haksızlık, hukuksuzluk ogm gazi yerleşkesine yer le Şe me ye … · 2019-04-09 · netcad...

YIL: 48 SAYI: 7-8-9 Temmuz-Ağustos-Eylül 2011 ISSN: 1301-3572

Haksızlık, HukuksuzlukOGM Gazi YerleşkesineYER LE ŞE ME YE CEK !..

Köklerimizde Hayat Var Dediler, Kökümüzden Yakıyorlar...

>42

>43

>44

> 45> 46> 46>

46>

47> 47> 48>

50

SMM Adayı Orman Mühendisi ile Orman Endüstri Mühendisleri; 2011/2'nci Dönem Mesleki Deneyim Kazanma Çalışmaları Yapıldı Fidancılık ve Fidan Yetiştiriciliği Konusunda Özel Girişimciliğin Geliştirilmesi-Eğitimi TamamlandıNETCAD Ormancılık Uygulamaları Temel ve İleri DüzeyEğitimler Tamamlandı I. Kademe Mesleki Geliştirme Eğitim Semineri GerçekleştiSerbest Meslek Mensupluğu Sınavı GerçekleştirildiSerbest Meslek Mensuplarına İlişkin Yeni Alt Düzenlemeler YayınlandıOrman ve Ağaç Endüstrisine İlişkin Kapasite Raporlarının Düzenlenmesinde Mesleki Haklarımızın Korunması Yönündeki Talebimiz Türkiye Esnaf ve Sanatkarlar Konfederasyonunca Kabul EdildiOrmanlar için Su-Su için Ormanlar Temalı Dağlık Su Havzaları YönetimiToplantısı Yapıldı Çeyrek Asırlık Ormancıların BuluşmasıMeslektaşlarımız İftar Yemeklerinde Bir Araya Geldi Merkez Şubesince Düzenlenen " Bilirkişilik " Konulu Seminer Tamamlandı

HABERLER

. . . . . . . . . . . . . . . .

ÜYELERİMİZDEN>

28> 32> 34> 37 > 40> 40

Ormancılık Yükseköğrenimine 5531 Sayılı Kanun, Ormancılık Mesleğinin Gelişimi ve İstihdam Açısından Bakışİstanbul'a Renk VerenlerOrmancılık Sektörünün Ekonomik Potansiyeli ve Bugünkü DurumuPersonel Politikası, Verimlilik, Kalite Kontrol ve ÇemberlerAradığını Buldu - Emrin Birinci Aşaması Tamam İnşallah Vefat

. . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .

. . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .

. . . . . . . . . . . . . .

. . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .

. . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .

. . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .

> 04Gazi Yerleşkesine Sahip Çıkalım

ODAMIZDAN. . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .

BAŞYAZI 02. . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .

BİR ORMAN BİR İNSAN 41

> 16>

18>

24

Bir Milli Park HatırasıKuru Duvar Eşiklerin Parabolik Fonksiyon ve İntegrasyon Yöntemi ile HacimlendirilmesiDikili Ağaç Satışı Yönteminin Sanayi Kuruluşları ÇerçevesindenDeğerlendirilmesi

UZMAN SAHASI

. . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .

. . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .

. . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .

. . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .

. . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .

. . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .

. . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .

. . . . . . . . . . .

. . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .

. . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .

. . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .

. . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .

. . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .

İçindekiler

TMMOB ORMANMÜHENDİSLERİ ODASI ADINA SAHİBİ

SORUMLU YAZI İŞLERİ MÜDÜRÜ

YAYIN KURULU

YAYIN KOŞULLARI

YÖNETİM YERİ

TASARIM - BASKI

Muhammet SAÇMA

1Okan ÇANÇİN

Beştepeler Mah. 31. Sok. No: 3Beştepe Yenimahalle - ANKARATel: (0.312) 215 00 33 pbxBelgegeçer: (0.312) 215 01 81E-posta: [email protected]

TMMOBORMAN MÜHENDİSLERİ ODASIHesap No: T.C. Ziraat BankasıNecatibey Şubesi: 132953

On Medya - On OfsetErciyes İş Merkezleri201. Cadde No: 53İstanbul Yolu 06370 MacunköyYenimahalle - ANKARATel: (0.312) 397 87 87www.onmedya.web.trwww.onofset.comISSN: 1301 - 3572

YAYIN SORUMLUSU Osman TURUNÇ

1Sevda ERGİZ1Hüseyin AYTAÇ

1Serkan ERİKGENOĞLU1Ali İzzet BAŞER

2Fatih SARAÇ3Emre TOPBAŞ

Dergimizde yayınlanması istenilen yazılar bilgisayardayazılmalı, daha önce başka bir yerde basılıp,yayınlanmamış olmalıdır. İmzalı bir dilekçe ekindekağıda yazılı olarak, ayrıca elektronik ortamdadergimizin yönetim yerine posta ile gönderilmelidir.Yazılar 7 sayfayı (A4) geçmemelidir. 7 sayfayı aşanyazıların birbirini izleyen sayılarda yayınlanabileceğidüşünülerek bölümlere ayrılmalıdır. Fotoğraflar netve temiz olmalı, slayt dışında sayısal gönderilecekfotoğrafların çözünürlüğü yüksek olmalıdır. YazılardaTürkçe kelimeler kullanılmalı ve Türkçe dil kurallarınauyulmalıdır. Yayınlanacak yazı ve çevirilerdeki düşünselve teknik sorumluluk yazarına ait olup, oda yönetiminive Dergi Yayın Kurulunu sorumlu tutmaz. Dergideyayınlanan yazılardan kaynak göstermek koşulu ilealıntı yapılabilir. Dergiye gönderilen yazılar yayınlansınya da yayınlanmasın geri verilmez. Yazılar YayınKurulu tarafından incelenir. Yayın Kurulu yayınlanacakyazılarda gerekli düzenlemeleri yapabilir ve uygungörülen yazıları yayınlar.

YIL: 48 SAYI: 7-8-9 Temmuz-Ağustos-Eylül 2011

SEMPOZYUM

SEMPOZYUMSEMPOZYUMSEMPOZYUMSEMPOZYUMSEMPOZYUMSEMPOZYUMSEMPOZYUMSEMPOZYUMSEMPOZYUM
































SEMPOZYUMSEMPOZYUMSEMPOZYUMSEMPOZYUMSEMPOZYUMSEMPOZYUMSEMPOZYUMSEMPOZYUM

1 Orman Mühendisi2 Ağaç İşleri Endüstri Mühendisi

3 Orman Endüstri Mühendisi

INTERNATIONAL YEAROF FORESTS 2011

01

2023' e Doğru1. Doğa ve Ormancılık

Sempozyumu20-23 Kasım 2011 A NTALYA


5Türkiye

orman endüstrisive ağaç işleri

endüstrisinin gelişmesinde,5531 sayılı Kanun veormancılığımızın yeri,1

Doğa ve

ormancılığa ilişkin

uluslararası sözleşmeler,

taahhütler ve benzer

politika araçlarının

etkinleştirilmesi, 2Kaliteli suüretiminde ormanlarve ormancılığımız, 3Yenilenebilir

enerji üretimindeormanlar ve

ormancılığımız, 4Ormancılık

hizmetlerinin

yapılmasında serbest

ormancılık bürolarının

fonksiyonu,

Daha geniş bilgi için: www.ormuh.org.trhttp://dogaveormanciliksempozyumu.ormuh.org.tr

TMMOBORMAN MÜHENDİSLERİ ODASI

2023

Cumhuriyet veKurban Bayramınız

Kutlu Olsun

Kapak Fotoğrafı: Okan ÇANÇİN

Başyazı

O R M A N M Ü H E N D İ S L İ Ğ İ Y I L : 4 8 S A Y I : 7 - 8 - 9 T e m m u z - A ğ u s t o s - E y l ü l 2 0 1 1

0302

B A Ş Y A Z I


Değerli Meslektaşlarımız, Orman Genel Müdürlüğü; merkez yapılanmasında

Orman camiasının üzerindeki kara bulutlar artarak 50 civarında olan şube müdürlüğüne, AGM ve

dolaşmaya devam ediyor. Gün geçmiyor ki ORKÖY'den gelen şube müdürlüklerinin eklenmesi

camiamızın aleyhine bir gelişmeyle karşılaşma- ve bazı şube müdürlüklerin bölünmesiyle sayıları

yalım. Her yeni güne başlarken bugün aleyhimize ne 116'ya çıkartılarak kontrolü zor, verimsiz, hantal bir

olacak diye düşünmeden edemez olduk. 172 yıllık yapıya dönüştürülmüştür. Oluşan yapıyı daha da

ormancılık teşkilatı birilerinin oyuncağı olmuş, sanki işlemez ve karmaşık hale getirme pahasına, atanan

bizimle dalga geçiliyor gibi… şube müdürleri daha atamaları bile tebliğ

edilmeden Ankara Orman Bölge Müdürlüğüne Bir yandan Türk ormancılığının kurumsal kimliği

görevlendirilmişlerdir. İşlerine ve görevlerine hakim olan OGM GAZİ YERLEŞKESİNİN idari baskılarla

deneyimli şube müdürlerinin kadroları üzerinde orman camiasının elinden alınma girişimleri olanca

ancak aktif göreve layık görülmeyen konuma hızıyla devam ederken, diğer yandan yeniden

getirilmeleri camia olarak hepimizi rahatsız yapılanmadan (daha doğrusu yapılanamamadan!!!)

etmektedir. Bunların yerine vekaleten görevlen-küçülerek ve kan kaybederek çıkan orman teşkilatı

dirilen genç meslektaşlarımız büyük sorumluluk adeta yok sayılarak, kurumsallıktan ve devlet

altında bırakıl-maktadır. Bütün bu olumsuzluklara yönetiminden yoksun kişilerin elinde “BEN YAPTIM

ise; “mevcut yönetim bu arkadaşlarla çalışma-OLDU” mantığı sürdürülmektedir.

yacak” şeklinde cevaplar veriliyor. Bu keyfi yönetim

anlayışıyla ve çarpık durumdan ülkemiz kaybediyor. Üst yönetiminde Ormancılara hiç görev verilmeyen Bu şekilde yetişmiş insanımız atıl duruma getirilerek ama adında Orman kelimesi bulunan bakanlığı-anlamsızlaştırılıyor. Meslek onuru çiğneniyor. Bu da mızda yeniden yapılanma ile elde kalan iki buçuk yetmezmiş gibi orman mühendislerinin işi olan Genel Müdürlükten biri olan Doğa Koruma ve Milli ağaçlandırma, fidanlık gibi şube müdürlüklerine Parklar Genel Müdürlüğünün yetkileri Çevre ve orman mühendisliği dışında başka disiplinlerden Şehircilik Bakanlığı bünyesinde yeni kurulan Tabiat atamalar yapılıyor.Varlıklarını Koruma Genel Müdürlüğüne devredi-

lerek işlevsizleştirilmiş, içi boşaltılmıştır. Tabiri caizse 645 Sayılı Kanun Hükmünde Kararname yürürlüğe

Doğa Koruma ve Milli Parklar Genel Müdürlüğüne gireli yaklaşık 4 ay olmasına rağmen yeniden

yuvası elinden alınmış “Boz Ayı” bırakılmıştır. Kaldı yapılanma tamamlanamamış, İl Çevre ve Orman

ki; Orman ve Su İşleri Bakanlığının taşra teşkilatı gibi Müdürlüklerinde huzursuzluk ve belirsizlikler

kurulmaya çalışılan 15 Bölge Müdürlüğünün artarak devam etmektedir. Meslektaşlarımız

kuruluş yerlerinin belirlenmesinde uygulanan sorumluluk altında bırakılmakta ve atacakları

kriterleri de anlamakta zorluk çekiyoruz.imzalar ile zor durumlara düşürülmektedirler.

Değerli Meslektaşlarımız, Umuyoruz ki yeniden yapılanma sürecindeki bu

Keyfi yönetim anlayışını bu sefer Orman Bölge yanlışlar bir an önce fark edilerek telafi yoluna gidilir.

Müdürlüklerinin kapatılma kararlarında da Orman Genel Müdürlüğünün taşra yapılanması da

görüyoruz. Bir bölge müdürlüğünün kapatılmasını insan ve düşünce ayrımı yapılmaksızın bir an önce

belirleyecek usul ve esasları içeren “Orman Genel liyakat ve hakkaniyet esaslarına uygun olarak

Müdürlüğü Taşra Teşkilatı Kuruluş ve Görev tamamlanır ve meslektaşlarımız mağdur edilmezler.

Yönetmeliği” yok sayılarak hiçbir gereği yerine Değerli Meslektaşlarımız,

getirilmeden ne yazık ki Çanakkale ve Sinop Orman 2011 yılı içerisinde Sayın Bakan ve Genel

Bölge Müdürlüklerimiz kapatılmıştır. Kapatılma Müdürlerce belirtilen orman mühendisi alımlarına

kararına esas olacak ne bir komisyon kurulmuş, ne ilişkin bu güne kadar ne yazık ki bir ilerleme

bir inceleme yapılmış ne de bir rapor hazırlanmıştır. kaydedilememiştir. Yıl bitmeden bu söylemlerin

Adı geçen yönetmelik esaslarına göre puanı 3200 gerçekleşmesini bekliyoruz.

olan Çanakkale Orman Bölge Müdürlüğünün

kapatılması hiçbir ormancılık anlayışına sığmamak- Değerli Meslektaşlarımız,tadır. Çanakkale Orman Bölge Müdürlüğü yangına Bizler için önemi büyük olan “Gazi Yerleşkesi” ile birinci derecede hassas ve iş yoğunluğu üst ilgili bugüne kadar yapılanlar dergimizin bu seviyede olan bir bölge müdürlüğü iken, yine iş sayısında detayları ile aktarılmaya çalışılmıştır. yoğunluğu bir o kadar yoğun olan Balıkesir Orman

Gelinen nokta itibariyle hak ve hukuk sınırları Bölge Müdürlüğüne hangi problemi çözmek için içerisinde demokratik haklarımızı sonuna kadar bağlanır? Yoğun orman alanına sahip Sinop Orman kullanacağımızı bir kez daha belirtiyoruz.Bölge Müdürlüğünün, iş yoğunluğu çok fazla olan

Kastamonu Orman Bölge Müdürlüğüne bağlanması Önümüzdeki süreçte yapılacak eylemlerde taşra

ise cevabı olmayan bir başka sorudur. Durup çalışanlarımızı ve tüm meslek kamuoyunu

dururken niçin böyle bir şey yapılır? Nasıl bir yanımızda görmek bizi haklı davamızda daha da

problem var da, çözmek için bu iki bölge müdürlüğü güçlendirecektir.

kapatılır? Devlet yönetimindeki bu tür keyfilikler

bizleri fazlasıyla tedirgin etmektedir. Bu oldu bittiler Saygılarımızla…

“BEN YAPTIM OLDU” mantığını yine karşımıza

çıkarmaktadır. Orman Mühendisleri Odası

Yönetim KuruluGerek genel müdürlüklerin, gerekse bölge

müdürlüklerin kapatılıp açılmasında teknik boyutun

yanında bir de hiç hesap edilmeyen ve bize göre çok

önemli olan sosyal boyutu vardır. İnsanların kurulu

düzenlerinin bir hiç uğruna bozulacağı hiç mi

düşünülmez? Mevcut birimlerin o yöre insanı

üzerinde hiç mi önemi yoktur?

04


05

O D A M I Z D A N

Gazi Yerleşkesine Sahip Çıkalım

OdamızdanINTERNATIONAL YEAR

OF FORESTS 2011

Odamız, Orman Genel Müdürlüğünün Gazi tesislerinin ve sivil toplum örgütlerini bulunduğu yerleşkenin, Başbakanlığa devredileceği 8/12/2010 Çarşamba günü konusundaki duyumların son zamanlarda artarak saat:10.00'da Oda Genel çoğalması üzerine, Odamızın koordinasyonu ile yapılacak Merkezinde toplantıya çağır-

mıştır.hukuk mücadelesinde, ortak bir tavrın belirlenmesi amacıyla, aşağıdaki yazıda belirtilen 12 ormancı meslek

Detaylı Bilgi için www.ormuh.org.tr

ODAMIZIN YAPTIĞI ÇAĞRIYA OLUMLU YANIT VEREN ORMANCI MESLEK VE SİVİL TOPLUM ÖRGÜTLERİ İLE BİR ARAYA GELDİK.

8/12/2010 günü yapılan toplantıya; TMMOB Orman Mühendisleri Odasının yanında, Türkiye Ormancılar Derneği, Orman Teknikerleri Derneği, Emekli Ormancılar Derneği, Yeşil Türkiye Ormancılar Derneği, Türk Tarım Orman-Sen, Tarım Orman-İş, Tarım Orkam-Sen ile Türkiye Ormancılık Kooperatifleri Merkez Birliği (ORKOOP) başkan ve temsilcileri katılmıştır. Tarım Orman ve Çevre Hak Sendikası alınacak kararlara katıldığını beyan etmiştir. Orman Muhafaza Memurları Derneği, Düzce’de olması nedeniyle katılamayacaklarını telefonla bildirmiştir. Böylece 10 örgütden oluşan ve herkese açık bir ortak platform oluşturulmuştur. Yapılan toplantı sonucunda; konu tüm boyutları ile değerlendirildi. Meslek ve meslektaş kamu oyu ile basının bilgilendirilmesi amacıyla bildiri metni hazırlandı.

Gazi Yerleşkesi’ne Sahip Çıkalım Ortak Platformu bildiri Orman Genel Müdürlüğü ve Çevre ve Orman tarafından hazırlanan “Yeter Artık, Ormancılığın Kurumsal Bakanlığı tüm çalışanlarına örgüt başkanlarının katılımları Kimliği ve Kültürel Hafızasının kalbi olan, Orman Genel ile dağıtıldı. Basılı bildiri merkez ve taşradaki Bakanlık ve Müdürlüğü Gazi Yerleşkesi’nin Elden Çıkarılmasına OGM birimlerine, OMO şubelerine ve temsilciliklere Yönelik Gizli ve Açık Girişimlere Dur Diyoruz!” başlıklı gönderildi.

17 Aral

Ik

2010ORMANCILIĞIN KURUMSAL KİMLİĞİ, KÜLTÜREL HAFIZASI VE KALBİ KONUMUNDAKİ GAZİ YERLEŞKESİ’NİN ELDEN ÇIKARILMASINA YÖNELİK GİRİŞİMLERİ GÖRÜŞMEK ÜZERE ORMANCI MESLEK VE SİVİL TOPLUM ÖRGÜTLERİNİ TOPLANTIYA ÇAĞIRDIK

"YETER ARTIK" BAŞLIKLI ORMANCILIĞIN KURUMSALKİMLİĞİ VE KÜLTÜREL HAFIZASININ KALBİ OLAN,ORMAN GENEL MÜDÜRLÜĞÜ GAZİ YERLEŞKESİ’NİNELDEN ÇIKARILMASINA YÖNELİK GİZLİ VE AÇIKGİRİŞİMLERE DUR DİYORUZ! BİLDİRİSİ DAĞITILDI

08 Aral

Ik

2010

Bildirinin tam metni için

www.ormuh.org.tr

06

O D A M I Z D A N - O R M A N M Ü H E N D İ S L İ Ğ İ Y I L : 4 8 S A Y I : 7 - 8 - 9 T e m m u z - A ğ u s t o s - E y l ü l 2 0 1 1

07

Çevre ve Orman Bakanı Sayın Prof. Dr. Veysel EROĞLU, camiamızı rahatsız eden ciddi duyumların alındığını ifade Ormancı Meslek, Demokratik Kitle ve Sivil Toplum etmiştir. Her geçen gün yoğunlaşan bu duyumların, Örgütlerinin oluşturduğu Gazi Yerleşkesine sahip çıkalım meslek kamuoyunu ile ormancı meslek, demokratik kitle platformunun görüşme talebine olumlu yanıt vermiş ve ve sivil toplum örgütlerini ciddi derecede rahatsız ettiğini Sayın Bakan ile 04.01.2011 Salı günü saat 16.00’da belirtmiştir. Bu konuda en yetkili makam olarak siz Bakanlık katında bir görüşme gerçekleştirilmiştir. Bakanımızdan bilgi almak ve meslek kamuoyumuzla

paylaşmak istiyoruz ve sizi bu amaçla ziyaret ediyoruz.” Sayın Bakan ile yapılan görüşmeye, Orman Mühendisleri demiştir. Odası adına Genel Başkan Muhammet SAÇMA, Türkiye

Ormancılar Derneği adına Genel Başkan Mustafa Çevre ve Orman Bakanı Sayın Prof. Dr. Veysel EROĞLU, YUMURTACI, Türkiye Ormancılık Kooperatifleri Merkez “Şimdiye kadar bu konuda Bakanlıklarına yazılı bir talebin Birliği Adına Genel Başkan Cafer YÜKSEL, Emekli olmadığını, konunun kendisine intikal etmediğini, bu Ormancılar Derneği adına Başkan Yardımcısı Mustafa hususu araştıracağını, Başbakanımız Sayın Recep Tayyip TAPAN, Orman Teknikerleri Derneği adına Yönetim Kurulu ERDOĞAN Beyle de bu konuyu görüşüp ziyarete gelen Üyesi Şeref GÜLTEN, Türk Tarım Orman-Sen adına Genel ormancı meslek, demokratik kitle ve sivil toplum örgütleri Başkan Ahmet DEMİRCİ, Tarım Orkam-Sen adına Genel ile paylaşacağını” ifade etmiştir. Başkan Yücel GÜL, Tarım Orman-İş adına Genel Başkan Ayrıca kabule katılan platform üyeleri, diyalogsuzluktan Şükrü DURMUŞ ve Tarım Orman ve Çevre Hak Sendikası ve bakan beyle iletişim kuramamaktan şikâyetçi Adına Konfederasyon Genel Başkan Yardımcısı Selahattin olmuşlardır. KARACA iştirak etmişlerdir.

Platform üyesi örgütler, Bakanlığımızın mesleğimiz ve Orman Mühendisleri Odası Genel Başkanı Muhammet meslektaşlarımızla ilgili yapacağı her türlü çalışmalarda SAÇMA konuşmasında; “Yaklaşık altı aydan bu yana, yanında olacaklarını, yapılacak çalışmalara katkı Orman Genel Müdürlüğü Gazi Yerleşkesinin Başbakanlığa sağlamayı arzu ettiklerini, özellikle 2011 yılının “Dünya veya Başbakanlığa bağlı bazı kurumlara devri konusunda Ormanlar Yılı” olması nedeniyle bu birlikteliğin ayrı bir bir takım çalışmaların yapıldığı yönünde meslek anlam ifade edeceğini belirtmişlerdir.

vardır. Bu taşınmaz varlık kesinlikle amacı dışında kullanılmamalıdır.

4- Atatürk’ün ağaca, doğaya ve ormana olan tutku-sunun canlı tutulması için Gazi yerleşkesinin doğal yapısı mutlaka korunmalıdır.

5- Türk Ormancılarının, Ata’nın Yeşil Ankara ve yeşil Başkent hayalini gerçekleştirip Ankara’ya kazandır-dığı doğal doku korunmalıdır.

Tüm ormancıların üstün gayretleri sonunda, Ata’nın çiftliklerin devrine ilişkin 11/6/1937 tarihli vasiyetname-sinde yer alan “…araziyi islah ve tanzim etmek, Gazi yerleşkesine sahip çıkalım ortak platformu üyeleri muhitlerini güzelleştirmek, halka gezecek, eğlenecek ve 23 Mart 2011 Çarşamba günü Saat:11.00'de Orman dinlenecek sıhhi yerler…temin eylemek.” İfadeleri ile Türk Mühendisleri Odası Genel Merkezinde bir basın toplantısı Devlet’ini yönetenlerden istediği vasiyetini fiilen yerine düzenlemiştir. Toplantıya basın ve medya temsilcileri getirmişler ve getirmeye de devam etmektedirler. yoğun ilgi göstermiş olup, çok sayıda meslektaşımızda 6- Ankara orman fidanlığının satılması ile Ata’nın toplantıya katılarak destek vermiştir.

kulübesi (Rumeli şivesi ile kolibası) yalnız bırakıldı. Basın toplantısında yerleşkenin; 1'inci derece doğal ve Gazi Yerleşkesinin amacı dışında kullanılmasına tarihi sit statüsünün korunması, başka kullanımlara yol yönelik muhtemel girişimlerle, Atatürk’ün hatırasına açacak imar değişikliğinin yapılmaması, başka kurumlara bir darbe daha vurulmasın. devrine yönelik Çevre ve Orman Bakanlığı ile Orman

7- Ormancıların Ankara’daki kazanımları 2004 yılından Genel Müdürlüğü üst düzey yetkililerinin imza koyma-bu yana bir bir yok edildi. Teşkilatın kalbi maları konularına dikkat çekilmiştir. Aksi tasarrufların konumundaki ve Atanın hatıralarını yaşatan Gazi yapılması halinde tüm hukuk yollarına başvurulacağı Yerleşkesi doğa severlere çok görülmemeli ve meslek belirtilmiştir. Özetle basına aşağıdaki konular aktarılmış büyüklerimizin kemikleri sızlatılmamalıdır.olup detaylı rapor bildiri ekinde dağıtılmıştır.

Bugün gelinen noktada, imar planı değişikliği ile Gazi 1- Gazi yerleşkesi, Türk Ormancılarının bilimsel Yerleşkesini elden çıkarmaya zemin hazırlayan Çevre ve çalışmaları sonucunda Atatürk’ün 11/6/1937 tarihli Orman Bakanı ve Orman Genel Müdürlüğü üst düzey vasiyetine uygun hale getirilmiş, tarihi ve doğal sit yetkililerini de kurumsal hafızamıza yazdık. Bu yerleşkenin olarak ilan edilmiş olup, bu niteliği bozulmamalıdır. elden çıkarılmaması, tarihi ve doğal sit konumunun 2- Gazi Yerleşkesi birinci derece tarihi ve doğal sit korunması, doğal dokusunun bozulmaması için hukuk alanıdır. O nedenle bu alanda yapılacak tasarrufların kuralları çerçevesinde her türlü mücadeleyi yapacağımızı Kültür ve Tabiat Varlıkları Koruma Yüksek Kurulunun tüm kamuoyuna duyuruyoruz. ilke kararlarına uygun olmalı ve bu yapısı mutlaka

korunmalıdır.

Gazi yerleşkesi, Atatürk Orman Çiftliği ile birlikte, 02.06.1992 tarih ve 2436 sayılı Kurul kararı ile doğal ve tarihi SİT alanı ilân edilmiş, 27.07.1993 tarih ve 3097 sayılı Kurul Kararı ile sınırları belirlenmiştir. Buna ilave olarak, Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kurulu’nun 07.05.1998 tarih ve 5742 sayılı kararı ile de birinci derece SİT alanı olarak ilan edilmiştir.

3- Gazi Yerleşkesi, Anayasa’nın 63'üncü maddesine göre korunması gereken doğal varlığımızdır. Gizli çalışmalarla ve idari baskılarla Orman Genel Müdürlüğünden alınmaya çalışıldığı duyumları

Detaylı Bilgi için www.ormuh.org.tr

04 OCAK

2011

PLATFORM ÜYELERİÇEVRE VE ORMAN BAKANIPROF. DR. VEYSEL EROĞLU İLE GÖRÜŞTÜ

23 MART

2011

Basın Bildirisinin tamamı ve detaylı rapor için www.ormuh.org.tr

GAZİ YERLEŞKESİNE SAHİP ÇIKALIM ORTAKPLATFORMU, YERLEŞKENİN GEÇMİŞİ,BUGÜNKÜ KONUMU VE GELECEĞİNEYÖNELİK GÖRÜŞLERİNİN KAMUOYUYLAPAYLAŞILDIĞI BASIN TOPLANTISI YAPTI

O D A M I Z D A N


08 09


Orman Genel Müdürü, Orman Bölge Müdürü veOrman İşletme Müdürüne yazılan yazılar için www.ormuh.org.tr

GAZİ YERLEŞKESİNE SAHİP ÇIKALIM PLATFORMU,ORMAN MÜHENDİSLERİ ODASI GENEL MERKEZİ'NDEYAPILAN TOPLANTI SONUCUNDA ORMAN VE SU İŞLERİBAKANI'NA, ORMAN GENEL MÜDÜRÜ'NE, ANKARA ORMANBÖLGE MÜDÜRÜ'NE VE ANKARA ORMAN İŞLETMEMÜDÜRÜ’NE RESMİ YAZI YAZILDI

12 AGUS

TOS

2011

Gazi Yerleşkesi’ne Sahip Çıkalım Ortak Platformu şiddetle kınıyoruz” başlıklı II bildiri Orman Genel Müdürlüğü tarafından hazırlanan “NİÇİN ŞEFFAFLIKTAN ve Orman ve Su İşleri Bakanlığı tüm çalışanlarına örgüt KAÇIYORSUNUZ?.. Kendi mülkünde mülteci başkanlarının katılımları ile dağıtıldı. Basılı bildiri merkez ve durumuna düşürülmüş Orman Genel Müdürlüğü taşradaki Bakanlık ve OGM birimlerine, OMO şubelerine, görmek istemiyoruz. Bu durumda neden olanları da temsilciliklere ve üyelerimize gönderildi.

Bildirinin tam metni için www.ormuh.org.tr

O D A M I Z D A N

16 AGUS

TOS

2011

GAZİ YERLEŞKESİ’NE SAHİP ÇIKALIM ORTAK PLATFORMU TARAFINDAN HAZIRLANAN" NİÇİN ŞEFFAFLIKTAN KAÇIYORSUNUZ ?.. "BAŞLIKLI II. BİLDİRİ DAĞITILDI


- -

11

O D A M I Z D A N

Orman Genel Müdürlüğü Gazi Yerleşkesinin Orman güne kadar yapılan çalışmaları anlattı, bundan sonra Teşkilatının elinden alınması ile ilgili olarak 06.10.2011 yapılması gerekli faaliyetlerle ilgili bilgi verdi ve tüm Perşembe güne saat 12.30 – 15.30 saatler arasında Oda orman çalışanları ve doğa dostlarının bu davada birlik Genel Merkezimizin Toplantı Salonunda bilgilendirme içinde olması gerektiğini belirtti".toplantısı yapıldı. Toplantıya üyelerimiz, ormancı meslek Daha sonra söz alan katılımcılar, bu süreçte yapılması ve sivil toplum kuruluşları temsilcileri, Orman ve Su İşleri gerekli olan çalışmalara ilişkin görüş ve önerileri belirterek Bakanlığı ve Orman Genel Müdürlüğü çalışanları ve Gazi Yerleşkesinin her ne şekilde olursa olsun Orman emekli meslektaşlarımız katıldı . Teşkilatının elinden alınmasına şiddetle karşı olduklarını Toplantıyı açış konuşmasında Odamız Genel Başkanı ve mesleki haysiyet ve onur mücadelesi haline gelen bu Muhammet SAÇMA; "Orman Genel Müdürlüğü Gazi mücadelenin devam etmesi, topyekün eyleme dönü-Yerleşkesinin Devri ile ilgili süreçte Ormancı Meslek, şecek bir plan hazırlanması gerekliliğini vurguladılar.Demokratik Kitle ve Sivil Toplum Örgütleri tarafından bu

GAZİ YERLEŞKESİNE SAHİP ÇIKALIMBİLGİLENDİRME TOPLANTISIOMO GENEL MERKEZİNDE YAPILDI

06 EKIM

2011


Gazi Yerleşkesi’ne Sahip Çıkalım Ortak Platformu tarafından hazırlanan “Güneş Balçıkla Sıvanmaz-Şapka Düştü Kel Göründü!” başlıklı III. bildiri ve OGM Gezi yerleşkesinde bulunan anıt sedir ağacın yakarışları metin haline getirilerek Orman Genel Müdürlüğü ve Orman ve Su İşleri Bakanlığı tüm çalışanlarına örgüt başkanlarının katılımları ile dağıtıldı. Basılı bildiri merkez ve taşradaki Bakanlık ve OGM birimlerine, OMO şubelerine, temsilciliklere ve üyelerimize gönderildi.

10


GAZİ YERLEŞKESİ’NE SAHİP ÇIKALIM ORTAK PLATFORMU TARAFINDAN HAZIRLANAN "İHANETE UĞRADIK !" BAŞLIKLI III. BİLDİRİ DAĞITILDI

Bildirinin tam metni için www.ormuh.org.tr

Orman Genel Müdürlüğü, Gazi Yerleşkesinin 1. Derece Doğal ve Tarihi Sit Alanı Olan Koruma Statüsünü 3. Dereceye İndirtti.Orman Genel Müdürlüğünce, Ankara Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Bölge Kurulu Müdürlüğüne, Genel Müdür Mustafa KURTULMUŞLU imzalı 4/8/2011 tarihli ve B.18.1.OGM.0.11.01.756.02-04.01/649 sayılı ve gerçek dışı beyanlarla dolu yazı gönderilerek, ormancıların elinde kalması için bir yıldır ormancı meslek, demokratik kitle ve sivil toplum örgütlerinden kurulu “Gazi Yerleşkesine Sahip Çıkalım Platformu” olarak mücadelesini verdiğimiz Gazi yerleşkesinin 1. derece doğal ve tarihi sit alanı olan koruma statüsünü, konut dahil her türlü yapılaşmaya açık hale getirilmesini sağlayan 3. derece doğal sit alanı statüsüne indirilmesini talep etmiştir. (EK:1) Orman Genel Müdürlüğü, böylece tüm ormancıların içlerini sızlatan ve ormancılık tarihine kara bir leke olarak geçecek talihsiz bir

10/08/2011 tarih ve 320/6281 sayılı kararı ile ve OGM nin kararın alınmasının önünü açmıştır.talebi doğrultusunda “3.Derece Doğal Sit” olarak Ankara Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Bölge Kurulu; değiştirmiştir. (EK:2)Orman Genel Müdürlüğünün Türkiye Ormanlarını ve Oda yönetim kurulu olarak bu girişimleri, Atatürk’ün aziz doğal varlıklarını koruyan kurum olduğunu düşünmüş hatırasına, Ankara doğasına, ormancılığımıza ve olacak ki, yazıdaki gerçekdışı beyanlara inanarak, yerleşkeye ilişkin mücadelemize vurulmuş bir darbe tarihinde görülmemiş bir süratle ve altı gün sonra 10 olarak gördüğümüzü ve kınadığımızı tüm kamu oyuna Ağustos 2011 günü toplanmış, gerçekleri yansıtmayan duyururuz.tespitlere dayanarak, eski 1.derece doğal ve tarihi sit alanı

kriterleri göz ardı edilerek, alanın sit derecesini, OMO GENEL MERKEZ YÖNETİM KURULU

Yazının tam metni için www.ormuh.org.tr

AGUSTOS

2011

AGUSTOS

2011

ORMANLARI KORUMAKLA GÖREVLİ ORMAN GENEL MÜDÜRLÜĞÜNDEN, ORMANCILARI VE DOĞA SEVERLERİ HAYRETE DÜŞÜREN TALİHSİZ YAZI

-

-

Orman Mühendisleri Odası’nın koordinasyonunda haritası belirlendi. Toplantıya Orman Mühendisleri Odası yürütülmekte olan Gazi yerleşkesine Sahip Çıkalım Genel Merkezi Yönetim Kurulu ve Sakarya Şube Başkanı Platformu, çok geniş bir katılım ve ilgi ile 15/10/2011 Ahmet Akbulut, Karabük Şubesi 2. Başkanı Nafiz Akel, Cumartesi günü Ankara’da toplandı. Toplantıda bugüne Doğu Karadeniz Şube Başkanı Prof. Dr. Devlet Toksoy, kadar yapılanlar ve yapılması gerekenler değerlendirildi. Merkez Şube Başkanı Cengiz Naharcı, İzmir Şubesi Toplantıya çağrılan Orman Genel Müdürü Mustafa Başkanı Kenan Öztan, Batı Akdeniz Şubesi Başkanı Gürel Kurtulmuşlu ve Karabük Milletvekili Osman Kahveci Şirin, İstanbul Şube Başkanı Metin Şenol, Amasya Şube işlerinin yoğunluğu nedeniyle katılamayacaklarını bildir- Başkanı Necmettin Çınkıl ve Bursa Şube Başkanı diler. Çağrılan tüm orman fakültesi yöneticilerinden Şerafettin Bayraktar katıldılar.sadece Kastamonu Orman Fakültesi yöneticileri katıldı. Toplantı sonuçlarının bir deklarasyonla kamuoyuna Genişletilmiş istişare toplantısında yapılan çalışmalar duyurulmasına karar verildi. değerlendirildi ve bundan sonra yapılacaklara ilişkin yol

12 13

O D A M I Z D A NO D A M I Z D A N - O R M A N M Ü H E N D İ S L İ Ğ İ Y I L : 4 8 S A Y I : 7 - 8 - 9 T e m m u z - A ğ u s t o s - E y l ü l 2 0 1 1

15 EKIM

2011

GAZİ YERLEŞKESİNE SAHİP ÇIKALIM PLATFORMU OMO ŞUBE BAŞKANLARINI, ÇEVRECİ ÖRGÜTLERİ, ESKİ MİLLETVEKİLLERİNİ, EMEKLİ ÜST DÜZEY BÜROKRATLARI VE ÇEVRE DOSTLARINI ANKARA’DA BİR ARAYA GETİRDİ


BASIN VE KAMUOYUNA

ORMAN VE SU İŞLERİ BAKANLIĞI İLE

ORMAN GENEL MÜDÜRLÜĞÜ, ANKARA’NIN YEŞİL DOKUSU

AOÇ GAZİ YERLEŞKESİNİ RANTİYECİLERE VERMEK İSTİYOR.

ATATÜRK’ÜN 11/6/1937 TARİHLİ VASİYETİ DOĞRULTUSUNDA TÜRK ORMANCILARINCA YEŞİLLENDİRİLEN, ORMANCILIĞIN KALBİ VE KÜLTÜREL HAFIZASI, ANKARA HALKININ VAZGEÇİLMEZ KONUMUNDAKİ ATATÜRK ORMAN ÇİFTLİĞİ GAZİ YERLEŞKESİ’NİN; 1.DERECE TARİHİ VE DOĞAL SİT OLAN KORUMA STATÜSÜNÜN 3. DERECE DOĞAL SİTE DÜŞÜRÜLMESİ VE ELDEN ÇIKARILMASI GİRİŞİMLERİNİ ÇEVREYE, ANKARA DOĞASINA VE TÜRK ORMANCILIĞINA VURULMUŞ BÜYÜK BİR DARBE OLARAK GÖRÜYOR VE ASLA KABUL ETMİYORUZ.

Atatürk Orman Çiftliği’nin ayrılmaz parçası olan Gazi Yerleşkesi; çiftliklerin hazineye devrine ilişkin Atatürk’ün 11/6/1937 tarihinde yazdığı vasiyetnamesindeki “... araziyi ıslah ve tanzim etmek, muhitlerini güzelleştirmek, halka gezecek, eğlenecek ve dinlenecek sıhhi yerler... temin eylemek.” ifadesine ve “Burasını öyle ağaçlandırınız ki, kör bir insan dahi yeşillikler arasında olduğunu fark etsin” veciz sözüne uygun olarak, Türk Ormancılarının 1954 yılından bu yana yaptıkları bilimsel çalışmalar sonunda yeşillendirilmiş, bilim dünyası ve Ankara halkının yararlandığı mutena bir yer köşesi haline getirilmiş, Atatürk Orman Çiftliği ile birlikte 1992-1998 yılları arasında BİRİNCİ DERECE TARİHİ VE DOĞAL SİT olarak tescil edilmiş, ancak Orman ve Su İşleri Bakanlığı ve Orman Genel Müdürlüğü’nce bu yer rantiyecilere verilmek suretiyle fonksiyonunun sonlandırılmasına dair gizli planlar yapılmaktadır.

Ormancılığın kurumsal kimliği ve kültürel hafızasının kalbi ve Ankara halkının vazgeçilmez uğrak yeri olan, 1. Derece Tarihi ve Doğal Sit Alanı Gazi Yerleşkesi; 2007 yılında başlatılan, günümüzde Orman ve Su İşleri Bakanı ile Bakanlık Müsteşarının baskılarına karşı koyamayan, teslimiyetçi Orman Genel Müdürü sayesinde, 1 inci Derece Doğal ve Tarihi Sit Alanı koruma statüsü, her türlü yapılaşmaya açık 3 üncü Derece Doğal sit alanına dönüştürülerek, GAZİ YERLEŞKESİNE SAHİP ÇIKALIM PLATFORMUNUN uyarılarına kulak tıkanarak ve bu hususta herhangi bir resmi yazı bulunmamasına rağmen sözlü emirlerle dikensiz gül bahçesi halinde rantiyecilere teslim edilmek istenmektedir.

Bu güne kadar yapılanlar ve yapılması gerekenler, Gazi Yerleşkesine Sahip Çıkalım Platformu üyelerinin yanı sıra, çevreci örgütler, eski milletvekilleri, emekli üst düzey bürokratlar ve çevre dostlarının 15 Ekim 2011 günü Ankara Mola Otelde yaptıkları genişletilmiş istişare toplantısında değerlendirilmiş, yol haritası belirlenmiş ve toplantı sonuçlarının bir deklarasyonla kamuoyuna duyurulmasına karar verilmiştir. Buna göre;

1- Atatürk Orman Çiftliğinin ayrılmaz bir parçası ve Ankara halkı ile doğaseverlerin uğrak yeri olan Orman Genel Müdürlüğü Gazi Yerleşkesinin; Orman Genel Müdürlüğünce 1. Derece Tarihi ve Doğal Sit alanı olan koruma statüsünün, 3.Derece Doğal Site düşürülmesi ve fonsiyonunun değiştirilerek rantiyecilere verilmek istenmesini şiddetle kınıyor ve asla kabul etmiyoruz.

2- Gazi Yerleşkesine Sahip Çıkalım Platformunun bugüne kadar yaptığı çalışmaları takdir ediyor, ancak hareketin daha çok katılımlı hale getirilip kamuya maledilmesinin gerekliliğini vurguluyoruz.

3- Atatürk’ün vasiyeti doğrultusunda yeşillendirilen bu mutena yurt köşesinin; tekrar 1. Derece Tarihi ve Doğal Sit Alanı koruma statüsüne dönüştürülmesini, Gazi yerleşkesinin fonksiyonunun değiştirilmemesi için yazılı ve görsel basının, köşe yazarlarının, Ankara halkının ve çevre dostlarının konuya sahip çıkmalarının gerekli olduğunu ve platforma her türlü desteği vermelerini istiyoruz.

4- Bu günden itibaren eylemli yasal mücadele yapılması zamanının geldiğini, Gazi Yerleşkesinde görev yapan ve yerleşkede ikamet eden Orman Genel Müdürlüğü çalışanlarının harekete açık destek vermelerinin zorunluluğunu belirtiyoruz.

5- Orman Genel Müdürü ve üst düzey yetkilileri; girdiğiniz yanlış yoldan geri dönmenizi, mahiyetlerinize yerleşkenin boşaltılmasına yönelik kanunsuz baskılar yapmamanızı, onurlu davranmanızı, meslektaşların vicdanlarını sızlatan ve hiç de kabul görmeyen yanlışlarınızda ısrar etmemenizi açıkça ifade ediyoruz.

İşbu deklarasyon kamuoyuna saygıyla duyurulur. 15/10/2011

" Gazi Yerleşkesine Sahip Çıkalım Platformu "

çalışmalarını izlemek ve çalışmalara destek vermek için

Toplantıya katılanların tam listesi için www.ormuh.org.trOrman Genel Müdürlüğü Gazi Yerleşkesi Raporu tam metni ve ekleri için www.ormuh.org.tr

www.ormuh.org.tr adresini ziyaret ediniz.

BASIN BİLDİRİSİ

BASIN BİLDİRİSİ BASIN BİLDİRİSİ BASIN BİLDİRİSİ BASIN BİLDİRİSİ



























BASIN BİLDİRİSİ BASIN BİLDİRİSİ BASIN BİLDİRİSİ

14 15

O D A M I Z D A NO D A M I Z D A N - O R M A N M Ü H E N D İ S L İ Ğ İ Y I L : 4 8 S A Y I : 7 - 8 - 9 T e m m u z - A ğ u s t o s - E y l ü l 2 0 1 1


01 KASIM

2011OGM GAZİ YERLEŞKESİ'NDEBASIN AÇIKLAMASI YAPILDIBAKANLIK BİNASINASİYAH ÇELENK KONDU

OGM Gazi Yerleşkesine Sahip Çıkalım Ortak Platformu, 1 Kasım 2011 Salı günü OGM Gazi Yerleşkesi 1 Nolu Bina Önü'nde saat 12:00'de basın açıklaması yaptı. Orman Genel Müdürlüğü 11 Nolu bina önünde; Platformu oluşturan örgütlerin üyeleri, emekli meslektaşlarımız, Orman ve Su İşleri Bakanlığı çalışanları, Orman Genel Müdürlüğü çalışanları, Ankaralı doğa ve çevre dostlarından oluşan kalabalık bir araya geldi. Basın mensuplarına ve duyarlı meslektaşlarımıza yapılan açıklamanın ardından grup, Gazi Yerleşkesi bahçesi içinden sloganlar ve protesto alkışlarıyla Orman ve Su İşleri Bakanlığına doğru yürüdü.Platformu oluşturan örgüt başkanları Bakanlık binasına "GAZİ YERLEŞKESİ VERİLEMEZ. KINIYORUZ..." yazılı siyah çelenk koydular. Gazi Yerleşkesi'nin yok edilmesine yönelik çalışmaların durdurulmasını bir kez daha isteyen grup, mücadeleye devam etme kararlılığını belirterek dağıldı.

BASIN AÇIKLAMASI

01/Kasım/2011

ORMAN VE SU İŞLERİ BAKANLIĞI İLE ORMAN GENEL MÜDÜRLÜĞÜ, ANKARA'NIN YEŞİL DOKUSU

AOÇ GAZİ YERLEŞKESİNİ RANTİYECİLERE VERMEK İSTİYOR.

Atatürk'ün 11/6/1937 Tarihli Vasiyeti Doğrultusunda Türk Ormancılarınca

Yeşillendirilen, Ormancılığın Kalbi ve Kültürel Hafızası, Ankara Halkının

Vazgeçilmez Konumundaki Atatürk Orman Çiftliği Gazi Yerleşkesi'nin; 1.Derece

Doğal ve Tarihi Sit Olan Koruma Statüsünün 3. Derece Doğal Site Düşürülmesi ve

Gizli Planlarla Yokedilmesi Girişimlerini Çevreye, Ankara Doğasına ve Türk

Ormancılığına Vurulmuş Büyük Bir Darbe Olarak Görüyor ve Asla Kabul Etmiyoruz.

Atatürk Orman Çiftliği'nin ayrılmaz parçası olan Gazi Yerleşkesi; çiftliklerin

hazineye devrine ilişkin Atatürk'ün 11/6/1937 tarihinde yazdığı

vasiyetnamesindeki "…araziyi ıslah ve tanzim etmek, muhitlerini güzelleştirmek,

halka gezecek, eğlenecek ve dinlenecek sıhhi yerler…temin eylemek." ifadesine ve

"Burasını öyle ağaçlandırınız ki, kör bir insan dahi yeşillikler arasında

olduğunu fark etsin" veciz sözüne uygun olarak, Türk Ormancılarının 1954 yılından

bu yana yaptıkları bilimsel çalışmalar sonunda yeşillendirilmiş, bilim dünyası ve

Ankara halkının yararlandığı mutena bir yer köşesi haline getirilmiş, Atatürk

Orman Çiftliği ile birlikte 1992-1998 yılları arasında BİRİNCİ DERECE DOĞAL VE

TARİHİ SİT olarak tescil edilmiş olan bu yer, Orman ve Su İşleri Bakanlığı ve

Orman Genel Müdürlüğünce rantiyecilere verilmek istenerek fonksiyonunun

sonlandırılmasına dair gizli planlar yapılmaktadır.

Ormancılığın kurumsal kimliği ve kültürel hafızasının kalbi ve Ankara halkının

vazgeçilmez uğrak yeri olan, 1. Derece Doğal ve Tarihi Sit Alanı Gazi Yerleşkesi;

2007 yılında başlatılan gizli planlarla ve günümüzde Orman ve Su İşleri Bakanı

ile Bakanlık Müsteşarının baskılarına karşı koyamayan, Orman Genel Müdürü

sayesinde, 1. Derece Doğal ve Tarihi Sit Alanı koruma statüsü, her türlü

yapılaşmaya açık 3. Derece Doğal Site düşürülmüş ve dikensiz gül bahçesi halinde

rantiyecilere verilmek istenmektedir.

Atatürk'ün vasiyeti doğrultusunda yeşillendirilen bu mutena yurt köşesinin;

tekrar 1. Derece Doğal ve Tarihi Sit Alanı koruma statüsüne dönüştürülmesini,

Gazi Yerleşkesinin fonksiyonunun değiştirilmemesi için yazılı ve görsel basının,

köşe yazarlarının, Ankara halkının ve çevre dostlarının konuya sahip çıkmalarının

gerekli olduğunu ve platforma her türlü desteği vermelerini istiyoruz.

Orman Genel Müdürü ve üst düzey yetkilileri; girdiğiniz yanlış yoldan geri

dönmenizi, çalışanlarınıza yerleşkenin boşaltılmasına yönelik kanunsuz baskılar

yapmamanızı, onurlu davranmanızı, gizli plânlarla, ormancı çalışanların, çevre ve

doğasever Ankara halkının vicdanlarını sızlatan ve hiç de kabul görmeyen

yanlışlarınızda ısrar etmemenizi açıkça ifade ediyor, Atatürk Orman Çiftliğinin

ayrılmaz parçası olan Gazi Yerleşkesi üzerindeki gizli planları asla kabul

etmiyor ve şiddetle kınıyoruz.

AOÇ GAZİ YERLEŞKESİNE SAHİP ÇIKALIM PLATFORMU

1716

Ülkemizin ilk milli parklarından birisi Kızılcahamam Hemen ilerde bir futbol sahası, küçük tribünü ile beni Soğuksu Milli Parkı'dır. Eylül ayı başlarında ziyaret etme şaşırttı. olanağı buldum. Ankara ve Doğa Koruma ve Milli Parklar Karşısında hummalı bir çalışma… Başka bir yatırım için Genel Müdürlüğüne en yakın milli park… altyapı çalışması… Duvarlar ve yine toz toprak… Girişi içler acısı. Milli Parkların giriş levhası, ticari Biraz ilerledik. Ormanlık bir vadi… Öncelikle “Soğuksu” işletmelerin levha savaşına yenik düşmüş. Acıdım… Zavallı sözcüğünden dolayı bu vadide “su” aradım. Yoktu. Ya levha… Arada kalmış. kurumuş, ya da başka amaçlar için alıkonulmuş

olabileceğini düşündüm. Bir kuru dere… Hiç su yok.

Vadi boyunca piknik alanları, banklar, oturak alanları… Mineral toprak her yerde açığa çıkmış.

Burası milli parkların üst yönetimine en yakın milli park! Suyu ya doğal olarak yok; ya da acımasızca yok edilmiş. Yabanıl yaşam için çok üzüldüm. Karınca, kertenkele, yılan, kuşlar, kısacası milli parklarda yaşamını sürdüren ve bir milli parkı milli park yapan diğer canlıların susuz

Toz-toprak içerisinde giriş yaptık.

Milli park girişinden hemen sonra, üzerinde arkalarında Ankara Büyükşehir Belediyesi yazan elbiselerle işçilerin kesim ve budama işleri yaptığını gördüm.

Sonra gözüme bir küçük heykel ilişti. Akbaba heykeli… Burada akbabaların kendisini görme olanağı bulamasak da heykeli ile idare ederiz diye düşündüm.

Dönüşte bir görevli ile karşılaştım. Burada insanların kalması içimi acıttı. Oteller, futbol sahası gibi yatırımlarla girmesinin yasak olduğu bir alan var mı? Görevlinin milli park felsefesini değiştirmiş olan yönetimin, küçük bir anlayabileceği şekilde, aslında bir mutlak koruma alanı çaba göstererek bu canlılar için çok da masraf olup olmadığını, sordum. “-Var” dedi. Sevindim. Neresi? gerektirmeyen göletlerle su sağlayabileceğini düşündüm. Ve neden? Dedim. Dağı gösterdi. Bir tarafına girişin, Ama boşuna… kaymakam tarafından, yangın riski nedeniyle yasaklan-Heykelin suya ihtiyacı olmaz. Heykel yapılmış ya… Daha dığını söyledi. Çok ilginç. İçimden kaymakamı tebrik ne yapılsın? etmek geçti. En azından bir endişeyle bir kısım alanın

Bu arada bir sincapla karşılaştık. Ürkek, korkak, utangaç… korunması gerektiğini değerlendirmiş. Zorlukla bir fotoğrafını çektim. Poz vermedi. Bu gidişle

Doğa Koruma ve Milli Parklar Genel Müdürlüğüne en yakında onun da bir heykeline ihtiyaç olabilir!yakın milli parkımızda örnek uygulamalarla karşılaşabile-ceğimi sanıyordum. Büyük hayal kırıklığı yaşadım. Milli Park yönetiminin bu alanda futbol sahası yapımı, otel, piknik alanı gibi kullanımları konusunda ne kadar başarılı olduğunu gördüm. Telefon ve elektrik direkleri ve onlara ilişkin teller… Otel, motel, futbol sahası ve diğer tesislere altyapı… Ne güzel!

Ankara Büyükşehir Belediye Başkanlığı veya Kızılcaha-mam Kaymakamlığından da bu alandaki doğal ekosis-temin korunmasını, sinek, böcek, kuş, yılan, kertenkele, tavşan, tilki, ağaç, çiçek, karınca, sincap, domuz ve tüm canlıların sağlıklı ve mutlu yaşamalarını sağlamak için başta içme suyu olmak üzere diğer tüm önlemleri alma-sını bekliyorum.

Milli Park yönetimi otel, motel, piknik, futbol sahası gibi, yoğunluktan olsa gerek bu işlerle uğraşamayacağı anlaşıl-maktadır.

*KTÜ Orman Fakültesi

Prof. Dr. Cantürk GÜMÜŞ *

Bir Milli Park Hatırası...

U Z M A N S A H A S IO R M A N M Ü H E N D İ S L İ Ğ İ Y I L : 4 8 S A Y I : 7 - 8 - 9 T e m m u z - A ğ u s t o s - E y l ü l 2 0 1 1

Uzman SahasıINTERNATIONAL YEAR

OF FORESTS 2011

U Z M A N S A H A S IU Z M A N S A H A S I - O R M A N M Ü H E N D İ S L İ Ğ İ Y I L : 4 8 S A Y I : 7 - 8 - 9 T e m m u z - A ğ u s t o s - E y l ü l 2 0 1 1

Yine Yöntem I'de temel basamaklarının düşey ve yatay toplamada % 30'dan fazla olabileceği göz ardı uzunlukları tasarlanandan daha az veya fazla alınabilir. edilmemelidir.Basamak adedi çoğaltılıp azaltılabilir. Her durumda temel,

3.BULGULAR VE TARTIŞMA üst duvar ve toplam hacimler değişmekle birlikte uygulama, ölçülendirme ve dayanım durumları da değişmektedir. Bu kadar çok değişken arasından en iyi tercihi yaparken yapı hem ekonomik hem de dayanıklı olsun hipotezinin araştırılması elbette ki en gerçekçi yoldur. Bunun için ileri teknoloji bilgisayar simulasyon metodlarının denenmesi gerekmektedir.

Ayrıca kuru duvar eşiklerin yapımında dış etkenler klimatik ve edafik faktörlerin yukarıda sayılan tasarım aşamalarını etkileyeceği ve eşik aralıklarının havza bazında eğim, infiltarsyon, taşkın debisi ve taşınan sedimenter durumlarına göre değişebileceği unutul-mamalıdır.

Yöntem II'de Yöntem I'e benzer durumlar olmakla birlikte kanatla temel tabanı arasında kalan parabolik yayın derinlik ve fonksiyonu yine dayanım, uygulama ve metraj açısından tartışılabilir.

Yöntem I'de varsayımdan hareketle temel aksamı L, H, L1, H1 değişken değerleri kullanılarak merdiven şeklinde temel basamakları oluşturulmuş ve buna göre temel ve üst aksam İntegrasyon Metodu kullanılarak ayrı, ayrı hacimlendirilmiştir. Varsayım olarak temel hacminin toplamda ortalama %30 oranında olmasının uygun olacağı düşünülmüştür. Pratik olarak temel derinliğinin H/5 ve kanat genişliğinin L/20 olarak alınması ve buna bağlı olarak merkez noktasından itibaren derinliğin şevlerde üç eşit basamakla tamamlanacağının yeterli olacağı düşünülmüştür. Bu yöntemin dezavantajı fiili temel şablonuna mutlak suretle uyulması gerektiği ve eksik temel hacimlendirilmesinde (Temel taban derinliği ve kanat genişliği hariç) temel basamaklarının, tesis bittikten sonra ölçümün zor ve endekslemesinin olmayışıdır. Bu dezavantaj ancak şablona uygun temel basamaklarının kazıldığı idarece denetlendikten sonra tesis işlemine başlanması ile bertaraf edilebilir.

Yöntem II'de fiili durum uygulaması pratikliği açısından temel aksamı L, H, L1, H1, G1, y, c, x1 değişken değerleri kullanılarak temel taban ve kanat basamakları hariç, parabolik yay şeklinde temel basamakları oluşturulmuş ve buna göre temel ve üst aksam İntegrasyon Metodu kullanılarak ayrı, ayrı hacimlendirilmiştir. Varsayım olarak temel hacminin toplamda ortalama %30 oranında olmasının uygun olacağı düşünülmüştür. Pratik olarak temel derinliğinin H/5 ve kanat genişliğinin L/20 olarak alınması ve buna bağlı olarak merkez noktasından itibaren derinliğin şevlerde iki basamak arası bir yay şeklinde tamamlanacağının yeterli olacağı düşünül-müştür. Bu yöntem ile tesis öncesi veya sonrası eksik temel hacimlendirilmesi daha kolay ve ölçülendirmeye daha yatkındır. Yay şeklindeki temel kalınlığı tek ölçüm değeri ile endekslendiğinden eksik temel gerçeğe yakın olarak bulunabilmektedir. Ancak tek dezavantajı parabolik yay temelin basamaklı temel göre sürtünme direnci daha zayıftır. Bu dezavantaj, temel taban ve kanat basamak tesis ölçülerinden ödün verilmezse (Temel taban derinliği H/5'in ve Kanat genişliği L/ 20'nin arttırılması tartışılabilir) kenetlenmeyi daha iyi sağlaması ile bertaraf edilebilir. Bu taktirde de temel hacminin

18 19

seçilen L,H değerlerine göre tanımlanan ve her kesitte 1.GİRİŞ değişen ve amprik olarak üretilmiş bir parabolik fonksiyon

Erozyon Kontrolu çalışmalarında çok önemli bir yer tutan tanımlanmaktadır. Kuru Duvar Eşiklerin temel ve temel üstü aksamlarının;

Ancak arazi yüzey en kesitinin parabolik fonksiyonu sağlıklı olarak hacimlendirilemediği ve bu konuda her tanımlayan ortalama nokta bulutlarını tam olarak temsil zaman zorluklarla karşılaşıldığı bilinmektedir. edip etmediği tartışılabilir. O zaman da Kuru Duvar eşik

Eşiklerin Temel ve temel üstü birim fiyatlarının farklı yapılacak her bir yöre için öncelikle yüzey nokta bulutları oluşu, yapım sonrası metraj çıkarılmasının zor olması, alınıp dengeleme ve en küçük kareler metoduna göre yapım tekniği konusunda net şablon bir kıstasın olmayışı, araştırma yapılarak sadece o kesite özgü ve temsil uygulamada zorlukları da beraberinde getirmektedir. kabiliyeti olan Parabolik, üstel veya logaritmik

fonksiyondan her hangi biri sabitleri ile birlikte elde Bu çalışmada çeşitli amprik metodlar denenerek Kuru edilebilir ki bu yol çok zahmetli ve her aşamada Duvar Eşiklerin fiili durumda karşılaşılan sorunlar, belli değişebilir bir yapıda olduğundan sürekli araştırılıp şablon kıstaslar kullanılarak daha gerçekçi ve daha pratik amprik formül üretmeyi gündeme getirdiğinden işin uygulama imkanları araştırılmış ve bu doğrultuda belli içinden çıkılamaz bir duruma sebebiyet vermektedir. ölçüm değerleri girilince otomatik olarak kuru duvar Sonuçta fonksiyon eğrisi logaritmik, üstel veya prabolik temel ve üst aksamlarının ayrı ayrı fiili durumlarına göre olsun toplam hacim değişmemekte ancak üst duvar ve hacimlerini Excel ortamında veren Kübaj Tabloları temel hacimleri arasında ± % 3-5 oranında yatay geçişler oluşturulmuştur. olabileceği ve bunun da parasal açısından fazla bir mana

2.MATERYAL VE YÖNTEM ( I-II ) teşkil etmeyeceği, Yöntem I-II 'nin seçilmesi; Kuru Duvar Eşiklerin dayanım, uygulama ve metraj işlerinin ne denli Kuru Duvar Eşik hacimlendirilmesinde; Parabolik, üstel ve pratik ve uygulamaya dönük olabileceğinin karşılaştırıl-Logaritmik fonksiyonlar amprik olarak denenmiş ve en ması amacına yöneliktir. Her bir yöntemin kendine has uygun hacimlendirmeyi merkecil Parabolik fonksiyonun avantaj ve dezavantajları mevcuttur. Ayrıca her bir sağladığı görülmüştür. Kuru Derelerin doğal topoğrafik yöntem için tasarlanan boyutlama ölçüleri de tartışılabilir. enkesitleri göz önüne alındığında, Kuru Duvar temel ve

üst aksamlarının kesişim noktalarının (Kuru dere en Bu tartışma her yöntemin dayanım ve uygulama ve pratik kesiti= Arakesit) açılır kapanır Parabolik Fonksiyon ölçülendirme açısından öncelikler belirlenerek yapıl-

2eğrisine yaklaştığı görülmektedir. Burada y= ax merkezcil malıdır. Örneğin bu çalışmada temel hacim oranının Parabolik fonksiyon a katsayısı, L ve H değerlerine göre toplam hacim oranının ortalama % 30' u temsil etmesi değişmekte ve fiili durumda yüzey nokta bulutlarının şeklinde varsayılmıştır. (Fonksiyon özelliğine göre parabol dengelenerek En Küçük Kareler Metoduna göre kollarının açılıp kapanması bu oranı %1-3 değiştirebilir) fonksiyon eğrisi belirleme araştırmasına gerek daha az veya fazla olsun şeklinde düşünülebilir. Temel görülmemiştir. derinliği temel üstü yüksekliğinin beşte biri olarak

tasarlanmıştır. Dayanım ve yeterlilik durumuna göre bu Kuru duvar eşik en kesitinde her yatay uzunluk ( L )' ye oran daha az veya daha fazla alınabilir. Bu durumda temel göre, yatay uzunluktan düşey eğim farkı (Merkez duvar hacim yüzdesi değişecektir. Temel hacim yüzdesini sabit üstü ile yatay uzunluk arası boşluk) = 0.05 L ve temel üstü tutarak şev kanat hacminden kısıtlama yapılarak benzer merkezi düşey yükseklik = H değerleri seçilen her yatay hacim korunabilir. Bu durumda da dayanım açısından şev ölçüm için sabit kalmaktadır. Her iki yöntem de de y =[

2 2 kanat ölçüleri tartışılabilir. Örneğin şev kanatları; Yöntem (4H+0.05L)/L ] x (Bkz. Fonksiyonel Analiz) yüzey I'de yatay uzunluğun % 5'i kadar yatayda, brüt derinliğin parabolik fonksiyon eğrisi, L uzunluğuna karar verildikten üçte biri kadar derinlikte sokulması tasarlanmıştır. Bu sonra o kesit için sırasıyla 0.05L ve H değerleri öçlüler dayanım ve uygulama açısından tasarlanandan bulunmaktadır. Burada seçilen ve her ayrı kesitte daha az veya fazla olarak alınabilir.uygulanan şablon bir parabolik fonksiyon eğrisi olmayıp,

Kuru Duvar Eşiklerin ParabolikFonksiyon ve İntegrasyon Yöntemi ileHacimlendirilmesiİlhan GÜNGÖR *Orman Mühendisi

Yöntem (I-II)

y = f (x ) = a x2; 0.048<a ≤ 1.1 Kollar açılır

Eğim azalırKollar kapanırEğim artar

Yöntem I -II

KURU DUVAR EŞİK TEMEL ÜSTÜ HACİMGenişlik = ( 1.1+0.90)/2 = 1.0m

2 2 2Y = f( x) = a x ise H+0.05L = a.( L/2) , 4H +0.2L = a. L 2 2H+0.05L = a.L /4, a = ( 4H +0.2L) / L

0.5L L/23 3 2 3∫ a x2 = ax /3 │ = aL /24 = (4H +0.2L)/L . L /24;

0 02( 4HL+0.2L )/24 =Δ,

2A (OBCD)= ( H+0.05L).(L/2) = 0.5HL + 0.025 L2A = (0.05L). L/4 = 0.0125L , ∑D /2 = A( OBCD) 1 V

2 2 2–A - Δ = 0.5HL +0.025L –0.0125L –( 4HL +0.2L ) /24 = 12 2 2(12HL + 0.6L - 0.3L -4HL - 0.2L )/24

L: Kuru Duvar Eşik Yatay uzunluk H: Kuru Duvar Eşik Temel Üstü Net Derinlik

2∑D = ( 8HL +0.1L ) /12V

KURU DUVAR EŞİK TEMEL HACMİ (YÖNTEM I) A = 0.10L.( H+0.05L)/3+0.20.( H+0.05L)/3 = 0.3L 4

2( H+0.05L)/3, A = Δ –A = ( 4HL +0.2L ) /24 - 0.3L 3 42 2( H+0.05L)/3 = (4HL + 0.2L -2.4HL -0.12L )/24 =

2( 1.6HL -0.08L ) /24, A =( 0.2H).(0.15L = 0.03HL; 52A = 0.05L( H+0.05L)/3 = ( 0.05HL + 0.0025L )/3; 2

Eksik Temel = [ 0.15H L+ L .( H+0.05L)/3 ] = Δ ; 1 1 1

2∑ T /2 =[ A + A + A ] = ( 1.6HL -0.08L ) /24 + V 3 2 52 2( 0.05HL + 0.0025L )/3 +0.03HL = ( 2.72HL +0.1L ) /24

H1: Eksik Temel Derinliği [A5: Gerçek Değer – Ölçülen Değer ]L1: Eksik Kanat Genişliği [A2: Gerçek Değer – Ölçülen Değer ]

2∑ T = {[(2.72HL +0.1L )/12]-2[0.15H L+L (H+0.05L)/3] }V 1 1


* Matematik Mühendisi - İnşaat Mühendisi

21

U Z M A N S A H A S I

20

U Z M A N S A H A S I - O R M A N M Ü H E N D İ S L İ Ğ İ Y I L : 4 8 S A Y I : 7 - 8 - 9 T e m m u z - A ğ u s t o s - E y l ü l 2 0 1 1

KURU DUVAR EŞİK TEMEL HACMİ (YÖNTEM II)2 2 0.5L c 0.5L 0.5L 0.5L Y = f(x) = a x ; Y1 = f(x) = a x - ( H+0.05L)/5 ; Y = 0 1

2 2 22 ∫(Y-Y = ∫ax + ∫ax - ∫ax + ∫ ( H+0.05L)/(5+y) dx = Δ'' 14 (H + 0.05L) . X = (H+0.05L)/5 c = X =L / √20 ≈ 0.22L

0 0 c c c2 L

0.5L 0.22L 0.5L 0.5L 0.5L c 0.5L2 2 2 ∫ (Y-Y = ∫ax + ∫ax - ∫ax + ∫( H+0.05L)/5 dx = Δ' = A1 3 2 3= [(4H+0.2L)/L ] .X /3 │ + [( H+0.05L)/5 ] X │ =

0 0 0.22L 0.22L 0.22L 2[(4H+0.2L)/L 0 c3] .c /3 + [( H+0.05L)/5 ] X1

0.22L 0.5L A' = H .[0.22L ] ; A' = {G1. 0.05L + L [ ( H+ 0.05L 5 1 2 1

2= [(4H+0.2L)/L ] .X3 /3 │ + [( H+0.05L)/5 ] X │ = )/5 – G ] }1

0.0142HL + 2[(4H+0.2L)/L ] 0 0.22L

2 20.00071L + ( 0.28HL + 0.014 L ) / 5 = ( 0.351HL + 2 3

2 Δ = (H+0.05L)/(5+y)X + [(4H +0.2L)/L ] c /3 + 0.01471L )/5 1 1

H 0.22L +[G 0.05L+L (( H+0.05L)/5-G )]1 1 1 1

Eksik Temel = 2ΔA = [0.2H].[ 0.22L ] = 0.044HL; A = 0.05L. (H+ 0.05L)/5 = 15 2

2(0.05HL +0.0025L ) /5; ∑T =2 [ A + A + A ] V 3 2 5

4. SONUÇ VE ÖNERİLER 2 2 = ( 0.351HL + 0.01471L )/5 + (0.05HL +0.0025L ) /5 + lTesisine karar verilen eşik yatay uzunluğu değiştikçe,

0.044HL merkeze yönelik kuru duvar eşik meyili sürekli sabittir. 2 (%10) merkezi brüt ve net derinlik de buna bağlı = 2. [ 0.621HL + 0.01721L ] /5

olarak değişkenlik gösterir. 2∑ T = (1.242 HL +0.0344 L )/5 -2 ΔV 1

lH BRÜT ÖLÇÜM ≥ 70+ 0.05L olacak şekilde yatay uzunluk seçilmelidir. Buna bağlı olarak enkesitteki

EKSİK TEMEL yatay uzunluğun ne kadar olması gerektiğine karar verilir. Örneğin en ke-sitteki ölçülen yatay uzunluk H1: Eksik Temel Derinliği [A5: Gerçek Değer - Ölçülen 600cm. ve merkezi brüt derinlikte 80 cm. ölçülsün Değer ]buna göre 0.05L = 30cm. ; 70+30 =100> 80 cm

L1: Eksik Kanat Genişliği [A2: Gerçek Değer – Ölçülen olduğundan kabul edilemez. Bu durumda yatay

Değer ]uzunluğun arazi şevini deldiği nokta yukarı kaldırılarak

G : G = (H+0.05L)/(5+y) ; Eksik Gövde Derinliği 1 1 eşitliği sağlayacak şekilde ayarlama yapılmalıdır. Eşitlik [A3 : Gerçek Değer – Ölçülen Değer ] sağlanamadığı sürece enkesit ortalama meyili düşük

olduğundan bu enkesitte eşik yapımından kaçınıl-y : y = (H+0.05L-5G1)/G1; G1 ve Brüt temel yüksekliğine malıdır. Aksi taktirde merkeze yönelik sabit %10 olan bağlı bir endeks değeri y = f ( H,L,G1 ) eşik meyili sağlanamaz ve tesis standarda aykırı olarak

c : c = f ( L,y) ; c = L / √ 20 + 4y ( Parabolün x eksenini inşa edilmiş olur. kestiği nokta )

l70≤ H ≤ 100; 200 ≤ L ≤ 1000 alındığında, L MİN x = 0.5 L – c ; x = f ( L, c) 1 1 şartlarda minimum ortalama meyil %80, maksimum G = ( H + 0.05L ) / ( 5 +y ) ; y = ( H +0.05L – 5G ) / G ; 1 1 1 ortalama meyil %110, şev maksimum meyili ise

2a = (4H +0.2L) / L minimum %160 maksimum%220 olmaktadır. LMAX 2 2 2= 4(H+0.05L)/L ; Y = f( x) = a x ; Y = f( x) = a x - şartlarda ise minimum ortalama meyil %24 maksi-1

mum ortalama meyil ise % 30, şev maksimum meyili ( H+0.05L)/(5 +y ) ; Y = 0 1

ise miminum %48, maksimum %60 olmaktadır. X=c H , L şartlarda ise ancak net eşik yüksekliği MAX MAX

2 24 (H + 0.05L).X /L = (H+0.05L) / (5+y) c = X = L / √ 20 maksimum 200cm. alındığında maksimum ortalama +4y meyil %50, maksimum şev meyili ise %100

olabilmektedir. (Bkz. Ek. Fonksiyonel Analiz Yöntem I- II, A-C)

X = 0.5L -C1

lOrtalama şev eğimi maksimum %110 kabul edilmiştir.

(1.1/2= 0.55; Merkezi brüt derinlik yatay uzunluğun temel kısmının (Taban ve kanat kısmı hariç) ölçümü %55'ten fazla olamaz. zorlaşır. Yöntem II için bu zorluk asgariye iner

lUygulamada önce eşik yapılacak yatay uzunluk (L) lTesisi biten eğişin memba tarafına toprak yığılır. teraziye alınarak C noktaları işaretlenir. Sonra merkezi lEşikler dere eksenine dik ve derenin en dar yerine brüt yükseklik ölçülür. Sonra % 10 eşik eğimi = 0.05L; inşa edilmelidir. bu yükseklikten çıkartılarak eşik yüksekliği = H

lSağlam bir eşik için alt temel sağlam zemine bulunur. dayandırılmalı ve kanatlar şevlere yeterince sokul-

lAlınan şev yamaç noktaları (C noktaları aynı yatayda malıdır. aşağı yukarı kaydırılarak istenen H yüksekliği

lEşik inşasında havzanın yukarı yani tali derelerden bulunabilir. başlanmalı ancak tesis tali derenin aşağısından yukarı

lYöntem I: Bulunan H yüksekliği 5'e bölünerek temel doğru olmalıdır. derinliği bulunur ve merkezden sağa sola H/5

lKazıdan çıkan ağır taşlar temelde kullanılmalı, savak derinliğinde, yatayda 0.15 L kadar temel kazılır. Sonra kısmında taşlar düzgün ve uzunluğuna gelecek yine her iki tarafa merkez hizasında olmak üzere 0.15L şekilde konulmalı, kullanılacak taşlar köşeli olmalı ve kadar tekrar kazılır. Sonra her iki tarafta merkez örgü sırasında kilitleme yapılmalı, taşların düzgün yatayından ( H+0.05L )/3 kadar çıkılarak her iki tarafta tarafı mansap tarafına getirilmeli ve taşların uzun sivri 0.10 L kadar kazılır. Son kez her iki tarafta benzer kısımları memba tarafına gelecek şekilde örülmelidir. basamak uygulanarak kanat noktası C'ye ulaşılırken

lİki eşik arasındaki mesafe; arazi eğimi, eğik yüksekliği, 0.05L genişliğinde kanat temel kazılır. Veya C materyal durumu vb. faktörler göz önünde bulun-noktasından itibaren kanat kazılır sonra temel durularak, eşikler biri birini koruyacak şekilde 20-50m basamakları uygun derinlik ve genişlikte kazılarak arasında ayarlanabilir. Eşik yüksekliği arttıkça aralık temel tabanına gelinir. Aynı işlem tersten devam mesafe de artar.ettirilir veya aynı yöntemin simetriği uygulanır.

Yöntem II: Bulunan H yüksekliği 5'e bölünerek temel lKuru Duvar Eşik yüksekliğinin ortalama 0.7-1.0m. derinliği bulunur ve merkezden sağa sola H/5 (Temel üstü merkezi net derinlik) yapılması halinde derinliğinde, yatayda 0.22 L kadar temel tabanı kazılır. yaklaşık olarak malzemeden %40 oranında tasarruf Sonra yine her iki tarafa brüt derinliğin beşte biri sağlanmaktadır. kadar parabolik yaya temel kazılarak şev kanat

lİhale öncesi yaklaşık maliyet ve metraj çıkarılması derinliğine kadar kazılır. Sonunda her iki tarafta aynı

esnasında arazi gezilerek fiili durum ile proje derinlikte ve yatay uzunluğun yirmide biri genişlikte

karşılaştırılmalı, eşik yapımına müsait yerler tespit kanat temel basamağı kazılır. Veya önce temel tabanı

edilmeli ve gerçek L,H değerleri ölçülerek formü-kazılır. Sonra her iki tarafta kanat temel kazılır. Sonra

lasyonda yerine konup toplam kuru duvar ve temel bunlar uygun derinlikte parabolik yay şeklinde 3aksamının m değerleri tespit edilmelidir. Veya kazılarak birleştirilir.

mevcut proje doğrultusunda daha önce tesisi biten 3lEşik üst kalınlık 0.90m, alt kalınlık 1.10 m. Alınarak kuru duvar eşik ortalama adet/m değerleri veya

ortalama eşik kalınlığı 1.0m olarak kabul edilir. ortalama L,H değerlerinden faydalanarak; ortalama değerler kullanılarak bu değerler doğrudan veya lYöntem I: Öncelikle temel basamakları şablona uygun

3formülasyonla bulunan m /adet miktarlarına dönüş-olarak (uygun genişlik ve derinlikte) kazıldıktan sonra türülerek projedeki eşik sayısı ile çarpılarak bir ön temel aksamı doldurulup; temel ve kuru duvar birlikte tahmin yapılabilir. ve tabandan başlanarak kuru duvar tesis edilir.

Yöntem II: Öncelikle temel taban, yay temel ve kanat basamakları şablona uygun olarak (uygun genişlik ve

lYöntem I: Kuruduvar Eşik Kübaj Excel Tablosunda derinlikte) kazıldıktan sonra temel aksamı doldurulup;

ölçülen L , H değerleri ve eksik temel L1,H1değerleri 1 1temel ve kuru duvar birlikte ve tabandan başlanarak girildiğinde tablo formüle bağlı olarak otomatikmen kuru duvar tesis edilir. kuruduvar ve temel hacimlerini fiili duruma bağlı

3lTesisi biten eğiğin memba tarafına toprak yığılır. olarak m bazında verebilmektedir. Yöntem II: lEşik yüksekliği =H ; 0.70-1.50m. arasında ve yatay Kuruduvar Eşik Kübaj Excel Tablosunda ölçülen L,H

uzunluğun=L ; 2-15m arasında kalması uygundur. değerleri ve eksik temel L , H , G değerleri 1 1 1

girildiğinde (x1, y, c endex değerleri otomatik olarak lTemel taban ve kanatta kaya çıkması halinde eksik oluşur) tablo formüle bağlı olarak otomatikmen temel değerleri H1,L1 ölçümleri devreye girer.kuruduvar ve temel hacimlerini fiili duruma bağlı

lGerçek anlamada metraj çıkarmak için öncelikle kuru 3olarak m bazında verebilmektedir. duvarın tesisine başlanılmadan önce şablona uygun temel kazısının yapılıp yapılmadığının idarece tespit edilmesi gereklidir. Aksi taktirde toprak altında kalan


23


22

U Z M A N S A H A S I - O R M A N M Ü H E N D İ S L İ Ğ İ Y I L : 4 8 S A Y I : 7 - 8 - 9 T e m m u z - A ğ u s t o s - E y l ü l 2 0 1 1


24 25

U Z M A N S A H A S I - O R M A N M Ü H E N D İ S L İ Ğ İ Y ı l : 4 7 S A Y I : 4 - 5 - 6 N i s a n - M a y ı s - H a z i r a n 2 0 1 0Ü Y E L E R İ M İ Z D E N - O R M A N M Ü H E N D İ S L İ Ğ İ Y ı l : 4 8 S A Y I : 4 - 5 - 6 N i s a n - M a y ı s - H a z i r a n 2 0 1 1

5-Verim Yüzdesi Hesabı: 7-Beklenen Faydaları:

Verim yüzdesi hesabı ve elde edilecek ürün cinsi ve a- Mevcut duruma göre üretim pazarlama sürecinin daha

miktarının tespiti için bölme veya bölmeciği en iyi temsil kısa olması uzun süreli beklemeden kaynaklanan

edecek deneme ağaçları belirlenir. Deneme ağaçlarının ardaklanma, kuruma, kararma, çatlama ve çürüme gibi

sayısı Orman Genel Müdürlüğü tarafından yayınlanan ağaç vasıf kayıplarını ortadan kaldırması ve ürünün değer

türü ve çap aralıkları tablosuna göre belirlenir. Dikili ağaç kaybetmeden piyasaya taze olarak sunulması

satış tamimine uygun olarak seçilen deneme ağaçları beklenmektedir.

kesilerek dalı, budağı ve kabuğu soyulur ve üzerinde b- Orman idaresi ürün sınıflamasını piyasa koşullarına

ölçümler yapılır. Söz konusu deneme ağaçlarından göre değil mevzuattaki standardizasyona göre

standardizasyon esasları dikkate alınarak elde edilecek yapmaktadır. Bu durum, piyasada az satılandan çok,

ürün cinsleri (I.-II.-III. sınıf tomruk, maden direği, telefon çok satılandan az üretme riskine neden olabilmektedir.

direği, kağıtlık odun, lif yonga odunu, yakacak odun) ve Bu bağlamda dikili satış piyasa koşullarına göre

bunların miktarları belirlenir. Ürün cinslerine göre şekilleneceğinden böyle bir durumun olamayacağı

belirlenen miktarlar dikili kabuklu gövde hacmine beklenmektedir.

oranlanarak her bir ürün cinsive nevi için verim yüzdesi

c- Rampa ve depodaki mükerrer yükleme, boşaltma ve hesaplanır.

istifleme işlemi olmayacağı için maliyetlerde düşüş ve Bahsi geçen her bir ürünün birim fiyatları farklı olduğu için

mükerrer yükleme boşaltmadan kaynaklı vasıf ağırlıklı ortalama birim muhammen fiyatı (ihale başlangıç

kayıplarının ortadan kalkması beklenmektedir.fiyatı tespiti)tespiti için bu sınıflama ve verim yüzdesi

d- Orman idaresi mevcut durumda üretim sonrası gelir hesabı yapılmaktadır. Orman idaresi muhammen fiyat

elde ederken, dikili satış yönteminde üretim sürecinin tespiti için yapmış olduğu verim yüzdesi çalışmasını satış

başında gelir elde edebilecektir.öncesi yüzde oran olarak ilan etmektedir. Böylece bölme 3veya bölmecikteki tahmini net kabuksuz odun m miktar

e- Orman köylüsü vahidi fiyat (önceden orman idaresi hakkında alıcı firmalara bilgi verilmektedir.

tarafından belirlenmiş üretim fiyatı) sistemine göre

çalıştığı için sosyal güvenceden yoksun bir şekilde 6-Satış Yöntemi:çalışmakta iken dikili ağaç satışı yönteminde çalıştığı

Dikili Ağaç Satışı açık arttırmalı ve tahsisli olmak üzere 2 süre boyunca sosyal güvenceye sahip olabilecektir.(2)şekilde yapılmaktadır. Açık arttırmalı dikili satış ile tahsisli

8- Sakıncaları:dikili satış için aynı süreçler geçerli olmakla beraber

muhammen fiyatın belirlenmesinde yöntem değişmek-a- Dikili ağaç satış yönteminde en önemli sakıncası satışı

tedir.yapılan ağacın dışında başka bir ağacın kesilmesi olarak

karşımıza çıkmaktadır. Orman idaresinin personel a- Açık Arttırmalı Satış: Açık arttırmalı dikili ağaç satış yetersizliği bilinen bir konu olmakla beraber 2003 yılına muhammen fiyat tespitinde ürün cinsleri için önceden göre 2010 yılı memur personel sayısında % 14 belirlenen muhammen bedeller kullanılmaktadır. Ürün oranında bir küçülme meydana gelmiştir.(3)Personel cinsi ve kalitesine göre belirlenen üretim masrafları konusunda yetersiz olan orman teşkilatının dikili ağaç muhammen fiyatlardan düşüldükten sonra kalan tutar kesiminde denetim zafiyeti göstermesi bir takım ciddi verim oranlarıyla çarpılmak suretiyle açık arttırmalı suiistimalleri de beraberinde getirecektir. dikili ağaç satış muhammen bedeli hesaplanmaktadır.

b- Bölme veya bölmeciği en iyi temsil edecek ağaçların b- Tahsisli Satış:Tahsisli dikili ağaç satış muhammen fiyat belirlenmesinde ve verim yüzdesi hesaplamalarında tespitinde açık arttırmalı ihale satış ortalama birim gereken özen gösterilmediği takdirde orman fiyatları kullanılmaktadır. Ürün cinsi ve kalitesine göre işletmelerinin veya alıcıların zarara uğrama riski belirlenen üretim masrafları açık artırmalı dikili satış bulunmaktadır. Verim yüzdesinin reel durumdan ortalama fiyatından düşüldükten sonra kalan tutar yüksek hesaplanması alıcının satın almadığı ürüne verim oranlarıyla çarpılmak suretiyle tahsisli dikili ağaç bedel ödemesine, aksine düşük hesaplanması satış muhammen bedeli hesaplanmaktadır. Mevcut durumunda orman işletmesinin bedelsiz ağaç durumda tahsisli dikili ağaç satış sadece köy satmasına neden olacaktır.muhtarlığına ve orman kooperatifine verilmektedir.

Üretim ve pazarlama süreçlerinin uzunluğu üründe 1-Dikili Ağaç Satış Yöntemi Tanımı:zamanla kurumaya, ardaklanmaya (çürüme başlangıcı),

En kısa ifadesi ile orman idaresinin orman ağacını dal, çatlamaya, kararmaya ve çürümeye neden olmaktadır. En budak ve kabuklu gövdesiyle beraber tahsisli veya açık önemli zaman kaybı orman arazilerinin eğimi ve yükselti artırmalı ihale yöntemiyle ağaç olarak satmasıdır. Bu fazlalığının mekanizasyon kabiliyetini düşürmesi bunun yöntemde ağacı kesme, kabuğunu soyma, orman içinden sonucu olarak emek yoğun üretim yapılmasıdır. Buna ilave en yakın yol kenarına sürütme, ürünü sınıflandırma, olarak personel yetersizliği, yasal mevzuattaki zorunluluklar nakliye, pazarlama ve satış gibi süreçler alıcıya bu süreci uzatmaktadır.yüklenmektedir.

Bu yöntem odun hammaddesi kullanan kişi,kurum ve 2-Gelişim Süreci: şirketlere daha kısa sürede daha düşük maliyette, daha

kaliteli odun hammaddesi sunmayı amaçlamaktadır. Ülkemizde dikili ağaç satışı yöntemi ilk defa 1996 yılında

Şehirleşmenin arttığı günümüzde genç orman köylüsünün yayımlanan 5038 sayılı tamimle yürürlüğe girmiş

daha iyi yaşam, eğitim vb. nedenlerle orman köyünü terk olup,başlangıç yıllarında dikili ağaç satışı yöntemi

etmesi nedeniyle orman köylüsü nüfusu her geçen gün mevzuattaki bir takım eksiklikler ve piyasa koşulları gereği

azalmakta ve yaşlanmaktadır. Bu anlamda sayıları azalan ve başarıya ulaşamamıştır. Uygulamadaki ve mevzuattaki

nüfusu yaşlanan orman köylerinde ciddi istihdam sorunu eksiklikleri gidermek üzere 1998 yılında 6057 sayılı

yaşayan Orman Genel Müdürlüğü sürdürülebilir tamim,2004 yılında 6350 sayılı tamim yayımlanmış ve en

ormancılık adına alternatif modeller geliştirerek, rasyonel son 22.06.2007 tarih ve 6521 sayılı tamimle dikili ağaç satışı

ve çağdaş ormancılığa katkı sağlamayı amaçlamaktadır. yöntemi son şeklini almıştır.

(1)O.G.M., 2011, “Pazarlama Şube Müdürlüğü Faaliyet Raporu” İşl. ve Paz. Daire

Başkanlığı, sh 60, Ankara. Dikili ağaç satışının toplam odun üretimi içerisindeki payı

1998 yılında % 1,4 düzeylerinde iken 2010 yılında bu oran 4-Dikili Kabuklu Gövde Hacim (DKGH) Hesabı:

% 19,71'e ulaşmıştır. 2011 yılı için % 26,36 olarak

planlanmakta ve 2014 yılına kadar da % 50'ye ulaşması Orman İşletme Müdürlüğü tarafından dikili ağaç satışı

hedeflenmektedir.(1) yapılacak bölme veya bölmeciktekisatışı yapılacak ağaçlar

belirlenir. Bu ağaçlar damga denilen bir yöntemle tek tek 3-Amacı: işaretlenir. İşaretlenen ağaçların tamamının yerden 130 cm

yükseklikteki kuturu (kalınlığı) tespit edilir. Tespit edilen Orman Genel Müdürlüğünün mevcut durumdakesme, kalınlıklar Orman Genel Müdürlüğü tarafından yayınlanan sürütme, sınıflandırma, nakliye, depolama ve satış

3Dikili Kabuklu Gövde Hacim Tablosundaki (DKGH) m süreçlerinin uzun olması, odun hammaddesinde kalite ve 3karşılığı bulunur. Söz konusu m miktarlar toplanarak bölme vasıf düşüklüğüne neden olmaktadır. Ayrıca rampa ve

3veya bölmecikteki toplam m miktar tespit edilir. Bu miktar orman depolarındaki tekrar edilen yükleme, boşaltma ve 3brüt miktar olup, ağacın dalı, budağı ve kabuğu m miktar istif işleri hem zaman kaybına, hem de maliyet artışına

içerisine dahil edilmiştir. neden olmaktadır.

Süleyman SARCAN*

Dikili Ağaç Satışı YöntemininSanayi Kuruluşları ÇerçevesindenDeğerlendirilmesi

* Yük. İktisatçı - Kamu Yöneticisi


26 27

U Z M A N S A H A S I - O R M A N M Ü H E N D İ S L İ Ğ İ Y ı l : 4 7 S A Y I : 4 - 5 - 6 N i s a n - M a y ı s - H a z i r a n 2 0 1 0Ü Y E L E R İ M İ Z D E N - O R M A N M Ü H E N D İ S L İ Ğ İ Y ı l : 4 8 S A Y I : 4 - 5 - 6 N i s a n - M a y ı s - H a z i r a n 2 0 1 1

i- Bu yöntemin Amerika ve Avrupa ülkelerinde olmak bırakılmaktadır. Bu süreçte sanayi kuruluşları uzun

üzere birçok ülkede uygulandığı belirtilmektedir. Bahsi süreli yurtdışı hammadde kaynakları arayışına

geçen ülkelerde orman mülkiyeti büyük oranda özel girecektir. Bu durumun sonucu olarak orman ürünü

kişi ve kurumlara aittir. Bu bağlamda orman ithalatı artarken kendi orman kaynaklarımızın

mülkiyetinin Fransa'da % 74'ü, Fillandiya'da % 70'i, değerlendirilememesi gibi çelişkili bir durumu da

Almanya'da % 46'sı, Portekiz'de % 86'sı, AB'de % 60'ı, beraberinde getirecektir.

Japonya'da % 56,5'i, Amerika'da ise % 72'si, özel kişi ya (5)TUNCER, M. Mustafa, KAYA, Ömer Naci, Mayıs 2010, “Orman ve Su

Kaynakları Orman ve Su Ekosistem İlişkisi”, III. Ulusal Karadeniz Ormancılık da kurumlara aittir.(5) Ülkemizde ormanların mülkiyeti Kongresi, sayfa 627, Artvin.

% 99,5 oranında devlete ait olup, özel ormancılık yok (6)KAYA, Ahmet, “Toprak Erozyonu”, Orman Mühendisleri Dergisi 42. Sayı.

denecek kadar azdır.

m- Ülkemizde orman kaynaklarının yönetimi ve işletme-j- Dünyada kara kütlesinin ortalama yüksekliği 700 m.,

ciliği Orman Genel Müdürlüğüne aittir. Orman Genel Avrupa'nın 330 m., Afrika'nın 600 m., Asya'nın 1.010

Müdürlüğü anayasa ve kanunlardan aldığı yetkiye göre m. olmasına rağmen Ülkemizin ortalama yüksekliği

ülke ormanlarında tek söz sahibidir. Asıl amacı 1.132 m.'dir.(6) Bu gerçeğin “Dikili Ağaç Satışı

ormanlara bakım yapmak olan Orman Genel Yönteminde” dikkate alınması gerekmektedir.

Müdürlüğü bakım sonrası çıkan orman ürününü

k- Ülkemizde Orman Genel Müdürlüğünün amacının piyasaya açık artırmalı ve tahsisli olarak satmaktadır. Bu

ülke ormanlarına bakım yapmak olması nedeniyle noktada orman işletmeciliğinin teknik ve sosyal boyutu

orman ağaçlarını ekonomik ömrünü ve bakım süresini söz konusu olup, teknik boyutu derin bilgi, birikim,

tamamlamadan kesmesi ve satması söz konusu deneyim ve uluslararası kuruluşlar ve üniversiteler

olamamaktadır. Oysa Avrupa ve Amerika'da özel aracılığı ile çözümlenmektedir. Sosyal boyutu ise

ormanlara sahip kişi ve firmalar orman ağaçlarını orman köylüsünün siyasi iktidarlar üzerindeki

ekonomik ömürlerini tamamlamasını beklemeksizin etkinliğine göre belirlenmektedir. Orman köylüsünün

piyasa koşullarına göre keserek satabilmektedirler. ormanları koruma ve ormanda çalışarak gelir elde

etmesi ve istihdama sağladığı katma değer sosyal l- Orman Genel Müdürlüğü dikili ağaç satış yöntemini

boyutta değerlendirilmekte ve sosyal politikalar buna yaygınlaştırmakla kendi ormancılık faaliyetine çözüm

göre belirlenmektedir. Orman Genel Müdürlüğü odun modeli geliştirmekte birlikte sanayi kuruluşlarının

hammaddesi tüketen sanayi kuruluşlarının vergi, üretim maliyetlerinin yarısından fazlasını oluşturan

ihracat ve istihdama sağladıkları katma değeri de odun hammaddesi tedarikini piyasada teşekkül

sosyal boyutta dikkate alarak sosyal politikalarını edecek irili ufaklı dikili ağaç satın alan kişi ve

yeniden belirlemelidir.firmalarının inisiyatifine veya lütfuna bırakacaktır. Bu

şekilde milyonlarca dolar yatırım yapan, binlerce kişi

istihdam eden sanayi kuruluşları belirsiz bir sürece

c- Firmaların dikili ağaçları keserken çevredeki diğer üretim işçiliği yaparak alıcıların üretim maliyetlerini

ağaçlara ve alt bitki örtüsüne zarar verme riski arttırdığı görülmektedir.

mevcuttur.e- Kişi, kurum ve firmalar tahsisli dikili ağaç satın

d- Uygulamada dikili ağaç satın alan kişi ve firmaların alamadığı için orman köylüleri ve kooperatiflerle

yeterli teknik bilgi, deneyim, organizasyon ve mali işbirliği yaparak tahsisli dikili ağaç satın alma yoluna

yeterliliğe sahip olamadıkları görülmektedir.(4) Bu gitmektedirler. Ancak bu yöntemde orman köylüleri bu

durum dikili ağaç satışı konusunda ciddi hukuki iş birliğine komisyon almak suretiyle girişmektedirler.

sorunlara neden olmaktadır. Bu yöntem beklendiği gibi fiyat düşmesine değil aksine

yükselmesine neden olmuştur. Alıcılar ile orman (2)ÜNAL, Sabri, KARAKAYA, Akgün, 2002, “Orman Ürünleri Üretiminde Dikili

Ağaç Satışı ve Uygulamada Kooperatiflerin Yeri” Gazi Üniversitesi Kastamonu köylüsü arasındaki bu işbirliği yazılı kurallara Orman Fakültesi, Kastamonu.

dayandırılmadığı için her iki taraf arasında ihtilaflara ve (3)O.G.M., 2011, “Orman Genel Müdürlüğü 2010 Yılı Faaliyet Raporu”, sayfa

hukuki süreçlere neden olmaktadır.15, Ankara.

(4)GÜLTEKİN, Yaşar Selman, ÇAR, Engin, “Ormancılıkta Dikili Ağaç Satış f- Satış bedeli maliyet bedelinden düşük olamaz kuralına Yönteminin Uygulanması Üzerine Araştırmalar”, sayfa 8.

göre dikili ağacın hesaplanan tahsis fiyatı,ortalama açık

arttırmalı satış fiyatının altında olamayacaktır. 9-Sonuç ve öneriler:Görüleceği üzere dikili ağaç birim fiyatı mevcut

a- Ülkemizdeki ormanların büyük bölümü eğimli ve geleneksel yönteme göre üretilen ürünün satış fiyatının yüksek arazilerdeki doğal ormanlardan meydana altında olamayacaksa alıcı firmalar açısından maliyet gelmektedir. Bu durum makinalı üretimi mümkün avantajı söz konusu olamayacaktır. kılamamakta ve yüksek eforlu insan gücü

g- Dikili ağaç satış tamimine göre üretim süresi 60 gün gerektirmektedir. Dikili saha alan firmalar bu zorluklar olarak belirlenmiştir. Sürenin üretim miktarına nedeniyle yine orman köylüsüne müracaat etmektedir. bakılmaksızın sabit 60 gün olması iş miktarı zaman Ayrıca ormandaki ağaçların tamamının kesilmeyecek

3mantığına ters düşmektedir. 100 m dikili saha alan alıcı olması aksine aralardaki bazı ağaçların kesilecek olması 3ile 1.000 m dikili saha alan alıcı 60 gün içerisinde iş makinalarının ağaçların arasından yürütülerek kesimi

üretimini tamamlayıp sahadan çıkması gerekiyor. Bu yapılacak ağaca ulaşması mümkün olamamaktadır. Bu sürenin miktara orantılı olarak yeniden belirlenmesi noktada değişen şey orman köylüsünün işvereni gerekmektedir.olmuştur.

h- Bölmedeki satışı yapılacak ağaçların tek tek 130 cm b- Orman Genel Müdürlüğü tüm bu sakıncaları dikkate yükseklikteki kuturu tespit edilir. Tespit edilen alarak rasyonel ve çağdaş ormancılığa katkı sağlamak kuturların OGM tarafından yayınlanan DKGH adına mekanizasyon ve mali yeterliliği düşük orman

3tablosundaki m hacim karşılıkları baz alınarak toplam köylüsüne alternatif olarak zamanla piyasada teşekkül 3 3m miktarı tespit edilmektedir. Bu tablodaki m edecek profesyonel firmalardan ihale yoluyla üretim

karşılıklar önceden belirlenmiş genel kabullere göre işçiliği hizmeti (Ü.İ.H.) alma modelini ciddi anlamda yapılmıştır. Her orman sahasının yetişme koşulları, bakı gündemine almalıdır.durumu (dağ yamacının güneşe göre konumu), iklim

c- Daha kısa sürede piyasaya odun hammaddesi sunmayı koşulları, toprak yapısı vb. şartları farklılık

amaçlayan bu yöntem uygulamada dikili ağaç satın göstermektedir. Bu farklılık ağacın boy ve gövde

alan kişi ve firmaların yeterli teknik bilgi, deneyim, kalınlıklarına da yansımaktadır. Bir bölmedeki ağacın

organizasyon ve mali yeterliliğe sahip olmaması üretim 130 cm. yükseklikteki kalınlığı 30 cm. iken başka bir

süreçlerinin kısalmasında beklenen sonucu vereme-bölmede 25 cm. olabilmektedir. Veya bir bölmedeki

miştir.130 cm. yükseklikteki kalınlığı 30 cm. olan bir ağacın

boyu 4 m. iken başka bir bölmede aynı kalınlıktaki d- Bu yöntem üretim maliyetlerini alıcılara yüklediği için ağacın boyu 3 m. olabilmektedir. Bir ağacın Dikili orman işletmelerinin üretim masrafları kalemlerinde Kabuklu Gövde Hacim hesabında deneme ağaçları düşüşe neden olmaktadır. Bu durum orman kullanılmalıdır.işletmelerinin karlılığını ve alıcıların üretim maliyetlerini

düşürücü etki yapmamaktadır. Aksine uygulamada

orman köylüsünün vahidi fiyatların üzerinde fiyatlara

Yararlanılan Kaynaklar:

1- O.G.M.,1996, 5038 Sayılı Dikili Ağaç Satışı Tamimi, Ankara.

2- O.G.M., 1998, 6057 Sayılı Dikili Ağaç Satışı Tamimi, Ankara.

3- O.G.M.,2004, 6350 Sayılı Dikili Ağaç Satışı Tamimi, Ankara.

4- O.G.M., 2007, 6521 Sayılı Dikili Ağaç Satışı Tamimi, Ankara.

5- O.G.M., 2011, “Pazarlama Şube Müdürlüğü Faaliyet Raporu” İşletme ve Pazarlama Daire Başkanlığı, Ankara.

6- ÜNAL, Sabri, KARAKAYA, Akgün, 2002, “Orman Ürünleri Üretiminde Dikili Ağaç Satışı ve Uygulamada Kooperatiflerin Yeri” Gazi Üniversitesi Kastamonu Orman Fakültesi,

Kastamonu.

7- O.G.M., 2011, “Orman Genel Müdürlüğü 2010 Yılı Faaliyet Raporu”, Ankara.

8- GÜLTEKİN, Yaşar Selman, ÇAR, Engin, “Ormancılıkta Dikili Ağaç Satış Yönteminin Uygulanması Üzerine Araştırmalar”

9- TUNCER, M. Mustafa, KAYA, Ömer Naci, Mayıs 2010, “Orman ve Su Kaynakları Orman ve Su Ekosistem İlişkisi”, III. Ulusal Karadeniz Ormancılık Kongresi, Artvin.

10- KAYA, Ahmet, “Toprak Erozyonu”, Orman Mühendisleri Dergisi 42. Sayı.


28 29

amaçtan söz edilmektedir. Bu çalışmada özellikle bu amaç alan öğretim üyelerimizin bu gerçekliğin ardına sığınmaları

(istihdam) ön plana çıkarılarak konu incelenmeye kabul edilemez. Bunu kabul etsek dahi, çok büyük

çalışılmıştır. ihtiyaçmış gibi II. öğretimlerini açan KTÜ, AÇO, SDÜ orman

fakültelerinin bu tutumlarını da mı baskı ile izah edeceğiz? Ormancılık ve ormancılığa dayalı endüstride mesleğini icra

Fakültelerde II. öğretimleri açarak öğretim üyelerinin ek etmek üzere öğrenim görenlerin, daha özel ve kapsamı

ders ücretlerini arttırmaları ve nöbet tutan idari personelin daha sınırlı alanlarda hizmet yürüteceği bilinen bir

nöbet ücreti alması mesleğin menfaatlerinden önde durumdur. Hukuk, işletme, iktisat vb. alanlar gibi istihdam

gelmemelidir. YÖK zaten son yıllarda hükümetin imkânlarının yaygın olduğu düşünülmemelidir. Bir

benimsediği politikalar çerçevesinde bölümlerin mevcut zamanlar en yüksek yüzde oranlarıyla ilk sıralarda tercih

kontenjanlarını artırma gayreti içinde bulunmaktadır. edilen orman fakültelerinin özellikle tercih noktasında

Orman Mühendisliği bölümlerinin kontenjanları bir çok bugünkü durumu, ilgili her kesimi derinden üzmekte ve

fakültede birkaç yıl öncesine göre iki kat hatta daha fazla mesleğin geleceği açısından kaygılandırmaktadır.

artmış bulunmaktadır.

Ancak bugün, üzülmenin ve kaygılanmanın ötesinde Ormancılık hizmetlerinin ara elemana olan ihtiyacı

kendimizi sorgulamaya daha çok ihtiyacımız vardır.çerçevesinde fakülte sayılarını artırmak yerine, yüksekokul-

larımızı artırmak daha gerçekçi değil midir? Ancak bu Yeni Fakültelerin Kuruluşlarında YÖK mevzuatı; ifadeyi kullanırken dikkatli olmamız gerekmektedir. Çünkü

Ülkemizi geleceğe ve bilgi toplumuna taşıyacak, iyi eğitim- bugün itibariyle 10'a yakın üniversitede önlisans eğitimi öğrenim görmüş yüksek öğrenim mezunlarının oranının veren ormancılık bölümü bulunmaktadır. Bunların yarısının yükselmesi elbette önemlidir. Ancak bunun, altyapı ve Orman Fakültesi olmayan üniversitelerde kurulmuş olması donanımdan uzak kurulan, lise denginde yüksek öğrenim doğru değildir. Yüksek okul kadrosuna alınmış birkaç kurumlarıyla gerçekleştirilmesi mümkün değildir. Örneğin, öğretim görevlisinin yoğun çabası ile bu programların OECD ülkelerinde, 12-24 öğrenciye 1 (bir) öğretim elemanı sürdürülmesi sakıncalıdır.düşerken, ülkemizde 45 öğrenciye 1 (bir) öğretim elemanı

5531 sayılı “Meslek Yetki Kanunu” açısından ormancılık düşmektedir. Yani iki katından fazladır.yüksek öğrenimine bakış;

2547 sayılı YÖK kanununun 5. Maddesinin (f) bendi;” Ormancılık mesleğinin başarısı için, öğretiminden uygula-(Değişik: 03.04.1991 - 3708/2 md.) Üniversiteler ile yüksek masına bir bütün olarak görmek ve dayanışma içerisinde teknoloji enstitüleri ve bunlar içindeki fakülte, enstitü ve olmak zorunluluğu vardır. yüksekokullar, kalkınma plan ve programlarının ilke ve

hedefleri doğrultusunda ve yükseköğretim planlaması Tüm tarafların katılımıyla hazırlanan ve 27.06.2006

çerçevesinde Yükseköğretim Kurulunun görüşü veya tarihinde kanunlaşarak yürürlüğe giren 5531 sayılı “Orman

önerisi üzerine kanunla kurulur.”demektedir.Mühendisliği, Orman Endüstri Mühendisliği ve Ağaç İşleri

Endüstri Mühendisliği Hakkında Kanun” (kısaca Meslek Yükseköğretim kurumlarımızda, üniversite senatolarımızda Yetki Kanunu)'un 4. maddesinin (a) bendi orman görev alan öğretim üyelerinin görüş ve önerilerinin mühendislerinin, (b) bendi orman endüstri mühendis-alınarak, Yükseköğretim Kurulunun görüş ve önerileriyle, lerinin, (c) bendi ağaç işleri endüstri mühendislerinin görev kanunla kurulan fakülte ve yüksekokullarımızın, kalkınma alanlarını kapsamlı olarak belirlemiş, 5. maddesiyle de ilgili plan ve programlarının ilke ve hedefleri doğrultusunda ve mühendislikler alanları içerisinde yetkilendirilmişlerdir. yükseköğretim planlaması çerçevesinde kurulduğunu Kendi yetki alanları içerisinde serbest piyasada kurulan söyleyebilir miyiz? Bu yeni kuruluşlarda ülke gerçeğine “ormancılık ve orman ürünleri büro ve şirketleri” ile bağlı olarak farklı etkenler ön plana çıkabilir. Bürokrasideki “yeminli ormancılık ve orman ürünleri büro ve şirket-siyasetin negatif etkisinin benzeri ve YÖK baskısı kararlarda lerinde” (5531-madde: 7, 8) odaya kayıtlı ve ruhsatlı etkili olabilir. Ancak bu kabul edilebilir düzeyi geçmemelidir. meslek mensubu mühendisler olarak ya da kamuda Üniversiteler bağımsız kuruluşlardır. Yeni fakülte ve memur olarak hizmet üretebilirler. Meslek camiasında yüksekokulların açılması için görüş ve öneri getiren, ittifakla kabul gören 5531 sayılı yetki yasasındaki üniversite senatolarında ve fakültelerin yönetiminde görev

tutan, devletine karşı görev ve sorumluluklarını bilen, hür Girişve bilimsel düşünen geniş dünya görüşüne sahip, dengeli

Bursa Teknik Üniversitesi ve İzmir Kâtip Çelebi ve sağlıklı vatandaşlar olarak yetiştirmek” şeklinde Üniversitesinde 2010 yılında açılan Orman Fakültesi ile tanımlar. Öğretim üyeleri ile bu konulara ilişkin yaptığımız birlikte ülkemizdeki orman fakültesi sayısını on bir (11)'e özel sohbetlerde, ekseriyetle yukarıda ifade edilen amaçlar çıkarmayı başarmış bulunuyoruz! Karadeniz Teknik doğrultusunda vatandaş yetiştirme görevi ifade edilir, Üniversitesi Orman Fakültesi 2005 yılında, Artvin Çoruh istihdam boyutu pek dikkate alınmaz, hatta yükseköğretim Üniversitesi Orman Fakültesi ve Süleyman Demirel kurumlarının görevi olmadığı söylenir.Üniversitesi Orman Fakülteleri de 2010 yılında ikinci

Oysa aynı 4. maddenin (a) bendinin 7. maddesinde; “İlgi ve öğretimlerini açtılar. Diğerleri de yolda. Sadece orman yeten4ekleri yönünde yurt kalkınmasına ve ihtiyaçlarına mühendisliği bölümünde; 2003 yılında 529 olan öğrenci cevap verecek, aynı zamanda kendi geçim ve mutluluğunu sayısı, 2011 yılı itibariyle 1008'e ulaşmıştır. Bunların yanı sağlayacak bir mesleğin bilgi, beceri, davranış ve genel sıra 01/03/2011 tarih ve 3 nolu karar ile Ege Üniversitesi kültürüne sahip, vatandaşlar olarak yetiştirmek” ifadesin-Bayındır'a bir orman fakültesinin açılmasını oybirliği ile den de anlaşılacağı üzere; "Yurt kalkınmasına ve kabul etmiş durumdadır. ihtiyaçlarına cevap verecek", yani öğrenciye yükseköğreni-

2547 Sayılı Yüksek Öğretim Kanununun 4. maddesinde me geldiğini hissettirecek, altyapısı sağlam ve donanımlı Yükseköğretimin amacı ifade edilirken, (a) bendinin 7 yüksek öğretim kurumlarında yetişen, "aynı zamanda maddesinin ilk 6'sı öğrencilerini; Milletinin değerlerini kendi geçim ve mutluluğunu sağlayacak bir mesleğin", yani benimseyen, bundan onur duyan, toplum yararını üstün istihdam alanlarının ve politikalarının da hesaba katıldığı bir

Ali KÜÇÜKAYDINOrman Yük. Mühendisi

Ormancılık Yükseköğrenimine5531 Sayılı Kanun, Ormancılık MesleğininGelişimi ve İstihdam Açısından Bakış

2006 yılında çıkan ve kısaca “Meslek Yetki Kanunu” olarak ÖZETifade edilen 5531 sayılı yasa ile belirlenen yetki alanları ve

Bir yandan orman fakültelerinin sayısı artarken diğer bu alanlarda, serbest piyasada kurulan “ormancılık ve yandan mevcut fakülteler peş peşe ikinci öğretimlerini orman ürünleri büroları” kanalıyla oluşacak hizmet açmaktadır. Kalkınma plan ve programlarının ilke ve sektörü, ormancılık öğrenimine ışık tutacak niteliktedir.hedefleri doğrultusunda sağlıklı planlaması yapılmamış,

Bu çerçevede ilgili tüm tarafların katılımıyla gerçekleştirilen öğrenciye yükseköğrenime geldiğini hissettirecek altyapı ve panel, çalıştay ve sempozyumların sonuç bildirgelerinde, donanımdan uzak kurulan ya da kurulacak fakülteler, ittifakla kabul gördüğü üzere; ormancılık öğrenimi zihniyet, ormancılık hizmetlerinin sürdürülebilirliğinin önündeki en müfredat ve yetki alanlarının uyumu açısından mutlaka büyük tehditlerden biridir. 5531 sayılı kanunla uyumlu hale getirilmelidir. Uzman-

Ormancılık öğrenimi görenlerin, daha özel ve kapsamı laşma; yeni bölümler açarak değil, mevcut bölümlerin daha sınırlı alanlarda hizmet yürüteceği bilinmelidir. Hukuk, (3+1) ya da (4+1) vb. olarak programlanması ve orman işletme, iktisat vb. alanlar gibi genel düşünülmemelidir. ekosistemine bütüncül yaklaşılması şeklinde olmalıdır. 2547 sayılı YÖK kanununda yükseköğretimin amaçlarını Ayrıca yabancı dil sorunu, ağırlıklı olarak fakültelerimiz de ifade eden, 4. maddenin (a) bendinin 7. maddesinde yer çözülmelidir.alan” istihdam boyutu” göz ardı edilmemelidir.

Üyelerimizden

Ü Y E L E R İ M İ Z D E N



30 31

Ü Y E L E R İ M İ Z D E NU Z M A N S A H A S I - O R M A N M Ü H E N D İ S L İ Ğ İ Y ı l : 4 7 S A Y I : 4 - 5 - 6 N i s a n - M a y ı s - H a z i r a n 2 0 1 0Ü Y E L E R İ M İ Z D E N - O R M A N M Ü H E N D İ S L İ Ğ İ Y I L : 4 8 S A Y I : 7 - 8 - 9 T e m m u z - A ğ u s t o s - E y l ü l 2 0 1 1

Yine, 5531 sayılı “meslek yetki kanunu”nun 2006 yılında Sonuç olarak;

kabulünün ardından, İÜ Orman Fakültesinin 12-13 Nisan 1- Yeni kurulacak Fakültelerimiz, gerçekçi hedefleri olan

2007 tarihinde İstanbul'da yaptığı “Orman mühendisliği ve bir planlama çerçevesinde (5531 sayılı yetki kanunu

orman endüstri mühendisliğinin yeniden yapılandırılması” çerçevesinde serbest piyasada oluşan istihdam ve

konulu çalıştayın sonuç bildirisin de, programlar için yapılan ihtiyaç çok önemli bir parametredir), altyapısı yeterli,

önerilerle, kanundaki yetki alanlarında uyum vardır. (3+1) uygun merkezlerde kurulmalıdır. Mevcut Fakültelerde,

ya da (4+1) vb. branşlaşmaya gidilmesi önerilmiştir. Meslek ikinci öğretim açmaktan kaçınılmalı, altyapısı yetersiz

kamuoyunda bu ittifakı destekleyen örnekler çoğaltılabilir. merkezlerde öğrenci sayıları sınırlı tutulmalıdır.

Ancak bu konulara ilişkin, uygulamada şu ana kadar kayda Uygulamada ihtiyaç duyulan alanlarda, ara elaman için

değer bir gelişme görülmediği gibi, 5531 sayılı yetki yüksekokullar açılmalıdır. Yüksekokullar orman

kanunuyla gelen kazanımlarımızı aşındırmaya yönelik bir fakültesi olmayan üniversitelerde açılmamalıdır.

mecraya girilmiştir (KTÜ ve SDÜ Orman Fakültelerinde 2- Fakültelerden; 5531 sayılı Meslek Yetki Kanunu

açılan yaban hayatı bölümü örneğinde olduğu gibi veya kapsamında kurulan, “ormancılık ve orman ürünleri

ardı ardına açılan ikinci öğretimler gibi). Bu aşındırmayı büroları” kanalıyla piyasada hizmet üretecek, istihdam

ormancılar olarak biz yapıyoruz, başka yerde suçlu sağlayacak, piyasa şartlarına hazırlıklı mühendisler

aramamak gerekir. Mesleğimizin ortak menfaatleri yetiştirilmelidir.

hepimizin ortak paydası olması gerekirken, bulunduğumuz

noktadan bakma lüksümüz olmamalıdır. 3- 5531 sayılı yasanın 4. Maddesinde, mühendisliklerin

yetki alanlarının konuları ile ilgili bölümlerin Orman Fakültelerimizin bir diğer ciddi problemi de yabancı

müfredatlarının uyumlu hale getirilmesi, uzmanlaş-dil konusudur. 2006 yılında Çevre ve Orman Bakanlığı, 30

manın; yeni bölümler kurmak suretiyle yetki alanlarını adet orman mühendisi, 120 adet çevre mühendisi ve 75

bölerek değil, mevcut bölümlerin 3+1 ya da 4+1 vb. adet diğer bölümlerden olmak üzere toplam 225 adet

şekilde programlanması ve orman ekosistemine “çevre ve orman uzman yardımcılığı” kadrosu için ilana

bütüncül yaklaşılması şeklinde sağlanması, genel çıkmış ve asgari 70 puan KPDS yabancı dil şartı koymuştur

kanaattir. Uygulamanın bu yönde gelişmesi için başta (Bu kadrolar yerinde kullanılması halinde ilerde bakanlığın

fakültelerimizin yönetimleri olmak üzere tüm ilgili ana politikalarını ve uluslar arası süreçleri taşıyacak kariyer

taraflar gayret göstermelidir. Bu arada Fakülte kadrolardır). Meslek camiamızda orman mühendislerine

yöneticilerinin başta Dekanlar olmak üzere kadrolu az kadro ayrıldığı ve haksızlık yapıldığı itirazları yükselirken,

ormancı kökenli öğretim üyeleri varken başka maalesef yabancı dil şartını 9 adet orman mühendisi

alanlardan seçilmesi veya atanması son derece geçebilmiştir. Az olduğu için itiraz ettiğimiz 30 adet

sakıncalıdır. Ormancılık eğitim-öğretiminin geleceğine kadronun ancak 9 adedini doldurabildik. Buna hepimiz çok

yine ormancılar karar vermelidir.üzüldük, ancak eminim ki fakültelerimizin yöneticileri daha

çok üzülmüşlerdir. 4- Mesleki birikimlerimizi uluslararası etkin kullanma-

mızda ve uluslar arası süreçleri takipte olumsuz etki Uygulamada, deneyimlerimizi uluslar arası süreçlere

yapan, kurumlarımızı zafiyete uğratan yabancı dil aktarmada ve uluslar arası süreçleri takipte yabancı dil

sorununu Fakültelerde ağırlıklı olarak çözmek bilen personel yönü ile ciddi problemlerimiz vardır. Bu

durumundayız. Öncelikle İÜ Orman Fakültesi ve KTÜ sorunu büyük oranda fakültelerimizde iken çözmek

Orman Fakültesi gibi köklü fakültelerimiz bu misyonu zorundayız. Öncelikle İÜ Orman Fakültesi ve KTÜ Orman

üslenebilir. Ayrıca bir orman fakültesi kurulacaksa, Fakültesi gibi köklü fakültelerimiz bu misyonu üslenebilir.

altyapısı olmayan yerler değil ODTÜ gibi üniversiteler Ayrıca bir orman fakültesi kurulacaksa, altyapısı olmayan

tercih edilebilir. Bu sayede üniversite tercihinde yerler değil ODTÜ gibi üniversiteler tercih edilebilir.

bulunacak öğrencilerin bu üniversitelerin cazibelerini

göz önünde tutarak tercihte bulunmaları niteliliği

artıracaktır.

yetkilerimizi, mesleğimizin geleceği adına azami kullanmak alanlarında donanımlı olmaları, asgari planlama,

zorundayız. projelendirme, teknolojiyi kullanma ve uygulamaya

dönük bir birikim ve donanıma sahip yetişmesi Bugün, Orman Genel Müdürlüğünde (OGM), 3615 orman

zorunluluktur. Yani nitelikli mühendisin piyasada mühendisi, 138 orman endüstri mühendisi, Orman ve Su

istihdam imkânı vardır. Dolayısıyla orman fakültele-İşleri Bakanlığında 808 orman mühendisi, 96 orman

rinde, piyasadaki istihdamı ve piyasa şartlarını göz endüstri mühendisi görev yapmaktadır. Diğer kamu

önüne alarak mühendis yetiştirilmelidir.kurumlarında çalışanlar bu sayıların % 1'inin altındadır. Yani

kamuda çalışan meslektaşlarımızın toplam sayısı 4700 2- Fakültelerin yetiştirdiği mühendisler, 5531 sayılı yetki

kadardır. Son 10 yılda OGM'ye alınan orman mühendisi kanununun 4. maddesinde sınırları tespit edilmiş yetki

(yıllık ortalama) 119, Bakanlığa alınan orman mühendisi alanları içerisinde hizmet üreteceğinden, müfredat ile

(yıllık ortalama) 24'dür. Orman endüstri mühendisi ise, her yetki alanlarının konuları mutlaka uyumlu hale getiril-

ikisine son 10 yılda alınan toplam 12 kişidir (Orman Genel melidir.

Müdürlüğü ve Bakanlık kayıtları). 3- Uzmanlaşma adı altında, 5531 sayılı yasa ile yetki

Kapsamlı bir araştırmaya dayanmamakla birlikte geçmiş sınırları belirlenmiş orman mühendisleri veya orman

deneyimlerde göz önüne alınarak, Orman Mühendisleri endüstri mühendislerinin yetkilerini kullanacak, yeni

Odasınca hazırlanan ve TBMM Tarım-Orman Komisyonu lisans bölümleri açılması, yetki gaspı ve ilerde

Başkanlığına sunulan 17 Ekim 2005 tarihli raporda; 5531 uygulamada oluşturacağı karmaşıklık açısından son

sayılı kanun çerçevesinde yetki alanlarının iyi kullanılması derece sakıncalıdır. Örneğin KTÜ Orman Fakültesinde

halinde yeni, 8280 orman mühendisi, 2400 orman 2009 yılında kurulan ve ilk olmakla övünülen “Yaban

endüstri mühendisi olmak üzere toplam 10.680 mühendis Hayatı Ekolojisi ve Yönetimi Bölümü”, mezunları için

istihdamı yaratılacağı ve buna ihtiyaç olduğu ifade KTÜ Orman Fakültesi web sitesinde adres gösterdiği

edilmektedir. çalışma alanları için yasal yetki, 5531 sayılı yasanın 4.

maddesi (a) fıkrası 10. bendi gereği Orman Ağustos 2011 itibariyle, 641 adet ormancılık ve orman

Mühendislerine verilmiştir. Aynı bölüm SDÜ Orman ürünleri büro ve şirketlerinde 936 adet odaya kayıtlı yetkili,

Fakültesinde de kurulmuş olup yakında eğitim-ruhsatlı mühendis çalışmaktadır (Orman Mühendisleri

öğretime başlayacağı ifade edilmektedir. Herhalde Odası kayıtları).

orman mühendisleri bu yetkilerini yeni kurulan

bölüme devretmekten keyif alacaklardır!Bürolarda çalışanların tamamı için süreklilik olmasa da bu

çok önemlidir, ancak çok yetersizdir. Kazanılmış yetkile-Uzmanlaşma konusunda ittifak vardır. Ancak bu ittifak

rimizi kullanmaktaki zafiyetlerimizi, öğretim kurumlarımız-(aşağıda kaynak gösterildiği üzere), yetki alanlarımızı

dan uygulama ve araştırma kurumlarımıza, iyi irdeleme-parçalayarak yeni lisans bölümleri kurulması şeklinde değil,

liyiz.yüksek lisans programlarıyla birlikte (3+2) ya da (4+1) vb.

programlanması ve orman ekosistemine bütüncül Değerlendirme;yaklaşılması şeklindedir.

Yukarıdaki bilgiler ışığında Orman Fakültelerine ve TMMOB-Orman Mühendisleri Odasının 16–19 Kasım

ormancılık öğretimine yeniden dönecek olursak; 2009 tarihlerinde Antalya'da yaptığı ve tüm tarafların

1- Orman Fakültelerinden mezun olan mühendisler için (özellikle YÖK temsilcisi ve 9 orman fakültesinin Dekan

kamuda ihtiyaç duyulan kadrolar elbette sonuna kadar düzeyinde temsil edildiği) katıldığı “5531 sayılı orman

kullanılacaktır, ancak bunun sınırlı olduğu unutulma- mühendisliği, orman endüstri mühendisliği ve ağaç işleri

malıdır. Asıl ihtiyaç duyulan potansiyel alan ise, yetki endüstri mühendisliği hakkında kanunun yükseköğretim-

kanunu çerçevesinde serbest piyasada kurulan eğitim ve uygulamaya yansımaları, alınması gereken

“ormancılık ve orman ürünleri büroları” kanalıyla önlemler” konulu panelin sonuç bildirisin de, özellikle

oluşturulacak hizmet sektöründedir. Ancak bu hizmet yukarıda 3 madde halinde zikredilen konular ittifakla kabul

sektöründe görev alacak mühendislerin kendi görmüştür.


32 33


8500 yıllık tarihi ile Dünyanın en eski kenti İstanbul. kullanılacak bitki, fidanların yetiştirilmesi ya da temin edilmesi işlerinin büyük bölümü hizmet alımı yoluyla ve Pek çok ülkeden gelen konuklarına doğal güzellikleriyle ihaleli satışlarla serbest piyasadan gerçekleştiriliyor. Bu huzur veren bir kent İstanbul.hizmetlerde serbest çalışan meslektaşlarımızı da içine Tarihi mirasıyla bıkmaksızın, yorulmaksızın herkesi çağlar aldığımız zaman İstanbul Orman Bölge Müdürlüğü ötesine taşıyan bir kent İstanbul. kadrosunda bulunan orman mühendisi ve orman endüstri Doğal ve tarihi güzellikleriyle kendisi sanat olan bir kent mühendisi sayısını çoktan geçen bir kadro ile İstanbul.karşılaşabiliriz.

Sanat ve şehir kavramlarının birbirine bu kadar çok yakıştığı ender bir kent İstanbul.2020 yılında Avrupa'nın en kalabalık olacağı söylenen kent İstanbul.

Bir İstanbul sabahı…İstanbul da erken saat kaçtır bilemeyiz ama sabahın erken saatlerinde yoldayız. Park Bahçeler Müdürlüğünün çalışanları ya çiçek sularken ya da çiçeklerin arasında yabancı otları temizlerken İstanbulluları işlerine uğurluyor.

Ve İstanbul… Kentli için ne güzel bir duygudur böylesi çalışanların kendilerine hizmet ettiklerini görmek.Nüfus 12 milyon yazan yeşil tabelasıyla yemyeşil orman

dokusu içinden bize de HOŞGELDİN diyor. İstanbul Büyükşehir Belediyesi Park ve Bahçeler Müdürü Mehmet İhsan Şimşek'i günün ilk çalışma saatlerinde Bu yoğun nüfusun belki de farkında olmadığı ama asla Emirgân Korusu'nda buluyoruz. Halk arasında at ahırları ötelemek istemediği, sadece görüldüğüyle kalan ve arka olarak bilinen, yakın zamana kadar da Belediyenin canlı alanda kimlerin olduğu merak edilmeyen, en güzel hayvanları için aynı amaçla kullanılan yapılar restore mekanları; parklar, bahçeler, çocuk bahçeleri, spor alanları, edilmiş ve İstanbullunun hizmetine sunulmak için yaya bölgeleri, kısaca yeşil alanlar. İstanbullu ya da hazırlanıyor. Arkadaşları ile birlikte yoğunluklarının sebebini İstanbul'un konukları için kimler çalışıyor buralarda.nisan ayında başlayacak olan lale festivaline yetişmek Adresi belli; İstanbul Büyükşehir Belediyesi Park ve olduğunu anlıyoruz. At ahırlarını bu festivalde lale sergisi Bahçeler Müdürlüğü. İÜ Orman Fakültesi mezunu olan olarak açacaklarını ve planlarının lale müzesi oluşturmak Mehmet İhsan Şimşek, on yedi yıl önce başlayan olduğunu görüyoruz.memuriyetini Park Bahçeler Müdürü olarak devam

ettiriyor. Şimşek orman endüstri mühendisi. Vatanınıza Hoşgeldiniz…Müdürlüğün kadrosunda farklı disiplinlerden 130'un Meslektaşımız ile güzel bir güz gününde sohbete üzerinde çalışan mühendis var. Orman mühendisi ve başlıyoruz. Lale Sergisi olarak hazırladıkları bu alanın ise orman endüstri mühendisi sayısı da 40 civarında. 2005 yılında başlattıkları lale serüvenlerinin en güzel Müdürlüğün görevlerinden sayılan; yeşil alanların bakımı, çıktılarından biri olacağına inanıyor. Heyecanını yeniden projelendirilip tesis edilmesi, bu alanlarda gizleyemeden bizi 2012 Nisan ayında yedincisi yapılacak

boyut kazanıyor. Nisan aylarında düzenlenen kent içi turlar, hafta sonları İstanbul Parklarının hareketliliği ve İstanbullunun parklarda baharı karşılama heyecanı bunlara ekleniyor.

Teşekkürler…Meslektaşlarımızın, bulundukları konumun kendilerine yüklediği sorumluluğun bilinciyle, İstanbulluyu ve gelen konuklarını bir müşteri gibi ya da konukları olarak gördükleri ve onları konuk odasında ağırlama yaklaşımını daima temel ilke haline getirdiklerini görüyoruz İstanbul da. İstanbul'un renklenmesinde yeşillenmesinde daima en

Lale Festivaline davet ediyor. Emirgân Korusunu lale iyi malzemeyi kullanmaya özen gösterdiklerini, yapay çim mevsiminde bir kez daha gezmemizi öneriyor. Yeni bir kullanmaya başladıklarını dinliyoruz Mehmet İhsan festival duyduğumuzu görünce bizi hemen düzeltiyor. Şimşek'ten. Yapay çim sektöründe meslektaşlarımızın Emirgân Korusunun bu festivale yabancı olmadığını, 1952 payını da çok daha net görebiliyoruz. yılına kadar yapılageldiğini bize anlatıyor. Ne yazık ki bu Çalışma alanlarında tek tip projelendirmelerden özellikle eğlenceleri her nedenle terk etmişiz. Herhalde laleyi de kaçındıklarını, yapacakları park ya da bahçenin kullanıcı İstanbul'a o zaman küstürmüşüz. Çünkü çok iyi biliyoruz ki kitlesinin sosyal ve kültürel yapısına uyumlu düzenlemeler Osmanlı'nın son dönemlerinde İstanbul ve lale bir bütün yaptıkları için başarıyı yakaladıklarına inanıyor. Önemle gibi. üzerinde durduğu temel ilkeleri ise çim-çiçek-ağaç olarak Lale ile ilgili olarak İstanbul da yapılanları basından vurguluyor. İstanbul etrafında orman ekosistemini duyduğumuzu, bu işe ciddi paraların gittiğini eleştiri odaklı koruduklarını hatta kent içinde birçok koruda da buna söyleyince altı yıllık lale öyküsünü ve gelinen durumu özellikle dikkat ettiklerini belirtiyor.anlatmaya başlıyor meslektaşımız İhsan Şimşek. İstanbul'un bir ucundan diğer ucuna kadar tamamını bir Öykü, 2005 yılında Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir villa bahçesi olarak gördüklerini, bunun da çalışmalarında

detay ve titizliklerini artırdığını, metrobüs duraklarını, elektrik direklerini ya da kent içindeki duvarlarda kullandıkları dikey yeşillendirme çalışmalarıyla kent insanının her yerde yanında olmaya çalıştıklarını dile getiriyor. Her yıl milyonlarca turistin geldiği İstanbul Mehmet İhsan Şimşek için asil bir kent. Bu yüzden bu kentin süslenmesinde kullanılacak her ürün çok kaliteli olmalı diyor. Belediye içinde bütçe büyüklüğüne göre orta sıralarda yer alan ancak yapılan anketlerde memnuniyet ve bilinirlik Topbaş'ın Hollanda Gezisi sırasında gördükleri lale sıralamalarında ilk sıralarda yer alan bir kurumda güzelliklerinin Neden İstanbul da olmasın? sorusu ve o meslektaşlarımızın başarılarına tanıklık etmek çok güzel bir gezide alınan 600 bin soğanın İstanbul da ekilmesi ile duygu. başlıyor. Ardından Konya Çumra da 2006 yılına hazır olmak

üzere üretim çalışmaları başlatılıyor. Üretimde sağlanan başarı ile İstanbul o yıl 3 milyon lale ile renkleniyor. Artık soğan için ithalata parada ödenmiyor. Bu arada araştırmalar devam ediyor. Çünkü şarkılarımızla, romanlarımızla, resimlerimizle biz çok iyi biliyoruz ki lale İstanbul da olmalı. İklim koşulları, toprak özellikleri Park Bahçeler Müdürlüğü Elemanlarını Silivri de buluşturuyor. İstanbul için gerekli lale soğanları artık yanıbaşlarında üretilmeye başlıyor. Çumra ve Silivri Köylerinde başlatılan

lale soğanı üretimi ise artarak devam ederken yurtdışına ihraçta başlıyor. 2007 İstanbul bizi uğurluyor…yılından itibaren İstanbul da dikilen soğan

Kent insanı için meslektaşlarımızca yapılanları renk artık 6 milyonun üzerine çıkıyor. cümbüşünde bırakıyoruz. Dönüş yolundayız. Milyonlarca soğanın belirli sürede dikim Orman Mühendisinin 170 yıldır tüm yurt insanında işi ise İstanbul kadınlarına yeni bir iş kapısı yarattığı farkındalığı düşünüyoruz.açıyor. İstanbullu artık kasım aylarında her Sonra birden aklımıza OGM Gazi Yerleşkesi geliyor. Orman bir yerde yüzlerce kadını hummalı bir işin Mühendisinin yarım yüzyılı aşkın bir sürede yarattığı içinde görmeye başlıyor. Kadın eli mesleğimize ve Ankaralıya armağan ettiği o muhteşem İstanbul'un her bir köşesine değiyor.yaşamalanı.Artık Lale öncesi İstanbul'un ardından Ya şu anda olup bitenler ne?meslektaşlarımızla birlikte Lale sonrası

İstanbul başlıyor. Lale İstanbul'a verdiği o Bütün bu uğraş, çaba, hizmet neden?güzel renklerin yanında sağladığı çeşitli iş Oysa hepimiz Orman Fakültesi mezunuyuz…imkânları ve döviz girdisiyle bambaşka bir

İstanbul'a Renk VerenlerOkan ÇANÇİNOrman Mühendisi


34 35


köklenerek güçlenmesine neden olmuştur. Ormancılık edilmiştir. Bu örnekler ile bu örneklere benzer

sektörünün kamu hizmeti üreten bir sektör olduğu uygulamalardan diğer sektörler eliyle rantiyeye aktarılan

gerekçesi de, ekonomik başarısızlığa ve rantiyeye kaynak katma değer miktarı odun hammaddesi üretimiyle

aktaran sistemlere sürekli mazeret oluşturmuş, ormanların kıyaslanamayacak kadar çok büyüktür. Odun hammaddesi

yangına karşı korunması kadar rantiyeye karşı korunma- üretimi dışındaki bu uygulamaların tamamı Ormancılık

sının da bir kamu hizmeti olduğu gerçeğine hep göz Sektörüne ait ekonomik aktivitelerdendir. Bu aktivitelerden

yumulmuştur. yaratılan katma değerler ormancılık sektörü dışındaki diğer

sektörlere mal edilmiş ve önemli gelir getiren ormancılık Bu gün ülke ekonomisinde önemli bir yer tutan Eğitimden-

kaynakları bu sektörler tarafından acımasızca sömürül-Turizme, Enerjiden-Ulaşıma kadar birçok sektörün arsa ya

müştür.da hammadde ihtiyacı tahsis yoluyla ve “kamu yararı”

kılıfı altında çok ucuz fiyatlarla orman arazilerinden Ormancılık Sektörü ağaç servetinin değerlendirilmesindeki

karşılanmaktadır. Orman dışındaki arazilerde ekonomik bir başarısını ne yazıktır ki rant kaynağı olan odun dışı

işletme yatırımının en az % 30-40'ını arsa ve hammadde gelirlerde de gösterememiştir. Odun hammaddesi

payı oluştururken; orman arazilerindeki bu oran azami % üretiminde başarılı olunmasının nedeni, ülkemizin

3-5 gibi düşük oranlarda kalmıştır. Bundan dolayı özellikle ekonomik koşulları ve odun üretimindeki “emek-sermaye”

İstanbul gibi arazi ve hammadde rantının yüksek olduğu ilişkisinden dolayı odun hammaddesi üzerinden rant

büyük metropollerde ormancılık kaynaklarını kullanan oluşumunun gerçekleşememiş olmasıdır. Aksi takdirde,

birçok sektör çok yüksek karlar elde ederken; kaynağın ormancılık sektörünün odun hammaddesi üretiminden de

gerçek sahibi olan Ormancılık Sektörü de sürekli zarar başarılı olabilmesi mümkün olamayabilirdi. Ormancılık

ettirilmiştir. Bu durum, sadece ormancılık sektörünün sektörü, en cefalı ve en meşakkatli ormancılık

verimliliğini olumsuz etkilememiş, aynı zamanda da çalışmalarının daima tek sorumlusu ve tek yetkilisi

ormanların büyük ölçüde tahrip edilmesine de katkı olmasına rağmen ranta ve rahatlığa hizmet eden

sağlamıştır. çalışmalarda da çoğunlukla pasif kalmıştır. Ormancılık

sektörünün düştüğü bu duruma “insanı tanımadan ağacı, Karlılığı yüksek olan sektörlerin kullanımına tahsis edilen

toplumu tanımadan da ormanı tanıyan” yöneticilerin orman kaynaklarından ormancılık sektörüne daha fazla

kişisel beceriksizlikleri yanında yanlış yönetim sistemleri de gelir sağlanmasına yönelik gerekli “kurumsal mücadele”

neden olmuştur.bu güne kadar yeterince verilemezken; milyarlarca dolar

değerindeki orman kaynaklarının diğer sektörler eliyle Orman Genel Müdürlüğü gerek arazi değeri gerekse ağaç

rantiyeye aktarılması amacıyla yapılan Orman Kanunu servetiyle devasa büyüklüğündeki kamu kaynağını yöneten

değişikliklerine de ne yazıktır ki sürekli “kurumsal destek” bir kamu kurumu olmasına rağmen, kaynak yöneten diğer

olunmuştur. Geçmişten günümüze kadar sürekli yaşam kurumlarda bulunan geniş katılımlı yetki ve sorumluluk

bulan ormancılık sektörünün rant karşısındaki bu paylaşımına dayalı “yönetim kurullarından” yoksun

güçsüzlüğünden dolayı özellikle mülkiyet haklarının kalmıştır. Bundan dolayı ormancılık sektöründeki karar

tespitinde katı ve yasaklayıcı olan orman kanunu, ranta alma yetkisi daha çok kişisel inisiyatiflere bırakılmıştır. Bu

kaynak oluşturan konularda olabildiğince esnekleştiril- inisiyatifi de her dönem bakan adına mesleki bilgi ve

miştir. Nitekim Orman Kanununun tarihsel değişim deneyimi olmayan liyakatsiz kişiler kullanmıştır. Belli bir

sürecinde rantın etkisi ormancılığın gerçek sorunlarından dönem sektörün adeta genleriyle oynayacak kadar etkili

çok daha belirleyici olmuştur. olan bu kişiler bakanın görevden ayrılmasıyla tamamen

sektörden de ayrılarak kaybolmuşlardır. Kurumu temsil Ormancılık sektörünün rant karşısındaki güçsüzlüğünden

eden sorumlu ve yetkili kişilerin birçoğu kurumun dolayı milyarlarca dolarlık kamu kaynakları ihalesiz

menfaatleri adına bu kişilere engel olamadıkları gibi, sistemlerle ve çok düşük değerlerle rantiyeye aktarılmış,

zaman zaman da bu kişilerle birlikte hareket etmekten de ormanlık alanlarda inşa edilen milyonlarca dolar

geri kalmamışlardır.değerindeki HES ve diğer enerji projelerinden ormancılık

sektörüne sağlanan gelirler çok düşük seviyelerde kalmış, Hak ve adaletin yerine gücü elinde bulunduranların kişisel

vakıf üniversiteleri, spor kulüpleri ve otellere arazi değeri inisiyatiflerinin etkili olduğu yönetim sistemlerinden dolayı

çok yüksek olan ormanlık alanlar yok pahasına tahsis yetki ve sorumluluklar çoğu kez objektif kullanılamamış,

neredeyse mülkiyet hakkını aratmayacak kadar çok uzun GİRİŞsürelerde tahsis edilmiştir. Arazi dışındaki diğer odun dışı

Ülkemiz yüzölçümünün % 27'sini oluşturan ormanların kaynaklar da tıpkı orman arazilerinde olduğu gibi çok toplam alanı yaklaşık 21 milyon hektardır. Yüzde % 50'sinin düşük bedellerle başka sektörlerin kullanımına sunul-verimli olduğu ormanlarımızdaki ağaç serveti miktarı da muştur. Ormancılığın odun dışı kaynaklarından yaratılan takriben 1,2 milyar metreküptür. Bugünkü rayiçlere göre katma değerin çok büyük bir kısmı diğer sektörler eliyle ormanlarımızın sadece ağaç serveti ile arazi değeri toplamı sürekli rantiyeye aktarılmıştır. Ormanlar odun kaçakçısı, ortalama “1 trilyon” dolardan daha fazladır. Ormancılık keçi ve yangınlara karşı başarıyla korunmasına rağmen ne Sektörünün ana sermayesini oluşturan 1 trilyon dolar yazıktır ki ranta karşı yeterince korunamamıştır.değerindeki servetin yönetilmesi ve ekonomik gerekliliğe

göre işletilmesi “Anayasal ve yasal” güvence altında bir SORUNUN AÇIKLANMASIkamu kuruluşu olan “Orman Genel Müdürlüğüne”

Ormancılık sektörünün büyük bir kamu kaynağını yönetme verilmiştir. Orman Genel Müdürlüğünün ürettiği “yıllık sorumluluğunu da üstlenen ekonomik bir sektör olmasına katma değer” miktarı ana sermayesinin % 0,2'sini, “Gayri rağmen sadece “kamu hizmeti” üretmeyi amaç edinen Safi Milli Hâsılanın” da azami % 0,3'ünü bu güne kadar anlayışlarla yönetilmesi, ormancılığın en büyük ekonomik geçememiştir. Üretilen yıllık katma değerin % 95'ini odun açmazı olmuştur. Ormancılık sektöründe yıllardan beri hammaddesi üretimi, diğer kısmını da odun dışı gelirler hâkim olan statükocu anlayışlardan dolayı sektörün oluşturmuştur. Ormancılık sektörünün gerek toplam yaşadığı ekonomik sorunlara sistemsel ve kalıcı çözümler gelirlerindeki odun hammaddesi payı, gerekse yarattığı üretilememiştir. Geçmişteki sahipliliğin en güçlü belgesi katma değerin Gayrı Safi Milli Hâsıladaki payı Genel olan tapu senedinin günümüzde yerini ekonomik Müdürlüğün yönetim anlayışının rakamsal izahıdır. güçlülüğe terk etmiş olduğu gerçeğini idrak edemeyen Milletimizin tamamına ait olan ormanları koruma ve çağdışı sistem ve anlayışlardan asla vazgeçilememiştir. kullanma sorumluluğunu üstlenen Orman Genel Müdür-Ormancılık sektörünün 21. Yüzyıla ait ekonomik sorunları lüğü kullanmayı sadece “odun hammaddesi” üretimiyle, da tıp ki diğer sorunları gibi 20. Yüzyılın sistem ve korumayı da odun kaçakçısı, keçi ve yangınlarla anlayışlarıyla çözülmeye çalışılmıştır.mücadeleyle sınırlı tutmuştur.

Ormancılık sektörünün ülke ekonomisindeki payını Ülkemizdeki orman işletmeciliği yıllardan beri sadece odun artırmak amacıyla yıllardan beri gösterilen iyi niyetli ve hammaddesi üretimi üzerine kurulmuş, ekonominin en özverili bütün gayretlere rağmen ormanlarımızın odun önemli sektörlerinin kullanımına sunulan “odun dışı hammaddesi üretim potansiyelinin yetersizliğinden dolayı kaynaklardan” yaratılan katma değerin ormancılık arzu edilen seviyeye asla ulaşılamamıştır. Ormancılık sektörüne aktarılmasında hiçbir zaman etkili olamamıştır. sektörünün ülke ekonomisindeki payını artırabilmek için Ekonomideki ulusal ve uluslar arası hızlı değişim ve odun hammaddesi dışındaki kaynakların da ormancılık gelişmelere rağmen, ormancılık sektörünün ekonomik sektörü eliyle ekonomiye kazandırılması gerekliliği daima anlayışında kayda değer hiç bir değişiklik yaşanmamıştır. göz ardı edilmiştir. Çağımızdaki hızlı ekonomik gelişmeler, Ormancılığın odun dışı kaynakların başında gelen milyarca ormancılık sektörünün ekonomideki başarısızlığının daha dolar değerindeki orman arazileri ekonomisi güçlü olan da artmasına ve ranta kaynak aktaran sistemlerin sektörlerin kullanımına rayiç değerlerinin çok altında ve

Faruk ÇEBİ*Orman Mühendisi

Ormancılık Sektörünün EkonomikPotansiyeli ve Bugünkü Durumu

*KÜREMDER Genel Başkanı


36 37


güçlüye yaranma ve görevde kalma uğruna ormancılık emir eri olmuş yönetim anlayışlarının sil baştan

kaynakları diğer sektörler eliyle sürekli rantiyeye değiştirilmesi kaçınılmaz olmuştur.

aktarılmıştır. Güçlüye yaranma ve görevde kalma gayretleri Ormancılık sektörünü millet adına yönetebilmenin tek

çoğunlukla her kademede yaşam bulmuş, en üst yolu; çağdaş, demokratik ve güçlü yönetim sistemleri ile

kademelerde de çoğu zaman zirve yapmıştır. Bundan daima doğrudan yana tavır alabilecek yönetim anlayış-

dolayı ormancılık sektörünün odun dışı gelir politikalarında larıdır. Kişisel inisiyatiflerin yerini kolektif inisiyatiflerin,

kurumsal iradeden daha çok çıkar ve rant gruplarının yağcılık ve yalakalığın yerini bilgi ve becerinin alacağı

talepleri etkili olmuştur. Ormancılık sektörünün hâkim yönetimlerle ormancılık sektörünün rant karşısındaki

güçlere göre odun dışı gelir politikaları oluşturduğuna, güçsüzlüğüne son verilebilecektir. Bu durum, sektöre ait

yıllardır yerleşmiş gelir kaynaklarından en ufak bir tazyikle kaynakların tamamının daha verimli ve daha hakkaniyetli

hemen vazgeçebildiğine ne yazıktır ki defalarca tanık değerlendirilebilmesine ve ormancılık sektörünün kayıtlar-

olunmuştur. Daima güçten yana taraf olmayı ve güçten daki bugünkü değerinin en az 8-10'a katlanmasına neden

gelen emirleri eksiksiz uygulamayı ilke edinmiş yönetim olabilecektir.

anlayışları çağın hızlı değişimine öncülük ederek vizyon

projeler üretme gereği duymamış, sahip olduğu kaynaklar Ranttan ve menfaatten arındırılmış ormancılık sektörünün üzerinde geliştirilen projelerde de hiçbir zaman söz sahibi günümüz şartlarında yaratacağı katma değer miktarıyla olamamıştır. Bu yönetim anlayışları, tıpkı “0” kan grubu ülkemiz ormanlarının tamamı en kısa sürede imar ve ihya gibi ormancılık sektörünün genel verici bir sektör olmasına edilebileceği gibi yanlış ve maksatlı kavramlara sığınılmayan neden olmuştur. gerçek ağaçlandırmalarla da orman alanları hızla

artırılabilecektir. Orman yangınlarıyla ölüm kalım savaşı Milyarlarca dolar değerinde kamu kaynağını yönetmekle

veren cefakâr ve vefakâr meslektaşımıza fazla görülen sorumlu ve yetkili kılınan Orman Genel Müdürlüğünün

yangın tazminatlarına gerek kalmadan özlük haklarında da yönetim sistemindeki eksiklikler ve aksaklıklar, ormancılık

gerekli iyileşmeler rahatlıkla yapılabilecektir. Yeter ki sektörünün gelişmesine ve ekonomik değerinin artmasına

ormancılık kaynaklarının tamamı ormancılık sektörüne mal yıllardan beri engel olmuştur. Bugünkü yönetim

edilebilsin.sistemleriyle ormancılık sektörünün rantabl yönetilebil-

mesi asla mümkün değildir. En az 50 yıllık idare binalarına

sahip çıkamayacak kadar acze düşmüş günümüzdeki

yönetim sistemleri, kurumsallaşmaya ve kimlikleşmeye

hiçbir zaman fırsat tanımamış, diklenmeden dik durarak

sektörün çıkarlarını savunabilmeyi de adeta imkânsızlaş-

tırmıştır. Ormancılık sektörünün menfaatleri için hâkim

güçlere karşı yasal sınırlar dâhilinde mücadele edenler

çoğunlukla dışlanırken; sektörün zararına yasaları da bay

pas ederek yetki kullananlara da kafiyeli şiirlerle methiyeler

dizilmiştir. Ormancılık sektörünün günümüzdeki en büyük

sorunu çürümüş ve demode olmuş yönetim sistemleri ile

güçlüden yana taraf olan teslimiyetçi yönetim anlayışlarıdır.

SONUÇ

Kaynaklarının tamamı kamuya ait olan ormancılık

sektörünün yönetimi hem yürek, hem de bilek işidir.

Haktan ve adaletten nasibini almayan yüreklerle, yalana ve

talana dur diyemeyen bileklerle büyük bir ekonomik

kaynağı millet adına hakkaniyetli yönetebilmek ne yazık ki

bu güne kadar mümkün olamamıştır. Bundan dolayı,

kokmuş ve çürümüş antidemokratik yönetim sistemleri ile

Bir yatırımcı yatırım yapacağı alanı belirler, şirketini kurar Bu durum hoş bir durum değildir. Demek ki biz gerekli tesis ve işletmeleri faaliyete geçirir. Bunları yapmak mimarlarımıza gerekli imkanları sağlayamamşız, onları işin kolay tarafıdır. Esas olan üretim tekniklerini belirlemek, yeterli bilgi ve beceriyle donatamamışız. Böyle bir ülkenin üretim tekniklerini uygulayacak elemanları bulmak, gelişmesi mümkün mü? Tabi ki hayır.işlendirmek, çalışmaya başlamak ve faaliyetlerin devamlı- Peki ne yapılmalıdır?lığını sağlamaktır. 1- Geçmişten farklı bir gelecek yaratmak isteyen liderlerin Dünyada ülkeler bazı özellikleri ile piyasalarda yer varlığına ihtiyaç vardır.edinmişlerdir. Örneğin; Almanlar kaliteli mal üretimi ve 2- Bu liderlerin yeterli bir süre ülkeyi yönetmesi kalitenin bugüne kadar devamlılığını sağlayarak, Japonlar gerekmektedir.prensipli çalışma, kaliteye önem verme ve yeni yeni

3- Ekonominin gerekli yatırım olanaklarına kavuşması teknolojiler oluşturarak.temin edilmelidir.

Bu sayede de dünya ticaretinde pay sahibi olmuşlar ve ilk 4- Toplumun yetişmiş insan gücüne sahip bulunması üç arasında yerlerini almışlardır.

mutlaka sağlanmalıdır.Kısacası gelişimlerini tamamlamışlar, kurumlaşmışlardır.

5- Ulusça paylaşılan bir başarı güdüsü ve övüncü Ülkemiz ise henüz emekleme çağında olup gelişmesine bulunması gerekir.devam etmektedir. Kamu kurumları henüz kurumlaşama-

6- Her şeyden önce insana yatırım yapılmalıdır.mışlar, özel sektörümüz ise epey mesafe katetmişlerdir. 7- Öğrencilerimizi yeterli bilgi ile donatmalıyız.Ancak henüz gelişimlerini tamamlamamışlardır.8- Yetişen, okuldan mezun olan taze beyinlerimizi her Kurumlarda personel politikası ve buna bağlı olarak

türlü imkanla donatarak kendilerini geliştirmeleri için verimlilik ön planda tutulmalıdır.uygun ortamlarda çalışmalarına imkan sağlamalıyız.Her şey insan temelinde ele alınmalıdır. Çünkü çalışanlar

9- İmkansızlık yüzünden beyin göçüne engel olmalıyız.yeterli donanıma sahip değilseler kurumlar ilerleyemezler, 10- Çalışanlarımızı hizmet içi eğitimlere tabi tutarak onların gelişemezler. Her şey emir-komuta ile ikmal edilemez. Ben

bilgi, görgü ve yeteneklerinin atmasına imkan yaptım oldu diyerek bir yere varılamaz. Bilgi, tecrübe ön sağlamalıyız.planda olmalıdır.

11- Verimli, bilgili ve gayretli olanları ayırabilmeliyiz. İyi İşte bunun için çalışanların huzuru ön planda tutulmalı, olanların yükselmesine imkan sağlamalıyız.çalışanların yetenekleri, bilgi seviyeleri ön plana

çıkarılmalıdır. Özel sektör olsun kamu sektörü olsun insana 12- Hatır gönül ilişkisini, siyaseti kurumların dışında yatırım yapılmalıdır. Kuru duvarlar; içinde çalışanlar tutmalıyız.olmadıktan sonra hiçbir şey ifade etmezler. 13- Çalışanlar bilmeli ki ben çalışırsam hakkımı hiçbir şeye Çalışanların yetenek ve bilgileri, becerileri doğrultusunda gerek kalmadan alabilirim diyebilmelidir.çalıştırılması, çalışmaları karşılığının 14- Kurumlarda bir noktada uzun süre kalınmamalıdır. tatmin edici olması önem arzetmektedir. Çalışanlar Sirkilasyon sağlanmalı alttan gelenlere daima yer kendilerini kurumun bir parçası olarak görmeli, çalışma- açılmalıdır.sının karşılığını maddi, manevi her zaman alabilmelidir. 15- Kurumlar daima yenileşme içinde olmalı zaman içinde Özel sektörde, kendisini kanıtlamış olan kurumlarda oluşan gelişmelere ayak uydurabilmelidir.uygulama bu yöndedir. Ancak kamuda uygulama tam Yukarıda belirtilenlerin yapılması durumunda bir kurumun tersidir. Her şey tesadüflere, kısmete kalmıştır. Çalışanla ne hale geleceğini bir tasavvur edelim. Kurum daima ileriye çalışmayanın kıymeti aynıdır. Bu yüzdende çalışanlar mutlu gidecek gelişecek dünyadaki rakipleri ile rekabet değildir, kendilerini geliştirme gayreti içinde bulunmazlar. edebilecektir. Ayrıca çalıştığı kulvarda yer edinecek Yani atıl bir durum söz konusudur. Devlet büyük miktarda oluşabilecek krizlerde yıkılmaları mümkün olmayacaktır. paralar harcayarak yetiştirdiği elemanlarından azami Almanlar, Japonlar ve Amerikalılar bu sayede gelişebil-derecede faydalanmayı düşünmemektedir. mişler ve dünyaya hakim olmuşlardır. Ancak bu da Örneğin bir kurumumuzda mimari bir proje yarışması çalışmayla yeniliklere açık olmakla mümkündür.açılmakta ancak ülkemizde yetişmiş mimar bulunmadığı Kurumlarda, şirketlerde son yıllarda özellikle Japonya ve gerekçesiyle yarışmaya sadece yabancılar davet Amerika'da ve diğer gelişmiş olan ülkelerde teknolojide, edilmektedir. çalışma hayatındaki gelişmelere paralel olarak verimliliğin

Sıtkı ÖZTÜRKOrman Mühendisi

Personel Politikası, Verimlilik,Kalite Kontrol ve Çemberler


38 39


artırılması ve daha kaliteli üretim yapılabilmesi için Kalite 18- Eylem planları hazırlamak.Kontrol Çemberleri ön plana çıkmaktadır. Alttan yukarıya 19- Çemberlerin çözüm sağlayabileceği öncelikli konuları doğru bir çalışma ve etkileşim söz konusudur. saptamak.Kalite Kontrol Çemberlerinin yapısı aşağıda belirtildiği 2-KOORDİNATÖR: Köprü vazifesi görerek rehberlerle şekildedir. yönetim komitesi arasındaki iletişimi kurar. Koordinasyonu Çemberlerin İşletme İçindeki Konumu ve yönlendirmeyi sağlar.

3-REHBER: Çemberler ile yönetim komitesi arasında bilgi alışverişini gerçekleştirir.

Konum ve görevleri gereği bazı özelliklere sahip olması gerekir.

Bu özellikler:

1- Çember faaliyetlerine yeterli zamanı ayırabilecek kişiler arasından seçilmelidir.

2- İşletme içerisinde saygınlığı ve ağırlığı bulunmalıdır.

3- Kişiliğiyle çevresine örnek olmalıdır.Çemberler ve Çevre

4- İkna ve motivasyon kabiliyeti olmalı, astlarını iyi eğitmelidir.

5- Gerekli teknik bilgileri öğrenmiş olmalıdır.

6- Sorun çözebilme yeteneğine sahip olmalıdır.

7- İşletmenin sorunlarına ilgi duymalıdır.

8- Tartışmalara açık demokrat bir insan olmalıdır.

9- Çalıştığı işyerini iyi tanımalıdır.

10- İşletmenin hiyerarşik yapısı içerisinde yetkili konumda bulunmalıdır.

KALİTE KONTROL ÇEMBERİ ELEMANLARI Tek bir rehbere bağlı çember sayısı büyük işletmelerde 6-7 1-YÖNETİM KOMİTESİ: Her şirkette birer alt yönetim civarındadır. Ancak bu sayı 20'yi geçmemelidir.komitesi oluşturulabilir. Bu komitelerde üye sayısı 7-15'tir. Rehberin görevleri:Koordinatör komiteye dahildir. 1- Çemberler arası koordinasyonu oluşturmak.GÖREVLERİ: 2- Yürütme komitesiyle çemberler arasında iletişim 1- Kalite kontrol çemberlerinin esaslarını ve temel kurmak.

kurallarını tespit etmek. 3- Çember faaliyetleri konusunda ilgili servisleri 2- Çemberlerin amaçlarını ve izlenecek politikaları bilgilendirmek.

belirlemek. 4- Çember faaliyetlerinin sonuçlarını ve etkilerini takip 3- Çember faaliyetlerini yönlendirmek. etmek.4- İşletmede çember kurulacak bölümleri seçmek. 5- İşletmeye çemberlerle ilgili tanıtım bilgileri vermek.5- Çemberlerin çalışma metotlarını belirlemek. 6- Çemberlere yardımcı olmak.6- Çember faaliyetleri için gereken araç gereci temin 7- Üzerinde çalışılacak konuların seçiminde danışmanlık

etmek. yapmak.7- Fon tahsisi yapmak. 8- Liderlerin eğitiminde aktif rol oynamak.8- Liderleri ve rehberleri seçmek. 9- Çember çalışmalarıyla ilgili raporlar hazırlamak.9- Kalite çemberlerinin benimsenmesi için gayret 4-LİDERLER: Her çember bir lider tarafından yönetilir.

göstermek. Bunlar çoğunlukla insanlarla kolay iletişim kurabilen 10- Lider ve rehberlerin eğitimini sağlamak. yönetici vasıflara sahip kıdemli ustabaşılardır.11- Çember çalışmalarına maddi-manevi her türlü yardımı Görevleri:

sağlamaya gayret etmek. 1- Başlangıçta üyeleri eğitmek.12- Sendikalarla diyalog kurmak. 2- Üyelerle beraber sorunları tespit etmek.13- Çemberlerin yaygınlaşması için çaba sarfetmek. 3- Toplantıların zamanını ve içeriğini saptamak.14- Çember toplantılarıyla ilgili kuralları tespit etmek, 4- Üyelere yol göstermek.

kılavuz hazırlamak 5- Kayıt tutmak.15- Çember çalışmalarının tanıtımını gerçekleştirmek. 6- Diğer kişilere çember faaliyetleriyle ilgili bilgi vermek.16- Çemberlerin etkinliğini denetlemek. 7- Muhtemel çatışmaları önlemek.17- Şirket içi iletişimi planlamak. 8- Görev taksimi yapmak.

9- Grup içinde özgürlük ortamı yaratmak. olmazsa olmaz koşullardandır.

10- Çember üyelerinin etkin bir şekilde katılımını sağlamak. Bunun içinde ekip, takım elemanlarının seçimine önem vermeliyiz. Eleman seçiminde dikkat edilecek kıstaslar 5-ÜYELER: Her isteyen çembere üye olabilir.çeşitli olup bunlardan bir tanesi aşağıda verilmiştir. Biz Çember organizasyonunu sağlayan diğer unsurlar: buna ekip seçimindeDanışmanlar, şartnameler, eğitim programları ve iletişim Kontrol listesi diyoruz. Kontrol listesindeki belirtili sorulara ağlarıdır.alacağımız cevaplar eleman seçmede etkili olacaktır. KALİTE ÇEMBERLERİ KONSEYİ: Bunlar liderler arası Bunun haricinde kural ,sistem olmayan bir personel alımı iletişimi tesis etmek için kurulan komitelerdir. Bu sonuçta kurumun başarısını olumsuz yönde etkileyecektir.komitelere bütün rehber ve liderler katılır.Doğru Ekip Elemanı Seçmede Kontrol ListesiBÜTÇELER: Çemberlerin faaliyetlerini sıhhatli yürütülebil-Görev Evet Hayırmesi için bir bütçeleri bulunur.1-Teknik olarak yetenekli mi? qqÇEMBERLER ARASI İLİŞKİLER: Başarı için önemli ve

gereklidir. Konferanslar düzenleyerek dönemsel mini 2-Güncel bilgi ve beceriye sahip mi? qqkongreler yapılarak yada gazete ve dergiler yoluyla 3-Bilgi becerileri diğer ekip elemanlarınınkini tamamlıyor geliştirilir. mu ? qqÇemberlerin Sorunları Çözerken Uyguladığı Meto- 4-Birlikte çalışma ve sonuçlarda mükemmelliği Yakalamak dolojiler: için güdülenebiliyor mu? qq1- Sorunun seçimi. 5-Daha önceki çalışmaları yukarıda sıralanan 2- Sorunun ortaya konması. Değerlendirmelere uyuyor mu? qq

3- Sebeplerin araştırılması. 6-Bütünleştirme ve ara yüz yönetimi olarak proje Yönetim bilgisine sahip mi ? qq 4- Çözüm yollarının araştırılması.7-Karar alma ve problem çözmede diğer ekip eleman-5- Eleme kriterlerinin seçilmesi.larıyla Sürtüşme yaratmadan çalışabilecek mi?qq 6- Çözüm önerisinin seçimi.8-İyi iletişimci ve özellikle iyi bir dinleyici mi? qq 7- Çözüm önerilerinin yönetime sunulması.9-Hedeflere ulaşmak için fazladan çalışma arzusu var mı? 8- Önerilerin uygulama alanına konulması.

qq9- Uygulama sonuçlarının izlenip değerlendirilmesi.

10-Ekip içinde faklı görevlere uyum sağlayacak esnekliği 10- Uygulamanın standartlaştırılarak genelleştirilmesi. var mı? qq Sorun Çözme Teknikleri: 11-Saldırgan olmadan diğerlerine fikrini kabul ettirebiliyor 1- Beyin fırtınası yöntemi. mu? qq2- Ne,neden,ne zaman,nerede,nasıl ve kim sorularının

cevaplandırılması. 12-Ekip moralinin atmasına katkıda bulunabiliyor mu?3- Veri toplama. qq 4- Pareto analizi. 13-Yeni fikirlerin savunulmasında diğerlerini 5- Matris hesaplamaları. cesaratlendirecek Katkıda bulunabiliyor mu? qq

6- Neden sonuç analizi.

Çemberler bir işletmede en alt kademede bulunan Bireyörgütlenmelerdir.Çemberlerin başarısı işletmeninde 14-Mizah duygusuna sahip mi, diğerlerine karşı hoşgörü başarısını ortaya koyar. sahibi mi? qq Başarı bir işletmenin, kurumun ana hedefi olmalıdır. 15-Daha fazla başarı için isteği var mı? qqBaşarısızlık kurumları yok eder. 16-Tek başına yapamayacağının bilincinde mi?qq Başarı konusunda M. Kemal ATATÜRK 17-Sadece kendinin değil ekip hedeflerine ulaşmada “Başarı; Taahhütte bulunabiliyor mu? qq 'başarılı olacağım' diye başlayanın ve 'başarılı oldum' 18-Dürüst mü? qq diyebilenindir.” 19-Güçlü ve zayıf yönlerine ilişkin gerçekçi algıları var mı?Diyerek başarılı olmak için işe başlamak gerektiğini ve qqsonucunda başarılı olmayı hedef edinmek gerektiğini

20-Stresle etkin olarak başa çıkabilir mi? qqbelirtmektedir.

O halde büyük önder M. Kemal ATATÜRK'ün söylemi doğrultusunda hareket edersek ilerleyebiliriz, gelişebiliriz

Kaynakça: Nüvit OSMAN-İnsan Mühendisliğive dünyada her branş ve kolda yerimizi alabiliriz. Yoksa geri kalmaya ve başkalarının esareti altında yaşamaya mahkum oluruz.

Başarılı olmak için takım halinde ekip olarak çalışmak


40

U Z M A N S A H A S I - O R M A N M Ü H E N D İ S L İ Ğ İ Y ı l : 4 7 S A Y I : 4 - 5 - 6 N i s a n - M a y ı s - H a z i r a n 2 0 1 0Ü Y E L E R İ M İ Z D E N - O R M A N M Ü H E N D İ S L İ Ğ İ Y I L : 4 8 S A Y I : 7 - 8 - 9 T e m m u z - A ğ u s t o s - E y l ü l 2 0 1 1

Yıl 1991 Kasım ayının 21'i. Mesleğimiz gereği tayinen ailecek dünyalık umduklarını ve beklentilerini, yeterli dost desteğini Mersin İli Aydıncık İlçesindeyiz. Yaklaşık 3,5 yıl Göle/Köroğlu bulamadı yine de dediğim gibi bardağın dolu kısmından baktı. Şefliğini yaptıktan sonra Gülnar/Pembecik Orman İşletme Son geçici görevlendirmede de öyle. Ben ise ''keşke Mersin'de Şefliğine tayin oldum. Ancak zamanın Orman Bölge Müdürü iki kalsaydın, kış şartlarında Ereğli de arazide tespit ve çalışma zor müstakil Şeflik bir arada anlaşamadığı için (neyi paylaşamıyorsak) olur'' dedim. O da ''olsun ihtiyaç varmış, hem İstanbul'a çocuklara beni ilk etapta Pembecik de değil Ovacık (Büyükeceli) İşletme da yakın, hanımda yanımda, İşletmedeki arkadaşlar iyi Şefliğinde göreve başlattı. Eşyaları Pembecik Şefine ait lojmana ilgileniyorlar'' deyip teselli buluyordu.indirdik. Karşı komşumuz da Aydıncık Şefliğini yapan, dört tane Aydıncık'ta beraber olduğumuz dostlarla acımızı paylaşırken cıvıl cıvıl erkek evladı olan rahmetli Bilal ABİ. Çok çabuk anlaştık ve ''keşke Ereğli'de değil de Mersin'de olsalardı'' diye serzenişte kaynaştık. Bölge Müdürünün emirleri üzerine dört ay gibi bir süre bulundum. Bir dostumuzda ''öyle düşünme, onun oraya gitmesi, Ovacık Şefliğine vekalet ettim. Çok güzel günlerimiz geçti. Hafta orada çalışması, abdestli ve namazı sırasında ölmesi planlanmış, sonlarında hep beraber oluyorduk, benden daha çok Rahmetli bu planında bir sahibi var, O da YÜCE ALLAH (C.C.) hem onu Pembecik de başlamamı istiyordu. Birgün Sayın Bölge oraya gönderenlere de dua etmek lazım, rızkı için gurbet elde Müdürümüz Aydıncık'ı ziyaret etti, konuyu Bilal ABİ açtı, Bölge ölen şehit sevabı alır, abdestli ve namazı sırasında rahatsızlanıp Müdürümüz büyük bir olgunluk göstererek bu talebi uygun öldüğünden yaratılan canlı ve cansız gören ve duyanlar onun gördü. Uzun yıllar beraber çalıştık, her yönüyle bana iyi bir örnek MÜSLÜMAN olduğuna, bu doğrultuda yaşadığına ve öldüğüne oldu. şahitlik edecek, ne mutlu böyle ölene, herkese nasip olmaz'' Şeflik bahçesi 10 dönüm civarında, her çeşit meyve vardı ve deyip bizleri manen rahatlattı ve yüreğimizdeki acıya da su serpti. sebzelerin de en tazesini kendi elleriyle yetiştiriyordu. Toprağı Aynı zamanda herkesin bildiği Süleyman A.S. zamanında adeta bir babanın evladının başını sevip okşadığı gibi okşuyor yaşanmış olayı anlattı. Azrail A.S. zamanın Vezirinin canını Şam da sanki bir gün sana geleceğim sen de beni kucağına aldığında beni belirtilen gün ve saatte canını alacak ancak gün o gün ama saatte sev üzme diyerek büyük bir heyecan yaşıyordu. dolmak üzere Vezir Şam a çok uzak emrin tecellisi zor görünüyor.

Vezir Süleyman A.S. ile konuşurken ''karşıdaki adam bana öyle Bir müddet sonra Müdür Yardımcılığı, Müdürlük derken Kadastro baktı ki çok korktum, rüzgara emir ver de beni Şam a götürsün'' Komisyon Başkanlığı görevinde bulundu. Dostluğumuz yıllarca der. Süleyman A.S. rüzgara emir verir ve Vezir Şam a gider. Azrail devam etti hala da devam ediyor. Çocuklarımız da yaşça A.S. da orada canını alır ve İlahi hüküm de böylece gerçekleşmiş birbirlerine yakındı, güreşe tutuşur bazen de yarışırdık. Çocukların olur. Bilal ABİM de öyle, ders alanlara ve sabırlı davrananlara ne hepsi Rahmetliye yüklenir bayağı eğlenirdik. En küçük çocuğu biz mutlu.beraber evden ayrılırken arkamızdan ''baba beni öpmedin,

nereye gidiyorsun'' diye bağırır, Rahmetli de gülerek ''ya kardeş Dünyalık makamdan ziyade ahiret hayatına ve makamına önem bu çocuk beni çok seviyor'' der ve gülerek geri döner, sanki verirdi. Kendisinde dünyalık iyi bir makama gelecek bilgi, tecrübe birbirlerini yıllarca görmemişler gibi öpüşür öpüşür öpüşürlerdi. ve olgunluk vardı ama olmadı. Peygamber S.A.V.'in Hazreti Ömer Yıllar çabuk geçti, oğulları büyüdü, ikisi İstanbul'da biri İngiltere'de R.A.'ya (dünyaya ve dünyalık makamlara değer verenler için) çalışıyor en küçüğü ise Sivas'ta Tıp Fakültesinde okuyor. dediği gibi '' Ey Ömer istemezmisin dünya onların olsun ahrette

bizim'' demiş, rahmetli de öyleydi. Dünyadan ziyade ahrete ve Zaman zaman telefonlaşır, dertleşir dururduk. Görevi yanında oradaki makamlara önem verirdi.inancı doğrultusunda da insanları bilgilendirir, inanç değerleri

konusunda asla taviz vermez, ne pahasına olursa olsun fikrini Rahmete kalanın ardından iyi şeyler ve iyi yönlerinden rahatça söylerdi. Herkesin derdi ile dertlenir, sevincine ortak bahsetmek sünnettendir. Bu yazdıklarım Bilal ABİ' nin hakkını olurdu. İnce yürekli, her zaman bardağın dolu tarafını gören bir vermek için zerre bile değil ama şahitlik ederim ki O bir ABİ'mizdi. Çocukluğu ve gençliği garip geçmiş çileli bir hayat müslümandı, müslüman gibi yaşamaya çalıştı ve müslüman gibi yaşadığını söylerdi. Hüzünlü bir müzik duyduğunda ''kardeş bu de öldü. Emirde öyle değil mi ''nasıl yaşarsanız öyle ölürsünüz, müzikler beni çok eskilere götürüyor ve yüreğimin en derin nasıl ölürseniz öyle de dirilirsiniz.'' İnşallah soyadı gibi aradığını ve yerindeki dertleri hatırlatıyor'' der ve sanki hüzün dolu ayrı bir Hak'ın rızasını BULDU, gerçek dostuna kavuştu. dünyaya dalardı. Yüce ALLAH'tan ailesine, dostlarına büyük sabır ve kendisine de Vefatından yaklaşık on gün kadar önce uzun bir telefon sonsuz rahmet diliyorum. görüşmesi yaptık. Yine dertleştik yine dertleştik. Bu dünyada, ABİ ruhun şad makamın cennet olsun AMİN.

Aradığını BulduEmrin Birinci Aşaması Tamam İnşallah...Remzi PEKELOrman Mühendisi

Ü Y E L E R İ M İ Z D E NO R M A N M Ü H E N D İ S L İ Ğ İ Y I L : 4 8 S A Y I : 7 - 8 - 9 T e m m u z - A ğ u s t o s - E y l ü l 2 0 1 1

Bir Orman Bir İnsan

41

Yarım yüzyılı aşkın süredir

Orman Genel Müdürlüğü Gazi Yerleşkesine;

orman camiası ve Ankaralılar için oluşturdukları o muhteşem yaşamalanına

Ormancılık Araştırma Enstitüsü Müdürü, Ankara Orman Bölge Müdürü,

Ankara Devlet Orman İşletme Müdürü, Ankara Bölge Şefi (İşletme Şefi) olarak

verdikleri emeklerin anısına saygıyla ve aramızda olmayan meslektaşlarımızı

rahmetle anıyoruz...

Vefat

Mustafa Lami ULUSOY 23.08.2011, Remzi RAHMANALI 05.09.2011Mahmut UYAR 07.09.2011, Kemal ÖZTÜRK 14.09.2011

Sedat ÇAĞIRKAN 26.09.2011, Mustafa ERKURAN 17.10.2011Hasan Şadi HIZIROĞLU 17.10.2011, Muhlis Pertev GEYİK 23.10.2011

tarihlerinde vefat etmişlerdir.Kendilerine rahmet, kederli ailelerine ve meslektaşlarımıza başsağlığı dileriz.

TMMOB Orman Mühendisleri Odası Genel Merkez Yönetimi

43

SMM Adayı Orman Mühendisi ile OrmanEndüstri Mühendisleri; 2011/2'nci DönemMesleki Deneyim Kazanma Çalışmaları Yapıldı

disi ve orman endüstri mühendislerinin tamamının mesleklerini icra edebilmeleri için bu süreci mutlaka yaşamaları gerekmektedir Tüm mühendis arkadaşla-rımızın fakültelerden mezun olduktan sonra Odaya kayıtlarını yaptırıp, bir yıl süreyi mesleki deneyim kazanma çalışmalarına katılmaları gerekmektedir. Fakülte dekan-larımızın bu hususları özellikle son sınıf öğrencilerine duyurmaları son derece önem arz etmektedir.Odamız genel merkezinde yapılan uyum eğitimi açılışına, Orman Mühendisleri Odası Genel Başkanı Muhammet Orman Mühendisliği, Orman Endüstri Mühendisliği ve SAÇMA, Yönetim Kurulu Üyeleri ve TEMDEM Kurulu Ağaç İşleri Endüstri Mühendisliği Hakkında Kanun'un 6'ncı üyeleri katılmışlardır.maddesine dayanarak çıkarılan, 6/5/2009 tarihli ve 27220 Genel Başkan eğitimi açış toplantısında yaptığı sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan “Orman Mühendisleri konuşmasında özetle; “bu dönemin Haziran dönemine Odası Mesleki Deneyim Kazanma ve Meslek Mensupluğu denk gelmesi nedeniyle önemli bir katılımın olduğunu, Sınav Yönetmeliği” ile Oda yönetim kurulunca yürürlüğe mesleki deneyim kazanma çalışmalarının çok iyi konulan “Temel Eğitim ve Mesleki Deneyim Kazanma değerlendirilmesinin gerektiğini, uygulamaya yönelik Merkezi (TEMDEM), Mesleki Deneyim Kazanma ve tezlerin bu dönemi verimli olarak geçirilmesine yönelik Serbest Meslek Mensupluğu Sınav Yönergesi” esasları olduğunu, kendisinin telefonlarının 24 saat açık olduğunu, uyarınca, bir yıl süreli, 2011 yılı ikinci dönem mesleki tüm meslektaşların hizmetinde olduğunu” belirtmiştir.deneyim kazanma çalışmaları, Ankara'da, TEMDEM TEMDEM kurulu ve Oda AR-GE Eşref GİRGİN, meslek merkezinde yapıldı.mensupluğu hukuku konusunda sunum ve uygulama Mesleki deneyim kazanma çalışmaları; yukarıda anılan tezlerine yönelik bilgilendirme konuşması yapmıştır. SMM Yönetmelik uyarınca, mühendislerin mezuniyet dönem-adayı mühendislerin soruları cevaplandırılarak toplantı lerine uygun olarak Nisan, Ağustos ve Aralık aylarında sona ermiştir.olmak üzere yılda üç kez yapılmaktadır.

Bu yılın ikinci mesleki deneyim kazanma çalışmasına, 123 orman mühendisi ile 1 orman endüstri mühendisi katılmaya hak kazanmıştır. Ancak, 1/Ağustos/2011 gününden geçerli olan uyum eğitimine, 106 orman mühendisi ile 1 orman endüstri mühendisi katılmıştır. 17 orman mühendisi mesleki deneyim kazanma çalışma-larına katılmak üzere müracaat ettiği halde 10/8/2011 tarihine kadar eğitime katılmamışlardır. Geçen dönemlere göre oldukça iyi düzeyde bir katılım sağlanmıştır. Elbette amaçlananın, fakültelerden mezun olan orman mühen-

42

Haberler

O R M A N M Ü H E N D İ S L İ Ğ İ Y I L : 4 8 S A Y I : 7 - 8 - 9 T e m m u z - A ğ u s t o s - E y l ü l 2 0 1 1 H A B E R L E R

Birleşmiş Milletler Ortak Programı Herkes İçin İnsana Tedbirler ve MücadeleYakışır İş: Ulusal Gençlik İstihdam Programı ve Antalya

Vejetatif Yolla Fidan Üretim TeknikleriPilot Bölge uygulaması Çerçevesinde Birleşmiş Milletler Gıda ve Tarım Örgütü(FAO)'nun katkıları ile FAO ve Orman Örtü Altı Fidan Üretim TeknikleriMühendisleri Odası Genel Merkezinin Ortak girişimi ile Fidan Üretiminde Sulama Teknikleri

Aşılama ve Aşı Teknikleri konulu eğitim 19-24 Eylül 2011 Tarihleri arasında Antalya'da gerçekleş- Budama ve Form Vermetirilmiştir.

Üretim Çalışmalarında Gübreleme (Doğal ve Yapay)Gerçekleşen eğitimde Orman Mühendisleri, Orman

Boylu Fidan Üretim Teknikleri (Uygulamalı)Endüstri Mühendisleri, Ziraat Mühendisleri, Peyzaj Mimarları, Biyolog ve fidancılık sektörü çalışanları gibi Söküm, Seleksiyon ve Ambalajlamaçeşitli meslek mensupları katılımcı olarak yer almıştır.

Tıbbi ve Aromatik Bitkiler ile Endemik Türlerin Üretim Eğitim teorik ve uygulama olmak üzere iki aşamalı şekilde Tekniklerigerçekleştirilmiştir. Eğitim süresince konusunda uzman

Vejetatif Yolla Fidan Üretim Tekniklerieğitimciler tarafından katılımcılara;Antalya'daki Özel Fidan Yetiştiricilerin Fidanlıklarında Özel Orman Fidanı Yetiştiriciliğinin Yasal Alt YapılarıTeknik İncelemeler konularında katılımcılara doyurucu

Özel Orman Fidanlığı Kuruluşu ve Projelendirilmesi bilgiler aktarılmıştır.

Çıplak Köklü Fidan Üretim Teknikleri(Üretim alanının "Fidancılık ve Fidan Yetiştiriciliği Konusunda Özel hazırlanması, ekim-dikim, sulama tekniği, ot alma- Girişimciliğin Geliştirilmesi" konulu eğitimde 24 Eylül çapa, gübreleme, ilaçlama, söküm-seleksiyon, 2011 Cumartesi günü genel bir eğitim değerlen-Ambalajlama, TSE Standartları dirmesi yapılarak merak edilen sorulara cevaplar

verilmiştir. Akabinde ise katılımcılara katılımcı belgesi Kaplı Fidan Üretim Teknikleri (Üretim alanının verilerek ve eğitim görevlilerine ise teşekkür belgesi hazırlanması, yetişme ortamı ve üretim kaplarının verilerek eğitim tamamlanmıştır. hazırlanması, ekim- dikim, sulama tekniği, ot alma,

gübreleme, ilaçlama, TSE Standartları)

Süs Bitkileri Üretim Teknikleri

Fidan Pazarlama Teknikleri ve Piyasa araştırması

Tıbbi ve Aromatik Türler Fidan Üretimi

Türkiye'nin Peyzaj değeri yüksek doğal türlerinin üretim teknikleri

Fidan Üretiminde Zararlılara Karşı Alınması Gereken

l

l

l

"FİDANCILIK ve FİDAN YETİŞTİRİCİLİĞİ KONUSUNDA lÖZEL GİRİŞİMCİLİĞİN GELİŞTİRİLMESİ"

l

l

l

l

l

l

ll

l

l l

l

l

l

l

l

l

Fidancılık ve Fidan Yetiştiriciliği Konusunda ÖzelGirişimciliğin Geliştirilmesi Eğitimi Tamamlandı


4544

H A B E R L E RH A B E R L E R - O R M A N M Ü H E N D İ S L İ Ğ İ Y I L : 4 8 S A Y I : 7 - 8 - 9 T e m m u z - A ğ u s t o s - E y l ü l 2 0 1 1

modelini iki ve üç boyutlu olarak oluşturabilme, Eğim, bakı, yükseklik, rölyef haritalarını oluşturabilecek; eşyükselti eğrileri, eğri ve eğim alanlarına ilişkin tüm analizleri yapabilme, En kesitleri oluşturabilecek, profil ve en kesit planlarını ve kübaj hesaplarını yapabilme, Şeflik, bölme/bölmecik sınırlarını, diğer farklı yapıları, eğimleri, bakıları, mescere sınırı ve taramalarını yönetmelik ve standartlara uygun olarak oluşturabilme, lejantlarını hazırlayabilme, Orman kadastrosunu ve 2B işlemlerini, mevzuata uygun standart çıktıları ile hazırlayabilme Projelerini istediği özelliklere göre görüntüleyebilecek, 2B ve 3B olarak modelleyebilme Orman projeleri için gerekli tüm raporları mevzuata uygun olarak alabilme, Projelerini

Ankara, Eskişehir, Amasya, Erzurum, Bilecik, Muğla, Google Earth'e aktarabilme, konuları katılımcı meslektaş-Balıkesir, Sakarya gibi çeşitli illerden gelen meslektaş- larımıza uygulamalı olarak aktarılmıştır.larımızın katılımı ile Odamız Genel Merkezinde, 04-07 Ekim 2011 tarihleri arasında 4 gün süreli olarak Orman-cılık Uygulamaları Konulu Temel Düzey Sertifikalı NETCAD Eğitiminin tamamlanmasının hemen ardından 08–11 Ekim 2011 tarihleri arasında yine 4 gün süren Rehabili-tasyon ve Orman Yol Ağlarının Projelendirilmesin Konusunda İleri Düzey Sertifikalı NETCAD Eğitim Programı başarı ile tamamlanmıştır.

Eğitim; Orman içerikli projelerin gerektirdiği uygun harita ve projeksiyon parametrelerini projelerine tanımlaya-bilme, GPS ve Totalstation ölçüm verilerini projesine aktarabilme, Yerel paftaları ülke koordinatlı yapıya dönüştürebilecek, 3 derece 6 derece dönüşümlerini yapabilme, Münhani (eşyükseklik eğrileri) işlemlerini yapabilme, Şev ve şev taramalarını oluşturabilme, Arazi

NETCAD Ormancılık UygulamalarıTemel ve İleri DüzeyEğitimler Tamamlandı

Orman Mühendisleri Odası Genel Merkezimizde 17-22 Üretim Pazarlama Eğitimi; OGM'nin Genel Üretim ve Ekim tarihleri arasında Amenajman-Silvikültür” ve Pazarlama Politikaları,Üretim İşleri, Dikili Satışlarda “Üretim-Pazarlama” konularında I.Kademe Mesleki Üretim Süreci; 5531 Sayılı Yasa Uygulamaları, Tahsisli Geliştirme Eğitim Seminerleri tamamlandı. Satış, Dikili Tahsisli Satış, Açık Artırmalı Satış, Dikili Açık

Artırmalı Satış İş ve İşlemleri ve Kanuni Haklar Planlama ve Orman Amenajman Planları, Türkiye'de konularında, Bahattin Örs, Selami Cilan, Mehmet Yıldız ve Orman Amenajmanının geçirdiği tarihi gelişim, Orman Halil Ergin tarafından verilmiştir. Envanteri, Orman Formları ve Planlama Esasları, Amenaj-

man Planları Uygulama Esasları ve Amenajman ve CBS Eğitimlere bağlı olarak arazide yapılan çalışmalarına konularında Rüstem Kırış, Mithat Koç ve Serdar Kip eğitici olarak Yavuz Öztürk, Murat Güneyoğlu, Mehmet tarafından eğitim verilmiştir. Bilgi, Mustafa Üner ve Selami Cilan katılmışlardır.

Silvikültür Planlama, Gençleştirme Çalışmaları ve Tekniği, Orman Bakımı ve Genel Esasları, Koruya Tahvil Çalışmaları, Rehabilitasyon Esasları ve Yardop Çalışmaları konularında ise Mustafa Üner ve Yakup Kılıç tarafından eğitimler tamamlanmıştır.

I. Kademe Mesleki GeliştirmeEğitim Semineri Gerçekleşti


46

H A B E R L E R - O R M A N M Ü H E N D İ S L İ Ğ İ Y I L : 4 8 S A Y I : 7 - 8 - 9 T e m m u z - A ğ u s t o s - E y l ü l 2 0 1 1

47

H A B E R L E R

Orman Kanununun 16'ncı maddesi ile 17 ve 18'inci 5531 Sayılı Kanunun 4. Maddesindeki Mesleki Faaliyet maddelerinin uygulama yönetmeliklerine dair Konularına Yönelik Mühendislik Hizmetlerinin Satın verilecek muvafakat ve izin raporlarının, 5531 sayılı Alınma Usul ve Esaslarının Belirlenmesine Dair 3 kanuna göre meslek mensuplarınca düzenlenmesine NOLU ALT DÜZENLEMENİN 4'üncü ve 13'üncü ilişkin 5 NOLU ALT DÜZENLEME yürürlüğe girmiştir. Maddelerinde değişiklik yapılmasına dair ALT

DÜZENLEME yürürlüğe girmiştir.5 N o l u A l t D ü z e n l e m e n i n t a m a m ı n a www.ormuh.org.tr adresinden ulaşabilirisiniz. DeğişiklikYapılmasına Ait Alt Düzenlemenin tamamına

www.ormuh.org.tr adresinden ulaşabilirsiniz.

Serbest Meslek Mensuplarına İlişkinYeni Alt Düzenlemeler Yayınlandı

Orman Mühendisleri Odası Merkez Şubesince 23/6/2011 tarihli ve 548 sayılı yazı göndermiş ve 06/Haziran/2011 tarihinde Ankara'da gerçekleştirilen yakından takip etmiştir. "Kamu ve Özel Sektörde, Orman Endüstri Mühendisliği

Türkiye Esnaf ve Sanatkârları Konfederasyonu, ve Ağaç İşleri Endüstri Mühendisliği Hizmetleri Paneli"

talebimizi haklı bulmuş, TESK'a bağlı Birlik ve Odalara sonuç bildirisinde yer alan, Türkiye Esnaf ve

uyarıcı nitelikte 20/09/2011 tarihli ve 75 sayılı genelge Sanatkârları Konfederasyonu'na (TESK) bağlı odalarda

gönderilmiştir. İlgili genelge Odamıza 26/9/2011 tarih düzenlenen, orman ve ağaç endüstrisine dair kapasite

ve AR.GE.KR.06.11/325 sayılı yazı ekinde raporlarının, Orman Endüstri Mühendisleri ile Ağaç

gönderilmiştir.İşleri Endüstri Mühendisleri tarafından yapılması

Orman Endüstri Mühendisi ile Ağaç İşleri Endüstri gerektiği vurgulanmış ve Odamız Genel Merkezince Mühendislerinin, bu genelgeyi dikkate alarak gerekli girişimlerin yapılması istenmiştir.mahallindeki TESK 'e bağlı Odalarda gerekli girişimleri

Orman Mühendisleri Genel Merkezi, orman ürünleri yapmaları gerekmektedir. Üyelerimize hayırlı olsun.

işleyen tesislere kapasite raporlarının Orman Endüstri TESK'in 75 nolu genelgesi ve yazıları için Mühendisleri ile Ağaç İşleri Endüstri Mühendisleri www.ormuh.org.tr adresinden ulaşabilirsiniz.tarafından yapılması gerektiğine dair TESK'a

Orman ve Ağaç Endüstrisine İlişkinKapasite Raporlarının Düzenlenmesinde

Mesleki Haklarımızın Korunması Yönündeki TalebimizTürkiye Esnaf ve Sanatkarlar Konfederasyonunca

Kabul Edildi

17-18/Eylül/2011 tarihlerinde Serbest Meslek Yönetmeliği"nin 43'üncü maddesi uyarınca Odanın Mensupluğu (SMM) sınav Ankara'da yapıldı. Oda internet sayfasında, sonuçlar açıklandı. "Serbest yönetim kurulunun 19/9/2011 tarihli ve 141 sayılı Meslek Mensupluğu Sınav Kazanma Belgesi" kararı ile "Orman Mühendisleri Odası Mesleki üyelerimize gönderildi. Deneyim Kazanma ve Meslek Mensupluğu Sınav

Serbest Meslek MensupluğuSınavı Gerçekleştirildi

Ayrıca “mevcut durumun tespiti ve irdelenmesinden sonra yeni planlama yaklaşımının havza esaslı olması gerçeği ortaya çıkmaktadır. Orman Mühendisleri Odası Genel Başkanı Odamız, daha önceki programlara Muhammet SAÇMA, Birleşmiş Milletler Gıda ve sunduğu bildirilerde, bütüncül havza Tarım Örgütü (FAO) ve Orman Genel Müdürlüğü yönetiminin zorunlu olduğu ve yasal tarafından 12-16 Eylül 2011 tarihleri arasında alt yapısının oluşturulması gerektiği Kastamonu Ilgaz'da yapılan Ormanlar için Su, Su üzerinde ısrarla durmaktadır. için Ormanlar temalı Dağlık Su Havzaları Yönetimi

Sürdürülebilir kalkınma ilkeleri doğrultusunda, su ve Çalışma Grubunun 28. Dönem Toplantısına katıldı.toprak kaynakları başta olmak üzere, havzadaki tüm

Orman Mühendisleri Odası Genel Başkanı Muhammet doğal kaynakların, 26 ana su havzaları temeline dayalı SAÇMA toplantının açılışında yapmış olduğu olarak planlama, finansman temini, yapılanma, havza konuşmasında “Odamız, su havzalarının yönetimi, havza yönetimi, katılımcılık, merkezi idarenin koordinasyon ekosisteminin geliştirilmesi ve su üretimi konularında esaslarının belirleneceği Havza Planlama ve Yönetimi uzmanlaşmış orman mühendisi üyelere sahiptir. Bu Temel Kanunu çıkarılmalıdır. Bu kanunda havza toplantının ana temasının “orman için su-su için orman” planlaması, benzerliği fazla ve yan yana olan havzaların olarak belirlenmiş olması Orman Mühendislerinin birleşimi sonucunda oluşacak bölge planlaması esasları fonksiyonlarını öne çıkarmaktadır. Orman Mühendis- belirlenmelidir. lerinin, orman ekosistemi yönetimi temelinde lisans

“FAO'nun Orman ve Su Programının amacının; su akışını düzeyinde aldıkları eğitim ve öğretim-lerinde, hidrolojik düzenlemesi bağlamında dağ ormanları ve su havzası su havzaları ölçeğinde toprağın korunması, kaliteli su alanlarının sürdürülebilir yönetiminin desteklenmesi, üretiminin artırılması yönünde eğitimler almışlardır.” farkındalığın arttırılması, orman ve su havzası yönetimi demiştir.için uygun metot ve teknolojilerin geliştirilmesi, tanıtılması ve teşvik edilmesine yönelik olarak saha projelerinde dahil olunması olarak belirlenmesini, çıktıların uluslar arası su etkinliklerinde yayınlar aracılığıyla paylaşılması hususunu Oda olarak çok yerinde bir girişim olarak görmekte ve desteklemekteyiz.”dedi.

Son olarak “Bu oturumdan çıkacak sonuçların, bütüncül havza yönetimin yasal zemininin oluşturularak, hidrolojik su havzalarında toprağın korunması, su üretiminin artırılması ve devamlılığının sağlanmasının uygulamaya geçirilmesine katkı sağlaması dileyerek” konuşmasını tamamlamıştır.

Ormanlar İçin Su-Su için OrmanlarTemalı Dağlık Su Havzaları YönetimiToplantısı Yapıldı


KTÜ Orman Fakültesi, Orman Mühendisliği bölümünün 1983-1987 dönemi sınıf arkadaşları 24 yıl sonra 22-23 Ekim 2011 tarihinde Nevşehir'de bir araya geldiler.

Arkadaşlar özlem giderdi, eski günlerin hatıralarını paylaştı ve ikinci buluşma tarihinin 2013 yılı 7-8-9 Eylül tarihinde Trabzon'da olmasına ve bu geleneğin sürdürülmesine karar verdiler.

Çeyrek Asırlık Ormancıların Buluşması

48

H A B E R L E R - O R M A N M Ü H E N D İ S L İ Ğ İ Y I L : 4 8 S A Y I : 7 - 8 - 9 T e m m u z - A ğ u s t o s - E y l ü l 2 0 1 1

49

H A B E R L E R

Meslektaşlarımızİftar Yemeklerinde Bir Araya Geldi

İstanbul

Ankara

Adana

Samsun

Trabzon


Kahramanmaraş

Giresun

Yozgat

Mersin

Sakarya

KREDİ KARTI FORMU

KREDİ KARTI FORMU KREDİ KARTI FORMU KREDİ KARTI FORMU

KREDİ KARTI FORMU KREDİ KARTI FORMU KREDİ KARTI FORMU KREDİ KARTI FORMU






KREDİ KARTI FORMU

KREDİ KARTI FORMU KREDİ KARTI FORMU








KREDİ KARTI FORMU KREDİ KARTI FORMU KREDİ KARTI FORMU







KREDİ KARTI FORMU









Banka - Kredi Kartı CinsiKredi Kartı NumarasıKredi Kartı Son Kullanma TarihiOda Sicil NoAdıSoyadıEv AdresiSoyadıEv AdresiEv Telefonuİş Adresiİş TelefonuCep Telefonu

T.C. Kimlik No.

Sayın Üyemiz,aidatlarınızı Kredi Kartı ile otomatik olarak ödeyebilirsiniz.

KREDİ KARTI FORMU

Adı, Soyadı

Tarih, İmza

Orman Mühendisleri Odası'na ödemem gereken geçmiş borçlarımın toplamı olan...................(............................................................... TÜRKLİRASI) TL'nin,............(..................) taksitte ve ...../....../201..... tarihinden itibaren aylık Oda aidatlarımındüzenli olarak yukarıda numarasını vermiş olduğum kredi kartımdan çekilmesi için gerekli işlemlerin yapılmasını arz ederim.

:::::::::::::

: . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .

. . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .

. . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .

. . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .

. . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .

. . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .

. . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .

. . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .

. . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .

. . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .

. . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .

. . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .

. . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .

. . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .

50

H A B E R L E R

Odamız Merkez Şubesince düzenlenen “BİLİRKİŞİLİK” Seminer programı 30 Eylül 2011 Cuma günü eğitim-semineri 28 Eylül 2011 Çarşamba günü Adana, Bartın, cilere katkılarının anısına plaket takdim edilerek ve Bolu, Kırşehir, Muğla, Yalova, Eskişehir, Bilecik, İzmir, ardından katılımcı olan meslektaşlarımıza sertifikala-Çorum, Trabzon, Antalya ve Ankara gibi çeşitli rının dağıtılması ile seminer programı sona ermiştir. illerimizden gelen Orman Mühendisi ve Orman Endüstri Mühendisi meslektaşlarımızın katılımı ile başlamıştır.

Eğitim süresince katılımcı olan meslektaşlarımıza 5531 Sayılı Yasa Uygulamaları, Bilirkişi Raporlarının Düzenlenmesi, Orman Hukuku-Hukuk Davaları, Orman Suçları ve Tazminatlar ve Orman Davalarında Bilirkişilik gibi temel konu başlıklarında Yargıtay 20. Hukuk Dairesi Onursal Başkanı Ferruh ATBAŞOĞLU, “Konularına Göre Açıklamalı - İçtihatlı Orman Kadastro - Mülkiyet ve Ceza Davaları Bilirkişi Rehberi” adlı kitabın yazarı Mehmet POLAT, “Orman Kanunu ve İlgili Mevzuat ” adlı kitabın yazarı Yargıtay Cumhuriyet Savcısı Mehmet METSAV, Odamız ARGE Komisyon Başkanı Eşref GİRGİN ve Hüseyin HACIOĞLU tarafından bilgiler aktarılmıştır.

Merkez Şubesince Düzenlenen"Bilirkişilik" Konulu Seminer Tamamlandı

haksızlık, hukuksuzluk ogm gazi yerleşkesine yer le Şe me ye … · 2019-04-09 · netcad...

Documents