haber gazetesi hollanda

2013 TURKIYE VE TURKÇE YILI

OLACAKKimi Türk’leri daha iyi tanımak için Türkçe öğ-renirken, kiminin de şirketi Türkiye ile iş yapa-cağından Türkçe öğrenmesini istiyor. İlk olarak 2009’da Bosna Hersek'te açılan Yunus Emre Türk Kültür Merkezi, Avrupa, Uzak Doğu ve Ku-zey Afrika'da merkezler açtı. 3 yılda 26 kültür merkezi açan enstitü, her yıl onbinlerce insana Türkçe öğretiyor. Çeşitli kültürel etkinliklerin ve kursların gerçekleştirildiği merkezler, Türkiye ile diğer ülkeler arasında ilişkileri arttırıyor.

Hollanda hali hazırda Türkiye'de en büyük yatırımcı ülke konumunda. 2.000'i aşkın Hollandalı şirket kısa, orta ve uzun vadeli yatırımlar için Türkiye pastasında pay kap-maya çalışıyor. Ticaret odaları toplantıla-rında, iş ortamlarında, çalışma ya da tatil maksadıyla Türkiye'yi seçen Hollandalılar da artık Türkçe'yi öğreniyorlar. İlgi önümüz-deki yıllarda da artmaya devam edecek.

7-8 yıldır Hollanda'da bulunan ve çevresinde düzgün davranış-larıyla bilinen Utrecht'li Sacit Yenihayat, etrafında hoşsoh-betliği, dinamik yapısı ve pratik zekasıyla biliniyor. Kendini ifa-de ederken kullandığı düzgün Türkçe ve diksiyonuyla da dik-kat çeken Sacit Yenihayat, Ut-recht Kanaalstraat'taki meşhur Helal Shoarma'nın ortajların-dan. Gençliği Türkiye'de geçen

KÜLTÜR VE TİCARET BİRBİRİNİ DESTEKLİYOR HOLLANDALILAR DA TÜRKÇE ÖĞRENİYOR

16'da

Feride'nin yumruğunu

yeme, feleğini şaşırırsın

Feride henüz 18 yaşında ama yumruğu ve tekmeleri çok güçlü.

Yunus Emre 40 bini aşkın

yabancıya Türkçe öğretti Sayfa 4 ve 7'de

Sayfa 12'de

29

Sayfa 25'te

!BEBEKLİĞİ BİLE SPOR SALONUNDA GEÇMİŞ

TDLS: "İş ve düşünce üreteceğiz"

Türkiye’nin son yıllarda başta ekonomik anlamda olmak üzere birçok noktada ilerleme göstermesi, dünyada Türkiye’ye olan ilgiyi arttırdı. Türkiye’yi merak edenler her geçen gün artarken, Türkçe'yi de merak edenler bir o kadar arttı. Hollanda’da Türkçe öğrenmek isteyen Hollandalıların sayısında da büyük bir artış gözleniyor.

Türkiye’ye gönderilen ödenekler yüzde 60 azalıyor! Hollanda'da AB dışına çocuk parasının kaldırılması gündemde

Yeni yılınız kutlu olsun, mutluluklar ve başarılar getirsin size ve sevdiklerinize.

2012 2013

Hollanda’da Türkler İçin Da-nışma Kurulu (IOT) AB dışı ülkelere gönderilen çocuk parasının durdurulmasını öngören yasa tasarısının kabul edilmemesini istedi. IOT, tasarının uluslararası anlaşmalara aykırı olduğunu ve mahkemeden geri döne-ceğini vurguladı.

Zwijndrecht Diamond Gym

sahibi Mahmut Kırat'ın

daha çocuk yaşlarda, Cüneyt

Arkın hayranlığı ile başlayan

serüveni ve baba ile kızının

ilginç hikayesi...

Araştırmaya göre yabancılara iş sahasında yapılan ayrımcılık tescillendi

Ayın Okuru: SACİT YENİHAYAT

Sacit Yenihayat iyi bir anekdot ustası.

Deze acteur speelde de Turks-Nederlandse sollicitant Erdem Bayir

De Volkskrant gazetesinin manşetten verdiği SCP Bürosu araştırması kapsamında, Erdem Bayır ismiyle iş başvurularında bulunan ve bizzat görüşlerine başvurduğumuz aktör Serkan Sert, iş ve işçi bulma kurumlarında önceden bilinen 'gizli ırkçılığın' araştırma sonucunda tescillendiği görüşünde. 28

0ct/dk Türkiye’yi arayın

ARALIK DECEMBER2012

www. haber•nl

HABERISSN:1879-9981Yıl/Jaar:3 Sayı/Nr: 30

HAYATA DAİR HER ŞEY

HABER 2ARALIK / DECEMBER 2012

Saglık Sigortasında Öncü!˘

BenimsigortaM.nl Agis, CZ, Delta Lloyd, VGZ, De Amersfoortse ve Avéro Achmea acentesidir.

t: (013) 467 52 67

@: [email protected]/BenimsigortaM

Gençler! ‘‘TAKE CARE NOW’’ ile daha ucuza sigorta olun ve 75€ prim iadenizi alın!

11 YILDIR sektöründe lider BenimsigortaM.nl güvencesinde TÜRKÇE ve HIZLI hizmetten hemen yararlanın!

Saglık SigortanızıBenimsigortaM ile Yaptırın;

˘

%12 prim indirimi ile ailenizle yılda 800€’ya kadar tasarruf saglayın!˘

Türkiye’deki ameliyatlarınız için BEDAVA

uçak biletinizi ’tan alın!

Lazer göz ameliyatınızı Rotterdam ’te sigorta kapsamında %75 INDIRIMLI yaptırın!

. . . .

ile basis sigortanızı 98.55€’ya yaptırın!

00812Benimsigortam_275x386mm_Haber_Ilan_r1.indd 1 11/13/12 11:26 PM

HABER3 ARALIK / DECEMBER 2012

Lycamobile

Lycamobile

ARASI

SINIRSIZ BEDAVA

HOLLANDA

KONUŞMA &

MESAJLAŞMALAR*

100% EKSTRA BEDAVA KREDİ

HER KONTÖR YÜKLEMENİZDE

€ 20 = € 40€ 10 = € 20

*Onbeperkt gratis bellen en sms’en van Lycamobile naar Lycamobile (binnen Nederland). De gratis belminuten en sms’jes kunnen alleen gebruikt worden tijdens de actieperiode, deze actie is geldig van 01/11/2012 t/m 31/12/2012. Een “fair use policy” van 5000 minuten en 5000 sms’jes per klant per kalendermaand is van toepassing. Wanneer de gratis belminuten verbruikt of verlopen zijn geldt voor gesprekken van Lycamobile naar Lycamobile een tarief van 0 cpm voor de eerste 30 minuten per gesprek met een starttarief van 24 cpg. Na 30 minuten geldt een tarief van 15 cpm. Wanneer de gratis sms’jes verbruikt of verlopen zijn geldt van sms’jes van Lycamobile naar Lycamobile een tarief van 12 cent per sms. **Deze aanbieding is geldig van 01/11/2012 tot en met 31/12/2012. Deze tarieven zijn van toepassing nadat u ten minste eenmaal heeft opgewaardeerd in de promotieperiode. Deze actie geldt alleen voor vaste nummers, tenzij anders vermeldt. Een starttarief van 19 cpg is van toepassing.

Daha cok bilgi ve fiyat tarifesi icin www.lycamobile.nl adresini ziyaret ediniz yada 020 754 3030 arayınız

Buralarda bulunur:Belhuizen R

Türkiye Sabit hatlar

/dak

LM_HOLLAND_275 x 386.indd 1 30/11/2012 16:30

HABER 4ARALIK / DECEMBER 2012HABER 4

İbrahim Karaman • Genel Yayın Yönetmeni www.twitter.com/ibrahimkaraman

İBRAHİM KARAMAN [email protected] ÜLKESİNDE AT SAHİBİ OLMAK

"Türkiye'de Hollanda adına, Hollanda'da Türkiye adına gönüllü elçilersiniz"

Hollanda ile Tür-kiye arasında ki ekonomik ve diplomatik iliş-kilerin 400. yıl

kutlamalarının kapanış töreni Rotterdam Belediye sarayında düzenlen resepsiyonla yapıldı.

Hollanda ve Türkiye arasın-daki diplomatik ilişkililerin 400. Yılı nedeni ile yapılan kutlama-ların kapanışı Rotterdam’da ya-pıldı. Düzenlenen resepsiyona Hollanda Kraliyet ailesi adına Prenses Maxima, Türkiye'den

Başbakan Yardımcısı Ali Baba-can, Rotterdam Belediye Başka-nı Ahmed Aboutaleb, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Topbaş, Lahey Büyükel-çisi Uğur Doğan, Rotterdam Başkonsolosu Togan Oral, HO-GİAF ve HOTİAD işadamları dernek temsilcileri, siyasiler, akademisyenler, sanatçılar ve halktan oluşan seçkin bir davet-li grubu katıldı.

Prenses Maxima, Hollan-da’daki kapanış törenine ka-tılmaktan çok mutlu olduğunu

belirterek, 400. Yıl kutlamala-rı münasebetiyle her iki ülke arasındaki dostluğun çok daha güçlendiğini söyledi.

Böylesi anlamlı bir geceye ev sahipliği yapmaktan onur duyduğunu ifade eden Rotter-dam Belediye Başkanı Ahmed Aboutaleb, Hollanda’daki Türk-lerin, Türkiye’de Hollanda adı-na, Hollanda’da Türkiye adına gönüllü elçiler olduğunu söyle-di. 400. Yıl kutlamalarında sivil toplum kuruluşlarının çok etkin rol aldığına dikkat çeken Abou-talep, özellikle Hogiaf, Hotiad, Rogiad, Netüba gibi sivil toplum kuruluşlarına teşekkür etti.

Resepsiyonda davetlilere hi-tap eden Babacan, 2012 yılının Hollanda ve Türkiye açısından çok önemli bir yıl olduğunu söy-ledi. 400. Yıl kutlamalarının çok etkin ve güzel bir şekilde ger-çekleştiğini belirtti

Kapanış töreninde sanatçı Karsu Dönmez ve Hollanda-lı amatör bir senfoni orkestra grubu mini bir konser verdi.

Resepsiyon sonunda başı-na açıklama yapan Ali Baba-can, Türkiye'nin Avrupa Birliği

ilişkisi hakkında sorulan bir soruya, “Bu gün muhatapları-mızın hepsi ile bu konuyu da görüştük. 2013 Türkiye'nin AB sürecinin yeniden canlandırıl-ması için önemli bir fırsattır. Bu konuda Hollanda'nın desteğini muhataplarımıza ilettik.” dedi.

İstanbul Büyükşehir Bele-

diye Başkanı Kadir Topbaş ise basına yaptığı açıklamada Rot-terdam ile kardeş belediye ol-duklarını dikkat çekti. 400. Yıl kutlamaları münasebeti ile bu kardeşliğin daha da güçlendiği-ni ifade eden Topbaş, “Türkiye ve İstanbul’da yaşanan geliş-meler herkes tarafından ilgiyle

takip ediliyor. İstanbul Beledi-yesi olarak da yerel diplomasi ile teknik iş birliklerimizi ar-tırarak geliştirmek istiyoruz.” şeklinde konuştu. Topbaş ay-rıca Rotterdam ve Amsterdam Belediyeleri’yle de bilgi ve tec-rübe paylaşımında olduklarını sözlerine ekledi.

Hollanda ile Türkiye arasında ki ekonomik ve diplomatik ilişkilerin 400. yıl kutlamalarının, Rotterdam Belediye sarayında kapanış töreninde ev sahibi Belediye Başkanı Ahmed Aboutaleb:

2012 yılı Hollanda’daki Türk-ler açısından kamuoyu anlamın-da hareketli bir yıl oldu. Hollan-da-Türkiye İlişkilerinin 400. Yılı kapsamında, iki ülkemiz arasın-daki yaklaşmalar en çok biz Hol-landa’daki Türklerin işine yarıyor.

Hangi ülke kalkınmış olursa olsun kendimizi şanslı hissede-biliriz. Artık gurbetçi statüsünden çıkıp ev sahibi, iş sahibi, mekan-lar, yöntemler ve yönetmelikler sahibi olduğumuz Hollanda, ne kadar kalkınır ve ne kadar yaşa-nabilir hale gelirse, kendimizi o kadar şanslı hissetmeliyiz. Tür-kiye için de geçerli bu. Türkiye, Avrupa ve dünya ölçeğindeki kre-dibilitesini arttırdığı müddetçe, biz Hollandalı Türkler gelecek anlamında bu ülke düzleminde-ki şans ve fırsatlarımız da daha çok artıyor.

Hollanda Türkiye’ye yılda 5 milyar Euro’ya yakın ihracat yapı-

yor. En son yazdan önce Cumhur-başkanı Abdullah Gül’ün Hollan-da ziyaretine denk gelen günlerde ING Bank’ın açıkladığı rapora göre, Hollanda yapmış olduğu bu ticaretin haricinde, buna ek olarak 4 milyarlık bir ticaret po-tansiyeline daha sahip. O yüzden üst düzey danışmanlık şirketleri ve stratejistler Türkiye’de yapıla-cak ticareti Hollandalı işadamları-na tavsiye ediyorlar. Hollanda’nın hedefi birkaç yıl içinde Türkiye’de 10 milyar Euro’luk iş üretme ka-pasitesine ulaşmak.

Geçen hafta Rotterdam Tica-ret Odası’nda NETUBA ortaklı-ğı ile düzenlenen bir toplantıya ve workshop’a katıldım. Buraya 100 civarında Hollandalı ve Türk işadamları ve işkadınları katıldı. Hollanda orijinli işinsanları Tür-kiye’deki iş imkanlarını değerlen-dirmek için muazzam bir arayış içindeler. Türk dilini ve kültürünü

merak ediyorlar, Türkiye’de iş ya-parken dikkat etmeleri gereken noktaları merakla arıyorlar, so-ruyorlar. Workshop’da 2 kültürlü yetişen Hollandalı Türkler’e de ilginç sorular yönelttiler. Çünkü Hollanda kültürüyle yetişmiş bir işinsanı iş yapmak için Türkiye’ye gittiğinde birçok zorlukla karşı-laşıyor. Bunu aşmak için kendi-lerine, Hollanda’da yetişen Türk kökenli öğrencilerden ve akade-misyenlerden aracı olarak yarar-lanılabileceğini söyledim.

Öte yandan, Hollanda’daki sayıları 22 bine yaklaşan Türk işinsanları da ürünlerini ve hiz-metlerini çeşitlendirip Türkiye’de de iş yapmak peşindeler. Zaten deneyimli olan bu tarz insanlarla ortaklığa ya da güç birlikteliğine gidilebileceğini anlattım kendi-

lerine. Burada tabi ki, işadamla-rı ve öğrenci derneklerine çok iş düşüyor. Bu sayımızda farkedece-ğiniz gibi öğrenci derneklerimiz son yıllarda iyi atılımlar içinde-ler. Hem daha kaliteli etkinlikler gerçekleştiriliyor, hem de herkes yeni atılımlar peşinde. Hollandalı işadamları kuruluşlarıyla daha da yakınlaşmak gerek. Bunun ilginç iş imkanları doğuracağını düşü-nüyorum. Biz hem Hollanda’yı hem Türkiye’yi tanıyan insanlar olarak, orta ve büyük yatırımlar peşinde olan Hollandalı girişim-cilerle beraber çalışabiliriz.

Hollanda’da geleneksel ola-rak, ekonomisi gelişen ülkelerin dillerinin konuşulması gerektiği, genelde konuşulan bir konudur. Çince seçmeli ders olarak verili-yor bazı okullarda. Hollandalı iş-

verenler de, artık bazen şaka da olsa Türkçeyi konuşmak istedik-lerini belirtiyorlar. Önümüzdeki dönemde çok sayıda Türkçe'ye yönelen Hollandalıları görürse-niz şaşırmayın. Hatta onları teşvik etmek için, dernek ve vakıflarımız, işadamları kuruluşlarımız ortam bile hazırlayabilirler.

Hollanda’yı Türkiye’ye ve Türkiye’yi Hollanda’ya yaklaştıra-bilecek tüm fırsatlara iki elimizle sımsıkı yapışmalıyız. Bu yaklaşma bizim 1. jenerasyonumuzdan 4. hatta 5. jenerasyonumuza kadar tüm insanlarımıza çok faydalı ola-caktır. İstihdam ortamı çıkarılacak her fırsat hem Hollanda’da hem Türkiye’de bizlerin refah seviye-sini yükseltecek, bizden sonraki nesillere de güzel zeminler hazır-layacaktır.

2013, Türkler açısından bitirdiğimiz yıla göre daha iyi şeyler vaadediyor. 2014 yılının, Hollanda’ya göçün 50. Yılı olmasından dolayı da daha büyük etkinlikler içine gireceği-mizden hiç kuşkum yok. 2012’de acemiliğimiz çıktı. 2013’te daha deneyim sahibi olacağız. 2014’te Türkiye’nin Başbakanlık ve Cum-hurbaşkanlığı düzeyinde çıkarma yapacağından hiç kuşkum yok. Yatırımlar ve sermaye akışı bir-kaç yıl içinde ikiye katlanmasın da ne yapsın?

Fırsatlar ülkesi 2 tane. At sahi-bi olmaktan kastımız ise öncelikle iş sahibi olmak. Sonrasında at çift-liği kurmak için bile fırsatlar var.

Hollanda ile Türkiye arasındaki ekonomik ve diplomatik ilişkilerin 400. yıl kutlamalarının kapanış töreni Rotterdam Belediye'sinde yapıldı. Türkiye'den Başbakan Yardımcısı Ali Babacan ve İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Topbaş'ın konuk olarak katıldığı proğrama, Hollanda'daki Türk basını özveri ve emekle büyük ilgi gösterdi.

HABER5 ARALIK / DECEMBER 2012 HABER5

0ct/dk

Türkiye’yiaramak sadece

Şart ve koşullar geçerlidir. Daha fazla bilgi için lütfen www.delightmobile.nl adresini ziyaret edin.

www.delightmobile.nlÜcretsiz SIM kartınız için

Dakika başına Türkiye’yi arama fiyatları*Karşılaştırmada kullanılan operatör fiyat bilgileri 11/12/2012 tarihinde yayınlanmış geçerli ücretler üzerinden alınmıştır. Lebara ve Lyca tarafından sunulup Delight’ta sunulmayan‘kredinizi ikiye

katlayın’ teklifi ve özel promosyonlar dikkate alınmamıştır. Bağlantı ücretleri uygulanır. Şart ve koşullar geçerlidir. Daha fazla bilgi için lütfen www.delightmobile.nl adresini ziyaret edin.

Bizi Karşılaştırın*

0 05 14ct/dk

ct/dk

ct/dk

Delight Lyca Lebara

€30 değerindeki Netherlands Grand Bundle’ı üç ay boyunca ücretsiz kullanın

Değişim zamanı!

Mevcut numaranızı Delight’ taşıyın


www.sarottermal.com

GRUPLAR Gidiş DönüşARALIK GRUBU 24 Aralık 31 AralıkOCAK GRUBU 05 Ocak 12 OcakSUBAT GRUBU 23 Şubat 2 MartMART GRUBU 29 Mart 5 NisanNİSAN GRUBU 26 Nisan 3 Mayıs

Denk-ALL Marketing

Tel : +31 (0) 161 23 11 40Cep: +31 (0) 617 17 09 36

[email protected]

Konaklama adresi: Ilıca Köyü Taşkesti-Mudurnu / BOLU (Araçla gidilebilecek yakın

mesafeler : Abant Gölü 20 km, Sünnet ve Sülük Gölleri 30

km, Kartepe Kayak Merkezi 80 km, tarihi kent Mudurnu 30 km,

Göynük'te bulunan Akşemsettin Hazretlerinin türbesi 40 km ve

3-5 km yakınlığında bir çok Otantik Alabalık tesisleri)

*İsteğe bağlı olarak İstanbul'da otelin geceliği 20 Euro'dan başlıyor.0-2 yaş grubu çocuklar ücretsiz olup, 2 yaşından büyük çocuklar normal ücrete tabidir.Araç kiralamak için önceden belirtiniz.

HABER Gazetesi de

eleştiriden nasibini aldı

İbrahim Bey SA,Haber gazetesinin sorumlu editörü ola-

rak seni yaptığın haberden dolayı eleştir-mek istiyorum.

Bir kere haberi baş sayfanın da başına taşımakla kendine göre bu konuyu çok önemsediğini belirtmeye çalışmışsın. Ama orada sadece Bakonsolos faaliyeti gibi bir imaj vermişsin. Yani konsolos gelmesey-di acaba ne yazacaktın çok merak ettim! Paneldeki arkadaşlar bu konunun öne-minden başka bir şey anlatmadılar mı? Bu insanların özverilerini bu kadar hafife almak sence yerinde bir tavır mı yoksa Başkonsolos Bey'e özel bir göndermen mi vardı? Yaptığın haberi bir kaç kez okudum en azından daha sağlıklı algılama yapa-yım diye ama bir türlü Başkonsolosun o mangalda kül bırakmayan konuşmasının dışına çıkamamışsın.

Sen de bilirsin ki bir haberin en az ol-mazsa olmaz nitelikleri vardır, bunları ben göremedim. Kim organize ediyor? Bir yer-de Festival Vakfı demişsin! Ya insan biraz sıkılır İbrahim, gazetende bir sayfa reklamı yayınlandı, daha organize eden kurumun

kimliğini doğru dürüst yazmamışsın. Hadi Demet TV anlarım adamlara reklam ver-medik diye parayı çar çur ettiğimizi yayın-ladılar, ama ben senden daha oturaklı bir haber beklerdim. Bu var olanları eleştir-me veya yapılanları eleştirme manasına gelmez bilakis. Rotterdam koruyucu aile toplantısına büyük ilgi, 'Den Haag'da ilgi az' demen normal vaka o.

Bu gazeteyi şayet birileri okur da bu konuyla alakalı araştırma yapmak ve or-ganizeye ulaşmak isteseler mümkün değil. Çünkü, habercilikte altın kural olan, habe-rin olmazsa olmazlarından 4 N 1 K malesef senin haberinde yoook.

İşte gazeteler ve burada yayın yapan diğer medya organları bazen gerçekten ne yaptıklarını, ne yazdıklarını kendile-ri de bilmiyor ve yazmış, yapmış olmak için yapıyorlar, sende sanki bu kervana katıldın gibi İbrahim. Neyse ben bir abi ve dost olarak sana hem serzenişte hem uyarıda bulundum. Kabul edip etmemek senin bileceğin bir şey.

Kolaylıklar dilerim.Mehmet Akbulut

Değerli okurlarımız, geçen sayıda yaptığımız yarım sayfalık 'Koruyucu Aile' haberinin veriliş biçimini eleştiren Exire Advies şirketi sahibi ve Türkiye Festival Vakfı Başkanı Mehmet Akbulut Bey'in gazetemize gönderdiği eleştiriyi noktasına, virgülüne dokunmadan yayınlıyoruz. Cevabımız da altta.

Değerli Mehmet Bey, Eleştirilerinizi ve sitemlerinizi anla-

yışla karşıladığımı öncelikle söylemek isterim. Biz de sonuçta insanız ve zaten asla eleştirilemez değiliz. Biz de eleşti-rilmeliyiz ki, daha iyisini daha kalitesini yapalım. Ancak haber veriş biçimimizi eleştirirken kullanmış olduğunuz ar-gümanlara maalesef katılmadığımı be-lirtmek zorundayım. O toplantıda biz-zat bulunmuş birisi ve HABER editorü olarak konuşulanları değerlendirerek yaptım o haberi. Toplumun her katma-nındaki insanlara en iyi mesajları Togan Oral Bey’in verdiğini söylemeliyim. Di-ğer konuşmacılar da çok değerli bilgiler verdiler kuşkusuz. Ancak çok fazla tek-nik detaya indiklerinden bunları geniş çaplı yayınlama imkanımız olmadı. Kaldı gitti ki, Koruyucu Aile konusu toplumu-muzda yeni bir mesele olduğu için, bu ilginin geniş kitlelerde henüz uyandırıl-madığını görüyoruz. İlgi ve yöneliş olma-dan teknik detayların bu aşamada çok fazla getirisi olmaz. Toplumumuzun bu gerçeği görmesi, kavraması ve ilgi duy-ması lazım. Bunun ancak birkaç yılda belki de 8-10 yılda biraz daha kitlelere yayılabileceğini düşünüyorum. Zaten,

kendi insanlarımızdan halihazırda, bu işe talip olanların sayısından da belli bu. Belirttiğiniz gibi Başkonsolosa falan da özel bir gönderme yok. Bir insan, iyi iş yaptığı, düşünce ürettiği, aktif olduğu ve topluma faydalı olmayı gözettiği sürece onun elbette ki haberlerini vereceğiz. HABER Gazetesi olarak biz habere şekil verirken daha çok, geniş kitlelere malol-masını umduğumuz haberler şeklinde formüle etmeye çalışıyoruz.

Koruyucu Aile konusu, sadece 1 or-ganizatöre malolamayacak kadar geniş kapsamlı bir konu zaten. Gazetemizde 1 sayfa reklamı yayınlandı diye, organi-zatörü göklere çıkarmaya da gerek yok. Böyle bir beklenti içinde olursanız da teessüf ederim doğrusu. Kaldı gitti ki, bu konunun kapsamlı olmasına baka-rak, sadece 1-2 aylık yayına sığmaya-cak kadar geniş ve sürekli olacağını da söyleyebiliriz. Biz iki senedir zaten bu konuda zaman zaman yayın yapıyoruz. Önümüzdeki aylarda sadece siz değil, kim organize ederse etsin zaten biz bu konuya ilgi gösteriyor olacağız. Gün ge-lecek konuyu geniş dosya olarak ele ala-cağız. O yüzden haber “bitti-gitti” diye telaş etmeye de lüzum yok.

Kiotoweg 351 • 3047 BG Rotterdam e-mail: [email protected]: 010 - 437 59 15FAX: 010 - 462 37 27

Al senin de olsun. Bütün modeller SIFIR faizle.

www.icmwatersystem.com

TEmiz Su HAYATTIR

Tüm dairelerde LCD TV, Telefon, Bulaşık Makinası, Jakuzi küvet, Termal su, WI-FI, Açık ve kapalı termal havuzların kullanımı, Türk hamamı, sauna, jakuzi ve şok havuzu kullanımı, özel termal havuzlu aile banyoları kullanımı, fitness-center.

7 Gece Euro'dan başlayan

fiyatlarla€ 395,- Sarot Termal Resort & Spa

+İstanbul Turu

Bu termal gezi

kaçmaz!

KONAKLAMA:Daireler lüks olup 6 kişiliktir. Aynı dairede kalacak şekilde:6 kişilik grup olursa kişi başı fiyat € 395,- 5 kişilik grup olursa kişi başı fiyat € 415,- 4 kişilik grup olursa kişi başı fiyat € 445,-3 kişilik grup olursa kişi başı fiyat € 495,- 2 kişilik grup olursa kişi başı fiyat € 595,-Sarot Termal'de yemekler açık büfedir. Sabah kahvaltısı 7,50 TL akşam yemeği 15 TL

ücretsiz

Organize eden Festival Vakfı’nın ismi-ni sürekli kullanmamız, tüm verilerini on-larca defa vermiş olmamız, telefonlarınızı zikretmiş olmamız, ‘eğer ki yanlış aileler-de telef olan çocuklarımızın sorunlarını

bir nebze giderecekse’, biz ileriki sayıla-rımızda istediğiniz kadar adınıza, şanı-nıza, vakfınıza yer verelim; sayfalarımızı ücretsiz açalım.

Eleştirinizi iyi bir niyetle algılıyoruz.

Ancak, yazmış olduğunuz haliyle sizinle hemfikir değiliz; olayların bir de bu ta-rafından -yukarıda yazmaya çalıştığım şekliyle- bakın diye dostça düşüncelerimi paylaşmak istiyorum. (HABER Editörü)

Modern çağın ve bilimselliğin en önemli köşe

taşlarından birisi de "eleştirmek". Batı toplum-

larının çoğu gibi Hollanda da eleştiri kültürü

üzerine kurulu bir ülke. Eleştirmek bizde ge-

nelde hakaret etmek ya da küfretmek olarak

algılanabiliyor. Övgüleri ne kadar seviyorsak

yergilerden ya da eleştirilerden o kadar uza-

ğız. Hem birey olarak, hem de kuruluşlar ya

da işletmeler olarak, ya eleştiriliyor olmaktan

olabildiğince kaçıyoruz, ya da eleştirenin niye-

tini tam anlamadan bloklar koyuyoruz aralara.

Eleştirmeyi genelde herkes sever. Ama eleşti-

riliyor olmayı sindirmek zordur. Halbuki eleş-

tirenin niyeti, bozmak, kırmak, dökmek, küf-

retmek gibi yıkıcı bir eylem barındırmıyorsa

bünyesinde, faydalanılacak bir sürü yön bu-

lunur içinde. Son aylarda Hollandalı Türkler

eleştiri kültürüyle daha çok hemhal olmaya

başladılar. Hem ortaya çıkan birkaç olayda-

ki farklı boyutlar, hem de köşe yazarlarımı-

zın eleştiri konusundaki görüşlerinden tüm

okurlarımızın faydalanacağını umuyoruz.

ELEŞTİRME MODERN KÜLTÜRÜN PARÇASIDIR ELEŞTİRİLME VE TAHAMMÜLÜ ÖĞRENMELİ

16'da

12'de

Or Group

International’ın

Yönetim Kurulu

Başkanı Celal

Oruç, bu yıl da

“Hollanda’nın en

zengin 500 kişisi”

listesinde yer aldı.

Quote listesinde

5’inci kez yer alan

Celal Oruç’a 296’ncı

sırada yer verildi.

Geçtiğimiz yıl

Quote zenginler

listesinin 337’nci

sırada yer alan

Celal Oruç’un bu

yılki serveti 85

milyon euro olarak

açıklandı.

CELAL ORUÇ EN ZENGİNLER

LİSTESİNDE 296. SIRAYA YÜKSELDİ

Rotterdam Başkonsolosu Togan Oral: "İşte şikayet etmekte kullandığımız enerjiyi ve heyecanı bence bu

iş uğrunda gönüllü olmakta da kullanmamız lazım. Biz bu kadar sahip çıkıyoruz kendi değerlerimize.

Ama bu sadece laftan ibaret değil. Yapmamız gereken şeyler de var bizim; bu gönüllülük bilincini birazcık

daha yerleştirmemiz lazım ve bunu pratiğe koymamız lazım. Lafa geldiği zaman ne Müslümanlığı ne

Türklüğü kimseye bırakmıyoruz, ama çocuklar ortada kalıyor. Herkes elini taşın altına koyacak." dedi.Rotterdam Başkonsolosu Togan Oral: "İşte şikayet etmekte kullandığımız enerjiyi ve heyecanı bence bu

7'de

2, 7, 13, 18, 22'de

KONUŞMAYA GELİNCE MANGALDA KÜL

BIRAKMIYORUZ, AMA NEREDE İCRAAT?

Bu başkan Karaman'a çağ atlatacak"Kapımız açıktır girene, lokmamız helaldir yiyene"

KONUŞMAYA GELİNCE MANGALDA KÜL

BIRAKMIYORUZ, AMA NEREDE İCRAAT?KONUŞMAYA GELİNCE MANGALDA KÜL

BIRAKMIYORUZ, AMA NEREDE İCRAAT?KONUŞMAYA GELİNCE MANGALDA KÜL

Rotterdam Başkonsolosu

Koruyucu Aile toplantısında

dikkat çekici bir konuşma yaptı

2, 7, 13, 18, 22'de

Gazetemizi ziyaret

eden Karaman

Belediye Başkanı

Kâmil Uğurlu

Karaman'ın

yenilenen

çehresi hakkında

açıklamalarda

bulundu.

Avrupa'nın 2. en

büyük camisi

Utrecht'e geliyor

Hollanda’nın en büyük ve Avrupa’nın 2. en büyük camisi olan Utrecht Ulu Camii'nin başka

bir ayrıcalığı daha var. O da diğer din mensuplarına ait bir odanın da ayrılmış olması.

Yücel Aydemir

dünyanın hiç bir

camiinde böyle

bir uygulamanın

olmadığını

söylüyor.

Multifestijn'den insan

manzaraları

Halkımızın ilgi göstermemesi üzerine, son yıllarda Müslüman

veya Türk ailelerinden alınan çocuklar Hıristiyan, ateist, İslam

karşıtı veya ahlaki değerlerden yoksun ailelerin yanına veriliyor.

HABER Gazetesi duruşu ve bağımsızlığı gereği

Hollanda’da Türkler’in müdavimi olduğu tüm mekanlara

sorunsuzca girebilen bir gazete. Ancak ilk defa gazetemi-

zin dağıtımı konusunda bir mekanda ortaya çıkan engel-

leme bizleri hayrete

düşürdü. Hem de bu

mekan, tüm insan-

larımızın gelmesi

konusunda teşvik

edilen ve özgürce

gidebileceğiniz bir

camii. Den Haag’da-

ki Mescid-i Aksa

Camii’nden, daha

doğrusu bu caminin başkanından söz ediyoruz. Adının

Necip Türe olduğunu öğrendiğimiz, HDV’ye bağlı Mescid-i

Aksa Camii’nin Başkanı Necip Türe, normalde her ay bı-

rakmayı adet haline getirdiğimiz gazetemizi, keyfi bir dav-

ranışla dağıtımını engellemek için kaldırdığını öğrendik.

Son yıllarda sık sık haberlerde karşılaş-

tığımız, hikâyelerini okudukça veya çevre-

mizde duydukça içimizi burkan çocukların

kendi ailelerinden alınıp, koruyucu ailelere

verilmesi konusun-

da, bu sayımızda

geniş çaplı bir de-

ğerlendirme yapı-

yoruz. Haklı veya

haksız, küçük ço-

cukların ailelerin-

den ayrılması hep bir dramı da beraberinde

getiriyor. Kimi zaman bir annenin feryadıyla

gazetelerin iç sayfasında karşılaşıyoruz veya

kimi zaman da çevremizdeki insanların acı

dolu hikâyeleri geliyor dost -arkadaş soh-

betlerinde. Her defasında birkaç ‘vah vah’

eşliğinde bu dram dolu hikâyeler unutulma-

ya terkediliyor ve her zaman ateş düştüğü

yeri yakıyor. Peki, biz bu konuda ne kadar

bilgi sahibiyiz, toplumumuzu ve insanları-

mızı nasıl böyle bir felaketten ko-

ruyabiliriz veya bu duruma düşen

ailelere ve çocuklarımıza nasıl yar-

dımcı olabiliriz? Maalesef bu gibi

sorular henüz gündemimizin üst

sıralarına ulaşmış değil. Toplum-

sal sorumluluğumuzun parçası

olarak her birimizin bu sorunun çözümü

yolunda yapabileceğimiz bir şeyler var. Bu-

nun için de öncelikli olarak sorunun ne ol-

duğunu ve hangi faktörlerin bu sorunları

ortaya çıkardığını bilmemiz gerekiyor.

Bu konuyu enine boyuna değerlendir-

mek istediğimizde, "koruyucu aile nedir?",

"hangi şartlar altında ve ne zaman çocuklar

koruyucu ailelere yönlendirilir?", "bunun

çocuklar ve aileler üzerindeki etkileri ne-

lerdir?", "nasıl koruyucu aile olunur?" gibi

onlarca soru gündemimize geliyor. Bu so-

ruların büyük bir kısmını bu ayki dosyamız-

da cevaplamaya çalıştık. Bu konu ile alakalı

olarak kendi hikâyesini paylaşmak isteyen

okurlarımıza, önümüzdeki aylarda gazete-

mizin sayfalarının açıktır. Gerek koruyucu

aile olan, gerekse çocukları koruyucu aile-

lere verilmiş okuyucularımıza bu-

radan çağrı yapıyoruz.

Kimine göre muhafazakar, kimine

göre tutucu bir toplumun, belirli has-

sasiyetlerle kültürel birikimini ortaya

koymak istediği bir platform; Mültifes-

tijn. Taha Akyol'un dediğı gibi başörtü-

sü aslında modernitenin semboli. Yani

toplum hayatına katılımı simgeliyor.

Bunlardan biri Betül hanım (soyismi-

ni hatırlamadım), kendisi kapalı orta

yaşlarda bir bayan. Türk çayı içmeye

uğradığım reyonun karşısında görüyo-

rum kendisini, bir motor yağı

şirketinin promosyonunu

yapıyor ..

HABER'de yenilik!

Hollanda Türk Medyası’nın

en seçkin ve en sevilen

gazetecilerinden

Mehmet Ali Topcu,

1 Haziran 2011 tarihi itibariyle

Haber Gazetesi kadrosuna dahil

olmuştur.

16 yılı aşkın gazetecilik

deneyimi, toplumun her

katmanındaki insanımızla

bütünleşmesini bilen

tarzı ve profesyonelliği ile

HABER Gazetesini daha da

güçlendirecektir.

Aramıza hoşgeldin diyoruz...

MEHMET ALİ

TOPCU HABER

KADROSUNDA

BU DEVİRDE

BU KAFABU DEVİRDE

BU KAFA


!

HABER’E ZİYARETLER

SÜRÜYOR

Koruyucu aile olmak isteyen

ailelere devlet ayda 400 Euro ile

700 Euro arasında destek veriyor

Beyaz atlı prens pamuk prensese ‘Benimle evlenir misin’

cesaretini seyirci ayakta alkışladı. Artık pamuk prenses

tek taşını kendi almayacak, beyaz atlı prens 180 seyircinin

karşısında sürpriz bir masalla armağan etti. 21 inci yüzyıl

masalı Dildade’de yazıldı. Ferian’a benimle evlenir misin

diyen Cengiz Murt Ferian ile aşkını seyircinin karşısında

lirik bir dille ilan etti.

MASAL GERÇEK OLDU: BEYAZ

ATLI PRENS PAMUK PRENSESİNİ

TİYATRODA BULDU

YENİ

SAYFALAR

SAYFA 18'de

SAYFA 5'te

SAYFA 26'da

SAYFA 2'de

SAYFA 4'te

SAYFA 7'de

Amsterdam’da 700

koruyucu aileden sadece

2’si Türk koruyucu aile.

Koruyucu aileye verilen çocukların

%35’i 0-4 yaş arasında, %36’si 5-11 yaş

arasında, %13’u 12-14 yaş arasında ve

%15’i 14-18 yaş arasında.

Kurulduğu günden bu yana toplu-

mun değer yargılarını gözeten, ki-

şileri hedef almayan, objektif ve tarafsız

yayın hayatını sürdüren Haber Gazetesi;

toplumumuzun her katmanın-

dan insanımızı ve sivil toplum

örgüt temsilcilerini çalışma ofi-

sinde ağırlamaya devam ediyor.

Geçtiğimiz ay içerisinde

büromuzu Rotterdam

Büyük Şehir Belediye

Başkan Yardımcısı Hamit

Karakuş, Hollanda Türk

İslam Kültür Dernekleri

Federasyonu (HTİKDF)

Başkanı Arif Yakışır ve

Hollanda Karamanlılar

Vakfı (HOKAV) Başkanı

Uğur Şen ve bazı işadam-

ları onurlandırdılar.

HABER'deki

Yenilikleri

Bekleyin!..

BU DEVİRDE BU DEVİRDE

BU DEVİRDE BU DEVİRDE BU DEVİRDE

Haber'den abonelerİne büyük Hİzmet!

Artık Hollandaca ve

İngilizce öğrenmek çok

daha kolay!

Abone ol, 20 euro

değerindeki CD seti

ücretsiz adresine gelsin

HEm DİnLEYİn

HEm öğREnİn

HAZiRAN-TEMMUZ 2011 Yıl:2 Sayı: 17

HOLLANDA’NIN EN İYİ GAZETESİHABER

haber•nl ISSN:1879-9981

Abone olmak için 2. sayfadaki formu doldurabilirsiniz

Multifestijn'den insan

manzaraları


veya Türk ailelerinden alınan çocuklar Hıristiyan, ateist, İslam

karşıtı veya ahlaki değerlerden yoksun ailelerin yanına veriliyor.

rakmayı adet haline getirdiğimiz gazetemizi, keyfi bir dav

ranışla dağıtımını engellemek için kaldırdığını öğrendik.

Son yıllarda sık sık haberlerde karşılaş-

tığımız, hikâyelerini okudukça veya çevre-

mizde duydukça içimizi burkan çocukların

kendi ailelerinden alınıp, koruyucu ailelere

verilmesi konusun-

da, bu sayımızda

geniş çaplı bir de-

ğerlendirme yapı-

yoruz. Haklı veya

haksız, küçük ço-

cukların ailelerin-

den ayrılması hep bir dramı da beraberinde

getiriyor. Kimi zaman bir annenin feryadıyla

gazetelerin iç sayfasında karşılaşıyoruz veya

kimi zaman da çevremizdeki insanların acı

dolu hikâyeleri geliyor dost -arkadaş soh-

betlerinde. Her defasında birkaç ‘vah vah’

eşliğinde bu dram dolu hikâyeler unutulma-

ya terkediliyor ve her zaman ateş düştüğü

yeri yakıyor. Peki, biz bu konuda ne kadar

bilgi sahibiyiz, toplumumuzu ve insanları-

mızı nasıl böyle bir felaketten ko-

ruyabiliriz veya bu duruma düşen

ailelere ve çocuklarımıza nasıl yar-

dımcı olabiliriz? Maalesef bu gibi

sorular henüz gündemimizin üst

sıralarına ulaşmış değil. Toplum-

sal sorumluluğumuzun parçası

olarak her birimizin bu sorunun çözümü

yolunda yapabileceğimiz bir şeyler var. Bu-

nun için de öncelikli olarak sorunun ne ol-

duğunu ve hangi faktörlerin bu sorunları

ortaya çıkardığını bilmemiz gerekiyor.

Bu konuyu enine boyuna değerlendir-

mek istediğimizde, "koruyucu aile nedir?",

"hangi şartlar altında ve ne zaman çocuklar

koruyucu ailelere yönlendirilir?", "bunun

çocuklar ve aileler üzerindeki etkileri ne-

lerdir?", "nasıl koruyucu aile olunur?" gibi

onlarca soru gündemimize geliyor. Bu so-

ruların büyük bir kısmını bu ayki dosyamız-

da cevaplamaya çalıştık. Bu konu ile alakalı

olarak kendi hikâyesini paylaşmak isteyen

okurlarımıza, önümüzdeki aylarda gazete-

mizin sayfalarının açıktır. Gerek koruyucu

aile olan, gerekse çocukları koruyucu aile-

lere verilmiş okuyucularımıza bu-

radan çağrı yapıyoruz.

Kimine göre muhafazakar, kimine

göre tutucu bir toplumun, belirli has-

sasiyetlerle kültürel birikimini ortaya

koymak istediği bir platform; Mültifes-

tijn. Taha Akyol'un dediğı gibi başörtü-

sü aslında modernitenin semboli. Yani

toplum hayatına katılımı simgeliyor.

Bunlardan biri Betül hanım (soyismi-

ni hatırlamadım), kendisi kapalı orta

yaşlarda bir bayan. Türk çayı içmeye

uğradığım reyonun karşısında görüyo-

rum kendisini, bir motor yağı

şirketinin promosyonunu

yapıyor ..

HABER'de yenilik!

HABER'de yenilik!

HABER'de yenilik!

HABER'de yenilik!

HABER'de yenilik!

HABER'de yenilik!

HABER'de yenilik!

HABER'de yenilik!

HABER'de yenilik!

HABER'de yenilik!

HABER'de yenilik!

HABER'de yenilik!

HABER'de yenilik!

HABER'de yenilik!

HABER'de yenilik!

HABER'de yenilik!

HABER'de yenilik!

Hollanda Türk Medyası’nın

en seçkin ve en sevilen

gazetecilerinden

Mehmet Ali Topcu,

1 Haziran 2011 tarihi itibariyle

Haber Gazetesi kadrosuna dahil

olmuştur.

16 yılı aşkın gazetecilik

deneyimi, toplumun her

katmanındaki insanımızla

bütünleşmesini bilen

tarzı ve profesyonelliği ile

HABER Gazetesini daha da

güçlendirecektir.

Aramıza hoşgeldin diyoruz...

MEHMET ALİ

TOPCU HABER

KADROSUNDA


HABER’E ZİYARETLER

SÜRÜYOR

ailelere devlet ayda 400 Euro ile

700 Euro arasında destek veriyor

Beyaz atlı prens pamuk prensese ‘Benimle evlenir misin’



tek taşını kendi almayacak, beyaz atlı prens 180 seyircinin

karşısında sürpriz bir masalla armağan etti. 21 inci yüzyıl

masalı Dildade’de yazıldı. Ferian’a benimle evlenir misin

diyen Cengiz Murt Ferian ile aşkını seyircinin karşısında

lirik bir dille ilan etti.

MASAL GERÇEK OLDU: BEYAZ

ATLI PRENS PAMUK PRENSESİNİ

TİYATRODA BULDU

YENİYENİ

SAYFALAR

SAYFA 18'de

SAYFA 5'te

SAYFA 26'da

SAYFA 7'de

Amsterdam’da 700

koruyucu aileden sadece

2’si Türk koruyucu aile.

SAYFALARSAYFALAR

Kurulduğu günden bu yana toplu

Kurulduğu günden bu yana toplu

K-

mun değer yargılarını gözeten, ki

Kmun değer yargılarını gözeten, ki

K-

şileri hedef almayan, objektif ve tarafsız

yayın hayatını sürdüren Haber Gazetesi;

toplumumuzun her katmanın-

dan insanımızı ve sivil toplum

örgüt temsilcilerini çalışma ofi-

sinde ağırlamaya devam ediyor.

Geçtiğimiz ay içerisinde

büromuzu Rotterdam

Büyük Şehir Belediye

Başkan Yardımcısı Hamit

Karakuş, Hollanda Türk

İslam Kültür Dernekleri

Federasyonu (HTİKDF)

Başkanı Arif Yakışır ve

Hollanda Karamanlılar

Vakfı (HOKAV) Başkanı

Uğur Şen ve bazı işadam-

ları onurlandırdılar.

Temmuz 2011'de

"BİR ÇOCUK DA SEN

KURTAR" manşetini

atmıştık ama.....

StartersMagazinePraktische informatie voor nieuwe ondernemers

2012/2013

“Blijf Met Beide

Benen op de

grond Staan”

prinses Máxima:

“Microkrediet kan

het verSchil Maken”

corendon-oprichter atilay Uslu:

Wat voor

ondernemer

ben jij?

teSt

De klant is en blijft koning

creëer aMBaSSadeUrS,

Maar geef nooit korting

De negen meest gestelde startersvragen

van verzekeringen tot

onderneMingSplan

Türk işadamları

Hollanda

dergilerine

kapak oluyor

"Türk oldu-

ğum için bana

güvenmiyor-

lardı, şimdi ise

benle iş yap-

mak için sıra-

ya giriyorlar."

ELEŞTIRILMEYE

GELEMIYORUZ

7'de

12'de

4, 13, 8, 10, 22

20'de

16

6'da

ELEŞTIRILMEYE

ELEŞTIRILMEYE

ELEŞTIRILMEYE

BİRAZ TAHAMMÜL

BİRAZ SABIR İYİDİR

!KORUYUCU AİLE KONUSUNDA BİR GELİŞME YOK

5ct/dk Türkiye’deki mobil

hatları arayın

KASIMNOVEMBER

2012

www. haber•nlHABER

ISSN:1879-9981

Yıl/Jaar:3 Sayı/Nr: 29

HAYATA DAİR HER ŞEY


Dünyanın pek çok metropol baş-kentinde her yıl binlerce insana Türkçe öğreten Yunus Emre Enstitüsü, 26'ncı merkezini Arnavutluk'un İşkodra ken-tinde açtı. Başkanlığını Prof. Dr. Ali Fuat Bilkan'ın yaptığı Enstitü'nün he-defi, Japonya'nın başkenti Tokyo'dan Peru'nun başkenti Lima'ya kadar kül-tür ağı örmek.

İlk olarak 2009’da Bosna Hersek'te açılan Yunus Emre Türk Kültür Merkezi, daha sonra Arnavutluk, Kosova, İngiltere, Fransa, Almanya, Kazakistan, Romanya, Makedonya, Mısır ve İran gibi ülkelerde merkezler açtı. 3 yılda 26 kültür merkezi açan enstitü, her yıl binlerce insana Türk-çe öğretiyor. Çeşitli kültürel etkinliklerin ve kursların gerçekleştirildiği merkezler, Türkiye ile diğer ülkeler arasında kültürler arasındaki ilişkileri arttırıyor.

50 BİNE YAKIN KİŞİYE TÜRKÇE ÖĞRETİLDİ

Bilkan, 2 yıldır YÖK ile birlikte gerçek-leştirdikleri projeyle, 40 Türk öğretim üyesinin 34 yabancı üniversitede Türkçe öğrettiklerine dikkati çekti. Bilkan, "Türk dili, kültürü ve sanatı anlatıyorlar. Yunus Emre'nin Türkçe eğitimi verdiği, kaynak temin ettiği ve destekte bulunduğu öğrenci sayısı 40 bini aşmıştır " diye konuştu.

Bilkan, Balkan coğrafyasında, Bosna'da 3, Makedonya ve Kosova'da bi-rer, Arnavutluk'ta 2 (ilki başkant Tiran'da 2009'da açılmıştı), Romanya'da 2 Yunus Emre Türk Kültür Merkezi'nin açıldığı-nı belirterek, yakın zamanda Sırbistan, Bulgaristan ve Hırvatistan'da da Yunus Emre Türk Kültür Merkezi'nin açılmasını hedeflediklerini açıkladı.

Mısır, Tunus, Libya, Cezayir ve

2013 TÜRKİYE VE TÜRKÇE YILI OLACAK

Yunus Emre Enstitüsü 40 binden

fazla yabancıya Türkçe öğretti

21 Aralık, Makedonya’daki soydaş-larımız tarafından her yıl “Türkçe Bayramı” olarak kutlanmaktadır. Bu münasebetle Enstitü tarafından 19-22 Aralık 2012 tarihleri arasında Makedonya’nın başkenti Üsküp’te Tür-kiye, Makedonya ve Bosna Hersek’ten öğretim elemanları ile Enstitü yetkili-lerinin katılacağı “2. Türkçe Çalıştayı” düzenleniyor. Hollanda'daki Türk gurbetçinin de her yıl kutlayacağı bir Türkçe Bayramı düzenlenmesi için HABER Gazetesi olarak, ilgili kişilere, kurum ve kuruluşlara ve yetkili merci-lere çağrıda bulunuyoruz.

Türkoloji Projesi, 1999 yılında Türk İşbirliği ve Kalkınma İdaresi Başkan-lığı (TİKA) tarafından başlatılmış ve ilk defa 2000-2001 eğitim öğretim yılında uygulamaya konulmuştur. Tür-koloji Projesi çerçevesinde; Türk dili

öğreniminin nitelikli hale getirilmesi, Türkiye ile diğer ülkeler arasındaki ilişkilerin güçlendirilmesi, dolayısıyla bu ülkelerde yapılacak eğitim, kültür ve sosyal faaliyetler çerçevesinde Türkçe konuşabilen mevcut bir kitlenin oluşturulması; Türkiye’nin ve Türk kültürünün yurt dışında daha iyi tanıtılması hedeflenmektedir.

Proje, 20 Eylül 2011 tarihinde imzalanan protokolle Yunus Emre Enstitüsü’ne devredilmiştir. Proto-kolün imzalandığı tarihten itibaren proje kapsamında, üniversitelerde ve Türkçe kurslarında gerçekleştiri-len bütün faaliyetlerin Yunus Emre Enstitüsü tarafından yürütülmesi kararlaştırılmıştır.

Yunus Emre Enstitüsü Türkoloji Projesi

Fas'ta en kısa sürede merkezlerin açı-lacağı belirten Bilkan, Bosna Hersek'te 5 bin öğrenci Almanca dersinden vaz-geçerek Türkçe'yi seçmeli ders olarak tercih ettiğini ve Mostar’daki üniversi-tede 1.100 kitaplık bir kütüphane ku-rulduğunu da ifade etti. Tunus Milli Eği-tim Bakanlığı'nın Türkçe seçmeli derse geçmek istediklerini bildirmesi üzerine gerekli anlaşmanın yapıldığını belirten Prof. Dr. Bilkan, Türkçe'nin tercih edilme-siyle ilgili olarak, "Tabi bunda Türk dizi filmlerini etkisi var. Ancak asıl neden bu değil, istihdam. Türkiye'nin ve iş adamla-rının yurtdışı yatırımları ve oluşturduk-ları iş sahalarında bu ülkelerin insanları çalışmak istiyor. Bu nedenle de dilimizi öğrenme arzusundalar. Türklerin yatırım yapıyor olması demek 'Türkçe bilenler tercih sebebi demek' oldu'' diye konuştu.

Öte yandan Uzak Doğu’da da Türk Dili ve Edebiyatı dalgası devam ediyor. Yunus Emre Enstitüsü ile günlük 10 mil-yon tirajlı gazetesi olan Japonya’nın en büyük medya kuruluşu Yomiuri Med-ya grubu arasında işbirliği protokolü imzalandı. İmzalan protokol gereğince Türkiye’nin dilini, tarihini, kültür ve sa-natını Japonya’da tanıtma konusunda 19 şubesi ve 240 bin üyesi olan Yomiuri Ni-hon Kültür Merkezi ile birlikte daha geniş kitlelere ulaşılması planlanıyor.

50 ÜLKEYLE ANLAŞMAProf. Dr. Ali Fuat Bilkan, Yunus Emre

Enstitüsü'nün 100 ülkede Türkoloji bö-lümleriyle anlaşarak Ziraat Bankası ile birlikte 3 bin kitapla kütüphane kurul-ması için harekete geçtiğini söyledi. Bu kitapların anlaşma sağlanan ülkeler-deki enstitülerle anlaşmalar doğrultu-sunda gönderileceğini belirten Bilkan, ayrıca 50 ülkenin Türkoloji bölümleri-ne de Türkçe okutmanlık için maaşları Türkiye'den karşılanmak kaydıyla hoca gönderileceğini belirtti. Bilkan, Cambrid-ge Üniversitesi'nin de Osmanlıca hocası istediğini sözlerine ekledi. Faaliyetlerin ülkeden ülkeye hatta şehirden şehire fark ettiğini belirten Bilkan, "Şehrin ya-pısına göre hizmet vermek durumun-dasınız. Brüksel'de açtığınız bir sergiyi Kahire'de açamazsınız. Yapılacaklar şehir şehir fark ediyor. Arnavutluk'un Tiran ve İşkodra'sında bile sunacağınız imkanlar farklılaşıyor, ihtiyaca göre değişiyor'' dedi.

ARAMIZDA İDEAL FARKLILIĞI VARAlman Gothe Enstitüsü, İngiliz British

Council, Japon Foundation, Çin Konfüç-yüs kültür merkezlerinin tüm dünyada faaliyet gösterdiğini belirten Bilkan, şun-ları söyledi:

"Ama bunlarla bizim aramızda ideal farklılığı var. Gittikleri ülkelerde bir bina kiralıyorlar ve faaliyete geçiyorlar. Bize ise daha hedefe yönelik çalışmalar oluş-turma peşindeyiz. Gittiğimiz şehirlerin üzerinde küller var. O külleri kaldırdığı-mızda içinden şehitlikler, anılar çıkıyor. Bilinen siyasi ve fiziki haritalar vardır. Bir

de kültür haritası vardır. Biz o siyasi ve fizi-ki haritada görünmeyen kültürel haritaya bakarak yola çıktık. Amacımız dostluk ve kardeşlik için kültür köprüleri kurmak.''

Dünyanın pek çok metropol başkentinde her yıl binlerce insana Türkçe öğreten Yunus Emre Enstitüsü, 26'ncı merkezini Arnavutluk'ta açtı. Başkanlığını Prof. Dr. Ali Fuat Bilkan'ın yaptığı Enstitü'nün hedefi, Japonya'nın başkenti Tokyo'dan Peru'nun başkenti Lima'ya kadar kültür ağı örmek.

Kimi Türkleri daha iyi tanımak için Türk-çe öğrenirken, kiminin de şirketi Türkiye ile iş yapacağından Türkçe öğrenmesini istiyor. 2.000'i aşkın Hollandalı şirket kısa, orta ve uzun vadeli yatırımlar için Türkiye pastasında pay kapmaya çalışıyor. Ticaret odaları toplantılarında, iş ortamlarında, çalışma ya da tatil mak-sadıyla Türkiye'yi seçen Hollandalılar da artık Türkçe öğrenmek istiyorlar.

Türkiye’nin son yıllarda başta ekonomik anlamda olmak üzere birçok noktada ilerleme göstermesi, dünyada Türkiye’ye olan ilgiyi arttırdı. Türkiye’yi merak edenler her geçen gün artarken, Türkçeyi de merak edenler bir o kadar arttı. Hollanda’da Türkçe öğrenmek isteyen Hollandalıların sayısında da büyük bir artış gözleniyor.

Prof. Dr. Ali Fuat Bilkan

Hayallerinizi Corendon’la Yaşayin BAŞLAYAN FIYATLARLAVERGILER DAHILDIR

€59’dan

.com


Rotterdam Belediye Mecli-si, Başkan Ahmed Aboutaleb ve başkan yardımcılarının katılımıy-la ‘Cami yurtları’ gündemiyle acil toplandı. Özellikle Leefbaar Rot-terdam Partisi Meclis Üyeleri’nin konu hakkındaki sorularını cevap-layan Hamit Karakuş “ Bahsi geçen yangın güvenliği iddiası doğru de-ğildir. O yurtlarda böyle bir sorun hiç olmadı, şimdi de yok, ilerde de olmayacak” diyerek tartışmaların fitilini ateşleyen iddiaları kesin bir dille yalanladı.

Hollanda’da İslam düşmanı Geert Wilders’ın etkisinin azal-masıyla suni ‘İslam’ gündemlerin-den kurtulacaklarını düşünenler daha şimdiden hayal kırıklığına uğradı. Yalan ve abartı bilgilerle tartışılan “Cami Yurtları” mese-lesi, Hollanda’da Müslümanlara vurmanın halen prim yaptığını gösteren son örnek oldu.

Bazı basın ve yayın kuruluş-larında yayınlanan haberlerde Hollanda’da yüzlerde çocuğun cami yurtlarında kaldığı ve bu yurtların genelde bakımsız, yan-

gın güvenliği olmayan yasa dışı yerler olduğu iddia edilmişti. Özellikle Rotterdam şehrindeki yurtlara yoğunlaşan Hollanda medyası, Belediye Başkan Yar-dımcısı Hamit Karakuş’u bu ko-nuda haberdar olmasına rağmen gerekli adımları atmamakla suç-lamıştı. Her ne kadar yangın gü-venliği ve bakımsızlık gibi teknik konuların tartışıldığı iddia edilse de konunun bu çapta büyütülme-si, satır aralarına sıkıştırılan da-yak, kötü muamele iddiaları ve yayın için seçilen resimler ide-olojik ve art niyetli bir yaklaşım olarak görülmüştü.

Konunun ülkesel çapta bu denli büyümesiyle Rotterdam Belediye Meclisi, Başkan Ahmed Aboutaleb ve başkan yardımcıla-rının katılımıyla ‘Cami yurtları’ gündemiyle acil toplandı. Özel-likle Leefbaar Rotterdam Partisi Meclis Üyeleri’nin konu hakkın-daki sorularını cevaplayan Hamit Karakuş “ Bahsi geçen yangın güvenliği iddiası doğru değildir. O yurtlarda böyle bir sorun hiç

olmadı, şimdi de yok, ilerde de olmayacak” diyerek tartışmala-rın fitilini ateşleyen iddiaları ke-sin bir dille yalanladı. Leefbaar Rotterdam’lı Meclis Üyesi Anita Fahmel ise olayı farklı bir boyu-ta çekerek, iddiaların art niyet-li olduğunu düşünenleri adeta doğruladı ve yurtlarda çocuk-ların batı karşıtı yetiştirildiğini, Hollanda’ya uyum sağlamada sorun yaşadıklarını iddia etti. Fahmel’a yanıt özellikle CDA ve PvdA meclis üyeleri tarafından verildi. CDA’lı Wubo Tempel, “Bu yurtlarda batı karşıtı bir eğitim verildiği iddiası doğru değil, bunu oralarda kalmış çocukların ken-dileri söylüyor. Yurtlardan çıkmış çocukların ekserisi topluma fay-dalı ve Hollanda’ya uyum sağla-mış bireylerdir.” derken, PvdA adına konuşan Tom Harreman ise “Yangın güvenliği meselesi elbette çok önemli. Ancak bu durum yalanlandığına ve sizler bunun üzerine konuya alakasız bir boyuttan yaklaştığınıza göre şunu demek isterim ki: Böylesi yurtlar çocukların eğitim hayat-larına ve kişisel gelişimlerine büyük katkı sağlıyor. Ayrıca ço-cuklarını nasıl yetiştirmek iste-diklerine velileri karar verir, buna saygı duymalıyız.” dedi.

Rotterdam Belediyesi ayrıca iddiaları yazılı olarak da yalan-ladı ve meclis üyelerine de bir mektup göndererek ayrıntıları paylaştı.

Cami yurtları hakkındaki iddialar kesin bir dille yalanlandı

Voor alle functies in de Techniek bent u bij ons welkom!Lasser

Ben jij op zoek naar die uitdagende job in de METAAL?Neem dan nu contact met ons op! 010 - 477 33 77

IJzerwerker / MetaalbewerkerDe functieWil je als lasser aan de slag bij een leuk bed-

rijf of ben je toe aan een nieuwe uitdaging? Dan komen wij graag met jou in contact!

Maliflex is continue op zoek naar ervaren en gemotiveerde lassers op verschillende niveaus en met verschillende lasprocessen:

- Co2- Elektrode- ArgonJe werkt langdurig of projectmatig bij bedrij-

ven in de regio. Projectmatig betekent regelma-tig wisselen van opdrachtgever. Op deze manier doe je ontzettend veel ervaring op in een korte tijd.

De vraagJe bent in het bezit van een geldige lascertifi-

caat.VCA Basisveiligheid is een pré.Wij zijn continue op zoek naar gemotiveerde

lassers met enige jaren ervaring en die zijn bero-ep met plezier beoefent!

De functieDe ijzerwerker / metaalbewerker voert zelfstandig

op instructie en/of aan de hand van tekeningen ge-compliceerde werkzaamheden uit ten behoeve van reparatie of vernieuwing van delen of onderdelen aan schepen en staalconstructies die ter reparatie lig-gen aan de werf.

Het afschrijven, maken van secties, aanbrengen en samenstellen van delen van secties aan boord van schepen behoort tot de werkzaamheden.

Wil je als ijzerwerker aan de slag bij een leuk bed-rijf of ben je toe aan een nieuwe uitdaging? Dan ko-men wij graag met jou in contact!

Je werkt langdurig of projectmatig bij bedrijven in de regio. Projectmatig betekent regelmatig wisselen van opdrachtgever. Op deze manier doe je ontzettend veel ervaring op in een korte tijd.

De vraagTechnisch tekeninglezen is een pré..VCA Basisveiligheid is een pré.Wij zijn continue op zoek naar gemotiveerde ijzer-

werkers met enige jaren ervaring en die zijn beroep met plezier beoefent!

Mathenesserplein 99 B - 3023 LA Rotterdam www.maliflex.nl Tel: 010 - 477 33 77 - Fax: 010 - 477 49 94 - Email: [email protected]

Açık büfe kahvaltı (Her Pazar)Kahvaltı Tabagı (Pazartesi'den Cuma'ya kadar her gün) 10:00 -12:00 arası)

-

KONYALIO T A N T i K

€ 8,95Her pazar günü saat 10:00-13:00 arası sizin için özenle hazırladığı-mız açık büfe kah-valtımızı doya doya yaşayabilirsiniz. Bekleriz efendim...

KONYALI • Putsebocht 113 • 3073 HE Rotterdam • 010-484 63 48

Konyalı Otantik genişliyor. Yeni gelişmeleri çok değerli müşterilerimizle birlikte kutlamak için size, 25 Şubat 2013 tarihine kadar, menülerimizde %40'lara varan indirimler sunuyoruz...

Gelenek Devam Ediyor...

€ 1,95Sadece


Hollanda’da çeşitli nedenlerle aile-lerinin elinden alınan çocuklar, ülkenin çocuk esirgeme kurumu tarafından koruyucu ailelerin yanına yerleştiri-liyor. Ancak Türk toplumunda yeterli sayıda koruyucu aile olmaması nede-niyle, Türk çocuklar Hollandalı ailele-rin yanına yerleştiriliyor.

Hollanda'nın Haarlem Amsterdam şehrinde Sensa Zorg Grubu Yönetici-lerinden Süleyman Göğüş, sorunlu ailelerin çocuklarının koruyucu ai-lelere verilmesini prensipte doğru bulduğunu, ancak bunlar arasındaki göçmen kökenli çocuklar için sıkıntı-lar doğduğunu söyledi. Özellikle Türk

çocukların başka kültürden ailelerin yanında, Türk kültüründen ve çevre-sinden uzaklaştığını; ciddi kimlik ve adaptasyon sorunları yaşadıklarını söyleyen Göğüş, "Bu durum bizi çok üzüyor. Türk koruyucu aile bulmakta zorlanıyoruz. Oysa toplumumuzda ço-cuğu olmayan ya da az çocuklu bir çok aile var. Bu aileler koruyucu aile olabi-lir." ifadelerini kullandı.

Türk ailelere, "Koruyucu aile olur-sanız, hem önemli bir insani hizmet ya-pacak hem de para kazanacaksınız." sözleriyle çağrı yapan Göğüş, "El ele vererek bu çocuklarımıza sahip çıkma-lıyız." dedi.

Hollanda’da Türk koruyucu aileye çok büyük ihtiyaç var

Veyis Güngör is advisuer van SMHO (Samenwerkende Moslims Hulp Organisaties) in Amsterdam. Tevens is hij voorzitter van UETD Nederland (Union of European Turkish Democrats).

Ayların ve günlerin nasıl da hızlı geç-tiğini anlamakta biraz zorlansak da, yine bir senenin sonuna gelmiş bulunuyoruz. Şüphesiz her senenin kendine has hatı-raları ve özellikleri vardır. Bunlar sene-ler ilerledikce daha çok anlam kazanıyor. Ama bazı seneler var ki, bu seneler hem bireysel hem de toplumsal hafızada çok derin izler bırakır. İşte bu senelerden bi-rini daha yaşadık 2012’de. Neredeyse 25 seneye varan sivil toplum hayatımda çok yoğun geçen, yani etkinliklerin sayı-sının çok fazla olduğu senelerden birisini oluşturdu 2012 benim için. Evet bir sene içinde Hollanda’da ve Türkiye’de gerçek-leştirdiğimiz etkinlik sayısı 30'u aştı. Bu sayı; 2012, Hollanda Türkiye Diplomatik İlişkilerinin 400. yılı münasebetiyle yapı-lan etkinliklerin sayısıdır. Bu sene gerçek-leştirilen etkinliklerimizi de eklersen bu sayı 50’yi aşar.

Yine böyle yoğun bir seneyi 2007’de yaşamıştık. Hatırlanacağı üzere 2007 UNESCO tarafından Uluslararası Mevlana ve Hoşgörü Yılı ilan edilmişti. O çerçevede Hollanda’da yaptığımız etkinlik sayısı 35’i bulmuştu.

Ancak 2007 ile 2012 senesi arasın-daki fark, 2007 yılında etkinliklerimiz Hollanda ile sınırlı iken, 2012 yılındaki etkinliklerimiz Hollanda ve Türkiye’yi kapsamasıdır.

Şükürler olsun ki, 2007 senesinde ol-duğu gibi 2012’de de yüzümüzün akıyla planladığımız etkinliklerin büyük bir bö-lümünü gerçekleştirdik. Tabii ki her iki sene de yapılan etkinliklerimizi bir çok partner kuruluşumuzla yaptık. Külfeti, hizmeti, se-vinci paylaştık. Paylaştıkca büyüdük ve güçlendik…

Şimdi gelelim 2012’de yapı-lan etkinlik-lere. Bir çok kurum ve ku-ruluş gibi biz de, UETD Hol-landa olarak 2011 yılının son altı ayını 2012 et-kinliklerinin ha-zırlıklarıyla geçir-dik. Yani 2012’ye hazırlıklı ve der-simize çalışarak girdik. Yapa-caklarımızdan ve kendimiz-den emindik. Ve bu duruşla; UETD Hollanda ve partner kuruluş-ları Hollanda’da ve Türkiye’de bir kamu diplomasisi örneği ser-gileyerek; eğitim, sanat, bilim, kültür, kalkınma işbirliği, siyaset ve tica-ret alanında 30’u aşan ayrı etkinlik gerçekleş-tirdi. Bu çerçevede bil-gilendirme ve tartışma toplantıları, panel, semi-ner, sergi, belgesel çekimi, söyleşi, kitap yayınları,

harita basımı, oryantasyon programla-rı, konserler ve sunumlar gibi aktiviteler yapılmıştır.

Bu etkinliklerin başında Evliya Çele-bi etkinliği gelmektedir. Bu etkinlik 19 Ocak 2012 tarihinde Amsterdam Vrije Üniversitesi'nde, SUN Öğrenci Derneği ile ortaklaşa “Evliya Çelebi Hollanda’da” etkinliği yapılmıştır. Ertesi gün, Lahey’de-ki Hollanda Türk Müzesi, Eko Avrasya ile ortaklaşa TÜRKSOY RESİM SERGİSİ sa-natseverlerin beğenisine sunulmuştur.

2012’nin kaçınılmaz etkinliklerinin bir tanesi de hiç şüphesiz Hollanda’da Ahilik etkinlikleridir. Eski Dostlar pro-jesinin önemli bir bölümünü oluştu-ran Hollanda’da Ahilik Etkinlikleri sı-rasıyla Den Haag’da Türk Müzesiyle, Rotterdam’da HOTIAD ile, Deventer’de Belediye ile ve Leiden’de Biruni Öğrenci Derneği ve TOVER işadamları derneği ile gerçekleştirilmiştir. Hollanda’da bu etkin-likler devam ederken, projenin Türkiye bölümü de harekete geçirilmiştir.

Hollandalı sanatçı Mohamed El-Fers’in hazırladığı ve iki ülke arasındaki tarihsel ilişkileri anlatan ve 33 ayrı taplodan olu-şan resim sergisi‚ 'Eski Dostlar Resim Ser-gisi' adı altında Konya, Ankara, Karaman ve Yozgat’ta sanatseverlerin beğenisine sunulmuştur.

İki ülkenin sembolü haline gelen Lale Belgeseli, elli yılın‚ Göç hikayesinin işlen-diği belgeseller yaptırılmıştır.

Hollanda Türkiye arasındaki Kalkınma İşbirliği yardımları, Diplomatik ve siyasi iliş-kiler çalıştayı ise yapılan bir başka etkinlik-ler dizisidir. 1612 Senfoni bir başka etkin-liktir. Saymayla bitmeyecek etkinliklerin finali ise Anatolia Öğrenci Derneği ile bir-likte: 29 Aralık’ta Amsterdam Osdorp’da-

ki Meervaart Kültür Merkezinde yapılacak Osmanlı Gecesi olacaktır.

Elbette bütün bu etkinlikler, Hollanda Türk tarihinde yerini

alacaktır. Bundan hiç şuphe-miz yoktur. Ancak bizim;

Hollanda Türkiye Diplo-matik İlişkilerinin 400. Yılı vesilesiyle öğrendik-

lerimiz bir o kadar daha önem arzetmektedir. İşte

sadece iki örnek. 1612 yılında İstanbul’da parasız kalan Hol-landa Büyükelçisinin Halil Paşa’dan 3.000 Florin borç alması. 1957 yılında kuru-lan Uluslararası Kalkınma İşbirliği Kuruluşu Wilde Ganzen, topladıkları ilk yardım parasını Türki-

ye’deki depremzedelere ba-ğışlamışlardır.

Evet, iki ülke arasında bir çok kişi tarafından daha bi-linmeyen, bir takım tarihsel ilişkiler bulunmaktadır. Çif-te aidiyet taşıyanlara 2012 Hollanda Türkiye Diplo-matik İlişkilerinin 400. Yıl dönümünün yeni ufuklar açmasını dilerim.

Tüm okuyucularımın yeni yılını tebrik eder,

2013’ün hayırlara vesi-le olmasını dilerim.

Türkiye-Hollanda ilişkilerinin 400. yılına veda ederken…

Neredeyse 25 seneye varan sivil toplum hayatımda çok yoğun geçen, yani etkinliklerin sayısının çok fazla olduğu senelerden birisini oluşturdu 2012 benim için. Evet bir sene içinde Hollanda’da ve Türkiye’de gerçekleştirdiğimiz etkinlik sayısı 30'u aştı. Bu sayı; 2012, Hollanda Türkiye Diplomatik İlişkilerinin 400. yılı münasebetiyle yapılan etkinliklerin sayısıdır. Bu sene gerçekleştirilen etkinliklerimizi de eklersen bu sayı 50’yi aşar.

VEYİS GÜNGÖR [email protected]

Amsterdam ve çevre-sinde (Noord-Holland) 700 koruyucu aile ara-sında tek Türk kökenli aile olarak Mehmet Sarı ailesi bulunuyor. Son 6 yıldır öncelikle ülkelerin-den farklı nedenler ile ay-rılmak zorunda kalan ço-cuklara koruyucu ailelik yaptığını belirten Mehmet Sarı, koruyucu aile olmak için tam beş yıl mücadele ettiğini söyledi. Sarı, ken-disinin sosyoloji ve felsefe öğretmeni olduğunu ve şu ana kadar 23 tane çocuğa koruyucu ailelik yaptığını söyledi.

Bilindiği gibi çeşitli nedenlerle aile-lerinin elinden alınan çocuklar, çocuk esirgeme kurumu tarafından koruyu-cu ailelerin yanına yerleştiriliyor. Ma-alesef Türk toplumunda yeterli sayı-da koruyucu aile olmaması nedeniyle, Müslüman çocuklar Hollandalı ailelere veriliyor. Hollanda genelinde 24 bin çocuk bulunuyor. Koruyucu aileye ve-rilen 0-18 yaş arasındaki çocukların arasında çok sayıda Müslüman kökenli çocuklar da bulunuyor. Amsterdam ve çevresinde 700 koruyucu aile var ve bunun sadece yüzde 2'si Müslüman koruyucu ailelerden oluşuyor.

Nasıl koruyucu aile olmaya karar verdiğini anlatan Mehmet Sarı, "Şu anda evimizde gençlik eğitim mer-kezi tarafından ailelerinden alınan 3 çocuğa bakmaktayız. Benim koruyucu aile olmamda en büyük örnek ablam oldu. Ablam Iraklı bir kıza bakıyordu. İlk başta Hollandalılar gibi bir yaşam tarzı ile yanımızda kaldı. Ablamın ya-nında uzun süre kalması nedeni ile bi-zim kültürü yakından tanıdı ve bana dayı demesi beni çok etkiledi. Ben de ortada kalan bir çocuğun elinden tut-mak için koruyucu aile olmaya karar verdim. Bizler binlerce çocuğu kurta-ramayız. Fakat elinden tutacağımız bir çocuğun hayatını değiştirebiliriz.’’ dedi.

Koruyucu aile kavramına henüz yabancıyız

Toplumumuzda 'koruyucu aile' ile 'evlatlık edinme' arasındaki fark çok iyi bilinmiyor diyen Mehmet Sarı, ‘‘Çocuk eve geldiğinden itibaren sanılıyor ki o çocuğa ömür boyu bizim çocuğumuz gibi bakacağız. Bizim evladımız olacak. Öyle bir şey yok. Bizler birer korunak birer limanız. Eğer bizimle çocuklar sakin bir şekilde geçirebilirse daha sonraki dönemlerde ailelerine geri verilebilir.’’ şeklinde konuştu.

Kendilerinin aile olarak Anadolu'da

zaten bir nevi koruyucu aile vazifesini ifa ettiklerini de belirten Sarı, evlerin-de akrabalarının çocuklarının uzun yıllar kaldığını söyledi. Sarı, ‘‘Biz do-layısıyla Türkiye'den koruyucu aile gibiydik. Ben evlendikten sonra eşi-min de bu konuda bir sıkıntısı olmadı. Hollanda'da bu tür çocuklara yönelik iki kurum var. Bir tanesi mülteci yolu ile Hollanda ile gelmiş çocuklar. Diğeri de farklı sebepler ile evlerinden alınan çocuklar. Ben her iki kurumla da yakın irtibat halinde çalışıyorum.

Kuzey Hollanda bölgesinde bu an-lamda ilk çocuğu alıp ona koruyucu ailelik yapan tek Türk ailesiyiz. Tabii ki bu süreç kolay olmadı tam beş yıl sa-bırla bekledim. Sensa Zorg aracılığı ile 40'a yakın aile bulunmasına rağmen gençlik daireleri bu konuda bizlere çocuk vermede maalesef biraz yavaş davranıyorlar. Kendi evimiz müsait olmasına rağmen Türk ve Müslüman kökenli olmamızdan mı kaynaklanıyor bilemiyorum henüz bir Türk çocuğu alamadık. Israrla talep etmemize rağ-men maalesef bizlere bir tane dahi ve-rilmedi. Şu an evimde Gana kökenli bir çocuk kalıyor. Bunun yanında iki tane de Afganlı çocuk var. Sonrada Hollan-dalı yetkililer Türk ve Müslüman aile yok diyorlar. Ben bu durumu çocukla-rı asimile etmek amaçlı olarak değer-lendiriyorum. Burada daha doğrusu Türk'ün yanında Müslüman kökenli çocukları Müslüman aileler ile buluş-turmuyorlar. Oysa reklam ve broşür-lerde Müslüman kökenli koruyucu aile arıyoruz diyorlar. Bunların aslı yok. Bu yazıda kalıyor. İcraatta böyle bir durum yok. Hollandalı herhangi bir bölgesine gidin müracaatta bulunun sizi hep bekletecekler ben tam beş yıl bekledim. Binlerce Türk kökenli ço-cuktan hiç bir Türk çocuk bana veril-medi." dedi.

Mehmet Sarı evlerinden alınan Müslüman Türk kökenli çocukların broşürlerde geçici olarak alınıyor de-nilmesine rağmen alınan bu çocuk-ların ailelerine geri verilmedigini bu

çocukları geri almanın hemen hemen imkansız olduğunu söyledi. Sarı, "Bu Türk kökenli Müslüman çocuklar Hol-landa kültürü ile yetiştiriliyor. Bizler-den tamamen koparılıyor. Direkt ola-rak aslında asimile ediliyorlar. Benim tahminime göre yüzde biri ancak geri veriliyor. Şartlar oldukça ağır." diyerek konunun önemine dikkat çekti.

Hollanda'da 5 bin tane Türk koru-yucu aile olmalı

Çok sayıda vakıf ve derneklerin bu-lunduğu Hollanda'da başta Din İşleri ve Konsoloslukların koruyucu aile ol-maları gerektiğini belirten Sarı, bu ko-nuda öncü rolü onların yapması gerek-tiği üzerinde durdu. Sarı, " Hollanda'da öyle bir kampanya olmalı ki 5 bin tane Türk koruyucu aile olsun. Hollandalı yetkililer de bu durumu görmezden kesinlikle gelemezler. Basının günde-mine daha net gelir ve kimse bunu en-gelleyemez." dedi.

Evlerinden alınan Müslüman Türk kökenli aile çocuklarının bir kısmının eşcinsel ailelere verildiğini söyleyen Sarı, "Fakat Türk ve Müslüman kökenli koruyucu aileler olmaz ise homosek-süel ve lezbiyen aileler bu çocukla-rımıza sahip çıkacaklar. Bu çocuklar ailelerinden alınıyor ise bir sorun var. Ama hangi aileye verilme konusunda bir yanlışlık var. Bu sayıyı da toplantı-larda büyük laflar ile değil. Kapı kapı dolaşarak aktif icraatlar ile yapmak lazım. Koruyucu aile ile ilgili 23 tane ayet ve çok sayıda hadis var. Bu konu-da ilk örnek Peygamberimizdir. Çünkü Hazreti Ali'ye bakmıştı. 26 bin çocuk arasında altı bine yakını Müslüman Türk kökenli çocuk bulunuyor. Buna mukabil Kuzey Hollanda bölgesinde 40 tane koruyucu aile başvurusunda bulunan Türk aile var. Ülke genelinde ise bu sayınin yüzü geçtiğini sanmıyo-rum. Somut olarak koruyucu aile olan Türk ise benimle birlikte iki tane sade-ce maalesef.’’ diyerek Müslüman Türk kökenli çocukların bu zor durumlarını kamuoyuna bir kez daha duyurdu.

"Koruyucu aile olabilmek için beş yıl sabırla bekledim"


De Laak evenementencentrum biedt de mogelijkheid

om jullie bruiloft helemaal naar wens

uit te voeren

Amersfoortseweg 138 3864 NH Nijkerkerveen

T: 033 257 12 48E: [email protected]

W: www.delaaknijkerkerveen.nl

Beschikt over 3 zalen!

Geç-tiğimiz günlerde

Rotterdam belediyesinde CDA meclis üyesi Muzaffer Çetin, düğün salonları hakkında be-lediye yönetimine soru öner-gesi verdi. Sekiz soruluk bu soru önergesinde öncelikle Rotterdam’da halkın ihtiyacına cevap verecek düğün salonun olmadığını bu sorunun bir an önce çözülmesi gerektiğini be-lirtti. Meclis üyesi Muzaffer Çe-tin konunun özellikle Türkler,

Faslılar ve Hindistanlılar için önemli olduğunu bu konuda kendilerine çok sayıda şikayet ve istek geldiğini belirterek şöyle devam etti.

“Şu ana kadar çok sayı-da işadamı bu alanda yatırım yapmak istemelerine rağmen gerek izin çıkmayışından ge-rekse prosedür karmaşası ve engelinden dolayı maalesef atılan her adım sonuçsuz kaldı. 2010 yılında mahalli secim kampanyası sırasın-da yeterli sayıda ve halkın ihtiyacına cevap verecek düğün salonları öncelikli

konular arasında olmasına rağ-men maalesef şu ana kadar bu konuda hiçbir gelişme olmadı. Belediye yönetimi bu konuda öncelikle yatırım yapmak is-teyen işadamları için gereken şartların oluşturması ve bu konuyu öncelik sırasına alma-sı gerekmektedir.”

Rotterdam ve civarında otu-ran vatandaşlar düğün yapmak için ya Rotterdam Slinge’deki spor salonuna veya Rijswijk ya da Zaandam’a gitmek zorunda

kalıyorlar. Yeni evlenen çiftlerin yanı sıra nişan veya sünnet dü-ğünü yapmak isteyenlerin çoğu düğün salonlarında yer bula-madıklarından dolayı farklı seçimler yapmak durumunda kalıyorlar.

Rotterdam kentinin bu imkanı sağlamadığı için yıllık milyonlarca euro gelir kayna-ğından mahrum olduğu da gün-deme bir kez daha gelmiş oldu. Muzaffer Çetin "Rotterdam'ın büyüklüğü ve kültürel yapısı gereği yıllarca süren düğün salonları sorunu bir an önce çözülmelidir. Bu bağlamda Rotterdam’da kısa sürede hal-kın ihtiyacına cevap veren en az 4 düğün salonu yapılması ge-rekmektedir ki; düğün yapmak isteyenlere rekabetin de geti-receği ucuzluk, kalite ve kolay-lıkltan yararlanabilsinler." dedi.

rOtterDAM DüĞüN sALONLArI iÇiN HAreKetLeNDi

2012 yılı Hollanda ile Türkiye arasındaki diplomatik ilişkilerin 400. Yılı idi. Bu çerçevede gerek resmi gerekse sivil sayısız etkinlik düzen-lendi. Bu etkinlikler özellikle Türk basınında büyük yer buldu. Hollanda medyası ise daha çok resmi programlara ilgi gösterdi. Hollandalı Türklerin etkinlikleri ise Hollanda medyasının hep gözünden kaçtı. Benim kanaatime göre bu başlı başına araştırılması gereken bir olgu-dur. Bu araştırma Hollanda toplumunun yeni Hollandalılara bakış açısı konusunda büyük ipuçları verecektir.

Bu kutlamalar çerçevesinde Türkiye ile Hol-landa arasındaki ilişkilere bir göz atmakta fayda vardır. Zira daha geçen yıl, kut-lamaların yapılacağı duyulur duyul-maz, bir takım çevreler protestolara başlamıştı. Neymiş efendim ortada kutlanacak bir durum yokmuş! Bu zihniyete en güzel cevap tabii ki hem Hollanda hükümeti hem de Kraliçe Beatrix tarafından verildi. T.C. Cum-hurbaşkanı Sayın Abdullah Gül’ün Nisan ayındaki ziyareti her haliyle muhteşemdi. Gerek hükümet ge-rekse Kraliçe iki ülke ilişkilerine yakışır vaziyette Cumhurbaşka-nımızı agırladılar. Haziran ayın-da Türkiye’yi ziyaret eden Hol-landa Kraliçesi Beatrix de aynı görkemle ağırlandı. Kutlamalar çerçevesinde çeşitli seviyelerde daha onlarca karşılıklı ziyaret gerçekleştirildi.

Kutlamalar vesilesiyle aslında var olan ancak bir çok kimse ta-rafından bilinmeyen bir bir çok husus gün yüzüne çıktı. Mesela Hollanda’nın Türkiye’ye doğrudan yabancı yatırım alanında ilk sırada olduğunu bir çok kişi bilmez. Bu durum Türkiye için de küçümsene-meyecek seviyededir. İthalat-ihracat dengesi bakımından Türkiye lehine sürekli bir değişim söz konusudur. 2002 yılında Türkiye’nin Hollanda’dan ithalatı 1,3 milyar dolar, ihracatı 1,05 milyar dolaken bu durum 2011 yıln-da sırasıyla 4 milyar dolar ve 3,2 milyar dolardır. Özellikle Hollanda’nın dış tica-ret fazlası göz önüne alındığında bu durum Türkiye için oldukça olumlu bir olgudur. Son yıllar-da sermaye akımının çift yön-lü olduğunu da mutlaka belirtmek gerekir. Enerji, çevre teknolojileri,

tarım ve tarım teknolojileri, hayvancılık, taşı-macılık, denizcilik, turizm, ar-ge, sağlık turizmi, eğitim ve gıda gibi alanlarda ortak yatırımlar ise son yıllarda ciddi seviyede artış göstermiş-tir.

Bakmayın siz Hollandalı siyasilerin zaman zaman Türkiye’ye karşı ukala bir tutum takın-malarına! Türkiye’nin öneminin hepsi farkın-da. Hollanda’nın Türkiye’deki elçilik ve konso-losluk dışındaki kurumlarına baktığımız zaman bunu açıkça göreceğiz. Hemen hemen her alan-da Hollanda devleti tarafından finanse edilen kurumların varlığı gelişmeleri birazcık da olsa takip edenlerin malumudur. Aynı durumu Tür-

kiye için söylemek maalesef mümkün de-ğildir. Türkiye elçilik ve konsolosluk gibi resmi kurumlar dışında değişik alanlarda hizmet veren kurumlara sahip değildir. Bu boşluğu sivil toplum kuruluşları ve ti-

cari danışmanlık şirketleri nispeten de olsa doldurmaya çalışmaktadırlar.

400. yıl bize iki ülke arasın-daki potansiyeli gün yüzüne çı-karması dolayısıyle de faydalı oldu. Gün geçmiyor ki gazete-lerde bir haber okumayalım. İki ülkenin biribirlerine suna-cağı bir çok imkan söz konusu. 2011 verileriyle 2012’ninkiler aradaki kısa zamana rağmen büyük farklılıklar gösterecektir. Üstelik sadece geleneksel ikili ilişkiler değil, hem sosyal, hem siyasi hem de ekonomik ilişkiler ferdi, kurumsal ve resmi düzeyde

sınırlarını oldukça genişletmiştir. Bunun ilerleyen zamanda daha da

genişleyeceği şüphesizdir. Bir kazan-kazan durumu her haliyle kendini gös-termiştir.

400. Yılın verdiği sinerjinin 2014 yılında 50. Yılını idrak edeceğimiz göç olgusuna da etki edeceğini söylemek mümkündür. 2012 yılında edindiğimiz tecrübelerimiz 2014 yılını daha iyi de-ğerlendirmemize sebep olacaktır. Ta-bii kendi egomuzu bir kenara bıraka-bilirsek! Şayet 400. Yılda olduğu gibi herkes kendi halinde hareket ederse önemli bir fırsat iyi değerlendirilme-miş olacaktır. Umarız herkes toplumsal sorumluluğun farkında olarak gerekeni yaparak elini taşın altına koyacaktır.

Yeni yılınızı şimdiden tebrik eder, 2013’ün insanlık için hayırlı bir yıl ol-masını dilerim.

Ahmet Suat ARI is groepsleerkracht en onderbouwcoördinator op een VSO ZML-school te Enschede. Hij schrijft columns in diverse bladen en is o.a. secretaris van UETD-Nederland.

400. yılı Geride Bırakırken Bakmayın siz Hollandalı siyasilerin zaman zaman Türkiye’ye karşı ukala bir tutum takınmalarına! Türkiye’nin öneminin hepsi farkında. Hollanda’nın Türkiye’deki elçilik ve konsolosluk dışındaki kurumlarına baktığımız zaman bunu açıkça göreceğiz.

AHMET SUAT ARI [email protected]

Uzmanlar, oyUn bağımlılığını tedavi edilmesi gereken bir hastalık olarak tanımlıyorMünih Terapi Araştırma Merkezi'nden Barbara Braun, şans oyunları konusunda yapılan yeni araştırmaların, oyun bağımlılığı konusunda kaygı verici sonuçlar ortaya koyduğunu açıkladı. Almanya‘da yaklaşık 250 bin kişi şans oyunu bağımlısı. Oyun bağımlılığı çoğu zaman büyük oranda borçlanma ve ailenin mali çöküntüsü ile sonuçlanıyor. En kötü durumlarda ise oyun bağımlısının suça yönelmesi ve intiharına kadar varabiliyor.

mandela akciğer enfeksiyonUndan tedavi görüyorCumhurbaşkanlığı sözcüsü Mac Maharaj, Mandela'ya yapılan tahlillerde, "eski bir akciğer enfeksiyonunun tekrarladığının görüldüğünü" açıkladı.Maharaj, Mandela'nın gördüğü tedaviye olumlu cevap verdiğini belirtti. Nelson Mandela'nın hastaneye kaldırılması Güney Afrika'da büyük kaygı yaratmıştı. Mandela geçen Şubat'ta da karın bölgesindeki ağrılar yüzünden hastaneye kaldırılarak tedavi görmüştü. 2011 Ocak'ındaysa ciddi bir göğüs enfeksiyonu dolayısıyla tedavi altına alınmıştı.

5 Mayıs 2013 tarihine ka-dar sürecek olan 'Troya, Kent, Homeros ve Türkiye sergisi Amsterdam'da açıldı. Serginin açılışına Türkiye Cumhuriyeti Kültür Bakanlığı Müsteşarı Özgür Özaslan, Den Haag Büyükleçisi Uğur Doğan, AK Parti Çanakka-le Milletvekilleri İsmail Kaşde-mir, Mehmet Danış, TBMM Milli Saraylar Müzecilik ve Tanıtma Başkanı Dr. Bülent Arı, HOGİAF Başkanı Mehmet Kabakyer, Dr. W.M.H. (Wim) Hupperetz, akade-

misyenler ve çok sayıda işadamı katıldı.

Troya sergisine katkı yapan Amsterdam Genç İşadamları Derneği Başkanı Adnan Aydemir, "Amsterdam Üniversitesi, Allard Pierson Müzesi ve bizim katkı-larımız ile 400 yıllık ilişkilere katkı amaçlı Troya sergisi açıldı. Troya’nın Türkiye sınırları içinde olduğunun altını çizdik. Biz AGİ-AD bu tanıtımın Allard Pierson Müzesi’nde tanıtımına yardımcı olduk. Zaten Hollanda ile Türkiye

arasında köklü bir tarihe uzanan güzel ilişkiler var. Bizde vesileyi değerlendirerek iki halkı daha nasıl birleştirebilirizin içerisine girmiş olduk. Amsterdam'daki bu müzede 5 ay açık kalacak Hollan-dalı Türkleri bu sergiyi gezmeye davet ediyoruz.” dedi.

Amsterdam’daki Troya ve Türkiye sergisi meraklarını bekliyor


rOtterDAM DüĞüN sALONLArI iÇiN HAreKetLeNDi

Rotterdam: (3000 m2)Stadionweg 213077 AN RotterdamTel: 010-497 70 80www.rooswonen.nl

Amsterdam: (3500 m2)Molukkenstraat 2001098 TW Amsterdam-OostTel:020-468 93 69

Parel boxer 160 x 200m

van 790,- voor

395,-

50% KORTING!

QueenSchuifdeurkast wit met spiegel

349,-

Palermo 3 + 2 bankstelvan 990,- voor

495,-

B: 180 cmH: 197 cmD: 65 cm

50% KORTING!

Moderne lounge bankstelverkrijgbaar in diverse kleurenLet op: OP = OP, wees er dus snel bij...

Divani van 1390,- voor

695,-

VANDAAG kopen

morgen thuis !

& Slapen

50% KORTING!

KOOP NU EN BETAAL BINNEN 24 MAANDEN, 0 % RENTE! ALLEEN BIJ ROOS WONEN!

actie geldig van15 t/m 28 oktober!

Estetik Cerrah Op.Dr. Cihan Uçar'a es-tetik ameliyat olduktan sonra Cavidan Can'a gelen oyun teklifleri 3 kat arttı. Daha önce değişik dizilerde rol almış Cavidan Can'ın estetik olarak yeni-lenmesi sanatçının yeniden gündeme gelmesine yol açtı. Yeni rol teklifleri alan Cavidan Can yeni imajından ga-yet memnun. Op. Dr. Cihan Uçar, Ca-vidan Can'a yapılan estetik girişimle yüzünde kamera önü sıkıntı yaratan sarkmaların giderildiğini belirtirken, sanatçılardaki estetik girişimlerin on-ların doğallığını bozmadan gençleştir-meyle yapılması gerektiği konusunda hassasiyetini dile getirdi.Cavidan Can "Bir sanatçı olarak ne kadar kendime iyi baksam da, estetik görünmek için zamanla ihtiyaç duya-cağım estetik girişimler yaptırmaktan çekinmiyorum." dedi. Bunun için de deneyimli bir estetik cerrah olan Op. Dr. Cihan Uçar'ın kendisine güven ver-diğini ve bunun karşılığını gördüğünü söyledi.

Estetik ameliyat olduktan sonra imajını tamamen yenileyen Cavidan Can,

Estetik Cerrah Cihan Uçar'ın elde ettiği

sonuçtan gayet memnun.

Estetik cerrahiden sonra gelen oyun teklifleri 3 kat arttı

Cavidan Can

imajını yeniledi

Cihan Uçar

istanbul'da Estetik Cerrahi artık ödenebilir fiyatlarla hizmetinizde

M.D. SurgeonAesthetic & Plastic Surgery

Burun estetiği

meme estetiği

karın estetiği

Fiyatlarımıza herşey dahildir. (Karşılama + Otel 7 gün + Hastanede

ameliyat dahildir. Uçak hariçtir)

Göz kapağı ameliyatı

Önce

Önce

Önce

Önce Sonra

Sonra

Sonra

Sonra

(silikon-dikleştirme-küçültme) 2950,- euro

2950,- euro

2450,- euro

İndirimli fiyatlarımız Şubat 2013 sonuna kadar geçerlidir.

Op.Dr.Cihan uçar estetik Plastik

Cerrah

İrtibat Tel: +90 532 2852173 İstanbul Ofis: +90-212-347 07 00

Hollanda Temsilcisi: +31-641-99 77 25

[email protected]

HABER 12ARALIK / DECEMBER 2012 1212

Kös

e

Adv

ocat

en Law

Offic

e

Av. Rasim Küçükünal

Tel: 010 - 215 13 11www.koselaw.nl

Uzmanlık alanları: İş davaları; ticari davaları; sosyal sigortalar

hukuku; özel hukuk davaları

1212

TDLS: "İş ve düşünce üreteceğiz"

Faruk HalıcıAvrupa ülkelerinde 4 milyon Türk

nüfusu var. Kuzey Amerika’da 300bin, Orta Doğu 200bin, Avustralya’da 150bin ve toplamda 5.2 milyon Türk dünya üze-rinde yaşıyor. Hollanda’da göçmen Türk nüfusu Avrupa Birliği’nde en önde yer alıyor. Avrupa’da Türk girişimcilerin yıllık cirosu 62.2 milyar. Bu ciddi bir rakam. Bazı Avrupa Birliği ülkelerinin bütçesine tekabül ediyor. Hollanda’da kendi başına kimseden yardım almadan iş kuranlar artmış. 2011 yılında yapılan araştırmaya göre 85.000 kişiye iş ver-miş, 18.000 işletmeye sahip Hollanda bütçesine katkısı yüzde dokuz. Sayıla-ra baktığımızda %41 perakende, %31 gastronomi üzerine, %22 hizmet sek-törü, %6 el sanatları, %5 toptan ticaret, %2si ise imalat inşaat sanayi üzerine. Hollanda’nın GSMH’sı 500 milyar; Türk-lerin ise 9,5 milyar. Türk nüfusu aslında kendi kendini amorti ediyor.

4 milyar Euro daha ticaret hacmimiz var. Türkiye’deki teşvik planlarına bak-tığımız zaman vergide indirim yapılıyor, bedava arazi veriliyor, faiz indirimi var, neredeyse şirketin yarısını devlet veri-yor. Hollanda’dan 3 bin Hollandalı şirket gitmiş yatırım yapmış.

Hollandalı bir iş yapmak için önce ül-kenin dil ve kültürünü öğreniyor ve öyle yatırım yapıyor. Burada tahsilini bitirmiş çok dil bilen arkadaşlara şunu tavsiye ediyorum, teşvik planını Hollanda’ca ya çevirip şirketlere anlatabilir. Hollanda da genç nüfusun az olması hasebiyle 100 bin şirket devir aşamasında. Ben Hore-ca sektöründe döner ve makine sanayi üzerine iş yapıyorum. Burada bir genel-lenmeye gidilerek biz üreticiler baltalan-mak istendi. Bu tür şeylerin olmaması için iyi bir lobiye ihtiyacımız var.

Ahmet AzduralBugün resmi kuruluşunu açıklayan

TDLS network kuruluşuna başarılar dile-rim. Benim tek tavsiyem, IOT olarak lobi konularında 25 yıllık tecrübemiz var ve her zaman sorunlarınıza yardımcı olmaya hazırız. Hollanda’daki Türk toplumunun geçtiğimiz 50 yılına baktığımızda önemli gelişmeler kaydettiğine inanıyoruz. Her ne kadar Hollanda’daki toplum, genel anlamda, kendi içine kapanık bir görüntü sergiliyorsa da, toplumun önemli gelişmeler kaydettiği-ni söyleyebiliriz. Türk toplumuna bakarsak, geldiği ülkeye en çok özlem duyan, en az Hollandaca konuşan, en az ilişkiye geçen ve Hollandalılarla en az evlenen azınlık guru-bunu oluşturuyoruz. Türk toplumunun ken-di içine kapanık görüntüsü belli alanlarda önemli kazanımları beraberinde getirmiş. Örneğin siyasal katılım 200’ün üzerinde se-çilmiş belediye meclis üyesi var, vilayetlerde 12 eyalet milletvekili ve 5 tane milletvekili var. Bu sayılar Hollanda’daki Türk toplu-munun temsil edilme gücünü gösteriyor ve diğer azınlık guruplar açısından temsil bakımından çok daha yüksek. Türk toplu-mu aynı zamanda girişimci bir toplum. Or-talama girişimci yaşı 31,5’la en genç gurubu oluşturuyor. Bu anlayışla Türk ve Hollandalı girişimcilerin sayısı eşit oranda.

Bundan sonra ki yıllarda yapılması gereken, değim yerindeyse dışa açılmak-tır. Kendimizi daha iyi tanıtmaya, daha iyi ilişkiler kurmaya ve kendimizi bu anlam-da geliştirmeye ihtiyacımız var. Gazetelerde kötü haberler çıkabilir, ama eğer bizler bu haberleri üreten ve tüketen olmazsak etkili olamayız. Hem üretiminde hem tüketimin-de yer almazsak, Hollanda gündemini takip etmezsek, maalesef başarılı olmamız da o kadar kolay olmayacaktır. Maalesef medya üretiminde yer almıyoruz. Hollanda genel medyasından söz ediyorum, bu da bizim hakkımızda yanlış ön yargıların taraflı ha-berlerin sıkça yer almasına maalesef neden olabiliyor. Bir de tabii ki çok okumamamız bunun temel nedenlerinden bir tanesi.

Veyis Güngör Geçtiğimiz şu 50 yıllık gurbet

tarihinde ilk sivil toplum örgütü 1974 yılına tekabül ediyor. 1971 muhtırası ile Hollanda'ya siyasi mülteci olarak gelen işçilerimizle Cengiz Çandar’ın da bulunduğu bir grup insanın bugün HTİB adıy-la kurdukları kuruluş, sonrasında sayıları giderek artan ve bugün 1200 olarak bilinen Türk sivil ör-gütünün Hollanda’da var olduğunu biliyoruz. Bugün burada bunlara bir yenisi daha eklendi, ancak hem çalışma şekli hem ekleniş şekli hem de amaçları, diğer kurum ve kuruluşlardan oldukça farklı olan bu yeni oluşumu tebrik ediyorum. Bu, Türk toplumunda değişim ve dönüşümünün de bir ifadesi aslın-da. Tabi dernek kurmakla hemen hizmet edilir anlamı çıkarılmamalı. Hepimiz iyi biliyoruz ki Türk top-lumu terbiye hak etmeden ortaya çıkan kuruluşları bünyesinde kabul etmez hatta bünyesinden atar. Bir dernek kurup iki bildiri yayınlayıp teşkilat kurdum olmaz. Teşkilatçı-lık, örgütçülük ve sivil toplum ku-ruluşları mücadele vere vere; yani toplum sizin işinizi konuşa konuşa bir yere gelirsiniz ve toplumda hak ettiğiniz yeri alırsınız; aksi taktirde toplum sizi elinin tersiyle iter. Buna çok dikkat edilmesi gerekiyor. 40 yılı aşkın bir örgütçülük ve teş-kilat tecrübemiz var Hollanda’da. Bunu genç arkadaşlarımızın çok iyi kullanmaları gerektiğini düşü-nüyorum. Paylaşmak çok önemli, her şeyi aynı teşkilatın yönetmesi gerekmez.

Başkonsolos Togan Oral:Hâlihazırda karşınızda gördüğü-

nüz genç arkadaşlarımız 1 sene önce bizleri konsolosluğumuzda ziyaret edip bilgilendirmişlerdi. İlk gün ben de heyecanlanmıştım ve bu noktada görüyorum ki bu heyecanım temelsiz değilmiş. O yüzden kendilerini önce-likle bu 1 sene zarfındaki geldikleri aşama açısından tebrik etmek istiyo-rum. Zaman zaman burada yaptığım görüşmelerde bazen genç arkadaş-larla da olmak üzere geleceğe yöne-lik kaygıların dile getirildiğine şahit oluyorum. Bunların büyük bir kısmı ciddi kaygılar ve sebepsiz değil. An-cak ben hiçbir zaman bu kaygıların dile getirildiği ortamlarda ümitsizliğe kapılmadım ve pozitif tutumumdan uzaklaşmadım. Beni en çok ümitlen-diren konu, müthiş bir gençlik geliyor gerçekten. Bütün bu buluşmaların, yeni oluşumların, bu arayışın, o he-yecanın en güzel göstergesi olduğunu düşünüyorum.

Ebetteki network önemli, net-work olmadan hiçbir şey olmuyor. İnsanları tanımadan kime, hangi ko-nuda başvurabileceğinizi ve yardım alabileceğinizi bilmeden bir şey yap-manıza imkân yok. Fakat bunu sade-ce bilmek yeterli değil, bu sadece bir potansiyeli ortaya koyuyor. Önemli olan bunu fiiliyata dönüştürebilmek. Pratikte somut sonuçlar doğurabil-mesine imkân sağlayabilmek, işte be-nim özellikle genç arkadaşlarımda gördüğüm en önemli unsur bu. Çalış-malarında buna duyulan ihtiyacı his-setmeleri ve bu hedefe katalize olmuş bir şekilde çalışmalarını yürütmeleri, en azından bu yolda ilerleyecekler. Daha ilk günden diyorlar ki bizim amacımız bir araya gelip sohbet et-mek değil, bunun ötesinde ortaya bir şeyler koymak istiyoruz bu açıdan da ben kendilerini tebrik ediyorum.

Akıl zekâ önemli, alışmak şart, fakat tecrübe her şeyin ötesinde. Tecrübeye değer vermeyen kimse başarılı olamaz. O yüzden sizlerin şu ana kadar yaptığınız faaliyetlerde edindiğiniz tecrübeleriniz genç ar-kadaşlarımızla paylaşma konusunda gösterdiğiniz heyecan beni çok mutlu etti. Ben sizlere ayrıca teşekkür et-mek istiyorum tüm iş adamları, sivil toplum kuruluşları ve derneklerimi-zin, bireysel olarak bu konuda emek veren büyüklerimizin bu aksam bu-rada olmaları, o gelmekte olan yeni nesle, güce ve harekete destek ver-meniz sadece burada bulunarak değil ama bulunmanızı bunun göstergesi olarak kabul ediyoruz hepimiz.

Kısaca TDLS olarak bilinen Turkish Dutch Leadership Society - Türk-Hollanda Liderlik Topluluğu kuruluşunu kamuoyuna duyurmak maksadıyla Rotterdam'daki Man-hatten Oteli'nde bir network akşamı düzenledi. Çok sa-yıda akademisyen ve üst düzey sivi toplum örgütlerinin katılımıyla gerçekleşen toplantıda TDLS Başkanı Semih Tuna, vizyon, misyon, kimlik ve hedefler altbaşlıkları altında yaptığı konuşmasında "Yaklaşık 1 sene önce ku-rulduk, şu ana kadar daha çok gözlemci statüsündeydik. Ancak bugün itibariyle Hollanda’da yaşayan Türkler için daha aktif çalışmalar yapacağımızı ilan etmek istiyo-rum. TDLS’i tek kelimeyle anlatmam gerekirse Network

Platformu’dur. Biz Türkler çok çabuk kurumlaşan bir milletiz, etrafımızda çok sayıda vakıf ve kurumlarımız var. Medya açısından bakarsak bunun ne derece bize geri dönüşümünü düşünürsek bazen hayal kırıklığı yaşıyo-ruz maalesef. Ama sadece Network Platform değil, biz günlük hayatın nabzını tutan, Türk ve Müslümanların günlük hayatta önlerine çıkan sorunları tartışabilen ve devletle iletişime geçen bir kuruluş olma hedefindeyiz. Toplum olarak iletişim içerisinde değiliz, fikir alışverişle-rimiz çok nadir. Platform derken sadece profesörlerimiz değil, ayrıca öğrencilerimiz, iş dünyasındaki büyükleri-miz, siyasetçilerimiz araştırmacılarımız ve medya dün-

yasıyla da iletişim halinde olmayı istiyoruz. İş dünyası dediğimiz zaman zaten günümüzde HOTİAD, HOGİAF, TUMSİAD gibi büyük derneklerimiz var, sağ olsunlar bunlar şimdiye kadar büyük işlere imza attılar. Bunların arasındaki iletişimlerin istenilen düzeyde olmadığını gördük. Siyasetçilerimizden yüksek beklentiler içindeyiz. Halbuki onlar da parlamento içerisinde birçok yerde yalnız kalıyorlar, onların da kurumsal desteğe ihtiyacı olduğunu görüyoruz. Medya dünyasında başarılarımız var, ama çok yerde yetersiz kalıyoruz. TDLS olarak önü-müzdeki zaman diliminde biz bu konularda aktif olarak iş ve düşünce üretmeye çalışağız' dedi.


Avrupa’da yaşayan 5 Milyon Türk kökenli vatandaşımızın büyük bir bölümü iyi bir eğitim alamadıkları için hak ettikleri yere gelememektedirler. Gençlerimizin çok iyi eğitim alıp Türk diasporasının siyasette de etkin olmasını sağlamaları gerekmektedir. Ben bu sebeplerle, artık eğitime yönelmenin vaktinin geldiğini düşünüyorum.

KEMAL ŞAHİN [email protected]

,,,,,,,,,,,,

ATİAD’ ı 1993 yılında 12 Türk kökenli iş ada-mıyla birlikte kurduk. Arkadaşlarımın destekleme sözüyle ilk kurucu başkanlığı görevini kabul ettim. Hem Alman tarafından hem de Türk hükümetin-den, özellikle de dönemin Almanya Büyükelçisi Sayın Onur Öymen’den ciddi destekler gördük.

Almanya'da ağır koşullarda çalışan işçiler ta-nınıyordu ama işverenler olarak çok fazla bilin-miyorduk. Avrupa'da Türk girişimcilerin henüz adları bile duyulmamıştı. Kurulduktan çok kısa bir zaman sonra, ATİAD, çok büyük başarılara imza attı. Hem Alman resmi makamları ve ekonomik çevresi tarafından, hem de Türkiye'de Cumhur-başkanı ve Hükümetleri nezdinde muhatap alınan bir dernek haline geldi.

ATİAD olarak, dönemin Cumhurbaşkanı Rah-metli Turgut Özal’ı ölümünden iki ay kadar önce Ankara'da ziyaret ettik. Yine aynı zamanda dö-nemin Başbakanı Süleyman Demirel ve bakanla-rımızla da görüşmelerde bulunduk. Almanya ve Türkiye arasında ekonomik ve sosyal köprülerin kurulmasında öncülük ettik. Avrupa ile ilişkileri-mizin sorunlu olduğu o dönemde; Türkiye’nin Av-rupa ile ilişkileri için çok faydalı çalışmalar yaptık.

BİR AVuÇ İŞADAMI AVRupA pARLAMENTOSuNA DAMGASINI VuRDu

1995 yılında Avrupa Parlamentosu'nda Türkiye'nin gümrük birliği üyeliği tartışılıyor-du. Biz, Avrupa Birliği içerisindeki 500 civarında parlamentere ve AB politikacılarına Brüksel'de, parlamento binasında yemek verdik. Bu, yaptı-ğımız en ciddi lobi faaliyetiydi. Konusunda uz-man konuşmacılar Türkiye'nin Gümrük Birliği Üyeliği'ni destekleyen konuşmalar yaptı. Bu büyük ve komplike organizasyonun gerçekleş-tirilmesi için; ATİAD üyesi olan her iş adamı fa-aliyette bulunduğu sektörle ilgili bize katkılar sağladı. Bu etkinlikle, bir avuç iş adamı Avrupa Parlamentosu’na damgasını vurmuş oldu.

Yine bu konu için 10 civarı Avrupa Parlamen-tosu Milletvekilini, Alman ve Türk basını ve iki ülkenin önemli sivil toplum kuruluşları temsilci-leriyle Türkiye'de bir araya getirdik. ATİAD üyesi ve Turizm sektöründe faaliyette bulunan arka-daşlarımla birlikte kendi otellerimizde misafir ettik. Üç gün boyunca Türkiye, Avrupa ve Avrupa Birliği ile ilgili; konferanslar ve paneller düzenle-dik. Neticede, Parlamento'daki oylama öncesinde yapılan müzakerelerde, 10 milletvekilinden 7’si Türkiye’yi savunan önemli konuşmalar yaptı. Bu konuşmalar neticesinde; beklenenin çok üzerinde evet oyuyla Türkiye'nin Gümrük Birliği üyeliği kabul edildi. O dönemlerde özellikle otomotiv sektörünün karşı çıktığı Gümrük birliği sayesinde şimdi Türkiye'de otomotiv sektörü de çok gelişti. Bunu takiben Türkiye'nin Av-rupa ile ilişkileri giderek arttı ve ih-racatımız dev rakamlara ulaştı. Bu denli büyük işlere imza atmış bir örgütün kuruluşunda yer aldığım için gurur du-ruyorum. ATİAD kuruldu-ğundan bu yana kurum-sallaşmış, sürdürebilirliği sağlanmış Avrupa'nın en büyük yabancı kökenli si-vil toplum kuruluşu olarak 20 yıldır çalışmalarını sür-dürmektedir.

ATİAD'tan Türk kökenli iş adamları ile bir-likte, Ankaralı bürokratlar ve özellikle dönemin Dış Ticaret Müsteşarı Ertuğrul Önen a desteğiy-le Türk Dış Ticaret Vakfı’nı kurduk. İzmir’de ve İstanbul’da Dünya ve Türk iş adamlarını bir araya getirdik. Cumhurbaşkanımız ve Başbakanımızın da katılımıyla büyük organizasyonlara imza ata-rak Türkiye’nin yurtdışı ilişkilerine destek olup; bugün ki DEİK yapılanmasının temellerini atmış olduk.

Yine ATİAD' dan bir grup Türk iş adamı ve tanıdığımız Alman iş adamları ile birlikte 10 yıl-dır kurulamayan Türk-Alman Ticaret ve Sanayi Odası'nı (TD-IHK) Köln'de, 2004 yılında kurduk. Yine kurucu başkanlığı görevini üstlendiğim TD-IHK, Almanya ve Türkiye arasında ciddi bir eko-nomik ve siyasi köprü konumuna gelmiştir. Türk ve Alman iş adamlarını Türkiye’de ve Almanya’da yaptığımız değişik konferanslarda iki ülkenin Baş-bakanlarıyla birkaç sefer araya getirdik. Hem eko-nomik ve siyasi ilişkilerinin gelişmesine, hem de dostluklarının pekişmesine katkı sağladık.

ARTIK EĞİTİME YÖNELDİKŞimdi artık Almanya çapında 80.000,

Avrupa’da ise 120.000 Türk kökenli iş adamı oluştu. Yurtdışında yaşayan girişimcilerimiz, Avrupa’da hatırı sayılır yerlere gelip; ekonomik ve siyasi konularda önemli katkılar sağlamaya başlamışlardır.

Ancak Avrupa’da yaşayan 5 Milyon Türk kö-kenli vatandaşımızın büyük bir bölümü iyi bir eğitim alamadıkları için hak ettikleri yere gele-memektedirler. Gençlerimizin çok iyi eğitim alıp Türk diasporasının siyasette de etkin olmasını sağlamaları gerekmektedir. Ben bu sebeplerle, artık eğitime yönelmenin vaktinin geldiğini dü-şünüyorum.

2005 yılında, Avrupa’daki Türk kökenli gençle-rin eğitim almalarına destek veren TD-Plattform’u kurduk. Bu örgüt, şu anda hükümet düzeyinde bile saygınlık kazanmış Avrupa’nın en büyük Türk kökenli gençlik örgütü olmuştur. Bundan kısa bir zaman önce de Almanya’nın önde gelen Sivil Toplum Örgütleri’nin, iş dünyasının ve Alman hükümetinin desteğini alarak bir eğitim vakfı kur-duk. “Stiftung: Bildung! Eğitim!” olarak; gençlerin gelişmesini, eğitim almasını, kariyer yapmasını ve gelecekte çok önemli noktalara gelmesini sağla-mak için adeta iki ülkenin Milli Eğitim Bakanlığı gibi çalışmalar yapıyoruz.

Benim danışma kurulu başkanlığını yaptğımın ve Yönetim Kurulu Başkanlığı'nı da Prof. Recep Keskin'in yaptığı ATİAD’ ın da, şimdilerde eği-tim konusunda muazzam çalışmaları olmaktadır. Almanya’nın eğitim birimleriyle birlikte yürüt-tükleri çalışmaların meyvelerini yakın zamanda toplamaya başlayacağımıza inanıyorum. Bu Sivil

Toplum Kuruluşlarının hepsi, ATİAD’ la bir-likte topyekun sinerji yaratarak eğitime

muazzam katkılar sağlamaya devam edeceklerdir.

Unutmayalım ki; Alman toplu-munda başarılı isimler arasında yer alacak olan gençlerimizle Avrupa’da, güçlü ve iyi yetişmiş elit Türk dias-porası oluşacaktır. Ancak iyi yetişen Türk gençliği; hem Almanya’ya, hem Türkiye’ye ciddi katkılar sağlayabilir ve küresel dünyada aktif rol üstlene-bilirler.

avrUPa'nın en Büyük yaBanCı kÖkenli STk'Sı: aTiad

Daha Fazla Ödemeyin..! Niet Veel Betalen..!Daha Fazla Ödemeyin..! Niet Veel Betalen..!

www.marmaratravel.nl

Mathenesserplein 99A,3023 LA RotterdamTel 1: +31 10 476 42 32Tel 2: +31 10 425 30 70Mail : [email protected]

Mathenesserplein 99A,3023 LA RotterdamTel 1: +31 10 476 42 32Tel 2: +31 10 425 30 70Mail : [email protected]

Türkiye ve Dünyanın Diğer Bütün Şehirlerine Uçak Biletimiz Bulunmaktadır

İSTANBULİZMİRKONYAADANANADOR

SAMSUNTRABZONDALAMAN

DİYARBAKIRTANGIER

ELAZIĞKAYSERİANKARABODRUMANTALYA

HOLLANDA, BELÇİKA ve ALMANYA'DANHOLLANDA, BELÇİKA ve ALMANYA'DAN

+31 10 476 42 32+31 10 476 42 32

5. Avrupa Birliği Kalite Ödülleri sahiplerini buldu

Bir tasarım beğenin

Bilgileri girin

Siparişi verip, ödeyin

Kapınıza getirelim

Süper flyer135 gram kuşe

4/0 veya 4/410000 adet

renkli baskı

A4€244

Süper flyer135gram kuşe

4/0 veya 4/410000 adet

renkli baskı

€144A5

€277

A4 > A5 katlama

halinde geçerlidir. Fiyatlar avro dur. Gönderi ücreti dahil olmayıp sadece tarihine kadar geçerlidir. Printurk.eu kampanyayı durdurabilir

Bu kampanya sadece online tasarım yapımı veya basılacak dosyanın yüklenmesiveya fiyatları değiştirebilir. Printurk.eu yüklenen veya

aktarılan dosyalardan kaynaklanan sorunlardan dolayı sorumluluk kabul etmez.

Süper starter1000 antetli 1000 C5 zarf

100 gr ofset, 4/090 gr, ofset, 4/01000 kartvizit300 gr bristol, 4/4+ +

= €288

A3, 250 gr tek sayfatakvim 1000 adet €244

1 avrodur. Kampanya 31/03/2012

€1

[email protected]'da her bütçeye uygun

sahibinden satılık İMARLI ARSALAR

Para harcanır gayrimenkul kalır

TEL: +31 - 652 675100 TEL: +90 - 544 2056837

World Consumer Academy tarafın-dan gerçekleştiri-

len 5th International Europe Quality Summit, kalite bilinci-ni geliştirmek ve markalar için geleceğin habercisi olan AR-GE’nin önemini konuşmak için Amsterdam Marriott Otel'de toplandı. Uluslararası Avrupa Birliği Kalite Zirvesi adıyla dü-zenlenen toplantıda “5. Avrupa Birliği Kalite Ödülleri” 25 şirke-tin üst düzey temsilcilerine ve-rildi. Başkent Amsterdam’daki Marriott Hotel’de düzenlenen ödül töreninde iş dünyasının temsilcileri, Avrupa’da pazar payını arttırabilmek, kalite ve inovasyon konusunda dene-yimlerini paylaşmak ve AR-GE konumlandırmasının önemini vurgulamak için, devlet ve özel sektör temsilcilerinin yanı sıra STK’lar ve bürokrasinin de ka-

tılımcılar arasında bulunacağı Avrupa Kalite Konferanslarını gerçekleştiriyor.

Türkiye’nin yanı sıra Avrupa’dan da iş ve siyaset dünyasının geniş katılımıyla gerçekleşen konferansta, talep-ler ve beklentiler üzerine yapı-lan araştırmalar sonucu tespit edilen ihtiyaçların giderilmesi için işbirliği imkanları arandı ve düzenlenen sempozyumla konusunda uzman kişilerin dü-şüncelerine başvuruldu.

Panel açılışında konuşan HOTİAD Başkanı Turgut To-runoğulları, Avrupa genelinde bulunan Türk işadamlarının sayısının 160 bin civarında olduğuna vurgu yaparak, bu işadamlarının on binlerce ki-şiye iş imkanı oluşturduğunu söyledi. Sadece Hollanda'da sayıları 20 bine ulaşan Türk kökenli yatırımcıların 85 bin

kişilik bir istihdam sağladığını anlatan Torunoğulları ayrıca, Türk kökenli işadamları olarak hem bulundukları ülkeye hem de Türkiye"ye önemli katkılar sağladıklarını ifade etti.

Zirve sonunda ödüle layık görülen Türk girişimcilere plaket verildi. Ödül almaya hak kazanan şirketler ve tem-silcileri Haluk Okutur (Simit Sarayı), Turgut Torunoğulları (HOTIAD), Seran Sargur (Kanal Avrupa), Süleyman Zoral (Al-femo), Ahmet Esen (AG Hoz-man), Metin Sarı (Metin Ilaç), Helim Kurt (Samsun Towers), Ahmet Kıbrıslı (Oydem), Ay-segül Kum (E7 Yapı Market), Mete Vardar (Jolly Tours), Eyüp Kökçe (Cyrstal Hotels), Musta-fa Sütçü (Basak Saray), Expert Akademi, Kerem Gögüs (Gögüs Holding), Koç Sucukları ve PHD Yatakları olarak sıralandı.


Fotoğraflarla Gündem

Corendon ödüle doymuyor

İşadamı Durak Altıwok'un kurduğu İzah Sağlık Vakfı, Hollanda ve Rotterdam'ın önde gelen devlet ve sivil toplum kuruluşlarının üye olduğu Münchhausen toplantısına ev sahipliği yaptı.120'ye yakın üst düzey yö-neticinin katıldığı aylık buluşmaya siyaset, işdünyası ve medyadan katılım da büyüktü.

Toplantıda yenilikçi mimarlardan Koos Kok, İzah Sağlık Vakfı'nın öncülük ettiği ve Stebru Bouw, DareToCare ve Massa Bureau şirketlerinin ortak çalışması olan orijinal bir kentsel yapılanma planını sundu.

Bu 4 şirketin inisiyatifi ile Rotterdam ez-ber bozan bir ilke imza atacak. Yerel ağ ve partnerleri biraraya getirerek komple yeni bir semt kurulacak Laan op Zuid caddesinde genç-yaşlı, fakir-zengin, hasta-dinç, yerli-ya-bancı zıtların bir arada bulunduğu yaşam

alanları geliştirilecek. 350 konut ile projenin maliyeti 40 milyon Euro olurken, daha ilk sunumda yatırımcı ve sağlık sigortası şirket-leri heyecanlandıran projeye yerel siyaset ve yönetim denden destek geldi. Akşama katılan Belediye Meclisi Üyeleri Muzaffer Çetin (Rotterdam, CDA) , Rotterdam-Char-lois Meclis Üyesi Alaattin Erdal (CDA), Rot-terdam-Feijenoord Belediye Başkanı Seyit Yeyden (PvdA) ve Rotterdam-Feijenoord Belediye Başkanı Yardımcı Turan Yazır (CDA) projeyi beğeni ile karşılayan siyasi-ler ve yöneticiler arasında.

Devletten medet umma yerine sorum-luluğunu bilen ve üstlenen, yaşadığı toplum için problem olan değil de, çözüm üreten bir kuruluş olarak tanınan İzah Vakfı Başkanı Adem Simitçi bu projenin önemini şu şe-

kilde açıkladı: "Sağlık harcamaları arttıkça, bütçe dağılımlarında, mesela, huzur evleri için devlet kısıntıları başlıyor. Hatta önemli kategoriler için artık bütçe bile verilmeye-cek. İnsanlar evde yaşlanmaya mahkum edi-lecek. Ama Hollanda toplumu buna henüz hazır değil. İste tam burada problem çözme kabiliyetimizi sergiliyoruz. Buna uygun ta-sarlanan semtlerde yaşlılar, çevre ve ailele-rinden kopmadan yaşatıldığında, burada hem masraflar düşer, hem yaşlılar huzur evlerine kapanmaktan kurtulur. Bu semt-lerde komşuluk, gönüllülük ve birliktelik esastır. Birbirinin problemlerini sahiplenme ve devlet araya girmeden çözüm üretme ge-lecekte daha büyük önem arzedecektir. Ve biz şimdiden hazırız buna. Bu akıllı modeli yaymak için ortam şu an çok müsait".

İzah Sağlık Vakfı'ndan Rotterdam için özgün bir proje

Corendon şirketi, Kuzey Hol-landa bölgesinde, 'Büyükler' ka-tegorisinde , Financieel Dagblad Gazetesine ve Graydon şirketine bağlı FD Gazellen ödülüne aday gösterildi. FD Gazellen ödülü Hollanda'da en hızlı büyüyen şir-ketlere veriliyor. Bu ödüle aday olmak farklı şartları gerektiriyor. Bunlardan en önemlisi geçen üç

yıl içerisinde yüzde 20'lik bir bü-yüme görülmesi ve bü zarfında zarar etmemesi gerekiyor.

Günlük iki milyon farklı Hollan-da şirketinin gidişatını takip eden Graydon bilgi bankasında, şirket-lerin ödeme alışkanlıkları, ciroları ve yıl sonu sayılarına bakılıyor. Bu sayede Corendon'un bilgilerine ulaşıp bu ödüle aday gösterildi.

Stichting De Nieuwe Generatie'nin başkan yardımcısı Ufuk Kahya, Ocak ayından Haziran ayına kadar Amerika'nın başkenti Washington'da bulunan Amerikan Kongresi'ne gideçeğini duyurdu. Orada haftanın dört günü bir kongre üyesine içerikli yardımcı olup, ve haftada bir gün de eğitim alacak. Hollanda'dan toplamda 6 kişinin alındığı bu değişim proğramına tek Türk olarak katılacak olan Ufuk Kahya, aynı zamanda Den Bosch şehrinde GroenLinks Partisi'nde de belediye encümenliğini yürütüyor.

ufuk Kahya'dan Amerika'ya çıkartma

Ekonomik krize rağmen FD Gazellen şirket nomine listesine 347 şirket alındı. Geçen yıla nazaran yüzde 45'lik bir artış olduğu açıklandı.

2000 yılında kurulan Corendon, Hol-landa ve Belçika tur operatör pazarında en büyük şirketlerden birisi. 2012 yılında 500 bin yolcu taşıyan Corendon Holding'in

altında GoMundo, Corendon Internatio-nal (Corendon Vliegvakanties, Corendon Golf, Corendon Groups & Incentives, Go-Fun jongeren-reizen, Kids & Co en Karin’ s choice) şirketleri bulunuyor. Bunun yanı sıra Team Corendon adlı kadın buz pateni takımın da sponsoru olan Corendon şirke-ti, Hollanda'dan Amsterdam, Rotterdam,

Maastricht, Groningen ve Eindhoven hava-limanlarından ve Belcika'nın Brüksel hava-limanından 91 farklı şehir destinasyonuna uçuş geçekleştiriyor. Filosunda 8 farklı uçak bulunduran Corendon 2011 yılında da 'Yı-lın en iyi Afrika ve Orta Doğu Havayolu şir-keti' ödülünü de almıştı.

Corendon CEO'su Atilay Uslu ödül alırken vücut diliyle azim ve dinamizm görüntüsü veriyordu.

Münchhausen Toplantıları, Rotterdam-Charlois Belediyesi, Zadkine Koleji, Albeda Koleji, Roteb Belediye Hizmetleri, DeltaBouman ve Woonbron kuruluşlarının 11 mart 2005'te yayınladığı manifesto ile kurulan, kentsel problemler için disiplinler arası çözümler üretilen bir buluşma zemini.

90 hemşire ve çalışanı ile 300 hastaya günlük hemşirelik ve evde bakım hizmeti veren İzah Sağlık Vakfı, Münchhausen'a üye ilk Türk kökenli kuruluşu.

Corendon'la yarışan şirketlerin arasında Schiphol Travel bile vardı

google'dan iPhone için haritaApple iPhone için işletim sisteminin yeni güncellemesinde kendi harita programını yerleştirmiş ve Google'ın cihazın varsayılan haritası olmasını sona erdirmişti. Google'ın yeni iPhone uygulamasında, geçmişte yalnızca Android cihazlardaki uygulamalarda kullanılan bazı özelliklere de yer verilmiş. Sektördeki bir uzman, Google Harita uygulamasının gerçekten de popüler olabileceğini ancak Nokia'nın bu konuda hala güçlü bir rekabet sergileyebildiğini söylüyor. Finlandiyalı firma bir süre önce, iPhone için ücretsiz harita uygulaması geliştirmişti.

rUs şirketten iki ekranlı telefonBir Rus telefon şirketi, ekranlarından biri kağıt ekran olan iki ekranlı bir telefon geliştirdiğini açıkladı. Yota adlı şirket, telefonun az enerji harcayan ikinci bir ekrana sahip olmasının, kullanıcıların sosyal medya güncellemelerine ulaşmalarını kolaylaştıracağını söyledi.

Maya takvimine göre 21 Aralık'ta kıyametin kopacağı ve sadece İzmir'in Şirince köyünün etkilenmiyeceği düşüncesi dünyanın her bir yanından insanları Şirince'ye sürüklüyor. Yapılan açıklamaya göre 18 aralık'tan itibaren Şirince'de bin 500 güvenlik görevlisi bulunacak. İzmir Valiliği'nin emri ile Şirince'ye 18 Aralık'tan itibaren girişler de yasaklanacak. Köye 21 ve 22 Aralık'ta girecek otomobiller ile sahiplerinin isimleri ise önceden bildirelecek. Ayrıca evlerin bahçesinde ve boş alanlarda çadır kurulmayacak. Şirince sokaklarında iğne atsanız yere düşmüyor. 350 kişinin yaşadığı 250 yatak kapasiteli Şirince'de 21 Aralık Cuma günü yaklaşık 60 bin kişinin bulunacağı açıklandı.

maya çılgınlığı Şirince'ye yaradı


Simit Sarayı yeni konseptiyle ROTTERDAM MEENT 15 adresinde, 2013 Ocak ayında hizmetinizde.

Adres: Meent 15 3011 JA Rotterdam

GSM:06-26-31 03 04Mail: [email protected]

lettertype Bauerbodini bt (bold)

www.asv-advocaat.nlE-mail:[email protected]

Tuğba HarmankayaAvukat

Stille Veerkade 25 2512 BE DEN HAAG

Tel: 070 394 63 45Fax: 070 393 10 04Brüksel’de Halal Gıda

Food’a (Helal Market Gıda Fuarı) katılan Kayseri Ticaret Bor-

sası Başkanı Şaban Ünlünün baş-kanlığında ki 20 kişilik heyet fuarın

ardından Hollanda Rotterdam’da fa-aliyetlerini sürdüren Hollanda Türk İşadamları Derneği HOTIAD ‘ı ziya-ret etti. Hollanda Türk İşadamları Derneği HOTIAD’ın Başkanı Sayın Turgut Turanoğlu bu ziyaretten duy-

duğu memnuniyeti ifade etti.Görüşmede konuşan K.T.B. Baş-

kanı Şaban Ünlü ‘’Bilindiği gibi Hol-landa Tarımsal alanda Avrupa’nın en gelişmiş ülkesidir. Hollanda’ da sütçülük, besicilik ve et üretimi ko-

Kayseri Ticaret Borsası HOTİAD'ı ziyaret ettinusunda en son teknolojileri kullanan bir ül-kedir. Burada bulunduğumuz süre içersinde et, süt ve peynir fabrikalarını, besi ve süt çift-liklerini gezdik. Bu kurumlarda yapılan çalış-maları yakından gözlemledik. Ayrıca burada kullanılan teknolojileri ve değişik uygulamaları bizzat yerinde görerek, yetkililerden bilgi aldık. Ayrıca Hollanda’daki Türk yatırımcılar ve giri-şimcilerle görüştük. Onların tesislerini ziyaret ettik. Bu gezi bizler için çok faydalı ve verimli oldu. Hollanda'da ki Türk girişimcilerinin ve

yatırımcılarının bu ülkede çok büyük başarılara imza atması bizleri çok sevindirdi ve mutlu etti. Türklerin Çalışmak için gitmiş oldukları birçok ülkede işveren olduklarını ekonomiye yön veren pozisyonda olduklarını ifade etti. Ve bu bizi çok gururlandırıyor dedi.’’

Kayseri Ticaret Borsası Başkanı Şaban Ünlü Meclis adına HOTIAD’ın Başkanı Sayın Turgut Turanoğlu’a Kayseri dokuması halı ve plaket takdim etti. Plaket proğramı sonunda topluca hatıra fotoğrafı çekildi.

• Schuldsanering ya da iflas davaları• Boşanma/nafaka davaları• Toevoeging (pro deo)• uitkering davaları• Incasso davaları• Anlaşma hukuku (Contractrecht)• iş hukuku (Arbeidsrecht)• Ticaret hukuku

Hollanda İstatistik Kuru-mu (CBS)’in açıkladığı rakam-lara göre ülkede tüketicilerin ekonomikye dair karamsarlı-ğı Kasım ayında daha da arttı ve Tüketici güven endeksi 5 puan azalarak -37 olarak be-lirlendi.

Vatandaşlar önümüzdeki 12 ayda şahsi durumları ve ülkenin ekonomisinin olumlu seyredeceğine dair çok az güven duyuyor ve böylesi bir negatif yaklaşım geçen yaz dönemi dışında pek rastlanmayan bir seviyede seyrediyor.

Tüketici güven endeksi yeni koalisyon anlaşması ilan edildikten ve sağlık prim-leri ile diğer konularda ar-tan endişelerin olduğu bir süreçte ölçülürken, bu du-rumun karamsarlığı daha da arttırdığı varsayılıyor. Dikkat çekici noktalardan

biri de tüketici güveninin 2007 yılından beri negatif olması. Her ne kadar geçen yaz ulaşılan -40’lık dip noktasının üzerinde de seyredilse tekrar o seviyeye dönme tehlikesinin sürdüğü ifade ediliyor.

Hollanda’da tüketici güveni daha da geriledi

HABER 16ARALiK / DECEMBER 2012HABER 16

2

Genç ve yetenekli jazz sanatçısı Karsu Dön-mez, Türkiye Hollanda 400. Yıl kapanış re-sepsiyonunda Ricciotti Ensemble müzik grubu ile verdiği konser beğeni topladı. Se-rap Aydos Karsu ile hatıra fotoğrafı çektirdi.

Rotterdam Belediye Başkanı Ahmed Aboutaleb, T.C Başbakan Yardımcısı Ali Babacan ile Türkiye Hollanda 400. Yıl kutlamaları kapanış resepsiyonunda.

Tuğba Yalçın, Gözde Yılmaz ve Emel Ebecek, Nieuwe Generatie Vakfı'nın düzenlediği resepsiyondan memnun ayrıldılar. Resepsiyonda geniş ta-nışma imkanı bulan gençler, Türk gençlerinin artık rol modelleri olması gerektiğinin altını çizdiler.

Kestane kebap, güzel güzel yemesi sevap. Yolu İstanbul'a düşen Haber Gazetesi elemanları Ortaköy'de buluştular.

T.C Rotterdam Başkonsolosu Togan Oral, Nieuwe Generatie Vakfı'nın düzenlediği resepsiyonda gençlere etkileyici bir ko-nuşma yaptı. Kendi hayatından kesitler de anlatan Togan Oral'ın samimiyeti ve gençlere gösterdiği yakın ilgi dikkat çekiciydi.

Bekir Cebeci, TDLS'in resepsiyonunda 'Hollanda'da öğrendiğim ve çok sevdiğim bir kavram var, emansipasyon, bu bir insa-nın bir grubun bir toplumun özgürlüğe ka-vuşması ekonomik bağımsızlığını alması ve eşit duruma gelmesi. Şu anda ne yazık ki biz bu süreci tamamlayamadık. Özörgütlerimi-zin buna yönelmesi gerektiğini düşünüyo-rum' diyerek önemli bir konuyu vurguladı.

Avukat Tuğba Harmankaya, Arnhem'in tanınmış simalarından Belediye Meclis Üyesi Talip Aydemir ve Avukat İsmet Özkara fikir teatisindeler.

İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Topbaş, Haber Gazetesini incelemesinden sonra beğenisi dile getirirken, 'Hollanda'da böyle bir gazetenin Türk toplumuna faydalı olduğunu düşünüyorum' dedi.

Izah Zorg'un sunum verdiği Rotterdam Münchhausen buluşmasındaki yemek servisini de Izah Zorg ayarladı. Davetliler taze taze gözleme ziyafeti yaşadılar.

1 2

Maliflex CEO'su Mehmet Ali Özel ve Erasmus Üniversitesi'nde Psikoloji Bölümünü bitirmek üzere olan Fatih Toprak, Meram'da nargile keyfinde buluştular.

Turkish Dutch Leadership Society'nin gençleri Başkonsolos Togan Oral'la beraber hatıra fotoğrafı çektirdi. Motivasyonu yüksek gençlerden oluşan yönetim kurulunun işlerini ciddiye alması, kıyafetlerden davranışlara, organize edilen yerde karşılamalara kadar birçok detaya özenle uğraşılmış olması dikkatlerden kaçmadı.

Turkish Dutch Leadership Society'nin gençleri Başkonsolos Togan Oral'la beraber hatıra fotoğrafı çektirdi. Motivasyonu yüksek gençlerden oluşan yönetim kurulunun işlerini ciddiye alması, kıyafetlerden davranışlara, organize edilen yerde karşılamalara kadar birçok detaya özenle uğraşılmış olması dikkatlerden kaçmadı.

Bayards'da Proje Yöne-ticisi olan Fatih Uzun ve

SOZAWE'de hukukçu olarak çalışan eşi Melek

Karpuz TDLS'in açılış ve network toplantısın-

da gönüllü olarak yar-dım etmek istedikleri

ve topluma faydalı ola-bilecekleri mercilerle

görüşmek istediklerini belirttiler.

Hollanda'dan gidip İstanbul'a yerleşen ve buradaki işyerini de İstanbul'a taşıyan öz yetenek uzmanı Tülay Demir Oktay çalışma arkadaşlarımızı büyük bir içtenlikle karşıladı ve yeni projelerinden bahsetti.

HABER17 ARALiK / DECEMBER 2012

Simit Sarayı Yönetim Kurulu Başkanı Haluk Okutur, Hollanda Simit Sarayı eki-biyle, Amsterdam Marriott Otel'de gerçekleştirilen Avrupa Kalite Zirvesi Ödül Törenine katılarak, 2013 yılında yeni şubelerin açılacağını söyledi.

FOTOHABER

Yeni nesil vakfı 2012 Yılını kapmsamlı network resepsiYonuYla kapattıYeni Nesil Vakfı'nın Rotterdam Engels Cafe'de düzenlediği network

resepsiyonuna gençlerden büyük ilgi vardı. Rotterdam Başkonsolosu Togan Oral'ın da katıldığı resepsiyonda Yeni Nesil Vakfı'nın yeni başkanı tanıtıldı. Eski başkan Mustafa Soykan, başkanlığı Cemile Yalçın'a biraktı.

Türk Hava Yolları Amsterdam kadrosundan Celal Baykal'ın sunum yaptığı toplantıda, THY'nin 2013 yılı plan ve projeleri anlatıldı.

Mustafa Soykan, Yeni Nesil Vakfı'nın başkanlığını Cemile Yalçın'a devretti. 1,5 yıldır başarılı bir şekilde yürüttüğü başkanlığa çok sayıda faaliyet sığdıran Mustafa Soykan, Ocak 2013'den itibaren Katar yolcusu. Katar'da Shell şirketinde yeni bir göreve başlayacak olan Soykan, "Başkanlığı emin ellere bırakıyorum" diyerek Cemile Yalçın'a güvenini vurguladı. Yeni Başkan güleryüzlülüğü ve herkesle yakın diyaloğu ile beğeni kazandı.

Yeni nesil vakfı

Rotterdam’daki Erasmus Üniversitesi’nde faaliyet gösteren Mozaik Türk Ögrenci Dernegi (SV Mozaik) 7 Aralık cuma sabahı baş-layan günü birlik Paris gezisi düzenledi. Cuma sabahı saat 6’da Rotterdam’dan hareket eden iki otobüs, yaklaşık 110 ögrenci ile birlikte Paris’e gitti. Hava şartları nedeniyle bir saat gecikme ile Paris’e varan öğrenciler, gün boyu kendi belirledikleri gruplarla birlikte dolaştılar. Eiffel kulesi ve Arc de Triomphe gibi şehrin gözde tarihi eserlerini gezip gördükten sonra geziyi tamamlayan ögrenciler cumartesi sabahı Rotterdam’a geri döndüler.

www.facebook.com/lifevisualstel: 0628-59 69 61Fotografie op zijn best

mozaik Türk Öğrenci Derneği'nden Paris gezisi


Hollanda Türk Federasyon daveti üzere Hollanda’nın önde gelen kuruluş-ları bir araya geldi.

Hollanda Türk Federasyon’unu daha iyi tanıma ve Türk sivil kuruluşlarının daha iyi tanış olma niyetliyle yapılan bu toplantıya ilginin büyük olduğu gözlem-lendi. Hollanda Türk Federasyon genel merkez binasında yapılan bu toplantıya Hollanda’nın önde gelen Türk kuruluş-

ları davet edildi.Buluşmanın açılış konuşması Hol-

landa Türk Federasyon Genel Sekreteri Erim Uğurlu tarafından yapıldı. HTF’nin kuruluş gayesi, misyonu ve vizyonu ile ilgili yapılan bu konuşmadan sonra söz Genel Başkan Murat Gedik’e devredildi.

Murat Gedik slayt gösterisi eşliğinde Hollanda Türk Federasyon’un yapmış ol-duğu ve yapılması düşünülen faaliyetleri

Hollanda Türk Federasyon’dan dev buluşma

1988 senesinde kurulan ve bölgesin-de yaşayan Türk toplumuna hizmet veren Hollanda Türk Federasyon’a bağlı Den Haag Türk İslam Kültür Vakfı, önceki gün düzenlenen imza töreniyle dev külliyeye kavuştu.

İmza törenine Hollanda Türk Federas-

yon Genel Başkanı Murat Gedik ve yönetim kurulu üyeleri, Den Haag Belediyesi İmar ve İskandan Sorumlu Valkenburg, Noter C. Rosenberg Polak, Den Haag Türk İslam Kültür Vakfı Başkanı Tahsin Çetinkaya, va-kıf yönetim kurulu üyeleri ve vatandaşlar katıldı.

Den Haag’ın Kempstraat caddesin-de eskiden okul olarak kullanılan, yeni teşkilat binası, önümüzdeki Mayıs ayına hazırlanıp, açılışı gerçekleşecek.

Yaklaşık 2 yıldır söz konusu yerin alı-mı için büyük çaba sarf ettiklerini söyle-

Den Haag Türk İslam Kültür Vakfı yeni binasına kavuştu

Buluşmaya katılan kuruluşlar:Anatolia Öğrenciler Derneği, Avrupalı Türk Demok-ratlar Birliği (UETD), Batı Avrupa Türk İslam Mer-kezi (BATİM), Doğu Türkistan Vakfı, Hollanda Azer-baycan Türk Kültür Derneği, Hollanda Batı Trakya Türk Kültür ve Dayanışma Derneği (HBTTKDD), Hollanda Devleti ile Müslümanlar arası İletişim Or-ganı (CMO), Hollanda Diyanet Vakfı (HDV), Hollanda Genç İşadamları Federasyonu (HOGİAF), Hollanda İslam Federasyonu (NİF), Hollanda Karamanlılar Vakfı, Hollanda Nogay Vakfı, Hollanda Türkmen Belh Dostları Derneği, Hollanda Türk İşadamları Derneği (HOTİAD), Hollanda’da Türkler için Da-nışma Kurulu (İOT), Hollanda Sivaslılar Platformu, Hollanda Yozgatlılar Federasyonu, Hollanda Yozgatlı İşadamları Derneği, Irak Türkleri Gök Hilal Derneği, Konya Kültür ve Dayanışma Vakfı, Leiden ve Çevresi Girişimciler Derneği (TOVER), Tanış Türkmen Der-neği, Türk Akademik Öğrenciler ve Mezunlar Birliği (TASA), Turkish Dutch Leadership Society (TDLS), Türk İslam Kültür Dernekleri Federasyonu (TİCF), Türk Yaşlılar Federasyonu (TOF), Yörem66 Vakfı.

hakkında bilgi verdi. Federasyon yöneti-cilerinin de tanıtıldığı bu bölümde Türk toplumunun günümüzde daha fazla birlik ve beraberliğe ihtiyacı olduğuna ve dikkat edilmemesi durumunda Türk toplumu arasına fitnenin çok basit bir biçimde girebileceğini dile getirdi. Murat Gedik:

“Hollanda Türk Federasyon kurulduğu günden bugüne kadar dünya görüşünden taviz vermeden aziz milletimizin hizme-tindedir. Milli ve manevi değerlerimize saygı ile yaklaşan her kuruluş ile müşte-rek konularda beraber hareket edebili-riz. Bizler Avrupa Türklüğü olarak Dünya Türklüğünün bir parçasıyız, nerede bir Türk varsa oraya ilgi duyar ve dertlerini derdimiz olarak benimseriz. Yaşamış ol-duğumuz toplumla barışık bir biçimde ve bu topluma katkılar sağlayarak hep beraber hareket etmeliyiz. Hollanda Türk Federasyon olarak bugün bu toplantıya Hollanda’nın önde gelen Türk kuruluşla-rını davet ettik, hiç bir ayırım yapmadan davetiyeler çıkardık. Şu tablo gösteriyor

ki davete icabet neredeyse %100’dür. Ka-tılamayanlar ise katılamama sebeplerini bildirerek teşekkürlerini iletmişlerdir. Son zamanlarda bazı şahışlar ve kurum-lar üzerine yine aslı olmayan yazılar ile ça-mur atılmaktadır, bu türlü girişimlere çok dikkat etmeliyiz, istişare bu türlü oyunları

anında bozacaktır. Bakın bizler burada sadece Anadolu ya da Avrupa Türkleri olarak bulunmuyoruz, Türk Dünyası şu an bu toplantıda bir aradadır. Bu güzide birlikteliğin daim olması için hep beraber hareket etmeliyiz. Federasyon olarak ge-lecekte daha fazla eğitime ağırlık vererek, toplum içinde yer edinmiş, kendi değer-lerini yitirmeden varlığını devam ettiren bir nesil için çalışmalar devam edecektir. Bu sebepten sloganımızı kuruluşumuzda “Gelecek Nesiller İçin” olarak belirlemiş-tik.

Verilen kısa bir aradan sonra Sivil Top-lum Kuruluşları buluşması devam etti. Kısa olarak davetliler kendilerini tanıttık-tan sonra Hollanda Türk Federasyon ile

ilgili sorulara cevap verildi. Yemek ikramı yapıldıktan sonra buluşma son buldu. Bu toplantıda T.C. Rotterdam Başkonsoloslu-ğu da muavin konsolos tarafından temsil edildi. Kuruluşların özellikle başkanlar tarafından temsil edilmeleri buluşmaya verilen ilginin değerini göstermektedir.

keuken express

Keuken Express bayilikler veriyor!

[email protected]

• minimum düzeyde yatırım ve bol gelirli bir iş.• 4 hafta içerisinde Showroom'unuzu hazırlayıp teslim ediyoruz.• Showroom masraflarını 6 ay içerisinde ödeme imkanı.• minimum 70 m2, maksimum 120 m2 işyeri büyüklüğü.• Personelinizi sektör bilgisi ve satışları için ücretsiz eğitiyoruz.

iletişim:

monique Block 010 291 08 44

Bayram Köse: 0648- 361795

yen Den Haag Türk İslam Kültür Vakfı Başkanı Tahsin Çetinkaya, “Den Haag ve çevresindeki vatandaşlarımızın da büyük gayretleriyle 2 yıldır alımı için uğraş verdiğimiz bina, 2 bin 750 met-re kare olup, toplam 700 Bin Euro’ya satın alındı. 3 kat olan binamızı yaz dö-nemine kadar tadilattan geçirip, Mayıs ayında açılışını gerçekleştirmek istiyo-ruz.” dedi.

Den Haag Belediyesi İmar ve İskan-dan Sorumlu Valkenburg, vakfın yak-laşık 25 yıldır önemli faaliyetlere imza attığını belirterek, daha uygun bir yere geçilmesi konusunda belediye olarak gereken kolaylığı sağladıklarını sözle-rine ekledi.

Hollanda Türk Federasyon Genel Baş-kanı Murat Gedik ise “Den Haag ve böl-gesinde yaşayan toplumumuza bundan sonra daha yararlı faaliyetler yapması adı-na bu kültür merkezi büyük bir açığı ka-patacaktır. Bu merkezin alımında maddi ve manevi katkıda bulunan herkese şük-ranlarımı sunuyorum.” şeklinde konuştu.

Başkan Tahsin Çetinkaya, binanın alı-mında yardımı geçenlere ayrıca teşek-kür etti. Vision Accountancy 'den Bas-tiaan de Visser'e çabalarından dolayı özel teşekkürlerini bildirdi.

Kazakistan Den Haag Büyükelçisi Mainura Murzamadiyeva himaye-sinde gerçekleşen 20. yıl kutlama resepsiyonuna aralarında Hollanda Dış Ticaret Bakanlığı yetkilileri, Den Haag'de bulunan çeşitli ülkelerin büyükelçileri ve işadamları katıldı.

Kazakistan, Hollanda ile ticari ilişkilerin 20. yıl dönümünü kutladı


Hollanda'da bir yılını dolduran Türkiye'nin Lahey Büyükelçiliği Din İş-leri Müşaviri ve Hollanda Diyanet Vakfı Başkanı Prof. Dr. Mustafa Ünver, önemli projelerinden birinin Hollanda’da açılmasını istedikleri ve bu yönde ilk adımın da atıldığı İmam Hatip Lisesi olduğunu söyledi. Ünver, “Bu çok faydalı olacak ve aynı zamanda da Hollanda’nın yıllardır imam-lar burada yetişsin isteğine de bir cevap olabilecek.

Hollanda’da imam Hatip Lisesi için ilk adım atıldı


2. kuşak Türk kadınları toplumda ön plana çıkmıyor

Araştırmanın sonucunda bütün yabancı vakıfların Türkleri üye yapmakla zorlandıkla-rı belirlendi. Türkler Hollanda’da sadece Türk vakıflarında faaliyetlere katılıyor ve sadece Türklere ait aktiviteler istiyor. Türkler hak-kında Hollanda’da çok az yerleşik araştırma olduğu için bilgi toplamak zor oldu. Daha iyi analiz yapabilmek için araştırmamı anket, röportaj ve kesif hikayeleri olmak üzere 3 bölümde topladım.

Kitle analizi, Türklerin Hollanda’daki ya-şam tarzı hakkındaki başlıkta özellikle örf, adet ve dedikodunun Türk toplumu üzerinde hala baskısı olduğu sonucunu verdi. Maalesef Hollanda’da hala “aman elalem duymasın aman millet ne der!” gibi yaşam tarzı var. İkin-ci jenerasyon Türk bayanları Hollanda’da çok baskı altında yetişti, bundan dolayına evlilik-lerini hep bir kaçış olarak görmüşlerdir. Araş-tırmaya göre ikinci jenerasyon Türk kadınları çok erken yaşta evlenip erken yaşta da anne olmuştur. Daha sonra iş hayatına atıldıkla-rından ve çoluk çocuktan dolayı, iş saatleri dışında zamanlarını çocukları ile geçirmeyi tercih ettiklerini belirtiyorlar. Erken evlen-menin en büyük dezavantajlarından biri de çabuk boşanmalar olarak göze çarpıyor.

Anket ve röportajlarda araştırmaya katı-lan kadınlar özellikle yemek, dans, tiyatro ile ebru sanatı ve farklı mozaik el sanatlarına ka-tılmak istediklerini belirttiler. Özellikle ken-dilerini geliştirmek istedikleri göze çarpıyor.

Derinlik hikayelerinde özellikle ikinci jenerasyonun Hollanda’daki yaşam tarzları belirlenmiştir. Türk kadınlarına aktivite dü-zenlerken arzularını dikkate almak gereki-yor. Ancak bu şekilde onların aktif katılımı sağlanabilir.

Tezin sonucunda 2. jenerasyon Türk kadınlarını sosyal kültürel aktivitelere ka-tılmaya engelleyen üç neden var. Birincisi dedikodudan ve ailelerine laf gelmesinden korkmaları, ikincisi çalıştıkları için zaman ye-tersizliği, üçüncüsü ise daha çok çocuklarları ile zaman geçirmek istemeleri.

Araştırmalarım ve tezimin sonuçlarına göre Kunst in de Wijken vakfına tavsiye ede-bileceğim üç nokta oldu.

Birincisi: Türk kadınlarının istek ve arzu-larını dikkate almak. İlk akla gelen aktiviteler dans, yemek, tiyatro, ebru kategorilerinde düzenlenebilir.

İkincisi: Türk kadınlarına en kolay ula-şılan yerler hakkında bilgiler sunuldu. Türk kadını en çok çocuk merkezli bir mevcudiyet gösteriyor.

Üçüncüsü: Dedikodulardan kaçınmak için sakin ortamlar. Mesela sırf kadınlar için organize edilen etkinliklerde kadın kendini daha güvende hissediyor ve katılım derecesi artıyor.

Literatür ve kaynakların çok kısıtlı olması araştırmaların önündeki en büyük engeller-den biri olarak algılanabilir. Sadece gözleme dayanarak söylenirse maalesef ikinci jene-rasyon hala kabuğundan çıkmamış.

Üçüncü ve dördüncü jenerasyonun bunu yaşamaması için Hollanda’daki yaşamımıza bir değişiklik getirmemiz gerektiğini düşü-nüyorum. Yani sadece kendi toplumumuz değil de diğer toplumlarla birlikte faaliyetlere katılıp kendimizi geliştirebiliriz. Üçüncü jene-rasyonun şimdiden kültürlerini geliştirmesi için vakıflarda faaliyetlere katılmasını sağlar-sak, en azından kendilerini bu konuda çok geliştirebileceklerini düşünüyorum.

Araştırma:

Banu Fişekcioğlu

İsmim Banu Fişekcioğlu, 29 yaşındayım Den Haag’ta yaşıyorum ve Hollandada doğdum büyüdüm. Okumayı ve araştırmayı çok sevi-yorum. En son öğrenim olarak Cultureel Maatschappelijke Vorming yani Kültürel Sosyal Hizmetler bölümünü Haagse Hogeschool’da bitirdim. Bitirme tezi olarak “İkinci kuşak Türk kadınları sosyal kültürel faaliyelerde nasıl daha aktif yapılabilir?” konusunu işledim. Araştırmam yaklaşık 2,5 yıl sürdü ve ortaya ilginç sonuçlar çıktı.

Üzülerek belirtmek zorundayım ki maalesef Türkler Hollanda'da sadece kendi kabuklarında kalmayı terçih etmişler. Zaten araştır-mayı yaparken de Türk kadınlarına ulaşmakta epey zorluk çektim.

Bu konuyu özellikle Delft’te bulunan ve mahalle sakinleri için aktiviteler organize eden Kunst in de Wijken Vakfı için araştırdım. Her ırktan kadınlar aktivitelere katıldığı halde Türkler hiç ilgi gös-termiyorlarmış ve benden bunun araştırmasını yapmamı istediler.


Bütün hizmetlerimizden Türkçe ve Hollandaca olarak faydalanabilirsiniz!

Yeminli mali müşavirlik Muhasebe Vergi işlemleri Ticari plan ve proje hazırlanması Araştırma ve yönlendirme İş yatırımı danışmanlığı

Vergi Danışmanlığı ve Muhasebe uzmanlık işidir

Hulsenboschstraat 94251 LR WERKENDAMTel: 0183-617218Fax: 0183-617316

Kös

e

Adv

ocat

en Law

Offic

e Av. Dilek AbotayUzmanlık alanları:

Boşanma davaları; nafaka davaları; çocuk esirgeme kurumuna karşı davalar, medeni kanun davaları


ilhan Karaçay’dan, 400 yıllık ilişkilerimizi anlatan bir kitap

45 yıldır Hollanda’da yaşayan gazeteci İlhan Karaçay, 2012 yılı boyunca çeşitli etkinliklerle kutla-nan, 400 yıllık Türkiye-Hollanda ilişkilerini gözler önüne seren renkli içerikli bir kitap yayıladı.

Tam 466 sayfadan oluşan renkli fotoğraflı, kuşe kağıtlı ve sert kapak-lı kitabın daha ilk etabında 20 bin adet basıldığını anlatan Gazeteci İlhan Karaçay, 15 bini Hollanda’da 5 bini de Türkiye’de pazarlanacak olan kitap için, hiç bir kuruluştan sübvansiyon, sponsorluk ve reklam almadığını ve tüm masraflarının sa-tıştan çıkacağına inandığını açıkladı.

İlhan Karaçay, 20 bin baskı ile yetinilmeyeceğini, zira şimdiden 1000’er, 500’er ve 100’erlik sipariş-ler aldığını, kitabın tanıtım kampan-yası sonuda da satışların artacağına inandığını belirtiyor.

‘Bu kitabı okuyanlar iki ülkeye

aşık olacaklar’ diyen İlhan Karaçay önemli bir tarih hazinesi sayılabile-cek olan bu kitabın, yılbaşında, bay-ramda, doğum gününde eşe, dosta ve çocuklara armağan edilebilecek en güzel bir hediye paketi olacağını belirttikten sonra ‘Bu kitap, okullar-da ders aracı olarak da kullanılabilir, Zira Zwolle kentindeki bir kolejden 100 adetlik bir sipariş geldi bile…’ dedi.

İlhan Karaçay, kitabın Önsöz’ün-de şunları yazdı:

"Hollanda-Türkiye ilişkileri hak-kında pek çok kitap veya belgesel yayınlanmıştır. Ama biz şimdi sizle-re, 1000 yıl geçmişe dayalı, literatür ve arşiv araştırmaları başta olmak üzere, iktibas, röportaj, fotoğraf ve çeşitli belgelerle Hollanda-Türkiye arasındaki dostluk ilişkilerini su-nuyoruz. 1612 yılında başlayan ve 2012 yılında tam 400 yılı tamam-

Yazarı İlhan Karaçay 466 sayfalık ilk imzalı kitabını, prenses Maxima, Bakan Ali Babacan, Rotterdam Belediye Başkanı Ahmed Aboutalep ve İstanbul Belediye Başkanı Kadir Topbaş’a verdi.

layan ‘Hollanda-Türkiye Resmi İlişkileri’ ile, 1962 yılında başlayan ve 2012 yılında tam 50 yılı tamamlayan, ‘Türkiye’den Hollanda’ya Göç Tarihi’ni detaylı bir şekilde sergiliyoruz.

İlhan Karaçay’ın kitabının, Hollanda’da 1800 bayiden, www.bol.com ad-resli internet kitap satıcısında ve www.400jaarvriendschap.nl adresli kendi sayfalarından temin edilebileceğini söy-ledi.Karaçay’ın kitabı, Türkiye’de ise, ocak ayı içinde Hollanda’nın İstanbul Başkonsolosluğu’nda yapılacak bir tanı-tım resepsiyonundan sonra kitapçılarda bulunabilecek.


Elsevier Dergisi tarafından geleneksel olarak düzenlenen “Yılın Hol-landalısı” olarak bu yıl Kraliçe Beatrix seçildi. Ortanca oğlu Prens Friso çığ altında kalarak komaya giren Kraliçe Beatrix’in zor bir yıl geçirdiği-ne ve hükümetin kurulması çalışmalarındaki görevinin elinden alındı-ğına işaret edildi. 2011 yılında ise Başbakan Mark Rutte seçilmişti.

Maurice de Hond’un araştırmasında 'Yılın Politikacısı' seçilen PvdA Partisi Lideri Diederik Samsom, Parlemento muhabirleri tarafından da aynı ünvana layık görüldü.

Kraliçe Beatrix 'Yılın Hollandalısı' seçildi

Diederik Samsom Yılın Politikacısı seçildi


Wanner gaan we een afspraak maken?(İş randevusu)

Op woensdag 09.45 uur Sorry?Woensdag 09.45Allah Allah 45 ne ya?Neyse saat 09.00 u denk getirim de

45 dakikayi tam denk getirmek zor olur aman....

Hello, tot op maandag 10.15 uur (Be-

lediye)Mandag 10 uur.Nee, 10.15Saat 10 iste.Nee, 10.15Tamam o öyle desin ben 10'da gide-

rim..

Merhaba telefonunuza ulaşamadım, perşembe için randevu alabilir miyim acaba?

Nee!Niye Yaa..??!!U moet bellen..van 08.00uur tot 11.00

uur. Iyi de saat 10.00 şimdi. Hazır ben bur-

dayken randevu yapalım. "Nee, telefonla aramanız gerekir" diyor. "Tamam bacım anladım burdayım işte!"..Bir de ingilizce anlatayım sekreter anlamıyor beni.

"Nee!" Belli inat etmiş...Doktorun sekreteri değil, Avrupa Bir-

ligi Komisyonu Sekreteri sanki, zorluyor..."Tamam güzel ablam ver sen buranın

telefon numarasını şimdi bana.."Arıyorum...Bir ara koşarak telefona

bakıyor..."Benim" diyorum şaşkınlık için-de yüzüme bakıyor. 'Eee arıyorum işte...' "Pazartesi 14.15'te gel" diyor..

Şaka gibi ama gerçek.. 45 ve 15'li dakikalar verdiklerine

göre, zamanları çok değerli demek is-terdim ama en değerli kısmını maale-sef televizyon seyretmekle geçiriyorlar. Hemen Türkiye'deki anılarım geliyor aklıma. 'Ablacım saat 09.00'da ordayız. 10 oluyor 11 oluyor kimse yok. 12'ye doğru geliyor adam, kusura bakmayın biraz geç kaldık diyor. Yoo önemli değil diyorsunuz kibarlik olsun diye, bu arada beklerken on bardak çay, beş dilim kek yemişsinizdir, beklerken hayallere dalı-yorsunuz akşam ne yesem, pantalonu da

terziye götürsem bari. Daha da abartıp bu sene tatile nereye gitsem?..vs vs...

Bir arkadaşım ile Amsterdam'da gö-

rüşmek istedim.. (Arkadaş görüşmesi). Tarih belirleyelim dedi; tamam. Ajan-dasını açmak için izin istedi. Tabi tabi çatur çutur sayfa sesleri geliyor. "Sen de bak ajandana istersen" dedi, benim ajandam yok dedim. Şaşırdı, "iki haftaya kadar yapacağim görüşmeleri aklımda tutabiliyorum" dedim. İstanbul gibi yer-de keşmekeşin içinde ajandanı açacak zaman mı vardı ki?

Hani bir de bazı tipler vardır unutma-mak için ajandasına yazar ama ajandası-nın yerini unutur.

Türkiyeli'ye sorsan ajanda neymiş ak-lımda tutarım ben, Alzheimer hastası mı-yım diyor. Ne yalan soyleyeyim ajandala-ra karşı gıcıklığım var. Hayatımı bu defter mi yönetiyor? Hiç süpriz olmayacak mı? Tamam planlı yaşamak güzel ama belki hayat süpriz yapacak sana ajandan da yer var mı buna? İnsanın aklına böyle kara kaplı defter geliyor. Denedim ama şiir defterine dönüştü bendeki ajanda. Kızcağız telefonda bir randevu tarihi verdi, fakat kulaklarıma inanamadım, 4 hafta sonrasına..

Tamam, tamam dedim ama bilemem o zaman ki durumu..Oldu kısmet olursa görüşürüz..

Danışmanlığını yaptığım büyük Türk firmasının genel müdürü yine dünyaca ünlü bir Hollanda firmasını ziyarete gelir. Ali Bey acele edin lütfen geç kalacağız. Hatice Hanım ne gerek var aceleye, geç kalalım, itibarımız artar. Hem onlar dün-ya şirketi ise, biz de bir Türk şirketiyiz, neyimiz eksik? 45 dakika geç kaldık. Ben tabi danışman olarak 'very very sorry' ile giriş yaptım. Ne bahane edeceğiz trafik düzgün, yolda buz da yok, adresi bula-madık desek navigasyon var, "Türkiye'de gelenektir biraz geç gelinir karşı tarafa düşünme ve toparlanma payı bırakılır" deyiverdim..

"Evet, evet bazı Türk firmaları rande-vu yapıp hiç gelmiyor" dedi Hollandalı şirket yetkilisi. "Sonuçta geldiniz şans-lıyız biz" .

Hatice Hanım adam ne diyor?

"Biz şanslıyız siz geldiniz bazen Türk firmaları hiç gelmiyormuş" diyor. "Yaa ben size yolda söylemiştim.Bak geç gel-dik itibarımız arttı değerli olduk!". "Ali Bey bişey sorabilir miyim, bu işe alınır-ken torpil yapılmış mıydı size?" İşin yok-sa Kültür Ateşesi gibi anlat dur.

Bir sonraki toplantı zamanı için ko-nuşuyorduk. Türk genel müdür tamam haftaya çarsamba saat 14.00. Hollandalı not aldı, ajandasına 14.45. (Hıı 45 dakika gecikme payı!)

Şimdi bizimkinin 45 dakika gecik-meyi itibar saymasına mı yanayım Hollandalı'nın 45li, 15li, çeyrekli rande-vularına mi güleyim?...

"Hatice Hanım size uyar mı peki, siz ne düşünüyorsunuz afspraak tijd ola-rak?"

Ben 14.30 buçuk diyorum. Kimi çeyrek-çi, kimi buçukçu, kimi ise sadece kaderci...

Ortayı bulalım, normal olalım.Zama-nın hızla akıp gectığı hayatta yaşamınızı planlamaya çalışmak için alınan notlar her zaman işe yarar. Ama ajandası dolu olan hayatı gerçek anlamda yaşıyor mu-dur bilinmez. Kuralsızlık, sistemsizlik başarısızlık getirdiği gibi aşırı sistemli olmaya çalışmak, kurallara bağımlı ya-şamak insanı varlığından uzaklaştırır mutsuzluk getirir. Sistemin ağır işlediği Türkiye, kurallar ile yaşamak zorunda kalan ülke insanlarına hep mutluluk ve rahatlık hıssı veriyor.

Bazen ise kaybolmuşluk hissi yaratan kuralsızlık, düzenin işlediği ülkede yaşa-mak ile yok olup gidebiliyor.

Hatice [email protected]

ORDAN BURDAN...

HATICE BEKKER

KONUK YAZAR

Hollanda Türkiye ile ticari ve diplomatik ilişkilerinin 400. Yılı sebebi ile verilen resepsiyonda

Hollandalı ve Türk politikacılar, işverenler ve sivil toplum kuru-luşları yöneticileri Arnhem ken-

tinde Gelderland eyaleti meclis binasında buluştular.

Resepsiyonu Gelderland eya-leti, Gelderland ticaret odası, ve TOV Arnhem Türk işverenler derneği organize etti.

Görevine yeni başlayan T.C Deventer Başkonsolosu Yu-nus Belet, Hollanda PVDA İşçi partisinden milletvekili Selçuk Öztürk, Gelderland eyaleti vali (Commissaris Koningin) yar-dımcısı Jan Jacob van Dijk, De-venter başkonsolosluğu Ticari Ateşesi Hasan Önoğul, Arnhem Türk platformu ve işverenler derneği başkanı Rahmi Gemril, çok sayıda işveren ve sivil toplum kuruluşu yöneticilerinin katıldığı resepsiyonda TOV Arnhem Türk İşverenler Derneği Başkanı Rah-

mi Gemril yaptığı konuşmasın-da “Hollanda ile 400 Yıl önce başlayan ticari ve diplomatik ilişkilerimizi en iyi ve yüksek seviyede devam ettirmekteyiz. 50 yıl önce Hollanda’ya işçi ola-rak gelen işçilerimizin bazıları ticaretle uğraşarak işveren du-rumuna geldi. İki ülke arasında köprü oluşturarak ekonomimi-ze ve ülkelerimizin tanıtımına katkılarda bulunmaktadırlar. Son yıllarda ekonomide yıldızı parlayan ülkeler arasına giren Türkiye yatırım yapılması gere-ken ülkeler arasında yer almak-tadır. Türkiye turizmde Avrupa ülkelerinin gözdesi halindedir. Ülkemize yatırım yapmak iste-yen işverenlere gereken kolaylı-ğın sağlanması için yeni kanun-

kraliÇe BeaTriX ile aTaTürk'ü aynı karede BUlUşTUrdUlar

“Ekonomik ve siyasi bakım-dan güçlü bir Türkiye, 400 yıl önce nasıl Hollanda’nın stra-tejik partneri ise günümüz Türkiye’si de aynı şekilde gör-mektedir.”

Araştırmacı -Yazar Mehmet Tütün-cü, Türkiye (Osmanlı) İlişkilerininin başlangıç anekdotları verdiği 400. Yıl konferansında, “o zaman olduğu gibi bugün de Hollanda’nın ekonomik ve si-yasi bakımdan güçlü Türkiye’yi stratejik partneri olarak gördüğünü” belirtti. Ka-tılımcılar Lale’nin tariçesini anlatan bir belgesel izlediler. Lale’nin Orta Asya’dan çıkarak Anadolu’ya gelişi, Anadolu’dan Avrupa’ya ve hasseten Hollanda’ya ge-lişini en güzel bir şekilde ortaya koyan 50 dakikalık belgeselde Lale ile Hollanda Türkiye ilişkilerinin farklı bir boyut ka-

zandığına dikkat çekildi. Cengiz Özdemir ve Ton Okkerse imzalarını ta-şıyan ‘Lale yolunda’ adlı belgesel Lale’nin Türk-lerle dünyaya yayıldığı-

nı, Türk süsleme sanatında en önemli yer tuttuğunu, Lale devri olarak bilinen süreçte Lale sevgisinin zirveye çıktığını ortaya koydu.

UETD Hollanda’nın 400. Yıl kutlama-ları çerçevesinde düzenlenen programın lokal partnerliğini yapan Mozaik Öğ-renci Derneği başkanı Korhan Kamber, sunumda kendilerinin bu güzel etkinli-ğe davet edilmelerinden dolayı UETD Hollanda’ya teşekkür ederek, UETD –Hollanda’nın başta 400. Yıl etkinlik-leri olmak üzere önümüzdeki dönem faaliyetlerini takip edeceklerini söyledi.

"Lale, Hollanda Türkiye dostluğunun sembolü olmuştur"

lar düzenlenmiştir. Yatırımcıları bekliyoruz. Türkiye Avrupa Birliğine aday ülkeler arasında yer almaktadır. Avrupa Birliğine girmek için mevcut hükümetimiz gerekli düzenlemeleri yapmaktadır” dedi.

TOV İşverenler Derneği başkanı Rahmi Gemril Gelderland eyaleti vali yardımcısı Jan Jacob van Dijk’e Atatürk ve kraliçe Beatrix fotoğraflarının montajlanarak bir araya getirilmiş tablosunu hediye etti.

Daha önce Hollanda'nın birinci lig takımlarından Willem 2, Til-burg, Belçika'nın Standart Liege ve son olarak halen futbol oyna-dığı Hollanda'nın Top Class Stede-co kadın futbol takımında forma giyen, başarılı kaleci Leyla Bağcı A Milli Kadın Takımı kadrosuna tekrar çağrıldı.

Hollanda'dan hareket et-meden önce Amsterdam Schiphol Havalimanı'nda açıklamada bulunan Leyla Bağcı, beşinci defa Türk A Milli Kadın Takımı'nda kaleci olarak göreve çağrılmaktan dolayı gurur duyduğunu söyledi. Bağcı, şöyle konuştu:

"Türkiye'de kadın futbol takımla-rının mazisi beş yıl. Değerlendirme

yapıldığında Türkiye'deki kadın fut-bolunun çok iyi bir gelişme içerisin-de olduğunu söyleyebiliriz. Futbol oynadığım Hollanda'daki kadın fut-bol takımlarının mazisi 1945-50'lere dayanıyor. Gerek finans açısından, ge-rek teknik kadro açısından ve gerekse çok önemli olan yöneticilik açısından çok çok ileride."

Leyla Bağcı Bayanlar A Milli Futbol Takımı kadrosuna tekrar çağrıldı

HABER 22ARALIK / DECEMBER 2012HABER 22K

öse

A

dvoc

aten La

w Of

ficeHollanda’da en büyük Türk avukatlık bürosu

5 avukat ve 3 hukukçusuyla hizmetinizde.

Her avukatımızın kendine özel uzmanlık alanı vardır. Ankara Antlaşması'ndan doğan ek oturum hakları, (ağır) ceza davaları, boşanma davaları, sosyal sigortalar hakları, iş davaları, ticari davalar vs.

Merkezimiz Rotterdam’dadır. Amsterdam şubemizde de randevu verilmektedir.


Bir gezinin anıları: Sultanlar Yolu – Hırvatistan

Dönem dönem kişisel ve toplumsal başarı ile ilgili yazılar yazıyorum ve keyifle gözlemledi-ğim çeşitli grup ve kişilerin hem bu fikirleri alarak uygulaması ve hemde bu konu üzerine güzel yazıların yayınlanması. Eski yıl biterken bu tip düşünce ve uygulamalarıda yeniden gözden geçirmek gerekir. Bir toplumun, yani biz Türk toplumunun, yabancı bir toplum içinde başarı sağlayabilmesi hangi kriterlere bağlıdır.

Biz, Türkler, başarı kriterlerimiz, neye göre ayarlıyoruz ve değerlendiriyoruz ve Hollanda-lılar neye göre ayarlıyorlar ve değerlendiriyorlar?

Başarının bir hemen görülen ve bence kolay olan yüzü para ve doğrudan kazanmadan geçiyor. Başarılı bir işadamı ve işkadını işini genişletip medyada yer almaya başladığında başarının ilk adımı atılmış oluyor. Ama bu başarıyı Hollanda ile ilintili bir iş veya spor dalına bağladığında başarı Hollandalılar için de geçerli oluyor. Yani sponsorluk yaparken bizim fut-bol takımlarımızı unutmamak gerekiyor ama aynı zamanda Hollandalıların ağırlıkta olduğu hockey gibi sporlara da sponsorluk yapmak lazım. Bunu Hollanda'da en başarıyla uygulayan sevgili Atilay Uslu. Corendon firması Haarlem Honkbal haftasına sponsorluk yaparak ve Kin-heim honkbal kulubüne sponsor olup adını vererek Haarlem ve çevresinde bü- y ü k başarılar kazandılar. Bu tip güzel gelişimler Türk camiasının yumuşak geçişle Hollandalılar ve diğer insanlar nezninde daha yüksek seviyeye gelmesini sağlıyor. Şimdi bir de Honkbal sporunda uluslararası başarıya imza atacak genç sporculara ihtiyacımız var.

Hockey sporunda oynayan başarılı gençleri görmemiz Hollanda'daki Türk toplumu olarak bizi sınıf atlamada önemli bir noktaya getirecektir.

Sporun yanı sıra daha değişik dallarda başarılara ihtiyacımız var. Sanat konusunda güzel yerlere ulaşılıyor. Okan Akın muh-teşem işlere imza atıyor. Karsu devamlı olarak yüzümüzü güldü-rüyor. Bilimsel alanlarda Murat Ersoy ve adını yer darlığından dolayı anamadığımız yüzlerce gencimiz hergün hem kendi ba-şarılarını perçinliyorlar hemde aynı zamanda Türk toplumu olarak bizleride yüceltiyorlar.

Fidan Ekiz, Meral Uslu, Ali Karacabay, Veyis Güngör ve diğer belgesel yapan arkadaşlarımız Hollandada bizi medya kana-dında yüceltiyorlar.

Bulunduğumuz ülkede %2.5’luk bir azınlık oluşturuyoruz. Bu kadar az insanla ancak akıllı işler yaparak ve işdalında olduğu gibi bilim, sanat, sinema, yayıncılık, spor ve eğitim gibi dal-larda daha fazla olumlu haberlere ihtiyacımız var. Bunu hem kendi medyamız olarak bizim yapmamız gerek, hem de gerek sponsorluk yaparak gerekse olumlu işler yaparak Hollanda medyasında devamlı olumlu haberlerin yayınlanmasını des-teklemek gerekir.

Her başarının birde isimsiz kahramanlar listesi vardır. Coş-kun Yeğenoğlu gibi abilerimiz de dernek kurarak bugünkü zengin dernek kültürünün temellerini atmışlar ve politikada aktif olan arkadaşlarımızın önünü açmışlardır.

Tabiiki bu başarıları da arada anmak ve kitabını yazarak başarı-ların gelecek nesillerede aktarılmasını sağlamak gerekiyor. Sevgili gazeteci abimiz Şenol Ocaklı Hollandadaki Türklerle ilgili çok değerli bir kitap hazırladı ve bunu en son 2006 yılında yayınladı ve geç-tiğimiz ay içinde bu kitap Hollanda'daki Türk gazetecilerin dua-yeni İlhan Karaçay tarafından yeni ve ayrıntılı bilgiler eklenerek yayınlandı. Toplumsal başarı hikayeleri için okunması gerekir.

Toplumsal başarının yolu kişisel başarıdan geçiyor ama aynı zamanda kişisel başarının yolu da toplumsal başarıdan geçiyor.

2013 yılında daha fazla kişisel başarı ve daha fazla toplumsal başarı dileklerimle.

Sedat Çakır, göçebe aile yapısından kaynaklanan genetik yapıyla Sultanlar Yolu’nu hazırladı ve yürüdü, yine aynı genetik yapının değiştirici etkisiyle değişim danışmanlığı yapıyor.

Bulunduğumuz ülkede %2.5’luk bir azınlık oluşturuyoruz. Bu kadar az insanla ancak akıllı işler yaparak ve işdalında olduğu gibi bilim, sanat, sinema, yayıncılık, spor ve eğitim gibi dallarda daha fazla olumlu haberlere ihtiyacımız var.

SEDAT ÇAKIR [email protected]

Başarı kriterleri

Sultanlar yolu’nun Hırvatistan ayağı 3 eski Osmanlı sancağından geçiyor. Peç, Pojega ve İlok sancak-ları. Her üç sancakta eski Osmanlı ve daha sonra Macar imparatorluğu topraklarında olan yerler ve buralar-da Türkleri anımsatan çok şey var. Tabiiki Macarlar ve osmanlıdan önce gelen Avar Türklerinide unutmamak gerekir. Avar Türkleri 6. Yüzyıldan itibaren bu bölgeye yerleşip Türk medeniyetini buraya yerleştirmiş-ler. Slavonya bölgesi aynı zamanda bir Türk tarihi yatağıda denilebilir. Peç sancağına bağlı olan ve şimdiki Macaristan sınırları içinde olan Mo-haç kentinde yürüyüşümüz başlıyor. Evliya Çelebi seyahatnamesinde de-taylı olarak anlatılan Mohaç kasaba-sında günümüzde osmanlıdan kalan bir eser bulunmamaktadır.

Sultanlar Yolu 2008 yılında Sedat Çakır tarafından yeniden keşfedile-rek hem tarihe hemde turizme ka-zandırılmıştır. 8 ülkeden geçen Sul-tanlar Yolu için Hollanda'da kurulan vakıf Türklerden de diğer Hollandalı-lardan olduğu gibi ilgi beklemektedir.

Mohaçtan Tuna boyunu takip ederek tarihi 1526 Mohaç meydan muharebesinin olduğu yere varıyo-ruz. Muharebe alanı Mohaç şehrinin 8 kilometre dışında ve Satorhely köyü yakınlarında. Açık hava mü-zesi olarak tasarımlanan muharebe alanında hem dünyada olan en kısa meydan muharebelerinin birinin tarihi anlatıldığı gibi Macar tarihi-de anlatılmaktadır. Mohaç meydan Muharebesi yalınz 2,5 saat sürüp kırkbin askerin ölümü ile sonuç-lanmıştır. Kanuni Sultan Süleyman savaşı kazanmasına rağmen Macar kralı 2. Lajos’u kahraman olarak ka-bul etmiştir.

Mohaç açık hava müzesini yürü-yerek olmasada arabayla Türkiyeye giderken ziyaret etmenizi tavsiye ederiz. Burada yolumuz Udvar sınır kapısı üzerinden Hırvatistan. Sınır kapısından Tuna nehri boyuna doğ-ru kıvrılarak Draž kasabasına ulaş-maktadır. Burası sakin bir kasaba olup Kopaçki Rit doğa koruma ala-nı başlangıcı sayılı. Kopaçki Rit 291 kuş çeşidiyle bir kuş cenneti sayılır ve her yıl onbinlerce kuşsever bura-ya akın etmektedir. Buradan Batina kasabasına yol ayrımı vardır. Batina Osmanlı menzillerinden olup aynı zamanda Sırbistandaki Sultanlar Yo-luna bağlantı vermektedir. Batina ile Beli Manastır arasında olan eski Os-manlı yolunun restorasyonu ile ilgili girişimler başlamış olup ilerleyen za-

manlarda tamamlanması düşünül-mektedir. Draž’dan itibaren küçük bir dağ olan Banonska takip edilerek bağlar arasından Beli Manastır şehri-ne ulaşılır. Beli Manastır Kanuni Sul-tan Süleyman’ın 1.Viyana seferinde konakladığı yerlerden biri olup bu-rada Erdel voyvodası Janos Zapolya ile görüşme yapmıştır. Beli Manastır Osmanlı menzilleri içinde yer alırdı. Beli Manastır günümüzde Baranja bölgesinin önemli şehirlerinden biri olup Osmanlı eseri barındırmamak-tadır. Banonska Dağının güney etek-lerini takip ederek Karanac köyüne varıyoruz. Burada Sklepić ailesinin güzel pansiyonun konaklayabilirsi-niz. Size Dennis Türk kabağının Hır-vatistan ve Macaristandaki tarihini anlatsın. Her sabah ey yapımı ekmek, reçel ile kahvaltı yapabilirsiniz. Tabi-iki nefis ve taze günlük değil o anlık yumurta ile.

Karanac’ta bulunan ünlü Baranjska Kuca restoranında güzel balık yiyebilirsiniz.

Ara köy yolundan Knezevi Vinogradi’de bulunan Türk yoluna ve şehir merkezinde olan Osmanlı mahzenine ulaşıyoruz. Mahzenler Osmanlı menzillerini bir parçası olarak 1526 yılında yapılmıştır ve sonraki dönemlerde genişletilmiş-tir. Günümüze ancak 3 kat mahzen kalmıştır. Mahzenler Belje şarap fabrikasının mahzenleri olarak kul-lanılmaktadır. Şarap fabrikasının her saat başı başlayan ücretsiz turu ile içinin ziyareti mümkündür. Osmanlı menzil sistemi o dönemde işleyen en mükemmel ulaşım ve haberleşme sistemi olduğunda Osmanlı devle-tinin uzun dönem ayakta kalmasına yardımcı olmuş olan bir sistemdir.

Belje şarap fabrikası mahzenlerin restorasyonuna ve yaşamasına özel ilgi göstermektedir.

Buradan yolumuz düz ve verimli ovalardan Darda’ya düşüyor. Baranja ovaları geyik bakımından epey zen-gin olan bir bölge ve devamlı olarak geyik ve ceylanları görerek yürüyo-ruz. Buradaki bölge halkının hiçbir zaman açlık çekmeyerek refah içinde yaşadığını görebiliyoruz. Bölge ve-rimli toprakları ile her zaman tüm büyük devletlerin ilgi alanı içinde olmuştur.

Darda Kanuni Sultan Süleyman’ın ünlü 8 kilometrelik tahta köprü-sünün bitiş noktasıdır. Evliya Çele-binin 1663 yılındaki ziyaretinden notlardan çifte kuleli kale ve kale içinde 50 hane ve bir camiden söz edilmektedir. Kale surları dışında

bir han ve 10 dükkan olarakta not-larında yer almaktadır. Günümüz-de köprü ayaklarının ancak bir, iki tanesinin kalıntıları vardır. Kanuni Sultan Süleyman’ın köprüsünün ye-niden yapımı için çeşitli çalışmalar var. Sedat Çakır ve Sultanlar Yolu bu girişimleri desteklemektedir.

‘’Kanuninin köprüsünün fo-toğrafı gelecek’’

Buradan itibaren köprünün yo-lunu takip ederek 8 kilometre son-ra serhat şehri Osijek’e ulaşıyoruz. Osijek Osmanlı döneminde Essek olarak anılmaktadır. 1686 yılına ka-dar Osmanlı yönetiminde kalan şehir en güzel dönemini o zamanlar ya-şamıştır. Avusturya yönetimine geç-tikten sonra şehirde bulunan köprü yakılmış ve mevcut olan 21 cami yı-kılarak yerlerine kiliseler yapılmıştır. Müslüman ahali Boşnak bölgelerine göç etmiştir. Göç etmeyenlerde zorla Hrıstiyanlaştırılmıştır. Osijek’te bir mescid bulunmaktadır.

Eski kale de Sultan Süleyman camisinin yerine Fransizkan rahip-ler bir kilise yapmışlardır. Kilisenin hemen yanı başında kale kapısından gelen yol kaldırım olarak anılmak-tadır. Kaldırım ve sokak kelimeleri Sırpça ve Hırvatçada Türkçede oldu-ğu anlamda kullanılmaktadır.

Eski şehir meydanına yakın olan St. Michael kilisesi Gazi Kasım paşa camisi ve türbesinin üzerine ya-pılmıştır. Yakın zaman kazılarında Cami planı ve türbe temelleri bulu-narak meydan zemin taşlarında sarı taş kullanılarak belirgin hale gelmiş-tir. Eski ve yeni camiler gelerek dua etmenizi bekliyor.

Osijekten sonra yolumuz Cako-vo (Djakovo) şehrine düşüyor. Os-manlı döneminde ilim merkezi olan Cakovo’da günümüzde yanlız bir tane kiliseye dönüştürülmüş cami ayakta kalabilmiştir. Şehir içinde sokak isimli restoranda gelenek-sel yöre yemeklerini yiyebilirsiniz.

Djakovo’ya gelipte Ergele (Hergele) at tımar merkezini görmemek ol-maz. Djakovoda Baranja bölgesinden çıkıp Srem bölgesine giriş yapıyoruz. Vinkovci ile henüz elimizde yeterli bilgi bulunmamaktadır ve araştır-malarımız devam etmektedir.

Vinkovci’den kalesi ile ünlü Şa-rengrad kasabasına geliyoruz ve bu-radan üzüm bağlarını takip ederek İlok şehrine varıyoruz. İlok Osman-lını önemli limanlarından biri. Os-manlı Tuna nehri ince donanmasının merkezi limanlarında olup bir İslami ilim merkezidir. Bölgenin o dönem en gelişmiş şehirlerinden biri olup onlarca cami ve mektebin olduğu bir merkez. Avusturya ve Macaris-tan yönetiminde insafsızca yıkılarak yok edilen cami ve mekteb binala-rından yanlız bir hamam ve türbe kurtulabilmiştir. TİKA tarafından restorasyonu yapılan bu iki tarihi eser geçtiğimiz ay yeniden ziyarete

açılmıştır. Sultanlar Yolu

Hırvatistan ayağı son derece keyifli bir yürüyüş parku-ru. Tarihi ve doğal güzellikleri sorun olamdan birlikte yaşayabileceğiniz bir bölge. Bölgede yürü-mek istersenin Sul-tanlar Yolu pasaportunuzu almayı unutmayınız. Sultanlar Yolu’nun Hırvatistanda oluşumunda yardım-larını esirgemeyen Hıtrvatistan Tu-rizm bürosu müdürü İgor Cupahin’e teşekkürlerimizi su-narız. Ayrıca Osijek şehrinde bize özel ilgi gösteren Osijek Baran Turizm müdü-rü Antonio Sobol’a, rehberimiz Darko Mrkonjic’e, Hırvat

Türk dostluk vakfı başkanı Damir Juric’e, Osijek Prijatelj Grada başka-nı Ljiljana Maul’a ve Sultanlar Yolu dostu güzel insan Mirela Vitman’a yardımları için candan teşekkürü borç biliriz.

FOUAD KRİM

Kroatisch Nationaal Bureau voor ToerismeNijenburg 2F, 1081 GG AmsterdamT:+31(0)20-6616422F:+31(0)20-6616427www.kroatischverkeersbureau.nl


Türkiye-Hollan-da arasındaki dip-lomatik ilişkilerin 400. yılı etkinlikleri çerçevesinde Ahilik sisteminin tanıtımı amacıyla yazar Ab-dulwahid van Bom-mel tarafından yazı-lan kitap tanıtıldı.

UETD Hollanda tarafından hazırlatılan kitabın tanıtımı, Birunu Öğrenci Der-neği ve Leiden ve Çevresi İşa-damları Derneği (TOVER) ile UETD Hollanda’nın ortaklaşa düzenlediği toplantıda yapıldı.

Leiden Üniversitesi Sosyal Bilimler Fakültesi’nde düzen-lenen törene, UETD Hollanda Başkanı Veyis Güngör ile Al-bulwahid van Bommel’in yanı sıra, Biruni Öğrenci Derneği Başkanı Burak Alkılıç, TOVER İşadamları Derneği Başkanı Durmuş Doğan, NVO Nederland Kurumu’ndan Martine Brede-veld katıldı.

Kitabının tanıtımını yapa-rak okuyuculara imzalayan Van Bommel, Ahilik sisteminin önemi üzerinde durdu. Ahiliğin paylaşmacı bir sistem olduğunu söyleyen Van Bommel, “Seri ha-

linde İslam’da önemli yere sa-hip kişiler hakkında Hollanda-ca kitaplar yazıyorum, yazmaya devam ediyorum. Şimdiye ka-dar Mesnevi’nin tamamını ter-cüme ettim, Yunus Emre ve Ev-liya Çelebi’yi yazdım. İslam’da önemli konumdaki kişilerle ilgili eserleri İslam’ın doğru yüzünü batıya anlatmak için yazıyorum. Bunlarla yanlış an-lamaları gidermek amacında-yım. Ben bu yolla, yani önemli kişileri yazarken, aynı zamanda onların felsefelerinin özünün İslam olduğunu göstermeye çalışıyorum. Bu yolla İslam’ın aydınlık yönünü tanıtmayı he-defliyorum.” dedi.

Ahiliğin Osmanlıda çok gü-zel uygulandığını bugün de uy-gulanabileceğini belirten Van Bommel, bu sisteminin insancıl ve paylaşımcı olduğunu anlattı.

Ahilik kitabı Leiden’de tanıtıldı

‘Türkiye ile Hollanda arasındaki 400 senelik diplomatik bağın geç-mişi ve geleceği’ konulu panel, Den

Haag Millet Meclisi’nin içerisindeki basın odasında gerçekleştirildi. Ko-nuşmacılar arasında Türkolog prof.

400 yıllık diplomatik ilişkiler paneli Den Haag Nieuwspoort'ta düzenlendi

Hollanda'da bulunan Türk ve Müslüman

yardım kuruluşlarının artık kalkınma işbirliği yardımlarını, son yıllarda ekonomisi büyüyen Türkiye yerine Afrika, Ortadoğu ve Asya ülkelerine gönderdikle-ri bildirildi.

Türkiye-Hollanda diploma-tik ilişkilerinin 400'üncü yılı dolayısıyla düzenlenen panel-de, iki ülke arasında şimdiye ka-

dar yapılan kalkınma işbirlikleri ve karşılıklı yardımlar masaya yatırıldı. Hollanda merkezli Uluslararası Kalkınma İşbirliği Ajansı (Cordaid), SMHO, UETD ve Wilde Ganzen tarafından Amsterdam’da gerçekleştiri-len panelde, kalkınma işbirliği alanındaki ilişkilerin iki ülke dostluğuna önemli katkıda bu-lunduğu dile getirildi.

Kalkınma işbirliği yardımları artık Afrika, Ortadoğu ve Asya ülkelerine gönderiliyor

Dr. Alexander de Groot, PvdA milletvekili Selçuk Öztürk ve BM Gençlik Temsilcisi Zehra Sarıars-lan katıldı.

Panelin aynı zamanda sunuculuğunu da yapan Zehra Sarıarslan, kadın hakları konusunda de-ğerlendirmede bulundu. Sarıaslan "Hollanda ile Türkiye arasında ki 400 yıllık diplomatik ve eko-nomik ilişkilerde iki ülke kadınlarının da önemli rol oynadığını da belirtti. Alexander de Groot yap-tığı konuşmada ise şunları söyledi: “Türkiye ile Hollanda arasındaki diplomatik ilişkilerin tarihi 1585’lere dayanıyor. Düşmanımın düşmanı dos-tumdur mantalitesi altında Hollanda ve Osmanlı İmparatorluğu arasında bir bağ kuruluyor ve Sul-tan 1. Ahmet fermanı ile Kaptanı Derya Halil paşa aracılığı ile ilk resmi Hollanda Elçisi Cornelis Haga ile Hollanda-Türkiye ilişkileri başlıyor’.

Milletvekili Selçuk Öztürk yaptığı konuşmasın-da şu anda Hollanda, en fazla yatırımı Türkiye’ye yapmakta olduğunu söyledi ve Türkiye’de iş ya-pacaklara seslenerek "Türkiye’de iş yapacaksanız, kendiniz yapacaksınız, arabulucum ile bu işler olmaz." dedi.


400. Yıl Etkinlikleri sona erdi, çalışmaya devam

Babacan: Türkiye olarak başarılı gençlerin her zaman arkasındayız


Başbakan Yardımcısı Ali Babacan, Hollanda - Türkiye diplomatik ilişkilerinin 400. yılı kutlamalarının kapanış törenine katılmak üzere geldiği Rotterdam'da başarılı Türk gençleri ile görüştü. Babacan, Amsterdam Üniversitesi öğrenci konseyi için 69 adayın yarıştığı oy-lamada en fazla oyu alarak birinci seçilen Pedagoji ve Hukuk ikinci sınıf öğrencisi Rıza Doğan'ı tebrik etti

Hollanda, Türkiye'ye 2 Patriot sistemi gönderecek

Ali Babacan uzun vadeli temaslarda bulundu

Adil Aliyev, Hocalı soykırımı anıtını ziyaret etti

Dersim olayları Den Haag'e taşındı

Dünya İnsan Hak-ları Günü dolayısıyla Hollanda'da Hollanda Azerbaycan Dostluk Gru-bu Başkanı Adil Aliyev Den Haag'deki Hocalı soykırım anıtını ziyaret ederek ka-ranfil bıraktı.

Hollanda'da bu anıtı di-kenlere şükranlarını bildiren Aliyev, "Hocalı'da hayatlarını kaybeden insanlarımız için Allah hepimize sabır versin. Hollanda gibi bir memleket-te Hocalı zulmünden hayat-larını kaybedenlerin anısına bu anıtı dikmek çok önemli. Şehitlerimizin ruhu biraz da olsa şad oldu." dedi. Aliyev, "Ancak Azerbaycan bayrağı-nın o topraklarda dalgalan-ması acımızı dindirir." diye ekledi.

Adalet Divanının ol-duğu Den Haag'de bu soykırım anıtını ölümsüz-leştirmek için bu anıtı dik-tiklerini belirten Hollanda Azerbaycan Türk Kültür Vakfı Başkanı İlhan Aşkın, işlenen korkunç katliama dikkat çekti. Ermenilerin

her zaman Azerbaycan ve Türkiye'yi soykırım yap-makla suçladığını belirten Aşkın, "Biz de bunlara kar-şı hak sesimizi yükseltmek ve Hocalı zulmünü dünya kamuoyuna duyurmak için bu anıtı diktik. Bir sürü zorluklara göğüs gereke iki yıl lobisini yaparak bu anıtı dikmiş olduk." dedi.

Hollanda Türk İslam Kültür Dernekleri Fede-rasyonu Genel Başkanı Arif Yakışır ise soykırım suçlularına karşı hiçbir şey yapılamadığını belirtti. Ya-kışır, "Tüm bunlara rağmen Azerbaycan da katledilen kardeşlerimizi yüreğimiz-dedir. Katledilen kardeşle-rimizin mücadelesini ve-ren bu kardeşlerimize her zaman destek veriyoruz." ifadelerini kullandı.

Hollanda'da temaslarda bulunan Başbakan Yardımcısı Ali Babacan, muhataplarıyla ekonominin yanı sıra güvenlik ve terör konularını da ele aldığını söyledi.

Dışişleri Bakanı Frans Timmermans'ın ardından Dış Ticaret ve Kalkınma Bakanı Lilianne Plouman ile de görüşen Babacan Plouman ile ortak basın toplantısı düzenledi.

Babacan, Timmermans ile görüş-melerinde güvenlik ve terör meselesi-ni ele aldıklarını dile getirdi. Babacan, "Bölgesel konuları ve Ortadoğu konu-larını beraberce değerlendirdik. Biz pek çok konuya Hollanda ile beraber paralel bakıyoruz zaten. Hollanda ile Türkiye pek çok konuda uluslararası ve bölgesel konuya paralel bir bakış açımız var." dedi.

Hollanda hükümeti, Türkiye'nin talebi üzerine 2 adet Patriot bataryası gönderilmesine karar vermişti.

Plouman ile görüşmesinde iki ülke arasındaki ticari ilişkiler ile Avrupa'da-ki ekonomik durumu ele aldıklarını ifade eden Babacan, "İki ülke arasın-da çok ciddi bir potansiyel var.V e bu potansiyeli yerine getirebilmek için, yoğun bir gayret gerekiyor. Biz bu amaçla çalışmalarımıza devam ede-ceğiz. Karşılıklı yatırımlarda Hollanda tarafının da aynı samimiyeti ve işbirli-ği arzusunu görüyoruz." dedi.

Bakan Lilianne Plouman ise "Tür-kiye ile Hollanda ile ticari ilişkilerin geliştirilmesi ve karşılıklı yatırımları görüştük.Dostluk ilişkilerimizin eko-nomik anlamda da yansımasını isti-yoruz." dedi.

Hollanda hükü-meti, Türkiye'ye 2 Patriot siste-

mi gönderilmesini karalaş-tırdı. Daha önce bu sayının "1" olacağı öngörülmüştü.

Hollanda haber ajansı ANP, füzelerle birlikte 360'ı geçme-mek üzere Hollanda askerleri-nin de Türkiye'de görev yapa-

cağını duyurdu.Alman hükümeti de dün 2

Patriot sisteminin Türkiye'ye gönderilmesine karar vermiş-ti. Karaların, parlamento ona-yından da geçmesi gerekiyor.

Almanya, Fransa, Belçika ve Hollanda'da ikamet eden Dersim kökenli vatandaşlar, Hollanda’nın Den Haag şehrindeki Uluslarara-sı Ceza Mahkemesi'ne başvurdu. "Dersim soykırımı için adalet is-tiyoruz" pankartı taşıyan grup-lar, Dersim olayları ile ilgili 300 sayfalık dilekçeyi mahkemeye teslim ederek suç duyurusunda bulundu.

Konu ile ilgili konuşan Avu-kat Erdal Doğan, bu başvuru ile yetinilmeyeceğini ve BM İnsan Hakları Komisyonu'na da gidi-

leceğini söyledi. Dersim kökenli avukat, “Başbakanımız Recep Tayyip Erdoğan bir yıl önce Dersim'de yapılanların planlı bir eylem ve katliam olduğunu söyleyerek özür diledi. Ancak bu özürün gereklerini yerine getiremedi.” diye konuştu.

De Volkskrant Gazetesi'nin uçak uçuş bilgilerine dayanarak yaptığı bir haberde, KLM Havayolları'na ait Boeing 738 tipi uçağın ve Garuda Havayolları'na ait Airbus 332 tipi uçağın 13 Kasım günü kafa kafaya çarpışmaktan son anda kurtulduğu iddia edildi. Uçakların 13 Kasım sabahı 7:44 saatlerinde, 625 metre yükseklikte Amsterdam Schiphol Havalimanına inmek için inişe geçtikleri ve iki uçağın ters istikamet-ten birbirine doğru yaklaşırken, çarpışmaya son 15 saniye kala bunu farkettikleri ve son anda yön çevirdiklerini öğrenildiği bildirildi.

uitgeest kasabası üzerinde uçak faciası son anda önlenmiş

400.Yıl Platformu’nun, Hollanda ile Türkiye arasındaki ekonomik ve diplo-matik ilişkilerin 400. yılı kutlamaları-nın kapanış töreni Amsterdam Meer en Vaart Kongre Merkezi’nde gerçekleşti.

400. Yıl Platformu, Amsterdam Genç İşadamları Derneği ve Amsterdam Ni-euw West Semt Belediyesi işbirliği ile Başkent Amsterdam'da düzenlenen kapanış re-sepsiyonuna Amsterdam Nieuw West Belediye Başkanı Ahmed Baâdoud, İşçi Partisi Milletve-kili Desiree Bonis, Eski İçişleri Bakanı, Kraliyet Komiseri Kuzey Hollanda Valisi Johan Rem-kes, Avrupa Parlamentosu Millet Vekili Emine Bozkurt, Rotterdam Başkonsolosu Togan Oral, Kuzey Hollanda Eyalet Vali Yardımcısı Jan Run ve çok sayıda seçkin davetli katıldı.

Gecede Hollanda ve Türk kültürüne ait halk dansları, Türkçe ve Hollandaca şiir, türkü ve ti-yatro gösterisi yapıldı. Geceye video konferans sistemi ile bağlanan eski İçişleri Bakanı, Kraliyet

Komiseri ve Kuzey Hollanda Valisi Johan Rem-kes, 400. Yıl Platformu’nun faaliyetlerini başarılı bulduğunu bunu 2012 yılı ile kalmamasını ve önümüzdeki yıllarda da devam etmesi gerek-tiğini söyledi. Remkes, “İki ülke arasında 400 yıl öncesine dayanan ekonomik ve diplomatik ilişkilerin kutlanmasına bir yıl boyunca 400.Yıl Platformu bir birinden güzel etkinliklere ev sahipliği yaptı. Hatta bir etkinlikte Kuzey Hol-landa Eyalet Valiliğimiz içerisinde oldu. Bunun akabinde kendim bir Türk işadamının evine ziyarete gittim. Gerçekten son derece güzel bir-liktelikler oldu. Bu faaliyetlerin süreklilik arz etmesini umuyorum.” dedi.

Babacan: "Hollanda ile güvenlik ve terör meselesinin istişaresini yaptık."

Remkes: "Etkinlikler devam etsin"

Flower Palace Hotel Sirkeci'de bulunmaktadır ve 36 odalıdır. Bütün odalarda ayrı banyo ve tuvalet, saç kurutma makinesi, plasma TV, minibar, ücretsiz Wi-Fi, kettle, ücretsiz çay ve kahve bulunmaktadır.

Sultanahmet, Eminönü, Topkapı Sarayı, Kapalı Çarşı, Mısır Çarşısı, Ayasofya Cami, Yerebatan Sarnıcı ve buna benzer turistik yerlere yürüme mesafesindedir.

Flower palace HotelTel:+90-212-519 00 68www.flowerpalacehotel.com

İstanbul'un en merkezi yerinde konaklayın

Hollandaca konuşan elemanlarımız mevcuttur.

HABER25 ARALIK / DECEMBER 2012K

öse

A

dvoc

aten La

w Of

fice

Av. Havva Yılmaz-Altındağ


Uzmanlık alanları: (Ağır) ceza davaları; çocuk ceza davaları;

ehliyet davaları; ceza temyiz davaları

Sizi bu spora yönlendiren ne oldu? Çünkü genelde çocuklar, gençler fut-bola yöneliyorlar.

Mahmut Kırat: Ben altı yaşındayken Hollanda’ya gelmişiz. Şimdi kırk dört ya-şındayım. Bizim çocukluğumuzda Dord-recht çarsısında Türk sineması vardı, haftada bir Bruce Lee filmlerine giderdik. Daha sonra Cüneyt Arkın filmleri seyret-meye başladım, haftada bir Hollanda ka-nalında da kungfu filmi vardı onların etkisi ile dokuz-on yaşlarında karate ile savun-ma sporlarına başlamış oldum. Tabii ilk başlarda benim için hobiydi, ama o kadar çok sevip benimsedim ki bir daha kopa-madım. O zamanlar ailem ve arkadaşla-rım maalesef bana bu sporu yapmamda destek vermediler, bunu bir meslek olarak görmediler ve başka bir işe yöneltmeye çalıştılar ama ben bu sporu yaparak hem

sağlığımı koruyabileceğimi hem de bun-dan hayatımızı karşılayacak kadar para kazanılabileceğini göstermiş oldum. Eşim de spor hocası. Üç kızım var, ikisi Thai-boks ile uğraşıyorlar. Zaten çocuklarım neredeyse salonda doğdular.

Thaiboks’u ilk nerde görmüştünüz?Mahmut Kırat: On yaşında ilk maçıma

çıkmak istemiştim ve ilk maçımda ayak-larım mosmor eve gelmiştim. İkinci ma-çımı kazandım. Karateden iki sene sonra tekvandoya geçtim, o zaman Thaiboks ya-vaş yavaş duyuluyordu. Ben okuldan çıkar çıkmaz antrenmanlara giderdim, başka hiçbir şey ile ilgilenmezdim. Thaiboks’u gördüm, bir baktım ki boks gibi bir yum-rukta karşındakini yere serebilirsin. Za-ten karateden tekvandoya geçişimde öyle oldu yani daha sert, zorlayacak sporu is-

tedim. İlk maçlar çok zorlandım. Onbeş yaşındaydım. Onsekizimde profesyonel oldum. Klaslarım zamanla yükseldi. Son-rasında evden ayrıldım. Çünkü o zamanlar benim yaşıtlarımı aileleri hemen evlendi-riyorlardı, ben ise bu sporlarda ilerlemek istedim ve sporla hayatımı kazandım. Yıl-larca bırakmadım bunun sadece bir hobi değil, meslek olarak ta yapılabileceğini göstermek istedim. Yirmidört yaşında profesyonel oldum ve kendi spor salonu-mu kimsenin desteği ve yardımı olmadan açtım. Sonrasında kardeşlerim de sporla ilgilendiler belli yaşa kadar.

Kaç sene savunma sporları yaptı-nız? Bu spor Türkler arasında ne ka-dar tanınıyor ve ilgi nasıl?

Mahmut Kırat: Ben otuz iki yaşında maça çıkmayı bıraktım. Ama antrenör olarak çalışıyorum, kendi salonumuzda

antrenmanlar yapıyo-ruz. Türkler aslında bu sporlara yani karate, judo, boksa ilgililer ama maalesef evlenince bıra-kıyorlar. Bir süre sonra geri dönüyorlar ama geç oluyor çünkü aradan zaman geçince tempo-yu yakalamak zordur, hem kilo hem kondis-yon açısından. Ben bu salonda hem çocuklara hem gençlere her yaş grubundan, kadın erkek herkese ders veriyorum. Çocuklarla çok rahat ça-lışıyorum.

Ne zamandır bu salondasınız?Mahmut Kırat: Onbeş sene

Dordrecht’te ders verdikten sonra bir se-nedir buradayız. Burada sadece Thaiboks, Tekvando ve Boks derslerimiz var, sadece bayanlara da ders veriyoruz.

Dövüş sporlarının diğer sporlardan ne gibi farklılığı var?

Mahmut Kırat: Öncelikle bu sporlar insana güven verir, kilo vermede ve kas yapısının güçlenmesi için çok iyidir. Zaten spor yapmanın amacı fiziksel ve ruhsal bütünlüğü sağlamaktır. Boş şeylerle vakit geçirmek yerine spor yapmak yaşamın bir parçası olmalıdır, insan her yaşta kendine uygun sporu bulabilir.

Hoe ben je begonnen met deze sport?Feride: Ik ben bijna geboren in de sport-

school, me vader die verplichte me nooit om deze sport te doen maar wel om te sporten. Toen heb ik als klein kind meer huppelen in de sportschool/sportzaal, in de ring dan echt serieus trainen daarnaast heb ik nog turnen gedaan en uiteindelijk werd het trai-nen hier met kickboxen steeds serieuzer en vond ik het steeds leuker dat ik hiermee een stap verder ben gegaan. Ik wil zover mogelijk komen.

Hoe oud was je toen je dacht van dit wil ik later echt gaan doen?

Feride: Toen ik al 10 was wist ik het al. Op mijn 7e jaar had ik mijn eerste wedstrijd al.

Wat denk je over de gedachte dat dit een mannensport is?

Feride: Steeds meer meisjes beginnen deze sport te doen en ook echt serieus te nemen. In het begin had je meisjes die wel op kickboxen zaten maar niet echt wedstrij-den deden of ze deden 1 of 2 wedstrijdjes en toen stopten ze ermee, maar nu begint het steeds meer populairder te worden en je hebt tegenwoordig ook dat er steeds meer kickbox gala’s voor alleen dames worden georganiseerd dus het word steeds popu-lairder. Ik vind dat wel leuk.

Wanneer je op straat loopt voel jij je dan veilig?

Feride: Ik voel me wel iets vei-liger maar meestal als iemand iets zegt geef ik geen antwoord. Niet omdat ik bang ben maar omdat het mij niet echt boeit maar ik voel me wel iets veiliger dan iemand die he-lemaal niks kan, maar tegenwoordig weet je nooit wat mensen bij zich hebben.

Thaiboks is een verdedigingssport. Vechters die op straat een ruzie aangaan, kunnen zwaarder worden afgerekend op hun toedoen, wat vind je daarvan?

Feride: Ik vind dat niet meer als terecht. Een sportman of vrouw moeten leren zich-zelf te beheersen in elke situatie, want hoe je het went of keert je lichaam is een wapen die je kan gebruiken. Je weet zoveel trucjes, zoveel technieken en als je hard kan slaan dan moet je jezelf ook in kunnen houden om die persoon niet zodanig te slaan maar wel kan waarschuwen.

Eigenlijk is het 100 procent zelfbe-heersing?

Feride: Ja het heeft wel met zelfbeheer-sing te maken maar ja je hebt ook slechte mensen die gebruiken drugs alcohol dat soort dingen en zij hebben ook geen be-heersing en dan heb je wel eens geen keus.

Dan voelen zij dat natuurlijk ook min-der?

Feride: Meestal volgende dag ja dat is

eigenlijk triest en dat kan nog heel ernstig zijn bij die persoon ernstige letsel hebben gebracht. Topsporters gaan heel zelden met elkaar op de vuist buiten de ringen. Je kan altijd een re-match aanvragen om je tegen-stander terug te pakken en dan proberen die wedstrijd wel te winnen.

Hoeveel wedstrijden heb je gedaan ? Feride: Met de jeugdwedstrijden heb

ik 35 gedaan. En hoeveel heb je er gewonnen? Feride: 25 gewonnenWaneer denk je echt met de a klasse

te gaan beginnen?Feride: Dat bepaalt mijn vader. Als hij

zegt morgen ben je klaar voor de A-klasse dan zeg ik oké is goed.

Dus je voelt je wel klaar voor de A-klasse?

Feride: Ja ik voel me qua techniek en de tijd die ik in deze sport heb besteed wel klaar voor. In principe zou ik A-klasse kun-nen doen maar je moet eerst door de B-klasse, want de dames tegen wie je vecht die zitten ook op jou niveau dus je kan niet zomaar naar de A-klasse. Je moet wel laten zien dat je het waard bent. Maar als mijn va-der tegen mij zegt ‘Feride, je moet over een week of morgen beginnen, ik vind dat je nu wel de A-klasse aankan’, dan doe ik dat wel.

Uzun zamandır futbolun dışında bir spor sayfası yapmamıştık. Bu sayıda Diamondgym Spor Salonunun sahibi, profesyonel sporcu, antrenör Mahmut Kırat ve kızı Feride ile savunma sporları konusunu Zwijndrecht’teki salonlarında görüştük.

Feride henüz 18 yaşında ama yumruğu ve tekmeleri çok güçlü.

Küçük olduğuna bakma vurdu mu uyuşturuyor!röportaj:

Serap torremans


SaHiBinDen SaTılık

Irtibat: İbrahim Aydın0642-42 15 05

eskiden tUNA Mezbahanesi olarak kullanılan 3277 metrekare büyüklüğündeki alan satılıktır. Bünyesinde villa tipi ev de barındıran mekan her türlü iş imkanına açıktır.

Industrieweg 7 te DRUTEN

3.277 m2

Nijmegen

Utrecht

Druten

Arnhem

Her iş dalına müsait

abd'de gündem silah yasasıABD’yi yasa boğan okul saldırısıyla ilgili yeni ayrıntılar ortaya çıktı. ABD'nin Connecticut Eyaleti'ne bağlı Newtown kentinde meydana gelen okul saldırısıyla ilgili adli tıp incelemeleri tamamlandı. Yetkililer, altı ila yedi yaşlarındaki 20 çocuğun hedef olduğu kurşunlar sonucu hayatını kaybettiğini açıkladı. Adli tıp uzmanı H. Wayne Carver, çocukların bedenlerinde birden fazla kurşunun tespit edildiğini belirtti.

ab 'yol haritası' üzerinde UzlaştıGeçtiğimiz günlerde Euro Bölgesi’ndeki büyük bankaların doğrudan Avrupa Merkez Bankası’nın (AMB) denetimi altına alınması ve Yunanistan’a verilecek kurtarma paketi konularında uzlaşma sağlayan Avrupa Birliği liderleri, Brüksel'deki liderler zirvesinin ilk gününü ise mütavazı hedeflerle kapattı. İki günlük zirvenin ilk gününün ardından açıklama yapan Almanya Başbakanı Angela Merkel öncelikle Avrupa'nın rekabet gücünü artırabilmek için nasıl daha istikrarlı bir iktisat politikası koordine edileceğinin açıklığa kavuşturulması gerektiğini kaydetti.

Emine Bozkurt: İsrailín Batı Şeria ve Doğu Kudüs´teki yerleşimi uluslararası hukuka aykırı

Avrupa Parlamentosu Genel Kurulu bugün İsrailín Batı Şeria´daki yerleşkelerini genişleteceğini duyurma-sı üzerine bir ilke kararı aldı. Avrupa Parlamentosuńun Hollanda İşçi Partili (PvdA) milletvekili Emine Boz-kurt, APńin Aralık ayında aldığı kararın, İsrailín Ba-tı Şeria´da yeni konut inşa edeceğini duyurmasının böl-gedeki barış sürecinin önünde bir engel teşkil ettiğini belirlemesi açısından önemli olduğunu dile getirdi.

Emine Bozkurt şöyle konuştu: "Bugün aldığımız karar-la bir kez daha İsrailín Batı Şeria ve Doğu Kudüs´teki yerleşimlerinin uluslararası hukuka göre yasa dışı oldu-ğunun altını çizdik. İsrailín inşa ve genişleme çalışma-larına derhal, kesin olarak ve tamamen son vermesi ge-rektiğini söyledik. Filistinli ailelerin evlerinden çıkartılıp evlerinin yıkılmasının kabul edilemez olduğunu belirttik. Ayrıca hem İsrail hem de Filistiné Orta Doğu barış süre-cini yeniden başlatmaları için çağrı yaptık ve Filistin hal-kını ve onların haklarını korumanın iki devletli bir çözü-mün mümkün olması için tek yol olduğunu dile getirdik."

İsrail hükümeti, 2 Aralık 2012 tarihinde Batı Şeria ve Do-ğu Kudus´te 3000 yeni konut inşa edileceğini duyurmuştu.

Hollanda’da yasadışı kalanlara para cezası geliyor

Adalet ve Güvenlik Bakan Yardımcısı Fred Teeven’in uygulamayı düşündüğü yeni düzenlemeye göre, Hollanda’da yasadışı bulu-nanlara 3 bin 900 Euro’ya kadar para cezası verilebi-

lecek.Bakanlıktan yapılan

açıklamada Teeven’in yasa-dışı ikameti suç olarak kabul eden teklifinin ,n]m]zdek' g]nlerde Bakanlar Kurulu’nda görüşüleceği belirtildi.

ACİLEN SATILIKPERDE ve ELBİSE

TAMİRAT DÜKKANIShowroom 100m2 - Atölye 87m2

-Lok makinası-Deri makinası-Zom makinası

-Düz paf makinası-2 Adet Düz dikiş makinası

-Otamatik son sistem pile makinası-1 adet 3 metre perde ütüleme masası

-1 adet full otomatik transporter dikiş makinası

Aktex gordijnenwww.aktex.nl EINDHOVEN

13 yıldır aynı yerimiz


Aşağıdaki konularla ilgili olarak, işe başlamadan önce, veya, faaliyetiniz süresince, en uygun çözümlere bizimle ulaşabilirsiniz.

Mali Müşavirlik

Vergilendirme ve vergi mevzuatı

Personel muhasebesi

Online (uzaktan) muhasebe işlemleri

Danışmanlık

Girişimci olarak, sorularınıza en doğru cevapları alacağınız bir yere gelmeyi istiyorsunuz. Bunun bilincinde olarak, ADA ACCOUNTANCY, "tek duraklık işyeri" prensibiyle, siz girişimcilere hizmet sunmaktadır. ADA ACCOUNTANCY, size en yakın ve en fonksiyonel danışmanlık noktanızdır. Birlikte, en kısa sürede çözümler üretebiliriz. ADA ACCOUNTANCY siz girişimcilere, sabit fiyat garantisi ile standart hizmet paketleri sunmaktadır.

Nieuwe vestiging ADA Groep Kantoor NijmegenAdres: Kerkenbos 1234 - 6546 BE - Nijmegen

2013'de yeni bir muhasebeci ile mi çalışmayı düşünüyorsunuz?

SİZE YENİ KAPILAR AÇIYORUZ

ADA AMSTERDAMt.t. Vasumweg 18

1033 SC AMSTERDAMT: +31 (0) 20-6946600F: +31 (0) 20-6941800

ADA DEN-HAAGHoefkade 875

2525 HC DEN-HAAGT: +31 (0) 70-4274357F: +31 (0) 70-3638097

ADA ARNHEMBroekstraat 32

6826 PZ ARNHEMT: +31 (0) 26-3895377F: +31 (0) 26-4437152

Öyleyse, şimdi muhasebecinizi değiştirmenin tam zamanı!

Daha fazla bilgi almak için www.ada-accountancy.nl adresinden websitemizi ziyaret edebilirsiniz.


Deze acteur speelde de Turks-Nederlandse sollicitant Erdem Bayir

Geçtiğimiz sezon gösterdiği üstün performansından dolayı, Hollanda Kraliyet Futbol Federasyonu (KNVB) tarafından "Altın Kart" ödülüne layık görülen başarılı Türk hakem Serdar Gözübüyük, “Avrupanın en iyisi olaca-ğım.” dedi.

Hollanda Birinci Futbol Ligi’nin en genç hakemi olan Serdar Gözübüyük, (27) geçen sezon görev aldığı 20 maç sonunda ortalama 7,075 puanla birinci olduğunu belirterek, şöyle konuştu:

Sahip olduğu tecrübeleri Türkiye’ye de aktarmak istediğini söyleyen Gözü-büyük, “Spor akademilerine bu konu-da yardımcı olmak için elimden geleni yapmaya hazırım.” dedi.

Galatasaray - Fenerbahçe derbisini yönetmek istediğini de sözlerine ek-leyen genç hakem, başarılı hakemlik konusunda rol model olma bilinci ile hareket ettiğini kaydetti.

Hollanda Birinci Futbol Ligi'nde geçen sezonun en başarılı hakemi se-

çilen Serdar Gözübüyük, Rotterdam Başkonsolosu Togan Oral’ı makamın-da ziyaret etti.

Son günlerde Türk gençlerinin, değişik kategorilerde elde ettiği başa-rılarla son derece mutlu olduklarını belirten Togan Oral, “Hollanda fut-bolunda ekol isimlerden olan Serdar Gözübüyük, özellikle Türk gençlerine güzel bir örnek teşkil ediyor. Türkiye ve Hollanda arasındaki diplomatik ilişkilerin 400.yılı olması sebebiyle, Serdar’ın bu yıl bu ödülü alması ayrı-ca gurur vericidir.” şeklinde konuştu.

Hollanda'da yılın hakemi seçilen Gözübüyük:

"AVRuPA'NıN EN İYİSİ OLACAğıM"

Araştırmaya göre yabancılara iş sahasında yapılan ayrımcılık tescillendi

Den Haag World Forum'da düzenle-nen Miss India The Netherlands'a (Hol-landa Hindistan Güzeli Yarışması) spon-sor olan Palatium Saray, yarışmacıların ilk turda giydikleri kıyafetlerle bir defile verdi. İkibine yakın izleyici tarafından büyük beğeniyle izlenen defilede yarış-macı kızlar büyük alkış aldılar. Palatium Saray sahibi Zafer Yıldız, konuyla ilgili yaptığı açıklamada, "Gelinliklerimiz ve

abiyelerimiz herkese uygun şekilde ta-sarlanmaktadır. 2013 yılı yeni koleksiyo-numuz burada Hindistan Güzeli Yarış-masına aday olan 17 genç kız tarafından tanıtıldı. Seyircilerden olumlu tepkiler almak güzel bir duygu. Kıyafetlerimiz bütün herkese, farklı zevklere hitap edi-yor. Gelin adayları rahat bir şekilde bizle irtibata geçip hayallerindeki gelinlikle-rine kolaylıkla kavuşabilirler" şeklinde

değerlendirdi. Palatium Saray yöneticisi Yemlihan Hanım ise yaptığı açıklamada: 'Bugüne özel hazırladığımız kıyafetle-rimizi seyircilerin beğenisine sunduk. Yarışmaya katılan kızlar güzel bir göste-ri çıkardılar. Biz Palatium Saray olarak, 2013 yılında yeni atılımlar peşindeyiz. Bunlardan birisi yeni büyük bir şube açmayı planladık ve 2013 yılı içerisin-de bunu gerçekleştirmiş olacağız' dedi.

Palatium Saray Miss ındia Holland Yarışması'na sponsor oldu

schiedamseweg 2133026 an rotterdam

www.adacams.nl

010-462 35 69

GÜVenLik sistemLerinDe DOğru aDres

HD videobewaking

in een nieuwe dimensie

5 x hoger resolutie en realtime - over coax met HD - SDI

Nu voor elke nieuwe klant een gratis Iphone 5! *

*alleen bij aankoop van HD camera set

Beveilig uw woning, kantoor of winkel

met het beveiligingssysteem

van ADACAMS

1 yıl önce sonuçlandırılan ve sonuçları, Sosyal Kültürel Kalkınma Bürosu tarafın-

dan yeni açıklanan araştırmaya göre, İş ve İşçi Bulma Kurumları’nda hala çok sayıda ayrımcılık yapılıyor. Basına açıklanan araştırma sonuçlarında çar-pıcı ayrıntılar göze çarpıyor. Araştırma kapsamında Hollandaca'yı çok iyi ko-nuşan 20 farklı oyuncu, aynı içerikli düzenlenmiş CV’lerle iş ve işçi bulma kurumlarına 460 ziyaret gerçekleştir-di. Araştırmada 10 erkek ve 10 kadın olarak ayrılan grup içerisinde, 5 fark-lı etnik kökenden insan bulunmakta. Bunlar Sürinamlı, Antilyanlı, Türk, Faslı ve Hollandalı olarak seçilmiş. Oyuncular üç günlük bir eğitim alıp, ziyaret edecekleri kurumların ya da işyerlerinin kapısından bile aynı şekilde girip, hitap şekilleri, hal ve hareketlerinin aynı olmasına dikkat edilmiş.

Daha önceki araştırmalar, iş-verenlerin, etnik kökene sahip olan ve iş arayan insanlara karşı önyargılı ve negatif bakış açısın-da olduklarını ortaya koymuştu. Oyuncular bu yüzden, araştırma kapsamında aynı görevlere baş-vurmuşlar.

Online başvurularda CV’nin üze-rinde yazan ismin farketmediği ortaya çıkmış. Ama daha sonra iş başvuru-sunda bulunan aday, kişisel görüş-melerde ayrımcılıklığa maruz kalmış. Hollandalı kökenli olan adaylardan, yüzde 44’ü konuşmadan sonra işe kabul ediliyor, bunun karşısında etnik gruptan işe başvuranlarda bu yüzde 28'lere kadar düşüyor, aynı pozisyon ve CV olmasına rağmen. Hollandalı kadınlarda %50, yabancı kadınlarda %33 bu oran.

İş ve işçi bulma kurumlarının yüzde 77’si, işverenden gelen 'etnik grupları

davet etmeme' isteğini gerçekleştirdiği de çıkan sonuçlar arasında.

Araştırma kapsa-mında Erdem Bayır ismiyle başvurularda bulunan ve bizzat gö-rüşlerine başvurdu-ğumuz aktör Serkan Sert, konu hakkında düşüncelerini söyle dile getirdi: "Araş-tırmada 30-35 civa-rında görüşmeler

yaptım. Tabii daha önceden belli şeyleri duymuştum bu konu hakkında. İş hayatına atılan başka arkadaşlarım-dan iş arama da olsun, iş kariyerinde olsun, 'gizli ırkçılık' diyorum ben buna, böyle şeylerin olduğunu biliyordum. Bu kapsamda, böyle bir araştırmaya katılma imkanı buldum ve katılmak istedim. Sonuçlar gayet olumsuz çık-tı. Herkes az çok bu tür ayrımcılıkla-rın varlığından haberdardı ama hiç medyaya bu şekilde yansımıyordu. Hollanda’nın en büyük gazetelerinden Volkskrant’ın da manşetten duyurma-sı iyi bir olay, bu konuyu biraz daha ilgi alanına çekmiş olabilir."


Hollanda'da AB dışına çocuk parasının kaldırılması gündemde

Hollanda’da Türkler İçin Danışma Kurulu (IOT) AB dışı ülkelere gönde-rilen çocuk parasının durdurulmasını öngören yasa tasarısının kabul edil-memesini istedi. IOT, tasarının ulus-lararası anlaşmalara aykırı olduğunu ve mahkemeden geri döneceğini vur-guladı.

IOT Başkanı Aydın Akkaya "Hükü-metin AB dışı ülkelere çocuk parası ödemelerinin durdurulmasını içeren yasa tasarısı 17-18 Aralık tarihlerinde

Senato’da görüşülecek. Çocuk parası-nın durdurulması, Türkiye ile imzala-nan Sosyal Güvenlik Anlaşması'nın 33. maddesinde öngörülen, ‘Hollandalı ço-cuklarla, Türk işçilerinin Türkiye’deki çocuklarına eşit muamele yapılır’ mad-desine net bir şekilde aykırıdır." dedi.

Başkan Akkaya, tasarının kabul edilmesi durumunda Türkiye’de yaşa-yan 40 Hollandalı çocuk ile 2 bin Türk için yapılan çocuk parası ödemesinin durdurulacağını söyledi.

KampanyaŞimdi Her Şeyiniz Kütahya Porselen olsunTaksitli satışlarımız başladı her şey

4 Taksit Ve Türkiyefiyatınakapınızateslim

.NLHollanda

ve Belçika başbayi

Mini Showroom Schiekade 594 RotterdamSadece Salı günleri saat 10:00-17:00 arası açığız randevu ve Siparişleriniz için

Tel:0618-474283 Haftanın 7 günü Saat 9:00-21:00 arası arayabilirsiniz

Yeni

Yeni

KampanyaŞimdi Her Şeyiniz Kütahya Porselen olsunTaksitli satışlarımız başladı her şey

4 Taksit Ve Türkiyefiyatınakapınızateslim

.NLHollanda

ve Belçika başbayi

Mini Showroom Schiekade 594 RotterdamSadece Salı günleri saat 10:00-17:00 arası açığız randevu ve Siparişleriniz için

Tel:0618-474283 Haftanın 7 günü Saat 9:00-21:00 arası arayabilirsiniz

Yeni

Yeni

Schiekade 594 • Rotterdam• Tel:0618-474283

Hollanda’dan Türkiye’ye gönderi-len ödeneklerde önemli oranda azalma olacak. Sosyal Sigortalar Bankası (SVB) önümüzdeki günlerde hak sahiplerine mektup göndererek, 1 Ocak 2013 tari-hinde yürürlüğe girecek, yaşanılan ül-keye göre ödenek (Woonlandbeginsel) uygulamasına göre, ödeneklerin yüzde 60 oranında azalacağını bildirecek.

Kısıtlama şu ödenekleri kapsıyor; Dul ve yetim ödeneği (Nabestaandenwet), malülen emeklilik ek ödeneği (WGA-vervolguitkering), ek ödenekler (toesla-genwet) ve çocuk parası (kinderbijslag).

Hollanda’da Türkler İçin Danış-ma Kurulu (IOT) ödeneklerde yapıla-cak kısıtlamaya karşı çıkarak, Avrupa Komisyonu’na şikayet başvurusunda bulundu. IOT’ye göre bu kısıtlamalar, AB –Türkiye Ortaklık Konseyi Kararla-rına aykırı. IOT’nin girişiminin başarıy-la sonuçlanması, ödeneklerde yapılan kesintilerin otomatikman geri verilme-si anlamına gelmiyor. Yapılan kesintiyi geri alabilmek için karara itiraz etmek gerekiyor.

IOT, bu hak ihlaline karşı mücadele-sine devam edecek. Ama kısıtlanan bö-lümü geri alabilmek için kişilerin bizzat

Türkiye’ye gönderilen ödenekler yüzde 60 azalıyor! İtiraz mektubu için

sadece bir cümle yeterli.

“Ik maak bezwaar tegen de korting op

mijn uitkering, omdat die in strijd is met het

Associatierecht EU-Turkije.”

karara itiraz ve temyiz başvurusunda bulunma-ları önemli. Bu doğrultuda ne kadar çok kişi ka-rara itiraz ederse, başarılı olma şansının o kadar çoğalacaüı belirtildi.

İtirazların doğrudan SVB’ye yapılması ve mek-tupta isim, adres ve vatandaşlık (BSN) numara-sının belirtilmesi gerekiyor. İtirazın reddedilmesi durumunda bir avukat aracılığıyla temyize gidil-mesi gerekiyor.

Hollanda’nın Etten-Leur kentindeki Özgazi Peynir Fabrikası sahibi Şerif Ak-türk, çevreye karşı en duyarlı girişimci ödülüne layık görülen üç kişiden biri oldu.

Bu yıl 5. defa düzenlenen bu etkin-liğe 100'den fazla firma katıldı. Yarış-mada ilk defa bir Türk firması ilk üçe girme başarısı gösterdi. Batı Brabant Bölgesinde orta ve yüksek ölçekte faa-liyet gösteren yüzlerce firma arasından Özgazi Holding şirketine ait fabrikada beyaz peynir üretiliyor.

Avrupa'nın peynir ülkesi olarak bi-linen Hollanda'da Peynir Kralı olarak tanınan Erzurumlu Şerif Aktürk 30'dan fazla firmaya değişik adlarla fason pey-nir üretim yapıyor.

Peynir kralı Şerif Aktürk girişimcilik ödülünde finalist

Hollanda IHH, Hollanda'daki Karaman derneklerinin oluştur-duğu BizBize Karaman grubu ve Karaman Aile ve Sosyal Politika-lar İl Müdürlüğü ile birlikte, Kara-man'daki Engellilere yönelik olarak gerçekleştirdiği "Engelli Akülü Ara-ba Dağıtımı" programını yoğun bir katılımla gerçekleştirdi.

Programa Karaman valisi Murat Koca, il emniyet müdürü, Karamanoğ-lu Mehmetbey Üniversitesi rektörü ve il müdürlerinin yanısıra 500'e yakın engelli yakını ve engelli vatandaşlar katıldı. Hol-landa IHH adına programa katılan yöne-tim kurulu üyesi Murat Kurt ve BizBize Karaman grubu başkanı Zekeriya Arslan, vali Murat Kocaoğlu ile birlikte Akülü araç-

ları engellilere dağıttılar. Proje kapsamın-da Karaman il merkezi ve köylerinde 70 akülü araç ihtiyaç sahiplerine dağıtıldı.

Ayrıca programda, engellilerden oluşan folklor ekibi, mehter takımı ve Hollanda'dan gelen Gökkuşağı sanat mer-kezi sanatçılarının gösterileri büyük bir beğeni ile seyredildi.

Karaman'a Engelli Akülü Araba

Hollanda’nın Apeldoorn şehrine yakın küçük bir köy olan Elspeet’te eğitim kampı yaparak geçiren Kuzey Hollanda Milli Görüş yöneticilerinin aldıkları kararları, bölge başkanı Ok-tay Dalmaz, eğitim kampının sonunda kamouyuna açıkladı. 'Her şubemizden bulunduğu belediyede bir encümen azası bulunsun istiyoruz. Bunun oluş-ması için Dış İlişkiler komisyonumu-zun çalışmalarıyla, o arkadaşlarımıza vizyon vererek nasıl çalışacaklarının metotlarını öğreteceğiz inşallah. Bu arkadaşlarımızı parlamento siyasetine

hazırlayacağız' dedi. “Koruyucu Aile” ve “Ailenin Korunması ” noktasında çalışmalarımızı yoğunlaştıracaklarını belirten Oktay Dalmaz, aynı zamanda üye artışı sağlayarak, eğitimde planla-ma yapıp, kurumsallaşmayı da gerçek-leştireceğiz' şeklinde konuştu.

Milli Görüş de Koruyucu Aile'ye eğilme kararı aldı


Wij bieden u graag onze mogelijkheden van vijf verschillende zalen in groepsgroottes varieerend van 10 tot 1200 personen. De zalen zijn uiterst sfeervol met marmer en stijlvol design. alle ruimtes kunnen aan-gepast worden aan ieder evenement, wens, voorkeur en budget. Vanzelfsprekend zijn alle zalen voorzien van alle mogelijke technische voorzieningen, indien gewenst met het benodigde audiovisueel materiaal.

kortom, de ideale locatie voor uw evenement.

[email protected]

adres: rhoneweg 12 1043 aH amsterdamtelefoon: 020 - 4808050Fax: 020 - 4808051

Woensdag 31 oktober vertrokken 22 docenten van Fontys Hogeschool ICT uit Eindhoven richting Kopenha-gen, Denemarken.

Donderdagochtend om 10:00u werden de docenten verwacht bij het ITU (IT University of Copenha-gen). ITU is in 1998 opgericht. Het nieuwe inspirerend ge-bouw werd opgeleverd in augustus 2004. Opzet was een open, transparant gebouw waarbij zelfs de directeur in een glazen kamer vergadert, zich-tbaar voor iedereen. Ze hebben 2.838 studenten en ongeveer 300 mede-werkers. Ze zitten in een gebouw van wel 19.000 m2! Zodoende hebben ze genoeg vergaderruimte, lounges, fitness-centrum, keukens voor studenten, een studentencafé gerund door stu-denten. Het gebouw is 24 uur open voor alle studenten, medewerkers maar ook voor alumni! Een studen-tenpas kan binnen 15 minuten door de studenten zelf gemaakt en uitgep-rint worden.

Volgende dag zouden we Copenha-gen School of Design and Technology KEA bezoeken.

Donderdagavond was er een geza-menlijk diner met 20 docenten van KEA. Tijdens deze informele setting werden er ervaringen uitgewisseld en hoorden we bijv. dat het onderwijs in Denemarken tot en met de universiteit volledig kos-

teloos is. De Deense overheid heeft net zoals veel andere EU landen (Bologna congres) een doelstelling dat tot 2020, 20% van de studenten minimaal twee weken naar het buitenland gaan. Een semester is zelfs beter. Momenteel zit KEA op 13% van de 20%. In Nederland

is die doelstelling veel minder zichtbaar/ voelbaar.KEA heeft 4500 studenten. Er is een fulltime

medewerker aangesteld naast de bestaande International Office om hun instituut te helpen

met deze doelstelling. Na de aanstelling van de International Office verantwoordelijke was het resultaat direct zichtbaar: binnen

een half jaar werd het aantal internati-onaliseringtrajecten verdriedubbeld! Letterlijk zei de dame in kwestie: “Take over all the boring jobs so teachers can concentrate to go abroad”.

Alle studenten kunnen geholpen wor-den door de Internationale Coördinator. De

docenten die met het Erasmus programma gastcollege gaan geven in het buitenland krijgen van het instituut daar tijd voor. Ze hoeven dus niet op reis in hun eigen privé tijd.

Hopelijk zullen veel studenten de kans grij-pen om in het buitenland stage te lopen, een semester te studeren of een summerschool te volgen. Ook in mijn omgeving zie ik dat Young Professionals naar het buitenland gaan. Een vriendin werkt nu voor 6 maanden bij de IMF in Washington. Een ander vriend gaat voor 1 jaar werken in Qatar. Steeds meer Turkse Nederlanders gaan ook als expats naar an-dere landen, waaronder natuurlijk Turkije.

Samengevat een leerzaam en zeer ins-pirerende reis waarbij. Wijze woorden van Confucius kloppen helemaal:

“Het is beter een mijl te reizen dan om duizend boeken te lezen”

Samengevat een leerzaam en zeer inspirerende reis waarbij. Wijze woorden van Confu-cius kloppen helemaal: “Het is beter een mijl te reizen dan om duizend boeken te lezen”

ERDİNÇ SAÇAN [email protected]

MET ZıJN ALLEN OP REıS

Erdinç Saçan was werkzaam als internet coördinator bij Corendon / Gomundo. Momenteel is hij in dienst bij Fonyts Hogescholen Eindhoven als docent ICT & Business.

De regio Zuid-Holland Zuid is een nie-uw initiatief voor de arbeidsmarkt rijker. Tijdens een officiële kick-off die plaatsvond bij het Davinci College op het Leerpark in Dordrecht, presenteerde Matchbank zich aan diverse vertegenwoordigers uit het bedrijfsleven, politiek en onderwijs. Deze kick-off markeerde de officiële start van het nieuwe Arbeidsmarktplatform dat werkge-vers en werkzoekenden in de regio dichter bij elkaar wil brengen.

Tijdens diverse programmaonderdelen van de kick-off werd deze middag een nie-uwe kijk op de toekomst van personeels-beleid gepresenteerd aan diverse vertegen-woordigers uit het bedrijfsleven, politiek en onderwijs. Zo was er een interview met Matchbank oprichters Fatma Topgume en Micha Italiaander.

Matchbank wil de afstand tussen werk-gevers en werkzoekenden verkleinen. Ve-randerende tijden vragen om een nieuwe

manier van het werven en behouden van talent. Zo zal er in de nabije toekomst op be-paalde vlakken van de arbeidsmarkt mede door de opkomende vergrijzing een tekort aan personeel gaan ontstaan. Door optima-al gebruik te maken van het beschikbare talent in de regio, levert Matchbank samen met ondernemers, het onderwijs en lokale overheden (de 3O’s) een bijdrage aan de “inclusieve economie”.

Matchbank wil daarom veel meer zijn dan zomaar een online jobsite; behalve het inzichtelijk maken van competenties wil het bedrijf in samenwerking met Onderwijs en Werkgeversorganisaties opzoek gaan naar nieuwe mogelijkheden om de aansluiting van vraag en aanbod beter op elkaar af te stemmen. Voor de toekomst staan onder meer trainingen aan werkzoekenden op de planning om hen beter voor te bereiden op het sollicitatieproces.

Matchbank Zuid-Holland Zuid; het nieuwe arbeidsmarktplatform voor de regio

Er zijn in november 564 bedrijven en instellingen (exclusief eenmanszaken) fail-liet verklaard, tegen 698 in oktober. In de eerste 11 maanden van 2012 werden 6 804 bedrijven en instellingen failliet ver-klaard. Dit is ruim 20 procent meer dan in dezelfde periode van 2011.

Het aantal in een bepaalde maand uit-gesproken faillissementen hangt nauw samen met het aantal zittingsdagen van de rechtbank in die maand. Dit kan van maand tot maand sterk fluctueren. Voor een beter beeld van de ontwikkeling wordt daarom doorgaans gekeken naar de ontwikkeling van het voortschrijdend driemaandsgemiddelde van het aantal fail-lissementen.

Het voortschrijdend driemaandsge-middelde kwam in november uit op 606, tegen 589 in oktober. Het driemaandsge-middelde ligt al vier maanden lang rond de 600.

564 bedrijven en instellingen failliet


HABER zoekt vrijwilligers voor allerlei kantoorwerkzaamheden o.a. vormgeving,

fotografie en redactionele zaken. Belangstellenden kunnen per mail of

telefonisch contact opnemen .

[email protected] • 010-2 900 900

COLOFON

Laan op Zuid 474 3071 AB Rotterdam Nederland

Hoofdredacteur(Genel Yayın Yönetmeni)İbrahim Karaman / [email protected]

Redactie: (Yayın Kurulu)Çiğdem YükselMehmet GüzelyurtZeynep Taylan

Art Direction & Fotografie:M. Fatih Karaman / [email protected]

Advertenties / (Office: 010-2 900 900)Nur Öztürk / [email protected] 68 79

Interviews & Correspondenten:Çiğdem Yüksel, Serap Torremans, Suna Floret,Burhaneddin Carlak, Özlem Hasip, Merve Karaman,Songül Arslan, Ayşe Özkaya.

Columnisten:Erdinç Saçan, Ahmet Suat Arı, Sedat Çakır, Veyis Güngör, Nafize Şener, Güneş Çobanoğlu, Songül Arslan, Ayhan Tonca, Kemal Şahin.

Bloggers:Esengül Birler, Makbule Orman, Füsun Akay, Tülay Demir, Melek Usta, Willem Lageweg, Ahmet Taşkan, Önder Kaya.

Cinema:Aysun Keser, Neslihan Keser

Repr. LeidenSerap Torremans

Repr. EindhovenAli Yücel

Repr. Arnhem en NijmegenKürşat Bal

Repr. LimburgMuzaffer Bozaslan

Repr. AnkaraDr. Hüseyin Keleş

abonnementen:[email protected]

e-mail & website:

[email protected]

HABER

Mini-BLOG

Zakat is in de islamitische wereld een mooi principe. De koran zegt dat van iedereen verwacht wordt dat hij mensen die het minder goed hebben laat delen in de eigen welvaart. In het bedrijfsleven is maatschap-pelijk betrokken ondernemen (MBO) gebaseerd op hetzelfde uitgangs-punt. Ook van bedrijven mag verwacht worden dat zij anderen laten

delen in hun eigen rijkdom. Uit onderzoek blijkt dat ca 55% van het Nederlandse MKB hieraan actief mee doet. Dat is een mooi percentage maar het kan beter. Anderen laten delen in de eigen welvaart hoeft niet alleen via geld. Ook

het ter beschikking stellen van kennis of van medewer-kers zijn waardevolle vormen van MBO. Uiteindelijk

levert MBO voor bedrijven ook voordeel op. Want medewerkers vinden dit tegenwoordig erg be-

langrijk en bovendien zorgt MBO voor een goed imago. Doen dus.

Willem LagewegZakat en MBO

[email protected]

Directeur MVO Nederland

internet teknoloji

internet teknoloji

internet teknoloji

internet teknoloji

internet teknoloji

internet teknoloji

internet teknoloji

Webtasarım

Webshops

Webhosting

Kurumsal kimlik (huisstijl)

Reklam/Flyer tasarım

Dynamic fl ash banner

Website scan (bedava)

Profesional team

Güvenebileceğiniz doğru adres

internet teknoloji

AyyildizWebBroekstraat 32-2156828 PZ Arnhem

Baskıya gitmeden tüm tasarım işleriniz yapılır

T : +31(0)26 711 32 32 E : [email protected] W : www.ayyildizweb.nl

www.schoonmaakbedrijfschiedam.nlinfo@schoonmaakbedrijfschiedam.nl

Her türlü dış cephe temizliği hizmetlerimiz mevcuttur.

tel: 0655-38 45 54

Ofis ve işyerlerinizin cam temizliĞi

Sadece internet bağlantısı yeterliOfis ve işyerleri için ideal

Daha fazla bilgi için: www.ipturk.nl ya da hemen arayın: 010-4376022

Anten takması yasak olan evlere ideal

Türkiye yayınları (Avrupa yayınları değil)

+ =Internetin varsa, Türkiye'deki 33 TV kanalına rahatlıkla bak!

Internet sizden, 33 Türkiye

kanalı bizden

Kampanya fiyatı şimdi sadece

Bu kadar basit1+1=2

IP-TV

€249 euro

*Fiyatlara TV dahil değildir, sadece cihaz ve yayın hakkı dahildir.

*

De derde editie van Dare to Have a Dream is dit jaar met 20 ondernemers en 20 managers van start gegaan. De twintig teams zullen een jaar lang in-tensief samenwerken en eind 2013 de resultaten presenteren. Het project 'Dare to Have a Dream' is een project van Dutch Dream Foundation, een stichting die is ontstaan na het verschijnen van het boek 'Atilla's Dutch Dream'. Hierin vertelt Atilla Aytekin zijn zijn verhaal. Hoe hij opgroeit tussen twee culturen, de Nederlandse en de Turkse. En hoe het is om temidden van die culturen een onderneming op te bouwen, met vallen en opstaan. Atilla Aytekin is inmiddels een succesvol ondernemer.

De 20 nieuwe koppels zijn: Ilhan Done, Tur-Ned International Trading - Coert Beerman, Directievoorzitter Ra-bobank Rotterdam - Emrah Yurtmaz, Hasret & Molinos de Consuegra - Henk van den Broek, Directeur D-Reizen - Henriëtte Nakad, e-Court - Hikmet Cosgun, Member of the Board Triodor Software - Hasan Aras, Anka-Psy - Pier Eringa, Voorzitter RvB Albert Schweitzer Ziekenhuis - Ramzi Gouzzaf. RG Sports - Marja Kamsma, Lid van College van Bes-

tuur Avans Hogeschool - Sandra Ballij, Ctaste - Bart Karis, CEO Zeeman Textiel-supers - Najat Badloe Saidi, Your Facility Company - Leonard Kok, Directeur Di-enst Stedelijke Ontwikkeling Gemeente Den Haag - Renske Roet, Trainingsbure-au Jobtraining - Eric Kuisch, Senior EVP Netco KPN - Volkan Askan, Marshall Se-curity Services - Eduard Meyer, Direc-tor Lely Group - Nathalia van der Ark, Esthetica opleidingen - Thomas Pehr-son, CEO Festo Nederland - Samyra El Moudir-Bekour, Mono Decoratie - Mart Pfeiffer, Directeur Wholesale Rabobank Regio Schiphol - Selman Sen, CleanCom-pany - Chesley Rach, Plv. Algemeen di-recteur Gemeente Amsterdam - Kurtulu Orkun, Orkutel - Ruud Schellekens, CEO Siemens Nederland - Michel Dignum, Haakman Flowerbulbs - Robert Schud-deboom, Diplomaat Ministerie van Bui-tenlandse Zaken - Dilek Saruhan-Yildiz, SAB Trading - Frans van Steenis, Algeme-en directeur De Nederlandse Staatslo-terij - Kaji But, Sea Palace - Hassan Tagi, Managing Director ItaQ Interim Pro-fessionals - Aydin Ozad, Ermax Bouw - Jan Verkaik, Directeur Infrastructure Projects en lid MT C&C KPN - Lase Hu,

Derde editie Dare to Have Dream van startMatchbank Zuid-Holland Zuid; het nieuwe arbeidsmarktplatform voor de regio L.S. Hu Holding - Marco Vermin, Lid van de RvB Alfa Accountants

en Adviseurs - Steven de Lira, SilkBricks - Wieger Wagenaar, CFO Eureko Sigorta Achmea - Yvonne van Balkom, Allur - Sjoerd Keijser, Programma manager ‘De rode loper voor Groei’ Syntens.

DOnmez: Jaar:3 Nr: 30

ALLES OVER HET LEVEN

HABERISSN:1879-9981DECEMBER 2012

HaBer okUyor

onlar da SıZın GıBı

Fikri Demirtaş

kadir topbaştogan Oral

ali ihsan Ünal

Osman Çelik ismail taşpınar rahmi Gemril

Hamit karakuş

kamil saygı

Levent akçay

ibrahim Özgül

Yüksel evsen erdoğan Yüce - Hasan tanyerinilay külci

alexander Pechtoldarif Yakışır

turgut torunoğulları

murat ersoy

muhlis ayboğan

ahmet taşkan mehmet kabakyer

Fadime kılıçnebahat albayrak

Hülya Çelik

haber gazetesi hollanda

Documents