi .................................. 185 �ekil Ek 2.4.13: Radyo, Televizyon, Haberle�me Teçhizat� Üretim Endeksi ....................... 185 �ekil Ek 2.4.14: T�bbi,Hassas ve Optik Aletler ve Saat �malat� Üretim Endeksi ................... 185 �ekil Ek 2.4.15: Büro Makineleri ve Bilgisayar �malat� �stihdam Endeksi ............................. 186 �ekil Ek 2.4.16: B.Y.S. Elektrikli Makine ve Cihazlar �stihdam Endeksi ............................... 186 �ekil Ek 2.4.17: Radyo, Televizyon, Haberle�me Teçhizat� �stihdam Endeksi .................... 186 �ekil Ek 2.4.18: T�bbi, Hassas ve Optik Aletler ve Saat �malat� �stihdam Endeksi ............... 186 �ekil Ek 2.4.19: Büro Makineleri ve Bilgisayar �malat� �hracat Endeksi ............................... 187 �ekil Ek 2.4.20: B.Y.S. Elektrikli Makine ve Cihazlar �hracat Endeksi ................................. 187 �ekil Ek 2.4.21: Radyo, Televizyon, Haberle�me Teçhizat� �hracat Endeksi ....................... 187 �ekil Ek 2.4.22:T�bbi,Hassas ve Optik Aletler ve Saat �malat� �hracat Endeksi ................... 187 �ekil Ek 2.4.23: Büro Makineleri ve Bilgisayar �malat� K�smi Verimlilik Endeksi .................. 188 �ekil Ek 2.4.24: B.Y.S.Elektrikli Makine ve Cihazlar K�smi Verimlilik Endeksi .................... 188 �ekil Ek 2.4.25: Radyo, Televizyon, Haberle�me Teçhizat� K�smi Verimlilik Endeksi .......... 188 �ekil Ek 2.4.26: T�bbi, Hassas ve Optik Aletler ve Saat �malat� K�smi Verimlilik Endeksi .... 188 �ekil Ek 2.4.27: Büro Makineleri ve Bilgisayar Sanayi �novasyon Yapan Firmalar, Yüzde
(2002-2004) .......................................................................................................................... 189
5
�ekil Ek 2.4.28: B.Y.S. Elektrikli Makine ve Cihazlar Sanayinde �novasyon Yapan Firmalar,
Yüzde (2002-2004) ............................................................................................................... 189 �ekil Ek 2.4.29: Radyo, Televizyon, Haberle�me Teçhizat� Sanayinde �novasyon Yapan
Firmalar, Yüzde (2002-2004) ............................................................................................... 189 �ekil Ek 2.4.30: T�bbi, Hassas ve Optik Aletler ve Saat �malat� Sanayinde �novasyon Yapan
Firmalar, Yüzde (2002-2004) ............................................................................................... 189 �ekil Ek 2.5.31: Tekstil �malat� Üretim Endeksi .................................................................... 195 �ekil Ek 2.5.32: Giyim E�yas� �malat� Üretim Endeksi ......................................................... 195 �ekil Ek 2.5.33: Tekstil Sanayi �stihdam Endeksi ................................................................. 195 �ekil Ek 2.5.34: Giyim E�yas� �malat� �stihdam Endeksi ...................................................... 195 �ekil Ek 2.5.35: Tekstil �malat� �hracat� Endeksi .................................................................. 196 �ekil Ek 2.5.36: Giyim E�yas� �malat� �hracat� ...................................................................... 196 �ekil Ek 2.5.37: Tekstil �malat� K�smi Verimlilik Endeksi (1997=100) ................................... 196 �ekil Ek 2.5.38: Giyim E�yas� �malat� K�smi Verimlilik Endeksi (1997=100) ........................ 196 �ekil Ek 2.5.39: Tekstil �malat Sanayinde �novasyon Yapan Firmalar, Yüzde (2002-
2004) .................................................................................................................................... 197 �ekil Ek 2.5.40: Giyim E�yas� �malat� Sanayi �novasyon Yapan Firmalar, Yüzde
(2002-2004) .......................................................................................................................... 197 �ekil Ek 2.6.41: G�da ve �çecek �malat� Sanayi Üretim Endeksi .......................................... 202 �ekil Ek 2.6.42: G�da ve �çecek Ürünleri �malat� �stihdam Endeksi ...................................... 202 �ekil Ek 2.6.43: G�da ve �çecek Ürünleri �malat� �hracat Endeksi ....................................... 202 �ekil Ek 2.6.44: G�da ve �çecek Ürünleri �malat� K�smi Verimlilik Endeksi (1997=100) ....... 202 �ekil Ek 2.6.45: G�da ve �çecek Ürünleri �malat� Sanayi �novasyon Yapan Firmalar, Yüzde
(2002-2004) .......................................................................................................................... 203 �ekil Ek 2.7.46: Demir-Çelik Sanayi Üretim Endeksi ........................................................... 208 �ekil Ek 2.7.47: Demir-Çelik Sanayi Üretim �stihdam Endeksi ............................................. 208 �ekil Ek 2.7.48: Ana Metal Sanayi �hracat Endeksi ............................................................. 208 �ekil Ek 2.7.49: Demir-Çelik Sanayi K�smi Verimlilik Endeksi (1997=100) .......................... 208 �ekil Ek 2.7.50: Ana Metal Sanayi �novasyon Yapan Firmalar, Yüzde (2002-2004) ........... 209
6
K�saltmalar Listesi AB Avrupa Birli�i AB 12 Belçika, Fransa, Hollanda, �talya, Almanya, Lüksemburg, Danimarka, �rlanda,
�ngiltere, �spanya, Portekiz, Yunanistan AB 15 AB 12 ve Avusturya, �sveç, Finlandiya AB 25 AB 15 ve K�br�s, Slovenya, Estonya, Litvanya, Letonya, Çek Cumhuriyeti,
Slovakya, Macaristan, Polonya, Malta AB 27 AB 25 ve Romanya, Bulgaristan ABD Amerika Birle�ik Devletleri ADR Karayollar�nda Tehlikeli Madde Ta��ma Antla�mas� AKÇT Avrupa Kömür Çelik Toplulu�u ANDEAN And Da�lar� Ticaret Blo�u Ar-Ge Ara�t�rma Geli�tirme ASEAN-4 Güneydo�u Asya Uluslar Birli�i- Endonezya, Malezya, Tayland, Filipinler BDDK Bankac�l�k Düzenleme ve Denetleme Kurulu B�T Bilgi �leti�im Teknolojileri BM�DÇS Birle�mi� Milletler �klim De�i�ikli�i Çerçeve Sözle�mesi BROP Sanayi ve Ticaret Bakanl��� Bölgesel Rekabet Edebilirlik Operasyonel
Program� BTYK Bilim ve Teknoloji Yüksek Kurulu CE Avrupa Uyumlulu�u CEN Avrupa Standardizasyon Komitesi CENELEC Avrupa Elektronik Standardizasyon Komitesi CIP Avrupa Birli�i Rekabet Edebilirlik ve Yenilik Program� ÇED Çevresel Etki De�erlendirmesi D�BS Devlet �ç Borçlanma Senetleri DKE Dü�ük Karbon Ekonomisi DKG Doha Kalk�nma Gündemi DPT Devlet Planlama Te�kilat� DYY Do�rudan Yabanc� Yat�r�m EFTA Avrupa Serbest Ticaret Birli�i E�E Elektrik ��leri Etüt �daresi Genel Müdürlü�ü E�T Ekonomik ��birli�i Örgütü EKK Ekonomik Koordinasyon Kurulu EN Avrupa Normlar� EPDK Enerji Piyasas� Düzenleme Kurumu ERG E�itim Reformu Giri�imi ETKB Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanl��� GAP-G�DEM Güneydo�u Anadolu Projesi Giri�imci Destekleme Merkezleri GMP �yi Üretim Uygulamalar� GS�S Türkiye �statistik Kurumu Genel Sanayi ��yeri Say�m� GSMH Gayrisafi Milli Hâs�la GSY�H Gayrisafi Yurtiçi Hâs�la GT�P Gümrük Tarife �statistik Pozisyonu HACCP Kritik Kontrol Noktalar�nda Tehlike Analizleri ICA Yat�r�m Ortam�n�n De�erlendirilmesi IMF Uluslararas� Para Fonu ISCED Uluslararas� E�itim Standart S�n�fland�rmas�
7
�KT �slam Konferans� Te�kilat� �SEDAK �slam Konferans� Te�kilat� Ekonomik ve Ticari ��birli�i Daimi Komitesi ��GEM �� Geli�tirme Merkezi ��KUR Türkiye �� Kurumu IPA Kat�l�m Öncesi Mali Araç KE� Karadeniz Ekonomik ��birli�i Te�kilat� K�K Körfez ��birli�i Konseyi KOB� Küçük ve Orta Büyüklükteki ��letmeler KOSGEB Küçük ve Orta Ölçekli Sanayi Geli�tirme ve Destekleme �daresi Ba�kanl��� KSS Küçük Sanayi Sitesi MERCOSUR Güney Amerika Ortak Pazar� MERN�S Merkezi Nüfus �daresi Sistemi MPM Milli Prodüktivite Merkezi NACE Ekonomik Faaliyetlerin �statistikî S�n�fland�r�lmas� NBER Ulusal Ekonomik Ara�t�rma Bürosu OECD Ekonomik ��birli�i ve Kalk�nma Örgütü OGT Ortak Gümrük Tarifesi OSB Organize Sanayi Bölgesi ÖTV Özel Tüketim Vergisi PISA Uluslararas� Ö�renci De�erlendirme Program� REACH Avrupa Birli�i Kimyasallar�n Kayd�, De�erlendirilmesi, �zin Verilmesi ve K�s�tlanmas� Tüzü�ü SACU Güney Afrika Gümrük Birli�i San-Tez Sanayi ve Ticaret Bakanl��� Sanayi Tezleri Program� SIGL Avrupa Birli�i Lisans Yönetimi Entegre Sistemi STA Serbest Ticaret Anla�mas� STK Sivil Toplum Kurulu�u TARAL Türkiye Ara�t�rma Alan� Program� TBMM Türkiye Büyük Millet Meclisi TC Türkiye Cumhuriyeti TE�A� Türkiye Elektrik �letim Anonim �irketi TEPAV Türkiye Ekonomi Politikalar� Ara�t�rma Vakf� TEYDEB Teknoloji ve Yenilik Destek Programlar� Ba�kanl��� TMSF Tasarruf Mevduat� Sigorta Fonu TOBB Türkiye Odalar ve Borsalar Birli�i TSE Türk Standartlar� Enstitüsü TSK Türk Silahl� Kuvvetleri TTGV Türkiye Teknoloji Geli�tirme Vakf� TUB�TAK Türkiye Bilimsel ve Teknik Ara�t�rma Kurumu TU�K Türkiye �statistik Kurumu TURKONFED Türk Giri�im ve �� Dünyas� Konfederasyonu TÜS�AD Türk Sanayici ve ��adamlar� Derne�i TZE Tam Zaman E�de�eri UYYP Ulusal Yeniden Yap�land�rma Plan� Ür-Ge Üretim Geli�tirme VTS Gemi Trafik Sistemi YDO Yat�r�m Destek Ofisleri YPK Yüksek Planlama Kurulu YO�KK Yat�r�m Ortam�n� �yile�tirme Koordinasyon Kurulu
8
Yönetici Özeti Giriş 1. Türkiye’nin Avrupa Birliği (AB) üyeliği sürecinde AB ile yürütülen 35
müzakere faslından biri “İşletmeler ve Sanayi Politikası”dır. 2003 yılında yayınlanan “Türkiye Sanayi Politikası (AB Üyeliğine Doğru)” başlıklı sanayi stratejisi belgesinin revize edilmesi, bu faslın kapanış kriterleri arasında yer almaktadır. Bu doğrultuda, Nisan 2007’den itibaren 2003 yılında yayınlanan belgenin revizyonuna yönelik çalışmalar Sanayi ve Ticaret Bakanlığı koordinasyonunda sürdürülmüştür.
2. Söz konusu belgenin revizyonu sürecinde katılımcı bir yaklaşım
benimsenmiştir. Türkiye Sanayi Stratejisi Belgesi’nin hazırlanmasının her aşamasında, kamu ve özel sektör temsilcilerinin görüşlerine başvurulmuştur. Belgenin revizyonu çalışmalarında, çeşitli kamu kurum ve kuruluşları tarafından hazırlanmış olan politika dokümanlarında yer alan ve rekabet gücü konularını doğrudan ilgilendiren çok sayıda politika ve tedbir göz önünde bulundurulmuştur.
3. Strateji belgesi temel olarak yedi ana bölümden meydana gelmektedir.
Birinci bölümde, Türkiye ekonomisinin mevcut durumu, dış konjonktür de dikkate alınarak değerlendirilmektedir. İkinci bölümde, Sanayi ve Ticaret Bakanlığı’nın öncülüğünde gerçekleştirilen ve ilgili tüm paydaşların katılımıyla belirlenen Türkiye’nin sanayi vizyonu anlatılmaktadır. Üçüncü bölümde, stratejinin temel bileşenlerine yer verilmiştir. Dördüncü ve beşinci bölümlerde, sırasıyla, temel ve yatay sanayi politikası alanları ele alınmaktadır. Belgenin altıncı bölümünde, sektörel sanayi politikası alanları ele alınmakta ve son olarak yedinci bölümde ise uygulama, izleme ve koordinasyon mekanizmasına değinilmiştir.
Mevcut Durum 4. Türkiye ekonomisi 2001 yılından bu yana önemli bir dönüşüm sürecinden
geçmektedir. Makroekonomik istikrarın sağlanması ile faiz ve enflasyonda önemli düşüşler yaşanmıştır. Türkiye ekonomisi, verimlilik artışlarının da katkısıyla, 2002-2008 döneminde tarihsel ortalamanın oldukça üstünde olan yıllık ortalama Yüzde 5,9 düzeyinde bir büyüme oranını sürdürebilmiştir.
5. Yüksek tempolu büyümenin yaşandığı bu dönemde ekonomideki yapısal
dönüşüm de hız kazanmıştır. Bu sürecin doğal bir sonucu olarak, tarım sektörünün ekonomideki payı azalırken, özellikle hizmet ve yanı sıra sanayi sektörlerinin ekonomideki ağırlığı artmaya devam etmiştir. Sanayinin alt kollarında gerçekleşen büyüme oranları, sanayi sektöründe ikili bir yapının olduğunu göstermektedir. Dünya ile entegre olan modern üretim yapısına sahip sektörler hızla büyürken, emek yoğun üretim yapısındaki geleneksel sektörlerde daralma yaşanmaktadır. Hizmet sektörünün hemen hemen tüm alt kollarında da benzer bir dönüşümden söz edilebilmektedir. Perakende ticaretinin gelenekselden moderne kayışı, söz konusu dönüşümün çarpıcı bir örneğidir. Hizmet sektöründeki dönüşümün diğer çarpıcı örnekleri arasında, finans sektöründe yabancı
9
yatırımcıların, lojistik sektöründe ise büyük lojistik firmalarının ağırlığının artması sayılabilir.
6. Diğer taraftan Türkiye ekonomisinin, 2001 krizinden sonra tempolu bir
büyüme sürecine girmiş olduğu görülse de, ekonominin küresel rekabetçilik sıralamalarında olması beklenen yerde olmadığı görülmektedir. Dünya Ekonomik Forumu’nun 2009 yılı verilerine göre, Türkiye, 133 ülke içerisinde rekabetçilik endeksi değerine göre yapılan değerlendirmede 61’inci sıradadır. Türkiye’nin rekabet gücü sıralamalarındaki konumunu iyileştirmek için, en zayıf olduğu alanlarda ilerlemeler kaydetmesi bir zorunluluktur. Bu çerçevede, işgücü piyasasında, yükseköğretim ve mesleki eğitimde, mali piyasalarda, sağlıkta ve ilköğretimde, makroekonomik durumda ve fiziki altyapıda iyileşmeler sağlamak öncelikle yapılması gerekenler arasındadır.
7. Küresel rekabet gücünü arttırmanın önemi özellikle içinde bulunduğumuz dönemde daha da hissedilir olmuştur. Özellikle 2008 yılının ikinci yarısından itibaren yaşanan küresel gelişmeler, Türkiye’deki özel sektörü olumsuz etkilemiştir. Amerika Birleşik Devletleri’ndeki (ABD) riskli ipotek kredileri (sub-prime mortgage) krizi ile küresel ekonomi bir belirsizlik sürecine girmiştir. 2001-2008 yılları arasında, verimlilik artışlarına dayalı olarak 27 çeyrek üst üste yaşanan büyümenin ardından, krizin etkisi ile Türkiye ekonomisi 2008 yılı IV. çeyreğinde Yüzde 6,2 oranında küçülmüştür. Küresel ekonomide yaşanan ve Türkiye’yi olumsuz etkileme potansiyelini barındıran bir diğer gelişme, Çin ve Hindistan’ın küresel ekonomiye entegrasyonu ile birlikte şirketlerimiz üzerindeki küresel rekabet baskısının üst düzeye çıkması olmuştur.
8. Özellikle Çin ve Hindistan’ın küresel ekonomiye entegrasyonu ile birlikte, Türkiye’nin rekabet gücünü ucuz işgücüne dayandırması mümkün görünmemektedir. Türkiye’nin rekabet gücünün arttırılması için etkin işleyen bir piyasa mekanizmasının, elverişli bir yatırım ortamının ve kurumsal yapının tesis edilmesi gerekmektedir. Firmaların beceri düzeyi yüksek bir işgücü ile faaliyetlerini sürdürmeleri mümkün hale getirilmelidir. Tüm bunlara ilaveten, altyapı sektörlerinin nitelikli ve ucuz girdi sağlamalarını kolaylaştıracak düzenlemeler hayata geçirilmelidir. Söz konusu düzenlemelerin hayata geçirilmesinde izlenecek yol haritası Türkiye’nin sanayi stratejisi olacaktır.
9. Doğru tasarlanmış bir sanayi stratejisinin etkin bir şekilde uygulanması ile birlikte Türkiye’nin üretiminin katma değeri de arttırılabilecektir. Söz konusu strateji tasarlanırken hedef pazarlardaki eğilimlerin ve değişen iş yapma biçimlerinin dikkate alınması bir zorunluluktur. Tasarım, lojistik ve dağıtım gibi değer zincirinin vazgeçilmez parçalarında verimlilik artışları sağlanmasına özen gösterilmeli, özel sektörün uzmanlaşmaya yönelmesi ve yenilikçilik kapasitesini geliştirmesi teşvik edilmelidir.
10. Sanayi politikasının tasarımında, hizmet sektörünü de strateji kapsamında ele alan bütüncül bir yaklaşım benimsenmelidir. Hizmet sektöründeki
10
aksaklıklar ve darboğazlar giderilmeden, sanayi sektöründeki verimlilik artışlarının tam olarak gerçekleştirilmesi mümkün görünmemektedir. Sanayi politikalarının hizmet sektörünü de kapsaması ve değer zincirinin her halkasında verimlilik artışlarının gerçekleştirilmesinin hedeflenmesi bu sürecin bir parçası olacaktır. Ancak, bu kapsamlı dönüşüm süreci için bir yol haritasına ihtiyaç duyulmakta olup, daha önce rekabet gücünü arttırabilmiş Japonya, Kore, Tayland, Endonezya gibi ülkelerin tecrübeleri başarının doğru sanayi politikaları çerçevelerinin uygulanmasından doğduğuna işaret etmektedir.
11. Avrupa Birliği’nin sanayi politikası hazırlarken kullandığı çerçeve, Türkiye için strateji belirleme sürecine gerek içerik gerekse metodoloji açısından önemli katkılar sunmaktadır. Birlik, Lizbon stratejisi ile Avrupa’yı yatırım yapmak ve çalışmak için daha çekici bir yer haline getirmeyi hedeflemiş, büyüme için bilgi ve yenilikçiliğe odaklanmak ana strateji olarak benimsenirken temel hedef “daha fazla ve daha iyi” iş yaratmak olmuştur. Bu kapsamda, yenilenmiş Lizbon Stratejisi’nin uygulanması amacıyla AB imalat sanayinin güçlendirilmesi ve yapısal dönüşümü için yatay ve sektörel politika çerçevesi belirlenmiştir. 27 sektörde nicel ve nitel sektörel tarama yapılarak rekabet gücü analiz edilmiş ve sektörlerde karşılaşılan ortak sorunlar yatay alanlarda (bilgi ve teknoloji, yenilik, finansman, yasal düzenlemeler, çevre-enerji, ticaret) değerlendirilmiştir.
12. Sektörel ve bölgesel gelişme politikaları da, AB’ye uyumu da dikkate alarak ve sanayi stratejisi hedefleri doğrultusunda, bölgelerin verimliliğini yükseltme ve rekabet gücünü arttırma amacına hizmet edecektir. Bölgesel gelişme stratejileri, sanayi stratejisi ile uyumlu bir şekilde, kümelenme ve değer zinciri analizlerinin sonuçları doğrultusunda tasarlanacak ve hayata geçirilecektir. Farklı gelişmişlik düzeyindeki bölgelerin değişik sektörler için sunduğu yerel avantajlar belirgin hale getirilerek, bölgesel dengesizliklerin giderilmesine önem verilecektir.
13. Türkiye ekonomisindeki büyüme sürecinin devam ettirilmesi için uygulanacak bu stratejinin temel amacının özel sektörün rekabet gücünün yükseltilmesi olması gerektiği açıktır. Bunun için, rekabet gücü engellerinin, belirli bir strateji ve önceliklendirme doğrultusunda ortadan kaldırılması bir zorunluluktur.
Vizyon ve Stratejik Hedefler 14. Türkiye’nin sanayi vizyonunu belirlemek amacıyla tüm paydaşların katılımıyla,
Sanayi ve Ticaret Bakanlığı’nın öncülüğünde bir arama konferansı gerçekleştirilmiştir. Bu arama konferansı neticesinde, Türkiye için uygulanacak stratejinin uzun dönemli vizyonu “Orta ve yüksek teknolojili ürünlerde Avrasya’nın üretim üssü olmak” olarak belirlenmiştir. Bu uzun dönemli vizyon kapsamında 2011-2014 yıllarını kapsayan Türkiye Sanayi Stratejisi’nin genel amacı, “Türk Sanayisinin rekabet edebilirliğinin ve verimliliğinin yükseltilerek, dünya ihracatından daha fazla pay alan, ağırlıklı olarak yüksek katma değerli ve ileri teknolojili ürünlerin üretildiği, nitelikli işgücüne sahip
11
ve aynı zamanda çevreye ve topluma duyarlı bir sanayi yapısına dönüşümü hızlandırmak” olarak belirlenmiştir.
15. Bu vizyona ve genel amaca yönelik olarak;
• Orta ve yüksek teknolojili sektörlerin üretim ve ihracat içindeki payının arttırılması,
• Düşük teknolojili sektörlerde katma değeri yüksek ürünlere geçişin sağlanması,
• Becerilerini sürekli geliştirebilen şirketlerin ekonomideki ağırlığının arttırılması,
şeklinde üç temel stratejik hedef tespit edilmiştir. Türkiye Sanayi Stratejisi’nin genel amacını ve dolayısıyla stratejik hedefleri gerçekleştirmek üzere, 9. Kalkınma Planında yer alan öncelikler ve Türk sanayisinin güçlü ve zayıf yönleri ile sahip olduğu fırsatlar ve karşı karşıya kaldığı tehditler göz önünde bulundurularak bazı temel sanayi politikası öncelikleri ile yatay ve sektörel olmak üzere çeşitli politika alanları tespit edilmiştir. Yatay ve sektörel sanayi politikası alanlarına ilişkin olarak belirlenen politikalar eşgüdüm içinde hayata geçirilecektir.
Yatay Sanayi Politikası Alanları 16. Kamu kurum ve kuruluşları bu süreçte yatay sanayi politikası alanlarında aktif
olarak iyileştirmeler yapmak suretiyle tüm sektör genelinde verimlilik artışlarına katkı yapacaktır. Bu kapsamda, 8 yatay sanayi politikası alanında kamu proaktif bir rol üstlenecek ve özel sektörün verimliliği önündeki engellerin kaldırılmasını hedefleyecektir. Söz konusu yatay sanayi politikası alanları aşağıdaki gibidir:
• Yatırım ve iş ortamı: Yatırım ve iş ortamının iyileştirilmesi için YÖİKK bünyesinde yapılan çalışmalar önem arz etmektedir. Bu kapsamda özellikle kurumsal ve yasal altyapının iyileştirilmesine, merkezi hükümet ve yerel idare düzeyinde bürokratik engellerin azaltılmasına, düzenleyici etki analizine ve rekabet hukuku alanındaki ilerlemelere ihtiyaç vardır. Buna ek olarak, şebeke endüstrilerinin etkin düzenlenmesindeki sıkıntıların giderilmesi büyük önem taşımaktadır.
• Uluslararası ticaret ve yatırım: Uluslararası ticaret ve yatırım alanında
özellikle ticarete konu olan malların üretiminde çeşitlenmeye katkı yapacak politikaların uygulanması gerekmektedir. Bu çerçevede, talep koşullarına uygun olarak küresel pazarlara erişebilen ve “zamanında üretim” anlayışına sahip bir sanayi yapısına ihtiyaç vardır. Dış ekonomik ilişkiler çerçevesinin yeniden tanımlanması ve yüksek katma değer oluşturan ve yerli şirketler için pozitif dışsallık yaratacak doğrudan yabancı yatırımların (DYY) çekilmesi hedeflenmelidir. Bunun için ise, kamuda özel sektör ve sivil toplum kuruluşları ile koordinasyonu sağlayacak bir yeniden yapılanma gerekmektedir.
12
• Beceri ve insan kaynağı: Sanayi politikaları ile insan kaynağı politikalarının uyumunun sağlanması büyük önem taşımaktadır. Bu çerçevede, yatırım ortamı engellerinin ve işgücü piyasasındaki katılıkların giderilmesi, nitelikli işgücü arzının ve talebinin arttırılması, genel ve mesleki eğitim sisteminin reformu, aktif işgücü politikalarının geliştirilmesi ön plana çıkmaktadır.
• Küçük ve Orta Büyüklükte İşletmelerin (KOBİ) Finansmana Erişimi: Türkiye’de firmaların verimliliklerini arttırabilmeleri için ölçeklerini büyütmeleri ve dolayısıyla yeni yatırımlara ve finansmana ihtiyaçları vardır. Özellikle küresel rekabet nedeniyle karların azaldığı bir ortamda özkaynağa dayalı finansman sürdürülebilir değildir. Özkaynak dışı finansman imkânlarının geliştirilmesi için ise finansal sistemin büyütülmesi, KOBİ’lere yönelik finansal araçların geliştirilmesi, girişim sermayesinin önünün açılması, kredi kefalet sisteminin geliştirilmesi, faiz destekleri verilmesi, idari ve hukuki engellerin ortadan kaldırılması gerekmektedir.
• Firmaların Teknolojik Gelişimi: Önümüzdeki dönemde rekabet gücü
politikalarının merkezinde yenilikçilik ve teknolojik altyapının iyileştirilmesi yer almalıdır. Bunun için ileri teknolojili sektörlerin ağırlığının ve geleneksel sektörlerin katma değerinin arttırılması gerekmektedir. Bu geçiş için Araştırma ve Geliştirme (Ar-Ge) ve yenilikçilik faaliyetlerinin geliştirilmesi temel oluşturmaktadır. Bu çerçevede özel sektörün Ar-Ge faaliyetlerine katılımı, Ar-Ge Faaliyetlerinin Desteklenmesi Hakkındaki Kanun’un uygulanması, Türkiye Bilimsel ve Teknik Araştırma Kurumu (TÜBİTAK) faaliyetlerinin geliştirilmesi, bilgi ve iletişim teknolojilerinin etkin kullanımı, fikri ve sınaî mülkiyet haklarının korunması amaçlanmaktadır.
• Altyapı Sektörleri ve Girdi Maliyetleri: Sanayinin rekabet gücünü
arttırmak için, sanayi sektörüne girdi tedariki yapan altyapı sektörlerinde de verimlilik artışlarına ihtiyaç bulunmaktadır. Enerji (elektrik) alanında maliyetlerin düşürülmesi ve arz güvenliğinin sağlanması temel hedefler olurken, telekomünikasyon sektöründe kalite/maliyet dengesini iyileştirmek için rekabetin geliştirilmesi, ulaştırma (lojistik) sektöründe ise farklı taşımacılık modlarının geliştirilmesi ve etkin kullanımı önem taşımaktadır.
• Çevre: Çevreye karşı artan küresel duyarlılık, sanayide çevre dostu
ürünlerin üretilmesini, çevreye duyarlı teknolojilerin kullanılmasını, süreçlerin geliştirilmesini ve endüstriyel kirliliği azaltma yönünde tedbirlerin alınmasını zorunlu kılmaktadır. Ancak bu konuda alınacak tedbirlerin, sanayinin rekabet gücü üzerinde kısa-orta vadede olumsuz etkiler yaratması muhtemeldir. Söz konusu olumsuzlukların uzun vadeye taşınması ihtimalini en aza indirgemek için çevreye ilişkin yapılacak düzenlemelerde, öncelikle Birleşmiş Milletler İklim Değişikliği Çerçeve Sözleşmesi (BMİDÇS) kapsamında 2012 sonrası dönem için Kyoto Protokolü’nün yerini alacak olan yeni uluslararası iklim değişikliği anlaşması, Avrupa Birliği Kimyasalların Kaydı, Değerlendirilmesi, İzin Verilmesi ve Kısıtlanması Tüzüğü (REACH), Entegre Kirlilik Önleme ve
13
İzin Mevzuatına ilişkin düzenlemelerin etki ve maliyet analizlerinin yapılması ve esnek bir uygulama takviminin benimsenmesi önem arz etmektedir.
• Bölgesel Kalkınma: Sanayi politikası açısından bölgesel kalkınma iki
boyutludur. Sadece bölgeleri hedefleyen politikalarda ulusal önceliklerle uyumlu bölgesel önceliklerin belirlenmesi ve devlet yardımları sisteminin mekân odaklı olması gerekmektedir. Ulusal politikaların bölgelerde uygulanması için ise yatırım, iş yapma ve verimliliğin önündeki engellerin kaldırılması (insan kaynağı, kümelenmeler, üniversite-sanayi işbirliği vd.) ve bölgesel aktörler arasındaki yönetişim mekanizmalarının etkin kullanımı önem kazanmaktadır.
Sektörel Sanayi Politikası Alanları 17. Sektörler özelinde uygulanacak olan politikaların başarısı, sanayi
stratejisinin başarısının en temel belirleyicilerindendir. Türkiye’nin sanayi vizyonuna ulaşılabilmesi için, sektörlerin rekabet gücünü kısıtlayan engellerin tespit edilerek bu engelleri ortadan kaldırmaya yönelik politikaların hayata geçirilmesi gerekmektedir.
18. Rekabet gücü analizlerine yer verilen sektörler, AB’ye verilen taahhütler
çerçevesinde belirlenmiştir. Otomotiv, Makine, Beyaz Eşya, Elektronik, Tekstil ve Hazır Giyim, Gıda ve son olarak Demir-Çelik sektörlerinin rekabet gücü analizleri aşağıda belirtilen biçimde yapılmış ve strateji belgesine eklenmiştir.
19. Türkiye’nin sanayi stratejisi belirlenirken AB’deki sektörel strateji
yaklaşımları baz alınmıştır. Bu kapsamda, sektörel rekabet gücü analizleri altı ana başlık altında incelenmektedir. Bahse konu sektörel rekabet gücü analizleri, Sanayi ve Ticaret Bakanlığı’nın koordinasyonunda, Bakanlık Sektörel Teknik Komiteleri ve TOBB Sektör Meclisleri ile işbirliği halinde oluşturulan sektörel rekabet gücü raporları temel alınarak hazırlanmıştır.
a. Bilgi ve teknoloji başlığında şirketlerin genel olarak yenilik yapabilme
kapasiteleri incelenmektedir. b. Rekabet konusu temel olarak sektörün faaliyet gösterdiği yurtiçi pazarın
rekabet koşullarını ve firma yapılarını baz alarak incelenmektedir. c. Yasal düzenlemeler başlığı altında idari yükler, teknik standartlar,
sağlık ve güvenlik ile AB ile olan Gümrük Birliği’nin sektör üzerindeki yansımaları gibi konular ele alınmaktadır.
ç. Çevre ve enerji başlığında iklim değişikliği, atıklar ve yoğun enerji kullanımı konularına ilişkin mevcut ve orta vadede etkin olacak düzenlemeler ile alınması gereken tedbirlere yer verilmiştir.
d. Dış rekabet edebilirlik ve ticaret başlığında genel olarak sektörün rekabet gücünü olumsuz yönde etkileyen faktörler ve uluslararası arenada haksız rekabet yaratabilecek anti-damping ve ticaret engelleri konuları incelenmiştir.
e. İstihdam ve coğrafi boyut başlığında ise ele alınan sektörün ülke ekonomisi içindeki önemi istihdam rakamları kullanılarak incelenmiş ve
14
istihdam artışının önündeki engeller vurgulanmıştır. Bunlara ek olarak, sektörde var olan kümelenmelere, coğrafi olarak istihdamın ve şirketlerin hangi alanlarda yoğunlaştığına bakılarak vurgu yapılmıştır.
Uygulama, İzleme ve Koordinasyon Mekanizması 20. Stratejinin hayata geçirilebilmesi için uygulama izleme ve koordinasyon
mekanizmasının oluşturulması büyük önem taşımaktadır. Sanayi ve Ticaret Bakanlığı koordinasyonunda, ilgili diğer tüm kurum ve kuruluşların katılımıyla birlikte uygulama süreçlerinin takibi ve koordinasyonu, belirlenen hedeflere ulaşılmasında son derece önemlidir. Özellikle değişiklik gereksinimlerinin saptanabildiği ve hızlı müdahalenin mümkün kılındığı bir mekanizma tasarlanmalıdır.
21. Sanayi ve Ticaret Bakanlığı, ilgili tüm paydaşların katılımıyla Sanayi ve
Ticaret Bakanlığı Müsteşarı’nın başkanlığında bir İzleme ve Yönlendirme Komitesi kuracak ve kamu kurumlarının katılımıyla ortak girişimler oluşturacaktır. Bu süreçte, Sanayi ve Ticaret Bakanlığı’nın sekretaryasını yürüttüğü ortak girişimlerin çıktıları ve Girişimci Bilgi Sistemi temel araç olacaktır. Sanayi Stratejisine ilişkin olarak 6 (altı) ayda bir izleme ve değerlendirme raporu hazırlanacaktır.
22. Bu çerçevede, İzleme ve Yönlendirme Komitesi, özel sektör ile kamu kesimi
arasında kurulan çeşitli diyalog mekanizmaları ile işbirliği halinde olacaktır. Bunun yanında, Her 6 ayda bir kamu ve özel sektörce İzleme ve Yönlendirme Komitesi’nde değerlendirilen konular gerektiğinde Sanayi ve Ticaret Bakanlığı’nca EKK’ya taşınarak, karar alıcı siyasi iradenin bilgilendirilmesi ve harekete geçirilmesi sağlanacaktır.
15
Giriş 1. Türkiye Sanayi Stratejisi Belgesi, başta Dokuzuncu Kalınma Planı olmak üzere
yapılan çok sayıdaki çalışmadan faydalanılarak, Sanayi ve Ticaret Bakanlığı’nın koordinasyonunda, Devlet Planlama Teşkilatı Müsteşarlığı, Hazine Müsteşarlığı, Dış Ticaret Müsteşarlığı, Avrupa Birliği Genel Sekreterliği, Maliye Bakanlığı, Gelir İdaresi Başkanlığı, Milli Eğitim Bakanlığı, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı, Çevre ve Orman Bakanlığı, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı, Ulaştırma Bakanlığı, Yatırım Destek ve Tanıtım Ajansı, Türkiye Bilimsel ve Teknolojik Araştırma Kurumu-TÜBİTAK, Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu, Küçük ve Orta Ölçekli İşletmeleri Geliştirme ve Destekleme İdaresi Başkanlığı (KOSGEB), Türk Patent Enstitüsü, Türk Standartları Enstitüsü (TSE), Türk Akreditasyon Kurumu, Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB), Türkiye Esnaf ve Sanatkârları Konfederasyonu, Türk Sanayicileri ve İşadamları Derneği (TÜSİAD), İstanbul Sanayi Odası, Gaziantep Sanayi Odası, Kocaeli Sanayi Odası, İktisadi Kalkınma Vakfı, Türkiye Ekonomi Politikaları Araştırma Vakfı (TEPAV) ve ilgili sektörel kuruluşlar ile sivil toplum kuruluşlarının katılımı ve katkılarıyla, ayrıca Sanayinin Rekabet Gücünün Geliştirilmesi Daimi Özel İhtisas Komisyonu üyelerinin değerlendirmeleri ve katkıları da alınarak hazırlanmıştır.
2. Çalışmaların başlangıcı, 2003 yılında hazırlanan “Avrupa Birliği (AB) Üyeliğine Doğru Türkiye Sanayi Politikası” belgesine dayanmaktadır. Daha sonra 2005 yılında “Dokuzuncu Kalkınma Planı” çalışmaları başlatılmış ve Türkiye’nin 2007-2013 dönemi vizyonu, stratejik öncelikleri ve politikaları, kamu kesimi, özel ve üniversite kesiminden 2252 kişinin katılımıyla hazırlanmıştır. Kalkınma Planı çalışmaları kapsamında oluşturulan Sanayi Politikası Özel İhtisas Komisyonu; kamu, özel sektör, üniversite ve sivil toplumdan 32 temsilcinin katılımıyla “Sanayi Politikaları Özel İhtisas Komisyon Raporunu” hazırlamış ve raporun sonuçları Kalkınma Planı’na yansıtılmıştır. Dokuzuncu Kalkınma Planı’nın orta vadeli (3 yıllık) politika önceliklerine Orta Vadeli Programlarda; yıllık gelişmeler, değerlendirmeler ve eylem planlarına ise Yıllık Programlarda yer verilmektedir.
3. AB ile 35 fasılda yürütülen müzakereler çerçevesinde, Türkiye’de sanayi politikaları Mart 2006 ve Mayıs 2006 tarihlerinde “İşletmeler ve Sanayi Politikası” faslı kapsamındaki tanıtıcı ve ayrıntılı tarama toplantılarında değerlendirilmiştir. Tarama toplantıları sonuçlarında, Türkiye’de geliştirilen sanayi politikaları AB’dekilerle uyumlu bulunmuştur. Türkiye’nin ilerleme kaydetmesi gereken
16
alanlar arasındaysa sektörel rekabet gücü analiz kapasitesinin geliştirilmesi, sanayi politikalarına ilişkin değerlendirmelerin detaylı rekabet gücü analizlerine dayandırılması ve politikaların uygulanmasında sahipliğin ve etkinliğinin arttırılması bulunmaktadır. Bu çerçevede, 2003 yılında yayınlanan “Türkiye Sanayi Politikası (AB Üyeliğine Doğru)” belgesinin revize edilmesi, Mart 2007’de Avrupa Birliği Konseyi tarafından “İşletmeler ve Sanayi Politikası” faslının kapanış kriteri olarak belirlenmiştir. Bu doğrultuda, Nisan 2007’den itibaren mevcut belgelerin revizyonuna yönelik çalışmalar Sanayi ve Ticaret Bakanlığı koordinasyonunda sürdürülmektedir.
4. 2008 yılında Sanayi ve Ticaret Bakanlığı liderliğinde, kamu ve özel sektörden 200’ü aşkın katılımcıyla “Türkiye Sanayi Stratejisi Vizyonu” çalışması yapılmıştır. Son dönemde hazırlanmış olan Bilgi Toplumu Stratejisi ve eki Eylem Planı (2006-2010), KOBİ Stratejisi ve Eylem Planı (2007-2009), Ulusal Yenilik Stratejisi (2008-2010) dokümanlarında da rekabet gücü konularını doğrudan ilgilendiren çok sayıda politika ve tedbir ele alınmıştır. Ayrıca bu dönemde özel sektör ve sivil toplum kuruluşları tarafından rekabet gücü analizi çalışmaları yapılmış, genel ve sektörel strateji önerileri geliştirilmiştir. Yerel ölçekte de, geniş paydaş katılımıyla, kümelenmeleri güçlendirme ve bölgesel rekabet gücünü arttırma girişimleri hız kazanmıştır.
5. Türkiye’nin yeni sanayi stratejisi; dünyadaki, AB’deki ve Türkiye’deki gelişmelerin analizlerine dayanan katılımcı bir yaklaşımla tasarlanmıştır. Bu stratejinin, ilgili kurumların uyumlu çalışmasıyla hayata geçirilmesi sağlanacaktır. Ayrıca, strateji belgesinin, bir diyalog ve iletişim belgesi olmasına önem verilecek, ilgili kurumlarda ve taraflarda sanayi stratejisiyle ilgili farkındalık ve politika sahipliği sağlanacak, ayrıca eylem planındaki tedbirlere dair gelişmeler ve gerçekleşmeler sürekli olarak izlenerek, etkin uygulama için gerekli güncellemelerin yapılması sağlanacaktır.
6. Türkiye’de rekabet gücünün geliştirilmesine yönelik temel öncelikler Dokuzuncu Kalkınma Planı’nda yer almakla beraber, sanayimize yol gösteren, vizyon veren bir sanayi stratejisinin, bu öncelikleri daha detaylı ele alan ayrı bir strateji belgesi olarak ele alınmasının önemi bir gereklilik olarak ortaya çıkmaktadır. Özellikle, küresel ekonomideki artan belirsizlikler, yerli ve yabancı sanayici ve yatırımcılar için Türkiye’de öngörülebilir bir yatırım ve iş ortamını sağlamayı zorunlu kılmaktadır. Bu bağlamda, Türkiye’nin rekabet gücünü arttırmaya yönelik
17
vizyonunu, planını ve detaylı tedbirlerini içeren bu strateji belgesi kritik bir işleve sahip olacaktır.
7. Strateji belgesinin birinci bölümünde küresel gelişmeler, AB’deki eğilimler ve Türkiye’deki durum analiz edilerek, Türkiye’nin önümüzdeki dönemde hayata geçireceği sanayi stratejisi için yansımaları incelenmektedir. İkinci bölümde, Türk Sanayinin uzun vadeli vizyonu ortaya konularak hedefler belirlenmektedir. Üçüncü bölümde vizyonu gerçekleştirmeye yönelik sanayi stratejisi ve bunun kapsamındaki politika çerçevesi tanımlanmaktadır. Dördüncü bölümde, yatay sanayi politikası alanları kapsamında, yatırım ortamı, uluslararası ticaret ve yatırımlar, beceriler ve insan kaynağı, KOBİ’lerin finansmana erişimi, firmaların teknolojik gelişimi, altyapı sektörleri ve girdi maliyetleri, çevre ve bölgesel kalkınma politikalarında sanayi stratejisi açısından kritik unsurlar ortaya konulmaktadır. Beşinci bölümde, Türkiye’nin sanayi stratejisine girdi mahiyetindeki sektörel konulara, çeşitli sektörlere1 dair rekabet gücü değerlendirmelerine ve başlıca politika önceliklerine yer verilmiştir. Altıncı bölümde, sanayi stratejisinin uygulanmasında, izlenmesinde ve koordine edilmesinde dikkate alınacak hususlar özetlenmektedir.
1 Bu strateji belgesinde ele alınan sektörler Otomotiv, Makine, Elektronik, Beyaz Eşya, Tekstil-Hazır giyim, Gıda ve Demir-Çelik’tir. Bu sektörlerin 2004 yılında yaratmış oldukları toplam katma değer, Türk imalat sanayi toplam katma değerinin yaklaşık yüzde 63’üne denk gelmektedir. Ayrıca bu sektörler 2006 yılında toplam imalat sanayi üretiminin yüzde 62’sini, 2007 yılındaysa toplam imalat sanayi ihracatının yüzde 72’sini yapmıştır. İşletmeler ve Sanayi Politikası Faslına ilişkin Ülkemiz Müzakere Pozisyon Belgesinde Otomotiv, Makine, Elektronik, Beyaz Eşya sektörlerinde sektörel stratejilerin Sanayi ve Ticaret Bakanlığı koordinasyonunda hazırlanacağı ifade edilmiştir. Ayrıca AB’nin belirlediği kapanış kriterinde Revize Sanayi Stratejisinin 2003 yılındaki Sanayi Politikası belgesinde yer alan sektörleri içermesinin önemi vurgulanmış, Demir-Çelik ve Otomotiv Yan Sanayi sektörü ismen zikredilmiş, Sanayi ve Ticaret Bakanlığı’nın Sektörel Teknik Komitelerinin sonuçlarının da dikkate alınmasının gerekliliği belirtilmiştir. Bu sebeplerden ötürü ülkemizin belirttiği dört sektörün yanı sıra, Demir-Çelik Sektörü, 2003 yılındaki belgede yer alan Gıda Sanayi ile Sanayi ve Ticaret Bakanlığı’nın Teknik Komitesi’nin olduğu Tekstil-Hazır giyim sanayi sektörleri bu metinde yer almıştır. Tüm sektörlerle ilgili rekabet gücü stratejilerinin ise Sanayi ve Ticaret Bakanlığı koordinasyonunda 2010 sonuna kadar tamamlanması öngörülmektedir.
18
1. Mevcut Durum
8. Dünya ekonomilerinin bütünleşme eğilimi, AB ve DTÖ gibi uluslararası kurumların ekonomi politikalarındaki artan belirleyiciliği, teknoloji alanındaki hızlı gelişmeler, başta Çin ve Hindistan olmak üzere gelişmekte olan ülkelerin yükselişi ve emtia fiyatlarındaki artış gibi unsurlar, Türkiye’nin ekonomik büyüme kapasitesini doğrudan etkilemektedir. Artan küresel rekabet şartlarına Türkiye’nin uyum sağlaması, kendi rekabet gücünü arttırabilmesi ve yüksek ekonomik büyüme oranlarını devam ettirme gereği, bu hedefe yönelik strateji alanlarının başında gelen sanayi stratejisinin önemini de arttırmaktadır. Söz konusu sanayi stratejisi tasarımının başlangıç bileşeni olarak belgenin bu bölümünde; küresel ekonomideki eğilimler, AB’deki durum, Türkiye’nin rekabetçiliği ve bu gelişmelerin sanayinin gelişmesine yansımaları özetlenmektedir.
1.1. Küresel gelişmeler ve sanayi stratejisi
9. Küresel ekonomi 1997-2007 döneminde yıllık ortalama yüzde 4,0 olarak büyürken, dünya ticareti dünya hâsılasına göre daha hızlı bir gelişme göstermiştir. Bu dönemde, dünya genelinde ticaretin serbestleşmesine paralel olarak, petrol dışı ürünlere talep artmış, gelişmekte olan ülkelerin kendi aralarında yaptığı ticaret hacmi genişlemiştir. Küreselleşen mal ve finans piyasaları, gelişmesine 2007 yılında da hızını azaltmadan devam etmiştir. 2008 yılında ise, küresel ekonomi yüzde 3,0 büyümüştür.
10. 2008 yılında, tüm dünya ülkelerini etkisi altına alan küresel ölçekte finansal bir krizle karşı karşıya kalınmıştır. Krizin ortaya çıkması noktasında zincirin başlangıç halkası, ABD bankalarının portföyünde her zaman önemli bir yer tutan ipotekli konut kredileri olmuştur. Kredi ödemelerinde yaşanan problemler, geri çağrılan krediler ve sonrasında teminatların satışı, konut fiyatlarında dikkate değer bir düşüşe neden olmuştur. Banka sermayelerindeki erime süreci böylelikle tetiklenmiş ve bir kısır döngü içine girilmiştir.
11. 2008 yılı Eylül ayı sonrasında şiddetlenen finansal kriz İkinci Dünya Savaşı’ndan bu yana görülmemiş boyutta bir küresel duraklama dönemine girilmesine neden olmuştur. 2009 yılı genelinde küresel ekonomi yüzde 0,6 oranında daralmıştır. Küresel ekonomi son dönemlerde yeniden toparlanma işaretleri vermektedir. Dünya ekonomisi 2009 yılı son çeyreğinden itibaren bir önceki yıla kıyasla
19
yeniden büyümeye başlamış, büyüme hızı 2010 yılı ilk çeyreğinde ivmelenmiştir. Ekonomik toparlanmanın en belirgin olduğu ülkeler, finansal çöküşten doğrudan etkilenmemiş olan başlıca gelişmekte olan ülkeler, özellikle Asya ülkeleri, olmuştur. Gelişmiş ülkeler içerisinde ise ABD ekonomisinin Avro Bölgesi ve Japonya’ya kıyasla daha hızlı bir toparlanma sergilediği görülmektedir. Genişletici maliye ve para politikaları toparlanma sürecinde etkili olmuştur. Krizin ardından önemli ölçüde artan stokların eritilmesi, siparişlerin arttığı ve hisse senetlerinin değer kazandığı bir ortamda, üretimin yeniden başlamasına olanak sağlamıştır. ABD işgücü piyasasında son dönemde kısmi iyileşme sinyallerinin görülmesi de olumlu bir gelişmedir. Gelişmekte olan ülkelerde ise büyüme canlı iç talep ve artan emtia fiyatlarından da destek almaktadır. Politika desteği küresel ekonomide sistemik bir çöküş yaşanmasını engellemiş ve güven göstergelerinin beklenenden hızlı toparlanması sağlanmıştır.
12. Tüm uluslararası kuruluşlar, hâlihazırda görülen küresel ekonomik toparlanmanın beklentilerden hızlı gerçekleşmesine rağmen, son dönemde aşağı yönlü risklerin artış gösterdiğine dikkat çekmektedir. Özellikle kamu maliyesine ilişkin artan kaygılar ve azalan güvenle birlikte küresel ekonominin önümüzdeki dönemde yavaşlayabileceğine ilişkin beklentiler artmıştır.
Tablo 1.1: Uluslararası Para Fonu (IMF) Büyüme Oranları Tahminleri (Temmuz 2010)
(*) Türkiye’ye ilişkin tahminler IMF’nin WEO April 2010 yayınından, diğer ülkelere ve bölgelere ilişkin tahminler ise söz konusu yayının Temmuz ayında yayınlanan WEO Update versiyonundan alınmıştır.
13. Bununla beraber, Çin’in son yıllardaki yüksek performansı, küresel ekonomideki gelişmeleri doğrudan etkilemektedir. İhracata, yabancı yatırımlara ve teknoloji yoğun girişimlere yönelik bir strateji benimseyen Çin’de özellikle eğitim alanında
IMF Tahminleri 2010 Yılı için Tahminler
2011 Yılı için Tahminler
Dünya Büyümesi 4,6 4,3 Gelişmiş Ekonomiler 2,6 2,4 ABD 3,3 2,9 Avro Bölgesi 1,0 1,3 Japonya 2,4 1,8 Çin 10,5 9,6 Brezilya 7,1 4,2 Türkiye* 5,2 3,4 Hindistan 9,4 8,4
20
atılan adımlar, yüz milyonlar boyutundaki ucuz işgücünün niteliğini arttırmakta ve tüm diğer gelişmekte olan ülkelerde istihdam yaratma performansını kısıtlamaktadır.2 2001 yılında Çin’in DTÖ’ye üye olması, başta emek yoğun sektörler olmak üzere, Türkiye’yi ve diğer birçok gelişmekte olan ekonomiyi etkilemiştir.
14. Çin’dekine benzer bir büyüme süreci de Hindistan’da gerçekleşmektedir. Geleneksel olmayan hizmet ihracatında dünyada önde gelen bir konuma sahip olan Hindistan, özellikle yazılım sektöründe dünyadaki konumunu güçlendirmektedir. Çin ve Hindistan’ın reformlarına devam etmeleri durumunda, büyüme hızlarını sürdürmeleri ve küresel rekabet ortamını uzun bir dönem etkilemeleri beklenmektedir. Bunlara ek olarak, Brezilya ve Rusya’nın da, özellikle sahip oldukları doğal kaynaklar nedeniyle dünya ekonomisi için önemleri artmaktadır. Enerji hammadde fiyatlarındaki artış, bu ülkelerin büyümesine olumlu katkı yapacaktır. Nitekim, 2010 yılı ilk yarısında küresel ekonomik toparlanmaya gelişmekte olan ülkelerin öncülük ettiği görülmektedir.
15. Bu yeni gelişmelerin de etkisiyle, geçmiş yıllarda gelişmekte olan ülkeler için, ucuz işgücüne ve hammaddeye sahip olmak, rekabet edebilmek için yeterliyken, günümüzde etkin işleyen bir piyasa mekanizmasına, elverişli bir yatırım ortamına ve kurumsal yapıya, küresel ölçekte rekabet edebilecek yetkinliklerle donatılmış bir işgücüne, girdileri nitelikli ve ucuz sağlayan altyapı sektörlerine sahip olmanın önemi artmıştır.3 Gelişmekte olan ülkelerin rekabet güçlerini arttırmaları, ekonomik büyümenin verimlilik artışlarına dayanmasına ve yeni sektörlerde/faaliyetlerde yetkinliklerini arttırmalarına bağlıdır.
16. Yeni küresel mimaride yüksek katma değer yaratabilmek; uzmanlaşma, yeni teknolojilerden faydalanma, yenilikçilik kapasitesini geliştirme gibi faktörlere bağlı hale gelmektedir. Bir ekonominin büyüme kapasitesinin arttırılması, kendini geliştirebilen, rekabet gücünü sürekli arttırabilen firmaların sayısının artmasına paralel olarak gerçekleşmektedir. Ayrıca, insan kaynağının sürekli olarak geliştirilmesi, bilgi ve iletişim teknolojilerinin yaygınlaşması, yenilikçiliğe
2 Çin’in ihracatına dair bir değerlendirme için bkz. Rodrik, D. 2007. What does China export, China and the World economy; Çin’de eğitim sektöründe atılan adımlara dair bkz. Li et. al, 2008. "The Higher Educational Transformation of China and Its Global Implications", NBER Working Paper No. 13849. 3 Dünya Bankası, Commission on Growth and Development, 2007. “The Growth Report”, Washington D.C.
21
odaklanılması kişi başına geliri sürekli olarak arttırabilmenin yolu olarak öne çıkmaktadır.
17. Dünyada teknoloji alanında yaşanan süratli gelişmeler, uluslararası finansal sistemin ve ticaret sisteminin giderek serbestleşmesiyle birleşince, iş yapma biçimlerinde önemli değişimler yaşanmaktadır. Bilgi yoğun ve yüksek katma değerli mal ve hizmet üretebilmek, rekabet gücünün belirleyicisi olarak ön plana çıkmakta, özellikle işgücünün eğitim düzeyi, gerekli becerilere sahip olması giderek önem kazanmaktadır. Böyle bir ortamda, imalat sanayi alanında faaliyet gösteren bir işletmenin rekabet gücünün ana belirleyicisi, sadece imalat yetkinliği değil; tasarım, lojistik, dağıtım gibi pek çok hizmet alanındaki performansına bağlı olabilmektedir. Bunun sonucu olarak, sanayi politikası giderek yataylaşmakta ve değer zincirindeki, doğrudan imalatla ilgili olmayan diğer aşamaları, hizmet ve destek faaliyetlerini de kapsar hale gelmektedir.
18. Sanayi stratejisi, uygulandığı ülkelerde, küresel ekonomiye uyum biçimini şekillendiren/yönlendiren bir araç olarak ön plana çıkmaktadır.4 Geçmiş dönemde, özellikle Uzakdoğu ülkeleri, sanayi politikaları yardımıyla ekonomik kalkınmanın ivme kazandığı önemli başarılar sergilemişlerdir. Japonya ve Kore önceden belirlenen ve yüksek katma değer yaratabilecek “bebek endüstrilerin”, yeterince rekabetçi olana kadar, ticaret tarifeleri, dış ticaret engelleri, doğrudan veya doğrudan olmayan – kamu bankaları ve şirketleri vasıtasıyla verilen – devlet destekleriyle gelişimini desteklemişlerdir. Bu ülkeler; şirket, ürün ve pazar bazında ihracat hedefleri koyarak, iyi performans gösteren şirketleri ödüllendirerek ihracata odaklı bir sanayi stratejisi izlemiştir. Teknolojik ilerleme için ise yabancı lisans alımına ve doğrudan yabancı sermayeye odaklanılmamıştır. Ancak 1997 Asya krizinin etkileri ve DTÖ’nün piyasalara devlet müdahalesini kısıtlayan kuralları nedeniyle, bu ülkelerin uygulamış oldukları sanayi politikalarının başka ülkelerde uygulanabilirliği tartışılabilir olmuştur.
19. Öte yandan Güneydoğu Asya Uluslar Birliği (ASEAN4) ülkeleri olarak adlandırılan Malezya, Tayland, Endonezya, Filipinler ise sanayi stratejilerini doğrudan yabancı yatırımları (DYY) çekmek üzerine kurarken yurtiçi piyasayı korumak üzere tarifeler, ithalat engelleri uygulamış ve yabancı firmalara
4 Bkz. UNCTAD. 2007. “Trade and Development Report, 2007,” New York ve ve Rodrik, D.2007.
Industrial Policy for 21st Century.
22
yerelleşme şartı koymuşlardır. Bu şekilde doğrudan sermayenin dışsallıklarından ve yerel sanayiye olan pozitif katkılarından maksimum düzeyde yararlanılmıştır.
20. Sanayi politikası alanındaki başarılı ülke örnekleri, politika uygulama, izleme ve koordinasyon kapasitesinin, en az tasarlanan politikaların niteliği kadar önemli olduğunu göstermektedir. Aynı zamanda, eski dönemde, basit anlamda bazı sektörlerin seçilip desteklenmesine indirgenen sanayi politikalarının hem etkinliğinin son derece kısıtlı olduğu, hem de AB ve DTÖ gibi ülkelerin uluslararası ticaret ortamında yükümlülüklerini belirleyen kuruluşlarca engellendiği görülmektedir. Dolayısıyla, günümüzde, sadece belirli sektörlerin seçilerek desteklenmesini değil, yatay politikalar vasıtasıyla firmaların rekabet gücünü arttıran; ayrıca mevcut ve yeni sektörlerin küresel ekonomide daha yüksek katma değer yaratacak biçimde konumlanmalarını sağlayabilecek şekilde yönlendirebilen, bölgesel eşitsizlikleri sanayi politikası kanalıyla azaltabilen bir sanayi politikası yaklaşımı birçok ülkede benimsenmektedir. Bu yeni sanayi stratejisi yaklaşımı, bir yandan mevcut sektörlerin ve firmaların yeniden yapılanmalarını, daha verimli ve rekabetçi hale gelmelerini sağlarken, diğer yandan ekonomide yeni faaliyetlerin ve yeni yetkinlik alanlarının ortaya çıkabilmesi için gereken ortamı sağlamayı hedeflemektedir.
21. Dünyada, sanayi politikası alanında karar verme katmanlarının da çeşitlenmekte olduğu görülmektedir. DTÖ ve AB uygulamaları ile ülkeler arasındaki ikili anlaşmalar, firmaların rekabet gücünü doğrudan etkilemektedir. Bununla birlikte, ulusal politikalar da, firmaların küresel ekonomiye intibakını hızlandırmak, sanayinin ve ülkenin ulusal/yerel sorunlarının (istihdam, bölgesel gelişme, tarım vb. gibi) çözümüne hizmet etmek bakımından hayati bir işleve sahiptir. Aynı zamanda, dünyadaki başarılı uygulama örneklerinin, firmaların rekabetçiliğini güçlendirmede yerel girişimlerin önem kazandığına işaret etmesiyle, merkezi yönetimlerden yerel yönetimlere sanayi politikası alanında da önemli bir yetki ve sorumluluk devri gerçekleşmektedir.
1.2. Avrupa Birliği’ndeki gelişmeler
22. ABD ekonomisindeki yavaşlama ve mali piyasalardaki sorunlar, AB’ye de yansımaktadır. Böyle bir dönemde, zaten büyüme performansında arzu ettiği hızı yakalamayan, yenilikçilik ve girişimcilik gibi konularda ABD’nin gerisinde kalan AB’nin rekabetçiliği, başta emek piyasası olmak üzere, iç pazar sürecinin
23
tamamlanması ve mali piyasalarda bütünleşmenin sağlanmasına yönelik reformlara hız verilmesine bağlı hale gelmektedir. Avrupa’da küresel finans krizi sonrası ortaya çıkan borç krizi, AB ülkelerinin yüksek büyüme oranlarına ulaşmasını ve rekabet gücünü artırmasını engellemiştir. Ülkelerin mali yapılarında meydana gelen bozulmaya karşı, otoritelerin aldığı gecikmiş kararlar, borç krizinin daha da derinleşmesine ve güven ortamının sarsılmasına neden olmuştur. Özellikle, Portekiz, İtalya, İrlanda, Yunanistan, İspanya ( PIIGS ülkeleri ) başta olmak üzere, birçok Avrupa ülkesinde ek mali tedbirler devreye konularak orta vadede krizin etkilerinin ortadan kaldırılması, ülkelerin mali yapılarının sağlamlaştırılması ve güven ortamının yeniden tesis edilmesi hedeflenmiştir. Ayrıca; AB, Avrupa Komisyonu ve IMF işbirliğiyle kurulan 750 milyar Avroluk “Avrupa Finansal İstikrar Mekanizması”, ülkelerin, alınan tüm tedbirlere rağmen, gelecekte yaşayabileceği sorunlara karşı bir teminat niteliği taşımaktadır. Önümüzdeki yıllarda, kamu maliyesi sorunlu ülkeler, AB tarafından belirlenen Maastricht kriterlerini ölçüt alarak, bütçe açığı/hâsıla oranlarını yüzde 3 seviyesinin, kamu borç stoku/hâsıla oranlarını ise yüzde 60 seviyesinin altına çekme yolunda ilerleyeceklerdir. Nitekim, 26-27 Haziran 2010 tarihinde Kanada’nın Toronto kentinde gerçekleştirilen G-20 Liderler Zirvesi’nde bütçe açıklarının 2013 yılına kadar yarıya indirilmesi, diğer yandan borç stoklarının milli gelire oranının 2016 yılına kadar azaltılması veya istikrara kavuşturulması konusunda anlaşma sağlanmıştır. Bununla birlikte mali konsolidasyonun miktarı ve zamanlamasına her ülke kendisi karar verecektir. Her ne kadar “büyüme dostu” mali konsolidasyon stratejileri izlenmesi konusunda bir mutabakat sağlanmış gözükse de, bölge genelinde kalıcı ve sürdürülebilir bir büyümenin sağlanması için rekabet gücü eksikliğinden kaynaklanan yapısal sorunlara odaklanılması ön planda olmalıdır.
23. Avrupa ülkelerinin uzun vadeli ekonomik ve sosyal gelişme hedeflerini ortaya koyan ve AB’nin rekabet gücünü arttırmayı hedefleyen 2000 yılı Lizbon Stratejisi, AB’nin geleceği için önemini korumakta; üye ülkeler için “büyüme ve istihdam” öncelikli hedef olarak ön plana çıkmaktadır. 2005 yılında “Yenilenen Lizbon Stratejisi”nin amaçları Avrupa’yı, yatırım yapmak ve çalışmak için daha çekici bir yer haline getirmek, büyüme için bilgi ve yenilikçiliğe odaklanmak ve “daha fazla ve daha iyi iş yaratmak” olarak belirlenmiştir. 2010 yılı itibariyle AB’de Araştırma Geliştirme (Ar-Ge) harcaması / Gayrisafi Yurtiçi Hâsıla (GSYİH) oranının yüzde 3, istihdam oranının ise yüzde 70 olması hedeflenmiştir.
24
24. İmalat sanayinin önemli bir role sahip olduğu AB’de, hâsılanın yaklaşık beşte biri, ihracatın yüzde 75’i ve özel sektör Ar-Ge faaliyetlerinin yüzde 80’i imalat sanayi tarafından yapılmaktadır.5 AB-27’deki imalat sanayi üretimi, 1993-2007 arasında yıllık ortalama yüzde 2,2 büyümeyle ABD’nin gerisinde kalmış fakat Japonya’dan daha iyi bir performans sergilemiştir. Ancak, küresel krizin etkisiyle AB-27 imalat sanayi üretimi 2008 yılında yüzde 1,9 oranında düşmüştür. Bu düşüş eğilimi 2009 yılında ivme kazanmış ve söz konusu daralma oranı yüzde 14,8 düzeyinde gerçekleşmiştir.
25. AB’deki sanayi faaliyetleri, özellikle Çin ve diğer yükselen Asya ekonomilerinden gelen önemli bir rekabet baskısıyla karşılaşmaktadır. Özellikle son dönemde, AB’deki sanayi faaliyetlerinin işgücü maliyetlerinin daha ucuz olduğu bölgelere kaymaya başlaması, AB’de kamuoyundaki kaygıları arttırmıştır. Ancak AB-15 ülkelerinden dışarı giden yatırımların halen önemli bir bölümü ABD’ye gitmekte, yeni AB üyesi ülkelere giden yatırımın payı yüzde 13, Çin’e giden ise yüzde 3.8 düzeyinde kalmaktadır.6
26. Bu eğilimler sonucunda, sanayinin rekabet gücünü arttırıcı yatay sanayi politikası AB’nin gündeminde önem kazanmaktadır. Endüstriyel yeniliğin, Ar-Ge yatırımlarının ve sanayi sektörlerinde yeniden yapılanmanın desteklenmesi için yeni yaklaşımlar geliştirilmektedir. AB’de ihracatın beceri içeriğini iyileştirmek, AB’yi Ar-Ge yatırımları için cazibe merkezi haline getirmek ve AB ticaretinin büyük bir kısmını oluşturan orta–yüksek teknoloji sektörlerinde bir atılım gerçekleştirmek gibi konular öncelikli alanlar arasında yer almaktadır. Öte yandan öne çıkan güncel AB Girişimlerine, Pazar Liderliği Girişimi (Lead Market Initiative) ve firmalar arasında ağların geliştirilmesi ve kümelenmelerin güçlendirilmesine yönelik girişimler örnek verilebilir. Pazar Liderliği Girişimi; e- Sağlık, Koruyucu Tekstil, Sürdürülebilir İnşaat, Biyo-ürünler, Geri Dönüşüm, ve Yenilenebilir Enerji sektörlerinde mevzuat, standardizasyon ve kamu ihalelerini daha yenilikçi yaparak sektörlere olan talebi artırmayı, katma değer ve istihdam yaratmayı hedeflemektedir. Bununla birlikte, hizmet sektöründe yenilikçilik ve kümelenme alanında artan bilim-sanayi ilişkisi çerçevesinde, dünya seviyesinde
5 Comission Staff Working Document, SEC(2005)1215 “Implementing the Community Lisbon Programme: A policy framework to stregthen EU manufacturing – towards a more integrated approach for industrial policy” 6 Comission Staff Working Document, SEC(2005)1215 “Implementing the Community Lisbon Programme: A policy framework to stregthen EU manufacturing – towards a more integrated approach for industrial policy”
25
yenilik kümeleri, bölgesel kümeler ve ağların geliştirilmesine ilişkin yeni AB Bildirimlerinin (Communication) yayınlanması AB gündemde yer almaktadır.
27. AB ülkelerinde uygulanan sanayi politikası genel itibariyle, bir yandan yatay alanlara odaklanırken, diğer yandan da sektörlere özgü politikaları içinde barındırmakta ve çok çeşitli politika araçları arasında rekabet gücünü yükseltmeye yönelik bir denge gütmeyi hedeflemektedir. Bu politikalar ve ilgili mevzuat, AB’de merkezi olarak belirlenmemekte, üye ülkelerin kendi sanayi politikalarını AB’nin hedeflediği stratejilerle ve önceliklerle uyumlaştırmaları beklenmektedir. Bu doğrultuda, bu rapordaki çerçevenin hazırlanması sürecinde, AB’deki sanayi politikalarına genel yaklaşım ve Lizbon Stratejisi dâhilindeki öncelikli alanlarla uyum sağlanması gerekliliği de göz önünde bulundurulmuştur.
28. Türkiye, 1999’da almış olduğu AB’ye aday ülke statüsünden daha önce, 1996’dan itibaren Gümrük Birliği’nin içinde olması nedeniyle, diğer yeni üye ve aday ülkelerden farklı bir konumda bulunmaktadır. Özellikle sanayi alanında Türkiye, AB’nin önemli bir parçası haline gelme sürecindedir. 2009 yılında Türkiye’nin ihracatının yüzde 46’sı AB ülkelerine yapılırken, Türkiye’ye son dönemde (2003-2009) gelen doğrudan yabancı yatırımların yüzde 77’si AB ülkelerinden gelmektedir. Bu bağlamda, Türkiye’nin, AB’deki sanayi politikası ve rekabet gücü tartışmalarının etkin bir katılımcısı olması hem AB üyelerinin rekabetçilik perspektifi hem de Türkiye’nin AB’ye uyumu açısından önem arz etmektedir.
26
1.3. Türkiye’deki gelişmeler ve rekabet gücü 29. 90’lı yılları çalkantılarla geçiren Türkiye ekonomisi, 2001 krizinin ardından
uygulanan yapısal reformlar sonucunda sağlanan makroekonomik istikrarla beraber bu dönemde dünyadaki en başarılı ekonomik büyüme performanslarından birini sergilemiştir. Dünyada teknolojik, ekonomik ve siyasi gelişmelerin yaşandığı bir ortamda, Türkiye hızla dünya ekonomisinin ve AB’nin önemli bir parçası haline gelmeye başlamıştır. Böylece Türkiye, bir yandan küresel ekonomi içindeki birçok fırsatı yakalama imkânına kavuşurken, diğer yandan da dünyadaki olumsuz eğilimlerin etkilerine daha açık hale gelmiştir.
30. Türkiye ekonomisi 2002-2008 yılları arasında yatırım ve verimlilik artışlarına dayalı olarak 27 çeyrek üst üste büyümüştür. AB’ye ekonomik, sosyal ve mevzuat uyumu alanlarında önemli ilerlemeler sağlanmıştır. Türkiye’deki güçlü uluslararası bağlantılara sahip, ihracata dayalı üretim yapan, geniş ve çeşitlenmiş bir imalat sanayi tabanı, 2001 sonrası yeni ekonomik iklime bağlı olarak hızlı bir gelişme süreci içine girmiştir. Sağlanmış olan istikrar ortamı, AB’yle Gümrük Birliği’nin etkisiyle de birleşince, üretim ve dış ticaret yapısında da önemli bir dönüşüm yaşanmaya başlamıştır.
31. Bir yanda Doğu Asya ekonomilerinin hızla gelişmesi, diğer yanda AB’nin rekabetçi konumunu sürdürmesi, Türkiye’nin coğrafi konumunu giderek daha önemli hale getirmektedir. Türkiye, AB’deki tüketim kalıplarıyla büyük ölçüde uyum gösteren, büyük ve genç bir pazara sahip olmanın yanında, bölgesindeki ülkelerle kıyaslandığında, dinamik bir sanayi ve hizmetler altyapısına sahiptir. Bu konumu, Türkiye’ye, küresel yatırımcılar için önemli bir cazibe merkezi özelliği de kazandırmaktadır. Türkiye’nin, bölgesindeki ülkelerin de küresel ekonomiye eklemlenmesinde önemli bir rol üstlenme potansiyeline sahip olması, Türk sanayisi için önümüzdeki dönemde çok sayıda yeni fırsatı da beraberinde getirecektir. Son dönemde, başta AB merkezli şirketler olmak üzere birçok küresel şirket, bölgesel operasyonları için Türkiye’yi bir üs ve yatırım merkezi olarak konumlandırmaktadır. Önümüzdeki dönemde, bu eğilimin doğru stratejiler sayesinde güçlenmesi, hem Türkiye’nin hem de AB’nin rekabet gücüne önemli bir katkı yapabilecektir.
32. 2005-2008 döneminde ilave istihdam artışı yıllık ortalama yüzde 1,9 düzeyinde iken, 2009 yılında küresel kriz nedeniyle istihdam artışı yüzde 0,4’e düşmüştür.
27
İstihdam artışının ekonomik büyümenin gerisinde kalmasının temel sebebi, ekonomideki yapı değiştirme eğiliminin hız kazanması, tarım sektörünün payının giderek azalması ve ekonomik büyümeye verimlilik artışlarının kaynaklık etmesi olmuştur. İstihdamın sektörel dağılımına bakıldığında 2002’den 2008’e tarım kesimi istihdam oranı yüzde 11,3 puan azalırken, sanayi, hizmet ve inşaat sektörlerinin istihdam oranı sırasıyla yüzde 2,4 puan, 7,4 puan ve 1,4 puan düzeyinde artmıştır. 2005-2009 döneminde çalışma çağındaki nüfustaki artış yıllık ortalama 830 bin kişi olarak gerçekleşmiştir. Bununla birlikte ekonomideki yapı değiştirme eğilimi küresel kriz nedeniyle olumsuz yönde etkilenmiştir. 2009 yılında 2008’e göre tarım kesimi istihdam oranı 1,0 puan artarken, sanayi, istihdam oranı 1,8 puan azalmıştır. Hizmet ve inşaat sektörlerinin istihdam oranı ise sırasıyla 0,5 puan ve 0,3 puan düzeyinde artmıştır.
33. 2008 yılında işgücündeki artış 2007 yılına göre 691 bin kişi olurken, aynı dönemde istihdam edilenlerin sayısı 2007 yılına göre 456 bin kişi artarak 21 milyon 194 bin kişiye ulaşmıştır. Buna göre işsiz sayısı 235 bin kişi artmıştır. 2008 yılının tamamında, bir önceki yıla göre, tarım, sanayi ve hizmet sektöründe sırasıyla, 149 bin kişi, 138 bin kişi ve 168 bin kişi istihdam artışı gözlenmiştir. Tarım dışı istihdam ise söz konusu dönemde önceki yıla göre 306 bin kişi artmıştır. Türkiye genelindeki işsizlik oranı 2008 yılında, 2007 yılına göre 0,7 puan artarak yüzde 11,0 olarak gerçekleşmiştir. Küresel krizin etkisiyle tüm dünya ülkelerinde olduğu gibi ülkemizde de istihdam azalmış ve işsizlik oranı artmıştır. 2009 yılında işsizlik oranı yüzde 14,0 olmuş, ancak Orta Vadeli Program’da (OVP) 2009 yılı için tahmin edilen yüzde 14,8 oranının altında gerçekleşmiştir. Benzer şekilde OVP’ye göre 2009 yılında istihdam düzeyinin 20,9 milyon kişi olması öngörülmüşken istihdam edilen kişi sayısı 2009 yılında beklentinin üzerinde gerçekleşmiş ve 21,3 milyon kişi olmuştur. İktisadi faaliyetin istikrarlı bir toparlanma eğilimine girmesi, işgücü piyasasına da olumlu biçimde yansımaktadır. Nitekim 2010 yılı Ocak-Nisan döneminde geçen yılın aynı dönemine göre işsizlik oranı kademeli olarak azalmaktadır.
34. Ekonominin genelinde, 2002-2007 yılları arasında verimlilik artışı yıllık ortalama yüzde 6 düzeyinde, imalat sanayinde ise yüzde 7 düzeyinde gerçekleşmiştir. Aynı dönemde, imalat sanayinin istihdam performansı hem geçmiş dönemlere, hem de hizmet sektörüne nazaran düşük kalmıştır. 2008 yılında ise sanayi sektörü, yüzde 3,2’lik istihdam artışıyla oldukça iyi bir performans sergilemiştir. 2009 yılında ise küresel krizin özellikle sanayi sektörünü olumsuz yönde
28
etkilemesiyle sanayi istihdamı yüzde 8,2 oranında azalmıştır. Aynı dönemde tarım ve hizmetler sektörleri istihdamında artış gözlenmiştir.
Tablo 1.2: İşgücü Verimliliği ve İstihdamdaki Ortalama Yıllık Artış Oranı, Sektörlere Göre
Genel Tarım Sanayi Hizmetler
Verimlilik İstihdam Verimlilik İstihdam Verimlilik İstihdam Verimlilik İstihdam
1992-1997
%3 %2 %0 %0 %3 %3 %2 %3
1997-2002
%1 %0 %6 %3 %2 %1 %1 %3
2002-2007
%6 %1 %5 %4 %7 %1 %3 %4
2008 - %2 - %3 - %3 - %2 2009 - %0.4 - %4.5 - %-8.2 - %1.9
Kaynak: TÜİK
35. Son yıllarda, imalat sanayinde görülen verimlilik artışı, üretimin de tempolu bir şekilde yükselmesine katkı yapmıştır. Aynı dönemde, imalat sanayi ihracat ve ithalat miktarında da önemli bir artış yaşanmıştır.
Tablo 1.3: İmalat Sanayi Göstergeleri (Yüzde), 2003, 2007, 2008,2009
2003 2007 2008 2009 GSYİH İçindeki Payı 23 24 24 23
Üretim Artışı (Sabit Fiyatlarla) 8,4 5,6 -0.1 -7.2
İhracat Artışı (Cari Fiyatlarla) 31,7 26 23.8 -23.8
İthalat Artışı (Cari Fiyatlarla) 34,6 21,3 12,2 -26.1
Kapasite Kullanım Oranı* - 78.3 75.2 65.0
Kaynak: TÜİK
* Kaynak: TCMB
36. Küresel finansal krizin etkileri ile birlikte, 2008 yılının dördüncü çeyreğinde, sanayi katma değeri yüzde 10,6 oranında azalmıştır. 2008 yılı dördüncü çeyrekte, imalat sanayi sektörünün GSYİH içindeki payı yüzde 22,3 olarak gerçekleşmiştir.
37. Uzun dönemli bir perspektiften bakıldığında, Türkiye’nin küresel ekonomiyle bağını kuran lokomotif sektörün imalat sanayi olduğu görülmektedir Türkiye’nin toplam ihracatı içinde imalat sanayi ürünlerinin payı, 1980’deki yüzde 37
29
düzeyinden, 2009’da yüzde 93’e ulaşmıştır. Türkiye’de 2002-2008 yılları arasında yaşanan dış ticaret hacmi artışı da dikkat çekici bir boyuttadır. 2002’deki 87 milyar dolarlık dış ticaret hacmi, yıllık ortalama yüzde 25’lik bir artışla 2008 yılında 334 milyar dolar düzeyine ulaşmış, 2009 yılında ise 243 milyar dolar olarak gerçekleşmiştir.
Tablo 1.4: 2002-2010 Dönemi Türkiye’nin Dış Ticaret Rakamları (Milyon Dolar)
Yıl İhracat İthalat Ticaret Dengesi Ticaret Hacmi
2002 36.059 -51.554 -15.495 87.613 2003 47.253 -69.340 -22.087 116.593 2004 63.167 -97.540 -34.373 160.707 2005 73.476 -116.774 -43.298 190.251 2006 85.535 -139.576 -54.041 225.111 2007 107.272 -170.063 -62.791 277.334 2008 132.027 -201.964 -69.936 333.991 2009 102.128 -140.899 -38.771 243.027
2010 Ocak-Mayıs
45.546 -68.125 -22.579 113.671
Kaynak: Dış Ticaret Müsteşarlığı
38. İmalat sanayi ihracatındaki hacim artışına koşut olarak hem pazar hem de ürün deseni bakımından çeşitlenme süreci yaşanmaktadır. Bu çeşitlenme eğilimi, Türkiye’yi diğer yeni AB üyesi ülkelerden ayrıştıran bir faktör olarak ortaya çıkmaktadır. 2008 yılında, Türkiye’nin 1 milyar doların üstünde ihracat yaptığı ülke sayısı 30; 501 milyon -1 milyar dolar arasında ihracat yaptığı ülke sayısı 19’dur.
39. Avrupa Birliği ülkelerinin ekonomik büyümesinin yavaşlamasının ihracata etkileri 2008 yılının son aylarında görülmeye başlamıştır. 2007 yılında yüzde 56,3 olan Avrupa Birliği’nin ihracattaki payı 2009 yılında yüzde 46’ya gerilemiştir.
30
Tablo 1.5: 2007, 2008 ve 2009 Yılı İhracatının Ülke Gruplarına Göre Dağılımı, Milyon Dolar
2007 2008 2009 Değişim
(%) Pay (%)
A- AB (27) 60.399 63.390 46.984 -25,9 46,0
B-TÜRKİYE SERBEST BÖLGELERİ 2.943 3.008 1.957 -34,9 1,9
C-DİĞER ÜLKELER 43.930 65.622 53.187 -18,9 52,1
1-Diğer Avrupa 10.843 15.678 11.358 -27,6 11,1
2-AFRİKA 5.976 9.063 10.179 12,3 10,0
Kuzey Afrika 4.030 5.850 7.447 27,3 7,3
Diğer Afrika 1.947 3.212 2.732 -14,9 2,7
3-AMERİKA 5.603 6.532 4.838 -25,9 4,7
Kuzey Amerika 4.541 4.802 3.563 -25,8 3,5
Orta Amerika ve Karayipler 549 829 597 -28,0 0,6
Güney Amerika 514 901 678 -24,8 0,7
4-ASYA 20.309 32.505 25.891 -20,3 25,4
Yakın ve Orta Doğu 15.081 25.430 19.187 -24,5 18,8
Diğer Asya 5.227 7.074 6.704 -5,2 6,6
5-Avustralya ve Yeni Zelanda 343 435 360 -17,2 0,4
6-Diğer Ülke ve Bölgeler 857 1.410 561 -60,2 0,5
Seçilmiş Ülke Grupları
OECD Ülkeleri 65.675 70.472 54.227 -23,1 53,1
EFTA Ülkeleri 1.328 3.262 4.327 32,7 4,2
Karadeniz Ekonomik İşbirliği 16.784 20.867 12.315 -41,0 12,1
Ekonomik İşbirliği Teşkilatı 4.700 6.248 5.945 -4,8 5,8
Bağımsız Devletler Topluluğu 10.088 13.938 8.742 -37,3 8,6
Türk Cumhuriyetleri 2.874 3.749 3.397 -9,4 3,3
İslam Konferansı Teşkilatı 20.311 32.597 28.663 -12,1 28,1
Kaynak: Dış Ticaret Müsteşarlığı
40. Türkiye’nin ihracatının ülke gruplarına dağılımında AB’nin ağırlığı devam etmekte, ancak diğer bölgelerin de portföydeki paylarının artmakta olduğu
31
görülmektedir. 2007 yılında 60,3 milyar dolarla yüzde 56,3 paya sahip olan AB-27 ülkelerine ihracatımızın, 2009 yılında 46,9 milyar dolarla ihracattaki payının yüzde 46’ya düştüğü görülmektedir. İhracatımızda yüzde 19 pay alan Yakındoğu ve Ortadoğu ülkelerine yönelik ihracatımızın ise 19 milyar dolar düzeyinde olduğu görülmektedir. Afrika ülkelerine yönelik ihracatımız yüzde 12,3’lük artışla 10,2 milyar dolar olarak gerçekleşmiştir.
41. Dünya Ekonomik Forumu tarafından hazırlanan 2009-2010 Global Rekabet Gücü Endeksine göre, Türkiye 133 ülke arasında, 61. sırada yer almaktadır. Rekabet gücünü belirleyen unsurlardan göreli olarak olumlu katkı yapanlar arasında piyasa büyüklüğü, özel sektör gelişmişliği, mal piyasaların etkinliği; rekabet gücünü olumsuz etkileyen unsurlar arasında ise işgücü piyasası etkinliği, kurumsal altyapı, yükseköğretim ve mesleki eğitim ile finansal piyasaların gelişmişliği bulunmaktadır.
Şekil 1.1: Rekabet Gücü Bileşenlerine Göre Yapılan Sıralamada Türkiye’nin 133 Ülke İçindeki Sıralaması
15
52
54
56
62
64
69
73
74
80
96
120
Piyasa BüyüklüğüÖzel Sektör Gelişmişliği
Teknolojik HazırlıkM al Piyasları Etkinliği
Fiziki Altyapı
M akroekonomik Durumİnovasyon
Yükseköğretim ve ÖğrenimSağlık ve İlköğretim
M ali Piyasalar Etkinliği
Kurumsal altyapıİşgücü Piyasası Etkinliği
Kaynak: Dünya Ekonomik Forumu, Rekabet Gücü Endeksi, 2009
42. Türkiye’nin rekabet gücünün bileşenleri AB’ye yeni üye olan 12 ülkeyle mukayese edildiğinde, özel sektör gelişmişliği (business sophistication), yenilikçilik, kamudaki kurumsal altyapı, özel sektördeki kurumsal yönetişim düzeyi alanlarındaki performansının daha iyi; fikri mülkiyet hakları, demiryolu ağı
32
kalitesi, liman kalitesi, bilgi-iletişim teknolojilerinin yaygınlığı alanlarındaki performansının ise daha kötü olduğu görülmektedir. Diğer alanlarda ise yaklaşık olarak benzer bir performans söz konusudur. Türkiye bu performansı ile Ortadoğu, Kafkaslar, Kuzey Afrika ve Balkanlar’ı kapsayan geniş bir coğrafyadaki ülkelerle ile kıyaslandığında, bu bölgedeki gelişmiş rekabetçilik düzeyine sahip ülkelerin başında gelmektedir.
43. Türk imalat sanayinin alt sektörler bazındaki yapısında, 1996’dan 2008’e önemli bir niteliksel dönüşüm yaşandığı görülmektedir. Toplam imalat sanayi ihracatı içinde otomotiv, makine, beyaz eşya, elektronik, petrol ürünleri ve lastik-plastik sektörlerinin payında kayda değer bir artış görülmektedir. Öte yandan, giyim eşyası, tekstil ürünleri gıda ürünlerinin payı, 1996 -2008 yılları arası azalma göstermiştir. Özellikle Çin ve Hindistan’daki üreticilerin yükselttiği uluslararası rekabet baskıları sonucunda, geleneksel emek yoğun faaliyetlerin, ihracat içindeki payı azalırken, bu sektörlerde daha yüksek katma değerli, yenilikçi üretim yapılarına geçme baskısı hissedilir olmuştur. Ayrıca, küresel ekonomide hızla yaşanmakta olan emtia fiyatlarındaki değişimin, Türkiye’de imalat sanayisinin ihracat ve üretim yapısını da etkilemesi beklenmektedir.
33
Tablo 1.6: İmalat Sanayi Alt Sektörlerinin Toplam İmalat Sanayi İhracatı İçindeki Payı (Yüzde)
Sektör 1996 2000 2007 2008 2009 2010 Oc.- May.
Ana Metal Sanayi 10,9 8,8 12,2 17,9 15,8 14,7 Motorlu Kara Taşıtı ve Römorklar 4,8 6,8 16,8 15,3 13,5 14,9 Giyim Eşyası 23,5 21,2 11,7 9,2 10,1 10,4 Tekstil Ürünleri 18,6 18,1 10,7 9,1 10,0 9,6 Başka Yerde Sınıflandırılmamış Makine ve Teçhizat 4,0 5,4 7,9 7,8 8,5 8,3 Kok Kömürü, Rafine Edilmiş Petrol Ürünleri ve Nükleer Yakıtlar
1,3 1,2 4,9 5,8 3,8 4,2
Gıda Ürünleri ve İçecek 12,0 7,2 5,1 5,2 6,2 5,8 Metal Eşya Sanayi (Makine ve Teçhizatı Hariç) 2,3 2,6 4,2 4,4 4,7 4,5 Başka Yerde Sınıflandırılmamış Elektrikli Makine ve Cihazlar
3,8 3,2 4,1 4,0 4,3 4,3
Kimyasal Madde ve Ürünler 6,1 5,5 4,0 4,0 4,5 5,1 Plastik ve Kauçuk Ürünleri 2,5 3,1 3,9 3,8 4,2 4,4
Metalik Olmayan Diğer Mineral Ürünler 3,8 4,4 3,4 3,5 3,9 3,9 Mobilya ve Başka Yerde Sınıflandırılmamış Diğer Ürünler
1,2 2,5 3,1 2,8 2,9 3,2
Diğer Ulaşım Araçları 0,8 3,5 2,7 2,7 2,5 1,6 Radyo, Televizyon, Haberleşme Teçhizatı ve Cihazları 1,5 3,8 2,7 1,9 2,0 1,9 Kağıt ve Kağıt Ürünleri 0,6 0,6 0,8 0,8 1,0 1,1 Dabaklanmış Deri, Bavul, El Çantası, Saraciye ve Ayakkabı
1,1 0,7 0,6 0,5 0,5 0,6
Ağaç ve Mantar Ürünleri (Mobilya Hariç); Hasır Vb. Örülerek Yapılan Maddeler
0,3 0,2 0,5 0,4 0,5 0,5
Tıbbi Aletler; Hassas Optik Aletler ve Saat 0,3 0,3 0,3 0,3 0,4 0,4 Tütün Ürünleri 0,5 0,5 0,2 0,2 0,3 0,3 Basım ve Yayım; Plak, Kaset Vb. 0,2 0,2 0,1 0,1 0,2 0,1 Büro, Muhasebe ve Bilgi İşleme Makineleri 0,1 0,2 0,1 0,1 0,1 0,1
Kaynak: TÜİK
44. İhracattaki gelişmeler, sektörlerin dünyadaki pazar paylarıyla birlikte incelendiğinde rekabet gücü açısından, küresel ekonomide hızlı yükselen sektörlerin olduğu; ancak imalat sanayinde yıldız sektör olarak tanımlanabilecek (dünyada yüksek pazar payını sürekli olarak arttırabilen) sektörlerin sayısının ise az olduğu görülmektedir. (Şekil 1.2) Otomotiv ve demir-çelik sektörleri ise dünyada önemli pazar payına sahip olmalarının yanında, tempolu bir büyüme performansı sergilemektedir. Diğer taraftan, 2007’de tekstil, hazır giyim, sebze-meyve gibi dünyadaki pazar payı yüksek olan sektörlerimizin ihracat büyüme
34
oranları yavaş bir seyir izlemektedir. İhracatı hızlı artan sektörlerimizin (petrol ve petrol ürünleri, elektrikli makineler, metal ürünleri) dünyadaki pazar paylarıysa göreli olarak düşük bir seviyededir. Televizyon üretimi, 2004 ve 2005’deki yüksek performansına karşın, 2006 – 2009 döneminde düşüş eğilimine girmiştir. Şekil 1.2: Sektörel Rekabet Gücü: Dünyadaki Pazar Payları ve Büyüme Hızları, 2006
Taşıt araçları
Hazır giyim
Demir-Çelik
Tekstil
Elektrikli Makineler
Sebze ve meyve
Petrol ve petrol ürünleri
Metal ürünleri
Muhtelif imalat sanayi ürünleri
Metal-dışı minerallerTelekom ve ses cihazları
Diğer taşıtlar
Güç kaynağı ve makineler
0%
10%
20%
30%
40%
50%
60%
70%
80%
0,00% 1,00% 2,00% 3,00% 4,00% 5,00% 6,00%
Dünya pazar payı (2006)
Ort
alam
a yı
llık
ihra
catta
büy
üme
hızı
(200
2-20
06)
Ortalama Pazar payı:
%1.8Yükselen Sektörler
Yıldız Sektörler
Ortalama büyüme hızı: %35
Zor Durumdaki Sektörler
Kaynak: TEPAV, Birleşmiş Milletler COMTRADE veri tabanı
45. Son yıllarda dış ticaret yapımızda yaşanan önemli bir değişiklik de imalat sanayinin (petrol ve doğalgaz dışı) ara malı ithalatında yaşanan artıştır. Bu artışın sebepleri arasında, yatırımlarda ve ihracattaki artışa paralel olarak, uluslararası piyasalarda emtia fiyatlarının yükselişi, ihracatın sektörel kompozisyonunun değişmesi ve kurun değerlenmesi gösterilebilir.
46. AB ile karşılaştırıldığında teknoloji yoğun sektörlerin Türkiye’nin toplam ihracatı içindeki payı hala çok geridedir (Tablo 1.7). İmalat sanayinde 2001’in ardından hızlanmış olan yapısal dönüşümün de etkisiyle, Türkiye’de orta-üstü teknolojili ürünlerin ihracatının yükselmesine karşın, bu alanlardaki yerel kümelenmelerin henüz yeterince gelişememiş olmasından dolayı, yüksek teknolojili ürünlerin katma değerinde herhangi bir artış yaşanmamaktadır. Bu durum, büyük ölçüde Türkiye’de yapılan orta ve yüksek teknolojili üretimin ithal ara girdiye bağımlılığının bir sonucu olarak ortaya çıkmaktadır.
35
Tablo 1.7: İmalat Sanayi Üretim ve İhracatının Yapısı (Yüzde Pay)
Teknoloji Yoğunluğu(1)
TÜRKİYE AB Üretim İhracat İhracat(3)
2002 2008(2) 2002 2008 2006 Yüksek 5,1 4,1 6,2 3,1 21,6 Ortanın Üstü 18,2 24,8 24,3 30,9 41,1 Ortanın Altı 26,7 32,1 22,8 37,7 19,1 Düşük 50 39 46,8 28,3 18,3 Toplam 100 100 100 100 100
Kaynak: DPT 2010 yılı programı (1) OECD sınıflandırması esas alınmıştır. (2) 2006 fiyatlarıyla DPT tahminidir.
(3) OECD üyesi AB Ülkeleri
47. Sanayi ihracatında orta-üstü teknoloji içeren sektörlerin payının artmasının bir sonucu olarak Ar-Ge’ye yapılan harcamalar son dönemde önemli bir artış eğilimine girmiştir. 2007’de GSYİH’nin yüzde 0.76’sı düzeyinde, 3,2 milyar Avro’luk Ar-Ge harcaması yapılmıştır. 2008’de ise GSYİH’nin yüzde 0.73’ü düzeyinde Ar-Ge harcaması yapılmıştır Her ne kadar bu miktar AB’nin bu alandaki Lizbon Hedefi olan yüzde 3 hedefinin çok altında ise de, nominal olarak, AB’ye yeni katılan tüm üye ülkelerin toplam 5,81 milyar Avro’luk Ar-Ge harcamasının yaklaşık yarısından fazlasına denk gelmektedir. Öte yandan, 2013 yılı itibari ile Türk özel sektörünün, ülkedeki toplam Ar-Ge harcamasının en az yüzde 60’ını gerçekleştirmesi hedeflenmektedir. Bu kapsamda kamu tarafından sağlanacak olan desteklerin özel sektörün Ar-Ge faaliyetlerini artırıcı yönde tasarlanması sağlanacaktır. Türkiye 2007 yılında, 355 adet uluslararası patent başvurusunda bulunmuştur. 2008 yılında bu rakam 367 olarak gerçekleşmiştir. 9. Kalkınma Planı’na göre, 2013 yılında Ar-Ge harcamalarının GSYİH içindeki payının yüzde 2’ye çıkması ve tam zamanlı araştırmacı sayısının 80.000’e çıkması planlanmaktadır.
48. 2001’den sonra, küresel veya bölgesel ölçekte iş yapan büyük Türk şirketlerinin stratejilerinde de niteliksel bir değişim gözlenmektedir. 90’lı yıllarda, çok fazla sayıda ve farklı sektörlerde faaliyet gösteren şirketleri bünyelerinde bulunduran başlıca holding şirketleri, 2001 krizinin ardından kritik bir yeniden yapılanma ve konsolidasyon sürecine girmişlerdir. Böylece günümüzde, toplam ciro açısından ilk onu oluşturan holding şirketlerinin, yaklaşık dört veya beş sektörde
36
faaliyetlerini odaklandırdıkları görülmektedir. Büyük holdinglerin ve şirket gruplarının, faaliyet alanları içinde finans, enerji ve haberleşme gibi hizmet sektörlerinin ağırlıkları artmıştır. İmalat sanayinde faal olan gruplar ise otomotiv, beyaz eşya, elektronik, gıda ve yapı malzemeleri-çimento alanlarında operasyonlarını konsolide etmişler ve cirolarının önemli bir kısmını dış pazarlardan sağlamaktadırlar.7
49. Küresel Türk şirketlerinin stratejileri kadar son dönemde Türkiye’ye gelen doğrudan yabancı yatırımcıların sektörel tercihleri de sanayi stratejisi için önem arz etmektedir. 2001 krizinin ardından Türkiye’nin çektiği doğrudan yabancı yatırımların yüzde 84’ü, özelleştirme ve Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu (TMSF) satışlarının da etkisiyle, hizmet sektörüne, esas olarak da finans ve haberleşme alanlarına gelmiştir. 2008 yılında, Türkiye’ye yapılan doğrudan uluslararası yatırım girişleri toplamı içinde imalat sanayinin payı yüzde 25,8’dir. İmalat sanayine yapılan yatırımlar arasında en büyük payı; gıda ürünleri, içecek ve tütün imalatı sektörleri oluşturmaktadır.
AB’ye Ekonomik Entegrasyon
50. AB ülkeleri, Türkiye ekonomisinin dış dünya ile bağlantısında belirleyici bir konuma sahiptir. Dış ticarette AB’nin ağırlığı, Türk işletmelerinin dünyanın en sofistike tüketici tercihlerinin geçerli olduğu bir pazarda rekabet etmekte olduğunu göstermektedir. 2009 yılında, Türkiye’nin 102 milyar dolar düzeyindeki ihracatının yüzde 46’sı AB-27 ülkelerine yapılmıştır. Aynı yılda Türkiye’nin toplam ithalatında AB-27 ülkelerinin payı, yüzde 40 düzeyindedir. Türkiye özellikle yatırım ve ara malları için önemli bir ithalatçı ülke konumundadır. Doğu Asya ülkelerinin ithalat içindeki payının artmasına karşın, yatırım malları için AB-27’nin ağırlığı devam etmektedir.
51. Ticari anlamda yaşanan entegrasyona ek olarak, Türkiye, Avrupa kaynaklı doğrudan yabancı yatırımlar kanalıyla da AB’ye hızla entegre olmaktadır. Türkiye’ye 2003-2007 yılları arasında gelen toplam 47,3 milyar dolarlık doğrudan yabancı yatırımın yüzde 72’si AB ülkelerinden gelmiştir. Bu yatırımlar, Türk şirketlerinin AB’deki değer zincirlerine entegrasyonu için önemli fırsatları beraberinde getirmektedir. Bu eğilim, Türkiye’nin giderek AB’nin sanayi ve hizmetler alanının doğal bir parçası haline geldiğine de işaret etmektedir.
7 T.C Devlet Planlama Teşkilatı,2006. “ Dokuzuncu Kalkınma Planı”, Ankara.
37
52. Öte yandan, yatırımlarda ve dış ticarette AB’nin ağırlıklı önemine karşın, son dönemde ihracat bağlantılarının coğrafi bakımdan birçok ülkeye ve bölgeye yayılarak, çeşitlenmekte olduğu da dikkat çekicidir. Bu çeşitlilik, bazı ekonomilerde yaşanabilecek talep daralmalarının, Türkiye ekonomisi üzerindeki olumsuz etkisini sınırlayacaktır. Türk işletmelerinin, özellikle Orta Doğu ve Kuzey Afrika ülkelerindeki yüksek pazar payına (yüzde 26) sahip olmaları, bu pazarların gelişme perspektifiyle değerlendirildiğinde, Türk firmaları ve AB’deki ortakları için önemli fırsatlar sunmaya devam edecektir.
53. AB-27 ülkelerinde imalat sanayi ürünlerindeki genel pazar payımız 2003 yılındaki yüzde 3,8 düzeyinden, yılda ortalama yüzde 7 artışla 2007’de yüzde 4,7 düzeyine ulaşmıştır. İçinde otomotiv, makine sanayi gibi sektörlerin bulunduğu orta-teknolojili ürün grubunda Türkiye’nin pazar payı, 4 sene içinde tam 2,5 kat artarak 1999’daki yüzde 1,6 seviyesinden 2004’de yüzde 4’e yükselmiştir. Düşük teknolojili ürünlerdeyse bu artış yüzde 6,3’ten yüzde 7,9’a yükselme şeklinde olmuştur.
Türkiye Ekonomisi ve Küresel Finansal Kriz
54. 2007 yılı yaz aylarında finans piyasalarında başlayan dalgalanmalar, 2008 yılı Eylül ayından itibaren derinleşerek küresel bir finansal krize dönüşmüştür. ABD ve Avrupa’da birçok banka iflas etmiş, finansal konsolidasyona gidilmiş ve kamu müdahaleleri gerçekleşmiştir. Mali sistemdeki sorunlar ve oluşan belirsizlik ortamı yatırımcı ve tüketici güvenini olumsuz yönde etkilemiştir. İç ve dış talebin azalması ve kredi imkânlarının zorlaşması nedeniyle birçok ülkede üretimde önemli düşüşler gözlenmiştir. Ancak küresel ekonomi 2009 yılı son çeyreğinden itibaren yeniden toparlanma sürecine girmiştir. Nitekim dünya ekonomisi 2009 yılı son çeyreğinden itibaren bir önceki yıla kıyasla yeniden büyümeye başlamıştır. Küresel toparlanmanın başlamasında genişletici maliye ve para politikaları etkili olmuştur. Kriz döneminde stokların önemli ölçüde erimesi, krizin hafiflemesiyle birlikte üretimin yeniden başlamasına olanak sağlamıştır. Gelişmekte olan ülkelerde ise büyüme göreceli olarak canlı seyreden iç talep ve artan emtia fiyatlarından da destek almaktadır.
55. Küresel krizin finansal kuruluşları da içine alarak derinleşmesi, ülkelerde geleneksel para politikası araçlarına ek olarak, bazı tedbirlerin uygulamaya konulması sonucunu doğurmuştur. Bu tedbirlerin önümüzdeki dönemde söz konusu ülkelerde kamu borç stoku üzerinde olumsuz etkileri kaçınılmazdır.
38
Ayrıca, yaşanan küresel finansal krizin, 2007 yılında zirveye çıkan yükselen ekonomilere yönelik sermaye akımlarını da olumsuz etkilediği görülmektedir. Küresel ekonomide gözlenen bu iyileşme işaretlerine karşın, riskler halen önemini korumaktadır. Olağanüstü geniş çapta alınan önlemlerden çıkışın zamanlaması, küresel toparlanmanın sürdürülebilirliği açısından kritik öneme sahiptir. Destekleyici politikaların erken sonlandırılması büyümenin sürdürülebilir bir yapıya kavuşmadan yeniden zayıflamasına, geç sonlandırılması ise enflasyona ve kamu finansman sorunlarının daha da ağırlaşmasına yol açabilecektir.
56. Küresel ekonomik kriz Türkiye ekonomisini üç kanaldan etkilemiştir. Bunlar, dış ticaret imkanlarındaki daralma, finansman ve likidite koşullarındaki sıkılaşma ile beklentilerdeki kötüleşme olarak özetlenebilir. Bunlardan en önemlisi, finansmana erişimde yaşanan sorunlardır.
57. İhracatın yarıya yakın bir bölümünün gerçekleştirildiği AB ülkelerinde krizin şiddetli şekilde hissedilmesi, ülkemizin ihracat performansını önemli ölçüde düşürmüştür. Özellikle ihracata yönelik üretim yapan taşıt araçları, ana metal, makine teçhizat ve radyo-tv haberleşme alt sektörlerinde ihracat reel olarak hızlı bir biçimde azalmış ve yurt içi üretim olumsuz yönde etkilenmiştir. İhracat, 2009 yılında bir önceki yıla göre yüzde 22,6 oranında azalarak 102,1 milyar ABD doları olarak gerçekleşmiştir. Söz konusu dönemde, toplam ihracatın yüzde 94,3’ünü oluşturan imalat sanayi ürünleri ihracatı, yüzde 23,8 oranında azalmıştır.
58. Türkiye bankalarında herhangi bir yapısal bozukluğun gözlenmiyor olması, yaşanılan krizi 2001 krizinden ayıran önemli bir unsurdur. Ancak bu durum, bankaların dışarıdan temin edeceği fonlardaki azalmanın önüne geçemediği için, sendikasyon kredilerinde ve döviz cinsinden borçlanmada zorluklar yaşanmıştır. Türkiye’de hem bankalar hem de şirketler, dışarıdaki günlük bilançosu hasarlı hale gelen bankalardan kredi kullanmışlardır. Kriz sonrası büyük şirketlerin aldıkları kredilerin azalması, bu şirketlerin tedarik zincirlerini etkilemiştir. 2009 yılının ilk 6 ayında ticari krediler, 2008 yılının ilk altı ayına göre yaklaşık yüzde 134 azalarak 1,6 milyar USD civarında gerçekleşmiştir. Ticari kredilerdeki daralmanın olumsuz etkisi KOBİ’ler, esnaf ve çalışanlar tarafından hissedilmiştir.
59. Piyasalarda risk algılamasının artması ve güvenin azalmasının, yatırımcı ve tüketici davranışlarına olan olumsuz etkileri ise krizin diğer bir etki kanalıdır
39
Küresel belirsizliklerin en yoğun şekilde hissedildiği 2008 yılı son çeyreği ve 2009 yılının ilk çeyreğinde ekonomik birimlerin ileriye dönük beklentileri olumsuz yönde etkilenmiş, bu da yatırım ve tüketim kararlarının ertelenmesine ve ekonomik aktivitenin ciddi biçimde yavaşlamasına yol açmıştır.
60. Gerek dış talep gerekse iç talepteki gerilemeye bağlı olarak Türkiye ekonomisinde üretim, ihracat ve işsizlik göstergeleri olumsuz yönde etkilenmiştir. 2008 yılının dördüncü çeyreğinde GSYİH yüzde 7,0 oranında azalmış ve 2008 yılı GSYİH artışı yüzde 0,7 olarak gerçekleşmiştir. Türkiye küresel ekonomiye entegre olan tüm ülkeler gibi krizden olumsuz yönde etkilenmekle birlikte, pek çok ülkeden daha önce kademeli bir toparlanma sürecine girmiştir. Türkiye ekonomisi küresel belirsizliklerin en yoğun şekilde hissedildiği 2009 yılının ilk çeyreğinde yüzde 14,5 oranında daralmakla birlikte, ekonominin daralma hızı krize karşı alınan tedbirlerin etkisiyle takip eden dönemde yavaşlamış, yılın dördüncü çeyreğinde ise GSYH büyüme hızı yüzde 6,0 olmuştur. Ekonominin dördüncü çeyrekte güçlü bir büyüme kaydetmesi sonucunda, Orta Vadeli Programda (OVP) 2009 yılı için yüzde 6’lık daralma öngörülmüşken, 2009 yılının bütününde GSYH’daki daralma yüzde 4,7 seviyesinde kalmıştır. Ekonomideki büyüme eğilimi 2010 yılı ilk çeyreğinde de güçlenerek devam etmiştir. 2010 yılı birinci çeyreğinde yüzde 11,7 oranında büyüyen Türkiye ekonomisi, küresel krizden çıkış sürecinde dünyada en hızlı toparlanan ekonomilerden birisi olmuştur. Son döneme ilişkin göstergeler de ekonomideki büyüme sürecinin devam ettiğine işaret etmektedir. Bu büyüme sürecinde geçen yılki düşük baz etkisi, Türkiye ekonomisine ilişkin beklentilerin olumluya dönmesiyle finansman imkanlarının iyileşmesi, dış talebin toparlanması ve alınan mali önlemlerle iç talebin canlanması etkili olmaktadır.
61. Sanayi üretimi 2010 yılı Ocak-Mayıs döneminde bir önceki yılın aynı dönemine göre yüzde 16,9 oranında artmıştır. Sanayi üretiminin en önemli öncü göstergesi olan kapasite kullanım oranı ise 2009 yılı ikinci çeyreğinden bu yana ılımlı toparlanma eğilimi sergilemiş ve bu eğilimini 2010 yılı Ocak-Haziran döneminde de sürdürmüştür. İmalat sanayi kapasite kullanım oranı 2010 yılı Ocak-Haziran döneminde bir önceki yılın aynı dönemine göre 8,4 puan artarak yüzde 70,5 düzeyinde gerçekleşmiştir. İhracat, 2009 yılında bir önceki yıla göre yüzde 22,6 oranında azalarak 102 milyar ABD doları olarak gerçekleşmiştir. Söz konusu yılda, toplam ihracatın yüzde 93,4’ünü oluşturan imalat sanayi ürünleri ihracatı, yüzde 23,8 oranında azalmıştır. Bu azalmada, kara taşıtları ihracatının yüzde
40
33,1, demir ve çelik ihracatının yüzde 48,9, makineler ve aksamları ihracatının yüzde 20,7 oranında azalması temel belirleyici olmuştur. İthalat, 2009 yılında bir önceki yıla göre yüzde 30,2 oranında azalarak 140,9 milyar ABD dolarına gerilemiştir. 2008 yılının ikinci çeyreğinde başlayan ekonomik daralmanın küresel krizin etkisiyle derinleşmesi, ithalat talebindeki düşüşün temel nedeni olmuştur. Bu dönemde tüketim ve yatırım malları ithalatı, toplam ithalattan daha düşük bir oranda azalırken; ihracat ve üretimdeki gerileme ve uluslararası emtia fiyatlarındaki azalma nedeniyle ara malları ithalatındaki düşüş, yüzde 34,4 oranında gerçekleşmiştir. 2008 yılı Ekim ayından sonra dış talebin daralmasına paralel olarak gerileyen ihracat, 2009 yılı Ekim ayından itibaren dünya ticaretindeki toparlanmaya başlamış ve ihracatçılarımızın Avrupa’da pazar paylarını artırmalarına paralel olarak artış eğilimine girmiştir. İç talebin toparlanmasıyla birlikte ithalat da 2009 yılı sonundan itibaren artma eğilimine girmiştir.
62. Finansal krize karşı ülkeler bir yandan koordineli olarak ortak tedbirler alırken diğer yandan kendi ekonomik yapılarını da dikkate alarak ülkeye özgü tedbirler uygulamaktadır. Yaşanan küresel krizin derinliği ve yansımaları karşısında Türkiye de kendi tedbirlerini almaktadır. Türkiye’de 2002-2007 döneminde sağlanan makro ekonomik istikrar ve başta bankacılık ve kamu sektörü sektörü olmak üzere gerçekleştirilen yapısal reformlar, ülkenin bu tip dışsal şoklara karşı direncini geçmiş dönemlere göre artırmıştır. Bu çerçevede, 2010 yılı programı ve bütçesinde bu etkiler dikkate alınarak, ekonomik öncelikler belirlenmiştir.
63. Türkiye’de krizle ilgili gelişmeler, başta Ekonomi Koordinasyon Kurulu (EKK) olmak üzere oluşturulan izleme mekanizmalarıyla düzenli olarak takip edilmektedir. EKK’da krizin seyri, ülkemize olası etkileri ve bu etkiler karşısında alınması gerekli tedbirler değerlendirilmektedir.
64. Küresel finansal krizin olumsuz etkilerini azaltmak amacıyla 2008 yılının ikinci yarısından itibaren likidite, vergi/prim, üretim/ihracat ve finansman odaklı olmak üzere çeşitli tedbirler alınmıştır.
65. Likidite destekleri kapsamında; bankaların birbirlerinden ABD Doları ve Euro üzerinden döviz borç alıp vermelerine olanak sağlanması amacıyla düzenlemeler yapılmış, Merkez Bankası’nca yapılan döviz alım ihalelerine ara verilmiş, Merkez Bankası Likidite Desteği Kredilerinin kullanım koşullarını belirleyen yönetmelik yayımlanmış, yabancı para zorunlu karşılık oranı
41
azalt�lm��, yabanc� para zorunlu kar��l�klara faiz ödenmesi uygulamas�na son verilmi�, Türk paras� zorunlu kar��l�klar�n faiz oran� art�r�lm��, bankalar�n kar da��t�m�na s�n�rlama getirilmi�tir.
66. Vergi ve Prim Destekleri kapsam�nda; yurtd���ndaki varl�klar� yurtiçine getirmeyi te�vik amaçl� vergi indirimleri ve vergi muafiyetlerini içeren kanun yürürlü�e konulmu�, hisse senedi kazançlar�nda yerli yat�r�mc�lara uygulanan stopaj s�f�ra indirilmi�, vergi borçlar�na ili�kin düzenlemeler yap�lm��, yurt d��� tedarikçilerden sa�lanan kredilerde stopaj oran� yüzde 5’e indirilerek vergi yükü azalt�lm��, çe�itli konularda ve sektörlerde ÖTV ve KDV oranlar� dü�ürülmü�, hurdaya ç�kar�lan motorlu araçlarda vergi ve cezalara ili�kin düzenlemeler yap�lm��, Tar�m Ürünleri Lisansl� Depoculuk Kanunu kapsam�nda düzenlenen ürün senetlerinin elden ç�kar�lmas�ndan do�an kazançlara gelir ve kurumlar vergisi muafiyeti getirilmi�, indirimli kurumlar vergisi oran� uygulanmas�na imkân tan�yan yasal düzenleme hayata geçirilmi�, KOB� birle�melerini te�vik etmek amac�yla, birle�en KOB�’lere kanunda belirlenen �artlar�n sa�lanmas� kayd�yla, kurumlar vergisi muafiyeti ve indirimli kurumlar vergisi uygulanmas� imkanlar� getirilmi�, k�sa çal��ma ödene�inin miktar� art�r�larak yararlanma süresi 3 aydan 6 aya ç�kar�lm��, genç ve kad�n istihdam te�vikinin süresi uzat�lm��, 5084 say�l� te�vik kanununun sosyal güvenlik primi deste�i uygulamas� 2012 y�l�na kadar uzat�lm��, gerçek ki�ilere kulland�r�lan kredilerdeki Kaynak Kullan�m�n� Destekleme Fonu (KKDF) kesintisi oran� azalt�lm��t�r.
67. Üretim ve �hracat Destekleri kapsam�nda; KOB�’lere dü�ük ve s�f�r faizli kredi deste�i verilmi�, KOB�’lerin finansman imkanlar�na daha kolay eri�ebilmesi amac�yla Kredi Garanti Deste�i uygulamas�na ba�lanm��, KOSGEB’in bütçesi 2009 y�l�nda 2008 y�l�na göre yüzde 48 oran�nda art�r�lm��, OSB ve KSS in�aatlar� için verilen kredilerin faiz oranlar� ile OSB’lere kulland�r�lan kredilerde ve banka komisyonlar�nda indirime gidilmi�, ihracat reeskont kredisi limiti kademeli olarak art�r�lm��, firmalar�n Eximbank kredi kapsam ve limitleri art�r�lm�� ve Eximbank kredilerine ili�kin çe�itli düzenlemeler yap�lm��, Ziraat Bankas� ve Tar�m Kredi Kooperatifleri taraf�ndan kulland�r�lan dü�ük faizli tar�m kredilerinin vadesi i�letme kredilerinde 18 aydan 24 aya, yat�r�m kredilerinde 5 y�ldan 7 y�la ç�kar�lm��, Yurtd��� Müteahhitlik Teminat Mektubu Kontr-Garanti uygulamas�na i�lerlik kazand�r�lm��, kamuoyunda sicil aff� olarak bilinen “Kar��l�ks�z Çek, Protestolu Senetler ile Kredi ve Kredi Kartlar� Borçlar�na �li�kin
42
Kayıtların Dikkate Alınmaması Hakkında Kanun” Resmi Gazete’de yayınlanarak yürürlüğe girmiştir.
• İstihdamı artırmak amacıyla aktif işgücü programlarının geliştirilmesi
uygulaması yürürlüğe konmuştur. Bu kapsamda:
� Toplum yararına işler için oluşturulan çalışma programlarına aktarılan
kaynak artırılmış; okul, hastane vb. sağlık kurumlarındaki bakım ve
onarım işleri, ağaçlandırma ve erozyon kontrolü, çevre düzenlemesi ve
arazi ıslahı, park ve bahçe düzenlemesi konularındaki geçici istihdam
amacıyla uygulanan programlar genişletilmiştir
� İŞKUR’un mesleki eğitim faaliyetleri genişletilmiştir. Söz konusu
faaliyetler ile vasıflı işgücü ihtiyacının karşılanması ve işgücünün
mesleki becerilerinin geliştirilmesi hedeflenmektedir. Eğitim süresince
katılımcılara günlük 15 TL ödeme yapılmaktadır.
� İŞKUR ve KOSGEB tarafından beraber yürütülen proje kapsamında
kişilere girişimcilik ve eğitim danışmanlığı hizmeti verilmiştir. Eğitim
sonucunda, KOSGEB kriterleri çerçevesinde sunulacak projelere
KOSGEB tarafından 4.000 TL tutarında hibe verilmektedir.
� Meslek lisesi, dengi ve üstü eğitim kurumu mezunları işbaşı eğitimleri
çerçevesindeki stajlarla desteklenmektedir. Uygulamayla iş tecrübesi
olmayan gençlere deneyim kazandırılması ve iş bulma olanaklarının
artırılması hedeflenmektedir. Uygulama kapsamında İŞKUR tarafından
stajyerlere 6 aya kadar günlük 15 TL ödeme yapılmaktadır.
� İşyerlerinde 2009 yılı Nisan ayındaki mevcut istihdama ilave olarak işe
alınan işçiler için prim desteği sağlanmıştır. Uygulama kapsamında,
asgari ücret üzerinden işveren primi 2010 yılı sonuna kadar devlet
tarafından karşılanmaktadır.
� İl İstihdam ve Mesleki Eğitim Kurulları’nın etkinliğinin artırılması,
İstihdam Şurası’nın toplanması, fon yararlanıcılarının profillerinin
çıkarılması, teşviklerin etkinliğinin incelenmesi ve mesleki eğitimler ve
kullanılan kaynağın etkinliğinin incelenmesi öngörülmüştür.
• Bölgesel gelişmişlik farklarını azaltmayı, rekabet gücünü artıracak teknoloji ve
AR-GE içeriği yüksek büyük ölçekli yatırımlara destek olmayı, sektörel
kümelenmeyi desteklemeyi ve teşvik kapsamındaki yatırım konularında
43
ekonomik ölçek kriterlerini öne çıkarmayı amaçlayan yeni bir teşvik sistemi
hazırlanmıştır.
• Döviz cinsi ve dövize endeksli kredi kullanımına ilişkin esaslarda yapılan
değişiklikle, tüketicilerin ve firmaların döviz cinsi ve dövize endeksli kredi
kullanımları yeniden düzenlenmiştir. Ayrıca, kredi kartı borçlarının yeniden
yapılandırılmasına ilişkin yapılan yasal düzenlemeyle, 31 Mayıs 2009 tarihi
itibariyle ödeme ihtarı çekilmiş, icra takibi başlatılmış, ya da banka tarafından
takip olunan krediler grubunda sınıflandırılmış kredi kartı borçlarının yeni bir
ödeme planına bağlanması imkânı getirilmiştir.
68. Finansman Destekleri kapsamında; iç piyasadaki yatırımcı tabanını genişletmek amacıyla Gelire Endeksli Senet (GES) ihracı gerçekleştirilmiş, mevduat garantisinin kapsamını genişletme ve sınırını artırma konusunda Bakanlar Kurulu’na yetki verilmiştir.
69. Ayrıca; Gelir İdaresi Başkanlığı tarafından kayıt dışı strateji eylem planı hazırlanıp yürürlüğe konulmuş, “Yetkili Gümrük Antreposu” kurulması ve buraların gümrük hattı dışında kabul edilmesine yönelik yasal düzenleme yapılmış, Ar-Ge Şirketlerinin de Ar-Ge teşviğinden yararlanmasının sağlanması amacıyla Ar-Ge merkezi kuracak firmaların ayrıca üretim faaliyetinde bulunma koşulu olmadığına ilişkin yönetmelik hazırlanmıştır.
70. Kamu kesimi, uyguladığı gelir ve harcama politikalarıyla küresel krizin ekonomi üzerindeki etkilerini azaltmada etkili bir rol üstlenmiştir. Bu politikalardan kısa vadeli olanlar, tüketim harcamalarını artırmaya ve kredi sistemindeki tıkanıklıkları açmaya odaklanmıştır. Orta vadeli politikalar ise ekonomide kalıcı bir şekilde üretim, yatırım ve ihracatı artırmaya yoğunlaşmıştır. Bu doğrultuda, krizden çıkış ve sonrasındaki büyüme sürecinin özel sektör öncülüğünde gerçekleştirilmesi hedeflenmektedir. Özel sektörün yatırım ve üretim kararlarındaki öngörülebilirliği ve kullanabileceği kaynakları artırmak için kamu kesimi borçlanma gereğinin tedrici bir şekilde azaltılması ve fiyat istikrarının korunması önem arz etmektedir. 8
71. Orta vadede, ekonomide rekabet gücünü artıracak, büyümeyi ve mali
dengelerdeki iyileşmeyi kalıcı hale getirecek politikaların uygulanması
hedeflenmektedir. Bu çerçevede, kamu cari harcamalarının öncelikli alanlara
8 DPT 2010 Yılı Programı.
44
yönlendirilmesi, kamu yatırımlarının önceliklendirilerek etkinleştirilmesi,
yatırımların finansmanında kamu-özel işbirliği modellerinin kullanımının
yaygınlaştırılması, devlet yardımlarının şeffaflaştırılması ve etkinleştirilmesi, iş
dünyasının talep ettiği nitelikte insan gücü yetiştirilmesine hız verilmesi, esnek
istihdam biçimlerinin yaygınlaştırılması, kuruluşları tamamlanan kalkınma
ajanslarının faaliyete geçirilerek etkinliğinin artırılması, vergi kayıp ve kaçağının
azaltılması, kredi garanti fonunun etkinliğinin artırılması ve iş ortamını
iyileştirmek, öngörülebilirliği artırmak ve piyasa ekonomisinin etkili bir şekilde
işleyebilmesini temin etmek üzere ilgili temel kanunların güncellenmesi, bu
alanda yargının hız ve etkinliği güçlendirilmesi planlanmaktadır.8 Küresel
ekonominin yavaşlama eğilimine girmesinin, önümüzdeki dönemde Türkiye’nin
büyüme performansına olumsuz etkisi, etkin bir sanayi stratejisinin hayata
geçirilmesiyle en aza indirilebilecektir. Böyle bir konjonktürde, altyapı
sektörlerine yönelik düzenleme çerçevesinin iyileştirilmesine hızla devam
edilmesi, sektörlerin rekabet güçlerine yönelik tedbirlerin alınması beklentileri
olumluya çekecek, yabancı yatırımların Türkiye’ye ilgisinin artmasına katkıda
bulunacaktır.
45
Şekil 1.3: Türkiye Sanayisi GZTF Analizi
GÜÇLÜ YÖNLER 1-Türkiye’nin coğrafi konumu 2- Genç insan gücü kaynağı 3-Türk Sanayisinin uluslararası standartlarda ve kalitede üretim yapması 4- Girişimcilik kapasitesinin varlığı 5- Gelişmiş sanayi altyapısı ve sanayi üretiminin çeşitliliği 6- KOBİ sayısı ve OSB potansiyelleri
ZAYIF YÖNLER 1-Nitelikli işgücü eksikliği
2-AR-GE, Teknoloji ve İnovasyon eksikliği 3-Finansman kaynaklara erişim eksikliği 4-Doğal kaynakların etkin yönetilememesi ve enerji sorunu 5-Kamu kurum ve kuruluşları arasında işbirliği ve eşgüdüm eksikliği 6-Yüksek katma değerli ürünlerde sınırlı üretim kabiliyeti 7-Altyapı yetersizlikleri 8-Yatırım ve iş ortamı yetersizlikleri
9-Kayıt dışılığın yüksek boyutlarda olması
10-İmalat sanayinin teknoloji üretimindeki yetersizliği ve modern teknoloji kullanımının yaygınlaşamaması
11-Sanayiye ilişkin verilerin sistematik ve tek bir kaynaktan elde edilemeyişi 12-Girdi maliyetlerinin yüksek oluşu 13-Bölgeler arası gelişmişlik farkları
14-Kümelenme stratejilerinin yeterince uygulanamaması 15-Rekabet kültürünün yeterince gelişmemiş olması
16-KOBİ’lerin ihracat ve pazarlama konusundaki yetersizlikleri
FIRSATLAR 1-Avrupa Birliği katılım süreci ve uyum çalışmaları 2-Türkiye’nin coğrafi konumu
TEHDİTLER 1-Küresel finansal kriz
2-Enerjide dışa bağımlılık
3-Ara mal temininde ithalatın yüksek olması
46
3-Girişimci genç nüfus 4-Komşu ve çevre ülkelerdeki pazarlar 5-Küreselleşme 6-Uluslararası finansal ve ticaret sisteminin giderek serbestleşmesi 7-Yabancı yatırımların ekonomik-teknolojik-sosyal dinamikleri hızlandıran alanlara yönlendirilmesi 8-Bilgi teknolojileri ve yenilikçiliğin çok hızlı bir şekilde gelişmesi ve etkin kullanımının artması 9-Teknolojik gelişmeler 10-İç pazarın büyüklüğü ve satın alma kapasitesinin artması 11-Yenilenebilir ve alternatif enerji kaynaklarının zenginliği 12-Rekabetçi yeni iş modellerinin geliştirilmesi
13-Kurumsallaşma ve şirketleşme kültürünün gelişmesi 14-Ülkeler arası ortaklıkların ön plana çıkması 15-Katma değerli ürün üretimi, kalite ve verimliliğin öneminin giderek artması 16-Bilgi tabanlı (Bilgiyi üretmek ve kullanmak) rekabet üstünlüğünün artması 17-Küresel pazarlarda yeni, kaliteli ve farklı ürünlere olan talebin artması 18- Çevre ve iklim değişikliğine ilişkin olumlu gelişmelerin rekabet gücüne katkısı
4-Küreselleşme ve artan uluslararası rekabet
5-Çevre ve iklim değişikliği 6-Ulaşım ve altyapı yetersizlikleri
47
2. Vizyon 72. Türkiye’nin 2007-2013 dönemini de kapsayan 2001-2023 dönemine ait Uzun
Vadeli Strateji çerçevesinde hazırlanan Dokuzuncu Kalkınma Planı’nın vizyonu, “İstikrar içinde büyüyen, gelirini daha adil paylaşan, küresel ölçekte rekabet gücüne sahip, bilgi toplumuna dönüşen, AB’ye üyelik için uyum sürecini tamamlamış bir Türkiye”dir.
73. Bu genel vizyon çerçevesinde; özel sektör, STK’lar, üniversiteler ve kamu sektörünün katılımıyla 2008 yılında Sanayi ve Ticaret Bakanlığı koordinasyonunda yapılan arama konferansında, Türkiye Sanayi Stratejisi’nin uzun dönemli vizyonu, “Orta ve yüksek teknolojili ürünlerde Avrasya’nın üretim üssü olmak” şeklinde belirlenmiştir. Bu vizyon çerçevesinde, 2011–2014 yıllarını kapsayan Türkiye Sanayi Stratejisi’nin genel amacı ise “Türk sanayisinin rekabet edebilirliğinin ve verimliliğinin yükseltilerek, dünya ihracatından daha fazla pay alan, ağırlıklı olarak yüksek katma değerli ve ileri teknolojili ürünlerin üretildiği, nitelikli işgücüne sahip ve aynı zamanda çevreye ve topluma duyarlı bir sanayi yapısına dönüşümünü hızlandırmak” olarak belirlenmiştir.
3. Stratejik Hedefler
74. Yukarıda belirtilen genel amacı gerçekleştirmek üzere, üç temel stratejik hedef tespit edilmiştir. Uygulanacak sanayi stratejisinin odağında, bu üç temel stratejik hedef doğrultusunda yapısal dönüşümü desteklemek yer almaktadır:
a. Becerilerini sürekli geliştirebilen (güçlü) şirketlerin ekonomideki ağırlığının arttırılması: Sanayi stratejisi kapsamında, Türkiye’de yatırım ve iş yapma ortamı, becerilerini sürekli geliştirebilen, mevcut rekabet ortamında ayakta kalabilme ve büyüyebilme becerisine sahip şirketlerin gelişimine imkân verecek şekilde reform edilecektir. Orta ve uzun vadede küreselleşmenin ortaya çıkardığı değişimlere ve baskıya rağmen, ülke sanayinin gelişebilme performansı, kendi beceri ve kabiliyetlerini sürekli geliştirebilen şirketlerin ağırlığı ile doğru orantılı olacaktır. Sanayi stratejisi, işletmelerin yüksek teknolojik kabiliyete ve nitelikli işgücüne sahip, değişen şartlara uyum sağlayabilen, ulusal ve uluslararası piyasalarda rekabet gücü olan bir yapıya kavuşturulmasına katkı sağlayacaktır. Strateji kapsamında, işletmelerde
48
yenilikçiliğe önem verilmesi, nitelikli işgücünün geliştirilmesi, bilgi ve iletişim teknolojilerinin etkin biçimde kullanılması desteklenecektir.
b. Orta ve yüksek teknolojili sektörlerin9 üretim ve ihracat içindeki ağırlığının arttırılması: Orta ve yüksek teknolojili sektörlerde katma değeri yüksek üretime geçmek amaçlanmaktadır. Ancak, küresel rakiplerle karşılaştırıldığında, söz konusu sektörlerin Türkiye’deki üretim ölçeğinin genelde küçük olması, bu amaca orta vadede erişilmesini zorlaştırmaktadır. Halihazırda bu sektör grubunda yer alan ve önemli büyüme potansiyeli arz eden motorlu kara taşıtlarının imalatı, makine imalatı, tıbbi alet, hassas ve optik aletler imalatı, hava ve uzay taşıtları imalatı, elektronik sanayi ve ilaç üretimine yönelik yatırımlar ile bu sektörlerin gelişmesine yönelik stratejilere önem verilecek ve bu sektörlerde Türkiye’nin önemli bir üretim üssü haline gelmesi desteklenecektir.
c. Düşük teknolojili sektörlerde katma değeri yüksek ürünlere geçilmesi: Geleneksel sektörlerde ülkemiz halihazırda önemli üretim ölçeği ve birikimi elde etmiş durumdadır. Bu birikim, söz konusu sektör grubunun alt sektörlerinde katma değeri yüksek ürünlere geçiş açısından önemli avantaj oluşturmaktadır. Bu sektörlerde, katma değeri arttırmaya yönelik destek verilecektir. Bu sektörlerin küresel piyasalardaki değer zincirlerinde, Türk şirketlerinin etkinliğini arttırması hedeflenerek tasarım, markalaşma ve lojistik gibi katma değeri arttırıcı faaliyetlerin geliştirilmesi sağlanacaktır.
75. Türk sanayisinin güçlü ve zayıf yönleri ile sahip olduğu fırsatlar ve karşı karşıya kaldığı tehditler değerlendirilmiş ve 9. Kalkınma Planında yer alan öncelikler de göz önünde bulundurularak bazı temel sanayi politikası öncelikleri ile yatay ve sektörel olmak üzere temel politika alanları tespit edilmiştir.
76. Türkiye Sanayi Stratejisi’nin genel amacını ve dolayısıyla stratejik hedefleri gerçekleştirmek üzere, kamu kurum ve kuruluşları ile işbirliği ve eşgüdüm içerisinde, yatırım ve iş ortamının iyileştirilmesi, uluslararası ticaret politikası uygulamalarının ülkemizce etkin bir şekilde kullanılması ve ülkemizin yabancı
9 Ar-Ge harcamalarının katma değer ve üretime oranının yüksek olduğu sektörler, yüksek teknoloji sektörler olarak tanımlanmaktadır. OECD’nin tanımlamasına göre, bu sektörler Eczacılık Ürünleri; Hava Taşıtları, Uzay Araçları, Aksam ve Parçaları; Tıbbi Aletler, Ölçüm, Ayar ve Kontrol Cihazları; Radyo, Televizyon ve İletişim Cihazları, Ofis, Muhasebe ve İletişim Makineleri olarak sınıflandırılmaktadır.
49
yatırımcılar açısından cazip bir hale getirilmesi, beceriler ve insan kaynağının iyileştirilmesi, KOBİ’lerin finansmana erişiminin arttırılması, firmaların teknolojik gelişiminin sağlanması, altyapı sektörlerinin iyileştirilmesi, çevreye duyarlı bir sanayi yapısının geliştirilmesi ve bölgesel farklılıkların azaltılması hedeflenmektedir. Ayrıca sektörlerde, bilgi ve teknoloji, rekabet, yasal düzenlemeler, çevre ve enerji, uluslararası rekabet edebilirlik ve ticaret ile istihdam ve coğrafi boyut alanlarında iyileştirmeler yapılarak sektörlerin rekabet gücünün arttırılması hedeflenmektedir.
77. Dokuzuncu Kalkınma Planında 2013 yılında, sanayi sektörünün yarattığı katma değerin toplam milli gelir içindeki payının yüzde 27,2’ye, ihracatın yıllık yüzde 14,2 artış göstererek 210 milyar dolara, ithalatın ise yılda yüzde 11 oranında artarak 275 milyar dolara ulaşması hedefleri belirlenmiştir. Bu hedeflere ulaşmak için, sanayi stratejisinin kritik bir işlev üstlenmesi öngörülmektedir. Bu işlev, Türk imalat sanayini, Türkiye’nin uzun vadeli ekonomik performansına katkıda bulanacak şekilde dönüşüme yönlendirmek olacaktır. İmalat sanayinin dışa dönük bir yapı içinde, ekonomik büyümeyi sürükleyen temel sektör olması hedeflenmektedir. Bununla beraber, Sanayi Stratejisi çerçevesinde orta ve uzun dönemde uygulanacak politikalar sonucunda; sanayi sektörlerinin büyüme oranları, nitelikli istihdam oranları, AR-GE harcamaları, patent, faydalı model ve marka başvuruları, orta ve yüksek teknolojili sektörlerin (motorlu kara taşıtlarının imalatı, makine imalatı, tıbbi alet, hassas ve optik aletler imalatı, hava ve uzay taşıtları imalatı, elektronik sanayi ve ilaç üretimi) ihracat ve üretim payları gibi göstergelerde artış hedeflenmekte olup, stratejinin başarısını ölçmeye ve değerlendirmeye yönelik olarak da, bu tip göstergeler takip edilecektir.
78. Sanayi stratejisinin, rekabet gücünü arttırmak amacıyla uygulanmakta olan farklı strateji alanları ve politikalarla da uyum içinde olması sağlanacaktır. Türkiye’de rekabet gücünün arttırılmasına yönelik geniş kapsamlı bir tedbirler bütünü, kalkınma planı, orta vadeli ve yıllık programlar bazında, 10 temel alanda ele alınmaktadır. Bu alanlar: (1) makroekonomik istikrarın kalıcı hale getirilmesi, (2) iş ortamının iyileştirilmesi, (3) ekonomide kayıt dışılığın azaltılması, (4) finansal sistemin geliştirilmesi (5) enerji ve ulaştırma altyapısının geliştirilmesi, (6) çevrenin korunması ve kentsel altyapının geliştirilmesi (7) Ar-Ge ve yenilikçiliğin geliştirilmesi, (8) bilgi ve iletişim teknolojilerinin yaygınlaştırılması, (9) tarımsal yapının etkinleştirilmesi, (10) sanayi ve hizmetlerde yüksek katma değerli üretim yapısına geçişin sağlanması. Sanayi stratejisi, bu gelişme eksenleriyle büyük
50
ölçüde örtüşen, belirlenmiş vizyon doğrultusunda, yukarıda belirtilen hedeflerin gerçekleşmesini sağlamaya hizmet edecektir.
79. Özetle, Sanayi Stratejisi, belirlenmiş uzun vadeli vizyon, genel amaç ve stratejik hedefler doğrultusunda sanayinin ve sektörlerin rekabet gücünü arttırmak üzere, yapısal dönüşümü yönlendirmeye ve desteklemeye katkı verecek, AB’deki sanayi politikası yaklaşımlarıyla uyumlu, Türk sanayisinin güçlü ve zayıf yönleri ile sahip olduğu fırsatlar ve karşı karşıya kaldığı tehditler çerçevesinde oluşturulan bir politika çerçevesini içermektedir. Bu politika çerçevesi, yatay ve sektörel politikalar olmak üzere iki temel üzerine oturmaktadır. (Şekil 3.1)
a. Yatay sanayi politikası alanları (Bölüm 5) Sanayi faaliyetlerinin genelindeki verimlilik artışlarını sürekli olarak arttırmak amacıyla, piyasaların etkin işleyişini sağlamaya, yatırım ve iş yapma ortamını firmalar için geliştirmeye ve cazip hale getirmeye yönelik çerçeve unsurlar sanayi politikasının kapsamı içindedir. Tüm firmaların rekabet gücünü etkileyen ve farklı kurumlar arasında koordinasyon gereğini ön plana çıkartan, işgücünün niteliğini yükseltecek, finansmana erişimi kolaylaştıracak, yenilikçilik kapasitesini geliştirecek, girdi maliyetlerini düşürecek, çevreye duyarlılığı arttıracak yatay politikalar uygulanacaktır.
b. Sektörel politikalar (Bölüm 6) Bilgi ve teknoloji, rekabet, yasal düzenlemeler, çevre ve enerji, dış rekabet edebilirlik ve ticaret ile istihdam ve coğrafi boyut alanlarında iyileştirmeler yapılarak sektörlerin rekabet gücünün arttırılması hedeflenmektedir.
51
�ekil 3.1: Türkiye Sanayi Stratejisi Çerçevesi
GENEL AMAÇ
Türk Sanayisinin rekabet edebilirli�inin ve verimlili�inin yükseltilerek, dünya ihracat�ndan daha fazla pay alan, a��rl�kl� olarak yüksek katma de�erli ve ileri teknolojili ürünlerin üretildi�i, nitelikli i�gücüne sahip ve
ayn� zamanda çevreye ve topluma duyarl� bir sanayi yap�s�na dönü�ümü h�zland�rmak
POL�T�KALAR SEKTÖREL SANAY� POL�T�KASI ALANLARI
V�ZYONOrta ve yüksek teknolojili ürünlerde
Avrasya’n�n üretim üssü olmak
Becerilerini sürekli geli�tirebilen (güçlü) �irketlerin ekonomideki a��rl���n�n artt�r�lmas�
Dü�ük teknolojili sektörlerde katma de�eri yüksek ürünlere geçilmesi
Orta ve yüksek teknolojili sektörlerin üretim ve ihracat içindeki a��rl���n�n artt�r�lmas�
STRATEJ�K HEDEFLER
SEKTÖREL REKABET GÜCÜ ANAL�ZLER�
Bilgi ve Teknoloji Rekabet Yasal Düzenlemeler Çevre ve Enerji D�� Rekabet Edebilirlik ve Ticaret �stihdam ve Co�rafi Boyut
YATAY SANAY� POL�T�KASI ALANLARI
GZFT Analizi
• Otomotiv Sektörü • Makine Sektörü • Beyaz E�ya Sektörü • Elektronik Sektörü • Tekstil ve Haz�r Giyim Sektörü • G�da Sektörü • Demir Çelik Sektörü
Yat�r�m ve �� Ortam�
Uluslararas� Ticaret ve Yat�r�m
Beceriler ve �nsan Kayna��
KOB�’lerin Finansmana Eri�imi
Firmalar�n Teknolojik Geli�imi
Altyap� Sektörleri
Çevre
Bölgesel Kalk�nma
EYLEMLER
UYGULAMA, �ZLEME VE KOORD�NASYON MEKAN�ZMASI
52
4. Temel Sanayi Politikası Öncelikleri
80. Benimsenmiş olan sanayi stratejisi, Bölüm 5, 6 ve 7’de verilen, kapsamlı bir politika çerçevesi dâhilinde uygulamaya geçirilecektir. Bu geniş politika çerçevesinde, bir önceki bölümde açıklanan sanayi stratejisi amaçlarına ve hedeflerine ulaşmak için, stratejik olarak öncelik verilecek politikalar şu şekilde belirlenmiştir:10
Yatay Sanayi Politikası Alanları:
Yatırım ve İş Ortamı: a. İş ortamının iyileştirilmesine yönelik olarak bürokrasinin azaltılması ve
işlemlerin hızlandırılması konusundaki çalışmalar sürdürülecektir. b. İhracat yapan veya yapma potansiyeline sahip, bilgi ve teknoloji tabanlı,
yenilik yapma ve büyüme eğiliminde olan KOBİ’lerin desteklenmesi için devlet yardımları daha etkin hale getirilecek ve AB müktesebatıyla uyumlu hale getirilmesi çalışmaları sürdürülecektir.
c. Haksız rekabeti önlemek üzere AB teknik mevzuatına uyum çalışmaları hızlandırılacak, mevzuata uygun olmayan malların piyasaya arzının ve dolaşımının engellenmesi amacıyla uygunluk değerlendirme ile piyasa gözetim ve denetim sistemleri güçlendirilecektir.
ç. İşletmelerin rekabet gücünü artırmak üzere, akreditasyon, uygunluk değerlendirme, belgelendirme sistemi ve kalite altyapısı iyileştirilecek ve desteklenecektir.
d. KOBİ'lerin ve girişimcilerin rekabet güçlerini artırmak ve yeni pazarlara açılmalarını sağlamak için, iş kurma ve iş geliştirme aşamalarında eğitim ve danışmanlık hizmeti sağlanacaktır. Bu amaçla, İŞGEM ve benzeri yapılanmalar yaygınlaştırılacak ve etkinliklerini artırmak üzere gerekli düzenlemeler yapılacaktır.
e. KOBİ Stratejisiyle eşgüdüm halinde, işletmelerde kurumsal yönetişim ilkeleri doğrultusunda kurumsallaşmanın yaygınlaştırılması özendirilecek; KOBİ’lerin ve girişimcilerin verimliliğini arttırması, iş kurma ve geliştirme faaliyetleri desteklenecektir.
10 Temel politika alanlarında kaynak olarak Dokuzuncu Kalkınma Planı alınmıştır.
53
Uluslararası Ticaret ve Yatırım: f. Yüksek katma değerli üretim yapısına geçişte ulusal ve uluslararası
düzeyde işbirliğine önem verilecek, işletmelerin dünyaya açılmalarını kolaylaştırmak üzere yabancı sermaye yatırımları özendirilecektir.
Beceriler ve İnsan Kaynağı g. Eğitim sektörünün işgücü talebine olan duyarlılığı arttırılacak,
işletmelerin talep ettiği alanlarda insan sermayesinin güçlendirilmesi ve eğitim ile işgücü piyasasının daha esnek bir yapıya kavuşturulması sağlanacaktır. Yeniden yapılanma sürecindeki sektörlerden çıkan işgücüne yeni beceriler kazandırmak, yükselişteki sektörlerin nitelikli işgücü ihtiyaçlarını karşılamak ve kadınların işgücüne katılımını arttırmak amacıyla aktif işgücü politikaları uygulama kapasitesi güçlendirilecek ve sanayi politikasıyla uyumu sağlanacaktır.
KOBİ’lerin Finansmana Erişimi ğ. Kayıt dışılığın azaltılmasına yönelik girişimlere devam edilecek; başta
KOBİ’ler olmak üzere işletmelerin finansmana erişimi kolaylaştırılacaktır. Kaynakları yatırıma daha fazla yönlendirecek, araç çeşitliliğine ve mali derinliğe sahip, rekabetçi ölçeğe ulaşmış, uluslararası standartlarda düzenleme ve denetimi yapılan bir finansal sistemin, firmaların büyümelerine ve rekabet güçlerinin geliştirmelerine katkısının arttırılması sağlanacaktır.
Firmaların Teknolojik Gelişimi h. Fikri mülkiyet sisteminin etkinliğini sağlamak üzere kurumsal kapasite
güçlendirilecek, kurumlar arası etkin bir işbirliği ve koordinasyon sağlanacak, toplum düzeyinde yaygın ve yerleşik fikri haklar kültürü oluşturulacaktır.
ı. Bilgi Toplumu Stratejisiyle eşgüdüm halinde, bilgi iletişim teknolojilerinin yaygınlaştırılması sağlanacak, firmalarımızın bilgiye erişimleri ve bilgiyi etkin kullanmaları, Ar-Ge ve yenilikçilik faaliyetleri özendirilecektir. Bilim ve teknoloji stratejisiyle, sanayi stratejisi arasındaki koordinasyon güçlendirilecektir.
i. Orta ve yüksek teknolojili sektörlerde Ar-Ge ve yenilikçilik faaliyetlerine ve Ar-Ge altyapısına öncelik verilecek, büyük ölçekli yatırım, ortak yatırım ve kapsamlı Ar-Ge projeleri desteklenecektir.
54
Altyapı Sektörleri j. İşletmelerin fiziki altyapı ihtiyaçlarını karşılamak amacıyla ve altyapı
sektörlerinde yeniden yapılanma ve rekabet ortamının iyileştirmesi yoluyla, mal ve hizmet üretimindeki girdi maliyetlerinin mümkün olduğunca en aza indirilmesi hedeflenecektir. Bu sektörlerdeki yeni yatırımların, Türkiye’nin bölgesel bir yatırım üssü olma vizyonuna katkıda bulunacak şekilde yapılması sağlanacaktır.
k. Sanayinin girdi maliyetlerini azaltmak amacıyla; enerji arz güvenliği sağlanacak, enerji piyasası rekabetçi hale getirilecek ve enerji verimliliği arttırılacaktır. Ayrıca, Türkiye’de yenilenebilir enerji kaynaklarının enerji üretimi içindeki payının arttırılması da sağlanacaktır.
Çevre l. Sanayi ve çevre politikalarının uyumu gözetilerek büyümenin
sürdürülebilirliği sağlanacaktır. Sanayide, insan sağlığına ve çevre kurallarına uygun üretim yapılacak, sosyal sorumluluk standartlarının gözetilmesine önem verilecektir.
m. AB’nin çevre alanındaki mevzuatıyla tam uyum gerçekleştirilecek, ancak uyumun özellikle KOBİ’ler üzerinde yüksek maliyetinin etkin geçiş dönemi stratejileriyle en aza indirilmesine yönelik tedbirler alınacaktır.
Bölgesel Kalkınma n. İşletmelerin ortak Ar-Ge, ortak tedarik ve pazarlama faaliyetlerine önem
verilecektir. Ağ oluşturma ve kümelenme girişimleri desteklenecektir. İşletmelerin belirlenmiş sanayi bölgelerinde kurulması ve mevcutların bu alanlara taşınması özendirilecektir.
Sektörel politikalar:
o. Sanayi ve Ticaret Bakanlığı’nın sorumluluğunda otomotiv, makine, beyaz eşya, elektronik, demir çelik, ağaç işleri, kağıt ve mobilya ile kimya sektörlerinde olmak üzere sektörel stratejiler hazırlanacaktır.
ö. Orta ve yüksek teknolojili sektörlerin üretim ve ihracat içindeki paylarının arttırılmasına yönelik yeni girişim başlatılacak; otomotiv, beyaz eşya, makine ve elektronik sektörlerinde Türkiye’nin üretim merkezi olmasına çalışılacaktır. Geleneksel sektörlerde de, uluslararası rekabete uyum sağlayacak yapıya dönüşüm desteklenecektir.
55
p. Kümelenme politikası geliştirilecek ve kümelenme potansiyellerinin belirlenmesi amacıyla analizler yapılacaktır. Başta OSB’lerde olmak üzere, işletmeler arası işbirlikleri desteklenecektir.
r. Sektörel ve bölgesel gelişme politikaları AB’ye uyumu da dikkate alarak, bölgelerin verimliliğini yükseltmek ve rekabet gücünü arttırmak amacına hizmet edecektir. Bölgesel gelişme stratejileri, sanayi stratejisi ile uyumlu bir şekilde, kümelenme ve değer zinciri analizlerinin sonuçları doğrultusunda tasarlanacak ve hayata geçirilecektir.
s. Sanayi faaliyetleri hakkındaki verilerin bütünsel, sistematik ve birbiriyle uyumlu bir biçimde toplanması, güncellenmesi ve sunulması yoluyla piyasadaki yatırımcıların ve diğer kullanıcıların daha doğru kararlar vermelerine imkân tanıyan “Girişimci Bilgi Sistemi” Sanayi ve Ticaret Bakanlığı koordinasyonunda kurulacaktır.
56
5. Yatay Sanayi Politikası Alanları
81. Bu bölümde ele alınan yatay sanayi politikası alanları rekabet gücünü doğrudan ilgilendiren ve tüm sektörleri etkileyecek politikaları içermektedir. Sanayi stratejisinin genel amacı olarak belirlenen hedefe ulaşabilmek için, sanayi faaliyetlerini doğrudan etkileyen çok sayıda politikada, bu hedeflere yönelik gerekli değişikliklerin yapılması öngörülmektedir.
82. Bu bağlamda, etkin işleyen yatırım ve iş ortamının bir parçası olarak firmaları verimliliklerini artırabilecek bir doğrultuda yönlendirebilen bir devlet yardımları sistemi (Bölüm 5.1); uluslararası ticaret ve yatırım ortamına uyum sağlamayı kolaylaştıran önlemlerin alınmasını (Bölüm 5.2), işgücünün becerilerinin firmaların bugünkü ve gelecekteki ihtiyaçlarına yönelik geliştirilmesi ve sürekli olarak iyileştirilmesinin sağlanmasını (Bölüm 5.3), KOBİ’leri daha rekabetçi bir yapıya kavuşturabilecek yatırımların gerçekleştirilmesi için gereken finansman kaynaklarına erişimlerinin kolaylaştırılmasını (Bölüm 5.4), firmaların teknolojik kapasitelerini arttırabilmeleri için gerekli olan ortamın ve araçların sağlanmasını (Bölüm 5.5), altyapı sektörlerinin firmalara daha ucuza ve daha nitelikli girdiler sağlamasını temin etmek için yeniden yapılanmasını (Bölüm 5.6), firmaların özellikle AB’ye uyum sürecinde çevre konusunda daha duyarlı hale gelmelerini ve bundan kaynaklanan maliyet artışlarının belli bir politika çerçevesinde yönetilmesini (Bölüm 5.7) ve bölgeler arası dengesizliklerin giderilmesinde, her bölgenin farklı sektörlere sunduğu avantajların daha belirgin hale getirilmesini sağlayacak politikaların uygulanmasını (Bölüm 5.8) kapsayan bir politika paketi, sanayi politikasının yatay alanlarını oluşturmaktadır.
57
5.1.Yatırım ve İş Ortamı
83. Son yıllarda yapılan çalışmalar ve iyi uygulama örnekleri, işletmelerin verimliliğinin arttırılmasında, iyi işleyen bir yatırım ve iş yapma ortamının çok önemli bir işlevi olduğuna işaret etmektedir.11 Yatırım ortamının iyileştirilmesine yönelik politikalar ve düzenlemeler, işletmelerin verimliliğine ve rekabet gücüne katkısından dolayı, sanayi stratejisi açısından kritik bir öneme sahiptir. Bu bağlamda, düzenlemelerin iyileştirilmesine, rekabet hukukunun geliştirilmesine ve devlet yardımları sisteminin yeniden yapılandırılmasına öncelik verilmektedir.
5.1.1.Düzenlemelerin İyileştirilmesi Mevcut Durum
84. Son on yılın en önemli gelişmelerinden birisi, devletin ekonomideki rolünün değişmesidir. Özelleştirme sürecinin hız kazanmasıyla ile birlikte, devlet, piyasada aktör olmaktan çıkarak düzenleyici olma rolünü arttırmıştır. AB’de olduğu gibi Türkiye’de de düzenlemelerin iyileştirilmesi (better regulation) ve düzenleyici etki analizi konuları, diğer pek çok politikayı yatay olarak kesmektedir. Bu çerçevede temel ilke, düzenlemelerin mümkün olduğunca az, akılcı, sade, şeffaf ve piyasa dinamiklerini gözeten bir yapıda olması ve katılımcı bir anlayışla hazırlanmasıdır. Bu sayede, düzenlemeler nedeniyle sanayinin katlanması gereken maliyetlerin azaltılarak yatırım ve üretim ortamının iyileştirilmesi amaçlanmaktadır.
85. Türkiye’nin Ekonomik İşbirliği ve Kalkınma Örgütü (OECD) ile işbirliği içinde 2002’de tamamladığı “Düzenlemelerde Reform” çalışmasının ardından, Düzenleyici Etki Analizi, Katılım ve Şeffaflık gibi unsurlar yasama sürecinin parçası haline gelmiş olup bu alandaki çalışmalarda belirli bir aşama kaydedilmiştir. Şubat 2006’da Mevzuat Hazırlama Esas ve Usulleri Hakkında Yönetmelikle Düzenleyici Etki Analizi mevzuata girmiş ve Nisan 2007’de Düzenleyici Etki Analizi Rehberi yayınlanmıştır.
11 Dünya Bankası. 2005. World Development Report: A Better Investment Climate for Everyone. Washington, D.C.; Dünya Bankası ve TEPAV. 2007. Yatırım Ortamı Değerlendirme Çalışması, Ankara.
58
86. Düzenlemelerde, reform süreci çerçevesinde, hem kamu kurumları arasında işbirliğinin doğru bir zemine oturmasını, hem de oluşturulan politika, yapılan düzenleme ve uygulamalardan doğrudan etkilenen kesimlerin görüşlerinin alınmasını teminen, 2001 yılında Yatırım Ortamını İyileştirme Koordinasyon Kurulu (YOİKK) oluşturulmuştur. YOİKK, Türkiye'deki yatırımlarla ilgili düzenlemeleri rasyonel hale getirmek, yatırım ortamının rekabet gücünü artıracak gerekli düzenlemeleri tespit ederek politika önerileri geliştirmek ve işletme dönemi de dahil olmak üzere yatırımın her safhasında, ulusal ve uluslararası yatırımcıların karşılaştığı idari engellere çözüm üretmek amacını taşımaktadır. YOİKK çalışmalarını, yatırım ortamını doğrudan ilgilendiren şirket kuruluşu, istihdam, sektörel lisanslar, yatırım yeri, vergi ve teşvikler, dış ticaret ve gümrükler, fikri ve sınaî mülkiyet hakları, doğrudan yabancı yatırım mevzuatı, yatırım promosyonu, KOBİ, kurumsal yönetim, Ar-Ge konularında görevli 12 teknik komite ile yürütmektedir. Bu çerçevede yapılan çalışmalar sonucunda, yeni şirket kurulmasına ilişkin izin için gerekli işlem sayısı, 2008 yılı itibariyle 6’ya ve gerekli süre de 6 güne çekilmiştir. Dünya Bankası İş Ortamı 2010 Yılı Raporu İş Yapma Kolaylığı Endeksi'nde Türkiye, 183 ülke arasında 73. sırada yer almıştır.12 İşyeri açma ve çalışma ruhsatları sürecinde önemli iyileşmeler sağlayan düzenlemelerle, işyeri açma ve çalışma ruhsatlarının verilmesi sürecinde yerel yönetimlerin yetkileri artırılarak bürokrasinin azaltılması hedeflenmiştir. Söz konusu düzenlemeler sonucunda, daha önce sıhhi işyerlerinin ruhsatlandırılmasında istenen 52 adet evrak 6'ya, gayri sıhhi işyerleri için istenen 43 adet evrak 7'ye düşürülmüştür.
87. YOİKK üyeleri arasında etkin bir iletişim platformu oluşturmak amacıyla geliştirilen YOİKK Portalı (www.yoikk.gov.tr) 17 Nisan 2009 tarihinde erişime açılmıştır. Portal aracılığıyla, yatırım ortamının iyileştirilmesine yönelik YOİKK Teknik Komiteleri ve Yönlendirme Komitesi bünyesinde yürütülen çalışmalara, Yatırım Danışma Konseyi'ne ilişkin tanıtıcı bilgilerin yanı sıra yatırımcıların temel yatırım süreçleri hakkında açıklayıcı bilgilere de ulaşmak mümkündür.
88. Bilgi ve iletişim teknolojileri kullanımıyla kamu hizmetlerinin, vatandaşlar ve iş dünyasının ihtiyaç ve beklentilerine uygun olarak etkin, hızlı, kaliteli, sürekli, güvenilir, şeffaf ve bütünleşik şekilde sunumu için e-devlet çalışmaları da devam etmektedir. Kamu hizmetlerinin elektronik ortamda sunumunda Merkezi Nüfus
12 Dünya Bankası. 2010 Doing Business 2010 : Reforming Through Difficult Times.Washington,D.C.
59
İdaresi Sistemi (MERNİS), Adres Kayıt Sistemi, Kimlik Paylaşım Sistemi, Vergi Daireleri Otomasyon Projesi (VEDOP), Ulusal Yargı Ağı Projesi (UYAP), e-Bildirge, Gümrük İdarelerinin Modernizasyonu Projesi (GİMOP), e-Devlet Ana Kapısı, Çevrimiçi Çevre İzinleri vb. birçok proje hayata geçirilmiştir. Bu projeler ile iş dünyasına dönük pek çok kamu hizmeti elektronik ortama taşınmıştır. Bu çerçevede; vergi beyannameleri, sosyal güvenlik bildirgeleri, gümrük beyannameleri elektronik ortamda gönderilebilmekte, ödemeler elektronik ortamda yapılabilmektedir. Böylelikle, işletmeler üzerindeki bürokratik süreçlerden kaynaklanan iş yükü ve mali külfetler azalmaktadır. İşletmelere daha kaliteli hizmet sunmak için altyapı teşkil edecek olan Merkezi Tüzel Kişilik Bilgi Sisteminin pilot uygulaması Nisan 2010 itibarıyla başlatılmıştır. Aynı şekilde Elektronik Kamu Alımları Platformu çerçevesinde elektronik ortamda kamu alımı gerçekleştirilmesine yönelik pilot uygulama 2011 yılının ilk çeyreğinde devreye alınacaktır. Öte yandan işletmelerin iş süreçlerine bilgi ve iletişim teknolojilerini entegre etmeleriyle işletmelerin verimliliği ve rekabet güçleri artmakta, pazarları genişlemektedir.
89. Avrupa Birliği tarafından belirlenen 20 temel kamu hizmetinin elektronik ortamda sunumuna yönelik 2007 yılında yapılan karşılaştırmalı araştırma sonuçlarına göre; 20 temel kamu hizmetinin tamamen elektronik ortamda sunumunda, AB 27+ (AB27 ve Türkiye, İzlanda, İsviçre ve Norveç) ortalaması yüzde 58 iken, Türkiye için bu oran yüzde 55'dir. Bu hizmetlerin elektronik ortamda sunumunda ulaşılan olgunluk seviyesi, AB 27+ için yüzde 75 iken, Türkiye'de yüzde 68 olarak gerçekleşmiştir. İş dünyasına sunulan hizmetlerin olgunluk seviyesi açısından ise Türkiye yüzde 86 ile AB 27+ ortalamasının (yüzde 84) üzerindedir.13 Bu araştırmanın yapıldığı dönem sonrası işletmelere sunulan hizmetlerde (yeni şirket kaydı ve çevre ile ilgili izinler) ilave gelişmeler sağlanmıştır.
90. Ayrıca, 4562 sayılı Organize Sanayi Bölgeleri (OSB) Kanununda 2005 yılında yapılan değişiklikle OSB’ler çeşitli izin ve ruhsatları vermeye yetkili kılınmıştır. Bu kapsamda, OSB’ler sanayiciler için çeşitli kamu kurumlarınca verilen izinler ve sağlanan hizmetler açısından tek başvuru noktası olmuşlardır.Bunun yanı sıra, 26 Düzey 2 bölgesinde Kalkınma Ajanslarının kuruluşu tamamlanmış olup bu Ajanslar bünyesinde yer alan Yatırım Destek Ofislerinin bir kısmı tesis
13http://ec.europa.eu/information_society/eeurope/i2010/docs/benchmarking/egov_benchmark_2007.pdf.
60
edilmiştir. Önümüzdeki dönemde tüm illerde Yatırım Destek Ofislerinin tedrici olarak kurulması planlanmaktadır.
91. Bununla birlikte, 4562 sayılı Organize Sanayi Bölgeleri Kanununda 2008 yılında bir değişiklik yapılarak, tarım ve sanayi sektörünün entegrasyonunu sağlamaya yönelik tarıma dayalı sanayi girdisini oluşturan bitkisel ve hayvansal üretimin ve bunların işlenmesine yönelik sanayi tesislerinin yer alabileceği ve ilgili mevzuatı uyarınca öngörülen biyogüvenlik tedbirlerine uyulması şartıyla Tarıma Dayalı İhtisas OSB’lerinin kurulabileceği hükme bağlanmıştır.
Politikalar
92. Girişimciliğin yaygınlaştırılması ve girişimcilik kültürünün geliştirilmesi amacıyla bilgilendirme ve tanıtım etkinlikleri düzenlenecek, girişimcilere destek sağlanacak ve İŞGEM’lerin sayısı artırılacaktır. Ayrıca kadın girişimcilik teşvik edilecek ve kadınların iş hayatına katılımı desteklenecektir.
93. Katımcılığın ve şeffaflığın sağlanması, düzenlemelerin etkilerinin analizi, gereksiz kırtasiyeciğin önlenmesini ve dolayısıyla sanayi üzerindeki gereksiz bürokrasinin ve maliyetlerin azaltılmasını sağlayan düzenlemelerde reform süreci hızlanarak devam edecektir. Düzenleyiciler ile paydaşları (özel sektör temsilcileri ve sivil toplum kuruluşları) bir araya getiren ve aynı zamanda kamu kurumları arasındaki eşgüdümü kolaylaştıran YOİKK ve benzeri platformlar çalışmalarını sürdürecektir.
94. e-Dönüşüm Türkiye Projesi ve Bilgi Toplumu Stratejisi çerçevesinde, şirketlerin işlemlerinin birçoğunu online olarak yapması sağlanarak, maliyet ve zaman tasarrufu sağlanacak, aynı zamanda düzenlemelerin etkisini ölçmeyi kolaylaştıracak istatistiki altyapı güçlendirilecektir.
95. Kalkınma Ajanslarının kurulmasıyla bölgesel potansiyelleri değerlendirmek üzere yabancı sermaye yatırımlarından yararlanmaya önem verilecek, böylece ülke genelinde Yatırım Destek ve Tanıtım Ajansı tarafından yürütülecek tanıtım faaliyetlerine bölgesel bazda tamamlayıcı bir yaklaşım uygulanacaktır. OSB’lerin Tek Durak Ofisleri (one-stop shop) mantığı çerçevesindeki çalışmaları dikkate alınarak, her il bazında kurulacak Yatırım Destek Ofisleri ile özel sektör yatırımcılarının kamu kurum ve kuruluşlarının görev ve yetki alanına giren izin ve
61
ruhsat işlemleri ile diğer idarî iş ve işlemlerini tek elden takip ve koordine edilmesi planlanmaktadır.
5.1.2 Rekabet Hukuku ve Sanayi Politikası
Mevcut Durum
96. 1994 yılında 4054 sayılı Rekabetin Korunması Hakkında Kanun’un yürürlüğe girmesi ve 1997 yılında Rekabet Kurumu’nun kurulması ile, antitröst alanında son on yıllık uygulamada ciddi bir başarı sağlanmıştır. Kanunu ihlal eden davranışların yasaklanmasının yanı sıra, anılan Kanun’da beş kez değişiklik yapılmış, cezalar daha caydırıcı hale getirilerek pişmanlık müessesesi oluşturulmuştur. Aynı şekilde, dikey anlaşmalar, teknoloji transferi, araştırma-geliştirme ve otomotiv tebliğleri ile piyasalardaki rekabetin artması, teknoloji transferinin ve araştırma-geliştirme amacıyla yapılacak işbirliklerinin kolaylaştırılması hedeflenmektedir.
Politikalar
97. 2007-2013 yıllarını kapsayan Dokuzuncu Kalkınma Planı çerçevesinde hazırlanan Rekabet Hukuku ve Politikaları Özel İhtisas Komisyonu Raporu’nda belirtilen hedefler dikkate alınarak;
a. Piyasalarda etkin bir rekabet ortamının sağlanması, özellikle temel/ara malzeme ve hizmetlere ilişkin piyasalarda kartel vb. piyasa aksaklıklarının önlenmesi sayesinde, nihai mamul üreten firmaların girdi maliyetlerinin düşmesi ve dolayısıyla rekabet güçlerinin artması sağlanacaktır.
b. Aynı şekilde, ulusal piyasalarda güçlü bir rekabet ortamı ile karşılaşan firmaların uluslararası alandaki rekabette de başarılı olacakları gerçeği dikkate alınarak, rekabet kültürünün yaygınlaştırılması hedeflenecektir.
c. Türkiye’yi de etkileyen uluslararası düzeydeki rekabet ihlallerine karşı rekabet hukukunun uygulanması için uluslararası işbirliğinin sağlanmasına yönelik girişimler arttırılacaktır.
98. Başta 3 Nisan 2007 tarihinde yayımlanan Düzenleyici Etki Analizi Rehberi’nde yer alan hususlar olmak üzere, yapılan veya yapılacak düzenlemelerin piyasadaki rekabet dinamikleri açısından etkisinin içselleştirilebilmesi amacıyla gerekli tedbirler alınacak ve rekabet savunuculuğu mekanizması etkinleştirilecektir.
62
5.1.3. Devlet Yardımları, Teşvikler ve Sanayi Politikası
Mevcut Durum
99. Özellikle uluslararası ticarette ortaya çıkan yeni standartlara uyulması, çevre ve iklim değişikliği gibi konularda uluslararası alanda öngörülen tedbirler çeşitli sektörlere büyük mali yükler getirmektedir. Bu nedenle, özellikle çevre vb. politikalara uyum sağlamak için sektörlerin yeniden yapılanması, geri kalmış bölgelerin kalkındırılması, sanayi için vazgeçilmez nitelikte olan altyapı yatırımlarının gerçekleştirilmesi, rekabet gücünün arttırılması, istihdam politikasının hedeflerine ulaşması ve işgücü kalitesinin arttırılması, yenilikçilik ve yeni teknolojilerin, Ar-Ge araştırmalarının desteklenmesi gibi alanlarda devlet yardımları önem kazanmaktadır.
100. Diğer yandan devlet yardımları, rekabet bozucu etkileri nedeniyle gerek Türkiye’nin de taraf olduğu DTÖ Sübvansiyonlar ve Telafi Edici Tedbirler Anlaşması, gerekse Roma Anlaşmasının 87. maddesi çerçevesinde çeşitli düzenleme ve denetlemelere tabi kılınmıştır. Bu bağlamda, devlet yardımları uluslararası yükümlülükler göz önünde bulundurularak uygulanmaktadır.
101. Ülkemizdeki devlet yardımları rejimine bakıldığında, dokuz adet kamu idaresinin (Hazine Müsteşarlığı, Dış Ticaret Müsteşarlığı, Sanayi ve Ticaret Bakanlığı, Maliye Bakanlığı, KOSGEB, Türkiye İhracat Kredi Bankası A.Ş., TÜBİTAK, T.C. Kültür ve Turizm Bakanlığı, Tarım ve Köyişleri Bakanlığı) yatırım, istihdam, araştırma ve geliştirme başlıkları altında toplam 53 alanda doğrudan parasal destekten bedelsiz arazi tahsisine, vergi indirimine ve düşük faizli kredi kullanımına dek geniş bir araç yelpazesini kullanarak devlet yardımı sağladığı görülmektedir.
102. Tasarrufları katma değeri yüksek yatırımlara yönlendirmek, üretimi ve istihdamı artırmak, yatırım eğiliminin devamlılığını ve sürdürülebilir kalkınmayı sağlamak, uluslararası rekabet gücünü artıracak teknoloji ve araştırma-geliştirme içeriği yüksek büyük ölçekli yatırımları özendirmek, doğrudan yabancı yatırımları artırmak, bölgesel gelişmişlik farklarını gidermek, çevre korumaya yönelik yatırımlar ile araştırma ve geliştirme faaliyetlerini desteklemek amacıyla “Yatırımlarda Devlet Yardımları Hakkında Karar” 16.07.2009 tarihinde Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe girmiştir.
63
103. Bu bağlamda, bölgesel, sektörel ve büyük ölçekli yatırımlar olmak üzere kanun kapsamındaki yatırımlar için, gümrük vergisi muafiyeti, katma değer vergisi (KDV) istisnası, vergi indirimi, sigorta primi işveren desteği ve yatırım yeri tahsisi olmak üzere çeşitli araçlar kullanılarak destekler uygulanmaya başlamıştır.
104. Yatırım desteklerinin uygulanması açısından, 28/8/2002 tarihli ve 2002/4720 sayılı Bakanlar Kurulu Kararında yer alan İstatistiki Bölge Birimleri Sınıflandırması- Düzey 2 bölgeleri, sosyo-ekonomik gelişmişlik seviyeleri dikkate alınarak dört gruba ayrılmıştır. Bölge bazında desteklenecek sektörler, her bir il grubunun yatırım potansiyeli ve rekabet gücü dikkate alınarak belirlenmiştir. Bununla birlikte, aşağıda belirtilen sektörlerde yapılacak büyük ölçekli yatırımlar için, bölge ayırımı yapılmaksızın söz konusu desteklerden faydalanabilmeleri sağlanmıştır.
105. 2872 sayılı Çevre Kanunun 29. maddesi gereğince çevre kirliliğinin önlenmesi ve giderilmesine ilişkin faaliyetler teşvik tedbirlerinden yararlandırılmakta ve arıtma tesisi kuran, işleten ve yönetmeliklerde belirtilen yükümlülükleri yerine getiren kuruluşların arıtma tesislerinde kullandıkları elektrik enerjisi tarifesinin, sanayi tesislerinde kullanılan enerji tarifesinin yüzde ellisine kadar indirim uygulanmaktadır. Ayrıca, aynı Kanunun 17. ve 18. maddelerinde çevre korumaya yönelik faaliyetlerde kullanılmak üzere Çevre ve Orman Bakanlığı bünyesinde çeşitli gelirlerinden oluşan bir ödenek oluşturulmuş olup, bu ödenekten sanayi kuruluşları da atık su arıtma, katı atık bertaraf ve geri kazanım tesisleri ile çevre kirliliğinin önlenmesi ve çevrenin iyileştirilmesine yönelik faaliyet ve tesislerin projelendirilmesi ve yapımı için proje bedelinin yüzde 45’ine kadar 5 ile 10 yıl vadeli kredi verilmesi şeklinde faydalanabilmektedir.
64
Büyük Ölçekli Yatırımlar*
Sıra No Sektör
50 Milyon TL’nin Üzerindeki Asgari
Sabit Yatırım Tutarları
(Milyon TL) 1 Kimyasal Madde ve Ürünlerin İmalatı
1-a Ana Kimyasal Maddelerin İmalatı 1000 1-b Diğer Kimyasal Ürünlerin İmalatı 300
2 Rafine Edilmiş Petrol Ürünleri İmalatı 1000 3 Transit Boru Hattıyla Taşımacılık Hizmetleri Yatırımları 4 Motorlu Kara Taşıtlarının İmalatı Yatırımları 250 5 Demiryolu ve Tramvay Lokomotifleri ve/veya Vagon
İmalatı Yatırımları
6 Liman ve Liman Hizmetleri Yatırımları 250 7 Elektronik Sanayi Yatırımları
7-a LCD/Plazma Üretimi Yatırımları 1000 7-b Modül Panel Üretimi Yatırımları 150 7-c Lazer Televizyon, Üç Boyutlu Televizyon ve OLED
Televizyonlar ve benzeri Televizyon Üretimi Yatırımları
7-d Diğer Elektronik Sektörü Yatırımları 8 Tıbbi Alet, Hassas ve Optik Aletler İmalatı Yatırımları 9 İlaç Üretimi Yatırımları 100
10 Hava ve Uzay Taşıtları İmalatı Yatırımları 11 Makine İmalat Yatırımları 12 Madencilik Yatırımları
Maden Kanununda belirtilen IV/c grubu metalik madenlerle ilgili nihai metal üretimine yönelik izabe (cevher işleme) tesisleri ile bu tesislere entegre maden üretimine yönelik (istihraç+işleme) yatırımlar (AKÇT kapsamı ürünler hariç).
(*) 13/06/2006 tarihli ve 5520 sayılı Kurumlar Vergisi Kanununun 18/02/2009 tarihli ve 5838 sayılı Kanunun 9 uncu maddesi ile değişik 32/A maddesinde belirtilen 50 Milyon Türk Lirasının üzerindeki yatırımlar. Politikalar
106. Sanayi stratejisinde öngörülen hedeflere ulaşılması ve özel sektörün bu stratejinin gerekleri doğrultusunda yönlendirilmesini sağlamanın en önemli mekanizmalarından biri, firmalar için sağlam bir teşvik yapısı kurabilecek nitelikteki devlet yardımlarıdır. Uygun bir devlet yardımı ve teşvik mekanizması, hazırlanan bu sanayi stratejisinin uygulanabilirliği için kritik bir role sahiptir. Bu nedenle, sektörlerin rekabet gücünü arttıracak teknoloji ve Ar-Ge içeriği yüksek büyük ölçekli yatırımlara destek olmak açısından yardımlar ve teşvikler, bu belgede belirtilen amaç ve hedeflere uygun bir şekilde ve başta AB ve DTÖ’den kaynaklanan uluslararası yükümlülükler de dikkate alınarak uygulanacaktır.
107. Verilen devlet yardımlarının izlenmesi ve denetlenmesinde ise (i) yardımı alanın yardımı amacına uygun olarak kullanıp kullanılmadığı, (ii) piyasadaki rekabet
65
üzerindeki etkisi başta olmak üzere, yardımın hedeflere ulaşmada etkin olup olmadığını ve aracın revize edilmesine veya öngörülen tedbirin devamına gerek bulunup bulunmadığı, (iii) diğer piyasalar açısından öngörülenlerden farklı etkilere yol açıp açmadığı, (iv) yardımın ulusal mevzuata ve uluslararası yükümlülüklere uygun olup olmadığı dikkate alınacak, devlet yardımlarına ilişkin kayıtlar ve istatistikler de burada yer verilen ihtiyaca cevap verecek şekilde düzenlenecektir.
5.1.4.Standardizasyon ve Kalite
108. Küresel ticaretin önündeki en önemli teknik engeller miktar kısıtlamaları, tarifeler ve standartlardır. Bu nedenle, ticarette teknik engellerin kaldırılması amacıyla, DTÖ’nün uygulamaları (Ticarette Teknik Engeller Anlaşması-TBT) ve bölgesel entegrasyon hareketleri ile Serbest Ticaret Anlaşmaları (STA), uluslararası ticarette ulusal devletler tarafından sıkça kullanılan miktar kısıtlamalarını ve tarifelerin ortadan kaldırılmasını ve ulusal standartların ise uluslararası kabul gören standartlar ile uyumlaştırılmasını hedeflemektedir. Bu nedenle, standardizasyonun benimsenmesi ve yaygınlaştırılması başarılı bir sanayi stratejisinin önemli unsurlarından birisini oluşturmaktadır.
Mevcut Durum
109. 1/95 ve 2/97 sayılı Ortaklık Konseyi Kararları (OKK) ve 9 Kasım 2005 katılım ortaklığı belgesi gereği, Türkiye’nin, “Ticarette teknik ve idari engellerin kaldırılmasının tamamlanması, etkin piyasa gözetimi ve malların serbest dolaşımının sağlanması” konusundaki sorumluluğunu yerine getirmesi beklenmektedir. Bu kararlar çerçevesinde Türkiye, gerekli mevzuat uyumunu büyük oranda tamamlamış olup, uygulamaya dayalı eksiklerini gidermeye devam etmektedir. Bu bağlamda mevzuatın uygulanmasının temelini oluşturacak olan kalite altyapısının tamamlanmasını sağlamak üzere AB Komisyonu desteğinde, 2002 yılında başlayan Türkiye Kalite Altyapısının Desteklenmesi Projesi Haziran 2007’de başarıyla sona ermiştir.
110. Bu çerçevede, kalite altyapısının temel taşları; i) Standardizasyon, ii) Akreditasyon, iii) Metroloji ve iv) Uygunluk Değerlendirmesi (İnceleme, Test ve Belgelendirme) olarak tanımlanmıştır.
111. Kalite altyapısı, belirli bir ülke veya bölgede standardizasyon, test, belgelendirme, muayene, akreditasyon ve metroloji (endüstriyel, bilimsel ve
66
yasal) faaliyetlerini yürüten kuruluşları ve bunların yaptıkları uygulamaları kapsamaktadır. Avrupa Birliği’nde benzer ilkelere göre işleyen ve benzer kurallara uyan ulusal kalite altyapıları, malların serbest dolaşımı için AB ortak pazarında olmazsa olmaz önemli bir faktördür. Türkiye de bugün kalite altyapısı öğelerinin tamamı mevcut olup faaliyetlerini sürdürmekle birlikte, piyasa gözetimi ve denetimi konusundaki etkinliklerin ise arzu edilen seviyeye ulaşması için çalışmalar devam etmektedir.
112. Diğer yandan, yukarıda belirtilen çalışmalar sonucunda ülkemizde AB mevzuatına göre uygunluk değerlendirme faaliyetlerinin ve ürün güvenliğine yönelik CE işaretlemesinin uygulanması açısından hiç bir engel kalmamıştır.
113. Ayrıca, gelinen noktada Türkiye’de de AB’deki gibi ulusal düzeyde bir standardizasyon politikasının oluşturulması, yaygınlaştırılması ve özellikle güvenlik, alternatif/yenilenebilir enerji kaynaklarının kullanımı ve bilgi teknolojileri alanlarına yönelik standardizasyon çalışmaları yapılması, TSE’nin ve ilgili sektörlerimizin Avrupa Standardizasyon Kuruluşları, Avrupa Standardizasyon Komitesi (CEN) ve Avrupa Elektronik Standardizasyon Komitesi’nin (CENELEC) faaliyetlerine ve uluslararası standartların geliştirilmesine etkin bir şekilde katılımı önem arz etmektedir.
Politikalar
114. Türkiye’nin standardizasyon politikası oluşturulacak ve uygunluk değerlendirmesi alanındaki ulusal markalar desteklenecektir.
115. Sanayicilerimizin standardizasyon bilincinin artması ve standartların üretim ve tüketimdeki öneminin anlaşılabilmesi için gerekli tedbirler alınacaktır
116. Standardizasyon faaliyetlerine üretici, tüketici ve ilgili diğer tüm tarafların doğrudan katılımının sağlanması için gerekli tedbirler alınacak ve bu amaçla TSE’nin girişimleri teşvik edilecek ve desteklenecektir.
117. Kaliteli ve güvenli ürün arz ve talebi için teknik mevzuat uygulamaları takip edilecek ve ilgili çevrelerin güncel olarak bilgilendirilmesi sürdürülecektir.
67
5.2.Uluslararası Ticaret ve Yatırımlar
118. Türkiye ekonomisinin dışa açıklık oranının artmasına paralel olarak, küresel ekonomideki gelişmelerin Türk sanayisi üzerindeki belirleyiciliği de artmaktadır. Küreselleşmenin getirdiği fırsatları değerlendirmeye yönelik pro-aktif yaklaşımlar sanayi stratejisinin bir aracı olurken, aynı süreçteki risklerin de etkin yönetilmesi önem kazanmaktadır. Bu çerçevede, Türk imalat sanayinin hem üretim hem de pazarlar açısından çeşitlenme sürecinin devam ettirilmesine yönelik politikalara, dış ekonomik ilişkilerimizin sanayi stratejisi doğrultusunda şekillendirilmesine, Gümrük Birliği ve DTÖ bünyesindeki gelişmelerin takibine ve yönlendirilmesine ve Türk firmaların dış ticaret şartlarına uyumunu sağlayacak tedbirlerin alınmasına öncelik verilmesi etkin bir sanayi politikasının ayrılmaz bir parçası niteliğindedir.
5.2.1.Türkiye ile Avrupa Birliği Arasındaki Gümrük Birliği
119. AB’ye üyelik süreci çerçevesinde 1996 yılında tesis edilen Gümrük Birliği neticesinde, AB’den ithal edilen sanayi ürünlerindeki gümrük vergileri sıfırlanarak miktar kısıtlamaları kaldırılmış ve üçüncü ülkelerden ithal edilen sanayi ürünlerine ilişkin olarak da AB’nin Ortak Gümrük Tarifesi (OGT) hadlerine uyum sağlanmıştır. Bu çerçevede, hem Türkiye’nin AB ile ihracatında 2008 yılı itibariyle yüzde 48’lik bir paya sahip olması, hem de Türkiye’nin AB’den sanayi ürünleri ithalatında OGT’nin belirleyici olması nedeniyle, sanayi stratejisi açısından Gümrük Birliği’nin ayrı bir başlık altında değerlendirilmesi gerekmektedir.
Mevcut Durum
120. Gümrük Birliği, Türk dış ticaretinde, 1980’lerin başından bu yana devam etmekte olan serbestleşme sürecine yeni bir ivme kazandırarak, Türkiye’nin dünyanın önemli bir kısmına karşı ticari anlamda açılma sürecini hızlandırmış ve gelecekteki dış ticaret ilişkilerini şekillendirecek yeni bölgesel yapılanmaların kapısını aralamıştır. Bu çerçevede, 1980’lerden bugüne ihracata dönük büyüme stratejisi çerçevesinde dış ticarette liberal politikaları benimseyen Türkiye ekonomisi, Gümrük Birliği ile dünya ekonomisi ve ticaretinde önemli bir bloğa ticari entegrasyonunu gerçekleştirmiş ve bu suretle kendi iç pazarını uluslararası normlarla uyumlaştırmıştır. Gümrük Birliği’nin yürürlüğe girmesiyle, AB’den
68
ithalatta sanayi ürünlerinde gümrük vergileri sıfırlanarak miktar kısıtlamaları kaldırılmış ve üçüncü ülkelerden ithalatta AB’nin OGT hadlerine uyum sağlanmıştır. Bu kapsamda, Türkiye bir taraftan AB pazarına diğer üçüncü ülkelere nazaran daha avantajlı giriş imkânı sağlarken, diğer taraftan iç pazarını AB ve diğer üçüncü ülkelerin rekabetine açmıştır.
121. Yine bu çerçevede, AB’nin standartlar ve teknik mevzuat alanındaki mevzuat ve uygulamalarına büyük ölçüde uyum sağlanması sonucunda da, ülkemiz menşeli sanayi ürünlerinin dış pazarlardaki rekabet edebilirliği büyük ölçüde artmıştır.
122. Gümrük Birliği kapsamında, AB’nin tercihli gümrük rejimlerine uyumun sağlanması amacıyla 23 ülke ile STA imzalamıştır. Bunlardan 11’i bu ülkelerin AB’ye tam üye olması ile feshedilmiş olup, hâlihazırda Avrupa Serbest Ticaret Birliği (EFTA), İsrail, Makedonya, Hırvatistan, Bosna-Hersek, Filistin, Fas, Tunus, Suriye, Mısır, Arnavutluk ve Gürcistan ile imzalanmış bulunan STA’lar yürürlüktedir. Karadağ ile imzalanan anlaşmanın onay süreci ise devam etmektedir. Şili ve Sırbistan ile müzakereleri sonuçlandırılmış olan STA’ların en kısa sürede imzalanması öngörülmektedir. Lübnan, Ürdün, Cezayir, Meksika, Şili, Körfez İşbirliği Konseyi (KİK), Güney Afrika Gümrük Birliği (SACU), Güney Amerika Ortak Pazarı (MERCOSUR), AKP (Afrika-Karayip-Pasifik) ülkeleri, Ukrayna, And Dağları Ticaret Bloğu (ANDEAN), Güney Kore, Hindistan ve Libya ile de benzer anlaşmalar akdedilmesi yönündeki çalışmalar sürdürülmekte ve AB’nin bu alandaki çalışmaları yakından izlenmeye devam edilmektedir.
123. STA’ların ekonomik ve ticari etkileri değerlendirildiğinde, ülkemizin imzaladığı STA’lar ile söz konusu ülkelerle sadece ekonomik ve ticari ilişkilerimizin değil, aynı zamanda ortak yatırım ve işbirliği olanaklarının da arttığı görülmektedir. Söz konusu STA’lar, ülkemizin uluslararası rekabet gücünün arttırılması bakımından büyük önem taşımaktadır.
124. Bununla birlikte, Gümrük Birliği kararının ilgili maddesi uyarınca üstlenilmiş bulunan AB’nin tercihli rejimleri kapsamında STA imzalanamayan ülkeler bağlamında sorunlar yaşanmaktadır. AB’nin tercihli ticaret anlaşmaları imzaladığı/yürürlüğe koyduğu veya müzakerelerini sürdürdüğü diğer ülkeler ile müzakere başlatmak yönünde yapılan girişimlerimiz, ilgili ülkelerin AB’ye tercihli rejim altında ihraç ettikleri ürünlerin Türkiye-AB Gümrük Birliği uyarınca serbest dolaşımdan faydalanarak ülkemiz pazarına gümrük vergisi ödenmeksizin girmesi imkânının bulunması sebebiyle sonuçsuz kalabilmektedir.
69
125. Diğer yandan, 1/95 sayılı Gümrük Birliği’nden kaynaklanan kimi yükümlüklerin yerine getirilememiş olması, kararın bazı hükümlerinin ve mekanizmalarının işletilemiyor olması, Gümrük Birliği’ne rağmen ticari korunma önlemlerinin uygulamasının sürdürülmesi, AB’nin tercihli rejimlerinin üstlenilmesinde yaşanan problemler, özellikle AB’nin üçüncü ülkelere yönelik olarak benimsediği STA’nın Türkiye üzerindeki muhtemel etkileri ve bu çerçevede Türkiye’nin AB’nin danışma ve karar alma mekanizmalarındaki yerinin sınırlı olması gibi hususların ileriki dönemlerde ayrıntılı bir şekilde dikkate alınarak Gümrük Birliği’nin işleyişinden kaynaklanan olumsuzlukların bertaraf edilmesi önem kazanmaktadır.
Politikalar
126. AB’nin üçüncü ülkelerle gerçekleştirdiği ve önümüzdeki dönemlerde gerçekleştirmeyi öngördüğü tercihli düzenlemelere, Gümrük Birliği’nin tarafı olarak ülkemizi dahil etmemesi, uygulamaya koyduğu çeşitli yeni mevzuat hazırlıklarında önceden bilgilendirme gibi mekanizmaları kullanmaması ve işbirliğine gitmemesi ülkemizin bu tür düzenlemeleri yapmasını güçleştirmekte ve ülkemiz menşeli ürünlerin AB ve üçüncü ülkelerin pazarlarındaki rekabet gücünü olumsuz yönde etkilemekte; bu durum, sanayi sektörüne de doğrudan yansımaktadır. Bu nedenle, yapılacak bu tür düzenlemelerin Türkiye piyasası üzerindeki etkileri konusunda AB’nin bilgilendirilmesi ve etkin bir işbirliği sağlanması hususundaki girişimlere devam edilecektir.
127. Gümrük Birliği kapsamında üstlenilmiş bulunan Ortak Ticaret Anlaşması’nın Ticari Savunma Önlemleri Sistemi’ne de uyum sağlanmış olmakla birlikte taraflar, bu önlemleri üçüncü taraflara ortak uygulamamakta, söz konusu tedbirleri ülkemiz ve AB ayrı ayrı düzenlemektedir. Bu durum, ülkemizin gerek AB pazarında ve gerekse üçüncü ülke pazarlarındaki rekabet edebilirliğine önemli bir engel oluşturmaktadır. Söz konusu sorunlara çözüm bulunmasını teminen AB nezdindeki girişimler sürdürülecektir.
5.2.2.DTÖ ve İkili ve Çok Taraflı Ticaret Politikaları
128. İç ve dış pazarlarda üretilecek ürüne yeterli talep olmadığı veya bu pazarlara zamanında ve uygun maliyetlerle ulaşılamadığı takdirde bunun üretim ve istihdamı olumsuz yönde etkileyeceği dikkate alındığında, uluslararası ticaret politikası da sanayi politikasının ayrılmaz bir parçasını oluşturmakta ve yatay bir
70
politika olarak tüm sektörleri kesmektedir. Söz konusu alan, DTÖ çerçevesindeki faaliyetlerin yanı sıra ikili ve çok taraflı ilişkileri de kapsamaktadır.
Mevcut Durum
129. DTÖ’nün kurulmasını müteakip gümrük tarifelerinin aşamalı olarak indirilmesi, mal ve hizmet ticaretinin önündeki çeşitli engellerin kaldırılması, sermayenin uluslararası alanda dolaşımının hızlanması, doğrudan yabancı yatırımları çekme yönündeki çabaların artması, iklim değişikliği ve emisyon ticareti gibi hususlar gündeme gelmektedir. Bu eğilimler, gerekli yapısal dönüşümleri gerçekleştirebilen ülkeler açısından bir fırsat olarak değerlendirilebilecekken, yapısal dönüşüm kapasitesine sahip olmayan veya dönüşümü zamanında gerçekleştiremeyen ülkeler açısından bu süreç bir tehdit olarak karşımıza çıkmaktadır.
130. Ülkemizin, DTÖ gibi çok taraflı platformlarda ve tercihli ticaret düzenlemelerinde, Gümrük Birliği (GB) dolayısıyla sanayi ürünlerinin müzakerelerinde "ortak gümrük tarifesi" (OGT) hadlerinden sapma ihtimali bulunmamaktadır. Bu durum, özellikle DTÖ'de gelişmekte olan ülke statüsünde olmamıza rağmen sanayi ürünlerinin konu edildiği "tarım dışı ürünlerde pazara giriş" müzakerelerinde gelişmiş ülke kriterlerine uymamız anlamına gelmektedir. OGT çerçevesinde, Türkiye'nin üçüncü ülkelere karşı sanayi ürünlerinde uyguladığı ortalama koruma oranı Gümrük Birliği ile yüzde 15'lerden yüzde 4,2'ye düşmüştür. Bu oran, EFTA ve AB için 1996'dan itibaren "0" olarak uygulanmaktadır.
131. Türkiye, AB ile ikili ilişkilerimiz çerçevesinde, yerli sanayicinin maliyetlerini azaltarak rekabet gücünü artırmak amacıyla, yerli üretimi yetersiz ya da olmayan ve üretimde girdi olarak kullanılan maddelere ilişkin gümrük vergisinin askıya alınmasını talep etmektedir. Bu çerçevede söz konusu maddelere ilişkin olarak AB Komisyonu Ekonomik Tarife Sorunları Grubunda müzakerelere katılım sağlanmakta ve ülkemiz sanayicileri tarafından ağırlıklı olarak kimyasal ve mikro elektronik ürünleri kapsayan gümrük vergisinin askıya alınmasına dair talepler karşılanmaktadır.
132. DTÖ Anti-Damping ve Sübvansiyon Anlaşması çerçevesinde yürürlükte bulunan "İthalatta Haksız Rekabetin Önlenmesi Hakkında Mevzuat" yerli sanayinin haksız rekabetin zarar verici etkilerinden korunması amacıyla etkin bir şekilde uygulanmaktadır. Dünya Ticaret Örgütü (DTÖ) verilerine göre ülkemiz; toplam
71
alınan önlem sayısı itibariyle, Ocak 1995-Haziran 2008'i kapsayan dönemde DTÖ üyeleri arasında 6. sırada, 2008 Ocak-Haziran döneminde yeni açılan 13 soruşturmayla 1. sırada yer almıştır. 2008 Temmuz - Aralık döneminde de alınan önlem sayısı itibarıyla 4. sırada bulunmaktadır. Diğer taraftan, bir malın ithalatının benzer veya doğrudan rakip mallar üreten yerli üreticiler üzerinde ciddi zarar veya ciddi zarar tehdidi yaratacak şekilde artan miktar ve şartlarda ithal edilmesi halinde, bu zarar veya zarar tehdidinin ortadan kaldırılmasına imkan veren DTÖ Korunma Önlemleri Anlaşması çerçevesinde hazırlanan İthalatta Korunma Önlemlerine ilişkin Mevzuat etkin bir şekilde kullanılmaktadır.
133. DTÖ Kuruluş Anlaşması'nın ekinde yer alan Tekstil ve Giyim Anlaşması’nın (TGA) sona ermesiyle, 1 Ocak 2005 tarihinden itibaren tekstil ve giyim ürünlerinde kotalar kalkmıştır. Gelişmelerin sektör üzerinde yaratacağı zarar ya da zarar tehdidinin en aza indirilmesi amacıyla, Çin menşeli belirli tekstil ve konfeksiyon ürünlerinin ithalatında miktar kısıtlaması 2008 yılı sonuna kadar uygulanmış olup 2009 yılı itibariyle sona ermiştir. Bununla birlikte, 50-63 fasıllar arasında yer alan tüm tekstil ve konfeksiyon ürünlerinin ithalatı kayıt altına alınmaya başlanmış, tekstil ve konfeksiyon ürünlerinde uygulanan kayda alma sisteminde 2009 yılı itibariyle ithalatçı ve ihracatçı kayıtları sisteme dahil edilmiştir.
134. Dünya Ticaret Örgütü kapsamındaki gelişmeler Doha Kalkınma Gündemi (DKG) ekseninde şekillenmektedir. 2001 yılından bu yana devam eden DKG müzakereleri tüm sanayi sektörlerinin yanı sıra, tarım ve hizmet ticareti sektörlerini de kapsamaktadır. Bu nedenle müzakerelerin olası sonuçları sanayi stratejisi açısından önem arz etmektedir.
135. DTÖ bünyesinde halen devam etmekte olan Doha Kalkınma Turu Müzakereleri de ülkemiz tarafından yakinen takip edilmektedir. Gümrük Birliği süreci tarım dışında AB ile paralel politikalar üstlenilmesini gerektirmektedir. Bu bağlamda, ülke hassasiyetleri de dikkate alınmak üzere mümkün olduğunca AB’ye uyumlu politikalar izlenilmektedir. Bu nedenle, DKG müzakerelerinde, Türkiye’nin AB ile olan Gümrük Birliği ilişkisi özellikle sanayi sektörleri bakımından belirleyici bir rol oynamaktadır.
136. Öte yandan, DKG ticaret politikası aracı olarak yoğunlukla gümrük tarifelerini hedef almakta ancak, ticaret dışı tedbirler için aynı etkinlikte çözümler üretmekte yetersiz kalmaktadır. Nitekim, halen teknik engeller ve tarife dışı tedbirler dünya
72
ticaret sisteminin karmaşık ve çözümü ya da uyumlaştırılması kolay olmayan “büyük gri alanını” oluşturmaktadır. Özellikle tarife dışı mevzuatı yoğun ve detaylı olan AB’nin hızla genişleyerek bu “kültürü” yaygınlaştırması, sanayi sektörlerimiz bakımından düşünülmesi gereken ayrı bir risk olarak değerlendirilmelidir.
137. Çok taraflı ilişkilerin yanı sıra bölgesel ve ikili yaklaşımların, sanayi potansiyelimizin daha iyi tanıtılarak önemli ihracat artışları kaydedilmesine, ticarette serbestleşmenin sağlanmasına ve küresel ticaret hacminin geliştirilmesine büyük katkısı olmaktadır. Bu katkılarda, ülkemizin dünyanın farklı sosyo-ekonomik koşullara sahip bölgeleri arasında bir köprü işlevi görmesini sağlayan benzersiz coğrafyasının da payı bulunmaktadır.
138. Uluslararası ticaretin giderek artan önemine binaen, 2004 yılında Dış Ticaret Müsteşarlığı tarafından yürürlüğe konulan İhracat Stratejik Planı ile tespit edilen "Tanıtım ve Pazarlama", "Bilgi Teknolojileri", "Finansman ve Destek Mekanizmaları", "İkili ve Çok Taraflı İlişkiler" ve "Kamu, Özel Sektör ve Sivil Toplum Kuruluşları Arasında İşbirliği ve Koordinasyon" alanlarında sürdürülen çalışmalarla, "Sürdürülebilir İhracat Artışını Sağlayacak İhracat Yapısına Ulaşılması" hedeflenmektedir. Bununla birlikte, dış ticarette lojistiğin artan önemine paralel olarak Dış Ticaret Müsteşarlığı tarafından 2007 yılı başında Anlaşmalar Genel Müdürlüğü bünyesinde Dış Ticarette Lojistik Dairesi kurulmuştur.
139. İhracatta bölgesel bağımlılığın önüne geçilmesi ve sürdürülebilir ihracat alt yapısının oluşturulması amacıyla ihraç pazarlarının çeşitlendirilmesine yönelik yakalanan başarı devam etmektedir. 2004 yılında 1 milyar doların üzerinde ihracat yaptığımız ülke sayısı 14 iken, 2005 yılında 15 ülkeye, 2006 yılında 19 ülkeye, 2007 yılında ise 24 ülkeye ulaşılmıştır. 2000 yılında yürürlüğe konulan "Komşu ve Çevre Ülkeler ile Ticari ve Ekonomik İlişkilerin Geliştirilmesi" ve 2003 yılında yürürlüğe konulan "Afrika Ülkeleri ile Ticari ve Ekonomik İlişkilerin Geliştirilmesi", 2005 yılında yürürlüğe konulan "Asya Pasifik Ülkeleri ile Ticari ve Ekonomik İlişkilerin Geliştirilmesi" ve 2006 yılında yürürlüğe konulan "Kuzey ve Latin Amerika Ülkeleri ile Ticari ve Ekonomik İlişkilerin Geliştirilmesi" stratejileri de başarılı bir şekilde uygulanmıştır.
73
Politikalar
140. Dış Ticaret Müsteşarlığı tarafından hazırlanan ve 2007-2009 yılları için güncellenmiş olan İhracat Stratejik Planı, uluslararası yükümlülüklerimiz ve bu strateji belgesinde yer alan hedefler de dikkate alınarak uygulanmaya devam edilerek; ürün çeşitliliğinin geliştirilmesinin yanı sıra, komşu ve çevre ülkeler ile Afrika ülkeleri başta olmak üzere dış ticaret yapılan ülkeler çeşitlendirilecek, pazara giriş imkanlarının artırılmasına yönelik faaliyetlerde bulunulacak ve Dış Ticaret Portalı oluşturulacaktır.
141. Söz konusu çeşitlendirme politikasına paralel olarak ve KOBİ’lerin Türk ekonomisindeki önemli payı göz önünde bulundurularak, pazarlama ve ihracat kapasitesini artırmaya yönelik çalışmalar yapılacaktır.
142. Ticaret politikası uygulamalarında önlem alınması süresi kısaltılacak ve önlemin etkinleştirilmesi sağlanacaktır. Bu bağlamda, haksız rekabet hallerinden damping ve sübvansiyona konu ithalatın sebep olduğu zarara karşı ülkenin üretim dallarının etkin korunmasının sağlanması gerçekleştirilecektir.
5.2.3.Yatırımlar ve Dış Ekonomik İlişkiler
143. Türk özel sektörünün yurt dışındaki doğrudan yatırımlarını, Türkiye’ye yapılan doğrudan yabancı sermaye yatırımlarını ve Türkiye’nin ihracat politikasını kapsayan bir dış ekonomik ilişkiler çerçevesi, etkin bir sanayi stratejisinin ayrılmaz bir parçası niteliğindedir. Küreselleşme süreci içinde ulusal ekonomilerin birbiriyle gittikçe daha entegre hale gelmesi, özellikle gelişmekte olan ülkeler arasında gerçekleşen DYY’deki artış, dış ekonomik ilişkilere dair belirlenecek stratejinin sanayi stratejisi açısından önemini artırmaktadır. Ayrıca, Türk ekonomisinin Avrupa Birliği ile yüksek derecedeki entegrasyon seviyesi düşünüldüğünde, Türkiye’nin içinde bulunduğu coğrafyadaki diğer pazarlarla kuracağı ekonomik ilişkiler, üyelik süreci içinde Avrupa ekonomileri için de önemli fırsatlar oluşturacaktır.
Mevcut Durum
144. Son 20 yıldır hem taşıma hem de iletişim teknolojisinde yaşanan gelişmeler, bir ürünün üretiminde değer zincirinin halkalarının birbirinden ayrılarak farklı coğrafi lokasyonlarda yapılmasını olanaklı hale getirmiştir. Esas itibariyle, küresel ekonomide üretim süreçleri de bu yeni ekonomik mimari çerçevesinde
74
şekillenmekte; çokuluslu değer zincirleri içinde, her bir üretim süreci en yüksek verimlilik ve düşük maliyetle gerçekleştirilebileceği coğrafi lokasyonda konumlandırılmaktadır. Bu çerçeve, içinde değer zincirinin yüksek katma değer oluşturan halkalarının bulunduğu yerlerde, sanayi üretiminin katma değeri ve buna bağlı olarak karlılık ve işgücünün aldığı ücretler yüksek; düşük katma değerli üretim gerçekleştirilen yerlerde ise karlılık ve ücretler düşük seviyede oluşmaktadır.
145. Türk sanayinin Gümrük Birliği süreci içinde küresel ekonomiye entegrasyonu, esasen sanayi üretimimizin bu değer zincirlerine eklemlenmesi sürecidir. Bu süreç içinde dayanlıklı tüketim malları, otomotiv gibi son on yılda yükselen endüstrilerimizin gelişimi, bütünüyle küresel değer zincirinin esasen üretime yönelik bölümlerinin DYY ve yerli sermaye yatırımları vasıtasıyla ülkemize gelmesi sayesinde gerçekleşmiştir. Tekstil, hazır giyim gibi geleneksel olarak kuvvetli endüstrilerimiz ise küresel değer zinciri içinde büyük ölçüde yerli üreticilerin küresel çaptaki alıcılara ürün satmaları şeklinde konumlanmış bulunmaktadır. Bu konumlanma yurtiçinde daha düşük ölçüde katma değer oluşturulmasını beraberinde getirmektedir.
146. Bu mimari içinde sanayimize dair iki problemden söz edilebilir: Tekstil, hazır giyim gibi geleneksel endüstrilerimizin, küresel rekabet güçlerindeki en önemli unsurun işgücü maliyetleri olması, Asya’dan yükselen düşük işgücü maliyetine dayanan rekabete karşı güç durumda kalmalarına neden olmaktadır. Dayanıklı tüketim malları, otomotiv gibi yükselen endüstrilerde ise, başka ülkelere kıyasla karşılaştırmalı üstünlüğümüz ve eksikliklerimiz olan (Ar-Ge, tasarım, markalaşma, lojistik vb.) alanları tespit eden, avantajları değerlendirmeyi, eksiklikleri ise gidermeyi amaçlayan, küresel ekonomideki gelişmeleri takip eden ve değerlendiren bir mekanizmanın bulunmayışının olumsuz etkileri hissedilmektedir.
147. Türkiye’nin içinde bulunduğu coğrafya, küreselleşmenin getirdiği bu mimari içinde birçok fırsat arz etmektedir. Türkiye AB’yle sanayi ürünlerinde tek pazar içinde ve birçok endüstride yüksek düzeyde entegre olmuş durumdadır. Bunun yanı sıra AB’ye olan coğrafi yakınlık hem dayanıklı tüketim malları gibi taşıma maliyetlerinin yüksek olduğu, hem de sezonluk ve hızlı üretilen hazır giyim ürünleri gibi taşıma hızının önemli olduğu bazı endüstrilerde Türkiye’ye önemli bir avantaj sağlamaktadır. Öte yandan, Türkiye’nin coğrafi ve kültürel açıdan
75
yakın olduğu Doğu Akdeniz ülkeleri de imzaladıkları STA’lar yoluyla AB ile ticari entegrasyona gitmişlerdir. Son 20 yıl içinde, Türkiye’nin Orta Asya, Kafkaslar ve Balkanlardaki birçok ülkeyle ve Rusya Federasyonu ile de, bu ülkelerin dışa açılma süreçleri içinde kurulmuş ticaret ve yatırım ilişkileri bulunmaktadır.
148. Bu çerçevede, bu yeni mimariden azami ölçüde faydalanmak amacıyla, yatırım ortamının genel olarak iyileştirilmesi önem kazanmaktadır. Buna yönelik 2001 yılında oluşturulan YOİKK’in yanı sıra, 2006 yılında özellikle büyük yabancı yatırımları çekmeye yönelik olarak, Türkiye Yatırım Destek ve Tanıtım Ajansı kurulmuştur. Ajansın yatırım promosyon stratejisi, "istihdam yaratan, yeni teknolojiler geliştirerek bilgi ekonomisini sağlayan, ekonomik-teknolojik-sosyal dinamikleri hızlandıran, verimlilik ve rekabet gücü yüksek ve ülke ekonomisine katma değer ekleyen yatırımları ülkemize çekmek" olarak belirlenmiştir.
Politikalar
149. Türkiye’nin dış yatırım stratejisi yukarıda açıklanan problemleri giderecek ve bu coğrafi fırsatları değerlendirecek şekilde oluşturulacaktır. Ayrıca, hem geleneksel hem de yükselen endüstrilerimizde yurtdışı pazar dinamiklerini sürekli takip edecek, yerel düzeyde dağıtım zincirlerine etki edinilebilmesi için gerekli ortaklıklar hakkında bilgi temin edecek ve bunları sanayimizle paylaşacak mekanizmalar kuvvetlendirilecektir. Dış ekonomik ilişkiler stratejisi bağlamında, dış temsilciliklerimizin ekonomik ilişkileri, özellikle yatırımcılara yönelik bilgi temini, yatırımların kolaylaştırılması, yerel ortaklıklar geliştirilmesi ve bölge ülkelerinde uzun süreli ekonomik ilişkiler tesis edilmesine yönelik kapasiteleri artırılacaktır. Dış yatırım stratejimiz ise, Türk yatırımcıların karşılaşabilecekleri kurumsal altyapı eksikliklerini gidermeye yönelik faaliyetlere ağırlık verecek, Türkiye’nin başarılı kurumsal yapılarının bu ülkelerle paylaşılmasını sağlayacak şekilde yeniden şekillendirilecektir.
150. Türkiye’ye gelecek doğrudan yabancı yatırımlara yönelik strateji; Türkiye Yatırım Destek ve Tanıtım Ajansı’nın stratejisi çerçevesinde istihdam yaratan, yeni teknolojiler geliştirerek bilgi ekonomisini sağlayan, ekonomik-teknolojik-sosyal dinamikleri hızlandıran, verimlilik ve rekabet gücü yüksek ve ülke ekonomisine katma değer ekleyen yatırımları ülkemize çekmeye ve yurtiçindeki üretim faaliyetlerinin yüksek katma değer oluşturması hedefine yönelik olarak uygulanacaktır. Bu çerçevede, ajans tarafından kamu kurum ve kuruluşları ile
76
sivil toplum kuruluşlarının görüş ve önerileri dikkate alınmak suretiyle BİT (Bilgi İletişim Teknolojileri), yüksek teknolojili sektörler, gıda işleme (agro food, food processing), sağlık sektörleri (life sciences, pharmeceuticals), çevre dostu sektörler (enerji, ekoteknolojiler vb.), makine imalat, ulaşım/lojistik (otomotiv, gemi inşa vb.), petrokimya, hizmetler (eğitim vb.) ve altyapı sektörleri öncelikli sektörler olarak belirlenmiştir.
151. Eğitim alanında bölge ülkelerinden Türkiye’ye yönelik her seviyede eğitim amacıyla ziyaretler artırılırken, Türkiye’de de bölge ülkelerinin dillerinin öğretimi geliştirilecek ve teşvik edilecektir.
77
5.3.Beceriler ve İnsan Kaynağı
152. Türkiye’de, 2001 krizinden sonra gerçekleşen yüksek büyümeye rağmen gerilemeyen işsizliği ve küresel rekabet baskısının ortaya çıkardığı sorunları azaltmak için nitelikli işgücü arzını ve talebini arttırmaya yönelik adımların atılması son derece önemlidir. Sanayi stratejisinin odağında bulunan her üç eksen (yüksek teknoloji sektörlerinin ağırlığı, geleneksel sektörlerde dönüşüm, güçlü şirketlerin payının arttırılması) için de beceriler ve insan kaynağı konusu son derece kritik bir politikayı teşkil etmektedir. Bu alandaki politikaların etkinliği, hem sanayi stratejisinin başarısını doğrudan etkileyecek hem de Türkiye’nin en öncelikli sorunlarının başında gelen, yeterli düzeyde ve kaliteli istihdam yaratılmasında mesafe kat edilmesini sağlayacaktır.
Mevcut Durum
153. Sanayi ve hizmetler kesimindeki büyüme, tarım kesiminin ekonomideki ağırlığının azalmasıyla işsiz kalan kesimin ve çalışma çağındaki nüfusun hızlı artmasıyla işgücüne dahil olan gençlerin tümünü istihdam etmeye yetmemiştir. Son dönemde yaşanan küresel ekonomik kriz nedeniyle ekonomik verilerdeki gerilemeler ise işsizliğin önemli ölçüde artmasında en önemli etken olmuştur.
154. İşsizlik oranlarının makul düzeylere gerileyememiş olmasında iş gücü piyasalarındaki katılıkların rolü büyüktür. İşgücü piyasaları etkinliği endeksine göre yapılan sıralamada Türkiye, 134 ülke içerisinde 125. sırada yer almaktadır14. Ücretler üzerindeki kamusal yüklerin fazlalığı, işgücü piyasalarının etkinliğini ve özel sektörün rekabet gücünü kısıtlamaktadır. Bu durumu değiştirmeye yönelik olarak 15 Mayıs 2008’de, 5763 sayılı “İş Kanunu ve Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun” yasalaşmıştır. Bu kanunda öngörülen yeni düzenlemelerle birlikte ücretler üzerindeki kamusal yüklerin oranı yüzde 42’den, yüzde 36’nın aşağısına çekilmiştir. Bu Kanunla, istihdam artışının sağlanması ve aynı zamanda kayıt dışılığın azaltılması için bazı tedbirler alınmıştır.
155. İşgücünün beceri düzeyindeki düşüklük, özel sektörün rekabet gücünün artışının önünde en az işgücü piyasalarındaki katılıklar kadar ciddi bir engel teşkil etmektedir. İşgücünün ortalama eğitim süresinin gelişmiş ülkelerin gerisinde
14 World Competitiveness Report 2008-2009, World Economic Forum.
78
olması Türkiye’deki özel sektörün rekabet gücünü olumsuz etkilemektedir. Türkiye’deki 15-64 yaş arasındaki çalışanların, 2007 yılında, yüzde 13,3’ü üniversite diplomasına sahipken, bu oran AB-25’de yüzde 26,6’dır. Türkiye’de, eğitim sisteminin tüm aşamalarındaki okullaşma oranlarının gelişmiş ülkelerin gerisinde olması rekabet gücünü kısıtlamaktadır15.
156. Sanayi stratejisi açısından bakıldığında, işgücünün almış olduğu eğitimin süresi kadar niteliği de rekabet gücü üzerinde belirleyici bir unsurdur. Bireylerin, eğitimleri esnasında edindikleri bilişsel beceriler, işgücünün gelecekteki verimlilik düzeyini büyük ölçüde etkilemektedir. Son dönemde bu alanda yapılan çalışmalar, Türkiye’de verilen eğitimin kalitesindeki problemlerin, işgücünün beceri düzeyini ve dolayısıyla özel sektörün rekabet gücünü olumsuz etkilediğini göstermektedir.
157. Özel sektörün bazı pozisyonlarda istihdam edeceği, uygun niteliklere sahip eleman bulma konusunda karşılaşılan problemler, Türkiye ekonomisinin sürdürülebilir bir biçimde büyümesi önünde bir kapasite kısıtı olarak belirmektedir. Özel sektörde, gerek çalışma hayatına yeni adım atan gençlerin, gerekse de mevcut iş gücünün sahip olduğu becerilerin, firmaların ihtiyaçlarını karşılamaktan uzak olduğunu yönünde bir algı mevcuttur16. Özellikle, işgücünün bilgisayar kullanımı ve yabancı dil becerilerindeki düşüklük, firmaların rekabet gücünün artışının önünde birer engel olarak algılanmaktadır.
158. Nitelikli ara eleman sıkıntısının merkezinde mesleki ve teknik eğitim sistemindeki aksaklıklar yer almaktadır. Özel sektör tarafından yapılan değerlendirmeler, mesleki eğitim kurumlarından mezun olan gençlerin sahip oldukları becerilerin beklentileri karşılamaktan uzak olduğunu göstermektedir. Meslek lisesi mezunlarının aldıkları reel ücretin ve bu okullardan mezun olanlar arasındaki işsizliğin genel liseden mezun olanlardan farklı olmaması da bu görüşü destekler niteliktedir. Halbuki meslek liselerinde öğrenci başına yapılan harcama, 2006 yılında, genel liselerde öğrenci başına yapılan harcamanın 1,8 katına ulaşmıştır17 Bu nedenlerden dolayı, mesleki eğitim sisteminde maliyet ve kalite
15 EUROPA Eurostat Veritabanı. 2008. 16 TEPAV ve Dünya Bankası, 2006. “Higher Education and the Labor Market in Turkey,” Ankara. 17 TÜRKONFED ve ERG, 2007. “Beceriler, Yeterlilikler ve Meslek Eğitimi: Finansman Yapısı ve Politika Önerileri”, Ankara.
79
dengesinin tutturulmasında sorunlar yaşanması, sanayinin rekabet gücünü olumsuz olarak etkilemektedir.
159. Yukarıda sıralanan aksaklıkları gidermek üzere Milli Eğitim Bakanlığı öncülüğünde mesleki eğitim sisteminin reformu çalışmalarına başlanmıştır. Bu kapsamda,
a. Mesleki eğitim programları, özel sektörün ihtiyaçlarına paralel olarak, yeniden sınıflandırılmıştır. Yeni sınıflandırmada, AB normlarıyla uyumlu olan eğitim standartlarına göre 42 meslek alanı ve bu meslek alanlarına ait 197 meslek dalı belirlenmiştir. Bu meslek alanı ve dallarına ilişkin uluslararası sınıflandırmayı [Uluslararası Eğitim Standart Sınıflandırması (ISCED)-97] esas alan modüler yapıda yeni mesleki eğitim programları hazırlanmış ve 2005-2006 öğretim yılında uygulanmasına başlanmıştır.
b. Mesleki eğitim kurumlarında çalışan yöneticiler ve öğretmenler yeni yapılanmanın gereği olarak eğitilmişlerdir.
c. Mesleki Yeterlilik Kurumu (MYK), ulusal ve uluslararası meslek standartlarını temel alarak, teknik ve mesleki alanlarda ulusal yeterliliklerin esaslarını belirlemek; denetim, ölçme, değerlendirme, belgelendirme ve sertifikalandırmaya ilişkin faaliyetleri yürütmek için gerekli ulusal yeterlilik sistemini kurmak ve işletmek üzere 21 Eylül 2006 tarihli ve 5544 sayılı yasa ile kurulmuştur. MYK’nın amacı, AB ile uyumlu Mesleki Yeterlilik Sistemini kurmak ve işletmektir.
ç. Mesleki ve teknik ortaöğretimi bitirenler için sertifika, diploma ve iş yeri açma belgesi alma imkânı sağlanmıştır.
d. Mesleki eğitim sisteminde yer alan çok sayıda okul türü ve program arasında geçiş imkânı sağlanmıştır.
e. Mesleki ve teknik eğitim okul ve kurumlarına öğretmen yetiştiren; Teknik Eğitim Fakülteleri ile Mesleki Eğitim Fakülteleri programları arasında bütünlük ve devamlılık sağlanmıştır.
160. Mesleki Yeterlilik Kurumu Yönetim Kurulunun, 30/04/2008 tarihli ve 2008/19 sayılı kararı ile, 2008 yılı Çalışma Programı, kurumun iş yoğunluğu, mevcut kapasite ve AB Projesi öncelikleri, standart hazırlama talebinde bulunan
80
kuruluşların konuya ilişkin deneyimleri, kapasiteleri ve yetkinlikleri dikkate alınarak, İnşaat, Enerji, Turizm-Konaklama-Yiyecek-İçecek Hizmetleri, Tekstil-Hazır Giyim-Deri, Otomotiv, Metal, Toplumsal-Kişisel Hizmetler, Ulaştırma-Lojistik-Haberleşme, Cam-Çimento-Toprak ve Sağlık-Sosyal Hizmetler olmak üzere 10 sektörde komitelerin oluşturulmasına ve çalışmaların yürütülmesine karar verilmiştir.
161. Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı Katılım Öncesi Mali Yardım Aracı’nın (IPA) dördüncü bileşeni olan İnsan Kaynaklarının Geliştirilmesi bileşeninden sorumlu Program Otoritesi olarak belirlenmiş ve Operasyonel Programı hazırlama görevi kendisine verilmiştir. İnsan kaynaklarının geliştirilmesi alanında IPA fonlarından yardım almak için programlamanın temelini belirleyen İnsan Kaynaklarının Geliştirilmesi Operasyonel Programı’nın (İKG OP) genel hedefi; “daha çok ve daha iyi işler ve daha fazla sosyal uyum ile sürdürülebilir ekonomik büyümeyi sağlayabilen bilgi-temelli bir ekonomiye geçişi desteklemek” tir. Bu çerçevede; İnsan Kaynaklarının Geliştirilmesi Operasyonel Programı’nın “istihdam, eğitim, hayat boyu öğrenme ve sosyal içerme” olmak üzere dört ana öncelik ekseninde oluşturulmuştur. Söz konusu eksenler temelinde belirlenen tedbirler, 2007-2009 programlama dönemi kapsamında yürütülmeye başlanan operasyonlar yoluyla gerçekleştirilmektedir. 2007-2009 dönemi için IPA dördüncü bileşen kapsamında ayrılan mali kaynak miktarı yaklaşık 186 milyon Avro’dur.
162. Ekonominin değişen dinamiklerine hızlı uyum sağlamak üzere gerekli olan beceri dönüşümü kolaylaştırmak için; meslek edinmek, mesleğini geliştirmek ya da meslek değiştirmek isteyen herkese, mesleki ve teknik eğitim okul ve kurumlarında öğrenim görme imkânı daha da genişletilmiştir. Buna ilaveten, Hayat Boyu Öğrenme Stratejisi YPK kararıyla onaylanmış ve uygulanmaya başlanmıştır.
163. 2009 yılında Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığının koordinasyonunda Ulusal İstihdam Stratejisi çalışmaları başlatılmış ve ilk taslak rapor kamuoyuna açıklanmıştır. Stratejinin 2011 yılı sonuna kadar tamamlanması planlanmaktadır.
164. Mesleki ve teknik eğitim mezunlarının istihdam piyasası koşulları ile uyumlulaştırılması amacıyla Mesleki Eğitim Strateji Belgesi çalışmaları Milli Eğitim Bakanlığı koordinasyonunda devam etmektedir. Bunun yanında mesleki ve teknik eğitimde bakanlıklar, kurum ve kuruluşlar arasında işbirliği ve
81
koordinasyonu sağlamak amacıyla Mesleki Eğitimin Geliştirilmesi İşbirliği Stratejisi çalışmaları da devam etmektedir.
Politikalar
165. İşgücünün sahip olduğu beceriler ve yeterlilikler, Türkiye’deki özel sektörün verimliliğini ve dolayısıyla rekabet gücünü tümüyle etkileme potansiyelini taşıyan en kritik yatay sanayi politikası alanı olarak belirlenmiştir. Katma değeri yüksek bir üretim yapısına geçişi sağlayacak sanayi politikalarının merkezinde işgücünün beceri seviyesinin geliştirilmesi ve yenilikçilik kapasitesinin arttırılmasına öncelik verilecektir.
166. Sanayi politikalarının tümü ile ulaşılmak istenen hedeflerin, insan kaynağının geliştirilmesine yönelik olarak tasarlanacak politikalarla uyumlu olmasına önem verilecektir.
167. Gerek işgücü arzı gerekse de talebinin sanayi politikaları ile yönlendirilmesine önem verilecektir. Yüksek katma değerli sanayi ve hizmetler faaliyetlerinde istihdam edilmeye uygun işgücünün sahip oldukları becerilere olan talep yükseltilecektir. Arz tarafında ise, henüz okul çağında olan gençlerin aldıkları eğitimin kalitesinin gelişmiş ülkeler seviyesine yükseltilmesine ve halihazırda iş yaşantısında bulunan kişilere yönelik tasarlanacak olan firma içi eğitim programlarının desteklenmesi ve aktif işgücü politikalarının uygulanmasıyla nitelikli işgücü arzını arttırmaya azami gayret gösterilecektir. Bilginin raf ömrünün kısalığı göz önünde bulundurulduğunda, yukarıda bahsedilen yaklaşım çerçevesinde, işgücünün sahip olduğu becerileri sürekli yenilemesi ve çağın gereklerine uygun hale getirmesinin mümkün olduğu bir iklimin oluşturulması hedeflenecektir.
82
5.4.KOBİ’lerin Finansmana Erişimi
168. Türk şirketleri, küresel ekonomiye entegrasyondan kaynaklanan rekabete, bugüne kadar işgücü maliyetlerini reel anlamda düşürerek ve verimliliği artırarak cevap vermiştir. Önümüzdeki dönemdeyse şirketlerimizin verimlilik artışlarını sürdürmek için teknolojik ve organizasyon yapılarını yenilemeleri, ölçek problemi olanların ise ölçeklerini büyütmeleri gerekmektedir. Ancak bunlar için gerekli olan yatırımların yapılmasında finansmana erişim önemli bir kısıt olarak ortaya çıkmaktadır. Türkiye’de yatırım finansmanında özkaynak kullanımının diğer ülkelerle kıyaslandığında oldukça yüksek olduğu gözlenmektedir. Ancak, karlılık oranlarının düştüğü bir dönemde, şirketler kesiminin yatırımlarını öz-kaynaklarından ziyade, mali sistemden temin edebilir olmaları sanayi stratejisi çerçevesinde kritik hale gelmektedir.
169. Dokuzuncu Kalkınma Planında, KOBİ’lerin finansmana erişimi konusunda, “İşletmelerin uygun koşullarla finansman kaynaklarına erişimi kolaylaştırılacak ve bu kaynaklarda çeşitlilik sağlanacaktır. Başta KOBİ’ler olmak üzere girişim sermayesi, başlangıç sermayesi ve kredi garanti sistemi geliştirilerek işletmelerin kredi” hususlarına temini kolaylaştırılacağı yer verilmiştir.
170. “Küçük ve Orta Ölçekli Sanayi Geliştirme ve Destekleme İdaresi Başkanlığı”nın (KOSGEB) adının “Küçük ve Orta Ölçekli İşletmeleri Geliştirme ve Destekleme İdaresi Başkanlığı” olarak değiştirilmesi, KOSGEB'in tüm sektörlerdeki KOBİ'leri hedef kitlesine alarak ulusal plan ve politika dokümanlarıyla verilen görevleri yerine getirebilmesi ve genişleyen hedef kitleye en etkin şekilde hizmet verebilmesi için KOSGEB Kanununda Nisan 2009 tarihinde değişiklik yapılmıştır. Kanunda yapılan en önemli değişiklik, sanayi sektörünün yanı sıra hizmet ve ticaret sektörlerinde faaliyet gösteren işletmelerin de artık KOSGEB desteklerinden yararlanacak olmasıdır.
Mevcut Durum
171. Tüm dünyada olduğu gibi, Türkiye ekonomisindeki gelişmenin en önemli dayanağı KOBİ’lerdir. 2008 Yılı Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) verilerine göre ülkemizde Küçük ve Orta Boy İşletme sayısı 3.449.795, Büyük Boy İşletme sayısı ise 2968’dir. Ülkemizde KOBİ’lerin tüm işletmeler içindeki yerinin yüzde 99.90, toplam istihdam içindeki yerinin yüzde 80.57, yaratılan katma değer
83
içindeki yerinin yüzde 58.48, toplam üretim değeri içindeki yerinin yüzde 59.53 olmasına karşın, KOBİ’lerin toplam krediden aldıkları pay yaklaşık yüzde 26 olup, küresel krizle birlikte bu oranda da bir düşüş söz konusudur. KOBİ’lerin istihdam, üretim ve ihracat payları göz önüne alındığında toplam krediden aldıkları payın yetersizliği de ortaya çıkmaktadır.
172. KOBİ’lerin finansmana erişimi konunda son dönemde önemli gelişmeler yaşanmıştır. Yatırım Ortamının Değerlendirilmesi ( ICA ) 2009 Raporu’na göre Türkiye’deki yatırımcıların %57’si (KOBİ’ler arasında %50) yatırımların finansmanında banka kredisi kullanmış durumdadır. Bu oranlar Bulgaristan’da %40, Macaristan’da %43, Çek Cumhuriyeti’nde %47, Polonya’da %50, Brezilya’da %65 ve Şili’de ise %69’dur. Ayrıca Türkiye’de banka kredisi bulunan firmaların oranında 2005 yılına kıyasla da artış görülmektedir. 2005 yılında Türkiye’deki firmaların %46’sı banka kredisi kullanmış iken 2008 yılında bu oran 10 puan kadar artış göstermiştir. Ancak bankalar tarafından talep edilen teminat miktarları oldukça yüksektir. Bankalar tarafından küçük işletmeler için kredinin %100’ü, orta büyüklükteki işletmeler için ise kredinin %91’i tutarında teminat talep edilmektedir. KOBİ’lerin finansmana erişiminin kolaylaştırılması, verimliliklerini yükseltebilecek yatırımları yapmalarını ve küresel ekonomideki rekabet güçlerini attırmalarını sağlayacaktır. Bu yönde atılacak adımlar, girişimcilik ve yenilikçilik kapasitesini de geliştirmek yoluyla KOBİ’leri büyümenin itici gücü haline getirecektir18.
173. BDDK tarafından yayımlanan verilere göre 2009 yılı sonu itibariyle 392 milyar 621 milyon TL olan toplam kredi portföyünün %21,4’ü ( 83 milyar 886 milyon TL ) Kobi kredilerinden oluşmaktadır. Kredi Garanti Fonu A.Ş tarafından sağlanan teminat desteği bilgilerine göre 2009 yılı sonu itibariyle toplam 2605 Kobi’ye 565 milyar 355 milyon TL kefalet verilmiştir
18 TEPAV ve Dünya Bankası. 2007. “Yatırım Ortamı Değerlendirme Çalışması” Ankara.
84
Tablo 5.1 : Türkiye’de Ölçekler İtibariyle Yatırım Finansmanında Banka Kredisi Kullanımı
Yıl Ortalama Küçük Orta Büyük
2002 13,30 10,11 16,67 14,81
2004 13,85 11,67 19,05 7,41
2005 32,57 30,25 32,64 42,70
2008 51,90 46,11 55,99 60,09
Kaynak: Dünya Bankası Enterprise Surveys
174. KOBİ’lerin karşılaştığı finansmana erişim problemlerinin sebeplerini, bankacılık kesiminin bilanço yapısından ve büyüklüğünden kaynaklanan sorunlar, sermaye piyasalarının yeterince gelişmemiş olması, KOBİ yapısından kaynaklanan sorunlar, idari ve hukuki sorunlar olarak dört ana başlıkta toplamak mümkündür.
Bankacılık Sisteminin Bilanço Yapısı ve Büyüklüğü
175. Finansal hizmetler sektörü, 2001 krizi sonrasında başarılı bir yeniden yapılanma süreci gerçekleştirmiştir. Son yıllarda sektörde yaşanan kayda değer büyümeye rağmen, benzer ülkelerle karşılaştırıldığında sektörün yeterince büyük olmadığı gözlenmektedir. 2009 yılı sonu itibarıyla finansal sektörün aktif büyüklüğü bir önceki yıla göre %12 artarak 1.047,6 milyar TL olarak gerçekleşmiştir. Bu rakam GSYH’nin %109,9’una karşılık gelmektedir. Bankacılık sektörü finansal sektör içinde % 80’e varan payını korumuş ve geçen yıl sonuna göre %13,8 büyümüştür. 19
176. Bankacılık kesimi tarafından özel sektöre açılan kredilerin de sınırlı olduğu gözlenmektedir. Banka aktifleri içinde Devlet İç Borçlanma Senetleri’nin (DİBS) payı 2003’te yüzde 42 seviyesindeyken 2007’de yüzde 32 seviyesine düşmüştür. Bu sayede özel kesime açılan krediler artmıştır. Kredi portföyünde yaşanan büyümeye karşın, portföye kullanıcılar itibariyle bakıldığında büyümenin asimetrik bir şekilde gerçekleştiği gözlenmektedir. Tüketici kredilerinde ve kredi kartlarında büyüme daha hızlı gerçekleşirken, şirketler
19 BDDK, Finansal Piyasalar Raporu Aralık 2009, Ankara.
85
kesimine açılan kredilerde özellikle KOBİ kredilerinde artış oldukça sınırlıdır20. Küresel piyasalarda yaşanan kriz nedeniyle yurtdışından kaynak sağlamanın zorlaşmasıyla beraber kredi artış hızında yavaşlamalar olmuştur.
Sermaye Piyasalarının Yeterince Gelişmemiş Olması
177. Sermaye piyasalarının derinlik göstergesi olarak kullanılan piyasa kapitalizasyonu, halka açık hisselerin toplam piyasa değeri gibi göstergelerde son yıllarda önemli bir gelişme kaydedilse de piyasa kapitalizasyonu diğer ülkelerle karşılaştırıldığında düşüktür21. Ayrıca, KOBİ pazarı henüz işlev kazanamamış, şirketlere aktarılabilecek fon havuzunun büyümesini sağlayacak özel sektör tahvillerinin ihracı artırılamamıştır. Girişim finansmanı için oldukça önemli olan risk sermayesi, çekirdek finansmanı gibi enstrümanların gelişimi yeterince sağlanamamıştır.
Yapısal KOBİ Sorunları
178. KOBİ’lerin yapılarından kaynaklanan sorunlar, finansmana erişim sorununda temel belirleyici olarak ön plana çıkmaktadır. KOBİ’lerin sermaye yapılarının büyük firmalara göre daha zayıf olması, işletme sermayesi eksikliği, bir kişiye (kurucu/girişimci) fazla bağımlı olmasından kaynaklanan riskler, yetersiz teminat, yetersiz yönetim becerileri, kurumsal yönetim ilkelerinin benimsenmemesi, aile şirketi yapısından kaynaklanan kültürel problemler ve stratejik planlamaya dayanmayan yönetim süreçleri olarak özetlenebilecektir22. Ayrıca proje tasarlama ve uygulama alanında KOBİ’lerin kapasitesinin yetersiz oluşu, KOBİ’lerin KOSGEB ve TÜBİTAK gibi kurumlar tarafından dağıtılan fonlardan yeterince faydalanamamalarına neden olmaktadır. Bu yapısal sorunlar, KOBİ’lerin ölçeğinin karşılaştırılabilir ülkelere kıyasla daha küçük olmasına neden olmakta ve ekonominin büyüme kapasitesini de olumsuz etkilemektedir23.
179. KOBİ yapısından kaynaklanan bir diğer sorun ise KOBİ kredilerinin yüksek maliyetidir. Tüketici kredileri daha standart değerlendirme yöntemleriyle verilirken, şirketlere açılan krediler firma bilânçolarının, iş planlarının analiz edilmesini gerektirmektedir. Şirketlere kredi açılmasının banka açısından daha çok teknik
20 TEPAV. 2007. “İkinci Nesil Reform Sürecinin Öncelikleri,” Ankara. 21 Dünya Kalkınma Göstergeleri (World Development Indicators). Dünya Bankası. 2006. CD-ROM. 22 AB Komisyonu. 2005. ”Guarantees and Mutual Guarantees: BEST Report, Report to the Commission by an Independent Expert Group”. 23 TEPAV ve Dünya Bankası. 2007. “Yatırım Ortamı Değerlendirme Çalışması,” Ankara.
86
kapasite gerektiren, daha maliyetli ve daha riskli bir süreç olması kredi maliyetlerine doğrudan yansımaktadır.
180. KOBİ’lerin uygun koşullarda finans arayışları KOSGEB’in bu alana daha çok eğilmesine neden olmuştur. Finansal kaynak sorunu, KOBİ’lerin piyasa paylarını korumada ve uluslar arası pazarlara açılmalarındaki önemli sorunlardan biridir. KOSGEB tarafından KOBİ’lerin gelişmiş ülkeler standartlarında bir finansman piyasasına erişimlerinin kolaylaştırılması yönündeki faaliyetleri özellikle 2003 yılında, KOSGEB-Vakıfbank arasında yapılan protokol ile KOBİ’lere düşük faizli kredi imkanı ile başlatılmış olup, günümüzde de küresel ekonomik krizin KOBİ’lere etkilerini hafifletmek ve KOSGEB tarafından alınabilecek tedbirler kapsamında bankalarla yapılan protokollerle imalat sanayi işletmelerine ve imalatçı esnafa “İhracat, İstihdam, Makine- Teçhizat ve Genel İşletme Kredisi” kapsamında kullanacakları kredilere ilişkin faiz destekleri verilmektedir.
Tablo 5.2: KOBİ Finansman Destek Kredileri (2005 – 2009)
YILLAR
Yararlanan
İşletme Sayısı
Kullandırılan Kredi Tutarı
(TL)
KOSGEB
Tarafından Karşılanan Faiz
(TL)
2005 3.102 413.314.799 49.079.431
2006 2.747 322.390.819 12.316.951
2007 11.642 1.360.070.000 175.000.000
2008 21.900 1.440.920.000 183.350.820
2009 69.047 2.594.526.681 146.578.385
Kaynak: KOSGEB
181. Aynı zamanda KOSGEB iştirakleri arasında yer alan Kredi Garanti Fonu A.Ş. aracılığıyla, KOBİ’lerin bankalardan kullanacağı krediler için ortaya çıkan teminat yetersizliği probleminin çözümüne kefalet vererek katkıda bulunmaktadır. Kredi Garanti Fonu (KGF) A.Ş.’nin 60 milyon TL olan sermayesi, 2009 yılında 240 milyon TL’ye çıkarılmıştır, şirketin şube sayısı 18’e yükseltilmiştir. Ayrıca 2009 yılı Haziran ayında Hazine Müsteşarlığı’nın KGF A.Ş. ve diğer kredi garanti kurumlarına 1 milyar TL’ye kadar destek sağlayabilmesine ilişkin düzenleme
87
yapılmıştır. Bu olumlu gelişmeler kefalet verilen işletme sayısında ve kefalet tutarında önemli artış yaşanmasını sağlamıştır.
182. Bununla birlikte, Türk EXIMBANK’ın kaynakları artırılarak yeni programlar uygulanmakta ve başta KOBİ'ler olmak üzere reel sektöre likidite sağlanmaktadır. 31 Aralık 2008 itibariyle 1,5 milyar TL olan Türk Eximbank'ın nominal sermayesi 2009 yılı sonunda 2 milyar TL’ye yükselmiştir. Ayrıca, yurt içi ve yurt dışı piyasalardan 300 milyon Euro tutarında kaynak sağlanmıştır. TC Merkez Bankası'nın Türk Eximbank'a tanıdığı limit dahilinde uygulanan Sevk Öncesi Reeskont Kredisine ilişkin limit 2 milyar dolara yükseltilmiştir. Dünya Bankası ve Avrupa Yatırım Bankası'ndan toplam 600 milyon Dolarlık uzun vadeli kaynak sağlanmıştır.
İdari ve Hukuki Sorunlar
183. Bankalar ile KOBİ’ler arasında güven ortamının sağlanmasını engelleyen bir diğer sorun alanı ise, idari ve hukuki işlemlerdeki eksiklikler ve aksamalardır. Bunları da kredi verenlerin haklarının yeterince gözetilmemesi, kredinin geri ödenmemesi durumunda icra-iflas işlemlerindeki gecikmeler ve ihtilaf çözümleme mekanizmasındaki aksaklıklar olarak özetlemek mümkündür.
KOBİ’lerin Avrupa Birliği Programlarından Faydalanması
184. Türkiye Avrupa Birliği’ne aday ülke olarak kabul edilmesini müteakiben AB politika ve programlarına katılım sağlamaya başlamıştır. Bu çerçevede Türkiye, Avrupa Birliği’nin girişimcileri ve özellikle KOBİ’leri geliştirmeyi amaçlayan “İşletme, Girişimcilik ve Özellikle Küçük ve Orta Ölçekli İşletmeler Çok Yıllı Programı (Multiannual Programme for Enterprise, Entrepreneurship and Particularly for Small and Medium Sized Enterprises)”na katılım sağlamıştır. 2001-2006 yıllarını kapsayan, Türkiye’nin 2003 yılında katılım sağladığı söz konusu programın başlıca amaçları bilgiye dayalı ekonomik ortamda iş dünyasının büyümesini ve rekabet edebilirliğini sağlamak, Avrupa Bilgi Merkezleri (ABM) ağının yaygınlaştırmak, girişimciliği teşvik etmek, iş ortamını basitleştirmek, idari ve düzenleyici çerçeveyi iyileştirerek, araştırma, yenilik ve yeni iş olanaklarının yaratılmasına imkan sağlamak, özellikle KOBİ'ler olmak üzere işletmelerin finansal ortamını geliştirmek olarak sıralanabilir.
185. Çok Yıllı Program genel olarak İş Ortamının İyileştirilmesi Çalışma Grupları, KOBİ’lerin mevzuat, proje, işbirliği imkanları da dahil olmak üzere AB ile ilgili
88
konularda bilgilendirmesini amaçlayan Avrupa Bilgi Merkezleri ile kredi garantisi ve risk sermayesi gibi geleneksel olmayan finansal araçları da içeren Mali Araçları kapsamıştır. Çok Yıllı Programla Türkiye İş Ortamının İyileştirilmesi Çalışma Gruplarına katılım sağlamış, 9 adet Avrupa Bilgi Merkezi kurulmuş ve ayrıca Kredi Garanti Fonu, 2004 Kasım–2006 Aralık dönemi için 24 milyon Avro Kontr-Garanti kotası elde etmiştir.
186. Türkiye Çok Yıllı Programın devamı niteliğinde olan Girişimcilik ve Yenilikçilik Programı, Bilgi ve İletişim Teknolojileri Politikaları Destek Programı ile Avrupa Akıllı Enerji ve Teknoloji Programı alt bileşenlerinden oluşan Rekabet Edebilirlik ve Yenilik Çerçeve Programının Girişimcilik ve Yenilikçilik Programına da katılım sağlamıştır. 2007-2013 yılları arasında geçerli olacak Girişimcilik ve Yenilikçilik Programı ile hızlı büyüme potansiyeline sahip olan yenilikçi KOBİ’ler söz konusu program kapsamındaki mali araçlardan faydalanabilecektir. Mali araçlar, finansmana erişim problemi yaşayan KOBİ’leri kurulma, büyüme ve devir gibi çeşitli aşamalarda desteklemeyi hedeflemektedir.
Politikalar
187. Finansmana erişim imkânlarının artırılması amacıyla belirlenen stratejik hedefler ve tedbirler Dokuzuncu Kalkınma Planı, 60. Hükümet Eylem Planı, Orta Vadeli Program (2010–2012), 2010 Yılı Programı, KOBİ Stratejisi ve Eylem Planı gibi bir çok dokümanda ayrıntılı olarak incelenmiştir. Bu politikalar temel olarak dört konuya odaklanmakta; daha detaylı tedbirlere ise Eylem Planı bölümünde yer verilmektedir.
a. Finansal sistemin geliştirilmesine ve kredi genişlemesinin sağlanmasına yönelik politikalara öncelik verilecek ve bu yolla KOBİ’lere aktarılabilecek kaynakların hacmi yükseltilecektir.
b. Sermaye piyasasında ve kredi piyasalarında işlem gören ancak henüz KOBİ kullanımına uygun olmayan enstrümanların KOBİ’ler için elverişli hale getirilmesi sağlanacaktır.
c. Sanayi stratejisi ve KOBİ stratejisi arasındaki koordinasyon sağlanacak ve bu çerçevede KOBİ’lerin kurumsal yönetim ve kayıt dışılık problemlerine yönelik geliştirilecek faaliyetlerle KOBİ’lerin risk-getiri değerlendirmesinde
89
dezavantajlı konumunun bertaraf edilmesine yönelik politikalar uygulanacaktır.
ç. Finansmana erişim önünde engel teşkil eden idari ve hukuki sorunların ortadan kaldırılmasına önem verilecektir.
5.5.Firmaların Teknolojik Gelişimi
188. Firmaların teknolojik gelişimine yönelik politikalar; yüksek teknolojili sektörlerin ekonomideki ağırlığının arttırılması, geleneksel sektörlerimizde daha yüksek katma değerli bir yapıya geçilmesi ve tüm firmaların teknolojik gelişmelerden daha fazla faydalanıp sürekli olarak rekabet güçlerini arttıran bir yapıya kavuşmasını sağlaması açısından sanayi politikasının temel alanlarından birini oluşturmaktadır. Bu yatay politikada, kamu ve özel sektör tarafından atılmış ve atılması planlanan çok sayıda adımın sanayi stratejisi ile etkileşimi ve stratejiye olan katkıları ele alınmaktadır.
189. Bir ülkede toplam katma değerin yaratılmasında sermaye ve işgücü faktörlerinin seviyesi kadar bu faktörlerin ne derece etkin kullanıldıkları da önem taşımaktadır. Sermaye ve işgücünün yanı sıra giderek üretimin en önemli faktörü haline dönüşen bilgiyi etkin kullanmanın ve verimlilik seviyesini artırmanın en önemli sağlayıcılarından biri bilgi ve iletişim teknolojileridir. Bilgi ve iletişim teknolojileri; bilgiyi üretme, işleme ve saklama, paylaşma ve kolay erişim, karar alma süreçlerinde etkin kullanım, yeni organizasyonel yapılar ve iş süreçlerinin oluşumu ve yeni pazarlara erişim imkânları sunarak verimlilik artışı sağlanmasında kritik rol oynamaktadır.
Mevcut Durum
190. Türkiye’de bilgi toplumuna dönüşüm çalışmaları da bu gelişmelere paralel olarak 2000’li yılların başından itibaren yoğunluk kazanmaya başlamıştır. Türkiye, 2001 yılında AB’ye aday ülkeler için tasarlanan eAvrupa+ Girişimi’ne taraf olmuştur.
191. Bilgi toplumu olma yolundaki çalışmaların daha bütüncül, ülkeye ekonomik katma değer kazandırmayı ve toplumsal refahı artırmayı öncelikli gören, somut hedefleri olan ve katılımcı bir yaklaşımla ele alınarak yürütülmesi ihtiyacı, yeni bir kurumsal yapının oluşturulması gereğini ortaya çıkarmıştır. Bu çerçevede, 2003 yılında “e-Dönüşüm Türkiye Projesi” başlatılmış olup, söz konusu proje vatandaşlar, işletmeler ve kamu kesimi ile tüm toplumun bilgi toplumuna
90
dönüşümünün uyum içinde ve bütünleşik bir yapıda yürütülmesini amaçlamaktadır.
192. Bu çerçevede, “Türkiye’nin Bilgi Toplumuna Dönüşüm Politikası” hazırlanmış ve Türkiye’nin bilgi toplumuna dönüşüm vizyonu; “Bilim ve teknoloji üretiminde odak noktası haline gelmiş, bilgi ve teknolojiyi etkin bir araç olarak kullanan, bilgiye dayalı karar alma süreçleriyle daha fazla değer üreten, küresel rekabette başarılı ve refah düzeyi yüksek bir ülke olmak” şeklinde belirlenmiştir.
193. Bilgi ve iletişim teknolojileri sektörü bilgi teknolojileri ve telekomünikasyon olmak üzere iki alt sektörden oluşmaktadır. Ülkemizde telekomünikasyon sektörü büyüklüğünün GSYİH’ye oranı (yüzde 3,3), OECD ortalamasına (yüzde 3,2) yakın iken, bilgi teknolojileri sektöründe aynı oranın (yüzde 0,8) OECD ortalamasının (yüzde 2,9) oldukça gerisinde olduğu görülmektedir.
194. Türkiye’deki imalat sanayi alt sektörleri içerisinde teknolojik yenilik yapan firmaların yoğun olduğu sektörlerin, yenilik yapan firmaların daha az yoğunlukta olduğu sektörlere göre, küresel rekabet yarışında daha avantajlı bir konumda oldukları, verimlilik düzeylerini ve ihracatlarını daha tempolu bir biçimde yükselttikleri izlenmektedir. Ülkemizde son yıllarda teknolojik yenilik yapmak ve yeni ürünler geliştirmek için kritik bir işlevi olan Ar-Ge faaliyetlerine ayrılan kaynaklarda önemli artış gözlemlenmektedir. Ar-Ge faaliyetlerine ayrılan kaynak 2002’de 3 milyar ABD dolarından, 2008 yılında yüzde 77 artarak, 5,3 milyar ABD dolarına yükselmiştir. Bununla birlikte Ar-Ge harcamalarının milli gelir içerisindeki payı 2002 yılında yüzde 0,53 iken 2008 yılında 0,73’e yükselmiş olup, bu oran halen daha AB-27 ortalaması olan yüzde 1,85’in altında kalmaktadır.
195. Özel sektör tarafından gerçekleştirilen Ar-Ge harcamalarının toplam Ar-Ge harcamalarına oranı 2002 yılında yüzde 28,7 iken bu oran 2008 yılında yüzde 44,2’ye yükselmiştir. Ancak, bu oran 2006 yılı AB–27 ortalaması olan yüzde 55,4’ün halen daha gerisinde kalmakta olup, ülkemizde özel sektörün, özellikle de KOBİ'lerin Ar-Ge kapasitesi ve Ar-Ge’ye olan talebinin artırılması ihtiyacı sürmektedir. TÜİK tarafından yapılan Yenilik Araştırmasına göre yenilik için kamu fonlarından destek alan işletmelerin oranı 2002-2004 döneminde % 5,9 iken, bu oran 2006-2008 döneminde % 7,04 olmuştur. Kendi içinde yenilik yapan KOBİ’ler ve birlikte yenilik yapan KOBİ’ler göstergeleri ise 2002-2004 döneminde
91
sırasıyla % 24,2 ve % 4,4 olarak gerçekleşirken, bu oranlar 2006-2008 döneminde % 25,37 ve % 4,48 olarak açıklanmıştır.
196. TÜİK’in verilerine göre 2008 yılında Ar-Ge harcamalarının yüzde 44,2’si özel sektör, yüzde 43,8’i yükseköğretim ve yüzde 12’si kamu kesimi tarafından gerçekleştirilmiştir. Ar-Ge harcamaları, finanse eden kesimler itibarıyla incelendiğinde; harcamaların yüzde 47,3’ü özel sektör, yüzde 31,6’sı kamu kesimi, yüzde 16,2’si yükseköğretim, yüzde 3,6’sı diğer ulusal kaynaklar ve yüzde 3,6’sı yurtdışı kaynaklar tarafından sağlanmıştır.
197. TÜİK verilerine göre Türkiye’de Tam Zaman Eşdeğeri (TZE) araştırmacı sayısı 2002’de 24 binden 2006’da 43 bine, 2008 yılında ise 53 bine yükselmişir. Aynı şekilde Tam Zaman Eşdeğeri (TZE) Ar-Ge personeli sayısı ise 2002’de 29 binden 2006’da 54 bine, 2008 yılında ise 67 bine yükselmiştir. Sektörler itibariyle dağılıma bakıldığında, Tam Zaman Eşdeğeri (TZE) cinsinden toplam Ar-Ge personelinin 2008 yılında yüzde 44,5’i yükseköğretim kesiminde, yüzde 40,8’i ticari kesimde ve yüzde 14,7’si kamu kesiminde bulunmaktadır.2008 yılında istihdam edilen on bin kişiye düşen Tam Zaman Eşdeğeri (TZE) Ar-Ge personeli sayısı 31,7 kişidir.
198. Türkiye, ülkelerin patent sayısına göre yapılan sıralamada oldukça dezavantajlı bir konuma sahiptir. Bu durum, özel sektörün, Türkiye’deki toplam Ar-Ge harcamalarına yaptığı sınırlı katkının doğrudan bir sonucudur. Son dönemde yapılan çalışmalar, özel sektörün Ar-Ge harcamalarına katkısı ile Üçlü Patent Ailesi’ne mensup patent ofislerinden alınan patent sayısı arasındaki son derece anlamlı ve pozitif ilişki olduğunu ortaya koymaktadır. Bu alanda, Türkiye, gerek özel sektörün Ar-Ge harcamaları, gerekse de patent sayısı bakımından, diğer birçok ülkenin gerisindedir24
199. Türk Patent Enstitüsü’nün verilerine göre 2008 yılında yerli patent başvuru sayısı 2268 olup artış bir önceki yıla göre artış oranı yüzde 23,39’dur. Yabancı patent başvuru sayısı ise 4869 olup artış oranı bir önceki yıla göre yüzde 11,91’dir. Yine 2008 yılı verilerine göre yerli patent tescil sayısı 338 olup bir önceki yıla göre artış oranı yüzde 6,29’dur. Yabancı patent tescil sayısı ise 4531 olup bir önceki yıla göre artış oranı yüzde 1,32’dir.
24 OECD.2008. “ Techonolgy Scoreboard”.
92
200. 2002-2007 yılları arasında Türkiye’nin Ar-Ge alanında gösterdiği yüksek performans karşılaştırmalı göstergelere de yansımış olup, söz konusu dönemde AB-27’de gerçekleşen Ar-Ge harcaması, Ar-Ge personeli, araştırmacı sayısı ve bilimsel yayınlar sırasıyla yüzde 24, yüzde 8, yüzde 15 ve yüzde 32 oranında artmışken, Türkiye’de söz konusu artışlar yüzde 121, yüzde 119, yüzde 107 ve yüzde 111 olarak gerçekleşmiştir.
201. Firmaların teknolojik altyapısının, dolayısıyla verimliliklerinin geliştirilmesinde kilit öneme sahip olan bilgi ve iletişim teknolojileri, toplumun tüm kesimlerine hızla yayılmaktadır. Çeşitli bilgi ve iletişim araçlarındaki kullanıcı yoğunluğu, 2002’den 2008’e şu şekilde değişmiştir: Mobil telefonda yüzde 27,1’den yüzde 92,1’e, sabit telefonda yüzde 33,4’ten yüzde 24,5’e, internette yüzde 6’dan yüzde 35,8’e, genişbant internette yüzde 0,05’den yüzde 8,4’e yükselmiştir.25 Hanelerde bilgisayar sahipliğinde ise 2004 yılında yüzde 10,0’dan 2009 yılında yüzde 37,4’e ulaşılmıştır. 26Ancak, uluslararası karşılaştırmalara bakıldığında; Türkiye’nin, bilgi ve iletişim teknolojilerinin kullanımında rekabet halinde olduğu birçok ülkenin gerisinde olduğu görülmektedir.
202. Son dönemde yenilikçiliği rekabet gücünün merkezine yerleştirmek üzere çok sayıda girişim başlatılmıştır. 5746 Sayılı “Araştırma ve Geliştirme Faaliyetlerinin Desteklenmesi Hakkında Kanun” 12 Mart 2008’de, Kanunun Uygulama ve Denetim Yönetmeliği de 31 Temmuz 2008’de Resmi Gazetede yayınlanarak yürürlüğe girmiştir. Bu Kanunda Ar-Ge faaliyetleri gerçekleştiren gerçek ve tüzel kişilere Ar-Ge indirimi kapsamında, Gelir Vergisi Stopajı Teşviki, Sigorta Primi Desteği, Damga Vergisi İstisnası ve Teknogirişim Sermayesi Desteği sağlamak üzere düzenlemeler yapılmıştır. Kanun çerçevesinde destek, teşvik ve muafiyetlerden Ar-Ge Merkezleri, Rekabet Öncesi İşbirliği Projeleri, Teknogirişim Sermayesi Desteği, Ar-Ge ve Yenilik Projeleri, Teknoloji Merkezi İşletmeleri (TEKMER) ile Teknoloji Geliştirme Bölgeleri (TGB) yararlanacaktır.
203. Yapılan hesaplamalar Araştırma ve Geliştirme Faaliyetlerinin Desteklenmesi Hakkında Kanun ile birlikte Türkiye’de Ar-Ge’ye ayrılan kaynağın, 2013 yılında Gayri Safi Yurtiçi Hasıla (GSYİH)'nın yüzde 2'sine ulaşacağını öngörmektedir.
204. Ar-Ge faaliyetlerinin özel sektörün ihtiyaçlarını karşılayacak biçimde gerçekleşmesini ve ekonomik değere dönüşmesini sağlamak amacıyla
25 DPT. 2010. Dokuzuncu Kalkınma Planı (2007-2013) 2010 Yılı Programı. 26 TÜİK. 2008. Hanekalkı Bilişim Teknolojileri Kullanım Anketi.
93
TÜBİTAK’ın öncülüğünde çeşitli girişimler başlatılmıştır. Bu girişimler çoğunlukla, 2004 yılında tanımlanan, Türkiye Araştırma Alanı Programı (TARAL) kapsamında yürütülmektedir. TARAL ile Ar-Ge faaliyetlerini gerçekleştiren (üniversiteler, araştırma kurumları, sanayi kuruluşları vb.), bunların sonuçlarını talep eden [özel ve kamu kurumları, Sivil Toplum Kuruluşları (STK), vb.] ve bu faaliyetlere kaynak sağlayan (kamu ve özel sektör) tüm kurum ve kuruluşların işbirliği imkânlarını geliştirmesi ve stratejik odaklanmayı gerçekleştirmeleri amaçlanmaktadır. Bu kapsamda, 2005 yılında başlatılan “Akademik ve Uygulamalı Ar-Ge Destek”, “Kamu Ar-Ge Destek”, “Sanayi Ar-Ge Destek”, “Savunma ve Uzay Ar-Ge Destek”, “Bilim ve Teknoloji Farkındalığını Artırma” ve “Bilim İnsanı Yetiştirme ve Geliştirme” Programları başlatılmış ve hâlihazırda başarıyla uygulanmaktadır.
205. Sanayicilerimizin Ar-Ge’ye dayalı ihtiyaçlarının üniversite-sanayi işbirliği ile üniversite bilimselliği kapsamında çözüme kavuşturulması amacıyla, Sanayi ve Ticaret Bakanlığı sorumluluğunda; Sanayi Tezleri Programı (SAN-TEZ), Teknolojik Ar-Ge Patent Destek Programı, Teknolojik Ar-Ge Yatırım Destek Programı, Teknolojik Ar-Ge Tanıtım ve Pazarlama Destek Programları yürütülmektedir. Sanayi Tezleri Programı kapsamında üniversite-sanayi işbirliği ile hazırlanan ileri ve yüksek teknolojiye yönelik Ar-Ge ve yenilikçi projeler desteklenmektedir.
206. Ar-Ge faaliyetlerinin geliştirilmesine yönelik olarak, AB ile ilişkiler çerçevesinde işbirliklerine önem verilmektedir. Türkiye, AB’nin bilim ve teknoloji alanındaki Yedinci Çerçeve Programına 29 Haziran 2007 tarih ve 26567 sayılı Resmi Gazetede yayınlanan mutabakat zaptı ile katılım göstermiştir. Yedinci Çerçeve Programına ek olarak, Türkiye, Sanayi ve Ticaret Bakanlığı koordinasyonunda, AB’nin Rekabet Edebilirlik ve Yenilik Programına (CIP-Competitiveness and Innovation Programme) dahil olmuştur. CIP, programa katılan ülkelerdeki KOBİ’lerin rekabet gücünü artırmak; yenilik faaliyetlerini özellikle eko-yenilikçiliği desteklemek, yenilikçilik ve iş kurmanın desteklenmesi amacıyla finansmana erişimi kolaylaştırmak, sürdürülebilir, rekabetçi ve yenilikçi bilgi toplumunun gelişmesini hızlandırmak, enerji etkinliğini, yeni ve yenilenebilir enerji kaynaklarının tüm sektörlerde desteklemesini amaçlamaktadır. Bu hedeflere ulaşmak amacıyla CIP; Girişimcilik ve Yenilikçilik Programı, Bilgi ve İletişim Teknolojileri Politikaları Destek Programı ve Avrupa Akıllı Enerji ve Teknoloji Programı olmak üzere üç ayrı alt program içermektedir. Türkiye, Girişimcilik ve
94
Yenilikçilik Programına katılım sağlamıştır. Girişimcilik ve Yenilikçilik Programı kapsamında yer alan Mali Araçlar altında KOBİ’lerin teknoloji geliştirme, yenilikçilik (eko yenilikçiliği de içeren), teknoloji transferi ve işletmelerin sınır ötesi genişlemesini teşvik etmek amacıyla her bir faaliyete yönelik tasarlanan üç mali araç bulunmaktadır. Bunlar; Yüksek Büyüme Potansiyelli ve Yenilikçi KOBİ’lere Finansman Desteği, KOBİ Teminat Desteği ile Kapasite Geliştirme Desteği’dir.
207. Girişimcilik ve Yenilikçilik Programı kapsamında, işletmelerin uluslararası ticaret ve yatırım konularında desteklenmesi, AB mevzuatı, politikaları ve fonları hakkında bilgilendirilmesi, 7.Çerçeve Programı'ndan daha fazla faydalanabilmesi ve Ar-Ge ihtiyaçlarının belirlenerek teknoloji transferi yapılabilmesi amacıyla İş ve Yenilik Destek Ağları oluşturulmuştur. İş ve Yenilik Destek Ağları kapsamında, AB bünyesindeki mevcut iş destekleme ağlarından yararlanılmaktadır. Bu ağlardan biri 1987 yılından bu yana faaliyet gösteren Avrupa Bilgi Merkezleridir (ABM). 2003 yılından sonra Çok Yıllı Program döneminde ülkemizde 9 Avrupa Bilgi Merkezi (Ankara, İstanbul (2), Bursa, Samsun, Konya, Gaziantep, Denizli ve Adana) KOSGEB birimleri ile Sanayi ve Ticaret Odaları’nda hizmet vermiştir. Avrupa İşletmeler Ağının temelini oluşturacak diğer ağ ise Yenilik Aktarım Merkezleridir. IRC’lerin amacı yenilikçilik hizmetlerini desteklemek ve Uluslararası Teknoloji Transferi’ni teşvik etmektir. 6.Çerçeve Programı kapsamında 2 Yenilik Aktarım Merkezi Ankara-ODTÜ, İzmir-Ege Üniversitesi kurulmuştur. EIP kapsamında, 2008 yılında faaliyete geçen ve 43 ülkede kurulan işletmelerin daha rekabetçi olmalarına ve yenilikçilik kapasitelerinin arttırılmasına yardımcı olmak amacıyla, Avrupa Bilgi Merkezleri ve Yenilik Aktarım Merkezleri tek bir şemsiye altında toplanarak Avrupa İşletmeler Ağı oluşturulmuştur. Program altında yapılan “İş dünyasını ve yenilikleri destekleyen hizmetler” konulu ağ çağrılarına ülkemizden 7 konsorsiyum başvuru yapmıştır ve Avrupa Komisyonu’ndan kabul almıştır. 81 ilimize hizmet vermek üzere kurulan 7 konsorsiyum ile ülkemiz KOBİ'lerine ücretsiz danışmanlık ve bilgilendirme destekleri sağlanmaktadır.
208. Ar-Ge ve yenilikçilik altyapısını güçlendirmeye yönelik bir diğer girişim Teknoloji Geliştirme Bölgelerinin kurulmasıyla gerçekleştirilmiştir. 4691 Sayılı Kanun kapsamında Mayıs 2010 tarihi itibariyle 38 adet Teknoloji Geliştirme Bölgesi (Ankara 6 adet, İstanbul 5 adet, Kocaeli 3 adet, İzmir, Konya, Antalya, Kayseri, Trabzon, Adana, Erzurum, Mersin, Isparta, Gaziantep, Eskişehir, Bursa, Denizli,
95
Edirne, Elazığ, Sivas, Diyarbakır, Tokat, Sakarya, Bolu, Kütahya, Samsun, Malatya ve Şanlıurfa illeri) kurulmuştur. 27
209. 7 Mart 2007 tarihinde gerçekleştirilen Bilim ve Teknoloji Yüksek Kurulu 15. Toplantısı’nda, TÜBİTAK koordinasyonunda hazırlanan Ulusal Yenilik Stratejisi (2008-2010) 2006/201 sayılı karar gereğince onaylanarak yayımlanmış ve TÜBİTAK'a Strateji Planı'nın uygulanmasını izleme ve koordinasyon görevinin verilmesine karar verilmiştir.
210. Ulusal Yenilikçilik Sistemi’nin önemli öğelerinden biri olan sektörel koordinasyonun ve sektörel stratejilerin oluşturulmasına öncülük edecek Teknoloji Platformları girişimi başlatılmıştır. Teknoloji Platformları uygulaması, Avrupa Birliği’nde ve çeşitli ülkelerde ulusal boyutta halen sürdürülmekte olup, sektörel aktörlerin bir araya gelerek, Ar-Ge gündemlerinin ve güdümlü proje konularının belirlenmesinde etkin bir mekanizmadır. Teknoloji Platformları oluşumlarının finansal olarak desteklenmesi amacıyla İş Birliği Ağları ve Platformları Kurma Girişimi (İŞBAP) desteği yürürlüğe koyulmuştur. Teknoloji Platformları girişiminin yanı sıra, TÜBİTAK Teknoloji ve Yenilik Destek Programları Başkanlığı (TEYDEB) Yönetmeliği güncellenmiş ve “KOBİ Başlangıç Ar-Ge Destek Programı”, “Teknogirişim Programı” oluşturulmuştur.
211. Fikri mülkiyet haklarının uygulanması için izlenecek kısa, orta ve uzun vadeli stratejileri oluşturmak, uygulamada etkinliği artırmak ve ilgili kurumlar arasında koordinasyonu ve işbirliğini sağlamak üzere üst düzeyde karar verici temsilcilerin yer aldığı Fikri ve Sınaî Mülkiyet Hakları Koordinasyon Kurulu Hakkında 2008/7 Sayılı Başbakanlık Genelgesi 21 Mayıs 2008 tarih ve 26882 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanmıştır.
212. Sınai mülkiyet haklarının ülkemiz sanayine yüksek katma değer, ileri teknoloji, yüksek rekabet gücü sağlaması amacıyla Ulusal Fikri ve Sınaî Mülkiyet Hakları Strateji Belgesi’nin hazırlanmasına, 2008/7 sayılı Başbakanlık Genelgesi ile kurulan Fikri ve Sınaî Mülkiyet Hakları Koordinasyon Kurulunun 14 Kasım 2008 tarihinde yapılan 1. toplantısında karar verilmiştir.
213. Fikri ve sınai mülkiyet haklarına yönelik mevzuat büyük ölçüde AB mevzuatı ile uyumlu hale getirilmiştir. Yatırım Ortamını İyileştirme Koordinasyon Kurulu
27 T.C. Sanayi ve Ticaret Bakanlığı. 2010.
96
(YOİKK) altında Fikri ve Sınai Mülkiyet Hakları Teknik Komitesi 2001, Ar-Ge Teknik Komitesi ise 2008 yılında kurulmuştur.
Politikalar
214. Sanayi stratejisinin odağında, firmaların tümünün teknolojik gelişmişlik düzeyini arttırmaya yönelik politikalara ağırlık verilecektir. Firmaların, mevcut teknolojileri etkili bir şekilde kullanmaları; ürün, süreç ve organizasyonel yenilikçilikleri başarılı bir biçimde gerçekleştirmeleri ve kendilerini küresel piyasalardaki rakiplerinden ayrıştırabilen firmaların sayısının ve etkinliğinin arttırılması yönünde politikalar uygulanacaktır. Buna ek olarak, bilgi yoğun sanayilerin geliştirilmesi, biyoteknoloji ve nanoteknoloji gibi alanlara yatırım yapılması da politika öncelikleri arasındadır.
215. Firmaların ve özellikle KOBİ’lerin verimlilik arttırıcı yöntemleri üretim süreçlerinde benimsemeleri teşvik edilecek, Ar-Ge faaliyetlerini ve yenilikçiliği teşvik etmek suretiyle, özel sektörün özgün ürünler ve süreçler tasarlaması veya mevcut ürünleri sürekli olarak iyileştirmesi desteklenecektir.
216. Bununla birlikte, firmalara yönelik olarak patentle koruma, marka yaratma, coğrafi işaret başta olmak üzere sınai mülkiyet hakları konusunda, bilinçlendirme, teşvik sistemi ve yeni ürünlerin korunmasına yönelik çeşitli faaliyetler gerçekleştirilecektir. Ayrıca, sınai mülkiyet hakları konusunda kurumsal çerçeve daha etkin bir yapıya kavuşturulacaktır.
217. Teknolojik gelişmişlik düzeyinin yükseltilmesi amacıyla, standardizasyon ve bilgi iletişim teknolojilerinin (BİT) etkin ve yaygın bir şekilde uygulanması ve kullanılmasının önündeki engeller kaldırılacaktır.
218. Ar-Ge ve yenilikçilik faaliyetlerinin yoğunluğunun ve yarattığı etkinin arttırılmasına özen gösterilecektir. Sınai mülkiyet haklarının korunması, finansman imkanlarının arttırılması ve eğitim kurumlarının yapılanması gibi kamu politikalarının etki alanına giren pek çok unsur stratejik bir şekilde Türkiye’nin teknolojik gelişmişlik düzeyini arttırmak üzere yeniden ele alınacaktır.
219. Türkiye’nin Ar-Ge alanındaki 2013 yılı hedeflerine ulaşmasını sağlamak amacıyla, yeni Ar-Ge Kanunu çıkarılmıştır. Bu kapsamda, 2009 yılında Teknogirişim Sermayesi Desteği uygulaması başlatılmış, ayrıca 2010 yılı Ocak
97
sonu itibariyle 63 işletme Ar-Ge Merkezi Belgesi almaya hak kazanmıştır. Bununla birlikte, Teknoloji Geliştirme Bölgeleri, San-Tez Projeleri gibi desteklerin sağlanılmasına devam edilecektir.
5.6.Altyapı Sektörleri
220. Ülkemizdeki altyapı sektörleri, diğer nedenlerin yanısıra sanayinin rekabet gücü üzerindeki kritik etkisi nedeniyle yeniden yapılanma sürecinden geçmektedir. Önümüzdeki dönemde bu sektörlerin rekabetçi bir yapı içinde, imalat sanayine girdileri, nitelikli ve düşük maliyetli hizmet sağlayabilme kapasiteleri, imalat sanayinin rekabetçiliği açısından da belirleyici olacaktır. Bu doğrultuda, sanayi stratejisi altyapı sektörlerinde rekabet gücünü doğrudan etkileyen politika konularına odaklanmaktadır.
5.6.1. Şebeke Endüstrilerinin Düzenlenmesi
Mevcut Durum
221. Kısmen doğal tekel niteliği gösteren ve büyük altyapı yatırımları gerektiren şebeke endüstrileri, mal ve hizmet üreten firmalar açısından enerji ve iletişim olmak üzere vazgeçilmez nitelikte iki önemli girdi temin etmektedir. Doğalgaz ve elektrik enerji açısından, telekomünikasyon ise bilişim sektörü ve e-devlet uygulamaları açısından kilit niteliktedir. Diğer yandan, talep esnekliğinin katı olması ve kayıt dışılığın az olması nedeniyle, bu alanlar devletler tarafından yüksek vergilere tabi tutulmaktadır.
222. Ülkemizde enerji piyasalarının serbestleştirilmesi ve rekabetin sağlanması için özelleştirme çok önemli olmakla birlikte tek başına yeterli değildir. Bu çerçevede, Mart 2004 tarihli Elektrik Enerjisi Sektörü Reformu ve Özelleştirme Strateji Belgesi mevcut gelişmeler ışığında gözden geçirilerek Mayıs 2009 tarihinde Elektrik Enerjisi Piyasası ve Arz Güvenliği Strateji Belgesi ismiyle bir Yüksek Planlama Kurulu Kararı olarak kabul edilmiş ve sadece özelleştirme değil serbest piyasa, rekabet, fiyatlandırma ve arz güvenliği hususları düzenlenmiştir. AB uyum süreci kapsamındaki yükümlülüklerimiz de dikkate alınarak, 2001 yılından itibaren 4628 sayılı Elektrik Piyasası Kanunu ve 4646 sayılı Doğalgaz Piyasası Kanunu ile elektrik ve doğalgaz piyasalarının yeniden yapılandırılması
98
sağlanmış ve enerji (elektrik, doğalgaz, petrol, LPG) piyasalarının düzenlenmesi ve denetlenmesinden sorumlu, idari ve mali özerkliğe haiz Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu kurulmuş olup, piyasaların dinamik yapısına uygun olarak gerekli çalışmalar halen devam etmektedir. Enerji piyasalarında rekabetçi piyasa yapısının oluşturulması kapsamında, piyasaya giriş ve çıkışların düzenlenmesi ve teşvik edilmesi, piyasa katılımcılarının etkinliğinin artırılması, özelleştirme sonrası piyasaların düzenlenmesi hususlarında gerekli düzenlemeler gerçekleştirilmiş ve gerçekleştirilmektedir. Bu kapsamda, 4628 sayılı Elektrik Piyasası Kanununda değişiklik yapan 5784 sayılı Kanun ve beraberinde gerçekleştirilen ikincil mevzuat uyumlaştırma çalışmaları ile elektrik piyasasına yönelik düzenlemeler getirilmektedir.
223. Sanayiye dezavantaj yaratmayacak maliyetle elektrik sağlanmasına yönelik politikaların uygulanması kapsamında, enerji piyasalarında, eşit taraflar arasında ayrım gözetmeksizin talep edilen hizmetlerin ve enerji ürünlerinin yeterli, sürekli, kaliteli ve düşük maliyetli bir şekilde tüketiciye sunulması esası çerçevesinde; mali açıdan güçlü, istikrarlı ve şeffaf enerji piyasalarının oluşması ve serbest piyasa koşullarında faaliyet gösterebilmesi için gerekli düzenleyici faaliyetler gerçekleştirilmiş ve gerçekleştirilmeye halen devam edilmektedir. Bu kapsamda, elektrik ve doğal gaz piyasalarında maliyet bazlı fiyatlandırma mekanizmasına geçilmiştir. Akaryakıt ve LPG fiyatlarının oluşumu ise serbest piyasa koşulları çerçevesinde gerçekleşmektedir.
224. Arz güvenliği kapsamında, kaynakların çeşitlendirilmesi amacıyla yenilenebilir enerji kaynaklarından üretilen elektrik enerjisini teşvik etmek üzere gerekli yasal ve kurumsal altyapı oluşturulmuş ve bu durum yenilenebilir enerjinin gelişimi yönünde güçlü bir etki yaratmıştır. Teşvik ortamını iyileştirmek amacıyla çalışmalar sürdürülmektedir. Diğer taraftan, nükleer enerjinin elektrik arz kaynakları arasına katılması yönünde ilerlemeler kaydedilmiştir. İlk aşamada yarışma yoluyla inşa edilmesi öngörülen santraller için ikili işbirliği imkanlarının kullanılması yönünde gelişme yaşanmıştır.
Politikalar
225. Tüm diğer sektörler için temel girdi niteliğinde olan bu sektörlerin etkin bir şekilde düzenlenmesi sanayi maliyetlerinin düşürülmesi için önemlidir. Bu nedenle, elektrik, doğalgaz ve telekomünikasyon alanındaki özelleştirme ve serbestleştirme çalışmaları hızlandırılacaktır. Ayrıca, özelleştirmenin doğrudan
99
rekabeti sağlamak için yeterli olmadığı dikkate alınarak, bu piyasalara yeni girişleri teşvik etmek ve mevcut aktörlerin daha etkin olarak faaliyette bulunmalarını sağlamaya yönelik düzenlemeler yapılacaktır
5.6.2.Elektrik Enerjisi Sektörü
226. Enerji hem imalat sanayi için, hem de hizmet sektörleri için en önemli girdi kalemlerinden birisini oluşturmaktadır ancak sanayi için enerji politikalarının önemi bununla sınırlı değildir. Elektrik arzının güvenilir bir şekilde sağlanması ve gerekli üretim, iletim ve dağıtım yatırımlarının planlı bir şekilde gerçekleştirilmesi sanayi performansını önemli ölçüde etkilemektedir.
227. Sanayi stratejisi açısından özellikle değerlendirilmesi gereken bir diğer konu ise artan enerji-çevre ilişkisidir. Çevreye yayılan zararlı atıkların önemli bir kısmı ve iklim değişikliğine yol açan sera gazı emisyonlarının dörtte üçünden fazlası enerji sektöründen kaynaklanmaktadır.
Mevcut Durum
228. Yerli sanayinin uluslararası rekabet koşulları altında gelişebilmesi için girdi maliyetlerinde önemli bir fiyat dezavantajının olmaması gerekmektedir. OECD ülkelerindeki elektrik fiyatları incelendiğinde Türkiye’nin dezavantajlı olduğu, OECD Avrupa ülkeleri ortalaması dikkate alındığında ise avantajlı olduğu gözlenmektedir28. Aynı şekilde AB 27 ortalaması dikkate alındığında da Türkiye’nin avantajlı konumunu koruduğu gözlenmektedir.
28 2008 yılında bu maliyet Türkiye’de 13,9 Cent/kWh iken, OECD ortalaması 13,3 ;Cent/kWh, OECD Avrupa ortalaması ise 14,7 Cent/kWh’tır. (OECD – IEA Veritabanı).
100
Tablo 5.3: Avrupa Ülkeleri Sanayi Elektrik Fiyatlar� ( 2009 2. Yar� Verileri)
Vergisiz Fiyat
€/100kWh
KDV Hariç,
Vergi ve Fonlar Dahil
Tüm Vergiler
Dahil Fiyat
Elektrik Üzerindeki
Vergi Yükü
1 Estonya 5,01 5,72 6,86 36,93% 2 Bulgaristan 5,78 5,83 7,00 21,11% 3 Fransa 5,60 6,21 7,42 32,50% 4 �sveç 5,96 6,01 7,50 25,84% 5 Litvanya 6,66 6,66 8,04 20,72% 6 Finlandiya 6,38 6,64 8,10 26,96% 7 Norveç 5,46 6,72 8,40 53,85% 8 Türkiye 6,96 7,21 8,51 22,27% 9 Romanya 7,14 7,14 8,54 19,61% 10 Portekiz 8,22 8,27 8,62 4,87% 11 Yunanistan 7,31 8,11 8,84 20,93% 12 Malta 8,60 8,60 9,03 5,00% 13 Slovenya 7,60 7,98 9,57 25,92% 14 H�rvatistan 7,67 7,81 9,59 25,03% 15 Lüksemburg 9,18 9,36 9,92 8,06% 16 Letonya 8,35 8,35 10,17 21,80% 17 Polonya 7,94 8,42 10,27 29,35% 18 �ngiltere 8,66 9,00 10,35 19,52% 19 �spanya 8,89 9,34 10,84 21,93% 20 �rlanda 9,66 9,71 10,90 12,84% 21 AB27 8,12 9,14 11,15 37,32% 22 Euro Bölgesi 8,20 9,48 11,53 40,61% 23 Çek Cumhuriyeti 9,67 9,78 11,65 20,48% 24 Hollanda 8,80 10,10 12,00 36,36% 25 Almanya 8,33 10,07 13,56 62,79% 26 Macaristan 11,25 11,46 13,72 21,96% 27 �talya 12,01 12,28 13,80 14,90% 28 Slovakya 12,56 12,63 15,03 19,67% 29 Güney K�br�s 13,40 13,62 15,63 16,64% 30 Danimarka 7,93 9,00 21,36 169,36%
Kaynak :Eurostat
229. Elektrik sektörünün daha rekabetçi bir yap�ya kavu�mas�, elektrik maliyetlerinin a�a��ya çekilmesine yard�mc� olabilir. Rekabetçi bir ortam yarat�lmas� içinse piyasa düzenlenmesi ile ilgili çal��malar önem kazanmaktad�r. Bu ba�lamda, 2001 y�l�ndaki reform program�yla öngörülen ve elektrik sektöründe rekabetçi bir ortam yarat�lmas�n� hedefleyen, serbest piyasa yap�s�na dönü�üm ile ilgili çal��malar sürdürülmektedir.
230. Türkiye’de kay�t d��� elektrik enerjisi kullan�m� da önemli bir sorundur. (�ekil 5.1) Son dönemde yap�lan iyile�tirmeler ve uygulanan yapt�r�mlar neticesinde kay�p/kaçak oranlar�nda azalmalar gerçekle�mi�tir. TE�A� istatistiklerine göre
101
2000 yılında yüzde 19,4 olan kayıp/kaçak oranı 2009 yılı itibariyle yüzde 14,4’e gerilemiştir.
231. Enerji verimliliğinin arttırılması, hem daha az enerji ile daha çok üretim yapılmasını sağlayacağı ve sanayi maliyetlerini düşüreceği için, hem de zararlı gazların salınımını azaltacağı için önem arz etmektedir. Bu çerçevede, enerjinin etkin kullanılması, israfın önlenmesi, enerji maliyetlerinin ekonomi üzerindeki yükünün hafifletilmesi ve çevrenin korunması için enerji kaynaklarının ve enerjinin kullanımında verimliliğin arttırılması amacıyla “Enerji Verimliliği Kanunu” 02.05.2007 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe girmiş ve enerji verimliliğine ilişkin çalışmalar hızlandırılmıştır. Bu kapsamda, ilgili kamu kurumlarınca enerji verimliliğine ilişkin çeşitli düzenlemeler gerçekleştirilmiştir.
Şekil 5.1: Güç Kesintisinden Kaynaklanan Üretim Kaybı (Satışlar Yüzde)
0
0.5
1
1.5
2
2.5
3
Ukrayna Hırvatistan Türkiye Romanya Rusya Polonya Brezilya ÇekCumhuriyeti
Arjantin Macaristan Bulgaristan
Kaynak: Dünya Bankası, Enterprise Surveys, 2008
232. Türkiye özellikle hidrolik, rüzgâr, güneş, jeotermal ve biokütle olmak üzere önemli miktarda yenilenebilir enerji kaynaklarına sahiptir. Yenilenebilir enerji kaynakları potansiyel olarak kömürden sonra ikinci sırada gelmektedir. 2006 yılında yenilenebilir kaynaklardan üretilen enerji 10,8 milyon Ton Eşdeğer Petrolün (TEP) üzerinde gerçekleşmiş olup bu değer toplam birincil enerji arzının yüzde 11’idir. Ülkemizdeki yenilenebilir enerji üretiminde en önemli pay hidroelektrik ve biokütleye aittir. Rüzgâr ve güneş enerjisinin payı henüz çok küçük olmakla birlikte bu payın gelecekte artması beklenmektedir.
233. Yenilenebilir kaynakların kullanımının artırılması için; 10.05.2005 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanan 5346 sayılı “Yenilenebilir Enerji Kaynaklarının Elektrik Enerjisi Üretimi Amaçlı Kullanımına İlişkin Kanun” ve 03.06.2007 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanan 5686 sayılı “Jeotermal Kaynaklar ve Doğal Mineralli Sular Kanunu” çıkarılmıştır. Yenilenebilir Enerji Kanunu’nda perakende satış lisansı
102
sahibi tüzel kişilere, üretilen elektrik enerjisi için, kanun kapsamındaki yenilenebilir enerji kaynaklarından elektrik enerjisi üreten YEK Belgeli tesislerin işletmede on yılını tamamlamamış olanlarından ve 5 Euro Cent/kWh karşılığı Türk Lirasından az, 5,5 Euro Cent/kWh karşılığı Türk Lirasından fazla olmamak üzere, bir önceki yıla ait Türkiye ortalama elektrik toptan satış fiyatından alım yükümlülüğü getirilmiştir. Ancak 5,5 Euro Cent/kWh sınırının üzerinde serbest piyasada satış imkânı bulan yenilenebilir enerji kaynaklarına dayalı lisans sahibi tüzel kişiler bu imkândan yararlanabileceklerdir.
234. Kaynak çeşitlendirmesi amacıyla Türkiye son yıllarda, bölgede enerji kaynakları ve politikaları açısından aktif bir rol üstlenmekte ve sadece kendi arz kaynaklarını çeşitlendirmekle kalmayıp; doğu-batı,, güney-kuzey enerji hatlarında önemli bir köprü görevi üstlenerek bölgede enerji geçiş ve dağıtım merkezi (terminal) ülke konumunu güçlendirecek adımlar atmaktadır.
Politikalar
235. Enerji politikalarının sanayinin gelişmesi önünde ciddi bir engel olmaması için Enerji ve Tabi Kaynaklar Bakanlığı, Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu (EPDK) ve diğer ilgili kuruluşlar tarafından çalışmalar yürütülmektedir. Sanayi stratejisini doğrudan ilgilendiren temel politikalar şöyledir:
a. Enerji maliyetlerinin düşürülmesi amacıyla serbest piyasa kurallarına göre yapılandırılmış, teknik altyapısı sağlam ve çeşitlendirilmiş bir enerji sektörünün, sanayiye dezavantaj yaratmayacak maliyette ve sürdürülebilir bir biçimde elektrik sağlamasına yönelik politikalar izlenecektir.
b. Enerji verimliliği hususunda alınacak tedbirlerle 2020 yılına kadar sanayide, binalarda ve ulaştırma sektöründe daha az enerji kullanımının sağlanması öngörülmektedir. Bu kapsamda kısa vadede, aydınlatma, izolasyon, ulaşım ve elektrikli cihazlarla ilgili olarak yürütülen enerji verimliliği çalışmalarının sürdürülmesi; mevcut santrallerde yeni teknolojiler kullanılarak verimin yükseltilmesi ve üretim kapasitesini artırmak için yapılan rehabilitasyon çalışmaların tamamlanması; yüksek verimli kojenerasyon uygulamalarının yaygınlaştırılmasının sağlanması planlanmaktadır.
c. Enerji verimliliğine ilişkin ikincil mevzuat çalışmaları tamamlanmış olup enerji verimliliğini ve tasarrufunu artırmaya yönelik etkin mekanizmalar kurulacaktır. Bu kapsamda, KOBİ'lerin enerji verimliliği konusundaki eğitim, etüt ve danışmanlık hizmetleri de desteklenecektir.
103
5.6.3.Telekomünikasyon Sektörü
236. Telekomünikasyon altyapısının işlevi geçmiş yıllarda, yalnızca şirketlerin ürünlerinin satışına ilişkin sözleşme, teslimat ve ödeme bilgilerinin değiş tokuşu ile sınırlıyken, günümüzde bilişim ve iletişim teknolojilerinin gelişimi (BİT) ile çok daha önemli fonksiyonlar üstlenmiş, böylece sanayi stratejisinin önemli bir bileşeni haline gelmiştir. Günümüzdeki yeni iş modellerinde bilgiye hızlı ve düşük maliyetli erişebilmenin önemi arttıkça, telekomünikasyon sektörünün etkinliği de kritik hale gelmektedir.
Mevcut Durum
237. Telekomünikasyon sektöründeki gelişmelerden firmaların en etkin şekilde faydalanabilmesi için sektördeki düzenlemelerin iyileştirilmesi ve piyasadaki rekabetin artması gerekmektedir. Türk Telekom’un telefon hizmetlerindeki tekel hakkının sona ermesi ve özelleştirilmesi, sektörde yaşanan önemli reform hareketleri olmuştur. Ancak tüketicilere sunulan hizmetlerin çeşitliliği, kalitesi ve fiyatında daha fazla iyileşme gerçekleşmesi için rekabetin daha da geliştirilmesine ihtiyaç duyulmaktadır. 10 Kasım 2008 tarihinde yasalaşan Elektronik Haberleşme Kanunu, sektördeki düzenlemelerin gözden geçirilmesi için önemli bir fırsat sunmaktadır. Yetkilendirilmeleri tamamlanmış olan üçüncü nesil telekomünikasyon hizmetleri ile sabit telefon hizmeti yetkilendirmesi özellikle telefon ve internet hizmetlerinde rekabetin artmasına katkı sağlayacaktır. Bunun yanında yeni kanun ile birlikte daha esnek bir yetkilendirme rejimine geçilmesi, rekabetin gelişimini ve sektörün büyümesini destekleyecek nitelikte bir gelişmedir. Türkiye’de elektronik haberleşme cihaz ve sistemleri ile yazılımlarının üretilebilmesi için Ar-Ge faaliyetleri ve imalatın özendirilmesine ilişkin gerekli şartların oluşturulması hedeflenmektedir.
Politikalar
238. Dokuzuncu Kalkınma Planı, 60. Hükümet Eylem Planı, Orta Vadeli Program (2010-2012), 2010 Yılı Programı ve Bilgi Toplumu Stratejisi Eylem Planı dokümanlarında telekomünikasyon sektörünün etkinliğini arttıracak politikalar belirlenmiştir. Söz konusu belirlenmiş politikalar çerçevesinde, sanayinin rekabet gücünü arttırmak için, telekomünikasyon sektöründe hizmet kalitesinin artırılması ve bilişim teknolojisi maliyetlerinin düşürülmesi amacıyla rekabet ortamının sağlanması hedeflenmektedir. Rekabet ortamının sağlanmasıyla hem
104
ücretlerde belirgin bir düşüş, hem de servis kalitesinde iyileşme sağlanacak; böylece yenilikçi, dünyayı yakından takip eden, bilişim teknolojilerini etkin kullanan bir sanayi yapısına dönüşüme katkı sağlanacaktır. İmalatın ve yazılımın özendirilmesini düzenlemek amacıyla yayımlanan Ar-Ge Kanununa istinaden çıkarılacak ikincil düzenlemeler ile Ar-Ge faaliyetleri ve uygulamalarının hızının artırılması sağlanacaktır.
5.6.4.Ulaştırma Sektörü
239. Küresel rekabetteki artışın bir sonucu olarak, firmaların, doğru zamanda, doğru miktarda, doğru fiyatta mala sahip olabilme yeteneklerinin arttırılması önem kazanmaktadır. Lojistik faaliyetlerinde sağlanan etkinlik, firmaların verimliliğini önemli ölçüde artırabilmektedir. Ulaştırma sektörünün etkinliğiyse lojistik faaliyetlerindeki verimliliğe doğrudan katkı yapmaktadır. Özellikle, ulaştırmada hız ve kalite, sanayi faaliyetlerinin maliyet yapısını doğrudan etkilemekte ve rekabet gücünün belirleyici unsurları arasında yer almaktadır. Bu bağlamda, ulaştırma sektörünün etkinliğinin arttırılması, rekabet gücüne yapacağı katkılar nedeniyle, sanayi stratejisi kapsamında önemli bir yere sahiptir.
Mevcut Durum
240. Karayollarında yoğunlaşan ulaştırma hizmetleri, maliyet, güvenlik ve zaman açısından ciddi bir sorun olarak karşımıza çıkmaktadır. Aynı taşıma mesafesi ve doluluk oranları için, denizyolu yük taşıma maliyeti, karayolu yük taşıma maliyetinden yaklaşık yüzde 85 daha ucuzdur.29 Ancak, deniz taşımacılığındaki finansman sorunları ve kolay bayrakların sağladığı avantaj sonucu son yıllarda Türk ticaret filosunda ve dış ticaretten Türk bayraklı filonun aldığı payda gerileme yaşanmıştır. Ayrıca, liman kapasiteleri ve ölçekleri kısa vadeli talebi karşılamak için yeterli değildir.
241. Türkiye’de lojistik sektörü son yıllarda yıllık yüzde 15 gibi etkileyici bir büyüme hızı yakalamış, nakliye, gümrük, depolama gibi hizmetlerin bütünleştiği önemli bir dönüşüm sürecine girmiştir. Türkiye’de Gayrisafi Milli Hasıla’nın (GSMH) yüzde 4’ü lojistik hizmetlerden sağlanmaktayken, Avrupa’da bu oran yüzde 11’dir. Lojistik hizmetlerinin yüzde 75’i halen üretim ve satış şirketlerinin kendi iç
29 Ulaştırma Bakanlığı. 2005. Ulaştırma Ana Planı Stratejisi Ankara.
105
bünyelerindeki birimler tarafından karşılanmakta, sadece yüzde 25’i dış kaynak (lojistik şirketleri) kullanımı yoluyla sağlanmaktadır. Sektörde daha çok dağınık ve küçük ölçekli firmalar ağırlıktadır.
242. Ulaştırma sektörü, AB’ye uyum gelişmeleri doğrultusunda, altyapı ve düzenlemeyle ilgili eksikliklere yönelik etkin hizmet sağlayacak biçimde yapısal dönüşüm süreci içine girmiş, yatırım ve işletme konularında iyileştirmeler başlatılmıştır. 2005 yılında Ulaştırma Bakanlığı’nca hazırlanmış olan Ulaştırma Ana Planı Stratejisi, AB’nin “2010 Ulaştırma Strateji Belgesi”ne paralel olarak hazırlanmıştır. Bu kapsamda, karayollarıyla ilgili düzenlemelerde AB Müktesebatına büyük oranda uyum sağlanmıştır. Ayrıca, Türkiye’yi AB TEN-T ağlarına bağlayacak ulaşım ağını belirleyen TINA-Türkiye (Ulaşım Altyapısı İhtiyaç Analizi) projesi tamamlanmış ve Türkiye ile AB arasındaki ulaşımı sağlayacak çekirdek ağ ortaya konmuştur.
243. Ayrıca, blok tren işletmeciliği, yurt içi ve yurt dışı yük nakliyatında girdi maliyetlerinin azalmasına olanak sağlamıştır. Organize sanayi bölgelerinde Ulaştırma Bakanlığı ve özel sektör işbirliği ile iltisak hatları oluşturulmuştur. Organize sanayi bölgesine yakın ve yük potansiyeli yüksek olan Ispartakule, Halkalı (İstanbul), Köseköy (İzmit), Gelemen (Samsun), Eskişehir (Hasanbey), Boğazköprü (Kayseri), Balıkesir (Gökköy), Palandöken (Erzurum), Uşak, Konya, Kaklık (Denizli), Bozüyük (Bilecik) ve Yenice`ye (Mersin) Lojistik köyü kurulması çalışmaları sürdürülmektedir. Kaklık (Denizli), Hasanbey (Eskişehir) ve Köseköy (İzmit) Lojistik merkezleri 1. etap çalışmaları tamamlanmıştır. Bu lojistik merkezlerden Gelemen (Samsun) hizmete açılmıştır. Avrupa’da da yaygınlaşan, karayollarının yükünü hafifleterek demiryollarının potansiyelini daha etkin bir şekilde kullanmayı amaçlayan Ro-La projesi Türkiye’de de başlatılmıştır. Demiryolu ulaşımının daha hızlı, güvenli ve verimli hale gelebilmesi için Demiryolları Kanunu ile ilgili çalışmalar halen sürmektedir.
244. Boğazlarda deniz güvenliğini artırmak amacıyla Denizcilik Müsteşarlığınca 2003 yılında faaliyete geçirilen Gemi Trafik Kontrol Sistemi (VTS) ile bilgilendirme, seyir yardımı ve trafik organizasyonu hizmetlerinde uluslararası standartlar yakalanmıştır. İlave olarak diğer önemli deniz alanlarında da VTS kurulumu çalışmaları devam etmektedir. Kabotajda kullanılan yakıtın ÖTV’sinin kaldırılması maliyetleri düşürmüştür. Limanlarımızın diğer Akdeniz limanları ile rekabet edebilmesi amacıyla liman tariflerinde indirim sağlanmıştır. Ayrıca,
106
özelleştirme programında bulunan 6 adet TCDD limanından Mersin, Samsun ve Bandırma limanlarının özelleştirme işlemleri tamamlanarak özel sektöre devri gerçekleştirilmiştir.
Politikalar
245. Ulaştırma ve lojistik sektörlerinin, firmaların rekabet gücüne katkısını azami düzeye çıkarabilmek amacıyla, farklı taşımacılık türlerinin en etkili oldukları yerlerde organize ve planlı bir şekilde kullanılmasına yönelik politikalar uygulanacaktır.
246. Ayrıca, Türkiye’nin coğrafi konumunun sunduğu fırsatları değerlendirmek için lojistik sektöründe atılacak adımlar büyük önem arz etmektedir. Özellikle, Avrupa ve Asya arasındaki geçişlerde kritik bir işlev üstlenebilmek için, AB ve diğer bölgelerin lojistik sistemlerine Türkiye’nin entegre olmasını sağlayacak politikaların hayata geçirilmesi, Türkiye’nin sanayi stratejisi vizyonunun gerçekleştirilmesine ve stratejinin etkin bir şekilde hayata geçirilmesine de önemli bir katkı yapacaktır.
5.7.Çevre
247. Türk Sanayisi için sürdürülebilir kalkınma ilkeleri çerçevesinde çevre politikalarının uygulanması sanayi stratejisinin önemli bir parçası olup, bu sürecin doğru geçiş stratejileri ile yönlendirilmesi büyük önem taşımaktadır. Türkiye’de üretilen ürünlerin rekabet gücünün çevreye duyarlı üretim süreçlerinin kullanılmasına bağlı hale gelmesi yakın bir gelecekte kaçınılmaz olacaktır. Ayrıca Türk Sanayisi, hızlı büyüme süreci ile birlikte enerjinin verimli kullanılmasını da sağlamak durumundadır. Türkiye bugüne kadar çevre konusunda plan ve stratejilerini hazırlamış ve birçok alanda uygulamalara başlamıştır. Ancak sanayi stratejisini temel olarak ilgilendiren kimyasallar, iklim değişikliği ve endüstriyel kirlilik alanlarında önümüzdeki dönemde yapılacak düzenlemelerin, sanayinin rekabet gücüne önemli etkileri olacaktır.
Mevcut Durum
248. Türk Sanayisinin, AB sanayi alanının bir parçası haline gelmesi, AB çevre mevzuatına uyumun önemini artırmaktadır. Söz konusu mevzuata uygun üretim
107
yapmayan şirketlerin ortak pazara erişimi, kısıtlı kalma tehlikesi ile karşı karşıyadır. Örneğin radyoaktif maddeler, gümrük incelemesine tabi maddeler ve nihai kullanıma sunulmuş ilaç, kozmetik ve yiyecekler veya askeri amaçlı kullanılan kimyasallar gibi özel düzenlemelere tabi kimyasallar haricindeki tüm kimyasal maddeler önümüzdeki dönemde REACH Tüzüğü kapsamında ele alınacaktır. Bunun için, AB’ye satılan tüm ürünlerin içerdiği kimyasallar kayıt altına alınacak, izine tabi olacak ve firmalar bir defalık da olsa önemli maliyetlerle karşılaşacaktır. Avrupa Birliği’nin yeni kimyasallar politikasını teşkil eden ve 1 Haziran 2007 tarihinde yürürlüğe giren 1907/2006/EC sayılı REACH Tüzüğü ile AB pazarına ithal edilecek olan kimyasalların kayıt, değerlendirme, izin/prosedürlerine tabi tutulması öngörülmektedir. Bu çerçevede, Dış Ticaret Müsteşarlığı tarafından 2007 yılından bu yana yakından takip edilen söz konusu prosedürlerin uygulamalarında karşılaşılabilecek soru ve sorunların çözümlenmesi ve sistem hakkında gerekli bilgilerin ilgili tüm firmalara iletilmesi amacıyla, Eylül 2007 tarihi itibariyle Dış Ticaret Müsteşarlığı bağlı kuruluşu İstanbul Maden ve Metaller İhracatçı Birlikleri (İMMİB) bünyesinde “Sanayi Yardım Masası” kurulmuştur. İMMİB’in REACH Yardım Masası’nın REACH uluslararası yardım masaları ağına (RECHORN) katılımı sağlanmıştır. Avrupa’da “AB-dışı ülkelere” REACH konusunda destek veren tek kuruluş olan Helsinki Reach Centre’a üye olunmuştur. Tüzük uygulamalarına ilişkin farkındalık arttırma faaliyetleri düzenlenmiştir. Buna ilaveten, uygulama ile ilgili sorunlarımız, Gümrük Birliği çatısı altında oluşturulmuş olan organlarda ve katılım sürecimizle ilgili oluşturulan diğer ikili platformlarda gündeme taşınmaktadır. Ayrıca, REACH Tüzüğü’nü tamamlayıcı mahiyette dış ticaretimize etkisi olabilecek ilgili topluluk mevzuatı da yakından takip edilerek sektör bilgilendirilmekte, söz konusu mevzuatın daha detaylı çalışılabilmesine yönelik AB finansmanlı proje ve programlar hazırlanmaktadır.
249. Türkiye’nin REACH Tüzüğü kapsamındaki yükümlülüklerine uyum kapsamında yürütülen çalışmalar çerçevesinde, İMMİB tarafından bir http://reach.immb.org.tr portalı geliştirilmiş ve işlerlik kazandırılmıştır. İMMİB tarafından, Brüksel’de AB'ye ihracat yapan firmaların REACH kapsamındaki yükümlülüklerini yerine getirmek üzere tek temsilcilik hizmeti vermek amacıyla “REACH GLOBAL SERVICES S.A.” (RGS) isimli bir şirket kurulmuştur. RGS tarafından AB ülkelerine yapılan kimyasal ihracatımızın yüzde 80’den fazlası kapsanmış, kalan
108
firmaların ise ya doğrudan ithalatçıları ya da diğer tek temsilcilik firmaları kanalıyla “ön kayıt” işlemleri gerçekleşmiştir.
250. Sanayinin önümüzdeki dönemde sürdürülebilir bir şekilde büyümesi, çevre politikalarına ve bu politikaların enerji politikalarına yansıması ile yakından ilişkilidir. Türkiye’deki enerji üretiminin yüksek oranda ithal fosil yakıtlara dayalı olması nedeniyle, ithal enerji arzında oluşabilecek dalgalanmalardan sanayi üretimi doğrudan etkilenmeye açıktır. Bu nedenlerle, hem iklim değişikliği ile mücadele etmeye yönelik olarak enerji üretiminde sera gazı emisyonlarını sınırlandırmak, hem de sürdürülebilir kalkınma için enerji arz güvenliğini sağlamak ciddi öncelikler haline gelmektedir.
251. Bu önceliklerin yerine getirilmesi ise temiz enerji üretiminin ve enerji kullanımındaki verimliliğin arttırılması ile yakından ilişkilidir. Temiz enerji arzının artması ise temel olarak yenilenebilir enerji kaynakları olan su, rüzgâr, Güneş ve jeotermal gibi kaynaklardan yararlanılarak enerji üretiminin arttırılması ile mümkün olacaktır. Bu sayede, sanayi sektöründe önümüzdeki dönemde artması beklenen enerji talebi, sera gazı emisyonuna yol açmayan enerji kaynakları ile kısmen karşılanabilecektir. Öte yandan, bu kaynaklardan sağlanan enerjinin yeterli olmayacağı göz önünde bulundurulduğunda, sanayi sektörü ile diğer sektörlerde enerji verimliliğinin arttırılması zorunludur. Bu noktada özellikle doğru çevre politikalarının uygulanması ve doğru düzenlemeler yapılması ile işletmeleri verimli enerji kullanımına yönlendirmek önem arz etmektedir.
252. Temiz üretim süreçlerine geçişle birlikte birçok sektörde verimlilik artışları zorunlu hale gelecektir. Bu süreçte, özellikle enerji, imalat sanayi ve ulaştırma sektörlerinde yanma verimliliğini artıran projelerin uygulamaya geçirilmesi gerekmektedir. Söz konusu teknoloji değişikliği, çevre ve enerji teknolojilerini önemli düzeyde yatırım yapılabilecek sektörler arasına sokmaktadır. Bu sektörlerin Türkiye’de gelişmesi özellikle çevre alanındaki düzenlemelerin etkin bir şekilde uygulamaya geçirilmesi ile mümkün olacaktır.
253. Ülkemiz 21 Mart 1994 tarihinde yürürlüğe giren Birleşmiş Milletler İklim Değişikliği Çerçeve Sözleşmesi’ne (BMİDÇS) 2004 yılında taraf olmuştur. Anılan sözleşmenin altında yer alan Kyoto Protokolü ise küresel ısınma ve iklim değişikliği konusunda mücadeleyi sağlamaya yönelik uluslararası tek çerçeve konumundadır. Söz konusu protokol 2008-2012 yılları arasında geçerli olacaktır. Kyoto Protokolünün yerini alacak olan yeni uluslararası iklim değişikliği
109
anlaşmasının görüşmeleri, 7-18 Aralık 2009 tarihlerinde BMİDÇS 15. Taraflar Konferansında (COP-15) gerçekleştirilmiştir. Konferans neticesinde, yasal bağlayıcılığı bulunmayan ve daha çok uzlaşı niteliği taşıyan Kopenhag mutabakatı imzalanmıştır. Bu mutabakatla küresel sıcaklık artışının 2 dereceye ulaşmamasını amaçlayan çalışmalar ve gelişmekte olan ülkelere mali yardım yapılması öngörülmektedir. BMİDÇS 15. Taraflar Konferansında (COP-15) sonuçlandırılması beklenmektedir. Ülkemizin Kyoto Protokolü’ne taraf olmaya yönelik çalışmaları sonucunda, “Birleşmiş Milletler İklim Değişikliği Çerçeve Sözleşmesine Yönelik Kyoto Protokolüne Katılmamızın Uygun Bulunduğuna Dair Kanun” 5 Şubat 2009 tarihinde TBMM Genel Kurulunda kabul edilerek yasalaşmış ve 17 Şubat 2009 tarih ve 27144 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe girmiştir. Türkiye’nin 2012 yılına kadar sayısallaştırılmış herhangi bir emisyon azaltım taahhüdü bulunmamaktadır. Söz konusu süreçte ve devamında iklim değişikliği konusunda ülkemizin yol haritasını belirleyecek olan İklim Değişikliği Strateji Belgesi ( 2010-2020 ) Nisan 2010’da yayımlanarak yürürlüğe girmiştir.
254. Düşük Karbon Ekonomisi (DKE) ya da Düşük Fosil Yakıt Ekonomisi (DFYE) kavramları, biyosfere en az düzeyde sera gazı (özellikle karbondioksit) salımının sağlanabildiği ekonomileri tanımlamak için kullanılmaktadır. İklim değişikliğine yol açan sera gazı salımının azaltılması sürecinde önemli bir araç olarak değerlendirilen DKE konseptine göre, ağır sanayinin faaliyet gösterdiği ve yoğun nüfuslu ülkeler karbon-yoğun ülkeler olarak addedilmekte ve söz konusu ülkelerde, mümkün olduğu ölçüde “sıfır karbon toplumu”na geçilmesi, enerji verimliliği ile yenilenebilir enerjiye dayalı ekonomik modellerin hayata geçirilmesi öngörülmektedir. Bu kapsamda, DKE’lerin amacı imalattan tarıma, ulaştırmadan elektrik üretimine pek çok sektörde, düşük emisyonlu teknolojiler kullanılarak enerji ve hammadde üretilmesi ve böylece söz konusu enerji ve hammaddelerin tüketildiği alanlarda verimliliğin sağlanarak bu alanların atıklarının da geri dönüşüm ya da bertarafının en az düzeyde sera gazı emisyonu salımı ile gerçekleştirilebilmesidir. Nükleer Enerji ve Karbon Yakalama ve Depolama (NEKYD), DKE’lere geçiş sürecinin başlıca araçları olarak görülmekle birlikte, her iki yöntemde de yenilenebilir olmayan kaynakların kullanılmaya devam edilmesi ve özellikle NEKYD teknolojilerinin güvenilir bir şekilde uygulanmasında yaşanan belirsizlikler ile maliyet sorunlarının da dikkate alınması gerekmektedir.
110
Yenilenebilir enerji kaynaklarının kullanılması bağlamında ise yüksek maliyet ve verimsizlik endişelerinin göz önünde bulundurulması yerinde olacaktır.
255. Diğer taraftan, yeni istihdam ve pazar fırsatları yaratması beklenen DKE’lerin önümüzdeki dönemde en hızlı büyüyecek ekonomiler olması öngörülmektedir. Bu doğrultuda, düşük karbon ekonomisi alanlarında (yenilenebilir enerji, enerji verimliliği, düşük karbonlu teknolojiler, endüstriyel ormancılık, bitkilendirme, verimli toprak işleme yöntemleri vb.) faaliyet gösteren ve yeni hizmet ve ürün geliştiren kuruluşların desteklenmesi, yeni iş modellerinin ortaya koyulması, yeni pazarların yaratılması ve yeni istihdam ve “yeşil meslek” imkânlarının sağlanması beklenmektedir.
256. BMİDÇS ekseninde yürütülen ve 2012 sonrası dönem için Kyoto Protokolü’nün yerini alacak olan yeni iklim değişikliği anlaşmasına yönelik müzakereler kapsamında, özellikle Avrupa Birliği‘nin gelişmekte olan ülkelere ana sektörleri içerecek “düşük karbonlu kalkınma stratejileri”nin hazırlanması çağrısında bulunduğu, ABD’nin de iklim değişikliği stratejisini DKE’ye dayandırdığı görülmektedir.
257. Kyoto Protokolü’ne 26 Ağustos 2009 tarihi itibariyle resmen taraf olan ülkemiz, yeni iklim değişikliği rejiminde ulusal sera gazı sınırlama planları hazırlama taahhüdünde bulunmaktadır. Bununla birlikte, ülkemizin Protokol uyarınca 2008-2012 dönemine ilişkin mutlak azaltım yükümlülüğü bulunmamaktadır. 2012 sonrasına ilişkin süreç ise belirsizliğini hala korumaktadır. Söz konusu planların bir sonraki aşamasını ise düşük karbonlu kalkınma stratejileri oluşturmaktadır. DKE’ye geçiş sürecinde mihenk taşlarını oluşturacak ve başta enerji ile sanayi olmak üzere ekonomiyi yakından ilgilendiren pek çok sektörde yapısal dönüşüm gerektirecek bu plan ve stratejilerin hazırlanması büyük ölçekli etki analizi çalışmalarının yapılmasını gerektirmektedir. DKE ile ilgili olarak özel sektörün ve tüketicilerin bilgi ve bilinç düzeyinin arttırılması da bu sürecin diğer önemli aşamalarını oluşturmaktadır.
258. Türkiye, 2004 yılı itibari ile tarihsel olarak küresel sera gazı emisyonlarının yüzde 0,4’ünden sorumludur ve 31. sırada yer almaktadır. 2006 yılı verilerine göre ise, yıllık toplam sera gazı emisyonu 332 milyon ton CO2-eşdeğeridir. Türkiye’de kişi başına sera gazı emisyonu dikkate alındığında ise, bu rakam 2006 yılı için 4,6 ton CO2-eşdeğeri/kişi-yıldır.
111
259. 2006 yılı itibarıyla toplam sera gazı salımlarının yüzde 8,18'i sanayi proseslerinden kaynaklanmıştır. Sanayi proseslerinden kaynaklanan salımlar 2006 yılı itibariyle 1990 yılına göre yüzde 107,5 oranında artarak 2006 yılında 27,1 milyon ton CO2-eşdeğeri sera gazı salımına ulaşmıştır. Sanayi proseslerinde mineral üretimi, kimya sanayi, halojenli karbon gazları ve kükürt hegzaflorür tüketimi ile metal üretimi başlıca kirletici alt sektörler olarak karşımıza çıkmaktadır.
Tablo 5.4: Seçilmiş Bazı Göstergeler: BMİDÇS’nin EK-1 Listesinde Yer Alan Bazı Seçilmiş Ülkeler ile EK-1 Dışı Ülkelerin Ekonomik Faaliyetleri, Nüfusları ve Geçmiş Yıllara Ait Emisyon
Değerleri
Ülkeler Sözleşme Grubu
Nüfus 2004
(milyon)
GSYİH 2004
(milyar $)
GSYİH/kişi ($)
Emisyon 2003 Değerleri
1990 2004 Emisyon/Kişi (ton kişi)
Elektrik/kişi (kwh/kişi)
Emisyon/ GSYİH
(kg/2000$ GSYİH)
ABD Ek 1 294 11712 39837 610283 7067570 20,2 13078 0,6
Kanada Ek 1 32 878 27438 598911 758067 16,5 17290 0,6
Japonya Ek 1 128 4623 36117 1272095 1355175 9,4 7818 0,4
AB Ek 1 309 9501 30748 4252461 4228006 8,3 6506 0,3
Polonya Ek 1 38 242 6368 564408 388063 7,7 3329 0,7
Bulgaristan Ek 1 8 24 3000 132303 67511 5,3 3965 0,8
Türkiye Ek 1 72 303 4208 170187 296605 4,08 1656 0,5
İsrail Ek 1 Dışı 7 117 16714 10,6 6599 0,5
Güney Kore Ek 1 Dışı 48 680 14167 9,4 7018 0,5
Meksika Ek 1 Dışı 104 676 6500 3,8 1801 0,4
Çin Ek 1 Dışı 1296 1932 1491 2,7 1379 0,6
Hindistan Ek 1 Dışı 1080 691 640 1,2 435 0,5
Dünya 6438 36461 5663 4,3 2606 0,5
Kaynak: FCCI/SBI/2006/26 World Bank Data Book 2006 Kullanılarak Hazırlanmıştır
260. Türkiye’nin bugünkü emisyon değerleri oldukça düşük olsa da, uzun vadede sanayide enerji verimliliğinin artırılması büyük önem taşımaktadır. Türkiye hem kişi başı CO2 salımı hem de kişi başı elektrik tüketimi açısından sözleşmeye taraf olan ülkeler arasında en düşük salım ve tüketim değerlerine sahiptir. Ancak Tablo 4.3’te yer alan birim GSYİH başına düşen CO2 emisyon değerlerine bakıldığında, Türkiye için 0,5 kg/2000$GSYİH olan bu değerin, AB’ye yeni üye olan Polonya için 0,7 kg/2000$ GSYİH ve Bulgaristan için 0,8 kg/2000$ GSYİH’e göre iyi durumda olsa da, enerji yoğun sanayi yapısının da getirdiği etki nedeniyle AB ortalaması olan 0,3 kg/2000$ GSYİH’nin uzağında olduğu görülmektedir.
112
261. İklim değişikliğiyle mücadele kapsamında yürütülen uluslararası müzakerelerde ülkemizin doğrulanmış bilgiler çerçevesinde pozisyon almasına destek olmak amacıyla, sektörel maliyetlerin tespitine yönelik bir proje başlatılmıştır. Söz konusu proje kapsamında, başta enerji, sanayi, ulaştırma ve tarım olmak üzere, Hükümetler Arası İklim Değişikliği Paneli (IPCC) tarafından belirlenen faaliyet alanlarında sera gazı salımı azaltımı ve/veya kontrollü salımına yönelik politika ve uygulamaların genel ekonomi üzerine etkileri ve maliyetleri tespit edilecektir. Ayrıca, iklim değişikliği ile mücadele alanında faaliyet gösteren kurumların kapasitelerinin arttırılması ve müzakere kapasitesinin geliştirilmesine yönelik olarak yürütülen çok sayıda proje bulunmaktadır. Söz konusu projelerin, sanayi sektöründe uygulanacak önlem ve politikaların tespiti sürecinde kayda değer çıktılar sağlaması beklenmektedir.
262. AB müktesebatında atık yönetimi ve su kalitesi alanlarında da sanayi sektörünün göz önünde bulundurması gereken düzenlemeler yer almaktadır. Atıklar konusunda, tehlikeli atıklar, ambalaj atıkları ve tıbbi atıkların kontrolüne ilişkin mevzuat ile su kalitesi alanında 2006/113/EC sayılı Kabuklu Su ürünlerinin Yetiştirildiği Suların Kalitesine İlişkin Direktif ve 76/160/EEC sayılı Yüzme Sularının Kalitesine İlişkin Direktif bu alanda çalışan küçük işletmeleri de ilgilendirmektedir. Diğer taraftan, sanayinin katı atıklar ve atık su alanındaki performansında çeşitli iyileşmeler bulunmaktadır. TÜİK verilerine göre 2000–2004 döneminde imalat sanayi kaynaklı toplam atık su yüzde 15 azalmış ve katı atık düzeyi ise sadece yüzde 3 oranında artmıştır. Yine bu dönemde satılan veya hibe edilen, dolayısıyla ekonomiye geri kazandırılan toplam katı atıkların oranı yüzde 35’den yüzde 45’e çıkarken, arıtılan atık suyun toplam içindeki payı da yüzde 32’den yüzde 36’ya çıkmıştır. Sanayiden kaynaklanan atık suların çevre mevzuatı kapsamında bölgesel özellikler göz önüne alınarak arıtılmasının sağlanması, deniz ve iç suları da içeren doğal kaynaklarımızın sürdürülebilir kullanımı açısından gereklilik arz etmektedir. Bu nedenle, sürdürülebilir kalkınma perspektifi çerçevesinde, arıtılan atık su ve bertaraf edilen atık düzeyinin arttırılması konusunda, AB teknik mevzuatıyla uyumun sağlanması gerekmektedir.
263. Yukarıda bahsi geçen gereklerin temel uygulama, izleme ve denetim mekanizması olan Çevresel Etki Değerlendirmesi (ÇED) uygulaması 16 yıldır devam etmekte olup AB ÇED mevzuatına da büyük ölçüde uyum sağlanmıştır. 2003 ve 2008 yıllarında ÇED Yönetmeliği, AB ÇED Direktifi ve ülkemiz şartları
113
da dikkate alınarak revize edilmiştir. Ayrıca ülkemizde ÇED sürecinin güçlendirilerek etkinleştirilmesi çalışmaları da devam etmektedir. Gerek Çevresel Etki Değerlendirmesi ve gerekse Stratejik Çevresel Değerlendirme alanındaki mevzuat, sanayicilerin uyması gereken önemli hususları kapsamaktadır.
264. Türkiye, AB çevre mevzuatına uyum sürecinin, Türk Sanayisinin temiz üretim süreçlerine geçişinin temelini oluşturacağını benimsemiş ve buna ilişkin planlamalara ve çalışmalara başlamıştır. Bu kapsamda, 2007–2023 dönemi için Türkiye Cumhuriyeti AB Entegre Çevre Uyum Stratejisi hazırlanmıştır. Buna ek olarak 2007–2009 yıllarını kapsayan Çevre Operasyonel Programı tamamlanmıştır.
265. Sürdürülebilir kalkınma perspektifini öncelikli hale getiren 5491 sayılı Kanun ile değişik 2872 sayılı Çevre Kanunu TBMM tarafından 2006 yılında kabul edilmiştir. Bu kanun ile tüm ekonomik aktivitelerin sürdürülebilir kalkınma ilkesi ile uyum zorunluluğu kesinleştirilmiştir. Bu çerçevede, “ÇED Olumlu Kararı” veya “ÇED Gerekli Değildir Kararı” alınmadıkça projelerle ilgili onay, izin, teşvik, yapı ve kullanım ruhsatı verilemeyeceği; proje için yatırıma başlanamayacağı ve ihale edilemeyeceği belirtilmiştir. Atık üreticilerinin uygun metot ve teknolojiler ile atıklarını en az düzeye düşürecek tedbirleri almak zorunda oldukları da vurgulanmıştır.
266. “Büyük Endüstriyel Kazaların Kontrolü (SEVESO II)”, “Büyük Yakma Tesisleri (LCP)” ve “Entegre Kirlilik Önleme ve Kontrol Direktifi (IPPC)” ve benzeri AB direktiflerini kapsayan “Endüstriyel Kirliliğin Kontrolü ve Risk Yönetimi” alanında önümüzdeki dönemde mevzuat uyumuna yönelik hazırlıkların hız kazanması beklenmektedir. Bu kapsamda, özellikle, kirliliğin kaynağında azaltılması, hammadde ve enerji tüketiminin en aza indirilmesi, verimliliğin artırılarak sanayi üretiminin artırılması için mevcut en iyi tekniklerin uygulanması prensiplerini temel alan “Entegre Kirlilik Önleme ve Kontrol Direktifi (IPPC)”nin uyumlaştırılması ve etkin uygulanması, sanayicinin dış pazardaki rekabeti açısından önem taşımaktadır. Bu kapsamda anılan direktifin uyumlaştırılmasına yönelik olarak projeler yürütülmektedir.
114
Politikalar
267. Türk Sanayine sürdürülebilir kalkınma ilkeleri doğrultusunda yön vermek amacıyla aşağıdaki politikaların uygulanması benimsenmiştir:
a. İklim değişikliğinin ve bu konuya ilişkin uluslararası sözleşme ve protokollerin Türk Sanayisine muhtemel etkileri belirlenecek ve buna göre Türk Sanayisinin uluslararası düzenlemelere uyum süreci tasarlanacaktır. Bu çerçevede 2012 sonrası iklim rejimine ilişkin uluslararası müzakere süreçleri izlenerek ülkemiz şartlarına uygun pozisyon belirlenecektir.
b. Düşük karbon ekonomisine ve sanayide temiz üretim süreçlerine geçiş desteklenecek ve bu konuda bilgilendirme faaliyetlerine ağırlık verilecektir. Bu doğrultuda, sanayinin düzenli altyapı olanakları ile üretim yapmalarını sağlayan üretim bölgelerine taşınmaları teşvik edilecek, ayrıca sera gazı emisyonlarının kontrolü sağlanacak, izlenecek ve raporlanacaktır.
c. Temiz üretim ile örtüşen ve sürdürülebilir kalkınma, ekonomik gelişim ve çevresel performansı birlikte ele alarak, iş mükemmelliği ile çevresel mükemmelliğe bir arada odaklanan, kaynakların verimli kullanılması ve çevreyle uyumlu üretim prensiplerinin benimsenmesi doğrultusunda, kaliteli ürün ve hizmet üretilmesi yoluyla işletmelerin rekabet edebilme yeteneklerini artıran eko-verimlilik programlarının ülke genelinde uygulanması sağlanacaktır.
ç. Tüm çevresel eylem planlarına ilişkin olarak önümüzdeki dönemde yürürlüğe girecek düzenlemelerin uygulama süreçlerinin belirlenmesi amacıyla çevre mevzuatına ilişkin Düzenleyici Etki Analizleri yapılacaktır. Bu kapsamda AB tarafından yüksek maliyetli olarak tanımlanan direktiflerden başlamak üzere, paydaşların karar vereceği konularda etki analizi çalışması yapılması öngörülmektedir. Bu çalışmalar sonucunda direktiflerin iç mevzuata uyumlaştırılması için, ayrıntılı maliyet analizlerini içeren uygulama planları hazırlanacaktır. Ortaya çıkan maliyetlere ve sanayiye olan etkilere göre bazı direktiflerin uygulama takvimlerinde değişiklik yapılabilecektir.
d. Ulusal İklim Değişikliği Strateji Belgesi (2010-2020) , AB Entegre Çevre Uyum Stratejisi (UÇES) (2007-2023), Çölleşme ile Mücadele Türkiye Ulusal Eylem
115
Programı ve Ulusal Biyolojik Çeşitlilik Stratejisi belgeleri ile uyumlu sanayi politikaları yürütülecektir.
5.8.Bölgesel Kalkınma
268. Küreselleşme süreci özellikle 1980’lerden sonra, şehir ve bölgelerin küresel rekabetin bir oyuncusu olmasını, bunun için kalkınma konusunda yerel ölçekte düşünme ve iş yapma kapasitesinin artırılmasını gerekli kılmıştır. Özellikle AB ülkelerinde bölgesel politikalar son 20 yılda giderek hem nicelik hem de nitelik olarak önem kazanmaktadır. Gelişmiş şehir ve bölgelerin rekabet gücünün sürekli artırılmasının yanında, az gelişmiş bölgeler lehine bölgeler arası gelişmişlik farklarının giderilmesi, bölgesel kalkınma politikasının sanayi stratejisiyle kesişim alanını oluşturmaktadır.
269. Sanayi politikası açısından bölgesel kalkınma, bölge düzeyine yönelik özel önlemlerin alınması ve bölgelere özel önlemler alınmasını gerektirmeyen ulusal politikaların bölgelerde uygulanması olarak iki boyutludur. Birincisi, ulusal önceliklerle uyumlu olarak bölgesel önceliklerin belirlenmesi, sanayinin bölgesel öncelikler çerçevesinde yapılanması, devlet yardımları sisteminin mekân odaklı olarak oluşturulması gibi önlemleri içermektedir. İkincisi ise yatırım, iş yapma ve verimliliğin önündeki engellerin kaldırılması gibi tüm bölgeleri eş düzeyde ilgilendiren ulusal nitelikli politikaların yerel düzeyde uygulanmasından oluşmaktadır. Politikalar her ne kadar standart bir çerçeve öngörse de uygulamanın başarısı, bölgesel aktörler arasındaki yönetişim mekanizmalarının etkin kullanımına bağlıdır. Benzer biçimde ulusal ve bölgesel önceliklerin uyumunu sağlayacak yönetişim mekanizmaları da önem kazanmaktadır.
Mevcut Durum
270. Türkiye’de bölgeler arasında yüksek düzeylerde gelişmişlik farkları görülmektedir. Bu büyük farklar gelişmiş bölgeler lehine güçlü bir çekim oluşturmakta, az gelişmiş bölgelerin rekabet gücünü olumsuz etkilemektedir.
271. Türkiye’nin bölgesel kalkınma politikalarında temel amaç; bölgelerin verimliliğini yükseltmek suretiyle, ulusal kalkınmaya, iç göçün önlenmesine, rekabet gücüne ve istihdama katkıyı artırarak ekonomik gelişme ve sosyal refahı ülke geneline dengeli bir şekilde yaymak olarak belirlenmiştir. Bölgesel gelişme ile ilgili olarak
116
ulusal kalkınma planı ve orta vadeli programlarda belirtilen ve sanayi politikası çerçevesinde ele alınabilecek taahhütler şöyle özetlenebilir:
a. Bölgesel gelişme politikasının merkezi düzeyde etkinleştirilmesi kapsamında, geliştirilecek ulusal ve bölgesel stratejilerin uyumunun sağlanması, devlet yardımları sisteminin mekânsal bir perspektifle yeniden ele alınması, Yatırım Destek ve Tanıtım Ajansı’nın bölgelerle koordinasyonunun artırılması, yatırımların az gelişmiş bölgelerde büyüme ve çevrelerine hizmet verme potansiyeli yüksekliği çerçevesinde cazibe merkezleri için önceliklendirilmesi;
b. Yerel dinamiklere ve içsel potansiyele dayalı gelişmenin sağlanması kapsamında işgücü eğitimleri ve girişimcilik programlarının uygulanması, işletmeler ve üniversitelerin birlikte çalışmalarını sağlayacak bir bölgesel yenilikçilik altyapısının kurulmasının desteklenmesi, yerel uzmanlaşmaya dayalı sektörel organize sanayi bölgeleri uygulaması yapılması, OSB’lerin kapasitelerinin artırılarak yatırımcılar için OSB’deki yatırımlarda tek durak ofis işlevi üstlenmesi, OSB’ler ve Yatırım Destek Ofisleri (YDO) arasındaki koordinasyonun arttırılması, bölgelerin iş ve yatırım imkânlarının tanıtımının sağlanması, yerel kümelenmelerin desteklenmesi ve değer zinciri/kümelenme analizleri gibi yerel öncelikleri belirleyebilecek kapasitenin oluşturulması;
c. Yerel düzeyde kurumsal kapasitenin artırılması kapsamında kalkınma ajanslarının kurulması, yerel yönetimlerin kapasitesinin geliştirilmesi, merkezi ve yerel kurumlar arasındaki iş bölümünün rasyonelleştirilmesidir.
272. Dokuzuncu Kalkınma Planı’nda belirtilen önceliklerle de uyumlu olarak bölgesel kalkınma alanında 2007-2013 döneminde kullanılacak AB yardımlarının IPA Bölgesel Kalkınma ve İnsan Kaynaklarının Geliştirilmesi bileşenlerinin çerçevesini Stratejik Çerçeve Belgesi çizmekte olup, söz konusu belgede yer alan hedefler ve tedbirler doğrultusunda Bölgesel Kalkınma bileşeni kapsamında Çevre, Ulaştırma ve Bölgesel Rekabet Edebilirlik Operasyonel Programları ile İnsan Kaynaklarının Geliştirilmesi bileşeni altında İnsan Kaynaklarının Geliştirilmesi Operasyonel Programı hazırlanmıştır. Bu kapsamda “Bölgesel Rekabet Edebilirlik Operasyonel Programı (BROP)” Sanayi ve Ticaret Bakanlığı’nın koordinasyonunda 2007-2009 dönemi için hazırlanmıştır. Sanayi stratejisinin bölgesel boyutunu tamamlayıcı nitelikte olan BROP’nin iki temel önceliği; 1) iş ortamının iyileştirilmesi, 2) işletme kapasitelerinin artırılması ve
117
girişimciliğin teşvik edilmesi olarak belirlenmiştir. Birinci öncelik kapsamında; a) sanayi altyapısının geliştirilmesi, b) finansal araçların oluşturulması ve geliştirilmesi, c) Ar-Ge, yenilikçilik, teknoloji ve bilgi toplumu altyapısının geliştirilmesi, d) turizm altyapısı ile tanıtım ve pazarlama faaliyetlerinin geliştirilmesi olmak üzere dört; ikinci öncelik kapsamında; a) işletmelere temel bilgi, danışmanlık ve yatırım desteği sağlanması, b) sanayi sektörleri arasında işbirliğinin güçlendirilmesi olmak üzere iki adet tedbir ve bunlara bağlı faaliyetler belirlenmiştir.
273. Planlı sanayileşmenin ve düzenli kentleşmenin sağlanması, sanayinin çevresel etkilerinin azaltılması ve yerel düzeyde KOBİ’lere daha iyi üretim ve yatırım ortamının sağlanması amacıyla OSB ve KSS’lerin yapımına devam edilmektedir. Tamamlanmış olan 120 adet OSB ve 429 adet KSS bulunmaktadır. İl bazında bakıldığında, gelişmiş iller dışındaki OSB’lerde üretime geçiş oranlarının düşük olduğu görülmektedir.
274. Diyarbakır, Şanlıurfa, Elazığ, Malatya, Kayseri, Sivas, Erzurum, Gaziantep, Samsun, Trabzon, Kastamonu, Kars, Kahramanmaraş, Batman ve Van cazibe merkezi olarak belirlenmiş olup AB mali yardımlarının kullanımı için hazırlanan operasyonel programlarda (Bölgesel Rekabet Edebilirlik ve İnsan Kaynakları) bu iller önceliklendirilmiştir.
275. Türkiye AB mali işbirliği kapsamında 33 ilde AB-Türkiye ortak finansmanıyla DPT koordinasyonunda yürütülen entegre bölgesel kalkınma programları kapsamında, bölgelerin niteliklerine göre belirlenen öncelik alanlarında toplam 1428 hibe projesi uygulanmıştır. Diğer bileşenler bölgeden bölgeye çeşitlilik göstermekle birlikte, KOBİ’lerin kapasitelerinin geliştirilmesi bu programların öncelik alanlarından birisi olmuştur.
276. Bölgesel ekonomik kalkınma ve sosyal gelişme alanında yaşanan yapısal dönüşümün ve sürdürülebilir kalkınmanın gerçekleştirilmesinde en önemli kurumlar arasında yer alacak olan kalkınma ajansları, Devlet Planlama Teşkilatı (DPT) koordinasyonunda kurulmaya ve faaliyete geçmeye başlamıştır. Kalkınma Ajansları, ulusal düzeyde DPT koordinasyonunda, kendine özgü teknik ve finansman (bütçe) mekanizmasına sahip, kâr amacı gütmeyen, çabuk karar alıp uygulayabilen, merkezi ve yerel idarelerin dışında, kamu, özel sektör ve STK’ları bir araya getiren, tüzel kişiliği haiz, 5449 sayılı Kanunla düzenlenmemiş işlemlerinde özel hukuk hükümlerine tabi, bölgeler (düzey 2 bölgeleri) esas
118
alınarak Bakanlar Kurulu Kararı ile kurulan teknik kapasitesi yüksek, uygulamacı olmayan, fakat destekleyici, koordinatör ve katalizör olarak faaliyet gösteren kalkınma birimleridir. 26 Düzey 2 bölgesinde Kalkınma Ajanslarının kuruluşu tamamlanmış olup 2010 itibarıyla 25’i faal durumdadır. Önümüzdeki dönemde tüm illerde Yatırım Destek Ofislerinin tedrici olarak kurulması planlanmaktadır.
277. Ülkemizin, diğer birçok ülkenin uluslararası rekabet alanında kümelenme ile yakalamış olduğu ivmeyi yakalayabilmesi için, kümelenme modelini etkin ve zamanlı bir şekilde uygulaması gerekmektedir. Dış Ticaret Müsteşarlığı, ülkemizin bu alandaki eksikliğini gidermek amacıyla tasarlamış olduğu “Ulusal Kümelenme Politikasının Geliştirilmesi Projesi”ni 2007 yılı Mart ayı itibariyle uygulamaya başlamış olup, Proje 2009 yılı Mart ayında tamamlanmıştır. Ulusal Kümelenme Politikasının Geliştirilmesi Projesi, uluslararası piyasalarda Türkiye’nin rekabet edebilirliğini geliştirmek ve Türkiye’nin ekonomik, çevresel ve sosyal gelişimine katkı sağlamak üzere kapsamlı bir küme politikası hazırlamak hedefine yöneliktir. Proje, üç temel bileşenden oluşmaktadır: 1) Ulusal Kümelenme Stratejisinin Geliştirilmesi Süreci için Ana Paydaşlarda Kapasite Oluşturma, 2) Ulusal Kümelenme Strateji Belgesinin Hazırlanması, 3) Makro Küme Haritalama ve Stratejik Yol Haritalarının Oluşturulması. Proje kapsamında hazırlanan Kümelenme Stratejisi Belgesi, ülkemizde kümelenme alanında hazırlanan ilk resmi belge ve rehber niteliğini taşıyacak olup, ülkemizin kümelenme alanındaki ihtiyaçlarını ortaya koyan ve ilgili kamu kurumlarının yanı sıra özel sektör ve sivil toplum kuruluşlarına da kümelenme alanında ışık tutacak bir çerçeve doküman olarak ortaya konmuştur. Proje’nin diğer bir çıktısı olan makro küme haritası, küme kategorileri temel alınarak hazırlanmıştır. Tüm paydaşlarla koordinasyon ve işbirliğinin sağlanmasına yönelik olarak Küme Haritalandırma Çalışma Grubu kurulmuş olup, Dış Ticaret Müsteşarlığı koordinasyonunda; Sanayi ve Ticaret Bakanlığı, Tarım ve Köyişleri Bakanlığı, Kültür ve Turizm Bakanlığı, Devlet Planlama Teşkilatı, Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB), TÜBİTAK, KOSGEB ve Türkiye İhracatçılar Meclisi’nin temsil edildiği Küme Haritalama Çalışma Grubu küme seçim sürecinde aktif rol almıştır. Öğrenme deneyimlerine hizmet edebilecek temalar çerçevesinde yol haritası hazırlanmış olan 10 iş kümesi ve ilgili temalar aşağıdaki gibidir:
119
İnovasyon ve Girişimcilik
Aktörler Arası Network Oluşturulması
Küme Oluşumu Küme Tabanının Geliştirilmesi
Faktör Şartları
Mersin İşlenmiş Gıda İş Kümesi
Ankara Makine İş Kümesi
Konya Otomotiv Parça ve Aksamları İş Kümesi
Eskişehir, Bilecik, Kütahya Seramik İş Kümesi
Manisa Elektrik Elektronik Ürünler İş Kümesi
Ankara Yazılım İş Kümesi
Denizli-Uşak Ev Tekstili İş Kümesi
Muğla Yat İnşa ve Yat Turizmi
İzmir Organik Gıda İş Kümesi
Marmara Otomotiv İş Kümesi
278. Analizi yapılmış olan kümelenme çalışmaları, AB Katılım Öncesi Mali Yardım Programı bünyesinde hazırlanan Bölgesel Rekabet Edebilirlik Operasyonel Programı (BROP) kapsamına giren illerde yürütülmüştür. Bu kapsamdaki iller Kayseri, Gaziantep, Kahramanmaraş, Trabzon, Erzurum-Kars, Sivas, Yozgat-Çorum, Mardin, Malatya ve Samsun’dur. Söz konusu proje, Türkiye için kümelenme konusunda temel bir çerçeve oluşturmaktadır. Bünyesinde birçok pilot çalışmayı bulundurması nedeniyle farklı sektörler ya da benzer sektörlerdeki yeni iş kümeleri için model olma özelliği taşımaktadır. Bununla beraber, ülkemizin Avrupa Küme Ağları’na (European Cluster Alliance) üyeliği de sağlamıştır.
Politikalar
279. Sanayi stratejisinin bölgesel boyutunu güçlendirmeye ve yerel aktörlerin rekabet gücünü arttırmaya yönelik önümüzdeki dönemde aşağıdaki politikaların uygulanması benimsenmiştir:
a. Bölgesel ve yerel ekonomi; ekonomik yapılanma ve rekabet gücünü arttırmanın temeli olarak alınacak, özellikle az gelişmiş bölgelerde, yerel düzeyde uzmanlaşmayı sağlayacak şekilde insan kaynakları geliştirilecek, girişimcilik yaygınlaştırılacak ve sermaye birikimini hızlandıracak tedbirler alınacaktır.
b. Bölgeler arası gelişmişlik farklarının azaltılması ve bölgelerin rekabet gücü açısından farklılaştırılmış KOBİ politikaları için uygun yatırım ortamı oluşturulacaktır. Bu kapsamda finansman kaynaklarının genişletilmesi ve araçlarının çeşitlendirilmesine, pazara erişimin kolaylaştırılmasına, sürükleyici sektörler liderliğinde kümelenmelerin desteklenmesine özel önem
120
verilecektir. Bu çerçevede, yerel kümelenmeleri güçlendirmeye yönelik olarak kümelenme içindeki aktörlerin işbirliğini arttırıcı mekanizmalar ile dünya piyasalarıyla entegrasyonunu sağlamaya yönelik mekanizmaların oluşumu özendirilecektir. Yatırım Destek ve Tanıtım Ajansı’nın, yerel kümelenmelerle ve bölgesel kalkınma girişimleriyle işbirliği ve koordinasyonu arttırılacaktır.
c. Öncelikle gelişme potansiyeli yüksek kentlerde olmak üzere; işletmeler ve üniversitelerin birlikte çalışmalarını sağlayacak ortamların oluşturulmasına, müşevvik yapısının bu doğrultuda yeniden yapılandırılmasına, yeni teknolojilere ve bilgiye erişimin kolaylaştırılmasına, teknolojik dönüşüm ve transfer sistemlerinin geliştirilmesine ve ticari nitelikli etkin bir bölgesel yenilikçilik altyapısının kurulmasına yönelik faaliyetler desteklenecektir. Bu doğrultuda, teknoparklar, yenilik aktarım merkezleri ve işletme kuluçkaları gibi araçlar ve girişimler desteklenecektir.
ç. Bölgesel yenilik sistemlerinin tanımlanması ve desteklenmesi sağlanacaktır. Bölgesel gelişmeyi desteklemek ve bölgelerin rekabet güçlerini arttırmak amacıyla özel sektör, üniversite ve kamu kuruluşları ile yerel dinamikleri kapsayan yenilik ekseninde faaliyet gösterecek işbirliği ağlarının desteklenmesi öngörülmektedir.
d. Yerel düzeyde yatırım ortamının iyileştirilmesi için OSB’ler cazibe merkezleri haline getirilecek ve yatırımcılar için tek durak ofis işlevini üstlenmeleri hedeflenecektir.
e. Yüksek öğretim kurumlarının yerel özelliklere uygun şekilde uzmanlaşmaları sağlanacaktır.
f. Kümelenme konusunda yerel ve merkezi düzeyde politika çerçevesini çizecek bir yönetişim modeli geliştirilecek ve kümelenme stratejisi hazırlanarak uygulama sonuçlarının izlenmesi ve değerlendirilmesi sağlanacaktır. Ayrıca, kümelenme ve değer zinciri analizleri gibi, rekabet gücünü ilgilendiren alanlarda yerel öncelikleri belirleyecek kapasite güçlendirilecektir.
280. Bölgesel kalkınma anlayışı, ulusal bazda tasarlanan ve yönetilen sanayi politikası ile sektörel politikaların yerel/bölgesel düzeydeki önceliklerinin
121
belirlenmesini gerektirmektedir. Bunun için yerel kalkınma önceliklerinin ulusal düzeyde belirlenen sektörel politikalara entegre edilmesini sağlayacak aşağıdan yukarıya bir iletişim ve yönetişim mekanizması oluşturulacaktır.
122
6.Sektörel Sanayi Politikası Alanları
281. Sanayi stratejisinin etkinliği, beşinci bölümdeki yatay politikalara bağlı olduğu kadar, muhtelif sektörlerde uygulanacak stratejilerin başarısına da bağlıdır. Önümüzdeki dönemde, sektörlerin rekabet gücünü kısıtlayan engellerin tespit edilerek bunlara yönelik politikaların uygulanması; yüksek teknolojili sektörlerde Türkiye’yi üretim üssü haline getirecek adımların atılması ve geleneksel sektörlerdeyse, daha yüksek katma değer sağlayacak bir yeniden yapılandırmanın gerçekleştirilmesi için sanayi politikasının sektörel boyutuna özel önem verilecektir.
282. AB’deki sektörel strateji yaklaşımları esas alınarak, bu bölümde sektörlerdeki rekabet gücü altı ana başlık altında incelenmekte ve kritik politikalar tespit edilmektedir. Bahse konu sektörel rekabet gücü analizleri, Sanayi ve Ticaret Bakanlığının koordinasyonunda, Bakanlık Sektörel Teknik Komiteleri ve TOBB Sektör Meclisleri ile işbirliği halinde oluşturulan sektörel rekabet gücü raporları temel alınarak hazırlanmıştır.
a. Bilgi ve teknoloji başlığında şirketlerin genel olarak yenilik yapabilme kapasiteleri incelenmekte ve buna ilişkin olarak sektördeki Ar-Ge faaliyetleri, finansmana erişim, işgücünün becerileri ve fikri mülkiyet hakları konularındaki mevcut durum analiz edilerek, orta vadede yapılması gerekenler vurgulanmıştır.
b. Rekabet konusu temel olarak sektörün faaliyet gösterdiği yurtiçi pazarın rekabet koşullarını ve firma yapılarını esas alarak incelemekte ve temel olarak sektördeki rekabet ortamını etkileyebilecek birleşme, devralmalar ve rekabet ihlalleri varsa bunları belirtmektedir.
c. Yasal düzenlemeler başlığı altında idari yükler, teknik standartlar, sağlık ve güvenlik ile AB ile olan Gümrük Birliği’ne ilişkin olarak malların serbest dolaşımı konularında bugüne kadar hayata geçirilmiş düzenlemeler, sorunlu alanlar ve önümüzdeki dönemde atılacak adımlar ele alınmıştır.
ç. Çevre ve enerji başlığında iklim değişikliği, atıklar, yoğun enerji kullanımı ve enerji verimliliği konularına ilişkin mevcut ve orta vadede etkin olacak
123
düzenlemelere sektörün uyumu ve uyum kapasitesi incelenmiş olup, bu konuda atılması gereken adımlar üzerinde durulmuştur.
d. Dış rekabet edebilirlik ve ticaret başlığında genel olarak sektörün bugüne kadarki ihracat performansı ortaya konulmuş, rekabet gücünü olumsuz etkileyen faktörler ve uluslararası alanda haksız rekabet yaratabilecek anti-damping ve ticaret engelleri konuları incelenmiştir.
e. İstihdam ve coğrafi boyut başlığında ise sektörün ülke ekonomisi içindeki önemi istihdam rakamları kullanılarak incelenmiş ve istihdam artışının önündeki engeller vurgulanmıştır. Bunlara ek olarak sektörde var olan kümelenmelere, coğrafi olarak istihdamın ve şirketlerin hangi alanlarda yoğunlaştığına bakılarak vurgu yapılmıştır.
283. Bu bölümdeki analiz çerçevesinin, 2009 yılı sonuna kadar Sanayi ve Ticaret Bakanlığı koordinasyonunda ekonomide ağırlığı olan diğer tüm imalat sanayi sektörleri için de hazırlanması öngörülmektedir.
284. Önümüzdeki dönemde Türkiye’de sektörel politikaların geliştirilmesi sürecinin temel taşlarından biri sanayi faaliyetlerine yönelik güncel ve sağlıklı verilerin toplanması ve bunlara dayalı rekabet gücü analizlerinin gerçekleştirilmesi olacaktır. Sanayi ve Ticaret Bakanlığı koordinasyonunda, Türkiye’de veri konusundaki eksiklikleri gidermek amacıyla, mal ve hizmet üretim faaliyetlerindeki verilerin bütünsel, sistematik ve birbiriyle uyumlu bir biçimde toplanması, güncellenmesi ve sunulması yoluyla hem kamudaki hem de piyasadaki yatırımcıların ve diğer kullanıcıların daha doğru karar vermelerine imkân tanıyan “Girişimci Bilgi Sistemi” kurulmuş olup, sistemin çıktılarından faydalanılmaya başlanmıştır. Söz konusu sistemin kurumsallaşması için yasal ve teknik altyapı çalışmaları devam etmekte olup, sistemin 2012 yılı sonuna kadar tam işler hale getirilmesi hedeflenmektedir. Ayrıca, Dış Ticaret Müsteşarlığı tarafından yürütülmekte olan “Türkiye Ulusal Kümelenme Politikasının Geliştirilmesi Projesi”, Türkiye’deki kümelenmelerin coğrafi dağılımı ve rekabetçiliğine yönelik önemli bir veri kaynağının oluşmasını sağlayacak ve kümelenmeleri güçlendirmeye yönelik sektörel yaklaşımların benimsenmesi sürecini destekleyecektir.
285. Bu girişimlere kamu sektörü ve özel sektör arasında etkin işleyen diyalog mekanizmalarının sektörel bazda tesis edilmesi, sektörel politika tasarımına
124
kritik bir katkı yapacaktır. Bu kapsamda, Sanayi ve Ticaret Bakanlığı koordinatörlüğünde faaliyet gösteren Sektörel Teknik Komiteler, TOBB Sektör Meclisleri ve diğer sektörel diyalog mekanizmalarının yakın işbirliği, hem koordinasyonu geliştirecek hem de kamu-özel sektör arasındaki karşılıklı malumat akışını sağlayacaktır. Sanayi ve Ticaret Bakanlığı bünyesinde mevcut on adet Teknik Komiteye ilaveten son dönemde kurulan yeni dört komite (Metal Sanayi, Kimya, Toprak Ürünleri Sanayi, Orman Ürünleri, Kağıt ve Mobilya Sanayi) ile kurumsal diyalog mekanizması daha da güçlenecektir. Söz konusu diyalog mekanizmalarının, bölgesel bazda kurulması ve işler hale gelmesi, kümelenmelerin güçlendirilmesine yönelik politikaların da önemli bir parçası olacaktır.
286. 2008 Yılı Programı’nda yer alan sektörel sanayi politikasıyla bağlantılı bir dizi önceliğe, 2009 Yılı Programı’nda da yer verilmiş olup, bu öncelikli konuların 2011 ve müteakip yıllık programlarda da yer alması sağlanarak, yapılan sektörel rekabet gücü ve strateji çalışmalarına yenilerinin eklenmesi öngörülmektedir.
Otomotiv Sektörü
287. 2000’li yıllarda yüksek katma değer ile dünya pazarları için üretim anlayışını benimseyen Türkiye Otomotiv Sanayi bu süreçte kalite yönetimi, küresel rekabet, Ar-Ge ve teknoloji yönetimi, yüksek nitelikli insan kaynağı alanında oldukça önemli ilerleme kaydetmiştir. 2001 krizi sonrasında istihdamda, üretimde ve ihracatta önemli gelişme sağlanmıştır.
288. 2008 yılının son çeyreğinde etkisi sektörde hissedilen küresel kriz nedeniyle sektörde talep daralması yaşanmıştır. Dış talebin azalmasıyla krizi ağır bir şekilde yaşayan sektörde vergi indirimi uygulamasıyla iç pazarın hareketlenmesi sağlanmıştır.
289. Sanayi ve Ticaret Bakanlığı koordinasyonunda, özel sektör ile ilgili kamu kurum ve kuruluşlarının katkılarıyla “Otomotiv Sanayi Strateji Belgesi” hazırlanmaktadır. Bu çalışmalar kapsamında sektör için “rekabet gücünü artırmak ve dönüşümü yönetmek” ana hedef olarak belirlenmiştir. Bu ana hedef altında, otomotiv sanayinin mevcut durum ve SWOT analizinden yola çıkılarak geliştirilmiş olan sektörde teknolojik derinleşmenin sağlanması, üretimdeki katma değerin artırılması ve bölgemizin en rekabetçi üretim ve Ar-Ge merkezi olma spesifik hedefleri belirlenmiştir.
125
290. Önümüzdeki dönemde sektörle ilgili vergi mevzuatının ve oranlarının AB ile uyumlu hale getirilmesi, proje ve Ar-Ge teşviklerine yönelik düzenlemelerin sektörün ihtiyaçlarına göre gözden geçirilmesi ile ikinci el araç ithalatı ve Ortak Gümrük Tarifesi gibi dış ticareti ilgilendiren konularda sektörün önünü açacak çözümlerin geliştirilmesi ana politikalar olarak benimsenmiştir.
Makine Sektörü
291. Türk makine endüstrisi 2001 yılından sonra hızlı bir büyüme ve dışa açılma sürecine girmiştir. Sektör, imalat sanayi ortalamasının üzerinde bir performans sergilemiş ve ayrıca ithal ürünlerin yurt içi piyasada yarattığı baskının da etkisiyle dış pazarlara yönelmiştir. Bunun sonucu olarak özellikle düşük teknolojili ürünlerde önemli ihracat başarıları elde edilmiştir. 2008 yılında hissedilen küresel kriz ile birlikte sanayinin genelinde yatırımların durması makine sektörünü derin bir şekilde etkilemiştir.
292. Küresel krizden ağır bir şekilde etkilenen sektörün kısa dönemde krizden olabildiğince az etkilenmesi sağlanmalı ve kriz sonrasında dışa açılma sürecinin sürdürülmesine odaklanılması ile uzun dönemde rekabet gücünün arttırılmasına; orta vadedeyse, orta ve yüksek teknolojili makine üretimine yönelinmesine bağlıdır. Sektör bu çerçevede, özgün tasarım ve yenilikçilik yeteneğini geliştiren, kaliteli ve katma değeri yüksek yatırım malı imal eden, kurumsallaşmış firmalar ile makine imalat sektörünün dünyanın ilk on beş ülkesi arasında yer alan bir konuma dünya makine imalat sektöründe iyi bir konumda bulunmayı hedeflemektedir.
293. Bu hedefe ulaşmak için, önümüzdeki dönemde sektör için tasarım potansiyelinin artırılması, finansman maliyetlerini düşürücü modeller geliştirilmesi, ortak tedarik sisteminin oluşturulması, yönetim danışmanlık hizmetlerinin ve profesyonel yönetim anlayışının yaygınlaştırılması, pazar araştırması ve ortak satış sonrası hizmetlerin geliştirilmesi, pazarlama danışmanlığı hizmetlerinin desteklenmesi, makine ihracatı içinde komşu ülkeler, Türk Cumhuriyetleri ve Kuzey Afrika ülkeleri gibi potansiyel pazarların payının arttırılması ve firmanın mali yapısına zarar vermeden yurt dışına çok taksitli satış yapabilmelerine imkân sağlayacak finansman sistemlerinin geliştirilmesi, uygulama ve meslek eğitiminin desteklenmesi, markalaşmanın, kalite ve belgelendirme hizmetlerinin yaygınlaştırılması, Ar-Ge kaynaklarını artırmak ve yaygınlaştırmak ve bu amaç
126
çerçevesinde teknoloji havzalarının kurulmasına yönelik politikalar uygulanacaktır.
Beyaz Eşya Sektörü 30
294. AB pazarında giderek yükselen bir pazar payına sahip önemli bir oyuncu olmayı ve uzun dönemde bu performansını geliştirerek devam ettirmeyi hedefleyen sektörün uzun vadeli hedefi, kaliteli, beklentileri fazlası ile sağlayan ve rekabet edebilir ürünler ve hizmetler sunmak ve AB’de liderlik konumuna yükselmektir.
295. Bu hedeflere yönelik olarak sektör öncelikle rekabet gücünü arttırmak için ürün kalitesinin daha da arttırılmasını benimsemiş ve kaliteli ürünler üretmek için kalite programlarını ve tüm bakım programlarını uygulamayı ve Ar-Ge teknikleri ile yeni ürünler tasarlamayı hedeflemiştir. Ayrıca üretim maliyetlerini azaltmak amacıyla finansman maliyetlerini düşürücü modeller geliştirilmesi hedeflenmektedir. İhracatı daha da arttırmak için ise pazar araştırmalarının geliştirilmesi, marka üzerine yatırımların arttırılması ve yurt dışı fuarlara katılarak marka ve ürünlerimizin tanıtımının yapılması planlanmaktadır. Son olarak ise yeni yatırımlar yaparak Ar-Ge çalışmalarının gerektirdiği teknolojileri uygulayacak yöntemlerin takip edilmesi ve enerji sarfiyatı düşük ve düşük maliyetli ürünler tasarlanması hedeflenmektedir.
296. Küresel krizin etkisiyle, rekabetçi bir yapıya sahip olan beyaz eşya sektörüne yönelik talep, tüketici harcamalarının kısılmasıyla ciddi bir şekilde azalmıştır. Sektörün bu bölümde belirtilen hedeflere ulaşabilmesi için gereken tedbirlerin alınarak iç piyasanın canlı tutulması ile kriz sonrasında büyüme trendine girmesi beklenmektedir. Küresel krizden ağır bir şekilde etkilenen sektöre yönelik olarak yapılan vergi indirimleri iç piyasanın canlanmasını sağlamıştır.
Elektronik Sektörü
297. Elektronik sektörü, bilgi teknolojilerine kaynak teşkil eden, yüksek katma değerli bir ekonomik aktivite olması açısından oldukça önemli bir sektördür. Türkiye’deki elektronik sektörünün AB pazarlarına olan yakınlığı, dinamik iç pazarı, dünya standartlarına ulaşabilmiş kalite kavramı ve yeni teknolojilere kolay bir şekilde adapte olabilmesi, sektörün ana hedefi olan dünya pazarlarında
30 Beyaz eşya sektörü, NACE sınıflandırmasında, Makine Sektörünün alt sektörü olarak değerlendirilmektedir.
127
kalite ve fiyat açısından rekabet gücünü yükseltebilmesi açısından önemli avantajlardır. Ancak, finansmana erişim, Ar-Ge harcamaları, kaliteli insan kaynağına erişim, markalaşma, yasal altyapıdaki eksiklikler ve kurumsallaşma gibi konular sektörün bu hedefinin önünde engel teşkil etmektedir.
298. Hızla değişen teknolojilere ayak uydurabilmek, Türkiye’deki elektronik sektörünün rekabet gücünü koruması ve artırabilmesi için en temel unsurdur. Sektörün yeni teknolojilere adaptasyon ve uygulama alanlarının genişletilmesi için çalışmaların yoğunlaştırılması, yeni malzemelerin geliştirilmesi, iç ve dış pazarlardaki tüketicinin artan kalite talebine yönelik ürünlerin geliştirilmesi, sektörü etkileyen kurumsal ve mali altyapının yeniden gözden geçirilmesi, Türkiye’de daha yükse katma değerli bir elektronik sektöre ulaşılabilmesi amacıyla uygulanması planlanan politikalar arasında öne çıkanlarıdır.
299. Bununla beraber, 2008 yılında küresel finansal krizin etkileri sektör üzerinde hissedilmiş, krizin etkilerinin azaltılmasını teminen vergisel tedbirler alınmıştır.
Tekstil ve Hazır Giyim Sektörü
300. Türkiye’de toplam üretim, istihdam ve ihracat içerisinde son derece önemli bir paya sahip olan tekstil ve hazır giyim sektörü, dünyada en fazla tekstil ürünleri ihraç eden ülkeler arasında yedinci, hazır giyim ihraç eden ülkeler sıralamasında dördüncü olarak yer almaktadır.31.2008 yılında sektör, dünya ihracatının yüzde 3,63’ünü gerçekleştirmiştir. Sektörün en önemli ihracat partnerleri AB üyesi ülkelerdir.32
301. Bu sektörde faaliyet gösteren şirketler genellikle küçük ölçeklidir ve sektör genelinde kayıt dışılığın yaygın olması önemli bir büyüme kısıtıdır. Tekstil işletmeleri İstanbul, Bursa ve Denizli’de yoğunlaşmış iken, hazır giyim işletmeleri ağırlıklı olarak İstanbul’da faaliyet göstermektedir. Çin’in küresel ekonomiye entegrasyonu, diğer birçok sektörü olduğu gibi tekstil ve hazır giyim sektörünün performansını doğrudan etkilemektedir. 2005 yılı başında tekstil ve hazır giyim ticaretinde uygulanmakta olan kotaların sona ermesi ile birlikte uluslararası pazarlarda kıyasıya rekabetin yaşandığı yeni bir dönem başlamıştır. Bu dönem tekstil sektörü üzerinde önemli sonuçlar doğurmuştur. Yeni kotasız döneme geçiş aniden yaşanan bir süreç olmamıştır. AB, ABD gibi gelişmiş ülkelerin kendi
31 Dünya Ticaret Örgütü 2009 yıllığı. 32 Dünya Ticaret Örgütü 2009 yıllığı.
128
tekstil sanayilerini korumak ve gelişme yolundaki ülkelere eşit, adil ticaret imkanı vermek üzere uyguladıkları kotaları düzenleyen anlaşmalar yerini, 1 Ocak 1995 tarihinde yürürlüğe giren Dünya Ticaret Örgütü Anlaşması kapsamında bulunan Tekstil ve Giyim Anlaşmasına bırakmıştır. On yıllık bir süreç içerisinde miktar kısıtlamalarının kademeli olarak tamamen kaldırılmasını öngören Anlaşma hükümleri uyarınca, kota uygulayan ülkeler ilk üç aşamada tekstil ve ürünlerinin %51’ini serbestleştirmişlerdir. Son aşama olan 2005 yılı başında ise kotaya tabi bakiye %49 oranındaki ürünler DTÖ kurallarına entegre edilmek suretiyle bu ürünlerde de serbest ticaret düzenine geçilmiştir. Gelişmiş ülkelerin dünya tekstil ve konfeksiyon ticaretinin ağırlığını oluşturan ürünleri son aşama entegrasyon sürecine bırakmaları nedeniyle, asıl serbest ticaret dönemi 1 Ocak 2005 tarihinde başlamış bulunmaktadır. Ülkemiz, 1996 yılında Avrupa Birliği ile gerçekleştirdiği Gümrük Birliği nedeniyle, bu tarih itibariyle Avrupa Birliği pazarına kotasız ihracat yapma imkanını elde etmiştir. Ayrıca, Avrupa Birliği’nin Ortak Ticaret Politikasına uyum yükümlülüğümüz çerçevesinde Avrupa Birliği ile üçüncü ülkeler arasındaki Tekstil Kısıtlama Anlaşmaları ülkemizce üstlenilmiş ve bu ülkelerden yapılan tekstil ve konfeksiyon ürünleri ithalatında başlatılan kota uygulaması 2005 yılına kadar sürdürülmüştür.ABD ile AB arasındaki tekstil ve konfeksiyon ticaretinde karşılıklı olarak kota uygulanmazken, Avrupa Birliği ile gerçekleştirilen Gümrük Birliği’ne rağmen ülkemizin ABD’ne yönelik tekstil ve konfeksiyon ürünleri ihracatında kota uygulaması 2005 yılına kadar devam etmiştir. 2005 yılına kadar dünya tekstil ve konfeksiyon ticaretinde gerek kota uygulayan, gerekse kota uygulanan bir ülke olarak, 2005 sonrası yeni ticaret düzeninde ülkemizin konumu; 1996 yılından itibaren kotasız ve gümrük vergisiz ihracat yaptığımız ve ülkemiz tekstil ve konfeksiyon ihracatının %65’inin gerçekleştirildiği AB pazarı ve yüksek gümrük vergilerine karşın söz konusu ürünler ihracatımızın %8’ inin gerçekleştirildiği ABD pazarındaki gelişmelerle yakından ilgilidir. 2008 yılı sonunda, ABD ve AB tarafından Çin mallarına uygulanan kotaların kaldırılmasının yeni iktisadi iklime uyum göstermekte zorlanan sektörün yaşamakta olduğu sıkıntıları arttırması beklenmektedir. Ayrıca, AB’nin Hindistan, Güney Kore gibi sektörün tedarikçisi konumunda bulunan ülkelerle STA yapma kararı, tercihli menşe kurallarının üçüncü ülke menşeli ürünlere avantaj yaratacak şekilde basitleştirilmesi çalışmalarını başlatması, ticari korunma araçlarının esnetilmesi gibi girişimleri sektörün rekabet gücünü olumsuz etkilemektedir. Artan hammadde fiyatları, değerlenme eğilimde olan Türk Lirası, yüksek vergi oranları, yüksek işgücü maliyetleri gibi
129
unsurlar sektörün rekabet gücünü olumsuz etkilemektedir. Çevre dostu üretimi destekleyen, Ar-Ge, Üretim Geliştirme (Ür-Ge) ve yenilikçilik yeteneklerini geliştiren, modernizasyon ve yenileme sağlayan yatırımların teşvik edilmesi sektör tarafından talep edilmektedir.
302. Türkiye’de bu sektörde çalışacak eleman yetiştiren çok sayıda üniversite ve meslek okulu bulunmaktadır. Bu okullardan mezun olan kişi sayısı sektörün yıllık ilave eleman ihtiyacının üzerindedir. Buna ek olarak, sektör genelinde, işgücünün beceri düzeyindeki düşüklük rekabet gücü artışının önünde büyük bir problem olarak dile getirilmektedir. Ar-Ge ve Ür-Ge kapasitesi açısından bakıldığında sektörde bu gibi faaliyetlerin yaygın olmadığını söylemek mümkündür.
303. Sanayi ve Ticaret Bakanlığı koordinasyonunda hazırlanan “Tekstil, Hazır Giyim, Deri ve Deri Ürünleri Sektörlerine Yönelik Strateji Belgesi” sektördeki yeniden yapılanma süreci için kritik önemdedir. Strateji kapsamında, sektördeki emek yoğun faaliyetlerinin, Türkiye’nin batısındaki alanlardan daha az gelişmiş doğu illerine taşınmasının teşvik edilmesi öngörülmektedir. Öte yandan, İstanbul ve İzmir’in Türkiye genelindeki tekstil-hazır giyim kümelenmesi için tasarım, moda ve finansman merkezi olması öngörülmektedir.
Gıda Sektörü
304. Türkiye için stratejik öneme sahip olan gıda ve içecek imalatı, sanayi alt sektörleri arasında en büyüklerden biridir. Sektörün tarımsal üretimin yapıldığı bölge ile entegre olma kapasitesine sahip olması birçok bölgede üretim yapabilme ve yüksek istihdam yaratma kapasitesini beraberinde getirmektedir. Bu da bölgesel eşitsizliklerin azaltılmasındaki rolü ve işsizliği azaltıcı etkileri nedeniyle sektörün önemini arttırmaktadır.
305. Yoğun olarak iç piyasaya yönelik üretim yapmasına karşın küresel kriz öncesi son dönemde ihracatını da önemli düzeyde arttırmayı başaran gıda sektörünün rekabet gücünün arttırılması için bir dizi politikanın uygulanması önem kazanmaktadır. Özellikle araştırma kuruluşları ile sanayi arasındaki işbirliğini arttırarak sektördeki firmaların yenilikçilik kapasitesinin geliştirilmesi, sektörde gıda güvenliğini arttıracak etkin denetimin sağlanması ve tarım-gıda işletmelerinin modernizasyonuna ve işletmelerin hijyen koşullarının iyileştirilmesine yönelik planlar hazırlanması, kayıt dışılığın azaltılması ve
130
özellikle temel hammadde kaynağının geldiği tarımsal ürün üretim süreci ile sektörün entegrasyonunun geliştirilmesi, sektörün dış piyasalarda etkin bir şekilde rekabet edebilmesi için maliyetlerinin düşürülmesi amacıyla tarımsal destek politikalarında değişiklik yapılması sektör için öncelikli politikalar olarak belirlenmiştir.
306. Ulaştırma altyapısının iyileştirilmesi sektörün bölgeler arasında homojen dağılımını da destekleyecektir. Ayrıca, sektöre yönelik depolama, soğuk depolama, ambalajlama hizmetlerinin yeterli olmayışı ve bütünleşik bir yapı arz etmeyişi sektörün ürünlerinin güvenli olarak tüketiciye güvenli, kaliteli ve uygun maliyetli olarak ulaştırılmasının önünde önemli bir engeldir. Bu nedenle, tarım ve gıda sanayi ürünlerinde soğuk zincir alt yapısının güçlendirilmesine ihtiyaç vardır.
307. Bitkisel ve hayvansal üretimde, sebze ve meyve üretiminde yaygın, planlı ve anlaşmaya dayalı bir üretimin olmaması nedeniyle, sanayiye yeterli, kaliteli ve düzenli hammadde akışı olmamaktadır. Ülkemizin artan nüfusu ve gıda fiyatlarında artışın enflasyon üzerine olumsuz etkileri de dikkate alındığında, hammadde önümüzdeki yıllarda en önemli sorunumuz haline gelecektir. Bu nedenle; dünyada hızla yayılan sözleşmeli yetiştiricilik gibi çiftçilerin, kooperatiflerin ve birliklerin sanayici ile bağlantı kurmasını sağlayacak, sanayi ile tarımı karşılıklı menfaat amacıyla bir araya getiren çalışma ve uygulamalara gerek vardır.
308. İhracat potansiyeli bulunan geleneksel ürünleri, coğrafi işaretleme ve markalaşma yoluyla dünya pazarlarına satışının desteklenmesine yönelik çalışmalarda bulunmalıdır. Özellikle de üzüm, fındık, kayısı, incir, zeytin gibi potansiyeli büyük, geleneksel ve dış satım şansı yüksek ürünlerden katma değeri yüksek, işlenmiş yeni ürünlerin üretimi teşvik edilmeli ve bu ürünlerde markalaşma hedeflenmelidir.
309. Dünya gıda pazarı, tüketici memnuniyeti ve tatmini üzerine oturtulmuştur. Nihai tüketicilerin istek ve arzuları kültürel, bölgesel ve gelişmişlik seviyelerine göre farklılıklar göstermektedir. Bu arzu ve isteklerin tespit edilip tatminine yönelik ürünlerin üretilmesi sürekli bir araştırmayı ve gelişmeyi zorunlu kılmaktadır. Bu nedenle dünya piyasalarında var olma mücadelesi veren gıda firmalarının Ar-Ge faaliyetlerinde bulunmaları özendirilmeli ve desteklenmelidir.
131
310. Ülkemiz genelinde tarımsal işletmeler miras hukuku nedeniyle küçük ve çok parçalı yapıdadır. İşletmeler aile işletmesi özelliğindedir. Bu işletmelerde yer alan araziler, amaç dışı ve yanlış kullanımlar sonucu her geçen gün azalmaktadır. Tarımsal işletmelerin verimsizliğine neden olacak biçimde parçalanmalarının ve küçülmelerinin önlenmesi, işletmelerin verimli biçimde işletilmesini ve korunmasını sağlayan önlemlerin alınması üretim artışı ve gelişmeyi tetikleyecektir. Böylece, gıda sanayiine yeterli miktarda ve kalitede ürün akışının sağlanmasında yaşanabilecek kısıtlar da azaltılacaktır.
Demir Çelik Sektörü
311. Türkiye’de demir-çelik sektörü artan üretim kapasitesi, ihracat potansiyeli ve diğer sektörlere sağladığı girdiler ile imalat sanayinin genel performansı için kritik bir öneme sahiptir. 2008 yılında 26,8 milyon ton ham çelik üreten Türkiye, toplam demir-çelik üretiminde dünyada onbirinci, Avrupa’da ise üçüncü sırada yer almaktadır. Sektör Türkiye’nin en fazla ihracat yaptığı sektörler arasında üçüncü sırada yer almasıyla da önem arz etmektedir.
312. Türkiye uzun ürünlerde net ihracatçı, yassı ürün ve vasıflı çelik ürünlerinde ise net ithalatçı konumundadır. Sektör yakın rakipleriyle karşılaştırıldığında, sektörün işgücü maliyeti açısından avantaja sahip olduğu, ancak enerji ve girdi maliyetleri açısından yeterince iyi bir durumda olmadığı görülmektedir. Sektördeki dinamik firma yapısı ve deneyimli yönetici ve çalışan personel sektörün rekabet gücünü artıran faktörler olarak ortaya çıkmaktadır. Türkiye-AKÇT Serbest Ticaret Anlaşması uyarınca hazırlanmış olan Ulusal Yeniden Yapılandırma Programı (UYYP) çalışmaları tamamlanmak üzeredir.
132
7. Uygulama, İzleme ve Koordinasyon Mekanizması
313. Türkiye için sanayi stratejisi açısından belirlenen hedeflere ulaşabilme imkanı, doğru politikaların tasarlanmış ve karara bağlanmış olması kadar, uygulama ve izleme süreçlerinin etkinliğine de bağlı olacaktır. Bu açıdan, sanayi stratejisi tasarımının içsel tutarlılığının sağlanması ve korunmasının yanı sıra, uygulama kapsamındaki düzenleme ve tedbirlerin etkinliğini sürekli olarak izleyen, değişiklik gereksinimlerini zamanında saptayıp düzeltmeler önerebilen bir mekanizmanın işlerlik kazanması da zorunludur.
314. Türkiye’de, özellikle kamu kurumları arasındaki koordinasyon eksikliği ve sanayi sektörüne ilişkin yeterli veri olmaması, kamudaki karar alma ve uygulama süreçlerinin etkinliğini düşürmektedir. Bu bağlamda, sanayi stratejisinin uygulanmasından sorumlu kurum ve kuruluşların bu görevlerini yerine getirebilmeleri için, görev ve yetkileri ile teşkilat yapıları ve kaynakları arasında uyum sağlanması zorunlu görünmektedir.
315. Teknolojilerin ve piyasaların hızla geliştiği, ekonominin önceki yıllara oranla çok daha dinamik bir hal aldığı, dünyanın diğer ucundaki bir ülkenin piyasasındaki bir aksaklığın ülkemizdeki piyasaları da anında etkileme riski taşıdığı dikkate alındığında, sanayi stratejisinin bu tür öngörülemeyen gelişmelere cevap verecek şekilde belirli aralıklarla değerlendirilmesi son derece önemlidir. Bu bağlamda, stratejinin uygulanması ve izlenmesi amacıyla, Sanayi ve Ticaret Bakanlığı Müsteşarının başkanlığında toplanacak, gerektiğinde işveren ve işçi temsilcilerinin katılımını da içerecek şekilde ilgili tüm paydaşların katılımıyla bir “İzleme ve Yönlendirme Komitesi” kurulacaktır.
316. Sanayi stratejisinin etkinliğinin sağlanabilmesi için kamu ve özel sektör işbirliğinin üst düzeyde kurulması önemlidir. Bununla birlikte, Sanayi Stratejisinin ülkemizde etkin bir şekilde uygulanması ve katma değer oluşturabilmesi için, kamu-özel sektör işbirliğinin yanı sıra kamu kurumları arasındaki işbirliğinin ve koordinasyonun sağlanması da büyük önem taşımaktadır. Bu bağlamda öncelikle, sanayi stratejisi kapsamında belirlenmiş hedef ve amaçların gerçekleştirilebilmesi için, sanayi stratejisinin yatay alanlarında faaliyet gösterecek “Girişimler” başlatılacaktır. Söz konusu “Girişimler”, “İzleme ve Yönlendirme Komitesi”ne bağlı olarak çalışacak olup, kamunun eşgüdüm halinde çalışabilmesini sağlayacaktır.
133
317. Sanayi stratejisi çerçevesinde, kamu kurumları arasında ortak bir çalışma ve istişare imkânı sağlayacak olan Girişimlere, ilgili kamu kurumlarının uzman düzeyinde katılımı sağlanacaktır. Böylece söz konusu Girişimler, ülkemizde var olan kurumlar arası koordinasyon probleminin çözümüne de katkı sağlayacaktır. Aynı zamanda, gerek duyulması halinde Girişimlerin çalışma ve toplantılarına özel sektör temsilcilerinin de katılımı sağlanacaktır.
318. Girişimler, öncelikli olarak, ilgili kamu kurumlarının sanayi stratejisi kapsamında yürüttükleri faaliyetler arasındaki tamamlayıcılığın sağlanmasında aracı olma işlevini görecektir. Aynı zamanda, eylemlerin durumlarının tespitinin, izlenmesinin ve strateji metninin değerlendirilmesinin sağlanması açısından da kritik bir öneme sahip olacaktır. Böylece, sanayi stratejilerinin doğası gereği, farklı aktörler arasında gerçekleştirilmesi gereken koordinasyon sağlanarak, politika sahiplenmesinde karşılaşılan sıkıntılar aşılmış ve mevcut stratejinin proaktif bir takip mekanizması ile işlerliliği ve devamlılığı temin edilmiş olacaktır. Temelde, Girişimler kamu kurumları arasında kurulan çalışma gruplarının, yukarıda belirtilen hedefler doğrultusunda sanayi stratejisi kapsamında çalışmalar yapan sürekli yapılar niteliğinde oluşturulacaktır.
319. “İzleme ve Yönlendirme Komitesi” ile “Girişimler”in tüm sekretarya faaliyetleri Sanayi ve Ticaret Bakanlığı tarafından gerçekleştirilecektir. Sanayi ve Ticaret Bakanlığı, stratejinin izlenmesi ve değerlendirilmesinde her türlü sekretarya görevini yürütecektir.
320. Strateji belgesindeki eylemlere ilişkin durum değerlendirmesi yapmak üzere, altı aylık aralıklarla bir izleme/değerlendirme raporu hazırlanacaktır. Hazırlanan bu raporlar, İzleme ve Yönlendirme Komitesine sunulacaktır. Hedeflerin ve eylemlerin izlenmesi ve değerlendirilmesi sürecinde “Girişimci Bilgi Sistemi“ çıktılarından da faydalanılacaktır.
321. Sanayi stratejisi kapsamında faaliyet gösterecek girişimlerin çalışmalarını değerlendirecek olan İzleme ve Yönlendirme Komitesi stratejiye ilişkin uygulama ve izleme mercii olarak görev yapacaktır. Ancak, İzleme ve Yönlendirme Komitesinin bahsedilen görevini sistematik bir şekilde yerine getirebilmesi konusunda girişimler büyük öneme sahip olacaktır. Girişimlerde alınan kararlar ve yapılan çalışmalar tavsiye niteliğinde olup, Girişimlerden elde edilecek çıktılar, İzleme ve Yönlendirme Komitesi tarafından değerlendirilecektir. Bu
134
değerlendirmeler doğrultusunda gerekli hallerde Komite tarafından girişimlere geri besleme sağlanacaktır.
322. Tüm bu çalışmalar kapsamında, İzleme ve Yönlendirme Komitesi, özel sektör ile kamu kesimi arasında kurulan çeşitli diyalog mekanizmaları ile işbirliği halinde olacaktır. Gerekli hallerde, özel sektör ile kamu sektörünün işbirliği içerisinde olduğu çeşitli platformların gündeminde yer alan konular, İzleme ve Yönlendirme Komitesi’ne ve/veya girişimlere taşınabilecektir. Bu çerçevede, sanayi stratejisine ilişkin tüm konular İzleme ve Yönlendirme Komitesinde görüşülecektir.
323. Her 6 ayda bir kamu ve özel sektörce İzleme ve Yönlendirme Komitesi’nde değerlendirilen konular gerektiğinde Sanayi ve Ticaret Bakanlığı’nca EKK’ya taşınarak, karar alıcı siyasi iradenin bilgilendirilmesi ve harekete geçirilmesi sağlanacaktır. Bu boyutuyla, sanayi stratejisinin uygulanması, izlenmesi ve değerlendirilmesi Sanayi ve Ticaret Bakanlığı koordinasyonunda, özel sektör ile işbirliği halinde gerçekleştirilmiş olacaktır.
324. Sanayi stratejisinin uygulanması, izlenmesi ve değerlendirilmesi kapsamında kurulacak olan Sekretarya, Sanayi ve Ticaret Bakanlığı Müsteşar Yardımcısı başkanlığında ve konu ile ilgili faaliyetleri fiilen yürüten Sanayi ve Ticaret Bakanlığı personelinden oluşacaktır.
325. İzleme ve Yönlendirme Komitesi en geç altı ayda bir, girişim toplantıları ise en geç üç ayda bir gerçekleştirilecektir.
326. Bu bağlamda, Sanayi ve Ticaret Bakanlığı’nda politika değerlendirme, düzenleyici etki analizleri yapma, analiz sonuçlarını uygulamaya aktarma, uygulama aşamalarını izleme, raporlama ve hata giderme gibi olağan çalışma mekanizmalarının önünde – başta insan kaynağı olmak üzere – bulunan kısıtları gidermek üzere kurumsal kapasite geliştirilecektir.
135
13
5
EK 1
. Eyl
em P
lanı
E
ylem
N
o P
oliti
ka
Ala
nı/Ö
ncel
ik
Eyl
em A
dı
Sor
umlu
K
urul
uş
İşbi
rliği
Yap
ılaca
k K
urul
uşla
r P
erfo
rman
s G
öste
rges
i S
üre
Yap
ılaca
k İş
lem
ve
Açı
klam
a 1
1.1.
Yat
ırım
ve
İş
Orta
mın
ın
İyile
ştiri
lmes
i
Sana
yi s
ektö
ründ
e gi
rişim
ciliğ
in
yayg
ınla
ştırı
lmas
ına
yöne
lik e
ğitim
ler v
erile
cek
ve d
este
kler
sa
ğlan
acak
tır.
KOSG
EB
Sana
yi v
e Ti
care
t Ba
kanl
ığı,
Haz
ine
Müs
teşa
rlığı
, Dış
Tic
aret
M
üste
şarlı
ğı, T
OBB
, TE
SK
Giri
şim
cilik
kül
türü
nün
geliş
tirilm
esi i
çin
gerç
ekle
ştiri
len/
katıl
ım s
ağla
nan
bilg
ilend
irme
ve ta
nıtım
et
kinl
ikle
ri sa
yısı
(her
yıl
için
en
az 2
0)
Giri
şim
cile
re s
ağla
nan
dest
ek
sayı
sı v
e de
stek
tuta
rı (h
er y
ıl bi
r ön
ceki
yıla
gör
e ar
taca
ktır)
Kuru
lan
İŞG
EM s
ayıs
ı (he
r yıl
için
en
az 3
)
2011-2013
Öze
llikl
e im
alat
san
ayi
alan
ında
faa
liyet
gö
ster
en K
OBİ
gi
rişm
cile
rinin
de
stek
lene
rek
giriş
imci
lik
kültü
rünü
n ya
ygın
laşt
ırılm
ası
amaç
lanm
akta
dır.
2 1.
1. Y
atırı
m v
e İş
O
rtam
ının
İy
ileşt
irilm
esi
Türk
Tic
aret
Kan
unu
Tasa
rısı y
asal
aştır
ılaca
k ve
son
rası
nda
ikin
cil
mev
zuat
çık
arıla
cakt
ır.
Sana
yi v
e Ti
care
t Ba
kanl
ığı
Adal
et B
akan
lığı,
Mal
iye
Baka
nlığ
ı, SP
K,
Üni
vers
itele
r, TU
RM
OB,
TO
BB, T
BB
Türk
Tic
aret
Kan
unu
doğr
ultu
sund
a ik
inci
l mev
zuat
ın
(3 a
det t
üzük
, 9 a
det y
önet
mel
ik
ve 9
ade
t teb
liğ) t
amam
lanm
ası
2012
Türk
Tic
aret
Kan
unu'
nun
yasa
laşt
ırılm
asıy
la
firm
alar
ın y
atırı
m v
e iş
or
tam
ında
iyile
ştirm
eler
sa
ğlan
acak
tır.
3 1.
1. Y
atırı
m v
e İş
O
rtam
ının
İy
ileşt
irilm
esi
Kam
u ku
rum
/kur
uluş
ların
ın
sana
yi a
lanı
nda
yürü
ttükl
eri h
izm
et v
e gö
revl
erin
ele
ktro
nik
orta
mda
ger
çekl
eştir
ilmes
i ve
işle
mle
rin
sade
leşt
irilm
esi y
oluy
la
büro
krat
ik y
ükün
az
altıl
mas
ı sağ
lana
cakt
ır.
Mal
iye
Baka
nlığ
ı Sa
nayi
ve
Tica
ret
Baka
nlığ
ı , D
ış T
icar
et
Müs
teşa
rlığı
ve
İlgili
Diğ
er B
akan
lıkla
r
Sana
yi s
ektö
ründ
e fa
aliy
et
göst
eren
firm
alar
a yö
nelik
el
ektro
nik
orta
ma
akta
rılan
hi
zmet
say
ısı
Büro
krat
ik iş
lem
lerin
az
altıl
mas
ına
yöne
lik ç
ıkar
ılan
mev
zuat
say
ısı
Yeni
lene
n be
yann
ame,
form
sa
yısı
2011-2014
Mev
zuat
ta v
e uy
gula
mad
a m
eyda
na
gele
n de
ğişi
kler
çe
rçev
esin
de
mük
elle
flerin
ver
gi il
e ilg
ili iş
lem
lerd
e ku
lland
ığı h
er
türlü
bey
anna
me,
bild
irim
ve
fonl
ar y
enid
en g
özde
n ge
çiril
ecek
tir.
135
13
6
4 1.
1. Y
atırı
m v
e İş
O
rtam
ının
İy
ileşt
irilm
esi
Şirk
et k
urul
uşu
ve iş
yeri
açm
a iş
lem
leri
kola
ylaş
tırıla
cakt
ır.
Sana
yi v
e Ti
care
t Ba
kanl
ığı
Adal
et B
akan
lığı,
Mal
iye
Baka
nlığ
ı, SP
K, S
osya
l G
üven
lik K
urum
u,
Üni
vers
itele
r, Ka
lkın
ma
Ajan
slar
ı, Ya
tırım
Des
tek
Ofis
leri
Sigo
rtalı
sayı
sınd
a ve
prim
ta
hsila
t ora
nlar
ında
ki a
rtış
2011-2014
Şirk
et k
urul
uşu
ve iş
yeri
açm
a iş
lem
lerin
in
kola
ylaş
tırılm
asın
a, il
gili
pros
edür
lerin
ba
sitle
ştiri
lmes
ine,
bü
rokr
atik
işle
mle
rin
azal
tılm
asın
a, m
aliy
etle
rin
düşü
rülm
esin
e, iş
lem
lerin
in
tern
et o
rtam
ında
hı
zlan
dırıl
mas
ına
ve
mün
fesi
h şi
rket
lerin
ta
sfiy
esin
in
kola
ylaş
tırılm
asın
a yö
nelik
ola
rak
mev
zuat
ın
geliş
tirilm
esi v
e di
ğer
tedb
irler
in a
lınm
ası
sağl
anac
aktır
. 5
1.1.
Yat
ırım
ve
İş
Orta
mın
ın
İyile
ştiri
lmes
i
Kalit
eli v
e gü
venl
i ürü
n ar
z ve
tale
bi iç
in te
knik
m
evzu
atın
AB
ile
uyum
laşt
ırılm
ası v
e ith
alat
da
hil g
erek
li de
netim
si
stem
lerin
in k
urul
mas
ı sa
ğlan
acak
tır.
Dış
Tic
aret
M
üste
şarlı
ğı
Sana
yi v
e Ti
care
t Ba
kanl
ığı,
Sağl
ık
Baka
nlığ
ı, Ç
alış
ma
ve
Sosy
al G
üven
lik
Baka
nlığ
ı, Ba
yınd
ırlık
ve
İska
n Ba
kanl
ığı,
G
ümrü
k M
üste
şarlı
ğı,
Den
izci
lik M
üste
şarlı
ğı,
Bilg
i Tek
nolo
jiler
i ve
İletiş
im K
urum
u, T
SE,
TÜR
KAK,
Üni
vers
itele
r, ST
K'la
r, U
ygun
luk
Değ
erle
ndirm
e Ku
rulu
şlar
ı
Sem
iner
-Top
lant
ı say
ısı/y
ıl (2
011-
2014
dön
emin
de y
ılda
5)
Se
min
er-T
opla
ntı y
apıla
n pa
ydaş
say
ısı/y
ıl (2
014'
de h
edef
90
); M
evzu
at/K
onse
y Tü
züğü
’nün
yür
ürlü
ğe
konu
lmas
ı ora
nı; y
asan
ın
günc
elle
nmes
i ve
sevk
iş
lem
lerin
in ta
mam
lanm
a or
anı,
Türk
iye'
de k
alite
alty
apıs
ının
ge
liştir
ilmes
i pro
jesi
ge
rçek
leşm
e or
anı
2011-2014
Kalit
eli v
e gü
venl
i ürü
n ar
z ve
tale
bi iç
in te
knik
m
evzu
at u
ygul
amal
arın
ın
taki
p ed
ilere
k ilg
ili çe
vrel
erin
bu
konu
lard
a gü
ncel
ola
rak
bilg
ilend
irilm
esi;
AB’n
in
üçün
cü ü
lkel
erde
n ith
alat
ta ü
rün
güve
nliğ
i de
netim
leri
sist
emin
in
uyum
laşt
ırılm
ası;
ürün
gü
venl
iğin
e da
ir çe
rçev
e m
evzu
atım
ızın
AB’
deki
ge
lişm
eler
e pa
rale
l hal
e ge
tirm
esi v
e gü
venl
i ürü
n ar
zını
sağ
laya
cak
proj
eler
ge
liştir
mes
i sağ
lana
cakt
ır.
6 1.
1. Y
atırı
m v
e İş
O
rtam
ının
İy
ileşt
irilm
esi
Kam
u ku
rum
ve
kuru
luşl
arı t
araf
ında
n ya
pıla
n dü
zenl
emel
erin
, re
kabe
t koş
ulla
rı üz
erin
deki
ola
sı e
tkile
rinin
an
aliz
ine
yöne
lik b
ir kı
lavu
z ha
zırla
naca
ktır.
Rek
abet
Ku
rum
u Ba
şbak
anlık
Kı
lavu
zun
hazı
rlanm
ası
2011-2014
Haz
ırlan
acak
kıla
vuz
ile
kam
u ku
rum
ve
kuru
luşl
arı t
araf
ında
n ge
rçek
leşt
irile
n dü
zenl
emel
erin
rek
abet
ko
şulla
rı aç
ısın
dan
değe
rlend
irilm
esi
amaç
lanm
akta
dır.
136
13
7
7 1.
1. Y
atırı
m v
e İş
O
rtam
ının
İy
ileşt
irilm
esi
Çev
rimiç
i Şirk
et İş
lem
leri
proj
esi
gerç
ekle
ştiri
lece
ktir.
Sana
yi v
e Ti
care
t Ba
kanl
ığı
Mal
iye
Baka
nlığ
ı (G
elir
İdar
esi B
şk.),
Dış
Tic
aret
M
üste
şarlı
ğı, G
ümrü
k M
üste
şarlı
ğı S
osya
l G
üven
lik K
urum
u,
KOSG
EB, T
ÜR
KSAT
, TO
BB
Çev
rimiç
i şirk
et iş
lem
lerin
in
2011
yılı
nda
uygu
lanm
aya
başl
anm
ası
Kaps
am g
eniş
letm
esi
çalış
mal
arın
ın 2
014
yılı
sonu
na
kada
r tam
amla
nmas
ı
2011-2014
Yeni
şirk
et k
urul
umu,
çe
şitli
lisa
ns b
aşvu
rula
rı,
mal
i des
tek
ve te
şvik
ba
şvur
ular
ı, ça
lışan
SSK
ka
yıtla
rı, g
ümrü
k iş
lem
leri,
ve
rgi b
eyan
ve
ödem
eler
i, ifl
as b
aşvu
rula
rı, u
nvan
de
ğişi
kliğ
i ve
gene
l kur
ul
bild
irim
i gib
i işl
emle
rin te
k bi
r nok
tada
n çe
vrim
içi
yapı
labi
lmes
i sa
ğlan
acak
tır.
8 1.
1. Y
atırı
m v
e İş
O
rtam
ının
İy
ileşt
irilm
esi
Gel
ir ve
rgis
i sis
tem
i ye
nide
n dü
zenl
enec
ektir
. M
aliy
e Ba
kanl
ığı
DPT
, Haz
ine
Müs
teşa
rlığı
, Ver
gi
Kons
eyi
Düz
enle
men
in g
erçe
kleş
tirilm
esi
2012
Etki
li ve
ver
imli
bir v
ergi
si
stem
inin
ol
uştu
rulm
asın
a yö
nelik
ça
lışm
alar
kap
sam
ında
, se
rbes
t piy
asa
ekon
omis
iyle
uyu
mlu
, ya
tırım
ları
ve is
tihda
mı
dest
ekle
yen
ve v
ergi
ye
uyum
u ar
tırar
ak k
ayıt
dışı
lığı a
zalta
n, y
eni G
elir
Verg
isi K
anun
u yü
rürlü
ğe
konu
laca
ktır.
9
1.2.
Ulu
slar
aras
ı Ti
care
t ve
Yatır
ımla
r
İhra
catta
sek
tör v
e ül
ke
çeşi
tlend
irme
stra
tejis
i ol
uştu
rula
cakt
ır.
Dış
Tic
aret
M
üste
şarlı
ğı
İhra
catç
ı Birl
ikle
ri S
trate
ji be
lgel
erin
in
oluş
turu
lmas
ı
2011-2014
İhra
catta
sek
tör v
e ül
ke
bağı
mlıl
ıkla
rının
az
altıl
mas
ı içi
n ye
ni ih
raç
paza
rları
oluş
turm
aya
yöne
lik s
ektö
r ve
ülke
st
rate
jiler
i haz
ırlan
acak
tır.
10
1.2.
Ulu
slar
aras
ı Ti
care
t ve
Yatır
ımla
r
KOBİ
’lerin
paz
arla
ma
ve
ihra
cat k
apas
itesi
ni
artır
may
a yö
nelik
de
stek
ler v
erile
cek
ve
etki
nlik
ler s
ürdü
rüle
cekt
ir.
KOSG
EB
Pa
zar a
raşt
ırma
ve ih
raca
tı ar
tırm
a ko
nusu
nda
dest
ekle
nen
KOBİ
say
ısı v
e de
stek
tuta
rı (h
er
yıl b
ir ön
ceki
yıla
gör
e ar
tış),
Paza
r ara
ştırm
a ve
ihra
catı
artır
ma
konu
sund
a ve
rilen
de
stek
lere
iliş
kin
olar
ak
düze
nlen
en/k
atılı
m s
ağla
nan
bilg
ilend
irme
topl
antıs
ı say
ısı
(her
yıl
için
en
az 2
0)
2011-2014
KOBİ
'lere
sağ
lana
n
ihra
cat d
este
kler
i ve
bilin
çlen
dirm
e fa
aliy
etle
ri ile
ihra
cat
ve p
azar
lam
a ka
pasi
tele
rinin
artı
rılm
ası
amaç
lanm
akta
dır.
137
13
8
11
1.2.
Ulu
slar
aras
ı Ti
care
t ve
Yatır
ımla
r
Ulu
slar
aras
ı doğ
ruda
n ya
tırım
lara
iliş
kin
polit
ika
geliş
tirm
e, k
oord
inas
yon
ve u
ygul
ama
kapa
site
sini
n gü
çlen
diril
mes
i sa
ğlan
acak
tır.
Haz
ine
Müs
teşa
rlığı
Ya
tırım
Des
tek
ve
Tanı
tım A
jans
ı U
lusl
arar
ası d
oğru
dan
yatır
ımla
r bi
lgi s
iste
min
in g
eliş
tirilm
esin
e ili
şkin
haz
ırlan
acak
eyl
em
plan
ına
uyum
düz
eyi
2011-2014
Ulu
slar
aras
ı Doğ
ruda
n Ya
tırım
lar B
ilgi S
iste
mi’n
in
ulus
lara
rası
en
iyi
uygu
lam
alar
sev
iyes
ine
çıka
rılm
ası i
çin
bir e
ylem
pl
anı h
azırl
anm
ası v
e U
lusl
ar a
rası
doğ
ruda
n ya
tırım
lara
iliş
kin
araş
tırm
a, in
cele
me
ve
proj
eksi
yonl
ar y
apılm
ası
hede
flenm
ekte
dir.
12
1.2.
Ulu
slar
aras
ı Ti
care
t ve
Yatır
ımla
r
Sürd
ürül
ebilir
ihra
cat
artış
ını s
ağla
mak
am
acıy
la; y
enilik
çi fi
kirle
r ve
Ar-G
e'ye
day
alı,
katm
a de
ğeri
yüks
ek, m
arka
lı ür
ün v
e hi
zmet
lerin
üre
tim
ve p
azar
lam
a sü
reçl
eri
dest
ekle
nece
ktir.
Dış
Tic
aret
M
üste
şarlı
ğı
Ar
-Ge
dest
ekle
rinde
n ya
rarla
nan
proj
eler
in y
ıllık
orta
lam
a ar
tış
oran
ı (20
11-2
014
döne
min
de
%20
), Yu
rtdış
ı tan
ıtım
de
stek
lerin
den
yara
rlana
n fir
ma
sayı
sını
n yı
llık
orta
lam
a ar
tış
oran
ı (20
11-2
014
döne
min
de
%15
), Tu
rqua
lity
uygu
lam
asın
dan
yara
rlana
n fir
ma
sayı
sını
n yı
llık
orta
lam
a ar
tış o
ranı
(201
1-20
14
döne
min
de %
10)
2011-2014
Katm
a de
ğeri
yüks
ek,
mar
kalı
ürü
n ve
hi
zmet
lerin
in ü
retim
ve
paza
rlam
a sü
reçl
eri
dest
ekle
nere
k sü
rdür
üleb
ilir i
hrac
at
artış
ının
sağ
lanm
ası
hede
flenm
ekte
dir.
13
1.2.
Ulu
slar
aras
ı Ti
care
t ve
Yatır
ımla
r
Başt
a AB
olm
ak ü
zere
, bö
lges
el o
luşu
mla
r ile
ikili
ve ç
ok ta
raflı
iliş
kile
r ka
psam
ında
paz
ara
giriş
im
kanl
arın
ın a
rtırıl
mas
ına
yöne
lik fa
aliy
etle
rde
bulu
nula
cakt
ır.
Dış
Tic
aret
M
üste
şarlı
ğı
U
ygun
luk
değe
rlend
irmes
i so
nuçl
arın
ın k
arşı
lıklı
tanı
nmas
ı ve
tekn
ik iş
birli
ğini
n ge
liştir
ilmes
ine
yöne
lik a
nlaş
ma
sayı
sı/y
ıl (2
014'
de 9
), K
arm
a Ek
onom
ik K
omis
yon(
KEK)
to
plan
tısı s
ayıs
ı/yıl
(201
4'de
he
def 2
0), T
icar
i ve
ekon
omik
is
tişar
e/te
knik
kom
ite/ç
alış
ma
grup
ları
topl
antı
sayı
sı(2
014
'de
14),
Belir
lene
n he
def
ülke
/ürü
nler
de b
ilgile
ndirm
e/
tanı
tım/p
azar
lam
a fa
aliy
eti
sayı
sı/y
ıl (2
011-
2014
dö
nem
inde
yıld
a 12
), Ey
lem
pl
anı h
azırl
anac
ak h
edef
sek
tör-
ülke
say
ısı/y
ıl (2
014'
de 6
)
2011-2014
Firm
alar
ın y
aban
cı
paza
rlara
giri
ş im
kanl
arın
ın a
rtırıl
mas
ı am
açla
nmak
tadı
r.
138
13
9
14
1.2.
Ulu
slar
aras
ı Ti
care
t ve
Yatır
ımla
r
DTM
inte
rnet
site
sini
n ge
liştir
ilmes
i, er
işim
in
özen
diril
mes
i ve
site
nin
Dış
Tic
aret
Por
talı'
na
dönü
ştür
ülm
esi
sağl
anac
aktır
.
Dış
Tic
aret
M
üste
şarlı
ğı
İn
tern
et s
itesi
nin
Dış
Tic
aret
Po
rtalı'
na d
önüş
türü
lme
oran
ı (2
011'
da %
40, 2
012'
de %
60),
Müs
teşa
rlık
web
site
sini
/por
talın
ı zi
yare
t (hi
t) sa
yısı
/yıl
(201
1'da
1.
250.
000;
201
4'de
1.6
50.0
00)
2011-2014
Porta
l ara
cılığ
ı ile
dış
pa
zarla
ra e
rişim
im
kanl
arın
ın a
rtırıl
mas
ı he
defle
nmek
tedi
r.
15
1.2.
Ulu
slar
aras
ı Ti
care
t ve
Yatır
ımla
r
Tica
ret p
oliti
kası
uy
gula
mal
arın
da ö
nlem
al
ınm
ası s
üres
inin
kı
saltı
lmas
ı ve
önle
min
et
kinl
eştir
ilmes
i sa
ğlan
acak
tır. B
u ba
ğlam
da h
aksı
z re
kabe
t ha
llerin
den
dam
ping
ve
sübv
ansi
yona
kon
u ith
alat
ın s
ebep
old
uğu
zara
ra k
arşı
ülk
enin
üre
tim
dalla
rının
etk
in
koru
nmas
ına
deva
m
edile
cekt
ir.
Dış
Tic
aret
M
üste
şarlı
ğı
Ek
siks
iz b
aşvu
ru y
apılm
asın
ın
sağl
anm
ası i
çin
yapı
lan
bilg
ilend
irme
ve te
knik
des
tek
hizm
etle
rinin
say
ısın
daki
artı
ş;
eksi
ksiz
baş
vuru
say
ısın
daki
ar
tış, t
icar
et p
oliti
kası
ön
lem
lerin
e ta
bi ü
rünü
n ith
alat
ının
baş
vuru
kon
usu
ithal
at iç
inde
ki h
acm
inin
artı
şı;
ticar
et p
oliti
kası
önl
emle
rine
karş
ı açı
lan
dava
ların
idar
e le
hine
son
uçla
nma
oran
ı
2011-2014
Önl
eme
konu
sek
törd
eki
geliş
mel
er u
ygun
ar
alık
larla
taki
p ed
ilmek
tedi
r. U
lusl
arar
ası
mev
zuat
ın g
eliş
imin
in
taki
p ed
ilebi
lmes
i içi
n se
min
er, k
onfe
rans
ve
topl
antıl
ara
katıl
ım
sağl
anm
akta
dır.
Alın
an
tedb
irler
in e
tkin
liğin
in
ölçü
lmes
i içi
n te
dbirl
erin
so
nuçl
arı
araş
tırılm
akta
dır.
Tica
ret
polit
ikas
ı önl
emi i
çin
eksi
ksiz
baş
vuru
ya
pıla
rak
ön in
cele
mel
erin
za
man
ında
ta
mam
lana
bilm
esi i
çin
seçi
lece
k ill
erde
ve
sekt
örle
rde
bilg
ilend
irme
etki
nlik
leri
düze
nlen
ecek
tir.
Önl
emle
rin e
tkis
iz
kılın
mas
ına
ilişk
in
aktiv
itele
rin b
erta
rafı
için
ça
lışm
alar
yap
ılmak
tadı
r. Sü
reci
n hı
zlan
dırıl
mas
ı ve
etki
nliğ
inin
artt
ırılm
ası i
çin
dam
ping
ve
koru
ma
önle
mle
ri al
anın
da
uygu
lam
a ka
pasi
tesi
nin
arttı
rılm
ası g
erek
mek
tedi
r.
139
14
0
161.
3. B
ecer
iler v
e İn
san
Kayn
ağı
Öze
l sek
törü
n m
esle
ki v
e te
knik
eği
tim o
kul v
e ku
rum
ları
açm
asın
a im
kan
vere
cek
düze
nlem
eler
ya
pıla
cak
ve b
u ku
rum
lar
dest
ekle
nece
ktir.
Mill
i Eği
tim
Baka
nlığ
ı M
aliy
e Ba
kanl
ığı,
Sana
yi
ve T
icar
et B
akan
lığı,
Kültü
r ve
Turiz
m
Baka
nlığ
ı, H
azin
e M
üste
şarlı
ğı, D
ış T
icar
et
Müs
teşa
rlığı
,
STK'
lar
193
Sayı
lı G
elir
Verg
isi K
anun
u ve
522
0 Sa
yılı
Kuru
mla
r Ver
gisi
Ka
nunu
ger
eği ö
zel o
kulla
ra
tanı
nan
5 yı
llık
verg
i m
uafiy
etin
in 1
0 yı
la ç
ıkar
ılmas
ı 55
38 S
ayılı
Kan
un k
apsa
mın
da
uygu
lam
aya
gire
cek
olan
in
dirim
li Ku
rum
lar V
ergi
si
uygu
lam
ası k
apsa
mın
a tü
m ö
zel
okul
ların
dah
il ed
ilmes
i Ö
zel ö
ğret
im k
urum
ların
da
KDV'
nin
yüzd
e 1'
e dü
şürü
lmes
i
İlgili
Kanu
nlar
da d
eğiş
iklik
ön
göre
n ka
nun
tasa
rısı t
asla
ğı
2011-2013
5580
Say
ılı K
anun
da ö
zel
sekt
örün
mes
leki
ve
tekn
ik e
ğitim
oku
l ve
kuru
mla
rı aç
mas
ına
imka
n ve
rece
k şe
kild
e de
ğişi
klik
yap
ılaca
k,
bunl
ara
verg
i ind
irim
i, uz
un v
adel
i ve
düşü
k fa
izli
kred
i, ar
sa te
min
i gib
i te
şvik
ler s
ağla
naca
ktır.
Ö
zel s
ektö
r, is
tihda
m
gara
ntili
okul
açm
ası
halin
de, e
ğitim
e %
100
de
stek
kap
sam
ında
ver
gi
indi
rimin
den
yara
rland
ırıla
cakt
ır.
Org
aniz
e Sa
nayi
Böl
gesi
, Tu
rizm
Böl
gesi
, Ser
best
Ti
care
t Böl
gesi
ve
Küçü
k Sa
nayi
Site
si
yöne
timle
rine,
ilk
plan
lam
a aş
amas
ında
n iti
bare
n is
tihda
m e
dile
cek
nite
likli
insa
n gü
cünü
ye
tiştir
mek
, çal
ışan
ların
ı ge
liştir
mek
ve
uyum
eğ
itim
lerin
i sağ
lam
ak
amac
ıyla
yen
i kur
ulac
ak
Org
aniz
e Sa
nayi
Böl
gesi
, Tu
rizm
Böl
gesi
ve
Serb
est T
icar
et
Bölg
esin
de m
esle
ki v
e te
knik
eği
tim o
kul/k
urum
u iç
in a
rsa
ayırm
ası v
e ok
ul/k
urum
yap
ma
zoru
nlul
uğun
un g
etiri
lmes
i ko
nusu
nda
yasa
l dü
zenl
eme
yapı
laca
k, b
u ko
nuda
ilgi
li bö
lge
yöne
timle
ri te
şvik
ed
ilece
ktir.
140
14
1
17
1.3.
Bec
erile
r ve
İnsa
n Ka
ynağ
ı M
esle
ki y
eter
lilik
sist
emi
güçl
endi
rilec
ek v
e ön
celik
li se
ktör
lerd
e m
esle
k st
anda
rtlar
ı ge
liştir
ilece
ktir.
Mes
leki
Ye
terli
lik
Kuru
mu
Mill
i Eği
tim
Baka
nlığ
ı,Çal
ışm
a ve
So
syal
Güv
enlik
Ba
kanl
ığı,
İlgili
Baka
nlık
lar,
YÖK,
Ü
nive
rsite
ler,
İşçi
-İş
vere
n Se
ndik
alar
ı, M
esle
k Ku
rulu
şlar
ı
Her
yıl
yayı
nlan
an u
lusa
l mes
lek
stan
dartl
arı v
e ve
rilec
ek o
lan
MYK
bel
gele
ri sa
yısı
(bir
önce
ki
yıla
gör
e ar
tış s
ağla
naca
ktır)
2011-2014
Mes
leki
Yet
erlili
k Ku
rum
u ve
ilgi
li ta
rafla
rın (M
esle
k St
anda
rtlar
ı,Sın
av v
e Be
lgel
endi
rme
Mer
kezl
eri)
kuru
msa
l kap
asite
leri
güçl
endi
riler
ek ö
ncel
ikli
sekt
örle
rde
mes
lek
stan
dartl
arı g
eliş
tirile
cek
ve M
esle
ki Y
eter
lilik
Sist
emi a
ktif
hale
ge
tirile
cekt
ir.
ÇSG
B,M
EB,Y
ÖK
ve d
iğer
ilg
ili pa
ydaş
lar i
le e
tkin
bir
koor
dina
syon
m
ekan
izm
ası k
urul
arak
eğ
itim
in iş
piy
asas
ının
ih
tiyaç
ları
doğr
ultu
sund
a U
lusa
l Mes
lek
Stan
dartl
arın
a ve
Ulu
sal
Yete
rlilik
lere
day
alı o
lara
k şe
kille
ndiri
lmes
i sa
ğlan
acak
tır.
18
1.3.
Bec
erile
r ve
İnsa
n Ka
ynağ
ı KO
Bİ’le
rdek
i yön
etim
be
ceril
eri v
e ni
telik
li is
tihda
m k
apas
itesi
ar
tırıla
cakt
ır.
KOSG
EB
Yö
netim
bec
erile
rinin
artt
ırılm
ası
konu
sund
a ve
rilen
eği
tim v
e da
nışm
anlık
des
tekl
erin
in s
ayıs
ı ve
des
tek
tuta
rı (h
er y
ıl bi
r ön
ceki
yıla
gör
e ar
tış
sağl
anac
aktır
), N
itelik
li el
eman
is
tihda
m e
dilm
esin
de
dest
ekle
nen
KOBİ
say
ısı (
her y
ıl bi
r önc
eki y
ıla g
öre
artış
sa
ğlan
acak
tır)
2011-2014
Sağl
anac
ak d
este
kler
le
KOBİ
'lerd
e ni
telik
li is
tihda
m s
ayıs
ının
ar
tırılm
ası
hede
flenm
ekte
dir.
141
14
2
19
1.3.
Bec
erile
r ve
İnsa
n Ka
ynağ
ı M
esle
ki e
ğitim
de iş
gücü
ih
tiyaç
pla
nlam
ası
yapı
laca
k, h
angi
mes
lek
dalın
da e
lem
an a
çığı
ya
da fa
zlal
ılığı
old
uğu
belir
lene
cekt
ir.
Mill
i Eği
tim
Baka
nlığ
ı İŞ
KUR
, MYK
, TÜ
İK,S
TK'la
r İş
gücü
Bilg
i Sis
tem
inin
ol
uştu
rulm
ası,
İşgü
cü B
ilgi
Sist
emi s
onuç
ların
dan
hare
ketle
te
klif
edile
n al
an/d
al s
ayıs
ı, İş
gücü
Bilg
i Sis
tem
inin
gel
eceğ
i yö
nelik
tahm
inle
rinin
ge
rçek
leşm
e du
rum
u
2011-2013
Mes
leki
eği
timde
il,
bölg
esel
ve
ulus
al
düze
yde
işgü
cü ih
tiyaç
an
aliz
i çal
ışm
alar
ının
ya
pıla
bilm
esi i
çin
İŞKU
R
ve T
ÜİK
ile
işbi
rliği
ha
linde
işgü
cü b
ilgi
sist
emin
in k
urul
mas
ı ve
il is
tihda
m v
e m
esle
ki
eğiti
m k
urul
ların
ca
mes
leki
ve
tekn
ik e
ğitim
ok
ul v
e ku
rum
ları
ve
büny
esin
de a
çılm
ası
iste
nen
alan
/dal
lara
iliş
kin
tekl
if ya
pılır
ken
iş p
iyas
ası
ve iş
gücü
ihtiy
aç a
naliz
leri
göz
önün
de
bulu
ndur
ulac
aktır
. 20
1.
3. B
ecer
iler v
e İn
san
Kayn
ağı
Türk
iye
İş K
urum
u Ta
rafın
dan
Yürü
tüle
n "İş
ve
İşçi
Bul
ma
Plat
form
u"
proj
esin
in ç
eşitl
i ek
fonk
siyo
nlar
ı kap
saya
cak
şeki
lde
geni
şlet
ilmes
ini
sağl
ayac
ak g
erek
li al
t yap
ı ol
uştu
rula
cakt
ır.
Türk
iye
İş
Kuru
mu
İçiş
leri
Baka
nlığ
ı (N
üfus
ve
Vat
anda
şlık
İşle
ri G
n.M
d.),
Mal
iye
Baka
nlığ
ı, D
PT, D
evle
t Pe
rson
el B
aşka
nlığ
ı, Ba
şbak
anlık
İdar
eyi
Gel
iştir
me
Başk
anlığ
ı, Ö
SYM
, TÜ
RKS
AT
Kam
u ve
Öze
l Sek
törd
e İş
Ar
ayan
larla
İşve
renl
eri b
ir ar
aya
getir
en te
k bi
r por
tal
oluş
turu
lmas
ı
2011-2014
Kuru
m h
izm
etle
rinin
dah
a et
kin
ve k
alite
li su
num
unu
sağl
amak
am
acıy
la
uygu
lam
aya
koyu
lan
ve e
-D
evle
te g
eçiş
in b
ir ad
ımı
olan
Kur
umsa
l Dön
üşüm
Pr
ojes
i (e
-İŞKU
R)
04.0
6.20
08 ta
rihin
de d
ış
kulla
nıcı
ya a
çılm
ıştır
. e-
İŞKU
R p
roje
sini
n, k
amu
ve ö
zel s
ektö
rde
iş
aray
anla
rla iş
vere
nler
i bir
aray
a ge
tiren
tek
porta
l ha
line
dönü
ştür
ülm
esi
amac
ıyla
mev
zuat
ta b
ir kı
sım
değ
işik
likle
r ya
pılm
ası i
le te
knik
al
tyap
ının
güç
lend
irilm
esi
ve g
eliş
tirilm
esi y
önün
deki
ça
lışm
alar
dev
am
etm
ekte
dir.
142
14
3
21
1.3.
Bec
erile
r ve
İnsa
n Ka
ynağ
ı M
esle
ki v
e te
knik
eği
tim
okul
ve
kuru
mla
rında
bu
luna
n bi
na, t
esis
, uy
gula
ma
birim
i, at
ölye
ve
labo
ratu
arla
rında
n öz
el
sekt
örün
yet
erli
düze
yde
yara
rlanm
ası
sağl
anac
aktır
.
Mill
i Eği
tim
Baka
nlığ
ı Ba
kanl
ıkla
r, TR
T,
İŞKU
R, M
YK, S
TK'la
r O
kul A
ile B
irliğ
i mev
zuat
ında
ge
rekl
i düz
enle
me
yapı
lmas
ı
2011-2013
Mes
leki
ve
tekn
ik e
ğitim
ok
ul v
e ku
rum
ların
ın b
ina,
te
sis,
uyg
ulam
a bi
rimi,
atöl
ye v
e la
bora
tuar
ların
ın
özel
sek
törle
eği
tim-
üret
im fa
aliy
etle
rinde
iş
birli
ği iç
eris
inde
iş
letil
mes
ine
işle
rlik
kaza
ndırı
laca
ktır.
Dön
er
serm
ayes
i olm
ayan
ok
ulla
rda
Oku
l Aile
Bi
rliği
yle
mev
zuat
ına
uygu
n sö
zleş
me
imza
lanm
ak s
uret
iyle
iş
birli
ği y
apılm
ası
sağl
anac
aktır
. 22
1.
3. B
ecer
iler v
e İn
san
Kayn
ağı
İşle
tmel
erin
mes
leki
eğ
itim
e ka
tkı v
erm
esi
teşv
ikle
rle ö
zend
irile
cek
ve ö
ğren
cile
rin a
lan
dışı
nda
çalış
tırılm
asın
ın
önün
e ge
çile
cekt
ir.
Mill
i Eği
tim
Baka
nlığ
ı M
aliy
e Ba
kanl
ığı,
Çal
ışm
a ve
Sos
yal
Güv
enlik
Bak
anlığ
ı, Sa
nayi
ve
Tica
ret
Baka
nlığ
ı, KO
SGEB
, TO
BB, T
ESK,
TİS
K,
TUR
SAB,
STK
'lar
İlgili
yöne
tmel
ikle
rin ç
ıkar
ılmas
ı
2011-2013
İşle
tmel
erde
mes
leki
eğ
itim
in n
iteliğ
inin
ar
tırılm
ası,
öğre
tim
prog
ram
ların
da ö
ngör
ülen
uy
gula
mal
arın
en
az %
80
'inin
yap
ılmas
ına
uygu
n iş
letm
eler
e öğ
renc
i gö
nder
ilmes
i, iş
letm
eler
ce
öğre
ncile
rin p
rogr
amla
rda
öngö
rüle
n am
aca
uygu
n ça
lıştır
ılmas
ı, ya
pıla
n bu
ça
lışm
alar
da d
enet
im
etki
nliğ
inin
artı
rılm
ası v
e en
az
10 ö
ğren
ciye
m
esle
ki e
ğitim
ver
mek
le
yükü
mlü
işle
tmel
erin
eğ
itim
biri
mi k
urm
alar
ına
işle
rlik
kaza
ndırı
lmas
ı ve
teşv
ik e
dilm
esi i
çin
gere
kli
mev
zuat
düz
enle
mes
i ya
pıla
cakt
ır.
143
14
4
231.
3. B
ecer
iler v
e İn
san
Kayn
ağı
İşsi
zlik
sig
orta
sınd
an
yara
rlana
n iş
sizl
ere;
m
esle
k ge
liştir
me,
ed
indi
rme
ve y
etiş
tirm
e eğ
itim
i ver
ilece
ktir.
Türk
iye
İş
Kuru
mu
Mal
iye
Baka
nlığ
ı, M
illi
Eğiti
m B
akan
lığı,
Çal
ışm
a ve
Sos
yal
Güv
enlik
Bak
anlığ
ı, H
azin
e M
üste
şarlı
ğı,
MYK
, İşç
i ve
İşve
ren
Send
ikal
arı
Konf
eder
asyo
nlar
ı, M
esle
k Ku
rulu
şlar
ı
İşgü
cü y
etiş
tirm
e hi
zmet
i alm
ış
işsi
zlik
sig
orta
sınd
an y
arar
lana
n ki
şi s
ayıs
ı
2011-2014
İŞKU
R'u
n iş
sizl
ere
yöne
lik
eğiti
m fa
aliy
etle
ri ve
diğ
er
faal
iyet
leri
yoğu
n ol
arak
de
vam
etm
ekte
olu
p,
Kuru
mun
akt
if iş
gücü
pr
ogra
mla
rında
ki
etki
nliğ
ini a
rtırm
a am
acın
a yö
nelik
ola
rak
önem
li y
asal
dü
zenl
emel
ere
gidi
lmiş
tir.
5763
say
ılı K
anun
ile
İşsi
zlik
Sig
orta
sı
Fonu
ndan
akt
if iş
gücü
pr
ogra
mla
rına
önem
li or
anda
kay
nak
akta
rma
olan
ağı g
etiri
lmiş
ve
işgü
cü p
iyas
asın
ın
ihtiy
açla
rının
zam
anın
da
ve e
tkin
bir
biçi
mde
ka
rşıla
nabi
lmes
i am
acıy
la, e
ğitim
fa
aliy
etle
rinin
hiz
met
alım
us
ulün
de k
olay
lık
sağl
anar
ak, K
urum
ca
yapı
laca
k tü
m e
ğitim
hi
zmet
i alım
ların
ın
Doğ
ruda
n Te
min
Usu
lüyl
e ya
pıla
bilm
esi o
lana
ğı
getir
ilmiş
tir.
241.
3. B
ecer
iler v
e İn
san
Kayn
ağı
Öze
l sek
tör,
mes
lek
kuru
luşl
arı i
le iş
çi v
e iş
vere
n ku
rulu
şlar
ının
iş
gücü
eği
timi v
erm
esi
özen
diril
ecek
tir.
Türk
iye
İş
Kuru
mu
Mal
iye
Baka
nlığ
ı, M
illi
Eğiti
m B
akan
lığı,
Çal
ışm
a ve
Sos
yal
Güv
enlik
Bak
anlığ
ı, H
azin
e M
üste
şarlı
ğı,
MYK
, İşç
i ve
İşve
ren
Send
ikal
arı
Konf
eder
asyo
nlar
ı, M
esle
k Ku
rulu
şlar
ı
İşgü
cü y
etiş
tirm
e ku
rsla
rına
katıl
an k
işi s
ayıs
ı
2011-2014
Öze
l sek
törü
n iş
gücü
pi
yasa
sınd
a ih
tiyaç
du
yula
n al
anla
rda
işgü
cü
yetiş
tirm
esi
özen
diril
ecek
tir. E
ğitim
ve
rileb
ilmes
i içi
n ge
rekl
i ol
an b
ürok
ratik
işle
mle
r ba
sitle
ştiri
lece
k ve
eği
tim
sonu
nda
veril
en
serti
fikal
arın
işgü
cü
piya
sası
nda
geçe
rli
olm
ası s
ağla
naca
ktır.
144
14
5
251.
3. B
ecer
iler v
e İn
san
Kayn
ağı
Değ
işen
piy
asa
koşu
lların
ı m
akro
bak
ış a
çısı
yla
ele
alan
ulu
sal b
ir is
tihda
m
stra
tejis
i ve
eyle
m p
lanı
ol
uştu
rula
cakt
ır.
Çal
ışm
a ve
So
syal
G
üven
lik
Baka
nlığ
ı
Mal
iye
Baka
nlığ
ı, M
illi
Eğiti
m B
akan
lığı,S
anay
i ve
Tic
aret
Bak
anlığ
ı, D
PT, H
azin
e M
üste
şarlı
ğı, S
GK,
MYK
, KO
SGEB
, İşç
i ve
İşve
ren
Send
ikal
arı
Konf
eder
asyo
nlar
ı, Ü
nive
rsite
ler,
Mes
lek
Kuru
luşl
arı,
STK’
lar
Stra
teji
belg
esin
in o
luşt
urul
mas
ı
2011-2012
Küre
sel k
rizin
de
etki
siyl
e de
ğişe
n pi
yasa
koş
ulla
rını
göz
önün
e al
an b
ütün
cül
bir i
stih
dam
stra
tejis
i ol
uştu
rula
cakt
ır. A
yrıc
a,
oluş
turu
lan
istih
dam
st
rate
jisi d
oğru
ltusu
nda,
iş
gücü
piy
asas
ının
ca
nlan
dırıl
mas
ı ve
istih
dam
ın a
rtırıl
mas
ına
yöne
lik e
ylem
pla
nı d
a ha
zırla
naca
ktır.
26
1.3.
Bec
erile
r ve
İnsa
n Ka
ynağ
ı M
esle
ki E
ğitim
ve
Öğr
etim
St
rate
jisi h
azırl
anac
aktır
. M
illi E
ğitim
Ba
kanl
ığı
Çal
ışm
a ve
Sos
yal
Güv
enlik
Bak
anlığ
ı, D
PT, İ
ŞKU
R, İ
şçi v
e İş
vere
n Se
ndik
alar
ı Ko
nfed
eras
yonl
arı,
Mes
lek
Kuru
luşl
arı
Stra
teji
belg
esin
in o
luşt
urul
mas
ı
2011
Mes
leki
eği
tim v
e öğ
retim
de iş
gücü
tale
bine
uy
umun
gü
çlen
diril
mes
ine,
ka
liten
in a
rtırıl
mas
ına,
st
atün
ün g
eliş
tirilm
esin
e,
mal
i kay
nakl
arın
çe
şitle
ndiri
lmes
ine
ve iş
dü
nyas
ının
yön
etim
de ro
l al
mas
ına
odak
lana
n bi
r st
rate
ji ve
eyl
em p
lanı
ha
zırla
naca
ktır.
Mes
leki
, Bi
lgi,
Reh
berli
k ve
D
anış
man
lık S
iste
min
in
oluş
turu
lmas
ı ka
psam
ında
etk
in b
ir ha
yat b
oyu
mes
leki
yö
nlen
dirm
e m
ekan
izm
ası
geliş
tirile
cekt
ir.
271.
4. K
OBİ
'lerin
Fi
nans
man
a Er
işim
i
KOBİ
'lerin
fina
nsm
an
kayn
akla
rına
eriş
imi
kola
ylaş
tırıla
cakt
ır.
KOSG
EB
KGF
A.Ş.
Av
rupa
Yat
ırım
Fon
u'nu
n İs
tanb
ul G
irişi
m S
erm
ayes
i İn
isiy
atifi
ne K
OSG
EB k
atkı
sı
olar
ak a
ktar
ılaca
k tu
tarın
200
9 yı
lı ta
ksit
ödem
esin
in y
apılm
ası,
Kred
i kef
alet
uyg
ulam
asın
ın
yayg
ınla
ştırı
lmas
ı içi
n KG
F A.
Ş.
ile iş
birli
ği iç
inde
ger
çekl
eştir
ilen
etki
nlik
say
ısı (
her y
ıl iç
in e
n az
5)
, KO
Bİ'le
rin a
ltern
atif
finan
sman
yön
tem
leri,
teşv
ik v
e de
stek
ler k
onus
unda
2011-2014
Ger
çekl
eştir
ilece
k fa
aliy
etle
rle K
OBİ
'lerin
fin
ansm
ana
eriş
im
olan
akla
rı ar
tırıla
cakt
ır.
145
14
6
bilg
ilend
irilm
esi a
mac
ıyla
dü
zenl
enen
etk
inlik
say
ısı (
her
yıl i
çin
en a
z 20
)
28
1.4.
KO
Bİ'le
rin
Fina
nsm
ana
Eriş
imi
Kred
i gar
anti
ve g
irişi
m
serm
aye
sist
emle
ri ge
liştir
ilece
k ve
ya
ygın
laşt
ırıla
cakt
ır.
Haz
ine
Müs
teşa
rlığı
Sa
nayi
ve
Tica
ret
Baka
nlığ
ı, D
PT,K
OSG
EB,
KGF
A.Ş.
, TO
BB, T
KB,
TTG
V, B
anka
lar
İsta
nbul
Giri
şim
Ser
may
esi
Fonu
ndan
yar
arla
nan
işle
tme
sayı
sı
Kre
di G
aran
ti Fo
nund
an
yara
rlana
n KO
Bİ s
ayıs
ında
ki
artış
ora
nı
2011-2014
KOBİ
’lerin
fina
nsm
an
ihtiy
açla
rının
kar
şıla
nmas
ı ve
kre
di k
anal
ının
ge
nişl
etilm
esi a
mac
ıyla
H
azin
e ta
rafın
dan
tem
inat
de
steğ
i sağ
lana
n Kr
edi
Gar
anti
Fonu
na d
aha
fazl
a iş
lerli
k ka
zand
ırıla
cakt
ır.KG
F A.
Ş.’n
in iş
sür
eçle
rinin
, ku
rum
sal y
apıs
ının
ve
dest
ek p
erfo
rman
sını
n iy
ileşt
irilm
esin
e yö
nelik
ça
lışm
alar
yür
ütül
ecek
tir.
Giri
şim
ser
may
esi
sist
emin
in g
eliş
tirilm
esi
amac
ıyla
İsta
nbul
Giri
şim
Se
rmay
esi F
onun
dan
yara
rlana
n iş
letm
e sa
yısı
ar
tırıla
cakt
ır.
29
1.5.
Firm
alar
ın
Tekn
oloj
ik G
eliş
imi
Öze
l sek
tör v
e ka
mu
sekt
örü
tara
fında
n yü
rütü
len
Ar-G
e fa
aliy
etle
rinin
artı
rılm
ası
dest
ekle
nece
ktir.
(TAR
AL,
ARD
EB, T
EYD
EB,
SAVT
AG, K
AMAG
ta
rafın
dan
veril
en
dest
ekle
r ve
Bilim
Top
lum
Pr
ojel
erin
e de
stek
ar
tırıla
cakt
ır.)
TÜBİ
TAK
Mal
iye
Baka
nlığ
ı, Sa
nayi
ve
Tic
aret
Bak
anlığ
ı, D
PT, H
azin
e M
üste
şarlı
ğı,
Üni
vers
itele
r, Ö
zel
Sekt
ör
ARD
EB ta
rafın
dan
dest
ekle
nen
proj
e sa
yısı
(201
4 yı
lında
461
5'e
çıka
cakt
ır), T
EYD
EB ta
rafın
dan
dest
ekle
nen
proj
e sa
yısı
(201
4 yı
lında
377
0'e
çıka
cakt
ır),
SAVT
AG ta
rafın
dan
dest
ekle
nen
proj
e sa
yısı
(201
4 yı
lında
31'
e çı
kaca
ktır)
, KAM
AG
tara
fında
n de
stek
lene
n pr
oje
sayı
sı (2
014
yılın
da 9
6'e
çıka
cakt
ır)
2011-2014
Öze
l sek
tör t
araf
ında
n yü
rütü
len
Ar-G
e pr
ojel
erin
e ve
rilen
de
stek
ler a
rtırıl
arak
yen
ilik
kültü
rünü
n ge
liştir
ilmes
i ve
Ar-G
e ça
lışm
alar
ına
olan
tale
bin
canl
andı
rılm
ası
sağl
anac
aktır
. Önc
elik
li al
anla
rda
tekn
oloj
i ye
tene
ğini
üst
düz
eye
çıka
rmak
ve
sekt
ör
gene
line
yayg
ınla
ştırm
ak
üzer
e re
kabe
t önc
esi
146
14
7
orta
k ve
kap
sam
lı Ar
-Ge
faal
iyet
leri
dest
ekle
nece
ktir.
30
1.5.
Firm
alar
ın
Tekn
oloj
ik G
eliş
imi
Bilg
i yoğ
un s
anay
ilerin
ge
liştir
ilmes
i am
acıy
la,
özel
sek
tör v
e ka
mu
tara
fında
n yü
rütü
len
özel
likle
iler
i tek
nolo
ji ge
rekt
iren
nano
tekn
oloj
i, bi
yote
knol
oji,
vb
alan
ların
da k
apas
ite
oluş
turm
a ça
lışm
alar
ına
ağırl
ık v
erile
cekt
ir.
Sana
yi v
e Ti
care
t Ba
kanl
ığı
TÜBİ
TAK,
TİK
A, U
lusa
l M
alze
me
Bilim
i ve
Nan
otek
nolo
ji En
stitü
sü
(UN
AM) Ü
nive
rsite
ler,
Öze
l Sek
tör
Gel
işm
ekte
ola
n ül
kele
rden
ve
Türk
iye'
de y
erle
şik
kuru
m,
kuru
luş
ve ü
nive
rsite
lerd
en y
ılda
40 k
işin
in e
ğitil
mes
i
2011-2014
Baka
nlığ
ımız
, Ulu
sal
Mal
zem
e Bi
limi v
e N
anot
ekno
loji
Enst
itüsü
(U
NAM
) ve
Türk
İşbi
rliği
ve
Kal
kınm
a İd
ares
i Ba
şkan
lığı (
TİKA
) iş
birli
ğind
e dü
zenl
enec
ek
“Nan
otek
nolo
jide
Tem
izod
a Ku
llanı
mı
Konu
lu E
ğitim
Pro
gram
ı” pr
ojes
i ile
gel
işm
ekte
ola
n ül
kele
r ve
ülke
miz
ka
tılım
cıla
rının
tem
izod
a te
knol
ojile
ri, n
ano-
ciha
z pr
oses
tasa
rımı v
e op
timiz
asyo
nu v
e na
note
knol
ojid
e so
n ge
lişm
eler
kon
ular
ında
eğ
itilm
esi v
e uz
man
ye
tiştir
ilmes
i am
açla
nmak
tadı
r. Ba
zı
ülke
lerin
; sos
yoek
onom
ik
ve e
ndüs
triye
l gel
işm
işlik
se
viye
sini
n yü
ksel
mes
i, U
NAM
ve
ülke
miz
ile
orta
k uy
gula
may
a yö
nelik
pr
ojel
er g
eliş
tirm
esi,
Ülk
emiz
ile
katıl
ımcı
ların
ül
kele
ri ar
asın
da te
knik
iş
birli
ği im
kânl
arı
yara
tılm
ası v
e ge
liştir
ilmes
i, Ü
lkem
izin
öz
ellik
le te
knop
arkl
ar il
e
147
14
8
büyü
k sa
nayi
ku
rulu
şlar
ının
Ar-G
e pe
rson
elin
in e
ğitim
ih
tiyaç
ların
ın k
arşı
lanm
ası
hede
flenm
ekte
dir.
31
1.5.
Firm
alar
ın
Tekn
oloj
ik G
eliş
imi
KOBİ
'ler A
r-Ge,
yen
ilikç
ilik
ve k
alite
gel
iştir
me
konu
sund
a de
stek
lene
cek,
KO
Bİ'le
rde
bilg
i ve
iletiş
im
tekn
oloj
ilerin
in k
ulla
nım
ı ya
ygın
laşt
ırıla
cakt
ır.
KOSG
EB
TE
KMER
’lerin
dol
uluk
ora
nı
(201
1 ve
201
2 yı
lların
da %
80,
2013
yılı
nda
%90
), KO
Bİ'le
re
sağl
anan
tekn
oloj
i gel
iştir
me
ve
yeni
lik d
este
k sa
yısı
ve
tuta
rı (h
er y
ıl bi
r önc
eki y
ıla g
öre
arta
cakt
ır), T
EKM
ER'le
r, Ar
-Ge
ve y
enili
kçili
k ko
nusu
nda
düze
nlen
en/k
atılı
m s
ağla
nan
etki
nlik
say
ısı (
her y
ıl en
az
20),
TEKM
ER'le
rde
dest
ekle
nen
proj
e ör
nekl
erin
in s
ergi
lene
ceği
fu
ar s
ergi
say
ısı (
her y
ıl en
az
1), A
r-Ge,
yen
ilikçi
lik, k
alite
ge
liştir
me
ve B
İT k
onus
unda
sa
ğlan
an e
ğitim
ve
danı
şman
lık
2011-2014
Ar-G
e, y
enilik
çilik
, kal
ite
geliş
tirm
e k
onus
unda
KO
Bİ'le
re s
ağla
naca
k de
stek
ler v
e bi
lgi v
e ile
tişim
tekn
oloj
ilerin
in
yayg
ınla
ştırı
lmas
ı ile
fir
mal
arın
tekn
oloj
ik
geliş
imin
e ka
tkı
sağl
anac
aktır
.
148
14
9
dest
eği s
ayıs
ı ve
tuta
rı, (h
er y
ıl bi
r önc
eki y
ıla g
öre
artış
), si
stem
be
lgel
endi
rme
dest
eği v
e tu
tarı
(her
yıl
bir ö
ncek
i yıla
gör
e ar
tış),
BİT
konu
sund
a de
stek
lene
n KO
Bİ s
ayıs
ı ve
dest
ek tu
tarı
(her
yıl
bir ö
ncek
i yı
la g
öre
artış
)
32
1.5.
Firm
alar
ın
Tekn
oloj
ik G
eliş
imi
Tekn
oloj
inin
oyn
ayac
ağı
rolü
n or
taya
kon
mas
ı ve
öngö
rüle
n vi
zyon
un
gerç
ekle
şmes
i am
acıy
la
tekn
oloj
i öng
örü
kültü
rünü
ya
ygın
laşt
ırma
çalış
mal
arı
dest
ekle
nece
ktir.
Sana
yi v
e Ti
care
t Ba
kanl
ığı
TÜBİ
TAK,
TÜ
SSİD
E,
TİKA
, Üni
vers
itele
r, İlg
ili ka
mu
kuru
m v
e ku
rulu
şlar
ı, Ö
zel S
ektö
r
Gel
işm
ekte
ola
n ül
kele
rden
ve
Türk
iye’
de y
erle
şik
kuru
m,
kuru
luş
ve ü
nive
rsite
lerd
en y
ılda
yakl
aşık
35
kişi
nin
eğiti
lmes
i
2011-2012
Org
aniz
atör
ler İ
çin
Tekn
oloj
i Öng
örüs
ü Eğ
itim
Pro
gram
ı Pro
jesi
, bi
r ülk
e iç
in a
rzu
edile
bilir
am
a er
işile
bilir
uzu
n va
deli
bir g
elec
ek
inşa
sınd
a, te
knol
ojin
in
oyna
yaca
ğı ro
lün
orta
ya
konm
asın
ı ve
ülke
nin
gele
ceği
yle
ilgili
olar
ak
öngö
rüle
n vi
zyon
un
gerç
ekle
şmes
ini m
ümkü
n ha
le g
etirm
ek iç
in b
ilim v
e te
knol
oji b
ağla
mın
da,
bugü
nden
alın
mas
ı ge
reke
n kr
itik
ve s
trate
jik
kara
rların
bel
irlen
mes
i am
acıy
la d
üzen
leyi
ci v
e uy
gula
yıcı
ların
ye
tiştir
ilmes
i he
defle
nmek
tedi
r.
149
15
0
33
1.5.
Firm
alar
ın
Tekn
oloj
ik G
eliş
imi
Sına
i mül
kiye
t hak
ları
konu
sund
a,
bilin
çlen
dirm
e, te
şvik
si
stem
i ve
yeni
ürü
nler
in
koru
nmas
ına
yöne
lik
çeşi
tli fa
aliy
etle
r ge
rçek
leşt
irile
cekt
ir.
Türk
Pat
ent
Enst
itüsü
Pate
nt G
ünle
ri et
kinl
ikle
ri ka
psam
ında
sem
iner
ver
ilen
il ve
sem
iner
baş
ına
katıl
ımcı
sa
yıla
rı ( 4
il, 5
0 ka
tılım
cı)
Pate
nt D
anış
man
lık H
izm
eti'n
in
veril
diği
kiş
i say
ısı (
etki
nlik
ba
şına
8 k
işi)
2011-2012
Ar-G
e fa
aliy
etle
rinin
ar
tırılm
ası v
e bu
luşl
arın
pa
tent
e dö
nüşm
esi
ülke
miz
in te
knol
ojik
ve
ekon
omik
gel
işm
esin
e ön
emli
bir k
atkı
sa
ğlay
acak
tır. B
ütçe
lem
e,
Tanı
tma,
Ağı
rlam
a,
Töre
n, F
uar,
Org
aniz
asyo
n G
ider
leri
için
ayr
ılan
mik
tarı
ifade
et
mek
tedi
r. Tü
rk
ekon
omis
inin
ulu
slar
aras
ı re
kabe
tteki
yer
ini
alab
ilmes
i içi
n gü
çlü
ve
etki
n ko
runa
n m
arka
lara
ih
tiyac
ı bul
unm
akta
dır.
Ülk
emiz
de d
üşük
ola
n pa
tent
baş
vuru
say
ıların
ın
artır
ılmas
ı am
acıy
la
başv
uru
sahi
pler
inin
ha
rcam
alar
ının
de
stek
lenm
esi k
onus
unda
ol
uştu
rula
n te
şvik
sis
tem
i ge
liştir
ilece
k ve
sın
ai
mül
kiye
t hak
ların
a iliş
kin
ulus
al v
e ul
usla
rara
sı
düze
ydek
i teş
vikl
er
konu
sund
a ka
muo
yu
bilg
ilend
irile
cekt
ir.
34
1.5.
Firm
alar
ın
Tekn
oloj
ik G
eliş
imi
Yöre
sel ö
zelli
kler
iyle
öne
çı
kan
ürün
lerin
kor
unm
ası
amac
ıyla
ülk
emiz
de
coğr
afi i
şare
t kor
umas
ına
konu
ola
bile
cek
ürün
lerin
te
spiti
yap
ılaca
k ve
tesc
ille
koru
nmas
ına
ilişk
in
faal
iyet
ler y
ürüt
ülec
ektir
.
Türk
Pat
ent
Enst
itüsü
Tü
m B
akan
lıkla
r, Ka
mu
Kuru
mla
rı, V
alilik
ler,
Üni
vers
itele
r, Sa
nayi
ve
Tica
ret O
dala
rı, S
TK'la
r
"Ulu
sal C
oğra
fi İş
aret
Pol
itika
sı"
belir
lenm
esi,
Coğ
rafi
işar
et
koru
mas
ına
konu
ola
bile
cek
ürün
lerin
ayı
rt ed
ici ö
zelli
kler
inin
be
lirle
nebi
lmes
i içi
n ku
rum
lar
aras
ı kom
isyo
n/ko
mis
yonl
ar
oluş
turu
lmas
ı, O
luşt
urul
an
kom
isyo
nun
çalış
mal
arı
netic
esin
de te
scil
edile
bilir
du
rum
da b
ulun
an c
oğra
fi iş
aret
ler i
çin
başv
uru
hazı
rlanm
ası k
onus
unda
ilgi
li ta
rafla
rın b
ilgile
ndiri
lmes
i
2011-2012
Ülk
emiz
de c
oğra
fi iş
aret
ko
rum
asın
a ko
nu
olab
ilece
k ür
ünle
rin
tesp
itini
n ya
pılm
ası,
ülke
nin
yöre
sel ü
rün
harit
asın
ın ç
ıkar
tılar
ak b
u ür
ünle
rin te
scil
ve
koru
nmas
ının
sa
ğlan
mas
ı, co
ğraf
i işa
ret
başv
urul
arın
da T
PE
tara
fında
n ba
şvur
u sa
hipl
erin
e da
nışm
anlık
hi
zmet
i ver
ilmes
i ve
tesc
il
150
15
1
mal
iyet
lerin
in d
üşür
ülm
esi
sure
tiyle
coğ
rafi
işar
et
başv
urul
arın
ın te
şvik
ed
ilmes
i sağ
lana
cakt
ır.
35
1.5.
Firm
alar
ın
Tekn
oloj
ik G
eliş
imi
Hez
arfe
n Pr
ojes
i'nin
ya
ygın
laşt
ırılm
ası
sağl
anac
aktır
.
Türk
Pat
ent
Enst
itüsü
Sa
nayi
ve
Tica
ret
Baka
nlığ
ı, KO
SGEB
, Ü
nive
rsite
ler,
OSB
Yö
netim
leri,
San
ayi v
e Ti
care
t Oda
ları
Hez
arfe
n Pr
ojes
i'nin
uyg
ulan
dığı
il
ve fi
rma
sayı
sı (2
011
için
50
firm
a)
2011-2012
Yeni
likçi
kül
türü
n ar
tırılm
asın
a ka
tkı
sağl
amak
ve
bu y
enilik
leri
koru
mak
için
KO
Bİ'le
rde
fikri
mül
kiye
t stra
tejis
i ol
uştu
rmay
ı am
açla
yan
sem
iner
, çal
ışta
y ve
bire
bi
r dan
ışm
anlık
hiz
met
leri
faal
iyet
leri
yürü
tüle
cekt
ir.
36
1.5.
Firm
alar
ın
Tekn
oloj
ik G
eliş
imi
Verim
lilikl
e ilg
ili G
öste
rgel
erin
ol
uştu
rulm
ası,
hesa
plan
mas
ı ve
yayı
mla
nmas
ı ge
rçek
leşt
irile
cekt
ir.
Mill
i Pr
odük
tivite
M
erke
zi
Ve
rimlili
k gö
ster
gele
rinin
ol
uştu
rulm
ası v
e he
sapl
anm
ası
Verim
lilik
göst
erge
lerin
in
yayı
mla
nmas
ı
2012
Firm
alar
ın v
erim
lilik
konu
sund
a bi
linç
düze
yini
n ar
tırılm
ası
hede
flenm
ekte
dir.
37
1.5.
Firm
alar
ın
Tekn
oloj
ik G
eliş
imi
Ar-G
e Ka
nunu
ka
psam
ında
, Rek
abet
Ö
nces
i İşb
irliğ
i Pro
jele
rinin
de
stek
lenm
esi,
Ar-G
e M
erke
zler
inin
kur
ulm
ası,
izle
nmes
i ve
dest
ekle
nmes
i ile
Te
knog
irişi
m s
erm
ayes
i de
steğ
inin
ver
ilmes
i sa
ğlan
acak
tır.
Sana
yi v
e Ti
care
t Ba
kanl
ığı
Mal
iye
Baka
nlığ
ı, D
PT,
Haz
ine
Müs
teşa
rlığı
, Dış
Ti
care
t Müs
teşa
rlığı
, TÜ
BİTA
K, K
OSG
EB,
TTG
V, T
ekno
park
lar
Plan
dön
emi b
oyun
ca h
er y
ıl ba
şlat
ılan
Rek
abet
Önc
esi
İşbi
rliği
Pro
je s
ayıs
ı ≥ 3
, 201
4’e
kada
r tam
amla
nan
Rek
abet
Ö
nces
i İşb
irliğ
i Pro
je s
ayıs
ı to
plam
ı en
az 1
0 ol
acak
tır.
2011-2014
Ger
çekl
eştir
ilece
k de
stek
ler a
racı
lığı i
le
firm
alar
ın te
knol
ojik
ge
lişim
ine
katk
ı sa
ğlan
acak
tır.
38
1.5.
Firm
alar
ın
Tekn
oloj
ik G
eliş
imi
Sana
yi T
ezle
ri Pr
ogra
mı
kaps
amın
da, y
enilik
ve
Ar-
Ge
Proj
eler
i de
stek
lene
cekt
ir.
Sana
yi v
e Ti
care
t Ba
kanl
ığı
Mal
iye
Baka
nlığ
ı, D
PT,
Üni
vers
itele
r, Te
knop
arkl
ar
SAN
-TEZ
kap
sam
ında
de
stek
lene
n pr
oje
sayı
sı (
2011
yı
lında
150
; 201
2 yı
lında
200
; 20
13 y
ılınd
a 25
0; 2
014
yılın
da
350)
2011-2014
Ger
çekl
eştir
ilece
k de
stek
ler a
racı
lığı i
le
firm
alar
ın te
knol
ojik
ge
lişim
ine
katk
ı sa
ğlan
acak
tır.
151
15
2
39
1.5.
Firm
alar
ın
Tekn
oloj
ik G
eliş
imi
Tekn
oloj
i Gel
iştir
me
Bölg
eler
i (TG
B)
güçl
endi
rilec
ek, s
ayıla
rı ar
tırıla
cak
ve a
ltyap
ıları
tam
amla
naca
ktır.
Sana
yi v
e Ti
care
t Ba
kanl
ığı
Mal
iye
Baka
nlığ
ı, D
PT,
Haz
ine
Müs
teşa
rlığı
20
11 y
ılınd
a 3;
201
2 yı
lında
3
adet
Tek
nolo
ji G
eliş
tirm
e Bö
lges
i kur
ulac
aktır
.
2011-2014
4691
Say
ılı T
ekno
loji
Gel
iştir
me
Bölg
eler
i Ka
nunu
nda
Değ
işik
lik
Yapı
lmas
ına
Dai
r Kan
un
Tasl
ağı k
urum
ların
gö
rüşl
eri ç
erçe
vesi
nde
niha
i hal
e ge
tirile
cek
ve
TBM
M’y
e se
vk e
dile
cekt
ir.
40
1.5.
Firm
alar
ın
Tekn
oloj
ik G
eliş
imi
Tekn
oloj
ik A
r-Ge
Pate
nt
Des
tek,
Tek
nolo
jik A
r-Ge
Yatır
ım D
este
k, T
ekno
lojik
Ar
-Ge
Tanı
tım v
e Pa
zarla
ma
Des
tek
Prog
ram
ları
açık
lana
cak
ve u
ygul
anac
aktır
.
Sana
yi v
e Ti
care
t Ba
kanl
ığı
Mal
iye
Baka
nlığ
ı, D
PT,
Haz
ine
Müs
teşa
rlığı
, Dış
Ti
care
t Müs
teşa
rlığı
, TP
E
Ulu
sal v
e ul
usla
rara
sı b
aşvu
ru
ücre
ti ve
Pat
ent D
osya
sı
hazı
rlam
a de
steğ
i say
ısı (
2011
yı
lında
500
; 201
2 yı
lında
550
; 20
13 y
ılınd
a 60
0; 2
014
yılın
da
600)
,
Veril
en p
aten
t bel
gesi
des
teği
sa
yısı
(201
1 yı
lında
240
; 20
12
yılın
da 2
60; 2
013
yılın
da 3
00;
2014
yılı
nda
300)
Pa
tent
kor
umay
a ve
rilen
des
tek
sayı
sı (2
011
yılın
da 2
40; 2
012
yılın
da 2
60; 2
013
yılın
da 3
00;
2014
yılı
nda
300)
D
este
klen
en il
eri t
ekno
loji
ürün
ya
tırım
ı say
ısı (
yıld
a en
az
3)
Des
tekl
enen
iler
i tek
nolo
ji ye
nilik
ya
tırım
ı say
ısı (
yıld
a en
az
2)
Tanı
tım d
este
ği v
erile
n ile
ri te
knol
oji ü
rün
sayı
sı y
ılda
en a
z 5
Ta
nıtım
des
teği
ver
ilen
firm
a sa
yısı
(yıld
a en
az
30)
2011-2014
Ülk
emiz
san
ayis
inin
ih
raca
t oda
klı v
e ul
usla
rara
sı p
azar
lard
a re
kabe
t güc
ünün
yük
sek
bir y
apıy
a ka
vuşt
urul
mas
ını t
emin
et
mek
üze
re, g
erçe
k ve
tü
zel k
işile
rin A
r-Ge
çalış
mal
arı s
onuc
unda
ge
liştir
ip ü
retti
kler
i yük
sek
katm
a de
ğerli
tekn
oloj
ik
ürün
lere
sağ
lana
cak
dest
ekle
rle il
gili
hazı
rlana
n pr
ogra
mla
rdır.
41
1.5.
Firm
alar
ın
Tekn
oloj
ik G
eliş
imi
Bilim
, Tek
nolo
ji ve
Yen
ilik
Polit
ikal
arı U
ygul
ama
Plan
ı haz
ırlan
acak
tır.
TÜBİ
TAK
Sana
yi v
e Ti
care
t Ba
kanl
ığı,
DPT
, İlg
ili Ka
mu
Kuru
mla
rı,
Kalk
ınm
a Aj
ansl
arı,
Öze
l Se
ktör
, STK
’lar,
Mah
alli
İdar
eler
Uyg
ulam
a Pl
anın
ın h
azırl
anm
ası
2012
“Bilim
ve
Tekn
oloj
i Po
litik
alar
ı Uyg
ulam
a Pl
anı 2
005-
2010
”nda
ka
yded
ilen
başa
rılar
ın,
iyile
ştirm
eye
açık
al
anla
rın, 2
010
sonr
ası
olas
ı fırs
at v
e te
hditl
erle
, dü
nyad
aki g
eliş
mel
erin
gö
z ön
üne
alın
dığı
yen
i bi
r uyg
ulam
a pl
anı
oluş
turu
laca
ktır.
152
15
3
42
1.5.
Firm
alar
ın
Tekn
oloj
ik G
eliş
imi
Ulu
sal F
ikri
ve S
ınaî
M
ülki
yet H
akla
rı St
rate
ji Be
lges
i’nin
haz
ırlan
mas
ı
Türk
Pat
ent
Enst
itüsü
Ad
alet
Bak
anlığ
ı, İç
işle
ri Ba
kanl
ığı,
Sağl
ık
Baka
nlığ
ı, Ta
rım v
e Kö
yişl
eri B
akan
lığı,
Sana
yi v
e Ti
care
t Ba
kanl
ığı,
Kültü
r ve
Turiz
m B
akan
lığı,
DPT
, G
ümrü
k M
üste
şarlı
ğı,
Dış
Tic
aret
Müs
teşa
rlığı
, TÜ
BİTA
K, F
ikri
ve S
ınai
M
ülki
yet H
akla
rı Ko
ordi
nasy
on K
urul
u
Stra
teji
belg
esin
in h
azırl
anm
ası
2011-2013
2008
/7 s
ayılı
Baş
baka
nlık
G
enel
gesi
ile
kuru
lan
Fikr
i ve
Sın
ai M
ülki
yet H
akla
rı Ko
ordi
nasy
on K
urul
u'nu
n 14
Kas
ım 2
008
tarih
inde
ya
pıla
n 1.
topl
antıs
ında
U
lusa
l Fik
ri ve
Sın
ai
Mül
kiye
t Hak
ları
Stra
teji
Belg
esi'n
in
hazı
rlanm
asın
a, 1
5 Şu
bat
2009
tarih
inde
yap
ılan
2.
topl
antıs
ında
da
söz
konu
su S
trate
ji Be
lges
i'nin
haz
ırlan
mas
ı iç
in Ç
alış
ma
Gru
bu
oluş
turu
lmas
ına
ve iş
ta
kvim
i haz
ırlan
mas
ına
kara
r ver
ilmiş
tir. İ
şbirl
iği
yapı
laca
k ku
rulu
ş te
msi
lcile
rinin
kat
ılım
ıyla
ol
uştu
rula
cak
Çal
ışm
a G
rubu
tara
fında
n be
lirle
nece
k iş
takv
imi
çerç
eves
inde
çal
ışm
alar
yü
rütü
lece
ktir.
43
1.
5. F
irmal
arın
Te
knol
ojik
Gel
işim
i Ve
rimlili
k Po
litik
a ve
St
rate
jisi o
luşt
urul
acak
tır.
Mill
i Pr
odük
tivite
M
erke
zi
Sana
yi v
e Ti
care
t Ba
kanl
ığı,
KOSG
EB,
TOBB
Stra
teji
belg
esin
in o
luşt
urul
mas
ı
2013
Haz
ırlık
çal
ışm
alar
ı ka
psam
ında
Stra
tejik
Pl
anla
ma
Üst
Kur
ulu
(SPÜ
K) il
e St
rate
jik
Plan
lam
a Yü
rütm
e Ku
rulu
(S
PYK)
olu
ştur
ulm
uştu
r.
153
15
4
44
1.5.
Firm
alar
ın
Tekn
oloj
ik G
eliş
imi
Ulu
sal e
ko v
erim
lilik
prog
ram
ları
uygu
lanm
ası,
sonu
çlar
ının
izle
nmes
i ve
değe
rlend
irilm
esi
sağl
anac
aktır
.
Sana
yi v
e Ti
care
t Ba
kanl
ığı
Mill
i Pro
dükt
ivite
M
erke
zi, T
ÜBİ
TAK,
KO
SGEB
, TT
GV,
Ü
nive
rsite
ler,
Sana
yi v
e Ti
care
t Oda
ları
Ulu
sal e
ko v
erim
lilik
prog
ram
ının
ol
uştu
rulm
ası.1
ade
t Eko
Ve
rimlili
k M
erke
zi o
luşt
urul
mas
ı.
2011-2014
"MD
G -
F 16
80
Türk
iye'
nin
İklim
D
eğiş
ikliğ
ine
Uyu
m
Kapa
site
sini
n G
eliş
tirilm
esi"
proj
esi
kaps
amın
da, S
anay
i ve
Tica
ret B
akan
lığı v
e Bi
rleşm
iş M
illet
ler S
ınai
Ka
lkın
ma
Teşk
ilatı
(UN
IDO
) işb
irliğ
inde
iklim
de
ğişi
kliğ
i ris
kler
inin
sa
nayi
ye a
dapt
asyo
nunu
iç
eren
Eko
Ver
imlili
k (T
emiz
Üre
tim) P
rogr
amı
ile M
PM ta
rafın
dan
TÜBİ
TAK
1001
Bilim
sel
ve T
ekno
lojik
Ara
ştırm
a Pr
ojel
erin
i Des
tekl
eme
Prog
ram
ı kap
sam
ında
“E
ndüs
triye
l Ver
imlili
k ve
Ç
evre
sel P
erfo
rman
sın
KOBİ
’ler D
üzey
inde
Pa
rale
l Ola
rak
Gel
iştir
ilmes
i” ko
nulu
pr
ojel
er y
ürüt
ülm
ekte
dir.
Aynı
am
aca
hizm
et e
den
anca
k; il
, işl
etm
e ve
ya
sekt
ör b
azın
da d
evam
ed
en y
ukar
ıda
deği
nile
n lo
kal u
ygul
amal
arda
n el
de
edile
cek
çıkt
ılar ı
şığı
nda
Türk
iye
gene
linde
bir
ulus
al e
ko v
erim
lilik
prog
ram
ı pro
jesi
uy
gula
nmas
ı ve
ülke
miz
sa
nayi
sini
n ve
org
aniz
e sa
nayi
böl
gele
rinin
yoğ
un
oldu
ğu b
ir bö
lged
e bi
r “E
ko v
erim
lilik
Mer
kezi
” ku
rulm
ası
öngö
rülm
ekte
dir.
154
15
5
45
1.5.
Firm
alar
ın
Tekn
oloj
ik G
eliş
imi
Tekn
oloj
i Tra
nsfe
r Ofis
leri
yayg
ınla
ştırı
laca
ktır.
Sa
nayi
ve
Tica
ret
Baka
nlığ
ı
TPE
, YÖ
K, Ü
nive
rsite
ler
Üni
vers
itele
rde
yapı
lan
bilin
çlen
dirm
e ça
lışm
alar
ında
ul
aşıla
n öğ
retim
gör
evlis
i ve
öğre
nci s
ayıs
ı (yı
llık
50 ö
ğret
im
göre
vlis
i vey
a öğ
renc
i),
üniv
ersi
tele
rden
yap
ılan
bulu
ş aç
ıkla
mas
ı vey
a pa
tent
baş
vuru
sa
yısı
(yıll
ık 1
0 ba
şvur
u)
2011-2014
Tekn
oloj
i Tra
nsfe
r O
fisle
rinin
ya
ygın
laşt
ırılm
ası
kaps
amın
da T
ekno
loji
Tran
sfer
Uzm
anla
rının
ye
tiştir
ilmes
i de
amaç
lanm
akta
dır.
46
1.5.
Firm
alar
ın
Tekn
oloj
ik G
eliş
imi
Pate
nt v
e fa
ydal
ı mod
el,
ente
gre
devr
e to
pogr
afya
ları
ile c
oğra
fi iş
aret
ler m
evzu
atın
da
deği
şikl
ik ö
ngör
en
düze
nlem
eler
yap
ılaca
ktır.
Türk
Pat
ent
Enst
itüsü
Ad
alet
Bak
anlığ
ı, Sa
nayi
ve
Tic
aret
Bak
anlığ
ı Sı
nai m
ülki
yet m
evzu
atın
ın
deği
ştiri
lmes
i
2012
Sına
i mül
kiye
t m
evzu
atın
ın, u
lusl
arar
ası
geliş
mel
ere,
AB
mev
zuat
ına
uyum
a ve
iç
uygu
lam
alar
da o
rtaya
çı
kan
soru
nlar
ın
gide
rilm
esin
e yö
nelik
ol
arak
gün
celle
nmes
i ve
deği
ştiri
lmes
i am
açla
nmak
tadı
r. Bu
ka
psam
da il
gili
kanu
n ta
sarıl
arı T
BMM
’ye
sevk
ed
ilece
ktir.
47
1.
5. F
irmal
arın
Te
knol
ojik
Gel
işim
i Ar
aştır
ma
sonu
çlar
ının
tic
arile
ştiri
lmes
i ve
tekn
oloj
i tra
nsfe
ri uy
gula
mal
arı
etki
nleş
tirile
cekt
ir.
Yüks
ek
Öğr
etim
Ku
rum
u
Sana
yi v
e Ti
care
t Ba
kanl
ığı,
DPT
, TÜ
BİTA
K, Ü
nive
rsite
ler,
TPE,
TO
BB
Mev
zuat
düz
enle
mel
erin
in
gerç
ekle
ştiri
lmes
i Pi
lot p
roje
nin
başl
atılm
ası
2011
Araş
tırm
a so
nuçl
arın
ın
fikri
mül
kiye
t hak
ların
a ili
şkin
mev
zuat
dü
zenl
emel
eri
gerç
ekle
ştiri
lece
ktir.
Ü
lkem
iz iç
in u
ygun
Te
knol
oji T
rans
fer O
fisi
Mod
eli t
amam
lana
rak
pilo
t ölç
ekte
uyg
ulam
ası
başl
atıla
cakt
ır.
48
1.5.
Firm
alar
ın
Tekn
oloj
ik G
eliş
imi
Dış
a ba
ğım
lılığ
ın y
ükse
k ol
duğu
sek
törle
rde
yerli
ür
ün v
e te
knol
ojile
r ge
liştir
ilmes
ine
yöne
lik
araş
tırm
a pr
ogra
mla
rı ön
celik
li ol
arak
de
stek
lene
cek
ve
etki
nleş
tirile
cekt
ir.
Dev
let
Plan
lam
a Te
şkila
tı M
üste
şarlı
ğı
Sana
yi v
e Ti
care
t Ba
kanl
ığı,
Sağl
ık
Baka
nlığ
ı, M
illi S
avun
ma
Baka
nlığ
ı, En
erji
ve T
abii
Kayn
akla
r Bak
anlığ
ı, TÜ
BİTA
K, Ü
nive
rsite
ler
Des
tekl
enen
pro
gram
say
ısı
2012
Dış
a ba
ğım
lılığ
ın y
ükse
k ol
duğu
sav
unm
a, s
ağlık
ve
ene
rji g
ibi s
ektö
rlerd
en
soru
mlu
kam
u ku
rulu
şlar
ında
Ar-G
e de
stek
pro
gram
ları
geliş
tirile
cekt
ir. T
ÜBİ
TAK
tara
fında
n yü
rütü
len
TAR
AL P
rogr
amı
kaps
amın
daki
pro
jele
rde
ve a
raşt
ırma
alty
apıs
ı de
stek
lerin
de ö
ncel
ik b
u
155
15
6
alan
lara
ver
ilece
ktir.
49
1.6.
Alty
apı
Sekt
örle
ri Bi
lgi i
letiş
im te
knol
ojis
i ku
llanı
mı
yayg
ınla
ştırı
laca
ktır.
Ula
ştırm
a Ba
kanl
ığı
TÜBİ
TAK,
Üni
vers
itele
r, ST
K'la
r Pl
an d
önem
inde
gen
işba
nt
inte
rnet
abo
ne s
ayıs
ının
11
mily
onun
üst
üne
çıka
rılm
ası,
Evre
nsel
Hiz
met
Kan
unu
kaps
amın
da s
osya
l sor
umlu
luk
bilin
ci il
e tü
m o
kulla
ra g
eniş
bant
in
tern
et h
izm
eti s
unul
mas
ı, Ye
rleşi
min
yoğ
un o
lduğ
u şe
hir
mer
kezl
eri i
le k
ırsal
kes
im
aras
ında
ki e
rişim
fark
lılığ
ının
or
tada
n ka
ldırı
lmas
ı
2011-2014
Bilg
i ve
iletiş
im s
ektö
rü,
yeni
likçi
ve
mük
emm
elliğ
i de
stek
ler ş
ekild
e ge
liştir
ilece
k, s
osya
l so
rum
lulu
k bi
linci
iç
eris
inde
bilg
i ve
iletiş
im
hizm
etle
ri ül
ke g
enel
inde
ya
ygın
laşt
ırıla
cakt
ır. B
u ba
ğlam
da, e
vren
sel
hizm
et k
apsa
mın
da te
sis
edilm
iş v
e ed
ilece
k,
kabl
olu
kabl
osuz
tele
fon
şebe
kesi
tesi
s ve
dep
lase
be
deli
ödem
eler
i ve
okul
ların
gen
iş b
ant
inte
rnet
ihtiy
açla
rının
ka
rşıla
nmas
ı sa
ğlan
acak
tır.
50
1.6.
Alty
apı
Sekt
örle
ri O
rgan
ize
sana
yi
bölg
eler
ine,
büy
ük
fabr
ikal
ara
ve li
man
lara
öz
el s
ektö
r kat
kısı
ile
dem
iryol
u b
ağla
ntı h
atla
rı ya
pıla
cakt
ır.
Ula
ştırm
a Ba
kanl
ığı
DPT
D
emiry
olla
rının
topl
am y
ük
taşı
mac
ılığı
ndak
i pay
ı,
Dem
iryol
ların
ın to
plam
yol
cu
taşı
mac
ılığı
ndak
i pay
ı, M
ühen
disl
ik ç
alış
mas
ı ta
mam
lanm
ış h
at k
m.s
i / to
plam
ha
t km
.si,
Stan
dard
ı yük
sek
dem
iryol
u km
/ he
def k
m d
eğer
i, Ö
zel s
ektö
r tar
afın
dan
yapı
lan
"Kon
trollü
k ve
Müş
avirl
ik
Hiz
met
leri"
km
.si/t
opla
m y
apıla
n de
miry
olu
km.s
i, D
emiry
olu
bağl
antıs
ı sağ
lana
n il
sayı
sı
2011-2014
İzm
ir Ke
mal
paşa
O
rgan
ize
Sana
yi B
ölge
si
(KO
SBİ)
dem
iryol
u ba
ğlan
tı ha
ttı in
şaat
ı ve
Teki
rdağ
-Mur
atlı
Dem
iryol
u ya
pım
pro
jesi
, An
kara
-İzm
ir hı
zlı
dem
iryol
u, İs
tanb
ul-
Hal
kalı-
Edirn
e-Ka
pıku
le,
Anka
ra-İs
tanb
ul s
ürat
de
miry
olu,
Siv
as-K
ars,
Ba
ndırm
a-İz
mir,
Kay
seri-
Şefa
atli,
Esk
işeh
ir-An
taly
a, K
onya
-Mer
sin,
Ba
kü-T
iflis
-Kar
s, S
amsu
n-İs
kend
erun
dem
iryol
u
156
15
7
inşa
atla
rı; T
okat
, Şa
nlıu
rfa, K
ırşeh
ir ille
rine
dem
iryol
u ba
ğlan
tısı
yapı
laca
ktır
ve p
roje
lerin
et
üt-p
roje
, ÇED
, fiz
ibilit
e vb
. gid
erle
ri ile
eks
ik
kala
n iş
leri
tam
amla
naca
ktır.
51
1.6.
Alty
apı
Sekt
örle
ri Li
man
ların
ger
i sah
asın
da
dem
iryol
u ak
tarım
te
rmin
alle
ri ve
ya k
arad
a ko
ntey
nır
term
inal
leri
kuru
lara
k, d
emiry
olu
taşı
mac
ılık
anla
yışı
ndan
lo
jistik
taşı
mac
ılık
anla
yışı
na g
eçile
cekt
ir.
Ula
ştırm
a Ba
kanl
ığı
DPT
D
emiry
olu
bağl
antıs
ı sağ
lana
n lim
an s
ayıs
ı, D
üzen
lem
esi
tam
amla
nan
liman
say
ısı,
Tam
amla
nan
Mas
tır P
lan
sayı
sı
2011-2014
Koca
eli-K
ösek
öy v
e H
asan
bey
lojis
tik
mer
kezl
eri
tam
amla
naca
k;
Pala
ndök
en, U
şak,
Bo
ğazk
öprü
, Yen
ice
ve
Gök
köy
lojis
tik
mer
kezl
erin
in y
apım
ına
başl
anac
aktır
; Ada
paza
rı-Ka
rasu
, Ka
rade
niz
Ereğ
li,
Kily
os, G
üllü
k, B
artın
, Ç
andı
rlı v
e Am
barlı
Li
man
ların
a de
miry
olu
bağl
antıs
ı yap
ılaca
ktır.
157
15
8
52
1.6.
Alty
apı
Sekt
örle
ri Kı
yı Y
apıla
rı M
astır
Pla
nı
hazı
rlana
cakt
ır.
Ula
ştırm
a Ba
kanl
ığı
Bayı
ndırl
ık v
e İs
kan
Baka
nlığ
ı, D
eniz
cilik
M
üste
şarlı
ğı, Ö
İB,
TCD
D, İ
lgili
Bele
diye
ler,
Den
iz T
icar
et O
dası
, TÜ
RKL
İM, O
SD
Yapı
lan
liman
- te
rsan
e sa
yısı
, D
üzen
lenm
esi t
amam
lana
n lim
an s
ayıs
ı, Ta
mam
lana
n m
astır
pla
n sa
yısı
2011-2014
Arta
n tic
aret
in k
esin
tisiz
ve
etk
in b
ir şe
kild
e ak
ışın
ı sa
ğlay
acak
ve
Türk
iye’
nin
trans
it ül
ke k
onum
una
gelm
esin
i kol
ayla
ştıra
cak
olan
büy
ük ö
lçek
li an
a lim
anla
r olu
ştur
ulab
ilmes
i am
acıy
la, u
ygun
lim
an
saha
ların
ı bel
irley
ecek
ve
giriş
imci
lerin
bu
saha
lara
yö
nlen
diril
mes
ini
sağl
ayac
ak K
ıyı Y
apıla
rı M
astır
Pla
nı ç
alış
mas
ı ta
mam
lana
cakt
ır; F
ilyos
, Ç
anda
rlı-H
ubpo
rt, M
ersi
n-Ko
ntey
nır-
Hub
port,
D
erin
ce-K
onte
ynır
Lim
anla
rı; K
arad
eniz
Er
eğli
Ters
anel
er B
ölge
si,
Sam
sun
Tekk
eköy
M
endi
rek
ve T
ersa
ne
Lim
anla
rı; u
laşt
ırma
kıyı
ya
pıla
rı ve
turiz
m k
ıyı
yapı
ları
mas
tır p
lanı
ça
lışm
alar
ı yap
ılaca
ktır.
53
1.
6. A
ltyap
ı Se
ktör
leri
Türk
iye'
nin
hidr
olik
, rü
zgâr
, jeo
term
al, g
üneş
, bi
oküt
le d
iğer
yen
ilene
bilir
en
erji
kayn
akla
rı ön
celik
li ol
mak
üze
re, e
nerji
ka
ynak
ların
ın ç
evre
et
kile
ri de
dik
kate
alın
arak
de
ğerle
ndiri
lmes
i içi
n ku
llanı
labi
lir e
nerji
po
tans
iyel
lerin
i be
lirle
nece
k ve
bu
pota
nsiy
elle
rden
ya
rarla
nma
yönt
emle
ri or
taya
kon
acak
tır.
Elek
trik
İşle
ri Et
üt İd
ares
i G
enel
M
üdür
lüğü
Bu
kap
sam
daki
pro
jele
rin
tam
amla
nmas
ı, ye
ni p
roje
ve
tesi
sler
in h
ayat
a ge
çiril
mes
i, ilg
ili ça
lışm
alar
ın y
apılm
ası
2011-2014
Yeni
lene
bilir
ene
rji
kayn
akla
rının
artı
rılar
ak
bu e
nerji
kay
nakl
arın
dan
sana
yi a
lanı
nda
faal
iyet
gö
ster
en fi
rmal
arın
da
fayd
alan
mas
ı am
açla
nmak
tadı
r.
158
15
9
541.
6. A
ltyap
ı Se
ktör
leri
Alte
rnat
if en
erji
kayn
akla
rına
daya
lı ür
ünle
rin s
anay
ide
kulla
nım
ı ve
tekn
ik
alty
apıs
ının
gel
iştir
ilmes
i ve
tica
ri ür
ünle
re
dönü
ştür
ülm
esi a
mac
ıyla
ça
lışm
alar
yür
ütül
ecek
tir
Sana
yi v
e Ti
care
t Ba
kanl
ığı
TÜBİ
TAK,
Üni
vers
itele
r, Ö
zel S
ektö
r O
tom
otiv
sek
törü
nde
ve/v
eya
cep
tele
fonl
arı,
bilg
isay
arla
r gib
i ta
şına
bilir
ele
ktro
nik
ciha
zlar
a en
erji
sağl
amak
am
acıy
la
hidr
ojen
den
yakı
t pill
eri
üret
imin
in ti
caril
eştir
ilmes
i ve
yakı
t pili
taba
nlı s
iste
m
optim
izas
yonu
na y
önel
ik
proj
eler
in d
este
klen
mes
i
2011-2014
Ülk
emiz
de v
e bö
lge
ülke
lerin
de A
ltern
atif
ener
ji ka
ynak
ların
a da
yalı
ürün
ler v
e te
knol
ojik
alt
yapı
ların
ın g
eliş
tirilm
esi
ve b
u ko
nuda
ki A
r-Ge
çalış
mal
arın
ın
dest
ekle
nmes
i am
acıy
la
hidr
ojen
ene
rji
tekn
oloj
ileri,
yak
ıt pi
li uy
gula
mal
arı v
e sa
nayi
uy
gula
mal
arı
konu
sund
a te
knik
kap
asite
ol
uştu
rulm
ası ç
alış
mal
arı
yürü
tüle
cekt
ir.
“Hid
roje
nden
üre
tilen
Ya
kıt P
iller
i ve
San
ayi
Uyg
ulam
alar
ı” pr
ojes
i çe
rçev
esin
de; •
San
ayid
e öz
ellik
le o
tom
otiv
se
ktör
ünde
ve/
veya
cep
te
lefo
nlar
ı, bi
lgis
ayar
lar
gibi
taşı
nabi
lir e
lekt
roni
k ci
hazl
ara
ener
ji sa
ğlam
ak
amac
ıyla
hid
roje
n en
erjis
inde
n ya
kıt
pille
rinin
gel
iştir
ilmes
ine
yöne
lik o
lara
k Ar
-Ge
çalış
mal
arın
ın
dest
ekle
nmes
i, • Y
akıt
pili
ve h
idro
jene
day
alı s
anay
i uy
gula
mal
arın
ın A
r-Ge
orta
mın
dan
ticar
i ala
nlar
a ak
tarım
ına
ulus
al b
azda
ka
tkı s
ağla
yara
k Tü
rkiy
e’de
üre
timin
in
sağl
anm
ası
hede
flenm
ekte
dir.
159
16
0
55
1.6.
Alty
apı
Sekt
örle
ri En
erji
verim
liliği
ne il
işki
n ik
inci
l mev
zuat
çal
ışm
alar
ı ta
mam
lana
rak
ener
ji ve
rimlili
ğini
ve
tasa
rrufu
nu
artır
may
a yö
nelik
etk
ili m
ekan
izm
alar
ol
uştu
rula
cakt
ır.
Ener
ji ve
Ta
bii
Kayn
akla
r Ba
kanl
ığı
Mal
iye
Baka
nlığ
ı, Eİ
Eİ,
Üni
vers
itele
r, M
esle
k O
dala
rı, Ü
retic
i Birl
ikle
ri ve
Der
nekl
eri
Ger
çekl
eştir
ilen
ener
ji ve
rimlili
ği
uygu
lam
a pr
ojes
i say
ısı
Ener
ji yo
ğunl
uğun
u az
altm
ak
üzer
e en
düst
riyel
işle
tmel
ere
yöne
lik g
erçe
kleş
tirile
n gö
nüllü
an
laşm
a sa
yısı
En
erji
Yöne
tim S
iste
mi
konu
sund
a ve
rilen
eği
tim s
ayıs
ı
2011-2014
Ener
ji Ve
rimlili
ği K
anun
u ka
psam
ında
, ene
rji
verim
liliği
uyg
ulam
a pr
ojel
eri d
este
klen
ecek
, en
düst
riyel
işle
tmel
erde
en
erji
yoğu
nluğ
unu
azal
tmak
üze
re g
önül
lü
anla
şma
uygu
lam
alar
ı ba
şlat
ılaca
ktır.
San
ayid
e,
bina
lard
a ve
hiz
met
lerd
e En
erji
Yöne
tim S
iste
mi
oluş
turu
lmas
ına
ve
yayg
ınla
ştırı
lmas
ına
yöne
lik a
ltyap
ı ge
liştir
ilece
k ve
eği
tim
prog
ram
ları
düze
nlen
ecek
tir.
56
1.6.
Alty
apı
Sekt
örle
ri Ç
evre
etk
ilerin
i de
dikk
ate
alar
ak, e
nerji
nin
ve e
nerji
ka
ynak
ların
ın v
erim
li ve
et
kin
kulla
nılm
asın
a yö
nelik
yön
tem
ve
araç
lar
geliş
tirile
cek,
bun
ların
uy
gula
nmas
ı sağ
lana
cak
ve to
plum
sal b
ilinç
ol
uştu
rula
cakt
ır.
Elek
trik
İşle
ri Et
üt İd
ares
i G
enel
M
üdür
lüğü
Eğ
itile
n En
erji
Yöne
ticis
i Say
ısı
(San
ayid
e 20
0/yı
l, Bi
nala
rda
160/
yıl U
lusl
arar
ası 2
0/yı
l)
2011-2014
Ener
ji Ve
rimlili
ği K
anun
u ka
psam
ında
, ger
ekli
uygu
lam
alar
ge
rçek
leşt
irile
cek.
(Ö
rneğ
in e
nerji
yön
etic
ileri
eğiti
lece
k, e
nerji
ver
imlili
ği
danı
şman
lık ş
irket
leri
yetk
ilend
irile
cek,
gön
üllü
an
laşm
a de
stek
leri
sağl
anac
aktır
.) 57
1.
6. A
ltyap
ı Se
ktör
leri
Org
aniz
e Sa
nayi
Böl
gele
ri al
tyap
ı-arıt
ma
ve K
üçük
Sa
nayi
Site
leri
üsty
apı–
alty
apı i
nşaa
tların
ın
tam
amla
nmas
ı sa
ğlan
acak
tır.
Sana
yi v
e Ti
care
t Ba
kanl
ığı
Mal
iye
Baka
nlığ
ı, D
PT
Alty
apıs
ı tam
amla
nan
yeni
ka
rma
OSB
say
ısı (
2011
yılı
nda
11; 2
012
yılın
da 1
0; 2
013
yılın
da 8
; 201
4 yı
lında
9),
Alty
apıs
ı tam
amla
nan
yeni
ih
tisas
OSB
say
ısı (
2012
yılı
nda
1; 2
013
yılın
da 1
; 201
4 yı
lında
3)
, Arıt
mas
ı tam
amla
nan
yeni
ka
rma
ve ih
tisas
OSB
say
ısı
(201
1 yı
lında
2; 2
012
yılın
da 2
; 20
13 y
ılınd
a 1;
201
4 yı
lında
2),
Tarım
a D
ayal
ı İht
isas
(TD
İ) O
SB’d
en fa
aliy
ete
geçi
rilen
lerin
sa
yısı
(201
1-20
14 d
önem
inde
he
r yıl
için
1),
Alty
apıs
ı ve
üsty
apıs
ı tam
amla
nan
yeni
2011-2014
Ger
çekl
eştir
ilece
k fa
aliy
etle
r ile
OSB
ve
Küçü
k Sa
nayi
Si
tele
rinde
ki s
anay
i tes
isi
sayı
ların
da a
rtış
sağl
anac
aktır
.
160
16
1
karm
a KS
S sa
yısı
(201
1 yı
lında
5;
201
2 yı
lında
4; 2
013
yılın
da
4; 2
014
yılın
da 4
), Al
tyap
ısı v
e üs
tyap
ısı t
amam
lana
n ye
ni
ihtis
as K
SS s
ayıs
ı (20
11 y
ılınd
a 1;
201
2 yı
lında
3; 2
013
yılın
da
2; 2
014
yılın
da 1
)
58
1.6.
Alty
apı
Sekt
örle
ri D
ış ti
care
ti ko
layl
aştır
ıcı
polit
ikal
ar o
luşt
urm
ak
amac
ı kap
sam
ında
; loj
istik
ya
pıla
rın k
urul
mas
ını v
e m
evcu
tların
iy
ileşt
irilm
esin
i sağ
laya
cak
polit
ikal
ar o
luşt
urul
acak
tır.
Dış
Tic
aret
M
üste
şarlı
ğı
Ula
ştırm
a Ba
kanl
ığı,
Sana
yi v
e Ti
care
t Ba
kanl
ığı,
DPT
, Güm
rük
Müs
teşa
rlığı
Ulu
slar
aras
ı kur
uluş
to
plan
tı/ko
nfer
ans/
sem
iner
ka
tılım
say
ısı/y
ıl (2
014'
de h
edef
18
), D
este
klen
en A
r-Ge
proj
esi
sayı
sı/y
ıl (2
014'
de h
edef
10)
, Ü
lke/
bölg
e-ür
ün/s
ektö
r baz
ında
m
evcu
t dur
um ra
por s
ayıs
ı/yıl
(201
4'de
hed
ef 1
7), Y
urtiç
inde
ve
dış
ında
lojis
tik b
ölge
/mer
kez
kuru
lmas
ına
yöne
lik p
roje
sa
yısı
/yıl
(201
4'de
hed
ef 5
)
2011-2014
Lojis
tik a
lanı
nda
oluş
turu
laca
k po
litik
alar
ve
ger
çekl
eştir
ilece
k uy
gula
mal
ar il
e lo
jistik
alt
yapı
sis
tem
lerin
de
iyile
ştirm
eler
sağ
lanm
ası
hede
flenm
ekte
dir.
59
1.7.
Çev
re
Sana
yici
lerin
iklim
de
ğişi
kliğ
i ile
müc
adel
e ko
nusu
nda
bilin
çlen
diril
mes
i yön
ünde
yo
ğun
bilg
ilend
irme
çalış
mal
arı y
ürüt
ülec
ek v
e kı
lavu
z, k
itap/
rehb
er
yayı
mla
naca
ktır.
Sana
yi v
e Ti
care
t Ba
kanl
ığı
Çev
re v
e O
rman
Ba
kanl
ığı,
TOBB
, TES
K,
Üni
vers
itele
r, ST
K'la
r
Sana
yici
leri
bilin
çlen
dirm
eye
yöne
lik o
lara
k ge
rçek
leşt
irile
n to
plan
tı, s
emin
er, y
ayın
, bro
şür
vb. s
ayıs
ı.
2011-2014
İklim
değ
işik
liği i
le
müc
adel
e ve
uyu
ma
yöne
lik k
urum
ve
kuru
luşl
arın
orta
k ha
reke
t et
mel
erin
i sağ
laya
cak
tem
el p
oliti
kala
r ve
faal
iyet
ala
nlar
ı be
lirle
nece
ktir.
60
1.
7. Ç
evre
Yı
lda
1000
TEP
(Ton
Eş
değe
r Pet
rol)
üzer
inde
en
erji
tüke
ten
tüm
san
ayi
kuru
luşl
arın
da e
nerji
yö
netic
isi a
tanm
ası i
le il
gili
süre
çler
tam
amla
nara
k bu
si
stem
in e
tkin
çal
ışm
ası
sağl
anac
aktır
.
Ener
ji ve
Ta
bii
Kayn
akla
r Ba
kanl
ığı
Sana
yi v
e Ti
care
t Ba
kanl
ığı
Ener
ji yö
netic
isi a
tana
n iş
letm
e sa
yısı
2011-2014
2010
-202
0 U
lusa
l İkl
im
Değ
işik
liği S
trate
ji Be
lges
i'nin
san
ayi b
aşlığ
ı al
tında
yer
ala
n kı
sa
vade
li ey
lem
leri
aras
ında
ye
r alm
akta
dır.
161
16
2
61
1.7.
Çev
re
Alıc
ı orta
mla
rın (h
ava,
su
topr
ak) k
alite
si k
orun
acak
ve
iyile
ştiri
lece
ktir.
Çev
re v
e O
rman
Ba
kanl
ığı
Sana
yi v
e Ti
care
t Ba
kanl
ığı,
TOBB
, TES
K,
Üni
vers
itele
r, ST
K'la
r
Ente
gre
sist
eme
göre
ver
ilen
izin
say
ısı,
Alıc
ı orta
mla
rın k
irlili
k se
viye
sini
n be
lirle
nere
k de
ğerle
ndirm
e, iz
lem
e ve
sı
nıfla
ndırm
a si
stem
atiğ
inin
ol
uştu
rulm
ası i
çin
yapı
lan
yasa
l dü
zenl
eme
sayı
sı, Ü
retim
sü
reçl
erin
de e
mis
yon
oluş
umun
u az
alta
n ür
etim
te
knik
lerin
i kul
lana
n te
sis
sayı
sınd
aki a
rtış,
Alıc
ı or
tam
ların
(hav
a, s
u, to
prak
) ka
lites
inde
ki a
rtış
oran
ı, Bü
tün
sula
rın s
tatü
sünü
n be
lirle
nere
k ac
il m
üdah
ale
gere
ktire
n al
anla
r iç
in h
azırl
anan
eyl
em p
lanı
sa
yısı
, Arıt
mad
an fa
ydal
anan
nü
fusu
n to
plam
nüf
usa
oran
ında
ki a
rtış
2011-2014
Ger
çekl
eştir
ilece
k fa
aliy
etle
r ile
alıc
ı or
tam
ların
kal
itesi
nde
artış
ve
iyile
ştirm
e he
defle
nmek
tedi
r.
62
1.7.
Çev
re
İklim
değ
işik
liğin
e ne
den
olan
san
ayi k
ayna
klı s
era
gazı
em
isyo
nlar
ının
ko
ntro
lü s
ağla
naca
k,
izle
nece
k ve
ra
porla
naca
ktır.
Çev
re v
e O
rman
Ba
kanl
ığı
Sana
yi v
e Ti
care
t Ba
kanl
ığı,
TÜİK
, İkl
im
Değ
işik
liği K
oord
inas
yon
Kuru
lu
İklim
değ
işik
liği u
lusa
l bild
irim
ve
sera
gaz
ı em
isyo
n en
vant
erin
i ha
zırla
ma
Kyot
o Pr
otok
olü
kabu
lü s
onra
sınd
a an
laşm
a ka
psam
ında
yer
ine
getir
ilen
yükü
mlü
lükl
er G
önül
lü s
era
gazı
em
isyo
n tic
aret
i yap
ılan
emis
yon
mik
tarı.
2011-2014
2010
-202
0 U
lusa
l İkl
im
Değ
işik
liği S
trate
ji Be
lges
i'nin
hed
efle
ri ar
asın
da y
er a
lmak
tadı
r.
63
1.8.
San
ayi
Polit
ikas
ı ve
Bölg
esel
Kal
kınm
a
IPA’
nın
Böl
gese
l Ka
lkın
ma
ile İn
san
Kayn
akla
rının
G
eliş
tirilm
esi b
ileşe
nler
i al
tında
ki o
pera
syon
el
prog
ram
lar 2
012–
2013
dö
nem
i içi
n re
vize
ed
ilece
ktir.
Ula
ştırm
a Ba
kanl
ığı,
Çal
ışm
a ve
So
syal
G
üven
lik
Baka
nlığ
ı, Sa
nayi
ve
Tica
ret
Baka
nlığ
ı, Ç
evre
ve
Orm
an
Baka
nlığ
ı, D
PT
Avru
pa B
irliğ
i Gen
el
Sekr
eter
liği
IPA’
nın
Böl
gese
l Kal
kınm
a ile
İn
san
Kayn
akla
rının
G
eliş
tirilm
esi B
ileşe
nler
i al
tında
ki re
vize
ope
rasy
onel
pr
ogra
mla
r
2013
Bölg
esel
kal
kınm
a ve
in
san
kayn
akla
rının
ge
liştir
ilmes
i bile
şenl
eri
altın
da u
ygul
anan
Çev
re,
Ula
ştırm
a, B
ölge
sel
Rek
abet
Ede
bilir
lik v
e İn
san
Kayn
akla
rının
G
eliş
tirilm
esi O
pera
syon
el
Prog
ram
ları
revi
ze
edile
cekt
ir.
162
16
3
64
1.8.
San
ayi
Polit
ikas
ı ve
Bölg
esel
Kal
kınm
a
KOBİ
’lere
yön
elik
ola
rak
bölg
esel
kal
kınm
a od
aklı
proj
eler
des
tekl
enec
ektir
.
KOSG
EB
Sana
yi v
e Ti
care
t Ba
kanl
ığı,
Mal
iye
Baka
nlığ
ı, D
PT, H
azin
e M
üste
şarlı
ğı, K
alkı
nma
Ajan
slar
ı, TO
BB, T
ESK,
ST
K'la
r
Uyg
ulan
an b
ölge
sel k
alkı
nma
odak
lı pr
oje
sayı
sı (h
er y
ıl en
az
1), K
OBİ
’lerin
müş
tere
k ya
tırım
ları
için
ver
ilen
dest
ek
sayı
sı (h
er y
ıl bi
r önc
eki y
ıla
göre
artı
ş), d
iğer
ku
rum
/kur
uluş
lar i
le iş
birli
ği
içer
isin
de g
erçe
kleş
tirile
n kü
mel
enm
e pr
ojes
i say
ısı (
her
yıl e
n az
1)
2011-2014
Ger
çekl
eştir
ilece
k de
stek
pr
ojel
er a
racı
lığı i
le
bölg
esel
reka
bet g
ücün
ün
artır
ılmas
ı he
defle
nmek
tedi
r.
65
1.8.
San
ayi
Polit
ikas
ı ve
Bölg
esel
Kal
kınm
a
Bölg
esel
yen
ilik s
iste
mle
ri ta
nım
lana
cak
ve
dest
ekle
nece
ktir.
TÜBİ
TAK
DPT
, YÖ
K, K
alkı
nma
Ajan
slar
ı,TO
BB,
Üni
vers
itele
r, ST
K’la
r
Kuru
lan
işbi
rliği
ağl
arı s
ayıs
ı
Met
odol
oji ç
alış
mas
ının
ta
mam
lanm
ası
2011-2014
İller
in/b
ölge
lerin
ge
lişm
esin
i des
tekl
emek
ve
reka
bet g
üçle
rini
artır
mak
üze
re ö
zel
sekt
ör, ü
nive
rsite
ve
kam
u ku
rulu
şlar
ı ile
yer
el
aktö
rleri
kaps
ayan
işbi
rliği
ağ
ların
ın k
urul
mas
ı de
stek
lene
cekt
ir. Y
erel
ye
nilik
sis
tem
lerin
in
oluş
turu
lmas
ına
ilişk
in
met
odol
oji ç
alış
mal
arı
tam
amla
naca
k, p
ilot
çalış
ma
yapı
laca
k ill
er/b
ölge
ler
belir
lene
cekt
ir.
66
1.8.
San
ayi
Polit
ikas
ı ve
Bölg
esel
Kal
kınm
a
Küm
elen
me
konu
sund
a ye
rel v
e m
erke
zi d
üzey
de
polit
ika
çerç
eves
ini
çize
cek
bir y
önet
işim
m
odel
i olu
ştur
ulac
aktır
.
Dev
let
Plan
lam
a Te
şkila
tı M
üste
şarlı
ğı
Sana
yi v
e Ti
care
t Ba
kanl
ığı,
Dış
Tic
aret
M
üste
şarlı
ğı, T
ÜBİ
TAK,
Ka
lkın
ma
Ajan
slar
ı
Yöne
tişim
mod
elin
in
oluş
turu
lmas
ı.
2011
Küm
elen
me
stra
tejis
ini
şeki
llend
irere
k, k
urum
ve
kuru
luşl
ar a
rası
ndak
i iş
birli
ği v
e iş
bölü
mün
ün
esas
ların
ı rek
abet
ed
ebili
rlik,
inov
asyo
n ve
ul
usla
rara
sıla
şma
bile
şenl
eri i
tibar
ıyla
be
lirle
mek
üze
re g
erek
li yö
nlen
dirm
e ve
ko
ordi
nasy
on
mek
aniz
mas
ı kur
ulac
aktır
. Bu
çer
çeve
de S
TB v
e D
TM
tara
fında
n yü
rütü
len
proj
eler
den
yara
rlanı
laca
ktır.
163
16
4
67
1.8.
San
ayi
Polit
ikas
ı ve
Bölg
esel
Kal
kınm
a
Caz
ibe
Mer
kezl
erin
i D
este
klem
e Pr
ogra
mı
yayg
ınla
ştırı
laca
ktır.
Dev
let
Plan
lam
a Te
şkila
tı M
üste
şarlı
ğı
İçiş
leri
Baka
nlığ
ı, M
aliy
e Ba
kanl
ığı,
İlgi
li M
erke
zi
ve Y
erel
Yön
etim
ler
Uyg
ulam
anın
ya
ygın
laşt
ırılm
asın
ın
sürd
ürül
mes
i.
2012
Prog
ram
kap
sam
ında
D
iyar
bakı
r’da
yürü
tüle
n uy
gula
ma
diğe
r m
erke
zler
e ya
ygın
laşt
ırıla
cakt
ır.
Uyg
ulam
alar
da m
erke
zler
ve
müc
avir
alan
ların
daki
ge
lişm
e po
tans
iyel
lerin
i ve
yer
el g
irişi
mle
ri de
stek
leye
n pr
ojel
ere
önce
lik v
erile
cek,
pro
gram
uy
gula
mal
arı i
le a
ltyap
ı ya
tırım
ların
ın u
yum
u gö
zetil
ecek
tir.
68
2. S
EKTÖ
REL
SA
NAY
İ PO
LİTİ
KASI
AL
ANLA
RI
Sana
yide
sek
törle
rin
reka
bet g
ücün
ün
artır
ılmas
ı am
acıy
la
sekt
örel
stra
tejile
rin
hazı
rlanm
ası,
izle
nmes
i, de
ğerle
ndiri
lmes
i ve
geliş
tirilm
esi
sağl
anac
aktır
.
Sana
yi v
e Ti
care
t Ba
kanl
ığı
Mal
iye
Baka
nlığ
ı, M
illi
Eğiti
m B
akan
lığı,
Ula
ştırm
a Ba
kanl
ığı,T
arım
ve
Köyi
şler
i Bak
anlığ
ı, Ç
alış
ma
ve S
osya
l G
üven
lik B
akan
lığı,
Ener
ji ve
Tab
ii Ka
ynak
lar
Baka
nlığ
ı, Kü
ltür v
e Tu
rizm
Bak
anlığ
ı, Ç
evre
ve
Orm
an B
akan
lığı,
DPT
, Haz
ine
Müs
teşa
rlığı
, Dış
Tic
aret
M
üste
şarlı
ğı ,
Güm
rük
Müs
teşa
rlığı
, ABG
S,
TÜBİ
TAK,
TÜ
İK, T
SE,
TPE,
Yat
ırım
Des
tek
ve
Prom
osyo
n Aj
ansı
, TÜ
RKA
K, K
OSG
EB,
TOBB
, TİM
, TES
K,
TÜSİ
AD, M
ÜSİ
AD, İ
KV,
TİSK
, TÜ
RK-
İŞ, D
İSK,
H
AK-İŞ
, TÜ
DEF
Haz
ırlan
an s
trate
ji be
lges
i say
ısı
(7 a
det)
Ger
çekl
eştir
ilen
izle
me
ve
değe
rlend
irme
topl
antıs
ı ve
rapo
ru s
ayıs
ı
2011-2014
Sana
yide
sek
törle
rin
reka
bet e
debi
lirliğ
inin
gü
çlen
diril
mes
ine
yöne
lik
sekt
örel
stra
tejile
r ha
zırla
nmas
ı, bu
st
rate
jiler
in iz
lenm
esi,
değe
rlend
irilm
esi v
e ge
liştir
ilmes
i kap
sam
ında
ge
rekl
i kur
umsa
l kap
asite
ar
tırıla
cakt
ır.
164
16
5
69
3. U
YGU
LAM
A,
İZLE
ME
VE
KOO
RD
İNAS
YON
M
EKAN
İZM
ASI
Giri
şim
ci B
ilgi S
iste
mi
geliş
tirile
cekt
ir.
Sana
yi v
e Ti
care
t Ba
kanl
ığı
Mal
iye
Baka
nlığ
ı (G
elir
İdar
esi B
aşka
nlığ
ı),
Çal
ışm
a ve
Sos
yal
Güv
enlik
Ba
kanl
ığı,E
nerji
ve
Tabi
i Ka
ynak
lar B
akan
lığı,
DPT
, H
azin
e M
üste
şarlı
ğı, D
ış T
icar
et
Müs
teşa
rlığı
, TÜ
İK,
EPD
K, T
EDAŞ
, TO
BB,
TESK
, İlg
ili D
iğer
Kur
um
ve K
urul
uşla
r
Giri
şim
ci B
ilgi S
iste
mi'n
in ik
inci
aş
amas
ının
201
2 yı
lı so
nuna
ka
dar t
amam
lanm
ası
2012
Sana
yi v
e tic
aret
pol
itika
ve
stra
tejil
erin
in
belir
lenm
esi s
ürec
inde
ku
llanı
lmak
üze
re,
sana
yi
ve ti
cari
enva
nter
ini i
çere
n bi
r bi
lgi s
iste
mi
oluş
turu
lmuş
tur.
Tü
rkiy
e’ni
n sa
nayi
ve
ticar
et s
ayıs
al h
arita
sı
çıka
rılac
ak, b
u bi
lgi
sist
emin
e da
yana
n ka
rar
dest
ek s
iste
mle
ri ol
uştu
rula
cakt
ır. B
ilgile
r ilg
ili ka
mu
kuru
mla
rının
ku
llanı
mın
a su
nula
cakt
ır.
Bilg
ilerin
mah
rem
iyet
ilk
esi g
özet
ilere
k öz
el
sekt
örle
de
payl
aşılm
ası
plan
lanm
akta
dır.
70
3. U
YGU
LAM
A,
İZLE
ME
VE
KOO
RD
İNAS
YON
M
EKAN
İZM
ASI
Sana
yi S
trate
jisin
in
geliş
tirilm
esi,
uygu
lanm
ası
ve iz
lenm
esi k
onul
arın
da
Sana
yi v
e Ti
care
t Ba
kanl
ığı'n
ın K
urum
sal
kapa
site
si g
eliş
tirile
cekt
ir.
Sana
yi v
e Ti
care
t Ba
kanl
ığı
Mal
iye
Baka
nlığ
ı, M
illi
Eğiti
m B
akan
lığı,
Ula
ştırm
a Ba
kanl
ığı,T
arım
ve
Köyi
şler
i Bak
anlığ
ı, Ç
alış
ma
ve S
osya
l G
üven
lik B
akan
lığı,
Ener
ji ve
Tab
ii Ka
ynak
lar
Baka
nlığ
ı, Kü
ltür v
e Tu
rizm
Bak
anlığ
ı, Ç
evre
ve
Orm
an B
akan
lığı,
DPT
, Haz
ine
Müs
teşa
rlığı
, Dış
Tic
aret
M
üste
şarlı
ğı ,
Güm
rük
Müs
teşa
rlığı
, ABG
S,
TÜBİ
TAK,
TÜ
İK, T
SE,
TPE,
Yat
ırım
Des
tek
ve
Prom
osyo
n Aj
ansı
, TÜ
RKA
K, K
OSG
EB,
TOBB
, TİM
, TES
K,
TÜSİ
AD, M
ÜSİ
AD, İ
KV,
TİSK
, TÜ
RK-
İŞ, D
İSK,
H
AK-İŞ
, TÜ
DEF
Proj
e ka
psam
ında
eği
tim v
erile
n uz
man
say
ısı
2011-2012
Sana
yi s
trate
jisin
in
geliş
tirilm
esi,
uygu
lanm
ası v
e iz
lenm
esi
konu
ların
da S
anay
i ve
Tica
ret B
akan
lığı'n
ın
Kuru
msa
l kap
asite
sini
ar
tırm
ak a
mac
ıyla
IPA'
nın
(Kat
ılım
Önc
esi M
ali
yard
ım A
racı
) 1.b
ileşe
ni
olan
"Kur
umsa
l Ya
pıla
nma"
kap
sam
ında
ol
uştu
rula
n AB
pro
jesi
nin
haya
ta g
eçiri
lmes
i pl
anla
nmak
tadı
r. Pr
oje
kaps
amın
da S
anay
i ve
Tica
ret B
akan
lığın
ın il
e pr
oje
orta
klar
ının
idar
i ka
pasi
tesi
nin
geliş
tirilm
esi,
Sana
yi
Stra
tejis
i ve
Sekt
örel
St
rate
jiler
i çal
ışm
alar
ı içi
n ge
rekl
i tek
nik
kapa
site
nin
iyile
ştiri
lmes
i, et
kin
bir
diya
log
mek
aniz
mas
ının
165
16
6
oluş
turu
lmas
ı am
açla
nmak
tadı
r.
71
3. U
YGU
LAM
A,
İZLE
ME
VE
KOO
RD
İNAS
YON
M
EKAN
İZM
ASI
Yata
y sa
nayi
pol
itika
sı
alan
ların
da e
ylem
lerin
iz
lenm
esi,
değe
rlend
irilm
esi v
e ra
porla
nmas
ını
tem
inen
gi
rişim
ler o
luşt
urul
acak
tır.
Sana
yi v
e Ti
care
t Ba
kanl
ığı
İlgili
Kuru
mla
r Ya
tay
sana
yi p
oliti
kası
al
anla
rında
yer
ala
n ey
lem
lerin
ge
rçek
leşm
e or
anı
2011-2014
İlgili
kam
u ku
rum
ların
ın
sana
yi s
trate
jisi
kaps
amın
da y
ürüt
tükl
eri
faal
iyet
leri
ve
soru
mlu
lukl
arı a
rası
nda
tam
amla
yıcı
lık v
e eş
güdü
mün
sağ
lanm
asın
ı te
min
en s
öz k
onus
u ku
rum
ların
yet
kili
tem
silc
ilerin
in b
ir ar
aya
geld
iği p
latfo
rmla
r ol
uştu
rula
cakt
ır. B
u gi
rişim
ler,
stra
tejin
in
izle
nmes
inde
krit
ik b
ir ro
l oy
naya
cakt
ır.
166
16
7
72
3. U
YGU
LAM
A,
İZLE
ME
VE
KOO
RD
İNAS
YON
M
EKAN
İZM
ASI
Bu e
ylem
pla
nı Y
OİK
K ve
di
ğer s
trate
ji be
lgel
eri i
le
eşgü
düm
içer
isin
de
uygu
lana
cakt
ır.
Sana
yi v
e Ti
care
t Ba
kanl
ığı
İlgili
Kuru
mla
r Sa
nayi
Stra
tejis
i ile
ilgi
li ya
pıla
r ve
ala
nlar
ara
sınd
a bi
lgi
alış
veriş
inin
ve
işbi
rliği
nin
sağl
anm
ası
2011-2014
Sana
yi S
trate
jisi i
le
doğr
udan
ve/
veya
dol
aylı
olar
ak il
işki
si b
ulun
an
polit
ika
ve e
ylem
do
küm
anla
rının
taki
bi
yapı
laca
k; S
anay
i St
rate
jisi S
ekre
tary
ası i
le
YOİK
K, K
SEP,
vs.
Se
kret
arya
ları
aras
ında
dü
zenl
i ile
tişim
ve
eşgü
düm
sağ
lana
cakt
ır.
167
16
8
EK 2
: Sek
töre
l Rek
abet
Güc
ü D
eğer
lend
irmel
eri v
e Po
litik
alar
33
EK 2
.1: O
tom
otiv
San
ayi
Şeki
l Ek
2.1.
1: O
tom
otiv
San
ayi Ü
retim
End
eksi
Ka
ynak
: Eur
osta
t
Şeki
l Ek
2.1.
2: O
tom
otiv
San
ayi İ
stih
dam
End
eksi
33 G
rafik
lerd
eki T
R b
ahsi
geç
en s
ektö
rde
ilgili
bel
irtile
n gö
ster
gede
ki d
urum
u Tü
rkiy
e’de
ki o
alt
sekt
ör iç
in, A
B 2
7 ilg
ili s
ektö
rün
Avru
pa B
irliğ
i’nde
ki o
rtala
ma
duru
mun
u be
lirtil
en g
öste
rge
için
, AB
12 il
gili
sekt
örü
de A
B’y
e ye
ni ü
ye o
lan
Gün
ey K
ıbrıs
Rum
Kes
imi,
Çek
Cum
huriy
eti,
Est
onya
, Mac
aris
tan,
Let
onya
, Li
tvan
ya, M
alta
, Pol
onya
, Slo
vaky
a, S
love
nya,
Bul
garis
tan,
Rom
anya
orta
lam
asın
ı, Tü
rkiy
e İm
alat
San
ayi i
se il
gili
göst
erge
için
Tür
kiye
’dek
i im
alat
san
ayin
in
gene
l dur
umun
u gö
ster
mek
tedi
r.
168
16
9
Şeki
l Ek
2.1.
3: O
tom
otiv
San
ayi İ
hrac
at E
ndek
si
AB
12
AB
15
Hind
ista
n
Çin
Brez
ilya
Türk
iye
0
200
400
600
800
1000
1200
1400
1995
1996
1997
1998
1999
2000
2001
2002
2003
2004
2005
Yılla
r (D
eğer
ler 1
995
yılı
baz
alın
arak
end
eksl
enm
iştir
.)
Ka
ynak
: CO
MTR
ADE,
TEP
AV H
esap
lam
alar
ı
Şeki
l Ek
2.1.
4: O
tom
otiv
San
ayi K
ısm
i Ver
imlil
ik E
ndek
si
Ka
ynak
: TÜ
İK
Şeki
l Ek
2.1
.5:
Oto
mot
iv S
anay
i İn
ovas
yon
Yapa
n Fi
rmal
ar,
Yüzd
e (2
002-
2004
)
0%10
%20
%30
%40
%50
%60
%70
%80
%90
%10
0%
Ho
llan
da
Tür
kiy
eS
lova
kya
Po
lon
yaB
elç
ika
No
rve
çÇ
ek
Cu
mh
uri
yeti
Ro
man
yaİs
veç
İsp
anya
Bu
lgar
ista
nA
lman
yaEs
ton
yaY
una
nis
tan
Fran
sa
İtal
yaK
ıbrı
sL
itva
nya
Mac
aris
tan
Po
rtek
iz
Ka
ynak
: CO
MTR
ADE,
TÜ
İK
Tabl
o Ek
2.1
.1: O
tom
otiv
San
ayin
in G
enel
Gör
ünüm
ü
Kayn
ak:T
ÜİK
, TÜ
SİAD
200
8 Sa
nayi
ne S
ektö
rel B
akış
, * G
irişi
mci
Bilg
i Sis
tem
i
Sek
törü
n ak
tifle
rinin
imal
at s
anay
i gen
elin
de p
ayı (
yüzd
e) (2
008)
*
8.27
Üre
timin
imal
at s
anay
i içi
ndek
i pay
ı (yü
zde)
(200
7)
12.0
5
Çal
ışan
ların
imal
at s
anay
i ist
ihda
mı i
çind
eki p
ayı (
yüzd
e) (2
008)
*
8.47
Topl
am im
alat
san
ayi i
thal
atı i
çind
eki p
ay (y
üzde
) (20
09)
9.71
Topl
am im
alat
san
ayi i
hrac
atı i
çind
eki p
ay (y
üzde
) (20
09)
13.4
8S
ektö
rün
ar-g
e ha
rcam
asın
ın im
alat
san
ayi g
enel
ine
oran
ı (y
üzde
)(20
08)*
31
.17
169
17
0
GEN
EL B
AKIŞ
2000
’li yı
llard
a yü
ksek
kat
ma
değe
r ile
dün
ya p
azar
ları
için
üre
tim a
nlay
ışın
ı ben
imse
yen
Türk
iye
Oto
mot
iv S
anay
i bu
süre
çte
kalit
e yö
netim
i, kü
rese
l re
kabe
t, A
r-Ge
ve
tekn
oloj
i yö
netim
i, yü
ksek
ni
telik
li in
san
kayn
ağı
alan
ında
ol
dukç
a ön
emli
ilerle
mel
er
kayd
etm
iştir
. 20
01 k
rizi
sonr
asın
da i
stih
dam
da,
üret
imde
ve
ihra
catta
öne
mli
geliş
mel
er s
ağla
nmış
tır.
Kür
esel
oto
mot
iv d
eğer
zi
nciri
nin
önem
li bi
r par
çası
ola
n se
ktör
de, A
r-Ge
ve ta
sarım
ala
nınd
a pa
sif b
ir po
litik
anın
izle
ndiğ
i göz
lenm
ekte
dir.
Yaba
ncı
ana
firm
alar
ın d
enet
imin
de o
lan
bu f
aaliy
etle
rin y
anı
sıra
tes
t al
tyap
ısın
da y
aşan
an s
ıkın
tılar
da
bu k
onud
a ge
lişm
e sa
ğlan
mas
ı ger
ektiğ
ini g
öste
rmek
tedi
r. Kü
rese
lleşe
n ek
onom
ide
otom
otiv
ana
ve
yan
sana
yi a
rası
nda
tam
ent
egra
syon
sağ
lana
rak,
sü
rdür
üleb
ilir re
kabe
t orta
mı y
arat
ılmas
ı kon
usun
da ç
alış
mal
ar y
apılm
akta
dır.
Sek
törd
e ta
lep
ve ü
retim
artı
şıyl
a bi
rlikt
e ni
telik
li iş
gücü
ihtiy
acı
artm
akta
dır.
Ana
san
ayi f
irmal
arın
da s
on y
ıllar
da a
rtan
hizm
et iç
i eğ
itim
faal
iyet
leri
ve to
plam
kal
ite y
önet
imi k
onus
unda
alın
an m
esaf
e so
n de
rece
öne
mlid
ir. Ç
oğun
lukl
a, K
OB
İ sta
tüsü
nde
olan
yan
sa
nayi
firm
alar
ında
ise
nite
likli
işgü
cü i
le i
lgili
soru
nlar
ın a
rtmas
ı be
klen
mek
tedi
r. N
itelik
li iş
gücü
kıs
ıtını
n ya
nı s
ıra,
yan
sana
yi
firm
alar
ı içi
n fin
ansm
ana
eriş
im k
ısıtı
da
sekt
örün
gel
işim
i önü
nde
önem
li bi
r eng
eldi
r. H
em ta
şıt a
raçl
arı,
hem
de
akar
yakı
t üze
rinde
n al
ınan
yük
sek
verg
iler i
ç pa
zarın
gel
işm
esin
i eng
elle
rken
; iki
nci e
l ara
ç ith
alat
ı, O
GT
uygu
lam
asın
da y
aşan
an s
ıkın
tılar
, ar
tan
çevr
e ve
güv
enlik
sta
ndar
tları
sekt
örün
rek
abet
çiliğ
i ön
ünde
ris
k ol
uştu
rabi
lece
ktir.
Bu
süre
çte
sekt
öre
ilişki
n A
B m
evzu
atı v
e po
litik
alar
ına
uyum
des
tekl
eyic
i etk
i yap
acak
ve
sekt
örün
reka
bet g
ücün
ü ar
ttıra
cakt
ır.
Türk
iye’
deki
oto
mot
iv im
alat
çıla
rını t
emsi
l ede
n O
tom
otiv
San
ayii
Der
neği
(OS
D) U
lusl
arar
ası O
tom
otiv
Üre
ticile
ri D
erne
ği’n
in (O
ICA
) üy
esi
ve y
önet
imin
de,
Avr
upa
Oto
mob
il Ü
retic
ileri
Der
neği
(A
CE
A)
Lias
on K
omite
si’n
de d
e as
osiy
e üy
esi;
Taşı
t A
raçl
arı
Yan
San
ayic
ileri
Der
neği
(TA
YSA
D)
ise
Avr
upa
Oto
mot
iv Y
an S
anay
icile
ri D
erne
ği’n
in (
CLE
PA
) üy
esi k
onum
larıy
la,
sekt
ör A
B’d
eki v
e ul
usla
rara
sı g
eliş
mel
eri y
akın
dan
taki
p et
mek
tedi
r. İh
raca
ta d
ayal
ı bü
yüm
e tre
ndi
göst
eren
ve
ekon
omid
e ön
emli
yeri
olan
sek
törd
e, 2
008
yılın
ın s
on ç
eyre
ğind
en i
tibar
en k
üres
el
finan
sal k
rizin
yan
sım
ası s
onuc
u, iç
paz
arın
küç
ülm
esi v
e ih
raca
tın a
zalm
asın
a da
bağ
lı ol
arak
küç
ülm
e ya
şanm
ıştır
. Ya
şana
n bu
küç
ülm
e ka
rşıs
ında
hük
ümet
öze
llikle
sto
klar
da y
aşan
an a
rtış
karş
ısın
da k
ısa
süre
li ve
rgis
el ö
nlem
ler a
lmış
tır. B
unun
la
birli
kte
hass
as b
ir ya
pı a
rz e
den
sekt
örün
mev
cut y
apıs
ı ile
gel
ecek
te d
aha
iyi b
ir ko
num
da o
laca
ğını
sav
unm
ak m
ümkü
n de
ğild
ir. B
u an
lam
da k
üres
el re
kabe
t koş
ulla
rı al
tında
raki
p ül
kele
rin s
ektö
re s
ağla
dığı
poz
itif k
atkı
lar d
ikka
te a
lındı
ğınd
a, b
u do
küm
anda
yer
ala
n po
litik
alar
göz
önü
nde
bulu
ndur
ular
ak,
Oto
mot
iv S
ektö
rüne
Yön
elik
Stra
teji
Bel
gesi
dok
üman
ı ha
zırla
nmak
ta v
e se
ktör
ün r
ekab
et
edeb
ilirliğ
inin
artı
rılm
ası v
e dö
nüşü
mün
kol
ayla
ştırı
lmas
ı hed
efle
nmek
tedi
r.
170
17
1
BİL
Gİ V
E TE
KN
OLO
Jİ
Türk
iye
otom
otiv
ana
san
ayin
de 4
firm
a dı
şınd
a tü
m f
irmal
ar y
aban
cı o
rtakl
ıkla
rla v
e/ve
ya y
aban
cı f
irmal
arın
lisa
nsla
rıyla
üre
tim
yapm
akta
dır.
Bu d
a A
r-Ge
faal
iyet
lerin
in a
na f
irma
konu
mun
daki
yab
ancı
firm
alar
a ba
ğlı
olar
ak g
eliş
mes
i anl
amın
a ge
lmek
tedi
r. S
ektö
rde
son
yılla
rda
küre
sel p
iyas
alar
da y
aşan
an k
onso
lidas
yon,
üre
tim s
üreç
lerin
in g
eliş
mek
te o
lan
ülke
lere
kay
dırıl
mas
ı,
A
r-G
e, t
ekno
loji,
paz
arla
ma
ve s
atış
son
rası
faa
liyet
ler
gibi
akt
ivite
lerin
ana
firm
a bü
nyes
inde
kal
mas
ı so
nucu
nu d
oğur
mak
tadı
r. Bu
aş
amad
a Tü
rkiy
e ot
omot
iv a
na s
anay
inde
ki f
irmal
arın
kür
esel
değ
er z
inci
rinde
ki y
erle
rini g
eliş
tirm
eler
i, ta
sarım
sür
eçle
rinde
dah
a et
kin
bir ş
ekild
e ye
r alm
alar
ı ger
ekm
ekte
dir.
Türk
iye’
de ta
sarla
nan
mot
orlu
taşı
t ara
çlar
ı ile
bun
lara
ait
aksa
m v
e pa
rçal
arın
tasa
rım d
oğru
lam
a ve
day
anım
test
lerin
in ç
oğu
yurt
için
de y
apılm
akla
birl
ikte
, yol
test
ler i
çin
pist
, rüz
gâr t
ünel
i, ça
rpm
a te
st la
bora
tuar
ı im
kanl
arın
ın o
lmam
ası n
eden
iyle
firm
alar
ımız
yur
t dı
şınd
a te
stle
ri ya
ptırm
akta
, bu
duru
m z
aman
ve
mal
i kay
nak
kayı
plar
ına
nede
n ol
mak
tadı
r. S
ektö
rün
geliş
imi
için
ger
ekli
olan
tes
t/ana
liz a
ltyap
ısın
ın o
luşt
urul
mas
ı iç
in T
ÜB
İTA
K-T
EYD
EB
ve b
enze
ri ku
rum
lar
tara
fında
n de
stek
sa
ğlan
mak
tadı
r. A
yrıc
a,
Şub
at
2008
’de
yasa
laşa
n A
r-Ge
dest
ekle
riyle
ilg
ili dü
zenl
emen
in
sekt
örde
n ya
pıla
n A
r-Ge
harc
amal
arın
ı öne
mli
bir b
içim
de a
rtırm
ası b
ekle
nmek
tedi
r. Ya
n sa
nayi
deki
A
r-Ge
faal
iyet
lerin
in
dest
ekle
nmes
i am
acıy
la
ana
firm
alar
ön
derli
ğind
e st
rate
jik
orta
klılı
klar
ın
kuru
lmas
ı ve
Ü
nive
rsite
-San
ayi i
şbirl
iği ç
erçe
vesi
nde
tasa
rım-d
oğru
lam
a fa
aliy
etle
rinin
yür
ütül
mes
i hed
efle
nmek
tedi
r.
REK
ABET
Dün
ya
piya
sala
rında
ki
kons
olid
asyo
na
para
lel
olar
ak,
Türk
iye
otom
otiv
sa
nayi
nde
de
son
yılla
rda
birle
şme-
devr
alm
alar
ya
şanm
akta
dır.
1999
-200
6 dö
nem
inde
Kar
a, H
ava,
Den
iz v
e D
emiry
olu
taşı
tları
sekt
örün
de 7
birl
eşm
e-de
vral
ma
gerç
ekle
şmiş
tir.
Ayn
ı dö
nem
de s
ektö
rde
6 re
kabe
t ih
lali
sapt
anm
ış v
e 7,
6 m
ilyon
TL
ceza
ver
ilmiş
tir.
Diğ
er y
anda
n R
ekab
et K
urul
u 20
05 y
ılınd
a,
mot
orlu
taş
ıtlar
sek
törü
ndek
i di
key
anla
şmal
ara
ilişki
n gr
up m
uafiy
eti
tebl
iği
yayı
nlay
arak
bu
alan
daki
mev
zuat
ı A
B m
evzu
atı
ile
uyum
lu h
ale
getir
miş
tir. S
öz k
onus
u te
bliğ
in y
edek
par
ça s
anay
isin
i olu
mlu
bir
şeki
lde
etki
lem
esi b
ekle
nmek
tedi
r.
YASA
L D
ÜZE
NLE
MEL
ER
Türk
iye,
Güm
rük
Birl
iği v
e ta
m ü
yelik
müz
aker
eler
i çer
çeve
sind
e AB
’nin
ve
BM
/AEK
’nin
sek
törle
ilgi
li dü
zenl
emel
erin
i mev
zuat
ına
uyum
laşt
ırmış
tır. A
yrıc
a m
evzu
atın
uyg
ulan
mas
ında
yaş
anan
sor
unla
rın ç
özül
mes
i am
acıy
la, S
TB b
ünye
sind
e ot
omot
iv a
na v
e ya
n sa
nayi
ile
ilgili
kam
u te
msi
lcile
rinin
yer
ald
ığı,
kam
u ve
öze
l sek
törü
n bi
rlikt
e pe
riyod
ik o
lara
k to
plan
ma
sure
tiyle
sor
unla
ra ç
özüm
ön
erile
ri ge
tirdi
ği “M
otor
lu A
raçl
ar T
ekni
k Ko
mite
si” (
MA
RTE
K) k
urul
muş
tur.
Türk
iye’
nin
sekt
örle
ilgi
li ol
arak
Güm
rük
Birl
iği a
nlaş
mas
ında
n ka
ynak
lana
n ve
“bel
irli b
ir sü
re” y
erin
e ge
tirem
eyec
eğin
i bild
irdiğ
i iki
nci
el a
raç
ithal
atı k
onus
u se
ktör
için
cid
di b
ir te
hdit
olar
ak g
örül
mek
tedi
r. İk
inci
el a
raç
ithal
atın
ın s
ektö
re v
e ge
nel e
kono
miy
e et
kile
rini
içer
en a
naliz
rap
oru
sekt
ör t
araf
ında
n ha
zırla
nara
k 20
06 y
ılınd
a AB
Kom
isyo
nuna
ilet
ilmiş
tir.
Önü
müz
deki
dön
emde
ikin
ci e
l ara
ç ith
alat
ının
se
ktör
e ve
ge
nel
ekon
omiy
e et
kile
rinin
de
ğerle
ndiri
lmes
i ve
an
aliz
so
nuçl
arın
a ba
ğlı
olar
ak
gere
kli
çalış
mal
arın
171
17
2
sürd
ürül
mes
i pla
nlan
mak
tadı
r. Ç
alış
anla
rın i
ş de
ğişt
irme
ve i
ş bu
lma
yete
neği
yle
doğr
udan
ilg
ili ol
arak
işg
ücü
hare
ketli
liğin
in a
rtırıl
mas
ı, iş
gücü
piy
asas
ının
şe
ffafla
ştırı
lmas
ı ve
verim
liliği
n ar
tırılm
ası i
stih
dam
la il
gili
her t
ürlü
giri
şim
de ö
ne ç
ıkm
akta
dır.
Türk
eko
nom
isin
in u
lusl
arar
ası r
ekab
et
gücü
nün,
nite
likli
işgü
cü il
e de
stek
lenm
esin
e ya
rdım
cı o
lmak
, çal
ışm
a ya
şam
ının
iste
diği
ve
ihtiy
aç d
uydu
ğu in
sanl
arın
nite
likle
rinin
ta
nım
lanm
asın
da,
iş y
aşam
ınca
gel
iştir
ilen
ve b
enim
sene
n m
esle
k st
anda
rtlar
ı bü
yük
önem
taş
ımak
tadı
r. B
u ka
psam
da i
ş pi
yasa
sını
n ve
eği
tim k
urum
ların
ın ö
ncel
ikli
ihtiy
açla
rı di
kkat
e al
ınar
ak o
tom
otiv
sek
törü
ne y
önel
ik o
lara
k 10
ade
t mes
lek
stan
dard
ı ha
zırla
nmış
olu
p, 2
009
ve 2
010
yılla
rı iç
eris
inde
Res
mi G
azet
e’de
yay
ımla
nmış
tır. 3
4
ÇEV
RE
VE
ENER
Jİ
Oto
mot
iv s
anay
i-çev
re i
lişki
lerin
i ür
etim
aşa
mas
ında
ki v
e m
otor
lu a
raçl
arın
kul
lanı
m ö
mrü
boy
unca
çev
rese
l et
kile
ri ve
AB
mük
tese
batın
a uy
um ç
erçe
vesi
nde
değe
rlend
irmek
ger
ekm
ekte
dir.
Çev
re a
lanı
nda
otom
otiv
san
ayin
in k
arşı
laşt
ığı b
aşlıc
a so
runl
ar,
yasa
l düz
enle
mel
erde
ki y
etki
kar
maş
ası,
alty
apın
ın y
eter
sizl
iği,
sekt
örün
mal
iyet
lerin
i artı
ran
uygu
lam
alar
dır.
Öze
llikle
kat
ı atık
ların
de
pola
nmas
ı-ber
tara
fı ve
su
deşa
rj si
stem
leri
konu
sund
a ya
şana
n al
tyap
ı sor
unla
rının
gid
erilm
esi s
ağla
naca
ktır.
M
otor
lu a
raçl
arda
n ya
yıla
n em
isyo
nlar
çev
re a
çısı
ndan
öne
mli
bir t
ehdi
t ola
rak
görü
lmek
tedi
r. Bu
ned
enle
, egz
oz e
mis
yonl
arı i
le il
gili
yürü
rlükt
eki A
B D
irekt
ifler
i ile
uyu
m s
ağla
nmış
tır.
Anc
ak,
yakı
t ka
lites
inin
artt
ırılm
asın
da y
aşan
an g
ecik
mel
er n
eden
iyle
, ot
omot
iv
sana
yi e
gzoz
em
isyo
nlar
ına
fiili
uyum
u ka
dem
eli o
lara
k ge
rçek
leşt
irile
cekt
ir.
Ula
şım
da e
nerji
ver
imlili
ğini
n ar
tırılm
ası i
le il
gili
olar
ak; b
irim
yak
ıt tü
ketim
i düş
ük, ç
evre
dos
tu, s
ıkış
tırılm
ış d
oğal
gaz
, sıv
ılaşt
ırılm
ış
petro
l gaz
ı, el
ektri
kli,
hibr
it gi
bi a
ltern
atif
yakı
t kul
lana
n ul
aşım
ara
çlar
ının
vey
a hi
brit
sist
emle
rinin
kul
lanı
mı t
eşvi
k ed
ici d
üzen
lem
eler
ya
pılm
alıd
ır.
Oto
mot
iv a
na s
anay
i, ot
omas
yon
sist
emiy
le ç
alış
mas
ında
n do
layı
ene
rji y
oğun
bir
sekt
ördü
r. S
ektö
rün
yapı
sınd
an k
ayna
klan
an b
u so
runa
ek
olar
ak s
ektö
r iç
in ö
nem
li bi
r ya
n fa
aliy
et o
lan
lojis
tik h
izm
etle
rinin
de
ener
ji yo
ğun
kara
yolla
rında
n sa
ğlan
mas
ı sek
törü
n en
erji
ihtiy
acın
ı ar
tırm
akta
dır.
Önü
müz
deki
yıll
arda
faa
liyet
e ge
çece
k en
tegr
e lo
jistik
im
kanl
arı
ve g
eliş
tirile
cek
“ene
rji v
erim
liliği
” pr
ojel
eri i
le s
ektö
rün
ener
ji ih
tiyac
ının
sın
ırlan
dırıl
mas
ı am
açla
nmak
tadı
r.
DIŞ
REK
ABET
ED
EBİL
İRLİ
K V
E Tİ
CAR
ET
2002
yılı
ndan
itib
aren
sek
törd
e ek
onom
ik b
üyüm
eye
para
lel
olar
ak o
tom
otiv
san
ayin
de d
e sü
rekl
i bü
yüm
e sa
ğlan
mış
tır.
Anc
ak,
küre
sel k
rizin
etk
ileri
özel
likle
200
8 yı
lının
son
çey
reği
nde
üret
im, i
stih
dam
ve
ihra
catta
aza
lma
yaşa
nmas
ına
sebe
p ol
muş
tur.
TÜİK
ver
ilerin
e gö
re;
2005
yılı
nda
9,6
mily
ar d
olar
ola
rak
gerç
ekle
şen
ihra
cat d
eğer
i her
yıl
arta
rak
2008
yılı
nda
18,3
mily
ar d
olar
34 h
ttp://
ww
w.m
yk.g
ov.tr
/inde
x.ph
p/en
/yay
mla
nm-u
lusa
l-mes
lek-
stan
dartl
ar
172
17
3
değe
rine
ulaş
mış
tır.
Anc
ak,
küre
sel
kriz
in e
tkile
rini
göst
erm
eye
başl
amas
ı ile
200
8 yı
lının
Kas
ım a
yınd
a ih
raca
t po
tans
iyel
inde
ön
emli
bir
düşü
ş ya
şanm
aya
başl
amış
ve
2008
yılı
nın
Kas
ım v
e A
ralık
ayı
nda
bir
önce
ki y
ıla g
öre
yüzd
e 47
,7’lik
bir
azal
ma
yaşa
nmış
tır.
İhra
cat d
eğer
inde
ki d
üşüş
, 200
9 yı
lının
Şub
at a
yına
kad
ar d
evam
etm
iş, p
azar
ın b
üyük
bir
çoğu
nluğ
unu
oluş
tura
n A
vrup
a’da
kriz
e ka
rşı a
lınan
önl
emle
rin ü
lkem
ize
yans
ımas
ı ola
rak
Şub
at a
yınd
an it
ibar
en is
e ih
raca
t değ
eri a
rtış
eğilim
ine
girm
iştir
. 201
0 yı
lının
ilk
üç a
yınd
a ge
rçek
leşe
n ot
omot
iv ih
raca
tı 20
09 y
ılını
n ilk
üç
ayın
a gö
re y
akla
şık
yüzd
e 52
artı
ş gö
ster
miş
tir.
TÜİK
ver
ilerin
e gö
re,
2005
yılı
ndan
bu
yana
artı
ş gö
ster
en ü
retim
end
eksi
nde,
200
8 yı
lının
Ağu
stos
ayl
arın
da b
aşla
yan
düşü
ş,
Kas
ım a
yınd
a ke
skin
bir
şeki
lde
kend
ini h
isse
ttirm
eye
başl
amış
tır. 2
008
Ağu
stos
ayı
itib
ari i
le b
ir ön
ceki
yılı
n ay
nı a
yına
gör
e yü
zde
9,9
olar
ak g
örül
mey
e ba
şlay
an ü
retim
dar
alm
ası,
2008
yılı
Kas
ım a
yınd
a yü
zde
42’lik
, Ara
lık a
yınd
a yü
zde
52’lik
aza
lma
göst
erer
ek
deva
m e
tmiş
tir.
Bunu
nla
birli
kte,
end
eksl
er 2
009
yılı
ilk ç
eyre
ğind
e se
ktör
de k
rizin
etk
ilerin
in ü
retim
açı
sınd
an d
oruk
nok
tası
na
çıkt
ığın
ı gös
term
ekte
dir.
Anc
ak, M
ayıs
ayı
ndan
itib
aren
nis
pete
n ar
tma
eğilim
ine
gire
n ür
etim
mik
tarın
da a
lınan
ver
gise
l ted
birle
rin
olum
lu e
tkile
ri gö
rülm
eye
başl
anm
ış o
lup,
Eki
m a
yı i
tibar
iyle
sen
enin
ayn
ı dö
nem
ine
göre
üre
tim e
ndek
sind
e ar
tış y
aşan
arak
se
ktör
ün ü
retim
mik
tarın
da o
lağa
n ra
kam
lara
ula
şılm
ıştır
. Oto
mot
iv s
anay
i üre
tim e
ndek
si b
ekle
ntile
rine
para
lel o
lara
k 20
10 H
azira
n ay
ında
bir
önce
ki y
ılın
aynı
ayı
na g
öre
yüzd
e 26
ora
nınd
a ar
tış g
örül
müş
tür.
TCM
B v
erile
rine
göre
, mot
orlu
taşı
tlar k
apas
ite k
ulla
nım
ora
nı 2
007
yılı
Ara
lık a
yınd
a yü
zde
89,4
iken
200
8 yı
lı A
ralık
ayı
nda
yüzd
e 55
,8 v
e 2
009
yılı
Ara
lık a
yınd
a da
yüz
de 6
2,2
ola
rak
gerç
ekle
şmiş
tir.
Sek
tör,
2008
yılı
nda
düny
a ür
etim
inde
1.1
47.1
10 a
det i
le İt
alya
, Bel
çika
, Po
rteki
z, Ç
ek C
umhu
riyet
i, R
oman
ya, P
olon
ya v
e İra
n’ın
ön
ünde
, on
beşi
nci s
ırada
bul
unur
ken
2008
yılı
nda
yaşa
nan
glob
al k
rizde
n ne
gatif
ola
rak
etki
lenm
iş v
e 20
09 y
ılınd
a 86
9.60
5 ad
et
üret
im il
e dü
nyad
a on
yed
inci
sıra
da y
er a
lmış
tır.
2009
yılı
itib
ariy
le, A
B (
27)
için
de, t
opla
m m
otor
lu ta
şıt a
racı
üre
timin
de y
edin
ci,
otom
obil
üret
imin
de d
okuz
uncu
, tic
ari a
raç
ve o
tobü
s ür
etim
inde
ise
ilk s
ırada
yer
alm
akta
dır.35
O
tom
otiv
sek
törü
nün
küre
selle
şmes
i seb
ebiy
le h
amm
adde
ve
ara
mal
ı ith
alat
ı ol
dukç
a yü
ksek
tir.
Ayr
ıca,
iç p
azar
da a
raç
ithal
atı
oldu
kça
yüks
ek s
eviy
eded
ir. Y
erli
sana
yini
n he
m iç
paz
arda
hem
dış
paz
arla
rda
küre
sel r
akip
leriy
le re
kabe
t ede
bilir
kon
umda
olm
ası
son
dere
ce ö
nem
lidir.
Ü
çünc
ü ül
kele
rden
ülk
emiz
e ge
len
ürün
lere
Orta
k G
ümrü
k Ta
rifes
i (O
GT)
uyg
ulan
mas
ına
rağm
en, T
ürki
ye’d
en b
u ül
kele
re y
apıla
n ih
raca
tta O
GT
dışı
nda
yüks
ek v
ergi
ora
nlar
a ta
bi o
lunm
ası d
ış ti
care
tte k
arşı
laşı
lan
en ö
nem
li en
gelle
rden
biri
dir.
Mot
orlu
ara
çlar
ve
bunl
arın
aks
amla
rıyla
ilgi
li ol
arak
tam
amen
AB
dire
ktifl
erin
den
uyum
laşt
ırıla
rak
yayı
nlan
an y
önet
mel
ikle
re g
öre
35 h
ttp://
ww
w.o
ica.
net/c
ateg
ory/
prod
uctio
n-st
atis
tics/
173
17
4
veril
en ti
p on
ayı b
elge
lerin
in A
vrup
a B
irliğ
i tar
afın
dan
kabu
l edi
lmem
esi n
eden
iyle
baz
ı firm
alar
ımız
ın y
urt d
ışın
dan
tip o
nayı
bel
gesi
al
mak
zor
unda
kal
mal
arı i
se b
ir di
ğer s
orun
ala
nıdı
r. A
yrıc
a, b
ölge
de ü
retim
üss
ü ol
arak
gel
işen
ülk
eler
e kı
yasl
a yü
ksek
ene
rji v
e iş
çilik
mal
iyet
i se
ktör
ün r
ekab
et e
debi
lirliğ
ini
sını
rland
ırmak
tadı
r.
İSTİ
HD
AM
VE
CO
ĞR
AFİ
BO
YUT
Sek
törd
e ya
şana
n bü
yüm
e ve
izle
nen
polit
ikal
ara
para
lel o
lara
k ot
omot
iv a
na v
e ya
n sa
nayi
de d
irekt
istih
dam
say
ısı t
opla
mda
300
bi
ne u
laşm
ıştır
. Tü
rkiy
e İs
tatis
tik K
urum
u(TÜ
İK)
veril
erin
e gö
re b
u ra
kam
san
ayi
istih
dam
ının
yüz
de 5
,3’ü
nü o
luşt
urm
akta
dır.
Paz
arla
ma
ağı v
e de
stek
hiz
met
leriy
le b
irlik
te s
ektö
r ile
doğ
ruda
n ilg
ili is
tihda
mın
400
bin
civ
arın
da o
lduğ
u dü
şünü
lmek
tedi
r. Tü
rkiy
e m
otor
lu
taşı
t im
al
eden
fir
mal
arın
bü
yük
bir
çoğu
nluğ
u M
arm
ara
(İsta
nbul
, B
ursa
, K
ocae
li,
Sak
arya
) bö
lges
inde
bu
lunm
akta
dır.
Türk
oto
mot
iv s
ektö
ründ
e sa
yı o
lara
k en
faz
la ü
retim
in o
tom
obil
sını
fı ar
açla
rda
gerç
ekle
ştiğ
i gör
ülm
ekle
biri
likte
, fir
ma
bazı
nda
araç
sın
ıflar
ına
göre
üre
timle
r inc
elen
diği
nde,
firm
alar
ın ç
oğun
un o
tom
obil
dışı
ndak
i ara
ç ür
etim
i üze
rinde
yoğ
unla
ştığ
ı gö
rülm
ekte
dir.
TÜİK
istih
dam
end
eksi
ver
ilerin
e gö
re 2
005
yılın
dan
itiba
ren
istih
dam
da a
rtış
göst
eren
oto
mot
iv s
ektö
rü; 2
008
kriz
iyle
birl
ikte
düş
üşe
geçm
iş v
e kr
izin
etk
ilerin
in d
evam
etm
esi i
le 2
009
yılın
da b
ir ön
ceki
yıla
gör
e yü
zde
19,6
düş
üş y
aşam
ıştır
. B
u du
rum
da s
ektö
r ni
telik
li iş
gücü
nü k
aybe
tme
riski
ile
karş
ı kar
şıya
kal
mış
tır.
174
17
5
EK 2
.2: M
akin
e Sa
nayi
Şe
kil E
k 2.
2.6:
Mak
ine
Sekt
örü
Üre
tim E
ndek
si
Kayn
ak: E
uros
tat
Şeki
l Ek
2.2.
7: M
akin
e Se
ktör
ü İs
tihda
m E
ndek
si
Ka
ynak
: Eur
osta
t
Şeki
l Ek
2.2.
8: M
akin
e Se
ktör
ü İh
raca
t End
eksi
AB 1
2
AB 1
5
Hind
ista
n
Çin Br
ezily
a
Türk
iye
010
020
030
040
050
060
070
080
090
010
00
1995
1996
1997
1998
1999
2000
2001
2002
2003
2004
2005
Yılla
r (De
ğerle
r 199
5 yı
lı ba
z al
ınar
ak e
ndek
slen
miş
tir.)
Kayn
ak: C
OM
TRAD
E, T
EPAV
Hes
apla
mal
arı
Şeki
l Ek
2.2.
9: M
akin
e Se
ktör
ü K
ısm
i Ver
imlil
ik E
ndek
si
K
ayna
k: T
ÜİK
175
17
6
Şeki
l Ek
2.2.
10: M
akin
e Se
ktör
ü İn
ovas
yon
Firm
alar
, Yüz
de (2
002-
2004
)
Ka
ynak
: CO
MTR
ADE,
TÜ
İK
Tabl
o Ek
2.2
.2:
Mak
ine
Sekt
örü
Gen
el G
örün
ümü
Sek
törü
n ak
tifle
rinin
imal
at s
anay
i gen
elin
de p
ayı (
yüzd
e) (2
008)
*
8.69
Üre
timin
imal
at s
anay
i içi
ndek
i pay
ı (yü
zde)
(200
6)
5.65
Çal
ıșan
ların
imal
at s
anay
i ist
ihda
mı i
çind
eki p
ayı (
yüzd
e) (2
008)
*
9.33
Topl
am im
alat
san
ayi i
thal
atı i
çind
eki p
ay (y
üzde
) (20
09)
11.2
9
Topl
am im
alat
san
ayi i
hrac
atı i
çind
eki p
ay (y
üzde
) (20
09)
8.46
Sek
törü
n ar
-ge
harc
amas
ının
imal
at s
anay
i gen
elin
e or
anı
(yüz
de)(
2008
)*
9.3
Kayn
ak:T
ÜİK
, TÜ
SİAD
200
8 Tü
rkiy
e Sa
nayi
ne S
ektö
rel B
akış
* G
irişi
mci
Bilg
i Sis
tem
i
GEN
EL B
AKIŞ
Türk
mak
ine
endü
stris
i 20
01 k
rizin
in a
rdın
dan
hızl
ı bi
r bü
yüm
e sü
reci
ne g
irmiş
tir.
Sek
törü
n ür
etim
, is
tihda
m v
e ve
rimlili
k se
viye
sind
e ge
nel i
mal
at s
anay
inin
üze
rinde
bir
artış
yaş
anm
ıştır
. Sek
törü
n ih
raca
tı no
min
al o
lara
k 20
01-2
009
döne
min
de y
akla
şık
beş
katın
a çı
kmış
, 84.
Fas
ıl iti
bariy
le, 8
.133
.079
.729
AB
D D
olar
ı düz
eyin
e ul
aşm
ış v
e to
plam
ihra
cat i
çind
eki p
ayı y
üzde
5.6
’dan
yü
zde
7.9’
a ul
aşm
ıştır
.
Sek
törü
n re
kabe
t gü
cünü
orta
vad
ede
artır
abilm
esi
için
orta
ve
yüks
ek t
ekno
lojili
mak
ine
üret
imin
e yö
nelm
esi
gere
kmek
tedi
r. A
B’d
eki ü
retic
ilerin
üre
timle
rini A
BD
ve
Japo
nya
gibi
yük
sek
tekn
oloj
ili m
akin
e ür
etim
ine
kayd
ırmal
arı b
ekle
nmek
tedi
r. Tü
rkiy
e’de
ki
üret
icile
r ise
gen
el o
lara
k dü
şük
ve o
rta-d
üşük
düz
eyde
üre
tim y
apm
akta
ve
Çin
ve
Hin
dist
an il
e re
kabe
t etm
ekte
dir.
Orta
vad
ede
AB
’dek
i orta
ve
küçü
k öl
çekl
i firm
alar
ın g
eliş
mek
te o
lan
ülke
lerle
rek
abet
etm
ek iç
in y
akın
ülk
eler
de r
ekab
etçi
ve
kuru
msa
llaşm
ış
firm
alar
a ya
tırım
ların
ı yö
nlen
dirm
eler
i bek
lenm
ekte
dir.
Bu
süre
cin
Türk
iye’
de ö
zellik
le o
rta t
ekno
lojili
ürü
nler
e ge
çişi
des
tekl
eme
ihtim
ali
yüks
ektir
. Bu
eği
limle
r do
ğrul
tusu
nda,
sek
törü
n ön
ümüz
deki
dön
emde
stra
tejik
bir
yeni
den
yapı
lanm
a sü
reci
ne g
irere
k,
reka
bet g
ücün
ü ar
ttırıc
ı bir
atılı
m y
apm
ası m
ümkü
ndür
.
Sek
törü
n dö
nüşü
mü
tam
amla
mas
ı içi
n A
B m
evzu
atla
rına
uyum
sür
ecin
i tam
amla
mas
ı, fir
mal
arın
yen
ilikçi
lik v
e A
r-Ge
kapa
site
lerin
i ar
ttırm
alar
ı ge
rekm
ekte
dir.
Türk
iye’
de m
akin
e se
ktör
ü ge
nel o
lara
k m
ikro
ölç
ekli
firm
alar
dan
oluş
mak
tadı
r. B
u fir
mal
arın
orta
ve
yüks
ek te
knol
ojili
ürün
lere
geç
işi i
çin
Ar-G
e ve
yen
ilikçi
liği d
este
kley
ici b
ir ge
çiş
stra
tejis
ine
ihtiy
aç v
ardı
r. Ö
zellik
le m
ikro
ve
küçü
k öl
çek
ağırl
ıklı
işle
tmel
erin
bul
undu
ğu s
ektö
rde
firm
a öl
çeği
nin
büyü
tülm
esi
ve f
inan
sman
a er
işim
inin
kol
ayla
ştırı
lıp a
rtırıl
mas
ı ge
rekm
ekte
dir.
Yine
sek
törü
n re
kabe
t gü
cünü
n ar
tmas
ı iç
in a
raşt
ırma
ve g
eliş
tirm
e fa
aliy
etle
rini
ve n
itelik
li iş
gücü
ne e
rişim
ini
dest
ekle
yici
pol
itika
lara
iht
iyaç
bul
unm
akta
dır.
Bunl
ara
ek o
lara
k se
ktör
ün K
OB
İ ağ
ırlık
lı ya
pısı
ned
eniy
le s
ektö
r ku
rulu
şlar
ının
0%10
%20
%30
%40
%50
%60
%70
%80
%90
%10
0%
Holla
nda
Türk
iye
Slov
akya
Polo
nya
Bel
çika
Norv
e çÇ
ek C
umhu
riyet
iR
oman
yaİs
veç
İspa
nya
Bul
garis
tan
Alm
anya
Esto
nya
Yuna
nist
anFr
ansa
İtaly
aK
ıbrıs
Litv
anya
Mac
aris
tan
Port
eki z
176
17
7
küm
elen
mes
ine
yard
ımcı
ola
cak
orta
mın
sağ
lanm
ası b
ir al
tern
atif
olar
ak o
rtaya
çık
mak
tadı
r. Bu
sür
eçte
sek
töre
iliş
kin
AB m
evzu
atı
ve p
oliti
kala
rına
uyum
des
tekl
eyic
i etk
i yap
acak
ve
reka
bet g
ücün
ü ar
ttıra
cakt
ır.
Mak
ina
ve te
çhiz
atı i
mal
atı s
ektö
ründ
e, T
ÜİK
ver
ilerin
e gö
re (N
AC
E R
ev.2
, 28-
Başk
a Ye
rde
Sın
ıflan
dırıl
mam
ış M
akin
a ve
Eki
pman
İm
alat
ı), 2
005
yılı
baz
alın
dığı
nda
2009
yılı
Oca
k ay
ı üre
tim e
ndek
si y
üzde
73,
9 ol
arak
ger
çekl
eşirk
en b
u de
ğer
aynı
yılı
n A
ralık
ay
ında
100
,7 d
eğer
ine
ulaş
mış
tır. T
ÜİK
’ten
alın
an e
n gü
ncel
ver
ilere
gör
e 20
10 y
ılı T
emm
uz a
yı it
ibar
iyle
end
eks
120,
0 de
ğerin
e ul
aşm
ıştır
.
“29.
Baş
ka Y
erde
Sın
ıflan
dırıl
mam
ış M
akin
a ve
Teç
hiza
tı İm
alat
ı” se
ktör
ünde
(N
AC
E R
ev.1
.1)
TCM
B v
erile
rine
göre
kap
asite
ku
llanı
m o
ranı
200
9 yı
lı O
cak
ayın
da 5
8,6
olar
ak g
erçe
kleş
irken
, bu
değe
r ayn
ı yılı
n A
ralık
ayı
nda
61,8
’e u
laşm
ıştır
. 201
0 yı
lı O
cak
ayın
dan
itiba
ren
63,2
sev
iyes
ine
yüks
elen
değ
er, 2
010
yılı
May
ıs a
yı it
ibar
iyle
bir
önce
ki y
ılın
aynı
ayı
na g
öre
yüzd
e 17
,3 a
rtara
k 72
,5 s
eviy
esin
e ul
aşm
ıştır
.
Mak
ine
ve te
çhiz
atı i
mal
atı s
ektö
ründ
e TÜ
İK v
erile
rine
göre
kap
asite
kul
lanı
m o
ranı
200
8 yı
lının
ilk
üç a
yınd
a yü
zde
73 ik
en y
ıl or
tala
rında
bu
değe
r yüz
de 7
7’ye
çık
arke
n 20
08 A
ğust
os, E
ylül
ayl
arın
da y
üzde
72’
ye v
e A
ralık
ayı
nda
yüzd
e 66
’ya
düşm
üştü
r. B
u dü
şüş
2009
Oca
k ay
ında
da
deva
m e
dere
k yü
zde
61 o
lurk
en d
evam
ında
ki to
parla
nma
ile s
onra
ki ü
ç ay
da y
üzde
67
sevi
yesi
ne
çıkm
ıştır
. 201
0 M
ayıs
ayı
nda
ise
kapa
site
kul
lanı
m o
ranı
% 7
2’ye
çık
mış
tır.
BİL
Gİ V
E TE
KN
OLO
Jİ
Sek
törd
eki
Ar-G
e ve
yen
ilik h
arca
mal
arın
ın a
rttırı
lmas
ı ge
rekm
ekte
dir.
Çin
ve
Hin
dist
an ö
zellik
le d
üşük
tek
nolo
jili m
akin
e se
ktör
ünde
üre
timle
rini h
ızla
artt
ırmak
ta v
e ön
emli
reka
bet
bask
ısı
yara
tmak
tadı
r. B
u dö
nem
de T
ürki
ye’d
e se
ktör
ün u
lusl
arar
ası
reka
bet
gücü
nü a
rttıra
bilm
esi i
çin
tale
be y
önel
ik m
akin
e ür
etim
ine
geçe
rek
orta
ve
yüks
ek t
ekno
lojili
mak
ine
üret
imin
i artt
ırmas
ı ge
rekm
ekte
dir.
Bu
da
önem
li dü
zeyd
e A
r-Ge
faal
iyet
i ya
pma
zoru
nlul
uğun
u be
rabe
rinde
ge
tirm
ekte
dir.
Baş
ka
yerd
e sı
nıfla
ndırı
lmam
ıș m
akin
e ve
teç
hiza
t im
alat
ı se
ktör
ünde
200
5 yı
lında
Ar-G
e iç
in y
apıla
n ha
rcam
alar
öze
l ke
sim
de A
r-Ge
için
ya
pıla
n to
plam
har
cam
alar
ın y
üzde
11,
1’i v
e im
alat
kes
imi h
arca
mal
arın
ın y
üzde
15,
2’si
ni o
luşt
urm
akta
dır.36
Sek
törü
n za
yıf
yanl
arın
dan
bir
tane
si f
ikri
mül
kiye
t ha
klar
ının
kor
unam
amas
ı so
nucu
baş
ka f
irmal
arca
im
al e
dile
n m
akin
eler
in
kopy
alan
arak
im
al e
dilm
esid
ir. S
on y
ıllar
da f
ayda
lı m
odel
ve
pate
nt b
aşvu
rula
rında
ki a
rtış
bu k
onud
a çe
şitli
iyi
leşm
eler
i iş
aret
et
mek
tedi
r. A
yrıc
a, A
B M
evzu
atın
a uy
um k
apsa
mın
da f
ikri
mül
kiye
t ha
klar
ına
aykı
rı uy
gula
mal
arın
dah
a sı
kı d
enet
lenm
esi
ve
bunl
ara
yapt
ırım
uyg
ulan
mas
ı, da
ha a
z m
aliy
etli
ve h
ızlı
pate
nt v
e fa
ydal
ı mod
el a
lma
işle
mle
rinin
, baş
ka f
irmal
arın
imal
etti
kler
i m
akin
eler
in k
opya
lana
rak
piya
saya
sür
ülm
esin
i büy
ük ö
lçüd
e ön
leye
ceği
düş
ünül
mek
tedi
r.
Nite
likli
ara
elem
an te
min
i sek
tör
için
öne
mli
bir
soru
ndur
. Birç
ok e
ndüs
tri m
esle
k lis
esin
de k
ulla
nıla
n eğ
itim
am
açlı
mak
ine
veya
36 T
ÜİK
, 200
7, “
2005
Yılı
Ara
ştırm
a ve
Gel
iştir
me
Faal
iyet
leri
Ara
ştırm
ası,”
Say
ı: 12
9, T
ürki
ye İs
tatis
tik K
urum
u H
aber
Bül
teni
, Ank
ara.
177
17
8
tezg
âhla
r ol
dukç
a es
ki m
odel
old
uğun
dan,
yet
iştir
ilen
elem
anla
r gü
nüm
üzde
kul
lanı
lan
mak
inel
er h
akkı
nda
yete
rli b
ilgi
ile
dona
tılm
amış
ola
rak
mez
un o
lmak
ta v
e sa
nayi
kur
uluş
ların
ın b
ekle
ntile
rine
uygu
n fo
rmas
yond
a bu
lunm
amak
tadı
rlar.
Milli
Eği
tim
Bak
anlığ
ı’nın
mes
lek
lisel
eri r
efor
mu,
baz
ı O
SB
firm
alar
ının
bir
aray
a ge
lere
k m
esle
k lis
eler
i kur
mal
arın
a iz
in v
erilm
esi,
OS
B’le
r iç
inde
eği
tim m
erke
zler
inin
kur
ulm
ası,
ara
elem
an v
e iş
çi n
itelik
lerin
i gel
iştir
ici p
rogr
amla
rı uy
gula
may
a ça
lışm
alar
ı ile
bu
soru
na
çözü
m g
etiri
lmes
i pla
nlan
mak
tadı
r. B
unda
n so
nra
açıla
bile
cek
tekn
ik m
esle
k ok
ulla
rının
, org
aniz
e sa
nayi
böl
gele
ri iç
inde
vey
a ço
k ya
kını
nda
olm
ası,
öğre
ncile
rin u
ygul
amal
ı der
sler
için
bu
bölg
edek
i san
ayi k
urul
uşla
rında
n ya
rarla
nmal
arın
ın s
ağla
nmas
ına
imkâ
n ve
rebi
lece
ktir.
Ayr
ıca,
nite
likli
elem
an te
min
edi
lmiş
olm
ası d
a ye
tmem
ekte
, bu
elem
anla
rın g
eliş
en te
knol
ojile
ri uy
gula
yabi
lmel
eri
için
firm
a iç
i eği
timle
rine
de ö
nem
ver
ilmes
i ger
ekm
ekte
dir.
Sek
törd
eki f
irmal
arın
çoğ
unlu
kla
küçü
k öl
çekl
i aile
firm
alar
ı olm
alar
ı ned
eniy
le ü
rünl
erin
tekn
oloj
ik s
eviy
eler
ini a
rttırm
ak a
mac
ıyla
ya
paca
klar
ı ya
tırım
lar
için
fin
ansm
ana
eriş
mek
te s
ıkın
tı çe
kmek
tedi
rler.
Bu
soru
nu ç
özm
ek a
mac
ıyla
sek
törd
eki
küçü
k öl
çekl
i fir
mal
ar,
tüm
KO
Bİ’l
erin
fa
ydal
anab
ilece
ği
TUB
İTA
K-T
EYD
EB
, TT
GV
ve
KOS
GE
B A
r-Ge
fon
ve
kred
i de
stek
lerin
den
yara
rlanm
akta
dır.
Ayr
ıca
Türk
firm
alar
ı A
B 7
. Ç
erçe
ve P
rogr
amı
kaps
amın
daki
Ar- G
e de
stek
lerin
den
de y
arar
lana
bilm
ekte
dir.
A
yrıc
a, M
art 2
008’
de y
ürür
lüğe
gire
n A
R-G
E te
şvik
yas
ası i
le 5
0 ki
şide
n fa
zla
AR
-GE
per
sone
li is
tihda
m e
den
mer
kezl
ere
verg
isel
te
şvik
ler g
etiri
lmiş
tir, a
ncak
söz
kon
usu
dest
eğin
, sek
törü
n is
tihda
m y
apıs
ını e
tkile
me
gücü
, mik
ro v
e kü
çük
ölçe
kli f
irmal
ar b
askı
n ol
duğu
ndan
çok
düş
ük k
alm
akta
dır.
Son
döne
mde
çeş
itlen
en b
u ar
aştır
ma
kayn
akla
rında
n et
kin
bir
şeki
lde
yara
rlanı
labi
lmes
i içi
n se
ktör
deki
eği
tim p
rogr
amla
rının
artt
ırılm
ası
ve h
ızla
ndırı
lmas
ı pl
anla
nmak
tadı
r. A
yrıc
a se
ktör
deki
Ar-G
e pe
rson
elin
in s
ayıs
ının
ar
ttırm
aya
yöne
lik g
irişi
mle
rin b
aşla
tılm
ası
öngö
rülm
ekte
dir.
Öte
yan
dan
sekt
örde
ki f
irmal
arın
pek
çoğ
unda
müh
endi
slik
hiz
met
i, da
nışm
anlık
ve
mal
i den
etim
kur
umun
un iş
leyi
şi y
eter
sizd
ir.
REK
ABET
Türk
mak
ine
imal
at s
ektö
rü g
enel
ola
rak
küçü
k öl
çekl
i aile
firm
alar
ında
n ol
uşm
akta
dır.
15 A
B ü
lkes
inde
mak
ine
imal
at s
anay
inde
20
ve
daha
çok
kiş
i çal
ıştır
an 2
1.31
5 fir
ma
faal
iyet
gös
terir
ken,
200
2 yı
lı TU
İK g
enel
san
ayi i
şyer
i say
ımın
a (G
SİS
) gö
re m
akin
e se
ktör
ünde
imal
at y
apan
, ba
kım
ve
onar
ım f
aaliy
etle
ri ge
rçek
leşt
iren
topl
am 1
9.33
5 fir
ma
bulu
nmak
tadı
r. Tü
rkiy
e’de
ki f
irmal
arın
ya
klaş
ık y
üzde
90’
ı 1-
9 ki
şi ç
alış
tıran
firm
alar
dan
oluş
mak
tadı
r. B
u ya
pı ö
zellik
le f
irmal
arın
ver
imlili
kler
ini,
tekn
oloj
i ge
liştir
me
kapa
site
lerin
i olu
msu
z et
kile
mek
te v
e se
ktör
deki
firm
alar
da c
iddi
bir
ölçe
k so
runu
old
uğun
a iş
aret
etm
ekte
dir.
Rek
abet
bas
kını
n ar
tmas
ı, ön
ümüz
deki
dön
emde
sek
törd
e kı
smi b
ir ko
nsol
idas
yon
ve b
irleş
mel
erin
olm
ası i
htim
alin
i kuv
vetle
ndirm
ekte
ve
bu a
land
a ka
mu
tara
fında
n al
ınac
ak te
dbirl
erin
öne
min
i artt
ırmak
tadı
r.
Zorla
şan
reka
bet
karş
ısın
da m
aliy
etle
ri dü
şüre
bilm
ek i
çin,
mak
ine
sekt
örün
de d
aha
önce
çoğ
u K
OB
İ ya
pısı
ndak
i ya
n sa
nayi
ku
rulu
şlar
ında
n sa
ğlan
an g
irdile
rin, d
ünya
nın
nere
sind
e da
ha u
cuz
ise
o ül
kele
rden
sağ
lanı
lmas
ına
yöne
lindi
ği it
hala
t rak
amla
rına
bakı
ldığ
ında
da
görü
lmek
tedi
r. Bu
gel
işm
e KO
Bİ
yapı
sınd
aki b
azı
firm
alar
ın im
alat
ların
ı du
rdur
mal
arın
a, h
atta
baz
ıların
ın d
aha
önce
imal
etti
kler
i ara
mal
ların
itha
latç
ısı d
urum
una
gelm
eler
ine
nede
n ol
mak
tadı
r. B
u du
rum
, mak
ine
yan
sana
yini
n ge
lişm
esin
in
önün
de ö
nem
li bi
r eng
eldi
r.
Sek
törd
e ön
emli
bir r
ekab
et s
orun
u gö
zlem
lenm
emek
tedi
r ve
firm
a bi
rleşm
eler
i kıs
ıtlı k
alm
ıştır
. Sek
törd
e 19
96-2
006
yılı
aras
ında
2
178
17
9
adet
reka
bet i
hlal
i 4 ta
ne b
irleş
me
devr
alm
a do
syas
ı, 1
tane
mua
fiyet
ve
men
fi te
spit
dosy
ası i
ncel
enm
iş v
e to
plam
8 m
ilyon
TL’
lik
ceza
kes
ilmiş
tir.
YASA
L
DÜ
ZEN
LEM
ELER
AB
Te
knik
M
evzu
atın
ın
tam
amın
a ya
kını
Tü
rk
Mev
zuat
ı ha
line
getir
ilmiş
ol
up,
uygu
lam
anın
et
kinl
eştir
ilmes
i üz
erin
de
çalış
ılmak
tadı
r. Ö
zellik
le T
ürki
ye’n
in G
ümrü
k B
irliğ
i çer
çeve
sind
e m
alla
rın s
erbe
st d
olaş
ımı i
çin
tem
el k
riter
leri
içer
en Y
eni v
e E
ski
Yakl
aşım
Dire
ktifl
erin
i uyg
ulam
akta
olm
ası
ürün
güv
enliğ
i kon
usun
da y
asal
bir
sıkı
ntın
ın b
ulun
mam
asın
ın ö
nem
li ne
denl
erin
den
birid
ir. Y
ine
ürün
sta
ndar
tları
konu
sund
a AB
Tek
nik
Mev
zuat
ı kap
sam
ında
zor
unlu
sta
ndar
t uyg
ulam
ası y
apm
ak m
ümkü
n de
ğild
ir.
Bu
nede
nle
mak
ine
sana
yine
yön
elik
ola
rak
AB
Mev
zuat
ları
ile ç
eliş
ecek
şek
ilde,
ülk
emiz
de d
e zo
runl
u st
anda
rt uy
gula
mas
ı bu
lunm
amak
tadı
r. B
unun
yan
ında
düz
enle
nmem
iş a
lanl
arda
, di
ğer
AB
ülk
eler
inde
de
oldu
ğu g
ibi,
bir
takı
m z
orun
lu s
tand
art
uygu
lam
alar
ı m
evcu
ttur.
99/3
6/A
T sa
yılı
“Taş
ınab
ilir B
asın
çlı
Eki
pman
lar
Yöne
tmel
iği”
nin
bir
takı
m t
ekni
k es
asla
rı U
laşt
ırma
Bak
anlığ
ı so
rum
lulu
ğund
aki
AD
R’
ye d
oğru
dan
atıft
a bu
lunm
akta
dır.
Dol
ayıs
ıyla
bu
yöne
tmel
iğin
tam
anl
amı
ile u
ygul
amay
a so
kulm
ası,
henü
z uy
gula
may
a al
ınm
amış
bul
unan
AD
R A
ntla
şmas
ının
ülk
emiz
de h
ayat
bul
mas
ıyla
müm
kün
olac
aktır
. Bu
nede
nle
sözü
edi
len
99/3
6/A
T sa
yılı
Yöne
tmel
ikte
ki “U
lusa
l Koş
ul” m
adde
si n
eden
iyle
, uyg
ulam
ada
bir b
oşlu
k ol
uştu
rmam
ası n
eden
iyle
bu
çerç
eved
eki b
ir ta
kım
sta
ndar
dın
zoru
nlu
uygu
lam
ası s
ürdü
rülm
ekte
dir.
Öte
yan
dan
ülke
miz
de T
ürk
Sta
ndar
tların
ı olu
ştur
ma
göre
vi
yasa
ile
Türk
Sta
ndar
tları
Ens
titüs
üne
veril
miş
tir. T
SE
’nin
sta
ndar
diza
syon
faal
iyet
leri
çerç
eves
inde
, AB
Tek
nik
Mev
zuat
ı içi
n bü
yük
önem
arz
ede
n uy
umla
ştırı
lmış
sta
ndar
tların
tam
amın
a ya
kını
Tür
k S
tand
ardı
hal
ine
getir
ilmiş
tir. M
akin
e sa
nayi
için
öne
m a
rz e
den
uyum
laşt
ırılm
ış A
B S
tand
artla
rı ve
diğ
er E
N s
tand
artla
rı ile
öne
m a
rz e
den
diğe
r ul
usla
rara
sı s
tand
artla
ra T
ürk
Sta
ndar
dı o
lara
k ul
aşm
ak m
ümkü
ndür
.
Tüm
bu
mev
zuat
ların
uyg
ulam
ada
etki
nliğ
inin
sağ
lanm
ası e
tkili
piya
sa g
özet
imi v
e de
netim
ine
bağl
ıdır.
Mak
ine
sana
yi il
e ilg
ili bu
çe
rçev
edek
i tem
el y
önet
mel
ikle
rden
sor
umlu
ola
n Sa
nayi
ve
Tica
ret
Bak
anlığ
ı ça
lışm
alar
ını
arttı
rara
k sü
rdür
mek
tedi
r. A
ncak
bu
nokt
ada
Bak
anlığ
ın k
apas
itesi
ni a
rttıra
cak
şeki
lde
alt y
apıs
ını d
este
klem
ek s
ektö
r içi
n ön
em a
rz e
tmek
tedi
r.
ÇEV
RE
VE
ENER
Jİ
Mak
ine
sana
yi s
ektö
ründ
e çe
vre
ener
ji ve
rimlili
ğine
iliş
kin
polit
ikal
ar g
enel
ola
rak
AB m
evzu
atın
a çe
vre
başl
ığı a
ltınd
a uy
um s
ürec
i çe
rçev
esin
de ş
ekille
nmek
tedi
r ve
birç
ok d
irekt
ifin
yasa
l uy
um s
ürec
i ta
mam
lanm
ış v
e zo
runl
uluk
sür
eler
i be
lirle
nmiş
tir.
İklim
de
ğişi
kliğ
i ve
em
isyo
nlar
a iliş
kin
olar
ak 2
000/
14/E
C s
ayılı
Açı
k A
land
a Ku
llanı
lan
Teçh
izat
Tar
afın
dan
Olu
ştur
ulan
Çev
rede
ki
Gür
ültü
Em
isyo
nuna
iliş
kin
dire
ktif
2006
yılı
nda
uygu
lanm
aya
başl
anm
ıştır
. Yin
e K
aray
olu
Dış
ında
Kul
lanı
lan
Har
eket
li M
akin
eler
e Ta
kıla
n İç
ten
Yanm
alı
Mot
orla
rdan
Çık
an G
az V
e P
arça
cık
Hal
inde
ki K
irlet
ici
Em
isyo
nlar
a K
arşı
Alın
acak
Ted
birle
rle İ
lgili
Tip
Ona
yına
iliş
kin
97/6
8/E
C s
ayılı
Yön
etm
elik
200
2/88
/EC
, 200
4/26
/EC
say
ılı Y
önet
mel
ikle
ri de
kap
saya
cak
şeki
lde
Türk
iye
mev
zuat
ı ol
arak
uyu
mla
ştırı
lmış
tır.
Çev
rese
l anl
amda
atık
larla
ilgi
li ol
arak
Çev
re v
e O
rman
Bak
anlığ
ı sor
umlu
luğu
ndak
i Atık
Yağ
ların
Kon
trolü
Yön
etm
eliğ
i ve
Am
bala
j ve
Am
bala
j Atık
ların
ın K
ontro
lü Y
önet
mel
iği m
akin
e sa
nayi
ni d
iğer
etk
ileye
bile
cek
yöne
tmel
ikle
rdir.
Anc
ak b
irçok
sek
törü
yat
ay
olar
ak il
gile
ndire
n ve
Avr
upa
Birl
iği’n
de 1
Ara
lık 2
008
itiba
ri ile
yür
ürlü
ğe g
irmiş
ola
n R
EAC
H tü
züğü
nün
de s
ektö
rü ö
nem
li or
anda
et
kile
mes
i bek
lenm
ekte
dir.
Mak
ine
sana
yind
eki e
nerji
kul
lanı
m v
erim
liğin
e iliş
kin
Yeni
Sıc
ak S
u K
azan
ları
ve S
anay
i Dış
ı Yen
i vey
a
179
18
0
Mev
cut B
inal
arda
Sıc
ak S
u Ü
retim
i ve
Orta
m Is
ıtmas
ı içi
n K
ulla
nıla
n Is
ı Jen
erat
örle
rinin
Per
form
ansı
ve
San
ayi D
ışı Y
eni B
inal
arda
D
ahili
Sıc
ak S
u D
ağıtı
mı
ve I
sı Y
alıtı
mın
ı dü
zenl
eyen
yön
etm
elik
ler
olan
92/
42/A
T ve
78/
170/
AT
sayı
lı yö
netm
elik
lere
uyu
m
sağl
anm
ış v
e ür
etile
n ür
ünle
rin u
yum
u zo
runl
u ha
le g
etiri
lmiş
tir.
Sek
törü
n ön
ümüz
deki
dön
emde
, Sa
nayi
ve
Tica
ret
Bak
anlığ
ı so
rum
lulu
ğuna
ve
rilen
ve
he
nüz
yayı
mla
nma
çalış
mal
arı
yürü
tüle
n,
ener
ji ku
llana
n ür
ünle
r iç
in
eko-
tasa
rım
gere
kler
inin
ay
arla
nmas
ı iç
in b
ir çe
rçev
e te
şkil
eden
, 20
05/3
2/E
C s
ayılı
“E
nerji
Kul
lana
n Ü
rünl
erin
Çev
reye
Duy
arlı
Tasa
rımın
a İli
şkin
Yö
netm
elik
ten
de ö
nem
li öl
çüde
etk
ilenm
esi b
ekle
nmek
tedi
r.
DIŞ
REK
ABET
ED
EBİL
İRLİ
K V
E Tİ
CAR
ET
Mak
ine
sekt
örü
özel
likle
iç
paza
rda
arta
n ith
al m
alla
rı so
nucu
ihr
acat
a yö
nelm
iştir
. S
ektö
r ih
raca
tı 20
01 y
ılınd
aki
1.7
mily
ar
dola
rdan
200
7 yı
lında
8.7
mily
ar d
olar
lık d
eğer
e ul
aşm
ıştır
. İhr
acat
ın it
hala
tı ka
rşıla
ma
oran
ı 200
5 yı
lı ra
kam
ları
ile y
akla
şık
yüzd
e 40
düz
eyin
e çı
kark
en, ü
retim
in y
üzde
27’
sini
ihra
ç et
miş
tir. B
u dö
nem
de s
ektö
rünü
n en
öne
mli
ihra
cat p
artn
erle
ri A
lman
ya, F
rans
a,
İtaly
a, A
BD
olu
rken
onl
arı R
usya
, Rom
anya
, İsp
anya
Irak
ve
İran
izle
mek
tedi
r. TÜ
İK v
erile
rine
göre
200
9 yı
lında
, 84.
fası
l itib
ariy
le, ü
lkem
izde
17,
1 M
ilyar
AB
D D
olar
ı değ
erin
de m
akin
e ith
alat
ı ger
çekl
eşm
iştir
. B
unun
la b
irlik
te m
akin
a ih
raca
tımız
, TÜ
İK g
eçic
i ver
ilerin
e gö
re,
2010
yılı
Oca
k-Te
mm
uz d
önem
i itib
ariy
le b
ir ön
ceki
yılı
n ay
nı
döne
min
e gö
re y
üzde
15,
5 or
anın
da b
ir ar
tış il
e 5,
2 m
ilyar
AB
D D
olar
ına
ulaş
mış
tır. 2
010
yılı
için
söz
kon
usu
döne
me
ait m
akin
e ith
alat
ımız
bir
önce
ki y
ıla g
öre
yüzd
e 18
,5 d
üzey
inde
arta
rak
11,2
Mily
ar A
BD
Dol
arın
a yü
ksel
miş
tir.
Sek
tör
gene
l ola
rak
ihra
catın
ı A
B ü
lkel
erin
e yö
nlen
dirm
ekle
birl
ikte
öze
llikle
gel
işm
ekte
ola
n ko
mşu
ülk
eler
ini
hede
flem
ekte
dir.
Anc
ak ö
zellik
le h
ızla
gel
işm
ekte
ola
n di
ğer
paza
rların
da
hede
flenm
esi
ve b
u pa
zarla
ra e
rişim
in ö
nünd
e en
gel
olan
güm
rük
duva
rların
ın a
zaltı
lmas
ı bü
yük
önem
taş
ımak
tadı
r. Tü
rk M
akin
e S
anay
inde
faa
l ol
an f
irmal
arın
, so
n yı
llard
a hı
zla
geliş
en v
e bü
yüye
n U
zak
Doğ
u ül
kele
ri pa
zarla
rına
yete
ri ka
dar y
önel
med
iği g
örül
mek
tedi
r.
Sek
tör
fiyat
bak
ımın
dan
reka
bet
gücü
ne s
ahip
tir a
ncak
diğ
er f
aktö
rler,
özel
likle
kre
di im
kânı
dev
reye
gird
iğin
de r
ekab
et ş
ansı
nı
kayb
ettiğ
i göz
lenm
ekte
dir.
Sek
tör
geliş
miş
ülk
eler
deki
imal
atçı
ların
fiy
atla
rına
göre
işçi
lik ü
cret
lerin
in d
üşük
lüğü
ve
2001
son
rası
dö
nem
deki
ve
rimlili
k ar
tışla
rı ne
deni
yle
yüzd
e 10
-15
kada
r da
ha
düşü
k sa
tış
fiyat
ları
uygu
laya
bilm
ekte
dir.
Ayr
ıca
işçi
lik
mal
iyet
lerin
e ek
ola
rak
tasa
rımda
çal
ışan
müh
endi
s ve
tekn
ik e
lem
anla
rın ü
cret
leri
de g
eliş
miş
ülk
eler
deki
em
salle
rine
göre
dah
a dü
şük
düze
yded
ir. B
unun
sağ
ladı
ğı m
aliy
et a
vant
ajı
sipa
riş ü
zerin
e m
akin
e im
alat
ında
mal
iyet
i dü
şürm
ekte
, re
kabe
t gü
cünü
ar
tırm
akta
dır.
Anca
k fin
ansm
ana
eriş
imi d
aha
iyi o
lan
ülke
deki
imal
atçı
lar,
1-2
yıl ö
dem
esiz
, 7 y
ıla k
adar
(baz
en d
aha
uzun
sür
eli)
kred
i im
kanl
arı i
le te
klif
vere
bild
ikle
ri iç
in fi
yatın
uyg
unlu
ğu ik
inci
pla
nda
kalm
akta
dır.
Bu
nede
nle
yurt
dışı
nda
(Her
mes
, Kof
as. v
.b.
gibi
) ör
nekl
eri
olan
firm
anın
mal
i ya
pısı
na z
arar
ver
med
en ç
ok t
aksi
tli s
atış
yap
abilm
eler
ine
imka
n sa
ğlay
acak
fin
ansm
an
sist
emle
rinin
gel
iştir
ilmes
i ger
ekm
ekte
dir.
Türk
mev
zuat
ı hal
ine
getir
ilmiş
ola
n A
B te
knik
mev
zuat
ı uyg
ulam
alar
ı sek
törü
n re
kabe
t güc
ünü
iki y
önlü
ola
rak
etki
leye
bilm
ekte
dir.
Dış
tica
retin
öne
mli
bir b
ölüm
ünün
AB
üye
si ü
lkel
erle
yap
ıldığ
ı düş
ünül
düğü
nde,
tekn
ik m
evzu
ata
tam
uyu
m s
ağla
mış
firm
alar
ın A
B
paza
rında
rek
abet
güc
ü ol
umlu
ola
rak
etki
lenm
ekte
dir.
Bunu
nla
birli
kte,
tek
nik
mev
zuat
a uy
um b
erab
erin
de m
aliy
et a
rtışı
da
getir
mek
tedi
r. Bu
çer
çeve
den
bakı
ldığ
ında
, tek
nik
mev
zuat
a uy
gun
olm
ayan
yer
li ve
ya it
hal ü
rünl
erin
piy
asad
a ye
r alm
alar
ı, te
knik
180
18
1
mev
zuat
a uy
gun
ürün
üre
ten
firm
alar
bak
ımın
dan
reka
bet g
ücü
kayb
ı ve
haks
ız r
ekab
et o
lara
k or
taya
çık
mak
tadı
r. B
u hu
susu
n ön
üne
geçi
lmes
i, uy
gula
nmak
ta o
lan
piya
sa g
özet
imi v
e de
netim
i faa
liyet
lerin
in e
tkin
liğin
in a
rttırı
lmas
ı ile
sağ
lana
bile
cekt
ir.
Firm
alar
ın ü
rün
tekn
oloj
isin
i yü
ksel
tip r
ekab
et g
ücün
ü ar
ttırm
alar
ı ön
ünde
bir
dizi
eng
el b
ulun
mak
tadı
r. Fi
rmal
arın
öze
llikle
ye
nilik
çilik
kap
asite
sini
artt
ırmak
için
yap
acağ
ı Ar-G
e ça
lışm
alar
ını b
üyük
ölç
ekli
firm
alar
yap
abilir
ken
küçü
k öl
çekl
i firm
alar
bun
u fin
anse
ede
mem
ekte
dirle
r. N
itelik
li iş
gücü
nün
istih
dam
edi
lmes
inde
küç
ük ö
lçek
li fir
mal
ar s
ıkın
tı çe
kmek
tedi
rler.
Bu n
eden
lerle
öz
ellik
le is
tihda
m ü
zerin
deki
yük
lerin
aza
ltılm
ası v
e KO
Bİ’l
erin
fina
nsm
ana
eriş
imin
in a
rttırı
lmas
ı büy
ük ö
nem
taşı
mak
tadı
r. A
yrıc
a kü
çük
firm
alar
ın k
ümel
enm
eler
i ile
olu
ştur
ulac
ak o
rtak
Ar-G
e m
erke
zler
inin
kur
ulm
ası d
a bi
r alte
rnat
if ol
arak
orta
ya ç
ıkm
akta
dır.
Mak
ine
sekt
örün
de d
aha
önce
yap
ılan
satış
ların
ref
eran
sı,
daha
son
raki
sat
ışla
ra o
lum
lu e
tki
yapm
akta
dır.
Mar
ka i
maj
ının
ya
ratıl
mas
ı bü
yük
önem
taş
ımak
tadı
r, çü
nkü
düny
ada
asırl
ık f
irmal
arın
tan
ınm
ış i
sim
leri
yanı
nda
yeni
isi
mle
rin y
er e
dinm
esi
oldu
kça
zord
ur.
İSTİ
HD
AM
VE
CO
ĞR
AFİ
BO
YUT
Sek
tör
son
döne
mde
gen
el im
alat
San
ayi i
çind
e is
tihda
m y
arat
ma
pota
nsiy
eli a
çısı
ndan
rol
ünü
peki
ştirm
ekte
dir.
2002
yılı
GS
İS
sonu
çlar
ına
göre
NA
CE
sını
fland
ırmas
ı dik
kate
alın
dığı
nda
sekt
örde
topl
am 1
45.9
49 k
işi ç
alış
mak
ta v
e bu
imal
at S
anay
i top
lam
is
tihda
mın
ın y
üzde
6,6
’sın
a de
nk g
elm
ekte
dir.
Sekt
örde
öze
llikle
200
2 yı
lında
n iti
bare
n ça
lışan
say
ısın
da T
ürki
ye’d
eki g
enel
imal
at
sana
yine
ve
AB-2
7’de
ki m
akin
e sa
nayi
ne o
ranl
a ço
k da
ha h
ızlı
bir a
rtış
yaşa
nmış
tır. B
u is
tihda
mın
yüz
de 3
0’u
ve 2
4’ü
sıra
sıyl
a 1-
9 ve
10-
49 k
işi ç
alış
tıran
firm
alar
da is
tihda
m e
dilir
ken,
yüz
de 2
9’u
250
kişi
den
fazl
a ça
lışan
ı ola
n fir
mal
arda
istih
dam
edi
lmek
tedi
r. B
u da
sek
törd
e m
ikro
ve
küçü
k öl
çekl
i firm
alar
ın o
rta ö
lçek
li ha
le g
eçip
ölç
ek b
üyüt
mel
eri i
çin
gere
ken
stra
tejile
rin is
tihda
mın
dah
a da
ar
tmas
ı içi
n ge
rekl
i old
uğun
u iş
aret
etm
ekte
dir.
Son
yıll
arda
döv
iz k
urla
rının
dev
amlı
düşü
ş gö
ster
mes
i ara
mal
ı ith
alat
ını t
eşvi
k et
mek
tedi
r. B
u ge
lişm
e, g
erek
mak
ine
imal
ede
n ku
rulu
şlar
da,
gere
kse
yan
sana
yi k
urul
uşla
rında
ist
ihda
mın
ist
enile
n or
anda
ar
tmas
ını
enge
llem
ekte
dir.
Mak
ine
ve t
eçhi
zatı
imal
atı
sekt
örün
de T
ÜİK
ver
ilerin
e gö
re 2
008
yılın
da is
tihda
m 2
007
yılın
a gö
re
yüzd
e 4.
87 a
rtış
göst
erm
iştir
.
Mak
ine
imal
at s
anay
i ge
nel
olar
ak B
ursa
, İs
tanb
ul,
Koca
eli,
Trak
ya d
ahil
Mar
mar
a B
ölge
si,
İzm
ir, E
skiş
ehir,
Ank
ara,
Kon
ya,
Gaz
iant
ep i
lleri
ve Ç
ukur
ova
bölg
esin
de y
oğun
laşm
ıştır
. Ta
kım
tez
gâhı
im
alat
ı da
ha ç
ok B
ursa
, K
ocae
li, İ
stan
bul,
İzm
ir ve
K
onya
’da
ön p
land
a ol
an a
lt se
ktör
dür.
Bu
işle
tmel
erin
yüz
de 4
5’i ş
ehir
içi v
e ye
rleşi
m a
lanl
arın
da k
onum
lanm
ışke
n yü
zde
28,3
’ü
OS
B’le
rde
yer a
lmak
tadı
r.
181
18
2
EK 2
.3: B
eyaz
Eşy
a Sa
nayi
Alt
Sekt
örü
GEN
EL B
AKIŞ
Bey
az e
şya
sekt
örü
oldu
kça
reka
betç
i bir
yapı
ya s
ahip
tir. S
ektö
rün
reka
bet g
ücün
ü da
ha d
a ar
ttırm
ak iç
in ç
eşitl
i pol
itika
lara
ih
tiyaç
var
dır.
Sekt
örün
hed
efin
e ul
aşab
ilmes
i iç
in ö
zellik
le e
nerji
ve
istih
dam
mal
iyet
lerin
in a
zaltı
lmas
ı bü
yük
önem
ta
şım
akta
dır.
Ayr
ıca
yan
sana
yide
ki A
r-Ge
faal
iyet
lerin
deki
artı
ş da
sek
törü
n re
kabe
t güc
ünü
daha
da
arttı
raca
ktır.
AB
çev
re
mev
zuat
ına
uyum
sıra
sınd
a is
e se
ktör
üze
rinde
ki e
tkile
r di
kkat
e al
ınar
ak y
eni d
irekt
ifler
de A
B’d
eki u
ygul
amal
arı b
ekle
mek
te
fayd
a gö
rülm
ekte
dir.
BİL
Gİ V
E TE
KN
OLO
Jİ
Sek
tör
Ar-G
e fa
aliy
etle
ri aç
ısın
dan
Türk
iye
gene
line
göre
da
ha b
aşar
ılıdı
r. D
aha
önce
ya
lnız
ca
tekn
oloj
i ge
liştir
me
bölg
eler
inde
uyg
ulan
an A
r-Ge
teşv
ikle
rinin
, M
art
2008
’de
yürü
rlüğe
gire
n A
r-Ge
Kan
unu
ile 5
0 ki
şide
n fa
zla
çalış
anı
olan
fir
mal
ara
getir
ilmes
i ile
büy
ük fi
rma
yoğu
n se
ktör
ün a
raşt
ırma
harc
amal
arın
ın d
aha
da a
rtmas
ı bek
lenm
ekte
dir.
Anca
k yü
zde
90’ı
KO
Bİ n
iteliğ
inde
ola
n ya
n sa
nayi
nin
sist
emat
ik b
ir A
r-Ge
faal
iyet
i bul
unm
amak
tadı
r. Bu
nok
tada
yan
san
ayin
e de
Ar-G
e de
stek
leri
veril
ebilm
esi i
çin
üniv
ersi
te iş
birli
ği iç
in g
erek
li de
stek
ve
alt y
apın
ın h
azırl
anm
ası h
edef
lenm
ekte
dir.
Sek
törd
e ge
nel
olar
ak t
ekni
k ar
a el
aman
yet
iştir
ilmes
i iç
in g
erek
li dü
zenl
emel
er y
apıla
rak
sana
yini
n ih
tiyac
ı ol
an m
esle
ki
eğiti
m g
örm
üş e
lem
anla
r ve
ara
ele
man
ların
eği
timin
in s
ağla
nmas
ı ge
rekm
ekte
dir.
Ayr
ıca
özel
ikle
ara
ştırm
a ge
liştir
me
kaps
amın
da b
u al
anda
çal
ışac
ak y
aban
cı u
zman
ların
çal
ışm
a ve
otu
rma
izin
lerin
in b
asitl
eştir
ilmes
i de
öne
mlid
ir. T
ekni
k el
eman
say
ısın
ı ve
nite
liğin
i ar
ttırm
ak,
ara
elam
an v
e iş
çi n
itelik
lerin
i ge
liştir
ici
prog
ram
lara
yön
elik
kap
sam
lı bi
r gi
rişim
ba
şlat
ılmas
ı sek
törü
n re
kabe
t güc
üne
kriti
k bi
r kak
tı ya
paca
ktır.
REK
ABET
Sek
törd
eki t
icar
i anl
aşm
alar
ve
bayi
, ser
vis
teşk
ilatla
r AB
ile
uyum
laşt
ırıla
n re
kabe
t huk
ukum
uz il
e uy
umlu
hal
e ge
tirilm
iştir
ve
cidd
i rek
abet
sor
unu
ile k
arşı
laşı
lmam
ıştır
.
182
18
3
YAS
AL
DÜ
ZEN
LEM
ELER
Tüke
tici g
üven
liği
için
yas
al a
ltyap
ı ol
uştu
rulm
uştu
r an
cak
dene
timde
sık
ıntıl
ar b
ulun
mak
tadı
r. Ye
ni t
üket
ici
kanu
nu,
bağl
ı yö
netm
elik
leri
ve ü
rün
güve
nliğ
i ile
ilgi
li çı
karıl
an d
üzen
lem
eler
le ü
lkem
iz A
B u
yum
unu
büyü
k öl
çüde
ger
çekl
eştir
miş
, tük
etic
i ha
klar
ının
kor
unm
asın
da ç
ok ö
nem
li iy
ileşt
irmel
er s
ağla
nmış
tır.
Avr
upa’
ya y
önel
ik ih
raca
tı 90
’lı y
ıllar
dan
beri
gün
geçt
ikçe
arta
n be
yaz
eşya
sek
törü
, bu
yoğu
n ih
raca
t seb
ebiy
le u
zunc
a bi
r sü
redi
r za
ten
AB
mev
zuat
ına
tam
uyu
m g
öste
rmek
tedi
r. “Ü
rün
güve
nliğ
i”, ü
rünü
n A
B’d
e ge
çerli
tüm
tek
nik
düze
nlem
eler
e uy
gun
oldu
ğunu
bel
irten
“C
E i
şare
tlem
esi”
sekt
örüm
üzü
yakı
ndan
ilg
ilend
iren
pek
çok
AB
yas
al d
üzen
lem
esi,
katıl
ım
süre
cind
e, T
.C. m
evzu
atın
da d
a uy
umla
ştırı
lmış
tır. A
B ü
lkel
erin
den
ikin
ci e
l bey
az e
şya
ithal
atın
ı ser
best
leşt
irece
k yö
netm
elik
ko
nusu
nda
görü
şmel
er is
e G
ümrü
k B
irliğ
i Fas
lı al
tında
dev
am e
dece
ktir.
ÇEV
RE
VE E
NER
Jİ
Gen
el o
lara
k ih
raca
t ağı
rlıkl
ı çal
ışan
sek
tör A
B d
irekt
ifler
ine
uyum
ala
nınd
a ol
dukç
a ile
ri dü
zeyd
edir.
Anc
ak iç
piy
asa
için
ise
bu u
yum
sür
eci d
evam
etm
ekte
dir.
Ene
rji v
erim
liliği
kon
usun
da A
B’y
e uy
um s
ürec
i de
vam
etm
ekte
dir.
Bazı
ele
ktrik
li ev
eşy
alar
ının
ene
rji v
e pe
rform
ans
değe
rlerin
in
satış
a su
nula
n ür
ün
üzer
inde
gö
ster
ilmes
ini
sağl
ayan
“e
nerji
et
iket
lem
esi”
gibi
, se
ktör
ümüz
ü ya
kınd
an
ilgile
ndire
n pe
k ço
k A
B ya
sal d
üzen
lem
esi,
katıl
ım s
ürec
inde
, T.C
. mev
zuat
ında
da
uyum
laşt
ırılm
ıştır
. Ayr
ıca
Ene
rji K
ulla
nan
Ürü
nler
(EU
P –
Ene
rgy
Usi
ng P
rodu
cts)
dire
ktifi
nin
uyum
laşt
ırılm
ası i
çin
çalış
mal
ar b
aşla
tılm
ıştır
.
Ele
ktrik
li ve
el
ektro
nik
eşya
ür
etic
ilerin
in
piya
saya
su
nduk
lar
ürün
lerd
en
kayn
akla
nan
atık
ların
to
plan
mas
ı ve
ge
ri dö
nüşt
ürül
mes
i yük
ümlü
lüğü
get
iren
WEE
E D
irekt
ifini
n ve
yin
e bu
nunl
a iliş
kin
olar
ak ü
retim
de b
azı m
adde
lerin
kul
lanı
lmas
ını
kısı
tlaya
n R
oHS
di
rekt
ifini
n uy
umla
ştırı
lmas
ı ve
yü
rürlü
ğe
girm
esi
ile
sekt
ör
üzer
inde
ön
emli
mal
iyet
ler
yara
tmas
ı be
klen
mek
tedi
r. Bu
kon
ular
ı inc
eley
en u
yum
laşt
ırma
ve y
önet
mel
iği h
azırl
ama
çalış
mal
arı d
evam
etm
ekte
dir.
ISP
M 1
5 (B
itki s
ağlığ
ının
kor
unm
ası,
ahşa
p am
bala
jların
için
deki
mik
ro o
rgan
izm
alar
ın ç
eşitl
i yön
tem
lerle
yok
edi
lmes
i ve
gere
kli b
elge
lend
irmen
in y
apılm
ası)
konu
sund
a ih
raca
tçı ş
irket
lerim
iz 2
004
yılın
da b
aşla
yan
çalış
mal
arla
, AB
ve T
ürki
ye’d
eki
gere
klilik
leri
belir
lem
iş IS
PM
15 s
tand
ardı
uyg
ulam
asın
a ge
çiş
yapm
ışla
rdır.
Ülk
emiz
de d
e AB
ile
uyum
lu b
ir şe
kild
e Ta
rım v
e K
öyiş
leri
Bak
anlığ
ı ger
ekli
yasa
l düz
enle
mel
eri ç
ıkar
mış
dur
umda
dır.
Çev
re
mev
zuat
ının
uy
umla
ştırı
lmas
ı sı
rası
nda
sekt
örel
et
kile
r gö
z ön
üne
alın
arak
bi
r st
rate
ji ge
liştir
ilece
ktir.
Se
ktör
ul
usla
rara
sı fi
rmal
arla
yoğ
un re
kabe
t içe
risin
de, t
üm m
evzu
ata
uygu
n, h
atta
mev
cut g
erek
lilikl
erin
de
üzer
inde
çev
reci
ürü
nler
pi
yasa
ya s
unm
akta
dır.
Avr
upa’
nın
en a
z en
erji
tüke
ten
buzd
olab
ı ve
bul
aşık
mak
ines
i Tür
kiye
’de
üret
ilmek
te o
lup,
bun
un
yanı
nda
pek
çok
çevr
e öd
ülle
ri al
ınm
ıştır
.
183
18
4
DIŞ
REK
ABET
ED
EBİL
İRLİ
K V
E Tİ
CAR
ET
Bey
az e
şya
sekt
örü
büyü
k be
yaz
eşya
lard
a, y
akla
şık
25 M
ilyon
ade
tlik
kuru
lu ü
retim
kap
asite
siyl
e A
B’n
in ik
inci
üre
tim ü
ssü
konu
mun
dadı
r. 20
09 y
ılınd
a be
yaz
eşya
da 1
5.78
0.00
0 ad
et ü
retim
in %
70’i
ihra
ç ed
ilmiş
tir.
Sek
tör
AB
paz
arın
da y
üzde
20
paza
r pa
yına
sah
iptir
ve
2005
Eyl
ül s
onu
itiba
riyle
üre
timin
in y
üzde
64’
den
fazl
asın
ı 90
ülke
ye ih
raç
eder
dur
uma
gelm
iştir
. B
u ih
raca
tın y
üzde
80’
i Avr
upa
Birl
iği ü
lkel
erin
e ya
pılm
akta
dır.
Sekt
örün
201
3’e
kada
r ih
raca
tını
yıllı
k or
tala
ma
yüzd
e 12
ar
ttırm
ası b
ekle
nmek
tedi
r. 37
Sek
törü
n ih
raca
t pe
rform
ansı
önü
nde
bir
dizi
sor
un b
ulun
mak
tadı
r. Ö
ncel
ikle
rek
abet
güc
ünün
değ
erle
nen
kura
rağ
men
de
vam
ede
bilm
esi i
çin
gird
i mal
iyet
lerin
in d
üşür
ülm
esi,
istih
dam
mal
iyet
lerin
in a
zaltı
lmas
ı ge
rekl
iliği ö
n pl
ana
çıkm
akta
dır.
Bun
unla
iliş
kili
olar
ak i
stih
dam
üze
rinde
ki y
ükle
ri az
alta
n ye
ni y
asa
ile b
irlik
te s
ektö
rün
istih
dam
mal
iyet
lerin
e iliş
kin
soru
nlar
ında
aza
lma
bekl
enm
ekte
dir.
Ayr
ıca
ihra
cat
ve i
thal
at s
üreç
lerim
izde
ki g
erek
li be
lge
ve o
nay
sayı
sını
n ço
kluğ
u se
ktör
ümüz
ü ol
umsu
z et
kile
mek
te,
mad
diya
t ve
zam
an k
ayıp
ların
a yo
l açm
akta
dır.
Öze
llikle
yen
iden
tan
ımı
yapı
lan
A t
ipi
Güm
rükç
e O
nayl
anm
ış K
işi S
tatü
sü’n
ün d
aha
da g
eliş
tirilm
esi v
e im
alat
ın y
akın
ında
ve
fabr
ika
içle
rinde
güm
rük
işle
mle
rinin
ya
pılm
asın
a ol
anak
sa
ğlan
mas
ı fir
mal
arın
te
darik
hı
zını
ar
ttıra
cak
ve
hede
f pa
zar
olan
AB
’ye
daha
fa
zla
ihra
cat
yapı
labi
lmes
ini s
ağla
yaca
ktır.
Bun
unla
birl
ikte
, Po
lony
a gi
bi A
B’y
e ye
ni ü
ye ü
lkel
er t
araf
ında
n sa
ğlan
an b
edel
siz
ve ç
ok d
üşük
ara
zi m
aliy
etle
ri, p
azar
a ya
kınl
ık, d
emiry
olu
taşı
mac
ılığı
ile
düşü
k na
vlun
ücr
etle
ri ve
düş
ük iş
çilik
mal
iyet
leri,
bu
sekt
örde
ülk
emiz
e ge
len
yatır
ımla
rın
söz
konu
su ü
lkel
ere
yöne
lmes
ine
yol a
çabi
lece
ktir.
TÜ
İK s
anay
i üre
tim e
ndek
sine
gör
e, 2
005
yılı
baz
alın
dığı
nda
beya
z eş
ya v
e kü
çük
ev a
letle
rinin
imal
atı s
ektö
rlerin
i kap
saya
n el
ektri
kli
ev a
leti
imal
atı
sekt
örün
ün ü
retim
i 20
07 y
ılına
kad
ar y
üzde
24,
2 ar
tmış
tır.
2008
yılı
nda
etki
si a
ğır
bir
şeki
lde
hiss
ettir
en k
rizin
etk
isiy
le s
ektö
rün
üret
imi a
zalm
a eğ
ilimi i
çeris
ine
girm
iş o
lup,
200
9 yı
lında
yüz
de 1
5 dü
zeyi
ne g
erile
miş
tir.
Ayl
ık s
anay
i üre
tim e
ndek
sine
(TÜ
İK)
bakı
ldığ
ında
200
9 yı
lı ilk
iki a
yınd
a dü
şme
eğilim
inin
arta
rak
sürd
üğü,
sek
töre
yön
elik
ol
arak
alın
an k
riz ö
nlem
lerin
in d
üşm
e eğ
ilimin
in a
zalm
asın
da e
tkili
oldu
ğu v
e M
art
ayın
da is
e bi
r to
parla
nma
gerç
ekle
ştiğ
i gö
rülm
ekte
dir.
İSTİ
HD
AM
VE
CO
ĞR
AFİ B
OYU
T
Sek
törd
eki
üret
im t
esis
lerin
in A
nkar
a’nı
n ba
tısın
da v
e ağ
ırlık
lı ol
arak
Mar
mar
a bö
lges
inde
yoğ
unla
şmak
tadı
r. B
u du
rum
lo
jistik
ve
yan
sana
yi g
eliş
imin
e ba
ğlı o
lara
k ge
lişm
iştir
.
37 D
PT.
200
6. “M
akin
e ve
Met
al E
şya
San
ayi Ö
zel İ
htis
as K
omis
yonu
Rap
oru,
” Ank
ara
184
18
5
EK 2
.4: E
lekt
rik v
e El
ektr
onik
San
ayi
Şeki
l Ek
2.4.
11: B
üro
Mak
inel
eri v
e Bi
lgis
ayar
İmal
atıÜ
retim
End
eksi
Ka
ynak
: TÜ
İK
Şeki
l Ek
2.4.
12: B
.Y.S
. Ele
ktrik
li M
akin
e ve
Cih
azla
r Üre
tim E
ndek
si
Ka
ynak
: TÜ
İK
Şeki
l Ek
2.4.
13: R
adyo
, Tel
eviz
yon,
Hab
erle
şme
Teçh
izat
ı Üre
tim E
ndek
si
Ka
ynak
: TÜ
İK
Şeki
l Ek
2.4
.14:
Tıb
bi,H
assa
s ve
Opt
ik A
letle
r ve
Saa
t İm
alat
ı Ü
retim
En
deks
i
Ka
ynak
: TÜ
İK
185
18
6
Şeki
l Ek
2.4.
15: B
üro
Mak
inel
eri v
e Bi
lgis
ayar
İmal
atı İ
stih
dam
End
eksi
Ka
ynak
: TÜ
İK
Şeki
l Ek
2.4.
16: B
.Y.S
. Ele
ktrik
li M
akin
e ve
Cih
azla
r İst
ihda
m E
ndek
si
Ka
ynak
: TÜ
İK
Şeki
l Ek
2.4.
17: R
adyo
, Tel
eviz
yon,
Hab
erle
şme
Teçh
izat
ı İst
ihda
m E
ndek
si
Kayn
ak: T
ÜİK
Şeki
l Ek
2.4
.18:
Tıb
bi,
Has
sas
ve O
ptik
Ale
tler
ve S
aat
İmal
atı
İstih
dam
En
deks
i
Ka
ynak
: TÜ
İK
186
18
7
Şeki
l Ek
2.4.
19: B
üro
Mak
inel
eri v
e Bi
lgis
ayar
İmal
atı İ
hrac
at E
ndek
si AB
12
AB 1
5Hi
ndis
tan
Çin
Brez
ilya
Türk
iye
0
500
1000
1500
2000
2500
1995
1996
1997
1998
1999
2000
2001
2002
2003
2004
2005
Yılla
r (De
ğerle
r 199
5 yı
lı ba
z al
ınar
ak e
ndek
slen
miş
tir.)
Ka
ynak
: CO
MTR
ADE,
TEP
AV H
esap
lam
alar
ı
Şeki
l Ek
2.4.
20: B
.Y.S
. Ele
ktrik
li M
akin
e ve
Cih
azla
r İhr
acat
End
eksi
AB 1
2
AB 1
5
Hind
ista
nÇi
n
Brez
ilya
Türk
iye
0
100
200
300
400
500
600
1995
1996
1997
1998
1999
2000
2001
2002
2003
2004
2005
Yılla
r (De
ğerle
r 199
5 yı
lı ba
z al
ınar
ak e
ndek
slenm
iştir
.)
Ka
ynak
: CO
MTR
ADE,
TEP
AV H
esap
lam
alar
ı
Şeki
l Ek
2.4.
21: R
adyo
, Tel
eviz
yon,
Hab
erle
şme
Teçh
izat
ı İhr
acat
End
eksi
AB 1
2
AB 1
5
Hind
ista
n
Çin
Brez
ilya
Türk
iye
0
200
400
600
800
1000
1200
1400
1995
1996
1997
1998
1999
2000
2001
2002
2003
2004
2005
Yılla
r (De
ğerle
r 199
5 yı
lı ba
z al
ınar
ak e
ndek
slen
mişt
ir.)
Ka
ynak
: CO
MTR
ADE,
TEP
AV H
esap
lam
alar
ı
Şeki
l Ek
2.
4.22
:Tıb
bi,H
assa
s ve
O
ptik
Al
etle
r ve
Sa
at
İmal
atı
İhra
cat
Ende
ksi
AB 1
2
AB 1
5
Hind
ista
n
Çin
Brez
ilya
Türk
iye
0
200
400
600
800
1000
1200
1400
1995
1996
1997
1998
1999
2000
2001
2002
2003
2004
2005
Yılla
r (De
ğerle
r 199
5 yı
lı ba
z al
ınar
ak e
ndek
slenm
iştir.
)
Ka
ynak
: CO
MTR
ADE,
TEP
AV H
esap
lam
alar
ı
187
18
8
Şeki
l Ek
2.4
.23:
Bür
o M
akin
eler
i ve
Bilg
isay
ar İ
mal
atı
Kıs
mi
Verim
lilik
En
deks
i
Ka
ynak
: TÜ
İK
Şeki
l Ek
2.
4.24
:
B.Y
.S.E
lekt
rikli
Mak
ine
ve
Cih
azla
r K
ısm
i Ve
rimlil
ik
Ende
ksi
Ka
ynak
: TÜ
İK
Şeki
l Ek
2.4.
25:
Rad
yo, T
elev
izyo
n, H
aber
leşm
e Te
çhiz
atı K
ısm
i Ver
imlil
ik
Ende
ksi
Ka
ynak
: TÜ
İK
Şeki
l Ek
2.4
.26:
Tıb
bi,
Has
sas
ve O
ptik
Ale
tler
ve S
aat
İmal
atı
Kısm
i Ve
rimlil
ik E
ndek
si
Ka
ynak
: TÜ
İK
188
18
9
Şeki
l Ek
2.4
.27:
Bür
o M
akin
eler
i ve
Bilg
isay
ar S
anay
i İn
ovas
yon
Yapa
n Fi
rmal
ar, Y
üzde
(200
2-20
04)
0%10
%20
%30
%40
%50
%60
%70
%80
%90
%10
0%
Hol
land
aTü
rkiy
e Ç
ek C
umhu
riye
ti R
oman
ya P
olon
ya İs
veç
Bul
gari
stan
Alm
anya
Est
onya
İspa
nya
Fra
nsa
İtal
ya L
itvan
ya M
acar
ista
n P
orte
kiz
Slo
vaky
a N
orve
ç
Kayn
ak: C
OM
TRAD
E, T
ÜİK
Şeki
l Ek
2.4.
28:
B.Y.
S. E
lekt
rikli
Mak
ine
ve C
ihaz
lar
San
ayin
de İn
ovas
yon
Yapa
n Fi
rmal
ar, Y
üzde
(200
2-20
04)
0%10
%20
%30
%40
%50
%60
%70
%80
%90
%10
0%
Türk
iye
Dan
imar
ka P
olon
ya N
orve
ç S
lova
kya
Rom
anya
İsve
ç Ç
ek B
elçi
ka İs
pany
a M
acar
ista
n A
lman
ya
Bul
garis
tan
Est
onya
Fra
nsa
İtal
ya K
ıbrıs
Litv
anya
Lük
sem
burg
M
alta
Por
teki
zYu
nani
stan
Kayn
ak: C
OM
TRAD
E, T
ÜİK
Şeki
l Ek
2.
4.29
: R
adyo
, Te
levi
zyon
, H
aber
leşm
e Te
çhiz
atı
Sana
yind
e İn
ovas
yon
Yapa
n Fi
rmal
ar, Y
üzde
(200
2-20
04)
0%10
%20
%30
%40
%50
%60
%70
%80
%90
%10
0%
Polo
nya
Türk
iye
Mal
taİs
veç
İspa
nya
Çek
Mac
aris
tan
Rom
anya
İtal
ya B
elçi
ka B
ulga
rist
an A
lman
ya
Est
onya
Yun
anis
tan
Fra
nsa
Litv
anya
Por
teki
z S
lova
kya
Nor
veç
Ka
ynak
: CO
MTR
ADE,
TÜ
İK
Şeki
l Ek
2.4
.30:
Tıb
bi,
Has
sas
ve O
ptik
Ale
tler
ve S
aat
İmal
atı
Sana
yind
e İn
ovas
yon
Yapa
n Fi
rmal
ar, Y
üzde
(200
2-20
04)
0%10
%20
%30
%40
%50
%60
%70
%80
%90
%10
0%
Türk
iye
Polo
nya
Rom
anya
İspa
nya
Lük
sem
bur
gBe
lçik
aÇ
ek C
um
huri
yeti
Norv
eçİs
veç
Bul
gari
sta
nA
lman
yaEs
tony
aFr
ansa
İtal
yaKı
brı
sLi
tvan
yaM
acar
ista
nPo
rte
kiz
Slov
akya
Yun
anis
tan
Ka
ynak
: CO
MTR
ADE,
TÜ
İK
189
19
0
T
ablo
Ek
2.4.
3: B
üro
Mak
inel
eri v
e B
ilgis
ayar
San
ayi G
enel
Gör
ünüm
üS
ektö
rün
aktif
lerin
in im
alat
san
ayi g
enel
inde
pay
ı (yü
zde)
(2
008)
*
0.10
Ü
retim
in im
alat
san
ayi i
çind
eki p
ayı (
yüzd
e) (2
006)
0.
28
Çal
ışan
ların
imal
at s
anay
i ist
ihda
mı i
çind
eki p
ayı (
yüzd
e) (2
008)
*
0.09
To
plam
imal
at s
anay
i ith
alat
ı içi
ndek
i pay
(yüz
de) (
2009
) 2.
37
Topl
am im
alat
san
ayi i
hrac
atı i
çind
eki p
ay (y
üzde
) (20
09)
0.11
S
ektö
rün
ar-g
e ha
rcam
asın
ın im
alat
san
ayi g
enel
ine
oran
ı (y
üzde
)(20
08)*
0,
07
Kayn
ak:T
ÜİK
, TÜ
SİAD
200
8 Tü
rkiy
e Sa
nayi
ne S
ektö
rel B
akış
, * G
irişi
mci
Bilg
i Sis
tem
i
Tabl
o Ek
2.4
.4: B
.Y.S
. Ele
ktrik
li M
akin
e ve
Cih
azla
r San
ayi G
enel
Gör
ünüm
ü S
ektö
rün
aktif
lerin
in im
alat
san
ayi g
enel
inde
pay
ı (yü
zde)
(200
8) *
3.
61
Üre
timin
imal
at s
anay
i içi
ndek
i pay
ı (yü
zde)
(200
6)
3.61
Ç
alış
anla
rın im
alat
san
ayi i
stih
dam
ı içi
ndek
i pay
ı (yü
zde)
(200
8) *
3.
74
Topl
am im
alat
san
ayi i
thal
atı i
çind
eki p
ay (y
üzde
) (20
09)
5.96
To
plam
imal
at s
anay
i ihr
acat
ı içi
ndek
i pay
(yüz
de) (
2009
) 4.
29
Sek
törü
n ar
-ge
harc
amas
ının
imal
at s
anay
i gen
elin
e or
anı
(yüz
de)(
2008
)*
13.1
3
Kay
nak:
TÜİK
,TÜ
SİAD
200
8 Tü
rkiy
e Sa
nayi
ne S
ektö
rel B
akış
* G
irişi
mci
Bilg
i Si
stem
i
Tabl
o Ek
2.4
.5: R
adyo
, Tel
eviz
yon,
Hab
erle
şme
Teçh
izat
ı San
ayi G
enel
G
örün
ümü
Sek
törü
n ak
tifle
rinin
imal
at s
anay
i gen
elin
de p
ayı (
yüzd
e)
(200
8) *
0.
50
Üre
timin
imal
at s
anay
i içi
ndek
i pay
ı (yü
zde)
(200
6)
5.97
Ç
alış
anla
rın im
alat
san
ayi i
stih
dam
ı içi
ndek
i pay
ı (yü
zde)
(200
8)
* 0.
42
Topl
am im
alat
san
ayi i
thal
atı i
çind
eki p
ay (y
üzde
) (20
09)
4.19
To
plam
imal
at s
anay
i ihr
acat
ı içi
ndek
i pay
(yüz
de) (
2009
) 2.
01
Sek
törü
n ar
-ge
harc
amas
ının
imal
at s
anay
i gen
elin
e or
anı
(yüz
de)(
2008
)*
2.36
Ka
ynak
:TÜ
İK, T
ÜSİ
AD 2
008
Türk
iye
Sana
yine
Sek
töre
l Bak
ış *
Giri
şim
ci B
ilgi S
iste
mi
Tabl
o Ek
2.4
.6:
Tıbb
i, H
assa
s ve
Opt
ik A
letle
r ve
Saat
İmal
atı S
anay
i Gen
el
Gör
ünüm
ü S
ektö
rün
aktif
lerin
in im
alat
san
ayi g
enel
inde
pay
ı (yü
zde)
(200
8) *
0.
81
Üre
timin
imal
at s
anay
i içi
ndek
i pay
ı (yü
zde)
(200
6)
0.51
Ç
alış
anla
rın im
alat
san
ayi i
stih
dam
ı içi
ndek
i pay
ı (yü
zde)
(200
8) *
0.
90
Topl
am im
alat
san
ayi i
thal
atı i
çind
eki p
ay (y
üzde
) (20
09)
2.82
Topl
am im
alat
san
ayi i
hrac
atı i
çind
eki p
ay (y
üzde
) (20
09)
0.39
S
ektö
rün
ar-g
e ha
rcam
asın
ın im
alat
san
ayi g
enel
ine
oran
ı (y
üzde
)(20
08)*
0.
63
Ka
ynak
:TÜ
İK, T
ÜSİ
AD 2
008
Türk
iye
Sana
yine
Sek
töre
l Bak
ış *
Giri
şim
ci B
ilgi
Sist
emi
GEN
EL B
AKIŞ
Ele
ktro
nik
sana
yi,
bilg
i te
knol
ojile
rine
kayn
ak t
eşki
l ed
en,
yüks
ek k
atm
a de
ğerli
bir
ekon
omik
akt
ivite
olm
ası
açıs
ında
n ol
dukç
a ön
emli
bir s
ektö
rdür
.
Türk
ele
ktro
nik
sekt
örü
gene
l ola
rak
bilg
i pay
laşı
mı,
tasa
rım,
mar
kala
şma,
fin
ansm
ana
eriş
im,
Ar-G
e, in
san
kayn
akla
rının
ye
tiştir
ilmes
i, yö
nlen
diril
mes
i, ya
sal a
ltyap
ının
yet
ersi
zliğ
i ve
kuru
msa
llaşm
a aç
ısın
dan
cidd
i dar
boğa
zlar
l a k
arşı
kar
şıya
dır.
B
unla
ra k
arşı
n, A
B p
azar
ların
a ya
kınl
ık, d
inam
ik b
ir iç
paz
arı,
genç
nüf
us, g
eliş
miş
kal
ite k
avra
mı,
işçi
lik m
aliy
etin
in re
kabe
t ed
ilen
ülke
lere
nis
pete
n da
ha a
z ol
mas
ı ve
sek
törü
n ye
ni t
ekno
lojile
re a
dapt
e ol
abilm
esi
açıs
ında
n es
nek
olm
ası
gibi
av
anta
jlara
da
sahi
ptir.
190
19
1
DP
T ko
ordi
nasy
onun
da h
azırl
anan
Dok
uzun
cu K
alkı
nma
Pla
nı E
lekt
roni
k S
ektö
rü Ö
zel
İhtis
as K
omis
yonu
’nda
, se
ktör
ün
vizy
onu
“Dün
ya p
azar
ların
da a
ranı
lan
ürün
lerin
ulu
slar
aras
ı st
anda
rtlar
a uy
gun
nite
likte
anc
ak r
ekab
et e
debi
lir f
iyat
larla
ül
kem
izde
üre
tilm
esi v
e tü
m d
ünya
paz
arla
rına
satıl
mas
ı” ol
arak
vur
gula
nmış
tır.
BİL
Gİ V
E TE
KN
OLO
Jİ
Sek
tör,
yapı
sı v
e re
kabe
t ko
şulla
rı iti
bariy
le A
r-Ge
ve İ
nova
syon
a en
çok
öne
m v
erile
n se
ktör
lerin
baş
ında
gel
mek
tedi
r. E
lekt
roni
k sa
nayi
nde
ürün
ve
üret
im s
üreç
leri
tekn
oloj
ileri
büyü
k bi
r hı
zla
geliş
tirilm
ekte
, ür
ün ö
mür
leri
de a
zalm
akta
dır.
2006
’da
Türk
ele
ktro
nik
sana
yi y
akla
şık
170
Mily
on A
BD
Dol
arı t
utar
ında
Ar-G
e ha
rcam
ası g
erçe
kleş
tirm
iştir
. B
u se
ktör
de
Ar-G
e’ye
ciro
üze
rinde
n ay
rılan
yüz
de 1
,8 o
ranı
ndak
i pay
Tür
kiye
’dek
i gen
el o
rtala
ma
olan
yüz
de 0
,7’n
in e
pey
üzer
inde
dir.
Anc
ak tü
ketic
i ele
ktro
niği
nde
düny
adak
i büy
ük ü
retic
ilerin
Ar-G
e ha
rcam
alar
ına
bakı
ldığ
ında
, mev
cut h
arca
mal
arın
düz
eyin
in
Türk
iye’
de y
eter
li ol
mad
ığı a
nlaş
ılmak
tadı
r: D
ünya
paz
arla
rında
söz
sah
ibi e
n bü
yük
beş
firm
anın
Ar-G
e ha
rcam
ası/N
et S
atış
or
anın
ın o
rtala
mas
ı yüz
de 5
,6 ik
en, s
ektö
rde
ihra
cat y
apan
firm
alar
ımız
ın y
üzde
1-2
düz
eyin
de k
aldı
ğı g
örül
mek
tedi
r. B
una
ek o
lara
k, y
enilik
çilik
yap
an fi
rma
oran
ların
a ba
kıld
ığın
da, T
ürki
ye n
ered
eyse
büt
ün a
lt se
ktör
lerd
e A
B ü
lkel
erin
in g
eris
inde
ka
lmak
tadı
r. B
u du
rum
, ele
ktro
nik
sekt
örüy
le il
gili
iddi
alı h
edef
lerin
ger
çekl
eştir
ilebi
lmes
i içi
n bi
lgi v
e te
knol
ojiy
e da
ha fa
zla
yatır
ım y
apılm
ası v
e bu
am
aca
yöne
lik p
oliti
kala
ra a
ğırlı
k ve
rilm
esi g
erek
tiğin
e iş
aret
etm
ekte
dir.
Ar-G
e fa
aliy
etle
rine
yete
rli k
ayna
ğı t
ahsi
s ed
ilen
sekt
örün
öne
çık
mış
ulu
slar
aras
ı fir
mal
arı
aral
arın
da p
aten
t ha
vuzl
arı
oluş
tura
rak,
se
ktör
deki
hâ
kim
iyet
lerin
i ar
ttırm
akta
dır.
Ürü
nler
in
ömrü
nün
kısa
lmas
ı; pa
tent
sa
hipl
erin
in
yeni
ür
ünle
rin
üret
imin
i, sa
tışın
ı, kı
saca
sı p
iyas
adak
i eği
limle
ri ko
ntro
l etm
e im
kânı
nı a
rttırm
ıştır
. Ö
zellik
le T
V s
ektö
ründ
e ra
kip
firm
alar
ın
pate
nt p
ortfö
yüne
eriş
me
sıkı
ntıs
ı yaş
ayan
Tür
k fir
mal
arı,
reka
bet
edeb
ilmek
için
, pa
tent
li te
knol
ojile
ri ku
llanm
ak v
e lis
ans
ücre
tleri
ödem
ek z
orun
da k
alm
akta
dır.
Bu a
land
aki s
orun
ların
aşı
lmas
ı içi
n se
ktör
ün u
zun
vade
li ve
yet
erli
düze
yde
Ar-G
e ya
pmas
ı ger
ekm
ekte
dir.
Ayr
ıca
firm
alar
ın p
aten
t çal
ışm
alar
ında
des
teğe
ihtiy
açla
rı va
rdır.
Bun
unla
birl
ikte
yat
ırım
lard
a di
key
koor
dina
syon
unun
sağ
lanm
asın
a ih
tiyaç
var
dır.
Örn
eğin
, sa
dece
say
ısal
tel
eviz
yonu
n de
ğil k
ayde
dilm
iş s
ayıs
al g
örün
tü o
ynat
ıcıla
rının
(D
VD
) da
imal
edi
lmes
i ve
bu ü
rünl
er il
e de
dış
paz
arda
reka
bete
giri
lmes
i ge
rekl
idir.
Nih
ai ü
rün
tasa
rımın
dan
ve m
onta
jdan
ziy
ade
ileri
tekn
oloj
i ent
egre
üre
tim h
atla
rının
ülk
emiz
de k
urul
mas
ı sek
tör
tara
fında
n fa
ydal
ı gör
ülm
ekte
dir.
Sek
tör
önem
li sa
yıda
yet
işm
iş b
eyaz
yak
a ve
mav
i yak
a el
eman
istih
dam
etm
ekte
dir.
Anc
ak u
ygun
müf
reda
t ile
yet
işm
iş
tekn
ik e
lem
an s
ıkın
tısı m
evcu
ttur.
Diğ
er g
eliş
miş
ülk
eler
e or
anla
Tür
kiye
’de
özel
likle
Ar-G
e pe
rson
eli a
lanı
nda
bir k
ısıt
oldu
ğu
görü
lmek
tedi
r. Yü
ksek
ürü
n ka
lites
ini
gerç
ekle
ştirm
ek i
çin
üret
im s
üreç
lerin
in h
er s
afha
sınd
a ka
lifiy
e el
eman
a ih
tiyaç
du
yulm
akta
dır.
İstid
am e
dile
n el
eman
ların
işe
özgü
nite
likle
rinin
gel
iştir
ilmes
i yük
sek
kalit
e ya
nınd
a ve
rimlili
ğin
artır
ılmas
ı içi
n de
zor
unlu
dur.
Çal
ışan
ların
eği
tim v
e al
tyap
ı açı
ğı ş
irket
içi e
ğitim
lerle
kap
atılm
aya
çalış
ılmak
tadı
r.
Ayr
ıca,
ele
ktro
nik
sekt
örün
deki
Ar-G
e, y
enilik
çilik
ve
üret
im t
ekno
lojile
rinin
öne
mi
doğr
ultu
sund
a, m
evcu
t uy
gula
mal
arın
191
19
2
(SA
N-T
EZ,
Tek
nolo
ji G
eliş
tirm
e B
ölge
leri)
yan
ında
, İle
ri Te
knol
oji
End
üstri
Par
kı (
İTE
P)
Pro
jesi
gib
i so
mut
pro
jele
r ile
ün
iver
site
san
ayi i
şbirl
iğin
in s
ağla
nmas
ına
ihtiy
aç v
ardı
r.
REK
ABET
E
lekt
roni
k se
ktör
ünde
Tür
kiye
’de
20’y
e ya
kın
büyü
k fir
ma
reka
bet
etm
ekte
dir.
Sekt
örde
ki d
iğer
firm
alar
büy
ük ç
oğun
lukl
a K
OB
İ nite
liğin
dedi
r.
YAS
AL
DÜ
ZEN
LEM
ELER
Türk
iye
ile A
B ar
asın
da G
ümrü
k B
irliğ
i’nin
199
6 ba
şınd
a uy
gula
may
a gi
rme
kara
rı çe
rçev
esin
de, t
araf
lar
aras
ında
ürü
nler
in
serb
est d
olaş
ımın
ın s
ağla
nabi
lmes
i içi
n gü
mrü
k ve
rgile
rinin
, mik
tar k
ısıtl
amal
arın
ın v
e eş
etk
ili te
dbirl
erin
kal
dırıl
mas
ının
yan
ı sı
ra,
Türk
iye’
nin
AB’n
in
ticar
ette
te
knik
en
gelle
rin
orta
dan
kald
ırılm
asın
a yö
nelik
m
evzu
atın
a uy
um
sağl
amas
ı da
ön
görü
lmüş
tür.
4703
say
ılı K
anun
ile
bel
irlen
en ü
rünl
erin
piy
asay
a ar
z ko
şulla
rı "il
gili
tekn
ik d
üzen
lem
eye
uygu
nluk
” ve
“gü
venl
i ol
mak
” şe
klin
de ö
zetle
nebi
lir.
Avr
upa
Birl
iği,
mal
ların
ser
best
dol
aşım
ını
kısı
tlaya
n tü
m t
ekni
k en
gelle
ri ka
ldırm
ak a
mac
ıyla
st
anda
rdiz
asyo
n ko
nusu
nda
1980
'li yı
llard
a de
ğişi
k bi
r ya
klaş
ım g
eliş
tirm
ek g
erek
sini
mi
duym
uş;
tekn
ik u
yum
laşt
ırma
ve
stan
dard
izas
yon
konu
sund
a "Y
eni
Yakl
aşım
"ı ve
bun
un b
ir ta
mam
layı
cısı
ola
rak
kont
rolle
r ve
bel
gele
ndirm
e ko
nusu
nda
"Glo
bal Y
akla
şım
"ı ge
liştir
miş
tir. D
irekt
ifler
in b
elirl
ediğ
i tem
el g
üven
lik g
erek
lerin
e uy
an ü
rünl
erin
üre
timi v
e pi
yasa
ya s
unum
u iç
in g
erek
li ol
an t
ekni
k öz
ellik
lerin
düz
enle
nmes
i gö
revi
CE
N v
e C
EN
ELE
C'e
ver
ilmek
tedi
r. B
u te
knik
öze
llikle
r zo
runl
u ol
may
ıp ih
tiyar
i sta
ndar
t kon
umun
dadı
rlar.
Avr
upa
Birl
iği’n
de u
lusa
l ya
da u
yum
laşt
ırılm
ış s
tand
artla
r iht
iyar
idir.
Zor
unlu
ola
n sa
dece
dire
ktifl
erdi
r. U
lusa
l ye
tkilil
er,
uyum
laşt
ırılm
ış A
vrup
a st
anda
rtlar
ına
uygu
n ol
arak
üre
tilen
ürü
nler
in,
dire
ktifl
er
tara
fında
n be
lirtil
en t
emel
ger
ekle
re u
ygun
luğu
var
sayı
mın
ı ka
bul
etm
ek z
orun
dadı
rlar.
Türk
iye’
de s
ektö
rle i
lgili
yasa
l dü
zenl
emel
er A
B m
evzu
atın
a C
E iş
aret
lem
esin
i de
içer
ecek
şek
ilde
tam
amen
uyg
undu
r.
ÇEV
RE
VE E
NER
Jİ
Ene
rji v
erim
liliği
üze
rinde
çok
cid
di u
ygul
amal
ara
sahi
p ol
an A
B’d
e, b
elirl
i bir
ener
ji ve
rimlili
ği d
eğer
inin
altı
nda
perfo
rman
sa
sahi
p ol
an ü
rünl
erin
piy
asay
a su
nulm
ası y
asak
lanm
ıştır
. Baz
ı zar
arlı
mad
dele
rin k
ulla
nım
ını s
ınırl
andı
ran
AB
’nin
200
2/95
/EC
sa
yılı
RoH
S D
irekt
ifi il
e el
ektri
kli v
e el
ektro
nik
ürün
lerd
e ku
rşun
, cı
va,
kadm
iyum
gib
i baz
ı m
adde
ler
yasa
klan
mak
ta v
eya
kısı
tlanm
akta
dır.
Söz
kon
usu
mad
dele
rin s
ınır
değe
rlerin
üze
rinde
bul
unm
ası
duru
mun
da o
ürü
n AB
sın
ırlar
ı iç
eris
ine
gire
mem
ekte
dir.
İçin
de z
arar
lı m
adde
ler
ihtiv
a ed
en ü
rünl
erin
im
hası
içi
n yü
ksek
mal
iyet
li ya
sal
düze
nlem
eler
hay
ata
geçi
rilm
iştir
. T
ürk
üret
icile
ri de
bu
sını
rland
ırmal
ara
uygu
n bi
r ür
etim
yap
mak
tadı
rlar.
RoH
S d
irekt
ifler
ine
uyum
, se
ktör
ün
ürün
biri
m m
aliy
etle
rini a
rttırm
ış v
e ila
ve y
atırı
m m
aliy
etle
rine
katla
nmal
arın
ı ger
ektir
miş
tir. 2
002/
96/E
C s
ayılı
AB
’nin
WE
EE
dire
ktifi
bü
tün
elek
trikl
i ve
el
ektro
nik
ürün
lerin
ku
llanı
m
ömür
leri
sonu
nda
topl
anm
asın
a ve
ge
ri dö
nüşt
ürül
mes
ine
hükm
etm
ekte
dir.
Bu i
şlem
in m
aliy
eti
tem
el o
lara
k ür
etic
ilere
yük
lenm
iştir
. Şu
and
a A
vrup
a’da
örn
eğin
tel
eviz
yond
a ür
ün
başı
na 1
0 A
vro’
ya v
aran
WEE
E d
irekt
ifi m
aliy
etle
ri sö
z ko
nusu
dur.
Ayr
ıca
San
ayi
ve T
icar
et B
akan
lığı
tara
fında
n da
192
19
3
2005
/32/
EC
(Eco
-Des
ign)
çev
reye
uyu
m d
irekt
ifi u
yum
laşt
ırma
çalış
mal
arı d
evam
etm
ekte
dir.
Ene
rji v
erim
liliği
kon
usun
da i
se,
kesi
ntis
iz v
e dü
şük
mal
iyet
li el
ektri
k en
erjis
i ür
etim
ini
güve
nce
altın
a al
mas
ı el
ektro
nik
sekt
örü
için
öne
mlid
ir. D
iğer
yan
dan,
Tür
kiye
’de
elek
trik
arzı
ndak
i da
ralm
a ve
mev
cut
yatır
ımla
rın y
eter
sizl
iği
dola
yısı
yla
doğa
bile
cek
ener
ji da
rboğ
azı d
a se
ktör
ü te
dirg
in e
tmek
tedi
r.
DIŞ
REK
ABET
ED
EBİL
İRLİ
K V
E Tİ
CAR
ET
Türk
ele
ktro
nik
sekt
örün
deki
firm
alar
, dı
şsat
ımla
rının
büy
ük b
ir kı
smın
ı AB
ülk
eler
ine
yapm
akta
dır.
(İn
gilte
re,
Alm
anya
ve
İspa
nya
en ö
nem
li pa
zarla
rı ol
uştu
rmak
tadı
r.) Ü
rün
ömrü
nün
gitti
kçe
kısa
lmas
ı ve
ürün
çeş
itlen
dirm
enin
öne
m k
azan
mas
ı, A
r-Ge
ve t
asar
ım f
aaliy
etle
rinin
öne
min
i çok
artt
ırmış
tır.
Türk
ele
ktro
nik
sekt
örün
ün r
ekab
et g
ücün
ü ol
umsu
z et
kile
yen
en
önem
li fa
ktör
lerd
en b
iri d
e A
r-Ge
ve t
asar
ım k
onus
unda
ki y
eter
sizl
ikle
rdir.
G
erek
fin
ansa
l ye
ters
izlik
ler,
gere
kse
sekt
ör-
üniv
ersi
te o
rgan
ik b
ağın
ın y
eter
ince
yaş
ama
geçi
rilem
emes
i sek
törü
n ka
rşı k
arşı
ya o
lduğ
u so
runl
ar a
rası
nda
yer a
lmak
tadı
r. K
urum
salla
şmad
a ya
şana
n ye
ters
izlik
ler,
ulus
lara
rası
ala
nda
şirk
et e
vlilik
leri
ve s
trate
jik o
rtakl
ıkla
rın a
rtmas
ı vb.
gel
işm
eler
Tü
rk e
lekt
roni
k sa
nayi
nin
reka
bet g
ücün
ü ar
ttırm
ası ö
nünd
eki ö
nem
li en
gelle
r ve
tehd
itler
ola
rak
orta
ya ç
ıkm
akta
dır.
Ayr
ıca
sekt
örün
tüm
alt
sekt
örle
rine
gird
i sa
ğlay
an k
ompo
nent
ler
alt
sekt
örün
ün r
ekab
et g
ücün
ün z
ayıf
olm
ası
tüm
diğ
er a
lt se
ktör
lerin
in d
e re
kabe
t güc
ünü
olum
suz
etki
lem
ekte
dir.
Bun
a ka
rşın
öze
llikle
tüke
tici e
lekt
roni
ği, b
ilgis
ayar
, tel
ekom
ünik
asyo
n al
t sek
törle
rinin
gel
işm
esin
de te
mel
din
amik
ola
n ca
nlı
bir
iç p
azar
ın v
arlığ
ı, TS
K’n
ın m
oder
niza
syon
u çe
rçev
esin
de T
ürk
elek
troni
k se
ktör
üne
sağl
anac
ak u
zun
vade
li de
stek
, se
ktör
ün g
enel
inde
rek
abet
güc
ünün
artm
asın
da d
eğer
lend
irilm
esi
gere
ken
fırsa
tlard
ır. Ü
retim
böl
gele
rinin
gen
ellik
le
liman
lara
yak
ın o
luşu
da
sekt
öre
lojis
tik a
vant
aj s
ağla
mak
tadı
r. En
öne
mli
ihra
ç pa
zarla
rımız
dan
biri
olan
Avr
upa
ile
dem
iryol
u ba
ğlan
tısın
ın y
eter
li se
fer
sayı
sı i
le h
ızlı
ulaş
ıma
imkâ
n ve
rece
k dü
zeye
get
irilm
esi
ilave
loj
istik
ava
ntaj
lar
getir
ecek
tir. A
yrıc
a, y
eni p
azar
lard
a se
rvis
ve
yede
k pa
rça
ağı k
urm
a zo
runl
uluğ
u se
ktör
ü ön
emli
bir r
ekab
et b
askı
sıyl
a ka
rşı
karş
ıya
bıra
kmak
tadı
r. Lo
jistik
kon
ular
ında
ki g
eliş
mel
er,
yeni
paz
arla
rda
serv
is v
e ye
dek
parç
a ağ
ı ko
nusu
nda
önem
li bi
r ko
layl
ık s
ağla
yaca
ktır.
Gen
ç nü
fusu
n ço
ğunl
ukta
old
uğu
Türk
iye’
de,
kalif
iye
elem
an s
ıkın
tısı
yaşa
yan
elek
troni
k se
ktör
ü fir
mal
arın
ın b
u sı
kınt
ıyı
eğiti
m v
e al
tyap
ı de
steğ
iyle
bir
avan
taja
dön
üştü
rmes
i ön
em k
azan
mak
tadı
r. U
zakd
oğu
reka
beti
ihra
cat
paza
rların
da T
ürk
firm
alar
ının
önü
ne ç
ıkm
aya
başl
ayan
öne
mli
bir
tehd
ittir.
Uza
kdoğ
u m
alla
rı öz
ellik
le e
lekt
roni
k al
etle
r, kü
çük
ev a
letle
ri ve
klim
a ko
nusu
nda
paza
rda
çok
önem
li bü
yükl
ükle
re u
laşm
ıştır
. Bu
duru
m p
ek ç
ok ş
irket
i olu
msu
z et
kile
mek
te v
e is
tihda
m k
aybı
na y
ol a
çmak
tadı
r.
TÜİK
ve
riler
ine
göre
(ISIC
R
ev3
Sın
ıflam
ası);
B
üro,
m
uhas
ebe
ve
mak
inel
eri
ve
bilg
isay
ar
imal
atı,
başk
a ye
rde
sını
fland
ırılm
amış
ele
ktrik
li m
akin
e ve
cih
azla
r, ra
dyo,
tel
eviz
yon,
hab
erle
şme
teçh
izat
ı v
e ci
hazl
arı,
tıbbi
ale
tler;
hass
as
optik
saa
tler
ve a
letle
r ih
raca
tı 20
05 y
ılınd
a 5.
3 m
ilyar
dol
arda
n 20
08 y
ılınd
a 7.
8 m
ilyar
dol
ara
çıkm
ıştır
. 20
09 y
ılınd
a ek
onom
ik k
rizin
etk
isiy
le ih
raca
t mik
tarı
6.4
mily
ar d
olar
a ge
rilem
iştir
. Ayn
ı şek
ilde
ithal
at 2
005
yılın
da 1
3.8
mily
ar d
olar
dan
2008
yılı
nda
19.3
mily
ar d
olar
a yü
ksel
miş
tir. 2
009
yılın
da is
e ith
alat
17
mily
ar d
olar
a ge
rilem
iştir
.
193
19
4
İSTİ
HD
AM
VE
CO
ĞR
AFİ B
OYU
T
Kal
ifiye
per
sone
l is
tihda
mın
ın k
ritik
bir
önem
e sa
hip
oldu
ğu e
lekt
roni
k se
ktör
ünde
, fir
mal
ar n
itelik
li el
eman
bul
mak
ta
zorla
nmak
tadı
r. İs
tihda
m ü
zerin
deki
ver
gi y
ükü
de k
ayıt
dışı
istih
dam
ı teş
vik
etm
ekte
dir.
Sek
törd
e fa
aliy
et g
öste
ren
firm
a sa
yısı
200
7 so
nu i
tibar
iyle
500
civ
arın
dadı
r. Tü
rk E
lekt
roni
k Sa
nayi
sek
törü
nde,
200
4 ve
riler
ine
göre
Tür
kiye
gen
elin
de s
anay
i oda
ların
a ka
yıtlı
500
imal
atçı
firm
a te
spit
edilm
iştir
. Faa
liyet
gös
tere
n fir
mal
arın
153
ad
edi İ
stan
bul S
anay
i Oda
sına
, 108
’i A
nkar
a S
anay
i Oda
sına
, 75’
i Ege
San
ayi O
dası
na, d
iğer
leri
diğe
r bö
lgel
erde
ki s
anay
i od
alar
ına
kayı
tlıdı
r. B
u fir
mal
arda
çal
ışan
per
sone
l say
ısı 3
1.30
0’dü
r.
BYS
Ele
ktrik
li m
akin
eler
dış
ında
ki d
iğer
tüm
alt
sekt
örle
rde,
istih
dam
AB
’dek
i sek
töre
gör
e ço
k da
ha h
ızlı
bir ş
ekild
e ar
tmış
tır.
Küç
ük E
v A
letle
ri Se
ktör
ünde
ki ü
retic
ilerin
büy
ük b
ir kı
smı
İsta
nbul
ve
Kays
eri;
bir
kısm
ı da
Esk
işeh
ir, İz
mir
ve Ç
ankı
rı’da
bu
lunm
akta
dır.
Ele
ktro
mek
anik
sek
törü
nde
imal
atın
yüz
de 8
0’i M
arm
ara,
Ege
ve
İç A
nado
lu’d
a ye
r alm
akta
dır.
Bu
dağı
lımda
ge
nellik
le Y
G, O
G v
e AG
teçh
izat
ları,
Güç
Tra
fola
rı YG
, OG
ve
AG
Kab
lo ü
retim
leri
büyü
k ye
r ka
plam
akta
dır.
Ger
iye
kala
n yü
zde
20’lik
üre
tim is
e Tü
rkiy
e’ni
n di
ğer b
ölge
lerin
de y
apılm
akta
dır.
TÜİK
is
tihda
m
ende
ksi
veril
erin
e gö
re;
Bür
o m
akin
eler
i ve
bi
lgis
ayar
im
alat
ı ile
R
adyo
, Tel
eviz
yon,
Hab
erle
şme
Teçh
izat
ı ve
Cih
azla
rı im
alat
ı se
ktör
lerin
in
istih
dam
ının
20
07
yılın
a gö
re
2008
yı
lında
az
alm
ış o
lduğ
u, E
lekt
rikli
mak
ine
ve c
ihaz
ların
imal
atı
ve T
ıbbi
Ale
tler;
Has
sas
ve O
ptik
Ale
tler i
le S
aat i
mal
atı s
ektö
rlerin
in
istih
dam
ının
ise
sıra
sıyl
a yü
zde
5,5
ve y
üzde
2,7
ora
nınd
a ar
tmış
old
uğu
görü
lmek
tedi
r.
194
19
5
EK 2
.5: T
ekst
il Sa
nayi
Şe
kil E
k 2.
5.31
: Tek
stil
İmal
atı Ü
retim
End
eksi
Kayn
ak: A
B27
Veril
eri E
uros
tat’t
an, T
ÜİK
Ver
ileri
TÜİK
’den
alın
mış
tır.
Şeki
l Ek
2.5.
32: G
iyim
Eşy
ası İ
mal
atı Ü
retim
End
eksi
Kayn
ak: A
B27
Veril
eri E
uros
tat’t
an, T
ÜİK
Ver
ileri
TÜİK
’den
alın
mış
tır.
Şeki
l Ek
2.5.
33: T
ekst
il Sa
nayi
İstih
dam
End
eksi
Ka
ynak
: AB2
7 Ve
riler
i Eur
osta
t’tan
, TÜ
İK V
erile
ri TÜ
İK’d
en a
lınm
ıştır
.
Şeki
l Ek
2.5.
34: G
iyim
Eşy
ası İ
mal
atı İ
stih
dam
End
eksi
Kayn
ak: A
B27
Veril
eri E
uros
tat’t
an, T
ÜİK
Ver
ileri
TÜİK
’den
alın
mış
tır.
195
19
6
Şeki
l Ek
2.5.
35: T
ekst
il İm
alat
ı İhr
acat
ı End
eksi
AB
12
AB
15
Hind
ista
n
Çin
Brez
ilya
Türk
iye
050100
150
200
250
300
350
1995
1996
1997
1998
1999
2000
2001
2002
2003
2004
2005
Yılla
r (D
eğer
ler 1
995
yılı
baz
alın
arak
end
eksl
enm
iştir
.)
Kayn
ak: C
OM
TRAD
E, T
EPAV
Hes
apla
mal
arı
Şeki
l Ek
2.5.
36: G
iyim
Eşy
ası İ
mal
atı İ
hrac
atı
AB
12
AB
15
Hin
dis
tan
Çin
Brez
ilya
Tür
kiye
050100
150
200
250
300
350
1995
1996
1997
1998
1999
2000
2001
2002
2003
2004
2005
Yılla
r (D
eğer
ler
1995
yılı
baz
alın
arak
end
eksl
enm
iştir
.)
Kayn
ak: C
OM
TRAD
E, T
EPAV
Hes
apla
mal
arı
Şeki
l Ek
2.5.
37: T
ekst
il İm
alat
ı Kıs
mi V
erim
lilik
End
eksi
(199
7=10
0)
Kayn
ak: T
ÜİK
Şeki
l Ek
2.5.
38: G
iyim
Eşy
ası İ
mal
atı K
ısm
i Ver
imlil
ik E
ndek
si (1
997=
100)
Ka
ynak
: TÜ
İK
196
19
7
Şeki
l Ek
2.5
.39:
Tek
stil
İmal
at S
anay
inde
İno
vasy
on Y
apan
Firm
alar
, Yü
zde
(2
002-
2004
)
0%10
%20
%30
%40
%50
%60
%70
%80
%90
%10
0%
Türk
iye
Holla
nda
Polo
nya
Norv
eçÇ
ek C
um.
Belç
ika
Rom
anya
İsve
çİs
pany
aA
lman
yaM
acar
ista
nSl
ovak
yaBu
lgar
ista
nEs
tony
aYu
nani
stan
Fran
saİta
lya
Kıbr
ısLi
tvan
yaLu
ksem
buPo
rtek
iz
Kayn
ak: C
OM
TRAD
E, T
ÜİK
Şeki
l Ek
2.5
.40:
Giy
im E
şyas
ı İm
alat
ı Sa
nayi
İno
vasy
on Y
apan
Firm
alar
, Yü
zde
(
2002
-200
4)
0%10
%20
%30
%40
%50
%60
%70
%80
%90
%10
0%
Türk
iye
Polo
nya
Çek
Cum
.İs
pany
aA
lman
yaSl
ovak
yaRo
man
yaBe
lçik
aBu
lgar
ista
nEs
tony
aYu
nani
stan
Fran
saIta
lyLi
thua
nia
Mac
aris
tan
Port
ekiz
İsve
çNo
rveç
Kayn
ak: C
OM
TRAD
E, T
ÜİK
Tabl
o Ek
2.5
.1: T
ekst
il İm
alat
San
ayi G
enel
Gör
ünüm
ü
Sek
törü
n ak
tifle
rinin
imal
at s
anay
i gen
elin
de p
ayı (
yüzd
e) (2
008)
*
9.26
Üre
timin
imal
at s
anay
i içi
ndek
i pay
ı (yü
zde)
(200
6)
12.3
3
Çal
ıșan
ların
imal
at s
anay
i ist
ihda
mı i
çind
eki p
ayı (
yüzd
e) (2
008)
*
13.5
35
Topl
am im
alat
san
ayi i
thal
atı i
çind
eki p
ay (y
üzde
) (20
09)
3.91
8
Topl
am im
alat
san
ayi i
hrac
atı i
çind
eki p
ay (y
üzde
) (20
09)
10.0
20S
ektö
rün
ar-g
e ha
rcam
asın
ın im
alat
san
ayi g
enel
ine
oran
ı (y
üzde
)(20
08)*
2.
081
Kayn
ak:T
ÜİK
, TÜ
SİAD
200
8 Tü
rkiy
e Sa
nayi
ne S
ektö
rel B
akış
, * G
irişi
mci
Bilg
i Sis
tem
i
Tabl
o Ek
2.5
.2: G
iyim
Eşy
ası İ
mal
atı S
anay
i Gen
el G
örün
ümü
Sek
törü
n ak
tifle
rinin
imal
at s
anay
i gen
elin
de p
ayı (
yüzd
e) (2
008)
*
3.87
Üre
timin
imal
at s
anay
i içi
ndek
i pay
ı (yü
zde)
(200
6)
4.05
Çal
ışan
ların
imal
at s
anay
i ist
ihda
mı i
çind
eki p
ayı (
yüzd
e) (2
008)
*
9.58
Topl
am im
alat
san
ayi i
thal
atı i
çind
eki p
ay (y
üzde
) (20
09)
1.59
Topl
am im
alat
san
ayi i
hrac
atı i
çind
eki p
ay (y
üzde
) (20
09)
10.0
6S
ektö
rün
ar-g
e ha
rcam
asın
ın im
alat
san
ayi g
enel
ine
oran
ı (y
üzde
)(20
09)*
0.
93
Kayn
ak:T
ÜİK
, TÜ
SİAD
200
8 Tü
rkiy
e Sa
nayi
ne S
ektö
rel B
akış
, * G
irişi
mci
Bilg
i Sis
tem
i
197
19
8
GEN
EL B
AK
IŞ
Teks
til v
e ha
zır
giyi
m s
anay
ileri
Türk
iye’
de g
eliş
mey
e ba
şlay
an il
k sa
nayi
kol
ların
dand
ır. B
u ik
i sek
tör,
mev
cut k
urul
u ka
pasi
te,
ihra
cat
ve is
tihda
m g
ibi ö
lçüt
ler
göz
önün
de b
ulun
duru
lduğ
unda
, Tü
rkiy
e ek
onom
isi i
çin
kriti
k bi
r ön
eme
sahi
p ol
up ü
retim
ve
istih
dam
bak
ımın
dan
en b
üyük
im
alat
sek
törle
ridir.
200
2 yı
lı iti
bariy
le T
ürki
ye’d
e te
kstil
ve
hazı
r gi
yim
sek
törle
rinde
faa
liyet
gö
ster
en fi
rma
sayı
sı 5
6.04
1’di
r. Te
kstil
ve
hazı
r giy
im s
ektö
rlerin
de fa
aliy
et g
öste
ren
firm
alar
ın, s
ırası
yla,
yüz
de 8
1’i v
e 86
’sı,
10
kişi
den
daha
az
kişi
çal
ıştır
mak
tadı
r. Bu
iki s
ektö
rde
faal
iyet
gös
tere
n iş
letm
eler
de is
tihda
m e
dile
n ki
şi s
ayıs
ı, 20
02 y
ılı it
ibar
iyle
70
0.00
0 ki
şidi
r. An
cak,
sek
törd
eki
yüks
ek k
ayıt
dışı
lık d
ikka
te a
lındı
ğınd
a bu
say
ının
2 m
ilyon
kiş
iye
ulaş
tığı
söyl
eneb
ilir.
Türk
iye’
nin
topl
am i
hrac
atı
içer
isin
de b
u ik
i se
ktör
ün p
ayı,
2002
yılı
nda
yüzd
e 33
’ten,
200
6 yı
lında
yüz
de 2
0’ye
ger
ilem
iştir
. İh
raca
t artı
şı d
evam
ets
e de
teks
til v
e ha
zır g
iyim
ürü
nler
inin
topl
am ih
raca
t içe
risin
deki
pay
ı ger
ilem
e eğ
ilimin
dedi
r. 20
05 y
ılını
n ba
şınd
a AB
ve
ABD
’nin
Çin
’e u
ygul
adık
ları
kota
ları
kald
ırmal
arı v
e da
ha s
onra
sınd
a 20
05 y
ılını
n or
tala
rında
yen
iden
; anc
ak b
u se
fer
daha
kıs
ıtlı
sayı
da ü
rüne
dah
a yü
ksek
kot
alar
uyg
ulam
aya
başl
amal
arı
bu d
urum
un t
emel
seb
ebid
ir. D
TÖ a
nlaş
mal
arı
çerç
eves
inde
, A
B v
e AB
D’n
in Ç
in’d
e ür
etile
n ür
ünle
re u
ygul
adık
ları
kota
ları,
200
8 yı
lı so
nund
a, t
amam
en k
aldı
rmal
arı
bu i
ki
sekt
örün
dur
umun
u iy
ice
zorla
ştırm
ıştır
. A
B’n
in H
indi
stan
, G
üney
Kor
e gi
bi s
ektö
rün
teda
rikçi
si k
onum
unda
bul
unan
ülk
eler
le
Ser
best
Tic
aret
Anl
aşm
ası y
apılm
ası k
arar
ı, te
rcih
li m
enşe
kur
alla
rının
üçü
ncü
ülke
men
şeli
ürün
lere
ava
ntaj
yar
atac
ak ş
ekild
e ba
sitle
ştiri
lmes
i çal
ışm
alar
ının
baş
latıl
mas
ı, tic
ari k
orun
ma
araç
ların
ın e
snet
ilmes
i giri
şim
i ned
eniy
le s
ektö
rün
reka
bet
gücü
nü
olum
suz
etki
lem
ekte
dir.
DP
T ko
ordi
nasy
onun
da h
azırl
anan
Dok
uzun
cu K
alkı
nma
Pla
nı T
ekst
il, H
azır
Giy
im v
e Ko
nfek
siyo
n Ö
zel İ
htis
as K
omis
yonu
Alt
Rap
oru’
nda
sekt
örün
güç
lü v
e za
yıf
yanl
arı;
karş
ı kar
şıya
old
uğu
fırsa
tlar
ve t
ehdi
tler
sıra
lanm
ıştır
. G
üçlü
yön
ler
aras
ında
; AB
paza
rına
yakı
nlık
, gü
ncel
tek
nolo
jinin
var
lığı,
çevr
e st
anda
rtlar
ına
uyum
, si
vil
topl
um ö
rgüt
lenm
esi
ve e
tkili
iletiş
im,
üret
im
zinc
irini
n he
r ha
lkas
ında
etk
inlik
gib
i uns
urla
r sa
yılm
ıştır
. S
ektö
rün
zayı
f yö
nler
i ise
, ver
gi v
e be
nzer
i yük
lerin
yük
sek
oluş
u, a
lt se
ktör
ler a
rası
nda
koor
dina
syon
un y
eter
sizl
iği,
üret
im s
üreç
lerin
in m
aliy
etin
in y
ükse
kliğ
i, ith
al e
dile
n ür
ünle
rin h
aksı
z re
kabe
te y
ol
açm
ası
ve h
âlih
azırd
a ge
çerli
ola
n te
knol
oji,
Ar-G
e ve
eği
tim p
oliti
kala
rı ile
sek
törü
n ih
tiyaç
ların
a ce
vap
veril
emem
esi
olar
ak
belir
lenm
iştir
. Fı
rsat
lar
aras
ında
ise
, fa
rklıl
aşm
a ve
mar
ka y
arat
ma
bilin
cini
n ve
ted
arik
zin
ciri
yöne
timi
bece
risin
in g
eliş
mes
i, se
ktör
el k
onso
lidas
yon,
stra
tejik
işb
irlik
leri,
birl
ikte
har
eket
etm
e ve
küm
eleş
mel
erin
yay
gınl
aşm
ası
sayı
lmış
tır.
Son
ola
rak,
te
hditl
er b
ölüm
ünde
ise
, ağ
ırlık
lı ol
arak
Çin
’e u
ygul
anan
kot
alar
ın k
alkm
asın
ın y
arat
acağ
ı et
kile
r, A
B’n
in t
ekst
ile y
önel
ik
polit
ikal
arın
ın T
ürki
ye ü
zerin
deki
olu
msu
z ya
nsım
alar
ı ve
ithal
iplik
kul
lanı
mın
ın y
aygı
nlaş
mas
ı gib
i uns
urla
ra y
er v
erilm
iştir
. Ç
evre
dos
tu ü
retim
i de
stek
leye
n, A
r-Ge,
Ür-G
e ve
yen
ilikçi
lik y
eten
ekle
rini
geliş
tiren
, m
oder
niza
syon
ve
yeni
lem
e sa
ğlay
an
yatır
ımla
rın te
şvik
edi
lmes
i ile
sek
tör
için
ger
eken
ham
mad
de ü
retim
inin
yer
li ka
ynak
lard
an v
e ye
terli
mik
tard
a ka
rşıla
nmas
ı içi
n pe
troki
mya
ve
pam
uk y
atırı
mla
rının
des
tekl
enm
esi s
ektö
r tar
afın
dan
tale
p ed
ilmek
tedi
r.
BİL
Gİ V
E TE
KN
OLO
Jİ
Ö
zellik
le,
Çin
’de
üret
ilen
teks
til v
e ha
zır
giyi
m ü
rünl
erin
in d
ünya
paz
arın
a gi
rmes
iyle
ber
aber
ucu
z iş
gücü
ava
ntaj
ını k
aybe
den
sekt
örün
, kü
rese
l re
kabe
t ba
skıs
ına
daya
nabi
lmes
i iç
in A
r-Ge
ve Ü
r-Ge
faal
iyet
lerin
e ağ
ırlık
ver
mes
i ye
rinde
ola
cakt
ır.
198
19
9
Türk
iye’
deki
te
kstil
ve
ha
zır
giyi
m
sekt
örün
ün,
AB
’de
yirm
inci
yü
zyılı
n so
nund
a ge
rçek
leşt
irile
n ya
pısa
l de
ğişi
klik
leri
gerç
ekle
ştire
rek
“teda
rikçi
ülk
e” k
onum
unda
n “p
iyas
a ya
pıcı
ülk
e” k
onum
una
geçm
esi g
erek
mek
tedi
r. B
una
ek o
lara
k, A
B te
kstil
sa
nayi
leriy
le b
irlik
te T
ekno
loji
Pla
tform
u’nd
a be
lirle
nen
alan
lard
a yo
ğun
Ar-G
e ça
lışm
alar
ı ya
para
k ço
k fo
nksi
yonl
u, i
nter
aktif
gi
ysile
r ve
ev
teks
tille
ri ile
yük
sek
perfo
rman
slı
tekn
ik t
ekst
illerin
üre
timin
e ge
çilm
esi
bir
zoru
nlul
uktu
r. TÜ
BİT
AK
tar
afın
dan
kuru
lan
ve 4
00 m
ilyon
AB
D d
olar
ı tut
arın
da b
ütçe
ye s
ahip
ola
n Te
kstil
Ara
ştırm
a M
erke
zi b
enze
ri bi
r ba
şka
kuru
mun
olm
ayış
ı se
ktör
deki
yen
ilikçi
lik k
apas
itesi
nin
düşü
klüğ
ünün
bir
göst
erge
sidi
r. Bu
gib
i m
erke
zler
in k
urul
mas
ının
önü
nde
iki
türlü
kıs
ıt bu
lunm
akta
dır.
Biri
nci k
ısıt,
fina
nsal
kay
nağı
n kı
sıtlı
olu
şudu
r. İk
inci
si is
e, b
u gi
bi k
urum
lard
a ça
lışm
aya
uygu
n öz
ellik
lere
sah
ip,
nite
likli
insa
n ka
ynağ
ının
azl
ığıd
ır.
AB
’dek
i ge
lene
ksel
tek
stil
işle
tmel
eri,
ciro
ların
ın y
üzde
2-3
’ünü
, yü
ksek
per
form
ansl
ı te
knik
tek
stille
r ve
öze
l ye
nilik
çi t
ekst
il ür
ünle
ri ür
eten
teks
til iş
letm
eler
i ise
yüz
de 8
-10’
unu
Ar-G
e ve
Ür-G
e’ye
ayı
rırke
n Tü
rkiy
e’de
bu
oran
yüz
de 1
’in a
ltınd
adır.
İplik
, dok
uma,
örm
e, n
onw
oven
, tek
stil
terb
iyes
i ve
konf
eksi
yond
a dü
nyad
aki t
alep
eği
limle
ri di
kkat
le ta
kip
edilm
elid
ir. S
ektö
rdek
i ür
etim
des
enin
i ta
lebi
dün
yada
hız
la a
rtan
ürün
lerle
uyu
mlu
bir
biçi
mde
değ
iştir
mek
içi
n; y
eni
yatır
ımla
rla m
evcu
t ka
pasi
teyi
ar
tırm
ak y
erin
e, ü
retim
in t
ekno
lojik
içer
iğin
in iy
ileşt
irilm
esin
e od
akla
nılm
ası
gere
kmek
tedi
r. Bu
kap
sam
da 1
6.07
.200
9 ta
rihin
de
yayı
mla
nan
“Yat
ırım
lard
a D
evle
t Ya
rdım
ları
Kar
arı”
ile k
ütlü
pam
uk iş
lem
e ya
tırım
ları,
sen
tetik
ely
af v
e se
ntet
ik ip
lik ü
retim
ine
yöne
lik k
ompl
e ye
ni, t
evsi
ve
ente
gras
yon
cins
inde
ki y
atırı
mla
r, ip
lik v
e do
kum
a (y
ün ip
liği,
akıll
ı ve
çok
fonk
siyo
nlu
tekn
ik te
kstil
, ha
lı, ta
fting
, dok
unm
amış
ve
örül
mem
iş k
umaş
, çuv
al h
ariç
) kon
ular
ında
mod
erni
zasy
on y
atırı
mla
rı ha
ricin
deki
yat
ırım
lara
teşv
ik
belg
esi d
üzen
lenm
emek
tedi
r. A
yrıc
a, a
kıllı
ve
çok
fonk
siyo
nlu
tekn
ik te
kstil
yat
ırım
ları
çeşi
tli b
ölge
lerd
e te
şvik
edi
lmek
tedi
r.
Türk
iye’
de 1
2 ün
iver
site
de te
kstil
müh
endi
sliğ
i, 3
üniv
ersi
tede
teks
til v
e ha
zır
giyi
m ö
ğret
men
liği,
100’
den
fazl
a m
esle
k yü
ksek
ok
ulun
da is
e te
kstil
tekn
iker
liği b
ölüm
leri
bulu
nmak
tadı
r. H
er y
ıl 75
00 k
işi t
ekst
il te
knik
eri o
lara
k m
ezun
olm
akta
dır.
Sek
törü
n yı
llık
teks
til te
knik
eri i
htiy
acı i
se 2
500’
dür.
Sekt
örde
çal
ışac
ak e
lem
an b
ulm
a ko
nusu
nda
herh
angi
bir
sıkı
ntı y
oktu
r. A
ncak
, tek
stil
ve
hazı
r gi
yim
sek
törle
rinde
faa
liyet
gös
tere
n iş
letm
eler
in m
evcu
t iş
gücü
nün
bece
ri dü
zeyi
nden
mem
nun
olm
adığ
ını
söyl
emek
m
ümkü
ndür
. A
ltyap
ı ve
öğ
retim
el
eman
ı ek
sikl
ikle
ri se
bebi
yle
lisan
süst
ü öğ
retim
de
yete
rli
başa
rı sa
ğlan
amad
ığı
düşü
nülm
ekte
dir.
REK
ABET
Teks
til v
e ha
zır
giyi
m s
ektö
rlerin
de fa
aliy
et g
öste
ren
çok
sayı
da k
üçük
ölç
ekli
firm
a bu
lunm
akta
dır.
Dol
ayıs
ıyla
, paz
arda
hak
im
duru
mda
ola
n he
rhan
gi b
ir fir
ma
bulu
nmam
akta
dır.
Ayr
ıca,
dış
tic
aret
ala
nınd
a ith
alat
ta k
orun
ma
ve g
özet
im ö
nlem
leri,
tek
stil
ürün
leri
ithal
atı,
dahi
lde
ve h
ariç
te iş
lem
e re
jimi,
haks
ız ti
cari
uygu
lam
alar
gib
i kon
ular
da d
üzen
lem
eler
, Tür
kiye
ile
AB a
rası
ndak
i G
ümrü
k B
irliğ
i A
nlaş
mas
ı çe
rçev
esin
de
yapı
lmış
tır.
Dış
Ti
care
t M
üste
şarlı
ğı’n
ı
Ar-G
e ya
rdım
ı, çe
vre
mal
iyet
lerin
in
hafif
letil
mes
ine
yöne
lik te
şvik
ler,
paza
r ar
aştır
ma
dest
eği,
eğiti
m y
ardı
mı,
istih
dam
yar
dım
ı, yu
rtdış
ı ofis
yar
dım
ı, pa
tent
, fay
dalı
mod
el,
tasa
rım v
e m
arka
tes
cil h
arca
mal
arın
a yö
nelik
des
tekl
er,
fuar
yar
dım
ı ve
Tür
k ür
ünle
rinin
yur
tdış
ında
mar
kala
şmas
ına
yöne
lik d
este
kler
inde
n te
kstil
ve
hazı
r gi
yim
sek
törle
ri de
yar
alan
mak
tadı
r. A
yrıc
a, H
azin
e M
üste
şarlı
ğı,
KO
SG
EB,
TÜB
İTA
K,
199
20
0
EX
İMB
AN
K g
ibi
teşv
ik v
eren
kur
uluş
ların
pro
gram
ların
dan
da s
ektö
rün
fayd
alan
mas
ı im
kanı
mev
cuttu
r. A
yrıc
a 16
.07.
2009
ta
rihin
de 2
009/
1519
9 sa
yılı
“ Ya
tırım
lard
a D
evle
t Yar
dım
ları
Hak
kınd
a B
akan
lar
Kuru
lu K
arar
ı” ya
yım
lanm
ış o
lup,
2
8 Te
mm
uz
2009
tarih
li R
esm
i Gaz
ete’
de H
azin
e M
üste
şarlı
ğı ta
rafın
dan
2009
/1 n
umar
alı “
Yatır
ımla
rda
Dev
let Y
ardı
mla
rı H
akkı
nda
Kar
arın
U
ygul
anm
asın
a İli
şkin
Teb
liğ” y
ayım
lanm
ıştır
.
Bak
anla
r Ku
rulu
kar
arı
çerç
eves
inde
sek
törü
n ha
ngi
bölg
eler
de n
e çe
şit
dest
ekle
r al
acağ
ı be
lirtil
miş
olu
p ay
rıca
1. v
e 2.
bö
lgel
erde
fa
aliy
ette
bu
luna
n iş
letm
eler
in
4.
bölg
edek
i ille
re
taşı
nmal
arı
duru
mun
da
hang
i de
stek
lerd
en
fayd
alan
acağ
ı be
lirtil
miş
tir
YASA
L D
ÜZE
NLE
MEL
ER
Türk
iye’
de
teks
til
ve
hazı
r gi
yim
ür
ünle
ri ith
alat
ı ve
ih
raca
tı A
B
ile
imza
lana
n G
ümrü
k B
irliğ
i A
nlaş
mas
ı çe
rçev
esin
de
gerç
ekle
ştiri
lmek
tedi
r. D
iğer
san
ayi s
ektö
rlerin
de d
e ol
duğu
gib
i Güm
rük
Birl
iği’n
in y
ürür
lüğe
gird
iği 1
Oca
k 19
96 ta
rihi i
tibar
iyle
O
rtak
Tica
ret P
oliti
kası
’na
uyum
yük
ümlü
lüğü
kap
sam
ında
AB
mev
zuat
ına
uyum
sağ
lanm
ış b
ulun
mak
tadı
r. Bu
bağ
lam
da, A
B’n
in
3030
/93
ve 5
17/9
4 sa
yılı
Yöne
tmel
ikle
ri 95
/681
5 ve
95/
6816
Say
ılı B
akan
lar
Kur
ulu
Kara
rı ve
ilg
ili Yö
netm
elik
ler
ile u
lusa
l m
evzu
atım
ıza
akta
rılm
ıştır
. Tü
rkiy
e’de
ki t
ekst
il ve
haz
ır gi
yim
sek
törü
nde,
İki
li Te
kstil
Lif
Karış
ımla
rının
Kan
titat
if An
aliz
Yön
tem
leri
Hak
kınd
a Yö
netm
elik
(9
7/73
/AT)
, Ü
çlü
Teks
til L
if Ka
rışım
ların
ın K
antit
atif
Anal
iz Y
önte
mle
ri H
akkı
nda
Yöne
tmel
ik (
73/4
4/A
T),
Teks
til Ü
rünl
erin
in
İsim
lend
irilm
esin
e İli
şkin
Yön
etm
elik
(96/
74/A
T) h
üküm
lerin
e uy
gun
biçi
mde
faal
iyet
gös
teril
mek
tedi
r.
ÇEV
RE
VE
ENER
Jİ
IPP
C (
Ent
egre
Kirl
ilik Ö
nlem
e ve
Kon
trolü
) D
irekt
ifi ç
evre
ile
ilgili
en ö
nem
li çe
rçev
e dü
zenl
emed
ir. B
üyük
san
ayi k
urul
uşla
rının
ne
den
oldu
ğu “k
irlet
ici e
mis
yonl
arın
kon
trol e
dilm
esi i
çin”
düz
enle
nmiş
tir. I
PP
C, B
AT
(Bes
t Ava
ilabl
e Te
chno
logy
- M
evcu
t En
İyi
Tekn
oloj
i) ku
llanı
mın
ı ge
rekt
irmek
tedi
r. Se
ktör
ü ilg
ilend
iren
diğe
r dü
zenl
emel
er R
EA
CH
tüz
üğü
ile A
B’ye
ihra
cat
yapı
ldığ
ı iç
in
uygu
lam
ası y
aygı
n ol
an E
KO
TEK
S (E
kolo
jik E
tiket
) düz
enle
mel
erid
ir.
Teks
til v
e ha
zır
giyi
m s
ektö
rünü
n çe
vrey
e en
fazl
a za
rarı
verm
e po
tans
iyel
ini t
aşıy
an k
olu
teks
til te
rbiy
esid
ir. A
B’d
eki t
ekst
il ve
ha
zır
giyi
m
ürün
leri
ithal
atçı
ları,
ith
alat
ını
yapt
ıkla
rı ür
ünle
rin
çevr
eye
zara
r ve
rilm
eden
ür
etild
iğin
in
belg
elen
diril
mes
ini
iste
mek
tedi
r. Bu
yüz
den,
“En
tegr
e K
irlilik
Önl
eme
ve K
ontro
l B
üros
u” t
araf
ında
n ya
yınl
anan
“T
ekst
il S
anay
i İç
in E
n U
ygun
Te
knik
ler
Ref
eran
s D
oküm
anın
da”
belir
tilen
hus
usla
ra u
yulm
ası,
AB
paz
arın
a ge
rçek
leşt
irile
n ih
raca
tın s
ürdü
rüle
bilm
esi
için
ön
em k
azan
mak
tadı
r. Tü
rkiy
e’de
ki t
ekst
il ve
haz
ır gi
yim
sek
törle
rinde
faa
liyet
gös
tere
n iş
letm
eler
in h
er g
eçen
gün
arta
n bi
r bö
lüm
ü sö
z ko
nusu
refe
rans
dok
üman
da s
ırala
nan
husu
slar
a öz
en g
öste
rmey
e ba
şlam
akta
dır.
Dev
let
yard
ımla
rı uy
gula
mal
arı
kaps
amın
da b
u se
ktör
ün ç
evre
dos
tu b
ir ür
etim
yap
ısın
a ge
çişi
sağ
laya
cak
yatır
ımla
rı te
şvik
ed
ilece
ktir.
17
Ara
lık 2
004’
te k
urul
an T
ekst
il Te
knol
ojis
i Pla
tform
unda
, 202
0 yı
lında
ula
şılm
ası ö
ngör
ülen
hed
efle
rin b
ir bö
lüm
ü bi
o-m
ater
yalle
r ve
bio-
tekn
oloj
iler v
e çe
vre
dost
u iş
lem
lerin
bel
irlen
mes
ine
yöne
liktir
.
200
20
1
DIŞ
REK
AB
ET
EDEB
İLİR
LİK
VE
TİC
AR
ET
Türk
tek
stil
ve h
azır
giyi
m s
ektö
rü u
lusl
ar a
rası
paz
arla
rda
reka
bet
edeb
ilirliğ
ini
belir
li bi
r öl
çüde
sür
dürm
ekte
dir.
Anc
ak b
u se
ktör
lerd
e m
aliy
et a
vant
ajın
a da
yalı
reka
bet g
üçle
şmek
tedi
r. U
cuz
işgü
cü a
vant
ajın
a sa
hip
ülke
lerle
rek
abet
ede
bilm
ek, a
ncak
yü
ksek
kat
ma
değe
rli, k
alite
li, m
oday
a uy
gun,
mar
kalı
ve z
aman
ında
üre
timle
müm
kün
olac
aktır
. Ayr
ıca,
iler
i tek
nolo
jiler
içer
en
tekn
ik te
kstil
lerin
ve
çok
fonk
siyo
nlu
ürün
lerin
gel
iştir
ilmes
i öne
m a
rz e
tmek
tedi
r. An
cak
bu s
ektö
rlerd
e, 2
006
yılın
da d
ünya
daki
te
kstil
ihra
catın
ın y
üzde
3,5
’ini y
apan
Tür
kiye
, bu
per
form
ansl
a se
kizi
nci e
n bü
yük
ihra
catç
ı ko
num
unda
dır.
Bun
a ek
ola
rak,
ar
tan
ham
mad
de
ihtiy
acın
ı ka
rşıla
yabi
lmek
iç
in
2006
yı
lında
te
kstil
de
düny
anın
en
bü
yük
yedi
nci
ithal
atçı
sı
olm
uştu
r.
Türk
iye’
deki
tek
stil
ve h
azır
giyi
m f
irmal
arı,
düny
anın
önd
e ge
len
teks
til v
e ha
zır
giyi
m ü
retic
ilerin
in a
rası
nda
olm
akla
ber
aber
ha
mm
adde
ve
işçi
lik m
aliy
etle
ri ve
döv
iz k
urla
rında
n ön
emli
ölçü
de e
tkile
nmek
tedi
r.
AB
’nin
Hin
dist
an,
Gün
ey K
ore
gibi
sek
törü
n te
darik
çisi
kon
umun
da b
ulun
an ü
lkel
erle
STA
yap
ılmas
ı ka
rarı,
ter
cihl
i m
enşe
ku
ralla
rının
üçü
ncü
ülke
men
şeli
ürün
lere
ava
ntaj
yar
atac
ak ş
ekild
e ba
sitle
ştiri
lmes
i çal
ışm
alar
ının
baş
latıl
mas
ı, tic
ari k
orun
ma
araç
ların
ın e
snet
ilmes
i giri
şim
i ned
eniy
le s
ektö
rün
reka
bet g
ücün
ü ol
umsu
z et
kile
mek
tedi
r. Te
kstil
sek
törü
nde
kapa
site
kul
lanı
m o
ranı
200
8’de
yüz
de 7
5,5,
200
9’da
yüz
de 7
1,8,
201
0 yı
lının
ilk
altı
ayın
da is
e yü
zde
76,6
ol
arak
ger
çekl
eşm
iştir
. H
azır
giyi
m s
ektö
ründ
e is
e ka
pasi
te k
ulla
nım
ora
nı 2
008’
de 8
0,1,
200
9’da
75,
8 ve
201
0 yı
lının
ilk
altı
ayın
da 7
4,8
olar
ak g
erçe
kleş
miş
tir.
2009
yılı
nda
Teks
til s
ektö
rünü
n ih
raca
tında
orta
lam
a yü
zde
19,1
, ith
alat
ında
ise
yüz
de 1
3,7
azal
ış m
eyda
na g
elm
iştir
. 20
09
yılın
da H
azır
Giy
im s
ektö
rünü
n ih
raca
tında
yüz
de 1
5,6,
itha
latın
da is
e yü
zde
4,7
azal
ış m
eyda
na g
elm
iştir
.
İSTİ
HD
AM
VE
CO
ĞR
AFİ
B
OYU
T
Kay
ıt dı
şı i
stih
dam
da
göz
önün
de b
ulun
duru
lduğ
unda
tek
stil
ve h
azır
giyi
m s
ektö
rlerin
de y
akla
şık
2 m
ilyon
kiş
inin
çal
ıştığ
ı ta
hmin
edi
lmek
tedi
r. A
ncak
, 200
6 Ç
alış
ma
İsta
tistik
lerin
e gö
re, s
ektö
rde
faal
iyet
gös
tere
n 36
.811
ade
t işy
erin
de k
ayıtl
ı 588
.903
iş
çi ç
alış
mak
tadı
r.Gün
eydo
ğu A
nado
lu B
ölge
si’n
de,
GAP
-GİD
EM
pro
jesi
kap
sam
ında
, ba
şta
Adı
yam
an o
lmak
üze
re G
AP
illerin
de te
kstil
ve
hazı
r giy
im k
ümel
erin
in o
luşt
urul
mas
ı yön
ünde
çal
ışm
alar
yap
ılmak
tadı
r. Te
kstil
ve
teks
til ü
rünl
eri i
mal
atı v
e D
eri v
e de
ri ür
ünle
ri im
alat
ı sek
törle
rinin
istih
dam
end
eksi
ne g
öre;
200
8 yı
lında
bu
sekt
örle
rde
2007
yılı
na g
öre
sıra
sıyl
a yü
zde
5 ve
yüz
de 1
ora
nınd
a az
alm
a, k
üres
el k
rizin
etk
isiy
le e
mek
yoğ
un o
lan
bu s
ektö
rlerd
e is
tihda
m
kayb
ı old
uğu
görü
lmek
tedi
r.
201
20
2
EK 2
.6: G
ıda
Sana
yi
Şeki
l Ek
2.6.
41: G
ıda
ve İç
ecek
İmal
atı S
anay
i Üre
tim E
ndek
si
Ka
ynak
: Eur
osta
t
Şeki
l Ek
2.6.
42: G
ıda
ve İç
ecek
Ürü
nler
i İm
alat
ı İst
ihda
m E
ndek
si
Ka
ynak
: Eur
osta
t
Şeki
l Ek
2.6.
43: G
ıda
ve İç
ecek
Ürü
nler
i İm
alat
ı İh
raca
t End
eksi
AB
12
AB
15
Hind
ista
n
Çin
Brez
ilya
Türk
iye
050100
150
200
250
300
1995
1996
1997
1998
1999
2000
2001
2002
2003
2004
2005
Yılla
r (D
eğer
ler 1
995
yılı
baz
alın
arak
end
eksl
enm
iştir
.)
Ka
ynak
: CO
MTR
ADE,
TEP
AV H
esap
lam
alar
ı
Şeki
l Ek
2.6
.44:
Gıd
a ve
İçe
cek
Ürü
nler
i İm
alat
ı K
ısm
i Ve
rimlil
ik E
ndek
si
(199
7=10
0)
Kayn
ak: T
ÜİK
202
20
3
Şeki
l Ek
2.6
.45:
Gıd
a ve
İçe
cek
Ürü
nler
i İm
alat
ı Sa
nayi
İno
vasy
on Y
apan
Fi
rmal
ar, Y
üzde
(200
2-20
04)
0%10
%20
%30
%40
%50
%60
%70
%80
%90
%10
0%
Türk
iye
Dani
mar
Polo
nya
Çek
Norv
eçHo
lland
aBe
lçik
aRo
man
ySl
ovak
yaA
lman
yaİs
pany
aM
acar
ist
Mal
taBu
lgar
isEs
tony
aYu
nani
stFr
ansa
İtaly
aLi
tvan
yaPo
rtek
izİs
veç
Ka
ynak
: CO
MTR
ADE,
TÜ
İK
Tabl
o Ek
2.6
.1: G
ıda
ve İç
ecek
Ürü
nler
i İm
alat
ı Gen
el G
örün
ümü
Sek
törü
n ak
tifle
rinin
imal
at s
anay
i gen
elin
de p
ayı (
yüzd
e) (2
008)
*
11.0
8
Üre
timin
imal
at s
anay
i içi
ndek
i pay
ı (yü
zde)
(200
6)
9.67
Çal
ışan
ların
imal
at s
anay
i ist
ihda
mı i
çind
eki p
ayı (
yüzd
e) (2
008)
*
9.07
Topl
am im
alat
san
ayi i
thal
atı i
çind
eki p
ay (y
üzde
) (20
09)
2.62
Topl
am im
alat
san
ayi i
hrac
atı i
çind
eki p
ay (y
üzde
) (20
09)
6.22
Sek
törü
n ar
-ge
harc
amas
ının
imal
at s
anay
i gen
elin
e or
anı
(yüz
de)(
2008
)*
4.03
Kayn
ak:T
ÜİK
, TÜ
SİAD
200
8 Tü
rkiy
e Sa
nayi
ne S
ektö
rel B
akış
, * G
irişi
mci
Bilg
i Sis
tem
i
GEN
EL B
AKIŞ
Sek
törü
n re
kabe
t güc
ünün
artt
ırılm
ası i
çin
bazı
adı
mla
rın a
tılm
ası g
erek
mek
tedi
r. S
ektö
rdek
i firm
alar
ın A
r-Ge
pota
nsiy
elle
ri uz
un
vade
de k
üres
el r
ekab
et e
dece
k dü
zeyd
e gö
rülm
emek
tedi
r ve
ara
ştırm
a ku
rum
ların
da m
evcu
t ol
an b
u al
tyap
ı ile
öze
l se
ktör
ar
asın
da i
şbirl
iği
kuru
lmas
ı bü
yük
önem
arz
etm
ekte
dir.
Öte
yan
dan
sekt
örün
tük
etic
i gü
venl
iğin
i gö
zete
cek
şeki
lde
yeni
st
anda
rtlar
a ve
uyg
ulam
alar
a ge
çmes
i hı
zlan
dırıl
mal
ı ve
çev
re k
onus
unda
sek
törü
n AB
uyg
ulam
alar
ına
uzun
vad
ede
uyum
u sa
ğlan
mal
ıdır.
Kay
ıt dı
şılığ
ın a
zaltı
lmas
ı ve
özel
likle
tarım
ve
sana
yi a
rası
ndak
i bağ
ın y
eter
li ku
vvet
te o
lmam
ası r
ekab
et g
ücün
ü ol
umsu
z et
kile
mek
tedi
r. Bu
bağ
ın g
üçle
nmes
i ve
ulaş
ım a
ltyap
ısın
daki
iyile
şmel
erin
des
teği
ile
sekt
örün
coğ
rafi
dağı
lımın
ın d
aha
da h
omoj
enle
şmes
i sağ
lana
bile
cek
ve ö
zellik
le a
z ge
lişm
iş b
ölge
lerd
eki i
stih
dam
artı
şını
sek
tör d
aha
da d
este
kley
ecek
tir.
203
20
4
BİL
Gİ V
E TE
KN
OLO
Jİ
Öze
llikle
yet
erli
bilg
i biri
kim
ine
sahi
p ol
mas
ına
rağm
en s
ektö
rdek
i firm
alar
gen
el o
lara
k ye
nilik
çi v
e re
kabe
tçi k
apas
iteye
sah
ip
deği
ldir.
Ar-G
e al
tyap
ısı b
iyot
ekno
loji
ile to
hum
, fid
e, fi
dan
ve d
amız
lık ü
retim
inde
söz
edi
len
alty
apı “
yete
rli”;
diğe
r ta
rafta
n ge
n te
knol
ojis
inde
“za
yıf”
ve iş
lenm
iş ü
rün
çeşi
tliliğ
i, gı
da iş
lem
e yö
ntem
ve
süre
çler
inde
ise
bütü
n al
anla
rda
Türk
iye’
nin
alty
apıs
ı “y
eter
li” g
örül
mek
tedi
r. Y
ine
koru
ma,
kon
trol
ve t
edav
i te
knik
leri
ile h
asta
lık-
zara
rlıla
rla s
avaş
ım v
e en
tegr
e m
ücad
eley
i et
kinl
eştir
med
e is
e ar
aştır
mac
ı po
tans
iyel
i, A
r-Ge
alty
apıs
ı, ilg
ili te
mel
bi
limle
re
haki
miy
et
“yet
erli”
bu
lunm
uştu
r. An
cak
biyo
tekn
oloj
i, ge
n te
knol
ojis
i ve
koru
ma,
kon
trol v
e te
davi
tek
nikl
eri i
le h
asta
lık –
zar
arlıl
arla
sav
aşım
ve
ente
gre
müc
adel
eyi
etki
nleş
tirm
ede
ise
firm
alar
ın y
enilik
çilik
yet
eneğ
i ve
reka
betç
i firm
alar
ın z
ayıf
ya d
a yo
k ol
arak
değ
erle
ndiri
lmiş
tir.
Bu
sekt
örde
ki
firm
alar
ın a
raşt
ırma
alty
apıs
ının
zay
ıflığ
ını o
rtaya
koy
mak
tadı
r. S
ektö
rdek
i firm
alar
ın r
ekab
et g
ücün
ün a
rttırı
lmas
ı iç
in b
ir di
zi a
dım
atıl
mas
ı ge
rekm
ekte
dir.
Sekt
örde
ki A
r-Ge’
ye y
önel
ik in
san
kayn
akla
rının
gel
iştir
ilmes
i iç
in ö
zellik
le z
iraat
müh
endi
sliğ
i, gı
da m
ühen
disl
iği
ve v
eter
iner
hek
imlik
eği
timin
e bü
yük
önem
ve
rilm
eli,
ders
içe
rikle
ri Tü
rkiy
e'ni
n ta
rım v
e gı
dada
orta
vad
edek
i ko
num
una
uygu
n ol
arak
ele
alın
mal
ı, bu
nlar
ın g
eçer
liği
kalm
amış
bilg
ilerd
en a
rındı
rılm
ası
gere
kmek
tedi
r. Yi
ne v
ar o
lan
Ar-G
e al
tyap
ısın
ın f
irmal
arın
rek
abet
güc
ünün
artt
ırılm
ası
için
ku
llanı
lmas
ı içi
n is
e se
ktör
deki
üni
vers
ite s
anay
i işb
irliğ
inin
artt
ırılm
asın
a ih
tiyaç
var
dır.
Tekn
oloj
ik y
enilik
üre
ttiği
ni b
elirt
en fi
rmal
arın
büy
ük ç
oğun
luğu
tesc
il ba
şvur
usun
da b
ulun
mam
akta
dır.
Örn
eğin
ürü
n ve
ya s
üreç
ye
niliğ
i ya
ptığ
ını
iddi
a ed
en f
irmal
arda
n pa
tent
baş
vuru
sund
a bu
luna
nlar
ın o
ranı
nın
yüzd
e 25
’ten
az o
lduğ
u te
spit
edilm
iştir
. B
aşvu
ruda
bu
lunm
ayan
fir
mal
arın
1/
3’ün
ün
pate
nt
konu
sund
a bi
lgi
sahi
bi
olm
adık
ları,
1/
3’ün
ün
ise
pate
nt
koru
mas
ını
önem
sem
ediğ
inin
tesp
it ed
ilmiş
tir. A
yrıc
a te
knol
ojik
yen
ilik k
ayna
klar
ı ola
rak
üniv
ersi
te v
eya
diğe
r öğr
etim
kur
umla
rı ka
mu
ya d
a öz
el a
maç
lı ol
may
an ö
zel k
urul
uşla
r ile
pat
ent e
n az
öne
mli
görü
len
bilg
i kay
nakl
arı o
lara
k gö
ster
ilmiş
tir. B
u so
runu
n çö
züm
ü iç
in
sekt
örün
pat
ent k
onus
unda
bilin
cini
n ar
tmas
ı ger
ekm
ekte
dir.
REK
ABET
Gıd
a se
ktör
ünde
yoğ
un k
ayıt
dışı
lık r
ekab
et o
rtam
ını o
lum
suz
etki
lem
ekte
dir.
Bun
a ek
ola
rak
1999
-200
6 yı
lları
aras
ında
topl
am
14 re
kabe
t ihl
ali t
espi
t edi
lmiş
ve
yakl
aşık
ola
rak
7,5
mily
on T
L. c
eza
veril
miş
tir.
204
20
5
YAS
AL
DÜ
ZEN
LEM
ELER
AB
gıd
a m
evzu
atın
a uy
um k
onus
unda
200
6 yı
lında
kap
sam
lı bi
r ça
lışm
a ya
pılm
ış v
e gı
dayı
ilgi
lend
iren
kuru
msa
l ve
yasa
l yap
ı or
taya
çık
arılm
ıştır
. A
ncak
, Tü
rkiy
e’ni
n gı
da g
üven
liği
ile i
lgili
alty
apıs
ının
zay
ıflığ
ı m
evzu
atın
uyg
ulan
mas
ına
ilişki
n bi
r en
gel
yara
tma
pota
nsiy
eli t
aşım
akta
dır.
Gıd
a gü
venl
iğin
in s
ağla
nmas
ında
ree
l se
ktör
den
kayn
akla
nan
en ö
nem
li so
runl
ar;
çok
sayı
da d
ağın
ık g
ıda
işle
tmes
inin
bu
lunm
ası
ve b
azı
alt
sekt
örle
rde
kayı
t dı
şı ü
retim
in y
apılm
ası
nede
niyl
e de
netim
lerin
olm
ası
gere
ken
sıkl
ıkta
ve
titiz
likte
ge
rçek
leşt
irile
mem
esi,
işle
tmel
erin
çoğ
unun
ser
may
e ya
pıla
rının
zay
ıf ol
mas
ı, gı
da k
onus
unda
eği
tim a
lmış
kiş
ilerin
yet
erin
ce
istih
dam
edi
lem
emes
i ve
tar
ım-g
ıda
sana
yi e
nteg
rasy
onun
daki
zay
ıflık
ned
enle
riyle
gıd
a ot
okon
trol
(HA
CC
P v
e G
MP
gib
i) ol
uştu
rulm
asın
da z
orlu
klar
bul
unm
ası o
lara
k sa
yıla
bilir
. Tü
rkiy
e gı
da g
üven
liğin
i zor
unlu
gıd
a ko
deks
leri
düze
nlem
ekte
dir.
Bug
üne
kada
r ilk
ola
rak
uygu
lam
ada
etki
nlik
için
gıd
aya
ilişki
n dü
zenl
emel
erin
yap
ılmas
ını
ve d
enet
imin
i te
k el
de t
opla
mak
am
acıy
la T
arım
ve
Köy
işle
ri Ba
kanl
ığı’n
ın d
enet
imin
de v
e gö
zetim
inde
Tür
k G
ıda
Mev
zuat
ı çal
ışm
alar
ı baş
lam
ıştır
. Bu
amaç
la d
aha
önce
199
5 yı
lında
çık
arıla
n“G
ıdal
arın
Üre
timi,
Tüke
timi
ve D
enet
lenm
esin
e D
air K
anun
Hük
mün
de K
arar
nam
e ile
piy
asa
düze
nlen
miş
dah
a so
nra
ise
bu, 2
004
yılın
da G
ıdal
arın
Üre
timi,
Tüke
timi
ve D
enet
lenm
esin
e D
air
Kan
un H
ükm
ünde
Kar
arna
me
ile d
eğiş
tirilm
iş v
e 51
79 n
o’lu
kan
un y
ürür
lüğe
girm
iştir
. B
u ka
nun
ile T
ürk
Gıd
a K
odek
si’n
in h
azırl
anm
ası s
ürec
inde
Ulu
sal G
ıda
Kode
ksi K
omis
yonu
kur
ulm
ası ö
ngör
ülm
üştü
r. H
azırl
anan
Tü
rk G
ıda
Kod
eksi
son
yıll
arda
Avr
upa
Birl
iği’n
in k
riter
lerin
e uy
gun
bir
şeki
lde
revi
ze e
dilm
ekte
dir.
2010
yılı
nda
yasa
laşt
ırıla
n 59
96 s
ayılı
Vet
erin
er H
izm
etle
ri, B
itki
Sağ
lığı,
Gıd
a ve
Yem
Kan
unu
ile i
lgili
konu
lard
a A
B m
evzu
atın
a uy
um s
ağla
nmas
ı am
açla
nmış
ve
yine
bu
Kanu
nun
kaps
amın
a gi
ren
konu
lard
aki b
irçok
esk
i Kan
un y
ürür
lükt
en k
aldı
rılm
ıştır
. Ö
nüm
üzde
ki
döne
mde
gı
da
işle
tmel
erin
in
yeni
si
stem
lerle
so
rum
lulu
klar
ı ar
tmak
tadı
r. H
AC
CP
’in
yanı
sı
ra
İyi
Üre
tim
Uyg
ulam
alar
ı, İy
i Hijy
en U
ygul
amal
arı
ve İ
yi L
abor
atua
r uy
gula
mal
arı
sist
emle
rinin
yay
gınl
aşm
ası
söz
konu
su o
laca
k, b
unla
rı de
stek
leyi
ci n
itelik
te I
SO
kal
ite v
e gü
venl
ik s
iste
mle
ri ile
rlem
e ge
tirec
ektir
. Tü
m b
u ko
nula
rda
gere
kli
dene
timin
yür
ütül
mes
i ka
mun
un
dışı
nda
akre
dite
öz
el
firm
alar
ın
oluş
mas
ını
sağl
ayac
aktır
. G
ünüm
üzde
A
vrup
a’da
ki
birç
ok
ithal
atçı
İy
i Ü
retim
U
ygul
amal
arı i
stem
ekte
dir.
Anca
k, H
AC
CP
ve
iyi t
arım
, üre
tim v
e hi
jyen
uyg
ulam
alar
ı Tür
kiye
’ de
yete
ri ka
dar y
aygı
nlaş
mam
ıştır
. A
B il
e üy
elik
müz
aker
eler
i kap
sam
ında
yür
ütül
en 1
2 nu
mar
alı G
ıda
Güv
enliğ
i, V
eter
iner
lik v
e B
itki S
ağlığ
ı Fas
lının
açı
lış k
riter
leri
kaps
amın
da T
ürki
ye’d
eki g
ıda
işle
tmel
erin
in 2
004
tarih
li AB
gıd
a ve
yem
hijy
en p
aket
i ile
bel
irlen
en A
B te
knik
mev
zuat
ına
uyum
de
rece
sine
gör
e sı
nıfla
ndırm
ası
çalış
mal
arı
yürü
tülm
üştü
r. K
üçük
ölç
ekli
işle
tmel
erin
olu
şan
isle
tmel
erin
öne
mli
bir
kısm
ı, A
B
hijy
en g
erek
lilikl
erin
i ka
rşıla
mad
ığı
anla
şılm
akta
dır.
Bu
bağl
amda
, öz
ellik
le A
B m
evzu
atın
da ö
zel
kura
llar
getir
ilmiş
ola
n ha
yvan
sal k
öken
li ür
ünle
rin iş
lend
iği v
e ha
zırla
ndığ
ı tes
isle
rin h
er b
irini
n AB
mev
zuat
ına
göre
eks
iklik
lerin
in n
eler
old
uğu
tesp
it ed
ilmek
te v
e bu
nlar
ı gid
erec
ek b
ir m
oder
niza
syon
pla
nını
n ha
zırla
nmas
ına
yöne
lik ç
alış
mal
ar d
evam
etm
ekte
dir.
Bu tü
r tes
isle
rin
AB
hijy
en k
ural
ların
a gö
re m
oder
nize
edi
lmem
esi v
eya
müz
aker
eler
sıra
sınd
a ge
çiş
süre
si a
lınm
amas
ı dur
umun
da, A
B'ye
üye
lik
tarih
inde
kap
atılm
ası g
erek
ecek
tir.
205
20
6
ÇEV
RE
VE
ENER
Jİ
Gıd
a sa
nayi
nin
çevr
eye
uyum
lu y
apıla
ndırı
lmas
ı yan
ında
üre
tim a
şam
asın
da o
luşa
bile
cek
katı,
sıv
ı atık
larla
bac
a ga
zlar
ı (e
mis
yon)
kirl
ilikle
rini
de k
abul
edi
lmiş
sta
ndar
tlara
çek
mek
içi
n ya
tırım
ların
ı dü
zenl
emek
kaç
ınılm
azdı
r. Ö
zellik
le s
ıvı
atık
yö
netim
i içi
n at
ık s
u ya
tırım
ları
ile g
az a
tık y
önet
imi i
çin
doğa
l gaz
a ge
çiş
yatır
ımla
rı ön
celik
kaz
anac
aktır
. A
B m
ükte
seba
tında
gıd
a sa
nayi
çev
re b
aşlığ
ı altı
nda
Ente
gre
Kirl
ilik Ö
nlem
e ve
Kon
trolü
(96/
61/E
C),
Am
bala
j ve
amba
laj a
tıkla
rı ile
ilgi
li di
rekt
if (P
acka
ging
and
Pac
kagi
ng W
aste
Dire
ctiv
e) (9
4/62
/EC
) ve
Atık
lar Ç
erçe
ve D
irekt
ifi (W
aste
Fra
mew
ork
Dire
ctiv
e)
(200
6/12
/EC
) ile
düz
enle
nmek
tedi
r. A
mba
laj a
tıkla
rına
ilişki
n di
rekt
if Tü
rkiy
e’de
uyg
ulan
mak
ta,
diğe
r ik
i dire
ktifi
n uy
umla
ştırm
a ça
lışm
alar
ı dev
am e
tmek
tedi
r. S
ektö
rün
atık
ları
tem
el o
lara
k ha
yvan
bes
lem
ede
kulla
nılm
akta
vey
a te
sisl
eri v
asıta
sı il
e ye
rel y
önet
imle
rle b
elirl
enen
yer
lere
de
şarj
edilm
ekte
dir.
Anca
k kü
mes
hav
anla
rı se
ktör
ünün
atık
ların
dan
elde
edi
len
tavu
k un
u da
yem
de k
ulla
nılm
akta
dır v
e öz
ellik
le
AB
’ye
uyum
kap
sam
ında
bu
uygu
lam
anın
son
a er
mes
iyle
birl
ikte
orta
ya ç
ıkac
ak a
tıkla
r içi
n pl
anla
ma
yapı
lmas
ı ger
ekm
ekte
dir.
DIŞ
REK
ABET
ED
EBİL
İRLİ
K V
E Tİ
CAR
ET
TÜİK
ver
ilerin
e gö
re, 2
005
yılın
dan
bu y
ana
artış
gös
tere
n ür
etim
end
eksi
ne g
öre,
sek
törü
n im
alat
ının
200
5 yı
lında
n 20
08 y
ılına
ka
dar y
ıllık
orta
lam
a yü
zde
4,56
ora
nınd
a ar
tmış
tır.
Sek
tör
son
döne
mde
ihr
acat
per
form
ansı
nı d
a ar
ttırm
ıştır
. Ü
retil
en d
omat
es s
alça
sını
n ya
klaş
ık y
üzde
50-
60’ı,
don
duru
lmuş
m
eyve
ve
sebz
enin
yüz
de 9
0’ı,
kons
erve
nin
yüzd
e 70
-80’
i, m
eyve
suy
unun
yüz
de 1
5-20
’si i
hraç
edi
lmek
tedi
r. 1
999-
2005
yıll
arı
aras
ında
gıd
a sa
nayi
nde
ihra
cat
değe
ri sü
rekl
i arta
rak
reel
ola
rak
yüzd
e 65
(yı
llık
orta
lam
a yü
zde
8,7)
ora
nınd
a bü
yüm
üştü
r. To
plam
ihra
cat
nom
inal
rak
amla
rla 2
007
yılın
da 4
,65
mily
ar A
BD
dol
arın
a ul
aşm
ıştır
. S
on y
ıllar
da t
ahıl
ve n
işas
ta m
amul
leri
sana
yind
e bu
artı
ş di
ğer s
anay
ilere
gör
e yü
ksek
ger
çekl
eşm
iştir
. Ayr
ıca,
un
ve u
nlu
mam
ulle
r (m
akar
na, b
iskü
vi v
.b.)
üret
imin
de
önem
li ih
raç
olan
akla
rı bu
lunm
akta
dır.
İh
raca
tın a
rtmas
ında
öze
llikle
yen
i paz
arla
r öne
mli
rol o
ynam
ıştır
. Öze
llikle
Sov
yetle
r Birl
iği’n
in d
ağılm
asın
dan
sonr
a or
taya
çok
ön
emli
paza
rlar ç
ıkm
ıştır
. Bu
paza
rlard
a gö
rüle
n lib
eral
leşm
e ça
lışm
alar
ı ve
serb
est p
azar
eko
nom
ilerin
e ge
çiş,
sek
törd
e fa
aliy
et
göst
eren
gıd
a fir
mal
arın
ın i
hrac
at k
alem
lerin
de a
rtışa
ves
ile o
lmuş
tur.
Diğ
er y
anda
n O
rta D
oğu’
da y
aşan
an g
eliş
mel
er g
ıda
sekt
örün
e ye
ni p
azar
fırs
atla
rı su
nmak
tadı
r. Ö
zellik
le Ir
ak T
ürk
gıda
sek
törü
için
öne
mli
bir p
azar
hal
ine
gelm
iştir
. İh
raca
t sı
rası
nda
karş
ılaşı
lan
tarif
e dı
şı e
ngel
lerin
çok
luğu
ihr
acat
artı
şını
neg
atif
etki
lem
ekte
dir.
Bun
ların
ilk
sıra
sınd
a te
knik
en
gelle
r ve
güm
rük
işle
mle
ri ge
lmek
tedi
r. Ö
zellik
le ç
eşitl
i adl
arda
güm
rük
esna
sınd
a al
ınan
ücr
etle
r ya
da iş
lem
ler i
hrac
atçı
yı z
or
duru
ma
sokm
akta
dır.
Örn
eğin
Tür
kiye
’den
Avr
upa’
ya ih
raç
edile
cek
yaş
mey
ve v
e se
bze
2 ya
da
3 ke
z m
uaye
ne e
dilm
ekte
dir.
Bu
duru
m d
epol
ama,
nak
liye
ve ö
lçüm
mal
iyet
lerin
in y
anı
sıra
mua
yene
, te
st v
e ko
ntro
l iç
in h
arca
nan
zam
an ö
zellik
le s
on
kulla
nma
tarih
i kıs
a sü
reli
olan
ürü
nler
açı
sınd
an s
ıkın
tı ol
uştu
rmak
tadı
r. K
ayıt
dışı
lık v
e ta
rım il
e sa
nayi
ara
sınd
aki i
şbirl
iğin
in y
eter
ince
gel
işm
emiş
olm
ası r
ekab
et g
ücün
ü ol
umsu
z et
kile
mek
tedi
r. G
ıda
206
20
7
sekt
örün
de ta
rımsa
l üre
tim il
e gı
da s
anay
i ara
sınd
aki k
oord
inas
yon
eksi
kliğ
i baz
ı sor
unla
ra n
eden
olm
akta
dır.
Tarım
sal ü
retim
ve
gıda
san
ayi
aras
ında
ki d
ikey
büt
ünle
şmen
in s
ağlık
lı iş
lem
esi,
gıda
san
ayi
faal
iyet
lerin
in g
üçle
nmes
i iç
in ö
nem
lidir.
Ayr
ıca,
pa
zarla
ma
kana
lların
daki
tıka
nıkl
ıkla
r ka
yıt d
ışı s
ektö
rü a
ktifl
eştir
mek
tedi
r. K
ayıt
dışı
sek
törü
n sü
rmes
ine
olan
ak v
eren
bir
diğe
r un
sur d
a ye
rel o
lara
k ür
etile
n m
alın
her
hang
i bir
kayı
t işl
emin
e gi
rmed
en k
olay
ca tü
ketic
iye
ulaş
abilm
esid
ir.
İSTİ
HD
AM
VE
CO
ĞR
AFİ B
OYU
T
TÜİK
200
2 yı
lı İş
yeri
Say
ımın
a gö
re g
ıda
ve i
çece
k im
alat
ı se
ktör
ünde
ki t
opla
m 3
0.64
9 iş
yerin
de t
opla
m 2
47.7
69 k
işi
çalış
mak
tadı
r. S
ektö
rde
çalış
anla
rın y
üzde
31,
5’i
ise
ekm
ek,
taze
fırı
n ür
ünle
ri ve
kek
im
alat
ı al
t se
ktör
ünde
ist
ihda
m
edilm
ekte
dir.
Gıd
a se
ktör
ü, d
iğer
sek
törle
rden
far
klı
olar
ak,
bölg
eler
ara
sınd
a da
ha h
omoj
en d
ağılm
ıştır
. B
u se
ktör
de b
ekle
nild
iği g
ibi d
ikey
en
tegr
asyo
nun
(tarım
-san
ayi i
şbirl
iğin
in) i
yi k
urul
duğu
yer
lere
üre
timin
kay
ışı y
aşan
mak
tadı
r. İs
tanb
ul v
e İz
mir’
in g
ıda
üret
imin
de
payl
arın
ın a
zalm
ası b
u tü
r bi
r di
key
zinc
irin
yer
yer
kuru
lduğ
una
işar
et e
tmek
tedi
r. Ö
zellik
le d
oğud
a ye
r al
an b
ölge
lerd
eki ç
ok
sayı
da il
de s
anay
i üre
timi o
lara
k sa
dece
gıd
a ür
ünle
ri ve
içec
ek im
alat
ı var
dır.
Bu
özel
liği i
le g
örec
e az
gel
işm
iş b
ölge
lerd
e bu
se
ktör
ün
istih
dam
ya
ratm
a ka
pasi
tesi
di
ğer
sekt
örle
re
oran
la
daha
yü
ksek
tir.
Bu
süre
cin
deva
mı
özel
likle
ta
şım
acılı
k m
aliy
etle
rinin
aza
ltılm
ası y
ani u
laşt
ırma
alty
apıs
ının
iyile
ştiri
lmes
i ile
par
alel
ola
cakt
ır. G
ıda
ürün
leri
ve iç
ecek
imal
atı s
ektö
rünü
n is
tihda
mı,
2005
ve
2008
yıll
arı a
rası
nda
yıld
a or
tala
ma
yüzd
e 5
artış
gös
term
iştir
.
207
20
8
EK 2
.7: D
emir-
Çel
ik S
anay
i Şe
kil E
k 2.
7.46
: Dem
ir-Ç
elik
San
ayi Ü
retim
End
eksi
Kayn
ak: A
B27
Veril
eri E
uros
tat’t
an, T
ÜİK
Ver
ileri
TÜİK
’den
alın
mış
tır.
Şeki
l Ek
2.7.
47: D
emir-
Çel
ik S
anay
i Üre
tim İs
tihda
m E
ndek
si
Kayn
ak: T
ÜİK
Şeki
l Ek
2.7.
48: A
na M
etal
San
ayi İ
hrac
at E
ndek
si
AB 1
2
AB 1
5
Hind
ista
n
Çin
Brez
ilya
Türk
iye
0
100
200
300
400
500
600
700
1995
1996
1997
1998
1999
2000
2001
2002
2003
2004
2005
Yılla
r (De
ğerle
r 199
5 yı
lı ba
z al
ınar
ak e
ndek
slen
mişt
ir.)
Kayn
ak: C
OM
TRAD
E, T
EPAV
Hes
apla
mal
arı
Şeki
l Ek
2.7.
49: D
emir-
Çel
ik S
anay
i Kıs
mi V
erim
lilik
End
eksi
(199
7=10
0)
Kayn
ak: T
ÜİK
208
20
9
Şeki
l Ek
2.7
.50:
Ana
Met
al S
anay
i İn
ovas
yon
Yapa
n Fi
rmal
ar,
Yüzd
e (2
002-
2004
) 0%10
%20
%30
%40
%50
%60
%70
%80
%90
%10
0%
Türk
iye
Belç
ika
Polo
nya
Slov
akya
Norw
ayHo
lland
aİs
pany
aÇ
ek C
um.
Port
ekiz
Rom
anya
Alm
anya
Bulg
aris
taFr
ance
Yuna
nist
aM
acar
ista
nİta
lya
Litv
anya
İsve
ç
Kayn
ak: C
OM
TRAD
E, T
ÜİK
Tabl
o Ek
2.7
.1: D
emir-
Çel
ik S
anay
i Gen
el G
örün
ümü
Sek
törü
n ak
tifle
rinin
imal
at s
anay
i gen
elin
de p
ayı (
yüzd
e)
(200
8)*
16.0
4
Üre
timin
imal
at s
anay
i içi
ndek
i pay
ı (yü
zde)
(200
6) A
na M
etal
7.85
Ç
alıș
anla
rın im
alat
san
ayi i
stih
dam
ı içi
ndek
i pay
ı (yü
zde)
(2
008)
* 11
.71
Topl
am im
alat
san
ayi i
thal
atı i
çind
eki p
ay (y
üzde
) (20
09) A
na
Met
al
6.92
To
plam
imal
at s
anay
i ihr
acat
ı içi
ndek
i pay
(yüz
de) (
2009
) A
na M
etal
9.
52
Sek
törü
n ar
-ge
harc
amas
ının
imal
at s
anay
i gen
elin
e or
anı
(yüz
de)(2
009)
* 4.
42
Kayn
ak:T
ÜİK
, TÜ
SİAD
200
8 Tü
rkiy
e Sa
nayi
ne S
ektö
rel B
akış
, * G
irişi
mci
Bilg
i Sis
tem
i
GEN
EL B
AKIŞ
Türk
iye’
de d
emir-
çelik
sek
törü
arta
n ür
etim
kap
asite
si,
ihra
cat
pota
nsiy
eli
ve d
iğer
sek
törle
re s
ağla
dığı
gird
iler
ile i
mal
at
sana
yini
n lo
kom
otifi
öze
lliğin
i taş
ımak
tadı
r. 19
80’d
e 2,
4 m
ilyon
ton
düze
yind
e ol
an h
am ç
elik
üre
timi 2
009
yılın
da 2
5 m
ilyon
to
na u
laşm
ıştır
. Tü
rkiy
e, b
u ür
etim
düz
eyi
ile t
opla
m d
emir-
çelik
üre
timin
de d
ünya
da o
nunc
u, A
vrup
a’da
ise
Alm
anya
’nın
ar
dınd
an ik
inci
sıra
da y
er a
lmak
tadı
r. S
ektö
r Tür
kiye
’nin
en
fazl
a ih
raca
t yap
an s
ektö
rleri
aras
ında
oto
mot
iv v
e te
kstil
san
ayi
sekt
örle
rinde
n so
nra
üçün
cü s
ırada
yer
alm
asıy
la d
a ön
em a
rz e
tmek
tedi
r.
Uzu
n, y
assı
ve
vası
flı ü
rünl
er a
rası
ndak
i arz
-tale
p de
nges
izliğ
i, Tü
rkiy
e-AK
ÇT
Ser
best
Tic
aret
Anl
aşm
ası u
yarın
ca h
azırl
anan
U
lusa
l Yen
iden
Yap
ıland
ırma
Pla
nı’n
ın (
UYY
P)
getir
eceğ
i yük
ümlü
lükl
er v
e K
yoto
Pro
toko
lü il
e ilg
ili çe
vre
düze
nlem
eler
ine
uyum
un g
etire
ceği
mal
iyet
ler
sekt
örün
önü
ndek
i te
hditl
er o
lara
k gö
rülm
ekte
dir.
Bunu
n ya
nınd
a, d
üşük
kat
ma
değe
rli
ürün
lerd
e ih
tisas
laşm
a ve
Ar-G
e ye
ters
izliğ
i sek
törü
n re
kabe
tçiliğ
ini o
lum
suz
yönd
e et
kile
mek
tedi
r.
Sek
törü
n re
kabe
t gü
cü a
çısı
ndan
en
önem
li so
runl
arı,
yüks
ek e
nerji
fiy
atla
rı, h
amm
adde
tem
inin
de y
ükse
k or
anda
dış
a ba
ğım
lılık
ve
çevr
e ko
nusu
ndak
i uyu
m ç
alış
mal
arıd
ır.
209
21
0
BİL
Gİ V
E TE
KN
OLO
Jİ
Sek
törd
e dü
şük
katm
a de
ğerli
üre
tim y
apılm
asın
ın a
na n
eden
lerin
den
biri
Ar-G
e ye
ters
izliğ
idir.
Yük
sek
katm
a de
ğerli
ür
ünle
rin ü
retim
deki
pay
ının
artı
rılab
ilmes
i iç
in s
ektö
r fir
mal
arı
tara
fında
n or
tak
Ar-G
e fa
aliy
etle
rinin
yür
ütül
mes
i ön
emli
görü
lmek
tedi
r.
İşgü
cü m
aliy
eti v
e ka
lites
i, Tü
rkiy
e’de
ki d
emir
çelik
sek
törü
açı
sınd
an a
vant
aj te
şkil
etm
ekte
dir.
Tek
nik
elem
an v
e m
ühen
dis
sayı
sı s
ektö
rün
ihtiy
acın
ı ka
rşıla
yaca
k dü
zeyd
edir.
B
unun
la b
erab
er,
sekt
örün
geç
irdiğ
i ya
pısa
l dö
nüşü
m v
e te
knol
ojik
ge
lişim
sür
ecin
de,
çalış
anla
r uy
um s
ıkın
tısı y
aşam
akta
dır.
İnsa
n ka
ynak
ların
ın g
eliş
tirilm
esi h
usus
unda
sek
törd
eki f
irmal
ar
kole
ktif
olar
ak y
atırı
m y
apm
amak
tadı
r. A
ncak
, fir
ma
düze
yind
e el
eman
ların
mes
leki
eği
timin
in i
yile
ştiri
lmes
ine
yöne
lik
çalış
mal
ar y
apılm
akta
dır.
REK
ABET
Türk
iye’
de 3
ade
t ent
egre
, 18
adet
ark
oca
klı t
esis
faal
iyet
gös
term
ekte
dir.
1999
-200
6 yı
lında
Rek
abet
Kur
umu
sekt
öre
ilişki
n 2
reka
bet i
hlal
i tes
pit e
tmiş
, 5 m
ilyon
TL’
nin
üzer
inde
cez
a uy
gula
nmış
tır.
Kür
esel
fin
ansa
l kr
izin
200
8 yı
lının
iki
nci
yarıs
ında
n iti
bare
n ül
kem
izi
etki
sine
alm
ası
ile b
irlik
te d
emir-
çelik
ve
dem
ir dı
şı
met
alle
r se
ktör
ünün
ger
ek i
thal
atın
da g
erek
se i
hrac
atın
da a
zalm
a gö
rülm
üştü
r. TÜ
İK v
erile
rine
göre
200
8 yı
lının
ilk
çe
yreğ
inde
ana
met
al s
ektö
rü i
hrac
atın
da y
üzde
27
oran
ında
, ith
alat
ında
ise
yüz
de 5
2 or
anın
da b
ir dü
şme
olm
uştu
r. S
ektö
rün
dış
ticar
etin
de e
n bü
yük
paya
sah
ip o
lan
dem
ir çe
lik s
ektö
ründ
e is
e ih
raca
tta y
üzde
24
oran
ında
ve
ithal
atta
yüz
de
57 o
ranı
nda
düşm
e ge
rçek
leşm
iştir
. 200
9 yı
lında
ise
dem
ir çe
lik s
ektö
rü ih
raca
tı 20
08 y
ılına
gör
e m
ikta
rda
yüzd
e 6.
1 de
ğer
olar
ak is
e yü
zde
41.3
ora
nınd
a az
alm
ıştır
. Diğ
er ta
rafta
n 20
09 y
ılınd
a ith
alat
mik
tar o
lara
k yü
zde
23.1
, değ
er o
lara
k is
e 47
.1
oran
ında
aza
lmış
tır.
YAS
AL
DÜ
ZEN
LEM
ELER
Türk
iye-
AK
ÇT
Serb
est
Tica
ret
Anl
aşm
ası
ile s
ektö
re d
evle
t ya
rdım
ı ve
rileb
ilmes
ine
imkâ
n ta
nıya
n 5
yıllı
k is
tisna
i sü
re 1
A
ğust
os 2
001’
de s
ona
erm
iştir
. S
ektö
rün
içer
isin
de b
ulun
duğu
yap
ısal
sor
unla
r di
kkat
e al
ınar
ak b
u sü
reni
n uz
atılm
ası
yönü
nde
Avr
upa
Kom
isyo
nu’n
a bi
r ta
lept
e bu
lunu
lmuş
tur.
Tale
bim
iz A
vrup
a Ko
mis
yonu
tar
afın
dan
uygu
lana
bilir
bir
Ulu
sal
Yeni
den
Yapı
land
ırma
Pla
nı’n
ın (
UYY
P)
hazı
rlanm
ası
şartı
yla
olum
lu k
arşı
lanm
ış v
e bu
am
açla
ger
ekli
tekn
ik d
este
k sa
ğlan
mış
tır. B
u ka
psam
da il
gili
kam
u ku
rum
ve
kuru
luşl
arı i
le ö
zel s
ektö
r tem
silc
ilerin
in k
atılı
mı i
le h
azırl
anan
UYY
P ta
slağ
ı 31
Ağu
stos
200
6 ta
rihin
de A
vrup
a Ko
mis
yonu
’na
resm
i ola
rak
iletil
miş
tir. B
una
müt
eaki
ben,
Kom
isyo
n te
msi
lcile
ri ile
UYY
P
konu
sund
a te
knik
top
lant
ılar
gerç
ekle
ştiri
lmiş
ve
Kom
isyo
nun
iste
diği
yen
i bi
lgi
ve b
elge
ler
iletil
miş
tir.
Gel
inen
nok
tada
, K
omis
yon
ile U
YYP
hak
kınd
a gö
rüş
ve d
eğer
lend
irmel
er d
evam
etm
ekte
dir.
210
21
1
ÇEV
RE
VE E
NER
Jİ
Dem
ir-çe
lik s
ektö
rü, i
mal
at s
anay
inde
ene
rji y
oğun
luğu
en
yüks
ek o
lan
sekt
örle
r ar
asın
dadı
r. E
nteg
re ü
retic
ilerin
tam
amı v
e di
ğer
tesi
sler
in b
ir kı
smı
otop
rodü
ktör
lis
ansı
ile
ele
ktrik
üre
timi
yapm
akta
dır.
Sek
törü
n en
erji
verim
liliği
ni a
rtıra
cak
orta
k ça
lışm
alar
ın v
e A
r-Ge
faal
iyet
lerin
in y
ürüt
ülm
esi g
erek
mek
tedi
r.
Tüke
tim m
ikta
rını
esas
ala
n AB
ülk
eler
inde
ki s
anay
i tar
ife g
rupl
arın
a be
nzer
bir
düze
nlem
e ile
küç
ük,
orta
, bü
yük
ve ç
ok
büyü
k sa
nayi
tüke
ticis
i baz
ında
yen
i bir
tarif
e ha
zırla
nmas
ı ve
sana
yi k
esim
ine,
üre
timin
tüke
timde
n az
old
uğu
hafta
son
ları
ve b
ayra
m t
atille
rinde
, ge
ce t
arife
si u
ygul
amas
ına
gidi
lmes
i, se
ktör
ün r
ekab
et g
ücün
ün a
rttırı
lmas
ı aç
ısın
dan
önem
arz
et
mek
tedi
r. Tü
rkiy
e, 2
012
yılı
sonu
na k
adar
ser
a ga
zı e
mis
yonl
arın
ı dü
şürm
eyi
hede
fleye
n K
yoto
Pro
toko
lü’n
e 20
09 y
ılınd
a ta
raf
olm
uştu
r. Sö
z ko
nusu
Pro
toko
l Tür
kiye
’ye
herh
angi
bir
sera
gaz
ı aza
ltıcı
yük
ümlü
lük
getir
mem
ekle
birl
ikte
, kür
esel
sor
umlu
luk
çerç
eves
inde
201
2 yı
lına
kada
r ve
son
raki
201
3-20
20 d
önem
ini
kaps
ayac
ak y
ıllar
içi
n ik
lim d
eğiş
ikliğ
i ile
müc
adel
e ko
nusu
nda
önem
li ça
lışm
alar
yap
mas
ını z
orun
lu k
ılmak
tadı
r. B
u du
rum
, yoğ
un e
nerji
tüke
timin
e sa
hip
dem
ir çe
lik s
ektö
rü iç
in
ilave
mal
iyet
lerin
olu
şmas
ına
sebe
p ol
acak
tır.
DIŞ
REK
ABET
ED
EBİL
İRLİ
K V
E Tİ
CAR
ET
Sek
tör s
on y
ıllar
da h
ızla
büy
üyer
ek h
em A
B p
azar
ında
, hem
de
diğe
r ulu
slar
aras
ı paz
arla
rda
oldu
kça
önem
li bi
r yer
ka
zanm
ıştır
. Dem
ir-çe
lik ü
rünl
erin
in T
ürki
ye’n
in ih
raca
tında
ki p
ayı T
İM v
erile
rine
göre
200
9’da
yüz
de 1
1 dü
zeyi
nded
ir.
Türk
iye’
nin
uzun
ürü
nler
de n
et ih
raca
tçı,
yass
ı ürü
n ve
vas
ıflı ç
elik
ürü
nler
inde
ise
net i
thal
atçı
kon
umun
dadı
r. Se
ktör
yak
ın
raki
pler
iyle
kar
şıla
ştırı
ldığ
ında
, sek
törü
n iş
gücü
mal
iyet
i açı
sınd
an a
vant
aja
sahi
p ol
duğu
, anc
ak e
nerji
ve
gird
i mal
iyet
leri
açıs
ında
n ye
terin
ce iy
i bir
duru
mda
olm
adığ
ı gör
ülm
ekte
dir.
Sekt
örde
ki d
inam
ik fi
rma
yapı
sı v
e de
neyi
mli
yöne
tici v
e ça
lışan
pe
rson
el, s
ektö
rün
reka
bet g
ücün
ü ar
tıran
fakt
örle
r ola
rak
orta
ya ç
ıkm
akta
dır.
İSTİ
HD
AM
VE
CO
ĞR
AFİ B
OYU
T
TÜİK
ver
ilerin
e gö
re s
ektö
rde
2002
yılı
nda
61,0
00 k
işi
istih
dam
edi
lmiş
tir.
Bu r
akam
Tür
kiye
’dek
i is
tihda
mın
yüz
de 1
’i dü
zeyi
nded
ir. S
ektö
rün
coğr
afi
dağı
lımın
a ba
kıld
ığın
da h
amm
adde
ye v
e pa
zara
yak
ınlık
dol
ayıs
ıyla
diğ
er i
mal
at s
anay
i se
ktör
lerin
e gö
re d
aha
dağı
nık
bir
yapı
old
uğu
gözl
enm
ekte
dir.
Sek
törü
n en
büy
ük 2
1 ür
etic
isin
den
7’si
Mar
mar
a, 6
’sı E
ge,
4’ü
Akd
eniz
, 3’ü
Kar
aden
iz v
e 1’
i İç
Anad
olu
bölg
esin
de fa
aliy
et g
öste
rmek
tedi
r. O
EC
D v
erile
rine
göre
dem
ir çe
lik s
ektö
ründ
e 20
08 y
ılınd
a 33
.000
kiş
i ola
n is
tihda
m, 2
008
yılın
da d
ünya
da y
aşan
an k
üres
el
mal
i kriz
ile
birli
kte
2009
yılı
son
unda
29.
000
kişi
ye d
üşm
üştü
r.
211
212
Kaynakça
AB Komisyonu. 2002. “European Competitiveness Report,” Commission Staff Working Document, Brüksel (SEC(2002) 528)
AB Komisyonu. 2003. “Observatory of European SMEs,” Brüksel
A.B. Komisyonu. 2005. “European Industry: A Sectoral Overview,” Commission Staff Working Document, 5.10.2005 Sec(2005)1216
AB Komisyonu. 2005. “Implementing The Community Lisbon Programme: A
Policy Framework To Stregthen EU Manufacturing – Towards A More İntegrated Approach For İndustrial Policy,” Comission Staff Working Document, Brüksel SEC(2005)1215
AB Komisyonu. 2005. ”Guarantees and Mutual Guarantees: BEST Report, Report to the Commission by an Independent Expert Group”
AB Komisyonu. 2006.” European Industry: A Sectoral Overview Technical Update,” Brüksel
AB Komisyonu. 2006. “SME Access to Finance in the New Member States Analytical Report,” Brüksel
AB Komisyonu. 2007. “Mid-term review of industrial policy: A contribution to the EU’s Growth and Jobs Strategy” COM(2007)374 Final, Brüksel
AB Komisyonu. 2007. “Mid-term review of the Sixth Community Environment Action Programme," Brüksel
AB Komisyonu. “Roundtable between Bankers and SMEs: Transparency and Dialogoue Final Report,” Brüksel
AB (2007) “Official Journal of European Union L. 136 Volume 50”
BDDK. 2007. Finansal Piyasalar Raporu, Sayı 8, Ankara.
BDDK. Finansal Piyasalar Raporu Aralık 2009, Ankara.
Cap Gemini. 2007. “ The User Challenge Benchmarking The Supply Of Online Public Services. Brussels.
“Commission on Growth and Development. 2007. “The Growth Report,” Washington, D.C.
Dünya Bankası. 2008. Doing Business 2007: How to Reform. Washington, D.C.
Dünya Bankası 2010.2010 Doing Business 2010: Reforming Through Difficult Times. Washington D.C.
Dünya Bankası. 2008. Entreprise Survey Veritabanı
213
Dünya Bankası. 2008. Turkey Country Economic Memorandum. Rapor no: 39194
Dünya Bankası. 2007. “Warming up to Trade? Harnessing International Trade to Support Climate Change Objectives,” Rapor no: 40217
Dünya Bankası. 2005. World Development Report: A Better Investment Climate for Everyone. Washington, D.C.
Dünya Kalkınma Göstergeleri (World Development Indicators). Dünya Bankası. 2006. CD-ROM.
Economist Intelligence Unit. 2008. “E-readiness rankings 2008 - Maintaining Momentum”
EİE. 2007. “Türkiye Hidroelektrik Enerji Potansiyelinin Proje Seviyelerine Göre
Dağılımı,” Ankara Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı. 2006. “2006 Yılı Enerji ve Tabii Kaynaklar
Bakanlığı Faaliyet Raporu,” Ankara
ETKB. 2007. “2008 Bütçe Görüşme Konuşması,”,Ankara EUROPA Eurostat Veritabanı. 2008.
EUROPA Eurostat Veritabanı. 2009.
Hague, I. 2007. “Rethinking Industrial Policy, United Nations Conference on Trade and Development,” UNCTAD/OSG/DP/2007/2
http://ec.europa.eu/information_society/eeurope/i2010/docs/benchmarking/egov_benchmark_2007.pdf.
http://www.myk.gov.tr/index.php/en/yaymlanm-ulusal-meslek-standartlar.
http://www.oica.net/category/production-statistics.
International Monetary Fund. Nisan 2008. “World Economic Outlook,” Washington, D.C.
Kenichi, O and Takahiro, F. 2006. “Industrialization of Developing Countries: Analyses by Japanese Economists,” National Graduate Institute for Policy Studies and Manufacturing Management Research Center, Tokyo
Kuchiki, A. ,2007. “Industrial Policy in Asia,” IDE Discussion Paper No: 128
Li et. Al. 2008. "The Higher Educational Transformation of China and Its Global Implications", Ulusal Ekonomik Araştırma Bürosu (NBER) Working Paper No. 13849
Najmabadi, F. and Lall, S. 1995. “Developing Industrial Technology: Lessons for Policy and Practice,” World Bank, Washington, DC.
214
Noland, M. And Pack, H. , 2005. “The East Asian Industrial Policy Experience: Implications for Middle East,” World Bank Working Paper Series No: 05-14
OECD. 2006. “PISA Science Competencies for Tomorrow's World”
OECD. 2007. “Education at a Glance,” OECD Indicators
OECD. 2008. “Technology Scoreboard”
Otomotiv Sanayi Derneği. 2008. “Sektör Faaliyet Raporu”
Rodrik, D.2007. “Industrial Policy for 21st Century”
Rodrik, D.2007. “What does China export? China and the World Economy
T.C. Çevre Bakanlığı. 2006. “Ulusal Çevre Eylem Stratejisi,” Ankara
T.C. Çevre Bakanlığı. 2007. “Çevre Operasyonel Programı,” Ankara
T.C. Devlet Planlama Teşkilatı ve TEPAV. 2006. “Türkiye'nin Rekabet Gücü için Sanayi Politikası Çerçevesi,” Sanayi Politikaları Özel İhtisas Komisyonu Raporu, Ankara
T.C. Devlet Planlama Teşkilatı. 2004. “A General Outlook General Directorate for Economic Sectors and Coordination,” Ankara
T.C. Devlet Planlama Teşkilatı. 2006. “Bilgi Toplumu Stratejisi Eylem Planı (2006-2010),” Ankara
T.C. Devlet Planlama Teşkilatı. 2006. “Çevre Özel İhtisas Komisyonu Raporu,” Ankara
T.C. Devlet Planlama Teşkilatı. 2006. “Dokuzuncu Kalkınma Planı (2007 – 2013),” Ankara
T.C. Devlet Planlama Teşkilatı. 2006. “Elektronik ve Elektrikli Makinalar Sanayi Özel İhtisas Komisyonu Raporu Özel İhtisas Komisyonu Raporu,” Ankara
T.C. Devlet Planlama Teşkilatı. 2006. “Makine ve Metal Eşya Sanayi Özel İhtisas Komisyonu Raporu,” Ankara
T.C. Devlet Planlama Teşkilatı. 2006. “Otomotiv Sanayi Özel İhtisas Komisyonu Raporu,” Ankara
T.C. Devlet Planlama Teşkilatı. 2007. “Denizyolu Ulaşımı Özel İhtisas Komisyonu Raporu,” Ankara
T.C. Devlet Planlama Teşkilatı. 2007. “Rekabet Hukuku ve Politikaları Özel İhtisas Komisyonu Raporu,” Ankara
T.C. Devlet Planlama Teşkilatı. 2008. “ Orta Vadeli Program 2009-2011 ,“ Ankara.
T.C. Devlet Planlama Teşkilatı. 2009. “ Orta Vadeli Program 2010-2012 ,“ Ankara.
215
T.C. Devlet Planlama Teşkilatı. 2006. “Dokuzuncu Kalkınma Planı (2007 – 2013) 2010 Yılı Programı,” Ankara
T.C. Dış Ticaret Müsteşarlığı. 2007. “2007 Yılı Ocak-Aralık Dönemi İhracatının Genel Ve Sektörel Değerlendirmesi,” Ankara
T.C. Dış Ticaret Müsteşarlığı. 2007. “2007 Yılı Ocak-Aralık Dönemi İhracatının Genel ve Sektörel Değerlendirmesi,” Ankara
T.C. Dış Ticaret Müsteşarlığı. 2007. “2007 Ocak-Aralık Dönemi İhracatının Genel ve Sektörel Değerlendirmesi,” Ankara
T.C. İstatistik Kurumu-TUİK. http://www.tuik.gov.tr
T. C. İstatistik Kurumu. 2007. “2005 Yılı Araștırma ve Geliștirme Faaliyetleri Araștırması,” Sayı: 129, Türkiye İstatistik Kurumu Haber Bülteni, Ankara.
T.C. Ulaştırma Bakanlığı. 2005. “Ulaştırmadan Haberleşmeye Çağı Yakalayan Türkiye," Ankara
T.C. Devlet Planlama Teşkilatı. 2003. “Ön Ulusal Kalkınma Planı (2004 - 2006),” Ankara
T.C. Devlet Planlama Teşkilatı. 2006. “Kobi Stratejisi ve Eylem Planı (2007-2009),” Ankara
T.C. Devlet Planlama Teşkilatı. 2007. “2007 Yılı Katılım Öncesi Ekonomik Programı,” Ankara
T.C. 2007. “60. Hükümet Eylem Planı,” Ankara
T.C. Sanayi ve Ticaret Bakanlığı. 2008. “Çimento Sektörü Raporu,” Ankara
T.C. Sanayi ve Ticaret Bakanlığı. 2008. “Otomotiv Sektörü Raporu,” Ankara
T.C. Sanayi ve Ticaret Bakanlığı. 2008. “Makine Sektörü Raporu,” Ankara
T.C. Sanayi ve Ticaret Bakanlığı. 2008. “Beyaz Eşya Sektörü Raporu,” Ankara
T.C. Sanayi ve Ticaret Bakanlığı. 2008. “Elektronik Sektörü Raporu,” Ankara
T.C. Sanayi ve Ticaret Bakanlığı. 2008. “Tekstil ve Hazır Giyim Sektörü Raporu,” Ankara
T.C. Sanayi ve Ticaret Bakanlığı. 2008. “Gıda Sektörü Raporu,” Ankara
T.C. Sanayi ve Ticaret Bakanlığı. 2008. “Demir Çelik Sektörü Raporu,” Ankara
TEPAV ve Dünya Bankası. 2006. “Higher Education and the Labor Market in Turkey,” Ankara
216
TEPAV ve Dünya Bankası. 2007. “Yatırım Ortamı Değerlendirme Çalışması,” Ankara
TEPAV. 2007. “İkinci Nesil Reform Sürecinin Öncelikleri,” Ankara
TNO. 2007. “Future of Manufacturing in Europe,” Hollanda
TNO. 2007. “Manufacturing Futures of Europe: A Survey of The Literature, Background Study for Future of Manufacturing in Europe,” Hollanda
TEİAŞ. 2007. “Türkiye Elektrik Enerjisi 10 Yıllık Üretim Kapasite Projeksiyonu (2007 – 2016),” Ankara
TEİAŞ. 2007. “Türkiye Elektrik Enerjisi 10 Yıllık Üretim Kapasite Projeksiyonu Raporu,” Ankara
TÜİK.2008. Hanehalkı Bilişim Teknolojileri Kullanım Anketi. TÜİK,.2007, “2005 Yılı Araştırma ve Geliştirme Faaliyetleri Araştırması,” Sayı:
129,.Türkiye İstatistik Kurumu Haber Bülteni, Ankara.
TÜRKONFED ve ERG. 2007. “Beceriler, Yeterlilikler ve Meslek Eğitimi: Finansman Yapısı ve Politika Önerileri, ” Ankara.
TÜSİAD. 2006. Kayıt dışı Ekonomi ve Sürdürülebilir Büyüme, TÜSİAD Büyüme
Stratejileri Dizisi No:8, İstanbul
TÜSİAD. 2007. Sanayide AB Çevre Mevzuatına Uyum. İstanbul
TÜSİAD. 2008. Türkiye Sanayine Sektörel Bakış. İstanbul
TÜSİAD. 2008. Türkiye’de Üretim ve Dış Ticaret Yapısında Dönüşüm: Küresel Yönelimler ve Yansımalar. İstanbul
Ulaştırma Bakanlığı. 2005. Ulaştırma Ana Planı Stratejisi Ankara
Uluslararası Nakliyeciler Derneği. Ocak 2007. “Uluslararası Karayolları Nakliye Sektörü Raporu 2006,” İstanbul
UNCTAD. 2007. “Trade and Development Report, 2007,” New York
UNFCCC. 2006.” National Greenhouse Gas Inventory Data for the Period 1990-2004 and Status of Reporting,” FCCC/SBI/2006/26.
World Economic Forum. 2007. “Global Competitiveness Report2006” World Economic Forum. 2008. “Global Competitiveness Report2007”
Yılmaz H. Hakan. 2007. “Beceriler, Yeterlilikler Ve Meslek Eğitimi Mali Analiz Ve
Finansman Önerileri (Taslak),” TÜRKONFED ve ERG, Ankara