Transcript
Page 1: TARİH FIKRALARI - NECATİ KOTAN

Türk Edebiyatı Dizisi 26

26

No. 12366

RF.,

OVl

!

U

ts

E\)

qvlı

Etr

F\

TOPTAN SATIŞistanbul Devlet Kitapları Müdürlüğü

Ankara, izmir,Adana, Samsun, Erzuium,Trabzon ve Van Bölge Şeflikleri

PERAKENDE SATIŞMilli Eğitim Yayınevleri

ve Bakanlık Yayınları Sailcrsr kitapçılar

VO 8 KDY DAHIL FiYATI 1.5OO.OOO. LiRA( 1.388.889 + I 11.1 11 Lira )

Page 2: TARİH FIKRALARI - NECATİ KOTAN

MİUl EGiTiM BAKANuGI YAYINIARI : 758BiLİM ve KIJLTüR ESERLERİ DiZSi : :g

Kitabın adlTARİH FIKRALARI

Yayın Kodu01.06.Y.oo02.249

ISBN 975.11.0719.9Baslo yılı

2001Baskr adedi

5.000Dizgi, baskı, cilt

ABC MATBAASI

Yayımlaı Dairesi Başkanlığı, nrn06.10.2000 taıih ve 7088 sayılı yazrlarr ile

dördüncü defa 5.000 adet basılmıştu.

Türk :1O4

Türk Edebiyatı Dizisi

TARİH FIKRALARINecati KOTAN

Page 3: TARİH FIKRALARI - NECATİ KOTAN

IçINDEKıLER

öNsözzAeur ın itıooı raınıııfun Sqmehrl9

Yunan Terihinden Seçııeler/IlHun Tarihinden Seçmeler/l8Roma Tarihinden Segieler/I7

Kaİtgca Tarihinılen Seçmeler/2dMakedonya Tarihinden Seçmeler/27Mıaı ve Çin Tarihinden Seçııeler/99

İııa Taıihinden Seçmeler/85IIz' Mıüanmedİı Hayatındın Seçmelor/99

HulAfi Raşid'in Tarüinden Scçmeler/4llEmevi Tarihinden Seemsler/47Abbasi Taıihinden Seçgİıeler/62

Biuans - Peçenek - Rus ve Mıiğol Tarihinden Seçoeler/70ILaısız ve lweç Tarihinden Seçmeler/7d

Selçııtlu Tarihinden Seçmeler/79osmanlı Tarihinden Seçmeler/&l

Page 4: TARİH FIKRALARI - NECATİ KOTAN

ONSOZ

Ögretmenlik mesleğindı bir hayli yol oldık. Şunn kanontgetirdim ki okumnk, öğrenmek ue bunları ıınkletrnek gerçektengüzel şey. Ancak insanoğlu hpr zoman ci,d'dt konularln uğraşa-mnz. Bazan bir hikdye, bir fikra ue bir anektod inson lınfuasındnınun yıIlar yer eder. HeIe bunu Tarih dırslerind'e uygulayan biröğretmen, emin olun başorıIı olacaktır. Tarih öğretmeni oldu'ğumdnn berİ sınıflarda "Tariht Fıkralat'' anlatmnyı adet edinıni-

şimdir. Bunun faydnsını dn görmımiş dığiliındir. Nilnyet yayınlınyatımın onuıııu yılında pek çok "Tariht Fıkraları'' dzrleyiptoporlayabildim. Neticede gördüğünüz bu kinpçık meydnna geldi.Hemen şunu ildve edıliın ki, bu konuda ilk çğır o4an ben

dcğilimdir. Tarih Fıkraları a'd,ını taşıyan bu kinpçığıma, piyasa'do mcucut bulunanlardan farklıdır' Tarihe meraklı her entellektü'el kişinin kitabımızdan zeuk olocğı gibi, billnssa orta d'ereceli

okullardn Tarih dersi okutan öğretınenlere, bir h,aynak kinpolııok niteliktedir.

Fıkmlarıınız sa,dıce Türkiye Tarihine münlıasır dığildir.Gerul olarak tarihin lı.er bölürnünden az da olsa, bir şeyleraktarabildik. Bunu yoporken hım ifad'eye ue lıı'nı de kronolojiksıraya. dn aaami d,ikkat ettik. Hi1 bir ilınt iddif,dn bulunmuşdağiıiz. Hata ve ıınksanlarımala birlikte başarılı olabilirsek,he.ıı'd'imizi bahtiyar sayarız.

Necati KOTAN

Page 5: TARİH FIKRALARI - NECATİ KOTAN

AsUR vE İBRANİ rı,niııİxonx sEçMELER

AgşarhaddonAsur kraıı Assarhaddon (681'669), T}rros kralı Beal'i mağ_

lup ettikten 8oııra zaferini, aşağıdaki kitabe ile şöyle izah etti:

başını elimle kestim,.(Şemseüin Giııalby, Surğıe - Fıııstın

' Tarihi,,e, 188)

Sen de Terı Haı.eketler YapmaHz. Süeyman (955 _ 935) bir gün başında tacı ile altın

tahtında otunırken, rüzgar ters yönden esmeye başlaüğ gibi,

başındaki tacı da eğrilö. Ewelö rüzgfua seslenen IIz. Süleyman:

- sy rüagör, dedi, neden ters esiyorsun?"' Riizgfiıda şöyle

cevap verdi:

- "sen de ters hareketler yapryoıısun". Bu sefer Hz' Süley'

man başındaki taca:_ Sen neden eğritdin? diye sonınca, tac da şöyle cevap

verdi:_ "Sen de işlerinde eğilmektesin".

(Ati Ertın, Dini Hikdyelır, s, 77)

Sizi Akreple Cezalandracağmllz. Süleyman'ın

Roboam geçti. Nablusvergilerin a$rlı$ndan

Page 6: TARİH FIKRALARI - NECATİ KOTAN

lann kaldınlmasını veya hafifletilmesini istediler. Reboam buisteklere karşı şöyle cevap verdi:_ "Babam yüküııiizü artırmrştı. Ben, daha da artrracasm.B1ba1' sizi kırbaça dövüyordu, beise Jzleı i akreple."rrı."ar""_

cağım".

(Şemsettin Güıiattay, İınçq Tarihi, s,198)

Gerçek Ana Hangiei

- - Hz' Süleyman'ın -karşısına getirilen iki kadın, ortalarındabulunan çocuğgn kendi çocuklariolduğunu iddia ediyorlardı. IIz.Süleyman halkın ve devlet adamlarınıi önünde bu meseliyi $iylehalletti.. Hz. Suleyman kadınlara:

- - _ "Bir çocuğgn annesi bir tane olur, ama sizler iki kişisiniz.

'ftJin bu işi kardeşçe halledelim" dedikten sonra' yanı başrndabulunan cellfida şöyle dedi:

_ "Şu çocuğu al, tepesinden t6 hayalarına kadar.kesip ikiyeayrr, bir parça bu kadma, öteki parçasını da öteki kadıni ver.". .. CellAd, çocuğualdı kılıcı ile ikiye böleceği sırada kadınlar_dan biri acı bir çığlık atarak haykıidı:

_ "Allah adı için vurma". Hz. Süleyman:_ TıIeden vurmasın?,, dedi. Kadın ağlıyordu. ötetısı gayetsakindi. Hz. Suleyman ağIamayan kadına dönüp: c]

"Sen verdiğim hükme ta]^ mısrn?" dediğnde kadında"tazılyım" diye cevap verdi. Bu sefer Hz' Süleyıian:. _ ''Frçek ana, ağlayan ve çocuğun öldürülmesine razrolmayandır, çocusı anagına veriniz. Diğeride zindana atılsın,

(Rogıp Şeuki Yeşim, Allahın Peygamber-Ieri, C. B, s, 126)

YIJNAN TARİHİNDEN SEÇMELER

Teıınopilai Savaşıİran hükümdarı Serhas, bütün Yunanistan,ı istilöya başla-

mrştı. Ancak isparta'lı Leonidas 300 adamı ile Termapilaigeçidini kapamıştr. Sarhas İsparta'lı Leonidas,a bir elçi göndere-rek geçidi açmaslnı, bunu yaptığ taktirde kendisini Yunanistan,_ın valisi yapacağrnı bildirdi. Leonidas gelen bu elçiye şu cevaplageri çevirdi:

- "\y'atanımızın istikl0li ve namusu uğrunda canımr fedaetmeyi tercih ederim." Ancak Persler bir çığ gibi Termopilai,ayığılınca Leonidas'ın askerleri:

_ "Düşman yakl'aştı" dediklerinde Leonidas:

- "Düşman yaklaşmadı, biz yaklaştık" diye cevap verdi.Savaşrn kızgın anrnda atılan oklardan havada bir bulut meydanagelince Leonidas askerlerine:

- "Bakrn ne gtizel gölgede savaşacağız" dedi. Leonidas artıköleceğini biliyordu. Yanında kalan son iki kişiye de bir mektupYr|P, bunu Isparta'ya götiirülmesini isteyince askerler şöylecevap verdiler:

_"Biz buraya savaşmaya geldik, postacılık yapmaya değl"(M. Murad,, Tarih-i Uınuınt, C. I, s,272'dın ııaklen, S. Tansel, Yiiz Tarihi,Yiiz Fıkrası, s.3)

Gel, AlPers kralı Kşayarşa (485 -.464) Termopilai geçidine dayanın-

ca, kan dökülmemesi için, İspaüalı'lara bir elçi gondlrereksil&hlarının teslimini istedi. İsparta generali t eonidas şu kelimeile Kşayarşa'ya cevap verdi:

- "Gel, al"(Şemsettin Günaltay, İınç"g Tarihi, s, 257)

11

Page 7: TARİH FIKRALARI - NECATİ KOTAN

Vur, Fakat Dinleıı.ö 48o yılında iran ve Yunan donanmaları Selamib

savaş yapazlardı. Ancak Temistokles bu fıkrini bağıra bağırasöyleyince, Baş Amiral oribad buna kızıııış ve bastonunu kaldı_rıp Temistokles'in iizerine yürtiuııüştü. Temistokles başını eğmişve şöyle demişti:

-'Vur, fakat dinle"(Şemseain Gü.ınltay, İınç"g Torihi, s, 271)

Kıyafetsizliğİmizin Cezagını Çekiyorum

meye başladı. Evin erkeği gelince gözlerine inanamayrp:_ "Ne yapıyorsun general" dediğinde Flopinin ştıyle cevapverdi:

- "Kıyafetsizliğimizin cezasını çekiyorum"' (Ahmcd Refik, Tarih-i (Jmumt, C.2, s,277'dın ııaklın, (S. Tansel, oynı eser, s,5).

Strabonr. Dara,I. Kambiz ve II. Kuraş arasındaki farkı Alim Strabon

şöyle izah ediyor:_ "r. Dara bezirgandır. Çünkü o ilk defa halktan vergi

almıştrr. Kambiz Ağadır. Çünkrı o kibirli ve sert bir adamdır.Kuraş ise babadır. Çünkü o halkını çok sever ve aJmr zamandamerhametlidirr.

(Stııbon, s, 8)

12ı

HLJN TARIHINDEN SEçMELER

Atını ve Karasını Veren Topra$nı da VerirMao-tun (Mete Han), tahtına oturduğu zaman memleketin

durumu iyi değildi. Aynca Tung_hular da savaş için devamlıbahaneler arıyorlardı. Nit€kim Metc'nin saltanahnın ilk yılla-rında Tung-hu'lar, bir elçitik heyeti göndererek, Mete'den günde

bin Li koşan atını istediler. Mete Han, devletin dumunu iyigörmediği için, istenilen atı verdi. Böylece kaçınılmaz bir savaşrnönüne geçmiş oldu. Ancak T\ıng-hi'lar, bu sefer ikinci bir elçilikheyeti gönderip fiişk hakanının hatınlarından birini istediler.Savaş istemeyen Mete Haıı, hatunlanndan birini de göndermekzorunda kaldı. T\ıng-hulara göre Mete Han, kendilerinden korku_

eden Tung-hular, bu seferarazi talebinde bulundular.göriışüliırken, bir üye şöyle

dedi:_."Sayın hakanımız, atınızı ve karınrzı verdiniz, zanneder-

sek aıaziyi de vermekte tereddüt etmezsiniz".

Mete Han bu sözler üzerine ayağa kalkıp, şöyle dedi:

_ "At ve'kadın benim şahst malımdı, verdim. Ancak, arazibenim şa}ısİ malım değildir. o, milletimin malıdır. Bu yiizdendirki, yann Tung-hu'larla savaşa gireceğim,

(Haeyin Nomık orhun, Türh Torihi, s, 24)

t ldinBatı Hun devleti hiikiiımdarı Balembar zamanında Hunlar,

Panno ve Trakya'yı istilA ederek, Bizans ile Avnıpa'yı dehşet

içinde bıraktılar.(3?5) Hun generali Uldin, Bizans ordularinımağlup ettikten sonra, Bizans generaline şöyle diyordu:

13

Page 8: TARİH FIKRALARI - NECATİ KOTAN

-'İşt", kuwetimizin derecesini görüyorsunuz? Eğer iste_sem, güneş ışrnlarrnın ulaştığı her yeri istilA ederim".

(Mustafa Bciyda'r, Atüla, s, 5)

Tannnrn Kılıcı

- "Söyle bakalrm, yarınki savaşın galibi veya mağlubukimdir?" dedi. Şaman uzun müddet ateşte yanan kemiğe bgftı veşöyle cevap verdi:

_ Tu es Flagellum Dei" Yani ,,Sen Tanrınrn Kılıcısın,,(Necati Koton, Attild, s, 4I)

iıet

ile beraber 40.000 Hun askerininve Hunların hakkında en güveni-s, bu savaş ile ilgili şunlarr söyler:

_ "Ilek, öyle kahramanca .avaşıp öldü ki, babası Attilöhayatta olsaydr böyle bir ölümü kendisinde kabul ederdi,,.

(Hiiseyin Nanıık orkun, Türkiye Tarihi, s, 69)

Krizafios'uıı Başını Gönder

i ile Attilöya birmamıştı. ÇunktıAttila, kahpece

L4

oynanan bu oyuna kızmış ve aşağıdaki mektubu Bizans impara_toruna göndererek öfkesini belirtmişti:

_ "Sana gönderdiğim elçilerle Krizafios'un başrnı gönder.Aksi halde ben kendim almaya geleceğim"

.(Geza Gordoııyi, Attild, s, 190)

MarcianusAttila, Katalanum savaşından ewel. Bizans'a bir elçilik

heyeti göndererek yıIlık vergisini istedi. Imparator MarcianusAttila'ya şu cevbı gönderdi:

- "f}g1, altrnı dostlarrma veririm, başkalarına vereceğimsadece demirdir".

Buna krzan Attila bir yandan savaş hazırlığa yapıyor ve biryandan da Marcianus'a şöyle cevap veriyordu:

-"Biz de demire çelikle cevap veririz".(Szos BeIa, Affiln, s, 212)

Sent EfraimHunlar, 363't€ Anadolu'ya frrtına gibi girip Urfa'yr zaptet-

mişlerdi. Hunlarr Urfa'da gören Süryanİ Kilise papazlarrndanSent Efraim şöyle diyor:

- "Acaba bu millet Zekeriya peygamberin ortaya çıkacağrnıhaber verdiği "Yüce-Mecüc" kavmi olmasrnlar. Arslanların kük-remesi ile Urfa'ya giren Hunlarrn mrzraklarrndan ateş veyıldırrm frşkrrıyordu. Bir Hunlu iki üç atı birden siirebiliyordu"

(Naci Tarıseı, Attiı6, s, 143)

Ilu Miras Roma İmparatorluğunun YarısıdırAttiH esasen Roma üzerine yürümek istiyordu. Zita Mezya

Ilunlara dar gelmeye başlamıştı. Ancak Attile, bundan 15 yılönce Prenses Honoria'nın kendisine gönderdiği nişan ytİaüğiinübahane edip, aşağrdaki mektubu Roma Imaratoruna yazdı:

15

Page 9: TARİH FIKRALARI - NECATİ KOTAN

_ "Kayser Valentinianus'a selöm"Nişanlım ve kardeşin Honoria'yı hapsetmiş olduğıınu haber

aldım ve buna canım sıkıldı. Yoksa, onun bana 15 yıl önce nişanytiuüğlı gönderdiğini unuttun mu? Nişanlımı hapisten çıkar veonu bana gönder. Bu arada babasından kalan mirasında unutul_mamasını isterim. Bu miras, Roma İmparatorluğınun yarısrdır,'.

(Geza Goyd'onyi, AtiıIİ, 188; Peyomi Sefa,Attiı6, ş' 180)

16 L7

RoMA TARiHİNDEN SEÇMELER

Geldim, Gördüm, YendimM.Ö. 49'da Sezar, Pompe'i takip ile Anadolu'ya geldi. Bura-

dan Mrsır'a geçen Sezar, Kleopatra ile tanıştıktan sonra tekrarAnadolu'ya dönüp, Partlar'Ia müthiş bir savaşa tutuştu. Uzunyıllar Doğu'da kalan Sezar, Roma'dan dastlarrndan aldığı birmektupta, kendisinin bu kadar zamandrr neler yaptığı soruluyor-du. Sezar, bu dastuna lakonik bir cevap verdi:

- "Veni, Vidi, Vici" Yani (Geldim, Gördüm, Yendim)(Şemsettin Günaltay, İınçoa Torihi,s, 247)

Sende mi BrütüsSezar'a M.Ö. 44'te Senato içinde bir suikast hazrrlanıp, 23

yerinden hançerlenerek, feci bir şekilde öldürüldü. Bu srralar 57

yaşrnda bulanan Sezar ilk hançer darbesinden sonra arkasrnabaktığında, evlAtlığı Brütüs'ün de hançerini kaldrnp saldırmaktaolduğunu gördü. Sezar bunu beklemediğinden kendini tutama-yıp:

- "Sende mi oğlum Brütüs?" diyerek, kendini hançerlereteslim etti.

(Şemsettin Günaltay, iınç"g Tarihi,s, 276)

KaligulaKaligula Q7 '4D başlangıçta iyi bir imparatordu' Daha

sonralarr geçirdiği bir bulaşıcı hastalık Kaligula'yı kötü huyluyapmış ve bu yiizden de çok kan dökmüştür. Bir gün Kaligulaetrafındakilere şöyle. diyordu:

Page 10: TARİH FIKRALARI - NECATİ KOTAN

- "Ah, ne iyi olurdu, btıttın Roma halkının bir başı olsaydıda bir kılıç darbesi ile koparabilseydim".

(Şeınsettin Günaltay, İınçog Tarihi,s, 383)

DentatusRoma Krallık dewinde (537 - 5l0) Samnitlerin hücumuna

marTuz kalmıştı. itrıya da vahdetini kurmak istiyan Roma, uzunyıllar bu kavim ile mücadele etmek zorunda kaldı. Roma_Samnitsavaşlarında başarr gösteren generallerden biri de Dentatus idi.

- "Ben altın sahibi olmaktansa, altınlara sahip olan insan_lara sahip olmayı tercih ederim".

(Ahmed Refik, Tarih-i (Jmuıni, C, 3, s,122'dın naklen, S. Tansel, Yiie Tarih, YikFıkra, s, 14)

Bari Su İçsinlerRomalrlar savaşa giderken kafes için kutsal saydıkları

piliçleri de beraberinde götürürlerdi. Şayet piliçleri kafes içinde-/ ki yemleri yememiş iseler, bu hayra Alamet sayılmazdı. Klodius/ zamanında Drepene savaşrna giden Romalılar, piliçlerin yemleri-

ni yemediklerini imparatora bildirince, Kodius:. _ "Mademki yem yemiyorlar, bari su içsinler" diyerek,

hayvanları denize attr.

(,A'hmed Refik, Torih-i (Jınum| C. 3, s,150'd.en rıaklen, S' Tansel, aynı eser, s, 75)

SpartaküsRoma'da Cumhuriyet dewinde Spartaküs adında bir köle

isyan etmişti. (M.Ö. 71) Plütark adlı ölime göre Spartaküs'ünisyanı uzun yıllar siiırmüş ve bu isyanı bastırmak için, pek çok18

Roma generali bu uğurda can vermişti. Neticede Spartaküs'ünisyanını konsül Krasus kanlı bir şekilde bastrrmıştı. Hatta öyleki, kan deryasına bulanan savaş alanında Spartaküs'ün cesedinibile bulmak mümkün olamamıştı. Bu savaşla ilgili olarakPlütark adlı Alim şöyle diyor:

- "Spartaküs güçlü, kuwetli, zeki, ağr başlı ve üstünkabiliyetli bir kişi idi. Barbar olmaktan çok, Helen olmaya lAyıkbir insandı".

Bunun yanrnda bazı Romalı tarihçiler ise şöyle diyordu:

- "Spartaküs tehlikeli, barbar bir ihtilicıydı. Köle yığrnlarıile az daha Roma'yı mahvedecekti".

dııtıı'aııır ue Darbeler Tarihi, C. 2, s,27)

şimdi Ayağını Yere VuıSezar M.Ö. 50 yılında Roma tlızerine yürüyordu. Senatoda bir

korku ve heyecan vardrr. Senatör Çiçero yaptığı bir konuşmada:

- "Sezar yaklaşmaktadrr. onu durduracak askerimiz varmıdrr?" diye^sorduğunda Pompe oturduğu yerden bir gurur vehaşmetle:

_ "Endişe etmeyiniz, italya'nın neresinde olursam olayım,ayağımı yere vurduğum zaman oradan ordular fışkırtırım" dedi.Ancak ne vardı Sezar'ın ilerlemesine kimse mani olamryordu.Fırsatı kaçırmayan Çiçero, Konsül Pompe'ye yaklaşıp şöyle dedi:

- "Haydi bakalım, şimdi ayağanr yere vur".(Ahmed Refik, Tarih-i Uınumi, C. 3, s,310'dan ııaklen, S.Tonsel,aynı eser, s,20,İırtıınıı", ue Darbelcr Tarihi, C.2, s,45)

Öylesine Vur Ki Öıtmu HissetsinKaligula bir sinir hastası idi. Bazen denizin ortasında bir

yarış pisti yaptırırken, bazan da bir dağı yontar ova halinegetirirdi. Bir gün suçlunun birini işkence ettiriyordu. Suçlukonuşmamakta israr edince Kaligula:

19

Page 11: TARİH FIKRALARI - NECATİ KOTAN

a_ "Cellöd, öylesine vur ki ölümünü hissetsin" dedi. Bir gün

de metreslerinden biri ile sevişirken aniden gülmeye başlamış veşöyle demişti:

_ "Bu gtıze|, harikuldde baş, benim bir emrimle bu zarifboynundan kopup eteğime düşecek?

Gerçekten Kaligula bir müddet sonra m'etresini dediği gibiöldürtmüştü' dmıınııır ue Darbehr Tarihi, C.2, s,56)

Bunu AI, Bu Daha Güzeı Bilenmiştir

_İmparator Tiberius zamanrnda (14-37), Ren ordusu isyanetmişti. Isyancı askerler komutanları Germanikus,u imparatoryapmak istiyorlardı. Germanikus imparator olmayı istemediğigibi, eline de kılıcını alıp şöyle bağırıyordu:

_ "İmparator olmayı kabul etmektense ölmeyi tercih ede-rim''. Bu sözlerden sonra komutanın yanında bulunan bir asker,krlrcını Germanikus'a vermiş ve:

_ "sq111 al, bu daha giiızel bilenmiştir,, dedi.(Ahmed Refik, Tarih-i (Jınumi, C. 3, s.

3261'dcn ııa,klen, S. Tansel, aynı eser, s.l 221

Bu Ne Cfııeb Yanımıza Nasıl GelİrlerPontus kralı Mitrat'ın babası Dikran, Roma,ya karşı isyan

etmişti. (M.Ö. 98) Gururlu ve kibirli bir kimse olanDikran, Romaordularını daima küçük göriirdü. Nitekim Roma orduları ilesavaşa tutuşaca$ sırada, yanrnda bulunan generallarine:

_ Bunlar bir elçilik heyetinden ibaretse çok, eğer savaşedecek askerlerse pek azlaı' diyordu. Roma askerleri nehrigeçmiş ve Dikran'ın ordusuna saldırmrştı. Durumun hölA ciddi-yetini anlamayan Dikran şöyle diyordu:

- "Bu herifler yanımua gelmeye nasıl cesaret ediyorlar"(Ahmet Refik, Torih-i (Jmuıni, C' 3, s,281'den ıwkkn, S, Tansel. aynı eser s,27)

20

Bu Parada Fena Koku Var mıRoma imparatoru Vespasiyanus (68 - 79), Roma'yı büyük

binalarla süslemek için halktan çok vergi almaya başlamıştı.Hatta bir aralık imparator helölardan bile vergi almaya başla-ylnca' oğlu Titüs buna iiaülmüştü. oğlunun tizüldüğiinü görenVespasiyanus, helAlardan elde ettiği paraları Titüs'iiıı öniiııekoyarak:

_ sak bakalım bu paralarda fena koku var mı?" demişti.(Ahııı'ed Refik, Tarih-i Uınumi, C, 3, 8,

388'dınrıakhn, S.Tansel, aynı eser, ş,24)

iı.tıaıı Yapacak Lideri Tanıyorumıı.Ö 64 yılında Katilina bir hükümet darbesi hazırlamakta

idi. Senato toplantı halinde iken bu hükümet darbesinden sözedilmiş ve herkes birbirine bakarak liderin kim olabileceğinisormuştu. o anda Çiçero ayağa kalkarak:

- "Tel6ş etmenize lüzum yok, ihtilAl liderinin kim olduğunuben biliyorum" dedi. Salonda bir gtirültü ve homurdanmabaşlamıştı.. Nihayet salondakiler:

- "Mademki kim olduğunu biliyorsun, ismini açıkla" dedik-lerinde Çiçero şöyle konuştu:

_ "Ey Katilina, sabrrmrzı daha ne kadar istismar edeceksin.Bütün senato hazırladığın ihtilöli biliyor. Gizli plönların ortayaçrktr, ne susuyorsun konuşsana?" Bu ithamlara Katilina 8e8

çrkarmamış ve suçluluğunu kabul etmişti.

dntiınııcr ue Darbehr Tarihi, C. I, s,29)

Ey Klodyue Sen Şu Anda Dulsunimparator Klodyus ayyaş ve sefih bir kimse idi. Karısı

Mesilina ise bir fahişe idi. Bu kadın geceleri kılık değiştirip, birgenelevde dahi çalışmaktan çekinmemiştir. Üstelik Roma'nrn enyakışıklı erkeklerinden biri olan Siryus ile de metres hayatıyaşıyordu. Mesilina, kocasrnın başka bir vilöyete gitmesinden

2l

Page 12: TARİH FIKRALARI - NECATİ KOTAN

7

istifade edip, Siryus ile gerdeğe girmekten bile çekinmedi. Dügünmerasimine senatörler, generalter ve yüksek rütbeli devlet

- "Ey Klodyus, şu anda bir dul olduğunu biliyor musun?Senato, ordu Siryus ile karın Mesilina'nın düğününde bulundu.Eğer acele etmezsen, Roma'ya dönüşünde iktidar koltuğundaSiryus'u göreceksin".

Klodyus hışımla Roma'ya dönmüş karısı ile Aşığını feci birşekilde öldürmüştü.

(Ihtildller ue Darbeler Tarihi, C. I, s, 6J)

Hepinizi BoğazlatabilirimAcımasız, zalim ve çılgın bir kimse olan Kaligula, bir gün

içki içerken aniden gülmeye başladı. Yanında bulunan senatörlerneden güldüğünü sorduklarında şöyle cevap verdi:

- "Bir sözümle'burada bulunan hepinizi boğazlatmak elim_de olduğu için, ona gülüyorum''

(Ahmed Refik, Tarih-i IJmumi, C. B, s,368'dın noklen, S. Tansel, aynı eser, s,23)

Vay Mağluplann Haline

IUP I,T:T"LTl1mu ekti. Altınlartartılırken Goluva komutanı kılıcını da teraziye koyarak, kılıcı-nın ağırlığı kadar fazladan, altın iştemişti. Roma bu hareketinanlaşma şartlanna uymadığını söyleyince, Goluva komutanışöyle cevap verdi:

_ "Vie Victis' (Vay Mağluplarrn haline)(Necati Koton, Anibal, s, 15)

22

işte Benim MücevherlerimKartaca fatihi Scipion'un kızı Kornelya'nın Tiberüs Grakhus

ve Gayus Grakhus adında iki oğlu vardı. Kornelyus süsten,gösterişten ve ziynetten uzak sade bir hayat sürerdi. Bir gün

Roma kadınlarının en güzel mücevherlerinin takıp geldiği birtoplantrya Kornelya sade bir elbise ile gelmişti. Etrafindakikadınlar neden mücevherlerinin takmadrğını sorduklarrnda,Kornelya yanında bulunan iki oğlunu gösterip:

- "işte benim mücevherlerim" dedi.

(Ahmet Refik, Tarih-i Umumi, C. 3, s,

324'den naklen, S. Tansel, aynı eser, s,78)Pompe

Pompe M.Ö. 80 yılında Sulla'nrn yerine konsül seçildiğizamar. 26 yaşında idi. Sulla'nrn damadr olan Pompe mağrur ve

gururlu idi. Kendini Sulla ile bir görür ve şöyle derdi:

- "Sulla mazidir, ben Pompe istikbalim"(Şemşettin Günattay, İınç"g Tarihi, s, lM)

TrajanRoma imparatoru Trajan (98 - 117) ağır başlı, ciddi bir kişi

idi. EvvelA pretör ve sonra da konsül seçilmişti. Trajan impara-torluğa seçildiği zamar, Roma dışında bulunuyordu. Haberi alrra|maiRoma'ya geldi ise de, şehre tıpkı Hz. Ömer gibi yaya girdi.Zira Ömer de Kudüs'e yaya girmişti. Iskenkender'i taklit ileHindistan'a gitmeye çalışan Trajan ne yazık ki, yolda ölmüştür.Ölumtı Roma'da büyük bir üzüntü yarattığrndan genel bir matemilAn edildi. Halk bundan sonra Roma tahtına oturacaklara şutemennide bulunmuştu:

- "ogüst'ten bahtiyar, Tranjan'dan iyi ol''

(Şemşettin Günaltay, itkçağ Tarihi, s, 385)

23

Page 13: TARİH FIKRALARI - NECATİ KOTAN

Anne Kurtar Beni ötdtıırüyorlarRoma imparatoru Caracalla (2|3 - 2L7) tahta geçer geçmez'

kardeş Geta'yı öldürmeyi dtışundtı. Bu fıkrini annesı're açtığızaman kadın şöyle cevap verdi:

- "Ben ikinizin de annesiyim. Belki imparatorluğu ikiyeayırabilirsiniz, fakat beni ikiye böldınezsiniz,'. Ancak Caracllia

kimse idi. Bir mevzuyu görüşmekırttı. Geta odaya girdiğinde, nöbet-geçince, Geta hem kaçıyor ve hem

_ |'Anne, kurtar beni tıldtırtıyorlar" diyordu. Geta annesininkucağına atılmasına rağmen, askerlerin öldürücü kılıçlarındankurtulamadı.

(okny Akşit, Romn iınparatorluk Tarihi, s,54)

KARTACA TARiHİNopı.ı SEçMELER

AnlbalAnibal, M.Ö. 218'de 60.000 kişilik bir Kartaca ordusu ile

Alpleri aşı Italya'ya girdi. Ancak Alplerin aşrlması çok gtıç olmuşve hattA Anibal, bu. uğurda soğuklardan bir gözünü dahikaybetmişti. Anibal Italya'da tam 17 yıl kalmış ve Romaordularını Trebia, Tiçinus ve Cannae savaşlarında mağlüp veperişan etmişti. Ancak bu başarının devamlı olabilmesi için, anavatan Kartaca'dan yardım alması şarttı. Anibal, Roma'nınkendisini sıkıştırdığ: günlerde kardeşi Hasdrubal'dan yardımbeklerken, Roma bu yardıma mani olmuş ve Hasdrubal'i yakala-yarak başını kesip Anibal'in ordugöhına atmrştr' Anibal kardeşi-nin kesik başrna uzun müddet baktıktan sonra:

_ "Bü kafada Kartaca'nın akibetini görüyorum" demişti.(Necoti Rotan, Anibal, s, 43)

Ey inaaıılann En Alçağı'Roma III. Pön savaşlannda Kartaca'yı bir hayli sıkıştırmıştı.

Kartaca halkının çoğu Roma'ya teslim olmuşsa da, Azdrubal binkişi ile iç kaleye çckilip savaşmaya devam etmekteydi. Ancakdurum Azdrubal için de ümitsizdi. Neticede kendisini de teşlimerazı oldu. Ancak kansı bu teslime karşı idi. Bu y.iiadendir ki,yanına iki çocuğunu alıp kale burçlanna çıkarak ştiyle bağrdı:

- "Kendini vatanrna, mabutlarına, çoluk çocuğuna ihanetedeıi kocam Azdrubal'in cezalandınlmasını Roma'nın adaletseverliğinden ümit ederim".

Kadın daha sonra kocasına dönüp:

_ "Ey insanlann en alçağı. Düşmanın zafer alayını süsle-mek için git teslim ol. Git, Roma hamiyetsizliğinin müköfatını

24 25

Page 14: TARİH FIKRALARI - NECATİ KOTAN

al". dedikt€n sonra, ikiaşağı bıraktı.

çocuğu ile birlikte kendini burçlardan

(M. Mumd, Tarih-i (fmumi, s, I|g,danııaklen, 8. Tansel, s, 16)

f,,g1aalılgl. Korkulanndan KurtanyorumAnibal, M.ö. 202 yılında ana vatan Kartaca,da Romaordularına "Zama Meydan Savaşı'nda, mağlüp oldu. Roma sulh

şart koşunca, Anibalte, Suriye'de gezdiktensığ_ındı. Ancak Roma

yiiadendir ki Anibal ,"n," u,**i} şr,l's"Hüde yoktu. Bu

_ "Romalılan korkularından kurtanyorum, dedi.Öıdtı$ınde 60 yaşında olan Anibal,in mezan Gebze,dedir.

(Necati Kotan, Anibal, s, 60)

MAKEDoNYA rıniHiNDEN SEçMELER

PorosBüyük iskender M.Ö. 325'te Hindistan'r işgal etmişti. Ancak

bu işgal srrasında kendisini en çok usaştrran Hint Racasr Porosidi.

-ioros yaralı bir şekilde ele geçirilip iskender'in huzuruna

getirilmişti. İskender huzurunda bulunan Poros'a hitaben:

- "|ıfg türlü muamele görmek istersin?" dediğinde Poros da

şöyle cevap verdi:.

- "Krallara mahsus bir muamele". Bu cevap Iskender'inhoşuna gitmişti. Poros'a dönüp:

_ "Öyle ise krallığınr sana bırakıyorum" dedi.

( Ahmed R efik Altırıay, T arih'i U muıni, C.2, s, 240'dan rıoklen, S. Tansel, s, 10)

En Löyık OlanaBüyük İskender M.Ö. 323'te Babil'de öldü. Ölüm döşeğinde

iken, etrafında bulunan generaller "Devletin idaresini kimebırakacağını" sorduklarında, Iskender şöyle dedi:

-'En lAyık olana"(M. Murod, Tarih'i Umumi, C. I, s,

347'dın ııghlen S. Tonsel, aynı eser, s, 72)

oğlunuz Sevgilinizi İstiyorBüyük iskender'in generallerinden Selevcus, Suriye'de bü-

yük bir devlet kurmuştu. Ancak Selevcus'un oğlu Antiochus'unbilinmeyen bir derdi varü. Ihtiyar hükümdar, Erasistratesadındaki Alimi çağırarak oğlunun derdine çare bulmasını iste-

mişti. Bilgin çocukla kısa bir konuşma yaptıktan sonra' derdinianlatmakta gülçük çekmedi. Çocuk, babasınrn sevgilisine öşıktı.Bilgin, Sevelcus'un huzuruna girdiğinde:

27

Page 15: TARİH FIKRALARI - NECATİ KOTAN

- "oğlunuzun hastalığı ümitsiz bir aşktır" dedi. Hükümdar:_ "oğluma verilmeyecek kadın kimdir acaba?''_ "Benim karım,,_ "Bir htıktımdar çocuğunun hayatı

etmemek hamiyetsizliktir,,

- "Benim yerimde siz olsaydınız bumiydiniz?"

- "En btıyuk mabutlar tizerineyapabilirdim"

"oyle ise oğlunuzun hastalığı, son olarak aldığınız karrnızStratenice'ye karşı duyduğu aşk ve sevgidii',.

Bilginin bu sözlerinden sonra hükümdar derin bir düşünceyedaldı ve oğlunun hayatı için, sevgilisini oğluna bırakmaya kararverdi.

(M. Murad, Tarihi (Jmumi, C. I, s,349'dan daklen, S. Tansel, aynı eser, 73)

II. Filip

-"En yüksek şöhret nasıl kazanrlır?" diye sorduğunda,Hermokrates'te şöyle cevap verdi:

- - Tn yüksek işi yapanı öldürmekleı.Gerçekte bu iki şahıs M.ö. 336'da II. Filip,i Agai,a şehrindekrzının düğiinünde öldürdüler.

(Droysen, Büyüh İskender, ş, 152)

bir kadın feda

fedAkarlığr yapabilir

yemin ederim

Senin Devrinde Doğduğuna SeviniyorumM.Ö. 356 yrlında Büyük iskender doğduğu zamar.' babası II'

t'ilip Aristo'ya yazdrğı bir mektupta şöyle diyordu:

-'(Q1gn doğmuş olduğuna değil, senin devrinde doğmuş

olduğuna seviniyorum. Senin vereceğin eğitim ve bilgilerle o,bize iAyık olacak ve günün birinde kendisine miras kalacak ödevi

başarabilecek duruma girmiş olacaktır''.(Necati Kotan, Büytik İskender, s, 16)

Bir Masadan Öbtır Masaya Geçmekten AcizdirBüyük iskender'in babası II. Filip,in karısı olimpias'ın

üstüne general Attaos'un yeğeni Kleopatra ile evlenmek istiyor-

du. Bu evlenmeye İskender mani olmak istemişse de, başarama-

mıştır. Dtiğtın günü Attalos elindeki içki kadehini kaldırarak

şöyle dedi:

- "Ey Makedonyalılar, Tanrrlardan dileyin ki bu evlenme-

den memleketimize gerçek bir kral halefi bağrşlasın". Bu sözlere

krzan.İskender elindeki içki bardağınr Attalos'a firlatıp:

- "GünahkAr küfürcü, sence ben bir piç miyim? sözünü geri

al'' dedi' Bu sözlere krzan II. Filip yerinden kalktı, kılıcınr çekipoğluna vurmak istedi ise de, içkinin verdiği sersemlikle yere

yuvarlandı. Dostları İskender'i alıp dışarı çıkarırlarken, istikba-

lin Makedonya kralı geriye dontıp şöyle dedi:

- "Dostlarrm görün, babam ta Avnıpa'dan Asya'ya gitmek

istiyor. Fakat bir masadan öbür masaya geçmekten acizdilf .

(Ariııos, Aııobasis, s, 18)

Adam AnyorumSinopeli ölim Diogenes, bir gün güpe gündtiız elinde fenerle

Korint ş"hrırrd" gezmektedir. Korintiler bu güneş ışığında fener_

le ne aradığ:nı sorduklannda, Ölim şöyle cevap vermişti:

_ "Adam arıyonım' adam".(Necoti Kotan, Biıyüh iehııı'dır, s, 20)

29

Page 16: TARİH FIKRALARI - NECATİ KOTAN

Gölge Etme Başka İhsan İstemem

_"Zeus adrna yemin ederim ki, eğer İskender olmasaydrm,Diogenes olurdum,'.

(Necati Koton, Büyük İskender, s, 21)

Ya Galip Gelmesini ya da ölmesini Bitmgli

_.. - ?armanio çıldırdı mı.ki şimdi bendenPıind9 kılıç olduğu halde ya gaıip ;lmesiniolmesınl"

yardım istiyor?bilmeli, ya da

- "Çok hareketlisiniz, atrp tutuyorsunuz ama iş yapmahueusunda batıl kalıyorsunuz?" dediğinde Fernabaus şöyle cevapvordi:

- "Sözlerime hAkim olan benim, fakat hareketlerime hAkimtılan kraldrr".

(Diadore, s, 29)

Solon, Solon, SolonBüyük hukukçu Atinalı Solon, Lidya'nın haşmetli yıllarında

kral Krezus'ün davetlisi olarak Sard şehrine gelmişti. Lidya kralıKrezüs zengindi. Sard şehri zamantn en mamur ve zengin şehrildi. Krezüs, Alim, Solon'a bütün hazinelerini, ihtişamınr göster-dikten sonra:

- "Söyle bakalım üstad, bu dünyada benden daha bahtiyarkim var?" dedi. Bu sözlere Solon şöyle cevap verdi:

- "Yaşryan bir insanrn saadeti hakkında hüküm verilemez.Çünkü çok defa Tanrr, bize bir saadet şimşeyi ihsan eder, fakatardrndan bizi felAkete sürükler"

Solon Sard şehrinden ayrıldıktan sonra Krezüs, yaptığı birav esnasında oğulunu kayb etti. Bunun ardından kansı öldü veneticede Pers Kralr Kuraş ile "Pterium" savaşanr yapıp mağlupve esir düştü. Kuraş esir ettiği Krezüs'ü bir ateş yığrnındayakarken, Krezüs üç defa Solon, Solon, Solon diye bağırdı. Kuraşmeseleyi anlamak için, Krezüs'ü ateşten indirtti. Meseleyi anla-dıktan sonra kendisini affetti.

(Şemsettin Günaltay, İran Tarihi, s, 180)

Kan,nlara itaat İçın Can VerdikPersler, bütün Yunanistan'ı istilA etmişlerdi. Ancak, "Sıcak

sular kaprsı" anlamına gelen Termopilai geçidine gelince, Perslerdurduruldu|ar. Zita Ispartalı general Leonidas, 300 askeri ileTermopilai geçidi tutmuştu. Persler bu geçidi büyük kayıplar

(Droysen, Büytik Iskendcr, C. 2, s, 231)

Feıınabazus

_IL Artakhşartra _zamanrnda (s87 _ 358)blvtık bir isyana hazırlanmakta idi. Bununden Fernabazus, Suriye,nin Akka limanı-

Ancak ne var ki Pers kralıdurum ise generaller arasıda

9,iliyorlardı.PersordusundaücretliT#.T-lş#ç:ı;"TT,,,İIfikrates, bir gün Fernabazus,a:

3031

Page 17: TARİH FIKRALARI - NECATİ KOTAN

vererek, ancak işgal edebildiler. Leonidas ve 300 askeri bu geçittekahramanca can vermişlerdi. Sonralan bu geçitte ıeonıdaJaaınaarslandan bir anıt dikilmiş ve şair Simonides tararınaan şrnıa,yazılmıştı:

_ "Yolcu' Git, isparta'ya söyle ki, biz burada onun kanunla-rına itaat ederek oan verdik".(Şemsettin Güııaltay, iran Tarihi, s, 197)

Senden Başka Kimse KalmadıAtinalı Pisistratos (590 - 527) öldükten sonra ofullarından

Hipplas ile Hipparch ardı ardrna tiran oldular. Ancak-Yunanlrlartiranlık idaresinden bıktıkları için, Hippas, kardeşinin katillerini bulmak için, pLöldürttü. Gene bir gün Lena aaınaa bir ı<sorguya çekiliyordu. {ad1n bilerek hiç bir soruya cevap vermiyor_d-u' Ayrıca Lena, dişi ile dilini koparrj, Hippıas'ın ytıatıne fırlattı.Kadrn işkence ile öldürüldtıkteırsonra, urlı.a birinin rorgr.rr.geçildi. Adam bir kaç isim sayınca Hippias şöyle dedi:

_ uKardeşimin katilleri başka kimler olabilir?'' Adam gayetsakin bir şekilde:

saydrm, ancak sizden başka kimse kalmadı,

(M. Murad,, Tarih-i (Jmumi, C. I, s,360'd'an naklen, S' Tansel, aynı eser, s, I)

dedi.

MISIR vE çİN reniHİNDEN SEçMELER

Amenofıs ve KansıMrsrr Fravunu Amenofis tek Tanrıya inanan yeni bir din

kurmuştu. Bu dinin Peygamberi de kendisi idi. Amenofis daimaşöyle derdi

-'Ey biricik Allah senden başkası yoktur".Bu tarihlerde Mrsır da kardeşler arasında evlenmeler olduğu

gibi, ana ile oğul da evlenebilirdi. Amenofıs'in ölümünden sonrakarısr dul' kalmıştı. Derhal aşağıdaki mektubu Hitit hakanıSubbiluliuma'ya yazatak, ondan evlenmek için oğullarındanbirini istedi, Hakan derhal Pankuş'u toplayıp karar aldı veoğlunu Mısır kraliçesine gönderdi. Mektup şöyle idi:

- "l(gga11 öldü ve evlenmek için de oğlum yoktur. Banaevlenmek için oğullarrndan birini gönder. Şayet oğlum olsaydısizden oğul istemez ve memleketimin slrrlnl da size açıklamaz_dım''

Genç Hitit prensi ne yazrk ki yolda feci bir şekilde öldürülün-ce, Subbiluliuma aşağıdaki mektubu Mısır kraliçesine yazarak,onu tehdit etti:

- "oğlumu öldürdünüz. Yıldırım Tanrrsı Teşup ve GüneşTanrısı Arinna üzerine yemin ederim ki, intikamımr alacasm,,.

(Semsettin Günaltay, ilkçag Tarihi, s, 180)

KonfiiçyüsM.o. 551 yılında doğan Konfüçyüs, Çin'in büyük Alimlerin_

den biridir Kurduğu felsefi sistem bu gün hAlA canlılığınımuhafaza etmektedir. Konfüçyüs bir çok mesleğe girip çıkmışsada, en çok <ığretmenlik mesleğinde başarılı olmuştur. Bir gün

Page 18: TARİH FIKRALARI - NECATİ KOTAN

öğrencileri ile ormanda gezmektedir. Bir kadın çığlığı işikoşar ve bakar. Bir kadın üç parçalanmış ceset ortasında otu:ağlamaktadır. Konfüçyüs kadına sorar:

_ "Niçin ağlıyorsun, ne oldu, bu cesetler kimindir?"sorduğunda kadın şöyle cevap verdi:

- "Kocamrn babasrnr şuracıkta kaplanlar parçaladı. Biresonra aynı akibete kocam ve oğlum da uğıadı. onun iciağliyorum" Konfüçyüs öğrencilerine döndükten sonra' kadına:

- "Peki hAlö bu korkunç yerde neden duruyorsun, kaçsanadediğinde kadın:

- "Kaçamam, çünkü burada zalim bir hükümdar yok"cevap verdi:. Konfüçyüs başını salladı ve öğıencilerine:

_ "işte görüyorsunuz çoctıklar, dedi, zalim bir hükümdar bikaplandan daha yrrtrcıdrr''.

Konfüçyüs'e öğıencileri soruyorlar:

- ('IIgg211, neden ipekli kumaşlar giymiyor sunuz?"

_ "ipek b<ıcekierinin öldürülmesini istemem,,:_ "Neden süt içmiyor sunuz?,,

- "Buzağınrn anasından ayrrlmasınr istemem,,_ "Balık avlamıyorsunuz, ancak uçan kuşa ok atrp vurmak

istiyor sunuz?"_ "İnsanlar avlıyacakları hayvanlara kaçma imkönı verme-

lidir".

(omer Raa Doğrü, Dinler Tarihi, s, 160)

IRAN TARIHINDEN SEçMELER

Efendim Atinalılan HatırlayınızPers hükümdarı I. Dara (521 - 485), Sard şehrini yakmrş olan

Atinalılardan intikam alacağına dair yemin etmişti. Rivayetegöre nedimlerinden biri her sofraya oturuşunda Dara'ya şöylederdi:

- "Efendimiz, Atinalıları hatırlayınız''. Dara ise buna karşı-lık:

- "Aklrmdadır, hiç unuturmuyum" diye cevap verirdi.(Şemsettin Günaltay, iınç"g Tarihi, s, 267)

MegabizosPers hükümdarı I. Dara, generallerinden Megabizos'u çok

severdi. Bir gün Dara nar yerken kardeşi yanına gelip:

- "sq nar taneleri sayrsınca bir ömre malik olmak istermisin?'' dediğinde Dara şöyle cevap vermişti:

- "sg kadar Megabizos'a malik olmayı tercih ederim''.(Ahmed Refik, Tarih-i Umumi, C. I, s,389'don naklen, S. Tansel, aynı eser, s,6)

KşayarşaMaraton mağlübiyetini hazmedemeyen Pers kralı Kşayarşa

(485 - 464), büyük bir ordu ile Anadolu'ya girip Boğazlaradayanmıştı. Ancak Yunanistan'a geçebilmesi için, Boğazlarıaşması şarttı. Pers kralı gemilerini yan yana dizip, askerlerinikarşıya geçirtti. Yunan kaynaklarına göre ilk köprü firtınadanharap olmuştu. Buna k_rzan Kşayarşa denizi kamçılatmış içinekızgın demir atmak suretiyle dağlamış ve ayrrca köprüyü

35

Page 19: TARİH FIKRALARI - NECATİ KOTAN

yapanları da öldürtmüştü. Herodotos'a göre denizi kamçılayanlarşöyle diyordu:

- "Ey tuzlu acı su, hükümdar,mlz kendisine itaat etmediği-niz için seni cezalandırıyor. Razr olsan da olmasan da hükümdarı-mız Kşayarşa tizerinden geçecektir,,.

(Şemsettin Güııaltay, İran Tarihi, s, 199)

Tomrisu.Ö. sae Lidya yı işgal eden Pers kralı II. Kuraş, aynı yıl

Maveraünnehir mıntıkasına girip Masagetler kraliçesı iomrisile müthiş bir savaşa tutuştu Herodotos'a göre Eskiçağ tarihininen kanlı savaşları Perslerle Tomris arasında olmuştu. Her ikitaraftanda ölenler çoktu. Tomris'in oğluda ölenler arasında idi.Kraliçe Tomris oğlunun ölümüne dayanamayıp, kuwetlerinitoparlayıp son bir hücuma daha geçmişti. Bu htı.r- o kadarşiddetli idi ki, Persler dağılıp kaçışmamaya başladıkları gibi,Kuraş'da savaş alanında ölmüştü. Kuraş'ın cesedini bir kantulumu içine atan Tomriş şöyle diyordu:

_ "ğg1 yaşıyorum ve muzafferim. Sen, oğlumu hile ileelimden çıkarttın. Bende seni kan ile doyuracğ.".

(Şemşettin Günaltay, iran Tarihi, s, 147)

Bu oklanmızdan Kurtulamazalnl'z

. _ |"r" kralı I. Dara İskitleri takip ile Balkanlara geçti. AncakIskitler, Dara'nın milyonluk ordusu karşısında tutunamayıp,devamlı geri çekilmişlerdi. Rusya bozkırlarına kadar İskitleritakip eden Dara, hem neticeye ulaşmamış ve hem de büyük91vat vermişti. Daha yorgun ve argln Rusya bozkırlarında ikenIskitler bir elçilik heyeti gönderdiler. Bu elçilik heyeti Perskralına bir yandan barış getiriyor ve öte yandan da verdigihediyelerle, savaşa deva edeceklerini göstermiş oluyorlardı.Iskitler Dara'ya bir kuş, bir fare, uır ııurıağl ve'beş okgöndermişlerdi. Bu hediyelerin ne manö ifade ettiğini köhiileresoran Dara, şu cevabı aldr:36

- "Persler havada uçan kuş, toprağa gömülen fare, bataklı-ğa sı$nan kurbağa olmadıkça, bu oklarımrzdan kurtulamazlar".

(Herodotos Tarihi, C, I, s, 362)

Öleceğim Şehir Demek ki Suriye'deki Agbatan Şehri imişHerodotos'a göre Pers hükümdarlarınrn içinde en zalimi II.

Kambiz idi. M.Ö. 525'de Mısır'r işgal eden II. Kambiz, Apisöküzünü bıçaklayıp öldürdüğiı gibi, pek çok kişinin ölümünesebep olmuştu. Köhinler vaktiyle kendisine Agbatan şehrindeöleceğini bildirmişlerdi. Bu yüzdendir ki II. Kambiz, bütünhazinesini bu şehre saklamıştı. Ancak Mısrr seferi dönüşündeSuriye'deki Agbatan mevkiine gelince, atından düştü ve belinde-ki bıçak böğrüne batarak öldü. II. Kampiz öleceği sırada bulundu-

ğu yerin nerisi olduğunu sordu. Etrafındakilerde Suriye'dekiAgbatan mevkii olduğunu söylediler. Bunun üzerine II. Kambizderin bir ah çekip şöyle dedi:

- "Demek ki Kuraş'rn oğlu Kambiz'in öleceği yer, Suriye'de-ki Agbata şehri imiş".

(Herodotos Tarihi, C. I, s, 358)

Sevdiğinizi ispat Zamanı GeldiPers hükümdarr Serhas, Yunanistan ile yaptığı savaşta

mağlup ve perişan olmuştu. Kıyıda yanmamış olan gemilerdenbirine binip Akdeniz'e açrldı. Ancak yolda frrtına başlayıncaSerhas gemi kaptanına:

- "Şimdi nasıl yapacasz" dedi. Gemi kaptanıda:

- "Geminin yükü ağır hafifletmek gerek" diye cevap verdi

Pers hükümdarı gemide bulunan askerlerine:

- "İşte artık htıktımdarrnrzı sevdiğinizi ispat edecek zamangeldi. Hayatrm sizin elinizde" dedi. Bu sözler irzerine Iranaskerleri kendilerini teker eker Akdeniz'in mavi sularına bırak-tılar. Geminin yükünü hafıfletmiş ve Serhas'ın da hayatı kurtul_

37

Page 20: TARİH FIKRALARI - NECATİ KOTAN

di.

muştu' Kıyıya çıkan Serhas kaptana teşekkür ettikten sonra onavltq

İr::İrj 1ı't1n !1eaa hediye etti. Fakat Lir mııddet sonra yüzlerceİranlı'nrn, ölümüne sebepiıan k.'";;;;ffi;:il"#;;

Hz. MUHAMMED',İN HAyATINDANsEÇMELER

lltın Gene Iyilik EderimBir gün Hz. Muhammed'e surmuşlar:

- '.\6 Peygamber, Hz. Ali'yi çok seversin bunun sebebi

ııtıdir?''

- Ögrenmek istiyorsanız. }Jz. Ali'yi çağırrnda gelsin, o

,ııman söylerim,, Hz. Ali huzuruna varrncaya kadar Hz. Muham-

ıııed yanrndakilere:

- "Siz birisine iyilik etseniz, o da tutsa kötülük etse ne

.yuparsrnrz?

- "Yine iyilik ederiz"

-'(!2 o yine fenalık ederse''

- "Yine iyilik YaPmaYa bakanz"

- "!a yine o fenalık yapmaya devam ederse"' odada bulu_

nanlar başlarını yere eğip bir şey söylemediler. o anda içeri Hz.

Ali girdi. Hz. Muhammed etrafindakilere sorduğu soruyu bu sefer

Hz.-Aıi'ye sordu ve tam yedi defaEz. AIi her defasrnda da iyilikedeceğini tekrarladı. o zaman odada bulunanlar:

_ "Ey peygamberimiz, dedilet, Hz. Ali'yi sevmekte haklıy-mrşsınız"

(Ali Erten, Dinit HikdYeler C' 2, s, 27)

Hz. AliBir gün Hz. Muhammed dostlarına evinde bir ziyafet vermiş-

ti. Ziyafetin en neşeli bir anında Hz. Muhammed:

_ "Sizi dünya ve ahirette mucibi felah bir dine davet

ediyorum. içinizde hhnginiz kardeşim, vasim ve halifem olınak

ınme-

(Ahmed Refik, Tarih-i Umumi, C. 2,s,95'den naklen, s. Tansel, oyrr rrrr, ,,, 7)

3E 39

Page 21: TARİH FIKRALARI - NECATİ KOTAN

rlnınim"

Hz. Ebubekir'in DuasıHz. Muhammed bir

Ebubekir'i evine çağrrttr,Muhammed:

40

(Ahmıd Refih, Tarih-i [Jmumi, C. 5,30'dan ııaklen, S. 'L'ansel, s, 25)

gün BilAli Habeşİ,yi gönderip, Hz.Hz. Ebubekir huzura girdiğinde Hz.

- "f4 Ebubekir, yanıma gelmeden ewel ne iş yapıyordun?,,dediğinde, Hz. Ebubekir şöyle cevap verdi:

(AIi Erten, Dinİ Hikdyeler, C' 4, s, 19)

Faydalı Gördüğüm Şey Senin Müslüman olmandır

- (ğgn1n ne faydası var?'' diyerek, büsbütün üzüldüğünü

belirtti. Hamza şaşrrmıştı. Yavaşça Hz. Muhammed,e *i'r'

ister?" dedi. Bu srralar genç bir çocuk olan Hz. Ali ayağakalkarak şöyle dedi:

- "Senin zahirin ben olacağım, sana karşı duranların dişle-krracak, gözlerini çıkaracak, karrnlarını yaracak olan be-

- "Peki senin faydalı gördüğtin şey nedir?" diye sorduğunda,

Hz. Muhammed şöyle cevap verdi:

- "Benim faydalı gördüğüm şey, senin müslüman olmandrr"'

(Aıı, Ktıhtın-üI Ahbar, C. 3, s, 732'dınııa,klın, S. Tansel, aynı eser, s, 28)

MuseylimeBuhari, Vakidi ve ibni Abbas gibi tarihçilere göre yalancr

peygamber.Museylime,birheyetleHz.Muhamed-iziyareteder..ivIuseylime hoş beşten sonra Hz' Muhammed'e:

-uYaMuhammed,kendindensonrabenihaleftayineder-sen,sanatabiolurum"dediğinde,Allahınpeygamberindeşöylecevap verdi:

- "Elimde bulunan şu dal parçasrnr bile istesen' gene de

sana vermem. Sen Allahın hakkındaki nüfuz ve hükmüne

tecavüz edemezsin. Eğer sen bana ve Hakka muhalefet edersen'

Allah seni muhakkak helak eder"'

(Bahriye Üçok, Yalnnıı Peygamberler's, 84)

Ya Şeytan Sen Neleri Sevmezsin

Hz. Muhammed bir gün otururken kapr çalındım' Yanında_

kiler hayretle birbirlerine bakarken Hz' Muhammed sordu:

-(.$ggelenkimdir,biliyormusunuz?',dedi.Yanındakilerdebilmediklerini söyley7tn ce, lfrz. Muhammed:

_ "t}q gelen şeytandrr, açrn kapıyr" dedi" Kapı açıldr ve

şeytan ıçerı-gırdi.. Şeytan, Hz. Muhammed'in dünyaya gelmesin-

d"., .orru insanları kandrramadığından şikAyet ediyordu. Hz'

Muhammedşeytan,a:..Söyleşeytan,Hz.Ebubekir,ikandırabilirmisin?

- "Nerde o günler, ben onu müslüman olmadan önce

kandıramıyordum, şimdi nasıl kandırayrm?''

- "!3 Ömer'i?"

Page 22: TARİH FIKRALARI - NECATİ KOTAN

42 43

- "onun heybetinden korkarım"

- "Ya Osman'r?"

- (o, Kuranr Kerim'i ezbere bilir, ondan utanrrım"

-'(f6 hıı ı{ın ne dersin?"_ "ondan korkarım, onun ZülfikArı var',Bundan sonra IIz. Muhammed sorar:

- "Peki ya şeytan sen neleri sevmezsin?', dediğinde şeytanşöyle cevap verdi:

-'(f}gn, camide namaz kılanr, malınrn zek6tını vereni,islAmi hükümlere bağlı olanı sevmem. Hele bir evde Kur,anokundu mu, ona kızarım, oradan kaçarım."

(Ali Erten, Dint Hikdyeler, s, 57)

rıüı,Ari nı.ŞİnİN TARİHİNDEN sEçMELER

Hz. EbubekirHz. Ebubekir (632 _ 634) hafıfe seçildiği zamal|,halka verdiği

ilk vaızda şöyle diyordu:

(Ahmed Refik, Tarih-i Umumi, C' 5, s,

48'dan ııaklen, S. Tansul, aynı eser, s,29)

Burada Namaz KılınmazHz. Ömer bir gün Kudüs'te gezerken, yanrnda bulunan

Patrik eliyle Senkostantin kilisesini göstererek:

-..Buradabirnamazkılmakistemezmisiniz?',dediğindeHz. Ömer şöyle cevap verdi:

- "Hayrr kılmçm, eğer ben bu kilisede rıamaz kılacakolursam, islAmlar furayı zapteder ve cami yaparlar3'

(Ahmed Refik, Tarih-i Uınumi, C' 5, s,

66'dnn naklen S. Tansel, s, 30)

Hakem olayıSiffrn savaşından sonra Hz. Ali, müslüman kanı dökülmesin

diye Muaviye ile Hakemler vaşıtasryla anlaşmaya karar verdi.

Aii,nin hakemi Basra kadısı Ebu Musa El Eş'ari, Muaviye'nin

Page 23: TARİH FIKRALARI - NECATİ KOTAN

hakemi ise kurnazlığı ile meşhur olan Amr İbntıı Asdı. GerekMusa ve gerekse Amr ibnül As hem Ali,yi ve hem de Muaviye'yihalifelikten azleceklerine dair anlaşmışlaraı. İıı< önce kiirsüyeEbu Musa el Eş'ari çrktr ve halka şöyle dedi:

- "işte, bu yüzüğü parmağımdan nasrl çrkarıyorsam, hake-mi bulunduğum Ali'yi de halifelikten öyle çıkanyorum,,

Bunun ardrndan Amr ibntıl As kürsüye gelip:

- "Ebu Musa'nrn sözlerini işittiniz, dedi. Ali'yi halifeliktenindirdi. Ben de hakemi bulunduğum Muaviye yi halifeliktebırakıyorum. Şu yüzüğü parmağıma nasıl geçiriyorsam, halifeli_ğide öylece Muaviye'ye veriyorum''

(Bahriye Uçoh, Emcuiler, Abbosiler, s, 175)

Öıtımtı UnutmaHz. omer adaletli, hayırsever ve dinder bir kişi idi. Bu

yüzdendir ki kimsenin hakkını yememeye çalışır ve daima öbürdünyayı düşünürdü. Hz. Ömer yantna bir adam tutmuş ve buadam her gün karşısına geçip:

- "!4 Ömer, öteki dünyanrn varlrfrnı, ölümü unutma,diyordu. Bir gün adamr karşrsana alan Hz. ömer, şöyle dedi:

- "B3}, işte sakalıma aklardüştü. Artık ölümü onlar hatır_latıyorlar bana. Unutmuyorum ölümü".

(Ali Erten, Dini Hikd.yekr, s, SS)

Seni Uyanık BiliyordukBir gün kadrnın biri Hz' ömer'in huzuruna girerek:

- "Ah halifem, dedi, dün akşam evime hırsrz girmiş veneyim varsa alrp götürmüş". Hz. ömer krzarak:

- "sq ne aykusu kadın, evini baştan aşağı soyup gidiyorlarsen uyanmryorsun?'' dediğinde kadın şöyle cevap verdi.

- "Sizi uyanık biliyordum halifem".

44

(Ali Erten, Dint Hikdyeler, s, Bg)

45

Valiliğe Devam Et, Senden MemnunıımHz. Ömer, Umeyre bir Saad'ı Humus'a vali tayin etmişti'

Aradan bir yıl geçtikten sonra vali Hz. Ömer'i görmeye geldi'

Elinde bir sopa, yalın ayak ve belinde bir dağarcık ile Hz'Ömer'in huzuruna girdi. Ömer kendisine:

- "Ey Umayr, dedi, bu ne kryafet, bizi aldatmak mı istiyor-sun? Yoksa bulunduğun memleket çok mu fakirdi?"

- "Valilikte neye malik isem onu getirdim"

- "Peki getirdiğin nedir?"

- "Bir değnek ile bir de dağarcık"

- "o halde valiliğin esnasrnda ne yaptrn?"

-"Zekdt1 zekAt verenlerden, Cizye'yi gayrimüslimlerden

alarak fakirlere dağıttım. onlardan elİmde bir şeyler kalsaydı,onu size getirirdim"

- "o halde gene valiliğine devam et, senden memnunum'(iuniıı Esir, Yakubi'den naklen, Corci

Zeyd.an, islilm Medeniyeti Tarihi, C.2, s, 21)

AkitHz. Ali, bir gün kardeşi Akil'i bir meseleden dolayı Muaviye'-

nin yanrna gördermişti. Hoş beşten sonra Muaviye Akil'e:

_ "Yanından ayrıldığında Ali nasrldı, ne halde bıraktın?"dedi. Bunun üzerine Aki}re şöyle cevap verdi:

- "Allahr ve Peygamber'i hoşnut eder bir halde biraktım'Fakat görüyorum ki sen, her ikisini de rahatsız eder haldesin"'

(Corci Zeydan, Isloın Medeniyetleri Tari'hi, C. 4, s, 129)

Page 24: TARİH FIKRALARI - NECATİ KOTAN

şimdiki Yanan Mum BenimdirBir gece Hz. Öm-er mektup yazıyordu. Hz. osman geldi,

selAm verip oturdu. Ömer, selAmı almadı. Az sonra ontındekimumu söndürdü, başka bir mum yakrp:

- "AleykümselAm, dedi. Daha sonra osman,a; kusura bak_ma. Demin devletin işlerine ait bir mektup yazryordum. Mumdadevletin malı idi. Hususi işlerimi o mumda yapamazdım. Şimdikendi mumumdur yanan"

(Ali Erten, Dint Hiklyehr, C. 4, s, 51)

fi

EMEVi tanİrrİNDEN SEÇMELER

Bu Öyle Bir Adamdrr kiMuaviye (661- 680) korktuğu ve nüfuz sahibi kişilere pek

lütüfkAr dawanrrdı. Srffin savaşında kendisine karşr vuruşanAhnef, bir gün ziyaretine gelmişti. Muaviye söz Siffin savaşrnaintikal edince:

- "Vallahi Ahnef, bu Siffın vak'asrnr hatırladıkça kalbimdedinmeyen bir teessür duyuyorum" değince, Ahnef hiç çekinmedenpervasrzca şöyle cevap verdi:

- "Bygt, senden tiksinen yüreklerimiz halA göğsümüzde,

sana karşr çarprşan krlrçlarrmrzın da halö krnlarrndandrr".

odada bulunan Muaviye'nin kız kardeşide konuşmaya şahitolmuş ve şaşrrmıştı. Ahnef gittikten sonra kadrn kardeşine buküstahın kim olduğunu Sorunca, Muaviye şöyle cevap verdi:

- "Kardeşim, bu öyle bir adamdrr ki bir kere kızıp hareketegeçti mi, Temin kabilesinden 100.000 kişi, meseleyi anlamadanarkasından gelir etrafı yakıp yrkan kana boyayrp gider".

(Ahmed Refik, Tarih-i Umuıni, C. 5, s,101'den naklen, S. Tansel, ayni eser, s, 34)

Dişi Deve İıe Erkek Devenin FarkıMuaviye zamanrndqŞam'da bir Kufe'li ile Şam'lr münakaşa

ediyorlardr. Şam'lı bindiği devenin dişi olduğunu iddia ederken,Küfe'li de erkek olduğunu savunuyordu. Ayrrca Şam'lı Küfe'lininbindiği erkek devenin kendine ait olduğunu da söylüyordu.Neticede Muaviye'nin huzuruna girildi. Muaviye deveyi tetkiketti ve dişi olduğuna hüküm verdikten sonra, deveyide Şamlr'yaverip, huzurundan çrkartmıştr. Ancak, Küfe'liyi de bir tarafaçekip devenin iki kat parasrnr ödemiş veHz. Ali'ye şöyle bir habergötürmesini rica etmişti:

47

Page 25: TARİH FIKRALARI - NECATİ KOTAN

- "Dişi deve ile erkek deveyi fark edemeyen 100.000 kişi ileüzerine geleceğim".

(M. Murad, Tarih-i Uınumi, C. 3, s,150'den rıaklen, S. Tansel, aynı eser, s, 36)

Ukbe Bin NafıEmevilerden halife Yezid zamanrnda (680 - G8B) islAm ordu-

ları bütün Afrika kıtasrnı fethederek, Atlas okyanusuna dayan-mrştı. Ukbe bin Nafi atrnr dezine sürerek şöyle dedi:

- "Ya Rabbi. Bu derya ilerleme engel olmasaydr, senin uluadını yaymak ve düşmanlarrnı kahretmek için daha uzaklaragiderdim".

(Eınin oktay, ortoıog Tarihi, s, 75)

Abdullah ib'ri ztıbey"Abdullah Ibni Zübeyr çok hasis bir adamdı. Bir gün birine

1000 dirhem gümüş hediye eder. Abdullah Ibni Zübeyr, paraverdiği adamdan çok fazla teşekkür ve iltifat görünce krzdı ve:

- "Neden bu kadar teşekkür ediyorsun, yeter, ben fazla birşey yapmadrm" değince adam şöyle cevap verdi:

- "Evet ben, Muaviye'den 100.000 dirhem gümüş hediyealdığımda bu kadar teşekkür etmemiştim. Belki 100.000 dirhemMuaviye'nin yanında hiçtir ama, senin 1000 dirhem gümüşünfevkalAde bir şeydir".

(Ahmed Refik, Tarih-i Umumi, C. S, s,119'dan naklen, S. Tansel, aynı eser, s,37)

Dünya Dil ile Daha iyi YönetilirEmevi halifesi Muaviye islAm'ın ilerici hükümdarlarrndan

biridir. Kamuoyunu küçük görmez, onlarrn daima sevgisinikazanmaya çalışırlardı. Bir gün yanrnda bulunan müşavirleri,başarılarrnr neye borçlu olduğunu sorduğunda, şöyle cevapvermişti:

48

- "Başanlarlml tatlı di]ime borçIııyum. Zira dunya, kılıçtandaha iyi, dili ile yönetilir".

(Bahıiye Uçok, Eıneuilcr, Abbasıl.er, s, 33)Fakat Sizi Teslim Almaya Mecbutum

Hz.Iltiseyin, Kfffe halkınrn da1veti tızerine yanında bulunanküçtık bir kafile ile yola çıkmıştı. Ancak Yezid'in emri ile generalÖtner, "Kerbe}ö" deniler yerde Hz. Irüseyin önünü kesip:

- ('sg1 bir askerim, ancak üzüldüğnim halde sizi teslim

olmaya mecburum" dedi. Hz. İIüseyiıı ise şöyle cevap verdi:_'f}q, beniırıle Yezid arasrnda olan şahsi bir meseledir.

Müsaade et, Yezid'e gideyim, meseleyi onunla görüşeyim. Eğeraldğınız emirde Yezidiin yanrna gitmem istenmiyorsa, brrakrnrzMedine'ye gideyim. Eğer üst makamlar bundan da hoşlanmazlarsa, başka bir Müslüman ülkesine, hattA Horasan'a gideyim, banadokunmayrn"

(5.F. Mahmud, Isldm Tarihi, s,41)'o Kadar Çok Gırtlak Keseceğim ki

Emeü halifesi Abdülmelik zamanrnda (685 - 705) Doğu illerigenel valisi o]an Zalim Haccac'rn Türklere yapmadrğr kötülükkalmamıştı. Haccac sadece Türklerde değil Müsliimanlara karşıda zalim ve acımaslzdı. AMülrnelilr]in emri ile Küfe valiliğineatanan Yusuf bin Haccac, yanrna birkaç cesur adamrnr alrp devesürücüleri kıyafetine girip, Küfe'ye geldi. Hatk büyük camidetoplanmış vaiz dinliyordu. Derhal camiye giren Haccac ceırıaatinarasına girip beklemeye bpşladr. Vaazrn en hareketli bir zama-nrnda aniden ınibere çık+ı Haccac şöyIe dedi:

- "By Küfe halkı, benim kim oldıığumu biliyor musunuz?Ben yeni valiniz Zalim Haccacırn. Ben, aynr zamanda saçma

şeylere pek az tahammülü olan bir kişiyim. Inanıyorum ki, sizdenufak bir kan almak gerekecektir. o kadar çık gırtlak keseceğimki, bütün susuzluğunuz sönecektir- Beni dinleyin ve itaat edin".

(S'FI. Mahmud, Isl&nı Tarihi, s, 49)

49

Page 26: TARİH FIKRALARI - NECATİ KOTAN

Seni Böyle Parçalayan BenimEmevi halifesi II. Velid o43- 744) dini hissi zayıf bir

insandr. Buna karşılık kadınlarla eğlenmeyi, içki içmeyi çokseverdi. Bir gün karşrsrnda Kur'anın 14. surenin 15. ayetiokunurken, buna kızmış ve Kur'anr karşısına hedef olarak alıp,okla delik deşik etmişti. Bunu gören mabeyinci halifeye:

- "!q yaptığnız islAmiyete uymaz, günaha girdiniz" değin-ce, halife yerinden kalkmış ve mabeyincinin ağzrna boru ile içkidökerek, feci bir şekilde öldürtmüştü. Bundan sonra II. Velid,delik deşik etti Kur'anr karşrsına alıp, şöyle demişti:

- Ty Kur'an, sen maffur ve asi olan beni tehdit ediyorsun.Rabbin sana seni bu hale kim soktu diye sorarsa, deki, beni böyleparçalayan Valid idi''.

(Bahriye Üçok, Emcuiler ue Abbasiler, s, 70)

Muaviye'nin NasihatlanMuaviye 680 yılında Şam'da öIdü. Ancak ölümünden birkaç

gün önce oğlu Yezid'i huzuruna çağırıp, ona şu nasihatlardabulundu.

-'oğlum bilesin ki, imparatorluğu sana sağlamak için negerektiyse yaptrm. Herkes seni benim veliahtım olarak tanıdı.Ancak sana 4 kişi biat eimeyi red etti. İşte bunlara karşr nasılharaket edeceğini sana söylüyorum: Ebubekir'in oğlu Abdurrah-man zevk düşkünüdür. ona bu yolda gerekeni öylesine ver ki,eğlencenin dışrnda başka bir şey düşünmesin. Ömer'in oğluAbdullah kendini dine vermiştir, iktidar peşinde koşmayacaktır.Zübeyr oğlu Abdullah en tehlikelisidir. onu biata zorlayacakbütün çareleri arayacaksrn. Ali'nin oğlu Hüseyin'e gelince, onuda biata Ça&r, eğer red ederse dikkatli ol. Şayet kabul ederseonunla anlaş ve iyi muame|e et,, zita bizler onun ve ailesininbütün haklarrnr elinden zorla aldrk".

(Bahriye Üçok, Toberi Torihindın naklen,aynı eser, s 35)

50

Beni Halifeliktcn Mazur Görtım

Yezid'in ölümünden sonra yerine II. Muaviye halife olmuştu(683 - 684) II. Muaviye halim selim bir kimse idi. BilhassaPeygamber ailesine karşı Emevilerin tuttuğu siyaseti beğenmi-yordu. Kendisi geceden çok korkardı ve bu yüzdendir ki kendisine"Ebu LeylA" denirdi. Bir gün halkı huzuruna çasran II. Muaviyeonlara şöyle söyledi:

-"fiy, Nas, Ben sizin işlerinizin yükünü taşıyacak kudrettebiri değilim. Sizin için, Hz. Ömer gibi bi adam aradrm, fakatbulamadım. Danrşmak için Ehli Şura gibi altı kişi aradrm, fakatonu da bulamadım. Siz halifeliğe beyendiğiniz birini seçiniz, benibu görevden mazur görünüz"

(Ebul Fereç'ten naklen, Bahriye Uçok,ayn'ı eser. s, 40)

bemilerimizi Yaktın, Nasıl Geri Döne ceğızEmeviler zamanında Tarık bin Ziyad, kendi adı ile anrlan

Cebel-i Tarrk boğazından geçip, Ispanya'ya çıktı. Gemilerinyarrsrnr askerlerinde gizli olarak saklayan Tarrk, diğer yarrsrnrda yaktı. Alevler göklere çıkmaya başlayınca askerler koşarakgeldiler ve:

- "Gemilerimizi yaktınrz, mağlup olursak nasrl geri döneriz"dediklerinde Tarrk şöyle cevap verdi:

- "Mağlubiyet bizlere lAyık değildir. Bir ülke Allaha aittir.Yürüyüntız ve onu alrnrz. Allaha ve kılrcınrza güveniniz".

Kadis savaşınrn \ krrgm zamanrnda ise Müslümanlarkaçışmaya başlayrnca, Tarık atrna atlayıp kaçanlarrn önünegeçip şöyle bir nutuk attı:

- "f,y Magıip'li gazilet, ey Müslüman' kahramanlar nereyekaçmak istiyorsunuz? Düşününüz ki, önünüz derya arkanrzdüşmandrr. Sizin için en çrkar yol sonuna kadar savaş alanrndakalmak ve savaşmaktır. Ey süvariler, bana bakın ve benim gibiyapın".

51

Page 27: TARİH FIKRALARI - NECATİ KOTAN

Bu sözlerden sonra Tarrk, atınl dört nala sürüp Got oı'dusu-nun ortasrna kadar gel'di. Burada savaşr idare etmekte olan kralRodrik'in göğsüne rnızrağrnr saplayrp, onu öIdürdü.

lBahriye Üçok, Emeuila:r ue Abbaşiler, s, 55)

Bırakrnız ilerlesinlerEmevilerin Pirene dağlarına aşıp Galya'ya girrrıeleri karşr_

sında Şarl Martel şöyle diyordu:

- "Bırakınız ilerlesinler... Şiındi cüretlerinin en son nokta-sında bulunuyorlar. Şimdi onlar her yeri yakıp yıkan bir seldenfarksızdlrlar. onlar için şevk ve gayret zrrh, cesaret ise metin birkaledir. Hele bir ganimetlere sahip olsunlar, kalplerini ihtiras vefikri anlaşmazlık kaplasrn, ben o zaman karşılarına çıkabilirim".

(Ahmed Refik, Tarih-i Umumi, C. 5, s,139'dan naklen, S. Tansel, s, 45)

Ömer Bin Abdülaziz'in MerhametiEmevi halifesi omer bir Abdülaziz (7I7 - 72ü merhametli

derin adalet fikrine sahip, çok sade bir hayat yaşıyan kişi idi.Karlsr Fatime bir gün kocasrnr çok duşünceli olduğunu görünce,yanlna yaklaşıp:

- "Efendimiz, dedi, neden bu kadar düşüncelisin?''. Halifebaşanl kaldırıp karrsrna baktıktan sonra şöyle dedi:

- "Ey hanımrm, müslümanlarla gayri müslimlerin yöneti_minin başında bulunduğum için açlıktan ölen fakirleri, umutsuz-luk içnide çlrplnan hastalarr, felAketin pençesinde inliyen çıplakçocukları, zulüm görenleri, hapse girenleri, saygıya l6ylk ihtiyar_ları, çok çocuklu esirleri düşünüyorum da, korkuyorum. Korku-yorum çünkü kıyamet gününde Allah'ın benden hesap sorInaslnlgözü'mün önüne getiriyorum da her gece ağlryorum. Sen bana buhususta yardrmcr olur musun?". Fatime kocasr ile beraberağlamaya başlamış ve ona yardrmcr olacağına dair söz vermişti.Halife gözlerindeki yaşı sildikten sonra' karrsına şöyle dedi:

52

- "Senden bunu bekledim Fatirne. o halde bütünaltrnlarrnı,mücevherlerini bana getirde onlarr fakirlere,dağrtalrm,'.

(Ebul Fere(ten naklen, Bahriye üçok,aynL eser, s, 192)

Mi'abın KızıAbdullah ibni Zübeyr'in oğlu Mis,ab, IIz. Hüseyin,in krzı

sakine ile evli idi. Çok güzel bir kadın olan Sakine'nin kendisigi,bi güzel bir kuı vardr. Bir gün Mis'ab, gururlu ve çok güzelkızrnın üzerine inci]er serpmeye başlayınca, etrafindakiler bu_nun neden yaptığını şordular. Mis'ab buna şöyle cevap verdi:

_ ((1211n1n güzeuiği yanında incilerin parlarnağğını,göster-mek için serpiyorum''.

(Ahmed Refik, Tarih-i (Jınumi, C. 5, s,115'dpn naklen, S. Tansel, aynı eser, s,38)

Ben Bu Köşkte Çok Kesik Baş GördtiımEmevi halifesi Abdtılmelik zamanrnda Mis'abın isyanr kanla

bastrrılmış ve kendisi yakalanarak başı kesilmişti. Mis'abınkesik başı Abdıılrnelik',in önüne konduğunda, huzurunda bulu_nan Kadı'nrn rengi sarardr. Abdülmelik, Kadı'ya neden bu kadarkorkup sarardığını sorunca, Kadı şöyle cevap verdi:

- "Efendim çok tuhaftlr ama, gene böyle bir toplantıdabulunurken, Ali oğlu Hüseyin'in kesik başını komutan Ubeydul-lah'ın öpüne koydular. Çok geçmeden Ubeydullah,ın başı buktlşkte Muhtar adlı komutanın öniiae getirildi. Bir müddet sonraMuhtar'ın kesik başı Mis'abrn önüne koydular. Şu anda Mislabrnkesik başı da şizin önünüzde duruyor. Bütün bu kesik başları benbu köşkte gördüm''

Abdtilmelik yerinden korku ile kalktı ve bu uğursuz köşkünderhal yıkılmasını emretti.

(AIi' Kühün-üI Ahbar, C. 7, s. |t|,dcnııakkn, S. Tansel, aynı eser, s, 39)

53

Page 28: TARİH FIKRALARI - NECATİ KOTAN

Bu Kesik Başı Tanıdınız mıEmevi halifesi Süleyman, isparrya fatihi Musa bin Nusayr'ın

elinden bütün malınr mülkünü almış ve onu dilenecek durumagetirmişti. Ayrıca halife bunu yapmakla kalmamış, Musa,nrnvali olan oğlunun başı kestirip önüne koydurmuştu. Halife kesikbaşı Musa'ya gösterek:

- "Söyle bakalım, dedi, bu kesik beşi tanrdınrz mr?,, Musabin Nusayr, oğlunun kanlı ve kesik başına uzun müddet bakmışve şöyle demişti:

- "Evet tanıdım, kendisinin öldürülmesini emreden kimse_nin simasına bin kere tercih edilecek olan mert ve fedökAr birinsanın siması''.

(Ahmed Refik, Tarih-i Uınumi, C. 5, s,134'den naklen S' Tansel, aynı eser, s,42)

Ömer'den Başkasr İse Kabul EtmemHz. Ebubekir ölmek üzere idi. Yanrnda bulunan Müslüman-

lara:

- "Size bir halife sectim, bilin bakalım kimdir?,, dediğindeHz. Ali hemen atılıp:

- "Ömer'den başkası ise kabul etmem" dedi. Hz. Ebubekirgülümseyerek:

- "Odur" dedi.

(Emin oktay, ortaçağ Tarihi, s, 65)

Halife Fukara DostudurEmevi halifesi Ömer bin Abdülaziz halife seçildiği zamar.,

kendisini pek çok şair ziyarete gelmişti. Uzun bir bekleyiştensonra şairlerden Cerir'de huzura alındı. Cerir, en güzel gazelle-rinden birini halifeye okuyarak, onu memnun etmişti. Cerirhuzurundan çıkarken halife kendisine 40 dinar ile bir takrm daelbise hediye etti.

54

Dışarda kendisini karşılayan dostları Halifenin kendisininasrl karşrladrğrnı, neler verdiğini sorunca, Cerir şöyle dedi:

- ('Bg1 kendisinden çok memnun oldum. Zira halife şuara

dostu değil, fukara dostudur''.(Ahıned Refik, Tarih-i Umumi, C. 5, s,136'dan naklen, S. Tansel, aynı eser, s,43)

Cehenneme Gidecek DeğilimEmevi halifesi Mutedit'in vezirlerinden Ebulhüseyin, kendi-

ni hicveden şair İbnirrumi'yi evine çağırtarak, hizmetçilerinezehirletmişti. Şair zehirlendiğini anladığında kalkıp evine git-mek istedi. Ebülhüseyin kendisine:

- "{6 üstad nereye gidiyorsun?" dedi. Şair'de:

- "Göndermek istediğin yere'' diye cevap verince Ebülhüse-yin:

- "Öyle ise babama selöm söyle" dedi. Bunun üzerine şairşöyle cevap verdi:

- "Cehenneme gidecek değilim".(Ahmed Refik, Tarih-i Umumi, C. 5, s,358'den ııaklen, S. Tansel, aynı eser, s,57)

O Koca Tarlayı Nasrl KaldıracaksınEndülüs Emevi halifelerinden II. Hakem (961 - 976) adalet

kaidelerine çok değer veren, halkın refahı için son derece çalışanbir kişi idi. Halife bahçesine bir köşk yapthşıak istiyordu. Ancak,tarlasrna bitişik mal sahibi malrnr satmak istemiyordu. Devletmemurlarr halifeden gizli olarak mal sahibi kadınrn elindenmalrnı zorla a|ıp, köşkü oraya kondurdular. Kadında doğrucaKurtuba kadısı Beşir'e giderek halifeyi şikAyet etti. il. Hakem,bir gün köşkünde otururken Kadı Beşir eşeği ile çıkageldi. Kadıeşeğinden inip boş olan torbasını toprakla doldurmaya başladı.Torba dolunca halifeye hitaben:

55

Page 29: TARİH FIKRALARI - NECATİ KOTAN

- "Bana biraz yardım et de, şu torbayı eşeğe yükliyelim"dedi. lIalife bunun sonucunda bir şey olacağını bildiği için, aşağinip Kadıya yardım etti. Ancak halife, torbayı bir türlü eşeğeyükliyemedi. Bunun tizerine Kadı Beşir II. Hakem'e:

- "f3 halifem, bak bu torbadaki toprak, halkından birininelinden zorla aldrğın tarlanın ancak bir parçasıdır. Sen bugün bukadarcık toprağı kaldıramazsan, yarln ahirette o koca tarlayınasıl kaldıracaksın'' dedi.

Halife meseleyi anladığında çok üzüldü ve derhal köşklebebarer tarlayı kadına.verdi.

(Ahmed Refik, Tarih-i Umumi, C. 5, s,228'den naklen, S. Tansel, aynı eser, s,55)

İıışkımı, Kıl Kadar ince Bile olsaBir gün Muaviye, Mısır fatihi Amr İbnüı As'a:

- "Halk ile aramdaki ilişki bir kıl kadar ince bile olsa, bubağ kopmaz'' dedi. Bunun üzerine Amr İbntil As'da:

- "!4 Emirülmüminin, bu sözünle neyi kast ediyorsun?,,diye sorduğunda, Muaviye'de şöyle cevap verdi:

- "Halk ile aramdaki kılı halk çekerse ben gevşetirim, onlargevşettikçe de ben çekerim''.

(Corci Zeydan, isldm Med,eniyetleri Tari-hi, C. 4, s, 100)

Allah Senin Gibileri İçimizde ÇoğaltsınEmevilerin Irak valisi Abdullah bin Amir, bir Arap ile bir

Mevalinin davasına bakıyordu. iı.ıside birbirinden şikAyetçiidiler. iık srız Mevali'ye verilince:

- "Allah senin gibileri içimizde çoğaltmasın'' diyerek, Arap-tan şikAyete başladı. Arap ise söze:

- "Allah senin gibileri içimizde çoğaltsrn'' diyerek seviniyor-du. Vali Arap'a dönerek:

56

- "Nasıl oluyor, dedi, o sana beddua ediyor ve sende hayırlıkarşılık veriyorsun?" Bgnun üzerine Arap şöyle dedi:

_ "Evet, onlara hayır dualarında bulunuyorum. çünküonlar yollartmlzl tamir ederler, ayakkabılarrmızı dikerler veelbise dokurlar. onlar yok olursa biz Arapların hali na$l olur?"

(Corci Zeydan, İsld,m Med.eniyctleri Tari-hi, C. 4, s, 1tr4)

ŞimEmevi halifeleri itimad ettikleri kimseleri İslAm dinine

davet etmeyi bir prensip haline getirmişlerdi. islAma davet edilenadam kabul etmezse israr etmez}erdi. Ancak şert cevap'v,er'irsen o

zaman çok sert muamele göriırlerdi. Erneyi halifesi II. Velid,Hıristiyanlardan Şim'liyi Islönı <linine davet etti. Şim'Ii budavete:

- "Ben bu suretle asla mtisliıman glrnam' Ancak, istediğimzamanolurum'',diye cevap verdi.'Bu cevaba krzan halife Şim'lininbaldrrrndan bir parça et kestirip ateşte krzarttıktan sonra, zorlayedirtti.

(Corci Zeydan, g.ynı eser' s, 203)

İçkiyı Ne YapacaksınEmevi halifesi Abdülmelik, islAmiyeti kabul etmeyen Ahtal

adında birine:

- "Neden istAmiyeti kabul etmiyorsun, sana ganimetlerdenpay, ayda da onbin dirhem aylık veririm" dedi. Bunun üzerineAhtal:

_ "Şarap içmeme izin verilecek mi?" diye sorduğunda, halife:

-'tçkiyi ne yapacaksın Ahtal, acı bir şey içmekle başlryor,

sarhoşlukla bitiyor, vaz geç" dedi. Ahtal ise buna şöyle cevapverdi:

- "Efendim öyle zannetmeyiniz. o başlangıç 'ile sonuç

arasrnda öyle keyifli bir zaman var ki, onıın yanrnda sizin kocasaltanatınrz bir hiç kalrr'' (Corci Zeyda,n' 'a'/nı eser, s, 203)

6iı

Page 30: TARİH FIKRALARI - NECATİ KOTAN

.ilftaviye'nin Sevinci' Hz. Ali'nin güvendiği iki kişi vardı. Bunlardan biri Siffın

(Corci Zeydan' aynı eser, s, 132)

hofl, Konuştun, Seni Affettim

Siffin savaşında bir Irak'lı esir alrnarak, Muaviye,nin huzu-pıa Betiti|ir. Muaviye esire:

_'?ek çok ırkdaşlarımr öldüren bu esiri elime düşürdtiğün;4in sana hamdolsun ya Rabbi" dedikten sonra, yanı başında'[ııran cell6da:

_'Derhal başını kes" dedi. Esir Bütün gücü ile yalvararak:

- "Allahım işte gör, Mua ldürüyor.gen katlime razı değilsin. Beni ık oldugu"rgıavı ver'' dedi. Bunun tızer

- "Pek acıklı konuştun, duanıda iyi yaptın,seni affettim,,

dedi'(Corci Zeydan' aynı eser, s, 772)

{@anEmevi generallerinden Maan İtnı ğeynani kendine esir

düşen pek çok kişinin idamını emreder. Ancak idamdan önce en

gen9 esirlerden birine:

- "Esirleri susuz katletmek caiz midir?" dediğinde esirde:_"Caiz değildir" diye cevap verdi. Maan. ibni Şeybani

gsir|ere su verilesini emreder. Esirler suyu içince genç esirbağnrır

ve şöyle der:

58

- "Şimdi bu esirler senin misafirin sayılırlar, misafirlerikatletmek caiz midir?" Bu sözlere hak veren Maan, hepsiniserbest bırakır.

(C. Zeydan, aynı eser' s, 172)

Siz Halife 0lmağa Löyık Değülsiniz

Büyük şairlerden Şu'be bin Gariz, Emevi halifesi Muaviye'_nin huzuruna girdiğinde halife kedisine:

- "Taymana'daki atazin ne haldedir?" dedi ve aralannda

şöyle bir konuşma geçti.

- "Arazinin geliri ile çıplaklar giydiriliyor, fakirler doyuru-luyor"

- "Qnq satar mrsrnrz?"

- ('$ygf,"

- "Kaça satarsrn?"

- "60.000 dinara"

- "Fakat çok istiyorsun?"

-'Size öyle geliyor. Bu yer dostlarınızdan birinin olsaydr,

siz çekinmeden 600.000 dinar verirdiniz''. Şair sözlerinde haklıidi, ancalt' Muaviye daha fazla mat olmamak'için, konuyudeğiştirip: '/

- "Pederiniz kendi nefsi hakkında yazdığr mersiyeyi okur-musunuz?'' Şaire mersiyeyi okur ve Muaviye çok beyenir. Ancak

şaire:

- "f}g mersiyeye pederinizden çok ben lAyrktrm''

- "f|2y11 hem yalan söylüyorsunuz, hem de alçaklık ediyor_

sunuz"

- "Belki yalan söylüyorum, fakat alçaklık etmiyorum, buneden?"

Bu soruya şair şöyle cevap verdi:

59

Page 31: TARİH FIKRALARI - NECATİ KOTAN

-'Biz cahiliyeti devrinde de hak düşınanı idiıliz,,şiındi de.ile karşı kaı.şı'yade de Feygamberrnahrum ettiniz.

olrnaya ne hakkınız y'ar',.

(Corci Zeydnn' ,qynL eser, ş' !.N)

Yezid Bin SehereMuavi'ye devrin Al,irrılerinden

yordıı. Aıım halifeyi o kadar carı kçarpan bir 1aş parçasından haherialrrrta}.a :başl.ayınca halife dayanama.mış ye:

- {'Ya üstaüm, dedi, yüztin göaün a] kan içinde ha,berin yokmu? ıA'lim Yezid bin,Sehere ı."-ştıvlu ."r.p verdi:

- "Haşmetlü halifern, sizi dinlerken, kendimden o ,kadargeçiyorum ki, değil başrmın ,krrıIrnasr, ,şu anda,ölşeınde hEberimotrmayacak"

(Corei f,,ayda7p, ay'w,e,şer, ş' 266)

Eşek Mervaniunı Taktalca,ryn qKi,tab-,ül Fahri, adlı eşeı,iue göre, Emeyihalifelerinden Mervan'a,,,savaşlardaki şabrı.ra"n dJlayı' lBş"'ı.

Mervan" derlerdi. Mervarç ,Hz_ Aü,nin oğlu Abdullah,a ,Beı:ir,,savaşında ınağlup ,o]nı.uştu. $av;aşrıı

'9n ,kızgın anında JVIervan]1n

szüasr tutup attan düştü. Elııııdan istifade eden bir Kufe,li dorhalyetişip, başını kesti. Mervan'rn kpşik başını gören etu"uihalifesi:_'Mervan, çok şiikür 'ila.nr.1ı4a, lboni ,şana ,üstün kıldr,,

60

(Tarih Dünyası, Sayı, I, s, 266)

61

Kendin Bir EŞek ilren Eşegı* Ne YapacalısınMııaviye oğlıı Yezid'i çoll severdi. Karı'larındarı biri kendis -

ne:

- "$gn, dedi, Yezid'i benim oğlurndan çolr' seviyorsrın"M,uaviye buııa gii}nıüş ve ke'ıtdisini haklı çıkarrnak için, oğluYezid ile kadrnın oğ}u Abdullah'r htızuruna çağırdı. Muaviyeöııce Abdul}a}ı'a:

-'Beııden ne istersen iste, yerine getirilecektir?" dedi.AMullah'da:

- "B4n4 bir eşek ille bir köpek alırgan l.İemn'un olutıım" diyeceı/ap verdi" Muaviye ayur soru}ru oğIu Yezid'e sormadan öncegülmüş ve şöyle dernişti:

- "Kendin bir eşek iken eşği ne yapacaksrı". Abdullah'rnannesi utancından ne yapacağrnı bilernedi. Muaviye oğlu Yezid'eaynı soruyıt sotrunea' Yezid şöytre konuştu:

- "Beni cehennernden kurtarrualrsrn, beİıi bu sene Haccagidenlerin başında göndernıelisin, beniirn içirı görevlilerin maaşı-ne-zam 5rapmalısın, benim için fakir ve yoksulları doyurrnalısln''.

(Ali, Rüktin-ül Ahbar, C. {, ', 22'dennakem, s. Tansel, aynt eser,'s, 33)

Page 32: TARİH FIKRALARI - NECATİ KOTAN

ABBASİ TARİHiNDEN SEÇMELER

Harun-El Reşid'in MektubuBizans imparatoru Nikefor Fokas, yıllık vergisini ödemediği

gibi, imparatoriçe Iren zamanında ödedikleri vergileride geriistiyorlardı. Buna kızan Abbasi hükümdarr Harun-el ReşidQ87 - 809), aşağıdaki mektubu Bizans imparatoruna yazatakhaddini bildirdi:

- "Bismillahirrahmanirrahim,,.Müminlerin kumandanı Harun Reşid'den bir Roma iti olan

Nikefor'a: Ey bir imansrz ananln dölü, mektubun malümum oldu.Sen benim cevabımı duymayacaksın, onu göreceksin,,.

(S-F. Mahmud, İsldm Tarihi, s, 89)

Çok Şükür onunla Aramrzda Denizler VarmışAbbasi halifesi Mansur (754 - 775), ispanya'da Hişam,rn

torunu Abdurrahman'rn kurduğu "Endülüs Emevi Devletini,, yoketmek için, elinden gelen bütün gyareti sarfetti. ispanya'ya çıkanAbbasi orduları Abdurrahman'ın karşısında mağlup ve p"iişr,olduğu gibi, birçok Abbasi generalide Abdurrahman'a esir düş_müştü. Abdurrahman, esir düşen Abbasi generallerinin başlarınıkesip, Mansur'a gönderdi. Mansur, kanlı kesik kafaları karşısın-da görünce şöyle dedi:

- "Allahlma şükrederim ki, böyle bir düşmanımla aramdadenizler varmış''

(S.İ. Mahnıud', İsldnı Tarihi, s, 65)

VasıkAbbasi halifesi Vasık (842 - 847), Peygamberler soyundan

gelenlere derin bir hürmet beslemekle beraber, kendisi koyu birMütezile idi. ona göre Kur'an mahluktu. Bu yiiaden Vasık onune62

gelen kişi ile Kur'anın mahluk olup olmadığının münakaşasrnryapardı. Bir gün Mütezileye düşman olan Nasrr bin Malik ilemünakaşaya başlamış ve neticede ihtiyar ilim adamını eliğleöldürmüştü. Vasık, huzuruna giren Nasır bin Malik'e:

- (l(g1'41hakkında ne düşünürsün?'' dedi ve konuşma şöyle

cereyan etti.

-"a' KelAmullahtır"

- "Rabbin hakkında düşüncen nedir?

-3'||7. Muhammed ayr nasrl görürseniz, kıyamettede Rabbi-

nizi öylece göreceksiniz buyurmuştur. Biz buna inanrrrz".

Vasık'a göre Nasır bin Malik, Allah'ı cisimlere benzetmiştir.(Ceudet Paşa Tarihi, C. 8, s' 424)

Dilersen Sen onun Etini Ye, Fakat Bu İtlere YedirmeAbbasi halifelerinden Mütevekkil (847 - 861) Kur'anr mah-

luk sayanlara iyi muamele ederken, Peygamber soyundan gelen-lere de en ağır hareketleri yapar ve yaptrrrrdı. Bir gün huzurundagene bir hokkabaz, Hz. Ali'nin taklidini yapmış ve huzurdabulunanları gülmekten kırrp geçirtmişti. Bu manzarayr görenMütevekkil'in oğlu Muntanzır, ayağa kalkıp babasına şöyledemişti:

- "!3 halifem, bu itin taklidini yaptığı ve bukadar halkıngüldüğü kişi senin amcAzadendir. Ayrıca Peygamber soyunun ensaygı değer olanıdır. Sen onunla övünmelisin. Dilersen sen onungtini ye, fakat bu itlere yedirtme"

(Bahriye Uçoh, Erneuiler ue Abbasiler, s. 104)

Galiba Sen Cafer'i TanrmryorsunEba Müslim Horasani'nin gayretleri ile iş başına gelen

Abbasiler, nedense bu adamdan zamanla hoşlanmadılar. Bir günEba Müslim ile Ubul Abbas Seffah konuşurlarken içeriye Ebu

63

Page 33: TARİH FIKRALARI - NECATİ KOTAN

Cafer Mans'ur gird,i. Ebu Müs}irn istifini bozmadan konuşrnasınadevam ederken, halife:

- "Galibe sen, dedi, oğIurn Ebu Cafer'i tanımryorsun?,'EbaMüslim ise şöyle cevap verdi:

e biliyorurn. Fakat rnüslürnanlarln en büyü-larına saygı göstermeyi, terbiyeme yakrştı-siz bulundukça başka kimseyi tanrr'nak

rAıi, xanlln-ül Ahbar, C. 4, s, 166'dan

Sana Daha içki Verm naklen' S' Tansel aynı eser' s' 47)

Abbasi halifelerinden Mehdi ü73 - 786) bir gün avlanırkenyolda arkadaş}arırıdan ayrıIrnrştl. Çölde bir bedeviye rast gelip:

"Ahbab, dedi, çok acrktıııı, ban:ı yiyecek bir şeyler verebilirmisin? Bedevi halifeyi süzdü, onun basit bir kişi olmadığnıanladığından:

"Size verilecek bir şeyım yok" dedi. Halifede ,,ne olursayerim'' deyi ekmek ile bir destide şarapgetirip verd rabı da içince, keyiflenmeyebaşladı. Bu

biliy,Bud fininolduğunu söyledi. Bedevi iltifatta kusur etmiyordu. Ancak içki_nin verdiği tesir ile halife brr sefer:

gerçk bir halife olduğunu söyliyerek güldü. Bu söz üzerinebedevi geldi ve şarap destisini halifenin önünden kaldırdı. Bunun

ne demek olduğunu Mehdi bedeviye sorunca, bedeviden şöyle bircevap aldr:

"Korkumdan artık sana şarap vermiyeceğim. Çünkü sen

içtikçe işi azıtıyorsun. Birinci kadehte halifenin en yakrn adamla-nndan biri oldun, ikincisinde halifenin yakrn komutanlanndanoldun, üçüncü kadehte halife oldun, şayet sana bir kadeh dahaverecek olursam, bu sefer Peygamber olacaksrn".

Aıi, Ktihan-ül Ahbar, C.4 s, 187Dennaklen S. Tansel, aynı eser' s, 49)

Ismarladığrn Öı<tıztı GetirdimSon Abbasi halifesi Mutasrm Billah (y42'1258) zamanında

Tus'lu Nasir adında bir bilgin, birkitafyazatakhalifeye takdimetti. Halife nehir kenarrnda oturuyordu. Kitabı aldr, içinden biryaprak koparıp attr. Sonra da Nasir'e:

"Bu sayfa kirlenmiş yrkanmasr lİızım. Sonra sen bunu banagetireceğine Tus'dan bir öküz getirseydin" daha iyi ederdin" dedi.

Bu sözlerden sonra halife kitabın tümünü suya attr. Nasir,yıllarca emek verip yazdığı kitabının bir nada yok olmasrnaüzüldü ise de, korkusundan bir şey söyliyemedi. Boynunu büküphuzurdan aynlrrken halife kendisine:

"Molla, nereye gidiyorsun?" diye sordu. Tus'lu Nasir de şöylecevap verdi:

"istediğin öküzü getirmeye"

Tus'lu Nasir, Bağdat'tan ayrılrp Hülagü Han'ın yanma gitti.Hülag:ü bu değerli bilgine büyük bir iltifat gösterdi. Nitekim1258 de HüIagü Han, Bağdat'ı alınca, Abbasi halifeside yakala-nıp HülAgü'nun huzuruna getirilmişti. HülAgü ve Tus'lu Nasiryanyana altrn ve gümüş tahtlar üzerinde oturuyorlardr. Tus'luNasir halifeyi görür görmez, şöyle dedi-

- "Ismar]adığın öküzü getirdim, nasrl. beyendin mi?"(Aıi, Krihtn-aı l,nuor, C' 4, s, 213'd.en

naklen, S. Tansel, aynı eser. s, 53)

64 65

Page 34: TARİH FIKRALARI - NECATİ KOTAN

Abağa Haniıhanıı hükümdarı Abağa Han (1265 - t277) btıytık bir ordu

ile Anadolu'ya girip etrafı yakıp yrkarak, Bayburt'a geldi. AbağaHan Bayburt'ta iken bir ihtiyar huzuruna ahnmasrnr istedi.Nihayet uzun bir uğraşmadan sonra huzura zorla alrnan ihtiyarahükümdar:

"Derdin nedir, ne istersin?" dediğinde, ihtiyar şöyle konuştu:

"Ey yer yüzünün hükümdarı. Düşmanların senin memleketi-ne girdiği halde, sizlere bir şey yapmadı. Sense Anadolu'yagirdin, etrafı yakıp yıktın, binlerce kişi öldürüp esir ettin. Acabasenin bu yaptıklarınr senden ewel hangi hükümdar yapmıştır?''

Abağa Han bu sözlere kızmış olmakla beraber ihtivara birşey yapniadığı gibi, yanında bulunan yüzbinlerce esiride serbestbıraktı.

(osınanTuran, Doğu Anadolu Türk Deu-letleri, s. 43)

Bunlar Alemin Fazlalarıdrrilhanlı hükümdarı Hilagu Han (1217 - 1265) Suriye seferine

giderken, yolda bir sürü saçr sakalı birbirine karrşmrş, üstü başıperişan kalender kılıklı kişiler gördü. Yanrnda bulunan AlimNasirüddin Tusi'ye:

"Bu acaib kılıklı kişiler kimlerdir?" diye sorduğunda, Nasr-rüddin Tusi'de şöyle cevap verdi:

"Dünyada dört sınıf halk vardır. Bunlar tacirler, sanatkAr-lar, çiftçiler ve bevlerdir. Bu acaip kılıklı kişilerde bu dtırt srnrfindışında kalanlardır. Anlıyacağrnrz bunlar Alemin fazlalrklarrdrr''.

İbnul Futavi'ye göre HülAgü Han, bu sözlerden sonra buacaip kılıklı kişilerin hepsini öldürtmüştür.

(osman Turan, Doğu Anadolu Türk Deu-letleri, s, 43)

66

Bana Gönül mü Verdin SultanımAbbasiler zamanında en büyük Alimlerden biri Cahiz'dir

(778 - 868) Bir çok ilmi kitap yazan Cahiz, çok çirkindi ve buyüzdendir ki kadınlarla pek ilgisi yoktu. Ancak nasrl olmuşsa birgün kadının biri dükkAnına gelmiş ve kendisi ile uzun müddetkonuşmuştu. Ayni kadın birkaç defa daha dükköna gelince,Cahiz dayanamaz ve:

"Bana gönül mü verdin sultanım? Nedir bu ziyaretler, buuzun bakrşlar?" diye sorunca kadın şöyle cevap verir:

"Kuruntuya kapılma ihtiyar. Hepgün buraya gelişimin vesana uzun uzun bakışımrn sebebi başkadır. Şu açık tuttuğumgözüm yok mu, işte bu gözle ben bir gün bir erkek güzelinebaktrm, eşime ihanet ettim. Şimdi sana ve senin gibi çirkin birinebakmakla gözümü cezalandırryorum''

(M. Turhan Tan, Türkler Için SöylenenBüyük Sözler, s, 13)

Suyu Döken BenimAbbasi halifesi Harun el Reşid, Alimlere büyük değer verirdi.

Bir gün Alimlerden Ebu Muaviye Eddarir ile yemek yediktensonra' üstad ellerini yıkamak ister. Halife eline su döker veAlimde böylece ellerini yıkamış olur. Ancak kör olan dlim, suyunkim döktüğünü kendisine Sorunca, halifede şöyle cevap verir:

"Ellerinize suyu döken bendim, hiç olmazsa iliminizin kadri-ni böylece yükselttim. Elimizden başkaca şey gelmiyor.''

(C. Zeydan aynl ese, s,272)

Müslim Ukayli'nin HikAyesiAbbasi halifesi Ebu Cafer Mansur (754-775) esasen hiç

sevmedigi Ebu Müslim Horasani'nin gittikçe artan nüfuz vekudretinden korkuyordu. Bu korkunun bir nedenide, MüslimUkayli'nin anlattığıbir hiköye idi. Ebu Cafer Mansur bir günhuzuruna giren Müslim Ukayli'ye:

a

67

Page 35: TARİH FIKRALARI - NECATİ KOTAN

"Bana Horasan'daki padişahın hikAyesini bir daha anlatsa-na'' dediğinde Ukayli hikAyeyi anlatmaya başladı:

"iran hükümdarlarından Şapur Horasan halkının isyanınıbastırmak için, vezirini oraya gönderir. Vezir kısa bir zarnandaisyanı bastırmışsa da, kendine de Horasan'da iyi bir zeminhazırlamıştı. Öyle ki Horasan halkı zamarıla Şapur'u tanımazolmuştı:. Şapur, Horosan'daki nüfuzunu bekrar kurabilmek için,veziri ile savaşmak zorunda kaldı. Neticede vezit.yakalanıphalkın gözü önünde asıldıktan sonra Şapur tekrar Iran'ın tekhakimi olmuştu".

Bu konuşmalarla Müslim Ukay'li Eba Mtıslim'in öldürülme_sini işaret etmiş oluyordu. Gerçekten Eba Müslim kısa birmüddet sonra' Ebu Cafer tarafindan feci bir şekilde öldürülecek-tir.

(Corci Zeydan, istdm Med.eniyet Tarihi, C.3, s, 184)

Ya İıacı Yaparsın Ya da ÖlürsünAbbasi halifesi Memnun (813 _ 833) bir gün özel doktoru

Huneyn'i çağırarak:"Bir düşmanımı gizlice öldürmek isterim, bana tesirli bir

zehir yapabilir misin.'' dedi. Doktor ise buna şöyle cevap verdi:

"Ben insanlara iyi gelen ilöçIarı yapmasrnı öğrendim, şayetizin verirseniz kötü gelen ilAçları da yapmasını öffeneyim"

Buna kızan Memun doktoru hapse atar ve aradan bir yılgeçtikten sonra tekrar huzuruna çağarıp:

"İstemiş olduğum ilAçları yapacak mısln' yoksa ölümümütercih edersin?'' dediğinde, doktor da şöyle cevap vermişti:

"Ben ölümden korkmam, benim Allahım var, ben de onasığınırım''.

Memun güldü ve doktoru tebrik etti. Kendisini srnamrştr.

(Ibnül EsiıJden naklen, C. Zeydon, C, 3. s, 3 -5)

68

Affedersen Emsalsiz olrıısunAbbasi halifesi Memun, amcasr İbrahim bin Mehdi'yi öldürt-

ımek istiyordu. Bunu Sadrazamı Ahmed bin Halit e açarak, onun

fıkrini almak istedi. 'Sadrazam şöyle cevap verdi:

"Amcaıızı katlederseniz emsaliniz vardrr, yani sizin gibi

bunu yapan çok olmuştur. Ancak amcanızl affederseniz, sizin gibi

asla bulunmaz ve emsalsiz olursunuz"'

Bu cevabı rnakul gören Memun, amcasrnl oldtırtmekterL vaz

geçti. '/(C. Zeydan, aynı eser. s. 356)

Size Karşı olmak İstemem

. Abbasi halifelerinden en iyi Çavgan oynuyan Harun Reşid

idi.AncakMutasımdaÇavgan,riyibilirdi.Mutasrmbirgüngenerallerinden Afşin ile Çavgan oynamak istedi' Ancak Afşin

Jyo"-uy, kabul etmeyince, Mutasrm sebebini sormuştu, Afşin

şöyle konuştu:..Gerek ciddiyet ve gerekse oyun mevkiilerinde olsun, efendi-

mizi karşımıza rakip olarak almak istemem''

(Corci Zeydan' aynı eser, s,374)

69

Page 36: TARİH FIKRALARI - NECATİ KOTAN

gİzA,Ns - P.EçENEK _ RUs vn ııoĞor,ranİHİNDEN srcÇıını]rcn

(610 - 642) Sasanilerle yaptığıIstanbul,a dönüyordu. Ancak

' mevkiinde Müslüman Araplarlayaptığı savaşta, fena]ıalde mağlup olup savaş alanrndan kaçmış-tı. Herakliyus hem kaçıyor ve hem de bir yandan:

"Elveda Suriye, elveda,, diyordu.(Charles Dhiel, Bizans Tarihi, s, 51)

Ey Siiıleyman Seni de Geçtim

- Bizans imparatoru Jüstinyen (527 - 565) devrin mimarlarrn-dan Antimius ile izodor'a Ayasofya Kilisesini yaptırmıştı. Aya-sofya kilisesi (532 - 537) yılları arasrnda tam 5 yılda tamamlan-mıştı. Kilise bittikten sonra Jüstinyan karşısında geçip, Hz.Süleyman'ın yaptırdığı ,,Mescid-i Aksa,,yı kr.t

"d"r"f,

- ""Ey Süleyman senide geçtim'' dedi.

(Emin oktay, ortoqoğlar Tarihi, s, 31)

İkona Meselesi

'-:- İsavriya SülAleri z'amanından (7L7-867) İstanbul,da bir

"Ikona Meselesi" vardı. İkona, Hz. isa ve annesi Meyrem,in bazraziz ve azizeletin resim ve heykellerine verilen isimdir' Hıristi-yanlar bu resim ve heykelreri kiliserere asarlar, onrara sevgi vesaygı gösterirlerdi. Ancak zama,, zama.- bu resimler" i"rş,memlekette bir hoşnütsuzluk baş gösterdi. Bu yüzdendir kiIstanbul'da kanlı olaylarrn ardı kesilmediği gibi, uı"ı"r"" ı.ışı a"feci bir şekilde katledildi. ikona meselesi ile ilgili bir muasırtarihçi şöyle diyor.

-'İkona meselesi ytiaünde Bizans'ta o kadar çok din adamıöldürüldü ki, sanki Bizans'ta rahipler srnrfı kalmamıştı,,.

(Clıarles Dhiel, Bizans Tiarihi, s, 71)

70

Svendal

"Sen kendi adamlarrndan birini seç, bende seçeyim' onlar

huzurumuzda vuruşsunlar. Eğer senin adamın galip gelirse' üç

,"r" ,.u"ş-ıyacağız. Eğer benim adamrm gelip gelirse' üç sene

savaşacağrz"

Rus knezi teklifı kabul etti. Tarihi kaynaklara göre Rus

pehlivanı, Peçenek pehlivanınrn pençeleri arasrnda can vermişti'

(Akd.es Nimct Kura[ Peçenek Tarihi, s, 98)

Kegen

nü söylüyerek, kendini haklı göstermeye çalrştr:

"Yılanı, güneşte ısrndrğr zamanda değil, soğukta kuyruğunu

krprrdatamadığı bir srrada öIdürmek lAzrmdır'''(A.N. Kurat, Peçenek Tarihi, s, 134)

Kaçarken Daha iyi Göreceksiniz

şöyle dedi:

7t

Page 37: TARİH FIKRALARI - NECATİ KOTAN

"Sayrn imparatorum, Peçenekler iizerine gitmenizi tavsiyeetmem. Zira bunu yaparsanrz, atlarrn arasında en çabuk kaçanrnkim olduğunu göreceksiniz" İmparator bu sözlerden bir şeyanlamadığrnı söyleyince general:

"Başta siz olmak iizere bütün Bizans ordusu Peçeneklerkarşısında kaçarken daha iyi göreceksiniz,,

(Akdcs Niınet Kura[ Peçenık Tarihi, s. 172)

CuciCengiz Han'ın en btıytık oğlu Cuci Han, babasrndan altr ay

ewel Volga kıyılarında ölmüştü. Bir gün Cuci Han oğlu BatuHan'a:

"Söyle bakalım Batu Han, babam Cenğz Han dünyanınyarrsr işgal etti. Diğer yarısrda Makedonyalı Büyük İskender'inelindedir. Sen nereleri alacaksın,, dediğinde, Batu Han şöylecevap verdi:

"Büyük iskender'in elindekileri,,(Necati Kotnn, Cengiz Han, s, 74g)

Benim de İşte Böyle Bir oğlum Olmalıydı i

Cengiz Han ile Celölettin Harzemşah, I21lg yılında Sindkıyılarında müthiş bir savaşa tutuşmuşardı. CelAlettin Harzem-şah'önüne gelen Moğolları kılıçtan geçirip, yüz metrelik biryardan atı ile beraber kendini Sind nehrine attı. Ytizerek karşıyageçen CelAlettine hayran olan Cengiz Han, şöyle dedi:

"İşte. Cengiz Han'rn da böyle bir oğlu olmalrydr,,(Necati Kotan. Cengiz Han, s, ZJ)

Allah Her Tarafta VardırCengiz Han 1219 yrhnda Bahara,ya girdi. Halk btiytik

camiin yanrnda toplanmrştr. Cengiz lran, 5ıanında bulunanhocaya dontıp camiyi göstererek:

72

"Burası hiıkümdarınız Sultan Mehmed'in evi mi?'' dedi. Hocaise:

- "Hayrr orası Allah'ın evi camidir" diye cevap verinceCengiz Han şöyle dedi:

- "Tanrrnrn evi insanrn yü7eğidir. Siz, yüreğinizi bütünkötülük dolduruyorsunuz, sonr6 da Tanrrya koca koca evleryapıyorsunuz. Eğer Tanrr sizi sevseydi, ilar gününüzde yardrmr-nıza gelirdi". Bundan sonra Cengiz Han, hocanın başındakisarrğrn ne olduğunu sorunca, hoca da Hacca gittiğini ve onun içinbu sarığı sardrğınr söyledi. Cengiz Han buna da kızmış ve şöyledemişti:

- "Allaha dua etmek için Mekke'ye gitmeye lüzum yoktur.Allaha burada da dua edebilirsiniz.Zira Allah her tarafta vardır"

(Yasili Yan, Cengiz Han, 146)

Benim de Allah'ım VarIrarzemşah Muhammed Cengiz Han'a ait büyük bir kervana

el koyduğu gibi, 450 kişiyi de feci bir şekilde katlettirmişti. Buolayr öğrenmek isteyen Moğol hakanr, Ibni Kefreş adrnda bir elçigönderdi ise de, buda aynı akıbete manu kaldı. Buna krzanCengiz Han, bir tepeye çrkıp üç gün dua etti ve ondan sonraellerini havaya kaldrrrp:

- "Ey Harzemşah Muhammed, sen benim kervanrmı soy-dun, elçilerimi öldürdün. Sen askerlerine güveniyorsan, ben deAllah'a güveniyorum, savaşt sen istedin ve istediğin olacak.

(BartIwld Spuler, iran MoğoIIarı, s, 169)

Olmaz Öyle Şey o Moğolduribnül Esir ile İbntıl Ferec'e göre Moğol korkusu değil Asya'yı

bütün dünyayı kaplamıştı. Bu ölimlere göre bir Moğol askeri,ktılAhını yiızlerce Harzemli ortasrna atsa, hepsi çil yavrusu gibidağılırdı. Bir gün bir MoğoI 17 Harzemli ile karşılaşır. Moğolhepsini bağlarken, içlerinden biri "o, bir işi biz 1l kişiyiz.

73

Page 38: TARİH FIKRALARI - NECATİ KOTAN

Uzerine atılrp onu öldürelim, veya sağa sola kaçarak hayatrmızıkurtaralım" dediğinde, hepsi birden:

- "olmaz öyle şey, o Moğoldur" diye cevap verdiler.(Necati Kotan, Cerıgiz Han, s, 759)

Ceng1z Han'rn Son SözleriReşidüdin'e göre Cengiz Han, L227 yıI;ının Ağustos ayında

gözlerini dünyaya yummuştur. Son sözleri şu oldu:

- "Eh, artık büyük rüya bitti ve bana da yol göründü. Hergünün gecesi vardır ve bir rşık sönecektir. Taht iızerindeoturanlarda, kuru tahtaya yaslananlarda günün birinde kunı birkalıba dönecektir. Ne mutlu o insanlara ki, kapanan günden ışıkalrrlar ve gecelerini.aydınlatırlar. Siz o mutlu kişilerden olup,benim ölümümden bir şeyler öffenin. Aranrzda post kavgasıolmasrn, beni doğduğum Burhan Haldun dağlarına gömün"

(Necati Kotan, Ceııgia Han, s, 89)

FRANSIZ vE isvpÇ ranirriNDEN SEÇMELER

Yalan Söylüyor ,/1492 yılında ispanya'daki Gırnata devletini ortadan kaldı-

ran Katolik Ferdinand yalancı, hileyi seven, sözünde durmamayıbir meziyet kabul eden kişi idi. Katolik Ferdinand bir meseledendolayı Fransa kralı 12. Lui'yi bir ittifaka davet etmişti. Lui, buadamın karakterini bildiği için, istediği ittifaka girmedi. Zirabundan ewel de Ferdiriand, kendisini birkaç defa aldatmıştı.Durumu, Ferdinand'a Lui'nin elçisi bildirince, Ferdinand şöylededi:

-"Sarhoş'hükümdarın yalan büyüyor, ben onu iki defa

değil, tam oniki defa aldattım".(M. Murad., Tarih-i Unıumi, C. 6,s. 706'dan naklin S. Tansel, aynı e*er' s'56)

Budala Herif Ne Korkuyorsun1397 yılında, isveç, Kalmar birliğinden ayrılmak için Dani-

marka'ya karşı baş kaldırmıştı. Danimarka kralı Kristiyan, 95Isveç asilinin idamı yaparak, "Istokholm Kan Hamamı" adıverilen bir vak'anın kahramanr olmuştu. Bu katliamdan kurtu_lanlardan biri de isveç asılzAdelerinden Güstav idi. Güstav, birrençber kılrğına girip Nilson adlı bir çiftçinin evine saklandı.Ancak bir gün Danimarka askeri kendisini Nilson'un evindeyakaladılar. Nilson'un karrsı durumu iyi görmediğinden, anideniçeri girip, Güstav'rn ensesine bir tokat vurarak şöyle dedi:

- "Budala herif ne korkuyorsun? Sen hiç asker görmedinmi? Çabuk işini bitirde gel kocama yemek götüreceksin". Dani-markalr askerler Güstav'r bir hizmetçi zannedip, oradan uzaklaş-hlar'

(S. Tansel, aynı eser, s, 67)

7574

Page 39: TARİH FIKRALARI - NECATİ KOTAN

Sizinle Boy olçüşebiliriınI. Haçlılar, Bizans imparatoru Aleksi Kommene sadakat

yemini yaparak, işgal edecekleri bütün arazileri kendisinebırakacaklardı. imparatorun önünde Haçlı şövalyeleri sadakatyemini ederken, krzgın ve cesur bir şövayle aniden sıçrayıpimparatorun yanlna oturmuştu. Huzurda bulunanlar kendisinioradan indirirken, kızgın şövalye şöyle diyordu:

- "Ç3n1rn anlamıyorıım, bir sürü namuslu şövalye ayaktaduruyor, buna karşılık bu miskin mağrur bir eda ile tahtındaoturuyor". Aleksi Komrnenos bu konuşmaya çok üzüldüğü için,

şövalye kim olduğunu sordu. Şövalye ise şöyle cevap verdi:

- "Şövalyeyim. Vatanımda üç yol ağzında bir kilise vardrr.Kuvvet ve secaatrna güvenen şövalye, bu kilisede dua eder ve

kendine meydan okuyacak bir hasım bekler. Ben bu üç yol

ağzındaki kilisede tam üç yıl bekledim, hiç kimse geliptekuvvetini bana karşl denemedi. Şayet siz kendinize güveniyorsa-nız, sizinle boy ölçüşebilirim".

(M. Murad, Tarih'i Umümi, C. 4, s,

12'den naklen, S. Tansel, aynı eser, s,59)

imparator Ne YapsınAlman İmparatoru IIL Konrad, kendine isyan eden Weins-

berg kasabasınr cezalandırıyordu. Kasaba tahrip edilecek ve

bütün erkeklerde öldürülecekti. Ancak imparator kadınların en

değerli eşyalarınr alıp gidebileceğini bildirince, bütün kadınlarkocalarrnın elinden tutup şehri terk etmeye başladılar. Bu dıırumkarşrsında imparator emri geri aldı ve.kasabayı affetti.

(M. Murad, Torih-i Uınurni, C. s,313'dınnaklen, S. Tansel, aynı eser, s, 60)

Güneş KralKardinal Mazaren'in ölümünden sonra 14. Lui (Güneş

Kral _ Sarıklı Fransız) idareyi resmen ele aldıktan gonra, yaptığıbakanlar kurulu toplantısında şöyle diyordu:

76

- "Efendiler, bu güne kadar devlet işlerini Kardinal Maza-ren'e brrakmıştım. Fakat bundan böyle devleti ben, sadece benidare edeceğim. Çtınkü, devlet demek ben demektir".

dntiıaıier ue Darbeler Torihi, s, 176)

Napolyon BonapartNapolyon Bonapat 1798'de Mısır'a bir çıkartma yaparak,

"Piramitler savaşrnda" Mısrr ordusunu yenip, Kahire'ye girmişti.Tarihi kaynaklara göre Napolyon, Piramitler savaşına başlama-dan ewel askerlerine şöyle demişti:

_ "Asker, Şu ehramların tepesindeki kırk asrr sizi seyredi-yor".

(Smith Pitt, Büyük Siyasiler, s, 22) '

Napolyon Bunu Benden Daha İyi Becerir "

Direktuvar hükümeti zamanrnda (|792 - 1795) general Mo_

reau ordu komutanrydı. ona bir gün yakınları bir hükümetdarbesi yapmasl teklif ettiklerinde, şöyle demişti:

- "Darbe için aranılan adam bence Napolyon Bonaparttır.Bir hükümet darbesini o benden daha iyi becerir".

dntiıaııer ue Darbeler Tarihi, s, 306)

Para Her ŞeydirDirektüvar hükümeti zamanrnda nihayet Fransa'da ihtihl

olmuş şe Konsüllük idaresi kurulmuştu. IhtiHli general Barrasile Napolyon hazırlamıştı. Nitekim uzağr gören Sieyes adındakisiyasetçi:

-'(fr1a1ş4'ya bir kılıç gerekli idi, bu kılıçta Napolyon'dur"

diyordu. Bir gün Barras ile Napolyon'a sormuşlar:_ "p412 nedir, neler yapar?" Bu suale her iki ihtilölci

aşağıdaki cevabı vermişlerdi:

Page 40: TARİH FIKRALARI - NECATİ KOTAN

- "pg1g, harp meydanlarının kanı, ihtilAllerin beyni, kalbive yumruğudur"

dhtııaııer ue Dorbeler Tarihi, s, 320)

Hepsini Öıdtırtın ki Bunu Yüzüme VuracakKimse Kalmasrn

Fransa kralı 9. Charles zamanında "Contre Reforme, adındayeni bir akım belirmişti. Bu dini akıma göre Fransa ve İspanya'-daki bütün protestanlar diri diri yakılıyordu. Tarihi kaynaklara.göre Fransa kralı memleketine 9000 protestanr feci bir şekildekatletmişti. Kral verdiği emirde şöyle diyordu:

- "Hepsini öldürün, ama hepsini yok edin ki, bunu yüzümevuracak bir tek protestan kalmasın."

(Yılmaz oztuna. Türkiye Tarihi, C. 7, s, 178)

78

SELçUKLU TARIHINDEN SEçMELER

Naeddin Keykubat'ın Rtıyas/Alaeddin Keykubat Q22o - 1237) bir gün ölim Efıeki'yi

huzuruna çasnr ve:

- "f{9gg6, der, dün gece rüyamda başımı altrn, sinemigümüş ve belden aşağısını da bakır olarak gördüm. Acaba buneye delölettir?'' EflAki biraz düşündüktün senro şöyle cevapverir:

_ "Siziı1saltanatınız srrasında memleket huzurlu olacak vealtın gibi bir devir yaşıyacaktır. Senden sonra memleketinidaresi gümüş derecesine düşecektir. Hele devletin, saltanatınınüçüncü batrda ise, halk bir birine düşecek, vefa ve şevkatkalmayacaktır. Dördüncü batrnda daha bozulacak ve beşincibatında ise selçuklu hanedanr harap olacak, küçük adamlarbüyük mevkilere yükselecektir".

(osman Turon, Sel4uklulnr zomanınd'aTürkiye, s,401)

Sizin Tannnızı Asfuıar, Bizim HalifeyiÖldtırmtışler Çok mu

İlhanlı hükümdarı Hülagü Han, 1258 de Bağdat'a girereketrafı kana boyamıştı. Bu arada Bağdat halifeside öldürülmüştü.Bu haber Konya'da duyulduğu zaman. Hıristiyan dayılardan KirHaye ile Kir Kedid derhal Bediüddin'e giderek:

- "Kadr efendi, dediler, işittin mi, halifenizi öldürmüşler?Kadı biraz düşündükten sonra, şöyle cevap verdi:

_ "Hrristiyan inancrna göre sizin Tanrınız olan isa'yı astılar,bizim halifeyi öldürmüşler çok mudur?"

(osman Turan, Sel4uklular ZamnnındaTürkiye, s,488)

79

Page 41: TARİH FIKRALARI - NECATİ KOTAN

TuğruI Bey'in Son SözleriSelçuklu Sultanı Tuğrul Bey, 1063'de 70 yaşında Rey

şhrinde öldü. Ölümünden bir müddet ewel söylediği aşağıdakisözler, ilgi çekicidir:

- senim durumum bir koyuna benziyor. Yününü kırpmakiçin ayakları bağlandığ zaman boynunun kesileceğini zannederve rzdrrap çeker. Serbest bırakılınca da sevinir. Sonra kesilmekiçin bağlanrr, fakat o yünü kırpılmak için bağlandrğrnr zannederve sukünet bulur. Ancak bir müddet sonra boynu kesilir. iştebenim yakalandığam bu hastalık, boynu kesilmek tizere bağIanankoyunun durumuna benzemektedir.

(Mehrned Altay Kiıymen, Tuğrul Bqı ue

Zamanı, s, 140)

Atlanmızın Diz Kapaklarına KadarMüslilıman Kanı içinde Ytiırüyoruz

1096 yılında I. Haçlılar Kudüs'e girerek,40.000 Müslüman'ıkıIıçtan geçirdiler. Giidofroi dö Buyyon Papa tr. Urban'a yazdığıbir mektupta şöyle diyordu:

- "Kudüs'te bulunan bütün Müsliiıınanların katlettik. Malü-munuz olsun ki, Süleyman mabedinde atlarımızın diz kapakları-na kadar Müsliirnan kanrna batmrş olarak yürüyoruz".

Rene G. Rousset adındaki tarihçi yukardaki fıkri doğruladık-tan başka, şunlan da ilöve ediyor:

_ "Haçlrlar Kudüs'te o kadar çok Müsliiınan kestiler ki,atlann ayaklarr kan deryasına battıkça insan etleri duvarlarasrçnyordu".

(Raşit Erer, HoqIı Sğerlari, s, 48)

Hz. Mevlöna ve Şemşi TebriziAnadolu Selçuklu Sultanlığı dewinde Konya'da büyük bir

ilim olan IIz. Mevldna yaşryordu. MevlA'nın sevdiği kişilerinbaşında kendisi gibi büyük bir ölim olan Şemsi Tebrizi geliyordu.

80

Ancak iki ilimin birbirlerine olan bağlılığı dedikodulara sebebi-yet verdiğinde, Şemsi aniden bir gün ortadan kaybolur. Rivayetegöre Şemsi bir giiıı Hz. MevlAna'ya:

- "Ya Mevlöna, eğer üni bir gün kaybedersen Tebrize gel,seni yalancrlar kahvesinde bekliyorum" demişti. MevlAna Tebri-ze gelir. Yabancılar kahvesinin nerede olduğunu kime sormuşsa,hepsi gülmüş ve kendisi ilo alay etmişlerdir. Zira Tebriz'de öylebir kahve yoktur. Mevlöna müteessirdir, şehri terk etmekiızeredir. Ancak şehri terk etmeden önce, bir de şu şehrinkabristanrna uğruyayrm der. Bir de ne görsün, Şemşi Tebrizimezarlar arasrnda oturmuş kendisini bekler. Iki aşık birbirlerinesarrlrrken, Şemsi Mevldna'ya:

-"\IaMevlöna, sen nasrl oldu da akrl edemedin? işte burası

yalancılar kahvesi. Bak, bu şahrn mezarıdrr, sağlığında dünyayasığmazdr. Her yer, her şey benimdir derdi. Bak, şimdi bir avuçtoprak... Şu mezar bir zengin mezarıdır. o da malıyla mülküyleövünürdü, bak şimdi bir avuç toprak... Şu... Şu... işte burasıyalancrlar kahvesi".

Şemsi Tebrizi'nin kaybolduğu günlerde biri, Hz. MevlAna'ya:

- "Ya MevlAna ben Şemsi Tebrizi'yi gördüm" der. MevlAnahemen iizerinde ne varsa çıkarrr on adama verir. Sonra derler ki:

- "Efendim o yalan söyledi, öyle bir şey ortada". Mevlönagüler ve etrafındakilere şöyle der:

- "Ben onun yalanına verdim, doğru söylerse canrmı verir-dim

Şemsin ayrılığına yanlp tutuşan Hz. MevlAna'ya müridlerin-den biri:

- "Ya Mevlöna, ne olurdu ben de Şemsi Tebrizi'yi görsey-dim" dediğinde MevlAna şöyle cevap verir:

- fiey oğul, şu saçlarrmın her telinden şimdi binlerce Şemşsallanrııakta anladın mr?"

(osman Yüksel, Meulfrııa ue Akif, ş, 9)

Page 42: TARİH FIKRALARI - NECATİ KOTAN

osMANLI TARİHİNorcN sEÇMELER

I. Osman(1300 - til?A)

Osman Sana Padişnhlık MüjdelendiAşıkpaşa'ya göre osman Gazi, I27 8 yrlrnda Şeyh Edebali,nin

kızı Malhatun ile evlenmiştir. G"rç Kayı aşireti reisi bir geceŞeyh Edebali'nin evinde misafir olur. Ancak gördüğü bir rüyaŞeyh'in dikkatini çekmiş ve bundan sonra kızını osman,avermekten çekinmemiştir. osman rüyasında Şeyh Edebali,ningöğsünden çıkan bir ışığın kendi göğsüne girdiğini, ondan sonrabu ışıkla beraber bir meşe fıdanrnr dal budak salıp, bütündünyayr kapladığını görmüştür. Sabahleyin rüyayr Şeyh,e anlat-tığında Şeyh ona şunlarr söyler:

- "oğlum osman... Sen bir hükümdar olacaksrn, padişahlıksana ve senin nesline mübarek olsun, benim krzım da seninhelahndrr".

Edebali'nin müridlerinden Kumral Dede, osman,ın yanrnayaklaşıp:

-'Ey osmAn, sana padişahlık müjdelendiğine göre bana nevereceksin?" dediğinde osman'da:

- "Padişah olayrm, sana bir köy vereyim" dedi. Bununüaerine Kumral'da:

- "o halde bu vaadini bir kAğıda yaz da bana ver" deyince,Osman:

- "f}g1 yazr bilmem. Ama atamdan kalan bir kılıcrm var,onu vereyim. Bu kılıç sende nişan olarak dursun, benim neslim okılıcr görür ve köyü senden a|maz',

Tarihi kaynaklara göre osmanlı tahtına oturan her padişahbu krlrcı görmüştür.

(Reşat Ekreın Koçu, osmanlı Pa.d,işahları, s, 72)

82

Osman'ın oğluna Vasiyetiosman Gazi |324 yılı9da Bursa, muhasarasr sırasında öldü.

Ölmeden ewel osman €azi, etraflndakilere Bursa'daki giıümüşgibi parlayan manastırı işaret edip:

- "Ben şol gümüşlü kubbenin altına koyarsrnrz" dediktensonra, oğlu orhan'r yanına çağırıp, şu vasiyette bulundu:

-'oTanrl buynığundan gayri iş görmiyesin. Bilmediğinşeyleri ulemadan öğrenesin. Askerlerin ihsanrnı eksik etme vesana itaat edenleri hoş tut. Cihadı tek etme, zalim olma ve dlemiadaletinle şenlendir. Askerine ve malina gurur gösteripte şeriatelinden uzaklaşma. Bizim yolumuz Allah yoludur ve islAm dininiyaymaktır".

(Mufassal osmnnlı Tarihi, C. I, s, 62)

Orhan GaziQ324 - 1362)

Tek Göz Sana Yeterorhan Gaziizmit'in fethine giderken, silAh arkadaşı Gazi Ali

Bey'i de Hereke'nin fethine memur etmişti. Ali Bey,-Herekekalesi yakrnlarrna gelince kuwetine bakmadan derhal hücumageçti. Hereke tam işgal edileceği sırada kaleden atrlan bir ok AliBey'in gözüne saplandı. Ali Bey eliğle oku gözünden çıkarrrken,yanında bulunan arkadaşları çok telAşlandılar. Bunu gören AliBey şöyle dedi:

- Br9 yiğit arkadaşlarrm ne telAş edersiniz. Bir başta birgöz yetet.Iki gözü arkada bırakmaktansa, tek gözlü olup ileriyebakmak iyidir".

(Tahsin UnaI, osınanlılardn Fozilet Mü-cadelesi, s, 21)

83

Page 43: TARİH FIKRALARI - NECATİ KOTAN

I. Murad(1362 - ı389)

Görüyorsun ya Hepsinde GlençI. Kosova savaşından sonra Sultan Murad yanında vezir Ali

Paşa olduğu halde, savaş alanını geziyordu. Haçlı ordusundanölenlerin hepside gençti. Sultan yerde yatanları göstererek:

- "Görüyorsunuz vezirim, hepsi de genç" değince Ali Paşa'daşu cevabı verdi:

- "Bunların içinde akıllı bir ihtiyar bulunsaydı, hiç sizinlesavaşmaya cesaret edebilirler miydi?

Sultan Murad biraz ilerlediğinde Miloş Kabiloviç adında birSırplı, yerinden kalkıp yanlarına gelmeye çalıştı. Yeniçerilerkendisine mani olunca da:

- "Gidin... Ben el öpmeye geldim... Kral Lazar'ı tuttular, iştegetirirler" değince, yeniçeriler de geçmesine izin verdiler. Aşıkpa-şazAde'ye göre Miloş Kabiloviç, Sultan Murad'a yaklaştı veaniden mrzrağrnr sapladı.

(Ahmed Refik, Tarih-i Uınuıni C. 6, s,360'da'n, ııaklen, S. Tansel, aynı e*er' s'a)

Yrldrnm Beyazrt(1389 - 1402)

Niçin İtaat Edeyim1397 yılında Karamoğlu AlAeddin Bey, kayınbabasr Yıldırım

Beyazıt'a karşı isyan etmişti. Yıldınm büyük bir ordu ileKonya'ya gelmiş ve Alaeddinin ordularını perişan ettiği gibi,kendisini de esir etmişti. Türk hakanr huzuruna alınan Karama-noğlu'na:

84

_ "Niçin itaat etmezsin, boş yere kan dökulmesine sebebolursun?" diye sorduğunda, AlAeddin Bey hiç çekinmeden şöylecevap verdi: /

- "Niçin itaat edeyim, ben de senin gibi bir hükümdarım".

Bu söze kızan Yıldırrm, Karamanoğlu'nun derhal başınıvurdurdu.

(YıImaz oztuııa, Türkiye Tarihi, C. 3, s, 79)

Bre Doğan NicesinHaçlılar büyük ku'ırvetlerle Niğbolu kalesine saldırmışlardı.

Kale kumandanı Yıldrrrm'rn çok sevdiği Doğan Bey idi. Kahra-manca bir müdafaa yapan Doğan Bey, yardım gelmediği taktirde,kaleyi mecburen teslim edecekti. Bir gece kale burçlarrndanaşağıya bakarken, uzaktan bir ses işitti:

- "Bre Doğan... Doğan..." Evet bu ses Yıldınm'ın sesi idi veDoğan Bey bu sesi tanımrştı. Derhal cevap verdi:

-'Emret Padişahım"_ "Bre Doğan nicesin?_ srzakım var, askerim az..'

- "Lrç gün dayan geliyorum.." Doğan Bey kulak verdi,uzaklaşan bir atın nal seslerini işitti. Demek ki Padişahı düşmanordugAhınrn arasında geçmiş. Niğbolu kalesine kadar gelmişti.

(Reşat Ekreın Kqu, Türk Zaferleri, s,20)

Bu Silöhlarla ZaptnttimMacar kralı Sigusmund fiirk hakanrna bir elçi göndererek,

Bulgaristan'ın Ttırkler tarafrndan işgalini protesto ediyordu' Elçifiiıık Hakanrnın huzuruna girip şöyle dert yandı:

_ "Haşmetli kralrmız Sigusmund, Bulgaristan'ın ne haklaişgal edildiğini soruyor" Yrldırrm ise şöyle cevap verdi:

- "Git hükümdanna söyle, Balkan devletlerini işte busilöhlarla işgal ettim" (Ah^.d Refik, Tarih-i (Jmuıni' C. 6, a,

367dın ııahlnn, S. Tonsel aynı eser s,66)

85

Page 44: TARİH FIKRALARI - NECATİ KOTAN

Beni istanbuı,a Elçi GönderYıldırım Beyazit bir rüşvet meselesinden dolayı 40 kadının

idamınr emretmişti. Sadrazam Ali Paşa çok tıagüm&ı.Zitaba 40kadınrn öldtirülmesi memlekette ltşıiıı< bır uğıut y.r.t

""ktr.Nihayet Sadrazam, Yrldırımın maskarasını bulup onu arayakoydu. Maskara Yrldırım,ın huzuruna girip:

- ?adişahım, dedi, sizden bir dileğim var"

- "I{e istersin?"_ seni İstanbul,a elçi gönder"_ "orada ne iş göreceksin?"_'İmparatordan 40 tane Papas isteyeceğim,

- ?apasları ne yapacaksıq?"_ "Nasrl olsa 40 kadıyı idam ettireceksiniz, hiç olmazsa

onların yerine koyaıız".Padişah meseleyi anlamıştı ve kadılan aİfetti.

(Haınmer Tarihi, Abd.ülhad'ir KaralıanTercümısi s,277)

Güzel Ama Bir Kuşunı Var. Yıldrrrm Beyazit'in içki içmesi dewin Alimleri arasında hoş

karşrlanmıyordu. Bursa'da Yeşil Camii yaptıran Yıldınm, yanı-na gelen Emir Sultan,a:

_ "Camiyi nasıl buldunuz, hocam?" dedi. Fırsatı kaçrrmakistemeyen devrin Alimi:

- "Gtizel ama, dedi, bir kusuru var"

..ı -anedir o kusuru?"

)' _ "Bu camiin dört tarafına dört meyhane ister". Padişahi başını yere eğdi ve hiç birşey söylemedi.

(Harnm'er Tarihi, Abdülhndir KarolıanTercümcsi, s, 279)

86

Korkusuz Jan'a NaşihatHaçlr orduları Niğbolu'da büyük bir hezimete uğramıştı.

Esirler arasındi Avnıpa'nrn Asil ailelerinden gençler olduğu gibi,Fransrzlardan Kont de NevfKorkusuz Jan) da bulunuyordu.Yrldrrım Beyazrt, Korkusuz Jan'r serbest brrakmadan öncehuzuruna alrp şunları söylemişti:

-rJaa, memleketinizde büyük bir bey olduğunuzu biliyo-rum. Hentiz gençsin, istikbalde şövalyelikte hasıl olan bu lekeyisilmek için benimle savaşmaya gelirsiniz. Bundan korkumolsaydr sizi yemin ettirirdim. Ne zaman gelirseniz beni veaskerimi karşınızda bulacaksınız. Çünkü ben, bu maksat için vebenden önde bulunanlarr yenmek için doğmuşumdur"

dsmail Hakkı (Jzunçarşılı, osmanlı Tori-hi, C, I, s, 134)

Tarihİ Mektuplar28. Temmuz 1402 yılında vuku bulan "Ankara Savaşı" nrn

sebebleri çeşitli olmakla beraber, Yrldrrrm ile Timur arasındateati edilen mektuplarrnda bu savaşa sebep olduğu söylenmekte-dir. Cengiz Han'ın mirascısr olan Timur (Timurleng), Yrldırım'aaşağıdaki mektubu yazmıştı:

- "Kara Yusufla Sultan Ahmed CelAyir krlıcımızrn satve-tinden ve askerimizin heybetinden korkup size kaçtılar. Eğerkendi perişanlrğrnı istemezsen onlaıı kabul etme ve bana gönder.

Sakın emirlerimize karşr gelmeyesin. Kaışı gelirsen kahrımrziizerine olacaktır'.

Yıldınm Beyazıt ise bu mektuba şöyle cevap veriyordu:

- "Ey Timur denen kudurmuş köpek. Ey tekfurdan ekberolan Timur. Mektubunu okudum bilesin. Beni korkutaca$nr mr

sanryorsun? Senin işin gücün hesapsrz kan dökmek, bizim ki isenizam-ı ölemi kurmak. SelAm müslimin iizerine, Allahın lönetidesenin' ve askerinin iızerine olsun''.

(Reşat Ekreın Koçu. osmnnlı Pad'ğahlan,s, 44)

87

Page 45: TARİH FIKRALARI - NECATİ KOTAN

Yaklaşan Tehlike ve Acı SonTarihi kaynaklara göre Timur, Yıldırım ile savaşmak istemi-

yordu. Nitekim, Yrldırrm'dan gelen bir elçiye Timur şöylediyordu:

_"Biz kışı Karabağda geçireceğız. ilkbaharda ordumuzlaosmanlı slnlrtna ge|eceğz. Hükümdarrnız ist€klerimizi kabulederse, mesele halolunur. Aksi halde savaş alanında buluşacağız.Taş da olsa karşrmrzda mum olacaktır"

Ali Paşa ise Yıldırım'r bu savaştan vaz geçirmek içinuğramışsa da, başaramamıştrr, Hatta Yıldırım kendini iknaetmeye çalışan Ali Paşa'ya:

- "Şerefimiz ve karşı koyacak kuwetimiz vardır, tabi olupistiklAlsiz yaşıyamayız" diyordu.

Bi&indiği gibi Yıldırrm Ankara savaşrnda mağlup ve esirolmuştu. Üstü başı perişan bir şkilde Timur,un hrro*r,getirildi. Türk-Moğol hakanı kendini tutamayıp gülünce Yıldı-rım şöyle dedi:

- "Allahın bu dünyada bedbaht ettiği kimseye gülmekayıptır". Bu söze karşılık Timur'da:

- "Allahın bu dünyayı benim gibi bir topal ile senin gibi birköre bıraktığına gülüyorum" diye cevap verdi.

Sekiz ay Timur'un yanrnda esir kalan Yıldırım Akşehir devefat edince, Timur buna çok üzülmüş ve şöyle demişti:

-"ıfga1fu, cihan bir kahraman kaybetti''.(M.wassal O.:y"h Tarih, C. I, s, I8g)

Sen Sansa& At Ben de DavuluYıldırım Beyazıt çok öfkeli bir padişahtı. Kızdığı zamar.

yüzlerce kişi öldürtmekten çekinmezdi. Böyle bir durumdavezirleri ve ölimleri dahi kendisini teskin etmezdi. Ankara savaşıarifesinde gene Padişah bir meseleden dolayı yüzlerce kişininidamını emretmişti. Sadrazam Ali Paşa, kadılar meselesinde

88

olduğu gibi bu seferde maskarayı araya koyup, biçarelerinhayatını kurtarmak iste-di, Maskara sultanrn huzuruna girip:

_'Padişahım, dedi, idamını emrettiğin kişileri derhal öl-diirtmelisiniz" Paşihahta:

- "Neden böyle söylersin, bir derdin mi var? dediğinde,,. maskara şöyle cevap verdi:

l - "Hayrr bir derdim yok, nasrl olsa bize adam l6zım değil,

7/ varsıı ö]sünler. Bak Timur askerleri ile üstümiiıze geliyor. Sen\ sancağı alrrsın, ben de davulu kucaklarım, Timurlenk ile savaşı-I rız".

Padişah bu sözlere biraz güldü ise de, maskaranın gerçekfıkrini anladığrndan hepsini affetti.

-T"r!Wp ııaklen, İ. H.C. I, s. 136)

Beni de Yaptığ1m Katliam İle AnacaklarTimur, Anadolu'yu yakıp yıktıktan sonra Karabağ'a geri

döndü. Çin seferine çıkmadan ewel bir gün yakınlarından birikendisine:

- "Benim devletli hanım, dedi. Yer yüzünde sizinle boyölçüşecek kimse kalmadı. Her diyarın hükümdarı sana itaat dip,boyun eğdi. Böyle olduğu halde niçin her gittiğin yeri harap edip,ismini lekeliyorsun?". Timur bu sözlere şöyle cevap verdi:

-"Na71 insanlar vardır ki kendileriyle birlikte namlarrda

' ölür. Bende böyle olmaktan çekiniyorum. Yani namımı dünya' durdukça yaşatmak istiyorum. Öyle şeyler yapmalıyım ki beni' unutmasınlar. Ben, Selçuklu Sultanı.Alaeddin gibi bir Padişahoğlu değilim. Benim babam kuyumcudur. Babamdan miraskalmadı ki han hamam yaptırayım da unutulmıyayım. Buytizdendir ki bende kendimi ebedileştirmek için tahrip ediyor veöldürüyorum. Nerede bir harabe görülürse bu Timur'un eeeridi-yecekler ve bini unutmayacaklar".

(Solakzildı Tarihindcn ııaklen, i. H.UzuııçarşıIı, C. I, s, 140)

89

Page 46: TARİH FIKRALARI - NECATİ KOTAN

Sizin Şahitıığİniz Kabul olunmazBursa yerlilerinden biri birini mahkemeye vermişti. Hadise-

yede şahit olan sadece Yıldırım Bdyazıt idi. Mahkeme günüBursa Kadısı davacıya:

- "Hadiseyi dediğiniz gibi olduğunu gören şahidiniz varmı?" dedi. Davacı da var olduğunu söyleyince, kadıda:

_ "Gelsin görelim" dedi. İçeri gireı.ı Yıldırım Beyazıt idi.Kadı Emir Buhari Padişahı tanımıştı. Iyi süzdükten sonra:

- "İçki içmeyi itiyat haline getiren bir kimsenin muhakeme-si ve şuuru normal olmadığından dava da kendiliğinden sonaermiş oldu"Niğbolu kahramanı başı önünde mahkemeden çıkıpgitti.

(Tahsil Ünnl, osmanlılara Fazilet Muca-delesi, s, 32)

Çelebi MehmedQ4t3 - t42t)

Haman DanasıKaramanoğlu Il.Mehmed, 1413 yılında Bursa'ya saldırıp

etrafi kana boyamıştı. Ancak şehri alamayan Karamanoğluöfkesine kapılıp Yıldırım Beyazıt'rn mezarını açıp hakaret etti.Bu srralar Musa Çelebi'nin cenazesini Bursa'ya getirmekte olanküçtıür bir osmanlı ordusu yaklaşmakta idi. Bundan korkanKaramanoğlu derhal Bursa muhagarrsrnı kaldırıp, kaçmayabaşladı. Bunu gören ve tarihe "Harman Danası'' diye geçen birsubay, Karamanoğlu'na:

O) anoğlu'nun ölüsünden böyle kaçarsrn' ya

I d e olurdu?" dedi. Buna kızan karamanoğlu,i d ının başını vurdurdu.(Yılmaz Öztuııa, Türk$n Tarihi. S. 3, s, 122)

90

Güneş Bataca$ Zaman SaranrÇelebi Mehmed dewinde Şeyh Bedrettin isyan etmişti.

Müridlerden Torlak Kemal ile Börklüce Mustafa da, Şeyhin emriile ayrı ayrı yerlerde isyan bayrağrnı açmışlardr. Her üç isyancı-da yakalanmrştr. Bedrettin büyük bir ölim olduğu için üemenidam edilmedi ve Mevlöna Haydar başkanlığındaki bir ilmiheyette muhakeme edildikten sonra, Serez çarşısında bir demircidükkönının önünde asıldı. Idamdan ewel Çelebi Mehmed ŞeyhBedrettin'i huzura alıp:

_ "Neden benzin sarardı" diye sorduğunda Şeyh şöyle cevapvermişti.

_ "Ggı"ş ba!1ç$ı 7al_nan .911arır"(Bezıni Nusret Kaygusıız Şeyh Bedrettin,s, 97)

Karamanoğlu Seni Neyliyeyim

Çelebi Mehmed'in ilk yıllarında Karamanoğlu II. Mehmedgene isyan etmişti. Yapılan mücadele sonucunda Karamanoğul-ları ordusu dağıtılmış ve kendiside esir edilip, Çelebi Mehmed'inhuzuruna getirilmişti. Nezaket kaidelerinden ayrılmayan Türkhakanı Karamanoğlu'na:

- "Ey karamanoğlu, dedi, seni ben neyliyeyim?''. Bunakarşılık Karamanoğlu ise:

- "Ferman Sultanımızındır" diye cevap f,erince, ÇelebiMehmed şöyle dedi:

-'Karamanoğlu, gel yemin eyle, bir daha Müslümanlara

zarar verıneyeceksin" Karamanoğlu yemin etti. Ancak Türkordusu daha Konya'dan birkaç kilometre ayrılmadan Karama-noğlu yanında bulunanlara şöyle demişti:

_ "Benim osmanoğulları ile savaşım' kıyamete kadardır"(Neşri, s, 157)

Page 47: TARİH FIKRALARI - NECATİ KOTAN

Tiz oğlum Murad'ı ÇağırınPadişahı pek sıkıntılı geçen Çelebi Mehmed, sekiz yıllık bir

saltanattan sonra genç yaşında öldü. Fetret devrindeki olaylarPadişahın sıhhatini bozmuştu. Nitekim bir gün etrafındakilereşöyle diyordu:

- "Çocuk yaştm içinde bunca belAlar kim ben çektim,kimseler çekmemiştir'' Ölümünden bir müdde ewel gene hasta_lanmlştı. Devlet büyüklerine seslenip:

- "!i7, dedi, oğlum Murad'r Murad'r çağırın gelsin. Ben budöşekten kurtulamazım. oğlum gelmeden önce ben ölürüm,memleket birbirine karışır. Tedarik edin, benim vefatım duyul_maslnt'.

(Neşri, s, 156)

II. Muradfl421- t45t)

Lalam Bu işi Ancak Sen HalledersinSultan II. Murad tahta oturur oturmaz Bizans, Limni'de

bulunan ŞehzAde Mustafa'yı serbest bırakmıştı. Yapılan birdivanda ŞehzAde Mustafa meselesi görüşülürken, vezirlerdenbazıları:

- "Sadrazam Beyazıt Paşa yıllarca Rumeli Beylerbeyliğiyaptı ve oranln balını yedi. Şimdi ise Rumelide bulunan ŞehzAdeMustafa'yı da tenkil etmek ona düşer" dediler. Ancak Timuroğul_larından (Jmur, oruç ve Ali Bey'ler bu fikirde değillerdi. onlaragöre bütün Rumeli'yi eline geçirmiş olan ŞehzAde Mustafa'nınüstüne, esaslr bir hazırlık yapmadan gidilmesi tehlikeli idi.Sultan Murad, yanında.bulunan Beyazıt Paşaya:

- "Lalam, dedi, bu işi ancak sen halledersin, başkasıyapamaz". Beyazıt Paşa bu sözlerden memnun olmuş ve:

- "Emriniz başım üstünde Padişahım. Gideceğim, fakat olurki, yanımda bulunan askerlerim ŞehzAdenin yanına geçer' ozaman ben de onlarla beraber Mustafa'ya iltihak ederim. Sakın

92

dan gelmeye çalışacağım" dedikten sonra' aşağıdaki şiir okuya-rak, Padişaha olan sevgisini göstermeye çalıştı:

- "Fede olsun sana cantm,Doktılse çok mu yolunda kanım"

(Reşat Ekreın Koçu, osmanlı Padğohları, s, 67 )

Karamanoğlu'nırn Mektubu1444 yılında imzalanan Zegedin andlaşmasrndan sonra II'

Murad, devlet büyüklerine şöyle dedi:

- "oğlumu hali hayatımda tahta geçireyim, ta ki gözüm

bakarken görem, ne veçhile padişahlık eder". Gerçekten SultanMurad oğlu Mehmed'i tahta geçirip, kendisi Bursa'ya gitmişti'

olayı işiten Karamanoğlu Mehmet, hem Papa'ya ve hem de

Macar kralı Ladislas'a yazdığ bir mektupta şöyle diyordu:

_ "Türk'e bundan iyi fırsat mı bulunsun ki, osmanoğlu deliolup, oğlunu tahta geçirdi. Siz oradan, biz buradan yürüyelim'Rumeli sizin, Anadolu bizim olsun, osmanoğullarını ortadankaldrrahm".

(Yılmoz Öztuııa, Türkiye Tarihi, C.3, s'168: Neşri Tarihi, s, 187)

Tarihi MektupHaçlı ordularlnın Balkanlarda ilerlemesi karşısrnda II. Meh-

med, devlet erkAnrnrn tazyik ve isteği üzerine babasını tahtadavet etti. Ancak II. Murad, oğlunun prestiji kırılmasın diye ilkteklifı kabul etmedi. Fakat Candarlı Halil Paşa'nrn genç padişahısrkrştrrmasr karşrsında, istikbalin Istanbul fatihi babasına aşağı'daki tarihi mektubu yazarak onu ikinci defa tahta davet etti:

- "Eğer padişahtiz-isek size emrediyoruz, gelip ordunuzunbaşrna geçin. Yok padişah siz iseniz, gelip devletinizi müdafaaedin!"

(Dursun Bey, Torih-i Ebülfeth'den ınk-Ien, YıImaz oztuna, Türkiye Tarihi, C. 3, s. 174)

93

Page 48: TARİH FIKRALARI - NECATİ KOTAN

II. Murad,ın VasiyetiII. Murad oliim döşeğinde iken aşağdaki vasiyeti yapmıştı:_ "öıdüğüm zaman beni B

nüyapki,

yağmur' üstüme yağsın. Mezarımrn etrafınr dört duvaryaprnrz vehafızlarrn oturmaları içinde kenarına kanepeler k;;#.Etrafima evlAd ve akrabamdan kimseyi gömmeyini z. EğerBursa'da ölmezsem, naşımr oraya neklediniz. Bu nakil birperşembe günü olsun ki, defın, cuma gtınü cereyan edebilsin,.

d. H. r]zuııçarşılı, osmnnlı Tarihi, C. I, s, 151)

Bu Derviş Kimdir1451 yılında II.

']\{urad, Meriç nehri i2erindeı<i Krişçiadasından gezmeden döntıyordu. Yaiında sr"r"" p.şr_ıi" i.ır.ı.Paşa vardı. Sultan_Murad Meriç

""i.i"ı geçerken, bir dervişerastladı. Derviş Sultanı tanımışiı ve şöyle demişti:

- "Hey Padişah, ölüTü" yaklaştı, tövbe et!,. Derviş yolunadevan edip giderken, Padişah y"rrrrr-d" bulunanlara:_ "Bu derviş kimdir, bilirmisiniz?" diyesorduğunda, yanın-dakilerde şöyle cevap verdiler:

. _ "Bu derviş, Bursa'da Hak rahmetine kavuşan Emir Sulta-n'ın miiridlerindendir',.Padişah bu cevaba çok hiiaünlendi. Yıllar önce kendine

tTj:*]:*,,:".lli.,I".u:*1E-ı"ş"ıtu;ı;,;;'ı;,"ö*,-;""fi;fakat başına müthiş bir ağrı gi"di;;;;;ffi;"#,alffi;l(Reşat Ekrem Koçu, osmanlı Pad.işahları,s, 73)

II. Mehmed(ı45ı _ r48ı)

Arzumuz İmparatordan Müsaade AlmaktrFatih Sultan Mehmed'-Han, Rumeli hisarrnı yaptırırken

usulden de olsa Bizans imparatorundan izin aldı. Ancak impara-tor izin versede Vennese de hisarı yapacaktı. Hisarrn yaprlmasrhususunda imparator Fatih'e şöyle bir haber gönderdi:

- "Kalenin yaprlacağr yer Galata'ya aittir. Galata ise bizimdeğil, Frenklerin idaresi altrndadır. Biz izin versekte Frenklerizin vermezler. Sizde bunu yapmaya kalkarsamz, Frenklerleataın:ız açılacaktrr". Fatih buna sevinmiş ve imparatora şöyle bircevap uçurmuştu:

- "Bizim maksadımız imparatorun hatrrrna saygı göster-mekti. Mademki bu yer imparatorun idaresi altında değil, o

zaman mesele kalmaz. Çünkü, Frenklerin hatırlarrna saygrgöstermek bizim için o kadar mühim değildir. icab ederse onlaracevabı b\z veririz".

(Solakz,adı Torihinden ııaklen, S. Tansel,aynl eser, s, 192)

Beni Dervişliğe AlrrmısınFatih Sultan Mehmed devrinde en büyük Alimlerden biri

Akşemsettin idi. Bu zat, Fatih'e İstanbul'u 29 Mayrş'ta alacağınımüjdelemişti. Bir gün Fatih yanrnda oturan Akşemsettin'e:

- ('}|9946, dedi, beni devrişliğe alrr mrsrn?'' Akşemsettin'de

"alamam" değince, Fatih buna krzmrş ve şöyle demişti:

- "Çok acaib şey, ne olduğu ve istidatları belli olmayan birtakrm adamlarr dervişliğe alıyorsunuz da, beni kabul etmiyorsu-n!z?''. Akşemsettin hafifçe gülümsedi ve şöyle cevap verdi:

- "Dervişlikte bir hal vardır. ondan tad alındığı taktirdedünya işlerinden ve saltanattan el çekmek lAzrm gelir. Halbuki

94

Page 49: TARİH FIKRALARI - NECATİ KOTAN

, sizin böyle bir hal yapmanrz memleketin zararrna olur. o zamansiz de ve ben de günaha girmiş oluruz. Padişahlara ldzım olan şeyiyi huyluluk ve adalat sever olmaktrr".

(Solakzdd,e Tarihind.en naklen, S. Tansel,aynı eser' s. 200)

Zehirli ŞarapUzun Hasan öldükten sonra yerine oğlu Yakup hükümdar

olmuştu. Ancak Yakup'un annesi Begüm Hatun, diğer oğluYusufu hııkümdar yapmak isteğinden, Yakup'u zehirlemeyekarar verdi. Hazırladığı zehirli şarap şişesini, Yakup'un görebile-c_eğı.Pir yere koydu. Yakup ile Yusuf beraberce avdan d<ın_ orlar-dı. Ikiside susuz ve yorgundu. Buzlu şarap bardağrnı j,ırtır."ewelA Yakup içti, daha sonrada Yusuf içmeye başladı. iam busrrada içeri giren Begüm Hatun, manzarayr görünce deli gibioğlunun üzerine atrlrp, geri kalanını da kedisi içerek hayaiınason verdiği gibi, iki oğlununda ölümüne sebep oldu.

(Solakzdde Tarihind.en, s, g2'den naklen,S. Tansel, Yüz Tarih, Yik Fıkra, s, 95)

Türk Sarrğına RazıyızIstanbul muhasarasr srrasrnda Katolik ve ortodoks kilisüe-

rinin birleştirilmesi dahi düşünülmüştü. Ancak, ortadoks kilise_si liderlerinden Gennadias ile Başvekil Notares, bu birleşmeyekarşı idiler. Hatta her iki lider şöyle diyorlardı:

_ "istanbul'un içinde Türk sarığr görmek, LAtingörmekten evlAdrr".

(Yılmaz oztuna, Türkiye

osmanoğlunun Kolunu Kanadınr Krrdrm8 Ağustos l473'de yapılan otlukbeli savaşrnın ilk bölümün-

de Uzun Hasan galip gelmişti. Türk öncü kuvvetleri büyük zaiyatverdiği gibi, meşh',ır akrncrlardan TurahanzAde ömer Bey'de esir

96

serpuşu

194)

düşmüştü. Uzun Hasan bu zaferi müteakiben bir ziyafet vermişve bu ziyafeltn yanında oturan omer Bey'e:

_ "Hey Ömer Bey, demişti, osmanoğlunun kolunu kanadınıkırdım. Çunktı onun en seçme askerleri Rumeli askeridir". ÖmerBey'de hiç çekinmeden:

_ "Denizden }tr damla su almakla dalgaların çoşkunluğııgiderilmiş olmaz. Padişahımın benim gibi yüzbinlerce adamı var"dediğinde, Uzun Hasan krzmış ve şöyle demişti:

- "Bak şu öldürülmesi lAzrm gelen herifın sözlerine". Duru'mun kötü olduğuna göre Ömer Bey:

_ "Devletü hanrm, dedi, benim küstahca sözlerimi mazurgörün. osmanoğlunun bende emiği çoktur. onun için kendilerinimettıettim. Yoksa doğrusu sizin dediğiniz gibidir. Yani onlar enseçme askerlerini kayb etmişlerdir. Artık sizinle çarprşmayatakadlan yoktur" deyince, Uzun Hasan şöyle dedi:

- "Ömer Bey doğru söylüyor. Padişahına gösterdiği sadakatyerindedir. Böyle olmasıda icab eder. Insanın ekmeğini yediğikapıya sadakat göstermesi en iyi harekettir".

(Solakzildı Tarihinen ııaklen. S. Tansel,oJını eser, ş, 90)

Işte Şimdi Haram YedinizFatih Sultan Mehmed, hocası Gürani ile beraber yemek

yiyecek kadar senli benli idi. Bir gün gene beraberce yemekyiyiyorlardı. Molla Gürani Istanbul fatih ne:

- "$11 ve bundan ewelki btıttın yedikleriniz haramdır"dediğinde, Fatih'te:

- "İşte şimdi haram yediniz" diye cevap verdi. Bununüzerine Molla Gürani'de:

'- "Benim önüme helöh düşmüştür" dedi. Bir müddet sonra

Fatih, hocasrnrn dalgın olduğu bir zamanda tabağı çevirdi. FakatMolla Gürani bunu fark etmişse de, belli etmemişti. Fatih fırsatıkaçırmayıp:

97

Page 50: TARİH FIKRALARI - NECATİ KOTAN

_ "Artık bu sefer haram yediğinize şüphem kalmadı" deyin_ce, Molla Gürani de yiyle cevap verdi:

- "Sizin önüniizde haram, benim önümde helöl kalmadığiçin tabağı çevirdiniz".

(Haınmer Tarihi Tercümesi, AbdüthndirKarahan, s. 815)

Sakalıın Dahi Bilseydiseferi hümayuna bile çıkarken nereyelemezdi. Türk hakanı gene bir seferiBir giin kadılardan biri kendisine:

- "Şevketlü Sultanım, dedi, acaba seferi hümaJrununıızhangi tarafadır". Fatih kızmış ve kadıya şoyle demişii:

- "Hoca efendi, sakalımın tellerinden biri yapmak istediği-mi bilmiş olsaydı, onu hemen koparır yakardım;.

(Hammer Tarihi, aynı eser, s, 58)

Bag|il Kesecek Kimse yok mu

- "içinizde benim başımı kesecek bir Hıristiyan yok mu?,(Moltke, Türk Mektupları, s, 146)

Behey KaramanoğIu

_ ('Qgpg11oğluna her taraftan ve aynı zamanda hücumedelim. Öyle ki, bir daha kendine gelemesin ve adı mümkünse

98

dünya iizerinden ebediyan kalksın". Ancak otlukbeli savaşalanında fiirk ordusunun ihtişamrnı, zenginliğini, nizam veintizamını gören ğ2ıın Hasan, kendini tutamayıp şöyle demişti:

- "Vay kahpe osmanoğlu, ne derya düşmüş."

Bilindigi gıbi ,Uzun Hasan otlukbeli savaşında mağlupolmuş lr"

"Jr"ş_uiu(rd^n kaçmıştr. Tarihi kaynaklara göre Uzun

Hasan savaş alanından kaçarken şöyle diyordu:

_ "Behey Karamanoglu, hanedanın harap olsun. FelAketimesebep oldun. Benim osmanoğlu ile ne işim vardı?"

(Waltcr Hira, Uzun Hasan ue Şeyh Cü-rıc3ıd, s, 12; YıImaz oztuııa, Türkiye Tari-hi, C, 3, s, 56)

Haydi Siz Gidiniz Bız GelirizTrabzon Rum İmparatoru David Kommen, akrabasr Uzun

Hasan'a güvenerek Türklere verdiği vergiyi kestiği gibi, dahaewelce verdiklerini de geri istemeye başladı. Fatih, Davit'inelçilerine şöyle dedi:

_ "Haydi siz şimdi gidiniz, ben kendim gelir borcumuöderim"

(ismail Hokkı (Jzunçarşılı, C. 2, s, 52)

Hıristiyanlığp Vay HalineFatih Sultan Mehmed'i uzun yıllar uğraştıran ve 1468'de de

öldüğii zaman memleketini Venediklilere vasiyet eden IskenderBey, Fatih aleyhinde Trabzon ve Gürcüstan ile anlaşmaktançekinmemişti. İskender'in ölümü ile Fatih şöyle demişti:

_ "Hıristiyanların vay haline, krlıç ve kalkanlarını kaybet-tiler".

(Tarihi-i Ebülfetih'd.en noklen. I JI . Uzun-çarşılı, oynı, s,55)

99

Page 51: TARİH FIKRALARI - NECATİ KOTAN

Ben Hisan Ne İdeyimFatih, Uzun Hasan üzerine yürüyordu. Şibinkarahisar kale-

sine gelinince, Sadrazam Fatih,e:

- "Devletlü Sultanım, hele bu Şibinkarahisar alalım, ümit-tir ki düşman üstümüze gelir, onunla da hesaplaşırız,,dediğindeFatih şöyle cevap verdi:

- "Hey Mahmud, ben hisarı ne ideyim, ben düşmana geldimdüşmanı bulun''

(Walter Hine, aynı eser, s, 57)

Biri Ejder Bir YılandırFatih sultan Mehmed istanbul'u muhasara ederken, Galata,-

da bulunan Cenevizliler, devamlı huzursuzluk çıkarıyorlardı.Devlet adamları Cenevizlilere neler yapılmasını kendisine sor_duklarında, II. Mehmed şöyle cevap vermişti:

- "Bizans bizim için bir ejderdi, fakat Ceneviz ise biryılandır. Şimdi biz, ejderi ezmek için, yılanı uykuda tutmalıyu.Ejder yok edildikten sora, yrlanın başına vurulacak hafıf birdarbe ile onu yok etmek mümkündür,'.:333

(Mirmiroğlu, Fatih Deuri, s, 123)

Ben, Keşki Toprak olsaydımFatih Sultan Mehmed kır g-ezilerini severdi. Gene bir gün

yanında çok sevdiği Hasodalı üveys Ağa ile bir kız gezintisiyapıyordu. Yanlarında Ahmed Paşa'da vardı. Bir ara Fatih,inatının ayağından srçrayan bir çamur parçası' üveys Aga,nınyanağına yapıştı. Ahmed Paşa, Kur'anın Nebe suresinin sonayetinin bir cümlesini gayet hafif bir sesle şöyle okudu:

- "Yaleyteni küntü türaba.', Yani manası,,Ben keşki toprakolsaydrm'' demekti. Padişah bu sözü işitti ise de tam anlamadigın_dan, yanr başında bulunan üveys,e:

100

- "Ahmed Paşa ne dedi" diye sordu. Uveys Ağa'da, münkir-lerin ahirette görecekleri azap ve cefaları hatırlatan ayetikerimenin tamamını okuyarak şöyle dedi:

- "\/g yekulülkAfıri, yaleyteni küntü türaba"/ (Reşat Ekreın Koçu, osmonlı Podişahlorı,

s, 87)

Padişahın Elleri KesilecekFatih Sultan Mehmed, iki mermer sütunu üçer arşın fazla

kesip harap ettiği için, bir Rum mimarının ellerini kestirmişti.Mimar, kadı Hızır Bey Çelebi'ye müracaat edip, Fatih'tenşikAyetçi oldu. Kadı Hızır Bey, hem davacıyı ve hem de davalıolan Padişahı huzuruna çağırdı. Fatih, mahkeme salonunagirince doffuca baş köşeye girip oturmak istedi. Ancak Kadı gökgibi gürleyerek:

- "oturma beyim, dedi, sende davacr ile beraber karşımdaayakta kalacaksın." Neticede Kadı Hızır Çelebi, kanunsuz vehaksız yere el kesen Fatih'i suçlu bulmuş ve onunda elininkesilmesine karar vermişti

Türk hakanı kararı gayet sakin karşılamıştı. Ancak Rummimar kadıya yalvardı, hakkından vaz geçtiğini bildirince, kadıkararı iptal etti.

(Ali Erten, Dint Hikdyel.er, C. 4, s, 7)

Allahın Gazabına UffasınlarFatih İstanbul'u işgal ettikten sonra şehri geziyordu. Ancak

bir yan sokaktan bir inleme işitti. Derhal yanındakilere:

- "ğq inleyen adamr bulup getirin" dedi. Biraz sonra üstübaşı perişan, saçı sakalı birbirine karışmış bir ihtiyar padişahınhuzuruna getirildi. Padişah bu zavallıya:

- "sg ne haldir, sizi neden hapsettiler?" diye sorduğunda,ihtiyar şöyle cevap verdi:

10ı

Page 52: TARİH FIKRALARI - NECATİ KOTAN

-

T

] _ "Muhasara başlayınca imparator beni çağırdı ve TürklerIstanbul'u alacak mı diye sordu. Ben de "alacakla"r', diye stıyleyın-ce, beni bu hale soktular."

Padişah ihtiyara:

. - "Peki söyle bakalım, dedi. İstanbul bizim elimizden çıka-cak mı? Ihtiyar biraz düşündükten sonra şöyle cevap ,""di,"Bu güzel şehrin düşmanı çoktur. Ancak sizin aranızdafesat artar, şahsi menfaat rın plAnda düşünülmey" brşır.rrr,

elindeki emvali yabancılara satanlar çoğalır ," y.b".r"rürd.,medet umanlar artar, işte o zaman istaniul sizin elinizden çıkar,,.

Fatih ellerini yukarı kaldırıp şöyle dedi:_ "Dilerim Allahtan ki, bunları yapanları Allahın kahrıgazabına uffasınlar,'.

(Tahsin UnaI, osmanlılarda Faeilet Mü-cad,elesi, s, SS)

Aman Molla Ne Yapıyorsun

"Ne yapıyorsun Molla, kaldır şu tozlu örtüyü tizerimden,değince Molla Lütfı,de şöyle cevap verdi:

-'Aman hünkArım, örtüye hakaret buyurmayınız' Çünkübu örtü, Hz. isa'nrn beşiğinin örtüsüdür".(Tarih Hoziııısi Mecmuası, s. 126)

LOz

II. Beyazıt(148r - r5ı2)

Sen Eski Şeyleri HatırlıyorsunTürk ordusu otlukbelinde savaş nizamr almıştr' Fatih,

yanrnda duran Gedik Ahmet Paşa'ya:

- "p4ş3, orduyu teftiş et, biraz sonra savaş başlıyacak" dedi'

Bu emir üzerine Gedik Ahmed Paşa, savaş nizamr almış olan

ordu birliklerini gezdi. Ançak Şehzöde Beyazrt'ın idaresi altındabulunan birliklerin inliz/msız olduğunu görünce, kendisini ikazetti. ŞehzAde bu ikaza canı sıkılmış olacak ki, Gedik Ahmed

Paşa'ya:

- ($gn günün birinde padişah olursam, bunlarr burnundan

getiririm" deyince, Gedik Ahmed Paşa'da şöyle cevap verdi:

- "Eğer sende padişah olursan bende bu kılıcı hizmetinizde

kuşanmam''.

Aradan yıllar geçmiş ve Fatih ölüncede II. Beyaıt padişah

olmuştu. otranto'dan dönen Gedik Ahmet Paşa, II' Beyazrt'rn

huzuruna girerken krlıcrnı beline değil, atının eğerine asrp içerigirdi. olayı hatırlayan II. Beyazıt:

- "p4ş6, dedi, sen pek eski şeyleri hatırlarsın' Gençliğimin,hatalarını unut ve kılıcını tak, bunu benim düşmanlarıma karşr

kullan".Ancak tarihe Sofu veya Veli unvanı ile geçen II' Beyazıt,

ilerde Gedik Ahmed Paşa'yr öldürmekten çekinmeyecektir'(Hammer Tarihi Tercümpsi, C.4' s.7'd.ennakle, S. Tansel, aynı eser, s,97)

Cem Sultan'ın Sonu1489 yılında Rodos şövalyeleri Cem Sultan'r Papa 8' inosan'a

teslim etmişlerdi. Cem burada 1495 yılına kadar esir kalmlştır.Bir gün Papa ile konuşmasında:

103

Page 53: TARİH FIKRALARI - NECATİ KOTAN

I04

- "Beni, osmanlı devletine karşı Hıristiyanların bir aleüiolarak kullanamazsrn. Bana osmanlı tahtı değil, cihan saltanatıverilse milletime ve dinime asla ihanet edemem".

olmeden ewel Cem'in son sözleri ise şu olmuştu:

-'(|r[g yaparsanız yapınrz, ölüm haberimi istanbul'a iletini_

zi. olmaya ki kAfır adımı kullanarak İslAm tizerine huruç ede.Kardeşime söyleyin naşlmı ktıffar elinde bırakmasrn.

Bilindiği gibi Cem'in cenazesi ölümünden tam 4 yrl sonraancak Türkiye'ye teslim edilmişti. Bir ara Beyazıt

- "Kardeşimin naşınr veriniz, aksi halde donanmayı gönde-riyorum'' diye tehdit etmiştir.

(Reşat Ekreın Konu, osmanlı Pad.işahlorıs, 99)

Define Ayağının AltındaII. Beyazıt bir gün saltanat kayığı ile Boğaz'da geziyordu.

Bal1kçıların balık avlamak için attıkları a$ görünce:

- "Balrk çok çıkar mr?" diye sorduğunda, balıkçılarda:

- "Baht işidir padişahım" dediler. Bunun tizerine padişahda:

tın bakalım" dedi. Balıkçı_inci ağ atarlar gene boş...nizKızı" çıkar. Buna gören

padişah:

- "Bahtrm olan bu kızı istanbul'da gezdirin, nerede nesöylerse gelin bana haber verin" dedi. Balıkçılar Deniz kızınıIstanbul'da gezdirdiler. Bir meyhanenin önüne geldiklerinde biradamrn "ben define bulucusuyum" dediğini gördüler. Kız buadamrn haline gülünce, balıkçılar neden güldüğünü sordular. Kızda:

- "Güldüm, çünkü bu adyor, fakat ayağrnrn altındacevap verdi. Kızın gösterdiğialtın bulundu.

(Reşat Ekrem Koçu, osmanlı Padişahları' s' 708)

Yavuz. Sultan Selim(ı512 - 1520)

Beni Bir Gün Eweı ÖlamtYavuz Sultan Selim şedfd bir padişahtı' Bu yüzdendir ki'

,,Dilerim Allahtan Yavıız'avezir olasrn" sözü bu asırda bir beddua

çıkarak:_ "Padişahım, dedi, bu birinde

öldürteceğinizi biliyorum. Bu a bende

kurtulayım, sizde kurtulun". lmüş ve

şöyle demişti:Ancak, senin

Yoksa seni

6olokz6dı Tarihi s,58 ue Hammer Torı'hi, s,97'den ııaklen, R. Ekrem Koçu ue S'Tansel, aynı eserler)

Bre Derbeder Aşık Hiç Şahlar Mat Edilir mi

Aşıkpaş9zAde'ye göre Yavuz dahagün aniden iran'a gider. Kendisi bir dduğu handa santraç oyunu ile kısa bir

105

- "Doğru söylersin, seni öldürtmek isterim'gibi becerikli birini yerine bulmak çok zordur'

muradrna eriştirmek çok kolaydır"'

Page 54: TARİH FIKRALARI - NECATİ KOTAN

Ismail'de güzel satranç bilmektedir. Yavuz'un iyi satranç bildiğiŞah'ın kulağına gidince, huzura getirilerek bir oyunda Şah,laoynanmasr istenir. Yavuz, ilk el Şah'a hürmetten mağlüp olur.Bundan sonra Şah'a hiç el vermeden oyunu bitirir. Bu m"ag.iubiye-te dayanamayan Şah İsmail, elinin tersi ile Yavuz'un kıllıgöğsüne bir darbe indirip:

- "ğ1g derbeder aşık. Hiç Şah'lar mat edilir mi? Edebin yokimiş?'' der ve Yavuz'a bir kese içinde bin altın verir. Yavuz, Şah,ıselAmlayıp dışarı çıkar. Saray havlusuna gelince kimseye gö"t".-meden bin altını binek taşının altına koyar. Aradan yriıuJg"ç"r,Çaldıran'da galip gelen Yavuz, büyük bir merasimle Tjriz,egelince, yanında bulunan Balyemez osman Aga,ya:

_ - "Qşpan Ağa. Şu Şah\n bindiği binek taşının altında binaltın durur. onu elimle koymuşumdur, al senin olsun helAldır,,dedi.

(Reşat Ekrem Koçu, Tarihte Garip Vak'a-lar, s, 97)

Yavuz Sultan Selim,in MektubuTürk ordusu Yavuz Selim'in başkanlığında İran srnırlarrnı

geçince, ufak çaptada olsa çatışmalar başümıştı. Ancak Şah\nkendisi henüz ortada yoktu. Yavuz, Şah'ı savaj alanına ç"i-uı.için, aşağıdaki mektubu kendisine gönderdi:

- "İsmail Bahadır. Sen benim slnlrım ve yurdum üzerindegörünmekle bana meydan okudun. işte ben geıdım ve haftalarcayürümekte olduğum halde, ne senden ve ne de askerlerinden bireseryok. olümüsün yoksa sağmısın bilemem. Sen hiyleden başkabir şey bilmez misin? Eğer korkuyorsan bir dokjor bul, senitedavi etsin. Fakat seni korkutmamak için, en iyi askerimdenkırk binini Kayseri civarında bıraktım. Zannederim ki' dtışmanhakkında bundan daha iyi lütufkArlık gösterilemez. LAkin,kendini gizlemekte devam edecek olursan erkek sayılmazsın.Nasihatimi dinle, miğfer yerine kadın örtüsü kullan ve hükumsürmek isteğinden de vaz geç,,.106

Yavuz, bundan sonra Şah'a mektupla beraber bir kadın donu

ile bir çarşaf gönderdi.(Hammer Tarihi Tercümesi, C' 4, s,

131'den naklen, S. Tansel, s, 100)

Cafer Çelebi'nin İd"m.Yavuz iran,a giderken Eleştkirt'te askeri bir isyan olmuştu.

ise, hemen tıldtırtmedi. Kendisini huzuruna çağrrıp:

- "Askeri itaatsizliğe ve isyana teşvik eden bir adamrn'

cezasl ne olmalıdır?'' diye sorunca, Cafer Çelebi de şöyle cevap

verdi:

- "Şayet suçu sabit ise, idamr gerekir" Yavuz yerinden

kalktı ve gürledi:

- "Kendi hakkında lAzım gelen hükmü kendin vermiş

bulunuyorsun'' dedikten sonra, Cafer Çelebi'yi derhal idam

ettirdi.(Hammer Tarihi Terümesi, c' 4' s'

132'den naklen, S. Tansel, aynı eser, s'

103)

Al Şu Dilim Karpuzu

Çaldıran'da Yavuz'a mağlüp olan Şah ismail, yaralı bir

şekildekaçarakTebrizşehrinegeldi.Tebrizhalkıkendi.sinisevmedigi halde, genede uzak mesafelerden karşılamıştı' Ustü

başı toz lop"ak içınde olan Şah'ın yanrna gelen bir karpuzcu, bir

parça karpuz uzatarak:

107

Page 55: TARİH FIKRALARI - NECATİ KOTAN

_ "Şah'ım, dedi, al şu dilim karpuzu daDaima hayırlı şeyler düşün, adaletten ayrılmazaman sana yardımcı o|sun''.

(Solahzdde Tarihinden nahlen, S. Tansel,

Cesur ve Küstah xo-rtİ'li" eser s' 109)

_ Mısır'ın işgalinden sonra Yavuz,Hayt Bay'ın ricasr üzerinebir cesur Mısırlı komutanı öldürtmeyip affetmişti. Ancak affet-meden önce bu komutanı- huzuruna ,ıip ir,an ve anlayış ""rrınıolup olmadığını öğrenmek istedi. Yavuz, cesur komutana:

- "O cesur komutan sen misin?,,

- "EVet benim padişahım''

- "oyle ise senin mertçe hareketleri ve kahramanlığınnerede kaldı?'' Bu sözlerden hidcletlenen cesur komutan küstah-CA:

- "Şu anda kahramanlığım devam ediyor. Hatta gördüğü-nüzden de fazla kahramanım. Ben ve benim durumumda olanlarsana Ve askerlerine neler yapmadılar. Siz top ve tüfeğinize duaedin. Yoksa kılıç ile erlik davası sizin işiniz değil.,,

- "Mademki siz erdiniz, neden mağlup oldunuz?,,

- "Bizi mağlüp eden sizin kuvvet ve kudretiniz değildir.Devletimizin ömrü bu kadarmış ve Allahın iradesi de böyle imiş.Bu devran size de kalmaz,,.Bu cevaba kızan Hayr Bay

- "Padişahım, dedi, bu adam iyilik bilme z, faz|ayin". Padişah yanıbaşında duran Hary Bay'a dönüp:

- "Dediklerin doğrudur. Fakat benim maksadrmsöyletmek ve sonunda da mükdfatlandırmaktı. oysakibunları anlıyacak kabiliyette değil,,. değince, cesurbuna büsbütün kızıp şöyle dedi:

- "$gn yanındakileri mükAfatlandır. Allah göstermesinsenin mükAfatının ytikü altında kalamam,,.

(Solakzdde Tarihinden naklen, S. Tansel,aynı eser' s' 107)

108

(Y. oztuno, Türkiye C. 5, s, 60)

hararetini gider.ki, Allah'da her

söyletme-

kendisinibu adamkomutan

ben

DoğrulukYavuz Sultan Selim Mrsır seferine giderken, bir tüccardan

borç para almıştı. Sefer dönüşünde tüccar ne yazık ki ölmüşbulunuyordu. Zamanın Maliye Bakanı Yavuz'a gelip:

- "Mademki alacaklı ölmüştür, bu borç alrnan para hazine_

ye irad kaydedilsin'' dedi. Ayrıca Maliye Bakanı, ölen kimseninmallarrnında devlet tarafından ele alınıp satrlmasrnr arzu etmek-teydi. Yavuz, Maliye Bakanınrn bu isteğini kabul etmediği gibi,yazdığı takririn altına da el yazısı ile şunları ilAve etti:

- "olüye rahmetMalına bereketÇocuklarına afiyetBu takriri yazana da lönet''.

(Lütfi Paşa Tarihinden naklen, S. Tansel,s, 127)

Sen Bir Zaırnan GüneşisinYavuz Mrsır seferinden dönüyordu. Bir ara yanrnda at süren

devrin Alimi Kazasker Ibni Kemal'in atrnrn ayağrnrn altındansıçrayan çamurlar, Yavuz'un üstünü başrnr perişan etmişti. IbniKemal utancından ne diyeceğini bilemiyordu. Durumun kötüolduğunu gören Padişah:

- "}|9ç26, dedi, üzülmeyiniz. Bir Alimin atınrn ayağındanslçrayan çamurlar dahi bize şeref verir. Öıatıgtım zaman bu

çamurlu kaftanı sandukamrn üzerine koysunlar"

Gerçekten Yavuz öldügü zaman vasiyeti yerine getirilmiş ve

o çamurlu. kaftan sandukasrnın üzerine konmuştu. Yavuz'unölümü ile Ibni Kemal yazdığı bir şiirde şöyle diyordu:

- "Şemsi asır idi asırda şemsin

Zıllu memdud olur zamani kasir"

Page 56: TARİH FIKRALARI - NECATİ KOTAN

Yavuz'un NutkuTürk ordusu i..., üzerine yürüyordu. Eleşkirü'in Sakallı

mevkiine.gelince asker şii casuslarınrn tahriklerine kanıp başkaldırdı. Isyancılar büyük bir gürültü çıkararak:

- "Düşman meydanda yok, bu harap yerlerde ilerlemekaskeri boş yere telef etmek demektir, geri dönelim', diyorlardr.Padişah böyle gürültülere pabuç bırakacak cinsten biri değildi.Hatta askerin geri dönmek istediğini kendine aktaran çoksevdiği Hemdem Paşa'yı bile, acımadan öldtırtmüştü. Gürültüle-rin arttığını gören Yavuz, çadırından çıkıp atına bindi ve askerinarasrna girip şöyle konuştu:

- "Biz henüz arzu ettiğimiz yere varamadık. Düşmanlakarşılaşmadığımlz için geri de dönemeyiz' Hatta geri dönmeyidüşünmek bile aylptır. Şah'ın askerleri ne acıdır ki, Şahları içincanlarını feda ederlerken sizde geriye dönmek istiyorsunuz.Ben,yolumdan dönmem ve bana inananlarla yoluma devam edeceğim.Kalpleri zaylf olanlar, avratlarını düşünenler, yol zahmetinibahane edenler geri dönebilirler. icab eerse, ben tek başımagidebilirim".

( Haydar Çelebi Ruznömesind,en naklen.I.H' Uzunçarşılı, C. 2, s. 253)

YegAne Rey Sahibi Sensin, Ne Yazik ki Vezir olamamışsrnTürk ordusu dört aylık bir yürüyüşten sonra nihayet Çaldı-

ran ovaslna gelmişti. Şah Ismail bir kaç günden beri Çaldıran'agelmiş Ve savaş nizamı almıştı. Çaldıran,a gelen Türk ordusu ogece Yavuz'un başkanlığında bir divan yaptı. Divanda bir tekfikir görüşülecekti. Bu fikirde yarın şafakla savaşa girilsin mi,yoksa bir kaç gün istirahat edildikten sonra mr savaşa girilsin.Divanda bulunanların çoğu bir kaç gün istirahattan sonra savaşagirilmesini tavsiye ettiler. Padişah, bir köşede oturmuş ve hiç birfikir beyan etmeyen Defterdar Piri Mehmed Çelebi,ye hitaben:

ıı0

- "Sizin fıkriniz nedir?" diye sorunca, Piri Mehmed Paşa

şöyle cevap verdi:

- "Akıncılarlmlz bir kısmı alevidir. Bütün dikkatimizerağrnen ordu içinde şii casuslar vardrr. Savaş bir yürek işidir ve

asla da yorgunlukla alAkası yoktur. Bana kalırsa şafakla berabersavaşa girmeliyiz'' Yavuz bu sözlerden çok hoşIanmış ve şöyledemişti:

_ "işte yegöne rey sahibi bir adam, ne yazrk ki vezirolamamrş. Bana böyle bir Defterdar değil, böyle bir vezir lözrm".

(Hammer Tarihinden naklen, R.D. Koçu,ft;ık Zaferleri, s,62,I' UzunçarşıIı, C.2,s, 255)

Elçiye Zeval YokYavuz Sultan Selim Mrsır üzerine yürüyordu. Memluk

Sultanı Kansu Gavri, savaşa mani olmak için Moğol Bay adındabir elçi göndermişti. Mısır elçisi Yavuz'un huzuruna silAhlıgirdiğinde ve konuşma adabını da bilmediğinde, saçr sakalıkesilip bir ıryuz eşeğe de bindirilip, ordugAhta gezdirilmişti.Yavuz, Moğol Bay'ı tekrar huzuruna alıp şöyle dedi:

- "Seni öldürmüyorum, çünkü elçiye zeval olmaz. Ancak gitefendine söyle, kendini "Mercidabık"ta bekliyorum.

(I.H. Uzunçarşılı' osmanlı Tarihi, C. 2, s, 272)

Şah ismail'in YalvarrşıYavuz Sultan Selim Mısrr seferinden Sonra' tekrar Iran

üzerine yürümeyi düşünüyordu. Durumu sezen Şah Ismail,aşağıdaki mektubu Yavuz'a göndererek adeta yalvarmıştı:

- "$gn bir çok belde aldın ve tebaya sahip oldun. BilhassaMısrr'a hakim olmakla "Hadim-i Harameyn-i Şerifeyn'' unvanınasahip oldun. Şimdi siz arzın Iskenderisiniz. Aramrzda geçen

Itt

Page 57: TARİH FIKRALARI - NECATİ KOTAN

geçmiştir, bir daha da geçmez. Sen memleketine git, ben dememleketime gideyim. Aramızda müslümanların karıı dökülme_sin, arzun ve maksadın ne ise ben yerine getireyim''.

(I.H. UzunçorşıIı osınanlı Tarıhi, C. 2, s, 392)

CelladYavuz Ridaniye savaşını yapmak üzere Mısrr,a ilerliyordu.

Ancak çöl ve susuzluk büyük güçlükler doğuruyordr. brdu.Deyrübelah mevkiine gelince, çölü nasıl g"ç"."kı"rini düşünme_ye başladılar. Bir ara Hasan Paşa boş bri,rrrrp,

-'?adişahrm, dedi, geri dönelim bu çöl geçilmez, hepimizsusuzluktan mahvoluruz,,.

Yavuz bu söze krzmrş ve:

- "CellAd!." diye bağırmıştı. Hasan Paşa'nın derhal başıvuruldu. Mısır seferi dönüşünde de padişah yanında bulunanlara:

- "İşte Mısrr'r arkada brraktrk" dediğinde, bunu fırsat bilenYunus Paşa'da şöyle dedi:

"Evet padişahım, Mrsır'r arkada bıraktık doğrudur. LAkin,bunca zahmet çektikten sonra Mrsır'ı gene bir ç1rkeze teslimettik".

Bu söze kızan Yavuz:_ "CellAd! Tiz başını vurun!". dedi. Yunuş Paşa derhal

oracrkta idam edildi.

(Feridun Bey Münşaatından naklen, İ'H.Uzunçarşılı, C. 2. s, 280)

O Kadar Çok İsfiyorsan Senin Vezirin olsunPiri Paşa bir gün Yavuz,un huzuruna girip, işlerinin çoklu-

ğnından dolayı kendisine bir yardımcr verilmesini rica "t-ışti.Yavuz kimi münasib görürsün dediğinde, Piri Paşa,da ÇobanMustafa'nın ismini verir. Yavuz kaşiarını çatrp:

I12

_ "Ben deli olmadım, öyle bir adamı vezir yardtmcıslyapayrm" dedi. Aradan iki ay geçince Piri Paşa tekrar eskiisteğinde israr edince padişah:

- "Mademki o kadar çok istiyorsun, senin vezirin olsun''dedi. Günün birinde Çoban Mustafa padişahın hoş görürlüğün-den istifade edip, Piri Paşa hakkında konuşunca, padişah kızmışve şöyle demişti:

- ('B1g mel'un, bunca zamandan beri hizmetimi gören bir

Türk'ün doğru veya yalanını bilmez miyim? Kalk, sen benimvezirim değilsin, onun vezirisin. Sen bu rütbeye onun yardrmrylageldin".

6li T}ihindcn naklen, İJI' Uzunçarşılı,C. 2. s, 305)

Elçiye Lüzum Yok Ben GeliyorumYavuz Sultan Selim 1515 yılında Dulkadiroğlu AlAeddindev-

le'5ri Turnadağı savaşında mağlüp ederek, bu ülkeyide srnrrlarriçine katmıştı. Ancak Mısır Sultanr Gansu Gavri bir elçigöndererek, yaprlan işgali protesto ediyordu. Elçi Türk hakanrna:

- "Hutbelerde Sultanımlzln adr okunan memleketleri iadeediniz!'' dediğinde Yavuz'da şöyle cevap verdi:

_ "Sultanınıza söyleyin, hutbe ve sikkede adrnrn muhafazasrbizim memleketimiz olan Anadolu'da değil, Mısır'da düşünsün''.Elçi başını yere eğip:

- "!9n bunları Sultanıma nasıl söylerim, siz bir elçi gönde-rin de o söylesin" deyince Yavuz da:

- "Elçiye lüzum yok, Mısrr'a ben geliyorum" dedi.(Reşot Ekrem Koçu, osmanlı Padişahları,s, 117)

Page 58: TARİH FIKRALARI - NECATİ KOTAN

IMısır'rn Fethi Size Müjdelendi

Meşhur "Tüc-üt Tevarih'' adlı eserin müetlifi Hoca Saadettinefendinin babası Hasan Can, bir gün Yavuz'un huzuruna girdi-ğinde padişah kedisine:

- "Söyle bakallm Hasan Can, dedi, bu uzun geceler rüyasızgeçmez, ne rüya gördün''? Hasan Can da:

- "Sultanrm ben rüya görmedim, ancak biraz evvel yanln-dan geldiğim Kapı ağası bir rüya görmüş, ben onu dinledim',dediğinde Yavuz'da anlatmasrnr rica eder.

- "Efendim nurani kılıklı bir kaç kişi Kapı ağasrnln evinegelir. Bunlar Hasan ağa'ya (Ben Ali bin Muttalibim. BunlardaPeygamberlerimizin yakınları Ebubekir, ö-er, osman'drr. Vargit Selim Han'a haber ver, Haremyn hizmeti ona sipariş oldu)

Yavuz hafifçe gülümsedikten sonra Hasan Can'a:

- "ğıı rüyayı nasıl tabir edersin?,' dediğinde Hasan Can,daşöyle cevap verdi:

- "Tabire lüzum yok Sultanım, rüya ortadadır, sizin Mısır,agitmeniz şart oldu".

(Reşat Ehrem Koçu, osmanlı Pad,işahları, s, 121)

Zembilli Ali Cemal EfendiBüyük bir Alim olan Zembilli Ali Cemali Efendi,yi Yavuz

Sultan Selim çok severdi. Bir gün Yavuz, bir rüşvet meselesindendolayı 150 kişinin idamrnr emretmişti. Devlet adamlarr bununbir felAket olacağrnr düşünerek, padişahı fikrinden caydırmakiçin, Zembilli Ali Cemali Efendi'yi araya koydular. Zembilli AliCemali Efendi doğru padişaha giderek, bu biçarelerin affinristedi. Padişah kaşlarını çatıp:

- "Sizin bu isteğiniz, benim devlet işime ve politikama karşlolmanız demektir. Bu mesele için bana gelmeniz bile edebe veterbiyeye aykrrr bir harekettir''. dediğinde Ali Cemali efendişöyle cevap verdi:

114

- "Padişahların işlerinde serbest kalmaları lAzımdrr. Bununaksi olursa devletin ve milletin zatarll:'a olur. Benim isteğimdevlet idare etmenize karşr değildir. Ben ahiretinize de yardrmediyorum ve bu benim vazifemdir. Bu biçarelerin kanındallvazgeçerseniz ne alA, geçmezseniz Allah indinde nesul olursunuz''.

Padişah biraz düşndükten sonra:

- "Peki hocam, dedi, hepsini affettim"(I.H. Uzunçarşılı, osmanlı Tarihi, C. 2, s, 662)

Gerçi Mrsrr'r AldıkRidaniye savaşında şehit düşen Sinan Paşa'yr Yavuz çok

severdi. onun için ağlamıştı bile. Yaşlı gözlerle yanrnda bulunandevlet büyüklerine: \'

- "Gerçi Mısır'ı aldık, dedi, ama Sinan'r kayb ettik".(Reşat Ekrem Kaçu, Türk Zaferleri, s,71)

Padişahlığrnr inkAr EderimGerek Zambilli Ali Cemali Efendi ve gerekse Yavuz birbirle-

rini çok seüer ve sayarlardr. Müftü içeri girdiğinde Yavuz ayağakalkacak kadar ona sevgi gösterirdi. Bir gün Ali Cemali efendi,Yavuz'un atrnrn dizginlerine yapışıp şöyle demişti:

- "Sultanrm, eğer adeletten ayrrlrr, kendi başrna emir verir,şunu bunu keyfince cezalandrrrrsan, bende ŞeyhülislAm olaraksenin padişahını inkAr eder ve bütün dünyaya yayarım''.

(Ali Erten, Dint Hikd,yeler, s, 61)

Yavuz'un ÖıtımtıBir gün Yavuz çok sevdig'i Hasan Can'a:

-'(S1s Hasan, dedi, arkamda bir diken var, batar canlmlacıtır'' Hasan Can, padişahrn sırtınr açtığlnda henüz krzarmamrşsert bir çıban gördü. Durumu padişAha anlattığında padişahsıkmasınr emretti. Bunun üzerine-Hasan Can:

115

Page 59: TARİH FIKRALARI - NECATİ KOTAN

- "Sıkmayalım padişahım, biraz melhem sürelim yumuşa-sın" dediginde Padişahta şöyle cevap verdi:

-"flia senin gibi çelebi değiliz, bir küçük çıban için doktorla-ra gidelim'' Bundan sonra Hasan Can'a sıktırır. Bu çıbana halkarasrnda "Yanıkara" veya "Şir-i Pençe'' deniliyordu. Çıban kısabir zamanda büyüdü ve padişaha gittikçe slzr verlneye başladı.Doktorlarda bir türlü çare bulamıyorlardr. Padişah bu acılariçinde kıvranırken Hasan Can'a:

- "ffxsan Can, dedi, seni dinlemedik. Fakat kendimizi deharap ettik". Ölecegi gün idi. Vücudu ateşler içinde yanıyordu.Başucunda oturup Kur'an okuyan Hasan Can'a bakıp şöyle dedi:

- "}f35a1 Can, ne haldeyim, nasılım?" Hasan Can yaşlıgözerle:

- "Devletlim, dedi. Allah'a kavuşmak zamanrdrr. ona tevec-cüh ediniz". Padişah gülümsedi ve:

-"\g, bunca zamandrr sen beni kiminle sanıyordun? Allahateveccühümüzde bir kusur mu gördün?" dediğinde Hasan Canşöyle cevap verdi:

- "Hayır padişahım, sizin hakkınızda hiç bir zaman böylebir şey düşünmedim. Fakat şimdi içinde bulunduğunlJz zamanbaşka zamanlarla kıyaslanamaz. onun içinde btıyle konuştum',.:

(Solahzdde Tarihinden naklen, S. Tanselaynı, eser' s' 110)

Şiiri Pençeler Elinde Gidesin:Yavuz Sultan Selim 1512 de askeri bir darbe ile babasından

tahtı zorla almıştı. Tarihi kaynaklara göre Yavuz babasınınkolundan tutup zorla tahttan indirip yerine oturunca II. Beyazıtşöyle demişti:

- "İlahi oğul!'' Beni berbat edip tahtımdan ettin. DilerimAllahtan sen de genç yaşında berbat olup. şir-i pençeler elindegidesin"

ıı6

(Tahsin UnaI, osmanlılarda Fazilet Mü-cadelesi, s, 61)

KANUNi SULTAI{ SÜLEYMAI\(r520-1566)

Seni Uyanık BiliyordukBir gün kadınrn biri Kanuni'ye müracaat ederek evinin

soyulduğunu ve hrrsrzın yakalanmasrnı istedi. Padişah kadrnıiyice inceledikten sonra:

-"Bre kadrn, dedi,haberin olmuyor?" kadın

bu nasıl uyku ki, evin soyuluyordagayet sakin vre rahat bir şekilde şöyle

/cevap verdi:_"Biz sizi uyanık

uyuduk"biliyorduk, onun için bu kadar derin

(Haınmcr Tarihi Tercümesi, C. 5. s,

277'den ııaklen, S. Tansel, aynı eser' s'112)

Domuzun Yatağında Çocuğu OlmasınKanuni Mohaç savaşrna başlamadan ewel bir divan yaptı.

Bir divana hudut beyleride davet edilmişti. Damat Ibrahim Paşa,hudut beylerinden Hüsrev Bey'e:

_"Siz serhat beyisiniz. işte Mohaç ovagl' lÖkin düşmanortada yok. Ne yapmak l6zrmdır" dediğinde, Hüsrev Bey'de:

"Efendim, biz herhangi bir savaşa karar vermeden ewel,Eerhatın gün görmüş ihtiyarları ile görüşürtiz. Kendi kendimizeiş yapmayız. Ferman olunursa onlarla görüşeyim" dediğindeKanuni:

-_"onlar kimse buraya gelsinler" dedi. Bunun iizerine Hüs'rev Bey arkasrna dönüp:

_ ''Iez varın, koca Bey'i, Adil Kocayı çağırrn" dedi. Birazsonra Adil Koca divanın huzurunda idi. Kendisine de aynı sorusorulduğunda şöyle cevap verdi:

Page 60: TARİH FIKRALARI - NECATİ KOTAN

- "Düşman alaylarr görünmüştiir. Beni Alay Bey,i gönderdi.Geliniz sancağrnız altrnda döğüşünüz diyor".

Savaş kat'i bir Türk zaferi ile sona ermişti. Kanuni yanındaAlay Bey'i Koca Adil olduğu halde, savaş alanrnr geziyordu. Birdüşman beyinin çadrrrnrn önünden geçerken Kanuni:

- "Mert asker, şimdi ne yapmak lfr.rıım gelir" dediğinde AdilBey şöyle cevap verdi:

- "Padişahım dikkat ediniz, domuzun yatağında çocuğuolmasrn"

(Haınmer Tarihi Tercünıesi, C.5, ş.61'dennaklen, S. Tensel, aynı eser, s.755

Kanuni'nin NezaketiKanuni, Süleymani'ye Camiinin temelini atarken yanrnda

bulunan Şeyhülislöm Ebusuud Efendiye:

- "Üstadrm, dedi, bu işe benden daha lAyıksrnrz, yapılacakcaminin temel taşrnı siz koyunuz''

Bir şahaser olan Stileymaniye camii bittikten sonra' MimarSinan'a şöyle dedi:

- "flp camii şerife sen yaptın. Kapılarını ibadete açmaksenin hakkındır"

(Reşat Ekrem Ko1u, Tarihfu Garip Vak'a-lar, s, 102)

Rüştcm Paşa ve Şair YahyaKanuni Sultan Süleyman, karrsı Hüırem Sultan ile vezir

Rüstem Paşa'nrn entrikalarına kurban gidip, oğlu ŞehzAdeMustafa'yı öldürtmüştü. Bu hadise gerek orduda ve gerekse halkarasında uzun müddet hoşnutsuzluğa sebeb oldu. Şairler veölimler bu mevzuda Kanuni'yi hicvettikleri gibi, aleyhindeyazılarda yazdrlar. Bilhassa Şair Yahya, bu olayda çok ileri

118

gitmişti. Rüştem Paşa, bir kolayını bulup şairi öldürtmekistiyorsa da bir türlü başaramryordu. HattA şair Yahya'nrnöldürtülmesini padişaha açmışsa da, padişah bunu kabul etme-mişti.

Buna rağmen Rüstem Paşa, Şair Yahya'yı huzuruna çağırt-makta geri kalmadr. Gayesi şaire hakaret etmek ve onun padişahaleyhinde konuşturmaktı. Şair Yahya huzuruna gelince, RüstemPaşa kendisine hitaben:

- Sen kim oluyorsun, padişahrmrn yaptığı işleri beyenmiyorve bunlarr orada burada ahaliye ilAn ediyorsun. Vezirleri kötüle-meye hakkln var mı? dedi. Şair Yatrya biraz düşündükten sonraşöyle cevap verdi: /

-'(Biz, şehzödeyi öldürenlerle beraber öldürdük. Fakatağlıyanlarla beraber ağlryoruz".

(Hamm.er Tarihi Tercümesi, C. 6, S,

41'd,en ııaklen. S. Tansel, aynı eser. s.77)

Benim Düğünümde Zamanın Süleymanı Var1524 yılında Kanuni İbrahim Paşa'ya krz kardeşini vererek

şahane bir düğün yaptrrmrştı. Aradan altı yıl getikten sonraIstanbul'da padişahın oğullarınrn sünnet düğünü de aynı ihti-şamla yapıldı. Padişah sünnet düğiinünde bizzat bulunmuş ve

çok eğlenmişti. Düğ-iınün en hararetli bir anında padişah yanrndaoturan damadı Ibrahim Paşa'ya:

- "Söyle bakalım lalam, dedi, krz kardeşime yaptığın düğünile bu düğün arasrnda bir fark görüyor musun? Sizce hangisigüzel ve ihtişamlı idi?" Padişaha göre Ibrahim Paşa bu düğünübeyenecek ve ona göre methiyetler yapacaktı. Fakat, IbrahimPaşa hiçte düşündüğ'ii gibi cevap vermemişti. Ibrahim Paşa ayağıkalkıp saygı ile eğildikten sonra:

- "Benim düğtinüm gibi bir düğün asla yapılmamıştrr ve birdaha da yaprlmıyacaktrr'' dedi. Kanuni bunun sebebini sorduğun-da Ibrahim Paşa şöyle cevap verdi:

119

Page 61: TARİH FIKRALARI - NECATİ KOTAN

-'Bu dtıgtınde benim düğiinümdeki gibi btıytık bir davetliyok. oysaki benim düğünüm zamanln Süleymani ile şereflenmiş-ti'' Padiah bu sözden memnun olmuş ve şöyle demişti:

- "Aferin Ibrahim, beni ilzam ettin"(Hammer Tarihi Tercümesi, C' 5. s,130'dan naklen S. Tansel aynı eser, s,777

Git Başrmdan Zava|lı ÇocukMukaddes Roma Germen imparatoru Şarlken, Preveze sava-

şının intikamınr almak için, 1541yılında bizzatkendisi Cezayir'esaldırdı. Ancak ne Var ki Şalken, burada da acı bir mağlubiyeteusadığı gibi, geri dönerken de müthiş bir firtınaya tutulup, pekçok gemisi battı. Şarlken bu mağlubiyetlere dayanamayrp,başındaki imparatorluk tacını Akdeniz'in mavi sularına firlatır-ken, şöyle diyordu:

- "Git başımdan zava||ıçocuk, belki seni, benden daha bahtıaçık bir hükümdar bulur da başrna koyar!''

(Jak Pirenne, Büytih Dünya Tarihi, C. 2,s,428)

ŞehzAde Beyazıt'rn Kanuni'ye HakaretiKanuni daha hayatta iken oğullarından şehzAde Selim ile

şehzAde Beyazit taht mücadelesine başlamıştı. ŞehzAde Beyazıt,agöre babası kardeşi Selim'i tutuyordu. Aşağıdaki mektup, ŞehzA-de Beyazıt'ın cüretini göstermesi bakrmrndan ilginçtir.

Şehzade Beyazıt, babası Kanuni'ye yazdığı mektupta şöylediyordu:

- "s212 karşı bir gatazlrllz yok diyorsunuz, bense bana birgatazı.ıı|z var diyorum. Merd olan yalan söylemez. Eğer istedikle_rimden eksik verirseniz, vallah billah rizamızyoktur. Siz her şeyibilmemezlikten gelirsiniz. Siz padişahsınız, siz böyle yalansöyleyince, biz şimdiden sonra hangi sözünüze inanalrm. BanaKaraman'nl ver, Selim'e de Amasya'yt ver".

t20

ŞehzAde Bayazıtbu mektuptan sonra' babasrna karşı açrktanaçığa mücadeleye başIadl. Neticede Kanuni'nin diğer oğlu Seli-m'e yardrm etmesi neticesinde, şahzAde Bayazıt yenilerek Iran'asığındı. Ancak Iran sınrrrna geldiğinde yaptıklarrna pişman olup,babasrndan özür diledi. Aşağıdaki "Şahi" mahlasr ile babaslnayazdığı mektup' gayet ilginçtir:

- "Ey Sersaser öleme sulı,an Süleyman'ın babaTende canrm canlmln içinda canaım babaBeyazid'i ne kıyar mrsln benim canım babaBi günahım Hak bilir deyletlü sultanım baba''.

Bu mektuba ise Kanuni'4Vluhibbi'' mahlasr ile şöyle cevapveriyordu:

- "Ey demAdem mazharr tuğyanı isyanım oğluTakmıyam boynuna herg\z takvı fermanım oğulBen kryar mıydım sana ey Beyazıd Han'rm oğulBi günahım deme bari tövbe kıl Canrm oğuı''.

(Şerafettin Turan, Şehzdde Beyazıt, s' 200)

Kahraman Bir Türk DüşmanıKanuni, Zigetvar kalesini muhasara ettiği halde bir türlü

alamamıştı. Kendisi hasta idi. Ölmeden evvel kalenin düşmesiniistiyordu. Bu maksatladır ki, Sokullu Mehmed Paşa'yr huzuruna

çağırıp:

- "$ıı ocak halA yanmakta devam edecek mi? Muzafferiyetdavulu halA sesini işittirmiyecek mi?" dedi. Kanuni iki gün sonra

ölmüş ve kalede ancak o zaman işgal edilebilmiştir. Kaleninkumandanr çok cesur bir kişi idi. Türklere karşr ölmeyi bir şerefkabul ediyordu. Bu yüzden ipekli elbiselerini giydi boynuna altınbir zincir taktr, cebine de yüz macar altını koyduktan sonra'yanındakilere şöyle dedi:

- "$g kol hareket ettiği müddetçe ne anahtarlar, ne altınla-rı benden alamazlar. Ben öldükten sonra kim alrrsa alsın. LAkin

tz].

Page 62: TARİH FIKRALARI - NECATİ KOTAN

yemin ettim, Türk ordugAhında kimse beni parmakla göstereme-yecektir" Bu konuşmadan sonra bundan önceki savaşlardakazandığı 4 kılıçtan altrn olanrnr eline aldr ve:

- "işte, dedi, ilk şeref ve şanl bu kılıçla kazandrm. Allahınhuzuruna da gene bununla çrğacağrm" Kale burçlarrnd'an kendiniaşağl atar cesur komutan, yüzlerce kurşuna hedef olup, feci birşekilde öldü.

(Hammer Tarihi tercümesi, C. 6, s.417'den naklen, S. Tansel, aynı eser, s'121)

ibrahim Paşa'nın İdam,Kanuni Sultan Süleyman'ın veziri ibrahim Paşa,ya tarihte

..P.r_.d ibrahim", ve bu damadlığlnda itibar gö.jügü ıçir,"Makbul Ibrahim", öldürüldııkten sonra da, "Maktul ibrahim',derler. Damad Ibrahim Paşa, zamanla çizmeyi aştığından gözdendüşmüştür. Nitekim aşağıdaki konuşmasr çizmeyi aştığına birişarettir. Damad ibrahim 1529 yılındaFerdinand'ın elçisine ştıylediyordu:

"Bu büyük devleti idare eden benim. Her ne yaparsamyapılmış olarak kalır. Zira bütün kudret benim elimdedir.Memuriyetleri ben veririm, eyaletleri ben tevzi ederim. Verdiğimverilmiş ve reddettiğim reddedilmiştir. Bu padişah bir şey ihsanetmek istediği Zaman bile, eğer ben onun kararınr tasdiketmeyecek olursam, bu iş olmaz. Çünkü her şey, harp, sulh,servet ve kuwet benim elimdedir,,.

.Kanuni, ibrahim Paşa'nın bir çok saçmalıklarrna sabretti isede, Iskender Çelebi'nin öldürtülmesine asla tahammül edemedi.Iskender Çelebi, Kanuni'nin çok sevip saydığı bir kişi idi.Ibrahim Paşa öyle oyunlar oynadı ki Kanuni iskender Çelebi,ninidamrna evet demek zorunda kaldı.

Iskender Çelebi Bağdat'ta idam edilmişti. o gece Kanuni birrüya gördü. Bu rüyada Kanuni iskender Çelebi tarafindan bir

t22

kayışla boğulmaktadır. iskenden Çelebi kayışı Kanuni'nin boğa-

zrna sanp:

- "$1g zalim! Benim gibi günahsrz bir kimseyi, IbrahimPaşa gibi bir müflisin sözüne uyup nasrl astrrdrn?'' diyordu'

Padişah kan ter içinde yataktan fırlamrş şöyle demişti:

- "iıahı ibrahim! Allahtan dilerim ki, sen de bir yılavarmadan katle maruz kalırsrn''.

Gerçekten ibrahim Paşa, bir yıl sonra Kanuni'nin emri ileidam edilmiştir.

(Ali Tarih, s,38'den naklen, I. H. uzun-

çarşıIı. C. 2, s, 342 ue R. Ekrem Koçu TiirhZaferleri, s, 112)

Baruttan Başka Bir Şey Uryıtmuyorlar1543 yılında Barbaros Hayreddin Paşa, Fransularla beraber

Nis'e saldırmrştı. Nis muhasaraslnrn en hararetli bir anrnda

Fransrzlar Barboras'a müracaat edip, barutlannrn bittiklerinibildirirler. Barbaros buna kızmış ve yanrnda bulunan DükDankiyen'e şöyle demişti:

- "istanbul'da iken devletiniz büyük ölçüde Savaşa hazrrlan_

dığını söylemiştiniz. Yoksa benimle eğleniyor muydunuz? Ne

güzel muhariplersiniz. Gemilerinizi şarap fiçrlarr ile doldurup,

baruttan başka bir şey unutmuyorsunuz''(Tuhfet-el Kibar'dan naklen, I.H. Uzun'

çarşılı, C. 2, s. 370)

"Hey!" GafrllerI. Viyana muhasarasr srrasrnda 5 Türk Avusturyalılara esir

düşmüşlerdi. Viyana kalesi kumandanr Türk esirlerine:

- "Siz, hangi paşanrn askerlerisiniz? Türk ordusunun mev_

cudu ne kadardrr? Ne kadar topunuz var?"

Esirler bu sorulara cevap vermeyince, hepside dayanrlmaz

işkencelere maruz bırakıldılar. Kumandan, genede Türk esirle_

t23

Page 63: TARİH FIKRALARI - NECATİ KOTAN

- "Hey gafıller, biz ölümden korkan bir milletinolsa idik, Viyana önlerine kadar gelebilirmi idik?"sonra, kendini kayalardan aşağı bıraktı.

rinden bir cevap alamayrnca hepsini birer çuvala koyup, kayalar-dan aşağı attrrdl. Son Ttırk esiride kayadan uş"ci atıiacagısırada:

_ "Durıın' beni atmayın hepsini söyleyeceğim,, deyince,kendisini çuvaldan çıkardılar. Çuvaldan çıkanTtırk bir kahkahaatarak:

- "Hey iyiliğin kaynağr adalettir Bali Bey! Adil olmayanınelinden çrkan iş kötü iştir. Hz. Muhammed, bir günün adaletialtmrş yrıırk ib"d"tten üstündür demiştir. Öyle insanlar vardır kiellerinde fırsat yok iken salih, abid ve zahid görünürler. Ellerinede fırsat geçince nemrud kesilirler. Hizmetlerinde kullandığınadamlarrn dış görünüşlerine aldanma, mala muhabbet edeni

devlet hizmetinde kullanma. Zira onlardrr ki, Allahın bana

emanet ettiği halkr ezerler. Ey Gazi Bali Bey, mansrbrmrn

gelirini masrafima yetmez diye gam çekme, ne dileğin varsabenden iste. Sana emanet ettiğim askerlerimin ve tebaamrngençlerini evlöt, ihtiyarlarını baba, yaşrtlarrnr da kardeş bil''

(Reşat Ekrem Koçu, osmanlı Padişahları,s, 128).

En Münasib Mevkii Benim Mevkimdir1523 Rodos seferinden dönen Kanuni Sultan Süleyman,

şehzAdelik arkadaşı Pargali ibrahim'i sadrAzam yapmak istiyor-du. Bu maksatladır ki, sadrazam Piri Mehmed Paşa'yı huzuruna

çağırrp:

-"|g|a, dedi, pek sevdiğim bir kuluma devlet hizmetindegayet mühim bir mevki vermek isterim. Sence hangi mevkiilAyık görürsün?''

Piri Mehmed Paşa kısa bir düşünmeden Sonra' padişahınkendi mevkiinde gözü olduğunu anlamrştı. Hiç tereddüt etmeden

şöyle cevap verdi:

- "Böyle bir kulunuza en münasib mevkii, benim mevkim-

dir''. Padişah gerçekten krsa bir müddet sonra Piri Mehmed

Paşa'yr emekliye sevk etmiş ve yerine Pargalı ibrahim'i sadra-

zam yapmrştr.(Reşat Ekrem Kaçu, aynı eser, s, 128)

çocuklarıdedikten

(Tahsin Unal, osınanlılarda Fazilet Mü-cadelesi, s. 84)

Kanuni'nin Mektubu1532 yılında Kanuni büyük bir ordu ile Almanya üzerine

yürüdü. Aylarca Almanyada gezdiğihalde, ne ferdinand ve ne dekardeşi Şarlken, Kanuni ile savaşmaya cesaret edemediler.Bunun tizerine Kanuni Şarlken'i savaş alanrna çekebilmek için,aşağıdaki mektubu yazdı:

- "ğ,g kadar zamandrr erlik davası yapıp durursun. Nesenden ne kardeşinden nam ve nişan yok. Siziere saltanat veerlik davasr haramdrr. Belki karından dahi utanmazsın. Belkikadında gayret var sizde yok. Er isen meydana gelesin, takdir neise yerine gele. Gel seninle saltanatı Beç (Viyana)sahrasındapaylaşalım. Bu kere dahi meydana çrkmazsan awatlar gibi çıkrıkalıp padişahlık tacını takmryasrn',

(Peeçeui Tarihi, C. I, s, 170'dcn naklen, İ.H. Uzunçarşılı, C. 2, s, 474)

Kanuni'nin Gazi Bali Bey'e Yazdığı MektupMohaç savaşrnrn kazanılmasında Gazi Bali Bey'in büyük

faydası olmuştu. Aşağıdaki mektup Kanuni'nin Gazi Bali Bey,enasihatlarını ifade etmektedir:

L24

Page 64: TARİH FIKRALARI - NECATİ KOTAN

r

- "Şunu çağırında bir göreyim,'dedi. Ancakhafiften gülümsedi ve:

Temizlik Hastası

yanar ve evinin her yanı günde dokuz defa yıkanır, temizlenirdi.Ebusaid efendinin bu durumunu sadrazam Semiz Ali Paşa,Kanuni'ye aktardığında padişah:

- "Halk benim için ne düşünüyor?" dedi' CelAl Bey'de bu

Soruya şöyle karşılık verdi:

- "[5|çg1, babanızın yerine kardeşiniz Mustafa'nrn geçmesi-

ni istiyor. Öteki kardeşiniz Beyazıt1 da annesi ile babası

sevmektedir. Kimse sizden bahsetmiyor. Çünkü, sende bir hünergörmüyor''.

Bu konuşmaya Canr srkılan Sarı Selimboşaltırken şöyle dedi:

kadehini ağzına

- "2\g|çg1, Mustafa'nrn padişahlığını istesin, babam ve anam

Beyazıt'ı çok sevsinler. Benim de Ulu Allahım var'''

Semiz Ali Paşa

- "o gelmez padişahım. Saraya gelince teşrifat icabı koltuk-lanacak, huzurunda saçak öpecek, o bunları yapamaz,, diye cevapverdi. Padişah, Şeyh Ebusaid efendiyi görmek için, bütünteşrifatı kaldırdı. Neticede Şeyh ebusait efendi padişahın huzuru-na ahnrnca, Kanuni kendisine:

- "Allah sizden razı olsun, gençleri ilminizin feyzi ilenurlandırryorsunuz'' dedikten sonra, Semiz Ali Paşa,ya i.ı.rup,

- "Şeyh efendinin yevmiyesi kaç akçedir?,, diye sordu.Vezirde "Yüz Akçe'' diye cevap verince, padişah s<ızlerine ş<iyledevam etti:

- "}ii2 akçe yetmez. Yüz akçede benden sabun parası ilAveediniz, biraz yüreğindeki vehim ve vesvese çirkefini iemizlesin,,.

Bu şahane hareketten sonra Ebusaid efendi padişahın aya_ğında kapınıp af diledi. o günden sonra da temizlik mevzuundakihassasiyetini terk etti.

(Reşat Ekrem Kaçu, aynı eser' s' 148)

Sarı SelimQ556 - 1574)

Benim De Ulu Allahım Varosmanlı tarihinde ayyaş padişahlardan biri de Sarı Selim

idi. ŞehzAdeliğinde devamlı içerdi. Bir gün gene içerken yanlnagelen yakınlarrndan CelAl Bey,e:L26

(Hammer Tarihi Tercümesi, c.Sx-7aen naklen, S. Tansel, aynı122)

Şemsi Paşa'nrn Hazır Cevabı

s,s,

nin ihtişamrnı çekememiş ve Şemsi Paşa'ya:

-"IJzaktan askerinizi gelin alayrna benzettim"

Şemsi Paşa'da:

- "Byg|, haklısınız. Çaldıran'da da gelin almayaaskerdi'' diye cevap vermişti.

gelen bu

(Yılmaz dztuna, Türkiye Tarihi, C. 7, s,122)

Kılıç Ati Paşa ve Sokullu Mehmed Paşaavaş plAnrna uyulma-

dığı r donanması Venedik-

liler bu Yenilginin acrsrnr

r27

Page 65: TARİH FIKRALARI - NECATİ KOTAN

çıkarmak için devamlı Sokullu'yu donanma yapılması hususundasıkıştırıyordu. Sokullu Mehmed Paşa, Kılıç Ali,ye merak etme-mesini ve en krsa zamanda donanmayı ikmal edecĞğini bildirmesiüzerine, Kılıç Ali:

- "Gemi teknesi yapmak belki mümkündür, fakat bu kadargemiye demir, palamir, ip ve yelken bulmak mümkün değildir''deyince, Sokullu krzmrş ve şöyle demişti:

- "Paşa hazretleri, sen henüz bu devleti bilmemişsin. Budevlet öyle bir devlettir ki, arzu ederse gemilerinin lengerlerinigümüşten, iplerini ibrişimden, yelkenlerini atlastan yapar,'

Inebahtı felAketinin Türkiye üzerindeki tesirini öğrenmekisteyen Venedik elçisi Barbaro, Sokullu Mehmed Paşa'yı ziyaretegelir. Sokullu, gelenin ne maksatla geldiğini bildiği için, dahakendisini konuşturmadan elçiye şöyle demişti:

- "işte görüyorsunuz. inebahtr savaşrndan sonra cesaretimizyerindedir. Ancak sizin zayiatınız ile bizimki arasında bir farkvardır. Biz, sizden Kıbrrs'ı almakla kolunuzu kestik siz isedonanmamızr yakmakla sakalımı traş etmiş oldunuz. Kesilen kolyerine gelmez, traş edilen sakal daha gür çıkar,'

(Peçeui ue Kdtip Çelebi'den naklen, İ. H.Uzunçarşılı, C. 3, s, 22)

III. Murad(ı574 - 1595)

Çok Şeyler Bilirsin AliIII. Murad'ın vezirlerinden Şemsi Paşa kendi soyunu Krzrl

- "!g gün Kızılahmetlilerin intikamını osmanoğullarındanaldım. onlar bizim ocağrmızı söndürmüşlerdi. Ama benden

128

ıınların devletinin yıkrlmasrnr sağladrm". Bu sözlerden bir şey

unlamayan kethüda, bu işi nasıl yaptığlnl sorunca, Şemsi Paşa

ııözlerine şöyle devam etti:

- "Padişaha memuriyetleri sattırdım ve bundan da rüşvet

olarak kendisine 10.000 altın sağladım. Artık bundan böyle

bütün osmanlı padişahları bu rüşvetten kurtulamazlar. Bu böyle

olunca, bu devlet fazla yaşamaz ve yrkrlrr"'

Huzurda bulunan tarihçi Ali hafıfçe gülümsedikten sonra

Şemsi Paşa'ya şöyle dedi:

-..Kanaatrmcamüslümanlararasrndailkrüşvetişiceddi-niz Halid bin Velid' tarafından tahakkuk ettirilmiştir. ÇtinktıHalid, Hz. osman'ın huzuruna hasmrndan önce çıkabilmek için,

kaprcrsrna iki altın vermişti. Sayın paşam görüyorum ki, şuhaiinizıe siz şerefli dediniz Halid bin Velid'e tam lAyık birtorunsunuz".

Şemsi Paşa bu sözlere kızmakla beraber tarihçi Ali'ye bir şey

söylemedi. Ancak öfkesini şu krsa cümle ile dile getirdi:

- "Çok şeyler bilirsi Ali"(Hiıınmer Tarihi Tercümesinden, C. 7, s,

9'dan naklen, S. Tansel, aynı eser' s, 125)

Osman'ın Afyon MübtelÖsı olmaüğına inandım

III. Murad devrinde iran ile yapılan savaşlarda büyük başarı

gösteren Özdemiroğlu osma Paşa, padişahrn huzuruna girdiğin_

ie çox büyük iltifatlara mezhar oldu. Padişah osman Paşa'ya:

- "Hoş geldin osman otur, dedi. Ancak osman oturmadı ve

padişahıneteğiniöptü.Padişahtıçdefaoturdediktensonraot..r^, Özdemiroglu osman Paşa, yaptığı Iran savaşlarrnrn bir

özetini padişaha nakletti. osman Paşa savaşlarrnr anlatırken,padişah ikide bir sözünü kesip:

-..Güzelhareketetmişsinosman,bütünbunlarrnmükAfa-tını göreceksin. iki cihanda yüzün ak olsun. Allah senden razı

L29

Page 66: TARİH FIKRALARI - NECATİ KOTAN

olsun. Cennette arkadaşın Halife osman ile birlikte bir sofrada

- "Artık osman'ın afyon mübtelAsı olmadığına inandrm.Öyle bir şey olsaydı, benimle 4 saat beraber konuşamazdr,,

(Hammer Tarihi Tercümesi, C. 7, s,99'dannaklen, S. Tansel, aynl eser. s, 12g)

Vay KAfir!.Sinan Paşa, Avusturya,nrn vergilerini geç göndermesine

kızdığı için, elçiyi çağırtıp:

- "Verginizi ödemede niçin bu kadar geç kalıyorsunuz?',dediğinde elçide:

- ('!qnsn sebebini bilmiyorum, ancak Viyana,ya sormakta

fayda var'' dedi. Bunun üzerine Sinan Paşa:

- "Sizin gibi adi bir yazıcıyı elçi yapmak iktidarını Viyanakralına kim vermiştir? deyince, elçi her şeyi gcıze alıp ğrıylekonuştiı:

- "Padişah hazretleri sizin gibi domuzu vezir yaptığrna göre,benim de imparatorum bir yazrcly,niçin elçi yup-..r.r?" Si.ranPaşa bu sözlere kızacağı yerde, hafifçe gtılümsemiş ve şöyledemişti:

- "[2y kAfir! Benim verdigim parayl o cinsten akçe ileödedin"

(Hammır Tarihi Tercümesi, C. 7, s,176'dan naklen, S. Tansel, aynı eser' s,131 )

130

Bugün Altın İstemem, Yüz Değnek VurunIII. Murad, maskaralarrn karşısrnda oynamasınl ve kendini

eğlendirmesini pek severdi. Bir gün gene maskaranrn birikendisini güldürmekten kırrp geçirmişti. Tam ihsanını vereceği

sırada maskara:

- "Yok hünkArım, dedi, bu gün altın istemiyorum' Bana yüz

değnek vurunuz" Padişah sebebini sorduğunda maskara:

- "Hele elli değneği vurun da sonra anlatırrm" değince

maskaraya elli değnek vuruldu. Maskara yerinden kalktı ve:

' - "Padişahım bir ortağım var. Geri kalan elli değneğide ona

vuracaksrnız" deyince, padişah bunun kim olduğunu sorar mas-

kara şöyle anlatır:

- "Beni huzurunuza çıkarmak için davete gelen bir bostancl

var. Sizin ihsanınrzr alıp dışarı çıkarken, beni yakalar ve yarrsıbenden alır. Bu yüzden yediğim değneğin yarrsl onundur'''

Padişah gülmekten bayılır ve maskaraya yioz altın verdigigibi, bostancıyr da falakaya yatırrr.

(Reşat Ekrem Kocu, Tarihte Garip Vak'a-lar, s, 5)

Bu Köşke Son GelişimizdirSultan III. Murad bütün eğlencelerini incili Köşkte yapardı.

Gene bir gün Incili Köşkte eğlenirken, iskenderiye'den gelen ikikadırga köşkü se]6mlamak için, bir iki el kuru srkr ateş eder. Butopların tesiri ile incili Köşkün bütün camları kırılmış ve Srvalarr

dökülüp, etraf toz duman içinde kalmıştı.

Sultan Murad bundan çok korkmuş Ve şöyle demişti:

- "Bg kAfir bina yıkılır mr yoksa?" Uzun müddet konuşmadr

ve sonra da öleceğini ima ederek şöyle dedi:

-'Bu bir işarettir. Benim bu köşke son gelişimdir!''

Gerçekten Sultan Murad bir kaç gün sonra ölmüştü'

(Reşat Ekrenı Kocu, Tarihte Garip Vaka''lar, s, 110)

131

Page 67: TARİH FIKRALARI - NECATİ KOTAN

Senin Hocan Almazsa Benim Hocgm Alır.Sultan Murad bir gün oğlu III. Mehmed'e iki parça haraç

defteri verip:

- "oğlum, bunları al hocan Azmi efendiye götür, ihtiyaçları_nr karşrlasrn" dedi. ŞehzAde Mehmed haraç defterlerini hocasınagötürdüğtinde Azmi efendi:

- "Elhamdulillah ne halimiz varsa vardır, Allah devletezeval vermesin, başka bir şeye ihtiyacırn yoktur,, demiş vedefterleri almamrştrr. Durumu babasına anlatrnca' III. Muratşöyle demişti:

- "Senin Hocan almazsa, benim hocam altr,,, Bu srizle HocaSaadettin efendi kast edilmiştir.

'rsrıaniu tarihinden nahlen, İ. H. Urun-

'' çarşılı, aynl eser' s. 128)

III. Mehmed(1595 - 1603)

Bu Bir Padişah işidirHaçova savaşr arifesinde yeniçeriler padişahın sefere çıkma_sınl isti yor ve:

- "Padişahımız gençtir, bizimle niçin sefere çıkmaz? SultanSüleyman pirdi, hem de nikris hastalığında müzdaripti, öyleolduğu halde araba ile sefere çrktı,' diyorlardr. Aynı durumyapılan bir divanda görüşülmeye başlanınca, ŞeyhülislAm HocaSaadettin Efendi' şöyle dedi:

- "sq büyük bir iştir. Hasan Paşa, İbrahim Paşa'nın işideğildir. Bizzat padişahın bu sefere çıkması icab eder''. Gerçektenpadişah sefere çıkmış ve Haçova'da Hoca Saadettin efendiningayretleri ile büyük bir zafer kazanrlmıştr. Savaşın en kızgınanında III. Mehmed' orduyu sadrazama bırakıp İstanbul'a dön_meyi istemişse de, Hoca Saadettin efendi buna mani olmuş veşöyle demişti!.

732

hali budur. Bana şimdiden geri ne

y uz. Yapacağınrz şey, yerinizde sabit

d tutmaktrr"'(iH- tJzungarşılı, osman Tarihi C. 3, s, E0)

Diimyada Sözü Doğru Hak Tarur Bir Adam Bulamadım

Sultan III. Mehmed bir gün yanrnda bulunan devlet yükleri_

ne

-.Budünyadasözüdogruhaktanırbiradambulamadlm,'değince, etrafındakilerde sebebini sordular. Bunun üzerine III.

Mehmed şöyle dedi:

cahiricahocasr Saadettin efendiye iltifat ettim, doğru ve hakbilir dedim, o

daoğlunuAnadolukazaskerliğinevebirdiğeroğlunudaEdirnekadJığına tayin ettirdi. işte görüyorsunuz, ben artık kime

güveneyim?"d. H. UzunçarşıIı, o'jmı eser, s' 728)

I. Ahmed(1603 - 1617)

Yarabbi Bu Ahmed Kulunu Kuyucunun Elinden Kurtar

ira, .a.raşlarrnda büyük başarı sağlıyan Kuyucu Murad

Paşa, aynr başarıyı Celililer üzerinde de kazanmrştı' Ancak çok

.r"li ," insafsrzdr. Defterdar EkmekçizAde Ahmed Paşa, Kuyu-

cu,nun günün birinde kendisini öldürteceğini bildiği için, doğruca

I. Ahmed'e gidiP:

- "imdat padişahım, dedi, Ahmed kulunu bu ihtiyar Kuyu_

cu,nun elinden kurtar''. Padişahta kendisine yardım edeceğine

dair söz verdi. Bu maksatladır ki, Kuyucu huzuruna çağırıldığın_da kendisine:

133

Page 68: TARİH FIKRALARI - NECATİ KOTAN

- ('ff6ş geldin baba lalam, sen ihtiyarsrn ayakta durma,

otur" dedi. Bundan sonra padişah:

- "|a|ap, ekmekçizAde'yi bana bağışla, öldürtmekten Vazgeç" dedi. Kuyucu padişahın hatrrr için, düşmanr olan Ekmekçi-zdde'yi öldürtmekten Vaz geçti. Ancak I. Ahmed'de Kuyucu,yusever ve onun bunun sözü ile hakkında karar vermezdi. Nitekimbir gün kızlar ağasr:

- "Efendim, lalanrz ihtiyarladı artık işe yatamaz,'deyince,padişah krzmrş ve şöyle demişti:

- "$p5 alçak, Murad Paşa için söz söylemek senin haddinemi? o, çok iyi bir m slümandrr. ihtiyardır ama ileriyi görür birvezirdir. Anadolu'yu bana canla başla çalışarak kazandırdı. Birdaha onun hakkında söz söyleme"

(Hammar Tarihi Tercümesi, C. 8, s,120'den naklen, S. Tansel, aynı eser' s,133)

Sadrazam Olmaya Layık Bir Kişiyi öıdtırtmemKuyucu Murad Paşa, gene padişahın emri ile Iran tizerine

yürüyordu. Ancak, Diyarbakır valisi Nasuh Paşa padişaha40.000 altın göndeİe ek, iran serdarlığını kendisine verilmesiniistemişti. Ayrrca ordunun yiyicek ihtiyacını hazrrlryacağını bildi-riyordu. Padişah, Kuyucuyu çok sevdiğinden mektubu kendisinegönderdi. Mektup eline geçtiği zaman, kendisi Diyarbakır'avarmrş bulunuyordu. Kyucu Murad Paşa, Nasuh Paşa,nrn padişa-ha yazdığı mektubu kendisine göstererek:

- "Bu mektup senin midir? diye sorduğunda, Nasuh Paşa,-da:

- "Evet benimdir'' diye cevap verdi. Bunun üzerine Kuyucu:

- "oyle ise vaadettiğiniz 40.000 altını getirin ve ordunun dayiyecek ihtiyacını karşrlayrn'' dedi. Nasuh Paşa gayet sakin birşekilde:

134

- "Başüstüne'' diyerek huzurdan ayrıldı' Kuyucunun yanrn_

dakiler, .r"d"r, Nr.rt, Paşa'yr öIdürtmediğini sorduklarrnda'

şöyle cevap verdi:

_,,Nasuh Paşa silAh kullanmakta mahir bir kişidir, aynı

zamanda devlet işlerinden de iyi anlar' Kendisini öldürbmekle

devlete iyi iş yapmrş olmam' Sadrazam olmaya tAyık bir kişiyi

öldürtmek bana yakışmaz"(Haınm,er Tarihi Tercümesi, C' 8' s'

132'den naklen S' Tansel, aynı eger' 8'

135)

Senin Hakkrndan' Gelmek Kolaydır

I. Ahmed devrinin e

Paşa idi. Bu adam hiç

çekinmezdi. Daha sadrazsında şöyle demişti:

karşısında ihtiyarı görünce:

-"Senin oğlundan şikAyetler var, ne dersin?" deyince

ihtiyar da:

- "Haklrsınrz sultanrm, ancak onun hakkrndan gelmek

benim elimde değil" diye cevap verdi' Bu cevaba krzan Derviş

Paşa ise:

- "Qngn hakkrndan gelmek kolay değil ama' senin hakkrn-

dan gelmek şimdilik çok kolaydrr'' demiş ve hemen ihtiyarı

oracaktr öldürtmüştü.(Haınmer Tariht Tercümpsi' C' 8' s'

77'd'en naklen, S. Tansel, aynı eser' s, 137)

135

Page 69: TARİH FIKRALARI - NECATİ KOTAN

Bana El Kaldrrır

I. 4\-"d küçüJ< yaşta padişah olduğu için, devamlı olaraketrafindakilerin etkisi altında kalırdı. -NıĞı.i- o"r"iş- ırş,hakkında da şikAyetler vaki olunca huzuruna çağrrmrş ve:

. - - "Reaya kullarım sizden şikAyetçiler. Neden onlarr incitir-sin?" dediğinde Derviş Paşa'da ştıyle cevap verdi:

- "Çgnç hükümd etmek zordur.Benim makamrmrn dü kulak asarsa_nız, ben iş göremem,,. derhal DervişPaşa yı oracrkta boğdurttu. Sad bir titreme ilesarsı}dı. Canr çrkmrştr ama eli halA havada idi. Buna ı.ir.. ıAhmed:

"Bak, bana halA el kaldırma cüretini gösteriyor,, dedi vebıçağını ölü sadrazamın boğazına sapladı.(Tahsin Unal, osmanlılarda Fazilet Mü-cadelesi, s, 118)

Burun Kasırn

Şah Abbas'ın Türk srnrrlarrna hücumu üzerine Türk - iranilişkileri gene gerginleşmişti. Türk ordusu iran'a yürüdüğüsrrada Şah abbas, "burnunun uzunluğu ile ün yaprnış olan,,Burun Kasım, isminde birini elçi gtındermişti. ıir"r, KasrmTürk ordugAhına gelince müthiş bir rüzgAr başlamış ard'ından dayağmur btittin hızı ile ortalığı çamur deryasına j<ındtırmtışttı.YapıIan bir Divan'da Burun Kasım, Şah1n kazandığı zaferlerianlata anlata bitirmediğinde, herkes sıkılmaya başlaıiıştı. Nit r-yet Dilaver Paşa, havayı biraz değiştirmek için yanınd, b.rır.r..,bir vezire:

-'{ğg taraflarda rizg'ır hep böyle şiddetli mi eser?,, diyesorunca' nüktedan bir kişi olan Baki Paşa da şöyle cevap verdi:

- "Yok sultanrm, buralarda flizglıt her zaman böyle esmez.Şimdi gördüğünüz bu rüzgAr, Kasrm Bey,in burnurun yelidir,,

(5. Tansel, ayni eser, s, 140)

136

I. Mustafa(1617 - 1618)

Türkiye tarihinin yegAne deli padişa}u I. Mustafa'dır. Bakış-ları sabit ve donuktu. Çok az konuşurdu. ancak çok nadir olarakgel, git, al' ver, su, ekmek derdi. Genç osman vak'asrnda asilerkendisi padişah yapmak için odasına girdiler. Yerinden kalktı vehomurdanmaya başlayrnca asiler:

- "Padişahım, dediler, asker sizin padişahlığınızı görmekister''. "DeIi Mustafa söylenenleri anlamadı bile. Sadece:

- "Su!" dedi.

(Reşat Ekrem Koçu, asmanlı Padişahları,s, 190)

Genç osman(1618 - 1622)

Osman Allahtan DilerimGenç osman tahta geçer geçmez, kardeşi ŞehzAde Mehmed'i

katlettirdi. CellAdlar şehzAde Mehmed'in üzerine atrlrnca, şöylebağırmıştı:

- "Qgman, allahtan dilerim ki padişahlığın berbat olup, işanolasrn. Sen nasıl beni ömrümden mahrum eylemişsen, sen deömründen böyle mahrum olasın".

Gerçekten beddua yerine bulmuş ye Hotin seferinden birmüddet sonra Genç osman da Yedikule zindanda feci bir şekildeboğdurulmuştu.

(L H. L|zunçarşıIı, osmanlı Tarihi, C. 3,s, 135)

Page 70: TARİH FIKRALARI - NECATİ KOTAN

a

IV. Murad(1623 - 1640)

Hepsini Ye De GörelimSultan IV. Murad içkiyi ve afyonu yasak etmişti. Bir gün

padişah Hekimbaşı Emir çelebi'nin durumdan şüphelenmiş ve

kendisini çağırtıp:

- "Efendi, sen afyon yer misin? diye sorduğunda, EmirÇelebi de kellesinden korktuğu için, "lıayrr sultanrm ben afyonyemem" demişti. Emir Çelebi'nin düşmanlarından Mustafa Paşa,padişah ile Emir Çelebi santraç oynarlarken yanlarrna gelmiş ve

oyunu seyre başlamrştı. Emir Çelebi bir ara abdest tazelemek içindışar çıkınca, Mustafa Paşa padişaha:

- "Efendim görüyorsun'ız, gone abdest tazelemek bahane-

siyle afyon yemeye gitti'' değince, padişah da:

- "inanmam, dedi, ben ona sorduğumda afyon yemediğinisöyledi''. Bunun üzerine Mustafa Paşa:

- "Ben size onun bir gün afyon yediğini ispat ederim''

diyerek, yanından ayrıldı. Mustafa Paşa, Emir Çelebi'nin hizmet-kArını elde ederek, afyon'u nereye sakladığını öğrendi. Gene birgün padişah ile Emir Çelebi beraber santraç oynarlarken hekim-başı abdest tazelemek için drşarr çıktı. Fırsatr kaçlrmayanMustafa Paşa:

- "Efendim gene gitti afyon yemeğe, deyince padişah:

- "ğ1g Mustafa ne istersin bu biçareden'' dedi. Mustafa Paşadaha ileri gidip:

- "Entarisinin cebini yoklayın eğer afyon çıkmazsa, benyalancı olayrm'' dedi. Emir Çelebi içeri gelince padişah:

- "Entarinin cebinde ne var?'' diye sorduğunda Emir Çelebi'-de:

-"Zararı olmayan afyon var''

- "o halde hepsini ye de görelim''

138

- ((Bu hokkanın

- "Hepsini ye"

panzehir bile olsa öldürür''

- "Emir çelebi hepsini yedi Ve ardından da bir tıbbimüdahaleye meydan Vermeyen padişah' kendisi ile bir kaç saatsantraç oynadı. Ancak Emir Çelebi aniden canslz yere yığrlınca,santraç oyunu da yarıda kalmış oldu.

(Naima Tarihinden naklen, Reşat EkremKaçu, Tarihte Garip Vak'alar, s, 39)

Sen Benim Yasağımı işitmedin miSultan Murad gece-fenersiz sokağa çıka yasağı koymuştu.

Kendisi de ara sıra tebdili kıyafet edip bu durumu kontrol ederdi.Gene bir gece böyle bir kontrole çıktığında, bir taze yiğite rastgeldi. Padişah yanında bulunan celAdlarla önünü kesip:

- "$gn benim yasağımı işitmedin mi?'' diye sorunca' genç te

şöyle cevap verdi:

- "Padişahım, ben imamın oğluyum. Camide idim, biraz geç

kaldım. Evimizde şu köşenin başında. Hemen gidiyorum.''

Ancak bu mazeret padişaha makul gelmediginden, yanrndabulunan cellAdlara:

-"Tiz boğun''boğdular.

Ah Tayyar

Genci hemen oracakta ip atıp

Sultan Murad Bağdat muhasarrsrnda üstün başarr gösterip

(Naima Tarihinden naklen, Reşat EkremKoçu, Tarihte Garip Vak'alar, s, 68)

şehit düşen Tayyar Paşa'yı çok severdi.üzülmüş ve şöyle demişti:

- "Ah Tayyar, Bağdat kalesi gibi yüztaksiratınr af, cennette ruhunu nura geyk

(Naiına Tarihi, C.I. H. Uzunçarşılı,

onun ölümüne çok

kale ederdin. Allaheyliye"

3. s, 350'den naklen,C. 3, s, 386)

139

Page 71: TARİH FIKRALARI - NECATİ KOTAN

Beri Gel Topal Zorba BaşıSultan Murad Bağdat seferi dönüşünde Hüsrev Paşa'yı

makamrndan azletmişti. Hüsrev Paşa askeri el altından kışkırtıpisyan ettirdiği gibi, diğer yandan yerine geçen Hafiz Paşa'yr dafeci bir şekilde öldürtmüştü. Asiler padişahı ayak divanınaçağırdıklarrnda, asilerle birlik olan topal Recep Paşa padişaha:

- "Padişahrm, abdest alın ayak divanrna öyle çıkın" dedi. Busözü ile padişahın öldürülebileceğini ima etmiş oluyordu. Naimatarihine göte Hafız Ahmed Paşa, Padişahın gözü önünde feci birşekilde öldürülmüştü. Padişah kendini tutamayrp:

-"S19 Allahtan korkmazlar, peygamberden utanmazlar,padişaha itaat etmezler. Ben size gösteririm'' dedi ve içri girdi.olayı tahkik eden Sultan Murad, isyanda Topal Recep Paşa'nrnparmağı olduğunu anladı. Derhal kendisini huzura çağırıp:

- "ğ'g1| gel topal zorba başı, tiz abdest al'' dedi. RecepPaşa'nrn kesik başı bir saat sonra asilerin önünde idi.

(Isnıail Hakhı Uzançarşılı. C. 3, s, 189)

Var Şimdi Git KAfirGenç osman'ın kanrna dava eden Abaza Mehmet Paşa çok

zeki, yakışıklı ve güzel konuşan biri idi. Isyanı uzun müddetsürmüş ve neticede Hüsrev Paşa kendisini kandırarak istanbul'agetirmişti. Sultan Murad'rn huzuruna giren abaza Mehmed Paşaeğilip selAmladıktan sonra, padişah kendisine:

- "KAfir, dedi, bu senin isyanrna sebeb ne idi?" AbazaMehmed Paşa ise şöyle cevap verdi:

- "Devletlü padişahım, kardeşiniz osman'ı yeniçeriler na-hak yere öldürdüler. Bende bu yüzden isyan ettim, davamdan vazgeçmedim. Şimdi ise elinizdeyim, ne yaparsanrz yapın''. Bukonuşmadan hoşlanan Sultan Murad:

- "!2r şimdi git kAfır, haddini bilirdedi.

140

(Y ılmaz öztuna, Türhiye s,14)

I4l

affettim"

Burası Paüşah KalesidirSultan Murad cesur kişileri severdi. Ayrrca mertçe söylenmiş

sözlerden de hoşlanırdr. Iran seferine giderken padişah Konya'yauğramrştı. Bir gün atı ile kaleye girerken, kale muhafizı kendinitanrmamrş ve şöyle demişti:

- "s1g ağa! Attan in, yaya yürü. Bu bir padişah kalesidir, atile girilmez". Padişah bu sözlerden hoşlanmış ve kale muhafizrnrmükAfatlandrrmrştr.

(1. H,

Tiz Bu kAfirin Başrnı Kes

C. 3, s, 201)

Sultan Murad iran seferi için Konya'ya uğradığında halk"Sakarya Şeyhi A1ımed" adında birinden şikAyet etmişti. Konyahalkını uzun zamandan beri tedirgin eden ve mehdilik iddiasındabulunan Sakarya Şeyhi yakalanrp, cellAd Kara Ali'ye teslimedildi. Evliya Çelebi'nin "Yüzünde bir parça nur yoktu'' dediğicellAd Kara Ali' Sakarya Şeyhi'nin elini, ayağrnr burnunu vekulağını teker teker kesti. Ancak Şeyh, hiç bir acı duymadığıgibi, cellAd Kara Ali'ye alaylı bir şekilde:

CellAd Ağa, neden acele edersin, işini ağır yap ve zevk al"değince, buna krzan, Sultan Murad aniden kükredi:

- "\g durursun Ali, kes şu kAfirin başrnr" der demez, KaraAli'nin kanlı satırı Şeyhin boynunu bir anda kopardı.

(Veciht ue Naima Tarihlerinden naklen,İ. H. ,"unçorşılı, C. 3, s, 206)

İster Af Edersiniz ister ÖldtırürsünBağdat muhasarası bütün şiddetiyle devam ediyordu. Kale

komutanı Bektaş Han Şah'tan gerekli yardımr alamadığı için,Bağdat'ı neticede Sultan Murad'a teslim etti. Kalenin anahtarla-rını Sultan Murad'a teslim eden Bektaş Han'a padişah:

- "$gn kimsin, dedi, adın nedir, neye geldin?"

Page 72: TARİH FIKRALARI - NECATİ KOTAN

- "Bağdat kalesi komutanl kulunuz Bektaş Han'ım. Kaleyisize taslime geldim. Işte anahtarları''

- "Daha ewelce niye teslim etmedin, neden karşı koydun?

- "Velinimetin Şah için savaştrm, sizin kullarıruzda siziniçin savaşmıyorlarmr? Huzurunuza geldim, canlm ve kanımelinizde, ister af edersiniz, isterse öldürürsün''

Bu sözler Sultan Murad'rn hoşuna gittiği için, Bektaş Han'ıhefetti ve hem de hizmetine aldı.

(Peçeui tarihinden naklen' Yılmaz oztu-na, C. 9. s, 63)

Sultan Murad'rn TaltifleriTürk ordusu Revan kalesine saldırmıştı. Büyük saldırıştan

bir gece ewel Sultan Murad, bir divan yapmış ve ordu generalle-rine isimleri ile hitap ederek, şunları söylemişti:

- "B,3}, küçük Ahmed ilyas'ı tutmam ve taşlarl delerekMuinoğlunu çıkardığın bir şey değildir. Erlik zamanr bu gündür,göreyim seni. Dine hizmet etmek nasıl olurmuş göster'' dediktensonra' CanbulatzAdeye dönerek:

- "Baka Kürdistan BeyzAdesi! Canbulatoğulluğunun vaktişimdidir. Canın pulat gibi olmalrdrr'' dedi. Daha sonra MurtazaPaşa'ya dönüp:

- "Murtaza|. Zahire ve yulaf için gelen gençlerin burunlarr-nın bile kanamamasına iyi dikkat et, göreyim seni hizmetvaktidir" dedikten sonra' köşede oturan yeniçeri ağasına gözleri-ni dikip şöyle konuştu:

- "Baka Ağa! Istanbul'da kol gezip şehirde' sarhoş dövmekhüner değildir. Erlik burada belli olur. Bütün yeniçeri kullarım-la, metriste nasrl cenk edeceksin, Revan'r almamda ne kadarhizmet edeceksin, göreyim seni''.

(Seldhattin Tansel, Yüz Tarih, Yüz fıkra,s, 148)

142

Işte Ben Böyle Bir HizmetkAr isterimLehistan, 1534 yılında bir savaşr önlemek maksadıyla istan-

bul'a elçi göndermişti. Huzuruna giren Leh elçisine SultanMurad:

- "Barrştan ve ittifaktan değil, harpten ve seferden bahset-melisiniz. Lehistan kralı vergisini muntazam versin. Dinyesterkıyılarındaki istihkAmları tahrip etsin ve ayrrca kendisinesığrnan kazakları da öldürtmedikçe, aramızd,a bir dostluk olmaz''dediğinde elçi gayet soğuk kanlı bir şekilde şöyle cevap verdi:

- "ğg şartlar çok ağır, bunları kralımız kabul etmez"Padişah bu cevaba krzmrş ve elini krlıcrna atarak:

- "Krhcrmrn önünde milletler titrer bir padişah olduğumubilmiyor musun ? Dediğinde elçi de:

- "Sizin büyük bir hükümdar olduğunuzu biliyorum, Fakatbenim hükümdarım da büyük bir hükümdardır'' dedi. Padişah busözlere büsbütün kızıp:

- "O halde sayrsrz askerlerimkan ve ateş içindc bırakacaktır''verdi:

- "orduların hakimi sensin, lökin zaferin hakimi Allahtlr.Kral Viladislas da müzaffer kllıcını çekecektir. Hotin'de kendinibırakmış ta]ihine güveni vardır" Elçi dışarı çrktrktan sonraSultan Murad yanrnda bulunanlara şöyle dedi:

- "Işte ben de böyle bir hizmetkAr isterim, korkmadankonuştu, hoşuma gitti".

(Hammer Tarihi Tercümesi, C. 9,s, 813'den naklen, S. Tansel, aynl eser,s. 152)

Lehistanı istilA edecek, etrafidediğinde elçide şöyle cevap

Page 73: TARİH FIKRALARI - NECATİ KOTAN

Buyurun Cenaze NamazınaSultan Murad bir gün içki yasağına uyulup uyulmadığının

kontrolüne çrkmıştı. Uzaktan kahveye benzer bir ilükkAndan ışıksızdığını gördü. Yaklaşıp pencere deliğinden baktığında, hemsigara içiliyor ve hem de hafıften demlenen de vardı. Yavaşçaiçeıi girdi ve masantn birinde otıırdu. Kahveci geleninde tütün veiçki tiryakisi olduğunu zannedip yanma yaklaştı. Padişah kahve-ciye:

- "Tütün içmenin yasak olcluğunu bilmiyor musun? dediğin-de kahveci:

- "Erenler' uzun etme, haydi çek'' dedi Padişah biraz dahasesini yükseltip:

- "Padişahrn emirlerine karşı gelmenin ne demek olduğunubilmiyor musun? diye tekrar sorunca, kahveci dayanamayıp:

- "Beyzadem, adınızı bağışlar mısın" dedi. Padişah ta:

- "}!lg12ğ' diye cevap verince kahveci:

- "Sultanlığı da var mı? diye sordu. Padişah da "Evet"deyince kahveci yandaki masaya yatıp bağırdı:

- "Öyle ise buyurun cenaze namazına"(Seldhattin Tansel, aynı eger' s, 154)

Vay Köftehor Ben Demedim mi Sen DayanamazsrnSultan Murad yanında sadrazam Bayram Paşa olduğu halde,

gene tebdili kıyafetle gezmekte idiler. Içkici Mustafa adındaki biradamrn kayığına binerek, Üsküdar'a doğru yol almaya başladı-lar. Içkici Mustafa biraz yol aldıktan sonra, örtüyü kaldırdı. Rakıdestisini çıkarrp başına dikti. Padişah derhal kokusundan anladı-ğı için:

-.!2[3, dedi destiyi uzat da biraz biz içelim"

- "$q değildir evlat, bu rakrdrr"

- "olsun baba, biz de içmesini biliriz''

L44

- "Tahammül edemezsin evlAt, sonra hem sen yanarsın hemde ben"

Bir hayli yol alınmıştır. Bir ara padişah:

- "!3}4, dedi, sen padişah yasağından korkmaz mısın?''

- "Korkmasına korkarım ama padişah beni burada nasrlgörecek?n

-'(!4 ben içki içtiğini haber verirsem"

- "[g1'g116zsin, çünkü sen de benimle beraber içtin"

- "!4 ben padişah ve bu da vezirim ise" Bu söz üzerine içkiciMustafa kurekleri bıraktı ve gülmeye başladı.

- "Hay köftehor. Ben sana demedim mi içkiye dayanaınaz-sın? Şunun şurasrnda iki yudum içki içtiniz, biriniz oldu padişahdiğeriniz oldu sadrazAm"

Padişah kendiside-içki içtiği için, içkici Mustafa'yr affetti.(Reşat Ekrem Koçu, Tarihte Garip Vak'a-lar, s, 52).

Murad Dul Ananı Bana Verir MisinSultan Murad devrinde osman Dede adında bir meczup

vardr. Bu adam tam elli yıI^ yaz kış demeden Aksaray'dakiYeniçeri kulluğunun önünde çırıl çıplak oturmuştu. Bir günSultan Murad gene tedbil gezetken osman Dede'nin önündengeçiyordu. osman Dede padişahı tanımış ve şöyle demişti:

- "Murad!.. Murad!.. Dul ananı bana nikAhla verir misin?''diyerek, padişahtan annesi Kösem Sultanı istemişti. SultanMurad hrşımla geri dönmüş, fakat osman Dede'ye bir şeyyapmamıştı. Padişah saraya dönmüş ve bir müddet sonra sinozkrizi ile hayata gtialerini kapamıştı.

(Reşot Ekrem Kogu, Tarihtı Garip Vak'a-lar, s,97)

ı45

Page 74: TARİH FIKRALARI - NECATİ KOTAN

Koş Hemen Başını Kes

SultanMuradtebdilgezerkenköyündenşehregelenbirgenç,arabasr ile yolunu kapamıştı. Padişah buna sinirlendi ve yaylna

bir ok yerleştirip, köylüye firlattr, köylü arabasrndan aşağı

düşüne, Sultan Murad yanrndaki cellAda:

-'(t(9ş, hemen başınr kes" diye emretti' CellAd sadece yolu

kapamaktan başka bir suçu olmayan köylünün öldürülmesine

razı olmadı ve:

- "Padişahıma uzun ömürler! Terbiyesizin canl daha ok

dediği r.-u, bedeninden ayrrlmrştrr'' diyerek padişahı oyaladı.

Pad(ah da devam edip gitti. oysa ki köylü ölmemiş sadece

yaralanmrştr:(Hammır Tarihi Tercümesinden, C. 9' s,

198'd,en ıınklen, S. Tansel, aynı eser' s, 115)

Haydi Çrk oradanSultan Murad devrinde ayyaş Bekri Mustafa, meyhaneden

zilzurna sarhoş çıkmıştı. Devriyeler peşine takılıp kendisini

kovalamaya başladıIar. Kurtulamryacağrnr anlayan ayyaş BekriMustafa, kendini kaldrrıp havuza attr. Devriyeler havuzun

kenarına gelip:

- "Haydi çık oradan" dediklerinde Bekri Mustafa:

_ "Ben karada değil, deryadayrm. Bana Kaptanpaşa karrşrr"

diye cevap verdi.(Taıih Haziıı.esi Mecmuosı, s, 118)

Deli ibrnhiın(ı640 - 1648)

- "t{g Güzel Krrmızı EIına Gibi Yanaklan Varmış

Girit savaşlarında pek başan gösteremeyen Yusuf Paşa'nın

düşmanlarr, padişahı devamlr tahrik ediyorlardr. Bu tahriklere

kanan Deli Ibrahim, Yusuf Paşa'yı çağartıp:

146

-..f|g1ngn İçel,deki beylerbeylerini al, git Girit'i işgal et"

dedi. Buna karşrlık Yusuf Paşa ise:

- "Padişahrm, dedi, şimdi zamanı değildir' Kış mevsimidir'

keresteler kesiliyor, gemiler yapılsın da gideyim"

- "$gn kendini bir iş mi yaptrn zannediyorsun? Bu kadar

hazinemi saf ettin, üstelik düşman esirlerini de serbest brraktrn''

-..Gerçihazinesarfedildi,ancakHanyagibibirkaledeeldeedildi. KAfirleri katletmek iş değildir, ben elimden geldiği kadar

çalrştrm" Bu cevaba krzan Deli Ibrahim:

-'T.[e terbiyesiz konuşur, dedi, sana var git dedim, yoksa

seni katlederim" Bu söze karşı Yusuf Paşa da:

- "Şimdi sefer zamanı değildir'' deyince padişah:

- "Öldürün şunu'' dedi. Yusuf paşa kendini kayb edip:

- "Ne durursun, hemen öldürt" diye cevap verdi. Bostancılar

Yusuf Paşa,yr alrp götürdüler. Salih Paşa atayagirdiyse deidama

mani olamadı. Eoğulan Yusuf Paşa'nrn cesedi Deli Ibrahim'in

önüne gelince, şöyle demişti:

- "Ne güzel kırmızr elma gibi yanaklarl varnış, yazık oldu,

krydrm".(Veciht Tarihinden naklen, IJI. Uzunqar-

şılı C. 3, s, 232)

Ben De PadişahımDeli ibrahim bir gün atla gezerken, yol kesen bir kaç

haydudun götürüldüğtınü gördü. Suçlarrnrn ne olduğunu sordu-

ğunda hırsrzlrk, rrza geçme' yol kesme olduğunu öğrendi. Haydut-lar kendilerine yardrm etmeyen padişaha yanlarrndan geçerken:

- "Biz yeniçeriyiz, bizi böyle öldüremezler'' deyince padişah-ta

- "Siz yeniçeri iseniz, ben de padişahrm" diye cevap verdi.)(Yılmaz oztuııa, Türkiye Tarihi, C. 9, s, 108)

r47

Page 75: TARİH FIKRALARI - NECATİ KOTAN

Siz Allahın Yer Yiiziimde GtiuıeşisinizDeli İbrahim'in aşrrr hareketlere girmesinde en büyük rolü

akrabası olan Semin Mehmed Paşa oynamıştır. Bir gün padişahkendisini huzuruna çağırıp:

- "Eski lalam Kara Mustafa Paşa, her ne desem bu iş olmazderdi. Ancak ne var ki sen şimdiye kadar hiç bir emrine itirazetmedin. Bunun sebebi ne ola?" dediğinde, Semin Mehmed Paşaşöyle cevap verdi:

- ($i2, Allahın yer ytiaündeki güneşi ve halifesisiniz. Hatın_

nıza gelen her şey Allah ilhamıdır. Sizden yanlış sadır olmaz''(Kdtip Çelebi' nin Fezlekesin'den ıınklen,Yılnıaz oztuııa, aynı eser. s, 109)

Eşeğini Bağlanamadan Önce GeliyorumKiırd Abdullah adında bir eşkiya, Ankara Kadrsı Kederoğlu'-

nu öldürmüştü.Ipşir Paşa, Abdullah'ı yakalatıp huzura getiüti.Kürt Abdullah öleceğini bildiği İpşir Paşaya:

- "Hey Paşa, bir vur boynunu dersin vururlar. Amma beneşeğimi bağlamazdan önce sen gelirsin" ipşir Paşa'da şöyle cevapverdi:

- "Kederoğlusun'.

eşeğini bağlamazdan önce işte sen varıyor-

(Seld'hauin Tansel, YiLz Tarih' Yiız Fıkra,s, 158)

Esir olarak Yaşamaktarısa Hiır olarak olmek DahaHayırlıdır

Kara Mustafa Paşa iş bilir ve doğruya doğru, eğriye eğridiyen bir sadrazamdı. Bir gün kethüda kadın kendisinden 500çeki odun istemişti. Ancak devlet işlerinin çokluğu yiızünden, buodunlar vaktinde verilmeyince, kethüda kadın doğruca Deliİbrahim'e gidip şikAyet etti. Sadrazam tam ikindi divanınıyaparken padişah kendisini çağırtıp:

ı48

_ "K6hya kadın için emrettiğim odunlar bu vakte kadarniçin verilmedi?" diye sorduğunda, Kara Mustafa Paşa:

- "Padişahım ben sizin vezirinizim. Böyle ktıçtık şeyler içindivanı bozdurup beni çağırtıyorsunrlz. Köhya kadına vereceğiniz500 çeki odun 150 akçe eder. Benden halkrn durumundan,hazinenin durumundan ve sınrrda neler olup bittiğinden sualetmKara Mustafa Paşa:

- "Padişahrm ben sizin vezirinizim. Böyle küçük şeyler içindivanı bozdurup beni çağırbıyorsunuz. KAhya kadına vereceğiniz500 çeki odun 150 akçe eder. Benden halkın durumundan,hazinenin duru3esir olarak yaşamaktansa hür olarak ölmekdaha hayrrhdrr"

(Hamm.er Tarihi erciimısi, c. 70, s,

29'dan naklın, S. Tansel, oynı eser' s, 162)

Bre Kahpe oğulları Bu Bizim Kasun'ın BaşıdırGürcü Nebi isyaıiı şiddetle büyümüş ve hattA bu saki

İstanbul iizerine yürüyecek kadar kendine kuwet ve cesaretbulmuştu. Sadrazam orduyu alıp Gürcü Nebi'ye çıkmadan önce,

öldürecek her eşkiya için bir altın verileceğini ilAn etti. Ancakyapılan savaşta hükümet kuwetleri btiytık zaiyat vermişti. Bunarağmen yeniçeriler ölen arkadaşlarrnın başrnı kesip, sadrazamrnönüne koyarak altınları almaya başladılar. Bir ara sadrazamkendi arkadaşı Kasım'ın başrnr önüne yuvarlandığrnr görünce,

durumu anlamış ve şöyle haykırmıştı:

- "ğ1g kahpe oğulları, bu bizim Kasım'ın başldır''(Hammer Torihi Tercüınesi, C. 10, s,

154'dın naklen, S. Tansel, aynı eser' s'161)

Page 76: TARİH FIKRALARI - NECATİ KOTAN

a

Bre Zalimler Beni Ne Hüküm İıe Öıaıirtursünii"zDeli İbrahim'in öldürülmesinde birinci rolü annesi Kösem

Sultan oynamrştrr. Dünyada hiç bir anne oğlunu seve seve buşekilde ölüme göndermemiştir. Çellöd Kara Ali, ibrahim'inodasrna girince padişahın şaşkın bakışlarla:

- "Beni göz göre göre öldürüyorlar, benim iyiliğimi gören_lerden bana acryanınız yok mu? dedi. İnsafsız Kara Ali bile buyalvarma karşısında insafa gelmiş ve oradan kaçmıştır. Sadra_zam Sofu Mehmet Paşa, Kara Ali'yi saklandığı yerden bulupçıkarmış vedöve döve Sultan Ibrahim'i boğdurtmaya götürmüş-tür. Bu arada Şeyhülislöm Abdurrahim efendi de, Sultan ibrahi_m'in öldürülmesini istiyenler arasında idi. Padişah ŞeyhülislAmaacı acr bakıp:

- "Bak İbrahim dedi, Yusuf Paşa bana senin için fettan vedinsizdir derdide inanmazdım. Seni öldürmemi kaç defa istedi isede ben öldürmedim. Meğer sen beni öldürtecekmişin. işte Kita-bullah, beni ne hüküm ile öldürtürsüniiz zalimler" dedi.

Ancak bu konuşmalar bir fayda vermedi, zira CelAd KaraAli'nin yağlı kemendi padişahın boynuna geçmişti.

(Naima Tarihi, Cb 4, s,333'den naklen, I.H. Uzunçarşılı, C. 3, s, 244)

IV. Mehmed(ı648 - 1687)

onu Çocuğumun Taununa SaklarımIV. Mehmed zamanrnda Anadolu ve Rumeli Kazaskerlerinin

hazır bulunduğu bir divanda,mevkufatçı Kara Abdullah Ağa,devlet işlerini divana arzeyledikten sonra, ellerini havaya kaldı-rıp sadrazama dua ettiği gibi, KAzaskerleri de metheyledi. oysaki bu duaya hiç te lüzum yoktu. SadrAzam neden bu duaya lüzumgördüğünü sorunca' Kara Abdullah Ağa şöyle dedi:

- "Sultanım! Çocuklarrndan birisi bir hastalığa tutuldu.Binbir çeşit ilAç yaptım fayda vermedi. En sonunda hatalığa (Ey

150

sıtma, çocuğumun yakasınr brrakıp gitmez isen, Anadolu Kazas_

keri imamzödenin bütün günahları senin boynuna olsun) dedim.

Böyle der demez çocuğum hemen iyi oldu

Bu sözler tızerine Sadrazam, Kara abdullah Ağa'ya:

- "Peki, günahlarrna havale

etmedin de, lanna havale ettin?

diye sorunca şöyle cevap verdi:

- "Yok sultanrm onu böyle küçük şöylere sarfetmem, onu

çocuğumun töununa saklarrm"(Hammer Tarihi Tercümesi, c. 10,

s,237'dın noklen, S. Tonsel, aynı eser,

s, 165)

Biz Kiminle Savaşacağrz

- "Kırk yıl sizinle barış halinde bulunursak, sonra biz

kiminle savaşacağrz?(Euliyo Çelebi Seyahotnamısi, C. 7' s,

135)

Bre Ahmak Para Ancak Böyle işbr İçin Toplanrr

Fazıl Ahmed Paşa Uyvar savaşrnda düşman kellesi getirene

altın vereceğini vaad etmişti. Bir günde önüne 4500 düşman

kellesi konulunca, sadrazam kethüdası bu kadar altın dağıtılma-

sına dayanamamrş ve

_ "Efendim, demişti, bu kadar bol bahşişe sel gibi akçe gelse

de dayanm az. Bitaz tutumlu olun" Sadrazam bu sözlere gülmüş

ve şöyle demişti:

151

Page 77: TARİH FIKRALARI - NECATİ KOTAN

- "Bre ahmak, para ancak böyle işler için toplanır. Paranrztükenirse, borç alrr, gene bol bol dağıtırız"

(Sil,d'htar Tarihi, C. I' s, 263'den ınklenS' Tansel, aynı eser. s, 168)

fiirkler Boş Laf SöylemezFazıl Ahmed Paşa 1672 yılında Avusturya seferine çıkmrştı.

Ancak düşman memleketinde uzun zaman gezdiği halde, savaş-madan geri dönmüştü. Derhal Avusturya elçisini çağırıp şöylededi:

- "Seni burada alıkoyduk, biz de memleketinizde birazdolaştık. Neler yaptığımızı elbette işitmişsinizdir. Şimdi tekrareski kışlıklarllza gidiyoruz. Al şu mektubu hükümdarrna götür.Ancak anlıyamadrğım bir şey var. Ahmak siz misiniz, yoksabaşvekiliniz mi? Memleketinizde hiç Türk'ün kuwet ve kudretinianlayan yaşlı kimseler yok mu?'' Bu sözlere elçi şöyle cevap verdi:

- "Memleketimizde ihtiyar çoktur, ancak olmasrna oldu birkere. Madem ki gitmeme izin verdiniz, cesarıma ne söyliyeceğim.Müsbet bir durum var mı?" Bu sözlere krzan Fazıl ahmed ise şöylededi:

- "!1g ahmak! iki senedir neticeli bir iş almadın mı? HerFaman size meclislerde söylenilen sözleri ne çabuk unuttunuz?Türkler boş laf etmezler.ve hele benim rütbemde olan adamlardasöz tektir. Tekrar ediyorum, yaptığınız her kaleyi yrkacaksınız.Erdel'den Nemçe askerini çekeceksiniz. Size bunları dost oldu-ğum için teklif ediyorum. Yoksa Türkler için bunları yapmak çokkolaydır"

(Sililhtar Tarihi. C. I, s, 303'dcn ııaklen,S. Tonsel, aynı eser' s, 167)

ipşir Paşa'nın Katli1655 yılında Kara Murad Paşa askeri el altında tahrik_ederek, ipşir Paşa ile ŞeyhülislAmın idamını hazırlamıştı. Ancak

r52

araya giren devlet adamları Şeyhülislamın idamını durdurduiseler de, ipşir Paşa'nın idamrna mani olamadılar. ŞeyhülislömIpşir Paşa'nrn yanrndan çıkarılıp, evine gönderildi. Bu aradaMahdut efendi adında bir din adamr da, Ipşir Paşa'ya dini telkinyapmak için yanına gitti. Ancak CellAdlara Şeyhülislömınaffedildiği bildirilmediği için, onlarda. odaya girdiklerinde karşı-larında bulunan iki kişiden birinin Ipşir Paşa, diğerlerinin de

ŞeyhülislAm olduğunu zannedip, üzerlerine atrldılar. Ipşir Paşaderhal boğuldu ise de, Mahmud efendi kendini bir türlü cellAdla-ra teslim etmiyor ve avazr çıktığı kadar bağırıp çağrrıyordu.

Nihayet seslere koşan nöbetçiler duruma muttali olup,Mahmud efendiyi muhakkak bir ölümden kurtarmrşlardı. Mah-mud efendi kan ter içinde ölümün eşiğinden kurtulur kurtulmazİpşir Paşa için:

- "Subhanallah, dirisinde ve ölüsünde böyle adamlarınyanrna yaklaşmak muzrr imiş" diyerek, çekip gitti.

d smail Hakkı, (J zunçorşılı, o smanlı Tari-hi, C. 3, s, 292)

Domuz Eti olsun Şişte olsunEvliya Çelebi, Raab suyu bozgununda Fazıl Ahmed Paşa ile

bizzat bulunmuştu. Ancak bu bozgundan fiirk ordusu çok açlıkçekmişti. Evliya Çelebi, sık bir orlnanın içine atını sürüp yiyecekaramakta iken, uzaktan bir ateşin yanmakta olduğunu gördü.

Derhal yaklaştı ve gördüğü manzara gerçekten iştah açıcı idi. Birkuzu şişe geçirilmiş ateşin üstünde duruyordu. Her halde kaçandüşman askerleri bırakmış olacaklardı. Evliya Çelebi derhaladamlarınr çağırıp:

- "fl1g oğlancıklar. Allah bize bu dağ başında pişmiş koyunkebabları ihsan eyledi. Önce can sonra cihan. Gelin şu kebabıyiyelim ve sonra da Allaha şükredelim" dedi! Ancak askerlerdaha sofraya oturmadan içlerinden birisi:

153

Page 78: TARİH FIKRALARI - NECATİ KOTAN

-"Ağa, korkarrm bu kebablar domuz etidir" deyince EvliyaÇelebi şöyle cevap verdi:

- "f|t1211oğlu hınzır domuz eti olsun da şişte olsun dedikleriişte bu kebablar için söylenmiştir''

(Euliya Çelebi Seyahatnamcsi, s, 113)

Ancak Kervan İşlemez Bu DağlaraSultan IV. Mehmed devrinde namlr eşkiyalarından katırcı-

oğlu Mehmed, zamanla affa mahzar olmuş ve devlete de büyükhizmetler yapmıştı. Abaza Hasan Paşanın isyanrnr bastıranKatırcıoğlu, Fazıl Ahmet Paşa ile de Girit savaşlarında bulun-muştu. Bir gün Girit'te Fazıl Ahmed Paşa ile beraber geziyorlar-dı. Fazıl Ahmed Paşa Girit dağlarını göstererek:

- "Bak, Katırcıoğlu, ne güzel eşkiyalık yapılacak dağlar''diyerek, ona eski eşkiyalık günlerini hatırlattı. Katırcıoğlu isesadrazama şöyle cevap verdi:

- "Haklrsın sadrazamım, iyi ama ancak bu dağlarda kervanişlemez ki eşkiyalık yapalım"

(Ismoil Hakkı Uzunçarşı, C. 3. s, 321)

Merzifonlu Kara Mustafa Paşa'nın Tehdidi1677 yılında Türkiye aleyhine Rusya ile Lehistan gizli bir

anlaşma yapmışlarsa da, Merzifonlu'nun bundan haberi olmuştu.Derhal hem Rusya'ya ve hem de Lehistan'a aşağıdaki mektubuyazrp, kendilerini tehdit etti:

- "Lehistan ile Rusya devletlerinin aleyhimizde birleşmekteolduğunu biliyoruz. Ancak bu birleşme bizi ürkütmemiştir.Allaha hamdolsun ki, osmanlı devletinin kuweti o kadar çokturki, değil Rusya ve Lehistan'ın birleşmesi 7 ve 9 kral birleştiklerihalde, sakalımızdan bir tek kıl dahi koparamamışlardır"

t54

(Yılrnaz oztuııa, Türkiye Tarihi, C, 9, s.233)

Cesaretin Böylesi De Olur Mu

secdeye lamıştı' Ancak o anda

patlaya vermemişti' olayı FazılAhmet du'

-..Efendim, acaba secde,de biraz faz|a kalmam neticesinde

namazrm bozuldu mu?'' Sadra zam da "Hayır namazln bozulmadı"

diye cevap verince, Zeyne| şöyle dedi:

- "Senin yoluna başrm, Allah yoluna da canrm feda olsun'

Ben malı neyleyim''(Sildhtar Tarihi, C' I, s, 428'den naklen'S. Tansel, aYnL eser' s, 174)

Eşeklmiiı YardımıGirit'te bulunan Türk kuvvetlerinin lüzumlu eşyalarrnr

şöyle dedi:

- "Çok yazık, eğer eşeklerin Türklere böyle yardım edecek_

lerine önceden bilseydim, Türk'ler Girit'e gelmeden önce hepsini

öldürtürdüm''(Eutiya Çelebi Seyahatnamısi, s, 400)

Fazrl Ahmed Paşa'nın Niş Komutanına Gönderdiği Mektup

-..SizkiNişkasabasındabarrnmakmaksadıylakararverenkale komutanı Ferani ile Nemçe ve Macar askerlerisiniz. Bildiri-lir ki halen islam askeri gelmiş ve etrafınızı kuşatmıştır. Allaha

çok şükür, şevketli islöm gazilerine dayanacak haliniz olmadrğı

155

Page 79: TARİH FIKRALARI - NECATİ KOTAN

aşikArdır. Şimdi canlnızl kurtarmak ve kasabayı teslim edipgitmek istiyorsanrz size, aman verilip güvendiğiniz yete kadargötürülürsünüz. Şayet savaşa teşebbüs ederseniz ve iki gündensonra takatrnrz kalmayıp aman talep ederseniz, vebali boynunu_za. ozaman istediğiniz kabul edilmeyecek, hepiniz öldürüleceksi-ııiz"

Macarlar ise bu mektuba şu kısa cevabr verdiler:

- "Içimizde okur yazat yoktur. onun. için mektuba cevapveremiyoruz. Fakat bizim misafirimizsiniz. Ister eniz şimdi gelinve ziyafetimize buyurun"

(Sililhtar Tarihi, C.2, s,514'den naklen,S. Tansel, aynı eser' s, 179)

Kaldırın Şu KAfiriCehrin kalesi muhasarasrnda başarrsrz olan Şeytan ibrahim

Paşa, IV. Mehmed'in huzuruna girdiğinde padişah; kızgın birşekilde kendisine:

- "ğ1g koca köpek! Cehrin kalesi gibi küçük bir kaleyialmaya muvaffak olmadığın gibi, asl(erimi ve hazinemi ddTarapettin. Askerin mi azdr, topun ve tüfeğin mi yoktu? Bu husustakendini nasrl mazur göstereceksin. Bundan başka bu yetmiyor-muş gibi, savaştan dönerken de benden halkrndan zorla 30.000kuruş almışsın. Senin zülmünden, fakirlerin feryadından DivanrHümayun doldu? diye bağırınca, Şeytan Ibrahi ı de şöyle cevapverdi:

-"Cehrin kalesi küçük bir kaledir, ancak sarp kayalarüzerine oturtulmuş ve metin bir kale olup, etrafi Tasma suyu ileçevrilmiştir. Kaleyi tam 23 gün kuşattım, tam alınacak haldeiken 100.000 Rus askeri yardıma geldi. Kırım Hanrnr Ruslarakarşı gönderdimse de, onlarr durdurmayı muvaffak olmadı.Bunun üzerine komutanlarla görüşüp, muhasarayr kaldırıp geriçekildim. Bende, halkından aldığım para ile de yeniden askeryazdrrdrm, emir gene de padişahımındır''.

ı56

Bu cevaba kzan Sultan Mehmed:

- "Kaldrrrn şu kAfiri" diye bağırınca, Bostancıbaşı kendisiniyakalaylp ite kaka drşarr çıkarıp sürüklemeye başladı. oysaki birvezire bu yapılmazdı. Şeytan Ibrahim sert bir hareketle Bostancr-ya:

- "Bre Ağa! Elinde öldürülmemiz için bir ferman var mr?

dediğinde, Bostancr da:

- "f|4y1r, yoktur" diye cevap verdi. Bunun üzerine ŞeytanIbrahim:

- "Öyle ise bizi niye sürükleyip götürüyorsun' bu eziyetneden?" deyince Bostancrnrn aklr başına gelip, veziri KaymakamPaşa'ya götürdü. Şeytan Ibrahim, gördüğti muameleyi Kaymaka-m'a şikAyet edince, kaymakarn Bostancıya krzmrş ve:

-'Bre mel'un eşek! Senin ne haddinedir padişahrn vezirineböyle eziyet etmek. Vezirlerin öldürülmesi emredilse bile, kılıçaltrna gidinceye kadar ona saygı gösterilmesi icab eder" dediktensonra-. Ibrahim Paşa'ya dönüp şöyle dedi:

- "Hatrrına fena bir şey gelmesin. Padişahımız sadece

hapsiniz için ferman buyurmuştur''(Silnhnr Tarihi, C. I, s, 668'den naklen,S. Tansel, dynı eser' s' 177)

Merzifonlu Kara Mustafa Paşa ve ikinci Viyana Muhasarasr

1683 Viyana seferi arifesinde yeniçeriler:

- "Padişahrmız bizi niye besler, oturmaktan köttırüm olduk.Sen Gotar'da kalan elbiselerimizi varıp düşmandan alalrm"diyorlardı. Ancak Avusturya imparatoru bir savaşln önünegeçmek için, Kapparo adrnda bir elçiyi Istanbul'a göndermişti.Merzifonlu gelen elçiye:

- "Yanrk kalesinin verilmesini isteriz, ayrıca sefer içinyapılan masraflarında tarafinrzdan ödenirse, savaştan vaz geçe-

riz'' deyince, elçi şöyle dedi:

r57

Page 80: TARİH FIKRALARI - NECATİ KOTAN

- "Beni imparatorum sulhu yenilemek için gönderdi. Siz isesefer açıp üstümüze geliyorsunuz. Boş yere kan dökmek Allahareva mrdır? Merzifonlu bu sözlere karşı sadece,

- "Yanık kalesini verseniz, ancak sulhtı yenileriz" deyinceKapparo şöyle dedi:

- "Kale söz ile değil kılıçla alınıi, gidiniz alrn|z,'Türk ordusu Avustutya'ya hareket etti. Divan'da alrnan

karara göre sadece Yanık kalesi ile Komoron kaleleri alınacaktr.Ancak Merzifonlu yolda fikrini değiştirmiş ve doğrudan doğruyaViyana'ya yürümeye karar vermişti. Bu fıkrini Belgradda orduyetkililerine açtığında kimse korkusundan ses çrkarmamıştr.Ancak Hüseyin Paşa:

- "f|g1gg bu yıl Yanık kalesi ile Komoron kalesi alınsa iyiolurdu" dediği zaman Merzifonlu kendisine krzmrş vc şöyledemişti:

- "Şg1 bunamışsrn. Bir adamın yaşr sekseni aşınca idrakinikayb edeceği doğru imiş. Sen var git, Komoron kalesinde otur,keyfıne bak. Biz Beç (Viyana) i almasınr biliriz,'

Viyana muhasarası başladığl zaman Erdel Bey,i ApafıMihal'de yardrma gelmişti Merzifonlu kendisine:

- "Elhamdülillah işte gelip Viyana,yr muhasara edip dövü-yoruz. İnşallah bir kaç gün tadar a|ırız, ne dersiniz? aedıgınaeErdel kralı da:

- "Pek güzel olmuş, Allah kolay getire, isabet buyurmuşsu-nuz'' gibi beylik laflar edince, Merzifonlu krzmrş ve;

- "Yok, izin sana. Korkmadan gerçek fıkrini söyle', deyince,Apafı Mihal şöyle dedi:

- "Sofraya bir tabak pilav konsa ewelA ortasrndan mryemeğe başlarsrn, yoksa kenarrndan mı? Bu soruya sadrazam da"Tabii ki kenarından" diye cevap verdi. Bunun üzerine ApafıMihal sözlerine şöyle devam etti.

ı58

almak zordur"

Serdar öfke ile üzerine yürümüş ve:

-..$1gdinsizkocamel,un,senipadişahıngayretlivezirleriöncüsü gibi kaçmış buraya gelipteslim etti. Uzun Ibrahim Paşanlu'nun kıymetini takdir ediyor

ve şöyle diyordu:

- *$q adam beni haksız yere öldürüyor' Viyana'daki zayiatı-

mız intikamrnr alacak yegAne kişi odur' Padişahımıza söyleyin'

sakrn onu öldürtmesin''.(Raşit Tarihi ue SilEhtar Tarihinden nnk-

Ien, İ. H' (Jzunçarşılı, C- 3, s, 469)

Merzifonlu Kara Mustafa Paşa'n'n İdam'

krldrracak imam efendiYe:

- "imam efendi namazl boz, işlerin rengi değişti'' dedi' Biraz

sonraAhmedAğahuzurdaidi.Merzifonlukendisine:159

Page 81: TARİH FIKRALARI - NECATİ KOTAN

- "}r[g haber kethüda Ağa?" deyince Ahmed Ağa'da:

- "Hünkörrmız sizden emanet olan mührü hümayunu, san-cağı şerifi ve müftahı kAbeyi ister'' dedi. Merzifonlu istenilenşeyleri getirip verdikten sonra Ahmed Ağa'ya:

-"Bize ölüm var mı kethüda ağa, dedi. Ahmed Ağa'da:

- "Olmak gerek sultanrm. Allah imandan ayrrmasrn" diyecevap verdi. Merzifonlu bundan sonra iki rekat namaz kıldr,odada bulunanlarr drşarı çıkardıktan sonra ilmiği eliyle boynunageçirdi. Altındaki halıları da kaldırdıktan sonra Ahmed Ağa'ya:

- "Haydi Ahmed Ağa, bizi dualarrndan eksik etme, işinibitir'' dedi. CellAdlar iki yandan çektiler ve Merzifonlu'yuboğdular. Kesilen baş bir torbaya konup Edirne'ye doğru yolaçıktı. Tarihi kaynaklara göre Merzifonlunun kesik başı Edirnesaraylnın önüne konduğu zaman' bir yıldırım isabet edip kafayıyakmıştır.

(Ceuat Üstün,Viyana Sferi, Tahsin Ünal,Ikinci Viyana Muhasarası, s, 105 - 167)

Şeytan ibrahim Melek İbrahim olduFelAket senelerinde Almanlar büyük kuvvetlerle Budin

kalesine saldırmışlardı. Almanlar boş yere kan dökülmesin diyeBudin'e bir elçi göndererek, kalenin teslimini istediler. Budinkalesi komutanı Şeytan ibrahim elçiye güzel bir ziyafet çekinceelçi hayretle:

-"fli7, dedi, sizi zahiresiz sanryorduk" Şeytan ibrahim ise:

- "Allaha şükür, beş sene idare edecek kadar zahiremizvardır. Siz onu brrakrn da söyleyin bakalım' neden geldiniz?"deyince. elçi koynundan hükümdarın mektubunu çıkarıp verdi.Şeytan Ibrahim bütün generalleri toplayıp gelen mektubu açık veyüksek sesle okudu. ondan sonra elçiye dönüp şöyle dedi:

- "$11 kaleyi Sultan Süleyman fethedince bunun emanetinivalilere vermemiştir. Içindeki halk bu kalenin gerçek efendisidir.

160

işte ağalarda buradadrrlar. onlar kaleyi verirlerse, kendileribilirler". Bunun üzerine ağa|ar şöyle cevap verdiler:

- "Padişahımız bizi bu kaleye tayin ettiği zamal;, kullarımAllaha emanet olsun, kalemi güzelce müdafaa etsinler demişti.Yoksa düşmana versinler demedi. Zevk ile savaş ederiz,yiyeceği-miz boldur, bizler sağ oldukça kaleyi teslim etmeyiz. Gidinizkralrnrza böyle söyleyiniz''

olayı işten Sultan Mehmed Budin'in şanlr müdafaasındanmemnun olmuş ve Şeytan ibrahim'e melek İbrahim adrnr vermiş-ti'

d. Hahnı (Jzunçarşılı, Ç. 3, s, a75)

Allahtan Korkmaz Öıtıntın Ardrndan Böyle Konuşulur MuKöprülü Mehmed Paşa hasta idi. IV. Mehmed yanına gelip

hatırını sorduktan Şonra;

- "Lalam, dedi, senden sonra yerine kimi sadrazam yapa-yım?" Bu sözlere hasta Körülü ise şöyle cevap vermişti:

-"Rah6t etmek isterseniz, oğlum Halep valisi Fazıl AhmedPaşa'yr sadrazam yapıııız" Gerçekten Köprülü Mehmed Paşa'nınölümü üzerine oğlu Fazıl Ahmed Paşa sadrazam olmuştu. Bir günyeni sadrazam Fazıl Ahmed Paşa ile Şeyhülislöm Mehmedefendi, paşanrn hüzurunda bulunuyorlardı. Mevzu Köprülü Meh-med Paşa'ya intikal edince, Mehmed efendi:

- "Öıdüğü iyi oldu, haksız yere çok kan dökmüştü" deyince,Fazıl Ahmed Paşa dayanamayıp:

- "f}1g, efendi, babam kimi öldürttü ise sizin fetvanızlaöldürttü" dedi. Mehmed efendi ise:

- "Babanın şerrinden korkardım, onun için fetva verdim"deyince Fazıl Ahmed Paşa şöyle cevap verdi:

- "!a Allahtan korkmayan ve Peygamberden utanmayanefendi, ölünün ardından böyle konuşulur mu?''

(Sildhtar Tarihi C. I. s, 160 ue NaimaTorihi, C. 6. s, 389'dan naklen, L H.Uzunçarşılı, aynL eser' s, 477.)

161

Page 82: TARİH FIKRALARI - NECATİ KOTAN

a

Tahta Davet Edilen ve Tahttan indirilenII. Süleyman tam 40 yıldır veliaht olarak kafes hayatı

yaşıyordu. Her zaman da öldürülme korkusu içinde idi. AvcıMehmed'in askeri bir isyan ili tahttan indirılmesi üzerine kızlarağasr, II. Süleyman'rn bulunduğu odayı girip:

- "Efendim buyurun" dediginde II. Süleyman:

- "Şayet öldürülmemiz emredildi ise izin verin iki rekatnamaz kılayım. Tam 40 yıldır hapis çekerim. Her gün ölmektensebir gün önce ölmek daha iyidir. Nedir bir can için çektiğimiz bukorku'' diye cevap verdi. Kız|ar ağası yerlere kapanıp af diledik-ten sonra:

- "Benim şevketlü padişahım, dedi, korkmayın vallah vebillah zarar mak3adrna gelmedim. Bütün vezirler, ulema veasker yığıldılar, sizi tahta bekler'' II. Süleyman bunlara geneinanmamıştr, ancak yanında bulunan kardeşi II. Ahmed:

- ('f|gyu1gn kardeşim, korkmayrn, ağa yalan söylemez''

deyince II. Süleyman ister istemez drşarr çıktı. Gerçekten tahtınhazırlandığını görünce, biraz ferahladı.

Aynı kızlar ağasr bu sefer Sultan IV. Mehmed'e gidip:

- "lqyqpn Şimşirliğe" deyince padişah:

-"Bize ölüm var mı? diye sordu. Kızlar ağası da:

- "Şi2g ölüm yok, ancak hapsolunmanrz emredildi" diyecevap verdi.

(Sildhar Tarihi, C, I, s. 161 ue NaimoTarihi, C. 6, s, 390 dan ııaklen, I. H.UzançarşıIı aynı eser' s,211)

Cesur Koca Cafer Paşa'n'n TeklifrII. Mustafa zamanrndan Temaşvaı kalesi muhafizr Koca

Cafer Paşa idi. Devlet hizmetinde Eaçını sakalrnı ağartmış olanCafer Paşa, Kalenin teslimini istemeye gelen elçiye şöyle diyor-du:

162

- "t(g1n3ndanrnız Saksonya prensi Frederik'in işteği kalebenim değildir. Erzakrmız azdır ve yediğimiz ekmekte şu gördü-

ğün çamur gibi ekmektir. EvlAdıma brrakacağım miras şugetirdiğin mektuptur. Kumandanrnrza selAm söyleyin. Ben an-cak kaleyi bir şartla teslim ederim..Görüyorsunuz ben yaşlıyımve bir ayağım sakattır. Sizin kumandanrnrz ise gençtir. Birerkılıç alalım kale önünde düello edelim. Kumandanınrz benihaklarsa, askerlerim kaleyi size teslim edecekler. Eğer benkumandanınızı harlarsam, çekilip gidecek misiniz? Saksonyaprensi böyle bir çılğınlığa girmediğinden çekilip gittiler.

(Nusretnameden naklen, I. H. Uzunçarşı-lı, C. 3, s, 584)

Mehterin Dehşeti1695 yılında II. Mustafa Alman orduları ile Lugoş ovasında

karşılaştı. Savaştan evvel Türk hakanı Saba makamında mehtertakımınr çaldırmaya başlamıştı. Bütün Lugoş ovası mehternağmeleri ile-inliyordu. Alman komutanı Vetarini mehter name-lerinden dehşete düşüyor ve etrafindakilere şöyle diyordu:

- "Duyuyor musunuz? Bu kadar yıl savaşa girdim, böyleinsana dehşet veren bir nağme duymadrm"

(Nusretnameden naklen, öztuna, c. 10,s.153)

Elbette Taşr Meyveli Ağaca AtarlarIII. Ahmed devri Türkiye'nin en renkli yıllarından biri olan

LAle Devridir. Padişah ile damadı Nevşehirli Ibrahim Paşa genebir gece eğleniyorlardı. Kimlikleri belli olmayan bir kaç kişi, gecekaranlığından istifade edip padişahın evini taşladılar. SultanAhmed buna çok üzülmüş ve suçlarrn yakalanmasını emretmişti.Ancak bütün aramalara rağmen suçlular bulunamamıştı. Padi_

şahın ve damadınln çok üzüldüğünü gören devrin şairi AhmedNedim, aşağıdaki dörtlüğü okuyarak ikisini de memnun etti:

163

Page 83: TARİH FIKRALARI - NECATİ KOTAN

- "$213y1 şehriyari bir acep bağı meserrettirKurulmuştur esasr izza canı iftihar üzreo bağın her dirahti miyvadarı izzü devlettirAtarlar taşı elbette dirahti miyvedar üzre',

Şiirin manasl şu idi: Padişahın bahçesi ululuk üzerine kurulmuş-tur, bir sevinç bahçesidir. o bahçenin her ağacrnda yücelik vedevlet meyvesi vardır. Elbette ki taşı meyveli ağaca atarlar.

(Ahmed Refik, Ldle Deuri, s, 126)

Meğerse Biz Kendimiz GelecekmişizPoltova savaşından evvel isveç kralı 12. Şarl (Demirbaş

Şarl - Nalkıran Şarl), Türkiye'ye elçi göndererek, gittikçe artanRus nüfuzuna karşı birleşmeyi teklif etmişti. Ancak 12. Şarl,Poltova savaşında Rus Çarı Deli Petro'ya mağlup olmuş ve yaralrbir şekilde Türk sınırlarından içeri girmişti. Babadağ'da YusufPaşa tarafından karşılanan 12. Şarl, Yusuf Paşa'ya:

-('fli7, Türkiye'ye elçi gönderecektik. Meğer kendimiz elçiolarak gelecek mişiz''

(Comte Hornı, Mektuplar, s, 27)

Deli Petro'nun Puruttan Gönderdiği Mektup1711 yılında Purut nehri kıyılarındaki Falcı köyünde Türk-

ler tarafindan kuşatılan Rus Çarı Deli Petro, ümidini her şeydenkesmişti. Altınlarını toprağa gömen Deli Petro, Moskova,yayazdığı bir mektupta şöyle diyordu:

- "Aldrğım uydurma haberlerden dolayı Rus ordusunun birkaç misli fazla bir Türk ordusu tarafindan sarılmış bulunuyorum.Yiyecek yollarrmrz Türklerin elindedir. Şayet Allahın yardrmrolmazsa mağlup ve esir düşeceğime şüphe etmiyorum. Şayet esirdüşersem beni kendinize Çar tanımayrnrz ve bir şey emredersemasla yapmayınrz. Eğer buradan kurtulabilirsem beni tekrar Çartanıyınrz. Öıtırsem veya öldiirülürsem münasib birini Çar yapı-Ilz"

(Akdes Nimet Kurat, Rusya Torihind.ennaklen, I. H. Uzunçarşılı, C. 4, s, 82)

164

III. Ahmed'in NasihatıPatrona Halil isyanr sonunda III. Aahmed tahtından indiril-

miş ve damadı Nevşehir İbrahim Paşa da feci bir şekildeöıdürtülmüştü. III. Ahmed damadrnr boğdurup asilere teslimetmesine rağmen, isyan gene de son bulmamıştr. Devlet adamla-

rrna isyanın neden hala sönmediğini soran III. Ahmed'e vezirler

şöyle dediler:

- "Efendimiz siz saltanattan çekilmedikçe bu fitne bitmez'''

Bu sözlerden sonra Sultan Ahmed, şehzade Mahmud'u dairesin-

den eliyle çıkardı ve tahta oturttuktan sonra' şöyle dedi:

- "Vezirine teslim olma, her işi kendin yapmaya çalış'Vezirlerini de uzun müddet aynr mevkide tutma. Merhamet

sahibi ol, tarihimizden ibret . al. Senin baban devlet işlerini

Feyzullan efendiye, ben de, Ibrahim Paşa'ya bıraktığım içinbaşrmrza bunlar geldi. Sen bizzat idareyi ele al''

(Tarihi o smani E rcÜmeni Mecmuasındannaklen, İ. H. t]runçarşılı, C. 4, s, 211)

I. Mahmut(uso - 1754)

Bre Ne Yabane SöylerI.MahmuddevriTürkiye'ninhuzurvesaadetdevridir.

Mahmud boş durmayt sevmez ve kuyumculuk yapardı' Gene birgün böyle çalışırken yanrna gelen veziri:

-..Şevketlüm,milletinhazinesisizinhazinenizdir.Niçinböyle uğraşıp kendinize zahmed edersiniz?" diye sorunca padişah

şöyle cevap verdi:_,,81s ne yabane milletin ihtiya-

cı içindir. insan her teri dökülerek

kazanılan para daha r' Tadr' beti ve

(Tahsin Ünal, osmanlılarda Fazilet Mü'cadelesi, s, 153)

bereketi olur.

165

Page 84: TARİH FIKRALARI - NECATİ KOTAN

Dünyada İı<i şeyden KAm AlamadımSultan Mahmud'un sevdiği şeylerden biri de boğazda meh-

tapta kayıkla gezmekti. Ancak evlAdı olmayan padişahın şairlikyanı da kuvvetli idi. Sultan Mahmud bir gün hem evlAd sevgisinive hem de mehtapta boğazda gezme tutkusunu ş<ıyle dılegetirmişti:

- "flg dünyada iki şeyden kAm alamadım. Biri evlAd ve biride mehtap"

(Subhi ue lzz0 tarihinden naklen, İ. H.Uzqnçarşılı, C. 4, s, 335)

Hekimoğlu AIi Paşa İıe ııı. osman,ın MiiııakaşasıHekimoğlu Ali Paşa iş bilir, doğıu ve cesur bir vezirdi. Ancak

ne var ki padişahla hiç geçinemezdi. ZiraI|I. osman etrafındaki-Ierin tesiri ile devamlı fıkir değiştiriyordu. Gene bir günHekimoğlu Ali Paşa, padişahın isteğini yerine getiremişti. Bunakızan III. osman, Hekimoğlu huzuruna girince hiddelle:

-'l!gn seni şimdi azleder, hamallar kAhyası Ali Ağa,yı veziryaparım'' dediğinden Hekimoğlu Ali Paşa da şöyle cevap verdi:

- "Evet yaparsınu padişahım, lAkin o Hammal Ali Paşaolur, Hekimoğlu Ali Paşa olamaz''

(R.E. Kocu, osmanlı Padişahları. s, 313ue I. H. UzunçarşıIı, C. 4, s. 338)

III. Mustafa(r757 - L774t

Rus Düşmanı III. Mustafa,nın üzüntüsüTürkiye tarihinde "Rus düşmanr'' diye anılan III. Mustafa

sadrazamı Koca Ragıp Paşa ile devamlı münakaşa ederdi. Bumünakaşaya sebeb padişahın Ruslarla savaş istemesi, KocaRagıp Paşa'nrn ise buna mani olmasıydı. Bir gün gene huzurunaKoca Ragıp Paşa'yı çağıran Sultan Mustafa kendisine:

ı66

- "Neden vezirim, daima savaştan kaçarsın' Şayet_ }astın

akçe ise, Edirnekapışr,d," Ruscuk'a kadar iki keçeli akçe

Jiru.i-'' dediginde, i(oca Ragrp Paşa şu tarihi konuşmayr yaptı:

- "Padişahlm be m' Bildiğiniz gibi

Osmanh devieti uzakt benzemektedir' Bu

ieybeti ile bir çok Av aktadır' Bırakalım

bu korku devam etsin. Şayet Savaşa girecek olursak'.düşmanlarr-

mız bu kükremiş aslanla karşr karşıya gelecektir' Işte o zaman

kükremiş aslanından ağzında dişi, pençelerinde de trrnaklarınrn

o]-rargrru göreceklerdir. Dişi ve tırnağı olmayan bir aslanrn

parçalama gücü var mıdır?''

Sultan Mustafa bu sözlere hak vermemiş değildi' Bilhassa

Koca Rağıp Paşa'nın ölümünden sonra' devlet adamr bulamamr-

,rarĞn, içindedlr. Esasen kendisi şair ruhlu bir padişahtır'

gtı" .ş.craaki şu dortltıkte hissiyatını dile getirir'

- "Yıkılıptır bu cihan sanma ki bizde düzele

Devleil çarhı deni verdi kamu mübtezele

Şimdi ebvabı sadetle gezen hep hezele

- işimiz kaldı hemen merhameti lem yeze|e

Arkadaşım Dr. Tahsin Ünal Bey'in kayın pederinin yl'-:l.^:

nınBir

rr arasrnda bulunan şu dörtlük ise, III' Mustafa'nın yukardaki

şiirine bir naziredir:

- "Niceler olmadı kömın bu cihanda teze|e

Feleğin devri mutabık yine bezm-i ezele

Sanma ki ey dil, cihan harabatı düzele

Verdi Hallakı cihan mübtezeli mübtezele''

(Yıtmnz Öztuna, Türkiye Tarihi' C' 2' s'6z; İ. H. (Jzunçarşılı, C' 4, s' 341; R'Ekrem Koçu, osmanlıPodişahlorı' s' 315)

Bunları Yapmanızdan BilirimIII. Mustafa',nın hocası Feyzullah efendi bir gün yüksekten

atrp tutarken, tarilıçi Naima dayanamaz:

167

Page 85: TARİH FIKRALARI - NECATİ KOTAN

r

- "Behey hoca efendi, kendinizi dünyanın en akrllısı, bizleride dünyanın en aptalları sanırsınız' bu ne gaflettir,, dedi.Feyzullah efendi buna kızmrş ve:

- "Bg ne küstahlık, edepsizliktir? Alimlere karşı böyle mikonuşulur? Sultan IV. Murad ŞeyhülislAm Yahya efendinin eliniöpmemiş midir?'' deyince, Naima gene dayanamaz:

- ('f{gçap, bunlar malum şeyler. Ama dünya malına fazla

göz diken, servet hırsı ile şöhret bulan Alimin ilmi de faidesizdir.Ezelden beri bütün kavgaların sebebi devlet, servet, mevki vemal yüzünden değil midir? Siz Alimsiniz ama, bunları da sizbilmezsiniz?"

-"Bilmediğimi nereden bilirsiniz?_"Yukarda saydıklarımı yapmanızdan bilirim''.

(Tahsin Unal, osmanlılarda Fazilet Mü-cadelesi, s, 155)

Elbette Bir Bildiği VarIII. Mustafa, bir gün Defterdar Halimi efendi ile konuşurken:

- "Asakiri Cedide tanzim olunmadıkça Avrupa devletleri ilehele Moskof ile baş etmemiz mümkün değildir" dediğinde, Halimiefendi de:

- "Sultanım, dedi, bu mümkündür ancak yeniçerinin düzenekonulmasr gerekir"

-'(sg nasıl mümkün olur? Yeniçeriler islAhat kabul ederlermi?

- "Elbette ederler. Neden etmesinler?

- "Bq hususta senet verir misin?,,_ "Elbette veririm hünkörım"

codclesi, s, 155)ı68

oruç Borcun Var mıIII. Mustafa'nın veziri Koca Rağıp Paşa'nın konağında bir

tamaızan sohbeti yapılıyordu. Rasıp Paşa karşısında oturan şairHaşmet'e:

- "Senin de borcun var mr?" dedi. Haşmet hemen cevapverdi:

-"Yar efendim!"

- "\9 kadar?"

- "Mahalle bakkalına bin kuruş, kasaba beşyüz kuruş...derken Ragıp Paşa gülmüş ve:

-'(Bgn adam onu sormuyorum. oruç borcun var mı' onusoruyorum" deyince Haşmet şöyle cevap verdi:

- "Q1gç borcumu Allah sorar, sizin soracağınız kul borcu_dur"

(Tarih HazinesiMecmuası' Sayı 12, s,602)

I. Abdülhamit(177+.1787t

I. Abdülhamid'in Sevgilisi Ruhşan'a YalvarrşrI. Abdülhamit'in pek çok karısı olmakla beraber, içlerinde

büyük bir aşkla bağlandığı Ruhşan adında biri idi. Ruhşan'ınpadişahı pek çok üzdüğ-ti aşağıdaki mektuptan anlaşılmaktadır.Bu gün Topkapı Sarayı Müzesinde bulunan mektup şöyle başlı-yor:

- "Kuşca canlm' efendim yoluna kurban olsun. Hak tealA-nın birliğinin hakkı için, kademin türabrna yüz süreyim. Hamidsana kurban olsun. Bu gece teşrifin ile kulunuzu ihya eyle.Billahi sabra tahammülüm kalmadı. Bu gece kendimi güçzaptettim. Ayağının altına yüzümü gözümü sürerek yalvarıyo-rum, gel artrk".

( Reşat E krem Kocu, o smanl ı P adişahlar ı,s, 322)

169

Page 86: TARİH FIKRALARI - NECATİ KOTAN

Bu Öltı Amcanız Sultan Abdülhamit'tirSultan I. Abdülhamit öldüği.ı zarrıaıll İdris Lg. şehzAde

Selim'in odasına gidip:

- "Ey şahi Alibaht!.. Cenabı Hak ecdadrnlzln mirasr olantahtı hümayunu sana ihsan kıldı. Buyurun önce amcrnrzın naşrnrziyaret edin, sonra da Hırkai Şerif odasıpa buyurup, tahtaoturun" dedi. III. Selim amcasrnln üzerindeki örtüyü kaldırıncakorku ile geri çekildi. hatta odadan çıkıp gitmek istedi. İdri. Agamani olmuş ve şöyle demişti:

- "Padişahım, bu ölü amcınrz Abdülhamit'e aittir. o dasizden önce padişahtı. İşte Akıbetini görüyorsunuz. Kimseyedünya baki değildir. Baki olan sadece Allahtır. Gece gündüz çalışve adil ol, Allahtan da korkmayı unutma"

(Reşat Ekrem Koçu. osmanlı Padişahları,s, 326)

III. SelimBakrnız, osmanlrlar Çeşmeyi Unutmuşlar

Kerson'da Rus Çeriçesi II. Katerina ile Avusturya imparato-ru II. Josef bir araya gelip, Türkiye aleyhinde yeni plAnlarhazırlıyorlardr. osmanlı devleti bir tedbir olarak, küçük birdonanmayr Karadenize çıkardı. Donanma Özi suyu mansabınagelip demir attı. Katerina'ya bu durum iletildiğinde gülmüş veşöyle demişti:

-'"Türkler gene tedbirsiz hareket ediyorlar. Çeşme'yi unut-

muşa benziyorlar''(i. H. Uzunçarşılı C. 4, s, 470)

Kardeşim Ben Irz EhliyimBir gün III. Selim kalyoncu kılığında Sokullu camii yolunda

ilerliyordu. Bir yeniçeri zorbasr namuslu bir kadrnın yolunuçevirmiş, kadına sataşırken Sultan Selim yaklaştı. Kadın devam-lr yalvarıyor ve:

170

- "Kardeşim, ben ırz ehliyim. Evim Küçükayasofya'da.Çocuğum hasta eczaneden geliyorum. Gel mahalleme sor, ne olurbana ilişme" diyorsa da, zorba yeniçeri buna aldırış etmiyordu.Kadın padişahın yanlarrna yaklaştığını görünce ona:

- "Kalyoncu kardeşim, ben bu ırz düşmanınrn elindenkurtar'' dedi. Zorba yeniçeri buna krzmış ve kılıcrna sarılrppadişahı vurmak istemişti. Padişah, yeniçerinin krlıcını çekmesi-ne firsat vermeden, bir kılıç tarbesi ile vücudunu ikiye ayrrdr.

(Reşat Ekrem Koçu, aynı eser, s,354)

olmaz Sonra Ruslar Çatalca'ya GelirSultan III. Selim'in büyük bir emek vererek 15 yılda

meydana getirdiği Nizamı Cedit ordusuna karşr memlekettebüyük bir düşmanlık başlamıştı. Bu düşmanlığı körükleyenlerinbaşında Köse Musa, ŞeyhülislAm Topal Ataullah efendi ilebunlara alet olan Kabakçı Mustafa geliyordu. Camilerde dinadamları padişah için:

- "Askere setre pantolon giydiren ve imanrna galel getirenve 15 yılilıi çocuksuz bir padişaha bundan b<ıyle itaat edi]ir mi?Artık şimdi ne sipahi kaldı, ne yeniçeri. Hepsi başı şapkalı Frenkoldu" derlerken, yeniçeriler bazan latife yollu birbirlerine:

- "Nizamr Cedit olur musun? diye sorduklarında:

-'(f|aşn, Moskof olurum da Nizamı Cerid olmam'' diyecekkadar küçülüyorlardı. Kabakçı isyanı büyüğünce bazı devletadamlarr padişaha; elindeki hükümet kuwetlerini, asilere karşrkullanmasını istediklerinde şöyle demişti:

- "Kardeşi kardeşe vurduramam. Sonra Ruslar bundanistifade edip, Çatalca'ya kadar gelir''.

(Enuer Ziya Karal. osmanlı Tarihi, C. 5, s, 88)

L7t

Page 87: TARİH FIKRALARI - NECATİ KOTAN

Halk TekerlemelenSultan Selim'in tahtan indirilmesinde büyük rol oynayan

Köse Musa için halk, bazı yakıştırmalar yapardı. Bazan birbirle-rine "Bu Köse Musa nasıl bir adamdı?" diye sorduklarrnda:

- "Vallahi nasrl olacak. Boyu krsa, sakalı köse, adı Musa"derlerdi.

Öte yandan Sultan Selim'i tekrar tahta geçirmek için,Rıısçuktan gelen Alemdar Mustafa Paşa için de halk iyi şeylerdüşünmüyorlardı. onlara göre yakında büyük olaylar olacaktı.Bu olaylar ayın yedisinde, belki onyedisinde, olmazsa yirmiyedi-sinde, bu cuma, gelecek cuma günü olacak. Halk şehrin duvarla-rına Alemdar için:

- "Rumeliden geldi bir çitak, bayram ertesi ya kılıç oynaya-cak ya bıçak

(Reşat Ekrem Kocu, osmanlı Padişahlan,s,381)

II. Mahmud(1808 - ı8:}9)

II. Mahmud'un ÖflıesiMısır valisi Kavalalı Mehmed Ali Paşa'nrn isyanr karşrsında

II. Mahmud aciz bir duruma düşmüştü. Devlet adamları kendisi-ne:

- "Şimdi ne yapacaksınız?" dediğinde padişah:

- "İngilizler ve Fransız|at bize yardrm etmediler, ben de

Ruslardan yardım isteyeceğim" dedi. Bu sözlere devlet adamlarr

şaşrrrnca:

- "I.[g yapalrm, denize düşen yrlana sarılrr" diyerek, tarihönünde kendisini kurtarmaya çalışmıştı. Padişah M. Ali'ye o

kadar kızmıştı ki, bir konuşmasrnda:

- "imparatorluğun ve istanbul'un ne önemi var? MehmedAli'nin batını getirecek olana imparatorluğu da istanbul'u da

bağışlarım" diyordu.

172

t-

(Enuer Ziyo Karal, aynı eser' s, 143)

173

Molla Uzakları okuyamazsınII. Mahmud, devrin Alimlerindenizzet Mol}a'dan çok hoşla_

nır ve ara srra onunla araba gezintilerine çıkardı. Padişah gene

bir gün Balmumcu çiftliğine giderken yantna Izzet Molla'yı da

almıştr. Yolda sohbet edip giderlerken padişah kendisine camsızve gözlük hediye etti. Maksadı Molla'nın yeni bir nüktesi ilebirazgülmektir' Izzet Molla gözlüğünü takar ve Edirnekapısrnadoğru giderlerken, uzaktaki mezat taşlarını okumaya başlar:

- "Hüvel halkul Baki"_ "El merhum ül mağfur" deyip devam ederken padişah

dayanamaz ve:

- "Molla, çok uzakları okuyamazsrn" dediğinde Molla şöylecevap verdi:

- "HünkArrm, eğer camları olsaydı levhi mahfuzunu okur-dum"

(Tarih Hazinesi Mecnıuası, Sayı 3, s, 753)

Abdülınecit(18:ı9 - ı86r)

Ben Adam Öldiırtmek ist€memSultan Abdülmecit hiöri takvim ile 1255 yılında tahta

geçmişti. Bir şair Arap rakamalarının şekline nisbetle lafzi tarihİ

şöyle bir beyitle dile getirdi:

- "si1, iki, çifte delikAbdülmecit oldu Melik''

Kandan nefret ederdi. Saltanatı srrasında hiç bir idamhükmüne evet dememişti. Tarihte "Kuleli Vak'asr" diye meşhurbir olay ile, şahsrna bir suikast tertiplenmişti. Suikastçılaryakalanıp mahkemece idama mahküm edildikleri halde, idamcezalarınr müebbet hapse çevirmişti. Bunu neden böyle yaptınızdiyenlere de:

Page 88: TARİH FIKRALARI - NECATİ KOTAN

- "ortada fıili katil yok, suikst tasawurda kalmış, benadam öldürtmek istemem,' demişti.

Tarihi kaynaklara göre kadınlara düşkün idi. NitekimCevdet Paşa eserinde:

- "o da nevi beşerden değil mi? Bir r1izgdr anr da çarptı.Nisvan ile kesreti musahabetinden naşı vücudu hümayuniarınagünden gune zaaf geldi" diyor.

Nitekim bir gün Abdülmecit, Serdar-ı Ekrem ömer Paşa,ya:

- "Beni karrlarrm ile kızlarım bitirdi" demesi manidardrr.(Enuer Ziya KaraL osrnanlı Tarihi, C. 6 s, 100)

Deli Gavur Gavur DeliAbdülmecitdevrinde rüşvet bütün devlet memurlarr ara'rn-

da yayılmıştı. Din adamlarr bunu camilerde varz mevzuu dahiyapmışlardı. Bir gün Murad efendi adında bir din adamr camidevarz verirken, kendini dinleyen devlet memurlarrna şöyle dedi:

deli ise Evkaf Nazrrrdrr ki, ben onu düzeltemiyorum. o dacamilerin kandillerinin yağının parasrndan çalmayı adet edin-mişti.

(Enuer Ziya Karal. osmanlı Tarihi, C. 6, s, 277)İnşallah Bu Hizmette Sakal Ağartrrsın1842 yılında sadrazamlığa getirilen Mehmed Emin Paşa 38

yaşında idi. Abdülmecit kendisine mührü hümayunu verdiğindebiraz nazlanan Mehmed Emin Paşa:

- "!g1henüz gencim, daha tecrübeli kişilere verseniz olmazmı?" dediğinde, padffih şöyle cevap verdi:

- "Inşallah bu hizmette sakal ağartır ve devlete hizmetedersiniz"

I

L

174

(E. Z. Karal, aynl eser, s, 125)

Şeyh Şamil HakkındaIL Mahmud ile Abdtılmecid'in saltanatr srrasında Şeyh

4 - 1859). Dargoi Grabe, Şamil'e'e şöyle diyordu:

- "Çar hazretlerinin bütün Kafkasya'yr havaya uçuracakkadar barutu olduğunu unutmayrnız. Savaşmanrz boşunadrr,

teslim olmanrz menfaatrnız icabrdrr''. Şeyh Şamil ayağı kalktı ve

elçiye şöyle dedi.

- "Çarrnrz Nikola size gökyüzündeki ayr tutup yeryüzüne

indiririm dese inanrnrz. Ancak, Dargo mescidinin minaresindekiaya elimi sürerim dese, sakrn ona inanmayıııız"'

(Tarık Mümtaz Göktepe, Şeyh Şaınil' s, 71)

Şeyh Şamil'in babası çok içki içerdi. Bu durum Şamil'iziyaJesiyle üzüyordu. Gene bir gün babasını içkili gören Şamil:

- "$3!a, artık şarap içmiyeceksin" dediğinde babası da:

- "İçersem ne olacak, beni vuracak mrsrn?" dedi' Şamilbaşını yere eğdi ve ancak şöyle cevap verebildi:

- "Seni değil, kendimi brçaklarrm".(Samih Nazif Tansu, Şeyh Şamil, s, 45)

Zamanzamal7Rusya'da Şamil'e karşı bir sevgi doğduğu gibi'

bazan de alabildiğine bir düşmanlık başlardı. Dağıştan eyaleti

Kominist Partisi I. Katibi A. Danyalof, Prof' N'A' Smirnofdevamlr Şamil'e hücum etmişlerdir. Bu iki şahsa göre Şeyh ŞamilTürk - ingiliz afkasya'_

yı Türkiye'ye dedikleri

Şamil için aş eğidir:

- "igfaııerinin yirmibeş yrllığını işte böyle bitirdiGeberdi ve bu yüzden bir daha Dağrstan'a dönmedi

Çeçen canavarl' Inguş yrlanı imamın leşiingilizler tarafindan Kumsal Arap Kurganrna gömüldü'

(HızaloğIu Mustafa Zihni, Şeyh Şamil, s,

62)

t75

Page 89: TARİH FIKRALARI - NECATİ KOTAN

Car.'m Paşa oğlumuz Nerelerdg l(aı{rnızAbdulmecit tahta çıktığı sırada Mustafa Reşit Paşa Londra,-

da elçi olarak bulunuyord'ıa. Zatı şahanenin emri iizerine derhalIstanbul'a gelen Reşit Paşa, ilk önce nezaket icabı sadrazamHüsrev Paşa'yı ziyaret etti. Hüsrev Paşa kendisini sevmemekleberaber yerinden kalktı ve:

_ "Canım Paşa oğlumuz, nerelerde kaldrnız. Gtizlerimizyollarda kaldı" diyerek Reşit Paşa'ya bir hayli iltilaf etti,Yanından ayrrlacağ srrada Hüsrev Paşa kendisine bir zaıf verip,bunu biraz sonra ziyaretine gideceğini padişaha verrnesini ister.Reşit Paşa zarfı alır ve padişahın huzuruna girer. Padişahkendisini gayet iyi karşrlar ve iltilaf eder. Reşit Paşa HüsrevPaşa'nrn verdiği zarfı padişaha verir ve emirlerini bekler.Padişah mektubu okuduktan sonra, Reşit Paşa'ya uzatıp okuma-sını emreder. Reşit Paşa mektubu okuduğunda ytrzü sapsarıkesilir Zira mektupta Hüsrev Paşa, M. Reşit Paşa'nrn idamınıistemektedir. Ancak padişah böyle bir şeyin olmayacağına sözverdikten sonra' Paşa kendine gelebilir.

(Reşot Kayııar, Mustnfa Reşit Paşa ueTanzimat, s, 161)

Ya Resulallah, Beni Bu Adaının Elinden KurtarSerkarin Ali Paşa bir gün Hırkai Saadet dairesinde nöbet

tutarken, Sultan Abdülmecit'in adeta başını duvarlara vurarakağladığını ve Mustafa Reşit Paşa için:

-'Ya Resulallah, beni bu adamrn elinden kurtar. Çektikle-rim elversin artık" dediğipi gördü. olayr senelerce sonra Abdur-rahman Şerefe nakletm/ş ve o da tarihine yazmrştı.

(Tahsin Unal, osmanlılardo Fazilet Mü-codclesi, s, 193)

L76

Abdülaziz(ı86r _ 1876)Girit Adas1 Şizin İçin Kaybolmuştıır

1866 da Girit'te büyük bir isyan çıkmış ve Rusya,da elaltından bu isyanr desteklemişti. Bu isyan çıktığı zaman Yunankralı Yorgi, Çar Aleksanü yeğeni Grandüşeş olga ile evlenmektizere idi.. Söylentilere göre Rusya Girit'i düğtin hediyesi olarakYunanistan'a vermek istemektedir. Nitekim Prens KorçakofGirit isyanı münasebetiyle Türk elçisi ile yaptığı bir konuşma daşöyle diyordu:

- "Girit adası sizin için kaybolmuştur. Altı aylık şiddetli birsavaştan gonra anlaşmak artık mümkün değildir. Padişahınotoritesi tekrar kurulduğu farzedilirse bile, bir sürü harabe vecesedler üzerine kurulacaktır. Muhafaza edemiyeceğiniz Girit,iYunanistan'a brrakınrz ' Zaben daha önceden de Mısır Valisinebırakmıştınrz" dedi.

isy.rrr., devam ettiği günlerde Yunan Kralı Napolyon III.,üziyarct etmişti. İı<ı tıtıttımdar veda edip ayrılırken, NapolyonYunan kralına:

- "Güle güle kardeşim, iyi seyahatler temenni ederim.Üzelmeyiniz ve unutmaylnlz ki, Girit sizin için çantada keklikdemektir". (Enuer Ziya Koral, osmanlı Tarihi, C. 7,

s, 22)Girit Adi bir Sivilcedir

Girit isyanı nedeni ile Fransız elçisi Bourree, Fuat Paşa ilegörüşüyordu. Fransız elçisi Fuat Paşa,ya:

- ?aşa hazretleri, pekalA bilirsiniz ki kangren olan biruzvun kesilmesinden başka çare yoktur" dediğinde Fuat Paşaşöyle cevap verdi:_ "Hayır Mösyö Bourree, Girit kangren olmamıştır. Bu adibir sivilcedir. Ayrıca bilmelisiniz ki Girit bizim başıınızdır. Baştahiç bir zaman kesilmez. İcab ederse başı kurtarmak için btıttınvticudu feda etmek bizim hakkımız ve hem de vazifemizdir,,.

(Ali Fuot Türkgeld.iidın ıınkl,en, E. Z.Koral, aynı eser. s,26)

t77

Page 90: TARİH FIKRALARI - NECATİ KOTAN

Yapmak ve Satmak MeselesiFuat Paşa'ya sormuşlar:

- "Üstad, demişler, Ali Paşa ile aranızda ne fark vardır?"Fuat Paşa bu soruya şöyle cevap vermişti:

- "!g1 ve Ali Paşa birer muhallebiciye benzeriz. o nefısmuhallebi yapar, fakat satmasını bilmez. Bense, yapmasınrbilmem, fakat satmasını bilirim. Çünkü o sokağa çıktı mı bir edave korkunç bir sesle muhallebi! diye bağırdr mr, herkes umacrgörmüş gibi kaçar. Fakat ben tablayı başıma koyar, küçükbeylerim, küçük hanrmlarrm, gİize| muhallebim var,, dedim mi,kapıdan pencereden kadın kız koşar, tablamda ne varsa alıpgiderler. Malüm ya yapmak başka, satmak başkadır"

(Tahşin Ünal, osmanlıtarda Fozilet Mü-cadelesi, s, 186)

Abdülaziz ve SadrazamlarıSultan Abdülaziz 15 yıllık saltanatı sırasrnda tam 16

sadrazam değiştirmişti. Meşhur Fuat Paşa'nrn sadrazamlıktanimdirilmesine sebeb, padişahın Mısır Hidivi Ismail Paşa'nrn krzrile evlenmek istemesiydi. Fuat Paşa bu evlenmeye karşı geldiğin-den makamrndan azledilmişti. Bu mevzu ile ilgili konuşmadaFuat Paşa padişaha:,

- "Ss1 kulunuzda iki hal vardrr. Bunlardan biri Fuadilik,diğeri ise sadrazamlıktır. Fuadilik, efendimizin rahatınr ve gönlüneyi isterse onu yafmasına yardım etmektir. Sadrazamlık,çaresiz bazı mütalaa dermeyan etmeye mecbur eder".

Fuat Paşa'nrn yerine Rüştü Paşa sadrazamlığa getirildi isede, Abdülaziz ondan da hoşlanmadı. Hatta bir gün:

- "Bu adam her şye itiraz eder de devlete yarıyacak bir işolsun meydana getirmemiştir. Benim ecdadım bu gibilerin aklıile hareket etmiş olsaydı, Konya ovasrnda koyun sürüleriyleuğaşmaktan kurtulamazdr".

178,

Padişah sadrazam Ali Paşa'yı da sevmezdi. Ancak ondançekindiği için, bir şey söyliyemiyordu. Nitekim bir gün birmeseleden dolayı Ali Paşa'ya kızmrş ve:

- "Allah şu adamı başımdan kaldırsrn'' dediğinde, firsatıkaçrrmayan Ali Paşa'nın düşmanı Baş Mabeyinci:

- "Efendimiz niçin üzülüyorsu nuz, azlederseniz başrnrzdankalkar'' dedi. Abdü|aziz bıı söze krzmış ve şöyle demişti:

- "Defol çrk dışarr, ben onu azletmeyi senin kadar bilmiyormuyum? Avruya'da bu kadar itibar gören bir adımı azledip te,yerine kimi getireyim?"

(Mehrned Meınduh, Miratı Şünnat, s,65'den naklen, Karal, aynı eser' s, 123)

Ali Paşa'nın da Fikrini AldıınAli Paşa değil Türkiye'de Avrupa'da bile hatırı sayılı

diplomatlardan biri idi. 1870 yılında Fransa Almanya'ya mağlupolmuştu. Bismark, Fransa Cumhurreisi Theiers'e anlaşma şartla-rrnl sunmuş ve bunu Thiers'de kabul etmişti. Ancak bizıdiplomatlar Cumhurreisine:

- "!g şartları kabul etmeden ewel, bazı diplomatlardan dafikir aldınız mı?'' dediklerinde Thiers şöyle cevap verdi:

- "Ali Paşa'nın fikrini dahi aldım''(Enuer Ziyei Kara[ osmanlı Tarihi, C. 7, s, 126)

Acaba Aranızdaki Fark NelerdirBir gün Abdülaziz huzuruna giren Fuat Paşa'ya:

- "Söyle balglım, dedi, Ali Paşa ve Mütercim Rüştü Paşa ilearanızda ne gibi fark vardı? Bu soruya Fuat Paşa şöyle cevapverdi:

- "!g1, Ali Paşa ve Mütercim Rüştü Paşa bir ırmakkenarrna gelsek karşıya geçmek için bir köprü kurulduğunu

179

Page 91: TARİH FIKRALARI - NECATİ KOTAN

görsek, üçümüzün yapacağı iş şudur: Ben hemen köprüyesaldırrrrm. Ali Paşa köprünün sağlam olup olmadı$nı tetkikebaşlar ve bir geçit arar. Mütercim Rüştü Paşa ise bir alay askerköprüden geçmedikten sonra kopruye ayak basmaz"

(At :!ırrahman .Şeref, Tarih Musalnbeıı-rı, s, 702)

Fuat Paşa'nın IIazıı CevaplanFuat Paşa bir gün Beyazıt camiine namaz kılmaya gitmişti.

Tam namaza duraca$ srrada arkasrnda bulunan yaverlerinenamaz krlmalarrnr emredince, onlar da:

- "Namaz kılmayız abdesimiz yoktur" diye cevap verdiler.Bunun üzerine Fuat Paşa'da:

- "Kimin abdesti var ki" dedi.

Sen Petesburg şehrinde bulunurken Çar Niko'la kendisine:

- "Şimdi Fransızca ve Rusca öğrenmekte olduğunuzu haberalryorum. Bu sizin için lüzumsuz bir şeydir. Siz, kendi lisanınızıöğreniniz kAfidir" dediğinde Fuat Paşa şöyle cevap verdi:

- "Yabancı dil öğrenmek bizim için nasıl liızumsuz oluranlryamadım. Bu gün sizinle tercümansız konuşabiliyorsam buyabancr dil sayesindedir"

Fuat Paşa Avrupa'da bir diplomatlar toplantısında sulunu-yordu. Burada Avrupa'nrn en kuwetli devleti hangisidir diye birsoru ortaya atrlrnca Fuat Paşa şğyle cevap verdi:

- "Avrupa'nın en kuwetli devleti osmanlı devletidir. Zirasiz dışardan yıkmaya çalrşryorsunuz, biz de içerden, gene deyrkamryoruz"

Rus Çarı Nikola "osmanlr devleti hasta bir adamdır'' sorusu-na Fuat Paşa şöyle cevap vermişti:

- "Ben Türkiye'yi Çar hazretlerinden gayel iyi tanrrım. Hertarafını vurdum dinledim. Içli dışlı muayene ettim ve şu hakikatevardrm ki' Türkiye'nin bünyesi çok sağlamdır. Uzuvlarında da

180

hiç bir hastalık yoktur. Ttırkiye ancak bir cilt hastalığınayakalanmıştır. Çabuk iyileşmesi için vücuduna sürülecek kükürtyok"

(Mahınud Kemal lııal, Son Sa.drazanıIor,C. II, s, 21)

Mühürlü Hokkabaz olmazAbdtilaziz bir gün Ali Paşa'nın da bulunduğu bir mecliste

hokkabaz oynatıp gülüyordu. oyun esnasında padişah Ali Paşa'-ya:

-"Paşa, dedi, hokkabazın giydiği şu kavuğu acaba sizgiyseniz nasıl olur?'' Ali Paşa buna krzmakla beraber gayet sakinbir şekilde şöyle cevap verdi:

-"Bizler sizin kullarınız olduğumuzdan bazan sadrazamdaoluruz bazanhokkabazda. Her ikisi de benliğimizde bir değişiklikyapma:z. Ancak, devletin mührünü taşıyan bir kimse hokkabazkülağı giyerse, bu padişahlık ve imparato1luk için gülünç olur.onun için başımda hokkabaz külağı durdukça ben mührtihümayunu taşryamam"

Padişah bu sözlere gülmüş ve şöyle demişti:

- "Canrm paşa sen de hiç şakaya gelmezsin".

(Tahsin Unal, osmanlılorda Fazilet Mü-ca.dclesi, s, 184)

II. Abdnthamid(rt87 - ı908)

Paşa Kendi Kendime Artık Traş olabiliyorumII. Abdülhamit padişahlığnın ilk günlerinde ümit verici idi.

Nitekim sadrazam Mehmed Rüştü Paşa'ya:_ "$gn sizi kat'iyen bırakmıyacağrm, benim babam ve

milletimin babasısınız. Sizin fikrinizi almadıkça bir şey yapmıya-ca$m" derkeh, diğer yandan Namık Kemal'e şöyle diyordu:

181

Page 92: TARİH FIKRALARI - NECATİ KOTAN

- "Allah için olsun Kemal Bey, hep birlikte çalışalım. Budevleti eski halinden daha kuvvetli hale getirelim"

Ancak ne Var ki II. Abdülhamit zamanla tek başına hareketetmeye başlamıştır. Nitekim serbest hareket etmek istediğiniMehmed Rüştü Paşa ile bir konuşmasrnda şöyle belli etmişti:

- "paşa, kendi kendime traş olabiliyorum artık. Camiyegidiyorum, geleyim de görüşelim''

Frrsatı kaçrrmayan Mehmed Rüştü Paşa da şöyle cevapverdi:

- "Efendimiz kendi işinizi artık kendiniz görüyorsunuz"(Enuer Ziya Karal, osmanlı Tarihi, C. 8,s, 4)

Ne Diyecekler Çocuk oyunca$ Dediler93 savaşrna mani olmak için Avrupa devletleri istanbul,da

toplanmışlardı. Mithat Paşa, kendi eseri olan 93 MeşrutiyetiniIstanbul'daki Tersane Konferansrnda Avnıpa devletlerine kabulettirmek istedi. Ancak Avnıpa devletleri heniiz kendilerindebulunmayan demokrasi idaresinin Türkiye'de ilAnını gayet so-ğuk karşıladılar. Bu toplantı yapılırken Mithat Paşa da, konfe_ransta 93 meşrutiyetini ilAn eden Safvet Paşa'yı, Bab_ı Ali,demerakla bekliyordu. Safvet Paşa, Bab-ı Aıi'ye gelince MithatPaşa önüne heyecanla koşmuş ve:

- "|r[g dediler, ne dediler?" rliye sorduğunda, Safvet Paşa daşöyle cevap verdi:

- "\g diyecekler, çocuk oyuncağr dediler "(Yılmaz oztuna, Türkiye Tarihi, c. 12,s, 99)

II. Aleksandr'ın YalvarışıGazi osman Paşa Plevne önünde Rus ordularrnr altr aydan

beri durdurmuştu. Rus Çarı II. Aleksandr ile kardeşi Grandük

r82

Nikola Plevne önlerine geldikleri halde netice değişmemişti. Rus

Çarı, Romanya Prensi I. Karol'a bir mektup yazarak, onu dayardıma çağırıyordu.

- "imdadımıza ge||' istediğin gibi, istediğin yerden' dilediğinşartlarla Tunayr geç! Acele Plevne'de yardımrmıza gel! Türklerbizi mahvediyorlar! Hiristiyanlrk davasrnı kaybetmek üzeredir''.

(YıImaz oztuna, aynl eser' s, 113)

Hasta Adamın Ameliyatı93 savaşında mağlup olan Türkiye, Berlin kongresinde de

tamamen yok edilmek durumu ile karşı karşıya bırakıldı. M. Dr.Blowitz adlı Alim, bu mevzu ile ilgili yazdığı "IJne course aConstantinople'' adlr eserinde Türkiye'nin Berlin kongresindekidurumunu şöyle izah ediyor:

- "Berlin Kongresinde Avrupa'nrn tanrnmrş diplomasi dok-torlarından yirmisi, yeşil örtülü masanln etraflnda oturmuşlar ve

tam otuz gün "Hasta Adam Türkiye'yi" incelemişlerdir. Görüşme_ler sonucunda yirmi doktor başlarında büyük Hippokrat olduğuhalde, ilkin hastanın sağ ayağrnr, sonra sol ayağını ve daha sonrasağ ve sol ellerini kesmeye karar verdiler. Bu işlemler başarı ilesonuçlanınca hastaya:

- "Artrk rahatsızlığınız geçmiştir, hele biraz yürüyün degörelim'' dediler. Çolak ve kötürüm hale getirilen hasta kımıldı-mamakta ısrar edince, Aıim doktor:

- "Şu halde hastanın geri kalan uzuvlarınr Avrupa'nrnAnatomi müzelerine dağıtıp fizyolojik denemeler yapmaktanbaşka çare yok'' diye bağırdı.

(Enuer Ziya Koral, osmanlı Tarihi, C. 8,s, 80)

Hileye Karşr Hile ile Karşı Koymam GerekirdiII. Abdülhamit hakkında yapılan şikAyetlere şöyle cevap

veriyordu:

183

Page 93: TARİH FIKRALARI - NECATİ KOTAN

Her insan, hayat istikameti yönünden olayları eğitiminetkisi altındadır. Haıgi şartlar içinie yeüşmiş oldugumu"unutu-yorlar' Kız ve erkek kardeşlerim şımartılmıştı. B-ana g"lir.",bilmediğim sebeblerden dolayı l abamdan ekser1ya fena m"uamelegörüyordum. Çocukluğumdan beri karakterim vakarhdır. oyun-|arı az severim ve insan varlrğınr ciddi meseleler üzerindedtiştınıırdıım. Ancak etrafımdakiler beni anlamadıkları için,devamlı içime kapandım. Ağabeyimden sonra tahta çıktığımda

ek isteyen insanlarla çevrilmişhayatımı ve tahtlmı muhafaza

kaldım,, rşı hile ile karşı koymak zorunda

Ali Vehbi. Abdülhamit, s, 211)

Gerçek Sadrazam BenimII' Abdülhamit'in tenkid edilen yanlarından biri de sık sıksadrazam değiştirmesi idi. Tarihi kaynaklara göre paaişai aayıllık saltanatı srrasrnda tam 26 sadrazamdeğiştirmişti. Padişahbu tenkidlere şöyle cevap veriyordu.

- "ffg1 zadrazam değişikliğinde yükselen sesler tamamenlüzumsuzdur. Sadrazam Said Paşa oi-rş, KAmil Paşa olmuşbundan ne çıkar. Gerçek sadrazarn Yılmaz sarayında oturur ki, oda benim"

(Ali Vehbi, aynı eser, s, 83)

Ahmet Vefik Paşa'nrn Şahsı ve Hazır CevaplarrII. Abdülhamit devrinin büyük diplomatlarından biri deAhmet Vefik Paşa idi. Molyer'den tercümeler yapan Ahmet VefikPaşa Zeki, ileri görüşlü bir kişi olduğu gibi, cıte yandan Mustafa

Reşid Paşa, Ali Paşa ve Fuat Paşa,nın da takdirıerini kazanmıştı.Çağdaşları onun için'' ne kims eye benzer Ve ne de kimsekendisine'' derken, Fuat Paşa'da kendisi için:

- "Ahmet Vefik Efendi binek taşı büyüklüğünde bir pırlan-tadır. Ne ziynete yarar ve ne de kaldırrma konur" Paşa çok hazırcevaptı. Bir gün Paris'te bulunduğu srrada III. Napolyon, Şamolaylannr kastederek:

- "İmparatorluğunuz çatırdıyor" değince, Ahmet Vbfık Pa-şa'da şöyle cevap verdi:

- "Bizim memleketimiz Fransa'ya uzaktlr. Doğru bilgialacağnızı Sanmlyorum. Bendeniz Paris'te bulunduğum için,Fransa'nın durumuna yakınen vakıfim. Çatırdlyan Türkiyedeğil, sizin imparatorluğunuzdur''

(Mahmud Celdlettin Paşa, Minatı Haki-hat, C. 3, s,7l'den naklen, Karal, s,281)

Sen Tam Dalkavuk olacaksınII. Abdülhamit devrinde vezirler yanlarında dalkavuk bu-

lundurmayı adet edinmişlerdi. Meclis ayanlarından Zeynelabidi-n'e biri müracaat etmiş ve:

- "Devletlüme dalkavuk IAzım imiş, elimden gelirse ve sizde kabu] buyurursanız bu işi ben yapmaya kararlıyım'' demiş vekonuşma devam etmiş.

- "Dalkavukluk pek mühimdir. Siz de dalkavukluk şartları-nı pek göremiyorum''

- "oyle gibi efendim. Pek de dalkavuk]uk yapacağa benze-miyorum".

- "dpa durumunuz, edanrz PekalA dalkavuk olabileceğinizigösteriyor''

- "oyle gibi efendim. Bazı tavırlarım ve edalarlm dalkavukolabileceğimi gösteriyor sultanrm''

Bundan sonra vezir kendini tutamamış ve şöyle demişti:

- "Tayin ettim gitti ulan! Sen tam dalkavuk olacaksın"(Tarih Haziııesi Mecmuası, s, 766)

Page 94: TARİH FIKRALARI - NECATİ KOTAN

Orada Yatan Bundan AnlarII. Abdülhamit devrinde Enderun ricalinden Tifli bir gece

önüne göremeyecek kadar sarhoştu. Doğruca Karacaahmed me-zarlığına gidip arkadaşlarından birinin mezarrnl ziyaret etti.Tifli mezarın başına gelince müthiş bir nara atarak gülmeyebaşladı. Mlntıkanın asayişi ile sorumlu subaşı kendini derhalyakalayıp karakola götürdü. Komiser Tifli'yi süzdükten Sonra:

- "Gecenin bu saatinde orada ne yapıyordun dediğinde Tifli:

- "(6p1işgrim, dedi, aradaşrma bir fatiha okuyordum''

- "IJlan nara atarak Fatiha okumak nasrl olur?"

- "Orada yatan ancak ondan anlar komiserim"(Tarih Hazinesi Mecmuası aynı sayı'' s. 570)

Resimdekileri Tanıdın MıII. Abdülhamit bir gün Eftal Hastahenesinin Baştabibi

Ibrahim Paşa'yı Yıldız sarayrna davet etmişti. Sarayın güzeldöşenmiş bir odasına girdiklerinde padişah duvarda duran birresim topluluğunu Ibrahim Paşa'ya göstererek:

- "Resimdekileri tanıdınız mı? dedi. Resimde Mehmet Paşa,Namık Kemal ve Ziya Paşa vardı. Ibrahim Paşa padişahıngazabına uğramamak için, tanımadığını söyleyince bu seferpadişah:

"Paşa iyi bak, tanıdıkların çlkar" dedi. Bunun üzerineIbrahim Paşa: l

- "Evet bu Namık Kemal, ancak diğerlerini tanryamadrm''deyince II. Abdülhamit şöyle cevap verdi:

- "Mithat Paşa ve Namık Kemal hürriyet uğruna çalışan-lardandı. Ancak Ziya Paşa ve etrafindakiler ise menfaatperestadamlardr"

Bu Bir Sanattrr Majeste

lggg,de istanbul'a gelen Alma.ry" i-par"toru II. Wilhelm

bir gün Abdülhamit'e:

- "Kaç hanlmrnrz var?" diye sorduğunda padişah da sekiz

hanımım" var diye Cevap vermişti' Ağzı bir karış açık kalan

imparator haYretle:

-"fli7,bir tanesini idare edemiyoruz, siz nasrl olur da sekiz

tanesini idare edersiniz?'' dediğinde padişah şöyle cevap vermişti

- "Bu bir sanattrr Majeste!"(AbdüIhamit'in Hatıra Defteri, s, 93)

Yürü Ya Dede

AhmedVefikPaşaBursa'davalibulunduğusrralardacadde-leri genişletme sevdasına düşmüştü' Ancak büyüteceği caddenin

tamleçeceği yerde "Yürüyen Dede" isminde bir zata ait mezar

vardi B, b"ru. yıkılmadıkça caddenin genişleme olanağı da

yoktu. Ahmet Vefik Paşa Bursa'nrn eşrafindan bir kaç kişiy"rrr" alıp mezarrn başına gider' Sonra da yüksek sesle:

- "Yürü ya Dede'' diye üç defa bağırdr' Sonra da yanrnda

bulunanlara dönüp şöyle dedi:

-..Dedeelbetteyürüyecektir,ayaklaraltındakalacakdeğilya" Sonra verdiği bir emirle mezarr yıktrrrp' yolu genişletmiştir'

(Tarih Hazinesi Mecmuası, s, 110)

Kurumundan BelliII.AbdülhamitdevrindeŞeyhHüseyinFahriefendi,arkada-

şı Şeyh CelAleddin efendi'nin evine gider' odada bulunanlarrn

ir";'i hürmet edip ayağa kalktıkları halde, baş köşede oturan

o".k aga., hiç istifini bozmadı' Bir ara Şeyh Hüseyin efendi

yanında oturan ardaşanrna hafıfçe:

- "!,g zat kimdir?'' diye sorduğunda arkadaşr da:

186

(Tarih Hizanısi Mecmuası, aynı sayl' s' 529)

187

Page 95: TARİH FIKRALARI - NECATİ KOTAN

- "Efendim o, ocak ağasrdrr'' diye cevap verdi. Hüseyinefendi hafifçe gülümsedi ve şöyle dedi:

-"oturuşundan, kurumundan belli''(Tarih Hazinesi Mecmuası, s, 115)

Namrk Kemal'in TeşhisiNamık Kemal bir gün Sahaflar çarşısından geçerken, ahbab-

larından biri yolunu çevirmiş ve:

- "Namrk Kemal, demiş. Sen kitaplarında, makalelerinde,konuşmalarında hep imparatorluk ha battı ha batacak dersin.onun ne battığı, ne yıklldığı ve ne de öldüğü var. Yaşayıp gidiyorişte. Senin bu telAşına sebeb ne kuzum?'' deyince, şair NamıkKemal şöyle cevap verir:

- "Ah benim dostum demiş. Sen bu koca imparatorluğununölümünü oduncu Ahmed Aga'nın ölümüne mi benzetirsin. Bir kaçsaat içinde ölsün, cenaze namazr kılınsın ve defnedilsin öyle mi?Beş yüz senelik bir ömrü olan bu imparatorluğun hastalığı elli,ölümü elli, cenaze namazlnrn kılınması ise elli yıl sürer. Sen 150yıl sonra bu imparatorluğu ortada bulamazsrn''

(Tahsin Unal, osmanlılarda Fazilet Mü-cadelesi, s. 196)

Yanacak olan Bizim Duvardaki istanbul'muşII. Abdülhamit devrinin Münecciınbaşılarından osman efen_

di bir gece yıldızlara bakmış ve:

- "ğg gece yangln çı(.acak ve istanbul tamamen yanacak''demiş. Bu sözlerd en osman efendi evinin damrna çıkmış ve etrafigözetlemeye başlamış. Ancak ortalıkta yangln belirtisi görmeyin_ce, aşağı inmiş beklemeye devam etmiş. Bir ara dışarda bir sesduyunca lambayl almış ve pencereden dışarı bakarken, tül perdeaniden tutuşmuş. Bu arada duvarda asılı bulunan istanbulmanzaraslndan tamamen yanlp kül olmuş, osman efendi gülmüşve şöyle demiş:

188

-"Hay.Allah iyiliğini versin, demek ki yanacak olan bizim

duvardaki Istanbulmuş"(Tarih Hazinesi, aYnL saYL' s, 616)

Emrediyorum PaşamAbdülhamit devrinin orgenerallerinden Hasan Paşa ile oğlu

Maraşal Deli Fuat Paşa, birlikte bir merasime gideceklerdi.

Arabanın yanına gelen baba oğul rütbe icabr Mareşalin önce

arabaya binmesi icap ederken, Deli Fuat Paşa babasına:

- "Buyurun... der''. Ancak babası da:

-,,Siz Maraşalsiniz, önce sizin binmeniz gerekir" deyince,

Deli'Fuat Paşa da:

- "Öyle ise paşa hazretleri emrediyorum' arabaya bininiz''

der. Boylece askeri adab, hem de ahlAki adab yerine gelmiş olur.

(Tahsin ünal, aynı eser, s, 799)

Çok Yorulduk Bir Kahve içelimII. Abdülhamit devrinde Bab-ı Aıi'de bir toplantı yapllıyordu.

Toplantı bir hayli uzun sürdüğü iqin Mo]lacıkzAde Ataullahefendi hafiften bir şekerleme yapmıştı' Uyandığı zaman kendini

konağında zannedip ellerini çırparak:

-..Çabukbanabirkahvegetirin!,'dedi.Toplantıdakilerhayretle birbirlerine bakarlarken, Ahmed Şakir Paşa zevahiri

kurtarmak için:

- "Çok yorulduk. Bir kahve içecek kadar mola versek iyiolacak'' diyerek, Molla'yı mahçubiyetten kurtarmıştır'

Tarih Hazinesi Mecmuası, Sayı 12, s' 588)

Asıl Büyük Hakim AllahtırNamıkKemal,Abdülhamit'ihaletmeksuçuilemahkemeye

verilmişti. Mahkeme reisi Abdüllatif Suphi Paşa, Namrk KemaliSuçSuz bulmuş ve serbest bırakmrştr' Evine geldiğinde kızıkendini karşılayıp:

189

Page 96: TARİH FIKRALARI - NECATİ KOTAN

- "Babacrğım, Namlk Kemal hakkında beraat kararr verir-ken Abdülhamit'ten korkmadın mı?" diye sorduğunda, paşa şöylecevap verdi:

- ('(12111, abdülhamit söylendiği kadar kötü adam değildir.

Hem sonra, bir hakim vardır ki, yarrn o en büyük hakim Allahınhuzurunda ben de Abdülhamid'de varıp hesap vereceğiz. Ben asılo hakimden korkanm".

(Tahsin Unol aynı eser, s, 200)

Şeyhülislama SorunII. Abdülhamit, 93 savaşrnrn Kars cephesinde başarı göste_

renlere madalyalar takmaya başlamıştı. Bir ara Şeyhtılislam dabu madalyadan takmaya başlayrnca, Fuat Paşa göğsündekimadalyayı derhal çıkardı. Bir gün padişah Fuat Paşa'nın göğsün-de madalyasını göremeyince:

- "pgaf, Paşa, siz Kars madalyasrnı niçin takmıyorsunuz?''diye sorunca Paşa da:

- "Efendim ben Kars savaşlarına iştirak etmedim ki, madal-yasınl takayrm''

- "sq nasıl olur paşam?"

- "sana inanmazsanız, ŞeyhülislAma sorunuz. Acaba benisavaş alanında gördü rnü?''''

(Tahsin Ünal, aynı eser, s, 20I)

Varsın Cahil olsun Çahp Çırpmadr YaTalAt Paşa, ittihat ve Terakki cemiyetine mensup bir cahil

kişiyi vali tayin etmişti. Ancak, arkadaşlarr bu adamın cahilolduğunu, vali tayin edilemiyeceğini söylediklerinde şöyle cevapverdi:

- ('[a15tn cahil olsun. Bu memleket, her gün fikir değiştiren

münevverlerden çok çekti. Bu adam ise cahil olmasrna rağmen,Suriye'ye çarpışmaya gitti. Herkes çalıp çırparken o çalmadr venamusu ile geri döndü. ona güvenmem de kime bel bağlarrm''.

190

Talat Paşa bakanlığı sırasında :

- "onbeşbin kuruş bir nazlr için çoktur. Ben ikibin beşyüz

kuruşla geçinir, hattö bir miktar para da artırabilirim" demişti.

Ancak kısa bir müddet sonra verilen aylığın az olduğundan

şikAyet edince arkadaşları kendisine:

- "Siz vaktiyle onbeşbin kuruş çok diyordunuz. Şimdi ise

azdır diyorsunuz. Bunun hangisi doğru?" diye sorduklarındaTalAt Paşa şöyle cevap verdi:

- "Şimdiki doğrudur azizim. o zaman yanlış düşünmüşüm.

Meğer bakanlığın kendine mahsus misaflrleri varmış''(Tahsin UnaI ayhı eser, s, 210)

Vahdettin'in FeryadrSon osmanlı padişahı olan Vahdettin, bilindiği gibi bir

ingiliz gemisine binerek istanbul'dan kaçmıştı. Sogutte yaprağıaçılan osmanlı tarihi, Sen Remoda Vahdettin ile son bulacaktı.Ancak Vahdettin, kaçarken bile devlete ait bir tek kuruşuberaberinde götürmemiştir. Nitekim bir hatrratında şöyle diyor:

- "f!gn, benden evvelki padişahlar gibi kuş tüyü üzerindepadişah olmadım. Ateş yığını üzerinde padişah oldum. Bendendaha iyi veliaht bulunsaydı, vallah billah tallah ben padişahlığıkabul etmezdim. Saltanat ile teneşir arasındaki mesafeyi bilirim''

(Enuer Ziya Karal, Türkiye CumhuriyetiTarihi, s, 178)

İnsarr.n Çocuk olasr GeliyorSon halife Sultan Abdülmecit, meşhur Hafiz ihsan Bey'i

Hazinei Hassa Müdürü tayin etmişti. Bir gün beraberce Dolma-bahçe sarayınr gezerlerken duvarda asılı bir resmin önünde

durdular. Tabloda bir çıplak kadın resmi vardr. Kadrnrn çıplakgöğsü ince ve şeffaf bir tülle örtülmüş ve memenin kırmızı uçlarıinsanın içini gıcıklıyordu. Abdülmecit' yanrnda bulunan ihsanBey'e:

191

Page 97: TARİH FIKRALARI - NECATİ KOTAN

- "\fag1t, Müdür Bey beyendiniz mi?" diye sorduğunda IhsanBey şöyle dedi:

- "Nasrl olsun efendim, beyendim. Ancak, insanın çocukolası geliyor"

(Tarih Hazinesi Mecınuosı, Sayı 12, s, 529)

Bundan Daha Ağırını Söyle BakalımHenüz Cumhuriyet iki yaşında iken, Palu'da Şeyh Sait isyan

etmişti. Ancak dört aylık bir isyan neticesinde Şeyh Sait veadamlan yakalanıp, Diyarbakır'daki orfı idare mahkemesineverildiler. Şeyh Sait idama mahküm edilmişti. idam sehpasınadoğru giderken mahkeme reisi Ali Saip Bey:

- "\g yapalım Sait Efendi, seninle Hrnrs'ta kuzu yiyemiye-ceğ,z" dedi.

- "f!gn doğruyu söyledim, cezamı hafıfletmeliydiniz"

- "Şeyh Efendi, bundan daha hafif ceza olur mu?

- "Bundan daha ağırını söyle bakalım Saip Bey".

(Metin Toker, Şeyh Sait ue Isyanı, s' 134)

Mustafa KemAl Atattırk5 Ağustos. l92|'de Yunanlılar Sakarya vadisinde Türklere

son Ve öldürücü darbeyi indirmek için, büyük mikyasta savaşahazrrlanmışlardı. oysa ki Ankara'da siyasi entrika Meclisi işyapmaz hale getirmişti. Durumun nezaketini gören MustafaKemal, Meclis kürsüsüne çıkıp şöyle dedi:

- "Türkiye bir daha ölüm tehlikesi ile karşı karşıyadır.Zaman, harekete geçme zamanıdır. Tartışma ve nutuklarlaoyalanma zamalu değildir. Arkadaşlar, Başkomutanlık göreviniMeclis yetkileriyle beraber bana verilmesini istiyorum".

(Ihülauer ve Darbeler Tarihi, C. 2' s' 22)

r92


Top Related