haber gazetesi nr-24

32
Sayfa 6'da 500. Yıl Kutlamaları HaYali 400. Yıldan 500.Yıla bir baKış 500. YILA NAME 2112 – Hollanda – türKiYe 500.Yıl "bir HaYalim Var" 285 100 Büyük beklentilerle girdiğimiz şu 400. yıl kutlamaları HABER gazete- sini herhalde tatmin etmemiş. Öyle olmalı ki, HABER Gazetesi Hollanda Türk toplumuna 500. yıl kutlamaları- na hazırlık yapmayı teklif ediyor. Ta- bii ki yüzyıl sonra neler olacak, şim- diden kestirmemiz mümkün değil, ama okuyucuyu yüzyıl sonrası için hayal kurmaya davet etmek takdire şayan bir girişim. Her ay yazdığım HABER Gazetesi’ni bunun için ön- celikle kutlamak iste- rim. Öyle ki, Türkiye’de ağırlıklı olarak Hollandaca konuşan, tabelaları bile yer yer Hollanca olan köy ve beldeler meydana çıkabilir. Hollandalı sosyo- loglar, antropologlar Türkiye’de yaşa- yan 4. ve 5. Kuşak Hollandalıları konu alan çalışmalar yapacak ve kitaplar yayımlayacaklar. Türklerin özellikle bazı bölgelerde hoşlarına giden bir durum için ‘Çok gezellig bir durum valla’ dediklerine tanık olacağız. 100 yılda nelerin değiştiğini görmek bizleri memnun ediyor. Büyük Doğu Birliği’nin adaletli gelir dağılımı saye- sinde doğuda fakirlik kalmadı. Afrika, eskiden Türkiye, günümüzde Büyük Doğu Birliği sayesinde fakirliğin kal - madığı bir kıta haline geldi. Sömürge diktatorlarının yerine eğitimini Buha- ra, İstanbul, Tahran, Atina, Budapeşte gibi ilim merkezlerinde almış, başta Türkçe olmak üzere Büyük Doğu birliği dillerini konuşan adaletli yönetici - ler tarafından yönetildiğin- den beri demokratik ve ekonomik gelişimler kesilmiyor. 100 sene sonra Hollanda’da yaşayan Türklerin durumu nasıl olacak? Abra- ham Lincoln zamanında şunu demiş: “Ben büyük babamın kim olduğunu bilmiyorum. Beni ilgilendiren onun torununun ne olacağıdır”. Bu soruya cevap vermek imkansız gibi ama hayal edebiliriz. HABER Gazetesi’nin başlattı - ğı ilginç bir kampanya için hep beraber hayalimizi kullanalım ve gele- ceği düşünelim. Mevlana’nın bir sözüyle hayal gücünüze bırakıyorum: “Dünle be- raber gitti düne ait ne varsa, bugün yeni şey- ler söylemek lazım”. Refii Kileci, aslen Kur’an bilimleri doçenti, 6 yıl Medine'de İslam Üniversitesi’nde öğrenim görmüş. Hamit Aytaç, Mustafa Düzgünman, Ahmet Ziya Kurucu gibi önemli hattatlardan dersler almış. O bir hattat, ama toplum daha çok ebruzen kimliği ile tanıyor onu. Banu Lapré Alniak 29 yaşında, Hollanda da doğup büyüdu. 3 yıldır evli ve Rotterdam Belediyesi'nde çalışıyor. Bir yıl önce proje asistanı olarak başladı ama şimdi Rotterdamse School’da lojistik ve organizasyon bölümünde çalışıyor. Yakında atölye açıp resimlerini de sergilemek istiyor. 11 yıl önce evlilik yoluyla Hollanda’ya gelen Tuğba Yüce, burada zamanını boş geçirmek yerine, gençlere bazı konularda yardımcı oldu. Okuma yazma dersi, yaşlı ve çocuklara Kur'an dersi ve Türkçe eğitiminden tutun da, çocuklar için sosyal faaliyetlere kadar birçok yerlerde bulundu. "1965 yılında Tunceli’de doğdum. 1979 yılında Hollanda’ya geldim. Geldiğimin günden bu yana hep çalıştım. İlk zamanlar Hollanda’da göçmen politikası yoktu. Her şeyi kendi imkânlarımla yapmak zorundaydım. Okula gitmek istiyordum yol gösteren yoktu. Kendi çabamla orta eğitimi bitirdim daha sonra HBO eğitimimi tamamladım." sayfa 16'da MEHMET REFİİ KİLECİ BANU LAPRE ALNIAK TUĞBA YÜCE CEMİLE SEZER Medeniyetler İttifakı Ödül Töreni World Forum'da Arnhem Açıkhava Müzesi'deki Türk Pansiyonu'nu, Beatrix Türk heyetiyle birlikte ziyaret etti Hollanda Genç İşadamları Fe- derasyonu (HOGİAF) tarafın- dan düzenlenen ve Hollanda ile Türkiye arasındaki dip- lomatik ilişkilerin 400’üncü yılı münasebeti ile gerçekleş- tirilecek olan Medeniyetler İttifakı Katkı Ödülleri’nin halk oylaması internet üzerinden yürütülüyor. Konu ile ilgili açıklama yapan HOGİAF Ge- nel Sekreteri İbrahim Özgül, 3 ay öncesi itibarı ile başlayan adaylık ve jüri değerlendirme periyodunun sona erdiğini açıkladı. Özgül, seçkin jüri üyelerinin belirlediği her bir kategorideki adayların, 17 Nisan'a kadar, www.hogiafawards.nl sitesi üzerinden halk oylamasına açıldığını ifade etti. Sayfa 12'de Sayfa 10'da 9'da 15'te 22'de 6'da 21'de 22'de 24'te 23'te 'GELECEĞİMİ DÜŞÜNÜRÜM, DUYARLIYIM' DİYORSANIZ, SARILIN KALEME, YÖNELİN YAZIYA. TARİHE İZDÜŞMEK YAZMAKTAN GEÇİYOR... Bir insanda hıçkırık ge- nelde 5 dakika sürer. Padişah Sultan Ab- dülmecid tarafından yaptırılan Dolmabahçe sarayında, 285 oda, 43 salon, 6 balkon ve 6 hamam mevcuttur. Sayılarla Dünya 15 nisan tarihinde Titanic faciası’nın yüzüncü yıl dönümü. Yüzüncü yıl dolayısıyla Titanic filmi 3D olarak gösterime girecek. 5 400. Yılda 400 bin civarında Tür- kün yaşadığı Hollanda’da genel olarak durumumuzun bir çok açıdan pek iç açıcı olduğunu söylemek mümkün değil. Sosyal, ekonomik, kültürel ve dini hayatımızla ilgili bir takım sıkın- tılar söz konusu. Sosyal olarak gittikçe içine kapanık bir grup olma yolunda ilerlemekteyiz... Her ne kadar bizler 500. Yılı idrak ede- meyecek olsak da, gelece- ğe bir göz atmaktan kimse bizi alıkoyamaz. HABER Gazetesi, toplumlara ve tarihe faydalı olmak, Hol - landa ve Türkiye arasındaki ekonomik ve sosyal ilişkilerin gelişmesine ve medeniyetler buluşmasına katkıda bulun- mak amacıyla, "500. Yıl'a mektup yarışması" düzenliyor. Aralık ayında açıklanacak sonuçlarla ilk üçe girenlere ödüller verilecek ve mektuplar kitaplaştırılacak. USTA SALİH MEMECAN GENE USTACA ÇİZDİ 25'te 17'de NİSAN APRIL 2012 Yıl/Jaar:3 Sayı/Nr: 24 H A Y A T A D A İ R H E R Ş E Y HABER haber nl ISSN:1879-9981 'İyi yazarım' diyenler, haydi işbaşına! 500. Yıl'a mektup yaz, tarih seni hatırlasın 500 YILA MEKTUP VAR ayın okuru: ibrah im Özgül İbrahim Özgül henüz 29 yaşında. Genç yaşına rağmen HOGİAF'ın en etkin görevlerinden biri olan sekreterliği yürütüyor. Hem de çok aktif bir biçimde. Top100 ve Najaarsdiner'den sonra, uluslararası renge bürünen HOGİAF Awards proğramına son 1 yıldır çok efor sarfetti. Sempatik ve samimi duruşu ile insanların takdirini kaza- nıyor. Öğrenci derneklerinde koşturdu, insanlarla sürekli diyalog içinde. HEAO Accountancy okumakla kalmadı, kişisel gelişim konu- larında onlarca sertifika aldı. Üst düzey bürokratların ve bakanların katıldığı kalabalık toplantılarda bile, rahat ve esprili bir biçimde hi- tap etmesini biliyor. Onu kimden sorsanız, hakkında sadece olumlu ve güzel şeyler anlatılıyor. İyi bir okuyucu olduğunu da biliyoruz ve İbrahim Özgül'u ayın okuru ilan ediyoruz.

Upload: haber

Post on 22-Mar-2016

284 views

Category:

Documents


21 download

DESCRIPTION

HABER Gazetesi Nr-24 Nisan/April

TRANSCRIPT

Page 1: HABER Gazetesi Nr-24

Sayfa 6'da

500. Yıl Kutlamaları HaYali 400. Yıldan 500.Yıla bir baKış 500. YILA NAME 2112 – Hollanda – türKiYe 500.Yıl "bir HaYalim Var"

285100

Büyük beklentilerle girdiğimiz şu 400. yıl kutlamaları HABER gazete-sini herhalde tatmin etmemiş. Öyle olmalı ki, HABER Gazetesi Hollanda Türk toplumuna 500. yıl kutlamaları-na hazırlık yapmayı teklif ediyor. Ta-bii ki yüzyıl sonra neler olacak, şim-diden kestirmemiz mümkün değil, ama okuyucuyu yüzyıl sonrası için

hayal kurmaya davet etmek takdire şayan bir girişim. Her ay yazdığım HABER Gazetesi’ni bunun için ön-

celikle kutlamak iste-rim.

Öyle ki, Türkiye’de ağırlıklı olarak Hollandaca konuşan, tabelaları bile yer yer Hollanca olan köy ve beldeler meydana çıkabilir. Hollandalı sosyo-loglar, antropologlar Türkiye’de yaşa-yan 4. ve 5. Kuşak Hollandalıları konu alan çalışmalar yapacak ve kitaplar yayımlayacaklar. Türklerin özellikle bazı bölgelerde hoşlarına giden bir

durum için ‘Çok gezellig bir durum valla’ dediklerine tanık olacağız.

100 yılda nelerin değiştiğini görmek bizleri memnun ediyor. Büyük Doğu Birliği’nin adaletli gelir dağılımı saye-sinde doğuda fakirlik kalmadı. Afrika, eskiden Türkiye, günümüzde Büyük Doğu Birliği sayesinde fakirliğin kal-madığı bir kıta haline geldi. Sömürge diktatorlarının yerine eğitimini Buha-ra, İstanbul, Tahran, Atina, Budapeşte

gibi ilim merkezlerinde almış, başta Türkçe olmak üzere Büyük Doğu birliği dillerini konuşan adaletli yönetici-ler tarafından yönetildiğin-

den beri demokratik ve ekonomik gelişimler kesilmiyor.

100 sene sonra Hollanda’da yaşayan Türklerin durumu nasıl olacak? Abra-ham Lincoln zamanında şunu demiş: “Ben büyük babamın kim olduğunu bilmiyorum. Beni ilgilendiren onun torununun ne olacağıdır”. Bu soruya cevap vermek imkansız gibi ama hayal edebiliriz. HABER Gazetesi’nin başlattı-ğı ilginç bir kampanya için hep beraber

hayalimizi kullanalım ve gele-ceği düşünelim. Mevlana’nın bir sözüyle hayal gücünüze

bırakıyorum: “Dünle be-raber gitti düne ait ne varsa, bugün yeni şey-ler söylemek lazım”.

Refii Kileci, aslen Kur’an bilimleri doçenti, 6 yıl Medine'de İslam Üniversitesi’nde öğrenim görmüş. Hamit Aytaç, Mustafa Düzgünman, Ahmet Ziya Kurucu gibi önemli hattatlardan dersler almış. O bir hattat, ama toplum daha çok ebruzen kimliği ile tanıyor onu.

Banu Lapré Alniak 29 yaşında, Hollanda da doğup büyüdu. 3 yıldır evli ve Rotterdam Belediyesi'nde çalışıyor. Bir yıl önce proje asistanı olarak başladı ama şimdi Rotterdamse School’da lojistik ve organizasyon bölümünde çalışıyor. Yakında atölye açıp resimlerini de sergilemek istiyor.

11 yıl önce evlilik yoluyla Hollanda’ya gelen Tuğba Yüce, burada zamanını boş geçirmek yerine, gençlere bazı konularda yardımcı oldu. Okuma yazma dersi, yaşlı ve çocuklara Kur'an dersi ve Türkçe eğitiminden tutun da, çocuklar için sosyal faaliyetlere kadar birçok yerlerde bulundu.

"1965 yılında Tunceli’de doğdum. 1979 yılında Hollanda’ya geldim. Geldiğimin günden bu yana hep çalıştım. İlk zamanlar Hollanda’da göçmen politikası yoktu. Her şeyi kendi imkânlarımla yapmak zorundaydım. Okula gitmek istiyordum yol gösteren yoktu. Kendi çabamla orta eğitimi bitirdim daha sonra HBO eğitimimi tamamladım." sayfa 16'da

MEHMET REFİİ KİLECİ

BANU LAPRE ALNIAK

TUĞBA YÜCE

CEMİLE SEZER

Medeniyetler İttifakı Ödül Töreni World Forum'da

Arnhem Açıkhava Müzesi'deki Türk Pansiyonu'nu, Beatrix Türk heyetiyle birlikte ziyaret etti

Hollanda Genç İşadamları Fe-derasyonu (HOGİAF) tarafın-dan düzenlenen ve Hollanda ile Türkiye arasındaki dip-lomatik ilişkilerin 400’üncü yılı münasebeti ile gerçekleş-tirilecek olan Medeniyetler İttifakı Katkı Ödülleri’nin halk oylaması internet üzerinden yürütülüyor. Konu ile ilgili açıklama yapan HOGİAF Ge-nel Sekreteri İbrahim Özgül, 3

ay öncesi itibarı ile başlayan adaylık ve jüri değerlendirme periyodunun sona erdiğini açıkladı. Özgül, seçkin jüri üyelerinin belirlediği her bir kategorideki adayların, 17 Nisan'a kadar, www.hogiafawards.nl sitesi üzerinden halk oylamasına açıldığını ifade etti.

Sayfa 12'de

Sayfa 10'da

9'da 15'te 22'de

6'da

21'de

22'de

24'te

23'te

'GELECEĞİMİ DÜŞÜNÜRÜM, DUYARLIYIM' DİYORSANIZ, SARILIN KALEME, YÖNELİN YAZIYA. TARİHE İZDÜŞMEK YAZMAKTAN GEÇİYOR...

Bir insanda hıçkırık ge-nelde 5 dakika sürer.

Padişah Sultan Ab-dülmecid tarafından

yaptırılan Dolmabahçe sarayında, 285 oda, 43

salon, 6 balkon ve 6 hamam mevcuttur.

Sayılarla Dünya

15 nisan tarihinde Titanic faciası’nın yüzüncü yıl dönümü. Yüzüncü yıl dolayısıyla Titanic filmi 3D olarak gösterime girecek. 5

400. Yılda 400 bin civarında Tür-kün yaşadığı Hollanda’da genel olarak durumumuzun bir çok açıdan pek iç açıcı olduğunu söylemek mümkün değil. Sosyal, ekonomik, kültürel ve dini hayatımızla ilgili bir takım sıkın-tılar söz konusu. Sosyal olarak gittikçe içine kapanık bir grup olma yolunda

ilerlemekteyiz... Her ne kadar bizler 500. Yılı idrak ede-meyecek olsak da, gelece-ğe bir göz atmaktan kimse bizi alıkoyamaz.

HABER Gazetesi, toplumlara ve tarihe faydalı olmak, Hol-landa ve Türkiye arasındaki ekonomik ve sosyal ilişkilerin gelişmesine ve medeniyetler buluşmasına katkıda bulun-mak amacıyla, "500. Yıl'a mektup yarışması" düzenliyor. Aralık ayında açıklanacak sonuçlarla ilk üçe girenlere ödüller verilecek ve mektuplar kitaplaştırılacak.

USTA SALİH MEMECANGENE USTACA ÇİZDİ

25'te

17'de

NİSAN APRIL2012 Yıl/Jaar:3 Sayı/Nr: 24

HAYATA DAİR HER ŞEY

HABERhaber•nl ISSN:1879-9981

'İyi yazarım'

diyenler, haydi

işbaşına! 500. Yıl'a

mektup yaz,

tarih seni

hatırlasın500 YILA MEKTUP VAR

ayın okuru: ibrahim Özgülİbrahim Özgül henüz 29 yaşında. Genç yaşına rağmen HOGİAF'ın

en etkin görevlerinden biri olan sekreterliği yürütüyor. Hem de çok aktif bir biçimde. Top100 ve Najaarsdiner'den sonra, uluslararası renge bürünen HOGİAF Awards proğramına son 1 yıldır çok efor sarfetti. Sempatik ve samimi duruşu ile insanların takdirini kaza-nıyor. Öğrenci derneklerinde koşturdu, insanlarla sürekli diyalog içinde. HEAO Accountancy okumakla kalmadı, kişisel gelişim konu-larında onlarca sertifika aldı. Üst düzey bürokratların ve bakanların katıldığı kalabalık toplantılarda bile, rahat ve esprili bir biçimde hi-tap etmesini biliyor. Onu kimden sorsanız, hakkında sadece olumlu ve güzel şeyler anlatılıyor. İyi bir okuyucu olduğunu da biliyoruz ve İbrahim Özgül'u ayın okuru ilan ediyoruz.

Page 2: HABER Gazetesi Nr-24

HABER 2APRIL / NİSAN 2012

AFİYET OLSUN DEDİĞİMİZDE, SAĞLIK OLSUN

CANINIZA DEĞSİN.

Putsebocht 1133073 HE Rotterdam

010-484 63 [email protected]

Etli ekmek mideyi yormaz. Besler, tok tutar, sindirim sistemini çalıştırır, enerji

ve mutluluk verir.

KONYALIO T A N T İ K

Flower Palace Hotel Sirkeci'de bulunmaktadır ve 36 odalıdır. Bütün odalarda ayrı banyo ve tuvalet, saç kurutma makinesi, plasma TV, minibar, ücretsiz Wi-Fi, kettle, ücretsiz çay ve kahve bulunmaktadır.

Sultanahmet, Eminönü, Topkapı Sarayı, Kapalı Çarşı, Mısır Çarşısı, Ayasofya Cami, Yerebatan Sarnıcı ve buna benzer turistik yerlere yürüme mesafesindedir.

Flower Palace HotelTel:+90-212-519 00 68www.flowerpalacehotel.com

İstanbul'un en merkezi yerinde konaklayın

Hollandaca konuşan elemanlarımız mevcuttur.

Tarih seni yazsın...100 yıl sonrası için en güzel, en faydalı, en orijinal fikirleri ve mesajları içeren mektup yaz, yarışmaya katıl. Tarih seni yazsın!

Hollanda-Türkiye Dostluk İlişkileri'nin kutlandığı 400. yılda hem okurlarımızın, hem de Hollanda'da ve Türkiye'de yaşayan vatandaşlarımızın katılabileceği, tarihe izdüşecek bir mektup yarışması düzenlemiş bulunuyoruz. 500. Yıl kutlamalarındaki nesillere ve torunlarınızın torunlarına okunmak ve aktarılmak maksadıyla düzenlenen bu yarışmada, istediğiniz herhangi bir mesajı, düz yazı ya da kompozisyon halinde mektuplaştırıp yarışmaya katılabilirsiniz.

Hedef: Toplumlara ve tarihe faydalı olmak, iki ülke arasındaki ekonomik ve sosyal ilişkilerin gelişmesine ve medeniyetler buluşmasına katkıda bulunmak.

Hollanda ve Türkiye'den saygın işadamlarımızın maddi ve manevi olarak desteklediği bu projede kazananlara binlerce euro'luk ödüller verilecektir. Ödüller Aralık 2012'de sahiplerini bulacak. Ayrıntıları ve katılım şartlarını HABER Gazetesi'nin Mayıs sayısında ve pek yakında websitelerinden takip edebilirsiniz.

Proje partnerleri:

500. YIL A MEKTUP YARIŞMASI

Bu projeyle ilgili tüm görüşlerinizi ve yazılarınızı [email protected] mail adresine gönderebilirsiniz.

’‘

HAYATA DAİR HER ŞEY

HABER

Page 3: HABER Gazetesi Nr-24

HABER3 APRIL / NİSAN 2012

500. YIL A MEKTUP YARIŞMASI

Page 4: HABER Gazetesi Nr-24

HABER 4APRIL / NİSAN 2012

KAHVALTI KEYFİ

Sıcacık etli ekmek içinizi ısıtır, muhabbetinizi arttırır.

Her Pazar: 10:30-14:00

Putsebocht 1133073 HE Rotterdam

010-484 63 [email protected]

O T A N T İ K

Her pazar bekleriz...

KONYALI OTANTIK RESTAURANT'TAAçık büfe Geleneksel Türk usulü

Ağzının tadını bilenlere!

Evet; belki daha önce hiç karşılaşmadık. Ama şimdi sizlerle karşılaşmak ve

müziğimizle birlikte hayallere dalmak istiyoruz. Aynı anda dört mevsimi yaşamak; gülümsemek,

KOMŞU İLE GÖÇ EDEN ŞARKILARwww.komsumusic.com

27 Nisan, Rotterdam

saat 20:3028 Nisan, Amsterdam

hüzünlenmek ve bazen de dans edip şarkı söylemek gibi. Komşu grubu TURKEY NOW FESTIVALİ kapsamında 27 Nisan cuma saat 20:30’da Rotterdam Lantaren Venster ve 28 nisan cumartesi saat 20:30’da Amsterdam Bimhuis’da çok değerli kanun sanatçımız Göksel Baktagir ile birlikte iki konser verecektir. Aynı anda Albüm tanıtımını da yapacak olan Komşu sevenleriyle buluşmaya hazırlanıyor.

FNV Sendikalar Birligi, UETD NL ve Tur-kish Dutch Leadership Society tarafın-dan ortaklaşa organize edilen ‘Hayaliniz-

de nasıl bir sendika var?’ konulu toplantılar bir hafta arayla Amsterdam ve Rotterdam’da yapıldı.

Amsterdam’da düzenlenen toplantıya FNV sendikasından konuşmacı Ellen Dekkers, Osman Elmacı ve Desiree van Lent, UETD Hollanda Baş-kanı Veyis Güngör, Hollanda Türk Liderlik Top-luluğu Yasin Koçak katılırken, Rotterdam'da Hol-landa Diyanet Vakfı'na bağlı Mevlana Camisinde düzenlenen toplantıya İstabul Milletvekili Metin Külünk ve Hollanda İşçi Partisi Milletvekili Jetta Klijnsma da katıldılar. Her geçen gün etkisini daha

‘Düşün, Katıl ve Cesaret Et’ sloganıyla sendikalar tartışıldı

Ankara'da her bütçeye uygun sahibinden satılık İMARLI ARSALAR

Para harcanır gayrimenkul kalır

TEL: +31 - 652 675100 TEL: +90 - 544 2056837

da belli eden kemer sıkma politikaları bir çok kurum ve kuruluşu etkilediği gibi sendikaların da yeniden yapılan-masını beraberinde getirmiştir. Den Haag ve Bruksel’de alınan kararlar bir çok çalışanın kaderini belirlemekte-dir. Bunun için daha güçlü ve etkin bir sendika olmak kaçınılmazdır. FNV Sen-dikalar Birligi daha etkin olabilmek, aktüel gelişmeleri de değerlendirerek, daha geniş bir kitleye hitap edebilmek için yeni bir yapılanmaya gidiyor. Bu çerçevede Hollanda genelinde orga-nize ettiği tartışma programlarıyla yeni stratejiler geliştirmeyi hedefle-mekte. Sözkonusu amaca ulaşabilmek için FNVSendikalar Birligi, UETD NL ve Turkish Dutch Leadership Society Amsterdam’da ve Rotterdam’da tar-tışma programları düzenledi. Toplan-tılarda Amsterdam ve Rotterdam’da ikamet eden Türklerle internet üzerin-den toplam 110 kişiyle yapılan anket sonuçları açıklandı. Her hangi bir sen-dikaya üye misiniz? Sorusuna Türkler % 20 Evet derken, % 80 Hayır cevabı vermiştir. Hollanda’dakaç tane sendika var? sorusuna % 80 oranında ‘12 tane veya daha fazla sendika var’ cevabını vermişlerdir. Türklerin tercihi % 80 FNV olurken % 20 CNV olarak belir-tirmiştir. İş hayatınızda Sendika’ya üye

olma ihtiyacı duydunuz mu? sorusuna evet diyenler % 40 iken % 60 hayır cevabını vermiştir.

Kısa anket sonuçlarından da anla-şılacağı üzere, Türklerin çoğunluğu Iş hayatında her hangi bir sendikaya üye olmayı arzu etmelerine rağmen, ezici bir çoğunlukla her hangi bir sendikaya

üye olmadıkları görülmektedir. Otu-rum sonucunda "Halkın sesisini du-yurabilmesi için sendikalara ihtiyaç vardır. Pazarlık yapılması, üyelerin bil-gilendirilmesi, hakların korunması ve savunulması sendikalara gereksinim duyulmaktadır. " sonuçları dillendiril-di. Ayrıca "Yeni sendika genel çıkarları önde tutan, hizmette tek yumruk olan ve birlikten güç doğduğunu gösteren bir sendika olmalıdır. Internet, face-book ve yüz yüze görüşlere açık olan ve değer veren bir sendika olmalıdır. Yeni sendika daha etkin, aktif ve Türki-ye’deki gibi gürültü çıkaran bir sendika olmalıdır. " denildi.

Page 5: HABER Gazetesi Nr-24

HABER5 APRIL / NİSAN 2012 HABER5

Simdi al, 2013’te faizsiz ode.

100, 200 ve 400

EURO dEĞERindEki

kUPOnLARI

kAÇIRMAYIn.

6000 m2

keyifle gezin

Rotterdam: (2500 m2)Stadionweg 21

3077 AN RotterdamTel: 010-497 70 80

Amsterdam: (3500 m2)Molukkenstraat 200

1098 TW Amsterdam-OostTel:020-468 93 69

KUPON

GRATIS

BEZORGEN

+ MONTAGE

NIEUWSTE

MODELLEN

BESTE PRIJZEN

NU KOPEN

TOT 2013

ZONDER

RENTE BETALEN

GRATIS LANG PARKEREN

500 euroluk alışverişe 100 euro

1000 euroluk alışverişe 200 euro

2000 euroluk alışverişe 400 euro

MAXI KOLTUK TAKIMI

Tamamen deriden sade ve şık biçimde hazırlanan Maxi koltuk ta-kımını seçmenin tam vakti. Krom işlemeleriyle gözalıcı bir güzelliğe sahip olan bu takım aynı zamanda rahatlığı ve modern görünümüyle de oturma odanıza bambaşka bir atmosfer getirecek.

ROMINA YATAK ODASI

Modern İtalyan çizgisini benimseyen ve her dem kendini genç hissedenler için tasarlanan Romina yatak odası, engin düşlere zaman aralıyor. 6 kapılı dolap opsiyonu da olan gardırobu, açık ve parlak renkli olan sunumuyla, daha yaz gelmeden sımsıkı saracak sizi. Fiyatları da düşündük sizin için ve en iyi fiyat garantisini müşterilerimize sunmaktan gurur duyuyoruz.

ICEBERG OTURMA GRUBU

Tasarım harikası modern aksesuarlı oturma grubu, TV ve duvar ünitesini de içine alan asil renkleri ile oturma oda-nızda sonsuz keyiflere zemin hazırlıyor. Açık tonların buluştuğu ve yüksek İtalyan zevkiyle hazırlanan bu parlak oturma gru-bunda kendinizi çok özel hissedeceksiniz. Yüksek dresuar opsiyonu da sunan bu takımı, arzu ederseniz 2 kapılı vitriniyle de alabilirsiniz. Salon masasının aynı zaman-da çok şık bir yemek masası modeli de mevcut.

Page 6: HABER Gazetesi Nr-24

HABER 6APRIL / NİSAN 2012HABER 6

REFİİ KILECİ

Refii Kileci, aslen Kur’an bilimleri doçenti, 6 yıl Medine'de İslam Üniversitesi’nde öğrenim görmüş.

Hamit Aytaç, Mustafa Düzgünman, Ahmet Ziya Kurucu gibi önemli hattatlardan dersler almış. O bir hattat,

ama toplum daha çok ebruzen kimliği ile tanıyor onu. Çok sayıda insan yetiştirmiş ve bu kişiler Ebru kursları

verecek hale gelmişler.

Mehmet Refii Kileci bize Ebru sanatının, Hollanda'da daha çok ilgi gördüğünü an-latarak başlıyor söze. Ebru sanatı 2-3 ayda öğrenebili-yorken, Hat sanatı 8-10 yıl suren bir eğitim gerektiri-yormuş. Ebru çok renkli ve hızlı sonuç alınabilen bir sa-nat iken ve renkler sihir gibi insanları büyülüyorken, Hat sanatı çok daha uzun suren ve sabır isteyen bir sanat. Bu yönüyle de henüz beklenen ilgiyi görmüyor hat sanatı. Aslında Refii Kileci aynı za-manda Hat sanatçısı ama “Hat arka planda kalıyor, is-teyeni anlayanı pek yok” di-yor. Hat tabloları nı hapisha-nelerden istiyorlarmış daha çok "manevi yönü nedeniyle olsa gerek" diyor. Sipariş is-tek üzerine hediyelik de icra ediyor.

Hollanda da 500 civarın-da insana Ebru dersi verdi Refii Bey. Avrupa'nın fark-lı kentlerinde workshop-

ları da var. Kolombiya ve Arjantin'de 15 günlük hız-landırılmış dersler verdi. Üniversitede hat dersleri ve Türkçe veya Arapça olarak tefsir dersleri veriyor. Refii Bey ebru ve hat sanatında Avrupa'da çok iddialı, “Usta değilim ama Avrupa'da bu işi benden daha iyi bilen bir insan yok” diye de ekliyor.

Türkiye-Hollanda 400. yıl dostluk ilişkileri nedeniyle 30 adet Ebru sanatı tablo-ları, Den Haag'ta ki Segb-roek, Escamp ve Ypenburg kütüphanelerinde 10 gün-lük bir sergi ile görücüye çıkacak. “Tablolarda ilk defa minyatür sanatıyla Hollan-da ileTürkiye’yi birleştirdik” diyor Refii Kileci. Alt zemini özellikle turuncu çalışmış ve Türkiye'de zemine, Türkiye ile ilgili minyatürler yaptır-mış. “Ebru kuruduktan son-ra üzerine ahar, yani nişasta ve yumurta akı karışımı ile cila yapılıyor ve mühreledik-ten, yani parlattıktan sonra üzerine minyatür çalışmak suretiyle tamamlanmış olu-yor” diyor Refii Kileci. Ebru ve hat sergilendik ten sonra € 500,- ila € 1000,- arasında tablolar satışa çıkacakmış. Meraklısına duyurulur.

ROUMI ART INSTITUTE ile irtibata geçmek için www.kileci.net ya da www.roumi.nl websitelerini ziyaret edebilirsiniz. [email protected] Tel: +31(0)102094038

Hollanda’daki Türklerin kitabı yayınlandı

Doç. Dr. Özcan Hıdır tarafından kale-me alınan ve geçtiğimiz günlerde IUR tarafından yayımlanan “Hollanda’daki Türkler: Kurumlar, Başarılar, Sorunlar

ve Geleceğe Yönelik Perspektifler” başlıklı kitap Hol-landa’daki Türkler’in 50 yıllık tarihindeki ekonomik, politik, sosyo-kültürel ve eğitimle ilgili kurumlarını, başarılarını, bu başarılarda öne çıkan şahsiyetleri an-latıyor. Batı Dünyasında İslamofobi ve Ant-i İslamizm ve Avrupa’da İslami Hayat adlı eserlerin de yazarı olan Hıdır, bu kitabında ayrıca, Hollanda’da meydana gelen güncel bazı olaylar ile ilgili kaleme almış oldu-ğu bazı yazılarına da yer veriyor.

Hollanda ile Osmanlı-Türkiye Cumhuriyeti ilişki-lerinden bazı anekdot ve kesitler ile 400.yılı etkinlik-lerinin seyrine özel bölüm ayıran kitapta, geleceğe yönelik perspektifler de özellikle dikkat çekiyor. 10 euro'ya satılacak olan kitabın siparişini [email protected] mail adresinden yapabilirsiniz.

« Usta değilim ama Avrupa'da bu işi benden daha iyi bilen biri yok »

IP-TVAntensiz

Türk kanallarını

izlemek ister

misiniz?

23 adet Türkiye kanalını izleyebilirsiniz

IP-Türk iletüm Türkiye yayınlarını izleyin!

Türkiye yayınları (Avrupa yayınları değil)Sadece internet bağlantısı yeterli

Ofis ve işyerleri için ideal

Daha fazla bilgi için: www.ipturk.nl ya da hemen arayın: 010-4376022

Anten takması yasak olan evlere ideal

FİFA Aylık dünyA sırAlAmAsı

FIFA aylık dünya sıralaması açıklandı. Futbol Federasyonu'ndan yapılan açıklamada, "Uluslararası Futbol Federasyonları Birliği (FIFA), Mart ayı

ülkeler sıralamasını açıkladı. Türkiye'nin 720 puanla 33. sırada bulunduğu sıralamada, İspanya, 1442 puanla geçen ay olduğu gibi ilk sırada yer aldı." denildi. Hollanda ise 1207 puanla 4. sırada yer aldı

muhsİn yAzıcıoğlu'nA AnmA törenİ

Amsterdam’da Büyük Birlik Partisi’nin (BBP) merhum lideri Muhsin Yazıcıoğlu ve beraberindekilerin vefatının 3. yıl dönümünde anma töreni düzenlendi. Avrupa Türk İslam Kültür Dernekleri’ne (ATB) bağlı Nizam-ı Âlem Süleymaniye Camii’ndeki töreneBBP Genel Başkanı Mustafa Destici, Türkiye’nin Rotterdam Başkonsolosu Togan Oral, ATB Genel Başkan Yardımcısı Mustafa Çiftçi, Amsterdam Nizam-ı Âlem Süleymaniye Camii Başkanı Hikmet Tikici, Hollanda'daki sivil toplum kuruluşları yöneticileri katıldı.

Türkiye ve Hollanda motif-leriyle, Ebru ve minyatür sanatının buluşması.

Vasviye Küçüktürk0659-013 642

yuFka yaPılır

İSTEK ÜZERE HER TÜRLÜ YUFKA YAPILIR, TELEFON ETMENİZ YETERLİ.

FİYATLAR UYGUNDUR.

Page 7: HABER Gazetesi Nr-24

HABER7 APRIL / NİSAN 2012

Voor alle functies in de Techniek bent u bij ons welkom!Lasser

Ben jij op zoek naar die uitdagende job in de METAAL?Neem dan nu contact met ons op! 010 - 477 33 77

IJzerwerker / MetaalbewerkerDe functieWil je als lasser aan de slag bij een leuk bed-

rijf of ben je toe aan een nieuwe uitdaging? Dan komen wij graag met jou in contact!

Maliflex is continue op zoek naar ervaren en gemotiveerde lassers op verschillende niveaus en met verschillende lasprocessen:

- Co2- Elektrode- ArgonJe werkt langdurig of projectmatig bij bedrij-

ven in de regio. Projectmatig betekent regelma-tig wisselen van opdrachtgever. Op deze manier doe je ontzettend veel ervaring op in een korte tijd.

De vraagJe bent in het bezit van een geldige lascertifi-

caat.VCA Basisveiligheid is een pré.Wij zijn continue op zoek naar gemotiveerde

lassers met enige jaren ervaring en die zijn bero-ep met plezier beoefent!

De functieDe ijzerwerker / metaalbewerker voert zelfstandig

op instructie en/of aan de hand van tekeningen ge-compliceerde werkzaamheden uit ten behoeve van reparatie of vernieuwing van delen of onderdelen aan schepen en staalconstructies die ter reparatie lig-gen aan de werf.

Het afschrijven, maken van secties, aanbrengen en samenstellen van delen van secties aan boord van schepen behoort tot de werkzaamheden.

Wil je als ijzerwerker aan de slag bij een leuk bed-rijf of ben je toe aan een nieuwe uitdaging? Dan ko-men wij graag met jou in contact!

Je werkt langdurig of projectmatig bij bedrijven in de regio. Projectmatig betekent regelmatig wisselen van opdrachtgever. Op deze manier doe je ontzettend veel ervaring op in een korte tijd.

De vraagTechnisch tekeninglezen is een pré..VCA Basisveiligheid is een pré.Wij zijn continue op zoek naar gemotiveerde ijzer-

werkers met enige jaren ervaring en die zijn beroep met plezier beoefent!

Beukelsweg 45 a - 3022 GD Rotterdam www.maliflex.nl Tel: 010 - 477 33 77 - Fax: 010 - 477 49 94 - Email: [email protected]

İç Hat BiletleriAraba Kiralama

Uçuş SigortalamaTesettürlü Oteller

Kültür TurlarıDünyanın her yerine uçak biletleriMathenesserplein 99a

3023 LA Rotterdam

İbrahim Karaman • Genel Yayın Yönetmeni

Türkiye ile Hollanda arasındaki diplomatik ilişkilerin 400. yıldönümü vesilesiyle kutlanan 2012 yılı, bu iki ülke arasında yeni işbirliklerine perde aralayabilecek mi? Önümüzdeki yıllarda bu ilişkiler, 400. YIL nedeniyle olumlu yönde ivme kazanabilecek mi? Elbette temennimiz odur. Sizlerin de temennisinin aynı yönde olacağını duyar gibiyim. Resmi makamların diliyle "diplomatik ilişkilerin" 400. Yılı deniyor. Ancak bu resmiyetten başka bir bo-yutta; işçi göçüyle sağlanan sosyal ve kültürel ilişkiler de söz konusu ki, bu ilişkiler önümüzdeki yıl 50 yılı geride bırakmış olacak.

24 sayıdır ilk defa köşe yazarlarımızla birlikte ortak bir tema üzerinde yazalım dedik.Ortak temayı ele almamıza neden olan düşüncenin arkasında ise, 2012 yılı sonlarına doğru gerçek-leştirmek istediğimiz bir yarışma var. 2. sayfada duyurusunu okuyabileceğiniz bu yarışma ile Hollanda ve Türkiye arasındaki yakınlaşmalara ve ortak iş üretimine katkıda bulunabilmek için, hem finansal hem de sosyal ve kültürel açılardan, her iki ülkemize de fayda sağlamasını hedefle-diğimiz bir yarışma düzenliyoruz. Bir 'mektup yazma yarışması'. Bildiğiniz gibi eskiden (çok da eski değil, 15 yıl öncesine kadar) sevdiklerimize, anne-babamıza, çocuklarımıza, büyüklerimize, sevgilimize mektup yazar, bu sayede hem havadis aktarır, hem de kendisine mektup yazdığımız sevdiğimizin, hal ve hatırını sorardık. Internet teknolojisi henüz bu kadar gelişmemişken sev-diklerimizle haberleştiğimiz ve muhabbet ettiğimiz yegane araçlardan biriydi mektuplaşmak. Eskiden mektuplaşanların, hala o nostaljiyi yaşatma adına, eski mektupları sakladıklarına bahse girerim. Ben de eski tüm yazışmalarımı nadide kutular içinde saklamaktayım ve arada bir çıkarıp okumaktayım. Yılda 1 defa bile yapmış olsak o eski muhabbetlerden aldığımız tadı artık çoğu zaman bulamıyoruz, internet teknolojisinin sunduğu binbir çeşit kolaylık olsa bile. Ne şu anki kullandığımız MSN ya da Whatsapp'lar, ne Skype ya da Facebook, ne de Viber ya da İmessage gibi 10 yıl içinde devrini tamamlayan, yüzlerce komünikasyon uygulaması bize o eski muhabbetlerin tadını verebiliyor. Bu uygulamalar nedeniyledir ki, insan davranışlarında yüzeysellik dizboyu. Derinlik, içtenlik, vefakarlık, empati hakgetire. Muhabbet ve hasbihal kelimelerinin içerdiği asil duygu ve düşünceleri, samimiyet kaybolmasın diye birtakım değerlerimizi korumak ve hatta kaybolmaya yüz tutanları yeniden canlandırmak hepimizin çabası olmalı. Konya Kriterleri adı altında yıllardır sürdürülmeye çalışılan çabaların altında bu var mesela. Veyis Güngör ve çalış-ma arkadaşları, Abdulwahid van Bommel ve onu dikkatlice izleyenler, bir bakıma bu değerleri topluma kazandırma ve onu gelecek nesillere de aktarma adına farklı etkinlikler düzenliyorlar.

Geçenlerde bir davetiye ulaştı. Davetiyede aynen şöyle diyor: "Eski günlerde olduğu gibi bir araya gelip çiğköfte eşliğinde, hem dostlukları pekiştirmek adına, hem de iş ortamından uzak güzel bir sohbet için fıkralarla dolu bir akşama davetlisiniz". Başlık da: "Çiğköfte ve Hasbihal". Ne güzel değil mi?Ali İhsan Bey'in düzenlediği bu günün birlikteliğine büyük bir memnuniyet içinde katılmayı düşünüyorum. Umarım bu tür birlikteliklerin daha sık düzenlenmesi için ör-nek teşkil eder bu.

Bahsi geçen bu değer ve kültürel zenginliklerimizi sürdürmek için pragmatizmi; ulviyet, asalet ve muhabbet ile birleştirmek lazım. Bütün bunlardan öte medeniyetler buluşmasına katkıda bulunmak için yapılacak şeyler olmalı diye düşündük ve içinde yaşadığımız 2012 yılından, to-runlarımızın torunlarının yaşayacağı 2112 yılına, yani Türkiye-Hollanda Dostluk ilişkileri olarak niteleyebileceğimiz "500. YIL'a mektup yarışması" düzenlemeye karar verdik. Buradaki hedef, kıyıda köşede, bilinmezlerde, derinlerde, zor ulaşılırlarda kalan düşünceleri su yüzüne çıkarmak ve fikirsel üretkenlikle, toplumların ve bizden sonraki nesillerin faydalanabileceği mektuplar formüle etmek. Eski mektupların bize verdiği haz gibi, yazılan bu mektuplar 100 sene sonraki yeni nesile, bizim yaşadıklarımız, yaşamayı istediklerimiz ve istemediklerimiz hakkında güzel ve faydalı bilgiler aktaracaktır. Bu yarışma ile kaliteli ve faydalı düşünceleri mektuplaştırmak ve tarihe iz olarak düşmek istiyoruz. "Söz uçar, yazı kalır" demişler eskiler. O yüzden de, kıy-met arzeden düşüncelerin yazıya dökülmesini teşvik etmek için, saygın işadamlarımızın maddi ve manevi destekleriyle binlerce euro ödül vermeyi planlıyoruz. Usta bir jürinin önderliğinde seçilecek olan yazılar, Aralık 2012'de düzenleyeceğimiz bir resepsiyonla kamuoyuna açıklana-cak. Hedefimiz, önümüzdeki onyıllara ışık tutacak birtakım faydalı yazılar içeren bu mektupları, tasnif ederek kitaplaştırmak. Kitaplaştırılan mektupları, 100 sene sonraki nesiller tarafından açılıp okunması için, resmi makamlar marifetiyle bir yere sabitlemek istiyoruz. Bu konuları ve diğer ilgili ayrıntıları önümüzdeki sayılarımızda duyurmaya devam edeceğiz.

Yazılarıyla 500. YIL düşüncesine farklı boyutlar getiren yazarlarımıza da ayrıca teşekkür et-mek istiyorum. Her yazarımız aynı temayı, farklı bir açıdan ele alıp irdeledi. Yarışma süresince de çok farklı boyutlar ve içeriklerle oluşturulmuş bu mektupları büyük bir zevkle takip edece-ğiz. Düşünsel güçlerini kaliteli biçimde yazıya dökenler bu işten karlı çıkacak. Tarihe izdüşmek maksadıyla çıktığımız bu yolda, tarih sizi yazacak...

İBRAHİM KARAMAN [email protected] Hollanda'da Bir Türk BahçesiTARİHE İZDÜŞMEK YA DA "SÖZ UÇAR YAZI KALIR"

Sergi alanında Türkiye'ye tahsis edi-len toplam 1000 m2'lik alanda, Türk Bahçesi'nde geleneksel motiflerin, mo-

dern malzemelerle yorumlandığı bir sergileme yöntemi öngörüldü. Bu amaçla bahçenin ana binası, Türkiye'de geleneksel mimarinin önemli örneklerinden birisi olan yalı biçiminde tasarlan-dı. Kütlesel bir görünümde olan yapının içinde değişik 3 boyutlu ve görsel gösterilerin yapılması planlanıyor. Yetkilerden aldığımız bilgilere göre, bu yapı üzerindeki camların güney ve batı kısım-larında güneş enerjisinden yararlanmak amacıyla güneş panelleri yer almakta.

Bahçenin girişi avlu etkisi yaratan duvarlar içerisinden ferforje bir kapı ile sağlanıyor. Kapı girişinin sol yanında Expo 2016 Antalya'yı tanım-

layan bir çini panoya yer verildi. Giriş kapısı gele-neksel, ortasında omurgası olan parke bir döşeme ile yalı kütlesine ulaşıyor. Bu sokağın bir yanında gül bahçesi (Gülistan) diğer tarafında ise soğanlı yumrulu ve rizonlu bitkilerin sergilendiği alanla-ra yer verildi. Gelen ziyaretçilerin beklemesi için tasarlanan meydan ortasında mozaik, geleneksel motiflerimizden birisini yansıtacak. Ayrıca bahçe içerisinde 4 kişilik bir ailenin yıllık gerekli enerji gereksinmesi için karbon salınımını karşılayan 34 adet ceviz ağacına yer verilmiş. Geleneksel çarşı girişinde bir adet doğu çınarı ile bahçenin deği-şik noktalarında, sığla ağacı ile şeneriana çamı kullanıldı. Çeşme, kaskatlı havuz, güneş saati ve selsebil gibi Türkiye kültürüne özgü bazı detaylar alan içerisinde düzenlenmiş.

1960 yılından bu yana ortalama 10 yılda bir düzenlenen Floriade adlı Dünya Bahçecilik EXPO'sunun altıncısı, bu yıl Venlo'da düzenleniyor. . EXPO'nun teması "Yaşayan Doğa"'dır. 5 Nisan - 7 Ekim 2012 tarihleri arasında ziyarete açık olan EXPO 2012 FLORIADE, 40 hektarı sergi alanı olmak üzere 66 hektarlık bir alanı kapsıyor. Yıl boyunca 2 milyon civarında ziyaretçi beklenen FLORIADE EXPO'sunu, 19 Nisan günü Abdullah Gül, Kraliçe Beatrix ile birlite ziyaret edecek.

Page 8: HABER Gazetesi Nr-24

HABER 8APRIL / NİSAN 2012

Ro t t e r -dam Be-lediyesi

Zaman Gazetesinin Rotterdam’da ki bü-rosuna yönelik sal-dırıyı sert bir dille kınadı.

Rotterdam Be-lediye Başkan Yar-dımcısı Hamit Ka-rakuş “Rotterdam şehrimizde bulunan Zaman Benelux Hollanda Temsilciliğine yönelik saldırıyı yapan kişi veya kişileri Rotterdam Polis teşkilatımız bütün var gücü ile yakala-maya çalışıyorlar. En kısa sürede bu kişileri hakim önüne çıkartmak istiyoruz.Zaman çalışanlarına Rotterdam Belediyesi adına geçmiş olsun dileklerimizi iletiyoruz.Kendilerinin endişe etmeden işlerine devam etmelerini her zaman onların yanında olduklarımızı belirtmek isti-yoruz.Tekrar hatırlatmak istiyorum.Basın özgürdür.Zaman’a yapılan bu saldırı gerçekten çok çirkindir.” dedi.

Rotterdam Belediyesi, Zaman Bürosuna Yönelik Saldırıyı Kınadı

Türkler İçin Danışma Kurulu (IOT) Başkanı Aydın Akkaya Zaman’a yapılan saldırıyı kınadı. İOT Başkanı Aydın Akkaya “Rotterdam’da Za-man Benelux Hollanda Temsilciliği'ne yapılan basın özgürlüğünü engellemeye yönelik saldırıyı kınıyor ve faillerin bir an önce yakalanarak adalet önüne çıkarılmasını bekliyoruz. Hollanda Türk toplumundaki gelişmeleri yakından takip eden ve etkili haber kaynaklarından birisi olan Zaman Gazetesine yapılan saldırı kabul edilemez. Halkın haber almasını engelleme ve gazetecileri baskı altına almayı amaçlayan saldırganlar amaçlarına ulaşamayacaktır. Zaman Gazetesi çalışanlarına geçmiş olsun dileklerimizi iletiyoruz' dedi.

“Zaman Gazetesine yapılan saldırıyı kınıyoruz. Şiddet hiç bir sorunu çözmez.Halkın haber alma özgürlüğü kısıtlanamaz”

Avrupa Parlamen-tosu Milletvekili Emi-ne Bozkurt kimliği be-lirsiz kişiler tarafından camları kırılan Zaman Benelux Hollanda Tem-silciliğini ziyaret etti. Avrupa’da ZAMAN bürolarına yapılan saldırıları şiddetle kınadığını vurgulayan Boz-kurt, Avrupa Parlamentosu Türkiye Raporu’nda yer alan ZAMAN’a saldırıları kınayan paragrafın girmesi için yoğun çaba sarf etti.

Bozkurt: “Brüksel’den Zaman Benelux Hollanda Temsilciliğine geçmiş olsun dileklerimi iletmek için geldim. Bu saldırılar Zaman Gazetesine karşı sadece Rotterdam’da olmadı. Son aylarda değişik Avrupa şehirlerinde oldu. Bence bu tür saldırı girişimleri çok çirkin ve korkunç bir olay. Dolayısıyla olayın Hollanda polisi tarafından bir an önce aydınlatılması gerekir. ” dedi.

Zaman’a saldırılar uluslararası soruşturmalar gerektiriyor

Türk toplumuna yapılmış bir saldırıdır

Hollanda Türk İslam Kültür Der-nekleri Federasyonu Zaman gazetesinin Rotter-dam’daki bürosuna yönelik saldırıyı kınadı.

Başkan Arif Yakışır, “Zaman gazetesinin Rotter-dam’daki ofisine haince bir saldırının düzenlen-diğini öğrenmiş bulunmaktayım. Yapmış olduğu yayınları ile Türk toplumunun beğeni ve takdirini kazanan Zaman medya kurumuna yapılan bu çirkin saldırının, aynı zamanda Türk toplumuna yapılmış bir saldırı olarak görüyor ve bu saldırıyı esefle kı-nıyoruz dedi.

Hollanda Danıştayı, Türk işa-damlarına vize uygulanamayacağı kararını verdi. Hollanda Danıştayı, AB-Türkiye Ortaklık Hukuku’nu gerekçe göstererek, Türk vatan-daşlarına vize uygulanamayacağı-na karar verdi. Avukat Ejder Köse, vizesi olmadığı için Hollanda’ya gi-remeyen müvekkili Cahit Yılmaz’la ilgili davada Danıştay’ın son sözü söylediğini açıkladı.

Rotterdam’daki bürosunda basın toplantısı düzenleyen Ejder Köse; 1973 yılına kadar Türk vatandaşlarına vize uygulamayan Avrupa ülkelerinin, bu tarihten sonra da vize uygulama hakları olmadığına karar verildiğini ifade etti.

Türk işadamlarına vize uygulanamayacak

19’uncu yüzyılda İstanbul’da ya-şamış olan tanınmış ressam Marius Mauer’in eserlerinden oluşan ser-gi büyük ilgi görüyor. 1612 yılında İstanbul’a atanan ilk Hollanda Bü-yükelçisi Cornelis Haga’nın doğum yeri olan Schiedam Şehir Müzesi’nde (Stedelijk Museum) açılan sergiyi

bir günde 900 kişinin gezdiği ifade edildi.

Türkiye ile Hollanda arasındaki diplomatik ilişkilerin 400’üncü yılı kutlamaları çerçevesinde Schiedam Belediyesi ile Şehir Müzesi’nin katkı-larıyla gerçekleştirilen projeler kap-samındaki serginin açılışına Lahey Büyükelçisi Uğur Doğan, Rotterdam Başkonsolosu Togan Oral, Schiedam Belediye Başkanı Joan Leemhuis-Stout, Feijenoord Belediye Başkanı Seyit Yeyden, encümen üyeleri, be-lediye meclisi üyeleri, Marius Bau-er Vakfı, Şehir Müzesi ve Grote St. Janskerk Kilisesi Vakfı yöneticileri, akademisyenler, sivil toplum kuru-luşlarından temsilciler ile sanatse-verler katıldılar.

İstanbul’a atanan ilk Büyükelçi Cornelis Haga sergisine yoğun ilgi

Rotterdam'da Zaman Bürosuna Yönelik Saldırı

15 Aylık ProğrAm 1 mılyAr dolAr'A sAtıldıSon dönemlerin telefonlarda kullanılan en popüler fotoğraf aplikasyonlarından İnstagram'ı, Facebook 1 milyar dolar vererek satın aldı. 15 aylık bir geçmişi olan İnstagram'ın değeri böylelikle, 116 yıllık New York Times Gazetesinden 50 milyon dolar daha fazla.

sony 10Bİn ÇAlıŞAnı İŞten ÇıkArAcAkJapon elektronik üreticisi Sony’nin CEO’su Kazuo Hirai, dünya genelinde 10 bin çalışanın işine son verileceği yönünde basında çıkan haberleri doğruladı.Sony, 2011-2012 malî yılı için zarar beklentisini iki kat artışla 5 milyar euroya (520 milyar yen) yükseltti. Bu olumsuz rakamlar, firmayı yeniden yapılanma sürecine girmeye zorladı. Sony'nin CEO'su Kazuo Hirai

düzenlediği basın toplantısında, yeniden yapılandırma çalışmaları kapsamında 2013 yılı mart ayı sonuna kadar şirketin toplam çalışanlarının yüzde 6'sını oluşturan yaklaşık 10 bin kişinin işine son verileceğini bildirdi.Instagram ve new York tImes

Page 9: HABER Gazetesi Nr-24

HABER9 APRIL / NİSAN 2012

Veyis Güngör is advisuer van SMHO (Samenwerkende Moslims Hulp Organisaties) in Amsterdam. Tevens is hij voorzitter van UETD Nederland (Union of European Turkish Democrats).

Büyük beklentilerle girdiğimiz şu 400. yıl kutlamaları HABER gazetesini herhalde tatmin etmemiş. Öyle olmalı ki, HABER Gazetesi Hollanda Türk top-lumuna 500. yıl kutlamalarına hazırlık yapmayı teklif ediyor. Tabii ki yüz yıl sonra neler olacak, şimdiden kestir-memiz mümkün değil, ama okuyucuyu yüz yıl sonrası için hayal kurmaya davet etmek takdire şayan bir girişim. Her ay yazdığım HABER Gazetesi’ni bunun için öncelikle kutlamak isterim. Uzun vadeli hayaller kurmak, hesaplar yapmak gü-zeldir. Çünkü her hareket, her eylem her işimiz önce hayalimizde başlar. Bu aynı zamanda bizim dilek ve arzularımızdır. Yüz yıl sonrası için perspektif sunmaktır.

Öncelikle içinde bulunduğumuz ve üç ayını geride bıraktığımız 400. yıl Hol-landa-Türkiye ilişkileri bize, yani Hollan-da Türk toplumuna, ya da bu toplumun bir bireyi olarak 'bana ne getirdi?' so-rusuna cevap vermekle başlamalıyım konuya.

Günlük hayatta hemen hemen hiç üzerinde durmadığımız, aklımıza gel-meyen, Hollanda Türkiye ilişkilerini bu yıl, yani 2012 yılında gözden geçirme fırsatı getirdi bana. 1612 yılında başla-yan diplomatik ilişkilerin de ötesinde, iki ülke ve toplum arasında ilişkilerin olduğunu hatırladık. Tek bir örnek ve-rerek 400. yılın bize neler öğreteceği hususunda bir fikir vermek istiyo-rum. İlişkilerin kurulduğu ilk yıllar; yani 1612’nin Mart, Nisan ayları. Bir çoğumuzun bildiği, zaman bulunca ziyaret ettiğim Üskü-dar’daki Aziz Mahmud Hüdayi Hazretleri’nin Hollanda-Türkiye ilişkilerindeki rolünü öğren-miş oldum. 25 Nisan 1612’de Hollanda Büyükelçisi Cornelis Haga ve Halil Paşa bu muhterem zatı maka-mında ziyaret ederler. Ve iki aydır Hollanda Büyükelçisi Haga’ya Saray’dan verilmeyen kabul randevusu, 29 Ni-san 1612 tarihinde ileti-lerek, Haga’nın 1 Mayıs 1612’de huzura çıkaca-ğı haberi verilir. Bunun gibi bilmediğimiz ve 2012 yılında öğrene-ceğimiz bir çok ikili ilişki ortaya çıkacak.

Peki ne olacak bu ilişkiler ortaya çıkacak ta? Bu ilişkilerin yayınlanması hem Hollandalı Türklere, hem Hollandalılara, hem de Hollanda – Türkiye halkları arasındaki ilişkilerin gözden geçirilmesi ve bu ilişkilerin gelecekte farklı boyutlarda yürümesi yönünde olumlu bir ivme kazandıracaktır. Bana göre, 400. Yıl Hollanda-Türkiye ilişkileri, HABER Gazetesi’nin dile getirdiği, 500. Yıl ilişkileri-ne de bir başlangıç yapacak ve önümüzdeki yüzyılın ilişkilerini yönlendirecektir.

Şimdi gelelim 500. Yıl projesine.

Öncelikle şunu itiraf edelim ki, bizler, yüz yıl sonra yapılacak Hollanda-Tür-kiye 500. Yıl İlişkileri kutlamalarında olmayacağız. Bizden gelenler, çocukla-rımız 500. Yıl kutlamalarını daha gör-kemli, daha içerikli ve belki da daha an-lamlı yapacaklar. Öyle inanıyorum ki, Hollanda-Türk toplumu yüz yıl sonra günümüz Hollanda-Türk toplumundan daha örgütlü, kendileri için geliştirilmiş yeni bir dünyada kutlamaları gerçek-leştirecekler. 2012’den sonra başla-yacak Hollanda-Türkiye, yeni ve farklı ilişkileri, sözkonusu 500. yıl ilişkilerini şekillendirecektir. Ekonomisi ve ulus-lararası konumu her geçen gün daha da belirgin hale gelen bir Türkiye ve bu ülkeye aidiyet hisseden, Hollanda-Türk Toplumu iki ülke arasındaki çok yönlü ilişkileri yürüteceklerdir. Bizim nesil-lerimiz, Hollanda-Türkiye ilişkilerinin pek farkında olmadan, iki ülke arasın-daki ilişkilere katkıda bulunmaya gayret etti. Ama bizden sonraki nesiller, hem Hollanda’da hem Türkiye’de, tarihte-ki ilişkilerin bilincinde olarak hareket edeceklerdir. Bu tarih bilincinin yanısıra yükselen bir Türkiye’nin diasporadaki mensuplarına yükleyeceği olumlu ener-ji ve vizyon, Hollandalı Türklerin yüz yıl sonra daha iyi ve etkin bir konuma da olacaklarına dair ip uçlarıdır diye dü-şünmek istiyorum.

Tarih bilinci, yani Hollanda-Tür-kiye ilişkilerinden gelen kendine güven duygusu ve Türkiye’nin dünyadaki edineceği konum bir taraftan Hollanda’daki Türkle-rin konumunu iyileştirirken

diğer taraftan da Hollanda-Tür-kiye arasındaki sosyal, kül-

türel, ekonomik ve siyasi ilişkilerin, önü-

müzdeki yüzyılda daha olumlu,

daha etkin ve daha verimli gideceğini

varsayabili-riz. Tersine göç

yaşansa da, yüz yıl sonra Hollanda’da bir Türk varlığın-dan söz etmemiz, Türkçe’nin ko-nuşulduğu, dini inançların ya-şanabilirliğinin daha da iyileşe-

ceği hayal olmaz.500. yıl Hollan-

da-Türkiye ilişkileri deyince hemen ak-lıma gelenleri, tabii ki hayallerimi kı-saca ifade etmeye gayret ettim. Ama 500. yıl Hollanda-Türkiye üzerin-de düşünülmesi ve kafa yorul-ması gereken bir yüzyıl pro-jesidir.

500. YIL KUTlAMAlARI HAYAliBüyük beklentilerle girdiğimiz şu 400. yıl kutlamaları HABER gazetesini herhalde tatmin etmemiş. Öyle olmalı ki, HABER Gazetesi Hollanda Türk toplumuna 500. yıl kutlamalarına hazırlık yapmayı teklif ediyor. Tabii ki yüz yıl sonra neler olacak, şimdiden kestirmemiz mümkün değil, ama okuyucuyu yüz yıl sonrası için hayal kurmaya davet etmek takdire şayan bir girişim.

VEYİS GÜNGÖR [email protected]

Schiedamseweg 2133026 AN Rotterdam

www.adacams.nl

010-462 35 69

Beveilig uw woning of kantoor met het

beveiligingssysteem van ADACAMS

GÜVENLİK SİSTEMLERİNDE DOĞRU ADRES

Dikkat! Ya yakalar, ya

caydırır!Wij helpen u bij het samenstellen van een ADACAMS beveiligingssysteem dat specifiek is afgestemd op uw werk en/of woonsitutatie. Bel Hüseyin Kızgın, onze expert op dat gebied voor alle informatie: GSM: 0624-367064

Maak vrijblijvend een afspraak

met één van onze beveiligingsadviseurs.

28 Şubat tarihinde Telegraaf Gazetesi’nin websitesinde yayın-lanan "Fransız soykırım yasası ge-çersiz" haberinde kaynaksız olarak kullanılan fotoğraftaki ölüleri, sözde Türkler tarafından soykırıma uğra-mış Ermeniler olarak verildi. Bu ko-nuda bir araştırma yapan Turks Fo-rum Başkanı aktaran Gökhan Genç,

yaptığı açıklamada şunları belirtti: ‘Turks Forum'un araştırması bu fo-toğrafın tam aksine Ermeni ölülerin değil de gerçekten Ermeniler tara-fından soykırıma uğramış Türklerin olduğunu ortaya çıkardı. Ayrıca bu fotoğraf izinsiz kaynak belirtilme-den Türk Silahlı Kuvvetleri bünye-sinde bulunan ATASE kurumuna ait bir fotoğraf olarak belirlendi. Yeter-li bilgi ve belge topladıktan sonra Turks Forum, 8 Mart 2012 tarihin-de Telegraaf Gazetesi genel yayın yönetmeni J.J.M. Paradijs'a itiraz ve tekzip yazısı gönderdik. 13 Mart ta-rihli yazıda, Telegraaf'ın gönderdi-ğimiz belgeleri inceledikten sonra, fotoğrafı tamamen kaldırdığını ve de internet sayfasındaki haberin sonuna Turks Forum'un itirazı so-nucu haberin değiştirildiğine dair düzeltme yazısı eklediğini bildir-diler" dedi.

Telegraaf gazetesinin fotoğraf aymazlığı

HOLLANDA GAZETELERİNE NELER OLUYOR?

Dikkatli okurlarımızdan biri olan Bü-lent Yiğittop, gazetemize gönderdiği mail-de, Volkskrant Gazetesi'nin websitesinde çıkan, Romanya Başbakanı Traian Bases-cu hakkındaki bir haberde , T.C. Başbakanı Recep Tayyip Erdoğan'ın fotoğrafı kulla-nılarak yapılan bir haberde, çok büyük bir gafa imza attığını tesbit etti. Fotoğrafın altında, Romanya Başbakanı Traian Ba-sescu ismini kullanarak, amatörce bir yayıncılık yapan Volks-krant, daha sonra Baş-bakan Re-cep Tayyip Erdoğan'ın fotoğrafını kaldırdı.

Volkskrant'tan Başbakan Erdogan gafı

Fransa'da başkanlık seçim kampanyalarında kullanılan bir malzeme olarak geçtiğimiz günlerde gündeme gelen helal et tar-tışmaları şimdi de ekonomik boyut kazanıyor.Reuters habe ajan-sının bildirdiğine göre, Paris'te düzenlenen Müslüman Gıda Fuarı, dikkatleri hızla büyüyen helal gıda sektörüne çekiyor.

FrAnsA'dA helAl GıdA PAzArı GenİŞlİyorEuro Bölgesi’nde işsizlik oranı ortalaması son 15 yılın en yüksek seviyesine

çıkarak, yüzde 10,8'e yükseldi. İşsizlikte başı İspanya çekiyor. Avrupa İstatistik Kurumu Eurostat’ın verdiği bilgilere göre, şubat ayında Euro Bölgesi ülkele-rinde işsizlik oranları ortalaması 1997 yılından bu yana en yüksek seviyesine çıkarak, yüzde 10,8'e yükseldi. Avrupa Birliği genelinde ise oran 10,2.

euro BölGesİ'nde rekor İŞsİzlİk

Page 10: HABER Gazetesi Nr-24

HABER 10APRIL / NİSAN 2012

Türkiye'nin Rotterdam Baş-konsolosu Togan Oral, “Buradaki toplantı Hollanda ile olan ilişkile-rimizin başta tarihi boyutu olmak üzere tümüne yansıyacak. Çünkü burası üniversite burada yarının geleceği gençler eğitim görüyor. Bugünkü talebeler yarının lider-leri. Onun için en önemli etkinlik

burada oluyor. Onlar aynı zaman-da çifte vatandaş. Onlar talep kar olmalı. Bu ilişkilerin gelişmesinde de bu gençlere büyük görevler dü-şüyor. Kutlamaların resmi ve sivil toplum örgütleri tarafında gerçek-leştirilenleri var. Bunlar ne kadar çeşitli olursa tanıtımımız açısın-dan da o kadar güzel olur.” dedi.

Türkiye'den gelen ilk lalenin yetiştirildiği Leiden’de 400. yıl kutlamaları vardı

Kuruluşunun 100’üncü yıldönümü münasebetiyle ‘Arnhem Açıkhava Müzesi’, farklı etkinlikler düzenleyerek daha fazla ziyaretçi çekmeyi amaçlıyor. Bu çerçevede 1970’lı yıllarda Başkent Amsterdam’da, ilk gelen Türklerin pansiyon ve çevre-sindeki yaşamlarını canlandırmak için, müze içerisine ‘Türk Pansiyonu’ inşa edil-

di. Pansiyonun o günlerdeki halini aynen yansıtan müze, o zamanki Türklerin ya-şamlarını günümüze taşımış.

Hollanda Devlet Tiyatrosu oyuncula-rının müzikal oyunları eşliğinde gerçekle-şen Türk standı ve diğer stantların Ekim sonuna kadar gezilebileceği öğrenildi. Müzedeki, Türk işçilerin pansiyon yaşam-

larını yansıtan ‘Türk Pansiyonu’ Hollanda Kraliçesi Beatrix tarafından düzenlenen törenle açıldı. Törene Lahey Büyükelçisi Uğur Doğan özel davetli olarak katıldı.

Açılış sonrası basın mensuplarına açıklamalarda bulunan Lahey Büyükel-çisi Uğur Doğan, müzenin 100’üncü yıl-dönümü nedeniyle yapılan etkinliğe özel

Arnhem Açıkhava Müzesi'ndeki Türk Pansiyonu'nu Beatrix ziyaret etti

“Marius Bauer’in eserlerinin yer aldığı serginin açılışı

Hollanda ile Türkiye arasındaki diplomatik ilişkilerin 400. yıl dönümünü çerçevesinde li-man şehri Rotterdam’da yıl boyunca yapılması planlanan kutlamaların tanıtım programı ya-pıldı.

Rotterdam Belediye Başkan Yardımcıları Hamit Karakuş ve Jeannette Baljeu, Hollanda ile Türkiye arasındaki diplomatik ilişkilerin 400. yıl etkinlikleri Rotterdam Anakent Belediyesin-de Hollanda ve Türk basınına yönelik bilgiler verdiler.

Çünkü Türkiye ekonomisi büyüdüğünde bizim liman şehri Rotterdam’a da büyük kat-kıda bulunacağından hiç şüphemiz yok.Bunun yanında iki ülke arasında bu uzun süreli dostlu-ğun pekiştirilmesi yönünde kültürel aktivitelerin olması lazım.Sadece ekonomi değil.i Toplumları nasıl birbirleri ile kaynaştırabiliriz.Rotterdam’da 66 bin Türk kökenli Rotterdam’lı inansımız ya-şıyor.Bu 66 bin Türk kökenli Rotterdam’lıların yıl boyunca yapılacak aktivitelere katılmalarını son derece önemsiyoruz." dedi. İSTANBUL İLE ROTTERDAM KARDEŞ ŞEHİR

Feyenoord Belediye Başkanı Seyit Yeyden “400.yıl kutlamaları bizim için son derece önem-li.Bu kutlamalar Hollanda ile Türkiye arsında ki

400 yıllık dost-luğunu daha nice 400. Yıl-lara taşıyacak.Burada yaşa-yan Hollandalı ve Türkler bu uzun süreli dostluğu doya doya ya-şamalarını arzu ediyoruz.Bizde Feyenoord Beledi-yesi olarak elimizden ge-len katkıları yapıp Türki-ye ile Hollanda arasında ki ekonomik ilişkileri ve karşılıklı yatırımları art-tırmak istiyoruz.Onun için çok önemli bir yıl. Biz belediye olarak bu tür etkinliklere ev sahipliği yapmak istiyoruz.İstan-bul ile Rotterdam kardeş şehir. İstanbul ile bazı projeler yapmak istiyoruz.Bu projeleri den birisi karşılıklı yüzme yarışma-ları yapacağız.Yelken yarışmaları yapacağız.Bu-nun yanında da kültürel etkinlikler olacak.” dedi.

Rotterdam’da 400.yıl kutlamaları start aldıCumhurbaşkanı abdullah Gül Hollanda'da

Hollanda ile Türkiye arasın-da ki 400 yıllık diplomatik iliş-kileri dolayısıyla Lahey’de bu-lunan Ulusal Arşiv’de ‘Prens ve Paşa’ sergisi açıldı. Düzenlenen ‘Prens ve Paşa’ sergisine Ulusal Arşiv Müdürü Martin Berendse, Türkiye Cumhuriyeti Lahey Bü-yükelçisi Uğur Doğan, Rotterdam Başkonsolosu Togan Oral, Joost Lagendijk, 2 ülkenin büyükel-

çileri ve çok sayıda Hollandalı davetli katıldı.

Büyükelçi Uğur Doğan, “ Ar-şiv Merkezinde ‘Prens ve Paşa’ sergisi 400 yıllık Türkiye Hol-landa ilişkilerinin en net şekilde sunan sergi. Türkiye Hollanda ilişkileri gerçekten müstesna bir ilişki. Hiç bir ilişkiye benzemiyor

ve çok özel. Zira buradaki eser-leri görüp kataloglarını okudu-ğunuz zaman görüyor sununuz ki 400’üncü yıllık ilişkide hiçbir büyük sorun yok. Her zaman kar-şılıklı saygı üzerine kurulmuş bir işbirliği ve bir nezaket içerisin-de ve bir dürüstlük içerisinde bir işbirliği var. Bu belgelerde bunu açıkça görüyorsunuz.” dedi.

Hollanda’nın Lahey şehrinde ‘Prens ve Paşa’ sergisi açıldı

Cumhurbaşkanlığı Basın Merkezinden yapı-lan açıklamada, Gül'ün, eşi Hayrünnisa Gül ile birlikte Kraliçe Beatrix'in davetine ica-betle, 17-19 Nisan tarihlerinde Hollanda'ya

devlet ziyaretinde bulunacağı bildirildi.Türkiye'den Hollanda'ya Cumhurbaşkanı düzeyinde

11 yıl sonra yapılacak ilk resmi ziyaretin, aynı zamanda Kraliçe Beatrix'in 27 Şubat-2 Mart 2007 tarihlerinde Türkiye'ye yaptığı devlet ziyaretinin iadesi niteliği taşı-dığı belirtilen açıklamada, Gül'ün ziyaretinin Türkiye ile Hollanda arasındaki diplomatik ilişkilerin kuruluşunun 400. yıl dönümünde gerçekleştirilmesi bakımından da özel bir mahiyet ve önem taşıdığı kaydedildi. Bu arada iki ülke arasındaki diplomatik ilişkilerin gelişmesini istemeyen bir takım popülist ve oportünistlerin, kriz çıkarma maksadıyla, müze ve tablo krizi haberlerinden başlayarak, barışçıl havayı önleme maksatlı haberleri servis etmeye başladıkları ortaya çıktı. Lahey Büyü-kelçiliği bu konuda resmi makamlar nezdinde gerekli girişimlerde bulundu. Cumhurbaşkanı Abdullah Gül

Arnhem'in tanınmış yüz-lerinden Nilay Külci Kraliçe Beatrix ile olan görüşmeyi değerlendirmesinde " Kraliçe Beatrix, Türk pansiyonunun Türkler için ne ifade ettiğini sordu. Ben de kendilerine şu an başarılı ikinci, üçüncü nes-lin başarıların temelinde bu pansiyonlarda, arkasındaki gemileri yakarak buraya ge-lip, o cesaretle, burada zor şartlar altında çalışıp bizlere iyi bir gelecek sağlamak adına verdikleri mücadelenin kut-sallığını anlattım. O yüzden bu pansiyonun özel bir yeri var bizim için dedim. Bina ve hatırası Beatrix'in çok ilgisi-ni çekti. Buraya torunlarıyla gelmek istedi, yani torunla-rının burayı görmesini iste-diğini ifade etti. Aynı zaman da kendisinin yanında çalışan kadınlardan birinin Türk olma-sından bahsederek Türk top-lumun çok büyük ilerlemeler katettiğini anlattı" dedi.

Serginin ilk günü yaklaşık 900 kişi tarafından ziyaret edildi

Schiedam Belediyesi ve Kent Müzesi’nin (Stedelijk Museum) katkılarıyla gerçekleştirilen pro-jeler kapsamında, 19. yüzyıl-da İstanbul’da yaşamış Marius Bauer’in eserlerinin yer aldığı ser-ginin açılısı gerçekleştirildi.

Açılışa T.C. Lahey Büyükelçisi Uğur Doğan, T.C.Rotterdam Baş-konsolosu Togan Oral, Schiedam Belediye Baskanı Joan Leemhuis – Stout, Feyenoord Belediye Baş-kanı Seyit Yeyden, belediye başkan yardımcıları ve belediye meclisi üyeleri, Marius Bauer Vakfı, Kent Müzesi ve Grote St. Janskerk kilisesi

vakfı yetkilileri, tarihçi ve Türkolog akademisyenler, Türk sivil toplum örgütü temsilcileri ile Hollandalı ve Türk sanatseverlerden oluşan yak-laşık 300 davetli katıldı.

400’üncü yıl AnısınA mAdenİ PArA BAsıldıMaliye Bakanı Jan Kees de Jager, “Bugün Keukenhof’ta iki

ülke arasında kalıcı dostlukların daha ileriye gitmesi amacı ile başlatılan 400’üncü yıl kutlamaları çerçevesinde ilk madeni paranın basımını gerçekleştirdik. Bu paranın ön ve arka tara-fında lale motifi olması da ayrı önem taşımaktadır. İki ülkenin bir nevi sembolü olan lale bu madeni para ile 400’üncü yıl daha da anlamlı olacak.” dedi.

dAVİd cAmeron: "İslAm Ve demokrAsİ BİrBİrİne uyGun"İngiltere Başbakanı David Cameron, İslam ve demokrasinin birbiriyle uyumlu ol-

duğunu ve dünyanın en çok Müslüman nüfusuna sahip Endonezya'nın buna güzel bir örnek teşkil ettiğini söyledi. Doğu Asya gezisi kapsamında bulunduğu Endonezya'daki El Ezher Üniversitesi öğrencilerine hitap eden Cameron, Endonezya'daki yönetim biçi-minin diktatörlükten modern yönetim anlayışına dönüştüğüne dikkat çekerek, "İslam ve demokrasinin birlikte ilerleyebildiğini tüm dünyaya göstermiş oldunuz." diye konuştu.

16 Nisan akşamı beraberinde büyük bir heyetle Amsterdam'a ulaşacak.

17 Nisan Amsterdam'da ikili görüşmelerde bulu-nacak olan Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, Türkiye- Hollanda İş Forumu Kapanış Oturumu'nda girişimci-lere hitap edecek. Hollanda’ya gerçekleştirdği resmi ziyaret vesilesiyle, TOBB organizasyonunda ve DEİK işbirliğinde Türk işadamları da Hollanda'da ikili gö-rüşmelere katılacak. TOBB'dan alınan bilgilere göre, ziyarete ve İş Forum'una katılımın paket ücreti, uçak hariç, 1500 Euro olarak belirlendi.

Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'ün, henüz teyid edilmeyen bilgilere göre, 18 Nisan Çarşamba günü Rotterdam'a geçmesi ve burda bir şehir turuna ka-tılması bekleniyor. Türk girişimcilerle ve vatandaş-larımızla da görüşmesi beklenen Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, 19 Nisan Perşembe günü, Kraliçe Be-atrix ile birlikte Venlo'da Dünya Bahçecilik EXPO'su olan FLORIADE Expo'suna katılacak. Daha son-ra Maastricht'e geçecek olan Cumhurbaşkanı'nın Maastricht'te bir müze sergisine katılması ve onu-runa verilecek yemekten sonra Türkiyeye dönmesi bekleniyor.

davetli olarak katıldıklarını belirtti. Doğan, “Sa-yın Kraliçeyle, her görüşmemizde Türkiye’ye ve burada yaşayan Türk asıllılara olan olum-lu duygularını ifade eder. Bu kez de öyle oldu ama bugün daha çok Cumhurbaşkanımızın gelişiyle ilgili görüşmelerimiz oldu. Kendisi de Sayın Cumhurbaşkanımız için hazırlanan programdan fevkalade memnun olduğunu ve kendisini büyük bir heyecanla beklediğini ifade etti.” şeklinde konuştu.BENİM BABAM DA BU PANSİYONDA KALMIŞ

Gelderland Eyalet Meclis Üyesi Yasemin Çegerek: “İlk gelen Türkler çok zor şartlar al-tında çalıştılar ve Hollanda’nın ekonomisine katkıda bulundular. Burada bulunmak benim için çok güzel bir duygu çünkü ben de bir işçi kızıyım. Benim babam da bu pansiyonda kal-mış. Bu pansiyonun yerleştirilmesinde benim de katkım oldu, hatta hazırlanan kitapçıkta da benimle ilgili görüşlere de yer verildi. Bu vesi-leyle Hollanda toplumuna olumlu bir yansıma olur diye düşünüyorum. Kraliçe’nin açılısını yapması çok önemliydi. Türk hakkında ön yar-gılar olmasına rağmen bunun sembolik değeri var. 400’üncü yıl kutlamalarına bu açılışın denk gelmesi de çok iyi oldu.”

Sıkı güvenlik tedbirlerinin alındığı müze açılışında, Türk toplumunu temsilen Gelder-land Eyalet Meclis Üyesi Yasemin Çegerek, GİAD üyeleri, Arnhem Türk İşadamları Der-neği (TOV) Başkanı Rahmi Gemril ve üye Nilay Külci da hazır bulundu.

Page 11: HABER Gazetesi Nr-24

HABER11 APRIL / NİSAN 2012

HABER OKUYOR

Ahmet Temurci Fikri DemirtaşTogan Oral

Ali İhsan Ünal

Osman Çelik Kürşad Tüzmen İsmail Taşpınar Rahmi Gemril

Hamit Karakuş

Demet AdıgüzelKamil Saygı Mustafa Birkiye

Erdoğan Yüce - Hasan Tanyeri

İbrahim TekirNilay Külci Alexander Pechtold

Arif Yakışır

Turgut TorunoğullarıMurat Ersoy Muhlis Ayboğan

Ahmet Taşkan Mehmet Kabakyer Bülent İlbahar Hülya Çelik

ONlAR DA SIZIN GIBI

Page 12: HABER Gazetesi Nr-24

HABER 12APRIL / NİSAN 2012HABER 12

• Hypotheken• Verzekeringen • kredieten• Onroerendgoed

BU FIRSAT KAÇMAZ

3,5 % 5 jaar vast4,5 % 10 jaar vast

Brouwersdijk 34 3314 GR Dordrecht www.guler.nl

Tel: 078 - 648 93 08 Fax: 078 - 648 93 09

[email protected]

Medeniyetler İttifakı Ödül Töreni World Forum'da

EN İYİ KADIN GİRİŞİMcİ

Göksu Özay Göksu - Serhan Reclame Diensten

Halkla ilişkiler ve iletişim mezunu; Serhan Reklame ve Artos Letters & Logo’s adında şir-

ketlerin sahibi. Hollanda’da çıkan ilk Türkçe kadın dergisi “Kadın Gözüyle Bakış’ın da re-daktörlüğünü yaptı.

Gülşen Yaslar - Melissa Bloemen

Şirketinin özelliğini çiçeklere olan sev-gi ve kendine has dekorasyon ve yö-netimi olarak ta-

nımlıyor. Melissa Bloemen’da kurslar ve öğrencilere yönelik dersler var.

Songül Şentürk - Kanss Hollanda’ya geldi-ğinde buradaki Türklerin aynası olmayı hedefledi ve çok büyük so-

rumluluk almaya karar verdi.

EN İYİ MVO GİRİŞİMcİSİ  Abdullah Özel - Ayetek Wind

Abdullah Özel giri-şimci bir ailenin üyesi, üniversite yıl-larında başarılı şir-ketler kurdu. 2009

sonunda eşi ve 2 oğluyla birlikte Türkiye’ye yerleşti ve Ayetek şir-ketini kurdu. Rüzgar türbiniyle enerji üreten Ayetek’in 2013 yılı hedefi 20 milyon Euro ciro.

Bünyemin Konuksever - Het Zaanse Bakkertje

16 yıldır şirketin or-tağı olan Bünyemin Konuksever bu süre içinde 150 civarın-da öğrenciye işye-

rinde yardımcı oldu. Ürünlerin-de E-numaralı doğal olmayan katkı maddelerini en az seviyede kullanmaya çalışıyor.

Mustafa Aslan - Qweb

ICT Şirketi sahibi Mustafa Aslan, geç-tiğimiz yıl az enerji kullanan cihazlar kullanarak %30

enerji tasarrufu sağladı. Doğa’yı az kirleten bir şirket olmaya özenle dikkat ediyor.

EN İYİ ULUSLARARASI GİRİŞİMcİ  Atilla Aytekin - Triodor

Triodor enternas-yonal yazılım şir-keti, yüksek tekno-lojik çözükler üretiyor. Ana ofisi

Amsterdam’da, yazılım bölü-mü ise İstanbul’da. Amerika’da bir kolu olan şirket 200’den fazla isçi barındırmakta.

Nevzat Önal - cash Processor TU Delft’de elekt-ronik mühendisliği eğitimimden sonra is hayatına atıldı. Cash Processor şir-

ketiyle nakit para işlenmesini otomatize eden bir ürün geliş-tirdi.

Şükrü Masmas - Syam B.V. Hollanda’dan Al-manya, İspanya, Hırvatistan, Türki-ye ve Türki Cum-huriyetlere çiçek

ihracatı yapmakta.

EN YENİLİKÇİ GİRİŞİMcİ Duran Kabakyer - Alkadur

Döner robotu ge-liştirdi. Hijyenik, profesyonel ve ko-lay kullanımı ile müşterilerine uy-

gun fiyatlarda hizmet veriyor.

Nevzat Önal-cash Processor TU Delft’de elektro-nik mühendisliği eğitimimden sonra is hayatına atıldı.

Cash Processor şirketiyle nakit para işlenmesini otomatize eden bir ürün geliştirdi.

Süleyman Göğus - Sensa Zorggroep

Hollanda’daki kültürlerarası bakım hizmeti veren ilk bakım şirketini kur-

du. Bunun dışında pedagojik ve doğum sonrası bakım hizmetleri sunuyor.

HOLLANDA'DAN TÜRKİYE'YE EN İYİ YATIRIMcI  Abdullah Özel - Ayetek Wind

Abdullah Özel giri-şimci bir ailenin üyesi, üniversite yıl-larında başarılı şir-ketler kurdu. 2009

sonunda eşi ve 2 oğluyla birlikte Türkiye’ye yerleşti ve Ayetek şir-ketini kurdu. Rüzgar türbiniyle enerji üreten Ayetek’in 2013 yılı hedefi 20 milyon Euro ciro.

Hürseven Babayiğit - Sarj Ofisi

Elektrikli taşıma-nın günümüzdeki en tasarruflu taşı-ma yöntemi oldu-ğunu savunan,

Hürseven Babayiğit’in vizyonu elektrikli taşımayı çoğaltmak ve doğa’nın kirlenmesini azalt-mak.

Willem van Duin - Eureko, Achmea

2009’da Ach-mea’nın yönetim kurulu başkanı se-çildi. Achmea Türkiye’de Eureko

Sigorta olarak Garanti Bankası aracılığıyla sigorta hizmetleri sunuyor.

TÜRKİYE'DEN HOLLANDA'YA EN İYİ YATIRIMcI  Ahmet Zorlu - Vestel (Türkiye)

Ahmet Nazif Zorlu 16 yaşında babası-nın şirketinde çalış-maya başladı ve 25 yaşında bir fabrika

kurdu. Şuan Vestel Türkiye’nin en büyük elektronik şirketi ve enternasyonal olarak da tanını-yor. Hollanda’da ciddi bir pazar payı var.

Fatih Güllü - Güllüoğlu Baklava (Türkiye)

150 yıl öncesine dayanan Güllüoğlu şirketi şu an en bü-yük baklava üreti-cisi. Amsterdam’ın

merkezinde 700.000 Euro ya-tırım yaparak Hollandalılara baklavayı tanıtmada hizmet veriyor.

Haluk Okutur - Simit Sarayı (Türkiye)

2002 yılında çay ve simit satarak baş-layan şirket şu an Simit Sarayı olarak bir marka haline

geldi. 200’den fazla mağazası olan Simit Sarayı'nın Hollan-da’da damağazaları var.

EN İYİ YÖNETİcİ carlos Goncalvez - Rotter-dam Delfshaven Belediye Başkanı

Rotterdam Delfs-haven semti bele-diye başkanı olan Carlos Goncalvez sosyal medyada

çok aktif. Farklı kanallar aracı-lığıyla popülizm ve ayrımcılığa karşı fikirlerini paylaşıyor.

Erik de Ridder – Tilburg Be-lediye Başkan Yardımcısı

Tilburg’de Ekono-mi İşlerinden so-rumlu Belediye Başkan Yardımcısı olarak girişimcile-

re yardımcı olmak istiyor. Hol-landalı Türk girişimcilerin Til-burg şehrine çok iyi uyum sağladığını belirtiyor.

Hamit Karakuş – Rotterdam Belediye Başkan Yardımcısı

2006’da Rotter-dam Belediye Baş-kan Yardımcısı ola-rak çalışmaya başladı. Farklı kö-

kenli insanlar arasında köprü-ler kuran Karakuş, iki kültürlü yöneticilerin önde gelenleri-den biri olarak tanınıyor.

17 NİSAN 2012: OYLAMADA SON GÜN 18 NİSAN 2012: ADAYLAR İÇİN HEYEcAN DORUKTA

türkiye’den ve

Hollanda’dan üst

düzey misafirler

katılıyor.

Hollanda Genç İşadamları Federasyonu (HOGİAF) tarafından düzenlenen ve Hollanda ile Türkiye arasındaki diplomatik ilişkilerin 400’üncü yılı mü-nasebeti ile gerçekleştirilecek olan Medeniyetler İttifakı Katkı Ödülleri’nin halk oylaması internet üzerinden yürütülüyor. Konu ile ilgili açıklama ya-pan HOGİAF Genel Sekreteri İbrahim Özgül 3 ay öncesi itibarı ile başlayan adaylık ve jüri değerlendirme periyodunun sona erdiğini açıkladı. Özgül, seçkin jüri üyelerinin belirlediği her bir kategorideki adaylar www.hogiafawards.nl sitesi üzerinden halk oylamasına açıldığını ifade etti.

krAlİÇe BeAtrİX FlorİAde 2012 serGİsİnİ AÇtıFloriade 2012 Dünya Bahçecilik Sergisi’nin açılışını Hollanda Kraliçesi Beatrix yaptı. Hollanda’nın Venlo kentindeki sergiye Türkiye’den Çin’e, İspanya’dan Hollanda’ya kadar dünya genelinden çok sayıda ülke katılıyor. Sergide unutulmaya yüz tutmuş bitki çeşitlerini görmek ya da bahçecilik alanındaki sürdürülebilir kalkınma stratejileri hakkında bilgi sahibi olmak mümkün.

dünyA tİcAretİ durAklıyor2011 dünya ticareti açısından bereketli bir yıl olmadı. Dünya Ticaret Örgütü'ne göre küresel ticaretteki artış 2012’de de 20 yıl ortalamasının altında kalacak. Avrupa'daki borç krizi, dünya ticaretini frenliyor. Uzmanlar dünya ticareti büyüme hızının art arda ikinci kez hissedilir ölçüde düşecek olmasında Euro krizinin önemli rol oynadığı kanaatindeler. 2010 yılında yüzde 13,8 oranında artan uluslararası ticari ilişkiler bir sonraki yıl yüzde 8,8 oranında artmıştı.

Page 13: HABER Gazetesi Nr-24

HABER13 APRIL / NİSAN 2012 HABER13

leylA BAğcı'dAn toGAn orAl'A zİyAretYedi yaşından beri futbol oynayan ve Belçika’nın Standard Liège takımına transfer olan, A Milli Bayan Futbol Takımı kalecisi Leyla Bağcı, Rotterdam Başkonsolosu Togan Oral’a nezaket ziyaretinde bulundu.

LeyLA BAğcı & TOGAN ORAL

Rotterdam'ın Feije-noord ilçesinde yaşanan yoksulluğa karşı bir yıl önce başlatılan projelerden olumlu sonuçlar alınmaya başlandı.

Düşük gelir, eğitim seviyesi-nin düşük olması, Hollandaca-yı yeterli derecede konuşama-ma, yüksek seviyeli borçlar ve sağlık sorunları, bunlar bu ilce belediyesinde yasayan birçok insanı etkileyen sorunlar di-yen Turan Yazır, “Bu problem-

ler yumağında dik durup: Ben kendim için altın bir gelecek görüyorum, demek çok zor. Bu durumda insanların, yardıma ve rehberliğe ihtiyacı var. Bu hususta buradaki işverenleri-miz, sivil toplum örgütleri ve merkez belediye ile tam muta-

b a k a t içersin-deyiz.” açıkla-masın-da bu-lundu.

Yoksulluğa karşı mücadele projesi sonuç vermeye başladı

Rotterdam Ayasofya Camii Konfrans salonunda sağlık bilgi-lendirme toplantısı yapıldı. Top-lantıya katılanlara kalp, damar hastalıkları ve sağlıklı yaşam konularında bilgiler verdiler. Toplantıya ilgi gösteren vatan-daşlar daha sonra kan ve şeker testi yaptırdı.

Bilgilendirme toplantısı-na yaklaşık 100 vatandaşımız katılırken, sağlık taramasında yaklaşık 80 vatandaşımızın kan ve şeker sonuçları kendilerine verildi.

Rotterdamda düzenlenen toplantıda, sağlıklı yaşam anlatıldı

Tarım ve Kırsal Kalkınmayı Destekleme Kurumu (TKDK) Yoz-gat İl Koordinatörü Veli Büke ve beraberindeki heyet, 'Ya ilinde ya-

tırım yap ya da üretilenleri al' slo-ganıyla Hollanda'da 4 ayrı kentte kurumun tanıtımını gerçekleştirdi.

Hollanda Diyanet Vakfı (HDV)

Rotterdam Kocatepe Camii Top-lantı Salonu'nda düzenlenen top-lantıya Türkiye'den gelen heyetin yanı sıra Hollanda Yozgatlı İşve-renler Derneği üyeleri, işadamları ile vatandaşlar katıldı.

Hollanda Yozgatlı İşverenler Derneği adına kısa bir konuşma yapan Alaaddin Kalın, amaçla-rının Hollanda'da ticari faaliyet yapan işverenlerin Yozgat ve bölgesinde yatırım yapmalarına olanak sağlamak için TKDK heye-tini Hollanda'ya davet ettiklerini söyledi.

Hollanda’da Yozgatlılara TKDK tanıtıldı

Hollanda siyasi partile-rinden 50PLUS, çocuk pa-rasına yeni düzenleme ge-tirilmesini istiyor. Mevcut duruma göre, çocuk sahibi olan veliler, Hollanda dev-letinden yılda 4 defa çocuk parası ödeneği alıyorlar.

Yılın her çeyreğinin ilk gününde ödenen çocuk parası, çocuğun doğduğu çeyrekten bir sonraki çey-reğin ilk gününde öden-meye başlıyor. Örneğin şubatın içerisinde doğan bir çocuğa, ikinci çeyreğin başından itibaren, yani 1 Nisan’dan itibaren çocuk parası ödenmeye başlanı-yor.

50PLUS partisi, velile-rin aleyhinde işleyen bu uygulamanın değişmesini istiyor. Partiye göre çocuk parası, her çeyreğin başın-da değil, çocuk doğduğu günden itibaren ödenmesi gerekir. Emeklilik maaşını örnek gösteren parti yet-kilileri, aynı değişikliğin, çocuk parasında da yapıl-masını istiyorlar.

Çocuk parasına yeni

düzenleme teklifi

EN İYİ ÖğRENcİ Arda Göçeroğlu - Leiden Üniversitesi

Leiden Universitesi Tıp Fakültesi öğren-cisi. 23 yaşında. Eği-timi dışında farklı kültürlü insanlar

için bakım hizmetlerini iyileş-tirmek için proje yapıyor.

Mediha Sahin - Vrije Univer-siteit Amsterdam

Amsterdam Üniver-sitesinde İktisat bö-lümünde çalışıyor. En iyi öğrenci seçi-lip London School

of Economics’e gitmeye hak ka-zandı.

Mesut Uğur - Hogeschool Amsterdam

Uluslararası İşlet-me ve Yönetim okurken farklı en-ternasyonal projele-re katıldı. Özellikle

Hollanda ve Türkiye arasında ticareti artırmak amacıyla pro-jelerde çok başarılı oldu.

EN İYİ AVRUPALI TÜRK Emine Bozkurt – İşçi Partisi Avrupa Parlementeri

Emine Bozkurt Avru-pa Parlamentosu’nda Avrupa’daki bütün vatandaşlar için ay-rımcılık ve haksızlığa

karşı mücadele veriyor. Türkiye, Bosna-Hersek ve diğer balkan ül-kelerinin Avrupa birliğine katıl-ması için caba sarfediyor.

Hüseyin Özer - Sofra & Özer Restoranları (İngiltere)

İstanbul 'da özel ho-cadan İngilizce öğ-rendi ve dil kursu için Londra’ya gitti. Çalışmaya başladığı

bir dönerciyi satın aldı ve res-torana cevirdi. Şu an Londra’nın en önemli bölgelerinde 5 tane restoranı var.Mahinur Özdemir - Belçika Parlamentosu milletvekili

2009 yılından beri Brüksel Hoofdste-delijk parlamento-sunun üyesi. Başör-tüsünden dolayı

yıllarca parlamentodaki üyeliği için mücadele etti.

EN İYİ HOLLANDALI TÜRK GİRİŞİMcİ Hasan cizrelioğlu - F&S Supermarkten

Elektroteknik mü-hendisi olan Hasan Cizrelioğlu 15 yıldır Hollanda’da iş haya-tında aktif. 9 sene

öncesinde ise F&S Supermark-ten olarak bir süpermarket zin-ciri kurmaya başladı.

Murat Kıran - conclusion Murat Kıran başarı-nın etnik kökenden bağımsız olduğunu göstermeye çalışan bir girişimci.. Future

Labs olarak müşterileriyle bir-likte farklı hizmet ve ürünleri geliştiriyor.

Osman celik - Komfortours Airbrokers B.V.

2001 yılında kuru-lan Komfortours şir-keti 2004 yılında komfly.com‘u başlat-tı ve 11 yıl içinde çok

başarılı bir turizm şirketi haline geldi. 2007 yılında Türkiye’yi ta-nıtma ödülü kazandı.

ÖZEL HALK ÖDÜLÜ  Erik de Ridder – Tilburg Be-lediye Başkan Yardımcısı

Tilburg’de Ekonomi İşlerinden sorumlu Belediye Başkan Yar-dımcısı olarak giri-şimcilere yardımcı

olmak istiyor. Hollandalı Türk girişimcilerin Tilburg şehrine çok iyi uyum sağladığını belirtiyor.

Mehmet Çerezci - Auto Üstünel

Sosyal olarak çok ak-tif olan Mehmet Çe-rezci Afrika ve Kırgı-zistan gibi yerlerde çocukların eğitim

görmesi için eğitim kurumlarına destek oluyor. Auto Üstünel ola-rak farklı araba garajları var ve müşteri memnuniyetine çok önem veriyor.

Murat Kıran - conclusion Murat Kıran başarı-nın etnik kökenden bağımsız olduğunu göstermeye çalışan bir girişimci.. Future

Labs olarak müşterileriyle bir-likte farklı hizmet ve ürünleri geliştiriyor.

FOTOHABER

Her pazar 10:30 - 13:00 arası ailenizle ya da arkadaşlarınızla keyifli bir kahvaltı yapmak istiyorsanız, Rotterdam'da sizin için çok iyi bir seçenek var. Konyalı Otantik Restoran pazar sabahı, açık büfesi ve zengin mönüsüyle size çok hoş bir kahvaltı orta-

mı hazırlıyor. Geleneksel lezzetleri sıcacık Türk çayı eşliğinde tadabiliyorsunuz ve sürekli tazeleniyor çaylarınız. Mekan sahibi Levent Bey arada bir masaları bizzat dolaşıp o ünlü etli ekme-

ğinden de ikram etmeyi ihmal etmiyor. Güleryüzü de hiç eksik etmiyor Konyalı personeli. Pazar sabahları denemeye değer!

Konyalı'da Kahvaltılar devam ediyor

Feijenoord ilçesinde yaşanan yoksulluk oranının tahmin edilemeyecek boyutlarda olduğunu söyleyen Türk kökenli Belediye Başkan Yardımcısı Turan Yazır, bölgede 10 bin ailenin fakirlik sınırı altında yaşadığını anlattı.

HOGIAF AWARDS

2012 JÜRİSİ

Kös

e

Adv

ocat

en Law

Offic

e

Av. Havva Yılmaz-Altındağ

Tel: 010 - 215 13 11www.koselaw.nl

Uzmanlık alanları: (Ağır) ceza davaları; çocuk ceza davaları;

ehliyet davaları; ceza temyiz davaları

her PaZar ZenGin Bir Kahvaltı KeyFi

Page 14: HABER Gazetesi Nr-24

HABER 14APRIL / NİSAN 2012HABER 14

Hollanda Diyanet Vakfı`na bağlı faaliyet gösteren Amsterdam Eyüp Sultan Camii’nin olağan kongresinde yapılan seçimde dele-gelerin en çok oyunu alan Murat Türkmen başkanlığa getirildi. Dernek üyeleri eski yönetim kuruluna, şimdiye kadar verdikleri hizmetten dolayı teşekkür ederken, yeni yönetime de başarı dileklerin-de bulundular.

Türk İslam Sosyal Kültür Cemiyeti Başkanı İbrahim Görmez ise, eski yönetime

verdikleri güvenden dolayı delegelere tesekkür etti.

Yeni yönetim adına Baş-kan Murat Türkmen göreve seçilen çalışma arkadaşlarına başarılar dilerken, toplantıya katılan üyelere de gösterdik-leri güvenden dolayı teşekkür etti.

HDV Amsterdam Eyüp Sultan Camii yeni yönetimini oluşturdu

Hollanda Diyanet Vakfına bağlı olan ve 2010 yılında Rotterdam'ın en güzel yapısı seçilen Rotterdam Mevlana Camii'nde yeni yöneticiler belirlendi. Geçtiğimiz günler-de yönetime getirilen yeni yöneticiler, 'Camiimiz ibadet yapılan bir merkez olmasının yanı sıra aynı zamanda bir kültür merkezi olarak görev

yapmaktadır. Bu bağlamda bizlere yüklenen misyon ve vizyon son derece önem arz ediyor' dediler.

Başkanlığa Tahsin Alan, Başkan Yardımcılığına Adnan Berkcan, Genel Sekreterliğe Resul Solak, Muhasipliğe Ömer Tecim, üyeliklere Şev-ket Kılıç, İsmail Oral ve Yusuf Aydoğdu getirildi.

Mevlana'da yeni yönetim

Apeldoorn De IJssel Eğitim Merkezi büyük bir katılımın eşliğinde OEK Moerbosch eğitim kompleksindeki yeni yerlerindeki resmi açılış töreni-ni gerçekleştirdiler. Açılış ko-nuşmasını De IJssel Apeldoorn

Kurumu Başkanı Ramazan Yıldız yaptı. Konuşmasında eğitim merkezi olarak 1,5 yıl içerisinde çok büyük yol kat ettiklerine değinen Ramazan Yıldız şuan itibariyle 30 kişi ile 200 kişiye eğitim, müzik, spor

ve sosyal alan-larda hizmet verildiğini bildir-di. Türk damak zevkini yansıtan ikram programı ile resmi açılış töreni sona erdi.

Apeldoorn De IJssel Eğitim Merkezi resmi açılış töreni yapıldı

Hollanda Karamanlılalar Vakıf tarafından düzenlenen geleneksel Arabaşı gecesine Hollanda Liberal Parti (VVD) eski milletvekili Fadime Örgü, Hollanda Kılbasanlılar Derneği Başkanı Zekeriya Arslan, Hollanda Çataklılar Derneği Başkanı Mustafa Koçak, Hollanda Karamanlılar Vakfı (HOKAV) yöneticileri, Meram Restoranlar sahibi Erdoğan Yüce, Komfortours Sahibi Os-man Çelik, Pegasus Havayolları Hollanda Müdürü Kamil Saygı ve davetliler katıldı.

Karaman sevdalıları Amsterdam’da buluştu

Gümüşhane’ye bağlı Kelkit ilçesi-nin Kaymakamı Niyazi Erten baş-kanlığındaki 6 kişilik heyet, tarım-sal işletmelerde incemelerde bu-lunmak üzere Hollanda'dan sonra, Almanya, Belçika, Avusturya ve Macaristan’da temaslarda bulunduktan sonra Türkiye’ye döndü.

Hollanda’daki incelemeleri çerçevesinde Rotterdam Başkonsolosluğu’na da bir ziyaret gerçekleştiren Gümüş-hane heyeti, Konsolosluk Toplantı salonunda Başkonso-los Togan Oral, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Ataşesi Öz-

kan Suat Özmen, Ticaret Ataşesi Tuba Sander tarafın-dan karşılandı.

Gümüşhane Kelkit Kayma-kamı Niyazi Erten, “Kelkit Gümüşhane’nin en büyük ilçesi. Hollanda ve diğer ülke-lere yapacağımız ziyaretimiz sonrası kalkınma ajansımıza rapor sunacağız. Şayet ilçemi-ze Hollanda’dan yatırım yap-mak isteyen girişimcilerimiz olursa onlara gereken kolaylığı sağlayacağız” dedi.

GÜMÜŞHANE HEYETİ HOLLANDADA TEMASLARDA BULUNDU

Gecede bir konuşma yapan HOKAV Hol-landa Karamanlılar Vakfı Başkan Yardım-cısı Erdoğan Yüce “Üçüncüsünü düzen-lediğimiz bu gecenin gerçekleşmesinde maddi ve manevi desteğini esirgemeyen dostlara teşekkür ediyorum” dedi.

Gün geliyor..Olmadığın bir insan oluyorsun. Hiç düşünmeyeceklerin geliyor aklına. Asla yapmaya-caklarının içinde buluyorsun kendini.

Farklılaşıyorsun sen, sen değişiyorsun..Hiç sevmem, asla yemem dediğin patlıcanı yi-

yorsun mesela. Hiç giyinmem dediğin kıyafetlerle aynanın karşısında görüyorsun kendini. Önceleri hiç hoşlanmayacağın bir ortamın tam ortasında olduğunda, film şeridi gibi geçiyor bu düşüncü-ler aklından. Sen büyüyorsun ve olgunlaşıyorsun belki..

Bu anların farkındaysan, degişimini hissedi-yorsan, bir durup acaba neden böyle diye düşü-nüyorsan ve her değişiminin sana neler kattığını anlamaya çalışıyorsan şen Yaşıyorsun.. Hatta baş-kalarının güzel yaşamaları için çaba gösterdiğin-den eminim..

İnsan büyüdükçe değişir sanardım hep, hal-buki insan büyüdükçe kendine geliyor

yani daha fazla kendi oluyormuş..İdeal insan olmak için her

saniye manipüle edildiğimiz şu dünyada, lütfen ilk önce Kendiniz olmayı başarın..

Makbule OrmanHayat ne garip!

Mİnİ-BLOG [email protected]

Page 15: HABER Gazetesi Nr-24

HABER15 APRIL / NİSAN 2012

Hollanda ile Türkiye arasında ilk diplomatik ilişki bundan tam 400 yıl önce 1612 yılında gerçekleşti. Bu amaçla İstanbul’a giden Cor-nelis Haga ilk etapta Kayserili Halil Paşa tara-fından ağırlanmıştır. Ancak Sultan I. Ahmet’in huzuruna çıkması ancak Aziz Mahmud Hüdayi Hazretlerinin araya girmesiyle mümkün ol-muştur. Buna günümüzde torpil denmektedir. Aziz Mahmud Hüdayi de hiç hatırı kırılacak bir torpil değildir. Ne de olsa Hazretleri Sultan’ın şeyhidir.

400. Yıl kutlamaları çerçevesinde bu tarihi süreç çok farklı açılardan uzmanları tarafından yeterince irdelenecektir. Bu makalede, işin ta-rihi boyutunu uzmanlara bırakarak, gelecekle ilgili bir takım öngörülerimi paylaşma gayreti içine gireceğim. Tabii ki bunu yaparken tarihi ve güncel verileri esas alacağım. Ancak zaman zaman hayal gücümü de devreye sokup bir takım senaryolar ortaya koymaya çalışacağım.

400. Yılda 400 bin civarında Türkün yaşa-dığı Hollanda’da genel olarak durumumuzun bir çok açıdan pek iç açıcı olduğunu söylemek mümkün değil. Sosyal, ekonomik, kültürel ve dini hayatımızla ilgili bir takım sıkıntılar söz konusu. Her ne kadar ekonomik olarak bir orta sınıf oluşmaya başlamışsa da büyük bir çoğun-luk dar gelirliler sınıfına dahildir. Sosyal olarak gittikçe içine kapanık bir grup olma yolunda ilerlemekteyiz. Eğitim alanında henüz orantılı bir gelişmeden bahsetmek mümkün değil. Dini hayat ise önümüzdeki dönemde lojistik olarak büyük sıkıntılara gebedir. Bu listeyi daha da uzatmak mümkün-dür, ancak şimdilik bir toplum için en hayati alanlardaki duruma kısaca bir göz atmakla yetinelim.

Hollanda ile Türkiye ilişkilerine iki boyutta bakmak gerekir. Birincisi mevcut her ülkeyle olan diploma-tik ilişkiler, ki kutladığımız 400. Yıl bununla alakalıdır. İkinci boyut ise Hollanda Türkleri boyutu-dur ve bunun tarihi henüz ya-rım asır bile değildir. Hal böyle olunca her iki durumu da ken-di özelliklerinden yola çıkarak değerlendirmek mümkündür. Diplomatik ilişkiler bakımın-dan gelinen durum Cornelis Haga’nın bizzat tecrübe ettiği durumun tam tersidir. Şimdi-lerde bir değişim yaşanıyor olsa da huzura çıkmak için bek-leyen Hollandalı değil Türktür. O tarihlerde Türkler (Osmanlı) dünyanın bir çok bölgesinde ha-tırı sayılır, lafı dinlenir bir güçken devran dönmüş, hatır matır kalma-dığı gibi, daha düne kadar ikide bir azar işiten konumuna gelinmiştir. Cornelis Haga Padişah’tan Osmanlı hakimiyeti içindeki bölgelerde ticaret yapabilmek için bir “Ahidname” alma derdinde iken, şimdi Türkiye aşağı yu-karı aynı amaçla AB’ye girebilmek için ter dökmektedir.

Her ne kadar bizler 500. Yılı idrak edemeyecek olsak da, geleceğe bir göz atmaktan kimse bizi alıkoyamaz. Dolayısıy-

le hayal dünyamızı devreye sokup bir senaryo oluşturacak olursak şunu görmemiz muhte-meldir: Dünyada etnik bölünmeler son bul-muş ve bir çok ittifak ortaya çıkmıştır. İttifaklar belirli bir coğrafi bölgeyi aşmış, kıtalararası bir konuma gelmiştir. Türkiye hem nüfusu hem de nüfuzu açısından Osmanlı’nın konumuna gelmişken Hollanda bir bütün içinde erimiş git-miştir. Tarih kitaplarında, dünyada milliyetçilik terkedilirken, milliyetçi, hatta ırkçı söylemler üreten Wilders gibilerden ‘tarihi hata’ olarak bahsedilmektedir. Randstad’da Hollanda asıl-lılar gettolarda yaşarken taşrada sadece yer-lilerin yaşadığı ‘rezervat’lar bile vardır. Onlar artık birer kültürel miras olarak koruma altın-dadırlar ve yerli olmayanların oralarda ikamet etmesine izin verilmemektedir!

Ya biz Hollanda Türkleri ne alemde ola-cağız? Artık Hollanda Türklerinden ziyade Batı Avrupa Türklerinden bahsedilmektedir. Onlar iyice kurumlaşmış ve her alanda etkin konumdadırlar. Tarihi süreç içinde büyük zor-luklarla tesis ettikleri kurumlara daha iyi sahip çıkmaktadırlar. Türkiye ile bağları kültürel ve ekonomik temellere dayanmaktadır. Zira eko-nomik olarak, bütün Avrupa’nın da muzdarip olduğu gibi, oldukça zor durumdadırlar. Ancak Türkiye ile ticaret konusunda diğerlerinden daha avantajlı oldukları için durumları göre-celi olarak daha iyidir. Türkçe günlük hayatta aile içinde pek kullanılmazken, gençler arasın-da oldukça yaygın bir dildir. Hatta gençler bir

gün Türkiye’ye gidip orada yaşama hayali bile kurmaktadırlar. Ancak Türkiye’de ha-yat pahalı olduğu için ve iyi ücretli bir iş bulma konusunda sıkıntılı oldukları için bunu pek gerçekleştirememektedirler.

Dini hayat ise bugün muhayyi-lemizi ne kadar zorlarsak zorla-yalım bir türlü aklımıza getire-meyeceğimiz bir durumdadır. Dini örgütlenmeler yine etnik temele dayalıdır, ancak günü-müzdeki gibi alt kimliklerden bahsetmek mümkün değildir. Tarikatlar kendi aralarında çok-tan bir sentez oluşturmuş ve bü-tünleşmişlerdir. Dine dayalı siya-set çok marjinal bir konumdadır. 21. Yüzyıldaki dini yapılanmalar çoktan tarih olmuştur, ancak on-ların temelini attığı bir takım ku-

rumlar yaşamaya devam etmekte-dirler. İbadethaneler mimari açıdan

bir metamorfoz yaşamış olacak ve çok yönlü külliyelere dönüşeceklerdir. An-cak bunlar kendi yağında kavrulmak durumunda oldukları için pek fazla olmayacaktır.

İnsan, kendisi söz konusu olunca illa da iyimser olmak istiyor. Haliyle yukarı-da öngörmüş olduğum durum da Türk toplumu açısından oldukça iyimser. An-cak mevcut potansiyeli dikkate alacak olursak, bunlar imkansız da sayılmazlar. Önemli olan potansiyeli azami düzeyde değerlendirip geleceğe umutla bakabil-mektir. Nitekim karamsarlığın kimseye bir faydasının olmadığını biliyoruz.

Ahmet Suat ARI is groepsleerkracht en onderbouwcoördinator op een VSO ZML-school te Enschede. Hij schrijft columns in diverse bladen en is o.a. secretaris van UETD-Nederland.

400. YILdAn 500.YILA BiR BAKIŞHer ne kadar bizler 500. Yılı idrak edemeyecek olsak da, geleceğe bir göz atmaktan kimse bizi alıkoyamaz. Dolayısıyle hayal dünyamızı devreye sokup bir senaryo oluşturacak olursak şunu görmemiz muhtemeldir: Dünyada etnik bölünmeler son bulmuş ve bir çok ittifak ortaya çıkmıştır. İttifaklar belirli bir coğrafi bölgeyi aşmış, kıtalararası bir ko-numa gelmiştir. Türkiye hem nüfusu hem de nüfuzu açısından Osmanlı’nın konumuna gelmişken Hollanda bir bütün içinde erimiş gitmiştir. Tarih kitaplarında, dünyada mil-liyetçilik terkedilirken, milliyetçi, hatta ırkçı söylemler üreten Wilders gibilerden ‘tarihi hata’ olarak bahsedilmektedir. Randstad’da Hollanda asıllılar gettolarda yaşarken taşrada sadece yerlilerin yaşadığı ‘rezervat’lar bile vardır. Onlar artık birer kültürel miras olarak ko-ruma altındadırlar ve yerli olmayanların oralarda ikamet etmesine izin verilmemektedir!

AHMET SUAT ARI [email protected]

Directeur m/v (fulltime)SIMON is een professionele onderwijsorganisatie met 9 basisscholen in de regio’s Mid-den- en Oost Nederland. Het aantal leerlingen bedraagt ruim 1400 en het aantal perso-neelsleden 170. Bij ons staan pedagogische, onderwijskundige en levensbeschouwelijke aspecten hoog in het vaandel. Wij beheren eigentijdse scholen die volop in ontwikkeling zijn, maar duidelijk een eigen identiteit hebben. Alle scholen werken vanuit 7 universeel / islamitische kernwaarden en geven kwalitatief goed onderwijs. Het College van Bes-tuur houdt de kwaliteit met een monitor strikt in de gaten. Alle scholen hebben van de inspectie een basis arrangement gekregen.

De directeur neemt samen met collega-directeuren van alle scholen deel aan het directe-urenberaad, waar kennis wordt gedeeld en ervaringen worden uitgewisseld. Wij vinden het belangrijk dat talenten worden benut en dat wij van elkaar leren zoals bijvoorbeeld bij projecten in het kader van onderwijsvernieuwing en integraal personeelsbeleid. We geven graag ruimte voor uw inbreng.

Wij zoeken iemand die:- een afgeronde Hbo-opleiding heeft (bij voorkeur PABO);- over aantoonbare managementkwaliteiten beschikt;- een academisch werk- en denkniveau heeft;- bereid is een schoolleideropleiding te volgen voor een verplichte RDO registratie;- kennis heeft over competentiemanagement en opbrengstgericht leiderschap; - verbindende kwaliteiten bezit en bruggenbouwer is; - achter de islamitische identiteit van de school kan staan;- vernieuwingen in goed overleg met het team weet te initiëren, te continueren en te borgen;- leiding geeft met visie, daadkracht en integriteit;- kan relativeren en humor kan waarderen;- affiniteit heeft met de moslimgemeenschap in het algemeen en met moslimleerlingen

in het bijzonder;- kan omgaan met culturele verschillen met kritiek en met stresssituaties;- een evenwicht weet te bewerkstelligen tussen verschillende belangen eninlevingsvermogen heeft, vertrouwen kan winnen en die vertrouwen geeft.

Wij bieden:- een enthousiast team van leerkrachten ;- een enthousiaste ouderraad en MR;- een goed werkklimaat met collegiale ondersteuning;- een school waar structuur en rust zorgen voor een veilig en uitnodigend klimaat;- een professionele ondersteuning door het bovenschoolse management;- samenwerking met collega-directeuren binnen SIMON;- afhankelijk van kennis en ervaring een salaris op het niveau van maximaal schaal DB

van het CAO - PO;- een ruim ambulante tijd met administratieve ondersteuning.

Een assessment maakt deel uit van de sollicitatieprocedure. Bij gelijke geschiktheidgaat de voorkeur uit naar een moslim.

Voor nadere inlichtingen kunt u contact opnemen met de P&O-functionaris vanSIMON scholen, de heer B. Uysal, tel.nr. 033-4337338 of bezoek onze site www.simonscholen.nl

U kunt uw sollicitatie met uitgebreide c.V. vóór 7 mei a.s. sturen naar:SIMON t.a.v. de heer I. Taspinar (Vz. CvB)Postbus 11 3830 AA Leusden

Acquisitie naar aanleiding van deze advertentie wordt niet op prijs gesteld.

e-mail: [email protected]: www.simonscholen.nl Telefoon: 033-4337336

Stichting voor onderwijs op Islamitische Grondslag in Midden- en Oost- Nederland zoekt per direct een

Page 16: HABER Gazetesi Nr-24

HABER 16APRIL / NİSAN 2012HABER 16

AntalyaİzmirBodrumDalamanİstanbul

AmsterdamRotterdamEindhoven

AnkaraKayseriKonyaElazığSivas

T.C. Başkonsolosu Togan Oral, Refii Kileci'nin verdiği

workshop'ta yaptığı ilk ebru

denemesinde ba-şarılı bir görüntü ortaya çıkardı ve

katılan davetlilere büyük bir keyifle

gösterdi.

Pegasus Hollanda ve Fransa Müdürü Kamil Saygı ve Komfor To-

urs sahibi Osman Çelik, Rotterdam Meram

Zuid'de nargi-le keyfinden

sonra, HABER objektifine karizmatik bir poz ver-diler.

Anıt Hastanesi operatör doktor başhekimi Cemil Er ve HOGİAF İkinci Başkanı Vecih Er, HABER Gazetesi'ne ziyarette bulundular. Cemil Bey'in espri dolu doktor-luk hikayeleriyle birlikte güzel bir sohbet oluştu.

Arnhem Açık Hava Müzesi'nin kuruluşunun 100. yılı anı-

sına düzenlenen açılış toplantısına Kraliçe Beatrix'in yanı

sıra T.C. Büyükelçisi Uğur Doğan, TOV Başkanı Rahmi Gemril,

Nilay Külci, Yasemin Cegerek katılanlar arasındaydı.

Yıl 1985. IOT Yürütme ve Genel Yönetim Kurulu. Den Haag'da Parlamento binasına 100 metre mesafede olan, o zamanki IOT bürosunda çekilen bir nostalji karesi. Soldan Sağa ayaktakiler: Haydar Boyla, Selahattin Kandaz, Nihat Karaman, İbrahim Görmez.Soldan sağa oturanlar: Atilla Karaoğlan, Nejmettin Tarlan, Osman Bahadır, Ali Ihsan Ünal.

T.C. Dış İşleri Bakanı Ahmet Davutoğlu, Çin Uygur Türkleri ziyareti sırasında, çok sıcak bir havada karşılandı. Türkiye'yi adeta kurtarıcı olarak gören Uygurlar, ilk defa bir üstdüzey ziyaret ile karşıla-şınca sanki onyılların özlemini giderir gibiydiler.

Kokoreçseverlere müjde. Rotterdam'daki Meram Zuid'de artık kokoreç de yiyebilirsi-niz. Etrafında yaptığı mini anketten olumlu sonuç alan Hasan Bilgi kokoreçi Hollanda'da da ilk defa Meram'ın sunacağını ve tadında da iddialı olacağını söyledi. Resimdeki ko-koreç aletini daha paketinden çıkmaz gö-rüntüledik.

Ebru Sanatçısı Okan Akın'ın

12 yaşındaki kızı Suna AKın,

Junior Masterchef programında

önce fınale kadar yükseldi, daha

sonra, finalde yaptığı mercimek

çorbası, bıldırcın dolması ve yaban

mersini pastasıyla birinci oldu.

Jürinin oylarıyla birinci olan Suna,

yarışma sonunda mutluluktan

gözyaşlarını tutamazken aldığı

sonuçtan dolayı mutlu olduğunu

söyledi.

Hollanda'nın 3 noktasından

Türkiyenin 10 noktasına

Page 17: HABER Gazetesi Nr-24

HABER17 APRIL / NİSAN 2012

MottoM

edia

www.yildirimreizen.nl

AnkaraKayseriKonyaElazığSivas

’dan başlayan fiyatlarla64€

1939Elektrikli diş fırçası 1939 yılında icat edilmiş.

Sayılarla Dünya

28510Paskalya Bayramı haftasonu’nda Hollanda’yı ziyaret eden turist sayısı yaklaşık 850.000.

Bir insanda hıçkırık genelde 5 dakika sürer.

15 nisan tarihinde Titanic faciası’nın yüzüncü yıl dönümü. Yüzüncü yıl dolayısıyla Titanic filmi 3D olarak gösterime girecek.

Padişah Sultan Abdülmecid tarafından yaptırılan Dolmabahçe sarayında, 285 oda, 43 salon, 6 balkon ve 6 hamam mevcuttur.

5

850.0

00 Tu

rist

Dünyanın ilk Burger King’i 1954 yılında Florida Miami’de açıldı.

3. Antalya Televizyon Ödülleri’nde ATV’nin sevilen dizisi Hayat devam ediyor 10 kategoride yarışıyor.

100

1954

19281928 Amsterdam Olimpiyatları’nda ilk kez olimpiyat ateşi yakılmayabaşlandı.

13Bill Gates henüz 13 yaşında iken programcılığa başlamış.

Son zamanların ünlü İslami müzik yapan sanatçısı Maher Zain, mayıs ayında Amsterdam ve Rotterdam’da konserler vermek icin Hollanda’ya geli-yor. Dini ve ruhani müziğe ta-mamı ile modern bir soluk ka-tan Maher Zain, dünyada kısa bir zamanda büyük bir kitle-nin gözde sanatçısı oldu. Sekiz yaşında iken babasının hediye ettiği keyboard ile müzik ya-şantısı tam anlamı ile başlayan Maher Zain, bu günlerde mü-zik hayatı içinde bir çok kişinin vazgeçilmezi oldu. Maher’in ilk albümü ‘Thank You Allah’, Amazon'un dünya müzik liste-lerinde birinci olmayı başardı. R&B listelerinde ise dokuzun-cu sırada yerini aldı.

Ilk albümü ile birçok

seveninin kalbinde taht kuran Maher, yeni albümü ile tekrar sevenleriyle buluşmaya geliyor. 10 Mayıs tarihinde Amsterdam Theater de Meervaart konser salonunda konser verecek olan Maher Zain, 19 Mayıs’ta ise Rotterdam Zuidplein Theater’da sevenleriyle buluşacak.

Kös

e

Adv

ocat

en Law

Offic

e Av. Dilek AbotayUzmanlık alanları:

Boşanma davaları; nafaka davaları; çocuk esirgeme kurumuna karşı davalar, medeni kanun davaları

Tel: 010 - 215 13 11www.koselaw.nl

AÇILIŞLAR..TÖRENLER... PROĞRAMLAR... AÇILIŞLAR..TÖRENLER... PROĞRAMLAR...

Maher Zain Hollanda'ya geliyor

Rotterdam'da faaliyet gösteren Attent ve Tam Sigorta acentalarının birleşiminden oluşan Attent Tam şirketi resmi açılışını yaptı. Günboyunca yüzlerce davetlinin katıldığı açılış renkli görüntülere sahne oldu.

MERAM GIDA MARKET ELMERcAN ET-BALIK RESTORAN

ATTENT TAM AÇILIŞI

El Mercan Et-Balık Restoranı, resmi açılışını Rot-terdam Büyükşehir Belediye Başkanı Ahmed Abouta-leb ve Başkan Yardımcısı Hamit Karakuş, Rotterdam Başkonsolosluğu Muavin Konsolosu Demet Kayaoğ-lu, Feijnoord Belediye Başkanı Seyit Yeyden, Rotter-dam Anakent Belediye Meclis Üyesi ve DSDF Başkanı Zeki Baran, HOGİAF Başkanı Mehmet Kabakyer, HO-KAV Başkanı Uğur Şen, BATİM Başkanı Uğur Arısoy, HTİKDF Başkanı Arif Yakışır, HTİKB Başkanı Abdullah Güven, işadamları, siyasiler, Hollandalı, Türk ve Azeri davetliler ile El Mercan çalışanlarıyla gerçekleştirdi.

El Mercan Restoran ve Konfeksiyon sahibi Ercan Uyrum, “Biz yıllardır semt pazarlarında balıkçılık yapıyoruz. Nezih, farklı bir konseptte ve ailece balık yenilebilecek bir restorana ihtiyaç olduğunu gördük.

Önce Schie-dam ken-tinde daha sonra da Rot-terdam’da restoran aç-tık.” dedi.

Amersfoort'ta hizmet veren Meram Süper-market, ikinci şubesinin resmi açılışını, AK Parti Konya Milletvekili İlhan Yerlikaya'nın da katılımıyla gerçekleştirdi. Meram Süpermarket kalabalık bir davetlinin de katılımı ile açıldı. Amersfoort’taki açılış törenine AK Parti Konya Milletvekili İlhan Yerlikaya, HOGİAF Genel Baş-kan Yardımcısı Vecih Er, Meram Süpermarket Sahiplerinden Ali Çiçek, Abdurrahman Ayana ve iş dünyasının önde gelen isimleri katıldı.

Meram Süpermarket sahiplerinden Ali Çi-çek, “2004 yılında Meram Süpermarket birini açtım. Şu anda ikincisinin açılışını, ortağım Abdurrahman Ayana ile yaptık. Süpermarket dalında iyi bir tecrübemiz olduğu için yeni he-deflerimiz var.” şeklinde konuştu.

Page 18: HABER Gazetesi Nr-24

HABER 18APRIL / NİSAN 2012

Bruce Willis 18 yıl sonra tekrar baba oldu

Fransa'da Cumhurbaşkanlığı seçimleri heyecanlı geçecek gibi

Lotto da bir rekor Euro Bölgesinde işsizlik

Watergate skandalı filmi

Porsche 911

Dünyaca ünlü şarkıcı ülkesinde bakanlığa getirildiGrace Kelly'yı canlandıracak

Hamaney’e mesaj

Dijitalleşme sıralaması

Samsung kârı ikiye katladı

Dünyaca ünlü Hollywood yıldızı Bru-ce Willis, 18 yıl aradan sonra bir kez daha baba oldu. Amerikalı aktör Bru-ce Willis dördüncü kez baba oldu. Ak-törün model eşi Emma Heming Willis, Los Angeles'ta bir kız bebek dünyaya getirdi. Willis'in ünlü oyuncu Demi Moore'la evliliğinden Rumer (23), Scout (20) ve Tallulah (18) adların-da üç kızı daha var.

Birçoklarının rüyalarını süsleyen ünlü spor otomobil Porsche 911’in tasarımcısı Fer-dinand Alexander Porsche 76 yaşında ha-yata veda etti. Türkiye'de “vosvos” olarak adlandırılan Volkswagen'in "kaplumbağa" modelinin yaratıcısının torunu ve efsanevî otomobil markası Porsche 911'in tasarım-cısı Ferdinand Alexander Porsche 76 ya-şında Salzburg'ta hayata gözlerini yumdu.

Zengin ve yoksul arasındaki uçurum di-jitalleşme alanında büyük. Bilgi teknolo-jileri sıralamasında dünyanın en büyük ekonomilerinden Almanya ilk 10’a gire-medi. Türkiye 52’nci sırada. Raporda yer alan 142 ülke arasından İsveç ve Singapur bilgi teknolojileri alanında başı çekerken, dünyanın önde gelen ekonomi ve tekno-loji ülkesi Almanya ise İzlanda ve Yeni Zelenda'nın arkasında, 16'ncı sırada yer aldı. Raporda ilk sekiz sırada yer alan ülke-ler İsveç, Singapur, Finlandiya, Danimarka, İsviçre, Hollanda, Norveç, ABD, Kanada ve İngiltere oldu.

"Al The President's Men" filminden 36 yıl sonra Robert Redford yine "Watergate" skandalıyla dönüşe hazırlanıyor. Bugüne dek filmlere de-falarca konu olan "Watergate" skandalı, bu kez kapsamlı bir belgesele dönüşüyor. Bu belgesel filmi önemli kılan unsur ise Robert Redford'un yönetmenliğinde hazırlanacak olması. Hatırla-nacağı üzere ünlü aktör, "Watergate" skandalını konu alan "Başkanın Tüm Adamları" adlı film-de de başrolde yer almıştı. Aradan tam 36 yıl geçtikten sonra Redford, yine bu konuya dair belgeselle ses getireceğe benziyor.

Loto tarihinde bir rekora imza atıldı. 640 milyon dolarlık rekor ikramiye çekilişte Maryland Eyaleti'ne gitti. Loto tarihinin en büyük ikramiyesi sahip ya da sahiplerini buldu. ABD'de yapılan çekilişte 640 milyon dolarlık ikramiye (yaklaşık 500 milyon euro) Maryland Eyaleti'ne gitti. 2, 4, 23, 38, 46 ve 23 rakamlarıyla gelen ikramiyeyi kazanan kişi ya da kişilerin kimliği henüz bilinmiyor.

Cumhurbaşkanlığı seçiminin yaklaştığı Fransa'da Sol Cephe'nin adayı Jean-Luc Melenchon’un anketlere göre üçüncülüğe sıçraması ikinci tur hesaplarını karıştırdı. Fransa’da cumhurbaşkanlığı seçiminin ilk turu 22 Nisan, ikinci turu ise 6 Mayıs tarihlerinde yapılacak. Tüm anket-ler seçimin ikinci turunda Sosyalist Parti adayı François Hollande ile şu anki cumhurbaşkanı Nicolas Sarkozy’nin yarışacağını gösteriyor. Ancak bu iki adayın ikinci turu kazanıp cumhurbaşkanı seçilebilmek için oy potansiyeli yüksek diğer adayların desteğini almaları gerekiyor.

Euro Bölgesi’nde işsizlik oranı ortalaması son 15 yılın en yüksek seviyesine çıkarak, yüzde 10,8'e yükseldi. İşsizlikte başı İs-panya çekiyor. Avrupa İstatistik Kurumu Eurostat’ın verdiği bilgilere göre, şubat ayında Euro Bölgesi ülkelerinde işsizlik oranları ortalaması 1997 yılından bu yana en yüksek seviyesine çıkarak, yüzde 10,8'e yükseldi.

Avustralyalı ünlü aktris Nicole Kidman, "Variety" dergisinin haberine göre Grace Kelly'nin hayatının konu alınacağı filmin önerilen başrol teklifini ka-bul etti. Film, Grace Kelly'nin biyografisinden ziya-de, hayatının belirli bir dönemini kapsayacak. Der-ginin haberine göre filmde, 1962 yılında Fransa Cumhurbaşkanı Charles DeGaulle'ün, Monaco'ya tanınan vergi muafiyetini sonlandırmak için Prens 3. Rainer'e verdiği ültimatomun ardından iplerin gerilişi ve Grace Kelly'nin savaş noktasına gelen gerilimi durdurma çabaları konu edilecek.

Washington Post gazetesi, ABD Başkanı Obama’nın, İran ile yaşanan nükleer kriz nedeniyle Türkiye Başbakanı Erdoğan aracılığıyla İran’ın dinî lideri Ayetullah Ali Hamaney’e mesaj gönderdiğini iddia etti. Washington Post gazetesi haberinde, ABD Başkanı Bracak Obama'nın, İran'ın sivil amaçlarla yürüttüğü nükleer programını kabul edebileceğini, ancak Hamaney'in ön-celikle İran'da nükleer silah geliştirilmedi-ğine dair kendi açıklamalarını teyit etmesi gerektiğini söylediğine yer verdi.

Akıllı telefon satışları hızla artan Samsung, yılın ilk üç ayında geçen sene aynı dönemde elde ettiği kârı ikiye katlamayı beklediğini açıkladı. Şirket 2012'nin ilk üç ayında top-lam karının 5,1 milyar dolar olacağını tahmin ediyor. Samsung'un Galaxy serisinin başarısı, şirketi dünyanın en büyük akıllı telefon üre-ticisi yaptı. Uzmanlara göre şirket başarısını artan rekabete rağmen kâr marjını korumayı başarmasına borçlu.

Dünyaca ünlü Senegalli şarkıcı ve müzis-yen Youssou N’dour, yeni Cumhurbaşkanı Macky Sall başkanlığındaki hükümette ülkesinin kültür ve turizm bakanlığına getirildi. 52 yaşındaki Youssou N’dour, Senegal'in yeni Cumhurbaşkanı Macky Sall’in 25 kişilik kabinesinde kültür ve turizm bakanlığı görevini üstlendi.

Bosna Hersek'de Yugoslavya'dan bağımsızlık ilan edilmesinin 20. yıl dönümü çe-şitli etkinlik-

lerle anıldı. Bağımsızlık ilanını yıllarca süren savaş izlemiş, başkent Saraybosna'yı 4 yıl bo-yunca kuşatan Sırplar ülkeyi ikiye bölmüştü. Saraybosna'da bu kuşatma boyunca 11 bini aşkın insan öldü. Bosna Hersek'in tamamında ise 200 bin kişinin öldüğü ve 2 milyon insanın göçe zorlandığı tahmin ediliyor.11 bini aşkın kişinin yaşamını yitirdiği Sa-raybosna kuşatması Avrupa'da İkinci Dünya Savaşı'ndan bu yana sivillere yönelen en kanlı ve uzun süreli saldırıydı.

İsrail’i eleştiren bir şiir kaleme alan Alman yazar Günter Grass, İsrail hükümeti tarafın-dan “Persona non grata” (istenmeyen adam) ilan edildi. Nobel ödüllü yazar, İsrail’e seyahat edemeyecek.

Günter Grass istenmeyen adam ilan edildi

Kiotoweg 351 • 3047 BG Rotterdam e-mail: [email protected]: 010 - 437 59 15FAX: 010 - 462 37 27

Al senin de olsun. Bütün modeller SIFIR faizle.

www.icmwatersystem.com

TEMİZ SU HAYATTIR

Bosna'da 20 yıl sonra bağımsızlık günü

KÜRESEL HABERLER

Siz hala ICM kullanmıyor musunuz?

Page 19: HABER Gazetesi Nr-24

HABER19 APRIL / NİSAN 2012

Girişimci olarak, sorularınıza, en doğru cevapları alacağınız yere gelmeyi istiyorsunuz. Bunun bilincinde olarak, ADA ACCOUNTANCY, "tek duraklık işyeri" prensibiyle, siz girişimcilere hizmet sunmaktadır. ADA ACCOUNTANCY, size en yakın ve en fonksiyonel danışmanlık noktanızdır. Birlikte, en kısa sürede çözümler üretebiliriz. ADA ACCOUNTANCY, siz girişimcilere, sabit fiyat garantisi ile standart hizmet paketleri sunmaktadır.

1 Mayıs 2012

tarihinden itibaren

(yeni şubemiz)

Nijmegen Ofisimizle

hizmetinizde

olacağız.

SİZE YENİ KAPILAR AÇIYORUZ

Aşağıdaki konularla ilgili olarak, işe başlamadan önce, veya, faaliyetiniz süresince, en uygun çözümlere bizimle ulaşabilirsiniz.

Mali Müşavirlik Vergilendirme ve vergi mevzuatı Personel muhasebesi Online (uzaktan) muhasebe işlemleri Danışmanlık

Daha fazla bilgi almak için www.ada-accountancy.nl adresinden sitemize ulaşabilirsiniz

2012'de yeni bir muhasebeci ile mi çalışmayı düşünüyorsunuz?Öyleyse, şimdi muhasebecinizi değiştirmenin tam zamanı!

ADA GROEP B.V’nin sizin

muhasebenizi devralmasını istiyorsanız,

aşağıdaki telefon numaralarından bizimle iletişime geçebilirsiniz.

Televisiestraat 318 2525 LV Den Haag

Kampanya:

BV Kuruluş işlemleri 650 euro

Bu fiyatımız 30 Mayıs

2012'ye kadar geçerlidir.

Page 20: HABER Gazetesi Nr-24

HABER 20APRIL / NİSAN 2012HABER 20

"Yeni nesil akıllı cep telefonları ile internet olan her Yerden çok ucuza konuşmak mümkün"

Nedir Akıltel?Telekom sektörü rekabetin

fazla olduğu bir sektör. Seçenek fazla olduğundan, firmalar belli cazip tekliflerle müşterileri ken-dilerine çekmeye çalışıyorlar. Bu cazip teklifler ise, ya kısa süreli

oluyor, ya da faydalanabilmek için sürekli kredi almak gereki-yor. Akıltel ise, makul bir fiyat tarifesi ile tutarlı bir şekilde hiz-met veriyor. Şunu söyleyeyim; bir çok firmanın web sitesinde fiyat tarifesini görmek mümkün

bile değildir. Akıltel’de ise fiyat tarifemizin olduğu sayfaya tüm sayfalarımızdan ulaşabilirsiniz.

Akıltel nasıl bir üründür? Başka bir deyişle, sabit tele-fon hizmeti midir, yoksa cep telefonundan mı kullanılır?

Akıltel, internet teknolojisi ile çalışmaktadir. Ev telefonu ya da sabit telefon olarak kul-lanmak için internet gerek-mektedir. Akıltel’i diğer ürün-lerden ayıran özellik, kullanım alternatiflerinin çok olmasıdır. Şöyle söyleleyim: Müşterile-rimiz Akıltel’i ev telefonu gibi kullanabilirler. Müşterilerimizin evine ya da ofislerine bir telefon cihazı kuruyoruz. Müşterileri-miz bu cihazla normal şekilde telefon ediyorlar, ama görüş-meler Akıltel üzerinden sağla-nıyor. Hollanda'da abone olan müşterilerimize ücretsiz telefon numaraları da sağlıyoruz.

Müşterilerimiz belli bir süre abone olma zorunluluğunda değildirler. İstedikleri taktirde Akıltel’i kullanırlar, isterler-se aboneliklerini durdurabi-lirler. Üstelik, müşterilerimiz var olan telefon aboneliklerini durdurmak zorunda da değil-ler. Örneğin, bir çok müşterimiz kablo şebekelerine internet-te-lefon-televizyon paketi şeklinde abonedirler. Ama bu paketteki telefon görüşmeleri pahalıdır. Akıltel, bu durumda devreye girip, görüşmelerin ucuz yapıl-masını sağlamaktadır.

Peki cep telefonları ile na-sıl kullanılıyor?

Yeni nesil akıllı cep telefon-ları ile internet olan her yerden çok ucuza konuşmak mümkün. Akıltel, iPhone, Android, Black-Berry, Nokia, ve Windows Mo-bile ile çalışan telefonlar için Akılfon yazılımını geliştirdi ve bu yazılımı müşterilerimize üc-retsiz dağıtıyoruz. Ayrıca, cep te-lefonlarından internet olmadan da Akıltel’i kullanmak mümkün.

cep telefonundan normal kullanım da akıllıca olur mu? Ucuz mu bu? Mesela yurtdışı kullanımı nasıl?

Araci numaralarla aramak yerine daha ucuz bir çözümü-müz var. Kısaca söylemek gere-kirse müşteri Akıltel’i arayaca-ğına Akıltel müşteriyi arıyor. Bu yönteme callback (geri arama) diyoruz. Müşteri callback numa-ramızı arıyor. Bu arama sırasın-da Akıltel müşterinin numara-sını saptıyor ve hattı kapatıyor. Yani müşteriye hiç bir masraf olmuyor. Daha sonra, Akıltel müşterinin telefonunu arıyor. Müşteri cevaplıyor ve daha son-ra yurtdışı numarasını çeviriyor.

Bu şekilde kullanım biraz zahmetli değil mi?

Öyle düşünebiliriz. Ama, şu faydaları da var. Bu şekilde Hol-landa cep telefonundan Türkiye cep telefonunu aramak 10 cen-te geliyor. Normalde Hollanda içi görüşmeler bundan pahalı. Müşterilerimiz eğer ‘aylık abo-ne paketi’ almış iseler cep tele-fonlarından yaptıkları görüş-melerde de bu geçerli. Ayrıca, yurt dışını aramak için ayrıca bir sim kartı alıp bunu değiştirme-leri gerekmiyor. Yurt dışını ucuz arattığını söyleyen SIM kartla-rı aslında çok pahalı. Bunların bazılarını yurt dışında kulla-nırsanız dakikası 6 euro ücret ödersiniz.

Aylık abonelik paketleri dediniz, biraz açıklar mısınız?

Tabii ki. Üç tür abonelik pa-ketimiz var. Birincisi, Türkiye, Hollanda, ve birçok Avrupa ülkesini kapsayan bir paket ve ayda BTW hariç sadece 10 euro. İkinci pakete Türkiye cep telefonları da dahil, ve ayda 20 euro. Üçüncü pakete ise Alman-ya, Hollanda, İngiltere, Fransa gibi ülkelerin cep telefonları da dahil ve fiyatı 40 euro.

Diyelimki 20 euroluk paketi aldınız. Evde kurulu Akıltel tele-fonunuzdan ve de cep telefonu-nuzdan Akıltel hizmet numarası aracılığı ile Türkiye cep telefon-ları ile tasasız konuşabilirsiniz. Dahası da var: Akıltel aboneleri, abonelikle verilen dakika hak-larını hem Hollanda’da, hem de yurt dışında kullanabilirler. Yani Türkiye tatilinde de Hollanda’yı ucuza arayabilirler.

Türkiye'den de kullanıla-biliyor mu?

Akıltel’i internetle kullandı-ğınız sürece nereden aradığı-nızın önemi yok. Türkiye’den de kullanabilirsiniz. Telefonla kullanım konusunda ise, dikkat etmemiz gereken en önemli şey, hangi ülkeden kullanıyorsak o ülkeye ait bir SİM kartı kullan-mamız gerektiği. Başka bir de-yişle, örneğin Türkiye’de iken, Akıltel’i bir Türkiye SİM kartı ile kullanacağız. Eğer, Hollanda aboneliğimizi (SIM kartımızı) yurt dışında kullanırsak, her zaman dolaşım ücreti veririz, ve bu Akıltel’in kontrolünde değildir. Özellikle Türkiye’den yurt dışını aramak Akıltel ile çok ucuzdur. Türkiye cep telefonun-dan Hollanda ev telefonlarını aramak callback yöntemi ile 7 cente gelmektedir. Hollanda’da-ki cep telefon numaralarını ise dakikası 10 cent’e arayabilirsi-niz. Ayrıca, Akıltel’in 30 ülkede hizmet numarası vardır. Müşte-

rilerimiz o ülkelerden yurt dışı aramalarını ucuz bir şekilde yapabilirler.

Peki yurt dışında iken Hol-landa telefonumuz çalarsa?

Güzel bir nokta. Telefonumu-zu mecburen yanımızda taşıyo-ruz ve bu da pahalıya geliyor.Gelen çağrılar için de bir çö-zümümüz var. Basit bir şekilde anlatayım. Hollanda orjinli cep telefonunuza gelen çağrıyı bir Türkiye telefonuna yönlendire-rek gelen telefon masraflarını da düşürüyoruz. Toplam masraf, müşterinin Hollanda aboneliği-ne göre değişir. Ama ortalama 30 cent civarında olur.

Sık aranılan telefon numa-raları için bir çözümünüz var mı?

Bazı büyük aileler Türki-ye’deki yakınlarını sıkça arıyor-lar. Bu durumlar için şöyle bir çözüm geliştirdik. Biliyorsunuz Hollanda telefon numaralarını ücretsiz kullandırıyoruz. Müş-terilerimiz bizden bir Hollanda numarası alıyorlar ve bu numa-raya gelen çağrıları biz Akıltel üzerinden başka bir numaraya yönlendirebiliyoruz. Örneğin bu amaçla ayarladığımız bir Ams-terdam numarasını isteyen her-kes arıyor, ama telefon Sivas’ta bir köy evinde çalıyor.

Çok ilginç. Yani bir ülkede-

ki bir numarayı arıyoruz, ama telefon başka ülkede çalıyor.

Evet, aynen öyle. 50 ülkede telefon numarası temin ediyo-ruz, üstelik 10 dakika içinde. Ve bu telefonlara gelen aramaları istediğimiz herhangi bir başka telefona yönlendirebiliyoruz. Bu şekilde, özellikle işyerleri, yurt dışında büroları varmış gibi bir imaj yaratabilirler. Mesela şirke-tinizin asıl merkezi Hollanda’da olsun. Almanya’da müşterileri-niz varsa, hem müşterileriniz o Alman numarasını arayabiliyor-lar, hem de Almanya’daki iş iliş-kilerinizde, sanki Almanya’daki büronuzdan arıyormuş gibi bir numara gösterebiliyorsunuz karşının displayinde.

Başka hizmetleriniz var mı?Ses hizmetlerinden ayrı ola-

rak Toplu SMS hizmetimiz de var. Kurumsal müşterilerimiz cok sayıda telefon numarasına SMS gönderebilirler. SMS hiz-metimiz sadece Hollanda tele-fonlarına değil; bütün ülkelere uygun fiyata SMS göndermek mümkün. Ayrıca SMSleri baş-lıklı gönderebiliyoruz. Yani, SMS mesajını alan kişi telefon numarası yerine şirket ismi görebiliyor, örneğin AKILTEL veya HABER.NL gibi. Üstelik bu mesajlar kişiye özel olarak da gönderilebiliyor.

ŞİRKETLER VE İŞYERLERİ İÇİn ŞU ÇözüMLERİMİz VAR1) VOIP altyapısına geçiş. Görüşmeler VOIP teknolojisi

kullanılarak çok daha ucuz gerçekleşir. Ayrıca, istendiğinde normal telefon şebekesi ile de optimal entegrasyon yapılır. İsteyen müşteriler eski santral altyapısını da muhafaza edebi-lirler.

2) Dağınık ofisler arasında ücretsiz görüşme3) Toptan Ses Hizmetleri. Çok telefon trafiği olan şirket-

ler için ucuz ve saniye bazlı arama imkanı4) Yurt içi ve yurt dışı telefon numaraları temini ve çağrı

yönlendirme5) Uluslararası telekonferans sistemi. Değişik ülkelerdeki

katılımcılar Akıltel altyapısı ile konferans sistemine ulaştıkla-rından Akıltel konferans sistemi diğer alternatiflerden çok ucuzdur

6) Yurt dışı dolaşım ücretlerinin önlenmesi. Cep tele-fonlarına gelen çağrılar yurt dışında dolaşım ücreti olmadan cevaplanabilir.

20 yıldır Hollanda’da yaşıyorum. ODTÜ Bilgisayar Mühendis-liği mezunuyum. 1991 yılında, İş Bankası genel müdür-lüğünde yazılım uzmanı olarak çalışıyor iken, hem yurt

dışında tecrübe edinmek, hem de askerlik hizmetini kısa yapabilmek için kısa bir arayışta bulunmuştum. Tesadüf olarak Hollanda’da bir iş buldum ve Amsterdam’a geldim. Uzun yıllar telefon rehberleri endüst-risinde çalıştım. Son 10 yıldır da kendi şirketlerim aracılığı ile ICT sektö-ründe, daha çok veri tabanı konusunda çalışmalar yaptım. Son iki yıldır da Akıltel markası adı ile telekom sektöründe faaliyet gösteriyorum.

Bu sayımızda, Telekom sektöründeki başarılı girişimcimiz ve modern zamanların gereksinimi işlevleri olan bir telefon sistemi kuran, Doğan Yılmaz ile yaptığımız röpörtajı yayınlıyoruz.

Yukarıda belirtilmiş olan ve Hollanda sağlık sektöründen alınmış diplomaya sahipseniz ya da geldiğiniz ülkede, eş-değer eğitiminiz var ise ve Hollandacayı iyi konuşuyorsanız hemen başvurabilirsiniz. Henüz eğitiminizi tamamlamamış olsanız bile başvurularınız değerlendirilecektir. Hemşirelik ve hastabakıcı elemanların yanısıra, sağlık sektöründe eğitim almış takım yöneticileri de aranmaktadır. Sağlık sektöründe çalışmak istiyorsanız veya çevrenizde ilgi duyanları tanıyor-sanız bizimle iletişime geçebilirsiniz.

SAĞLIK SEKTÖRÜNDE FEMITAS ZORG

İletişim bilgileri:Femitas Zorg

e-mail: [email protected]: 06-11595236

b.g.g.: 06-52681946

İŞ İLANIRotterdam ve çevresinde büyük bakımevlerine sahip olan tanınmış bir bakımevi bünyesinde,

Delfshaven bölgesinde çalışmak üzere Türk ve Faslı uzman eleman aranıyor.

- MBO-Verpleegkunde (niveau 4)

- HBO-Verpleegkunde

Femitas Zorg

Akıltel promosyon amacı ile Türkiye dahil bazı ülkelerdeki sabit telefonları ücretsiz arama imkanı sunuyor. 020 811 4040 numarasını arayan herkes Türkiye'deki büyük şehirlere ait sabit telefonları arayabiliyor. Bunun için Akıltel müşterisi olmaya gerek yok. Bu şekilde aranabilen tüm ülke ve şehirler listesi için www.akiltel.com adresine bakabilirsiniz.

Akıltel müşterileri aboneliklerini birden çok telefondan kullanabi-lirler. Yani bir aile abone olursa, anne baba ve çocuklar aynı abone-likle yurt dışını arayabilirler. Hatta Hollanda'daki müşterimiz isterse, onun aboneliğini yurt dışındaki yakınları bile kullanabilir. Örneğin Hollanda’daki müşterimiz kredi alıyor ve bu kredi ile Türkiye’deki yakınları Akıltel’i kullanabiliyorlar.

Doğan Yılmaz

Röportaj/Foto: Fatih Karaman

Page 21: HABER Gazetesi Nr-24

HABER21 APRIL / NİSAN 2012 HABER21

Kös

e

Adv

ocat

en Law

Offic

eHollanda’da en büyük Türk avukatlık bürosu5 avukat ve 3 hukukçusuyla hizmetinizde.

Her avukatımızın kendine özel uzmanlık alanı vardır. Ankara Antlaşması'ndan doğan ek oturum hakları, (ağır) ceza davaları, boşanma davaları, sosyal sigortalar hakları, iş davaları, ticari davalar vs.

Merkezimiz Rotterdam’dadır. Amsterdam şubemizde de randevu verilmektedir.

Tel: 010 - 215 13 11www.koselaw.nl

www.schoonmaakbedrijfschiedam.nlinfo@schoonmaakbedrijfschiedam.nl

Her türlü dış cephe temizliği hizmetlerimiz mevcuttur.

Tel: 0655-38 45 54

Ofis ve işyerlerinizin cam temizliĞi

Laan op Zuid 480 • 3071 AB • Rotterdam

Ing. Bekir Özalp • Tel: 010-4230513

"SANAT GÜZEL OLDUKTAN SONRA KİmİN yApTIğI hİç öNEmLİ DEğİL"

Banu Lapré Alniak 29 yaşında, Hollanda da doğup büyüdu. 3 yıldır evli ve Rotterdam belediyesinde

çalışıyor. Bir yıl önce proje asistanı olarak başladı ama şimdi Rotterdamse School’da lojistik ve organizasyon

bölümünde çalışıyor.

Küçüklükten beri resim yapmayı sevi-yor Banu. Grafisch Lyceum’a başvur-muş ama “bu iş para kazandırmaz kızım sen başka bir okula başvur” diyen anne-sinin tavsiyesini din-leyip Scheepsvaart en Transport okuluna başlamış. Aslında eği-timi lojistik olmasına rağmen muhasebe işi-ne yönelmiş.

Bütün resimlerini evinde ki odasında yapıyor. Birgün evlerine gelen misafirleri yaptığı resimleri görünce tuvale yapmasını tavsiye etmiş ve böylece 19 yaşında başlamış tuvale resim yapmaya. 11 yıldır yapıyor ve ara sıra sipariş üzere de re-sim yaptığı oluyor.

Tabi artık mekan olarak yetmeyince ken-dine ait bir atölye açmak istiyor Banu.

Renklerle çalışmayı seviyor. Tuvalin önüne oturup önce boya seçiyor ve fırçasında boya ile ne yapsam diye başlayıp ve hiç ummadı-ğı resimler yaptığı çok olmuş. Resimlerinde anlatmak istediği özel bir şey yok. İnsanla-rın resimlerine baktığında mutlu olmalarını hedefledigini anlatiyor. Fakat sonraki aşa-malarda, farkında olmadan bir tarz da geliş-

tirmiş çünkü resimlerini görenler be-lirli bir tarzı olduğunu ve her seferinde

o tarzın geri geldi-ğini söylemişler kendisine.

İlham aldığı bir sanatçı yok, “Güzel olduk-tan sonra kimin yaptığı hiç önemli değil” diye ekli-yor. Evlere gidip evin renklerine uygun bir resim de yapıyor. Bir tabloya ortalama 6/7 saat uğraşıyor ve başladığı resmi muhakkak bitirdiğini gururla anlatıyor.

11 yılda 60-70 arası tablo yaptı Banu. Hep-si farklı mekanlari süsledi. Elinde 12 tane re-sim var. İleride belediyedeki işini 2 güne indi-rip geri kalan günlerde resim yapmak istiyor ve 5 yıl içinde bir galeri açmak istiyor. Resim yapmak isteyenlere, “Herkes resim yapabilir yeter ki içinde istek olsun ve biraz da yaratıcı olmak lazım” diye tavsiye de bulunmayı da ihmal etmiyor Banu okurlarımıza.

Banu Hanım'a ulaşmak isteyenler aşağı-daki mail adresini kullanabilirler.

Banu Lapré Alniak <[email protected]>

“Ben resimlerimi aksam yapıyorum,

gece ve mutlaka müzik esliğinde

yapmayı seviyorum. Hep evde yapıyorum

resimlerimi” diyor Banu Lapre Alniyak.

BANU LAPRé ALNİAK

Page 22: HABER Gazetesi Nr-24

HABER 22APRIL / NİSAN 2012HABER 22

cemile hanım kendinizden bahser-der misiniz? Bir iş kadını olarak ev ve işi bir arada götürüyorsunuz. Zorlan-dığınız konular oluyor mu ?

Çalışmak gerçekten bana huzur veriyor. Kendi işinin sahibi olmak, özgürlüktür. Ev-liyim, iki çocuğum var. Elbette hem ev hem iş bunun zor tarafları var, ama bu konuda ailem ve eşim çok destek oluyorlar. Özel-likle eşim her zaman bana destek oldu ve olmakta.

Sezer Danışmanlık ne zaman ve na-sıl kuruldu, okuyucularımızla paylaşır mısınız?

Sezer Voor Diversiteit’i 5 Ocak 2000 tarihinde kurdum. Daha öncesinde danış-man olarak bir çok sektörde çalışmıştım, projeler yapıyor, projeler üretiyordum yani yeterli alt yapı ve birikimim vardı. Hiç unut-muyorum, Ticaret Odasına kayıt olduğum ilk gün, ilk iş teklifimi almıştım. O an ki duygularımı anlatamam. Sanki insan ilk çocuğunu kucağına alıyor gibi.

Biz daha çok sosyal ve kültürel alanda projeler üretiyoruz. Özel müteşebüslerin yanısıra bakanlıklardaki ihalelere katılı-yoruz. “Discriminatie en pesten ’ ile ilgili Rotterdam, Vlaardingen ve Rijswijk’te pro-

jeler gerçekleştirdik. Sezer Danışman-lık, ekip olarak çok iyi ve uyum içe-

risinde çalışıyor. Yakında ikinci şirketimizi de kurcağız.

Ne tür çalışmalar yapı-yorsunuz?

Göçmenlere yönelik uyum politikasıyla ilgili ihaleler (kurslar) alıyoruz. 2007 yılında yürürlüğe gi-

ren yasa gereği göçmenler dil kursuna gitmek mecburi-

yetinde. Bu mecburiyet Türkler

için kalksa da diğer AB üyesi olmayan ülke vatandaşları için geçerli. 1 Ocak 2012 tari-hinden itibaren, kurs ücretini kişi kendisi ödeyecek. 2012 öncesi müracaat edip, kur-sa devam edenler bu uygulamanın dışında. 1,5 yıl evvel Rotterdam Zuid ve Noord’ta, yaklaşık 100 babayla gerçekleştirdiğimiz projemiz başarıyla tamamlandı. Ambas-sedeur dediğimiz gönüllü elemanlar yetiş-tiriyoruz. Bir diğer projemiz sağlık ile ilgi-li. Gençlik merkezleriyle ortak çalışmalar yürüteceğiz. Gençlerin sorunlarıyla alakalı ailelerle görüşeceğiz.

Günümüzde Türk kadınları siyasette başarılı bir noktaya doğru ilerlemekte. Siz de bir siyasi partinin il başkanlığını yürütüyorsunuz. Bayanların bu başarısı iş dünyasına da yansıyor mu ?

1993 yılından beri D66 üyesiyim. Kalbi sosyal, beynim liberal olduğu için D66 bana, bende partime uygunum, diyorum. 2006 yı-lında başladığım D66 partisinin Rotterdam il başkanlığını geçen yıla kadar yürüttüm. Tabi bu tepeden inme olmadı, uzun yıllar parti içerisinde, çeşitli komisyonlarda aktif olarak çalıştım, il başkanlığına aday olunca da üyeler beni seçip, bu göreve getirdiler. Evet, üst düzey yönetici olarak çalışan ba-yanlarımız var. İlerde daha çok başarılı iş kadınlarımızın olacağına inanıyorum.

Hollanda İş Kadınları Federasyonu tarafından düzenlenen ‘Yılın İş Kadını’ yarışmasında 3. oldunuz. Bu konuyu bi-raz açar mısınız? Kimler katılabiliyor, şartları nedir ? Sizin seçilmenizde hangi faktörler ön plâna çıktı ?

Hollanda İş Kadınları Derneği üyesiyim. Aday olmam için teklif onlardan geldi. Ka-tılım prosedürü ise şöyle; İlk önce Ticaret Odasına kayıtlı şirketiniz olması lâzım. Sonra mevcut ticarethaneniz istenilen kri-terlere uymalı. Ben de baktım tüm şartlar fazlasıyla bizde var. Müracaatımızı yaptık, kısa bir süre sonra bizden yıllık işyeri en-vanterimiz istendi. Gönderdik. O da olumlu onaylanınca bir komisyon iş yerine gelip incelemelerde bulundu. Daha sonra Fortis bankasının Utrecht kentindeki genel mer-kezinde düzenlenen finalde, yüzlerce giri-şimciyi geride bırakarak üçüncülük ödülü-nü kazandık. Böylesi önemli bir yarışmada dereceye girmek beni ve iş arkadaşlarımı son derece mutlu etti.

HABER Gazetesi çalışanları

Göç-menlere yönelik

uyum politikasıyla ilgili

ihaleler (kurslar) alıyoruz.

2007 yılında yürürlüğe giren

yasa gereği göçmenler dil kur-

suna gitmek mecburiyetinde. Bu

mecburiyet Türkler için kalksa

da diğer AB üyesi olmayan

ülke vatandaşları için

geçerli.

Hollanda ve Hollandalıların istismarı ile sönük geçen 400. Yıl kutlamaları ara-dan geçen yüz yılda unutuldu gibi ama yine de anmadan geçmemek gerekir. O dönem Türkiye’nin yükselişe geçtiği dönem ve Avrupa Birliği'nin ekonomik krizlerle başa çıkmaya çalıştığı yıllar. Henüz daha ekonomik olarak dibe vu-rulmamış ve Avrupa eski sömürgeler-den gelen tatlı paranın son demlerini harcıyor.

Sömürülen ülkeler Afrika’da Asya’da birer birer ekonomik dev oluyorlar. 2020 yılına gelindiğinde ise kriz döneminde aşağılanan ve rezilce rencide edilen Yunanistan Türkiye ile federasyon ka-rarı alıyor. Başkent İstanbul’a taşını-yor. 2030’da federasyona Bulgaristan, Makedonya, Sırbistan katılıyor. 2035 yılında Macaristan federasyona katıl-mak istiyor. Uzun görüşmelerden sonra Budapeşte’nin Büyük Doğu Birliği’nin başkent olması şartı ile hem Macaris-tan birliğe katılıyor, hem de Budapeşte başkent oluyor. Tarihsel birliktelik kısa zamanda ekonomik olarak meyvelerini vermeye başlıyor. Herkes nostaljik ola-rak eski Roma ve daha sonra Osmanlı döneminin o ahenkli günlerini anıyorlar ve o döneme uygun olarak yeni birlik inşa ediliyor.

2045 yılında birlik kapısında bek-leyen Arnavutluk, Bosna ve Romanya yeterli ekonomik güce ulaştıklarından

ve Kuzey Avrupa Birliği ile bir bağları kalmadık-larından Büyük Doğu Birliği’ne katılıyorlar. 2060 yılına gelindi-ğinde İran ve Arap Birliği de katılım hakkı sağlıyorlar. Eski petrol zen-ginliği kalma-yan bu ülkeler geçimlerini Bü-yük Doğu Birliği ile olan ticarete ve turistik harekete endekslemişler.

2072 yılında Kazakistan’a kadar olan Türki Cumhu-riyetler birliğe katılı-yorlar. Doğunun doğal hareket alanında olan bu ülkeler yüzyıllar boyu sun’i olaylarla ve entrikalarla birbirleri-ne düşman olmaları ha-sebiyle gelişemedikleri-ni gördüklerinden, her yerde yeni araştırma ve iletişim merkezleri kur-dular. Buhara ve Kayseri araştırma ve geliştirme-nin merkezi oldu.

Avusturya ise 2009 yılında kurulan

Sultanlar Yolu’nu te-mel göstererek Bü-yük Doğu Birliği’nin doğal bir parçası olduğunu ispatla-maya çalışsa bile henüz birliğe kabul

edilmedi. Avusturya 2009 yılı Sultanlar yolu

kurulumunu aynı zaman-da Büyük Doğu Birliği’nin başlangıcı olarak görüyor.

Hollanda ile Osmanlı ara-sında başlayan diplomatik ilişkiler beşyüzüncü yıl kut-

lamaları çerçevesinde doğu ve batı arasındaki ilişkilerin

başlangıcı olarak tanımlanarak yeni bir boyutla kutlanıyor. Bü-yük Doğu Birliği Parlamentosu, Kuzey Avrupa Birliği’ne veri-lecek yardımların kutlamalar çerçevesinde artmasını onay-layarak geçim sıkıntısı çeken Kuzey Avrupa halklarına kışı rahat geçirmelerini sağladılar.

100 yılda nelerin değişti-ğini görmek bizleri memnun

ediyor. Büyük Doğu Birliği’nin adaletli gelir dağılımı sayesinde

doğuda fakirlik kalmadı. Afrika, eskiden Türki-ye, günümüzde

Büyük Doğu Birliği sayesinde fakirliğin kalmadığı bir kıta haline geldi. Sömürge diktatorlarının yerine eğitimini Buhara, İstanbul, Tahran, Atina, Budapeşte gibi ilim merkezlerinde almış, başta Türkçe olmak üzere Büyük Doğu birliği dillerini konuşan adaletli yöneticiler tarafından yönetildiğinden beri demokratik ve eko-nomik gelişimler kesilmiyor.

Türkçe Eğitim Merkezi tarafından koordine edilen etkinliklerde Kuzey Avrupa Birliği’nde iş yapan işverenle-rimiz büyükelçiliklerde buluşarak coş-ku ile kutlamalara katıldılar. İstanbul ve Budapeşte’de bulunan Hollandalı göç-men işçiler verilen teşviklerle Kuzey Avrupa Birliği büyükelçilik ve konso-losluklarında ihtişamlı resepsiyonlara katıldılar. Birliğimizde çalışan Hollanda-lıların çoşku ile kutlamalara katılımları entegrasyona katkı sağladığı için bizleri de mutlu etti.

Almaty’den yola çıkan nostaljik kutlama kervanı İbn-i Batuta ve Evliya Çelebinin izlerini takip ederek İstanbul ve Budapeşte üzerinden Brüksele ulaş-tı. (Hollanda diye bir ülke günümüzde kalmadığından diplomatik ilişkiler Brük-sel üzerinden gidiyor). Ayrıntılı kutla-ma proğramı için www.sultanstrail.com websitesine danışınız.

Daha güzel ilişkilerin geliştiği yeni bir dünya dileklerimizle,

(Budapeşte - BDB)Sedat Çakır, göçebe aile yapısından kaynaklanan genetik yapıyla Sultanlar Yolu’nu hazırladı ve yürüdü, yine aynı genetik yapının değiştirici etkisiyle değişim danışmanlığı yapıyor.

İstanbul ve Budapeşte’de bulunan Hollandalı göçmen işçiler verilen teşviklerle Kuzey Avrupa Birliği büyükel-çilik ve konsolosluklarında ihtişamlı resepsiyonlara katıldılar. Birliğimizde çalışan Hollandalıların çoşku ile kutlamalara katılımları entegrasyona katkı sağladığı için bizleri de mutlu etti.

SEDAT ÇAKIR [email protected]

2112 – Hollanda – Türkiye 500.yıl kuTlamaları (kuzey avrupa birliği – büyük doğu birliği)

Röportaj: M. Ali TopcuFoto: M. Ali Topcu / M. Fatih Karaman"BAŞARININ SIRRI ÇALIŞMAKTIR,

BEN BUNA HEP İNANMIŞIMDIR"

Yemek yapmayı çok seviyorum, kendime göre değişik yemekler yaparım. Ev halkı genelde yaptığım yemekleri sever. Ancak benim sorunum fırsat bulup mutfağa sıklıkla girememek. ‘Ballı Et’ yemeğim meşhurdur. Ailem ve dostlarım bu yemeğimi çok severler.

"1965 yılında Tunceli’de doğ-

dum. 1979 yılında Hollanda’ya geldim. Geldiğimin günden

bu yana hep ça-lıştım. İlk zamanlar Hollanda’da göç-

men politikası yok-tu. Her şeyi kendi

imkânlarımla yapmak zorundaydım. Okula

gitmek istiyordum yol gösteren yoktu.

Kendi çabamla orta eğitimi bitirdim daha sonra HBO eğitimimi

tamamladım.

Geleneksel MultiFestijn, bu yıl 18 ile 21 Ekim 2012 ta-rihleri arasında, Schiphol

havaalanı yakınında olan Vijfhui-zen’deki Expo Haarlemmermeer’de düzenlenecek. Kültür, sanat, fuar, tanıtım ve eğlence etkinlikleri açı-sından son 6 yıldır geleneksel ola-rak düzenlenen MultiFestijn, bu yıl yenilenmiş tarzıyla ve daha da pro-fesyonelleşerek toplumla buluşuma hedefinde. Multifestijn 2012 Genel Koordinatörü Ebubekir Öztüre yap-tığı açıklamada, Türkiye’de çıktık-ları turneleriyle büyük ün kazanan Anadolu Senfoni Orkestrası'nın T.C. Kültür Bakanlığının katkılarıyla fes-tivale katılacağını açıkladı. Öte yan-dan bu MultiFestijn 2012’ye, Türki-ye ve Hollanda’nın yanı sıra; Afrika, Fas, Kuzey Kıbrıs, Kazakistan, Azar-beycan, Kırgızistan, Türkmenistan, Özbekistan, Tiva, Hakas, Yakutistan, Tataristan, Altay Cumhuriyeti, Ga-gavuz Yeri, Dogu Türkistan (Uygur-lar), Dagıstan (Nogaylar)’In da çe-şitli etkinliklerle iştirak edecekleri belirtildi.

Ulaşım açısından merke-zi konumda bulunan Expo Haarlemmermeer’in 26.000 m2 kapalı ve 10.000 m2 açık fuar ala-nında, 240 ayrı stantta, 150’yi aşkın firmanın gene onbinlerce ziyaretçi-lerle buluşması bekleniyor.

Multifestijn 2012 hazırlıkları başladı

CEMİLE SEZER

Page 23: HABER Gazetesi Nr-24

HABER23 APRIL / NİSAN 2012 HABER23

Gelecekle alakalı planlarınız var mı?Evet, kesinlikle var. Öncelikle mensubu olduğum

partim D66 içinde Rotterdam il başkanına destek olmak istiyorum. İşimle alakalı olarak ise şirketle-ri büyütmek istiyorum. Akabinde Hollanda çapın-da ses getirmek amacındayım, planlarım bu yön-de. Umarım bu planlarım kısa sürede gerçekleşir. Hollanda’nın birçok kentinde yeni şubeler oluştur-mayı hedefliyoruz. Şirketimizin bir kolunu da (en geç 5 yıl içinde) Türkiye’de açmak istiyoruz.

Sporla aranız nasıl?Bir müddet koşu yaptım. Rotterdam’daki 2

köprü arasında koşu sporu epey zaman yaptım. İler-leyen zamanda belde rahatsızlık olunca bırakmak zorunda kaldım. Fırsat buldukça yüzüyorum. Ama son birkaç aydır hiçbir sporu yapmaya zama-nım olmuyor.

Sinema ve tiyatroyla ilgilenir misiniz?

Bir ara sinemaya üyeydik. Ailece gidiyorduk. Ancak zaman sıkıntısı yüzünden sıkça sinema ve tiyatroya eskisi gibi gidemiyorum. Rotterdam Flar-moni Orkestrası’na üyeyim. Burada danışma ku-rulundayım. Klasik müzik dinlemeyi çok seviyorum.

Hollanda’da-ki Türk Toplumuna mesajınız var mı?

Toplumuzda güzel yerlerde olan insanlarımız var ancak tam istediğimiz yerlerde, hak ettiğimiz yerler-de değiliz. Bunun yolalrından biri, Hollandalıların da bulunduğu dernek, kurum –kuruluşlar da yer almamız lazım. Gönüllü çalışmalar yapmalıyız. Ge-rekirse kapıları itip, içeri girmeliyiz. Biz Hollanda’da yaşıyorsak zorlukların üstesinden gelmesini bilme-miz lazım. Geleceğimizi burada sağlamak için onlarla beraber aynı yolda yürümemiz gerekir.

500. YILA nAME

Leiden Üniversitesi krimi-noloji uzmanları, Hilde Wer-mink, Jan de Keijser ve Pauline Schuit’in yaptıkları araştırma sonucu Hollanda’da aynı suç-tan yargılanan yabancıların hapis cezasına çarptırılma riskleri Hollandalılara göre daha yüksek. Yargılanan ya-bancıların Hollandaca konu-şamaması durumunda ise, Hollandalı hâkimler tarafın-dan cezalandırılmaları riski

bir kaç kat artıyor.Araştırma-ya göre, hâkim karşısına çıkan yabancıların, hapis cezasına çarptırılma riskleri, aynı sucu işlemiş Hollandalılara göre 5 kat daha fazla. Hollandacayı konuşamamaları durumunda ise bu risk 20 kata kadar çıkı-yor. Uzmanlar, değişik şehirler-de 541 duruşma takip ederek, bunlardan 365 tanesi üzerinde araştırma yaparak bu sonuca vardıklarını açıkladılar.

Hollanda’da yabancıların ceza alma riski 5 kat daha fazla

365 duruşmada yargılanan tutuklulardan 170 tanesinin yabancı olduğu ve 47 tanesinin ise Hollandaca bilmediği raporda belirtiliyor.

BAŞSAğLIğI

ORRO Şirketler Grubu Yönetim Kurulu Başkanı Celal Oruç'un özel kalem müdürü, Ertuğrul Gökçekuyu'nun babası Rafet Gökçekuyu'nun, hakkın rahmetine kavuştuğunu teessürle öğrenmiş bulunu-yoruz. Merhuma Allah'tan rahmet, ailesi-ne bol sabır diliyoruz.

Palet Party Centrum sahibi Ah-met Akgül Bey'in ba-bası emekli uzman çavuş Mustafa Akgül'un vefat ettiğini oğ-rendik. Merhuma Allah'tan rahmet, geride kalan yakınlarına bol sabırlar diliyoruz.

TAZiYE – GEÇMiŞ OlSUN – TEBRiK - DilEK vE TEMENNilER

GEÇMİŞ OLSUN

Okurlarımızdan Özbey Food sahibi Özgür Çetin’in 20 güne yakın hastanede kaldığını öğ-rendik. Acil şifalar diliyo-ruz

Okurlarımızdan Ayşe Akdemir'in hasta-nede başarılı bir ameliyat geçirdiğini öğrendik. Ken-disine geçmiş olsun diyor, acil şifalar diliyoruz.

HOTIAD Başkanı Tur-gut Torunoğulları'nın kızı Zeynep Torunoğulları ile Ser-hat Kerenciler'in, 28 Nisan'da Kurhaus'da nişan töreni oldu-ğunu öğrendik. Ebeveynlere ve talihli gençlere şimdiden bol mutluluklar diliyoruz.

23 mart 2012 tarihinde dünya evine giren Şahin Yıldı-rım ve Hacer Yıldırım çiftini tebrik eder, mutluluklar ve başarılar dileriz.

100 yıl sonra dünyada şu anda öngörmekte zorlanacağımız bazı gelişmeler olacak. Perşem-benin gelişi çarşambadan belli olur derler diğer yandan. Bu yıllara bakarak bir gelecek projeksi-yonu kurmayı deneyebiliriz.

Ülkeler birbirleriyle dost olmaz. Dostluk in-sanlar, halklar arasında olur. Ülkeler arasındaki temas çıkar ilişkileriyle şekillenir.

Yerli Hollandalılar ve Türkiye kökenli Hollan-dalıların önümüzdeki on yıldan başlayarak gide-rek artan sayılarda Türkiye’de yaşamaya başla-yacaklarını düşünmekteyim. Öyle ki, Türkiye’de ağırlıklı olarak Hollandaca konuşan, tabelaları bile yer yer Hollanca olan köy ve beldeler meyda-na çıkabilir. Hollandalı sosyologlar, antropologlar Türkiye’de yaşayan 4. ve 5. Kuşak Hollandalıları konu alan çalışmalar yapacak ve kitaplar yayım-layacaklar. Türklerin özellikle bazı bölgelerde hoşlarına giden bir durum için ‘Çok gezellig bir durum valla’ dediklerine tanık olacağız. Aynı şe-

kilde de Hollandalıların, özellikle Amsterdam, Rotterdam gibi büyük şehirlerde stop yerine ‘Dur’ diyecekler bazen. Şu anda bile bazı ‘tamam, haydi’ vb. Türkçe kelimeler tedavülde malum.

Hollandalı müteahhitler temel kazığı çakmak-taki ve su altına tünel kazma alanındaki marifet-leri nedeniyle Türkiye’de nam yapacaklar. Türk dizilerinde Hollandalı aktrisler de rol almaya başlayacak.

Müslümanlık Hollandalılar arasında yayılacak. Belki de sivil toplum kuruluşu olarak dünya ça-pında söz sahibi olan HMDB’den, Hollandalı Müs-lüman Dostlar Birliği cemaatından söz edilecek.

Vizeler çoktan tarihe karışmış olacak. Vize söz-cüğü filmlerde ve skeçlerde kullanılan komik bir laf gibi algılanacak.

O sıralarda iyice küreselleşmiş dünyada adil düzen tesis etmek insanlık için daima önemli bir konu kalmaya devam edecek. Yerli Hollandalıların Türkiye ve müslümanlık şemsiyesi üzerinden bu

alandaki çalışmalarda daha etkin olabilecekle-rini samimi olarak düşünmekteyim.

Sosyal medya alanındaki gelişmeler bütün dünyayı elektronik bir beldeye dönüştürürken birbirine yakın olan kültürler çeşitli şekillerde füzyonlar, ikili yararlar oluşturmaya devam edecekler. Bu arada yapay zeka alanındaki ça-lışmalar şu anda filmlerden tanıdığımız alan-larda kendisini göstermeye başlayacak.

Robotlardan cyborglar aşamasına geçmiş olacağız. Uzaya açılma zamanları yaklaşmış olacak.

Bütün bu gelişmeler insansever bir küre-sel dünyanın yaratılmasında çok önemli rol-ler üstelenecek. Tabii Avrupa’nın bunun çok öncesinde , şu günlerde çok etkin olan ırkçı ve aşırı maddiyatçı örgütlenme dalgalarını atla-tabilmesi koşuluyla gerçekleşebilecek. Wilder-sizm yenildiği ölçüde kalıcı dostluğun güneşi yükselecek.

Toplum ve Güvenlik Vakfı’nın yayınlamış olduğu rapora göre, 2005 yılından 2010

yılına kadar olan zaman dilimin-de, Hollanda’da alkol zehirlenme-sinden dolayı hastanelere kaldı-rılan kız çocuklarının sayısı ikiye katlandı.

Yapılan araştırmaya göre Hollanda’da yıllık, yaşları 10 ila 24 arasında olan iki-bin 300 çocuk ve genç, alkol zehirlenmesinden dola-yı hastanelerde tedavi görüyor. Bu çocukların yarıdan fazlası 15–20 yaşlarındalar. Kız çocuklarında,

alkol zehirlenmesinden dolayı te-davi altına alınanların sayısında yüzde 101 artış belirlendi. Aynı yaş grubunda olan erkek çocukla-rındaki artış ise yüzde 66 olarak ölçüldü.

Raporda yer alan bir başka de-tay ise, yaşları 25’in altında olan, ortalama 24 bin genç, aşırı alkol aldıktan sonra, karıştıkları kavga veya kazadan dolayı, hastanede tedavi altına alınmış.

Uzmanlar, gençlerdeki korku-tucu boyutlara ulaşmış olan alkol kullanımının sebeplerini araştırı-yorlar.

Alkol komasına giren kız çocuklarının sayısı ikiye katlandı

Sadık yemni yazdı

Geçtiğimiz gün-lerde elim bir trafik ka-zasında hayatının ba-harında yaşama veda eden 22 yaşındaki Yu-suf Tokgöz, arkadaşlarının göz yaşlarıyla ebedi hayata uğurlandı. Bizler de kederli ailesine başsağlığı ve sabırlar diliyoruz.

DEIK - DTIK Avrupa komitesi-ve HOTIAD Başkanı Turgut Toruno-ğullarının kuzeni Esra Torunoğulları geçtiğimiz günlerde Pariste nişan-landı. Turgut bey nişan yüzükleri-ni bizzat kendi taktı. Esra ve Cihata mutluluklar diliyoruz. Dügün Haziran ayında Hollanda da olacak.

TEBRİK

TEBRİK

1 Nisan 2012 Pazar günü Amsterdam Osdorp Düğün salonunda gerçekleştirilen programa yaklaşık 500 yar-dımsever katıldı.

Programda Hollanda IHH'nın yeni tanıtım filmi, yetim bakılan ülkelerden gelen yetim mesajları katı-lımcılara izlettirildi. Ahmet Boz hocaefendi yetimlerle alakalı bir konuşma yaptı, Hoorn camiinden "Minik Yürekler Grubu" ilahiler ve Nat-ı Şerifi seslendirdiler, Endonezyalı hafız Dr. Ah-med Mizar Kur'an tilave-tinde bulundu.

Programa hayırseverle-rin yanısıra, IHH'nın Bang-ladeş'teki partner kuruluşu El-Aman'ın genel sekreteri

Dr. Halilur-Rahman Mada-ni, Etiyopya'daki partner kuruluşu OWDA'nın başka-nı Ömer Hersi, Belçika ve Avusturya IHH başkanları ile çeşitli dernek temsilcileri ve işadamları da katıldılar. Mücahit Batman’ın sunucu-luğunu yaptığı programda Hollanda IHH başkanı Hüse-yin Gündüz’ün yanısıra mi-safirler de birer selamlama konuşması yaptılar.

Ayrıca programda, bazı yetimlerden gelen el işleri-ni ve Kur'an-ı Kerimi açık arttırma ile hayırseverlere sunulması büyük ilgi gördü. Bazı hayırseverler de altın bilezik, yüzük ve küpelerini yetimler yararına açık art-tırmaya sundular.

ıHH yeTİMLeRİ UNUTMADı

Ankara Sivaslı Dernekler Federasyonu (ASİDEF) Baş-kanı Erol Yanar, Hollanda Sivaslılar Platformu'nu Ziya-ret etti. Hollanda Sivaslılar Platformundan yapılan açık-lamaya göre, Türkiye Ulaş-tırma Bakanlığı Denizcilik ve Haberleşme Strateji Geliştir-me Başkanı ve aynı zaman-da Ankara Sivaslı Dernekler federasyonu(ASİDEF) Başka-nı Erol Yanar, “Amsterdam RAİ 2012 İntertraffic Fuarına katıl-mak için geldiği Hollanda'da Sivaslı hemşehrileriyle birara-ya gelerek çalışmalar hakkın-da bilgi aldı. Hollanda Sivaslı-lar Platformu Başkanı İbrahim Çitil ve Yönetim Kurulu üyeleri tarafından karşılanan ASİDEF Başkanı Erol Yanar’a başarılar dileyerek Türkiye’nin haber-leşme ve ulaşım alanında kat ettiği gelişmelerden dolayı gu-rur duyduklarını ifade ettiler.

Asidef Başkanından, Hollanda Sivaslılar Platformu'na Ziyaret

Page 24: HABER Gazetesi Nr-24

HABER 24APRIL / NİSAN 2012HABER 24

Röportaj/Fotoğraf: Ayşe Akdeniz (AA Photography)

keuken express

Keuken Express bayilikler veriyor!

[email protected]

• Minimum düzeyde yatırım ve bol gelirli bir iş.• 4 hafta içerisinde Showroom'unuzu hazırlayıp teslim ediyoruz.• Showroom masraflarını 6 ay içerisinde ödeme imkanı.• Minimum 70 m2, maksimum 120 m2 işyeri büyüklüğü.• Personelinizi sektör bilgisi ve satışları için ücretsiz eğitiyoruz.

İletişim:

Monique Block 010 291 08 44

Bayram Köse: 0648- 361795

11 yıl önce evlilik yoluyla Hollanda’ya gelen Tuğba Yüce, bu-rada zamanını boş geçirmek yerine, gençlere bazı konularda yardımcı oldu. Okuma yazma dersi, yaşlı ve çocuklara Kur'an dersi ve Türkçe eğitiminden tutun da, çocuklar için sosyal faaliyetlere kadar birçok yer-lerde bulundu.

Evli ve 2 kız çocuk annesi. Türkiye’de Zeytinburnu İmam Hatip Lisesi mezunu. İstanbul Üniversitesi İşletme Bölümü'nü yarım bırakmak zorunda kalan Tuğba, bunun nede-

nini Türkiye’deki başörtüsü yasağı olarak nitelendiriyor. “Bunun acısını senelerce hissettim çünkü okumak benim için hayattaki en önemli şey-di” diyor. İlk kızı dünyaya geldikten sonra Avrupa İslam Üniversitesi'yle tanıştı ve yarım kalan eğitiminin ta-mamlaması için önüne çıkan bu fır-satı değerlendirdi. “Allah, bir insanın bir ilme başlamasıyla bütün işlerinin kolaylaşacağını buyuruyor. Ben bu-nun canlı bir örneğiyim” diyor Tuğba. Avrupa İslam Üniversitesi'ni seçme nedeniyse, Türkçe eğitim verdikleri için. İmam Hatip kökenli olduğundan dolayı ilahiyat okuma şansı bulan Tuğba, “Avrupa'da böyle bir imkân resmen insanlığa sunulmuş bir hazi-nedir” diyor ve bütün gençlerin hatta ev hanımlarının bile faydalanmasını tavsiye ediyor.

Hollanda’da İstanbullu olmanın avantajını çok iyi yaşıyor. İstanbul’da-ki tesettür modasını Hollanda’daki güzel bayanlara sunmaya karar ver-diğini anlatıyor ve böylece Işıl Butik'i kurduğunu anlatıyor.

İnsanların modayı bir iki sene son-rasından değil de, sezonunda takip edebilmeleri ve faydalanabilmeleri için elinden geleni yapıyor Tuğba Yüce. Sık sık İstanbul'a gidip en son

moda kıyafetleri getirmeye çalışıyor. Müşterilerin tepkilerinden oldukça memnun. “Beni sevmeleri, benim-semeleri çok hoş, amacım zaten in-sanların çekinmeden gelebilecekle-ri bir mekân oluşturmaktı. İnsanlık yararına olan şeyleri çok seviyorum. Güzel giyinmek ve güzel konuşmak, dertleşmek, güvenmek gibi" diyor.

Işıl Butik hazır kıyafet bulunduran ve bunun yanısıra kişiye özel tasarım-ları ve kişinin ölçülerine göre istediği

kıyafeti uygun fiyatlarda diktirebile-ceği bir butik. Düğün nişan veya özel günlerde en güzel türban modelleri-nin de yapıldığı ve günlük kıyafetlerin yanı sıra düğünlük takım elbiseler, en son model çantalar, takı ve şalların da bulunduğu sevimli bir butik.

Tuğba Yüce'ye [email protected] mailinden ya da 0644-217175 telefonundan ulaşabilirsiniz.

TUğBA YÜcE

Güzel giyinmek ve

güzel konuşmak,

dertleşmek,

güvenmek gibi...

"İnsanlık yararına olan şeyleri çok seviyorum"

Demokratik Sosyal Dernekler Federasyonu (DSDF) ile Maasslu-is kentinde yeni kurulan Nieuwe Waterweg Vakfı, Koningshof Semt evinde bilgilendirme toplantısı dü-zenledi. Toplantıya Lahey Büyükel-çiliği Çalışma ve Sosyal Güvenlik Müşaviri Mehmet Sevim, Hollanda Türkler İçin Danışma Kurulu (İOT) Başkanı Aydın Akkaya, Hollanda Göç Enstitüsü Uzmanı Memiş Demirci, DSDF Başkanı Zeki Baran, Anadolu Üniversitesi Batı Avrupa Program-ları Koordinatörü Dr. Ahmet Atilla Doğan, Maassluis Belediye Meclis Üyesi Turgay Yücel konuşmacı ola-rak katıldılar. Rotterdam Anakent Belediye Meclis Üyesi Tunahan ve

kentte yaşayan vatandaşlarımız ka-tıldığı toplantının açılış konuşmasını Selda Mermer yaptı.

Nieuwe Waterweg Vakfı Başka-nı Selda Mermer yaptığı konuşma-da, "Maassluis kentinde yaşayan 2 bin Türk toplumuna hizmet etmek adına kurmuş olduğumuz bu vak-fımızın, bu ilk etkinliğine gelenlere ayrı ayrı teşekkür ediyoruz, dedi. Mermer, “Vakfımız, 20 Mayıs 2012

günü Rotterdam’da, engelli vatan-daşlarımıza yönelik önemli bir etkin-lik yapacak. Türkiye’den katılımlar olacak.” açıklamasında bulundu.

Hollanda’nın 14 ayrı kentinde şubeleri olduğunu ifade eden DSDF Başkanı Zeki Baran, Aile içi şiddet, eğitim, gençlik, sağlık, refah’ v.s ko-nularında bilgilendirme yaptıklarını söyledi. Baran “DSDF olarak çarpık-lıkların üzerine gidiyoruz. Bu ülke

bizim.Haklarımız kadar sorumlu-luklarımızda var. Burada Hollan-dalı Türkler olarak yaklaşık 50 yılı doldurmak üzereyiz.Biz bu ülkeye sahip çıkmaz isek bize misafir gibi davranırlar.Hollanda’da artık bizler ev sahibiyiz.” dedi. Maassluis Beledi-ye Meclis Üyesi Turgay Yücel, kentin bazı bölgelerinde var olan konut so-rununun giderilmesi, gençlerimizin kötü alışkanlıklardan uzak tutulması gibi konularda belediye meclisi ola-rak çalışmalar yaptıklarını açıkladı.

Yapılan konuşmaların sonunda salonda bulunan vatandaşlar emek-lilik, vergi, sigorta, harçlar, eğitim, gençlik v.s konularında konuşmacı-lara sorular yönelttiler.

Maassluis'te Nieuwe Waterweg Vakfı yeni atılımlar peşinde

Nieuwe Waterweg Vakfı öncülüğünde 20 Ma-yıs 2012 tarihinde,

Rotterdam'da düzenlenecek olan 'Engelliler Günü' tanıtım toplantısı, SS Rotterdam adlı gemi de yapıldı. 20 Mayıs günü gerçekleştirilecek olan organize ile alakalı olarak Nieuwe Water-weg Vakfı Başkanı Selda Mermer, Demokratik Sosyal Dernekler Fe-derasyonu (DSDF) Başkanı Zeki Baran, Mee Vakfından Selina van

Ooijen, Pameijer vakfından Ke-mal Turaçtemur ve Demokratik Sosyal Birlik (DSB) kurumundan Feyza Albayrak basın mensupla-rına bilgi verdiler.

Projenin mimarı olan Selda Mermer, 'Mutluluk engel tanı-maz' sloganı ile yola çıktıkları-nı, "Bedensel ve zihinsel özürlü Türk vatandaşlarımızı topluma kazandırmak için gemide etkinlik düzenlemeye karar verdiklerini söyledi. 20 Mayıs’taki etkinliğin amacı, Hollanda'da bedensel ve zihinsel engelli vatandaşlarımızın büyük bir kısmını 20 Mayıs tari-hinde bu gemide bir araya getire-rek, tanışmalarına -kaynaşmala-rına vesile olmak istiyoruz." dedi.

"Mutluluk engel tanımaz"

Hollanda Türk Gençlik Kuruluş-ları Federasyonu (HTGF) tarafından Amsterdam’da düzenlenen “Tür-kiye’mizin dünü, bugünü ve yarını” konulu konferansa konuşmacı olarak katılan CHP İstanbul Milletvekili Ali Özgündüz, Hollanda Türkleriyle bir araya geldi.

Hollanda Türk Gençlik Kuruluşları Federasyonu (HTGF) Genel Başkanı Oğuzhan Kılıç’ın davetlisi olarak Türk-meneli Öğrenci ve Gençleri Birliği Hol-landa Şube Başkanı Eşref Kerküklü düzenlenen yemekli toplantıda CHP İstanbul Milletvekili Ali Özgündüz bir araya gelerek görüştüler.

Milletvekili Özgündüz’ün Hollanda Ziyareti Renkli Geçti

BBP Genel Başkanı Mustafa Des-tici, “Muhsin Yazıcıoğlu’nun üç ana temelden oluşan bir davası vardı. Onun bir Türkiye sevdası vardı. Türkiye’nin birlik ve beraberliğini istiyordu. Onun büyük birlikten kastı sadece büyük birlik mensupları ve Ülkücülerin birliği değil. Türkiye’de tüm 75 milyon’un birliği idi. Bu birlik Müslüman Türk dünyasına öncelik yapacaktı.” dedi.

BBP Genel BaAnma programın-da konuşan Rotterdam Başkonso-losu Togan Oral, “Türk siyasetinin yetiştirdiği en değerli evlatlarından Merhum Muhsin Yazıcıoğlu’nu an-mak için toplandığımız bu törende bir yorum ve değerlendirmede bu-lunmak benim haddim değil. Allah bu millete vatanını milletini seven, ülkesine milletine hizmet aşkı ile ya-nan, ahlaklı, dürüst, çalışkan evlatlar nasip etmeye devam etsin diyorum. Kendisine Allah’tan Rahmet diliyo-rum. Eşi Gülefer Yazıcıoğlu’na aile-sine ve yakınlarına tekrar başsağlığı diliyorum. Ayrıca bu tip toplantıların yurt dışında yaşayan Türk toplumu-nu birliğini, dirliğini, beraberliğini ve o ruhu canlı tutması vesileler ba-kımından da önemsiyorum. O yüz-den toplantıyı düzenleyen dernek ve mensuplarına teşekkür ediyorum.” dedi.

Amsterdam’da Muhsin Yazıcıoğlu için anma töreni düzenlendi

Page 25: HABER Gazetesi Nr-24

HABER25 APRIL / NİSAN 2012

"Mutluluk engel tanımaz"

Martin Luther King önemli bir konuşmasında şunu söy-lemiştir: "Bir Hayalim Var" ve devam etmiştir “Bir gün, dört çocuğumun da derile-rinin rengi ile değil de kişi-likleri ile yargılanacağı bir ülkede yaşayacak-larına dair bir haya-lim var”. Evet, bizim büyüklerin de bir hayali, rüyası var-dı. Avrupa’ya isçi olarak geldikle-rinde para ka-zanıp Türkiye’ye geri dönecekler kazandıkları paray-la traktör veya başka bir yatırım yapacaklardı ve işlerine devam edecek-lerdi. Olmadı, çoğunluk geri dönemedi. İkinci hayalleri “Hollanda’da yaşayan çocuk-larının başarılı olmaları, güzel okullarda okumalarını, iyi bir iş veya meslek sahibi olmala-rını ve kendileri gibi zor ve yo-rucu işlerde çalışmamalarıydı” Genellemeler bunlar tabii. Bura-da kalacaklarından emin olanlar da vardı.

2012 senesine bakarsak dok-torlarımız, avukatlarımız, başarılı iş adamlarımız, gazetecilerimiz, sporcularımız, sanatçılarımız,

yazarlarımız, siyasetçilerimiz, öğret-menlerimiz, derneklerimiz, vakıfla-rımız mevcut. Yeterli mi? Değil tabii. Daha çok ve daha önemli mevkiciler-de görmek istiyoruz.

100 sene sonra Hollanda’da yaşayan Türklerin duru-

mu nasıl olacak? Abra-ham Lincoln zamanın-

da şunu demiş: “Ben büyük babamın

kim olduğunu bil-miyorum. Beni il-gilendiren onun torununun ne olacağıdır”. Bu so-

ruya cevap vermek imkansız gibi ama

hayal edebiliriz. HA-BER Gazetesi’nin başlattı-ğı ilginç bir kampanya için hep beraber hayalimizi kullanalım ve geleceği düşünelim. Mevlana’nın bir sözüyle hayal gü-cünüze bırakıyorum: “Dünle beraber git-ti düne ait ne varsa, bugün yeni şeyler söylemek lazım”.

Martin Luther King önemli bir konuşmasında şunu söylemiştir: "Bir Haya-lim Var" ve devam etmiştir “Bir gün, dört çocuğumun da derilerinin rengi ile değil de kişilikleri ile yargılanacağı bir ülkede yaşayacaklarına dair bir haya-lim var”. Evet, bizim büyüklerin de bir hayali, rüyası vardı.

ERDİNÇ SAÇAN [email protected]

"BİR HAYALİM VAR"

Erdinç Saçan was werkzaam als internet coördinator bij Corendon / Gomundo. Momenteel is hij in dienst bij Fonyts Hogescholen Eindhoven als docent ICT & Business.

KİRALIK BİNADen Haag'ın Merkezinde, Megastore'un tam

karşısında iki katlı bir iş yeri alanı. Toplamda 2 katlı ve 700 metre kare olan bu binanın her katı 350 metre kare. Katlar ayrı ayrı da kiraya verilebilir. Hollandspoor İstasyonuna 5 dakika yürüme mesafesinde. Toplamda 6 araba parkı mevcut, her bir kat için 3 park alanı.

Bölüm başı 350 metre kare alanın fiyatı 2000 Euro. İki katın toplam kira miktarı 4000 Euro.

Kullanım alanları: Emlak Bürosu, Ev doktoru pratisyeni, Avukatlık Bürosu, Muhasebe Bü-roları vs. gibi yerler icin kiralanabilinir. Üst kat Radyo İstasyonu için de çok uygundur.

İletişim:Sedat Koyak

Tel: 070 3388813 Mob: 0621858976

[email protected]

Kiralık binanın adresi: Van der Kunstraat 30 - 32

2521 BC Den Haag

700 m2

Şimdi de çatal, kaşak ve tencere takımları

Şimdi her şey Kütahya Porselen! Bütün 2012 modellerimizi mutlaka görün...

Türkiye fiyatına kapınıza teslim

hollanda Belçika Başbayii

Aylarca beklemeyin, hemen alın götürün. 2012'ye ait bütün yeni ürünlerimiz geldi. Depomuzda her zaman en az 150 takım Kütahya Porselen mevcuttur. Taksitle alma imkanı da sunuyoruz.Adres: Schiekade 594, Rotterdam (Sadece salı günleri açığız veya randevu için telefon ediniz)

Tel: 0618 - 474 283 • www.porselen.nl

YENİ

ÖRNEKTİR

Hollanda ve Türkiye’nin diplomatik ilişkilerinin 400’üncü yılı münasebetiyle düzenlenen ‘Bezoek je Buren’ ‘Komşunu ziyaret et’ projesi kapsamında, Rotterdam Delf-shaven Belediye Başkanı Carlos Goncalves, gönüllü ailelerden biri olan Kemal Bolat'ı evinde ziyaret etti. Sıcak bir ortamda geçen akşam yemeğine, HOGİ-AF Başkanı Mehmet Kabakyer ve Delfshaven esnafından Sedat Koçak katıldı. TÜRK AİLESİNE MİSAFİR OLMAKTAN ONUR DUYDUM

Yemekten sonra Türk çayı ikram edildi ve çay esnasında Delfshaven Belediye Başkanı Carlos Goncalves bir Türk aile-sini ziyaret etmekten ve akşam yemeğinde beraber olmaktan

çok mutlu olduğunu söyledi. Ayrıca tüm akşam boyunca çok rahat ve mutlu bir zaman ge-çirdiğini, kendisi için çok güzel bir tecrübe olduğunu belirten Goncalves yemek yediği aileyi ve davetlileri de, belediyesinde misafir etmek istediğini dile ge-tirdi. Başkan Goncalves ayrıca Türkleri ve Türk sivil toplumu-nu da yakından takip ettiğini de sözlerine ekledi.

HOGİAF Başkanı Mehmet Kabakyer bu tür programların farklı kültürleri birbirne yaklaş-tırmada çok önemli olduğunun altını çizdi ve ikram kültürün, yeni diyaloglara zemin hazır-layacağını sözlerine ekledi. Aktiviteler, 100 den fazla bele-diyede, 40 dan dan fazla vakıf ve derneğin katılımıyla gerçek-leştirilecek.

‘komşunu ziyaret et’ projesinin ilk startı rotterdam’da verildi

Page 26: HABER Gazetesi Nr-24

HABER 26APRIL / NİSAN 2012HABER 26

Rotterdam Müslüman Kuruluşlar Platformunda (SPIOR) danışman olarak çalışan Mesut Dişli ile ilkokullarda

verilen ya da kaldırılmak istenen İslami dindersleri hakkında görüş alışverişinde bulunduk. Eğitimci ve pedagog olan Mesut Dişli, bir CMO/SPIOR projesi olan belediye ilkokullarında İslami dinderslerini kooordine ediyor.

İkokullarda İslam dindersleri imkanını çoğu veliler bilmiyorlar. Neden kaynaklanıyor bu?

Gerçekten de Hollanda geneline baktığımızda bu imkan-dan faydalanan insanlarımızın sayısı oldukça az. Örneğin Amsterdam, Den Haag, Arnhem, Venlo ve Eindoven gibi müslümanların çokça yaşadığı şehirlerde hiçbir belediye ilkokulunda İslami dindersi verilmiyor. Buna karşı özellikle Rotterdam ve Vlaardingen gibi şehirlerde İslami dindersleri verilmektedir. Ama malesef son birkaç yıldır Rotterdam Belediye ilkokullarında (openbare basisscholen) din ders-lerine karşı ani bir tavır değişikliği gözlemlemekteyiz. Bu okulların genel yönetimi bir şekilde din derslerine son vermek istiyor. Hollanda Belediye ilkokulları kanununda öngörülen ve Eğitim bakanlığı tarafından bütçesi karşıla-nan din dersleri yerine, kendilerinin geliştirdiği ve bütün çocuklara verilecek farklı formatta bir ‘yaşam dersi, yaşam felsefesi, yaşayan dünya dinleri’ dersi vermeyi istiyorlar.

İşin en garip tarafı ise, bunu yaparken öğrenci velilerini bilgilendirmemeleri. Öğrenci velisi istedikten sonra okul mecburen bu dersleri müfredata almak durumunda. Ama kurnaz olduğunu düşünen okul ne yapıyor, öğrenci ve-lisini ya bu konuda hiç bilgilendirmiyor veya düzmece konularla aldatmaya çalışıyor. Öğrenci velilerinin buna bir dur demesi gerekiyor; kazanılmış haklarına sonuna kadar sahip çıkmaları gerekiyor. Türkçe derslerine sahip çıkılmadığı için artık okullarda verilmiyor. Bu seçmeli dindersine sahip çıkılmaz ise bu da bitecek.

Veli çocuğunun okulunda İslami dindersi başvu-rusunu nasıl ve ne zamana kadar yapabilir?

Esasen her yıl Mart ayının başında Hollanda’daki bü-tün belediye ilkokullarına bu konuda bilgi gönderilmekte-dir. Birçok ilkokul öğrenci velilerini bilgilendirmemekte veya yanlış bilgilendirmektedir. Ama bir şekilde bu imkan-dan haberdar olan veliler okul müdürüne başvurmak sü-retiyle bu işi en azından başlatmış olurlar. 1 saatlik dersin verilebilmesi için en az 7 öğrenci velisinin başvurması gerekiyor. Okul bu işi güzel bir şekilde yaparsa, öğrenci velilerine seçim yapmaları için bir mektup vermektedir. Veliler de bu mektup ile hangi dersi seçmek istediklerini belirtiyorlar ve böylece bir okulda ne kadar öğrencinin ders alması gerektiği ortaya çıkmış oluyor. Mart, Nisan ve Mayıs aylarında başvurular yapılabileceği gibi daha sonra da yapılabilmektedir.

Din dersi kimler tarafından verilmektedir?İslam dindersleri bu konuda tecrübe sahibi öğretme-

ler tarafından verilmektedir. Genel itibariyle Hollanda’da bir Pabo ilkokul öğretmeliği bölümü veya bir eğitim fa-kültesi bölümünü bitirmiş müslüman öğretmeler bizim tercihimiz. Bunun yanında yüksek okul mezunu öğretmen adayları için hem İslam dini konusunda hem de eğitim bilimleri konusunda değişik programlar düzenleyerek öğretmenliğe hazırlıyoruz.

Din dersi öğretmenlerini seçerken hangi kriter dikkate alınıyor?

Bu yönüyle bizim için kriter ehl-i sünnet vel cemaat olmasıdır. Bunun yanıda kalite bizim için çok önemli bir kriter. Ders verdiğimiz ilkokul sınıfları değişik müslüman milletten çocuklardan müteşekkil olduğu için Hollandaca burada çok önemli. Derslerimiz Hollandaca olarak veril-mektedir.

Verilen dersler yeterli mi?İslam din dersleri haftada 45 dakika Hollandaca ola-

rak veriliyor. Çocuklar evlerinde ve camilerde dindersi alıyorlar. Bizim verdiğimiz dersleri burada verilen eğiti-mi destekleyici ve bazı yönleriyle de tamamlayıcı olarak görebiliriz.

Pedagojik açıdan nasıl değerlendiriyorsunuz?Benliği gelişmekte olan bir çocuk için mensup olduğu

dinin, okulunda haftada bir saat veriliyor olması pedago-jik açıdan çok önemli. Çocuğun kişiliğinin gelişmesine; sağlam bir karakter oluşumuna bunun katkısı çok büyük.

Farklı zaman ve mekanlarda velileri bu konularda bilinçlendirmeye çalışıyorsunuz. Ama sanki yeterince bir hareketlilik sağlanamıyor sanki.

Yılmadan, usanmadan bu konuda velilere de çağrıda bulunmaya devam edeceğiz. Benim velilere çağrım şu şekilde olacak. Çocuğunuzun ilk okullardaki İslam din derslerinden faydalanması için elinizden gelenden faz-lasını yapın. Bu konuda değişik ‘öğrenci veli dernekleri ‘bile kurulabilir mesela. Bu dernekler aracılığı ile okullara isteklerimizi farklı bir şekilde anlatabiliriz. Şunu unutma-yalım. Çocuk bizim çocuğumuz ve okulların bizim seçme hakkımıza sayğı göstermeleri gerekiyor. Zaten okul buna sayğı göstermiyorsa, o okuldan çocuğumuza iyi bir eğitim vereceğini beklemek yanlış olur. Daha fazla bilgi ve irtibat icin: [email protected] veya 010-4666989.

İnsanlara bazen çok şaşırıyorum. Çok insan tanımak çok dostun var anlamına geliyormuş gibi davranıyorlar. Facebook’ta 200 küsür arka-daşın varsa hepsi dostun olamaz bence. Arkadaş başka dost başka öyle değil mi? Arkadaşını evine davet edersin, sohbet edersin, hizmet edersin. Dostluk demek içtenlik demek. O içeri girer ve sen sormadan kendine kahve yapıp oturur. Seni senden daha iyi tanıyan, ihtiyacını söylemeden imdadına koşan, senin mutlu anında senin için senden daha mutlu olan dosttur. Huzurlu bir aile kadar herkesin en azından bir gerçek dosta ih-tiyacı vardır. Güvenebileceğin, herşeyini paylaşabileceğin, iyi gün kötü gün demeden yanından ayrılmayan bir insan.

Hamd olsun Allah’a, bana bir değil bir kaç tane dost nasib etti. Annem ve kardeşim ilk başta olarak, ailem diyebileceğim dostlarım var. En güzeli

benim dostlarımda birbiriyle dost oldu. Nasıl bir eldeki parmakların hiç biri birbirine benzemiyor, bizde ay-

nen öyleyiz. Yörelerimizden yola çıkarak belli oluyor: Laz, Kürt ve Çerkez. Büyüdüğümüz adetler, işimiz, hayat tarzımız farklı ama her noktada bir araya gelebiliyoruz. Dert, eğlence, hayatımızda attığımız adımlar: Birimiz hepimiz için, hepimiz birimiz için.

Neticede, bence ne kadar tanıdığın olsa bile, her-kesin bir tane dosta ihtiyacı var.

Füsun AkayTribute

Mİnİ-BLOG [email protected] MeSUT DİşLİ: "1 saatlik dersin verilebilmesi için en az 7 öğrenci velisinin başvurması gerekiyor"

Page 27: HABER Gazetesi Nr-24

HABER27 APRIL / NİSAN 2012

Imtech Marine wint Netuba Turkey Trade AwardOp 22 maart 2012 heeft Imtech Mari-

ne the Netherlands Turkey Trade Award 2012 ontvangen. De award werd in het stadhuis van Rotterdam door de Turkse ambassadeur Ugur Dogan overhandigd aan Terry van Velzen, Business develop-ment director van Imtech Marine. Onge-veer 230 personen waren aanwezig bij de uitreikingsceremonie. De award wordt iedere twee jaar toegekend aan een bedrijf of persoon die aanmerkelijk heeft bijged-ragen aan de handel en/of investeerders relatie tussen Nederland en Turkije. Het toekennen van de award valt samen met de viering van 400 jaar diplomatieke rela-ties tussen Nederland en Turkije.

Déjà vU

Güneş Çobanoğlu heeft Sociologie gestudeerd aan de Erasmus Universiteit. Zij is werkzaam op de HR afdeling van Nationale-Nederlanden.

Je gaat op het randje van je bed zitten en zet je voeten in je spijkerbroek. Als alles meezit, komt je broek tot aan je knie. Zo niet, dan moet je echt op dieet. Zodra je broek bij je knie is, sta je op. Je gaat voor het maximale, zonder hulpmiddelen. Dan kom je op het moment, dat je broek onder je bil blijft haken. Dit is DE barrière. Wees gerust, niks is onmogelijk. We zijn van vlees en bloed. Je begint nu langzaam te springen in de lucht met twee handen aan je spijkerbroek. Dit zal zorgen voor een natuurlijke rek.

GÜNEŞ ÇOBANOĞLU gü[email protected]

De afgelopen weken hebben we prach-tig weer in Nederland gehad. Al snel was ik uit mijn winterdip en zat ik met mijn vrien-dinnen op het terras van Dudok (Meent, Rotterdam). De sociale impulsen die tot mijn hersencellen binnenkwamen, hebben serieus moeite om deze informatie te ver-werken. Een socioloog zou voor een ‘Wat doen Turkse jongens vanaf 21 graden’ on-derzoek geen steekproef hoeven te nemen, want elke Turkse jongen met auto toonde hetzelfde gedrag.

Er is niks mis met een Cabrio. On-geacht het merk van de auto, een Ca-brio blijft leuk! Vooral als het lekker weer is, kan je enorm genieten van de zon en een briesje tijdens het rij-den. Maar wat zag ik nou tot mijn verbazing? Onze jon-gens gooien de volledige linkerarm naar buiten en lijken te liggen in de auto met daarbij de rechter-hand héél cool op het stuur. Je wordt uitgeno-digd voor een openlucht concert (lees: muziek in de auto staat op max. volume). Muziek die je uitnodigt voor je eerste zelfmoordpoging:

‘Seni sevmekten baska

Neydi benim guna-him

Tek sucum asik olmak sanaHic olmaz bu yaptigin...’ (Cen-

giz İmren)Denk je net dat er iemand

een lekke band heeft, is het ei-genlijk de chauffeur die hééél hard PPPSSSSSTTT roept. De zonnebrillen lijken net de aller-nieuwste 3D brillen, die pas in 2019 uitkomen. Enfin, er komt een creatie langs! Nou, ben je tijdens je drankje dit allemaal aan het verwerken komt er nog ‘eentje’ voorbij. Profiel is hetzelfde alleen met een andere auto. Dikke glimlach van oor tot oor als je naar ze kijkt. Ja, natuurlijk kijk ik! OOO-EMM-CIII! Hell to tha FREA-KING NO, is this really happening? En net wanneer de tweede voorbij rijdt, rijdt de

eerste nog een keer voorbij….. Déjà vu momentje? En zo komen tientallen auto’s voorbij….. Op een gegeven moment ga je ook tellen hoe vaak iemand voorbij rijdt. En daarnaast vraag ik me af, hebben ze het nou niet in de gaten dat WIJ het ook in de gaten hebben? En met de stijging van de benzineprijzen, krappe arbeidsmarkt en hogere studielasten adviseer ik gewoon: parkeer die auto voor de deur in plaats

van rondjes maken! Dit voorkomt on-nodig verbruik van benzinekosten

en duizeligheid van het rondjes rijden.

Je hebt ze natuurlijk ook ‘lo-pend’. Deze jongens lopen met dit lekkere weer, alsof de Moon-

walk ook vooruit kan. Je wordt bekeken met de ‘Emrah-look’ en spon-

taan doen ze een au-ditie voor Yetenek Sizsiniz versie 2.0. Men zingt:

Güzelim baksa-na

Adımı sorsana

Allahın aşkına… (Mustafa Sandal)

Ik kijk ze serieus terug aan. Ik geef ze de Güneş-blik. De Güneş-blik probeert

zonder verbale ui-tingen een boodschap

non-verbaal over te brengen:

• O NO, dat heb je zojuist niet EN PUBLIC gezongen?

• Als je vader dit zou zien, zou je een schop krijgen.

• Heb je nou echt geen leven?

• Probeer een LOI-cursus an-

ders?

Page 28: HABER Gazetesi Nr-24

HABER 28APRIL / NİSAN 2012HABER 28

Het Italiaanse drama Terraferma speelt zich af op een klein eiland vlakbij Sicilië. Een plek die nog vrij onbekend is bij de toeristen.

Filippo (Filippo Pucillo) gaat na het over-lijden van zijn vader dagelijks vissen met zijn oude opa Ernesto (Mimmo Cuticchio). Ze ko-men een groep illegale vluchtelingen tegen die om hulp vragen. Zonder enige twijfel volgen ze “de wetten van de zee” door een zwangere vrouw mee te nemen naar het eiland.

Terraferma is geregisseerd door Emanuele Criasele en de hoofrol-len worden vertolkt door Filippo Pucillo en Donatella Finocchi-aro.

De komst van de zwan-gere vrouw zorgt voor een gespannen sfeer in het huis dat Giulietta (Dona-tella Finocchiaro) dreigt de politie te bellen. Het is strafbaar om een illegale vluchteling te helpen en ze houden het geheim.

De film laat je verstand werken, want sinds wan-neer is het verkeerd om mensen te helpen?

Van de 88 minuten verloopt de eerste 30 minuten traag in erg lange shots. De komst van de toeristen geeft de film wat meer tem-po en is het contrast tussen de toeristen en de bewoners van het eiland erg goed te zien. Opmerkelijk is het mooie landschap van het eiland. De onschuld, politiek, tradities, visserij en geld komen allemaal aan de orde in deze film. Eigenlijk een typisch Italiaanse film.

Terraferma heeft de speciale juryprijs ge-wonnen op het internationaal film festival in

Venetië. Terraferma is nu nog steeds te zien in de bioscopen en is de moeite waard om te zien.

Na Harry Potter en Twilight die ook al bijna tot zijn einde komt heeft Hollywood zijn nieuwe boek verfilming gevonden; The Hunger Games. De boeken van schrijfster Su-zanne Collins zijn een grote succes in de Verenigde Staten en werden van de eerste deel ruim 26 miljoen exem-plaren verkocht. Buiten de VS zijn er echter minder mensen die het verhaal kennen. Daar is met deze film een veran-dering in gekomen en is Suzanne Collins zelf ook betrokken geweest bij het scenario waardoor de film niet veel is af-geweken van de boeken.

Het verhaal speelt zich in de verre toekomst in de Verenigde Staten die op-gedeeld is in 12 districten en onder bewind staan van een centrale over-heid. Elk jaar worden

de districten door deze overheid ge-dwongen om 2 jongeren uit elke dis-trict uit te kiezen om deel te nemen aan de hongerspelen. Tijdens deze jaarlijks georganiseerde spel nemen 24 jongeren uit de districten het te-gen elkaar op en moorden elkaar op een brute wijze tot er een winnaar overblijft. Het begint allemaal wan-neer de nog erg jonge Primrose (Wil-

low Shields) word uitgekozen voor het spel, haar zus Katniss (Jennifer Lawrence) krijgt het niet over haar

hart en meld zich als vrijwilliger aan als speler om haar kleine

zus de ervaring te besparen en begint haar spannende avontuur.

De trailer van The Hun-ger Games deed me eerst erg denken aan de Japan-se film Battle Royale uit 2000, waar elk jaar een klas word uitgekozen door

de overheid en de kinderen op een onbewoond eiland elkaar moeten moorden tot er een overblijft. Er zijn wel vergelijkbare scènes en ka-

rakters tussen beide films maar buiten dat is het een heel ander film met een ander verhaal.

Het contrast van de arme mijnwer-kers (die lijken te komen uit een jaren 50 film) en de futuristic soldaten (lij-ken te komen uit star wars) was erg verwarrend en niet mooi om te zien. Het verhaal achter de hongerspelen is niet goed naar voren gebracht en is er niet genoeg in detail gegaan waardoor de film erg simpel is gebleven. Dat is erg jammer voor een goed verhaal. De trailer lijkt spannende actiemomenten te beloven vooral het mooie plaatje van Jennifer Lawrence met pijl en boog, helaas maakt het niets waar en is zelfs de actie erg zacht gebleven.

Ik heb wel erg genoten van Jennifer Lawrence in de rol van Katniss, de nog 22 jarige actrice hadden was vorig jaar te zien in X-Men: First Class als Mys-tique en had zich toen bewezen aan het publiek.

Mijn grote teleurstelling in The Hunger Games hoop ik te veranderen met het vervolg.

FilmCinemaLichtCameraRegieMontage

Neslihan Keser Aysun Keser

De Holly-w o o d - c i -nema is de afgelopen ja-

ren afgezakt naar een be-

denkelijk niveau. De bejaarde doch on-

sterfelijke charmeur Sean Connery klaagde al steen en been over de creatieve verstar-ring die bij de filmstudio’s uit Los Angeles is aangetreden. De kritiek van Connery is niet uit de lucht gegrepen. George Clooney, Clint Eastwood en andere acteurs deden al van zich spreken door zelf (niet onver-dienstelijk) originele low budget films te produceren. De nieuwste films uit de Ver-enigde Staten volgen een vast stramien, dezelfde commercieel-wetenschappelijke formule, om de kritiekloze massa in be-weging te brengen en gewiekste kassuc-cessen te boeken. Filmmakers uit ‘het land

der mogelijkheden’ moeten door zenuw-slopende prestatiedruk botweg cashen. De formule is ongeveer als volgt. 1. Kies een thema waar kijkers (jeugd)herinneringen aan hebben (bijv. The A-team, The Incre-dible Hulk of Charlies Angels). 2. Kies een bekende cast (acteurs en/of actrices) (bijv. bijpassend Liam Neeson, Edward Norton of Cameron Diaz). 3. Gebruik te pas en te onpas special effects. 4. Zet onverminderd in op marketing. Het is als op de kermis. De massa stroomt ademloos toe, slaakt na weer een schertsvertoning een zucht van teleurstelling en de kwakzalver telt zijn dui-ten. De laatste jaren zien we dat de ene op de andere recordopbrengst wordt verbro-ken, maar de films worden er niet beter op. Integendeel. Films als Avatar en Inception van regisseurs James Cameron (maker van o.a. Titanic) en Christopher Nolan (maker van o.a. Dark Knight) zijn wat dat betreft uitzonderingen.

JONG éN WERKLOOS

Enkele maanden terug publiceerde FO-RUM, het instituut voor multiculturele vraagstukken, een rapportje met enkele kerncijfers over Turkse jongeren in Neder-land. Werkloosheid: 21 procent. Bam. Dat komt aan. Werkloosheid onder autochtone Nederlanders: 9,6 procent. Tja. Dubbel zoveel werkloosheid onder Turkse Nederlanders in vergelijking met autochtone jongeren. In Turkije is het schrijnender: ruim 25 procent. Hoe komt het toch? De jeugdwerkloosheid in Portugal (20 procent), Spanje (38 procent), Italië (26 procent) en Griekenland (26 pro-cent) doet vermoeden dat het iets met de Me-diterraan te maken heeft. 21 procent onder Turkse Nederlanders is toch wel heel ver-velend. Het jeukt. Misschien moet eens een flinke draai worden gegeven aan de Turkse banenmachine.

COCKTAILOPINIE

ÖNDER KAYA [email protected]

HOLLYWOOD İN cRİSİS Turkse economie groeit 8,5 procent

De Turkse economie is vorig jaar met 8,5 procent gegroeid. Volgens de regering is de Turkse economie daarmee de snelst groeiende economie ter wereld, na die van China.

Turkije heeft relatief weinig last van de economische crisis. De uitvoer is wel gedaald, maar de financiële sector staat nog stevig ove-reind. Daardoor is de kredietwaardigheid van Turkije de afgelopen jaren gestegen, in tegens-telling tot die van de meeste Europese landen.

In 2010 werd een economische groei geno-teerd van 9 procent. De extreme groeicijfers hebben wel een nadeel: de oververhitting van de economie leidt tot stijgende prijzen. De inf-latie kwam vorig jaar uit op 10,4 procent, het hoogste niveau in drie jaar.

Om de inflatie te beteugelen, streeft de Turk-se regering naar een lagere economische groei. In het laatste kwartaal van 2011 was er al spra-ke van afzwakking van de groei. De regering mikt voor dit jaar op een economische groei van 4 procent.

Page 29: HABER Gazetesi Nr-24

HABER29 APRIL / NİSAN 2012

DE cASTRATİE VAN cASTRİcUMDe houding van ‘afzeikjournalisten’ is te verk-

laren vanuit hun superioriteitsgevoel. Ze hebben het idee dat ze onaantastbaar zijn, omdat de jour-nalistiek – door de afbraak van de verzuiling en de opkomst van media als de TV en het internet – zich zo heeft ontwikkeld. De geïnterviewde is tegenwo-ordig ondergeschikt aan de interviewer, journalis-ten zijn de sterren én bepalen de vorm. Inhoud is minder belangrijk. Neutraliteit is passé. Gelukkig heeft iedereen de publieke castratie van Castricum in de DWDD gezien én zijn desolate optreden bij de voordeur van Tahir kunnen aanschouwen. Rutger gooit zijn eigen ruiten in, omdat het succes hem naar zijn hoofd is gestegen. Journalisten staan opeens – nu ze bloed ruiken – in de rij om met types als hij af te rekenen. Zijn stijl zou indruisen tegen onze

hedendaagse notie van fatsoen. Eindelijk, denken veel mensen. Maar gek genoeg las ik tot nu toe vrij weinig kritiek over de optredens van Jeroen Pauw en sidekick Witteman.AFZEİKJOURNALİSTİEK KENT VELE GEDAANTES

Ik zou er eigenlijk niet meer naar moeten kijken, maar dat doe ik toch. Niet vanwege de interviewers, maar vooral vanwege de gerenommeerde gasten die in de rij staan om door Pauw & Witteman stevig aan de tand te worden gevoeld. Nou is er in Ne-derland een debat losgebarsten over ‘fatsoen in de journalistiek’ en is er een abnormale preoccupatie voor de heren van GeenStijl. Journalisten zouden volgens Naema Tahir de taak hebben om de macht te controleren en ze pleit voor een boycot tegen afzeikjournalistiek. Nou vrees ik dat het een zeer opportunistische en naïeve gedachte is, aangezien

‘afzeikjournalistiek’ vele gedaantes kent. Ook bij Pauw & Witteman lusten ze er met hun flauwe en verbitterde aanmerkingen werkelijk pap van.DE VROUWENVERSLİNDER

Ik betrap vooral Pauw vrijwel elke uitzending weer op zijn gechargeerde, arrogante en zelfinge-nomen houding. Van hem is al een tijdje bekend dat hij niet gecharmeerd is van de islam, de multicultu-rele samenleving en haar symbolen. Maar hij grijpt werkelijk elke gelegenheid aan om zijn afschuw over de multiculturele samenleving te uiten en zijn gasten te framen. Zo was vorige week te zien, in het interview met Naeeda Aurangzeb, hoe hij op zijn wilderiaans, de hoofddoek als ‘lapje’ definie-erde. Als ‘cultureel dingetje’. Naeeda als slachtoffer behandelde. En zij zich ernaar begon te gedragen. En met vragen die begonnen met ‘die religie van

jou’ suggereerde hoe slecht die vrou-wenonderdrukkende islam wel niet was. Vanuit de mond van iemand die meer dan tweehonderd vrouwen zegt te hebben afgewerkt, vind ik dat uiterst frappant klinken. Want als er iemand is die de vrouw tot object reduceert, dan is hij dat wel. Altijd maar opscheppen over hoeveel hij er versleten heeft: er zat zélfs een Turkse bij. Dat je het weet.

TURKSE VROUWEN KUNNEN HEEL LEUK ZİJN

En hij steekt dat ook niet onder stoe-len of banken. Hij is er trots op. Neem nou het interview met Al-bayrak. De eerste helft van het interview ging over haar afkomst en eindigde in een typisc-he Pauwiaanse voor-beeld van seksuele geldingsdrang: ‘Turk-

se vrouwen kun-nen bijvoorbeeld heel leuk zijn, weet ik uit ervaring’. Het publiek doet haha. Vervolgens blijft hij de geirriteerde Al-bayrak (die zich m.i. goed verweerde) bestoken met haar Turkse achtergrond. Volgens haar speelt dat geen rol, ook bij de PVDA niet. Pauw denkt van wel. Pauw vindt van wel. Omdat hij het ook echt een probleem vindt. En de ‘allochtone’ kijker thuis denkt: ‘Ha zie je wel, hoe goed je ook je best doet om geaccepteerd te worden, je bent en blijft een buitenlander’.

Pauw heeft moeite met de multiculturele samen-leving. Met mensen die anders zijn. Dat heeft hij in een debat met Mohammed Eneit toegegeven en dat blijft hij doen. En hij is niet de enige vrees ik. Voor het type Pauw blijft Albayrak namelijk, hoe goed ze haar best ook zal doen, in the end, een Turk. Een alloch-toon. Buitenlander. Geen volwaardige Nederlander. Anders. Minder. En bovendien een vrouw. Waar hij er al meer dan tweehonderd van gedaan heeft. En op neerkijkt. Dat is pas afzeikjournalistiek, subtiel geregisseerd door een misogyne monoculturalist.Karim El Fassi is columnist bij wijblijvenhier.nl

Jeroen Pauw, misogyne monoculturalist door: Karim El Fassi

Kös

e

Adv

ocat

en Law

Offic

e

Av. Rasim Küçükünal

Tel: 010 - 215 13 11www.koselaw.nl

Uzmanlık alanları: İş davaları; ticari davaları; sosyal

sigortalar hukuku; özel hukuk davaları

Page 30: HABER Gazetesi Nr-24

HABER 30APRIL / NİSAN 2012HABER 30

Je hebt twee boeken geschre-ven, waar gaat je eerste boek over?

In mijn eerste boek heb ik onder-zocht hoe het komt dat Turkse patiën-ten met depressie, afhaken met hun behandeling. In Nederland is die uit-val namelijk erg groot. Ik heb gekeken of dit verschijnsel zich ook voordeed in Turkije en vergeleek de situatie met Nederland. Hier is het zo dat de meeste Turkse patiënten na twee of drie keer stoppen met de behandeling en niet meer naar de dokter gaan. In Turkije is die uitval juist heel weinig. Dat komt omdat er in Turkije meer aandacht wordt besteed aan de leef-wereld en omgeving van de patiënt. Terwijl in Nederland juist de ziekte zelf centraal staat. Turkije heeft een wij-cultuur en Nederland een ik-cul-tuur. Dat verschil speelt juist een hele belangrijke rol bij de behandeling van Turkse patiënten.

In je tweede boek heb je een constatering dat de Turkse cultuur een politiecultuur is. Wat houdt dat in?

Als je als klein kind vroeger iets stouts deed en je Turkse buurman zag dat, dan mocht hij je straffen. Zon-der dat je vader of moeder daar iets

van zei. Kennissen, familieleden en streekgenoten controleren elkaars kinderen en elkaar. Als iemand een fout maakt is het toegestaan om el-kaar te straffen. Zij zijn een soort po-litie.

Welke nadelen heeft dit ver-schijnsel voor de zorg in Neder-land?

Het heeft veel nadelen. Mensen schamen zich om naar een hulpver-lener te gaan, want ze zijn bang dat ze de groep een slechte naam bezorgen, dat ze gecontroleerd zullen worden of dat ze verkeerde dingen vertellen over de groep. Op psychosociaal ni-veau zijn ze bang dat ze dingen gaan vertellen waarbij ze hun sociale om-geving zwak maken of kleineren. Ze zijn bang dat ze gestraft zullen wor-den door de omgeving.

Hoe moeten Nederlandse zor-ginstellingen dit probleem aan-pakken?

In het boek heb ik een methode ontwikkeld hoe de Nederlandse zorg deze patiënten moet benaderen. Het gaat om de BAS-methode. Je kijkt eerst naar de Belemmering bij de patiënt, vervolgens de Angst en tot slot de Schaamte. Het is belangrijk dat

zorgverleners dit zorgvuldig consta-teren en actief luisteren.

In het boek staan bepaalde tech-nieken beschreven hoe je die be-lemmering, angst en schaamte bij de patiënt weg kan halen. Als dat gebeurt dan staat de patiënt stevig in de schoenen. Vervolgens kan je de omgeving erbij betrekken, de naasten familie, en hen confronteren met deze issues. Je moet ze duidelijk maken dat ze niet bang hoeven te zijn en zich ook niet hoeven te schamen. Bij de instelling waar ik nu werk hebben we een speciale methode waarmee we hele grote families behandelen. Dus de eerste, tweede en derde genera-tie. Als hulpverlener speel je dan een soort rechter. Je beoordeeld hen en confronteert hen met de problemen en zorgt dat dingen bespreekbaar worden waar men zich voor schaamt. Als je dat weg haalt gaan ze heel open met elkaar communiceren.

Is er aandacht voor je tweede boek vanuit Nederlandse zorgin-stellingen?

Ja, dat is er zeker. Ik ben benaderd door de grootste transculturele ken-niscentrum. Zij gaan over de zorg en gezondheid van migranten en al-

“De Turkse cultuur is een politiecultuur”

INtERvIEw MEt ALPAY ÖZtERAZICI

lochtonen in Nederland. Bovendien zijn er nu al meer dan 500 boeken besteld. Los daarvan is er vanuit Duitsland ook veel interesse in het boek. Daarom wordt het boek vertaald naar het Turks en Duits. Het probleem dat wij in Neder-land hebben is namelijk veel groter in Duitsland. Daar hebben ze geen instel-lingen die zich richten op transcultu-rele psychiatrie. Ik krijg veel mailtjes en telefoontjes vanuit Duitsland met de vraag of het boek ook in het Turks of Duits te verkrijgen is.

Zijn er grootschalige initiatieven in Nederland, gericht op zorginstel-lingen, die dit probleem aanpakken?

In de grote steden en de randstad wordt er wel aandacht aan besteed, ik geef zelf ook workshops aan professio-nals en instellingen, maar dat is alleen de randstand. In Enschede, Nijmegen, Almelo en dergelijke steden heb je dat niet. Daar zijn ze verplicht om te gaan naar een witte zorginstelling. Boven-dien was het vorig jaar nog mogelijk om een tolk te krijgen wanneer allochtonen werden behandeld. Nu is dat ook niet meer mogelijk door het nieuwe kabinet en de bezuinigingsplannen. Nu moe-ten de patiënten een familielid als tolk meenemen wat weer een grote belem-mering is. Dat komt de patiënten niet ten goede.

Welke negatieve gevolgen heb-ben al die belemmeringen voor de gezondheid van de patiënten?

Omdat patiënten een familielid als tolk mee moeten nemen gaan ze niet naar de behandeling. De problemen die ze hebben gaan zich dan opstapelen. De behandeling duurt dan veel langer, de problemen worden erger en ze moeten steeds meer medicijnen gebruiken. Een lichte depressie kan zo uitlopen tot een zware depressie. Met alle gevolgen van dien. Werkloosheid, sociale uitsluiting of zelfs zelfmoord. Sinds 2012 is het zo dat je eigen bijdrage moet gaan beta-len. Laatst zijn twee migranten in het nieuws geweest die dat niet konden

betalen. Ze zijn niet naar de behande-ling gegaan wat uiteindelijk leidde tot zelfmoord, om-

dat de problemen zich bleven opstape-

len. Maar dat zijn wel de uitzonderingen. De

meest voorkomende gevol-gen zijn sociale uitsluiting. Niet

meer werken, niet meer met mensen praten, niet meer naar buiten gaan, niet meer sociaal actief in de maatschappij. Een kluizenaarsleven.

Houdt de politiek zich bezig met dit soort problemen?

Ik praat er met vrienden uit de po-litiek wel eens over. Den Haag houdt zich hier niet mee bezig, wel houden ze zich bezig met bezuinigen. Mensen moeten zelf meer betalen en krijgen ook geen tolk meer. Het kabinet kijkt alleen maar waar ze geld vandaan kan halen, en dat is in Nederland helaas de zorg en het onderwijs. Ze weten wel dat er problemen spelen. Toen ik bij het TBS werkte vertelden ze mij daar dat de Nederlandse overheid zich in tijden van bezuinigingen concentreert op TBS klinieken om de meest gevaar-lijke mensen binnen te houden. Naar de rest, dus opvanghuizen, internaten, ggz instellingen, kijken ze niet. Daar-om zien we ook vaak dat mensen die bijvoorbeeld uit het internaat komen later weer delicten plegen of in de ge-vangenis terechtkomen. De overheid investeert financieel heel weinig in dit soort instellingen.

Wat wil je uiteindelijk bereiken?Dat allochtone patiënten, en dan

met name Turkse patiënten in Neder-land, worden begrepen door de witte hulpverlening. Er zit een hele grote cul-tuurkloof tussen hulpverlener en pati-ent. Mijn doel is om dat weg te halen.

Turkse depressie patiënten in Nederland durven vaak niet naar een psycholoog te gaan. Na enkele behande-lingen haken zij af, met alle gevolgen van dien. Alpay Ozterazici (28) publiceerde onlangs zijn tweede boek waarin hij onderzocht hoe het komt dat de uitval on-der deze groep zo groot is en ontwikkelde verschillen-de methodes voor Nederlandse zorginstellingen.

FOTO en InTeRVIeW | ÇiĞDEM YÜKSEL

"Dat allochtone

patiënten, en dan met

name Turkse patiënten in

Nederland, worden begrepen

door de witte hulpverlening. Er

zit een hele grote cultuurkloof

tussen hulpverlener en

patiënt. Mijn doel is om

dat weg te halen."

“Het probleem dat wij in Neder-land hebben is namelijk veel gro-ter in Duitsland. Daar hebben ze geen instellingen die zich richten op transculturele psychiatrie. Ik krijg veel mailtjes en telefoontjes vanuit Duitsland met de vraag of het boek ook in het Turks of Duits te verkrijgen is.

Mijn tweede boek gaat over sociale overmacht bij Turkse patiënten binnen de hulpverlening. Het is een vervolg van mijn eerste boek. Concreet heb ik onderzocht hoe Turkse patiënten, en dan met name in de psychiatrie, worden beïnvloed door hun omgeving. Door hun familie, vrienden en streekgenoten. Een goede naam en eer is heel belangrijk. Als je dan naar een psychiater gaat dan ben je de zwakste schakel. In mijn boek heb ik de Turkse cultuur een nieuwe benaming gegeven, de Turkse cultuur is een politiecultuur.

ALPAY ÖZtERAZICI

Page 31: HABER Gazetesi Nr-24

HABER31 APRIL / NİSAN 2012

COLOFON

Laan op Zuid 474 3071 AB Rotterdam Nederland

Hoofdredacteur(Genel Yayın Yönetmeni)İbrahim Karaman / [email protected]

Redactie: (Yayın Kurulu)Çiğdem YükselSongül Arslan Mehmet GüzelyurtZeynep TaylanMerve Karaman

Art Direction & Fotografie:M. Fatih Karaman / [email protected]

Advertenties / (Office: 010-2 900 900)Nur Öztürk / [email protected] 68 79

Interviews & Correspondenten:Çiğdem Yüksel, İffet Subaşı, Serap Torremans, Suna Floret,Burhaneddin Carlak, Özlem Hasip, Ayşe Özkaya.

Columnisten:Erdinç Saçan, Ahmet Suat Arı, Sedat Çakır, Veyis Güngör, Nafize Şener, Güneş Çobanoğlu, Songül Arslan, Özlem Keskin, Ayhan Tonca, Kemal Şahin.

Bloggers:Esengül Birler, Makbule Orman, Füsun Akay, Tülay Demir, Melek Usta, Willem Lageweg, Ahmet Taşkan, Önder Kaya.

Lifestyle: Güneş Çobanoğlu, Petek Nas, Nilgün Şahin.

Cinema:Aysun Keser, Neslihan Keser

Repr. EindhovenAli Yücel

Repr. Arnhem en NijmegenKürşat Bal

Repr. LimburgMuzaffer Bozaslan

Repr. AnkaraDr. Hüseyin Keleş

Rafjes:Rafih Berkane

abonnementen:[email protected]

e-mail & website:

[email protected]

HABER

Yandaki bilgileri eksiksiz doldurup aşağıdaki e-mail ya da posta adresimize verilerinizi ulaştırdığınızda aboneliğiniz başlatılacaktır.

Posta adresi:HABER Laan op Zuid 4743071 AB Rotterdam

[email protected]: 010 -2 900 900

HABER Gazetesi Abone FormuAdı - Soyadı / (Naam): Cep Telefonu / (Mobiel):

Adres / (Adres): Doğum Tarihi / (Geboortedatum):

E-posta / (E-mail):Posta Kodu / (Postcode):

Şehir / (Woonplaats):

Banka no / (Rekeningnummer):

Tarih / (Datum):

İmza / (Handtekening):

Yıllık abone bedeli olan 19,- EURO’nun 1 defaya mahsus olmak üzere yan tarafta yazılı olan banka hesabımdan çekilmesine onay verdiğimi beyan ederim.

Ondergetekende verleent hierbij tot wederopzegging machtiging aan:HABER om een bedrag af te schrijven van 19,- EURO eenmalig.

indien u het niet eens bent met de afschrijving, kunt u

binnen 30 dagen uw bank om terugboeking verzoeken.

'Ölüdeniz beste strandbestemming 2012'

Het Turkse resort Oludeniz is gekroond tot bes-te strand van heel Europa. Het Europese publiek stemde op TripAdvisor het vaakst voor Oludeniz.

Het kleine ontspannen strand resort Oludeniz ligt aan de Turkse Egeïsche kust en is de vindplaats van de glinsterende Blue Lagoon. Een ideale plaats voor watersporten en een veilig zwemgebied voor kinderen.

Andere bestemmingen uit Turkije die hoog ein-digden waren Icmeler op de tweede plaats ook aan de Egeïsche kust en Antalya aan de Middellandse zee kust op de zevende plaats.

Page 32: HABER Gazetesi Nr-24

Potansiyel müşteri imkanı sağlıyor

DOnmez: Jaar:3 Nr: 24

ALLES OVER HET LEVEN

HABERISSN:1879-9981APRIL 2012 haber•nl

Er is niks mis met een Cabrio. Ongeacht het merk van de auto, een Cabrio blijft leuk! Vooral als het lekker weer is, kan je enorm genieten van de zon en een briesje tijdens het rijden. Maar wat zag ik nou tot mijn verbazing? Onze jongens gooien de volledige linkerarm naar buiten en lijken te liggen in de auto met daarbij de rechterhand héél cool op het stuur. Je wordt uitgenodigd voor een openlucht concert (lees: muziek in de auto staat op max. volume).

Het Italiaanse drama Terraferma speelt zich af op een klein eiland vlakbij Sicilië. Een plek

die nog vrij onbekend is bij de toeristen.

Filippo (Filippo Pucillo) gaat na het overlijden van zijn vader

dagelijks vissen met zijn oude opa Ernesto (Mimmo

Cuticchio). Ze komen een groep illegale

vluchtelingen tegen die om hulp vragen.

Na Harry Potter en Twilight die ook al bijna tot zijn einde komt heeft Hollywood zijn nieuwe boek

verfilming gevonden; The Hunger Games. De boeken van schrijfster Suzanne Collins zijn een grote

succes in de Verenigde Staten en werden van de eerste

deel ruim 26 miljoen exemplaren verkocht. Buiten de VS zijn er echter minder mensen die het verhaal kennen.

Déjà vU De Turkse cultuur is een politiecultuur

p.27

Turkse depressie patiënten in Nederland durven vaak niet naar een psycholoog te gaan. Na enkele behandelingen haken zij af, met alle ge-volgen van dien. Alpay Ozterazici (28) publiceerde onlangs zijn twee-de boek waarin hij onderzocht hoe het komt dat de uitval onder deze groep zo groot is en ontwikkelde verschillende methodes voor Neder-landse zorginstellingen. p.26

Enkele maanden terug publiceerde FORUM, het instituut voor multiculturele vraagstukken, een rapportje met enkele kerncijfers over Turkse jongeren in Neder-land. Werkloosheid: 21 procent. Bam. Dat komt aan. Werkloosheid onder autochtone Nederlanders: 9,6 procent. Tja. Dubbel zoveel werkloosheid onder Turkse Nederlanders in verge-lijking met autochtone jongeren. In Tur-

kije is het schrijnender: ruim 25 procent. Hoe komt het toch? De jeugdwerk-

loosheid in Portugal (20 procent), Spanje (38 procent), Italië (26

procent) en Griekenland (26 procent) doet vermoeden dat het iets met de Mediterraan te maken heeft. 21 procent onder

Turkse Nederlanders is toch wel heel vervelend. Het jeukt.

Misschien moet eens een flinke draai worden gegeven aan de Turkse

banenmachine.

JONG éN WERKLOOS ÖNDER KAYA

GÜNEŞ ÇOBANOğLU

Je hebt twee boeken geschre-ven, waar gaat je eerste boek over?

In mijn eerste boek heb ik onderzocht hoe het komt dat Turkse patiënten met depressie, afhaken met hun behandeling. In Nederland is die uitval namelijk erg groot. Ik heb gekeken of dit verschijnsel zich ook voordeed in Turkije en vergeleek de situatie met Nederland. Hier is het zo dat de meeste Turkse patiënten na twee of drie keer stoppen met de behandeling en niet meer naar de dokter gaan. In Turkije is die uitval juist heel weinig. Dat komt om-dat er in Turkije meer aandacht wordt besteed aan de leefwereld en omgeving van de patiënt. Ter-

wijl in Nederland juist de ziekte zelf centraal staat. Turkije heeft een wij-cultuur en Nederland een ik-cultuur. Dat verschil speelt juist een hele belangrijke rol bij de be-handeling van Turkse patiënten.

In je tweede boek heb je een constatering dat de Turkse cul-tuur een politiecultuur is. Wat houdt dat in?

Als je als klein kind vroeger iets stouts deed en je Turkse buurman zag dat, dan mocht hij je straffen. Zonder dat je vader of moeder daar iets van zei. Kennissen, fami-lieleden en streekgenoten contro-leren elkaars kinderen en elkaar. Als iemand een fout maakt is het toegestaan om elkaar te straffen. Zij zijn een soort politie.

DE cASTRATIE VAN cASTRIcUMDe houding van ‘afzeikjour-

nalisten’ is te verklaren vanuit hun superioriteitsgevoel. Ze hebben het idee dat ze onaan-tastbaar zijn, omdat de journa-listiek – door de afbraak van de verzuiling en de opkomst van media als de TV en het internet – zich zo heeft ontwikkeld. De geïnterviewde is tegenwoordig ondergeschikt aan de intervie-wer, journalisten zijn de sterren én bepalen de vorm. Inhoud is

minder belangrijk. Neutraliteit is passé. Gelukkig heeft ieder-een de publieke castratie van Castricum in de DWDD gezien én zijn desolate optreden bij de voordeur van Tahir kunnen aanschouwen. Rutger gooit zijn eigen ruiten in, omdat het succes hem naar zijn hoofd is gestegen. Journalisten staan opeens – nu ze bloed ruiken – in de rij om met types als hij af te rekenen. Zijn stijl zou indruisen tegen onze hedendaagse notie van fatsoen.

De Turkse president Gül en zijn echtgenote wachten een uitgebreid programma met de Oranjes als zij volgende week naar Nederland komen voor een driedaags staatsbezoek. Dat blijkt uit het programma dat de Rijksvoorlichtingsdienst bekend heeft gemaakt.

Koningin Beatrix zal de pre-sident verwelkomen in het Ko-ninklijk Paleis op de Dam. Voor het eerst sinds de jarenlange renovatie zal hier ook het tra-ditionale staatsbanket worden gehouden, als afsluiting van de

eerste dag. Aanleiding voor het staats-

bezoek is de viering van 400 jaar diplomatieke betrek-kingen tussen Nederland en Turkije. De koningin neemt haar Turkse gasten op don-derdag mee in de koninklijke trein van Den Haag naar Venlo, voor een bezoek aan de Flori-ade. Gül opent daar het Turkse paviljoen. Na een bezoek aan Maastricht vliegen Gül en zijn echtgenote vanaf Maastricht Airport terug naar huis.

Jeroen Pauw, misogyne monoculturalist

Druk Oranje-programma voor president Gül

Onschuld, politiek, tradities, visserij en geld komen allemaal aan de orde in deze film

De trailer van The Hunger Games deed me eerst erg denken aan de Japanse film Battle Royale uit 2000

ABDELKARIM EL-FASSI

p.29

“ “