ilim ve kÜltÜr tarihinde 111 sivasller -...

17
iLiM VE KÜLTÜR TARiHiNDE 111 A A SIVASlLER ULUSAL SEMPOZVUMU TESLiGLERi 30 NiSAN -1 MAYIS 2010 SiVAS, TSO KONFERANS SALONU

Upload: others

Post on 28-Jan-2021

4 views

Category:

Documents


0 download

TRANSCRIPT

  • iLiM VE KÜLTÜR TARiHiNDE 111 A A

    SIVASlLER ULUSAL SEMPOZVUMU TESLiGLERi

    ~-7!

    30 NiSAN -1 MAYIS 2010 SiVAS, TSO KONFERANS SALONU

  • • SIVASIYYE'YE GIDE~ • 291

    Abdülehad N Gri-i Sivasl'nin Midilli' deki Faaliyetleri

    DR. NECDET YILMAZ SABAHADiN ZAiM ÜNiVERSiTESi

    Giriş

    Halvetiyye tarikatinin Seyyid Yahya-yı Şirvaru'ye dayanan dört ana kolundan birisi Şemsiyye'dir. Bu kolun kurucusu aynı zamanda alim ve şair olan Şeyh Şemseddin-i Sivasi'dir (v. 1006/1597).1 Zileli olduğu halde Sivas'a yerleşerek, irşat faaliyetlerini burada sürdürmüş ve yine burada vefat etmiştir. Müessisi olduğu kol, ismine izafeten Şemsiyye olarak arula-gelmiştir. XVII. asırda, tarikati, Sivas'da kendi asitanesinde, İstanbul'da da

    1 Şemseddin-i Sivas! ve Şemsiyye şubesi için bk. N azmi, Hediyye, s. 315-388; Receb b. İbrahim-i Sivas!, Necrnü'l-hüda fi menakıbı'ş-Şeyh Şemseddin Ebü's-Sena, Süleymaniye Ktp., Lala İsmail, nr. 694/2; Sami, Esmar, s. 50-51; Vicdaru, Tomar,s. 250-253; Haririzade, Tibyan, II, vr. 209b-216b; Bursalı, Osmanlı Müellifleri, I, 95-96; Aksoy, Şemseddin Sivas!: Hayah, EserJeri ve Mevlidi tfenkitli Basım), basılınaınış doktora tezi, Marmara Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü, İstanbul1983, s. 1-14; Yüksel, "Sivas'ta Bir Şeyh Ailesinin Ortaya Çıkışı ve Vakıflar Üzerine Bir Deneme (Şeyh Şemseddin Ailesi)", Revak, I/1, Sivas 1990; Aksoy, Gülşen-Abad, (inceleme-metin-sözlük), İstanbul'1990, s. 8-15; a.mlf., "Şemseddin Sivas!", Sahabeden Gü-nümüze Allah Dostlan, VIII, 175-182; Öngören, Osmanlılar'da Tasavvuf, s. 107-110; Akkaya, Osmanlı Türk Edebiyalında Süleyman Peygamber ve Şemseddin Sivasi'nin Süleymaniyyesi İnceleme, Tenkidli Metin ve Tıpkıbasım (1. Kısım: İnceleme) (yay. Şinasi Tekin-Gönül Alpay Tekin), Harvard Üniversitesi 1997, s. 127-143; Gündoğdu, Abdülmecid-i Sivas!, s. 45-51.

  • ·,

    292• ~E KÜLTÜRTARIHINDE SlVASiLER •

    yeğeni ve halifesi Abdülmecid-i Sivas! Efendi ve Abdülehad Nuri Efendi ile temsil edilmiştir.

    Şemseddin-i Sivas! Efendi'nin vefahndan sonra yerine, oğlu ve halifesi Pir Mehmed Efendi geçmiştir.2 Bu vazifeyi iki yıl sürdürdükten sonra ve-fat etmiş, ardından Şemseddin-i Sivas! Efendi'nin, aynı zamanda yeğeni ve damadı olan diğer halifesi Receb Efendi posta oturmuştur.

    Receb Efendi'nin vefahyla boşalan Şemseddin-i Sivas! asitanesi şeyhliğini diğer halife ve mürldlerin isteği üzerine Zile'de postnişin olan Abdülmecid-i Sivas!Efendi üstlenmiştir. 3 Abdülmecid Efendi'nin İstanbul'a hicret etmesiyle yerine Şemseddin-i Sivasi Efendi'nin bir diğer oğlu Hasan Çelebi postnişin olmuş, ondan sonra Hüseyin Çelebi, ardından da küçük kardeşi Şeyh Müeyyed Çelebi vazifeyi devralınışhr.4

    Sivas'daki Şemsiyye asitanesi, her ne kadar XVII. yüzyılda faaliyetleri-ni devam ettirmişse de, Müeyyed Efendi'nin Abdülmecid Efendi'nin ha-lifesi olmasından da anlaşılacağı gibi Şemsiyye, asıl olarak Abdülmecid ve ondan sonra da Abdülehad Nuri Efendi tarafından temsil edilmiştir. Bu dönemde Sivas'daki merkez tekkenin etkinliği İstanbul'a göre ikinci planda kalınışhr.

    Abdülmecid-i Sivasi Efendi Zile'de doğmuş, ilmi ve tasavvufi gelişimi Sivas'da gerçekleşmiştir. Olgunluk devresinde İstanbul'a giderek Devlet-i Aliyye'nin merkezinde irşat faaliyetlerinde bulunmuş alim, vaiz ve şair bir sufidir. XVII. asrın ilk yarısında gerek devlet adamlarına yakınlığı ve on-ları etkilemesiyle, gerekse halka karşı tesirli bir irşat siyaseti yürütmesiyle ve aynı zamanda Kadızadeliler'e karşı sufiler tarafının bir sembol ismi olmasıyla dikkatleri üzerine çekmiş önemli bir şahsiyettir. Zileli olmasına rağmen Sivas'a yerleşmiş bir aileye mensup olduğundan diğer büyükleri gibi kendisi de Sivasi rusbesiyle meşhur olmuştur. Babası, Şemseddin-i Sivasi Efendi'nin de büyük kardeşi, Zileli Ebü'l-Leys Şeyh Muharrem Efendi'dir (v. 1000/1591).5

    Abdülmecid Efendi'nin ilim ve irfandaki şöhretini duyan döne-min padişahı m. Mehmed (1595-1603) bir Hatt-ı Humaylin'la kendisini İstanbul'a davet etmiştir.6 Vaki davet üzerine İstanbul'a gelen Si~asi Efen-

    2 Receb b. İbrahim-i Sivas!, Necmü'l-hüda, vr. 38a; Nazml, Hediyye, s. 351, 355, 385; Şeyhl, Vekayiu'l-fudala, I, 63; Müstakiınzade, Hülasatü'l-hediyye, vr. 23a.

    3 Nazmi, Hediyye, s. 355, 385; Şeyh!, Vekayiu'l-fudala, I, 63. 4 Hocazade, Ziyaret, s. 93. Aynca bk. N azmi, Hediyye, s. 385. 5 N azmi, Hediyye, s. 389 vd.; Şeyhl, Vekayiu'l-fudala, s. 52; Bursalı, Osmanlı Müellifleri, I, 393.

    Muharrem Efendi'nin şahsiyeti ve eserleri için bk. Gündoğdu, Abdülınecid Sivas!, s. 40-41. 6 Bk. N azmi, Hediyye, s. 395; Şey hi, Vekilyiu'l-fudala, I, 63; Gündoğdu, Abdülınecid Sivilsi, s. 57-59.

  • • SiVASIYYE'YE GiDE~ • 293

    di Ayasofya Camii'nde tesirli vaazlar etmeye başlamış, burada erbam çıkardıktan sonra bağlılanndan Reisülküttap La'li Efendi'nin (v. 1007/1598) Eyüp Nişanca'da kendisine hediye ettiği bahçe içinde bulunan eve yerleşmiştir? Fazla geçmeden Çarşambapazarı'nda bulunan Mehmedağa tekkesi meşihah kendisine tevcih olunmuş, bu suretle oraya yerleşip irşat hizmetlerini yürütmeye başlamışhr.B

    Abdülmecid Efendi üç yıl bu vazifeyi yürüttükten sonra Sultan Selim Camii yanındaki, daha sonra kendi adıyla anılacak olan Şeyhyavsi tekke-sine postnişm olmuştur.9

    Abdülmecid Efendi, bu tekkelerde yürüttüğü irşat hizmetleri ya-nında, Süleymaniye camiinde tefsir dersleri vermek suretiyle de talebe okutmuştur.ıo

    Aynı zamanda kuvvetli ve tesirli bir hatip olan Abdülmecid Efendi, ida-recilerin talebi doğrultusunda Sunuilahefendi camii ve Ayasofya, Fatih, Sul-tanselim ve Sultanahmed camilerinde halkı vaz u nasihatla irşat etmiştir. n

    . İstanbul'a geldikten sonra biri Sivasi2 diğeri Bursa'ya13 olmak üzere iki defa sürgün, bir defa da haci4 vesilesiyle olmak üzere buradan üç defa aynlmış ve 1 Cemaziyelahir 1049/29 Eylül 1639 tarihinde İstanbul'da vefat etmiştir.IS

    Abdülmecid Efendi'nin bağlıları arasında hilafete mazhar olan pek çok kişi olmuştur. Bunlar arasında en önemlisi yeğeni de olan ve Şemsiyye kolu içerisinde Sivasiyye şubesinin kurucusu sayılan Abdülehad Nuri Efendi'dir.16

    Halifelerinden Abdülehad Nuri Efendi'yi Midilli'ye, Mısri Ömer Efendi'yi bir ara Mısır'a, Mehmed Şami Efendi'yi Şam'a, Murad Efendi'yi

    7 Müstakirnzade, Hülasatü'l-hediyye, vr. 63b; Gündoğdu, Abdülmecid Sivas], s. 60-61. 8 Nazrrıl, Hediyye, s; 396; Şeyhl, Vekayiu'l-fudala, I, 63; Tevfik Tezkiresi, vr. 39b; Ayvansaray1,

    Hadika, I, 198; Süreyya, Sicill-i Osrnfuıi, III, 400; Vassaf, Tibyiln, III, 256; Hocazade, Ziyaret, s. 86. 9 Nazrn1, Hediyye, s. 396. 10 Gündoğdu, Abdülmecid Sivas1, s. 62 (Naima, Tarih (çev.: Zuhuri Danışman), II, İstanbul1968,

    s. 705'den naklen). ll Nazm1, Hediyye, 396 vd.; Gündoğdu, Abdülmecid Sivas], s. 61-62; a.mlf., "Sutan Ahmed

    Camii İlk Cum'a Vaizi: Abdülmecid Sivas! (971/1563-1049/1639) (Vaizlik Hizmetleri, Sutan Ahmed Cfur!,ii'ne Atanması, Va'z Uslilbu)", Tasavvuf: İlm1 ve Akademik Araştırma Dergisi, Vl/14 (2005), s. 43-46 ..

    12 Bk. Gündoğdu, Abdülrnecid Sivas], s. 134-138. 13 Bk. Gündoğdu, Abdülrnecid Sivas], s. 138-139. . 14 Bk. Gündoğdu, Abdülrnecid Sivas1, s. 138. 15 Gündoğdu'nun adı geçen çalışmasmda gösterilen kaynaklara ilaveten bk. Isazade Tarihi (Metin

    ve Tahlil) (haz.: Ziya Yılrnazer), İstanbul 1996, s. 3 (vefatın Cemaziyelahir'in birinci giinünde vaki olduğu sadece bu kaynakta geçmektedir); Tevfik Tezkiresi, vr. 39b; Mucib Tezkiresi, s. 38.

    16 Bk. Nazrn1, Hediyye, 470 vd.

  • ·,

    294• ~EKÜLTÜRTARiHiNDESiVAsiLER •

    Safranbolu'ya, Sivaslı Kadızade Mehmed Efendi'yi Gümülcine'ye, Kadızade Şeyh Küçük Mehmed Efendi'yi Amasya'ya, Karabaş Ahmed Efendi'yi Karadeniz Ereğlisi'ne, Yusuf Beğ'i Mısır'aF Ankarah Şeyh Ha-san Efendi'yi Gölcük Örcün Köyü'ne,ıs Karamürselli Şeyh Hasan Efendi'yi Karamürsel'e19 gönderrnesi, Şernsiyye'nin İstanbul dışında da ne denli bir tesir sahasına sahip olduğunu göstermesi bakırnından önemlidir;

    Abdühelad Nfui Efendi ve Sivasiyye

    Abdülehad Nuri Efendi, Sivas'taio 1003/1594 senesinde21 dünyaya gel-miştir.

    Babası, Kadı Muslihiddin Mustafa Safayi Efendi, Ebu'I-Berekat Mu-hammed ez-Zlll'nin dört oğlunun en küçüğü olan İsmail Efendi'nin oğlu, Şemseddin-i Sivas!' nin kardeşidir. Annesi ise yine Ebu'l-Berekat'ın büyük oğlu Muharrem Efendi'nin kızı Safa Hatun'dur.22

    Babasını küçük yaşta kaybeden Abdülehad Nuri Efendi, Sultan ID. Mehmed'in daveti üzerine, yerleşmek için hilafet merkezi İstanbul'a gi-den dayısı Abdülmecid-i Sivas! Efendi'nin himayesinde, annesi ve iki kar-deşiyle birlikte buraya gelmiştir.23 ·

    17 Bk. Gündoğdu, Abdülrnecid Sivas!, s. 198. 18 Galitekin, Gölcük Örcün Köyü ve Baba Sultan Zaviyesi, ? 1998, s. 66, 67. Baba Sultan zaviyesinLrı

    padişah veya hakim tarafından tevliyet, nezil.ret ve zaviyedarlığınrn Abdülrnecid-i Sivil.sl'ye veril-mesi üzerine, halifesi rnezkilr Hasan Dede'yi buraya zaviyedar olarak göndermiştir (Gös. yer).

    19 Galitekin, Gölcük Örcün ~öyü, s. 68. Bu zatrn kabri Kararnürsel'in merkezinde bulunmakta-dır (Gös. yer).

    20 N azmi, Hediyye, s. 499; Uşşilizade, Zeyl, s. 539; Şeyh!, Vekayiu'l-Fudala, I, 547; Müstakirnzade, Teracim-i Ahval-i ŞüyıTh-ı Ayasofya, Süleymaniye Kütüphanesi, Es'ad Efendi, 1716/2, vr. 13b; Safayi Mustafa, Tezkiretü'ş-şuara, Süleymaniye Kütüphanesi, Es' ad Efendi, nr. 2549, vr. 335a; Kemiksizzade Saffet Mustafa, Nuhbelli'I-asar min feraidi'l-eş'ar, İstanbul Üniversitesi Kütüp-hanesi, TY, nr. 6189, vr. 140b; Tevfik Tezkiresi, vr. 42b; Ayvarısarayi, Meanua-i Tevarih, s. 212; Vicdaru, Tomar, s. 251; Vassaf, Sefine, m, 357; Hocazade, Ziyaret, İstanbul1325, s. 48; Bursalı, "Şeyh Abdülehad en-Ni'ıri", VII, (161), 9.1327, s. 69-70; a.rnlf., Osmanlı Müellifleri, I, 121; Sü-reyya, Sicill-i Osrnani, m, 294; Baz, Abdülehad Nuri-i Sivas!, s. 69.

    21 Nuri Efendi'nin doğum tarihi konusunda kendisine yakın kaynaklar ile son devirde yazılanlar arasında farklılıklar vardır. Özellikle ona yakın olan kaynaklar doğum tarihini 1003/1594 ola-rak (bk. Nazınl, Hediyye, 499; Uşşakizade,Zeyl, s. 539; Şeyh!, Vekayiu'l-fudala, I, 547; Süreyya, Sicill-i Osrnaru, m, 294; Nail Tuman, Tuhfe-i Naili, İstanbul Üniversitesi Şarkiyat Araştırma Merkezi Ktp., "Nuri" md.; s. 4405; Bağdatlı İsmail Paşa, Hediyyetü'l-anfin, esrnaü'l-rnüellifin ve Asarü'l-musarınifin, I, İstanbul1951, s. 493) verirken sonraki kaynaklar ise 1013/1604 tari-

    . hini kaydetmektedir. (bk. Bursalı, "Şeyh Abdülehad en-Nuri", s. 69; Hocazade, Ziyaret, s. 88; Vicdan!, Tomar, 251). Mehmed Sami, Esrnar-ı Esrar'ında 1001/1592 tarihini verirken (İstanbul 1316, s. 51), Hüseyin Vassaf ise Sel'ine'de 1003/1594 veya 1013/1604-05 tarihlerini beraber zik-retrnektedir (m, 357). Değerlendirme için bk. Baz, Abdülehad Nuri-i Sivas!, s. 70-71.

    22 Nazıni, Hediyye, s. 499; Uşşaklzade, Zeyl, s. 539; Şeyh!, Vekayiu'l-fudaia, I, 547, Vassaf, Sefine, m, 357; Süreyya, Sicill-i Osmaru, m, 294; Baz, Abdülehad Nuri-i Sivas!, s. 71-74.

    23 N azmi, Hediyye, 500-501; Uşşakizade, Zeyl, s. 539; Şeyh!, Vekayiu'l-fudala, I, 547, Tevfik Tez-

  • -~ • SiVASIYYEYE GIDEN YOL • --~ • 295

    Nuri Efendi kısa sürede ilmi yönden tebarüz etmiş, yirmi yaşına geldi-ğinde kitap ve risale telifine başlaınışhr.24

    Nuri Efendi' nin, dayısı Abdülmecid Efendi'ye olan bağlılığı tarikat yo-luyla da sürmüş, yirmi yaşlarına geldiğinde ona intisap ederek mücahede, riyazet ve halvetlerle sillUk olunmuş, "usUl" ve "furu"dan oluşan on iki ismi tekmll etmiştir.2s

    Nuri Efendi, üstün bir kabiliyet ve kapasiteye sahip olmasına rağmen tekroll-i tarikat etmesi için olağanüstü bir gayret göstermiş, tam kırk hal-veti peşpeşe Çıkarmışhr. 1600 gün yani dört yıl beş ay on gün süren bu halvet hayahnın sonunda Abdülmecid-i Sivas! Efendi ona böyle zorlu bir müd1hedenin sebebini aniatma sadedinde, "Abdülelıad, seni bu kadar riyaziit ve müciilıedat ile sülilk ettirmemizfn sebebi, zaman gelip İstanbul'da benzeri az bulunan bir mürşid-i kamil olup o zaman şeylılerinin, sana itaat edip iltica ve müracaat edecek olmalarındandır." demiş, kendisine seccade, asa, rida ve kemer vererek "Resulullah'ın işaret-i şerifesi" ile Midilli adasına halife nasb ve tayin etmiştir.26

    Nuri Efendi, şeyhinin emrine uyarak, iki dervişle birlikte annesini de yanına almak suretiyle Midilli'ye gitmiş ve orada Fatih Sultan Mehmed ta-rafından yaphrılan camide vaaz, irşat ve tedris çalışmalarına başlamışhr.27

    Midilli Adası'nda takriben dört-beş yıl müddetle irşat, vaaz ve ted-ris çalışmalarında bulunmuş olan Nuri Efendi'nin şöhretinin, saltanat merkezi olan İstanbul'a yayılması sonucu, daha önce de muhiblerinden olan Şeyhülislam Yahya Efendi, onu Mehmedağa zaviyesine şeyh olarak görevlendirmek istemiş,2B bu arzusunu Abdülmecid-i Sivas! Efendi'yi ziyaret ederek beyan etmiştir. Abdülmecid Efendi de kabul edip Nuri Efendi'yi İstanbul'a çağırmışhr. O da şeyhinin emrine icabet ederek derhal

    kiresi, vr.-42b; Vassaf, Sefine, III, 357; Hocazade, Ziyaret, s. 88; Vicdan!, Tomar, s. 251; Bursalı, Osmanlı Müellifleri, I, 121; Baz, Abdülehad Nuri-i Sivas!, s. 74-74.

    24 Nazrnl, Hediyye, 501; Vassaf, Sefine, ill, 357. (Muhammed Nazrnl Efendi, " ... sinn-i şerifleri işrı1na billiğ oldukda, müellefat ve musannafatı ışrı1ndan ziyade ... " demiş olmasma rağmen yazdığı eserlerin keyfiyeti ele alındığında büyük çoğırnluğırnun örnrünün ilerleyen yıllarmda telif edildiği anlaşılmaktadır. Bu yüzden Setine'de geçen, " ... hazret-i Nuri'nin sinn-i illileri yirrniye billig olduğu sırada tahrir-i asara başlayub yirmi kadar eser vücı1da getirmişlerdir" ifadesi daha doğru olmalıdır.).

    25 N azmi, Hediyye, s. 502. 26 N azmi, Hediyye, s. 507; Müstakirnzade, Hülasatü'l-hediyye, vr. 37a. 27 N azmi, Hediyye, s. 508. 28 Nazml, Hediyye, s. 509-510; Müstakirnzade, Hülasatü'l-hediyye, vr. 37b; Vassaf, Sefine, III,

    vr. 357 (Hüseyin Vassaf zühı1Ien olsa gerek, adı geçen Şeyhülislam'ın Es'ad Efendi olduğunu kaydetınektedir.). ·

  • -,

    296 • ~E KÜLTÜR TARiHINDE SlVAsiLER •

    İstanbul'a gelmiş, şeyhi ve ŞeyhülisHirn ile görüştükten sonra da onlann vaki talepleri ile karşılaşrnıştır.29

    Bunun üzerine alelacele Midilli'ye giden Nuri Efendi, halifelerinden Alirn1 Efendi'yi yerine halife nasb ederek, validesi ve dervişlerinden bir-kaçı ile birlikte 1033/1623 tarihinde İstanbul'a dönrnüştür.3D

    Şeyhülislarn Yahya Efendi'nin daveti üzerine İstanbul'a gelen Nuri Efendi, İstanbul'a gelir gelmez Mehrnedağa zaviyesinde ikarnet ederek burada irşat çalışmalanna başlarnıştır.31 Aynı yıl şeyhinin kızı ile evlen-rnek suretiyle ona damat olan Nuri Efendi, adıgeçen tekkede vefatına ka-dar, tam yirmi sekiz yıl şeyhlik yaprnıştır.32

    Nuri Efendi'nin İstanbul'a dönüp Mehrnedağa tekkesine şeyh olu-şundan iki yıl sonra 1035/1625-26 tarihinde kendisine Boşnak Osman Efendi'den boşalan Fatihsultanrnehrned camii kürsü şeyhliği tevcih olunrnuş,33 bu suretle Cuma günleri halka vaaz vermeye başlamıştır.

    Bu silsile diğer caı:nilerle; 1051/1641 tarihinde Bayezid camiinde,34 1057/164735 tarihinde ise Büyükayasofya carniinde36 görevlendirilrnek su-retiyle devarn etmiştir.

    On beş sene kadar süren onun bu aktif vaizlik dönemi kendi isteği ile tedricen sona erdirilmiş ve ömrünün, son on yılını tamamen bağlılarının yetiştirilmesine adarnıştır.37

    29 Nazrni, Hediyye, s. 510. 30 N azmi, Hediyye, s. 510. , 31 Nazrni, Hediyye, s. 510; Müstakirnzade, Hülasatü'l-hedi) ye, aynı yer; Hocazade, Ziyaret, s. 88. 32 Müstakirnzade, Hülasatü'l-hediyye, aynı yer; Vassaf, Sefine, m, 358. 33 Nazrni, Hediyye, s. 512. Şeyh!, Uşşilkizade, Hocazade, Bursalı Mehrned Tahir, Nun Efendi'nin

    Fatih carnü kürsü şeyhliğine başlama tarihini 1041 olarak (Şeyh!, Vekayiu'l-fudala, I, 547; UŞşakizade, Zeyl, s. 540; Hocazade, Ziyaret, s. 88; Bursalı, Osmanlı Müellifleri, I, 121; Bursalı, '~bdülehad Nun", s. 69), Sadık Vicdani 1040 olarak vermektedir (Vicdani, Tomar, s. 251). Vassaf ise 1045 Rebiülevvelinden itibaren Ayasofya, Fatih, Sutan Ahmed camileri kürsü şeyhliğinde bulundu, demektedir. (Vassaf, Sefine, III, 358).

    34 N azmi, Hediyye, s. 512; Uşşilkizade, Zeyl, aynı yer; Hocazade, Ziyaret, aynı yer; Bursalı, Os-manlı Müellifleri, I, aynı yer; Vicdan!, Tomar, aynı yer.

    35 N azmi, Hediyye, s. 512; Şeyh!, Vekayiu'l-fudala, I, 547; Müstakirnzade, Şüyiih-ı Ayasofya, vr. 13a-13b.

    36 Ayasofya Kürsü Şeyhliği, Cuma günleri kalabalık cemaate namazdan sonra vaaz .edilmesi Osmanlılar'da bir gelenek olup bu konuda bir silsile teşekkül etmişti. "Katar şeyhliği" adı verilen bu silsilenin son kadernesi Ayasofya kürsü şeyhliği idi. "Ayasofya vaizi", '~yasofya Cuma vaizi" de denirdi. Bu görevi yapanlar aynı zamanda birer tekke şeyhi olduklarmdan bu isimle arıılrnışlar ve protokolde en önlerde yer almışlardır. (Bk. Müstakirnzade, Şüyiih-ı Ayasofya, 10b-16a; Mehmet İpşirli, "Ayasofya Kürsü Şeyhliği", DİA, rv, 224; Necdet Saka oğlu, '~yasofya Kürsü Şeyhi'', Dünden Bugüne İstanbul Ansiklopedisi, İstanbul1993, 1, 459).

    37 Nazrnl, Hediyye, s. 513; Vassaf, Sefine, III, 358. Hülasatü'l-hediyye'de " .. -.rıhletlerine bir sene kaldıkta dersleri bi'l-külliyye terk. .. " diyerek örnrünün son bir yılmda vaazlarrnı bıraktığım belirtmektedir. (vr. 38a).

  • • SIVASIYYE"YE GiOE~ • 297

    Nuri Efendi, 1061/1651 senesi Muharrem'inin sonlanna doğru rahat-sızlanmış, kısa bir süre sonra vefat etmiştir.

    Mehmedağa camiinde imamlık yapan Tatar Ali Efendi kendisini gas-letmiş, Fatihsultanmehmed camiinde Abdülmecid-i Sivas! Efendi'nin oğlu Abdilibaki Efendi'nin kıldırdığı cenaze narnazına kırk binden fazla cemaat iştirak etmiştir. Cenazesi Eyüb Nişanca'daki şeyhinin kabrinin bu-lunduğu bahçeye defnedilmiş, daha sonra Yusuf Ağazade Mustafa Ağa tarafından üzerine bir türbe inşa ettirilmiştir.3B Kaynaklardan ismini öğrenemediğimiz Abdülmecid-i Sivas! Efendi'nin kızı olan hanımı da, aynı türbe içine defnedilmiştir.391970 tarihinde restore edilen türbe40 halen zi-yaret edilmektedir.

    Abdülehad Nur! Efendi, otuz beş senelik şeyhliği müddetinde bizzat kendi ifadesine göre, yirmi binden fazla kimseyi tarikatine kabul ede-rek bi'atlarını almışhr. Bunlardan üç yüz kadarının "tarikat-ı aliyyeden behre-dar" olduklarını, elli kadarının hilafete nail olduklarını, yedisinin de "vasıl-ı ilallah" olduğunu bildirmiştir.41

    Sivasiyye, Halvetiyye tarikatinin yukanda saydığımız dört ana kolun-dan biri olan ve Şemseddin Ahmed-i Sivas!' ye nisbet edilen Şemsiyye'den doğmuş Nur! Efendi'ye nisbet edilen bir şubesidir.42

    Sivasiyye, Şemsiyye'nin vücut verdiği tek şube olmuştur. Bu şube ilk dönemlerde Şemsiyye'nin İstanbul'daki temsilcisi konumunda iken daha sonra müstakil bir şube olarak ortaya çıkmış, Nur! Efendi'den itibaren bu adla arulagelmiştir. Bunun sebebi ise Nur! Efendi'nin Şemsiyye'yi İstanbul başta olmak üzere Anadolu ve Rumeli'de halifeleri vasıtasıyla geniş bir kitleye yaymış olmasıdır.43

    38 Nazm"i, Hediyye, s. 515-516; Uşşakizade, Zeyl, s. 540; Şeyhl, Vekayiu'l-fudala, I, aynı yer; Müstakimzade, Ayasafya-i Keblr'e Şeyh Olanlar, vr. 13b; Tevfik Tezkiresi, vr. 43a; Vassaf, Sefine, m, 263; Hocazade, Ziyaret, aynı yer; Süreyya, Sicill-i Osman!, aynı yer; Bursalı, Osmanlı Müellif-leri, aynı yer; Tuman, Tuhfe, aynı yer; Bağdatlı İsmail Paşa, Esmaü'l-Müellifin, I, 493.

    39 Vassaf, Sefine, m, 363; Baz, Abdülehad Nfıtl-i Sivas!, s. 89. 40 Haskan, Eyüp Tarihi, I, 273. 41 Nazml, Hediyye, s. 560. 42 Sami, Esmar, s. 50-51; Vicdani, Tomar, s. 252; Pakalm, Osmanlı Tarih Deyimleri ve Terimleri

    Sözlüğü, III, 298; Louis Massignon, "Tarikat" md., MEBİA, XTI/1, İstanbul1974, s. 15; Şapolyo, Mezhepler ve Tatikatlar Tarihi, s. 459; Eraydm, Tasavvuf ve Tarikatlar, s. 407; Baz, Abdülehad Nfıtl-i Sivas!, s. 161 vd. ·

    43 Vassaf, Sefine, III, 362; Vicdani, Tomar, s. 252; Baz, Abdülehad Nfıri-i Sivas!, s. 162 vd. Vicdant İstanbul'da Sivasiyye koluna mahsus kırk kadar tekke ve zaviyenin kurulduğunu kaydeder (s. 252).

  • 298• ~EKÜLTÜRTARiHINDESIVAsiLER •

    Midilli Adası

    Midilli, Ege denizinin kuzeydoğusunda Anadolu sahillerine yakın, 1630 kın2 yüzölçümüyle, bugün Yunanistan'ın üçüncü büyük adasıdır. Ada 821, 881 ve 1055 yıllarında müslüman Araplar tarafından kuşatılmıştır. 1091'de Çaka Bey'in burayı kısa bir süre için ele geçirmesiyle Türklerle bağlantısı başlamıştır. 1462 yılında Fatih Sultan Mehmed zamanıiı.da Sad-razam Mahmud Paşa kumandasındaki Osmanlı ordusu şiddetli bir ku-şatına sonucunda Midilli'yi ele geçirmiştir. Bilahare ada bir sancak haline getirilerek Midilli kasabası ve Molova, kadılık merkezi yapılmıştır.44

    Midilli, Osmanlı döneminde Derya kalemine (Cf!!zayir veya Kapu-dan Paşa eyaleti) bağlı bir sancak olarak örgütlenmiş, sancakbeyi, kale dizdarı, topçubaşı, liman hocası, alaybeyi gibi sancağı yönetenler yanında dört zeamet ve 83 timara bölünmüştü. Sancakbeyi bir gemi donatacak haslara sahip bulunurdu. Bu görevlere ise Kapudan Paşa inhası ile tayin-ler yapılırdı.45

    Midilli adasının nüfusu huzurlu geçen XVI. yüzyılda ikiye katlanmış, kısmen Anadolu'dan gelenler tarafından ve genelde mahalll nüfusun ihtidası neticesinde İslamiyet zamanla yayılmaya başlamıştır. XVII. yüz-yıl boyunca da bu nüfus artış göstermiştir. İslamiaşma 1602-1644 tarihleri arasında en üst noktaya varmış, 1644'ten sonra XIX. yüzyılın başına kadar sabit kalmıştır.

    Midilli kalesi onarılarak burada Fatih Sultan Mehmed adına Fethiye camii inşa edilmiştir.46 Midilli'nin aşağı hisarındaki bir kilisenin Fatih adına mahalle mescidine çevrildiği, 1709 tarihli bir tahrir defterindeki kayda göre Fatih'in Midilli kalesinde bir camii ve bir demescidi bulundu-ğu tespit edilmektedir.47 ·

    Barbaros Hayreddin Paşa kasabaya on adalı bir medrese, bir dergah ve bir imaret yaptırmıştır.

    1544 yılından itibaren Derviş Hamidi tarafından Mevlevilik yerleştirilmeye başlanmış, bir Mevlevihane kurulmuştur.

    Aşağıda ayrıntılı olarak bahsedeceğimiz ada için önemli bir vakfiye, derya beylerinden Balizade Hasan Bey' e aittir. Balizade Hasan Bey, kuzey limanı yanındaki susuz kısımda Abdülehad Nuri Efendi ve onun men-

    44 Kiel, "Midilli", DİA, XXX, 11-14. 45 Parmaksızoğlu, "Midilli", Türk Ansiklopedisi, xxıv, 140. 46 Parmaksızoğlu, "Midilli", TürkAnsiklopedisi, XXIV, 140. 47 İşbilir, "Ege Adalan'nda Sosyal Yapı", Ege Adalan'nın İdari, Mali ve Sosyal Yapısı (ed. İdris

    Bostan), Stratejik Araşhnna ve Etüdler Milli Komitesi Araştırma Projeleri Dizisi 2/2003, Anka-ra 2003, 115-134,124.

  • • SiVASiYYE"YE GIDE~ • 299

    supları için bir cami-tekke, buraya bağlı beş adet derviş hücreleri ile ha-rem binası inşa ettirmiştir.

    Bir Bektaşi tekkesinin varlığı 1699'dan itibaren kaynaklarda geçmek-tedir.

    1304 (1887) yılına ait salnameye göre adanın üç kazasında altmış bir cami, otuz sekiz hamam, yedi tekke ve dört medrese bulunmaktadır.

    Abdillehad Nfui Efendi'nin Midilli' deki Faaliyetleri

    Abdülehad Nuri Efendi, Midilli adasına yirmili yaşlarında iken gel-miştir. Buna göre 1620'li yıllardan bir-iki sene önce gelmiş olmalıdır.48

    Burada, Fatihsultanmehmed camünde tebliğ, irşat ve tedris hizmet-leri neticesinde kısa zamanda insanların sevgisini celbetmiş, ada aha-lisinin çoğu kendisine muhib ve mürid olmuştur. Rivayete göre yetmiş civarında kafir onun vasıtasıyla İslam'ı kabul etmiş, bunların tamamına yakını sülukünü tamamlamışhr. Bu başarılı çalışmalarını haber alan .Abdülmecid-i Sivas! Efendi, "Aferin! Abdiilehad'ın malumumuzdan ziyade kuvvet-i tasarrufu varmış." diyerek kendisine iltifat etmiştir.49

    Midilli adasında Nuri Efendi'nin müntesipleri arasına girmiş, hayır ve hasenah ile tanınan, Derya Beyleri'nden Balizade Hasan Bey, şeyhi için derviş hücreleri, taamhane, harem kısımlarının bünyesinde bulunduğu bir dlmi-zaviye inşa ettirmiş,so giderlerini karşılamak için vakıf tayin et-miş ve bu yapının Nuri Efendi'den sonra da onun halifeleri tarafından kullanılmasını şart koşmuştur.sı

    Hizmetlerin neler olduğu, nerelerden beslenip nerelere harcanacağı hususu ayrınhsıyla anlatılmış olan vakfiye metni Başbakanlık Osmanlı Arşivi Daire Başkanlığı'nda bulunmaktadır.s2 Buna göre Balizade Hasan Bey, ilk vakfiyeyi Rebiülevvel 1032/0cak-Şubat 1623 yılında tanzim ettir-miş, 1035/1625, 1036/1626 yıllarında allı adet vakfiye ile ilavelerde bulun-muştur.

    Balizade Hasan Beyiin vaktiyesine göre, vakfettiği bazı menkul ve gay-rımenkuller şöyledir:

    48 Bir değerlendirme için bk. Baz, Abdülehad Nuri-i Sivas!, s. 84. 49 N azmi, Hediyye, s. 508-509. 50 Nazm1, Hediyye, s. 509; Vassaf, Sefine, III, 357. 51 Nazml, Hediyye, s. 509; Müstakimzade, Hülasatü'l-hediyye, vr. 37b. 52 EV.VKF Dosya no: 5, Gömlek no: 76. Vakfiye'nin bir sureti Vakıflar Genel Müdürlüğü

    Arşivi'ndeki 987 numaralı defterin 187. sayfa, 61 sırasında kayıtlı dır. Bu suret 17 Cemiizi yelahir 1262/12 Haziran 1846 tarihinde, mütevelli el-Hac Mehmed Kamil tarafından Midilli kadısı Ali b. Hüseyin'e tescil ettirilmiştir.

  • ·,

    300 • ~E KÜLTÜR TARIHINDE SlVAsiLER •

    Bir adet hamam; bir adet yel değirmeni; bir adet su değirmeni; içinde kule, banyo, ahır, fınn, çeşme, su havuzu, bahçesinde pek çok meyveli ve meyvesiz ağacı, tohum ekilebilir tarlasıyla birlikte bir adet altlı üstlü ev; 1630 adet zeytin ağacı; dört kıta bağ; üç kıta incir bahçesi; iki yağ değirmeni; bir göz su değirmeni; içinde banyo, anbar vs. bulunan bir ev; 250 bin akçe nakit para; Batizade'nin hanımı Zeyni Harun tarafından bağışlanan bir bahçe ile 100 adet zeytin ağacı ...

    İnşa ettiği cami-tekkede, postnişlnliğin gereklerini icra etmek ve ayrıca cuma günleri vaazetmek karşılığında şeyh efendiye günlük elli akçe, fakirlerin/dervişlerin yeme içme ihtiyaçlarını karşılamak için günlük kırk akçe akçe tayin edilmiştir. Ayrıca cami-tekkenin tevliyet, cibayet, kitabet, imamet, hitabet ve diğer hizmetleri için de belli miktarlarda günlük tayin edilerek bütün bu hizmetlilerin seçimini şeyh efendiye bırakmışhr.53 Ay-rıca zaman içerisinde olabilecek ihtilaflı durumlar için de şeyh efendinin kararına bağlı J

  • • SiVASiYYE'YE GIDE~ • 301

    dar tekkede temsil edilen bu şube Vassaf'ın beyanına göre tarlkatin deva-mını !'ağlayacak kudretli halifeler yetiştirilememesinden dolayı, daha faz-la yayılamamışhr. Yine Vassaf'a göre bu şube son zamanlarda Taşkasap'ta Zibin-i Sa'adet tekkesinde Şeyh Yusuf Ziyaeddin Efendi tarafından temsil edilmiştir. 57

    Nur! Efendi Midilli'den aynlırken sonraki dönemlerde ismi kurucu-sundan dolayı 13alizade tekkesi diye anılacak olan dergahın şeyhliğine halifesi Alimi Efendi'yi tayin etmiştir. Bilahare tekkenin postnişinliğini üstlendiğini tespit ettiğimiz kişiler de şunlardır:

    1. Alimi Efendi

    Alimi Efendi Midillili'dir. Abdülehad Nur! Efendi Midilli'de iken ken-disine intisab etmiş, hem şer'! ilimleri hem de seyr ü sülukunu şeyhinden tamamlamışhr. Nuri Efendi'nin İstanbul'da Mehmedağa tekkesine şeyh olmasıyla Mi dilli'deki tekkesi postnişinliğine getirilmiştir. On yıl kadar bu hizmette bulunduktan sonra 1040/1631 civarında vefat ederek Midilli'ye 'defnedilmiştir.5s

    2. Mustafa Efendi

    Edirne yakınlarında bir köyden olan Mustafa Efendi, şer'! ilimleri tahsil ettikten sonra Nur! Efendi'ye intisab ehniştir. Uzun zaman hizmet ederek hilafete nail olmuş ve Alimi Efendi yerine, Midilli'deki tekkeye postnişin olarak vazifelendirilmiştir. On yıl kadar bu hizmette bulunduktan sonra, 1050/1640 senesi civarında vefat ederek Midilli'de Alimi Efendi'nin yanına defnedilmiştir. 59

    3. Esircizade Hüseyin Efendi

    Hüseyin Efendi İstanbul'da doğmuştur. Dönemin ulemasındandır. Şer'! ilimleri tahsil ettikten sonra tasavvufa meylederek, Nur! Efendi'ye intisab ehniştir. Tekmil-i tarikat ile hilafete nail olmuş, Konyalı Seyyid Mehmed Efendi'nin yerine tekkenin sertarlkliğine getirilmiştir. Şeyhi tarafından Midilli'deki tekkeye halife tayin edilerek burada iki yıl irşat hizmetinde bulunmuş, iki yıl sonra İstanbul'a şeyhinin yaruna tekrar dönmüştür. Bu-rada da şey;hi tarafından tekkede pişkademlikle60 görevlendirilmiştir.61

    57 Vassaf, Seline, m, 376. 58 Vassaf, Sefine, m, 309. 59 Vassaf, Sefine, m, 309. 60 Pişkademlik, sertarik olanlarm üzerine bir nevi denetci ve dervişlerin batmlannın terbiyesi

    için görevlendirilrniş kimseler için kullarulır bir tabirdir. (Bk. N azmi( Hediyye, s. 640). 61 Nazrni, Hediyye, s.638-640.

  • ·,

    302• ~EKÜLTÜRTARiHINDESiVAsiLER •

    Süreyya, Sicill-i Osmanl'de Hüseyin Efendi' nin, şeyhi Nuri Efendi vefat ettiğinde Kemhacıbaşı62 olduğunu kaydetrnektedir.63 Buradan onun ma-işet teınini· için esnaflık yaptığım ve esnaf arasında da saygın bir yerinin olduğunu anlıyoruz.

    Şeyhi'nin vefatından sonra, p!rdaşlarından Yusuf Ağazade Mustafa Ağa'nın, NUri Efendi haluelerine meşrfita olmak üzere Fethiye caınii ya-nında yaptırdığı mescidde imam ve şeyh olarak kırk sene kadar hizmette bulumnuştur.64 P"ırzadesi Mustafa Çelebi'nin 1102/1690-91 senesinde vili olan vefatının akabinde de Mehmed Ağa Caınii'ne vruz ve tekkesine şeyh olmuşhır. Bu vazlfeyi üç yıl kadar yürüttükten sonra, 9 Şevvaı 1105/3 Haziran 1694 tarihindevefatederek65 Şey hi Nfu!Efendi'nin türbesi civarına defnedilmiştir.66 Vefatına Şeyhü'l-kuds ibaresi ve Muhammed Nazınl Efendi'nin

    Vefatma dedim tarih ey Nazmi du'a idüb Makamı ola ya Rabbi Hüseyn'in Cennet-i Me'va (sene: 1105)

    beyti tarih düşürülmüştür.67

    Hüseyin Efendi'nin Fethullah ve Yahya isminde iki oğlu olmuştur. Vefatıyla boşalan Mehmed Ağa Tekkesi şeyhliğini oğlu Yahya Efendi (v. 1153/1740) üstlenmiştir.6B

    Bir diğer oğlu Fethullah Efendi de dönemin önemli zakirbaşılarındandır. 1066/1655 senesinde doğmuş, bir taraftan ilim tahsilinde bu-lunurken bir taraftan da musik! ile iştigal etmiştir. 1098/1687 senesinde mülazım, 1108/1696-97 senesinde de Bali Paşa Haric Medresesi'nde mü-derris olmuştur. 1111/1699-1700 senesinde Bağdat Valisi tayin edilen Ha-san Paşa'mn imaını olmuş, aym senenin Cemaziyelahir'inde Şehrezur'a vardıklarında vefat etmiştir. Güzel sesli olan Fethullah Efendi, ilahiler de bestelemiş bir bestekardır.69

    Tevfik, Mecmuatü't-Teracimi'nde, Esircizade Hüseyin Efendi'nin, şeyhi Nuri Efendi'nin Mir'dtü'l-Vücud adlı eserini Türkçe'ye tercüm~ ettiğini kaydetmektedir. 70

    62 Kemhacıbaşı, kemha denilen ipekli kumaş yapan esnafın kahyası hakkında kullanılan tabir-dir. Kemhacılar kethüdası denir. Bunlar esnaf tarafından seçilir, hükümet tarafından atanırdı. (Pakalın, Osmanlı Tarih Deyimleri ve Terimleri Sözlüğü, II, 241).

    63 Süreyya, Sicill-i Osmaru, II, 199. 64 Nazml, Hediyye, s. 640-641. 65 Nazrnl, Hediyye, s. 641; Tevfik Tezkiresi, vr. 61b; Tabibzade, Meşayih, s. 18; Süreyya, Sicill-i

    Osman!, II, 199. 66 Nazrnl, Hediyye, s. 641; Tevfik Tezkiresi, vr. 61b. 67 N azmi, Hediyye, s. 641; Tevfik Tezkiresi, vr. 61b. 68 Ayvansarayl, Tercümetü'l-Meşayih, vr. 31a; Tabibzade, Meşayih, s. 18. 69 Ergun, Antoloji, I, 51. 70 Tevfik Tezkiresi, vr. 61b.

  • • SiVASiYYE.YE GiDE~ • 303

    4. Şeyh Ali Efendi

    Muhammed Nazmi Efendi'nin mühtedi olduğunu söylediği Ali Efen-di, muhtemelen Nuri Efendi Midilli'de iken ihtida etmiş olan bir zattır. İntisabla tekmil-i tank etmiş ve Medine-i Münevvere'ye halife olarak gönderilmiştir. 1100/1689 senesinde burada vefat etmiş ve Yenbu'da defnedilmiştir. 71

    5. Şeyh Ahmed Dede

    Hakkında ayrıntılı bilgi edinemediğimiz Midillili ŞeyhAhmed Dede de Nuri Efendi'nin halifelerindendir. N azmi Efendi onun Şeyh Mustafa Efen-di yerine halife olarak gönderilebilıniş olabileceğini tahmin etmektedir.72

    Bu tahminden anlaşıldığına göre Nuri Efendi'nin Mustafa Efendi adlı bir halifesi deMidilli'de postnişinlik yapmıştır.

    Sonuç

    Abdülehad Nuri" Efendi, XVII. yüzyılın taşra kökenli bir şeyh ailesi-ne mensup olup İstanbul'da oldukça tesirli olmuş alim ve şair bir sufidir. Midilli'deki dört-beş senelik irşat hayatı boyunca, ada ahalisinin manevi ~ayatıru derinden etkilemiş, çok sayıda ihtidaya vesile olmuştur. Midil-li adasının İslamiaşma süreci Abdülehad Nuri Efendi döneminde en üst seviyesini bulmuş, ondan sonra da, bu süreç bir müddet daha devam et-miştir. Derya Beylerinden Balizade Hasan Bey yaptırdığı bir cami-tekke ve onun hücrelerini Nuri Efendi'ye tahsis etmiş, bunların giderlerini karşılayacak yüksek miktarda menkul, gayrimenkul ve para vakfederek ilanihaye Nuri Efendi'nin anlayışını ve yolunu devam ettirecek olanlara şart koşmuştur.

    Abdülehad Nuri Efendi'nin halifeleri kendisinden sonra Sivasiyye'yi Midilli'de hakkıyla temsil etmiş, ada ahalisinden gayrimüslimlerin ihtidası ve müslüman olanların da manevi gelişimi onlar eliyle sağlanmıştır.

    Nuri Efendi gerek halkın yaygın eğitiminde ve ihtida hareketlerinde göstermiş olduğu olağanüstü gayretle ve gerekse yöneticilerle olan müna-sebetleriyle Osmanlı meşayihinin özellikle XVII. yüzyıldaki tipik örnekle-rindendir.·

    71 Vassaf, Sefine, s. 330. 72 Bk. Nazmi, Hediyye, s. 646.

  • ·,

    304 • ~E KÜLTÜR TARiHiNDE SiYAsiLER •

    KAYNAKLAR

    Akkaya, Hüseyin, Osmanlı Türk Edebiyatmda Süleyman Peygamber ve Şemseddin Siviisi'nin Süleymiiniyyesi İnceleme, Tenkidli Metin ve Tıpkıbasım (1. [(ısım: İnceleme) (yay. Şinasi Tekin-Gönül Alpay Tekin), Harvard Üniversitesi 1997, s. 127-143.

    Aksoy, Hasan, "Şemseddin Sivılsf", Sahabeden Günümüze Allalı Dostları, I-X, ŞUle Yayınları İstanbul1995, VIII, 175-182.

    Aksoy, Hasan, Gülşen-Abad, (inceleme-metin-sözlük), İstanbul1990.

    Aksoy, Hasan, Şemseddin Siviisi: Hayatı, Eserleri ve Mevlidi (Tenkitli Basım), basılmamış doktora tezi, Marmara Üniversitesi Sosyal Bilimler Ens-titüsü, İstanbul1983.

    Ayvansarayi, Hüseyin, Mecmuıl-i Tevılrilı (haz. Fahri Ç. Derin-Va:hid Çabuk), İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Yayınları, İstanbul1985.

    Ayvansarayi, Hüseyin, Hadfkatü'l-cevılmi', I-II, Matbaa-i Amire, İstanbul 1281.

    Ayvansarayi, Hüseyin, Tercümetü'l-Meşiiyih, Sül. Ktp., Es'ad Efendi, nr. 1375.

    Bağdatlı İsmail Paşa, Hediyyetü '1-iirifin, esmılü '1-müellifin ve ılsiirü '1-musannifin, I-II, İstanbul1951.

    Baz, İbrahim, AbdüZehad Nuri-i Sivılsi Hayatı, Eserleri, Görüşleri, İnsan Ya-yınları, İstanbul 2007.

    Bursalı Mehmed' Tahir, "Şeyh AbdüZehad en-Nuri", Sırat-ı Müstakim, VII, (161), 9. 1327, s. 69-70.

    Bursalı, Mehmed Tahir, Osmanlı Müellijleri, I-ID, Matbaa-i Amire, İstanbul 1338.

    Ekrem Işın," Abdülahad Nuri", Dünden Bugüne İstanbul Ansiklopedisi, I-VIII, İstanbul1993-1995, I, 21.

    Eraydın, Selçuk, Tasavvufve Tarikatlar, MÜİF Vakfı Yay., İstanbul1997.

    Ergun, Sadeddin Nüzhet, Türk Musikfsi Antolojisi, I-II, Rıza Coşkun Mat-baası, İstanbul1942.

    Galitekin, Ahmed Nezih, Gölcük Örcün Köyü ve Baba Sultan Zaviyesi, ? 1998,

    Gündoğdu, Cengiz, "Sutanalımed Camii İlk Cum'a Vılizi: Abdülmecid Siviisi (971/1563-1049/1639) (Vaizlik Hizmetleri, Su tan Ahmed Camii'ne Atan-ması, Va'z UslUbu)", Tasavvuf İlmi ve Akademik Araştırma Dergisi, VI/14 (2005), s. 43-46.

  • • SIVASiYYE'YE GiDE~ • 305

    Gündoğdu, Cengiz, Bir Türk Mutasavvıfı Abdülmedd Siviisi Hayatı Eserleri ve Tasavvu.fi Görüşleri, Kültür Bakanlığı Yayınları, Ankara 2000.

    Har!rizade, M. Kemaleddin, Tibytinu Vesaili'l-hakaik .fi beyani selasili't-taraik, I-III, Süleymaniye Kütüphanesi, İbrahim Efendi, nr. 430-432.

    Haskan" Mehmet Mermi, Eyüp Tarihi, I-II, Türk Turing Turizm işletmeci-liği Vakfı Yayınları, İstanbul1993.

    Hocazade, Ahmed Hilmi, Ziyaret-i Evliya, İstanbul1325.

    İpşirli, Mehmeti, "Ayasofı;a Kürsü Şeyhliği", DİA, rv, 224-25. lsazade Tarihi (Metin ve Tahlil) (haz.: Ziya Yılmazer), İstanbul1996.

    İşbilir, Ömer, "Ege Adaları'nda Sosyal Yapı", Ege Adaları'nın İdari, Malf ve Sosyal Yapısı (ed. İdris Bostan), Stratejik Araşhrma ve Etüdler Milli Komitesi Araşhrma Projeleri Dizisi 2/2003, Ankara 2003.

    Kemiksizzade Saffet Mustafa, Nuhbetü'l-Asar min Fertiidi'l-Eş'tir, İstanbul Üniversitesi Kütüphanesi, TY, nr. 6189.

    Kiel, Machiel, "Midilli", DİA, XXX, 11-14.

    Louis Massignon, "Tarikat" md., İslam Ansiklopedisi, XII/1, İstanbul1974.

    Mehmed Süreyya, Sicill-i Osmanl Yahud Tezkire-i Meştilılr-i Osıntiniyye, I-IV, Matbaa-i Amire, İstanbul1308.

    Mu db, Mustafa, Tezkire-i Mu db (İnceleme-Tenkidli Metin-Dizin-Sözlük) (haz. Kudret Altun), Ankara 1997.

    Müstakimzade, Teracim-i Alıvfil-i Şüyulı-ı Ayasofı;a, Süleymaniye Kütüpha-nesi, Es'ad Efendi, 1716/2.

    Müstakimzade, Süleyman Sa'deddin, Hülasatü'l-Hediyye, Millet Ktp., AEŞ, nr. 1082.

    Müstakimzade, Süleyman Sa'deddin, Meşayilıname-i İslam, Süleymaniye Kütüphanesi, Es'ad Efendi, nr. 1716/1.

    Nail Tuman, Tuhfe-i Nailf, İstanbul Üniversitesi Şarkiyat Araşhrma Merke-zi Kütüphanesi, "Nuri" md., s. 4405.

    Nazmi, Mehmed Efendi, Hediyyetü'l-ilıvan (haz. Osman Türer), İnsan Ya-yınları, İstanbul2005.

    Necdet Sakaoğlu, "Ayasofya Kürsü Şeylıi", Dünden Bugüne İstanbul Ansiklo-pedisi, I-VIII, İstanbul1993-1995.

    Öngören, Reşat, Osmanlılar'da Tasavvuf Anadolu'da Su.filer, Devlet ve Ulema (XVI. Yüzyıl), İz Yayınalık, İstanbi.ıl2000.

    Pakalın, M. Zeki, Oşmanlı Tarih Deyimleri ve Terimleri Sözlüğü, I-III, Milli Eğitim Basımevi, İstanbul1993.

  • ·,

    306 • ~E KÜLTÜR TARiHiNDE SiYAsiLER •

    Parmaksızoğlu, İsmet, "Midilli", Türk Ansiklopedisi, :xxıv, 140-141.

    Receb b. İbrahim-i Sivas!, Necmü'l-Hüda fi Menakıbı'ş-Şeyh Şemseddin Ebü's-Sena, Süleymaniye Kütüphanesi, Lala İsmail, nr. 694/2.

    Safayi Mustafa, Tezkiretü'ş-Şuara, Süleymaniye Kütüphanesi, Es'ad Efendi, nr. 2549.

    Sami, Mehmed, Esmar-ı esrar, İstanbul1316.

    Şapolyo, Enver Behnan, Mezhepler ve Tartkatlar Tarihi, İstanbul1964.

    Şeyhl, Mehmed Efendi, Vekayiu'l-Fudala (haz. Abdülkadir Özcan)~ I-II, Çağrı Yayınları, İstanbul1989.

    Tabibzade, Mehmed Zakir Şükrü, Die Istanbuler Derwisch-Konvente Und hre Scheiche (Mecmua-ı Tekaya) (haz. M. Serhan Tayşi), Berlin 1980.

    Tevfik, Mecmuatü't-Teracim, İstanbul Üniversitesi Kütüphanesi, TY, nr. 192 (Tevfik Tezkiresi).

    Uşşakizade, Seyyid İbrahim, ZeıJI-i Şakiiik (Hans Joachim Kissling tarafından önsöz ve alfabetik fihrist ilavesiyle yapılan hbkıbasım), Otto Harrossowitz, Wiesbaden 1965.

    Vassaf, Hüseyin, Sefine-i Evliyıl (haz. Mehmet Akkuş-Ali Yılmaz), I, Seha Neşriyat, İstanbul1991.

    Vicdan!, M. Sadık, Tarikatler ve SilsiZeleri (Tomar-ı Turuk-ı 'Aliyye) (haz. İrfan Gündüz), Enderun Yayınları, İstanbul1995.

    Yüksel, Hasan, "Sivas'ta Bir Şeyh Ailesinin Ortaya Çıkışı ve Vakıflar Üzerine Bir Deneme (Şeyh Şemseddin Ailesi)", Revak, I/1, Sivas 1990, s. 38-53.