haber gazetesi

16
BESTE KRANT VAN NEDERLAND DECEMBER 2009 ARALIK Yıl:1 Sayı:1 HABER•NL haber nl H O L L A N D A N I N E N İYİ G A Z E T E S İ HABER Gazetemize 1 yıl- lık abone olan her abonemiz Rotterdam’daki fo- toğraf stüdyomuz- da, profesyonel fo- toğrafçı tarafın- dan, 1 saate varan fotoğraf seansı- na hak kazanacak. Abone olur olmaz randevu almakta acele ediniz. GAzetemizin TANITIM KAM- PANYASI DA- hilinde heR Abonemize 1 Adet 16 Gb kApASiteli USb Stick he- diYe ediYo- RUz. 2. SAY - fAmızdAki foRmdA iSte- nen bilGile- Ri bize UlAş- tıRıp, 1 Yıl- LIK ABONE BE- delini Öde- dikten Son- RAki 6 hAf- tA iÇinde, USb Stick’iniz AdReSinize UlAştıRılA- cAktıR. 2. SAYfAdAki Abone foRmUnU doldURUp bilGileRinizi UlAştıRın, 16 Gb’lik USb Stick AlmAYA hAk kAzAnın.... Aylık yayınlanacak olan hAbeR Gazetesi her ay abonelerin adreslerine postayla ulaşacak. bütün bunlardan başka yıl boyunca organize edeceğimiz etkinliklerden indirimli olarak faydalanabileceksiniz. düzenli yayınlayacağımız elektronik postalarla sizleri olası kampanyalardan haberdar edeceğiz ve pratik bilgiler paylaşımında bulunacağız. TTPO’dan “Türkiye’de yatırım olanakları” semineri 16 GB USB STICK HER AY 200 EURO BULMACA FOTOĞRAFA HİKAYE YARIŞMASI ÖDÜLLÜ MAKALE FOTOĞRAF TANIMA YARIŞMASI DAHA BİTMEDİ STÜDYODA FOTOĞRAF SEANSI HER ABONEYE BEDAVA KAZANMA FIRSATI VARAN1 VARAN2 VARAN3 VARAN4 50 EURO 50 EURO 50 EURO 50 EURO Devlet Bakanı Zafer Çağlayan, 50 civarında Türk işadamlarıyla birlikte Hollanda’ya resmi bir ziyaret gerçekleştirdi. 16 Aralık’a kadar süren 3 günlük resmi ziyaretin, Türkiye’nin ihraç ürünlerinin tanıtımı, firmalarımızın dış pazar paylarında artış sağlanması ve iki ülke arasındaki ticari ilişkilerin geliştirilmesi amaçlanıyor. Geçtiğimiz aylarda Hollanda Dış Ticaret Bakanı Frank Heemskerk Türkiye’yi ziyaret etmiş, Frank Heemskerk ve Devlet Bakanı Zafer Çağlayan, kriz ortamında yüzde 35 oranında azalan iki ülke arasındaki ticareti artırmayı hedefleyen iyi niyet bildirgesine imza atmışlardı. Dış Ticaretten Sorumlu Devlet Bakanı Zafer Çağlayan, ticari ve ekonomik ilişkilerin geliştirilmesi, karşılıklı yatırımların artırılması amacıyla Türk işadamlarıyla birlikte, Dış Ticaret Müsteşarlığı koordinatörlüğü ve İstanbul Tekstil ve Konfeksiyon İhracatçı Birlikleri (İTKİB) Genel Sekreterliği organizatörlüğünde düzenlenen sempozyuma da katılarak, 14 aralık tarihinde Hollanda'ya resmi bir ziyaret gerçekleştirdi. Devlet Bakanı Zafer Çağlayan Frank Heemskerk DEVLET BAKAN’I Zafer Çağlayan Hollanda’da “Başkonsoloslukta çalışan tüm arkadaşlarımız adına söylüyorum; her vatandaşımıza kapımız açık- tır. Hepsinin sorunlarıyla elimizden geldiğince bire bir ilgilenmeye çalışıyoruz. Herhalde bunun için ilk şart insanları sevmek. Sevgi olunca aramızda her sorunun aşılabileceğine inanıyorum.” Rotterdam Başkonsolosu Esen Altuğ, kendisiyle yaptı- ğımız söyleşide önemli konu- lara değindi. Eğitimden, lobi- ciliğe ve konsolosluk işlemle- ri konusunda E-Konsolosluk hizmetlerine değin farklı so- rularımızı yanıtlayan Esen Altuğ şu ifadelerde bulun- du: “Biliyorsunuz, özellik- le Türkiyemiz’in çok özel bir tarihi ve kültürel bir dokusu var. Maalesef bu kültürel do- kumuz, sadece Hollanda’da diyemeyeceğim, ama genel- de Avrupa’da çok iyi tanın- mamakta. Kültürel tanıtım için buradaki Türk köken- li vatandaşlarımıza da görev düşmekte. Görev bölgemizde yaşayan Türk sanatçılarımı- zın sergi/konser faaliyetleri- ne katılıyoruz. Başkonsolos- luk olarak 29 Ekim Cumhuri- yet Bayramı kutlamalarını bir kültürel faaliyetle birleştirme- “İLk şARt İNsANLARı sEvmEk” Hollanda Türk İşadamları Derneği’nin) düzenlediği 2009 Yılı Mali Genel Kurul Toplantısı, üyelerden bü- yük çoğunluğunun katılımıyla Etten-Leur şehrinde gerçekleştirildi. Ev sahipliğini Özgazi Holding Yöne- tim Kurulu Başkanı Şerif Aktürk’ün üstlendiği ge- nel kurul toplantısında yeni kararlar alındı. 19 Kasım 2009 tarihinde, Türk Ticareti Geliştirme Ofisi tarafından ‘Türkiye ile Ticaret ve Türkiye’de Yatırım Olanakları’ konulu bir seminer gerçekleştirildi Rot- terdam Ticaret Odası ve TicTurkey’nin katkısı ile orga- nize edilmiş olan seminer Rot- terdam Ticaret Odasında ya- pıldı. Türk Ticareti Geliştir - me Ofisi, Türkiye’de yer - leşik İhracatı Geliştir - me Merkezinin şubesi olup, 22 sene önce Rotterdam’da faali- yete başlamıştı. Geen gedragsproblemen bij allochtone jongeren Integratie wordt vaak gezien als oplossing bij gedragsprobemen, maar is dat wel zo? Orthopeda- goog Mitch van Geel, verbon- den aan universiteit van Leiden, deed onderzoek naar migranten jongeren op het VMBO en hij kwam tot een opmerkelijke conclusie. » 15’te » 12’de » 3’te Rotterdam Başkonsolosu Esen Altuğ ye çalışıyoruz. Almanya’da yaşayan karikatür sanatçı- mızın göç konulu bir sergi- sini Başkonsolosluğumuzda düzenledik. Önümüzdeki dö- nemde de burada yaşayan Türk sanatçılarımızın sanat- sal faaliyetlerine destek ver- meye devam edeceğiz. Ayrıca yeni bir uygulama- mızdan da bahsetmek istiyo- rum. Vatandaşlarımıza sunu- lan e-Konsolosluk hizmetle- ri çerçevesinde, “e-buluşma” uygulamasına Başkonso- losluğumuzda başlanmış- tır. Bu hizmetten de sadece e-Konsolosluk üyesi vatan- daşlarımız yararlanabiliyor. E-buluşma modülü sa- yesinde, e-Konsolosluk üye- si vatandaşlarımıza arzu ettikleri takdirde Başkon- solosluğumuzda randevulu işlem yaptırma imkanı ta- nınmaktadır.” VeyİS GÜnGÖr » 4’te Minareler kentin mi- mari zenginlikleridir İsviçre’de minare yasağı devam ederken, bir yan- dan da Amsterdam’ın Osdorp semtinde minare açılışı töreni yapıldı. nafİZe Şener » 7’de Siz Hollandalılaştı- ramadıklarımızdan mısınız? Ben je een Nederlandse Turk of een Turkse Nederlander diye bana ilk defa bir kaç bana ilk defa bir kaç ayHan TonCa » 5’te “Çılgın Türkler”, nereler- lerden... Nerelere…… Yeni bir gazete, yeni bir yıl ve yeni bir işdalı Yine mi bir yeni gazete daha diyeceksiniz. Evet bende ilk önce öyle dü- şünmüştüm. Yine bir yeni gazete daha. SedaT ÇaKIr » 8’de Yeni yıla girerken çıkan elinizdeki bu yeni gazete de olduğu gibi siz yeni bir cesaretle yeni işlere aHMeT SUaT arI » 13’te Farklı Açılardan Görebilmek Bir nesneyi tasvir edebil- mek için onun değişik açılar- dan nasıl göründüğünü bil- meniz gerekir. Bazan sade- ce görmek erdİnÇ SaÇan » 14’te MACHT Men hoeft de krant maar op te slaan om te zien dat “macht” op alle plaatsen te- genwoordig is. Bij een oorlog proberen de strijdende par- tijen elkaar

Upload: haber

Post on 23-Mar-2016

241 views

Category:

Documents


5 download

DESCRIPTION

Haber Gazetesi Sayi 1

TRANSCRIPT

Page 1: Haber Gazetesi

BESTE KRANT VAN NEDERLAND

DECEMBER 2009 ARALIK Yıl:1 Sayı:1

HABER•NL

haber•nl

HOLLANDA’NIN EN İYİ GAZETESİ

HABERGazetemize 1 yıl-lık abone olan her abonemiz Rotterdam’daki fo-toğraf stüdyomuz-da, profesyonel fo-toğrafçı tarafın-dan, 1 saate varan fotoğraf seansı-na hak kazanacak. Abone olur olmaz randevu almakta acele ediniz.

GAzetemizin TANITIM KAM-pANyASI DA-hilinde heR Abonemize

1 Adet 16 Gb kApASiteli

USb Stick he-diYe ediYo-RUz. 2. SAY-fAmızdAki

foRmdA iSte-nen bilGile-Ri bize UlAş-tıRıp, 1 Yıl-

LIK ABONE BE-delini Öde-dikten Son-RAki 6 hAf-tA iÇinde,

USb Stick’iniz AdReSinize UlAştıRılA-

cAktıR.

2. SAYfAdAki Abone foRmUnU doldURUp bilGileRinizi UlAştıRın, 16 Gb’lik USb Stick AlmAYA hAk kAzAnın....

Aylık yayınlanacak olan hAbeR Gazetesi her ay abonelerin adreslerine postayla ulaşacak.

bütün bunlardan başka yıl boyunca organize edeceğimiz etkinliklerden indirimli olarak faydalanabileceksiniz. düzenli yayınlayacağımız elektronik postalarla sizleri olası kampanyalardan haberdar edeceğiz ve pratik bilgiler paylaşımında bulunacağız.

TTPO’dan “Türkiye’de yatırım olanakları” semineri

ARALIK Yıl:1 Sayı:1 haber•nl

İ

HABER

GAzetemizin TANITIM KAMpANpANp yASIyASIy DA-hilinde heRAbonemize

1 Adet 16 Gb kApASpASp iteli

USb Stick he-diYe ediYo-RUz. 2. SAY-SAY-SAYfAfAf mızdAki

foRmdA iA iA Ste-nen bilGile-Ri bize UlAş-tıRıp, 1 Yıl-

LIK ABONE BE-delini Öde-dikten Son-RAki 6 hAf-tA tA t iÇinde,

USb Stick’iniz AdReSinize UlAştıRılA-

cAktıR.

ki Abone foRmUnU doldURUp bilGileRinizi ın, 16 Gb’lik USb Stick AlmAYA hAYA hAYA Ak kAzAnın....

TTPO’dan “Türkiye’de yatırım olanakları” semineri

16 GB USB STICK

HER AY 200 EURO

BUlmACAFOTOĞRAFA HİKAYE YARIŞMASIÖDÜllÜ mAKAlEFOTOĞRAF TANIMA YARIŞMASI

DAHA BİTMEDİ

dan, 1 saate varan fotoğraf seansına hak kazanacak. Abone olur olmaz randevu almakta acele ediniz.

dan, 1 saate varan fotoğraf seansıSTÜDYODA

FOTOĞRAF SEANSI

HER ABONEYE

BEDAVAKAZANMA FIRSATI

HER ABOABO ABO VARAN1

zetemizin KAM- HER AY

200 EURO200 EUROVARAN2

Rotterdam’daki fotoğraf stüdyomuzda, profesyonel fo

FOTOĞRAF TANIMA YARIŞMASIFOTOĞRAF TANIMA YARIŞMASI

STÜDYODA

VARAN3

Gazetesi her ay abonelerin adreslerine

DAHA BİTMEDİDAHA BİTMEDİ

VARAN4

50 EURO

50 EURO

50 EURO

50 EURO

Devlet Bakanı Zafer Çağlayan, 50 civarında Türk işadamlarıyla birlikte Hollanda’ya resmi bir ziyaret gerçekleştirdi. 16 Aralık’a kadar süren

3 günlük resmi ziyaretin, Türkiye’nin ihraç ürünlerinin tanıtımı, firmalarımızın dış

pazar paylarında artış sağlanması ve iki ülke arasındaki ticari ilişkilerin geliştirilmesi amaçlanıyor. Geçtiğimiz aylarda Hollanda Dış Ticaret Bakanı Frank Heemskerk Türkiye’yi ziyaret etmiş, Frank Heemskerk ve Devlet Bakanı Zafer Çağlayan, kriz ortamında yüzde 35 oranında azalan iki ülke arasındaki ticareti artırmayı hedefleyen

iyi niyet bildirgesine imza atmışlardı.

Devlet Bakanı Zafer Çağlayan, 50 civarında Türk işadamlarıyla birlikte Hollanda’ya resmi bir ziyaret gerçekleştirdi. 16 Aralık’a kadar süren

3 günlük resmi ziyaretin, Türkiye’nin ihraç ürünlerinin tanıtımı, firmalarımızın dış

pazar paylarında artış sağlanması ve iki ülke arasındaki ticari ilişkilerin geliştirilmesi amaçlanıyor.

Geçtiğimiz aylarda Hollanda Dış Ticaret Bakanı Frank Heemskerk Türkiye’yi ziyaret etmiş, Frank Heemskerk ve Devlet Bakanı Zafer Çağlayan, kriz ortamında yüzde 35 oranında azalan iki ülke arasındaki ticareti artırmayı hedefleyen

iyi niyet bildirgesine imza

Dış Ticaretten Sorumlu Devlet Bakanı Zafer Çağlayan, ticari ve ekonomik ilişkilerin geliştirilmesi, karşılıklı yatırımların artırılması amacıyla Türk işadamlarıyla birlikte, Dış Ticaret Müsteşarlığı

koordinatörlüğü ve İstanbul Tekstil ve Konfeksiyon İhracatçı Birlikleri (İTKİB) Genel Sekreterliği organizatörlüğünde düzenlenen sempozyuma da katılarak, 14 aralık

tarihinde Hollanda'ya resmi bir ziyaret gerçekleştirdi.

Devlet Bakanı Zafer Çağlayan Frank Heemskerk

Devlet Bakan’i Zafer Çağlayan Hollanda’da

“Başkonsoloslukta çalışan tüm arkadaşlarımız adına söylüyorum; her vatandaşımıza kapımız açık-tır. Hepsinin sorunlarıyla elimizden geldiğince bire bir ilgilenmeye çalışıyoruz. Herhalde bunun için ilk şart insanları sevmek. Sevgi olunca aramızda her sorunun aşılabileceğine inanıyorum.”

Rotterdam Başkonsolosu Esen Altuğ, kendisiyle yaptı-ğımız söyleşide önemli konu-lara değindi. Eğitimden, lobi-ciliğe ve konsolosluk işlemle-ri konusunda E-Konsolosluk hizmetlerine değin farklı so-rularımızı yanıtlayan Esen Altuğ şu ifadelerde bulun-du: “Biliyorsunuz, özellik-le Türkiyemiz’in çok özel bir tarihi ve kültürel bir dokusu var. Maalesef bu kültürel do-kumuz, sadece Hollanda’da diyemeyeceğim, ama genel-de Avrupa’da çok iyi tanın-mamakta. Kültürel tanıtım için buradaki Türk köken-li vatandaşlarımıza da görev düşmekte. Görev bölgemizde yaşayan Türk sanatçılarımı-zın sergi/konser faaliyetleri-ne katılıyoruz. Başkonsolos-luk olarak 29 Ekim Cumhuri-yet Bayramı kutlamalarını bir kültürel faaliyetle birleştirme-

“İLk şARt İNsANLARı sEvmEk”

Hollanda Türk İşadamları Derneği’nin) düzenlediği 2009 Yılı Mali Genel Kurul Toplantısı, üyelerden bü-yük çoğunluğunun katılımıyla Etten-Leur şehrinde gerçekleştirildi. Ev sahipliğini Özgazi Holding Yöne-tim Kurulu Başkanı Şerif Aktürk’ün üstlendiği ge-nel kurul toplantısında yeni kararlar alındı.

19 Kasım 2009 tarihinde, Türk Ticareti Geliştirme Ofisi tarafından ‘Türkiye ile Ticaret ve Türkiye’de Yatırım Olanakları’ konulu bir

seminer gerçekleştirildi Rot-terdam Ticaret Odası ve TicTurkey’nin katkısı ile orga-nize edilmiş olan seminer Rot-terdam Ticaret Odasında ya-pıldı. Türk Ticareti Geliştir-

me Ofisi, Türkiye’de yer-leşik İhracatı Geliştir-

me Merkezinin şubesi olup, 22 sene önce Rotterdam’da faali-yete başlamıştı.

Geen gedragsproblemen bij allochtone jongeren

Integratie wordt vaak gezien als oplossing bij gedragsprobemen, maar is dat wel zo? Orthopeda-goog Mitch van Geel, verbon-den aan universiteit van Leiden, deed onderzoek naar migranten jongeren op het VMBO en hij kwam tot een opmerkelijke conclusie. » 15’te

seminer gerçekleştirildi Rotseminer gerçekleştirildi Rot-terdam Ticaret Odası ve terdam Ticaret Odası ve TicTurkey’nin katkısı ile orgaTicTurkey’nin katkısı ile organize edilmiş olan seminer Rotnize edilmiş olan seminer Rotterdam Ticaret Odasında yaterdam Ticaret Odasında yapıldı. Türk Ticareti Geliştirpıldı. Türk Ticareti Geliştir-pıldı. Türk Ticareti Geliştir-pıldı. Türk Ticareti Geliştir

me Ofisi, Türkiye’de yerme Ofisi, Türkiye’de yerleşik İhracatı Geliştirleşik İhracatı Geliştir

me Merkezinin şubesi olup, 22 sene önce Rotterdam’da faaliyete başlamıştı.

seminer gerçekleştirildi Rotterdam Ticaret Odası ve TicTurkey’nin katkısı ile organize edilmiş olan seminer Rotterdam Ticaret Odasında yapıldı. Türk Ticareti Geliştir

me Ofisi, Türkiye’de yerleşik İhracatı Geliştirleşik İhracatı Geliştir

me Merkezinin şubesi olup, 22 sene önce Rotterdam’da faaliyete başlamıştı. » 12’de

» 3’te

Rotterdam Başkonsolosu Esen Altuğ

ye çalışıyoruz. Almanya’da yaşayan karikatür sanatçı-mızın göç konulu bir sergi-sini Başkonsolosluğumuzda düzenledik. Önümüzdeki dö-nemde de burada yaşayan Türk sanatçılarımızın sanat-sal faaliyetlerine destek ver-meye devam edeceğiz.

Ayrıca yeni bir uygulama-mızdan da bahsetmek istiyo-rum. Vatandaşlarımıza sunu-lan e-Konsolosluk hizmetle-ri çerçevesinde, “e-buluşma” uygulamasına Başkonso-losluğumuzda başlanmış-tır. Bu hizmetten de sadece e-Konsolosluk üyesi vatan-daşlarımız yararlanabiliyor.

E-buluşma modülü sa-yesinde, e-Konsolosluk üye-si vatandaşlarımıza arzu ettikleri takdirde Başkon-solosluğumuzda randevulu işlem yaptırma imkanı ta-nınmaktadır.”

VeyİS GÜnGÖr

» 4’te

Minareler kentin mi-mari zenginlikleridirİsviçre’de minare yasağı devam ederken, bir yan-dan da Amsterdam’ın Osdorp semtinde minare açılışı töreni yapıldı.

nafİZe Şener

» 7’de

Siz Hollandalılaştı-ramadıklarımızdan mısınız?Ben je een Nederlandse Turk of een Turkse Nederlander diye bana ilk defa bir kaç bana ilk defa bir kaç

ayHan TonCa

» 5’te

“Çılgın Türkler”, nereler-lerden... Nerelere……

Yeni bir gazete, yeni bir yıl ve yeni bir işdalıYine mi bir yeni gazete

daha diyeceksiniz. Evet bende ilk önce öyle dü-şünmüştüm. Yine bir yeni gazete daha.

Yeni bir gazete, yeni bir yıl ve yeni bir işdalı

SedaT ÇaKIr

» 8’de

Yeni yıla girerken çıkan elinizdeki bu yeni gazete de olduğu gibi siz yeni bir cesaretle yeni işlere

aHMeT SUaT arI

» 13’te

Farklı Açılardan GörebilmekBir nesneyi tasvir edebil-mek için onun değişik açılar-dan nasıl göründüğünü bil-meniz gerekir. Bazan sade-ce görmek

erdİnÇ SaÇan

» 14’te

MACHTMen hoeft de krant maar op te slaan om te zien dat “macht” op alle plaatsen te-genwoordig is. Bij een oorlog proberen de strijdende par-tijen elkaar

Page 2: Haber Gazetesi

HABER 2DECEMBER / ARALIK 2009

COLOFON

Değerli okuyucular,Günümüzde zaman tarih boyun-

ca hiç olmadığı kadar hızlı akıp geçmekte. Tabii bununla göreceli bir hızlı akıp geçişi kasdediyorum. Tarihin hiçbir döneminde olmadığı kadar teknolojik gelişmeler baş-döndürücü bir hızla alabildiğine ilerliyor. Teknolojik gelişmele-rin beraberinde sa-dece huzur ve mut-luluğu getirmediği açık. Bazen getir-diği kadar da, hat-ta daha da fazlası-nı götürebiliyor. B a t ı ’ n ı n

içinde bulunduğu yabancılaşma sendro-mu bu gidenlere en somut örneklerden bi-ridir. Yabancılaşma ve bireyselliği; içinde bulunduğumuz sistemin azametine müte-allik, biz de ciğerlerimize bol bol dolduru-yoruz, Doğu kökenli kültür elçileri olarak. Bazılarımız elçiliği çoktandır unutmuş va-ziyette, bir zamanlar mensubu olduğumuz yüce değerlerin varlığının bile farkında de-ğiliz. İnsanın ciğerlerini sarmayagörsün böyle bir yabancılaşma; artık iliklerimize kadar işlemiş bir haldeki modernpranga-ları pek sorun etmiyoruz. Belki bizim için, hala o yüce değerleri aramak maksadıyla

yola çıkmak için çok geç değil. Ama bah-sini ettiğimiz yabancılaşma, insa-

nın en derin hücrelerine sira-yet ettikçe, içinden çıkılamaz ve baş edilemez bir dert hali-ne geliyor.

Batı kaynaklı düşünce sistemi bizleri sadece başa-rıya odakladığı için bunun dışında daha ulvi bir he-def göremiyoruz. Başarı-lı olma yolunda insani ve evrensel değerlerimizden ödün vermeyi bir ka-yıp olarak algılamadığı-mız için de, kendisinden başkasını beğenmeyen ve sev(e)meyen var-lıklar haline geliyoruz. Bundan kurtulabilme-nin ana çarelerinden biri “artık yeni bir şey

söylemek lazım” oldu-ğudur. Hergün, her haf-

ta, her ay, her yıl, artık yeni bir şeyler söylemek lazım. Sa-dece kendimizi kurtarma-mızın artık bize yetmediğini görmemiz lazım. Zira kendi-mizi kurtarırken sevdikleri-mizi, uğruna canlar verdik-lerimizi kaybedersek, aslında kendimizi kurtarmış olmu-yoruz elbette.Bedenen ken-dimizi kurtarmış olsak bile, zihin akıl ve ruh düzeyinde birlikte olduklarımızı kaybet-

miş oluyoruz. Yani hakiki bir-likteliği.

Artık yeni bir şeyler söy-

lemek de; tek başına, tarihin ve sadece ba-şarıya, daha çok kazanmaya endeksli olan başdöndürücü teknolojik gelişmelerin, bizi silindir gibi ezip geçen o güçleri karşı-sında, çok bir şey ifade etmiyor belki. Şim-di yeni bir şey düşünmek lazım, şimdi yeni bir şey planlamak lazım, şimdi yeni bir ey-lem lazım.

Şimdi kaybolan o değerleri yeniden bulmak lazım. Bulmak için aramamız ge-rekiyor. Aramayı da bir yerden başlatma-mız gerekiyor. Aradığımız doğru şeyi bul-mak için, dil ve kültür en vazgeçemeyece-ğimiz ögelerdir. Ne aradığımızı bilmiyor-sak, zaten baştan kaybetmişizdir. O halde gün be gün kaybedegeldiğimiz ve her yıl 1 yaş daha alan her insanın bunu kesinlik-le teyid edeceği gibi, kaybettiğimiz değer-lere doğru bir arayışa çıkalım. Bu yolda yal-nız ve tek başına olmadığınıza emin olun. Her insan kendi geleceğinde, mutlaka geç-mişinden bir şeyler arar. Bulduğunda ise bunu en çok sevdiklerine, değer verdikleri-ne aktarmak ister.

Bu güzellikler uğrunda harcanan gay-retler ne bir kayıptır zannımca; ne de bir rakibe yönelik tavırdır. Bu gösterilen efor-lar, sonuçta hep aynı değerleri arama ve bunları paylaşma uğruna olduğu için bun-dan zararlı çıkacak olan da yoktur; aklı-nı kullananlar için. Aynı kulvarlarda yürü-menin daha çok pragmatik yönleri olma-lı. Zira maksat, kişisel başarı değil, toplum-sal ve kurumsal değerleri yeniden üretebil-me çabasıdır. Başarı ise, bunun zaten doğal bir sonucudur. Değer üretilen yerlerde, ba-şarı sonucu da kaçınılmazdır. O halde, tek başına rasyonel olarak düşünmek yetmi-yor. Bir formül üretilecekse, sevdiklerimiz, bizi sevenler ve aynı değerler uğruna birta-kım çalışmaları yapanlar da, bu formülde bir bileşen olarak, bir faktör olarak muhak-kak yer almalı. Hakikaten mutlu olan insan, bir başkasını da gerçek mana da mutlu ede-bilen insandır. Öyle olmasaydı, milyarlar-ca yıldız içeren evrende her insan dünyalar kadar dünyalara sahip, etrafındaki her şe-yin efendisi, ama tek başına olurdu.

Güzelliğin on par’etmez Bu bendeki aşk olmasa Eğlenecek yer bulaman Gönlümdeki köşk olmasa

(Aşık Veysel Şatıroğlu)

ARTIK YENİ BİRŞEYLER SÖYLEMEK LAZIM

Yandaki bilgileri eksiksiz doldurup aşağıdaki e-mail ya da posta adresimize verilerinizi ulaştırdığınızda aboneliğiniz başlatılacaktır.

Posta adresi:HABER Laan op Zuid 4743071 AB Rotterdam

[email protected]: 010 -2 900 900

HABER:010- 2 900 900HABER Gazetesi aylık yayınlanır

Adı - Soyadı (Naam) :

Adres - (Adres) :

Posta Kodu (Postcode) :

Şehir - (Woonplaats) :

Banka no - (Rekeningnr.) :

Tarih - (Datum) :

Yıllık abone bedeli olan 29,- EURO’nun 1 defaya mahsus olmak üzere yukarıda yazılı olan banka hesabımdan çekilmesine onay verdiğimi beyan ederim. (Hierbij machtig ik HABER om eenmalig van bovengenoemde rekening, af te schrijven, een bedrag van 29,- EURO).

Akkoord :

İrtibatımizın sürekliliği için aşağıdaki bilgileri isteğiniz dahilinde doldurabilirsiniz. Cep telefonu - (Mobiel) : Doğum tarihi - (Geb.dat.) : E-posta - (E-mail) :

een maandelijkse uitgave van:

laan op zuid 474 3071 Ab Rotterdam010 - 2 900 900

website:www.haber.nl

distributie:[email protected]

advertenties:[email protected]

abonnementen:[email protected]

hoofdredactie:ıbrahim karaman

Art direction & fotografie:MFK

Repr. den haag ilknur Öztürk

Repr. Amsterdammurat taş

Repr. eindhovenAli Yücel

Repr. Arnhem en nijmegenkürşat bal

Repr. limburgmuzaffer bozaslan

Rafjes:Rafih berkane

HABER

Try n

ot to

bec

ome a

man

of s

ucce

ss, b

ut ra

ther

try t

o be

com

e a m

an o

f val

ue (A

lber

t Ein

stein

)

Drs. İbrahim Karaman is de hoofdredacteur van HABER.

döndürücü bir hızla alabildiğine ilerliyor. Teknolojik gelişmele-rin beraberinde sa-dece huzur ve mut-luluğu getirmediği açık. Bazen getir-diği kadar da, hat-ta daha da fazlası-nı götürebiliyor. B a t ı ’ n ı n

Bazılarımız elçiliği çoktandır unutmuş vaziyette, bir zamanlar mensubu olduğumuz yüce değerlerin varlığının bile farkında değiliz. İnsanın ciğerlerini sarmayagörsün böyle bir yabancılaşma; artık iliklerimize kadar işlemiş bir haldeki modernprangaları pek sorun etmiyoruz. Belki bizim için, hala o yüce değerleri aramak maksadıyla

yola çıkmak için çok geç değil. Ama bahsini ettiğimiz yabancılaşma, insa

nın en derin hücrelerine sirayet ettikçe, içinden çıkılamaz ve baş edilemez bir dert haline geliyor.

sistemi bizleri sadece başarıya odakladığı için bunun dışında daha ulvi bir hedef göremiyoruz. Başarılı olma yolunda insani ve evrensel değerlerimizden ödün vermeyi bir kayıp olarak algılamadığımız için de, kendisinden başkasını beğenmeyen ve sev(e)meyen var

ğudur. Hergün, her hafta, her ay, her yıl, artık yeni

bir şeyler söylemek lazım. Sadece kendimizi kurtarmamızın artık bize yetmediğini görmemiz lazım. Zira kendimizi kurtarırken sevdiklerimizi, uğruna canlar verdiklerimizi kaybedersek, aslında kendimizi kurtarmış olmuyoruz elbette.Bedenen kendimizi kurtarmış olsak bile, zihin akıl ve ruh düzeyinde birlikte olduklarımızı kaybet

miş oluyoruz. Yani hakiki birlikteliği.

Artık yeni bir şeyler söy

Page 3: Haber Gazetesi

HABER3 DECEMBER / ARALIK 2009

Hollanda Türk İşadamları Derneği’nin (HOTİAD) düzenlediği 2009 Yılı Mali Genel Kurul Toplantısı, üyelerden büyük çoğunluğunun katılımıyla Etten-Leur şehrinde gerçekleştirildi. Ev sahipliğini Özgazi Holding Yö-netim Kurulu Başkanı Şerif Aktürk’ün üstlendiği genel kurul toplantı-sında yeni kararlar alındı. Genel Kurul’da oy çokluğuyla alınan kararlar neticesinde, yönetim kurulu sayısı dokuza çıkarılırken, Ali Bekdur, Me-tin Yılmaz ve Şahin Güneş yönetim kurulu üyeleri olarak seçildiler. Top-lantıya başından itibaren katılan Türkiye’nin Lahey Büyükelçiliği Tica-ret Başmüşaviri Engin Ertekin, HOTIAD’ın üstlendiği misyondan övgüyle bahsetti.Ertekin “Hollanda’daki Türk işadamlarımızın bu seviyeye gel-mesinden gurur duyuyoruz. Ticaret müşavirliğimiz olarak yapılan çalış-malarınızın her zaman yanında olacağız” ifadelerini kullandı.

HOTİAD Mali Genel Kurul Toplantısı’na ev sahipliği yapan Şerif Aktürk, kendi çalışan-larıyla birlikte misafirlerini olağanüstü misafirperverlikle ağırladı. Erzurum yöresinin ünlü cağ kebabını hazırlattıran Şerif Aktürk, tüm gün boyunca misafirleriyle tek tek il-gilendi ve bol bol et yemelerini istedi. Cağ kebabını ilk defa tadan bazı misafirler beğe-nilerini dile getirdiler.

Seray Holding Yönetim Kurulu Baş-kanı Recep Doğanyiğit yoğun ısrarla-ra dayanamayarak, tek başına girdiği tek elle cağ kebabı yeme yarışmasını birincilikle bitirdi.

HOTIAD Eski Başkanı Mehmet Soytürk’e başarı plaketi verildi

Turgut Torunoğulları “Son dönemde Avrupa’nın çeşitli ülkelerine Sayın Cumhurbaşkanımız’dan bakanlarımıza kadar bir çok üst düzey katılım-

cılar geldi. Kendileriyle kişisel olarak görüş-melerimde HOTİAD olarak isteklerimizden de söz ettim” dedi.

Torunoğulları açılış konuşmasında ilginç bir benzetme yaptı. Global krize işaret eden To-runoğulları “Biz bu krizde bulutların dağıl-masını bekleyip yıldızlara kavuşmak yerine, hepimiz birer yıldız olduk” diyerek, HOTI-

AD üyelerinin 2009 yılında da başarıları-na devam ettiklerini söyledi.

nilerini dile getirdiler.gilendi ve bol bol et yemelerini istedi. Cağ kebabını ilk defa tadan bazı misafirler beğenilerini dile getirdiler.

Turgut Torunoğulları “Son dönemde Avrupa’nın çeşitli ülkelerine Sayın Cumhurbaşkanımız’dan bakanlarımıza kadar bir çok üst düzey katılım

cılar geldi. Kendileriyle kişisel olarak görüşmelerimde HOTİAD olarak isteklerimizden de söz ettim” dedi.

Torunoğulları açılış konuşmasında ilginç bir benzetme yaptı. Global krize işaret eden Torunoğulları “Biz bu krizde bulutların dağılmasını bekleyip yıldızlara kavuşmak yerine, hepimiz birer yıldız olduk” diyerek, HOTI

AD üyelerinin 2009 yılında da başarılarına devam ettiklerini söyledi.

nilerini dile getirdiler.

Turgut Torunoğulları “Son dönemde Avrupa’nın çeşitli ülkelerine Sayın Cumhurbaşkanımız’dan bakanlarımıza kadar bir çok üst düzey katılım

cılar geldi. Kendileriyle kişisel olarak görüşmelerimde HOTİAD olarak isteklerimizden de söz ettim” dedi.

Torunoğulları açılış konuşmasında ilginç bir benzetme yaptı. Global krize işaret eden Torunoğulları “Biz bu krizde bulutların dağılmasını bekleyip yıldızlara kavuşmak yerine, hepimiz birer yıldız olduk” diyerek, HOTI

bakanlarımıza kadar bir çok üst düzey katılımcılar geldi. Kendileriyle kişisel olarak görüşmelerimde HOTİAD olarak isteklerimizden de

Torunoğulları açılış konuşmasında ilginç bir benzetme yaptı. Global krize işaret eden Torunoğulları “Biz bu krizde bulutların dağılmasını bekleyip yıldızlara kavuşmak yerine, hepimiz birer yıldız olduk” diyerek, HOTI

AD üyelerinin 2009 yılında da başarılarına devam ettiklerini söyledi.

bakanlarımıza kadar bir çok üst düzey katılımcılar geldi. Kendileriyle kişisel olarak görüşmelerimde HOTİAD olarak isteklerimizden de

Torunoğulları açılış konuşmasında ilginç bir benzetme yaptı. Global krize işaret eden Torunoğulları “Biz bu krizde bulutların dağılmasını bekleyip yıldızlara kavuşmak yerine, hepimiz birer yıldız olduk” diyerek, HOTI

AD üyelerinin 2009 yılında da başarılarına devam ettiklerini söyledi.

tek elle cağ kebabı yeme yarışmasını birincilikle bitirdi. birincilikle bitirdi.

HOTIAD Eski Başkanı Mehmet Soytürk’e başarı plaketi verildi

Turgut Torunoğulları “Son dönemde Avrupa’nın çeşitli ülkelerine Sayın Cumhurbaşkanımız’dan bakanlarımıza kadar bir çok üst düzey katılım- plaketi verildibakanlarımıza kadar bir çok üst düzey katılım

cılar geldi. Kendileriyle kişisel olarak görüş-melerimde HOTİAD olarak isteklerimizden de

Torunoğulları açılış konuşmasında ilginç bir benzetme yaptı. Global krize işaret eden Torunoğulları “Biz bu krizde bulutların dağılmasını bekleyip yıldızlara kavuşmak yerine, hepimiz birer yıldız olduk” diyerek, HOTI-

AD üyelerinin 2009 yılında da başarıları

Torunoğulları açılış konuşmasında ilginç bir benzetme yaptı. Global krize işaret eden To-runoğulları “Biz bu krizde bulutların dağıl-masını bekleyip yıldızlara kavuşmak yerine,

-AD üyelerinin 2009 yılında da başarıları-

birincilikle bitirdi.

HOTIAD Eski Başkanı Mehmet Soytürk’e başarı plaketi verildi

YOĞUN TRAFİK

İLGİNÇ BENZETME

HABER3 DECEMBER / ARALIK 2009

HoTİad Malİ Genel KUrUlU renKlİ GeÇTİ

laan op zuid 480 ● 3071 Ab Rotterdamtel: 010-4230513

HOTIAD Yönetim Kurulu Başkanı Turgut Torunoğulları Mehmet Soytürk

Hasan KaramanYetkili Acenta

7/24 hizmetinizdeyiz...

Tel: 077-354 82 56GSM: 0628-494 308

e-mail: [email protected]

Hollanda ve Almanya’dan Türkiye’nin her noktasına

uçak bileti temin edilir

� Metal raflar / Ahşap raflar � Vitrinler – vitrin tezgahları � Pasta / ekmek reyonları � Barkodlu elektronik kasa sistemleri � Duvar soğutucuları (sütlük-paket et) � Freezer / Meşrubat dolapları � Soğutuculu meyve/sebze dolapları � Et doplaları ve kasap malzemeleri � Döner ve mutfak ekipmanları � Klimalar, motor ve motor grupları � Soğuk ve derindondurucu odaları

[email protected] www.aclass.nl [email protected] www.aclass.nl tel: 06 30 - 35 60 40

İÇ VE DIŞ MEKAN REKLAM TASARIMI YAPILIR

Süpermarket, Döner Dükkanları, Elektronik ve Tekstil Mağazaları için Aradığınız Tüm Malzemelerin Gerçek Adresi

profesyonel düğün fotoğrafları

MfK

0 6 2 8 5 9 6 9 6 1

HOTIAD Yeni BaşkanıTurgut Torunoğulları

HOTIAD Eski BaşkanıMehmet Soytürk

Sevgili okurlar, bildiğiniz gibi yeni yıla artık sayılı günler kaldı. Ve Osmanlı restoranlarında sizler için çok güzel, çok özel proğramlar hazırlandı. Farklı ve huzurlu bir ortamda zaman geçirip eğlenmek isteyenler aşağıdaki numaralarımızdan bizimle bağlantıya geçip rezervasyonlarınıyaptırabilirler.

Osmanlı restoranlarında alkolsüz, huzurlu bir ortamda yılbaşını gecirmeye ne dersiniz?

Yerlerimiz kısıtlı sayıda kalmıştır. Rezervasyonlarınızı acele yapmanız tavsiye edilir.

Restaurant la Cuisine Ottoman www.ottomaansrestaurant.nl

Restaurant Ottoman Sarnicwww.sarnic.nl

http://ottomaansrestaurant.hyves.nl/fotos

Proğram başlangıç saati 18.00Restoran kapasitesi: 300 kişilik

Sınırsız açık büfe - birbirinden güzel soğuk ve sıcak yemekler - tatlılar - Sınırsız içecekHüseyin Badilli ile canlı pop müzik akşamıDj Ottoman ile en hareketli oyun havaları

Özel sürpriz yılbaşı hediye cekilişi

Ottoman Sarnic RotterdamRezervasyon tel: 010 - 29 00 388

www.sarnic.nlPrijs: P.p € 49,50

Yılbaşı proğramımız Rotterdam Ottoman Sarnıç

Proğram başlangıç saati 18.00Restoran kapasitesi: 100 kişilik

Zengin yılbaşı menüsü karışık meze, karışık şiş, karışık tatlı - Sınırsız içecek

Pop alaturkanın kralı Kaan ile muhteşem güzel bir gece

Dj İvedik ile en güzel oyun havaları Özel sürpriz yılbaşı çekilişi

Ottoman UtrechtRezervasyon tel: 030 - 21 48 268

www.ottomaansrestaurant.nlPrijs: P.p €49,50

Yılbaşı proğramımız Ottoman Utrecht

HABER:010- 2 900 900

Page 4: Haber Gazetesi

HABER 4DECEMBER / ARALIK 2009

İsviçre’de minare yasağı devam eder-ken, bugün Amsterdam’ın Osdorp sem-tinde minare açılışı töreni yapıldı. Niza-mi Alem Federasonuna ait olan Süleyma-niye Camii’nin çifte minaresi var. Üç ta-rafı beş on katlı binalarla çevrilmiş cami-nin. Yol üstüne yer alan bu cami, her ha-liyle İslam’ın ve müslümanların somut bir sembolü olarak duruyor.

Çifte minare açılışına başta Osdorp Belediye başkanı bayan Marjo Teuling ol-mak üzere çeşitli yönetciler, minareyi yapan inşaat şirketi temsilcileri, Türkiye’den Büyük Birlik Partisi genel başkanı Yalçın Topcu ve çok sayıda temsilci ve vatandaş katıldı.

Yapılan konuşmaları dikkatle izle-dim. Konuşmaların baştan sona içerdiği mesaj, Süleymaniye Camii minarelerinin Amsterdam’ın Osdorp semtine bir zenginlik kattığı yönündeydi. Demek ki her şeyde ol-duğu gibi, Avrupa’daki minare meselesinde de, önemli olan, olaya nereden ve nasıl bak-tığınızdır. Minarelerin şehir mimarisine zen-ginlik kattığı düşüncesinden bakarsanız, açı-lışta olduğu gibi minarelerin kentin güzel-leştiriğini görürsünüz, hissedersiniz ve böy-le düşünmeye başlarsanız. Yok İsviçre Adalet Bakanının olaya baktığı gibi, minare yasağı referandumu aslında radikal islama karşı ya-pılmıştır. Dolayısiyle, sanki camilerin mina-

relerinin radikal islamı temsil ediyor gafle-tinde ve ce-

haletinde bulunabi-lirsiniz.

Her iki örnek-ten, yani

İsviçre’deki minare yaşağından ve Amsterdam’daki minare açılışındaki me-sajdan hareketle Avrupa’da yaşayan müs-lümanların gelişmelerden kendilerine ders çıkartmaları gerekmektedir.

Her şeyden önce İsviçre örneği ve Avrupa ülkelerinin bir çoğunda yönetim-lere hakim olan zihniyetin temsil ettiği dü-şünce, ne yazıkki, çoğulculuk yerine tek kültürlülüktür. Bunu siyasetciler ‘müslü-manlar Avrupa ülkelerinde yaşıyorlarsa, yasalarımızı kabul etmeleri, aksi takdirde ülkelerine geri dönmeleri’ gerekmektedir şeklinde ortaya koymaktalar. Kabul ede-limki bu tür düşünceye sahip olanların sa-yısı Avrupa’da her geçen gün artmaktadır. Bu grupta yer alanlar Avrupa kökenli ol-mayanlara hor bakmaktalar, özellikle müs-lümanların ve islamın Avrupa için bir teh-dit oluştuduğunu savunmaktalar.

Buna karşılık, genellikle sol düşü-nürler ve sosyalistler, yeşiller, bazı libe-raller veya bazı inançlı demokratlar fark-lılıkların Avrupa için bir zenginlik oldu-ğunu ve inanç özgürlüğünü savunmakta-lar. Avrupa’da insanların din, ırk, dil, kül-tür, yaşam biçimi gözeltilmeksizin birlik-te yaşayabilmelerini, hiç bir şekilde ayırım yapılmamasını savunmaktalar.

Batı’da genel anlamda mücadele, tar-tışma ve kavga bui ki görüş arasında cere-yan etmekte ve bundan böylede edecektir. Daha farklı bir ifadeyle; Batı düşüncesi bu-gün felfesi anlamda çok önemli bir sınavla karşı karşıyadır. Bu sınavda ya çok kültür-lülüğü savunanlar kazanacak ve demokra-si, insan hakları ve çoğulculuk hakim un-sur olacak. Ya da bunun tam tersi, Avru-pa merkezcilik öne çıkacak ve çatışma, ay-rışma, ötekileştirme, horlama hakim un-sur olacak.

Göçmenler, ya da müslümanlar bu mücadelenin neresinde yer alacağız? El-

bette ikinci grupta, yani çoğulculuğu savunanların yanında yer alacağız. Bu gruplarla ortak çalışmalar ya-pacağız. Çalışmalarımızda inancı-mız, kültürümüz ve değerlerimiz

hakkında ikinci grubun üyelerini donatacağız. Onlara neler düşündüğü-

müzü anlatacağız. Amsterdam’daki minare açılışı töreninde olduğu gibi Hollandalı ve Avrupalı dostlarımız, minarelerin kentin mimari zenginlikleri olduğunu söyleye-cekler. İyi diyalog ve ilişki kurduğumuz takdirde bu davranışı sergileyecek yeter-li Avrupalı düşünür, siyasetcı, yazar ve gazeteci olduğuna inanmaktayım.

Kaldıki, İsviçre’deki referandum bize bir gerçeği gostermiştir. Mina-

re yasağına evet diyenlerin çoğunlu-ğu müslümanların bulunmakdıkları köy-ler ve kasabalardandır. Hayır diyenlerin çoğunluğunu ise müslümanların yaşa-dıkları büyük kentler oluşturmuştur. Bu tablo bize çok açık bir şekilde şunu gös-termektedir. İslam ve müslümanlarla ta-nışmayan Avrupalılar daha kolay korku propogandalarından etkilenmekteler.

O zaman, müslüman bireylere ve sivil toplum örgütlerine düşen görev çok açık ve net bir şekilde ortadadır. İçinde yaşadığımız ülekenin sağdu-yulu insanlarıyle, kurum ve kuruluş-larıyla daha çok ortaklıklar yapmak,

iletişim kurmak, işbirliği ve birlikte çalışmalar yapmak ve kamuoyu-nu etkileyecek yeni projeler üret-

mektir.

MİNARELER KENTİN MİMARİ ZENgİNLİKLERİDİR

Veyis Güngör is advisuer van SMHO (Samenwerkende Moslims Hulp Organisaties) in Amsterdam. Tevens is hij voorzitter van UETD Nederland (Union of European Turkish Democrats).

Financieel AdviesbureauBEYAZTAS

Muhasebe

Mali Müşavirlik

Yatırım Projesi

İşletme Kuruluşu

İşletme Analizi

Personel ve Maaş İşleri

Hukuki Danışmanlık

Pazar Araştırması

Vergi Formülleri

Her Türlü Vergi Takibi

İthalat İhracat

Firmalara Temsilcilik

Charles Petitweg 7 - 10 4827 HJ Breda Postbus 6424 4802 HK Breda Telefon: 076 - 520 79 07 Fax: 076 - 522 71 76 E-mail: [email protected]

Tecrübe, Güven ve Kalite

Tel: 030-8890206E-fax: 0847-292120

E-mail: [email protected]: www.profa.nl

Becon nr: 490.532Tafelbergdreef 36

3564 AB Utrecht

Belastingadvies

Aangiften inkomstenbelastingAangiften vennootschapsbelasting

Opstellen jaarcijfers

Lid van College

Belastingadviseurs

BelastingadviesOpstellen jaarcijfers

Brielselaan 1353081 AB RotterdamTelefoon : 010 - 485 84 88GSM: 0653 - 35 46 40

Voor al uw drukwerk [email protected]

www.drukkerijdeniz.nl

Betaalbaar website met webshop?

www.itnt.nl 0653-53 33 58

website v.a. € 399webshop v.a. € 999

Bel ons voor een afspraak!

DDijkman

o f f s e t

Contact: Visseringweg 40 1112 AT DiemenPostbus 1284 1000 BG Amsterdam

Tel: 020 - 398 08 08Fax: 020 - 398 08 99Web: www.dijkman.nlE-mail: [email protected]: Zo 20:00 t/m vrij 23.00

Dijkman Offset staat voor service, kwalit-eit en aandacht voor de wensen van onze klanten.

De produkten die van onze moderne full colour pers rollen zijn onder te verdelen in nieuwsbladen, vereni-gingsbladen, special interest bladen, free ad papers en huis aan huis bladen.

Page 5: Haber Gazetesi

HABER5 DECEMBER / ARALIK 2009

projectbureau Wij detacheren sinds 1994

Adres: laan op zuid 392 3071 AA Rotterdam

telefoon: 010-480 81 84telefax: 010-480 09 68

Website: www.amanos.nlemail: [email protected]

GÜVENLİK SİSTEMLERİNDE DOĞRU ADRES

Schiedamseweg 2133026 AN Rotterdam

www.adacams.nl

010-462 35 69

Uzmanına

danışmak bir

başka olurstand nr.84stand nr.84stand nr.84stand nr.84stand nr.84stand nr.84stand nr.84stand nr.84stand nr.84stand nr.84stand nr.84

Bezoek ons op

Yine mi bir yeni gazete daha diye-ceksiniz. Evet bende ilk önce öyle dü-şünmüştüm. Yine bir yeni gazete daha. Aynı yüzlerce dernek ve teşkilatımız gibi onlarca dergi ve gazetelerimiz var. Neden bir gazete daha?

Bu sorulara cevap ararken düşün-düm de; ya bu Türkler nerelerden ne-relerede geldiler şu kısa bir zamanda Hollanda’da.

Hatırlar mısınız 60’lı ve yetmiş-li yıllarda haber alma ve haberleşme nasıl zordu. Ben yetmişli yılları hatır-larım. Türkiye’den haber alma mek-tupla, teleksle veya telefon varsa, tele-fonla olurdu. Tabii bir radyo da vardı: Türkiye’nin Sesi Radyosu. Hatırladı-ğım kadarıyla, 19 MHz kısa dalgadan çekiyordu. Çok zor anlaşılırdı sesleri. Babam bazen “ajans” dinlerdi, bazan maç. Maçı bazen ben de dinlerdim; o zamanlar spiker “şut ve .....!”; he-men oralarda radyo karışırdı; Arapça ve başka tanımadığımız dillerde cızır-tılı konuşmalara araya girerdi. Şimdi “şuttan sonra gol oldu mu olmadı mı?” heyecanı ile, radyonun düğ-mesini birkaç milim sağa veya sola çevirerek, Türkçe sesleri duymak için çaba gösterirdik veya ante-ni biraz sağa ve sola oynatırdık.

Daha sonraları radyo ola-rak Budapeşte radyosu, Köln radyosu vardı ve Hollanda’da NPS Türkçe yayınları çıktı. Ne rahat dinleyebiliyorduk bunları hiç kesilmeden. Sonraları tabii televizyonda da Türkçe proğram-lar çıktı. Hatırlasınız... Alman ZDF kanalında “Türkiye’den mektup var Proğramı” ve WDR’de “Sizin Vatan, Bizim Va-tan”. Tabii Hollanda’da “Pasaport” adlı Türkçe proğramı vardı. Her haf-ta bu proğramların çıkmasını bek-lerdik dört gözle.

Ve şimdi bakıyorum ki; neler var neler, haber alma konusunda. Uydu yayınları, gazete ve dergiler, in-ternet vs. vs.

Bunları böyle düşünürken de-dimki; “Ne iyi bir yeni gazete daha!”. Tabii bu gazetede diğerlerinden farklı yönler de olacak, tüm resme ait özgün unsurlarda barındıracak muhtevasın-da. Nasıl mı? Bizzat görüp değerlen-dirmek de artık size düşüyor bir okur olarak.

Ya şimdi ben ne yazacağım bu köşe yazılarımda? Düşündüm de; bu Türkler’in şu 45 yıl içinde, nerelerden nerelere geldiklerini kendi şahit oldu-ğum kadarıyla yazılarımda kaleme al-maya karar verdim.

Siz değerli okuyucularımızla yeni sayılarımızda tekrar görüşmek ümi-diyle, yeni yılınızı can-ı gönülden kut-luyor, insanlara sağlık ve barış getir-mesini temenni ediyorum.

“Şu Çılgın Türkler” Nerelerden........ Nerelere........

“ÇILgIN TüRKLER”, NERELERLERDEN... NERELERE……

Drs. Ayhan Tonca is Programmaleider Grote Steden Beleid Provincie Overijssel. Tevens is hij CDA raadslid Gemeente Apeldoorn. Daarnaast actief (geweest) in vele landelijke zelf organisaties.

nIeUWJaarProGraMMa:LIVE MUSICONBEPERKT DRANK

FIX MENU€ 75,- eUro

Doeltreffend promoten

www.maxpromo.nl

^ Premiums ^ Relatiegeschenken ^ Promotieartikelen

078 - 618 44 42

Her türlü logo baskısı yapılır. Binlerce ürünümüz vardır.

Daha geniş bilgi için websitemize bakınız veya telefon ediniz

y. sanli

w w w.maxpromo.nl

Tel : 078 - 618 44 42 Fax : 078 - 618 82 21

Emai l : y.sanl [email protected]

gsm: +31 6 242 051 02

Page 6: Haber Gazetesi

HABER 6DECEMBER / ARALIK 2009

- Esen Hanım, Göreve geldiğinizde 34 kişilik bi ekip-le vatandaşlarımıza daha kısa sürede en iyi hizmeti verebilmek için yoğun mesai yapacağınızı belirtmiştiniz. Bu konuda medyaya açıklamalarınız olmuştu. Vatan-daşlarımızın soru(n)larını yerinde dinle-yeceğinizi ve onların sorunlarıyla ilgile-neceğinizi söylediniz, basında da izledik bunu. Şimdiye kadar geçen yaklaşık iki yıl içinde ne tür çalışmalar yaptınız?

Görev bölgemizdeki 300.000 vatanda-şımıza hizmet vermekteyiz. Başkonsoloslu-

ğumuzun yoğun bir iş hac-mi bulunmakta. 38 kişiden oluşan kadromuzla vatan-daşlarımıza etkin ve kalite-li bir hizmet vermeyi ön-görüyoruz. Günlük konso-losluk işlemlerinin yanı sıra vatandaşlarımıza yönelik bilgilendirme toplantıları düzenliyoruz. Bu toplantı-larla vatandaşlarımıza kon-solosluk işlemleri hakkında bilgi sunmayı ve onlardan alacağımız geri bildirim-le konsolosluk hizmetleri-nin sunumunda karşılaşılan güçlükleri aşmayı, vatan-daşlarımızla iletişim içinde olmayı hedefliyoruz. Bir de tabii biliyorsu-nuz e-Konsolosluk proje-miz var. O projenin geliş-mesi için çalışmalar yap-maktayız. Üye sayımız 4.000’e ulaştı, ancak bu sayıyı yeterli görmüyo-ruz. Önümüzdeki dönem e-Konsolosluk uygulama-

sının yaygınlaşmasına yönelik faaliyetlerde bulunmayı öngörüyoruz.

- Göreve başladığınızda görev süresi içe-risinde ağırlıklı olarak eğitim, işsizlik, e-konsolosluk, lobicilik, sosyo – kültürel katılım çalışmaları, Hollanda Toplumu-na daha fazla uyum yapılması konusunda girişimler v.s konularına öncelik verece-ğinizi ifade etmiştiniz. Bunlardan eğitim, lobicilik ve sosyo kültürel çalışmaları gö-zönüne alırsak, hangi somut çalışmala-

rı gerçekleştirdiniz? Ve daha da önemlisi vatan-daşlarımıza müjde ola-rak niteleyebileceğiniz hangi sonuçlar elde et-tiniz?

Eğitim konusu çok önemli. Bu konuda özel-likle velileri bilinçlendir-meye çalışıyoruz. Her ka-tıldığımız vatandaş bigi-lendirme toplantıların-da ya da çeşitli vesilelerle vatandaşlarımızla bir ara-ya geldiğimizde, -bu bir dernek toplantısı olabi-lir, sosyal/kültürel bir fa-aliyet olabilir- vatandaş-larımızdan eğitim konu-sunda çok duyarlı olma-larını, çocuklarının eği-timine özen göstermele-rini talep ediyoruz. Çün-kü iş piyasasında etkin olmak istiyorsak, Türk kökenli vatandaşlarımı-zın, öncelikle iyi bir eği-tim almaları gerekiyor. Artık Hollanda’da bildi-ğiniz üzere farklı bir göç politikası uygulanmak-ta, iş piyasasında kalifi-ye işçi, uzman tercih edil-mekte. Bu yüzden va-tandaşlarımızın eğitimi-ne özel önem veriyoruz. Bunun da öncelikli koşu-lu velilerin, anne babala-rın bu konuda çok bilinç-li olmaları, duyarlı olma-ları. Çocukların eğitimiy-le çok yakın bir şekilde ilgilenmeleri, okul ve öğretmenlerle iyi bir iletişim içinde olmala-rı gerekiyor.

Lobicilik konusunda ise iş adamlarımı-zın öneminin çok büyük olduğu kanısında-yım. Hollanda’da çok başarılı bir girişimci topluluğu mevcut. İşadamları dernekleri ve bu dernekler arasındaki eşgüdümlü çalışma sayesinde tanıtım faaliyetlerinde önümüz-deki dönemde birçok başarıya tanık olacağı-mızı düşünüyorum.

- Sosyo-kültürel alana gelecek olursak; bu konuda hem Hollandalılarla hem de buradaki Türk-Hollandalı vatandaşları-mızla olan ilişkilerinize biraz değinebi-lir misiniz?

Biliyorsunuz, özellikle Türkiyemiz’in çok özel bir tarihi ve kültürel bir dokusu var. Maalesef bu kültürel dokumuz, sade-ce Hollanda’da diyemeyeceğim, ama genel-de Avrupa’da çok iyi tanınmamakta. Kültü-rel tanıtım için buradaki Türk kökenli vatan-daşlarımıza da görev düşmekte. Görev böl-gemizde yaşayan Türk sanatçılarımızın ser-gi/konser faaliyetlerine katılıyoruz. Baş-konsolosluk olarak 29 Ekim Cumhuriyet Bayramı kutlamalarını bir kültürel faaliyet-le birleştirmeye çalışıyoruz. Almanya’da ya-

şayan karikatür sanatçımızın göç konulu bir sergisini Başkonsolosluğumuzda düzenle-dik. Önümüzdeki dönemde de burada yaşa-yan Türk sanatçılarımızın sanatsal faaliyetle-rine destek vermeye devam edeceğiz.

- İlgi nasıldı buradaki bu karikatür orga-nizesine?

Gayet iyi idi; biz çok memnun kaldık. Bu tür faaliyetler Türk toplumu arasındaki kaynaşmayı da arttırıcı etki yapmakta.

- Efendim, biz kısa bir mini araştırma yaptık ve çevremizde insanımızla iyi bir diyalog yaptığınızı gözlemledik. Belir-li bir çerçevede görüşlerini aldığımız in-sanlar da bu görüşteler. Vatandaşlarımı-zın, yürüttükleri iş ya da konumlarına bakmaksızın, her kesimden insanımıza da aynı yakınlığı ve alakayı gösterdiğini-zi düşünüyorüz. Bunu nasıl başardınız?

Öncelikle bunları duymak çok güzel. Teşekkür ederim. Başkonsoloslukta çalışan tüm arkadaşlarımız adına söylüyorum; her vatandaşımıza kapımız açıktır. Hepsinin so-runlarıyla elimizden geldiğince bire bir ilgi-lenmeye çalışıyoruz. Herhalde bunun için ilk şart insanları sevmek. Sevgi olunca ara-mızda her sorunun aşılabileceğine inanıyo-rum.

- Bilindiği gibi sizden önceki konsoloslar da e-konsolosluk hizmetinin vatandaş-larımıza kolaylık sağlayacağını düşüne-rek bunu gerçeklestirmişlerdi. Bundan başka işlemleri kolaylaştırmak için han-gi çalışmalar yapılıyor? Hala vatandaşla-rımızdan 010-lu konsolosluk numarası-na zor ulaşıldığı ve doyurucu olmadığına dair şikayetler var. Mesela, telefon açılın-ca daha konuşmaya başlamadan kapatılı-yor vs gibi. Yenilerde sisteme dahil edilen e-Buluşmaprojesi bu konuda kolaylıklar sağlayacak mı?

“e-Konsolosluk” Dışişleri Bakanlığımı-zın çok önem verdiği bir proje. Bu proje-ye niye önem veriyoruz? Vatandaşlarımız, e-Konsolosluk’a üye oldukları takdirde, gü-nün her saatinde, evlerinden veya ofislerin-den, e-Konsolosluk internet sitesine bağla-nıp konsolosluk işlemlerini yaptırabilmek-tedirler. e-Konsolosluk projesi ile vatandaş-larımızın memnuniyeti esas alınarak daha hızlı, daha güvenilir ve daha etkin hizmet sunulması hedeflenmektedir.

Başkonsolosluğumuzun web sitesinde (www.turkishconsulate.nl) e-konsolosluğa doğrudan bir link veriliyor. Eskiden e-Konsolosluğa üyelik için birtakım belge-ler istiyorduk. Artık, üye olmak isteyen va-

“İLk şARt İNsANLARı sEvmEk”

Page 7: Haber Gazetesi

HABER7 DECEMBER / ARALIK 2009

tandaşlarımızın “e-Konsolosluk” sitesinde-ki (www.e-konsolosluk.net) “Üyelik Başvu-ru” sayfalarını kullanarak, kimlik ve iletişim bilgilerini kaydetmeleri yeterli olup, başvu-ru için ayrıca herhangi bir belge istenme-mektedir. Üyelik başvurusunun onaylan-masının ardından, e-Konsolosluk hizmetin-den yararlanılabilmesi için Başkonsoloslu-ğumuz tarafından e-posta adresine bir şif-re gönderilecektir. Şifrenin alınması erte-sinde e-Konsolosluk’a üyelik gerçekleşmiş olmaktadır.

E-konsolosluğun bir diğer güzel yanı da, örneğin pasaportunuzun bitmesine az bir süre kaldı, size uzatma ile ilgili bir ha-tırlatma e-maili geliyor. E-konsolosluktaki üye sayımız artıyor ama biz bunu yeter-li görmüyoruz, daha çok vatandaşımızın e-Konsolosluk projesine ilgi göstermesini bekliyoruz. Vatandaşlarımıza bu vesileyle çağrıda bulunmak istiyorum.

Ayrıca yeni bir uygulamamızdan da bahsetmek istiyorum. Vatandaşlarımıza su-nulan e-Konsolosluk hizmetleri çerçevesin-de, “e-buluşma” uygulamasına Başkonso-losluğumuzda başlanmıştır. Bu hizmetten de sadece e-Konsolosluk üyesi vatandaşla-rımız yararlanabiliyor.

E-buluşma modülü sayesinde, e-Konsolosluk üyesi vatandaşlarımıza arzu ettikleri takdirde Başkonsolosluğumuz-da randevulu işlem yaptırma imkanı tanın-maktadır.

- Ne zamandan beri var bu e-Buluşma? Başkonsolosluğumuzda uygulama çok

yeni. 3 Kasım 2009’da e-buluşma uygula-masına geçtik. İlk defa 30 Kasım tarihinde Başkonsolosluğumuzda randevu alarak ge-len vatandaşımızın işlemi gerçekleşti. Va-tandaşımız sabah saat 09:30 da randevu al-mıştı. Hemen hemen 15-20 dakika içinde,

“İLk şARt İNsANLARı sEvmEk”

SÖYLEŞİ | İbrahim KaramanFOTOĞRAF | INSITEFOTO [MFK]

- Konsolosluk nasıl bir iştir? Günde ya da haftada ne kadar mesai yapıyorsunuz?Başkonsolosluğumuzda hafta içinde sabah 08:30’dan itibaren vatandaşlarımızın başvuruları

alınmaktadır. Bütün mesai arkadaşlarım büyük bir özveriyle çalışmaktadırlar.

- Konsoloslukta iş haricinde de aranmanız sözkonusu mu? Mesela bir büyükelçi ya da, başba-kanlık müşaviri ya da başbakan özel durumlarda akşamları veya geceleri de arar mı?

Mesai saatlerimizin dışında da, nöbet uygulaması bulunmaktadır. Dışişleri Bakanlığımızın dış teşkilatı bu şekilde yapılanmıştır. Mesai saatleri dışında da, her an ilgili memurlara, amirlere ulaşılabilecek bir yapılanma mevcuttur.

- Konsolosluk kariyer açısından olağanüstü esnek olmayı gerektiriyor sanırım. Sos-yal ve ailevi açıdan nasıl bir iştir? Mesela okul çağında çocuklarınız varsa, her 4 yılda bir görev mekanı değiştirmek konsolosların aile bireyleri için zorluklar getirmiyor mu? Yeni ortama alışma, okul kaydı, dil değişimi gibi dinamik unsurlar.

Aslında mesleğimiz zordur. Çünkü hem Türkiye dışında mesleğimizi icra etmek durumundayız, hem de çok değişik kültürel ortamlarda bulunmaktayız. Özellikle çocuk-lar açısından zor yönleri var. Çocuklarımızın bu sisteme uyum sağlaması gerekiyor. Çok değişik ülkelerde eğitimlerini alıyorlar. Olumlu tarafı değişik kültürleri yakından tanıyarak, daha hoşgörülü olmaları. Olumsuz tarafı ise ülkelerinden uzak bir ortamda büyümeleri. Ama mesleğinizi seviyorsanız, en iyi şekilde yapmaya çalışıyorsunuz.

aşağıdan sıra numarası almadan doğrudan ilgili servise giderek, işlemini tamamlamış-tır.

- İşlemler konusunda çok vakit kaybı ol-duğu artık bilinen bir gerçek. Sıra numa-rası alınmasına rağmen, bazen işleminizi tamamlattırmak için 3-4 saat beklemek gerekebiliyor. E-buluşmanın kattığı de-ğeri görmek için biz dün başvuruda bu-lunduk. Bu konu pratik olarak nasıl işli-yor acaba? Mesela bu yolla üyelik onayı için ne kadar beklememiz gerekiyor?**

Çok iyi... Hangi işlem?Pasaport uzatma işlemi.

- Randevu saatini ve gününü siz mi belir-liyorsunuz?

Hayır, siz kendiniz E-konsolosluk site-sinden, size verilen farklı seçeneklerden bi-rini seçiyorsunuz. Eğer o gün doluysa size bir başka günü veriyor. Tamamen sistem kendi ayarlıyor, hem size hem bize otoma-tik olarak bildiriyor.

- Konsolosluk süresi içinde kendinize misyon edindiğiniz ve sizden sonra ismi-nizle birlikte anılacağını düşündüğünüz en önemli 2 şey nedir?

En önemlisi vatandaşlarımızın eğitim düzeyinde olumlu gelişmenin sağlanma-sı. Ben bir de kadınlarımız üzerinde duru-yorum. Kadınlarımızın, genç kızlarımızın daha iyi bir eğitim almaları ve kadınlarımı-zın iş hayatına, toplumsal yaşama daha çok katılmalarını arzu ediyorum. Tabii siyasi ya-şamda da daha etkin bir rol üstlenmelerini bekliyorum.

- Kadınların sorunlarını nasıl ele almayı düşünüyorsunuz?

Son dönemde Başbakanlık Kadı-nın Statüsü Genel Müdürlüğünden bir he-yetle birlikte, görev bölgemizdeki kadın-ların sorunları hakkında Rotterdam ve Amsterdam’da toplantılar düzenledik.

Birinci nesil kadınlarımızın Hollan-daca dil bilgisi problemi var. Bu sorun, Hollandaca’yı yeterli düzeyde bilmemele-rinden kaynaklanan bir takım uyum so-runlarını da beraberinde getiriyor. Tüm kadınlarımızdan çocukla-rının eğitimiyle bire bir ilgi-

lenmelerini bekliyoruz. Dernek toplantı-larında ve yönetimlerinde kadınlarımızın daha aktif olmalarını teşvik ediyoruz.

- Konsolosluk işlemleri dışında vatan-daşlarımızla nasıl bir ilişki içindesiniz?

Evet, vatandaşlarımızla biz her ortam-da her vesileyle bir arada oluyoruz ve ol-mayı da arzuluyoruz. Daha once de değin-diğim gibi derneklerle, çeşitli kültürel, sos-yal vesilelerle bir arada olmaya çalışıyoruz. Biz vatandaşlarımızın sorunlarını elimizden geldiğince çözmek için buradayız.

Buradaki yerel basından vatandaşları-mızın sorunlarını, aynı zamanda başarıları-nı takip edebiliyoruz. Hollanda’daki Türk toplumunun daha etkin, başarılı olmasında yerel Türk basının önemli bir işlevi olduğu-nu düşünüyorum.

- Vatandaşlarımıza vermek istediğiniz bir mesaj var mı?

Vatandaşlarımıza mesaj olarak ben tekrar eğitim konusunu yinelemek istiyo-rum. İyi bir eğitim almaları için gereken her türlü tedbirin alınması ve velilerimizin eğitim konusuna daha duyarlı yaklaşmala-rı gerektiğini düşünüyorum. İkinci konu da e-Konsolosluk ve e-buluşma ile ilgili mesa-jımız. E-konsolosluk üye sayısının daha da artmasını arzu ediyoruz. Ve bu bağlamda e-buluşmadan vatandaşlarımızın daha çok yararlanarak, Başkonsolosluğumuzda daha rahat işlem yaptırmalarını umuyorum. Siz-lere de yayın hayatınızda başarılar diliyo-rum.

Çok teşekkür ederim.

Başkonsoloslukta çalışan tüm arkadaşları-mız adına söylüyorum; her vatandaşımıza kapımız açıktır. Hepsinin sorunlarıyla elimizden geldiğince

bire bir ilgilenmeye çalışıyoruz. Herhalde bunun için ilk şart insanları sevmek. Sevgi olunca ara-mızda her sorunun aşılabileceğine inanıyorum.

Büyükelçi ile konsolos arasın-daki fark nedir? Görev alanları nelerdir?

Büyükelçilikler öncelikle iki ülke arasındaki ikili siyasi ilişkileri yürütmektedir. Konsolosluklar ise vatandaşlarımıza konsolosluk iş-lemleri, ahval-i şahsiye konuların-da hizmet vermektedir.

** Üyelik onayımız ertesi gün e-maille ulaştıBu söyleşinin video görüntüleri için websitemizi ziyaret ediniz...

Page 8: Haber Gazetesi

HABER 8DECEMBER / ARALIK 2009

Ben je een Nederlandse Turk of een Turkse Nederlander diye bana ilk defa bir kaç yıl önce sorulduğunda çok şaşırmıştım. Hem ilk defa soruluyor-du, hem de hiç bu konu hakkında daha önce düşünmemiştim. Bu yüzden ce-vaplamakta zorlanmıştım. Cevabı ne olabilirdi acaba? Ve önemi neydi?

Ayrıca “arasındaki fark nedir ki?” diye de düşündüm. Bunu bana soran Hollandalı, bir bankada üst düzeyde görev alan birisiydi. Ona göre farkı var mıydı acaba?

Bir gün radyo dinlerken, Marok-kaanse Nederlander veya Nederland-se Marokkaan hakkında konuşmala-ra şahit oldum. Hatta en son bu hafta Amsterdam’daki Ahmed Marcouch ve Ahmed Badoud arasındaki seçim yarışı esnasındaydı bu. Marcouch “Ik ben een Marokkaanse Nederlander” diyor, di-ğeri ise; “Ik ben een Nederlandse Ma-rokkaan” diyor. Hangisi doğru?

Düşünmeye başladım:‘Ik ben een Turkse Nederlander’

yani Türk-Hollandalısı veya Türkleş-miş bir Hollandalıyım deyince, sanki kökence Hollandalıyım da, sonradan Türk kültürünü almış ve Türkleşmişim gibi bir izlenim veriyor ve bunu kendi-me uygun görmüyorum… Düşünme-ye devam ettim.

Sonra Hollanda’yı sevmediğim yıllar ve sonradan nasıl sevmeye baş-ladığım aklıma geldi…

Bir dönem, 2005 yılında Hol-landalılarla ve Hollandalı Türklerle bir anket yapmıştım. Hollanda ve Hollan-dalılar hakkında ne düşünüyorsunuz diye. Hollandalılara ise Türkler hak-kındaki görüşlerini sormuştum. Ama her iki taraftan da güzel taraflarını an-latmalarını istemiştim.

Anketlerden birini dolduran, sev-diğim tanıdık bir karikatürcü arkada-şım hiç aklımdan çıkmayan şu cümle-leri kullanmıştı:

“Biz Hollanda’yı sevmeyi unutmuşuz. Biz aslında Hollanda’yı seviyoruz, sevmeliyiz”. Ve gerçek-ten haklı buldum bu düşünceyi. Biz Hollanda’yı seversek, bura-daki yaşamın bizim için daha gü-zel olacağına inanıyorum. Sade-ce onun için değil, sevdiğimizi de itiraf etmeliyiz diye düşünü-yorum. Ve sevdiğimiz yönlerini aklımızda tutmalıyız.

Bir deyişimiz var ya hani “doğduğun yer mi doyduğun yer mi?” diye..

Herşeye rağmen artık gönül rahatlı-ğıyla: “Her ikisi de!” diyebiliyorum. Evet herşeye rağmen seviyorum.

Nasıl ki global olarak bilinen bir kredi krizi var, finansal kriz varsa, yine yeryüzündeki aynı insanları ilgilendi-ren bir kimlik krizi de olabiliyor. Ama insanlar değişken ve dinamik varlıklar olduğundan bu değişebilir. Bunları gö-zönünde bulundurarak, bazı sınırlar çe-kilmesi gerekiyor ve çözüm yönünde cesur adımlar atmamız gerekiyor.

Ben Türkiye’de doğdum, burada il-kokula başladım. Hollanda kültüründen de nasibimi aldım ve Hollandalılaşmış bir Türk oldum. Başta Türküm ama Avrupa-lı bir Türküm.

Burada yetiştiysem, bu kaçınılmaz-dır ve hatta zenginlik ve güzelliktir.

Ve evet; Ik ben een Nederlandse Turk.

Sİz Hollandalılaştı-ramadıklarımızdan mıSınız?

Nafize Şener consultancy (danışmanlık) ve proje yöneticiliği yapmaktadır. Şu an Sosyal İşler Bakanlığı’nın finanse ettiği Landelijk Netwerk Diversiteitsmanagement projesinde çalışmakta. İş ve ticarette paylaşım için kurulan The NetworKing Turkey uluslararası organizenin lisans sahibesidir.

Amsterdam’daki Ahmed Marcouch ve Ahmed Badoud arasındaki seçim yarışı esnasındaydı bu. Marcouch “Ik ben een Marokkaanse Nederlander” diyor, di-ğeri ise; “Ik ben een Nederlandse Ma-rokkaan” diyor. Hangisi doğru?

‘Ik ben een Turkse Nederlander’ yani Türk-Hollandalısı veya Türkleş-miş bir Hollandalıyım deyince, sanki kökence Hollandalıyım da, sonradan Türk kültürünü almış ve Türkleşmişim gibi bir izlenim veriyor ve bunu kendi-me uygun görmüyorum… Düşünme-

Sonra Hollanda’yı sevmediğim yıllar ve sonradan nasıl sevmeye baş-

Bir dönem, 2005 yılında Hol-landalılarla ve Hollandalı Türklerle bir anket yapmıştım. Hollanda ve Hollan-dalılar hakkında ne düşünüyorsunuz diye. Hollandalılara ise Türkler hak-diye. Hollandalılara ise Türkler hak-diye. Hollandalılara ise Türkler hakkındaki görüşlerini sormuştum. Ama her iki taraftan da güzel taraflarını an-

Anketlerden birini dolduran, sev-diğim tanıdık bir karikatürcü arkada-şım hiç aklımdan çıkmayan şu cümle-

“Biz Hollanda’yı sevmeyi unutmuşuz. Biz aslında Hollanda’yı seviyoruz, sevmeliyiz”. Ve gerçek-seviyoruz, sevmeliyiz”. Ve gerçek-seviyoruz, sevmeliyiz”. Ve gerçekten haklı buldum bu düşünceyi. Biz Hollanda’yı seversek, bura-daki yaşamın bizim için daha gü-zel olacağına inanıyorum. Sade-ce onun için değil, sevdiğimizi de itiraf etmeliyiz diye düşünü-yorum. Ve sevdiğimiz yönlerini

Bir deyişimiz var ya hani “doğduğun yer mi doyduğun yer

Herşeye rağmen artık gönül rahatlı-ğıyla: “Her ikisi de!” diyebiliyorum. Evet

Ik ben een Nederlandse Turk.

Het bestuur van SIPOR zoekt per direct voor het bestuursbureau een directiesecretaresse

(24 uur per week)

Korte omschrijving van de taken:• Management- en secretariële ondersteuning.• Archiefbeheer bestuur en algemeen directeur• Samenstellen managementinformatie• Notuleren van de bestuursvergaderingen (8x per jaar), notuleren van de BMT vergade-

ringen (ca.19x per jaar), en de BIC vergaderingen (8 x per jaar).

Wij zoeken iemand die:• vaktechnische kennis heeft van de procedurele en administratieve organisatie;• kennis heeft van de Nederlandse taal en grammatica;• vaardigheid heeft in het tekstverwerken met de computer, het notuleren van vergaderingen,

het uitwerken van de notulen en het naar eigen inzicht concipiëren van brieven;• vaardigheid heeft in het toegankelijk maken en bijhouden van archieven en werkdossiers;• vaardigheid heeft in het te woord staan van derden voor het maken en afhouden van

afspraken.

Arbeidsvoorwaarden:- Salariëring volgens de CAO-PO, schaal 6.- Aantal uren per week: 24, werktijden in overleg- Dienstverband: eerst een jaarcontract, daarna vastU kunt uw sollicitatiebrief en CV richten aan:SIPORT.a.v. de heer C. Gerdan, algemeen directeurPostbus 51188 - 3007 GD RotterdamU kunt ook mailen naar: [email protected]

SIPOR is een professionele onderwijsorganisatie met 4 basisscholen in de regio Rijnmond. Het aantal leerlingen bedraagt 836, het aantal medewerkers 93. Onder leiding van de algemeen directeur wordt in het Bovenschools Management Team, waar alle directeuren aan deelnemen, het beleid voorbereid.

SIPOR is in 2002 opgericht na een fusie van de besturen van de basisscholen Al-Ghazali (in de wijk Spangen) en Ibn-i Sina (in de wijk Charlois). Inmiddels vallen onder SIPOR ook de basisscholen Noen (in de wijk Crooswijk) en Ikra (in Dordrecht).

Werkomstandigheden:De directiesecretaresse krijgt lei-ding van de algemeen directeur. De werkzaamheden vinden plaats op de Ibn-i Sina school in een eigen kamer. De werkzaamheden wordenzelfstandig uitgevoerd.

Voor nadere informatie kunt ucontact opnemen met:Dhr. C. Gerdan,Algemeen directeur SIPOR.Telefoon 010 – 4951580Email: [email protected] Een uitgebreide functiebeschrijving is beschikbaar en wordt op verzoektoegezonden.

DContactweg 42-B 1014 an amsterdam

LineDecow o n i n g i n t e r i e u r

filiaal oost: 1e Van Swindenstraat 92 1093 GJ amsterdam

filiaal osdorp: osdorpplein 704 1068 TC amsterdam

ToPTanCI MağaZalara PerdelİK KUMaŞ Ve Perde aTÖlyeSİ

Vitrage stof overgordijn stof fornituren

Vitrage overgordijn draperie

Rolgordijn lamel Vouwgordijn

Magazalarımızda sizler için perakende perde satışları:

toptan siparişleriniz için adres:

openingstijden:Zo. t/m Do. 10.00 tot 24.00 uur.vrij. en Za. 10.00 tot 01.00 uur.tel.: 030 - 296 37 67

Kanaalstraat 56 - 3531 CK Utrecht

Kalite ve tadın buluştuğu tek isim. Helal!

Waar kwaliteit en smaak elkaar ontmoeten. Helal!

Wij leveren grote bestellingen bij u op adres af

UETD Hollanda’nın kardeş kuruluş-larından SMHO’un öncülüğünde Kurban Bayramı süresince toplanan “Yoksullara Kurban Eti” bir anda Hollanda gündemi-ni alt üst etti.

Hollanda'nın resmi haber ajan-sı ANP‘nin sabah saatlerinde tüm ba-sın ve yayın organlarına servis ettiği “Müslümanlar Hollanda’daki yoksulla-ra 3400 kilo kurban eti topladı” habe-ri Hollanda’da günün haberi oldu. Ek-sizksiz, tüm günlük gazetelerde, inter-net haber sitelerinde yer alan Kurban eti toplama haberi, her saat haber ve-ren RTL 7 televizyonunda gün boyu alt yazıyla duyuruldu. Konuyla ilgili UETD Hollanda başkanı ve SMHO danışmanı Veyis Güngör şu açıklamayı yaptı:

“4 yıldır bu proje yapılmaktadır. An-cak ilk defa bu yıl okuyucuların önem-li bir kesimi tarafından olumlu yorumla-

rın yer alması bizi daha da ümitelen-dirmektedir. Bizler, Avrupa’da yaşayan müslümanlar olarak, aşırı sağcı ve ırk-çı partilerin her gelişmeyi seçmenle-rinden oy alabilmek için kullanma-larına karşın, iyilik yapmaya, sosyal sorumluluk almaya devam edeceğiz. Bu yıl Hollanda’nın 20 ayrı kentinde ger-çekleşen „Yokullara Kurban Eti“projesi, ümit ediyorum gelecek yıllarda da ge-nişleyerek devam edecektir. Yoksullara Kurban Eti projesinin Hollanda’nın gün-deminde ciddi bir yer almasını sevinçle karşılıyorum. Haber hem Hollanda’daki müslümanları hem Hollanda kamuo-yunu rahatlatti. Bu bağlamda tüm si-vil toplum örgütlerini, bireylerin aktif rol alabileceği ve Hollanda gündemine gi-recek sosyal projeleri hayata geçirme-lerini arzu ediyorum.“ Kurban Bayramı süresince Hollanda genelinde yoksul-

lar için toplanan Kurban etleri KOÇ Su-cuk fabrikasına götürülecek. Burada sa-lam olarak işlenecek Kurban etleri önü-müzdeki ayda „Gıda Bankaları“na hibe edilecek.

Öte yandan, bu konuda kendisi-ne başvurduğumuz Veyis Güngör “Önü-müzdeki günlerde bir sürpriz yapa-caklarını; her gün müslümanlara sata-şan Wilders’a, müslümanların Hollanda toplumundaki sorunları için sosyal so-rumluluk gösterdiklerini anlatmak mak-sadıyla, Kurban Bayramı’nda yoksulla-ra toplanan etlerden üretilen salamı tak-dim edeceklerini” söyledi.

yoksullara Kurban eti8

rın yer alması bizi daha da ümitelen-dirmektedir. Bizler, Avrupa’da yaşayan müslümanlar olarak, aşırı sağcı ve ırk-çı partilerin her gelişmeyi seçmenle-rinden oy alabilmek için kullanma-

oksullara Kurban eti

Veyis Güngör

NıEuw sARAyhommelseweg 616821 lb Arnhem

» Groente, fruit en levensmiddelen

» Slagerij en doner kebap

tel: 026-4438266

kebap elke dag

vers en

lekker

UETD’den İnsan Hakları Günü KutlamasıUETD Hollanda 10 Aralık Dünya İnsan Hakları Günü münasebetiyle, Amsterdam’daki Türkevi Arastırmalar Merkezi’nde bir basın toplantısı düzenl-edi. Kahvaltılı basın toplantısına Hollanda’da etkin olan Nogay Türkleri Derneği, Uygur Türkleri Derneği ve Hollanda Batı Trakyalılar Derneği başkan ve yöneti-cileri de katıldılar. Basın toplantısına Dünya İnsan Hakları kutlamaları çerçeves-inde Hollanda’da bulunan eski Çin ögrenci liderlerinden, 1989 yılında yaklaşık bir milyon ögrenciyi Pekin’de daha fazla özgürlük için organize eden Örkes Nur Muhammet Devleti de şeref misafiri olarak katıldı.

Page 9: Haber Gazetesi

HABER9 DECEMBER / ARALIK 2009

nASıl YARışAcAkSınız?Aşağıda 10 tane fotoğraf var. Alt alta verilen fotoğraflardan her biri ya bir tanıdık mekana ait, ya da tanınmış bir sima. Gazetemizin farklı sayfalarından alınan fotoğraflar mevcut. Bu fotoğrafların kime ait olduklarını bulun; yanındaki boşluklara yazın ve numaraladığınız bu cevapları [email protected] adresine gönderin. Aboneler arasından yapılacak çekilişte kazanan isim 50 EURO kazanacak!

Kazanan ismi gelecek sayımızda yayınlayacağız.

Yeni yıla girerken çıkan elinizdeki bu yeni gazete de olduğu gibi siz yeni bir cesaretle yeni işlere başlayabilirsiniz. Geleneksel olarak bizler kopyalama yön-temi ile iş yapıyoruz. Bir bakkal diğeri-ni çekiyor ve farkına varmadan ve farkı-na vararak bir sokak veya caddede 4 veya 5 bakkal oluşuyor. Bu da ister istemez sa-tışdaki cironun ve karın düşmesine ne-den oluyor.

Kopyalama yöntemi kötümü? Bence değil. Yerine ve yeniliklerle yapı-lan kopyalama tam tersine çok iyi olabili-yor. Örnek olarak Seiko saatlerini verebi-liriz. Dijital saatlerin ilk çıktığı yıllarda Ja-ponlar dijital saatleri kopyalarak ucuz bir şekilde piyasaya sundular. İlk etapta ucuz ve kalitesiz olarak algılanan Seiko saatleri kendi icatları innovatif buluşlarla ve yeni pazarlama metodları ile bugünkü başarı-larını yakaladılar.

Hollanda’da olan Türk işadamları-nın yeni pazarlar genelde hemen önlerin-de canlanıyor, ama bu önümüzde, bazen bu yazıda anlatacağım gibi dönemsel ola-rak, canlanan pazarları yeni bir işdalı ola-rak görmek zaman alıyor. Bazen de biri-nin bunu yeni bir işdalı olarak anlatması gerekiyor.

Yeni yıla girerken Hollanda’da neler oluyor. Sinterklaas sonrası Kerst pa-zarları kurulmaya başlıyor ve yeni yıl heyecanı herkesi sarıyor. Buna bizler de dahiliz. Yılbaşı inanç ve kutlama sistemimizde olmasada kutlama he-yecanını yaşıyoruz.

Sonra sokaklarda Oliebol kara-vanları oluşuyor. Sokak görüntülerinde oliebol (kulaç) satın alabiliyor-sun ve bunların önünde sıra-lar oluşuyor. Bu anlattığım da bir yeni işdalı olarak Türk işa-damlarının elinde olmasa da bugün daha başka bir konu-ya değineceğim.

Her yıl 65 ile 75 mil-yon Avroluk havai fişek pa-zarı. Her yıl müşterisi ha-zır olan bu pazarda henüz Türk işadamları faaliyet gös-termiyorlar. Neden?

Konuyu bilmediklerinden mi? Konudan haberdar olmadık-larında mı? Nasıl başlayacakları-nı bilemediklerinden dolayı mı? Sermaye eksikliğinden dolaya mı?

Son noktadan başlarsak ser-maye sorunumuzun artık kalma-dığı düşüncesindeyim. Çeşitli ko-nularda iş yapmak isteyen girişimcilere parasal kaynak sağlayacak kişi ve kurum-lar var ve ayrıca bu işdalı için yatırım ya-pabilecek potansiyelde çok işveren var.

O zaman zannedersem sorun ko-nuyu bilmemekten ve harekete geçeme-mekten kaynaklanıyor. Enschede ken-tinde 13 Mayıs 2000 yılında havai fişek yangını ve akabinde patlamlar bu branşta yeni kurallar gelmesine neden oldu. Yan-gın güvenliği ile ilgili kurallar bazı işyerle-rinin kapanmasına neden olduysada geri-ye kalan şirketlerin daha fazla büyümesi-nide sağladı.

Yüzde 1000 ile 1500 arasında kar marjlarının olduğu bu sektör yeni işdal-larına atılmak isteyen işadamlarımız için yeni fırsatların olduğu ve olacağı bir iş-

dalı. Neden yapılması gerekiyor?Her yıl alıcı potansiyeli kesin ve alıcısı ha-zır.Her şehir ve kasabada uygulanabilir.Kalan mallar bozulmaz ve gelecek yıl ye-niden kullanılabilir.Kalan malları değişik kurumlara hukuk-sal çerçeve içinde satabilirsiniz.Rekabet az.Kar marjı çok yüksek.Zorluklar neler?Bilinmedik bir piyasaKapalı bir satıcı piyasası (Hollandalı şirketler köşe başlarını kap-mışlar)Kanuni zorluk ve zorunluluklar.Yüksek başlangıç kapital gereksinimi.

Başlangıç zorluklarını göze aldığı-nızda çok iyi bir pazar ve işdalı. Gelecek yıl işe başlamak isterseniz bu yıl araştır-maya başlayın. Çevrenizde havai fişek sa-tan dükkanlardan bol broşür toplayın. Çine işyapmaya giden arkadaşlarla görü-şün. Çinden fiyat alın. Sonra da Bismillah deyip işe başlayın.

Size yeni yılda yeni pazarlarda ba-şarılar dilerim. Yeni yılınız ve yeni gazeteniz kutlu olsun.

YEnİ bİr GAzETE, YEnİ bİr Yıl vE YEnİ bİr İşDAlı

FOTOĞrAF YArışMASı

Tel: 077 - 476 81 34 GSM: 06–2847 3043 www.tolkdiensten.nl [email protected]

Websites Brochures Politietolken Handleidingen Gerechtstolken Congres tolken Ondertitelingen Gesprekstolken Correspondentie Simultaan tolken Sociaal en Medische tolken (Beëdigde) vertalingen van akten Voor overheid, bedrijfsleven en particulier

Opgenomen in het Kwaliteitsregister Tolken en Vertalers van het Ministerie van Justitie

Tolk- en vertaaldiensten

Turks

Sedat Çakır, göçebe aile yapısından kaynaklanan genetik yapıyla Sultanlar Yolu’nu hazırladı ve yürüdü, yine aynı gene-tik yapının değiştirici etkisiyle değişim danışmanlığı yapıyor.

Fikir Yongalama: Ehliyetli düşünme ya da felsefe demle-mek.

Cepcepniler: Ufak tefek eşyaları, zamanı ve hatta anıla-rı tırtıklayıp paralel evrenlere götüren getiren minik ya-ratıklar.

TekinsizX: Paranormal, metafizik, iyi saatte olsunlar, doğa üstü olayları fantastik, bilimkurgu, polisiye üslupla har-manlayan edebiyat türü. 2009 mayısında çiçeği burnunda bir terim olarak beğenilere sunulmuştur. Vehimiçi: Sürekli paranoya halinde yaşama durumu.

Eskidem: Antika ya da eski eşyalar için uygun gördüğüm bir kelime.

Hoşkatlanı: Hoşgörü yerine bazen

Haya kırıklığı: Ahlaksızlaşma, duyarsızlaşma.

SADIK YEMNİ SÖZLÜĞÜNDEN ALINTILAR

Yarışmaya en son katılma tarihi: 8 Ocak 2010

9

nAşağıda 10 tane fotoğraf var. Alt alta verilen fotoğraflardan her biri ya bir

FOTOĞ

Arda Açıksöz

Hollanda’da tanınan işadamımız

..........................................................

..........................................................

1

İpucu: Bu sayımızda söyleşi

..........................................................

..........................................................

2

Yazısını yayınladığımız yazar

..........................................................

..........................................................

3

D66 Milletvekili

..........................................................

..........................................................

4

Haberlerde ismi geçen ISPAT başkan yardımcısı

..........................................................

..........................................................

5

İpucu: Twitter

..........................................................

..........................................................

6

İpucu: “Simyacı”

..........................................................

..........................................................

7

İpucu: “Babam ve oğlum”

..........................................................

..........................................................

8

Hollanda’nın ünlü aktrisi

..........................................................

..........................................................

9

Ünlü bir müzik grubu

..........................................................

..........................................................

10

[email protected] gönderin. Aboneler arasından yapılacak çekilişte kazanan isim

Yarışmaya en son katılma tarihi: 8 Ocak 2010

50 50 50 50 EURO

Page 10: Haber Gazetesi

HABER 10DECEMBER / ARALIK 2009

nauwkeurig Ambitieus

Vriendelijk flexibel

teamplayer zelfstandig

leidinggevende capaciteiten maatschappelijk betrokken

flexibel doorzettingsvermogen

Resultaatgericht organisatietalent

Representatief humor

Waarnemer ondernemend

denker Overtuigingskrachtbeslisser ..............................

doener ..............................

nauwkeurig Ambitieus

Vriendelijk flexibel

teamplayer zelfstandig

leidinggevende capaciteiten maatschappelijk betrokken

flexibel doorzettingsvermogen

Resultaatgericht organisatietalent

Representatief humor

Waarnemer ondernemend

denker ..............................

beslisser ..............................

doener ..............................

nauwkeurig Ambitieus

Vriendelijk flexibel

teamplayer zelfstandig

leidinggevende capaciteiten maatschappelijk betrokken

flexibel doorzettingsvermogen

Resultaatgericht organisatietalent

Representatief humor

Waarnemer ondernemend

denker ..............................

beslisser ..............................

doener ..............................

Mini C.V. Mini C.V. Mini C.V.

Kenmerken: Kies jouw 5 sterkste punten! Kenmerken: Kies jouw 5 sterkste punten! Kenmerken: Kies jouw 5 sterkste punten!

2009 - heden Account manager new business Gast docente Synchronisatierechten

mediatechnologie hU2008 - 2009 Account Sales manager mf Studios

hilversum2007 - 2008 binnen/ buitendienst mucis publischer

All music

2007 – heden directeur franchiseformule benfinance.nl2000 – 2007 manager mortgages & insurances dhb

bank

2006 – present: Sun microsystems ınternational b.Vfeb 2002 – Sep 2006 SYbASe europe b.V. Sep 1994- oct 1999 english teacher

Na de opleiding Commerciële Marketing & Com-municatie ben ik afgestudeerd als Business Enginee-ring aan de Hogeschool Utrecht. Voor een groot mu-ziek uitgeverij als binnen/buitendienst gewerkt. Hie-rin speelde ik een adviserende rol bij vooral commu-nicatie- en reclamebureaus als radiostations en omro-epen voor de juiste wijze in het gebruik van producti-es waar men te maken had met vooral Synchronisatie-rechten en Openbaarmakingsrechten.

Zocht naar nog meer uitdaging in mijn werk, wa-armee ik terecht kwam bij een leuk creatief communi-catie bureau als Account Sales Manager. Nu van start bij een van de grotere communicatiemakers van Neder-land als Accountmanager New Business. `Carrière` zie ik als een lader die stapsgewijs en vooral met een do-sis zelfvertrouwen bewust beklommen wordt. Resulta-atgericht en teamwork staan voorop!!

Mijn naam is Metin Tutkun, ik ben directeur van BenFinance.nl. Nadat ik 7 jaar lang bij DHB als manager heb gewerkt, heb ik mijn eigen bedrijf op-gericht. BenFinance.nl is nu een jonge dynamische franchise formule voor hypotheken, verzekeringen, leningen en makelaardij diensten. Doorgaans wordt aan de hypotheekklant 1% afsluitprovise in rekening gebracht door de banken. Hiervan worden de advies-kosten van de bank of intermediair betaald. In plaats van afsluitprovisie werken wij met vaste advieskos-ten. Wij kiezen ervoor om mensen het beste advies te geven dat niet afhankelijk is van de hoogte van de hypotheek. Want het werk van een adviseur is pre-cies hetzelfde voor een hypotheek van € 100.000 als voor een hypotheek van € 500.000. Hierdoor kan er bij het afsluiten van een hypotheek direct duizenden euro’s bespaard worden.

I work as Senior Order Management Rep-resentative. Planning and managing business accor-ding to an agreed market development strategy, pri-oritizing customer satisfaction and business growth, optimizing quality of service as well as executing in-ternal audits and participating in structural improve-ment discussions in line with SOX (Sarbanes-Oxley) Requirements which is a must for American Compa-nies especially.

I have been working with American Compani-es since 2002 which has for me lots of positive im-pacts personally. I always work in multicultural en-vironment which is never boring and you can meet lots of different culture as customer or as colleagues and also due to the content of my job you need to be multi tasked which keeps you alert and busy which is passing very good with my personality.

huidige status: Accountmanager new business huidige status: bezig met de expansie van de formule via nieuwe franchisenemers

huidige status: Working and not really looking but open to any other interesting challenges

naam: Meryem Karakuştwitter: @meryemmer

naam : Metin TutkunWebsite : www.benfinance.nl

naam : Bahar dayılinkedin : http://nl.linkedin.com/in/bahard

WERK EN NETWERK

BİR

KO

NU

R KONUK

Page 11: Haber Gazetesi

HABERDECEMBER / ARALIK 2009 HABERDECEMBER / ARALIK 2009

Volgens Karen Armstrong verkeren wij ‘op een kruispunt, waarbij de mens in deze chaos de keuze moet maken tus-

sen haat en scheiding of compassie en gerechtigheid’. Als we naar de wereld om ons heen kijken, is deze ogenschijn-lijk in chaos. De economische crisis, wederzijdse angst en machtstrijd zijn onderdeel van deze dagelijkse angst en chaos. Waar wij onszelf echter nog niet altijd bewust van zijn, is dat de werke-lijke chaos in onszelf schuilt. Een cha-os, waarin we niet meer weten hoe we ons verhouden met anderen, niet meer communiceren en niet meer stil staan bij onszelf. Er zijn momenten waarop

ook ik mijzelf erop betrap dat ik opge-jaagd leef, aan één stuk door blijf han-delen en de tijd voorbij vliegt.

Het is verleidelijk bezig te zijn met wereldse zaken als prestatie, materialis-me, concurrentie en macht. Hiervoor heb ik mijn hart niet no-dig. Mijn verstand is dan mijn vriend, met wie ik graag relativeer en bij wie ik veilig ben. Veilig, omdat ik niet hoef te voelen. Niet naar mijn bin-nenste hoef te kijken. Niet diep in mijn hart hoef te graven. Totdat ik weer hard geconfronteerd word met de innerlijke es-sentie. Op die mo-menten bevind ik mij in een echte ‘wakker-toestand’. In die toe-stand heerst er alleen stilte. Ik neem de tijd en ruimte om stil te staan en te luisteren

naar mijn binnenste. Mijn binnenste wil zich bevrijden van zijn innerlijke chaos. Essentiële vragen die ik mijzelf hierbij stel, zijn: hoe zie ik mijzelf? Zie ik anderen zoals ik gezien wil worden? Ben ik in staat om mijn grootste vijand te helpen als hij om mijn hulp vraagt? Wat heb ik hiervoor dan nodig? Na een ontdekkingsreis weet ik dat compas-sie het antwoord is, de sleutel tot mijn hart, mijn verlichting, mijn ver- en bin-ding met de buitenwereld, de realiteit.

Ons verstand weet dat de mens zelf, sterker nog, de wereld uit compassie is geschapen, maar voélen wij dit ook echt? Alles komt voort uit Bismillaah-ir-rahmaan-ir-rahiem (In Naam van Allah, de Meest Genadevolle, Meest Barmhartige). Wij beginnen de dag, de nacht, het gebed, het eten, elke hande-ling met deze krachtige woorden. Ieder van ons heeft dus dit zaadje in zich en zou in staat moeten zijn om ware com-passie te voelen. Doch dreigen we allen in een passieve manier van compassie te blijven verkeren. Het is gemakkelijk om op deze passieve manier compas-sievol te handelen, vooral naar iemand die compassievol terug handelt. De bekende verwachting: voor wat hoort wat.

Het is een ander verhaal om actief com-passievol te zijn. Werkelijk compassie voelen totdat deze liefde ons verteert en ons egoïsme daarin oplost. Het is niet de wereldlijke chaos wat ons angst aanjaagt, maar juist onze overgave aan en het blindelings vertrouwen in Al-lah’S onvoorwaardelijke barmhartig-heid, liefde en genade. “Wie ben ik om de verwondering in alles en iedereen te zien? Wie ben ik dat Allah’s schoonheid met mij communiceert? Wie ben ik dat mijn ziel zich wil ontsluieren? Wie ben ik om compassievol te zijn?” Voorbeel-den van vragen die ons ervan kunnen weerhouden actief compassievol te zijn en er daardoor misschien zelfs toe kun-nen leiden dat ons hart in steen veran-dert.

Deze vragen vormen een draaglast en leiden keer op keer tot teleurstelling. Een draaglast waarvan je jezelf alleen kan bevrijden door jezelf tijd, ruimte en stilte te gunnen, een veranderings-

proces te ondergaan en tot de eigenlijke vraag te komen ‘waarom niet?’ “Waar-om zou ik niet de verwondering in alles en iedereen kunnen zien? Waarom zou Allah’S schoonheid niet met mij com-municeren? Waarom zou mijn ziel zich niet willen ontsluieren? Waarom zou ik niet compassievol kunnen zijn?” Het zaadje in ons ziel schreeuwt om gevoed te worden door compassie. Wij kunnen ons hierin trainen en ontwikkelen om zo, insha-Allah, een beter mens te wor-den en Zijn getuige te zijn.

Hoe verwerpelijk en verachtelijk iemands daden ook mogen zijn, hoe moeilijk het leven ook is, door simpelweg zelf compas-sievol te zijn zonder enige verwachting, kan dit juist an-deren inspireren om het wa-ter in hun stenen hart te laten vloeien door hun lichaam. Dit is, denk ik, één van de moeilijkste dingen om te kunnen, maar tegelijkertijd is het slechts een kwestie van willen. Het hangt van onszelf af. Mocht de wereld echt in een chaos lijken te verke-ren, laten we dan onszelf niet de vraag stellen wat de wereld ons kan bieden, maar wat wijzelf de wereld kunnen bieden.

Ik probeer daarom ’s avonds als ik in bed lig mijzelf de vol-gende vraag te stellen ‘hoe compassievol was ik vandaag voor het leven?’.

Tot slot een toepasselijk

gedicht uit ‘The Rhyme of the Ancient Mariner’ van Samuel Taylor Coleridge:Farewell, farewell!But this I tellTo thee, thou guest!He prayeth well, who loveth well,Both man and bird and beast.He prayeth best, who loveth best.All things both great and small:For the dear God, who loveth us,He made and loveth all.

“COMPASSIE”

leyla Çakır is projectmanager bij ımagine ıc en is voorzitter van de landelijke moslimvrouwenorganisatie Al nisa.

BİR

KO

NU

BİR KONUK

Page 12: Haber Gazetesi

1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20

1-Gözü gönlü tok,hakkına razı olma durumu-bir içki.2-belçika’nın tanınmış su markası-küçük bitkiler-masada sabit mürekkepli kalem takımı.3-Gar ve terminallerde araçlara ayrılan bölümlerden her biri-kuru soğuk-Allahın emrettiği yaratıcı kelime veya eski dilde 'o' zamirini yöneltildiği önek.4-iridyumun simgesi-eski dilde su-Yaratıcı,terbiye edici-Çölde esen rüzgar.5-bir iş için biraraya gelmişheyet-ispanyolca sevinç didası-Üretici güç.6-feza gökyüzü boşluğu-klas en güzel-Öğütülmüş tahıl tozu.7-Arma kelimesinin ortası-omuz ve boyunu

soğuktan koruyan aksesuar-kulun Allah’a niyazı-Sırlı ve gizemli cam.8-takat atınca çıktığına inanılan ses-kurçatovun simgesi-numaranın kısa yazılışı.9-dünyamızın uydusu-dünyayı tehlikelerden kurtardığına inanılan sanal kahraman. 10bir nota-midesi bulanarak çıkarmak-nominal çekiliş.11-dünya veya minarelerin ucundaki en son işaret-Çocukları olan büyük ana-Astronotların ilk gittiği gezegen-daha çok göçebe olarak dağ ve yaylalarda yaşayan konar göçer topluluk.12-Sol alt resimdeki kişi-Öğütücü diş

SOLDAN SAĞA1-tV’lerde haber sunan kişi-temiz,arı duru,katışıksız.2-Amerika da bir ülke-makara kaldıraç.3-bol karşıtı-Yüz,çehre,sima-bir besin maddesi.4-Anatomide kafadan sonra en yüksek iki çıkıntı-milimetrenin kısa yazılışı.5-Yağı da çıkartılan bir bitki.6-bir hayvan-canlı kalmak ,hayatını sürdürmek.7-Askerlikte uygun adım yürü komutu-At’ın yavrusu-olumsuzluk edatı.8-bir kıta- kara kuvvetleri komutanlığının kısa yazılımı-Antalya ilimizin bir ilçesi.9- erzurum dolaylarında yaygın bir halk oyunumuz-bir bayan ismi.10-en ince ses-Genelde salonlarda giyilen spor ayakkabısı.11-bir gülü kopararak orjinal görüntüsünden uzaklaştırmak,pörsütmek.12-mahalli, yerel,kısmı-dişi deve.13-elektrikli ve ya motorlu otomatik düzenek.14-ilgi eki-bir sayı-hollanda’ca evet’in türkçe söylenişi.15-Öpmekten emir-Arabalardaki elektrik deposu.16-Çehre sima yüz-paranın resimli yüzü.17-Sağ üstteki siyasetçi.18-Allah’a göre insan-Valide-bir içki.

YUKARIDAN AŞAĞI

1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18

1

2

3

4

5

6

7

8

9

10

11

12

1

2

3

4

5

6

7

8

9

10

11

12

13

14

15

16

17

18

1920

TTPo’dan “Türkiye’de yatırım olanakları” semineri19 Kasım 2009 tarihinde, Türk Ticareti Geliştirme Ofisi tarafından ‘Türkiye ile Ticaret ve Türkiye’de Yatırım Olanakları’ konulu bir seminer gerçekleştirildi

Rotterdam Ticaret Odası ve TicTurkey’nin katkısı ile organize edilmiş olan seminer Rotterdam Ticaret Oda-sında yapıldı. Türk Ticareti Geliştirme Ofisi (TTPO), Türkiye’de yerleşik İhra-catı Geliştirme Merkezinin (İGEME) şu-besi olup, 22 sene önce Rotterdam’da faaliyete başlamıştı. Ofis, Türkiye’nin Hollanda’ya yönekik ihracatını geliş-tirme misyonu ile çalışmak-ta, bu amaçla, Türkiye’de yerleşik Türk ihracatçıları-na ve Hollanda’da yerleşik Türkiye’den ithalat yapmak isteyen işadamlarına gerek-sinim duydukları ticari bilgiyi sağlamakta.

Seminerde, Dış Ticaret Müs-teşar Yardım-cısı ve İGEME Genel Sekre-teri Cemalet-tin Damlacı,

EVD (Ekonomi Bakanlığına bağlı, Hol-landa Uluslararası İş ve İşbirliği Ajansı) Yönetim Kurulu üyesi Mr. Fortuin , IS-PAT (T.C. Başbakanlık Yatırım Destek ve Tanıtım Ajansı) Başkan Yardımcısı Arda Açıksöz ve Türk Ticareti Geliştir-me Ofisi Yöneticisi Birsen Yılmaz tara-fından birer sunuş yapıldı.

Seminerde T.C Rotterdam Baş-konsolosu Esen Altuğ, Ticaret ve Ekonomi Müşavirleri Zeynep Ba-har İncesulu Aydın ve Engin Erte-kin, HOTİAD eski Başkanı Meh-met Soytürk, yeni başkan Turgut To-runoğulları ve Türkiye’nin Amsterdam Fahri Konsolosu Mr. Hans Risch de

bulundular. Seminerdeki sunum-

lardan sonra, ISPAT Baş-kan Yardımcısı Açıksöz tarafından yönetilen, Türkiye’deki doğru-dan yabancı sermaye yatırım ortamı ve ye-

rel teşvikler konusunda bir çalıştay ile ilgili sektörlerden firma temsilcile-ri tarafından yönetilen, Türk firmala-rı ile ticaret ve Türkiye’de yatırımla-ra ilişkin mali konular; vergiler ve ya-sal konular; ulaşım ve lojistik konu-larında olmak üzere dört ayrı çalış-tay düzenlendi.

Seminere katılan firma temsilci-lerinin birbirleri ile tanışmasına ola-nak sağlamak üzere, seminer so-nunda bir de resepsiyon verildi.

Hollanda’ya yönekik ihracatını geliş-tirme misyonu ile çalışmakta, bu amaçla, Türkiye’de yerleşik Türk ihracatçılarına ve Hollanda’da yerleşik Türkiye’den ithalat yapmak isteyen işadamlarına gereksinim duydukları ticari bilgiyi sağlamakta.

Seminerde, Dış Ticaret Müsteşar Yardım-cısı ve İGEME Genel Sekre-teri Cemalet-tin Damlacı,

Seminerde T.C Rotterdam Baş-konsolosu Esen Altuğ, Ticaret ve Ekonomi Müşavirleri Zeynep Ba-har İncesulu Aydın ve Engin Erte-kin, HOTİAD eski Başkanı Meh-met Soytürk, yeni başkan Turgut Torunoğulları ve Türkiye’nin Amsterdam Fahri Konsolosu Mr. Hans Risch de

bulundular. Seminerdeki sunum-

lardan sonra, ISPAT Başkan Yardımcısı Açıksöz tarafından yönetilen, Türkiye’deki doğru-dan yabancı sermaye yatırım ortamı ve ye-

tirme misyonu ile çalışmak-ta, bu amaçla, Türkiye’de yerleşik Türk ihracatçıları-na ve Hollanda’da yerleşik Türkiye’den ithalat yapmak isteyen işadamlarına gerek-sinim duydukları ticari bilgiyi

Seminerde, Dış Ticaret Müs-

-cısı ve İGEME

-

konsolosu Esen Altuğ, Ticaret ve Ekonomi Müşavirleri Zeynep Bahar İncesulu Aydın ve Engin Ertekin, HOTİAD eski Başkanı Mehmet Soytürk, yeni başkan Turgut Torunoğulları ve Türkiye’nin Amsterdam Fahri Konsolosu Mr. Hans Risch de

bulundular. Seminerdeki sunum

lardan sonra, ISPAT Başkan Yardımcısı Açıksöz tarafından yönetilen, Türkiye’deki doğrudan yabancı sermaye yatırım ortamı ve yeArda Açıksöz

BUlmACAUSTAlARIİŞ BAŞINA!Bulmacayı çözün, anahtar kelimeleri bulun, ödülü kazanın!

Yandaki bulmacayı çözdükten sonra çember işaretli numaraları uygun yerlerine yerleştirin. 2010 yılına dair bulduğunuz kelimeleri [email protected] adresine yollayın. Yapılacak olan çekilişte, aboneyseniz 50 EURO kazanabilirsiniz...

Abone olmak çok kolay. 2. sayfadaki abone

bilgilerinizi doldurun, bize ulaştırın.

tozu.7-Arma kelimesinin ortası-

lm

50 EUROKAZAN

Page 13: Haber Gazetesi

HABER13 DECEMBER / ARALIK 2009

Hardwareweg 43821 BM amersfoortPostbus 14663800 Bl amersfoort

tel: (033) 454 67 66Fax: (033) 454 66 66Web: www.deisbo.nle-mail: [email protected]

► Juridische dienstverlening

► Dienstverlening leerlingenvervoer

► Begeleiding oprichting scholen

► Cultureeleducatieve dienstverlening

► Dienstverlening interim-directie

► Po Trainingen en Cursussen

► Coaching

► Pedagogische dienstverlening

► adviezen organisatie onderwijs

► algemene adviezen

Islamitische Scholen Besturen organisatie

(ISBo)

Hollanda Diyanet Vakfı Zaandam Sultan Ahmet Camii’nde yapılan olağanüstü genel kurul toplantısında, gelecek iki yıllık dönem için yönetim kurulu üyelerinin seçimi yapıldı. Cami dernek üyelerinin yoğun ilgi gösterdiği ve divan başkanlığını Hollanda Diyanet Vakfindan Sabri Gündoğan’in yaptığı genel kurulda yapılan seçim sonucu yeni yönetim kurulu şöyle oluştu:

Ali Acar (Başkan), Metin Ünsal (Başkan Yard.), Recep Ayaz (Sekreter),

Rifat Gökçe (Muhasıp), Mehmet Turan (Vezne), Burhan Hotaman (Üye),

Hasan Karan (Üye), Mehmet Öztürk (Üye), İrfan Kara (Üye), Yedek: Hüseyin Ayaz

DenetlemeMuammer Kaman, Izzet Kalaycı ve

Mehmet Seklem

HdV Zaandam Sultan ahmet Camii’nde yeni yönetim

foto: G.n

. Roodhart

Cami dernek üyelerinin yoğun ilgi gösterdiği

Vakfindan Sabri Gündoğan’in yaptığı genel yönetim

Ali Acar (Başkan), Metin Ünsal (Başkan

Rifat Gökçe (Muhasıp), Mehmet Turan

Bir nesneyi tasvir edebilmek için onun değişik açılardan nasıl görün-düğünü bilmeniz gerekir. Bazan sa-dece görmek de yeterli değildir. Tadı-na bakmanız, tınısını duymanız, elle-rinizle hissetmeniz, kokusunu çekme-niz de gerekebilir. Bir nesne için beş duyumuzun yardımına ihtiyaç var-ken neden soyut nesne, kavram ve de-ğerler için çok kolaycı olup siyah be-yaz düşünür ve algılarız? Şüphesiz in-sanlık tarihi boyunca bu sorunun ce-vabı hep aranmıştır. Cevap ise hiç bir zaman bulunamamıştır. Zira insanoğ-lu soyut nesne ve kavramları çoğu za-man akıl, sağduyu ve vicdanla değil, çok yanıltıcı ve zaman zaman da sağ-lıksız olan duygusallıkla algılar ve ona göre de duruşunu belirler.

Akıl, mantık, sağduyu, empati ve vicdanın rehber işlevi gördüğü kişiler-de oluşan algılama ve yargı duygusallı-ğın rehber olduğu kişilerden farklı ola-caktır. Duygusallık kişinin salt kendi egosuna yöneliktir, onun hissedişi te-meldir. Halbuki aynı olayda bir başka-sının duygusallığı başka türlü tezahür edebilmektedir. Bunda da garipsene-cek bir durum yoktur, ancak başkala-rının bundan etkilenmesi söz konusu olunca durum değişmektedir. Bu etki-lenme olumlu ya da olumsuz olabilir. Olumlu olanın en güzel örneği moti-vasyonu artırıcı, bir tür gaz verme de-diğimiz iltifat, tezahürat ve teşviktir. Olumsuzlara ise sayısız örnek verme-miz mümkündür.

Olgu ve olaylara bakış da sade-ce bir açıdan değil, değişik açılardan bakıldığı zaman sağlıklı olur. Nasıl somut bir nesne için beş duyumu-zun yardımına ihtiyaç duyuyor-sak olgu ve olaylar için de değişik açıları kullanarak bir yargıya var-mamız mümkündür. Bu yargının da mutlaka doğru olacağını düşünmek mümkün değildir. Bakılan açıların dereceleri, bakan göz, daha önce-den edinilmiş tecrübeler, trav-malar ve daha bir çok faktör al-gılamayı etkilemektedir. İşte bu durumlarda da empati ge-rekmektedir. Sadece bizim nasıl algıladığımız değil baş-kalarının da nasıl algılayabileceği-ni bilmek ve kendimizi bir an ol-sun onların yerine koyabilmek ala-cağımız tavrın belirlenmesinde çok olumlu bir rol üstlenecektir.

Bu algılamalar toplumsal ha-yatta huzur veya huzrsuzluğun sebe-bi olabilmektedirler. Toplumsal al-gılamanın önemli etkenleri olan din, dil, milliyet, coğrafya, şehir, mahalle, parti, kulüp, meslek, sınıf v.s. insan-ların davranışlarını etkilemektedir. Bu her toplum için sözkonusudur, ancak Doğulu toplumlarda daha da belirgindir. Eğitim siste-mi ve görgü de algılamanın olumlu ya da olumsuz ol-masında önemli bir rol oy-

namaktadırlar. Bağnazlık olarak nitelendirebile-

ceğimiz tek yönlü algılama fertleri sa-bit fikirli yaparken onların bir çok olay ve olguda siyah beyaz düşünmesine sebep olmaktadır. Toplumda kendi bildiğinin tek doğru olduğunu sanan, kavramlar arasındaki nüansları de-ğil zıtlıkları gören, hoşgörüden yok-sun, fanatik ve uzlaşmaz tiplerin ol-ması hep bu siyah beyaz düşünmenin bir sonucudur. Bu siyasete yansıması mutlakiyetçi ve totaliter rejimlerin or-taya çıkması şeklinde olmaktadır. Ay-rıca toplumsal hayatta sık sık rastladı-ğımız ayrımcılık ve ırkçılık da bu siyah beyaz düşünmeni bir sonucudur.

Yukarıda ifade edilmeye çalışı-landan hareketle günlük hayattaki ta-vırlarımıza çeki düzen vermek, her za-man “kendime reva görmediğimi baş-kasına da görmem” düsturuyla hare-ket etmek, başkalarının bizden fark-lı görüş ve algılamalarının olabilece-ği gerçeğini kabul etmek bir çok so-run ve çatışmanın önlenmesi anlamı-na gelecektir. Bu da birazcık empatiy-le mümkündür.

Farklı açılardan

Görebİlmek

meldir. Halbuki aynı olayda bir başka-sının duygusallığı başka türlü tezahür edebilmektedir. Bunda da garipsene-cek bir durum yoktur, ancak başkala-rının bundan etkilenmesi söz konusu olunca durum değişmektedir. Bu etki-lenme olumlu ya da olumsuz olabilir. Olumlu olanın en güzel örneği moti-vasyonu artırıcı, bir tür gaz verme de-diğimiz iltifat, tezahürat ve teşviktir. Olumsuzlara ise sayısız örnek verme-

Olgu ve olaylara bakış da sade-ce bir açıdan değil, değişik açılardan bakıldığı zaman sağlıklı olur. Nasıl somut bir nesne için beş duyumu-zun yardımına ihtiyaç duyuyor-sak olgu ve olaylar için de değişik açıları kullanarak bir yargıya var-mamız mümkündür. Bu yargının da mutlaka doğru olacağını düşünmek mümkün değildir. Bakılan açıların dereceleri, bakan göz, daha önce-den edinilmiş tecrübeler, trav-malar ve daha bir çok faktör al-gılamayı etkilemektedir. İşte bu durumlarda da empati ge-rekmektedir. Sadece bizim nasıl algıladığımız değil baş-kalarının da nasıl algılayabileceği-ni bilmek ve kendimizi bir an ol-sun onların yerine koyabilmek ala-cağımız tavrın belirlenmesinde çok olumlu bir rol üstlenecektir.

Bu algılamalar toplumsal ha-yatta huzur veya huzrsuzluğun sebe-bi olabilmektedirler. Toplumsal al-gılamanın önemli etkenleri olan din, dil, milliyet, coğrafya, şehir, mahalle, parti, kulüp, meslek, sınıf v.s. insan-ların davranışlarını etkilemektedir. Bu her toplum için sözkonusudur, ancak Doğulu toplumlarda daha da belirgindir. Eğitim siste-mi ve görgü de algılamanın olumlu ya da olumsuz ol-masında önemli bir rol oy-

run ve çatışmanın önlenmesi anlamı-na gelecektir. Bu da birazcık empatiy-le mümkündür.

Ahmet Suat ARI is groepsleer-kracht en onderbouwcoördinator op een VSO ZML-school te Enschede. Hij schrijft columns in diverse bladen en is o.a. secretaris van UETD-Nederland.

Page 14: Haber Gazetesi

HABER 14DECEMBER / ARALIK 2009

Biculturele jongeren hebben het heft in eigen handen genomen door een netwerkbi-jeenkomst voor allochtone jongeren te organiseren. onder de naam ‘MultiPotentials’ spraken op maandag 2 november onder andere het D66 tweede kamerlid Fatma koser-Kaya en Tom fadrhonc voormalig manager van nike, in Utrecht over het belang van netwerken en deelname van allochtone jongeren aan de maatschappij.

het werd een prachtige avond met een goede opkomst, deskun-dige sprekers en leerzame workshops. ınitiatiefnemer en econoom erhan Yildiz verwoorde het resultaat als het gevolg van “het ineenslaan van de handen en doen! ofwel de ondernemende mentaliteit van jonge talentvolle mensen die zonder sponsoring, zonder enige subsidie met enkel enthousiasme en wilskracht er in kunnen slagen om een avond als deze te organiseren”

fatma koser kaya was zeer te spreken over de organisatie en spoorde alle multiculturele jongeren in nederland aan “de organiserende jonge talenten als voorbeeld te nemen en het heft in eigen handen te nemen door actief aan de samen-leving deel te nemen” netwerken speelt voor nederlandse multiculturele jongeren

Allochtone jongeren nemen het heft in eigen handen

Van links naar rechts:meltem kaya, esin cumert, petra ter denge, fatma koşer kaya, tom fadrhonc, bahreddine belhaj, Serkan Sert, Güven erkaslan, erhan Yıldız, murat ersoy

een belangrijke rol in de verand-erende samenleving van nu en in de toekomst. een goed netwerk biedt vaak de juiste ingangen voor verschillende doeleinden tijdens de opleiding en carrière. de sociale positie van multiculturele jongere

kan in de samenleving aan-merkelijk verbeterd worden indien zij zich meer gaan mengen in ‘witte netwerken’, zoals debatverenigin-gen, sportverenigingen of politieke (jongeren-)organisaties.

Heropeningsfeest al Ghazali

Men hoeft de krant maar op te sla-an om te zien dat “macht” op alle pla-atsen tegenwoordig is. Bij een oorlog proberen de strijdende partijen elkaar hun wil op te leggen. In het parlement proberen partijen de besluitvorming in de door hun gewenste richting te beïnvloeden. Waarom heeft ieder mens de behoefte om macht uit te oefenen? Wat is het dat degene die macht uitoe-fent onderscheidt van hen die zich on-derwerpen aan het gezag van anderen? Waar ligt de oorsprong van macht?

Om te leven moet je eten. Eten is macht uitoefenen. Vanaf het begin he-eft de ene levenssoort de andere verd-rongen. De sterkste soort overwon en kon zich verder ontwikkelen, de zwaks-te stierf af. Het was en is nog altijd een natuurwet. Mensen begonnen gebi-eden te verdelen waar een groep kon gaan jagen. Hoe groter de groep, hoe groter het gebied was. Kleine maar machtige (sterke) groepen probeerden meer gebieden te veroveren, niet om-dat ze het nodig hadden maar omdat ze meer wilden bezitten. “Onze drift om eigendom te hebben gaat ver uit boven de noodzaak om te bestaan”

Om grote groepen te besturen heb je leiders nodig. Om leider te worden moet je een van de volgende eigens-chappen hebben: Persoonlijkheid, be-zit en organisatie.”Persoonlijkheid – waarmee meestal leiderschap bedoeld wordt - wordt bepaald door lichaams-bouw, geest, spraak en moreel gedrag”

In primitieve gemeenschap-pen kreeg men door lichamelijke kracht de leiding. Tegenwoordig wordt persoonlijkheid gezien met het vermogen te overtu-igen of geloof te wekken.

Bezit of rijkdom zorgt ervoor dat men macht kan krijgen over mensen (groe-pen) als ze voor hun onder-werping worden betaald.

Organisatie, de belang-rijkste machtsbron in de maats-chappij. Geen een mens wil alleen leven (uitzonderingen uitgesloten). Je hebt elkaar in de praktijk nodig. “Een van de mooiste kanten van de maatschappij is dat niet iede-reen alles zelf hoeft te doen maar zijn handen en geest vrij kan ma-ken voor het werk dat hem ligt” Je wordt hierdoor wel afhanke-lijk van de kennis van anderen. Dat schept machtsverhoudin-gen, dus kennis is macht en ze-ker in onze technologische sa-menleving.

In de samenleving moet bijna iedereen zich verdedi-gen tegen een te grote druk van anderen. Daarom ont-staan er groepen, vakbon-den, verenigingen, parti-jen enz. Ze hebben alle-maal leiders en leden die zich wegcijferen om het doel van een groep te verwezenlijken. Als

een van de leden over een beslissing niet eens is wordt hij of gedwongen om mee te doen of uitgestoten uit de gro-ep en omdat mensen bang zijn om er nergens bij te horen gaan ze er meestal mee akkoord. Dus angst is een van de belangrijkste elementen om macht te krijgen. Er bestaan drie instrumenten om macht uit te oefenen of op te leg-gen: geweld, beloning en opvoeding. Geweld is gemakkelijk. Wie helema-al niets kan, kan altijd nog wel schie-ten. “De meest rauwe, onwetende sol-daat kan de grootste wijsgeer martelen en doden”

Media worden wel de 4e macht genoemd. Met behulp van de media kan je iemand ophemelen maar ook breken. Objectieve media bestaat niet, maar een media dat zo veel mogelijk de twee kanten van de medaille probeert te tonen is in mijn ogen een geslaagd medium. Ik wens de krant HABER… Veel succes!

MACHT

“Allemaal macht” van tini Visser, blz. 25 “Anatomie van de macht” John kenneth Galbraith, blz. 19 “Allemaal macht” van tini Visser, blz. 170 “omgaan met macht” van mauk mulder blz. 49

Erdinç Saçan was werkzaam als internet coördinator bij Corendon / Gomundo. Momenteel is hij in dienst bij TradeDoubler als senior publisher manager. Daarnaast is hij voorzitter van Stichting De Nieuwe Generatie.

FOTOĞRAFA FOTOĞRAFA FOTOĞRAFA FOTOĞRAFA FOTOĞRAFA FOTOĞRAFA FOTOĞRAFA FOTOĞRAFA FOTOĞRAFA FOTOĞRAFA

EN İYİ HİKAYE EN İYİ HİKAYE EN İYİ HİKAYE EN İYİ HİKAYE EN İYİ HİKAYE EN İYİ HİKAYE EN İYİ HİKAYE EN İYİ HİKAYE EN İYİ HİKAYE EN İYİ HİKAYE EN İYİ HİKAYE

YARIŞMASIYARIŞMASIYARIŞMASIYARIŞMASIYARIŞMASIYARIŞMASIYARIŞMASIYARIŞMASIYARIŞMASI

€ 50,-

Yukarıda gördüğünüz fotoğraf size neyi anlatıyor?Bu fotoğrafa öykü olabilecek düşüncelerinizi bize yazın. En orijinal fotohikaye jüri tarafından 50,- EURO ile ödüllendirilecektir. Gelecek sayımızda kazanan hikayeyi yayınlayacağız. Aşağıdaki koşulları gözönünde bulundurmayı unutmayın....

1. Yazılar [email protected] e-mail adresine gönderilecektir.

2. Hikayeniz en az 200 en fazla 400 kelime içermelidir.

3. Jüri üyeleri: Hüseyin Keleş, Elif Taşpınar ve Can bayar.

op 4 november jongsleden was het een grote dag bij de 165 leerlingen tellende Al-Ghazali school in Rotterdam. een he-ropeningsfeest was de aanleiding: de 21 jarige bestaan werd gevierd, samen met de renovatie van het pand.de dag werd verder opgevuld met workshops voor kinderen zoals muziek maken, marmeren en een optreden door kinderen op muziek. Als afsluiting werden er oranje helium gevulde ballonnen los gelaten, de vrije lucht in.

1.lik ödülü1.lik ödülü1.lik ödülü1.lik ödülü1.lik ödülü1.lik ödülü1.lik ödülü1.lik ödülü1.lik ödülü1.lik ödülü1.lik ödülü1.lik ödülü1.lik ödülü1.lik ödülü1.lik ödülü1.lik ödülü1.lik ödülü

leving deel te nemen” nnederlandse multiculturele jongeren

Heropeningsfeest Heropeningsfeest Heropeningsfeest Heropeningsfeest Heropeningsfeest

de noodzaak om te bestaan” Om grote groepen te besturen heb

je leiders nodig. Om leider te worden moet je een van de volgende eigens-chappen hebben: Persoonlijkheid, be-zit en organisatie.”Persoonlijkheid – waarmee meestal leiderschap bedoeld wordt - wordt bepaald door lichaams-bouw, geest, spraak en moreel gedrag”

In primitieve gemeenschap-pen kreeg men door lichamelijke kracht de leiding. Tegenwoordig wordt persoonlijkheid gezien met het vermogen te overtu-igen of geloof te wekken.

Bezit of rijkdom zorgt ervoor dat men macht kan krijgen over mensen (groe-pen) als ze voor hun onder-werping worden betaald.

Organisatie, de belang-rijkste machtsbron in de maats-chappij. Geen een mens wil alleen leven (uitzonderingen uitgesloten). Je hebt elkaar in de praktijk nodig. “Een van de mooiste kanten van de maatschappij is dat niet iede-reen alles zelf hoeft te doen maar zijn handen en geest vrij kan ma-ken voor het werk dat hem ligt” Je wordt hierdoor wel afhanke-lijk van de kennis van anderen. Dat schept machtsverhoudin-gen, dus kennis is macht en ze-ker in onze technologische sa-menleving.

In de samenleving moet bijna iedereen zich verdedi-gen tegen een te grote druk van anderen. Daarom ont-staan er groepen, vakbon-den, verenigingen, parti-jen enz. Ze hebben alle-maal leiders en leden die zich wegcijferen om het doel van een groep te verwezenlijken. Als

Erdinç Saçan was werkzaam als internet coördinator bij Corendon / Gomundo.

Yukarıda gördüğünüz fotoğraf size neyi anlatıyor?Bu fotoğrafa öykü olabilecek düşüncelerinizi bize yazın. En orijinal tarafından 50,- EURO ile ödüllendirilecektir. Gelecek sayımızda kazanan hikayeyi

Page 15: Haber Gazetesi

HABER15 DECEMBER / ARALIK 2009

Geen gedragsproblemen bij allochtone jongeren

MUZIK

hoe hoger het cijfer op het eindexa-men van het voortgezet onderwijs, hoe sneller studenten afstuderen in het hoger onderwijs. de eindexamencijfers spelen bij mannen een grotere rol dan bij vrouwen.

hoog eindexamencijfer speelt rol bij studiesucces Van de hbo-studenten met een gemiddelde van zes of lager op het centraal schriftelijk eindexamen, stude-ert slechts de helft binnen 5 jaar af. bij studenten met een zeven of hoger is dit bijna 70 procent. ook bij wo-studenten gaat een hoger cijfer op het centraal schriftelijk eindexamen samen met een hoger aandeel dat binnen 6 jaar klaar is met de studie.

Uitkeringen als de AoW, AnW, WW, WıA, WAo en Wajong gaan vanaf 1 januari 2010 omhoog. de verhogingen worden doorgevoerd omdat de uitkeringen zijn gekop-peld aan het wettelijk minimumloon (Wml). het minimumloon stijgt van 1398,60 euro naar 1407,60 euro bruto per maand. de aanpassingen zijn nodig omdat ook de lonen en de prijzen de afgelopen tijd zijn gestegen.

de bruto bedragen van het wettelijk minimum-loon en het minimum-jeugdloon stijgen per 1 januari 2010 met 0,64 procent.

Wettelijk bruto minimumloon (Wml) voor werknemers van 23 jaar en ouder bij een volledig dienstverband per 1 januari 2010:€1407,60 per maand€324,85 per week€64,97 per dag

de inflatie is in november 2009 uitgeko-men op 1,0 procent. dit is 0,3 procent-punt hoger dan in oktober. de inflatie is voor de vierde opeenvolgende maand gestegen. dit blijkt uit cijfers van het cbS.

Vooral de prijs van benzine had een inflatieverhogend effect. benzine was in november 11,2 procent duurder dan een jaar eerder. ın oktober was benzine nog 1,5 procent goedkoper dan een jaar eerder. dit komt vooral doordat benzine vorig jaar in november fors goedkoper is geworden.

den HaaG

UTreCHT-GooI

den HaaG

den HaaG

Op 1 januari 2009 telde Nederland ruim 1,1 miljoen personen met de Nederlandse en minimaal één andere nationaliteit. Dat is bijna drie keer zo veel als op 1 januari 1995. Bijna de helft van de Nederlanders met een meervoudige nationaliteit heeft ook de Turkse of Marokkaanse nationaliteit. De sterke stijging van het aantal Nederlanders met meer dan één nationaliteit is veroorzaakt door het grote aantal naturalisaties, vooral in de tweede helft van de jaren negentig. Tussen 1 januari 1992 en 1 oktober 1997 konden niet-Nederlanders hun oorspronkelijke nationaliteit bij naturalisatie behou-den. De meeste mensen die in die peri-ode het Nederlanderschap verkregen, benutten deze mogelijkheid.

Niet alleen mensen met ernstig overge-wicht maar ook mensen met onderge-wicht zijn depressiever dan mensen met een normaal gewicht. Opvallend is ook dat niet mensen met een normaal gewicht, maar juist mensen met matig overgewicht het minst depressief zijn. Dat laatste geldt echter alleen voor de mannen. Vrouwen met matig over-gewicht en met een normaal gewicht hebben gemiddeld een even hoge depressiescore. Mannen die te dun zijn, zijn de-pressiever dan mannen die te dik zijn. Dat verschil geldt ook voor vrouwen, maar is bij hen minder groot. Naar ver-houding zijn meer vrouwen depressief dan mannen. Verschillen tussen gewicht en depressiviteit worden niet verklaard door eventuele verschillen in leeftijd, opleidingsniveau en herkomstgroeper-ing tussen de gewichtsgroepen.

Ruim 1,1 miljoen Nederlanders met meer-voudige nationaliteit

Te dikke én te dunne mensen depressiever

Studentenvereniging Mozaik organiseert turkse volksdansen

Van de verschillende vormen van het turkse volksdansen zoals, Artvin, Adiyaman, zeybek, Silifke en kilic kalkan zullen de dansers in onderlinge afstemming met de docent en het bestuur kiezen uit een van de deze dansen. de lessen zullen ééns per week worden verzorgd op de dinsdagavond en zullen twee uren duren. het bestuur van de studen-

tenvereniging geeft aan dat zowel leden als niet-leden welkom zijn.1

mozaik is de allereerste turkse studentenvereniging van nederland welke in 2010 haar 15-jarige be-staan middels een gala zal vieren. de vereniging verbonden aan de er-asmus Universiteit, maar onder de leden zijn ook studenten van andere Universtiteiten en hbo’s.

mozaik organiseert folklorelessen op de erasmus Universiteit te Rotterdam onder leiding van professionele docent mehmet Ali tasdemir.

de activiteiten die mozaik organiseert lopen uiteen, welke grotendeels ook jaarlijks terugkeren. een kennismakingsactiviteit, fil-mavonden, zaalvoetbaltoernooien, lezingen en als jaarafsluiting een barbecue komen jaarlijks terug. daarnaast is er een weekendje milaan en een studiereis naar ıstanbul gerealiseerd dit jaar. ook geeft mozaik cursussen waarmee studenten iets van hun eigen cultuur meekri-jgen, zoals het leren bespelen van de saz en folklore. Vorig jaar is een nieuwe project van start gegaan: project mozaik. door middel van giften en een benefietfeest is er geld inge-zameld waarmee er in turkije een mediatheek is opgebouwd voor een basisschool in een dorpje in Samsun. Geslaagde activiteit vonden de leden, hierdoor is er de motivatie ontstaan om dit project jaarlijks te organiseren, waarbij er elk jaar een school wordt geholpen in de voorzieningen en benodigdheden. Voor meer informatie zie www.mozaik.nu

ıntegratie wordt vaak gezien als oplossing bij gedragsprobemen, maar is dat wel zo? orthopedagoog mitch van Geel, verbonden aan universiteit van leiden, deed onder-zoek naar migranten jongeren op het Vmbo en hij kwam tot een op-merkelijke conclusie. Volgens Van Geel hebben “migranten jongeren op het Vmbo een lagere socio -economische status, dat houdt in dat ze thuis minder geld te best-eden hebben en dus ook minder lesboeken en andere belangrijke materiaal”. ondanks deze feit vind Van Geel dat het best goed met ze gaat in vergelijking met de autoch-tonen jongeren. Verschillende factoren zoals de hechte familie banden die je in migranten gezinnen vaak treft, spelen een belangrijke rol. Vooral migranten gezinnen uit de niet westerse samenleving, waarin het belangrijk is dat je direct naar je ouders luistert en dat je je grootoud-ers respecteert, zorgen ervoor zorgt “er komen

minder problemen voor bij jongeren die zich

vasthouden aan hun etnische identiteit of er een mix van maken en vast houden aan verschillende as-

pecten van beide identit-eiten dan jongeren die

dit niet doen”

er voor dat jongeren een heel sterk gevoel van richting krijgen, aldus Van Geel. daarbij noemt hij ook dat jongeren die het goed doen op school minder gedragsproblemen, minder psychische problemen en een beter eigenbeeld hebben. Van Geel wijst wel op het feit dat er nog veel rui-mte voor verbetering is, “vooral op economische gebied moet er inhaalslag gemaakt worden en op

scholen zie je dat er een oververte-genwoordiging is op het Vmbo en veel jongeren hun weg nog moeten vinden naar het VWo”. “Als we een concreet voorbeeld ne-

men van de allochtone jongeren in Amsterdam-West die we

vaak terug zien komen in de media. dan kunnen we het volgende zeg-gen: die jongeren die passen zich eigenlijk aan op de verkeerde manier. de beschermende factoren uit de

etnische groep raken ze kwijt en passen zich

aan de verkeerde invloe-den die een buurt te bieden

heeft aan”.Volgens Van Geel komen er minder

problemen voor bij jongeren die zich vasthouden aan hun etnische identiteit of er een mix van maken en vast houden aan verschillende aspecten van beide identiteiten dan jongeren die dit niet doen. Vooral de mix van twee culturen is volgens hem behoorlijk succesvol. “het volledig aanpassen aan de nederlandse identiteit werkt alleen als je ook de sociaal economische kansen hebt. nederlands spreken is belangrijk, de nederlandse cul-tuur kennen is belangrijk maar dit sluit niet uit dat je niet tegelijkertijd je eigen etnische identiteit hoeft uit te sluiten. ın tegen deel is een combinatie hiervan juist het geen dat uitstekend werkt zowel voor het individu als voor de nederlandse samenleving”, aldus mitch van Geel.

Sociale verzekeringen per 1 januari 2010 omhoog

Hoger eindexamencijfer beter voor hoger onderwijs

Wettelijk minimumloon per 1 januari

Inflatie opnieuw hoger

Page 16: Haber Gazetesi

HABER haber•nl

Ev ÖDEvİNİZ BİZDEN, kAtıLıP kAZANmAk sİZDEN

ÖDEvİNkONusu

YAZ YAZ YAZ KAZAN!KAZAN!KAZAN!

EURO50

İŞTE SİZE YAZMA FIRSATIİŞTE SİZE YAZMA FIRSATIİŞTE SİZE YAZMA FIRSATIeV ÖdeVİ

“İnsanlar çevrimiçi ve çevrimdışı olarak iki gruba ayrılır. Çevrimdışı olmak, devrimdışı olmak, yani devredışı kalmaktır. NOT: Çevrimiçi=Online”

NE yAPmANıZ GEREkİyOR? Yazı dili:

Türkçe

Yazmaya şimdiden başlayın. Her ay burada farklı bir konu ile siz okurlarımıza ödül dağıtmaya devam edeceğiz. Jüri heyeti: 1. Sadik Yemni 2. Nazan Bilen 3. İbrahim Karaman

Sadık Yemni’nin bu konudaki öyküsünü okumak için: http://www.tersninja.com/sadik-yemniden-sinemasallar-6-sokaklar-benim-yeniden/

Yukarıda yazılan aforizmayı konu edinerek, minimum 100, maximum 200 kelime kullanmak koşuluyla, düzgün ifadelerle ve çarpıcı bir şekilde kendi yazınızı kaleme alın ve kendi kısa makalenizi oluşturun. Gönderdiğiniz yazıları jüri kurulumuz tarafından değerlendirilecek ve 1. olarak seçilen makale 50,- EURO ile ödüllendirilecektir.Yazılarınızı [email protected] e-mail adresine ulaştırabilirsiniz.

Tabii ki mesajlarınızı her-kesin görmesini istemiyorsa-nız gizleyebilirsiniz. Bu şekilde sadece sizin izin verdiğiniz ki-şiler görebilir. Tweet’leri www.twitter.com sitesinden, twitter programlarından veya sms ara-cılığıyla gönderebilirsiniz. 140 karakter sınırı sms servisleriy-le uygun olması için seçilmiştir. Tweet yazmak veya tweet’lere cevap yazmak ücretsizdir, fa-kat SMS aracılığıyla gönderi-len mesajlar doğal olarak üc-retlidir. Bu yüzden twitter kulla-nanımı çok nadiren sms aracılı-ğıyla yapılır.

Twitter’ın diğer sosyal ağ sitelerine göre farkı, sitesinin ve özelliğinin çok basit olması-dır. Diğer sosyal ağ siteleri gibi karışık bir önyüzü yok, profilini-zi oluşturmanız için yine çok kı-sıtlı bir bölüm var. Bu yüzden çok sade bir görünümü var. Twitter’da yazılan konular in-sanların o anda neler yaptıkla-

rından tutun da güncel haber-lerle ilgili yorumlarına kadar de-ğişiyor. Twitter sitesine baktı-ğınızda o anda en çok bahse-dilen konuların listesini görebi-lirsiniz.

TwiTTer nasıl kul-lanılır?

Twitter’da hesap açtıktan sonra arkadaşlarınızın, ünlüle-rin veya hiç tanımadığınız in-sanların twitter hesaplarını ta-kip edebilirsiniz. Eğer takip et-tiğiniz kişiler çoksa veya ta-kip ettiğiniz kişiler çok yazı ya-zıyorsa, twitter sayfanızda gün-de yüzlerce, hatta binlerce me-saj görebilirsiniz. Bu mesaj-lar arasında size yazılan mesaj-ları görmek tabii ki zor. Sade-ce size yazılan mesajları gör-mek için sağ kısımda @ işare-ti ile başlayan kullanıcı isminize tıklamanız gerekiyor. Bu sayfa-da sizin isminizin geçtiği mesaj-ları bulabilirsiniz. Arkadaşınızın mesajına cevap yazarken ar-kadaşınızın isminin @ işareti ile başladığını görebilirsiniz. Bu ona yazılan bir cevap olduğu anlamına geliyor.

TwiTTer’ın değeriTwitter’ın henüz bir ge-

lir imkanı yok. Tweet yazmak ve insanları takip etmek be-

dava, twitter sitesinde de rek-

lamlar da yok. İleriye dönük para kazanmayı ileriye donuk tabii ki düşünüyorlar, fakat bunun nasıl olacağı tam ola-rak bilinmiyor. Şimdiye ka-dar Twitter’a yatırım yapan şirketler var. Bu şirketler 57 milyon dolardan fazla yatı-rım yaptı ve Twitter’dan bir şekilde para kazanmak iste-yeceklerdir. Tabii bu para ka-zanma olayı Twitter’ı satıp da gerçekleşebilir. 2008 yılın-da Facebook Twitter’ı satın al-mak istedi ve 500 milyon dolar önerdi ama sonuç olarak satış gerçekleşmedi. Bu fiyatın bü-yük bir kısmını Facebook his-seleriyle ödemek istedi, satı-şın da bu yüzden gerçekleş-mediği söyleniyor. Bu sene ise Google’ın Twitter’ı satın almak istediği söylentileri cıktı.

Twitter’ın değerinin ne-den bu kadar büyük olduğu-nu düşünebilirsiniz. Sonuçta Twitter’da insanlar o anda ne-ler yaptıklarını veya ne düşün-düklerini yazıyorlar. Twitter’ın da bir gelir kapısı olmadığına göre büyük şirketler neden mil-yonlarca dolarlar yatırım yapı-yorlar ve değeri yüz milyonlar ile ifade ediliyor? Twitter’ın de-ğeri içeriğinden, yani milyonlar-ca insanin sürekli yazdığı yazı-lardan kaynaklanıyor. Bir diğer gücü de bu yazılanları gerçek

zamanlı arama imkanı sunma-sından kaynaklanıyor.

Bu geniş içerik ve ara-ma gücünün ne kadar kuvvet-li olduğunu göstermek için bir-kaç örnek verebiliriz. Bu sene gösterime giren filmlerin gişe-lerde başarılı olmalarını bekler-ken çok başarısız olmalarının Twitter’da yazılan yazılardan kaynaklandığı düşünülmektedir. Filmlerin ilk çıktığı günlerde si-nema seyircilerinin filmi beğen-mediklerini yazmalarından do-layı başka insanların bu filmlere rağbet göstermedikleri düşü-nülüyor. Büyük şirketler kendi markalarıyla ilgili yazılan yazıları takip ediyor ve markalarıyla ilgi-li kötü deneyimleri olan kişilere nasıl yardımcı olabileceklerini soruyorlar. Bu şekilde müşte-ri memnuniyetini yükseltmek ve markalarının negatif olarak anıl-malarını önlemek istiyorlar.

Kısaca nedir? kullanıcılara internet üzerinden kısa mesaj gönderme imkanı su-nan bir sistem.

nasıl üye olunur? twitter.com sitesin-den e-mail adresinizi, kullanıcı ismi ve şifre-nizi yazarak üye ola-bilirsiniz.

Twitter için para ödeyecek miyim? kullanımı ücretsizdir.

nasıl mesaj yazılır?twitter.com sitesin-den, twitter program-larından veya sms göndererek neler yap-tığınızı, neler düşün-düğünüzü yazabilir-siniz. cep telefonu-nuzda mobil interne-tiniz varsa yükleyebi-leceğiniz farklı twitter programlarından da mesaj gönderebilirsi-niz. her türlü telefon için twitter programla-rı mevcuttur.

kimlere mesaj yazacağım? Arkadaşlarınıza, twit-ter hesabı olan şir-ketlere, ünlülere, kı-saca twitter hesa-bı olan herkese me-saj yazabilirsiniz. Ay-rıca twitter’da sizi il-gilendiren konularda arama yaparak sizin-le aynı şeylere ilgi du-yan kişilerle arkadaş olabilirsiniz.

Beni izle: TwitterTwitter bir sosyal ağ ve mikroblog servisidir. Kurulduğu 2006 yılından itibaren çok hızlı büyüme kat etmiştir ve internetteki en popüler 50 site arasında bulunmaktadır. Twitter 140 karaktere kadar mesajlaşma imkanı su-nuyor. Twitter aracılığıyla yazılan mesajlar twitter hesap sahibinin sayfasında yayınlanıyor ve bu hesabı takip eden kişilerce görülebiliyor. Bu kısa mesajlara tweet adı veriliyor.

2006’da kuruldu. Kurucuları: Jack Dorsey, Evan Williams ve Biz Stone 83 çalışanı var. Twitter ofisi: http://abduzeedo.com/new-twitter-office-headquarter

5 SoRuDA TWİTTER

steenbergen Rt @mi-chonnet: een Amerikaanse president de nobelprijs voor de vrede geven is net zoiets als Wilders de nobelprijs voor integratie geven.

Rt @Randy_Gage: there are 140 private jets and 2,000 limos at the global warming conf in copenhagen. Just saying...

Rt @priyafengshui love gives u power power doesn't give u love Rt @paulocoelho love rules, power disappears.power rules, love disappears

@Joostlagendijk What a bad decision of the dutch parlia-ment to cancel visit to turkey because ministers don’t want to meet with populist islamo-phobe Wilders (2 dec.2009)

@turkeyreport ‘We expect 6% contraction of turkish economy this year and 4% growth in 2010’ says fatma melek, chief economist of Akbank (11 dec.2009)

@erdincsacan You can receive money from the moneybox without having your card, using your phone in turkey. the bank sector there is amazing! (1 dec.2009)

SEÇMECE TWITTER:

16DECEMBER / ARALIK 2009

Bruiloft fotografie0 6 2 8 5 9 6 9 6 1