h.c.armstrong - atatürk-ün yaşamı - bozkurt.el

154

Upload: kraftwerk

Post on 08-Nov-2015

180 views

Category:

Documents


4 download

DESCRIPTION

Bozkurt (İngilizce özgün adı: Grey Wolf), İngiliz asker ve yazar H. C. Armstrong'un 1932 yılında yazdığı Mustafa Kemal biyografisi

TRANSCRIPT

  • ARBA YAYINLARI :73

    Tarih/An Dizisi :28

    BOZKURT

    Birinci Bask: stanbul, Austos, 1996 Altnc Bask: stanbul, Mays 1998

    Ayyldz Matbaaclk Ltd. ti. (0212) 482 15 06

    KEMAL ATATRK'N YAAMI

    H.C. ARMSTRONG

    Emil Lengyel'in Sunuu ile

    ev. Gl AALI GVEN

    ISBN 975-391-034-7 .

    ARBA Aratrma Basm Yay. Tic. Mhrdar Cad. Akmar Pasaj No: 70/29 B Kadky-stanbul Tel: (0216) 349 23 28

  • TURKEY adl kitabn yazar olan Emil Lengyel, en yenisi THE CHANGING MIDDLE EAST (Deien Ortadou) olmak zere Ortadou hakknda pek ok yapta imzasn atmtr. Uzun yllar "The New York Times" gazetesinde muhabirlik yapmtr. u anda (1961) Fairlaigh Dickinson niversitesi Tarih krssnde retim yesidir.

    Burada kiisel bilgilerini hizmetime sunmak-tan kanmayan, ancak, isimlerini veremeyeceim kadar ok saydaki dostlarma ve tandklarma ol-duu kadar;

    The Times

    The Royal Institute of International Affairs (Kraliyet Uluslararas likiler Enstits)

    The Oriental School of Languages (Dou Dilleri Okulu)

    The Royal Central Asian Society (Kraliyet Or-ta Asya Cemiyeti)'ne

    verdikleri ok saydaki malzeme ve gsterdikleri sonsuz iyi niyetten tr teekkr borluyum.

    H. C. A.

  • Bu kitabn evirisi 3. Binyl'n afanda, Bilgiye Erime Hakk ve zgrlne adanmtr.

    YAZARIN NOTU

    Bana BOZKURT'ta yer alan diyaloglarn gerek mi, yoksa hayal rn m olduu sorusu defalarca soruldu.

    BOZKURT'taki tm alntlar ve diyaloglarn -kantlarn ok kesin olmad ve fazla nem tamayan iki istisna dnda- her bi-ri ya Mustafa Kemal'in kendi ifadesinden ya da doruluk ve deerlerinin titizlikle snanp dikkatle tartld belgesel ya da szel kaynaklardan elde edilmitir.

    Doaldr ki, tm evirilerde olduu gibi, szcklerin sei-minde bir para serbestiye bavurulmas olaan saylmaldr.

    VI

    Sarn bir kurda benziyordu. Ve mavi gzleri akmak akmakt. Yrd uurumun bana kadar, eildi, durdu. Braksalar ince, uzun bacaklarnn stnde yaylanarak ve karanlkta akan bir yldz gibi kayarak * Kocatepe'den Afyon Ovas'na atlayacakt.

    *

    Nazm Hikmet Kurtulu Sava Destan'ndan.

    EVRENN NSZ

    Bozkurt, daha Mustafa Kemal'in salnda yaynlanan ilk Atatrk biyografisidir. 1932'de yaynlandnda btn dnyada olduu gibi Trkiye'de de byk yanklar uyandrm, smet nn bakanlndaki bakanlar kurulu kararyla yurda girii yasaklanmt. Menderes hkmeti dneminde Atatrk Aleyhine lenen Sular Hakknda Kanun'un karlmasndan sonra (1951)

    Vll

  • bu yasak adeta katmerlendi. Bu yzden olsa gerek, aradan geen bunca zamana karn Trkeye evrilmesi mmkn olmad.

    Btn bunlar kitabn ilgi oda olmasn nleyemedi; ngilizce bilip de bir ekilde Bozkurt'a ulamay baaranlar kitab okudular. Aralarndan bazlar Atatrk aleyhinde kulaktan kulaa yaygnlatrmaya altklar propagandalarna onu basamak yaptlar. Bylece geen yllar iinde kitabn evresindeki sr halesi geniledi, geniledi ve bugnk boyutlarna vard.

    eviri faaliyetini bir sanat olmaktan te, bir misyon olarak deerlendirdiimden, Trkiye'nin hl ilgi oda olmay srdren lmsz lideri hakkndaki bir biyografinin, toplumun yalnzca ayrcalkl kesimine zg bir oyuncak gibi kalmasnn hakszlk olaca inancndaydm. Kimi zaman son derece tarafgir, znel deerlendirmeleri barndrsa da, Bozkurt'un evresindeki gizem emberinin krlmasnn Mustafa Kemal imgesine hibir ekilde zarar vermeyecei gibi, yazarn da teslim ettii yeteneklerini bir kez daha sergileyeceine inanyordum.

    Bu kitab yaynlamak konusunda bizi tevik eden bir baka etken, Kl Ali'nin anlarnda Mustafa Kemal'in de bu kitabn yaynlanmasnda bir saknca grmediine ilikin u paragraf oldu:

    "Armstrong ismindeki mehur bir Trk dmannn yazd kitapta, Atatrk'n aleyhinde baz ksmlar vard ve bunun iin de hkmet tarafndan memlekete sokulmas menedilmiti.

    Atatrk merak etti. Kitab getirtti. Bir gece sofrada ge vakte kadar tercme ettirerek okuttu, dinledi.

    Armstrong, Atatrk'n herkese malm olan ikisinden bahsediyor ve bunlara garazkrne mtalalarn da ilave ediyordu. Fakat bunlar sayp dkerken de, memleketin herhangi bir felketi veyahut memleketini ve milletini alkadar edecek

    herhangi mhim bir hadise zuhur etti mi, onun ikisini de, elencesini de bir tarafa brakp penesini hadiselerin zerine atarak arslan gibi kkrediini de belirtip yazmay ihmal etmiyordu. Atatrk kitab sonuna kadar dinledikten sonra;

    'Bunun ithalini menetmekle hkmet hataya dm. Adamcaz yaptmz sefahati eksik yazm, bu eksiklerini ben ikmal edeyim de kitaba msaade edilsin ve memlekette okunsun!' diye latife etmilerdi." (2)

    Yalnzca bu szler bile Bozkurt'un evirisini hakl klmaya yeter. Dahas, Mustafa Kemal'in szn tutup, kitaba ilikin kimi dzeltmeleri yapt ve bunlarn Necmeddin Sadak'n kaleminden Akam gazetesinde yaynland (3) gznne alndnda, bu "ltife"nin adeta "vasiyet" e dnt sylenebilir. -Elinizdeki kitabn sonunda bu dzeltmeleri bulacaksnz- (4)

    Son yllarda toplumsal dnm eksenin laiklik/eriatlk atmasnda odaklanmas, Milli Mcadele gnlerinin ve Atatrk'n yeni bir gzle deerlendirilmesi modasn da balatt. znde olumlu bir gelimeydi bu. Ancak, sz konusu atmann aktrlerinden kimi evreler, 12 Eyll dneminde doruuna ulam ii bo "Atatrklk" kampanyas sonucu oluan toplumsal bezginliin besledii unutkanlktan yararlanmaya giritiler.

    te, kitab yaynlama kararmzdaki bir baka etken de, Mustafa Kemal Atatrk'n, szleri zdeyileip kitaplara yazlan, heykelleri okul bahelerini, fotoraflar resmi dairelerin duvarlarn ssleyen siyasal bir kiilik olmaktan te, etten kemikten yaplm, zaaflar ve hatalar da olan bir insan olduunu anmsatmak. Dokunakl atlarla ocuk beyinlerine kaznmaya allan sahte Atatrk sevgisinin yerini, inanlmaz azmi ve tartlmaz cesaretiyle lkesini iine dt felketten

    VIII IX

  • kurtarmay baarm, gnahlar ve sevaplaryla canl, gerek bir Mustafa Kemal Atatrk'e duyulan aklc bir sevginin almas, ancak bu ekilde mmkn olabilir. Bozkurt'un bu noktada ilevsel olaca, yani lmnden bu yana ii boaltlan Atatrk imajnn ete kemie brnmesini salayarak, Trkiye'nin nemli dinamiklerinden birini oluturan Kemalizm'i tazeleyecei inancndaym.

    Tam da bu nedenlerden dolay aslnda Bozkurt'un eksiksiz yaynlanmasndan yana olmakla birlikte, yazarn Atatrk'n ok zel yaamna ilikin, kantlanmas olanaksz kimi iddialarna yer verilmesinin, kitab evirmekteki amacma ters decei kansna vardmdan, yaynevinin bunlarn karlmas ynndeki kararn onayladm. Nitekim, Bozkurt'un yaynland gnlerde Sunday Times, "Mr. Armstrong sanki elinde portatif bir mikrofon olduu halde, Mustafa Kemal Paa'y otel odalarnda takip etmi, hususi mklemelerini bile dinlemitir. Bu kitap mverrihler iin mehaz diye kullanlamaz" diye eletiriyordu. (5) Eksiklii pek bir boluk yaratmasa da, karlarak yerleri bo braklan kelimeler -toplam bir paragraf bulmamakla birlikte- iin okuyucudan anlay bekliyorum.

    1 - Kitabn imdiye kadar yalnzca te birinin, kimi blmleri de atlanarak yaplan bir evirisi yaynlanm durumdadr. Bkz. Bozkurt, ev. Peyami Safa. stanbul, 1955.

    2 - Kl Ali, Atatrk'n Hususiyetleri. stanbul, 1955. 3-Akam, 7 Aralk 1932. 4 - Armstrong'dan Bozkurt, Mustafa Kemal ve iftiralara Cevap,

    der. Sadi Borak. stanbul, 1955.

    5 -a.g.e., s. 15.

    X

    GR sa'dan sonra on nc yzylda Byk Kuraklk meydana gel-

    di. in Seddi'nden Orta Asya'ya kadar btn topraklar susuzluktan atlamayp kavruldu ve bu topraklarda yaayan kabileler srleri iin yeni topraklar aramak zere yollara dtler. Bunlarn arasnda, san-caklarnn zerinde bir Bozkurt ba olan, Sleyman ah nderliin-deki Osmanl Trkleri de vard.

    Geni Mool suratlarndaki ekik gzleri ve hayvanca gleriy-le, bu Osmanl Trkleri zalim ve ilkeldiler. En azndan vahi Orta Asya topraklarnn usuz bucaksz steplerinde avlanan bozkurtlar kadar acmasz ve gaddardlar. Gene de, gebe yaamlarnn sunduu tehlikeler ve risklere kar, nderlerine kaytsz artsz boyun eecek kadar disiplinliydiler.

    Yzyllar boyu Gobi l'ne dein tm Sungaria (Cungarya, Zhungaerpendi: Bugnk Sincan zerk Blgesi) ovalarnda karakl adrlarn kurdular. Su ve otlaklarn ktlnn dayatmasyle, Sley-man ah halkn batya g ettirdi. G halindeki Tatar kabilelerinin kuzeyden bastrmas sonucu gneye yneldi ve Ermenistan zerin-den Kk Asya'ya gelerek ada Tarih'in kapsamna girdi.

    Sleyman ld ve yerine Erturul hkmdar oldu ve onun ard-ndan Emir Osman ve Sultan Orhan geldi ve bundan sonra babadan oula on sultan kua birbirini izledi. Hemen hepsi gaddar ve kindar, ou da adaletsiz ve vahi olan bu sultanlar hkmdardlar; halkn nderleri ve serdarlarydlar.

    nlerinde can ekimekte olan imparatorluklar buldular: Yoz-lam Seluklu mparatorluu, Badad ve Halifelerin ypranm Arap mparatorluu ile khnemi Bizans. Bu imparatorluklar param-

    XI

  • para edip fethettiler. Sleyman ah'n lmnden sonraki yzyl iinde, onun

    onuncu halefi olan Kanuni Sultan Sleyman, Adriyatik kylarndaki Arnavutluk'tan ran mparatorluu snrlarna ve Msr'dan Kafkas-ya'ya dek uzanan koskoca bir imparatorluu adalet ve dirayetle ynetmeye balamt bile. Macaristan ve Krm O'na bal prenslik-lerdi. Avrupa hkmdarlar getirdikleri deerli armaanlarla huzuru-na karak, aralarndaki anlamazlklar konusunda Onun hakem-liine bavuruyorlard. Ordular Dou'ya giden yol zerinde yer-lemiti. Filosu tm Akdeniz'e egemendi. Kuzey Afrika hkmranln tanmt. stanbul Onundu. Btn bunlardan sonra dnya egemenliini elde etmek iin urat. 15 80'de Viyana kaplar-na dayand ve Hristiyan alemini kskvrak yakalamaya alt.

    Baaramad ve lmnden sonra yozlama balad. Halefi Ayya (ikinci) Selim'di. Selim'in bir Ermeni uan pii olduu ve saltanat kannn onunla deitii sylenir. Bir istisna dnda, ondan sonra ge-len yirmi yedi padiahn her biri bir ncekinden daha da dejenere idi. Ynetimi saray haremi, i olanlar ve hadm aalar ele geirdi. yi bir nderden yoksun kalan Trkler, tm insanlkla ayn sraya gir-di. Yaplarndaki elik doku yok olmutu. Enerjilerinden ve canll-klarndan eser kalmamt. Soy ve ahlak asndan rmlerdi. Egemenlikleri altndaki baml halklar, onlara bakaldrdlar. Yuna-nistan, Srbistan ve Bulgaristan birbiri ardna bamszlklarn ilan etti.

    Muhteem Sleyman'n grkemli saltanatndan sonraki yzyl iinde Osmanl mparatorluu mflis, meflu ve rm bir hale gelmiti.

    Bu imparatorluun artk datlmas gerektiine kani olan Hris-tiyan gler, onu bask altna alp, cesaret edebildikleri paralarna el koymaya baladlar. Krm' ve Kafkasya'y ele geiren Rusya, stanbul ve Akdeniz'e alan yolu olan Boazlar zerinde hak iddia et-meye balad. Fransa, Suriye ve Tunus'a el att. ngiltere, Msr ve Kbrs' igal etti. Yeni ve genilemekte olan Almanya, dier rakiple-rini saf d eder etmez lkeyi kendi bana ele geirme midiyle, tm Avrupa'ya kar Sultan'n , yani II. Abdlhamitin yannda saf tuttu. Bu uluslarn hepsi Osmanl'dan zel haklar ve ekonomik ayrcalklar

    talep etmekteydi. Birer akbaba kadar agzl olan Hristiyan Gler, byk bir

    itahla imparatorluun sonunu gzlemekteydiler. Birbirlerinden e-kinerek de olsa, tohumlarn ektikleri akla ziyan Dnya Sava felaketi ncesinde, her birinin haset dolu gzleri, dierlerinin zerindeydi. Bu glerden hibiri lkeyi igale cesaret edemedi. Kzl Sultan Abdlhamit Boazii'ndeki sarayndan kurnazca bir ulusu dierine kar kullanrken, can ekimekte olan Osmanl mparatorluu da yaamn bylece srdrmekteydi.

    1877 'de btn bunlara bir son vermek kararna varan Rusya, sa-va ilan etti ve stanbul'un onbe kilometre yaknna dek ilerledi. Disraeli'nin bakanlndaki Berlin Kongresi'nde tm Avrupa, Rusya'dan geri ekilmesini talep etti: Osmanl mparatorluunun toprak btnl korunmalyd.

    Drt yl sonra Ege Denizi'nin kuzeyindeki Selanik kentinde bir Trk olan Ali Rza ve kars Zbeyde'nin Mustafa adn koyduklar oullan dnyaya geldi.

    XII XIII

  • NSZ

    Emil LENGYEL

    Gnein doduu topraklardaki Basra'dan Uzak Bat 'da, Marib'deki (Cezayir) Biskra'ya dek tm topraklar byk bir dur-gunluun penesinde ylece uzanyordu. Bugn bu alan Ortadou olarak adlandrlyor; fakat bir zamanlar ad Osmanl mparatorluu idi. Halk ok eitli rklardan -Araplar, Rumlar, Ermeniler, Kartlar ve Yahudiler- geliyor idiyse de, imparatorluun egemen snfn Trkler oluturuyordu. Atalar yzlerce yl nce bir nc grubun kar durulmaz enerjisiyle batya doru nlerine kan her eyi silip sprerek, Orta Asya'nn derinliklerinden kp gelmilerdi. Bunlar dnyann en byk su yolu olan Boazlar'n kysna yerletiler ve buray, dnyay ynetmeye alacaklar imparatorluklarnn bakenti yaptlar.

    Osmanl Trkleri, Avrupa ktasnn byk su yolu olan Tuna bo-yunca batya doru coup taarak saldrdklarnda, bir afet karsnda batan aa dehete kaplm bir dnya ile karlatlar. Buradan nemli bir stratejik nokta olan Viyana'ya ulatlar. Bu kent, Akde-niz'le Baltk Denizi'ni birletiren kuzey-gney eksenindeki Amber Yolunu dou-bat ekseninde kesen yol zerindeydi. Her gittikleri yerde "Trk" ad nefretle anlyordu. Artk Bat, dizlerinin zerine km, "Merhametli Tanrm bizi Osmanl'nn gazabndan koru!" diye yalvarmaya balamt.

    Osmanl mparatorluunun hkmdar, Allah'n yeryzndeki glgesi olan Padiah idi. O ayn zamanda Sultan idi. Son olarak, Pey-gamber Muhammed'in halefi ve devlet dini olan slam'n reisi olarak

    XV

  • Halife unvann tayordu. Bylelikle hem dnyevi hem de ilahi gleri kiiliinde birletirmi durumdayd. Osmanl mparatorluunun eksenini halk, ulusu deil, Padiah ile saltanat ailesi oluturuyordu. Ne ki, milliyetilik ann afanda Osmanl mparatorluu a d kaldndan, hanedanlar verimsiz iekler retmeye baladlar. mparatorluk halk kendisini kadercilie kaptrd ve tm sefaletinin nedenini kadere ykledi. Lakayd kitleler vahim koulun penesinde kvranyordu: Hastalk, cehalet ve yoksulluk. Devlet yozlap rdke, bata kuzeydeki dev lke (Rusya) olmak zere, tm komular lkeyi trmalamaya baladlar. Rusya'y scak denizlere ve ihtiama ulatracak tek stratejik deniz yolu olan Marmara ve anakkale boazlan Trkler'in elindeydi. Bylece Osmanl ve arlk imparatorluklar arasndaki ekimeler, hemen her kuakta bir sava kacak ekilde kronik bir hal ald. Bu savalar Trk' ypratp dnyann "hasta adam"na dntrecekti.

    Bylesine a gzl varislerle evrili iken, bu adamn cenazesi ne-den kaldrlmad? nk bu miraslar, kskanlktan birbirlerini yi-yorlar ve bir dierinin hasta devden koparaca parann kendisinin-kinden byk olacandan kayg duyuyorlard. Bylelikle birbirlerini dengede tutuyorlar ve Osmanl mparatorluu da hayatta kalabiliyor-du.

    Ardndan yirminci yzyln banda, sonraki kuaklarn "Birin-ci" olarak adlandracaklar Dnya Sava patlak verdi. Trkler bu kez kendilerini kurtaracak frsat yakaladklarn dndler. Ve kaderle-rini olaanst bir askeri beceriye sahip olan din, mert ve saldrgan ulusun -Alman Reich'nn- kaderiyle birletirdiler. Artk Trkler nef-ret ettikleri Ruslar'dan baka ngilizler ve Franszlarla da sava halin-deydi. Askeri yetkinliklerine karn Almanlar-sava kaybettiler ve Osmanl mparatorluu da onlarla birlikte batt.

    Son saat almt ve hasta adam lyordu. Paris'in banliylerin-den birinde -Sevres'de- Osmanl mparatorluu paralara blnd. En semiz lokmalar ngiliz ve Franszlarca paylald. Dier deerli paralar talyanlar ve Yunanllar'a datld. Gcn yitiren Trkler'in elinden sklp alnan anl stanbul ve dnyann en byk su yolu olan Boazlar, uluslararas bir statye sokuldu. Eski Osmanl mparatorluu'nun Araplarca meskun olan ksmlar Byk Devletler'in vesayeti altna alnd. Ermenistan ve Krdistan gibi Trk XVI

    olmayan halklarn yaad blgelere bamszlklar verildi. Sevres Antlamasyla Trkler yalnzca Boazlardan deil, ayn

    zamanda Akdeniz ve Ege'den de karlmlard. Trklere yalnzca Anadolu'nun kn ayazndan ve yazn scandan kavrulan sarp dalk arazisinin kk bir blm braklmt. Bacaklar ve kollar-ndan yoksun olarak bu paralanm lke, ne kadar yaayabilecekti? Artk bir lke olmaktan kma yolundayd.

    Bu sarsc olaylar karsnda Trkler'in tepkisi ne oldu?Kendi Mslman inanlarnn tanrs olan Allah'n gznde insan neydi? nsan bir toz zerresinden baka bir ey deildi. Yaam fani bir andan ibaretti; oysa mezar byk sonsuzluun eii anlamna geliyordu. O halde brakn Allah'n dedii olsun!

    Ne var ki, "Bozkurt"un gr bu deildi. Ona Mustafa adn ver-milerdi: Allah'n setii (savfet'ten:stfa edilmi, seilmi- ev.). Selanik'teki Askeri Okul'da renciyken, matematik retmeni onu kendisi kadar parlak olmayan Mustafalar'dan ayrmak iin Kemal Yetkinlik adn vermiti.

    Trkler iin tehlikelerle dolu yllar akp geti ve byk savalarn a balad. Mustafa Kemal adamlar arasnda byk bir lider olarak tannm bir asker oldu. 1919'dan itibaren balayan Trkler'in karanlk yllarnda olanaksz olan, batmakta olan bir lkeyi kurtarma hedefini gerekletirmeye giriti. Eski Osmanl mparatorluu'nun dier mil-liyetlerinden deil, Trkler'den oluan bir ulustan baka bir ey iste-miyordu. Bylece devrim a balad: Devrim ve hepsinden nemli-si, dirili a.

    Hastalk, cehalet ve yoksulluk topraklarnn, salk, bilgi ve bol-lukla dolup taan Batl uluslara kar stn gelmesi mmkn myd? Evet, bu mmknd. Mustafa Kemal kazand ve mucize gerekleti. Minnettar yurttalar ona Gazi sfatn verdiler. Bundan sonra Bat'nn doruluu snanm yntemlerini izlemek ynyle, yeni cumhuriyetin temellerini kurarken, kendini Osmanl mparator-luu'ndan miras kalan sprntleri temizleme amacna hasretti. Artk yurttalar onu Byk nder olarak adlandryordu.

    Soyad kullanmay benimsemek, Batllama srecinin bir par-asyd ve halk ondan Atatrk unvann kabul etmesini diledi. Henz altmna bile gelmeden, bu dnyadan ayrld ve bedeni toprak altna

    xvII

  • defnedildi; ancak,. O lmemiti. Halk o Ebedi ef yaparak, O'na lmszlk nitelii tevcih etti.

    O'nun yardmyla uyuuk Trkler miskinliklerinden silkinip, aln yazlar olan bu adamn misyonunu gerekletirmesinde, ona yardmc oldular. Tanrnn seimi (Mustafa), Yetkin kii (Kemal), Gazi, Byk nder, Atatrk, Ebedi eflerinin yolunu izlediler. Mus-tafa Kemal bu yar mucizeyi nasl gerekletirebilmiti?

    Atatrk tarafndan gerekletirilen bu byk dnm ortaya koyabilmek iin izlenecek en doru yol, Osmanl mparatorluu ile onun yaratt Trkiye Cumhuriyeti'nin dsturlarn karlatrmak olacaktr. Osmanl mparatorluu'nda halk, "kader" derdi. Kemal'in cumhuriyetindeyse, kaderciliin bu ii gemi dsturlar pek az iitil-mekteydi. Nasl olduklarn sorduunuzda halk, "alyoruz" diye cevap vermekteydi.

    Badad Halifesi Harun Reid zamanndan bu yana Yakn Dou'da Atatrk kadar gz kamatrc kariyere sahip bir baka lider kmad. Yaptklar zaten yeterince muazzam iken, bir de efsaneler araclyla iyiden iyiye putlatrld. Yalnzca bir spermen olmakla kalmad, mitolojik bir kiilik de kazand. Gerek yaamda bir ok in-sani hatalar olan biriyken, efsanelerde zaaflarla kirletilemeyen bir in-san haline dntrld.

    smi ylesine parlyordu ki, evresi Ortadou'nun her yerinden gelip O'na, lkelerindeki reform hareketlerini ynetmesi ricasnda bulunan kiilerle sarlmt; fakat btn bunlara kar O'nun deimez cevab "Ben bir Trk'm, benim lkem de Trkiye'dir" oluyordu.

    Yalnz Ortadou'da deil, Sahra'nn kuzeyinde ve gneyinde ol-mak zere Afrika'nn yeni lkelerinde de Atatrkn taklitileri kmaktadr. lk havarisi olan ran kral ehinah Rza Han Pehlevi, uyruklarna gzlerini Bat'ya evirmelerini buyurduunda, O henz hayattayd. ehinah yorgun ran topraklarnn yeni sanayiler, ada konutlarla donatlmasn, halknn Batl giysiler giymesini emret-miti. Ancak, ehinah Atatrk'n gl kiiliinden yoksundu ve balatt geni reform hareketi tkezledi.

    ran'n dou komusu olan Afganistan da, Atatrk'den esinlen-di. ada dncelere sahip bir kral olan Amanullah da, Afganl-lar'in babas olmaya hak kazanmak iin halkn batllatrma

    XVIII

    ynnde abalara giriti. Ancak, ne o liderlik konusunda yeterliydi, ne de halk onu izleyecek beceriye sahipti. Bylece onun kaderi de srgn edilmek oldu.

    Arap dnyasnn yeni lkeleri de -Msr, Suriye, Lbnan, rdn ve dierleri- batl ufuklar taramak zere gzlerini drt amlard. Yeni nderlerinin brakt gsterili izler, bu lkelerin emalarnda birbirine kart. Halklar, "Acaba bizim Atatrkmz bu mu" diye sordular her defasnda. zellikle Ortadou'nun gbeindeki Suri-ye'de potansiyel Atatrkler'in yaratt idiham korkuntu. Yzyln ortasnda ok sayda "lkenin kaderi olan adam" ortaya kmt: Hsn ez-Zeyn, Edib iekli ve dierleri. Ancak, hepsi de baar-szla mahkum oldu.

    Bundan sonra Nil topraklarnda Cemal Abdl Nasr dodu. Mil-yonlar onu "Msr'n Atatrk'" olarak selamlad ve b da, geni bir re-form hareketi balatt. Suriye ve Msr' birletirerek Birleik Arap Cumhuriyeti'ni yaratt. Birok Arap bu olay gelecekteki daha byk gelimelerin balangc olarak' kabul etti. Nasr da Araplar'n "Ebedi efi olacak m? Bu sorunun cevabn tarih verecek .(1)

    Bugn bile Afrika'nn uzun kuzey kys boyunca, uzak Bat Mslmanlar'nn yaad topraklarda ayn soru iitilmekte: "Bu adam bizim Atatrkmz m?" Akdeniz kysndaki yeni Mslman lkelerden birinin, Tunus'un batl zihniyetli cumhurbakan Habib Burgiba da Kemalist bir program hazrlamakla meguldr. Onun kur-duu ve tam ad Nev Dstur olan Anayasa Partisi, Bat ideolojisinin kokusunu tamaktadr. Daha da batda, Akdeniz ve Atlas Okyanusu sularnn birbirine kart noktada yer alan ve bamszlna yeni kavumu lkelerden biri olan Fas'ta u sralarda Mustafa Kemal'in reformist siyasalarnn uygulanaca bir giriim balatld. Byk Af-rika lnn gneyinde, zellikle Senegal ve Mali'de de Kemal'in milliyeti program ok yakndan gzlenmektedir.

    Mustafa Kemal'in ad bir darbmesel olmutur. Bu ad, yalnz Trke'ye deil Arap diline de iyice yerlemi durumdadr. Bu ismin tn, Trkler'in Babas kapsamn da amtr. Kuzey Afrika'daki

    l 1970'de len Cemal Abdl Nasr, Andre Malroux'un deyiiyle, "Msr'n Bonaparte'" olarak kabul edildii gibi, tm dnyann gznde siyasal eylemiyle arap alemini sarsm ve etkilemi byk bir politikacdr da(ev.).

    XIX

  • tooraklan araclyla Ba Afrika uygarkklanyle kurduklar lker-de Franszlar, merhum Mustafa Kemal'in ismini szlklerinde lmsz klmlardr. Ortadou'da "Herkl'n zorlu abasndan bahsederken "C'est un travail d'Atatrk" deyiini kullanmaktad-rlar.

    Ancak bu ksa giriten sonradr ki, Mustafa Kemal'in yaptn kendi tarihsel balam iinde incelemek, ve bunu dier alardaki ve dnyann dier yerlerindeki byk reform hareketleriyle karlatrmak mmkn olacaktr. amzn nl tarihisi Arnold Toynbee u sralarda Rusya'nn Byk Petro'su ve Japonya'nn Mej Restorasyonu ile Atatrk'n yapt arasnda bir karlatrma almas yapmaya girimitir.

    Rusya'nn reformist ar' da muazzam bir transformasyon hare-keti balatarak halknn gzlerini batya evirmelerini salamaya almt. Bununla birlikte, ne o ne de halefleri bu hareketi tamamla-may baaramadlar. Aslnda geni reform hareketlerinin uygulan-masnda Rusya'nn Trkiye'ye gre byk avantajlar vard. Nfusu, bat uygarlnn yuvasnda, Avrupa'da younlamt. Trkiye ise doudayd. Rusya, doal kaynaklar asndan zengin olduundan byle bir denemeyi mali olarak karlayabilecek gce sahipti. Rus kylsnn devrim ncesi uyuukluu da, Trkler'in yaygn kaderci-liine gre daha az kklyd.

    Ondokzuncu yzyln altml yllarnn Japonya'sndaki Mej Re'storasyonu'na gelince; bu hareket duraan bir feodal sistemi dina-mik,bir sanayi ekonomisine dntrmt. Ne ki, Trkiye ve Japon-ya arasndaki farkllklar da ok fazlayd. Byk restorasyon hareketi baladnda, Japonya yklmaya yz tutmu bk lke deildi. Beri yandan, Osmanl mparatorluu kn penesine dmt. De-nizci bir ulus olan Japonlar, batk eilimlere tamamiyle aklard. te yandan, Trkiye'nin dalk Anadolu arazisi Batl Dnya'mn iplikle-riyle rlmemiti. Kemal'in Trkiye'sinin baars, Rusya ya da Ja-ponya'nnkinden ok daha etkileyiciydi.

    yucu, sonu ksmn bu kitabn 75. (LXXV) blmnde bulacaktr. Trk Cumhurbakannn yaamnn bu son yllar, Trkiye'nin bir-leme an temsil etmektedir. Attrk fiziksel rahatszlklar ve baz baka nedenlerle gz nnden gittike uzaklamaktayd; bununla bir-likte, neredeyse sonuna dek hkmetin iplerini kendi elinde tutmay srdrd. Bu kitabn son blmleri Attrk'n d politikas, ekono-misi ve zel yaamna ilikin gerekten aydnlatc bilgiler sunmak-tadr.

    Bedeni mezarn altna girmesine karn, Atatrk, lkenin reisi ol-may srdrd. Kurulan yeni partiler ve benimsenen yeni ideolojiler, yeni zmler hazrlamak gereini dourdu. Gene de programlan ne olursa olsun, btn partiler Attrk'n mirasnn koruyucusu olduk-larn ileri srdler.'

    Kemal'in yerini tarih tayin etmitir. O, yalnz Trkler'in babas deil, dnyann geri kalan ksmnn byk blm iin de temel re-formlarn esin kaynadr. Gerekletirdikleri, baka baarlar lmede kullanlan bir gsterge haline'gelmitir. Yeni Trkiye'nin simgesidir, ama ayn zamanda Dou'nun kendi kendi yaratan Bat zihniyetli insannn dinamizminin de simgesidir.

    * * * * H.C.Armstrong'un "Bozkurf'un yaamn aktaran yapt,

    1932'de son bulur. Aslnda Atatrk, bir ,alt yl daha yaamtr. Oku-

    XX XXI

  • BRNC BLM I

    Ali Rza ve Zbeyde Osmanl Trk'nn yoksullua dm, ge-ne de onurlu olan basmakalp yaamn srdryorlard.

    Evleri Yahudilerle dolu kk bir ticaret kenti ve Balkanlar'in d ticaretini salayan bir liman olan Selanik'e tepeden bakan Trk mahallesinin orta kesiminde, eski kale duvarlarnn yannda yer al-yordu.

    Ali Rza hibir derin inanc ya da dikkat ekici yn olmayan si-lik bir adamd. Kk bir ocukken Srbistan snrndaki Arnavutluk dalarndan gelmi, sonralar Selanik limanndaki Osmanl Dyun-u Umumiye daresi'nde katip olarak bir i bulmutu. Trk hkmetinin dier bin katibi gibi, o da iini coku duymakszn ve zel bir yetenei olmadan, ylesine srdryordu. creti yetersizdi ve demeler sk sk gecikiyor ya da yaplmyordu. Bu yzden yuva kurmak ve ailesi-nin geimini salamak iin bo zamannda ticaret yapmak zorunda kalmt.

    Yaadklar sokak, asmalarn bir at gibi zerine rtt, arna-vut kaldrml bir ara sokakt. st kat sokaa doru kma yapm olan ev, olduka eskiydi. Trk mahallesindeki tm evler, daima ka-pal duran kaplar ve dikkatle kafeslenmi pencereleriyle, kr. ve sar gibi dururdu. Ne bir hareket, ne de bir yaam belirtisi olurdu. Ki-mi zaman birka ocuk arbal bir tavrla sokakta oynar, ya da bir-ka erkek kahvenin nnde pinekleyip, kahve ve sigara iip laflaya-rak vakit geirirlerdi. Bunun d-nda, sokakta uyuuk bir sessizlik hkm srerdi. Sk sk camie^giden bir hoca geer, ya da ekilsiz siyah arafnn iinde evinden kan bir kadn kapy dikkatle kapar, yaln-zca tek gzn akta brakan siyah peesiyle yzn rter ve gne

  • altnda siyah bir hayalet gibi emeye doru szlrd. Her ev, komularna kar demir parmaklklar ve srglerle ko-

    runmutu. Ahrdan biraz iyi durumdaki bu evlerde kadnlar, gz ka-matrc saraylarda yaayan zengin paalarn, ve hadraaalarnca korunan harem ve gzdelerin yaad gemi ve l bir aa ait, ka-pal ve kasvetli bir hayat sryorlard.

    Zbeyde de, dierleri gibi kapal yayordu. Mustafa doduun-da neredeyse otuzunda olmakla birlikte, ta yedi yandan beri arafa girmiti. ok seyrek ve ancak yannda biri olursa dar kard. Aile-sinden ve komu evlerde oturan birka kadndan baka kimseyle grmezdi. Olduka eitimsizdi, ne okuyabilir, ne de yazabilirdi; ayrca, evi dndaki dnyada olup biten en sradan olaylar konusunda bile tmyle cahildi.

    Bununla birlikte, ailesine hkmeden oydu. Tahrik olunduunda gazaba dnebilen buyurganlyle mtehakkim tavrl bir kadnd. Tam bir kylyd. Babas Arnavutluk'un gneyinden kk bir ift-i, annesi de bir Makedonyal idi. Uzun boyu ve gl gvdesiyle, mavi gzleri ve lepiska gibi san salanyle, grbz bir bedenin tm ha-yatiyetine sahipti. inden km olduu verimli topraklar gibi, basit ve salam bk yaam anlay vard ve bir kylnn tm erdemlerine sahipti. Derin dindarlnn yan sra vatanperver ve tutucuydu. Yaamn basit gereklikleri karsnda keskin bk zekaya ve muhake-meye sahipti.

    Btn Trk kadnlar gibi btn yaamn erkek ocuuna hasret miti doarken len bir erkek ocuundan baka, ismi Makbule olan bk kz ocuu daha vard. Mustafa'y snrszca martmasna karn, o bundan pek az etkilendi. Ak mavi gzl, kum rengi sal, zayf, kemikli yapda, sessiz ve vakur bk ocuktu. Annesinin okama larn doal bk ey olarak karlar, szne kar gelk ve her trl ceza ya iddetle kar durarak, ona olan .sevgisini pek ender gsterirdi. Da ha ok kendi bana, ar bal oyunlar oynayan, baka ocuklarla pek ender arkadalk eden, anormal denebilecek derecede kendine yeterli olan bk ocuktu. :

    Ali Rza, Dyun-u Umumiye'deki memuriyetinden ayrlm ve kereste ticaretine balamt.M^stafa'nm tccar olmasn istiyordu. Zbeyde ise, onun bk din adaM olarak yetimesininden yanayd. Onu

    ilk olarak, Arap harflerini renmesi ve Kur'an'dan pasajlar okuya-bilmesi iin mahalle mektebine, ardndan da renci olarak iyi bk ge-lime gsterecei emsi Efendi Okulu'na gnderdiler.

    Ali Rza anszn ld. Kereste iinden de zaten pek para kazana-. mamamt. Aile be kurusuz vaziyetteydi. Zbeyde evini kapatp, Selanik yaknlarndaki Lazasan adl kyde iftilik yapan erkek kar-deinin yanna snd.

    Burada Mustafa'ya ahrlar temizlemek, inekleri otlatmak, kar galar kovalamak ve koyunlara gz kulak olmak gibi grevler veril miti. Bu yaam sevmie benziyordu. Ak havada yaplan bu ar iler ona yaram, glenmi, salk ve dayankllk kazandrmt. Fakat bydke daha da ekingen, yalnz ve bamsz biri oluyor du. ' .

    ki yln sonunda, Mustafa onbk yana geldiinde, Zbeyde kzkardelerinden bkini,olunun okul masraflarn karlamas konu-sunda ikna etti. Tarlalarda alt bu aylar boyunca yabanl ve dik-bal olan olu zerindeki denetimini kaybetmi, ona szn geke-mez olmutu; olunun bydnde sradan bk oban ya da iftlik iisi olmasn da istemiyordu.

    Bylece Mustafa Selanik'teki bk okula gnderildi. Artk byk bk skntnn penesindeydi. Ak havada gekdii zgr gnlerin-den sonra yeniden disiplinli yaama hapsedilmiti. retmenlerine kar vahice davranyordu. Dier ocuklarla olan ilikilerindeyse inat ve kendini beenmiesine davrandndan, sevilmiyordu. On-larn oyunlarna katlmay reddediyor, kendisine karmaya kalkan-larla da srekli dvyordu.

    Gnn bkinde byk bk kavgaya kart. retmenlerinden bki, onu srkleyerek kavgadan ayrrken tekmeler sayurararak kurtulma-ya altndan, sk bk dayak .yedi. fkeden lgna dnen Mustafa, okuldan kat ve bk daha oraya dnmeyi kesinlikle reddetti.

    n Bk kez daha Mustafa'nn sorumluluu Zbeyde'nk omuzlarna

    yklenmiti. Kzkardei, Mustafa'nn baka bk okula gitmesi iin pa-

  • ra vermiyor, Mustafa'ysa ayn okula dnmeyi reddediyordu. Zbey-de onun akln bana getirmeye altka,o, gitgide inatlayordu. fkelenip oluna bardka, o da annesine aynen karlk veriyor-du.

    Days da onu asker yapmay nerdi: Geimsiz bir ocuk olmas ticarette baarl olmasn engelleyecekti, en iyisi onu Selanik'teki Askeri Mekteb'e gndermekti. Devlet okulu olmas nedeniyle, para demek de gerekmeyecekti. Zekasn ortaya koyabilirse subay ka-bilirdi; yok eer koyamazsa da, er olacakt. Her iki ekilde, gelecei kurtulmu oluyordu.

    Zbeyde bunlar dinlemek bile istemedi; ama Mustafa kararm vermiti. Daysnn nerisine akl yatmt. Yan komularnn olu Ahmed daha yeni bir askeri mektebe girmiti ve gsterili niformas-yle herkese caka satp duruyordu. Mustafa'nn hoca (din adam) ol-maya niyeti yoktu. Esnaflk ise bir Trk'e deil, Rumlar, Ermeniler, Hristiyanlar, Yahudiler ve bunun gibi reayaya yarar bir iti. O asker olmak niyetindeydi; bir subay olmak', niforma giymek ve adamlar-na emir vermek istiyordu.

    Hi kimseye haber vermeden; babasnn arkadalarndan emekli bir -subay a gidip askeri okul yneticileri nezdinde kendisine kefil ol-masn istedi. Annesinin kendisine engel olmasna frsat vermeden snava girdi ve baarl oldu.

    Askeri okulda kendi yerini bulmutu. Baarlyd, fakat hala sevi-len bir ocuk olamamt

    Alngan yaradlda olduundan, eletirildiinde veya kaba ko-numalara muhatap plduunda hemen krlyor, ters davranyordu. Btn bunlar onun iine kapanmasna, kimseyle arkadalk kurama-masna yol ayordu. Gene de, her zaman dikkat ekmek ve sradan ol-mayan biri olarak sivrilmek arzusundayd.

    Kavgaya hazr olmas yznden hibir ocuk onunla dalamay gze alamyordu. Kendilerine katlmas iin uratklarnda ya da ne-den byle davrandm sorduklarnda, hemen onlar tersliyerek:

    "Ben sizler gibi olmak niyetinde deilim, ben nemli biri ola-cam" diyor ve kendi yoluna gidiyordu.

    Matematik ve tm askeri derslerde gsterdii stn zekas, geit resmindeki yetenei okulda baarl olmasn salad.

    Okuldaki ikinci ylnda retmenlerinden Yzba Mustafa, ona sevgi ve .yaknlk gsterdi. Onu yardmc retmen yaparak, alt snfn sorumluluunu Mustafa'ya verdi. Onu kendisinden ayrmak iin de, ikinci bir isim olarak ona Kemal ismini yaktrd. Bu tarihten sonra, 6 artk Mustafa Kemal olarak tannacakt.

    Askeri Rdiye'de snavlarda gsterdii byk baarlar ve hatta dier ocuklara retmenlik yapmas sonucu hzl bir ilerleme gsterdi. Dier ocuklara bir eyler retmek, bylece stnln onlara kabul ettirmekten ok holanyordu. Ayrca kendisinden daha baarl ' olan herhangi bir ocua kar giderek haince bir nefrete dnebilen byk bir kskanlk da gsteriyordu. Hi kimsenin karsnda glgede kalmaktan holanmyordu. Herhangi biri onunla rekabete girise, hemen kabalayordu. O en dikkat ekici kii olmalyd; aksi halde ortamda hi bulunmamay tercih ediyordu.

    Yzba Mustafa'nn dostluu ve korumas ona hibir ey sala- mad. Bu dostluk salkszd. Bedenen ok gelimiti. Ondrdnden | nce ocukluk an arkasnda brakt.

    On yedisinde Askeri Rdiye'yi baanyle bitirdi ve Manastr'daki Askeri dadi'ye gnde-rildi.

  • KNC BOLM

    III

    Manastr yryen birliklerin tozlan ve grlts ile silahlarn gmbrtsyle sarslyordu. Yunanistan Girit'i ele geirmiti. Trki-ye sava ilan etti ve askeri birlikler cepheye kotular.

    Gn byk zorluklarn ve mcadelelerin yaand, savalar ve sava sylentilerinin her yana yayld gnlerdi. Osmanl mparator-luu son nefesini vermek zereydi. Onun kvranan bedenine penele-rinim geirmi olan ve birbirlerine hrlayan Hristiyan glerin her biri ise, imparatorluun iri bir parasn koparabilmek iin hazr bekli-yorlard.

    mparatorluu yiyip bitiren bir baka g de honutsuzluktu. Ynetsel rgtlenmesi tpk Osmanhlar'n onatnc yzylda parlak gnlerindeki gibi Padiah'n evresinde toplanmt, fakat artk eli aya tutmaz, khne bir hale gelmi rmt. Her yerde yoksulluk ve yetersizlik, ve bunlarla birlikte honutsuzluk egemendi. Btn gen insanlar reform yaplmas iin feryad etmekteydi.

    Padiah, yani Kzl Tilki Abdlhamid, yabanclardan olduu ka-dar uyruklarndan da korkuyordu. Tm yeniliki dnceleri yasak-lamt; her trl reformu reddediyordu. Btn imparatorluu bir ha-fiye ayle rmt; bylece nerede olursa olsun ne zaman kii bir araya gelip konusa, konutuklarm gizlice dinleyip gizli polise rapor eden biri oluyordu. Ortada ne zgrlk, ne de can gvenlii kalmt. Hapishaneleri Trkler'le doldurmu, Hristiyanlar' toplu kyma uratmt.

    lke ayaklanma ve devrim ruhuyle doluydu; zellikle de "fesad

    ateinin" her zaman scakln koruduu, tutumaya hazr olduu Balkanlar'da ve Manastr'da. Yeni dnceler burada ortala dklmt.

    Mustafa Kemal genliinin verdii byk tutkuyla btn bun-lar zmsedi. Tm Arnavutlar ya da Makedonyallar gibi o da ig-dsel olarak her trl otoriteye bakaldryordu. Yrekten bir devrim-ciydi. Kendini bir devrime nderlik eder, despotun egemenliine son verir, lkeyi kurtarr ve temizlerken hayal ediyordu. Bu hayallerin hepsinde, kendisini daima herkesin ba edii ve sayg duyduu bir li-der olarak, daima merkezde gryordu.

    Tatillerinde Selanik'e dnyor, fakat annesinin evinden olabil-diince uzak duruyordu. Annesi Rodoslu hali vakti yerinde bir tccarla evlenmiti. Mustafa Kemal bu evlilie kar olduunu ok kaba bir dille annesine sylediinde aralarnda byk bir tartma kmt. Bundan sonra da vey babasn tanmay ve onunla grmeyi reddet-miti.

    Selanik'deyken zamannn ounu ona Franszca reten bir Dominiken tesisiyle geiriyordu. O uralar kendisi gibi Makedonyal (Ohrili) ho ve utanga bir gen olan Fethi'yle arkadalk kurmutu. Fethi*, Franszca'y gayet iyi biliyordu. Ele geirebildikleri tm dev-rimci literatr birlikte, hrsla ve abucak okudular. Bunlar Voltaire, Rousseau, tm Fransz yazarlar ve Hobbes'un ekonomi politii ile John Stuart Mill'in yaptlaryd. Hepsi de yasaklanm yaynlard. Bunlarla yakalanmalar hapse girmeleri anlamna gelecekti. Bu tehli-ke, bunlar okumay daha da keyifli hale getiriyordu.

    Mustafa Kemal, hitabet sanat altrmalar yapyor, dier askeri rencilere tumturakl sylevler veriyordu. Bu sylevler Trki-ye'nin, onlarn Trkiye'sinin yabanclarn penesinden ve Padiah'n Jkokurhuluundan kurtarlmas gereini dile getirmekteydi. zgrlk zerine makaleler ve denemeler kaleme alyor, uzun ve a-teli iirler yazyordu.

    Derslerinde Manastr'da Selanik Askeri Rdiyesi'nde olduu kadar baarlyd. Dosyasna " Zeki fakat asabi ve samimi olunmas imkansz bir gen" eklinde bir not dlmt. stanbul'daki Genel * Fethi Okyar.

  • Kurmay Okulu'na (Harbiye) seildii resmi gazetede astemen oluuyla birlikte duyuruldu ve oraya gnderildi.

    IV

    Yirmi yana gelmi olan Mustafa Kemal salam yapl, salam karakterli, snrsz canlla sahip bir genti.

    Hibir yaam deneyimi yoktu. Selanik yalnzca kk bir liman kenti, Langaza bk ky, Manastr ise skc bk tara kentiydi. Kendisini ayakta ve mazbut tutacak ilkelere ya da annesinin derin dinsel inan-larna sahip deildi.

    Kadnlarn hibirine ak olmad. Onlarla ilikileri duygusal ya da romantik dzeyde deildi. Vicdan azab duymakszn abucak bi-rinden brne geiyordu. tahn doyuruyor ve brakyordu. Bu ko-nuda tam bir doulu gibi dnyordu: Cinsel itahn doyurmak dnda, yaamnda kadnn yeri yoktu. Bylece kentin ehevi yaam-na iyiden iyiye kendini kaptrd.

    Anszn btn bu sefahatten tiksindi ve ayn enerjiyle okuldaki almalar zerinde younlat.

    Baars tmyle kendisine balyd. Trkiye'de her insan en alt basamakta balayarak kendi yeteneiyle ykselmeliydi. Belirli bir hakim snf, zengin ve soylu ailelerin ocuklarna zg okullar ol-

    mad gibi, yalnzca babalar baarl veya soylu olduu iin hibk ocua zel ayrcalklar verilmiyordu. Bu nedenle yeter zeka ve uy-gun karatere sahip olduu takdkde, kyl bk aileden gelmesi Mustafa Kemal iin bk engel oluturmamaktayd.

    Mustafa Kemal btn snavlarn parlak bk baaryla verdi. Kur-may Okulu'na seildi. Bu okuldaki dersleri de baaryla tamamlad ve 1905 Ocak'nda hzl bk terfiyle yzbala ykseltildi.

    Greviyle politikay iyice harman etmiti. Manastr'dayken dier ocuklar arasndan sivrilmiti. Kurmay okulundaysa kendisi gi-bi zel olarak seilmi, yetenekli gen subaylarla evriliydi.

    Bu genlerin hepsinin de devrimci olduklarn grd. Gerekten deerli her gen subay, Padiah'in manen kerten bu despotizmine ve yabanc milletlerin ak mdahalelerine bakaldryordu. Onlar Osmanl mparatorluu'nn miraslarydlar ve bu mkas gz gre gre yok ediliyordu.

    retmenleri kadar, yksek rtbeli subaylarn ou da onlara yaknlk duyuyordu. Gen meslektalarnn yaptklar ileri grmez-likten gelmelerine karn, ne dncelerini aka ortaya koymaya ne de onlara nderlik, etmeye cesaret gsterebiliyorlard.

    Erkan- Harbiye Mektebi'nde, gizli toplantlarda siyasal tartmalar yapan ve elden ele dolaarak okunan el yazmas tek.yap-rakhk gazeteler datan Vatan adl devrimci bk cemiyet de bulunu-yordu. Cemiyet, Trkiye'deki yaamn tm yerlemi kurumlarna, olgularna saldryordu. Eski rejime, yani Padiah'n ehliyetsiz me-murlarna, zorba ynetime ve tm zgrlk dnceleri bast-rmasna kar iddetle hcum ediyordu. Hocalardan nefret ediyordu. slam'n tm yeniliklerini engelleyen yapkan elini, halkn kann emen camileri ve tekkeleri; akl d ve khnemi yasalar barndran Kur'an'a dayal yasal sistemi lanetliyordu.

    yeleri Padiah'n zorba ynetimine son vermek ve yerine halk tarafndan seilmi bk parlamentoya dayal anayasal hkmeti getir-mek; halk hocalarn elinden ve kadm pee ve haremden kurtarmak iin ant ierek cemiyete giriyorlard. Trkiye, Padiah ve casuslarnn elleriyle bouluyordu; damarlarna yeniliki dnce kan aktlmaz-

  • sa, Trkiye lecekti. Mustafa Kemal de Vatan'a katld. Cemiyetin bror iin id-

    detli makaleler, galeyana getiren ateli iirler yazmaya balad. Tartmalarda olaanst keskin bir dille konumalar yapyordu.

    Cemiyetin almalarndan Mektep Kumandam haberdard, fa-kat ban br tarafa evirmeyi tercih ediyordu. Padiahn casuslar da iin farkna vardlar, hatta saraya jurnal ettiler. Sultan tedirgin ol-mutu. Byk bir olaslkla bu cemiyet fazla gelimemi, havai gen-lerin iiydi; ne ki, bu genler gelecekte ordunun kurmay subaylar ve generalleri olacaklard. Bu yzden Askeri Mektepler Mfettii (Zlfl) smail Hakk Paa'ya* Vatan adl bu cemiyete bir son ver-mesini emretti. smail Hakk, akademi mdrne uluorta svp saya-rak, cemiyetin okul iinde hibir ekilde faaliyet gstermemesini salamasn istedi.

    Bunun zerine renciler Vatan ' okul dna tadlar. Ne ki, bundan sonra cemiyet stanbul'da pek ok benzerleri gibi, tartma yapmaktan teye geemeyen gizli cemiyetlerinden birine dnt.

    Snavlarm tamamlayan Mustafa Kemal'in tayininin yaplmas-ndan evvel, birka hafta bo vakti kalmt. Annesi artk ona dzenli aylk gnderebildii iin mali durumu sradan bir subaynkinden epeyce iyiydi. Vatan' m yaynlanmasn stlendi. Arka sokaklardan birinde gazeteyi hazrlarken bro olarak kullanabilecei bir oda kira-lad. Gizlice gelirken izlenmediklerinden emin olmak iin sk sk dnp arkalarna bakan yelerin katld toplantlar iin eitli evleri ve kahvelerin arka odalarn ayarlamay stlendi.

    Gizlilik ve tehlike onu adeta canlandryordu. Devrimci rgtlenme teknikleri, hcre oluturma, yeni yelerin sadakatini snama yntemlerini, ifreler, parolalar, iaretler ve kar iaretler ile antlar konusunda bilgi edinmeye balad.

    Polis sust yakalamak iin srekli olarak onlar gzetlemek-teydi. Henz bu ilere yeni balam kiiler olarak bilgiden ok evke sahip olduklar iin, yakalanmalar hi de g olmad. Bir ajan provo-katr cemiyetin iine szmay baarmt. Bu kii tarafndan saptanan

    * Aslnda smail Paa: kinci Abdlhamid devri Mekatib-i Askeriyye nazrlanndandr. (ev.) 10

    yeni bir yenin kabul treni iin tm yelerin bir araya geldii bir gnde polis eve baskn yapp hepsini yakalad.

    Vatan'n dier yeleriyle birlikte Mustafa Kemal de stanbul'un nl Kzl Zindan'na* kapatld. Durumu ok ciddi grnyordu. Po-lisin elinde ona kar pek ok kant vard. Dierlerinden ayrlarak tek bana bir hcreye kapatld. Gelecek karanlk grnyordu. Eer Pa-diah onun tehlikeli olduuna kanaat getirirse, ortadan kaldrlabilir, yllarca hapislerde kalabilir ya da srgn edilebilrdi. Ondan nce bir ok kii Kzl Zindan'dan arkalarnda en ufak bir iz bile brakmadan ortadan kaybolmulard.

    Zbeyde, kzyle birlikte Selanik'ten onu grmeye geldi. Grme iznini alamadlarsa da, ona bir miktar para gndermeyi baardlar.

    Haftalarca pis ve bceklerle dolu, dar bir hcrede kapal kald. Tavana yakn bir yerdeki kk demirli pencere, hcrenin tek k ve hava kaynayd. Hcre hapsi ruhunu karartm ve onu adeta vahiletirmiti.

    Gnn birinde hibir uyanda bulunulmakszn, hapishanenin ar-kasndaki Harbiye Nezareti'nde smail Hakk Paa'nn brosuna gtrld. Kirli hcrede geen haftalarna karn, iki askeri polisin arasnda dimdik bir vcutla hazrolda duruyordu.

    Paa bir sre oturup onu seyretti. Bu, eski rejimin bir paasyd; sakall, giysileri bol ve biimsiz, tavrlar yava ve azametliydi. Pa-diahn gvendii, yakn adamlarndand.

    Uzun sren suskunluunun ardndan, sonunda, "imdiye kadar byk yeteneklere sahip olduunu gsterdin" dedi, "eer istersen, Pa-diahmz efendimiz hazretlerinin hizmetinde olarak nnde gzel bir gelecek var. Ama te yandan, kendinin ve niformann erefini le-kelemi durumdasn. imdiye dek en kt hretli kiilerle birlikte kumar oynayp iki itin, kt kadnlarla dp kalktn. Siyasete ve Padiahnza kar vatan hainlerinin ykc propagandasna kartn. Arkadalarn da ayn eyi yapmalar iin tevik ettin.

    "Buna ramen Efendimiz merhamet gstermeye karar verdi. * Bekiraa Bl olmal (.n.).

    11

  • Gen ve aklszsn. Gerekten kt olmaktan ok, dikbal ve heye-' canlsn. -

    "am'daki bir svari alayna gnderileceksiniz. Gelecein tmyle oradan kendisi hakknda gnderilecek gnderilecek raporlara baldr. Artk btn bu Samalklar ve aptallklar bir yana brakp, askeri grevinizle megul olacaksn. Dikkat et; ikinci bir ansn olma-yacak."

    Ayn gece Mustafa Kemal, polis tarafndan Suriye'ye giden bir vapura bindirildi. Annesini ya da arkadalarn grmesine izin veril-memiti.

    Sekiz gnlk zorlu bir yoluculuun ardndan Beyrut'a kt ve Lbnan dalarn atla geerek, am'daki alayna katld.

    Alaym, am'n gneyindeki dalarda yaayan ve devaml isyan halindeki Drziler'e kar bir sefer hazrl iinde buldu. Bu sefer, Mustafa Kemal'in faal askerlik yaamnn ilk deneyimi oldu. Ancak, aslnda gerek bir asker iin pek de doyurucu bir grev deildi. lke, suyu ve yolu olmayan, dar ve'derin derelerle blnm, tmyle plak kayalklardan ibaret, kra bir araziden ibaretti. Drziler ise, arazinin her karn ok iyi tanyan, son derece vahi, yola gelmez dallard.

    Trk birlikleri gnlerden beri sarp kayalklarda glkle ilerle-mekteydi; ancak, ne dman yakalayabiliyor, ne de ona yaklaabili-yordu. Drziler kesinlikle atmaya girmiyor; tehlikeyi hisseder et-mez hzla uzaklaarak dalyor; ardndan dik kayalklarda pusuya yatarak, gece gndz Trk birliklerini avlyorlard.

    Drziler'e bir ders vermek zere, Trkler'in yapabildikleri tek ey, bo ve yoksu-l Drzi kylerini ve ekinlerini yakmaktan ibaret kald. Bundan sonra k geirmek zere am'a dndler.

    V

    Seferden dner dnmez, Mustafa Kemal Vatan'm bir ubesini kurmak iin ie koyuldu. Hapishanede geen haftalar ve Hakk Paa'mn tehditleri ne gzn korkutmu, ne de onu ylgnla dre-

    12

    bilmiti. Ne Tanr'dan, ne bir kiiden ne de kurumdan ekinmeyen, tam bir devrimciydi. Onun iin resmi ya da kutsal olan hibir ey yok-tu. Hl genlik ateiyle yanmakla birlikte, artk amaz bir saknm ve souk kanl bir hesap yapma gcn sre iinde gelitirmiti. iir yazmay ve edebiyat brakmt. Eylem ve edebiyatn bir arda yryemeyeceine karar vermiti. Aslnda edebiyat, irade ve kararl-l zaafa uratyor, kiiyi yanl alanlara srklyor, eylem iin ge-rekli olan zihniyetin kiide gelimesini engelliyordu. Edebiyat ar-kasnda brakt ve bundan sonra ilgisini tmyle somut devrimci rgtlenme ve pratik ayrntlar zerinde younlatrd.

    Topran tohumlanmaya elverili olduunu anlad. Tpk stanbul'da olduu gibi, buradaki gen subaylarn da hepsi honutsuz. ve daha st rtbeliler ise, konuya yaknlk duyan kiilerdi. Aralarnda Harbiye Mektebi'nden tand, eski bir arkada olan Mfid Ltfi'nin* ona yardma hazr olduunu grd. Kurduklar rgt sayca abucak byd ve bir anda Suriye'deki tm karargahlara yayld. Mustafa Kemal de nemli bir konuma gelmeye balamt; ancak, ksa bir sre sonra bouna bir aba iinde olduunu anlad. O, am'da bir devrim hazrlama abas iindeydi, ama aslnda bu mmkn deil-di: Aslnda kk Trk kararghlarndaki subaylar devrim iin hazrd, ne ki, yerel halk onlara dmand.

    Arkadalar ona devrim olaynn merkezinin Balkanlar olduuna dair malumat gndermi ve kendisini Selanik'e naklettirmenin bir yolunu bulmasn tavsiye etmilerdi.

    zin verilse de, verilmese de, Selanik'e gitmekte, durumu kendi gzleriyle grmekte son derece kararlyd. Suriye kylarndaki Yafa limann kumandan Ahmed Bey isminde bir subayd. Vatan'm ye-lerinden olan Ahmed, ona yardm etmeye hazrd. Gidiinde bir glk kmamas konusunda birlikte bir plan hazrladlar.. .

    Birka gnlne izin alarak Yafa'ya gitti. Orada uydurma bir sm ve tccar giysileriyle sahte katlar edindi ve Msr'a giden bir gemiye binmeyi baard. Buradan Atina'ya, ardndan Selanik'e geti.

    Ltfi Mfid Bey (sonradan Krehir meb'usu). Mustafa Kemal onunla am'da karlamam, oraya ayn zamanda tayin edilmi ve birlikte gidip, ortak bir ev '"tmulard. Aslnda, birka ay evvel Vatan olayndan dolay birlikte '"tuklanmlar ve Zlfl smail Paa'mn nne, ikisi birlikte karlmlard. (-n.)

    13

  • Gittii her yerde honutsuzlua, gizli cemiyetlere ve devrim hazrl-klarna tank oldu.

    Selanik'te dorudan annesinin evine indi ve bir sre tmyle ses-siz kald. Dncelerinde hakl kmt. Selanik, olaylarn gerek merkeziydi. En nemli alt rtbeli subaylar burada toplanmaya balamt. Gerekten byk bir ey. hazrlanmaktayd. Annesi ve kzkardei araclyle Erkan- Harbiye Mektebi'nden kimi arka-dalaryle temasa geerek, onlardan kendisine bir nakil ayarlama-larm istedi.

    Daha hibir ey yapmaya frsat bulamadan evvel, Padiah'n ha-fiyeleri onu tanmlard, istanbul'dan hemen yakalanmas iin emir geldi. Polis Mdr muavini olan Cemil, Vatan'm stanbul'daki ye-lerinden biriydi. Birini gndererek tutuklama emrini iki gn sumen alt edebileceini, ancak elinden daha fazlasnn gelemeyeceini be-lirterek Mustafa Kemal'i uyard; hemen kentten ayrlmas gerekiyor-du.

    Bylece Mustafa Kemal snrdan kaak olarak Yunanistan'a ge-erek oradan da gemiyle Yafa'ya gitti; ne ki, tutuklama emri ondan nce Yafa'ya gelmiti bile. Gizli polis onu tehlikeli biri olarak mimle-miti. Bu kez ona merhamet gstermeyeceklerdi. Mustafa Kemal'in Kzl Zindan'da ikinci bir ans yoktu.

    Grevi emirleri uygulamak olan Ahmed Bey, onu gemide karlad. Mustafa Kemal'e belgelerini ve niformasn getirmiti. Hemen sonra onu gizlice gemiden indirdi, kentin dna kararak ok hzl bir ekilde gneydeki Gazze'ye gnderdi. Bu snr boyunda atma vard ve blgenin kumandan Mfid Ltfi'ydi. Osmanl mparatorluu'nun iinde bulunduu karmaa ve dzensizlik byle bir aldatmacay mmkn klmt.

    Ardndan Ahmed Bey stanbul'a ortada bir yanllk olmas ge-rektiini, Mustafa Kemal'in btn bu sre iinde Gazze'de olduunu ve hibir zaman Suriye'den ayrlmadn bildirerek bu konudaki yeni emirleri beklediini yazd.

    Haftalar sonra gelen yanttan sonra Mfid Ltfi de sz konusu sre iinde Mustafa Kemal'in kendisiyle birlikte olduunu teyit etti. Bu ekilde herikisi de tutuklama emirlerini hasr alt ettiler.

    14

    Bir yl boyunca Mustafa Kemal tmyle sakin durdu. Padiahn polislerinin onu bir kez ele geirirlerse, bu defa gn n artk bir da-ha gremeyeceinin gayet ak biliyordu. Kendisini iine verdi. sleri oriun mkemmel ve kendini grevine adam bir subay olduuna ilikin raporlar veriyorlard. stanbul'daki yetkililer sonunda Sela-nik'deki casuslarn byk bir hata yapm olduuna ve bu gen su-bayn aptalca dncelerinden ve havailikten vaz geip akln bana aldna kanaat getirdiler

    Fakat Mustafa Kemal Selanik'e gitmekte en az eskisi kadar ka-rarlyd. Memleketinde byk olaylar hazrlanmakta iken, onun Suri-ye'de, bir kede kalmas olanakszd. Harbiye Nezareti'ndekiler de dahil olmak zere, Vatan mensubu btn kurmay subaylar tanyor-du. Mmkn olan her areye bavurdu. En sonunda Selanik'e nakline ilikin emirleri aldnda, olabildiince hzl bir ekilde, devrimin merkezine kotu.

    VI

    Mustafa Keml nc Ordu kurmay heyetine gnderildi. Gre-vi, ksmen Selanik'de kalmasn, ksmen de tefti iin demiryolu bo-yunca yolculuk yapmasn gerektiriyordu.

    Selanik'teyken annesi ve kzkardeiyle kalyordu. Zbeyde'nin durumu imdi gayet iyiydi; ikinci kocas, ona kentin merkezinde ko-caman bir ev ve bir miktar para brakarak bir sre nce lmt.

    Mustafa Kemal karargahta Erkn- Harbiye Mektebi'nden tan-d pek ok subayla karlat. Bunlarla Vatan'm yeni bir ubesini rgtlemeye altysa da, fazla bir baar salayamad. Onun anlatt-klarn, tartmaya ya da kar olduklarn sylemeye kalkmakszn dinlemekle yetiniyorlard. Ondan kukulanyor gibi bir halleri vard? Bazan bunlardan birka bir arada konuarak yrrken, yanlarna git-tiinde sanki bir hafiye ya da ajanm gibi, hemen susuyorlard. Bir eyler evirdiklerinden emindi, ama onu aralarna almyorlard.

    En sonunda ilerinden biri sk skya gizlilik sz verdirerek ka-pal kaplar ardnda, .olanlar ona da anlatt. Selanik'te byk bir dev-rimci rgt bulunuyordu; ismi de ttihat ve Terakki idi. ehirde ok sayda Yahudi vard; bunlarn ou talyan uyruklu ve talyan Mason

    15

  • localarna'balyd. talyan uyruklar olarak, kapitlasyonlar ve .imti-yaz antlamalar uyarnca Padiahn basksna kar kprunmaktalard. Evleri polis tarafndan aranamyor ve yalnzca kendi konsolosluk mahkemeleri nnde yarglanabiliyorlard.

    lerinde Makedonyal Fethi'nin de bulunduu, Mustafa Ke-mal'in ounu tand bir grup subay Mason olmutu. Mason loca-larnn tm yntemlerini kullanarak ve korumas altna snarak tti-hat ve Terakki'yi kurmulard. Yahudiler'in evlerinde gvenlik iin-de toplanyor ve planlar hazrlayabiliyorlard. Hatr saylr balar topluyorlard. Padiahn lkeden srgn ettii ve yabanc lkelerde yaayan nemli siyasal mltecilerle sk bir temas halindeydiler.

    ttihat ve Terakki Cemiyeti bir sredir Mustafa Kemal'i izlemek-te ve snamaktayd. Artk onu da kendilerine katlmaya davet et-milerdi.

    Mustafa Kemal Vedata Locas'nda bir birader olarak rgte katld. Kendisini holanmad bir atmosfer iinde bulmutu. Katld loca, uluslararas Nihilist rgtn bir parasyd. yeleri arasnda Yahudiler'in ezildii Rusya hakknda son derece kt, ama bol bol para kazanmalarna izin verilen Viyana hakknda iyi szler syleyen milliyetsiz kiiler vard. Bunlar adeta gizli yaayan, salksz, st kapal szlerle konuan, srlarla dolu kiilerdi. Mustafa Kemal, uluslararas finans ve uluslararas ykc yeralt rgtlerinin ana yakalanm olduunun bilincindeydi, ama bunlarn tam olarak ne tr insanlar olduklarnn tmyle anlayabilmi deildi.

    Yahudiler'in uluslararas amalan ve sorunlarna kar hibir ilgi duymuyordu. Masonlar'in ritellerine daha da az yaknlk duyuyor, bunlardan alayla sz ediyordu. O, bir Trk't; Trk olmaktan gurur .duyuyor, Trkiye'yi Padiahn ehliyesizliinden ve despotizminden olduu kadar, yabanclarn penelerinden kurtarmakla ilgileniyor-du.

    Daha kts, bu ite sonradan gelenlerden olmasyd. ttihat ve Terakki'yi kontrol eden kiiler, kendilerini Mason localarnn kar-mak ritellerinin perdesi ardna gizlemekteydiler. Henz yeni balam bir "birader" olduundan, ondan beklenen yalnzca emirleri uygulamasyd. Oysa, onun yaradl, olay kontrol etmek, bu olmaz-

    16

    sa hibir ekilde olayn iinde yer almamakt. Sakin sakin emirlere bo- . yun eecek biri olmak bir yana, her zaman son derece eletirel bir kiilikteydi. Eletirileri son derece iddetli olduu gibi, kiilie saygdan da uzakt. Fikirlerine kar kldnda, hemen vahileiyordu. ttihat ve Terakki'yi yzeysel ve etkisiz bir rgt olarak gryordu: ok fazla konuuluyordu, eylem ise pek azd. stanbul Kurmay Okulu'ndaki som, dkme bir demir gibi salam, hevesli renciden, artk elie dnerek glenen bir devrimci kmt. Kuram deil, gerek olaylar istiyordu. Titizlikle planlanm eylem is-tiyordu. ttihat ve Terakki iinde Ona ters gelen, hazmedilemeyecek kadar fazla teorisyenlik faaliyeti olmasyd.

    Liderlere sayg duymuyordu. Hepsiyle tartyordu: Enver acele-ci ve savruk bir adamd; Cavid Selanikli bir Yahudi, bir dnmeydi; Niyazi vahi ve dengesiz bir Arnavut, bir tr Garibaldi'ydi; bir Posta memuru olan Talat ise, hantal bir ayyd. te, liderler de bunlard.

    Mustafa Kemal onlarn hepsiyle tenezzlen konuuyordu. Hep-siyle sanki onlar dershanedeki ocuklar, kendisi de retmenleriy-micesine davranyordu. Bir keresinde Kafe Gnogno (Yonyo)'da oturmu, Cemal'in yurtseverliinden sz ediyorlard. Mustafa Kemal alayc bir tavrla szlerini kesip, gerek byklk hakknda bir sylev verdi. Ertesi sabah ayn trenle ie giderlerken karlat Cemal'e onu nasl poplerlik peinde koan biri olarak grdn syleyip, byklk hakkndaki tatsz szlerle dolu vaazini bandan sonuna dek ona da tekrarlad.

    Dier "birader" subaylar onun fikirlerinde inat ve alayc biri ol-duunu dnyor, ondan holanmyorlard. Eletirileri daima ac ve keskindi; stelik eletirilerini ekilir klacak mizah duygusundan da yoksundu. Yahudiler ise ona hi gvenmiyorlard. Hibir zaman Ma-sonluun st derecelerine ykseltilmedi. Cemiyetin lider evresinin de dnda braklmt..

    Evde de ayn derecede sorunlar yaratyordu. Eletirilerine ak olduu tek insan Zbeyde-'ydi; ancak, bazan gururunu zedeledii an-da ona kar bile souk ve hain olabiliyordu. .

    Hi kimsenin, Zbeyde'nin bile kendi hareketlerine karmasna izin vermiyordu. Bir keresinde rgt arkadalarndan birkan eve getirmiti. Hizmetiler konumalarm iitmi ve Zbeyde'ye haber

    17

  • vermilerdi. Bunun zerine sessizce Mustafa Kemal'in odasna so-kulmu, anahtar deliinden konuulanlar dinlemiti.

    Gittikleri zaman, oluna iddetle kt. Mustafa Kemal onu ik-na etmeye altysa da, bu konuda hibir ekilde anlaamadlar. O, yalnkat inanlar ve deimez sadakatiyle eski kuaa mensup bir in-sand; olu ise, ok az eye inanan ve hibir eye sayg duymayan gen kuaa. kisi de fazlasyla fkelenmilerdi. Sonunda Zbeyde oluna yardm etmeye karar verdi. Ne de olsa olu dnyay tanyan bi-ri, evin reisiydi; hem kimbilir, belki de dncelerinde hakl olduu yanlar vard. Aslnda onun haksz olduuna inanyor, fakat evi terke-deceinden korkuyordu. Bylece kendi yarglarna aykr olmasna karn,, ona yardm etti. Gene de tm kadnlar gibi srekli ikayet edi-yor, hem Padiaha hem de dine kar komplo kurmann aptallk ol-duunu syleyip duruyordu.

    Bu anlamazlk Mustafa Kemal'e kararn verdiren etken oldu. Ev yaantsnn kstlamalar cann skyordu. Evle olan balan, akra-balarn gevezelikleri,.kadnlarn sonu gelmez dualar, kanlmaz basklar sinirine dokunuyordu. likilerde karlkll gereksiz bulu-yordu; her eyi almal, ama hibir ey vermemeliydi. zgrl ze-rinde en kk bir kstlamaya bile gelemiyordu. Bedeli ne olursa ol-. sun, daima kendi kendisinin efendisi olacakt. Bir oda kiralayarak ev-den ayrld. Annesini sk sk ziyaret ediyordu; artk eskisi kadar birlikte olmadklar iin de, onun szlerini daha ok dinlemeye balamt.

    Gndzleri askeri grevlerini grlmedik bir enerjiyle srdryordu. Akamlar ise, yemek yemek ve dier rgt arka-dalaryle arka odalarda toplant yapmak iin Kafe Yonyo'ya ya da polis hafiyelerinin mtecesis gzlerine kar pancurlan skca rtl, kaplar kilitli baz evlere gidiyordu. Burada mum ya da gaz lambas altnda sigara ve iki ierek gece ge saatlere kadar oturuyor, yaklaan devrim hakknda planlar kuruyorlard.

    Mustafa Kemal toplantlara katlyor ye rgt iinde kalmaya de-vam ediyordu. Ancak, zamanla gitgide daha az faal bir rol oynamaya balamt. Liderler hala onu yakn evrelerine yaklatrmamaktayd-lar. Hibir zaman alt dzeyde kalamazd. Ya idare etmeli ya da her eyden vazgemeliydi.

    18

    Eskisinden de yalnz ve az konuan biri olmutu.

    vn

    Bunca zamandr konutuklar devrim, hibir uyar iareti ver-meksizin, anszn evrelerinde patlayverdi. nceden hazrlanm bir plan olmadan, eskisi kadar tez canl ye yabanl olan Niyazi, birka adamn toplayp Resne dna, Gney Makedonya dalarna karak hkmete meydan okudu. Enver de hemen bir devrim bildirisi yay-nlayarak Dou Makedonya'da ayn eylemi tekrarlad. Hibir ey hazrlanm ya da rgtlenmi deildi. ttihat ve Terakki'nin kendi i-indeki faal yelerin says yz amyordu bile. Askeri birliklerin alaca tavr da kesin olarak bilinmiyordu.

    Mustafa Kemal sakin kalp, askeri grevlerini yerine getirmeyi srdrd. Bylesine lgn ve planlanmam servene girecek kadar gz kara bir kumarbaz deildi. Eer eyleme geecek olsayd, bu an-cak belirli bir baar ans olan dikkatle hazrlanm bir planla gerek-leirdi.

    Ne ki, "lgnca serven" baarya ulat. Bunu izleyen birka ayn tarihi, fantastik olduu.kadar kark bir ryay andryordu. Bakaldran birka yz asker dalardayd. Bastrmak zere yollanan birlikler de isyanclara katlyorlard. Askerler yllardr ihmal edilmi ve aylklar denmemiti. Subaylar tarafndan ynlendirilen alaylar, birbiri ardna ayaklanmay bastrmay reddediyorlard. Trkiye'nin ilerinden gnderilen zel birlikler de ayn eyi yaptlar. Herkesin, en bata da Cemiyet'in akn baklar nnde, Padiahn kudreti rzgar nnde srklenen yapraklar gibi yok olmutu.

    stanbul'daki Yal Tilki, ald seri bir kararla geri adm att ve gemiteki kt ynetimin tm suunu evresindekilere ykleyerek anayasal hkmeti ilan etti, hafiyelii kaldrd ve devrimcilere kucak at. Niyazi ve Enver, kazandklar byk zaferden duyduklar byk gururla dalardan indiler. Trk ve Hristiyanlar'dan oluan cokulu kalabalklar sonunda kutsal kitapta sz geen bin yllk huzur devri-nin (millenium) geldiine inanarak, sevin iinde onlar Selanik'de karladlar.

    19

  • Devrimde kendisi gibi etkin bir rol oynamam dier Cemiyet mensuplaryla birlikte Mustafa Kemal de onlar karlayanlar arasn dayd. Enver, yeni anayasay Selanik'in ana meydannda bulunan Olimpus Palas Oteli'nin balkonundan okudu. Arkasndaki subay gru-bu arasnda, alt dzey ve nemsiz bir rgt yesi olarak sadece birka kiiden baka kimsenin tanmad ve farketmedii Mustafa Kemal de vard.

    Abdlhamid'in son yirmi yldr srgne gndermi olduu poli-tikaclar, bulunduklar yabanc lkelerden akn akn dnmee balamlard. Bunlar arasnda prensler, eski sadnazamlar, her dzey-den nazrlar vard. Gen subaylar dirsekleyip kenara iterek, ttihat ve Terakki Cemiyeti'nin kontroln ele geirdiler ve iktidardan pay kap-mak ve entrikalar evirmek zere stanbul'a dolutular. Niyazi, Ama-vutluk'a dnd ve orada ldrld. Enver, askeri atae olarak Ber-lin'e gnderildi. Mustafa Kemal Trablusgarp'deki Trk kararg-hlarn denetlemek ve haklarnda rapor hazrlamak zere Kuzey Afri-ka'ya gnderildi.

    Kargaalklar kargaalklar izliyordu. Hibir ey yolunda gitmi-yordu. Avusturya Bosna-Hersek'i ilhak etti; Yunanistan Girit'i ele geirdi; Rusya tarafndan desteklenen Bulgaristan bamszln ilan etti. erde tepki balad. Arnavutluk ve Arabistan'da ayaklanmalar bagsterdi. Hristiyanlarca Mslmanlar, birbirlerine saldrmaya balad.

    Btn bu karmaann ortasnda yal Padiah destekleyenler i bana geldi. stanbul'daki askerleri satn aldlar, hocalar halka gnderip yeni yneticilerin Paris'ten getirdikleri yeni moda dnce-lerinin dinsizlik olduunu, bunlarn Trk ve Mslman deil, Yahudi ve Mason olduklannslam' ve hilafeti ykmak iin ibana geldikle-rini sylettiler.

    Din elden gidiyor kkrtmasyle taknlaan stanbul'daki asker ayakland. Subaylarn ldrp ya da hapsedip slam dinine, Padiaha ve slam halifesine ballklarn ilan ederek istanbul'u ele geirdiler. Cemiyet yelerini yakalamaya baladlar.

    20

    Cemiyet, Makedonya'daki ordunun yardmna bavurdu. Eer baarsz olurlarsa, Abdlhamid ve avenesi tm ktlkleriyle yeni-den iktidara geleceklerdi. Makedonya'daki ordunun kumandam, bir Arap ve Abdlhamid'in gzdelerinden olan Mahmud evket Paa'yd. Bu, uzun boylu, kuru, hadmaas gibi kadavraya benzer bi-riydi. Asker olarak parlak bir subayd, ancak, kumandan olarak mte-redditti.

    Ne yapmas gerektii konusunda duraksad. Kurmaylar arasnda Trablus'tan yeni dnm olan Mustafa Kemal de dahil olmak zere Cemiyet mensubu pek ok subay vard. Neredeyse onun isteine kar olarak, Mahmud evket'i harekete gemeye zorladlar. Bylece . kinci ve nc ordular stanbul zerine yrtt. nc kuvvet Birinci Birleik Frka'dan oluuyordu. Frkada bir svari birliinin kumandan olarak Berlin'den alelacele dnm .olan Enver ve kurmay bakam olarak Mustafa Kemal de yer almt.

    Kar devrimi ezip Abdlhamid'i tahttan indirdiler, Makedon-yal Fethi'yi gardiyan yaparak Selanik'deki Alatini Kk'ne hap-settiler .* Abdlhamid'in eli aya tutmaz ihtiyar kuzenini** tahta karp Cemiyet'in iktidarn yeniden perinlediler.

    Kamuoyu, Cemiyet'in iinden en ok Enver'i tanyordu. Byle-ce Enver bir halk kahramanna dnt. Makedonya'da isyan bay-ran amt ve imdi de ii tamamlamak zere nc kuvvetlere ko-mutanlk ediyordu.

    Enver'de bir parlt, canllk, gz alc bir meydan okuyu, nl olma ynnde doal bir yetenek vard ki, bunlar onun hemen gze batmasn salyordu. Onun yannda ask suratl, alayc ve ekingen yapdaki Mustafa Kemal son derece silik kalyordu.

    Bylece halk tarafndan farkedilmeyen ve liderler tarafndan da istenmeyen biri olarak kald. Cemiyet onu herkesi eletiren fakat hi kimseye boyun emeyen yetenekli, ancak, huysuz biri olarak mim-lenmiti: Hi kimsenin 'sevmedii ve arkadasz, tek bana, kendini beenmi, huysuz bir adamd. Bylece geri plana itildi ve askerlik

    * Abdlhamid'in gzetim subayln Fethi (Okyar) den sonra, Salih (Bozok) yapmtr. Salih, bu greve Balkan Sava ncesinde Selanik'de, sava sonucu bu kentin kaybyla Abdlhamid'in lmne dek de, Dolmabahe Saray'nda srdrmtr (.n). ** Sultan Besinci Mehmed Reat (1909-1918).

    21

  • grevine geri gnderildi.

    VIII Mustafa Kemal grevine btn enerjisiyle sarld. gdsel ola-

    rak bir askerdi: Adamlar iin evrede atl tatbikatlar, seminerler dzenliyor, askeri tarih -Moltke ve Napolyon'un seferleri zerinde-alyordu. Bu, yeni bir heyecan ve ykselme dnemiydi. Otuzundan nce Makedonya'da nc Ordu'nun kurmay bakan oldu.

    1910 da Ali Rza Paa'nn Fransa gezisinde yaveri olarak maiye-tine atand. nce birka gnlne Paris'e gitti ve ardndan yllk ma-nevralar izlemek iin Picardie'ye geti. Ali Rza, onun hakkmda-'ik-kate deer yetenek ve muhakemeye sahip olan, "ada yntemleri uygulamada etkin ve ak grl bir subay" olduu raporunu verdi. Dnnde Selanik'deki subay okulunun bana getirildi.

    Okulu byk bir baaryla yeniden dzenlediyse de d krklna uram ve honutsuz bk ruh hali iindeydi. gdsel ola-rak bir asker olmakla birlikte Mustafa Kemal daima politikann zle-mini duymaktayd; ne ki, politika.iinde kendisine yer yoktu.

    Devrim hibir eyi dzeltmemiti. Selanik'de Cemiyet'in adam-lar olarak tand Enver, Talat ve Cemal artk ynetici konumuna gelmilerdi. Dnme bir Yahudi olan Cavid, Maliye Nazr 'yd. Mus-tafa Kemal hepsini kendinden aa gryordu. Onlar aslnda yneti-cilie layk olmayan kk adamlard. Grlerini hi kimseden giz-lemiyordu da. Hatta bunlar okulda ve topluluk arasnda savunmaktan ekinmiyordu. Byk Gler'in* eskisinden de a gzl olduklarn sylyordu: Almanya'nn elleri Trkiye'nin grtlana sarlm du-rumdayd. Maliyecileri yeni yeni ayrcalklar ve haklar elde etmiler-di; halen Badad Demiryolu onlarn kontrol altndayd; nk Cavid byk bir ihanet iinde, demiryolunu onlara peke ekmiti. En iyi Alman diplomatlar stanbul'da grev yapyordu. Trkiye yabancla-ra, zellikle de Almanlar'a satlyordu; Trkler kendi kendilerini d yardm ve mdahale olmakszn ynetmeliydiler. Trkiye'de her ey eskisi kadar ktyd: Maalar, idari organizasyon ve genel koullar Abdlhamid dneminde ki kadar ktyd. Yoksulluk yaygnd; her * Dvel-i Muazzama (.n.) 22

    yerde, zellikle ordu iinde honutsuzluk vard: bir eyler yapl-malyd, hem de derhal!

    Mustafa Kemal artk -yksek rtbeli bir subay olmutu. Erkn Harbiye'de almaktayd. Yetenekleri ve ehliyeti ynndeki hreti gittike byyordu. Kararghta honutsuz olan ve sorun karmaya hazr durumda ok sayda subay vard. Bunlar Mustafa Kemal'i dinle-meye, onun evresinde gruplamaya baladlar.

    Artk hali tavr bile deimiti. Merkezde olmak, szlerinin nemsenmesi, kendine gvenini artrmt. Her zamanki kadar kat ve ezici olmakla birlikte, onu destekleyenlere kar daha anlayl, hatta gleryzl olmutu. Artk nemli biri ve bir hareketin nderi haline gelmeye balamt.

    Durum artk stanbul'da Harbiye Nazr olan Mahmud evket Paa'ya bildirildi. Adamn gayet iyi tanyordu ve Selanik ile Balkan-lar'daki huzursuzluun nasl bir tehlike arzettiinin farkndayd. Mustafa Kemal'i oradan uzaklatrmas gerekiyordu. Bylece onu Selanik'deki 38 nci Svari Alay kumandanlna getirdi. Ancak, bu atama, durumda hibir deiiklik yaratmad. nk Mustafa Kemal, askeri grevlerini kusursuzca yerine getirmeye devam ediyordu ve artk eskisinden de ok sayda subay onu desteklemeye balamt.

    Mustafa Kemal bir coup d'etat. (darbe) iin bir eylem plan haz-rlamaya koyuldu. Bir kez daha akamlarn kapal kaplar arkasnda yaplan gizli toplantlarda geirmeye balad. Fakat bu kez denetim kendisindeydi; kartlar ise artk iktidara gelmi olan Cemiyet men-subu eski devrimcilerdi. Siyasas, ierde daha etkin bir hkmet ile yabanclarn kovulmasndan oluuyordu. "Trkiye Trklerindir!" onun sava lyd.

    Hkmet ajanlar onun tehlikeli olduuna ilikin raporlar verdi-ler. Cemiyet de onun cezalandrlmasn istedi. Mahmud evket Paa, onu askeri birlikleri hkmete kar ayaklanmalar yolunda tevik et-mekle sulad. Mustafa Kemal'in cevaplarn doyurucu bulmamakla birlikte, tutuklanmas iin yeterli kanta sahip olmamas nedeniyle, onu alay kumandanlndan uzaklatrmakla yetindi ve stanbul'a ge-tirtip Harbiye Nezareti'ne yerletirdi.

    Ona ne trl muamele edilmesi gerektiini hi kimse kestiremi-yordu. Mustafa Kemal'in korkusuzluu karsnda uyarlar ve tehdit-

    23

  • NC BLM

    LK

    Mustafa Kemal politikay bir yana itti. Artk yaplmas ger,eken bir ii vard. Kuzey Afrika'ya gidip talyanlar'la savamalyd.

    Suriye ve Msr'dan geen uzun kara yolu dnda Trkiye'nin Kuzey Afrika'yla balants kesilmiti. talyanlar denizin denetimini ellerinde tutuyorlard; filolar anakkale Boaz'nn da ok yakn-ndayd. Trk donanmas iki sava gemisi ve birka kruvazrden iba-retti.. Bunlarn da kazanlar paslanm durumdayd; mrettebat orta-dan kaybolmutu; gemiler yanyana Halic'in amurlu sularnda yle-ce yatyordu. Askeri birlikleri gndermek olanakszd. Gitmek iste-yen subaylar Afrika'ya kendi olanaklaryla gitmeliydi. Her gen su-bay gitmeyi planlyordu. Enver derhal gitmiti bile. Paris'de askeri atae olan Fethi de, Marsilya'dan bindii bir Fransz balk teknesiyle oraya komu ve Tunus'da karaya kmt.

    Mustafa Kemal dier iki arkadayla birlikte kara yolunu seti: Demiryolu geen yerlerde trene binip, yolun kalan byk blmn at srtnda ya da arabayla aarak, Kk Asya'dan aaya, Surze ve Filistin'e gittiler. skenderiye'ye vardklarnda ngilizler'in Msr' tarafsz ilan edip, snr kapattklarn grdler.

    Mustafa Kemal fkeden kprd. Msr Trk egemenlik alam iinde bulunan bir lkeydi; ngilizler'in burada hibir hakk olmad

    *Dier iki subay, her ikisi de yzba rtbesinde olan Fuat (Bulca) ile Nuri (Con-ker)'di (.n.).

    halde, snn kapatarak Trk subaylarnn ve birliklerinin Trk toprak-larnda yaayan Trkler'in yardmna komasn engellemek kstahln gsterebilmeleri tam bir rezaletti.

    Ancak, yaplabilecek hibir ey yoktu: Devam etmek zorun-daydlar. arkada orada ayrlp, her birinin kendi bann aresine bakmasna karar verdiler.

    Mustafa Kemal bir Arap klna girerek batya ileyen hafif rayl demiryolundaki bir trene bindi. Yalnzca birka kelime dnda Arapa bilmedii gibi, ak renk salar ve mavi gzleriyle Arap'a benze-miyordu da. Snr karakolundaki subay bir Msrl'yd. iskenderi-ye'deki ngiliz kumandanndan Mustafa Kemal'in ekalini ve onun tutuklanp kendisine gnderilmesine ilikin bir emir almt.

    Msrl subay bir Mslmand ve tm Hristiyanlardan olduu gi-bi ngiliz ve talyanlar'dan da -hi ayrm yapmakszn- nefret ediyor-du. Tm yaknl ve sevgisi Trkler'den yanayd. Gene de ald emirleri tmyle gzden uzak tutmas mmkn deildi. Mustafa Ke-mal'in bir Trk olduundan emin olunca, mavi gzl bir baka yolcu-yu tutuklayarak, Mustafa kemal'i dualarla uurlad.*

    Mustafa Kemal Deme Liman'ndan 25 kilometre kadar ierde yer alan Ayn el-Mansur'daki Trk karargahna doru yola koyuldu.

    *Bu Msrl zabitle geen olay Kl Ali (Atatrk'n Hususiyetleri, stanbul, 1955) yle aktaryor: "Hududa yakn ve demiryolunun sonu olan Ahar Terkip istasyonuna yaklatklar srada kontrol memuru Msrl zabit bunlar tevkif etmek istemi. Mustafa Kemal Bey, zabitin hissiyat diniyesini kkrtacak szlerle ii aklamaya mecbur olmu. Zabiti ikna etmi. Fakat Msrl zabit gene de: "Oraya bir an evvel gitmesi lazm gelenler gitsin. Fakat vaziyetiniz o kadar nazar dikkat celbetti hi olmazsa iinizden oraya gitmesine beis olmayanlardan birkan bize teslim ediniz," diye ii pazarlk mevzuuna sokmu. Bu grmeler neticesinde arnaar kafileye katlan Bingazili topu zabiti ile tfeki ustasnn ve bir de Kahire'den kendilerine yol gstermek iin terfik edilen klavuzu teslime mecbur olmular. Fakat Mustafa Kemal bunlarn ne yapp yapp kendilerine iltihak ettirilmelerini Msrl zabitten rica etmi, Msrl zabit de: "Msterih olun kendi atm ile onlar da mcahedenize yetitireceim," cevabn vermi. Hakikatten de mddet sonra arkadalarn tekrar serbest brakp kafileye kavuturmu." (s.34).

    26 27

  • Kararghta ok iyi karland. Byk bir subay ktl ekilme-sinden baka, bir nceki yl yapt incelemelerden tr blgeyi ve halkn iyi tanmas onu daha deerli yapyordu. Binba rtbesine ykseltildi ve kendisine Deme ynndeki blgenin kumandanl ve-rildi. Karargh.Ayn-el-Mansur'dyd. Burada tm cephenin kuman-dan olarak Enver de vard.

    Donanmay arkalarna alan talyanlar, ky kentlerini ele geir-mi ancak, ierilere sokulamamlard. Trkler talyanlar'n zerine yrdler. Silahlanm tm Kuzey Afrika top.yekun Trkler'in ar-kas'ndayd. Kutsal Sava, Cihad ilan edilmiti. Hocalar halk heye- ' canlandran Vaazlar vermekteydi. Libya'nn her yanndan, Sahra l ve Kufrah Vahas'ndan kabileler Hristiyan igalcilere kar Trkler'in, Mslman kardelerinin yannda yer almak zere toplan-maktaydlar. Dinsel fanatiklikle tutuarak, Enver'i grmek zere ka-rargha kouyorlard.

    Enver, ilgi oda konumundayd. stanbul'daki Padiah ve tm Mslmanlarn halifesinin temsilcisi olarak gelmiti. Snusi eyhi, onu "birader" olarak aryor ve savalarn yolluyordu. Uzak blgelerdeki Turesler ve Pessaniler bile gnlllerini gndermektey-diler.

    Ve Enver onlarla nasl iliki kurulmas gerektiini iyi biliyordu. Yerleri hallarla, evresi ipek kumalarla sslenmi byk bir adr kurdurdu. Burada byk bir debdebeyle eyhlerle grmeler yapyor ve yerde bada kurmu oturan vahi Bedeviler'! dinliyordu. Dank durumdaki adamlar krk kiilik gruplar halinde adrlara koydurup, onlara yemek piirip ilerini grecek birer kadn tahsis etti. Her gruba Trk subay verdi. Bedeviler'e iyi para veriyor, onlar besliyor ve lenlerin dul karlarna armaanlar yolluyordu. Sonsuz bir sabr, efkat ve tkenmez bir enerjiyle, onlara sava esini vermeye alyordu. Btn bunlarn bir sonucu olarak talyanlar.kyya ivilendiler ve bir adm bile ilerleyemedler.

    Mustafa Kemal, Enver'le srekli temas halindeydi. Enver'den bir ya bykt, ama rtbe olarak onun astyd.

    ki adam bir trl geinemiyorlard. Devaml olarak kavgaly-dlar. Her ikisinin damarlarnda da kavgac Arnavut kan dolayordu.

    28

    lcisi de gururlu, alngan ve irade gcne sahip kiilerdi. kisinin de muhalefete ya da eletiriye tahammlleri yoktu. Ve her ikisi de zinin-se[ ve fiziksel olarak korkusuz ve dndn aka syleyen jciilerdi. Ama aralarndaki ortak noktalar bundan ileri gitmiyordu. Enver daima ok byk projeler, son derece geni ihtiraslardan esin alyordu. Byk dnceler onu adeta bylyor, kendine ekiyordu. Ayrntlar, somut gerekler ya da rakkamlar onu asla ilgilen-dirmiyordu.

    Mustafa Kemal ise temkinliydi. Parlaklk onu ihtiyatl olmaya sevk ediyordu. Byk, belirsiz dnceler onu heyecanlandrmyor-du. Hedefleri snrlyd ve bunlan ancak uzun ve dikkatli incelemeler ve hesaplamalardan sonra belirliyordu. Olgular ve rakkamlan kesin olarak saptyordu. Ne Araplar, ne de baka yabanclarla iyi ilikiler kurma konusunda istekli olmad gibi, yeteneksizdi de. O bir Trk't, Trk olmaktan da gurur duyuyordu; dnyann geri kalann ise aa grmekteydi.

    Selanik'deki ilk gnlerinden beri Enver'den holanmamt. imdiyse ona kar nefret duymaya balamt; bunu aka gster- mekten de geri durmuyordu. Nefreti kskanlkla beslenmi, ac- j lamt. Mustafa Kemal her zaman en iyisi, en iyi asker olduuna i inandrlmken, Enver'den daha byk olmasna karn, imdi onun ! peinden srkleniyordu. Daima Enver kumandanken Mustafa Ke- i mal onun ast konumundayd.

    k adrnda maiyetinde dalkavuklarla yaayan, evkle parlda-yan, gsterili, kibar ve ekici Enver'in gznde, gri yz, alayc tavrlar, ters szleriyle Mustafa Kemal, adeta ziyafetteki kafatas gi-biydi. Bedevilerin cesaretini kryordu. Her plan eletiriyordu. Her projeye dudak bkyordu: Tavr daima kusur bulucu ve eletireldi, ama hibir zaman ii itaatsizlik noktasna vardrmyordu.

    Zaman ilerledike ilikileri daha da glemeye balad. An scak altnda kayalarla evrili arazide pusuya yatma ve atl saldrlar-dan ibaret olan bu usan verici atmalar, en gl karakteri bile yaratabilirdi. Hepsinin sevimli ve ho bulduu Fethi, aralarndaki akl kapatmaya altysa da baaramad.

    Mustafa Kemal kendi kampnda kalmaktayd. Kk bir ad-rda, adamlar kadar zorlu koullarda, basit bir biimde yayordu.

    29

  • Elencelere gitmeyi ya da Enver'in maiyetinin bir paras olmay ke-sinlikle reddetmekteydi.

    Savan birinci ylnn sonunda, pek az sonu alnabilmiti. tal-yanlar kyya yeni birlikler kartmlar, kumsalda kendilerine siper-ler kazmlar, ama daha ileri gidememilerdi. Trkler ve Araplar da onlar siperlerinden skp atamamlard.

    Anszn ve yine nceden uyarmakszn 1912 Ekimi'nde Karada sava ilan etti. Tm Hristiyan Balkan devletleri, tarihlerinde ilk kez olmak zere, birletiler ve Trkiye'ye saldrdlar. Trk hkmeti tal-ya ile alelacele bar yaparak Trablusgarb'e acil emirler gnderdi: Trk birlikleri Msr'a ekilmeliydi; lke bamsz ilan edilmiti. Su-baylarn hepsi mmkn olduu kadar abuk eve dnmeliydi.

    Dman kapdayd. Trkiye kendini tmden yok olma tehlike-siyle kar karya bulmutu.

    X

    Kumanday devreder etmez Mustafa Kemal yola koyuldu. En ksa yol olduunu dnd iin Fransa'ya getiyse de, burada daha ksa yolun Avusturya ve Romanya'dan getiine karar vererek ynn deitirdi ve Karadeniz'e indi. Srekli yardm grd iin daha Aralk'n ilk haftasnda stanbul'a ulamt bile.

    Her eyi karmakark bir halde buldu. Trk ordular tm snrlar-da ezilmiti. Kuzeyden Srplar kontrolsz bir biimde ilerlemilerdi. Gneyden saldran Yunanllar Selanik'i ele geirmiler, yirmibe bin tutsak almlard. Bulgarlar stanbul'a doru ilerleyerek, toplaryle kentin sadece 25 kilometre dndaki atalca'da bulunan istihkmlar dvmeye balamlard. Bakentin birka kilometre d ve Bulgar-lar'ca kuatlm olan byk Edirne istihkamlar haricinde Trkler Avrupa'dan sprlp atlmlard.

    Tm bu felaket ortasnda bir tek aydnlk nokta vard. Rauf* is-minde gen bir deniz subay, kumandan olduu yal "Hamidiye" *RaufOrbay(.n.)

    30

    10-uvazryle anakkale Boaz'nn hemen azndaki blokaj ap gemiti. Dman sava gemileri peindeyken, Ege Denizi'nde do-lanp urada ya da burada ortaya karak bir liman bombalyor, ya da bir nakliye gemisini batryordu. Ulusal bir kahraman haline gelmiti ama bu yiitlik gsterilerinin genel yenilgi zerinde hibir etkisi ol-muyordu.

    stanbul yarallarla dolup tamt: Hastahaneler, kiliseler, cami-ler, evler hep onlarla doluydu. lke batan aa dzensiz mlteci ka-labalklarnn oluturduu kamplarla dolmutu. Yiyecek organizas-yonu tamamen ortadan kalkmt. Binlerce insan kolera ve tifsten lyordu; binlercesi de alk ve souktan. Politikaclar hl iktidar kapmak iin aralarnda az dala yapmakla meguldler. Ksacas ortada olaylar denetim altna alabilecek ya da ynlendirebilecek is-tikrarl bir hkmet kalmamt.

    Mustafa Kemal byk bir kay gy le ailesinden haber almaya alyordu. Selanik'den gelen pek ok gmeni buldu. Ona kentin byk bir zorbala uradn anlattlar: Yunanllar yakalayabildik-leri tm sivil Trkler'i ldrmler evredeki tm ky ve kasabalar da yamalamlard. Sonunda annesini ve kzkardei Makbule'yi mlteci kamplarndan birinde buldu.

    Bir oda kiralayarak onlar stanbul'a getirdi. Zbeyde altmnn stndeydi. Geen yllarla imanlamt, gzleri de iyi grmyordu. Selanik'den kalar srasnda Makbule'yle birlikte alk ve souk-tan ok ac 'ekmilerdi. Yal kadn bu sre iinde hzla kocant. Olunu grmek onu fazlasyle memnun etti. Onun kendilerini stanbul'a gtrmesine sessizce boyun edi; ama orada hi huzur bu-lamad. Btn gn boyunca odadaki divana bada kurup oturuyor, ne arkaya sallanarak Allah'a dua ediyordu. Selanik kafir Yunanl-lar'n elindeydi, akrabalar katledilmiti; evi elinden gitmiti; sahip olduu her eyi kaybetmiti: Tam anlamyle mahvolmutu.

    Ailesini yerletirir yerletirmez Mustafa Kemal Harbiye Nezare-ti'ne durumunu bildiren bir yazryle bavurdu. Gelibolu yarmadasnn darald boazda, Anadolu kysnda yer alan Bolayr nlerindeki istihkm hattn tutan tmenin kurmay bakanlna atand. Bu ok nemli bir mevkiydi. Bulgarlar buradan hcum edecek olurlarsa Boazlar'n kontroln ele geirerek Asya'dak topraklara giden yo-lu aabilir ve stanbul'un d dnyayla balantsn kesebilirlerdi.

    31

  • HARTA: Balkan devletlerinin 19I2-1913"deki I.Balkan Harbi'ndeki hcum hatlarn gsteren harita.

    NOT: AA veBB olarak iaretlenen hatlarn aras Trkiye'nin Avrupa toprak-larnn 1911'deki konumunu gstermektedir. CC iaretiyle stanbul arasndaki kk alan ise, savatan sonra bu topraklardan Trkiye'ye kalan ksm gstermektedir.

    32

    Mustafa Kemal, General Sava Savof komutasndaki Bulgar bir-lilderinin. saldrsndan hemen nce Bolayr'a ulaabildi.

    Buradaki istihkmlar elli yl nceki Krm Harbi srasnda ngiliz mhendislerin ina ettii hattn alelacele onardan kalntlarndan iba-retti. Bulgarlar hatta hi durmakszn saldryorlar, Trkler'se inat bir sabrla bu hatt tamir ediyorlard. atmalar son derece iddetli cereyan eden bu atmay, sadece tm cephelerde geerli bir atekes bu atmay durdurabildi. .

    Bundan sonra olaylar hzla geliti. Byk Devletler bir bar kon-ferans yaplmas arsnda bulundular. Balkan Devletleri stanbul dnda Avrupa'daki tm Trk topraklarnn aralarnda blmeleri iin kendilerine verilmesini talep ettiler. Bulgarlar da Edirne'nin der-hal kendilerine teslim edilmesinde srarlyd.

    Trkler kendi aralarnda blnmlerdi. Titrek bir ihtiyar olan Sadnazam Kmil Paa'nn nderliindeki bir grup, her ne pahasna olursa olsun, bartan yanayd. Dierleri, zellikle de gen subaylar hibir yerin teslim edilmemesini istiyorlard. Ayaklanmalar, politi-kaclarn entrikalan, kaos alm yrmt ve ortada olaylara yn ve-rebilecek hibir g bulunamyordu.

    Btn bu kargaann ortasnda Enver Trablusgarb'den dnd. Hi zaman kaybetmedi. ttihat ve Terakki Cemiyetini toplantya ard, gen subaylar evresine alarak bir heyet-i vkela toplants .srerken Bb- Ali'ye girdi.* Kendisini durdurmaya alan Harbiye Nazn Nazm' vurdu, Kmil Paa ve dier nazrlan rvolveriyle ko-valayarak Cemiyet'ten Talat ve Cemal'in yan sra Sadnazam yapt-klar Mahmud evket Paa ile birlikte kontrol ele geirdi.

    Hibir ekilde zaafa izin vermedi. Politikaclarn bir kesimi ona muhalifti: Onlar ast. Ayaklanmalar bastrd ve Balkan Devletle-ri'yle ban grmelerine girmeyi kesin ekilde reddetti Ancak, Bul-garlarn kuatmas altndaki Edirne'yi kurtarmak nndeki temel' so-run olarak henz duruyordu. Dmana mevzi deitirtmek iin byk bir manevra planlad. Bu, kendisine gre ok iyi bir pland: Hali'ten donanmay karp Ege'ye gnderecek, donanmann ate gcnn desteindeki Onuncu Ordu birlikleri B olay ir'in biraz kuzeyindeki

    *230cakl913: Babali Baskm (.n.)

    33

  • ah Kuyu'ya* kacak; Bolayr birlikleri dmana hcum edince, arky birlikleri de dman sa cenahtan yakalayacakt; bundan sonra iki kol birleerek kuzeye doru en ksa yoldan geerek Edirne'ye gidecekti. Bu harekat dman artp bozguna uratacak ve onlar atalca hatlanyle Edirne'den vazgemeye zorlayacakt.

    Sava gemilerinden birinde yaplan bir kurmay toplantsnda Mustafa Kemal de hazr bulunuyordu. Eletirilerinde ok acmasz davrand: Askeri istihbarata gre arky'e hakim tepeler Bulgar-lar'ca ele geirilmiti ve bu koullarda yaplacak bir kartma son de-rece tehlikeli olacakt. Bolayr birliklerinin Bulgarlar' srp kar-mas olanakszd. Bunu yapacak olurlarsa i hatlara sahip olan dman, karlarna son derece stn kuvvetler karabilirdi. Plan iyi gibi grnyordu ama, ayrntlar zerinde iyi allmamt; pratik geerlilii yoktu.

    Enver'in can skld. Komutan kendisiydi. Mustafa Kemal'e da-ha az konumasn belirterek, sadece kendisinden isteneni yapmasn syledi.

    Harekat planland ekilde yrtld. Bolayr birliklerinden iki kolordu 8 ubat'ta afak vakti .saldrya geti. Mustafa Kemal de bu saldn birliindeydi. Bir on kilometre kadar ilerlediler ve ok kaln bir sis tabakas karsnda durmak zorunda kaldlar. Bulgarlar sol yandan sokularak ate atlar. Kolordulardan biri yarld ve geri ekilmeye balad; Mustafa Kemal'in kurmay bakan olduu ikincisi de sa-vaarak geri ekilirken glerinin yarsn kaybetti. arky'e kart-ma yapmaya balayan Onuncu Ordu, Bulgarlar'ca yakaland ve alt bin askerine kayp verdirilmi olarak yeniden gemilerine dnmek zo-runda kald.

    Harekat tam bir baarszlkla sonulanmt. Bir ay sonra Edirne dt ve Enver'in nderliindeki hkmet, Kmil Paa ve hkme-tince nerilen bar artlarnn aynn imzalamak zorunda kald.

    Mustafa Kemal stanbul'a dnd. Yenik ve bitkin den Trkiye, yaralarn sarmaya alyordu. Dmanlar onun brakt toprak-larn paylam konusunda ekiiyorlard. Anszn aralarnda sava

    patlak verdi. Bulgaristan Srbistan ve Yunanistan'a saldrd; ancak, yenik derek snrlarna dnmeye mecbur oldu. Eski mttefikler Trkler'i unutmu, lgnca birbirlerinin boazna sarlmlard.

    Enver bu frsat karmad. Yerinde bir cesaretle, ve sava ilan et meksizin, bulabildii tm kuvvetleri yola kartt. Bunlar geride kalan birka kk Bulgar birliini ezerek ilerlediler ve doru Edirne'ye girdiler, nc birliklerin svari kumandan olarak, bando alnr, bay raklar dalgalanr ve yerli halk zeytin dallaryle yolunu sslerken, En- ver at stnde Edirne'ye "Muzaffer" sfatyle girdi. f

    Kente giren asker kollarndan birinin kurmay heyetinde Enver'in f bu gsterisi yznden kapld tiksinti ve fke iinde, kendi kendine f homurdanan, az tannm ve dikkat ekmeyen biri olarak, Mustafa } Kemal de yer almaktayd. ;

    * arky olmal; bundan sonraki yazmlan byle olacaktr (.n.). Zbeyde: Mustafa Kemal'in annesi 34 35

  • XI

    Mustafa Kemal bir kez daha isiz olarak, annesi ve kzkardeiyle birlikte istanbul'dayd. Edirne'nin alnndan sonra kaymakamla ykseltilmiti.

    Tatmin olmam, ancak, belirgin hedeflere sahip biri olarak aa grd ikinci snf politikaclarla yemden ahbabha balamt. Fa-kat artk devir deimiti. Yeni hkmet gl ve salamd. Talat, En-ver ve Cemal -Mahmud evket ldrlmt- l bir bir ynetim kurmulard ve lkeyi son derece baskl bir biimde idare ediyor-lard. Eski eteler ve hizipler tmyle datlmlard.

    Politikaclar Mustafa Kemal'i aralarnda grmeyi eskiden ol-duundan da az istiyorlard. Siyaset sahnesinin tmyle dnda braklmt. Selanik'deki cemiyetten eski arkadalar onun ok ileri-sine gemilerdi. Talat ve Cemal kabinedeydi. Enver ise uluslararas bir kiilik haline gelmiti. Harbiye Nazryd. Bir sultanla evlenmiti ve Boazii'ndeki bir sarayda ihtiam iinde yayordu. Tm Mslmanlar Halife-Sultan'n bayra altnda btnletirmek; Trke konuan btn halklar Trkiye evresinde birletirmek ve bylece Osmanl mparatorluu'nn byk zaferlerini yeniden can-landrmak gibi son derece byk projeleri vard. Almanlar onu mtte-fikleri olarak gryorlard.

    Mustafa Kemal ise devaml homurdanan ve ho olmayan tavrlar sergileyen alt rtbeli bir subaydan baka bir ey deildi. l ynetim ve ttihat ye Terakki Cemiyeti'nce sevilmeyen biri olmas dolaysyle son derece kt bir tan olarak kabul ediliyordu.

    Enver'le tartmt. Sadece Cemal onun hakknda iyi eyler sylyordu, bunun nedeniyse her ikisinin de Almanlar'a duyduu or-tak nefretti.

    Byk projelerini gerekletirmek iin Enver ilk adm olarak or-dunun yeniden dzenlenmesi gereine karar verdi. Bu ii hayata ge-irmek zere Prusyal General Liman von Sanders'i davet etti.

    Haberi duyduunda Mustafa Kemal, kapld korkun fkeyle homurdanmaya balad. Tm politikaclarn bana bela kesildi. Aka ya da gizli olarak, "birader" subaylarn yakalayp konuarak, gsterili sylevler vererek, hepsinin durumu protesto etmek zere

    36

    birlemeleri gerektiine ikna etmeye alt. "Almanlar'n orduyu, yaammzn temelini denetlemelerine

    izin vermek lgnlk olur" diyordu, "Biz Trkler kendi iimizi kendi-miz grmeliyiz. Bu i iin bu Prusyah'nn arlmas milli bir hakaret-tir."

    Cemal'le grp konuyu onunla tartt. Enver onu grmeyi reddettiinde de, ona ac bir mektup yazd.

    l ynetim onu bir ba belas olarak gryordu. Tehlikeli deildi: Hi kimse ona yardm etmedii gibi, onu dinleyen de yoktu; kimsenin onunla yapacak ii yoktu.

    Gene de ba belasnn biriydi. En iyisi yoldan ekilmesi ola-cakt.

    Fethi eli olarak Sofya'ya gitmiti. Mustafa Kemal'le o, eskiden beri iyi arkadatlar. Mustafa Kemal de Sofya'ya gitmeliydi. Askeri atae olarak atand ve grevim tanmlayan belgeyi bir an evvel Fet-hi'ye gtrme emrini ald.

    Mustafa Kemal Sofya'daki grevini bir srgn olarak kabul etti. stanbul'daki yaamla balan koparlmt; askeri ataelik mevkii profeyonel bir asker iin gerekten etkin grev 'yapabilme olanam salamyordu. Yaplacak ne i varsa hepsini mkemmelen yapyor-du. Bulgar Bakumandan Kitcheff ve Genelkurmayyla arkadalk ediyor, tren ve tatbikatlara katlyor ve gzlemlerini Fethi'ye rapor ediyordu.

    En iyi arkadann Bolayr'dan. kendi kolordusunu pskrtm general olan Sava Savoff'un olmas, Mustafa Kemal'in kendine zg bir ynn gstermekteydi. Rakip "birader" subaylardan ve politi-kaclardan nefret ediyordu; cesur bif dmana ise sayg duyuyordu. Sava Savoff, Bolayr nlerinde eine az rastlanr bir yiitlik gster-miti. Bu yzden Mustafa Kemal Sofya'ya gidince onu arayp bulmu ve onunla yakn arkadalk kurmu'tu.

    Ancak, yapacak pek az ii vard, bunlar da sevdii eyler deildi. Hibir ey yapmadan oturacak trden bir adam deildi. te olsun, elencede olsun bir eyle megul olmak, yapt ie btn g ve dik-katini vermeliydi. Yapacak ok az i varsa, bu kez ilgisini elencede younlatryordu. Askeri ataelik konumu ona bir diplomatn ayr-

    ' 37

  • calk ve muafiyetlerinin yan sra bir askerin apknlklar iin de frsatlar salamaktayd. Grevinin avantajlarn her iki ynden d
  • lendirmiyordu. En iyi subaylara, hem de hemen ihtiyac vard. ngiliz-ler iki kez sava gemileriyle Boazlar'dan gemeye almlard. Alnan tm istihbarat, Gelibolu'ya karma yapmak zere Msr'da byk bir ordu hazrladklarn gstermekteydi. Liman von Sanders de byk bir hzla bu saldrya kar koyacak yeni bir ordu hazrlama abasndayd.

    Hakk Paa, Mustafa Kemal'in politikadan uzak durduu srece ok yetenekli bir subay olduu yolundaki sicilini biliyordu. Telgrafla onu ard ve Liman von Sanders'e tavsiye etti. General de Mustafa Kemal'e Gelibolu yarmadasndan gney kesimindeki birliklerin ku-mandasn verdi.

    Von'Sanders'in ortalama Trk subay konusunda olduka olum-suz dnceleri vard, ama ksa srede Mustafa Kemal'in ortalamann stnde olduunu takdir etti. Hi kuku yok ki, geinilmesi g biriy-di, szn saknmyordu; dncesini dile getirirken ters ve haindi. Bir keresinde Alman generale Almanya'nn nihai baars hibir ekilde kesin olmadna gre, Bulgaristan'n taraz kalmakla son derece yerinde davranm olduunu sylemiti. Bir baka frsatta da, Alman genel kurmaynn canicesine ar ve dikkatsiz olduuna iaret etmiti. Fakat bir asker olarak grevini ok iyi yapyordu. Dncele-rinde berrak ve kararlarnda kesindi. Kanlarn daima somut gerek-lerle desteklemekteydi.

    Her iki erkek de, son derece kibirli olduu iin, von Sanders'le sk sk ve iddetli fikir ayrlklarna dyorlard. Bununla birlikte, Mustafa Kemal bir Prusyal bak asna ve tavrlarna sahip olduu iin, von Sanders onu gayet iyi anlyordu. Kat, patavatsz ve marur-du; fakat hepsinin tesinde, o birinci snf bir savayd.

    Onu "Muhteem bir asker...bir nder" olarak deerlendiren von Sanders, Mustafa Kemal'e ok gveniyordu.

    Mustafa Kemal de, yabanclara, zellikle de Enver'in getirdii mdahaleci Almanlar'a kar duyduu nefrete ramen, von Sanders'e sayg duymaktayd. Alman'n cesur ve becerikli bir asker olduunu teslim etmiti.

    Onun herhangi biri hakknda pek ender olarak olumlu szler syledii gznne alnrsa, kendisi iin allmadk bir cmertlik

    annda, "Liman von Sanders'de st dzey bir askerin btn zellikleri var. ou zaman anlaamyoruz, fakat bir kere emrini verdii zaman, onlan en uygun ekilde yerine getirebilmem iin beni tmyle serbest brakyor" demiti.

    Kahire ve Atina'daki tm haber kaynaklarndan, ngilizler'in saldrmak zere olduu haberi gelmekteydi. Msr'da seksen bin kiilik bir ordu hazrd; byk bir filo da harekete hazr bir ekilde emirlerini bekliyordu.

    Von Sanders, zm ok g bir sorunla kar karyayd. Geli-bolu yarmadasnn ky eridi yaklak seksenbe kilometre uzun-luund