haber gazetesi nr.4

32

Click here to load reader

Upload: haber

Post on 08-Mar-2016

367 views

Category:

Documents


53 download

DESCRIPTION

Haber Gazetesi nr. 4

TRANSCRIPT

Page 1: Haber Gazetesi Nr.4

ORRO ENERJİ GELİYOR

RVV-GLZ Delfshaven destek bekliyor

Hollanda Türk İşadamları Derneği HOTİAD tarafından

Rotterdam Atlas Otel’de düzenlenen programda

akademisyenler, işadamları ve öğrenciler bir araya

geldi. Toplantıda, Hollanda Türk Toplumu’nun, lobi

çalışmasına gereken

önemi vermesi

konusun-da fikirler

ağırlıktaydı.

Hollanda’da Türkler İçin Danışma Kurulu (IOT)Yönetim Kurulu, 12 Mart Cuma günkü toplantısında yeni Yürütme Kurulu

Üyelerini seçti. Buna göre, kısa adı HAK-DER olan Hollanda Alevi Birlikleri Federasyonu temsilcisi Aydın Akkaya, IOT’nin

Mehmet Emin Ateş’ten sonraki yeni başkanı oldu.

İntİhar saldırılarını MEnEdEn FEtvaDaha önceki intihar saldırılarına karşı olan fetvaların yüzeysel ve çok kısa olduğunu açıklayan Şeyhülislam Dr. Muhammed Tahir el-Kadri, Londra’da düzenlenen basın toplantısında, çalışmasının akla gelebilecek her türlü şüpheye değindiğini, Kur’an, sünnet ve İslam tarihindeki alimlerin ve mezheplerin görüşlerine başvurduğunu ve konuyu her yönüyle ele aldığını ifade ettiği 600 sayfalık bir fetva geliştirdi.

Yapılan anket sonuçlarına göre katılımcıların %47 si kriz dönemlerinde yabancı kökenli ya da iki kültürlü girişimci-lerin çok daha başarılı olduklarını düşünüyorlar. Bu başa-rıdaki en büyük etmen ise, geleneksel girişimcilere oranla daha fazla işlerine bağlı ve azimli olmaları.

» 3’te

» 22’de

» 22’deKulüp Başkanı Fikri Demirtaş

Rotterdam’da tesisleri bulunan Beşiktaş Hollanda’nın, alt-yapısında bir cumartesi sabahı hem tesisi, hem de çocuk-

ları gördük. Kulübün genç ama tecrübeli Genel Başka-nı Kibar Hira ile Beşiktaş altyapıdan Türk futbolunun

beklentilerini, Avrupa futbolu ve Türk oyuncuları-nı konuştuk. 2009 yılının başında Beşiktaş kulü-bü Hollanda’da açtığı altyapı proğramıyla Hollanda’daki genç yetenekleri bulmayı amaçlıyor.

“HABER Gazetesini bir aracı kılarak buradan bir çağrı yapmak istiyorum. Kulübümüze lütfen yar-dım edin. Esnafımızın maddi desteğine ihtiyacı-mız var. Sponsor olun ve böylece gençlerimize daha iyi şeyler yapabilelim. Gurur duyabileceğimiz

bir ortam oluşturalım. Anne ve babalarımıza çağrı-mız şudur: Gönüllü olarak kulübümüze yardım etmek için idare heyetine müracaat edebilirsiniz. Kulübümüzde o kadar çok iş var ki her ele ihtiyacımız var.

1985-2010 yılları arasında 25 yıl boyunca IOT’ye başkanlık ettiler

Osman Bahadır1985-1991

Sabri Kenan Bağcı1991-1995

Ayhan Tonca1996-2000

Bekir Cebeci1995-1995

Şaban Güneş2000-2002

Sabri Kenan Bağcı2004-2007

Nihat Eski1995-1996

Ayhan Tonca2002-2004

M. Emin Ateş2007-2010

HAK-DER’Lİ AYDıN AKKAYA ıOT’NİN YENİ bAşKANı

CBS Hollanda Merkezi İstatistik bürosuna göre ülkedeki Türklerin 2010 yılındaki toplam sayısı 380.000 civarında. Oranlara bakıldığında Hollanda’daki Türkiye kökenli,

oy verme yetkisi olan insanımızın sayısı da 260.000 civarında. 3 Mart 2010 seçimlerinde tüm Hollanda’da irili ufaklı partilere de bakıldığında toplamda 450’den fazla Türk aday yarıştı. Genelde yabancıların seçimlere daha az ilgi gösterdiği 3 mart yerel seçimlerinde Türk adaylar 2006’daki seçimlere göre, genel tablo içinde sayısal olarak daha fazla aday oldular. Mart seçimlerinde Türk kökenli seçmen açısından memnun edici bir sonuç çıktığı söylenebilir.

130.000 oy

Telekom sektöründeki başarısın-dan sonra ünlü Türk girişimci Ce-lal Oruç şimdi şansını enerji sek-töründe arıyor. Hollanda'dan son-ra Belçika ve Almanya pazarın-da da yer alacak olan Orro Enerji, müşterilerine kendi dillerinde hizmet verecek.

Aydın Akkaya

Türk girişimciler krizDe Daha başarılı

BeşikTaş alTyapIsI HOllanda’da

Muhammed Tahir el-Kadri

» 29’da

NAFİZE ŞENER

İnşallah

VEYİS GÜNGÖRSeçim sonuçları, siyasi deprem ve seçenek

SEDAT ÇAKIR

İşveren derneklerinin ve vakıflarının etik çalışma düşüncesi

A. SUAT ARI

Neyin Seçimi?

KEMAL ŞAHİN

Avrupa, gelecekte başarılı Türkler’i konuşacak

SONGÜL ARSLAN

De opkomende landen zijn hot!

ERDİNÇ SAÇANSleutel tot succes; netwerken

» 11’de

» 13’te

» 21’de

» 9’da

» 10’da

» 17’de

» 4’te

» 20’de

» 2’de

» 13’te

» 3’te

» 29’da

» 27’de

BESTE KRANT VAN NEDERLAND

MAART 2010 MART Yıl:1 Sayı: 4

HOLLANDA’NIN EN İYİ GAZETESİ

HABERhaber•nl ISSN:1879-9981

Page 2: Haber Gazetesi Nr.4

HABER 2MAART / MART 2010

En çok tercih oyu alan ilk 10 adayRotterdam PvdA Hamit Karakuş 8918Amsterdam PvdA Emre Ünver 3409Breda Groen Links O. Selcuk Akıncı 3277Amsterdam D66 Ahu Şahin 3126Den Haag PvdA Mustafa Okcuoğlu 3099Rotterdam Ijsselmonde PvdA Nurten Karışlı 2634Rotterdam CDA Muzaffer Çetin 1983Rijssen-Holten ov CDA I. Kahraman 1756Rotterdam Pvda Zeki Baran 1733Rotterdam PvdA Tunahan Kuzu 1720

YEREL SEÇİMLER, GENEL SEÇİMLER ve KONJÜNKTÜREL DENKLEMLERHollanda’daki Türklerin gücü 130.000 oy

CBS Hollanda Merkezi İstatistik bü-rosuna göre ülkedeki Türklerin 2010 yılındaki toplam sayısı 380.000 civa-

rında. Oranlara bakıldığında ülke ge-nelindeki %68’lik bir oranın seçmen olduğundan hareketle, Hollanda’daki Türkiye kökenli, oy verme yetkisi olan insanımızın sayısı da 260.000 civa-rında. HABER Gazetesi olarak yaptı-

ğımız araştırmalar neticesinde ilginç verilere rastlamış bulunuyoruz. 3 Mart 2010 seçimlerinde tüm Hollanda’da iri-li ufaklı partilere de bakıldığında top-lamda 450’den fazla Türk aday yarıştı. Genelde yabancıların seçimlere daha az ilgi gösterdiği 3 mart yerel seçimle-rinde Türk adaylar 2006’daki seçimlere göre, genel tablo içinde sayısal olarak daha fazla aday oldular. Kazanma şan-sı olmayan ve %1’in altında kalan par-tileri saymazsak 3 Mart seçimlerinde Türk kökenli seçmen açısından mem-nun edici bir sonuç çıktığı söylenebi-lir. Araştırmalarımız neticesinde önce-ki birkaç belediyedeki seçilen adayları da gözönününde bulundurduğumuzda toplamda 180 Türk adayın tercihli ya da sıralamadaki yerleri itibarıyla be-lediye seçimlerinde kazanmış olduk-

larını tespit ettik. (2006 seçimlerinde yaklaşık 400 adaydan 175’i kazanmış-tı). Henüz bilgilerine ulaşamadığımız birkaç aday daha olduğunu varsaar-sak, toplam sandalye sayısının 190 ol-duğu söylenebilir. Hollanda’daki top-lam Türk nüfusu olan 380binden, %38’i Rotterdam, Amsterdam, Den Haag ve Utrecht şehirlerinde kalıyor. Merkezi İstatistik Bürosu’nun rakamlarını te-mel aldığımızda; yuvarlak hesapla Rotterdam’da 54bin, Amsterdam’da 40bin, Den Haag’da 36bin ve Utrecht’te 15bin Türk yaşıyor. Sandığa git-me açısından en büyük oran %75 ile Rotterdam’a ait. Rotterdam’daki Türkler’in toplam 37.500 adet oydan 28.500ü kullanılmış. Aynı oranlamayla Amsterdam’daki Türkler 15.500 civa-rında oy kullanarak %55’lik bir oranla

ülke ortalamasının az üzerinde seyredi-yor. Ayni tabloyu Den Haag ve Utrecht için söylemek maalesef mümkün de-ğil. Her 2 ilde de, Türklerin seçimlere katılım oranı, ülke ortalamasının çok altında ve %35 civarında seyrediyor. Den Haag’ın barındırdığı Türk nüfu-suna oranla çok az Türk adayı seçtiği gözlemleniyor. 15bin’lik Utrecht 2 Türk aday seçerken, 36bin’lik Den Haag sa-dece 3 Türk adaya sandalye kazandıra-bilmiş. Tüm ülkedeki Türklerin sandığa gitme oranı, Hollanda’daki genel orta-lamanın çok az bir farkla üzerinde gö-rünüyor. 190 aday göz önünde bulun-durulduğunda Türkler açısından ba-şarı büyük gibi gözüküyor, ancak seçi-me gitme oranı maalesef hala istenen düzeyde değil. Ancak önceki seçimler gözönünde bulundurulduğunda bun-da bir artış kaydedildiği söylenebilir. Demek ki, secim çağrısının sürekli gün-demde tutulması gerekiyor ve tüm ku-rum ve kuruluşlarımızla, demokrasile-rin vazgeçilmezi olan seçim sandığını insanımızın gündemine daha çok al-mak bir gereksinim olarak göze çarpı-yor. Seçimlerin çarpıcı özelliklerinden biri de, tercihli adaylar adına kullanı-lan oylar. Türk kökenli ilk 10 aday, ter-cihli oyların %25i olan toplam 32bin oy toplamış.

Seçimlerde büyük ilk beş partiden be-lediyelere giden adaylarımızın sayıla-rı: PVDA: 90, CDA: 26, Groenlinks:21, D66:11, VVD: 8 olarak göze çarpıyor. Tercih oylarının rakamsal olarak en çok PvdA’ya (64.000) verilmiş. 2. ve 3. sırada ise Groenlinks (16.000 oy) ve CDA (13.500 oy) var. Türkler açısından gözde partinin PvdA olduğu anlaşılıyor. CDA’nın ise, belediye seçimlerinde, ge-nel seçimlere nazaran Türkler arasın-da daha az popüler olduğu bir başka gerçek. Zaten Türk adayların bu den-li, tercih oylarıyla öne çıkması ve liste gerilerinden gelerek, liste başlarındaki adayları ötelemeleri bazı Hollandalılar arasında bir tepki oluşturdu. Bu sebep-le kazanamayan bazı partililer, tercih oylarının haksızlığa yol açtığını savun-dular ki, ileriki donemde bu partilerin üzerinde duracakları konulardan biri olsa gerektir. Çünkü, başarı açısından en dikkat çeken kentlerden biri olan Dordrecht’i ele alırsak bunu daha iyi anlarız. Dordrecht’teki 8 Türk aday-dan 7si belediye seçimlerini kazan-dı. Bu da Türklerin oylarını bu kent-te çok sistematik bölüştürdüklerini gösteriyor. Ayni sistem diğer kentler-de de uygulanacak olsaydı, Türklerin tüm Hollanda’da 300’den fazla adayı seçebilmesi muhtemel olurdu. Bu ör-nek göz önüne alındığında, Utrecht ve Den Haag’daki seçilmiş Türk politika-cıların sayısal azlığı anlaşılır gibi değil. Tabi buna adayların sayısal azlığını ve marjinal partilere bolunmuş oldukları gerçeğini de eklemek gerek.

Bay geerT BaydI

Belediye seçimlerinin tüm ülkede dik-kat çeken bir başka yönü de, PVV’nin ulusal medya tarafından olağanüs-tü derecede göklere çıkarılması oldu. Toplamda 2 kentte 17 sandalye kaza-nan PVV lideri adeta kutsandı ve ilah-laştırıldı. (Halbuki sandalye sayısını sı-fırdan 58’e çıkaran TON/Verdonk hiç konuşulmuyor bile). Bunun tam karşı-sında, Hollanda medyası, her yerel se-çimde binlerce sandalye kazanan CDA ve PvdA’nın bu son seçimlerde kaybet-tiği birkaç yüz sandalyeyi sürekli boz-gun olarak verdi.

Şehir Parti Kazanan aday Aldığı oy SıraHof van Twente ov PvdA Hamit Göğen 218 6Hoogezand Groen Links Ramazan Çığ 254 2Hoogezand PvdA Hüseyin Sucu 115 6Hoorn Fractie Tonnaer Levent Helelespe 235 15Hoorn PvdA Dilek Bilgen-Küçükşantürk 463 3Leerdam L2000 Ali Keskin 384 3Leerdam PvdA Zeynal Tosun 503 4Leiden D66 Vahit Köroğlu 571 18Lochem gld PvdA Zaim Dağdelen 192 4Maassluis PvdA Tekin Ateş 377 16Maassluis PvdA Türkay Yücel 184 10Maastricht PvdA Ramazan Ekinci 651 5Maastricht PvdA Ramazan Ekinci 651 5Middelburg PvdA Mehmet Kavşıtlı 329 6Nieuw Lekkerland PvdA Fatih Özdere 212 2Nijmegen Groen Links İlknur Aksakal 1417 4Nijmegen PvdA Turgay Tankır 1386 3Nijmegen SP Şenay Akdemir 739 4Oldenzaal ov WG Murat Yıldırım 277Oosterhout CDA Servet Çiçek 280 7Oosterhout PvdA Meltem Cömertpay 345 8Oude ijsselstreek gld CDA Mehmet Tekinerdoğan 417 5Oude/İjsselstreek gld Lokaal Belang Gülden Siner Sır 367 7Overbetuwe gld PvdA R. Kaya 203 10Renkum gld PvdA Nila Külci 360 5Rijssen-Holten ov CDA I. Kahraman 1756 1Rijswijk Pvda Coşkun Yılmaz 212 4Roermond CDA Faruk Aslankurt 207 11Roermond PvdA Ali Bayrak 482 4Roermond PvdA Selcuk Öztürk 478 2Roermond VVD Senol Kabakci 239 14Roosendaal CDA Mustafa Aygün 321 7Roosendaal CDA Sezai Güneş 248 10Rotterdam CDA Muzaffer Çetin 1983 5Rotterdam PvdA Hamit Karakuş 8918 2Rotterdam PvdA Kader Özer 873 21Rotterdam PvdA Tunahan Kuzu 1720 16Rotterdam Pvda Zeki Baran 1733 18Rotterdam Charlois CDA Alaattin Erdal 689Rotterdam Charlois PvdA Canan Pusat 463Rotterdam Charlois PvdA Fatma Öztürk 202Rotterdam Charlois PvdA Suat Özdemir 391Rotterdam Delfshaven CDA Ali İhsan Ünal 1038Rotterdam Delfshaven Groen Links Burhan Koçak 523Rotterdam Delfshaven PvdA Fikri Demirtaş 1165Rotterdam Feijenoord CDA Turan Yazır 630Rotterdam Feijenoord PvdA Deniz Çatıkkaş 382Rotterdam Feijenoord PvdA Ertuğrul Gültekin 395Rotterdam Feijenoord PvdA Mustafa Çakır 627Rotterdam Feijenoord PvdA Serdar Çiçek 293Rotterdam İjsselmonde PvdA Necat Kaya 650 8Rotterdam İjsselmonde PvdA Nurten Karışlı 2634 1Rotterdam Kralingen/Cr. PvdA Oktay Ünlü 435Rotterdam Overschie PvdA Yunus DumlupınarSchiedam CDA Nihat Ulusoy 684 4Schiedam PvdA Necla Yerlikaya Akyapı 1081 7Soest PvdA Muhammet Başkaya 279 3Soest PvdA Osman Suna 494 2Terneuzen PvdA Nazlı Atmaç Yiğit 285 4Tiel Groen Links Esma özünal 370 6Tiel PROTI Yunus Alışkan 291 7Tiel PvdA Nese Budak 233 3Tilburg Groen Links Ali Yenice 489 6Tilburg PvdA Kenan Baydar 764 18Tilburg PvdA Orkun Baytemir 991 11Uden PvdA Sultan Günal 1125 1Utrecht D66 Selma Baş 976 11Utrecht PvdA Bülent Işık 1100 11Veghel Hart voor Veghel (HvV) Nevin Aksoy 264 5Venlo Blerickse Democraten Duran Yildiz (v) 338 3Venlo CDA Muzaffer Bozaslan 436 6Venray PvdA Ahmet KoçyigitVenray PvdA Hayrettin ÜnüvarVlaardingen CDA Ali Kemal Kadı 230 9Vlaardingen Groen Links Hasan Göbek 284 8Vlaardingen PvdA Önder Kınavlı 394 9Vlaardingen PvdA Zekeriya Arslan 550 8Waalwijk Groenlinksaf Dilek Odabaşı Şeker 309 2Waalwijk PvdA Ayfer Günes 205 4Weert VVD Selcuk Altun 307 17Zaanstad D66 Emre Kanık 531 7Zaanstad Groen Links Sevinç Kük 689 3Zaanstad PvdA Hüsnü Polat 725 7Zaanstad PvdA Songül Mutluer 1500 2Zoetermeer Groen Links Huri Şahin 1715 1Zutphen D66 Mehmet Ali Biçen 417 7Zwijndrecht Alg.Belang Zwijndrecht Ahmet Savaş 251 5Zwolle Swollwacht Cemal Yıldırım 750 3

Şehir Parti Kazanan aday Aldığı oy SıraAlkmaar PvdA Atıf Yar 389 8Almelo ov CDA Imran Dikmen-Yalçin 360 11Almelo ov LC (lijst çete) Uğur Çete 420 1Almelo ov PvdA Nazan Kırkağaç 470 5Alphen a/d Rijn PvdA Gülhan Akdemir 361 3Amersfoort Groen Links Mustafa Özcan 1074 4Amersfoort PvdA Fethi Killi 377 9Amersfoort PvdA Ismail Parmaksiz 207 30Amsterdam D66 Ahu Şahin 3126 4Amsterdam Groen Links Avni Turgut 364 20Amsterdam PvdA Emre Ünver 3409 9Amsterdam Oost Groen Links Nevin Özütok 455 16Amsterdam Oost PvdA Salih Türker 681 11Amsterdam Oost VVD Köksal Gör 355 5Amsterdam West Groen Links Emel Can 316 5Amsterdam-Nieuw West D66 Tuncay Sevincer 571 3Amsterdam-Nieuw West PvdA Hüseyin Kılınç 574 4Amsterdam-Nieuw West PvdA Süreyya Gök 678 7Amsterdam-Noord PvdA Erdoğan Tuzkapan 344 7Amsterdam-West PvdA Orhan Kayar 1185 8Apeldoorn CDA Ayhan Tonca 509 25Apeldoorn D66 Ahmet Alkas 266 4Arnhem CDA Ali Özyürek 403 7Arnhem PvdA Nevin Dikici 447 18Arnhem PvdA Talip Aydemir 1164 7Arnhem SP Abdurrahman Çetintaş 551 5Bergen Op Zoom D66 Ömer Duman 293 5Bergen Op Zoom PvdA Aydın Akkaya 532 7Bergen op Zoom PvdA Şahin Ergeç 240 9Bergen op Zoom PvdA Yusuf Kaplan 300 4Beverwijk Groen Links Haydar Erol 783 1Beverwijk PvdA Bayram Gezer 462 5Beverwijk VVD Birol Kat 329 4Breda CDA Erkal Üçerler 437 6Breda Groen Links O. Selcuk Akıncı 3277 1Brummen gld IPV Tuğba Yanar 118 9Brummen gld PvdA Ihsan Tunç 191 9Capelle a/d İjssel PvdA Hasan Sarıtaş 297 5Cuijk CDA Mehmet Şahintürk 287 4Culemborg gld PvdA Adnan şahin 225 6Delft Groen Links Fatih Oduncu 485 5Delfzijl CDA Mahmut Kaptan 158 3Den Bosch Groen Links Ufuk Kahya 811 3Den Haag Islam Democraten H. Küçük 1702 3Den Haag Islam Democraten Dilaver Delikaya 740 1Den Haag PvdA Mustafa Okcuoğlu 3099 10Deventer ov CDA Mahmut Yazıcı 458 3Deventer ov Groen Links Güliz Tomruk-Kisi 360 6Deventer ov Groen Links Orhan Aslan 1011 8Deventer ov PvdA Çetin Yıldırım 767 6Doetinchem gld Groen Links Sevda Bali 366 2Doetinchem gld PvdA Ercan Koçyiğit 548 6Dongen VPD A. Türkyılmaz 146 3Dordrecht Beter voor Dordt Aydin Gündoğdu 303 11Dordrecht Beter voor Dordt O. Soy 156 6Dordrecht CDA Şahin Seme 453 7Dordrecht Groen Links Ahmet Karapınar 670 3Dordrecht PvdA İ. Eski 347 16Dordrecht VVD Harun Karaşahin 412 10Ede gld D66 Sina Salim (marokkans?) 371 2Ede gld GL/PE Mustafa çelik 466 3Ede gld PvdA Raşit Görgülü 421 3Eindhoven PvdA Ertan Işık 933 14Eindhoven PvdA Yasin Torunoğlu 1338 4Emmen PvdA Serkan Özkan 264 26Enschede CDA Ayfer Koç 298 4Enschede PvdA Coşkun Turgut 591 13Enschede PvdA Kenan Boz 359 23Enschede VVD Faruk Uçar 362 5Gilze en Rijen Gemeentebelang Ömer Bahtiyar 248 5Gilze en Rijen PvdA Hatice Can-Engin 456 2Gorinchem CDA İbrahim Elmacı 204 4Gorinchem Groen Links İlhan Tekir 336 3Gorinchem PvdA Ali Koçak 274 3Haarlem SP Sibel Özoğul Özen 1120 3Harderwijk gld PvdA Ibrahim Karayavuz 346 4Harderwijk gld Stadspartij Harderwijk Orhan Karaaslan 263 6Harderwijk gld VVD Tacettin şahin 414 5Heemskerk PvdA Akif Özer 253 4Helmond PvdA Necati Kaygısız 621 21Helmond PvdA Seyit Yeyden 1482 1Hengelo ov Burger Belangen Derya Zenginoğlu 53 4Hengelo ov CDA Burhan Carlak 292 12Hengelo ov D66 Ilhan Çetinkaya 307 7Hengelo ov Pro Hengelo Ali Oflazoğlu 235 7Hengelo ov PvdA Birol Akkuş 176 5Heusden Gemeentebelangen Hüseyin Şimşek 224 12Hilversum CDA Ahmet Yorulmaz 328 8Hilversum D66 Fatih Demirkan 499 15

Türk adaylarının partilere göre seçilen aday sayısı sıralaması:PVDA: 90, CDA: 26, Groen Links: 21, D66: 11, VVD: 8

Page 3: Haber Gazetesi Nr.4

HABER3 MAART / MART 2010

HOTİAD üyesi Faruk Halı-cı tarafından sunulan programda, Hollanda’da yüksek eğitime devam eden gençlerimize burs, staj ve iş bulma konularında yardımcı olmak konusunda da çalışmalarının oldu-ğunu anlatan HOTİAD Başkanı Tur-gut Torunoğulları, “Dernek olarak Hollanda’da ticari faaliyette bulunan işadamlarımıza her konuda yardım-cı oluyoruz. Yeni iş kurmak isteyen, değişik sektörlerde iş yapmak iste-yen yurttaşlarımızla da tavsiye ve tecrübelerimizi paylaşıyoruz. Bura-dan işverenlerimize şu çağrıda bulu-nuyorum: Staj ve iş arayan gençle-rimize lütfen sahip çıkalım. .” dedi.

MaasTricHT Zirvesi HaZiran’da

Her yıl düzenlenen ‘Ekono-mi Zirvesi’nin’ dördüncüsünün bu yıl Haziran ayında yapılacağı-nın altını çizen Turgut Toru-noğulları, zirveye Türkiye ve Hollanda’dan bakan düze-yinde katılımlar olacağını da sözlerine ekledi.

T.C. Den Haag Bü-yükelçisi Uğur Do-ğan, “Her şeyin ilki

zordur, bu da bir ilk. Bu ilk toplan-tımızda heyecan yaşıyoruz. Bu he-yecanı yaşarken aynı zamanda bun-dan sonraki bu tür toplantılarımız-da özellikle genç öğrenci arkadaş-larımızdan proje talebim olabilir. Herkes beraberinde bir projeyle gelirse o kadar verimli ve yararlı toplantı olur. Bugün burada önem-li olan bir araya gelmemiz, birlikte olmamız ve bu ilki başarmış olma-mız. Bulunduğumuz toplumun dili-ni muhakkak öğrenmemiz gerekir. Ama Hollandacayı öğrenirken ta-biatıyla kendi öz lisanımızı, Türk-çemizi de her zaman için muhafa-za etmek, geliştirmek, yeni nesille-re en iyi şekilde öğretmekte bizim vazifemizdir. Türkçe konusunda biz, buraya gelen bakanlarımız vasıta-sıyla, ben büyükelçi sıfatıyla, bura-

daki yetkililerle yaptığımız temaslarda, ‘Türkçe Dil Dersi’nin yeniden müf-redata konulması için sürekli girişim ya-

pıyoruz. Bu-rada asli g ö -

rev bizlere düşmektedir. Onun için çok değerli işadamlarımızdan bu konuda akademisyenlerimiz-le birlikte rol almalarını, proje-ler geliştirmelerini istirham edi-yorum.

Rotterdam Başkonsolosu Esen Al-tuğ ise “Son yıllarda üniversiteler-de eğitim gören Türk öğrencileri-mizin sayısı bizlere kıvanç veriyor. Bu sayı elbette daha da artmalıdır. HOTİAD’ın bugün bu gerçekleştir-miş olduğu ‘buluşturma toplantısı’ amacına ulaşmıştır.” dedi.

HOTİAD’ın, Hollanda ekonomisi-ne katkısının her geçen gün daha da arttığına vurgu yapan D66 milletve-kili Fatma Koşer Kaya, işadamlarımı-zın, genç yeteneklerimize sahip çık-malarını, onlara olanaklarını sefer-ber etmeleri çağrısında bulundu ve Türk işverenlerinin muhakkak surette VNO-NCW gibi işlet-meler birliği organizasyon-larına üye olmaları gerek-

tiğini hatır-lattı. Bir

dahaki

buluşturma toplantısına her Türk işadamının yanında bir Hollandalı işadamını da yanında getirmesi ge-rektiğini dile getirdi.

Hollanda Türk Öğrenci Dernekle-ri Danışma Organı (LOTS) Başkanı Ahmet Talan, Almanya Türk Öğren-ci Platformu Başkanı Sadettin Tü-zün, Hollanda Türk Akademisyenler Birliği Başkan Yardımcısı Atilla Ayte-kin ise çalışmaları hakkında kısa bi-rer konuşma yaptılar.Toplantıya ay-rıca Den Haag Büyükelçiliği Müste-

şarı Cem Utkan, Deventer Başkon-solosu Nihat Erşen, Din Hizmet-leri Müşaviri ve Hollanda Diyanet Vakfı Başkanı Dr. Bülent Şenay,

HOTİAD üyeleri, HOGİAF, TO-VER ve TOV’dan işadamla-rı, siyasiler, akademisyen-ler, işverenler ve öğrenci-ler katıldı.

Hollanda Türk İşadamları Derneği HOTİAD tarafından Rotterdam Atlas Otel’de düzenlenen programda akademisyenler, işadamları ve öğrenciler bir araya geldi. Toplantıda, Hollanda Türk Toplumu’nun, lobi çalışmasına gereken önemi vermesi konusunda fikirler ağırlıktaydı.

buluşturma toplantısı göz kamaştırdı

CDA 1526 (2006ya göre 191 kaybetti)PvdA 1238 (2006ya göre 621 kaybetti)VVD 1395 (2006ya göre 207 kazandı)GL: 421 (2006ya göre 37 artırdı)D66: 529 (2006ya göre 385 artırdı)SP: 247 (2006ya göre 55 artırdı)

Hiç bir proğramı ve kadrosu olmayan Bay Geert ustaca ve medyatik manev-ralarla sürekli kamuoyunun gündemi-ni meşgul etmeyi bildi ve anketlerde yükseliyor gösterildi. Tabi bu yapay şişirme, aynı zamanda PVV’nin de yel-kenlerini şişirmedi değil. Göstermelik olarak sadece Almere ve Den Haag’da seçime girmeleri ve buralarda zaten yüksek oy potansiyeli barındırmala-rından dolayı aldıkları başarı açgözlü Hollanda medyasına çok yaradı. PvdA’nın son yıllarda strateji olarak sürekli sağa kayması Hollandalı en-

tellektüelinin gözünde puan kay-bettirdi ve popülaritesi %60lardan %40lara kadar düştü. Bos liderliğin-deki PvdA’nın strateji yenilememesi ve sürekli PVV gibi marjinal partile-rin içinde olduğu popülizmin cazibe-si, PvdA’yı bilhassa yüksek eğitim gör-müş seçmenlerinin gözünde hayli ge-rilere itti. Diğer iki önemli etmen ola-rak, global krizin Hollanda’daki etkile-ri ve Bos’un sürekli Balkenende liderli-ğindeki CDA karşısında daha zayıf bir konumda görevini sürdürmek zorun-da olması eklenebilir. Bu etmenlerin zorluğu altında, anketlerde ve kamu-oyunda sürekli kan kaybediyor olmak PvdA’nın canına tak etti. Irak meselesi konusunda Balkenende’nin politikası-nı domine ettirmesi ve PvdA’nın ezik-leri oynamak zorunda kalması, Bos’un ekmeğine iyice tuz biber ekti. CDA’nın Birleşmiş Milletlere ve Amerika’ya açık

çekler vermesi neticesinde, uluslarara-sı arenada elde ettiği saygınlık oranın-da, PvdA kendi seçmeni gözünde bü-zülmek zorunda kaldı. Hükümetin fi-nansal krizi Bos sayesinde, CDA’nın ya-pabileceğinden daha iyi yapması Bos’a da Balkenende’ye de yaramadı elbet-te. Ama CDA elinde bulundurduğu baş-bakanlık makamıyla ve manevralarıyla PvdA’nın da üstünde oynamasını bildi.

aFganisTan BaHane, koalisyon BoZMak ŞaHane

Bardağı taşıran son damla Uruzgan krizi oldu. Irak sorunundaki zorluk-ları sineye çekmek zorunda kalan PvdA, Afganistan meselesinde aykırı role soyunmayı bildi ve Wouter Bos ve Job Cohen’in muhtemelen geçen yıl-dan beri aylardır planlamış oldukları oyun devreye girdi. Partisini 9 Haziran

seçimlerinde CDA’dan daha başarılı kı-lamayacağını ve hatta PVV’nin geri-sine düşebileceğini anlayan Wouter Bos, kariyerinin zirvesindeyken yerini partidaşı Job Cohen’e bırakmayı bildi. Daha politika için çok genç yaş sayıla-bilecek bir dönemde, politikayı bırakıp ailesine yöneldiğini açıklayan Wouter Bos en akıllı kozlarından birini kullan-dı böylece. Hem Balkenende’yı şaşırttı hem de Bay Geert’in en büyük çekin-cesi olan ve kamuoyunda çok büyük kredisi olan Job Cohen dönemi başla-dı. Görünen o ki, Job Cohen, 2010’a ka-dar edinmiş olduğu birikimi ve kredi-bilitesi ile 2010 yılında yeni başbaka-namız olmaya çalışıyor. PVV’nin par-lamak olan yıldızı şimdilik sönmeye yüz tutmuşken, CDA’nın da PvdA’nın bu taktiğine karşı nasıl bir politika iz-leyeceği dikkat konusu. Şu anda karşı-mızda başbakan olma potansiyeli çok

yüksek 2 aday gözüküyor. Jan Peter Balkenende ve Job Cohen. Bunlardan 2.si yıpranmamışlığı, denenmemişli-ği ve mültikültürel ortamlardaki po-pülaritesi ile başbakanlığa daya yakın. Hollanda’ya hayırlı olsun.

Hollanda Diyanet Vakfı’nın 4 Nisan 2010’da Amsterdam Arena’da düzenleyeceği 2010 yılı Kutlu Doğum Proğramı tanı-tımı, 15 mart pazartesi akşamı Den Haag’da Carlton Ambassa-dor Oteli’nin restoranında, basın mensupları ve farklı kuruluşla-rın başkanlarının katılımıyla ger-çekleştirildi. Din Hizmetleri Mü-şaviri ve Hollanda Diyanet Vak-fı Başkanı Dr. Bülent Şenay yap-

tığı konuşmada Hollanda’daki Müslümanlar hakkında edindi-ği bilgileri paylaştı. Hollanda’da 400 caminin olduğunu ve bunun 200’nün Türk toplumuna ait ol-duğunu belirten Bülent Şenay, yapacakları Kutlu Doğum proğ-ramının bir BİRLİK günü olması-nı hedeflediklerini söyledi.

Toplantıya katılanlara hita-ben “Biz daha iyi bir gelecek için daha iyi neler yapabiliriz? düşüncesinde olmamız lazım” .

diyerek sözlerine devam eden Bülent Şenay, müslümanların Avrupa’da dinlerini özgürce ya-şadıklarını, burada müslüman-lara yönelik bazı haddini bilmez saldırı ve polemiklerin marjinal olduğunu ifade etti. Daha sonra federasyon başkanları kısa birer konuşma yaparak bu birliktelik-ten duydukları memnuniyeti dile getirdiler. Programın sonunda birlikte çaylar içildi ve bir ney dinletisi gerçekleştirildi.

kUTlU dOĞUM 4 nisan’da aRena’da

1

1

2

2

3 3

Ertan Torunoğulları (solda)Osman Çelik (sağda)

Esen Altuğ Fatma Koşer-Kaya

Uğur Doğan (solda)Turgut Torunoğulları (sağda)

Mehmet Soytürk (solda)İlhan Döne (sağda)

Page 4: Haber Gazetesi Nr.4

HABER 4MAART / MART 2010

HAK-DER Temsilcisi Aydın Akkaya ıOT yeni başkanı

Rotterdam’ın Noord İlçesinde bulunan Türk Kültür Merkezi’nin (VERSAM) Gençlik Şöleni Halk Oza-nı Ömer Kadan ve Türk Federas-yon Gençlik Başkanı Serdar Aydın ve yaklaşık yüz kişilik bir katılım-la çok coşkulu geçti.

Şölenin açılışından önce VERSAM’ı ziyaret eden Rotterdam Belediye Başkan Yardımcısı ve Da-imi Meclis Üyesi Hamit Karakuş ve Rotterdam Anakent Belediye Mec-lis Üyesi Zeki Baran birer konuş-ma yaptılar. Şölene katılan vatan-daşlar Türk kökenli politikacılara Hollanda’daki Türk toplumunun

sorunlarını dile getirdiler.Yerel yönetim politikacılarının

ayrılmasından sonra gençlik şöleni programına geçildi. Gecenin onur misafiri Nail Balbay gençlere kısa bir konuşma yaptı ve “Öz değerleri-nizden uzaklaşmamak için İslam’a sıkı sıkı sarılın” dedi.

Gençlik şöleninin açılış konuş-masında söz alan Rotterdam Türk Kültür Merkezi Başkanı Kenan Koçyiğit; Bu tür yapılan şölenlerin gençleri bir araya getirmek ve kay-naşmalarını sağlamak için tertiple-diklerini bunda da başarılı olduk-larını ifade etti.

Gençlik şöleni coşkulu geçti

İOT Başkanlığına seçildikten sonra bir konuşma yapan Aydın Akkaya, yıllarca bu görevi başarıy-la yürüten Emin Ateş ile arkadaş-larına teşekkür etti ve amaçlarının, Hollanda’daki Türkiye toplumunun tüm kesimlerini kucaklayan ve de onların çıkarlarını en iyi şekilde sa-vunan bir İOT yaratmak olduğunu söyledi

Aydın Akkaya, bu doğrultuda, et-kili bir çalışma anlayışıyla, ellerin-den gelen çabayı göstereceklerini, hedeflerinin Türklerin, Hollanda Eğitim Sistemi ile iş piyasasında-ki fırsatlardan eşit şekilde yarar-lanmasını sağlamak olduğunu be-

Yürütme Kurulu: “Önümüzdeki dönemde toplumumuzun çıkarlarını en etkili şekilde korumaya çalışacağız”.

“Eğitim ve iş piyasasına katılımı geliştirmek önceliğimiz”

Hollanda’da Türkler İçin Danışma Kurulu (IOT)Yönetim Kurulu, 12 Mart Cuma günkü toplantısında yeni Yürütme Kurulu Üyelerini seçti. Buna göre, kısa adı HAK-DER olan Hollanda Alevi Birlikleri Federasyonu temsilcisi Aydın Akkaya, IOT’nin Mehmet Emin Ateş’ten sonraki yeni başkanı oldu.

Naam Federatie PeriodeOsman Bahadır TICF 1985-1991Sabri Kenan Bağcı HTSKF 1991-1995Bekir Cebeci DSDF 1995-1995Nihat Eski TICF 1995-1996Ayhan Tonca TICF 1996-2000Saban Gunes HTIB 2000-2002Ayhan Tonca TICF 2002-2004Sabri Kenan Bağcı HTSKF 2004-2007Mehmet Emin Ateş TICF 2007-2010

Şiir programı sonrasında sahne alan Ozan Ömer Kadan’ın Türkçe ve Hollandaca olarak bestelediği eserlere gençler topluca iştirak ettiler.

AYDIN AKKAYA KİMDİR?

Aydın Akka-ya 23-09-1965 de Ankara’da doğdu ve 1973’te Hollanda’ya geldi. İlk okuldan son-ra orta de-receli mes-lek okulu-nu bitirdi ve şu anda ya-rıda bırak-tığı Sosyal Akademi’yi Belçika’nın Antwerpen şeh-rinde bitirmek üzere.

Aydın Akkaya 22 senedir eşi Kadriye'yle evli ve iki oğlu var: Aytaç (21) ve Cem (14). Beş sene okullarda rehber öğretmenlik yapmış ve son 15 senedir uyuşturucu bağımlıklarıyla ilgi-li gençleri bilgilendiriyor, kurslar veri-yor, belediyeler için araştırmalar yapı-yor ve tavsiyelerde bulunuyor.

Aydın Akkaya GroenLinks adına Bergen op Zoom da, PvdA adına be-lediye encümen üyesi, 532 tercihli oy oranıyla seçildi ve 9 Haziran’da yapı-lacak genel seçimlerde aday olabilmek için PvdA’ya başvurmuş durumda.

Avrupa’nın ilk cenaze fonu olan ve şu an yaklaşık 900 üye-siyle kendi bölgesinde en bü-yük cenaze cemiyeti olan Ven-lo Türk Cena- ze Fonu’nun, Hollan-da Diyanet Vakfı ile yapılan gö-rüşmeler so-

nunda, HDV’nin Cenaze Yar-dımlaşma Fonu’na resmen dev-redilmesine karar verildi. Ven-lo Türk Cenaze Fonu Yönetim Kurulu, 28 yıldır başkanlık görevini sürdüren Muhlis Ayboğan’ın emekliye ayrıl-ması sonucunda, fonu bü-tün üyeleriyle birlikte HDV Cenaze Fonu’na devretmeyi uygun gördüklerini belirt-tiler. 80.000’den faz-la üyesi bulunan HDV Cenaze

Yardımlaşma Fonu Din Hizmet-leri Müşaviri Dr. Bülent Şenay’la görüşmeler neticesinde varılan

kararın devir ve tes-lim işlemlerinin

teknik detaylar çözümlenerek ileriki tarihler-de resmen yapı-

lacağı bildirildi.

Hollanda Diyanet Vakfının en büyük hizmetlerinden biri Cenaze Yardımlaşma Fonu hizmetidir. HDV Cenaze Yardımlaşma Fonu, diğer Avrupa ülkelerinde olduğu gibi Hollanda’da vefat eden vatandaşlarımızın cenazelerinin,

Türkiye’de defnedilmelerini sağlamak maksadıyla 1985 yılında kurulmuştu.

Venlo Türk Cenaze Fonu HDV Cenaze Fonu’na devrediliyor

AYAKTAKİLER (SOLDAN SAĞA)Carola Doğan: IOT genel sekreteriAhmet Azdural: IOT müdürüAdnan Şahin: Hollanda İslam Federasyonu (NIF)Fikri Demirtaş: İslam Merkezi Vakfı (SICN)Arif Yakışır: HTİKDF BaşkanıAyhan Köse: İslam Merkezi Vakfı (SICN)Sevil Ertürk: Hollanda Türk Kadınlar Birliğiİmran Tosun: Hollanda Türk İslam Kuruluşları BirliğiUğur Arısoy: Hollanda Türk İslam Kuruluşları Birliği

OTURANLAR (SOLDAN SAĞA)Nuray Uysal-Aygan: Sayman, Hollanda Türkiyeli Kadınlar Birliği (HTKB)Hüseyin Yanmaz: IOT İkinci Başkanı Hollanda İslam Federasyonu (NIF)Aydın Akkaya: IOT başkanı, HAK-DER Yönetim Kurulu ÜyesiBinnur Berkholz-Zengin: Genel Sekreter, Hollanda Türkiyeli İşçiler Birliği (HTİB)Ali Koçak: İkinci Sekreter, Hollanda Türk Spor Kültür Federasyonu (HTSKF)Adnan Yılmaz: HAK-DER Yönetim Kurulu Üyesi

lirtti. Hollanda’da son yıllarda ya-bancı karşıtı siyasi akımların etki-sinde bir politika izlendiğini belir-ten Akkaya, önümüzdeki dönemde

IOT’nin ırkçılık ve ayrımcılıkla etki-li biçimde mücadele edeceğini söy-ledi. IOT tüzüğüne göre, Yürütme Kurulu Üyelerini belirlemek ama-

cıyla, her iki yılda bir se-çimler yapılıyor.

Tarihteki IOT Başkanları1985-2010 yılları arasında 25 yıl boyunca IOT’ye başkanlık ettiler

Osman Bahadır1985-1991

Sabri Kenan Bağcı1991-1995

Ayhan Tonca1996-2000

Bekir Cebeci1995-1995

Şaban Güneş2000-2002

Sabri Kenan Bağcı2004-2007

Nihat Eski1995-1996

Ayhan Tonca2002-2004

M. Emin Ateş2007-2010

Muhlis Ayboğan Bülent Şenay

Page 5: Haber Gazetesi Nr.4

HABER5 MAART / MART 2010

Page 6: Haber Gazetesi Nr.4

HABER 6MAART / MART 2010

Schiedamseweg 2133026 AN Rotterdam

www.adacams.nl

010-462 35 69

Subsidie-aanvraag voor uw veiligheidsystemen kunt U via ons regelen. Bel Hüseyin Kızgın, onze expert op dat gebied voor alle informatie: GSM: 0624-367064

2010 yılında da güvenlik

sistemlerinde devlet desteği

devam ediyor. Resmi işlemlerinizin

kolayca yürütülmesi

için bizi araya-

bilirsiniz.

GÜVENLİK SİSTEMLERİNDE DOĞRU ADRES

BEVEILIG UW WONING OF KANTOOR MET HET BEVEILIGINGSSYSTEEM VAN ADACAMSMaak vrijblijvend een afspraak met één van onze beveiligingsadviseurs. Hij helpt u bij het samenstellen van een ADACAMS beveiligingssysteem dat speci� ek is afgestemd op uw werk en/of woonsitutatie.

Mot

toM

edia

DOĞRU ADRES

Schiedamseweg 2133026 AN Rotterdam

Bezoek onze stand

stand nr:84

Bezoek onze stand

Bezoek onze stand

stand nr:84stand nr:84stand nr:84

Bezoek onze stand

stand nr:84stand nr:84stand nr:84

(DEN BOSCH-Ergün Kula) Merkezi Hollanda’da bulunan Edels-taal Firması, başarılı yöneticileri-ni ödüllendirdi. Avrupa`da 30 yıldır mutfak malzemeleri üreten ve satışı-nı yapan Edelstaal Şirketi global kri-ze rağmen, 2009 yılında satışlarını arttırmayı başardı. Şirket yöneticile-ri başarılı çalışmalar yapan ve bel-li bir cironun üstüne çıkan elamanla-rını İstanbul tatili ile ödüllendirildi. Geçtiğimiz günlerde şirket ge-nel merkezinde bir araya ge-len yöneticiler bu yıl yapa-cakları çalışmalar ile ilgili bil-giler verdiler. Edelstaal Gro-up Yönetim Kurulu Üyesi Ertan Toruno-ğulları ‘Bilindiği gibi şirketimiz Simtro-nic ve SWS ola-

rak ömür boyu garantili tencere üre-timi yapmaktadır. Ürünlerimizi kul-lanan müşterilerimizin memnuniye-ti bizlere daha fazla sorumluluk yük-lemektedir. 2009’daki krize rağmen sizlerin özverili ve başarılı çalışma-larınızla firma olarak satışlarımızı bir önceki yılın üzerine çıkardık. Biz-lerle çalışan ve 2010 yılında da bel-li bir ciroyu yakalayan diğer elaman-larımıza da değişik ödüller verece-

ğiz. Çeyrek asrı aşan bir süredir başta Hollanda olmak üzere bir çok Avrupa ülkesinde ürünleri-mizi pazarlıyoruz. Pazardaki pa-yımız her geçen gün artmakta.

30uncu yılda hedeflediğimiz yere geldik. Bu başarımızı bu yıl en güzel bir biçim-de ve görkemli bir şekilde kutlayacağız’ dedi.

Başarılı temsilciler ödüllendirildi

Yaklaşık 36 yıldır Hollanda'nın Baarn şehrinde yaşayan, 12 yıldır Baarn Belediye Meclis Üyeliği gö-revini yürüten Ali Korkmaz'a Hol-landa Kraliyet Nişanı verildi.

Hollanda ve Türk toplumu ara-sında başarılı çalışmaları dolayı-sıyla ödüllendirilen Ali Korkmaz için düzenlenen törene Baarn Be-lediye Başkanı Bartele Vries, mec-lis üyeleri, Hollanda Türk İslam Kültür Dernekleri Federas-yonu Başkanı Arif Yakışır, Hollanda Diyanet Vak-fı üyesi Zekeriya Açkal-maz ve Korkmaz ailesi-nin yakınları kıtıldı.

Baarn Belediyesi'nde düzenlenen törende

belediye başkanı Bartele Vries, Korkmaz'ın Baarn ve civarında sos-yal ve toplumsal anlamda Hollanda toplumuna önemli katkılarda bu-lunduğunu belirtti. Bu ödülün ken-

disi açısından büyük anlam taşıdığını kaydeden Ali Korkmaz ise, "Bu ödül sadece bana değil aynı zamanda aileme veril-

di. Benim her türlü çalışmalarıma büyük destek olan aileme buradan te-şekkür ediyo-rum" dedi.

Ali Korkmaz'a Kraliyet Nişanı

Fahri Konsolos Joost Peters’in çalışma ofisi açıldıJoost Peters Türkiye’nin fahri

konsolosu olarak atandıktan son-ra T.C. Büyükelçisi Uğur Doğan, Rotterdam Başkonsolosu Esen Al-tuğ ve muavin konsolos Günay Babadoğan-Ertan, CDA Milletve-kili Coşkun Çörüz, HOTİAD, HOGİ-AF ve TOVER İşadamları dernek-leri temsilcilerinin de hazır bulun-duğu bir resepsiyon verdi. Fah-ri konsolos Joost Peters’in çalışma ofisinin de tanıtıldığı resepsiyon-da Büyükelçi Uğur Doğan bir ko-nuşma yaparak Türkiye ve Hollan-da arasın- daki iki-li ilişki- lerin önemine de-ğindi.

Joost Peters ofis ekibi Laura Geerlings, Silja de Graaf ve Livia Lablans ile görülüyorJoost Peters

� Metal raflar / Ahşap raflar � Vitrinler – vitrin tezgahları � Pasta / ekmek reyonları � Barkodlu elektronik kasa sistemleri � Duvar soğutucuları (sütlük-paket et) � Freezer / Meşrubat dolapları � Soğutuculu meyve/sebze dolapları � Et doplaları ve kasap malzemeleri � Döner ve mutfak ekipmanları � Klimalar, motor ve motor grupları � Soğuk ve derindondurucu odaları

[email protected] www.aclass.nl Tel: 06 30 - 35 60 40

İÇ VE DIŞ MEKAN REKLAM TASARIMI YAPILIR

Süpermarket, Döner Dükkanları, Elektronik ve Tekstil Mağazaları için Aradığınız Tüm Malze-melerin Gerçek Adresi

Page 7: Haber Gazetesi Nr.4

HABER7 MAART / MART 2010

Karaman ilinin şirin beldelerin-den olan Kılbasan beldesi sakinle-ri, Hollanda’nın Rotterdam yakınla-rında Vlaardingen kentinde bir ara-ya gelerek, geleneksel hale getirdik-leri ‘Avrupa Kılbasanlılar Dayanışma ve Kaynaşma Gecesini’ muhteşem bir şekilde kutladılar.

Gurbetçi Kılbasanlılar’ın ‘Birlik ve Beraberlik’ sloganıyla bu yıl üçün-cüsü kutlanan birlik ve dayanışma

gecesine ilgi beklenenin üzerinde olurken, Türkiye’den de geceye bir-çok konuk katıldı. Kılbasanlılar bel-desinin tanınmış isimlerinin yanısıra yöresel sanatçıların da hazır bulun-duğu gecede Hollanda Kılbasanlılar Dernek Başkanı Zekeriya Arslan bir açılış konuşması yaparak “Derneği-mize herkesin destek olmasını ve ya-pılan tüm etkinliklere katkıda bulun-

masını istiyoruz. Bu yıl üçüncüsünü düzenlediğimiz birlik ve dayanışma gecemize Türkiye’den ve çevre ülke-lerden gelerek bizleri yalnız bırak-mayan tüm hemşerilerimize de hoş geldin diyorum.” dedi.

Yaklaşık 5 bin kişilik bir nüfusu olan ancak bu nüfusun 3 binden faz-lasının çeşitli Avrupa ülkelerinde ol-duğu belirtilen Kılbasanlılar, bu yıl üçüncüsü gerçekleşen birlik ve daya-

nışma gecesini geleneksel hale getir-meye karalılar.

Geceye Hollanda Karamanlılar Vakfı başkanı Uğur Şen, Hollanda Çataklılar Dernek başkanı Mustafa Koçak, VVD eski Milletvekili Fadime Örgü ile çok sayıda vatandaş katıldı.

Programın sonunda Kılbasanlı-lar gecesine katkıları olanlara teşek-kür plaketi verildi.

Kılbasan Beldesi gecesinde Anadolu rüzgârı esti

Ölenler için anma töreni düzenlendi

Pure

Music

& Art

Rojin

Sevval Sam

Slotconcert Turkey Now! 2010:

Sevval SamPoëtische songs uit Anatolië, Istanbul en de regio rond de Zwarte Zee.De MeeRvAART (Osdorp), Grote Zaal, donderdag 1 april 2010, 20.15 uurm 25,-/m 12,50 (CJP)De DoeleN (Rotterdam), Willem Burger Zaal, vrijdag 2 april 2010, 20.15 uurm 25,-

Türkü Bar:

Rojin Koerdische etnische muziek, maar geen purismePoDIuM MoZAïeK (Amsterdam)zaterdag 27 maart 2010, 21.00 uurm 12,-/voorverkoop m 10,- (vooraf Diner Culturel à m 18,-)WMDC (Rotterdam), zondag 28 maart 2010, 20.30 uurm 16,-/m 12,- (CJP en Rotterdam Pas)

Amerika’da yayınlanan ünlü GQ dergisinin haberine göre Amerika’da 35 yaşlarındaki genç iş adamlarında beyin tümörü-ne gittikçe daha çok rastlanıyor. Dergi aldığı kaynaklara göre bunun nedeninin cep telefonu-nun bu gruptaki insanlarda yo-ğun kullanımı olduğunu yazıyor. Amerika’da cep telefonu ile il-gili araştırmaların finansmanı-nı genel olarak telefon şirket-leri sağlıyor ve çok az olan ba-ğımsız araştırmaların sonuçla-rının etkilerini azaltmada (du-yulmaması konusunda) et-

kin rol oynuyor. Avrupa’daki bazı araştırma enstitülerinin rapor-larına göre cep telefonu kullanı-mı ile beyin hasarı, kanser, erken

Alzheimer, bunaklık, DNA hasarı, hatta sperma ölümleri arasın-da bağlar var. Uluslararası Kan-ser Araştırmaları Enstitüsü’nün

Avrupa ve Israil’deki araştırma raporlarına göre 10 yıllık cep telefo-nu kullanımı beyin tümö-rü riskini %40 artırıyor. İsveç’teki bağımsız bir araştırmaya göre ise, 20 yaşından önce cep tele-fonu kullanmaya başla-mak beyin tümörü riskini 5 kat artırıyor.

“Cep telefonu sağlığımızı tehdit ediyor”

2009 yılının şubat ayında Amsterdam'ın Schiphol havalimanına inişi sırasında talihsiz bir şekilde düşen Türk Hava Yolları’na ait uçakta ölen-ler için anma töreni düzenlendi ve uçağın düştüğü bölgeye bir anıt dikildi.

Düzenlenen anma töreni sonrasında kaza yerinin yakınındaki anıtın açılış törenine Rotterdam Başkonsolosu Esen Altuğ, THY Hollanda Mü-dürü Metin Gözüaçık ve Haarlemmermeer Belediye Başkanı Theo Wete-rings ile kazazedeler, yakınları ve çeşitli kurum ve kuruluşlardan yetkili-ler katıldılar. Yüzlerce katılımın olduğu törende kazazede ve yakınlarının büyük acı içerisinde olduğu gözlendi. Anıtın üzerinde Türkçce “Sizin acı-nız, bizim acımız” ibaresi yer alıyor ve aynı ibarenin Hollandaca ve İngi-lizce karşılığı da eklenmiş bulunuyor.

Page 8: Haber Gazetesi Nr.4

HABER 8MAART / MART 2010

Endolazer nedir?Endolazer içten lazer demektir. Önceden varis te-davilerinde eko yapılır. Eko yapılınca en içteki da-marlarda varis var mı yok mu ona bakarız. Dıştan bunu göremezsiniz. Eğer onda varis varsa kasık bölgesinden ve diz bölgesinden bir kesik açılır, has-ta narkoza yatırılıp ameliyat yapılırdı. Bu teknik ar-tik geride kaldı. Şimdi bize hasta geliyor, yatağa ya-tıyor, görülen şekliyle damara giriliyor, damar içeri-sinden fiber, yani lazerin ucu, buraya kadar geliyor, daha sonra burası lokal olarak uyuşturuluyor, daha sonra lazer ile yakılarak çekiliyor. Hasta birşey his-setmiyor. Bunun tedavinin ismine endolazer diyo-ruz, hasta ameliyattan kurtulmuş oluyor. Bu tekniği Hollanda’da en iyi yapanlardan birisi Dr. Daan der Kinderen’dır ve kendisi halen Utrecht şubemizde görev almaktadır.

kliniğimizin başka kliniklerden farkı şu: Bu klinik Hollanda sağlık bakanlığı tarafından ta-nınmış bir dermatoloji kliniği. aynı zamanda diğer kozmetik hizmetleri de veriyor. asıl önemli olan bütün tedavilerin ziekenfonds tarafından karşılanması, bu önemli bir özel-

lik. Böyle bir klinik, şu ana kadar Hollanda’da Türk kökenli olarak sadece biz varız ve üç senelik deneyimimizle herbiri kendi alanında uzman doktorlarla hizmet veriyoruz

Huidkliniek şimdi Utrecht ve Arnhem’de

Eko aleti

Dermatolog Coşkun Birinci, Türkiye’de 1998 yılında Ankara

Hastanesi’nde dermatoloji uzmanı oldu. Ankara Hastanesi’nde 4

yıl çalıştıktan sonra Hollanda’ya yerleşti ve Rotterdam’da

HUIDKLINIEK ZUID’ü kurdu.

Dermatolog Dr. Coşkun Birinci: Akne ve kozmetik tedaviDr. Van Wateren: Deneyimli ve kıdemli dermatologDr. İbro Beciri: Varis tedavisinde uzmanDr. Daan der Kinderen: Endolazer uzmanı, deri kanseri uzmanı

Huidkliniek Zuid Sağlık Bakanlığı tarafından tanınmış bir dermatoloji

kliniğidir. Tüm sigortalarla anlaşması vardır ve hastalar buraya geldiğinde

kontant para ödemezler, anlaşmalarımız gereği ücretleri sigortalar karşılar.

• Varis tedavisi• Cilt hastalıkları• Lazerle epilasyon• Alerji testleri• Botox

Müşterilerimize Türkçe, Hollanda, Boşnakça, Sırpça, Arnavutça, İngilizce ve Almanca olarak da yardımcı oluyoruz.

ZBC / Zelfstandig behandel-centrum

Lazer

HUIDKLINIEK ZUID’TE YAPILAN TEDAVİLER

Toplam 16 kişilik ekibimizle Rotterdam, Utrecht ve Arnhem

gibi şubelerimizde kaliteli hizmet veriyoruz

advertorial

Eko ile varislerin yeri-ni ve şiddetini ölçüyo-ruz ve ona göre teda-

vi planlıyoruz. Va-risli hasta geliyor, hemen tedavi ya-pılmaz. Önce bir

ekoyla bakılır. Hangi şiddette varisi vardır, ona göre tedavi planlanır. Dışarıdan lazerle mi yapılacak, yok-sa endolazer ile mi yapılacak, fon terapi mi yapıla-cak, sade iğneleme tedavi mi yapılacak, önce mu-

hakkak bu yapılması gerekiyor. Sağlık bakanlığınca da zaten bu şart koşuluyor.

ROTTERDAM:Utenhagenstraat 1873083 VP RotterdamTel: 010-293 90 91

UTREchT:Dr. Max Euwestraat 603554 Utrecht030 –244 27 81

ARnhEM: Raapopseweg 826824 Arnhem026 –443 35 00

Internet: www.huidkliniekzuid.nle-mail: [email protected]

Avrupa Türk Avukatlar Birli-ği tarafından AİHM uzmanları iş-birliği ile hazırlanan “Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi Usul Hukuku Semineri “ Almanya, Fransa, Hol-landa, Belçika, İsveç, Lüksemburg, İngiltere, Avusturya, Türkiye ve İsviçre’den gelen hukukçularımızın katılımı ile, 27 Subat 2010 Cumar-tesi günü Berlin Türkevi’nde Berl’n Başkonsolosluğunun evsahipliği ile gerçekleştirildi.

Berlin Başkonsolosu Mustafa

Pulat’ın konuşmasıyla açılan mes-lekiçi eğitim seminerinde Avrupa Konseyi Daimi Temsilciliği’nde gö-revli hukukçu Ebru Demircan ve Av-rupa İnsan Hakları Mahkemesinde görevli, Türkiye ve Romanya masa-ları şefi Hasan Bakırcı kendi alan-larında bilgi verdiler.Program Lük-semburg Üniversitesinde görev yapmakta olan Profesör Dr. Ruşen Ergeç’in AİHM tarafından alınan tartışmalı kararlar konulu tebliği ile tamamlandı.

Hollanda’da yaşayan ve yaptı-ğı yardımlarla tanınan Bülent Tür-ker, 1999 yılında Derince’de yap-tırdığı ve kendi adını verdiği anao-kulu ziyaret ederek miniklere uzun yıllar unutamayacakları keyifli da-kikalar yaşattı.

Bülent Türker, 1999 deprem felaketinden sonda Derince’de yaptırıp eğitime kazandırdığı ana okulunu ziyaret etti. “Tontiş ile Pontiş” adlı çocuk tiyatrosunu sah-nelettiren Bülent Türker, minikler-le keyifli dakikalar geçirdi. Okulun müdür vekili Hazal Yıldırım ile de görüşüp bilgiler alan Bülent Türker

yaptığı açıklamada, “Çocuklarımı-zın burada başlayan arkadaşlıkları-nı ömür boyu devam ettirebilme-leri için fan kulüp kuracağız. Oku-la gelip çocuklarla vakit geçirmek benim tüm yorgunluğumu alıyor” dedi.

Almanya-Adnan Şahin Hollanda İslam Federasyonuna

bağlı İskender Paşa Cemiyeti bünye-sinde bulunan El Biruni yatılı eğitim yurdunun 13 – 18 yaş aralığındaki 35 öğrencisi Almanya’nın Wesel kentin-de 4 günlük bir eğitim kampına girerek enerji depoladılar. Yurt müdürü Ab-dulhalim Öner ve Yardımcısı Bilal Ya-nık kampın gayet güzel ve dolu dolu geçtiğini bildirdiler.

Kampın dördüncü gününde kam-pı ziyaret ederek çocuklara ‘tarih şu-uru’ başlığı altında bir konuşma yapan Bölge Başkanı Mehmet Yaramış “Bizle-re yanlış tarih bilgisi verilmek isteniyor. Pek çok dinin peygamberinin tarihte kaldığını söyleyenler, bizden peygam-bersiz bir din yaşamamızı istiyorlar. Biz bunu kabul etmiyoruz. Biz Allah’a ve

resulüne iman ediyoruz bunu hayat düsturumuz olarak kabul ediyoruz. O yüzden bu eğitim kamplarında çok ha-

yati dini bilgiler verilmektedir. Bunun bir fırsat olarak değerlendirilmesi gere-kir” dedi.

Kanal Avrupa yapımcısı, ko-ordinatörü ve ANADOLU DİYARI Türk Müziği programı sunucu Mü-min uluç gazetemizi ziyaret etti. Rotterdam’lı işadamı Ersoy Kürk ile birlikte bir nezaket ziyaretin-de bulunan Mümin Uluç, Kanal Av-rupa proğramları ve halen başkan-lığını yürüttüğü Kapadokya Kültür Derneği hakkında bilgiler verdi. Ka-nal Avrupa’da yıllardır farklı proğ-ramlar organize eden Mümin Uluç kültür, sanat, tanıtım, şiir, edebiyat Türk Halk ve Sanat Müziği içerikli

Anadolu Diyarı programını hazırla-yıp sunuyor. ANADOLU DİYARI Türk Müziği programındaki hedeflerini, “Bölgelerimizi Anadolumuz’u, kül-türümüzü, sanatımızı ve Türk mü-ziğimizi vatandaşlarımıza, bilhassa ailelerimize gençlerimize ve çocuk-larımıza tanıtmak ve sevdirmektir.” ifadeleriyle açıklayan Mümin Uluç, her çarşamba saat 19.00 – 20.45 arası (tekrarı persembe günleri saat 11.00) Kanal Avrupa TV’de iz-leyicileriyle buluşup keyifli sohbet-ler çıkarmaya çalışıyor.

El Biruni Yatılı Yurdu Öğrencileri Wesel’de Eğitim Kampı Yaptılar

Kanal Avrupa’dan ziyaret

Avrupa Türk Avukatlar Birliği Berlin’de toplandı

“Çocuklarla vakit geçirmek tüm yorgunluğumu alıyor”

HOLLANDA’DAN KATILANLAR: Sevim Kara, Nazmi Türkkol, Fadime Kılıç, Tenzile Erdal, Serpil Tümkaya-Canımoğlu, Sultan Kat ve A. Deniz Köker

Mümin Uluç Ersoy Kürk

Page 9: Haber Gazetesi Nr.4

HABER9 MAART / MART 2010

Yerel seçimlerin üzerinden daha bir kaç gün geçmiş olmasına rağmen kamuoyu yeni bir seçim-le karşı karşıya. Hatta bu yazı ka-leme alınırken Rotterdam’da Le-efbaar Rotterdam’ın itirazı üzeri-ne oylar tekrar sayılmaktaydı. Par-tiler bir yandan 3 Martta aldıkları sonucun değerlendirmesiyle meş-gulken, bir taraftan da baskın se-çimin hazırlıklarını yapmaktalar. Aday listeleri, seçim programla-rı, kampanya ve daha bir sürü işin çok kısa bir zamanda yapılması la-zım. Benim kanaatime göre 9 Ha-ziran genel seçimleri Hollanda için her açıdan hayati önem taşımakta. Hatta “bir hayat memat meselesi” bile diyebiliriz.

Genel seçimlere doğru yol alırken, yerel seçimlerden çıkan sonuçları göz ardı edemeyiz. Zira yerel seçimler genel seçimlerin bir çeşit provası olarak görülebilir. Hal böyle olunca da yerel sonuçların genele uyarlanması durumunda İkinci Mecliste sağlıklı yürüyecek bir hükümetin kurulmasının im-kansız olduğu görülmekte. Bırakın iki partili bir kolasyonu, beş-altı partili koalisyonlar bile hemen he-men hiç mümkün görünmemekte. Bu durum bana Türkiye’de uzun yıllar tecrübe ettiğimiz ‘yönete-meyen demokrasi’yi hatırlatmak-tadır. Umarız bu konuda yanılmış olurum!

Hollanda için bu genel seçim-lerin önemi bugüne kadar yapıla-gelenlere kıyasla çok daha fazla-dır. Bu seçimlerle Hollanda’yı hangi siyasi oluşumla-rın yöneteceği değil, Hollanda’nın imajının nasıl değişeceği belirle-necektir. Bolkestein’in VVD lideri olduğu za-man başlayan kültürel ırkçılık, günü-müzde PVV, daha doğ-rusu onun akla ziyan diktatörü-nün şah-sında ki-teleselleş-mektedir. Bunu hem kamuoyu yoklamala-rında hem de yerel seçimle-re katıldıkla-rı Den Haag ve Almere’de gözlemle-mekteyiz. Böyle giderse 9 Haziran seçimleri hem Hollanda için hem de Hollanda’da yaşayan Müslümanlar için bir kabusa dönüşecektir.

Varoluş sebebi Türk düşmanlığı olan, daha sonra bu düşman-lığı genişleterek Müslü-manlığı da dahil eden, bugüne kadar her fırsat-ta 1 milyona yakın Hol-landalıyı kaba, seviyesiz ve alçakça ifadelerle ren-cide eden, ülke yöneti-

mi ile ilgili hiç bir planı programı olmayan, kendisine yöneltilen her soruya aynı cevabı veren, ikili tar-tışmalardan şiddetle kaçınan, hiç bir argümanı olmadığı gibi olgu ve olayları çarpıtan, verileri ken-di işine geldiği gibi okuyan, hatta bilimsel verileri aşağılayıp redde-den, her türlü diplomatik nezaket-ten bihaber olan birisinin bu denli destek görmesi kabus değil de ne-dir diye sormak lazım.

Eğer bu kabus gerçekleşir-se nelerin olabileceğini düşünmek bile insanın tüylerini diken di-ken etmektedir. Toplumda kamp-laşmanın devlet eliyle yapıldığını bir düşünün. Bu durum bize Nazi Almanya’sını hatırlatıyor. O zaman da her şeyin sorumlusu olarak Ya-hudiler görülmekteydi. Toplum öyle kamplara ayrılmıştı ki Alman halkı Yahudilerin gördükleri mu-ameleyi hak ettiklerini düşünme-ye başladılar. Sonucunu da hepi-miz biliyoruz. Adını anmaktan im-tina ettiğim PVV’nin ırkçı diktatö-rünün yaptığı da bu değil mi?

Düşünün bir kere. İnancı ge-reği örtünen kişiler bir çok resmi ve gayri resmi kuruma alınmaya-cak, personel olarak değil, müşteri, ziyaretçi gibi ne amaçla olursa ol-sun. İbadethane açmanız mümkün olmayacak, var olanlar da bir baha-neyle kapatılacak, her türlü dini ve kültürel kimlik ifadesi cezalandı-rılacak. Böyle bir ülkede yaşamak ister mi bir insan? Böyle bir ka-busun gerçekleşmesi durumunda Hollanda mülteci alan değil veren

ülke konumuna gelecektir. Bu sadece Müslümanlar için değil, aynı zamanda Hollanda Ana-yasasının 1. Maddesine ina-nanlar için de geçerlidir. On-lar da böyle bir ülkede yaşa-

mak istemeyeceklerdir. Yukarıda söyle-

nenleri abartılı bu-lanlar olabilir. On-lara tavsiyem göz-lerini ve kulakları-nı açık etrafa bir bakıp söylenen-leri bir dinleme-leridir. O zaman abartmadığımı anlayacaklardır. İşte bu yüzden 9 Haziran se-çimleri sade-ce bir seçim ol-

mayacak, aynı zamanda ülkenin geleceği ve ima-jının da belirle-neceği hayati bir imtihan olacaktır. Hal böyle olun-ca hiç bir aklı se-limin, hele hele Türk ve Müslü-manın ‘bana ne seçimden’ deme lüksü yoktur ve olamaz. Böyle di-yen birisinin aklı-nı peynir ekmek-le yemiş olması

lazım.

NEYİN SEÇİMİ?

Ahmet Suat ARI is groepsleerkracht en onderbouwcoördinator op een VSO ZML-school te Enschede. Hij schrijft columns in diverse bladen en is o.a. secretaris van UETD-Nederland.

[email protected]

NoT: Makalemi bitirip yazı işlerine gönderdikten hemen son-ra olağanüstü gelişmeler oldu. Hollanda siyaseti için çok önem-li iki aktör siyaseti beklenmedik bir şekilde siyaseti bıraktıkla-rını açıkladılar. İlk önce Ulaştırma Bakanı Camiel Eurlings ka-rarını kamuoyuna duyurdu. Gerekçe olarak da henüz vakit geç olmadan özel hayatına bir yön verip çoluk çocuğa karışmak is-tediğini açıkladı. Eurlings’in adı Balkenende sonrası CDA lider-liği için gündemdeyken böyle bir karar alması bir çok kişide şaşkınlığa yol açtı. Acaba açıkladığı gerekçesi asıl gerekçe miy-di? Bu sorunun cevabını şimdilik Eurlings’ten başka kimse bil-memektedir. Sanki Eurlings’e misilleme yapar gibi bir kaç saat sonra da PvdA lideri Wouter Bos aynı gerekçelerle siyaseti bıraktığını açıkladı. Wouter Bos’un ailesine bağlılığı parlameterliği zama-nından da bilindiği için gerekçe kimseyi şaşırtmadı, ancak se-çimlere üç aydan az bir zaman kala parti liderliğinden istifa et-mesi cesur bir davranış olarak yorumlandı. Bana göre bu cesa-retten ziyade stratejik bir karardı. Bos zaten hükümetten çe-kilerek partisinin düşüşüne bir son vermişti. Bu kararıyla da yükselişin startını vermiş oldu. Zira kendisinin devam etmesi durumunda ancak mevcut durumun korunacağını biliyordu ve bunun hem kendisi açısından hem de partisi açısından iyi so-nuçlar doğurmayacağının farkındaydı. Bu bağlamda da çok iyi bir zamanlamayla hem kararını açıkladı hem de kendisinden sonra kimin lider olacağını ilan etti. Bana göre de bu tercihle mükemmel bir hamle yaptı. Wouter Bos’u hem fedakarca aldı-ğı karar hem de Job Cohen’i parti liderliğine ikna etmesi dola-yısıyle takdir etmek lazım. Bence ırkçı PVV’ye karşı iyi bir siya-setçi meydanlara iniyor. Bunun yanı sıra Cohen’in PvdA’nın ba-şına geçmesiyle D66, SP ve Groen Links’in seçimlerden bekle-dikleri sonucu alamayacaklarını düşünüyorum.

Mutfak alan herkese Doğa Banyo Dolabı hediye

Page 10: Haber Gazetesi Nr.4

HABER 10MAART / MART 2010

Türk-Alman Üniversite-li ve Akademisyenler Platfor-mu (TD-Plattform) tarafından verilen “PLATTINO ÖDÜLÜ” bu yıl düzenlenen bir törenle, Al-manya Eski Başbakanı Gerhard Schröder’e verildi. Schröder, sa-dece Başbakanlığı sırasında de-ğil, her zaman Türk – Alman iliş-kilerinin ve iki ülke halkı arasın-daki bağların güçlendirilmesi için çaba harcamış bir isim ola-rak biliniyor.

05 Mart 2010 Cuma günü Köln Ticaret ve Sanayi Odası’nda gerçekleştirilen törene, öğren-ci ve akademisyenlerin yanı sıra; iş dünyasından da önemli isim-lerden oluşan 500 davetli katıl-dı. Tören, ilk kez bu kadar yük-sek sayıda Türk öğrenci ve aka-demisyenin bir araya gelmesi ne-deniyle de büyük ilgi gördü.

Kuruluşunun ardından kısa bir zaman geçmesine rağmen, çok önemli organizasyonlara imza atan TD-Plattform güçlene-rek büyümeye devam ediyor. TD-Plattform’un bu başarısı aslında, Türk gençlerinin fırsatlar ve im-kanlar sunulduğu zaman ne ka-dar çok şeyin üstesinden gelebi-leceğinin somut bir göstergesi-dir. Almanya ve Türkiye’de çalış-malarını sürdüren TD-Plattform artık resmi merciler tarafından ciddi bir muhatap olarak görü-lürken aynı zaman- d a , Federal Almanya

Başbakanı Sa-yın Merkel t a r a f ı n -

dan dü-zenlenen uyum zir-vesinin de daimi üye-si olmuştur.

T D -P l a t t f o r m , özellikle üni-versiteyi bi-tirmiş genç-lerin ufkunu açmak, onla-rın kariyer im-kanlarını geniş-letmek, onları iş

dünyasına, hayata, siyasete iyi bir şekilde hazırlamak amacıy-la kurulmuştur. Bu noktaya gel-miş ve başarı göstermiş az sayı-daki gencimizin elinden tutulma-sı ve onların iyi yerlere gelmesi-ni sağlamak, Türk toplumu için çok önemli bir motivasyon kay-nağıdır. Alman toplumu içerisin-de karşılaştıkları tüm zorluklara rağmen başarılı olan gençlerimiz, lisede ve ilkokulda okuyan ço-cuklarımıza iyi bir örnek oluştur-maktadırlar. Almanya’da yaşayan Türk toplumunda “Biz okuduğu-muz zaman varız ve iyi yerlere gelebiliriz” bilincini oluşturmak şart. Bu noktada; yaşadıkları top-lumda başarılarıyla adını duyur-muş isimlere, okumuş, yazmış ve toplumda belli bir yere gelmiş in-sanlara önemli görevler düşmek-tedir. Ailelerimiz, anaokulun-dan itibaren çocukların okuma-sı için onları devamlı teşvik et-meli, sorunlarıyla ilgilenmelidir. Büyük emek sarf edilerek oku-tulan çocukların, okullarını terk etmeden, iyi noktalara gelmeleri için destek verilmelidir. Bu saye-de iyi yetişen Türk gençliği; hem Almanya’ya, hem Türkiye’ye cid-di katkılar sağlayabilir ve küre-sel dünyada daha aktif rol üst-lenebilir. Ben, çok dil bilen, çok kültürlü, Avrupa’yı, Asya’yı ve Anadolu’yu görmüş Türk insanı-nın çok büyük şeyler başaracağı-na inanıyorum.

TD-Plattform; yakın gele-cekte, Avrupa’daki Türk insanını, Avrupa’daki Türk gücünü iyi bir noktaya çekmek ve Avrupa’daki Türk elitini yaratmak için güzel bir basamak oluşturmaktadır. O

açıdan iş dünyamızın, siya-silerimizin ve Türk top-

lumunun bu kuruluşu desteklemesi gerek-mektedir. Avrupa’da yaşayan gençlerimi-zin iyi eğitim alma ve kariyer yapabilme-lerine imkan yarat-mak ve ileride onla-rı; sivil toplum ku-ruluşlarında, ekono-mi ve siyaset dünya-

sında görmek istiyo-ruz. Bu nedenle iş dün-

yası ve önde gelen sivil toplum örgütleri olarak TD-Plattform’un Danışma Kurulu’nda yer alıyor ve gençlerimizi destekliyoruz.

TD-Plattform tarafından sağ-lanan iletişim ağıyla gençleri-

miz, kurdukları ilişkilerle ken-dilerini çok daha iyi yetiştirme imkanı buluyorlar. Tüm bu çalış-maların sonucunda, bu gençleri-miz arasından, gelecekte Avrupa çapında başarılı birçok isim çı-kacaktır. Böylece Avrupa’da olu-şan Türk eliti, Türkiye ve Türkler hakkındaki önyargıları da azalta-cak, Avrupa’nın gelecekte, başa-rılı Türkler’den söz etmesini sağ-layacaktır.

AVRuPA, gELEcEKTE bAŞARILI TüRKLER’İ KoNuŞAcAK

Kemal Şahin, Şahinler Holding Yönetim Kurulu Başkanı

[email protected]

NASIL YARIŞACAKSINIZ?Geçen sayının ödül kazanan talihlisi

İlknur Cengiz

Ferdi BağcıAhmet Hüsrev UçZühal İrgeBarkın ÖzesenAli Carİlknur CengizBanu YalçınMurat GültekinTürkan TaşGökhan Aksoy

Aşağıda 10 tane fotoğraf var. İki sütun olarak verilen fotoğraflardan her biri tanıdık bir simaya ait. Bu fotoğraflar gazetemizin farklı sayfalarından alınmış. Bu fotoğrafların kime ait olduklarını bulun; yanındaki boşluklara yazın ve numaraladığınız bu cevapları [email protected] adresine gönderin. Aboneler arasından yapılacak çekilişteki şanslı abonemiz 25 EURO kazanacak!

Kazanan ismi gelecek sayımızda yayınlayacağız.

FOTOĞRAF YARIŞMASI

Yarışmaya en son katılma tarihi: 10 Nisan 2010

25 EURO

GEÇEN SAYIDAKİ FOTOĞRAF YARIŞMASINI

DOĞRU CEVAPLAYANLAR

2. sayımızdaki fotoğraf tanıma kazanan talih-li abonemiz Deniz Özgür, çekiliş sonucunda 50 EURO kazandı.Tebrikler!

Waardebon

1. Expo Turkey fuarında Nevşehir valimizin proğrama katılışını 357 basın kuruluşu ve Expo Turkey vasıtası ile tanıtıcı haber olarak yayınlan-masını sağlattık.

2. 6 günde 51 Okul, kurum, belediye vs. ziyaret ederek büyük bir rekora imza attık ve Nevşehir´in eğitimdeki ba-şarışını tanıttık.

3. Hollanda’nın en bü-yük kültür fuarı Multifestijn'e, Almanya’dan sadece biz 3 yıl üst üste katıldık.

4. 50.000 Kapa-dokya (Nevşehir) tanı-tım kitabının bütün masraflarını der-neğimiz tarafın-dan karşılaya-rak bastırıyo-ruz ve ücret-

siz en iyi bir şekilde dağıtıyoruz.5. 36 ayda (3 yıl) 29. büyük kültür, sanat, ta-

nıtım ve diyalog etkinlikleri (haftaları) gerçek-leştirdik.

6. 15 tv Proğramı hazırlayarak Nevşehir´i uluslar arası platformlarda tanıttık.

7. Avrupa’nın 3 ülkesinde 6 bölgesinde ‘Av-rupalı Türkler Türk Dünyası ile buluşuyor’ adı al-tında Şiir şölenini gerçekleştirdik.

8. 11.12.2009 ile 04.01.2010 tarihleri ara-sında Yazar, Şair Sabit İnce ve Yazar, Şair Dr. Ne-

dim Uçar ile birlikte 20 günde 23 Kültür Proğ-ramı gerçekleştirerek Avrupa’da bü-yük bir rekor’a ulaştık.

9. 2010 yılında Türkiye ve Avrupa’da 6 bölgede Şiir Şölenleri gerçekleştireceğiz .

10. 500 Folklor örgencisi ile birlikte bir Folklor şöleni düzen-leyeceğiz.

KAPADOKYA KÜLTÜR DERNEĞİ REKORLARINI AÇIKLADIKapadokya Kültür Derneği Başkanı Mümin Uluç, yıllar içinde yaptıkları bütün fa-aliyetlerin bir derlemesini yaparak, kendi alanlarında ulaştıkları rekorları bir ki-tapçık haline getiriyor. İşte sözü geçen rekorlardan bazıları:

Mümin Uluç

.......................................... .......................................... .......................................... .......................................... ..........................................

.......................................... .......................................... .......................................... .......................................... ..........................................

1

6

2

7

3

8

4

9

5

10

Page 11: Haber Gazetesi Nr.4

HABER11 MAART / MART 2010

Hollanda’da 400.000 Türk var demiştik daha önce, ama aralarında bir birlikten bahsedebilir miyiz? Sü-leymancı, Nurcu, Atatürkçü, Milliyet-çi, Diyanetçi, Sağcı, Solcu, futbolcu. 400.000 bin Türk çokmuş gibi, bir de aramızda bölünmüş durumdayız ve ‘ben senden üstünüm’ sendromu sergileniyor. Birlik olma durumun-dan birbirimizi sınıflandırarak çıkı-yoruz. Sonra da hepimiz, ‘birlik yok’ diyoruz.

Bir gün bir iş için telefon görüş-mesi yapıyorum. ‘Saat dört iyi mi?’ diyor. İyidir efendim, saat 16da ora-da olurum INŞALLAH!’ diyorum.

Ben sizi modern biri zannedi-yordum, 16da gelecek misiniz gel-meyecek misiniz şimdi?”. İnşallah ile maşallah ile olmaz dedi.

Modernliğin inşallah deyip de-memeyle ne alakası var? Demek is-tediğim, Allah izin verirse, benim elimde olmayan sebeplerden dolayı, mesela deprem olmaz ise, Hollanda’yı su basmaz ise, ayağımı bacağımı kırmaz isem, muhakkak gelirim idi. Sizin inşallah kelimesiyle ne gibi bir alıp veremediği-niz var acaba?” meyanın-da konuşmamızı sürdür-müştük.

Uzaktan tanıdığım bir arkadaşı işbaşvu-ruları için bir kaç yere yollamıştım. Başvur-duğu yerlerden birinde başörtülü bir bayan var-mış, yardımcı olmak iste-miş. Daha sonra o arkadaş beni aradı: ‘Ben Atatürk-çüyüm, bir daha beni ba-şörtülü birinin yanına iş bulmak için yollama!’ dedi. Çok şaşırmıştım.

Geçenlerde e-mail üzerinden bir yazı gö-züme ilişti. Başbaka-nın eşi niye başörtü ta-kıyormuş; çünkü böyle-ce Avrupa dünyası Türk bayanların hepsini ba-şörtülü zannedecekmiş, bu yanlış bir yansıtmay-mış…Türk bayanlarının temsili böyle mi olurmuş, derhal çıkarılması lazımmış!

Peki hepimiz hürüz de başbakanın eşimi hür değil? Demokrasi ona geçerli değil mi? Her zaman başörtü takmış bir insan, başbakan eşi olunca çıkarsın mı? Başörtüsüz olsay-dı, o zaman da başörtülüler bizi

niye temsil etmiyorsunuz mu diye-ceklerdi?

Birlik için önce aramızdaki ay-rımcılığa son vermeliyiz.

Hollanda’daki ‘Artikel 1’ de şöy-le yazıyor: Allen die zich in Neder-land bevinden worden in gelijke ge-vallen gelijk behandeld, discrimi-natie wegens godsdienst, levenso-vertuiging, politieke gezindheid, ras geslacht of op welke grond dan ook, is niet toegestaan. Yani ayrımcılık yasaktır! Sadece Hollanda değil, tüm dünyada bu geçerli.

Hollandalılar hakkında: ‘ze mo-eten ons welkom heten’ derken, ara-mizda da ‘welkom’ demeliyiz. Şu anda Faslı kökenlilere medya da ya-pılan doğru yanlış olumsuz sözler Faslılara değil, insanlığa yapılan bir durumdur. Biz birlik olmaz isek, bu-gün Faslılar, yarin başka bir grup ug-

rayacak hakarete.Birbirimizden ne ka-

dar farklı olursak olalım, farklı olduğumuzu bir zenginlik olarak gör-meyi, ortak yönlerimi-zi ısrarla bularak bir-

lik olmayı diliyorum.

Hepimize ma-şallah!

İnşallah

Nafize Şener consultancy (danışmanlık) ve proje yöneticiliği yapmaktadır. Şu an Çalışma Bakanlığı’nın finanse ettiği Landelijk Netwerk Diversiteitsmanagement projesinde çalışmakta. İş ve ticarette paylaşım için kurulan The NetworKing Turkey uluslararası organizenin lisans sahibesidir.

[email protected]

Openingstijden:Zo. t/m Do. 10.00 tot 24.00 uur.Vrij. en Za. 10.00 tot 01.00 uur.

Adı da kendi gibi HELALKapsalon en Falafel nu ook

verkrijgbaar bij ons

Wij leveren grote bestellingen bij u op adres afTel.: 030 - 296 37 67

Kanaalstraat 56 - 3531 CK Utrecht

Nu ook catering...NıEUW

Tot 5000 personen!

Türk öğrenci dernekleri bir çatı altında toplanıyorlarHollanda’da faaliyet gösteren Türk

öğrenci dernekleri için yeni bir danışma organı kuruluyor. Ulusal Türk Öğrenci Or-ganizasyonları Platformu (LOTS) adı altın-da yüksek öğrenimdeki öğrencileri farklı konularda desteklemek için dernek, 11 Mart 2010 tarihinde Rotterdam’da Atlas Otel’in Amerikan Salonu’nda resmen ba-sına tanıtılacak.

Bir yıl önce ilk kuruluş çalışmala-rı başlatılan LOTS platformu önümüz-deki kısa bir zaman içinde etkinlikleri-ne start verecek. Bir ortaklık dayanışması olarak başlayan çalışma, şimdilerde Türk öğrenciler ve öğrenci organizasyonla-

rı için bir çalışma komitesi görevini üst-lenecek. Ortalama 10 yılı aşkın bir süre-dir görev yapmakta olan öğrenci dernek-lerinin artık yeni ve daha profesyonel bir şekilde görevlerini devam ettirmeleri he-defleniyor. Yeni kurulan çalışma komite-sinin öncelik olarak iki temel hedefi var: Üyesi olan öğrenci derneklerini profesyo-nelliğe ve bu kurumlar arasında işbirliği-ne teşvik etmek.

Ülkede faaliyet gösteren 17 öğ-renci derneği ile etnik azınlıklar ara-sında en iyi organize olmuş gruplardan olan Türk öğrencileri, LOTS oluşumuyla Hollanda’da üniversite ve yüksek okullar-

daki binlerce Türk öğrencisini temsil edi-yor. Hollanda’da halen onikibinden faz-la Türk öğrenci yüksek öğrenimde eğitim görüyor.

Girişimcilik, tutku, yaratıcılık ve cesa-ret Türk öğrencilerin ve öğrenci dernek-lerinin baz aldığı dört etmen olarak göze çarpıyor. LOTS, Türk öğrenci dernekleri-nin bu niteliklerini profesyonelce kullan-masına ve daha da geliştirmeye yardım-cı olmayı hedefliyor. Türk öğrenci dernek-lerinin bu girişimle gösterdikleri insiyatif; profesyonellik yolunda öğrenciler, der-nekler ve topluma katkı mesabesinde bir başarı olarak algılanıyor.

İki haftalık bir süre için, başta Hol-landa olmak üzere çeşitli Avrupa ül-kelerinde temaslarda bulunan An-kara OSTIM heyeti Hollanda’da Türk işadamlarıyla bir araya gel-di.

Ankara Meslek Eğitim Merke-zi Müdürü Bayram Kocaman baş-kanlığında 10 kişiden oluşan OS-TİM heyeti Hollanda, Almanya, İs-panya, Belçika ve Fransa’da temas-larda bulunarak AB ülkelerinde “si-vil toplum kuruluşlarında meslek eğitim

olanakları” konusunda bilgi aldılar. Temaslarının Hollanda ayağında Hol-

landa Türk İşadamları Derneği (HOTİAD) yöneticileri ile de görüşen ve fikir alış-verişinde bulunan heyet, önümüzdeki dönem HOTİAD ile birlikte bazı çalış-malar yapacağını açıkladı.

Görüşmede HOTİAD Başkanı Tur-gut Torunoğulları, “OSTİM ile önü-

müzdeki dönemde bazı projeler üret-mek için bu yılın içerisinde HOTİAD he-

yeti Ankara’ya giderek ön çalışmalar ya-pacak” dedi.

OSTİM Hollanda’da temaslarda bulundu

Page 12: Haber Gazetesi Nr.4

HABER 12MAART / MART 2010

DE GROOTSTE EN DE GOEDKOOPSTE VAN DEN HAAG

!!!

In dIverse kleuren leverbaar

DIverse kleuren leverBAAr complete BoxsprIng met topper In DIverse kleuren en mAten

lowBoArD - zwArt en wIt leverBAAr

Decor meubel

695,-Nu SlechTS

795,-Nu SlechTS

449,-Nu SlechTS

595,-Nu vaNaF

alleS voor uW comPleTe ıNrıchTıNg vaN uW WoNıNg

795,-SeTPrıJS

!

1395,-SeTPrıJS

complete set - In dIverse kleuren leverBAAr

complete slaapkamer - In dIverse kleuren leverBAAr

SlaaPkamerS » WooNkamerS » baNkSTelleN » kıNDerkamerS » boXSPrıNgS » karPeTTeN » lamıNaaT

ELKE ZONDAG OPEN!!!open van 12:30 tot 18:00 uur

Midellandplein 25 3021 BV Rotterdam Tel: 010 - 478 21 07

OPENINGSTIJDEN:Maandag t/m zaterdag van 10:30 tot 18:00 uurDonderdag (koopavond) van 10:30 tot 21:00 uur

Filiaal Rotterdam

PASA MEUBEL Loosduinsekade 94 2571 BS Den Haag Tel: 070 - 364 02 04

Decor meubel

KINDERKAMERS

70%

bed + 2 deurskast

bed + 2 deurskast + nachtkast

bed + 2 deurskast + nachtkast

bed + 2 deurskast + nachtkast

645,-SeTPrıJS

495,-SeTPrıJS

595,-SeTPrıJS

595,-SeTPrıJS

sHowroom

moDellen

kortIngen

tot

Alles moet weg

wInteropruImIng

2000 m2

WooNPlezıer

grootste collectie, waanzinnig veel modellen

595,-SeTPrıJS

Page 13: Haber Gazetesi Nr.4

HABER13 MAART / MART 2010

DE GROOTSTE EN DE GOEDKOOPSTE VAN DEN HAAG

RESTAURANT OTTOMAN SARNIC ROTTERDAM & RESTAURANT LA CUISINE OTTOMAN UTRECHT

RESTAURANT OTTOMAN SARNIC ROTTERDAMVIJF WERELDDELEN 1053071 PS - ROTTERDAM TEL: 010 2900 3800WEBSITE: WWW.SARNIC.NL

RESTAURANT LA CUISINE OTTOMANJUTFASEWEG 2193522 HS - UTRECHTTEL: 030 214 82 68WEBSITE: OTTOMAANSRESTAURANT.NL

Hafta sonları canlı müzik organizelerimiz ile muhteşem gruplarla eğlencenin tadına varacaksınız! Ottoman restoranlarının büyüleyici

atmosferinde sizlerle görüşmek dileğiyle..

Hollanda’nın ilk alkolsüz aile restoranı

3 Mart belediye seçimleri sonuç-larını bir çok Hollandalı gibi ben de merakla izledim. Öncelikle ifade et-mem gerekirki, seçimler öncesi mev-cut kabinenin dağılışı Hollanda siya-seti açısından talihsiz bir gelişmeydi. Hollanda seçimlere, siyasi bulanıkla girmiş oldu. Bu karmaşıklığı seçim so-nuçlarında da gördük. Seçim sonuçla-rı Hollanda’nın ne kadar bölünmüş ol-duğunu bir defa ortaya koydu. Bölün-müşlükten hareketle, önümüzdeki ay-larda yapılacak milletvekili seçimle-rinden sağlıklı bir koalisyon hüküme-tinin çıkmayacağı yorumu çıktı. Ge-lecekte bir azınlık hükümetinin ku-rulması Hollanda için bir şanssızlık-tır. Seçimlerin bir başka sonucu ise, bi-lindiği gibi PVV’nin iki şehirde ikti-dar ortağı olmaya hak kazanmasıydı. Seçim sarhoşluğuyla bu gün iki şehir yarın tüm Hollanda solganları sadece Hollanda‘yı değil aynı zamanda tüm Avrupa’ı ürküten bir manzaraydı. Beldiye seçim sonuçları sadece bu ge-lişmeleri değil aynı zamanda partiler içinde de önemli değişiklikleri bera-berinde getirdi. Öyleki, Hollanda he-nüz seçim sonuçlarını hazmedemiş-ken bir takım siyasi deprem diyebile-ceğimiz gelişmeler yaşandı. Seçimle-rin hemen ardından, ilk önce Sosyalist Parti lideri Agnes Kamp siyaseti bırak-tı. Belediye seçimlerinde 47 sandalye kaybeden SP, genel seçimlere farklı bir isimle devam edilmesi kararını verdi. Hıristiyan Demokratlar, CDA seçim-lere Jan Peter Balkenende ile devam edeceğini açıklayınca, partinin prens-lerinden Ulaştırma Bakanı Ca-miel Erlings’de genç yaşta si-yasete veda etti. Sebep ola-rak ailesine zaman ayırma-yı gösterdi. Aynı çerçeve-de bir başka önemli geliş-me PvdA, İşçi Partisinde yaşandı. Yapmış olduğu ba-sın toplantısıyla İşçi Par-tisi lideri Wou-ter Bos da si-yasete veda ettiğini açıkladı. Wouter Bos’unda gerekçe-si Ca-miel Er-lings gibi ai-lesine daha faz-la zaman ayırmaktı. Bütün bu ya-şananlar bize, her ne kadar komplo teori-lerine itibar et-mesekte, Hollan-da siyasetinde sanki bir ayar yapıldığıydı. Bir hafta gibi kısa bir süre-de üç ayrı siyasi partiden genç diyebileceğimiz si-yasiler ayrılıyor. Her üç partide 3 mart beledi-ye seçimlerinden oy kay-bederek çıkmış. Seçmene verebilecekleri yeni me-sajlar kalmamış. Seçmenin önemli bir bölümü ya ye-rel partilere yönelmiş ya da ırkçı söylemleriyle insanla-

rı korkutan partiye yönelmiş bir hal-de. Bu halde Hollanda 9 Haziran mil-letvekili seçimlerine nasıl gider? Ülke-yi idare edecek bir kabineyi nasıl oluş-turur? İşte tam bu ve benzeri soruların kafaları meşgul ettiği günlerde, parti-lerde siyasi deprem diyebileceğimiz değişikler yaşandı. Sanki bir el uzandı ve siyasileri hizaya getirdi. Sorumlu-luklarını hatırlattı. Seçim sonuçlarının ortaya çıkarmış ol-duğu tablo ve devamındaki siyasi ge-lişmelerden sonra Hollanda siyase-tinde farklı bir yapılanmanın oluştu-ğunu gözlemlemekteyiz. Hollanda bu yeni yapılanmayla 9 Haziran seçimle-rine gidecek. Yeni yapılanma Hollandayı ya içine kapanık, iç meseleleriyle uğraşan, bo-ğuşan, farklılıkları sorun yapan, dış ilişkilere önem vermeyen bir ülke ha-line getirecek. Ki bu tablo Hollanda için bir felakettir. Hollanda bunu hak etmemiştir. Umarım bizim yukarıda siyasi deprem dediğimiz değişim buna bir cevap mahiyetindedir. Ya da Hollanda farklılıkları bir zengin-lik sayan, çeşitlilik, çoğulculuk ve glo-bal gelişmelere açık olan bir Hollanda olacaktır. Kanaatimiz göre Avrupa’da ve dünyada Hollanda‘nın yeri budur. Ülke siyasetine yeni giren Job Cohen ve ülkeyi yıllardır yöneten Balkenen-de bu iki süreçte rol oynayacak önem-li şahsiyetlerdir. Diğer taraftan bele-diye seçimlerinden kazançlı çıkan Ye-şil Sol Partisi lideri Femke Halse-ma ve D66 lideri Alexander Pechtold ve tabiiki VVD lideri Mark Rutte’de Holalnda’nın geleceğini belirleyecek

isimler arasında yer almaktadır. Hollanda’nın içine girdiği siyasi süreci iyi anlamak ve yer almak hepimizin görevidir. Bu ülke ve geleceği bizi de yakından ilgi-lendirir. Sosyal sorumluluk şu-

uruyla hakeret etmeliyiz. Vatan-daşlık ve insanlık görevimiz bize

bunu göstermektedir. * * * Geçen sayıda yer alan yazımızla hede-fi onikiden vurdu-ğumuzu bir başka ülkeden bir oku-yumuz ifade et-miş. Yazı ve özel-likle yazının baş-lığı oldukca kış-kırtıcıydı. Bu-nun farkınday-dık. Onun için bir çok kişi tara-

fından farklı al-gılandı. Gelen re-

aksiyonlardan bir defa daha anlaşıl-mıştır ki ön yargı-ları değiştirmek, kolay değil. Fer-yat ve figan eden-lere söyleyecek sözümüz yok-tur. Kimseye ce-vap verip bir tar-tışmayı da baş-latmak istemiyo-ruz. Çünkü yara-tılanı yaratandan ötürü sevmek is-tiyoruz…

SEÇİM SoNuÇLARI, SİYASİ DEPREM VE SEÇENEK

Veyis Güngör is advisuer van SMHO (Samenwerkende Moslims Hulp Organisaties) in Amsterdam. Tevens is hij voorzitter van UETD Nederland (Union of European Turkish Democrats).

[email protected]

Srebrenica anneleri mücadeleye devam ediyorlar

Minhac-el-Kuran Enternas-yonal’in kurucu lideri Şeyhülis-lam Dr. Muhammed Tahir el-Kadri, intihar saldırılarına ve teröriz-me karşı 600 sayfalık bir fetva yaz-dı. Londra’da düzenlenen bir basın toplantısı ile 2 Mart 2010’da ulusla-rarası medya, milletvekilleri, parti liderleri, büyükelçilikler, polis, bilim adamları, müslüman ve hrıstiyan temsilcilerinin bulundugu bir or-tamda fetvayı açıkladı. Daha önceki intihar saldırılarına karşı olan fet-

vaların yüzeysel ve çok kısa olduğunu açık-

layan Şeyhülislam, çalışmasının akla gelebilecek her tür-lü şüpheye değin-diğini, Kur’an, sün-net ve İslam tari-hindeki alimlerin ve mezheplerin gö-rüşlerine başvur-duğunu ve konuyu her yönüyle ele al-dığını ifade etti. Bu

fetvanın,entellektüel değeri açısından türünün tek derin ve özgün araştırması olduğunu söy-ledi. Şeyhülislam 3 saat süren ba-sın toplantısında aşağıdaki sözle-re yer verdi:

“İslam barış dinidir, kayıtsız şartsız terörizmin her türlüsünü yasaklar ve hatta lanet eder. Kur’an masum insanları öldürenlerin ke-sinlikle cehenneme gidecekleri-ni bildirmektedir. İntihar saldırıla-rı düzenleyenler ve bunu dinin emri

gibi göstermeye çalışanlar İslam’ın sınırları dışındadırlar ve İslam’ın düşmanlarıdır. İslam tarihinde Ha-riciler adı altında Hz. Ali’ye ve İs-lam devletine karşı ilahi düzen adı-na yaptıklarını iddia ettikleri isyan-lar olmuştur. Bunlar her dönemde çeşitli görüntülerle ortaya çıkmış-lardır. Peygamberimiz bu tür insan-ların gelecekte de ortaya çıkacağını bildirmistir. El Kaide ve benzerleri bu günümüzün Haricileridir.

İntihar saldırıları düzenlemek isteyen gençler aldatılmışlardır ve maalesef kördürler. İnternette ya-nıltıcı birçok websitesi cihadla ilgi-li klasik otoritelerin görüşlerini bil-meden, bu yanlış görüşleri yaymaya ve gençlerin beynini yıkamaya çalı-şıyor. Ama umarım bu fetva, kafası karışmış, terörün ve intihar saldırı-larının İslam’danmış gibi gösteril-meye çalışılan gençlerimize ulaşır. İnşaallah bu fetvayı ve doğru kay-nakları okuyarak bu konuda tered-dütte olan gençlerimiz gerçeğe ula-şırlar.”

İntihar saldırılarına karşı FetvaDaha önceki intihar saldırılarına karşı olan fetvaların yüzeysel

ve çok kısa olduğunu açıklayan Şeyhülislam Dr. Muhammed Tahir el-Kadri, Londra’da düzenlenen basın toplantısında, çalışmasının

akla gelebilecek her türlü şüpheye değindiğini, Kur’an, sünnet ve İslam tarihindeki alimlerin ve mezheplerin görüşlerine

başvurduğunu ve konuyu her yönüyle ele aldığını ifade ettiği 600 sayfalık bir fetva geliştirdi.

Rotterdam-Adnan Şahin Geçtiğimiz günlerde du-ruşması yapılan Sırp Ka-sabı olarak bilinen Rado-van Karadziç’in mahke-mesinde bulunmak için Hollanda’ya gelen mağ-dur anneler, daha önce de Sırp canilerin yakalanıp cezalandırılması amacıyla Hollanda’ya gelmiş Yugos-lav savaş suçluları mah-kemesi önünde seslerini

duyurmuşlardı. Ayrıca Av-rupa Adalet Divanı’na top-lu olarak; Srebrenica da yapılanların soykırım ola-rak kabul edilmesi yö-nünde açtıkları davayı ta-kip etmek için gelmişlerdi. Her gelişlerinde Hollan-da İslam Federasyonu’na uğrayan anneler bu defa yine uğradılar ve Başkan Mehmet Yaramışla görü-şüp ona getirdikleri ken-

di el yapımları hediyele-ri verdiler. Hollanda İs-lam Federasyonu’na; ken-dilerine daha önceleri yap-tıkları yardımlardan ötürü teşekkürlerini bildirdiler. Yaramış, anneleri ve Bos-na Hersek – Hollanda ir-tibat subayı Amir Ahmiç’i evine davet ederek onlara ev ortamında ikramda bu-lundu. Bu sıcak ilgiden son derece duygulandıklarını

söyleyen anneler yaptık-ları nefis yemeklerden ve yakın ilgiden dolayı baş-kanın eşi Fatma hanıma ve kızları Zeynep, İffet ve Aysel’e çok teşekkür etti-ler. Bu mücadeleye sonu-na dek devam edecekleri-ni gerekirse daha defalar-ca gelip gitmeye hazır ol-duklarını söyleyen anneler bu ziyaretten sonra tekrar Srebrenica’ya döndüler.

Page 14: Haber Gazetesi Nr.4

HABER 14MAART / MART 2010

www.anadoluline.nl Türkiyeyıldırım reizen

Kısa adı TOVER olan Leiden Türk İşverenler derneği geniş katılımın olduğu bir resepsiyon vererek farklı bölgelerden işa-damlarının buluşturulması sağ-ladı. Hollanda’da faaliyet göste-ren işadamları derneklerinden Arnhem TOV derneğinin yanı sıra HOTİAD’da geniş bir katı-lımla resepsiyondaydı. Resepsi-yona ayrıca Leiden Ticaret Oda-sı Başkanı Bastiaan de Roo, ROC ekonomi okulu müdürü Hugo Snabilie ve çok sayıda işadamı ve davetli katıldı.

TOVER Başkanı Durmus Do-ğan açıklamada işadamları der-neklerinin geçirmiş olduğu bir yıl hakkında bilgi verirken gele-cek içinde ümitli olduklarından bahsetti. Leiden’deki Türk işa-damlarının gücüne de değinen Durmuş Doğan "Leiden 3bin Türk nü-fusunu barındıran küçük bir yer. Bu-rada biz 45 üyemiz ile faaliyet göster-mekteyiz. Küçük olmasına karşın yıl-

lık yaklaşık 25 milyon avroluk bir ciro ile hizmet etmekteyiz. Bunun dışın-da da bölgemizde 250 kişiyi aşan is-tihdam imkanı sağlamış bulunmak-tayız." dedi. 2010 yılında da daha ak-

tif ve faydalı hale getirmek amaçları-nı da dile getiren Doğan, HOTİAD, ti-caret odası ve Leiden ROC ile birlikte staj yerleri konularında çalışmaları-mız olacak." dedi.

TOVER RESEPSİYONDA İŞADAMLARINI BULUŞTURDU

Multifestijn’in basına tanıtım gününde biraraya gelen SICN Genel Koordinatörü Haydar Akkaya ile HDV Din Hizmetleri Müşaviri Dr. Bülent Şenay örnek olan dostluklarını kalıcı dostluk niteliğinde perçinlemek için Türk çayı resmi önünde objektifimize böyle poz verdiler. Muhabbetleri imrenilesiydi. Haydar Akkaya çay hakkında bir yazısı olduğunu söyleyince o yazıyı HABER Gazetesi’nde yayınlamak için talip olduk ve söz aldık.

Page 15: Haber Gazetesi Nr.4

HABER15 MAART / MART 2010

Hollanda Kraliyet Havayolları İşletmesi Schiphol, ülkede yaşanan ekonomik kriz dolayısıyla zor bir yıl geçirdi. İşletmenin net karı yüzde 29 düştü. Ülkede hizmet veren üç ha-valimanın (Schiphol, Rotterdam ve Eindhoven) taşıdığı toplam yolcu sa-yısı yüzde 7,7 oranında azalarak 46,3 milyon olarak gerçekleşti.

Schiphol genel müdürü Jos Nij-huis tarafından yapılan açıklama-da, 2008 yılında işletmenin elde etti-ği 187 milyon Euro net karının, 2009 yılında 132 milyon Euro olarak ger-çekleştiğini ve elde edilen cironun 1,15 milyar Euro olarak önceki yıla göre aynı kaldığını duyurdu. Nijhuis, ‘’2009 yılında gerçekleştirilen uçuş-larda ve taşımada inanılmaz bir dü-şüş yaşandı’’ dedi.

Schiphol geçtiğimiz yıl maliye-ti düşürmek için yeniden yapılanma-ya giderek 150 kişinin işine son ver-di. İşten çıkarmalarla toplam çalışan-ların sayısında yüzde 5 azalma ile ça-lışanların sayısı 2 bin 395’e düşürül-dü. 2010 yılı için yüzde 16’lık oranda bir personel indirimine gidileceği ön-görülen plana göre, Schiphol bazı iş kolları için elaman almayacak ve ya-pılacak işleri dışarıdaki aracı firmala-ra yaptırtacak. 2010 yılı için uçuş sa-yısında ve taşımada sınırlı bir büyü-menin beklendiğini söyleyen Schip-hol genel müdürü Jos Nijhuis, eko-nomide düzelme halen ‘çok zayıf’ dedi. Nijhuis, 2010 yılı net karının 2009 yılı düzeyinde gerçekleşeceğini tahmin ettiklerini kaydetti.

Hollanda’da, 4. Balkenende üçlü koalisyon hükümetinde Göç ve Adli Kurumlardan sorumlu Türk kökenli eski devlet bakanı Neba-hat Albayrak ölümle tehdit ediliyor. 20 Şubat’ta ‘Afganistan Krizi’ nede-niyle hükümetin düşmesinin ardın-dan mecliste milletvekili ola-rak görev yapan Neba-hat Albayrak’ın hafta-lardır özel olarak ko-runduğu ortaya çık-tı. Hollanda’da yayın-lanan Telegraaf gaze-tesinde yer alan ha-berde, Nebahat Albayrak’ın al-dığı tehditle-rin devlet baka-nı iken yürüt-tüğü eski gö-reviyle ilgili ol-duğunu söy-lediği yer aldı. Albayrak’ın korumasını

sağlayan, Terörle Mücadele Koor-dinatörlü altında çalışan ve Kraliyet üyelerini ve diplomatları korumak-la görevli BKDB, yetkililer konuy-la ilgili ayrıntılı bilgi vermekten ka-çınıyorlar.

suisTiMalGazete haberine göre, Ne-

bahat Albayrak’a yönelik teh-ditler hem aşırı sağdan hem de aşırı soldan geliyor. Neba-hat Albayrak’ın tehdit edilmesi-ne neden olarak, geçen yıl dev-

let bakanı iken mülteciler kanununda Iraklı ve So-malili mülteci gruplara tanınan kolaylığı kal-dırmış olması göste-rildi. Nebahat Albay-rak, aynı zamanda bu gruptan olan ve suça karışan mül-tecileri de sınır dışı etmişti.

Nebahat Albayrak’a ekstra koruma verildi

Schiphol zor bir yıl geçirdi

Fransa ve Belçika’dan sonra Hollanda’da PKK operasyonu

Rachel Corrie Uluslararası Da-yanışma Hareketi’nin Amerika’lı üyesi. Filistin’li bir eczacının evi-nin “İsrail Savunma Güçleri” (IDF) tarafından yıkılmasını önlemek için çalışırken öldürüldü. 16 Mart 2010’da öldürülüşünün 7. yılında anılmaya devam ediyor.

Rachel Corrie Washington’un Olympiya şehrinde doğdu ve bir sigortacı ile bir müzisyenin kızıy-dı. Üç çocuklarının en küçüğüydü. Eğitimine devam ederken çeşitli

kuruluşlarda gönüllü olarak insan-lara hizmet etmek için eğitimine bir yıl ara verdi. Daha sonra Ulus-lararası Dayanışma Hareketine ka-tılarak Olympia ile Refah kentinin kardeş şehir ilan edilmesi ve eği-tim programı için 22 Ocak 2003’de Gazze’ye gitti.

Refah’ta İsrail buldozerleri-nin Filistinli evleri yıkmasına kar-şı canlı kalkan olarak çalışmalara katıldı. Refah’taki kentin su ihtiya-cının büyük bir bölümünü karşıla-yan Kanada su kuyusunun buldo-zerler tarafından kaynaklanan ha-sarlarının onarım ve koruma çalış-malarına da katıldı.

16 Mart 2003’te, henüz 24 yaşı-na girmeden, Refah mülteci kam-pı yakınlarındaki Samir Nasral-lah adlı eczacının evini korumak ve buldozeri durdurmak için as-keri buldozerin önünde durması sırasında buldozerin üzerinden geçmesi sonucu hayatını kaybetti. Hareketin diğer üyeleri İngiliz ve Amerikalı arkadaşları buldozerin

kasten Corrie’nin üzerinden geç-tiğini söylemelerine rağmen İsrail olayın bir kaza olduğunu iddia edi-yor. Annesi otopsi raporlarının ve araştırma sonuçlarının halen net bir şekilde açıklanmadığını ifade ediyor.

10 Mart 2010’da Corrie’nin anne ve babasının İsrail ordusuna karşı açtığı dava görüşülmeye baş-landı. Annesi 7 yıldır adalet ara-dıklarını söyledi ve “gerçek, İsrail’i yaralamayacak, hepimizi iyileştir-meye başlayacak”dedi. Corrie ai-lesinin avukatına göre şiddetsiz protestoya karşılık İsrail güçleri-nin sivillerin hayatlarına karşı tu-tumu İsrail ve uluslararası kanun-lara aykırı.

Gazze’den yaşadıklarını ve şa-hit olduklarını yazdığı mektupla-rı daha sonra kitaplaştırıldı ve çe-şitli ülkelerde sahnelendi. Rachel Corrie hala Gazze ve Filistin’lilerin gönlünde yaşamaya devam ediyor ve kimilerine göre ise o bir şehit.

Rachel Corrie, 1979-2003

Rachel, a nonviolent peace activist, was killed when

Israeli soldiers crushed her with a bulldozer. She was

trying to stop the demolition of a family home in Palestine.

Israel,Stop Killing Pe a c e

www.IfAmericansKnew.org

Rachel Corrie (10 nisan 1979-16 Mart 2003)

’dan başlayan fiyatlarla

İkram dahildir

49€www.yildirimreizen.nlyıldırım reizen kOnya - elaZIĞ - siVas

DİREKT UÇUŞLARIMIZ BAŞLAMIŞTIR

Birkaç yıl önce Hollanda Yazar-lar Kulübü Başkanı Sadık Yemni’nin Avrupa Medeniyeti konulu katıldığı bir toplantıda yapmış olduğu bir de-ğerlendirmeyle ortaya atılan bir kav-ram olan Konya Kriterleri toplantı-sı Den Haag’ta gerçekleştirildi. Daha sonra farklı köşe yazılarında dile ge-tirilen Konya Kriterleri adından da anlaşılacağı gibi Konya’da geliştirilen ve kamuo-yu güün- demine su-nulan gö- rüşler ola-rak bi- liniyor. D e n

Haag’ta, Mevlana ve Konya Kriterle-ri adı altında, Türkiye Festivali kap-samında gerçekleştirilen panele, HA-

BER Gazetesi yazarları Ahmet Suat Arı ve Veyis Güngör’de katıldılar.

Ahmet Suat Arı’nın moderatör-lüğünde gerçekleştirilen panele HDV Din Hizmetleri Müşaviri Dr. Bülent Şenay, Prof. Dr. Mehmet Akşit, Sadık Yemni ve Cordaid görevlisi Ronald Lucardie konuşmacı olarak katıldılar.

Konya Kriterleri tartışması; yok-sulluk ve sosyal dışlanmışlıkla müca-delenin yanı sıra, Avrupa ülkelerinde uzun süredir tartışılan ‘entegrasyon’ konusunda “kültürcü” bir yaklaşım-la farklı kültürleri dışlayan, çoğu za-man aşağılayan ve dahi Avrupalı ol-mayanların davranışlarını o insanla-rın kültürlerine yükleyen zihniyetin yanıldığına işaret etmekte. Farklılık-ların bir zenginlik olduğu, yüzyıllar öncesinden Konya’da şu şekilde ifa-de edilmişti: “Şefkat ve merhamet-te güneş gibi ol”. Sekiz yüz yıl önce Konya’da “Cömertlikte ve yardımda akar su gibi ol” ve “Hoşgörülükte de-niz gibi ol” çağrılarıyla hiç bir etnik, din, renk ve coğrafya farkı gözet-

mezin milyonlarca insanın gönlün-de taht kuran “Konya Kriterleri”nin, günümüz Avrupası’ndaki aktüel tar-tışmalara olumlu bir katkıda bulun-ması bekleniyor.

konya kriterleri avrupa gündeminde

Son haftalarda PKK kadrosuna karşı operasyon yapan ulkelere Hollan-da da katıldı. Hollanda emniyet birimleri 19 Ocak tarihinde Hollanda-Almanya Venlo sınır kapısında, Almanya'dan Hollanda'ya giriş yapmak isteyen yasadışı PKK terör örgütü Almanya yönetcilerinden Hasan Adır'ı tutukladı. Türkiye'de yasadışı PKK terör örgütü yöneticisi olmak suçun-dan Diyarbakır Ağır Ceza Mahkemesi’nin gıyabi tutuklama emriyle ara-nan Hasan Adır'ın Türk adli makamları tarafindan Türkiye'ye iadesi is-tendi. İade talebine Roermond Bölge Mahkemesi’nde 18 Mart 2010 ta-rihinde yapılacak duruşmada karar verilecek.

Page 16: Haber Gazetesi Nr.4

HABER 16MAART / MART 2010

FOTOĞRAFA

EN İYİ HİKAYE

YARIŞMASI

€ 50,-

Yukarıda gördüğünüz fotoğraf size neyi anlatıyor?

€19,- euroya abone olyarışmaya hak kazan!

1. Öykünüzü [email protected] e-mail adresine göndermeniz gerekmektedir.2. Hikayeniz en az 200 en fazla 400 kelime içermelidir.3. Jüri üyeleri: Hüseyin Keleş, Elif Taşpınar ve Can Bayar.

Oturun, bu fotoğrafa bir hikaye yazın. En orijinal fotohikayeyi gönde-ren abonemiz jüri tarafından 50,- EURO ile ödüllendirilecektir. Ge-lecek sayımızda kazanan hikayeyi yayınlayacağız. Aşağıdaki ko-şulları gözönünde bulundurmayı unutmayın....

Ödüllü katılım sadece aboneleredir

Hollanda Sivaslılar Platfor-mu tarafından organize edilen Sıla Buluşması’nın İkincisi Başkent Amsterdam’da Yapıldı. Toplantı-ya Türkiye’den şair-yazar Yavuz Bü-lent Bakiler, Avrupa Sivaslılar Birli-ği (Asbir) Başkanı Lütfi Ünal, Deven-ter Sivaslılar Birliği Başkanı İsma-il Ekici, Hollanda’da yaşayan Sivas-lı bürokratlar, iş adamları ve yöneti-ciler katıldı.

Hollanda Sivaslılar Platformu Başkanı İbrahim Çitil ise, Hollan-da’daki Sivaslı hemşerilerimizi, işa-damlarımızı, siyasetçilerimizi ve öğ-rencilerimizi bir araya getirmekten

ve katılımdan duyduğu memnuniyeti ifade ederek, sıla buluşmalarının de-

‘Sivas Köftesi’ Hollanda`da

PAZARTESİ ÇARŞAMBASALI PERŞEMBE

1911 Dünya Kadınlar Günü ilk kez kutlandı.

1935 TBMM 5. dönem seçimlerinde kadınlar ilk kez oy kulandı.

1979 Philips şirketi Compact Disc’i (CD) ilk kez halka tanıttı.

1996 Op 15 maart 1996 gaat Fokker ten slotte failliet.

1895 Lumière kardeşler geliştirdikleri ilk hareketli filmi gösterdiler

1986 Mehmet Ali Ağca İtalya’da ömür boyu hapis cezasına çarptırıldı.

2006 Dünya’nın büyük bir bölümünde gözlemlenen tam güneş tutulması gerçekleşti.

1941 De Duitse bezetters ontbinden alle Nederlandse omroepen; de Rijksradio Omroep, ook wel de Nederlandsche Om-roep genoemd, kwam ervoor in de plaats.

1971 Deniz Gezmiş ve Yusuf Aslan, Gemerek’te jandarmayla girdikleri çatışma sonunda yakalandı

2003 Filistin eylemcisi Rachel Corrie bir İsrail buldozeri tarafından ezilerek öldürüldü

1993 Een geestelijke gestoorde buur man slaat in Amsterdam zonder reden of aanleiding de twaalfjari-ge Zülbiye Gündüz dood.

1997 Carlo Picornie is de eerste dode bij gevechten tussen supporters van Ajax en Feyenoord, de ‘Slag bij Beverwijk’.

1842 İlk kez bir ameliyatta aneste-zi uygulandı

1876 Graham Bell ile yardımcısı Thomas Watson, ilk telefon görüşmesini yaptılar

1966 Prinses Beatrix trouwt in Amsterdam met Claus van Amsberg

1948 De Benelux, Frankrijk en Groot-Brittannië tekenen het verdrag van Brussel, de voorloper van de NAVO.

1982 Vier journalisten van de Interkerkelijke Omroep Neder-land worden vermoord in El Salvador.

2006 İspanya’daki ETA örgütü süresiz ve kalıcı ateşkes ilan etti.

1943 Bombardement per vergissing op woonwijken in het westen van Rotterdam door vliegtuigen van de geallieerde troepen-macht: ruim 300 doden en 400 gewonden

1959 Teddy Scholten wint voor Ned-erland het 4e Eurovisiesongfes-tival met “Een beetje”.

2004 Madrid’te tren istasyonlarına yapılan bombalı saldırıda 191 kişi öldü, 1800’den fazla kişi yaralandı.

1796 In Den Haag komt de eerste democratisch gekozen Neder-landse volksvertegenwoordig-ing bijeen.

1921 Mehmet Akif Ersoy’un söz-lerini yazdığı “İstiklâl Marşı” mecliste ilk kez okundu

1966 Eerste niertransplantatie in Nederland.

1995 Yahoo! kuruldu.

1945 De Britten bombarderen per abuis de Haagse wijk Bezuiden-hout.

1974 THY’nin ‘Ankara’ yolcu uçağı, Paris’te düştü. Bu tarihe kadar dünya sivil havacılık tarihinde gerçekleşen en büyük kazada 346 kişi öldü.

1924 Halife Abdülmecit Efendi ve Osmanlı hanedanı mensupları yurtdışına çıkarıldı

1977 Güney ve doğu Avrupa’da deprem oldu 1.500 den fazla ölü var

1900 In het café Oost-Indië in Amsterdam wordt Ajax opgericht.

1915 Çanakkale Savaşı’nın kara savaşı bölümü Osmanlı Devleti’nin zaferiyle sonuçlandı, deniz savaşı başladı.

2009 Büyük Birlik Partisi’ne ait parti lideri Muhsin Yazıcıoğlu dahil 6 kişinin bulunduğu helikopter, Kahramanmaraş’ta düştü. 3 gün sonra ulaşılan helikopterde, helikopterde bulunan 6 kişinin de hayatını kaybettiği belirtildi.

TarİhTe bu ay

08 1009 11

01 0302 04

15 1716 18

22 2423 25

29 3130 01

Melbournestraat 46b 3047 BJ Rotterdam Tel: 010 - 467 48 11

GSM: 0644-180834Web: www.ntel.nl E-mail: [email protected]

Her türlü güvenlik sistemi

SAFETY & SECURITY

Kamera güvenliği

Yangın güvenliği

Giriş kontrolü

Kablosuz alarm sistemi

Acil çıkış aydınlatması

Netwerk

Her türlü elektrik işleri

N-TEL techniek is een snelgroeiend VEB erkend beveiligingsbedrijf met zowel zakelijke als particuliere klanten. Naast het

leveren en installeren van inbraakbeveiliginssystemen is N-TEL Techniek actief op het gebied van brandbeveiliging, camera

en videobewaking (CCTV), toegangscontrolesystemen, telecommunicatie, noodverlichting en elektrotechnische installatie.

Birincilik ödülü

vam edeceğini söyledi.

Türk Kül-tür ve tarihi-

ne büyük emekleri geçmiş olan ünlü

yazar-şair Yavuz Bülent Bakiler, di-lin kültürümüz ve kiliğimiz için ne denli önemli olduğunu vurguladı. Çok okumanın önemine değinen Ba-kiler, herşeyin başının cehalet oldu-ğunu ve bilinçsiz yapılan hareket-lerin bedelini çok ağır ödedikleri-ni söyledi. Sivas’taki Madımak ola-yının da cehaletten kaynaklandığı-nı, yetkililerin aleviliği ve sün-niliği iyi anlatmaları gerekti-ğine dikkat çekerek kardeş-liğin önemli olduğunu söyle-di. Sivas sevdasının hiçbir za-man kalbinden eksilmeye-ceğini dile getiren Ya-vuz Bülent Bakiler’e, Sivas’ın tanıtı-mı ve yaşayan

Türkçemiz’e yaptığı hizmetlerinden dolayı Hollanda Sivaslılar Platformu tarafından üstün hemşerilik plake-ti verildi.

Gecenin eğlence bölümünde ise Aydın Çelik’in sunumu ve parodile-ri ile Turan Ergin ve mahalli sanatçı-ların birbirinden güzel Sivas türkü-leriyle unutulmaz bir gece yaşandı.

Toplantıda kitaplarını imzala-yan ozan Güner Kaymak ise, “Sivaslı değilim ama Sivaslı-larla birlikte olmaktan çok mutlu oldum” dedi.

Sıla Buluşması Zeki ustanın hazırladığı Sivas’a özel “Sivas Köf-tesi” nin birlikte yen-mesiyle sona erdi.Yavuz Bülent Bakiler

2. sayımızdaki fotoğrafa en iyi hikayeyi yazan abonemiz İffet Subaşı 50 EURO kazandı. Tebrikler!

Waardebon

Page 17: Haber Gazetesi Nr.4

HABER17 MAART / MART 2010

Bilindiği gibi, Sosyal Demokrat İşçi Parti (PvdA)’nın, ‘Afganistan’a As-ker Göndermeme’ konusundaki ısra-rı nedeniyle koalisyon dağılmış ve Kra-liçe Beatrix 9 Haziran günü erken ge-nel seçim yapılmasına onay vermişti. Bu bağlamda partilerin seçim mesai-leri de start aldı.

Düzenlenen programa Bakan van der Laan ile birlikte Rotterdam Mer-kez Belediye Meclis Üyeleri, Demok-ratlar 66 (D66) partisinden AP Millet-vekili Sophie in ’t Veld, Hollanda Türk İslam Kültür Dernekleri Federasyonu (HTİKDF) Başkanı Arif Yakışır, Hollan-da Diyanet Vakfı (HDV) Gültepe Eği-

tim Merkezi Koordinatörü Zekeriya Aç-kalmaz, partililer ve cemaat katıldı. Öte yandan Hollanda Diyanet Vakfı Rotter-dam Kocatepe Camii’ne günübirlik zi-yarette bulunan Demokratlar 66 (D66) partisinden AP Milletvekili Sophie in ’t Veld ise salonda bulunan vatandaşları-mızın sorunlarını dinledi ve ırkçı parti-lerin iktidara gelmemesi için mutlaka 9 Haziran günü sandığa gitmek gerekti-ği konusunda çağrıda bulundu.

Cemaat özellikle güvenlik, otu-rum, eğitim, park, işsizlik gibi konular-da sorular sordu. Sorulara yanıtların verilmesinin ardından camii lokalinde Türk çayı ve kahvesini içildi.

Partilerin erken seçim mesaisi

3 Mart belediye seçim sonuçlarını Ams-terdam Belediye başkanı Job Cohen’le birlikte izleyen UETD Hollanda Genel Koordinatörü Mikail Güneş “Amsterdam eski Belediye Başkanı Job Cohen’in Hol-landa siyasetine farklı bir perspektif ka-tacağını ümit etmekteyiz” dedi. Mika-il Güneş yaptığı açıklamada “Amsterdam Belediye başkanlığı döneminde, olduk-ça başarılı, tecrübeli, gruplar arası çatış-mayı değil, anlaşmayı ve diyalogu savu-nan, eski ve yeni Hollandalıların arasın-da bir ahengin oluşmasını savunan bir-leştirici, bütünleştirici ve prensipli bir ki-şiliğiyle öne çıkan Job Cohen’in, beledi-

ye başkanlığından istifa ederek PvdA İşçi Parti liderliğine aday olması-nı ku-tup-laş-ma-nın hız-la ilerlediği ve seçmenin siyasetçilere güveninin sarsıldığı bir zamanda, şehir yöneticiliğinden ülke yöneticiliğine aday olmasını Hollanda için bir şans olarak görmekteyiz” dedi.

05 06 07

12 13 14

19 20 21

26 27 28

02 03 04

CUMA CUMARTESİ PAZAR

1933 Almanya’da seçimlerinde Naziler %44 çoğunluk sağladılar

1946 Sovyetler Birliği ile Doğu Avrupa ülkelerini simgeleyen Demirperde kavramı; ilk kez İngiltere başbakanı Winston Churchill bir konuşmasında kullandı.

2002 Voor het eerst wordt in Nederland, in de gemeenten Vlaardingen en Best, een raadplegend referendum gehouden voor het burge-meesterschap.

1927 İstiklal Mahkemeleri’nin göre-vi fiilen sona erdi. Tamamen or-tadan kalkması ancak 1948’de gerçekleşti

2006 De Nederlandse Gemeentera-adsverkiezingen worden gewon-nen door PvdA en SP

1894 Amerikalı eczacı John Pemberton tarafından ilk kez şişede Coca-Cola satılmaya başlandı

1921 Türkiye Cumhuriyeti’nin İstiklâl Marşı TBMM’de kabul edildi.

2003 ABD askerleri Irak-Kuveyt sınırındaki askerden arındı-rılmış bölgeye girdi. ABD uçakları da Irak’ın batısını bombalamaya başladı.

1636 Opening van de Universiteit Utrecht.

1939 Türkiye’de milletvekili seçim-leri yapıldı

1942 Het dragen van een jodenster wordt verplicht voor de joden in Nederland, België en Frankrijk.

1992 Erzincan’da Richter ölçeğine göre 6.8 şiddetindeki deprem-de 653 kişi öldü

1916 Albert Einstein görecelik kura-mını yayınladı

1933 Nazilerin ilk toplama kampı Münih yakınlarında açıldı

2004 Overleden: Juliana, voormalig koningin der Nederlanden

1970 Gediz, Kütahya’da deprem oldu, 1087 kişi hayatını kaybetti.

1977 - Een Amerikaanse en een Nederlandse jumbojet botsen door zware mist op elkaar op het vliegveld van Tenerife (Ca-narische Eilanden). 583 mensen komen om.

2003 De Westerscheldetunnel tussen Ellewoutsdijk en Terneuzen wordt geopend. Het is met 6,6 kilometer, de langste tunnel voor het wegverkeer in de Benelux.

1937 Tunceli’de Dersim İsyanı başladı.

1952 De laatste doodstraffen in Nederland worden voltrok-ken op de Waalsdorperv-lakte.

1930 Türk Devleti yabancı ülkelerden Türk şehirleri için Türkçe adlarını kullanmalarını resmen talep etti.

MART/MAART

Türk televizyonu-nun Avrupa yayınla-rında belirli reklamlar-da birçok hastalığa iyi geldiği iddia edilen ve “şifa mucizesi” olarak pazarlanan ürünlere rastlıyoruz. Ürünlerin kalitesiz reklamlarının verdiği rahatsızlığın yanı sıra daha önemli-si insanların sağlıkları üzerinden oynanması-dır. Satılan ürünlerin “uz-man”, “herbalist”, “doktor” sıfatlarıy-la satılması ve mucizevi şekilde sağlı-ğına kavuştuğunu iddia eden “içimiz-den birisi” görünümlü insanların konu mankenlikleri cabası. Satılan ürünler hukuki olarak tescil edilmiş ruhsatlı ilaçlar değiller. Zaten tescilli ruhsat-lı ilaçların medyada bu şekilde sunul-ması Hollanda’da yasaktır. Nedeni ise bariz: Hollandada konunun uzmanla-rının teşkil ettiği resmi kurumlar tara-fından onanmamış maddeler ilaç ola-rak kabul edilmezler. Maddeler tedavi amaçlı sağaltma ve iyileştirme iddia-sı bulunan ürünlerin onanması duru-munda ilaç kabul edilirler. Onanmamış alternatif ürünlerin olası faydalarını “şifa kaynağı” ve dolayısıyla bu ürün-leri “ilaç” olarak tanıtmak veya satmak yasaktır. Hollandada Sağlık bakanlığı altında bağımsız olarak çalışan College ter Beoordeling van Geneesmiddelen (CBG) ilaçları denetleyen kurumdur. Ruhsatlandırma ve denetleyici ulusal kurumların yanı sıra AB-üyesi ülkele-rin içerisinde ayrıyeten yetkin sayılan üst kurumun ismi ise European Me-dicines Agency (EMEA). Bu kurumlar yeni bir maddenin, iddia edilen etki-leri ve yan etkilerinin bilimsel araş-tırmalar tarafından desteklenmiş ol-masını şart koşarlar. Bu araştırmala-rın hayvan denekler, sağlıklı insan de-nekler ve hastalarda denenmiş ve mu-hakkak kontröl grubuyla kıyaslanması gerekir. Kontröl grubundan kasıt, de-neklerin belirli bölümü etken madde-yi içermeyen sahte ilacı ( gerçeğinden ayırt edilemeyen etken maddesi bu-lunmayan ilaç, plasebo) alması sağla-nır, böylelikle aynı şartlarda kullanıldı-ğı takdirde bir sağaltma (iyileşme) söz konusuysa bunun etken maddenin so-nucunda olup olmadığı sınanır. Sonuç-ta sahtesiyle gerçeğini kullanan denek-ler kıyaslandığında neticesi bariz şe-kilde ortaya çıkmış olması gerekir. Ba-zen şaşırtıcı haller olmuyor değil, sah-te ilacı kullanan deneklerin bir kısmı aynı ilacı kullananlardaki kadar “etki” görülüyor. O durumlarda bir “plasebo efekt’inden” bahsedilir. Eğer pazarla-nanlar ilaç olarak değilde “ürün” olarak satılıyorsa, bu bahsini ettiğimiz araş-tırma şartları aranmıyor, aynen yeni bir gıda ürününde olduğu gibi genel gıda maddeleri normları çerçevesin-de denetleniyor. Televizyonda söz ko-nusu reklamlardakide aynen böyle bir durumdur, iyileştirme vaadleriyle ilaç süsü verilmiş hukuki bağlamda “gıda” ürünleri satılmakta.

Televizyondaki reklamlarda “uz-manlarca” tavsiye edilen, “yüksek tek-noloji” ayarından geçirilmiş tamamen doğal ve yan etkisiz, üstelik tecrübe etmiş insanların ‘inandırıcı’ beyanla-

rı harmanlanıp sıkıcı şe-kilde tekrar edilir ve bu yolla insanlar etki altında bırakılır. Yapılan vurgu-lar oldukça önemli ve il-ginçtir. “Tamamen doğal-dır yan etkisizdir” bunlar-dan birisi. Güya “doğal” tasnifi, faydası olmasada zararsız olduğu ima edi-lir. Oysa bir maddenin zararını, yani zehirliliği-ni salt mahiyeti(nitelik)

değil miktarı (nicelik) belir-ler. Esasen aynı şekilde faydaları için-de geçerlidir ve maddenin miktarı ço-ğaltılınca faydası çoğalır belirli bir do-yum noktasından sonra aşılıp zehirli-liği artar. Günlük yiyip içtiğimiz gıda maddeleri için dahi geçerlidir bunlar. Zehirlilik derecesinin yanı sıra etki-nin süreside hesaba katılması gerekir, bazı maddeler aniden zehirler, zara-rı kısa zamanda belli olur, bazıların-da ise yığılma sonucu zararının açığa çıkması günler aylar hatta yılları alır. Bu bağlamda “Yan etkisizdir” iddiası-da ilginçtir. Yan etki dediğimizde, isten-meyen etki kastedilir. Eğer bir ürün ke-mik erimesi, idrar söktürücü, romatiz-ma, kolesterole, sancılara, şeker hasta-lığına, tansiyona (ve bunun gibi ezbere sıralanan bir çok hastalık veya belirti-ler sayılmakta) karşı fayda sağlıyorsa, esasen o ürünün bu sayılan belirtilere karşı etkisi olduğu iddia edilir. O hal-de, etkili olduğu varsayıldığında, sö-züm ona sadece kemik erimesi soru-nu olan birisinin bu ürünü kullanma-sı durumunda o sayılan diğer etkile-ri belirmezmi? Bu “yan etkiler” yoksa, ilk anda sayılan etkilerinin varlığından nasıl söz edilir?

Bir başka sıkça kullanılan çarpıcı vurgu “uzman tavsiyesi”. Bilir kişinin tercihi veya genel tavsiyesi, hatta ba-zılarında ise yıllarını almış araştırma-lar sonucunda bu kanıya vardığı söy-lenir ve bu yolla izleyici cezbedilir. Bi-lenle bilmeyen bir olmaz, amenna! Fa-kat bilenin iddiaları en az kendisi ka-dar bilgili ve aynı konunun uzmanları ve bilir kişilerce (hakemlik, İng.: peer review) sınanmıyorsa, o araştırma so-nuçlarının ve söylenenlerin doğruluğu vicdanlara (çoğunlukla avamın vicda-nına) bırakılmış demektir.

Son ele alacağım ilginç vurgu, tec-rübe etmiş içimizden insan portrele-ridir. Bir elin parmaklarıyla sayılan in-sanların “iyi tecrübeleri” sunuluyor, fa-kat bilmediklerimiz, eğer ekrana çıkan insanların doğru söylediklerinden yola çıksak dahi, diğer bu ürünü kullanıp-ta faydasını görmeyen, belkide zararı-nı görenler. Onlardan bahsedilmiyor ve varlığından haberdar olamıyoruz. Kısacası, orantılardan söz edilmiyor, ürünü kullanan insanların kaçta kaçı bu faydaları gördü, ve hangi derecede fayda gördü? Bazılarında faydalı etki-ler hakkında yüzdeler havada uçuşu-yor, garanti dahi veriliyor. Hani fayda sağlamazsa para iade edildiği söyleni-yor. Bu yolla alınan ürünlerde ilk başta hesaba katmamız gereken, tek kaybı-mız paramızmıdır? Peki para dışında-kilerin iadesi mümkünmüdür?

Yeri gelmişken söylemek gerekir, tıpta yüzde yüz garantisi olan tek olgu ölümdür.

“Tamamen doğaldır ve yan etkisizdir”

FATUSCH PRODUCTIONS’A İKİ DALDA ÖDÜLHer yıl yapılan Hollanda Altın Ödülleri (Gouden NL-Award) sahiplerini buldu. Altı farklı dalda yapılan seçmelerde en iyi “yapım” ve tüm dal-llarda “en iyi program” ödülünü alan “Halte” geceye damgasını vurdu.Fatusch Productions tarafından yapılan Halte adlı dizi, RijmondTV aracılığıyla geçtiğimiz yılın son aylarında televizyonda dizi olarak yayınlanmıştı. RijmondTV tarafından yayınlandığı dönem-lerde; yayın yapan kanalın kurulduğu tarihten bu yana en çok izlenilen program olma özelliğini de elinde bulunduran “Halte”, Hollanda’da her yıl yapılan Hollanda Altın Ödülleri (Gouden NL-Award) yarışmasında en iyi yapım ve tüm dallarda en iyi program olarak 2 farklı ödül almış oldu.

Mustafa Yücesan

Mikail Güneş

UETD’den Job Cohen değerlendirmesi

Telekom sektöründeki ba-şarısından sonra ünlü Türk girişimci Celal Oruç şim-di şansını enerji sektörün-de arıyor. Hollanda'dan sonra Belçika ve Almanya pazarında da yer alacak olan Orro Enerji, müşteri-lerine kendi dillerinde hiz-met verecek. Bu yıl 25.000 müşteriyi hedefleyen Orro Enerji yıllık 30.000 müşte-riyle büyümeyi hedefliyor. Diğer rakiplerinden fark-lı olarak Orro Enerji he-def kitlesine ulaşmak için yabancı medya ve inter-net sayfalarını kullanmayı planlıyor.

Celal Oruç ve iş ortağı Wilfred Rottier Telekom ve Enerji sektörleri arasında-ki paralellikleri şöyle belirt-tiler: "Her iki sektörde in-sanların temel yaşam ih-tiyaçlarına hitap ediyor ve eski tekelcilerin hakimiye-tinde bulunmaktadır. Bizim farkımız hizmet ve iletişim-de olacak, en ucuz olmayı hedeflemiyoruz."

Ortel kurucusu yabancılar arasında enerji müşterisi arayışında

Anadoluline Türkiye’ye yeni seferler başlatıyor Anadoluline Türkiye

destinasyonlu yeni uçuşlar aldı.Yaz döneminin yaklaşması nede-niyle, Türkiye destinasyonuna gi-decek yolculardan gelen yoğun talebe karşılık vermek isteyen Anadoluline 22 Mayıs 2010 ta-rihinden itibaren salı ve cumar-tesi günleri direkt ve tarifeli se-

ferler başlatıyor. 22 Mayıs – 30 Ekim arasındaki uçuşlar Antalya -Amsterdam 07.00 ve Amster-dam- Antalya 11.00 olarak belir-lenmiş durumda. Ayrıca yeni se-zonda yemek ve içecek ikramını da dahil eden Anadoluline, önü-müzdeki dönem taleplerin daha da artacağı beklentisinde.

Page 18: Haber Gazetesi Nr.4

HABER 18MAART / MART 2010

BURHAN CARLAK

Çok kısaca kendinizi, tanıtır mısınız?

İsmim Abdullah Özel, 1983 Hollanda-Schiedam doğumluyum. Aslen Karaman’lıyım. 8 yıllık evli-yim ve Paşa ile Ömer isimlerinde 2 oğlum var. Rotterdam Erasmus Üni-versitesi, Uluslararası Sağlık Bilimleri dalında Yüksek Lisans yaptım. 2009 yılının yaz aylarında eşim Cemile ve çocuklarımla birlikte Türkiye’ye döndüm.

Hollanda`ya ne zaman gel-miştiniz ve ilk yıllardan itibaren nelerle meşgul oldunuz?

Hollanda doğdum. Hollanda’da eğitimimin yanısıra çok küçük yaşlar-dan itibaren gemi sektöründe taah-hüt veren aile şirketimiz bünyesinde çeşitli görevler üstlendim. Çok kü-çük yaşlarda ‘office boy’ olarak baş-layan bu macera yüksek öğretim dö-nemlerimde üst düzey yönetici ola-rak devam etti. Çekirdekten yetiş-mek dedikleri bu olsa gerek. Üni-versite eğiti-mimi tamam-ladıktan son-ra artık ken-di ayakları-mın üzerin-de durmam gerektiğini düşü-ne-

rek MaliFlex isminde, çeşitli sektör-lere insan kaynakları hizmeti veren, şirketimi kurdum. Türkiye’de ikamet etmeme rağmen, internet bazlı tek-nolojiler sayesinde, MaliFlex şirke-timizin günlük yönetimini sürdürü-yorum.

Erasmus Üniversitesi bünye-sinde halen faaliyet gösteren Moza-ik öğrenci derneğinin Tiyatro komis-yonunda aktif görevler aldım. Zaman içerisinde bu komisyon kendi başına

bir dernek halini aldı ve ‘Toneelvere-niging EnteLL’ adı altında uzun süre devam etti. Amatör olarak yazarlık, yönetmenlik ve oyunculuk deneyim-lerim oldu. Zaman buldukça tiyat-royla yakından ilgilenmeye çalışışı-yorum.

Hollanda`da is ve sosyal haya-tiniz, topluma bakisiniz hakkında neler söylersiniz?

Son yıllarda Hollanda’da yaşa-yan Türk toplumunun birçok alan-da kendini ispatlıyor olması çok gu-

rur verici. İnsan kaynaklarından örnek verecek olursam Avrupa Birliğine katılan yeni ülkeler-den sonra kısa süreli bir panik yaşadığımı itiraf etmeliyim.

Özellikle Doğu Avrupa’dan ge-len ucuz iş gücü kısa sürede

Türk işçilerimizin yerini doldu-racağı konusunda ciddi endişele-

rim vardı. Bu süreç Türk işçilerimi-zin diğer toplumlarla karşılaştırıl-

masını sağladı. Hollanda’da ya-şayan Türk işçisi sınandı.

Netice gurur verici. Dü-zenli aile hayatı ve dü-

rüst iş ahlakı gibi kül-türel özellikleri sa-

yesinde Türk iş-çisinin değeri Hollanda işve-renleri tarafın-dan anlaşıldı.

İşçi olarak 40 yıldan faz-la Hollanda’ya

yaptığımız katkıların yanında, son yıllarda siyaset, ticaret ve sanatta da yaptığımız katkılarla dikkat çekmeye başladık. HOTIAD ve HOGIAF gibi iş adamları dernekleri ve benzeri bir çok sivil toplum örgütlerinin bu olu-şumdaki katkılarını da göz ardı ede-meyiz.

Ne zaman ve niçin Türkiye`ye dönme kararı veriniz?

Öncelikle kendimi Türkiye’ye tam olarak dönmüş bir insan olarak algılamadığımı ifade etmek isterim. Türkiye ve Hollanda arasında sık-ça gidip gelen ve bu vesileyle iki ülke arasında ticari imkânları en iyi şekil-de araştırıp değerlendirmeye çalışan bir müteşebbis olduğum söylenebi-lir. Hollanda’da ticari faaliyetlerimi-zin devam etmesi zaten bunu gerek-tiriyor. Amacımız iki ülke arasında ti-cari imkânları araştırıp, değerlendir-mek ve özellikle Hollandalı müte-şebbislere destek olmak. Paşa Danış-manlık şirketimizle bu alanda hizmet vermeye başladık.

Bununla birlikte Türkiye’ye dönme kararı, daha doğrusu ailemi Türkiye’ye yerleştirme kararı, uzun bir süreç neticesinde alınan, üzerinde çok düşündüğüm bir karardı. 2005 yılında aldığım eğitim kapsamın-da 3,5 aylık bir süre Ankara’da Sağ-lık Bakanlığında staj yapma fırsatım oldu. Yine 2005 ve 2007 yılları ara-sında sağlık turizm hizmetleri veren ve her ay İstanbul’a gitmemi gerekti-ren bir şirketim oldu. Bu deneyimlerim Türkiye’deki günlük hayatı ve iş hayatı-nı görmeme sebep oldu ve Türkiye’ye dönme kararımı kolaylaştırdı.

Bu kararı alırken şayet varsa ailenizin, çevrenizin ve sizin kafa-nızdaki endişeler, sorular ve bek-lentiler neydi?

En büyük endişem büyük oğlum Paşa’nın Türkiye’deki okul sistemine ayak uydurmakta çekebileceği zor-luklardı. Bu zorlukları en aza indir-mek için zamanlamamızı iyi yaptığı-mızı düşünüyorum. Çünkü Paşa bi-rinci sınıftan başladı ve bu zorluklar çok daha azaldı.

Türkiye`ye tekrar adapte ol-dunuz mu?

Birçok alanda adapte olduğumu düşünüyorum özellikle daha önce-ki yıllarda edindiğim deneyimler sa-yesinde adaptasyon süreci çokta zor olmadı.

Nasıl bir tabloyla karşılaştınız, hayal kırıklıkları veya olumlu süp-rizler oldu mu?

Çok fazla hayal kırıklığı yaşadı-ğım söylenemez. Olumlu sürprizlere gelince, Karaman ve Konya işadam-larının yakın ilgileri, Karaman Bele-diye Başkanı Kamil Uğurlu, Millet-vekilleri Lütfi Elvan ve Mevlüt Ak-gün ve Karamanın diğer idarecile-ri gibi büyüklerimizin bize sahip çık-maları gibi birçok olumlu sürprizle karşılaştık.

Tersine Göç

Geri dönüş yapmak isteyenle-rin nelere dikkat etmesi gerekir?

Türkiye’ye dönüş yapmak birçok Avrupalı Türk’ün hayalidir. Birço-ğu bu adımı atmamaktalar. İnanın sa-dece İngilizce ve Hollanda bildiğim için birçok iş teklifleri aldım. Özellik-le yüksek eğitimlilerin bu adımı at-maları daha kolay. Konuyla ilgili de-neyimlerimden yararlanmak isteyen-ler [email protected] e-posta adre-

simden bana ulaşabilirler.Şu an kararınızdan memnun

musunuz?Kesinlikle.Hollanda ile şu anda bağınız

var mı? En çok nelerini özlüyor-sunuz?

Sadece çeşitli yiyecekleri özlüyo-rum. Hepsini burada saymak istemi-yorum.

[email protected]

Vleutenseweg 2303532 HR Utrecht

tel : 030 - 66 68 168fax: 030 - 66 68 167

aldemMakelaardij OG

AAN- EN VERKOOP WONINGEN

TAXATIES

HYPOTHEKEN

SPAREN EN BELEGGEN

VERZEKERINGEN

Page 19: Haber Gazetesi Nr.4

HABER19 MAART / MART 2010

Giriş €10,- Euro laptop cekilisi için bilet

Sevgili Okurlarımız, geçen sayımızdan beri her ay ÜCRETSİZ SERİ İlanlar Sayfası’nı başlattık. Kampanya boyunca 2010 Yaz ayına kadar, her türlü ilanınızı e-maille gönderebilirsiniz. Mail: [email protected]

Maxpromo adına çalışa-cak temsilciler aranıyor. Başvuru: 078-618 44 42 [email protected]

Websites vanaf €399 Webshops vanaf: €999Bel voor een afspraakwww.itnt.nl0653 53 33 58

seri ilanlarkaMPanyakaMPanya (ücretsiz)

TeMiZ su HayaTTIr.evinizde, işyerinizde ücretsiz, su arıtma cihazı tanıtımı için arayınız. Hollanda’nın her yerinde sunum yapılır.

saadet Hanım 0644-653 [email protected]

sTor MekanI düğün ve kInaya kiraya verilir. yeMek, MüZik, kaMera, FoToğraFçI, düğün PakeTi ayarlanIr!

MusTaFa BayraM0623-905078graaFsTrooMsTraaT 713044 aP roTTerdaMSATış TEMSİLCİSİ

ARANıYOR

Yeni adresimiz:

Beijerlaandselaan 143 A3074EE Rotterdamwww.koylumkumpir.nl

Eethuis Köylüm Kumpir ve kahvaltı

salonu taşındı

bETAALbARE WEbSıTE MET WEbSHOP

er is nog een kamer beschikbaar op 2 minuten

loopafstand naar Zuiderpark in den Haag van 13m2 voor

350 euro incl. gas/water/elec. en wireless internet. kamer

kan eventueel gemeubuleerd gehuurd worden voor

dezelfde prijs.

Kamer te huur in Den Haag

DÜĞÜN FOTOĞRAFLARıNıZ ÖZENLE VE PROFESYONELCE ÇEKİLİR

0628 59 69 61

SU ARıTMA CİHAZı

İpotek piyasasında son günlerde sıkça duyulan bu sözcük, ilk defa ev almak is-teyen gençlere yeni fırsat-lar sunup, hâlihazırda durgun emlak piyasasını canlandır-mayı amaçlamaktadır. Etap Financieel Advies, ”koopsub-sidie” hakkında bütün bilmek istediklerinizi sorabileceğiniz güvenli bir finansal danışma kurulusudur.

Zafer Apak & Cengiz Şimşek Etap Financieel Advies www.etapfinancieeladvies.nl

Koopsubsidie bilgilendirmesi

ELFİ - Letselschade & Advies

Murat Özkurtdr. Bauerstraat 86 4205 kc gorinchem

Tel: 0653 87 58 19www.mufaklussenbedrijf.nl [email protected]

deuren / ramen / kozijnen Wand- & Plafondafwerking

Meerpunt sluiten aan- & opbouw

aftimmerenrenovatie dakkapelKLUSSENBEDRIJF

MUFA

Den Haag’ın seçkin yerlerinden Benoordenhout’ta, Van Hoytemastraat alış-veriş merkezine yakın bu üçlü dublex ev 1993, 2005 ve 2009 yıllarında yenilenmiştir. Stil bir iç dizaynı vardır. 160 m2 yarı eşyalı olan evin 3 odası, bir salonu (36 m2), mutfağı (5.30 x 2.50) ve aşağıdaki özellikleri vardır:

Kiralık dublex ev

- ayrı mutfak ve 2 ayrı tuvalet- çamaşır / kurutma makinası - Kombi-magnetron fırın- Gazlı ocak- Buzdolabı – dondurucu

- Balkon- Şömine - CV-kombiketel- Lüks Banyo (4.60 x 3.35)- Yerler laminat- Arka bahçede deposu

İletişim: 0650-520 457

heb jij ook een feestje?….. maak dan een afspraak

voor de mooiste hoofddoekmodellen en achtergronden van bruidstafels

[email protected]

Hollanda’nın her yerinde satış temsilcileri ara-maktayız. Başvuru: 06 - 223 87 882 İbrahim Efetaşkınwww.aquaawz.nl - [email protected]

AQUA SU ARITMA CİHAZLARI

Ook afval opruimen?Eigen transport tot de milieudienst

0617 - 48 41 97

Boşanan çiftler için arabu-luculuk ve danışmanlık hiz-metleri verilir. geniş bilgi için:

Mediation @ Potentia legiswww.potentialegis.nlTenzile erdal, mediatorTel: 0650-520 457

ARAbULUCULUK HİZMETİ

decor Meubel’de (den Haag) çalışmak üzere sunumu güzel ve sektörde deneyimli satıcı bayan eleman aranıyor. Müracaat: Mert ekinci 0641 99 83 90

bAYAN ELEMAN ARANıYOR

Kazadelere Kendi Dilinde ve Kültüründe Hukuksal Yardım

Maddi & manevi hasarınız varsa bizi hemen arayın! Masraf almaksızın biz sizi evi nizde ziyaret ediyoruz! Bu bir trafik kazası, iş kaza-sı veya tibbi hata olabilir!

Ethem Emre : 0639 11 02 43 [email protected]: WTC (World Trade Center)Beursplein 37 kamer 339A3011 AA RotterdamPostbus 30071, 3001 DB ROTTERDAMTelefon:0165- 391 565

Locatie: Soestdijksekade, Den HaagHuurprijs: € 300 kale huurprijs + € 50 gas / water / licht € 350 per maandOppervlakte: 13 m2Beschikbaar vanaf: 15-03-2010 voor onbepaalde tijd.Soort woonruimte: kamerHuisgenoten: 3Geslacht huisgenoten: vrouwenToilet: gedeeldKeuken: gedeeldDouche: gedeeldOnderhoudsstaat: uitstekendGemeubileerd: jaWoonkamer: gedeeldInternet aanwezig: jaOfficieel inschrijven mogelijkGeschikt voor: 1 persoonGeslacht:vrouwMin. leeftijd: 17 jr.Max. leeftijd: 35 jr.

GSM: 0623686249

Cengiz Özdemir Bey’in muhterem babası Cemal Özdemir Hakk’ın

rahmetine kavuşmuştur. Merhuma Allah’tan rahmet, ailesine ve

yakınlarına başsağlığı, sabır ve metanet dilerim.

Cengiz Özdemir Bey’in muhterem babası Cemal Özdemir’in Hakk’ın rahmetine kavuştuğunu öğrenmiş bulunuyoruz.

Merhuma Allah’tan rahmet, ailesine, geride kalan dostlarına ve yakınlarına

başsağlığı ve sabır dileriz.

BurHAn CArlAk HABEr GAZETESİ ÇAlIŞAnlArI

Page 20: Haber Gazetesi Nr.4

HABER 20MAART / MART 2010

TRIODOR SOFTWARE ve EXACT İŞBİRLİĞİTriodor Software ve Exact işbirliği ile EXACT yazılımı Türkiye pazarına gi-

riyor. Tüm dünyada 40’a yakın ülkede yapılanan ve 2000i aşkın çalışanıyla 125 ülkede hizmet veren 1984 yılı başlangıçlı EXACT firması, yazılımlarını halen İstanbul’da faaliyet gösteren Triodor Software aracılığıyla Türkiye’de hizmete sunacak. Triodor Software CEO’su Atilla Aytekin, Dutch Dream Foundation’un 2 Mart 2010’da Amsterdam‘da düzenlediği konferansta, Exact Software CEO’su Rajesh Patel ile gazetemize yaptığı açıklamayla bu birlikteliği kamuo-yuna ilan ettiğini duyurdu.

Dutch Dream Foundation tara-

fından düzenlenen se-minerde dünyaca ünlü software şirketi Exact

Software’den, BMS Ac-countancy ortakla-

rı Murat Taş ve Bekir Özalp, yaptıkları pro-fesyonel çalışmaları

sonucunda yılın muha-sebecileri arasında se-çilerek ödül aldılar. Yü-rüttükleri profesyonel çizgiden ödün verme-yen BMS accountancy,

önümüzdeki yıllarda da başarılarının devam

edeceğini böylelikle göstermiş oldular.

BMS ACCOUNTANCY

ÖDÜL ALDI

Yapılan anket sonuçlarına göre katılımcıların %47 si kriz dönem-lerinde yabancı kökenli ya da iki kültürlü girişimcilerin çok daha başarılı olduklarını düşünüyor-lar. Bu başarıdaki en büyük et-men ise, geleneksel girişimcilere oranla daha fazla işlerine bağlı ve azimli olmaları. Özellikle iş haya-

tına yeni başlayan genç girişimci-ler (%52), ICT alanında(%56) ve hizmet sektöründe(%60) çalışan-lar bu konuda hemfikirler.

Bu araştırma Dutch Dream Fo-undation tarafından 1000 Türk kö-kenli Hollandalı girişimci arasın-da yapıldı. Sonuçlar Dutch Dream Foundation(DDF) tarafından dü-zenlenen özel bir konferansta su-nuldu. DDF başkanı ve Triodor Software CEO’su Atilla Aytekin ta-rafından açılışı yapılan konferans-ta açıklanan bu rakamlar onun ya-şam öyküsünün(yabancı kökenli birisi olarak üniversiteden mezun

olmuş, 2001 yılında iflas etmiş, bu-nunla birlikte 2008 yılında Amter-dam yılın girişimcisi seçilmiş, 2009 yılında Hollanda-Türkiye Ticaret Ödülünü almış) bir kez daha altı-nı çizmekteydi. Atilla Aytekin Phi-lips, Heineken veya Brenninkmei-er gibi başarılı girişimlerin, yaban-cı kökenli genç girişimciler tara-

fından başlatılacağının inancında.

Exact firmasının CEO’su Rajesh patel de yabancı girişimcilerin ba-şarma hırsları ve tutku ile çalışma-larına değinen parlak bir konuş-ma yaptı. Patel, Kenya’da doğmuş, okul çağına kadar Hindistan’da bü-yümüş ve Ingiltere’de eğitimini ta-mamlamış bir girişimci. “15 yıl ön-cesine kadar Hindistan iş dünya-sının uluslararası düzeyde hiçbir değeri yoktu. Fakat sonraki yıllar-da Hintli firmalar hızla geliştiler ve dünyanın sayılı büyük firmaları ha-line geldiler. ” Patel’e göre Türk gi-

rişimciler de yaptıkları işlerde son derece başarılılar. Patel Türk giri-şimcilerin finansal ve idari işlerini daha iyi organize etmelerine yar-dımcı olacak Exact-Online muha-sebe yazılımının Türkçe dilindeki sürümünü açıklarken, Hollanda’da yaşayan Türk kökenli girişimcilere verdikleri önemi birkez daha vur-guladı.

Konferansın diğer konuşmacıla-rı da, Hollanda’da yaşayan Türk kö-kenli girişimcilerin Hollanda eko-nomisine katkılarının altını çizdi-ler. Ekonomi Bakanlığı’nın Inno-vasyondan sorumlu genel müdü-rü Renée Bergkamp, bakanlık ta-rafından girişimcileri desteklemek üzere yeni düzenlemelerin başlatı-lacağını söyledi. Amsterdam Bele-diyesinden Wethouder Lodewijk Asscher Türk kökenli girişimcile-rin Amsterdam’ın aynası oldukları-nı, onların yakın zamandaki büyü-melerinin Amsterdam’a da olum-

lu olarak yansıdığını belirtti. T.C. Den Haag Büyükelçisi Uğur Do-ğan ise Hollanda’daki Türk köken-li girişimcilerin her iki ülke arasın-da ticari ve kültürel anlamda köp-rü görevini başarı ile yürüttükle-rini söyledi. Rabobank pazarla-ma genel müdürü Johan Wijn-holds, bankaların kriz dönemle-rinde üstlendikleri rollerden bah-setti. Rabobank’ın kriz döneminde de girişimcileri desteklemeye de-vam ettiğini belirtti. Yabancı kö-kenli girişimcilerin çoğunlukla ar-kadaşları veya aileleri tarafından desteklendiklerini, ancak bunun-la birlikte iyi bir iş planı ile gerek-li desteği alabilmeleri için banka-larına gelmelerini önerdi. Ayrı-ca bazı panelistlerin de katılımı ile bu konu farklı boyutlarıyla ve ay-rıntılı olarak tartışıldı. “Rakamlar ve planlar rüyalarımızı gerçek-leştirmek için bir engel olmama-lı” diyen Ümmühan Eren, özetle

Dutch Dream Foundation ile aynı amaçları paylaştığını söyledi.

2 Mart tarihinde Amsterdam’da gerçekleştirilen konferans, Trio-dor software yöneticilerinden Hik-met Cosgun ve 2008 Hollanda gü-zeli Deniz Akkoyun tarafından su-nuldu. Yaklaşık 200 kişinin katıl-dığı konferansta, katılımcıların büyük çoğunluğunu Türk kökenli Hollandalı girişimciler ve muhase-beciler oluşturdu.

Türk girişimciler krizde daha başarılı

Sevilay Atasever

Atilla Aytekin

ICT ve hizmet sektöründe faaliyet gösteren Türk kökenli girişimciler, Hollanda ortalamasına göre kriz dönemlerinde

kendilerinin çok daha başarılı olduklarını düşünüyorlar. 1.000 Türk kökenli Hollandalı girişimci arasında yapılan bu

anketin sonuçları, 2 Mart tarihinde Dutch Dream Foundation tarafından düzenlenen konferansta sunuldu.

Konferansı düzenleyen Dutch Dream Foundation 2006 yılında

Atilla’s Dutch Dreams adlı kitabının yayınlanmasını takiben

kuruldu. Bu kitapta Atilla Aytekin’ın bir Türk girişimcisi olarak hayatı anlatılmaktadır.

DDF Hollanda’daki Türk girişimciliğini desteklemekte

ve geliştirilmesine katkı vermektedir.

Büyükelçi Uğur Doğan konuşmasını İngilizce yaptıTürk girişimcileri ve global krizin girişimcilere etkileri hakkında kısa bir panel düzenlendi.

Page 21: Haber Gazetesi Nr.4

HABER21 MAART / MART 2010

Paranın bile etik çalışma zorun-luluğu varsa, bizi temsil ettiklerini söyleyen işveren derneklerinin ve va-kıflarının etik çalışması gerekmez mi?

İşveren derneklerinin etik çalış-ma gibi bir zorunluluğu yok mu?

Bence hem gerekir hem de ahla-ki olarak da zorunluluğu vardır. Ahlaki zorunluluktan yola çıkarsak hangi iş-veren derneğinin azami (maksimum) 200 – 300 üye ile tüm Türk işverenle-rini temsil ettiğini söyleme hakkı var-dır?

En büyüklük peşinde olan işve-ren derneklerinin işadamlarımızın çoğunluğunu dışlaması kime ne ka-zandırıyor?

Bu söylemlerle siyasal güç ve alı-nacak teşvikler peşinde koşmak acaba etik kavramlar içinde yer alabilir mi? Bunu bu dernek ve vakıfların yönetici-lerinin kendilerine sormaları gerekir.

Bankadan para isterken, banka-larla masaya oturma arzusunda iken, doğruları anlatmamak ve yarım yama-lak verilerle etik olmayan davranışlar sergilemek kime nasıl fayda sağlıyor? İşadamlarımız ki bunlara işkadınları-mız da dahil kişisel gelişimleri ve işle-rinin gelişmesi için bunları bilmek zo-rundalar.

Bu kendini (kendimizi) kan-dırma içinde olmamız uzun vadede Hollanda’lıları da kandırdığımız anla-mına gelmesin. Hollanda’lılar kendi-leri de her zaman dürüst olmasalar da ve size, size inandıkları izlenimini ver-seler bile çoğu zaman size inanmı-yorlar ve arkanızdan gülüyorlar. Buna bire bir konuşmalarda sizler de şahit olmuşsunuzdur.

Büyük şirketler kendi kısa vadeli karları ön planda oldu-ğundan işveren derneklerinin yalanlarına bile inanıyor gö-züküyorlar. Acaba işveren dernekleri, vakıflar ve ku-rumlar kendileride inan-madıkları bu yalanları ne-den ısrarla anlatmaya de-vam ediyorlar?

En büyük Türk işve-renler seçiliyor, ama or-tada kimin neden ve ne için seçildiğini gösteren temel bilgiler yok. Zaten bu büyük Türk işadamları-nın basına verilen bir liste-si de yok.

Herkes, her kesim kendi büyüğünü seçiyor ve sonra da gizli bilgiler diye bu adamları, kadınları tanıtmıyorlar, tanıta-mıyorlar.

Acaba bu isimler çoğun-lukla küçük işletmelerden oluş-tuğundan teşvik (subsidie) veren kurum, basında yaygara çıkar kay-gısı mi var? Hollanda Türk basını da reklam kaygısı ile zor sorguluyor veya sorgulayamıyor.

Hollanda’da olan Türk işletme-leri ile ilgili rakamlar ortalarda dola-şıyor, ama bunların doğruluğunu bel-geleyecek çalışmalar yok. İstek de

yok. Nasıl olsa biz anlattığımızda her-kes inanıyor veya inanması gerekiyor düşüncesi var. Hep ezbere ve kısa va-deli göz boyamaya dayalı kazanç dü-şüncesi var.

Gazete ve dergilerde bir fotoğraf karesinde yer almak en büyük amaç, bir de buna ünlü bir siyasetçi de ekle-nirse yeme de keyfinden yanında yat.

İşveren dernekleri bu kadar ucuz olmak zorunda mı? Bu kadar etik ça-lışma düşüncesinin dışında olmak zo-runda mı?

Bence hayır hem de bin defa ha-yır!

İşveren derneklerinin, vakıfları-nın ve işverenler adına ortaya çıkıp iş yapan kurumların şeffaf olmaları ge-rekiyor. Buna bizim Hollanda Türk iş camiası olarak hakkımız var diye dü-şünüyorum.

Hollanda’daki Türk şirketleri ile ilgili rakamlar ortada dolaşıyorsa bu-nun nasıl oluştuğu, kimin bu konuda ne araştırma yaptığı, nerelerden teşvik alındığı ve bu teşviklerin nerelere, ne kadar ve ne için harcandığı şeffaf ola-rak Türk iş camiası ile paylaşılması ge-rekir.

Türk işverenlerle ilgili araştırma-larda ve temsil edilme konusunda iş-veren derneklerinin yalnız kendi kı-sıtlı sayıda üyeleri ile sınırlı kalmaya-rak tüm işverenlere bildirilerle, gazete, dergi ve televizyon kanalları ile ulaşıp fikir almaları gerekir.

İşveren derneklerinin kanımca etik çalışma zorunluğu vardır ve

hepimiz etik çalışmanın geti-receği faydalardan tek tek ola-bileceğinden fazlasıyla fay-dalanacağız ve hep beraber

kazanacağız.Doğru bilgi her zaman daha et-

kilidir ve etkili olmaya devam edecektir.

Hepini-ze (iş) haya-tınızda etik bir yaşam ve bilge-lik dolu bir

hayat diliyo-rum.

İŞvEREN DERNEKLERİNİN vE vAKIFLARININ ETİK ÇALIŞMA DÜŞÜNcESİ

Sedat Çakır, göçebe aile yapısından kaynaklanan genetik yapıyla Sultanlar Yolu’nu hazırladı ve yürüdü, yine aynı genetik yapının değiştirici etkisiyle deği-şim danışmanlığı yapıyor.

[email protected]

RÖPORTAJ: Kürşat Bal

HTIB Leiden derneğinden bize kısaca bahseder misiniz? Amacınız nedir ve ne tür faaliyetler gerçek-leştiriyorsunuz?

Biz HTIB Leiden olarak yakla-şık 28 yıldan beri Leiden içerisin-de hizmet eden bir kuruluşuz. Der-neğimiz ekonomik, sosyal, kültürel ve politik alanlarda bir çok başarılı çalışmanın altına imza atmıştır.

Kadın sorunları, gençlik ve iş-sizlik sorunlarından tutunuz, her konuda başka kuruluşlarla da za-man zaman ortak çalışmalar yap-maktayız. Derneğimiz ayrımcılı-ğa ve ırkçılığa karşı olan herke-se açıktır. Leiden içerisinde son 4 yıldan beri taraflı ve tarafsız kişi-ler tarafından hep örnek bir dernek olarak gösterilmekteyiz. Amacımız insanlarımıza yardımcı olmak, bir-

liği bütünlüğü oluşturmak. Biz da-ima kutuplaşmaya ve ayrışmaya karşıyız. Bizler ancak birlikte hare-ket ederek sorunların çözümünde başarılı olabiliriz.

Saz ve folklor gibi gelenekleri-mize önem verdiğinizden bahsedi-yordunuz...

Derneğimizde saz ve folklor kurslarımızı her yıl düzenli olarak sürdürmekteyiz. Çünkü bunlar bi-zim kültürümüzün bir parçası, bu-rada doğup büyüyen çocuklarımı-za bunları öğretmek bizlerin göre-vi olduğunun bilincindeyiz. Bizler elbette buranın dilini ve kültürünü öğrenmeliyiz, uyum sürecine kat-kı yapması için. Fakat bu uyum sü-reci hiç bir zaman tek taraflı işle-mez. Ama bunları öğrenmek asla ve asla asimile olma anlamına gel-

mez. Asimilasyona sonuna kadar karşıyız.

Etkinlikleri düzenlemek için maddi kaynaklarınız yeterli mi?

Derneklerin toplumsal çalış-malar yapması daima birlikte daha iyi bir biçimde yaşamaya katkı sağ-layacaktır. Fakat bunları yapabil-mek için maddi olanakların iyi du-rumda olması lazım. Leiden bele-diyesi her sene ekstra kısıtlama-ya giderek buradaki dernekleri ko-numlarını zor duruma sokmak-ta. Özörgütlerin yerine bizleri dai-ma ‘buurthuis’lere (semt evlerine) yönlendirmeye çalışmakta. Bun-ları yaptığımız tüm görüşmeler-den sonra birazcık olsun azmettir-meye çalışıyorlar. Eğer kendi kül-tür ve geleneklerimizi yaşatmanın yanı sıra Hollanda toplumu içinde-ki konumumuzu güçlendirmek isti-yorsak, örgütlü olmaya ağırlık ver-meliyiz. Bugün her ne kadar iyi ko-numda olan Türkiye kökenliler var-sa da; bu bizim konumumuzun iyi olduğu anlamına gelmemektedir. Örgütlenmeliyiz ve örgütlerimize sahip çıkmalıyız. Örgütlülük şimdi önemli; yarın önemli; ertesi günde önemli ve gerekli.

Önümüzdeki dönemde genel olarak başka neler yapacaksınız?

Biz HTIB Leiden olarak bundan sonra da hangi sorunlarımız varsa onlara yönelik bilgilendirici ve öğ-retici proğramlar yapmaya devam edeceğiz. Gençlerimizin, kadınları-mızın, özelliklede yaslılarımızın her sorunlarıyla bundan önce olduğu gibi bundan sonrada ilgilenmeye ve yardımcı olmaya devam edeceğiz.

HTIB Leiden başkanı Murat Kurt’la mini söyleşi

8 Mart Dünya Kadınlar Günü HTIB Leiden’de büyük bir coşkuy-la kutlandı. Bir çok farklı kültürle-rin bir araya geldiği bu akşamda ko-nuşmacı olarak J. van der Meer (ca-semanager gemeente Leiden), M. Nugteren (adviseur inburgering werk) ve HTIB adına Gülcan Ayyıl-dız yer aldılar. Bu günle ilgili kısa bir açılış konuşması yapan Gülcan Ayyıldız, farklılıkları bir araya getir-mekten ve böyle bir önemli akşam-da bir arada olmaktan mutlu olduk-larını söyledi. “Toplumun her ka-demesinde yer alan yaşamın tüm zorluklarına göğüs geren kadınla-rımız malesef ki yeterli değeri hale

görmemektedirler. Biz kadınlar sorunlarımızı ancak örgütlenerek aşa-biliriz. Yaşadığımız bu ülkede kendi kabuğuna çekilen bu ülkenin dilini ve kültürünü öğrenmeyen sosyal çevreyle ilişkisi ol-mayanlar her zaman sı-kıntılarla karşı karşıya kalmaktadırlar.

Kadınlarımızı daha çok sosyal yaşamın içine çekebilmek için yeni ve inandı-rıcı projeler üret-

mek lazım. Birileri gibi çıkıp kadın-larımızın başının örtülü veya açık olmalarından rahatsız olacakları-nı, bunlardan vergi alınmalı deme-leri yerine yaşanan sorunlara çö-züm üretmelilerdir. Göçmen kadın-larımızın üzerinden artık siyaset ya-pılmasın. Bizler erkelerle aynı hiza-da yürümeyi isteyen aynı haklara sahip olmayı hak edenleriz. Bugü-ne kadar yapılan tüm çalışmalarda

kadınları daima sorumluluk sa-hibi olmasını isteyen ve bizlere çok büyük destek sunan başta HTIB Leiden başkanı Murat Kurt’a ve diğer tüm yönetici arkadaşlara teşekkür etme-den geçemiyeceğim.

Konuşmacılardan son-ra yapılan müziklerle ka-tılımcılar doyasıya eğlen-diler. Ayrıca gelen ko-

nuklara Türk mutfa-ğından yiyecekler ik-ram edildi. Geç saat-lere kadar süren eğ-lencenin ardından ka-

dınlar toplantı bitimin-de kırmızı güllerle evle-

rine uğurlandı.

HTIB’de Dünya Kadınlar Günü kutlandı

2007 yılından itibaren her yıl dü-zenli olarak organize edilen ve 4 gün süren ‘Multifestijn Festivali’nin 2010 yılı tanıtımı için Rotterdam Sultan Restoran’da basın toplantısı organi-ze edildi. Düzenlenen basın toplantı-sına Multifestijn yönetim kurulu üye-leri, Hollanda İslam Merkezi Vakfı ko-ordinatörü Haydar Akkaya, Hollan-da İslam Merkezi Vakfı Başkanı Fik-ri Demirtaş, şölende sponsor olan şir-ketlerin temsilcileri ve basın mensup-ları katıldı.

Multifestijn bu yıl da iddialı Macera dolu bir kitap

“Dünya görüşümüz, konuştuğumuz dil farklı olabilir ama biz göçmenlere karşı yapılan haksız uygulamalara karşı tek yumruk olmalıyız.”

Murat Kurt

Sultanlar Yolu Girişimi sürdürülebilir geliş-meye öncülük eden ve kültürel mirası ko-ruyan bir kültür turizmi güzergâhıdır. İnsi-yatifin amacı, Kanuni Sultan Süleyman'ın ayak izlerini takip eden bir ağ oluşturmak-tır . 2009 yılında başlayan bu ağ, Avusturya Viyana'dan başlayıp İstanbul'da sonlanan 2000 km.'lik bir güzergâhı içerir. Yol-işaret çalışmaları tamamlandığında, Sultanlar Yolu Avusturya, Macaristan, Hırvatistan, Sırbistan, Bulgaristan ve Türkiye'yi de içine alarak 6 ül-keden geçecek ve dünyanın en önemli kültür yollarındanbiri olacaktır Sultanlar Yolu.

Macera dolu bu kitap sadece 23,95 euro.

sipariş için :[email protected]

2419687814459

ISBN 978-1-4452-4196-890000

Tarihi macera ve heyecanla yaşamak isteyenlerin yolu.Sultanlar Yolu.

Sedat Çakır ve ekibinin izlediği yol ve anılar bu kitapta.Sizin anılarınızıda sizin kitabınızda okumak isteriz.

Tarihi yaşarken önyargılarınızın ve korkularınızın yokolduğunun farkına varacaksınız. Öryargısız ve korkusuzbir tarih sizi yeni dünyalara taşıyacaktır.

Sultanlar Yolu Girişimi sürdürülebilir gelişmeye öncülük eden ve kültürel mirası koruyanbir kültür turizmi güzergâhıdır. İnsiyasifin amacı, Kanuni Sultan Süleyman’ın ayak izlerinitakip eden bir ağ oluşturmaktır . 2009 yılında başlayan bu ağ, Avusturya Viyana’danbaşlayıp İstanbul’da sonlanan 2000 km.’lik bir güzergâhı içerir. Yol - işaret çalışmalarıtamamlandığında, Sultanlar Yolu Avusturya, Macaristan, Hırvatistan, Sırbistan,Bulgaristan ve Türkiye’yi de içine alarak 6 ülkeden geçecektir. Dünyanın en önemli kültüryollarından biri olan Sultanlar Yolu, dünyanın her yerinden gezginleri bölgeninmisafirperverlik ve saygı gibi geleneklerini yeniden keşfetmeye ve buna dâhil olmayadavet etmektedir ki böylelikle, daha refah, adil ve barışçıl bir dünyanın temelinioluşturacak ilişkiler ve kaynaklar gelişecektir.

Sultanlar yolu tarihi, Roma ve Bizans tarihi ile başlamakta ve Kanuni Sultan Süleyman’ınbirinci Viyana seferi ile Kara Mustafa Paşa’nın ikinci Viyana sefer yolunu modern zamangezginlerine, tarih ve doğa aşıklarına açmaktadır.Bu yol Sırp ve Bulgar dilinde Çarların, Sultanların şehrine giden yol, anlamına gelenTsarigradski Put veya Carski Drum olarak da anılmaktadır.Biz de sizlerle birlikte bu zevkli yolculuğun Viyana’dan başlayan; Budapeşte, Mohaç,Belgrad ve Sofya üzerinden geçen; Kapıkule’den itibaren Türkiye sınırları içinde Edirneüzerinden devam eden ve Topkapı Sarayı bahçesinde bitecek olan bölümünüyaşayacağız. Bu sayede Roma döneminden beri varolan yer yer Via Militaris olarakanılan ve Osmanlı döneminde en şaşaalı dönemini yaşayan bu yolu yeniden tanımaimkanımız olacak

Sedat Çakır

Sultanlar Yolu Seyahatnamesi

SedatÇakır

SultanlarYoluSeyahatnam

esi

Page 22: Haber Gazetesi Nr.4

22MAART / MART 2010HABERSPOR

Sevgili okurlar, Geçen ay

duyurdugumuz üzere Hollan-da’daki Türk ku-lüplerinin altyapı-larını incelemek istedik. Bu dosya-yı, Hollanda Be-şiktaş Futbol Spor

Okulu ile açıyoruz. Rotterdam’da tesisleri bulunan

Beşiktaş Hollanda’nın, altyapısında bir cumartesi sabahı hem tesisi, hem de çocukları gördük. Kulübün genç ama tecrübeli Genel Başkanı Kibar Hira ile Beşiktaş altyapıdan Türk fut-bolunun beklentilerini, Avrupa fut-bolu ve Türk oyuncularını konuştuk.

2009 yılının başında Beşiktaş ku-lübü Hollanda’da açtığı altyapı proğ-ramıyla Hollanda’daki genç yetenek-leri bulmayı amaçlıyor. Beşiktaş’ın, Türkiye’nin büyük illerinde bulu-nan spor okullarının amaçlarının Beşiktaş’ı sevdirmek, var olan sevgi-yi arttırmak, çocukların okul sonra-sı enerjilerini spora yönlendirmek ol-duğunu SV Beşiktaş yöneticilerinden Kibar Bey açıkladı. Beşiktaş’ın ana merkez inden gelen prog-

ramlarla ço-cuk-

ları, yarıştırmadan, Beşiktaş’ı tanısın-lar, futbol eğitimi alsınlar maksadıyla eğitmeye yönlenmişler.

Türkiye’deki tüm Beşiktaş okul-larında uygulanan programın aynı-sı Almanya, İngiltere, Kıbrıs, Nijer-ya, Avusturya, İsveç ve İsviçre ve Hollanda’da da uygulanıyor. Kibar Bey futbolda altyapının önemine de-ğinirken şu sözleri sarfediyor: “Fut-bol endüstrisinde büyük paralar dö-nüyor. Türkiye’deki üç büyük kulü-bün de borcu var, bu durumda trans-fer yapmak zorlaşıyor. Bu yüzden bi-zim için altyapıdan Beşiktaş’ın de-ğerlerini öğrenerek, felsefesini alarak yetişip, kulübe ileride profesyonel futbolcu olabilecek yetenekleri de-ğerlendirmek gerek”. Hollanda’daki başarılı Ajax modelinden dolayı bu-rayı seçmişler altyapı konusunda ve yarım milyona yakın Türk köken-li vatandaşımızın muhakkak büyük futbolcular yetiştirebileceği öngörü-sünde bulunuyor.

Halen Türkiye’de birinci ve ikinci ligde futbol oynayan gurbetçi köken-li futbolcu oranı % 15- 20 arasında ve bu çocukların çoğu Almanya’da yetişiyor. Almanya bu konuda Hollanda’dan ileride. Bu yüzden

de Hollanda’daki yetenek-lerin peşine düştük-

lerini açıklıyor Kibar Bey,

Beş ik taş ’ ın resmi okulu olarak. Ant-renör ler i , yöneticiler

düzenli ara-lıklarla geli-

yorlar, iz-liyorlar ve

o l u ş -

turulan raporlar doğrultusunda po-tansiyel vadeden çocuklar Türkiye’ye yönlendiriliyor. Öncelikle Beşiktaş sonrasında Ertuğrul hoca, Rıza hoca ve Samet hoca ile çalıştırmak hedef-lerimiz arasında.

Hafta içi verdikleri dört gün ant-reman neticesinde, hafta sonunda maçlar oynanıyor. Kibar Bey oyuncu olarak en çok ihtiyaç duyulan mev-kinin ön libero ve kaleciler olduğu-nu söylüyor. Bu konuda Türkiye’de de bir sıkıntı var, bir de iyi sol ayak.

Avrupa’ya yönelen oyuncular konusunda Kibar Bey’in eleştirel

bir yaklaşımı var. Türkiye’deki eğitim, gelenekler ve Türk

anlayışını yenemedikleri-ni söylüyor Türk oyun-cuların. “Türk futbol-cular Avrupa mantığı-nı bilmiyorlar, dil öğ-renmiyorlar. Mese-la Avrupa’ya transfer olan bir futbolcu dil bilmiyor, yalnız, ile-tişim kuracak kim-se yok. Bu durum-

da yanlış insanların, sahte menajer-lerin eline düşüyorlar. Hasan Şaş ne-den Avrupa’da oynayamadığının se-bebinin bu sahte menajerler olduğu-nu söyledi”.

Kibar Hira önümüzdeki günlerde tamamıyla kendilerine ait olan bir yerde çalışmalarına devam edecek-lerini belirtti. Hiçbir siyasi görüşe ya da dine dayalı bir kurum olmadan, her görüşten ve her ırktan çocuklara, sporu sevdirmeyi istiyorlar.

Beşiktaş altyapı çalışmalarına Hollanda’da devam ediyor

yavrukartallar toplu halde

RVV-GLZ Delfshaven destek bekliyor

RVV GLZ Delfshaven iki kulübün bir araya gelip birleşmesiyle ortaya çıkan bir kulüptür. Bir taraftan GLZ kulübü diğer taraftan RVV Delfshaven kulübü. 2006 yılında iki idare heyetinin bir-birleriyle görüşüp genel kurullarına sunduktan sonra RVV GLZ Delfsha-ven kulübü oluşmuştur. İlk yıllarda biraz zorluklar çektik. Ama simdi 650 üyesi olan 70’e yakın gönüllü çalışanı olan sağlıklı bir kulübüz. Yeni kulübün oluşumunda yar-dim eden bütün arkadaşlara te-

şekkürleri bir borç biliriz.Kulübümüzde 18 yaş üzeri

10 takımımız var. Bu takımla-rımız pazar günleri oynuyor-lar. Birinci takımımız 4üncü

SVB Besiktas, 01-04 Nisan 2010 tari-hinde Kuşadası’nda düzenlenecek olan turnuva premiere 1998-1999 doğum-lu oyuncularla katılacaktır. Premier ka-tegoriye Trabzonspor, Beşiktaş, Fe-nerbahçe spor kulüpleri katılacaklar.Turnuvaya İngiltere’den Aston Villa, Hollanda’dan PSV, Almanya’dan TSV Kleinburgwedel, Portekiz’den Porto ve Türkiye’den; Bursaspor, Buca Genç Fut-bol Akademisi, Eskişehirspor, Çanakka-le Dardanelspor, Altayspor, İzmirspor, Samsunspor takımları katılacaklardır.

klasta maç kaybı olmadan liderlik kol-tuğunda ve bu sene sonunda şampiyon olup üçüncü klasa yükselmeyi düşünü-yoruz. Gençlerimiz için farklı yaş grup-larına hitap eden takımlarımız söyle: Bir A takımı, bir B takımı, 2 C takımı, 4

D takımı, 5 E takımı, 7 F takımı. Takımlarımız Cumartesi gün-leri maçları-nı oynuyor- lar.

Bu vesi- leyle veli-lerden biraz şikayetçiyi olduğumuzu belirtmek istiyorum. Velilerimizin ço-cuklarımızla daha çok ilgilenmelerini, çocuklarımızın hem antrenmanlarına hem de maçlarına gelmelerini bekli-yoruz. Üyelerimizden, anne ve baba-lardan ısrarla destek, destek, ve tek-rar destek bekliyoruz. Destek olmadan kulübümüzün ilerleyebilmesi çok zor, çünkü hem maddi hem de manevi des-teğe ihtiyacı var. Hedeflerimizden biri-si de altyapımızı daha profesyonel du-ruma getirmektir. Bunu gerçekleştire-bilmemiz için istemiş olduğumuz des-teğe ihtiyacımız vardır.

Bu arada alt yapı spon-s o r u m u z S i l i f ke ’ ye bize yaptığı destekler-den dola- yı teşek-kür ede- riz. Tabiî ki bizi des- tekleyen diğer spon- sorlarımı-za da teşekkür- lerimizi su-narız.

Ku-lübü-m ü -z ü n g e n e l felsefe-si genç-l e r i m i -zi bir ara-da tutup iyi ve güve-nilir bir or-tamda spor ya-pabilmelerini sağla-maktır. Bunu ya- parken de başka yollara gitme-lerini önlemektir. B u n u idare heyeti, tek- nik kad-romuz, gönüllü çalışan-lar, siz veliler ve bu böl-gede bulunan siz es-naflarla geliştir- m e m i z lazım. Birbirimiz ihtiyacımızın oldu-ğunu unutmamamız lazım.

“HABER Ga-zetesini bir aracı kılarak buradan bir çağrı yap-

mak istiyorum. Kulübümüze lütfen yardım edin. Esnafımızın maddi des-teğine ihtiyacımız var. Sponsor olun ve böylece gençlerimize daha iyi şey-ler yapabilelim. Gurur duyabileceği-miz bir ortam oluşturalım. Anne ve

babalarımıza çağrımız şudur: Gönül-lü olarak kulübümüze yardım etmek için idare heyetine müracaat edebi-lirsiniz. Kulübümüzde o kadar çok iş-var ki her ele ihtiyacımız var.

Kulübümüz bu sene 80 yaşına basmış olacak. Hem bu yıldönümü-müzü hem de 23 nisanı değerlendir-mek için, 24 nisanda bir kutlamamız olacaktır. Bu konuda da desteklerini-

zi bekliyoruz. Siz duyarlı vatandaşla-rımızla bu günün unutulmaz bir gün ve gece olmasını hep beraber sağla-yabiliriz, buna inanıyorum. Hepini-zi şimdiden davet ediyoruz.

Selam ve saygılarımla,”

RVV GLZ Delfshaven idare heyeti adına,Fikri Demirtaş, Başkan.

RVV GLZ Delfshaven idare heyeti Başkanı Fikri Demirtaş

“24 niSAn’DAKi KUTLAmAmIzA DAvETLiSiniz”

SERAP TORREMANS

Page 23: Haber Gazetesi Nr.4

HABER23 MAART / MART 2010

MAGAZIN

karsu izleyicileri büyüledi

12 yaşında RWB Waalwijk takımında fut-bola başladı ve burda iki yıl oy-nadı. Daha son-

ra WSC takımı-na geçti ve bur-

dada iki yıl oyna-dıktan sonra Nijme-

gen Groesbeek’te VTI Futbol okulunda özel ders aldı ve bu okul-dan sertifika aldı. Bu-

nun üzerine 2007 yılın-da Willem II klubünde

denendi ve beğenildi. Bu tarihten itibaren Willem II

takımının amatör klasmanında oy-namaya başladı. Mustafa Karahan 2 numaralı forması ile takımın de-fansında yer alıyor. Sağ ayağını kul-lanan Mustafa, süratı ve toplara iyi kafa vurmasıyla dikkat çekiyor. Wil-lem II takımının alt yapıya çok önem vermediğini belirten baba Karahan, Mustafa’nın kariyerini iyi bir yerde bitirdiği takdirde, amacı yeni yetişen nesile örnek olup çocukları eğitmek olduğunu söyledi. Mustafa kariyeri-ni daha güzel bir yere

getirebilmek için mena-jer arıyor. Bu konuda ken-disine yardım

edebilecek ki-şilerden yardım

bekliyor. Bu konuda tele-fon ile ken-dilerine ulaş-sabilirsiniz: 0633046165.

Mustafa Karahan

Turkey Now! Festivali kapsamın-da 27 Şubat’ta sevenleriyle bu-luşan Duman grubu, Amster-dam Melkweg konser salonunu salladı. Tıklım tıklım dolan salon önce Türkiye’den gelen Lira gru-

bunun şarkılarıyla havaya girdi ve daha sonra sabırsızlıkla Du-man grubunu beklemeye baş-ladı. İki saatten fazla podyum-da kalan ve sevilen şarkılarını seslendiren Duman grubunun

solisti Kaan Tangöze,

Ünlü basketbolcu Hidayet Türkoğlu eşiyle birlikte, Eminönü’nde geziyordu. Önce akvaryumcuları dolaştılar, Kapalıçarşı, Nuriosmaniye, Yerebatan Sarnıcı, Ayasofya, Sultanahmet, Topkapı Sarayı, Gülhane Parkı derken, Yeni Cami’nin önüne kadar geldiler. Orada bağıra bağıra simit satan bir çocuk vardı. Basketbolcu birden durakladı...Sonra simitçiye yaklaştı: - Simit'in kaça koç? - 300 bin abi. Çıtır çıtır....- Tezgahta kaç simit var?- 70-80 tane var herhalde... - Hepsini alsam ne tutar? - Seksen desek 24 milyon.- Al sana 30 milyon... Farzet ki hepsini aldım...-Sağol abi... sağol...Basketbolcu üç onluk çıkartıp simitçinin önüne bıraktı…Esi şaşkındı. Üç beş adım yürümüşlerdi kieşine yaklaşıp fısıldadı.- Hidayet sen deli misin?- Yooo- Peki yemediğimiz simitlerin parasını niye verdin?- Boşver sorma.- Diyelim ki soruyorum. Hem de ısrarla soruyorum. - Öyleyse söyleyeyim.- Lütfedersiniz beyefendi. - Tablanın kenarı dikkatini çekti mi ? - Yoo! - Baksan görecektin. Tahtaya bir isim kazınmıştı. - Nasıl bir isim ? - Hidayet! - Yoksa?- Evet o tezgah, eskiden benimdi.

ROCK’ETLEDİ

Hidayet TürkoğluDoğumu: 19 Mart 1979Doğum yeri: İstanbulDünyadaki en pahalı Türk basketbolcusu(5 yıllığına 56 milyon dolar)

Mustafa KarahanDoğum

tarihi 18-08-1989 - Waalwijk

Turkey Now Festivali kapsa-mında Stichting Mystiek tarafın-dan organize edilen Karsu Dön-mez konseri 26 Şubat akşamı Amsterdam Muziekgebouw aan ‘t IJ konser salonunda gerçek-

leşti. Karsu’nun Hollanda’daki ilk konseri olmasına rağmen tüm biletler satıldı ve konser iz-leyiciler tarafından büyük bir beğeniyle izlendi. Kendisine eş-lik eden müzik grubu, gece bo-

yunca sergiledikleri sahne per-formansıyla izleyicileri adeta büyüledi. Karsu, HABER Ga-zetesi ikinci sayısında gerçek-leştirdiğimiz kapsamlı röportaj esnasında, aylar öncesinden konserin hazırlıklarına başla-dığını açıklamıştı. Karsu’nun Türkçe ve İngilizce olarak, kendisine özgü tarzıyla ses-lendirdiği şarkılar Sony ta-

rafından kaydedilip albüm ha-line getirilecek. PvdA lideri ol-ması beklenen Job Cohen gece-ye, Amsterdam Belediye Başka-nı sıfatıyla katıldı. Konsere ka-dar Karsu’yu henüz tanımadığı-nı belirten Cohen, kendisine bir değerlendirme sorduğumuzda, Karsu’nun performansını olağa-nüstü bulduğunu ve çok beğen-diğini açıkladı.

Karsu

Kaan Tangöze

‘Amsterdam’a her gelişimiz-de büyük zevk alıyoruz, bu kadar dolu konser ver-mek çok güzel dedi. Şarkı-ların arasında, izleyicile-re Kaan “gurbetçi” kelimesi

aklına gelmeyince bir pot kırarak ‘siz ne-

siniz burda, hepi-niz turist misi-niz?’ diye sor-du ve izleyici-

leri güldürdü. Konserden sonra çeşit-li dj-ler ta-rafından

çalan müzik-le sabaha ka-

dar eğlenen ‘“Duman’cılar” iyi-den iyiye coştular.

Konser sonunda Karsu’nun sevincini paylaşmak isteyen ailesi ve yakınları hep birlikte HABER Gazetesi’ne poz verdiler

Karsu’nun babası Aslan Dönmez gecenin en mutlu insanlarından biriydi...

Annesi Birgül DönmezKızkardeşi Cansu

Page 24: Haber Gazetesi Nr.4

HABER 24MAART / MART 2010

ŞİRKET ve ORGANİZASYON HABERLERİ

BULMACAUSTALARIİŞ BAŞINA!

CK Kozijnen mart başında yeni showroom açılışı dolayısıyla yakla-şık 200 kişinin katıldığı bir resepsi-yon verdi. CK Kozijnen ortağı Fey-yaz Burgaz: “Amacımız her zaman çıtaları üste çıkarmaktır. Bu da her zaman kaliteyi üst düzeyde tutmak-la olur. İşinizi iyi yaptığınızda kalite zaten çıkıyor ve bu durumda müşte-riler de geliyor. Burada önemli olan

ve bizim yapmaya çalıştığımız da, çı-tayı büyük adımlarla değil de küçük adımlarla, emin ve sağlam adımlara yükseltmektir” dedi.

Su an 9 kişilik bir takımlarını ol-duğunu belirten Feyyaz Burgaz, “bunu yıl sonuna kadar 15 kişiye çı-kartmayı ümit ediyoruz, çünkü ka-pasite şu an yeterli olmuyor ve bu yüzden de “inhuur basis monteur”

almak durumunda kalıyoruz. Yıl so-nuna kadar kendi eğittiğimiz çalı-şanlarımızla güzel, kapsamlı bir ta-kım oluşturmayı hedefliyoruz” diye sözlerine devam eden Feyyaz Bur-gaz şu anki müşterilerinin daha çok Hollandalılar’dan oluştuğunu belirt-ti ve “CK Kozijnen 2010 yılında atı-lımlarına devam edecektir” dedi.

CK Kozijnen Showroom resepsiyonu

Dutch Dream Foundation tarafından düzenlenen ‘ekonomik krizde yabancı girişimciler daha başarılı’ konulu konferansta dünyaca ünlü Exact Software şirketi tarafından ödül alan Atilla Accountancy sahibi İbrahim Atilla, “Aldığımız ödül Exact muhasebe proğramının, biz 20 yıldır Exact muhasebe proğramı ile çalışıyoruz. Ben 24 yıldır mali mü-şavirlik yapıyorum, son 20 yıldır da Exact’ın muhasebe proğramıyla çalıştığımız için, başarımızın bir kısmı da tabi ki Exact tarafından de-ğerlendirilmiş olduğundan dolayı, Exact bugün bizi ödüle layık gördü. Yapmış oldukları araştırma sonucunda Hollanda’daki Türk muhasebe büroları ve Türk mali muşavirleri içerisinde bizi bu ödüle layık görmüş-ler ve yılın mali muşavirleri arasında seçmişler” dedi.

ibrahim atilla’ya eXaCT’tan ödül

Ancyra Res-taurant sahibi Recai Yılmaz ve müdürü İrem Sezgin basın men-suplarına ver-dikleri tanıtım yemeğinde iş-yerleri ve yap-mayı düşün-dükleri proje-ler hakkında

bilgi verdiler. Recai Yılmaz HABER Gazetesine yaptığı açıklamada “Nasıl ki; Türkiye'de bir çiçek pasajı vardır, burada da pasaj şeklinde, rahat rahat gelip eğlenmek, cuma, cumartesi, pazar günleri canlı mü-zik eşliğinde, güzel bir ortamda eğlenebilecek bir yer açmayı amaç-ladık” dedi.

Türk Ticareti Geliştirme Ofisi (Turkish Trade Promotion Office-TTPO), İhracatı Geliştirme Etüd Merkezi’nin (İGEME) Hollanda şubesi direktör-lüğüne, İGEME Genel Sekreter Yardımcısı Beratiye Öncü atandı. Gö-rev süresi Şubat 2010’da dolan Birsen Yılmaz Türkiye’ye döndü. Bera-tiye Öncü’nün Nisan ayı içerisinde yeni görevine başlaması bekleniyor.

Ancyra Restaurant sahibi Recai Yılmaz

İbrahim Atilla

FARklı OlAnlARın OnlinE AlışvERiş sitEsi

boobaaboo.com

Boobaaboo.com keyifli ve güvenli alışveriş imkanını

ayağınıza getirdi. MP3, MP4 oynatıcı,UsB hub,

UsB hafıza, MP3-MP4 ve GsM telefon saatlerimize

hayran kalacaksınız.

Hediyelik ve promosyonel ürün çeşitlerimiz ve toptan fiyatlarımız için bizi arayınız

FIC Peripheral Nederland B.V.www.ficpromotions.comTel: +31 (0)73 623 34 57

Web: www.boobaaboo.com

€14,99

€ 20,99

€ 54,99 € 19,99 € 23,99

Mp3 horloge Mickey mp3

GSM Horloge

10% KASSAKORTING VOOR HABER LEZERS

Bij bestelling per telefoon en e-mail dient u aan te geven dat u HABER lezer bent en op de website kunt u bij de coupon

code HABER invullen

€199

işyeri sahibiyseniz dikkatle okuyunKleine ondernemingsregelingEğer yılda 1345 avro'dan az btw (omzetbelasting) ödeme-niz gerekiyorsa vergi daire-si size kolaylık sağlıyor ve bu parayı ödemeniz gerekmiyor. Eğer miktar 1883 avro'dan az ise bir kısmını ödemeniz gere-kiyor. Bunun hesaplaması ise (1883-1345)x2,5 ile yapılıyor. Yalnız bunun bazı şartları var. En önemlisi ise kasa defteri tut-manız şart.

yeni işçi Mi aldInIZ?Eğer yeni bir personel almışsanız, bazı pro-sedürlere kesinlikle uymanız lazım. 1-“Model opgaaf gegevens voor de

loonheffingen” işçi tarafından doldurulmuş ve imzalanma-sı lazım.

2-İşçinizin geçerli kimlik kartı-nın kopyası lazım. Suresi bitin-ce yenisini almayı unutmayın.

3-İşçinizin kontratını 3 defa uzatabilirsiniz. Eğer kontratı za-manında uzatmazsanız işçini-zin kontratı otomatikman süre-siz (onbepaalde tijd) olur. 4-İşçinizle kesinlikle brüt saat ücreti anlaşın ve ödemele-

ri bankadan yapın. Unut-mayın kaçak yapacağı-

nız her avro'nun ver-gisini siz ödersiniz.

Bazen de cezalı bir şekilde.

BMS Muhasebe bürosu sunar

pasaj ortamında bir restoran

TTpO’da Beratiye Öncü dönemi

Page 25: Haber Gazetesi Nr.4

HABER25 MAART / MART 2010

6

5

2 8

BULMACA

Bulmacayı çözün, anahtar kelimeleri bulun, ödülü kazanın!

Yandaki bulmacayı çözdükten sonra çember işaretli numaraları uygun yerlerine yerleştirin. 2010 yılına dair bulduğunuz kelimeleri [email protected] adresine yollayın. Yapılacak olan çekilişte, aboneyseniz 25 EURO kazanabilirsiniz...

Geçen sayımızdaki anahtar kelimemiz “HAYDİ SEÇİME” idi. Doğru cevabı gönderen abonelerimiz arasında yapılan çekilişte 50,- EURO kazanan şanslı okurumuz Veghel’dan Barkın Özesen oldu.

Abone olmak çok kolay!Abone formunu doldurun,

e-maille ya da postayla bize ulaştırın.

25 EUROKAZAN

Hazırlayan: Abdurrahman Gündüz

Nasıl Oynanır?Toplamda 9x9 = 81 kare olan kümelere 1’den 9’a kadar rakamlar yerleştirilir. Her bir rakam, her bir satırda ve her bir sütunda sadece bir kez kullanılabilir. Her bir rakam, 3x3=9 kareden oluşan mini bloklarda da sadece bir kez kullanılabilir. Bulmacayı tamamlamak için tabloyu öyle bir şekilde doldurmalısınız ki; dokuz kareden oluşan her satır, her sütun ve her blok 1’den 9’a kadar bütün rakamları içersin, hiçbir rakam tekrarlanmasın ve eksik kalmasın. S

udok

u

7 5

9 7 8 3 4 2

3 2 1 9 5 8 6

4

1

4 6 1

3 9

3 2 6

5 9 8 1

Kol

ay

9 4 8 3 6

8 5

3 4

8

1 3 7

8 4 2 7

9 4

4 2

7 6 5

Zor

BULMACAUSTALARIİŞ BAŞINA!

[email protected]

1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13

G. Amerika’da devlet

D66 milletvekili Lanetlenen Yabancı İtalya

plakasıYırtıcı

hayvan Vilayet

Atak, gözü pek Kükürt İtalya

başkentiKısaca takım

İridyum simgesi Bir renk İlişki

Esasi

Avusturya plakası

Karışık, girift

Hollandaca tercüman

Oto yarışı ÖdenekCereyan

Haber kanalı

Suyla çevrili karaKalsiyum

simgesi

Yol yiyeceği Hakan Ürün, hars

Numara Zayıf uzun kişi

Kısaca editör

Almanya plakası

Bir tür kısa ceket

Tropik al ağaç

Gemi odası

Köy zengini

Kabaca gösterme

Mekke’de inen ayetler KöpekKırık taşlı yol

Pis yenmeyen

İngilizce kırmızı

İridyum simgesi

Hala, bibiPos, bıyık

Fakat, ama Kısaca İnsan

Kaynakları TANNET başkanı

Diş’in ünsüzleri

Yeniden yerine koyma

Yaren Namus Takımın kısaltması

Kısaca Ajans İlk harfimiz Filmde yedek

oyuncu

Branş, kol İngilizce

hayır

Bayram öncesi

İlaveŞikayet eden Memba

Mesnet Akıllı kadın

Kan ağırlığı

Şaşma ünlemi

Mualla ...... ses

sanatcısı

Oruçlu olan

Gülüt, gülmece

Uyanık, gözü açık

Uçan hayvan Matem

Usanma edatı Borsada

hisseterimiPlaystation

Azot simgesi

Hollandaca Nisan ayı

Bir ilimiz Nikelin simgesi

Bakırın simgesi

OksijenBir mevsim

Hangi kişi Safi

1

9

7

13

3

10

11

12

4

€19,- euroya abone olyarışmaya hak kazan!

Page 26: Haber Gazetesi Nr.4

HABER 26MAART / MART 2010

Wat heeft HTIB op de In-ternationale vrouwendag ge-daan?

We hebben de Internationale Vrouwendag gevierd. De Neder-landse vrouwen waren samen met de Surinaamse vrouwen goed vertegenwoordigd. Turkse en Marokkaanse vrouwen waren ook aanwezig maar die waren in de minderheid. Dat was jammer omdat we graag zien dat Turkse vrouwen ook participeren in zoiets belangrijks.

Wat vond je het hoogtepunt van deze Internationale vrou-wendag?

De hele dag. Het is voor vrouwen een unieke informatieve dag. Turkse vrouwen bijvoorbeeld hoe-ven hun leven niet binnenshuis te slijten. Ze moeten niet binnen blij-ven maar ze moeten naar school gaan of opleidingen volgen. Ze moeten sociale

contacten opdoen en een net-werk opbouwen buitenshuis. Als ze problemen hebben moeten ze hulp zoeken en niet alleen maar thuis zitten. Er waren vrouwen van de gemeente aanwezig die informatie boden over de mo-gelijkheden voor het volgen van onderwijs. Leiden heeft een project met inburgeringscursus-sen wat heel erg handig is voor Turkse vrouwen.

Wat vind je de toegevoegde waarde van deze Internatio-nale vrouwendag?

Het is goed dat er op zo’n dag aandacht wordt besteed aan de

rechten van de vrouw. Niet alleen 8 maart is

belangrijk, de rech-ten van de vrouw zijn altijd belang-rijk. Er zitten heel veel Turkse vrouwen thuis zonder hulp. Sommige vrou-wen weten niet hoe ze hulp moeten vragen of waar

ze hulp kunnen krijgen.

Stel dat een jonge

vrouw uit Tur-kije hierheen komt en geen woord Neder-lands spreekt. Als ze geen hulp krijgt, dan blijft ze thuis zitten en zich afsluiten van de maat-schappij. Dan is dat een ach-teruitgang. Dat willen we niet omdat we willen dat de vrouwen er juist op voor-uitgaan. Alleen was het wel jam-mer dat er maar zo weinig Turkse en Marokkaanse vrouwen hierop afkwamen die dit echt nodig hebben. Ik hoop dat de informa-tie hen wel be-reikt. Dat moet niet alleen op 8 maart gebeu-ren. Vrouwen die hulp nodig hebben moeten altijd ergens te-recht kunnen.

Hoe heeft HTIB zich sinds de oprichting in 1974 ontwik-keld?

HTIB heeft zich altijd met de rechten van de vrouw beziggehouden is daarin meegegroeid. Zo hebben we zelfs psychologen geïntroduceerd omdat daar een taboe op rustte. We hebben uitgelegd wat een psycholoog was, wat diegene doet en hoe een psycholoog een vrouw kan helpen. Veel mensen

denken dat contact met een psycho-loog iets

ergs is maar dat is het helemaal niet. We wijzen mensen de weg, dat gaat niet alleen om vrouwen maar mensen in het algemeen. Het zijn allemaal activiteiten die een informerende of emancipe-rende functie hebben.

Hoe zie je de toekomst van HTIB?

Ik zie die positief omdat ik denk dat hoe meer informatie wij geven, hoe meer mensen daar gebruik van kunnen maken. Dat is voor de mensen goed en daarmee voor HTIB. Een uitda-

ging voor HTIB is wel dat we weinig geld hebben en financiële ondersteuning van bijvoorbeeld de gemeente zouden willen.

Wat zie je als de belangrijk-ste uitdaging voor vrouwen?

Het sociaal actief worden van vrouwen buitenshuis. Vrouwen moeten ook buitenshuis een sociaal netwerk opbouwen en daarin participeren. Zij moeten niet tussen vier muren blijven zitten en dat als hun toekomst zien.

“Tussen vier muren blijven zitten is niets voor mij”

Haber heeft een gesprek met Gülcan Ayyıldız, voorzitter vrouwenwerkgroep Hollanda Türkiyeli Işçiler Birliği (HTIB), wat de Turkse Arbeidersvereniging in Nederland is. HTIB heeft rond de 120 leden. De doelgroep zijn ook vrouwen, zowel hoogopgeleide als laagopgeleide vrouwen.

INTERVIEW | SONGÜL ARSLAN

FOTOGRAFIE | MEHMET FATİH KARAMAN

Page 27: Haber Gazetesi Nr.4

HABER27 MAART / MART 2010

Tegenwoordig krijg ik steeds vaker mails of telefoons binnen van mensen uit mijn omgeving die of zelf werk zoeken, of die mensen kennen die nog geen baan hebben. Ondanks het feit dat ik zelf geen werving & selectie bureau heb, probeer ik deze men-sen zoveel mogelijk te helpen. Minste wat ik kan doen is hun CV en motivatiebrief doorsturen naar bedrijven, personen waar-van ik weet dat ze mensen zoeken en/of ook een groot netwerk hebben. Soms lukt het binnen een week om de werkzoekende aan een baan te helpen, soms lukt het helemaal niet. Het grootste pro-bleem van de jongeren die moeite hebben met het vinden van een geschikte baan is het ontbreken van een netwerk.

Je netwerk houdt je op de hoogte van vacatures, potenti-ele klanten, brengt je op nieuwe ideeën, vergroot je naamsbekend-heid en breidt je kennis uit. Hoe meer mensen weten wie je bent en wat je doet, hoe groter de kans dat je in contact komt met geïnte-resseerde ‘decisionmakers’.

De kern van netwerken is informatie verzamelen en ver-spreiden. Een aantal tips om je te helpen om een goede netwerker te worden.

Stop je tijd en energie vooral in je bestaande relaties

Het is niet nodig om je netwerk constant verder uit te breiden. Je bestaan-de netwerk is een stuk groter dan je denkt. Je ken-nissen hebben op hun beurt kennis-sen die zij kunnen aanspre-ken om informatie in te winnen of te versprei-den. Je moet ook durven vragen. Als je hulp nodig hebt, vraag om hulp. Als je geen baan kunt vinden na verschillende pogingen, laat je CV en je motivatiebrief nakijken door een ervaren persoon.

Leg de informatie die je hebt over je verschillende relaties goed vast bijv. In een visitekaart map. Zorg dat je een pen bij je hebt en maak aantekeningen op de visitekaartjes die

je verzamelt. Noteer gemaakte beloftes of een opvallend uiterlijk kenmerk, zoals een baard.

Geef oprechte aandacht Om te netwerken hoef je niet

noodzakelijk vlot en spontaan te zijn. Het allerbelangrijkste is dat je welgemeende aandacht geeft aan je kennissen. Dit doe je door op zoek te gaan naar gemeen-schappelijke interesses, goed te luisteren en veel vragen te stellen. Je kunt beter tijdens een beurs, borrel, netwerkavond of een bij-eenkomst met een a twee perso-nen intensief spreken, dan met 20 personen oppervlakkig. Het gaat dus niet om wie de meeste visite-kaarten heeft verzameld.

Maak niet teveel reclame voor jezelf

Een minuutje reclame maken is prima. Maar te lang over jezelf praten roept irritatie op. “Een mens heeft twee oren en één mond om twee keer zoveel te luisteren dan te praten.” Confucius

Doe jezelf niet anders voor dan je bent

Je hoeft niet zomaar kritiek-loos in te stemmen met alles wat je kennissen zeggen. Probeer eerlijk te zijn en laat zien dat je op bepaalde vlakken anders bent dan zij. Lieg je, dan loop je

de kans dat je onbetrouwbaar overkomt.

Denk aan je imago Let erop dat je kennis-

sen een positief beeld van jou verspreiden naar de buitenwereld. Koester hen

en behandel hen goed. Zo vergroot je de kans

dat ze positief over je zijn.

Treed eens buiten je net-werk

Probeer af en toe relaties aan te gaan buiten je

eigen sector of domein. Op die

manier zet je je oog-kleppen af en creëer je nieuwe kansen.

Denk aan de op-volging Zonder opvolging verwateren de con-tacten snel. Plan in wanneer je die nieuwe kennissen een mailtje stuurt of even belt. Doe je dat niet, is al dat

gebabbel eigen-lijk voor niets geweest.

Succes met netwerken!

SLEuTEL ToT SuccES; NETwERKEN

[email protected]

Erdinç Saçan was werkzaam als internet coördinator bij Corendon / Gomundo. Momenteel is hij in dienst bij Olezo als e-commerce manager. Daarnaast is hij voorzitter van Stichting De Nieuwe Generatie.

Ook wordt de Turkse markt steeds aantrekkelijker voor buitenlandse in-vesteringen. Nederland bevindt zich in de top drie wat betreft directe buitenlandse investeringen in Turkije (in 2008 was Nederland met bijna 11 miljard euro de op een na groot-ste buitenlandse investeerder, op Duitsland na), en het aantal inves-teringen zijn blijven stijgen ondanks de economische crisis.

Uit een eerder onderzoek van de ING bank in 2009 is naar voren gekomen dat culturele verschillen tussen Turkije en Nederland als een van de grootste struikelblokken worden ervaren voor het investeren in de Turkse economie. Een ander onderzoek heeft aangetoond dat wereldwijd 65% van alle overna-mes en fusies mislukken doordat mensen geen rekening houden met culturele verschillen.

Naar aanleiding van die infor-matie heb ik voor mijn opleiding (MSc Business Administration, Universiteit Twente), samen met het Turkije Instituut in Den Haag en Kadir Varoglu van de Baskent Uni-versity in Ankara, besloten om hier een onderzoek naar te verrichten. Wetenschappelijk gezien zijn er

natuurlijk heel veel on-derzoeken gedaan

naar interculturele verschillen maar specifieke infor-matie tussen Nederland

en Turkije is behoorlijk on-derbelicht. Dit heeft natuurlijk te

maken met het feit dat Turkije

sinds kort echt inte-ressant is geworden voor Ne-

derlandse investeer-ders.

Voor het onder-

zoek

werd een

vragen-lijst voor-gelegd aan 133

respondenten; Turken in Istanbul en Ankara, Nederlanders, en mensen met een Turks/Nederlandse nationa-liteit woonachtig in Nederland. Daar-naast zijn met diverse hooggeplaats-te onderhandelaars diepte-interviews gehouden.

Nationale cultuur heeft een sterke invloed op de zakelijke cultuur, waarin Nederlandse ondernemers verschillen van Turkse ondernemers. Nationale cultuur verandert niet snel omdat het door meerdere factoren beïnvloed wordt, zoals door de geschiedenis van een land, klimaat of godsdienst. In de Turkse cultuur zijn veel waarden opgenomen uit de Ottomaanse geschiedenis (hië-rarchische structuur; Sultans) en de Islam (insallah/gods wil, lot). Ook is de beroemde Turkse gastvrijheid af-komstig van de Islam. Er zijn op deze manier heel veel waarden in de cul-tuur opgenomen en van generatie op generatie doorgegeven. Hierdoor is een duidelijke overeenkomst te zien tussen de waarden en normen die je van huis uit mee krijgt en de in Turkije of Nederland gangbare zakelijke cul-tuur.

EnkElE tips bij hEt zakEn doEn in turkijE:

Bekritiseer niemand in een groep, vooral geen persoonlijke kritiek. Dit omdat de Turken ge-

zichtsverlies willen vermijden. Neder-landers hebben, anders dan Turken, van kinds af aan geleerd om gevoe-lens en emoties niet te laten zien. Nederlandse ondernemers vinden dan ook dat Turken erg emotioneel kunnen reageren op dergelijke kritiek.

Doe niet/handel niet te bescheiden. Een bekende Nederlandse gezegde luidt als volgt:

“Doe maar normaal dan doe je al gek genoeg”. In Nederland is het erg ge-bruikelijk om bescheiden te zijn maar in Turkije wordt dit minder gewaar-deerd. Men kan dan al snel denken dat je niet goed genoeg bent.

Wees niet onbeleefd (Nederlanders noemen dit “ direct/eerlijk”). In Nederland is het gebrui-

kelijk dat alles wat gedacht wordt ook moet worden gezegd. In Turkije wordt een indirecte manier van communi-catie meer gewaardeerd als men het idee heeft dat het kwetsend over kan komen.

Investeer tijd in per-soonlijke relaties. Een bekende Turkse ge-zegde “bir fincan kah-

venin kirk yil hatri vardir”: “een kop koffie is waard voor veertig jaar”. Hier wordt benadrukt dat persoon-lijke relaties erg belangrijk zijn en er ook tijd in gestoken moet worden. Zonder de juiste netwerken wordt succesvol zaken doen moeilijk in Turkije.

Verwacht een hoge vraagprijs. Omdat in Turkije overal (op straat, in een winkel,

etc.) onderhandeld wordt en de mensen daar ook erg goed in zijn geworden, is de initiële vraagprijs vaak veel hoger. Schrik hier niet van want over alles valt te onderhan-delen.

Opvallend zijn de uitkomsten van Turks/Nederlandse onderne-mers die woonachtig zijn in Neder-land. Zo scoorden ze voor bepaalde culturele dimensies precies het zelf-de als Nederlandse respondenten en voor andere dimensies weer het zelfde als Turkse respondenten. Op zich ook wel logisch als je Turkse ouders hebt en woonachtig bent in Nederland. Turkse Nederlanders krijgen vanuit huis Turkse culturele waarden mee en tijdens hun stu-die, werk en socialisatie worden ze geacht om zich de Nederlandse waarden eigen te maken. Met an-dere woorden: twee verschillende culturen worden gecombineerd, thuis zijn ze Turks en buitenhuis zijn ze Nederlands. Dit vormt een discrepantie en geeft eigenlijk aan hoe moeilijk en verwarrend situaties kunnen zijn en het feit dat Turkse/Nederlanders veel meer moeten inhalen om succesvol te kunnen zijn. Dit is ook iets wat ik sterk heb ervaren en tijdens deze studie ook bewust van werd.

Indien u zelf al zaken doet in Turkije, of dat van plan bent , dan is de workshop die het Turkije Instituut op 13 april in Den Haag organiseert misschien wel iets voor u. Deze 3 uur durende workshop “Suc-cesvol zakendoen in Turkije” wordt gegeven door Lily Sprangers en ondergetekende. We gaan in op de belangrijkste culturele verschillen en hoe daar op een constructieve ma-nier mee om te gaan (www.turkije-instituut.nl).

TEKST | MElTEM ÜçEr FOTO

GR

AFI

E |

ME

HM

ET

FATI

H K

AR

AM

AN5 TıPS bıJ HET

ZAKEN DOEN ıN TURKıJE

1

2

3

4

5

turkije staat al geruime tijd bekend als een opkomende markt. Vanaf 2002 maakte de turkse economie 26 kwartalen lang een onafgebroken groei door, met een kleine dip in 2009 als gevolg van de wereldwijde economische crisis. naar verwach-ting van het iMF, de Wereldbank en de oECd zal de turkse economie in 2010 weer aantrekken. de binnen-landse overheidsbestedingen zijn de afgelopen acht jaar sterk toegeno-men. het inkomen per hoofd van de bevolking steeg van $ 5.300 in 2006 naar $9.200 in 2008.

Page 28: Haber Gazetesi Nr.4

HABER 28MAART / MART 2010

Opeens weet je het, je wordt ondernemer! Daarmee begon voor mij de uitdagende en spannende reis naar succes.

Startende ondernemers be-ginnen vaak vanuit iets waar zij goed in zijn en een continu drang hebben naar vrijheid, zelfstandigheid, flexibiliteit etc. Zo ook voor mij. Als hoogop-geleide vrouw met een goede baan is het niet zomaar iets om je zekerheid op te geven om vervolgens je droom na te jagen. Vragen als hoe ziet de toekomst eruit? Is er wel markt voor mijn product? Hoe onderscheid ik mijzelf van de rest hebben mij enige tijd be-ziggehouden. Toch heb ik be-sloten de sprong in het diepe te maken. Het vertrouwen in mijn eigen kracht en commer-ciële vaardigheden lagen ten grondslag aan deze keuze.

De sprong was gemaakt en daarmee de reis begonnen. Daar sta je dan, een biculturele vrouw in onder meer de bouw-branche en zakelijke dienstver-lening. Wat vinden mijn (po-tentiële) klanten daar nou van? Totaal iets anders dan de ge-vestigde orde. Daarmee moest ik mijzelf extra bewijzen. Ech-ter, eenmaal het ijs gebroken ging het dak eraf. Mijn Turkse achtergrond heeft van mij een warme en open dame gemaakt. Mijn Nederlandse achtergrond

heeft mij gevormd tot de nuch-tere vrouw met een eigen kijk op het zakendoen. Het resultaat bleek een goede succesformule.

Echter, het geheim van succes ontrafelt zich in meer-dere factoren. Belangrijk is te starten met de juiste kennis en informatie. Schakel vooraf specialisten en adviseurs in om achteraf verassingen te voorkomen. Het kleinbedrijf kenmerkt zich door beperkte budgetten, waardoor starters onvoldoende voorbereid aan de slag gaan. Dit heeft tot ge-volg dat de eens zo enthousi-aste starter binnen een jaar al over de kop gaat.

Mijn advies aan deze groep ondernemers is dan ook uit te gaan van de sterke kanten van de onderneming, buit die uit. Maak voor jezelf de uitdaging om de valkuilen om te buigen naar kansen door je daarin te ontwikkelen of het uit te besteden. Formuleer een dui-delijke visie en missie. Streef duidelijke doelen na, maar wees wel realistisch. Door je-zelf en je bedrijf op gezette momenten te evalueren is de koers die gevolg wordt altijd in zicht.

Kortom: “De toekomst behoort aan degenen die mo-gelijkheden zien voordat ze duidelijk worden.”

Startende ondernemer

Er is een nieuwe partij opge-richt met de naam Partij 1. Ze komt voort uit een landelijke netwerkorganisatie die staat voor ondernemerschap en idealisme: Ze gelooft niet in links en rechts denken, maar in de kracht van verbinding, respect, positiviteit, eigen verantwoordelijkheid en duurzaam bestaan van mens, na-tuur en milieu, met gelijke kansen voor iedereen.

Ze wil meedoen aan de lande-lijke verkiezingen op 9 juni en re-kent op minimaal 5 zetels. Partij 1 spreekt vooral jongeren, onder-nemers, biculturelen, ouderen en cultureel creativelingen aan. Partij 1 wil collectief leiderschap reali-

seren en daarbij uitgaan van de kracht van verbinding, de mens en diversiteit. “Verandering be-gint vandaag en niet morgen en

het is zeker mogelijk” is een van de motto’s. Voor meer informatie: www.partij1.nl .

Van links naar rechts initiatiefnemer Yesim Candan, supporter Funda Mujde, ambassadeur Nafize Sener

Partij1 rekent op minimaal 5 zetels

WERK EN NETWERK

Nauwkeurig Ambitieus

Vriendelijk Flexibel

Teamplayer Zelfstandig

Leidinggevende capaciteiten Maatschappelijk betrokken

Flexibel Doorzettingsvermogen

Resultaatgericht Organisatietalent

Representatief Humor

Waarnemer Ondernemend

Denker ..............................

Beslisser ..............................

Doener ..............................

Mini C.V.

Kenmerken: Kies jouw 5 sterkste punten!

2008 – heden: 2e jaars student Bestuurskunde Haagse Hogeschool

2009 – heden: Voorzitter I&D Jong

2009 – heden: Parttime Projectleider bij Stichting Islam & Dialoog

Als parttime projectleider bij Stichting Islam & Dia-loog ben ik verantwoordelijk voor het opstellen en uit-voeren van diverse projecten. Een van de projecten die ik heb uitgevoerd is ‘Politieke Betrokkenheid’ voor jongeren. Hiernaast ben ik voorzitter van I&D Jong, de jongerenaf-deling St. Islam & Dialoog. Naast deze functies ben ik bij meerdere jongerenorganisaties betrokken geweest, zoals Ramp Tv en Jonge Democraten. Momenteel studeer ik Bestuurskunde aan de Haagse Hogeschool. Bij deze oplei-ding word ik opgeleid om als public manager op een ef-fectieve wijze te werken aan maatschappelijke problemen. Ook ben ik begonnen aan mijn Premaster Bestuurskunde op Universiteit Leiden. De opleiding Bestuurskunde is een duale opleiding. Dit betekent dat ik in het derde jaar vier dagen per week moet gaan werken. Op het moment ben ik op zoek naar een nieuwe werkplek waar ik per septem-ber 2010 kan beginnen.

Huidige status: op zoek naar een nieuwe werkplek

Naam: Mehmet i. evsenContact: [email protected]

Nauwkeurig Ambitieus

Vriendelijk Flexibel

Teamplayer Zelfstandig

Leidinggevende capaciteiten Maatschappelijk betrokken

Flexibel Doorzettingsvermogen

Resultaatgericht Organisatietalent

Representatief Humor

Waarnemer Ondernemend

Denker Zelfverzekerd

Beslisser Verantwoordelijk

Doener ..............................

Mini C.V.

Kenmerken: Kies jouw 5 sterkste punten!

2009 - Ministerie van Defensie, Bestuursstaf, Directie P&O

2008 - De Gelderse Roos, WolfhezePsychiatrisch verpleegkundige/groepsleider

2006-2007 - Elgin Learning Foundation, Grabouw, Zuid Afrika Sociaal Pedagogisch Hulpverlener

Ik ben zojuist afgestudeerd als Bestuurskundige aan de Radboud Universiteit Nijmegen en ben mo-menteel op zoek naar een vervolgtraject om verder richting te geven aan mijn carrière. Tijdens mijn mas-terspecialisatie Management & Organisatie in de Pu-blieke Sector, heb ik een ex-ante beleidsonderzoek uitgevoerd bij het Ministerie van Defensie. Mijn on-derzoek was erop gericht om de effectiviteit van de organisatie te verbeteren. Gedurende mijn voorop-leiding Sociaal Pedagogische Hulpverlening aan de Hogeschool van Arnhem en Nijmegen, heb ik een jaar stage gelopen in Zuid-Afrika en ontwikkelingswerk gedaan. Op dit moment ben ik nog werkzaam bij Par-fumerie Douglas, waar ik altijd naast mijn studie werk-zaam ben geweest. Ik ben verkoopster maar geef ook trainingen/workshops, doe de inkoop en voer allerlei andere werkzaamheden uit tot er een nieuwe baan op mijn pad komt.

Huidige status: Parfumerie Douglas

Naam: Meltem kayaContact: [email protected]

Tel: 030-8890206E-fax: 0847-292120

E-mail: [email protected]: www.profa.nl

Becon nr: 490.532Tafelbergdreef 36

3564 AB Utrecht

Belastingadvies

Aangiften inkomstenbelastingAangiften vennootschapsbelasting

Opstellen jaarcijfers

Lid van College Belastingadviseurs

Page 29: Haber Gazetesi Nr.4

HABER29 MAART / MART 2010

PROFESSıONELEbRUıLOFTFOTOGRAFıEBel voor voorbeelden

0628 59 69 61

Vroeger leek de wereld statischer en daarmee overzichte-lijker, in velerlei opzichten. Je had de westerse, ontwikkelde landen waar alle kwalitatief goede producten en diensten vandaan kwamen en je had de minder ont-wikkelde landen en de rest van de wereld. Deze namen met name de in het door het westen geprodu-ceerde producten af. Als ze zelf produceerden, dan was het vaak gekopieerd van het westen en de kwaliteit was inferieur. Uiteraard chargeer ik hier een beetje.

Echter, iedereen die de afge-lopen vijf jaar zijn ogen en oren open heeft gehouden weet dat de wereld die we zo lang op boven-staande manier kennen, langzaam aan het veranderen is. De wereld met de bekende, gevestigde namen van multinationals die de dienst uitmaken, zoals Shell, Phi-lips en IBM zijn niet langer alleen meer in het commerciële speel-veld van morgen. In het speelveld van morgen zullen landen die nog niet zo heel lang geleden nog tot de ontwikkelingswereld behoor-den zoals China, India en Brazilië maar ook Turkije en Mexico geduchte con-currenten zijn.

De opkomst van China is niet meer te stuiten. De opgang van China wordt wel eens verge-leken met Japan in de jaren ne-gentig, het zou een zeepbel zijn. Japan bleek inder-daad niet meer dan een rimpeling te veroorzaken in de geopoli-tieke balans. De opkomst van China en andere landen zoals India en Bra-zilië zijn een heel ander verhaal. Die hebben als het ware nu al een im-pact die met een aardverschuiving vergeleken kan worden.

In 2009 nam China de rol van de grootste mon-diale exporteur ter wereld over van exportkam-pioen Duitsland die al sinds 2003 de grootste ex-porteur van de wereld is. Maar

dus niet in 2009. En hoogstwaar-schijnlijk ook niet in 2010.

Intellectuelen en banken zoals Goldman Sachs geven toe-komstscenario’s waarbij er als het ware commerciële revoluties zul-len plaatsvinden in onze wereld. Zo zullen in 2030 vijftien landen die voorheen als ontwikkelings-landen werden betiteld, samen een groter BNP hebben dan de G7 samen. Van deze vijftien landen is Turkije er ook een van. Namen als Shell, Philips en IBM zullen in een adem genoemd worden met minder bekende namen van multinationals uit deze nieuwe opkomende landen zoals de BRIC-landen (Brazilië, Rusland, India en China). Petrobras en EMBRAER uit Brazilië, Lukoil uit Rusland, Tata en Mahindra uit In-dia, Baosteel uit China maar ook ENKA, Turkcell, Koç en Sabancı uit Turkije zullen de namen van multinationals van morgen worden.

De consumenten in Azië schijnen nu al enthousiaster naar de soaps uit Zuid-Korea en

Mexico, de telenovelas te kijken dan naar de meer gangbare Amerikaanse soaps. Volgens de voor-spellers zullen het ook de consumenten in de opkomende landen

zijn die de nieuwe trendsetters zullen worden.

Turkije, hoewel het zelf ook een opko-mend land is, heeft het vizier ook gericht op de opko-mende landen.

Er heerst een sterk besef dat er

meer is dan alleen Europa en Amerika. De betrekkingen met Rusland en China worden flink

aangehaald, Rusland en China zijn twee van

de vier grootste han-delspartners van Turkije als het om de import gaat. Als we slim zijn, stellen we allemaal ons vizier open voor de rest van de wereld. Dit geldt niet alleen voor landen, maar ook voor individuele ondernemers en werkne-mers maar ook burgers. De opkomende landen hebben de toekomst, daar hoeven we niet bang voor te zijn, maar we kunnen ervan profiteren.

DE oPKoMENDE LANDEN zIjN hoT!

[email protected]ül Arslan heeft een achtergrond in internationale en financiële projecten, marketing en communicatie en is nu werkzaam als beleidsmedewerker op de afdeling Buitenlandse Economische Betrekkingen van het ministerie van Economische Zaken.

De OESO, een samenwerkings-verband van dertig welvarende landen, heeft onderzoek gedaan naar de positie van niet-westerse allochtonen in het Nederlandse onderwijs. De rapporteurs con-stateren dat de deelname van al-lochtonen aan het hoger onderwijs

is verdubbeld ten opzichte van het midden van de jaren negentig .

De allochtone jongeren komen niet altijd via de route havo en vwo in het hoger onderwijs terecht, maar gaan steeds vaker studeren. Zo gaat slechts 26 procent jonge-ren van Turkse afkomst naar havo

of vwo, terwijl 33 procent uitein-delijk een opleiding in het hoger onderwijs volgt.

Toch blijven er genoeg zorgen over. De allochtone leerlingen en studenten haken immers vaker af dan autochtonen.

Het Europese Hof van Justitie in Luxemburg heeft donderdag 4 maart bepaald dat Nederland en andere EU-landen geen mi-nimuminkomen mogen vaststel-len. Het is voldoende als het gezin beschikt over stabiele en regelmatige inkomsten om in de algemene noodzakelijke kosten van het bestaan te kunnen voor-zien. Nederland moet voortaan bij elke afzonderlijke aanvraag

de financiële situatie toetsen.Aanleiding voor de uitspraak

was een zaak rond M. Chakroun, van Marokkaanse nationaliteit die sinds 1970 in Nederland woont. Twee jaar later trouwde hij met een vrouw in Marokko. Sinds 2005 ontvangt Chakroun een werkloosheidsuitkering. Zijn vrouw R.Chakroun, eveneens van Marokkaanse nationaliteit vroeg in 2006 een verblijfsvergunning

aan. De minister van Buitenland-se Zaken weigerde die omdat haar man minder verdiende dan de inkomensnorm voor gezins-hereniging.

Naar aanleiding van de uit-spraak van Het Europese Hof van Justitie maakte Minister van Justitie Ernst Hirsch Ballin op 9 maart bekend dat de inkomens-norm voor importbruiden wordt afgeschaft.

Inkomenseis voor importbruiden wordt afgeschaft

DDijkman

Contact: Visseringweg 40 1112 AT DiemenPostbus 1284 1000 BG Amsterdam

Tel: 020 - 398 08 08Fax: 020 - 398 08 99Web: www.dijkman.nlE-mail: [email protected]: Zo 20:00 t/m vrij 23.00

Dijkman Offset staat voor service, kwaliteit en aan-dacht voor de wensen van onze klanten.

De produkten die van onze moderne full colour pers rollen zijn onder te verdelen in nieuwsbladen, vereni-gingsbladen, special interest bladen, free ad papers en huis aan huis bladen.o f f s e t

meer allochtonen in het Hoger Onderwijs

Hoogopgeleide Marokkaanse en Turkse jongeren in Nederland heb-ben zich laten bij de keuze voor de gemeenteraadsverkiezingen op 3 maart vooral leiden door de lan-delijke politiek: uit onderzoek van Stichting de Nieuwe Generatie en La-byrinth Onderzoek & Advies blijkt dat slechts 3% van hen van plan was om op een lokale partij te stemmen en meer dan de helft let bij de keuze voor een partij op landelijke standpunten. Een mogelijke reden hiervoor is dat een op de drie hoogopgeleide Marok-kaanse en Turkse jongeren zich to-taal niet serieus genomen voelt door de gemeentelijke politiek.

D66 is verreweg de populairste partij onder hoogopgeleide Marok-kaanse en Turkse jongeren, gevolgd door PvdA en GroenLinks. Maar liefst een derde van deze groep jongeren is dan ook van plan op D66 te gaan stemmen. Deze partij heeft de afge-lopen jaren sterk aan populariteit ge-wonnen onder deze hoogopgeleiden: bij de gemeenteraadsverkiezingen in

2006 stemde slechts 3% op deze par-tij en bij de landelijke verkiezingen in 2007 lag dit percentage op 15%. Ook de landelijke leider van D66, Alexan-der Pechtold, is populair: hij werd het vaakst genoemd als meest aanspre-kende politicus, gevolgd door Femke Halsema van GroenLinks.

Een overgrote meerderheid van de bevraagde jongeren zou nooit over-wegen om op de PVV of TON te gaan stemmen. Ook de SGP en de Christen-Unie kunnen in de toekomst op weinig steun van hoogopgeleide Marokkaan-se en Turkse jongeren rekenen. Uit het onderzoek blijkt daarnaast dat bijna de helft van de jongeren onderwijs noemt als één van de twee belangrijkste the-ma’s bij de keuze voor een partij. Ook de thema’s economie en integratie zijn voor hen bepalend bij deze lokale verkiezingen. Opmerkelijk weinig jon-geren betrekken het thema veiligheid bij de keuze van een partij. De jongeren maken zich ook niet druk over pensi-oen, sport en recreatie, en kunst en cultuur.

Tijdens de vergadering van Pro-vinciale Staten 5 februari is Breda-naar Sengezer Erarslan (PvdA) beno-emd als opvolger van Paul Boel. Sen-gezer Erarslan (35) studeerde technisc-he bedrijfskunde en heeft een eigen bedrijf op gebied van werving, selec-tie, coaching en advies. Erarslan is on-gehuwd en zegt zich in te willen zet-ten voor “het aantrekken van kennis-werkers, bevorderen van innovati-

Sengezer Erarslan benoemd als statenlid

Sengezer Erarslan legt de belofte af als statenlid.

ef ondernemerschap en het verbeteren van de aansluiting tussen onderwijs en arbeids-markt.

Erarslan: “Ik ben ervan overtuigd dat als succes wordt behaald in voorgenoemde thema’s, dit ook een positief effect zal hebben op andere thema’s als sociale participa-tie, zorg, enzovoort.”

OnderzOek geeft inzicht in stemgedrag van hOOgOpgeleide marOkkaanse en turkse jOngeren

Page 30: Haber Gazetesi Nr.4

HABER 30MAART / MART 2010

COLOFON

HABER Tel:010- 2 900 [email protected]

HABER verschijnt maandelijks

Laan op Zuid 474 3071 AB Rotterdam010 - 2 900 900

website:www.haber.nl

abonnementen:[email protected]

Hoofdredactie:Ibrahim Karaman

Redactie:Mehmet GüzelyurtDr. Hüseyin KeleşSongül Arslan

Art Direction & fotografie:MFK

AdvertentiesNur Öztü[email protected] 04 03

Correspondenten:Suna FloretBurhaneddin CarlakSerap Torremans

Repr. AmsterdamMurat Taş

Repr. EindhovenAli Yücel

Repr. Arnhem en NijmegenKürşat Bal

Repr. LimburgMuzaffer Bozaslan

Rafjes:Rafih Berkane

HABER

Witte vlucht in de Nederlandse politiek

De allochtonen vormen een min-derheid. Hun kleur is voornamelijk islamitisch. Ze bevinden zich in het algemeen in de lage sociale klasse. Door hun recente komst in groten getale in Nederland is er een maat-schappelijke uitdaging ontstaan. En wel zo groot dat de politiek in Ne-derland daardoor gegijzeld lijkt te worden.

Je weet wel. Net zoals de piraten bij Somalië die schepen kapen. Niet goed dus.

Los van dit probleem is er een poli-tiek landschap. De PvdA die opkomt voor de lage sociale klasse. Het CDA die handelt vanuit christelijk per-spectief. De VVD die staat voor het liberale gedachtegoed, waarin de sterken goed kunnen gedijen. Dan heb je ook nog D66 die democratie centraal stelt, en GroenLinks voor ondermeer het milieu. Je hebt ook de SP die de PvdA niet voldoende links vindt en de CU die het CDA niet voldoende christelijk vindt.

HOE PAST dE MOSLIM AllochtooN hIerIN? Er is eigenlijk geen volledige over-lap met een partij. Allochtonen bun-gelen onderaan de sociale ladder en hebben een grote overlap met link-se partijen. Echter wringt het als het aankomt op onderwerpen die de re-ligie aangaat. Op die onderwerpen overlapt het met het CDA. Echter met het CDA zijn er problemen op het moment dat allochtonen ruimte eisen voor hun islamitische identi-teit ten koste van de christelijke: ze mogen meedoen, zolang ze maar niet aan het stuur willen gaan zit-ten, lijkt het. In principe staan de VVD, D66 en GroenLinks op gelijke

afstand tot de allochtoon. Echter door de grote vertegenwoordiging van de gevestigde orde binnen de VVD is het in de praktijk zo dat de VVD op grotere afstand staat tot de allochtoon.

In het algemeen kenmerkt zich een groot deel van de autochtonen door onwetendheid en door angst voor de allochtonen. Net als de angst voor spinnen, zou ik zeggen. De meeste spinnen doen je niks, maar toch. Zo van: “Een vrouw in boerka, als buurvrouw? Alsjeblieft niet!” Dit gevoel van angst en onbehagen stijgt met de dag.

Met de tijd zou de autochtoon de al-lochtoon moeten gaan leren kennen, en zien dat zijn angsten overdreven zijn. Echter, we zien dat de angst eer-der stijgt dan afneemt, mede door gebeurtenissen als 9/11, de moord op Theo van Gogh. Allemaal gedaan door splinter groeperingen. Ook die sukkels van een overlast gevende allochtone hangjongeren, hebben er een aandeel aan. Ze moeten maar voor hun ouderlijk huis gaan han-gen zou ik zeggen. Met pit en allure zitten ze aan de tak te zagen waar ze op zitten, en hebben dit niet in de gaten. Maar het zijn ook pubers. Ze rebelleren en draaien door als ge-volg van de hormonen die door hun lichaam zitten te gieren.

Vooral door deze overdreven onwetendheid en angst vluch-ten autochtonen weg naar witte wijken, scholen en ook partijen, alsof ze spin-nen zien. “Wat begrip en geduld tonen? aanpassen moeten ze!” zeggen ze dan.

De witte vlucht in de politiek is zichtbaar begonnen met Pim For-tuin. Op dit moment lijkt de PVV het adres te zijn. De grootte van de vlucht is nu dusdanig dat het de re-guliere politieke debat lijkt te zul-len gaan domineren. Het gegijzeld worden van de politiek door deze overdreven onwetendheid en angst is een van de grootste bedreigingen voor de voorspoed van Nederland. Recente geschiedenis laat zien wat er gebeurt als samenlevingen zich laten leiden door angst, en het op-zetten van de een tegen de ander op basis van vooroordelen en clichés. Ook laat de geschiedenis zien wat er gebeurt als men elkaar vertrouwt en samenwerkt. Laten we daarom openlijk elkaar de hand geven en ook openlijk en zichtbaar samenwerken aan een beter Nederland. Dus niet in paniek raken als je een spin in je richting ziet lopen, ze doen je niets.

Yandaki bilgileri eksiksiz doldurup aşağıdaki e-mail ya da posta adresimize verilerinizi ulaştırdığınızda aboneliğiniz başlatılacaktır.

Posta adresi:HABER Laan op Zuid 4743071 AB Rotterdam

[email protected]: 010 -2 900 900

HABER Gazetesi Abone FormuAdı - Soyadı / (Naam): Cep Telefonu / (Mobiel):

Adres / (Adres): Doğum Tarihi / (Geboortedatum):

E-posta / (E-mail):Posta Kodu / (Postcode):

Şehir / (Woonplaats):

Banka no / (Rekeningnummer):

Tarih / (Datum):

İmza / (Handtekening):

Yıllık abone bedeli olan 19,- EURO’nun 1 defaya mahsus olmak üzere yanda yazılı olan banka hesabımdan çekilmesine onay verdiğimi beyan ederim.

Ondergetekende verleent hierbij tot wederopzegging machtiging aan:HABER om een bedrag af te schrijven van 19,- EURO

indien u het niet eens bent met de afschrijving, kunt u

binnen 30 dagen uw bank om terugboeking verzoeken.

Dr. kürşat Bal

We hebben onze abonnementsprijs verlaagd naar 19,- EURO.Wie nu een abonnement van 1 jaar neemt, krijgt HABER elke maand naar zijn/haar (post)adres per post verstuurd. Ook is het via de website mogelijk om abonnee te worden.

www.haber.nl/abonelik/

HaBeR Gazetesi abonelik ücretini gelen yoğun istek üzerine yıllık 19,- eURO’ya indirmiştir. sadece bir defa ödeyeceğiniz bu miktarla HaBeR her ay posta adresinize ulaşacaktır.

HaBeR

Page 31: Haber Gazetesi Nr.4

HABER31 MAART / MART 2010

Een gevarieerd programma voor jong en oud. Dat vond in het Zaantheater en Filmhuis De Fa-briek het Festival Istanbul aan de Zaan plaats. Het jaar waarin Istan-bul dé culturele hoofdstad is van Europa. Het festival begon met een optreden van Hassan's Angels in een uitverkochte kleine zaal van het Zaantheater.

De Familiedag op zaterdagmid-dag overtrof de verwachtingen met ruim 600 bezoekers. Zowel Turkse gezinnen als Nederlandse gezin-nen hebben zich absoluut weten te plezieren op de Familiedag. Het fes-tival werd officieel geopend door burgemeester Geke Faber. Haar

hartverwarmende speech: “maak kennis met de rijke geschie-denis van de Turkse cultuur, want Istanbul is niet voor niets uit-geroepen tot Culture-le Hoofdstad van Eu-ropa 2010” veroverde vele harten. Direct na de speech genoten de bezoekers in de foyer van, Amsterdams-Zaanse volkdansgroep Sinerji, de choreogra-fieën uit de streek rond Istanbul: Roman en Uskup.

Op zachte kussens konden kin-deren luisteren naar Turkse verhalen die in het Nederlands en het Turks werden voorgelezen. In de kleine zaal speelde Faruk Dikici twee keer zijn peutervoor-stelling ‘Superboek’. De hele middag stond er een lange rij

bij ijsjestovenaar Hassan (marash dondurmasi). Open Podium later in de middag met prachtige acts, variërend van rappen tot kolbasti dansen, buikdansen en saz spelen. Ook het concert Istanbul Rocks! door Tolga Bleda Tuncer en Kivanc in de avond was een groot succes. Festival Istanbul aan de Zaan werd georganiseerd door het Zaanthe-ater in samenwerking met FluXus

en Filmhuis De Fabriek.

Er wordt voor het eerst een uitgebreide fatwa uitge-sproken in het Engels over zelfmoordterroristen die zo-genaamd in naam van Al-lah aanslagen plegen. De hooggeplaatste geestelijke Shaikh ul-Qadri veroordeelt in zijn 600 bladzijden tel-lende fatwa terrorisme en andere misdaden in felle bewoordingen. “Elke vorm van geweld (zoals ontvoe-ringen, aanslagen en moor-den) is absoluut tegen het islamgeloof. De tragedie is dat vandaag terroristen, moordenaars en relschop-pers proberen te bewijzen

Shaikh ul-Qadri is één van de hooggeplaatste personen in de islamitische rechtspraak. Hij is afkomstig uit Paki-stan en is de leider van de onder moslimkringen bekende en gerespecteerde beweging Minhaj-ul Quran.

dat crimineel en godslaster-lijk gedrag gerechtvaardigd is als reactie op buitenland-se agressie onder het mom van het verdedigen van de islam. Het kan echter op geen enkele manier toege-staan zijn om buitenlanders onrechtmatig gevangen te houden of te vermoorden. Wie dat doet, heeft totaal geen referentie tot de islam en gaat naar de hel.”

De fatwa zal het moslimter-rorisme niet uitroeien, echter hoopt hij hiermee wel kan-didaat-zelfmoordenaars te doen twijfelen.

Festival Istanbul aan de Zaan

Flyers

Posters

A4 Flyers groot oplage

Visitekaartjes

Omvang: 4 pagina’sPapier: 65 gram houthoudend halfmatAlle 4 pagina’s Full Color

» Alle vermelde prijzen zijn in EURO’s» Prijzen exclusief BTW en verzendkosten» Vormgeving niet inbegrepen

*Wijzigingen en typefouten voorbehouden

3499,-

Tel:010-423 04 [email protected]

per 200.000 exemplaren

A6 A5

149,- 249,-

105 x 148mm300 grams Mc MatAfwerking: + 1/1 UV-lakDubbelzijdig Full Color

210 x 148mm300 grams Mc MatAfwerking: + 1/1 UV-lakDubbelzijdig Full Color

per 5000 exemplaren per 5000 exemplaren

A4 A4

439,- 199,-

210 x 297mm300 grams Mc MatAfwerking: + 1/1 UV-lakDubbelzijdig Full Color

210 x 297mm300 grams Mc GlossAfwerking: Glans VernisDubbelzijdig Full Color

per 5000 exemplaren per 1000 exemplaren

A0 A1

419,- 295,-

840 x 1188mm135 grams Mc GlossEnkelzijdig Full Color

840 x 594mm135 grams Mc GlossEnkelzijdig Full Color

per 100 exemplaren per 100 exemplaren

A2 A3

145,- 119,-

420 x 594mm135 grams Mc GlossEnkelzijdig Full Color

420 x 297mm135 grams Mc GlossEnkelzijdig Full Color

per 100 exemplaren per 100 exemplaren

85 x 55 mm

85 x 55 mm

85 x 55 mm

85 x 55 mm

59,- 85,-

400 grams Mc MatAfwerking: Mat VernisDubbelzijdig Full Color

300 grams SulfaatkartonAfwerking: GlanslaminaatDubbelzijdig Full Color

per 500 exemplaren per 500 exemplaren

85,- 95,-

85 x 55mm400 grams Mc MatAfwerking: MatlaminaatDubbelzijdig Full Color

300 grams HVODubbelzijdig Full Color

per 500 exemplaren per 500 exemplaren

Burgemeester Geke Faber met Hodja Nasreddin

Shaikh ul-Qadri

Na het succes van de vorig jaar georganiseer-de benefietfeest is wederom dit jaar op 3 maart j.l. door studentenvereniging Mozaik een benefi-etfeest georganiseerd in de vorm van “Alaturka-feest” in het pas geopende Ottomaanse Resta-urant Sarnic in Rotterdam. Er is ruim 2000 euro

aan geld opgehaald met de entreegelden van de 200 studenten die aan de avond meededen. Alle kosten werden gedekt door sv Mozaik zelf zo-dat de gehele opbrengst kon gaan naar het pro-ject van de Mozaik waarbij het doel van het pro-ject is om op een manier steun te betuigen aan

de leerlingen in Turkije die het minder goed hebben getroffen dan de studenten hier in Neder-land. De studenten hebben geno-ten van de smaakvolle Turkse ge-rechten en hebben onder het ge-not van Turkse muziek een mooie avond gehad.

Benefietfeest studentenvereniging Mozaik

Fatwa over zelfmoord-terroristen

Page 32: Haber Gazetesi Nr.4

FATwA OvER zELFMOORd-terrorIsteN

“TUssEN VIER MUREN BLIjVEN ZITTEN Is NIETs VooR MIj”

KARSU DoNmeZ:

MAART 2010 Jaar:1 Nr: 4 haber•nl

DE BESTE KRANT VAN NEDERLAND

HABER» 14’te

ERDİNÇ SAÇAN

» p.27

SLEUTEL TOT SUCCESS; NETWERKEN

SONGÜL ARSLAN

» p.29

OPKOMENDE LAN-DEN ZIJN HOT

Er wordt voor het eerst een uitgebreide fatwa uitgesproken in het En-gels over zelfmoordter-roristen die zogenaamd in naam van Allah aan-slagen plegen. De hoog-geplaatste geestelijke Shaikh ul-Qadri veroor-deelt in zijn 600 blad-zijden tellende fatwa

terrorisme en andere misdaden in felle be-woordingen. “Elke vorm van geweld (zoals ont-voeringen, aanslagen en moorden) is absoluut te-gen het islamgeloof. De tragedie is dat vandaag terroristen, moordenaars en relschoppers proberen te bewijzen.

De allochtonen vormen een minderheid. Hun kleur is voor-namelijk islamitisch. Ze bevinden zich in het algemeen in de lage sociale klasse. Door hun recente komst in groten getale in Neder-land is er een maatschappelijke uitdaging ontstaan. En wel zo groot dat de politiek in Neder-land daardoor gegijzeld lijkt te worden.

Je weet wel. Net zoals de pira-ten bij Somalië die schepen ka-pen. Niet goed dus.

Los van dit probleem is er een politiek landschap. De PvdA die opkomt voor de lage soci-ale klasse. Het CDA die han-

delt vanuit christelijk perspectief. De VVD die staat voor het liberale gedachtegoed, waarin de sterken goed kunnen gedijen. Dan heb je ook nog D66 die democratie centraal stelt, en GroenLinks voor ondermeer het milieu. Je hebt ook de SP die de PvdA niet vol-doende links vindt en de CU die het CDA niet voldoende christelijk vindt.

Witte vlucht in de Nederlandse politiek

Turkije staat al geruime tijd bekend als een opkomende markt.

Vanaf 2002 maakte de Turkse economie 26 kwartalen lang een

onafgebroken groei door, met een kleine dip in 2009 als gevolg van de wereldwijde economische

crisis. Naar verwachting van het IMF, de Wereldbank en de OECD

zal de Turkse economie in 2010 weer aantrekken. De binnenlandse

overheidsbestedingen zijn de afgelopen acht jaar sterk

toegenomen.

Hoogopgeleide Marokkaanse en Turkse jongeren in Nederland hebben zich laten bij de keuze voor de gemeen-teraadsverkiezingen op 3 maart vooral leiden door de landelijke politiek: uit on-derzoek van Stichting de Nieuwe Gene-ratie en Labyrinth Onderzoek & Advies blijkt dat slechts 3% van hen van plan was om op een lokale partij te stemmen en meer dan de helft let bij de keuze voor een partij op landelijke standpunten. Een mogelijke reden hiervoor is dat een op

de drie hoogopgeleide Marokkaanse en Turkse jongeren zich totaal niet serieus genomen voelt door de gemeentelijke politiek.

D66 is verreweg de populairste partij onder hoogopgeleide Marokkaanse en Turkse jongeren, gevolgd door PvdA en GroenLinks. Maar liefst een derde van deze groep jongeren is dan ook van plan op D66 te gaan stemmen. Deze partij heeft de afgelopen jaren sterk aan populariteit gewonnen onder deze hoogopgeleiden.

PARTIJ 1 REKENT OP MINIMAAL 5 ZETELSEr is een nieuwe partij opgericht met de naam Partij 1. Ze komt voort uit een landelijke netwerkorgani-satie die staat voor ondernemer-schap en idealisme: Ze gelooft niet in links en rechts denken, maar in de kracht van verbinding, respect, positiviteit, eigen verantwoorde-lijkheid en duurzaam bestaan van mens, natuur en milieu, met gelijke kansen voor iedereen.

HTIB heeft zich altijd met de rechten van de vrouw beziggehouden is daarin meegegroeid. Zo hebben we zelfs psychologen geïntroduceerd omdat daar een taboe op rustte. We hebben uitgelegd wat een psycholoog was, wat diegene doet en hoe een psycholoog een vrouw kan helpen. p. 26

ONderzOek geeft iNzicHt iN stemgedrag vaN HOOgOpgeleide marOkkaaNse eN turkse jONgereN

Festival Istanbul aan de Zaan

Betaalbare website met webshop?

www.itnt.nl 0653-53 33 58

website v.a. € 399webshop v.a. € 999

Bel ons voor een afspraak!

Een gevarieerd programma voor jong en oud. Dat vond in het Zaantheater en Filmhuis De Fabriek het Festival Istanbul aan de Zaan plaats. Het jaar waarin Istanbul dé culturele hoofdstad is van Europa. Het festival begon met een optreden van Hassan's Angels in een uitverkochte kleine zaal van het Zaantheater.

5 TıPS bıJ HET ZAKEN DOEN ıN TURKıJE

HABER

oplage:12.00032 pagina’sNr. 4

Meltem Üçer

kürşat Bal

Gülcan Ayyıldız

» p. 30

» p. 30

» p. 29

» p. 31