geleceği birlikte yazıyoruz, geleceğe birlikte...

41
1 Zorlu Grubu iç iletişim yayınıdır. Üç ayda bir yayımlanır. Ekim-Kasım-Aralık 2012 39 Geleceği birlikte yazıyoruz, geleceğe birlikte koşuyoruz Geleceği birlikte yazıyoruz, geleceğe birlikte koşuyoruz

Upload: others

Post on 26-May-2020

12 views

Category:

Documents


0 download

TRANSCRIPT

1 Zorlu Grubu iç iletişim yayınıdır.Üç ayda bir yayımlanır.

Ekim-Kasım-Aralık 2012

39

Geleceği birlikte yazıyoruz, geleceğe birlikte koşuyoruzGeleceği birlikte yazıyoruz, geleceğe birlikte koşuyoruz

Zorlu Grubu olarak, hem yeni bir yıla girmenin hem de kuruluşumuzun 60. Yıl dönümü’nü kutlamanın heyecanını yaşıyoruz. Her yeni yıl, önümüze yeni hedefler koymak ve o hedeflere ulaşmak ve var gücümüzle çalışmak için bize

yepyeni fırsatlar sunar. 60. yıl dönümümüzü kutlayacağımız 2013’ün de, bizim için birçok başarıya imza atacağımız bir yıl olarak takvimlerimizdeki yerini alacağına inancım sonsuz.

2012’nin son günlerinde Grup şirketlerimizle beraber geçmiş yılı değerlendirdiğimiz, geleceğe yönelik hedeflerimizi ve vizyonumuzu ortaya koyduğumuz “Yöneticiler Toplantımızı” gerçekleştirdik.

Bu toplantımızda, “Geleceği birlikte yazıyoruz, geleceğe birlikte koşuyoruz” diyerek Zorlu Grubu’nun faaliyet göster-diği her sektörde, yurt içindeki ve yurt dışındaki yatırımlarıyla ulaştığı noktayı gözler önüne serdik.

Başarımızın sırrını “Yapacaksan en iyisini yap, çıkacaksan en yükseğe çık” sözlerimizle özetledik. Bu düstur, 60. yı-lımızda da pusulamız olacak. 60 yıllık köklü geçmişimize, bizi biz yapan değerlerimize, çalışanlarımıza ve ülkemize olan güvenimizle, faaliyet gösterdiğimiz her sektörde yine önemli başarılara imza atacağız.

Vestel, Türkiye’nin ihracat şampiyonu, inovasyon, teknoloji ve tasarım geliştirme yetkinliğiyle dünyanın en büyük üreticilerinden biri… Yüzde yüz Türk dehası ile yüksek kaliteli tüketici ürünlerinin üretilmesi vizyonuyla ilklere imza atmaya devam edecek. Öte yandan bu yıl tamamı Türk mühendisler tarafından hazırlanan akıllı cep telefonu üretecek ve yine rakiplerimizin arasından başarıyla sıyrılacağız.

İlk göz ağrımız Zorlu Tekstil Grubu, Avrupa ve Ortadoğu’nun en büyük tekstil üreticisi konumunda. Zorlu Tekstil, önü-müzdeki dönemde de Ar-Ge ve Ür-Ge çalışmalarıyla nitelikli ve katma değeri yüksek ürün yelpazesini genişletmeye devam edecek. Öte yandan Grubun önümüzdeki dönem en büyük hedefi, müşteri sayısını ve çeşitliliğini artırarak sektördeki lider pozisyonunu pekiştirmek olacak. Bu amaçla, konusunda uzman üniversite ve sanayi kuruluşları ile birlikte projeler yürüten Zorlu Tekstil’in hem üniversitelere hem de sektöre önemli katkıları olacak.

Zorlu Enerji Grubumuz ise, enerji sektöründe, dünyanın yükselen yıldızı ülkemizin enerji kaynağı olmaya talip... Elekt-rik üretiminden doğal gaz dağıtımı hizmetine uzanan geniş bir yelpazede sürdürdüğü faaliyetlerini, kurumsal bir va-tandaş olma bilinciyle devam ettiriyor. Bu doğrultuda, kurulu gücünün yüzde 35’i yenilenebilir kaynaklardan oluşan Zorlu Enerji Grubumuz, 2015 yılına kadar, ağırlıklı olarak jeotermal, rüzgar ve hidroelektrik yatırımlarıyla bu oranı artıracak.

Zorlu Gayrimenkul’ün hem Türkiye’de hem de dünyada heyecanla beklenen projesi Zorlu Center’ı da 2013 yılında aça-cağız. Zorlu Center ile sektörde çıtayı en yükseğe çektik. İlk kez beş fonksiyonu bir araya getiren proje, gayrimenkul alanında örnek duruşumuzun bir simgesi olacak.

Madencilik yeni adım attığımız bir iş alanı. Nikel ve kobalt madenleriyle başladığımız bu alanda da Türkiye’de ve bölgemizde önemli bir üretici olacağımıza yürekten inanıyoruz. 2013’ün ilk yarısında büyük montanlı üretim gerçek-leştireceğimiz bu alanda, kısa süre içerisinde maden işleme kapasitemizi mümkün olan en yüksek tutara çıkaracağız.

Bu yıl Grubumuz için tam anlamıyla bir milat olacak. Gerçekleştirdiğimiz yapılanma programı ile profesyonel yöneti-me de anlamlı bir geçiş yapıyoruz. Zorlu Grubu CEO’su olarak atanan Ömer Yüngül’e ve Vestel İcra Kurulu Başkanı Tu-ran Erdoğan’a yeni görevlerinde başarılar diliyorum. Yöneticilerimizin katkı ve tecrübeleri doğrultusunda her zaman olduğu gibi “ortak akılla” çalışmaya devam edeceğiz.

Zorlu Grubu olarak, geleceğimizi birlikte yazıyor, geleceğimize birlikte koşuyoruz… Bütün iş alanlarımızda verimliliği ve karlılığı artırma, yeni sektörler ve yeni müşteriler yaratma hedefi ile geleceğe güvenle bakıyoruz.

60. kuruluş yıl dönümümüz kutlu olsun…

Sevgi ve saygılarımla,

Ah met ZOR LU

“60 yıllık sır”

sunuş 01

FotoğraflarGörsel Yönetmen Esen Ataman Kürklü

Grafik TasarımSerkan Bengin

İdari İşlerÇiğdem Yarar

Renk Ayrımı ve BasımBilnet Matbaacılık

Dudullu Organize Sanayi Bölgesi 1. Cadde No: 16

Ümraniye/İstanbulTelefon: 444 44 03

Dergi Yönetim YeriZorlu Plaza, 34310 Avcılar - İstanbul

Telefon: 0212 456 20 00Faks: 0212 422 00 49

e-posta: [email protected]

43 Alaşehir’de sondaj başladı

56 Renklerin ülkesi 60 Çocukları sanatla buluşturuyoruz

22 Geleceğin enerjisi çocuklarda!

14 Vestel Bayi Toplantısı 20 Tasarım Bienali’nde Vestel rüzgarı

34 Linens yeni yatırımlarla büyüyor

12 Zorlu Center’dan seçkin davet

Zorlu Holding A.Ş. Adına SahibiOlgun Zorlu

Genel Yayın Yönetmeni ve Sorumlu Yazı İşleri MüdürüYaprak Özer

Yayın KuruluVedat Aydın, Lale İlalan, Necmi Kavuşturan

Yayın türü: Yerel, süreli, 3 aylık

Genel KoordinatörAyşegül Kuyucu

Süreli Yayınlar KoordinatörüNilüfer Eyiişleyen

Yayın EditörüUmut Bavlı

Yazı İşleriİsmail Polat, Erkan Yavuz, Belkıs Dalkıranoğlu

İçerik ve Tasarım Uygulama

indeks içerik-iletişim danışmanlıkKore şehitleri Cad. Atılım İş Merkezi No: 28

K: 4 D: 4 34397 Zincirlikuyu-İstanbulTel: 0212 347 70 70 Faks: 0212 347 70 77

e-mail: [email protected]: www.indeksiletisim.com

04 Kapak / Geleceği birlikte yazıyoruz, geleceğe birlikte koşuyoruz

“Zorlu” Dergisi’nin içerik ve tasarımı İndeks İçerik İletişim Danışmanlık tarafından yaratılmış olup,

Fikir ve Sanat Eserleri Yasası kapsamında eser olarak koruma altındadır. “Zorlu” Dergisi’nde

yayınlanan yazı ve fotoğrafları yayma hakkı ve “Zorlu” markası ve logosu Zorlu Holding A.Ş.’ye ait-

tir. Kaynak gösterilse dahi, hak sahiplerinin yazılı izni olmaksızın ticari amaçlarla kullanılamaz.

Dergide yayınlanan yazılar, yazarların kişisel görüş, yorum ve tavsiyelerini içermektedir, İndeks

İçerik İletişim Danışmanlık veya Zorlu Holding A.Ş., yazılarda yer alan bilgi, görüş ve tavsiyeler

nedeniyle doğabilecek maddi veya manevi zararlardan hiçbir şekilde sorumlu değildir.

16 Tam İsabet!17 Zorlu Center’ın sergisine ünlü akını18 Mimaride öze yolculuk 26 Önce araştırma sonra yatırım28 Ayşegül Güngör / Umut etmeyi umut etmek30 Her şey sosyal32 Zorlu Center’ın ödüllü web sitesi33 Vestel, sosyal medyada35 Sosyal medya Linens’i çok sevdi36 Vestel’den mağazacılıkta devrim37 Hayat ile sanatı buluşturuyoruz38 Metin Salt / İnternet çağında akıllı evler42 “Altın Ödül” Zorlu Enerji’nin44 Pakistan Rüzgar Santrali hızla tamamlanıyor45 Denizli’ye iki müze birden46 Gelecek LED’sel dönüşümde48 Vestel LED ile aydınlık yarınlar49 Yeni hedef: Güney Amerika50 Van’da eğitime Vestel desteği51 Bilim ve teknolojiye tam destek52 Linens’ten eğitime destek

53 Eviniz hiç bu kadar güzel kokmamıştı54 Tekstil sanatı...55 Başarı hikayemizi paylaştık58 Prof. Dr. Kerem Alkin / 2012 yılı beklenenden sert geçti, 2013 yılı piyasaları yumuşatmalı62 Zorlu Çocuk Tiyatrosu’na uluslararası ödül63 Karbondioksit etkisini sıfırladık64 Çevre dostu Türkiye turu 66 Dramayla enerji dünyasına yolculuk67 İnteraktif enerji eğitimleri68 Vestel’e 9 ödül birden69 Tivibu’lu Vestel Smart TV’ler... 70 Living Kitchen’da Türk rüzgarı esti71 Akıllı ekranlar birbiriyle konuşuyor 72 Alkali diyetiyle içinizi temiz tutun74 Kısa kısa 78 Gökyüzünün getirdikleri80 Kültür sanat82 English summaries

02 içindekiler 03

Türkiye’de ve Dünyada Zorlu Dergisi, Zorlu Holding A.Ş. yayınıdır. Para ile satılmaz.

Katkıda Bulunanlar:

Ayşegül Güngör / Minerva Eğitim Teknolojileri A.Ş. Genel Müdürü

1989’da İstanbul Üniversitesi Ekonometri

Bölümü’nden lisans derecesi, 1991’de Eko-

nometri Bölümü’nden yüksek lisans derecesi

aldı. Bankacılık sektöründeki kariyerinin yanı

sıra 1995’te Marmara Üniversitesi Çağdaş

Bilimler Vakfı, Çağdaş İşletmecilik Sertifika

Programı’nda hazine ve sermaye piyasaları

konusunda dersler verdi. 2001’den bu yana

yönetici ortağı olduğu Minerva Eğitim ve Danış-

manlık bünyesinde, çeşitli kurum ve kuruluşlara

eğitim ve danışmanlık hizmetleri veriyor.

Metin Salt / Vestek Genel Müdürü

Metin Salt 1990’da ODTÜ Elektrik ve Elektronik

Mühendisliği Bölümü’nü bitirdi. ABD’de Digital

Microwave Corp. ve Cellnet Technology Inc. Adlı

şirketlerde Ar-Ge grup yöneticiliği yaptı. Halen

Vestel Şirketler Grubu’nun Ar-Ge çalışmalarını

yürüten Vestek Elektronik Araştırma Geliştirme

A.Ş.’de genel müdür olarak görev yapıyor. ABD,

Avrupa ve Türkiye patent enstitüleri tarafından

verilen altı patenti bulunuyor.

Prof. Dr. Kerem Alkin / BloombergHT Genel Yayın Yönetmeni İstanbul Üniversitesi İşletme Fakültesi’nden mezun oldu. 1998’de doçentlik, 2004’te ise profesörlük unvanı aldı. Halen İstanbul Ticaret Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Müdürü ve Ticari Bilimler Fakültesi Bankacılık ve Finans Bölüm Başkanlığı yapıyor. Aynı zamanda Genelkurmay Başkanlığı ATASE Komutanlığı SAREM biriminde Planlama ve Değerlendirme Kurul Üyesi. BloombergHT’de ise Genel Yayın Yönetmenliği görevini sürdürüyor.

kapak04

Zorlu Holding yöneticileri 14 – 16 Aralık 2012 tarihleri

arasında Antalya’da düzenlenen “Zorlu Holding Yö-

neticiler Toplantısı”nda bir araya geldi. Zorlu Holding

Yönetim Kurulu Başkanı Ahmet Zorlu, Zorlu Holding Yönetim

Kurulu Eşbaşkanı Zeki Zorlu ve Zorlu Ailesi’nin katılımıyla

gerçekleşen toplantıda grubun 60 yıllık gelişim hikayesi ele

alındı. Programın ilk yarısını oluşturan kronoloji bölümünde

Zorlu Grubu’nun 1953’ten bu yana mihenk taşı kabul edilen

önemli tarihler nostaljik şekilde anlatıldı.

Zorlu Grubu’nun yer aldığı sektörlerin bugünü ve geleceği-

ne ilişkin vizyon ve projelerin sunulduğu toplantı “Geleceği

birlikte yazıyoruz, geleceğe birlikte koşuyoruz” sloganıyla

gerçekleştirildi. Toplantı’nın birinci gününde, tüm yöneti-

cilerin katıldığı, Psikolog Prof. Dr. Acar Baltaş yönetiminde

gerçekleştirilen ekip çalışması ve takımdaşlık merkezli “Ha-

yalistan” adlı bir yönetim oyunu düzenlendi. Oyuna katılan

ekipler unvan ve şirket düzeyinde karma gruplardan oluştu-

ruldu. Konuk konuşmacı olarak sahneye çıkan ünlü tiyatrocu

Ali Poyrazoğlu, “Değişim ve Motivasyon” konulu ilgi çekici

bir sunum gerçekleştirdi.

Toplantının ikinci yarısında ise tüm grupların sunumları

gerçekleştirildi. Tekstilden enerjiye güncel rakamların du-

yurulduğu toplantıda, en az 15 yıldır grupta çalışan yönetici-

lere plaket verildi. Basına kapalı olan organizasyon Candan

Erçetin’in muhteşem konseriyle son buldu. Toplantıda; Zorlu

Holding Yönetim Kurulu Başkanı Ahmet Zorlu ve Zorlu Holding

05

Geleceği birlikte yazıyoruz, geleceğe birlikte koşuyoruzZorlu Holding Yöneticiler Toplantısı’nın ilki, Antalya’da gerçekleştirildi. Toplantıda, holdingin 60 yıllık çalışmaları değerlendirilirken her grubun vizyonu ve geleceğe dair hedefleri de açıklandı. Toplantının sonunda ise 15 yıldan uzun süredir Zorlu Grubu’nda görev alan yöneticiler birer plaketle ödüllendirildi.

kapak06

yenilikçi partneri olmak ve bunu sürekli kılmak için çalışma-

mızı artırarak sürdürmeliyiz” ifadesine de yer verdi.

Zorlu Tekstil’in önemli hedefleri arasında, tüm pazarlarda

öncelikle üst segmente hitap eden ve katma değeri yüksek

ürünlerin üretici markası olmak yer alıyor. Türk tekstil sektö-

rünün lider markası Taç bugün itibarıyla 30 ülkede tüketiciy-

le buluşuyor. Yapılan araştırmalara göre TAÇ markası, yüzde

yüz marka bilinirliğine sahip. Zorlu Tekstil Grubu’nun yenilik-

çi ve öncü markası Linens’in ise 8 ülkede toplam 80 mağazası

bulunuyor. Ev tekstili sektöründe uluslararası markalardan

biri haline gelen Valeron ise, 50 ülkede 200 satış noktasında

tüketicilerle buluşuyor. Yeni pazar ve alternatif kanal arayış-

larına devam etmek, öncelikle mevcut pazarlardaki pazar pa-

yını artırmak, katma değeri yüksek ürünler geliştirmek Zorlu

Tekstil Grubu’nun önümüzdeki yıllarda öncelikli hedefleri

arasında bulunuyor.

Enerji devi

Tüm sektörlerde olduğu gibi enerjide de yüksekleri hedefle-

diklerini belirten Zorlu Enerji Genel Müdürü Sinan Ak, top-

lantıda yaptığı sunumda öncelikle Türkiye’nin enerji rakam-

larını değerlendirdi. Açıklanan rakamlara göre Türkiye’nin

enerji kurulu gücü 1984’te 8 GW düzeyindeydi. Bugün ise

bu rakam 56 GW’a çıkarıldı. Türkiye’nin 2023 hedefi ise 100

GW civarında... Ak, sunumunda kişi başı elektrik tüketimin-

de 3 bin kWh ile Türkiye’nin dünya genelinde 66. sırada bu-

lunduğunu da belirtti.

Sürdürülebilir enerji üretiminde öncü

Ak, Zorlu Enerji Grubu bünyesindeki santraller hakkında

önemli bilgiler de verdi. Doğal gazda 5 adet santral ile 493

MW, 7 adet hidroelektrik santraliyle 113 MW, 1 adet jeoter-

mal santraliyle 15 MW ve 1 adet rüzgar santraliyle 135 MW

olmak üzere toplam 771 MW kurulu güce sahip. Grup; son

beş yıl içinde (2008’den bu yana) 780 milyon Dolar yatırım

yaptı.

Sunumunda güncel yatırımlar hakkında açıklamalarda bulu-

nan Ak; temiz ve sürdürülebilir enerjinin kayda değer çözüm-

lerinden biri kabul edilen güneş enerjisi üretim santralleri

kurmak üzere çalışmalara başladıklarının da müjdesini verdi.

Birkaç bölgede ölçüm yapıldığını ifade eden Ak “Önümüzdeki

sene lisans başvurusu yapmayı planlıyoruz” dedi. Yatırımla-

rın son durumu ve rakamlar ise şöyle:

• Yaklaşık maliyeti 226 milyon Dolar olan Kızıldere Jeotermal

Santrali Faz II 2013’te devreye girecek.

• Alaşehir, Simav ve Kızıldere’de toplam 180 MW’lık jeotermal

yatırım planlanıyor.

• Zorlu Enerji; Türkiye’nin 2023 yılında jeotermal enerjide

ulaşmayı hedeflediği 600 MW kurulu gücün yarısına talip.

• Yatırımlar tamamlandığında 2 milyar kWh üretim, 200 mil-

yon Dolar EBİTDA’ya ulaşılacak.

Yönetim Kurulu Eşbaşkanı Zeki Zorlu’ya, Zorlu Grubu’nun en

genç iki müdürü, Zorlu Enerji Yatırımcı İlişkileri Müdürü Başak

Dalga ve Vestel Beyaz Eşya ÇMF Arge Müdürü Serkan Balcı

tarafından 60. yıla özel plaket verildi.

Ahmet Zorlu ve Zeki Zorlu’nun açılış konuşmalarını gerçekleş-

tirdiği toplantıda; Ocak 2013 itibarıyla Zorlu Holding CEO’su

olan Ömer Yüngül başta olmak üzere Zorlu Holding Tekstil

Grup Başkanı Vedat Aydın, Vestel Grubu İcra Kurulu Başka-

nı Turan Erdoğan, Zorlu Gayrimenkul Grup Başkanı Mesut

Pektaş’ın yanı sıra tüm Zorlu Grubu şirketlerinden yönetici-

lerin hazırladığı sunumlar paylaşıldı. Zorlu Holding’in faaliyet

gösterdiği her sektörde yurt içinde olduğu kadar yurt dışı

yatırımlarıyla da öne çıktığı gözler önüne serilirken, mevcut

rakamlar ve hedefler de açıklandı.

4 yılda 200 milyon Dolar artış

Vedat Aydın, toplantıda yaptığı konuşmada Zorlu Tekstil

Grubu’nun 2012 konsolide cirosunu 900 milyon Dolar olarak

açıkladı. Grubun toplam cirosunun yüzde 43’ü ihracat, yüzde

57’si iç pazardan elde edildi. 2015 ciro hedefi ise toplamda 1

milyar 100 milyon Dolar olarak belirlendi. Yaklaşık 6 bin çalı-

şanın bulunduğu grupta 16 firma, toplamda 800 bin m2 kapa-

lı alanda hizmet veriyor. Avrupa ve Ortadoğu’nun en büyük

polyester iplik üreticisi Korteks’in yurt içinde 33 ilde 2000

müşterisinin yanı sıra, 62 ülkede tam 194 müşterisi bulunu-

yor. Korteks, Ar-Ge ve Ür-Ge çalışmalarıyla nitelikli ve katma

değeri yüksek ürün yelpazesini genişletmeyi hedefliyor. He-

def ve vizyona dair güncel bilgiler veren Aydın “Otomasyon

geliştirme yatırımlarıyla, gelişen teknolojiyi kullanarak kalite-

yi artırıp, maliyetleri düşürmeyi amaçlıyoruz” dedi. Korteks’in

teknolojiyi sonuna kadar kullanma alışkanlığının ilerleyen

yıllarda da artarak devam edeceğini belirten Aydın, ürünlerin

kullanım alanlarını genişletmeyi hedefleyen grubun vizyonu-

nu ise şu maddeler ile sıraladı:

• Verimliliği ve karlılığı artırmak

• Yeni sektörler ve yeni müşteriler yaratmak

• Rekabet gücünü artırmak

• Yönetim ve İK süreçlerini geliştirmek

• Sosyal sorumluluk faaliyetlerini artırmak

Toplantıda ayrıca, Korteks’in önemli hedefleri arasında müş-

teri sayısını ve çeşitliliğini artırarak sektördeki liderliği pekiş-

tirmek olduğu ve bu amaçla nitelikli yeni ürünler geliştirme-

nin gerekliliğinin altını çizen Aydın, bu amaç doğrultusunda,

konusunda uzman üniversite ve sanayi kuruluşları ile birlikte

projeler yürütüldüğü ve bundan sonraki dönemde ise bu pro-

jelerin sayısının artacağını belirtti.

Zorlu Tekstil 369 milyon Dolar ciroya ulaştı

Vedat Aydın, toplantıda yaptığı açıklamada “Teknik imkanla-

rımızı sürekli geliştirerek en kaliteli ve en farklı ürünü ürete-

bilmek en büyük amacımız” diye konuştu, “Müşterilerimizin

Zeki Zorlu, Ahmet Zorlu

07

Vedat AydınÖmer Yüngül

kapak08

verdi. Ayrıca, abone sayılarının 2012 yılında Trakya’da 153

bin BBS, Gaziantep’te 106 bin BBS ve toplamda 259 bin BBS

olduğunu belirten Celepçi, Botaş dışı ihracatçılardan 900 mil-

yon m3 doğal gaz temin edildiğini söyledi. Trakya Bölgesi’nde

gerçekleşen yerli üretim gazıyla beraber 2013 satış potansi-

yelinin 1 milyar m3 olduğunu ifade etti.

Gayrimenkulde toplam portföy değeri 5 milyar Dolar

Celepçi’nin ardından sunumuna başlayan Mesut Pektaş,

Zorlu Gayrimenkul Grubu’nun bugün sahip olduğu 5 mil-

yar Dolar portföy değerinin altını çizdi. Bitmek üzere olan

projelerin son durumları hakkında açıklamalarda bulunan

Pektaş, gayrimenkul sektöründe Zorlu’nun hızlı yükselişini

çok çalışmalarına ve yenilikçi vizyonlarına borçlu olduklarını

söyledi.

Zorlu Konak, Zorlu Bebek, Zorlu Alaçatı ve Zorlu Marmaris

projelerini müjdeleyen Pektaş, yatırım değeri 2,5 milyar Do-

lar olan Zorlu Center ve Zorlu Levent Ofis projeleri hakkında

detaylı bilgi verdi.

Vestel ihracatta lider

Vestel Şirketler Grubu İcra Kurulu Başkanı Turan Erdoğan

ise Zorlu Holding’in amiral gemisi olan Vestel’in, 13 yıldır

sektörünün değişmez ihracat şampiyonu olduğunu vurgula-

dı. Erdoğan, kurulduğu günden beri sektöründe birçok ilke

imza atan markanın bu başarısının temelinde, yenilikçiliğe

ve Ar-Ge’ye verdiği önemin yattığını söyledi. Televizyonda

dünyanın en büyük 3 üreticisinden biri olan Vestel’in, yıllık

360 bin adet olan üretim kapasitesini bugün 35 milyona ta-

şıdığının da altını çizdi. Erdoğan, Vestel’in yerli teknoloji ve

tasarım geliştirmede milli bir gurur kaynağı olduğunu, bü-

yük bir ekip ruhu ve inovasyona duyduğu tutkuyla çalışan

Vestel ailesinin faaliyet gösterdiği sektörlerde öncü bir rol

oynamaya devam edeceğini belirtti.

Turan Erdoğan ayrıca ürettikleri yerli tablet PC ve akıllı tah-

ta gibi son teknolojiye sahip ürünlerle, Türkiye’de eğitim ve

öğretim faaliyetinin çağ atlamasına katkı sunmaktan gurur

duyduklarını aktardı. Erdoğan, bu ürünlerin Vestel’in ihra-

cat hacmine de ciddi ivme kazandıracağını söyledi.

Türkiye’nin teknolojiyi tüketen değil üreten ve ihraç eden

bir ülke konumuna erişmesinde lokomotif görevini üstlen-

diklerine dikkat çeken Erdoğan, Vestel’in bunu sadece ça-

lışanlarıyla değil, bu geniş ailenin diğer üyeleri olan bayi

ve yetkili servislerinin de destekleri sayesinde başardığını

ifade etti.

Turan Erdoğan sözlerine Vestel’in bundan sonra da hem

Türkiye’nin hem de dünyanın dost teknolojisi olmaya de-

vam edeceğini söyleyerek son verdi.

Zorlu Enerji Grubu; 771 MW kurulu gücüyle sektörde önde gelen

oyunculardan biri: Son beş yıllık yatırım 780 milyon Dolar düzeyinde.

Ayrıca Dalaman’da 124 MW’lık Sami Soydam HES, Harşit Çayı

üzerinde bulunan 60 MW’lık Tirebolu HES yatırım projeleriy-

le, İkizdere’de 30 MW’lık kapasite artırımı planlanıyor. Os-

maniye Sarıtepe ve Demirciler’de ise toplam 110 MW’lık iki

rüzgar santrali yatırımı daha hedefleniyor. Bu durumda top-

lam rüzgar kapasitesi 245 MW olacak. Sadece mevcut pro-

jeler hayata geçtiğinde 2017’de yurt içi kapasitesi 1300 MW

olacak. Rusya, Pakistan ve İsrail olmak üzere yurt dışındaki

santrallerle beraber Zorlu Enerji’nin kurulu gücü 977 MW’a

erişecek. 5 yıl sonra ise yurt içi ve yurt dışı toplam kurulu

gücün 2100 MW’a, toplam cironun ise 1 milyar Dolar’a çıka-

rılması hedefleniyor.

Zorlu Enerji Gaz Grubu Genel Müdürü Fuat Celepçi ise doğal

gaz tanıtım çalışmalarından örnekler de sunarak Zorlu Enerji

Gaz Grubu’nun dağıtım ve ticari faaliyetlerini anlattı. Trak-

ya ve Gaziantep bölgelerine ait dağıtım faaliyeti rakamlarını

açıklayan Celepçi, ardından ticari faaliyetler hakkında bilgi

• Zorlu Gayrimenkul, Türkiye’nin ilk beş fonksiyonlu karma kullanım projesi Zorlu Center ile, Asya ve Avrupa kıtalarının birleştiği bir noktaya, İstanbul’un tam kalbine yeni bir cazibe merkezi kuruyor. • Proje 102.000 m2’lik arazide 615.885 m2’lik inşaat alanına sahip.• Zorlu Center ile İstanbul Metrosu Gayrettepe İstasyonu ve Zincirlikuyu Metrobüs Durağı arasında yaya ulaşımını sağlayacak “Zorlu Center Metro ve Metrobüs Yaya Bağlantı Tünelleri”, toplam uzunluğu 770 metre olan delme tüneller ile üç noktayı birbirine bağlıyor. • 300 milyon Dolar yatırım yapılan ve 50.000 m2 kapalı alana sahip olan Zorlu Center Performans Sanatları Merkezi dünyanın önde gelen müzikal, konser, dinleti, tiyatro ve dans gösterileri ve sergiler gibi birçok sanatsal faaliyete ev sahipliği yapacak. • 100. yaşını kutlayan ve birçok Broadway şovunun mimarı olan Neder-lander ile yaptığı işbirliğiyle Zorlu Center’ın fonksiyonları için de “en iyiyi” sunma vizyonunu Performans Sanatları Merkezi için de göstermiş oldu.

• Zorlu Center AVM yıllık ziyaretçi beklentisi 18 milyon kişi.• Zorlu Center AVM, 105 bin m2’lik toplam alanda 60 bin m2’lik kiralana-bilir alan bulunuyor.• Mevcut markaların flagship mağazalarının yanı sıra dünyaca ünlü bazı markalar ilk defa Türkiye’de Zorlu Center AVM’de yer alacak. • AVM’de 1600 kişi kapasiteli toplam 12 adet sinema salonu bulunacak. • Zorlu Center içinde yer alacak otel için tercihini “premium luxury” otel markası Raffles Hotel & Resorts’dan yana kullandı. • Raffles İstanbul Zorlu Center, 250 milyon Dolar yatırımla hayata ge-çiyor.• Zorlu Center Rezidansları, büyüklükleri 117 m2 ile 735 m2 arasında de-ğişen 1+1’den 5,5+1’e kadar farklı tipte rezidanslarla İstanbul’un eşsiz eski İstanbul, Adalar ve Boğaziçi Köprüsü manzarasını seçkin ailelerle buluşturacak. • Proje’ de 72 bin m2’lik peyzaj alanı mevcut.

Türkiye’nin ilk beş fonksiyonlu karma kullanım projesi; Zorlu Center

• Şehrin ve iş dünyasının tam kalbinde yer alan çevreci proje böl-

genin en prestijli ofis binası olmaya aday.

• Zorlu Levent Ofis, 40 katlı ve 161 metre yüksekliğe sahip.

• 110 bin m2 inşaat alanına kurulacak Zorlu Levent Ofis, 1200

araçlık 5 katlı otoparka da sahip olacak.

• Bekleme süresini en aza indiren ve Türkiye’ de ilk defa kulla-

nılan Double Deck asansör sistemine sahip proje aynı zamanda

“Yeşil Bina” olmaya aday: Zorlu Levent Ofis, çevreci yapıları belli

kriterleri değerlendirerek belgelendiren Leed Gold sertifikasına

uygun olarak tasarlandı.

• Zorlu Levent Ofis’in İşletme aidatı benzer A+ ofis binalarından

daha düşük olacak.

Çevre dostu A+ ofis; Zorlu Levent Ofis

Mesut Pektaş

Turan Erdoğan

09

kapak10 11

Zorlu Holding Yöneticiler Toplantısı’nda Plaket Alan Zorlu Grubu Yöneticileri

Ad-Soyad Şirket/Departman Görev Adı

30 sene üzeriOsman Terzi Zorlu Grand Hotel İşl. A.Ş. Yönetim Kurulu ÜyesiBurhan Cahit Tokcan Belair Genel MüdürHalil Karataş Zorluteks Perde Müdür (Sevkiyat)Ali Arslan Zorlu Holding Sultanhamam Müdür

25 sene üzeriSertaç Beller Vestel Elektronik A.Ş. Genel MüdürFaruk Ulutaş Vestel Pazarlama A.Ş. İstihbarat & Risk Kontrol MüdürüMehmet Erdal Ergün Vestel Elektronik A.Ş. İnşaat Bakım MüdürüMehmet Salih Yıldırım Vestel Elektronik A.Ş. Uygulama Mühendisliği Müdürü

20 sene üzeriEnis Turan Erdoğan Vestel Dış Tic. A.Ş. İcra Kurulu Başkanıİhsaner Alkım Vestel Elektronik A.Ş. İcra Kurulu Üyesi (Ar-Ge)Hayrettin Çelikhisar Vestel Dış Tic. A.Ş. Genel Müdürİsmail Murat Sarpel Vestel Elektronik A.Ş. Genel MüdürNecat Altın Korteks Genel MüdürLevent N. Tanrıdağ Ayesaş-ODTÜ-Teknokent Genel Müdür Yrd.,Teknikİsmail Sağır Zorlu Grand Hotel İşl. A.Ş. Genel Müdür Yardımcısı -Mali İşlerAli Canbulat Zorluteks Perde Bölüm Müdürü (Kurumsal Destek)Kamil Dilmit Zorluteks İstanbul Birim Müdürü (Perde Satış)Salih Terzi Zorlu Ev Tekstil Ürünleri Tic. A.Ş. Pazarlama MüdürüRecep Biricik Korteks Satınalma MüdürüHamdiye Yalçın Vestel Elektronik A.Ş. Muhasebe MüdürüSalih Muratoğlu Vestel Elektronik A.Ş. İthalat Operasyonları MüdürüMurat Güney Korteks Makine Enerji DirektörüRecep Duman Korteks Ür-Ge / SSTH-MüdürHayri Kılıç Korteks Ür-Ge / SSTH-MüdürVeysel Zurnacı Vestel Elektronik A.Ş. Satınalma MüdürüBeyhan Dağıtan Vestel Elektronik A.Ş. Test Geliştirme MühendisliğiÖmer Kocabaş Vestel Elektronik A.Ş. Emc, Safety & Dqa Group ManagerMurat Erdin Vestel Elektronik A.Ş. Malzeme Yönetimi MüdürüAhmet Yavuz Doğan Vestel Pazarlama A.Ş. Bölge MüdürüAydın Aytekin Vestel Elektronik A.Ş. Üretim Müdürü (Plastik)Atalay Buğlagil Ayesaş-ODTÜ-Teknokent Sistem Mühendisliği Grup MüdürüÖzlem Şimşek Vestel Dış Tic. A.Ş. Malzeme&Ürün Yönetimi MüdürüUtku Erentürk Zorluteks Müdür (Pazarlama Müdürü)Mehmet Perdecioğlu Zorluteks Müdür (Finans Müdürü)Halil Turan Vestel Beyaz Eşya A.Ş. Teknoloji Geliştirme ve Endüstriyel Tasarım Müdürü

15 sene üzeriÖmer Yüngül Zorlu Holding A.Ş. Zorlu Holding CEOBilal Vedat Aydın Zorlu Holding A.Ş. Tekstil Grup BaşkanıNecmi Kavuşturan Vestel Elektronik A.Ş. İcra Kurulu Üyesi Mehmet Fatih Dereköylü Zorluteks İstanbul İcra Kurulu Üyesi (Satış)Cengiz Ultav Vestel Elektronik A.Ş. İcra Kurulu ÜyesiBekir Cem Köksal Vestel Elektronik A.Ş. İcra Kurulu Üyesi, Mali İşlerAkın Barbaros Birsen Vestel Dış Tic. A.Ş. Vestel İtalya Genel MüdürüOnur Tabak Vestel France Genel MüdürKasım Altay Korteks Genel Müdür Yardımcısı (Poly/Poy)Ahmet Nezir Ertürk Aydın Yazılım Genel Müdür YardımcısıEnder Yüksel Vestel Elektronik A.Ş. Satınalma Genel Müdür Yardımcısı Cemal Eren Ataman Vestel Pazarlama A.Ş. Yurtdışı Markalı Ürünler Pazarlama GMY Hamza Cihan Sarı Dexar Bilgi Teknolojileri DirektörüTolga Targutay Vestel Dış Tic. A.Ş. Genel Müdür Yardımcısı (Satış)Cem Sezer Vestel Elektronik A.Ş. Genel Müdür Yardımcısı, Ar-GeSeda Kaya Vestel Dış Tic. A.Ş. Genel Müdür Yardımcısı (Satış)Ali Şahin Zorlu Grand Hotel İşl. A.Ş. Genel Müdür Yardımcısı- İdari İşler

Kemal Özgür Vestel Beyaz Eşya A.Ş. Satınalma Genel Müdür Yardımcısı Hüseyin Morkoyun Zorlu Doğalgaz İthalat A.Ş. Direktör, Mali İşler Gürcan Okumuş Zorlu O&M (İşletme) Genel Müdür Yardımcısı, İşletme Firdevs Akmenek Ayesaş-ODTÜ-Teknokent Kalite Sistem DirektörüCemil Çiçek Zorluteks Nevresim Grup Müdürü (Üretim)Tamer Kaçar Zorluteks Perde Dokuma Bursa Birim Müdürü(Planlama)Cemil Şahin Zorlu Ev Tekstil Ürünleri Muhasebe YöneticisiCihat Aytaç Vestel Elektronik A.Ş. Fikri Haklar MüdürüRemzi Parsak Korteks Mamül Ambar MüdürüNeşe Alp Zorluteks Perde Müdür (Perde Terbiye İşletme)Mustafa Turgay Aksoy Vestel Dış Tic. A.Ş. Kalite Müdürüİsmail Cin Dexar İş Geliştirme Ve Projeler MüdürüŞenol Özkan Müşteri Hizmetleri Test & Değerlendirme MüdürüSinan Yılmaz Vestel Pazarlama A.Ş. Bölge MüdürüAltan Dericioğlu Zorluteks Nevresim Müdür (Makine Enerji)Funda Atıcı Dedeoğlu Vestel Dış Tic. A.Ş. Satış Sonrası Hizmetler MüdürüSeyit Karagüney Vestel Elektronik A.Ş. Mekanik Tasarım MüdürüÖzgü Dedeoğlu Vestel Elektronik A.Ş. Senior Design Architectİlker Gürtekin Vestel Elektronik A.Ş. Taiwan Office ManagerMurat Güdücüler Zorluteks Nevresim Müdür (Baskı İşletme)Raşit Çiloğlan Vestel Elektronik A.Ş. Bütçe Kontrol & Denetim MüdürüZeki Varol Vestel Pazarlama A.Ş. Saha MüdürüŞükrü Arıcı Vestel Elektronik A.Ş. Numune Hazırlık Müdürü

Hatice Esen Eriş Demir Vestel Elektronik A.Ş. Pcb Tasarım MüdürüCengiz Tarhan Vestel Elektronik A.Ş. Senior Design ArchitectSedat Şengül Vestel Elektronik A.Ş. Lead Technologies & Video Group Managerİstemi Akıntürk Vestel Dış Tic. A.Ş. Satış MüdürüSengül Soytaş Vestel Dış Tic. A.Ş. Pazarlama MüdürüZafer Pirim Vestel Dış Tic. A.Ş. Satış Müdürüİbrahim Utku Özdel Vestel Pazarlama A.Ş. Saha MüdürüHasan Adanur Vestel Pazarlama A.Ş. Saha MüdürüOkay Gönen Vestel Beyaz Eşya A.Ş. İş Geliştirme Ve Koordinasyon MüdürüNursel Altınordu Vestel Pazarlama A.Ş. Bütçe Ve Stratejik Planlama MüdürüMustafa Cevdet Gürman Vestel Pazarlama A.Ş. Saha MüdürüGözde Günder Vestel Elektronik A.Ş. Senior Purchasing ArchitectCengiz Takıt Vestel Elektronik A.Ş. Senior Application ArchitectÖzgür Eriş Vestel Elektronik A.Ş. Senior Process ArchitectTarık Hakan Leloğlu Vestel Pazarlama A.Ş. Bölge Müdürüİbrahim Kubilay Yeşilmen Vestel Pazarlama A.Ş. Zincir Mağazalar Satış MüdürüSami Çalışkan Vestel Pazarlama A.Ş. Saha MüdürüMehmet Kalkan Vestel Pazarlama A.Ş. Saha MüdürüAlp Gültekin Ayesaş Mali İşler MüdürüAli İhsan Erdoğan Korteks İnsan Kaynakları MüdürüMehmet Emin Özcan Korteks Muhasebe MüdürüErgün Kaya Korteks Poly / Üretim Bakım MüdürüAhmet Çalışkan Korteks Elektrik MüdürüTuncay Kartal Korteks Bilgi İşlem MüdürüMustafa Kemal Arslançeri Korteks Tekstil İşletmeler Bakım Müdürüİsmet Uzun Zorluteks Nevresim Müdür (İhzarat İşletme)Lale İlalan Zorlu Holding A.Ş. İletişim MüdürüMutlugün Aldemir Zorlu Grand Hotel İşl. A.Ş. Satış Ve Ziyafet MüdürüSedat Özenir Zorluteks Müdür (Muhasebe Müdürü)Yeşim Erbuğa Vestel Pazarlama A.Ş. Saha MüdürüRecep Hamit Karota Zorluteks Müdür (İşletme)Arzu Zahide İnan Zorluteks Müdür (İhracat Bölge Satış)Ali Murat Sağdıç Zorluteks Müdür (Perde Pazarlama)Erol Birinci Zorlu Doğalgaz İthalat A.Ş. Müdür, Muhasebe / Bütçe Ve Raporlama Halil İbrahim Uray Zorlu O&M Bursa Kontrol Sistemleri Müdür, Kontrol Sistemleri Salih Erdinç Topaloğlu Zorlu End. Enj. İnşaat Tic. Müdür, Proje

Toplantının ardından 15 yıldan fazla süredir grupta çalışan toplam 111 yönetici plaketle ödüllendirildi.

haber12

Zorlu Center’dan seçkin davetContemporary Istanbul’un ikinci kez “Associate/Ortak Sponsor”u olan Zorlu Center, seçkin konuklarını sergi alanında ağırladı.

Sanata desteğini sürdüren Zorlu Center, Lütfi Kırdar

Uluslararası Kongre ve Sergi Sarayı ile İstanbul

Kongre Merkezi’nde 22-25 Kasım tarihlerinde dü-

zenlenen Contemporary İstanbul öncesinde seçkin isimleri

buluşturduğu yeni bir davete imza attı.

Türk Çağdaş Sanatı’nın evrensel boyutlara taşınması ve

çağdaş sanat alanındaki birikimin Türkiye’ye aktarılması

amacıyla gerçekleştirilen Contemporary İstanbul’un “Asso-

ciate/Ortak Sponsor”u olan Zorlu Center, fuar açılışından

önce “yapım aşaması”nda özel VIP yemek davetinde, iş ve

sanat dünyasının önde gelen isimleri ile cemiyet hayatın-

dan çok özel konukları ağırladı.

Zorlu Center ev sahipliğinde, Contemporary İstanbul ser-

gi alanında düzenlenen yemeğe Zorlu Ailesi’nden; Emre

& Zeynep Zorlu, Olgun & Berrin Zorlu, Selen Zorlu Melik &

Bakır Melik, Şule Zorlu Cümbüş & Serdar Cümbüş katıldı.

Ayrıca davete; Rabia & Ali Güreli, Leyla Alaton, Vedat Ala-

ton, Ebru Özdemir, Füsun Eczacıbaşı, Nezih Barut, Berrak

Barut, Ayşegül & Doğan Karadeniz, Hasan Bülent Kahra-

man, Mahide & Emre Kurttepeli, Billur Tansel gibi isimlerin

yanı sıra iş ve sanat dünyasının temsilcileri, koleksiyoner-

ler, Contemporary İstanbul ve Zorlu Gayrimenkul yönetici-

leri de katıldı.

Çağdaş sanatın takipçisi ünlü isimler aynı zamanda, Con-

temporary İstanbul’da eserleri herkesten önce özel rehberli

tur eşliğinde görme fırsatı yakaladı.

Obje’ct

Zorlu Center, 22-25 Kasım tarihleri arasında Lütfü Kırdar

Uluslararası Kongre ve Sergi Sarayı ve İstanbul Kongre

Merkezi’nde düzenlenen Contemporary İstanbul süresince

konuklarını özel lounge’unda ağırladı. 2013 yılında açıla-

rak yeni bir sanat platformu oluşturacak olan Zorlu Center

Performans Sanatları Merkezi, bu yıl yedincisi düzenlenen

Contemporary Istanbul’da Zorlu Center Yayınları’nın ikinci-

si olan “Obje’ct” kitabının lansmanını da yaptı.

Making of: Architectural Objects

Aynı zamanda Zorlu Center Yayınları’nın üçüncüsü “Making

of: Architectural Objects” projesinde yer alan ve fotoğraf-

ları Cemal Emden tarafından çekilen 10 mimari yapının

özgün parçalarının üretim ve uygulanış biçimleri fotoğraf

seçkisi, Zorlu Center Lounge sergi alanında ziyaretçilerle

paylaşıldı.

Zorlu Center Performans Sanatları Merkezi, biri 2 bin 300 kişi kapasiteli, diğeri doğal akustik donanımla tasarlanan 770 kişi kapasiteli iki salon ile İstanbul’u dünyaca ünlü eserlerle buluşturacak.

13

Olgun & Berrin Zorlu Emre ZorluBakır Melik & Selen Zorlu Melik

Serdar Cümbüş & Şule Zorlu Cümbüş

Mehmet & Esra Even

Çakmak & Cevher Turgay

Nezih Barut

Kaan Bergsen & Selim Bergsen

Ebru Edin

Vedat Alaton - Leyla Alaton

Bingül Cerrahoğlu

Koza Güreli & Ali Güreli

Maide & Emre Kurttepeli

Aylin & Tamer Alkan

14 haber

Hazır mısınız?Vestel Bayi Toplantısı, 7-9 Aralık 2012 tarihleri arasında Antalya Susesi Hotel’de gerçekleştirildi. “Hazır mısınız?” konseptiyle şekillenen toplantı Vestel’deki değişim, gelişim ve yenilikleri bayilerle buluşturdu. Türkiye’nin dört bir yanından gelen Vestel bayileri, “Hep birlikte yeni başarılara imza atmak için hazırız” diyerek Vestel’e olan güven ve inançlarını bir kez daha gösterdiler.

15

dettiğinin altını çizerek “Gerek ülkemizin yüksek potansiyeli ve

gerekse doğru sektörde olmamız sebebiyle hedeflerimizi yük-

seltiyoruz” dedi. Uzun yıllar Vestel’e hizmet eden bölge müdür-

leri ise Ergün Güler ve toplantıya katılanların huzurunda 2013

yılı hedeflerini ortaya koyarken geçmiş yıllarda başlarından ge-

çen ilginç olayları da paylaşarak keyifli anlar yaşattılar.

Tasarım marka tercihlerini değiştiriyor

Vestel Şirketler Grubu Pazarlamadan Sorumlu Genel Müdür

Yardımcısı Mert Gürsoy ise gerçekleştirdiği sunum ile tasa-

rımda son trendleri anlattı. Tasarımın marka tercihlerini de-

ğiştirdiğine işaret eden Mert Gürsoy, akıllı çözümlerin müşte-

riyi çeken bir diğer önemli özellik olduğuna söyledi. Gürsoy,

“Tasarım ve akıllı çözümleri; mağazalarımızda, ürünlerimizde

ve personelimizin iş süreçleri dahil olmak üzere her alanda

görebileceksiniz” dedi.

Hedef yüzde 100 müşteri memnuniyeti

Kısa bir süre önce Müşteri Hizmetleri Genel Müdürü olarak

atanan Tarkan Tekcan ise süreç yönetimi ile yeniden yapılan-

dıklarını belirtti. Tarkan Tekcan “Yetkili servislerin hizmet ve

yönetim süreçleri iyileştirilmeye devam edilecek. Yetkili ser-

vislerin eğitim faaliyetleri daha da arttırılacak. Müşterilerimize

daha hızlı ve etkili çözüm üretebilmek için bilgi teknolojilerini

geliştirmeye devam edeceğiz” dedi. Tekcan, 2013 ile birlikte

Müşteri Hizmetleri’ndeki kalite çıtasının daha da yükseleceği-

ni de sözlerine ekledi.

Akıllı ürünler, renkli tasarımlar

Akıllı ürünler ve renkli tasarımlar ile tüketicinin kalbine dokunan

Vestel’in bayi toplantısı da oldukça renkli görüntülere sahne

oldu. Tak-çıkar çerçeveler için düzenlenen mini defile daha renk-

li bir Vestel dünyasının ilk işaretlerini verirken salonda da heye-

canlı anlar yaşattı. Akıllı ekranlar teknolojisini tüm ürünlerine

taşıyan ve renkli bir tasarım dünyasının kapısını aralayan Dost

Teknoloji Vestel’deki değişim rüzgarı salondaki herkesin yüzün-

den okunuyordu. Bayiler üzerlerindeki tatlı yorgunluğu ise gün

sonunda Ebru Gündeş’in verdiği muhteşem konser ile attılar.

Zorlu Holding Yönetim Kurulu Başkanı Ahmet Zorlu, Zor-

lu Holding CEO’su Ömer Yüngül, Vestel Şirketler Grubu

İcra Kurulu Başkanı Turan Erdoğan, Vestel Şirketler Gru-

bu Pazarlamadan Sorumlu Genel Müdürü Ergün Güler, Ves-

tel Şirketler Grubu Müşteri Hizmetleri Genel Müdürü Tarkan

Tekcan, Vestel Şirketler Grubu Pazarlamadan Sorumlu Genel

Müdür Yardımcısı Mert Gürsoy ve diğer Vestel yöneticilerinin

katıldığı toplantının moderatörlüğünü Vestel Şirketler Grubu

Kurumsal İletişim Müdürü Sıla Sayar yaptı.

Değişim ve bilişime hazır olmalıyız

Yaklaşık 1250 kişinin katıldığı toplantıda Vestel Üst Yönetimi

ile fikir alış verişinde bulunma imkânını yakalayan bayiler Zorlu

Holding Yönetim Kurulu Başkanı Ahmet Zorlu’nun konuşması-

nı heyecanla izlediler. Ahmet Zorlu konuşmasında bilişim ve

değişimin önemine değinirken başarının sırrını da şu şekilde

özetledi: “Ben çok hayal kurarım, bu benim en büyük kazan-

cımdır ancak hayalci değilim. Vestel’i de böyle bir hayal ile kur-

dum. Vestel’i devraldığımızda 360 bin adet televizyon üretimi

yapılıyordu, bugün 35 milyon adet üretime ulaştık. Sizler de

hayal kurun, hayalinizi gerçekleştirmek için de çok çalışın.”

Vestel her zaman öncü oldu

Toplantıda söz alan Zorlu Holding CEO’su Ömer Yüngül ise

Vestel’in televizyonda dünyanın üç büyük üreticisinden biri

olduğunu belirterek “Vestel kazanırken Türkiye’ye ye de ka-

zandırıyor. Bir yatırım ajansı gibi çalışarak bizimle iş yapan

yabancı şirketleri Türkiye’de üretim yapmaya teşvik ediyoruz”

dedi. Vestel’in her zamanda öncü olduğunu ifade eden Ömer

Yüngül; “Akıllı Tahta projesi yıllardır bizim gündemimizdeydi,

bu projeyi gerçekleştirmek için çok çalıştık. Geçen yıl 85 bin

Akıllı Tahta’ yı öğrencilerin kullanımına sunarak gelecek nesil-

lerin önünü açan şirket olduk” dedi.

Güçlü olanlar ayakta kalır

Toplantıda bir konuşma yapan Vestel Şirketler Grubu İcra

Kurulu Başkanı Turan Erdoğan ise Japonların ticareti savaşa

benzettiklerini ifade ederken “Savaşta sadece güçlü olanlar

ayakta kalır, güçlü olmak için her türlü koşula hazırlıklı olmak

gerekiyor” dedi. Bunun da bazı kuralları olduğunu hatırlatan

Turan Erdoğan “İnsan kaynağı, kaliteli ürünler, teknoloji, fi-

nans, iletişim, planlama ve strateji gibi başlıklarda hazırlıklı

olmadan bu savaş kazanılamaz” diyerek başarı için gerekli

ipuçlarını da verdi.

Türkiye büyüyor, Vestel büyüyor

Toplantıda oldukça heyecan verici bir sunum yapan Vestel Şir-

ketler Grubu Pazarlamadan Sorumlu Genel Müdürü Ergün Gü-

ler, Türkiye’nin geleceğin parlayan yıldızı olacağını, Vestel’in de

Türkiye ile birlikte emin adımlarla büyüyeceğini söyledi. Güler,

dayanıklı tüketimin ekonomin bir buçuk katı kadar büyüme kay-

Zorlu Center’ın sergisine ünlü akını22-25 Kasım tarihleri arasında Lütfi Kırdar Uluslararası Kongre ve Sergi Sarayı ile İstanbul Kongre Merkezi’nde 16 bin metrekarelik alanda gerçekleştirilen Contemporary Istanbul 2012’de Zorlu Center, 110 m2 özel lounge alanında fuar boyunca konuklarını ağırladı. Cemal Emden’in hazırladığı Making of: Architectural Objects kitabından fotoğraf seçkilerini ziyaretçilerle buluşturdu.

Türkiye’nin ilk ve tek uluslararası çağdaş sanat fuarı

Contemporary Istanbul’a bu yıl da desteğini sürdüre-

rek ikinci kez “Associate/Ortak Sponsor” olan Zorlu

Center’in Lütfi Kırdar Uluslararası Kongre ve Sergi Sarayı’nda-

ki standı, VİP konuklar için düzenlenen ön gösterimde büyük

ilgi gördü.

Zorlu Center Lounge sergi alanında yer alan, Cemal Emden ta-

rafından çekilen 10 mimari yapının özgün parçalarının üretim

ve uygulanış biçimleri fotoğraf seçkisini gezen Feryal Gülman,

Can-Tansa Ekşioğlu, Ceylan Pirinçcioğlu, Erol Aksoy, Begüm

Şen gibi seçkin isimler beğenilerini dile getirdiler. 22-25 Ka-

sım tarihleri arasında Lütfi Kırdar Uluslararası Kongre ve Sergi

Sarayı ile İstanbul Kongre Merkezi’nde 16 bin metrekarelik

alanda gerçekleştirilen Contemporary Istanbul 2012’ye, 55’i

yurt dışı, 45’i yurt içinden olmak üzere 100 çağdaş sanat gale-

risi ve 600 sanatçı katıldı. Zorlu Center ise 110 m2 özel lounge

alanında fuar boyunca konuklarını ağırlarken, Cemal Emden’in

hazırladığı Making of: Architectural Objects kitabından fotoğ-

raf seçkilerini ziyaretçilerle buluşturdu.

Tam İsabet!Taç Bayi Toplantısı Antalya Susesi Hotel’de, 30 Kasım-2 Aralık 2012 tarihleri arasında gerçekleştirildi. “Tam İsabet” temasına sahip toplantıda tüm etkinlik bu konsept çerçevesinde şekillendirildi. Türkiye’nin dört bir yanından yaklaşık 1000 Taç bayisinin katıldığı toplantıda, “Başarı için, hedef için tam isabet” açılımı katılımcılarla paylaşıldı.

Takım ruhunu geliştirmek, motivasyonu artırmak ve he-

defe doğru ilerlemek amacıyla 30 Kasım-2 Aralık tarih-

leri arasında Antalya’da düzenlenen Taç Bayi Toplantı-

sı, “Tam İsabet” temasıyla gerçekleştirildi.

30 Kasım Cuma günü bayilerin otele girişiyle başlayan etkin-

lik, 1 Aralık Cumartesi günü gerçekleştirilen sunumlar ve ko-

nuşmalarla devam etti. Açılış konuşmasını Zorlu Tekstil Grubu

İcra Kurulu Üyesi Fatih Dereköylü’nün yaptığı toplantıda Zorlu

Holding Tekstil Grup Başkanı Vedat Aydın ve Linens Pazarla-

ma Genel Müdürü Erkmen Onbulak bayilere sunum gerçekleş-

tirdiler.

“Tam İsabet” konsepti çerçevesinde başarının temellerini,

sektörde yaşanan gelişmeleri, değişimleri ve 2012 değerlen-

dirmesini bayilerle paylaşan Dereköylü’nün ardından Onbulak

bir sunum gerçekleştirdi. Onbulak sunumunda, hedefi tam

ibasetle vurmak için gerekli olan donanımlar ve vurulması

gereken hedef hakkında bilgi verdi. Motivasyonun önemine

değinen Onbulak, yeni mağazacılık konsepti hakkında da açık-

lama yaptı.

Konuk konuşmacı olarak Türk tiyatrosunun duayenlerinden

Ali Poyrazoğlu’nun da bir sunum gerçekleştirdiği ilk günün

kapanış konuşmasını Zorlu Holding Yönetim Kurulu Başkanı

Ahmet Zorlu yaptı. Zorlu, konuşmasında, hedefe ulaşmak için

atılması gereken adımlar hakkında deneyimlerini aktardı ve

“tam isabet” konusunda bayilere duyduğu güveni paylaştı.

Ahmet Zorlu’nun konuşmasının ardından yeni ürünler ve ko-

leksiyonlar bayilere tanıtıldı. Taç konsept mağazalarının yeni

konseptine ilişkin bilgilendirme sağlandı ve yeni konsepti

içeren demo mağazanın kurulumu gerçekleştirilerek gezildi.

1 Aralık Cumartesi günü düzenlenen gala yemeğinde ise ünlü

sanatçı Gülben Ergen sahne aldı. Katılımcılar, Ergen’in seslen-

dirdiği şarkılar eşliğinde günün yorgunluğunu attılar. Keyifli

bir akşam yemeğinin ardından etkinlik sona erdi.

16 haber 17

Sevinç İnanç, Ferit Volkan, Erol Aksoy

Ceylan Pirinçcioğlu Can & Tansa Ekşioğlu Feryal Gülman

1918 haber

Mimaride öze yolculuk... Zorlu Center Yayınları’nın üçüncü kitabı Making of: Architectural Objects, mimari malzemenin özüne görsel bir yolculuk vadediyor. Kitapta yer alan, Cemal Emden’in, mimari ürünün kendine özgü üretim sürecini belgeleyen fotoğrafları ise bu yolculuğu daha sürükleyici kılıyor.

Zorlu Center Yayınları’nın üçüncü kitabı olan “Making

of: Architectural Objects” mimari ürünün kendine

özgü üretim sürecinin mimar ve fotoğraf sanatçısı

Cemal Emden’in fotoğraflarıyla belgelendiği bir proje ola-

rak öne çıkıyor. Dünyada ilk kez gerçekçekleştirilen “Ma-

king of: Architectural Objects” projesi mimari malzemenin

temeli olan hammaddenin özüne kadar iniyor.

Making of: Architectural Objects, “yapı malzemesi ham-

maddeden nasıl elde edilir”, “işçilik nedir”, “hammaddeyi

yapı malzemesine dönüştürmekteki süreçler nelerdir” ve

“yapı malzemesi nasıl etkin bir öğe olarak mimari tasa-

rımda karşımıza çıkar” sorularının yanıtlarını arıyor. Eser,

tanınmış uluslararası 10 mimarın yapılarından yola çıkarak

malzemelerin özüne kadar iz sürüyor. Bu izi sürerken mi-

mar ve fotoğraf sanatçısı Cemal Emden’in gözünden 300

fotoğrafla ve Maria Voyatzaki’nin metinleriyle yapım süreci

belgeleniyor.

Proje için Emden, 12 ülkede 24 farklı lokasyona gidip toplam

65 bin km yol aldı. 2 bine yakın fotoğraf çeken fotoğrafçı tanı-

tım toplantısında kitabın, mimari üretim sürecinin farklı coğ-

rafyalar ve kültürlerde, mümkün olduğu ölçüde fotoğraflarla

anlatısı olduğunu söyledi. Emden; “Zorlu Center’a bu vizyoner

Bambu - Green School, Bali / Endonezya / Mimari: Ibuku

Dichromatic Cam - Reykjavik Konser Salonu, Reykjavik-İzlanda

/ Mimari: Henning Larsen ve Batteriid

Bürüt Beton - Fukutake Hall, Tokyo-Japonya / Mimari: Tadao Ando

Precast Cephe Kaplama - Masdar Enstitüsü, Abu Dhabi-Birleşik

Arap Emirlikleri / Mimari, Foster ve ortakları

Bitki - California Doğa Müzesi, San Francisco-Ameri Birleşik

Devletleri / Mimari: Renzo Piano

PMMA - Italpromo ve Libardi Şirkeleri, Roma-İtalya / Mimari: Labics

Çelik - Zorlu Center İstanbul, İstanbul-Türkiye / Mimari: Emre Arolat

ve Tabanlıoğlu Mimarlık

Taş - Galisia Kültür Merkezi, Galisya - İspanya / Mimari: Peter

Eisenman

Thermoformed Cam - Naordpark Teleferik İstasyonları,

Innsbruck- Avusturya / Mimari: Zaha Hadid

Kiremit - Xinjin Zhi Müzesi, Chengdu-Çin / Mimari: Kengo Kuma

Kitapta yer alan 10 mimari proje

Cemal Emden, 1990 yılında Yıldız Teknik Üniversitesi Mimarlık Fakültesi’ni bitirdikten sonra 1991-1993 yılları arasında aynı üniver-sitede yüksek lisansını tamamladı. 1992 yılından bu yana ağırlıklı olarak fotoğraf çalışmalarını yürüten Emden, çeşitli mimari tasarım projeleri, restorasyon çalışmaları hazırladı ve uygulamalar yaptı. Emden, profesyonel fotoğraf çalışmalarını mimari, iç mimari, grafik, endüstri ürünleri ve peyzaj tasarımı alanlarında sürdürüyor. Sanat-çı, adı geçen alanlardaki çalışmalarının yanı sıra Ortadoğu, Kuzey Amerika, Avrupa ve Rusya’daki çalışmalarını içeren zengin bir fo-toğraf arşivinin de sahibidir.

Cemal Emden - Y. Mimar, Fotoğraf Sanatçısı

desteği için teşekkür ediyorum” ifadesine de yer verdi. Tanı-

tım toplantısında konuşan Zorlu Gayrimenkul Genel Müdür

Yardımcısı Mehmet Even, Zorlu Center’in, her aşamada sanata

destek verdiğini ve bu desteğin süreceğini vurguladı.

Even, “Zorlu Center bu konudaki ilk adımı ‘Beklenmedik

Karşılaşmalar- Mimarlıkla İlişki Bağlamında 2000’li yılların

Çağdaş Sanat Çalışmaları’ kitabı ile atmıştı” diyerek geç-

mişe atıfta bulundu. Ardından Zorlu Center Yayınları’nın

ikinci kitabı ‘Obje’ct’ hakkında çeşitli bilgiler veren Even

konuşmasını üçüncü kitapta emeği geçen herkese teşekkür

ederek bitirdi.

Çelik-Zorlu Center

Çelik-Zorlu Center

Bambu-Green School Bambu-Green School

PMMA-Italpromo ve Libardi Şirketi

Bürüt Beton - Fukutake Hall Tokyo Üniversitesi

İstanbul Tasarım Bienali’nin eş sponsoru Vestel, Bienal

açılışı kapsamında verdiği davette iş, sanat dünyası ve ce-

miyet hayatının saygın isimlerini bir araya getirdi. Ev sa-

hipliğini Zorlu Holding Ceo’su Ömer Yüngül’ün yaptığı Bienal

brunch’ta aralarında İKSV Yönetim Kurulu Başkanı Bülent Ec-

zacıbaşı, Olgun-Berrin Zorlu, Emre-Zeynep Zorlu, Selen Zorlu,

Ayşegül Toplusoy, Banu Çarmıklı, Berrin Okçu, Buket Taş-

delen, Zeynep Germen, Fatoş Sarıgül, Feryal Gülman, Özlem

Yalım Karaoğlu, Sıla Sayar, Şükran Güzeliş, Turgut – Meltem

Güneri, Yasemin Edige, Ünal Uzun, Zeynep Üstünel ve Vestel

üst düzey yöneticilerinin olduğu, iş dünyasının ve sosyal ya-

şamın sevilen simalarından 100’ü aşkın konuk bir araya geldi.

İstanbul Modern’de gerçekleştirilen etkinlik, eş küratörler

Emre Arolat ve Joseph Grima eşliğinde düzenlenen Bienal ön

izleme turuyla devam etti.

Etkinlikte söz alan Yüngül, Türkiye’de tasarım olgusunun ge-

lişmesine ve yeni tasarımcıların gelişmesine katkı sunacak

rol üstlenmeyi arzu ettiklerini belirterek Vestel’in İstanbul

Tasarım Bienali’ne bu çerçevede destek verdiğini ifade etti.

Yüngül, “Gıptayla izlediğimiz tasarım bienallerinin artık ül-

kemizde de düzenleniyor olması bizleri heyecanlandırıyor.

İstanbul’un sadece uluslararası bir finans merkezi değil, sa-

hip olduğu potansiyeli ortaya çıkararak bir tasarım merkezi

de olacağına inanıyoruz. Türkiye olarak 2023 vizyonumuzda

yer alan 500 milyar dolarlık ihracat hedefini gerçekleştirmek

için üretim üssü olmak yetmiyor. Tasarımla ürünlerinizde fark

yaratmanız, bu farkı da artı değere dönüştürmeniz gerekiyor”

diye konuştu.

Bir teknoloji devi olan Vestel için teknoloji ve tasarımın iç

içe geçmiş kavramlar olduğunu aktaran Yüngül, şunları söy-

ledi:

“Tasarım, sektörümüzün oksijeni konumunda. Artık sadece

kaliteli ürünler ortaya koymak yeterli değil. Öne çıkmak isti-

yorsanız, ürününüzün tasarımıyla fark yaratmasını sağlama-

lısınız. Tasarımın tercih edilmedeki rolünü erken dönemde

fark eden Vestel, 15 yıl önce gerçekleştirdiği atılımla kendi

bünyesinde başarılı tasarımcılar yetiştirdi. Bugün 100 kişilik

ekibimizle geleceğin tasarımlarını yaratıyoruz.” Bu sayede

tüketicilere kendi kişisel zevklerini yansıtan, kendilerine ait

hissedecekleri ürünler sunduklarını ifade eden Yüngül bu

yaklaşımın karşılığını, son iki yılda uluslararası prestije sa-

hip tasarım yarışmalarından kazandıkları 130’a yakın ödülle

aldıklarını ifade etti.

Vestel’in Bienal öncesi gerçekleştirdiği atölyelerin sonuçları

İstinye Park mağazasında sergilendi. Vestel’in sponsorluk

kapsamında Bienal’in açılışını beklemeden kolları sıvadığını

belirten Yüngül, mart ve mayıs aylarında tasarım öğrencile-

riyle birlikte iki farklı atölye çalışmasına imza attıklarını ifade

etti. Yüngül, sözlerini şöyle noktaladı:

“İstanbul’daki üniversitelerin endüstri ürünleri, grafik, iç mi-

marlık ve çevre tasarımı bölümlerinden öğrencilerle bir araya

gelerek gerçekleştirdiğimiz atölyelerin ilkinde şehrin doku-

sunu yansıtan buzdolabı tasarımları ortaya koyduk. İkinci

atölyede ise televizyonla aynı ortamı paylaşan mobilyalar

tasarladık. Atölyelerden çıkan bu yaratıcı çalışmaları Bienal

süresince Vestel’in İstinye Park’taki yeni amiral mağazasında

sergiledik.”

Tasarım Bienali’nde Vestel rüzgarıVestel, İstanbul Modern’de gerçekleştirilen “kusurluluk” (imperfection) temalı İstanbul Tasarım Bienali’nin eş sponsoru oldu. Vestel, Tasarım Bienali’ni özel davetlileriyle izledi.

20 haber 21

İstanbul Tasarım Bienali’nin eş sponsoru Vestel, Bienal açılışı kapsamında verdiği davette iş, sanat dünyası ve cemiyet hayatının saygın isimlerini bir araya

getirdi. İstanbul Modern’de gerçekleştirilen etkinlik, eş küratörler Emre Arolat ve Joseph Grima eşliğinde düzenlenen Bienal ön izleme turuyla devam etti.

2322

Geleceğin enerjisi çocuklarda!“Enerjimiz Çocuklar İçin” kurumsal sorumluluk projesi, iki buçuk yıl içinde 75 bin çocuğumuzla bir araya geldi. “Enerji bilinci ancak küçük yaşlarda oluşabiliyor ve hayatımızda yer ediniyor” diyen Zorlu Enerji Grubu Kurumsal İletişim Müdürü Şebnem Erverdi, projenin içeriğini, önemini, hedeflerini ve gerçekleşen aktiviteleri anlattı.

Zorlu Enerji Grubu’nun çocuklarda enerji bilincini artır-

mak için duraksız sürdürdüğü “Enerjimiz Çocuklar İçin”

projesi, küçük yaşlardan itibaren çocuklara enerji bilin-

cini aşılamayı hedefliyor. Üzerinde yaşadığımız bu gezegenin

sürdürülebilirliğini garantiye almak tek tek bireylerden çok,

bilinçli ve sorumlu öncü kuruluşlara düşüyor. Zorlu Enerji Gru-

bu gerçekleştirdiği bu projeyle, çevre ve enerji kaynaklarının

yaşamsal değerinin bilincinde bir nesil yetiştirilmesine destek

vermeyi amaçlıyor. Bugünün çocuklarının ileride alacakları

kararlar, gezegenimiz için son derece kritik bir öneme sahip.

Yenilenebilir enerji kaynaklarının “olmazsa olmaz” olduğunu

kavrayan, çevre koruma bilincini hayatlarının bir parçası ha-

line getiren bu çocuklar sayesinde gelecekte yaşanabilir bir

dünyanın temelleri atılmış olacak. Zorlu Enerji Grubu, “Ener-

jimiz Çocuklar İçin” projesiyle bu anlamda gerçek bir ihtiyaca

cevap veriyor. Proje, yerleşik ve yaygın hale gelmiş toplumsal

bir fayda yaratmak adına, ulaşılabilir ve somut hedefler içe-

riyor. Zorlu Enerji Grubu Kurumsal İletişim Müdürü Şebnem

Erverdi’den projenin varlık sebebini ve geleceğe yönelik nasıl

çalışmalar yapıldığını öğrendik.

Z: Zorlu Enerji Grubu’nun çocuklarda enerji bilincinin artırıl-

masına yönelik faaliyetleri hakkında bilgi verebilir misiniz?

Bu projeler, nasıl bir kurumsal kültür ve anlayışın etkisiyle

hayata geçiriliyor?

Çocuklarımız her zaman daha güzel bir dünyada, daha iyi

koşullarda yaşamayı hak ediyor. Zorlu Enerji Grubu olarak,

çocuklarımızın geleceğine katkıda bulanabilmek için üzeri-

mize düşeni yapıyoruz. Enerji kaynaklarımızı, bizden sonra

çocuklarımız kullanacak, koruyacak ve yönetecekler. Onlara

bu alanda ihtiyaç duyabilecekleri bazı bilgileri ve deneyimleri

aktarabilmek istiyoruz. Bu amaçla 2010 Mart ayında Türkiye

genelinde “Enerjimiz Çocuklar İçin” projesini başlattık. Bu

projeyle çocuklarımıza, gezegenimizin geleceği için önem ta-

şıyan yenilenebilir tüm enerji kaynaklarını anlatıyoruz. Enerji

kaynaklarını koruyabilmek için enerji tasarruf yöntemlerini

paylaşıyor ve çevreyi korumaya yönelik mesajlar veriyoruz.

Tüm bu çalışmalar için çıkış noktamız, çocuklarımıza eğlenceli

deneyimler yaşatacak bir öğrenme ortamı yaratmak.

“Enerjimiz Çocuklar İçin”, Türkiye’de bir enerji şirketi tara-

fından yürütülen ulusal ölçekteki ilk enerji eğitim projesi.

Bu nedenle bizler için ayrı bir önem taşıyor. Enerji sektörüne

öncü yatırım ve yaklaşımlar kazandırmayı ilke edinen bir şir-

ket olarak kurumsal sorumluluk alanında da çocuklarımızın

hayatına dokunan, onları düşündürmeye yönelten bir projeye

imza atmaktan dolayı mutluyuz. 6-12 yaş arasındaki çocuklara

seslenen “Enerjimiz Çocuklar İçin”, başlangıcından itibaren

iki buçuk yıl içinde 75 bin çocuğumuzla bir araya geldi. Önü-

müzdeki yılın sonunda bu rakamı 120 binin üzerine taşımayı

hedefliyoruz.

“Enerjimiz Çocuklar İçin”i sürdürülebilir iş anlayışımızın bir

yansıması olarak görebiliriz. Yaşadığımız toplumun ihtiyaç

ve beklentilerine farkındalıkla yaklaşarak çevresel, sosyal ve

kültürel hayata katkı sağlayan, yenilikçi ve uzun soluklu pro-

jeleri hayata geçirmenin Zorlu Enerji Grubu’nu farklı kıldığına

inanıyoruz. Grubumuzun önemli liderlik hedeflerinden birinin

de kurumsal sosyal sorumluluk alanında olduğunu söyleyebi-

lirim.

Z: Geleceğin büyükleri neden enerji konusunda şimdiden bi-

linçlenmeli? Bunun önemini anlatır mısınız?

Enerji bilinci ancak küçük yaşlarda oluşabiliyor ve hayatımız-

da yer ediniyor. Çocuklarımız yaşadıkları dünyaya bugünden

sahip çıkmayı öğrenmeli. Bunun yolu da eğitimden ve alışkan-

lıklardan geçiyor. Çevre ve enerji kaynaklarının hayati önemi-

nin bilincine sahip biçimde yetişen çocuklarımız, bu gezegenin

röportaj

Şebnem Erverdi

2524

enerji draması 2012’de Anadolu turnesine çıktı. İki kişilik ve

interaktif kurgulanan oyun ile 2013 yılının Nisan ayına kadar

ülkemizin 15 şehrinde 10 bin çocuğumuzla buluşacağız. Doğal

yaşamın renklerinden adını alan iki karakterimiz Mavi ve Yeşil,

interaktif bir diyalogla çevre dostu enerjiye, enerjinin tasar-

ruflu kullanımına ve elektriğin hayatımızdaki önemine dikkat

çekiyorlar. Oyun sırasında çocuklarımız bir yandan eğlenirken

bir yandan da enerji kaynakları ve sürdürülebilir enerjinin öne-

mi hakkında bilgi sahibi olma imkanı buluyor.

Çocuklarımızın bilgi dünyasına ve hayal güçlerine katkıda

bulunmak için “Gelecek Sizin, Enerjiniz Tükenmesin” slo-

ganıyla Şişli Bilim Merkezi ile de bir proje geliştirdik. Bu

çalışmamızla, çocuklarımıza enerjiyle ilgili görsel bir dün-

ya yaratmayı hedefliyoruz. İşbirliği kapsamında Şişli Bilim

Merkezi’nde bir “temiz enerji maketi” hazırladık. 140 x 210

santim boyutunda, topografik yapıya sahip bu maketin üze-

rinde orijinallerine sadık kalınarak tasarlanan mini enerji

santralleri yer alıyor. Bilim Merkezi’ni ziyaret edenler, 25

metrekarelik enerji köşesinde yer alan bu makette, temiz

enerji kaynaklarıyla çalışan jeotermal, rüzgar, güneş, doğal

gaz ve hidroelektrik santrallerinin yapısını, nasıl çalıştıkları-

nı ve ürettikleri elektriğin evlerimize kadar nasıl ulaştırıldığı-

nı mekanik dinamikleriyle birlikte gözlemleyebiliyor. Çocuk-

larımız ve gençlerimiz uzman pedagogların danışmanlığında

çeşitli seviyelerde hazırlanan eğitimlere katılabiliyor. Enerji

kaynaklarının korunması hakkında bireylere düşen sorum-

luluklar ve günlük hayatta alınabilecek tasarruflar hakkında

bilgi sahibi oluyorlar. Haftanın 7 günü gerçekleştirilen bu

sunumlarla, anaokulu öğrencilerinden lise öğrencilerine, öğ-

retmenlerden velilere kadar geniş bir yelpazede bir yıl içinde

60 bin kişiye ulaşmayı hedefliyoruz.

Çocuklarımızla, çağımızın iletişim zemini olan dijital ortamda

da bir araya gelebilmek için Türkiye’nin enerji konulu ilk çocuk

web sitesi olan www.enerjisitemiz.com’u tasarladık. Enerji

dolu oyunları, yarışmaları, enerji kaynaklarımızı anlatan vide-

oları ve enerji konusunda önemli buluşlara imza atan mucitleri

ve çalışmalarını tanıtan bölümleriyle, sitemiz çocukların keyifli

zaman geçirmesini sağlıyor. Enerjinin hareketli dünyasını ta-

nıtan sitemiz, çocuklarımızın yanında eğitimcilere ve ailelere

de sesleniyor.

“Enerjimiz Çocuklar İçin” projesinin bir diğer ayağını da, ço-

cuklarımızın anlatımını ve tasarımını çok sevdiği enerji temalı

kitaplarımız oluşturuyor. Bugüne kadar “Zorlu ile Rüzgar Ener-

jisi”, “Zorlu ile Doğal Gaz”, “Zorlu ile Jeotermal Enerji” ve son

olarak da Ekim ayında “Zorlu ile Su Enerjisi” kitabını çocuk-

larımızla buluşturduk. Bu dört kitaba www.enerjisitemiz.com

sitesini ziyaret ederek kolayca ulaşabiliyorlar.

Z: Projelerle kaç çocuğa ulaşıldı?

Proje kapsamında bugüne kadar 75 bin çocuğa ulaştık. Çocuk-

larımızla buluştuğumuz her ortamda onların yoğun ilgisi ile

karşılaşmak bizi mutlu ediyor. Enerji kaynakları ve enerji tasar-

rufunun öneminin anlatıldığı eğitimlerde, çocuklarımızın yüzün-

de gördüğümüz heyecan bize bu projenin doğru ve zamanında

hayata geçirildiğini gösteriyor. Örneğin TOÇEV işbirliğiyle geliş-

tirdiğimiz oyunun sahnelendiği okullarda öğrencilerin konuya

büyük bir sorumlulukla yaklaştıklarını gördük. Oyunu izledikten

sonra oyuncularla yaptıkları konuşmalarda, daha önce enerjiyi

ne kadar boşa harcadıklarını fark ettiklerini ve enerji kaynakları-

nın önemini daha iyi anladıklarını belirttiler. Bundan sonra daha

bilinçli hareket edecekleri konusunda söz verdiler. Bu projeyle

ulaştığımız çocuklarımız aracılığıyla ailelerine, yakınlarına ve

öğretmenlerine de ulaşmaya çalışıyoruz. Ailelerden, eğitimleri-

mize katılan çocukların eve geldiklerinde heyecanla öğrendik-

lerini anlattıklarına ve çocuklarının kendilerini enerji tasarrufu

konusunda sürekli uyardıklarına dair çeşitli geri bildirimler al-

dık. Maalesef ülkemizde enerji tasarrufu ve yenilenebilir enerji

kaynaklarının öneminin tam olarak anlaşılmadığını biliyoruz. Bu

geri bildirimler bize umut veriyor.

“Gelecek Sizin, Enerjiniz Tükenmesin” sloganıyla Şişli Bilim Merkezi’nde “temiz enerji maketi” hazırladık. Ayrıca Türkiye’nin ilk enerji sitesi www.enerjisitemiz.com’u da hayata geçirdik. Yaptığımız sunumlarla ise yılda 60 bin kişiye ulaşmayı hedefliyoruz.

geleceğinde ve sürdürülebilirliğinde önemli rol oynayacak.

Enerjiyi tasarruflu ve verimli kullanmayı bilen, yenilenebilir

enerji kaynaklarının önemini kavrayan ve çevreyi korumayı

hayatlarının bir parçası haline getiren çocuklarımızı dünyamı-

zın geleceğinin garantisi olarak görüyoruz.

Z: Çalışmalarınızla çocuklara aşılanmasını hedeflediğiniz bi-

lincin, geleceği nasıl şekillendireceğini öngörüyorsunuz? Bu

durum, kurum kültürünüze uzun vadede nasıl katkı sağlar?

Kurumsal sosyal sorumluluk projelerimizde gerçek bir soru-

na ya da ihtiyaca çözüm bulmayı hedefliyoruz. Yaygınlaşa-

bilecek toplumsal bir fayda yaratmak, projenin ulaşılabilir

somut hedefler içermesi ve sürdürülebilir olması bizim için

çok önemli. Bir sosyal sorumluluk projesinin kurum içinde

benimsenmesi ve sahiplenilmesi de, onun sürekliliğini sağlı-

yor. Çalışma arkadaşlarımızın görüş ve önerileri, projenin

uygulamasında aktif rol almaları “Enerjimiz Çocuklar

İçin”in başarısını getiriyor. Örneğin geçtiğimiz yıl

proje kapsamında düzenlediğimiz eğitimleri, gaz

dağıtım şirketimiz GAZDAŞ’ta çalışan arkadaşla-

rımızdan oluşan gönüllü bir grup verdi. Onlardan

gelen yorumlar, projemizin kurum içinde de çok

sahiplenildiğini gösterdi. Bu projeye katılmaları

sayesinde çocukların gözlerinde gördükleri ışıltının kendile-

rini ne kadar heyecanlandırdığını her fırsatta dile getiriyorlar.

Z: Çocuklara yönelik bu çalışmalarınızda ana hedefleriniz

nedir? Bu hedeflere ulaşıldı mı, ulaşılıyor mu?

Yürüttüğümüz çocuklara yönelik projelerde hedefimiz; onlarla

bir araya gelerek doğayla dost yaşamı, çevrenin korunmasının

önemini ve enerji kaynaklarını onlara anlatarak yeni bir bakış

açısı kazandırmak. Bu doğrultuda, çalışma arkadaşlarımızın

gönüllü çalışmalarının yanı sıra, yüz yüze eğitimlerle, çeşitli

kitaplarla ve dijital medya aracılığıyla da çocuklarımıza ulaş-

maya çalışıyoruz. Yürüttüğümüz tüm bu çalışmalarla çocukla-

rımızın enerji sektörü hakkında daha fazla bilgi edinmelerine

ve hatta gelecekte kariyerlerini bu sektörde sürdürmeye karar

verdiklerine tanık oluyoruz. Projelerimiz sayesinde geleceği-

miz olan çocuklarda yarattığımız farkındalığa şahit olmak, her

geçen gün daha çok çocuğa dokunarak onlara farklı bir bakış

açışı kazandırdığımızı görmek, bizi hem çok mutlu edi-

yor hem de doğru yolda olduğumuzu gösteriyor.

Z: “Enerjimiz Çocuklar İçin” projesi kapsamında yü-

rüttüğünüz çalışmalardan söz eder misiniz?

“Enerjimiz Çocuklar İçin” projesiyle Türkiye’nin dört

bir yanına gidiyoruz. Çocukların hayal dünyası ve görüşleri-

ne başvurarak geliştirdiğimiz sevimli maskot “Yeşil Ejderha”

aracılığıyla eğitimler veriyoruz. Bugüne kadar yatırımları-

mızın bulunduğu Osmaniye, Denizli, Rize, Erzincan, Kars,

Gaziantep, Tekirdağ, Çerkezköy ve Kayseri’de ilkokulları,

TEGV’in Türkiye’nin dört bir yanına yayılan eğitim parklarını ve

LÖSEV’in Ankara’daki Lösemili Çocuklar Köyü’nü ziyaret ettik.

Ayrıca santrallerimizin bulunduğu kentlerdeki çalışanlarımızın

çocukları için eğitim atölyeleri düzenledik ve enerji santral-

lerini gezdik. Yeşil Ejderha, eğitimlerden sonra da çocuklar-

la iletişimini sürdürüyor. Facebook sayfasında takipçileriyle

birlikte birbirinden güzel projeler geliştiriyor ve sürekli bilgi

alışverişinde bulunuyor. Daha önce de belirttiğim gibi, Zorlu

Enerji Grubu çalışanları da bu projeye aktif destek verdi. GAZ-

DAŞ bünyesinde çalışan arkadaşlarımız gönüllü katılımlarıyla

Edirne, Kırklareli, Çerkezköy, Tekirdağ, Lüleburgaz, Gaziantep

ve Nizip’teki ilköğretim okullarında interaktif enerji sunumları

gerçekleştirdiler. Gönüllü bu 36 arkadaşımız projenin içeriği

ve çocuk psikolojisi konusunda pedagogların düzenlediği atöl-

yelere katıldılar. Uzmanların eşliğinde örnek sunumlar gerçek-

leştirdikten sonra çocuklarla buluştular. 2012-2013 dönemin-

de, “Enerjimiz Çocuklar İçin” projesinde yeni bir adım atarak

TOÇEV ile işbirliği yaptık. Birlikte hazırladığımız Türkiye’nin ilk

röportaj

27haber

halkın bilgilendirilmesine büyük önem verdiklerini vurguladı

ve “Zorlu Enerji’nin süreci dışarıdan izlediğini, çalışmaların

gerçekleri yansıtabilmesi için tamamen uzman ekiplerin yü-

rüttüğü araştırmalar yapılmasına özen gösterdiklerini” ifade

etti.

Ekim ayında Alaşehir’deki bağ bozumunun tamamlanmasıyla

birlikte başlayan araştırmalarda, ilçe merkezi ile lisans saha-

sındaki 8 köyde 100’den fazla kişi ve kurumla birebir görüş-

me yapılarak yörede yaşayanların jeotermale bakış açısını ve

sosyo-ekonomik yapıyı ortaya koyan bir rapor hazırlandı. Bu

çalışmayla, yörenin başlıca geçim kaynağı olan bağcılık ve

üzüm ticareti konusunda önemli veriler elde edildi.

Aynı çalışma, Alaşehir’in ardından Simav’da da yürütüldü.

Simav merkez, Naşa ve Çitgöl beldelerindeki 50’ye yakın kişi

ve kurumla görüşüldü. Özellikle göç nedeniyle, durgun bir

ekonomik yapı ve içine kapanık bir sosyal hayatı barındıran

yörenin yerel değerlerine ilişkin önemli bilgilere ulaşıldı.

Sosyal etki değerlendirme çalışması, iletişim stratejisi açı-

sından da, yatırım öncesi hareket biçiminin belirlenmesi ve

halkın doğru şekilde bilgilendirilmesine yönelik önemli bul-

gular içeriyor.

Zorlu Enerji Grubu, ülkemizin 2023’e kadar jeotermalde ulaş-

mayı amaçladığı 600 MW kurulu gücün yarısını gerçekleştir-

me hedefiyle yatırımlarına hız katıyor.

Bu yatırımların çevresel ve sosyal etkilerini azaltırken, aynı

zamanda topluma katkısı yüksek ve yerel değerlere saygılı

projeler hayata geçirebilmek için sosyal etki araştırmalarını

ve halk katılım çalışmalarını büyük bir titizlikle yürütüyor.

Zorlu Enerji Grubu, yerli ve yenilenebilir kaynaklarla

büyüme stratejisi doğrultusunda jeotermal alanındaki

yatırımlarına hız verdi. 2008’de ADÜAŞ özelleştirmesi

kapsamında 30 yıllık işletme hakkını aldığı Kızıldere Santra-

li’ndeki iyileştirme çalışmalarının ardından aktif üretimi 15

MW’a çıkaran Grup, aynı yerde Türkiye’nin en büyük jeoter-

mal santralinin inşaatını da sürdürüyor.

Tamamlandığında 80 MW güce sahip olacak yeni santralin

de 2013’te faaliyete geçmesiyle Grubun Kızıldere’deki kurulu

gücü 95 MW’a yükselecek. Öte yandan Grup şirketlerinden

Zorlu Jeotermal Enerji Elektrik Üretimi A.Ş.’nin sahip olduğu

Manisa Alaşehir’deki 30 MW’lık jeotermal üretim lisansı ve

Kütahya Simav’daki jeotermal arama ruhsatı dahilinde yatı-

rım öncesi çalışmalar sürdürülüyor. Bunlar içinde önemli bir

yere sahip “sosyal etki değerlendirmesi” ve “paydaş ileti-

şimi” geçtiğimiz günlerde tamamlandı. Daha önce İkizdere

Hidroelektrik Santrali’nde sektöre örnek olacak nitelikte bir

“paydaş katılım planı” gerçekleştirilmişti. Kapasite artırımı

için başlatılan fizibilite çalışmalarında öncelikle bu planın so-

nuçları değerlendirilmişti. Alaşehir ve Simav’da da benzer bi-

çimde detaylı bir araştırma yapıldı. Sosyolog, antropolog ve

iletişimcilerden oluşan ekip, jeotermal arama ruhsatı ve üre-

tim lisansının kapsadığı alandaki tüm köy ve beldeleri ziyaret

etti. Toplum üyeleriyle yüz yüze görüşmeler gerçekleştirdi.

Enerjinin diğer alanlarında olduğu gibi jeotermalde de yatırım

öncesi toplum dinamiklerinin iyice araştırılması gerektiğini

vurgulayan Zorlu Enerji Genel Müdür Yardımcısı Ali Kındap,

“Grup olarak, projelerimizde doğal çevre kadar sosyoekono-

mik yapıyı da önemsiyoruz. Yatırımımızın orada yaşayanlar

üzerindeki etkilerini belirlemek için kapsamlı araştırmalar

yapıyoruz” dedi. Kındap, henüz fizibilite aşamasındayken

26

Önce araştırma, sonra yatırımManisa Alaşehir ile Kütahya Simav’daki jeotermal yatırımları öncesi Zorlu Enerji Grubu, halkın düşüncesini ve bakış açısını öğrenmek için 3 ay süren bir sosyal etki araştırması yaptı.

28

Umut etmeyi umut etmek…“Geçmişe bakış umudun yarısıdır, bazen daha da fazlası…”Emily Dickinson

köşe yazısı/ayşegül güngörMinerva Eğitim Teknolojileri A.Ş. Genel Müdürü[email protected]

Umut etmek ve umudunu kaybetmemek insanı insan

yapan en önemli özelliklerden biri… Umudumuz ol-

mazsa yaşama amacımızı da kaybediyoruz. Her yıl

sonu yaklaştığında geçmiş yılda yaptıklarımızı ve yapama-

dıklarımızı ortaya koyuyor ve bir sonraki yıl yeni istek ve ar-

zularımızı gerçekleştirmemizi sağlayacak gücü, umut ederek

yakalıyoruz.

Neden bazı insanlar geleceğe karşı büyük umutlar beslerken

bazılarının gelecekle ilgili beklentileri daha karamsar oluyor?

Pozitif düşünmek ve umut etmek doğuştan gelen bir özellik

mi? Yoksa belli bir çabayla sonradan geliştirebilir mi? Bu so-

ruların cevaplarını vermekte bazen zorlanıyorum. Tam da bu

konuları araştırırken ilginç bir deneyi okuma şansım oldu ve

umuda karşı bakışım neredeyse tamamıyla değişti.

Oregon Universitesi’nden Paul Slovic beynimizde bir umut

devresi olduğunu savunuyor. Bu devrenin harekete geçirile-

bileceğini, bununla birlikte de sabır ve adanmışlıkla uzun va-

deli hedeflerimizi gerçekleştirebileceğimizi söylüyor. Japon-

ya’daki Toyoma Tıp ve Eczacılık Fakültesi’nden Taketoshi Ono

liderliğindeki bir araştırma ekibi, Paul Slovic’in varsayımına

dayanarak fareler üzerinde umudun etkisi üzerine bir deney

gerçekleştiriyorlar. Bu deneyde su, sukroz ve elektrik şok

beklentisi ile fare beynindeki “duyumsal talamus”un uyarıl-

dığını ve farelerin bu uyarıyla umut etmeyi harekete geçirdik-

lerini ispatlıyorlar.

Deneyde farelerin beynine sinyal gönderiyorlar. Sinyal beyin-

de gelecekte bir ödül alabileceklerinin işaretini taşıyor ve bu

sinyali aldığında farelerin beynindeki nöronlar birbiriyle ile-

tişime geçiyor. Ödül ne kadar büyük ise nöronlar da o kadar

hızlı hareket etmeye başlıyorlar. Umut devresi bir ödülle ha-

rekete geçtiğinde, fareler ödülün iyi olacağı beklentisine giri-

yor. Sonunda iyi bir ödülle (büyük bir parça peynir gibi) ödül-

lendirilirlerse, beyinleri bu hareketi geçmiş haline getiriyor.

Gelecekte de bu sinyali aldıklarında büyük bir ödül beklentisi

içine giriyor ve umut devresini harekete geçiriyorlar.

Taketoshi ve ekibi bu deneyle de yetinmiyor; umut devresi,

devre dışı kaldığında neler olacağını görebilmek için araştır-

malara başlıyorlar. Bazı farelerin beyninde umut devresinin

bulunduğu alana zarar vererek o bölgeyi devre dışı bırakıyor-

lar. Her iki fare grubunu; içlerinde pençeleriyle basabilecekle-

ri iki kol bulunan odacıklara yerleştiriyorlar. Kollardan birine

bastıklarında sadece bir şeker geliyor, diğer kolda ise ilk önce

hiç şeker gelmiyor ama on saniye sonra 4 şeker gelmeye baş-

lıyor. Beyni hasara uğramamış fareler umut devreleri yerinde

olduğu için dört şekerin gelmesini beklerken, beyni hasara

uğramış olanlar sadece bir şekerin geldiği kola basıyorlar. Di-

ğer bir değişle umut devreleri olmadığı için iradelerini kaybe-

diyor ve sadece kısa vadeli ödüle odaklanıyorlar.

Bu deneyleri okuyunca ilk anladığım, umut etmenin ilk aşa-

masının geçmişe bakmak olduğu oldu. Eğer geçmiş deneyim-

lerimiz başarılarla doluysa gelecekte de başarılı olacağımızı

düşündüğümüz için umut devremiz harekete geçiyor. Gele-

cekte başarılı olma isteğimiz de artıyor. Daha pozitif bir insan

oluyoruz. Eğer geçmişte başarısızlıklar yaşamışsak ya da bir

şekilde başarısız olmuşsak veya yapamadığımıza ve yapa-

mayacağımıza inanıyorsak kendi kendimize umut devresini

kapatıyor, adeta şalterleri indiriyor ve kendimizi umutsuzlu-

ğa sürüklüyoruz. Bir süre sonra da kendimizde planlarımızı

gerçekleştirecek gücü bulamadığımız için gerçekten başarı-

sız oluyor ve geleceğe dair tüm umutlarımızı kaybediyoruz.

Bu durum da olaylara ön yargılı yaklaşmamıza ve kendimizi

öğrenilmiş çaresizlik içine hapsetmemize neden oluyor. Yaşa-

ğıdımız dünyada her anlamda başarılı ve mutlu olabilmek için

beynimizdeki umut devresini harekete geçirmeyi öğrenmemiz

lazım. Bunun da ilk adımı geçmişe bakmak ve neleri başarıp

neleri başaramadığımızın analizini yapmak. Bunu yaparken de

neden başardığımız ya da neden başaramadığımız konusunda

kendimize karşı dürüst olmak. Bir sonraki adım da gelecekte

başarmak istediklerimizin bir listesini çıkarmak ve bu listeyi

gerçekleştirmek için elimizdeki kaynakları iyi kullanmak. Bu

adımı gerçekleştirebilmek için kendi kendimize yarattığımız

bahaneleri de ortadan kaldırmak gerekiyor. Çoğumuz gelece-

ğimiz ile ilgili planlar yaparken “zor olur” ve “uzun zaman alır”

bahanelerinin ardına sığınıyor ve gerçekleştirme motivasyo-

numuzu kaybediyoruz.

Peki bu bahanelerden kurtulduğumuzda hayatımız nasıl ola-

cak? Öncelikle şunu belirtmeliyim ki, bahanelerimizden kurtul-

mak öyle kolay değil, sabır ve çok çalışmayı göze almak lazım.

Öncelikle yapamayacağımız şeylere odaklanmak yerine, yapa-

bileceklerimize odaklanarak kendi geleceğimizi yaratabiliriz.

Örneğin, ben yapabileceklerimle ilgili kuşkuya düştüğümde

Will Smith’in gerçek bir hayat öyküsünü başarıyla canlandırdığı

“Umudunu Kaybetme” filmini izliyorum. Filmin kahramanı Chris

Gardner, kendi geleceğini bir aracı kurumda “broker” olarak

belirliyor. İçinde bulunduğu durumun koşullarına bakıldığında

bu gerçekleştirilmesi çok zor bir hayal gibi gözüküyor. Hayalini

gerçekleştirirken başına her şey geliyor, parasız kalıyor, evini

kaybediyor, iki işte çalışıyor, çocuğuna bakıyor ve sonunda asıl

çalışmak istediği şirketin kapısından girmeyi başarıyor. Birçok

defa kırılma anı yaşamasına ve vazgeçmesine ramak kalmışken

hedefi ve yaşamak istediği hayat onun yol göstericisi oluyor ve

her türlü zorluğa katlanarak amacına ulaşıyor.

Geçmiş tecrübelerimiz ne olursa olsun kıymetini bilelim ve

bizim geleceğimiz üzerine ipotek koymalarını engelleyelim.

İçinde bulunduğumuz durumu da iyi analiz edelim ve bunun

içinde umut etmeyi öğrenelim. Beynimizdeki umut devresini

harekete geçirelim. Emily Dickinson’ın çok sevdiğim bir şiiri

ile bitiyorum bu yazımı.

“Tuhaf bir yaratıktır geçmiş,

Yüzleşmek onunla

Bir mutlulukla ödüllendirilir,

Ya da bir utançla.”

Herkesin umut devresini harekete geçirmesi dileğiyle…

29

Bahanelerimizden kurtulmak öyle kolay değil, sabır ve çok çalışmayı göze almak lazım. Öncelikle yapamayacağımız şeylere odaklanmak yerine, yapabileceklerimize odaklanarak kendi geleceğimizi yaratabiliriz.

Kaynak: Perception, Memory and Emotion, Taketoshi Ono, 1996

*broker: Aracı kurumda çeşitli yatırım araçlarının alım ve satımını yapan kişilere verilen isim

veya tanımadıkları diğer insanların iş ve gündelik yaşamdaki

faaliyetlerini takip etmektedirler. Facebook, twitter, foursqare

ve webstagram gibi sosyal ağlar sayesinde eski bir arkadaşı-

nızı bulabilir, farklı fikirlerdeki insanlarla çok hızlı bir şekilde

iletişim kurabilir, dünyanın en ücra köşesindeki birinin fotoğ-

raflarını beğenip, onunla sohbet edebilirsiniz. Akıllı telefonla-

rın yaygınlaşması ile çok daha fazla insan hızlı bir şekilde sos-

yal ağları kullanabiliyor. Wall Street’i işgal ve Arap Baharı gibi

ciddi eylemlerde de sosyal ağların etkili olduğu tespit edildiği

gözlemlendi.

Sosyal Medya Uzmanı

Sosyal ağların yaygınlaşmasıyla firmaların marka yönetim

stratejilerini sosyal mecralara taşımaları bir zorunluluk hali-

ne geldi. Bu süreci yönetecek profesyonellere ihtiyaç duyan

firmaların insan kaynakları ekibi sosyal medya uzmanı kav-

ramıyla tanıştı. Sosyal medya uzmanı sosyal ağlar ve blogla-

rı kullanarak bir marka veya kurumun pazarlama iletişimini

internet üzerinden yürütüyor. Kullanıcıları çekecek anahtar

kelimeler kullanarak yazılar yazan sosyal medya uzmanları,

firmanın iletişim stratejisine uygun fotoğraf ve videoları ya-

yınlayarak kullanıcıların ilgisini çekmeye çalışmaktadır. Bir-

çok firma sosyal mecra kullanıcılarına ürünlerini denetmekte,

bunun karşılığında ürün hakkında yazılar yazdırmaktadır. Tüm

bu süreçlerin etkin bir şekilde yönetimi ise sosyal medya uz-

manları tarafından gerçekleştirmektedir.

Sosyal Yaşam

Sosyal yaşam bireyin toplumun geri kalanıyla kurduğu ilişki-

lerin tamamını kapsar. Ancak sosyal yaşam denildiğinde daha

çok bireyin iş ve aile yaşamında yerine getirmesi zorunlu olan

şeylerin dışındaki yaşamı anlaşılır. Kişinin kendi inisiyatifi ile

katıldığı toplantılar, gittiği konserler ve katıldığı organizas-

yonlarda diğer insanlarla geliştirdiği ilişkiler sosyal yaşamının

bir parçasıdır. Sosyal yaşam farklı lezzetleri tatmak için yeni

restoranlar keşfetmekten tutun da yeni ülkeler keşfetmek için

seyahatlere çıkmaya kadar uzanır. Bireyin sosyal yaşamı sos-

yal sermayesinin güçlü olup olmaması ile yakından ilgilidir.

Sosyal zekâsı yüksek olanların sosyal yaşamının daha renkli

olduğu da söylenebilir.

Sosyal Zekâ

Sosyal Zekâ, kişinin sadece kendisinde veya karşısındaki in-

sanlarda olup bitenleri değil, çevresinde olup bitenleri de an-

layabilme ve çeşitli sosyal ortamlarda güçlü ilişkiler kurabilme

kapasitesi olarak tanımlanabilir. Bir insanın sosyal zekâsı ne

kadar yüksekse çevreye uyum yeteneği ve insan ilişkilerini

yürütme becerisi de o kadar yükselir. Karakter ve kişilikleri

anlama ve analiz etme yeteneğine sahip olan in-

sanların sosyal zekâlarının daha yüksek olduğu

söylenebilir. Günümüzde iletişim hızının art-

ması, ilişkiye girilen insan ve ortam sayısı-

nın çoğalması insanın zekasının daha da

sosyalleşmesini gerekli kılıyor.

Sosyal İçici

Sosyal içiciler sadece arkadaş ortamla-

rında ya da iş toplantılarında bir kadeh

ile sınırlı kalan alkol kullanıcıları olarak

tanımlanabilir. Benzer bir tanımı teklif

edildiği zaman sadece eşlik etmek için

sigara kullanan kişiler için de yapmak

mümkündür. Sosyal içiciler alkolün kö-

tüye kullanımının olumsuz etkilerini ya-

şamasalar da alkolle ilişkili kazalar gibi tek

bir içme döneminde ortaya çıkan risklerle

karşı karşıyadırlar. Sosyal içiciler her ne kadar

zararlı görmeseler de bazı doktorlar sosyal içici-

liğin bir başlangıç olduğunda ısrarcılar.

Sosyal Risk

Çağdaş hukuk sistemi içerisinde sosyal güvenlik ile eş anlamlı

olarak kullanılan sosyal risk bireyi etkileyerek gelir azalması-

na ya da gider artışına yol açan her türlü tehlike olarak tanım-

lanabilir. Sosyal riski; mesleki, fizyolojik ve soysa-ekonomik

olmak üzere üç ana başlık altında toplayabiliriz. İş kazaları ve

meslek hastalıkları, hastalık, sakatlık, annelik, yaşlılık, ölüm,

ailevi yükler, işsizlik, evlenme, çocuk sahibi olma ve konut

ihtiyacı sosyal risk kapsamındadır. Sosyal riski azaltmak için

hem hükümetler hem de Dünya Bankası gibi uluslar arası ku-

ruluşlar çeşitli projeler geliştirmektedirler. Türkiye’de birçok

şehrin sosyal risk haritası çıkarılmakta, çözüm önerileri ve

projeler üzerinde çalışılmaktadır.

Sosyal Sorumluluk

Sosyal sorumluluk; kamu, özel sektör ve sivil toplumun bir

amaç etrafında toparlanarak, ortak yaşama yönlenmele-

ri olarak tanımlanabilir. Kendi menfaatlerinin olduğu kadar

toplumun genel faydasını da geliştirecek ve sahiplenecek ey-

lemlerin yapılmasıdır. Sosyal sorumluluk, kuruma veya bireye

belirli bir inanç sistemi sunar ve hedef kitlenin algılarını bu

yönde değiştirir. Sosyal sorumluluk özellikle firmaları belirli

bir amaç ya da soruna, karşılıklı fayda sağlamak üzere bağ-

layan stratejik bir konumlandırma aracı olarak da kullanıla-

bilir. Şirketler sosyal sorumluluklarını iş yaşamında çevre ve

topluma zarar vermeyecek üretim ve hizmet faaliyetlerinde

Her şey sosyalSosyal girişim, sosyal medya, sosyal kapitalizm, sosyal sermaye… Önüne bu kelimeyi getirmediğimiz kavram neredeyse kalmadı. Benmerkezci bir dünyada her şeyin önüne neden “sosyal” takısının yerleştirildiği sorusuna ise ancak sosyal zeka mız cevap verebilir.

Sosyal ağlar ile baş döndüren bir hıza ulaşan iletişim,

toplumun yapısını da değiştirmeye ve dönüştürmeye

başladı. Nerdeyse iki cümlemizden biri “sosyal” keli-

mesi ile başlıyor. Bir ihtiyaç olan sosyalleşme hayatın her nok-

tasında her zamankinden daha fazla telaffuz edilir hale geldi.

Günlük kelime haznemize her geçen gün daha fazla “sosyal”

takısı ile başlayan yeni kelime, yeni kavram ve yeni meslekler

ekleniyor: Sosyal sorumluluk, sosyal risk, sosyal medya uz-

manı ve daha niceleri…

Sosyalizm

Sosyalizm, özel mülkiyeti reddeden, üretim araç-

larının halk tarafından kontrol edildiği toplum fik-

rine dayanan ekonomik bir sistem olarak tanımlanabilir.

Kökenleri Eflatun’a kadar dayanan sosyalizm 1820’lerin

sonlarında İngiltere ve Fransa’da adını duyurmaya baş-

lasa da en son şeklini Karl Marx’ın bilimsel sosyalizmi

ile almıştır. Sosyalizm sermayedarların güçlenmesini

işçilerden sağlanan artık değere bağlar. Sermaye-

darın işçiye hakkını tam olarak vermediğini, onun

üzerinden kazanç sağladığını söyler. Sosyalizmin

en son safhasında üretim araçlarının tamamının

mülkiyeti topluma geçecek ve herkes çalış-

masının karşılığını tam olarak alabilecektir.

Kominizm olarak adlandırılan bu aşamadan

sonra devletin de ortadan kalktığı bir sosyo-eko-

nomik düzene doğru geçiş sağlanacaktır.

Sosyal Kapitalizm

Liberal sol olarak da adlandırılan bu kavram sosyal adaleti

liberalizmin bir parçası olarak ele almaktadır. Bireylerin

doğuştan gelen haklarının korunmasını ve devletin farklı

gelir grupları arasındaki eşitsizlikleri önlemek için sağlık,

eğitim ve işsizlik gibi konularda sorumluluk alması gerektiğini

savunur. Karma ekonominin günümüzdeki temsilcisi olan bu

sosyal kapitalizm, sağlıklı ve refah düzeyi yüksek bir toplum

yaratabilmek için yeni sosyal politikalar üretilmesini ve aynı

zamanda bireysel hakların kapsamının genişletilmesi gerekti-

ğini savunur. Sosyal kapitalizm ırk, cinsiyet ve bunun gibi tüm

ayrımcı kavramlara karşı çıkar. Serbest ve adil seçimler, çok

partili demokrasi, sosyal adalet, rekabet koşullarını ihmal et-

meyen sosyal piyasa ekonomisi ve devletin müdahalesi olma-

dan yapılan serbest ticaret sosyal kapitalizmin temel ilkeleri

arasında yer alır.

Sosyal Girişim

Sosyal girişim, daha önce sivil toplum kuruluşlarının toplum-

sal fayda adına yaptığı faaliyetleri bir adım daha ileri taşır. Giri-

şimcilik anlayışını sosyal fayda getiren projelerin içine taşıyan

sosyal girişim, kısa dönemli projelerden çok uzun dönemde

toplumu dönüştürecek girişim projelerini odaklanır. ASHOKA

Girişim Ağı’nın (1980) kurucusu William Drayto, bu kavramı

‘balık tutmayı öğretmekten de öte balık endüstrisinde devrim

yapmak’ şeklinde özetliyor. Girişimciliğin tüm dinamiklerin-

den yararlansa da toplumsal yaşamı daha çok etkileyen doğal

kaynakların kullanımı, elektrik ve su tüketimi, sağlık ve yok-

sulluk konularında daha fazla sosyal girişim projesi yapılıyor.

Karını dağıtmayan sosyal girişimler, mayın taramaları için yeni

yöntemlerden tutun da öğrencilerin eğitimleri için finansal

enstrümanlar geliştirmeye kadar uzanan geniş bir yelpazede

hizmet veriyorlar.

Sosyal Ağ

Facebook ile zirve yapan sosyal ağ kavramı bireyleri internet

ortamında sosyalleştiren bir iletişim metodu olarak tanım-

lanabilir. Bu ağlar sayesinde kullanıcılar, şahsen tanıdıkları

haber30 31

bulunarak ya da toplum yararına özel projeler yaparak yerine

getirirler. Bireyler ise bir yandan günlük yaşamlarında toplum

faydasını gözeterek bir yandan da sivil toplum kuruluşlarında

sosyal projelerde görev alarak yerine getirirler.

Sosyal Sermaye

Sosyal sermaye, bireylerin içinde bulundukları toplumun res-

mi ve sivil tüm kurumlarıyla kurduğu ilişkilerinden fayda sağ-

lama yeteneği olarak tanımlanabilir. Sosyal sermaye normlar,

değerler ve kâğıda yazılı olmayan yaptırımları da içine alan bir

sosyal ilişkiler bütünü anlatır. Bir yandan aile, komşular ve

bireyler diğer yandan da diğer toplumsal gruplar arasındaki

bağları oluşturur. İnsanlar arası ilişkiler ve kurumsal ilişkiler

de bireylere sağlanan imkanlar ve yapılması gerekenler de

sosyal sermayenin kapsamı içerisindedir. Sosyal sermayenin

en iyi göstergesi güvendir. İster sektör, pazar ve işletme gibi

toplumun daha büyük parçaları olsun ister aile ve mahalle

gibi daha küçük birimler olsun, bunların her biri ile kurulan

ilişkilerde güvenin yüksek olması sosyal sermayenin yüksek

olduğuna işarettir.

haber32 33

Zorlu Center’ın ödüllü web sitesiZorlu Center, mimari tasarımıyla öne çıktı ve birçok uluslararası ödüle layık görüldü. Zorlu Gayrimenkul’ün İstanbul’a değer katmak amacıyla tasarladığı Zorlu Center web sitesi, uluslararası arenada “Sınıfının En İyisi” seçildi.

Zorlu Center web sitesi, uluslararası arenada web sitele-

rini teşvik ve desteklemek amacıyla kurulan ve kar ama-

cı olmayan Interactive Media Awards (IMA) tarafından

“Gayrimenkul-Yapı” kategorisinde 2012’nin en yüksek onur

ödülüne layık görüldü. IMA’nın ‘’Best in Class’’ sertifikasını

aldı.

IMA, bünyesinde ileri gelen web tasarımcıları, geliştiricile-

ri, programcıları gibi profesyonelleri barındıran Interactive

Media Council (IMC) tarafından kuruldu. IMA adayları web

tasarım firmaları, reklam ajansları ve kurumsal pazarlama de-

partmanlarının yanı sıra web tasarımcıları ve grafik sanatçıları

arasından seçiliyor. Zorlu Center web sitesi, tasarım, içerik,

fonksiyonel özellikler, kullanılabilirlik, standartlara uygun-

luk, çapraz tarayıcı uygunluğu kriterlerinde değerlendirmeye

alındı. Sonuçta IMA’nın profesyonel jürisinden toplamda 500

üzerinden 489 puan alarak rakiplerini geçti.

Hem kullanışlı hem üst düzey

Zorlu Center için hazırlanan web sitesi üst düzey teknolojiler

ve kullanışlılık öğeleriyle planlandı. Web sitesinin hem görsel

kodları, hem de bilgi mimarisi farklı hedef kitlelerin kolayca

aradığını bulacağı ve doğru konumlandırmayı ayrı ayrı hisset-

tirebilecek şekilde tasarlandı.

Site, Zorlu Center’ın en önemli özelliğinden biri olan konu-

munu en iyi şekilde anlatabilmek için etkileşimli bir harita

tasarlandı. Bu sayede, İstanbul’daki önemli noktalardan Zor-

lu Center’a olan uzaklıklar ayrı ayrı hesaplanabiliyor. Zorlu

Center’ın 5 farklı fonksiyonu için hazırlanan galerilerin yanı

sıra; rezidanslar için özel hazırlanmış daire planlarına da etki-

leşimli olarak erişim imkanı bulunuyor. Tasarım olarak büyük

görsellerin tercih edildiği Zorlu Center sitesinde kullanıcılar,

tek bir tuşla tam ekran moduna geçip, projenin ve İstanbul’un

en güzel görüntülerini tam ekran keyfinde izleyebiliyorlar.

Zorlu Center web sitesi günümüz teknolojik gereksinimlerini

de karşılıyor. Her çeşit mobil cihaz için geliştirilen özel arayüz-

ler sayesinde site içeriğinin tamamına bu cihazlarla ulaşmak

da mümkün. Zorlu Center web sitesi daha önce 2011 yılında

gerçekleşen “Altın Örümcek Web Ödülleri”nde de birinci ol-

muştu.

Vestel, sosyal medya hesapları üzerinden tüketicilerini

dinliyor ve interaktif iletişim kurarak etkileşime geçi-

yor. Facebook sayfasında Vestel hakkında ilgi çekici

haberlere yer vererek tüketicilerinin dikkatini çekiyor. Güncel

konuları yakından takip ederek sayfada uygun içerikler üreti-

yor. Sosyal medyanın vazgeçilmezlerinden Twitter’da ise ağır-

lıklı olarak tüketicilerinin fikir ve önerilerini dinleyen Vestel,

müşteri memnuniyetini en üst noktada tutmak için çalışmala-

rını sürdürüyor.

2013 Şubat ayı itibarıyla Facebook’ta 60 bin, Twitter’da ise

toplam 1.500 takipçi sayısını aşan Vestel, kısa sürede sosyal

medyada dikkatleri çekmeyi de başardı. Vestel ve tasarım

ilişkisini kuvvetlendirmek açısından 15 Ekim’de “Tasarımın

Kalbi” sayfasını açan Vestel, ilgi çeken bu sayfada tasarıma

yönelik yaratıcı içerikleri ve trendleri paylaşıyor. Takipçi sayısı

çok kısa süre içerisinde 25 bini aşan “Tasarımın Kalbi” say-

fası, teknoloji ve tasarım tutkunlarını buluşturan bir platform

niteliği taşıyor.

Eşsponsorları arısında yer aldığı 1. İstanbul Tasarım Bienali

kapsamında, 15 Ekim’de tasarım tutkunlarından büyük ilgi

gören bir yarışma düzenleyen Vestel, sayfasında uygulamalar

üretmeye ve tüketicilerine sunmaya devam etmeyi hedefliyor.

Türkiye’nin en sevilen markalarından biri olan Vestel, sosyal

medyada da görünürlüğünü artırmayı sürdürecek.

Vestel, sosyal medyadaSosyal medya herkes için sonsuz bir dünyanın kapılarını açtı. Dost teknoloji Vestel, sosyal medyadaki çalışmaların, dünyadaki en popüler iki platform olan Twitter ve Facebook hesaplarıyla hayata geçirdi.

Facebook: www.facebook.com/Vestel

Twitter: www.twitter.com/Vestel

Twitter/Destek: www.twitter.com/VestelDestek

Foursquare: tr.foursquare.com/Vestel

Tasarımın Kalbi: www.facebook.com/TasariminKalbi

Vestel’i aşağıdaki adreslerden takip edebilirsiniz.

Üretim gücü ve markalarıyla ev tekstili sektöründe li-

der konumda olan Zorlu Tekstil Grubu’nun yenilikçi

ve öncü markası Linens, 59 yurtiçi, 21 yurtdışı ol-

mak üzere, toplam 80 mağazayla bugün yaklaşık 31 bin 870

m2 satış alanında hizmet veriyor. Linens, 2012 yılı içerisin-

de yeni mağaza açılışları gerçekleştirdi. İstanbul’da Buya-

ka ve Marmarapark’ın yanı sıra, Kütahya, Antakya, Konya,

Batman gibi illerde yeni mağazalar açtı. Ayrıca, Bodrum’da

Midtown AVM içerisinde de yeni bir mağaza açıldı. Linens

yurtdışında da Kazakistan, Ukrayna, Azerbaycan, Irak-Erbil,

Kıbrıs, Arnavutluk ve Libya çeşitli ülkelerde mağazalara sa-

hip. Ev tekstili mağazacılığı konusunda Türkiye’nin ilk en

kapsamlı Türk markası konumundaki Linens mağazaları,

bugün Türkiye çapında İstanbul, İzmir, Ankara, Bursa gibi

büyük şehirler yanı sıra, Trabzon, Denizli, Uşak, Gaziantep,

Kahramanmaraş, Samsun, Sivas, Adana, Konya, Antakya,

Antalya, Balıkesir, Edirne, Eskişehir gibi birçok ilde faaliyet

gösteriyor.

Linens yeni yatırımlarla büyüyorEv tekstili mağazacılığı konusunda Türkiye’nin ilk en kapsamlı Türk markası konumundaki Linens, bugün Türkiye’nin dört bir yanındaki mağazalarıyla, şıklığını evlere taşıyor.

Sosyal medya Linens’i çok sevdiFacebook ve Pinterest ile sosyal medyada yer alan Linens, şimdi de Foursquare kullanıcıları ile buluştu.

Temmuz 2012’de yayına başlayan Linens faceook say-

fasını beğenen kişilerin sayısı 55 bini aşmış bulunuyor.

Takipçilerin büyük çoğunluğu 18-24 ve 25-34 yaş aralık-

larında yer alıyor. Büyük şehirlerden takipçilerin yoğunlukta ol-

duğu sayfa, Social Bakers’ın Ekim 2012 raporuna göre, engage-

ment sıralamasında 4. sırada yer alıyor. Sayfada kullanıcılara;

özel günlerin yanı sıra, etkinlikler, ürün içerikleri ve dekoras-

yon, trendlere dair ipuçları ve ev hayatını kolaylaştıran öneriler

de sunuluyor. Linens, Facebook sayfasına özel indirim, kupon

ve uygulamalar ile kullanıcılarına sürprizler yapmaya da devam

ediyor.

Linens, geçtiğimiz günlerde Facebook sayfasının yanı sıra

Pinterest’te de yer almaya başladı. Fotoğraf ve video payla-

şımı yapılan sosyal medya platformu Pinterest üzerinde oluş-

turulan “board”lar ile “life style” Linens görselleri, dekoratif

önerileri ve evle ilgili mottolar kullanıcılarla paylaşılıyor. Diğer

taraftan Foursquare üzerinden de mağaza lokasyon bilgilerine

ulaşmak mümkün olabiliyor. Bu sosyal mecra üzerinden de

dönemsel kampanya, indirim ve fırsatları duyurulmaya devam

ediliyor.

Yaklaşık 2,5 yıldır yayında olan Linens online alışveriş sitesi

de kullanıcıların cazibe merkezi olmaya devam ediyor. Ücret-

siz üye olunabilen sitede kullanıcılar nevresim, yatak örtüsü,

battaniye, pike, masa örtüsü, bebek ürünleri, aksesuar gibi

pek çok ürüne ulaşabiliyorlar. Kredi kartı veya havale yolu ile

alışveriş yapılabilen Linens online alışveriş sitesinde ürünler

ücretsiz olarak kargolanıyor. Sitede sadece Linens değil Vale-

ron ve Pierre Cardin markalı ürünler de satışa sunuluyor.

Siteden ücretsiz olarak temin edilebilen Taç Kart ile kullanı-

cılar kampanyasız dönemlerde peşin alışverişlerde yüzde 10,

taksitli alışverişlerde yüzde 5 puan kazanabiliyorlar. Kazanı-

lan puanları bir sonraki alışverişlerde kullanmak da mümkün

olabiliyor.

Linens mağazalarında geçerli olan kampanya ve indirimlerden

online alışveriş sitesinde de yararlanılabiliyor. Diğer taraftan

kullanıcılar 0800 219 01 08 no’lu ücretsiz danışma hattından

ya da “[email protected]” adresine e-posta göndererek de

yardım alabiliyorlar.

Linens34 35

3736 haber

Hayat ile sanatı buluşturuyoruzZorlu Center Performans Sanatları Merkezi, Türkiye’nin ilk ve tek çağdaş sanat fuarı Contemporary İstanbul’un “Associate/Ortak Sponsor”u oldu. Zorlu Center, etkinlik kapsamında gerçekleştirdiği, Cemal Emden’in fotoğraf sergisi ve Yane Calovski’nin kitap tanıtımıyla da fuara renk kattı.

Contemporary Istanbul 22-25 Kasım tarihleri arasın-

da Lütfi Kırdar Uluslararası Kongre ve Sergi Sara-

yı, Rumeli salonu ile İstanbul Kongre Merkezi, Fuar

Alanı’nda toplam 16 bin metrekarelik alanda sanatseverlerle

buluştu.

Dünyadan ve Türkiye’den koleksiyonerleri, galerileri, sanat-

çıları, sanatseverleri ve uluslararası sanat dünyasının önemli

isimlerini bir araya getiren fuarda; 42’si yurtdışından 48’i

yurtiçinden toplam 20 ülkeden 100’e çağdaş sanat galerisi ve

600 sanatçının katıldığı sergilerin yanı sıra sanat inisiyatifle-

rine, yayınlarına, kurumlarına ve bağımsız projelerle birçok

etkinliğe yer verildi.

Zorlu Center’ın en önemli fonksiyonlarından biri olan ve sa-

natın çeşitli dallarına ev sahipliği yapmak üzere çok amaçlı

sanat merkezi olarak tasarlanan Performans Sanatları Mer-

kezi, inşaat aşamasındayken dahi sanata destek vermeyi

sürdürdü.

Zorlu Center, İstanbul’a değer katma vizyonu doğrultusunda

bu yıl 6. kez İstanbul’u çağdaş sanat aracılığıyla dünyayla

buluşturacak olan Contemporary Istanbul etkinliğine ortak

sponsor olarak destek verdi.

Bu sponsorluk kapsamında 110 m2 özel lounge alanında

fuar boyunca konuklarını ağırladı. Fotoğraf sanatçısı Cemal

Emden’in Zorlu Center fotoğraflarından oluşan “Konstrüktif

Parçalar” sergisi Contemporary Istanbul’da sanatseverlerle

buluştu. Fuarda Zorlu Center Yayınları’nın ikincisi olan dün-

yaca ünlü “obje sanatçısı” Yane Çalovski’nin “Obje’ct” kita-

bının tanıtımı da yapıldı.

Obje sanatçısı Yane Calovski’den “Obje’ct”…

“Obje’ct” 24 Kasım Cumartesi Contemporary Istanbul’da

gerçekleşen tanıtımıyla sanatseverlerle buluştu. Zorlu Cen-

ter Sanat Koleksiyonu için 2011’de bir obje üreten sanatçı

Yane Calovski’nin eserinden yola çıkılarak hazırlanan kitap

Calovski’nin diğer işlerine odaklanan ilk geniş kapsamlı ya-

yın olarak da dikkat çekiyor.

“Zorlu Center Sanat Koleksiyonu” için 2011’de bir obje üre-

ten dünyaca ünlü “obje sanatçısı” Yane Çalovski’nin işleri-

ne odaklanan ilk geniş kapsamlı yayın olan “Obje’ct” isimli

kitabın editörü Başak Şenova ve Yane Çalovski, CI Dialogs

kapsamında sanatseverlerle buluştu. Obje sanatçısı olmak

ve İstanbul’un kendisi için önemini anlatan Çalovski, kita-

bın oluşum süreciyle ilgili şunları söyledi: “Yerel görüntüyü

uluslararası ile bağlamak ve İstanbul’u, ilham verici ve yeni

kültürel diyaloglara güç veren muhteşem bir şehir olduğu-

nu göstermek için muhteşem bir fırsat.

Kitap üzerinde çalışmak, bana bazı eserlerimi yeniden gör-

me, bazı fikir ve anahtar soruları yeniden canlandırma ve ne

demeye çalıştığımı ve kendi görsel, konseptsel dilimi nasıl

geliştirmeye çalıştığımı görmek adına nadir bulunur bir fırsat

verdi” dedi.

Yane Calovski

Vestel’den mağazacılıkta devrimVestel, yeni mağaza tasarımıyla müşteri deneyiminde çığır açıyor. Amiral mağazasında tüketicilerine, ev ortamında kusursuz bir müşteri deneyimi sunuyor. En güncel tasarım trendleri, Türk kullanıcısının beklentileriyle buluşuyor.

Vestel, kusursuz müşteri deneyimi yaşatmak için tasar-

lanan yeni amiral mağazasını İstinye Park’ta hizmete

açtı. 220 metrekarelik mağazada ziyaretçiler, Ves-

tel ürünlerinin kalitesini ev ortamında deneyimleme şansını

yakalıyor. Sektörünün küresel oyuncuları arasında yer alan

Vestel, amiral gemisiyle üstün rekabet gücünün yansıma-

sı olarak mağazalaşmada da çıtayı yükseltmeyi hedefliyor.

Vestel, mağazada tüketicilere ürün ve hizmetleri deneyim-

leme fırsatı sunarak, markaya dair farkındalığı artırmayı ve

ziyaretçilerin keyifli vakit geçirecekleri bir atmosfer sunmayı

amaçlıyor. Ürün tasarımında elde ettiği yetkin konumu mağa-

za tasarımlarına da yansıtan Vestel, mağazada ziyaretçilerin

Vestel ürünlerini rahatlıkla inceleyebilecekleri alanlar da hiz-

mete açtı. Vestel, bu sayede mağazalarda tüketicilerle kurulan

bağı daha da güçlendirmeyi hedefliyor.

Global tasarım, yerel dokunuş

Vestel, amiral mağaza konseptiyle, Vestel’in “dost teknoloji”

vaadine uygun, özgün bir ifade şekli geliştirmiş oldu. Çarpıcı

bir sunuşun hakim olduğu mağazada global tasarım trendleri,

yerel dokunuşlarla birleştirildi. Her ürün grubu kendi içinde

sergilenirken ürünler arasında bağ kurularak tüketici tara-

fından rahatlıkla kıyaslama yapılabilmesi hedeflendi. Ayrıca

oluşturulan ürün segmentasyonlarının da yardımıyla tüketi-

cilere ürün özelliklerinin ve faydalarının anlaşılır ve sade bir

dille anlatılması amaçlandı.

“Evin kalbi mutfakta atar” sloganından hareketle amiral ma-

ğazada öncelikli bir konum edinen beyaz eşya alanı, ürünlerin

ebatları da düşünülerek mağazanın üçte ikilik bir bölümünü

kaplıyor. Alan, mimaride kullanılan farklı renk ve tasarım-

la elektronik ürün alanından ayrışıyor. Beyaz eşya alanında,

ürünlerin kullanım amaçlarına uygun biçimde yaratılan ev

ortamıyla sıcak bir sergileme atmosferi sağlanıyor. Mağaza

girişlerinde kurulan canlı mutfak alanlarında beyaz eşya ürün-

leri gerçekçi bir biçimde sergileniyor. Aynı alanda konumlanan

ada mutfaklarda, tüketiciler ürünleri inceleme olanağına sa-

hip olurken dijital ekranlar üzerinde kendi mutfaklarını tasar-

layabiliyorlar. Dijital ekranlarda, güncel kampanya bilgileri ve

Vestel’in geniş ürün gamı da sergileniyor.

Tüketiciye özel teknoloji deneyimi

Elektronik ürünlerin bulunduğu alanda oluşturulan yeni pa-

nel sistemiyle tüketicinin ihtiyacına yönelik yönlendirmeler

yapılıyor. Görüntü ve ses teknolojilerinin incelenebilmesi için

yaratılan izole alanda tüketici için konforun ön planda tutul-

duğu özel bir deneyim alanı oluşturuldu. Bu alanda kurulan

3D odasında teknoloji severler Vestel ürünlerini deneyimler-

ken ürün kalitesini ve Vestel farkını da gözlemleme şansı elde

edebiliyorlar.

Mağazayı ortadan ikiye bölen “Vestel Yenilikleri” alanında ise

elektronik ve beyaz eşya alanında Vestel ailesine katılan yeni

ürünler tanıtılırken tüketiciye bu ürünlerle ilgili detaylı bilgi-

lendirme yapılıyor.

6 aylık bir çalışmanın ürünü

Vestel’in yeni mağazacılık konsepti 6 aylık bir çalışma sonucu

ortaya çıktı. Amiral mağazanın tasarımı için yurt içi ve yurt dı-

şından perakende mağazacılık alanında en iyi projelere imza

atmış tasarım firmaları arasında açılan konkurda tasarımlar

perakende mağazacılık gereklerine uygunluk, sağlanan fayda,

tüm Türkiye’ye uygulanabilirlik, fonksiyonellik, sürdürüle-

bilirlik gibi birçok parametreye göre değerlendirildi. Konkur

sonucunda, hedeflere ve vizyona en uygun olacağına inanılan

Dalziel and Pow adlı tasarım ajansıyla işbirliğine gidildi ve ku-

sursuz deneyim için bu mağazalar hayata geçirildi.

38 köşe yazısı/metin salt

Yakın zamanda ev alıp taşınan biri olarak söyleyebilirim

ki benim evim hiç de akıllı değilmiş. Bir kere evdeki

beyaz eşya sıradan, hiçbirinin internet erişimi yok.

Hadi internete bağlanamıyor, ev içi kablosuz ağdan da haberi

yok. Tablet ve cep telefonumla konuşamıyorlar. Bu aletleri

çalıştırmak için gidip üzerindeki düğmelere basıyorum, cep

telefonumda onu kontrol eden bir uygulaması bulunmuyor.

Buzdolabı süt bitince marketin sunucularına erişip, eve süt

isteyemiyor.

Çamaşır makinesinin elektrik faturasından haberi yok. Ne za-

man basarsan o zaman çalışıyor. “Elektrik şimdi pahalı, şu sa-

atte daha ucuz” diye beklemiyor. Bulaşık makinesinin de ku-

zeninden farkı yok. Kendi enerjisini üretmesini geçtim, satın

aldığım enerjide bile tasarruf yapmıyor. Evin gün ışığına göre

renk değiştiren camları yok. Eğer akşam içeride ışık yanarken

perdeler açıksa içerisi olduğu gibi gözüküyor. Perdeler oto-

matik değil, kalkıp kendim kapatıyorum. Bir güvenlik sistemi

var ama bana henüz hiç SMS atmadı. Yağmur suyunu birikti-

rip, onunla evdeki çiçekleri de sulamıyor. Su kayıtsızca çatı-

dan akıyor gidiyor. Ama en azından evin çatısı akmıyor. Bir de

ağırlık çalışabildiğim ortak spor odası var. Bina yalıtımı, havu-

zu, bahçesi, spor sahası ile aslında standartları zorluyor ama

anladım ki akıl yoksunu. Haksızlık ettiğimi düşünüyorsanız

bakın son teknoloji akıllı evler neler barındırıyor. Öncelikle

çağımızın olgusu internet, modern evlerin elektrik, su kadar

temel bir unsuru oldu. Çoğumuz için internet, web sitelerini

gezmeye olanak sağlayan teknolojidir. Ancak internet insan-

larla sınırlı değil. Artık tüm elektronik cihazlar kendi başlarına

internette varlık gösteriyorlar. Cansızların interneti – internet

of things – kavramı son yılların üzerinde en çok kafa yorulan

konularından biri oldu. Özellikle internete giren ev aletlerinin

tüketici fuarlarının gözdesi olmaya başladı. Yakında pazarda

yerlerini alacaklar.

Şimdiden “Evimdeki makinelerin internette işi ne?” diyenleri

şaşırtacak kullanım senaryoları yazıldı. En bilinenleri şunlar;

buzdolabının yumurta rafındaki algılayıcı yumurta azalınca

sadece size uyarı vermiyor üşenmeden internete bağlanıyor.

“Olmaz” demeyin. Otellerdeki mini barlarda görmediniz mi?

Henüz raftaki kola kutusunu çıkarır çıkarmaz otel faturasına

yazılıyor. Hatta bazen geri koysanız bile parasını alıyorlar.

Neyse bizim buzdolabı daha önce tanımladığınız yakındaki

süper marketin internet sitesine gidiyor. Buraya erişirken

marketin internet sunucusu, bunun bir buzdolabı olduğunu

anlıyor. Bağlantıyı makineler için geliştirilmiş olan özel inter-

net servisine yönlendiriyor. Kayıtlı olan kredi kartı numarası,

mobil ödeme veya Paypal üzerinden buzdolabı kendi alışve-

rişini yapıyor. Eve gönderilmesi gereken saati de bildiriyor.

Akşam eve gelen şanslı ev sahibi üzerini çıkarmadan market

görevlisi yumurta, süt ve ekmeği akşam yemeğine yetiştiri-

yor. Kredi kartını vermek istemeyen, kapıda da ödeyebilir.

PınarSu 10 saniyede sipariş sistemini başlattı. Önce bir kez

39

su ısmarlayıp kaydınızı oluşturuyorsunuz. Sonrasında telefon

ile aradığınızda otomatik yanıtlama servisi size sadece kaç

damacana su istediğinizi soruyor. Telefonda tuşluyorsunuz,

yarım saat içinde kapınız çalıyor. Eğer bir elektronik su sebi-

liniz olsa ve Pınar’ı telefonla arasa veya daha doğrusu onun

sitesine internet üzerinden erişse, tek yapması gereken da-

macana sayısını ve saat söylemek olacaktı. Aslında buzdolabı

hikâyesine o kadar da uzak değiliz.

Beyaz eşya sadece internete değil ev içindeki ağ üzerinden

diğer makinelere de bağlanabilir. Ocak üzerindeki ekrandan

o gün için bir yemek tarifi seçtiğinizde, malzeme listesi ekra-

na gelir. Aynı liste buzdolabına da gider. Buzdolabına koyar-

ken barkodları okunmuş ürünler içinde, buzdolabı eksikleri

belirler. Marketi arayıp alışveriş listesini gönderir. Tamam.

Kabul. Kimse tek tek barkod okutmakla uğraşmak istemez.

Ürünü buzdolabının içine koyduğunuzda otomatik olarak ürü-

nü tanıyabilen RFID adlı bir teknoloji bugün bile kullanımda.

Buzdolabı, RFID ile tanıdığı ürünlerin son kullanma tarihi yak-

laşmış olan ürünler için kapaktaki LCD ekranda uyarı çıkara-

bilir. Hatta internetten bu ürünlerin yer aldığı yemek tarifleri

de önerebilir. Veya gidip “bugün ne pişiriyorsun?” diye fırına

ya da ocağa sorabilir. “İki yumurta da bozulmadan benim için

ekle” diyebilir. Benim Jetgiller hikayesi uydurduğumu düşü-

nüyorsunuzdur. Ama Vestel şirketlerinden Dijital ile Beyaz

Eşya ortak bir çalışmayla buzdolabına Android tablet entegre

ediyorlar. Diğer beyaz eşya için de çalışmalar başladı. Uy-

gulamalar da geliyor. Gerçekten ev içi cihazların aralarında

konuşması, sonra toplanıp internete alışverişe gitmesinin alt-

yapısı bugünden hazır. Elbette gerçek dünyada olduğu gibi,

ağzı olan konuşurken, konuşmak yeterli değil. Bu cihazların

hangi akıllı uygulamalarla ne konuşacakları ve birlikte neler

yapabileceklerini zaman gösterecek.

Artık mutfaktan çıkalım. Sensörler çıktığımızı anlayıp ışığı

kapatacak, ısıyı düşürecek, bulaşık makinesini başlatacaktır.

Mutfaktaki televizyonu kapatmadan önce izlediğim kanalı

gittiğim odaya göndermeye hazırlanacaktır. Buzdolabına koy-

madığımız ürün varsa uyarı verecektir. Abartmayalım henüz

evde robot olayı başlamadı. Dolayısıyla geri dönüp portakal

suyunu, sütü henüz bizim kaldırmamız gerekiyor.

Salona adım attığımda aynı ritüel orada başlar. Isı, ışık, cam-

lar, perdeler hazırlandıktan sonra televizyon açılır. TV üzerin-

deki kamera yüzümü tanıyıp benim zevklerime göre öneriler

yapar veya mutfakta seyrettiğim magazin programına devam

eder. Eğer önemli bir son dakika haberi varsa internetten

gelen uyarı ile önce ilgili web sayfalarını/videolarını ekrana

getirir. Sonra canlı yayınları tarayıp ilgili haber kanallarını

ekrana getirir. Hatta bunları ekranda yan yana koyabilir. İçeri

giren oğlum olsaydı onun için zaten televizyon yayını kavramı

yoktur. Tüm videolarını internetten seyreder. Ödevler bittiy-

se televizyon onu yüzünden tanıdıktan sonra “Assasin Creed

3” oyununu açar. Onların okulunda ödevleri sıklıkla internet

üzerinden verirler. Dolayısıyla benim eğlence sistemine ödev-

ler okula teslim edilmeden oyunlara erişimi açmamayı tanım-

lamam pek de zor değil. Ama yaşlılık günlerimi de düşünerek

çocuklara fazla yüklenmiyorum. Belli mi olur teknoloji sopa-

sının kime ne zaman vuracağı.

İşin gerçeği ben yaşlandığımda eşim yanımda olsa yeter.

Gerisini zaten oturduğum ev halledecektir. Kilom, tansiyo-

num, şekerim, uyku düzenim, nabzım, oksijen oranım hepsi

evdeki akıllı biyomedikal cihazlardan toplanıp anlık olarak

sağlık merkezine iletilebiliyor. Eğer bir anormallik varsa sağ-

lık sigortamın zengin ettiği doktor veya hemşire beni kayıtlı

numaramdan arayabiliyor. Önleyici sağlık maliyeti hastalık

sonrası maliyetlere göre çok daha düşük olduğu için bu hiz-

metleri devlet bile yaygınlaştırmak istiyor. Kötü yanı koleste-

rol yükseldiyse ölçüm cihazları fırınla konuşup yağlı yemek

yaptırmaz, buzdolabına tereyağı, kaymak yasağı getirebilir.

Dahası da var. Banyo aynalarına takılan derinlik, kızıl ötesi

ve optik kameralar ile deride oluşabilecek hastalıklar erken

teşhis edilebilir. Örneğin sizin dikkatinizden kaçabilecek

olan benlerin ve lekelerin şekil ve renk değişikliklerine karşı

uyarı verebilir. Değişik tarihlerde çektiği resimleri doktora

gönderebilir. Rochester üniversitesinde oluşturulan bir akıllı

ev uygulamasında vücuda bağlanan bir bileklik yardımıyla

ortamdaki, derideki ve yiyeceklerdeki bakterilerin ölçümü

yapılabilmektedir. Parkinson hastalığı gibi erken teşhisin

önemli olduğu hastalıkların takibinde kameralar ile yürüyüş

gibi hareket bozuklukları izlenmektedir. Unutkanlık soru-

nu olan hastalar ve yaşlılar kameraların kişisel öğe bulucu

özelliği ile gözlük, anahtar, bardak veya diğer ev eşyalarını

kolaylıkla bulabilir. Akıllı yataklar EKG ve beden ısısı ölçerek

uyku anında ortaya çıkabilecek hastalıklara karşı çalışmak-

tadır. Bütün bu önleyici teknoloji yetmezse, kalp krizi geçirip

yere düşen kişi hareket algılayıcılar ve kameralar ile tespit

edilip, acil servisi ekibi gönderilmesini sağlanabilir. Gelen

ekibe hastanın son ölçümlerini de kablosuz olarak aktarması

cabası olur.

Bütün bu akıllı cihazları ve onları koyacak evi hangi parayla

alacağını düşünmemek elde değil. Ancak olur da alırsanız,

bu akıllı cihazlar kendi masraflarını çıkarmak için önemli ta-

sarruflar yapabiliyorlar. Akıllı ısıtma sistemleri ev boşken ka-

demeli olarak ısıyı düşürebilir, eve geliş saatlerinize istatis-

tiksel olarak bakarak o saat yaklaştıkça kademeli olarak ısıyı

arttırır. Pencere açık ise o odanın ısıtmasını kapatır ve size

mesaj gönderir. Böylelikle dışarıdaki zen bahçesini kışın ısıt-

maya para harcamaz. Sistem sadece hareket olan ve beden

ısısı algıladığı bölgeleri ısıtır, diğerlerini düşük ısıda tutar. Bu

yöntemlerle %30 dolayında enerji tasarrufu sağlayabileceği-

niz tahmin ediliyor. Bunlar sıradan ben daha fazlasını istiyo-

rum derseniz, eviniz kendi enerjisini üretebilir. Ev ve siteler

için geliştirilmiş olan güneş panelleri yaygınlaşıyor. Henüz

popular olmasa da kendi elektrik enerjisini üreten evler sa-

nıldığından fazladır. Daha ötesi de var, eğer ürettiğiniz enerji

tükettiğinizden fazlaysa bu enerjiyi satabilirsiniz. 21 Temmuz

2011 de yayımlanan lisanssız elektrik üretimine ilişkin yönet-

melik evlerde bile enerji üretiminin (500kW altı) önünü açtı.

Sistemde bulunacak çift yönlü sayaç ile şebekeden aldığınız

ve verdiğiniz enerji miktarları ölçülecektir. Eğer fazlanız varsa

dağıtım şirketi size farkı ödeyecektir.

Elektrik kadar olmasa da çatıdan biriktirilen yağmur suyu ile

su tüketiminde tasarruf yapılabiliyor. Yağmur suyu bahçeyi

sulamak için, saksılara damlama sulaması yapmak için ve

tuvaletlerde doğrudan kullanılmaya hazırdır. Eğer bir arıtma

sisteminden geçirilirse musluklarda, hatta içme suyu olarak

bile kullanıldığı örneklere rastlanıyor. Sağlık bakanlığının en

son “su raporu” nu okuduysanız, bazı damaca su ürünlerin-

den daha iyi olacağı söylemek yanlış olmaz.

Akıllı evler ile ilgili ortaya atılan bu senaryolar bugün bildiği-

miz yaşam algımızı zorluyor. Ancak işin gerçeği burada anlat-

tıklarımın hepsi için teknolojik alt yapı hazırdır. Bu tip ürünler

fuar alanlarında sıklıkla boy gösteriyor. Sizin evinizin akıllan-

masına az kaldı.

İnternet çağında akıllı evlerÇağımızın olgusu internet, modern evlerin elektrik su kadar temel bir unsuru oldu. Çoğumuz için internet, web sitelerini gezmeye olanak sağlayan teknolojidir. Ancak internet insanlarla sınırlı değil.

Vestek Elektronik Araştırma Geliştirme A.Ş.Genel Müdü[email protected]

Vestel şirketlerinden Dijital ile Beyaz Eşya ortak bir çalışmayla buzdolabına

Android tablet entegre ediyorlar. Diğer beyaz eşyalar için de çalışmalar

başladı. Uygulamalar da geliyor. Gerçekten ev içi cihazların aralarında konuşması, sonra toplanıp internete

alışverişe gitmesinin altyapısı bugünden hazır.

43haber42

“Altın Ödül” Zorlu Enerji’nin Zorlu Enerji 2011 Yılı Faaliyet Raporu, MerComm Galaxy Ödülleri’nin “Enerji” kategorisinde “Altın Ödül”ü aldı.

Zorlu Enerji 2011 Yılı Faaliyet Raporu, MerComm Galaxy

Ödülleri’nin “Enerji” kategorisinde “Altın Ödül”ü aldı.

Zorlu Enerji üretim süreçlerinin yönetilmesi ve paydaş-

larıyla iletişimde benimsediği sorumlu kurum olma anlayışı-

nı 2011 Yılı Faaliyet Raporu’yla aldığı bu ödülle de göstermiş

oldu.

Zorlu Enerji’nin faaliyet raporunda, şirketin sürdürülebilir ve

çevreye duyarlı iş yaklaşımını öne çıkaran bir tasarım benim-

sendi. Yıl boyunca gerçekleştirilen kurumsal faaliyetlerle il-

gili doğru ve şeffaf bilgileri yenilikçi vizyonla sunan raporun

yatırımcılar için erişimi kolay temel kaynaklardan biri olması

hedeflendi. Şirketin çevre duyarlılığı ve tüm paydaşlarını kap-

sayan şeffaf iletişim döngüsü, raporun

kapak tasarımında, yeşil zemin üzerin-

de yükselen beyaz bir ağaç ile dallarda

kullanılan rüzgar türbini, su ve insan

gibi sembollerle anlatıldı.

Farklı sektörlerden 60 ülkenin katıldığı çok

sayıda prestijli ödül organizasyonuna imza atan

MerComm, 26 yıldır dünyanın en iyi pazarlama

ve iletişim uygulamalarını ödüllendiriyor. Alınan

ödülle ilgili değerlendirmede bulunan Zorlu

Enerji Genel Müdürü Sinan Ak, İş strateji-

lerini, çevreyi gözeten, yenilenebilir ve

sürdürülebilir enerji üretmek üzerine

kurduklarını ifade etti. Ak, 2011 Yılı

Faaliyet Raporu’nun da, bu stratejiyi

yansıtan bir tasarımla öne çıktığını

vurguladı.

Sinan Ak, sözlerine şöyle devam etti:

“Çevreye, kültüre ve insan yaşamına du-

yarlı yatırımları ve projeleri kurumsal so-

rumluluğumuz olarak görüyoruz. Bu alanda

hazırladığımız rapor ve çalışmalarla ödüllendiril-

mek bizleri gururlandırıyor. Farklı ülkelerden alanında

önemli işlere imza atan katılımcıların değerlendirildikleri bu

yarışmada vizyonumuzu en doğru biçimde yansıttığına inan-

dığımız faaliyet raporumuzla Altın Ödül almaktan mutluluk

duyuyoruz.”

Zorlu Grubu şirketlerinden Zorlu Jeotermal Enerji Elekt-

rik Üretimi A.Ş. Alaşehir Jeotermal Sahası’ndaki son-

daj ve inşaat çalışmalarına başladı. Batı Anadolu’nun

en büyük grabenlerinden Gediz Grabeni üzerinde bulunan

Manisa Alaşehir sahasındaki sondaj çalışmalarının tamam-

lanmasının ardından santral inşa edilecek.

İlk aşamada 30 MW güce sahip olacak santral bölgenin ilk

jeotermal santrali olacak. Zorlu Jeotermal, Alaşehir sahası-

nın üretim lisansını 2040 yılına kadar elinde bulunduruyor.

Ayrıca bu lisans, talebe bağlı her defasında 10 yıl olmak üze-

re 2 defa uzatılabilecek.

Şirket, bu jeotermal sahadaki çalışmaların 2015 yılında ta-

mamlanmasını ve enerji üretimine geçilmesini hedefliyor.

Zorlu Jeotermal Enerji Elektrik Üretimi A.Ş’ye ait Alaşehir

Jeotermal Sahası arama ruhsatı, 2010 yılında, jeolojik ve

jeofizik etütler, sondaj çalışması, rezervuar test ve değer-

lendirme çalışmalarının ardından Manisa İl Özel İdaresi ta-

rafından 30 yıl süreyle işletme ruhsatına dönüştürüldü.

Ülkemizdeki kurulu jeotermal gücün üç yıl içinde 200 me-

gavat düzeyine ulaşması bekleniyor. Zorlu Jeotermal’in Ala-

şehir Jeotermal Sahası’ndaki çalışmaları ile bu hedefe daha

hızlı ulaşılacak. Zorlu Jeotermal, 2011 yılında bu proje için

Amerikan Ticaret ve Kalkınma Ajansı‘ndan 393 bin 927 Dolar

hibe de aldı. Özel sektörü temiz enerji yatırımlarına teşvik

etmek amacı ile sağlanan destek jeotermal sahasında ku-

rulacak santralin rezervuar değerlendirme ve fizibilite çalış-

malarında kullanıldı. Yatırım bedelinin 100 milyon Dolar’ın

üzerinde gerçekleşeceği tahmin edilen santralin 2014 yılın-

da devreye alınması hedefleniyor.

Alaşehir’de sondaj başladıZorlu Grubu şirketlerinden Zorlu Jeotermal Enerji Elektrik Üretimi A.Ş. Alaşehir Jeotermal Sahası’ndaki sondaj ve inşaat çalışmalarına başladı. Alaşehir sahasının üretim lisansını 2040 yılına kadar elinde bulunduran Zorlu Jeotermal, bu sahada 100 milyon Dolar’ın üzerinde yatırım gerçekleştirecek.

4544 haber

Pakistan Rüzgar Santrali hızla tamamlanıyorZorlu Enerji’ye ait Pakistan Rüzgar Santrali’nin 50 MW kapasiteli ikinci fazı kapsamında 28 türbinin kurulumu tamamlandı.

Zorlu Enerji’ye ait yurt içi ve yurt dışı yatırımlarıyla ilgili

önemli gelişmeler kaydediliyor. Pakistan’ın güneyin-

deki Jhimpir bölgesinde bulunan, ülkenin ilk rüzgar

santrali de bunlardan biri. 2009 yılında tamamlanan proje-

nin ilk fazı kapsamında 6,4 MW’lık elektrik üretiliyor. 2012

yılının son aylarında santralin 30 MW kapasiteli ikinci fazı

kapsamında toplam 28 türbinin kurulumu tamamlandı.

Türbinlerin tamamının temelleri ile kontrol ve şalt binaları-

nın betonları atıldı. Santralin mart ayında tamamlanması he-

defleniyor. Pakistan’ın ilk rüzgar santrali projesini tamamla-

yacak olan Zorlu Enerji, bu ülkede 600 milyon Dolarlık yeni

yatırım yapmayı hedefliyor. Proje ile birlikte Pakistan’daki

1.2 milyon insanın elektrik ihtiyacı karşılanacak.

Zorlu Enerji 2016 yılı sonunda Pakistan’da 200 MW’lık rüz-

gar enerjisi kapasitesine ulaşmayı planlıyor.

Altyapı çalışmalarını tamamlayarak abonelik işlemleri-

ne ağırlık veren GAZDAŞ, doğal gaza olan yoğun talebi

daha hızlı karşılayabilmek ve kaliteli hizmet verebil-

mek amacıyla abonelik merkezlerinin sayısını artırdı. Yakla-

şık 1 milyon 750 bin nüfusa sahip Gaziantep’te, abonelik için

başvuran vatandaşların sayısının 120 bini geçmesi ve talep-

lerin hızla artmasıyla birlikte GAZDAŞ, daha etkin hizmet

verebilmek için Şehitkamil’deki abonelik merkezinin yanı

sıra, Şahinbey’de de yeni bir abonelik merkezi açtı. 31 kişi-

lik bir ekiple hizmet veren yeni abonelik merkeziyle birlikte

Gaziantep’te toplam 13 bankoda günde 800-900 aboneye

hizmet verilmeye başlandı. GAZDAŞ’ın lisansı kapsamında

yer alan Kilis’te ise BOTAŞ’ın bölgeye henüz doğal gaz getir-

memiş olması nedeniyle bugüne kadar belediye binasındaki

geçici ofiste hizmet veriliyordu. 2010 yılında başlanan faali-

yetler kapsamında yaklaşık 2 bin adet ön abonelik başvuru-

su alınmıştı. BOTAŞ’ın, 2013 yılında Kilis’e doğal gaz getire-

ceğini açıklaması ve abonelik taleplerinin hızla artmasıyla

birlikte, Kilis’te de bir abonelik merkezi açıldı.

Trakya Bölgesi’nde ise Kırklareli’ne bağlı Babaeski’de ve

Tekirdağ’a bağlı Muratlı’da binaların yaklaşık yüzde 95’ine

doğal gaz ulaştıracak altyapı çalışmalarının tamamlanması

ve doğal gaz abonesi olanların oranının yüzde 50’nin üzeri-

ne çıkmasıyla birlikte, yerinde hizmetin verilebilmesi ama-

cıyla birer abonelik merkezi açıldı.

GAZDAŞ’tan yeni abonelik merkezleri

Denizli’ye iki müze birdenZorlu Holding Yönetim Kurulu Başkanı Ahmet Zorlu ile Kültür ve Turizm Eski Bakanı Ertuğrul Günay, Denizli’ye iki müze yapılması için protokol imzaladı.

Zorlu Holding Yönetim Kurulu Başkanı Ahmet Zorlu ta-

rafından Denizli’de yaptırılacak olan iki müzenin imza

töreni Leodikya Antik Kenti’nde düzenlendi. Törene Kül-

tür ve Turizm Eski Bakanı Ertuğrul Günay ve Ahmet Zorlu ile

birlikte eşi Zülal Zorlu, Denizli Valisi Abdülkadir Demir, Beledi-

ye Başkanı Osman Zolan ve çok sayıda davetli katıldı.

Denizli’de sergilenecek yer olmadığı için depolarda tutulan

29 bin parça eser Zorlu Grubu’nun Pamukkale ve Denizli mer-

kezde yaptıracağı iki müzede sergilenecek. Zorlu, Denizli mer-

kezde 10 bin m2 kapalı alanı olan bir müze, Pamukkale’deki

Hierapolis’e de 5 bin metrekarelik kapalı alanı olan ikinci bir

müze daha yapacak. Törende bir konuşma yapan Ahmet Zor-

lu, 25 bin çalışan ile ülkeye hizmet etmeye devam ettiklerine

işaret ederek “Bundan 30 sene önce Türkiye’nin ihracatı 2 mil-

yar dolardı. Bu sene sadece Zorlu Grubu 4 milyar dolar ihracat

hedefliyor. Bir ülke bu şekilde ileri gider” şeklinde konuştu.

Ahmet Zorlu ayrıca, “Ne kadar güzel bir iş yaptığımın şim-

di farkındayım. Sayın Bakanım çok teşekkür ederim. Döne-

min belediye başkanı olan Milletvekili Nihat Zeybekci’ye de

Leodikya’yı Denizli’ye kazandırdığı için teşekkür ederim” dedi.

Törende konuşan Bakan Ertuğrul Günay ise işadamlarının bu

tür desteklerine her zaman ihtiyaç duyduklarını söyleyerek

“Denizli’nin bu büyük ihtiyacını karşılaması konusunu Sayın

Zorlu ile paylaştık. Kendisi soyadına rağmen beni hiç zorlama-

dı. Dostlarımız bizi kırmıyor, onlara bir kere daha minnetlerimi

ifade etmek istiyorum” dedi.

Konuşmaların ardından tarihi bir sütundan yapılmış masada

Bakan Günay ve Ahmet Zorlu tarafından protokol imzalandı.

4746 haber

Enerji Verimliliği Haftası’nda açıklamada bulunan

Vestel LED Aydınlatma Genel Müdürü Serkan Özkök,

Vestel’in LED aydınlatma alanındaki çalışmalarını ve

hedeflerini paylaştı. Özkök, enerji tüketiminde aydınlatma-

nın önemine dikkat çekerek Türkiye’deki 18 milyon hanenin

her birinde ortalama 5 adet lambanın her gün yaklaşık 6 saat

kullanıldığını ifade etti. Her evde 100W enkandesen lamba

yerine 12W LED lamba kullanılırsa, yılda 17 bin 344,8 GWs

enerji tasarruf edileceğinin altını çizen Özkök bu miktarın,

Türkiye’nin en büyük barajı olan Atatürk Barajı’nın yıllık üre-

timinin 2 katına eşit olduğunu da belirtti. LED aydınlatma

sistemleriyle karbondioksit salınımında yılda 11 milyon ton

düşüş olacağını açıklayan Özkök bu rakamın da yılda 22 mil-

yar ağaç tarafından temizlenen karbondioksit miktarına eşit

olduğunu söyledi.

Hem Türkiye’nin hem de dünyanın geleceğinin, enerji ve-

rimliliği yüksek LED ışık teknolojisinde olduğunu belirten

Özkök, “Şehirlerimiz kentsel dönüşüm projeleriyle yeniden

yapılanırken biz de geleceğin aydınlatma teknolojisi olarak

tanımlanan ve az enerji tüketen LED aydınlatma ürünlerimiz-

le, ülkemizin LED’sel dönüşümünü yönetmeye talibiz” dedi.

Hem enerji tasarruflu hem çevre dostu

Vestel LED Aydınlatma olarak sektörün lider firmalarından

Cree ile teknoloji ortaklığı yaptıklarını belirten Özkök, ürün-

lerinin 35- 40 bin saatlik ömre sahip olduğunu, cıva içerme-

diğini ve yüzde 100 geri dönüştürülebilir olduğunu belirtti.

Uzun kullanım süreleri sayesinde daha az atık oluşturan bu

ürünler zararlı madde içermedikleri için suyu ve toprağı da

kirletmiyor. Ayrıca karbondioksit salınımını yüzde 80’e varan

oranda azaltan Vestel LED ürünleri için Özkök “Genel aydın-

latmada akkor lambalara oranla yüzde 80’e varan, ‘enerji

tasarruflu’ ya da ‘sarfiyatsız’ diye bilinen floresan lambala-

ra oranla da yüzde 50’ye varan seviyelerde enerji tasarrufu

sağlıyor” dedi.

Uygun finansman koşulları

Özkök, Vestel olarak sadece ürün satışı yapmadıklarını, ay-

dınlatma projeleriyle reel sektöre enerji verimliliği sunan

teknolojik çözümlere de imza attıklarını belirtti. Vestel LED

aydınlatma ürünlerinin, Türkiye Sürdürülebilir Enerji Finans-

man Programı (TURSEFF) tarafından onaylanmış olduğunun

altını çizen Özkök, firmaların Vestel LED aydınlatma çözüm-

lerinden faydalanabilmek için TURSEFF programına ortak

bankalardan piyasa şartlarına göre daha uygun faizlerde ilk

2 yılı ödemesiz 5 yıl vadeli kredi kullanabileceklerini ekledi.

Bu sayede firmalar, enerji sarfiyatında ve maliyetinde ger-

çekleşecek azalmayla ilk yatırım maliyetlerini ve kredi geri

ödemelerini karşılayabilecekler.

Gelecek LED’sel dönüşümdeAydınlatmada LED’e geçiş başarılı olursa Atatürk Barajı’nın yıllık üretiminin iki katı kadar enerji tasarrufu sağlanabilir. Vestel LED Aydınlatma Genel Müdürü Serkan Özkök “Türkiye’nin ‘LED’sel dönüşümüne’ talibiz” diyor.

Serkan Özkök

haber48 49

Yeni hedef: Güney AmerikaVestel 19. kez katıldığı, ABD’nin en büyük elektronik fuarı Consumer Electronics Show’da Türkiye’yi temsil etti ve en yeni teknolojilerini Las Vegas’ta tanıttı. Vestel, fuarda hem Güney Amerika hem Avrupa pazarından yeni müşterilerle bağlantı kurarak müşteri portföyüne yenilerini kattı.

Vestel, Las Vegas’ta düzenlenen Amerika kıtasının en

büyük tüketici elektroniği fuarı Consumer Electronics

Show’da (CES) en yeni elektronik ürünlerini ziyaret-

çilerin beğenisine sundu. CES’te Vestel’in Güney Amerika’ya

özel tasarladığı televizyonlar ilk kez görücüye çıkarken 3D

Smart LED TV, 3D TV ve diğer 2013 TV modelleri de sergilendi.

Vestel Şirketler Grubu İcra Kurulu Başkanı Turan Erdoğan,

2012 yılında elektronik ve beyaz eşyada 138 ülkeye 2,9 milyar

dolarlık ihracat gerçekleştirildiğini söyledi. Sektörde 13 yıldır

ihracat şampiyonu olduklarını hatırlatan Erdoğan “400 milyo-

na yakın nüfusuyla şimdi de Güney Amerika kıtasını odağımıza

aldık” dedi.

Rotada hızlı büyüyen ülkeler bulunuyor

Vestel’in hızlı büyüyen ülkelere yatırım yaparak pazarda pay

sahibi olmak ve ihracat haritasını genişletmek için çalıştı-

ğını ifade eden Erdoğan, başta Brezilya olmak üzere Güney

Amerika’nın tüm ülkelerinin hem ekonomi hem de ürün satışı

açısından en dinamik pazarlar arasında yer aldığını belirtti.

3 yılda 1 milyon tv

2012’de AR-GE ve altyapı çalışmalarını tamamlayıp Güney

Amerika’nın dijital yayın sistemini destekleyen elektronik ci-

hazların üretimine başlandığını belirten Erdoğan, Uruguay ve

Peru’da ilk satışların gerçekleştiğini açıkladı. Erdoğan “Önü-

müzdeki 3 yılda kıtaya 1 milyon televizyon satmayı amaçlıyo-

ruz. Hedef ülkelerimiz arasında başta 16 milyon televizyonluk

bir pazar büyüklüğüne sahip olan Brezilya olmak üzere Uru-

guay, Paraguay, Şili, Peru ve Kolombiya yer alıyor” ifadesine

yer verdi.

Düşük ve temiz enerji tüketimiyle bilinen LED aydınlat-

ma teknolojisini Türkiye’ye taşıyan Vestel LED Aydın-

latma, kötü aydınlatma tasarımı ve gereksiz ışık kul-

lanımına karşı alternatif duruşunu bir başka organizasyonda

daha sergiledi.

“Guerrilla Lighting İstanbul Vol 2” etkinliğinde aralarında aydın-

latma tasarımcılarının da olduğu altmış gönüllü ile birlikte Vestel

LED Aydınlatma, Tünel meydanındaki tarihi binalardan dördünü

büyük fenerler ve taşınabilir aydınlatma aygıtlarıyla ışığa boya-

dı. Bu etkinlikle, aydınlatma konusunda bir farkındalık yaratarak

doğru ışık ile enerji tasarrufu ve estetik görüntü elde edilebile-

ceğini vurgulayan Vestel LED Aydınlatma Genel Müdürü Serkan

Özkök, “Bu sayede ‘akıllı tasarlanmış ışığın’ gücü ve ışığın şehir

yaşamına kattığı konfor hakkında bir algı yaratmayı hedefledik”

dedi. Çok parlak ya da çok fazla miktarda ışığın iyi aydınlatma

anlamına gelmediğinin altını çizen Özkök, “Çok az enerji tüketen

Vestel LED aydınlatma ürünlerimizle ihtiyaç duyulan her yerde

konfordan ödün vermeden aydınlanmak mümkün” diyerek gele-

ceğim teknolojisi LED’in avantajlarına işaret etti.

Vestel LED ile aydınlık yarınlar Vestel LED Aydınlatma, Taksim Tünel’de düzenlenen “Guerrilla Lighting İstanbul Vol 2” adlı aydınlatma etkinliğine sponsor oldu.

5150 haber

Van’da eğitime Vestel desteğiVestel Kız Teknik ve Meslek Lisesi’nde eğitim başladı. Van depreminin ardından yeniden inşa edilerek Vestel Kız Teknik ve Meslek Lisesi adıyla eylül ayında eğitime başlanan lise 4 ay gibi kısa bir sürede tamamlandı.

Van’da yaşanan yıkıcı depremin ardından yardım sefer-

berliğine çıkan Türkiye, hayırseverlerin de desteğini

almaya devam ediyor. Deprem sonrası ağır hasarlı

olan ve yıkılan toplam 1.015 dersliğin yerine Milli Eğitim Ba-

kanlığı bütçesinden, hayırseverlerin de desteği ile 2013 yeni

derslik inşa edildi. Kazım Karabekir Caddesi üzerinde bulu-

nan ve depremde ağır hasar gören Kız Meslek Lisesi de Zorlu

Grubu tarafından yeniden inşa edildi.

Holding tarafından yeniden inşa edilen ve Vestel Kız Teknik

ve Meslek Lisesi adıyla 2012 yılının Eylül ayında eğitime açı-

lan lise, 4 ay gibi kısa bir sürede yapıldı. İçerisinde Çocuk Ge-

lişimi Eğitimi, El Sanatları Teknolojisi, Kuyumculuk Teknolo-

jileri, Bilişim Teknolojileri, Yiyecek İçecek Hizmetleri, Giyim

Üretim Teknolojileri alanları bulunan okul, Van’a nitelikli ara

eleman yetiştiriyor. Bünyesinde 1100 Öğrencisi olan okul,

modern mimarisi ve son teknoloji kullanılan donanımlarıyla

dikkat çekiyor.

Bilim ve teknolojiye tam destekMehmet Zorlu Vakfı’nın katkılarıyla hayata geçirilen Bursa Bilim ve Teknoloji Merkezi açıldı. Merkez, “Bilimin Serüvene Dönüştüğü Yer” sloganıyla tüm Türkiye’ye model olmayı da hedefliyor.

Bursa Büyükşehir Belediyesi ile Bilim Sanayi ve Tek-

noloji Bakanlığı işbirliği ve Mehmet Zorlu Vakfı’nın

katkılarıyla yapılan Bursa Bilim ve Teknoloji Merke-

zi; Bilim, Teknoloji ve Sanayi Bakanı Nihat Ergün ile Çalış-

ma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Faruk Çelik’in de katıldığı tö-

renle açıldı. Atatürk Kongre Kültür Merkezi’nde hazırlanan

2 bin 500 metrekarelik alanda ziyaretçilerini ağırlamaya

başladı.

Toplumda bilim ile ilgili algıyı güçlendirmek ve geleceğin bilim

adamlarını yetiştirmek için kurulan Bursa Bilim ve Teknoloji

Merkezi’nin asıl binası 12 bin metrekarelik inşaat alanı ve 3

bin 400 metrekarelik deney düzeneği alanıyla hizmet verecek.

Orbit modeli esas alınarak tasarlanan merkezin, 2013 yılında

hizmete açılması planlanıyor. Özellikle 6-14 yaş aralığındaki

çocukların çok fazla ilgisini çekmesi beklenen merkezde de-

ney düzeneklerinin yanı sıra simülasyon cihazları ve planetar-

yum da olacak. Açılışı yapılan Merinos Yerleşkesi yaklaşık 100

deney düzeneği ve 2 özel tasarım galerisiyle 2 bin 500 metre-

karelik alanda hizmet veriyor. Çocukların ilgi duydukları bilim

kulüplerine üye olabilecekleri merkezde seminer ve konferans

yapılabilecek, bilimsel şovların sergilenebileceği sahne alanı

da kullanıma hazır olacak.

Açılış sırasında bir konuşma yapan Bilim, Teknoloji ve Sanayi

Bakanı Nihat Ergün bu tür merkezleri kurmakta geciktiğimizi

ifade etti. Bakan Ergün, 2023 yılına kadar başta büyükşehir

belediyeleri olmak üzere 81 ilde bilim ve teknoloji merkezleri

kurmayı hedeflediklerini de belirtti.

Açılışta söz alan Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı Recep

Altepe ise, bu merkezin bir müze olmadığına işaret ederek

“Çocuklarımız okullarda aldıkları teorik eğitimi burada prati-

ğe dönüştürecek. Dokunarak, bizzat deneyin bir parçası ola-

rak öğrendiklerini uygulayacak.

Bu konuda başta Bilim, Teknoloji ve Sanayi Bakanlığımız,

TÜBİTAK, sponsorlarımız ve iş adamlarımızdan önemli des-

tekler aldık. Ben tüm sponsorlarımız adına Mehmet Zorlu

Vakfı Başkanı Zeki Zorlu’ya teşekkür ediyorum” dedi.

Şu anda 150 deney ünitesi bulunan merkezde bu sayının

240’a ulaşması için hummalı bir çalışma yapılıyor. Bakan-

lığın 40 milyon TL destek verdiği projeye Mehmet Zorlu

Vakfı’nın da katkıları devam edecek.

Bilim ve Teknoloji Merkezi’nin gelecek yıl nisan ayında TÜYAP

fuar alanı yanındaki yerinde hizmete girmesi hedefleniyor.

5352 Linens

Linens’ten eğitime destekLinens’in, “Perde Tasarımı ve Üretimi Sektör Eğitim Semineri” verdiği öğretmenler, Ankara Zübeyde Hanım Kız Teknik ve Meslek Lisesi ile Ankara Atatürk Kız Teknik ve Meslek Lisesi’nin meslek sınıflarında ders vermeye başladılar. Linens, eğitime verdiği destekle, sektörün gelişimine katkı sağlıyor.

Linens’in geçtiğimiz aylarda “Perde Tasarımı ve Üretimi

Sektör Eğitim Semineri” verdiği öğretmenlerimizden

ikisi Ankara Zübeyde Hanım Kız Teknik ve Meslek Lise-

si ile Ankara Atatürk Kız Teknik ve Meslek Lisesi’nin meslek

sınıflarında derslere girmeye başladı. Ankara, Bursa, Deniz-

li ve İstanbul gibi farklı illerde yer alan Kız Teknik Meslek

Liseleri’nden el sanatları teknolojisi ve tekstili konusunda

uzmanlaşmış 28 öğretmene eğitim veren Linens, gerçekleştir-

diği eğitim çalışmasıyla, sektörün ihtiyacı olan uzmanlaşmış

ara eleman açığının giderilmesine katkı sağlamayı amaçlıyor.

Geçtiğimiz aylarda düzenlenen iki haftalık eğitim seminerinin

ardından öğretmenlere, Zorlu Plaza’da düzenlenen törenle

sertifikaları takdim edilmişti.

MEB onaylı

Öğretmenler, ATO 38. Mefruşatçılar Komitesi tarafından, An-

kara Zübeyde Hanım Kız Teknik ve Meslek Lisesi ile Ankara

Atatürk Kız Teknik ve Meslek Lisesi’nde hayata geçirilen mes-

lek sınıflarında eğitim vermeye başladılar.

Meslek sınıflarının açılışı, ATO Başkanı Salih Bezci, komite

meclis üyeleri Süleyman Çağlayan, Ömer Taşdemir, Nurettin

Koca, okul müdürleri Necibe Mokan, Nazan Şener, Milli Eğitim

yetkilileri ve öğretmenlerin katılımlarıyla gerçekleştirildi.

Ev tekstili alışverişini keyfe dönüştüren Linens, kendi

adıyla ürettiği kozmetik ürün grubunu satışa sundu.

Yeni ürün gamı içerisinde oda kokusu, oda spreyi, el

losyonu, sıvı sabun, çamaşır spreyi ve kolonya ürünleri yer

alan Linens Kozmetik Grubu, evlere ferahlık sunuyor. Salon,

yatak odası, çocuk odası gibi evin farklı bölümlerinde kulla-

nılabilecek bu ürünler; yılbaşı, anneler günü, sevgililer günü

gibi özel günler için hediye alternatifleri olarak düşünülebilir.

Ürünlere mağazaların yanı sıra Linens online alışveriş sitesin-

den de ulaşabilirsiniz.

Eviniz hiç bu kadar güzel kokmamıştı

All Day koleksiyonu Linens mağazalarında

Tasarımın gücünü ve deneyimini modanın son trendle-

riyle birleştiren Linens, “All Day” koleksiyonunu satı-

şa sundu. Her zevke hitap eden günlük kullanım için

tasarlanmış olan “All Day” serisinde pastel tonların yanı sıra

geometrik ve çiçek desenler de oldukça ilgi çekiyor.

Evlere tazelik ve ferahlık katan “All Day” koleksiyonu, Joy,

Anya, Livia, Cecilia ve Serafina olmak üzere beş desenden

oluşuyor. “All Day” koleksiyonundaki tek ve çift kişilik nev-

resim takımları pratik kullanımıyla dikkat çekiyor.

5554 haber

Tekstil sanatı...

Zorlu Tekstil Grubu, Marmara Üniversitesi’yle işbirliği

kapsamında “I. Uluslararası İstanbul Tekstil Sanatı-

Tasarımı Sempozyumu”na destek verdi. 17-20 Ekim

tarihleri arasında Zorlu Tekstil Grubu sponsorluğunda ger-

çekleştirilen sempozyum, tasarım ve sanat alanlarında dü-

zenlenen workshop’ların ve sunumların yanı sıra defilelere

ve sergilere de ev sahipliği yaptı.

Tekstil ve tasarımın Türkiye’de gelişmesi yönünde gerçek-

leştirilen bu çalışma, iş dünyası ve akademi işbirliği açısın-

dan da büyük önem taşıyor. Sektörün geleceği olan genç-

lerin gelişimine katkı sağlamasının yanı sıra Zorlu Tekstil

Grubu’nun gençlerle iletişiminde de etkin rol oynuyor.

“Tekstilde Sanatsal Yaratıcılık”, “Tekstil Tasarımcısının Ça-

lışma Alanları”, “Tekstil Sanat ve Tasarımında Güncel Geliş-

meler” ve “Tekstilde Yaratıcı Bireyin Hakları” eğitimlerinin

yer aldığı sempozyumda, tekstil sektörüne dair birçok konu

farklı oturumlarda ele alındı. Sempozyum çerçevesinde dü-

zenlenen workshop’larla, katılımcıların gelişimine yönelik

çalışmalar gerçekleştirildi. Geleneksel hale getirilmesi he-

deflenen sempozyum, tekstil sektörünün gelişimi ve gelece-

ği açısından da büyük önem taşıyor.

Zorlu Tekstil Grubu sponsorluğunda, Marmara Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi Tekstil Bölümü’nün düzenlediği “I. Uluslararası İstanbul Tekstil Sanatı-Tasarımı Sempozyumu” 17-20 Ekim tarihleri arasında Sultanahmet Marmara Üniversitesi Rektörlük Binası’nda gerçekleştirildi.

Başarı hikayemizi paylaştıkBilgi ve İletişim Teknolojileri sektörünün en büyük etkinliği olarak anılan SAP FORUM, yaklaşık 5 bin kişinin katılımıyla İstanbul Kongre Merkezi’nde gerçekleştirildi. Bu yıl 17. kez gerçekleştirilen forumda “Müşteri Başarı Hikayeleri” bölümünün konuğu “Hazine ve Risk Yönetimi” projesiyle Zorlu Holding oldu.

Zorlu Holding Hazine Müdürlüğü ve Bilgi Teknolojileri Di-

rektörlüğü, ilk olarak Mart 2012 tarihinde temelleri atı-

lan SAP-TRM (Treasury and Risk Management-Hazine

ve Risk Yönetimi) projesiyle ilgili, Bilgi ve İletişim Teknolojileri

sektörünün en büyük etkinliği olarak anılan SAP FORUM’da

bir sunum gerçekleştirdi. İş dünyasından seçkin misafirlerin

ağırlandığı, yaklaşık 5 bin kişinin katılım gösterdiği SAP Fo-

rum 2012’nin “Müşteri Başarı Hikayeleri” bölümünde gerçek-

leştirilen sunum Zorlu Holding Hazine Uzmanı Müjdat Kaya ve

Zorlu Holding Finansal Süreçler Proje Müdürü Ebru Tecimer

Adalı tarafından yapıldı. Sunuma, ELC Proje ve İş Süreçleri Da-

nışmanı Levent Coşkuner destek verdi. SAP-TRM Projesi, Zor-

lu Grubu Mali İşler Koordinatörü Cem Köksal ve Zorlu Grubu

Bilgi Teknolojileri Direktörü Cihan Sarı sponsorluğunda Zorlu

Grubu’nun tüm şirketlerini kapsayan, grubun tüm finansal alt-

yapısını SAP üzerinde takip edebildiği ve Türkiye’de holding

bazında gerçekleştirilen ilk uygulama olma özelliğini taşıyor.

Tüm finansal işlemler SAP ile tek sistemde birleşti

Projeyle ilgili olarak SAP Forum dergisine görüşlerini aktaran

Ebru Tecimer Adalı, “Değişen ulusal ve uluslararası şartlara

uyumlu, şeffaf bir bilgi akışı yaratabilecek ve finansman bölüm-

lerimizin verimliliğini artırabilecek bir çözüme ihtiyacımız var-

dı. SAP ile grup şirketlerimizde ve Hazine Koordinatörlüğü’nde

yapılan tüm finansal işlemleri tek bir sistem altında birleştir-

dik, finansal verilere ve stratejik bazı raporlara günlük ulaşa-

bilir hale geldik” dedi.

Tecimer Adalı sözlerine şöyle devam etti: “Zorlu Holding

bünyesinde farklı grupların Finansal Yönetim Merkezleri ve

bunların tamamına hizmet veren Hazine Grubu bulunuyor.

Merkez Hazine, tüm şirketlere ait döviz ve faiz riskinden ko-

runma faaliyetlerini üstleniyor. Değişen ulusal ve uluslarara-

sı standartlara uyum sağlamaya, ayrıca tüm finansal operas-

yonların kayıt altına alındığı ve finansal işlemlerin otomatik

olarak muhasebeyle entegre edildiği bir yapıya ihtiyaç du-

yan Zorlu Holding, SAP iş ortağı ELC Strategy ile birlikte SAP

Hazine ve Risk Yönetimi çözümünü tüm Holding bünyesinde

uygulamaya başladı. Projeyle, Zorlu Grubu şirketlerinde ayrı

sistemlerde takip edilen Hazine ve Risk Yönetim verilerinin

merkezi bir sunucuda takip edilmesi, üst yönetimlerin ve fi-

nans yöneticilerinin entegre bir şekilde standart bilgiler elde

etmesi, operasyonel ve stratejik seviyede finansal yönetim

ihtiyaçlarının karşılanması hedeflendi. SAP TRM modülü kul-

lanılarak verimli, denetlenebilir, ölçümlenebilir, modern bir

finansal sistem altyapısı kurgulandı.”

Müjdat Kaya Ebru Tecimer Adalı

56 gezi

rinin kıyısında 400 milyona yakın kişi ikamet ediyor. İnsanlar

Ganj’da çamaşırlarını yıkıyor, suyunu ev işleri için kullanıyor.

Bu noktada Hepatit A, dizanteri, kolera ve tifo gibi kirli su kul-

lanımıyla ortaya çıkan hastalıkların yüzde 66 gibi bir orana

ulaşması kaçınılmaz oluyor. Aynı zamanda nehrin kenarına

sayısız fabrika kurulmuş. Fabrika atıkları ve evsel atıklar 2007

yılında Ganj Nehri’ni dünyanın en kirli beş nehrinden biri ha-

line getirmiş.

Su o kadar kirli ki, 1 cm derinliği görmek imkansız. Bu kirlilik

insanları olduğu kadar, suda yaşayan 140 çeşit balığın ve 90

çeşit amfibik canlının hayatını da tehdit ediyor. Nehrin temiz-

lenmesine yönelik The Ganga Action Plan ise teknik uzmanlı-

ğın yetersizliği, çevresel planlamanın olmayışı, Hint gelenek

ve inanışları ve dini otoritelerden görülmeyen destek nedeniy-

le başarısız olmuş durumda. Nehirde hala bir dereceye kadar

tarım yapılabiliyor. Bunu sağlayan ise Ganj Havzası’nın verimli

toprakları. Hindistan iş gücünün yüzde 52’si tarım sektöründe

çalışıyor. Tarım ürünleri arasında pirinç, şekerkamışı, merci-

mek, yağlı tohumlar, patates ve buğday var. Nehir bu kadar

kirli olmasına rağmen balıkçılık da yapılıyor. Hindistan balıkçı-

lıkta dünyanın en büyük üçüncü ülkesi.

Aşkın simgesi...

Konu Hindistan olduğunda söz edilmesi gereken bir yer var

ki turistik önemi en az Ganj Nehri’nin dini önemi kadar fazla.

Dünyanın sekizinci harikası olarak görülen Tac Mahal turistik

gezilerin baş tacı kabul ediliyor. Babür İmparatorluğunun 6.

hükümdarı Şah Cihan’ın, on dördüncü çocuğunu doğururken

vefat eden karısı Ercümend Banu Begüm (Mümtaz Mahal)

için yaptırılmış. Yapımına Mümtaz Mahal’in vefatından bir yıl

sonra, 1632’de başlanmış, inşası 1652’de bitmiş. “Aşk” için

dikilmiş en büyük anıt olarak kabul ediliyor. Agra şehrinde,

Yamuna Nehri’nin kıyısında bulunuyor. Türbe hakkında efsa-

neler çok yaygın olsa da en bilineni, türbede çalışan işçilerin

aynı türbeden bir tane daha yapamamaları amacıyla inşaat

bittikten sonra kollarının kesilmiş olması. İnsana çok ürkütü-

cü gelse de bir efsane olduğuna inanmak insanın içini rahat-

latıyor. Tac Mahal, 1983’ten beri UNESCO’nun Dünya Miras

Listesi’nde yer alıyor. Bugüne kadar 3 milyonu aşkın ziyaretçi

ağırlamış bu muhteşem türbenin duvarlarında Kuran’dan su-

reler de bulunuyor.

Her şeye rağmen zıtlıklar ülkesi Hindistan’dan etkilenmemek

çok zor. Köklü geçmişi, yapıları, doğası, insanları ve kültürüyle

Hindistan herkesin hayatında bir kez gidip görmesi gereken

bir yer. Yüzyıllar boyunca önemini yitirmeyecek bu tarih kokan

ülkenin fazlasıyla ilginizi çekeceği kesin.

Hindistan’ı tek bir kelimeyle anlatmak gerekseydi, bu

büyük ihtimalle “gizem” olurdu. Evet, gerçekten de

bu macera dolu deneyim bir gizem perdesini arala-

maya benziyor. Hindistan’ın olağanüstü derecedeki çeşitlili-

ğinden etkilenmemek pek kolay değil. Bu ülke ilham veriyor,

şaşırtıyor, dehşete düşürüyor, hayal gücünü ateşliyor ve ruhu

canlandırıyor. Dehşete düşme kısmını daha çok ülkeyi ilk kez

ziyaret edenler yaşıyor. Bunun nedeni insanı bürokrasisiyle

yorması, kötü hayat şartlarıyla yüz yüze getirmesi. Hissettir-

diği bütün bu duygular ise yolculuk biterken, unutulmaz birer

anıya dönüşüyor.

İnancın ülkesi

Batısında Umman Denizi, güneyinde Hint Okyanusu ve do-

ğusunda Bengal Körfezi’yle çevrili Hindistan, dünyanın en

kalabalık ikinci ülkesi. Yüzölçümü açısından da dünyanın en

büyük yedinci ülkesi. Aynı zamanda İndus Vadisi Uygarlığı’nın

kalbinde bulunuyor. Ülke Hinduizm, Budizm, Jainizm, Sihiz-

min gibi dünya dinlerinin doğum yeri ve Zerdüştlük, Yahudilik,

Hristiyanlık ve İslam dinlerine de yüzyıllardan beri ev sahipliği

yapıyor. İnsanlar mensup oldukları dinin geleneklerini sürdür-

mekte özgür. Hindistan’daki kültürel çeşitliliğin bu kadar fazla

olması, dinlerin birbirine karşı hoşgörülü olmasından kaynak-

lanıyor. Her biri ayrı ibadethanelere, özel günlere ve hatta

mutfaklara sahip. Hindistan’ı böylesine zenginleştiren ve bü-

tün dünyanın ilgisini çekmesini sağlayan nedenlerden biri bu.

Dinin, Hintlilerin yaşamında yeri çok büyük. Eğitimde, politi-

kada, yaşayış biçiminde, günlük işlerde kararların büyük ço-

ğunluğu din esas alınarak veriliyor ve bu kararlara büyük bir

özenle bağlı kalınıyor. Nüfusun yüzde 80’ini oluşturan Hindu-

lar içinse neredeyse bir ibadethane haline gelmiş bir yer var;

Ganj Nehri. Ganj, Hinduların en kutsal nehri sayılıyor. Ganj

Nehri’nde yıkanıyor, nehrin suyunu avuçlarına döküp ellerini

gökyüzüne kaldırarak atalarını ve tanrılarını anıyor, nehre çi-

çekler sunuyor, yakılmak üzere yağ dolu kaplar bırakıyor ve

sevdiklerinden biri öldüğünde onun küllerini yakıp nehre dö-

küyorlar. Bütün bunların yanında onlara göre nehir saf ve arın-

dırıcı. Hindu kültüründe akıp giden suyun, bütün kirleri alıp

götürdüğüne inanılıyor. Bu kir onlar için fiziksel olduğu kadar

manevi de. Ganj Nehri’nde yıkanan biri, süratli akan suya karşı

durup suyun bedeninden akıp gitmesine izin verirse, günahla-

rından arınmış sayılıyor.

Ganj Nehri, dini öneminin yanında Hintlilere ve ülke ekono-

misine çok önemli katkılarda bulunuyor. Ganj, dünyanın en

yoğun nüfusuna sahip havzası. Kilometrekare başına 390 kişi

düşüyor. Hindistan’ın 2 bin 525 kilometrelik bu en uzun neh-

57

Renklerin ülkesi...Uzaklarda bir yerlerde, binlerce yıllık bir tarihe, lezzetli bir mutfağa sahip, insanın ruhunu saran, sürprizlerle dolu bir ülke var; Hindistan... Renk, gizem, inanç, bolluk ve yokluğun harmanlandığı, “Anlatılmaz, yaşanır” denilebilecek ülkelerden biri.

Sıla SayarVestel Şirketler Grubu Kurumsal İletişim Müdürü

58

Türk iş dünyasının en kritik önemdeki STK temsilcileri ki bu ku-

ruluşlar aynı zamanda DEİK’in de kurucu kuruluşları konumun-

dalar, Türkiye’nin 2012 büyümesine yönelik eleştirilerini ciddi

boyutlarda dile getirdiler. İş dünyasının önde gelen temsilcilerinin en

önemli eleştirisi, bu yıl ilk defa Türk ekonomi yönetiminin büyüme ko-

nusunda reel sektörü yanıltmış olduğu yönünde.

Kalkınma Bakanlığı’nın 2013 Yılı Programı’nın 21. sayfasında, 2012 yı-

lının yüzde 4 olan hedef büyümesine net ihracatın katkısının 3 puan,

yatırımların büyümeye katkısının -0,9 puan ve tüketim harcamalarının

büyümeye katkısının ise 0,8 puan olarak programlandığı net olarak gö-

rülüyor. Oysa tüketim harcamalarının yıl sonundaki büyümeye katkısı

0,8 yerine -0,25 ile -0,3 puan arası şekillenecekmiş gibi gözüküyor.

Tüketim harcamalarındaki 1 puanlık sapma moralleri bozdu

Oysa tüketim harcamalarının 2010 yılı büyümesine katkısı yüzde 4,7,

2011 yılı büyümesine katkısı yüzde 6 olarak gerçekleşmişti. İş dünyası-

nın kritik önemdeki STK’larının üst düzey yöneticileri ve yönetim kuru-

lu üyeleri, iki noktayı eleştiriyorlar. Birincisi, 2010 yılının yüzde 9,2’lik

büyümesinin 4,7 puanı, yani yüzde 51,1’i tüketim harcamalarından

gelmişken, 2011 yılının yüzde 8,5’lik büyümesinin 6 puanı, yani yüzde

70,6’sı tüketim harcamalarından gelmişken, 2012 yılının baştan plan-

lanan yüzde 4’lük büyümesinin en az yüzde 25’i, yani 1 puanı tüketim

harcamalarından gelmeliydi.

Nitekim başta planlanan da yüzde 0,8. Yani, yüzde 4’lük büyümenin 0,8

puanı tüketim harcamalarından gelecekti. Ama şimdi 2 Nisan 2013’de

açıklanacak tüm 2012 yılı büyüme verileriyle ilgili ön tahminler, 2011

yılına göre, söz konusu tüketim harcamalarındaki reel değişimin yüzde

-0,5’leri bulacağını ve 2012 büyümesine katkının da 0,8 puan yerine,

-0,25 ile -0,3 düzeyinde gerçekleşeceğini gösteriyor.

Bu durumda, yatırım harcamalarının büyümeye katkısının da -0,9 ile

-1,2 puan arasında olacağını varsayarsak, 2012 yılı için yüzde 2,5 ile 2,8

arasında gelecek büyüme rakamının 3,8-3,9 puanı net ihracattan, -1,2

ile -1,5 puanı ise iç talepten gelecek. Reel sektör temsilcileri, “Bunun adı

“yumuşak iniş” değildir” diyorlar.

2013 yol haritası önemli

2011 yılında büyümeye katkısı 10 puan olarak gerçekleşen iç talebin,

2012 büyümesinde katkısı en azından 0 ile 0,5 arasında olmalıydı.

-1,5 puan olmamalıydı. Bu durumda, 2012’de yüzde 3’ün altında ka-

lacağı anlaşılan büyümeye 3,8-3,9 puan katkı sağlayacak olan net

ihracatın, 2013 yılı büyümesine katkısının 0 puana inmemesi gerekir.

Burada da bir kurgu hatası var. 2013 yılında küresel belirsizlikler ne

kadar zorlayıcı olsa da, Türkiye’nin net ihracatının büyümeye hiç bir

katkısı olmaması doğru bir programlama ve modelleme değil. Buna

karşılık, yüzde 4 olarak öngörülen 2013 büyümesinin 1,6 puanının

yatırım harcamalarından gelmesi hedefleniyor. Demek ki, 2012 yı-

lına göre, yatırım harcamalarının büyümeye katkısı 2,5 ile 2,8 puan

arasında pozitif bir dönüşüm yaşayacak. Tüketim harcamaları ise 2,4

puan bekleniyor ki, orada da yine 2,6 ile 2,7 puan arası bir sapma

olacak. Böyle bir iç talep sıçraması, 2013’de enflasyon ve cari açığı ne

yapar, birlikte göreceğiz.

Tedbir almazsak, 2013’ün ilk 6 ayı da heba olabilir

2012 yılının 3. çeyreği itibarıyla yüzde 2,57 düzeyinde olan sanayi üre-

tim artışına yönelik olarak, 3. çeyrek GSYH büyümesine yönelik kendi

nokta tahminim yüzde 2,17. Bu rakamın çıkabileceği en düşük değer

olarak tahminim ise yüzde 2,03’tü. Açıklanan veri, piyasanın yüzde 2,6

düzeyindeki beklenti ortalamasının 1 puan kadar altında kaldı.

Mevsim ve takvim etkisinden arındırılmış GSYH büyümesi ise yüzde 0,2.

Oysa, 2. çeyrekte yüzde 2,88 açıklanan ve dün yüzde 3’e revize edilen

2. çeyrek büyüme verisinin, mevsim ve takvim etkisinden arındırılmış

olanı yüzde 1,7 idi ve 1. çeyrekteki yüzde 0,1’lik gerilemeye göre umut

vermişti. Bu durumda, 4. çeyrekte de tablo çok değişik olmayacak gibi

gözüküyor. 3. çeyrekte sektörler arasında, reel olarak tek gerileme ya-

şayan toptan ve perakende ticarette de, inşaat sektöründe de keyifsizlik

had safhada. Yüzde 3,2 olan Ekonomi Yönetimi’nin 2012 yılı revize bü-

yüme beklentisinin gerçekleşmesi için, 4. çeyrekte Türk ekonomisinin

en az yüzde 4,8 büyümesi gerekiyordu.

Türk ihracatçısı büyümeyi kurtardı

İhracatın ekonomik büyümeye katkısı 2011 yılının ilk 3 çeyreğine

göre 2,5 kat yükseldi. İhracatın GSYH’deki payı 2,5 puana yakın art-

mış durumda. Küresel ekonomideki bunca belirsizlik ve Arap Baharı

Sendromu’na rağmen, Türk ihracatçısının mücadelesi 2012 yılının bü-

yümesini kurtarmış gözüküyor. Bu nedenle, Türk iş dünyasında, AK

Parti’ye yakın çevrelerde de, “yumuşak iniş” tedbirlerinin dozajı fazla

mı kaçtı, gibi kritik değerlendirmeler yapıldığı gözlenmekte.

Şimdi tedbir alırsak ancak mayısta etkisini hissettirir

Bu durumda, Ekonomi Yönetimi’nin, Merkez Bankası’nın, BDDK’nın ve

Maliye’nin, Ekonomi Bakanlığı’nın, “yumuşak iniş” tedbirlerinden, yeni

sürece geçişi ne ölçüde adımlarla ve ne tip tedbirlerle hızlandırması

gerekiyor? Bu konuda sürecin netleşmesi gerekiyor. İnşaat sektörün-

deki KDV belirsizliğinin bir an önce halledilmesi, Merkez Bankası’nın ve

BDDK’nın bankacılık sektörünün kredi hacmini etkileyen düzenlemeleri

ne ölçüde yumuşatacakları, iş dünyasının keyifsizliğini artıran yasal dü-

zenlemelerde rötuş yapılacak bir alan olup olmadığı, Ekonomi Yöneti-

mi’mizin gündemine acilen girmesi gereken konular olarak öne çıkıyor.

Kısacası, hem yeni Türk Ticaret Kanunu, hem yeni Basel II Bankacılık

Kuralları, hem yeni Çek Yasası, hepsi “yumuşak iniş”le aynı döneme

rast gelerek, sürecin Türk ekonomisi üzerindeki etkisini sertleştirmiş

gözüküyor.

Yasal düzenlemeler “yumuşak iniş”i sertleştirdi

Ekonomi Yönetimi’ne bildirmemiz gereken bir reel sektör tespiti var.

İş dünyası ve özellikle KOBİ’ler çok keyifsiz bir dönemden geçiyor. KO-

Bİ’lere ve Türkiye’nin dört bir yanında üretim mücadelesi veren reel sek-

töre 2012 yılı başında çizilen tablonun çok uzağındayız.

Ekonomi Yönetimi’nin küresel krizden kaynaklanan riskleri de göze-

terek uygulama kararı aldığı ‘yumuşak iniş’ süreci, beklenenden daha

sert etkilere sebep oldu. Reel sektör cephesi, 2012 yılı hedeflerinde altı

çizilen makro tablodan daha sert bir durgunluk içinde ve iç piyasa kırıl-

masından rahatsız. Şirketler açısından yurt içi ve yurt dışı seyahatlerde

temponun düştüğü ve Ekonomi Yönetimi’nden piyasayı ve reel sektö-

rü heyecanlandıracak yeni açılımların beklendiği bir sürecin içindeyiz.

Üçüncü çeyrek büyüme beklentisinin yüzde 2,2 ile 2,7 arasında gezin-

diği, dördüncü çeyrek büyümenin de bu beklentiden farklı bir perfor-

59

2012 yılı beklenenden sert geçti, 2013 yılı piyasaları yumuşatmalı Dış Ekonomik İlişkiler Kurulu’nun (DEİK) Olağan Genel Kurulu’nda, Türk iş dünyasının önemli temsilcileri bir aradaydı. 25. yılını kutlayan DEİK’in en önemli destekçisi ve kuruluşu konumundaki TOBB’un ve DEİK’in Yönetim Kurulu Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu ve DEİK İcra Kurulu Başkanı Yırcalı’dan, 2013’e yönelik çok önemli mesajlar dinledik.

mans göstermeyeceğinin vurgulandığı bir ortamda, 2013 yılına yönelik

beklentiler de bozuldu. Son bir aydır katıldığımız pek çok toplantıda,

bizlere 2013’ün ne kadar zor geçeceği soruluyor ve yorumlarda en az

2012 kadar zor ve keyifsiz geçmesinden, hatta iç piyasa açısından kriz

ölçüsünde daralma yaşanmasından endişe duyulduğu yönünde görüş-

ler dillendiriliyor.

Yasal düzenlemelerle ilgili keyifsizlik had safhada

Reel sektör Yeni Teşvik Sistemi ile “yumuşak iniş” tedbirlerinin aynı

döneme getirilmesini eleştiriyor ve Türk Ticaret Kanunu ve Çek Kanunu

gibi önemli düzenlemelerde yapılan değişikliklerin de “yumuşak iniş”in

etkilerini daha da sertleştirdiğinden şikayet ediyor. Üstelik Türk Ticaret

Kanunu’nda beklenen ek değişiklikler, reel sektörün ifadesiyle, kendile-

rini şaşırtacak şekilde bir türlü meclis gündemine gelmiyor.

Çekte, bankaların sorumluluğunu artıracak, çeki kabul edilen firmanın

güvenilirliğini test edecek yeni sistemler, yeni uygulamalar henüz hayat

bulmadı. Kaldı ki, “yumuşak iniş” olarak tanımlanan tedbirlerin bekle-

nenden sert etkileriyle hayli durgunlaşan iç piyasada, dönen çeklerden

mağduriyetin de ciddi oranda arttığı vurgulanıyor.

Mikro tedbir talepleri artıyor

Şirketlerin, KOBİ’lerin önemli bir bölümü, akaryakıt kaçakçılığı ve ben-

zeri nedenlerle gümrüklerde artan tedbirler nedeniyle, Habur gibi sınır

kapılarından Irak’a geçen ve geri dönen kamyonların ve tırların yolculuk

sürelerinin 30-35 güne çıktığını ve bu nedenle yeni ihracat siparişlerini

ve teslimlerini kaçırmaya başladıklarını vurguluyor.

Ayrıca firmalar mallarını göndermekte vagon bulamadıklarının, boş

vagonları diğer bölgelere aktarmanın zaman aldığının altını çiziyorlar.

Görünen o ki, her sabah yeni bir üretime, her sabah taze bir mücadele-

ye başlayan reel sektör cephesinde, motivasyon kaybı var ve Ekonomi

Yönetimi’nden, hükümetten heyecanlandırıcı ve hareketlendirici, 2013

için umut verici mesajlar bekleniyor. Aksi durumda, Ekonomi Yönetimi,

piyasayı hareketlendirme kararı almış olsa da, bu motivasyonsuzlukla

mayıs başında ancak canlanma görürüz.

2013’de “Diyet” ve “Balta” netlik kazanmalı

2012 yılını tamamlarken, Avrupalı ve Amerikalı iktisatçıların ve ekono-

mik araştırma merkezlerinin uzmanlarının giderek daha yüksek sesle

dillendirdikleri konu, “net bir diyet ödenmeden” bu krizin bitmeyece-

ğini işaret ediyor. Krizin getirdiği belirsizlik, gerginlik ve korkuları çok

iyi kullanan ve tüketicileri terörize edebilen, banka, şirket ve ülkeler, bu

krizde kritik önemdeki rollerine rağmen, bir bedel, bir diyet ödemeden,

krizi atlatmanın gayreti içindeler.

Siyasi liderler ise, The Economist Dergisi’nin iki haftalık özel noel ve

yılbaşı sayısındaki karikatür kapakta betimlendiği gibi, “cehennem”in

sınırlarında veya bizzat içinde dolanıyorlar. Bankacılar da cehennemde-

ki yerlerini almış durumda. Küresel krizin sorumluluğunu taşımalarına

rağmen, şu ana kadar hiç ceza görmemiş finans sektörü yöneticileri ve

krizde ciddi rolü olan özel sektör ve kamu temsilcilerinin cezalandırıl-

maları adına kendilerinden beklenen adımı atamayan, çözüm üreteme-

yen siyasi liderler, ciddi bir saygınlık ve inandırıcılık kaybı yaşıyor.

Maliye politikaları iflas etmiş durumda

Yüksek gelir grubundan vergi yoluyla toplanabilecek kaynağı, çeşitli

vergi kolaylıklarıyla toplamayıp, vergi iadeleri ile yüksek servet sahibi

kesimlere yeni vergi avantajları sunan siyasi liderler, karikatürlerde

“ruhlarını şeytana satmış” kimlikler olarak betimlenmekte. ABD’nin

mali uçurum riski ve Euro Bölgesi ülkelerinin bütçe açığı ve kamu borç

stoku oranları nedeniyle, politikacıların ne maliye politikası bacağında

gidebilecekleri yer, ne de atabilecekleri herhangi bir adım kalmış du-

rumda.

Bu nedenle mucizevi çözümler, küresel krize yönelik “bitmek tükenmek

bilmeyen” destek paketleri, parasal genişleme paketleri sunmakta olan

merkez bankalarından bekleniyor. Oysa genişletici maliye politikası

tedbirleri ve etkinliği güçlendirilmesi gereken para politikası tedbirleri,

maliye politikası bacağının eksik kalması nedeniyle “topallıyor”. Siyasi

liderler “kol kesmeden”, küresel krizin suçlusu konumundaki kurum-

lara “diyet” ödettirmeden, “balta” tanımlanmadan ve siyasi liderler o

baltayla gereken budamayı yapmadan, küresel kriz sadece faz değiş-

tirmeyi sürdürecek.

Sürdürülebilir büyüme için “diyet” ödenmeli

Küresel krizin sona erdirilmesi ve gelişmiş ekonomilerde kalıcı topar-

lanmanın başlaması, sürdürülebilir büyüme sürecini oluşturmadan

mümkün gözükmüyor. Bu sürece geçiş de, “diyet” ödemeden oldukça

zor. Örneğin, başta Alman uzmanlar olmak üzere, Euro Bölgesi ekono-

mistleri, 2013’te kurtarma operasyonlarının artmasından ve ekonomi-

deki öz sorumluluk bilincinin erozyona uğramasından endişe ettiklerini

belirtiyorlar.

Uzmanlar, Almanya’nın Euro Bölgesi’ndeki kriz karşısında metanet gös-

termesinin, ortak bankacılık izleme sisteminin aceleye getirilmemesini

sağlamasının ve konsolidasyon ile yapısal reform şartı koşmadan kefa-

let risklerinin üstlenilmemesine diretmesinin kritik önemde olduğunu

vurgulamaktalar. Ekonomistler, sınırsız kurtarma paketlerinin felake-

te yol açabileceği ve kefalet ortaklığının uzun vadede yol açabileceği

olumsuz sonuçlara da dikkat çekiyorlar.

“W” olmadı, “Testere” verelim

Küresel krizin, etkisini kaybetmesi ve sona yaklaşması bir yana, farklı

boyutlarda şiddetlenerek, faz değiştirdiği bir sürecin içinden geçiyoruz.

Küresel ekonominin aktörler, uluslararası finans sistemi, reel sektör ve

hane halkı, sanki uzaya kurulmuş bir tribün olsa, Atlantik’in iki yakası

arasında oynanan bir tenis maçını izliyorlar. ABD tarafı ve Euro Bölgesi

tarafı. Bir Euro Bölgesi’nde “Yunanistan Euro’dan çıkarılıyor mu, İtalya

iflas mı ediyor?” tartışmaları, bir ABD tarafında “Mali Uçurum” tartış-

maları…

Tüm bu türbülansın ortasında, kapitalist sistemin vazgeçilmezi konu-

mundaki “etik”, yani ahlaki temellere inmiş ve inmekte olan “balyoz

darbeleri” görmezlikten gelinmekte. Dünyanın önde gelen ekonomile-

rinin siyasi liderleri, devlet kurumları, uluslararası ekonomik ve siyasi

kurumlar, 3 trilyon doların üzerinde zarara ve 26 milyon insanın işini

kaybetmesine sebep olan krizin suçlularını mahkeme önüne çıkarma-

dan, ağır para ve hapis cezalarıyla cezalandırmadan, bu küresel krizin

“negatif girdabı” bitmeyecek.

Ahlaki çöküntü en büyük tehlike

Birleşmiş Milletler’den başlayarak, son 15 yıldır gittikçe artan tempoda,

ayyuka çıkan bir yolsuzluk ve skandallar patlaması yaşanıyor. Rüşvet,

adam kayırma, uluslararası kurumların kendi çalışanları tarafından do-

landırılması…

Skandallar saymakla bitmez. Özel hayatlara yönelik skandallar yanla-

rında basit kalır. Kapitalist sistemin inşasını gerçekleştirmiş ve “dürüst-

lük” ve “asla yalan söyleme” kurgusu üzerine kurulmuş Anglo-Sakson

yapı tel tel dökülüyor.

Bu seçkin ülkelerin hane halkı, bankacılık sisteminde, Birleşmiş

Milletler’de, IMF’de, Dünya Bankası’nda ve OECD’deki skandalları gör-

dükçe, küresel ekonomik sistemin tamamına duyulan güven ve adalet

duygusu ayaklar altında.

“Rüşvet”in, yalancılık ve dolandırıcılığın en büyük suç sayıldığı bu seç-

kin ülkelerde, son 5 yıldır eleştirilen gelişmekte olan ekonomilerdeki

benzer suçların adeta “sütten çıkmış ak kaşık” kalacağı büyük skandal-

lar ardı ardına ortaya saçılıyor. Dünyaca tanınmış şirketlerin ticari ahla-

ka uymayan davranışları manşetlerden inmiyor.

2020’ye kadar zayıf bir büyüme trendi

Küresel ekonomik sisteme duyulan güvenin yeniden tesisi adına,

umutların giderek tükendiği, işsizlik riskinin giderilemediği bir ortam-

da, hane halklarının artan endişesi ve küresel tüketim harcamaların-

daki dalgalanma, önümüzdeki 8 yıl boyunca, bir testerenin dişleri gibi,

yüzde 2 ile 4 arası salınacak bir küresel büyüme senaryosuna işaret

ediyor.

Her ne kadar IMF ve OECD yüzde 3’e yakın bir dünya ekonomik büyü-

mesi öngörse de, Birleşmiş Milletler 2013 yılı için yüzde 2,4 büyüme-

den söz ediyor. Üstelik 1 Ocak’a kadar ABD Yönetimi ve Kongre, mali

uçurumda anlaşamaz ise, bu krizden ötürü küresel büyümeye 0,4, ABD

ekonomisine 1 puan daha negatif etki gelecek. Küresel liderlerin silkine-

rek, G-20’de tüm bu mali ve ekonomik sistemi, ahlaki kurallarıyla bir an

önce gözden geçirmesi gerekiyor.

köşe yazısı/prof. dr. kerem alkin

60 Mehmet Zorlu Vakfı

Türkiye’nin dört bir yanında tiyatroya gitmeyen çocuğun

kalmaması ve çocukların sanatla küçük yaşlarda tanış-

ması için kurulan Zorlu Çocuk Tiyatrosu, 2003’ten beri

en sevilen çocuk oyunlarını yüzlerce kez sergileyerek çocukları

tiyatroyla tanıştırdı. Zorlu Çocuk Tiyatrosu ve gösteri yapılan

okulların da desteğiyle her alınan bir tiyatro bileti, Anadolu’daki

bir başka çocuğa ücretsiz tiyatro bileti sağlıyor.

Zorlu Çocuk Tiyatrosu’nun etkinlik ve projeleri hakkında Davra-

nış Bilimleri Enstitüsü (DBE) Çocuk ve Genç Bölümü’nden Uz-

man Klinik Psikolog Cemre Soysal’dan görüşlerini aldık. İşbirliği

yapılan okullardaki eğitim uzmanlarına düşüncelerini sorduk.

61

“Zorlu Çocuk Tiyatrosu’nun ‘Kurbağa Prens’ adlı oyunu öğrencilerimize tiyatro

sevgisini vermesi ve tiyatro sanatını tanıtması açısından çok kaliteli bir çocuk oyu-

nuydu. Dostluk ve sevgi değerlerinin, kötülüklere karşı gösterdiği başarıyı anlatan

oyun; insani değerleri tanımaları açısından da önemliydi.

Öğrencilerimiz oyunu çok beğendiklerini belirttiler. Zaten kitabı da önceden oku-

dukları için bu iki aşamalı proje birbirini tamamlamış oldu.

Bir sosyal sorumluluk çalışması olan bu projenin önemli katkıları olduğunu düşü-

nüyorum. Eğitimde olduğu gibi sanatta da öğrencilere fırsat eşitliği sağlanmalı.

Bunun gibi sanat etkinlikleriyle Anadolu’daki öğrenciler tiyatro sanatını tanıya-

caklar.”

“Sanatta fırsat eşitliği sağlanmalı”

Sosyal Etkinlikler ve Toplum Hizmeti Koordinatörü ve Müzik

Zümresi Başkanı Mualla Çolak/TED İstanbul Koleji

“Zorlu Çocuk Tiyatrosu’nu üç senedir “Tiyatro Haftası” etkinliklerimize dahil ediyo-

ruz. Oyunların öğrencilerimizin sanata olan duyarlılıklarını artırdığını ve tiyatroya karşı

olumlu tutum geliştirmelerini sağladığını düşünüyoruz. Oyunların dekor, kostüm ve

müzikleri, konuları çocukların anlam evrenine uygun. Seçilen masallar onların gülme-

sine, heyecanlanmasına, düş kurmasına, düşünmesine olanak sağlıyor. Oyunlarla ço-

cukta bırakılmak istenen etki, kaynağını insana, doğaya, yaşama ilişkin bir sevgiden

alıyor. Bugüne kadar seyrettiğimiz oyunlarda öğrencilerimiz salondan mutlu ayrıldılar.

Velilerimiz de bizim gibi çocukların okulda geçirdikleri zamanın kalitesinin önemini bi-

liyorlar. Zorlu Çocuk Tiyatrosu’nun Kelime Yayınları işbirliği ile yaptığı bu proje sanat

eğitimi adına önemli çünkü çocuklar hem tiyatro, hem de edebiyatla buluşuyor. Öğ-

rencilerimizin hiç tanımadıkları ve tanımayacakları yaşıtları için bir kitap alarak onlara

destek oldukları düşüncesi, onlarda ‘öteki’ ye karşı farkındalık yaratıyor.”

“Sanat eğitimi adına büyük önem taşıyor”

Yaratıcı Drama Öğretmeni Hafize Güner

Terakki Vakfı Okulları Özel Şişli Terakki İlkokulu

“Çocuklar çok küçük yaştan itibaren farklı uyaranlar sayesin-

de dünyayı algılamaya başlıyorlar. Uyaran çokluğu çocuğun

zihinsel gelişimini olumlu yönde etkiliyor. Bu nedenle çocu-

ğun algılarının gelişmesi beş duyuya hitap eden etkinlikleri

ne kadar çok yaptığına bağlıdır. Tiyatro da birçok açıdan

çocuğun zihinsel gelişimini olumlu etkiler; çünkü her şey-

den önce üç boyutludur ve gerçek bir sahne vardır önünde.

Tiyatro, gerçek hayatın bir kesitini sunar ve çift yönlüdür. Ço-

cuklar oyunun içine girme şansını yakaladıkları için etkileşim

artar. Tek başına yapılan bir etkinlik olmadığından çocuğa

sosyalleşme imkanı sağlar. Tiyatronun bir çocuğa kattığı en

önemli beceri, sanatı takip edebilme becerisidir. Özellikle

çocuk tiyatrolarının öğeleri çocuk psikolojisine uygun oldu-

ğundan çocuklar iyi vakit geçirmenin keyfini yaşarlar. Ayrıca

tiyatro çocukların duyguları tanımasını, başka rollere girme-

sini sağlarken empati kurabilme becerisini de geliştirir. Tüm

alışkanlıklarımız tekrar eden davranışlarımızın sonucudur. O

nedenle çocukların düzenli bir tiyatro takipçisi olabilmeleri

için öncelikle onlara bu olanakların sunuluyor olması önemli-

dir. Çocuklar ne kadar sıklıkla tiyatroya gitme imkanı bulursa

o kadar çabuk bu alışkanlığı kazanırlar. Elbette bu alışkanlık

ebeveynlerin tutumlarından da etkilenir. Zorlu Çocuk Tiyatro-

su ülkemizdeki fırsat eşitsizliğini bir nebze de olsa azaltmaya

çalışan çabalardan biri olması adına önemlidir.”

“Tiyatro gerçek hayatın bir kesitidir”

Uzman Klinik Psikolog Cemre Soysal/DBE

“Zorlu Çocuk Tiyatrosu’nun gerçekleştirdiği etkinlik hem kültürel hem de eğitsel anlam-

da çocukların gelişmelerini ve aynı zamanda mutlu olmalarını sağladı. Bu tip etkinlikler

çok faydalıdır, zira öğrencilerimizin akademik durumunun yanı sıra, aktif hayatta yer

almaları ve kültürlerini geliştirmeleri de bir o kadar önemli. Zorlu Çocuk Tiyatrosu’nun

farklı gösterilerini okulumuzda belirli aralıklarla gerçekleştirmeyi arzu ediyoruz. Öğ-

rencilerimiz; özellikle oyunun “interaktif” olmasından çok memnun kaldıklarını, onları

güldürdüğünü ve önemli mesajlar aldıklarını ifade ettiler. Tiyatro’nun aynı zamanda bir

sosyal sorumluluk projesine imza atması, karar verme aşamasında oldukça önemli bir

rol oynadı. Bu etkinliği okulumuzda düzenleyerek, aynı zamanda Anadolu’daki çocuk-

ların kültürel ve eğitsel bağlamda gelişmelerine ve de mutlu olmalarına katkıda bulun-

mak bizi çok sevindirdi. Böyle bir projeyi başarıyla gerçekleştirdiğiniz ve okulumuza da

gelmeyi kabul ettiğiniz için teşekkür ederiz.”

“İnteraktif oyunlar sosyalleştiriyor”

Ortaokul ve Sosyal Etkinliklerden Sorumlu Müdür Yardımcısı Tatiana Şanlıoğlu/

İstanbul Akademi Koleji

“Kediler ve Fareler Mutfağı” oyununu seyretmeden önce drama öğretmenimizin ver-

diği ödevle bu oyun öğrencilerimiz tarafından incelendi ve tartışıldı. Öğrencilerimizin

Zorlu Çocuk Tiyatrosu gibi profesyonel bir ekiple buluşmaları, kostüm, roller, sahne

düzeni, dekor vs. görmeleri açısından da yararlı oldu. Yılda iki kez muhakkak fark-

lı oyunlarla okulumuzda Zorlu Çocuk Tiyatrosu’nu görmek istiyoruz. Öğrencilerimi-

zin klasikleşmiş çocuk hikâyelerini sahnede görmeleri hikâyelerin akılda kalıcılığı-

nı artırıyor. Öğrencilerimiz çok renkli, öğretici, eğlendirici bir oyun izlediler. Veliler

de onları bu kadar iyi oyun ve oyuncularla okul çatısı altında buluşturduğumuz için

memnunlar. Anadolu’da tiyatroya hiç gitmemiş öğrenciler için, özel okullarda okuyan

diğer öğrencilerin sorumluluk hissederek bir görev üstlenmesi açısından Mehmet

Zorlu Vakfı’na ait bu sosyal sorumluluk projesinin çok anlamlı ve başarılı olduğunu

düşünüyorum.”

“Zorlu Çocuk Tiyatrosu’nu görmek istiyoruz”

Kütüphane Sorumlusu Şule Yılmaz

Kemerburgaz Doğa Koleji

Çocukları sanatla buluşturuyoruzTürkiye’nin farklı bölgelerindeki çocukları tiyatro ile tanıştırmak amacıyla yola çıkan Zorlu Çocuk Tiyatrosu, 2003’ten bu yana Türkiye’nin dört bir yanından yaklaşık 500 bin çocuğu tiyatroyla buluşturdu. Tiyatro, 2012-2013 sezonunda 10. yılını kutluyor.

“Tiyatroyu tek olarak değil kitapla bir bütün olarak ele al-

dığımızda katkısı çok büyük. Tiyatro sahnelenene kadar,

çocuklar yaşlarına göre çeşitli etkinlikler yapıyorlar. Yaratıcı

okuma, yazma, Almanca, İngilizce, seramik, resim, müzik,

dans gibi birçok disiplin bir arada çalışıyor. Tiyatro tüm bu

etkinlikler sürecini taçlandıran bir çalışma oluyor. Biz gös-

terileri 1, 2, 3 ve 4. sınıflarımızın tümüne izletiyoruz. Hem

okumayı hem tiyatro izlemeyi teşvik eden bir çalışma oluyor,

okuma oranımızı artıyor. Öğrencilerimiz ve velileri gösteri-

lerden gayet memnunlar. Çocuk oyunlarının en titiz hazırlan-

mışları Zorlu Çocuk Tiyatrosu tarafından sergileniyor. Gös-

terileri öğretmenler de çok beğeniyor ve zevkle izliyorlar.”

“Çocukların gelişimine katkısı çok büyük”

Betül Karadağ / 1. Sınıf Zümre Başkanı

Dilek Özhan / 2. Sınıf Zümre Başkanı

Ayşın Şen / Kütüphane Sorumlusu

Özel Alev Okulları

Zorlu Çocuk Tiyatrosu’na uluslararası ödülZorlu Çocuk Tiyatrosu’nun sahneye koyduğu “Çirkin Ördek Yavrusu Müzikali”, 19-23 Kasım tarihleri arasında Romanya Kültür Bakanlığı’nın desteğiyle gerçekleşen, 20.Uluslararası Gulliver Animasyon Tiyatro Festivali’nde “En İyi Performans” ödülünü almayı başardı.

Bu yıl 10. yaşını kutlayan Zorlu Çocuk Tiyatrosu, 5 farklı

ülkeden 13 farklı tiyatro topluluğunun katıldığı festi-

valde Çirkin Ördek Yavrusu Müzikali’ni Romanya’daki

çocuklarla buluştururken aynı zamanda “En İyi Performans”

ödülünü alarak dikkatleri üzerine çekti. Festivale katılım

diplomasına da layık görülen müzikal, Andersen’in “Çirkin

Ördek” masalından yola çıkılarak Prof. Dr. Hasan Erkek’in

kaleminden yazılmış ve Prof. Dr. Nurhan Karadağ tarafından

yönetilmiştir.

Mehmet Zorlu Vakfı’nın “sosyal sorumluluk projesi” olan “Çir-

kin Ördek Yavrusu Müzikali”, XII. Direklerarası Seyirci Ödül-

leri kapsamında, müzisyen kategorisinde Yrd. Doç. Dr. Nedim

Yıldız’a, yazar kategorisinde Prof. Dr. Hasan Erkek’e ve özel

ödül kategorisinde Zorlu Çocuk Tiyatrosu’na ödül getirmiş bu-

lunuyor. Çirkin Ördek Yavrusu Müzikali, tiyatro sezonu boyun-

ca, her on beş günde bir, hafta sonları, saat 15.00’de Kenter

Tiyatrosu’nda sahnelenmeye devam edecek.

Mehmet Zorlu Vakfı62 63

Karbondioksit etkisini sıfırladıkZorlu Tekstil Grubu’nun, 2010 yılından bu yana bir sosyal sorumluluk çalışması olarak sürdürdüğü “Ülkem İçin Hatıra Ormanı” ağaçlandırma projesi kapsamında toplam 86 bin fidan dikildi. Zorlu Tekstil Ormanı, Lüleburgaz’daki üretim tesisinin karbondioksit salınımının yarattığı etkiyi de ortadan kaldırdı.

Zorlu Tekstil Grubu’nun 2010 yılından bu yana bir sosyal

sorumluluk çalışması olarak sürdürdüğü “Ülkem İçin

Hatıra Ormanı” ağaçlandırma projesi kapsamında diki-

len fidan sayısı 86 bine ulaştı. Türkiye’nin en önemli sorunla-

rından biri olan ormansızlaşma ve çölleşme tehlikesinin yanı

sıra hava kalitesinin düşmesinin de önüne geçmeyi hedefle-

yen ağaçlandırma projesi, 3. fidan dikim çalışmalarıyla devam

etti. Zorlu Tekstil Grubu’nun 2010 yılından bu yana sürdür-

düğü “Ülkem İçin Ormanı” ağaçlandırma projesi kapsamında

2012’nin Kasım ayında Asılbeyli köyünde 18 hektarlık alana 30

bin adet sedir ve karaçam dikimi gerçekleştirildi. Dikilen 30

bin yeni fidanla birlikte toplamda 86 bin fidana ulaşmış oldu.

Mehmet Zorlu Vakfı’nın da desteği ile 2010 yılında temeli

atılan, Zorlu Tekstil Grubu tarafından hayata geçirilen sosyal

sorumluluk projesi kapsamında Lüleburgaz bölgesinde, mer-

kez ilçe Deveçatı ve Lüleburgaz ilçesi Çeşmekolu köylerinde

24 bin sedir ve karaçam fidanlarının dikimi; ardından Lülebur-

gaz Osmancık mevkiindeki 15 hektarlık alanda 32 bin sedir ve

karaçam dikimi gerçekleştirildi. Grubun sosyal sorumluluk

projeleri kapsamında şu ana kadar gerçekleştirilen ağaçlan-

dırma çalışmaları, Lüleburgaz’daki Zorlu Tekstil Fabrikası’nın

karbondioksit salınımının yarattığı etkinin tam olarak ortadan

kaldırılmasını da sağladı.

haber64 65

Vestel çalışanlarından Gürkan Coşkun ve Kaan Kıncı, geç-

tiğimiz günlerde Güney Ege kıyılarında tam 300 kilomet-

re pedal basarak bölgedeki Vestel bayilerine ve vatan-

daşlara Vestel LED Aydınlatma ürünlerini ve LED teknolojisinin

avantajlarını anlattı.

7 gün süren gezi boyunca Vestel LED Aydınlatma bayrağı; Bod-

rum, Marmaris, Dalaman ve Fethiye caddelerinde boy gösterdi.

Vestel bayileri dışında, verdikleri kısa molalarda ve karayolunda

seyir halindeyken bile vatandaşların yoğun ilgisiyle karşılaşan

ekip, sık sık durarak merak eden herkese Vestel LED Aydınlatma

ürünlerini anlattı.

“Vestel LED Aydınlatma ile Çevre Dostu Türkiye Turu” projesinin

ilk etabı olarak, uzun süren turizm sezonu boyunca yerli yabancı

milyonlarca turisti ağırlayan sahil kentlerimizin yer aldığı Muğ-

la kıyıları seçildi. Bodrum’dan başlayan yolculuk; Milas, Muğla,

Marmaris, Köyceğiz, Dalaman rotasını izleyerek Fethiye’de son

buldu.

Aydınlatma sektöründe yeni olmasına rağmen, kısa sürede sek-

törün önde gelen firmalarından büyük ilgi gören Vestel LED,

yürüttüğü Ar-Ge çalışmaları ve teknoloji yatırımlarına paralel

olarak marka bilinirliğini ve pazar payını artırmak amacıyla dü-

zenlediği özel aktiviteleri 2013 yılında çoğaltmayı planlıyor.

Markanın pazarlama uzmanları, farklı etkinliklerle isimlerini

duyurmak için yaratıcı fikirleri proje dönüştürüyor. Son olarak

İstanbul’da 2’ncisi düzenlenen “Gerilla Aydınlatma” etkinliğine

sponsor olan Vestel LED, ses getiren bu sıra dışı etkinlikten son-

ra yüzünü Türkiye’nin diğer büyük kentlerine çevirmek amacıyla

yine farklı bir proje geliştirdi.

Enerji tasarrufu ve LED teknolojisi, belki de dünyada ilk kez; kas

gücüyle çalışan ve sıfır karbon salımıyla çevreci bir araç olan bi-

sikletle anlatılacak.

Hedefimiz piyasaya yön veren ana oyunculardan biri olmak

Projeyle ilgili bilgiyi, Vestel LED Aydınlatma Genel Müdürü Ser-

kan Özkök’ten aldık. Özkök, ”Vestel LED olarak ana hedefleri-

mizden biri Türkiye’de aydınlatma için harcanan enerjiyi yüzde

80 azaltmak. Ayrıca; önce yakın coğrafyada, ardından Avrupa’da

sektörün öncü aktörlerinden biri olup aydınlatmadan söz sahibi

bir marka olmayı amaçlıyoruz. Kendi ülkemizde pazar payımızı

arttırırken, Vestel LED markasını küresel bir marka olma yolunda

bu topraklardan dünyaya tanıtmak istiyoruz.

Vestel LED’i enerji sarfiyatının, aydınlatmanın olduğu her or-

tamda, her mecrada tanıtmak için farklı etkinlikler tasarlıyoruz.

LED teknolojisi, aydınlatmada büyük ölçüde tasarruf sağlarken,

karbon salımının yüzde 80’e varan oranda daha düşük olması

nedeniyle aynı zamanda çevre dostu bir teknoloji. Biz de Vestel

LED’i Türkiye’de anlatmaya çevreci bir araçla başlayalım istedik.

‘Vestel LED Aydınlatma ile Çevre Dostu Türkiye Turu’ projesin-

de bisikleti kullanma amacımız bu. Bisiklet dünyanın en çevreci

ulaşım aracı. Karbon salımı sıfır, evinizin içine kadar girebilen bir

araç, kullanırken enerji tasarrufu önemli. Yani Vestel LED Aydın-

latma ürünleriye pek çok ortak noktası olan bir ulaşım aracı.

Turizm bölgelerinden başlamak üzere büyük kentler, çevre dos-

tu kent yönetimini benimsemiş yerel yönetimler ve dış mekan

aydınlatmasında tasarrufu amaçlayan tüm konut ve sanayi yer-

leşimlerini dolaşarak Vestel LED Aydınlatma çözümlerini anlat-

mayı planlıyoruz” dedi.

Yeni projeler

Yeni ve yaratıcı projelerden de söz eden Özkök, “2013’te bisik-

letin yanına yine çevre dostu ulaşım aracı olan yelkenli deniz

araçlarını ekleyebiliriz. Pazarlama ekibimiz, öncelikle farklı he-

def kitlelere yönelik kaliteli ve verimli LED aydınlatmanın nasıl

olması gerektiğini ve Vestel LED aydınlatma çözümlerini anlatan

özel iletişim programları üzerinde çalışıyor. Ayrıca herkesin bil-

diği, tanıdığı eserleri aydınlatarak; hem doğru aydınlatmanın na-

sıl yapılması gerektiğini hem de aydınlatmada LED kullanmanın

enerji tasarrufuna olan etkisini uygulamalı bir biçimde göstere-

cek bazı özel etkinlikler gerçekleştirebiliriz.

Ayrıca sosyal sorumluluk projeleriyle ilköğretim çağındaki gele-

cek nesillerin enerji tasarrufunu eğlenerek öğrenmelerini sağla-

yacağız. Lisans eğitim programlarında Vestel LED Aydınlatma ile

ilgili üretimden pazarlamaya farklı çalışmaların öğrencilerin dö-

nem projeleri olarak yer almasını hedefliyoruz. Bu konuda bazı

çalışmalar başlattık.

Vestel LED Aydınlatma olarak, trendler ve standartlar üzerinde

söz sahibi; aydınlatma piyasasının ana oyunculardan biri olmak

istiyoruz.Tanıtım çalışmalarımızı bu yönde farklı etkinliklerle

sürdüreceğiz” dedi. Vestel Dalaman Bayisi Orhanlar Ticaret’in

sahibi Özer Orhan da bizi tüm bayilerimiz gibi neşeyle karşıladı.

Özer Bey, Vestel LED’i anlatan broşür, ürünlerin yer aldığı kata-

log gibi tanıtıcı malzemelerle çok daha etkin bir pazarlama yapı-

labileceğinin altını çizdi.

Çevre dostu Türkiye turuAydınlatma için harcanan enerjiyi yüzde 80’e varan oranda azaltma amacıyla yola çıkan Vestel LED, bu büyük enerji tasarrufu hareketini, en çevreci ulaşım aracı olan bisikletle tüm Türkiye’ye anlatıyor.

6766 haber

İnteraktif enerji eğitimleri“Gelecek sizin, enerjiniz tükenmesin” sloganıyla devam eden “Enerjimiz Çocuklar İçin Projesi” kapsamında, Zorlu Enerji Grubu ve Şişli Bilim Merkezi bir işbirliğine imza attı. Merkeze gelenler, bir yıl boyunca Zorlu Enerji Grubu’nun düzenlediği enerji eğitimlerine katılabilecek.

Zorlu Enerji Grubu, Şişli Bilim Merkezi ile işbirliği yaptı ve

merkezin binasında enerjiyle ilgili özel bir bölüm hazır-

ladı. Burada ilköğretim öğrencileri başta olmak üzere,

her yaştan ziyaretçiye haftanın 7 günü, “temiz enerji kaynakla-

rıyla elektrik üretimi” konusunda interaktif eğitimler veriliyor.

Ziyaretçiler, bu eğitimler için tasarlanan “temiz enerji make-

ti” sayesinde, jeotermal, rüzgar, güneş, doğal gaz ve hidroe-

lektrik santrallerinin nasıl enerji ürettiğini, mekanik işleyişiyle

birlikte görerek öğreniyorlar. 140 x 210 santim boyutundaki

maket, topografik olarak biçimlendirildi. Maketin üzerinde

nispeten orijinallerine sadık kalınarak üretilen mini ener-

ji santralleri ve yerleşim yerleri bulunuyor. Çevreyle uyumlu

enerji kaynaklarının elektrik enerjisine nasıl dönüştüğü uzak-

tan kumandalı bir sistem sayesinde ışık ve hareketle göste-

riliyor. Uzman pedagogların danışmanlığını alan eğitmenler,

dünyayı geleceğe taşıyacak temiz enerji kaynaklarını ve enerji

üretim sürecini maket üzerinde, resimli panolar yardımıyla an-

latıyorlar. Sunum sırasında, ziyaretçilere, enerji kaynaklarının

geleceğe aktarımı ve tasarrufu konusunda bireylere düşen so-

rumluluklar ve günlük hayatta alınabilecek önlemler hakkında

da bilgi veriliyor.

Enerji dünyasının bilinmeyenlerini keşfet!

Zorlu Enerji Grubu Kurumsal İletişim Müdürü Şebnem Erver-

di “Gelecek sizin, enerjiniz tükenmesin” sloganıyla hayata

geçirilen proje ile ilgili bilgi verirken, eğitimlerin sadece

enerji dünyasını keşfetmek isteyen çocukların değil öğret-

menlerin ve ebeveynlerin de ilgisini çekeceğine inandıkla-

rını söyledi. Erverdi, Bilim Merkezi’nin gönüllü eğitmenleri

tarafından verilen eğitimlerle anaokulu öğrencilerinden lise

öğrencilerine kadar uzanan geniş bir yelpazede yıl boyun-

ca en az 60 bin öğrenciye ulaşmayı hedeflediklerini belirtti.

Eğitimlerin, Zorlu Enerji Grubu’nun 2010’da başlattığı “Ener-

jimiz Çocuklar İçin Projesi”nin önemli bir parçası olduğunu

söyleyen Şebnem Erverdi, proje kapsamında hem yüz yüze

eğitimler ve kitaplar hem de dijital medya çalışmalarıyla 2,5

yıl içinde 75 bin çocukla buluştuklarını ifade etti. Yeni proje-

ler sayesinde 2013’de bir araya gelinen çocuk sayısının 150

bine ulaşacağını belirtti. Proje ile sadece çocukların değil,

onlar aracılığıyla ailelerine de ulaşabilmeyi arzu ettiklerini

önemle vurgulayan Erverdi, yaşamın vazgeçilmezi enerjinin

sürdürülebilirliği için, kaynakların kullanımı ve enerji tasar-

rufu konusunda bireysel sorumluluklara dikkat çekmeyi he-

deflediklerini söyledi.

Türkiye’nin enerjiyi anlatan ilk draması, Zorlu Enerji

ve TOÇEV (Tüvana Okuma İstekli Çocuk Eğitim Vakfı)

işbirliği sayesinde gerçekleştiriliyor. Drama, tiyatro

sanatçısı Hakan Bilgin’in danışmanlığında, çevre ve iletişim

uzmanları ile pedagoglardan destek alınarak hazırlandı. Ener-

ji kaynakları, fosil yakıtların dünyamıza etkileri, temiz enerji

kaynaklarıyla elektrik üretimi ve enerjinin tasarruflu kullanı-

mı, genç tiyatrocular Melda Tuzluca ve Ali Çakır tarafından

sahnelenen oyunla çocuklara anlatılıyor. Çocukların oyuna

katılarak hem eğlenip hem öğrendikleri interaktif kurgulanan

oyunda; adlarını doğanın renklerinden alan iki karakter Mavi

ve Yeşil, soru ve tartışmalarla çocukları da oyunun içine katı-

yor ve onlara günlük hayatlarında nasıl çevre dostu bireyler

olabileceklerine dair ipuçları veriyor.

Ekim ayından bu yana Rize, Erzurum, Erzincan, İstanbul ve

Gaziantep’te 19 okulda 6 bin 589 öğrenciye ulaşan oyun, Mart

2013’e kadar sırasıyla Osmaniye, Edirne, Kırklareli, Tekirdağ,

Kayseri, Ankara, Eskişehir, Yalova, Bursa ve Denizli’de sah-

nelenecek. Zorlu Enerji Grubu, sahnelenecek oyun ile İl Milli

Eğitim Müdürlükleri tarafından seçilen okullarda 15 binin üze-

rinde 5. 6. ve 7’nci sınıf öğrencisine ulaşmayı hedefliyor.

Yaşanabilir dünya, sürdürülebilir enerji…

Zorlu Enerji Grubu Kurumsal İletişim Müdürü Şebnem Erver-

di, “Enerjimiz Çocuklar İçin” sloganıyla çocukları “enerji”

konusuyla tanıştırmak için Mart 2010’da başlattıkları proje

kapsamında farklı etkinliklerle bugüne kadar 65 bin çocuğa

ulaştıklarını söyledi. TOÇEV işbirliğinin bu projeye büyük de-

ğer kattığını ifade eden Erverdi, “Çocuklarımızın güzel bir dün-

yada yaşayabilmeleri için, sürdürülebilir enerji kaynaklarına

ve sağlıklı çevre koşullarına ihtiyacımız var. Bu nedenle Zorlu

Enerji Grubu olarak, çocuklarımızda küçük yaşta kaynakların

ve çevrenin korunmasına yönelik bilincin oluşturulmasını çok

önemsiyoruz. ‘Enerjimiz Çocuklar İçin’ sloganıyla iki yıldır yü-

rüttüğümüz bilgilendirme çalışmaları için çevre ve iletişim uz-

manları ile pedagoglardan destek alıyoruz. 2012-2013 öğretim

yılında daha farklı bir proje geliştirmek üzere TOÇEV ile işbirli-

ği yaparak drama yoluyla enerjinin anlatıldığı, farklı bir eğitim

programı yarattık. Bu programla, enerji çocuklara ilk defa teat-

ral bir yöntemle sunuluyor. Hazırladığımız oyunun, çocuklara

sıra dışı ve etkileyici bir deneyim sunacağına inanıyoruz” dedi.

TOÇEV Genel Müdürü Bade Takazoğlu da enerjinin ülkemiz için

önemini şöyle vurguladı: “Özellikle tasarruf ve doğru enerji

kaynaklarını kullanma konularında maalesef yeterli bilgi dağı-

lımını gerçekleştiremiyoruz. Bu bağlamda ‘Enerjimiz Çocuklar

İçin Projesi’ çocuklarımızı bilinçlendirmek adına büyük önem

taşıyor. Özellikle interaktif dramanın çocukları da aktif olarak

içine çekmesi istediğimiz sonucu doğuracak, başta çocukları-

mızı ve onlar yoluyla da ailelerini bilinçlendirecektir” dedi.

Çocuklarla birlikte yaratılan bu interaktif ortamın kendilerini

çok heyecanlandırdığını belirten oyuncular Melda Tuzluca ve

Ali Çakır, çocukların ilgisinden çok memnun olduklarını söyle-

yerek izlenimlerini paylaştılar: “Sordukları sorular, konuya ne

denli ilgili ve duyarlı olduklarını gösteriyor. Konunun eğlen-

celi bir şekilde sunulması, daha iyi kavramaları ve hatta fikir

üretmeleri açısından çok yararlı oluyor.”

Oyuna katılan öğrenciler, konuya büyük bir ilgi ve merakla

yaklaşıyor. Oyuncularla yaptıkları konuşmalarda, oyunu izle-

dikten sonra daha önce enerjiyi ne kadar boşa harcadıklarını

fark ettiklerini ve enerji kaynaklarının önemini daha iyi anla-

dıklarını söylüyor ve bundan sonra daha bilinçli hareket ede-

ceklerine söz veriyorlar.

Dramayla enerji dünyasına yolculukZorlu Enerji Grubu, çocukları enerji dünyasında eğlenceli bir yolculuğa çıkarmayı hedefledi. TOÇEV ile işbirliği yaparak interaktif bir drama projesi hazırladı. Ekim ayından bu yana 5 il, 19 okulda 6,600 öğrenciye ulaşan oyun Mart 2013’e kadar 10 ilde daha sahnelenecek.

6968 haber

Vestel’e 9 ödül birdenGood Design Awards’dan toplam 9 tasarım ödülüyle ülkeye dönen Vestel, 2012’de aldığı ödül sayısını 92’ye yükseltti. Vestel Endüstriyel Tasarım Bölümü Müdürü Burak Emre Altınordu “Vestel’de işlevsellik, kalite ve dayanıklılık ne kadar önemliyse tasarım da o kadar önemlidir” diyerek Vestel’in başarısının sırrını ifade etti.

Dost teknoloji Vestel, tüketicilere sunduğu içeriği

zenginleştirmeye devam ediyor. Smart TV portalına

TTNET’in yeni dönem TV platformu Tivibu’yu da ekle-

yen Vestel, internete bağlanabilen ve müzik sitelerinden sos-

yal medyaya, alışveriş ve fırsat sitelerinden bankaların inter-

net şubelerine kadar 50’den fazla farklı içeriğe televizyondan

erişim sağlıyor.

Vestel Smart TV’ler, artık Tivibu hizmetlerinin yer aldığı yeni

uygulama ile kullanıcılara farklı bir deneyim yaşatacak. Ves-

tel Smart TV kullanıcıları, Tivibu Smart TV uygulamasıyla 30

adet TV kanalından ve Tivibu’nun “Seç İzle” ve “Tekrar İzle”

gibi gelişmiş servislerinden yararlanabilecekler. Vestel Smart

TV satın alan tüketicilerin hizmetine sunulan Tivibu Smart TV

uygulaması, yüzlerce film, dizi ve belgeseli üstün yayın kalite-

siyle birlikte izleme imkanı sunuyor.

Eğlencenin tek adı: “Tekrar İzle” ve “Seç İzle”

Tivibu’nun en çok kullanılan hizmetlerinden olan “Tekrar İzle”

ve “Seç İzle” seçenekleri Vestel Tivibu Smart TV uygulamasın-

da. “Tekrar İzle” ile televizyonda yayınlanan ve en beğenilen

yerli dizileri, eğlence ve yarışma programlarını yayınlanma

tarihlerinden itibaren bir hafta boyunca istenilen sıklıkta izle-

mek mümkün. Vestel Smart TV kullanıcıları, “Seç İzle” özelli-

ğiyle de binlerce içerikten beğendiklerini seçip seyredebiliyor-

lar. Vestel’in tüm Smart TV’lerde yer alan bu uygulamasıyla

artık TV izlemek, çok daha farklı ve eğlenceli olacak.

Ne varsa Vestel Smart TV’de var

Vestel Smart TV, portalında barındırdığı 50’den fazla içerik

sağlayıcıyla televizyonda son teknoloji olan internet TV’lerin

yerel adresi olmayı hedefliyor. CNN Türk, NTV, Habertürk gibi

haber televizyonlarından ATV, Kanal D, Show TV gibi kanalla-

ra ve yerli içeriklerine, TTNET Müzik gibi müzik portallarından

şehirfirsati.com gibi fırsat ve alışveriş sitelerine kadar birçok

farklı yerel içeriğe her geçen gün yenileri ekleniyor.

Tivibu’lu Vestel Smart TV’ler... Televizyon izleme alışkanlığına yeni bir boyut kazandıran Vestel Smart TV, portalına yeni dönem TV platformu Tivibu’yu da ekledi. Vestel’in TTNET’le yaptığı işbirliği sonucu, internet ve televizyon içeriği artık bir arada. Tivibu’nun en çok kullanılan hizmetlerinden olan “Tekrar İzle” ve “Seç İzle” seçenekleri Vestel Tivibu Smart TV uygulamasında yer alıyor.

Vestel; tasarım kalitesi, inovasyon, sürdürülebilirlik,

yaratıcılık, malzeme kullanımı ve ekolojiye karşı

sorumluluk kriterleriyle değerlendirme yapan Good

Design Award’dan 9 tasarım ödülüyle döndü. Beş LED TV, iki

set üstü kutu ve iki uzaktan kumanda olmak üzere toplam 9

ürünüyle aldığı bu ödüllerle beraber Vestel, 2012 yılını 92

tasarım ödülüyle kapatmış oldu.

Konuya ilişkin açıklama yapan Vestel Endüstriyel Tasarım

Bölümü Müdürü Burak Emre Altınordu “Vestel’de işlevsellik,

kalite ve dayanıklılık ne kadar önemliyse tasarım da o kadar

önemlidir” diyerek Vestel’in başarısının sırrını ifade etti.

Vestel’in tüketicilere hem günlük hayatı ko-

laylaştıran hem de dekoratif bir unsur

olarak değerlendirilebilecek

ürünler sunduğunu belirten

Altınordu “Tasarıma yaptı-

ğımız yatırımların ve altına

imza attığımız çalışmaların

bize ödül getirmesinden do-

layı çok memnunuz” sözleri-

ne de yer verdi.

Çevreci, yenilikçi, özgün tasa-

rımlı beyaz eşya ve elektronik

ürünleriyle Vestel 2011’de de

59 tasarım ödülüne layık gö-

rülmüştü.

7170 haber

Living Kitchen’da Türk rüzgarı estiBirbirinden yaratıcı tasarıma sahip 67 ankastre ve solo beyaz eşya ürünüyle Vestel, Köln’de düzenlenen 2. Living Kitchen Fuarı’na katıldı. Vestel Grubu İcra Kurulu Başkanı Turan Erdoğan fuardan yeni iş ortaklıkları kurarak ayrıldıklarını ifade etti.

Her yıl 13 fuarda yer alan Vestel, bu yıl ilk defa

Almanya’nın Köln kentinde düzenlenen 2. Living Kitc-

hen fuarına katıldı. Vestel, dünya beyaz eşya sektö-

rünü bir araya getiren fuara, 67 farklı ankastre ve solo beyaz

eşya ürünüyle katıldı. Vestel’in 330 metrekarelik alanda A+++

enerji sınıfı ve ekstra sessiz LCD ekranlı bulaşık makinesi,

A+++ enerji sınıfı buzdolabı ve çamaşır makinası modelleri,

transparan bulaşık makinesi, kurutmalı çamaşır makinesi, vi-

sio ve tam dokunmatik kontrollü fırınlar ve kendi kendini te-

mizleyen ankastre fırın sergilenen ürünler arasındaydı. Katıl-

dığı fuarların 12’sinde sadece elektronik ürünlerini sergileyen

Vestel, beyaz eşya ve ankastre ürünleriyle de önemli bir bü-

yüme oranı yakaladı. Vestel Grubu İcra Kurulu Başkanı Turan

Erdoğan, “Vestel’in beyaz eşya ve ankastre sektörlerindeki et-

kinliğini göstermek ve pazar payımızı büyütmek için bu fuarda

yerimizi aldık” ifadesine yer verdi. Vestel teknolojisini mevcut

ve potansiyel müşterilere daha iyi tanıtmayı hedeflediklerini

belirten Erdoğan bu fuardan yeni iş ortaklıkları kurarak ayrıl-

dıklarını ve bunun ilerleyen günlerde beyaz eşya satışlarına da

yansıyacağını belirtti.

2013 ciro hedefi bir milyar dolar

Vestel’in 2012 yılında beyaz eşya cirosunun bir önceki yıla göre

yüzde 15 büyüdüğünü ifade eden Erdoğan, “Vestel’in toplam

ihracatı yüzde 10 arttı. Beyaz eşyanın toplam ihracattaki payı

yüzde 30’a ulaştı. 2013 yılında ise beyaz eşyada bir milyar do-

lar ihracat hedefliyoruz” sözlerine yer verdi. Erdoğan, 2012’de

en büyük atılımı bulaşık makinesinde yaptıklarını, bu üründe

toplam ihracatı 2011’e göre yüzde 43, ankastre modellerde ise

yüzde 44 artırdıklarını söyledi.

Çamaşır makinesinde yüzde 12, buzdolabında ise yüzde 21

ihracat büyümesi gerçekleştirdiklerini belirten Erdoğan,

Vestel’in özellikle yeni nesil 4 kapılı French Door buzdolabının

büyük ilgi gördüğünü, A+ ve üzeri enerji sınıfı ürünlerin buzdo-

labı satışlarında yüzde 80 paya sahip olduğunu, No Frost mo-

del satışlarında ise yüzde 40 büyüdüklerini sözlerine ekledi.

Farklı pazarlarda yüzde 20 büyüme beklentisi

Vestel’in beyaz eşyada ana ihracat pazarı olan ve sektör gene-

linde yüzde 6 pazar payına sahip olan Avrupa haricinde, diğer

coğrafyalarda da büyümeye başladığını söyleyen Erdoğan,

Avrupa dışındaki pazarlarda 2013 yılında yüzme 20 büyüme

beklendiğini açıkladı. Erdoğan, Avrupa’da tasarruf eğiliminin

güç kazanmasının, A+++, A++ ve A+ enerji sınıflarındaki Vestel

ürünlerine talebi ciddi oranda artırdığını da belirtti.

Akıllı ekranlar birbiriyle konuşuyor Vestel’in geliştirdiği interaktif akıllı ekranlar teknolojisi Vestel Smart Center, Vestel 3D Smart TV ve Vestel Smart Tablet arasında görüntü alışverişine olanak sağlıyor.

Vestel Smart Center uygulaması “Vestel Follow Me”

özelliği ile televizyondaki dijital yayınları tablete ta-

şıma imkanı sağlıyor. Kullanıcı, bu sayede izlediği

programı kaçırmamak için televizyonun karşısında oturmak

zorunda kalmıyor. İki ürün arasında interaktif iletişime ola-

nak sağlayan teknoloji, Vestel Mediashare özelliğiyle tablette

kayıtlı fotoğraflara da büyük ekranda bakmanın keyfini yaşa-

tıyor. Smart TV’ler tüketicilerin sevdikleriyle TV ekranından

görüntülü konuşma yapmalarını da sağlıyor.

Vestel Smart TV sahip olduğu internet tarayıcısı sayesinde

portaldeki uygulamalar haricindeki web sitelerine ve internet

içeriklerine erişimi de mümkün kılıyor. Böylece laptop veya

bilgisayara ihtiyacınız olmuyor. Vestel 3D Smart TV ayrıca,

Vestel Smart Remote özelliği sayesinde kumandaya gerek kal-

madan televizyonu Vestel Smart Tablet’le yönetebilme özelli-

ğini de sunuyor. Vestel 3D Smart TV satın alan tüketiciler, 4

adet 3D gözlüğe ise ücretsiz sahip olabiliyorlar.

Alkali diyetiyle içinizi temiz tutunKanser, kolesterol, osteoporoz, aşırı kilo alımı, kilo verirken yağ yerine kas kaybetmek, kırışıklıklar, cilt sarkması vb. birbiriyle ilgisiz gibi görünen bu rahatsızlıkların tümü, aynı sebepten kaynaklanıyor: Vücudun aşırı asitlenmesi, yani iç ortamımızın kirliliği. Oysa vücudun asit-alkali dengesini gözeterek bu kötü etkilerden korunmak mümkün.

Dr. Ayşegül Çoruhlu, ileri anti-aging yaklaşımlarını

Türkiye’de ilk uygulayanlardan biri. Biyokimya uzmanı

olan Çoruhlu, diğer tüm diyet önerilerinin eksik bırak-

tığı parçayı tamamlıyor. Vücudun genel iyilik ve sağlık halini

belirleyen ve dikkat edilmesi gereken en önemli noktanın asit-

alkali dengesinde yattığının altını çiziyor. “Alkali Diyet” kita-

bıyla beslenmenin biyokimyasını, hücre düzeyinde başlayan

bir dengeyle anlatan Dr. Çoruhlu, bu dengenin kurulması için

hayati önem taşıyan püf noktaları açıkladı. Çözümün gayet

basit olduğunu söyledi. Asit yapan yiyecekleri azaltıp, alkali

yapan yiyecekleri artırarak alkali bir beslenme biçimi seçmek,

insanın kendi vücuduna verebileceği en büyük destek…

Alkali diyet özetle, tam olarak nedir? Hep var mıydı, yeni mi

farkına varıldı?

Alkali diyet, vücut için temel şart olan asit-alkali dengesini göz

önünde bulundurarak beslenmektir. Aslında yeni birşey değil,

sadece diyetle ilgili doğru bildirilerimizde eksik bırakıl-

mış bir nokta. Aslında doğru beslenmek adına yaptı-

ğımız yiyecek seçimlerinin sağlığa faydalı olmasının

sebebi, bu yiyeceklerin vücudun alkali düzeyini ar-

tırmasıdır. Bu vurgu daha önce yapılmamıştı, alkali

diyetle son taşı da yerine koyuyoruz.

Bunu kontrol etmek için ne yapmak gerekiyor?

Vücuttaki asit yükünü artıran, asitli yiye-

ceklerdir. Hayvansal gıdalar, işlenmiş

ürünler, unlular, şekerlemeler, kızart-

malar, soslar, kolalı, şekerli içecekler,

cipsler, doymuş yağlı besinler… Sağ-

lığa zararlı olduğunu bildiğimiz bu

yiyeceklerin niçin zararlı olduklarını

öğrenmiş olduk. Zararlılar; çünkü

vücuttaki asit oranını artırıyorlar.

Alkali yapan besinler ise zaten sağ-

lıklı olduğunu bildiğimiz, sebzeler,

meyveler, tohumlar, baharatlar, bak-

lagiller, iyi yağlar, alkali su gibi besinler…

Alkali diyette prensip, asit yapan yiyecekleri, al-

kali yapanların üçte birinden fazla tüketmemek

üzerine kuruludur.

İlk etapta nelerden yola çıkıyorsunuz?

Burada kişiye özel olan, alkali yapan vitamin

mineral takviyelerinin belirlenmesidir. Check-

up testleri yapılır, hastanın hikayesi dinlenir,

sonuçlara göre beslenme ve takviye reçete-

lendirmesi yapılır. Aslında hedef kilo vermek

değil, bel bölgesi yağlanmasını gidermek, in-

sülin direnci ve hipoglisemiyi düzeltmek, bar-

sak şikayetleri, hazımsızlık gibi rahatsızlıkları

hafifletmek üzerine yoğunlaşırım. Yaptığım uygulama

diyetten çok bir anti-aging uygulamasıdır.

“Aşırı asitlenme farkında olmadığımız en büyük gizli tehli-

kedir,” diyorsunuz. Bundan nasıl haberdar olabiliriz? Bunun

için ne yapmalıyız?

Haberdar olmak için belki küçük ipuçları verebilirim.

Mesela sabah idrarının koyu ve kokulu olması bir gün

öncesinde yeterince alkali besin almadığımız ve su iç-

mediğimizin göstergesidir. Böyle durumlarda idrar ko-

yudur çünkü içinde daha çok asit vardır. Aynı şekilde ter

kokusu veya kabızlık benzer bir durumu işaret eder.

Bunu dengelemek zor mudur? Ortalama ne

kadar vaktimizi alır?

Alkali olmaya hemen başlanabilir. Basit ve en

kolay yol su içmek, onun da alkali olanını ter-

cih etmektir. Suyun pH’ına bakmalıyız. Alkali

damlalar, alkali su iyonizerleri suyu alkali

yapar. En basiti suya karbonat katmaktır.

Yine sebze suyu ve çiğ sebze salatası alka-

li bakımından zengindir. Her gün mutlaka

çiğ sebze meyve yenmelidir. Alkali almaya

başlanan ilk günün daha sabahında idrar rengi

açılacak, vücut alkali olmaya başlayacaktır.

sağlık72

Alkali kelimesi, ilk olarak, bitki küllerinden elde edilebilen sod-

yum ve potasyum oksitlerini ifade etmek için kullanılmış. Vücudu-

muzdaki hücresel aktivite asit yaratır ve bu hücrenin fonksiyonla-

rını yerine getirebilmesi için gerekli olan enerjiyi verir. Her hücre

hafif alkalidir ve kendi solunumunu kendi yaparak, atık salgılar.

Gittikçe asidik olmaya başladığımız zaman, vücut yaşamsal or-

ganlara giren asitlerin yaratacağı hasarı önlemek için savunma

mekanizmalarını çalıştırmaya ve asidin yağ hücrelerinde depolan-

masını sağlar. Vücut aşırı asidik olmamak için yağ üretir ve bunları

yaşamsal organlardan uzak yerlerde paketleyerek depolar. Bu da

vücuttaki sağlıksız yağlanmanın işaretidir. Vücudun yüzde 72’si

sudur. Su, hücrelerin içinde, damarlarda hatta kemiklerin içinde

bile vardır. pH, asit-alkali ölçüm birimidir. 7’nin üstü değerdeki

sıvılar alkalidir. Mesela kanımız 7.35-7.45 gibi bir alkali değere

sahiptir.

Alkali nedir?

kısa kısa74 75

Vestel’den bilim ve eğlenceye destek

Dost teknoloji Vestel, bilime ve kültüre sunduğu deste-

ği Avrupa Bilim ve Eğlence Günü’nün sponsorluğunu

üstlenerek sürdürdü. “Bilimle Eğlen, Bilimi Sev ve Bilimi

Yaşa” isimli proje kapsamında düzenlenen Avrupa Bilim

ve Eğlence Günü, Avrupa’nın 284 şehrinde eş zamanlı ola-

rak İzmir Uluslararası Fuarı’nda organize edildi.

Ücretsiz ve herkese açık olan organizasyonda seminer-

lerden yarışmalara, gösterilerden atölyelere birçok farklı

başlıkta etkinlik yer aldı.

Etkinliğe katıldığı tarihte Vestel Şirketler Grubu İcra Ku-

rulu Başkanı görevini yürüten Zorlu Holding CEO’su Ömer

Yüngül, Vestel’in “Bilim ve teknolojiyle dost” yaklaşımı-

nın hayata geçirildiği bir projenin daha yanında yer almak-

tan mutluluk duyduklarını ifade etti.

Müşteri memnuniyetinde bir ilk

Dost teknoloji Vestel, satış sonrası süreçte sunduğu

hizmet kalitesini daha da yükseltmek ve standardi-

ze etmek amacıyla Vestel Müşteri Hizmetleri Genel

Müdürlüğü’nü kurdu. Böylece sektörde bir ilke imza atan

Vestel, yeni Genel Müdürlük birimi sayesinde üretim, tek-

noloji ve satış konularında sunduğu eksiksiz hizmeti satış

sonrası hizmetlere de taşımayı ve yüzde 100 müşteri mem-

nuniyeti elde etmeyi amaçlıyor. Yeni kurulan Genel Müdür-

lüğün başına Tarkan Tekcan atandı.

Organizasyonel değişiklikle ilgili olarak açıklamada bulunan

Tekcan, Müşteri Hizmetleri Genel Müdürlüğü’nün marka ve

tüketici arasındaki ilişkiyi güçlendirme ve müşteri memnu-

niyetini değerlendirme konularında Vestel’e farklı bir pers-

pektif katacağını ifade etti. Yeni yapının en önemli sorumlu-

luğunun, Vestel’in müşteri memnuniyeti konusundaki hedef

ve çalışmalarını tüm çalışanlara anlatmak ve bu sayede or-

tak bir dil ve kültür oluşturmak olduğunu söyleyen Tekcan,

bu sayede tüketici memnuniyeti konusunda sürdürülebilir

bir başarı seviyesine ulaşmayı amaçladıklarını, sunacakları

hizmetlerle tüketici ile kurulan duygusal bağı güçlendirme-

yi istediklerini söyledi. Tekcan, sözlerine şöyle devam etti:

“Genel Müdürlük kapsamında iki ana birimimiz olacak; biri

müşterilerimizle direk temasta bulunan saha ekiplerimiz,

merkez servislerimiz ve çağrı merkezinden oluşurken, diğer

birim ise bu ekiplere destek veren teknik, lojistik, eğitim, ka-

lite, bilgi teknolojileri, iş geliştirme takımlarından oluşacak.

Vestel Müşteri Hizmetleri Genel Müdürlüğü’nün kurulma-

sıyla birlikte, mesai dışı saatlerde de randevu, acil nöbetçi

servis gibi hizmetleri tüketicilerimize sunacağız. İlk başta

belirli bölgelerde hizmet vermeye başlayacak bu projeyi za-

man içerisinde ülke geneline yaygınlaştırmayı hedefliyoruz.

Tüketicilerimize Vestel’in dost teknoloji vaadi çerçevesinde

‘hızlı, akıllı ve dost’ hizmetlerimizi sunacağız.”

Vestel’den çat-kapı “müşteri memnuniyet ziyaretleri”

Vestel Müşteri Hizmetleri Genel Müdürlüğü’nün telefon ha-

ricindeki iletişim kanallarından da aktif yararlanacağını be-

lirten Tekcan, sosyal medyayı daha etkin kullanarak, müş-

terilere kendilerine özel geliştirilmiş hizmetler sunacaklarını

ifade etti. Bu hizmetlerden ilki; son bir aydır pilot uygulama-

sı yürütülen “Müşteri Memnuniyet Ziyaretleri”. Vestel, bu zi-

yaretlerle müşterilerde memnuniyetsizlik yaratan durumları

öğrenerek, teker teker ortadan kaldırmayı amaçlıyor.

Vestel, müşteri memnuniyetinde yeni bir dönem başlatıyor. Vestel’de satış sonrası hizmetler, Müşteri Hizmetleri Genel Müdürlüğü’ne emanet...

Vestel 3D Smart TV ve Vestel Smart Tablet’i birbiriyle

konuşturan Smart Center sayesinde kullanıcılar bu tek-

nolojinin sunduğu tüm multimedya özellikleri birebir dene-

yimleme fırsatı buluyor. Kullanıcılara Vestel Smart Tablet’in

sunduğu geniş lokal uygulama seçenekleri, ücretsiz içerikler

ve oyunlar hakkında da bilgi veriliyor. Böylece yolcuların ve

yolcu yakınlarının keyifli vakit geçirmeleri amaçlanıyor. Ves-

tel Smart Center deneyim alanını ziyaret eden herkese Vestel

mağazaları ve Vestel E-Mağaza’da geçerli olmak üzere yüzde

10 indirim kuponu veriliyor.

Vestel Sabiha Gökçen’iakıllı ekranlarla donattıDost teknoloji Vestel, interaktif akıllı ekranlar teknolojisini Sabiha Gökçen Havaalanı’na taşıyarak “Smart Center” görüntü alışverişi teknolojisini yolcularla buluşturdu.

Tarkan Tekcan

kısa kısa76 77

Zorlu Gayrimenkul ile 5 yıldır çalışanlara plaket

Zorlu Grubu’nun “Yapacaksan en iyisini yap” ilkesini

benimseyerek, gayrimenkul alanında dünyaya örnek

olacak projeler geliştirmek amacıyla kurduğu Zorlu Gay-

rimenkul, yeni yılı coşkuyla kutladı. 2013 yılında Zorlu

Center’ın açılışına hazırlanan Zorlu Gayrimenkul’de, 5.

yılını dolduran 15 personele de plaket takdim edildi. Pla-

ketler, Zorlu Yönetim Kurulu Üyesi Emre Zorlu, Zorlu Gay-

rimenkul Grubu Başkanı Mesut Pektaş ve Zorlu Holding

İnsan Kaynakları Koordinatörü İbrahim İnceçam tarafın-

dan verildi. Emre Zorlu; Zorlu Gayrimenkul’ün kuruluşun-

dan itibaren yola çıkılan ve devamında aralarına katılan

arkadaşların özverili çalışmalarıyla bugün Türkiye’nin en

başarılı gayrimenkul projelerine imza attıklarını belirtti ve

uzun yıllar birlikte çalışma temennisinde bulundu.

İzmir Dünya Proje Yönetimi etkinliği

İzmir’de Proje Yönetimi’nin tanıtılması ve kullanımının

yaygınlaştırılması amacıyla bu yıl 2. defa düzenlenen

“İzmir’de Dünya Proje Yönetimi” etkinliği kapsamında

Zorlu Center Proje Direktörü Seha Tekinalp ve Zorlu Cen-

ter Proje Ana Yüklenicisi Aktürk Yapı Genel Müdürü İsmet

Ergül, “İmkansızı Başaran Proje: Zorlu Center-Proje Yöneti-

mi Deneyimlerini Paylaşıyor” konusuyla ana konuşmacılar

olarak katıldılar. Beklenenin üzerinde katılımın gerçekleş-

tiği bu etkinlik, FMB Mimarlık-İnşaat, Ölçen Mimarlık ve

Er-Uz Yapı sponsorluğunda düzenlendi. Başta İstanbul

Proje Yönetim Derneği olmak üzere, İzmir Ekonomi Üniver-

sitesi, İzmir Yüksek Teknoloji Üniversitesi ve Ege İktisadi

ve İdari Bilimler Fakültesi etkinliği destekleyen kuruluşlar

arasında yer aldı. Zorlu Center hakkında katılımcıları bil-

gilendiren Seha Tekinalp ve İsmet Ergül, gelen soruları da

yanıtladılar.

Zorlu Center’a Hollanda’dan ziyaret

Hollanda’nın Rotterdam şehrinden gelen 35 kişilik bir grup,

Kasım 2012’de Zorlu Center’ı ziyaret etti. Ziyaretçiler,

Hollanda’nın mimari, proje yönetimi, gayrimenkul geliştirme,

tesis işletme, finansal servisler gibi alanlarda faaliyet gösteren

önde gelen firmaların CEO ve direktör seviyesindeki temsilcile-

rinden oluşuyordu.

Rotterdam şehir idaresinin bir inisiyatifi olan “Platform Mark-

tsector” çatısı altında gerçekleşen ziyarette, katılımcılara Türk

gayrimenkul piyasası, Zorlu Grubu ve Zorlu Center hakkında

bir sunum yapıldı.

Ziyaretçiler özellikle Zorlu Center video filminden etkilenerek,

mimari ve işletme detaylarıyla ilgili birçok soru yönelttiler.

Minsk ve Girne’deydik

Taç ve Linens bayileri 19-22 Kasım tarihleri arasında

Belarus’un başkenti Minsk’e düzenlenen bayi gezisin-

de bir araya geldiler. Tarihi ve kültürel dokusunu muhafa-

za eden Minsk kentinde konaklayan bayiler, şehrin gizemli

yerlerini keşfettiler.

1-4 Kasım tarihlerinde Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’ne dü-

zenlenen Taç bayi gezisinin katılımcıları ise adanın en geliş-

miş kentlerinden Girne’de konakladılar. Görülmeye değer

tarihi ve doğal güzelliklere sahip kente hayran kalan bayi-

ler, keyif dolu bir yolculuğun ardından Türkiye’ye döndüler.

Berlin Filarmoni Orkestrası İzmir’de

Dost teknoloji Vestel, İzmir Festivali’nin özel etkinliği

olan Efes Antik Tiyatro’da gerçekleştirilen “Berlin Filar-

moni Orkestrası” konserinin destekçileri arasında yer aldı.

Günümüzün en önemli klasik müzik oluşumlarından birinin

İzmir’de konser vermesinden onur duyduklarını belirten

Zorlu Holding CEO’su Ömer Yüngül, “Bu tür değerli proje-

lere desteğimizle Vestel’in “sanatla dost teknoloji” iddiası

güçleniyor” dedi. Yüngül, “İzmir’de sponsorluğunu üstlen-

diğimiz etkinlikler sayesinde içinden çıkıp geliştiğimiz Ege

coğrafyasına olan şükran borcumuzu bir nebze de olsa öde-

yebildiğimizi düşünüyoruz” diyerek sözlerini noktaladı.

Zorlu Tekstil Grubu’na tasarım ödülleri

Zorlu Tekstil Grubu, Türkiye’de ayakkabıdan kırtasiye-

ye, oyuncaktan kitaplarına kadar çok sayıda Sponge

Bob ve Barbie karakterlerinin ürünlerini üreten firma-

lar arasında yer alıyor. Sponge Bob ve Barbie karakterlerinin

Türkiye distribütörü Gamma Medya’nın her karakter için ayrı

ayrı düzenlediği iki yarışmayla bu firmalar arasından Zorlu

Tekstil Grubu iki birincilik ödülüyle öne çıktı. “2012 Sponge

Bob En İyi Tasarım Ödülü” ve “2012 Barbie En İyi Tasarım

Ödülü” Zorlu Tekstil Grubu’nun oldu.

Yarışma Sponge Bob ürünlerini üreten 36 firma ve Barbie

ürünlerini üreten 40 firma arasında yapıldı. Barbie Tasarım

Ödül Töreni 6 Aralık 2012 tarihinde İstanbul Marriott Hotel

Asia’da düzenlendi. Sponge Bob Tasarım Ödül Töreni 14 Ka-

sım 2012 tarihinde Wow Otel Convention Center’da yapıldı.

Koç: Koç kadını, giyimiyle de öncü olmayı ve dikkat çekmeyi

sever. İddialı kıyafetleri, yine iddialı aksesuarlarla tamamla-

maktan hoşlanırlar. İki ya da üç tane kolyeyi bir arada takan

bir kadın gördüğünüzde büyük ihtimalle o bir koç kadınıdır.

Boğa: Boğa kadınları, bir davete giderken büyük ihtimalle

kendilerini bile deli ederler. Aynanın karşısında dakikalar

geçirebilecek olan boğa kadını, sonunda vücut hatlarını çok

belli etmeyen, bol bir giyside karar kılabilir.

İkizler: İkizler kadını, özel bir davete hazırlanırken en az beş

altı tane elbise dener. Aynada kendisini mükemmel görmek

istemesine karşın risk almayı sever; giyim konusunda çok

cesurdur. İddialı ve gösterişli kıyafetleri rahatlıkla giyer.

Yengeç: Duygusal Yengeç kadınları genellikle pastel tonları

seçer. Uçuşan elbiseler tam onlara göredir. Giyim konusun-

da da romantizm akımını benimser ve kadınsı şalları, ipek

kumaşları, saten ya da ipek elbiseleri tercih ederler. Akse-

suar kullanmaya meraklıdırlar.

Aslan: Kendilerini her zaman en şık görmek isteyen Aslan

kadınları, abartılı giysileri, lame renkleri, parlak kumaşları

severler. Dikkat çekmedikleri bir ortamda olmaktansa, öyle-

si bir ortama girmemeyi tercih eden aslan kadınları, partinin

mutlaka en şıkları olmak isterler.

Başak: Başak kadını, kıyafet seçme konusunda oldukça

titizdir. Hiçbir ayrıntıyı gözden kaçırmaz. Hanım hanımcık

giyinmeyi tercih eder, fazla dekolteden kaçınır. Şık bir kıya-

fetin bile rahat olabileceğini en iyi onlar kanıtlar.

Terazi: Fazla iddialı olmayan renklerde, iddialı kesimler tam

onlara göredir. Terazi kadınları giysilerinde renk uyumuna

da fazlasıyla önem verir, hatta bunu abartabilirler. Baştan

aşağıya aynı renk giyinmiş bir kadın görürseniz o muhteme-

len terazi burcudur.

Akrep: Siyaha düşkünlükleriyle bilinen Akrep kadınları,

gizemli giyinmeyi severler. Vücut hatlarını öne çıkaran giy-

sileri tercih ederler ve böylesi dişi modeller içerisinde bile

oldukça maskülen durmayı başarırlar. Simsiyah bir giyside

derin bir yırtmaç ya da iddialı bir göğüs dekoltesi görürse-

niz bilin ki onun sahibi bir Akrep kadınıdır.

Yay: Radikal ve renkli kişiliklerine uygun kıyafetleri tercih

ederler. Çoğu kadın kıyafetini renkli aksesuarlarla tamam-

larken Yay kadını saçlarını mora boyatarak aynı etkiyi yarat-

maya çalışabilir. Dikkat çekmek onlar için önemli değildir,

fakat ne yaparlarsa yapsınlar mutlaka bütün gözler onların

cesaret isteyen kıyafetlerinde olur.

Oğlak: Klasik giyinmeyi tercih ederler. Çoğunlukla döpiyes

ya da pantolon-ceket tarzı kombinasyonları çılgın aksesuar-

larla renklendirmeye yönelirler. Akıllı alışveriş konusunda

fazlasıyla hünerlidirler. Alışverişte onlar için fiyat değil, ka-

lite önemlidir.

Kova: Havai kova burcu kadını için önemli olan rahat olmak-

tır. Her an aksiyon olacakmış gibi rahat giyinmelidir. Mo-

notonluktan nefret eden kova kadınları, sıkıcı giysilere hiç

katlanamaz. Alışverişe fazla zaman vermeyi sevmezler.

Balık: Balık burcu kadınları alışverişlerinde kararsız ve ken-

dine güvensizdir. Hangi kıyafeti alacaklarına bir türlü karar

veremezler. Spor giyimi tercih eder gibi görünseler de kla-

sik giyindiklerinde parlak kumaşlardan çekinmezler. Başka-

larının görüşleri onlar için çok önemlidir.

Hangi burç nasıl giyinmeli? Burçlar sadece sosyal ve iş hayatımızı değil kişisel zevklerimizi de etkiliyor. Moda da bu zevklerin başında geliyor. İşte burçlara göre giyim kuşamın kodları…

78 gökyüzünün getirdikleri 79

KOÇ

BOĞA

İKİZLER

YENGEÇ

Yılın ilk ayları kazanç ve duygusal anlamda sizi mutlu edecek. Mart ayında

tüm ailenin de içinde olduğu bir karar alabilirsiniz. Bu karar sizi ve çevrenizi

memnun edecek. 2013 yılı eğitim hayatı devem edenler için de geçmiş dö-

nemlere göre daha başarılı bir yıl olacak.

Bir yıllık süreç aşkta ve her türlü durumda şanslı olacağınız bir yıl. Hayat-

tan zevk alıp, aşktan yana mutluluk duyacağınız ve her türlü şans oyununda

büyük kazançlar elde edebilirsiniz. Çevrenizdekilere karşı ketum ve kapalı

olacaksınız. Sırlarınızı paylaşmaktan hoşlanmayacaksınız.

Düşündüğünüz birçok şeyi gerçekleştireceğiniz bir yıl sizi bekliyor. Tüm yıl

boyunca önsezileriniz güçlü olacak. Duygusal ve maddi konularda hislerini-

ze güvenin. Bu yıl paradan yana probleminizin pek olmayacak ancak ekono-

mik durumunuzu büyük risklerden koruyun.

Yeni başlangıçlar yapmaya ve eskiyi temizlemeye uygun durumdasınız. İlgi-

lendiğiniz her alanda yeni bir sayfa açılabilir. Çok çabuk tepki vermeniz ve

geçerli çözümler bulmak zorunda olacağınız olaylarla karşılaşmanız olası.

Sabırlı ve dikkatli olun.

Ailenizle ilgili konulara yoğunlaşmak durumunda kalabilirsiniz. Sosyal ha-

yatla ilgili ise güzel gelişmeler sizi bekliyor. İş yaşamınızda meydana gelen

gelişmeler, ev hayatınızı düzene koyabilir. Yeni bir yere taşınmak, ailenizle

ilgili konularda da yeni kararlar almak durumunda kalabilirsiniz.

ASLAN

Sizi sıkan ve rahatsız eden durumlar sıkıcı boyuta ulaşabilir. Ancak bu dö-

nemde aileniz sizin en büyük destekçiniz olacak. Ters giden iş ortamındaki

stresinizi evinize yansıtmayın. Yılın ikinci yarısı çok daha farklı olacak. Kari-

yerinizde çok daha istikrarlı olabileceğiniz koşullar oluşacak.

BAŞAK

TERAZİ

AKREP

YAY

OĞLAK

KOVA

Yılın ilk yarısı isteklerinizi hayata geçirmeniz için son derece uygun bir dö-

nem olacak. Eğitim hayatı devam edenler içinse çok başarılı bir yıl sizleri

bekliyor. Yeni yerler görme isteğinizin artacağı yılın ilk yarısında tatil plan-

ları bolca olacak.

İçinizde güçlü biçimde hissettiğiniz başkaldırı ve farklı bir şey yapabilme

gücüyle hayatınızı daha heyecanlı kılacak ve şimdiye kadar tutsak kaldığı-

nız şeylerden kurtulacaksınız. Hiç kuşkusuz bu yenilikler özellikle iş haya-

tınızda önemli başlangıçlara işaret ediyor.

Bazılarınız eğitim alabilir, yabancı kültürlerle tanışabilir ve kısa yolculuklara

çıkabilir. Yıl boyunca oldukça yoğun olacak ve sürekli koşturacaksınız. Baştan

söylemekte fayda var: İkili ilişkilerdeki tutarsızlıklara, o sıkıntılı tartışmalara

karşın iş hayatında oldukça başarılı bol kazançlı bir dönem geçireceksiniz.

Karamsar olmanıza neden olacak gelişmeler yaşanabilir ancak geçici bir

dönem olduğunu unutmayın. Arkadaşlar arasında, bir toplantıda veya ko-

nuşmada sizi yanlış yönlendirmeleri ve karamsar kararlar almanıza sebep

olmaları mümkün. Bir hayal kırıklığı yaşayabilirsiniz ama sabırlı olun.

Yıl boyunca şansınız yüksek, sosyal hayatınız renkli ve iş yaşamında istek-

lerinizin gerçekleşecek. Yolunda gitmeyen işlerinizle ilgili karamsar duy-

gular içine girebilirsiniz. Bunun geçici olduğunu unutmayın. Hiç kimse ve

hiçbir şeyin huzurunuzu kaçırmasına izin vermeyin.

Etrafınıza uyum sağlamak, zevk ve konfor içinde yaşamak ihtiyacınızın

diğer zamanlara göre çok daha ön plana çıktığı, önünüze çıkan engelleri

kolayca aştığınız, barış, güzellik ve estetik duygunuzun yüksek olduğu

yepyeni bir dönem olacak.

BALIK

80 kültür-sanat

Şimdi Yeni Şeyler Söylemek Lazım

Şiirleri rock müziğe uyarlayarak 25 yılı aşkın

bir süredir özgün bir kulvarda ilerleyen Işığın

Yansıması, 10 yıllık aradan sonra “Şimdi Yeni

Şeyler Söylemek Lazım” adını taşıyan beşinci

albümünü çıkardı. Grubun yeni albümünde Af-

şar Timuçin, Nazım Hikmet, Orhan Veli Kanık,

Özcan Yurdalan ve Paul Éluard gibi şairlerin

dizeleri rock motifleriyle buluşuyor. Albüme

ismini veren şarkı, Mevlana’nın ölümsüz dize-

lerini grubun kendine özgü müziğiyle bir araya

getiriyor.

Güneşi Beklerken

“Güneşi Beklerken” albümünde 12 yeni Mor

ve Ötesi şarkısı var. Albümdeki 12 şarkının

10’unun söz ve müziği Harun Tekin’e, iki şar-

kı ise Burak Güven’e ait. Albümde klasik Mor

ve Ötesi şarkıların yanı sıra, sürpriz parçalar

da var. Rakun Müzik’ten çıkan ve Prodük-

törlüğünü Serdar Ateşer’in yaptığı ‘Güneşi

Beklerken’; Kerem Kabadayı, Burak Güven,

Kerem Özyeğen ve Harun Tekin’den oluşan

Mor ve Ötesi’nin uzun süre üzerinde çalıştığı

Güneşi Beklerken grubun 12. albümü.

Modern gösteri dünyasının en ünlü

sahne sanatları yönetmeni Jamie

King tarafından senaryolaştırılan ve yöne-

tilen Michael Jackson The Immortal World

Tour gösterisi heyecan dolu görsel ve sa-

natsal heyecanın yaşandığı eşsiz bir müzi-

kal ve dans gösterisi.

MJ efsanesi devam ediyor

Pop’un Kralı’nın yaratıcı dahi ruhunu, il-

ham kaynağı olmuş müzikleri, dansları ve

şovlarıyla yepyeni bir forma sokan göste-

ri, Jackson’ın müzik ve gösteri dünyasına

bıraktığı mirası yeni jenerasyonlara aktar-

mayı başarıyor. Farklı dans stillerinin, ak-

robatik hareketlerin ve her sahnede farklı

senaryoların işlendiği bu unutulmayacak

performansta seyirciyi Michael Jackson’ın

büyülü dünyasına davet ediyor.

Cirque Du Soleil dansçılarının nefes ke-

sici yeteneklerinin müzikal ve akrobasi

ile birleştiği bu görsel şölende Michael

Jackson’ın hayranlarına yıllar yılı aktardığı

sevgi, barış ve birlik mesajı başarılı bir şe-

kilde aktarılıyor.

Mor ve Ötesi Michael JacksonThe Immortal World Tour-Cirque Du Soleil

Işığın Yansıması

Yazar: Nazım Hikmet RanYayınevi: Yapı Kredi Yayınları

Yazar: Mehmet Coral Yayınevi: Doğan Kitap

Mimar Sinan’ın romanı...

Uygarlık tarihimizin belki de

en büyük sanatçısını, yaşadığı yüzyılın bütün

olaylarını, su katılmamış gerçekliği içinde

okuyacaksınız. Mimar Sinan’ın türbesindeki

çifte zambak figürünün sırrı nedir? Mihrimah

Sultan Camii’ni imzasının formunda mı tasar-

lamıştı? Mehmet Coral, gönlündeki ve zihnin-

deki Mimar Sinan’ı yeniden yorumluyor. Ben,

El Fakir-ül-Hakir Sinan, o meşhur yüzyılın ve

o muhteşem sanatçının hikayesinin oya gibi

işlendiği benzersiz bir roman.

Ne Güzel Şey Hatırlamak Seni Ben, El Fakir-Ül-Hakir Sinan

Derleyen: Gemma Elwin HarrisYayınevi: Domingo Yayınevi

Çocuklar en iyi oldukları şeyi

yaptılar ve yetişkinleri şaşkı-

na çeviren akıl ve hayal gücü dolu sorularını

sıraladılar: Deniz neden tuzludur? Neden ken-

dimi gıdıklayamıyorum? Uzay ne kadar uzak?

Neden bazı insanlar kötüdür? Ve daha onlarca

soru... Dünyaca ünlü bilim insanları, sanatçı-

lar da sanki kendi çocuklarına anlatırmış gibi

basit ve keyifli bir dille yanıtladılar: Alain De

Botton, Richard Dawkins, Noam Chomsky,

Philippa Gregory, David Eagleman, Sir David

Attenborough, A. C. Grayling ve daha onlarca

hayli mühim insan.

Küçük İnsanlardan Büyük Sorular

Yazar: Jules Verne Yayınevi: İthaki Yayınları

Dünyanın Ucundaki

Fener’de Jules Verne,

Dünya’nın güney ucunda ıssız bir adadaki bir

fenerin çevresinde gelişen olayları anlatıyor.

Azgın dalgalar ve korkunç kayalıkların yol aç-

tığı gemi kazılarını önlemek için inşa edilen

fenere üç bekçi bırakılır. Bu üç bekçinin adı

Vasquez, Felipe ve Moriz’dir. Ama bekçiler

kendilerini bekleyen tehlikeden habersizdir-

ler. Korsanlar, batan gemiler, kudurmuş bir

deniz, fırtınalar, gelgitle umut ve mücadele

Jules Verne’in bu romanındaki başkahraman-

ları...

Dünyanın Ucundaki Fener

Nazım Hikmet’in seçme

şiirlerinden oluşan “Ne

Güzel Şey Hatırlamak Seni”, kitap ve birlikte

verilen 4 CD ekinden oluşuyor. CD’lerde sa-

natçı Genco Erkal’ın sesinden dinleyeceğimiz

91 Nazım şiiri, şairin bütün kitaplarından, şiir

serüveninin gelişmesini de gözeten, sevda,

hasret ve siyasi şiirlerinden dengeli bir seçim

yapılarak hazırlandı. Kitaptaki Nazım Hikmet

şiirlerinden bazıları ise şöyle: Hasret, Sesini

Kaybeden Şehir, Mavi Gözlü Dev, Minnacık

Kadın ve Hanımelleri, Karıma Mektup, Ne Gü-

zel Şey Hatırlamak Seni, Ceviz Ağacı.

Yazar: Özcan Yüksek Yayınevi: Doğan Kitap

Yazar: Tony de SaullesYayınevi: Timaş Yayınları

Eğlenceli bilgi kitaplarındaki

birbirinden komik karikatür-

lerin çizeri Tony De Saulles bu kez kendi ki-

tabında çizim yapmanın sırlarını paylaşıyor ve

adım adım karikatür çizmeyi öğretiyor. Bu ki-

tapla bir yandan eğlenirken diğer yandan ken-

di kötü adamlarınızı, korkunç dinozorlarınızı,

sıska uzaylılarınızı çizebilecek hatta kendi

mizah dergilerinizi çıkarabileceksiniz. Herke-

sin gülmekten karnını ağrıtan çizimler yapmak

isteyenler için bu kitap paha biçilemez bir reh-

ber olacak.

Kayıp Deniz Eğlenceli Bilgi Nasıl Çizilir?

Yazar: KolektifYayınevi: Toplum Gönüllüleri

(TOG)

Hıfzı Topuz’un 90 yıllık ya-

şamına bir armağan… Hıfzı

Topuz için Galatasaray Lisesi’nde başlayan

öğrenim, İstanbul ve Strasbourg hukuk fakül-

telerinde devam etti. Sonra gazetecilik, ünlü-

lerle tanışma ve yakın diyaloglar... Ardından

Paris... Unesco’daki görev nedeniyle Latin

Amerika’da ve özellikle Kara Afrika’da iletişim

uzmanlığı... Ardından İstanbul’a dönüş ve bi-

yografik roman yazarlığı... İşte Ardından Yıllar

Geçti, böylesi bir tanıklık ve renkli bir yaşam

öyküsü...

Yüz Yüze 100 Yüz

Yazar: Hıfzı TopuzYayınevi: Remzi Kitapevi

Ardından Yıllar Geçti

“Bana sorarsan ey bahtı

güzel okur; aşk arayandır!

Çünkü arayan, aşkını bulunca, asıl o zaman,

tek olacağını hissedecektir. Sevgilisine, “Ben

senim” diyecektir. Aşk, biz doğarken yitirilmiş

ötekini bulmaktır. Nerede teki yitirilmiş pa-

buç öyküsünü işitirsen, ona kulak ver; çünkü

sana, hiçbir fikri zorla dayatmadan, yalnızca

gizemler tülünün ardına sakladığı aşkın sırrını

fısıldıyordur.” Hakikatçi ve Cinistan’la Binbir

Gece Masalları’nın peşine düşen Özcan Yük-

sek, okurları, bizzat masalların içine girmeyi

başaran Korkut Can’la tanıştırıyor.

Yönetmen: Benjamin Eicher,

Timo Joh. Mayer

Oturma odanızda yüzen balıklar sizi hayrete

düşürecek! Görkemli manta vatozunun yanı

sıra mürekkep balıklarını ve ahtapotları çok

yakından görecek, oturduğunuz koltukta yu-

nuslar ve deniz kaplumbağalarının ziyaretiyle

karşılaşacaksınız. Okyanusun derinliklerine

dalacak ve kurt yılan balığından dev Pasifik

ahtapotuna kadar sualtı dünyasının eşsiz, teh-

likeli ve çok renkli yaratıklarını keşfedeceksi-

niz. Belgesel, stereoskopik üç boyutlu görün-

tüsüyle, nefes kesen bir deneyim yaşatacak.

Muhteşem Okyanus 3D

Yönetmen: Woody Allen

Oyuncular: Owen Wilson,

Rachel McAdams, Michael Sheen

Sonbaharda evlenecek olan Amerikalı nişan-

lı çift Gil ve Inez, Inez’in babasının iş gereği

Paris’e gelmesini fırsat bilip, küçük bir tatil

için bu gözde Avrupa şehrinin yolunu tutarlar.

Başta her şey eğlence dolu bir Avrupa kentini

gezmekten ibaretken, özellikle damat adayı

Gil’in Paris caddelerinde gece yarısı yaşadığı

maceralar sadece onun değil tüm ailenin ha-

yatını değiştirecektir. Filmde Scott Fitzgerald,

Ernest Hemingway, Salvador Dali gibi büyük

isimlere rastlamaktan da keyif alacaksınız...

Paris’te Gece Yarısı

81

TOG, 10. yılında yayımla-

dığı bu kitapta eğitim, giri-

şimcilik, medya, sanat, spor gibi alanlarda fark

yaratan isimleri Toplum Gönüllüsü gençlerle

buluşturuyor. Arzu Kaprol, Aynur Doğan, Ber-

kun Oya, Cem Mansur, Erdil Yaşaroğlu, Gülse

Birsel, Hasan Saltık, İshak Alaton, Ömer Madra,

Şafak Pavey, Yaşar Kemal, Yavuz Turgul, Yeşim

Ustaoğlu gibi önemli isimleri bir araya getiren

kitaptan elde edilen gelirin tamamı Toplum Gö-

nüllüsü gençlerin sosyal sorumluluk eğitimleri-

ne aktarılacak.

Popun kralı Michael Jackson efsanesi ve dünyanın en büyük gösteri topluluğu bir arada! 15-16-17 Mart’ta toplam 5 şovla Ülker Sports Arena’da!