elektrİk ark firini cÜrufunun karayolu esnek Üstyapi...
Embed Size (px)
TRANSCRIPT
-
ARALIK 2016
İSTANBUL TEKNİK ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ
YÜKSEK LİSANS TEZİ
ELEKTRİK ARK FIRINI CÜRUFUNUN KARAYOLU ESNEK ÜSTYAPI
AŞINMA VE BİNDER TABAKALARINDA AGREGA OLARAK
KULLANILABİLİRLİĞİNİN ARAŞTIRILMASI
Onur DEMİR
İnşaat Mühendisliği Anabilim Dalı
Ulaştırma Mühendisliği Programı
-
ARALIK 2016
İSTANBUL TEKNİK ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ
ELEKTRİK ARK FIRINI CÜRUFUNUN KARAYOLU ESNEK ÜSTYAPI
AŞINMA VE BİNDER TABAKALARINDA AGREGA OLARAK
KULLANILABİLİRLİĞİNİN ARAŞTIRILMASI
YÜKSEK LİSANS TEZİ
Onur DEMİR
(501151413)
İnşaat Mühendisliği Anabilim Dalı
Ulaştırma Mühendisliği Programı
Tez Danışmanı: Yrd. Doç. Dr. Şükrüye İYİNAM
-
iii
Tez Danışmanı : Yrd. Doç. Dr. Şükrüye İYİNAM ..............................
İstanbul Teknik Üniversitesi
Jüri Üyeleri : Doç. Dr. Murat ERGÜN
İstanbul Teknik Üniversitesi
Yrd. Doç. Dr. Mustafa Sinan YARDIM Yıldız Teknik Üniversitesi
İTÜ, Fen Bilimleri Enstitüsü’nün 501151413 numaralı Yüksek Lisans Öğrencisi
Onur DEMİR, ilgili yönetmeliklerin belirlediği gerekli tüm şartları yerine getirdikten
sonra hazırladığı “ELEKTRİK ARK FIRINI CÜRUFUNUN KARAYOLU ESNEK
ÜSTYAPI AŞINMA VE BİNDER TABAKALARINDA AGREGA OLARAK
KULLANILABİLİRLİĞİNİN ARAŞTIRILMASI” başlıklı tezini aşağıda imzaları
olan jüri önünde başarı ile sunmuştur.
Teslim Tarihi : 25 Kasım 2016
Savunma Tarihi : 23 Aralık 2016
-
iv
-
v
Aileme,
-
vi
-
vii
ÖNSÖZ
Yüksek Lisans çalışmalarım süresince çalışmalarıma yön veren, bilgi ve tecrübesini
paylaşan, günlük yaşantısında güler yüzünü hiç eksik etmeyen değerli danışman
hocam Sayın Yrd. Doç. Dr. Şükrüye İYİNAM’a sonsuz teşekkürlerimi sunarım.
Çalışmalarımın başından beri hiç bir yardımı esirgemeyen, yoğun temposuna rağmen
çok emeği geçen Sayın İnşaat Yüksek Mühendisi Fatih YONAR'a ve Sayın İnşaat
Yüksek Mühendisi Barış YILMAZ’a minnettarlığımı sunarım. Tezin deneysel
kısımlarında katkıları olan değerli laboratuvar teknisyenimiz Murat ŞAHİN’e çok
teşekkür ederim.
Bu günlere gelebilmem için maddi ve manevi hiçbir fedakârlıktan kaçınmayan
annem ve babama, tüm aileme sonsuz şükranlarımı sunarım.
Kasım 2016 Onur DEMİR
İnşaat Mühendisi
-
viii
-
ix
İÇİNDEKİLER
Sayfa
ÖNSÖZ…… .............................................................................................................. vii İÇİNDEKİLER ......................................................................................................... ix KISALTMALAR .................................................................................................... xiii
ÇİZELGE LİSTESİ ................................................................................................. xv ŞEKİL LİSTESİ ..................................................................................................... xvii
ÖZET……… ............................................................................................................ xix SUMMARY ............................................................................................................. xxi 1. GİRİŞ….. ................................................................................................................ 1 2. KARAYOLU İNŞAATI ALTYAPI VE ÜSTYAPI TABAKALARI ................ 3
2.1 Rijit Üstyapı ....................................................................................................... 4
2.1.1 Taban zemini ............................................................................................... 5 2.1.2 Rijit üstyapı kaplama altı tabakası .............................................................. 6
2.1.3 Beton plak ................................................................................................... 6 2.2 Yarı rijit üstyapı (komposit üstyapı) .................................................................. 6 2.3 Esnek Üstyapı ..................................................................................................... 7
2.3.1 Taban zemini ............................................................................................... 8 2.3.2 Alttemel tabakası ......................................................................................... 8
2.3.3 Temel tabakası ............................................................................................ 9 2.3.4 Bitümlü karışım tabakaları .......................................................................... 9
2.3.4.1 Bitümlü temel tabakası ....................................................................... 10 2.3.4.2 Binder tabakası ................................................................................... 10 2.3.4.3 Aşınma tabakası ................................................................................. 10
3. ESNEK ÜSTYAPI TABAKALARINDA KULLANILAN MALZEMELER
VE ÖZELLİKLERİ ............................................................................................ 13 3.1 Bitümlü Bağlayıcılar ........................................................................................ 13 3.2 Agregalar .......................................................................................................... 14
3.2.1 Alttemel tabakasında kullanılan agregalar ................................................ 15 3.2.2 Temel tabakasında kullanılan agregalar .................................................... 17
3.2.3 Kaplama tabakasında kullanılan agregalar ............................................... 21
4. DEMİR ÇELİK ÜRETİMİ ................................................................................. 25 4.1 Demir Çelik Sektörü ......................................................................................... 25 4.2 Demir Çelik Üretimi ......................................................................................... 26
4.2.1 Yüksek fırında üretim ............................................................................... 28
4.2.2 Bazik oksijen fırınında üretim ................................................................... 29 4.2.3 Elektrik ark fırınında üretim ..................................................................... 31
5. CÜRUFLARIN OLUŞUMU ÖZELLİKLERİ VE KULLANIM ALANLARI35 5.1 Cürufların Oluşumu .......................................................................................... 35
5.1.1 Yüksek fırın (YF) cürufu .......................................................................... 35 5.1.2 Bazik oksijen fırını (BOF) cürufu ............................................................. 37 5.1.3 Elektrik ark fırını (EAF) cürufu ................................................................ 37
-
x
5.2 Cürufların Özellikleri ....................................................................................... 38
5.2.1 Cürufların fiziksel özellikleri .................................................................... 39 5.2.2 Cürufların kimyasal özellikleri.................................................................. 40
5.3 Cürufların Kullanım Alanları ........................................................................... 42
6. MALZEME DENEYLER VE YÖNTEM .......................................................... 45 6.1 Kullanılan Malzemeler ..................................................................................... 45 6.2 Malzemelerin Fiziksel Özelliklerinin Belirlenmesine İlişkin Deneyler ........... 45
6.2.1 Elek analizi ................................................................................................ 45 6.2.2 Özgül ağırlık ve su emme deneyi .............................................................. 46
6.2.2.1 Kaba agregalar için özgül ağırlık ve su emme deneyi ....................... 47 6.2.2.2 İnce agregalar için özgül ağırlık ve su emme deneyi ......................... 48 6.2.2.3 Mineral filler için özgül ağırlık ve su emme deneyi .......................... 49
6.2.3 Los Angeles deneyi ................................................................................... 50 6.2.4 Yassılık indeksi deneyi.............................................................................. 52
6.2.5 Soyulma deneyi ......................................................................................... 53
6.2.6 Cilalanma deneyi ....................................................................................... 53
6.2.7 Organik madde içeriği deneyi ................................................................... 55 6.2.8 Penetrasyon deneyi .................................................................................... 56 6.2.9 Özgül ağırlık deneyi .................................................................................. 57
6.3 Marshall Yöntemi İle Tasarım.......................................................................... 58
6.3.1 Deney numunelerinin hazırlanması ........................................................... 59 6.3.2 Marshall stabilite ve akma deneyi ............................................................. 62
6.3.3 Yoğunluk ve boşluk analizleri................................................................... 64 6.3.3.1 Agrega karışımının tane yoğunluğunun hesaplanması ....................... 64 6.3.3.2 Sıkıştırılmış bitümlü karışımının pratik özgül ağırlığı ....................... 65
6.3.3.3 Bitümlü karışımının maksimum teorik özgül ağırlığı ........................ 65 6.3.3.4 Sıkıştırılmış bitümlü karışımda hava boşluğu yüzdesinin hesaplanması
........................................................................................................................ 66 6.3.3.5 Sıkıştırılmış bitümlü karışımdaki agregalar arası boşluk yüzdesinin
hesaplanması .................................................................................................. 66 6.3.3.6 Sıkıştırılmış bitümlü karışımdaki bitümle dolu boşluk yüzdesinin
hesaplanması .................................................................................................. 66
6.3.4 Optimum bitüm yüzdesinin belirlenmesi .................................................. 67
7. DENEYSEL BULGULAR ................................................................................... 69 7.1 Agregaların Fiziksel Özelliklerinin Belirlenmesine İlişkin Deney Sonuçları .. 69
7.1.1 Elek analizi deney sonuçları ...................................................................... 69 7.1.2 Özgül ağırlık ve su emme deneyi sonuçları .............................................. 70
7.1.3 Los Angeles deneyi sonuçları ................................................................... 72 7.1.4 Yassılık indeksi deneyi sonuçları .............................................................. 72
7.1.5 Soyulma deneyi sonuçları ......................................................................... 72 7.1.6 Cilalanma deneyi sonuçları ....................................................................... 73 7.1.7 Organik madde içeriği deneyi sonuçları.................................................... 73
7.2 Bitüm Deneylerinden Elde Edilen Sonuçlar..................................................... 74 7.3 Marshall Deneyi Sonuçları ............................................................................... 74
7.3.1 EAF cürufu için grafikler .......................................................................... 74 7.3.2 EAF cürufu için optimum bitüm yüzdesi sonuçları .................................. 81
7.3.3 Doğal agrega için grafikler ........................................................................ 82 7.3.4 Doğal agrega için optimum bitüm yüzdesi sonuçları ................................ 88 7.3.5 Grafiklerin karşılaştırılması....................................................................... 89
8. SONUÇ VE ÖNERİLER ..................................................................................... 97
-
xi
KAYNAKLAR ....................................................................................................... 103
EKLER…… ............................................................................................................ 107 ÖZGEÇMİŞ ............................................................................................................ 113
-
xii
-
xiii
KISALTMALAR
ABD : Amerika Birleşik Devletleri
BOF : Bazik oksijen fırını
CBR : California Bearing Ratio
DKY : Doygun Kuru yüzey
Dp : Toplam karışımın özgül ağırlığı
EAF : Elektrik Ark Fırını
KTŞ : Karayolları Teknik Şartnamesi
TS : Türk Standartları
TÜPRAŞ : Türkiye Petrol Rafinerileri A.Ş.
VFA : Bitümle Dolu Boşluk
Vh : Hava Boşluğu
VMA : Agregalar Arası Boşluk
YFC : Yüksek Fırın Cürufu
-
xiv
-
xv
ÇİZELGE LİSTESİ
Sayfa
Çizelge 3.1 : Alttemel tabakasının granülometri limitleri [20]. ................................. 16 Çizelge 3.2 : Alttemel tabakasının fiziksel özellikleri [20]. ...................................... 16 Çizelge 3.3 : Alttemel tabakasının sıkıştırma kriterleri [20]. .................................... 17
Çizelge 3.4 : Temel tabakasının kaba agrega fiziksel özellikleri [20]. ...................... 18
Çizelge 3.5 : Temel tabakasının ince agrega fiziksel özellikleri [20]. ....................... 18
Çizelge 3.6 : Granüler temel tabakasının granülometri limitleri [20]. ...................... 19 Çizelge 3.7 : Granüler temel tabakasının sıkıştırma kriterleri [20]. .......................... 19 Çizelge 3.8 : Plent-miks temel tabakasının granülometri limitleri [20]. ................... 20 Çizelge 3.9 : Plent-miks temel tabakasının sıkıştırma kriterleri [20]. ....................... 20
Çizelge 3.10 : Çimento bağlayıcılı stabilize temel tabakasının granülometri limitleri21 Çizelge 3.11 : Çimento bağlayıcılı stabilize temel tabakasının sıkıştırma kriterleri . 21
Çizelge 3.12 : Binder tabakası için gradasyon limitleri [20]. .................................... 22 Çizelge 3.13 : Aşınma tabakası için gradasyon limitleri [20]. .................................. 22 Çizelge 3.14 : Kaplama tabakasında kaba agreganın fiziksel özellikleri [20]. .......... 23
Çizelge 3.15 : Kaplama tabakasında ince agreganın fiziksel özellikleri [20]. ........... 23 Çizelge 4.1 : Yıllık ham çelik üretim miktarı [22]. ................................................... 26
Çizelge 4.2 : Ham çelik üretici ülkeler ve üretim miktarları [22]. ............................ 26 Çizelge 5.1 : Cürufların fiziksel özellikleri ............................................................... 40
Çizelge 5.2 : Cürufların mekanik özellikleri ............................................................. 40 Çizelge 5.3 : Cüruf içinde bulunan bileşikler [32] .................................................... 41 Çizelge 6.1 : Elek analizinde kullanılan elekler ........................................................ 46 Çizelge 7.1 : Aşınma tabakası için kullanılan gradasyon limitleri ………………... 96
Çizelge 7.2 : Binder tabakası için kullanılan gradasyon limitleri ………..………. 97
Çizelge 7.3 : Kaba ve ince agrega özgül ağırlık değerleri ……….………………... 99
Çizelge 7.4 : Filler malzemesi özgül ağırlık değerleri ……………………...…… 100
Çizelge 7.5 : Kaba agrega ve ince agrega su emme oranları …………………….. 100
Çizelge 7.6 : Los Angeles aşınma değeri ……..…………………………………. 101
Çizelge 7.7 : Yassılık indeksi deney sonuçları …...……………………………… 101
Çizelge 7.8 : Soyulma mukavemeti deneyi ……..……………………………….. 102
Çizelge 7.9 : Cilalanma deneyi sonuçları ………….…………………………….. 102
Çizelge 7.10 : Bitüm deneylerinden elde edilen sonuçlar ……………………….. 103
Çizelge 7.11 : EAF cürufunun aşınma karışımı için optimum bitüme göre
hesaplanan değerleri ve şartname limitleri …….…………………. 110
Çizelge 7.12 : EAF cürufunun binder karışımı için optimum bitüme göre
hesaplanan değerleri ve şartname limitleri ……….………………. 110
Çizelge 7.13 : Doğal agrega aşınma karışımı için optimum bitüme göre
hesaplanan değerleri ve şartname limitleri………………………... 117
Çizelge 7.14 : Doğal agrega binder karışımı için optimum bitüme göre
hesaplanan değerleri ve şartname limitleri………………………... 118
-
xvi
-
xvii
ŞEKİL LİSTESİ
Sayfa
Şekil 2.1 : Kaplamalara göre yük dağılımı [8]. ........................................................... 5 Şekil 2.2 : Esnek üstyapının enine kesiti [11]. ............................................................ 7 Şekil 4.1 : Bir entegre çelik tesisinde üretim akışı [23]. ............................................ 27 Şekil 4.2 : Yüksek fırın [23] ...................................................................................... 28 Şekil 4.3 : Bazik oksijen fırını [25] ........................................................................... 29
Şekil 4.4 : Yüksek fırından gelen pik demirin BOF'na dökülmesi [25] .................... 30 Şekil 4.5 : Elektrik ark fırını [26] .............................................................................. 32 Şekil 5.1 : Demir ve yüksek fırın cürufunun üretim süreci [27] ................................ 36
Şekil 5.2 : Genleştirilmiş, granule ve öğütülmüş yüksek fırın cürufu ....................... 37 Şekil 5.3 : BOF’da girdi ve çıktılar ........................................................................... 37 Şekil 5.4 : EAF cürufu üretim süreci ......................................................................... 38
Şekil 5.5 : ABD’de cürufun kullanım alanları ........................................................... 43 Şekil 5.6 : Kanada’da cürufun kullanım alanları ....................................................... 43
Şekil 6.1 : Agregaların suda bekletilerek doygun hale getirilmesi ............................ 47 Şekil 6.2 : Vakum makinesi ....................................................................................... 49 Şekil 6.3 : Hassas Terazi ............................................................................................ 50
Şekil 6.4 : Los angeles makinası................................................................................ 51 Şekil 6.5 : Los Angeles deneyi bilyeleri .................................................................... 51
Şekil 6.6 : Yassılık indeksi elekleri ........................................................................... 52 Şekil 6.7 : Cilalanma makinesi .................................................................................. 54 Şekil 6.8 : Sürtünme pandülü .................................................................................... 55
Şekil 6.9 : Suda çözülen NaOH ................................................................................. 56
Şekil 6.10 : Penetrometre ........................................................................................... 57 Şekil 6.11 : Etüv ........................................................................................................ 60 Şekil 6.12 : Hassas tartıda bitüm eklenmesi .............................................................. 60
Şekil 6.13 : Mikser ..................................................................................................... 61 Şekil 6.14 : Marshall tokmağı .................................................................................... 62 Şekil 6.15 : Su havuzu ............................................................................................... 63
Şekil 6.16 : Marshall akma ve stabilite deneyi .......................................................... 63 Şekil 7.1 : Boşluk % (Vh) - bitüm % grafiği ……………………………………... 104
Şekil 7.2 : Boşluk % (Vh) - bitüm % grafiği ……………………………………... 104
Şekil 7.3 : VMA % - bitüm % grafiği …………………...………………………. 105
Şekil 7.4 : VMA % - bitüm % grafiği ……………...……………………………. 105
Şekil 7.5 : VFA % - bitüm % grafiği …………………………………………….. 106
Şekil 7.6 : VFA % - bitüm % grafiği …………………………………………..… 106
Şekil 7.7 : Pratik özgül ağırlık - bitüm % grafiği ………….…………………….. 107
Şekil 7.8 : Pratik özgül ağırlık - bitüm % grafiği …………….………………….. 107
Şekil 7.9 : Stabilite - bitüm % grafiği …………………………….……………… 108
Şekil 7.10 : Stabilite - bitüm % grafiği ……………………………...…………… 108
Şekil 7.11 : Akma - bitüm % grafiği …………………………………...………... 109
Şekil 7.12 : Akma - bitüm % grafiği ……………………………………...……... 109
Şekil 7.13 : Boşluk % (Vh) - bitüm % grafiği ……………………………………. 111
Şekil 7.14 : Boşluk % (Vh) - bitüm % grafiği ……………………………………. 112
-
xviii
Şekil 7.15 : VMA % - bitüm % grafiği ………………...………………………... 112
Şekil 7.16 : VMA % - bitüm % grafiği …………………...……………………... 113
Şekil 7.17 : VFA % - bitüm % grafiği …………………………………………… 113
Şekil 7.18 : VFA % - bitüm % grafiği …………………………………………… 114
Şekil 7.19 : Pratik özgül ağırlık - bitüm % grafiği ……………….……………… 114
Şekil 7.20 : Pratik özgül ağırlık - bitüm % grafiği ………………….…………… 115
Şekil 7.21 : Stabilite - bitüm % grafiği ………………………………...………… 115
Şekil 7.22 : Stabilite - bitüm % grafiği …………………………………...……… 116
Şekil 7.23: Akma - bitüm % grafiği ………………………………………...…... 116
Şekil 7.24 : Akma - bitüm % grafiği …………………………………………...... 117
Şekil 7.25 : Doğal agrega ile EAF cürufunun aşınma karışımlarının pratik özgül
ağırlıkları - bitüm yüzdeleri ………………………………………. 118
Şekil 7.26 : Doğal agrega ile EAF cürufunun aşınma karışımlarının boşluk (Vh) -
bitüm yüzdeleri …………………………………………………….. 119
Şekil 7.27 : Doğal agrega ile EAF cürufunun aşınma karışımlarının agregalar
arası boşluk (VMA) - bitüm yüzdeleri …………………………….. 119
Şekil 7.28 : Doğal agrega ile EAF cürufunun aşınma karışımlarının bitümle dolu
boşluk (VFA) - bitüm yüzdeleri ………………………………….. 120
Şekil 7.29 : Doğal agrega ile EAF cürufunun aşınma karışımlarının akma - bitüm
yüzdeleri ………………………………………...………………… 120
Şekil 7.30 : Doğal agrega ile EAF cürufunun aşınma karışımlarının stabilite - bitüm
yüzdeleri……………………………………………………..……... 121
Şekil 7.31: Doğal agrega ile EAF cürufunun binder karışımlarının pratik özgül
ağırlık - bitüm yüzdeleri …………………………………………… 121
Şekil 7.32 : Doğal agrega ile EAF cürufunun binder karışımlarının boşluk (Vh) -
bitüm yüzdeleri …………………………………...………………. 122
Şekil 7.33 : Doğal agrega ile EAF cürufunun binder karışımlarının agregalar arası
boşluk (VMA) - bitüm yüzdeleri …………………….…………..... 122
Şekil 7.34 : Doğal agrega ile EAF cürufunun binder karışımlarının bitümle dolu
boşluk (VFA) - bitüm yüzdeleri …………………………………… 123
Şekil 7.35 : Doğal agrega ile EAF cürufunun binder karışımlarının akma - bitüm
yüzdeleri …………………………………..………………………. 123
Şekil 7.36 : Doğal agrega ile EAF cürufunun binder karışımlarının stabilite - bitüm
yüzdeleri ……………………………………….………………….. 124
-
xix
ELEKTRİK ARK FIRINI CÜRUFUNUN KARAYOLU ESNEK ÜSTYAPI
AŞINMA VE BİNDER TABAKALARINDA AGREGA OLARAK
KULLANILABİLİRLİĞİNİN ARAŞTIRILMASI
ÖZET
Nüfus artışının hızlanması ve teknolojideki gelişmeler, beraberinde tüketim artışını
ve kaynak bulma sıkıntısını getirmektedir. Ortaya çıkan bu tüketim artışı ve kaynak
bulma sıkıntısı, insanoğlununun bilinçsizce ve acımasızca doğayı tahrip etmesine
sebebiyet vermektedir. Doğal kaynakların tükenmesine sebep olan bu tüketim ve
tahribat, endüstriyel yan ürünlerin ve atıkların yeniden kullanımını zorunlu hale
getirmiştir. Yan ürünlerin ve atıkların yeniden kullanımı, hem tüketicinin maliyetini
düşürmekte, hem de doğada oluşacak tahribatın önüne geçmeye ve atıkların meydana
getireceği çevre kirliliğini azaltmaya yardımcı olmaktadır. Son günlerde, diğer
sektörlerde olduğu gibi inşaat sektöründe de atık madde kullanımının yaygınlaştığı
görülmektedir.
Yapılan bu çalışmada, elektrik ark fırını (EAF) kullanılarak hurda çelikte üretim
yapan tesislerde atık madde olarak ortaya çıkan cürufun, karayolu esnek üstyapı
aşınma ve binder tabakalarında agrega olarak kullanılabilirliği araştırılmıştır.
Cürufların fiziksel ve mekanik özellikleri deneylerle tespit edilmiş ve aynı deneylere
tabi tutularak özellikleri elde edilen doğal agregayla karşılaştırılması yapılmıştır.
Yapılan bu çalışmanın ilk bölümünde, tezin amacı ve kapsamı hakkında kısaca
bilgilendirme yapılmıştır.
İkinci bölümde ise, karayolu üstyapısı hakkında, üstyapı tipleri ve tabakalarına
değinilerek genel bir bilgilendirme yapılmıştır.
Çalışmanın üçüncü bölümünde, çalışmanın konusu olan esnek üstyapı tabaklarında
kullanılan malzemeler ve bu malzemelerin özellikleri hakkında bilgiler verilmiştir.
Bu bölümde ayrıca bu malzemelerin şartname özellikleri verilmiştir.
Dördüncü bölümde, demir çelik sektörü hakkında bilgiler verilmiştir. Ülkemizde ve
dünya da demir çeliğin yeri ve önemi anlatılmış ve sayısal verilerle desteklenmiştir.
Bu bölümde ayrıca demir çelik üretimi ve üretim yöntemleri açıklanmıştır.
Beşinci bölümde ise, demir çelik sektöründe atık madde olarak nitelendirilen cürufun
oluşum şekilleri ve oluşan bu cürufların fiziksel ve kimyasal özelliklerine yer
verilmiştir. Bu bölümde son olarak, cürufların kullanım alanlarına değinilmiştir.
Çalışmanın altıncı ve yedinci bölümünde, elektrik ark fırını cürufu ve doğal
agregayla yapılan laboratuvar çalışmaları ve bu çalışmaların sonuçları anlatılmıştır.
Laboratuvarda kullanılan malzemeler, yapılan deneyler ve kullanılan yöntemler
anlatılmıştır. Bu bölümlerde, cürufun ve agreganın fiziksel özelliklerinin
belirlenmesine yardımcı olan elek analizi, özgül ağırlık ve su emme deneyi, Los
Angeles deneyi, yassılık indeksi deneyi, soyulma deneyi, cilalanma deneyi, organik
madde içeriği deneyinin yanı sıra; bitümün özelliklerini belirlemeye yardımcı olan
-
xx
penetrasyon deneyi ve özgül ağırlık deneyleri anlatılmıştır. Ayrıca Marshall yöntemi
ile tasarım hakkında bilgiler verilip deney aşamaları anlatılmış ve sonuçları
karşılaştırılmalı olarak gösterilmiştir.
Çalışmanın son bölümünde, deney sonuçları karşılaştırmalı olarak değerlendirilmiş
ve önerilerde bulunulmuştur.
-
xxi
INVESTIGATION OF USAGE OF ELECTRIC ARC FURNACE SLAG AS
AGGREGATE IN WEARING COURSE AND IN BINDER COURSE OF
FLEXIBLE PAVEMENTS
SUMMARY
After the industrial revolution, there are so many development in the world. Increase
in population and technological developments has caused speed up and that has made
way for consumption growth and resource shortage. This consumption growth has
drived people to destroy the nature to satisfy the needs of consumption. Development
in numerous fields has caused the environmental values to be neglected in many
times. At first, these environmental issues were discounted by people and
governments. People just want to come up in the world, increase the quality of their
life without considering about the future. They were using up all the facilites, all the
natural resources to enhence their quality of life. But, nowadays, these issues are the
most important problems for people and governments. Nowadays, this is not a
problem for a region, this is a problem for all world. That is why there are so many
researches about the environmental pollution or recycling methods in these days.
People are more conscious than the past. People care about the environment because
they all have learnt the natural resources are not endless.
There are so much consumption in construction industry. Recycling in construction
industry is the necessity for the nature. Concrete, asphalt, iron-steel are the mostly
consumpted materials in construciton industry. These materials have got an
important percentage in recycling operations.
The materials which are used in asphalt plank wearing surface mostly consists of
agregates. Aggregates are the 95 percent of these materials. The stone pits around the
construciton area are the fund for these aggregates. When these stone pits drain
away, there is a need of another drain pits and for this reason earth surface has
damaged day by day.
Agregates which are the main material of asphalt plank wearing surface has a big
percentage of a pavement design. There must be different properties of aggregates
for each layer of the pavement. The wearing course is the most important layer for
the road safety. The aggregates which are used for wearing course must have a high
coefficient of friction and they must have a high polishing strength. In order to do
that the aggregates which are used for wearing course must has good mechanical
properties.
To supply aggregates which have good mechanical properties is too hard in these
days. There are some new regulations for stone pits and it is harder than past to build
a stone pit and to manage it. Also there is another problem which is wasting stone
pits around the construction sites. The construciton firms go towards another stone
pits which are a long way off from the construction sites. This situation causes
increasing of the manifacturing costs.
-
xxii
Increasing of the amount of the slag with the increasing of the industrialization can
help decreasing manifacturing costs and environmental pollution with being used in
road construciton.
In this study, the usage of electric arc furnace slag as aggregate in wearing course
and binder course of flexible pavements was searched and compared with natural
aggregate.
The electric arc furnace slags are supplied from Ekinciler Demir ve Çelik Sanayi
A.Ş. in Iskenderun, the natural aggregates are supplied from Omerli-Alyans stone pit
in this study.
In the first section of this study, there is a briefing about purpose of the thesis and
scope of the thesis.
The second part of this thesis is about flexible pavement and the courses of these
flexible pavements.
The next section of the study, a general information about the materials which are
used in each courses of flexible pavements and these materials’ properties were
given. In additon, the spefication infromations were given in this chapter.
In the fourth chapter of the thesis, a general infromation about the iron-steel sector
has been given. The place and importance of iron-steel in our country and also in the
world were given with numeric datas. In addition to that, there is some information
about the production of the iron-steel and its production methods.
In the fifth chapter of the study, some information about the slag which is called a
waste material in iron-steel sector were given. Also there are some information about
the chemical and physical properties of these slags. Finally, the areas of usage of
these slags were given in this chapter.
In the sixth part of the study, laboratory studies of the electric arc furnace slag and
natural aggregate were given. The materials which are used in labratory, the tests
which were done, and the methods have been given in this chapter. There is some
information about the tests which help for identification of the physical and
mechanical properties of the slag and natural aggregetas. These tests are sieve
analysis, specific bulk density and water absorbtion experiment, abrasion (Los
Angles) experiment, flatness index test, peel strength test, consisting of organic
matter experiment, polishing test. Also there are two bitumen experiments which are
specific bulk density and penetration test. After these tests, test phases of Marshall
experiment and calculation methods are described.
In the seventh part of the study, results of the aggregate tests, bitümen and marshall
experiment which were described in sixth chapter, were given. In this part, given
some graph and calculate about natural aggregate and electic ark furnace slag.
Useage of electic ark furnace slag and natural aggregate’s graph, find optimum
bitumen for each of them. And compare electric ark furnace slag’s graph and natural
aggregate’s graph. The optimum percentage of bitumen of asphalt mixture was
determined by Marshall Stability tests using bitumen content of %4,0, %4,5, %5,0,
%5,5, %6,0. All the experimantal studies are conducted as per Republic of Turkey
General Directorate of Highways Technical Specification. Addition to that, the
comparison of the results with the spesification limits has been given in this chapter.
Charts and graphics with optimum percentage of bitumen of asphalt mixture help for
-
xxiii
determining of the physical and mechanical properties of slags and natural
aggregates.
In the last section of this study as conclusion, there are some evaluation about the
usage of electric arc furnace slag as aggregate in wearing course and binder course of
flexible pavements. Additionally, there are some suggestions according to
evaluations of the results of the all study.
-
xxiv
-
1
1. GİRİŞ
Sanayi devriminin gerçekleşmesi ile birlikte dünya büyük gelişmelere sahne
olmuştur. Nüfusun hızla artması ve teknolojik gelişmeler, üretimin artmasına ve
kaynakların daha çok kullanılmasına sebep olmuştur. İnsanoğlu ise artan tüketim ve
üretim ihtiyacını karşılamak amacıyla sınırsız bir kaynak olarak gördüğü doğayı
kontrolsüzce kullanmış ve tahrip etmiştir. Ekonomik, sosyal, teknolojik vb.
alanlardaki kalkınma çabaları da çevresel değerlerin çoğu kez ihmal edilmesine
neden olmuştur. Özellikle ikinci dünya savaşından sonra başlayan kalkınma çabaları,
birçok ülkeyi ekonomik olarak gelişmiş ülke statüsüne sokarken aynı zamanda
insanlığı tehdit eder boyutta çevre sorunlarıyla baş başa bırakmıştır. Başlangıçta
kalkınma için mazur görülen çevre sorunları giderek bölgesellikten çıkarak, küresel
boyuta ulaşmıştır. 1970’lerden itibaren kalkınma ve doğal çevre arasında denge
kurulması için arayışlar hız kazanmıştır [1].
Asfalt kaplamalı yollarda kullanılan malzemelerin ortalama % 95’i agregalardan
oluşmaktadır. Yol inşaatında tüketilen bu agregalar, civardaki agrega ocaklarından
veya doğal agrega kaynaklarından temin edilmektedir. Dolayısıyla her geçen gün
yeni agrega ocaklarına olan talep giderek artmakta ve bu ocaklar sebebiyle
yeryüzünün genel yapısı bozulmakta, çevremizde hoş olmayan görüntüler
oluşmaktadır [2].
Esnek kaplamaların ana malzemelerinden biri olan agregalar, yolun tasarımında
büyük rol oynarlar. Farklı yol tabakalarında farklı agrega özellikleri aranır.
Yollardaki aşınma tabakası (en üst tabaka) yol güvenliği açısından en önemli
tabakadır. Yolun hizmet ömrünü güvenli bir şekilde tamamlaması için, kullanılan
agregaların, sürtünme katsayılarının yüksek olması ve hizmet ömrü boyunca
cilalanmaya karşı yüksek dayanım sağlaması istenir. Bunu sağlamak için asfalt
karışımlarda kullanılan agregaların mekanik özellikleri oldukça iyi olmalıdır [2].
Karayolu tabakalarının yapımı için gerekli olan kaliteli doğal agregaların temini
giderek zorlaşmaktadır. Yeni düzenlemeler getirilmesi nedeniyle ve yerel
-
2
yönetimlerin daha bilinçli davranması neticesinde taş ocaklarının açılması ve
işletilmesi giderek daha sıkı kurallara tabi tutulmaktadır. Ayrıca, yerleşim birimlerine
yakın olan mevcut ocaklarda ve dere yataklarında kaliteli malzemenin tükenmeye
başlaması nedeniyle, yerleşim birimlerine daha uzak bölgelere yönelme söz konusu
olmaktadır. Bu durum, nakliye maliyetlerinin giderek artmasına neden olmakta ve
yol yapım maliyetlerini de etkilemektedir [3]. Bütün bu doğa tahribatını azaltacak ve
maliyet artışını engelleyecek bir atık olan cüruf birçok alanda geri kazanım
malzemesi olarak kullanılmaktadır.
Cüruflar pirometalurjik işlemler sırasında oldukça fazla miktarda açığa çıkmakta ve
eğer uygun şekilde geri kazanılamaz ve kullanılamazsa atık olarak kalmaktadır.
Dünya çapında sanayileşmedeki hızlı gelişme ile büyük miktarlardaki metalurjik
cürufların depolanması için uygun alanlar dünya çapında giderek azalmakta ve buna
paralel olarak cüruf tasfiye maliyetleri sürekli olarak artmaktadır. Ek olarak atık
malzemelerle doldurulan alanlar ciddi bir hava, su ve toprak kirliliği kaynağı olmakta
ve bu durum canlı sağlığını önemli ölçüde etkilemektedir. Metalurjik atık üretimini
azaltmak için en ekonomik ve verimli seçenek cürufların yeniden kullanılmasıdır [4].
Sanayileşmenin yoğunlaşmasıyla artan cüruf miktarının, yol inşaatında kullanımıyla
geri kazanımı, doğal kaynakları korumayla birlikte atık malzemelerin sebep olduğu
çevre kirliliği ve stok sahası masrafı gibi problemlere de çözüm getirmektedir.
Bu çalışmada, elektrik ark fırını (EAF) kullanarak hurda demirden üretim yapan
işletmelerde atık madde olarak açığa çıkan EAF cüruflarının karayolu inşaatı aşınma
ve binder tabakasında yapay agrega olarak kullanılabilirliği incelenmiştir. Ayrıca,
EAF cürufu için yapılan incelemeler, Ömerli-Alyans taş ocağından temin edilen
doğal agregalar için de yapılarak karşılaştırma yapılmıştır. Araştırma, İskenderun
Körfezi’nde bulunan Ekinciler Demir ve Çelik Sanayi A.Ş. tesislerinden temin edilen
EAF cürufları kullanılarak yapılmıştır.
-
3
2. KARAYOLU İNŞAATI ALTYAPI VE ÜSTYAPI TABAKALARI
Karayolu, önceden belirlenen geometrik standartlara uygun olarak saptanmış bir
güzergah boyunca, doğal zeminin istenilen yükseltilere getirilmesi ve üzerinde
motorlu taşıtların istenilen hız, güvenlik ve konfor koşullarında hareketlerinin
sağlanabilmesi amacıyla inşa edilen yapıların tümü olarak tanımlanabilir. Karayolu,
altyapı ve üstyapı olmak üzere iki ayrı bölümde incelenebilir [5].
Yolun boykesitinde belirlenmiş kırmızı çizgiye uygun olarak, toprak tesviyesi ve
sanat yapıları işleri bitirildikten sonra elde edilen kısma altyapı adı verilir. Yolda esas
taşıyıcı kısım altyapıdır. Ancak, altyapıyı oluşturan zeminler, genellikle, üzerlerine
gelecek tekerlek yüklerini büyük deformasyonlara uğramadan taşıyamazlar. Bu
nedenle, altyapı üzerine bir üstyapının inşası zorunludur [6].
Altyapının işlevi; istenilen kotta düzgün bir satıh sağlamak, üstyapı tarafından
iletilen yükleri daha geniş bir alana yaymak ve az da olsa, yolu dış etkenlere karşı
korumaktır. Bu işlevi yerine getirebilmesi için, altyapının trafik yükleri, don ve su
etkilerine karşı dayanıklı olması gerekir. Altyapı oluşturulurken bitkisel toprak,
çürük zemin ve sıkıştırmaya elverişli olmayan zeminler kullanılmamalıdır. Bu
nedenle, altyapıyı oluşturan zemin özelliklerinin çok iyi incelenmesi gerekmektedir
[5].
Yolun, trafik yüklerini taşımak ve bu yükü taban zemininin taşıma gücünü
aşmayacak şekilde taban yüzeyine dağıtmak üzere altyapı üzerine inşa edilen ve
temel altı (alt temel), temel ve kaplama tabakalarından oluşan kısmına ise üstyapı adı
verilir [7].
Yolun, trafiğin aşındırıcı etkileri ile doğrudan doğruya maruz kalan kısmı kaplama
tabakasıdır. Bu tabaka, üzerinden geçen taşıtların etkisine bozulmadan karşı
koyabilmeli ve düzgün yüzeyli olmalıdır.
-
4
Altyapının yük taşıma kapasitesini artırmak ve kaplamanın daha sağlam bir yüzeye
dayanmasını sağlamak amacıyla kaplama ile altyapı arasına temel ve temel altı
tabakaları yapılır. Böylelikle iyi inşa edilmiş bir üstyapı;
Düzgün yüzeyi sayesinde üzerinden geçen trafiğe seyir kolaylığı sağlar.
Tekerlek yüklerinin doğurduğu gerilmeleri yayarak altyapıda büyük
deformasyonların oluşmasını önler.
Altyapıdaki zeminleri su etkisiyle yumuşamaktan korur [6].
Üstyapılar, kaplama tabakasında kullanılan malzemelerin türlerine, özelliklerine ve
yapım yöntemlerine göre rijit, yarı rijit ve esnek üstyapı olarak üç ana gruba
ayrılmaktadır.
2.1 Rijit Üstyapı
Çimento betonuyla yapılan kaplamalarla oluşturulan üstyapıya rijit üstyapı veya
beton yol denir. Yol kaplaması olarak betonun görevi, trafik yüklerini tabana iletmek
ve bu sırada tabanın deforme olmamasını sağlamaktır. Bir beton kaplamanın
davranışı, dökülen beton tabakaların özelliklerinin yanı sıra, kaplama altına serilen
temel ve alttemel tabakalarının ve taban zemininin özelliklerine bağlı olarak değişir.
Beton yollar, genellikle, enine ve boyuna derzlerle birbirinden ayrılmış 20-25 m2
alana sahip plakalar halindedir. Beton plağın rijitliğinin yüksek olması nedeniyle
taban zemininde oluşan gerilmeler geniş bir alana yayılır [5].
Don, pompaj, şişme-büzülme olaylarına karşı ise beton kaplama ile taban zemini
arasına kaplama altı tabakası yapılır. Beton plağın elastisite modülü taban
zemininkinden çok büyüktür. Bu sebeple, beton yol, elastik zemine oturan bir kiriş
şeklinde çalışır ve trafik yüklerini, esnek üstyapıya göre daha geniş bir alana yayarak
taban zeminine iletir. Rijit beton plak, taban zemini ile sürekli temas halinde olduğu
sürece taşıyıcı bir eleman olarak rol oynar.
Üst kaplama tabakası trafikte sürüş güvenliği ve konforunu sağlayacak yüzeyi
oluşturmakta olup, trafik yükü ve çevre koşullarına doğrudan maruz kaldığı için
yeterli dayanım ve dayanıklılıkta olmalıdır. Rijit üstyapılarda beton kaplama betonun
yüksek dayanımı ve elastisite modülü dolayısıyla rijit bir plak gibi çalışır. Esnek ve
-
5
rijit üstyapılarda trafik yüklerinin üst kaplama tabakasından zemine iletilmesi
şekil 2.1’de görüldüğü gibi birbirinden farklıdır [8].
Şekil 2.1 : Kaplamalara göre yük dağılımı [8].
Taban zemini ile sürekli temas halindeyken, beton yol elastik zemine oturan kiriş
gibi çalışması sebebiyle, taşıma gücü taban zemininin direncine bağlı değildir. Bu
nedenle, rijit üstyapılar, zayıf taban zeminleri üzerinde, esnek üstyapılara göre daha
iyi sonuçlar verir [9].
2.1.1 Taban zemini
Rijit bir üstyapının davranışı taban zeminin fizikel özellikleri ve taşıma gücü ile
doğrudan doğruya ilgilidir. Bazı taban zeminleri rijit kaplamaların davranışlarına
zarar verecek özelliktedir. Bu zararlı etkileri çoğu zaman plak kalınlığını arttırarak
gidermek mümkün değildir. Düzeltici tedbirleri gerektiren problemlerin daha henüz
proje aşamasında iken teşhis edilmesi ve çözümlerin plan ve şartnamelerde dikkate
alınması gerekir [9].
Taban zemininin iyice sıkıştırılması zorunludur. İyi sıkıştırılmaması durumunda
taneli zeminlerde ağır trafik titreşimiyle oluşan ilave sıkışmalar ve bu nedenle
meydana gelen oturmalar söz konusu olabilmektedir. Yüzey sularının taban zemini
üzerinde birikmemesi için de düzen kurulmalıdır. Serbest su bulunması, plak
-
6
hareketleri esnasında pompa olayına sebep olur ve aşınma durumu söz konusu
olabilir [9].
2.1.2 Rijit üstyapı kaplama altı tabakası
Beton kaplamaya zarar verecek aşağıdaki hallerden biri veya birkaçının mevcut
bulunduğu hallerde, kaplama ile taban zemini arasına kaplama altı tabakası konur:
Donma etkisi
Yüksek hacim değişmesi gösteren topraklarda şişme ve büzülme etkisi
İnce taneli topraklarda pompa etkisi
Kaplama altı tabakalarının, yalnızca plak kalınlığını azaltmak için, tabanın taşıma
gücünün artırılması amacıyla kullanılmaları bazen yerinde olmaktadır [6].
Kaplama altı tabakası en çok 15 cm’lik tabakalar halinde serilir [6].
2.1.3 Beton plak
Beton yolların yüzeyleri kayma sakıncası göstermediği ve tutucu, pürüzlü olduğu
için, bu yüzeylerde %7'ye kadar boyuna eğim uygulanabilir. Daha fazla eğimli veya
daha pürüzlü bir beton yol isteniyorsa yüzeyin özel olarak pürüzlendirilmesi gerekir.
Betonun tek tabaka olarak dökülmesi halinde plak kalınlığı en fazla 25 cm, en düşük
12 cm olabilmektedir.
Çelik donatı olarak tek çubuklar veya kaynak ile birbirine kaynatılan çubukların
oluşturduğu çelik hasırlar kullanılmaktadır. Hasırların gözleri kare veya
dikdörtgendir.
Sıcaklık ve nem miktarındaki değişmeler betonun genleşip büzülmesine sebep olur.
Bu hareketler nedeniyle yük altındaki beton plakta gerilmeler oluşur ve bu hareket
sonucu çatlamalar meydana gelir. Uygun aralıklarla derzlerin yapılması ve derzlerin
çelik donatı ile güçlendirilmesi geniş çatlakların oluşmasını bir dereceye kadar
önlemektedir.
2.2 Yarı rijit üstyapı (komposit üstyapı)
Komposit üstyapı, mevcut üstyapı üzerine bir veya birden fazla bitümlü sıcak
karışım katmanı serilmesi ile elde edilen üstyapı türüdür. Bitümlü sıcak karışım
-
7
doğrudan tamir görmüş rijit üstyapı üzerine veya çatlayarak kırılmış rijit üstyapı
tabakası üzerine serilebilmektedir.
Rijit üstyapı üzerindeki esnek üstyapının tasarımı farklı etkilerin göz önünde
bulundurulmasını gerektirmektedir. Bozulmuş bir yolun üzerine takviye tabakası
getirilmesi halinde eski kaplamada yer alan çatlak bölgeleri yeni kaplamada zayıflık
bölgesi oluşturmaktadır. Trafik ve çevre koşulları nedeniyle takviye tabakası altında
yer alan bu çatlaklar boyunca gerilme yoğunlaşması meydana gelmekte ve eski
üstyapıdaki çatlaklar kısa sürede yüzeye çıkarak takviye tabakasının bozulmasına
sebep olmaktadır. Bu çatlaklar yansıma çatlağı olarak bilinmektedir. Yansıma
çatlakları uygulanacak kaplamanın tasarımı ile beraber geosentetik malzemelerin
uygulanması ile de önlenebilmektedir [10].
2.3 Esnek Üstyapı
Taban yüzeyi ile sürekli olarak her noktada sıkı temas sağlayan ve yükleri taban
yüzeyine dağıtan bir üstyapı şekli olarak tanımlanmaktadır. Esnek üstyapıların
stabilitesi, agrega kenetlenmesine, taneler arasındaki sürtünmeye ve kohezyona
bağlıdır [6].
Bir esnek üstyapı, kaplama tabakası, temel tabakası ve alt temel tabakalarından
oluşur ve üstyapının üst kısmından taban zeminine inildikçe, tabakalarda kullanılan
malzemelerin fizik ve mekanik özellikleri, kaliteleri düşer. Bu tabakaların
kalınlıklarını belirleyen ölçütler hizmet ömrü, trafik hacmi, mevcut malzeme
özellikleri ve taban zemini taşıma gücüdür [6].
Bitümlü sıcak karışımlar çok tabakalı olup bu katmanlara ait şema Şekil 2.2’de
verilmiştir [11].
Şekil 2.2 : Esnek üstyapının enine kesiti [11].
-
8
2.3.1 Taban zemini
Yarma ve dolgularda ve dolgu temellerinde taban yüzeyi altında kalan ve üstyapının
taşıma gücüne etkisi olabilecek bir derinliğe kadar uzanan kısma taban zemini denir
[6].
Bir esnek üstyapının davranışı taban zemininin taşıma gücü ile doğrudan ilgili
olduğu için, taban zemininin şartnamelere uygun olarak hazırlanması üstyapı
projelendirmesinde çok önemlidir. Taban zeminlerinde yeraltı su seviyesi tesviye
yüzeyinin en az 150 cm altında tutulmalı, bunun sağlanması için, uygun yeraltı
drenajı yapılmalıdır. Ayrıca uygun drenaj sistemi ile yüzey suyunun yol gövdesini
etkilemesi önlenmelidir. Yol gövdesinin, yapım sırasında ve yolun ömrü boyunca
stabil kalabilmesi için, etkili ve kalıcı uygun drenaj sistemleri ile sudan korunması
sağlanmalıdır. Yol üstyapıları, aşırı don kabarması ve tabanın donma çözülme
mevsiminde taşıma gücünün azalması ile zarar görebilir. Don olayının yol
üstyapısına olan etkisinin azaltılabilmesi için aşağıdaki faktörlerin incelenmesi
gerekir [5].
Taban zemininin dona karşı hassasiyeti
Üstyapının toplam kalınlığı
Donma indeksi
Yeraltı su seviyesinin üstyapı seviyesinden ölçülen derinliği
Güzergahtaki yarma ve dolgu yükseklikleri
2.3.2 Alttemel tabakası
Temel tabakasını taşımak üzere taban yüzeyine yerleştirilen ve taneli malzeme veya
belirli koşullara uygun malzemeden oluşmuş, belirli kalınlığa sahip olan tabaka veya
tabakalara alttemel tabakası denir [6].
Alttemel tabakası taban zeminin taşıma gücünü aşabilecek yüksek gerilmeleri ve
tabanda oluşacak don etkisinin üstyapıya yansımasını önleyecek niteliklere sahip
olması gerekir. Alttemel tabakasının kalınlığı üstyapı projelendirmesi sonunda
belirlenmeli ve şartnameye uygun olarak hazırlanmış olan tesviye yüzeyi üzerine
serilip sıkıştırılmalıdır. Minimum alttemel kalınlığı 20 cm olmalıdır. Alttemel
tabakası ekonomik faktörler göz önünde tutularak bölgede bulunan ve şartname
-
9
kriterlerine uygun yuvarlak malzeme ile teşkil edilmeli, eğer uygun yuvarlak
malzeme yoksa kırma taş kullanılmalıdır [12].
2.3.3 Temel tabakası
Kaplama tabakasını taşımak üzere alttemel veya taban yüzeyi üzerine yerleştirilen ve
taneli malzeme veya belirli koşullara uygun malzemeden oluşmuş, belirli hesap
kalınlığına sahip tabaka veya tabakalara temel tabakası denir [6].
Temel tabakasının ana görevi, üstyapının yük taşıma kabiliyetini arttırmaktır. Temel
tabakası ayrıca, trafik hareketlerinden doğan yüksek kayma gerilmelerine karşı
koyabilecek, drenaja yardımcı olabilecek ve don olaylarına karşı koruma
sağlayabilecek özelliklere sahip olmalıdır [5]. Karayollarında üç farklı temel tipi
uygulanmaktadır;
Granüler temel
Plent-miks temel
Çimento bağlayıcılı granüler temel
2.3.4 Bitümlü karışım tabakaları
Bitümlü karışımlar sıcak ve soğuk olmak üzere iki farklı şekilde imal edilmektedir.
Yaygın olarak kullanılan bitümlü sıcak karışımlar, asfalt ve agreganın ısıtılıp plentte
karışımı ile elde edilerek sıcak olarak sıkıştırılmakta ve esnek üstyapı kaplamalarının
üst tabakalarında kullanılmaktadır. Bitümlü soğuk karışımlar, sıvı asfaltlar (katbek
veya emülsiyon) ile agreganın soğuk olarak yolda veya plentde karıştırılması ile elde
edilmekte ve soğuk olarak sıkıştırılmaktadır [13].
Bitümlü sıcak karışım tabakaları aşınma, binder ve bitümlü temel olmak üzere 3
gruba ayrılır. Sıcak asfalt karışımlar ile yapılan aşınma, binder ve bitümlü temel gibi
kaplama tabakalarının kaliteleri aşağıdaki özelliklere bağlıdır;
Stabilite
Rijitlik
Dayanıklılık
Yorulma mukavemeti
Fleksibilite
-
10
Geçirimsizlik
Kayma direnci
İşlenebilirlik
Bu fiziksel ve mekanik özelliklerin tümünü ideal olarak sağlayabilecek sıcak asfalt
karışımları elde etmek bugün için hemen hemen mümkün değildir. Ancak optimum
karışım tasarımlarının yapılabilmesi için bu özelliklerin çok iyi bilinmesi gerekir
[13].
2.3.4.1 Bitümlü temel tabakası
Bitümlü temel tabakası, belirli granülometri limitleri içindeki kırılmış ve elenmiş
kaba agrega, ince agrega ve mineral fillerin plentte sıcak bitümlü bağlayıcı ile
karıştırılması ile elde edilmektedir. Bitümlü temel tabakası, granüler temel ve alt
temele gelen yükleri büyük ölçüde azaltmaktadır. Bu nedenle orta ve yüksek trafikli
yollarda, kaplama ile granüler temel arasında bir veya birden fazla tabakalar halinde
kullanılmaktadır [13].
2.3.4.2 Binder tabakası
Binder tabakası, aşınma tabakası ile temel tabakası arasına serilen ve esnek üstyapı
tabakasının yapısal bileşenidir. Binder terimi, aşınma tabakasını granüler temel ile
birleştirerek bağlayan tabakayı ifade etmektedir. Binder tabakasının amacı, aşınma
tabakasından iletilen trafik yükünü temel tabakasının taşıma kapasitesini aşmayacak
şekilde iletmek ve tekrarlı yüklerin etkilerine karşı direnç göstererek kalıcı
deformasyonun ve çatlamaların meydana gelmesini engellemektir. Binder tabakası
ayrıca tabakalar arasındaki sıcaklık farklarının oluşturduğu kuvvetlere karşı dayanıklı
olması gerekmektedir. Binder tabakasının serilmesi aşınma tabakasının serilmesi için
uygun yüzey oluşturmakta, ancak trafik yükünün az olduğu bölgelerde binder
tabakası uygulanmayabilmektedir [14], [15].
2.3.4.3 Aşınma tabakası
Aşınma tabakası, üstyapının trafik yüklerine doğrudan maruz kalan en üst
tabakasıdır. Trafik yükleri nedeniyle meydana gelen basınç ve çekme gerilmelerinin
en üst seviyede olması nedeniyle kaplama tabakası, üstyapının diğer tabakalarına
göre daha yüksek elastisite modülüne sahip olmalıdır. Aşınma tabakasının, yeterli
-
11
sürtünme katsayısına sahip olması, taşıtlar için düzgün yüzey sağlaması, gürültünün
kontrolü, tekerlek izi direncine sahip olması ve geçirimsiz bir yüzey oluşturularak
drenaj sağlaması gibi özellikleri nedeniyle diğer tabakalara göre en yüksek kalitedeki
malzemeler ile yapılmaktadır ve diğer tabakalara göre maliyeti fazladır. Bu nedenle
aşınma tabakası altında kalan tabakaların kalitesi, aşınma tabakasında
gereksinimlerin sağlanması için ihtiyaç duyulan tabaka kalınlığını belirlemekte ve
yolun üretim maliyetini etkilemektedir. Ülkemizde bitümlü temel ve binder
tabakaları tek tip uygulamaya sahiptir. Aşınma tabakası ise yoldan beklenen
performans özellikleri, iklim koşulları ve trafik durumu göz önüne alınarak
değişkenlik arz eder. Ülkemiz karayollarında en çok kullanılan aşınma tabakası,
geleneksel asfalt betonu aşıma tabakasıdır. Bunun dışında taş mastik asfalt ve poroz
asfalt da bir aşınma tabakası tipidir [14], [16], [17].
-
12
-
13
3. ESNEK ÜSTYAPI TABAKALARINDA KULLANILAN MALZEMELER
VE ÖZELLİKLERİ
Esnek yol üstyapılarında taşıyıcı kısmın iskeletini sağlamak üzere agregalar, bunların
birbirine bağlantısını sağlamak üzere de hidrokarbonlu bağlayıcılar kullanılmaktadır.
Doğal olarak agregalar ve bağlayıcı malzemeler için kalite kontrol yöntemleri
olacağı gibi, bunların sıcak veya soğuk ortamda karıştırılmasıyla elde edilecek
karışımların da kalite kontrol yöntemleri bulunmaktadır. Günümüzde esnek yol
üstyapılarında, hidrokarbonlu bağlayıcı olarak çoğunlukla bitümler kullanılmaktadır
[18].
3.1 Bitümlü Bağlayıcılar
Yol yapımında kullanılan bitümlü malzeme esas olarak bitümden oluşur. Bir bitümlü
malzemenin yol yapımındaki değeri, içinde bulunan bitümün miktar ve özelliğine
bağlıdır.
Doğal veya pirojen orijinli hidrokarbonların veya bunların her ikisinin bir araya
gelmiş şeklinin, çoğunlukla metal olmayan bileşenleri ile birlikte ve gaz, sıvı yarı
katı veya katı halinde bulunan ve karbon sülfürde tamamen eriyen karışımlarına
bitüm denir.
Hidrokarbonlu bağlayıcılar, katranlar ve asfaltlar olmak üzere iki ana gruba
ayrılmaktadır. Katran ve asfalt fiziksel özellikleri sebebiyle esnek yol kaplamalarının
yapımında büyük ölçüde kullanılmaktadır.
Hidrokarbonlu bağlayıcılar, sıcaklığa bağlı olarak sıvı, yarı katı veya katı halde
bulunurlar. Isıtma veya özel hazırlama yolu ile sıvı hale getirilerek kullanılmaları
mümkün olup sıvı halden tekrar derhal yapışkan hale gelerek kohezyon ve adezyon
gibi 2 önemli özellik gösterirler. Kozhezyon, çatlama ve ayrılma olmaksızın
geçirimsiz ve plastik filmler meydana getirerek şekil değiştirme özelliğidir. Adezyon
ise, mineral agregalara yapışma özelliğidir [6].
-
14
3.2 Agregalar
Agrega, yol esnek kaplamasının stabilitesini önemli ölçüde etkilediği kadar miktar
olarak da büyük bir paya sahiptir. Çünkü bağlayıcısız temel ve alttemel tabakalarının
tamamı, sıcak asfalt karışımların ağırlıkça %90-95’i ve hacimce %80-85’i agrega
tarafından sağlanmaktadır. Hem kaplamanın stabilitesine olan büyük katkısı hem de
çok büyük miktarda gereksinim duyulması nedeniyle, agrega önemli bir kaplama
malzemesidir [13].
Bitümlü kaplamalarda kullanılacak agreganın kökeni ne olursa olsun, her kaplama
tipi için, şartnamelerde verilen fiziksel özellikleri sağlaması gerekir. Ancak istenen
bütün koşulları sağlayan bir agrega, yol yapımında kullanılabilir. Agrealar
boyutlarına göre üç grupta incelenir;
Kaba (iri) agrega 4# (4,76 mm) elek üzerinde kalan
İnce agrega 4# (4,76 mm) – 200# (0,074 mm) arası
Mineral filler 200# (0,074 mm) den geçen
Bu üç grup malzemenin herbiri bitümlü karışımın ayrı ayrı özelliklerini kontrol
etmektedir.
Bitümlü karışımdaki iri agrega yüzdesi %40-50’ye çıkarılırsa, iri agrega mekanik bir
sistem, iskelet oluşturur ve karışımın akmaya direncinde önemli bir artış oluşmaya
başlar. Bu tip bir iskeletin sağlanması için gerekli iri agrega oranı, kullanılacak
agreganın tane şekli ve dokusu ile ilgilidir. Beton asfalt kaplamalarda, %55 oranında
iri agrega içeren karışımların, %25 oranında iri agrega içeren karışımlardan daha az
deformasyona uğradığı görülmüştür.
İnce agrega ise, iri agreganın oluşturduğu iskeletin boşluklarını doldurarak daha
yoğun bir karışımın elde edilmesini sağlamaktadır. Bu arada ince agregaın yüzey
dokusu da önemlidir. Örneğin bir çakıl kumu, kırma malzeme veya cürufa nazaran
daha düşük deformasyon direnci sağlar.
Mneral filler, toplam agreganın çok küçük yüzdesini oluşturmasına karşılık,
karışımın özelliklerinin düzenlenmesinde önemli derecede rol oynar.
Agregaların özelliklerinin yeterli olup olmadığını saptamak için kullanılabilecek en
önemli deneyler,
-
15
Tane boyutu
Aşınmaya direnç
Hava tesirlerine karşı dayanıklılık
Cilalanma direnci
Özgül ağırlık ve su emme
Su tesirine karşı dayanıklılık
şeklinde sıralanabilmektedir.
Belli bir yapı için bunların hepsi aynı derecede önemli olmayabilir. Örneğin, temel
tabakasında kullanılacak agrega için yüksek bir aşınma veya cilalanma direnci
aranmaz [6].
3.2.1 Alttemel tabakasında kullanılan agregalar
Tesviye yüzeyi üzerine serilen ve taban yüzeyi ile temel tabakası arasında yer alan
genellikle belli bir granülometrisi olan ve incesi az, kum, çakıl, yüksek fırın cürufu
gibi taneli granüler malzemeden oluşan tabakadır. Kaplama ve temel tabakasından
gelen trafik yükü etkisini taban zemini üzerine yayılmasında temel tabakasına
yardımcı eleman olarak yer almakta ayrıca su ve don tesirlerine karşı tampon bölge
vazifesi görmektedir [19].
Alttemel malzemesi, Karayolları Teknik Şartnamesinde verilen ve AASHTO T-27,
T-11 veya TS 1900 standartlarında belirtilen yöntemler ile bulunan granülometri,
Çizelge 3.1'de verilen granülometri limitleri dahilinde ve iyi derecelenmiş olacaktır.
Alt temel malzemesi fiziksel özellikleri Çizelge 3.2’de gösterilmiştir [20].
-
16
Çizelge 3.1 : Alttemel tabakasının granülometri limitleri [20].
Elek açıklığı Geçen %
(mm) Tip - A Tip - B
75 100 -
50 - 100
37,5 85-100 80-100
25 - 60-90
19 70-100 -
9,5 45-80 30-70
4,75 30-75 25-60
2 - 15-40
0,425 10-25 10-20
0,075 0-12 0-12
Çizelge 3.2 : Alttemel tabakasının fiziksel özellikleri [20].
Deney
Limit
Değer Deney Standardı
Hava tesirine karşı dayanıklılık (donma) 20 TS - 3655, AASHTO T-104
deneyi ile maksimum kayıp %
Aşınma kaybı (Los Angeles) maksimum
% 50 TS – 3694, AASHTO T-96
Likit Limit maksimum % 25 TS – 3655, AASHTO T-89
Plastite indeksi maksimum % 6 TS – 1900, AASHTO T-90
Kil topakları ve dağılabilen tane oranı
maksimum % 2 ASTM C-142
Organik madde % 1 AASHTO T-194
-
17
Alttemelin sıkıştırma kriterleri Çizelge 3.3‘te gösterilmiştir. Sıkıştırmada, çalışma
ağırlığı en az 11.000 kg, statik çizgisel yükü 30 kg/cm den büyük, iki frekanaslı
vibrasyon düz bandajlı silindirler veya lastik başına düşen yükü, en az 3.500 kg olan
lastik tekerlekli sıkıştırıcılar kullanılacaktır. Kullanılan malzeme ve serilen tabaka
kalınlığına uygun olan sıkıştırma tekniği işin başında bir deneme kesimi yapılarak
belirlenecektir. Deneme kesimi en az üç silindirme kesitinden oluşacak ve 100 m’den
az olmayacaktır.
Sıkıştırma yolun eksenine paralel olarak yapılacak, düşük kotlu kenardan başlayarak
eksene doğru kayacaktır. Yatay kurblarda, kurbun içinden başlayacak ve dışına
doğru devam edecektir. Her geçişte bir önceki kısma, silindir geçişinde %10
bindirme yapılacaktır [20].
Çizelge 3.3 : Alttemel tabakasının sıkıştırma kriterleri [20].
3.2.2 Temel tabakasında kullanılan agregalar
Temel tabakası;
Granüler temel
Plent-miks temel
Çimento bağlayıcılı stabilize temel
olmak üzere üç farklı şekilde inşa edilmektedir.
Temel tabakasının, Karayolları Teknik Şartnamesinde verilen kaba agrega için
fiziksel özellikleri ve ince agrega için fiziksel özellikleri sırasıyla çizelge 3.4’te ve
çizelge 3.5’te gösterilmiştir.
Tip - A Sıkıştırma Maksimum % 95 Modifiye Proktor TS
Optimum Su İçeriği % Wopt ± 2 1900, AASHTO T-180
Tip - B Sıkıştırma Maksimum % 97 Modifiye Proktor TS
Optimum Su İçeriği % (Wopt ± 2) - Wopt 1900, AASHTO T-180
-
18
Çizelge 3.4 : Temel tabakasının kaba agrega fiziksel özellikleri [20].
Deney adı Şartname Limitleri
Deney
Standardı
Hava Tesirine Karşı Dayanıklılık < 20 TS EN 1367-2 (Donma) Deneyinde MgSO4 ile kayıp
%
Aşınma Kaybı (Los Angeles) % < 35 TS EN 1097-2
Kil Topağı ve Dağılabilen Tane oranı
% < 1 ASTM C-142
Organik Madde % Negatif TS EN 1744-1
Su Emme Oranı % < 3,0 TS EN 1097-6
Yassılık indeksi % < 30 BS 812
Çizelge 3.5 : Temel tabakasının ince agrega fiziksel özellikleri [20].
Deney adı Şartname Limitleri
Deney
Standardı
Likit Limit % Normal Performans TS EN 1900-1
Plastisite İndeksi % Normal Performans TS EN 1900-1
Organik Madde % Negatif TS EN 1744-1
Metilen Mavisi < 4,5 TS EN 933-3
Granüler temel, Karayolları Teknik Şartnamesinde verilen granülometri, Çizelge
3.6'da verilen granülometri limitleri dahilinde ve iyi derecelenmiş olacaktır.
-
19
Çizelge 3.6 : Granüler temel tabakasının granülometri limitleri [20].
Granüler temelin sıkıştırma kriterleri Çizelge 3.7‘de gösterilmiştir. Sıkıştırmada,
çalışma ağırlığı en az 11.000 kg, statik çizgisel yükü 30 kg/cm den büyük, iki
frekanaslı vibrasyondüz bandajlı silindirler veya lastik başına düşen yükü, en az
3.500 kg olan lastik tekerlekli sıkıştırıcılar kullanılacaktır. Kullanılan malzeme ve
serilen tabaka kalınlığına uygun olan sıkıştırma tekniği işin başında bir deneme
kesimi yapılarak belirlenecektir. Deneme kesimi en az üç silindirme kesitinden
oluşacak ve 100 m’den az olmayacaktır.
Sıkıştırma yolun eksenine paralel olarak yapılacak, düşük kotlu kenardan başlayarak
eksene doğru kayacaktır. Yatay kurblarda, kurbun içinden başlayacak ve dışına
doğru devam edecektir. Her geçişte bir önceki kısma, silindir geçişinde %10
bindirme yapılacaktır [20].
Çizelge 3.7 : Granüler temel tabakasının sıkıştırma kriterleri [20].
Minimum Sıkıştırma % 95 TS EN 1900-1
Optimum Su İçeriği % (Wopt ± 2) - Wopt Modifiye Proctor,
Titreşimli Tokmak
Elek Açıklığı Geçen %
(mm) Tip-A Tip-B Tip-C
50 100 - -
37,5 80 - 100 100 -
25 60 - 90 70 - 100 100
19 45 - 80 60 - 92 75 - 100
9,5 30 - 70 40 - 75 50 - 85
4,75 25 - 55 30 - 60 35 - 65
2 15 - 40 20 - 45 25 - 50
0,425 8 - 20 10 - 25 12 - 30
0,075 2 - 8 0 - 12 0 - 12
-
20
Plent-miks temel, Karayolları Teknik Şartnamesi'nde verilen granülometri, Çizelge
3.8'de verilen granülometri limitleri dahilinde ve iyi derecelenmiş olacaktır.
Çizelge 3.8 : Plent-miks temel tabakasının granülometri limitleri [20].
Elek Açıklığı Geçen %
(mm) Tip-I Tip-II
37,5 100 -
25 72 - 100 100
19 60 - 92 80 - 100
9,5 40 - 75 50 - 82
4,75 30 - 60 35 - 65
2 20 - 45 23 - 50
0,425 8 - 25 12 - 30
0,075 0 - 10 2 - 12
Plent-miks temelin sıkıştırma kriterleri Çizelge 3.9’da gösterilmiştir. Sıkıştırmada,
çalışma ağırlığı en az 11.000 kg, statik çizgisel yükü 30 kg/cm den büyük, iki
frekanaslı vibrasyondüz bandajlı silindirler veya lastik başına düşen yükü, en az
3.500 kg olan lastik tekerlekli sıkıştırıcılar kullanılacaktır.
Sıkıştırma yolun eksenine paralel olarak yapılacak, düşük kotlu kenardan başlayarak
eksene doğru kayacaktır. Yatay kurblarda, kurbun içinden başlayacak ve dışına
doğru devam edecektir [20].
Çizelge 3.9 : Plent-miks temel tabakasının sıkıştırma kriterleri [20].
Minimum Sıkıştırma % 100 TS EN 1900-1
Optimum Su İçeriği % (Wopt ± 2) - Wopt Modifiye Proctor,
Titreşimli Tokmak
Çimento bağlayıcılı stabilize temel, Karayolları Teknik Şartnamesinde verilen
granülometri, Çizelge 3.10'de verilen granülometri limitleri dahilinde ve iyi
derecelenmiş olacaktır.
-
21
Çizelge 3.10 : Çimento bağlayıcılı stabilize temel tabakasının granülometri limitleri
Elek Açıklığı Geçen %
(mm)
37,5 100
25 72 - 100
19 60 - 92
9,5 40 - 75
4,75 30 - 60
2 20 - 45
0,425 8 - 25
0,075 0 - 10
Çimento bağlayıcılı stabilize temelin sıkıştırma kriterleri Çizelge 3.11’de
gösterilmiştir. Sıkıştırmada, çalışma ağırlığı en az 11.000 kg, statik çizgisel yükü 30
kg/cm den büyük, iki frekanaslı vibrasyonlu düz bandajlı silindirler veya lastik
başına düşen yükü, en az 3.500 kg olan lastik tekerlekli sıkıştırıcılar kullanılacaktır.
Sıkıştırılmış çimento bağlayıcılı granüler temel kalınlığı projede gösterilen kalınlığın
%10’unda farklı olursa gerekli düzenleme aşağıdaki şekilde yapılacaktır.
Ilk olarak söz konusu düzenleme, karışımın hazırlanmasından sonra 2 saat
içerisinde yapılacaksa, malzeme yüzeyi en az 5 cm kabartılacak ve gerekli
azaltma veya gerekli karışımlar eklenerek sıkıştırılacak.
Daha sonrasında, eğer düzenleme 2 saati aşan bir süre sonunda yapılacaksa,
mevcut malzeme tüm tabaka kalınlığı boyunca kaldırılıp, yeni bir karışımla
projede gösterilen kalınlığın %10’unu aşmıyacak şekilde tekrar serilip
sıkıştırılır [20].
Çizelge 3.11 : Çimento bağlayıcılı stabilize temel tabakasının sıkıştırma kriterleri
Minimum Sıkıştırma % 100 TS EN 1900-1
Optimum Su İçeriği % (Wopt ± 2) - Wopt Modifiye Proctor,
Titreşimli Tokmak
3.2.3 Kaplama tabakasında kullanılan agregalar
Binder tabakası için gradasyon limitleri Çizelge 3.12’de gösterilmiştir. Aşınma
tabakası için gradasyon limitleri Çizelge 3.13’de gösterilmiştir.
-
22
Çizelge 3.12 : Binder tabakası için gradasyon limitleri [20].
Elek Açıklığı Geçen %
(mm)
25 100
19 80 - 100
12,5 58 - 80
9,5 48 - 70
4,75 30 - 52
2,000 20 - 40
0,425 8 - 22
0,180 5 - 14
0,075 2 - 7
Çizelge 3.13 : Aşınma tabakası için gradasyon limitleri [20].
Elek Açıklığı Geçen %
(mm) Tip-A Tip-B Tip-C
19 100 - -
12,5 88 - 100 100 100
9,5 72 - 90 80 - 100 90 - 100
6 - - 25 - 33
4,75 42 - 52 55 - 72 23 - 31
2,00 25 - 35 35 - 53 20 - 27
0,425 10 - 20 16 - 28 12 - 18
0,180 7 - 14 8 - 16 -
0,075 3 - 8 4 - 8 7 - 11
Kaplama tabakası için kaba ve ince agreganın fiziksel özellikleri sırasıyla Çizelge
3.14 ve Çizelge 3.15’te gösterilmiştir.
Kaplamanın sıkıştırılması yol serildikten hemen sonra sıkıştırma işlemine
başlanacaktır. Silindiraj başladığında karışımın sıcaklığı 130 ⁰C’nin altında
olmayacak ve karışımın sıcaklığı 80 ⁰C’nin altına düşmeden sıkıştırma işlemi
tamamlanmış olacaktır.
Karıştırma işleminde statik ağırlığı 8 – 12 ton arasında demir bandajlı silindirler ile
lastik basıncı ayarlanabilen kendinden yürür lastik tekerlekli silindirilen
kullanılacaktır.
-
23
Silindiraj sonunda yol yüzeyinde taş kırılmaları, kaymalar, çatlamalar ve yırtılmalar
olmayacaktır [20].
Çizelge 3.14 : Kaplama tabakasında kaba agreganın fiziksel özellikleri [20].
Deney Adı Şartname Limitleri Deney
Standardı Binder Aşınma
Aşınma Kaybı (Los Angeles) % < 30 < 27 TS EN 1097-2
Hava Tesirine Karşı Dayanıklılık < 25 < 20 TS EN 1367-2
(Donma) %
Kırılmışlık, Ağırlıkça % > 95 > 95 TS EN 933-5
Yassılık İndeksi % < 30 < 25 BS 812
Cilalanma Değeri % > 35 > 50 TS EN 1097-8
Su emme Oranı % < 2,5 < 2,0 TS EN 1097-6
Soyulma Mukavemeti % > 60 > 60 TS EN 12697-11
Kil Topağı ve Dağılabilen Tane < 0,3 < 0,3 ASTM C-142
Oranı %
Çizelge 3.15 : Kaplama tabakasında ince agreganın fiziksel özellikleri [20].
Deney Adı Şartname Limitleri Deney
Standardı Binder Aşınma
Plastisite İndeksi % Normal
Performans
Normal
Performans TS EN 1900-1
Organik Madde % Negatif Negatif TS EN 1744-1
Su Emme % < 2,5 < 2,0 TS EN 1097-6
Metilen Mavisi < 3,0 < 3,0 TS EN 933-6
-
24
-
25
4. DEMİR ÇELİK ÜRETİMİ
4.1 Demir Çelik Sektörü
Sanayileşme sürecinde Demir-Çelik sektörünün yadsınamaz bir önemi
bulunmaktadır. Metal eşya sanayii, tarımsal makine sanayii, deniz ve motorlu kara
ulaşım araçları sanayii, inşaat sanayii, elektrikli ve elektriksiz makine sanayii gibi
pek çok sanayi dalı Demir-Çelik sektöründen hammadde temin etmektedir.
Dünya ülkelerinin zaman içerisinde gelişmesi ve teknolojinin ilerlemesi ile Demir-
Çelik kullannımı tüm dünyada artmış, bununla birlikte sektör de gelişmiş ve
büyümüştür. Ekonomik büyümeye bağlı olan sektör, ekonomik büyümenin az olduğu
yıllarda daha az gelişme göstermiş, fakat büyümenin yüksek olduğu yıllarda daha da
büyümüş ve gelişmiştir. Zaman içerisinde teknolojinin sağladığı avantaları da
kullanarak Demir-Çelik sektörü daha verimli ve üretken hale gelmiştir [21].
Dünya ham çelik üretimi sürekli bir artış eğilimi içinde bulunmaktadır. Çizelge
4.1'de 2002-2014 döneminde Dünya'daki ve Türkiye'deki ham çelik üretim miktarları
görülmektedir. Çizelgede görüldüğü üzere, dünyada ham çelik üretimi 2014 yılında,
2010 yılına göre yaklaşık %14,5'lik bir artış göstermiştir. Türkiye'de ise aynı
dönemde %17,2'lük bir artış görülmüştür.
Çizelge 4.2'de ise, 2014 yılına göre, dünya ham çelik üretiminde ilk 10 sırayı alan
ülkeler gösterilmiştir. Ayrıca, bu ülkelerin 2010 ve 2014 yıllarına ait ham çelik
üretimleri ve bu yıllar arasındaki değişim oranları gösterilmiştir.
Türkiye, 2014 yılının ilk on ayında 34 milyon ton ham çelik üretimiyle dünyanın en
büyük ham çelik üreticileri arasında 8'inci sırada yer almıştır. Ayrıca, Türkiye, dünya
ham çelik üretiminin %2,4'lük bölümünü gerçekleştirmekte olup, 2010 - 2014 yılları
arasında ilk 10 ülke içinde en büyük üretim artışını gerçekleştiren 4’üncü ülke
olmuştur [22].
-
26
Çizelge 4.1 : Yıllık ham çelik üretim miktarı [22].
Yıl Dünya Üretim
(Milyon Ton)
Türkiye Üretim
(Milyon Ton)
2002 904 16
2003 970 18
2004 1071 20
2005 1144 21
2006 1247 23
2007 1347 26
2008 1329 27
2009 1232 25
2010 1428 29
2011 1490 34
2012 1510 36
2013 1649 35
2014 1636 34
Çizelge 4.2 : Ham çelik üretici ülkeler ve üretim miktarları [22].
Sıra Ülkeler
Üretim (Milyon
Ton) Değişim %
2010 2014
1 Çin Halk Cumhuriyeti 637,4 822,7 29,07
2 Japonya 109,6 110,7 1,01
3 A.B.D. 80,5 88,3 9,69
4 Hindistan 68,3 83,2 21,81
5 Rusya 66,9 70,6 5,53
6 G.Kore 58,9 71,1 20,71
7 Almanya 43,8 42,9 -2,05
8 Türkiye 29,1 34 17,18
9 Brezilya 32,9 33,9 3,04
10 Ukrayna 33,4 27,2 -18,56
4.2 Demir Çelik Üretimi
İnsanoğlu demir ve çelik elde etmek için günümüze gelinceye dek pek çok yöntem
geliştirmiştir. Kullanılan ilk yöntemde, odun kömürünün yakılması ile oluşan
redükleyici karbonmonoksit gazı aşağıdaki reaksiyonda görüldüğü gibi, demir
cevheri ile tepkimeye girerek sonuçta demir elde edilmiştir. Bu reaksiyon:
Fe2O3+3CO→2Fe+3CO2
denklemi ile gösterilebilir.
-
27
Günümüzde demir-çelik üretimi için kullanılan birçok sistem bulunmakla birlikte en
yaygın iki sistemden biri demir cevherinden ham demir ve ham demirden çelik
üretimi yöntemi, bir diğeri ise, çelik hurdasından çelik üretimi yöntemidir. Entegre
tesislerde demir-çelik üretim süreci, demir cevherinin kırma, eleme işlemleri
sonucunda hazırlanması veya parça cevherin doğrudan doğruya yüksek fırın şarjı ile
başlamaktadır. Yüksek fırında kok kömürünün yardımıyla demir oksit haline gelen
cevherin oksijeni alınarak indirgenmekte ve sıvı ham demir elde edilmektedir. Bunun
için farklı çelik üretim metotları bulunmaktadır. Bessemer – Thomas çelik üretim
metodu ve Siemens – Martin çelik üretim metodunun yanı sıra en çok kullanılanları;
Yüksek fırın ile demir – Bazik oksijen fırını ile cevher bazlı çelik üretimi
(BOF)
Elektrik ark fırını ile hurda bazlı çelik üretimi (EAF) [22]
Şekil 4.1 : Bir entegre çelik tesisinde üretim akışı [23].
-
28
4.2.1 Yüksek fırında üretim
Demir içerikli hammadelerin kok ve kireç taşı ile bir arada ergitilmesinde kullanılan
ve kapasitelerine göre yükseklikleri 30 ile 90 m arasında değişebilen, içerisinde
reaksiyonlar sonucu oluşan C ve CO’ in cevherin redüklediği (indirgenme
reaksiyonuna uğradığı), oluşan ısı ile demirin eritildiği fırınlara yüksek fırın denir.
Dünya çelik üretiminin yaklaşık %60’ı yüksek fırınlar ve çelikhane ile, %40’ı
hurdaların ergitilmesiyle yapılır. Bu hurdaların kaynakları da yüksek fırın olduğu için
dünya çelik üretiminin %99’unda yüksek fırınların varlığı söz konusudur [24].
Yüksek fırına üst bölümden metalurjik kok, dolomit, limonit, hematit, manyetit, kireç
taşı, vüslit, siderit ilave edilir. Hava, körük vasıtasıyla 1000 – 1100 oC’ye ısıtılarak
tüyerlerden fırın içine püskürtülür ve bu hava kok ile reaksiyona girerek koku yakar.
Kok içindeki karbonların (C) yanması ile karbonmonoksit (CO) oluşur. Oluşan CO
demir cevherinin indirgenmesini sağlar. Yüksek fırından alınan ham demir, çelik
üretimi için çelikhaneye gönderilir. Yan ürünler cüruf ve fırın gazıdır.
Fırın çalışırken şarj malzemeleri fırına, fırın içinde bellirli bir yüksekliği muhafaza
edilecek şekilde verilir. Fırın ergitme bölgesinde katı şarj malzemeleri ergiyip sıvı
haldeki pik demir ve cüruf meydana gelirken bir yandan da şarj işlemi sürekli devam
eder [24].
Şekil 4.2 : Yüksek fırın [23]
-
29
4.2.2 Bazik oksijen fırınında üretim
Bazik oksijen fırını, Bessemer konvertörünün modernleştirilmiş halidir. Ham demire
oksijen üflenerek empüritelerin giderildiği fırınlardır. Adını üflenen oksijenden ve
çeperlerindeki bazik refrakterlerden alır.
Yüksek fırından alınan sıvı ham demirin bileşiminde %93.5-95 Demir (Fe), %0.30-
0.90 Silisyum (Si), %0.025-0.050 Sülfür (Kükürt,S), %0.55-0.75 Mangan (Mn),
%0.03-0.09 Fosfor (P), %0.02-0.06 Titanyum (Ti) ve %4.1-4.4 Karbon (C)
bulunmaktadır. Bu ise malzemenin gerek mekanik özelliklerinin iyileştirilmesi, gerek
istenilen kaliteye getirilmesi, gerekse kolay işlenebilmesi açısından istenilmeyen bir
durumdur. Sıvı ham demiri mühendislik malzemesi olarak kullanabilmek için
yabancı elementlerden ve özellikle karbondan belirli seviyelere kadar arındırmak
gerekir. Bu arındırma işlemi günümüzde bazik oksijen fırınlarında yapılmaktadır
[25].
Şekil 4.3 : Bazik oksijen fırını [25]
Yüksek fırından alınan sıvı ham demir BOF’a konulur. Genellikle Bakır (Cu) bir
borudan içeri, sıvı ham demirin yüzeyine saf Oksijen gönderilir. Dikkat edilmesi
gereken konu, buradaki oksijenin saflığıdır. Oksijen ne kadar saf olursa işlem o kadar
başarılı gerçekleşmektedir.
-
30
Şekil 4.4 : Yüksek fırından gelen pik demirin BOF'na dökülmesi [25]
Karbon (C) oranı %2.1’den az olan malzemeler çelik olarak nitelendirilmektedir.
Bunu sağlamak için fırına üflenen Oksijen ile bir takım reaksiyonlar gerçekleşir.
Yüksek sıcaklık sebebiyle, Demir içinde oldukça aktif hale gelen Karbon, Oksijen ile
temasa geçtiği anda reaksiyon verir.
2C + O2 → 2CO
Daha sonra oluşan Karbonmonoksit (CO) tekrar Oksijen ile reaksiyon verir ve
karbondioksit oluşturur.
2CO + O2 → 2CO2
Oluşan bu Karbondioksit gazı ortamdan uzaklaşır. Bu reaksiyonlar Karbon oranı
istenilen seviyeye gelinceye kadar devam eder. Bu sırada Sülfür de Oksijen ile
tepkime vererek yanar ve Kükürtdioksit oluşturur.
S + O2 → SO2
Ametal oksitler genelde asidik oksitlerdir. Bu asidik oksitler bazik olan fırın
çeperiyle reaksiyon verir ve çeperlerde aşınma olabilir. Bu bakımdan işlemin kontrol
altında tutulması gerekmektedir.
-
31
Ham demirin içindeki Demir de Oksijen ile reaksiyon verecek ve az da olsa Demir
kaybı olacaktır.
2Fe + O2 → 2FeO
Bu işlemlerde sıvı ham demir içerisinde bulunan diğer metaller veya empüriteler de
Oksijen ile reaksiyon vermeye devam ederler.
Si + O2 → SiO2
4P + 5O2 → 2P2O5
2Mn + O2 → 2MnO
Fırına şarj yapılırken fırına bir miktar hurda da ilave edilebilir. Bunun yanı sıra fırına
verilen Oksijen, Kükürtü tamamen gidermekte veya istenilen seviyeye getirmekte
yetersiz kaldığından fırına bir miktar flux (akı) da ilave edilir. Bu yardımcı
maddelerin en önemlisi Kireç Taşı (CaCO2)’dır. Kireç Taşı önce parçalanarak:
CaCO2 → CaO + CO reaksiyonunu verir. Ayrılan CO, O2 ile yanarak tekrar CO2
oluşturur.
CaO ise yapıda kalan Kükürt (S) ile tepkimeye girer ve sıvı ham demirden daha fazla
miktarda kükürt uzaklaştırılmış olur.
BOF’larda bu işlemler bileşim istenilen düzeye getirilene kadar devam eder ve
içerideki malzemeye sürekli bileşim kontrolleri yapılır. BOF’larda sıvı ham demiri
çelikleştirme işlemi ortalama 18 dakika sürer ve 40 dakikada bir döküm yapılabilir.
Elde edilen sıvı çelik üzerinde kalan oksitli ve sülfürlü yapılar fırının yan tarafındaki
deliklerden alınarak ayrılır ve sıvı çelik döküm işlemine hazır hale getirilir [25].
4.2.3 Elektrik ark fırınında üretim
Yüksek fırınlardan alınan demire ham demir, bu demirin katılaşmış haline ise pik
demir denir. Genel anlamda çelik olarak anılan malzemenin ana bileşeni demir
metalidir. Yüksek fırınlardan alıan bu metal ile hurdaların ergitilmesinin ve istenilen
bileşim aralığı için arıtmanın yapıldığı fırınlardan biri de elektrik ark fırınlarıdır.
Elektrik ark fırını, genellikle iki grafit elektrot arasında düşük gerilim ve yüksek
akım uygulanarak açığa çıkan ısı ile metalin ergitildiği fırınlardır. Bu cihazlarda
sıcaklık 3000 oC’ye kadar çıkabilmekte ve kapasiteleri de 150 kg ile 200 ton
arasında değişmektedir.
-
32
Bu fırınlar endüstride kütle halinde üretilen, yüksek kaliteli ve alaşımlı çeliklerin
üretiminde kullanılırlar. Ark voltajının ani düşüşü söz konusu olduğundan yüksek ısı
için yüks