Herkese merhabalar;

Bu hafta GUzatemizin ne yazık ki el-veda sayısı.

El-veda dememizin sebepleri başta ekibimizde yer alan tüm menajerlerin

reel hayatındaki yoğunluk ve bu işin verdiği tatlı da olsa yorgunluk var. Baştan

savma yapıp rutin şekilde ilerletmeye çalışmaktansa elimizden geleni

yapabildiğimiz şu günlerde en azından şimdilik el-veda demeyi tercih ettik ekip

olarak. Şunu söylemem gerek, bu bugünlerde ani alınmış bir karar değildi, ekip

içinde herkese danışıldı 1-2 hafta önce, planlandı ve karara varıldı.

Öncelikle ben ekibimize başından bugüne kadar katılmış, katılmak

istemiş, konuk olmuş, sürekli bulunmuş, adı geçmiş, varlığı yetmiş, ismi

bulunmuş, nam-ı duyulmuş desteğini esirgemeyen herkese sonsuz teşekkürü

bir borç bilirim. Büyüğüm, küçüğüm, yaşıtım olan herkes beni hiçbir zaman

kırmadan bu işe büyük bir özveriyle destek çıktı, hepsinin emeğine sonsuz

saygı duyuyor ve tebrik ediyorum. Bu iş gönül işiydi karşılık beklemeden bunca

emek vermek büyük bir erdemdi, beklediğimden daha büyük bir eser ortaya

çıkarmamızı sağladıkları için minnettarım her birine.

Başlangıcımızı sağlayan esprili bir kısa yazı olan efsane oyuncumuz

Emanu takımdan gitsin mi kalsın mı diyerek açtığım konunun buralara geleceği

aklıma gelmezdi açıkçası. Haftalık ortalama 400-500 okuyucusu olan bir yapıt

ortaya çıkarmak zordu ve bunu başarmamızı sağlayan en büyük etken ise başta

forum ahalisi olan siz okuyucularımızdınız. Ardından yazarlarımızdı. Verilen

emeğin karşılığını bulması adına 1.1 liginden 9. Liglere kadar herkes elinden

geleni yaptığı için sizlere de çok teşekkür eder, oyun hayatınızda başarılar

dilerim.

Ayrıca bu işe başlarken amacımız forumu canlandırmaktı, İnşallah buna

az da olsa katkımız olmuştur ve bu tarz girişimlerde bulunacak başka

arkadaşlar da çıkar umarız.

Bu sayımız yazarlarımızın oyuna ve GUzateye dair içlerinden geçenleri

yazacağı bir derleme sayı olacak. Son kez keyifli okumalar.

takımı menajeri

EL VEDA

19 Temmuz 2007 Perşembe. Her şey o gün başladı. Bunaltıcı yaz sıcaklarından sıkılıp

yanına gittiğim arkadaşımın yemyeşil bir ekranda goalunited adında bir oyun oynadığını

gördüm. Bir futbol oyunu olduğundan doğal olarak ilgimi çekti ve kayıt olmaya karar verdim.

Bu sayede bugün de yer yer devam eden classic macerama başlamış oldum.

Oyunun yeni versiyonu ile tanışmam yine bir yaz gecesi gerçekleşti. Kafa dağıtmak

için internette gezinirken daha önceden heyecanla oynadığım ancak yeteri kadar internete

bağlanamadığımdan dolayı bir türlü düzeni oturtamayıp bıraktığım goalunitedin yeni

versiyonunun çıkmış olduğunu gördüm. Ve global hikayem de o gün start aldı. Bu yeni oyun,

eski versiyonundan çok daha değişik olduğu için oyun hakkında bir yerlerden bilgi edinmem

şart olmuştu.

İlk kez oyuna kayıt olduğumdan yaklaşık iki buçuk ay sonra bağlandığım forumdan o

gün bugündür kopamıyorum. Nedeni ise şüphesiz burada edindiğim dostluklar. Forumun ilk

bağlandığım zamanlardaki eski havası olmasa da tanıştığım güzel insanlar ile bir arada olmak,

benim için takıma antrenman vermek, her gün paftan oyuncu kovmak, rakip takımları analiz

edip taktik diziliş oluşturmak kadar vazgeçilmez bir hal aldı. Bir nevi bağımlılık da oldu

diyebiliriz. ( Oyunun kendisi zaten başlı başına bir bağımlılık değil mi )

Bu gün ise kurulan bu dostlukların ürünü olan GUzate’nin veda sayısını yazıyor

olmanın verdiği burukluğu üzerimde taşıyorum. Keşke sonuna kadar devam edebilseydik

fakat özel hayatlarımızdaki engeller istemeden de olsa bizi kalemlerimizi bırakmaya mecbur

etti. 16 sayı boyunca sürekli bize destek veren, bu işi yapmamızdaki en önemli haz

kaynağımız olan siz forum ahalisine çok teşekkür ediyoruz, ancak bizden bu kadar. Kim bilir

belki bir gün 17.sayı ile yeniden karşınızda oluruz. O güne kadar hepiniz hoşça kalın.

takımı menajeri

GUzate’miz

Bitmek zorundaydı…

Ayrılık, evet hepimiz için zor ama doğru olanı buydu…

Aslında en başında ne yapacağımı bilmeden bu olaya girmiştim ama sonradan zevkli bi

hal almaya başladı, ilk sayıdan sonra gelen olumlu tepkiler, sonra ikinci sayıdan sonra

gelen olumlu tepkiler, sonra üçüncü sayıdan sonra gelen olumlu tepkiler derken 15

sayıdan gelen olumlu tepkilerden sonra daha fazla olumlu tepkiyi kaldıramayacağımızı

düşünüp bırakma kararı aldık

Şimdi reel hayattaki sıkıntılar falan zırvalamaya gerek yok yemiceksiniz nasıl olsa

Şaka bi yana çoğumuzun yoğunluğu, yorgunluğu ve GUzate’nin rutinleşmesi sonucu

zirvede bırakmanın en iyisi olacağını düşündük

Arada kendi bölümümle ilgili de yazayım; UU’da batırdık Ayrıca 1. Grup Altın’da

son 16 ya kalan hiçbir Alman takımının birbiriyle eşleşmemesi de manidardır…

Oyunla ilgili de söylenecek şeyler var tabi; Herkes artık oyunun bizlere stars

harcatmaya çalışmasından ziyade çarpıcı geliştirmeler yapmasını bekliyor, yetkililere

duyurulur

Ayrıca yetkililere bişey daha duyurmak isterim: Her etapta oyunun gerçek hayatla

paralel olduğunu öne sürmenize rağmen ‘’Ani İyileştirme Kartı’’ diye bi kart çıkarttınız

ki kendinizle ters düştünüz… Sakatlanan adam ya iğneyle oynar ya da belli bi süre

sakat kalır arkadaş… O kartı almadım, almayacağım da… Son 15 günde 4 kez sakatlık

yaşadım, oyun herhalde alanlara ‘’iyi ki almışım’’ almayanlara da ‘’keşke alsaymışım’’

dedirtmek için yapıyor ama gerçekten ayıp yani… Hadi çıkarttınız kartı bari her şey

normal devam etsin de sakatlıkları arttırmayın ama bu oyunda bizim zevk almamızdan

çok kasaya girecek paranın önemli olduğu çok açık bi gerçektir…

Sonuç olarak bizler bu işi yaparken çok eğlendik ama bırakmak zorundayız…

Umarım sizleri de eğlendirebilmişizdir

takımı menajeri farewell

EL VEDA

Merhaba sevgili arkadaşlar form ortamının zevkli hale gelmesi için uğraşıp

gerçek hayattaki sıkıntılarımızdan bir nebze olsun kurtulmak için bir çok

arkadaşımız güzel eğlenceli işler yapmaya çalışıyor. Benim formda bulunduğum

süre içerisinde ki en güzel ve kapsamlı organizasyon olan GUZATE ‘ye 9. Sayıda dahil

oldum. Pek bu konuları becerdiğim söylenemez ,beyin loblarım sayısal ağırlıklı

olduğundan benim işim kart pazarı ,al sat işleri, edebiyatla aram yok ama böyle

güzel bir organizasyona dahil olup yazı yazmak her ne kadar beceremesem de

büyük keyif verdi. Gerek ekip arkadaşlarımla aramızdaki muhabbetin güzelliği gerek

gönüllü olarak sizlere bir şeyler sunma çabası bu işin en güzel parçasıydı.

Türkiye’nin en çok okunan guzate’sin de maaşsız da olsa çalışmak bana çok güzel

bir anı oldu. Ancak her güzel şeyin bir sonu olduğu gibi bu güzelliğinde bir sonu var

ve o son geldi. Kimseyi sıkmadan en güzel yerde bırakma kararı aldık umarım

kimseyi üzmeyip kırmayıp keyifli anlar yaşatmışızdır. Veda yazıları ne kadar uzarsa

o kadar hüzünlü olur kanısındayım ve eğlenceli iş yapalım derken kimseyi

hüzünlendirmeyelim diye fazla uzatmak istemiyorum.

Guzate yazarı olarak hepinize ELVEDA…

takımı menajeri

Lololistan’da Futbol... Oyunu, Lololistan United (LU)

Çeşitli taktik dizilişlerle Kurban, Halo Dayı ve Ayzero’nun küçük oğlu Mezarro (yani Mazhar) mahalle takımlarını kurup, kendi aralarında sonu gelmez maçlara çıkıyorlardı. Amaçlarını LU (Lololistan United) 1.liginde oynamak olarak belirlemişlerdi.

Kurban’ın takımının adı “Ula Heyro napisen”; Halo Dayı’nın takımının adı, “Ben demişem vallah, ama sen bilmeyip yemişsen” ve Mezarro’nın takımının adı, “Karşı Tirribün ne dirsen, Halo dayı evde mi?” şeklinde fikstürde yerini alıyordu...

Kurban, kendince “1 ileri 4 geri turbo” adını verdiği taktiği ile maça çıkacağını, “sinirleri sağlam, ateşli, taş gibi” gibi oyuncu hususiyetlerinden oluşturduğu takımını ip gibi sahaya diziyordu... Çıktığı her maçta 6-7 gol yiyip, suçu bir şekilde (LU) Lololistan United ’a çıkarıyordu... Yok efendim motor saçmalamışmış, yok efendim motorla oynanıyormuş...

Halo Dayı, iki ayrı dilde aynı anlama gelen adını salakça tekrarlamasına rağmen gayet uyumlu ve mantıklı bir taktik ortaya koyuyordu. Kalecisini forvet oyuncularından, forvet oyuncularını top toplayıcı çocuklardan, defans oyuncularını kanat oyuncularından seçip, abuk subuk görünmesine rağmen her maçını kazanıyordu...

Mezarro, “full defans, hodri meydan Lololistan” adını verdiği “restimsi” taktiği ile ne yaptığını kendisi bile bilmeyerek maçlara çıkıyor, kah yeniyor kah yeniliyordu... Sürpriz sonuçlar almasına rağmen hep, ne olacağı belirsizdi...

Gel zaman git zaman LU 1.ligde buluştular. Kurban, sakin mazbut kişilikli olmasına rağmen, iddialı ve kifayetsiz muhteris bir tipti... adeta Uzaylı Mustafa gibi durup durup zıplıyordu, basın açıklamalarında sağa sola sataşıp, cevap verenlere de küfrediyordu...

Halo Dayı, etliye sütlüye karışmıyor, arada bir basın açıklaması yapıp, Kurban, motor kılıklı LU’dan torpilli falan diyordu... Kurban buna fena içerlenip, golden çok küfür atıyordu...

Mezarro, 1.lige daha ayağını atar atmaz “her maçımı kazanacağım, zaten hep yendim...” deyip, çıktığı her maçta yenilmeye başlamıştı. Sonrasında ise, LU’da motorların olduğunu, bu motorların da motorlarının olduğunu ve kafasına göre takıldığını iddia ediyordu...

Adı mühim değil bir başkası ise, arada bir “haydi beyler namaza” sloganı atıp, milleti camiye gönderip, kendisi rakı-roka-balık ile başbaşa kalıyordu...

....

Devamı seneye...

takımı menajeri

BU YAZIYI BU HAFTA 4 KEZ YAZDIM AMA HER SEFERİNDE GÖNDERMEMEYİ TERCİH ETTİM. NASIL

YAZILIR BİLMİYORUM AYRILIK YAZISI…HER ŞEYİN BİR SONU OLDUĞU GİBİ GUZATENİN DE SONUNA

GELDİK. SİZLERE ŞUANA KADAR GELECEKTE SES GETİRECEK TAKIMLAR KÖŞESİNDEN ELVEDA

DİYORUM.

OYUNUN TADINA BAKIN. GERÇEKTEN TÜRKİYE TAKIMLARI FORUM KULLANICILARI OLARAK HEPİMİZ

ÇOK BİLİNÇLİ OYUNCULARIZ. BU EKİBİN BİR PARÇASI OLMAK BANA ÇOK BÜYÜK MUTLULUK VERDİ.

OYUNA ÇOK ZAMAN AYIRIP EKRAN BAŞINDAN KALKMAYANLARA BİR TAVSİYE: OYUN UZUN SOLUKLU

BİR OYUN. DIŞARIDA HAYAT DEVAM EDİYOR. OYUNCULAR NASIL OLSA KENDİLERİ GELİŞİYOR. CM

VEYA FM OYUNLARI GİBİ DEĞİL. ELBETTE BU OYUNUN BAŞINDAN KALKMIYORSANIZ HİÇ HENÜZ

MOTOR FACİASI YAŞAMAMIŞSINIZ DEMEKTİR. FACİA YAŞANMASA DA GALİBİYETLERİN TADI

ÇIKMAZDI. OYUNUN EN SEVDİĞİM NOKTALARINDAN BİRİSİ BU.

DİĞER SEVDİĞİM VE HEYECANLANDIĞIM NOKTA DA LİGLER BELLİ OLURKENKİ DURUM. ÇÜNKÜ BASIN

AÇIKLAMASI BÖLÜMÜNÜ AKTİF KULLANAN BİRİ OLARAK BASIN AÇIKLAMASI BOL YAPAN BİR EKİBİN

İÇİNDE OLMAK GÜZEL OLUYOR…4.16 EFSANESİ- 5.30 LİGİ BENİM UNUTAMAYACAĞIM LİGLER. 3.3.

LİGİNDEYİM ŞUANDA VE SANIRIM BASIN AÇIKLAMASI YAZMA KISMINI KULLANAN YOK. SAĞLIK

OLSUN…

HEPİNİZE HOŞÇAKALIN….

SAĞLICAKLA KALIN.HERŞEYDEN ÖNEMLİSİ SAĞLIK.

SELAMLAR

Tolga

takımı menajeri

“Son yazı Eğer bu mektubum sizlere ulaştıysa bilin ki aranızdan ayrılmış

bulunmaktayım . Ee, her hikâyenin bir sonu var. Ben ne kadar üzülmeyin

desemde , yine de üzüleceğinizi biliyorum . Fakat bu durumu saygıyla

karşılamanızı rica ediyorum . Önemli olan ; az bir süre geçirmiş olsakta en

iyisini yapabilmiş olmaktı . Bu gazete inanilmaz bir özveri ve emeğin en

somut göstergesidir…

Bir oyun olsa da her şey aslında hayatın ta kendisiydi yaşadıklarımız .

Güldüğümüzde hep beraber güldük hatta katıla katıla sanki bugünlerin

acısını çıkartırcasına sanki elveda diyeceğimizi bilirmiş gibi . Ağladığımızda

ise yine birlikte ağladık .Bu zaman zarfında beni de aralarına aldıkları için

hepsine minnettarım. Biz gerçekten dolu dolu yaşadık gerçekleşmesi

imkansız gibi görünen fakat gerçek olan 15 sayı takdir edersiniz ki

yadsınamayacak bir sayı . Güzel şeyler okuduk , öğrendik.(1 Bilgi 1

İpucu). Daha üst düzey oyuncuları ve takımları tanıdık. (En’ler)

Elveda diyebilmek zor iştir , güzel anıları uzaklara yolcu etmek .

Hüzünlerin ve mutlulukların tadını sararmış sayfalara bırakmak . Zor iştir

başlamadan bitmeye mecbur olmak .

Ama artık gitme vakti.

GUzateyi, bizi hep destekleyen, bizi hep yüreklendiren, bizi hiç yalnız

bırakmayan okuyuculara emanet ediyorum.

Burada ve bundan öncesinde her ne kadar sürç-i lisan ettiysem affola.

Miamiden sevgilerile, Hoşçakalın…”

takımı

menajeri

-SON-

Yeri geldi bir günlük tuttuk, yeri geldi aslında oynadığımızın bir oyundan fazlası

olduğunun farkına vardık, yeri geldi haftalarca hep beraber bir katilin peşinden koştuk... Bu

yazının başlığını her zaman diğer hikayelerin sonunda görmeye alışmıştık. Ama bu hafta

hikayelerimin sonunda kullandığım sözü, GUzate'mizin bu sayısının anlamına dayanarak

başlık olarak seçmeye karar verdim.

Evet arkadaşlar. 4 ay boyunca iyi kötü bir şeyler yapmaya çalıştığımız GUzate'mizin

son sayısına gelmiş bulunuyoruz. Bazı günler yazılarımı yetiştirmek için gece yarısına kadar

çalıştım, bazı günler iyi hikayeler bulamadığımdan dolayı karabasanlar bastı; ama hiçbirisi

bugünkü veda yazısını yazmak kadar beni zorlamadı.

Birkaç sayı süreceğini düşündüğümüz ancak 15 sayıya ulaşan bir emek sonrasında -

reel hayatın zorluklarından da olsa- böyle bir projeyi sonlandırmak insanı hüzünlendiriyor.

Tüm ekip arkadaşlarımın da şu anda oyuncak arabası elinden alınmış çocukların ruh haline

sahip olduklarını düşünüyorum. GUzate sayesinde ekip ruhu, yardımlaşma, forumda canlılık,

her hafta beklenen heyecanın yanı sıra yeni dostluklar edinmek tüm ekip olarak yanımıza kar

kalan şeyler oldu. Bu nedenle 4 ay boyunca GUzate'ye emek veren tüm ekip arkadaşlarıma ve

her sayıda bizleri takip edip teşekkürlerini ve eleştirilerini esirgemeyen, bu sayede de

eserimizin (bana göre) uzun ömürlü olmasını sağlayan değerli okur arkadaşlarıma teşekkürü

borç biliyorum.

Yazıma üstat Orhan Veli'nin GU için yazdığı bir şiirle son vermek istiyorum.

Bedava oynuyoruz, bedava;

GUzate bedava, sponsor bedava;

Basın açıklamaları bedava;

Forumda muhabbet bedava;

Kart mağazasının dışı,

Stadyumun kapısı,

Piramitin görüntüsü bedava;

Antrenman maçı değil ama

Dostluk maçı bedava;

Motorun cilveleri,

Sinir stres bedava;

Bedava oynuyoruz, bedava.

Hepinize saygılar ve sevgiler.

Not: Rudi'yi unutmayalım, unutturmayalım :)

takımı menajeri

Bir başka deyişle;

GUzateyi kuran ve devam

ettiren arkadaşların isteği ile ne

yazık ki

/KAPANDI