forbes nisan, hangi meslekler yükseliyor!

9
İ stihdam ve ekonomi arasında, su bile geçirmeyecek kadar sıkı bir ilişki vardır. Kesin bilgidir… İstihdam artıyorsa bilin ki ekonomi büyüyordur, azalıyorsa kesin küçülüyordur. Dolayısıyla kahin olmaya gerek yok. Siyasi gerginlik, yaklaşık bir yıla yayılan seçimler, Fed’in parasal genişlemeyi yavaşlatma sürecinin başlamış olması ve Türkiye’de özel sektörün yüksek borçluluk ora- nı… Bunlara, analistlerin şimdiden büyüme tahminlerini yüzde 2 seviyesine doğru çekmesini ve kredi notuyla ilgili endişeleri de ekleyin… Türkiye’nin 2014’teki ekonomik performansının istihdama yansımaları çok parlak olmaya- cak. “2013 ekonomik anlamda kötü bir sene değildi ama ikinci yarısı oldukça çalkantılı geçti” diyor TEPAV analisti Güneş Aşık, “Bu durum da aslında 2014’ü daha çok etki- leyecek bir tablonun ortaya çıkmasına neden oldu. Firma- ların ileriye dönük beklentilerinde bir temkinlilik yarattı. Olacakları öngörmek zor ama istihdam baskılanabilir.” Bu aslında sadece Türkiye ile ilgili bir beklenti değil. Uluslararası Çalışma Örgütü’nün (ILO) “2014 Küresel İstihdam Ra- poru” da benzer bir çıkarımda bulu- nuyor. ILO Araştırma Departmanı Direktörü Raymond Torres, rapora yazdığı ön sözde küresel iş piyasasını “düzensiz ve kırılgan” olarak tanım- lıyor. Torres, “2008 krizi sonrası dünya ekonomisinin toparlanmaya başladığına yönelik güçlü sinyaller olmasına rağmen bu kıpırdanmanın 2014 ve sonrasında oluşacak istihdam talebini absorbe etmeye yetmeye- ceğini düşünüyoruz” diyor. Ona göre yeni girişlerin de karşılanabil- mesi için her sene 42 milyon yeni iş yaratılması gerekiyor. ILO’nun raporunda ‘temel’ sorunun, istihdam yaratacak yatırımlar için gerekli kredilere erişimin giderek zorlaşması görülüyor. Bunun yeni işlerin yaratılmasını engelleyeceğini dolayısıyla kayıt dışı istihdam (Türkiye’de yüzde 37,8) ile işten çıkarmaları tetikleyebileceği öngörülüyor. Bugün dünya üzerinde, 2013’te katılan 5 milyon kişiyle birlikte 202 milyon işsiz var. 2018’de bu rakamın 215 mil- yona çıkması bekleniyor. Her sene istihdama katılan 42,6 milyon kişiye karşılık bu beş sene zarfında sadece 40 milyon yeni iş yaratılabileceği hesaplanıyor. Türkiye de bu dal- gadan uzak değil. Türkiye İstatistik Kurumu’nun (TÜİK) “Hanehalkı İşgücü İstatistikleri, 2013” verilerine göre işsiz- lik 2012’ye göre 0,5 puan artarak 9,7’ye yükseldi -2 milyon 747 bin kişi. Kentlerdeki işsizlik ise yüzde 11,5 oldu. Üstelik bu rakamlar, istihdam edilenlerin sayısı 703 bin kişi artma- sına rağmen negatif yönde büyüdü. “Türkiye ekonomisi iyi günlerinde bile yeteri kadar iş yaratamadı” diyor Güneş Aşık, “İşsizlik çok küçük puanlarla yüzde 10’un altına indi. Şimdi ise ekonominin iş yaratma gücü çok az. Dolayısıyla işsizlik bir sorun olarak öne çıkıyor.” Kariyer.Net Genel Müdürü Yusuf Azoz da benzer bir çıkarımda bulunuyor. Türkiye’de her yıl işgücüne 700 - 800 bin kişi katıldığını ha- tırlatan Azoz, “Dolayısıyla” diyor, “işsizlik rakamının stabil kalması için bile Türkiye’nin her yıl minimum yüzde 4 - 5 büyümesi gerekiyor. 2013’teki büyüme buna yetmedi. 2014 için beklentiler yüzde 2’ye çekilmiş durumda ve bu işsizliğe olumsuz yansıyacak.” Türkiye ile ilgili ‘fundemental sorun’ ise istihdam edi- lenlerin sektörel dağılımında ortaya çıkıyor. 25 milyon çalı- şanın yüzde 50’si hizmetler sektöründe. Tarımın payı 23,6, sanayinin ise yüzde 19,4. Yaklaşık 1,5 milyon kişi de inşaat sektöründe istihdam ediliyor (İnşaat sektörü bu rakamın yan sektörlerle birlikte 3 milyon olduğunu hesaplıyor). Bu aslında Türkiye’nin seçtiği büyüme modelinin hizmet ve inşaata endeksli olmasının doğal bir sonucu. Büyüme dönemlerinde bir sorun teşkil etmeyen bu tablo, tüketimin azalmaya ve ekonomik büyümenin yavaşlamaya başladığı zamanlarda ise istihdam üzerinde negatif bir etkiye dönüşüyor. Bir çıktı işsizlik. Ziraat Yatırım tarafından hazırlanan “İstihdam Dosyası” baş- lıklı analizde de ekonominin özellikle 2012 - 2013 döneminde işgücüne kadınların katılımı ile büyüyen aday havuzunu karşılamakta zorlandığına işaret ediliyor. Analizde bu yoruma, 2013’ün son çeyreğinde hem istih- damda gözlemlenen artış hem de işgücüne katılımdaki yavaşlamanın işsizlik oranında çift basamaklarda kalıcı olunmadan iyileşmesini sağladı- ğı bilgisi de ekleniyor. Öte yandan bu büyüme modelinin diğer çıktısı ise işgü- cü profilini tepetaklak etmesi. Şöyle ki işsizlik beraberinde nitelik uyuşmazlığını getiriyor; kişi aldığı eğitim seviyesinin altında bir işte çalışarak yeteneklerini daha fazla katma de- ğer yaratacak şekilde kullanamıyor. Bugün bile Türkiye’de üniversite mezunlarının yüzde 20 ila 30’unun niteliklerinin altında işlerde çalıştığı tahmin ediliyor. “Bu sıkıntı” diyor Güneş Aşık, kısıtlı istihdam ortamında olumsuz yönde bü- yüyebilir” diyor. Ekonomik yavaşlamanın ve ILO’nun da işaret ettiği düzensiz ve kırılgan istihdam tablosu, (Comscore verilerine göre Türkiye’de online iş arayanların yüzde 71,1’ini kap- sayan) Kariyer.Net’in verilerine dayanarak 182 bin 375 iş ilanını temel alan “FORBES, İnsan Kaynakları: Değişimler ve Yeni İşler Raporu”nda da ortaya çıkıyor. Kariyer.Net Genel Müdürü Yusuf Azoz, 2013’te yüzde 4 büyümeye karşılık gelen bir istihdam artışı olmadığına işaret ediyor. “Yeni ilan sayısındaki artış, ekonomiyi soğutmak için alınan tedbirler nedeniyle görece zayıf bir sene olan 2012’nin bile altında kaldı. TÜİK verilerinde de durum farklı değil. Bu Geleneğe Dönüş Tasarım, tarihinin en pırıltılı günlerini yaşıyor; yeşil yakalılara olan talep patlamış durumda; iç denetçiler KOBİ’lerin bile gözdesi. Ama hiçbir şey geleneği değiştirmiyor. Tüm zamanların en çok talep gören meslekleri satış, mühendislik ve muhasebe 2013’te egemenliklerini daha da artırdı. Neden? Ekonomi, istihdama olumlu sinyaller göndermiyor. Yeni işlerin yaratıldığı alanlarda baskılanma var. İşsizlik, ekonomik büyüme beklentileri ışığında kısa vadede iş gücü piyasasını “kırılgan ve düzensiz” bir hale getirebilir. Dolayısıyla bu dönemlerin sığınağı her zaman olduğu gibi geleneksel meslekler. EYYÜP KARAGÜLLÜ Dünya genelinde her yıl istihdama 42,6 milyon kişi katılıyor. Buna karşılık 2018’e kadar sadece 40 milyon yeni iş yaratılabilecek. 82 | FORBES NİSAN, 2014 NİSAN, 2014 FORBES | 83

Upload: basak-tecer-egitim-ve-danismanlik-sirketi

Post on 24-Jun-2015

428 views

Category:

Education


2 download

TRANSCRIPT

Page 1: Forbes Nisan, hangi meslekler yükseliyor!

İstihdam ve ekonomi arasında, su bile geçirmeyecek kadar sıkı bir ilişki vardır. Kesin bilgidir… İstihdam artıyorsa bilin ki ekonomi büyüyordur, azalıyorsa kesin küçülüyordur. Dolayısıyla kahin olmaya gerek yok. Siyasi gerginlik, yaklaşık bir yıla yayılan seçimler,

Fed’in parasal genişlemeyi yavaşlatma sürecinin başlamış olması ve Türkiye’de özel sektörün yüksek borçluluk ora-nı… Bunlara, analistlerin şimdiden büyüme tahminlerini yüzde 2 seviyesine doğru çekmesini ve kredi notuyla ilgili endişeleri de ekleyin… Türkiye’nin 2014’teki ekonomik performansının istihdama yansımaları çok parlak olmaya-cak. “2013 ekonomik anlamda kötü bir sene değildi ama ikinci yarısı oldukça çalkantılı geçti” diyor TEPAV analisti Güneş Aşık, “Bu durum da aslında 2014’ü daha çok etki-leyecek bir tablonun ortaya çıkmasına neden oldu. Firma-ların ileriye dönük beklentilerinde bir temkinlilik yarattı. Olacakları öngörmek zor ama istihdam baskılanabilir.”

Bu aslında sadece Türkiye ile ilgili bir beklenti değil. Uluslararası Çalışma Örgütü’nün (ILO) “2014 Küresel İstihdam Ra-poru” da benzer bir çıkarımda bulu-nuyor. ILO Araştırma Departmanı Direktörü Raymond Torres, rapora yazdığı ön sözde küresel iş piyasasını “düzensiz ve kırılgan” olarak tanım-lıyor. Torres, “2008 krizi sonrası dünya ekonomisinin toparlanmaya başladığına yönelik güçlü sinyaller olmasına rağmen bu kıpırdanmanın 2014 ve sonrasında oluşacak istihdam talebini absorbe etmeye yetmeye-ceğini düşünüyoruz” diyor. Ona göre yeni girişlerin de karşılanabil-mesi için her sene 42 milyon yeni iş yaratılması gerekiyor. ILO’nun raporunda ‘temel’ sorunun, istihdam yaratacak yatırımlar için gerekli kredilere erişimin giderek zorlaşması görülüyor. Bunun yeni işlerin yaratılmasını engelleyeceğini dolayısıyla kayıt dışı istihdam (Türkiye’de yüzde 37,8) ile işten çıkarmaları tetikleyebileceği öngörülüyor.

Bugün dünya üzerinde, 2013’te katılan 5 milyon kişiyle birlikte 202 milyon işsiz var. 2018’de bu rakamın 215 mil-yona çıkması bekleniyor. Her sene istihdama katılan 42,6 milyon kişiye karşılık bu beş sene zarfında sadece 40 milyon yeni iş yaratılabileceği hesaplanıyor. Türkiye de bu dal-gadan uzak değil. Türkiye İstatistik Kurumu’nun (TÜİK) “Hanehalkı İşgücü İstatistikleri, 2013” verilerine göre işsiz-lik 2012’ye göre 0,5 puan artarak 9,7’ye yükseldi -2 milyon 747 bin kişi. Kentlerdeki işsizlik ise yüzde 11,5 oldu. Üstelik bu rakamlar, istihdam edilenlerin sayısı 703 bin kişi artma-sına rağmen negatif yönde büyüdü. “Türkiye ekonomisi iyi günlerinde bile yeteri kadar iş yaratamadı” diyor Güneş Aşık, “İşsizlik çok küçük puanlarla yüzde 10’un altına indi. Şimdi ise ekonominin iş yaratma gücü çok az. Dolayısıyla

işsizlik bir sorun olarak öne çıkıyor.” Kariyer.Net Genel Müdürü Yusuf Azoz da benzer bir çıkarımda bulunuyor. Türkiye’de her yıl işgücüne 700 - 800 bin kişi katıldığını ha-tırlatan Azoz, “Dolayısıyla” diyor, “işsizlik rakamının stabil kalması için bile Türkiye’nin her yıl minimum yüzde 4 - 5 büyümesi gerekiyor. 2013’teki büyüme buna yetmedi. 2014 için beklentiler yüzde 2’ye çekilmiş durumda ve bu işsizliğe olumsuz yansıyacak.”

Türkiye ile ilgili ‘fundemental sorun’ ise istihdam edi-lenlerin sektörel dağılımında ortaya çıkıyor. 25 milyon çalı-şanın yüzde 50’si hizmetler sektöründe. Tarımın payı 23,6, sanayinin ise yüzde 19,4. Yaklaşık 1,5 milyon kişi de inşaat sektöründe istihdam ediliyor (İnşaat sektörü bu rakamın yan sektörlerle birlikte 3 milyon olduğunu hesaplıyor). Bu aslında Türkiye’nin seçtiği büyüme modelinin hizmet ve inşaata endeksli olmasının doğal bir sonucu. Büyüme dönemlerinde bir sorun teşkil etmeyen bu tablo, tüketimin azalmaya ve ekonomik büyümenin yavaşlamaya başladığı

zamanlarda ise istihdam üzerinde negatif bir etkiye dönüşüyor. Bir çıktı işsizlik. Ziraat Yatırım tarafından hazırlanan “İstihdam Dosyası” baş-lıklı analizde de ekonominin özellikle 2012 - 2013 döneminde işgücüne kadınların katılımı ile büyüyen aday havuzunu karşılamakta zorlandığına işaret ediliyor. Analizde bu yoruma, 2013’ün son çeyreğinde hem istih-damda gözlemlenen artış hem de işgücüne katılımdaki yavaşlamanın işsizlik oranında çift basamaklarda kalıcı olunmadan iyileşmesini sağladı-ğı bilgisi de ekleniyor.

Öte yandan bu büyüme modelinin diğer çıktısı ise işgü-cü profilini tepetaklak etmesi. Şöyle ki işsizlik beraberinde nitelik uyuşmazlığını getiriyor; kişi aldığı eğitim seviyesinin altında bir işte çalışarak yeteneklerini daha fazla katma de-ğer yaratacak şekilde kullanamıyor. Bugün bile Türkiye’de üniversite mezunlarının yüzde 20 ila 30’unun niteliklerinin altında işlerde çalıştığı tahmin ediliyor. “Bu sıkıntı” diyor Güneş Aşık, kısıtlı istihdam ortamında olumsuz yönde bü-yüyebilir” diyor.

Ekonomik yavaşlamanın ve ILO’nun da işaret ettiği düzensiz ve kırılgan istihdam tablosu, (Comscore verilerine göre Türkiye’de online iş arayanların yüzde 71,1’ini kap-sayan) Kariyer.Net’in verilerine dayanarak 182 bin 375 iş ilanını temel alan “FORBES, İnsan Kaynakları: Değişimler ve Yeni İşler Raporu”nda da ortaya çıkıyor. Kariyer.Net Genel Müdürü Yusuf Azoz, 2013’te yüzde 4 büyümeye karşılık gelen bir istihdam artışı olmadığına işaret ediyor. “Yeni ilan sayısındaki artış, ekonomiyi soğutmak için alınan tedbirler nedeniyle görece zayıf bir sene olan 2012’nin bile altında kaldı. TÜİK verilerinde de durum farklı değil. Bu

Geleneğe DönüşTasarım, tarihinin en pırıltılı günlerini yaşıyor; yeşil yakalılara

olan talep patlamış durumda; iç denetçiler KOBİ’lerin bile gözdesi. Ama hiçbir şey geleneği değiştirmiyor. Tüm zamanların en çok talep gören meslekleri satış, mühendislik ve muhasebe

2013’te egemenliklerini daha da artırdı. Neden? Ekonomi, istihdama olumlu sinyaller göndermiyor. Yeni işlerin yaratıldığı

alanlarda baskılanma var. İşsizlik, ekonomik büyüme beklentileri ışığında kısa vadede iş gücü piyasasını “kırılgan ve düzensiz” bir

hale getirebilir. Dolayısıyla bu dönemlerin sığınağı her zaman olduğu gibi geleneksel meslekler.

EYYÜP KARAGÜLLÜ

Dünya genelinde her yıl istihdama 42,6

milyon kişi katılıyor. Buna karşılık

2018’e kadar sadece 40 milyon yeni iş yaratılabilecek.

82 | forbes NİSAN, 2014 NİSAN, 2014 forbes | 83

Page 2: Forbes Nisan, hangi meslekler yükseliyor!

enteresan ve düşündürücü” diyor. Bu durumu destekleyen diğer bir gösterge ise istihdam talebinin yeni hiçbir trend ortaya koymadan ‘geleneksel’ meslekler ve sektörler üzerin-de yoğunlaşması. Aslında geçmiş senelerde de gelenekselin egemenliği su götürmez bir gerçekti. Ama ekonominin de-rinleşmesini ifade eden yeni işlerin yaratılabileceği istihdam alanlarının doğuşunun güçlü işaretleri vardı.

FORBES’un bu raporu ilk hazırladığı yıl olan 2012’de büyük trend e-ticaret ve sosyal medyaydı. Bu da, başka bir bakış açısıyla ‘alaylıların’, istihdam profili içindeki yükselişi anlamına geliyordu. Nihayetinde Facebook ya da Twitter’ı iyi kullanan 20’li yaşların ortasındaki bir gence, ömrünü o şirkette geçirmiş çoğu orta düzey yöneticinin çok üstünde -ayda 5 bin lira gibi- paralar verilebiliyordu.

“Outliers” isimli çok satan iş kitabının yazarı Malcom Gladwell’ın, “Bir işi 10 bin saat yaparsanız, o işte uzman sa-yılırsınız” argümanına dayanan “10 bin saat teorisi” gerçeğe dönüşmüştü. Diğer taraftan bu durum, insan kaynakları konusunda şimdiye kadar üretilen büyük külliyatın da ye-niden gözden geçirilmesini gerektiriyordu. Çünkü herkesin bugün anlamaya çalıştığı ‘İnternet kuşağı’ iş dünyasına ken-di tarzı ile girmişti.

FORBES’un 2013 sayısında da bu trend aynen devam ediyordu. Üstelik yanına kıpırtıları görülmeye başlayan ha-yat tarzına yönelik işler eklenmişti. Kısmi bir refah artışının etkisiyle insanların daha çok kendine vakit ayırması kap-samında değerlendirilen yoga, SPA, pilates gibi eğitimleri veren işletmeler istihdam talebinde bulunuyordu. Bugüne kadar iş ilanı vermiyorlar mıydı? Elbette veriyorlardı ama bunu ilk kez kurumsal bir şekilde yapıyorlardı.

2013 yılı ise böyle değişimler sunmadı. Aksine gelenek-sel işlerin tekrar yükselişi gözlemleniyor. Özellikle de satış pozisyonlarının... Kariyer.Net Genel Müdürü Yusuf Azoz, 2008 - 2013 arasında tüm sektörlerden en çok talep edilen pozisyonlar içinde satış ve mühendislik ilanların giderek arttığını ifade ediyor. “Sıralamada diğer pozisyonlarla ara-ları giderek açılıyor. Öyle ki bu mesleklere olan talep en yakındaki muhasebenin neredeyse üç katına denk” diyor.

2013’te satışla ilgili 29 bin 382 ilan yayınlandı. Ve bu alan tek başına toplam ilanların altıda birini oluşturdu. Sa-tış temsilcisi, danışmanı ve müdürü pozisyonları 2008’den beri süren liderliklerini artırarak korumaya devam etti. Özellikle KOBİ’lerin personel ihtiyaçları incelendiğinde ilk sırada büyük farkla satış geliyor. Bunun arka planında kuş-kusuz ‘satış’ın her şirket için olmazsa olmaz bir unsur ol-duğu gerçeği var. Ve tabii ki hizmet ve ticaret sektörlerinin TÜİK verilerine göre 2008 ve 2009 hariç son dokuz yılda yüzde 8 ila 23 büyümesinin de etkisi göz ardı edilmemeli. “Örneğin mağazacılık” diyor Yusuf Azoz, “birbiri ardına açılan alışveriş merkezleriyle istihdam potansiyelini hızla

artırıyor.” Bu artış mağazacılık özelinde 2013’te yüzde 99 oldu. Genel olarak ticaret alanındaki artış yüzde 78, hizmet-te ise yüzde 45...

Ticaret ve hizmet sektörleri talep yaratıyor ancak işgücü tarafında da satışa yönelik bir ilgi var. Güneş Aşık bunun nedenini Türkiye’nin genel olarak niteliksiz bir işgücüne sahip olmasıyla açıklıyor: “Bu çok açık bir sorun. Örneğin kadınların yüzde 60’ı en fazla sekiz yıllık eğitim almış du-rumda. Ancak finans hariç hizmetler sektörünün genelinde ciddi bir nitelik ihtiyacı gözetilmiyor. Dolayısıyla yüksek eğitim profiline ihtiyaç duyulacak işlerin yaratılmaması da anormal değil.” Tabii satışın kendine göre artıları var. Ön-celikle müdürlük pozisyonlarına kadar gidebilecek kariyer fırsatları ve her koşulda iş garantisi vaat ediyor. “Üniver-site eğitimi elbette önemli” diyor Azoz, “ancak başarılı bir kariyer inşa etmenin tek yolu değil. Özel sektörün içinde bulunduğu nitelikli personel sıkıntısı mesleki eğitimi ön plana çıkarıyor. Bu noktada satış pozisyonları adaylara bu gelişim imkanını sunuyor.” Gerçekten de birçok şirket, satış pozisyonlarında düşük yetkinliklere sahip adayları istih-dam edip meslek içi eğitimler ve sertifika programlarıyla yetkinliklerini artırma yoluna gidiyor. Başak Tecer Eğitim

KADINLARIN YÜKSELİŞİ SÜRÜYOR

Aşağıdaki tablo, sigortalı ücretli kadın çalışan sayısının en fazla yükseldiği 10 iş alanını gösteriyor. Ağustos 2012-2013 döneminde 826 bin artış gösteren kayıtlı ücretlilerin yaklaşık 298 binini ya da yüzde 36’sını

kadınlar oluşturdu. Başka bir ifadeyle, Ağustos 2012-2013 döneminde, 12 ayda kayıtlı her 100 işten 36’sına yakınında kadınlar istihdam edildi. Sektörel

olarak bakıldığında 12 ayda artan 298 bin yeni kayıtlı kadın ücretlinin, 39 bine yakınının istihdamı eğitim

sektöründe gerçekleşti. Onu 28 bin ile perakende sektörü izledi. Sağlıkta 26 bini geçen yeni ücretli kadın

istihdamı, büro faaliyetinde yaklaşık 22 bini buldu. İmalat sanayinde ise tekstilde 21 bin dolayında ücretli

kadın, sigortalı statüsünde iş buldu ya da sigortalı oldu.

Sektör

Kadın İstihdamındaki Fark

(Ağustos 2013 - 2012)

Kadın İstihdamındaki Fark(Ağustos - Temmuz 2013)

Eğitim 38.755 7.239

Perakende 28.141 5.933

Sağlık Hizmetleri 26.421 2.549

Büro Yönetimi ve Desteği 21.564 5.233

Tekstil (imalat) 21.199 3.901

Yiyecek Ve İçecek Hizmeti 18.263 2.126

Konaklama 14.419 -334

Bina ve Çevre Düzenlemesi 12.132 1.905

Gıda (imalat) 10.427 1.473

Ev İçi Çalışanlar. 8.606 703

KA

YnA

K: S

GK

- T

EPA

V

18.888.844Kariyer.net veri tabanındaki özgeçmiş sayısı. Mart 2014 itibarıyla geçen yılın

aynı ayına oranla yüzde 13 arttı.

84 | forbes NİSAN, 2014 NİSAN, 2014 forbes | 85

Page 3: Forbes Nisan, hangi meslekler yükseliyor!

Danışmanlık’ın kurucusu Başak Tecer de Boyner, Beymen gibi bir şirketlerde satış elemanı olarak işe başlayanların eğitimlerle yetkinliklerinin geliştirildiğini, mağaza müdür-lüğü ve daha ötesine giden bir kariyer planı sunulduğunu anlatıyor (detaylar için bkz syf 90).

TOBB Ekonomi ve Teknoloji Üniversitesi’nden (ETÜ) Prof. Serdar Sayan ise bu duruma başka bir bakış açısı geti-riyor. “Gençler” diyor, “sanayide çalışmak istemiyor.” Sa-yan, 2010’dan bu yana Milli Eğitim Bakanlığı, TOBB, ETÜ ve İşkur ortaklığında yapılan “Uzmanlaşmış Meslek Edin-dirme Merkezleri”nin (UMEM) yürütücü ekibinde yer alı-yor. Proje, adından anlaşılacağı üzere sanayiye ara eleman yetiştirmeyi hedefliyor. İşleyişi ise gayet iyi tasarlanmış: İllerin sanayi odalarına üyelerinin hangi alanda çalışana ih-tiyacı olduğu sorulup ona göre kurslar açılıyor; kursiyerlere günlük 20 lira harçlık veriliyor ve sağlık sigortası yapılıyor. Sayan, “bir taşla iki kuş vurmak ola-rak tanımlıyor” projeyi ancak buna rağmen başarısız olduklarını söylü-yor. “Kurslar açıldı ve katılım çok az oldu. Lokal bazda reklamlar yaptık hatta kahvelerde okey tahtalarına bile ilan verdik ama olmadı” diyor. Nede-nini araştırdıklarında ulaştıkları so-nuç gerçekten şaşırtıcı olmuş: “Kirin, pasın içinde çalışmak istemiyorlar” diyor Sayan, “Bu aslında milli gelirin 10 bin dolar bandını aştığı çoğu ülke-nin bir sorunu. Türkiye de benzer bir dönemden geçiyor.” Talebin yetersizliği nedeniyle geçen yıldan itibaren prog-rama hizmet sektörünü de eklemişler. Sayan, “Sanıyorum biraz daha hareketlenme göreceğiz” diyor.

Satışın neden ilk sırada olduğunu bu anekdot gayet iyi açıklıyor. Diğer popüler meslekler ise her zaman olduğu gibi mühendislik ve muhasebe. Mimarlık, yönetici asistan-lığı ve çağrı merkezi çalışanları da genel tablonun üst sıra-larında kendine yer buluyor. Meslek özelinde bu sene tam bin 54 adet ‘ilk kez yayımlanan’ pozisyon vardı. Sayısının bu kadar yüksek olmasında şirketlerin unvan tanımlarını “kendilerine göre” yapmaları.

Bu listede en dikkat çekici meslek olarak iç denetim ve uygulama geliştiriciler öne çıkıyor. İç denetim özellikle yeni Türk Ticaret Kanunu’nun rüzgarında Türkiye İç Denetim Enstitüsü’nün çabalarıyla şirketlerin gündemine girdi. Son dönemde de kredi arayan KOBİ’lerin ihtiyaç duyduğu bir hizmet haline geldi. Uygulama geliştiriciler ise mobil ileti-şimdeki büyümenin bir yansıması. Gartner verilerine göre dünya genelinde 2013’te 102 milyar aplikasyon indirildi ve bunlar 26 milyar dolarlık bir ciro yarattı.

Geçmiş senelere göre oransal olarak en yüksek artış ya-

şayan mesleklerin tepesinde tasarım var. Türkiye’nin büyük şirketlerinin 2000’lerin başındaki inovasyon ve teknoloji odaklı dönüşümüne 2010 sonrasında, tasarımı merkeze alan bir yaklaşım eklendi. Bunun habercisi Arçelik’in Çe-liknaz’ıydı. Üç senelik bir emekleme döneminin ardından tasarım hızla şirketlerin stratejik iş süreçlerinden biri haline geliyor. Bunun yansıması tasarımcı istihdamında yüzde 7.700’lük artış. Bu yüksek bir oran ancak sayı itibarıyla açı-lan pozisyon sayısı sadece 78. Hele ki üniversitelerin tasa-rım bölümlerinden bugüne kadar 6 bine yakın kişi mezun olduğu düşünüldüğünde...

Genel itibarıyla tüm mesleklere olan talebi sürükleyen şey ise her zamanki lokomotif sektörler -yapı ve tekstil. Bu iki alanda toplam 40 bini aşkın ilan verildi. Yüzde 7’lik ar-tışla bilişim ve yüzde 16’lık artışla üretim de 2013’ün sonla-rına doğru rekor kırarak önemli yükselişler kaydetti.

Bu sektörleri sırasıyla sağlık, hizmet, ticaret, turizm, otomotiv ve elektrik - elektronik takip etti. Buna karşılık tarım ve otomotivdeki geçmiş senelerdeki küçülme bu sene ilk kez eksiye döndü. Enerji ve eğitim de ben-zer bir süreç geçiriyor.

Tabii sektörler bazında dikkat çekici hareketlenmeler de var. Örne-ğin denizcilik sektörü yüzde 31 ile en çok büyüyen üçüncü alan oldu. Onu yüzde 30 ile taşımacılık, yüzde 24 ile

danışmanlık izledi. Ama kuşkusuz bu senenin oransal ola-rak en fazla artış gösteren sektörü yeşil (çevre) -yüzde 7.967. “Yeşil yaka” tanımına giren ağaç işleri mühendisi, çevre görevlisi, tehlikeli atık yöneticisi ve çevre müdürü bu alanın beslediği meslekler olarak öne çıkıyor. Son iki yılın yeni iş yaratan alanları sosyal medya ve e-ticaret ise 2012’deki rüzgarını geride bırakmış görünüyor. Talep sınırlı, yükseliş stabil. Bunun temel nedeni 2012’de yeni kurulan İnternet girişimlerinin henüz belli bir ölçeği yakalayamamış olması. Ayakta kalan yatırımların akıbetinin 2015 gibi görülecek olması bu alandaki istihdamı da belirleyecek.

2013 istihdam açısından işsizliğin kendini gösterdiği ve geleneksel mesleklerin tekrar ilgiyi üzerine topladığı bir yıl oldu. 2014 beklentileri de farklı değil. Ancak insan kaynak-ları departmanlarının politikaları açısından 2014 ve sonrası çok fazla değişim öngörüyor: 2013’te Kariyer.Net’e yapılan başvuruların yüzde 28’i mobilden geldi. İkinci değişim ise Facebook’un İnternet’teki birçok uygulamaya yaptığı gibi iş aramanın da alternatifi olarak yükselmesi. Yusuf Azoz, “Şirketlerin işe alma süreçlerini yönetebilecekleri bir uygu-lamayı Facebook üzerinde açtık çünkü artık talep oradan geliyor” diyor.

Tasarıma talep yüzde 7 binler seviyesinde arttı. Aynı durum yeşil yakalı işler

için de geçerli.

% 7.9672013’ün oransal olarak en fazla artış gösteren

sektörü yeşil (çevre).

86 | forbes NİSAN, 2014 NİSAN, 2014 forbes | 87

sony
Highlight
Page 4: Forbes Nisan, hangi meslekler yükseliyor!

TASARIMCI

%7.7002012 > 1 2013 > 78

SANAT YAPILARI ŞEFİ

%5002012 > 1 2013 > 6

ÖĞRETİM GÖREVLİSİ

%3172012 > 6 2013 > 25

ÖZEL MÜŞTERİLER YÖNETİCİSİ

%2.0002012 > 1 2013 > 21

TEDARİK ZİNCİRİ ANALİSTİ

%6002012 > 0 2013 > 6

İnşaat eskisi gibi değil. Son iki

senedeki yüzde 40’ın üzerindeki artışlar bu sene yüzde 9’a kadar

indi. 24 kategorinin dokuzunda eksi

istihdam var.

Atık yönetimi ve geri dönüşüm son iki yılın yıldız iş koluydu. Ama

sektör 2013’te tam anlamıyla çakıldı

-yüzde 29 ile istihdam talebi en çok azalan

iş kolları listesinin tepesinde…

Danışmanlık geçen yılki üç haneleri göremese de ortalamanın üzerinde

büyümeye devam ediyor –yüzde 30. Eğitim danışmanlığı yüzde 62 ile

kategorinin lideri.

Geçen yıl mühendisliğin tam 447 alt dalına yönelik ilan yayımlanmıştı. Bu yıl da değişen bir şey yok; mühendislik

yine en çok aranan ilk üç meslek içinde. Bu senenin dikkat çekici verisi ise üretimde yer almayan yani pazarlamaya yönelik mühendis talebindeki artış. Özellikle satış ve servis

mühendislerine yönelik talepte 10 katı aşan artışlar görülüyor.

25 milyon kutu ve son beş yılda yüzde 56’lık artış... Antidepresan kullanımı patlama yapmış durumda. Buna

karşılık 100 bin kişiye düşen psikolog sayısı 1,25. Hedef ise bu sayının altıya çıkarılması. İş ilanları da bu çabayı

yansıtıyor. Ruh sağlığı uzmanı talebindeki artış oranı yüzde 700.

Türkiye’nin en zengin isminin servetinin kaynağı gıda; yeme - içme de son iki yılın gözde yatırım alanı. Ama

istihdamdaki artış yüzde 9 ile sınırlı.

Geleneksel DetaylarAlaylıların son iki senelik yükselişi duraklama dönemine girdi. Buna karşılık geleneksel meslekler giderek daha çok detay uzmanlıklar ve unvanlar yaratıyor. Tasarım, son üç

sene içinde hiç olmadığı kadar revaçta…

YETİŞ DOKTOR!Sağlık hizmetlerine erişimin kolaylaşması ve özel hastanelerin yaygınlaşması birçok farklı çıktıyla beraber sistemdeki temel bir sorunu iyice görünür kıldı: Personel yetersizliği. TÜİK verilerine göre 2012 sonunda toplam sağlık personeli sayısı 698 bin ve bu rakamın ancak 130 binini doktorlar oluşturuyor. Öte yandan tıp bilimi de büyük bir değişimden geçiyor ve giderek daha çeşitli uzmanlık dallarına ayrılıyor. Örneğin TÜİK 2012 verileriyle sadece bir uzmanlık alanına yoğunlaşan 149 hastane var (toplam 1453). Dolayısıyla sağlığın her alanında personel ihtiyacı artıyor. Geçen yıla göre işgücü talebindeki artış yüzde 14.

SAÇ EKİM UZMANI

%5002012 > 1 2013 > 5

HASTA İLİŞKİLERİ MÜDÜRÜ

%5002012 > 1 2013 > 6

Son iki yılın gözdesi sosyal medya ve e-ticaretti. Bu iki alandaki istihdam talebi stabil hale gelmiş durumda –toplam ilanlar içindeki payı yüzde 8. Bu iki alanda görece yüksek artışlar

yan uzmanlıklara yönelmiş durumda. Örneğin “e-ticaret ürün sorumlusu” talebinde yüzde 300’lük bir artış var.

İŞ SAĞLIĞI VE GÜVENLİĞİ MÜDÜRÜ

%9502012 > 2 2013 > 21

UYGULAMA GELİŞTİRİCİSİ YÖNETMENİ

%1.4002012 > 0 2013 > 14

SATIŞ KOÇU

%1.1002012 > 1 2013 > 12

ÇATI OPERATÖRÜ

%5002012 > 0 2013 > 5

FİKRİ HAKLAR UZMANI

%5002012 > 1 2013 > 6

TEKNİK SATIŞ MÜHENDİSİ

%1.4332012 > 3 2013 > 46

İÇ DENETÇİ

%1.9002012 > 0 2013 > 19

WEB ÖNYÜZ GELİŞTİRME UZMANI

%1.9002012 > 1 2013 > 20

ÇAĞRI MERKEZİ KALİTE UZMANI

%1.0002012 > 1 2013 > 11

JAPONCA TERCÜMAN

%8002012 > 1 2013 > 9

TIBBİ ARŞİV VE DOKÜMANTASYON

GÖREVLİSİ

%4002012 > 0 2013 > 4

ROBOTİK UZMANI

%3502012 > 2 2013 > 5

RES SORUMLUSU

%4002012 > 1 2013 > 5

AĞ MİMARI

%4002012 > 1 2013 > 9

ÇEVRE YÖNETİM SİSTEMİ UZMANI

%3002012 > 0 2013 > 3

TARIM DANIŞMANI

%3002012 > 6 2013 > 3

FORBES 100’deki zenginlerin 82’sinin

servetinde enerji sektörünün payı

var. Ama bu aynı şekilde istihdama yansımıyor. Geçen

yıla göre ilan sayısındaki artış

sadece yüzde 0,4.

UYKU TEKNİSYENİ

%3002012 > 2 2013 > 8

MEDİKAL DELEGE

%1.6002012 > 1 2013 > 17

SÜREÇ İYİLEŞTİRME UZMANI

%1.0002012 > 1 2013 > 11

88 | forbes NİSAN, 2014 NİSAN, 2014 forbes | 89

Page 5: Forbes Nisan, hangi meslekler yükseliyor!

2012 -2013 dönemi baz alınarak en çok artış yaşanan satış

pozisyonları listelendi. Son beş yıl değerlendirildiğinde ise satış

danışmanları satışla ilgili ilanların yüzde 22’sini oluşturuyor.

SATIŞ DANIŞMANI + ELEMANI

41,1

PAZARLAMA DANIŞMANI +

TEMSİLCİSİ

29,3

SATIŞ YÖNETİCİSİ

54SATIŞ MÜHENDİSİ

31,3TIBBİ SATIŞ MÜMESSİLİ

28,8

Tüm zamanların en popüler mesleği, geçen yı-lın yüzde 25 ile açık ara en çok iş ilanı çıkılan mesleği, geleneksel meslekler içinde en hızlı büyüyen alan... Satış, bugünün iş dünyasının mevcut doğası gereği en önemli mesleği konu-

muna yükselmiş durumda. Stanton Chase’in 2012 tarihli bir araştırmasına göre Türkiye’deki CEO’ların yüzde 46’sı satış ve pazarlama kökenli. “Bu durum bugünün kaçınılmaz bir gerçeği” diyor Başak Tecer Eğitim Danışmanlık’ın ku-rucusu Başak Tecer, “Bugün Türkiye’deki çoğu şirket hatta üretim yapanların bile temel faaliyetleri satış. Dolayısıyla genel müdürlerin çoğunun satışçı olması tesadüf değil. Bir satışçı sonuç odaklıdır ama süreci de yönetmeyi bilirse ideal bir karışımdır.”

Ama satış nihayetinde okulu olan bir meslek değil. Gerçi şirketlerin öncülüğünde sertifika veren akademiler kuruldu, üniversitede derslerin içinde gösteriliyor ama temelde her zaman için doğal bir yete-nek olarak kabul ediliyor ve işte öğreniliyor. Bu da aslında ona olan talebin dinamik kalmasını sağlıyor. Çünkü Türkiye’de çoğu üniversite disiplini, mezunlarına iş yaratma konusunda başarısız. Hatta TÜİK’in çok yeni açıklanan raporuna göre iletişim ve bilgisayar mühendisliği bile işsizliği en çok besleyen alanlar... Üstelik bu işsiz mezunlara ek olarak artık her türlü mühendislik dalı da

satış departmanlarının istihdamına konu. Dolayısıyla ‘satışı’ istihdamın kara deliği olarak görebilirsiniz. “Eskiye nazaran itibarı da gayet yüksek” diyor Başak Tecer, “Neresinden bakarsanız bakın, şu anda iş garantisi olan ve iyi para ka-zandıran nadir mesleklerden biri. Herkesi kovabilirsiniz ama satışçınızı ancak değiştirirsiniz.”

Kuşkusuz satışın algısı değişmiş olsa da, aynı zamanda sirkülasyonun her daim en yüksek olduğu mesleklerden biri. Tecer, bunun sorumlusunu çalışanlardan ziyade şir-ketlerin yaklaşımında arıyor. “Bazı şirketler de satışçı değil sadece trafiği yöneten olarak bakıyor. Dolayısıyla bu kişi için satış bir meslek olarak algılanmaz.”

2013’te en çok talep gören 20 mesleğin altısı satışla ilgili pozisyonları içeriyor ve ilk 20 mesleğin toplam ilan sayısının yüzde 42,6’sını oluşturuyor. Toplamda ise satışla ilgili 29 bin 382 ilan yayımlandı. Satış Temsilcisi, Satış Da-

nışmanı ve Satış Müdürü pozisyonları 2008 yılından beri liderliğini sürdürüyor. Birbiri ardına faaliyete geçen alışveriş merkezleri de satışın istihdam potansiyelini körüklü-yor. Temel talep bu alanlara yönelik olsa da uzmanlaşmanın güçlü ayak sesleri de görü-lüyor. Farklı sektörlerden o alanda uzman-laşmış satış profesyonellerine yönelik talepte ilginç hareketlenmeler var. Örneğin lojistik sektörü ilk kez “lojistik satış uzmanı” adıyla ilan verdi.

SATIŞ

Satış Azmi 2008 – 2013 döneminde satışla ilgili

yayımlanan toplam ilan sayısı.

2008-2013

76.954

19.891

2013

KA

YN

AK

: K

AR

İYE

R.N

ET

90 | forbes NİSAN, 2014 NİSAN, 2014 forbes | 91

sony
Highlight
Page 6: Forbes Nisan, hangi meslekler yükseliyor!

Özyeğin Üniversitesi eski rektörü Profesör Erhan Erkut, geçen ay attığı bir twit ile ilginç bir tar-tışmanın başlamasına vesile oldu. Erkut, Türki-ye’deki üniversitelerden her yıl ABD’deki kadar mühendisin mezun olduğunu rakamlarla orta-

ya koydu -76 bine 62 bin. Buna karşılık Türkiye’de işletme kontenjanının Türkiye’de 19 bin olmasına karşılık ABD’de 365 bin olduğunu yazdı.

Bu rakamlar, Türkiye için “herkes işletme okuyor” mitini yalanlıyor ve üretim merkezli ekonomik büyüme için yeterli mühendis yetiştirildiğini ortaya koyuyor. Ama mezun işlet-me/mühendis oranının sadece 0,3 olması başka bir soruna, işletme ve finansın her alanında -aslında üretimde olması gereken- mühendis istihdamının yoğunlaşmasına yol açı-yor. Kısacası sanayide mezun mühendislere çalışacakları yeteri kadar fabrika açılamıyor.

Kariyer.Net’in 2008 - 2013 dönemini kapsayan mühen-dislik ilanlarında da bu tablo daha belirginlik kazanıyor. Bu dönemde yayımlanan 55 bin ilana göre oluşturulan “en çok tercih edilen 25 mühendislik dalı” içinde üretim dışı mühendisliklerin payı yüzde 17,7’ye ulaşmış durumda. Bu rakamın ağırlığını “satış mühendisi” tabir edilen pozisyon oluşturuyor ve talep de çok hızlı artıyor. Örneğin 2013’te, bir önceki yıla göre teknik satış mühendisi talebindeki artış

yüzde 1.433; servis mühendisi ise yüzde 1.100 seviyesinde. TMMOB bu durumun temelinde imalat sanayindeki ithalat payının yüksekliğini gösteriyor –Bankalar Birliği 2012 tarih-li raporunda göre yüzde 43. TMMOB’dan FORBES’a konu-şan bir yetkili, “Yurt dışından parça getirtip iç pazarda satan çok firma var ve bunların da temel ihtiyacı teknik bilgiye sahip satış elemanları yani mühendisler” diyor. Kariyer.Net verileri ise toplam satınalma mühendisi talebinin yüzde 27’sinin yapı / inşaat sektöründen geldiğini gösteriyor.

Ama nihayetinde mühendislik istihdam talebindeki artış 2008 -2010 arasının yüzde 30 ila 50 bandının uzağında olsa da –son iki yılda ortalama yüzde 16- son beş yılın en çok istihdam çeken üçüncü mesleği olmayı sürdürüyor. Talebin (çıkılan ilan sayısı bazından) ilk sırasında makineciler var. Onu inşaat mühendisleri izliyor. İlginçtir ki verilerin maki-ne mühendisi ilanlarının yüzde 41’i yapı/inşaat sektörün-den geliyor. Üretimin makineciler içindeki payı yüzde 22.

Son iki sene baz alındığında ise oransal olarak en büyük artış, yüzde 38 ile 2013’ün ihracat ikincisi kimya mühendis-liğinde var. Buna ek olarak tasarım, kalite kontrol ve plan-lama da yıldız mühendislikler. Bu üç mühendislik alanında artış oranları yüzde 30 ila 32 seviyesinde. 2013’ün dikkat çekici mühendislik talebi ise son dönemde yıldızı parlayan iş zekası alanından geldi -talepteki artış yüzde 500.

KİMYA

38TASARIM

33

KALİTE KONTROL

31

YAZILIM GELİŞTİRME

31

SATIŞ

31,3

2012 -2013 dönemi baz alınarak en çok artış yaşanan mühendislikler listelendi. Son beş yıl değerlendirildiğinde ise adet bazında liderlik makine mühendislerinde...

MÜHENDİSLİK

İstihdam Üretmek (bin kişi)

1923

159

4.420

2012

(TÜİK verilerine göre imalat sanayinde çalışanların sayısını göstermektedir.)

92 | forbes NİSAN, 2014 NİSAN, 2014 forbes | 93

Page 7: Forbes Nisan, hangi meslekler yükseliyor!

Muhasebe bilmek Türkiye’de her şekilde iş garantisi anlamına geliyor. Ticaret lisesi mezunu bile olsanız, bir KOBİ’de ön muhasebe işlerini -aynı zamanda o şir-kette mutlaka başka bir işi de üstlenerek

ayda bin ila bin 500 lira kazanabilirsiniz. Ve kolay kolay da işsiz kalmazsınız. Zaten mesleğe talep de temposundan bir şey kaybetmiyor. İSMMMO Başkanı Yahya Arıkan, sadece İstanbul’da yılda üç kez yaptıkları sınavların her birine katı-lımın minimum 5 ila 6 bin kişi olduğunu ifade ediyor. “Or-talama 2 bin kişi her sene meslek mensubu olarak sisteme katılıyor” diyor.

Ama muhasebe, her ne kadar iş garan-tisi sunsa da, 2012 öncesindeki gibi büyük hayallerin kurulduğu bir meslek değil artık. Yeni Türk Ticaret Kanunu’nun ilk günde-me geldiği dönemde beklenti, mali müşa-virlerin de gerekli eğitimi aldıktan sonra denetim yapmaya başlayacağı yönündeydi. Hatta mali müşavirler hem denetim hem de UFRS standartları konusunda meslek odaları tarafından yoğun eğitimlere tabii tutuluyordu. Ama TTK beklentilerin aksine denetime tabi tutulacak şirketlerin çerçeve-sini sınırlayınca mali müşavirlere bir bardak su içmek kaldı. Yahya Arıkan, bugünlerde

gündemlerini en çok işgal eden konunun kurumsallaşma olduğunu söylüyor. “Muhasebe bürolarının birleşerek daha büyük yapılar haline gelmesini istiyoruz. Zaten bu, piyasa koşullarının bir zorunluluğu haline geliyor. Birkaç yıl içinde bu konuda önemli adımlar atmayı umuyoruz. Kurumsallaş-mayla ilgili bir bölüm kurduk ve rehberler eşliğinde bunu teşvik ediyoruz” diyor. Bunu gerçekleştirdikten sonra da uzmanlıkların sunulması, denetim işlerinin yapılmasına sıra geleceğini anlatıyor.

Ama Demir Müşavirlik’in kurucusu Tuncay Demir, kurumsallaşma konusuna piyasanın pek sıcak bakmadığını düşünüyor. “Bunu yıllardır konuşuyoruz” diyor, “Önemli

olan işverenlerin çoğalması ki öyle bir şey olmuyor. Müşteri havuzumuz çoğalmadan muhasebe bürolarını büyümesi, kurumsal-laşması dolayısıyla daha çok kişiyi istihdam etmeniz mümkün değil.”

Bu sarmala rağmen tüm zamanların en çok talep gören üçüncü mesleği, 2013’te de temposundan bir şey kaybetmedi. İlan sayı-sındaki artış oranı yüzde 21,4. Genel talep ön muhasebe ve muhasebe uzmanlarına yoğun-laşıyor. Uzmanlaşmayla ilgili tek görüntü, maliyet muhasebesi. “Yatırım ve teşvikler muhasebesi şefi” ise bu sene ilk kez görülen bir unvan.

MUHASEBE

GENEL MUHASEBE SORUMLUSU / UZMANI

30,1

MAALİYET MUHASEBESİ UZMANI

26,4

ÖN MUHASEBE SORUMLUSU

25,4

MUHASEBE MÜDÜRÜ / ŞEFİ

23,1

MUHASEBE ELEMANI

16

2012 -2013 dönemi baz alınarak en çok artış yaşanan satış

pozisyonları listelendi. Son beş yılda muhasebeyle ilgili 30

binden fazla ilan yayımlandı.

Büro Çılgınlığı Ağustos 2012 – 2013 döneminde

muhasebe faaliyetleriyle ilgili açılan işyeri sayısı.

Ağustos 2012 – 2013

3.258

247

Temmuz – Ağustos

2013

KA

YN

AK

: SG

K -

TE

PA

V

94 | forbes NİSAN, 2014 NİSAN, 2014 forbes | 95

Page 8: Forbes Nisan, hangi meslekler yükseliyor!

2012 danışmanlığın istihdamdaki yükselişinin miladı sayılmalı. Zira oransal olarak -yüzde 162- en çok istihdam çeken sektör sıralamasının bir numarasıydı. Bu trend 2013’te de devam etti. Yüzde 30’luk artış oranı bir stabilizasyon-

dan ziyade 2012’deki büyümenin yarattığı hacmin etkisi. Çünkü yaklaşık 2 bin kişilik yeni istihdam talebi oluşmuş durumda. “Aslında” diyor MY Executive Yönetici Ortağı Müge Yalçın, “Büyüme 2010’da başladı. Son üç senedir danışmanlık şirketlerinin iş hacimlerde yıl bazında yüzde 100’ü aşan büyümeler söz konusu.”

“Birine danışmak” insanlık tarihi kadar eski muhteme-len ancak genelde Türkiye’nin, özelde işdünyasının son 10 yıldır yaşadığı değişim danışmanlığı hızla popüler bir mes-lek haline getirdi. Bu popülerleşmeyi, her ne kadar istihda-ma etkisi danışmanlığın diğer alanları gibi yüksek olmasa da yönetim danışmanlığı sağladı. Yönetim Danışmanları Derneği (YDD) Genel Sekreteri Tülin Seçen, şirketlerin geçen 10 yıldaki ekonomik ivmelenme içindeki atılımları-nı çoğu zaman hazır olmayan altyapıları ve iş süreçlerine rağmen gerçekleştirdiklerini anlatıyor. “Dolayısıyla” diyor, “Krizler, rekabet ve uluslararası iş yapma gerekliliği ne-ticesinde kurumsal sistemleri hayata geçirmek, personel yetkinliklerini geliştirmek, risklerini yönetmek, stratejiler oluşturmak için danışmanlara ihtiyaç duydular.”

Tabii sektörlerdeki derinlik de arttı. Dolayısıyla belli bir sektöre yönelik uzmanlık gereksinimi ihtiyacı doğdu. Bu da başta denetim şirketleri ile eski yöneticilerin hatta orta dü-zey profesyonellerin bile danışmanlık şirketi kurarak bu ala-na girmesini tetikledi. Tam bir veri seti olmamakla birlikte Seçen, yönetim danışmanı olarak 5-6 bin kişinin çalıştığını ve toplam hacmin 100 milyon euro seviyesinde olduğunu hesaplıyor. Ancak sertifikalı olarak bu hizmeti verenlerin oranı binde 1’ler seviyesinde. Seçen, “Danışmanlıkta önemli konulardan biri hizmetin sürdürülebilir olmasıdır” diyor, “Bu nedenle bireysel danışmanlık tavsiye edilmez, kurumsal bir yapının arkada olması beklenir. Çünkü yanlış yönlen-dirmelerden kaynaklı, açılan birçok dava söz konusu.” Bu amaçla YDD şu anda akreditasyon konusunda çalışmalar yürütüyor. Dernek, ekim ayında da Resmi Gazete’de yayım-lanan mesleki standartların oluşturulmasını sağlamıştı.

Ama danışmanlıktaki istihdamı asıl sürükleyen insan kaynakları ile geçen yılın yüzde 326 ile artış şampiyonu bilişim. Bunda kuşkusuz, İşkur’un 2012’de 3 bin 900 yeni meslek danışmanını işe alması ile bilişim danışmanlığı ko-nusunda verilen teşviklerin etkisi yüksek. Henüz listede yok ama benzer bir durum 2 bin 500 kişiyi danışman olarak işe almayı planlayan Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı’nın etkisiyle tarım danışmanlığında yaşanabilir. Zaten tarım danışmanlığı unvanı bu yıl ilk kez iş ilanında yer aldı.

DANIŞMANLIK

EĞİTİM

62,5YATIRIM

46,4BİLİŞİM

39,8

İNSAN KAYNAKLARI

35HUKUK

31YÖNETİM

23

Oynaklık İdari danışmanlık hizmetlerindeki çalışan sayısı büyük oranlarda ve

çok hızlı değişebiliyor.

Ağustos2012-2013

44.258

10.298

Temmuz-Ağustos

2013

KA

YN

AK

: SG

K -

TE

PA

V

96 | forbes NİSAN, 2014 NİSAN, 2014 forbes | 97

Page 9: Forbes Nisan, hangi meslekler yükseliyor!

Türkiye’nin doğusundaki 24 kent 2013’teki top-lam istihdamın sadece yüzde 4,8’ini çekebildi. Ama bu oran geçen yıl yüzde 3,5’ti ve üstelik 2013’te oransal olarak en çok istihdam artışı sağlayan 20 kentin 14’ü bu bölgeden geldi (ilk

10’un dokuzu da doğudan). Öyle ki bu kentlerin 16’sında artış oranı yüzde 100’ün üzerinde. Yılın artış şampiyonu yüzde 724 ile Hakkari. Bu yükselişi, bölgede silahların sus-ması ve yeni teşvik paketine bağlamak mümkün…

Ama nihayetinde istihdam batıda yaratılıyor. Hatta sa-dece İstanbul, 2013’te diğer 80 kentin toplamından 10 bin adet daha fazla iş olanağı sağladı. 10 binin üstünde iş ilanı çıkan üç büyük kent dışında sadece Bursa var (Kocaeli de buraya eklenebilir zira 9 bin 700 ilana sahip). İyi haber ise 2012’ye oranla 2 binin üstünde iş imkanı sunan kent sayı-sındaki artış. Geçen yıl sadece altı kentte bu barajın üzerin-de istihdam sunulmuştu. 2013’te ise 11 kent var -Tekirdağ, Antalya ve Gaziantep ise üç bin barajını geçti.

YENİ KENTLER

Doğu’nun YükselişiOransal olarak en çok istihdam yaratan ilk 20 kentin 14’ü Doğu ve

Güneydoğu Anadolu’dan...

2012 20131.866 2.383 %28

2012 20136.682 7.866 %18

2012 20132.942 3.526 %20

2012 20132.018 2.599 %29

2012 20134 55 %1.275

2012 201317 140 %724

2012 201344 177 %302

2012 201360 202 %237

2012 201341 146 %256

2012 201331 186 %500

2012 20132.376 2.964 %25

2012 201320 133 %565

2012 201358 223 %284

2012 201344 137 %211

2012 201326 125 %381

2012 201322 111 %405

2012 201366.485 83.211 %25

2012 201310.302 12.146 %18

2012 20131.847 2.712 %47

2012 201347.536 64.072 %35

YURTDIŞI

98 | forbes NİSAN, 2014 NİSAN, 2014 forbes | 99