dr. ahmet saltikahmetsaltik.net/arsiv/2012/12/necip_hablemitoglu_anmasi_18.12.11...hedef olmuştur...

18.12.2011 www.ahmetsaltik.net 1

Dr. Ahmet SALTIK

Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi ADD Bilim Danışma Kurulu Yazmanı

18 Aralık 2011, Çayyolu ADD, Ankara

18 Ara l ık 2002. . 18 Ara l ık 2011

Daha dün g ib i . .

Dr. Necip HABLEMİTOĞLU’nu anlayarak anmak..


“ Düşman yalnızca

dışarıda değildir.

İçte de bu ulusun

yaşamı ile oynamak

isteyen düşmanlar var.

Dış düşmana karşı

aldığımız önlemleri,

gösterdiğimiz birliği,

iç düşmana karşı da

daha sertlikle

daha uyanıklıkla

göstermeliyiz .”

Gazi Mustafa Kemal

A T A T Ü R K


Hablemitoğlu bize ne söylüyordu?

“ Atatürk ilke ve devrimleri

ile Cumhuriyet’in

tüm değerlerine karşı olan,

ulus-devletin parçalanmasını

isteyen tüm rejim karşıtlarına

lojistik destek vererek

bu ülkeyi alttan oyan

-deyim uygunsa- bir avuç

Alman istihbaratçısıdır.”


“.. İşlerini ve işyerlerini kaybedenler,

üniversite kapılarında bekleyenler,

sefalet sınırının altında yaşayanlar,

ülke güvenliğini sağlamaya çalışırken baba ocağına

tabut içinde dönenler, Mumcular, Üçoklar, Aksoylar,

Kışlalılar ve olup-biteni izleyen milyonlarca örgütsüz,

dağınık Türk yurtseveri!.. Karşı tarafta ise, ülkeyi

etnik ve mezhepsel esasa dayalı olarak bölmeye,

yer altı-yerüstü ekonomik kaynaklarını pazarlamaya,

din devleti kurmaya ve halkın dinsel inançlarını

sömürmeye, hatta Cumhuriyet'in başına numara

koymaya kararlı, zengin, güçlü, dış destekli,

ö r g ü t l ü v a t a n h a i n l e r i ve işbirlikçileri ile peşlerinden sürükledikleri

ulusal bilinçten yoksun diğer bir kesim! ”

Hablemitoğlu bize ne söylüyordu?


“ Benim ölümlü bedenim elbet bir gün toprak olacak, fakat Türkiye Cumhuriyeti sonsuza dek yaşayacaktır.. ”

G a z i M u s t a f a K e m a l ATAT Ü R K


Geçmişten geleceğe ışık tutuyor..

• Hablemitoğlu'nun Köstebek'in önsözündeki dizeleri :

• Yıl 1925. Büyük Atatürk genç Cumhuriyetin yurttaşlarına ve dış ülkelere şu tarihi mesajı veriyordu:

• «Türkiye Cumhuriyeti şeyhler, dervişler, müritler ve meczuplar memleketi olamaz..»

• Yıl 2002. Türkiye Cumhuriyeti, şeyhler, dervişler, müritler ve meczuplar memleketi olma yolunda, devrimlerden dönüş sürecinin sancılarını yaşıyor. Geçtiğimiz yüzyılın başında İngiliz işbirlikçisi Derviş Vahdeti, Sait Molla, Dürrizade Abdullah, İskilipli Atıf gibi mürtecilerin tasfiyesi üzerine Cumhuriyet kurulmuştu.


Geçmişten geleceğe ışık tutuyor..

• Bugün, küreselleştiği iddia olunan dünyada, gerçek anlamda küreselleşen Türkiye vatandaşı mürteciler, İngiltere'nin yanı sıra ABD, Almanya, Libya Suudi Arabistan gibi ülkelerden yönetilmeye, yönlendirilmeye devam ediyorlar. Yalnız bir farkla ki; ABD'den gelen kimi müritler, Türkiye'de milletvekili seçilip" türban krizi" yarattıktan sonra tekrar anavatanlarına geri dönerken, kimi dervişler de milletvekili olmadıkları halde dışarıdan bakan olarak girebiliyor, yabancı taleplerin takipçiliğini yapabiliyor. Ve bu araştırma konusu olan yasadışı Hoca Efendi sanını (!) kullanmayı yeğleyen kimi şeyhler de, sanki gizli bir mübadele protokolü varmış gibi, kendi ülkesinden yeni vatan ABD'ne rahatlıkla hicret edebiliyor..."


18.12.2011 10 www.ahmetsaltik.net

Niye hedef seçi ldi ?

• İçerden ve dışardan küresel işbirliği ittifakının ulusal güçleri bunalttığı bir dönemde hedef olmuştur Necip Hablemitoğlu.

• AB kapısında tek taraflı bağlandığımız, içeri alınmayarak sürekli oyalandığımız, Kıbrıs, Ege, Ermeni Soykırım savlarıyla

• Doğu Anadolu'dan toprak istemleri, başta Güneydoğu bölgesi olmak üzere Türk Ulusunu etnik kökenlere göre bölme ve parçalama girişimleri.. (Dr. A. Rıza ÜÇER, 18.12.11)


Niye hedef seçi ldi ? • ..Fener Rum Patrikhanesi’nin evrensel nitelik

kazanması, yani Vatikan örneği bir devlet olması

gibi ulusal çıkarlarımızı yakından ilgilendiren

konularda art arda ödün vermeye zorlandığımız

bir süreçtir bu.

• Necip Hablemitoğlu'na yöneltilen bu saldırının

asıl amacı, ulusal güçlerin moral ve direniş

gücünü kırmak, teslimiyete zorlamaktır. (Dr. A. Rıza ÜÇER, 18.12.11)


Niçin öldürüyorlar ?? (1)

• Toplumu ürkütmek, sindirmek, baskı altına almak

için.. Zihinleri terörize ederek teslim almak.

Hele bu cinayetlerin işleyenleri de yakalanmazsa,

toplumsal yas süreci uzuyor, “süregen yas

sendromu” kalıcılaşıyor. Toplum üzgün, küskün

ve özgüveni kırılmış oluyor. Geleceğe güvenle

bakamıyor. İlkel kendini koruma güdüsü

(Devlet koruyamayınca!) öne çıkıyor,

bencilleşiyor, kollektif ruhtan kopuyor..



• Toplum kederde-kıvançta birlik sağlayamayınca,

Devlet en temel görevi olan ulusun

can güvenliğini sağlayamayınca ülkesine bağlılığı

zedeleniyor.. Bu cinayetler çözülemeyince

ve engellenemeyince, adalet duygusu

doyurulamayan toplumda dağılma

(dez-organizasyon) başlıyor. Kişiler, paranoyak

(paranoid) duygular içinde panik bozukluğa dek

varan davranış bozuklukları gösterebiliyorlar.



• Yas dönemlerini olağan biçimde kapatamıyorlar..

Bilinçaltında bir tür “ruhsal apseler” oluşuyor.

• Giderek toplum, öğrenilmiş çaresizlik (pes)

sendromuna kapılıyor ve teslim oluyor..

• İşte istenen bu..

• Umudunu çalarak kitleleri teslim almak.

• Kimi sosyal psikoloji yöntemleri,

iğrenç biçimde bu psikolojik savaşta kullanılıyor.



• Toplum bir tür sosyal şizofrenik tablo sergiliyor. Örnekleri tarihte pek bol :

• Hitler’in, Mussolini’nin, Salazar’ın, Franco’nun.. peşine takılan illüzyona kapılmış kitleler, adeta “sürü psikolojisi” sergiliyorlar.

• Maalesef, psiko-patolojilerin özneleri her zaman tekil kişiler olmuyor. Kollektif özneler de (toplum kümeleri, giderek toplumlar!) bu kurgulanmış ruhsal bozuklukların çoğul özneleri olabiliyorlar..



• Toplumu bu yıkımdan korumak için Hukuk Devleti, güvenlik önlemleriyle birlikte bütüncül politikalarla tüm yurttaşlarının can güvenliğini sağlamak zorundadır.

• Önlenemeyen suçlarda işleyenler yakalanmalı ve toplumun adalet beklentisi karşılanmalıdır.

• Toplumun ruh sağlığını yitirmesi engellenmelidir.

• Aileden başlayarak yaşam boyu demokrasi eğitimi yaşamsal önemdedir



«Sizler, yani yeni

Türkiye’nin genç evlatları; yorulsanız bile

beni takip edeceksiniz!»

Gazi Mustafa Kemal

ATAT Ü R K

Hablemitoğlu ile söyleşimiz; Kasım 2002


Dr. N. Hablemitoğlu, Kasım 2002 sonunda Ankara’da, bize 7 konu aktardı; paylaşıyoruz :

1. Aracının plakasına her ay 2000-2500 TL para cezası kesiliyordu!?

2. Maddi-manevi tazminat tutarını ödeyemiyordu.

3. «Kadın-kız iftirası»ndan çok korkuyor ve her ders başında ailesine,

2 kızına, eşine «aşkını» vurgulama zorunluluğu duyuyordu.

4. Çalıştığı Enstitüde bir odası yoktu ve çay ocağında

bir sandalyede oturuyordu.

5. Öldürüleceğin i b i l iyordu ;

korkmuyordu ama bu yüzden aceles i vardı . 6. KÖSTEBEK kitabını basacak yayınevi bulamıyordu.

7. Temel sorun, Türkiye’deki Alman İstihbaratı (BND)

ve uzantısı vakıflardı..

Hablemitoğlu’nun kalıtı ve vasiyeti-1

“Türkiye Cumhuriyeti, tarihinin

en karanlık, en hazin dönemini

yaşıyor. Bir tarafta, Türkiye

Cumhuriyeti'ni koşulsuz savunan,

Atatürk ilke ve devrimlerinin sahibi

ve takipçisi, aydınlanmacı,

tam bağımsızlıkçı, sömürünün her

türüne karşı, evrensel barıştan yana,

yurtsever, ilerici, ulusalcı kesim var.

Ancak, ne bir siyasal partiye,

ne basın ve yayın kuruluşlarına,

ne de kendilerini destekleyecek

ulusal sermaye gücüne sahipler.

Ü l k e n i n e l d e n g i d i ş i n i

s e s s i z ç ı ğ l ı k l a r l a i z l i y o r l a r.”


B n . H a b l e m i t o ğ l u ,

« B u 4 k i ş i l i k b i r c e n a z e t ö r e n i . »

d i y e r e k ç o k e t k i l i b i ç i m d e y a l n ı z b ı r a k ı l d ı k l a r ı n ı

a d e t a h a y k ı r d ı . .

Hablemitoğlu’nun kalıtı ve vasiyeti-2

“.. İşlerini ve işyerlerini

kaybedenler,

üniversite kapılarında bekleyenler,

sefalet sınırının altında yaşayanlar,

ülke güvenliğini sağlamaya

çalışırken baba ocağına tabut

içinde dönenler, Mumcular,

Üçoklar, Aksoylar, Kışlalılar ve

olup-biteni izleyen milyonlarca

örgütsüz, dağınık Türk yurtseveri!..


Bn. Hablemitoğlu,

« B u 4 k i ş i l i k b i r c e n a z e t ö r e n i . »

diyerek çok etkili biçimde yalnız bırakıldıklarını

adeta haykırdı..

Hablemitoğlu’nun ciddi uyarısı..

..Karşı tarafta ise, ülkeyi etnik ve mezhepsel esasa

dayalı olarak bölmeye, yer altı-yerüstü

ekonomik kaynaklarını pazarlamaya,

din devleti kurmaya ve halkın dinsel inançlarını

sömürmeye, hatta Cumhuriyet'in başına

numara koymaya kararlı, zengin, güçlü,

dış destekli, örgütlü vatan hainleri

ve işbirlikçileri ile peşlerinden sürükledikleri

ulusal bilinçten yoksun diğer bir kesim! ”


“Yurtta barış, dünyada barış!” Mustafa Kemal ATATÜRK 18.12.2011 www.ahmetsaltik.net 23

AYDINLANMA KAZANACAK..

• Mazlum Anadolu halkımızın emperyalizm ve şeriat karanlığına karşı verdiği onurlu savaşım er ya da geç, giderek aydınlığa ulaşacaktır; bu bilimsel olgudur.

• Kadim Anadolu halkı ahde vefayı iyi bilir; Kubilay, Muammer Aksoy , Uğur Mumcu, Bahriye Üçok, Ahmet Taner Kışlalı, Turan Dursun, Necip Hablemitoğlu'nu ve "Kemal'in öğretmeni" devrim şehitlerini yüreğinde-bilincinde yaşatıyor.

• Bu Aydınlanma savaşımı can pahasına sürdürülecek..

• Cumhuriyetimizin temel değerlerine ve ulusal bütünlüğümüze, artan bir kararlılıkla sahip çıkacağız.


… Beni ölüme göndermiş olan sizleri, ben ölür ölmez, Tanrı inandırsın ki, bana verdiğinizden çok daha sert olan

bir ceza bekliyor. Bundan sonra yaşamınızı yönlendirişinizin hesabını vermekten kurtulacağını sandığınız için böyle davrandınız; ama umduğunuzdan bambaşka şeyler gelecek başınıza diyorum size;

sizden hesap soracak olan ve şimdiye kadar öne çıkmalarına engel olduğum için hiçbir şey, fark etmediğiniz çok kimse gelecek.

SOKRATES (M.Ö. 399)


Ne yap( ı l )malı? ( 1 )

•AKP iktidarı, ABD ve AB'ye kesinkes bağımlıdır. Ulusal çıkarlardan ödün verilmesini kaçınılmaz kılan bu körü körüne bağımlılığın kırılması, her koşulda AKP ikt idar ın ın değişt i r i lmes in i gerekt i r i r .

• Bu ivedi olgu, Türkiye'nin hem ulusal bütünlüğünün, hem de laik ve demokratik Cumhuriyet düzeninin sonsuza dek korunmasının ertelenemez asal koşuludur. Hablemitoğlu cinayeti vahşi idi, taktik ve stratejik açıdan acıması idi. Günümüzde, Devr-i postmodernitede her şey değişmiştir. İslam coğrafyasının tek laik Cumhuriyeti Türkiye’miz, 2 Dünya arasında sıkıştırılmış ve kuşatılmıştır.



• Türkiye'nin Atatürkçü çağdaşlığını ne İslam dünyası içine sindiriyor, ne de ABD-AB, tek laik Müslüman ülkemize uygarlığın gereklerine uygun bir tutum benimsiyor.

• Bu durumda, kendimizden başka dayanabileceğimiz

bir güç olarak AVRASYA Seçeneği önümüzde duruyor.

• Eğer Atatürk'ün Aydınlanma Devrimi’ni yaşatamazsak, tarih karşısında Hablemitoğlu’nun şehit oluşlarına yaraşır olmadığımız sonucuna varılacaktır.

• Psikolojik savaşta yenilme lüksümüz asla yoktur!

•Derlenip toparlanarak bu zalim çemberi kırmalıyız.



• Ülkenin ve ulusun yazgısı rastlantılara bırakılamaz.

• BATI’nın geleneksel düşmanca tutumu 20. yy’da da özünde değişmemiştir.

• Yüce ATATÜRK’ün Söylev’de Sevr için söylediği “Yüzyıllardır hazırlanan suikast planı” hâlâ yürürlüktedir!

• Maalesef emperyalizm ve sömürgecilik Batı’nın onmaz kalıtsal hastalığıdır :

• Divida et impera! (Böl ve yönet!)



• Avrupalılarca kurulmaya çalışılan

Avrupa Birleşik Devletleri (AET, AT, AB.. süreci),

dünyaya kan kusturan ABD, epey bir zamandır yapılan

Afrika Birliği kurma toplantıları, yeni bir güç ve denge

ögesi olması için kurulması koşul olan ve geç kalınmaması

gereken bir Birlik, Avrasya Birliği’dir. BM,

Batı’ya oyuncak yapılmıştır! NAFTA vb. tipik örneklerdir..

• ABD-AB emperyalizmine karşı BRIC-S örgütlenmesi

(Brezilya, Rusya, Hindistan, Çin ve Güney Afrika)

çok özel ve etkili bir örnektir.



• Dünya tarihinin yeni bir kırılma sürecine girdiği 3. Binyıl başında, küresel emperyalizmin azgın saldırısını kırmak için, Avrasya ülkeleri birlik oluşturarak, aralarında dostluklar kurarak Emperyalizme karşı “d i r e n i ş i k ü r e s e l l e ş t i r m e” leri tarihsel bir zorunluluktur. Türkiye daha fazla gecikmeden, bu süreçte etkin rol üstlenmelidir.

• A T A T Ü R K : “.. Batı'ya yaklaştığımızı sandığımız takdirde, a s ı l m a y a m ı z o l a n D o ğ u ' m a n e v i y a t ı ‘ ndan tümüyle soyutlanıyoruz. Hiç kuşkusuzdur ki bu büyük memleketi, bu milleti, çöküntü ve yok olma çıkmazına itmekten başka, bir sonuç beklenemez (bundan)." (6.3.1922)



• Cumhuriyet kazanımlarına sahip çıkmak tarihsel görevimizdir. İrtica daima aydınlık geleceğimizin en büyük düşmanı olmuştur. Özellikle son yıllarda irticai etkinliklerde gözlenen hızlı artış, genç beyinlerin artan oranda karanlık çevrelerce tutsak alınmasına neden olmaktadır.

• Gençlerimizin bu güçlerce ele geçirilmesinin ülkemizin geleceğini de kararttığını unutmamalıyız.

• Gün, Kemalizm’i tüm çağcıl ve halktan yana ilkeleriyle gür sesle dile getirme ve Cumhuriyet değerlerine sıkı sıkıya sarılma günüdür.



İnsanlık aklı ve onuru, inanıyoruz ki; bu acı deneyimleri tarihin derinliklerine

gömecek. Utancı olarak kaydedecek.

Bunun için y e p y e n i b i r k ü r e s e l a h l a k a gerek var.

Tüm insanlık ailesi, barış ve kardeşlik içinde güzel günler görecek..


Cumhuriyet korunacak!

• Necip Hablemitoğlu’nun kişiliğinde, tüm devrim şehitlerimizi derin saygı ve özlemle anıyoruz.

• Türkiye Cumhuriyeti, tüm yurttaşlarının gönenci, mutluluğu ve onuru için çağdaş uygarlığın da ötesine geçme çabasını azim ve kararlılıkla sürdürecektir.

• Ulusumuz, kadim bilgeliği ile ozan Hasan Hüseyin’in dileği üzere acıyı bal eylemeyi bilecektir..

• Halkımız iç-dış gerici çevrelerin hain oyunlarına gelmeyecektir; sağlığını ve diriliğini koruyarak, emperyalizme yenilmeyecek,

• Ulus, Bağımsız Cumhuriyeti’ni koruyacaktır.


“ B e n i m ö l ü m l ü b e d e n i m e l b e t b i r g ü n t o p r a k o l a c a k t ı r.

F a k a t T ü r k i y e C u m h u r i y e t i s o n s u z a d e k y a ş a y a c a k t ı r .. “

Gazi Mustafa Kemal ATATÜRK 18.12.2011 www.ahmetsaltik.net 35

36

“CUMHURİYET,

BİLHASSA KİMSESİZLERİN KİMSESİDİR..”

18.12.2011 www.ahmetsaltik.net

Ve “İnsan”a saygı ile, hayranlıkla..

www.reuters.com/news/pictures/slideshow?, 31.05.08


Hekimler, ATA’nın emanetini korumalı!

http://www.reuters.com/news/pictures/slideshow

O, bir fırtına kuşuydu..

• O, bir fırtına kuşuydu, en ağır rüzgarda bile, rüzgara karşı uçtu...«

• VE O DEDİ Kİ : Almanlardan Fethullahçılara, Türkiye Cumhuriyeti'nin üniter ve laik yapısına göz diken tüm unsurlara karşı bunca zahmete ve mihnete değer mi, diyorsanız, Atatürk'ün manevi mirasçısı olarak evet değer, diyorum. Çünkü Türküm ve başka Türkiye yok!..


Dr. Ahmet SALTIK Ankara Üniv. Tıp Fak.

ADD Bilim-Danışma Kurulu

www.ahmetsaltik.net

www.facebook.com/profsaltik

[email protected]

Türkiye Küreselleşmeye teslim edilmemeli, ATA’nın “kutsal emaneti” kesinkes korunmalı!


http://www.ahmetsaltik.net/

mailto:[email protected]

dr. ahmet saltikahmetsaltik.net/arsiv/2012/12/necip_hablemitoglu_anmasi_18.12.11...hedef olmuştur...

Documents