haber Şehir gazetesi sayı 1

16
Başakşehir Belediyesinin 5 ayrı bölgede tüm ilçeyi kapsayan prog- ramlarının yanında ilçede bulunan AVM lerin yaptıkları programlar da Başakşehir’de Ramazan’a zen- ginlik katıyor. Bu Ramazanda Başakşehirin beş ayrı noktasında toplamda 250 etkinlikte konserler, söyleşiler, çocuk eğlenceleri, sergiler, cami programları, sokak iftarları yapıl- dı. Programlarda tüm Türkiye’nin tanıdığı isimlerin yanında Başak- şehirli tanınmış simalar da yer aldı. Başakşehir Sular Vadisi, Ka- yaşehir , Şahintepe, Güvercintepe ve Bahçeşehir bölgesinde yapılan etkinlikler her gece büyük bir il- giyle izlendi. Başakşehir Sular Vadisi Gölet Restaurant’ta hemen her gün bir Sivil Toplum Kuruluşunun iftar programında STK mensupları ve sevenleri birlikte iftar yaptı. Son yıllarda gelenekselleşen sokak if- tarlarında ise bu yıl da onbinlerce Başakşehirli aynı sofrada birlikte iftar açtı. Bütün bunların yanında Başakşehir Belediyesi çocukları da unutmadı ve çocuklar için ayrı bir sahne ya- pılıp her gece çocuk eğlenceleri dü- zenlendi. Sayfa 08-09’da<< 1 Milyonluk Şehir.. Eski TOKİ Başkanı, yeni Çevre ve Şehircilik Bakanı Erdoğan Bayrak- tar afet riski altındaki alanların dö- nüşümü hakkında basına yapmış olduğu açıklamada, kendi döne- minde projelendirip uygulamaya koyduğu Kayaşehir ile alakalı çar- pıcı açıklamalarda bulundu. Bakan Bayraktar, “Kayaşehir diye yaptığımız yer, kuracağımız şehrin çekirdeğidir. O çekirdeği 1 milyon nüfusa kadar genişleteceğiz” dedi. Sayfa 07’de << Başakşehirde Ramazan bu yıl büyük bir coşkuyla yaşanıyor. Hem Ramazanın manevi ruhuna uygun hem de Başakşehirde yaşayan bütün kesimlerin ilgisine mazhar olan programlar Başakşehir dışında yaşayanlar tarafından da gıpta ile izleniyor. Başakşehir’de RAMAZAN Egemen Bağış Başakşehir’deydi Londra olimpiyatlarına Başakşehir İSKİ tesislerinde yoğun tempoda hazırlanan, ‘Serbest Güreş Türk Milli Takımı’ spor- cularımıza Londra öncesi büyük destek geldi. Başkan Uysal, milli takım güreşçilerimize ilginç bir davette bulundu. Sayfa 15’de << Başakşehir’de erken ezan şoku Başakşehir’den merkezi sistemden ezan 5 dakika erken okununca çok sa- yıda vatandaş oruçlarını erken bozdu. Başakşehir’de, 10.08.2012 günü bütün camilerde aynı anda yayınlanan ve ifta- rı da bildiren akşam ezanı saat 20.20’de okunması gerekirken, 20.15’te okundu. İftar vaktinde ezanın okunmasıyla birlik- te bazı kişiler oruçlarını açarken, bazıları imsakiyeye ve televizyon programlarına göre hareket edip, saatin gelmesini bekle- di. Ezanın okunmasından 5 dakika sonra da dogru ezan tekrar okundu. Okunan ilk ezandan dakikalar sonra ikinci ezan okunması şaşkınlığa neden oldu. Sa- atlerini kontrol eden bazı kişiler ezanın er- ken okunduğunu öğrenince Kayaşehir’de bulunan Hz. Hüseyin Camii’ne gelerek görevlilere durumu sordu. Cami görevli- leri ise vatandaşlara durumu izah ederek Ramazan Bayramı’ndan sonra bir gün kaza orucu tutmalarını söyledi. Ancak Başakşehir Müftülüğü’nden yapılan açık- lamayla bu sürenin Temkin Payı’nın için- de olduğu anlaşıldığından oruçlarını açan vatandaşlarımızın oruçlarında bir sıkıntı yoktur diye bildirildi.<< Başakşehir’in Merkezinde Görkemli Uyum Açılışı Gıda perakendeciliğinde 10 yıldan beri süre- gelen başarısı ve kaliteli hizmet anlayışı ile yeni yapılanma sürecine start veren Uyum Marketler Zinciri Başakşehir 5.Etap şubesini Başakşehir 5 etap Ahşap Çarşıda açtı. Sayfa ??’da << Başakşehir İmam Hatip Ortaokulu’naKavuştu 4+4+4 yeni eğitim sisteminde İmam Ha- tip Okulları’nın orta kısımlarının açılma- sı ile öğrenci kayıtlarında patlama yaşandı. Başakşehir’de de İmam Hatip Ortaokulu’na kayıtlar başladı. Çok yoğun ilginin yaşandığı orta okullarda kayıtlar devam ediyor. Sayfa ??’da << Milli Güreşçiler Başakşehir’de Milli Takıma Moral Ziyareti İHH’lı Gençlerden Örnek Çalışma “Sanki Yedim İftarı” Sayfa 07’de << SAYFA: 04 SAYFA: 08 SAYFA: 09 SAYFA: 10 Başlarken Yusuf Taş Kardeşlik, Yardımlaşma ve Dayanışma Fatih Kılıçarslan Kardeşlik, Yardımlaşma ve Dayanışma Fatih Kılıçarslan Paylaşmak ve Yardımlaşmak Mustafa Karataş VELÎCE Nereden Nereye... Mehmet Ali Sel VELÎCE Nereden Nereye... Mehmet Ali Sel SAYFA: 11 Başakşehir Belediyesi’nin Ramazan programlarına katılmak üzere ilçeye gelen Avrupa Birliği Bakanı ve Başmüzakereci Egemen Bağış, Belediyenin beş Ramazan etkinlik alanından biri olan Kayaşehir’de sert konuştu. Bakan Bağış, “Atam izin- deyiz derken, izine çıkma anladılar” dedi. Sayfa 09’da << 30 bin kişi aynı sofrada buluştu Başakşehir’e bu iftar yakıştı ÇINAR KOLEJİ’NDEN BİR TÜRKİYE DERECESİ DAHA Milli Eğitim Bakanlığı’nın düzenlediği 8. sınıf Seviye Belirleme Sınavı (SBS) sonuçları geçtiğimiz günlerde açıklandı. İlçemizin başarılı eğitim kurumlarından Çınar Koleji öğrencisi Sena Nur Sığırcı tüm soruları doğru cevaplayarak 500 tam puanla 2012 SBS 8.sınıflar Türkiye birincisi oldu. >> Haberi Sayfa 06’de DAMACANA SUYA BAKANLIK AYARI Sağlık Bakanlığı son günlerin en çok konuşulan konusunda beklenen açıklamayı yaptı. 114 ürün hakkında sağlıksız kararı çıkarken, 15 su dolum tesisinin de koşullara uygun olmadığı belirtildi. >> Haberi Sayfa 07’de ARAKAN’DA ZULÜM DEVAM EDİYOR Uzun yıllardır müslüman halka her türlü zulmü uygulayan Burma rejimi son bir ay içerisinde soykırım boyutlarına varan katliamları neticesin- de en az 1000 müslümanı daha katletti. Arakanlı müslümanlar başta Türkiye olmak üzere müslü- manların yardımını bekliyor. >> Haberi Sayfa 05’de Bu yıl düzenlenen sokak iftarlarına en büyük katılım Sular Vadisi’nde oldu. Başakşehir Belediyesi’nin evsahipliğini yaptığı ve zengin-fakir ayrımı yapma- dan aynı sofrada buluşan binlerce vatandaşın katılımıyla gerçekleşen Bereket Sofraları’na Bakan Hayati Yazıcı ve Olimpiyatlara yolcu ettiğimiz Serbest Güreş Milli Takımı’da katıldı. Sayfa 08’de << İstanbul’un yeni merkezi Başakşehir Ağustos 2012 Sayı: 01

Upload: bah-medya

Post on 14-Mar-2016

234 views

Category:

Documents


4 download

DESCRIPTION

Başakşehir İlçesi'nin Yerel Yayın Organıdır... Tasarımı Bülent Erguvan tarafından yapılıyor...

TRANSCRIPT

Page 1: Haber Şehir Gazetesi Sayı 1

Başakşehir Belediyesinin 5 ayrı bölgede tüm ilçeyi kapsayan prog-ramlarının yanında ilçede bulunan AVM lerin yaptıkları programlar da Başakşehir’de Ramazan’a zen-ginlik katıyor.Bu Ramazanda Başakşehirin beş ayrı noktasında toplamda 250 etkinlikte konserler, söyleşiler, çocuk eğlenceleri, sergiler, cami programları, sokak iftarları yapıl-

dı. Programlarda tüm Türkiye’nin tanıdığı isimlerin yanında Başak-şehirli tanınmış simalar da yer aldı. Başakşehir Sular Vadisi, Ka-yaşehir , Şahintepe, Güvercintepe ve Bahçeşehir bölgesinde yapılan etkinlikler her gece büyük bir il-giyle izlendi.Başakşehir Sular Vadisi Gölet Restaurant’ta hemen her gün bir Sivil Toplum Kuruluşunun iftar

programında STK mensupları ve sevenleri birlikte iftar yaptı. Son yıllarda gelenekselleşen sokak if-tarlarında ise bu yıl da onbinlerce Başakşehirli aynı sofrada birlikte iftar açtı.Bütün bunların yanında Başakşehir Belediyesi çocukları da unutmadı ve çocuklar için ayrı bir sahne ya-pılıp her gece çocuk eğlenceleri dü-zenlendi. Sayfa 08-09’da<<

1 Milyonluk Şehir..Eski TOKİ Başkanı, yeni Çevre ve Şehircilik Bakanı Erdoğan Bayrak-tar afet riski altındaki alanların dö-nüşümü hakkında basına yapmış olduğu açıklamada, kendi döne-minde projelendirip uygulamaya

koyduğu Kayaşehir ile alakalı çar-pıcı açıklamalarda bulundu. Bakan Bayraktar, “Kayaşehir diye yaptığımız yer, kuracağımız şehrin çekirdeğidir. O çekirdeği 1 milyon nüfusa kadar genişleteceğiz” dedi. Sayfa 07’de <<

Başakşehirde Ramazan bu yıl büyük bir coşkuyla yaşanıyor. Hem Ramazanın manevi ruhuna uygun hem de Başakşehirde yaşayan bütün kesimlerin ilgisine mazhar olan programlar Başakşehir dışında yaşayanlar tarafından da gıpta ile izleniyor.

Başakşehir’deRAMAZAN

Egemen Bağış Başakşehir’deydi

Londra olimpiyatlarına Başakşehir İSKİ tesislerinde yoğun tempoda hazırlanan, ‘Serbest Güreş Türk Milli Takımı’ spor-cularımıza Londra öncesi büyük destek geldi. Başkan Uysal, milli takım güreşçilerimize ilginç bir davette bulundu.Sayfa 15’de <<

Başakşehir’deerken ezan şokuBaşakşehir’den merkezi sistemden ezan 5 dakika erken okununca çok sa-yıda vatandaş oruçlarını erken bozdu. Başakşehir’de, 10.08.2012 günü bütün camilerde aynı anda yayınlanan ve ifta-rı da bildiren akşam ezanı saat 20.20’de okunması gerekirken, 20.15’te okundu. İftar vaktinde ezanın okunmasıyla birlik-te bazı kişiler oruçlarını açarken, bazıları imsakiyeye ve televizyon programlarına göre hareket edip, saatin gelmesini bekle-di. Ezanın okunmasından 5 dakika sonra da dogru ezan tekrar okundu.Okunan ilk ezandan dakikalar sonra ikinci ezan okunması şaşkınlığa neden oldu. Sa-atlerini kontrol eden bazı kişiler ezanın er-ken okunduğunu öğrenince Kayaşehir’de bulunan Hz. Hüseyin Camii’ne gelerek görevlilere durumu sordu. Cami görevli-leri ise vatandaşlara durumu izah ederek Ramazan Bayramı’ndan sonra bir gün kaza orucu tutmalarını söyledi. Ancak Başakşehir Müftülüğü’nden yapılan açık-lamayla bu sürenin Temkin Payı’nın için-de olduğu anlaşıldığından oruçlarını açan vatandaşlarımızın oruçlarında bir sıkıntı yoktur diye bildirildi.<<

Başakşehir’in MerkezindeGörkemli Uyum AçılışıGıda perakendeciliğinde 10 yıldan beri süre-gelen başarısı ve kaliteli hizmet anlayışı ile yeni yapılanma sürecine start veren Uyum Marketler Zinciri Başakşehir 5.Etap şubesini Başakşehir 5 etap Ahşap Çarşıda açtı.Sayfa ??’da <<

Başakşehir İmam Hatip Ortaokulu’na Kavuştu4+4+4 yeni eğitim sisteminde İmam Ha-tip Okulları’nın orta kısımlarının açılma-sı ile öğrenci kayıtlarında patlama yaşandı. Başakşehir’de de İmam Hatip Ortaokulu’na kayıtlar başladı. Çok yoğun ilginin yaşandığı orta okullarda kayıtlar devam ediyor.Sayfa ??’da <<

Milli Güreşçiler Başakşehir’deMilli Takıma MoralZiyareti

İHH’lı GençlerdenÖrnek Çalışma“Sanki Yedim İftarı” Sayfa 07’de <<

SAYFA: 04 SAYFA: 08 SAYFA: 09 SAYFA: 10

BaşlarkenYusuf Taş

Kardeşlik,Yardımlaşma ve DayanışmaFatih Kılıçarslan

Kardeşlik,Yardımlaşma ve DayanışmaFatih Kılıçarslan

Paylaşmak veYardımlaşmakMustafa Karataş

VELÎCENereden Nereye...Mehmet Ali Sel

VELÎCENereden Nereye...Mehmet Ali Sel

SAYFA: 11

Başakşehir Belediyesi’nin Ramazan programlarına katılmak üzere ilçeye gelen Avrupa Birliği Bakanı ve Başmüzakereci Egemen Bağış, Belediyenin beş Ramazan etkinlik alanından biri olan Kayaşehir’de sert konuştu. Bakan Bağış, “Atam izin-deyiz derken, izine çıkma anladılar” dedi. Sayfa 09’da <<

30 bin kişi aynı sofrada buluştu

Başakşehir’e bu iftar yakıştı

ÇINAR KOLEJİ’NDEN BİRTÜRKİYE DERECESİ DAHAMilli Eğitim Bakanlığı’nın düzenlediği 8. sınıf Seviye Belirleme Sınavı (SBS) sonuçları geçtiğimiz günlerde açıklandı. İlçemizin başarılı eğitim kurumlarından Çınar Koleji öğrencisi Sena Nur Sığırcı tüm soruları doğru cevaplayarak 500 tam puanla 2012 SBS 8.sınıflar Türkiye birincisi oldu.>> Haberi Sayfa 06’de

DAMACANA SUYABAKANLIK AYARISağlık Bakanlığı son günlerin en çok konuşulan konusunda beklenen açıklamayı yaptı. 114 ürün hakkında sağlıksız kararı çıkarken, 15 su dolum tesisinin de koşullara uygun olmadığı belirtildi.>> Haberi Sayfa 07’de

ARAKAN’DA ZULÜMDEVAM EDİYORUzun yıllardır müslüman halka her türlü zulmü uygulayan Burma rejimi son bir ay içerisinde soykırım boyutlarına varan katliamları neticesin-de en az 1000 müslümanı daha katletti. Arakanlı müslümanlar başta Türkiye olmak üzere müslü-manların yardımını bekliyor.>> Haberi Sayfa 05’de

Bu yıl düzenlenen sokak iftarlarına en büyük katılım Sular Vadisi’nde oldu. Başakşehir Belediyesi’nin evsahipliğini yaptığı ve zengin-fakir ayrımı yapma-dan aynı sofrada buluşan binlerce vatandaşın katılımıyla gerçekleşen Bereket Sofraları’na Bakan Hayati Yazıcı ve Olimpiyatlara yolcu ettiğimiz Serbest Güreş Milli Takımı’da katıldı. Sayfa 08’de <<

İstanbul’un yeni merkezi Başakşehir

Ağustos 2012 Sayı: 01

Page 2: Haber Şehir Gazetesi Sayı 1

<<<<<<< GÜNDEM >>

CHP Başakşehir ilçe Başkan-lığı Başakşehir din görev-lilerine iftar verdi. 4. Etap Aygüller Restorandaki iftara Başakşehir ilçe Müftüsü

Ahmet Bilgi, CHP İstanbul Milletvekili Faik Tunay, CHP ilçe başkan yardımcıları ve meclis üyeleriyle birlikte da-vetli din adamları katıldı.

CHP Başakşehir İlçe başka-nı Özgür Karabat yaptığı konuşmasında CHP olarak halkımızın dini değerleri-ne karşı son derece saygılı olduklarını bu niyetlerini de ilçede halkı dini ve islami konularda eğiten imamla-rımız ve din görevlerimiz ile bugün iftarda bir araya gelerek ortaya koyduklarını söyledi. Kabat konuşmasının sonunda davete katılan din adamlarına teşekkür etti. Başkanın ardından bir konuş-ma yapan CHP milletvekili Faik Tunay da “ Bugün oruç

tutmak isteyip de tutama-yan birçok vatandaşımız var. Ülkemizde Kürt, Türk, Laz, Çerkez, Boşnak, vs. vs. birbirinden kız alıp vermiş adeta et ve tırnak gibi olmu-şuz. Bazı güçler bu kadar iç içe olmuş bizleri birbirimize düşürmek istiyorlar. Bu halk bunlara müsaade etmeyecektir. Din görevlile-rimizin birlik ve beraberli-ğimizde ki katkısı hepinizin malumudur. Bugün partimiz Başakşehir ilçe başkanlığının din görevlilerimiz için orga-

nize ettiği iftar davetine ka-tılan tüm din görevlilerimize ve ilçe müftümüze teşekkür ediyorum dedi. İftar programının ilçe baş-kanlığının din görevlilerimiz için organize ettiği iftar dave-tine katılan tüm din görevli-lerimize ve ilçe müftümüze teşekkür ediyorum dedi. İftar programının sona ermesi ile iftara katılan din görevlileri de davet sahibi CHP ilçe başkanına teşekkür ettiler.<<

Başakşehir İstanbul’laÖzdeşleşen Bir ilçe Olacak Başakşehir Hasırlı Restaurant’daki iftarda bir konuşma yapan Belediye Başkanı Mevlüt Uysal, geçmişteki Başakşehir’le şimdiki Başakşehir

arasındaki farklara dikkat çekerek, hedeflerini anlattı. Başkan Uysal, “Be-lediyecilikte üç senemizi doldurduk. İstanbul’un yeni kurulan ikinci ilçe-siyiz. Başakşehir’de gelişime açık bir ilçe ve inanıyorum ki yakın zamanda Fatih, Beyazıt gibi İstanbul’la özdeşle-şen bir ilçe olacak” diye konuştu. Üç Çapa Hastanesi Büyüklüğünde Sağlık Kompleksi Basın iftarında ilçedeki yeni projelerini de anlatan Başkan Uysal, “Bölgemizde yapılacak sağlık kompleksi üç Çapa Hastanesi büyüklüğünde bir komp-leks olacak. Hastanenin ihalesi bitti. Bu yıl inşaatı başlayacak” diyerek, müjdeyi verdi. Gazetecileri Başakşehir’e Davet Etti Başakşehir’in ‘en’leri barındıran bir

ilçe olduğunun altını çizen Başkan Uysal, ‘’Başakşehir İstanbul’da en faz-la basın mensubunun oturduğu ilçesi. Başakşehir İstanbul’da en fazla hakim ve savcının oturduğu ilçesi. Başakşe-hir İstanbul’da en fazla Belediye Baş-kanı, en fazla milletvekilinin oturduğu ilçesi. Gelin siz basın çalışanlarını da Başakşehirli yapalım” dedi. Ramazan Başakşehir’de Yaşanır Basın mensuplarının sorularını da cevaplandıran Başakşehir Belediye Başkanı Mevlüt Uysal, Ramazan ayı programlarına da değindi. “Her ne

yapıyorsak en iyisini yapmaya çalışı-yoruz. Mahalleler birbirine yakın olsa da iki mahalle arasındaki ulaşım zor olabiliyor. Bu nedenle etkinlik alanla-rımız genişlettik. Ramazan programla-rımıza bu sene Kayaşehir bölgesini de ekledik. Her gece beş bölgede etkinlik-ler düzenliyoruz“ dedi. İftar daveti için Başkan Uysal’a teşekkür eden basın mensupları ise iş yoğunluğu nedeniyle görüşemedikleri arkadaşlarıyla bu vesile ile görüşmüş olduklarını belirterek, davetten mem-nuniyetlerini dile getirdiler. <<

4. Etap Aygüller Restorandaki iftara Başakşehir ilçe Müftüsü Ahmet Bilgi, CHP İstanbul Milletvekili Faik Tunay, CHP ilçe başkan ve yardımcıları ile meclis üyeleri de katıldı.

Başakşehir Belediye Başkanı Mevlüt Uysal, Başakşehir yerel ve ulusal basına bir iftar yemeği verdi. Yerel basından gazetemiz HaberŞehir, 212 haber ve Başakşehir dergisi davetliler arasında yer alırken, Ulusal basından başta Akit Gazetesi sahibi Mustafa Karahasanoğlu ve bir çok tanınmış gazeteci ve televizyoncu iftar yemeğine katıldı.

CHP Başakşehir İlçe Teşkilatı’ndan din görevlilerine iftar

Başkan’dan Basına İftar

EKREM GÜNEYSİ VEDA ETTİBaşakşehir ilçesine göreve başladığı günden bugüne kadar çok farklı bir Emniyet Müdürü profili çizen Sayın Ekrem Güneysi, herkesimin gönlünde taht kurmayı başardı.Ba-şakşehir Halkı ve STK larla yakın iletişim halinde olan ve hizmette sınır tanımayan başarılı Emniyet Müdürü Ekrem Güneysi, Avcılar-Büyükçekmece-Beylikdüzü ilçelerinden sorumlu bölge müdürü olarak atandı.Görev yeri değişen Emniyet Müdürü Ekrem Güneysi bir veda mesajı yayınladı.

Saygıdeğer Başakşehirliler, Değerli Meslektaşlarım2. Sınıf Emniyet Müdürlüğüne terfi ederek iki yıldan bu yana yürüttüğüm Başakşehir Emniyet Müdürlüğü görevim-den Avcılar-Büyükçekmece-Beylikdüzü ilçelerinden sorum-lu bölge müdürü olarak atanmış bulunmaktayım. Büyük bir onur ve şerefle taşıdığım hizmet bayrağını çok değerli bir arkadaşıma teslim etmenin gurur ve heyecanını taşıyorum.Saygıdeğer Başakşehirliler, Değerli MeslektaşlarımTüm bu çalışmalarımız süresince bizim de hatalarımız ve eksiklerimiz olmuştur. Halkımızdan ve mesai arkadaşlarım-dan bilmeyerek kalbini kırdığım kimse varsa özür diliyor haklarını helal etmelerini istirham ediyorum. Sağlık ve mutluluk dileklerimle...<<

YENİ EMNİYET MÜDÜRÜMÜZGÖREVİNE BAŞLADIEkrem Güneysi’den boşalan Başakşehir Emniyet Müdürlüğü’ne atanan Murat Başıbüyük görevi devraldı. Yeni Emniyet Müdürü Murat Başıbüyük daha önce İstanbul Emniyet Müdürlüğü Çocuk Büro Amirliğinde görev yaptı. <<

02

Page 3: Haber Şehir Gazetesi Sayı 1

03<< GÜNDEM >>>>>>>

Başakşehir Ramazan Programları-na katılmak üzere ilçeye gelen Av-rupa Birliği Bakanı ve Başmüzake-reci Egemen Bağış, Kayaşehir’de Başakşehirliler’le buluştu. Etkinlik alanını dolduran 2 bin 500 Kayaşehirli’ye konuşan Bakan Bağış, muhalefeti ve eski hükümetleri sert sözlerle eleştirdi. ‘’Yıllarca bu ülkede kimileri demokrasi, modernlik diye nutuk attı ama insanların gecekon-dularda, köhne evlerde, daha ısına-madan, suya hasret yaşamalarına göz yumdular’’ diye konuşan Bakan Bağış, ‘’Onlar atam izindeyiz derken, sadece izine çıkmayı anladılar. Ama bizler sizlerin gerçekten demokratik laik ve sosyal bir hukuk devletine

yakışan konutlarda yaşayabilmeniz için burada Kayaşehir’de 17 bin ko-nutu tamamladık. Birçok yapılamaz denilen şeyi başardık. Geçmişte okul kitaplarını ücretsiz dağıtacağız dedi-ğimizde yapamaz diyenlere, bugün her öğrenciye tablet dağıtacağız de-diğimizde evet bunlar başarabilir der hale getirdik” dedi.

Kayaşehir Türkiye’nin Gururu‘’Atatürk’ün hedef gösterdiği çağ-daş medeniyetler seviyesi üzerine çalışarak çıkarız ve çıkmaya devam edeceğiz. Çünkü arkamızda siz var-sınız. Biz hep sizlerle bu ülkeyi çok daha iyi yerlere getireceğiz’’ diyen Bakan Egemen Bağış, Başakşehir

Belediye Başkanı Mevlüt Uysal’a teşekkür etti, “Böylesi güzel etkin-liklerde bizleri bir araya getiren Baş-kanımız Mevlüt Uysal’a teşekkür ediyoruz. Başakşehir ve yeni kuru-lan Kayaşehir, Avrupa’nın en güzel şehirlerinden biri oluyor. Modern ve çağdaş yaşamı ile Türkiye’nin guru-ru oluyor” dedi.Konuşmasına, ‘’Durmak yok yola devam’’ sözleriyle devam eden Ba-kan Bağış şöyle konuştu: “Siz Başak-şehirliler çok şanslısınız. Gazze’de, Somali’de, Suriye’de kıtlık ve acı çeken Müslümanlar var. Onlar için-de bu mübarek ayda, bu güzel me-kanda dua edelim. Destek olalım.” dedi<<

Başakşehir Sular Vadisi’nde düzenlenen ve Türkiye Gazetesinden Osman Sağırlı ile A Haber’den Fatih Er’in Arakan fotoğraflardan oluşan sergiyi Bakan Hayati Yazıcı ve Başkan Mevlüt Uysal birlikte gezdi. Bakan Yazıcı Arakan’daki müslümanların uğradığı zulme dikkat çekti.

“Arakan’ daki olaylardantüm insanlık suçlu”1 milyon 200 bin Müslüman’ın yaşadı-ğı Arakan’ da uzun zamandır Budistler tarafından Müslümanlara karşı yapı-lan baskılar ve zulmün görüntülerden oluşan sergiden çok etkilendiğini dile getiren Bakan Yazıcı, “Eski ismi Burma olarak nitelendirdiğimiz Arakan bölge-sindeki bu sefalet tablosu sadece açlık susuzluk değil. Orada büyük bir ay-rımcılık var ve oradaki Müslüman hak-la karşı mevcut yönetimin ayrımcı bir tavrı var. Bu çağda hala bu tür olaylar ve yerler bulunmaktaysa bu hepimizin suçu diye düşünüyorum. Tüm insanlık sorumlu diye düşünüyorum. Tabii ki

başta Birleşmiş Milletler sorumlu. Biz ülke olarak son derece duyarlı yaklaşı-yoruz, yardımlar düzenleyip yardımla-rı oralara ulaştırıyoruz” dedi.“Vatandaşlarımızın Arakan’aDestek Vereceğine İnanıyorum”Kanayan bir yarayı en çıplak haliyle gözler önüne seren sergiyi düzenleme sebebini basınla paylaşan Başakşehir Belediye Başkanı Mevlüt Uysal, “Gaze-tecilerimiz gitmiş, görmüş ve oradaki yaşantıyı, oradaki zor hayat koşullarını tüm çıplaklığıyla gözler önüne sermiş-ler, belgelemişler. Biz de Ramazan et-kinliklerimize gelen vatandaşlarımızın burada, bu fotoğraflarla bölgedeki du-rumu biraz daha yakından görsünler istedik. Başbakanımız da yardım kam-panyalarıyla ilgili çalışmalarda başlattı. Başakşehir’de fotoğrafları gören vatan-daşlarımızın konuyla ilgili destek sağla-yacağına inanıyorum” dedi.Amacımız Başakşehirli’ninvicdanına dokunmakSerginin fotoğraflarını çeken gazeteci-lerden biri olan A Haber’den gazeteci Fatih Er ise görüşlerini şöyle dile getirdi. “Bangladeş’ten geleli yaklaşık bir hafta oldu. Arakan’ın iç tarafına kadar gitmek mümkün değil. Budistler yabancı gör-

düklerini öldürüyorlar. Biz Arakan’ın iç taraflarına gidemesek de kıyılarında Arakan’dan kaçan Müslümanları fotoğ-raflayabildik. Gazetelerin manşetlerine taşımayı başarabildik. Türkiye’den bazı kişiler Arakan’da katliam yok diyorlardı. Etkinlik alanında sergilenen fotoğraflar, bunlara bir cevap oldu. Fotoğraflarlara baktığınızda zaten çok şey anlatıyor. Ka-dınların yanaklarından süzülen yaş. Ço-

cukların gözü yaşlı fotoğrafları. Mülteci kamplarındaki o hayat her şeyi özetleme-ye yetiyor’’ diye konuştu.Umarım Başakşehirliler Arakan için tüm dünyayı ayağa kaldırabilirler di-yen Fatih Er, herkesi yardım toplamaya çalışıyor. ‘’Bundan sonraki hamle dev-let düzeyinde olmalı. Burma hükümeti-ne baskı uygulanmalı. Birleşmiş Millet-ler devreye sokulmalı” dedi.<<

Başakşehir Belediyesi’nin Ramazan programlarına katılmak üzere ilçeye gelen Avrupa Birliği Bakanı ve Başmüzakereci Egemen Bağış, Belediyenin beş Ramazan etkinlik alanından biri olan Kayaşehir’de sert konuştu. Bakan Bağış, “Atam izindeyiz derken, izine çıkma anladılar” dedi.

Egemen Bağış Başakşehir’deydi

ARAKAN İÇİN YARDIM VAKTİ

Başakşehir Saadet’tenYeni Emniyet Müdürüne ZiyaretEkrem Güneysi’ nin Avcılar‚ Beylikdüzü‚ Büyükçek-mece Bölge Sorumluluğuna terfi etmesinden sonra boşalan Başakşehir Emniyet Müdürlüğüne gelen, daha önce de İstanbul Emniyet Müdürlüğü Çocuk Büro Amirliğinde görev yapmış Murat BAŞIBÜ-YÜK’ e , 26 Temmuz Perşembe günü Saadet Partisi Başakşehir İlçe Başkanı Yusuf GÜŞEN, İlçe Başkan Yardımcıları Orhan BABACAN ve Zeki PANZEHİR “Hayırlı Olsun” ziyareti gerçekleştirdi.<<

Saadet Partisi Sandıktan Al Haberi Programları Yapıyor.Saadet Partisi Başakşehir teşkilatı Başakşehir’de Sandık-tan Al Haberi Programları Yapıyor. Çeşitli tarihlerde ilçe genelindeki tüm Mahallelerde yapılacak programların birincisi Başakşehir ilçesine adını veren Başakşehir Mahal-lesi 1.Etapta düzenlendi.Yapılan ilk program 1 Temmuz 2012 Pazar günü Başakşe-hir Mahallesi Cihangir Sokakta düzenlediği “Sandıktan Al Haberi” programında seçmenler “SAADET” dedi. İkinci toplantı ise 8 Temmuz Pazar günü Başak Mahal-lesi 4.Etap ve Toki Kayaşehir Konutları Uyum Market önünde yapıldı. SP Başakşehir İlçe Teşkilatı tarafından açılan standlara seçmenler yoğun ilgi gösterdiler. İlçe Başkanı Yusuf Güşen olmak üzere teşkilat mensupları vatandaşların sorunlarını dinleyip çözümleri anlattılar.Vatandaşlara gül ve broşür takdim eden SP’liler, eş za-manlı olarak, Ev Ev ziyaret ettiler. SP’li teşkilat mensupla-rını güler yüzle karşılayan seçmenlerin ekseriyeti de, Yerel Seçimlerde oylarımız SAADET’e dediler.<<

Page 4: Haber Şehir Gazetesi Sayı 1

04 <<<<<<< TÜRKİYE >>

Cumhurbaşkanı Başdanışmanı Ahmet Sever’in değerlendirmeleri olarak basına yansımış olsa da rahat-sızlık yansıtan tablonun doğrudan Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’ün hissiyatını aksettirdiği yorumları ve bu yorumların kapı açtığı siyasi analizler Ankara gündeminin birinci sırasına yerleşti. Öte yandan Gül’ün rahatsızlığının yeni olmayıp bir yılı aşkın süredir var olan gerginliğin had safhaya varmış olmasından kaynak-landığı değerlendirmeleri Tayyip Er-doğan, Abdullah Gül, Ak Parti, hatta Fetullah Gülen’i içine alan spekülatif yorumlara kapı açmaya başladı. Analizciler Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’ün rahatsızlığının yeni olmadığı görüşünde birleşiyorlar.… Çankaya sorunu gündeme geldiğinden beri Gül görev süresindeki belirsizliğin bir türlü açıklığa kavuşturulma-ması, daha ötesi başbakan Tayyip Erdoğan’la yaptığı görüşmelerde bir çok kez seslendirmesine rağmen konunun çözümlenmemesinden duyduğu rahatsızlığı kamuoyuyla

da paylaşmıştı.. Cumhurbaşkanının görev süresini belirleyen kanunun gerek hazırlanması safhasında gerekse TBMM’ne sevki sürecinde kendisinin görüşünün alınmamış olması, kanunun metinde adı zikre-dilmemekle birlikte pratikte sadece kendisine yeniden aday olma yo-lunu kapatan bir hüküm getirmesi, Abdullah Gül’ü içinden çıktığı Ak Parti’yle karşı karşıya getirdi. Görev süresinin 5 sene mi 7 sene mi olacağı, keza yeniden aday olmasına kanun-la engel olunmasının yerinde olup olmadığının açıklığa kavuşturulması için CHP’nin Anayasa Mahkemesi’ne yaptığı başvuru neticesinde yüksek mahkeme Gül’ün yeni düzenlemeye göre bir kere daha cumhurbaşkan-lığına aday olmasına yasak konul-masının hukuka aykırı olduğuna hükmedince, Başbakan Yardımcısı Bekir Bozdağ başta olmak üzere bazı Ak Parti’li yöneticilerin hoşnutsuzluk ifade etmeleri de Abdullah Gül’ü tavır belirleme noktasına getirdi. Danışmanı Ahmet Sever’in açıkla-malarının kendisinin hissiyatı olarak algılanacağının farkında olan Cum-hurbaşkanı Abdullah Gül’ün bir süre bu sözlerin basında ve siyaset katındaki yansımalarını izleyeceğine muhakkak gözüyle bakılıyor. Ve Gül şayet özellikle Ak Parti tabanından gelecek yansımalar, Fetullah Gülen çevresinin eğilimleri ve CHP’yle MHP liderlerinin nabzını tuttuğunda edineceği intiba kendisinde siyaset sahnesindeki konumunu muhafaza etme arzusuna muhalefet katında da destek bulabileceği kanaatini uyan-dırırsa Çankaya’da devam kararı verebilir… Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’ün Başdanışmanı Ahmet Sever’in açıkla-maları Ankara gündemindeki yerini

koruyor.Başbakan Erdoğan katıldığı televizyon programında ‘Cumhur-başkanımızla ilgili bizim aramızdaki hukuku kimsenin bozmaya yetkisi de haddide yoktur’ dedi.CHp’li Haluk Koç ise tartışmaların altında Numan Kurtulmuş’un yattığını iddia etti.MHP Lideri Bahçeli, karşılıklı bilek güreşi ciddiyetsizliğin iffşasıdır dedi.

Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, Çankaya adaylığı hakkında süren polemik ile ilgili açıklama yaptı. Gül, ‘’Sayın Başbakan Tayyip Bey ile arkadaşlığımız, ilişkilerimiz kar-deşlik hukukunun da ötesindedir. Dolayısıyla bunu da aklınızda tut-manızı isterim’’ şeklinde konuştu.

‘’İlişkilerimiz kardeşlik hukukundan ötedir’’Cumhurbaşkanı Gül, gazetecilerin, Başdanışmanı Ahmet Sever’in yaptığı açıklamalarla ilgili görüşünü sorması üzerine, şu açıklamalarda bulundu:‘’Sorduğunuz sorulara hiç uzatmadan

özetleyerek cevap vereyim. Daha önü-müzde 2 yıl kadar uzun bir süre var. Bu süre içerisin hepimizin içeride, dışarıda yaptığımız, yapacağımız çok önemli işler var. Hepimizin işimizle en iyi şekilde meşgul olmamız ve görevlerimizi en iyi şekilde yapma-mız gerekir. Günü geldiğinde de biz kendi aramızda otururuz, konuşuruz ne yapılacaksa en doğrusunu hep beraber yaparız. Ayrıca şunu sizler de biliyorsunuz, bir kez daha hatırlatmak isterim herkese. Sayın Başbakan Tayyip Bey ile olan arkadaşlığımız, ilişkilerimiz kardeşlik hukukunun da ötesindedir. Dolayısıyla bunu da aklınızda tutma-nızı isterim. Dolayısıyla günü gelince otururuz, konuşuruz ne gerekiyorsa hep beraber yaparız. Şimdi hepimiz işimizi en güzel şekilde yapmak zorundayız. Önümüzde daha uzun zaman var. Halkın, milletin hep bek-lentileri var. Türkiye’nin çevresinde olup biten önemli olaylar var. Zih-nimizi bunlarla meşgul etmememiz lazım.’’<<

Danışmanı Ahmet Sever’in açıklamalarının kendisinin hissiyatı olarak algılanacağının farkında olan Gül’ün bir süre bu sözlerin basında ve siyaset katındaki yansımalarını izleyeceğine muhakkak gözüyle bakılıyor.

Konuşan danışmanı ama sözler Gül’ünBAŞLARKEN...Sevgili Başakşehirliler;Allah’ın selamı, rahmeti ve bere-keti üzerinize olsun.Bugün, yeniliklerle anılan Başakşe-hirimizde yepyeni bir gazete doğ-du. Haberşehir ‘Yerelden Evren-sele’ sloganı ile Başakşehirimizin entelektüel dünyasına bir katkıda bulunmak üzere yola çıktı. Bildiğiniz gibi Başakşehir yalnızca Türkiye’de değil dünyada tanınan bir şehir oldu. Hatta bu kısacık öm-rüne rağmen dünyanın çeşitli yerlerinden incelenmek üzere ziya-retler aldı. Araştırmalara tartışmalara konu oldu. Başakşehir hızla büyümekte olan bir şehir, bir yandan da Türkiye’nin küçük modeli. Bir yanda laik modern şehirlileri temsil eden Bahçeşehir, bir yanda siyaset ve ekonomide önemli ilerlemeler kaydeden dindar kitleyi temsil eden Etaplar bölgesi ve bir yanda da doğu ve güneydoğudaki yoksul halkı hem de kürt problemini içinde barındıran Güvercintepe, Şahintepe ve Altınşehir’in olduğu orta bölge. Şimdi ise bütün bu kitleyi kay-naştırma iddiasına karşılık gelen Kayaşehir var. Başakşehir bizce olumlu ve olumsuz yönleriyle Türkiye’nin zihni yapısını göster-mektedir.Olumsuz yönleriyle Türkiye’ye hakim zihni yapıyı göstermekte-dir. Çünkü artık en önemli şey para ve iktidardır. Paraya çevrile-meyecek değerler atılamıyorsa mali açıdan en az zarar verecek şekilde yapılmalıdır. Örnek istersek camilere bakabiliriz. İslam medeniyetinde cami mahallenin ortasındadır. Evinizden çıkınca hemen bir mescite veya camiye çıkarsınız. Ancak başakşehirde camiler bina yapılamayacak yol kenarlarındadır. Komşuluk is-lamda en önemli kavramlardandır. Ancak modern yapılar komşu ilişkilerini en asgariye indirecek yapılardır. Maalesef bu binaları planlayanlar sanki bu medeniyeti hiç tanımıyor gibidir. Herşey sıfırdan yapılmasına rağmen kervan yolda düzülür mantığı ile çı-kabilecek sorunlar hesap edilmemiş ancak ölümlü kazalar olunca tedbir alma gereği duyulmuştur. Bir türlü tarafgirlikten kurtula-mamış ve herkes kendi gettosunda yaşamaya devam etmiştir.İyi tarafından bakarsak da Türkiye büyük medeniyet oluşturma, yeniden büyük ve güçlü bir ülke olma yolunda ilerlemektedir. Ancak büyük ülke olmanın yolu sadece ekonomik açıdan büyük olmaktan geçmez. Düşünce sanat ve kültür alanında büyüyeme-yen ülkeler dünyada söz sahibi olamazlar. Başakşehirliler dünya-daki bütün gelişmelere anında tepki vermektedir. Türkiye’ye ve dünyaya örnek olacak bir Sivil Toplum Kuruluşları dayanışması vardır. Bu dayanışma ilçenin kültürel dünyasına büyük bir katkı-sı olan organizasyonlar yapan Sivil Toplum Kuruluşları Platfor-munu kurmuştur. Başakşehir’de başta belediyemizin öncülüğün-de olmak üzere kültür faaliyetleri ciddi bir boyut taşımaktadır.Biz de HABERŞEHİR olarak medeniyetimize katkıda bulunmamız gerektiğine inanıyoruz. ‘Şehrin Habercisi’ olarak ilçemizde varolan gelişmeleri adil, tarafsız ve derinliğine inceleyerek sizlere aktarmayı hedefliyoruz. Bunu yaparken de büyük bir medeniyetin temsilcileri olduğumuzu ve dünyanın her yerinde olup bitenlerden de sorumlu olduğumuz bilincini taşıyoruz. Böylece hem Başakşehir’deki yaşa-nanları, hem Türkiye’deki gelişmeleri hem de dünyada olup biten-leri nedenleri ve sonuçlarıyla birlikte sizlere aktarmayı hedefliyoruz. Gayret bizden başarı Allah’tandır. Bu yolda siz okuyucularımızın da öncelikle dualarınızı bekliyoruz. Ayrıca karşılıklı bilgi paylaşı-mının da bizi birlikte yükseklere taşıyacağına inanıyoruz.Başakşehir bizim Türkiye bizim dünya da bizim sorumluluğu-muzda. Bu bilinçle yeniden merhaba diyoruz. <<

Yusuf TAŞ[email protected]

Başbakan Erdoğan, Türk Kızılayı’nın 144. kuruluş yıl dönümü ile bağışçılarına altın madalya takdim töreni iftar yemeğinde yaptığı konuşmada, geçtiğimiz çarşamba günü eşi, kızı, Dışişleri Bakanı Ahmet Da-vutoğlu ile Kızılay’ın, TİKA’nın ve sivil toplum örgütlerinin temsilcilerinin Myanmar’a gittiklerini anımsatarak, ilk kez diplomatik temas kurulduğunu söyledi. Burada ne ırki bir ayrımcılık, ne dinsel bir ayrımcılık olmadığını, fakat Arakan’a da geçmek için de gerekli girişimlerin yapıldı-ğını anlatan Erdoğan, ‘’Sonunda Arakan’ın kapısını da araladılar. Türkiye’den toplanan yardım-lar, orada bizzat Müslüman kardeşlerimize ulaştırıldı, aynı şekilde Budistlere de ulaştırıldı, sorunlar yerinde tespit edildi, yetkililerle çözümler üzerinde istişareler yapıldı’’ dedi. Nasıl ki şu anda Suriye’den Türkiye’ye, Lübnan’a ve Ürdün’e insanlar kaçıyorlarsa, Arakan’daki Müslümanların da Bangladeş’e kaçıp sığınmaya başladıklarını ifade eden Erdo-ğan, 500 bin Arakanlı’nın bu ülkeye gittiğini ve bu insanların

orada yaşam hakkı almaya baş-ladığını anlattı. Myanmar’a giden heyetin bu gece yarısı döneceğini ve tablonun Somali’den daha kötü olduğunun kendisine söylen-diğini ifade eden Erdoğan, bazı medya mensuplarının ‘’Hadi Başbakan’ın hanımını anladık da Dışişleri Bakanı’nın orada ne işi var’’ dediğini belirtti. Erdoğan, şöyle devam etti: ‘’İnanır mısınız, bu bir kısım medyanın Türkiye’yi ellerinden gelse 780 bin kilometrekarelik vatan toprakları içinde bile yaşamamasını isteyecekler. Bu zihniyetli bir yapı var. ‘Ne işin var senin Güneydoğu’da?’ di-yenleri de var. Bakıyorsunuz bir tanesi çıkıyor, ‘Hakkari elden gitti’ diyor. Bu nasıl bir zihni-yettir. Üstelik ordunun içinden gelen bir kişi olarak söyleye-ceksin. Utanmadan, sıkılmadan da Başbakanı televizyona davet ediyor. Kimsin sen de televiz-yona çıkaracaksın sen. Çapın ne? General olsan ne yazar, mesele çapın olacak. Bir yere yar olacaksın, böyle bir durumun da yok. Bizim işimiz var bu ülkede.’’

Türkiye’nin 230 milyar dolar-dan, 2011 yılı sonu itibarıyla 772 milyar dolar milli gelire ulaş-tığını anlatan Erdoğan, ‘’Eğer bugün biz Suriye’den kaçan kar-deşlerimizi, ki 55 bine ulaşıyor, şu anda 12 kampta ağırlayabili-yorsak, bu güce ulaşmışsak, işte onun sebebi budur’’ dedi. Türkiye’nin nerede feryat varsa orada olmaya mecbur olduğunu da ifade eden Erdoğan, ‘’Nerede yardım çağrısı varsa, nerede ihtiyaç sahibi varsa, artık birçok koldan biz Türkiye olarak oraya ulaşıyor, orada varlık gösteri-yor, yanlarında olduğumuzu hissettiriyoruz. Türkiye bugün artık alan el olmaktan çıktı, veren el konumuna yükseldi’’ dedi. Erdoğan, IMF’den zamanın-da 30 milyar dolar alan bir Türkiye’nin var olduğunu, göre-ve geldiklerinde 23 milyar dolar borç olduğunu, şimdi ise 1,7 milyar dolar borcun bulunduğu-nu dile getirerek, ‘’Ama IMF ile şu anda anlaşmasını yapıyoruz, 5 milyar dolar biz para veriyo-ruz. Ecdadımızın yaptığı gibi, onlardan devraldığımız mirasla biz bugün insanlığın hizmetin-deyiz, adaletin, kalkınmanın, refah ve barışın hizmetindeyiz’’ diye konuştu. Kızılay’ın, geçen yılın nisan ayından itibaren, Suriye’de meydana gelen hadiseler neticesinde Türkiye’ye sığı-nan göçmenlere de çok önemli hizmetler sunduğunu belirten Erdoğan, şu anda, başta Hatay olmak üzere, Gaziantep Islahiye ve Şanlıurfa Ceylanpınar’da Kızılay’ın Suriyelileri misafir ettiğini anlattı. -Suriye’deki olaylar- Erdoğan, konuşmasında şunları kaydetti: ‘’Şu anda Türkiye’de, 55 bine yakın Suriyeli göçmen bulunu-yor. Ancak, sınırın sıfır noktasın-da da Kızılay, diğer kurum ve

kuruluşlarımızla birlikte Suriyeli kardeşlerimize gıda yardımında bulunuyor. Bakın burada önemli bir hususa değinmek durumundayım. Biz, Hükümet olarak, bir vizyonla hareket ediyoruz. Hem tarihimi-zin bize yüklediği bir vizyonu ta-şıyor, hem de milletimizin bizden beklediği bir vizyonun gereğini yapıyoruz. Suriye, bizim en uzun sınırımızı paylaştığımız komşu-muz. Ayrıca Suriye ve Türkiye, sınırın iki tarafında kardeşlerin, akrabaların, dostların bulunduğu iki ülke. Suriye’de sistemli, kanlı, zalimane bir katliam yaşanırken, biz buna asla kayıtsız kalmadık, kalamaz-dık, kalamayız. Irak’ta geçmişte benzeri hadiseler yaşandığında biz millet olarak Irak’a gönlü-müzü açtık, yüreğimizi açtık, soframızdaki ekmeğimizi onlarla paylaştık. Halepçe katliamının ardından Türkiye’ye sığınan yüz binlerce Kürt kardeşimize milletçe en güçlü desteği biz verdik. Şu anda da, aynı şekilde, Suriye’den kaçan kardeşlerimize kapılarımızı açtık ve gereken her insani desteği onlara sağlıyoruz. Türkiye’nin, mazlumlara, mağdurlara kapısını kapatma, sırtını dönme, gözünü, kulağını, gönlünü kapatma gibi bir kültü-rü yoktur, tarih boyunca böyle bir kültürü, böyle bir anlayışı olmamıştır.’’ -İzmir Foça’daki saldırı- İzmir Foça’daki saldırıya da de-ğinen Erdoğan, ‘’İzmir Foça’da askerlerimizi taşıyan bir araca yönelik kalleşçe saldırının İzmir halkı tarafından değerlendiril-mesi bizleri özellikle, gerçekten mutlu etmiştir. Türk Kızılayı’na süratle elini uzatmaları, orada bir kan toplama seferberliğine girişmeleri bizleri mutlu etti. Bu duyarlılıklarından dolayı kendilerine teşekkür ediyorum’’ dedi. <<

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, ‘’Suriye’de sistemli, kanlı, zalimane bir katliam yaşanırken, biz buna asla kayıtsız kalmadık, kalamazdık, kalamayız’’ dedi.

Erdoğan: Sessiz kalmayacağız!

Page 5: Haber Şehir Gazetesi Sayı 1

05<< DÜNYA >>>>>>>

Uzun yıllardır müslüman halka her türlü zulmü uygulayan Burma rejimi son bir ay içerisinde soykırım boyutlarına varan katliamları neticesinde en az 1000 müslümanı daha katletti. Arakanlı müslümanlar başta Türkiye olmak üzere müslümanların yardımını bekliyor.

Bu rapor, Haziran 2012’de Arakan’da başlayan şiddet olay-larını, olayların arka planını ve Arakan Müslümanlarının maruz kaldığı hak ihlallerini ortaya koyan İHH raporunun özetidir. Raporun tamamınawww.ihh.org.tr’den ulaşılabilir. Raporun amacı bölgede yaşanan-ları kamuoyuna aktarmak, İslam dünyasını ve uluslararası toplulu-ğu bilgilendirmek ve Arakan’da tırmanan şiddetin önlenmesi için gerekli tedbirlerin alınmasına katkı sağlamaktır.Arakan’da geçmişi uzun yıllara dayanan insanlık onurunu zede-leyici hadiseler yaşanmaktadır. Bölgedeki son olaylarda 1.000’den fazla Müslüman hayatını kaybet-miş, 90.000’den fazla Müslüman da evsiz kalmıştır. Arakan’dan kaçan çok sayıda mülteci komşu ülke

Bangladeş’teki kamplara sığınmak-tadır. Ancak tahayyüllerin ötesin-de olumsuzluklar barındıran bu kamplarda yaşam Arakanlı Müslü-manların geleceğe dair umutlarını tüketmektedir. Uzun süredir bu kamplardan birinde yaşayan 75 yaşındaki Kala’nın dilinden dökü-len “Bizi bütün acılarımızdan kur-taracak olan ölümü bekliyoruz.” sözü bu durumun en somut yan-sımasıdır. Daha da trajik olan du-rum, Bangladeş Haziran ayından bu yana ülkeye sığınan mültecileri kabul etmemekte, ülkede bulunan mültecileri geri göndermektedir. Bölgedeki şiddet olaylarına dair bu rapor, Arakan’dan kaçarak baş-ka ülkelere sığınmış mültecilerin verdiği bilgilere, insan hakları ku-rumlarının verilerine ve İHH’nın bölgedeki 17 yıllık tecrübesine da-yanarak hazırlanmıştır.

GEÇMİŞTEN GÜNÜMÜZE İH-LALLERKatliamlarArakan’daki Burma hâkimiyeti, Rohingyalar için hak ihlalleri ile dolu bir dönemi de beraberinde getirmiştir. Arakanlı Müslümanla-ra yönelik 1938’de gerçekleştirilen katliamda binlerce Müslüman öldürülmüş, 500.000’den fazla Müslüman bölgeyi terk etmek zo-runda bırakılmıştır. 1942’de Müs-lümanlar yine büyük bir kıyıma uğramışlar, bu dönem yaşanan olaylarda 150.000 Müslüman kat-ledilmiştir. 1947 yılında gerçek-leştirilen saldırılarda, 1954 Muson Operasyonu’nda, 1978 Kral Dragon Operasyonu’nda on binlerce Müs-lüman katledilmiştir. Bugün hâlâ hiçbir şeyin değişmediği bölgede Arakan Müslümanlarına yönelik saldırı ve katliamlar devam etmek-tedir. Dört milyona yakın Arakan nüfu-su sınır dışı edilme, evlerinin basıl-ması, yakılması vb. şiddet olayları ile karşı karşıya. Bölgede ciddi bir insani kriz yaşanmaktadır.

İNSAN HAKLARI AÇISINDANMEVCUT DURUM• Arakan’da her gün Müslümanlar katledilmeye devam etmektedir. Kadınlara tecavüz edilmektedir.• Camiler, mescitler, evler, köyler yakılmakta ve yok edilmektedir. Devletten izinsiz mescit ve medre-selerin tamiri yapılamamaktadır. Son 20 yılda yeni cami veya medre-se yapımına asla izin verilmemiştir.• Tüm aile bireylerinin tamamının yer aldığı bir fotoğraf her yıl hü-kümet yetkililerine teslim edilmek zorundadır. Doğan her çocuk için ve ölen her aile bireyi için devlete vergi verilmesi zorunluluğu vardır.• Müslümanların seyahat öz-gürlüğü yoktur. Bir Müslüman, köyünden başka bir köye gitmek

için devlete vergi verip izin almak zorundadır.• Beton evler yapmaları yasak olan Müslümanlar, evlerini ahşaptan yapmak zorundadır. Devlete ait kabul edilen bu evler yanlışlıkla yanarsa ev sahibi devletin evini yakmaktan altı yıla kadar hapis cezasına çarptırılmaktadır.• Bir Müslüman iş yeri açabilmek için bir Budist’le ortaklık kurmak zorundadır. Bu ortaklıkta Budist, sermaye koymadan işletmenin ya-rısına ortak olmaktadır.• Müslümanlar, hayvanları için her yıl devlete vergi ödemek zorunda-dır. • Müslümanların evlenmesi izne tabidir. Evlenmek isteyen Müs-lüman kadın ve erkekler devlete ayrıca vergi ödemek zorundadır. Vergilerini ödeseler bile devlet izin vermezse evlenemezler.• Müslümanlar devletin hiçbir imkânından faydalanamamakta-dırlar. Örneğin hastalandıklarında devlete ait hastanelere gidemezler.• Müslümanlar en fazla liseye ka-dar okuyabilmektedirler.• Müslümanların devlet dairele-rinde çalışmaları yasaktır. Bugün Arakan’da tek bir Müslüman dev-let memuru bulunmamaktadır. • Müslümanların saat dokuzdan sonra sokağa çıkması ve polisten izinsiz akraba ya da komşu ziyareti yapmaları yasaktır. • Müslümanlar hiçbir ücret alma-dan devlet ya da Budistlerin işle-rinde çalıştırılmaktadır. • Müslümanların vatandaşlık hak-ları yoktur. Müslümanlara pasa-port verilmemektedir. • Arakanlı Müslümanlar yıllardır sistematik bir şekilde uygulanan zulümden kaçarak çevre ülkelere sığınmış ve uzun yıllardır devam eden mülteci hayat, onlar için yaşa-ma umudu olmuştur. Bangladeş’te yaşam mücadelesi veren mültecile-

rin tam sayısı tespit edilememekle beraber buradaki kamplarda son derece kötü koşullarda büyük zor-luklar altında bir hayatta kalmaya çalıştıkları BM dâhil herkesin ma-lumudur. Arakanlı Müslümanların yaşamak için tek umudu İslam dünyanın kendilerine sahip çıkması ve Bur-ma rejimine baskıda bulanmasıdır.

Türkiye Arakan’a sahip çıkıyor.17 yıldır Arakanla ilgilenen İHH yıllardır yaptığı yardımların yanında hazırladığı kapsamlı bir raporla Arakan’ı hem Türkiye hem de Dünya gündemine taşıdı. Ramazan ayında Dışişleri Bakanı Davutoğlu, Başbakan Erdoğan’ın eşi Emine Erdoğan ve kızı Sümeyye Erdoğan Arakandaki Müslümanlara yardım götürdü. Resmi heyetle birlikte Türkiye’deki yardım kuruluşlarının bir çoğu da yardım organizasyonuna katıldı. Bölgede yıllardır bulunan İHH adına ziyarette bulunan Yönetim Kurulu Üyesi Hüseyin Oruç; bu zulmün bir rejim sorunu olduğunu, Burma rejiminin soykırım ve ülkeyi Müslümanlardan temizleme politikasının olduğunu söyledi. Bu durumun ancak uluslararası toplumun baskısıyla çözülebileceğini ve Müslüman dünyasının Arakan’a sahip çıkması gerektiğini belirtti.Emine Erdoğan ise bu katliamların din adamları eliyle yürütülmesinin inanılması güç ve çok acı bir durum olduğunu söyledi.<<

ARAKAN’DA ZULÜM DEVAM EDİYOR

Suudi Arabistan Kralı Abdullah’ın girişimiyle 14 -15 Ağustos günlerinde yapılacak İslam İşbirliği Teşkilatı (İTT) Dördüncü Olağanüstü Zirvesi’nde, Cumhurbaşkanı Abdul-lah Gül de Suriye ve tüm Ortadoğu’da demokrasi temalı bir konuşma yapa-cak. Gül de Esed’e, “Ül-kelerin içerisindeki insan hakları ihlallerinin, insan-

lara karşı silahların kulla-nılmasının artık dünyada yeri yok. Değişimi kabul et ve git” mesajını gönde-recek. İİT toplantısı için, Suudi Kral, Esed’in en bü-yük müttefiki İran Devlet Başkanı Ahmedinejad’a da davet gönderirken, Suriye’yi Zirve’ye davet etmedi. Ahmedinejad ise Zirve’ye katılacağını bil-dirdi.

Toplantılar Kraliyet Sarayı’nda olacakGeçen sene Mısır’da düzenlemesi beklenen ancak 2013 yılına erte-lenen Zirve’nin, Suudi Arabistan’da olağanüstü şekilde toplanması, bir-çok sembolik anlamı da beraberinde getiriyor. Zirve’de, İran dışında tüm Müslüman Devlet Başkanlarının, Esed’e, “Kan dökmeye son ver. İktidarı, halkının meşru kabul ettiği bir yönetime bırakıp, git” çağrısı yap-ması bekleniyor. Kral Abdullah, konuk Devlet Başkanları için, Kabe’den yalnızca 500 metre uzak-lıkta bulunan Kraliyet Sarayı’nı tahsis etti. So-nuç Bildirgesi’nin yayın-lanacağı zirvenin final gecesi ise, Müslümanlar

için en kutsal günlerden biri kabul edilen Kadir Gecesi’ne denk geliyor. İTT kaynakları, Kral’ın, Zirve’nin açılış ve ka-panışında, Esed’e, “Kan dökmeye son ver ve gö-revinden çekil” temalı bir konuşma yapacağını ve kutsal günde yapa-cağı bu konuşmalar için titizlikle hazırlandığını dile getirdi. Diğer yan-dan Zirve’ye, halkının çoğu Hıristiyan olma-sına karşın, Devlet Baş-kanları Müslüman olan Liderler de davet edildi. Aynı şekilde, Senegal Devlet Başkanı, halkının çoğunluğu Müslüman olmasına karşın, kendisi Hıristiyan olduğu için Zirve’ye Müslüman bir temsilci göndereceğini açıkladı.<<

57 İslam ülkesinin devlet başkanları, Kadir Gecesi’nde Kabe’nin manevi huzurunda ‘daha fazla kan dökmeden gitmesi’ için Beşşar Esed’e çağrıda bulunacak.

Devlet başkanları Kadir Gecesi’nde Esed’e ‘git’ diyecek

Arakan’lı müslümanlar:“Annelerimiz onurlarını kaybetti”...

KOFİ ANNAN İSTİFA ETTİBM ve Arap Birliği’nin Suriye Özel Temsilcisi Kofi Annan, 31 Ağustos tarihinden itiba-ren geçerli olmak suretiyle görevin-den istifa ettiğini açıkladı

ABD istifa faturasını Çin’e ve Rusya’ya kestiAmerikan hükümeti, BM ve Arap Birliği Özel Temsilcisi Kofi Annan’ın görevinden istifa kararını, Suriye Devlet Başkanı Beşşar Esed’in ateşkes planına bağlı kalma sö-zünü tutmadığının göstergesi olarak değerlendirdi.ABD, Kofi Annan’ın BM ve Arap Birliği’nin Suriye özel temsilciliğinden istifa etmesinden, Rusya ve Çin’i so-rumlu tuttu.<<

SALDIRIDAN KÂRLI ÇIKANSADECE İSRAİL’DİRMısır’da siyasi sistemin yavaş yavaş oturmaya ve istikrar kazanmaya başladığı sırada ani bir şekil-de Sina’da İsrail’in işgali altında olan topraklarla Mısır toprakları arasındaki sınırda bulunan sınır koruma birliklerine, 16 askerin ölümüne, onlar-ca askerin de yaralanmasına neden olan ani saldı-rı düzenlenmesi bölgede ciddi bir sarsıntı yaptı. Olaydan Mısır kadar, bu ülkeyle ilişkilerini geliş-tiren, Gazze’ye uygulanan insanlık dışı ambargoyu tamamen etkisiz hale getirme amaçlı işbirliğini ar-tıran, Rafah sınır kapısını da artık düzenli bir şekil-de kullanmaya başlayan Filistin tarafı da etkilendi. Sina’daki Mısır sınır güçlerine yönelik saldırıyı tah-lil eden uzmanların ortak görüşü, ‘Saldırıdan kârlı çıkan sadece İsrail’dir’ dedi. Uzmanlar Mısır güçle-rine yönelik saldırının bir devlet desteği olmadan yapılamayacağını belirtiyor.<<

Page 6: Haber Şehir Gazetesi Sayı 1

06 <<<<<<< EĞİTİM >>

Milli Eğitim Bakanlığı’nın düzenlediği 8. sınıf Seviye Belirleme Sınavı (SBS) sonuçları geçtiğimiz günlerde açıklandı. İlçemizin başarılı eğitim kurumlarından Çınar Koleji öğrencisi Sena Nur Sığırcı tüm soruları doğru cevaplayarak 500 tam puanla 2012 SBS 8.sınıflar Türkiye birincisi oldu.

SBS SONUÇLARI AÇIKLANDIMilli Eğitim Bakanlığı’nın düzenlediği 8. sınıf Seviye Belirleme Sınavı (SBS) sonuçları geç-tiğimiz günlerde açıklandı. İlçemizin başarılı eğitim kurumlarından Çınar Koleji öğrencisi Sena Nur Sığırcı tüm soruları doğru cevaplaya-rak 500 tam puanla 2012 SBS 8.sınıflar Türkiye birincisi oldu. 1 milyon 75 bin 533 öğrencinin katıldığı sınav-da TED Mersin Özel İlköğretim Okulu›ndan Nezihe Ezgi Menzi Ortaöğretim Yerleştirme Puanına göre Türkiye birincisi olurken, İstan-bul Başakşehir Çınar Koleji öğrencisi Sena Nur Sığırcı da 8.sınıflar Türkiye birincileri arasına girdi.Sena Nur Sığırcı aldığı sonuçtan dolayı çok mutlu olduğunu ifade ederek, “Bu başarı sa-dece bana ait değil. Başarıda, bana her türlü imkânı sağlayan okulumun, sistemli bir çalış-mayla beni sınava hazırlayan öğretmenlerimin ve hep yanımda olan ailemin büyük katkısı oldu. Herkese çok teşekkür ediyorum” dedi. Sınava disiplinli ve düzenli bir şekilde hazır-landığını söyleyen Sığırcı, bu başarısının bir sonuç değil başlangıç olduğunu ifade ederek lise döneminde de aynı şekilde çalışmaya de-vem edeceğini belirtti. Konuyla ilgili açıklama yapan Çınar Koleji Ge-nel Müdürü Kadir Ünal, başarıdan duyduğu memnuniyeti ifade ederek kazanılan başarının tesadüfî olmadığını, SBS’de okul olarak 2006 Türkiye Birincisi Yiğit Yargıç’la birlikte her yıl Türkiye dereceleri elde ettiklerini söyledi. Birinci olan öğrencilerinin akademik başarı yanında sosyal ve ahlaki yönüyle de örnek bir öğrenci olduğunu vurgulayan Ünal “Gerek

azmi gerekse örnek kişiliğiyle Sena Nur’un ha-yatta hep başarılı olacağına inanıyoruz” dedi.2012 SBS’de sınava giren tüm öğrenciler açısın-dan güzel sonuçlar alındığını söyleyen Çınar Koleji Genel Müdürü Kadir Ünal, “Sınava gi-ren tüm 8.sınıflarda % 100’lük başarı elde ettik, emeği geçen öğrenci, öğretmen ve velilerimize teşekkür ederiz” dedi.<<

Çınar Koleji’nden Bir Türkiye Derecesi Daha

BAŞAKŞEHİR İLÇESİ RESMİ OKULLAR LİSTESİ

S/N Kurum Kodu Kurum Adı Kurum Türü

1 726776 Bahçeşehir Süleyman Demirel İlkokulu

İLKOKUL

2 726780 Başakşehir Cumhuriyet İlkokulu3 726783 Cahit Zarifoğlu İlkokulu4 726791 Hacı Ali Osman Gül İlkokulu5 726796 İBB Fatih Sultan Mehmet İlkokulu6 726815 Kayabaşı Çamlık İlkokulu7 726807 Kayabaşı İlkokulu8 726822 Mahmut Şevket Zırh İlkokulu9 726829 Mehmet Yaren Gümeli İlkokulu10 726837 Nurettin Topcu İlkokulu11 726854 TOKİ Kayaşehir Mevlana İlkokulu12 726867 Zihni Küçük İlkokulu

S/N Kurum Kodu Kurum Adı Kurum Türü

1 731937 Abdi İbrahim Ortaokulu

ORTAOKUL

2 731938 Fenertepe Ortaokulu3 731955 Güvercintepe Ortaokulu4 731940 Hikmet Uluğbay Ortaokulu5 731942 İBB Şair Erdem Bayazıt Ortaokulu6 731945 İbrahim Koçaslan Ortaokulu7 731947 İMKB Alparslan Ortaokulu8 731949 Prof. Dr. Ahat Andıcan Ortaokulu9 731951 TOKİ Kayaşehir Ortaokulu

S/N Kurum Kodu Kurum Adı Kurum Türü

1 970109 Ahmet Kabaklı İlköğretim Okulu

İLKÖĞRETİMOKULU

2 970166 Bahçeşehir Boğazköy İlköğretim Okulu3 973856 İBB Mehmet Akif Ersoy İlköğretim Okulu4 969806 İBB Akşemsettin İlköğretim Okulu5 974372 Oyakkent İlköğretim Okulu6 969811 Şamlar İlköğretim Okulu7 969810 Tepe İlköğretim Okulu

S/N Kurum Kodu Kurum Adı Kurum Türü

1 970345 Bahçeşehir AnaokuluANAOKULU (Okul ÖncesiEğt.Gn. Md.)

2 970346 Şh.Öğrt.Aynur Sarı Anaokulu3 974080 TOKİ Kayaşehir Anaokulu4 974304 TOKİ Mimar Sinan Anaokulu

S/N Kurum Kodu Kurum Adı Kurum Türü

1 734849 TOKİ İmam Hatip Ortaokulu İMAM HATİPORTAOKULU

Yeni eğitim sistemiyle birçok şey değişiyor. Öncelikle artık 6 yaşına gelmiş çocuklarımız ilkokula başlayacak. Müfredatta değişikler oldu. Ders saatlerinde de değişiklikler yapıldı. Bununla birlikte okulların yapılarında da değişiklikler yapıldı. Artık bazı okullar ‘ilkokul’ bazıları ‘ortaokul’ bazıları ise ‘ilköğretim okulu’

haline geldi. Bunun yanında bazı okullar tekli eğitime geçerken bazıları çiftli eğitime geçti. İlçemizde var olan okullarla birlikte yeni açılan okullar da bu düzenlemeye uydu. Başakşehir TOKİ İmam Hatip Ortaokulu, Öğrenciden Armağan Anadolu Lisesi, Ağaoğlu Kız Meslek Lisesi de 2012 – 2013 öğretim yılında

eğitime başlayacak okullar arasına katılıyor.Başakşehir’deki bütün okulların yeni öğretim yılıyla ilgili düzenlemeleri tamamlandı. Milli Eğitim Müdürlüğü yetkililerinden edinilen bilgiye göre 2012 -2013 Eğitim yılında Başakşehir’deki okulların durumu aşağıdaki listede yeralmaktadır.

4+4+4 Eylül’de uygulamada Başakşehir İmam Hatip Ortaokulu’na Kavuştu4+4+4 yeni eğitim sisteminde İmam Hatip Okulları’nın orta kısımlarının açılması ile öğrenci kayıtlarında patlama yaşandı. Başakşehir’de de İmam Hatip Ortaokulu’na kayıtlar başladı. Çok yoğun ilginin yaşandığı orta okullarda kayıtlar devam ediyor.

Toki’nin yapmış olduğu 16 derslikli yeni okulun, Ba-şakşehir İlçe Milli Eğitim müdürlüğünün teklifiyle İstanbul Valiliği tarafından İmam Hatip Ortaokulu olarak açılmasına karar verildi.

2012 /2013 yılı eğitim ve öğretime başlayacak okulda Başakşehir İlim yayma Cemiyeti Başkanı ve yönetim kurulu üyeleri, İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü yetkilile-ri ve Başakşehir Toki İmam Hatip Ortaokulu Müdü-rü incelemelerde bulundu.İmam hatip Ortaokulunun kurucu Müdürü Türkan Kabanka’dan alınan okulun eksikleri ve yapılanması ile alakalı bilgiler doğrultusunda kayıt çalışmalarının başlatılması ve eksikliklerin ivedilikle giderilmesi ka-rarlaştırıldı.İmam Hatip Ortaokullarına son kayıtların 17 Ağustos tarihine kadar devam edeceği bilgisi veren Okul Mü-dürü Türkan Kabanka, şu an okulumuzun eksikleri dolayısı ile kayıtlarımızı geçici bir süre için Mehmet Yaren Gümeli İ.Ö.Okulunda yapıyoruz, dedi. Ka-banka yaptığı açıklamada bu yıl sadece 5. sınıfların alınacağını da belirtti.İmam Hatip Ortaokulu, Başakşehir 1. etaba 1,5 km mesafede olup, Başakşehir İkitelli güzergahı üzerin-de, Aymakop otobüs durağından sağa ayrılan yol üzerinde ve anayola 20 metre mesafede solda yer al-maktadır.Kayıtlar için iletşim bilgisi: 0531 2934773 nolu telefon-dan bilgi alınabilir.

İmtiyaz SahibiBaşakşehir Medya Reklam Tanıtım Organizasyon Hizmetleri adınaFatih Mehmet YILDIRIM

Genel Yayın Yönetmenive Yazı İşleri MüdürüYusuf TAŞ

Reklam SorumlusuNezih ZIRHLIOĞLU

Görsel Yayın YönetmeniBülent ERGUVAN

Hukuk DanışmanıTalha ÖZCAN

Basım YeriStar GazeteMatbaacılık Tesisleri

Başakşehir Mh. İstiklal Cd. No: 29/A Daire: 2 Başakşehir-İstanbulTel: +90 212 486 22 [email protected]/habersehirtwitter.com/habersehir

Ağustos 2012 Sayı: 01

Page 7: Haber Şehir Gazetesi Sayı 1

07<< GÜNDEM >>>>>>>

Sağlık Bakanlığı son günlerin en çok konuşulan konusunda beklenen açıklamayı yaptı. 114 ürün hakkında sağlıksız kararı çıkarken, 15 su dolum tesisinin de koşullara uygun olmadığı belirtildi.Sağlık Bakanlığı, daha önce bil-dirilen markalara ilaveten ‘’Genç-su’’, ‘’Karlık Madran’’, ‘’Alka Madran’’, ‘’İvriz Su’’, ‘’Beysu’’, ‘’EDK Lara’’, ‘’Hünkar’’, ‘’Revan’’, ‘’Buzdağı’’, ‘’Kardelen’’, ‘’İde-al’’, ‘’Hazar Vox Nida’’, ‘’Bah-çeayran’’, ‘’Esensu Özayran’’, ‘’Kabalak’’markalarının dolum tesislerinde uygunsuzluk tespit edildiğini açıkladı. Daha önce de ‘Buzada’, ‘Erpınar’, ‘Alps’, ‘Kervansaray’ ve ‘Yalısu’ açıklanmıştı.Bakanlıktan damacanasuyu açıklaması

Sağlık Bakanı Recep Akdağ, sonuç-larla alakalı net bir açıklama yapama-yacağını vurgularken ‘’Ama halkı-mıza da ifade ettiğimiz gibi açıklama yapacağız. Çok geniş bir çalışma yaptık, bütün Türkiye’de. Sadece do-

lum tesislerinden değil, sahadan da çok sayıda örnek aldık. Dün itibarıyla bin 100 noktadan örnek almıştık’’ diye konuştu.Alınan örneklerin, hassasiyetle, dikkatle laboratuvarlarda analizleri-nin yapıldığını belirten Akdağ, şöyle devam etti:‘’Şunu da ifade etmemiz gerekir. Do-lum tesisinden çıkan problemi, satış noktasında çıkan problemi birbirin-den ayırmak lazım. Dolum tesisinde, doğrudan ilgili, markayla ilgili bir problem var demektir, eğer bir sıkıntı varsa. Ama satış noktasındaki prob-lemler daha ziyade satış şartlarının elverişsiz olmasından kaynaklanabi-lir. Dolayısıyla bu açıklamaları yaptı-ğımız zaman, satış noktasında çıkan bir problemin o markayla ilgili Tür-kiye’deki bütün damacanayla satılan suları ihtiva ettiği düşünülmemeli. Ama biz bu açıklamaları yapacağız.’’

Piyasayı yakından takip ettiklerini ifade eden Akdağ, yaz mevsiminin sıcak geçişinin, bu açıdan hassas bir durum oluşturduğunu belirterek, ‘’Halkımız hiç endişe etmesin, şeffaf biçimde gerçekleri onlara açıklıyoruz,

açıklamaya devam edeceğiz. Bazı basın yayın organlarında hala işin spekülasyonu peşinde koşanlar var. Arkadaşlarımıza da bu spekülatif ha-berlere itibar etmemelerini duyurmak istiyorum’’ şeklinde konuştu.<<

Damacanaların kirliliği ile gündeme gelen su sektörü, her geçen gün büyüyen bir pazar. Buna karşılık pazardaki yabancı payı dikkat çekiyor. Yabancı şirketler sektördeki ilk 10 şirketle yüzde 50’ye yakın pazar payına sahip. Yabancı yatırımcılar birçok yerli firmayı da bünyesine katmış durumda.

Danone-Hayat, Coca Cola-Damla, Nestle-Erikli, Pepsi-Aquafina gibi satın almalar bunlardan sadece birkaçını oluşturuyor. Öte yandan dünyadaki su kaynaklarının giderek tükeniyor oluşu, Türkiye’nin ise doğal su kaynakları bakımından zengin bir ülke oluşu bu ilginin nedenini açıklıyor.

Türkiye’de ambalajlı su sektörü hareket-leniyor. Sektör hızlı olmasa da istikrarlı bir biçimde büyüyor. Yıllık ortalama bü-yüme yüzde 5 düzeyinde seyrederken bu yıl su pazarı hacminin miktarda yaklaşık 10,3 milyar litreye, ciroda 3,6 milyar lira-ya ulaşması bekleniyor. Sağlık Bakanlığı verilerine göre yerli ve yabancı olmak üzere 288 firma rekabet ediyor. İlk 8 şirketin toplam pazar payı yüzde 30 sevi-yesinde olurken ambalajlı su sektöründe yabancı firmların ağırlığı hissediliyor. Ya-bancı yatırımcıların ilgisi, Danone-Hayat, Coca Cola-Damla, Nestle-Erikli, Pepsi-Aqua gibi satın almalarla kendisini göste-riyor. Yabancı markaların payı pet su pazarında yüzde 50, damacanada yüzde 17 dolayında. Açık anlatımı ile yabancı sermayeli kuruluşlar bizim suyumuzu şişelere doldurarak, bize satarak pazarın yarısına hakim olmuş durumda.Su tüketiminde Avrupa ile yarışıyoruzSu tüketiminde de üst sıralardayız. Kişi başına tüketim miktarı 189 litre olan

İtalya, 165 litre olan Almanya, 123 litre olan İspanya ve 120 litre olan Belçika gibi AB ülkeleri ile karşılaştırıldığında, Türkiye’de ambalajlı su tüketimi AB’deki seviyelere yaklaşıyor. 2011’de yıllık kişi başına ortalama su tüketimi (46 lt pet, 87 lt damacana olmak üzere) 133 litre olarak gerçekleşti. Bu yıl kişi başına tüketimin (50 lt pet, 88 lt damacana olmak üzere) 138 litre olması bekleniyor.<<

Damacana suya bakanlık ayarı

Son günlerin tartışma konusu olan damacana su şirketlerinin birçoğu yabancıların elinde

Suyumuza da el değdi!

İHH’lı Gençlerden Örnek ÇalışmaHelal Olsun Size! İnsani Yardım Vakfı İHH Başakşehir Yetim destekleme merkezi (Yedem)’in Genç gönül-lüleri tarafından Arakan için Sanki Yedim İftarı gerçekleştiriliyor.Yedem’in genç gönüllüleri;Ramazan, bereket, paylaşma, kardeşlik ayı... Arakan’da kardeşlerimizin evlerine düşen ateş yüreklerimizi yaktı. Kardeşlerimizle aynı sofrayı paylaşmak için SANKİ YE-DİM diyerek sofralarımızı Türkiye’den Arakan’a uzat-maya karar verdik... Vira Bismillah deyip çıktık yola..Diyerek siz duyarlı Müslümanları Arakan için yardım eli uzatmanızı istiyor.Arakanda’ki Müslümanlara yardım elinin ulaşabilmesi için bir bilet almanız yeterli olacaktır.

Tarih: Bir Ramazan akşamıSaat: İftar vaktiYer: Kendi evimizMenü: Allah ne verdiyse

BİLET TEMİNİ İÇİN : 0507 788 0 500 Elde edilecek ge-lir İHH kanalıyla Arakan’a ulaştırılacaktır. <<

Bir anlamlı iftar da571 GençlikHareketi’nden Başakşehir’de yapılanmasına hız veren ve bir grup genç aktivist’ten oluşan 571 Gençlik Hareketi,Arakan’da müslümanlar’a yapılan zulme sesiz kalmamak adına iftar programı düzenliyor.Verilecek iftar’ın geliri İnsani Yardım Vakfı ‘’İHH’’ kanalı ile Arakandaki müslümanlara ulaştırılacak.

Ümmetle İftihar Ediyoruz! Sloganı ile verilecek olan if-tar menüsünde; Simit, Hurma, Su ve Çay var.

571 Gençlik Hareketinden Yapılan Açıklama Şöyle:Arakan’da bulunan ve Ümmetin küçük bir parçası olan Arakan’lı Müslümanlar,bugün şiddete,haksızlığa ve zulme mağdur kalmaktadırlar.571 Gençlik Hare-keti Olarak,bu haksızlığa ve zulme dur demek ve bu üzücü hadiseyi gündeme getirmek isteğinde bulun-maktayız.Simit,hurma ve su ile iftar açıp dostlarla bulu-şup istişareler yapıp,dualar edeceğiz,bağışlar toplayaca-ğız.Böyle bir gecede bizlerle beraber aynı simidi ve hur-mayı paylaşmanız dileği ile.Selam ve Dua İle.. <<

Çevre ve Şehircilik Bakanı Erdo-ğan Bayraktar, Ekim ayında baş-layacak olan afet riski altındaki alanların dönüşümü hakkında bilgi verdi. Bayraktar, süreçle ilgi-li çalışmaların devam ettiğini, bi-naların çetelelerinin çıkartıldığını söyledi.2023’te şehirlerin çok daha dü-zenli ve marka şehirler olacağını belirten Bayraktar, dönüşümün sadece afet riski kapsamında bir çalışma olmadığını, salaş, kaçak, mühendislik hizmeti al-mamış, enerjiyi savuran ve ge-cekondu gibi ruhsatsız yapılan tüm yapıların realize edileceği-ni söyledi.

“20 YILDAN DAHAERKEN BİTİRİLEBİLİR”Sürecin 20 yıldan daha erken bir zamanda bitirmeyi hedefle-diklerini vurgulayan Bayraktar, “Uygulamaya Eylül ve Ekim başı gibi başlamayı düşünüyo-ruz. İleriye yönelik bir milyon nüfuslu bir şehir kurmayı planladıklarını da söyleyen Bayraktar, ilk etapta 500 bin nüfus, arkasından 700 bin, onun da arkasından 1 milyonu bu-lacak şekilde yeni bir şehre başla-nıldığını ifade etti.Bayraktar, “Bizim Kayaşehir diye yaptığımız yer, yapacak olduğu-muz şehrin çekirdeği durumunda-dır. O çekirdeği genişleteceğiz. O şehrin çalışmalarına süratle başlı-yoruz.” diye konuştu.<<

İstanbul’un yeni merkezi Başakşehir...

Bayramilani_cocuka12x17.indd 1 10.08.2012 18:47

Ortasından Otoban Geçen SiteÇalışmaları Karayolları Genel Müdürlüğünce yürütülen Kuzey Marmara Otoyolu güzergahı imarlı kesimlerine ait 1/5000 ölçekli nazım imar planları ile 1/1000 ölçekli uygulama imar planı değişiklikleri, Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanlığı’nca onandı.

Kuzey Marmara Otoyolu İstanbul İli güzergahının, Tuzla’dan başlayıp, Poy-razköy ve Garipçeden geçerek, Silivri Küçükkılıçlı’da TEM Otoyoluna bağ-lanan bir aks olduğu ve aks boyunca birçok ilçe ile birlikte Başakşehir İlçesi sınırları dahilinden de geçtiği kesinleşti. Konuyla ilgili görüşlerine başvurdu-ğumuz Başakşehir Belediyesi yetkilile-rinin Gazetemize yaptığı açıklamada da ‘Yasa gereği söz konusu planlar 1 ay süre ile askıya çıkarılmıştır. Askı süresi

içerisinde şahıslar tarafından yapılan tüm itirazlar ile Belediyemiz tarafın-dan söz konusu yol güzergahına ilişkin itirazlar yapılmıştır. Yapılan itirazlar Başkanlığımızca Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanlığı, Karayolları Genel Müdürlüğü 1. Bölge Müdürlü-ğüne gönderilecek olup; itirazlara iliş-kin değerlendirmeler Karayolları Genel Müdürlüğü tarafından yapılacaktır. Söz konusu yola ilişkin uygulama, yapım, işletim gibi hususlar yine Karayolları

Genel Müdürlüğünün yetki ve sorum-luluk alanında kalmaktadır’’ denildi. 4. Etap yüksek gerilim bölgesinde otu-ran vatandaşlar gazetemize yaptıkları konuşmalarda yola karşı olmadıklarını bilakis Başakşehir’in en büyük ihtiyacı-nın yol olduğunu belirttiler. Fakat bazı vatandaşlar ‘biz burayı KİPTAŞ’tan sa-tın alırken bize boş alan olarak kalacağı-nı söylediler.Hatta bazı arkadaşlarımız fazladan şere-fiye bile ödediler. Halbuki o zamandan buraların otoban olacağı belliymiş. KİP-TAŞ bize bunu söylemeliydi. Biz bura-sını sakin ve huzurlu bir yer diye satın aldık” dediler.Bazı vatandaşlar ise komşularının haklı olduğunu ancak yine de yol sebebiyle yüksek gerilimin kalkmasının daha iyi olacağını söylediler.<<

Page 8: Haber Şehir Gazetesi Sayı 1

08 <<<<<<< GÜNDEM >>

Her sene olduğu gibi Başakşehirde Ramazan bu yıl da büyük bir coş-kuyla yaşanıyor. Başakşehir Bele-diyesinin başkanından en alttaki görevlilerine kadar herkesin büyük

bir fedakarlıkla yürüttüğü program-lar Başakşehirlileri memnun ediyor. Hem Ramazanın manevi ruhuna uygun hem de Başakşehirde yaşayan bütün kesimlerin ilgisine mazhar olan programlar Başakşehir dışında yaşayanlar tarafından da gıpta ile iz-leniyor. Başakşehir Belediyesinin tüm ilçeyi kapsayan programlarının ya-nında ilçede bulunan AVM lerin yap-tıkları programlar da Başakşehir’de Ramazan’a zenginlik katıyor.

Beş Farklı Bölgede Beş EtkinlikBu Ramazanda Başakşehirin beş ayrı noktasında toplamda 250 program yapılması hedeflenmekte. Konserler, söyleşiler, çocuk eğlenceleri, sergiler, İstanbul’un sevilen ve ilgiyle takip

edilen hocaefendilerinin katılımıyla “aynı safta buluşalım” cami prog-ramları, iftarlar, sokak iftarları şek-linde devam eden programlarda tüm Türkiye’nin tanıdığı isimlerin ya-nında Başakşehirli tanınmış simalar da yer aldı. Başakşehir Sular Vadisi, Kayaşehir , Şahintepe, Güvercintepe ve Bahçehir Gölet Bölgesinde yapılan etkinlikler her gece büyük bir ilgiyle izlendi.

Hayrunnisa AnnelerimizKonserlerde Mehteran, Tasavvuf Musikisi, Türk Sanat Musikisi, Türk Halk Müziği ve Özgün Müziğin beğenilen eserleri tanınmış sanatçı-lar tarafından icra edildi. Ramazan söyleşilerinde her sene bir temayı

işleyen Başakşehir belediyesi bu yıl da Ramazan söyleşilerinde ‘Hay-runnisa Annelerimiz” temasını işledi. “Aynı Safta Buluşalım” sloganıyla İstanbul’un sevilen hocalarının sohbetleriyle renklenen teravih namazları birlikte kılındı. Ülkemizin tanınmış hatiplerinin söyleşi programları oldukça ilgi gördü. Bahçeşehir Gölet ve Başak-şehir Sular Vadisi sergi alanlarında “Geleneksel Türk İslam Sanatları Eserleri” sergilendi.

İftarlarını Topluca AçtılarBaşakşehir Sular Vadisi Gölet Kafe-de hemen her gün bir Sivil Toplum Kuruluşunun iftar programında STK mensupları ve sevenleri birlik-te iftar yaptı. Son yıllarda gelenek-selleşen sokak iftarlarında ise bu yıl da onbinlerce Başakşehirli aynı sofrada birlikte iftar açtı.Bütün bunların yanında Başakşehir Belediyesi çocukları da unutma-dı ve çocuklar için ayrı bir sahne yapılıp her gece çocuk eğlenceleri düzenlendi.Ramazanı coşkuyla yaşayan Ba-şakşehirliler gelecek yıl da benzer etkinliklerin yapılması temennisin-de bulundular.<<

Başakşehirde Ramazan bu yıl büyük bir coşkuyla yaşanıyor. Hem Ramazanın manevi ruhuna uygun hem de Başakşehirde yaşayan bütün kesimlerin ilgi-sine mazhar olan programlar Başakşehir dışında yaşayanlar tarafından da gıpta ile izleniyor.

Başakşehir’de Ramazan bir başka yaşanıyorKARDEŞLİK, YARDIMLAŞMA VE

DAYANIŞMA...Mübarek Ramazan ayını idrak etmek üzerineyiz. Huzur, coşku, sevinç ve sevgi doluyuz. Ramazan rahmet ve bereket ayıdır. Zenginle fakiri eşitleyen, toplumsal adaleti dengeleyen bir aydır. Ancak günümüzde yaşanan değişime paralel ola-rak sosyal sorunlarda hızla artış görülüyor. Küreselleşme devri-nin başlamasıyla birlikte, artık sermaye, mal ve hizmetler çok daha rahat yer değiştiriyor. Li-beral piyasa ekonomisinin fikir babaları küreselleşmenin bütün dünyaya refah artışı bahşedece-ğini söylüyorlardı. Aradan yıllar geçti ama milyonlarca insan hala fakirlik çekiyor, içecek su bula-mıyor, tıbbi bakımdan ve eğitimden yoksun yaşıyor. Maddi kalkınma huzur ve mutluluk getirmiyor. Bilakis farklı toplum kesimleri arasında derin yaralar açıyor.Birey, aile ve toplum sosyal sorunlar içersinde çaresizlik, ye-tersizlik, kaygı, endişe ve derin korkular içersinde yaşıyorlar. Sorunlar karşısında ilgisiz, tepkisizlik yerine ortak duyarlılık geliştirmeliyiz. Sosyal yardımlaşma ve dayanışma içersinde insanımızın maddi ve manevi sorunlarına çözüm üreterek ge-leceğe güvenle bakabilmeliyiz. İşte Mübarek Ramazan kardeşlik, dostluk ve yardımlaşma iklimiyle geleceğimizi barış ve huzur içersinde inşa etmenin fırsatlarını sunar ve imkânlarını oluşturur. Ramazanının rah-meti ve bereketi ile toplumsal refah, saadet ve selameti tesis edebiliriz.Çözüm için kendi medeniyet perspektifimize ve Rabbimize yönelmemiz, güvenmemiz, iç kaynaklarımızı keşfetmemiz gerekir. Medeniyet ve kültürümüzden getirdiğimiz değerle-rimizi harekete geçirerek mutlu aile, güvenli toplum yapısı oluşturur. Böylece toplumda sorumluluk duygusu, vatandaş-lık bilincini geliştirerek dayanışma içersinde sosyal sorunları çözebiliriz.Mübarek Ramazan ayında korunmaya muhtaç kimsesiz ço-cukları hatırlamalı yuvaları, yetiştirme yurtlarını ziyaret et-meliyiz. Korunmaya ve bakıma muhtaç yalnız yaşayan veya Darülacezede kalan yaşlılarımızı yanında olmalı saygımızı ve hürmetlerimizi sunmalıyız. Özellikle yakınlarımızla, komşu-larımızla, ihtiyaç sahibi kardeşlerimizle soframızı paylaşmalı aramızdaki muhabbeti geliştirmeliyiz. Ramazanın rahmetiyle ve bereketiyle sağlıklı, mutlu ve hu-zurlu hayatın yaşanmasına öncülük etmeliyiz. İnsanı merke-ze alan, insana yatırımı ve hizmeti amaçlayan sosyal projeleri hızla gerçekleştirilmeli, eğitim hizmetleriyle toplumsal bilinci yükselterek ve gelişeme katkı sağlayarak gelecek nesillere gü-venli yarınlar bırakmalıyız.

Mübarek Ramazan Ayına has rahmet, bereket ve mağfiret ile hemhal olmanız dileği ile.

Sosyal Hizmet Uzmanı/ Aile-Der Yönetim Kurulu Başkanı

Fatih KILIÇ[email protected]

Paket Servis671 71 42 - 43

Page 9: Haber Şehir Gazetesi Sayı 1

09<< GÜNDEM >>>>>>>

Ramazan etkinlikleri kapsa-mında üç yıldır farklı temalar üzerine sohbetler düzenlenen Başakşehir Belediyesi prog-ramların ilk teması “Yolumu-zu aydınlatanlar”, geçtiğimiz yıl “İz bırakanlar” ve bu yılda “Hayrunnisa Annelerimiz” başlığı ile devam etti. ‘Hayrunnisa Annelerimiz’ teması altındaki söyleşilerde, insanlığa örnek olan Hz. Hatice (r.a.), Hz. Meryem (r.a.), Hz. Asiye (r.a.), Hz. Hacer (r.a.), Hz. Sümeyye (r.a.) ve Hz. Fatı-ma (r.a.) etkinlik alanında bü-tün yönleriyle konuşuldu. ‘‘Hayrünnisa-Annelerimiz’ temalı sohbetlerin ilkinde Sular Vadisinde gerçekleşen söyle-şide Hz. İsa’nın (a.s.) annesi Hz. Meryem’ın hayatı, gazeteci yazar Sibel Eraslan tarafından anlatıldı.

Hz.Meryem hayatı ileinsanlığa örnek olduHayrünnisa-Annelerimiz’ başlığı altındaki sohbetlerin

ilkinde gazeteci-yazar Sibel Eraslan, Hz. İsa’nın (a.s.) annesi Hz. Meryem’i yazar kimliği ile anlattı. Sular Vadisi etkinlik alanını dolduran çok sayıda Başakşehirli’ye hitabeden Eras-lan, “Hz. Meryem’in kaderi, dünya üzerinde ondan başka hiç kimse tarafından tecrübe edilmemiş biricik bir serüven-di. Kuran-ı Kerim’in 34 yerinde Hz. Meryem’den söz edildiğini belirten Eraslan, yaşamıyla İnsanlığa örnek oldu” dedi.Hz. Meryem’in hayatından kesitler anlatan yazar “Hz Meryem -ki iffetliyle bilinir, yapayalnız yaşardı- babasız bir çocuk dünyaya getirdi. Babası bilinmeyen bir çocuk değil,

babasız bir çocuk. Hz. İsa’nın ilahi mesajını söndürmek iste-yenler onu iki kez yaşadıkları yerden kovmuşlardır. Kuran-ı Kerim’de övgü mertebesinde birçok yerde adı geçen Hz. Meryem’in güzel ahlakı hepi-mize örnek olsun. Bu akşam bütün insanlığın kadınlarına

örnek olan Hz. Meryem’in ruhuna Fatihalar gönderelim” dedi. Hz. Fatıma Annemizin HayatıHayrünisa Annelerimiz başlı-ğında bu defa samimi hitabeti ve etkileyici üslubuyla tanınan Ömer Döngeloğlu, Peygamber Efendimiz’in (s.a.v.) küçük kızı, nebevi soyunun devam

etmesini sağlayan Hz.Fatıma (r.a.) validemiz’in kısa ve çileli hayatını Kuran’dan ayetlerle ve kıstaslarla anlattı.Döngeloğlu “Doğumundan önce, Muhammed’in düşman-ları, onun son oğlunun da öl-düğü görünce, Muhammed’in soyunu sürdürecek kimsenin kalmayacağı, yolunun da bu yüzden mahvolacağı yönünde propaganda başlatmışlardı. Muhammed, kendisine nazil olan Kevser Suresi ile müjdeyi almıştır: “Şüphesiz biz sana bol hayır (bereketli nesil) vermişiz. Öyleyse Rabbin için namaz kıl ve kurban kes. Doğrusu asıl ebter (soyu kesik) olan sana kin duyandır.” Küçük yaşından

itibaren, babasının her işine koşturması, onu bir anne gibi koruyup kollaması sebebiy-le, babası Muhammed ona; “Ümmü Ebîha” yani “Babası-nın Annesi” lakabını vermiştir” dedi.

AnnelerimizinAnnesi Hz. HacerHz. Hacer annemizi anlatan, Nihat Hatipoğlu, “Hz. Hacer, Hz. Meryem, Hz. Amine, Hz. Hatice ve Hz. Fatıma, Medine’nin hanımefendileridir. Bu annelerimizin her birini çok konuşmak gerek. Resulallah onlara cennetin hanımefendi-leri diyor. Çağımız hanıme-fendileri de onları örnek alır inşallah” dedi.Hz. Hacer’in, Allah’ın evinin ebedi hizmetkarı olduğunu, Hz. Hacer’den bahsederken aklımıza hemen Hz. İbrahim ve Hz İsmail’in de geldiğini söyle-yen Hatipoğlu, Hz. İbrahim’le karşılaşmaları ve evliliği ile ilgili ibret alınacak örnekleri de anlattı.<<

Başakşehir’de Ramazan bir başka yaşanıyor

Başakşehir Belediyesi’nin ilçe genelinde gerçekleştirdiği Ramazan programlarında “Hayrunnisa Annelerimiz” temalı sohbetler düzenledi.

Hayrunnisa Annelerimiz

Binlerce komşu aynı sofrada iftar açtı

Vadi’de Bosna Rüzgarları EstiBosnalı kadınlara destek için kurulmuş olan Kevser İlahi Grubu, tanınmış Türk Tasavvuf Müziği ve ilahileri Boşnakça seslendirdikleri eserlere farklı bir yorum kattı. İlahileri Türkçe’de okuyan grup vatandaşlardan büyük ilgi gördü.Bosnalı kadınlardan oluşan Kevser ilahi grubunun vermiş olduğu konsere katılan 3.bölge Milletvekili Ünal Kacır, Başakşehirliler’e yaptığı selamlama konuşmasında Başakşehir Belediye Başkanı

Mevlüt Uysal’a teşekkür etti. “Ben de Başakşehirliyim. Ramazan etkinliklerini zevkle takip ediyorum. Herkesin evinde yiyeceği fazlasıyla var ama sokak iftarları birlikte aynı sofrada buluşmanın mutluluğunu yaşatıyor. Dün bu vatanı birliktelikle kurtarmışsak bu günde hep birlikte omuz omuza yukarılara taşıyacağız. Bizim için Bosna ayrı bir öneme sahip büyük komutan Aliya İzzetbegoviç’in torunlarını Başakşehir’de ağırlamak çok anlamlı” dedi.<<

Başakşehir Belediyesi Ramazan programlarının yedinci günüde yurt dışından gelen misafirlerini ağırladı. Bosnalı 20 hanımın, Bosna Savaşı’nın ardından Saraybosna’da kurduğu Kevser İlahi Grubu, Sular Vadisi’nde sahne aldı.

Aliya İzzet Begoviç’in Torunları Başakşehir’de

Düzenlediği sokak iftarlarıyla örnek bir yerel yönetim anlayışı sergileyen Ba-şakşehir Belediyesi, dün akşamda Sular Vadisi’nde düzenlediği iftarla, on binler-ce kişiyi aynı sofrada buluşturdu. İftara, Gümrük ve Ticaret Bakanı Hayati Yazıcı ile Serbest Güreş Türk Milli Takımı sporcuları da katıldı.

Her Ramazan’da on binlerce vatandaşı so-kak iftarlarında bir araya getiren Başakşehir Belediyesi, bu sene de bereket sofralarını ilçe mahallelerine taşıdı.

Her mahallede kurulan iftar sofralarında buluşan vatandaşlarımızın bazılarının görüşleri:Ahmet Çetin: “Organizasyonu çok iyi buluyo-ruz, çok seviyoruz. Allah (c.c.) Belediye Başkanı-mızı başımızdan eksik etmesin. Komşularımızı organize edip hep beraber geliyoruz. Komşuları-mızla işten güçten dolayı görüşemiyoruz sokak iftarları bir araya gelmemize vesile oluyor” dedi.

Recep Ünlü: ‘’Çok duygusal, huzurlu bir ortam. Burada başkanımızla birlikte iftar yapmak çok güzel. Allah mahrum etmesin.’’Mustafa Yavuz: ‘’Düzen çok iyi, her sene daha iyi oluyor. Başkanımızla da konuşma fırsatı bulduk. Eşim, gelinim, oğlum, torunum hep beraber sokak iftarına geldik. Kalabalık ortam-da iftar açmak ayrı bir güzellik.’’ Nail Altınok: ‘’Çok güzel bir etkinlik. İnsan-ların sosyalleşmesi için çok güzel. İnsanlar işlerinin yoğunluğundan dolayı komşuluk ilişkilerine unutmuş durumda. Sokak iftarları sayesinde komşuluk ilişkilerimizi kuvvetlen-diriyoruz. Görüşemediğimiz arkadaşımızla dostumuzla burada görüşüyoruz.’’ <<

PAYLAŞMAK VEYARDIMLAŞMAK...

Etrafımızda nice yoksul insanlar vardır. Bunlardan bir kısmı belki de akşam pazar dağıldıktan sonra kimseye görünmeden karınlarını doyurmak için dökülmüş sebze ve meyve artıklarını toplayan kimse-lerdir. Bu insanlar belki de giyecek ayakkabısı olmadığı için bir lastik veya karton parçasını bağlayıp yü-rümeye çalışanlardır. Bu kimseler belki de yiyecek yemeği, giyecek elbisesi olmayan biridir. Bu kar-deşlerimiz belki yardım istemeye bile gücü kalmamış kimselerdir. Bu durumdaki insanların sayısı hiç de az değildir. Eğer gerçekten ciddi bir şekilde arayacak tetkik edecek olursak, böyle insanların hemen yanı başımızda bir mahalle ileride ve ya bir semt ötede yaşadığını fark ederiz. Mü’min önce etrafını tanımalı, yapması gerekenleri düşünme-li, yardıma muhtaç olan kimseleri bulduğunda üzerinde düşen vazifeyi yerine getirmelidir. Komşusu aç iken tok yatan bizden değildir düsturunu unutmamalıdır. Kazandığı ve harcadığı ma-lında yetimlerin, yoksulların, gariplerin de hukukunu gözardı etmemelidir. Mal ve servet elbette helalinden kazanıldığı sürece dinimize göre kutsaldır. Fakat onu doğru ve uygun bir şekilde kullanmak ve harcamak da o kadar önemlidir. Zira kendimiz sa-hip olsak bile malımızda fakirlerin ve toplumun hakkı vardır.Bir defasında Hz. Fatıma eşi Hz. Ali’nin getirdiği bir gerdanlığı takmıştı. Hz. Fatıma babası da görünce beğenir diye düşünerek Rasulullah’ın huzuruna gerdanlığıyla çıktı. Kızının boynunda bu gerdanlığı gören Hz. Peygamber, Ya Fatıma Muhammedin kızı boynuna ateşten bir altın takmış denilmesini ister misin? Buyur-du. Hz. Fatıma derhal boynundan bu gerdanlığı çıkardı onu sattı ve yerine bir köle alarak onu hürriyetine kavuşturdu. Kadınlara helal olduğu halde Allah Rasulü topluma örnek olması gereken kızına bunu uygun görmemiştir. Ayrıca yönetici olan insanların ve onların ailesine mensup kişilerin daha titiz davranması gere-keceğini, hatta helal olan hususlardan bile bazen kaçınmasının daha uygun olacağını anlatmak istemiştir.Toplumlarda her kesimden insan mevcuttur. Zenginlerimizin he-men yanı başında fakirlerimiz de yaşamaktadır. İnsanların her halini düşünmek yine yöneten insanların vazifesidir. Diğer taraf-tan mahlukat arasında iyilik yapılacağı zaman insana öncelik ve-rilmelidir. Allah’ın mükerrem olarak yarattığı insanı düşünmek onun derdine deva olmak gücü yeten her insanın üzerine vazi-fedir. Ayrıca fakirlerin bulunması zenginler için birer nimettir. Onları sevindirmek, onların hayır duasını almak Rabbimizin en sevdiği ibadetlerdendir. Rasulullah (a.s) devletin reisi, ordunun komutanı, müminlerin imamı Allah’ın sevgilisi kulu olduğu halde lüks ve rahat için-de yaşamayı arzu etmedi. Toplumundaki insanlar gibi yaşadı. Allah’ın Elçisinin bu husustaki düşünceleri ne kadar manidardır. Onun kendine özel sarayları, özel yemek menüleri, özel koruma-ları yoktu. O bazen aç bazen de tok olmak isterdi. Bir defasında Hz. Ömer (r.a), Rasulullah (a.s)’ın yanına girmişti. Üzerinde yat-tığı hasırın vücudunda bıraktığı izleri görünce: Sana yumuşak bir döşek yaptırsak Yâ Rasulallah! dedi. Bunun üzerine O; ‘Dünyayı ben neyleyeyim, dünya bana ne gerek’ buyurdu. Devamında, ‘dünya neye benzer bilir misiniz? Hayat kervanı giderken bir yol-cu istirahat etmek için bir ağaç gölgesinde nasıl konuklarsa biz de öyleyiz’ dedi. Hz. Peygamber beytülmâle gelen malı hemen fakirlere sarf eder-di. Hz. Aişe (r.a)’dan nakledilen bir rivayete göre: Peygamber ailesi koyun kestiler ve dağıttılar. Peygamberimiz (a.s.) ondan geriye ne kaldığını sordu. Bunun üzerine Hz. Aişe (r.a) ancak kü-rek kemiği kaldı, diğerlerini dağıttık dediğinde; ‘şu halde kürek kemiğinden başka hepsi duruyor, hepsi bizim oldu’ buyurdular.Allah Rasulü, Ebû Bekir’in kızı Esma’ya şöyle demişti: ‘Kesenin ağzını bağlama senin de rızkın bağlanır. İnfak et, sayma! sana da sayı ile verilir. Kilere kapatma senin de rızkın kapanır. Nitekim Rasulullah (a.s), bu söylediklerinin gereği gibi yaşayarak cömert-liğin ve yardımseverliğin en güzel örneklerini sundu. Hayatta sahip olduğumuz nimetleri paylaşabilirsek bize ait ola-caktır. Verebildiklerimiz bizimdir. Bir yoksulu, ihtiyaç sahibini sevindirmek, onun duasını alabilmek en değerli ibadetlerden-dir. Yiyecek ve içecekleri evlerimizde depolamak, lüks ve israfa kaçmak, cimrilik yapmak doğru değildir. Dünya malı dünyada kalıyor. İmkânımız varken ihtiyaç sahiplerine hayır yapmak, eli-mizdeki nimetleri paylaşmak hem dünyamızı hem de ahiretimiz kazanmaya vesile olacaktır. Hayır ve hasenatta yarışmak ne ka-dar güzel bir duygudur. Ülkemizde ve dünyanın bir çok yerinde bizden yardım bekleyen nice kardeşlerimiz bulunmaktadır. Ra-mazan ayı bu hayırlar için en güzel fırsattır.<<

Mustafa KARATAŞDoç. Dr. - İlahiyatçı

Bayramilani_domates12x17.indd 1 10.08.2012 18:47

Page 10: Haber Şehir Gazetesi Sayı 1

10 <<<<<<< SAĞLIK >>

Oruç ve diğer dînî rükünlerin birçoğu; bir yönü itibarı ile dünyada sağlık, sıhhat, huzur ve mutluluk reçetesi hük-mündedir. Rükünleri bütünü ile yerine getirenler; kişinin hem kendisini, hem ailesini ve hem de etrafını psikolojik-man stresten, saldırganlıktan, depresyondan emîn, güvenilir ve barışık kılar. Husûsen de Rabb’i ile barıştırır. Ayrıca biyolojik organizmasını reha-bilite eder. Orucun farz bir ibadet oldu-ğu ve tutulmasının insanın bedenî, ve ruhî sağlık; ayrıca huşu ve mutluluğu açısından pek çok pozitif getirisinin olduğu ile ilgili olarak birçok ayet, hadis, bilimsel ve tecrûbî gözlemler vardır. “Oruç tutunuz ki sıhhat bula-sınız; seyahat ediniz ki zengin olasınız.” (Şerhu’l-Müsned 9/218, Mecme’u’z-Zevâid 5/324, Tergîb 2/83, Nihaye 3/12).Allah İncil’de Hz.İsa’ya şöyle vahyetmiştir: Ey İsa! İsrailoğul-larına şunu haber ver ki, benim rızam için oruç tutan kimsenin vücuduna sıhhat veririm, ecrini büyük eylerim.” (Kitabu’l-Ummal, Tesdîdü’l-Kavs).“Oruç; mideyi, bağırsakları ve kalbi dinlendirir. Vücuttaki fazlalıkları eritir. Hem rûhî, hem bedenî bir devâdır.” (İbnu’l-Kayyim, Mukaddime, s.382).“Oruç, Allah’ın düşmanı olan şeytanı kahreder. Şeytanın

kullandığı vâsıta şehvettir. Şehvet de yemek içmekle kuv-vetlenir. İşte oruç, şeytanın vâsıtasını zayıflatır.” (İmam Gazâlî). Namazdan sonra oruç; bütün ümmetlere emredilmiş biyo-lojikman ve psikolojikman yapılan bir ibadet türüdür. Oruç ve onun benzeri diyet ve perhizler, sıhhatin kıymetini bilen ilkeli insanlar için; 1-Ego-nun, yani nefsin aşırı tepki ve isteklerine karşı aktif ve pasif mücadele yöntemidir.2-Öfke ve saldırganlık, 3-Bencillik ve cimrilik, 4-Ahlâkî çöküntü, 5-Cinsel taciz, 6-Müskirât veya madde bağımlılığı, 7-Aşırı yeme içme, 8-Diyabet, hiper-kolesterolemi, damar sertliği gibi metabolik hastalıklar, 9-Her şeyi tüketme ve 10-Mor-bid obesite gibi pek çok birey-sel hastalığın ve 11-Ötekileş-tirme gibi pek çok toplumsal hastalığı profilaksisi, tedavisi ve rahabilitasyonu için etkin bir reçetedir. Veya yine ilkesel olarak ye-mek yemenin temel nedeni bedenî ihtiyaçları karşılamak, hastalıkları iyileştirmek, çalı-şıp üretebilmek için eksojen enerji temin etmektir. Lezzet ise işin bir promosyonudur. Lakin ferdî veya dînî ilkesi olmayanlar için yemek bir ego tatmini ve eğlence aracı-dır. İşte kulun yaratacısı olan Şârî yani kural koyucu; ilkeli ve kontrollu yeme ayı olan Ramazan’ı ihdas etmiş; onu bir ibadet haline getirmiş ol-malı. Ramazan ayı aslında tam bir yememe ayı değil; yeme içme-yi ve günlük yaşamı dinî, ama aslında insanî prensiplerle disipline etme ayıdır. Kural basittir: Üç öğün yerine 2 öğün yemek, malayanilik yap-mamaktır. Bunun ego açısın-dan abartılacak pek bir yönü yoktur. Olay bir niyet, küçük bir irade meselesidir. Karşılı-ğında bir yıl boyunca aşırı yağ ve toksin yüklenmiş bedeni;

tıkanmış veya daralmış da-marları, rayından çıkıp azıtmış huy ve davranışları iyileş-tirme, bencilce tüketime dur deme ayıdır. Tüketmek yerine üretme, elde olanı olabildiğin-ce yoksullarla paylaşma, garip gurebayı fark etme, onlarla ikramlaşma, hep almak yerine verme; sonuçta vermenin o muhteşem hazzını yaşama, ruhî ve bedenî hafifliği ve manevî yükselişi yakalama ve huzura kavuşma ayıdırSon 30 yıldır, özellikle batı dün-yasında müthiş gıda bolluğu ve israfı yaşanmakta, tüketim sınırsız oldu. Lakin obesite, kalb ve beyin damarlarında tıkanma, diyabet, kanser gibi hastalıklar pik yaptı. Dünya tarihinde ilk kez aşırı beslenme yüzünden çocuklar; anne ve babalarından erken ölmeye başladı. Oysa oruç; çok daha doğal, basit ve bedava bir perhiz-dir. Zaten perhiz hemen tüm hastalıklarda,ilaçtan önce ge-len bir tedavi yöntemidir.Perhizlerden farklı olarak, ina-nalar için oruç; ecri ve sevabı yüksek bir ibadettir. Yani kârı yüksek bir pasif eylemdir. Ayrıca oruçlu; tefekkür yani derin düşünme, zihnî ve hatta bedenî üretim daha verimli-dir, hem ruh hem de biyolojik organizma daha diri ve daha uyanıktır. Oysa dolu mide ve barsaklarla söz gelimi spor ve söz konusu üretimiler yapıla-maz; yapılsa da verim düşük-tür. Çünkü dolaşımdaki kan; beyin ve kaslara değil; dolu mideye ve barsaklara yönelir, sindirim için aşırı enerji tüketi-mi olur; diğer bedenî ve zihnî fonksiyonlar kısıtlanır, çok iş yapmışçasına vücut yorgun düşer veya tembelleşir ve kişi uyur.Oruçta sıkıntılı süre öğlen ile gün batımına kadar olan bir-kaç saattir. O da Ramazanın o pozitif atmosferi içinde ve her-kesle bir beraber; anca beraber kanca beraber olma psikolojisi içinde, toplumsal dayanışma

içinde, herkesle birlikte, her-kes kadar iş başarmanın za-ferini duygusu içinde akşam olur ve o bitimsiz sevinç ânı gelir. Sofra başında aile, dava ve din kardeşleri ile ve illa ki sevdikleri buluşulur. Oruç sofraları hep seven ve se-vilenlerin köşesidir. O sofraya oturan her fert bir artı değer olup sofraya bir neşve katar. Yalnız başına, paylaşılmadan yenilen veya “Vira bismillah” ile, dua için topluca açılmış ellere yetişilemeyen iftar sofrasında pek tat ve neşve yoktur. O neşve, depresyona bire bir ilaçtır. İftar sofrasında küsme yoktur; barış, meved-det vardır. O köşelerde sadece pide, ekmek ve yemek değil yürekler de bölüşülür. Artık sofrada her ne bulunsa, lezzet küpüdür. Çünkü en lezzetli yemek, aç iken, topluca ve bilhassa oruçularla birlikte yenilen yemektir.Oruç tutacaklarakolay bir yöntemBirincisi; baştan oruçtan mak-sadın yememek olduğunu, kendimizi tutmak olduğunu idrak etmeli. Sahurda, ortala-ma bir kahvaltıda ne yiyorsak onun dahi asgarisini yemeli, fazlasını değil. Zorlamadan, bolca sıvı ve az tuzlu ayran içmeli. Açlık korkusu ile ke-sinlikle fazla gıda alınmamalı. Yoksa oruçtan beklenen mak-sat hâsıl olmaz. Hem gereksiz yemek; sahurdan sonra tekrar uykuya yatanlara sıkıntı verir, mideyi ekşitir, gastrit yapar.Sahurdan maksat ibadettir, seher vaktini değerlendirmek-tir, oruç ibadetine niyetlenip oruçtan ne beklediğini tartıp açık bir bilinçle başlamaktır; tabaklar dolusu yemek değil-dir.Oruçluyum diyerek iş tempo-sunu düşürmek gereksizdir, yanlıştır. Rutin iş ve meşguli-yet aynen sürdürülür. Hatta aşırıya kaçmamak şartı ile spora devam edilir. Oruçlu veya aç kişi rutin iş,

eksersiz ve bedeni hareketle-rini kısıtlamaz ise, kas yıkımı değil, adipo doku yani yağ do-kusu yıkımı olur; bu da obesi-te tedavisi için arzu edilen bir şeydir. İftarda dikkat edilecek faktörlerİftarda su, meşrubat ve 2-3 hurma ve birkaç zeytinle ve yarım tabak çorba ile oruç açılıp 10-12 dk. kadar ara ve-rilmeli; namaz veya benzer bir şeyle meşgul olunmalı. Bun-dan maksat; alınan karbonhid-rat, yani şekerin kana geçmesi-ne ve açlık hissini gidermesine ve enerjiye dönüşmesine fırsat vermektir. Sahih sünnete uygun tutulan oruca organizma yaklaşık bir haftada alışır. Üçte bir veya yarım kapasite ile çalışmaya alışan mide ve diğer organ-lar; ilk ay 5 kg. kadar kayıp verir ve fazla kilolar bitene kadar ayda 5 kg. kayıp verme devam eder. Fazlalıklar atıl-dıktan sonra, organizma artık biyolojik bilince veya dengeye kavuşur, kilo kaybını durdu-rur. Fazlalık olan her bir kilo verildiğinde kişi 1 yıl gençle-şir; 5 kilo verebilirse 5 yıl genç-leştiğini hisseder. Buradaki ön şart, kişinin açlık ve işten geri kalma korkusu ile asla fazla gıda almaması; önceki toplam gıda tüketiminin en az yarısı-nın altına düşebilmesidir. Özetle Nebevî sünnete uygun oruç ve haddi aşmayan planlı açlık; damar hastalıklarına, al-kolizme, madde bağımlılığına, psikopatik kişiliğe, obesiteye, hatta kansere dahi şifadır.Tebrikler sana ey oruç! Biz hekimlerin başaramadığını başardığın için tebrikler. Bizi tut! Orucun hikmetini hâlâ anlayamamış, özellikle de lüzumsuz yere hastalarına oruç bozduran hekimleri, tir-yakileri, azgın nefislerimizi, sarhoşlarımızı, serkeşlerimizi, psikopatlarımızı tut.Ey şifa veren oruç, hoş gel-din aramıza. Selam mübarek Ramazan’a.<<

Oruçla Sıhhat Bulmak

Enerji veren besinler yaşam kalitenizi arttırıyor

Nihat BENGİSUProf. Dr. Genel Cer. Uzmanı

Ramazan ayı aslında tam bir yememe ayı değil; yeme içmeyi ve günlük yaşamı dinî, ama aslında insanî prensiplerle disipline etme ayıdır.

Sürekli bir halsizlik ve bitkinlik hissi yaşıyorsanız bu-nun temelinde yanlış beslenmeniz yatıyor olabilir.

Uzmanlar, vücudun enerji metabolizmasında gö-rev alan besinlerin yeterli ve dengeli alınması hem enerji düzeyini artırarak fiziksel hem de sü-rekli bitkin hissetmekten kaynaklanan duygusal yorgunluğu azaltabileceğini söylüyorlar.

Bu bilgilerden yola çıkarak, beslenme durumlarınız-da bir değişikliğe gidebilir, bu şekilde daha sağlıklı ve güçlü bir vücut yapısına kavuşabilirsiniz meleklerim. B12 den zengin besinler Vitamin B12 enerji düzeyinin artırılması açısından önemli bir vitamindir. Az dü-zeydeki yetersizliklerinde bile anemi, halsizlik, dep-resyon ve cinnet görülebilir. Uzun süreli ve yüksek düzeylerdeki yetersizlikler ise kalıcı beyin ve sinir sis-temi hasarlarına sebep olabilir. Doğal yollardan almak için hayvansal kaynaklı besinlerin tüketilmesi gerek-mektedir. Özellikle kum midyesi başta olmak üzere ıs-takoz, istiridye, yengeç gibi kabuklu deniz hayvanları, karaciğer, havyar, ahtapot, balık, kırmızı et, peynir, yumurta B12 den zengin besinlerdir.Tam tahıllı besinler Karbonhidrat eneri sağlanmasın-da baş aktördür. Ancak tüketilecek karbonhidratın ya-vaş emilen formda olması kan şekerinin hızlı yükselip hızlı düşmesine engel olur. Bu sayede uzun süreli ve kaliteli enerji üretilmesini sağlar. Tam tahıllı besinler yüksek oranda posa içeren karbonhidrat kaynakları-dır. Bu sayede vücuda uzun süreli enerji desteği verir-

ler çavdar, yu-laf, buğday, arpa ve bunlar-dan elde edilen rafine edilme-miş unlar, bul-gur, kahverengi pirinç akla ilk gelen tam tahıl-lı besinlerdir. Tirozin içeren besinler Tirozin beyinde dopamine, epinefrin ve norepinefrin sentez-lenmesi için kullanılır. Nörotransmitter düzensizli-ğinden kaynaklanan rahatsızlıkların düzeltilmesinde kullanıldığı gibi enerji düzeyinin artmasında da görev alır.Yoğurt, soya, avokado, badem tirosinden zengin be-sinlerdir. Demirden zengin besinler Demir yetersizliği başta yorgunluk ve bitkinlik olmak üzere çarpıntı, ne-fes darlığı, anemi, soğuğa karşı hassasiyet, iştahsızlık, konsantrasyon bozukluğu ve zihin fonksiyonlarının zayıflamasına sebep olur. Demir, kan hücreleri ara-cılığıyla vücutta oksijenin tüm hücrelere taşımasında görev alır. Bu sayede enerji düzeyini artırarak yor-gunluğu azaltır. Kırmızı et, yumurta sarısı, koyu yeşil yapraklı sebzeler, üzüm, istiridye, karaciğer demirden zengin besinlerdir. Bir önceki yazımız olan Diyete baş-lamadan önce dikkat edilmesi gerekenler! başlıklı ma-kalemizde diyet öncesi bilmeniz gerekenler hakkında bilgiler verilmektedir.<<

Diş SGK kapsamına giriyorSGK, özel muayenelerde yapılan diş tedavi masraflarını da karşılayacak. Yeni uygulama 2013’te başlayabilir.Diş de sigorta kapsamına giriyor. SGK, özel muayenelerde yapılan diş tedavi masraflarını da karşılayacak.Gazi Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Cem Kılıç, ko-nuyla ilgili son durum hakkında bilgi verdi.

Kılıç şunları söyledi: “Çalışma Bakanı Faruk Çelik bir tali-mat verdi. SGK’nın dişle ilgili yeni uygulaması EKK kara-sından sonra gelecek yıl uygulanabilir. Maliye Bakanlığı ve Hazine’nin görüşleri alınarak karar verilecek. Olumlu bir karar çıkacağını düşünüyorum. 14 bin muayenehane var. Bunlara diş tedavi hizmeti bağlamında vatandaşın başvur-ması sağlanacak. Bugüne kadar yoktu. 1 Ocak’tan itibaren herkes genel sağlık sigortası kapsamında. Sağlık hizmetine diş tedavi hizmetlerinin de konulması durumunda her şey devlet eliyle karşılanmış olacak.”<<

Aşırı sıcaklar hasta ediyorRuh Sağlığı Uzmanı Dr. Melike Ceyhan Balcı, aşırı sıcakların stres kaynağı oluşturduğunu ve psikolojik rahatsızlıkları tetikleyebileceğini söyledi.Aşırı sıcakların insan psikolojisi üzerinde olumsuz etkilere sebep olabildiğini belirten Dr. Melike Ceyhan Balcı, “Bunal-tıcı havalarla birlikte, insanların sinirlilik düzeyleri doruk noktasına ulaşıyor. Stresin doruk noktasına ulaşmasıyla birlikte stres zihinsel, ruhsal ve hatta fiziksel açıdan sağlığı olumsuz yönde etkileyen bir tehdit unsuru oluyor. Bu yüz-den stresi kontrol altında tutarak hayatı daha üretken bir hale getirmeliyiz” dedi.<<

Başakşehir ilçemiz yeni bir diş sağlığı

merkezine kavuştu.

10 yıldır diş sağlığı sektöründe varolan ESTE

DİŞ Başakşehir 1. Etap girişinde bulunan benzin

istasyonun yanındaki binada hizmet vermeye

başladı.

15 kişilik kadrosuyla Başakşehirde çalışmaya

başlayan ESTE DİŞ diş sağlığını ilgilendiren her

alanda hizmet veriyor.

ESTE DİŞ yetkililileri 7/24 çalıştıklarını ve

Başakşehirlilere hizmet etmekten memnuniyet duyduklarını belirttiler.

Başakşehir’de Yeni Bir Sağlık Merkezi

Page 11: Haber Şehir Gazetesi Sayı 1

11<< KÜLTÜR-SANAT >>>>>>>

Başakşehir Kütüphanesi, okuyucu sayısının artırılması amacıyla ‘paket servis’ projesini uygulamaya koydu

Başakşehir Suffa VakfıKütüphaneyi Evinize GetiriyorProjeye göre kitaplar; telefon ederek, SMS

yollayarak veya e-mail yoluyla kütüp-haneden talepte bulunan okuyucunun evine getiriliyor. Suffa Vakfı’nın kurduğu Başakşehir Kütüphanesi’nde okuyucular için evlere kitap servisi yapılıyor. 6 yıldır Başakşehir halkına hizmet eden ve her yaştan kesime hitap eden 8 bin 561 tane kitabın bulunduğu kütüphane, okuyucu sayısının artırılmasının amaçlandığı ‘paket servis’ projesinin uygulamaya konulduğu ilk yer. Birkaç hafta önce hayata geçirilen uygulamada vatandaşlar telefon ederek,

SMS yollayarak veya e-mail yoluyla ki-tap talebinde bulunabiliyor. Kütüphane müdürü Onur Fazlıoğlu, okuyucuların kitapları rahatlıkla seçebilmeleri için tüm altyapının hazır olduğunu söylüyor. Çocukların ulaşmaları gereken bilgilere kitaplardan ulaşmalarını istediklerini kaydeden Fazlıoğlu, “Bu projeyle okuma-yı neredeyse unutacak kadar az okuyan halkımıza destek olmuş ve katkı sağlamış olacağız.” diye konuşuyor.Alınan kitap süresinin maksimum 20 iş günü olduğu uygulamada, kitap dağı-tımı ve toplanması saat 17.00 ve 18.00 saatleri arasında yapılıyor. Üyelik ücreti dışında hiçbir ücret alınmadan evlere teslim edilen kitapların sipariş ve iadesi tamamıyla kütüphanenin sorumluluğu altında. Başakşehir Kütüphanesi’nde al-götür-oku-getir sistemi ile birlikte, al-götür-izle-getir servisi de yapılıyor. Al-götür-izle-getir sistemi ile ise çocuk-lar ve yetişkinlere film ve belgeselleri kütüphaneden ödünç alma imkânı sağ-lanıyor. Şahintepe, Esenyalı, Pendik, Madenler, Göztepe gibi ilçelerde de kütüphaneleri bulunan vakıf, Avcılar ve Güngören’deki kütüphanelerinde de bu uygulamayı en kısa zamanda başlatmayı planlıyor.<<

Başakşehir’de Suffa Vakfın’dan Büyük Hizmet NEREDEN NEREYE...

Vara boşa sevinmeYoğa durup yerinmeSabreyle sen sabreyleGün döne devrân döne… (Velî)

Dün gece daha Başakşehir’de gençleri gördüm. Sular va-disinden iftardan geliyorlar, kalabalıklar, ellerinde içecekler. Sigara içeni de vardı içinde. Cam madensuyu şişesini yere attılar önce sonra top gibi tekmelediler kaldırım boyun-ca. Durdum baktım, rahatsız oldular ve tekmelemeyi bırak-tılar. Şişe kırılmadı. Yürüdüler gittiler, arkalarından baktım ve düşündüm;

Sahi, yoldan taşı çekmek han-gi peygamberin sünnetiydi!

Malûm mübarek Ramazan ayındayız. Nûruyla bereke-tiyle geliyor, bin şükür. İftar davetleri oluyor. İş ve siyaset camiasının yanında eş dost davetleri de oluyor. Hepsine yetişmek mümkün olmasa da gitmeye gayret ediyorum. Beş yıldızlı otellerde verilen iftar-lara katılmak mecburiyetinde kaldım bu sene, ısrar sonucu gittim ama! Keşke gitmeyey-mişim…Doğu Anadolu’dan büyük bir tekstil firmasının iftarıydı ilk gittiğimiz. Gazeteci bir ağabeyimle katıldık. Oldukça büyük bir salon tamamen doluydu. Canlı fasıl heyeti sahnede, şık hanımlar beyler. Hem İstanbul’dan hem diğer illerden milletvekilleri ve kamu yöneticileri de davet-liler arasında. İftar başladı. Kur’an-ı Kerîm okundu ardından dua. Sonra ev sahibinin amcazadesi olan bir bey çıktı sahneye, tekrar Kur’an okumaya başladı, ama ne okuduğunu anlamak ne mümkün, ağlıyor sandım bir ara. Bir özenti, bir kötü taklit, bol teganni, tam bir felaket. Dayanamadım yakınına gittin baktım yüzü değme tiyatro-culara taş çıkartacak abartılı mimiklerle dolu, acıklı bir

yüz ifadesi, bende utanılası, gülünesi etki bıraktı ancak. Fazla okuyamadı, dayana-madı kendisi de “ben iftar verenin amcazadesiyim, 5-10 dakika dediler ama yetmez hocaların eline mikrofon ve-rince en az 15-20 dakika daha lazım bana” dedi ve bu sefer dinlediğim en kötü ilâhiyi okumasına başladı. Bir satır okuyor güya ardından ‘rap’ yapar gibi aralara konuşma-lar yapıyor, dualar sıkıştırı-yor, ilkokul çocuğuna yakış-mayacak bir tavırla eziyetini noktalıyor. Kabûs gibi bir şey. Allah akıl fikir versin.

Daha sonra ki gün yine lüks sayılacak bir işletmenin Florya şubesinde toplandık arkadaşlarla. Ortak dostları-mızdan biri sohbeti pek sever, güzel de konuşur. Cesur ve sıra dışı örneklerle, yine aynı ekipte olan gençlik arka-daşıyla beraber yaşadıkları komik maceralarla epeyce bir eğlendirdi kalabalığı. Bu ağabeyimiz vakti zamanında büyük işler yapmış batırmış şimdi tekrar iş camiasına dönmüş. Yemek arasında tek tek bizleri takdim etmeye başladı. Dostlarımız arasında bir kardeşimize sıra gelince “çok kabiliyetli, sanatçı, mari-fetli ve dünyayı görmüş ama ‘zor geçiniyor’ bu günler-de…” diye bir laf etti, benim tüm tadım tuzum kaçtı. Zira o kardeşime de baktım onun-da öyle, yüzünü ekşitti önce, üzüldü. Lavaboya gitti son-ra. Peşinden gittim, ağabey adına özür diledim. Sonra mesaj attım cep telefonuna o ağabeyimizin; “Örneğiniz şık olmadı, herkesin izzet-i nefsi var” diye, bozulmuş, ertesi gün benimle ilişiğini kesti, isabet olmuş. O rencide olan dostumuz helâlinden rızkının derdinde, çok konuşacakları-na iş verseler ortada öyle bir dertte kalmazdı, vebâli var bu işlerin…Bakın Şeyh Sadi (Şirazî) Bostan ve Gülistan adlı enfes eserinde ne diyor; “Ey fakir, bir zengini kibir ile sermest gördüğün zaman, ‘başkasını incitecek’ iktidara mâlik olmadığın için Cenâb-ı Hakk’a şükret!” Allah

muhafaza buyursun bizleri. (Âmin)Sular Vadisi iftarları da ma-lumunuz kalabalık olur epey. Yaşına ilmine mesleğine hür-meten dua okuması için eline mikrofon verilenlerin hâlleri ibretlik. Daha çorbalar içilme-den aceleyle başlanan dua, yemekleri (tamamen) soğuta-na kadar sürüyor. Bazı genç-ler ve çocukları görüyorum, çok hoşlar sol ellerini açıp sağ elleriyle yemeye devam ediyorlar. Gereksiz teşek-kürler mübalağalı iltifatlar (sanırsınız ki her şey ve her-kes mükemmel!) boş lâtifeler (şaka demeli asıl, lâtife lâtif olur çünkü) daha ne tür ga-rabet ararsanız var. Dualarda ne Filistin, ne Suriye, ne Irak yok son zamanlarda, fena, çok fena…Bir elimin parmağını geç-medi katıldığım iftar sayısı ama milletin, ümmetin, din kardeşlerimin acıklı durum-ları daha fazlasına gitmeme mânidir efenim. Riyâ, ha-sed, gıybet, taassûb, gaflet, cehâlet sarmış etrafımızı ve işin en acı tarafı kimsenin de bu durumdan şikâyeti yok! Hep söylüyorum eğer bizler aklımıza başımıza alıp tövbe edip tedbir almazsak büyük felâketler ve belâlar kapımız-da, Allah masûmları korusun, âmin…Evliyâdan bir mübarek zarif vefâd anında sorulan soruya irfanıyla ibretlik bir cevap vermiş;- “Baba Erenler göçüyorsun evlâdına ne koydun geride?”- “Evlâdım adam değil ki para-yı ne yapsın, evlâdım adamsa parayı ne yapsın?”Selametle efenim, selametle...<<

Başakşehir halkı bu yıl ilk defa düzen-lenen Çanakkale ziyaretleri gezisinde Başakşehir Belediyesi öncülüğünde Sivil Toplum Kuruluşları’nın katılımı ile Çanakkale’ye önemli bir katılım göstere-rek adeta çıkartma yaptı. Tarihimizin en büyük savunma destanının yazıldığı topraklara gerçekleştirilen ziyaret’e 10.087 Başakşehirli katıldı. Hikayeleri ile büyüdüğümüz, vatan toprağı için canlarını vermiş dedelerimizin şehit ol-duğu toprakların acılı atmosferini soluyan ziyarette duygu dolu anlar yaşandı. İlçedeki STK ve derneklerin talepleri doğrultusunda düzenlenen ziyaretler 26 Mayıs’ ta başladı. 18 Temmuz’ a kadar devam eden geziler her gün

5 otobüsle gerçekleştirildi. Başakşehir Belediyesi Kültür ve Sosyal İş-ler Müdürlüğü tarafından gerçekleştirilen ziyarette katılımcılar her gün sabah ma-halle muhtarlıklarından kalkan otobüslerle Çanakkale’ye ulaştırıldı. Çanakkale ‘de Seyit Onbaşı, Şahindere Şehitliği, Abide, Ertuğrul Koyu, 57. Alay ve son olarak Conk Bayırı’ nı kapsayan yarımayı rehberler eşliğinde gezen ziyaretçilere ziyaret yerleri ile ilgili bilgi de verildi. Hep birlikte edilen dualar da şükran ve minnet sözcükleri vardı. Zengin içerikli gezi katılımcılarına Başakşehir Belediye’si tarafından kahvaltı tabağı ve Akşam yemeği verildi. Çanakkaleye yapılan bu ziyaretlerden duyu-lan memnuniyetin herkesin gözlerinden ve dillerinden anlaşıldığı yoğun ziyaret prog-

ramlarının önümüzdeki senelerde de devam etmesi planlanıyor.<<

VELÎCE

Başakşehir ÇANAKKALE’ye aktı...

Mehmet Ali [email protected]

Page 12: Haber Şehir Gazetesi Sayı 1

12 <<<<<<< EKONOMİ-TİCARET >>

Dersankoop 1984 yılında kuru-lan sanayi kooperatifi, 2007’de yeniden yapılanıp toplu iş yapı kooperatifi olarak Deri Mamulleri Toplu İşyeri Yapı Kooperatifi haline getirildi. O günden bu güne bölgedeki en çok sorunu olan kooperatif olarak kaderinin hiç değişme-diğini söyleyen Muhittin Yeşil-çiçek; sitemiz diğer kooperatif sitelerin 3’te 1 oranında bile de-ğil. Normal değerini bulamadı. Ama biz yönetime geldiğimiz günden bugüne sitemizin de-ğeri %100 arttı dedi.Dersankoop yönetimi olarak hedef ve projelerini anlatan Yeşilçiçek; biz birinci dönemi-mizde önceki yönetimlerden hiç yardım almadık. Yani biz görevi alırken her şey ortaday-dı, düzen ve disiplin yoktu. Biz icraat ve proje ortaya koyma-dan önce, kooperatifimizde dü-zen ve disiplini sağladık. Daha sonra rutin işler olan kanalizas-yonları, çevre düzenlemelerini vb. bunlarla ilgilenerek ilk dönemimizde projelerimizi ha-yata geçirme fırsatı bulamadık. Birinci dönemimiz tamiratla geçti. Ama ikinci dönemimizde önemli bir projemiz var. On-lardan biri, kooperatifimizin doğusunda bulunan 62 dönüm arazimiz var. Arazimiz organi-ze sanayi bölgesinin en değerli, en pahalı arazisi konumunda.

İKTİSADHABER aracılığıyla buradan ülkemizde düzgün, ahlaklı işini dürüst yapan müteşebbislere sesleniyorum. Arsamızı kat karşılığı ihaleye çıkaracağız. Arsamız 42 dönüm 2,8 emsal ticari alan, 20 dönüm 1.5 emsal sosyal hizmet alanı olarak tasarlıyoruz. Arsamızla ilgilenecek olanların bizimle ir-tibata geçmesini istiyoruz dedi.

DERSAKOOP’UNİHRACAT ORANI % 80 Dersankoop’un ihracatta ülke ekonomisine katkısının %80 ol-duğunu belirten Yeşilçiçek; koo-peratif olarak bünyemizde dün-ya çapında markasını tutturmuş 20 büyük firma var bu firmaların ihracat yaptığı ülkeler ağırlıklı olarak İskandinav ülkeleri ve Türki Cumhuriyetlerdir. Bün-yemizde bulunan firmalarımız ülkemizin kalkınmasında ciddi katkılarda bulunmaktadır dedi. Buna paralel olarak Türkiye’nin ekonomisinde değerlendiren Yeşilçiçek; Türkiye ekonomisi artık rayına girmiştir. Bundan 10 sene önce Cumhurbaşkanı Başbakan’a anayasa kitapçığını fırlattığında ekonomi bir anda alt üst oluyordu. Şimdi Genel-kurmay Başkanı, Generaller ve üst düzey yetkililer soruşturma-ya alınıyor, tutuklamalar olma-sına rağmen eskisi gibi ekono-mimizde kriz yaşanmıyor. Artık

ekonomi tabana oturmuştur. Bundan sonra izlenecek sağlam politikalarla Türkiye’nin önü-nün açık olduğunu düşünüyo-rum. Jeopolitik olarak dünyanın en önemli ülkelerinden bir tane-siyiz. Bu durumumuzu iyi kulla-nabilirsek Başbakanımızın dedi-ği gibi 10 yıl sonra dünya’nın en iyi 10 ekonomisi arasına girece-ğiz. Ben bu konuda başkanımıza katılıyorum, ekonomik gösterge-lerde bunu gösteriyor.

BEŞ YIL SONRA OSB’NİN YILDIZI OLACAĞIZ27 Mayıs’ta tekrar 2.kez baş-kanlığa seçilen Muhittin Yeşil-çiçek ; Dersankoop üyelerine bizi bu şerefli göreve tekrar layık gördükleri için sonsuz teşekkürlerimi sunuyorum.

Üyelerimizin bizleri takip et-melerini, yanlışımız olursa biz-leri uyarmalarını, yapıcı eleşti-rilerle bize katkıda bulunmala-rını istiyoruz. Biz tebrik, takdir beklemiyoruz. Üyelerimizden istirhamım bizlere güvensinler. 5 yıl sonra organize sanayi böl-gesinin yıldızı olacağız” dedi.

Muhittin Yeşilçiçek: Sizlerin aracılığıyla buradan ülkemizde düzgün, ahlaklı işini dürüst yapan müteşebbislere sesleni-yorum. Arsamızı kat karşılığı ihaleye çıkaracağız. Arsamız 42 dönüm 2,8 emsal ticari alan, 20 dönüm 1.5 emsal sosyal hiz-met alanı olarak tasarlıyoruz. Arsamızla ilgilenecek olanların bizimle irtibata geçmesini isti-yoruz dedi.<<

27 Mayıs’ta tekrar 2.kez başkanlığa seçilen Muhittin Yeşilçiçek ; Dersankoop üyelerinin bizi bu şerefli göreve tekrar layık gördükleri için sonsuz teşekkürlerimi sunuyorum.Üyelerimizden isteğim bizleri ta-kip etmelerini, yanlışımız olursa bizleri uyarmalarını, yapıcı eleştirilerle bizleri uyarmalarını istiyoruz.

OSB’nin yıldızı olacağız!

Başakkadın Projesine,Profesyonel DestekBaşakşehir Belediyesi’nin, Başak-şehirli hanımların el emeklerini de-ğerlendirerek, iş sahibi olmaları için hayata geçirdiği “Hanımeli Başakka-dın Girişimcilik Projesi”, profesyonel eğitim programları ile de büyük ilgi görüyor. Motivasyon, planlı çalışma ve istikrar Başakşehir Kent Konseyi Kadın Meclisi organi-zasyonu ile Başakpazar Fuar ve Sergi alanında gerçekleştirilen seminerler zincirinin ikincisinde, “Pazarlama Stratejileri” konusu ele alındı. İstan-bul Aydın Üniversitesi Öğretim Görevlisi Übeyid Korbey’in verdiği seminere yoğun katılım oldu. Seminerde, her hafta salı günü Başakpazar’da be-lediyenin sağladığı ücretsiz stantlarda satış yapan hanımların, kazançlarını nasıl artırabileceklerine dair ipuçları verildi. Doğru üretilen ürünün nasıl olacağı, doğru pazarlama teknikleri, müşterinin satın alma sebeplerini sıralayan Korbey, işin sırla-rını hanımlarla paylaştı. Bir ürünü severek üretmelisiniz Hatalı bir ürünle pazarlama yapılamayacağını söyleyen Übeyid Korbey, ”Bu şekilde en fazla bir kere ürününüz satılır. Bir ürünü severek üretmeli-siniz. Beceri ve ustalığın yanında sevginizi de ka-tarsanız ürününüz faydalı olmuştur” dedi. Başarının sırrı ne? Başarının temel koşulu olumlu düşünmekten geçer. İstek, sevgi, kalite ürün pazarlama da çok önemlidir diyen Korbey, pazarlamada işin sırrının, kendine güvenmek, başarıya inanmak, olumlu dü-şünmek, kendini geliştirmek, çalışmak ve işbirliği yapmak olduğunu söyledi. Korbey, ”Ünlü markalara baktığımızda, kalitele-rinden dolayı ün yaptıklarını görürüz. Siz de Ba-şakşehir sınırlarını aşmak istiyorsanız pazarlama kriterlerine uymalısınız. O zaman marka olma yolunda ilerleyebilirsiniz. Doğru pazarlama da müşteriyi anlamak ve tanımak pazarlamanın en önemli unsurudur. En doğru pazarlama satışla sonuçlanandır. Daha çok müşteriye ulaşmak için tanıtım ve reklam faaliyetlerine önem vermelidir. Müşteri ihtiyaç duyar beğenir ve kalitesine inandı-ğı takdirde satın alır. Fiyatına bakar ve bütçesine göre hareket eder’’ dedi. Alanında uzman eğitmenler tarafından belirli periyotlarla Başakpazar Fuar ve Sergi alanında tekrarlanacak seminerleri tamamlayan hanımlara, Başakşehir Belediyesi tarafından sertifika da veri-lecek.<<

Başakşehir’liSarı Otobüsü Sevdiİstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Top-baş toplu ulaşımda kullanılmak üzere 100 yeni oto-büsün hizmete girdiğini, her ay 100 yeni otobüsün toplu ulaşıma katılacağını ifade etti.

Feshane Uluslar arası Kongre ve Sergi Salonu’nda düzenlenen törenle tanıtımı yapılarak hizmete giren araçlar uluslararası standartlarda ve aynı zamanda çevreye duyarlı motora sahip. LED ek-ranlı, güvenlik kameralı otobüslerde, hem içeride hem de dışarıda görüntü kaydı alınabilecek.<<

Başakşehir’de yeni görevalan otobüsler ve sayıları:78B Başakşehir4. Etap -Yenibosna Metro 5 adet78M Başakşehir 4. Etap -Mecidiyeköy 2 adet78E Başakşehir4. Etap - Kayaşehir 3 adet 79G Başakşehir - Güvercintepe 6 adet79K Kayaşehir - Yenibosna Metro 8 adet 89C Başakşehir-1. Etaplar- Taksim 5 adet 146M Başakşehir4. Etap-Mecidiyeköy 1 adet

Kadir Topbaş, Kadıköy-Kartal Metrosu’nun 17 Ağustos’ta açılacağını belirterek “Artık karikatürize olmuş minibüs dönemi geride kalacak” dedi.Marmaray’ın 2013 yılı sonu itibariyle tamamlanacağını kaydeden Topbaş, böylece herhangi bir noktadan metroya binildiğinde Ümraniye’ye, Çekmeköy’e, Kartal’a, havaalanına, Başakşehir’e, Levent’e gidebileceğini söyledi. Başakşehir-İkitelli Metrosu’nun tamamlanan kısmının ise eylül ayında hizmete gireceğini söyledi.

Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Topbaş, İstanbulluları canından bezdiren trafik sorununun 2014 yılında tamamen ortadan kalkacağını söyledi.ÇİLENİN SONU KONFOR OLACAKİstanbul’un 2014 vizyonunu anlatan Topbaş, “İstanbul 14 milyon nüfusu ile günde 22 milyon hareketliliğe ulaştı. Bü-tün ulaşım planlamalarını günde 40 milyon hareketliliğe göre yapıyoruz. İstanbullu 2014 yılında çok daha çağdaş, konforlu ve entegrasyonun sağlanmış bir ulaşım ağına kavuşacak. Şimdi yaşanılan trafik çilesi o konforlu günler için” dedi.Topbaş’ın verdiği bilgilere göre İstanbul’da balık istifi yol-culuk tarihe karışacak ve zengin-fakir aynı ulaşım aracında olacak.KADIKÖY-KARTAL-BAŞAKŞEHİR HATTIUlaşıma bugüne kadar 24.3 milyar lira harcandığını hatır-latan Kadir Topbaş, Üsküdar- Ümraniye- Tepeüstü- Çek-meköy Hattı’nın da 38 ay gibi kısa bir sürede bitirileceğini ifade etti. Halen günde 1 milyon 370 bin kişi taşıdıklarını belirten Kadir Topbaş, bu rakamın 2014 yılında 5 milyon kişiye ulaşacağını bildirdi.Topbaş, makinsitsiz sistem ile donatılan Kadıköy - Kartal Metro Hattı’ndaki test çalışmasının da tamamlandığını ve bu hattın önümüzdeki ay açılacağını, Başakşehir-İkitelli Metrosu’nun tamamlanan kısmının ise eylül ayında hizmete gireceğini söyledi.Ancak Başakşehirliler Kadir TOPBAŞ’ın metro açılış tarihi-ni dört yıl önce 29 Ekim olarak verdiğini unutmadıklarını söylediler. Daha sonra da zaman zaman tekrar açılış tarihi açıkladığını hatırlatan ilçe sakinleri bu tarihi de çok inan-dırıcı bulmamakla beraber ‘inşaallah bu sefer açılır çünkü Başakşehir’in metroya gerçekten çok ihtiyacı var’ dediler.<<

TOPBAŞ: Başakşehirlilere Metro Müjdesi verdi!

Page 13: Haber Şehir Gazetesi Sayı 1

13<< SİZİN İÇİN SEÇTİKLERİMİZ >>>>>>>ABDURRAHMAN DİLİPAK:

Ne Oluyor?

MUSTAFA AKYOL:

Şeriat’ın Erdemleri

06 Ağustos 2012Birileri düğmeye bastı ve topyekûn saldırıya geçtiler.Türkiye uluslararası güçlerin bölgede yağma yapmasına izin vermediği için, Türkiye’nin zayıf-latılması ve kendi derdine düşü-rülmesi gerekiyor..

Bana kalırsa İsrail, bölgedeki ça-tışmayı kışkırtarak intikam alma-ya çalışıyor.Musul petrolleri üzerinde bir he-sap söz konusu.İran sıkıntılı.. Türkiye de etkisiz-leştirilirse, İslâm ülkeleri üzerinde daha kolay oynayacaklar.. Onun için var güçleri ile Türkiye’yi kö-şeye sıkıştırmaya çalışıyorlar.Bu hedefe ulaşmak için PKK iyi bir fırsat. Birileri, “Arap baharı”ndan yola çıkarak kendi-lerine göre bir “Kürt baharı” icat etmek istiyorlar. Türkiye’yi Irak’a ve Suriye’ye çevirmeye çalışıyor-lar.. Uluslararası sistemde bu fır-satı kullanıyor..Türkiye’yi köşeye sıkıştırmak için 3 yol var: Terör, siyasi kriz ve ik-tisadi kriz..Terör öncelikli konu gibi sanki. Ardından siyasi kriz için biri-leri devrede. Hedefte Erdoğan ve AK Parti var.. Erdoğan’ı ve Davudoğlu’nu hedef seçmişler gibi sanki.. Bu süreçte parti için-de kriz çıkartabilirlerse, partiyi

bölebilirlerse çok mutlu olacak-lar.. O zaman önlerinde bir engel kalmayacak gibi düşünüyorlar.. Bu şekilde Anayasa tartışması da rafa kaldırılmış olacak. Kürt soru-nunun çözümünde birilerine göre başka yol da kalmamış olacak. Birileri, bütün bu gerçekler ortada iken, Türkiye’nin ABD’nin taşe-ronluğunu yaptığı, bölgede onla-rın politikalarının hayata geçiril-mesi için çalıştığını iddia ediyor.. Oysa bana göre, gerçek bunun tam tersi. Aynı çevreler, Suriye’de işlerin bu noktaya gelmesinden Türkiye’yi suçluyorlar..Türkiye muhalefete destek ver-meseydi, işler bu noktaya gelmez, bu kadar kan dökülmezdi gibi bir yorum yapıyorlar. Sanki daha ön-ceki Hama katliamında muhalifler silah kullanmadılar da ne oldu?Kaldı ki; Türkiye, sınırlı olarak bölgedeki siyasi muhalefete destek vermiş, onların sesini dünyaya du-yurmaya çalışmış, sorunun siyasi çözümü için çaba göstermiştir..Şu gerçeği de birileri görmezden

geliyor: Direniş, silah desteğini öncelikle dışarıdan sağlamadı.. İlk silah, Suriye ordusundan kaçan askerlerle birlikte geldi ve ardından karakol baskınları ile elde edildi. Daha sonra Bekaa üzerinden silah girişi oldu ve ardından Ürdün üze-rinden..Bir yandan karşınızda silahlı Suri-ye birlikleri, Muhaberat, Şebbiha birlikleri varken, halka eline silah alma demenin ne anlamı var ki?Birileri Türkiye’ye karşı çıkarak, dolaylı olarak da olsa Suriye re-jiminin ihtiyaç duyduğu moral desteği sağlayarak onlara zaman kazandırıyor. Bu da bu işin kan ve can maliyetini, zaman maliyetini artırıyor.. Bundan sonra Suriye’de geri dönüş yok. Olamaz da. Bu iş iç savaşa da dönüşse, gelecekte Baas rejimine yer yok..İşlerin bu noktaya gelmesi, halkın sivil taleplerine silahla cevap ve-ren Esad rejiminin sorumluluğun-dadır.. Bu işler bu noktadan sonra da fazla uzun sürmez..İşin kötü yanı; muhalefetin, sivil

kayıplar karşısında Şebbiha ve Muhaberat elemanlarına, Suriye askerleri içindeki Nuseyri unsur-lara karşı kan davası başlatması ihtimali. Bu direnişçileri, haklı bir noktadan haksız bir noktaya savu-rur.. Hele bu işin siviller arasında bir çatışmaya dönmesi, felaket olur. Bu iş kan davasına, intikam savaşına dönmemeli.Aslında bütün bunlar beklenme-yen şeyler değil.. Bundan sonra da bölgede benzer olaylar yaşanacak.. Sabırlı olmak lazım.. Tarihin en önemli kavşak noktalarından birin-de bulunuyoruz.. Bazı işlerin kema-le ermesi, zeval vaktinin işaretidir.. Karanlığın en koyu anı, aydınlığa en yakın olduğu zamandır..Evet, cansıkıcı şeyler oluyor. PKK’nın fırsatı ganimet bilip saldırması, bazı insanların bazı gerçekleri görmesi, bazı konular üzerinde birilerinin bir kez daha düşünmesine vesile olması açısın-dan önemli.. Eğer birileri akılsız-ca, öfkesi aklından büyük işlere kalkışmaya çalışacak olursa, onlar

için gelecek günler, geçen günleri aratabilir..Bu olanlar ilk defa olmuyor.. Daha bir süre de olmaya devam edecek..Şimdi her zamankinden daha metin olmamız gerekiyor.. Daha sabırlı olmamız gerekiyor. Öfkeye kapıl-mamak gerekiyor.. Bir topluluğa olan öfkemizin, bizi onlar hakkında adaletsizliğe sevk etmemesi ge-rekiyor.. Daha çok dua etmemiz gerekiyor.Bütün bunlar birer imtihan vesilesi. Bu işler ilk kez bugün olmuyor. Dün de bu böyleydi, bugün de böyle, yarın da böyle olacak.. Allah, servet ve iktidarı halklar ve ülkeler arasında evirip çevirecek. Bizleri mallarımız, canlarımız ve sevdikle-rimizle kimi zaman artırarak, kimi zaman eksilterek imtihan edecektir. Bu süreçte herkes kendi istihkakını kazanıyor. Sonuç ise Allah (cc)’ın takdirindedir.. Birilerinin bir planı varsa Allah’ın da bir planı vardır ve galip olacak olan O’nun planıdır.Selâm ve dua ile.. YENİ AKİT <<

Son on yılda “Ko-penhag kriterleri”ni çokça konuştuk, tartıştık. Çoğumuz Avrupa Birliği’nin demokrasi ve insan hakları standart-larını içeren bu değerler manzume-sinin Türkiye için gerekli olduğunu savunduk. (Ben hala da savunuyorum, çünkü “Ankara kriterleri”ne hayran olamadım henüz.) Ancak bunu yaparken, yani Avrupa’nın siyasi ve hukuki kriterlerinin itha-lini isterken, biraz tuhaf olmuyor da değil insan. “Elin gavuru bunları düşünüp bulmuş da, biz niçin yerimizde saymışız” gibi sorular geliyor akla. “Hiç kimseye işkence yapılmasın” gibi iyi bir fikir, örneğin, niye Avru-palıların aklından çıkmış da, biz ancak onların telki-niyle, baskısıyla, “ilerleme raporu”yla filan işkence-den uzaklaşabilmişiz? Bu gibi sorular, son iki asırdır, İslam dünyasında-ki okur-yazarların aklını kurcalar durur. Bunlardan bazıları, “bizim medeni-yette iş yok arkadaş” diye özetlenebilecek bir ken-dini-inkar yolunu seçer. Onların tam karşısında yer alanlar ise, Batı’nın emperyalist yönünü öne çıkararak, “insan hakları filan yalan, biz bize yete-riz” diye özetlenecek bir içe-kapanmacılık savunur. Fakat üçüncü bir yol daha var: Başka medeniyetlerin objektif başarılarını takdir etmek, ancak bunların o medeniyetlerin özündeki bir üstünlükten değil, ta-rihsel şartlardan kaynak-landığına hükmetmek. Ve dolayısıyla “öz”ü koru-yarak, hatta ihya ederek, tarihsel şartları geliştirme-ye çalışmak. Ancak bu üçüncü yol da, “haydi tutalım bu yolu” demekle olacak bir iş de-ğil. Belirli bir tarih bilinci gerektiriyor. Özellikle de İslam dünyası ve Batı ara-sındaki zıtlıkların tarihine dair bir bilinç.Yeryüzünde Cennet İşte tam bu konuda ufuk açabilecek bir eser yayın-landı bu yaz Amerika’da: Pakistan kökenli İngiliz hukukçu Sadakat Kadri’nin “Heaven on Earth: A Jour-ney Through Sharia Law” (Yeryüzünde Cennet: Şeriat İçinde bir Yolculuk) adlı

kitabı. New York Times gibi önemli gazetelerde yorum-lanan kitap, şeriatın tarih içindeki serüveni inceliyor. Bu arada şeriat ile Ortaçağ Avrupası arasında yaptığı bazı karşılaştırmalar ise çok ezber bozucu. Sözgelimi, Ortaçağ Avrupası’nda bir sanığın suçlu olup olmadığı nasıl “ispatlanıyor”muş, biliyor musunuz? Ona işkence yapıp muci-zeyle kurtulup kurtulmadı-ğına bakarak! Norman ve Cermen huku-kunda, örneğin, bir başka-sının karısını ayartmakla suçlanan bir adamın ma-sumiyetine, ancak “kızgın bir demiri eliyle tutması ve bundan yara almadan kurtulması” sayesinde hükmediliyormuş. Bir di-ğer yargı tekniği ise, sanığı ağır taşlarla bağlayıp suya atmakmış. “Eğer masumsa Tanrı onu kurtarır” düşün-cesiyle... “Buna karşılık, İslam hu-kukçuları yargı sistemini hiç bir zaman mucizelere dayandırmamıştı” diyor Sadakat Kadri. Aksine, “şa-hitlik ve deliller konusunda sofistike kural ve kriterler geliştirmişlerdi.” Öte yandan, “sanık hakları” dediğimiz (ve Türkiye’de hâlâ pek parlak olmayan) ilkeler konusun-da da şeriat çok ileriymiş. Kadri’nin ifadesiyle: “12. yüzyılda [Müslüman Endülüs’teki] Sevilya’da yazılan bir hukuki metin, haksız şiddete karşı gardi-yanları uyarmakta, dahası sanıkların ziyaretçi kabul etme ve bir an önce hakim karşısına çıkma hakkını savunmaktadır. Dahası, ‘Devletin hiç bir yetkilisi, bir hakim veya vali izni olmaksızın, hiç kimseyi hapsedemez’ demektedir. Bu, Avrupa tarihinde kay-dedilmiş bilinen ilk adil yargılama şartıdır. ” İlginç, değil mi? Aynı zamanda da düşün-dürücü ve soru sordurucu: İslam dünyası, bundan dokuz asır önce “adil yargılama”nın öncüsü imiş de, bugün niye değil? Acaba Müslümanlar, şeria-ta içkin olan erdemleri göz ardı etmiş, yahut şeriatın “lafzına” odaklanırken, onun “maksatlarını” unut-muş olabilirler mi?

Şeriatın maksatlarıBir önceki yazımda Amerika’da yeni yayın-lanan bir kitaba atıfta bulunmuştum: Pakistan kökenli İngiliz hukukçu Sadakat Kadri’nin “Hea-

ven on Earth: A Journey Through Sharia Law” (Yeryüzünde Cennet: Şe-riat İçinde bir Yolculuk) adlı eseri. Oradan devam edelim... Söz konusu kitaptaki ilginç noktalardan biri, “işkence” pratiğinin İslam dünyasındaki seyrine dair sunduğu gözlemler. Buna girerken, evve-la işkencenin Ortaçağ Avrupası’nda çok stan-dart bir “sorgu yöntemi” olduğunu da hatırlatalım. Tutuklanan hemen her-kesin ağır şekilde “elden geçirildiği” bir devirden bahsediyoruz. (Tam da 2000’lere gelene dek Türkiye’de olduğu gibi.) Peki işkencenin vaka-i adiye olduğu bu dünyada şeriat neyi öngörüyor-muş? Kadri şöyle yazıyor: “İşkence, İslam fıkhı tarafından başlangıçta yasaklanmıştı... Fahiklerin büyük çoğunluğu, belirli bir suçtan itham edilen sanıkların sessiz kalma hakkı olduğunu kabul etmişti. Hatta Hanefiler, idam gerektiren bir suç-ta işkence yoluyla itiraf elde etmeye çalışan bir hakimin kendisinin idama mahkum olması gerekti-ğini savunacak kadar ileri gitmişti.” (s.140) Fakat yazar, “başlangıç-ta” böyle olan durumun, giderek değiştiğini de anlatıyor. İzah ettiğine göre, dokuzuncu yüzyıl-dan itibaren önce Maliki sonra da Hanbeli mezhe-binden olan bazı fakihler işkenceye cevaz vermeye başlamış. Buradaki kritik nüans, işkenceye yakılan bu yeşil ışığın “siyasi ihtiyaçlar-dan” kaynaklanmasıymış. Bir başka deyişle, giderek güçlenen ve merkezileşen devlet aygıtı, otoritesini sağlamlaştırmak için ih-tiyaç duymuş işkenceye. (Yahut “zındıkların katli” gibi otoriter uygulama-lara.) Sadakat Kadri, bu duruma bir örnek de Osmanlı’dan getiriyor. Osmanlı’nın Hanefi fakihleri, hırsızlık gibi bireysel suçların yargı-lanmasında işkenceyi men etmeye devam et-mişler. Ancak “Sultan’ın otoritesine karşı işlenen suçlar”a gelince, durum değişmiş! (s.141) Kısacası işkence, “şeriat-tan” değil, “devletten” çıkmış... Fikir özgürlüğü Kuşkusuz bu meseleler gazete köşesinde vuzuha

kavuşturulamayacak ka-dar karmaşık. Ancak aka-deminin kapalı dünyasına terk edilemeyecek kadar da önemli. Önemli, çünkü son bir asırdır gerek Türkiye’de gerekse İslam dünyasının genelinde bir hukuk sefale-ti hüküm sürüyor. Şeriat hayatın dışında kal-mış, onun yerine ikame edilen modern kanunlar da, bu coğrafyada zaten yüzyıllardır hüküm süren müstebit devletleri daha beter azmanlaştırmış du-rumda. (Bkz: “Devrim Ka-nunları” gibi vehametler.) Bu sebeple, birey hak ve özgürlüklerini korumak için gerekli kriterleri bir tek Batı’dan bulup getire-biliyoruz. Ancak onlar da yabancı kalıyor ve dolayı-sıyla eğreti duruyorlar. Dolayısıyla bence “şeriat”a yeniden dönüp bir bakmak lazım. Örneğin, İmam Şatibi’nin, İslam düşüncesi açısın-dan büyük önem taşıyan, ancak bizde nedense pek anılmayan “şeriatın mak-satları” (makasıd-ı şer’ia) yaklaşımını hatırlamak lazım. Şatibi’ye göre, tüm şeriat, aslında beş temel değeri korumak içindir: Can, mal, din, akıl ve nesil. (Dikkat ederseniz, “yüce devletin ve devletlülerin korunması” diye bir şey yoktur burada. Aksine, devletten de korunacaktır bu temel değerler.) Eğer buradaki felsefeyi anlar, ihya eder ve yeni-den yorumlarsak, ufuk açıcı çıkarımlar yapabili-riz. Örneğin, bakın, eskiden Boğaziçi’nde, şimdi de Malezya İslami Finans Üniversitesi’nde ders veren Prof. Dr. Murat Çızakça, Türkiye’nin fikir özgürlüğü açığına dair şöyle demiş: “Fikir özgürlüğü, hıfz al-akl [aklın korunması] gereğidir. Şeriatin amaçla-rındandır. Fikirler dolayı-sıyla tutuklamalar Şeriat’a aykırıdır.”Bence de öyle. Ve onun için “şeriat isteriz” deyip duruyorum...

Mustafa Akyol - STAR<<

Allah, servet ve iktidarı halklar ve ülkeler arasında evirip çevirecek. Bizleri mallarımız, canlarımız ve sevdiklerimizle kimi zaman artırarak, kimi zaman eksilterek imtihan edecektir. Bu süreçte herkes kendi istihkakını kazanıyor. Sonuç ise Allah (cc)’ın takdirindedir.. Birilerinin bir planı varsa Allah’ın da bir planı vardır ve galip olacak olan O’nun planıdır.

Osm

an T

urha

n - Z

aman

Page 14: Haber Şehir Gazetesi Sayı 1

14 <<<<<<< GÜNDEM >>

Page 15: Haber Şehir Gazetesi Sayı 1

15<< SPOR >>>>>>>

Yıllardır Avrupa, Dünya ve Olimpiyatlarda en çok başarı ve Altın madalya kazandığı-mız spor branşımız kuşkusuz ata sporumuz güreştir. İlçemiz Başakşehir’de ise ata sporu-muz güreşe İstanbul Büyükşehir Belediye-mizin altyapı açmasından sonra işin başına getirilen Cemal BAKIR ve Mehmet Fatih

BAKIR hocalarımızın gayretli çalışmaları ile son 3 yıldır meyvelerini toplamaya başladı. Özellikle 2011 ve bu yıl başarıdan başarıya koşan güreşçilerimiz, İlçe birincilikleri, İl birincilikleri, Bölge birincilikleri ve Türki-ye Şampiyonlukları dahil her sene ciddi mesafe kat ettiler. 2012 yılı kazanılan toplam

madalya sayısı 86 bu madalyaların 10 tanesi Türkiye derecesi, 2 Türkiye şampiyonluğu gibi çok önemli bir derecede bunların için-de.20 tane madalya Türkiye grup maçlarına, 56 tanesi ise İstanbul şampiyonalarına ait, toplamda 86 madalya, bu sayı gerçekten çok önemli, Ayrıca kısa bir süre önce 3 sporcu-

muz yıldızlar milli takı-mına seçilerek bu sezon ilk milli tecrübelerini yaşadılar. Kısa bir za-man sonra bu sporcula-rımızın Avrupa,Dünya ve hatta Olimpiyat dereceleri yapmala-rı bile mümkün. Bu konuda bir dönem Milli takımda antrenör olan hocaları Cemal BAKIR; çalışmaların çok iyi gittiğini ilerideki gün-lerde Allahın izniyle daha büyük başarıların geleceğini belirtti.

OKULLAR ARASI YILDIZLARGÜREŞ ŞAMPİYONALARIOkullar arası Yıldızlar güreş şampiyonala-rında ilçemizden en çok birinci ve Türkiye Şampiyonu çıkaran okul Çınar Koleji , ardından bu sene açılmasına rağmen çok iyi dereceler yapan Başakşehir İmam hatip Lisesi.

13-14 YAŞ MİNİKLERDE,NURETTİN TOPÇU İ.Ö.O. İSTANBUL ŞAMPİYONU2011-2012 Sezonunun 13-14 yaş grubunda Nurettin Topçu İ.Ö.Okulumuzun takım

halinde İstanbul şampiyonu olarak başarı-sını tescillemiş oldu,yine Bakır ailesinden olan beden öğretmeni milli güreşçi Mu-hammed Sadin BAKIR hocanın talebeleri büyük bir başarı yakaladılar.Pehlivanlarımızın 1 yıl boyunca almış oldukları madalyalar...<<

İSTANBUL ŞAMPİYONASI Altın :20 Gümüş : 13Bronz : 23 TOPLAM : 56 GRUP ŞAMPİYONASI Altın : 5 Gümüş : 3 Bronz : 12 TOPLAM : 20 TÜRKİYE ŞAMPİYONASI Altın : 3 Gümüş : -- Bronz : 7 TOPLAM : 10 GENEL TOPLAM : 86 MADALYA

Milli TakımaMoral ZiyaretiLondra olimpiyatlarına yoğun tempoda hazırlanan, ‘Serbest Güreş Türk Milli Takı-mı’ sporcularımıza Londra öncesi siyasiler-den destek geldi.

İSKİ Başakşehir Arıtma Tesisleri Kampı’nda Londra olimpiyat oyunları için hazırlık yapan Serbest Güreş Milli Takımı’na moral ziyareti gerçekleştiren Başkan Uysal, İstanbul Milletvekili Harun Karaca ve Ak Parti Grup Başkanvekili Mahir Ünal, olimpiyat hazırlıkları hakkında bilgi aldı. Serbest Güreş Milli Takım Antre-nörü Yakup Topuz da ziyaretten duyduğu memnuniyeti dile getirerek “Şu an biz takım olarak hazırız, inşallah güzel dileklerinizi Cenabı hakkın yardımıyla boşa çı-karmayız. Elimizden gelenin en güzelini yaparız. Pekin olimpiyatlarında bir altın madalyamız var oda Rama-zan Şahin Kardeşimize ait. Olimpiyat, ciddi bir hazır-lık gerektirir. Biz buna Türkiye şartlarında çok iyi ha-zırlandığımıza inanıyoruz. Ayın 6’sında da Londra’ya gidiyoruz” dedi. Başkan Uysal da güreşçilerimizin ma-dalyaları toplayacağına inandıklarını belirterek, kendi-lerini Başakşehir’de ağırlamaktan memnun olduklarını belirtti. Başakşehir’deki Ramazan etkinliklerini de an-latan Uysal, sokak iftarlarına geçen yıl 26 bin 500 kişi-nin katıldığını bu yıl da yine 25-30 bin arasında katılım olacağını söyledi. Takım sporcuları için moral desteği olacağını ifade eden Uysal, bu nedenle Başakşehir’de 4 Ağustos’ta gerçekleştirilecek sokak iftarına tüm güreş-çileri davet etti. Başkan’ın daveti, memnuniyetle karşı-landı. Ziyaret sonrası Başkan Uysal ve Milletvekilleri, sporcularla hatıra fotoğrafı çektirdi.<<

Çifte ŞampiyonBaşakşehir güreş altyapısından yetişen Enes Bilal Yeşilçiçek (15) genç yaşında çok büyük bir başarıya imza attı. Kendi yaş grubundaki neredeyse hiçbir güreşçinin yapamadığı şeyi yaptı ve aynı sezonda hem grekoromende hem serbest stilde güreşerek her iki dalda da Türkiye Şampiyonluğunu kazan-dı. Grekoromen ve serbest sitilde 85 kg da güreşen Enes Bilal Yeşilçiçek öncelikle İstanbul elemeleri ve Türkiye grup ele-melerini geçerek Türkiye şampiyonasında güreşmeye hak kazandı. Bu şampiyonada tüm rakiplerini tek tek geçerek adını finallere yazdırdı. Final maçlarında rakiplerini yenerek her iki turnuvada Türkiye Şampiyonu olarak İ.B.B güreş ta-rihinde bir ilki başarmış oldu.<<

Başakşehir’de güreşe ilgi başarıyı getirdi

Annesinin Tazegül’ü, Türkiye’nin Servet’i68 kiloda tatamiye çıkan milli sporcu, Dolmabahçe’de ‘Ülken için, annen için savaş Servet’ diyen Başbakan Erdoğan’ı mahcup etmedi. İranlı Mohammad Bagheri’yi 6-5 yenerek, Türkiye’ye Londra’daki tek altın madalyasını kazandırdı

Murat Tarhan - LondraTarihimizde ilk kez 114 sporcuyla gitme-mize rağmen madalyaya hasret kaldığı-mız Londra Olimpiyatları’nda, yüzümü-zü Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın özel olarak motive ettiği Servet Tazegül

güldürdü. Olimpiyatta Türkiye’yi 68 kiloda temsil eden milli tekvandocumuz, finalde İranlı Mohammad Bagheri’yi 6-5 yenip, Türkiye’ye Londra Oyunları’ndaki tek altın madalyayı kazandırdı.ACILARIN EN BÜYÜĞÜAVRUPA ve dünya şampiyonu olan, Pe-kin 2008’den de bronz madalya ile dönen Tazegül, dünyanın 1 numaralı tekvando-cusu... Ancak Londra Oyunları’na kısa bir süre kala büyük bir acı yaşadı. Annesi amansız bir hastalığa yakalandı. Servet, olimpiyat kampını da annesini bu süreçte yalnız bırakmamak adına Almanya’da

yaptı. Servet’in annesi, yaklaşık 2 ay önce vefat etti.BAKAN KILIÇ DEVREDEBU acı olay olimpiyattaki en büyük madalya umudumuzu moral olarak dibe vurdu. Danışmanı Ercan Yavuz aracılı-ğıyla Servet’in yaşadığı dramdan haber-dar olan Bakan Suat Kılıç, 21 Temmuz’da Dolmabahçe’deki iftar yemeğinde Servet Tazegül’ün 1. masada oturup Başbakan’a takdim edilmesini sağladı. Bakan Suat Kılıç, 7 Ekim 2011’de annesi Tenzile Erdoğan’ı kaybeden Başbakan’a milli sporcunun durumunu anlattı.

2012’de rekor:86 Madalya

Başbakan Tayyip Erdoğan; kadınlar 1500 metrede altın madalya kazanan Aslı Çakır Alptekin ile gümüş madalya alan Gamze Bulut’u canlı yayında tebrik etti.

2012 Londra Olimpiyat Oyunları 1500 metre fina-linde Aslı Çakır Alptekin ile Gamzu Bulut altın ve gümüş madalyanın sahibi oldu.Aslı Çakır Alptekin, yarış sonrası yaptığı açıklamada, herkesin kendileri için dua ettiğini bildiklerini belirte-rek, ‘’Bu madalyaları tüm Türkiye’ye armağan ediyo-ruz. Biliyoruz ki herkes bize dua etti. Onların dualarıyla son turdu Gamze ile iyi ko-

şup ilk iki sırayı aldık’’ diye konuştu.Atletizm dalında Türkiye’ye olimpiyat tarihindeki ilk altın madalyayı kazandıran Aslı Çakır Alptekin, ‘’Burada İs-tiklal Marşı’nı tüm dünyaya okutacağımız için onurlu gu-rurluyuz. Bu Türklerin gücü. Bize emeği geçen herkesten Allah razı olsun’’ dedi.-Gamze:’’İnandık ve başar-dık’’1500 metrede gümüş ma-dalya kazanan Gamze Bulut ise, ‘’Aslı ablayla inandık ve başardık’’ diye konuştu.Şokta olduğunu ifade eden Gamze Bulut, ‘’Herşey bana rüya gibi geliyor. Güzel koştuk, hala inanamıyorum. Olimpiyat ikincisiyim, çok mutluyum. Çizgiyi geçerken inandık ve başardık’’ dedi.Yarışın hemen ardından Gençlik ve Spor Bakanı Suat Kılıç’ı arayan Başbakan Re-cep Tayyip Erdoğan, Bakan Kılıç ‘ın telefonundan olim-

piyatlarda ülkemize madalya kazandıran atletlerimizle görüştü.TRT ekranlarına da canlı olarak yansıyan telefon görüşmesinde altın madalya kazanan Aslı Çakır Alpte-kin ‘Allah sizden razı olsun Sayın Başbakanım. Destekle-rinizi unutmayacağız. İşte bu

Türk’ün başarısıdır ‘ dedi.1500 metrede gümüş ma-dalya sahibi olan Gamze Bulut ise ‘Destekleriniz için çok teşekkür ederim. Elimizden geleni yaptık ‘ ifadelerini kullandı. Gamze Bulut ayrıca Fenerbahçe Başkanı Aziz Yıldırım’a da teşekkür etti. <<

Aslı Çakır Alptekin veGamze Bulut tarih yazdı

Anne acısının ne olduğunu çok iyi bilen Başbakan da şampiyon sporcuyu adeta terapiye aldı.MADALYA GETİREN SÖZBAŞBAKAN Erdoğan, ‘Senin acını biliyo-rum ve anlıyorum... Londra’da annen ve ülken için savaş Servet! Senden madal-ya bekliyorum... Bu başarından en çok mutlu olacak kişi annen olacaktır. Onun ruhunu şad etmek istiyarsan bunu başar Servet’ dedi.VE DÜN GECE MUTLU SONOLDUKÇA duygulanan Servet de, ‘Emriniz olur Sayın Başbakan’ım... Ne yapıp edip madalya alacağım’ sözü verdi. Londra’da madalya getirmezsem Başbakanımız’a çok ayıp olur’ diyerek tatamiye çıkan Servet, ilk turda Amerika-lı Jennings Terrence’yi 8-6, çeyrek finalde Ukraynalı Hryhorii Husarov’u 9-2 ve yarı final maçında Büyük Britanyalı Mar-tin Stamper’ı 9-6 yenerek finale yükseldi. Servet finalde de İranlı Mohammad Bagheri’yi 6-5 yenerek altın madalyanın sahibi oldu.ANNEME ARMAĞANOlimpiyatlar’da kürsünün en üst basa-mağına çıkmayı başaran Servet Tazegül, kazandığı madalyayı iki ay önce kaybet-tiği annesi Gültan Tazegül’e armağan etti. Son 2 yılda katıldığı Dünya ve Avru-pa şampiyonalarında hiç yenilmediğini hatırlatan Servet, ‘Öncelikle Başbaka-nımız Tayyip Erdoğan’a ve Spor Baka-nımız Suat Kılıç’a teşekkür ediyorum. Buraya gelmeden önce bileğimde yırtık vardı. 2-3 haftadır bu yüzden idman yapamıyorum. Bu madalyayı anneme armağan ediyorum’ diye konuştu.<<

Bir madalya da Nur Tatar’dan İlk Madalyamız Kayaalpten

67 kiloda mücadele eden Tekvando sporcumuz Nur TATAR gümüş madalya aldı. Daha önce Avrupa şampiyonluğu bulunan 19 yaşındaki genç sporcumuz final maçında çok tecrübeli Koreli sporcuyu ge-

çemedi. Ancak Nur önümüzdeki olimpiyat-larda mutlaka madalya alacağını söyledi. Final maçından önce Cum-hurbaşkanımız Abdul-lah GÜL/ün eşi Hay-rünnisa GÜL arayarak tebrik etti.

Çeyrek finalde ABD’li rakibini yendi2012 Londra Olimpiyat Oyunları’nda tekvando kadınlar 67 kiloda Nur Tatar, Amerikalı rakibi Paige McPherson’u 6-1 yenerek yarı finale yükselmişti.Excel Arena’da yapılan müsabakada, Nur Tatar ilk raundda 1-0 geriye düşmesine rağmen, rakibine 2-1’lik üstünlük sağladı. İkinci raundun bitmesine 5 saniye kala yaptığı vuruşla 4 puan alan Nur Tatar, bu raun-du da 6-1 önde tamam-ladı. <<

2012 Londra Olimpiyatları’nda grekoromen güreşte 120 kiloda Rıza Kayaalp, Gürcü rakibi Guram Pherselidze’yi 2-0 yenerek bronz madalya kazandı. Londra Olimpiyat Oyunları’nda Türkiye’ye ilk madal-yasını kazandıran Rıza Kayaalp, çok mutlu olduğunu belirterek, “İnşallah diğer sporcu arkadaşlarıma moral olur” dedi.Ne kadar tecrübeli olursak olalım bizim de stresimiz vardı” diye konuştu.Nitekim Rıza’nın madalyası diğer sporcularımıza moral oldu ve altın ve gümüş madalyalar geldi.Grekoromen güreş müsabakalarının ilk gününde Selçuk Çebi’nin yenilme-sinin üzerlerindeki baskıyı artırdığını dile getiren Kayaalp, “Biz ondan da altın madalya bekliyorduk. Bugün

kendimi çok iyi hissediyordum. Ufak tefek bazı hatalar oluyor. Yaşım genç olduğu için buna tecrübe olarak bakı-yorum” ifadelerini kullandı.

Page 16: Haber Şehir Gazetesi Sayı 1

444 3 222www.uyum.com

Yaz Guvenli Gida 29x42.indd 1 10.08.2012 18:42

Sapkın tarikatyerin dibinden çıktı!Sapık bir tarikatın mensubu olan 20’si çocuk 70 kişinin 10 yıldan fazla bir süredir yeral-tında oluşturdukları sığınakta yaşadıkları tespit edildi

Çocukların birçoğunun yer altında doğduğu ve bugüne kadar da gün ışığı görmedikleri belirtiliyor.Rusya savcılığının bir ihbarı değerlen-direrek yaptığı operasyon sonunda bu-lunan sapık tarikat üyelerinin, kendisini peygamber olarak ilan eden Fayzrah-man Satarov’un (83) önerisi ile yer altın-da yaşamaya başladıkları kaydedildi. Devlet televizyonu Vesti’de yer alan habere göre Satarov, 1990’lı yıllarda kendisini peygamber ve sığınağını da «İslam Devleti» olarak ilan etti. Bir binanın bodrum katından aşağıya doğru kazılarak 8 katlı bir sığınak oluşturuldu. Tarikat üyeleri burada Satarov’un eser-lerini okuyordu. Görünüşte 3 katlı bir bina olan sığınağın bodrum katlarında 6 metrekarelik 30 ayrı odanın olduğu be-lirlendi. 2000’de dünya ile bağlantılarını kesen tarikat üyelerinin dışarı çıkmama-ları ve diğer insanlarla görüşmemeleri isteniyor Sığınakta bulunan tek radyoyu ise sadece Satarov dinleyebiliyor. Rusya başsavcılığı sapık tarikatla ilgili hukuki süreç başlattı. Üyelerinin sağlık yardımı ya da eğitim almasını engellemek gibi hukuk dışı fiiliyatların devam etmesi durumunda tarikatın kapatılacağı ifade edildi. Bazı çocuklara kötü muamele yapıldığı şüphesi olmasına karşın polis herhangi bir tutuklama yapmadı. Mahkemenin çocuklara kötü muamele konusunda kararı bekleniyor. Satarov, hukuk dışı inşaat yapma ve kendi eliyle kanun oluşturma suçlarından yargılana-cak. Kurban çocukların uzun süreli psi-kolojik destek almaları gerektiğini ifade eden Rusya Çocuk Hakları Ombuds-manı Pavel Astahov, “Maalesef örgüt üyesi anne ve babaların da çocukları ile tekrar buluşmadan önce tedavi olmaları gerekiyor” açıklamasını yaptı.<<

Dünyanınkalan gününü açıkladı!Stephen Hawking’in 70. yaşına basması onuruna Cambridge Üniversitesi’nde verdiği konfe-ranstaki sözleri büyük tartışma yarattı… ‘Evrenin Durumu’ adlı konferansa sağ-lık durumunun el vermemesi nedeniyle katılamayan ünlü fizikçi, internet üze-rinden canlı olarak toplantıyı izledi. Konferansa bir de konuşma kaydı gönderen Hawking, “İnsanlığın geleceği gezegenler arası seyahatin mümkün hale gelmesine bağlı’’ dedi. “1000 yıl bile kalmadı” Dâhi, sözlerini şöyle sürdürdü: “Aşağıya ayaklarınıza değil, gökyüzüne bakmayı aklınızda bulundurun. Yaşadığımız bu narin gezegenin ötesine gitmeyi başaramamamız durumunda bir 1000 yıl daha hayatta kalacağımızı sanmıyorum.’’BEYİN DİLİ KULLANACAK Ünlü bilim adamı Stephen Hawking, ön-ceki gün 70 yaşına girdi. Özel teknolo-jiyle donatılmış cihaz yardımıyla boyun kasları ile düşüncelerini bilgisayara aktarabilen Hawking’in, boyun kasları-nın iyice zayıfladığı ve bu nedenle artık söylemek istediklerini aktaramadığı belirtildi. Hawking’in şimdi son teknolojik cihaz-larla, beyin dalgaları ya da gözbebek-lerinin hareketleri ile konuşması için çalışılıyor.<<

‘Beyaz Zambaklar Ülkesi’ Finlandiya’da Ramazan ayı, yazın uzun günlerine denk gelmesine rağ-men oldukça renkli geçiyor. Ortalama 20-21 saat oruç tutulan Finlandiya’da sıcağın ve nemin yoğun olmaması sa-yesinde ciddi bir zorluk yaşanmıyor.Başkent Helsinki’deki ‘Yeni Dünya İslam ve Kültür Derneği’ geleneksel-leştirdiği 30 gün iftarlarına devam ediyor. Dernek Başkanı İsmail Ba-yoğlu yaptığı “Her gün bir kişi Allah rızası için iftar veriyor. Ortalama 40

kişiyle iftar açıyoruz. İnsanlar iftar vermek için sıraya girdi ama maale-sef listelerimiz dolmuş durumda.” dedi. Teravih namazlarının kılındığı dernekte mukabele ve Kur’an kursu da devam ediyor. Lahti şehrinde ise Lahti İslam ve Kültür Derneği’ne bağlı camideki iftar ve teravihler farklı milletlerden Müslümanları bir araya getiriyor. Camide Myanmar’daki Müslümanlar için yardım kampanyası başlatıldı.(Zaman) <<

İşte 14. yüzyıla aitaltın Kur’ân-ı KerîmBulgaristan’ın Çangırdere kö-yünde İslamî eserler hazinesi saklı. Arapça ve Osmanlıca bilmeyen köy halkı eserleri adeta gözünden bile sakını-yor.<<

Finlandiya’daki Müslümanlar iftar sofralarında birleşiyor