eskişehir dilsem dil kursu 0 222 221 41 02 1 yds İÇİn Önemlİ kelİmeler 1 …

HAZIRLIK DÖNEMİ

YDS İÇİN ÖNEMLİ 4000 KELİME

SEYFİ HOCA İLE2017 İLKBAHAR

YDS

Eskişehir Dilsem Dil Kursu 0 222 221 41 02

1 www.dilsem.com.tr www.facebook.com/ydskursu

YDS İÇİN ÖNEMLİ KELİMELER

www.twitter.com/seyfihoca

1 immature olgunlaşmamış

2 cut out kesip çıkarmak

3 defective kusurlu, defolu (faulty, imperfect)

4 murder öldürmek

5 desert çöl; terk etmek

6 primitive ilkel

7 in danger of tehlikede

8 determination azim, kararlılık (ambition)

9 dominant baskın (= overbearing, bossy)

10 awareness farkındalık

11 hopeless umutsuz

12 for short kısaca (odtü, nato, tbmm vb )

13 go over gözden geçirmek, incelemek

14 aspect yön, taraf

15 now that …dığına göre, …dığı için, madem ki

16 on behalf of …ın adına

17 malnutrition kötü beslenme

18 conclusive kesin (irrefutable, convincing, definite)

19 overwhelm (duygu, durum) ezmek, etkisi altına almak

20 go ahead önünde gitmek, devam etmek

21 shallow sığ, yüzeysel, üstünkörü (superficial)

22 medication ilaç tedavisi

23 keep korumak, sürdürmek

24 complain şikayet etmek

25 strange garip, acayip (weird, odd, eccentric, bizarre, peculiar)

26 complaint şikayet

27 revolution devrim (evolution = evrim)

28 keep off yaklaştırmamak, uzak tutmak (=keep out)

29 scenic güzel manzaralı

30 mourn yas tutmak, ağıt yakmak

31 gather toplanmak, anlamak

32 selectively seçici bir şekilde

33 relate ilişkili/alakalı olmak; anlatmak, rivayet etmek

34 column sütun, kolon

35 unidentified tanımlanamamış

36 brave cesur

37 acquire edinmek, kazanmak

38 needle dikiş iğnesi, iğne

39 corrupt rüşvetçi, yozlaşmış

40 suit yakışmak (kıyafetin vb.) (go with)

41 approval onay (=endorsement)

42 separate ayırmak, ayrı

43 orbit yörünge, yörüngede dönmek

44 tell söylemek



45 carefully dikkatli bir şekilde

46 evidence kanıt (proof)

47 a lot of çok (+ isim)

48 complex karışık, karmaşık

49 polite kibar , nazik

50 in spite of …e rağmen

51 figure rakam, şekil, şahsiyet

52 exaggerate abartmak

53 perform gerçekleştirmek, yapmak

54 the same aynı

55 underestimate küçümsemek, önemsememek

56 purpose amaç, gaye

57 settle down yerleşmek, durulmak, uslanmak (=mature, come of age, ripen)

58 harmful zararlı

59 adequately yeterli bir şekilde (= sufficiently)

60 innovation yenilik, yenileşim

61 consistent tutarlı

62 condense yoğunlaş(tır)mak

63 abnormally normal olmayan bir şekilde

64 distinguishing belirgin, dikkat çekici

65 abnormal normal olmayan

66 enquire araştırmak, soruşturmak

67 numb uyuşmuş (el, parmak vb)

68 weigh tartmak, kilo gelmek,

69 ashamed of … den utanmış

70 put out söndürmek (= extinguish)

71 in charge of …den sorumlu

72 liable güvenilir (+ for)

73 eradicate kökünü kazımak

74 irregularity düzensizlik, yolsuzluk

75 addiction bağımlılık, tiryakilik

76 lest …r korkusu ile (= for fear that)

77 march ilerlemek, yürüyüş yapmak

78 mean demek istemek, anlamına gelmek, kastetmek

79 shuffle karıştırmak (iskambil kağıtlarını); ayak sürüyerek yürüme

80 honest dürüst, namuslu

81 nutrition beslenme

82 steady sabit, düzenli, değişmez

83 tend meyletmek, eğilim göstermek

84 indispensable vazgeçilmez, çok önemli

85 warrant yetki, izin, ruhsat; yetki vermek

86 indiscriminate rasgele, ayırt etmeden

87 otherwise yoksa, aksi takdirde

88 preserve korumak, muhafaza etmek

89 do away with ortadan kaldırmak, yok etmek (abolish)

90 placement yerleştirme

91 in other words bir başka deyişle



92 subsidise mali destek sağlamak

93 feather tüy, kuş tüyü

94 phase aşama, safha

95 convey nakletmek, aktarmak

96 component parça, unsur, öğe

97 steadily sabit bir şekilde, istikrarla (constantly)

98 applause alkışlamak, beğenmek, takdir etmek

99 fragile kırılgan, narin (brittle, delicate, flimsy)

100 closed kapalı

101 predominant baskın

102 diminish azalmak

103 misbehave yaramazlık yapmak

104 orphan yetim, öksüz

105 uneven eşit olmayan

106 volatile uçucu, değişken, oynak

107 tiny küçük, minik

108 take off kalkmak (uçak), çıkarmak (elbise, şapka)

109 alongside yanında, ile birlikte

110 prove kanıtlamak (=bear out); ortaya çıkmak ( + to be)

111 pleasure zevk, keyif (= delight)

112 fortunately neyse ki

113 consequently sonuç olarak

114 successive ardışık

115 intentional kasıtlı, maksatlı (deliberate, purposeful)

116 stimulate uyarmak, harekete geçirmek, canlandırmak

117 pretty güzel; oldukça (= quite, fairly)

118 removal ortadan kaldırma, yok etme

119 receive almak

120 simply basitçe, sadece, yalnızca (only, solely, merely)

121 responsibility sorumluluk

122 distressing endişe verici

123 fairly oldukça; adilce

124 settlement yerleşim; çözüm

125 discourage cesaretini kırmak

126 undergo maruz kalmak, uğramak, başından geçmek

127 abuse kötüye kullanmak, istismar etmek

128 main ana, temel

129 communicate iletişim kurmak, haberleşmek

130 lack of … ın olmayışı/yokluğu

131 tight dar, sıkı, gergin

132 realise fark etmek; gerçekleştirmek

133 assure güvence vermek, teminat vermek

134 grain tanecik; tahıl

135 artificial yapay, suni (non-natural, man-made)

136 exhausted yorulmuş, bitkin düşmüş (fatigued, shattered, worn-out)

137 warning uyarı

138 catastrophe felaket



139 considerately düşünceli bir şekilde

140 reach ulaşmak

141 likelihood olasılık (= probability)

142 fulfilment yerine getirme, ifa etmek

143 confine to ---ile sınırlamak (restrict to, limit to)

144 distinguishable fark/ayırt edilebilir

145 hesitant kararsız, tereddütlü

146 turn out ortaya çıkmak

147 prohibition yasak

148 ample bol (plentiful, abundant)

149 domestic evcil, ülke içi

150 hope umut etmek

151 tissue doku

152 rough (1) pürüzlü, kaba (zemin) (2) fırtınalı (deniz) (3) kaba, sert (insan)

153 clockwise saat yönünde

154 run over arabayla ezmek, üzerinden geçmek (prova)

155 likewise benzer şekilde, aynen bunun gibi (similarly)

156 cease durmak, dinmek, kesilmek (stop)

157 expel kovmak

158 latter sonraki x former

159 warehouse ambar, depo

160 concentrate yoğunlaşmak, konsantre olmak

161 endow bahşetmek

162 constitution anayasa

163 bleach ağartmak, beyazlatmak

164 assembly toplanma, bir araya getirme

165 disagreeable geçimsiz/huysuz

166 cereal tahıl

167 write off borcunu silmek, iptal etmek; hurdaya ayırmak

168 stiffness sertlik

169 coral reef mercan kayalığı

170 fundamentalist köktenci

171 exhaust tükenmek, bitmek, yormak

172 supplement ek, katkı, ilâve; takviye etmek

173 legislative yasama ile ilgili

174 influential nüfuzlu, sözü geçer, çevresi geniş (well-connected)

175 credible inanılır

176 unanimous oy birliğiyle, herkesin ortak kararı ile

177 faith güven, inanç, iman, sadakat, vefa

178 catch up yetişmek, geri kalmamak

179 oxygen supply oksijen kaynağı

180 unique eşsiz

181 follow up peşini bırakmamak, takip etmek

182 represent temsil etmek

183 sedentary oturmayı gerektiren, oturarak yapılan (iş)

184 get away with alıp kaçmak, paçayı kurtarmak (= break away from )

185 seed tohum, çekirdek



186 secretive ağzı sıkı kişi, ketum

187 mentally zihinsel olarak

188 preventive önleyici

189 permit izin vermek

190 on a trip yolculukta

191 inform bilgilendirmek

192 corn mısır

193 fancy hayal etmek

194 resentful gücenmiş, içerlemiş, alınmış

195 texture doku

196 unwise akılsız

197 comprehensive kapsamlı

198 undetectable belirlenemeyen

199 take apart sökmek, parçalara ayırmak

200 participate in …e katılmak/yer almak (=join in)

201 strict sert, katı, sıkı

202 crust kabuk

203 approve onaylamak (+ of)

204 unlawful kanun dışı, yasak

205 sacrifice kurban etmek

206 potentially potansiyel olarak

207 circular dairesel, yuvarlak

208 emerge ortaya çıkmak

209 cool (1) serin (2) soğukkanlı

210 heredity kalıtım

211 termination bitiş, sona erme

212 laughter kahkaha, gülme

213 violent şiddetli, sert

214 in contrast to …ın aksine

215 rainfall yağmur

216 miserly cimri (mean, stingy, tight-fisted, penny-pincher)

217 persist sebat etmek, ısrar etmek

218 unlike …ın aksine

219 accomplish başarmak (achieve)

220 infect (yara vs) mikrop kapmak, bulaşmak

221 perception algı

222 judge yargıç, yargılamak

223 out of date tarihi geçmiş, modası geçmiş

224 recur nüksetmek

225 mental zihinsel

226 sense hissetmek, duyu, his

227 on the contrary aksine

228 monopoly tekel

229 keep down kontrol altında tutmak, bastırmak

230 per minute dakika başına

231 priority öncelik

232 nasal burunla ilgili



233 passion tutku, hırs

234 please (1) memnun etmek, tatmin etmek (satisfy) (2) lütfen!

235 revelation açığa çıkarmak, ifşa etmek

236 import ithal etmek X export

237 intricate karmaşık, karışık

238 go on sale satışa girmek

239 reversible değiştirilebilir, eski hâline dönebilir

240 affection sevgi, şefkat

241 come with …ile gelmek

242 far from …den çok öte; …ın aksine

243 temperate ılıman

244 savage vahşi

245 coincide with …ile çakışmak/rast gelmek

246 conceivable makul, mantıklı (believable, plausible, reasonable)

247 remarkable kaydadeğer, önemli

248 in need of …ihtiyacı içerisinde

249 awesome görkemli, nefes kesici (overwhelming, breathtaking)

250 diversity çeşitlilik

251 soap sabun (soap opera = pembe dizi)

252 look over göz gezdirmek, şöyle bir bakmak

253 dream (of) hayal kurmak

254 portion oran, parça

255 chess satranç

256 negotiate uzlaşmak

257 on average ortalama olarak

258 census nüfus sayımı

259 beat dövmek, vurmak, çarpmak

260 pain ağrı, acı

261 seldom nadiren

262 horrible korkunç

263 weapon silah

264 far less çok daha az

265 relation with …ile ilişki

266 peculiar tuhaf, acayip (odd, weird, strange)

267 in response to ...e cevap/tepki olarak

268 miraculously mucize eseri

269 out of sight gözden uzak/ırak

270 on the tip of ...ın ucunda

271 nowhere hiçbir yer

272 spotless lekesiz

273 ruler hükümdar; cetvel

274 though …e rağmen, …sa da

275 medieval ortaçağa ait

276 pollute kirletmek

277 respiratory solunumla ilgili

278 criminal suçlu

279 noxious zehirli



280 eliminate ortadan kaldırmak, yok etmek

281 tender yumuşak; nüfuz ticareti

282 detention tutukla(n)ma, alıkon(ul)ma

283 subject to maruz kalmak

284 delay geciktirmek (=postpone, adjourn)

285 representative temsilci, mümessil

286 alter değiştirmek, üzerinde değişiklik yapmak (amend)

287 merge birleşmek, bir araya gelmek (iki şirketin birleşmesi vb)

288 nutritional beslenme ile ilgili

289 in practice uygulamada

290 viable uygulanabilir, mümkün

291 episode bölüm, olay, vaka

292 enjoy hoşlanmak, sahip olmak

293 most çoğu, çok

294 carry taşımak

295 indifference to kayıtsızlık, ilgisizlik

296 confess itiraf etmek

297 unexpectedly beklenmedik bir şekilde

298 lose out kazanamamak, yenilmek, kaybetmek

299 deforestation ormansızlaşma

300 overload aşırı yükleme yapmak

301 critic eleştirmen

302 liquid sıvı

303 desirable arzu edilen (=attractive, charming)

304 conventional geleneksel, alışılagelen

305 influentially nüfuzlu bir şekilde

306 for sale satılık

307 withdraw geri çekilmek, para çekmek

308 readily hemen, çabucak

309 resist direnmek

310 bright parlak, zeki

311 span süre, müddet, açıklık, zaman dilimi

312 initial ilk, başlangıç

313 thirsty susamış

314 penetrate işlemek, nüfuz etmek, (içeri) girmek

315 float su yüzünde durmak, yüzmek, süzülmek

316 rugged engebeli, pürüzlü (dağ, arazi vb)

317 outstanding dikkat çeken, öne çıkan

318 sentimental duygusal (emotional)

319 board gemi, tren, uçak vb. araçlara binmek

320 fellow arkadaş, ahbab

321 certify belgelemek

322 conflict çatışma; çatışmak, çelişmek

323 funeral cenaze töreni

324 illiterate okur yazar olmayan

325 pressurize baskı uygulamak

326 suggestion öneri, tavsiye



327 indicate göstermek, bildirmek, belirtmek

328 refreshing canlandırıcı, serinletici (aperatif yiyecek, temiz hava vb)

329 get up yataktan çıkmak (wake up = uyanmak, uyandırmak )

330 infertility kısırlık

331 discussion tartışma

332 philanthropic fedakar, yardımsever

333 cut off kesmek, mahrum bırakmak

334 tomb mezar

335 practitioner pratisyen

336 much as …e rağmen

337 session oturum

338 speculate tahminde bulunmak, spekülasyon kapmak

339 intelligible anlaşılabilir

340 shake sallamak, titremek, sallanmak

341 bitterly feci bir şekilde, çok üzücü bir şekilde

342 initially başlangıçta (= at first)

343 furious kızgın, öfkeli

344 perceive algılamak

345 immediately hemen, derhal

346 infinitely çok fazla

347 award ödül, ödüllendirmek

348 foreign capital yabancı sermaye

349 occur olmak, meydana gelmek

350 adversary düşman (opponent, antagonist, rival)

351 look down on küçümsemek (= undervalue, underrate, underestimate, disdain)

352 invest yatırım yapmak

353 neutrality tarafsızlık (impartiality)

354 recognition tanıma

355 commit yapmak, işlemek, kendini adamak (+to)

356 mass kütle, kitlesel

357 district bölge

358 flesh et

359 forensic adli tıpla ilgili

360 vulnerable savunmasız

361 protectively koruyucu bir şekilde

362 treat tedavi etmek, davranmak

363 planet gezegen

364 provide for ihtiyacını karşılamak

365 explanatory açıklayıcı

366 shareholder hissedar

367 helmet miğfer

368 credibility güvenilirlik

369 recover iyileşmek, kurtarmak, geri kazanmak

370 while …ken, oysa, …e rağmen

371 impeccable kusursuz, mükemmel

372 formerly evvelki, önceki

373 inhale nefes almak x exhale



374 moreover dahası

375 imagine düşünmek, hayal etmek

376 inheritance miras, kalıtım

377 abstain from … den sakınmak/ uzak durmak (avoid)

378 allot tahsis etmek, ayırmak = allocate

379 manner tarz

380 desperate umutsuz, çaresiz (hopeless)

381 advise öğüt vermek, tavsiye etmek

382 intake yenen/içilen/alınan miktar

383 counterfeit sahte

384 homeland memleket, ana yurt

385 finite sınırlı, sonu olan

386 hostile to düşman

387 constantly sürekli olarak

388 kidnapper adam/çocuk kaçıran

389 descend inmek, azalmak, soyundan gelmek

390 intervention müdahale, engelleme

391 wrap up paketlemek, sarmak, bitirmek (konuşma, iş)

392 shelter sığınak, barınak; sığınmak

393 slang argo

394 deception aldatma

395 essay makale

396 hazard tehlike

397 assign görevlendirmek, atamak

398 fall short of beklentiye cevap verememek X live up to

399 come across … e rastlamak, ile karşılaşmak

400 outcome sonuç (=result)

401 temptation ayartma, baştan çıkarma

402 demonstrate göstermek

403 recommendation tavsiye, öneri

404 numerical sayısal, sayı ile ilgili (arithmetical)

405 transmission geçirme, iletme, yayma; yayın

406 relieved rahatlamış

407 allowance izin verilen miktar, harçlık, ödenek

408 inclined to … e yatkın/eğilimli

409 immune system bağışıklık sistemi

410 unintelligible anlaşılmaz

411 meticulous titiz, işini özene bezene yapan, kılı kırk yaran

412 get on with ... ile geçinmek, …ile uyuşmak (get along with)

413 fever ateş

414 hazardous tehlikeli (dangerous, perilious)

415 regional bölgesel

416 recover from … den iyileşmek

417 ray ışın, pırıltı

418 statement (1) söz, ifade (2) demeç *** give statement = ifade vermek

419 figure out çözmek (= work out), anlamak (= make sense of), hesaplamak

420 harshly (1) sert bir şekilde (2) kabaca



421 descriptive tanımlayıcı, betimleyici (explanatory)

422 perceptive algılarla ilgili

423 arid kurak, çorak (barren)

424 absorb (1) emmek (be absorbed in sth = bir şeye yoğunlaşmış )

425 practically neredeyse, hemen hemen; pratik olarak

426 interrelationship karşılıklı ilişki

427 permission izin, müsaade

428 addition ilave, ek

429 at first başlangıçta, ilk önce

430 appear görünmek, belirmek, ortaya çıkmak

431 hectic heyecanlı, telaşlı, hareketli (program, ofis vb)

432 conductivity iletkenlik

433 stunning (1) çok çekici, hoş, güzel (2) afallatan, çok şaşırtıcı

434 out of work işsiz (off work = izne çıkmış = on leave )

435 go off (yemek, süt) bozulmak, (bomba) patlamak, (alarm) çalmak

436 wisdom akıl, bilgelik

437 bargain pazarlık yapmak, kelepir

438 competent becerikli, yetenekli (capable, skilled, adept) x (inept)

439 consultancy danışma

440 usually genellikle

441 whatsoever falan, filan, ya da her neyse

442 corruption rüşvet, yolsuzluk

443 seize (1) baskınla ele geçirmek (raid) (2) (birinin kolunu vb) kavramak

444 constant sürekli, sabit, değişmeyen

445 litter çöp

446 reconstruct yeniden yapılandırmak

447 masterpiece şaheser, başyapıt

448 fake sahte x genuine

449 crop ekin, hasat, ürün, mahsül

450 towards …e doğru

451 unstable kararsız, istikrarsız, değişken

452 add toplamak, eklemek

453 give away hediye etmek, sırrını söylemek

454 subsequently takiben, ardından

455 ally ittifak kurmak; müttefik

456 avert önlemek, kaçınmak

457 run koşmak, yönetmek, akmak

458 speed up hızlanmak, hızını artırmak

459 valid geçerli

460 opportunity fırsat (opportunist = fırsatçı)

461 outlet çıkış yer, indirim mağazası

462 interior iç X exterior

463 sequence dizi

464 pursue takip etmek

465 variable değişken

466 chase kovalamak, peşine düşmek

467 suspicion şüphe



468 attach eklemek

469 average ortalama

470 take after (birine) benzemek, çekmek

471 tide gelgit, med-cezir

472 extrovert cana yakın , girişken X introvert

473 allocation tahsis etme, ayırma

474 publish yayımlamak (=bring out)

475 hammer çekiç

476 reign saltanat

477 spacecraft uzay aracı

478 insomnia uykusuzluk

479 sufficiently yeterince

480 legitimately meşru bir şekilde

481 healthy sağlıklı

482 comparable kıyaslanabilir, benzer (+to)

483 detrimental zararlı (harmful)

484 conclusion sonuç

485 spirit ruh

486 properly düzgün bir şekilde

487 for example örneğin

488 hardly hemen hemen hiç

489 case durum, vaka, olay

490 subjective öznel

491 protective koruyucu

492 flexibly esnek bir şekilde

493 revolt isyan etmek

494 adversely ters bir şekilde

495 competition rekabet, yarışma

496 abolition yürürlükten kaldırma

497 prescription reçete

498 consider düşünmek, sanmak

499 verify doğrulamak

500 ride (at, bisiklet vb) binmek

501 encourage teşvik etmek

502 achievement başarı (= success)

503 randomly rastgele

504 growth büyüme

505 exclusive özel

506 connect with ile bağlantılı olmak

507 shelf raf

508 superior üstün X inferior

509 proper uygun, doğru, yerinde

510 safe (1) güvenli (secure) (2) para kasası

511 fond of …e düşkün

512 legend efsane (myth)

513 saturated sırılsıklam; doymuş

514 until …e kadar



515 excess fazla, fazlalık

516 adopt benimsemek; evlat edinmek

517 fee ücret

518 unsightly çirkin

519 space uzay

520 find out öğrenmek, bulmak

521 craft marifet, el sanatı

522 take care of ...e bakmak, ...ile ilgilenmek (look after, care for)

523 beneficial faydalı (useful)

524 trade ticaret yapmak, ticaret (commerce)

525 deteriorate kötüleşmek, kötüye gitmek (aggravate)

526 siege kuşatma

527 in general genel olarak

528 as regards …ile ilgili olarak

529 enthusiastic coşkulu, hevesli (+ about)

530 on strike grevde

531 inherit miras almak (come into)

532 notorious adı kötüye çıkmış, kötü ünlü (infamous)

533 put through (telefon) bağlamak

534 drain akıp gitmek, suyunu çekmek/almak

535 drastic ciddi, ani, sert

536 put on giymek (=wear), almak (kilo)

537 manipulate ustaca idare-yönetmek, yönlendirmek

538 departure kalkış, ayrılma

539 precipitation yağış; çökelti

540 rebellious isyankar, asi (disobedient)

541 referee hakem

542 inspect denetlemek, incelemek, teftiş etmek

543 marginality toplumun ana bölümünden uzak olma, uçlarda olma

544 incapable yapamayan, muktedir olmayan, gücü yetmeyen

545 dominion egemenlik alanı

546 exposed to … e maruz kalmak

547 spend harcamak

548 serious ciddi

549 sufficiency yeterlilik

550 shout bağırmak

551 behave davranmak

552 diagnostic tanı koyma ile ilgili

553 even though …e rağmen, …e karşın, …sa da

554 fluctuate dalgalanmak, bir artmak bir azalmak

555 patriotic vatansever x traitor (vatan haini)

556 come up with çözüm, fikir, alternatif üretmek (=suggest, contrieve, mastermind)

557 debate tartışma, müzakere, mütalaa

558 reliable güvenilir

559 backward geri, geri kalmış

560 celebration kutlama (celebrity = ünlü kişi)

561 determine belirlemek (determination = kararlılık)



562 pressing acil (prompt, immediate)

563 at risk risk altında (at risk of sth= …ın riski altında)

564 try out denemek, test etmek

565 ignore görmezden gelmek, kale almamak (take no notice)

566 benign tehlikesiz, zararsız; iyi kalpli (x malign)

567 facilitate kolaylaştırmak (= ease)

568 marble mermer

569 set off yola çıkmak (= set out, depart, set forth, start out)

570 colonial sömürge ile ilgili

571 passenger yolcu

572 sceptical şüpheci, kuşkucu

573 solitary yalnız, tek başına

574 regretful pişman, üzgün (remorseful)

575 surgeon cerrah

576 virtually hemen hemen, neredeyse

577 utter tam, tamamen; söylemek

578 individual bireysel

579 in danger tehlikede

580 look for aramak (= search for, go through, look out for, seek out, search out)

581 firm sıkı, katı, sağlam; firma

582 gesture jest, hareket, yüz/beden hareketleri

583 build up birikmek (= accumulate)

584 persuasive ikna edici

585 damage zarar, zarar vermek

586 restriction sınırlama

587 stifling boğucu

588 offensive kırıcı, gücendirici, saldırgan

589 solution çözüm

590 charge yüklemek, suçlamak (with), ücret istemek (for)

591 fasten bağlamak ==> fasten your seatbelts

592 obedient itaatkar (+ to)

593 gigantic devasa, kocaman (titanic, enormous)

594 before long çok geçmeden, kısa süre sonra

595 watch out for …e dikkat etmek (= look out for)

596 joint müşterek, ortak; eklem

597 prehistoric tarih öncesi

598 tireless yorulmaz, yorulmak bilmez

599 wound yara

600 at this rate bu hızla

601 surplus fazla

602 painfully acı verici bir şekilde

603 pleased memnun, hoşnut

604 relentless merhametsiz, amansız,

605 infamous adı kötüye çıkmış (notorious)

606 search for …için araştırma yapmak

607 offensively saldırganca

608 whisper fısıldamak



609 experience deneyim; tecrübe etmek, yaşamak

610 humanity insanlık

611 cover kapsamak, kaplamak

612 so much çok fazla

613 missing kayıp

614 anonymous anonim, halka mal olmuş, sahibi belli olmayan eser

615 immortal ölümsüz, ebedi, unutulmaz (kişi vs)

616 itself kendisi

617 by mistake yanlışlıkla

618 vehicle araç, makina, vasıta

619 trace iz; izini sürmek

620 drastically ani ve beklenmedik bir şekilde

621 exception istisna

622 dispose kullanıp atmak, elden çıkarmak (+ of)

623 tangible somut, elle tutulur

624 compression sıkıştırma

625 location konum, yer

626 plentiful bol, bereketli, çokça

627 besides …ın yanında, …e ek olarak; ayrıca

628 insecure güvensiz, emniyetsiz

629 envisage öngörmek

630 conveniently uygun bir şekilde

631 relocate yerinden etmek (displace)

632 expeditionary keşif grubu, öncü birlik

633 unreliable güvenilmez

634 indifferent umursamaz (+to)

635 deficit açık (bütçe)

636 essential gerekli

637 ultimate en son, nihai

638 gravity yerçekimi

639 complications hastalıkta yeni sorunlar

640 script el yazısı, belge

641 contribution katkı

642 trick hile, tuzak ***play a trick on: kandırmak, kötü şaka yapmak

643 ensure güvence vermek, garantiye almak

644 wealthy zengin, varlıklı

645 continual sürekli

646 flour un

647 instantly bir anda, anında

648 internal iç, dahili X external

649 see görmek, anlamak

650 meanwhile bu arada

651 even after … den sonra bile, … dıktan sonra bile

652 resist to … e direnmek

653 straightaway hemen, derhal

654 lay yere sermek, yatırmak

655 move hareket etmek, taşımak



656 examination sınav, muayene

657 care bakım, ilgi, bakmak, ilgilenmek

658 fiction kurgu

659 at once derhal, hemen (=instantly, promptly)

660 flow (nehir vb için) akmak *** overflow taşmak

661 pirate korsan, yağmacı

662 annual yıllık

663 slavery kölelik

664 deter from …den caydırmak

665 fascinating büyüleyici

666 tolerate hoş görmek

667 so far şimdiye kadar

668 expatriate gurbetçi (emigrant, deportee)

669 collective toplu

670 optional seçmeli

671 curb sınırlamak, denetim/kontrol altına almak

672 affluent zengin

673 quantitative nicel

674 tremendous çok büyük, muazzam (enormous)

675 annihilate yok etmek, imha etmek

676 defect kusur, defo (= imperfection)

677 maintenance bakım

678 once again bir kez daha

679 take action adım atmak, eyleme geçmek

680 rich zengin (affluent)

681 qualified vasıflı, yetenekli, nitelikli

682 weave dokumak, ağ örmek

683 property mal, mülk; özellik

684 in prison hapiste

685 sore ağrıyan, acıyan yer

686 elimination ortadan kaldırma

687 appropriately uygun bir şekilde

688 beverage içecek

689 dimension boyut, ebat

690 estimate tahmin etmek

691 sporadic ara sıra olan

692 allusion gönderme, atıf

693 probability olasılık (=likelihood)

694 applicable uygulanabilir

695 damage from …den hasar görmek

696 life span yaşam süresi, ömür

697 compared with …ile karşılaştırıldığında

698 requirement ihtiyaç, gereksinim

699 warrior savaşçı

700 decide karar vermek

701 superficial yüzeysel

702 understandably doğal olarak, anlaşılabileceği üzere



703 secular laik, dinle ilgili olmayan

704 establishment kuruluş, yerleşke

705 venture riskli-tehlikeli iş/girişim; göze almak

706 dispute anlaşmazlık, karşı çıkmak

707 in silence sessizce

708 lifeless (1) ölü, cansız (2) neşesiz, ruhsuz, donuk (ortam vb)

709 date back to …e dayanmak (tarih olarak), …den kalmak

710 hostile düşman (+to)

711 elective seçmeli

712 contamination kirlilik

713 expressive anlamlı, dokunaklı

714 resident bir yerde ikamet eden

715 sink batmak (deniz, su)

716 argue tartışmak, iddia etmek

717 captivity tutsaklık, esaret

718 poison zehir; zehirlemek

719 waste boşa harcamak, israf etmek

720 slave köle, esir

721 common (1) ortak (2) sıradan, yaygın *** in common with = … ile ortak nokta

722 discover keşfetmek

723 vapour buhar

724 turn down reddetmek (=refuse, reject), sesini kısmak

725 welfare refah, sıhhat

726 bandit haydut, eşkıya

727 talkative konuşkan, geveze

728 conquer fethetmek

729 fantastic harika, büyüleyici (fabulous, tremendous, marvellous)

730 movement hareket

731 declare ilan etmek

732 livelihood geçim (geçim kaynağı)

733 environment çevre

734 enclose ilişikte yollamak

735 excessive aşırı, abartılı (sayıda, miktarda)

736 glacial buza/buzula ait

737 roar kükremek

738 converse (1) karşıt, zıt (2) konuşmak

739 exemplary örnek alınacak, mükemmel

740 hopefully inşallah (with any luck)

741 monumental çok büyük, muazzam (colossal, enormous)

742 distressed (1) üzgün (upset, unhappy) (2) ızdırap çeken (in pain, tormented)

743 highly epeyce, oldukça

744 selective seçici

745 pick up kaldırmak, farkında olmadan öğrenmek, almak

746 busy meşgul, yoğun

747 mainland anakara

748 fearsome korkunç

749 laundry kirli çamaşır, çamaşırhane



750 overall genel olarak

751 contain içermek (= include, involve)

752 fully tamamen

753 reputable ünlü, meşhur (notable)

754 somewhat nispeten, oldukça

755 as a whole bir bütün olarak

756 result in … ile sonuçlanmak

757 scar yara izi

758 crucial çok önemli (vital)

759 versus karşı (a vs b)

760 accumulate biriktirmek, birikmek

761 abrupt ani, hemen (sudden)

762 collaboration işbirliği

763 supportive destek veren

764 compensate for telafi etmek (make up for)

765 interview röportaj yapmak, mülakat yapmak

766 pull down aşağı çekmek, yıkmak

767 involvement dahil olma

768 perishable çabuk bozulan (yiyecek)

769 show off gösteriş yapmak, hava atmak

770 partially kısmen

771 survey anket; anket yapmak

772 obtain elde etmek

773 plough pulluk; tarla sürmek

774 amazing şaşırtıcı, hayran bırakıcı (astonishing)

775 flood sel

776 inadequacy yetersizlik

777 monitor denetlemek, kontrol etmek, izlemek

778 ignorance cehalet

779 civilization uygarlık, medeniyet

780 deputy vekil, milletvekili, yardımcı

781 quake deprem

782 at present şu anda

783 feel hissetmek

784 goal amaç, gaye (aim)

785 distraction dikkat dağıtan/oyalayıcı şey, dikkatini dağıtma

786 pair çift, iki adet

787 muddy çamurlu

788 emergency acil durum

789 keep out uzak durmak/tutmak, yaklaş(tır)mamak (= keep off)

790 striking çarpıcı

791 contest yarışma

792 premature (1) erken, vakitsiz (ölüm vb) (untimely) (2) erken doğan (bebek)

793 kidney böbrek

794 entertain eğlendirmek, keyiflendirmek

795 frame çerçeve

796 dissatisfied memnun olmayan (disgruntled, discontented)



797 emphatic vurgulu

798 tackle ele almak, çözmek, halletmek

799 vaccinate aşılamak

800 attractively çekici bir şekilde

801 simple basit

802 cure iyileştirmek, tedavi etmek

803 surround etrafını çevirmek

804 notable dikkate değer

805 land on iniş yapmak

806 close (sıfat) yakın (fiil) kapatmak

807 bay koy, küçük körfez

808 obliged to do … yapmaya mecbur olmak

809 wear giymek, takmak (gözlük, kolye, kıyafet)

810 enormously olağanüstü bir şekilde

811 shortage kıtlık, eksiklik

812 empire imparatorluk

813 successfully başarılı bir şekilde

814 random rasgele, gelişgüzel

815 undermine sabote etmek, tehlikeye atmak

816 prefer tercih etmek

817 forthcoming yaklaşan, gelen (seçim)

818 illuminating aydınlatıcı, bilgilendirici (açıklama, örnek vb)

819 variation değişiklik, varyasyon

820 on a vast scale geniş ölçekte

821 distracting dikkat dağıtıcı (off-putting, disturbing)

822 neglect ihmal etmek (ignore)

823 keep up devam etmek, ...e ayak uydurmak

824 make out anlamak, tanımak (=recognise), çıkarmak

825 lengthy uzun uzadıya (at length)

826 existence var oluş, mevcut olma

827 angle açı

828 reduce azaltmak, indirmek

829 demolish yıkmak

830 relief rahatlama (relief worker = felaket sonrası çalışan yardım görevlisi)

831 talented yetenekli

832 gender cinsiyet

833 sweat terlemek

834 amnesty genel af

835 daily günlük olarak

836 capture yakalamak

837 intense yoğun

838 damage to …e zarar vermek

839 straight doğru, düz

840 invisible görünmez (imperceptible, undetectable)

841 pottery çanak, çömlek; çömlekçilik

842 focus on odaklanmak, yoğunlaşmak (concentrate on, centre on)

843 reproduce üremek, kopyasını yapmak



844 deprive of …den mahrum kalmak (be deprived of something)

845 thunder gök gürlemesi

846 pension emekli maaşı/aylığı, pansiyon

847 tear yırtmak, parçalamak; gözyaşı

848 bid ihale teklifi (bidder = ihaleye katılan kişi)

849 endangered nesli tehlike altında olan (hayvan vb)

850 administer yönetmek, idare etmek

851 carry out (çalışma, deney, anket vb) gerçekleştirmek = do, perform, conduct

852 promptly derhal, hemen

853 composition kompozisyon, beste

854 fragmentary bölük pörçük

855 fatal ölümcül (=lethal, deadly)

856 sensibly mantıklı bir şekilde

857 migrate göç etmek

858 efficiency verimli ve etkili

859 reference atıf, gönderme (+ to)

860 indefinite belirsiz

861 take down not etmek (= jot down, scribble), aşağıya indirmek

862 ourselves kendimiz

863 throw out (çöp vb) dışarı atmak

864 reverse ters, arka, geri

865 show up çıkıp gelmek, ortaya çıkmak (turn up)

866 term terim, tabir, dönem, şart, koşul

867 immigrant göçmen

868 forecast tahmin etmek (= predict)

869 consistently tutarlı bir şekilde

870 seal mühür; mühürlemek; kapamak

871 climate iklim

872 picturesque güzel görünüşlü, görülmeye değer (exquisite)

873 rapid hızlı

874 once before daha önce bir kez

875 at last nihayet, sonunda

876 influence (1) etki (impact, effect) (2) etkilemek

877 contrast zıtlık

878 scare korku, endişe, telaş

879 dizzy başı dönen

880 decisive kesin, net (conclusive)

881 worthily yakışır şekilde, yaraşır biçimde

882 diversely farklı bir şekilde

883 decade on yıl

884 stream ırmak

885 fine ince, iyi, güzel, para cezası

886 a little biraz (+ sayılamaz isim)

887 simultaneously eş zamanlı olarak (= concurrently)

888 distortion bozma, çarpıtma

889 expenditure harcama

890 incomplete tam olmayan



891 efficient etkili+verimli

892 affordable ucuz

893 dramatically çarpıcı/ciddi bir şekilde

894 access erişim (+ to)

895 architecture mimarlık, mimari

896 correctly doğru bir şekilde (accurately, precisely)

897 fear korku, korkmak

898 decay çürü(t)mek, boz(ul)mak, çürüme

899 rehearse (oyun, piyes vs) prova etmek

900 formulate geliştirmek, tasarlamak

901 evidently açık bir şekilde (obviously)

902 endeavour çaba; çaba sarfetmek

903 adventurous maceracı

904 injustice eşitsizlik, adaletsizlik (inequality, unfairness)

905 indecisive kolay karar veremeyen, kararsız; kesin olmayan

906 withstand dayanmak, katlanmak (= endure, bear )

907 degree derece

908 adjustment uyum sağlama, uyum

909 shrink büzülmek, çekilmek, daralmak

910 acceptable kabul edilebilir

911 perspire terlemek, ter dökmek

912 resign istifa etmek, çekilmek, vazgeçmek

913 overcome yenmek, üstesinden gelmek

914 adoption benimseme, evlat edinme

915 constitutional anayasal

916 sedimentary tortul, tortulu

917 endemic to belirli bir yöreye has

918 master hakim olmak, usta, ustalaşmak (mastery = ustalık)

919 revenge öç, intikam/hıncını almak

920 amendment değişiklik, (kanun vb) üzerinde değişiklik yapma (alteration)

921 impractical uygulanamaz

922 patriot vatansever

923 leak sızmak

924 autonomous özerk

925 policy siyaset, politika; poliçe

926 advocate savunmak

927 sole tek, yalnız

928 work out çözmek (=solve), hesaplamak (= figure out), bulmak, hâlletmek

929 outer dış

930 edge kenar; üstünlük

931 satellite uydu

932 apologize özür dilemek, gönlünü almak

933 hilarious neşeli, komik

934 essence öz, esas, asıl

935 announce anons etmek, ilan etmek (give out, declare)

936 acknowledge kabul etmek

937 intuitive sezgilere dayalı, sezgisel



938 open up açmak, açılmak

939 receipt fiş, makbuz

940 avoidance kaçınma

941 yell bağırmak

942 unequally eşit olmayan bir şekilde

943 lead yol göstermek, liderlik etmek (lead to = sebep olmak)

944 postulate ileri sürmek

945 complicate karıştırmak

946 eject dışarı atmak, defetmek

947 unlikely olası olmayan

948 attribute to atfetmek, … e bağlamak

949 to date bu güne kadar

950 harsh katı, sert, haşin

951 minister bakan, rahip

952 indestructible yıkılamaz, yok edilemez (mikrop vb)

953 struggle çabalamak (+ for)

954 observatory rasathane, gözlem evi

955 disclose açığa çıkarmak (reveal, display)

956 physically fiziksel olarak

957 believe inanmak

958 commodity ticari mal

959 reflective (1) yansıtıcı (2) dikkatli ve sessizce düşünen

960 question sorgulamak, soru

961 tedious sıkıcı (dull, boring, wearisome)

962 abruptly aniden (suddenly)

963 inspirational ilham verici (inspiring, encouraging, motivating)

964 miserable üzgün , keyifsiz

965 slightly birazcık, hafiften

966 mediate arabuluculuk yapmak

967 underground yer altı

968 curious meraklı (inquisitive)

969 occurrence olay

970 prolonged süreyi uzatmak, uzun sürmek

971 conceive tasarlamak, düşünmek

972 extraordinary olağanüstü, sıradışı (exceptional)

973 talent yetenek, kabiliyet

974 obstacle engel (=impediment, barrier)

975 inadequately yetersiz bir şekilde

976 vigorously gayretle (diligently)

977 preliminary ön eleme

978 as a result of …ın sonucu olarak

979 contemporary çağdaş, aynı çağda yaşayan

980 boastful övüngen, kendini çok beğenen (arrogant, bragging)

981 entirely tamamen (completely)

982 distinct (1) farklı (different) (2) açık seçik, net (clear)

983 bleeding kanama

984 illusion hayal, ilüsyon



985 confined to … ile sınırlı olmak

986 starve açlıktan ölmek

987 nutrient besleyici şey/besin/gıda

988 accuse of …ile suçlamak

989 annually yıllık olarak

990 enlargement genişleme

991 give off (ısı/gaz/koku/ışık) yaymak

992 path patika, yol

993 once more bir kez daha

994 take in anlamak; aldatmak; kısaltmak; içeri almak

995 income gelir (revenue)

996 explosive patlayıcı

997 naïve saf (insan)

998 unavoidable kaçınılmaz (= inescapable)

999 broad range geniş yelpazeli

1000 estimation tahmin

1001 hostage rehine, tutsak

1002 slim ince, narin

1003 explicit apaçık (unequivocal, unambigous) x (implicit)

1004 brilliant parlak (bright), harika, yetenekli (talented)

1005 sort tür, çeşit

1006 resume kaldığı yerden devam etmek

1007 continent kıta

1008 acquaintance tanıdık

1009 variety değişiklik

1010 practical pratik

1011 ostentatious gösterişli

1012 wholly tamamen (entirely)

1013 enable imkan sağlamak, mümkün kılmak

1014 lecture konferans, ders, ders vermek

1015 interfere araya girmek, müdahale etmek

1016 extension uzantı

1017 transplant nakletmek, nakil (doku, organ)

1018 pre-eminent seçkin, tanınmış, öne çıkan (eminent, distinguished)

1019 plot plan, olay örgüsü, tarla

1020 nature doğa, mizaç,

1021 surveillance gözetleme, keşif

1022 skilful yetenekli

1023 vigorous güçlü, sağlam

1024 imperative şart, çok önemli

1025 available mevcut, var

1026 slaughter kurban etmek, öldürmek

1027 enlarge büyütmek, genişletmek

1028 take on üstlenmek, iş vermek, işe almak, bürünmek

1029 ban yasaklamak, yasak (+on)

1030 seat oturacak yer sağlamak, koltuk

1031 territory toprak, bölge, arazi



1032 take over yönetimi/kontrolü ele geçirmek (=seize)

1033 involuntary istem dışı

1034 admire hayran olmak, çok beğenmek

1035 proportionate orantılı

1036 collapse çökmek

1037 argument tartışma

1038 dairy süthane, süt dükkanı (dairy products)

1039 magnificent muhteşem (splendid, tremendous, exquisite)

1040 punctual dakik (prompt)

1041 unemployment işsizlik

1042 connection bağlantı

1043 bleed kanamak

1044 exist var olmak

1045 confrontation yüzleşme, karşılaşma

1046 securely güvenli bir şekilde

1047 fluent akıcı (konuşma, dil)

1048 commonplace yaygın, sıradan (ordinary, usual)

1049 censor sansür, sansürlemek

1050 emit dışarıya yaymak, salmak (give off, give out, release)

1051 participation katılım (+ in)

1052 cope with … ile baş etmek

1053 allege iddia etmek, ileri sürmek

1054 sustainable sürdürülebilir (sustainable logging)

1055 as if …miş gibi (as though)

1056 intolerant hoşgörüsüz

1057 turn off kapatmak (= shut down, shut off, switch off, deactivate, disable)

1058 give in teslim olmak (= yield to, succumb to)

1059 pleasant hoş, güze

1060 rubble enkaz (wreckage)

1061 acquisition edinim, kazanım

1062 eternal kalıcı, ebedi

1063 praise övmek (glorify, compliment)

1064 timely vaktinde, zamanında

1065 forget unutmak

1066 puzzlingly şaşırtıcı bir şekilde

1067 bold cesur (brave)

1068 therefore bu yüzden

1069 whereby ki bu sayede, ki bunun aracılığı ile

1070 breakthrough atılım, büyük başarı

1071 daring cesur (courageous, brave)

1072 considerate düşünceli, nazik (thoughtful, tactful)

1073 restless huzursuz

1074 silent sessiz, sakin

1075 chill soğuk hava, üşütücü serinlik

1076 eventually sonunda, nihayetinde

1077 think over üzerinde düşünmek (= consider, think out, contemplate)

1078 humour mizah



1079 completely tamamen

1080 gossip dedikodu, dedikodu yapmak

1081 purchase satın almak (buy)

1082 temper mizaç, huy

1083 bribery rüşvet (offer bribes = rüşvet teklif etmek)

1084 appoint atamak, tayin etmek, tespit etmek

1085 victim kurban, mağdur

1086 modest mütevazı (humble)

1087 vast geniş, çok büyük

1088 skin cilt, deri, ten

1089 broadcast (radyo, televizyon, hava durumu için) yayın, yayın yapmak

1090 cave mağara

1091 dwindle azalmak

1092 forgery sahtekarlık, kalpazanlık

1093 unfortunate talihsiz, şansız (unlucky)

1094 afford maddi gücü yetmek

1095 gaze gözünü ayırmamak, bakmak

1096 official resmi, görevli

1097 smooth pürüzsüz

1098 eager istekli

1099 device aygıt, cihaz; tasarlamak, planlamak

1100 bilateral iki taraflı (görüşme vb)

1101 eligible hak sahibi, haklı

1102 consist of …den oluşmak (= be made up of, comprise)

1103 merely sadece (= only, solely)

1104 forbid yasaklamak (= ban, outlaw, disallow)

1105 sufficient yeterli (=adequate)

1106 supply sağlamak (2) kaynak (supply of water: su kaynağı)

1107 stagnant durgun, (ekonomi)

1108 pedestrian yaya

1109 exceedingly aşırı bir şekilde, fazlası ile (= extremely)

1110 topic konu, başlık

1111 residential ikamete ayrılmış, mesken

1112 blind kör

1113 regulation düzenleme

1114 exceed aşmak (limit, sınır)

1115 inexhaustible tükenmez, bitmez tükenmez

1116 exposure to maruz kalma

1117 proud of gururlu olmak, gurur duymak

1118 possessive sahiplikle ilgili

1119 yield vermek (ürün, sonuç), verim, gelir, kazanç

1120 apply for başvurmak

1121 apart from (1) den başka (2) …ın yanısıra

1122 prosecute dava etmek/açmak (sue)

1123 knock (1) devirmek (2) (kapı vb) çalmak

1124 retreat geri çekilmek

1125 integrate bütünleşmek, bütünleştirmek



1126 addict bağımlı

1127 representation temsil etme

1128 private özel

1129 trustworthy güvenilir

1130 disappointment hayal kırıklığı (= let down)

1131 break down bozulmak, parçalanmak (=fall apart), moral olarak çökmek

1132 guilty of suçlu

1133 stage aşama, sahne

1134 accelerate hızlan(dır)mak (=speed up)

1135 celebrate kutlamak

1136 inappropriate uygunsuz

1137 demand talep, talep etmek

1138 circuit devre, dönme, çevre

1139 attend katılmak, devam etmek

1140 introduce tanıştırmak; piyasaya sürmek

1141 awful korkunç, berbat

1142 visible görülebilir

1143 prey av, av hayvanı, kurban, avlanmak

1144 urge teşvik etmek, ısrarla istemek

1145 similar to benzer, aynı

1146 prominent tanınmış, öne çıkan

1147 steam buhar, buğu, güç, kuvvet

1148 oblige zorlamak, mecbur etmek, gerektirmek

1149 right now tam şu anda

1150 disappear gözden kaybolmak

1151 from now on şu andan itibaren

1152 rate oran

1153 regardless of …e bakılmaksızın

1154 navigator denizci, rotacı

1155 sandy kumlu

1156 mission görev

1157 intimate samimi

1158 pessimistic kötümser

1159 digest sindirmek, hazmetmek

1160 spectacular harikulade, muhteşem

1161 needless gereksiz (unnecessary, pointless)

1162 redundant gereksiz, fazla

1163 acute şiddetli, sert (acute pain)

1164 inhabit ikamet etmek, yaşamak

1165 relevant to …ile ilgili

1166 wasteful savurgan

1167 confidence güven

1168 remote uzak (= distant)

1169 get rid of …den/dan kurtulmak

1170 quite oldukça

1171 exaggeration abartı

1172 rise artmak, yükselmek



1173 notably özellikle

1174 tame evcilleştirmek

1175 illuminate aydınlatmak, ışıklandırmak

1176 generous cömert

1177 look through incelemek, gözden geçirmek

1178 threaten tehdit etmek

1179 convict mahkum, tutuklu, mahkum etmek

1180 molten erimiş

1181 ambitious hırslı, iddialı

1182 request rica etmek

1183 elegant zarif, kibar

1184 sample örnek, numune

1185 rural kırsal

1186 push itmek

1187 approach yaklaşmak

1188 divert saptırmak, başka yöne çevirmek

1189 underlying altında yatan, esas

1190 application uygulama; başvuru

1191 harbour liman, barındırmak

1192 reject red etmek (turn down)

1193 resort son çare olarak bir şeye başvurmak, tatil yeri/beldesi

1194 brutal zalim, acımasız (cruel, tyrant, merciless, vicious)

1195 majority çoğunluk

1196 allocate tahsis etmek, ayırmak

1197 comet kuyruklu yıldız

1198 horizon ufuk

1199 loyal to sadık, vefalı

1200 paralyse felç etmek

1201 proponent taraftar (supporter) x opponent, rival

1202 reinforcement takviye

1203 ordinary sıradan, olağan

1204 accurate doğru, tam, eksiksiz (precise)

1205 prevail yaygın olmak, egemen olmak

1206 relevant ilişkili, ilgili (x irrelevant)

1207 make up oluşturmak (account for), uydurmak, telafi etmek (compensate for)

1208 comply with … e uymak, … e itaat etmek (abide by)

1209 overtake sollamak

1210 insight içgörü, kavrayış, anlayış

1211 toxic zehirli (poisonous, venomous)

1212 carry away alıp götürmek, kendinden geçirmek, büyülemek

1213 courageous cesur (brave)

1214 unlimited sınırsız (unrestricted)

1215 up to now şimdiye kadar

1216 based on …e dayalı olmak

1217 domesticated evcil hayvan

1218 smart şık, zeki

1219 particularly özellikle (especially)



1220 undeniable inkar edilemez

1221 define tanımlamak

1222 confront karşılaşmak, yüz yüze gelmek

1223 fortunate talihli, şanslı (lucky)

1224 primary ana, temel, başlıca

1225 overlook tepeden bakmak, görmezden gelmek

1226 artefact insan eliyle yapılmış eser/eşya

1227 arrange düzenlemek

1228 pace hız

1229 omit çıkarmak

1230 mind akıl, zihin

1231 bearable dayanılabilir

1232 refutation çürütme (fikir)

1233 hire kiralamak, işe almak

1234 inaccurate yalan yanlış, hatalı

1235 sensitively hassas bir şekilde

1236 review gözden geçirmek

1237 greedy aç gözlü, gözü doymaz (insatiable)

1238 rob soymak, zorla soymak; soyup soğana çevirmek

1239 introduction giriş, tanışma

1240 sanitation hijyen

1241 patience sabır

1242 hasten acele etmek, hızlandırmak

1243 obstructive engelleyici, zorluk çıkarıcı

1244 recall anımsamak, hatırlamak

1245 eminent ünlü, sözü geçen (prominent, well-known, renowned)

1246 storm fırtına (blizzard = tipi)

1247 incorrect yanlış (false, untrue)

1248 resource kaynak

1249 various çeşitli (=diverse)

1250 maintain sürdürmek, bakımını yapmak, iddia etmek

1251 rude kaba

1252 trail iz, patika

1253 curriculum eğitim programı, müfredat

1254 correct doğru

1255 narrative öykü, hikaye

1256 instruction talimat

1257 steal çalmak

1258 distinguish ayırt etmek

1259 fall into disfavour gözden düşmek

1260 inner iç X outer

1261 anxious endişeli

1262 advanced ileri

1263 violently şiddetli bir şekilde

1264 consume tüketmek

1265 harden sertleşmek, katılaşmak, pekişmek

1266 initiative girişim, girişimci



1267 peak doruk, zirve

1268 respectful saygılı (reverent) x disrespectful

1269 instinct içgüdü

1270 discrimination ayrımcılık

1271 generate üretmek, ortaya çıkarmak

1272 notice fark etmek

1273 graduate üniversite mezunu

1274 instinctive içgüdüsel

1275 pitiless acımasız

1276 influenza grip

1277 epidemic salgın

1278 sanitary hijyenik, temiz

1279 turn out to be olduğu ortaya çıkmak

1280 scholarship bilimsellik; burs

1281 pile up istif etmek, yığmak

1282 entire tüm, bütün

1283 raid baskın (seizure)

1284 wage ücret, kazanç

1285 vegetation bitki örtüsü

1286 hardy sağlam ve dayanıklı (resilient, enduring, robust) x (flimsy)

1287 conservation çevre koruma

1288 constitute oluşturmak

1289 quantity miktar

1290 advertise ilan etmek, tanıtmak, duyurmak

1291 owing to …den dolayı

1292 trivial önemsiz, ıvır zıvır

1293 floristic çiçeklere ait

1294 readiness hazır oluş, hazırbulunuşluk

1295 extremity aşırılık; uzuv (kol, bacak)

1296 recite ezberden okumak, anlatmak

1297 discriminate (ırk, yaş, cinsiyet vb) ayrımcılık yapmak

1298 side-effect yan etki

1299 account hesap; öykü

1300 contaminate kirletmek

1301 anxiety endişe, kaygı

1302 calm sakin

1303 specialist uzman

1304 locate yerini belirlemek

1305 severe sert, şiddetli, vahim

1306 adopted evlat edinilmiş

1307 aid yardım etmek, desteklemek

1308 exhaustion bitkinlik, yorgunluk, tükenmişlik

1309 refuse reddetmek (=turn down)

1310 release serbest bırakmak, salmak (let out)

1311 minor küçük, ufak tefek (= trifling)

1312 heat ısı

1313 unhealthy sağlıksız



1314 harvest hasat yapmak; hasat

1315 mood ruh hali

1316 hand in elden teslim etmek

1317 abundant bereketli, bol (ample)

1318 warfare savaş, savaş hali

1319 idle tembel, aylak

1320 layer katman, tabaka

1321 aloud yüksek sesle

1322 agree aynı fikirde olmak

1323 independence bağımsızlık

1324 mercy acıma, merhamet

1325 envy kıskanmak, imrenmek

1326 persistent inatçı, ısrarcı

1327 hinder engellemek (= hamper)

1328 appropriate uygun

1329 ingeniously dahice

1330 indiscernible güçlükle görülebilen (imperceptible)

1331 flee kaçmak (escape)

1332 react to …e tepki vermek

1333 surpass üstün olmak, geride bırakmak, geçmek, aşmak

1334 safely güvenli bir şekilde

1335 forcefully zorlayıcı bir şekilde

1336 dominance baskı, egemenlik

1337 progress ilerlemek (in progress: devam eden, ilerlemekte olan)

1338 chief şef, amir, temel, ana

1339 haste hız

1340 passionate tutkulu, ihtiraslı

1341 by means of …vasıtası ile, aracılığı ile

1342 countless sayısız (= innumerable)

1343 sterile steril, çok temiz

1344 significance önem (=importance)

1345 limitation sınırlılık

1346 remain kalmak, geriye kalmak

1347 simultaneous eş zamanlı

1348 commercial ticari

1349 excessively aşırı bir şekilde

1350 put up with tahammül etmek (=tolerate, endure, withstand)

1351 vacation tatil

1352 keep up with ...e ayak uydurmak, yetişmek(=catch up with, keep pace with)

1353 disease hastalık (illness, ailment)

1354 wander dolaşmak, gezinmek

1355 involve içermek, (be involved in sth = dahil olmak)

1356 transform dönüştürmek (+to)

1357 fundamental ana, temel (essential)

1358 excavate kazmak, kazı yapmak (=dig out)

1359 scream çığlık, çığlık atmak

1360 shore kıyı, sahil



1361 label etiket, marka

1362 commerce ticaret

1363 prevent from …den engellemek

1364 disdain küçümsemek, hor görmek

1365 turn on açmak (radyo vs.) (= switch on) (x turn off, switch off)

1366 spare boş, yedek

1367 abandon terk etmek

1368 obviously bariz bir şekilde

1369 endure dayanmak, tahammül etmek

1370 temporary geçici

1371 insulate yalıtmak

1372 solid katı, sert, sağlam

1373 shoot ateş etmek, (silahla) vurmak, öldürme

1374 above yukarısında

1375 count on güvenmek, bel bağlamak (= rely upon, trust )

1376 favourably olumlu bir şekilde

1377 eruption püskürme

1378 compound bileşik, çok yönlü, birleşik

1379 colonize koloni kurmak

1380 previously önceden, eskiden (formerly)

1381 ignorant cahil

1382 come up ortaya çıkmak, yükselmek, gündeme gelmek

1383 treatable tedavisi mümkün

1384 evident belli, açık (= clear, apparent)

1385 clue ipucu

1386 negligent ihmalkar (neglectful, slipshod)

1387 manufacturer imalatçı

1388 conduction iletim

1389 unusually olağan dışı bir şekilde

1390 invariably her zaman

1391 odd tuhaf (strange, weird (2) odd numbers = tek sayılar (1, 3, 5 ..)

1392 get into ...e girmek , arabaya binmek

1393 publicity tanıtım, reklam

1394 waterfall şelale

1395 unprecedented eşi benzeri görülmemiş

1396 outlook bakış açısı

1397 peasant köylü

1398 manufacture imal etmek

1399 officially resmen, resmi olarak

1400 erase silmek

1401 discipline branş

1402 carve oymak, kesmek

1403 beg dilemek, dilenmek

1404 reward ödül, ödüllendirmek (rewarding = tatmin edici)

1405 fetch gidip getirmek

1406 mature olgun, olgunlaşmak

1407 deterioration kötüleşme



1408 roughly kabaca, yaklaşık olarak

1409 mislead yanlışa yönlendirmek

1410 arise from …den kaynaklanmak

1411 peaceful sessiz, sakin, huzurlu (=serene, tranquil)

1412 circulation (1) dolaşım (2) gazete tirajı, günlük satış oranı

1413 nearly neredeyse

1414 impartial tarafsız

1415 unrestricted sınırsız

1416 destination varılacak yer

1417 privilege ayrıcalık

1418 spin hızla dönmek, iplik eğirmek

1419 cruel zalim, acımasız

1420 adequate yeterli (= sufficient)

1421 contract bulaştırmak (hastalık), sözleşme, kısalmak

1422 keen (1) hevesli (zealous, enthusiastic) (2) keskin (göz, kulak, koku vb).

1423 directly doğrudan doğruya

1424 respectable saygıdeğer (honourable, estimable)

1425 thoroughly tamamen, komple, baştan sona

1426 frank dürüst, samimi

1427 fraud sahtekarlık (= trickery, deception)

1428 evenly eşit bir şekilde

1429 alien yabancı; dünya dışı varlık

1430 erase silmek

1431 creativity yaratıcılık

1432 hint ima etmek, ipucu

1433 nerve sinir, sinir teli

1434 investigate araştırmak, incelemek (look into)

1435 profitable karlı (lucrative)

1436 carry on devam etmek (= keep on, go on, move on)

1437 lift kaldırmak, yükseltmek

1438 charm cazibe, cezbetmek

1439 shape şekil, şekillendirmek

1440 selfish bencil

1441 deceit aldatma, kandırma

1442 preface önsöz

1443 humid nemli, yaş, ıslak, rutubetli

1444 leading önde gelen

1445 revenue gelir (expenditure = gider)

1446 melt erimek, eritmek

1447 pioneer öncü; öncülük etmek

1448 obvious bariz, belli

1449 typical tipik

1450 selection seçim

1451 cheat aldatmak, kopya çekmek

1452 turn over altını üstüne çevirmek (=overturn), teslim etmek, döndürmek

1453 long before uzun zaman önce

1454 tie kıravat; bağlamak



1455 feature özellik (= characteristic)

1456 verbal sözlü

1457 forgetful unutkan

1458 govern yönetmek, idare etmek

1459 vessel gemi, kap, damar

1460 whole tüm, bütün (=entire)

1461 renovate onarmak, yenilemek, restore etmek

1462 adolescence ergenlik

1463 secrete salgılamak

1464 intelligent zeki (intelligence = istihbarat)

1465 ambiguous belirsiz, muğlak (vague, unclear, uncertain)

1466 light hafif, ışık

1467 satisfied with …den memnun

1468 mischievous yaramaz (unruly)

1469 go on devam etmek (= continue)

1470 considerable bir hayli

1471 stimulant uyarıcı

1472 mass production seri üretim

1473 stranger yabancı

1474 superstition batıl inanış

1475 coincidental tesadüf eseri (accidental, spontaneous)

1476 construct inşa etmek, yapılandırmak

1477 consultant danışman

1478 privacy gizlilik, özel hayatın gizliliği

1479 accord uyum

1480 concentration yoğunlaşma

1481 pole kutup, direk, sırık

1482 fair adil, açık tenli

1483 contraction büzülme

1484 rewarding karşılığını veren, ödüllendiren, tatmin edici

1485 addictive bağımlılık yapan

1486 starvation açlık

1487 familiarly aşinalık

1488 submarine deniz altı

1489 wire tel, kablo

1490 ambition hırs

1491 go out dışarı çıkmak

1492 fearful korkan

1493 even if …sa bile

1494 government hükümet

1495 procedure yol, yöntem

1496 worthless değersiz (valueless) x worthy

1497 terrible korkunç

1498 conduct yönetmek, yürütmek, iletmek, hal, tavır

1499 innovate yenilik yapmak (invent)

1500 religious dindar (pious, devout)

1501 habit alışkanlık



1502 concrete somut (tangible, solid), beton

1503 mad deli, çıldırmış

1504 treasure hazine

1505 valley vadi

1506 at least en azından x at most

1507 rarely nadiren

1508 circumstance durum

1509 stir up kışkırtmak, harekete geçirmek

1510 giant dev (huge, massive) x (miniature, dwarf)

1511 sedative teskin edici, yatıştırıcı (ilaç)

1512 yawn esnemek

1513 sentence hapse/cezaya mahkum etmek, cümle

1514 ironic alaycı (sarcastic, mocking)

1515 take place meydana gelmek, gerçekleşmek

1516 yard avlu, yarda (ölçü birimi)

1517 establish kurmak, belirlemek

1518 consultation danışma

1519 mummify mumyalamak

1520 proportional orantılı

1521 obey uymak, itaat etmek

1522 refusal reddetme

1523 horizontal yatay

1524 alteration değişiklik

1525 useful faydalı, yararlı

1526 scope kapsam, bakış açısı

1527 seem görünmek

1528 external harici, dış

1529 observation gözlem

1530 ingenious dahi, becerikli

1531 incurable tedavi edilemez hastalık (fatal, immedicable, inoperable)

1532 explain açıklamak

1533 liver karaciğer

1534 prison hapishane (jail)

1535 excuse affetmet; mazeret

1536 profound derin

1537 delicate hassas, narin, ince

1538 perpetual kalıcı, aralıksız, bitmez tükenmez

1539 mediocre vasat, orta

1540 augment artırmak

1541 objective hedef; tarafsız

1542 emotional duygusal (moving, touching)

1543 exclusively sadece, yalnızca

1544 remedy ilâç, çare, çözüm

1545 measure (1) ölçü, ölçmek (2) tedbir, önlem (precaution)

1546 amaze hayran bırakmak, şaşırtmak

1547 turn into dönüştürmek (= change into, convert)

1548 blackmail şantaj yapmak



1549 replenish yenilemek

1550 significantly önemli ölçüde (= considerably )

1551 along with …ile birlikte

1552 injure yaralamak, zarar vermek, incitmek

1553 flawless hatasız, kusursuz (immaculate, perfect)

1554 utilize yararlanmak, faydalanmak

1555 outrageous korkunç, abartılı, terbiyesiz, rezilce

1556 innocent masum, suçsuz, günahsız, saf, temiz

1557 sail denize açılmak

1558 imaginary hayal ürünü (fictional, fantasy)

1559 recently son zamanlarda

1560 verdict juri kararı, karar, hüküm

1561 refugee mülteci, sığınmacı

1562 wave dalga

1563 uniform tek tip

1564 foresee öngörmek

1565 extinction yok olma, soyu/nesli tükenme

1566 refrain from …den kaçınmak

1567 arguable tartışmalı (far from certain, questionable, disputable)

1568 reluctant gönülsüz

1569 closely yakından, dikkatlice

1570 residual (1) artık, arta kalan (2) kaza/hastalık/ameliyattan sonra kalan iz

1571 devastate yıkmak, tahrip etmek (destroy)

1572 dementia bunama, bunaklık

1573 regard …olarak görmek, düşünmek, kabul etmek

1574 courage cesaret

1575 blank boş, anlamsız (uncomprehending, impassive)

1576 proportion oran ***in proportion to = …e oranla

1577 pregnancy hamilelik

1578 competitive (1) rekabetçi (2) ucuz (reasonable, inexpensive)

1579 dominate egemen/baskın olmak, hakim olmak, idaresi altına almak

1580 clarify (fikir vs) açıklamak, aydınlatmak

1581 thoughtless düşüncesiz, patavatsız, kaba (tactless, rude)

1582 solely yalnızca, sadece

1583 care for bakmak, ilgilenmek

1584 spiritual ruhsal, manevi

1585 dare cesaret etmek, cüret etmek

1586 erroneous hatalı, kusurlu, yanlış (flawed)

1587 suspend askıya almak, muallakta bırakmak, okuldan uzaklaştırmak

1588 contend ileri sürmek

1589 bite ısırmak

1590 cut down on azaltmak

1591 conversion dönüştürme

1592 humiliate aşağılamak

1593 revolutionary devrim niteliğinde

1594 faithful sadakatli, güvenilir (loyal)

1595 multinational çok uluslu



1596 transitory geçici (temporary, transient)

1597 manage başarmak, üstesinden gelmek, yönetmek, idare etmek

1598 racist ırkçı

1599 so-called sözde, sözüm ona

1600 emphasize vurgulamak, önemle belirtmek

1601 turn up sesini açmak, çıkıp gelmek (= show up)

1602 watchful dikkatli

1603 convertible dönüştürülebilir

1604 operate işlemek, işlem yapmak, ameliyat etme

1605 notorious adı kötüye çıkmış (infamous)

1606 traditional geleneksel (= conventional, customary)

1607 reversal tersine çevirme/dönme

1608 explore keşfetmek

1609 devoted to kendini adamış (dedicated to)

1610 wipe out yok etmek (=destroy, slaughter, massacre, exterminate, get rid of)

1611 still hala; yine de

1612 inquiry soruşturma (enquiry)

1613 deaf sağır

1614 suitable uygun (appropriate)

1615 dam baraj

1616 attachment eklenti, ek

1617 distasteful zevksiz

1618 disappointed hayal kırıklığa uğramış

1619 flavour tat, lezzet, üslup

1620 stable (1) dayanıklı (zemin) (2) istikrarlı, iyi giden (ekonomi)

1621 dig kazmak

1622 lock kilitlemek, kilit

1623 accept kabul etmek

1624 in the long run uzun vadede

1625 attractive çekici, cazip

1626 supernatural doğaüstü

1627 alarm endişelendirmek, korkutmak

1628 bitter acı, sert

1629 distrustful kuşkulu, (disbelieving, suspicious)

1630 solar güneşle ilgili

1631 suitably uygun bir şekilde

1632 moderate ılımlı

1633 noteworthy dikkate değeri, kayda değer

1634 metaphor mecaz, benzetme

1635 obstinate inatçı

1636 incessant aralıksız, sürekli

1637 interaction etkileşim

1638 contradictory çelişkili, tutarsız, (inconsistent)

1639 consult danışmak

1640 cosmic evrensel, uzayla ilgili

1641 reckless dikkatsiz, pervasız (irresponsible, thoughtless)

1642 thrill heyecanlandırmak



1643 alert uyanık, dikkatli, tetikte (attentive, watchful, vigilant)

1644 erect dik, dikmek, bina inşa etmek

1645 fabricate (1) uydurmak (make up) (2) (raf vb) monte etmek (put up), üretmek

1646 homicide cinayet, adam öldürme

1647 jeopardy tehlike

1648 apparent açık, aşikar

1649 ripe olgun (meyve)

1650 headline başlık, manşet

1651 resourceful becerikli, maharetli

1652 proposal teklif

1653 continuously sürekli bir şekilde

1654 indisputable tartışılmaz (undebatable, unquestionable)

1655 crude ham (petrol vb) (unrefined, raw) (2) kaba, inceliksiz (rude, impolite)

1656 famine kıtlık

1657 effectively etkili bir şekilde

1658 sewage lağım, kanalizasyon

1659 assertive iddialı, kendine güvenen (pushy, self-confident, forceful)

1660 enhance artırmak, çoğaltmak, geliştirmek

1661 share pay, paylaşmak, paylaştırmak

1662 anyone herhangi bir kimse

1663 infrared kızıl ötesi

1664 incidence olay

1665 undertake üstlenmek, sorumluluğunu almak

1666 grant vermek, bahşetmek

1667 realize farkına varmak; gerçekleştirmek

1668 respectfully saygılı bir şekilde

1669 diagnose teşhis etmek, tanı koymak

1670 skip atlamak

1671 avoid …den kaçınmak (= abstain from, refrain from, keep away from)

1672 justify haklı çıkarmak, temize çıkarmak

1673 zip fermuar

1674 literacy okur yazarlık

1675 segment bölüm, parça, kısım, kesim

1676 outcry feryat, çığlık

1677 look forward to …i dört gözle beklemek

1678 convince ikna etmek

1679 subtle belli belirsiz; kolay fark edilmeyen

1680 illegal yasadışı

1681 rely on güvenmek, bel bağlamak (= depen on, count on, have faith in)

1682 durable dayanıklı, sağlam (robust, tough, stable) x (flimsy)

1683 marine denizle ilgili

1684 sustainability sürdürülebilirlik

1685 slight biraz, önemsiz

1686 assess değerlendirmek

1687 greatly büyük ölçüde

1688 recognize tanımak

1689 incubation kuluçka



1690 frustrated düş kırıklığına uğramış, kızmış

1691 bear doğurmak, (meyve) vermek, ayı

1692 improve geliştirmek

1693 widen genişle(t)mek

1694 bring down aşağı indirmek, düşürmek, yönetimi devirmek

1695 detest nefret etmek

1696 abstract (1) makale özeti (2) soyut (intangible) x concrete (tangible) somut

1697 objectively tarafsız bir şekilde

1698 extroverted dışadönük (sociable, outgoing) x (introverted)

1699 pathway patika, yol

1700 swollen şişmiş (swell=şişmek)

1701 successful başarılı

1702 mainly çoğunlukla

1703 decipher şifresini çözmek

1704 in contrast aksine

1705 mainstream ana akım, pek çok kişi tarafından kabul gören inanış veya düşünce

1706 make sense mantıklı olmak, anlamlı olmak

1707 dormant (1) sönmüş (volkan) (2) kış uykusuna yatmış (hayvan)

1708 swift çabuk, acele, hızlı

1709 existing var olan

1710 outspoken dobra, harbi, açık sözlü (straightforward, direct, candid)

1711 court avlu, kort, mahkeme, duruşma, saray mahiyeti

1712 mysterious gizemli

1713 miraculous mucizevi

1714 violence şiddet, tecavüz, saldırı, zorbalık

1715 exploit sömürmek

1716 threat tehdit

1717 assist yardım etmek

1718 improbable imkansız (unlikely, implausible)

1719 enemy düşman (adversary)

1720 curable tedavisi mümkün (hastalık vb)

1721 contradiction tezat, çelişki

1722 hardship zorluk

1723 harmony denge, muvazene

1724 citizen vatandaş *** citizenship = vatandaşlık

1725 retail perakende satış/satmak

1726 consciously bilinçli bir şekilde

1727 ceaseless aralıksız, durmadan (non-stop)

1728 inferior adi, aşağılık

1729 irresponsible sorumsuz (= carefree)

1730 distinguished seçkin, saygın

1731 noticeable fark edilebilir (obvious)

1732 testimony şahitlik, bildiri, açıklama, beyanat

1733 anticipate tahmin etmek, ummak

1734 visualize görselleştirmek

1735 fracture kırılmak, çatlamak (kemik, kolon vb)

1736 deserve hak etmek, layık olmak



1737 naughty yaramaz (= mischievous, misbehaved)

1738 vandalize sebepsiz yere kırıp dökmek, yakıp yıkmak

1739 alive canlı

1740 tranquil sakin, huzurlu (restful, peaceful, calm)

1741 assertively iddialı bir şekilde

1742 debris enkaz, yıkıntı, harabe

1743 suppose sanmak

1744 outside dış

1745 taxpayer vergi ödeyen

1746 incalculable paha biçilmez

1747 design tasarlamak, dizayn etmek

1748 synthetically yapay/suni olarak

1749 faint (1) bayılmak (pass out) (2) solgun (ses, renk vb)

1750 branch branş, dal

1751 concept kavram

1752 pressure baskı, basınç ***under pressure: baskı altında

1753 probably muhtemelen (= possibly)

1754 currency döviz, para birimi

1755 intensively yoğun bir şekilde

1756 pavement kaldırım (side-walk)

1757 snore horlamak

1758 imitate taklit etmek

1759 instant an, ani, acil

1760 fame ün, nam, şöhret

1761 short-term kısa vadeli

1762 inefficiency verimsizlik

1763 chest göğüs

1764 contribute to katkıda bulunmak, sebep olmak

1765 pure saf, berrak (su vb)

1766 radiation ışıma

1767 bend eğmek, bükmek, kıvırmak

1768 ripen olgunlaşmak

1769 entrance giriş

1770 plausibly mantıklı bir şekilde

1771 helpless çaresiz

1772 absorption emilim, emme

1773 stroll gezinmek, dolaşmak (go for a stroll: dolaşmaya çıkmak)

1774 jail hapishane

1775 plain (1) düz, sade (2) ova, düzlük

1776 hollow oyuk, boşluk (ağaç kovuğu vb)

1777 die out nesli tükenmek, yok olmak

1778 set out yola çıkmak (=set off)

1779 mostly çoğunlukla

1780 value kıymet, değer

1781 burn yakmak, yanmak

1782 consecutively artarda

1783 substance madde



1784 prisoner mahkum

1785 appreciation takdir etme

1786 broad geniş

1787 retire emekli olmak

1788 delicious lezzetli (tasty)

1789 pale soluk, solgun

1790 belligerent (1) kavgacı, hırçın (aggressive, quarrelsome) (2) savaş içindeki ülke

1791 lately son zamanlarda

1792 tidy düzenli, tertipli (orderly)

1793 soil toprak

1794 respond cevaplamak

1795 elsewhere başka yer(de)

1796 genre tür, çeşit (type, sort)

1797 extinct nesli tükenmiş

1798 jeopardize tehlikeye atmak (endanger, imperil)

1799 progressively giderek, gittikçe

1800 insurance sigorta

1801 unusual sıradışı

1802 protect korumak

1803 imminent eli kulağında, yakında olacak (yenilgi vb) (pending, coming up)

1804 insidious sinsi, içten pazarlıklı (sneaky, sly)

1805 simplify basitleştirmek, sadeleştirmek

1806 magnify büyütmek (büyüteçle)

1807 doubt şüphelenmek

1808 lucrative karlı, kar getiren (profitable)

1809 offset dengelemek

1810 unconscious bilinçsiz

1811 pessimism kötümserlik

1812 persecute işkence/eziyet etmek

1813 human insani

1814 guess tahmin etmek

1815 vague belirsiz, muğlak

1816 relatively nispeten, oldukça (= comparatively)

1817 remnant arta kalan, kalıntı

1818 determined kararlı

1819 state ifade etmek; durum; devlet

1820 respectively sırasıyla, her biri ayrı ayrı olarak

1821 consent (1) razı olmak (2) izin, rıza (permission)

1822 delete silmek

1823 interpretation yorum, çeviri

1824 compensation telafi, tazminat

1825 unnecessary gereksiz (= dispensable, superfluous)

1826 desire (1) istek, arzu (2) istemek, arzu etmek (wish)

1827 switch off kapatmak

1828 keep pace with hızına yetişmek (=keep up with, catch up with)

1829 plenty of bol miktarda

1830 no longer artık (= no more)



1831 look up to …e saygı duymak, hayranlık beslemek

1832 offend (1) gücendirmek, kırmak (2) (hafif) suç işlemek

1833 play down küçümsemek, önemsiz görmek (= downplay, understate)

1834 culprit suçlu, ele başı (offender, perpetrator), zanlı

1835 sharp keskin

1836 heighten yükseltmek

1837 multidisciplinary birden çok bilim dalını ilgilendiren

1838 possession eşya, mal mülk

1839 scale balık pulu, ölçek

1840 quote kota, alıntı yapmak

1841 respectability saygınlık

1842 memorize ezberlemek

1843 cultivation ekip dikme

1844 willing gönüllü , hevesli

1845 distinctly farklı bir biçimde

1846 graveyard mezarlık (cemetery)

1847 endanger tehlikeye atmak

1848 miracle mucize

1849 obstruction engel, tıkanma

1850 rehearsal prova

1851 equality eşitlik (parity, fairness)

1852 mortal ölümlü, fani

1853 thrive gelişmek, serpilmek, iyi yaşamak

1854 quit bırakmak, vazgeçmek

1855 decadent çürümüş, yozlaşmış

1856 profit kâr, kazanç (= gain)

1857 prosperous (1) zengin, serveti bol (2) başarılı, işleri yolunda çok iyi giden

1858 rejection ret, kabul etmeme (refusal)

1859 immense çok büyük

1860 assessment değerlendirme

1861 vary değişmek, çeşitlilik göstermek (=differ, range)

1862 intangible soyut (abstract)

1863 foundation vakıf, kurma, kuruluş

1864 meet karşılamak, tanışmak

1865 surgery ameliyat

1866 dreadful korkunç (frightful)

1867 single tek, bekar

1868 harmonious uyumlu, içten, samimi (friendly, cordial)

1869 pass out bayılmak (= faint, pass out, knock out, black out)

1870 exploitation sömürme, istismar

1871 grateful minnettar (thankful)

1872 precisely tam olarak (= exactly)

1873 intimidate gözünü korkutmak

1874 burial gömü, gömme

1875 insist on ısrar etmek (persist in)

1876 host ev sahipliği yapmak, konakçı

1877 biased önyargılı



1878 repeat tekrar etmek

1879 whistle ıslık çalmak

1880 junction kavşak, yol ayrımı

1881 inaccessible ulaşılmaz, erişilmez

1882 client müvekkil, müşteri

1883 exhale nefes vermek

1884 exhaustive kapsamlı, geniş (comprehensive, thorough)

1885 mistrust güvensizlik

1886 resolve (1) çözmek (sort out) (2) karar vermek

1887 in return karşılık olarak

1888 opposition muhalefet, zıtlık

1889 devious hilekar, düzenbaz (deceitful, wily, tricky)

1890 cross out üstünü çizmek, silmek (delete)

1891 and so ve böylece, ve bu yüzden

1892 innocent masum, suçsuz

1893 much çok

1894 loose gevşek

1895 beyond ötesinde

1896 confirm doğrulamak

1897 accessible ulaşılabilir

1898 unfavourably olumsuz bir şekilde

1899 speculative söylentilere dayalı olan

1900 expose (1) açığa çıkarmak (reveal) (2) (tehlikeye vb) maruz bırakmak

1901 vulnerable to bir şeye karşı savunmasız, hassas

1902 expect ummak, beklemek

1903 tower kule

1904 disturbing rahatsız edici

1905 aim hedef, gaye, amaç, nişan almak

1906 cage kafes

1907 castle şato, kale

1908 manifestation gösterge, belirti, işaret

1909 fierce vahşi, azgın, çetin (rekabet)

1910 union sendika, birlik

1911 predict önceden tahmin etmek

1912 cute şirin, sevimli

1913 stick değnek, baston (stick to = bir şeye bağlı kalmak)

1914 ingredient bileşen, içerik, öğe, unsur

1915 occupy (1) işgal etmek (2) yerleşmek

1916 lethal ölümcül

1917 deliberately kasıtlı bir şekilde (on purpose)

1918 aware of farkında, bilincinde (conscious)

1919 persevere sebat etmek

1920 sensitive hassas, duygusal

1921 shift değiştirmek

1922 crew mürettebat, ekip

1923 coincidence tesadüf, rastlantı

1924 previous önceki



1925 run out of ...i tüketmek, bitirmek, ..siz kalmak (= deplete, exhaust, use up)

1926 destroy yıkmak, yok etmek, mahvetmek

1927 prolific (1) üretken kişi (resourceful) (2) meyve veren, bereketli (fertile)

1928 exactly tam olarak

1929 erode aşındırmak, oymak

1930 require gerektirmek (= call for)

1931 disrupt bölmek, bozmak, engellemek

1932 defeat yenmek, bozguna uğratmak (beat)

1933 inevitably kaçınılmaz bir şekilde

1934 reckon düşünmek, tahmin etmek

1935 waterproof su geçirmez

1936 spread yaymak, yayılmak (widespread: geniş çaplı, yaygın)

1937 continually sürekli olarak

1938 priceless paha biçilmez

1939 even so böyle olsa bile

1940 compromise uzlaşmak; tehlikeye atmak

1941 susceptible to savunmasız, hassas (vulnerable to)

1942 intolerable tahammül edilmez (unbearable)

1943 immigrate göç etmek

1944 journal makale

1945 scan taramak, gözden geçirmek

1946 witness tanık olmak

1947 clay kil

1948 rotten çürük

1949 discredit gözden düşürmek

1950 invalid geçersiz; kötürüm, sakat

1951 stem gövde *** stem from: …. den kaynaklanmak

1952 infrastructure altyapı

1953 election seçim

1954 glory şan, şeref

1955 quiet sessiz, sakin (peaceful, serene)

1956 below altında

1957 gift hediye

1958 trait özellik (kişilik)

1959 tail kuyruk

1960 untimely vakitsiz, olmadık zamanda (at an awkward time)

1961 race ırk, yarış

1962 adapt uyarlamak, adapte olmak (adjust)

1963 due to …den dolayı, yüzünden

1964 ornamental süslü (decorative, ornate)

1965 sudden hemen, ani

1966 potential potansiyel

1967 airways solunum yolları

1968 possess sahip olmak

1969 battle muharebe, savaş

1970 give up vazgeçmek, bırakmak (abandon, abort)

1971 register kaydetmek



1972 sign imzalamak, imza atmak; tabela işaret

1973 polish cilalamak, parlatmak

1974 on account of …den dolayı, yüzünden

1975 impressive etkili, büyüleyici

1976 extend uzatmak

1977 skyscraper gökdelen

1978 distress elem, acı; üzmek, mutsuz etmek

1979 substantial bir hayli, epeyce

1980 refinement saflaştırma, arıtma

1981 abolish yürürlükten kaldırmak

1982 be over bitmek (finish, end)

1983 bruise morarmış (göz, cilt vb)

1984 destiny kader

1985 extravagant müsrif, savurgan (spendthrift) X (thrifty, economical)

1986 remember hatırlamak

1987 upwards yukarıya doğru

1988 chain zincir

1989 municipality belediye

1990 wake up uyanmak

1991 volunteer gönüllü,

1992 decrease azaltmak, eksilmek, küçültmek

1993 depress üzmek, canını sıkmak

1994 traitor vatan haini (betrayer) x loyalist

1995 unless …medikçe, …mezse

1996 nomadic göçebe (itinerant, travelling)

1997 similar to …e benzer

1998 disaster felaket (=calamity, catastrophe)

1999 suffer from …den ızdırap çekmek

2000 trust güvenmek

2001 get through başarmak, içinden geçmek, telefonla ulaşmak

2002 rudimentary ilkel, basit (elementary, fundamental)

2003 admission kabul etme

2004 presently şu anda, kısa süre sonra

2005 seasonal mevsimine uygun

2006 aggressive saldırgan, kavgacı

2007 deliberate kasıtlı (intentional)

2008 abundance bolluk, bereket

2009 infancy bebeklik

2010 voyage deniz yolculuğu

2011 catch sight of kısaca görmek

2012 prone to eğilimli, yatkın

2013 obstruct engellemek, tıkamak

2014 underpaid düşük ücretli

2015 abbreviate kısaltmak, özetlemek

2016 condemn kınamak, ayıplamak

2017 negotiation müzakere, karşılıklı görüşme

2018 ceremony tören



2019 chiefly temelde, başlıca

2020 suspiciously şüpheli bir şekilde

2021 declaration bildirim, beyanat

2022 get down …den aşağı inmek, moralini bozmak

2023 compulsive kontrolsüz, istem dışı

2024 loyal sadık

2025 expansion genişleme

2026 lease kiralamak

2027 arrogant kibirli

2028 inconsiderately düşüncesiz bir şekilde

2029 disorder rahatsızlık, kargaşa, düzensizlik

2030 casually günlük, sıradan

2031 thoughtful düşünceli, nazik

2032 exchange takas etmek, değiş tokuş etmek (swap)

2033 royal kraliyete ait, kralın soyundan gelen

2034 complete tamamlamak

2035 join katılmak

2036 constrict sıkmak, engellemek, sınırlandırmak

2037 train eğitmek, eğitim görmek, antrenman yapmak

2038 settle yerleşmek, çözmek, halletmek

2039 compared to …ile karşılaştırıldığında

2040 initiation başlangıç, başlama

2041 dull sıkıcı, donuk

2042 irreversible tersine çevrilemez

2043 genuine hakiki, gerçek, samimi, içten

2044 merciless acımasız

2045 worth değer

2046 heal iyileş(tir)mek

2047 appearance görünüş

2048 state-funded devlet destekli

2049 chance şans

2050 strain germek, zorlamak, kasmak

2051 satisfactorily tatmin edici bir şekilde

2052 regulate düzenlemek

2053 grow tired of --- den yorulmak

2054 exclude hariç tutmak, dahil etmemek

2055 paediatrician çocuk doktoru

2056 upgrade güncellemek, modelini yenilemek

2057 densely yoğun bir şekilde

2058 reservoir su havzası

2059 incident olay

2060 collectively topluca

2061 faulty defolu, kusurlu, hatalı (defective, flawed)

2062 brutally acımasız bir şekilde

2063 vocational mesleki (= occupational)

2064 scratch (1) kazımak, tahriş etmek (2) tırmalamak

2065 soaked sırılsıklam olmuş (soaking, wet, saturated)



2066 opposite zıt

2067 obscurely muğlak bir şekilde

2068 repressive baskıcı

2069 marginally marjinal bir şekilde

2070 poignant dokunaklı, destansı

2071 conviction kanaat, inanış, mahkumiyet

2072 conclusively kesin bir şekilde

2073 execute idam etmek, yerine getirmek, yönetmek

2074 unforeseen öngörülmemiş

2075 disputable tartışmalı

2076 sociable sosyal , cana yakın

2077 unyielding çabuk yılmayan, gevşek olmayan kişi (firm, adamant)

2078 insufficient yetersiz (=inadequate)

2079 in opposition to …e karşı olarak, …ın aksine

2080 balance denge, dengelemek, eşitlemek

2081 satisfying (1) tatmin edici (2) doyurucu (yemek)

2082 on occasions bazen, zaman zaman

2083 hang asmak, yapıştırmak

2084 compulsively istem dışı bir şekilde

2085 throw away (istenilmeyen bir şeyi) atmak, israf etmek

2086 sizeable büyük, kocaman

2087 productively verimli bir şekilde

2088 huge kocaman, büyük

2089 occasionally ara sıra

2090 often sık sık

2091 matter sorun; madde; sorun olmak

2092 in debt borç içinde

2093 occasional ara sıra, nadiren (infrequent)

2094 conscientiously vicdanlı bir şekilde

2095 scarce nadir, seyrek, az bulunur

2096 equal to …e eşit

2097 deduce çıkarsama yapmak

2098 obscure muğlak, belirsiz

2099 grab kapmak, el koymak (snatch)

2100 wonder merak etmek

2101 cost-effective karlı, emeğin karşılığı verebilen (iş vb)

2102 die of …den ölmek

2103 sight görüş, bakış, manzara, fikir, görüş

2104 promise söz vermek

2105 ambassador elçi, sefir

2106 tax vergi

2107 keep an eye on ...e gözkulak olmak

2108 assumption varsayım (=postulate)

2109 mutual karşılıklı, müşterek

2110 for the sake of …ın hatrına

2111 in recent years son yıllarda

2112 navigational deniz ya da uçak yolculuğu ilgili



2113 highly prized çok değerli

2114 indigestible hazmı kolay olmayan, hazmedilemeyen

2115 dubious şüpheli

2116 sincere samimi, içten, candan

2117 intrinsic içten gelen, özden kaynaklanan x (extrinsic)

2118 inhospitable yaşanmaz, oturulmaz

2119 transmit iletmek, aktarmak

2120 in accordance with ...doğrultusunda, …ya uygun olarak

2121 compulsory zorunlu

2122 infrequently seyrek bir şekilde

2123 authentic hakiki, orijinal (genuine, true, real)

2124 collaborate iş birliği yapmak, beraber çalışmak

2125 reasonable makul, akla yatkın, sağduyulu

2126 target hedef, nişan, alamet

2127 in place of ...ın yerine

2128 critical eleştirel, çok önemli, ciddi

2129 how few ne kadar az

2130 consolidation sağlamlaştırma, takviye etme

2131 pride gurur (take pride in = gurur duymak)

2132 only sadece (merely, solely, exclusively)

2133 impenetrable nüfuz edilemeyen, içine girilemeyen

2134 confidentially gizli bir şekilde

2135 vivid canlı, akılda kalıcı, net

2136 put out of dışında bırakmak, hariç bırakmak, dahil etmemek

2137 utopian ütopik

2138 promote terfi etmek, tanıtmak

2139 assets varlıklar

2140 purified temiz, saflandırılmış, arıtılmış

2141 process işlem, olay, süreç, ilerleme, (bir malzemeyi) işlemek

2142 emotion coşku, heyecan, his, duygu

2143 obligation yükümlülük, zorunluluk

2144 for the time being şimdilik

2145 susceptible savunmasız, hassas

2146 inadequate yetersiz

2147 preferable tercih edilebilir

2148 work back set work back, put work back = işi geriletmek

2149 glad memnun, hoşnut

2150 break into zorla soygun amacıyla girmek (=break into, burgle)

2151 attain başarmak, hedefe ulaşmak

2152 disarmed silahsızlandırılmış

2153 artifacts insan yapımı nesneler

2154 expectation beklenti

2155 captivating büyüleyici (enchanting, fascinating)

2156 nest yuva, kuş yuvası, (böcek vs)yuvası

2157 cut free from kesip kurtarmak

2158 ornate süslü (ornamental)

2159 negligence ihmalkarlık



2160 restore eski haline getirmek

2161 take charge of devralmak (take over )

2162 redundancy gereksizlik, fazlalık

2163 weigh up ölçüp biçmek, düşünüp taşınmak

2164 especially özellikle (= particularly)

2165 expectancy beklenti

2166 futile boşuna, beyhude

2167 likely muhtemel, olası, makul, uygun

2168 alternatively alternatif olarak

2169 magical sihirli

2170 adverse ters, olumsuz

2171 divorced boşanmış

2172 impression izlenim, iz

2173 closure (1) kapanış (2) iflas

2174 employ (1) işe almak (2) (metot, yöntem vb) uygulamak

2175 command talimat vermek

2176 labour iş, emek, iş gücü, zahmet

2177 suppress (duygularını, bağışıklık sistemini vb) baskılamak

2178 go after peşinden gitmek, kovalamak

2179 widely geniş çapta, oldukça

2180 outstandingly dikkat çekici bir şekilde

2181 trigger tetiklemek, sebep olmak

2182 sign off bitirmek, oturumu kapatmak, yayına son vermek

2183 treatment tedavi, davranış

2184 bumpy engebeli, pürüzlü (arazi, yol vb)

2185 borrow ödünç almak

2186 on sight görür görmez

2187 in pursuit of ...ın peşinde

2188 lively canlı

2189 cut back on azaltmak, kesmek

2190 instance örnek, misal, numune

2191 predictable tahmin edilebilir

2192 basic temel (essential, fundamental)

2193 compelling ikna edici (forceful, convincing, persuasive)

2194 allege ispatsız iddia etmek, ileri sürmek

2195 introverted içine kapanık x (extroverted)

2196 expand genişlemek, genişletmek

2197 sacred kutsal, mukaddes, saygıdeğer

2198 feasible esnek, uygun (practicable, viable)

2199 rustic kaba, sade, basit, kırsal

2200 blizzard tipi, şiddetli kar fırtınası

2201 take pride in …ile gurur duymak

2202 go down batmak, dibe inmek, düşmek, yıkılmak

2203 infinite sonsuz

2204 preoccupy zihnini meşgul etmek

2205 revise gözden geçirmek

2206 failure başarısızlık



2207 entail gerektirmek

2208 resistance direnç

2209 reliance güvenme, bel bağlama

2210 rely on güvenmek, bel bağlamak

2211 eccentric tuhaf, acayip (odd, peculiar)

2212 opponent rakip (proponent = destekçi)

2213 responsible sorumlu

2214 on time zamanında

2215 in the same time aynı sürede

2216 bankrupt batmış, iflas etmiş

2217 conceal gizlemek

2218 reaction tepki

2219 intention niyet

2220 convincing ikna edici

2221 compliance uyma, baş eğme

2222 by all means her şeye rağmen, her halükarda

2223 erupt püskürmek, patlamak (yanardağ)

2224 diverse farklı, çeşitli

2225 disadvantage dezavantaj

2226 cohesion uyumluluk, bağlılık, kaynaşma

2227 drastic change çarpıcı değişim

2228 decisively kararlı bir şekilde

2229 disturb rahatsız/taciz etmek, endişelendirmek

2230 heavily yoğun bir şekilde

2231 judgement yargı, yargılama

2232 for instance örneğin

2233 nutritious besleyici, besin değeri yüksek

2234 valuable değerli

2235 suitability uygunluk

2236 course gidişat, izlenen yol, kurs

2237 hesitation duraksama, tereddüt

2238 restrain sınırlamak

2239 give out yaymak, duyurmak, bitmek, yorulmak

2240 give back geri vermek, iade etmek

2241 deficient eksik, yetersiz

2242 boring sıkıcı (dull, tedious)

2243 tell off azarlamak, fırça çekmek (reprimand, rebuke)

2244 apprentice çırak, şakirt, acemi öğrenci/er

2245 preceding önceki, evvelki (previous, former)

2246 accumulation birikme, biriktirme

2247 impulsive tepkisel

2248 increasingly artan bir şekilde

2249 nourishing besleyici (gıda vb) (nutritious, wholesome)

2250 worry about …hakkında kaygılanmak

2251 disfigure şeklini bozmak, biçimsizleştirmek

2252 pitiful acıklı, hazin durum (2) merhametli, şefkatli (merciful)

2253 pitifully acınacak bir şekilde



2254 fissionable bölünebilir, parçalanabilir

2255 apply uygulamak; başvurmak (+for)

2256 nominally sözde, kağıt üstünde

2257 correspond with birisi ile yazışmak

2258 illegible okunaksız

2259 associate with … ile ilişkilendirmek

2260 respective sırayla

2261 agree to do sth yapmayı kabul etmek

2262 restrictive sınırlayıcı, kısıtlayıcı

2263 focus on sth …e odaklanmak

2264 ignoring göz ardı etmek, görmezden gelmek

2265 despair umutsuzluk, ümitsizlik

2266 insulting hakaret edici

2267 extremely aşırı bir şekilde

2268 enforce (yasa, kural) yürürlüğe koymak

2269 permit so to do sth izin vermek

2270 infer dolaylı çıkarım yapmak

2271 breed yavrulamak, tür, cins, ırk

2272 pretentiously gösterişli bir şekilde

2273 resignation istifa

2274 effect on sth …üzerinde etki

2275 superficially yüzeysel olarak (x thoroughly)

2276 produce üretmek

2277 interact etkileşimde bulunmak

2278 hemisphere yarımküre, beynin yarısı

2279 suicidal intiharla ilgili

2280 scholar bilgin, âlim, ilim adamı

2281 resolution çözüm, karar

2282 publicize duyurmak, tanıtmak

2283 depend on …e bağlı olmak (= rest on)

2284 preservation koruma

2285 efficiently verimli ve etkili bir şekilde

2286 at the point of …mek üzere, …noktasında

2287 workable pratik, uygulanabilir

2288 adamant inatçı, çabuk pes etmeyen, dik kafalı (unyielding)

2289 comprehensibly anlaşılabilir bir şekilde

2290 violate ihlal etmek

2291 stir karıştırmak, kışkırtmak

2292 stipulate ön şart koşmak

2293 courteously saygılı bir şekilde

2294 diagnosis teşhis

2295 human traits insani özellikler

2296 storey kat, binanın katlarından herbiri

2297 vertical dikey

2298 inflict (acı, ızdırap, hasar) vermek, sorun yaratmak

2299 charitable hayırsever, yardımsever

2300 at variance uyuşmayan, uymayan, çelişkili



2301 urgently acilen, acil olarak

2302 survivor hayatta kalan

2303 attentiveness dikkatli olma

2304 in the meantime bu arada, bu esnada

2305 poisonous zehirli

2306 retention alıkoyma, muhafaza etme

2307 enterprising girişimci, yenilikçi (innovative, creative)

2308 destruction yıkma, yıkım

2309 repeatedly tekrar tekrar

2310 issue konu, sorun, sayı

2311 element öğe, unsur

2312 come into girmek, (miras vs. ye) konmak

2313 fill out doldurmak (form, belge)

2314 creative yaratıcı

2315 almost neredeyse

2316 vocation meslek

2317 rank sınıf, rütbe, mevki, makam, derece

2318 employment istihdam

2319 exotic sıradışı (unusual)

2320 externally dışsal olarak, dışarıdan

2321 pour into içine dökmek/boşaltmak

2322 filthy kirli, pis, kokmuş

2323 immediate derhal, acele, çabuk

2324 seek aramak, araştırmak

2325 fabulous büyüleyici, muhteşem (magnificient, wonderful)

2326 calculate hesaplamak

2327 deny inkar etmek

2328 characterize belirgin özelliği olmak, simgesi olmak

2329 discuss about tartışmak (argue)

2330 addicted to tiryaki, bağımlı (obsessed with)

2331 deduct çıkarmak, sonuç çıkarmak, indirme

2332 vastness genişlik, enginlik

2333 over-fishing aşırı balık avlama

2334 arouse uyandırmak

2335 essentially temelde, esasen

2336 memorial anıt

2337 integer tam sayı

2338 in time vaktinden biraz önce, /(on time tam vaktinde )

2339 submissive itaatkar (obedient)

2340 reflect yansıtmak, aksetmek

2341 palatable lezzetli, leziz, nefis

2342 glue tutkal, zamk, yapıştırıcı

2343 select seçmek, ayırmak

2344 exhausting yorucu (strenuous)

2345 muddy çamurlu

2346 desperately umutsuz bir şekilde

2347 coward korkak



2348 candidate aday

2349 convert to / into dönüştürmek

2350 reserve saklamak, bir kenara ayırmak

2351 edit düzenlemek, editörlük yapmak

2352 neglectful ihmalkar

2353 timeless sonsuz, ebedi (eternal, everlasting)

2354 secure güvenli

2355 gain kazanmak (acquire)

2356 recurrence yeniden olma, nüksetme

2357 in the wake of …ın arkasından

2358 intentionally kasıtlı bir şekilde

2359 noble asil

2360 defectively kusurlu bir şekilde

2361 without warning uyarmadan

2362 varied çeşitli (various)

2363 mandatory zorunlu, mecburi (compulsory, imperative)

2364 deplorable çok kötü durumda, acınacak halde

2365 intrigue ilgi çekmek, merak uyandırmak

2366 decline azalmak, kibarca reddetmek

2367 probable muhtemel

2368 irrelevant alakasız, ilgisiz

2369 for which … ki onun için

2370 reply cevap vermek

2371 capable of …e muktedir olan, gücü yeten

2372 sensible mantıklı (reasonable, logical)

2373 remarkably dikkate değer bir şekilde

2374 tremendously olağanüstü bir şekilde

2375 suspect şüphelenmek

2376 task görev

2377 prevalent yaygın

2378 confidently emin bir şekilde

2379 spark kıvılcım, zerre, çok küçük şey/alevlendirmek

2380 propose önermek, teklif etmek (offer)

2381 unfavourable olumsuz

2382 in exchange of ...e karşılık olarak

2383 sale satış (for sale = satılık, on sale = satışta)

2384 patch yama, parça, yamalamak

2385 insure sigortalamak

2386 prejudiced ön yargılı (biased, bigoted)

2387 military askeri

2388 primary interest temel ilgi

2389 get off araçtan inmek (=disembark)

2390 sparingly tasarruflu bir şekilde

2391 restoration eski haline çevirme

2392 similarly benzer şekilde

2393 recreate yeniden canlandırmak, yeniden yaratmak

2394 disabled engelli, özürlü



2395 force zorlamak; güç

2396 objection itiraz

2397 install kurmak

2398 commercially ticari olarak

2399 recognisable tanınabilir, teşhis edilebilir

2400 describe tanımlamak, tarif etmek

2401 in pieces paramparça

2402 deficiency yetersizlik, eksiklik

2403 advisable makul, mantıklı (sensible, wise)

2404 conscript zorla askere almak

2405 go around etrafında dolaşmak, gezinmek

2406 source kaynak

2407 compare karşılaştırmak, kıyas etmek

2408 timid korkak, çekingen

2409 fulfil (görev) yerine getirmek, ifa etmek (carry out)

2410 dedication kendini adama

2411 restraint sınırlılık, sınırlama

2412 recession durgunluk (ekonomi)

2413 curtail durdurmak, azaltmak, kısmak, sınırlamak

2414 landmass kara kütlesi, kara parçası

2415 fall in sth …de düşüş

2416 scary korkunç, korkutucu

2417 certainty kesinlik

2418 wear out aşınmak, eskimek, yıpranmak

2419 habitat yaşama alanı

2420 compete rekabet etmek, yarışmak

2421 ready for … için hazır

2422 title başlık

2423 bring getirmek

2424 lesion doku bozulması, yara, bere

2425 shyly utangaç bir şekilde

2426 content içerik; memnun

2427 fruitfully verimli bir şekilde

2428 ridicule alay etmek

2429 at an advantage avantajlı

2430 precaution önlem (measure) (take precaution = önlem almak)

2431 as long as … dığı sürece, kadar uzun

2432 tightly sıkı bir şekilde

2433 frustrated düş kırıklığına uğramış ve kızmış

2434 apprehension endişe, korku, yersiz kuruntu

2435 origin köken

2436 versatile çok yönlü

2437 fascinate büyülemek

2438 counterpart emsal, eşdeğer, muadil

2439 reinforce güçlendirmek

2440 exciting heyecanlandırıcı

2441 mild ılımlı, ölçülü



2442 distract dikkatini başka yöne çekmek, dikkatini dağıtmak

2443 inversion tersine çevirme

2444 delighted mutlu (pleased, elated, enchanted)

2445 agreement anlaşma

2446 genius dâhi

2447 correspond karşılıklı yazışmak

2448 despite the fact that …e rağmen (=although, even though)

2449 barrier engel

2450 soundly makul bir şekilde

2451 association ilişki

2452 be linked to ile bağlantılı olmak

2453 invoke müracaat etmek, çağırmak, destek almak

2454 in conclusion sonuç olarak (as a result)

2455 exposure to maruz kalma

2456 take back sözünü geri almak, geri adım atmak

2457 out of the question imkansız x (in question = söz konusu )

2458 disagree on sth …üzerinde anlaşamamak

2459 abundantly bol bir şekilde

2460 bride gelin

2461 confinement sınırlama, hapis

2462 nervously gergin bir şekilde

2463 usefully yararlı bir şekilde

2464 as to … e dair (regarding, concerning)

2465 differentiate ayırt etmek, seçmek, farklı olmak

2466 account for açıklamak, parçasını oluşturmak

2467 without delay hemen, derhal (immediately )

2468 conformity uyum sağlama, uyum

2469 demanding yorucu

2470 revival yeniden canlanma

2471 messy dağınık

2472 qualitative nitel

2473 rectangular dikdörtgen

2474 order emir, düzen, sipariş

2475 as of ...den itibaren, itibarı ile

2476 deliver teslim etmek, dağıtmak

2477 support desteklemek

2478 in demand revaçta, popular

2479 create yaratmak

2480 mold küf; kalıp; şekil vermek, kalıba sokmak

2481 warn uyarmak

2482 work for … için çalışmak

2483 deceive aldatmak, dolandırmak

2484 commendable övgüye değer

2485 indication gösterge

2486 inflict damage zarar vermek

2487 attempt teşebbüs, çaba

2488 arable verimli (toprak)



2489 necessary gerekli

2490 exceeding aşırı, çok fazla (excessive)

2491 out of danger tehlikesi geçmiş

2492 peer akran, emsal, eş, denk

2493 embark on/upon bir işe girişmek, başlamak

2494 suggest önermek

2495 lay out tasarlamak, hazırlamak, sermek

2496 cordial samimi, içten (sincere)

2497 intensive yoğun

2498 confer vermek, bahşetmek

2499 commence başlamak (start)

2500 in brief kısaca

2501 mandate yetki; gerektirmek, icap ettirmek

2502 tolerant hoşgörülü, dayanıklı

2503 hold tutmak

2504 rotation kendi etrafında dönme

2505 bill gaga; fatura; kanun teklifi; kağıt para

2506 applaud alkışlamak, onaylamak, beğenmek

2507 conception kavrama, idrak, fikir, kavram

2508 disgusting iğrenç, tiksindirici

2509 how nasıl, ne kadar (+sıfat/zarf)

2510 in favour of ... ın lehinde

2511 appointment atama, tayin, randevu

2512 follow takip etmek

2513 criticize eleştirmek

2514 meagre kıt, bereketsiz

2515 reasonably makul bir şekilde

2516 heavy ağır

2517 staff personel

2518 provide sağlamak

2519 circulate dolaş(tır)mak, deveran etmek

2520 subversive yıkıcı, tahrip edici, zarar verici

2521 primarily başlıca; esas olarak

2522 degrade küçültmek, değersizleşitrmek

2523 on condition that …ması şartıyla

2524 profoundly derin bir şekilde, derinden

2525 sustain sürdürmek, desteklemek

2526 conceited kibirli (vain, arrogant)

2527 reproach azarlamak

2528 handsome yakışıklı

2529 over time zamanla

2530 current mevcut, güncel, cari, akım, akıntı

2531 catch a glimpse of kısaca görmek

2532 misuse yanlış/kötüye kullanma (abuse)

2533 sustenance sürdürme

2534 except ...den başka; ...in/ın dışında; ...hariç

2535 the latter sonraki



2536 compassionate merhametli (merciful)

2537 permanently kalıcı bir şekilde

2538 questionable şüphe uyandıran, tartışılabilir

2539 particular özel, önemli *** in particular: özellikle

2540 emphasis on …e vurgu

2541 take advantage of -istifade etmek, yararlanmak (make use of )

2542 conservationist çevre korumacı

2543 emerge from …den kaynaklanmak

2544 subject denek, konu; maruz kalmak (+to); özne

2545 deceptive aldatıcı (= delusive)

2546 fade sol(dur)mak, soluklaş(tır)mak

2547 denial inkar

2548 detect tesbit etmek (discover, notice)

2549 community toplum

2550 counter karşı, karşı olmak, karşı çıkmak

2551 stark çıplak, yalın, sade (gerçek vb)

2552 encounter karşılaşmak

2553 rigorous (1) gayretli (2) zahmetli

2554 attack saldırmak, saldırı (= assault)

2555 empty boş

2556 flexible bükülebilir, eğilebilir, esnek, uysal

2557 vanish 1- ortadan kaybolmak 2-yok olmak

2558 prone to duyarlı, eğilimli, yatkın, savunmasız

2559 take one’s mind off kafayı dağıtmak

2560 lasting kalıcı, sürekli

2561 responsively tepki vererek

2562 delight zevk, neşe, sevinç, haz, keyif

2563 diffident utangaç, çekingen

2564 percentage yüzde

2565 optimistic iyimser X (pessimistic)

2566 on a cruise kısa deniz yolculuğunda

2567 implication ima, sonuç, yansıma

2568 subject sth to sth bir şeyi bir şeye maruz bırakmak

2569 trap tuzak, tuzağa düşürmek

2570 relevantly ilgili bir şekilde

2571 pretension gösteriş, caka; ön gerilim

2572 inject iğne vurmak, içeri sokmak

2573 depth derinlik

2574 dismay mutsuzluk, korku, endişe

2575 symptom belirti (hastalık vb için)

2576 rule out ihtimalini ortadan kaldırmak, hükümsüz kılmak

2577 out of reach ulaşılamayan X (within reach)

2578 shy utangaç

2579 resent gücenmek, içerlemek, alınmak

2580 contribute to katkıda bulunmak

2581 recreation eğlence, dinlenme

2582 already zaten, çoktan



2583 proportionally orantılı bir şekilde

2584 prevalence yaygınlık

2585 at ease rahat

2586 attract cezbetmek (= appeal to) (attract so to sth)

2587 strictly katı bir şekilde

2588 for certain kesin olarak

2589 evade kaçmak, kurtulmak

2590 clarity açıklık

2591 stem from … den kaynaklanmak

2592 cast atmak, fırlatmak, atılmış

2593 look after ilgilenmek, göz kulak olmak (=take care of)

2594 on sale satılık

2595 straightforward anlaşılması kolay, basit

2596 let down hayal kırıklığına uğratmak, yarı yolda bırakmak

2597 perennial her yıl kendini yenileyen bitki (annual)

2598 deserter kaçak

2599 descendant torun

2600 out of control kontrol dışı

2601 outgoing dışa açık, sosyal insan (sociable, extroverted)

2602 elaborate ayrıntılı, detaylı

2603 grave (1) ciddi, vahim (2) mezar

2604 lay down kural koymak, yere bırakmak şekerleme yapmak

2605 reluctance gönülsüzlük (= unwillingness)

2606 quest arama, arayış, araştırma

2607 shut down kapatmak

2608 move in eve taşınmak, yerleşmek

2609 discard (işe yaramayan şeyi) atmak

2610 for çünkü, için, …den dolayı (for some reason)

2611 distinction ayrım, fark

2612 differ farklılaşmak

2613 in the manner of ...tarzında

2614 run through gözden geçirmek, prova etmek (=rehearse) delip geçmek, tüketmek

2615 expert in sth …de uzman

2616 uphold arka çıkmak, desteklemek

2617 combine birleştirmek, bağdaştırmak

2618 elderly yaşlı

2619 suggestively telkin ederek

2620 comment yorumlama/k, fikir, eleştirme/k

2621 scaling pullanma

2622 in that şöyle ki, çünkü

2623 custom gelenek, görenek ( customs = gümrük)

2624 comparatively nispeten

2625 the same as …ile aynı

2626 intervene araya girmek

2627 dependent bağlı

2628 know bilmek

2629 narrow dar



2630 uniformly benzer bir şekilde

2631 in touch with ... ile temas halinde

2632 dislike hoşlanmamak

2633 mythical mitolojik, efsanevi (legendary)

2634 ugly çirkin

2635 demonstration gösterme, gösteri

2636 amount miktar

2637 thorough kapsamlı, detaylı

2638 disappointing hayal kırıklığına uğratan

2639 thin ince

2640 complexity karmaşıklık

2641 cautious dikkatli, uyanık

2642 pleasingly memnun edici bir şekilde

2643 extreme aşırı, uç noktada

2644 debt borç

2645 insoluble çözülmez

2646 with reference to …ile ilgili olarak

2647 inestimable çok fazla, tahmin edilemeyecek kadar çok

2648 on the hour saat başı

2649 vacant boş

2650 sneeze aksırmak, hapşırmak

2651 take a look at sth …e göz atmak

2652 controversially tartışmalı bir şekilde

2653 incidentally işe bakın ki

2654 bullfight boğa güreşi

2655 underneath altında, aşağısında, gizlice, alt mevkide

2656 include içermek (consist of, incorporate) x exclude

2657 recovery iyileşme, geri kazanma

2658 each her bir

2659 sullenly somurtkan bir şekilde

2660 introvert içine kapanık

2661 caution uyarı, dikkat

2662 speedily hızlıca

2663 derelict harabe, köhne bina vb

2664 in part kısmen

2665 fast hızlı, oruç tutmak

2666 in (one's) opinion ...ın fikrine göre

2667 implicate (bilhassa suça) bulaştırmak

2668 persuade ikna etmek

2669 take for için yapmak, için almak

2670 familiar aşina

2671 miner madenci

2672 as for … e gelince, … ile ilgili olarak

2673 pattern kalıp, desen

2674 massive büyük, iri, kocaman

2675 originally ilk başta, ilk önceleri (initially, at first)

2676 extraction çıkarma



2677 customary geleneksel (traditional)

2678 expression ifade, açıklama

2679 identify belirlemek, tespit etmek; teşhis etmek

2680 send off oyundan atmak, postalamak

2681 in theory teoride

2682 related to (1) akraba (2) ilgili

2683 subtle belli belirsiz

2684 strengthen güçlendirmek

2685 severely sert bir şekilde, ciddi bir şekilde

2686 experiment deney

2687 trash çöp (garbage)

2688 repulsive iğrenç, tiksinti veren

2689 at close quarters çok yakın

2690 pretend …mış gibi yapmak/davranmak

2691 massacre soykırım, katliam (genocide)

2692 distribute dağıtmak, paylaştırmak

2693 firmly sert bir şekilde

2694 surgical instruments cerrahi araçlar

2695 exceptional istisnai, özel

2696 inevitable kaçınılmaz

2697 adore çok sevmek, tapmak

2698 refer to atıfta bulunmak (≈ allude to)

2699 desolate ıssız, kuş uçmaz kervan geçmez

2700 forward ileri

2701 law kanun, hukuk, yasa

2702 by coincidence tesadüf eseri, tesadüfen

2703 apply sth to sth bir şeyi bir şeye uygulamak

2704 inclusively içererek, dahil ederek

2705 multiple çoklu, muhtelif, çok

2706 have on hand elinde olmak, sahip olmak

2707 suburban dış mahalle, banliyö, varoş, gecekondu

2708 surrender teslim olmak

2709 widespread yaygın

2710 slow down yavaşlamak

2711 look for sth aramak

2712 per person kişi başına

2713 conceit kibir, gurur, kendini beğenmişlik

2714 common cold nezle, soğuk algınlığı

2715 agency ajans

2716 look into araştırmak, incelemek

2717 combination birleşme

2718 advice tavsiye

2719 compatible uygun, yakışır, bağdaşan (well-matched, well-suited)

2720 kindly nazik bir şekilde

2721 falsehood yanlışlık

2722 limit sınırlamak

2723 reserved çekingen, içine kapanık (aloof, reticent) ayırtılmış



2724 yours seninki/sizinki

2725 so long as …dığı sürece (= as long as)

2726 principally başlıca, genellikle, özellikle

2727 follow through başladığı bir işin sonunu getirmek, bitirmek

2728 put off ertelemek (=pospone, adjourn, defer, suspend)

2729 monarch hükümdar, kral, kraliçe, imparator

2730 vitality canlılık

2731 plurality çokluk

2732 lovely sevimli, hoş

2733 tsunami denizdeki deprem dalgası

2734 hand over devretmek, havale etmek, teslim etmek

2735 at one’s best en iyi formunda

2736 save biriktirmek, kurtarmak

2737 clot pıhtı

2738 prosperously zengin bir şekilde, refah içerisinde

2739 disseminate (bilgi, fakir vb) yaymak, dağıtmak

2740 recklessly dikkatsiz bir şekilde

2741 subsequent takip eden, sonra gelen

2742 underline altını çizmek

2743 irresistible karşı konulmaz, dayanılmaz derecede cazip

2744 measurement ölçüm

2745 retirement emeklilik

2746 adjust uyarlamak

2747 ancient eski, yaşlı

2748 legion asker grubu, lejyon

2749 elaborately ayrıntılı bir şekilde

2750 take up (zaman) almak, (yer) kaplamak, başlamak

2751 in reality gerçekte

2752 entitlement yetkilendirme

2753 break out patlak vermek (savaş, salgın)

2754 clear away ortadan kaldırmak, temizlemek

2755 at short notice gelecekte kısa zaman içerisinde

2756 close in sarmak, kuşatmak

2757 sub-surface yüzey altı

2758 insert eklemek, ilave etmek, yerleştirmek

2759 negligible az, önemsiz

2760 pretentious iddialı, gösterişli

2761 relevance ilişki, bağlantı

2762 in pain acı içinde

2763 proclaim ilân etmek; resmen duyurmak

2764 cite bahsetmek, atfetmek

2765 logical mantıklı

2766 base taban, kaide, esas, temel, zemin

2767 exact result tam sonuç

2768 recruit askere almak/kaydetmek

2769 patiently sabırlı bir şekilde

2770 statue heykel



2771 more often daha sık

2772 contagious bulaşıcı (= communicable, transmittable)

2773 painstaking zahmetli

2774 keep pressure on sth üzerine baskı yapmak (put pressure on)

2775 blurry bulanık (görüntü)

2776 well-built iri yapılı

2777 invader istilacı

2778 destructive yıkıcı, tahrip edici (damaging)

2779 oath yemin, and, yemin etmek

2780 look out for ...e dikkat etmek, ...i gözetmek

2781 hideously çirkin bir şekilde

2782 awkwardly garip/tuhaf bir şekilde, sakar bir şekilde

2783 deal with …ile baş etmek (= cope with), …ile ilgilenmek

2784 impact etki, çarpma (+on)

2785 compile birikmek, biriktirmek

2786 suffocating boğucu

2787 submit teslim etmek, sunmak

2788 comparably karşılaştırılabilir şekilde

2789 observe gözetlemek, gözlemlemek

2790 progressive ilerleyen

2791 endemic ...e özgü/mahsus

2792 under the disguise of … maskesi altında

2793 core esas, öz, ana

2794 revolve (1) dönmek (2) döndürmek, çevirmek

2795 comfortably rahat bir şekilde

2796 defy karşı çıkmak, meydan okumak

2797 solvable çözülebilir

2798 malicious art niyetli, kötü niyetli (hateful)

2799 innumerable sayısız (countless)

2800 quality nitelik, vasıf, özellik, hususiyet

2801 come before huzuruna/önüne çıkmak, daha önce gelmek

2802 imperceptible görülmez, algılanması güç

2803 avid hevesli, istekli (keen, ardent)

2804 hence bu yüzden

2805 comprehensively kapsamlı bir şekilde (extensively)

2806 reassessment yeniden değerlendirme

2807 nobody’s hiç kimsenin

2808 scholarly bilge kişi, alim (wise)

2809 crash (1) kaza, şiddetli ses, iflas (2) yere düşme , çarpma

2810 additional ilave, ek

2811 bounce çarpıp geri gelmek

2812 bring out yayımlamak (= publish), piyasaya sürmek

2813 irresponsibility sorumsuzluk

2814 self-perception benlik algısı

2815 come down inmek, aşağı inmek, itibarını yitirmek

2816 run down arabayla ezmek, eleştirmek (= reproach, reprimand), kötüye gitmek

2817 edition baskı, basım



2818 lead to sebep olmak (= bring about, give rise to)

2819 within içerisinde, kapsamında

2820 orthodox geleneksel

2821 strike vurmak, çarpmak, grev

2822 effort çaba

2823 incessantly durmaksızın

2824 consecutive art arda, peş peşe

2825 wet ıslak, nemli, yaş

2826 nonsense saçma

2827 for ages uzun bir süre

2828 Oppose to karşı koymak, dayatmak, direnmek

2829 sack işten atmak, sepetlemek

2830 prime hazırlamak, zenginleştirmek

2831 bare çıplak, yalın

2832 raw material ham madde

2833 supremely olağanüstü bir şekilde

2834 rewind geri sarmak

2835 teach sth to so bir şeyi birine öğretmek

2836 framework çerçeve

2837 hold on beklemek (telefonda), sebat etmek

2838 grasp kavramak, anlamak

2839 rapidly hızlı bir şekilde

2840 conscientious vicdanlı, titiz

2841 incompetent beceriksiz, kabiliyetsiz

2842 familiar with sth …e aşina

2843 lessen azaltmak (diminish)

2844 deplete azaltmak, tüketmek (=diminish, use up)

2845 motion hareket

2846 upset üzgün

2847 precious değerli

2848 uninhabitable yerleşime uygun olmayan

2849 simulate taklit etmek (simulation: taklit )

2850 prescribe reçete yazmak

2851 mess karışıklık, düzensizlik, yığın

2852 fertile verimli, üretken (productive)

2853 negotiable tartışmaya açık, müzakere edilebilir

2854 justice adalet, hak, dürüstlük

2855 scheme plan, proje

2856 affair iş, mesele, hadise, şahsi iş

2857 glance göz atmak/gezdirmek, bakıvermek

2858 necessarily illa ki, her zaman

2859 fundamentally temel olarak

2860 combine with …ile birleşmek

2861 fold kat, katman, tabaka; katlamak, kıvırmak

2862 identically aynı şekilde, tıpatıp aynı

2863 call for çağırmak, gerektirmek

2864 assume varsaymak



2865 recount anlatmak, hikaye etmek, aktarmak

2866 merchandise mal, ticari eşya, piyasaya sürmek

2867 associate with ile ilişkili olmak

2868 soundproof ses geçirmeyen

2869 playwright oyun yazarı

2870 preference tercih

2871 even düz, pürüzsüz, adil, eşit

2872 divorce boşanmak, boşanma

2873 arbitrary keyfi, rasgele, isteğe göre (random)

2874 in vain boşuna

2875 for sure kesin olarak

2876 mammals memeliler

2877 instead bunu yerine

2878 relative göreceli, nisbi

2879 maladjusted çevresiyle uyumsuz (disturbed, estranged) (well-adjusted)

2880 intelligence zeka, istihbarat

2881 rare nadir

2882 view görüş, bakış, manzara

2883 supervise denetlemek, nezaret etmek, yönetmek,

2884 consideration enine boyuna düşünme, dikkate alma; husus

2885 thanks to … sayesinde

2886 campfire kamp ateşi

2887 glide kaymak, uçmak, kayıp gitmek

2888 express ifade etmek

2889 conscience vicdan

2890 incredible inanılmaz

2891 unreservedly tereddütsüz bir şekilde

2892 achieve başarmak

2893 from the start başından itibaren

2894 indifferently umursamaz bir şekilde

2895 indispensably vazgeçilmez bir şekilde

2896 unquestionable kesin, net (undeniable, indisputable)

2897 result sonuç

2898 self-governed özerk, bağımsız

2899 totally inaccessible tamamen erişilmez

2900 get over üstesinden gelmek, iyileşmek(= recover, overcome)

2901 effortlessly zahmetsizce

2902 take sth into account dikkate almak

2903 national income milli gelir

2904 tale öykü, masal, hikaye

2905 owe borçlu olmak

2906 well iyi, kuyu

2907 scarcely neredeyse hiç

2908 lack of diversity çeşitlilik yokluğu

2909 inessential gereksiz

2910 look down tepeden bakmak, hor görmek, küçümsemek

2911 forceful zorlayıcı



2912 obligatory zorunlu, mecburi (compulsory) X(voluntary)

2913 persuasively ikna edici bir şekilde

2914 untamed yabani

2915 do harm to zarar vermek

2916 however ancak, ne kadar..sa..sın

2917 overturn alt üst etmek

2918 in common with … ile ortak

2919 time-saving vakit kazandıran x time-consuming

2920 smuggle kaçakçılık yapmak

2921 surprisingly şaşırtıcı bir şekilde

2922 constitute oluşturmak

2923 hatred nefret, öfke, kin, düşmanlık

2924 disappearance ortadan/gözden kaybolmak (vanish)

2925 for a change değişiklik olsun diye

2926 additionally ek olarak

2927 accompany eşlik etmek, arkadaşlık etmek

2928 barely hemen hemen hiç

2929 proceed ilerlemek

2930 consumption tüketim

2931 slide kaymak; düşüş, kötüleşme, azalma

2932 indefinitely belirsiz bir şekilde

2933 tempt baştançıkarmak, ayartmak

2934 mourning yas, keder (lamentation) ***mournful yaslı, yas tutan

2935 conform to uymak, uyum sağlamak

2936 detriment zarar

2937 response tepki, cevap

2938 coherent uyumlu, tutarlı / kolayca anlaşılır

2939 overwhelming çok büyük, ezici

2940 comparison karşılaştırma

2941 assert iddia etmek, ileri sürmek

2942 immortalize ölümsüzleştirmek

2943 study of sth …in incelenmesi

2944 stubborn inatçı

2945 distrust güvenmemek, güvensizlik

2946 sardine sardunya

2947 legitimacy meşruiyet

2948 satisfy tatmin etmek

2949 round yuvarlak, toparlak, halka/çember biçiminde

2950 resultant sonuçta olan

2951 replace yerine geçmek, yerini almak

2952 emission salınım

2953 arise ortaya çıkmak

2954 uppermost layer en üst tabaka

2955 comprise içermek, kapsamak, oluşturmak

2956 hypothesize hipotezde bulunmak

2957 shameful utandırıcı, yüz kızartıcı (disgraceful, dishonourable)

2958 allow izin vermek



2959 imply ima etmek, kastetmek

2960 presume sanmak

2961 costly pahalı, maliyeti çok

2962 distinctive herkesten farklı, kendine has özellikleri olan, özel (unique)

2963 edible yenilebilir, yenebilir

2964 reminiscent andıran, hatırlatan

2965 turn away geri çevirmek, savmak, başka tarafa döndürmek

2966 on guard nöbette

2967 trial deneme, duruşma

2968 neighbourhood muhit, mahalle

2969 violation ihlal etme, çiğneme (kural, yasa)

2970 awkward sakar, beceriksiz (clumsy, inelegant), tuhaf, garip, acayip

2971 in social terms sosyal açılardan

2972 casually günlük, sıradan, havadan sudan

2973 sin günah, günah işlemek

2974 unpredictable tahmin edilemez (= unforeseeable)

2975 depend güvenmek, dayanmak, bağlı olmak

2976 itching kaşıntı

2977 participate in katılmak

2978 each other birbirini, birbirine

2979 typically genellikle

2980 orientate yönlendirmek, yöneltmek

2981 at peace / war savaşta / barışta

2982 impulsively tepkisel/dürtüsel bir şekilde

2983 incredibly inanılmak bir şekilde

2984 compose oluşturmak, meydana getirmek (be composed of =--- den oluşmak)

2985 cautiously dikkatli bir şekilde

2986 answer cevaplamak

2987 obtrusive (1) göze batan, çok çabuk farkedilen, bariz (2) yılışık, sırnaşık

2988 relent acımak, merhamet etmek

2989 depressing bunaltıcı

2990 careless dikkatsiz

2991 degeneration yozlaşma, aslını kaybetme

2992 correspond to bir şeyle uymak, uygun düşmek, tekabül etmek (agree, match)

2993 strenuous yorucu (tiring)

2994 depression bunalım, depresyon

2995 prior (to) … den önce

2996 in connection with … ile bağlantılı olarak

2997 irregular düzensiz

2998 curator sanat galerisi/müze/kütüphane görevlisi

2999 convenient uygun

3000 blight hasara sebep olmak, kötü etkisi olmak,

3001 crack çatlak, çatlamak

3002 rely heavily on sth bir şeye fazlası ile bel bağlamak/güvenmek

3003 region bölge

3004 arrest tutuklamak, durdurmak

3005 leisure time boş vakit/zaman



3006 successively artarda, sırası ile

3007 indirectly dolaylı bir şekilde

3008 incur maruz kalmak, uğramak, hedef olmak

3009 ban on yasaklamak, menetmek

3010 confidential gizli

3011 by whom ki onun tarafından

3012 sense of balance denge duyusu

3013 few çok az (+çoğul)

3014 space suit uzay kıyafeti

3015 whom kimi, kime

3016 wealth zenginlik, servet, varlık

3017 indication of sth …ın göstergesi

3018 favourable olumlu, yapıcı (positive, constructive) (2) uğurlu (auspicious)

3019 overhang üstünde bulunmak, üzerine sarkmak

3020 toxicity zehirlilik

3021 mention bahsetmek

3022 absolutely kesinlikle

3023 tutor özel öğretmen/hoca, öğretmen

3024 sheer sırf, safi, katıksız (sheer luck! , a sheer waste of time ! etc.)

3025 enthusiasm coşku, heyecan, şevk, gayret, istek

3026 in the habit of alışkanlık

3027 measurable ölçülebilir

3028 wetland sulak alan

3029 by chance tesadüfen

3030 entitle görevlendirmek, yetkili kılmak

3031 voluntary gönüllü

3032 break through yarıp geçmek, büyük bir buluş/ilerleme yapmak,

3033 modify değiştirmek

3034 comment on yorum yapmak (interrupt)

3035 forgiving bağışlayıcı, affedici (merciful)

3036 demonstrative duygularını dışarı vuran

3037 dismiss ilgilenmemek, işten çıkarmak

3038 lazy tembel

3039 considerably önemli ölçüde, oldukça

3040 give someone a lift birini arabayla bir yere bırakmak

3041 make contact with irtibata geçmek/bağlantı kurmak (get in touch with)

3042 inseparable ayrılmaz

3043 conclude sonlandırmak

3044 stiff sert, katı

3045 generally genellikle

3046 regret (1) pişmanlık (2) üzüntü

3047 take away paket yaptırıp götürmek, alıp götürmek

3048 emigrant göçmen (migrant, expatriate)

3049 single-handedly tek başına

3050 uninhabitable yerleşime müsait olmayan, hayatın imkansız olduğu yer (ay gibi)

3051 print basmak

3052 pharmaceutical ilaçla ilgili



3053 give rise to sebep olmak

3054 in addition to …e ek olarak

3055 escalate gittikçe kötüleşmek, hızlıca yükselmek/artmak

3056 resurgent tekrar dirilen/canlanan, tekrar baş gösteren

3057 imminently eli kulağında

3058 jump to a conclusion erken (iyi düşünmeden) sonuç çıkarmak

3059 controversy anlaşmazlık, fikir ayrılığı

3060 precede …den önce gelmek

3061 above all bilhassa, özellikle

3062 other than …den başka

3063 for the first time ilk defa

3064 centre around etrafında yoğunlaşmak

3065 network ağ

3066 replacement yerine geçme

3067 outbreak patlak verme, ortaya çıkma

3068 decadently itibar kaybederek

3069 on (that ) date o tarihte

3070 improvement iyileşme

3071 illiteracy cahillik, cehalet

3072 suspicious şüpheli

3073 strained gergin

3074 assign to görevlendirmek, görev vermek

3075 flight (1) uçuş (2) uçak (airplane aeroplane)

3076 concern about sth …hakkında endişelenmek

3077 tricky hileli, tuzaklı

3078 longing hasret çeken, özlem çeken (wistful)

3079 benefit yarar, fayda, avantaj, çıkar, kar

3080 complication karmaşıklık

3081 wastefully savurgan bir şekilde

3082 adversely affect ters bir şekilde etkilemek

3083 responsive duyarlı, hemen karşılık veren

3084 cultivate ekim dikip yapmak, yetiştirmek

3085 pearl inci, değerli/kıymetli şey

3086 section bölüm

3087 via yolu ile, …üzerinden, vasıtasıyla

3088 accept kabul etmek, razı olmak

3089 evolve evrim geçirmek, gelişmek

3090 controversial tartışmalı (konu) (disputable, debatable, arguable, questionable)

3091 wisely akıllıca

3092 come about (gemi vs)yön/rota değiştirmek

3093 inflame tutuş(tur)mak, öfkelenmek, alevlenmek

3094 irrigation sulama

3095 pesticidal haşarat oldürücü

3096 dismissal kovma, başından savma

3097 impermeable nüfuz edilemez, aşılmaz (impenetrable)

3098 provided (that) …ması şartıyla

3099 in relation to ile ilgili olarak



3100 on purpose kasten, maksatlı

3101 reinstate görevine iade etmek

3102 button düğme

3103 hypocritical iki yüzlü (double-faced)

3104 starve to death açlıktan ölmek

3105 sophisticated karmaşık; kültürlü

3106 provisional geçici, sürekli olmayan (temporary, transient, transitory)

3107 commuter ev ile iş arasında mekik dokuyan/gidip gelen

3108 admit kabul etmek

3109 condition durum, hal / koşul, şart

3110 comply with uymak, itaat etmek

3111 derive from …den türemek

3112 crudely ham bir şekilde

3113 restrict kısıtlamak, sınırlamak

3114 insignificant (1) ehemmiyetsiz, önemsiz (2) anlamsız, manasız

3115 breath-taking nefes kesici (tremendous, awe-inspiring)

3116 schedule program, çizelge, tarife

3117 surgical site ameliyat bölgesi

3118 intensely yoğun bir şekilde

3119 bustling işlek, yoğun (liman, cadde vb)

3120 dependence bağlılık

3121 tasteful zevkli, zevkine düşkün kişi

3122 happen olmak, meydana gelmek

3123 rebel asi, isyankar, isyan etmek

3124 if ..se/sa, şayet, eğer, ..ıp..ımadığı

3125 evaluate değerlendirmek

3126 deduction tümevarım, sonuç (conclusion)

3127 tradition gelenek, görenek, rivayet

3128 dependently bağlı olarak

3129 devoid of …den yoksun, mahrum

3130 deter caydırmak

3131 amusing eğlendirici (entertaining, humorous)

3132 daringly cesaretle

3133 set up kurmak (=establish), oluşturmak

3134 menacing tehdit edici (threatening, intimidating)

3135 on an expedition keşif gezisinde

3136 tough sert, dayanıklı, sağlam

3137 prediction tahmin

3138 in action çalışır durumda

3139 help yardım etmek

3140 disastrous korkunç, felaket (catastrophic, ruinous, calamitous)

3141 uncultured kültürsüz, tahsilsiz, cahil (uncultivated, boorish, unsophisticated)

3142 secret gizli

3143 shade gölge, gölgelik

3144 crucially önemli bir şekilde

3145 a variety of + isim çeşitli

3146 effective etkili



3147 reduction azaltma

3148 interaction etkileşim

3149 mobilize harekete geçirmek

3150 implicit dolaylı, imalı

3151 sparsely seyrek bir şekilde (x densely)

3152 beware -den sakınmak, uzak durmak

3153 unnatural doğal olmayan/yapay (man-made, artificial)

3154 indulgence şımarma, şımartma

3155 explanation açıklama

3156 restrictively sınırlayıcı bir şekilde

3157 respect saygı göstermek, hürmet etmek

3158 theme konu, mevzu, makam, tema

3159 flexibility esneklik

3160 disdainful hor gören, küçümseyen

3161 in order düzenli, tertipli

3162 meantime ara, aradaki zaman, (in the meantime=bu esnada/arada )

3163 develop gelişmek, geliştirmek

3164 victorious zafer kazanmış, muzaffer

3165 take into account dikkate almak, hesaba katmak

3166 in a mess pislik içinde

3167 expose sth to sth maruz bırakmak

3168 embarrassed yerin dibine girmiş, utanmış

3169 lexical kelimelerle ilgili

3170 self-educated okul okumamış fakat kendini iyi yetiştirmiş kişi

3171 equally eşit bir şekilde

3172 aimless amaçsız, gayesiz, başıboş (pointless, meaningless)

3173 abortion kürtaj

3174 inadvertently dikkatsizce, farkında olmadan

3175 perpetrator (cürüm/cinayet/suç vb) işleyen, fail

3176 reputation for …için şöhret

3177 remotely uzak bir şekilde

3178 compulsion zorlama

3179 look out dikkatli olmak, gözetlemek

3180 intimately samimi bir şekilde

3181 present sunmak; mevcut; hediye

3182 colleague meslektaş

3183 guide rehberlik etmek

3184 enact yasalaştırmak, kanunlaştırmak

3185 mine mayın, maden, benimki, diş minesi

3186 run in for aday olmak

3187 ancestor ata, cet

3188 range of sizes çeşitli ebatlarda

3189 fall düşüş, yağış, sonbahar

3190 dedicate to kendini adamak (devote to)

3191 formalize resmileştirmek

3192 supplementary ilave, ek

3193 reinterpret yeniden yorumlamak



3194 together birlikte

3195 in short özetle (in brief / in summary )

3196 notoriously adı kötüye çıkmış bir şekilde

3197 fall through başarısız olmak, suya düşmek

3198 claim iddia etmek

3199 embark on girişmek, başlamak

3200 plant bitki, santral, fabrika, ekim yapmak

3201 reliably güvenilir bir şekilde

3202 concern ilgilendirmek, alakadar etmek

3203 accurately doğru bir şekilde (=exactly, precisely)

3204 incision ameliyat yeri, yarma, kesme

3205 go without ...sız idare etmek/yapmak

3206 opaque mat, ışık geçirmez x (transparent)

3207 whether …ıp…ımadığı

3208 have an effect etkilemek, üzerinde etkisi olmak (impact on )

3209 safety requirements güvenlik gereksinimleri

3210 distribution dağıtma, dağıtım

3211 slip kaymak *** slip of the tongue = dil sürçmesi

3212 humble mütevazi, alçakgönüllü, sade

3213 impetuous fevrî, tez canlı, aceleci

3214 emphatically vurgulu bir şekilde

3215 scene sahne, manzara, (hayattan)gerçek olay

3216 wise akıllı, mantıklı

3217 palm aya, avuç içi, kiriş

3218 concisely kısa ve öz bir şekilde

3219 glorify yüceltmek, övmek (praise)

3220 decision karar

3221 manuscript el yazması, el yazması kitap/belge

3222 as far as …dığı kadarıyla, kadar uzak

3223 diversion yönünü değiştirme, sapma

3224 seriously ciddi bir şekilde

3225 option seçenek (= choice)

3226 sterilization mikroptan arındırma

3227 exceptionally olağanüstü bir şekilde

3228 analogous benzer

3229 feel like arzu etmek, istemek

3230 tactless patavatsız, düşüncesiz

3231 slippery kaygan (yol)

3232 knowledge bilgi

3233 impress tesir etmek, izlenim bırakmak

3234 divide bölmek

3235 dietary measures beslenme ile ilgili önlemler

3236 precise eksiksiz, yanlışsız, tam

3237 strength kuvvet, güç, dayanıklılık

3238 placid sakin, sessiz,(serene, peaceful) (2) halim selim, uysal

3239 challenge aşılması güç zorluk

3240 take office göreve gelmek, görevi devralmak



3241 container kap

3242 point out işaret etmek (= denote), göstermek, dikkati çekmek, belirtmek

3243 plainly açık bir şekilde, sade bir şekilde

3244 at a glance bir bakışta

3245 instrumental aracı/yardımcı olan

3246 transient geçici, muvakkat (temporary, fleeting, transitory)

3247 dangerous tehlikeli

3248 blame for … suçlamak

3249 evaporate buharlaşmak

3250 refine arıtmak, saflaştırmak

3251 admit kabul etmek

3252 abusive kaba, ağzı bozuk (insulting)

3253 stale bayat

3254 patient hasta; sabırlı

3255 bring in kazanç getirmek

3256 intact sağ salim, hasar görmemiş

3257 repair onarmak

3258 initiate başlamak, başlatmak, önayak olmak

3259 play out tamamlanmak, bitmek, tükenmek, oynamak

3260 experimental deneysel

3261 fill in doldurmak (form, belge) (= complete, fill out)

3262 given belirli, belli (örn: belli bir gün)

3263 denounce alenen kınamak, suçlamak

3264 alienate yabancılaşmak

3265 regression gerileme

3266 worry about üzülmek

3267 obsession takıntı

3268 evidence for sth … için kanıt

3269 discouragingly cesaret kırıcı bir şekilde

3270 make off sıvışmak, kaçmak.

3271 isolate izole etmek, (iki şeyi vb) birbirinden ayırmak, tecrit etmek

3272 vacancy boş oda, boş kadro,, boş mevki

3273 cash para, nakit para, peşin para

3274 illustrate tasvir etmek, resmetmek

3275 drive off araba ile hızla uzaklaşmak

3276 blush (utancından)kızarmak, mahçup olmak

3277 basically temelde, esasen (= essentially)

3278 conflagration şiddetli çatışma, karşılaşma

3279 get back dönmek, geri dönmek

3280 equivalently eşdeğer bir şekilde

3281 vehemently şiddetli bir şekilde

3282 on the improve iyileşmekte

3283 level düz, pürüzsüz

3284 brief kısa, öz *** in brief = kısaca, öz olarak

3285 diary günlük

3286 significant (1) önemli, kayda değer (2) manalı, anlamlı

3287 species tür



3288 certain belli, bazı (=some); kesin (=definite)

3289 raw (1) çiğ, pişmemiş (et) (2) ham, işlenmemiş (maden)

3290 colossal iri, büyük, kocaman (gigantic, enormous, huge)

3291 congratulate tebrik/takdir etmek

3292 in excess of …den fazla

3293 regenerate yenilemek

3294 endangered species nesli tehlike altında olan tür

3295 doubtful şüpheli

3296 remembrance anma, hatırlama, yad etme (commemoration)

3297 unpreventable kaçınılmaz, önüne geçilmesi imkansız

3298 investment yatırım

3299 discontinue devam etmemek (= quit, cease)

3300 frequent sık

3301 decent (1) terbiyeli, yakışık alır (2) uygun, makul (3) nazik, ince, kibar

3302 disturbance rahatsızlık

3303 beforehand önceden, evvelce, vaktinden önce

3304 slippers terlik

3305 pour dökmek, akmak, boşaltmak, yağmak

3306 expire (yiyecek, ilaç vb için) son kullanma tarihi gelmek, miadı dolmak

3307 rival rakip, rekabet etmek

3308 out of order bozuk, dağınık

3309 gamble kumar oynamak

3310 fuselage uçak gövdesi

3311 put pressure on üzerine baskı uygulamak

3312 worldwide dünya çapında

3313 gain experience tecrübe kazanmak

3314 handle sap, tutamaç, yönetmek, ele almak

3315 self-denying aşırı fedakar, kendini başkaları için yıpratan (altruistic)

3316 impair bozmak, zedelemek, fenalaştırmak

3317 dive (suya vs)dalmak, atlamak

3318 exposure to heat ateşe maruz kalma

3319 permanence kalıcılık, daimilik

3320 exert uygulamak (güç, etki)

3321 store depo, depolamak

3322 fall out anlaşmazlığa düşmek, kavga etmek

3323 stationary sabit, hareketsiz

3324 if only keşke…se/sa

3325 commission para ile eser yaptırmak

3326 bilaterally karşılıklı, iki taraflı

3327 recessive (1) çekinik (gen) x dominant (2) gittikçe gerileyen (ekonomi vb)

3328 obsessed takıntılı

3329 flourish serpilmek, büyümek, gelişmek

3330 listless yorgun, bitkin, kayıtsız (exhausted)

3331 expensively pahalı bir şekilde

3332 at the latest en geç

3333 premises mülk, bina ve müştemilatı

3334 apology özür dileme



3335 infant bebek, küçük çocuk

3336 unite birleştirmek

3337 at large serbest, kaçak, uzun uzadıya, genel olarak

3338 lawyer avukat (solicitor)

3339 epidemiologist salgın hastalıklar uzmanı

3340 coverage tv veya gazetede bir haberin yayınlanması

3341 collide çarpışmak, toslamak, karşı gelmek

3342 elect seçmek, karar vermek

3343 avoidable kaçınılabilir

3344 reservation yer ayırtma, tereddüt, çekince

3345 harm zarar, ziyan, hasar, kötülük, fenalık

3346 dense yoğun

3347 identical tıpatıp aynı

3348 call off iptal etmek

3349 capability yetenek

3350 smallish ufakça, küçükçe, küçücük, ufacık

3351 rule kural; yönetmek; hükme varmak

3352 halt durdurmak

3353 evolutionary evrimle ilgili

3354 archaic tarihi geçmiş, eski

3355 nasty (1) kötü, berbat, iğrenç (2) baş belası, çekilmez

3356 insect böcek, haşere

3357 preferably tercihen

3358 difference fark

3359 endearingly sevimli bir şekilde

3360 gradually yavaş yavaş, kademeli olarak

3361 invaluable paha biçilmez, çok değerli (priceless)

3362 globe küre, dünya

3363 self-confident kendinden emin, kendine güvenen (self-assured)

3364 outdo birini geride bırakmak, sollamak, ekarte etmek (surpass)

3365 article makale, eşya

3366 alien to yabancı, alışılmamış (unfamiliar)

3367 incoherent tutarsız

3368 recurrent tekrar nükseden

3369 benevolent cömert, yardımsever (generous, compassionate)

3370 out of debt borçsuz

3371 just as tıpkı…gibi, tam …ki

3372 take part in rol almak

3373 inspire ilham vermek

3374 place yerleştirmek; yer

3375 sake hatır, uğur, menfaat, çıkar

3376 our bizim

3377 garbage çöp, değersiz eşya, döküntü

3378 defensive savunmacı

3379 lean yağsız, sıska, zayıf ama diri

3380 keep on yapıp durmak , ...e devam etmek (= carry on, go on, move on)

3381 choke nefes alamamak, boğulmak



3382 complacent halinden memnun, hoşnut (contented, satisfied)

3383 advances in sth …de ilerlemeler

3384 suspicious of şüpheli

3385 discretion dikkatli/temkinli olma, ihtiyat

3386 pond ufak göl, gölcük, havuz

3387 uniformity tek tiplik

3388 do without ...sız idare etmek

3389 accustom to alışmak

3390 make sure of …den emin olmak

3391 one another birbirini/birbirine

3392 gap boşluk, fark

3393 inhabitant ikamet eden, sakin, yerli

3394 distant uzak (far)

3395 cliff uçurum, sarp kaya, falez

3396 around the globe dünya çapında

3397 no less than en az

3398 unforgivable affedilmez

3399 recipe yemek tarifi, tarife, reçete

3400 sour ekşi, acı tadı bozulmuş (unpleasant)

3401 independently bağımsız bir şekilde

3402 human evolution insan evrimi

3403 cooperation dayanışma

3404 although …e rağmen, fakat

3405 environmental-friendly çevre dostu

3406 irreversibly geriye dönüşü olmayan bir şekilde

3407 tense gergin

3408 outlaw haydut, kanun dışı

3409 depressingly bunaltıcı bir şekilde

3410 stationery kırtasiye

3411 ruthless (1) acımasız, merhametsiz (cruel, merciless, callous)

3412 sedate (1) sakinleştirmek, yatıştırmak (2) sakin, soğukkanlı (composed)

3413 friction sürdünme, sürtüşme

3414 tamed evcil hayvan

3415 crown taç, hükümdarlık, zafer tacı

3416 constructive yapıcı

3417 imaginative hayal gücü geniş (creative, inventive, ingenious)

3418 mighty (1) güçlü (powerful) (2) iri, kocaman (colossal, enormous)

3419 deceitful aldatıcı

3420 privately özel olarak

3421 push into sokuşturmak; içine doğru ilerlemek

3422 move off with …ile uzaklaşmak/kaçmak

3423 inflate şişirmek, zam yapmak

3424 glimpse göze ilişme/çarpma

3425 refrain kaçınmak

3426 shorten kısaltmak

3427 clear out boşaltmak, temizlemek

3428 crawl emeklemek



3429 go (up) against ...e karşı olmak

3430 inexpensive ucuz

3431 quotation alıntı, fiyat teklifi

3432 development gelişme, gelişim

3433 survive hayatta kalmak

3434 appreciate takdir etmek

3435 immensely olağanüstü bir şekilde

3436 care about umursamak, önemsemek

3437 ridiculous gülünç, saçma, manasız, tuhaf (absurd, luducrious, nonsensical)

3438 impartially tarafsız bir şekilde

3439 leisurely rahat bir şekilde, sallana sallana

3440 barren kurak, verimsiz (infertile, arid)

3441 captive tutsak

3442 grace zariflik, zerafet, kibarlık,

3443 wipe silmek, süpürmek

3444 loudly sesli bir şekilde

3445 as such bu yüzden

3446 invade istila etmek (=annex, occupy)

3447 evergreen yaprak dökmeyen ağaç (coniferous) x (decidous)

3448 yet henüz; fakat

3449 whichever hangi…sa…sın

3450 feed beslemek, yem vermek, büyütmek

3451 sticky yapışkan

3452 starving açlıktan ölmek üzere olan, çok acıkmış

3453 first and foremost ilk olarak

3454 anxiously endişeli bir şekilde

3455 crush ezmek

3456 functionally işlevsel bir şekilde

3457 go away çekip gitmek, ayrılmak

3458 interest ilgi, faiz, çıkar

3459 more daha fazla

3460 in fulfilment of ...in yerine getirilmesi ile

3461 broaden genişletmek

3462 immune (to) bağışıklık kazanmış, muaf

3463 skilfully becerikli bir şekilde, ustalıkla

3464 agent ajan, unsur, öğe

3465 mill değirmen, fabrika

3466 perilous tehlikeli

3467 range alan, bölge, mıntıka, poligon

3468 germ mikrop, esas, temel, asıl

3469 prevent engel olmak, mani olmak

3470 fade off solmak, gittikçe zayıflamak

3471 contaminated kirlenmiş, pislenmiş (su vb)

3472 opposed muhalif (opposite, contrasting)

3473 rightly haklı olarak

3474 escort eşlik etmek, refakat etmek

3475 fruitless beyhude, boş yere (in vain, futile)



3476 chain of events olaylar zinciri

3477 stability istikrar, denge

3478 in haste aceleyle

3479 discrepancy fark

3480 through vasıtası ile, aracılığı ile

3481 enormous kocaman

3482 aspire şiddetle arzu etmek, çok istemek

3483 retain elinde tutmak, alıkoymak

3484 prompt ani, çabuk

3485 of age reşit olmuş, 18 yaşından büyük x under age: reşit olmuş

3486 recommend tavsiye etmek

3487 expense masraf

3488 betray ihanet etmek, hainlik yapmak

3489 relapse kötüleşmek, tekrar kötüye gitmek

3490 launch başlatmak, (kampanya)açmak

3491 formidable (1) korkunç, ürkütücü (2) yenmesi güç, zor çetin

3492 bulky iri cüsseli, hantal, çok yer kaplayan (unwieldy, cumbersome)

3493 substantially bir hayli, epeyce

3494 enthusiast hevesli, meraklı, tutkun kimse

3495 combat dövüşmek, savaşmak, çarpışmak

3496 concept of evolution evrim kavramı

3497 surely tabi ki, elbette

3498 incomparable eşsiz, rakip tanımaz, (unrivalled, unparalleled, unsurpassed)

3499 nap kısa uyku, şekerleme

3500 against the rules kurallara karşı

3501 in a way şöyle veya böyle, bir şekilde

3502 nevertheless yine de, ancak

3503 on fire alevler içinde

3504 formidably sağlam bir şekilde, ürkütücü bir şekilde

3505 reputably saygıdeğer bir şekilde

3506 estate mülk, mal, malikane, konak

3507 consolidate sağlamlaştırmak

3508 offer sunmak, teklif etmek

3509 accuse of suçlamak

3510 benefit from …den faydalanmak

3511 submission teslim etme

3512 acutely şiddetli bir şekilde

3513 loosely gevşek bir şekilde

3514 excellent (in/at) herhangi bir işte mükemmel olan (brilliant at)

3515 thick kalın

3516 prestigious prestijli, saygın, itibarlı (reputable, respectable)

3517 sluggish halsiz, bitkin, yorgun (lethargic, listless, weary, slothful)

3518 poverty yoksulluk, fakirlik, yokluk

3519 unsound mantıksız

3520 safeguard korumak, güvenceye almak

3521 extraordinarily sıradışı bir şekilde

3522 annual rate yıllık oran



3523 incidental tesadüfi (coincidental) (2) küçük önemsiz (minor)

3524 definition tanım

3525 faintly sönük bir şekilde

3526 extensive kapsamlı

3527 inquire soruşturmak, sorguya çekmek

3528 accommodate misafir ağırlamak (put up)

3529 functionality işlevsellik

3530 display göstermek, sergi (on display = sergide)

3531 sustained devamlı, sürekli

3532 less than …den daha az

3533 cancel iptal etmek

3534 adhesive yapıştırıcı, tutkal, yapışkan

3535 flair doğuştan gelen yetenek

3536 blatantly dobra dobra

3537 disinfected dezenfekte edilmiş (germ-free, sterile, sanitary, hygienic)

3538 generously cömert bir şekilde

3539 decongestant soluk almayı kolaylaştıran ilaç

3540 frantic çıldırmış (hysterical, anxious)

3541 depart gitmek, hareket etmek

3542 begin with sth …ile başlamak

3543 take into consideration hesaba katmak, göz önünde bulundurmak

3544 complement tamamlamak

3545 defend savunmak, korumak,

3546 rest dinlenmek, geri kalan

3547 throw atmak, fırlatmak

3548 ask for ricada bulunmak, bir şey istemek

3549 recollect hatırlamak

3550 novel yeni, roman

3551 means araç, vasıta (by means of=aracılığı ile)

3552 impurity saflığı bozan şey, yabancı madde

3553 petition dilekçe, rica, istirham

3554 send out dışarı göndermek, (koku , duman , ışık vs.) yaymak (= give off, emit)

3555 by which ki onun ile/ki onun vasıtası ile

3556 cause neden, sebep, vesile

3557 herbicide ot öldürücü

3558 go about (söylenti)yayılmak, dolaşmak

3559 hear duymak

3560 scared korkmuş

3561 interval ara, fasıla

3562 dizziness baş dönmesi

3563 undeservedly hak etmediği şekilde

3564 have an effect on üzerinde etkisi olmak

3565 in trouble başı belada

3566 in order that … sın diye (= so that)

3567 vertebrate omurgalı

3568 precarious tehlikeli (perilious)

3569 reluctantly gönülsüz bir şekilde



3570 allude to atıf yapmak (refer to)

3571 dramatic muazzam, çok büyük, çarpıcı (striking, drastic)

3572 apparently görünüşe bakılırsa

3573 mystery gizem

3574 expansive samimi, içten, konuşkan

3575 oily (1) yağlı (greasy) (2) yağcı, yağ çeken, yalaka

3576 despise aşağılamak, hor/küçük görmek

3577 smash (cam, kapı vb) paramparça etmek, kırıp parçalamak

3578 inedible yenilemez (yemek)(uneatable)

3579 relax rahatlamak

3580 worship tapmak

3581 ear disorders kulak rahatsızlıkları

3582 sorrow acı, derin üzüntü, keder, yas tutma

3583 uneasy huzursuz

3584 landlady ev sahibesi

3585 in case of …durumunda

3586 remark söylemek, belirtmek

3587 cluster küme

3588 kidnap çocuk kaçırmak, adam kaçırmak

3589 without doubt kuşkusuz

3590 prize ödül, mükafat, ikramiye, değer vermek

3591 numerous sayısız, çok sayıda (countless)

3592 adhere to bağlı olmak, itaat etmek

3593 everyone’s herkesin

3594 drill sondaj yapmak, delmek, oymak

3595 fall short yetersiz gelmek/kalmak, yetmemek

3596 trader tüccar

3597 reiterate tekrar tekrar söylemek

3598 indeed gerçekten, doğrusu, gerçekte

3599 urgent acil (pressing)

3600 solidarity dayanışma

3601 chilly soğuk (cold, frigid)

3602 partial kısmi

3603 major ana, temel

3604 search araştırmak, aramak,

3605 baseless asılsız, temelsiz (iddia, teori vb)

3606 say söylemek

3607 invent icat etmek

3608 look back on geçmişe/i bakmak, düşünmek

3609 native yerli

3610 in turn sırayla

3611 discovery keşif

3612 confine sınırlamak

3613 react tepki göstermek

3614 plagiarist başkasının fikirlerini ya da eserlerini çalıp kendisininmiş gibi yayınlayan

3615 impracticable saçma, mantık dışı (not viable, impractical, impossible)

3616 wish istemek, dilemek



3617 engage meşgul olmak, nişanlı olmak

3618 ravage tahrip/harap etmek; yerle bir etmek

3619 frightening korkutucu (= terrifying)

3620 conditional koşullu

3621 manual (1) elle yapılan (2) el kitabı, kılavuz

3622 commendation övme, övgü

3623 make up for telafi etmek

3624 postpone ertelemek (put off)

3625 innovative yenilikçi

3626 illegitimate yasal olmayan, gayrı meşru

3627 self-taught okul okumamış ama kendi kendine öğrenmiş

3628 bring up çocuk büyütmek, kusmak, gündeme getirmek

3629 instantaneous derhal, çabuk, hemen (on the spot, immediate, instant)

3630 disillusioned hayal kırıklığına uğramış (disappointed, disheartened)

3631 in aid of … nın yararına

3632 haphazard rasgele, tesadüfi

3633 possibly muhtemelen

3634 bet bahse girmek, iddiaya girişmek

3635 quarrel kavga, çekişme, kavga etmek

3636 appalling korkunç, ürpertici (awful, terrible) (appealing cezbedici)

3637 empower yetkilendirmek

3638 deepen derinleştirmek, derinleşmek

3639 butter tereyağı

3640 in terms of …ın açısından/bakımından

3641 well-behaved uslu, terbiyeli

3642 discontent memnuniyetsiz

3643 temple tapınak, mabet, şakak

3644 quarter dörtte bir, çeyrek

3645 pickled turşulanmış, turşusu kurulmuş

3646 ultimately sonunda, nihayetinde

3647 by law kanunen

3648 narrowly kıl payı, ucu ucuna

3649 social protection sosyal koruma

3650 just sadece, sırf, henüz

3651 terminate sonlandırmak, bitirmek, yok etmek

3652 get behind desteklemek, arkasında olmak

3653 indelicate kaba, inceliksiz, yakışıksız

3654 refund parayı iade etmek

3655 marvellous muhteşem, harika (wonderful)

3656 prejudice ön yargı (bias)

3657 of whom ki onun/onların

3658 rather than …den ziyade

3659 at hand çok yakında, eli kulağında

3660 put over açıkça ifade etmek

3661 startling ürkütücü

3662 huge amount büyük miktar

3663 spill dökmek



3664 native to yöreye has/özgü

3665 indebted (to) minnettar, müteşekkir

3666 fluid sıvı

3667 appeal cezbetmek

3668 preventive effect önleyici etki

3669 take pleasure in zevk almak

3670 grand büyük, şahane, gösterişli, muhteşem

3671 rigid sert, kaskatı

3672 legible okunaklı, kolayca okunabilir

3673 on the outskirts kenarlarında

3674 consequence sonuç (result)

3675 dazzling göz kamaştırıcı

3676 against …e karşı

3677 put down (isyan v.b.'ni) bastırmak, yere koymak, yazmak

3678 skill yetenek (talent, ability)

3679 currently şu anda

3680 link bağlantılandırmak

3681 blame for suçlamak

3682 sensation his, duyu

3683 deem görmek, bakmak (regard)

3684 commitment bağlılık, adama

3685 confide güvenmek, sırrını açmak

3686 informative aydınlatıcı, öğretici

3687 set fire to ateşe vermek

3688 tuition öğrenim ücreti, okul parası

3689 torch meşale, el feneri

3690 resistant to …e dirençli

3691 instability istikrarsızlık

3692 embrace (1) kucaklamak (hug, cuddle) (2) (fikir, din vb) benimsemek

3693 pile dosyalamak

3694 comprehend anlamak, kavramak, kapsamak

3695 polar kutuplarla ilgili

3696 contradict çelişmek, aykırı olmak, aksini iddia etmek

3697 era çağ, devir, dönem, tarih

3698 over the years yıllar boyunca

3699 vaccine aşı

3700 remove yok etmek, ortadan kaldırmak

3701 abduct adam kaçırmak

3702 nervous gergin (sınav öncesi vb..)

3703 aspire to bir şeyi başarmayı ümit etmek, umutlanmak

3704 dissimilar farklı (different)

3705 scatter saçmak, serpmek

3706 content with memnun (satisfied with / happy with)

3707 admiration for …için hayranlık

3708 rank high üst sırada gelmek

3709 ability yetenek

3710 out of print artık basılmayan, baskısı bitmiş



3711 make room for yer açmak

3712 absolute (1) tam, tamamıyla (2) mutlak, sonsuz

3713 price fiyat

3714 wide-ranging geniş kapsamlı

3715 spend on …e harcamak

3716 inference çıkarım

3717 commute ev/iş arası gidip gelme

3718 intersection kavşak, kesişim

3719 permissive müsmahakar, hoş görülü (tolerant, non-judgemental, lenient)

3720 pleasantly hoş bir şekilde

3721 zone bölge, mıntıka.(iklim vs)kuşak

3722 corporation şirket

3723 out of all proportion orantısız bir şekilde

3724 pay attention to hesaba katmak (take into account, take into consideration)

3725 convince so to do sth birini bir şey yapmaka ikna etmek

3726 specify belirtmek

3727 inclusive (of) dahil eden, içeren x (exclusive of)

3728 induce ikna etmek, sebep olmak

3729 truthful about (1) sadece doğruyu söyleyen (2) gerçeklere uygun, doğru (söz)

3730 at the age of yaşlarında, yaşında

3731 twin ikiz

3732 celebrity ünlü kişi

3733 object to itiraz etmek, karşı çıkmak

3734 go through gözden geçirmek, acı sıkıntı çekmek, içinden geçmek

3735 rusty paslı

3736 cost mal olmak, maliyet

3737 cruise denizde yolculuk/seyahat etmek

3738 advance ilerlemek

3739 cavity boşluk (nasal cavity=burun boşluğu)

3740 including dahil

3741 range from…to… …ile…arasında değişmek

3742 provocative /provoking kışkırtıcı, tahrik edici, çileden çıkarıcı

3743 both…and… hem…hem de…

3744 by far şu ana kadar ki

3745 seemingly görünüşe bakılırsa

3746 as yet şimdilik, henüz

3747 extensively kapsamlı bir şekilde

3748 embitter canından bezdirmek, hırçınlaştırmak

3749 encouragement cesaretlendirme

3750 match eşleşmek, eş, uymak

3751 justifiable doğrulanabilir, ispatlanabilir (iddia, savunma vb)

3752 at any time her an

3753 performance performans

3754 foodstuff gıda maddesi/ürünü

3755 black-glazed siyah sırlı

3756 fanciful hayali, gerçekten uzak

3757 stress bunalım, stres (2) vurgulamak (emphasize)



3758 conditionally koşullu olarak

3759 step down istifa etmek, emekli olmak

3760 afterwards daha sonra

3761 conversely aksine, tersine

3762 hereditary kalıtsal (innate, congenital, inherited)

3763 entice ayartmak, baştan çıkarmak

3764 startle korkutmak, şaşırtmak, afallatmak

3765 caring duyarlı (sensitive, considerate, loving, affectionate)

3766 conservative muhafazakar, tutucu (traditionalist)

3767 matchless eşsiz, tek, yegane (unparalleled, unique)

3768 windy rüzgarlı

3769 flame alev, ateş, gayret, şevk, hiddet, öfke

3770 interstellar yıldızlar arası

3771 experimentally deneysel olarak

3772 oppress zulmetmek (persecute)

3773 occasion (1) özel olay, önemli gün (2) durum, hal

3774 preservative koruyucu

3775 make recovery iyileşmek

3776 horrified korkmuş

3777 reconcile uzlaşmak

3778 gadget aygıt

3779 seek treatment tedavi peşinde koşmak

3780 tentatively geçici olarak, deneme olarak

3781 moody morali bozuk, keyifsiz

3782 supplier tedarikçi

3783 on the phone telefonda / telefonu yanında

3784 very little çok az

3785 smog hava kirliliğine sebep olan dumanlı sis

3786 come at üstüne yürümek, saldırmak

3787 sort out sınıflandırmak (=classify), çözümlemek

3788 donate (para, kan vb) bağış yapmak

3789 prevailing hakim, baskın, yaygın (dominant, prevalent)

3790 worthwhile yapmaya değer, zahmetine değer

3791 on the decrease azalmakta

3792 conventionally geleneksel olarak

3793 negligently ihmalkar bir şekilde

3794 shortcoming kusur, eksik, noksan

3795 executive önetici, idareci

3796 portable portatif, taşınabilir

3797 troop küme, sürü, müfreze, askeri birlik

3798 unilateral tek taraflı (bir tek gözde ağrısı/böbrek sancısı gibi)

3799 fed up bıkmış, gına getirmiş, yorulmuş

3800 structure yapı

3801 timber kereste

3802 screening izleme, gözetleme

3803 in captivity tutsak

3804 climax doruk, tepe, düğüm noktası



3805 conserve korumak

3806 learn öğrenmek

3807 exclusion hariç tutma

3808 blame suçlamak, itham etmek

3809 intriguing entrikalı, dolaplı, karmakarışık

3810 hitchhike otostop yapmak

3811 permanent kalıcı, uzun süreli

3812 duration süre

3813 innate doğuştan gelen

3814 raise kaldırmak, yükseltmek, (bina)dikmek

3815 publicly alenen, herkesin içinde

3816 correlation ilişki, bağlantı, korelasyon

3817 storage depolama, depo, ambar, bellek

3818 curve eğim, eğmek

3819 contrary to …ın aksine/tersine (= unlike, in contrast to)

3820 beverage industry içecek endüstrisi

3821 for whom …ki onun için

3822 supposing (that) farzet ki … sa

3823 prescriptive kuralcı, katı kurallara dayalı

3824 come to ayılmak, kendine gelmek

3825 show göstermek

3826 weaken zayıflatmak, zayıf düşürmek

3827 minute zerre ya da molekül kadar küçük

3828 at random rastgele (haphazardly )

3829 outwards dışarıya doğru

3830 indicative (of) gösterge, alamet, işaret (suggestive of)

3831 chaotic karmakarışık, altüst (disorganised, disorder, messy)

3832 knowledgeable bilgili

3833 implement uygulamaya koymak (kanun vb.)

3834 fence çit, parmaklık, siper, istihkam

3835 promising umut vaat eden

3836 discreet temkinli, dikkatli ve nazik, ölçülü

3837 increase artmak, artırmak, artış

3838 in use kullanımda

3839 make a recovery from …den iyileşmek

3840 beam kiriş, direk, kalas, ışın, parıltı

3841 ailment hastalık

3842 adjacent to bitişik, hemen yanındaki

3843 incompetently beceriksiz bir şekilde

3844 border sınır

3845 prematurely erkendens

3846 spring bahar mevsimi, su kaynağı,

3847 put forward ileri sürmek

3848 only if ancak eğer…sa

3849 spoiled şımarık (mischievous (misçivıs)

3850 sparse seyrek

3851 regularly düzenli bir şekilde (=on a regular basis)



3852 fury öfke (furious = öfkeli)

3853 vehement şiddetli, ateşli

3854 management yönetim, idare

3855 reveal açığa c-vurmak, ifşa etmek

3856 weird tuhaf, garip, acayip

3857 collar (1) yaka (2) tasma

3858 promotion terfi, tanıtım

3859 peel (kabuk)soymak, kabuk

3860 anniversary her yıl tekrarlanan, yıldönümü

3861 in view of göz önüne alındığında, ..den dolayı

3862 concerned (about) endişeli (worried about / anxious about)

3863 spontaneous kendiliğinden olan

3864 point nokta, anlam, mana

3865 that is yani

3866 sibling kardeş

3867 photosensitive ışığa karsı hassas

3868 minimal en az

3869 handy hazır, el altında, yararlı, becerikli

3870 provision tedarik (make provision for sth=hazırlık yapmak)

3871 effect etki

3872 lose count of sayısını unutmak

3873 completion tamamlama

3874 indivisible bölünmez (sayı, hücre vb)

3875 well-being iyi olma hali, iyilik

3876 fiscal mali

3877 obstinately inatçı bir şekilde

3878 vision hayal gücü, vizyon

3879 in progress ilerlemekte

3880 explosion patlama

3881 populate yaşamak

3882 weirdness tuhaflık

3883 lower azaltmak, düşürmek

3884 cut off from koparmak

3885 stamp damgalamak, mühürlemek

3886 in the case of ...durumunda

3887 hasty telaşlı

3888 draw çizmek çekmek

3889 chop kesme, et dilimi, ruhsat, mühür

3890 routine mutat, her günkü, rutin

3891 jealous of kıskanç

3892 fertilize (toprağı vb) verimli hale getirmek (fertilizer = gübre)

3893 relieve rahatlatmak

3894 contribute to sth …e katkı sağlamak

3895 many çok, bir çok, pek çok

3896 discharge taburcu etmek, salmak

3897 withhold elinde tutmak, alıkoymak

3898 seafood deniz ürünü



3899 favour iyilik (do someone a favour = iyilik yapmak)

3900 auction off açık artırma ile satmak

3901 vaguely belirsiz bir şekilde

3902 compel zorlamak, mecbur bırakmak (force, oblige)

3903 plentifully bolca

3904 break up ayrılmak, parçalanmak, dağılmak

3905 extract çıkarmak

3906 on the alert tetikte

3907 involving ...dahil

3908 come from …den gelmek

3909 consecutively artarda

3910 principal (1) esas, temel, ana (2) müdür

3911 advisory danışman statüsünde

3912 annoying sinir bozucu

3913 in sight görünürde, görünebilir (visible)

3914 indiscriminately ayrım gözetmeksizin

3915 appealing cazip, çekici (attractive, tempting)

3916 thereby böylece (thus)

3917 description tanımlama

3918 sculpture heykel (sculptor = heykeltıraş)

3919 infirmity zayıflık, hâlsizlik

3920 in particular özellikle

3921 stare dik dik bakmak

3922 enterprise girişim, teşebbüs, işletme, , kuruluş

3923 satisfaction tatmin, memnuniyet

3924 obsessive takıntılı

3925 shrubby çalı gibi, bodur

3926 consequent on sonucu olan

3927 dawn şafak, seher, başlangıç

3928 productivity verimlilik

3929 remind hatırlatmak

3930 obligingly nazik bir şekilde

3931 infectiously bulaşıcı bir şekilde

3932 obsolete modası geçmiş

3933 accuracy doğruluk, kesinlik

3934 fold over katlamak

3935 resistant to dirençli

3936 gradually yavaş yavaş, kademeli olarak

3937 agriculture tarım, ziraat, çiftçilik

3938 appliance alet, cihaz, ev eşyası, uygulama

3939 recreational eğlendirici, dinlendirici

3940 quarterly üç haftada bir yayımlanan/ödenen

3941 scrutinize dikkatle incelemek, araştırmak

3942 slope eğim, meyletmek, alçalmak

3943 wing kanat

3944 reside ikamet etmek, yerleşmek

3945 qualify yetenek kazandırmak



3946 obliged (to) zorunlu, mecbur; minnettar

3947 misunderstanding yanlış anlama

3948 not only…but also… sadece … değil aynı zamanda … da

3949 wheat buğday

3950 live up to (expectations) beklentilere cevap vermek

3951 gorgeous harika, muhteşem

3952 steep dik, sarp

3953 respond to …e cevap/tepki vermek

3954 famous for …ile ünlü

3955 pave the way for …için yolu hazırlamak

3956 separation ayrılma

3957 within forty years 40 yıl içerisinde

3958 passionately ihtirasla, tutkuyla

3959 lonesome yalnız

3960 universe evren

3961 physician hekim

3962 composed soğuk kanlı (cool)

3963 unbearable dayanılmaz

3964 in advance önceden

3965 voluntarily gönüllü bir şekilde

3966 either ikisinden herhangi biri

3967 use up kullanıp bitirmek , tüketmek

3968 planetary gezegenlerle ilgili

3969 well-off hali vakti yerinde

3970 reciprocal karşılıklı (mutual)

3971 offspring yavru, evlat

3972 eventuality beklenmedik anda oluşan olay

3973 fortify güçlendirmek, sağlamlaştırmak

3974 hurricane kasırga

3975 oppressed zulme uğramış, ezilmiş

3976 concerning hakkında (about)

3977 faultlessly hatasız bir şekilde

3978 monumental devasa, kocaman

3979 commit crime suç işlemek

3980 bring up to …e bahsetmek

3981 concerned with …ile ilgili

3982 residence kalacak yer, ikamet

3983 staggering şaşırtıcı

3984 tactful düşünceli, nazik

3985 such …that öylesine … ki

3986 whirl (1) hızla dönmek (2) girdap

3987 stand up against …e karşı durmak/koymak/direnmek,

3988 pointless saçma, manasız

3989 memorably unutulmaz bir şekilde

3990 understand anlamak

3991 instead of …ın yerine

3992 work up hazırlamak, gelişmek, planlamak



3993 attentively dikkatli bir şekilde

3994 perfectionism mükemmeliyetçilik

3995 plead yalvarmak , rica etmek, beyan etmek

3996 earnest ciddi, vakur (serious, solemn) X (frivolous)

3997 pesticide haşere ilacı

3998 deceptively aldatıcı bir şekilde

3999 thus bu yüzden, böylece

4000 get by geçinebilmek, idare etmek

222/221 41 02

eskişehir dilsem dil kursu 0 222 221 41 02 1 yds İÇİn Önemlİ kelİmeler 1 …

Documents