hegel - propedeutik

25
HEGEL NÜRNBERG YAZILARI FELSEFİ PROPEDEUTİK NÜRNBERGER SCHRIFTEN PHILOSOPHISCHE PROPÄDEUTIK

Upload: sahafturkey

Post on 12-Nov-2015

49 views

Category:

Documents


3 download

DESCRIPTION

Hegel - Propedeutik

TRANSCRIPT

  • HEGELNRNBERG YAZILARI

    FELSEF PROPEDEUTKNRNBERGER SCHRIFTEN

    PHILOSOPHISCHE PROPDEUTIK

  • G.W.F. HegelNrnberg Yazlar

    Felsefi Propedeutik NRNBERGER SCHRIFTEN

    PHILOSOPHISCHE PROPDEUTIK

    evirenAziz Yardml

    dea stanbul

  • dea Yayneviarap skelesi Sk. 2/106-7 Karaky, Beyolu stanbul

    [email protected] / www.ideayayinevi.com / www.ideasatis.comBu eviri iin AZZ YARDIMLI 2014

    Felsefi Propedeutik (1808-13/1840)G. W. F. Hegel

    Philosophischen PropdeutikTrke-Almanca

    Birinci bask 2014Tm haklar sakldr. Bu yaymn hibir blm

    dea Yaynevinin n izni olmakszn yeniden retilemez.

    Bask: Umut MatbaaclkFatih Cad. Yksek Sok. No 11, Merter stanbul

    Printed in Trkiye

    ISBN 978-975-397-118-8

  • 5IHALT

    Texte zur Philosophischen Propdeutik

    1. Philosophische Enzyklopdie fr die Oberklasse (1808 ff.) 2. Bewutseinslehre fr die Mittel- klasse (1808/09) 3. Logik fr die Mittelklasse (1808/09) 4. Bewutseinslehre fr die Mittel- klasse (1809 ff.) 5. Logik fr die Unterklasse (1809/10) 6. Begriffslehre fr die Oberklasse (1809/10) 7. Logik fr die Mittelklasse (1810/11) 8. Rechts-, Pflichten- und Religionslehre fr die Unteklasse (1810 ff.) 9. Religionslehre fr die Mittel- und Oberklasse (1811-1813) 10. Zwei Fragmente

    NDEKLER

    nsz: Aziz Yardml 7

    Felsefi Propedeutik in Metinler 1. Felsefi Ansiklopedi (st Snf in; 1808 vs) 19 2. Bilin retisi (Orta Snf in; (1808/09) 73 3. Mantk (Orta Snf in; 1808/09) 87 4. Bilin retisi (Orta Snf in; 1809 vs) 109 5. Mantk (Alt Snf in; 1809/10) 121 6. Kavram retisi (st Snf in; 1809/10) 135 7. Mantk (Orta Snf in;1810/11) 157 8. Tze, Ahlak ve Din retileri (Alt Snf in, 1808 vs) 195 9. Din retisi (Orta ve st Snf in; 1811-1813) 263 10. ki Fragman 271

    TRKE-ALMANCA SZLK 273DZN 275

  • 7nsz AZZ YARDIMLI

    Hegelin (1770-1831) Bilim Dizgesini henz erken kurulu aamasnda sunan Felsefi Propedeutik (1808-1813) Hegelin Tinin Grngbilimi ni (1806/7) yaymlamasndan sonra Mantk Bilimi (1812-13) zerine al-makta olduu dneme aittir. Hegel 1808-1816 yllar arasnda Nrnbergde bir klasik lise olan Gymnasiumda mdrlk ve felsefe retmenlii yapt. Orada derslerinin temeli olarak kullanaca bir dizi defter hazrlad ve bunlarn ieriini o yllarda srekli olarak yeniden dzenledi ve geli-tirdi. 1838de, Hegelin lmnden yedi yl sonra, notlar Hegelin yaam-ykcs olan ve ayn zamanda toplu yaptlarn yayma hazrlayan Karl Rosenkranz (1805-1879) tarafndan bulundu ve Werke, XVIIIde Hegelin Felsefi Propedeutii bal altnda yaymland (Verlag von Duncker und Hum-blot; Berlin, 1840). Burada sunulan eviride kendisi Werke von 1832-1845 yaymn izleyen Shurkamp Verlag yaym izlendi (Nrnberger und Heidel-berger Schriften 1808-1817, Georg Wilhelm Friedrich Hegel, Werke 4, 1986).

    * * *

    Hegelin Ansiklopedik Dizge iin bir n almas olan Felsefi Puopedeutik daha sonra Mantk Bilimi ve Ansiklopedi ile tamamlanacak olan dizge ile karlatrldnda henz yalnzca daha yaln deil ama daha eksiktir ve dizgesel yapsnda belli nemli dzeltmelere gereksinim iindedir. Hegelin almay bu durumu ile yaymlama gibi bir niyeti olamazd. Ama felsefe tarihinde ilk kez Hegel tarafndan stlenilen bir giriimin nasl gelitiini, hangi dzeltmelerden getiini grmekten vazgemeyi dnemeyiz. Nrn berg yllarnda henz bilimsel dizge ortaya kmamtr, henz kur-gul yntemin san bir uygulamas yoktur. Gerekte, Hegelin hem Byk Mantk Bilimi hem de Ansiklopedi zerine almaya hibir zaman son ver-mediini gzden karmamak zseldir. Dizge hi kukusuz eksiksizlik ister, ve Hegel bilginin her zaman insan usundan kaacan, hibir zaman eri-ilemeyecek bir ideal olduunu dnmyordu. Felsefi Propedeutiin ken-disinin henz tamamlanmam olmas daha erken bir alma olan Tinin Grngbilimi nin konumunu aydnla karr ve Hegelin bu genlik yaptna nasl baktn anlamamz salar. Hegelin nesnel bilgi retme konusunda felsefe tarihinde sergilenen en zsel hatalar grm olmasna karn, yntem, tantlama ve dizgenin birliini kavram olmasna karn, bu erken yaptta dizge henz edimsel olarak retilmi deildi. Yalnzca

  • 8 NSZ / AZZ YARDIMLI

    son dizgeye doru bir geliim eilimi gsteren ve bir blm daha sonra Ansiklopediye katlacak olan bir dizi taslak bulunuyordu.

    Genlere felsefe eitimi verme tasar Hegelin kendisine ait deildi. neri dostu Niethammerden geldi ve Hegel neriyi kabul ederek denemeyi stlendi. Giriim btnyle umutsuz deildi. Yetikin bilinlerin tersine, henz byme ve ekillenme srecinde olan gen kafalar soyut mantksal dnmede greli olarak daha dirensiz ve daha alcdrlar, ve bu nedenle entellektel olarak bymeden katlam kltrel yetikinlerden daha baa-rl olabilirler. Hegelin derslerinin yllarca srmesi programn baarsz olmadn gsterir. Hegel derslerini yalnzca Mantk Bilimine snrlamad ve genleri Doa ve Tin alanlarnn kavramlar zerine dnmeye ynelt-meyi de denedi. rencilerine sunduu program btnnde niversiteyi imrendirmesi gereken bir derinlik ve genilik gsterir.

    Hegelin Nrnberg derslerini verdii ortamn koullarn bir sko felse-fecisi olan Edward Cairdin Hegel ine (1883) dayanarak aktaracaz. Jena savann niversite yaamn sona erdirmesinden sonra Hegel iine d-t ciddi skntlar ilkin Niethammerin (1766-1848) yardmyla zd ve onun bulduu ii, bir Katolik gazete olan Bamberger Zeitung un editr-ln kabul etti. Bavyerann Protestan blmnn eitim ilerinden sorumlu olan Niethammer daha sonra Hegelin klasik bir orta dereceli okul olan Nrnberg Gymnasiumuna Rektr ve felsefe retmeni olarak atanmasn salad. (Fransz igali altnda geen bu dnem srasnda Bavye-rada Niethammer ve Hegelin yansra aralarnda Schelling de olmak zere Fransz reformist tininden yana olan ok sayda baka yetenekli Alman da i buldu). Hegelin koruyucusu Niethammer eski eitim dizgesinin reform-dan geirilmesinden yanayd ve bu amala klasik antikan daha az meka-nik bir incelemesini ve okullara yeni felsefenin getirilmesini istiyordu.

    Hegelin kendi eitimine dnersek, kk bir yata kazand klasik temel yalnzca klasik dillerin renimine snrl deildi. Hegel klasik tinde insan kltrnn gerek estetik ve entellektel karakterinin, kavramna uygun felsefi tinin ve gzel sanatn en yksek anlatmlarn buldu. Be yanda Latin okuluna gnderilen ve yedi yanda yaad kentteki Gym-nasiuma balayan Hegel klasik Yunan yazn tarafndan derinden etkilendi, Sofoklesin Antigone sini klasik tiyatronun bayapt olarak grd ve ilkin dz yazda ve daha sonra niversite yllarnda iir bieminde olmak zere iki kez anadiline evirdi. Platon ve Aristotelesin felsefeleri Hegelin dn-cesinin gl rasyonalist ve idealist karakterini belirledi. Hegelin felsefesi-nin klasik temellerini gzden karmamak, onun felsefesini Kantn ya da Fichte ve Schellingin felsefelerinin bir trevi ya da karm olmadn, gerekte btn almasnda onlarn felsefelerini balca olumsuz rnekler olarak kullandn gzden karmak biraz dikkatli bir bak iin olanaksz-dr. Kant, Fichteyi ve bakalarn yalnzca yorumlayan, onlar gerek deer ve deersizlikleri iinde anlamak iin saltk bir lt olmayan ama nn-deki ierii yalnzca kendi greli, kiisel, tikel bak alarnn terimlerinde deforme etmeyi bilen s bilin iin bu dnrlerde onlarda olmayan

  • 9NSZ / AZZ YARDIMLI

    hereyi okumak, btnyle geersiz, tutarsz, ilgisiz szde zmlemeleri bu yazarlarn felsefeye nemli katklar imi gibi grmek doaldr. Ama o zaman bu yorumlarn trll kadar Kant, Fichte vb. vardr, e deyile hi biri Kant, Fichte vb. olmayan ve yalnzca yorumcunun znelliinden doan grotesk Picasso portreleri gibi bir dizi tablo vardr.

    Alman dealizmi olarak bilinen akm gerekten de Almandr nk yerel ve tikeldir, ve kiisel gdler ve yelemeler tarafndan renklendi-rilmi biimler altnda da olsa Kantn gotik ve barok karm kukucu-luunun gl bir damgasn tar. Bu yabanc e Hegelin felsefi al-masnda birincil olarak rtlmesi ile olumsuz bir yarar salayan gere olarak kullanlr. Hegelin bu Alman dealizmine ne kadar yakn ve ne kadar borlu olduunu lebilmek iin yalnzca Mantk Bilimi ni Aristote-lesin Organon unun bir yeniden ilenmesi olarak, bir Umarbeitung olarak grdn anmsamak yeterli olmaldr. Alman dealizminde Platon ve Aristotelesteki kavray keskinlii, derinlik, ciddilik ve ussal zbilin yitik-tir. Hegelin henz felsefe tarihi kavramndan yoksun olan bu ncellerine borlu olduu gr onun klasik tini kavrayn anlamamaktan daha iyi-sini yapamayan bak alarndan doar. Onun dnme yolundaki nesnel-lik, zgrlk, ussallk, dinginlik, duruluk ve idealizm tam olarak klasisizm ile anlad eydi ve bu zaman-st, kltr-st evrensel tin ona onu ann Aydnlanma ve Romantizm gibi geici, tarihsel ve kltrel eilimlerinden de ayran dnme zgrln kazandrd. Grngbilim in nsz gibi erken bir almada bile felsefenin yalnzca bilme sevgisi/Liebe zum Wis-sen deil ama edimsel bilme/wirkliche Wissen olma zamannn geldiini belirtti. Tpk gzel sanatlar durumunda olduu gibi, felsefede de tikelliin etkisinin silinmesi, znenin kendini zgrce deann nesnel gerekliine teslim etmesi balca kaygs idi. Hegel felsefeyi tm yzeysel grgl bilim-lerden btnyle ayr bir yntem zerine, nesnel bilgiyi retmenin biri-cik arac olan kurgul yntem zerine dayanan gerek bilim olarak grd. Ve yalnzca byle retilen bilgiyi bilgi olarak, Saltk Tin alanna ait bir deer olarak, insan gerekten insan yapan zsel bileenlerden biri olarak grd.

    Hegel iin felsefe din ile ayn ierii, gerei nesne olarak alsa da, felsefe dinin tasarmsal dzleminin de z olan zgr kavramn bilimi idi ve Hegel doal bilincin Tanr kavramnda gerein duygusal ve tasarmsal bir ayrm-sann grd. Duygusal sonsuzluk Ansiklopedi de Saltk Tinin bir bileeni olarak alnr, ve dnsel sonsuzluun anlatm olarak Bilimin ve estetik sonsuzluun anlatm olarak Gzel Sanatn arasnda duran nc kpy oluturur. Ve bu bileen klasik ve modern kltrler ve felsefeler arasndaki balca ayrm belirleyen bir nem tar.

    Edward Caird Hegel (1883) balkl almasnda Rosenkranztan u aktar-may yapar (s. 7): Helenik tinin soyluluk ve gzellii tarafndan erkenden yakalanan Hegel gerek Hristiyanl hibir zaman antik sanatn iten dinginliini dlayan bir biimde kabul edemedi. Helenik sanat ona varo-luun uyumunun gereklemesi olarak, duyusal zne ve nesnenin, duyusal ideal ve reelin birlii olarak, Tinin saltk gerekliinin estetik sergilenii

  • 10 NSZ / AZZ YARDIMLI

    olarak grnd. Gerei iir ve din ile bir olan felsefe olarak gren Hegel felsefe tarihi derslerinde rencilerine unlar syledi: Yunanistan adnn iitilmesi bile kltrl Almana kendi yurdunda olduu duygusunu verir. Avrupallar akn ve uzak olan dinlerini daha uzak bir kaynaktan, Dou-dan aldlar; ama burada olan, burada bulunan, bilim ve sanat, yaam doyum verici yapan onu ykselten ve ssleyen hereyi dorudan ya da dolayl olarak Yunansitandan tretiriz. (Ayn yer, s. 79; Werke, xvi. 139.) Antik a insanln geliiminin afa olarak betimleyen bu gr daha sonra aralarnda John Burnet de olmak zere pek ok Avrupal dnr tarafndan yinelendi. 1809 renim ylnn sonunda Hegel Nrnberg Gym-nasiumunun rencilerine Klasik ncelemeler zerine konumasnda unlar syledi: lk cennet insan doasnn cenneti idi; ikinci cennet insan tininin daha yksek cennetidir. Tin gzel doall, zgrl, derinlii ve parlakl iinde, tpk odasndan kan bir gelin gibi ortaya kar. Tinsel yaamn Douda douunun ilk yabanl grkemi klasik yaznda biimin arball tarafndan kuatlr ve gzellie yumuatlr; derinlii bundan byle kendini karklk, bulanklk ve ikinlik iinde gstermez, ama yaln duruluk iinde nmzde yatar; parlakl ocuka bir oyun deildir, ama yazgnn sertliini bilen bir hzn rter, ve gene de zgrln ve lnn dna itilmez. Eskilerin yaptlarn tanmam olann gzellii bilmeksizin yaadn sylerken ok ileri gittiimi dnmyorum (ayn yer). Tm sanat ve bilim bu klasik kaynaktan gelimitir. Baka bir deyile, klasik tinin deerini bilmiyorsanz, onun varlndan bile habersiz iseniz, biliminiz ve sanatnz yoktur, ve ussall, zgrl, gzellii renmedike sevginiz, sanatnz ve biliminiz olmayacaktr. Ve nihilist dnrn byk bir istekle, neredeyse coku ile duyurduu gibi, varolmanzn bir anlam olmayacak, sama olacaktr. Dahas, barbar, geri, kaba, yabanl vb. olacak ve bunlar dorulayacak nk uygarlk kategorilerinin bilinsizi olacaktr.

    Hegel bir ulusun, genel olarak kltrn estetik, etik ve entellektel geli-imi iin hibireyin dil kadar birincil, zsel ve vazgeilmez olmadnn bilincinde idi. Latinceyi baka hereyi, zellikle anadili dlama pahasna reten eski retim dizgesinin deimesini istiyor ve bilimin hazinelerine kendi dilinde iye olamayan bir ulus kltrl olarak grlemez diyordu. Antik tin zgr modern tinde kendi tamamlannn aracn bulacakt.

    * * *

    Hegel Dnya-Tinine ilk kez despotik geriliini ve tutucu gelenei yad-sma buyruunu veren evrensel zgrlk bilincinin doduu bir dnemde yaad. Dnya-Tini zgrlk bilincini kazanma ereine ulam, ama bununla yalnzca bir balangc elde etmi, ilk kez snrsz, engelsiz, durdurulama-yacak bir deiim ve geliim srecine girmiti. Douda daha ileri deiim, yenilik ve geliime izin vermeyen despotik tutuculuk tininde taklp kalan Tarih edimsel Tarih olmann nem ve anlamn yitirirken, Batda sonuna dek bymenin olanan, ama yalnzca olanan kavramt. Hegelin dizgesinde Tarih Felsefesi Saltk Tin alannn dolaysz ncldr. Tarih

  • 11NSZ / AZZ YARDIMLI

    Dnya-Tinin gizilliini edimselletirme, insann ve insanln henz kendi kavramna uygun dmeyen geri moral, trel, politik biimlerden geerek byme ve onu gerek varolu biiminin eiine getirme srecidir. zgr-lk ya da Duyun ve sten kavramlarnn douu ile, Dnya-Tini bundan byle kendini yinelemekten km, kendi tutuculuunu yenmiti. Btn bir Bat dnyasnda yurtta toplumu ve onun modern Devleti olu srecine girdi. Tinin tarihsel geliiminin erei insanln kendi despotik tutuculu-unu ve ona bal btnsel geriliini yenmesi, zgrl kresel lekte edimselletirmesidir. Hegel hibir zaman evrensel zgrlk bilincinin douunu kavrayndan duyduu heyecan ve cokuyu yitirmedi. Dnya-Tininin gerek karakteri olarak zgr duyunca ve istence, yasa egemenli-ine yneldii, yeryznn ilk kez klelikten ve feodaliteden, soyluluktan ve soysuzluktan, ayrcalktan ve aalanmaktan, bilgisizlikten ve irkinlik-ten, ksaca insan zgrln ve deerini bilmeyen ve bilmediini yadsyan despotik kltrlerden temizlenmeye balad tarihsel dnm noktasnda yayordu. Ve varoluun klasik tinde kazand anlamn yansra, bundan byle uygarln snrsz geliim olanan kavrayan daha yksek bir evresine ulatnn derin bir bilincini tayordu. Hegel Helenik tinin ulaamad Evrensel nsanlk kavramn hibir zaman bir soyutlama olarak grmedi. Tarihin anlam, grevi, belirlenimi bu kavram gerekletirmekten baka birey deildi. Antik a ussal bir insan doas kavramn gelitirmemiti; bir geliim kavramndan, bir Tarih kavramndan, insanlk iin evrensel Erek kavramndan yoksundu. Modern dnem zgrlk dnemi, modern dnya deann tm belirlenimlerini ilk kez haklarn veren dnya idi.

    Hegelin modern Dnya-Tini kavram insanln trde kresel kltrn anlatr. Kresel trdelie ancak insan doasnda en yksek olann edim-sellemesi ile eriilir ve bu erekte hi kukusuz kltr yerini uygarla brakr nk kltr kavram giderek barbarla bile ak iken, uygarlk kavram insanln saltk deerleri ile akr. Dnya-Tininin ussall her-hangi bir kltrel tikelliin terimlerine, Tinin geliiminde ancak sonlu ve geici evreleri anlatan tarihsel biimlere snrl deildir. Bir sre olarak anlald dzeye dek, Dnya-Tini ideal deerlerde, saltk Tinin estetik, etik ve entellektel deerlerinde trdeleme ya da kreselleme ile akr. Modern Tin bir olu srecidir, kendini idealitesine doru biimlendirmekte olan rea-lite, evrenseli ile bir olma ve bylece eksiksiz olarak ussallama, zgrleme, idealleme srecinde olan tikelliktir. Tikellii ezen deil ama tikel ile bir olan ve bylece bireyin ve bireyselliin ortaya k zeminini salayan evrensel gerek evrenseldir. Bu nedenle toplumu ve bireyi, Devleti ve Yurtta kar karya getirmek samadr. Hegel ancak evrenselin ve tikelin birliinin gerek bireyi ve bireysellii yaratt dncesini onu totaliterlik ile eletirenlerin hi bilmedikleri bu kavram Tze Felsefesi ve Tarih Felsefesi nde yineleyerek vur-gulad. Ama Hegelin onu okumayan kltrel eletirmenleri bireyler olmak yerine gerek Kendileri olmayan raslantsal bilinler, uslar her zaman tutkularna yenik den bilgisizler ve erdemsizlerdir.

    Tarihsel srecin gerei tm deiimi ve geliimi engelleyici bir ktleye

  • 12 NSZ / AZZ YARDIMLI

    phtlaan ve aptallk ve aknlk iinde gereksiz varln srdrmeye alan despotik gelenek kltrn yeryznden silme eylemi olmasnda yatar. Bu bak as kukuculua deil ama ussalcla aktr. Kantn insan insanlndan karan kukuculuu, Hegelin szleri ile insana saman ve kspe neren szde aknsal felsefesi bir Tarih kavramna ve bir Tarih felsefesine yeteneksizdir. Ve insann zsel doasn insanln yamuk tah-tasndan dzgn hibirey yaplamaz biimindeki nihilistik vargsnda bil-diren bu eletirel felsefenin Avrupaya ve genel olarak insanla politik nerisi despota boyun emeyi srdr biimindeki Aydnlanma ilkesidir. John Locke, David Hume ve Immanuel Kant gibi Aydnlanma dnrle-rinin kukucu felsefeleri insan deersizletirir, nihilizmin temellerini atar ve modern rklk kuramlarn formle ederken, Bat oktandr evrensel zgrlk idealini, insanln saltk Ereinin bilincini kavramt. Byle ku-kucu trel felsefeler ait olduklar kltrn de gerisine der ve Avrupa despotizminin ve tutuculuunun modern dneme sarkan artklarna anla-tm verirler. Bugn balca bu irrasyonalist nclerinin izinde yryen Bat felsefecilii istenci, zgrl, estetik deerleri ve en sonunda bilimin kendisini yadsyan nihilist, pozitivist ve postmodernist karakteri ile bu arkaik kalt zerine beslenmeyi srdrmektedir.

    * * *

    Hegel Nrnberg Gymnasiumunda mdr olarak olduka baarl olmu grnse de, orada kendisine uygun ii bulmu deildi. Nrnbergde geir-dii sekiz yl srasnda kendisini salt bir okulun ynetimi ile ilgili sorun-lardan kurtaracak ve dncelerinin en iyilerine uygun dinleyiciler sa-layacak eitli niversite konumlar iin aratrmalar yapt. Bu arada n artyordu ve Tinin Grngbilimi ve Nrnbergde kal srasnda yazd Mantk Bilimi nin yaymlanan blmleri baka felsefeciler ve yazarlar ile yeni ilikiler getirdi. Mantk Bilimi nin son blmn yaymlanmak zere iken, 1816de Erlangen, Heidelberg ve Berlinden krsler iin teklif ald. Berlinden gelen ar Hegelin niversite almasna uzun bir sre ara vermesinin onu bir niversitede zorunlu olan etkili konuma gcnden yoksun brakp brakmad konusunda belli bir kukudan sz ettii iin Hegel tarafndan reddedildi. O srada krk yedi yanda olan Hegel Hei-delbergin arsn kabul etti.

    * * *

    Yunanca (pro, n) ve (paideuo, eitmek, retmek, yetitirmek) sz-cklerinden treyen Propedeutik anlatm n-retim ya da n-eitim olarak evrilebilir ve bir sanatta, bilimde vb. onu renmek iin zorunlu ya da yararl ama yetkinlik ya da uzmanlk iin henz yetersiz olan bilgiyi anlatr. Entellektel ve moral karakteri ile rencilerin sayg ve gvenini kazanan Hegelin Gymnasiumdaki derslerini izleyen alt snf 14-15 ya, orta snf 15-18 ya, st snf 17-20 ya arasndaki genlerden oluuyordu. 1808 ve 1811 yllar arasnda yazlan Propedeutik zel olarak bu n eitim iin

  • 13NSZ / AZZ YARDIMLI

    hazrland ve Hegel gen dinleyicileri iin dizgeyi olu srecinde temsil eden daha az ayrntl ve daha az karmak aklama biimleri tasarlad. Hegel derslerinde rencilerini sorular sormaya yneltiyor, konumasn kesmelerine izin veriyor, ve sk sk btn bir dersi karlatklar glkleri onlarla birlikte zmeye ayryordu. Hegel daha sonra bu almann boa gitmediini, anlatmna gerekli yalnl ve belirginlii kazandrma, dn-celerini znel armn karanlklarndan kurtarma ve bylece onlar henz eitilmemi kafalara iletebilme abasnn kendisi iin ne kadar yararl olduunu belirtti. Hegelin Nrnberg yazlar yalnzca rencileri iin deil ama gerekte kendisi iin de bir n-renim niteliini gsterir. Ve bu durumda Gymnasiumda felsefe retmenlii iini istemeyerek kabul ettii gibi bir varg geersizleir. Propedeutik teki Mantk Bilimi taslaklar ve daha sonra 1812de yaymlanmaya balayan asl Mantk Bilimi arasndaki uzaklk Nrnbergde gen renciler ile birlikte yaanan srecin hibir biimde gereksiz olmadn gsterir.

    Propedeutik Hegelin kendisi tarafndan yeniden dzenlenmedii ve yayma hazrlanmad iin yarm tmceler ve ek notlar kapsar. Hegelin yaamyksnn yazar ve Hegelin yakn arkada olan Rosenkranzn bul-duu elyazmalarn kendi anlayna gre dzenleyerek ve gerekli grd dzeltmeleri yaparak 1830da yaymlamasndan sonra, bu yaym Hegelin yaptlarnn editrln stlenen Hoffmeister tarafndan bir lde bir kez daha yeniden dzenlendi ve yeni bulunan paralarn eklenmesi ile biraz daha geniledi. Metinlerin dzenlemesi ya da okunmas hi kukusuz seslendikleri rencilerin yalarna gre kolay olandan daha g olanlara doru ya da konularn niteliine gre belirlenebilir. Ama bu yntemlerden birincisi Hegelin kendisinin genel olarak ya ve bilgi arasndaki iliki konu-sunda ok san ltlerinin olmamas nedeniyle ve ikincisi ise kendileri birok blme ayrlm derslerin bir kez daha blnmesini gerektirecei iin uygun grnmeyebilir. Buna kar, Nrnberg yllarnn Hegelin Ansik-lopedik Dizgesinin gelitirilmesinde en verimli ve en zsel dnem olmas lsnde, kronolojik dzenleme Hegelin btn bir olgun dizgesini olu sreci iinde gsterdii iin baka dzenleme yollarna yelenebilir.

    * * *

    Hegelin felsefesinde kavramlarn yntemsel ya da mantksal bantlar-nn btn olarak dizgenin yaps hereydir. Gerisi, dizge bileenleri olan kavramlar kuatan tm metin bir tr aklama dokusudur, rneklemeler, tarihsel gndermeler, ek zmlemeler vb. kapsar. Bu dzeye dek olum-saldr, yle ya da byle olabilir, ve her durumda hedef okuyucunun greli kltrel durumuna bal olarak daha iyi, daha anlalr bir amlama biimi elde etmek iin gsterilecek abann n aktr. Hegelin kendisi hem Ansiklopedi nin hem de byk Mantk Bilimi nin yeni yaymlarnda ayn kayg ile iyiletirmeler yapt. Ve ayn zamanda dizgenin kendisinde daha san yerletirmeler yapt.

    Bu dzeye dek Propedeutik Hegelin Bilim Dizgesini ekillendirmesinin

  • 14 NSZ / AZZ YARDIMLI

    nasl ilerlediini gstermesi asndan vazgeilmezdir. Propedeutik te dizge-nin saptanabilir olduu dzeye dek, kavramlarn sk sk daha sonra kaza-nacaklar konumlarn dna dtkleri grlr (rnein Propedeutik te Varlk Mantnn kavramlarnn Nitelik-Nicelik-l olarak deil ama Nite-lik-Nicelik-Sonsuzluk olarak belirlenmesi gibi; ya da Mantn btnnn ontolojik Mantk, znel Mantk ve dea retisi olarak blmlenmesi gibi, 15, s. 18; ya da kendi-iin-Varln Nicelik altna yerletirilmesi gibi, 24, s. 20). Nesnel Logosun dizgesel yapsn bilinte ilk kez kurmak ya da kurulu dizgenin kendisini kavramak bir ve ayn eydir. Yaplan ey kavramlar gn-delik dilde olduklar gibi ya da felsefe tarihinde bulunan greli olarak daha ilenmi biimleri ile almak, onlar yntem araclyla dizgeselletirmektir. Bu dzeye dek felsefe hibir zel bir terminoloji gerektirmez. Ar dil dn-ceye hibir yardm olmayan yabanc szcn yerine doal dilin kendi kaynaklarndan tretilen szc geirerek dili kavrama yaklatrr, dn-meyi salamlatrr ve saydamlatrr. Kurgul dnmenin gerek tantlamay gerektirmesi, aslnda onunla bir olmas lsnde, Hegelin ilk kavramsal almas dizgesel btn kurmak isteyen her felsefeci tarafndan bir kez daha yinelenecektir. Bu bir yandan dogmatizmin ve mekanik bellemenin nne geerken, te yandan usun kendi doasn kefetmesi olarak, birey-sel dzlemde gerekletirilen tantlamann kendisi olarak grnr. Bileeni bilmek onu dizgesel bantlar iinde bilmek olduu iin, usun zmle-mesi bileenin ve btn dizgenin birlikte ele alnmasn gerektirir. Bunun bir sre olmas lsnde kavram bantlarnda denemeler ve yanlmalar ilkin kanlmazdr ve bunlar ancak dizgenin kuruluu ilerlerken dzelti-lebilir ve bileen kavramlar mantksal yetkinliin art ile orantl olarak uygun bantlar iine yerletirilir. Salt tikel bir kavram zerine kurulan diz-gelerden (zellikle modern dnemde grlen bireysel dizgelerden, rne-in Spinoza ve Leibnizin tz ve monad dizgelerinden, Kant, Fichte ya da Schellingin srasyla kendinde-ey, ego, zdelik dizgelerinden, ya da varo-lu, deneyim, zdek, alg, olgu, grng, dil, trllk vb. zerine kurulan blmsel ya da tek-yanl derme atma dizgelerden) ayr olarak, btn kurgul dizge dank olarak ama zsel olarak daha nce Platon ve Aristotelesin felsefelerinde de bulunur. Ama Hegelin kavram mantn ya da kurgul yn-temi kefetmesi ona bu iki byk dnrn belirtik olarak yapamadklar eyi yapma, dizgenin kendisini yntemli olarak karsama ve btnsel yaps iinde rgtleme olanan verdi. Nrnberg yllarnn bu mantksal yapy kurmaya ayrlm olmasna karn, Hegel yaamnn geri kalan boyunca Ansiklopedik Dizgeyi ve aklama dokusunu srekli olarak iyiletirdi. Zama-nn geii ile doa ve tin bilimleri alannda artmakta olan rgtsz grgl ieriin kurgul dizgeye uyarlanmas olgusu bile kendi bana Ansiklopedik Dizgenin Doa ve Tin Felsefesi blmlerinin kapal ve tamamlanm yaplar olmadn ve daha te geliime ak olduklarn gsterir.

    Btn bir dizgenin tantlamann kendisi olmas lsnde, dizgenin ken-disine dsal her tantlama aygt gerek bir tantlama deil ama sradan uslamlamalarn yaratt bir tantlama yanlsamasdr. Tantlama kurgul

  • 15NSZ / AZZ YARDIMLI

    yntemin kendisinin ilevidir ve diyalektik yntem denilen ey de, tpk sk sk Hegele yklenen ve btnyle dsal bantlar anlatan tez, antitez ve sentez lemesi gibi, yalnzca Hegelin okunmadnn, yalnzca bilim konusunda tuhaf bir ciddiyetsizliin gstergesidir.

    Herhangi bir Kavram nedir? sorusunun yant onun bantlarn ilgi-lendirir. Ama soru doal bilinte tasarmsal bir beklenti ile, rnein bir tanm, aklama ya da betimleme beklentisi ile sorulur. Kavram nedir? z nedir? Varlk nedir? Devlet, Hak, Yasa, sten, Uzay, Zaman, zdek, Say, Tin, Trellik, Gzellik vb. nedir? sorularnn kendileri bilmeyi iste-dikleri kavramn baka birey olduunu varsayarlar. Oysa, Hegelin yantn aktarrsak, bir kavramda kavramn kendisinden baka dnlecek hibir-ey yoktur. Bir tanm verme giriiminde bulunarak, zdek x tir, dersek, o zaman zdek olmayan bu x nedir sorusu gelir, ve byle bir yantlama giriimi kt sonsuza ya da sama bir sonsuza gider. Kurgul kavram ilkin olumlu, analitik, soyut bir kpdr, ama bu olumluluun kendisi olumsuzun dlanmasdr ve bylece ilk kp kendinde daha imdiden kart ile ayrl-maz bir bant olduu gsterir. Olumsuz ile bu bant, bu kartlarn birlii szcn gerek anlamnda diyalektik ile anlalmas gereken eydir, ayrm ya da sonluluk kpsdr ve yntemi tanmlamaktan tpk analitik kp gibi uzaktr. Kavram kendinde eytiimseldir, daha imdiden kendi kartdr. Bu kartlk ilikisinin kendisi ayn zamanda kendisinden daha ou olan bir birliktir ve bylece ilk iki kpdan ayr olan bir nc kp koyulur ve bu olumsuzlamann olumsuzlamas, bu kurgul birlik kps nc terimdir ve nceki banty ortadan kaldrlm olarak kendi iinde kapsar. Hegel tm Ansiklopedik Dizgesini bu yntemin ilevinde kurar. Bu nesnel karsama srecinde doal bilin kendini, znelliini btnyle bir yana brakmak, kendisinin de olan Usun, Logosun ileyiini kltrn ona ykledii ve bilin-cini bir alkanlk yapsna phtlatran tasarmlardan zgrletirmek zorun-dadr. Tasarmlar deforme kavramlardr, ar deildirler, duyusal, imgesel, giderek duygusal biimler altnda rtldrler, mantksal bantya deil ama en iyisinden dsal arma izin verirler, ve byle olarak felsefenin ancak gerecidirler, esi deil. Tasarmlarn bilisel imlemlerinin yadsn-mas szcn tam anlamyla Sokratik bilgisizlik ya da Kartezyen kuku durumudur. Doal bilin ya da sradan bilin ya da tasarmsal bilin diyebi-leceimiz bilin biimi bilgi deil ama bilgisizlik, tantlanmam bir kanlar, sanlar, grler katmac, btn bir geici kltrelliin insana yetersiz dnyasdr. Ve gene de bu deersiz biim felsefenin dzlemi olarak alnr ve bilgisizliin bilinsizce kendini aklamas kanlmaz olarak bilginin kara-lanmasna, bilmenin olanakszl grne, insann deersizletirilmesine ve en sonunda ak irrasyonalizme ve misolojiye gtrr. yle grnr ki gnn tamamlanp alacakaranln kmesi ve Minervann kuunun son uuuna balamas, Hegelin yargsnn tersine, Minervann kendisinin abasndan daha az ile olanaksz olacaktr.

    Fenerbahce, 2014

  • Metin Rosenkranza gre (Dritter Kursus, Zweite Abteilung; Werke Bd. XVIII , S. 146 ff.). Parantez iindeki pasajlar Hegelin Notlarna uygun olarak Rosenkranzn Eklemelerini gstermektedir.

  • NRNBERG YAZILARI

    FELSEF PROPEDEUTK NMETNLER

    NRNBERGER SCHRIFTEN

    TEXTE ZUR PHILOSOPHISCHEN PROPDEUTIK

  • 19

    1Felsefi Ansiklopedi

    (st Snf in; 1808 vs)

    Giri

    1Bir Ansiklopedinin btn bir bilimler ala-nn her bir bilimin nesne ve temel kavram-larna gre irdelemesi gerekir.

    2Evrensel bir nesne zerine genel tasarm-larn birliinde zetlenen deneyimler ok-lusu ve o nesnenin zn irdelemede re-tilen dnceler balantlarnda tikel bir bilimi oluturur.

    3Eer bu balantnn temelinde grgl bir gere yatyor ve balant bu gere iin yal-nzca zetleyici evrensellii oluturuyorsa, o zaman bilim daha tarihsel bir trdendir. Ama eer evrensel temel-belirlenimler ve kavramlar biiminde onu nceliyor ve tike-lin ondan tretilmesi gerekiyorsa, o zaman bilim daha san olarak bilimsel trdendir.

    4Bir bilimde tikel ierii oluturmas gere-ken bilgilerin erimi iin hibir saltk snr yoktur; nk her evrensel ya da somut nesne kendi tr ya da paralarna blne-bilir ve byle trlerden her biri yine tikel bir bilimin nesnesi olarak grlebilir.

    1Philosophische

    Enzyklopdie fr die Oberklasse (1808 ff.)

    Einleitung

    1Eine Enzyklopdie hat den gesamten Umkreis der Wissenschaften nach dem Gegenstande einer jeden und nach dem Grundbegriffe desselben zu betrachten.

    2Die Mannigfaltigkeit von Erfahrungen ber einen allgemeinen Gegenstand zur Einheit allgemeiner Vorstellun-gen zusammengefat und die in der Betrachtung seines Wesens erzeugten Gedanken machen in ihrer Verknp-fung eine besondere Wissenschaft aus.

    3Wenn dieser Verknpfung ein empi-rischer Stoff zugrunde liegt, von dem sie die nur zusammenfassende All-gemeinheit ausmacht, so ist die Wis-senschaft mehr historischer Art. Wenn aber das Allgemeine in der Form von Grundbestimmungen und Begriffen vorangeht und das Besondere aus demselben abgeleitet werden soll, so ist die Wissenschaft mehr eigentlich wissenschaftlicher Art.

    4Es gibt keine absoluten Grenzen fr ei-nen Umfang von Erkenntnissen, die das Besondere einer Wissenschaft ausma-chen soll; denn jeder allgemeine oder konkrete Gegenstand kann in seine Arten oder Teile geteilt und jede solche Art wieder als Gegenstand einer beson-deren Wissenschaft betrachtet werden.

  • 20 FELSEF PROPEDEUTK / PHILOSOPHISCHE PROPDEUTIK

    5

    In einer gewhnlichen Enzyklopdie werden die Wissenschaften empirisch aufgenommen, wie sie sich vorfinden. Sie sollen darin vollstndig aufgefhrt und ferner in eine Ordnung dadurch gebracht werden, da das hnli-che und unter gemeinschaftlichen Bestimmungen Zusammentreffende nach einer analogen Verwandtschaft zusammengestellt wird.

    6

    Die philosophische Enzyklopdie aber ist die Wissenschaft von dem notwen-digen, durch den Begriff bestimm-ten Zusammenhang und von der philosophischen Entstehung der Grundbegriffe und Grundstze der Wissenschaften.

    7Sie ist eigentlich die Darstellung des allgemeinen Inhalts der Philosophie, denn was in den Wissenschaften auf Vernunft gegrndet ist, hngt von der Philosophie ab; was dagegen in ihnen auf willkrlichen und uerlichen Bestimmungen beruht oder, wie es genannt wird, positiv und statutarisch ist, so wie auch das blo Empirische, liegt auer ihr.

    8Die Wissenschaften sind nach ihrer Erkenntnisweise entweder empirische oder rein rationelle. Absolut betrachtet sollen beide denselben Inhalt haben. Es ist das Ziel des wissenschaftlichen Bestrebens, das blo empirisch Gewute zum immer Wahren, zum Begriff aufzuheben, es rationell zu machen und es dadurch der rationel-len Wissenschaft einzuverleiben.

    9Die Wissenschaften erweitern sich teils nach der empirischen, teils nach der rationellen Seite hin. Das Letztere geschieht, indem das Wesentliche immer mehr herausgehoben, unter a l lgemeinen Ges icht spunkten aufgefat und das blo Empirische begri f fen wird. Die rat ionel le Erweiterung der Wissenschaften ist zugleich eine Erweiterung der Philosophie selbst.

    5Sradan bir ansiklopedide bilimler bulun-duklar gibi grgl olarak alnr. Onda tamamlanmlklar iinde sunulmalar ve dahas bu yolla yle bir dzen iine getiril-meleri gerekir ki, benzer olan ve ortak belir-lenimler altnda biraraya toparlanan [nesne-ler] andrml bir ilikiye gre yerletirilmi olmaldr.

    6Felsefi Ansiklopedi ise Kavram yoluyla belir-lenen zorunlu balantnn ve bilimlerin temel kavram ve temel nermelerinin fel-sefi ortaya knn bilimidir.

    7Felsefe Ansiklopedisi gerekte felsefenin genel ieriinin amlamasdr, nk bilimlerde Us zerine temellendirilen her-ey felsefeye bamldr; te yandan onlarda keyfi ve dsal belirlenimler zerine daya-nan ya da sylendii gibi pozitif ve buyruk karakterinde olan herey, tpk salt grgl olan gibi, onun dnda yatar.

    8Bilimler bilgi trlerine gre ya grgl ya da ar ussaldr. Saltk olarak grldklerinde, her ikisinin de ayn ierii tamas gere-kir. Bilimsel abann hedefi salt grgl ola-rak bilineni her zaman gerek olana, Kav-rama doru ortadan kaldrmak, onu ussal klmak ve bu yolla ussal Bilimin ierisine katmaktr.

    9Bilimler bir yandan grgl, te yandan ussal yana gre geniler. kincisi zsel olan giderek artan bir dzeyde ne karld, evrensel bak alar altnda anlald, ve salt grgl olan yan Kavrama ykseltildii zaman olur. Bilimlerin ussal genilemesi ayn zamanda Felsefenin kendisinin bir genilemesidir.

  • 211. FELSEF ANSKLOPED

    10

    Das Ganze der Wissenschaft teilt sich in die drei Hauptteile: die Logik, 2. die Wissenschaft der Natur, 3. die Wis-senschaft des Geistes. Die Logik ist nmlich die Wissenschaft der reinen Begriffe und der abstrakten Idee. Natur und Geist macht die Realitt der Idee aus, jene als uerliches Dasein, dieser als sich wissend. (Oder das Logische ist das ewig einfache Wesen in sich selbst; die Natur ist dieses Wesen als entuert; der Geist die Rckkehr desselben in sich aus seiner Entuerung.)

    11 Die Wissenschaften der Natur und des Geistes knnen als die angewandte Wis-senschaft, als das System der realen oder besonderen Wissenschaften, zum Unter-schiede von der reinen Wissenschaft oder der Logik, betrachtet werden, weil sie das System der reinen Wissen-schaft in der Gestalt der Natur und des Geistes sind.

    Erster Teil Logik

    12 Die Logik ist die Wissenschaft des reinen Verstandes und der reinen Vernunft, der eigentmlichen Bestimmungen und Gesetze derselben. Das Logische hat demnach drei Seiten: 1. die abstrakte oder verstndige, 2. die dialektische oder negativ vernnftige, 3. die spe-kulative oder positiv vernnftige. Das Verstndige bleibt bei den Begriffen in ihrer festen Bestimmtheit und Unter-schiedenheit von anderen stehen; das Dialektische zeigt sie in ihrem bergehen und ihrer Auflsung auf; das Spekulative oder Vernnftige erfat ihre Einheit in ihrer Entgegensetzung oder das Positi-ve in der Auflsung und im bergehen.

    13 Verstand und Vernunft werden hierbei gewhnlich in dem subjektiven Sinne genommen, insofern sie als Denken einem Selbstbewutsein angehren, und die Logik ist so eine blo formelle Wissenschaft, die erst eines anderen Inhalts, eines ueren Stoffes bedarf, wenn etwas wirklich Wahres zustande kommen soll.

    10Btn bilim bir yandan ana blme ayrlr: Mantk, 2. Doa Bilimi, 3. Tinin Bilimi. Mantk ar Kavramn ve soyut deann bilimidir. Doa ve Tin deann realitesini oluturur, birincisi dsal belirli-varlk olarak, ikincisi kendini bilme olarak. (Ya da mantksal olan kendi iinde ilksiz-sonsuz yaln zdr; Doa dlam olarak bu zdr; Tin onun dlamasndan kendi iine geri dndr.)

    11Doa ve Tin bilimleri, ar bilimden ya da Mantktan ayrm iinde, uygulamal bilim olarak, reel ya da tikel bilimlerin dizgesi ola-rak grlebilir, nk Doann ve Tinin eklinde ar bilim dizgesidirler.

    Birinci Blm

    Mantk

    12Mantk ar Anlan ve ar Usun, onlarn kendilerine zg belirlenim ve yasalarnn bilimidir. Mantksaln buna gre yan vardr: 1. Soyut ya da anlayan, 2. eytiimsel ya da olumsuz ussal, 3. kurgul ya da olumlu ussal. Anlama yan kat belirlilikleri ve ba-kalarndan ayrlklar iindeki Kavramlarda durup kalr; eytiimsel yan onlar gei ve zlleri iinde gsterir; kurgul ya da ussal yan kartlk iindeki birliklerini ya da zl ve geite olumlu olan kavrar.

    13Anlak ve Us, dnme olarak bir zbilince ait olduklar dzeye dek, burada genellikle znel anlamda alnrlar, ve Mantk by-lece salt biimsel bir bilimdir ki, eer edim-sel olarak gerek birey ortaya kacaksa, ilkin bir baka ierie, dsal bir gerece gereksinir.

  • 22 FELSEF PROPEDEUTK / PHILOSOPHISCHE PROPDEUTIK

    14

    Ihrem Inhalt nach betrachtet die Logik den Verstand und die Ver-nunft an und fr sich selbst und die absoluten Begriffe als den an und fr sich wahren Grund von allem oder das Verstndige und Vernnftige, insofern es nicht blo ein bewutes Begreifen ist. Die Logik ist daher an sich selbst spekulative Philosophie, denn die spekulative Betrachtungs-art der Dinge ist nichts anderes als die Betrachtung des Wesens der Dinge, welches ebensosehr reiner, der Ver-nunft eigentmlicher Begriff als die Natur und das Gesetz der Dinge ist.

    15Die Logik zerfllt in drei Teile: 1. in die ontologische, 2. in die subjektive Logik, 3. in die Ideenlehre. Die erstere ist das System der reinen Begriffe des Seienden, die zweite das der reinen Begriffe des Allgemeinen, die dritte enthlt den Begriff der Wissenschaft.

    Erster Abschnitt

    Ontologische Logik

    I. SEIN

    A. Qualitt

    a. Sein

    16 1. Der Anfang der Wissenschaft ist der unmittelbare, bestimmungslose Begriff des Seins. 2. Dieser ist in seiner Inhaltslosigkeit so viel als das Nichts. Das Nichts, als ein Denken jener Leerheit, ist somit umgekehrt selbst ein Sein und um seiner Rein-heit willen dasselbe, was jenes. 3. Es ist also kein Unterschied dessel-ben, sondern was ist, ist hiermit nur das Setzen ihrer als Unterschiedener und das Verschwinden eines jeden in seinem Gegenteil, oder es ist das reine Werden.

    14Mantk Anla ve Usu ieriklerine gre ken-dilerinde ve kendileri iin, ve saltk Kavram-lar hereyin kendinde ve kendi iin gerek zemini olarak, ya da Anlaa ve Usa ait olan salt bilinteki bir kavrama olmad lde irdeler. Mantk buna gre kendinde kurgul felsefedir, nk eyleri kurgul irdeleme yolu eylerin znn irdelemesinden baka birey deildir bir z ki Usa olduu gibi Doaya ve eylerin yasasna da zg olan ar Kavramdr.

    15Mantk blme ayrlr: 1. ontolojik Mantk, 2. znel Mantk, 3. dea retisi. Birincisi var olann ar Kavramlarnn, ikincisi Evrenselin ar Kavramlarnn dizgesidir, ncs bilim Kavramn kapsar.

    Birinci Kesim

    Ontolojik Mantk

    I. VARLIK

    A. Nitelik

    a. Varlk

    161. Bilimin balangc dolaysz, belirlenim-siz Varlk Kavramdr. 2. Bu ieriksizlii iinde en oundan Yokluk kadardr. Yokluk, o boluun bir dncesi olarak, bylelikle evrik olarak kendisi bir Varlktr ve arln-dan tr onunla ayndr. 3. yleyse ara-larnda hibir ayrm yoktur, ama var olan bylelikle yalnzca onlarn ayrdedilmi ola-rak koyulmas ve her birinin kartnda yitii, ya da ar Olutur.

  • 231. FELSEF ANSKLOPED

    b. Dasein

    17 Weil aber im Werden jene zuvor Gesetzten nur verschwinden, so ist das Werden ihr Zusammenfal-len in eine ruhige Einfachheit, in welcher sie nicht nichts sind, aber auch nicht mehr jedes fr sich, sondern als aufgehobene oder Momente sind. Diese Einheit ist das Dasein.

    18 Das Dasein ist 1. ein Sein, in des-sen Begriff zugleich das Nichtsein seiner als Beziehung auf Anderes oder das Sein-fr-Anderes liegt; 2. aber, nach dem Momente des Seins, hat es die Seite, nicht Bezie-hung auf Anderes, sondern an sich zu sein. Als der Begriff, der diese beiden Bestimmungen in sich fat, ist es die Realitt.

    19 Das Reelle oder Etwas ist als ver-schieden von anderem Reellen zunchst gleichgltig gegen dasselbe, indem es in seinem Anderssein zugleich an sich ist. Die Verschiedenheit von solchem ist zunchst in der Grenze als der Mitte zwischen ihnen, in welcher sie sosehr sind als nicht sind.

    20 Sie sind 1. verschieden von der Grenze oder von ihrer Verschie-denheit, die ihre Mitte ist, auer-halb welcher sie etwas sind. Aber 2. gehrt die Grenze ihnen selbst an, weil es ihre Grenze ist.

    21Die Verschiedenheit ist somit 1. eigene Verschiedenheit des Reel-len oder seine Bestimmtheit. Diese an sich seiende Bestimmtheit ist aber auch 2. uerliches Dasein oder Beschaffenheit. Die Bestimmtheit, die sowohl uerliches als Innerliches ist, macht die Qualitt aus.

    c. Vernderung

    22Die Beschaffenheit oder das uerliche Dasein gehrt sowohl dem Etwas an, als es ihm fremd

    b. Belirli-Varlk 17

    Ama Oluta o daha nce koyulmu olanlar yalnzca yittii iin, Olu onlarn dingin bir yalnla kdr ki, onda Yokluk deil-dirler; ama bundan byle her biri kendi iin de deildir, tersine ortadan kaldrlm ola-rak ya da kplar olarak vardrlar. Bu birlik belirli-Varlktr.

    18Belirli-Varlk 1. bir Varlktr ki, Kavramnda ayn zamanda bakas ile bant ya da bakas-iin-Varlk olarak olumsuz-Varl yatar; 2. ama, Varlk kpsna gre, bakas ile bant deil, tersine kendinde olma yann tar. Bu iki belir-lenimi kendi iinde kapsayan Kavram olarak Olgusallk ya da Realitedir.

    19Olgusal olan ya da Birey baka olgusaldan ayr olarak ilkin ona kar ilgisizdir, nk baka-lnda ayn zamanda kendindedir. Olgusal olanlarn trll ilk olarak aralarndaki orta nokta olarak Snrda yatar ki, onda var olduk-lar denli de yokturlar.

    20Bunlar 1. orta noktalar olan Snrdan ya da trllklerinden ayrdrlar ve ancak onun dnda bireydirler. Ama 2. Snr kendilerine aittir nk onlarn Snrdr.

    21Trllk bylece 1. olgusal olann kendi trl-l ya da onun Belirliliidir. Ama bu kendinde varolan belirlilik o denli de 2. dsal belirli-Var-lk ya da yapdr. Dsal olduu denli de isel olan Belirlilik Nitelii oluturur.

    c. Deiim (Bakalam)

    22Yap ya da dsal belirli-Varlk Bireye ait olduu denli de ona yabancdr; ya da onun

  • 24 FELSEF PROPEDEUTK / PHILOSOPHISCHE PROPDEUTIK

    oder sein Anderssein, hiermit sein Nichtsein ist. Es ist somit die Ungleichheit seiner mit sich selbst, wodurch die Vernderung gesetzt ist.

    23Indem die Vernderung das Negie-ren des Negativen ist, welches das Etwas an ihm hat, ist das Frsichsein entstanden. Oder die Bestimmt-heit, als die innerliche Verschie-denheit, die das Etwas an sich selbst hat, ist die Beziehung des Etwas in seinem Unterschiede nur auf sich selbst, oder es ist fr sich.

    B. Quantitt

    a. Frsichsein (Idealitt)

    24Das Frsichsein ist 1. der Unter-schied, aber nur von sich selbst, oder die Beziehung, nicht auf ein Anderes, sondern auf sich. 2. Insofern aber der Unterschied das Anderssein in sich enthlt und die Beziehung darauf nega-tiv ist, ist Anderes fr es, aber als ausgeschlossen.

    25Das Frsichseiende ist das nume-rische Eins. Es ist einfach, nur auf sich bezogen, und das Andere von ihm ausgeschlossen. Sein Anders-sein ist die Vielheit.

    26 Die Vielen sind jedes dasselbe. Sie sind daher Eins. Aber das Eins ist ebensosehr die Vielheit. Denn sein Ausschlieen ist Setzen sei-nes Gegenteils, oder es setzt sich dadurch als Vielheit. Jenes Wer-den ist die Attraktion, dieses die Repulsion.

    27 Indem sosehr das eine Werden gesetzt ist als das andere, so ist ihre Wahrheit die Ruhe, welche eben-sosehr das Auersichsein des Eins oder sein Sichsetzen als Vielheit, Diskretion, wie die sich selbst gleiche Beziehung der Vielen oder ihre Kontinuitt ist, die reine Quantitt.

    Bakal ve bylece onun olumsuz-Varldr. Bununla kendi ile eitsizlii, ve bu yolla Ba-kalam koyulur.

    23Bakalam Bireyin onda tad olumsuzun olumsuzlanmas olduu iin, kendi-iin-Varlk ortaya kar. Ya da Bireyin kendisinde ta-d i trllk olarak belirlilik ayrm iindeki Bireyin yalnzca kendi ile bantsdr, ya da Birey kendi iindir.

    B. Nicelik

    a. Kendi-iin-Varlk (dealite)

    24Kendi-iin-Varlk 1. ayrmdr, ama yalnzca kendi kendisinden; ya da bantdr, bir ba-kas ile deil ama kendi ile. 2. Ama ayrmn bakal kendi iinde kapsamas ve onunla bantnn olumsuz olmas lsnde, bakas onun iindir, ama dlanm olarak.

    25Kendi-iin-Olan saysal Birdir. Yalndr, yalnzca kendi ile bantldr, ve bakas ondan dlanr. Bakal ya da Baka-Olmas okluktur.

    26ok olanlarn her biri ayndr. Buna gre Bir-dirler. Ama Bir eit lde okluktur. nk dlamas kartnn koyulmasdr, ya da ken-dini bu yolla okluk olarak koyar. lk olu ekme, ikincisi tmedir.

    27Olulardan biri tpk teki gibi koyulduu iin, gereklikleri dinginliktir ki, Birin kendi-dn-dal ya da kendini okluk, Kesiklilik olarak koymas olduu denli de ok olanlarn ken-dine eit bants ya da Srekliliidir, ar Nicelik.

  • 251. FELSEF ANSKLOPED

    b. Quantum

    28 Die Quantitt hat die Negativitt des Eins nur als aufgehobene an ihr oder weil in der Sichselbstgleichheit des Frsichseins das Anderssein unmittelbar kein Anderes ist als eine uerliche Grenze, oder als eine Grenze, die keine Grenze ist. Die Quantitt mit dieser gleichgl-tigen Grenze ist Quantum.

    29Das Quantum ist extensives Quantum, insofern die Grenze auf das Moment der Vielheit der Quantitt, oder intensives Quantum, insofern sie auf das Moment der Sichselbstgleich-heit bezogen oder in der Bestim-mung der Sichselbstgleichheit ist.

    30 Da die Negativitt als gleichgltige Grenze an dem Quantum ist, so ist das Frsichsein oder die absolute Bestimmung ein Jenseits fr dasselbe. ber jedes Quantum kann hinaus-gegangen und eine andere Grenze gesetzt werden, welche ebensosehr keine immanente Grenze ist. Es ent-steht dadurch der Progre ins Unend-liche oder die schlechte Unendlichkeit.

    31 Die absolute Bestimmung, welche als ein Jenseits gesetzt wurde, ist aber als das Frsichsein eigenes Moment der Quantitt. Oder die Grenze, welche keine ist, ist nichts anderes als das im Frsichsein auf-gehobene Anderssein. Es ist die Bestimmtheit, deren Setzen Selbst-bestimmung ist; qualitative Gre.

    C. Unendlichkeit

    32 Die qualitative Gre ist als einfache Bestimmung zuerst spezifische Gre, als sich unterscheidendes Selbstbe-stimmen aber eine Spezifikation von Gren, welche zugleich bestimmte Gren gegeneinander sind und ein qualitatives Verhltnis zueinander haben oder deren Quotient ihre Verhltniszahl und als qualitativ zueinander sich verhaltender ist. Da die Gren hier nicht nur als end-liche aufgehoben sind, sondern ihr

    b. Nice 28

    Nice Birin olumsuzluunu kendisinde yal-nzca ortadan kaldrlm olarak tar ya da kendi-iin-Varln kendine-eitliinde ba-kalk dolayszca dsal bir snr olarak ya da bir snr olmayan bir snr olarak bir bakas olmad iin tar. Nicelik bu ilgisiz snr ile Nicedir.

    29Nice snrn Niceliin okluk kps ile ban-tl olduu dzeye dek uzaml Nicedir; ya da snrn kendine-eitlik kps ile bantl ya da kendine-eitlik belirleniminde olduu dzeye dek yein Nicedir.

    30Olumsuzluk Nicede ilgisiz snr olduu iin, kendi-iin-Varlk ya da saltk belirlenim onun iin bir te-yandr. Her Nicenin tesine gei-lebilir ve bir baka snr koyulabilir ki, eit lde ikin bir snr deildir. Bu yolla son-suza ilerleme ya da kt sonsuzluk ortaya kar.

    31Ama bir te-yan olarak koyulmu olan saltk belirlenim kendi-iin-Varlk olarak Niceli-in kendi kpsdr. Ya da bir snr olmayan snr kendi-iin-Varlkta ortadan kaldrlm bakalktan baka birey deildir. Belirlilik-tir ki, koyulmas kendini-belirlemedir; nitel byklk.

    C. Sonsuzluk

    32Nitel byklk yaln belirlenim olarak ilkin zgl byklktr, ama kendini ayrdeden z-belirleme olarak byklklerin bir zgl-lemesidir ki, bunlar ayn zamanda birbirine kar belirli byklklerdir ve birbiri ile nitel bir ilikileri vardr ya da blmleri oranla-rdr ve birbiri ile nitel olarak ilikilidirler. Byklkler burada yalnzca sonlu olarak ortadan kaldrlmakla kalmad ama ortadan