gÖrme engellİler İÇİn taninirlik ve daha...

29
GÖRME ENGELLİLER İÇİN TANINIRLIK VE DAHA FAZLA ERİŞEBİLİRLİK MEVZUAT TARAMA EL KİTABI

Upload: others

Post on 22-Feb-2020

11 views

Category:

Documents


0 download

TRANSCRIPT

GÖRME ENGELLİLER İÇİN TANINIRLIK VE DAHA FAZLA ERİŞEBİLİRLİK

MEVZUAT TARAMA EL KİTABI

1

Hazırlayanlar

Rahmiye Figen CEYLAN

Ebru Anse SİLE

Seçil ARIKAN

Yayına Hazırlayanlar

Rahmiye Figen CEYLAN

Meral ÖZALP

Hazırlık ve Baskı

İletişim Ofset

Aşağı Pazarcı Mah. Atatürk Cad.

Hakimbey apt. No:2 ANTALYA

0 (242) 742 01 10

2

Bu çalışma Altı Nokta Körler Derneği Antalya Şubesi’nin STK’lar arası Sivil Diyaloğun Geliştirilmesi programı altında Avrupa Komisyonu eş-finansmanı ile yürüttüğü TR0801.08-02/14 referans kodlu “Görme Engelliler için Tanınırlık ve Daha Fazla Erişebilirlik” projesi kapsamında hazırlanmıştır.

Bu yayın Avrupa Birliği finansal desteğiyle hazırlanmıştır. Kitabın içeriğinden yalnızca Altı Nokta Körler Derneği Antalya Şubesi sorumlu olup, herhangi bir şekilde Avrupa Birliği’nin görüşlerini yansıttığı şeklinde yorumlanamaz.

3

İÇİNDEKİLER

ÖNSÖZ ...............................................................................5

GİRİŞ ..................................................................................9

BİRLEŞMİŞ MİLLETLER ENGELLİ HAKLARI SÖZLEŞMESİ ..... 12

AVRUPA KOMİSYONU TEBLİĞİ 2011 ................................ 15

TÜRKİYE’NİN ERİŞİLEBİLİRLİK MEVZUATI ......................... 17

İMAR MEVZUATI ............................................................. 17

TÜRK STANDARTLARI ENSTİTÜSÜ İMAR STANDARTLARI . 19

ÖZÜRLÜLERLE İLGİLİ MEVZUAT ....................................... 19

YEREL YÖNETİMLER MEVZUATI ....................................... 24

SONUÇ ............................................................................. 26

4

5

ÖNSÖZ

Görme engellilerin daha fazla görünür olması ve sosyal hayata katılımlarının artması toplum genelinde yaşam kalitesinin artırılması için çok önemlidir. Görme engelliler ve görme engellilerin sosyal katılımını artırma yönünde faaliyet gösteren örgütler genel kamuoyu desteği alıyor olsalar dahi, sivil toplum kuruluşlarının tek başlarına yapabilecekleri oldukça sınırlıdır. Buna karşın, sivil toplumun başta kentteki ulaşım sistemini düzenleme görevini yerine getirmesi gereken yerel yönetim birimleri ve yerel yönetimlerin uygulamalarının takipçisi olması gereken üniversite ile işbirliği halinde yapabileceğinin daha fazla olduğunu Antalya’daki 30 yıllık geçmişimize bakarak rahatlıkla söyleyebiliyoruz.

Bu bakış açısıyla, yerel yönetim birimlerini de harekete geçirerek bir proje uygulamayı ve bu proje ile hem yerelde hem de derneğimizin ulusal ağını kullanarak ülke genelinde duyarlılığı artırmayı hedefledik. Görme Engelliler için Görünürlük ve Daha Fazla Erişebilirlik projesi bu düşünceler ve Akdeniz Üniversitesi Proje Geliştirme, Uygulama ve Araştırma Merkezi’nin işbirliği ile ortaya çıktı.

Projemiz ile görme engellilerin kent içi ulaşımını tesis etmek amacıyla başta yerel yönetimler olmak üzere kentsel politikaları hazırlayan ve uygulayan kurumların doğru ve yanlış uygulamalarının tespit edilmesi ve yerel yönetimlere ve sivil toplum kuruluşlarına mevzuata bağlı olarak yönlendirme yapılmasını hedeflemektedir.

6

Bu amaçla yürüttüğümüz çalışmalardan elde ettiğimiz çıktıların hem temsil ettiğimiz engelliler ve ailelerinin yaşam kalitesini artırmasını hem de hizmet sağlayıcı kurumlara yol gösterici olmasını diliyoruz.

Av. Rahim ESĞİ

Altı Nokta Körler Derneği

Antalya Şube Başkan

7

Altı Nokta Körler Vakfı kurulduğu 1972 yılından beri görme engellilerin eğitimi, rehabilitasyonu ve istihdamı alanlarında faaliyetlerini sürdürmektedir. Görme engellilerin Türkiye genelinde temel eğitime erişimleri dahi kısıtlı iken, istihdam dahil sosyal hayata katılımları önündeki temel engelin erişebilirlik olduğu bilinmektedir. Vakfımız erişebilirliğin sosyal boyutu ile ilgili hem özkaynakları ile faaliyet göstermekte, hem de proje temelli çalışmalar ile görme engellilerin sosyal refahını artırmaya yönelik çalışmalar sürdürmektedir.

Gerçekleştirdiğimiz projelerden bazıları Avrupa Komisyonu eş-finansmanı ile Bilgisayarla Görünürlük Kazanma, Nesiller arası Bilgi Transferi, Görme Engelli Bireylerin Uzaktan Eğitim Sistemi ile Mesleki Eğitimi, Görme Engelliler Bilgi ve İletişim Projesi, Görme Engellilerin İş Yaşamına Entegrasyonu (Sabancı Vakfı), Bilgisayarlı Çağrı Merkezi Operatörlüğü (İŞKUR), Görme Engellilerin Günlük Yaşama ve Eğitime Katılımı (İSTKA) projeleridir. Deneyimlerimiz atılan her adımın bizi ileriye doğru götürdüğüne işaret etmektedir.

Bu deneyimler ışığında, görme engellilerin fiziksel erişimini geliştirme hedefli Görme Engelliler için Tanınırlık ve Daha Fazla Erişebilirlik projesi, her zaman önemli olduğunu düşündüğümüz serbest hareketin geliştirilmesine yönelik sivil toplum, üniversite ve yerel yönetim birimleri öncülüğünde bilgi ve algı düzeyini artırmaya yönelik bir girişimdir. Bu çalışmanın bir parçası olmak ve sonuçlarının paylaşılmasına katkı sağlamak Altı Nokta Körler Vakfı’nın belirtilen hedeflerine de doğrudan katkı sağlayacaktır.

Oya SEBÜK Altı Nokta Körler Vakfı

Yönetim Kurulu Başkanı

8

Akdeniz Üniversitesi Proje Geliştirme, Uygulama ve Araştırma Merkezi (APGEM), üniversitemizin “bilimsel bilgi birikiminin kamu yararına toplumsal yaşama aktarılması” misyonuna paralel olarak, sosyal, kültürel ve teknolojik kalkınmaya dönük üretilen projelerin kaliteli koordinasyon hizmetleri ile geliştirilmesini hedeflemektedir. Bu misyon çerçevesinde APGEM, Altı Nokta Körler Derneği Antalya Şubesi’nin STK’lar arası Sivil Diyaloğun Geliştirilmesi programı altında Avrupa Komisyonu eş-finansmanı ile yürüttüğü “Görme Engelliler için Tanınırlık ve Daha Fazla Erişebilirlik” projesine destek sağlamaktadır.

Görme engellilerin yaşam kalitesini arttırmaya yönelik bu çalışmanın beklenen hedeflerine ulaşması halinde yerel ve ulusal platformlarda gerekli duyarlılığı uyandıracağına inanıyor ve bu projeye Akdeniz Üniversitesi Proje Geliştirme, Uygulama ve Araştırma Merkezi olarak katkı sağlamaktan gurur duyuyoruz.

Prof. Dr. Cengiz Sayın

Akdeniz Üniversitesi Proje Geliştirme, Uygulama

ve Araştırma Merkezi Müdürü

9

GİRİŞ

Birleşmiş Milletler sınıflandırmasına göre tüm dünyada görme engellilerin genel nüfusa oranı % 2,5’ tur. Bu oran, 7 milyara yaklaşan dünya nüfusu düşünüldüğünde, yaklaşık 175 milyon görme engellinin varlığına işaret etmektedir. Kırsal alanlar da dahil edildiğinde Antalya’nın toplam nüfusunun 2009 yılında yaklaşık 2 milyon (1.919.7129) olduğu bilinmektedir. Antalya büyükşehir merkez ilçe ve ilçe merkezleri toplam nüfusu ise 1,313 milyondur. Rakamların dili incelendiğinde, Antalya’nın yaklaşık 30.000 görme engellinin evi olduğu, Antalya merkez ve merkez ilçelerde erişim sorunları ile iç içe yaşayan en az 10.000 görme engelli olduğu anlaşılmaktadır.

Toplum içinde görünür ve anlaşılır olmayı bekleyen görme engelli sayısını, Türkiye’nin en büyük beşinci kenti ve yüksek nüfus artış oranı ile en hızlı büyüyen kentlerinden birisi olan Antalya için daha özenli bir şekilde düşünmemiz gerekmektedir. Görme engellileri 1985 yılından beri temsil etmeye ve kendilerine destek olmaya çalışan bir engelli örgütü olarak görevimiz tüm engel grupları ile birlikte görme engellilerin de sosyal refahını ve topluma katılım düzeylerini artırmaya yönelik yeni tedbirler geliştirmek ve bu tedbirlerin takipçisi olmaktır. Bu bakış açısı ile toplumun içinde ne kadar görme engellinin hareket halinde olduğunu düşünmek gerekmektedir. Siz herhangi bir yaya yolunda, herhangi bir kamu hizmet binasında, hastanede, okulda, üniversitede, sosyal alanlarda ne kadar görme engelliyle karşı karşıya geliyorsunuz? Ya da kaç görme engelli, bağımsız hareket eğitimini tamamlamış olsa bile toplumun içinde tek başına

10

hareket edebilme özgüveni ve fırsatına sahip? Kaç görme engelli istediği hizmete ya da sosyal hayata erişebiliyor?

Erişebilirlik, yaşamın tüm alanlarındaki hak ve hizmetlere ulaşabilmek ve bunlardan yararlanabilmek anlamına gelmektedir. Engellilerin toplumsal yaşama tam katılımı, yapılı fiziksel çevrenin engelli bireylerin kullanımına uygun olarak düzenlenmesiyle mümkündür. Görme engelli bireyler açısından mevcut yapılı çevredeki eksikliklere temel örnekler olarak aşağıdaki gibi verilebilir.

Açık alanlarda görme engelliler için hissedilebilir yönlendirici kaplama donatılarının uygulanmaması, yürüyüş güzergahında tehlike yaratan teknik unsurlar (direk) ve peyzaj düzenlemelerinin (ağaç) görme engellilerin hareket kabiliyeti düşünülmeden yerleştirilmesi.

Toplu taşıma araç ve duraklarında sesli sinyalizasyon sisteminin bulunmaması, trafik işaretlerinde sesli sinyalizasyonun bulunmaması.

İç mekânlarda özellikle yoğun kullanıma sahip kamu binalarında görme özürlüler için hissedilebilir yönlendirici kaplama malzemelerinin uygulanmaması, kabartma haritaların bulunmaması.

Görme engellilerin yaşam içinde daha fazla erişebilir olması için genel kamuoyu desteği alıyor olsa bile sivil toplum kuruluşlarının tek başlarına yapabilecekleri oldukça sınırlıdır. Buna karşın, sivil toplumun başta kentteki ulaşım sistemini düzenleme ve teknik altyapı ile üstyapı çalışmalarını tamamlama görevini yerine getirmesi gereken yerel yönetim birimleri ve yerel yönetimlerin uygulamalarının takipçisi

11

olması gereken üniversite ile işbirliği halinde yapabileceğinin daha fazla olduğunu Antalya’daki 30 yıllık geçmişimize bakarak rahatlıkla söyleyebiliyoruz.

Bu noktadan yola çıkarak başta Antalya olmak üzere Türkiye’de yerel yönetimleri görme engellilerin topluma katılımını artırmak üzere yerine getirmeleri gereken düzenlemeler üzerine bilgilendirmenin önemli olduğunu düşünüyoruz. Bu kitapçık görme engellilerin topluma katılımını düzenleyen uluslararası ve ulusal mevzuatın özetlenmesi amacıyla hazırlanmıştır. Bu çalışma aynı zamanda görme engellileri yerel yönetimlerden talep edebilecekleri düzenlemeler üzerine bilgilendirmeyi hedeflemektedir. Bu doğrultuda takip eden bölümlerde gereklilikler ile ilgili hem yerel yönetimlere hem de görme engellilere yönlendirici olmak üzere özet bilgi sunulmuştur.

12

BİRLEŞMİŞ MİLLETLER ENGELLİ HAKLARI SÖZLEŞMESİ

Türkiye, Birleşmiş Milletler (BM) Engellilerin Haklarına İlişkin Sözleşmesi’ni (EHS) 30 Mart 2007’de imzalamıştır. 3 Aralık 2008’de T.B.M.M’ de onaylanan sözleşmeye taraf olduğu bilgisi Birleşmiş Milletler’ e (BM) 28 Eylül 2009 tarihinde bildirilmiştir. Sözleşme gereği bildirimden otuz gün sonra yani 28 Ekim 2009 tarihinde sözleşmede yer alan yükümlülükler Türkiye’yi bağlayıcı hale gelmiştir1. Sözleşmenin erişilebilirlik ile ilgili 9. maddesi aşağıdaki gibidir.

9 uncu madde: Erişebilirlik;

1. Taraf Devletler engellilerin bağımsız yaşayabilmelerini ve yaşamın tüm alanlarına etkin katılımını sağlamak ve engellilerin diğer bireylerle eşit koşullarda fiziki çevreye, ulaşıma, bilgi ve iletişim teknolojileri ve sistemleri dahil olacak şekilde bilgi ve iletişim olanaklarına, hem kırsal hem de kentsel alanlarda halka açık diğer tesislere ve hizmetlere erişimini sağlamak için uygun tedbirleri alacaklardır. Erişim önündeki engellerin tespitini ve ortadan kaldırılmasını da içeren bu tedbirler diğerlerinin yanında, aşağıda belirtilenlere de uygulanır:

(a) Binalar, yollar, ulaşım araçları ve okullar, evler, sağlık tesisleri ve işyerleri dahil diğer kapalı ve açık tesisler;

1 Özgül, Hakan, 2011. “BİRLEŞMİŞ MİLLETLER ENGELLİLERİN HAKLARINA İLİŞKİN SÖZLEŞME’DE ERİŞİLEBİLİRLİK KAVRAMI” Transit 2011 Kongresi, sunulu bildiri.

13

(b) Elektronik hizmetler ve acil hizmetler de dahil olmak üzere bilgi ve iletişim araçları ile diğer hizmetler.

2. Taraf Devletler aşağıdakileri gerçekleştirmek için de uygun tedbirleri alacaklardır:

(a) Kamuya açık veya kamu hizmetine sunulan tesis ve hizmetlere erişime ilişkin asgari standart ve rehber ilkelerin geliştirilmesi, duyurulması ve bunlara ilişkin uygulamaların izlenmesi;

(b) Kamuya açık tesisleri işleten veya kamuya hizmet sunan özel girişimlerin engellilerin ulaşılabilirliğini her açıdan dikkate almalarının sağlanması;

(c) İlgili kişilerin engellilerin karşılaştığı ulaşılabilirlik sorunlarıyla ilgili olarak eğitilmesi;

(d) Kamuya açık binalar ve diğer tesislerde Braille alfabesi ve anlaşılması kolay nitelik taşıyan işaretlemelerin sağlanması;

(e) Kamuya açık binalara ve tesislere erişimi kolaylaştırmak için rehberler, okuyucular ve profesyonel işaret dili tercümanları dahil çeşitli canlı yardımların ve araçların sağlanması;

(f) Engellilerin bilgiye erişimini sağlamak için onlara uygun yollarla yardım ve destek sunulmasının teşvik edilmesi;

14

(g) Engellilerin İnternet dahil yeni bilgi ve iletişim teknolojilerine ve sistemlerine erişiminin teşvik edilmesi;

(h) Erişilebilir bilgi ve iletişim teknolojileri ve sistemlerinin tasarım, geliştirme ve dağıtım çalışmalarının ilk aşamadan başlayarak teşvik edilmesi ve böylece bu teknoloji ve sistemlere engelliler tarafından asgari maliyetle erişilebilmesinin sağlanması.

** Anayasa’nın 90. Maddesine göre taraf olunan uluslararası sözleşmeler kanun hükmündedir. Buna göre, Türkiye’de engellilerin erişilebilirliğini artırmaya yönelik tedbirler tüm kamu yatırımlarında gerekli kaynak ve zaman ayırılarak yerine getirilmelidir.

15

AVRUPA KOMİSYONU TEBLİĞİ 2011

Avrupa Birliği’nin (AB) Avrupa Parlamentosu, Konsey, Avrupa Ekonomik ve Sosyal Komitesi ve Bölgeler Komitesine Yönelik Komisyon Tebliği (Avrupa Engellilik Stratejisi 2010-2020: Engelsiz Avrupa için Yenilenmiş Bir Taahhüt) 15 Kasım 2011 tarihinde paylaşılarak AB’nin engellilerin refahını artırmaya yönelik tedbirlerin geliştirilmesi için öneri ve beklentilere vermiştir. Avrupa Birliği üyelerinin, yaşlanan Avrupa nüfusunu da göz önünde bulundurarak, 2020 yılına kadar engelliler için erişilebilirlik, toplumsal katılım, eşitlik, istihdam, eğitim, sosyal koruma, sağlık ve genişleme sürecinde dış faaliyetler başlıkları altında genişletilmiş taahhütlerle hareket edilmesi gerekliliği ortaya koyulmuştur1. AB-27’nin başta kamu hizmetleri olmak üzere engellilerin mal ve hizmetlere ve destekleyici araçlara erişimini tesis etme yönünde adımlar atılması gerektiği bir kez daha vurgulanmıştır. Ayrıca, başta mesleki eğitim olmak üzere eğitim alanlarında müfredat düzenlemelerinin yapılmasının gerektiği de vurgulanmıştır.

Erişilebilirliğin toplumda ve ekonomide yer almanın ön koşulu olduğu fakat AB’nin bunu başarabilmek için hâlâ çok yol alması gerektiği ifade edilmektedir. Aynı belgede üye ülkeler ve diğer paydaşlarla yapılacak istişarelerin ardından,

1 http://eur-lex.europa.eu/LexUriServ/LexUriServ.do?uri=COM:2010:0636:FIN:EN:PDF (erişim tarihi: 30.12.2011)

16

Komisyon 2012 yılında “Avrupa Erişilebilirlik Senedi” ni teklif edip etmemeye karar vereceğini belirtmektedir1.

1 Özgül, Hakan, 2011. “BİRLEŞMİŞ MİLLETLER ENGELLİLERİN HAKLARINA İLİŞKİN SÖZLEŞME’DE ERİŞİLEBİLİRLİK KAVRAMI” Transit 2011 Kongresi, sunulu bildiri.

17

TÜRKİYE’NİN ERİŞİLEBİLİRLİK MEVZUATI

İMAR MEVZUATI

3194 sayılı İmar Kanunu (572 sayılı Kanun Hükmünde Kararname ile aşağıdaki madde eklenmiştir.) – 6 Haziran 1997

Ek Madde 1: “Fiziksel çevrenin özürlüler için ulaşılabilir ve yaşanabilir kılınması için, imar planları ile kentsel, sosyal, teknik altyapı alanlarında ve yapılarda Türk Standartları Enstitüsü’nün ilgili standartlarına uyulması zorunludur.”

Planlı Alanlar Tip İmar Yönetmeliği (02.09.1999 ve 13.07.2000 tarihli düzenlemeler)

Yönetmelikte ilk kez tanımı da verilerek özürlü kavramından, erişilebilirlikten ve Türk Standartları Enstitüsü (TSE)’nün özürlülerle ilgili standartlarından bahsedilerek, belediyelere özürlülerle ilgili mevzuat ve standartlara uyma, bunları uygulama ve diğer gerekli önlemleri alma yükümlülükleri getirilmiştir.

Yönetmelik ile yapılarda, açık alanlarda (yol, otopark, park, yaya bölgesi, meydan ve kaldırımlarda), bunlar üzerindeki ulaşım ve haberleşme noktalarında ve peyzaj elemanlarında özürlülerin erişilebilirliğinin sağlanması için TSE standartlarına uygun düzenleme yapılması koşulu getirilmiştir.

Plansız Alanlar İmar Yönetmeliği (02.09.1999 tarihli düzenleme)

18

Erişilebilirliğin sağlanması için TSE standartlarına uyulması yükümlülüğü getirilerek bazı ölçülerde ve ticari kullanımlara ilişkin maddelerde düzenlemeler yapılmıştır.

Plan Yapımına Ait Esaslara Dair Yönetmelik (02.09.1999 tarihli düzenleme)

“Planlarda özürlülerin kentsel kullanımlar, sosyal ve teknik alt yapı alanlarında ulaşabilirliğini sağlayıcı tedbirlerin alınması amacıyla özürlülere yönelik her türlü mevzuat ve TSE standartları dikkate alınır” hükmü ile kentsel, sosyal ve teknik alt yapı standardını belirleyen tabloya, sosyal tesis alanlarının “rehabilitasyon merkezlerini” kapsaması hususu eklenmiştir.

Gecekondu Kanunu Uygulama Yönetmeliği (02.09.1999 tarihli düzenleme)

Özürlülerin erişilebilirliğinin sağlanması için TSE standartlarına uyulması zorunluluğu getirilmiş, binaların çeşitli bölümlerindeki ölçülendirmelerde ve özelliklerde düzenlemeler yapılmıştır.

Otopark Yönetmeliği (02.09.1999 tarihli düzenleme)

Otoparkların yapımında TSE standartlarına uyulması, umumi bina, bölge otoparkları ve genel otoparklarda, 1’den az olmamak şartıyla park yerlerinin % 5’inin özürlü işareti koyularak özürlülere ayrılması şartları getirilmiştir.

Sığınaklarla İlgili Ek Yönetmelik (02.09.1999 tarihli düzenleme)

Sığınakların yapımında TSE standartlarına uyulması hükmü getirilmiştir.

19

TÜRK STANDARTLARI ENSTİTÜSÜ İMAR STANDARTLARI

ÖZÜRLÜLERLE İLGİLİ MEVZUAT

5378 sayılı Özürlüler ve Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun (01.07.2005 tarihli)

Kanunun 19 uncu maddesi ile 634 sayılı Kat Mülkiyeti Kanununun 42 nci maddesinin birinci fıkrasından sonra gelmek üzere şu madde eklenmiştir;

“Özürlülerin yaşamı için zorunluluk göstermesi hâlinde, proje tadili kat maliklerinin en geç üç ay içerisinde yapacağı toplantıda görüşülerek sayı ve arsa payı çoğunluğu ile karara bağlanır. Toplantının bu süre içerisinde yapılamaması veya tadilat talebinin çoğunlukla kabul edilmemesi durumunda; ilgili kat malikinin talebi üzerine bina güvenliğinin tehlikeye sokulmadığını bildirir komisyon raporuna istinaden ilgili mercilerden alınacak tasdikli proje değişikliği veya krokiye göre inşaat, onarım ve tesis yapılır. İlgili merciler, tasdikli proje değişikliği veya kroki taleplerini en geç altı ay içinde sonuçlandırır.

Komisyonun teşkili, çalışma usulü ile özürlünün kullanımından sonraki süreç ile ilgili usûl ve esaslar Bayındırlık ve İskan Bakanlığı ile Özürlüler İdaresi Başkanlığı tarafından müştereken hazırlanacak yönetmelikle belirlenir.”

Geçici 2. Madde: “Kamu kurum ve kuruluşlarına ait mevcut resmî yapılar, mevcut tüm yol, kaldırım, yaya geçidi, açık ve yeşil alanlar, spor alanları ve benzeri sosyal ve kültürel alt yapı

20

alanları ile gerçek ve tüzel kişiler tarafından yapılmış ve umuma açık hizmet veren her türlü yapılar bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten itibaren yedi yıl içinde özürlülerin erişebilirliğine uygun duruma getirilir.”

Geçici 3 üncü madde; “Büyükşehir belediyeleri ve belediyeler, şehir içinde kendilerince sunulan ya da denetimlerinde olan toplu taşıma hizmetlerinin özürlülerin erişilebilirliğine uygun olması için gereken tedbirleri alır. Mevcut özel ve kamu toplu taşıma araçları, bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten itibaren yedi yıl içinde özürlüler için erişilebilir duruma getirilir.”

Yapılarda Özürlülerin Kullanımına Yönelik Proje Tadili Komisyonları Teşkili, Çalışma Usul ve Esasları Hakkında Yönetmelik (22.04.2006 tarihli)

22.04.2006 tarihli Yönetmelik ile tadilat talebinde bulunan kat malikinin diğer kat malikleriyle yapacağı toplantıda talebinin reddedilmesi durumunda kurulacak olan komisyonla ilgilidir. Kat maliki, tadilat yapılacak olan binanın ruhsat işlemlerinin yapıldığı kuruluşa başvuru yaparak bir komisyon oluşturulmasını talep edebilir. Bu komisyonun söz konusu talebin gerekliliği ve bina güvenliği açısından bir değerlendirme yapmasının koşulları Yönetmelik kapsamında ele alınmaktadır.

2006/18 sayılı Başbakanlık Genelgesi (12.07.2006 tarihli)

5378 sayılı Kanunun geçici 2 nci maddesinde, belirtilen uygulamaların gerçekleştirilmesi için tanınan 7 yıllık sürenin 07.07.2005 tarihinde başladığını hatırlatarak, bu konudaki en büyük görevin yerel yönetimlere düştüğü belirtilmektedir. Genelgeye göre, bu düzenlemeler, hazırlanacak eylem planları

21

doğrultusunda gerçekleştirilecektir. Eylem planları, kısa vadeli (2005-2007), orta vadeli (2008-2010) ve uzun vadeli (2011-2012) olarak belirlenecek, belediyeler bu düzenlemelerin Türk Standardları Enstitüsünün ilgili standartlarına uygun olmasına dikkat edecekler, satın alacakları, kiralayacakları veya denetimlerinde bulunan toplu taşıma araçlarının özürlülerin kullanımına uygun olmasını sağlayacaklardır.

Başbakanlık Talimatı (12.08.2008 tarihli)

Yapılı çevredeki uygulamaların standartlara uygun olmadığına değinilerek yeni yapılaşma alanlarında veya yeniden düzenleme yapılan alanlarda ve kamu binalarının veya kamunun kullanımına tahsis edilmiş bulunan diğer yapılarda, mevzuata uygun şekilde düzenlemelerin yapılması için gereken önlemlerin alınması zorunluluğu talimat ile beyan edilmiştir.

2009 Tarihinden Sonra Alınan Şehir İçi Toplu Taşıma Araçları Hareket Engelli Yolculara Uygun Hale Getirilecektir

Genelgede; 02.07.2004 tarihli ve 25510 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan “Sürücü Koltuğuna İlave Olarak Sekizden Fazla Koltuğu Bulunan ve Yolcu Taşımak Amacıyla Kullanılan Araçların Özel Hükümleri İle İlgili Tip Onayı Yönetmeliği (2001/85/AT)” nin VII No’lu Eki “Hareket engelli yolcuların araca giriş-çıkışlarını kolaylaştıran teknik donanımla ilgili şartları” içermektedir. Anılan Yönetmelikte 26/08/2006 tarihli ve 26271 sayılı Resmi Gazete’ de yayımlanan bir Yönetmelikle değişiklik yapılarak, Ulusal Tip Onayı Belgesi alacak veya daha önce Ulusal Tip Onayı Belgesi almış araçların

22

13 Şubat 2009 tarihinden itibaren bu yönetmeliğe göre Tip Onayı alma zorunluluğu getirilmiştir.

Belediyelerin Sınıf I ve Sınıf II araç satın almaları durumunda, söz konusu Yönetmeliğin VII No’lu Ekinde ifade edilen şartlara uygun teknik şartnameler hazırlatarak satın almaya ilişkin işlemlerini bu doğrultuda yapmaları, ayrıca kendi denetimlerinde kullanılan Sınıf I ve Sınıf II araçlar için de aynı şartları aramalarının zorunlu olduğu,

Belediyeler tarafından hizmete sunulmuş veya belediyelerin denetimlerinde olan, 13 Şubat 2009 tarihinden sonra imal edilen ve şehir içi toplu taşımacılıkta kullanılan araçların, 5378 sayılı Kanunun geçici 3 üncü maddesinde öngörülen sürenin bitimine kadar özürlülerin kullanımına uygun hale getirilmesi amacıyla söz konusu Yönetmeliğin VII No’lu Eki’ne uygun biçimde tadil edilmesi gerektiği,

2009 Tarihinden Önce İmal Edilmiş Şehir İçi Toplu Taşıma Araçları 2012’ye Kadar Özürlüler İçin Erişilebilir Hale Getirilecektir

Belirtilen kapsamda olup 13 Şubat 2009 tarihinden önce imal edilmiş araçların ise 5378 sayılı Kanunun geçici 3 üncü maddesinin amir hükmüne uygun olarak 07.07.2012 tarihine kadar özürlüler için erişilebilir hale getirilmesi gerektiği belirtilmiştir.

Şehir İçi Otobüs Duraklarında Özürlüler İçin Sesli ve Görsel Donanımlar Sağlanacaktır

Ayrıca; Şehir içi otobüs durak yerlerinin ulaşılabilir güzergahta seçilmesi, otobüse biniş ve inişler için gerekli fiziksel koşulların sağlanması ve toplu taşımaya ait bilgilendirme için gerekli

23

sesli ve görsel donanımların eklenmesi; diğer yandan özürlüler için ayrı otobüs, ayrı güzergah belirlenmesi gibi ayrımcılığa neden olacak uygulamalardan kaçınılması.

24

YEREL YÖNETİMLER MEVZUATI

5393 sayılı Belediye Kanunu (03.07.2005 tarihli)

14 üncü madde; “Belediye hizmetleri, vatandaşlara en yakın yerlerde ve en uygun yöntemlerle sunulur. Hizmet sunumunda özürlü, yaşlı, düşkün ve dar gelirlilerin durumuna uygun yöntemler uygulanır.” hükmü belediyenin görev ve sorumlulukları arasında yer almaktadır.

Belediye başkanının görev ve yetkilerinin sıralandığı 38 inci maddede “n) Bütçede yoksul ve muhtaçlar için ayrılan ödeneği kullanmak, özürlülere yönelik hizmetleri yürütmek ve özürlüler merkezin oluşturmak.” hükmü bulunmaktadır.

Belediyenin giderlerinin belirlendiği 60 ıncı maddede “i) Dar gelirli, yoksul, muhtaç ve kimsesizler ile özürlülere yapılacak sosyal hizmet ve yardımlar.” hükmü bulunmaktadır.

5216 sayılı Büyükşehir Belediyesi Kanunu (10.07.2004 tarihli)

Büyükşehir, ilçe ve ilk kademe belediyelerinin görev ve sorumluluklarının ele alındığı 7 nci maddesinde; “yaşlılar, özürlüler, kadınlar, gençler ve çocuklara yönelik sosyal ve kültürel hizmetler sunmak” hükmü yer almaktadır.

Büyükşehir belediye başkanının görev ve yetkilerinin ele alındığı 18 inci madde; “m) Bütçede yoksul ve muhtaçlar için ayrılan ödeneği kullanmak, özürlülerle ilgili faaliyetlere destek olmak üzere özürlü merkezleri oluşturmak.”.

Ek 1 inci madde; “Büyükşehir belediyelerinde özürlülerle ilgili bilgilendirme, bilinçlendirme, yönlendirme, danışmanlık,

25

sosyal ve mesleki rehabilitasyon hizmetleri vermek üzere özürlü hizmet birimleri oluşturulur. Bu birimler, faaliyetlerini özürlülere hizmet amacıyla kurulmuş vakıf, dernek ve bunların üst kuruluşlarıyla işbirliği hâlinde sürdürürler. Özürlü hizmet birimlerinin kuruluş, görev, yetki, sorumluluk ve işleyişine ilişkin usûl ve esaslar Özürlüler İdaresi Başkanlığının görüşü alınarak İçişleri Bakanlığınca hazırlanacak yönetmelikle belirlenir.”

5302 sayılı İl Özel İdaresi Kanunu (22.02.2005 tarihli)

Kanunun 6 ncı maddesinde; “İl özel idaresi hizmetleri, vatandaşlara en yakın yerlerde ve en uygun yöntemlerle sunulur. Hizmet sunumunda özürlü, yaşlı, düşkün ve dar gelirlilerin durumuna uygun yöntemler uygulanır.” hükmü bulunmaktadır.

İl özel idarelerinin giderlerinin ele alındığı 43 üncü maddede; “h) Yoksul, muhtaç ve kimsesizler ile özürlülere yapılacak sosyal hizmet ve yardımlar.” hükmü bulunmaktadır.

Kamu Hizmetlerinin Sunumunda Uyulacak Usul ve Esaslara İlişkin Yönetmelik (31.07.2009 tarihli)

Özürlülerle İlgili Tedbirler başlıklı 7 nci maddede; “İdare, sunduğu kamu hizmetlerinin özürlüler tarafından kolayca erişilebilir olması için gerekli tedbirleri alır.” hükmü bulunmaktadır.

26

SONUÇ

1 Temmuz 2005 tarihli ve 5378 sayılı Özürlüler yasasının kabulünün üzerinden neredeyse 7 yıl geçmiş bulunmaktadır. Yasada tüm kamu kurum ve kuruluşlarına hizmet alanlarında engellilere yönelik düzenlemeler yapmaları için tanınan süre 1 Temmuz 2012’de dolacaktır. Bu bakış açısından hareketle izleme altına almamız gereken iki ana alan vardır. Bunlardan birincisi 2005 yılı öncesinde yapılan ve hizmete sunulan tüm açık ve kapalı kamu hizmet alanlarındaki düzenlemelerin engelli kullanımına uygunluğudur. İkinci olarak ise 2005 yılı sonrasında imar izni verilen ve inşa edilen binalar ile birlikte bu dönemde yapılarak kullanıma sunulan başta şehir içi yollar olmak üzere kamu alanlarının engellilerin hareket özgürlüğüne imkân sağlama derecesidir.

Yerel yönetimlerin maliyet uygunluğunu esas alarak hareket etme zorunluluğu hepimizce bilinmektedir. Ancak 2005 yılından sonra bünyelerinde engelli destek birimleri oluşturan yerel yönetim birimlerinin sağladıkları hizmetlerin engelli uygunluğunu kontrol etmek üzere daha özenli çaba sarf etmesi gerekmektedir. Başta görme engelliler olmak üzere tüm engel gruplarının en temel talebi, yeni hizmet alanı ve binalarının yapımından önce birebir engeli yaşayan insanların görüşüne başvurulmasıdır. Bunun dışında yapılan çalışmaların engelsiz ve engelli tüm bireylerin hareket özgürlüğünü temin edemediği görülmektedir.

Bunun yanı sıra, özellikle belediyelerin yıllık bütçe hazırlıklarında engelli uyumlu uygulamaları göz önünde bulundurmaları ve bu uygulamalar için özel muafiyet

27

çalışmaları için STKlar ile yerel yönetimlerin bir arada hareket etmelerinin sonuç üretebileceği düşünülmektedir. Her ne kadar ulusal mevzuat değişiklikleri engelliliğin toplumsal hayata katılıma engel oluşturma düzeyini azaltmak üzere harekete geçirilse de, uygulama birimleri arasındaki koordinasyon eksikliği istenen sonuçlara ulaşılmasını en iyi ihtimalle geciktirmekte ya da hizmet maliyetlerinin düşünülenden daha yüksek olmasına neden olmaktadır. Bilinçli planlama ve hareket ile hem temsil ettiğimiz engellilerin hareket engellerinin azaltılabileceğine hem de kamu kurum ve kuruluşlarının hizmet kalitesinin artırılabileceğine olan inancımızı sürdürüyor ve bu alanda attığımız bu ilk adımı Antalya’da hizmetlerin takipçisi olarak sürdüreceğimizi belirtmek istiyoruz.

GÖRME ENGELLİLER İÇİN TANINIRLIK VE DAHA FAZLA ERİŞEBİLİRLİK PROJESİ

PROJE ORTAK VE DESTEKÇİLERİ

28