detay projesİbingolarge.meb.gov.tr/meb_iys_dosyalar/2019_05/08170417...detay projesİ mayis ayi...

74
DETAY PROJESİ MAYIS AYI ÖYKÜ VE ETKİNLİKLER-ORTAOKUL AR-GE 2018-2019

Upload: others

Post on 06-Mar-2020

14 views

Category:

Documents


0 download

TRANSCRIPT

Page 1: DETAY PROJESİbingolarge.meb.gov.tr/meb_iys_dosyalar/2019_05/08170417...DETAY PROJESİ MAYIS AYI ÖYKÜ VE ... Okuma saatinden sorumlu öğretmenler girdikleri sınıflarda yaptıkları

DETAY PROJESİ

MAYIS AYI ÖYKÜ VE ETKİNLİKLER-ORTAOKUL

AR-GE

2018-2019

Page 2: DETAY PROJESİbingolarge.meb.gov.tr/meb_iys_dosyalar/2019_05/08170417...DETAY PROJESİ MAYIS AYI ÖYKÜ VE ... Okuma saatinden sorumlu öğretmenler girdikleri sınıflarda yaptıkları

ORTAOKULLAR YÖNERGESİ

Mayıs ayı süresince okuma saatlerinde her hafta iki öykü

okunması ve öğrencilerle öykü değerlendirmesinin

yapılması önerilir.

Okuma saatinden sorumlu öğretmenler girdikleri sınıflarda

yaptıkları çalışmaları Değerler Eğitimi temsilcimize bildirir.

Her sınıfın kayıtlarını ayrı ayrı tutan değerler eğitimi

temsilcimiz ayın son haftası kendi çizelgesinden Bingöl

MEM AR-GE ‘nin gönderdiği FORM’a bilgileri aktarır. Aylık

Rapor Formunu AR-GE’ye ulaştırır.

Page 3: DETAY PROJESİbingolarge.meb.gov.tr/meb_iys_dosyalar/2019_05/08170417...DETAY PROJESİ MAYIS AYI ÖYKÜ VE ... Okuma saatinden sorumlu öğretmenler girdikleri sınıflarda yaptıkları

1. ÖYKÜ

Page 4: DETAY PROJESİbingolarge.meb.gov.tr/meb_iys_dosyalar/2019_05/08170417...DETAY PROJESİ MAYIS AYI ÖYKÜ VE ... Okuma saatinden sorumlu öğretmenler girdikleri sınıflarda yaptıkları

SATRANÇ BİRİNCİSİ KİM?

Otobüs gecikmiş, otogarda bekleşen kalabalıkta bir

telaş baş göstermişti. Yolcuları uğurlamaya gelenler

bile ara sıra saatlerine bakmaya başlamışlardı. Nihayet

otobüs firmasının, otobüsün iki saat rötarlı otogara

ulaşacağı duyurusu yapılmış, bekleyen yolcu yakınları

da yavaş yavaş yolcularla vedalaşmaya başlamışlardı.

Gençlik Spor Bakanlığının düzenlemiş olduğu

ortaokullar arası satranç yarışmasında il birincisi olan

İlhami, Gençlik Merkezindeki satranç antrenörü ile

birlikte bölgede yapılacak müsabakaya katılmak üzere

ailesi, öğretmenleri, okul idaresi ve arkadaşları

tarafından uğurlanıyordu. İlhami’nin babasının

gecikmek üzere olduğu bir randevusu vardı. Oğluna

başarılar dileyip onu okul müdürü ve öğretmenine

emanet ederek pazartesi okul sonrası buluşmak üzere

oğlu ile vedalaştı. Gidiş-dönüş yolculuklarında ve bölge

yarışmasında, yani bir hafta sonu boyunca İlhami’ye

okul müdürünün yanısıra okulun Beden Eğitimi dersi

öğretmeni eşlik edecekti. Arif Öğretmen bu sene okula

yeni atanmış heyecanlı ve idealist bir öğretmendi.

Adalet ve dürüstlük onun bütün davranışlarına yön

veren ilkelerdi. İlhami okul arkadaşları ve

Page 5: DETAY PROJESİbingolarge.meb.gov.tr/meb_iys_dosyalar/2019_05/08170417...DETAY PROJESİ MAYIS AYI ÖYKÜ VE ... Okuma saatinden sorumlu öğretmenler girdikleri sınıflarda yaptıkları

öğretmenlerle de vedalaştıktan sonra, okul müdürü

Tarık Bey otobüste oturup kitap okumaya başlamış,

İlhami, Arif Öğretmen ile başbaşa kalmıştı. Arif

Öğretmen İlhami’yi alıp otobüsün kalkış saatini

beklemek üzere otogarın çay ocağına gitti. İlhami sırt

çantasından satranç takımını çıkarmış, belli ki vakit

kaybetmeden antrenman yapmak istiyordu. Arif

öğretmen onun bu isteğini, yüzüne yayılan bir

gülümseme ile karşıladı ve oyun başladı:

- Öğretmenim oyun boyu dikkatimi nasıl uyanık

tutabilirim, bana ne önerirsiniz?

- Her hamleden önce o hamle ile neyi elde etmek

istediğini düşün ancak senin hamlene karşılık

benim hangi hamleleri yapabileceğim

ihtimallerini de hesapla ve sağlam hamle yap.

Unutma, hesaplamadan yaptığın her hamlede,

birdenbire, kendini her taraftan kuşatma altına

alınmış olarak görebilirsin!

- O halde hamle yapmadan önce mutlaka

düşünmeli ve hatta birkaç hamle ötesini bile

hesaplamalıyım!

- Yaşam da böyle İlhami; düşünmeden attığımız

adımlar her vakit bizi zor durumda bırakır, öyle

Page 6: DETAY PROJESİbingolarge.meb.gov.tr/meb_iys_dosyalar/2019_05/08170417...DETAY PROJESİ MAYIS AYI ÖYKÜ VE ... Okuma saatinden sorumlu öğretmenler girdikleri sınıflarda yaptıkları

ki bu durumdan sadece biz değil yakınlarımız

bile olumsuz etkilenir.

- Anladım öğretmenim. Yani insan olarak hem

kendimizi hem de yakınlarımızı zor durumda

bırakacak adımlar atmaktan kaçınmalıyız.

- Çok güzel anlamışsın, tebrik ederim! Bu arada

sanırım beni lafa tuttun ve müthiş bir plan

kurarak beni fena sıkıştırdın! Demek “hodri

meydan!” diyorsun ha? Ne yapsam? Ne

yapsam?

-

Bu şekilde otobüs gelinceye kadar oynayıp güne beyin

jimnastiği yaparak başlamış oldular. Bölge yarışması

Malatya’daydı. İlhami Ortadoğu Anadolu Bölgesinde

bulunan 7 ilin birincileri ile yarışacak; ardından 12

bölgeden finale kalan bölge birincileri Türkiye

birinciliği için yarışacaktı. Cumartesi günü illerin

birincileri arasında ön elemeler yapıldı. Ön elemede

dört il elenmiş ve pazar günü yapılacak birinciyi

belirleme yarışmasında İlhami’nin ili ilk sırada

yarışmaya hak kazanmıştı. İşte kıyasıya mücadelenin

yaşandığı ve bölge birincisi ilin belirleneceği an

gelmişti. Sabahki oturumda puan sırasına göre

Page 7: DETAY PROJESİbingolarge.meb.gov.tr/meb_iys_dosyalar/2019_05/08170417...DETAY PROJESİ MAYIS AYI ÖYKÜ VE ... Okuma saatinden sorumlu öğretmenler girdikleri sınıflarda yaptıkları

rakiplerin belirlendiği ilk karşılaşma gerçekleşmiş ve

geriye son iki il kalmıştı. Bingöl ve yarışmaya ev

sahipliği yapan Malatya. Heyecan doruktaydı! Arif

Öğretmenin dün sabahki telkinleri İlhami’nin beyninde

sürekli yankılanıyordu. Evet, elinde hassas bir cam

vazo taşıyor gibi dikkatli olmalı ve zihnini sürekli uyanık

tutmalıydı! Bir anlık gaflet, kuşatılması ve yenilmesi

anlamına geliyordu. Öncelikle sakin olmalıydı, aksi

takdirde yüksek dozda yaşadığı heyecan onun keskin

bakışını perdelerdi. İlhami derin bir nefes aldı ve

içinden bildiği duaları okuyup “besmele” çekerek final

oyununa başladı. Rakibi 8. sınıfa devam eden

Malatyalı, Rihem isimli bir kız çocuğuydu. Oyunun bir

yerinde İlhami, Rihem’in oldukça zekice tasarladığı ve

geriden yapmış olduğu kuşatmayı fark etti ve “Zararın

neresinden dönülürse kârdır.” mantığıyla tasarladığı

birkaç hamleden vazgeçip yeni bir strateji geliştirmeye

karar verdi. Ancak nereye yönelse tam bir kuşatma

altına alınmıştı, neredeyse kıpırdayamıyordu. Aman

Allah’ım! Panikledi, eyvah! Şimdi ne yapacaktı? Sakin

ve soğukkanlı bir duruşla İlhami’nin hamlesini

bekliyorken Rihem’in bir anda başı dönmeye

başlamıştı; şimdi de gözleri kararıyordu ve sanki hafif

Page 8: DETAY PROJESİbingolarge.meb.gov.tr/meb_iys_dosyalar/2019_05/08170417...DETAY PROJESİ MAYIS AYI ÖYKÜ VE ... Okuma saatinden sorumlu öğretmenler girdikleri sınıflarda yaptıkları

bir baygınlık hissi… Rihem’in, “Kendimi iyi

hissetmiyorum.” diye hafifçe mırıldanması ve

sandalyenin dayanma yerine yığılması bir oldu. Bunu

ilk İlhami farketti ve hemen Arif Öğretmen ve diğer

görevlilere seslendi. Bir anda gelen sağlık ekipleri ve

görevli doktorun müdahalesi derken oyun yarım

kalmıştı. Güvenlik görevlileri oyuna herhangi bir

müdahalenin olmaması için, jüri ve komisyon

üyelerinin incelemesine sunmak üzere oyun alanının

boşaltılmasını sağladı. Alınan puanların eşit olduğu

tespit edilince -olağanüstü bu gibi durumlar için,

yarışma öncesi komisyonca alınan karara dayanarak-

Türkiye Satranç Federasyonunun (TSF) atadığı

komisyon başkanı tarafından Malatya yarışmacısına 15

dakika ek süre tanındı. Doktor müdahalesinin sonuç

vermesi beklendi. Rihem 15 dakika içinde kendine

geldiği halde baş dönmeleri devam ettiğinden oyuna

devam edemedi. Tanınan ek sürenin dolmasıyla da

Malatya ilini temsilen Rihem hükmen mağlup sayıldı.

Yani Bingöl ilini temsilen İlhami kazanmıştı. Sonuçta

kazanmıştı ama hiç mutluluk hissedemiyordu. İçinde

hazmedemediği ters giden bir duygu vardı sanki. “Ama

haksızlık bu!” diyordu kendi kendine. “Ben kendi

Page 9: DETAY PROJESİbingolarge.meb.gov.tr/meb_iys_dosyalar/2019_05/08170417...DETAY PROJESİ MAYIS AYI ÖYKÜ VE ... Okuma saatinden sorumlu öğretmenler girdikleri sınıflarda yaptıkları

hakkımla kazanmadım ki, tam tersine, neredeyse

yeniliyordum. Ne yapıp edip bu yanlışın önüne

geçmeliyim! Allah’ım bana yol göster!” diye düşünüyor

ve durmaksızın dualar ediyordu. Ettiği dualara icabet

olunduğunu hissetti İlhami bir an ve gözleri parladı.

Evet, kararını vermişti! Resmiyette madem bu yanlışın

önüne geçemeyecekti, en azından herkese ilan edilmiş

nezih bir yolla bu vicdan azabından kurtulacak ve

adalet yerini bulacaktı. Bölge birinciliği ödülünü almak

üzere İlhami, okul müdürü Tarık Bey ve Arif Öğretmen

ile birlikte ödüllendirme alanına yöneldi. Ev sahipliği

yapan Malatya şaşkındı. Öğrencileri Rihem kendine

gelmiş, yarışmaya katılan diğer 7 ilin yarışmacı

öğrencileri arasında yerini almıştı. Oldukça üzgün

görünüyordu. Onu gören İlhami kendini daha da kötü

hissetti ve “Allah’ım lütfen bu haksızlığın önüne

geçebilmem için bana yardım et!” diye bir dua

mırıldandı. Yapılan teşekkür konuşmalarının ardından

Birincilik ödülünü almak üzere İlhami sahneye çağrıldı

ve kendisine altın madalya takıldı. Kendisine

konuşması için mikrofon uzatıldı. İlhami satranç

oynamanın kendisine nasıl bir mutluluk hissettirdiğini

ve aslında satrançtaki hamlelerle hayatımızda attığımız

Page 10: DETAY PROJESİbingolarge.meb.gov.tr/meb_iys_dosyalar/2019_05/08170417...DETAY PROJESİ MAYIS AYI ÖYKÜ VE ... Okuma saatinden sorumlu öğretmenler girdikleri sınıflarda yaptıkları

adımların bizleri başarıya ulaştırma veya başarısızlığa

uğratma noktasında nasıl da birbirine benzediğini

söyledi. Konuşmasının devamında, “Her oyunun bir

kuralı var! Satranç oyunundaki en önemli kuralın da

tıpkı yaşantımızdaki gibi “dürüstlük” olduğuna

inanıyorum. Davranışlarının temelinde “dürüstlük”

olan bir insan kaybetse de aslında hem bu dünyada

hem de ötelerde kazanır diye düşünüyorum. Bundan

dolayı şu an size bir şey itiraf etmek istiyorum.

Malatya’yı temsilen benimle final oyununu oynayan

Rihem arkadaşım bayılmadan önce, benim kesinlikle

karşı koyamadığım bir kuşatma altına almıştı beni!

Herhangi bir hamlemde en önemli taşlarımı yutacak ve

beni birkaç hamleyle “MAT” edecekti. Ben bu durum

karşısında epey paniklemişken nasıl olduysa Rihem

bayıldı. Yarışmaya devam edemediği için de hükmen

mağlup sayıldı. Ama emin olun kendi adıma hiç mutlu

olamadım. Çünkü bu madalyayı benim değil Rihem

arkadaşımın hakettiğine inanıyorum.” diyerek

kürsüden indi ve boynundaki madalyayı Rihem’in

boynuna geçiriverdi. Rihem dinledikleri ve İlhami’nin

bu hareketi karşısında oldukça şaşkın bir şekilde

gülümsedi. Bir anda tezahüratlar eşliğinde büyük bir

Page 11: DETAY PROJESİbingolarge.meb.gov.tr/meb_iys_dosyalar/2019_05/08170417...DETAY PROJESİ MAYIS AYI ÖYKÜ VE ... Okuma saatinden sorumlu öğretmenler girdikleri sınıflarda yaptıkları

alkış koptu. İlhami’yi gözleri yaşlı dinleyen Okul

Müdürü Tarık Bey, Arif Öğretmen, tüm illerin yarışmacı

öğrenci ve idarecilerinin yanısıra Gençlik Spor Bakanlığı

TSF Komisyon ve jüri üyeleri durmaksızın İlhami’yi

alkışlıyor, dua ve övgü içerikli sözcüklerle

teşekkürlerini haykırıyorlardı. “İşte bu! Ruhsuz bir

şekilde ihtiraslarının esaretinde spor yapan bir

“Gençlik” değil; dürüstlük ve adalet ilkesiyle kendini

yoğurup şekillendiren bir “Gençlik” bu!” Türkiye

Satranç Federasyonu başkanının en son yaptığı

konuşmada Türkiye Gençliğinden ne denli umutlu

olduklarını bu sözcüklerle dile getirmişti. Ayrıca TSF

Başkanı, İlhami’yi, Tarık Beyi, Arif Öğretmeni ve

İlhami’nin bu bilinç düzeyine ulaşmasında emeği geçen

tüm öğretmenleri ve ailesini kutladı. İlhami derin bir

nefes aldı ve “Bu haksızlığa göz yummadan; haklıya

hakkını ulaştırma noktasında bana yardım ettiğin için

Yüce Rabbim, sonsuz şükürler olsun sana…” şeklinde

gözleriyle dua etti.

Page 12: DETAY PROJESİbingolarge.meb.gov.tr/meb_iys_dosyalar/2019_05/08170417...DETAY PROJESİ MAYIS AYI ÖYKÜ VE ... Okuma saatinden sorumlu öğretmenler girdikleri sınıflarda yaptıkları

2. ÖYKÜ

Page 13: DETAY PROJESİbingolarge.meb.gov.tr/meb_iys_dosyalar/2019_05/08170417...DETAY PROJESİ MAYIS AYI ÖYKÜ VE ... Okuma saatinden sorumlu öğretmenler girdikleri sınıflarda yaptıkları

YERLİ MALI SAVUR-ma-MALI!

“Halkımızın çeşitli STK ve yardım kuruluşlarıyla

oluşturdukları; un, pirinç, mercimek, tuz, şeker, sıvı

yağ gibi acil gıda malzemeleri ve temizlik ürünleri,

çocuk bezi, battaniye vs. yardım paketleri bu cuma

Arakan’a ulaştırılmak üzere İstanbul’dan yola çıkıyor.”

“Yardımlarınızın en geç 14 Aralık Perşembe günü

merkezde toplanmış olmasına özen göstermeniz

önemle duyurulur!” şeklindeki televizyon haberini

duyan Hülya mutfakta kahvaltı hazırlığı yapan

annesine sordu:

- Anneciğim, aylardır Arakan’daki Müslümanlarla

ilgili haberler yayınlanıyor. Ordularında bulunan

farklı dindeki insanların onlara işkence ettikleri

ve onları öldürdükleri anlatılıyor. İşleri

ellerinden alınmış, çalışmalarına izin

verilmiyormuş. Ülkemizde de bazı yardım

kuruluşları onlara yardım ulaştırıyormuş. Bu

sefer tüm yardım kuruluşları bir araya gelmiş,

bütün ülkeden topladıkları yardımlarla cuma

günü yola çıkıp ülkemizi temsilen Arakan’a

gidecekmiş. Gerçi Bingöl İstanbul’dan çok uzak

Page 14: DETAY PROJESİbingolarge.meb.gov.tr/meb_iys_dosyalar/2019_05/08170417...DETAY PROJESİ MAYIS AYI ÖYKÜ VE ... Okuma saatinden sorumlu öğretmenler girdikleri sınıflarda yaptıkları

ama biz de bir yardım paketi oluştursak, cuma

günü yola çıkacak olan yardımlarla birlikte

onlara ulaştırsak nasıl olur anneciğim?

- Ne güzel düşünce böyle! Elbette harika olur! Bu

çorbada bizim de tuzumuz olsun.

- Bugün 9 Aralık Cumartesi. Yerli Malı Haftası’nın

başladığı salı gününe kadar, bizim çocuk

kulübünde bu çalışmayı tamamlayabiliriz diye

düşünüyorum. O halde kahvaltıdan sonraki

kulüp saatinde bu fikrimi arkadaşlarımla

paylaşayım, bakalım neler yapabileceğiz. Müdür

Bey bu yılki Yerli Malı Haftası etkinliğini 8A

sınıfının hazırlamasını istemiş. Zeynep

Öğretmenim de beni görevlendirdi. Ben de Yerli

Malı Haftasının kutlanma sebeplerini araştırdım.

Düşündüm de, yapacağımız yardım

çalışmalarına, Yerli Malı Haftası çalışmalarını da

dahil edebiliriz.

Annesi gülerek, “Neler çıkacak bakalım ortaya!

Doğrusu çalışmalarınızın sonuçlarını şimdiden merak

ettim!” deyip Hülya’dan tüm ev halkını kahvaltıya

çağırmasını istedi. Kahvaltı sonrası Hülya kulüp

saatinde tüm sınıf arkadaşlarıyla bir araya gelip

Page 15: DETAY PROJESİbingolarge.meb.gov.tr/meb_iys_dosyalar/2019_05/08170417...DETAY PROJESİ MAYIS AYI ÖYKÜ VE ... Okuma saatinden sorumlu öğretmenler girdikleri sınıflarda yaptıkları

düşündüklerini açıkladı. Yerli Malı Haftası ve Arakan’da

yaşananlar ile ilgili internetten topladığı bilgileri

arkadaşlarıyla paylaştı. Arakan’ın coğrafi konumunu,

komşu ülkelerini, Türkiye’ye ne kadar uzak olsa da

orada yaşanan soykırımın tüm dünya ülkeleriyle

birlikte bizleri de nasıl etkilediğini anlattı. Arkadaşları

da Hülya ile aynı görüşte idiler. Hafta sonu yapılan

kulüp çalışmalarına Selma da katılıyordu. Sınıf başkanı

olarak yapılacak tüm çalışmalarda görevli

arkadaşlarına yardımcı oluyordu. Yardım paketlerini

nasıl hazırlayacakları konusunda görüş alışverişinde

bulundular. Anlaşılan büyük çaplı bir çalışma olacaktı.

Bu çalışmayı sitenin derneği organize etse daha iyi

olacaktı. Durumu Zeynep Öğretmen’le paylaşmaya

karar verdiler. Zeynep Öğretmen duyarlılıklarından

dolayı hepsini tebrik etti. Derneğin yönetim kurulunu

ve site yönetimini toplayıp öğrencilerinin bu fikirlerini

paylaştı. Hepsi onay verince çalışma için kollar sıvandı.

Kışın zorlu soğukları her tarafı sarmışken, Arakan’daki

kardeşlerimiz üşümesin diye “Her Haneden Bir

Battaniye” kampanyası başlatmışlardı. Tüm site (11

blok / 220 daire) bu kampanyaya olumlu cevap verince

Bingöl’den bir tır dolu battaniyeyi İstanbul’a

Page 16: DETAY PROJESİbingolarge.meb.gov.tr/meb_iys_dosyalar/2019_05/08170417...DETAY PROJESİ MAYIS AYI ÖYKÜ VE ... Okuma saatinden sorumlu öğretmenler girdikleri sınıflarda yaptıkları

göndermektense, her aileden derneğin makbuzu

karşılığında, bir battaniye, içinde gıda ve temizlik

ürünlerinin olduğu bir yardım paketi değerinde (200 tl)

para toplandı. Hafta sonu ve pazartesi devam eden bu

çalışmalar salı sabahı tamamlanmıştı. Toplanan 44.000

tl ilgili hesap numarasına aktarılmış ve İstanbul’daki

yardım kuruluşundan perşembe akşamına kadar bu

parayla 220 aile adına 220 yardım paketi oluşturması

istenmişti. Ayrıca hazırlanan tüm yardımların da,

derneğin WEB adresinde yayınlanmak üzere

fotoğraflanması da istenmişti. İşte okulca üç gündür

hazırlığını yaptıkları gün gelip çatmıştı. Tüm sınıflar

okulun konferans salonunda toplanmış ve oldukça

sessiz, programın başlamasını bekliyordu. Müdür

Bey’in açılış konuşmasıyla program başlamıştı.

Ardından, Hülya bu haftanın anlam ve önemini

belirten kısa bir açıklama yapmış, dört günlük etkinlik

programının içeriğini sunmuştu. Hafta boyu

yapılacakları arzettikten sonra Hülya haber sitesinden

almış olduğu bir bilgi notunu arkadaşlarına okumuştu:

“Her yıl 12-18 Aralık tarihleri arasında bütün okullarda

kutlanan Yerli Malı Haftası'nın çıkış noktası aslında

1929 yılında yaşanan ekonomik kriz olmuş. Kriz

Page 17: DETAY PROJESİbingolarge.meb.gov.tr/meb_iys_dosyalar/2019_05/08170417...DETAY PROJESİ MAYIS AYI ÖYKÜ VE ... Okuma saatinden sorumlu öğretmenler girdikleri sınıflarda yaptıkları

zamanında Türkiye, büyük bir ekonomik bunalım

yaşamış, piyasada mal dolaşımında büyük azalmalar

meydana gelmiş. Bunun üzerine halkın yerli mallarına

olan talebinin arttırılarak ekonomik darboğazın

aşılması hedeflenmiş ve bunun için okullarda Yerli Malı

Haftası kutlanarak yerli malı tüketiminin ülke

ekonomisine yaptığı olumlu katkılardan bahsedilmiş.

Ayrıca öğrencilere sıkıntılı zamanlarda paranın ve

eşyaların bilinçli tüketimi konusunda da eğitim

verilmesi hedeflenmiştir. 1983 yılında ilgili kanundaki

değişiklikle Yerli Malı Haftası'nın ismi, “Tutum, Yatırım

ve Türk Malları Haftası” olarak değiştirilmiştir.” Hülya

okuduklarına devamla:

- Değerli Öğretmenlerim ve Sevgili Arkadaşlar!

Gördüğünüz gibi Yerli Malı Haftası aslında bizi,

kendi ürettiğimiz malları tutumlu kullanmaya

teşvik ediyor! Ancak maalesef bu haftada her

sene çok fazla israf yapılıyor ve her

zamankinden çok, çılgınca bir tüketim yapılıyor!

Peki sizce ne adına?

- (...)

Page 18: DETAY PROJESİbingolarge.meb.gov.tr/meb_iys_dosyalar/2019_05/08170417...DETAY PROJESİ MAYIS AYI ÖYKÜ VE ... Okuma saatinden sorumlu öğretmenler girdikleri sınıflarda yaptıkları

“Ülke olarak bu haftanın kutlanma amacının tamamen

dışına çıkmış durumdayız. Birçoğumuzun ağabeyi ve

ablaları var. Onların Yerli Malı Haftası'nda her sene

okulda parti varmış gibi evden ne çok yiyecek

götürdüklerini ve neredeyse patlayıncaya kadar

yiyerek eve döndüklerini hatırlamayan yok herhalde!”

Salonda başlayan kıkırdamaları durdurmak için eliyle

bir işaret yapmış ve konuşmasına devam etmişti. “Şu

durumda az önce okuduklarımla günümüzde okullarda

yapılanlar birbirine hiç uyuyor mu? Bundan dolayı

okulca bu sene Yerli Malı Haftası'nı, anlamına uygun

kutlama kararı aldık. Bunda, site olarak Arakan’a

yaptığımız yardım çok etkili oldu. Arakan’a yardım

kampanyasına verdiğiniz destek ve Yerli Malı Haftası'nı

gerçekten anlamak için gösterdiğiniz çabadan dolayı

teşekkür ediyorum. Şimdi sırada, günün anlam ve

önemini vurgulayan bir tiyatro oyunumuz var.

Arkadaşlarımız Arakan’da yaşanan durumları sahnede

canlandıracak. Biz belki bu sahneleri televizyonda

izleyerek veya sahnede görerek bile çok ağır

etkileniyoruz; ancak bilelim ki sadece Arakan’da değil

dünyanın birçok ülkesinde Müslüman insanlar veya

başka mazlumlar bu acıları bizzat yaşıyor. Biz izlemeye

Page 19: DETAY PROJESİbingolarge.meb.gov.tr/meb_iys_dosyalar/2019_05/08170417...DETAY PROJESİ MAYIS AYI ÖYKÜ VE ... Okuma saatinden sorumlu öğretmenler girdikleri sınıflarda yaptıkları

dayanamazken onların bizzat yaşaması nasıl da yürek

parçalayıcı! Biz yaşantımızdaki savurganlığa ve

haksızlıklara devam ettikçe emin olun dünyadaki

zalimler de bu zulümlere devam etme cesareti

bulacak. İbret alan bir gözle seyretmek dileğiyle…”

Alkışlar eşliğinde sahne açılır.

Sahnede; neredeyse kemikleri sayılan bir çocuğu

kucaklamış; yüreğindeki hüzün ve çaresizliğin

gözünden okunduğu bir anne belirir. Gözyaşları içinde,

yalvaran bir ses tonuyla insanlığa seslenir. Bu

yaşadıkları katliamın durdurulmasını ister. Sahnenin

öte tarafında; yapılan işkenceler esnasında kolunu

kaybetmiş 18-20 yaşlarında bir genç çığlık çığlığa

arkasından koşturan işkencecilerden kaçmaktadır.

Diğer tarafta bu karışıklıktan faydalanıp çocukları

kaçıran organ mafyalarının sinsi görüntüleri… Öte

taraftan, zulümden kaçarken bindikleri tekneleri

batmış olup Bangladeş kıyılarına vuran onlarca cansız

yetişkin, genç ve çocuk bedeni… Bir yandan da

dünyanın her tarafından gönderilen yardımların

sahiplerine (Arakan Eyaletine) ulaştırılmasını

engellemeye çalışan Myanmar Hükümetinin o zorba

yüzlü yetkilileri. Öte yandan sahnenin birkaç yerinde

Page 20: DETAY PROJESİbingolarge.meb.gov.tr/meb_iys_dosyalar/2019_05/08170417...DETAY PROJESİ MAYIS AYI ÖYKÜ VE ... Okuma saatinden sorumlu öğretmenler girdikleri sınıflarda yaptıkları

bu görüntüleri canları pahasına dünyaya izletmeye ve

Arakanlıların çaresizliklerini dünyaya işittirmeye

çalışan birkaç TV kanal spikeri… Sürekli yeni katliam ve

işkence haberleri vs… Dün Ortadoğu bugün Arakan…

Zalim el değiştirdi; ancak zulmün mantığı hep aynı

kaldı. Dünyada barış içinde yaşamak varken neden

bütün bu kıyımlar? İnsanların paylaşamadığı ne?

Tiyatronun bitiminde öğrenciler sınıflarına geçerken

her birinin zihnindeki fırtına gözlerinden okunuyordu.

Sanki “Nimeti kaybetmeden kıymetini bilmeli! Açlık

yaşayan bunca insan varken israf etmemeli” diyordu.

Page 21: DETAY PROJESİbingolarge.meb.gov.tr/meb_iys_dosyalar/2019_05/08170417...DETAY PROJESİ MAYIS AYI ÖYKÜ VE ... Okuma saatinden sorumlu öğretmenler girdikleri sınıflarda yaptıkları

3. ÖYKÜ

Page 22: DETAY PROJESİbingolarge.meb.gov.tr/meb_iys_dosyalar/2019_05/08170417...DETAY PROJESİ MAYIS AYI ÖYKÜ VE ... Okuma saatinden sorumlu öğretmenler girdikleri sınıflarda yaptıkları

TOHUMLAR YEŞERDİ 1

Öğlen zili çalmış, Zeynep Öğretmen herkese afiyet

olsun dileklerinde bulunup sınıftan çıkmıştı. Sınıf

nöbetçisi, öğretmenin arkasından yavaşça sınıf kapısını

kapatmış, sınıf başkanı olan Selma masaya oturmuştu.

Nöbetçi sınıfa kimse girmesin diye kapıda beklerken,

Selma arkadaşlarına hitaben:

- Merhaba arkadaşlar. Bildiğiniz üzere,

önümüzdeki hafta cuma günü olacak Öğretmenler

Günü'nde öğretmenimize nasıl bir hediye alacağımızı

belirlemek için toplandık. Görüşlerinizi almak

istiyorum.

İlk parmak kaldıran Rumeysa olmuştu. “Arkadaşlar,

hepinizin bildiği gibi Zeynep Öğretmen kitap okumayı

çok seviyor. Bence bu hafta boyu, okumaktan en çok

hoşlandığı konuları öğrenelim, sevdiği türden bir kitap

seti hediye edelim, ne dersiniz?” Sınıf birbirine bakmış,

Selma bunu ilk öneri olarak tahtaya yazmıştı. “Hepiniz

görüşlerinizi belirttikten sonra toplu olarak

değerlendirip karar verelim, olur mu arkadaşlar?”

Sinan, “8D sınıfı, taktıkça kendilerini hatırlasın diye

öğretmenlerine çok güzel bir kolye alacaklarmış,

Page 23: DETAY PROJESİbingolarge.meb.gov.tr/meb_iys_dosyalar/2019_05/08170417...DETAY PROJESİ MAYIS AYI ÖYKÜ VE ... Okuma saatinden sorumlu öğretmenler girdikleri sınıflarda yaptıkları

kuzenim söyledi.” Engin, “Manzara resimlerini çok

seviyor Zeynep Öğretmen, evinin salonuna asabileceği

büyüklükte bir tablo almaya ne dersiniz? Böylece biz

liseye geçince de bizi hiç unutmaz, tabloya baktıkça

hatırlar.” Ömer, “Resim çizmeyi de seviyor, acaba

tablonun yanında bir tuval de mi hediye etsek?”

Derya: “Tamamen bitkisel içerikli bir cilt bakım ve öz

bakım setinin yanında sağlıklı bir parfüme ne

dersiniz?” Mehmet: “Taktıkça bizi hatırlayacağı bir

başörtü, yüzük ve bileklik alsak?” liste bu şekilde uzadı

gitti. Son olarak Selma oldukça düşünceli görünen

Suna’dan görüş alacaktı. “Önceki yıllar hediyelerimizi

teker teker veriyorduk; bu sene ise mezun olacağımız

için bizi hep hatırlatacak toplu ve farklı bir şey yapalım

dedik. Biliyoruz ki hediyeleşmek sevgiyi arttırır, ancak

alınan şey ne olursa olsun yıpranır ve insan, ömrünce

onu taşıyamaz. Ama yaşatılan güzel bir anı ömür boyu

hatırlanır, kişi unutmaz! Şu durumda öğrettiklerini

uyguladığımızı görmek, Zeynep Öğretmen için en güzel

hediye olacaktır. Bundan dolayı takım ruhuyla

yaptığımız iyi bir işi tiyatro yapıp kendisine

canlandıralım bence! Ayrıca bize; ahlaklı bir şekilde

değerlerimizle yaşamayı öğreten, Allah’ı çok seven

Page 24: DETAY PROJESİbingolarge.meb.gov.tr/meb_iys_dosyalar/2019_05/08170417...DETAY PROJESİ MAYIS AYI ÖYKÜ VE ... Okuma saatinden sorumlu öğretmenler girdikleri sınıflarda yaptıkları

öğretmenimize “Allah” yazılı bir tablo hediye edelim.

Böylece tabloya her baktığında Allah’ı hatırlar, Allah’ı

hatırladıkça da bize dua eder, ne dersiniz?” O zamana

kadar fikir belirtmeyen Selma da “Bence harika olur

arkadaşlar, dilerseniz bu fikri oylamaya sunalım.

“Tamam diyenler?” Tüm sınıf parmak kaldırmıştı.

Selma:

- Şu durumda tam olarak ne yapacağımıza da

karar vermek için biraz daha düşünelim arkadaşlar.

Öğretmenimizle toplu olarak yaşadığımız bir anıyı

canlandıran bir çalışma yapsak daha iyi olur sanki, ne

dersiniz?

Öğrenciler genellikle Zeynep Öğretmenin kendileriyle

geçirdiği özel anıları hatırlıyor; sınıfça yaptıkları,

herkesin payı olan bir çalışmayı hatırlamak için de

hafızalarını zorluyordu. Suna, dört senedir yaptıkları ve

hala sürmekte olan bir çalışmayı hatırlamış ve

“Buldum!” diyerek parmak kaldırmıştı. “Sosyal

Yardımlaşma Vakfından listesini aldığımız; ilimizde,

özellikle de yakın mahallelerde yaşayan ihtiyaç

sahiplerine ve yetimlere yardım ulaştırma

çalışmalarında hepimiz bulunduk, değil mi?” Selma,

Page 25: DETAY PROJESİbingolarge.meb.gov.tr/meb_iys_dosyalar/2019_05/08170417...DETAY PROJESİ MAYIS AYI ÖYKÜ VE ... Okuma saatinden sorumlu öğretmenler girdikleri sınıflarda yaptıkları

“Bildiğim kadarıyla 24 kişi olduğumuz için her sene 24

haftalık ziyaret planlayıp gerçekleştirdik. Yani her sene

birer defa bu ziyaretlerde bulunduysak arkadaşlar şu

ana kadar her birimiz en az üç defa Zeynep

Öğretmenle birlikte bu ziyaretlere gittik. Değil mi?

Gitmeyen varsa parmak kaldırsın.” deyince hiç parmak

kaldıran olmamıştı. Selma fikrini açıklaması için sözü

yine Suna’ya vermişti. “Hepimiz yalnız başımıza bir

hediye aldığımız takdirde ne kadar harcayacaksak o

parayı sınıf kumbarasına koyalım. Kumbarada biriken

parayla şu ana kadar ulaştığımız 75 aile için minik

hediyeler alalım. Bingöl Kültür Merkezinin 450 kişilik

kapasitesi var. Kutlamayı yapmak üzere 24 Kasım

Cuma günü için Kültür Merkezine şimdiden

rezervasyon yaptıralım. Zeynep Öğretmen’le birlikte

biz 25 kişiyiz. Annelerimiz-babalarımız 48 kişi, 75 aileyi

de ortalama 5 kişiden hesaplarsak 375 kişiyle birlikte

ortalama 450 kişi oluyoruz. O gece müsaitlerse müdür

ve müdür yardımcımızı da kutlamaya davet ederiz.

Gelen herkese dürüm, ayran, kek ve su dağıtırız.

Sınıfça yemek servisini yapar, boşları toplar,

davetlilerin ihtiyaçlarını karşılamaya yardımcı oluruz.

Şu durumda bu hafta boyu; yemek ücretini ve 75

Page 26: DETAY PROJESİbingolarge.meb.gov.tr/meb_iys_dosyalar/2019_05/08170417...DETAY PROJESİ MAYIS AYI ÖYKÜ VE ... Okuma saatinden sorumlu öğretmenler girdikleri sınıflarda yaptıkları

ailenin evden alınıp eve bırakılması için 22 servisin

ücretini, yani ortalama 4000 tl’yi karşılayabilecek

“sponsor” aramalıyız. Ama bunu dernek üzerinden

yapamayız, yoksa sürpriz olmaz! Organizasyondan

haberi olsa da Zeynep Öğretmen’in 24 Kasım Cuma

gününe kadar kesinlikle o 75 aile ve yapacağımız

tiyatronun konusundan haberi olmamalı!

Organizasyon tamamen ailelerimizin çalışması olursa

ve davetli listesini Zeynep Öğretmen görmezse,

böylece sürprizimizi öğrenemez inşallah. Bu yüzden

durumu babalarımızla görüşelim. Onlar sponsor bulma

konusunda bize yardım etsinler. Sponsor bulduktan

sonra rezervasyonu kesinleştirelim. Ardından servisle

taşınacaklarını söyleyip, kutlamaya mutlaka

katılmalarını rica ederek 75 ailenin tamamına

ailelerimizin de yardımıyla davetiye ulaştıralım.

Davetliler kutlama yemeğini sinevizyon gösterileri

eşliğinde yedikten sonra birkaç şiir okur ve

tiyatromuzu sergileriz; programın sonunda da aileler

için aldığımız minik hediyeleri dağıtır, programımıza

katıldıkları için teşekkür ederiz, ne dersiniz?” Selma,

“Doğrusu gerçekleştirebilirsek müthiş olur!” demiş ve

saatine bakmıştı, saat epey ilerlemişti, öğlen arası

Page 27: DETAY PROJESİbingolarge.meb.gov.tr/meb_iys_dosyalar/2019_05/08170417...DETAY PROJESİ MAYIS AYI ÖYKÜ VE ... Okuma saatinden sorumlu öğretmenler girdikleri sınıflarda yaptıkları

bitmek üzereydi, artık evde yemek yemeğe

yetişemeyeceklerdi, namaz kılacak kadar zaman

kalmıştı sadece. “Arkadaşlar, dilerseniz bugün ders

çıkışında yine sınıfta toplanıp devam eder, tiyatro

konusu ve organizasyona ilişkin son kararlarımızı alırız,

ne dersiniz? “Tamam” deyip dağıldılar. Zeynep

Öğretmen derse, elinde koca bir tepsiyle gelmişti.

Bugün kayınvalidesi İstanbul’dan kendilerini ziyarete

gelmiş; oğluna, Zeynep Öğretmen'e, torunlarına ve çok

sevdiğini bildiği için öğrencilerine kendi elleriyle

tepsilerle poğaça, börek ve baklava yapmıştı. Zeynep

Öğretmen de teneffüste yemek isterler diye

öğrencilerine getirmişti. “İnanılır gibi değil!” diye

düşünmüştü neredeyse bütün sınıf. Öğlen yemek

yemedikleri için kurt gibi acıkmışlardı. İlk ders bir öykü

inceledikleri için zamanın nasıl geçtiğini

anlayamamışlardı. Teneffüste de Zeynep Öğretmen’in

ısmarladığı çay eşliğinde evden getirdiklerini yemiş,

bayağı bir enerji toplamışlardı. Bütün öğrenciler

Allah’ın kendilerini nasıl gözettiğini bir kez daha

görmüş, şükretmişlerdi. Güzel bir niyetle yola çıkana

Allah işte böyle ikramlarda bulunurdu.

Page 28: DETAY PROJESİbingolarge.meb.gov.tr/meb_iys_dosyalar/2019_05/08170417...DETAY PROJESİ MAYIS AYI ÖYKÜ VE ... Okuma saatinden sorumlu öğretmenler girdikleri sınıflarda yaptıkları

4. ÖYKÜ

Page 29: DETAY PROJESİbingolarge.meb.gov.tr/meb_iys_dosyalar/2019_05/08170417...DETAY PROJESİ MAYIS AYI ÖYKÜ VE ... Okuma saatinden sorumlu öğretmenler girdikleri sınıflarda yaptıkları

TOHUMLAR YEŞERDİ 2

Okulun çıkış zili çalmış, Zeynep Öğretmen iyi tatiller

dileyerek sınıftan çıkmıştı. Ders sonrası toplantıları

olduğunu söyleyerek temizlik görevlisine önceki

teneffüste sınıfı temizletmiş olan sınıf başkanı Selma,

şimdi toplantıyı başlatmıştı.

- Tekrar hoşgeldiniz arkadaşlar. Biliyorsunuz,

öğlen arası olan toplantımızda ihtiyaç sahibi

ailelerin de olduğu bir kutlama programı

hazırlamaya karar vermiştik. Dilerseniz şimdi de

tiyatro konusuna karar verelim.

Gülseren parmak kaldırmıştı, “Okuduğum bir öyküde

ihtiyaç sahibi insanların, kendilerinden daha zor

durumdaki insanlara yardım ettiklerinde kendi

dertlerini unutup mutlu olduklarını, hatta böylece

kendi ihtiyaçlarını da karşılama yolları bulduklarını

yazıyordu. Anlatılanlara hem çok şaşırmış, hem de

anlatılanlardan çok etkilenmiştim. Bir şeyi çok isteyip

de onu elde edemediğimde ihtiyacı olan birini bulup

ihtiyacını gidermeyi artık alışkanlık haline getirmiştim.

Gerçekten bu rahatlama ve huzur duygusunu ben de

hissettim. Yapacağımız drama bu 75 aileye de mesaj

Page 30: DETAY PROJESİbingolarge.meb.gov.tr/meb_iys_dosyalar/2019_05/08170417...DETAY PROJESİ MAYIS AYI ÖYKÜ VE ... Okuma saatinden sorumlu öğretmenler girdikleri sınıflarda yaptıkları

vermeli. Öyle bir mesaj vermeli ki; en çok ihtiyaç

duydukları “kanaatkarlık” duygusuyla tanışsınlar. Yine

öyle bir mesaj vermeli ki; yaşadıkları ağır şartlardan

dolayı hissettikleri hüzün ve üzüntüden kurtulsunlar.

Bildiğiniz gibi Suriye Savaşı'yla ülkemize çok fazla

Suriyeli göçmen geldi. Hatırlarsanız geçenlerde Zeynep

Öğretmen söylemişti; Bingöl’de de şu an 95 Suriyeli

aile bulunmakta. Bunların sadece 20’si sahip oldukları

meslekleriyle çalışıp para kazanmakta geriye kalan 75

aile oldukça zor durumda ve halktan gelen yardımlarla

geçinmekte. Bizim ziyaret ettiğimiz Bingöllü 75 ihtiyaç

sahibi aile ile Bingöl’e sığınan 75 Suriyeli ailenin kardeş

aile olduklarını hayal ediyorum da… İşte bu hayalden

yola çıkıp bir tohum atalım arkadaşlar; kimbilir tohum

yeşerir, filizlenip dal budak sarar, ağaç olur da günün

birinde biz de bu ağacın altında gölgeleniriz. Zeynep

Öğretmen hep şöyle demiyor mu: “Bütün büyük işler,

ufacık bir hayal ile başlar; siz de iyi işler yapmayı hayal

edin ve sonra planlayıp küçük adımlarla yol alın

yavrularım.” Yapacağımız tiyatronun senaryosu ise

şöyle olsun: “Suriyeli bir aile, Bingöllü ihtiyaç sahibi bir

aileye komşu oluyor. Birbiriyle yaşıt küçük kızları da

aynı okulda 1. sınıfa devam ediyordu. Dilini

Page 31: DETAY PROJESİbingolarge.meb.gov.tr/meb_iys_dosyalar/2019_05/08170417...DETAY PROJESİ MAYIS AYI ÖYKÜ VE ... Okuma saatinden sorumlu öğretmenler girdikleri sınıflarda yaptıkları

bilmedikleri için sınıfta hiç kimse Serra ile arkadaşlık

kurmak istemiyordu. Ancak Nurdan, her sabah ve

öğlen Serra ile okula gidip geliyor, teneffüslerde de

Serra ile oynuyordu. Bu şekilde Serra artık Türkçeyi,

anlaşabilecek kadar konuşabiliyordu. Yol arkadaşlıkları

sınıfta sıra arkadaşlıklarına dönüştü. Artık Nurdan,

ödevlerinde de Serra’ya yardımcı oluyordu. Nurdan’ın

yardımıyla Serra da arkadaşlarıyla birlikte okuma-

yazmaya geçmiş, bu şekilde dostlukları da giderek

artmıştı. Nurdan evde annesi ve kardeşlerine

Serra’dan bahsediyor, annesinin yatalak kardeşine

baktığını, babasının da bel fıtığı olduğundan ağır iş

yapamadığını, bundan dolayı Sosyal Yardımlaşma

Vakfının üç ayda bir verdiği yardım ve komşuların

getirdiği erzaklarla geçindiklerini anlatıyordu.

Sığındıkları ev için de belediye tarafından yıkım kararı

alındığından şimdi ne yapacaklarını, nereye

gideceklerini bilemediklerini üzülerek anlatıyordu. “En

azından bizim elhamdülillah, devlet tarafından kiramız

karşılanıyor, ve babam henüz işten çıkarıldığı için

işsizlik maaşı alıyor anneciğim.” diyerek ağlıyordu.

Bunun üzerine evlerinde kullanmadıkları bir odayı bu

Suriyeli aile ile paylaşmaya karar vermişlerdi. Sokakta

Page 32: DETAY PROJESİbingolarge.meb.gov.tr/meb_iys_dosyalar/2019_05/08170417...DETAY PROJESİ MAYIS AYI ÖYKÜ VE ... Okuma saatinden sorumlu öğretmenler girdikleri sınıflarda yaptıkları

kalmalarına göz yumamazlardı. Sığındıkları evden

komşuların kendilerine verdiği döşek-yorganları, özel

birkaç parça eşyaları ve küçük tüplerini alarak

Nurdanların evine yerleşmişlerdi. Nurdan’ın annesi

Serra’nın annesine dikiş-nakış öğretmiş, mahalleden

gelen siparişleri beraber yapmaya başlamışlardı. Şimdi

iki kişi oldukları için Nurdan’ın annesi daha fazla sipariş

alıyor, kazançlarını paylaşıyorlardı. Bir süre sonra

Nurdan’ın babası Serra’nın babasını alıp fırın sahibi

olan kuzeniyle tanıştırmış, ikisi de fırına çırak olarak

yerleşmişlerdi. Bir yıl sonra fırın işini iyice öğrenmiş

eşlerinin de sermayesiyle küçük bir poğaça-gözleme-

simit büfesi açmışlardı. İşlek bir yerde olduğundan çok

satış yapıyor, oldukça fazla kazanıyorlardı. Artık her iki

aile de refaha kavuşmuş, ayrı ayrı evlere yerleşecek

kadar para kazanmışlardı. Ancak birbirlerini o kadar

çok sevmişlerdi ki ayrılmak istemiyorlardı. Biraz daha

çalışıp kazanarak altlı üstlü bahçeli bir ev satın almaya,

böylece bir ömür kardeşçe yaşamaya karar

vermişlerdi. Nurdan ile Serra da birbirlerine destek

olarak ilkokulu bitirmiş ve babalarının aldıkları şirin

bahçeli evde iki kardeş gibi yaşamışlardı.” Bu minik

öykü bize “Bir elin nesi var iki elin sesi var.” atasözünü

Page 33: DETAY PROJESİbingolarge.meb.gov.tr/meb_iys_dosyalar/2019_05/08170417...DETAY PROJESİ MAYIS AYI ÖYKÜ VE ... Okuma saatinden sorumlu öğretmenler girdikleri sınıflarda yaptıkları

hatırlattı değil mi arkadaşlar? Yani “Birlikten kuvvet

doğar.” Şu durumda oraya gelen tüm ihtiyaç sahibi

ailelere bir pencere açmış olacağız. Varlığa ulaşabilmek

için, öncelikle yüreklerinin zengin olması gerektiğini

görecek ve kendilerine acımak yerine kendilerinden

daha ihtiyaç sahibi insanları bulup onlara yardım

etmeleri gerektiğine karar verecekler. O gece, o

ailelere verebileceğimiz en güzel mesaj bu olur diye

düşünüyorum arkadaşlar, ne dersiniz? Eklemek veya

çıkarmak istedikleriniz olursa görüşlerinizle tiyatro

konumuzu daha da zenginleştirebiliriz.” Gülseren’in

senaryosu herkesin hoşuna gitmiş hiçbir değişiklik

yapmadan bunu oynama kararı almışlardı. Hafta sonu

boyunca çocuk kulübünün kendilerine ayrılan

saatlerinde kapıları sıkı sıkı kapatıp bu oyunun

provalarını yapmışlardı. Hafta içi provalar devam

etmiş, bir yandan da organizasyonu tamamlamışlardı.

İhtiyaç sahibi aileleri teker teker ziyaret etmiş,

hepsinden de kutlamaya gelme sözü almışlardı.

Nihayet 24 Kasım Cuma günü gelip çatmıştı. Bütün

sınıflarda öğretmenlere hediyeler verilmiş, öğrenciler

öğretmenlerine olan sevgilerini şiirlerle dile

getirmişlerdi. 8A sınıfında ise heyecan doruktaydı.

Page 34: DETAY PROJESİbingolarge.meb.gov.tr/meb_iys_dosyalar/2019_05/08170417...DETAY PROJESİ MAYIS AYI ÖYKÜ VE ... Okuma saatinden sorumlu öğretmenler girdikleri sınıflarda yaptıkları

Öğrenciler hemen ilk derste Zeynep Öğretmen’in

öğretmenler gününü kutlamış ve Zeynep Öğretmen’e

büyük bir tablo hediye etmişlerdi. “Lütfen

öğretmenim, bu gece Kültür Merkezinde yapacağımız

program bitiminde, yani eve döndükten sonra bu

tabloyu açın, olur mu?” deyip programdan önce

açmaması için ısrar etmişlerdi. Zeynep Öğretmen de

gülümseyerek “tamam” demişti. Kültür Merkezindeki

kutlama programı akşam 17.00-19.00 arasıydı. Yani

ders 14.30’da bitince, program öncesi tüm

organizasyonu gözden geçirmek ve son bir prova

yapmak için sadece iki buçuk saatleri vardı. Tüm

tiyatro ekibi Kültür Merkezine geçip provaya

başlamıştı. Aileleri taşıyacak servislere adresler

verilmiş, salona konukların ağırlanacağı şekilde bir çeki

düzen verilmiş, kapıda çikolata ve kolonyayla konuklar

karşılanmaya başlanmıştı. Hem alt kat hem de üst

katta beşer öğrenci gelen konukların oturma düzenini

belirliyor, aileler çocuklarıyla rahatça oturabilecekleri

yerlere yerleştiriliyordu. 8A sınıfı öğrencilerinin anne

babaları en ön sırada değil, davetli ailelerin arasına

gelişigüzel oturmuşlardı. Protokol oturma düzeni

olmayınca programa gelen müdür ve müdür yardımcısı

Page 35: DETAY PROJESİbingolarge.meb.gov.tr/meb_iys_dosyalar/2019_05/08170417...DETAY PROJESİ MAYIS AYI ÖYKÜ VE ... Okuma saatinden sorumlu öğretmenler girdikleri sınıflarda yaptıkları

da öğrencilerin yönlendirdiği yerlere oturmuşlardı.

Zeynep Öğretmen’in de çocuklarıyla birlikte geldiğini

görünce 8A sınıfının sevinci katlanmıştı. Nihayet

saatler 17.00'yi gösteriyordu. Selma sunucu olarak

tüm konukları selamlayıp program akışını arz etti.

Ardından sinevizyon gösterileri başlamış ve yemek

dağıtımı yapılmıştı. Sinevizyon gösterileri iki bölümden

oluşmaktaydı. Yemek eşliğinde izlenecek ilk bölüm

genellikle öğretmenlerin öğrencileriyle iletişimini konu

alıyordu. Videolarda öğrencilerin okulda edindikleri

becerilerle kendi yakınlarına ve topluma sağladıkları

faydalar işleniyordu. Yemek sonrası öğrenciler

tarafından bütün boşlar toplanmış, o arada da birkaç

şiir okunmuştu. Yemekten sonraki sinevizyon

gösterilerinin ikinci bölümünde ise Suriye Savaşı'nın

başından bu yana sınırdan geçmeye çalışırken

öldürülenlerin görüntüleri ve sınırdan geçmeyi başarıp

Türkiye’ye sığınan Suriyelilerin yaşadıkları zor durum

konu alınmıştı. Konukların kendilerinden daha zor

durumda olanlara yönelik farkındalık geliştirmeleri

sağlanmıştı. Zeynep Öğretmen sinevizyon sonrası şöyle

bir etrafına bakındı ve bu ailelerin hepsini tanıdığını;

öğrencileriyle onları ziyaret ettiklerini hatırladı. “Allah

Page 36: DETAY PROJESİbingolarge.meb.gov.tr/meb_iys_dosyalar/2019_05/08170417...DETAY PROJESİ MAYIS AYI ÖYKÜ VE ... Okuma saatinden sorumlu öğretmenler girdikleri sınıflarda yaptıkları

Allah! Hem de neredeyse hepsi oradaydı, ne olmuştu

ki acaba, buraya niçin ve nasıl gelmişlerdi? Bu yemeğin

sponsoru da kimdi?” şeklinde zihninde bir yığın soruyla

şaşkın şaşkın etrafı gözlüyordu. “Bu ihtiyaç sahibi

ailelerin dışında öğrenci olarak bir tek kendi sınıfı ve

velileri vardı salonda. Halbuki belediyenin

sponsorluğunda herkese açık bir organizasyon

sanıyordu bu kutlamayı. Gündüz azıcık rahatsızlandığı

için evde dinlenmeyi tercih edecekti ama, öğrencilerini

kıramadığı için dört yavrusunu da alıp gelmişti. Neler

oluyordu acaba?” diye düşünürken sunucu olarak

Selma; Zeynep Öğretmen’in Öğretmenler Günü'nü, en

zor zamanlarında kendilerini ziyaret ettiği dostları

arasında kutlamak istediklerini belirten bir giriş

yapmıştı. Bu şekilde Zeynep Öğretmen’in zihnindeki

tüm sorular cevabını bulmuştu. Aman Allah’ım! Nasıl

bir duyarlılıktı bu böyle ya! Duydukları ve gördüğü

manzara karşısında ancak, “Maşaallah!” diyebilmişti.

Az sonra perde açılmış, tiyatro başlamıştı. Bütün

oynayanlar da 8A sınıfıydı! Şimdi de ancak

“Subhanallah!” diyebilmişti. Bu yavrular neler

düşünebiliyor, neler yapabiliyorlardı böyle! Tiyatroyu

sonuna kadar çocuklarıyla birlikte pür dikkat izlemiş ve

Page 37: DETAY PROJESİbingolarge.meb.gov.tr/meb_iys_dosyalar/2019_05/08170417...DETAY PROJESİ MAYIS AYI ÖYKÜ VE ... Okuma saatinden sorumlu öğretmenler girdikleri sınıflarda yaptıkları

nutku tutulmuştu. Bizim “çocuk” ve “küçük” olarak

gördüğümüz yürekler, ne de “büyük” yüreklermiş!

Programın tamamı hem Zeynep Öğretmen’e, hem

müdüre hem de müdür yardımcısına tam bir sürpriz

olmuştu. Altlı üstlü salon hınca hınç doluydu.

Tiyatronun bitiminde bir alkış tufanı kopmuş ve

seyirciler tarafından öğrenciler ayakta alkışlanmıştı.

Ailelerin de öğrencilere bir sürprizi vardı. Tiyatro dahil

tüm program kamerayla kayda alınmış ve CD olarak

tüm öğrencilere dağıtılacaktı. Alkışlar hala devam

ediyordu. Aman Allah’ım! Ne muhteşem bir gece

geçirmişti! Yüreği yerinden fırlayacak gibi atarken,

“Demek ki tohumlar yeşerdi Rabbim!” diyerek

yutkundu ve mutluluk gözyaşlarını artık tutamadı.

Programın tamamına konuklar bayılmıştı. Gözyaşları

içinde, “Biz almamız gereken mesajı aldık Hoca Hanım,

artık hazır balık beklemeyecek; balık avlamayı öğrenip

bizim durumumuzdakilere öğreteceğiz!” türünden

ifadeler kullanarak öğrencilerin nasıl da amaçlarına

ulaşmış olduklarını göstermişlerdi. “Yüzlerce seminer

onlara bu duyguyu veremez, bu kararı aldıramazdı. Ya

öğrenciler? Hangi ara bu kadar olgunlaşıp

derinleştiler? Allah’ım, kuşlarım yuvadan uçuyor, sen

Page 38: DETAY PROJESİbingolarge.meb.gov.tr/meb_iys_dosyalar/2019_05/08170417...DETAY PROJESİ MAYIS AYI ÖYKÜ VE ... Okuma saatinden sorumlu öğretmenler girdikleri sınıflarda yaptıkları

onların kolu ve kanadı ol!” türünden yürek dolusu

sevgiyle dua ediyor ve öğrencileriyle kucaklaşıyordu.

Rüya gibi “2 saat” geçirmişti. Yeryüzünde alabileceği

en harika hediyeyi almıştı; tüm ektiği tohumların

eksiksiz ve kusursuz çiçek açtıklarına şahit olmuştu bu

gece. Rabbinden daha ne dileyebilirdi ki? Bu

düşünceler arasında evinin yolunu tutmuş, yavrularını

uyutmuştu. Yatsı namazını kıldıktan sonra tam

uyuyacakken “hediye tabloyu” hatırlamış; salona geçip

asacağı uygun bir yer ayarlamaya çalışmıştı. Tabloyu

hediye paketinden sıyırıp da “Allah” lafzını görünce

boğazı düğümlenmiş ve artık hıçkırıklara boğulmuştu.

Tüm bu değerlerin temelindeki ana gayeyi anlamıştı

“yavrucakları”. Evet! Her şey Rabbin rızası, yaradan

aşkı, yani “Allah” içindi. Tabloyu astığı yerden “Allah”

lafzına takılı kalan gözlerinin önünden teker teker tüm

öğrencileri geçmiş, “Rabbimin kucaklayışıyla kalın

yavrucaklarım.” diye usulca dua etmişti.

Page 39: DETAY PROJESİbingolarge.meb.gov.tr/meb_iys_dosyalar/2019_05/08170417...DETAY PROJESİ MAYIS AYI ÖYKÜ VE ... Okuma saatinden sorumlu öğretmenler girdikleri sınıflarda yaptıkları

5. ÖYKÜ

Page 40: DETAY PROJESİbingolarge.meb.gov.tr/meb_iys_dosyalar/2019_05/08170417...DETAY PROJESİ MAYIS AYI ÖYKÜ VE ... Okuma saatinden sorumlu öğretmenler girdikleri sınıflarda yaptıkları

LATİF'İN HEYECANI

Latif saatlerce kitap okumuş, gözlüğünü çıkarıp azıcık

gözlerini ovuşturmuş ve esneyerek yatağına uzanmıştı.

İnternetten siparişini verdiği yeni kitaplığı bugün

gelmişti. Kitaplığı monte edip tüm kitapları yeniden

yerleştirince epey yorulmuş, kitap okuyarak

yorgunluğunu atmaya çalışmıştı. Latif sitenin

yakınındaki Merkez Ortaokulunun 8. sınıfına devam

ediyordu. Lise hazırlıklarına rağmen kitap okumayı hiç

aksatmayan Latif, deyim yerindeyse tam bir kitap

kurduydu. Evlerindeki kütüphanenin yarısından fazlası

Latif’e aitti. 1. sınıftan itibaren alıp bir çırpıda okuduğu,

sayısını kendisinin bile bilemediği kitap setleri vardı.

Kitaplarına neredeyse her şeyden çok önem veren

Latif’in gün geçtikçe kitap sayısı artıyordu. Bu aralar

sitenin ortaokulunda bütün sınıflar için sınıf kitaplığı

oluşturulduğunun farkında olan Latif; geçtiğimiz hafta

annesine danışıp kardeşi Halil’den de izin isteyerek

5.sınıfa uygun kitap setlerinin tamamını 5C sınıfına

bağışlamıştı. Bu şekilde sadece Halil değil tüm 5C sınıfı

bu kitaplardan faydalanmış olacaktı. Her biri en az 10

kitaptan oluşan 20 kitap setinin yanısıra Latif, bağımsız

tekli kitaplar da bağışlamış; sınıf öğrencilerinden gelen

Page 41: DETAY PROJESİbingolarge.meb.gov.tr/meb_iys_dosyalar/2019_05/08170417...DETAY PROJESİ MAYIS AYI ÖYKÜ VE ... Okuma saatinden sorumlu öğretmenler girdikleri sınıflarda yaptıkları

kitaplarla da 5C sınıfının kitaplığı oluşturulmuştu.

Ancak annesinin sınıfı olan 8A sınıfının kitaplığının

oluşturulabilmesi için 55 kitaba daha ihtiyaç vardı.

Kardeşinin sınıfına olduğu gibi annesinin sınıfına da

katkıda bulunmak istiyordu. Ne yapsam, ne etsem diye

düşünürken, en çok sevdiği kitap serisine gözü takıldı.

Geçen seneden bu yana annesinin her hafta kendisine

hediye ettiği “EBA Tarih”, “EBA Matematik”, “EBA

Coğrafya” vs. bilgilerini içeren “EBA Bilgi” isimli kitap

serisi tam da bu hafta 55 kitaba ulaşmıştı. Üzerine

titrediği bir seriydi bu. Her hafta heyecanla yeni kitabı

almayı bekliyor ve test aralarında mola verirken

pasajlar halinde oldukça keyif alarak okuyordu.

Hafifçe gözlerini kısmış, “Mmmm, ayrılık vakti geldi

galiba.” diye iç geçirmişti. Nihayet, annesine de

danışarak 8A sınıf başkanı Selma ile görüşüp tüm “EBA

Bilgi” kitap serisini annesinin sınıfına bağışlamıştı. 8A

sınıfı öğrencilerinden Kütüphanecilik Kulübü Başkanı

Abdullah; yardımcıları Sezgin, Hülya, Derya ve İlhami

ile birlikte tüm kitapları kayıt altına almışlardı. Kitaplar,

okumaları için öğrencilere bir haftalığına ödünç

veriliyordu. Aralık ayının son iki haftasında, 8. sınıflar

arasında münazara yarışması yapılacaktı. İlk hafta 8A-

Page 42: DETAY PROJESİbingolarge.meb.gov.tr/meb_iys_dosyalar/2019_05/08170417...DETAY PROJESİ MAYIS AYI ÖYKÜ VE ... Okuma saatinden sorumlu öğretmenler girdikleri sınıflarda yaptıkları

8B sınıfı ile yarışırken 8C-8D sınıfı ile yarışacaktı.

Kazanan sınıflar ikinci hafta karşı karşıya gelecek, bu

şekilde münazarayı kazanacak olan sınıf, ortaokullar

arasında il çapında ikinci dönem boyu yapılacak olan

münazaralarda okulu temsil edecekti. Münazara

konuları belli olmuştu ancak konuları savunacak

taraflar henüz belirlenmemişti. Öğrencilerin her iki

tarafta olabilme ihtimaliyle her iki konuya da

hazırlanmaları istenmişti. 1. dönemin ikinci yazılıları da

bitmiş, öğrenciler bütünüyle münazara yarışmasına

odaklanmışlardı. Bu aralar hem sınıf kitaplığı hem de

okul kütüphanesi 8. sınıf öğrencileri tarafından sık sık

kullanılıyordu. Bu şekilde öğrenciler okuma saatleri ve

teneffüslerini sürekli okuyup araştırarak

değerlendiriyorlardı. Evde ailelerinden fikir alıyor, o

fikirleri geliştiriyor, mini münazara grupları oluşturup

çeşitli konularda fikir alışverişinde bulunuyor ve bu

şekilde ön hazırlık yapıyorlardı. Ön elemenin yapılacağı

münazara gününde heyecan doruktaydı! Grupların

savunacağı konular kurayla belirlenmiş ve her konuya

hazırlanmaları sağlanan öğrenciler yarışmaya

başlamışlardı. Aileler de kendilerini izliyor, öğrencilerin

fikirleri savunma yeteneklerine hayran oluyorlardı.

Page 43: DETAY PROJESİbingolarge.meb.gov.tr/meb_iys_dosyalar/2019_05/08170417...DETAY PROJESİ MAYIS AYI ÖYKÜ VE ... Okuma saatinden sorumlu öğretmenler girdikleri sınıflarda yaptıkları

Tartışma ve sözel şiddetten uzak; yarışma havasından

ziyade oldukça düzeyli bir sohbet havasında geçen her

iki münazara da sonuçlanmış ve kazanan taraflar

belirlenmişti. 8B ve 8D sınıfları kazanmış, ancak

yarıştıkları tüm arkadaşlarını da fikirlerini çok güzel

savunduklarını belirterek tebrik etmişlerdi. Bir sonraki

hafta yapılan final yarışmasında ise 8D sınıfı kazanmış

ve okulu temsil etmeye hak kazanmıştı. Tüm sınıflar

8D sınıfını tebrik etmiş ve diğer okullarla yapılacak

yarışmalarda kendisine başarılar dilemişti. Öğrencilerin

bu yaşta bu denli olgun davranmaları öğretmenleri de

velileri de oldukça mutlu etmişti. Öyle ya bütün

öğrenciler şu gerçeğin farkında idi: “Önemli olan

yarışma sonucunda kazanmaları değil; yarışma

süresince ne “kazandıkları” idi.” Hem kendi

kazanımları hem de arkadaşlarının kazanımları onlar

için önemliydi. Öğrencilerin bu amaca odaklanmaları

onların nitelikli bir iletişim içerisine girmelerini ve

arkadaşlarına gerçekten saygı duymalarını sağlamıştı.

Kütüphanecilik Kulübü’nün aralık ayı için yaptığı

toplantıda Abdullah arkadaşları arasında yaptığı

gözlemi dile getirmiş; tuttukları kayıtlara göre bu ay

kitap okuma oranının %65 arttığını, hatta sınıf kitaplığı

Page 44: DETAY PROJESİbingolarge.meb.gov.tr/meb_iys_dosyalar/2019_05/08170417...DETAY PROJESİ MAYIS AYI ÖYKÜ VE ... Okuma saatinden sorumlu öğretmenler girdikleri sınıflarda yaptıkları

dışında arkadaşlarının 8B, 8C ve 8D sınıfı ile de kitap

okuma halkaları oluşturduklarını, birbirleriyle kitap

alışverişinde bulunduklarını dile getirmişti. Her sınıf

öğretmeni, ayın en fazla kitap okuyan öğrencisini

idareye bildiriyor ve sınıflar arası en fazla kitap okuyan

öğrenci tespit edilip idare tarafından okulun tören

gününde ödüllendiriyordu. Aralık ayı töreninde sürpriz

bir konuk vardı. Sınıf kitaplıkları genellikle öğrenciler

tarafından satın alınan kitaplarla oluşturulmuş ve

oldukça sınırlı sayıda iken 8A ve 5C sınıflarının kitaplığı

hem çok çeşitli hem de oldukça zengindi. Bu durum

sınıf kitaplıklarının içerik ve sayısını inceleyen müdür

beyin dikkatini çekmişti. 8A sınıf başkanı Selma ve 5C

sınıf başkanı Halil’den, kendi sınıflarına kitap bağışı

yapan öğrencinin ismini ve okuduğu okul bilgisini

almıştı. Zeynep Öğretmen’e de sürpriz olması için

kendisine bildirmemiş, aynı zamanda Latif’i de kendi

okul müdürü ile birlikte okula davet etmişti. Bu seferki

ödül töreninde Latif’i de görmek Zeynep Öğretmen’i

şaşırtmıştı. Tam yanına gidecekken müdür beyin

“bekle” işaretini almış ve durmuştu. Az sonra bu ayın

sınıflar arası en çok kitap okuyan öğrencisi açıklanmış

ve ödüllendirilmişti. Hemen ardından müdür bey bu

Page 45: DETAY PROJESİbingolarge.meb.gov.tr/meb_iys_dosyalar/2019_05/08170417...DETAY PROJESİ MAYIS AYI ÖYKÜ VE ... Okuma saatinden sorumlu öğretmenler girdikleri sınıflarda yaptıkları

dönem boyu hem bilgi yarışması hem de münazaralar

konusunda gösterdikleri tüm çabalar için öğrencileri

tebrik etmiş ve “Şimdi, en çok sevdiği şeyi, yani

kitaplarını, sizlerle paylaşan bir arkadaşınızı sizlere

takdim etmek istiyorum.” diyerek kendi okul müdürü

eşliğinde alkışlar arasında Latif’i öğrencilerin karşısına

çıkarmıştı. Aslında bu durum Latif’e de tam bir sürpriz

olmuştu; çünkü okula neden çağrıldığını bilmiyordu;

bugün son derste müdür tarafından alınıp buraya

getirilmişti sadece. Zeynep Hanım’ın gözleri dolmuştu.

Latif’in hiçbir karşılık beklemeden yaptığı bu iyilik ne

de güzel ödüllendirilmişti. Kendilerine kitap bağışlayan

kişinin, Zeynep Öğretmenin oğlu olduğunu öğrenen 8A

sınıfı tezahüratlarla hem Zeynep Öğretmenlerini hem

de Latif’i onurlandırmışlardı. O gün Latif oldukça farklı

duygular yaşamış ve yaşadıklarını hatıra defterine;

değer verdiği, anlamlı bulduğu okul anılarının arasına

kaydetmişti. “Paylaşmak ne yüce bir duyguymuş!

İnsanı mutlu etmek aslında kendini mutlu etmekmiş.”

şeklindeki derin hisler içinde, derin hayallere dalmıştı.

Page 46: DETAY PROJESİbingolarge.meb.gov.tr/meb_iys_dosyalar/2019_05/08170417...DETAY PROJESİ MAYIS AYI ÖYKÜ VE ... Okuma saatinden sorumlu öğretmenler girdikleri sınıflarda yaptıkları

6. ÖYKÜ

Page 47: DETAY PROJESİbingolarge.meb.gov.tr/meb_iys_dosyalar/2019_05/08170417...DETAY PROJESİ MAYIS AYI ÖYKÜ VE ... Okuma saatinden sorumlu öğretmenler girdikleri sınıflarda yaptıkları

YUVAYA DÖNÜŞ

Nermin Hanım Malatya’dayken, üç ay boyunca hafta

sonları Elazığ’daki Zühre abla Emine ninenin yanına

gelmiş, Zişan teyzenin yokluğunda ona eşlik etmişti.

Eşini kaybettikten sonra Emine nine iyice içine

kapanmış ve kendi ölümüyle eşine kavuşacağı anın

hayalini kurup durmuştu. Ancak Emine nine için Bilal’in

rahatsızlık süreci tam bir dönüm noktası olmuştu.

Kendi verdiği ilikle o yavrunun tekrar hayata

tutunduğunu görmek, Emine ninenin de tekrar hayata

dönmesini sağlamıştı adeta! Bilal’in Bingöl’e geleceği

gün; eşinin ölümünden bu yana girmediği mutfağa

girmiş ve heyecanla Bilal’in en çok sevdiği yemeği ve

tatlıları diyetine uygun bir şekilde hazırlamıştı. Bilal

yanakları tombullaşmış bir şekilde kapıda belirince bir

çocuk heyecanıyla kapıyı açmış, doya doya torununa

sarılmış,torununu öpmüş, koklamıştı. “Canım

torunum, Bilalim benim” En son onu Malatya’da

gördüğünden çok daha iyi görmüştü. Bilal gerçekten

iyileşiyordu. Sağ olsun Aynur yenge ve Zülfü dayı onun

her ihtiyacını yavruları gibi karşılamış, yetim ve hasta

olduğundan dolayı da her anlamda hassas

davranmışlardı. Kuzenleri de aynı duyarlılıkla ona

Page 48: DETAY PROJESİbingolarge.meb.gov.tr/meb_iys_dosyalar/2019_05/08170417...DETAY PROJESİ MAYIS AYI ÖYKÜ VE ... Okuma saatinden sorumlu öğretmenler girdikleri sınıflarda yaptıkları

yaklaşmıştı. Emine nine bu kadar vefakar evlatlara ve

torunlara sahip olduğu için Rabbine şükretti.

Kaybettiği bir hazineyi bulmuş gibi tekrar tutunmaya

başlamıştı bu hayata. “Nihayetinde o kadar da yaşlı

sayılmazdı. Elini eteğini her şeyden çekerek yaşamak

olmaz!” diye düşünüyordu artık. Daha torunlarının

büyüdüklerini ve yeni hayatlar kurduklarını görecekti.

Rabbi eşini almıştı ama onun ölümüyle hayat da son

bulmamıştı ki; tüm hızıyla devam ediyordu. Onun

sevgisine ve ilgisine ihtiyacı olan evlatları ve torunları

vardı. Şu durumda olumsuz duygulara artık izin

vermeyecek ve hayata dair hep olumlu duygular

besleyecekti. Bilal’inin tombik yüzüne derin derin

bakarken düşünmüş tüm bunları ve yeniden

doğmuşçasına koca bir “Merhaba” demek istemişti

hayata. Bu rahatsızlık süreci Bilal’e de çok şey

kazandırmıştı. Eski mızmız halinden eser yoktu ve daha

sabırlıydı artık. Kolay mı, o yaşta o ağır tedavi süreci!

Hem bedensel bir yenilenme hem de duygusal bir

olgunluk kazandırmıştı Bilal’e. “Canım anneannem

benim!” deyip sarılmıştı Emine nineye. Doğrusu

mutfaktan gelen o muhteşem kokular bir anda karnını

acıktırmıştı. İçeri girdiklerinde doğru mutfağa yöneldi

Page 49: DETAY PROJESİbingolarge.meb.gov.tr/meb_iys_dosyalar/2019_05/08170417...DETAY PROJESİ MAYIS AYI ÖYKÜ VE ... Okuma saatinden sorumlu öğretmenler girdikleri sınıflarda yaptıkları

ve mutfak kapısını kaplayan Zişan teyzenin,

“Sarılmadan geçmek yok küçük bey!” diyen tatlı sesiyle

irkildi. Ne çok özlemişti Zişan teyzesini!

Malatya’dayken tek bir defa görmüştü anneannesiyle

teyzesini. Bilal’i dışarıdan gelebilecek mikroplardan

korumak için Zülfü dayı ve Aynur teyze iki ay boyunca

eve hiç misafir almamıştı. Ne kadar özlese de tüm

sevdikleri, Bilal’in Bingöl’e dönmesini bekleyeceklerdi.

Şimdi artık ziyaretler sıraya konulmuş, her hafta sonu

sadece bir ziyaretçi kabul edebileceklerdi. Bilal

yemekten sonra dışarı çıkmak istemişti ancak hava çok

soğuk olduğu ve azıcık yürüdüğü halde çok yorulduğu

için eve dönmüşlerdi. O vakit, Bilal eski gücüne ve

sağlığına kavuştuğunu, köy çocuklarının arasına

karıştığını, koşup eğlendiğini ve köyünün o tertemiz

havasını içine çeke çeke karda kızakla kaydığını hayal

etti bir an. İçi burkulsa da sabredecekti, sabrın sonu

selametti, o günler de gelecekti elbette, sabreden

kuluna Rabbi o günleri de yaşatacaktı inşallah.

Hafta sonu bitmiş, nihayet çok özlediği arkadaşları ve

öğretmenini görecekti. Sınıfın kapısına “Allah’ın izniyle

“Sevgi ve duanın koruması”yla aramıza HOŞGELDİN

Bilal.” yazısı giydirilmişti. Bilal yazıyı görünce hafifçe

Page 50: DETAY PROJESİbingolarge.meb.gov.tr/meb_iys_dosyalar/2019_05/08170417...DETAY PROJESİ MAYIS AYI ÖYKÜ VE ... Okuma saatinden sorumlu öğretmenler girdikleri sınıflarda yaptıkları

gülümsedi. Annesi ve Zeynep Öğretmen ile birlikte

sınıfa girdiğinde ise gözlerine inanamadı. Sınıfın

tavanları baştan başa balon ve rafya kağıtlarıyla

süslenmiş, 23 arkadaşı üç sene boyunca onunla

geçirdikleri anıları kısa kısa süslü ve renkli harflerle

yazıp sınıfın dört bir yanına asmışlardı. Bu ne harika bir

karşılama töreniydi böyle! Doğrusu Zeynep Öğretmen

bile bu kadarını beklemiyordu. Bilal, ağzını ve burnunu

kapatan maskeli haliyle bir an sınıf kapısında kalakaldı.

Sonra kendine gelmiş gibi, yokluğunda hep boş duran,

bugüne özel karşılama çıkartmaları yapıştırılmış

sırasına oturdu. Oldukça duygulanmış, mutluluktan ne

diyeceğini şaşırmıştı. Herkesin artık onun sesini

duymak istediğini farketmiş, kendini zorlayarak

konuşmaya başlamıştı:

- İnsanın ailesinin, arkadaşlarının ve

öğretmenlerinin olması ne güzel! Bu üç ay boyu

sizleri görmeyi çok istedim. Doktor yolculuğu

yasakladığı için gelemedim. Ama nedense sizleri

hep yanımda hissettim. Hep benimle

konuşuyordunuz sanki. Daha önce hiç böyle

hissetmemiştim. Yanınızda olmayı çok istediğim

Page 51: DETAY PROJESİbingolarge.meb.gov.tr/meb_iys_dosyalar/2019_05/08170417...DETAY PROJESİ MAYIS AYI ÖYKÜ VE ... Okuma saatinden sorumlu öğretmenler girdikleri sınıflarda yaptıkları

için miydi bu hissim bilemiyorum ama neden

böyle hissettiğimi bir türlü anlayamadım.

O an bütün sınıf birbiriyle ve özellikle de Zeynep

Öğretmen’le bakışıp gülüştü. “Bunun nedenini

merak ediyorsan biz biliyoruz ama söyleyemeyiz,

bu bir sır!” dedi Çiğdem. Bu söz üzerine bu sefer

sınıf kıkırdamaya başladı. Zeynep Öğretmen Bilal’in

merakını giderme ihtiyacı duydu ve, “Yavrucuğum,

biz de seni hep aramızda hissettik, neden mi diye

sorarsan, sen hiç aramızdan ayrılmadın ki, sürekli

aklımızda, dilimizde ve duamızdaydın. Böylece Allah

sana, yanında olduğumuzu hissettirdi; senin de

bizim aramızda olduğunu bize hissettirdi. Yani

dualarda buluştuk. Arkadaşlarının kendi

aralarındaki gülüşmeleri bundan dolayıydı. Ayrıca

seninle ilgili olan her durumda seni andık, seninle

geçirdiğimiz anıları biriktirdik ve kitap yazdık.”

diyerek gözüyle Selma’ya bir işaret verdi. Selma

hediye paketi ile sarmalanmış kitabı “Aramıza hoş

geldin Bilal; bu sana 8A sınıfı olarak bizim ve

Zeynep Öğretmen’in hediyesi” diyerek Bilal’e

uzatınca Zeynep Öğretmen “Şu duvarlarda

gördüklerin ise kitapta yazdığımız, sınıfça

Page 52: DETAY PROJESİbingolarge.meb.gov.tr/meb_iys_dosyalar/2019_05/08170417...DETAY PROJESİ MAYIS AYI ÖYKÜ VE ... Okuma saatinden sorumlu öğretmenler girdikleri sınıflarda yaptıkları

geçirdiğimiz anıların minik bir özeti Bilalciğim” diye

devam etti. Bu yoğun ilgi ve sevgi hali Bilal’i çok

etkilemişti. Bir süre Bilal ne diyeceğini bilemedi;

nutku tutulmuş gibi sustu, sonra yutkunarak usulca

“Teşekkür ederim.” diyebildi. Annesi tüm bu

olanları gözleri yaşlı takip etmişti. Bir anda; lösemi

tanısı aldıkları an, kemik iliğinin nakledildiği an,

hastanede geçirdikleri zorlu bir ay ve Malatya’daki

ağabeyinin evinde geçirdikleri iki ay gözlerinin

önünden bir film şeridi gibi geçti. “Bizleri darlıktan

sonra ferahlığa kavuşturan Allah’ım, sana şükürler

olsun.” diye geçirdi içinden. Bu süreçte Zeynep

Öğretmen’in her anlamda çok desteğini görmüştü.

Öncelikle; Bilal’in doktorunun yanı sıra kendi eşi ve

Dr. Nevzat Bey’den doğal beslenme tekniklerini ve

nakil sonrası enfeksiyondan korunmak için

yapılması gerekenleri içeren bir liste almış ve

Nermin Hanımların daha hassas davranmalarını

sağlamak için, onlara ulaştırmıştı. Doktorlar, “Asıl

olan Bilal’in sağlığı; bu sene iyice dinlensin, istiyorsa

sadece kitap okusun, seneye ortaokulu tamamlar.”

dediği halde Bilal’in ne kadar arkadaş canlısı

olduğunu bilen Zeynep Öğretmen, “Bilal güçlü bir

Page 53: DETAY PROJESİbingolarge.meb.gov.tr/meb_iys_dosyalar/2019_05/08170417...DETAY PROJESİ MAYIS AYI ÖYKÜ VE ... Okuma saatinden sorumlu öğretmenler girdikleri sınıflarda yaptıkları

çocuk, bu süreci en iyi, çok sevdiği arkadaşlarının

destek ve dualarıyla; en önemlisi de üç senedir aynı

sınıfta okuduğu arkadaşlarıyla birlikte mezun

olmanın mutluluğuyla aşar.” deyip Bilal’e haftalık

sınıfında çekilen tüm ders anlatım videolarını

göndermiş, EBA’dan takip etmesi gereken konuları

listelemiş ve EBA öğretmen sisteminden çözdüğü

testleri ve başarı durumunu takip etmişti. Ayrıca

kasım ve aralık aylarında çocuklarını yardımcısının

eşliğinde Emine ninenin köyüne bırakmış; 1. ve 2.

yazılıları almak için Malatya’ya Bilal’i iki kez ziyarete

gitmişti. Zeynep Öğretmen’in bu çabası Bilal’in

kendini sağlıklı gibi hissetmesini sağlamış ve

derslerine çalışırken de hasta olduğunu düşünüp

üzülmeye hiç zamanı olamamıştı. Aynur yengesi de

bir yandan Nermin Hanım’a moral verirken öte

yandan her gün Bilal’in diyetine uygun çeşit çeşit

yemekler hazırlamıştı. Şen şakrak yapısıyla sürekli

anne ve oğulu güldürüyordu. Lise 2. sınıfa devam

eden kuzeni Said de Bilal’le birlikte bulmaca

çözüyor ve çoğu zaman da anlamadığı konuları

anlatarak ona ödevlerinde yardımcı oluyordu.

Muayenelerin giderek seyrekleştiği ve her günün

Page 54: DETAY PROJESİbingolarge.meb.gov.tr/meb_iys_dosyalar/2019_05/08170417...DETAY PROJESİ MAYIS AYI ÖYKÜ VE ... Okuma saatinden sorumlu öğretmenler girdikleri sınıflarda yaptıkları

gırgır-şamatayla geçtiği bu iki ayın doğrusu nasıl

geçtiğini hiçkimse anlayamamıştı. Ayrılık günü gelip

çattığında Aynur yenge görümcesine birinci

dönemin sonuna kadar evlerinde kalıp yarıyıl

tatilinde birlikte Bingöl’e dönmeyi teklif etti. Ancak

doktorun yolculuğa izin verdiğini duyan Bilal durur

mu hiç? Bir an önce sınıfına ve arkadaşlarına

kavuşma isteğini o kadar çok dile getirmişti ki,

Aynur yenge fazla ısrar edememişti. Tabi Bilal’in

okula döneceğini duyan Müdür Bey derhal

öğretmenleri ve tüm okul personelini Dr. Nevzat

Bey eşliğinde toplantıya çağırmıştı. Dr. Nevzat Bey

onlara; nakil sonrası Bilal’in nasıl hassas bir

süreçten geçtiğini ve Bilal’e okulca nasıl

davranmaları gerektiğini anlatan bir seminer

vermişti. Öğretmenler de kendi sınıflarını

bilgilendirmiş, löseminin kesinlikle bulaşıcı

olmadığını, zaten arkadaşlarının da artık lösemi

rahatsızlığını atlatmış olduğunu, ancak en az bir yıl

boyunca enfeksiyon kapmamak için maske takması

gerektiğini anlatmışlardı. Onun taktığı maske ile

dalga geçmemeleri gerektiğini ifade etmişlerdi.

Böylece teneffüslerde Bilal’in karşılaşacağı tüm

Page 55: DETAY PROJESİbingolarge.meb.gov.tr/meb_iys_dosyalar/2019_05/08170417...DETAY PROJESİ MAYIS AYI ÖYKÜ VE ... Okuma saatinden sorumlu öğretmenler girdikleri sınıflarda yaptıkları

öğrenci ve personelin bilinçlenmesi sağlanmıştı.

Öte yandan yine Zeynep Öğretmenin rehberliğinde

site derneğindeki çocuk kulüpleri ve tüm site

sakinleri yaş ve düzeylerine uygun

bilgilendirmelerin yapıldığı broşürlerle Bilal’i nasıl

karşılamaları gerektiğine ve lösemiye dair

bilinçlendirilmişlerdi. Sitenin üstün çabasıyla Baz

istasyonunun kaldırılmış olması ve tüm bu

yapılanlar; Rabbinin emaneti olarak gördüğü yetim

oğlu Bilal’e Allah’ın bir hediyesiydi sanki. İlginçtir bu

“hediye süreci” büyük bir üzüntüyle karşıladıkları

lösemi tanısıyla başlamıştı. Ayette geçen “Her

zorlukla birlikte bir kolaylık vardır.” ifadesi tam da

bu yaşadıklarını anlatıyordu sanki. ”Bilal için

hazırlanmış; diyetine uygun, özel ve tamamen

organik olan pastayı kesmek üzere Bilal’in çektiği

“besmele” sesiyle Nermin Hanım daldığı bu derin

düşüncelerden ayılmıştı. Evet her hayırlı işin başı

besmele idi. Oğlunun arkadaşları arasına dönüşünü

hayırlı kılsın diye Rabbine içten içe dua etmişti.

Page 56: DETAY PROJESİbingolarge.meb.gov.tr/meb_iys_dosyalar/2019_05/08170417...DETAY PROJESİ MAYIS AYI ÖYKÜ VE ... Okuma saatinden sorumlu öğretmenler girdikleri sınıflarda yaptıkları

7. ÖYKÜ

Page 57: DETAY PROJESİbingolarge.meb.gov.tr/meb_iys_dosyalar/2019_05/08170417...DETAY PROJESİ MAYIS AYI ÖYKÜ VE ... Okuma saatinden sorumlu öğretmenler girdikleri sınıflarda yaptıkları

SEVMEK YAŞATMAKTIR 1

Kar tanesi döne döne yere düşüyor, o taneyi diğer bir

tane takip ediyor, bir diğeri ve diğeri... Hayret! Çok sık

ve lapa lapa yağdığı halde hiçbir kar tanesi havadayken

bir birine çarpmıyor! Kar tanelerinin ardı sıra ve hızla

inişini izlemekten yorulmuş ve gözleri derinlere dalmış;

dün sınıfta yaşadığı heyecanlı anları hatırlayıp yüzüne

sıcak bir gülümseme yayılmıştı. Birden kaşları çatılmış,

“Bugün de okula gitsem, ne olurdu sanki!” diye iç

geçirmişti. Güneşin doğuşunun mükemmel gözlendiği

şehir, Bingöl… Açık ve güneşli günleri geride bırakan

Bingöl yeni yılı karla karşılamış, Bilal’in yuvasına

döndüğü ertesi gün kar tatili olmuştu. Bingöl’ün

dağları karla kaplıydı; şimdi de sıra tüm şehrin beyaz

bir örtüyle kaplanmasındaydı. “İnşallah kar tatili fazla

uzamaz, kapanan yollar çabuk açılır ve tekrar okula

gideriz.” diye içinden dua eden Bilal yanı başına kadar

sokulan annesini henüz fark edebildi. Başını okşayıp,

yürek dolusu bir sevgiyle evladına bakıyordu Nermin

Hanım. Oğluyla başbaşa zaman geçireceğinden dolayı,

okulların tatil olması onun için bir nimetti. Az sonra

dinledikleri radyo haberinde ise, yılın ilk karı yoğun

yağdığı halde belediyenin gösterdiği üstün bir çabayla

Page 58: DETAY PROJESİbingolarge.meb.gov.tr/meb_iys_dosyalar/2019_05/08170417...DETAY PROJESİ MAYIS AYI ÖYKÜ VE ... Okuma saatinden sorumlu öğretmenler girdikleri sınıflarda yaptıkları

şimdiden tüm yolların açıldığı ve an itibariyle artık

ulaşım sorunu yaşanmadığını bildiriyordu. Buzlanma

olmasın diye gerekli tüm çalışmaların da

tamamlandığını söylüyordu. Bu şekilde tüm ilde yarın

itibariyle okulların tekrar başlayacağı haberini bile

vermişti. “Allah’ım şükürler olsun!” Nermin Hanım’ın

şaşkın bakışları arasında, “Ne güzel değil mi anneciğim,

kar tatili bu sene uzamayacak!” deyip sarılıvermişti

annesine. Şefkatle yavrusunun başını okşayan Nermin

Hanım, “Olsun, bugün de bana yeter, diye geçirmişti

içinden. Sabah heyecanla çantasını hazırlayıp okula

gitmişti Bilal. Öyle heyecanlıydı ki, bu hayata yeniden

gelmiş gibi hissediyordu. Arkadaşları ve öğretmeni için

taşıdığı anlamı hatırladıkça kalbi heyecanla çarpıyordu.

İşte gerçek “Sevgi” bu olsa gerek, diye düşünüyordu.

İçeri zili çalmış ve herkes yerine oturmuştu. Zeynep

Öğretmen içeri girdiğinde öncelikle tüm öğrencilerini

sevgi dolu bakışlarla süzmüş, derin bir nefes almış ve

“Tekrar birlikte olmak ne güzel!” diye düşünerek selam

vermişti. Hepinizi çok seviyorum yavrularım! Sizlerle

bu dönemi çok özel bir çalışmayla tamamlamak

istiyorum, var mısınız?” Sınıf hep bir ağızdan, “Varııııızz

Öğretmenim!” deyince söze başladı: “O halde beni

Page 59: DETAY PROJESİbingolarge.meb.gov.tr/meb_iys_dosyalar/2019_05/08170417...DETAY PROJESİ MAYIS AYI ÖYKÜ VE ... Okuma saatinden sorumlu öğretmenler girdikleri sınıflarda yaptıkları

dikkatle dinleyin! Artık Bilal de aramızda olduğuna ve

takım tamamlandığına göre yarıyıl tatiline kadar, yani

bu üç hafta boyunca ikişer kişilik gruplara ayrılıp bir

çalışma yürütebiliriz. Az önce Müdür Bey tüm

öğretmenlere bir duyuru yaptı. Bingöl İl Milli Eğitim

Müdürlüğünün tüm okullarımızda yürütmüş olduğu

“Değerler Eğitimi” çalışmalarının bu ayki konusu

“Sevgi!” Bildiğiniz gibi her ay bir okul bu çalışmaların

koordinatörlüğünü yapıyor ve ayın sonunda hazırladığı

programa tüm okulları davet ediyor. Bu ayki

koordinatör okul da biziz!” deyince tüm sınıfın

gözündeki coşkuyu okuyabilmişti. Bu isteklilikleri onu

çok mutlu etmişti. Sözlerine devamla, “Ben de; biraz

da sizin adınıza konuşarak, bu çalışmayı 8A sınıfı olarak

bizim yürütebileceğimizi söyledim. Müdür Bey ve diğer

öğretmen arkadaşlar da her anlamda bize destek

vereceklerini belirttiler. Bu çalışmayı beraber

yapabiliriz değil mi canlarım?” deyince, “Yaparııızz

Öğretmeniiim!” şeklinde karşılık almış ve “İnşallah…”

diyerek sözlerine devam etmişti. “Şimdi sırayla neler

yapacağımızı anlatacağım, dikkatle dinlemeye devam

edin! “2016 yılında Milli Eğitim Bakanlığı’nın

düzenlemiş olduğu “Eğitim-Öğretimde Yenilikçilik

Page 60: DETAY PROJESİbingolarge.meb.gov.tr/meb_iys_dosyalar/2019_05/08170417...DETAY PROJESİ MAYIS AYI ÖYKÜ VE ... Okuma saatinden sorumlu öğretmenler girdikleri sınıflarda yaptıkları

Ödülleri Yarışması”nda ilimiz bölge ödülü almıştı.

Hangi çalışmayla? Hatırlıyor musunuz?” “Değerler

Bahçesiii!” “Peki bu çalışmayı yapan okulumuzu

hatırlıyor musunuz?” “Atatürk Anadolu Lisesiii!” Aferin

benim canlarım. Hatırlarsanız okul koridorunda

bulunan 10 sütuna 10 değer ve o değerlere uygun özlü

sözler giydirilmişti. Ayrıca koridordaki genişçe bir

kolonun bir yüzüne "Lokman Hekim'in Oğluna

Vasiyeti", diğer yüzüne ise "Mevlana'nın 7 Öğüdü"

yazdırılmıştı. İşte programımızın büyük bir bölümü, bu

koridorda çekimlerini yapacağımız tiyatro

çalışmalarından oluşacak.” Gülümseyerek, “Tiyatro

alanında kendinizi ıspatladınız, kendiniz her şeyi

düzenliyor, uyumlu bir çalışma ortaya

çıkarabiliyorsunuz. Bu konuda size güveniyorum. Peki

neden o mekanı tercih ediyoruz? Çünkü bu çalışma; 8.

yüzyıla ait olup Türklerin belge niteliği taşıyan ilk yazılı

eserleri Göktürk Yazıtları’ndan esinlenilerek yapılmış

bir çalışmadır. Dikili sütunlara o dönemde yaşanan

siyasi ve sosyal olaylar kazındığı için bu sütunlar tarihi

önem taşımaktadır. Yani diğer bir deyişle o dönemin

tarihini o sütunlardan öğreniyoruz. İşte Değerler

Bahçesi’nde de okulun koridorundaki sütunlara

Page 61: DETAY PROJESİbingolarge.meb.gov.tr/meb_iys_dosyalar/2019_05/08170417...DETAY PROJESİ MAYIS AYI ÖYKÜ VE ... Okuma saatinden sorumlu öğretmenler girdikleri sınıflarda yaptıkları

değerlerimizin tarihi kazınmış adeta! Muhteşem

simetrik duruşuna hayran kalıyor; sütunlar içinde

dolaşınca kendimizi gerçekten Değerler Bahçesi’nde

hissediyoruz. Bu 10 sütuna giydirilmiş değerlerimiz ise

şunlar: “Adalet, Doğruluk-Dürüstlük, Sevgi-Saygı,

Hoşgörü, Yardımseverlik, Güzel Ahlak, Şefkat-

Merhamet, Barış-Kardeşlik, Empati, Dostluk-Arkadaşlık

ve Sabır”. Dikkat ederseniz buradaki tüm değerler,

bizim programda işleyeceğimiz “Sevgi” değerine bizi

ulaştırıyor. Yani sevgi olunca saygı oluyor; sevgi olunca

adalet oluyor; sevgi olunca doğruluk-dürüstlük oluyor;

sevgi olunca hoşgörü oluyor; sevgi olunca

yardımseverlik oluyor; sevgi olunca güzel ahlak oluyor;

sevgi olunca şefkat-merhamet oluyor; sevgi olunca

barış-kardeşlik oluyor; sevgi olunca empati oluyor;

sevgi olunca dostluk-arkadaşlık ve sabır oluyor. Sevgi

olmadan bu değerler yeşeremeyeceği gibi, bu değerler

de olmadan sevgi yeşerip gelişemiyor. Sevgi nasıl bir

çatı değerse, diğer tüm değerlerimiz de bizi sevgiye

ulaştıran basamaklardır. Bu değerler sevgiyi yeşertir,

sevgiyi besler ve sevgiyi büyütür. Yani sevgiyi; koruyup

kuşatan bir çatıya dönüştürür. Canlarım, işte bundan

dolayı çekimlerimizi bu mekanda yapmamız isabet

Page 62: DETAY PROJESİbingolarge.meb.gov.tr/meb_iys_dosyalar/2019_05/08170417...DETAY PROJESİ MAYIS AYI ÖYKÜ VE ... Okuma saatinden sorumlu öğretmenler girdikleri sınıflarda yaptıkları

olacaktır. Çalışmayı yaparken, ikişer kişilik gruplar

oluşturacak, 20 kişi olarak 10 değeri temsil

edeceksiniz. Geriye kalan 4 kişiden 2’si "Lokman

Hekim'in Oğluna Vasiyeti", diğer 2’si de "Mevlana'nın

7 Öğüdü’nü temsil edecek. Her gün okul sonrası 2 saat

ve bu iki hafta sonu kulüp saatlerinde çalışıp programı

oluşturmaya çalışacağız. İlk provaları okulun konferans

salonunda, son provayı ise bizzat Atatürk Anadolu

Lisesi’nde çekimler eşliğinde yapacağız. Programın

sadece tiyatro çalışması kısmı maksimum 1 saat

sürmeli. Yani beşer dakikalık kısa 12 piyes yapacağız.

Programın diğer bölümleri için, okulumuzdaki diğer

sınıflarla, hatta diğer okullarla işbirliği yapacağız.

Çünkü bu sadece bizim okulun programı değil, tüm

okullarımızın programı! İzlemeye gelen herkes kendine

ait bir bölüm bulup mutlu olmalı! Diğer

arkadaşlarınızın çalışmaları arasına, yapmış olduğunuz

piyes çekimlerini koyacağız. Programın tamamı 2 saat

sürecek. Okullar ve veliler de davet edileceğinden

programı Kültür Merkezi’nde karneden önceki gün,

yani perşembe okul sonrası 17.00-19.00 arası

yapacağız. Bundan dolayı okulun son haftası pazartesi,

salı, çarşamba günleri dörder çekim yaparak 12 piyes

Page 63: DETAY PROJESİbingolarge.meb.gov.tr/meb_iys_dosyalar/2019_05/08170417...DETAY PROJESİ MAYIS AYI ÖYKÜ VE ... Okuma saatinden sorumlu öğretmenler girdikleri sınıflarda yaptıkları

çekimini tamamlamış olmalıyız. Evet, genel hatlarıyla

çalışmanın bize düşen kısmı bu kadar. Ayrıca

çalışmanın sunuculuğunu da Selma yapsın derim,

geçen programda oldukça başarılıydı, siz ne dersiniz?”

“Selma olsun!”, “Peki çalışmaya ne zaman

başlayalım?” diye sorunca “Hemen bugüüünn!”

cevaplarını almıştı. Tenefüste Zeynep Öğretmen

Müdür Bey’e programın kabataslak içeriğinden

bahsetti. Programa destek verecek sınıfları beraber

belirledikten sonra Müdür Bey okul müdürleriyle

oluşturdukları mesaj grubundan diğer müdürlere

durumu anlattı. Etkinlikleriyle programa destek

vermek isteyen okulları belirledi ve onları Zeynep

Öğretmen’e yönlendirdi. Bugün öğlen arası söz konusu

okullar ile de görüşülmüş ve görev dağılımı

tamamlanmıştı. Eşzamanlı olarak tüm okullar

çalışmaya başlamıştı. Programın içeriğinde; 12 piyes, 3

şiir, 1 sinevizyon gösterisi, 1 röportaj ve 2 anı paylaşımı

olacaktı. Ayrıca programın başında, müzik dinletisi

eşliğinde dönem boyu değerler eğitimi yarışmalarında

ildeki tüm ilkokul öğrencilerinin dereceye giren

resimleri dijital ekrana yansıtılacaktı. Okul sonrası

Zeynep Öğretmen sınıfı ile yapmış olduğu toplantıda

Page 64: DETAY PROJESİbingolarge.meb.gov.tr/meb_iys_dosyalar/2019_05/08170417...DETAY PROJESİ MAYIS AYI ÖYKÜ VE ... Okuma saatinden sorumlu öğretmenler girdikleri sınıflarda yaptıkları

öğrencileri işleyecekleri değerlere göre gruplandırmış

ve oynayacakları piyesin kurgusunu oluşturmak üzere

onları 15 dakika yalnız bırakmıştı. O arada eve uğrayıp

sabah öğrencileri için hazırladığı ve bir saat önce

yardımcısının pişirmesini istediği kek ve pizzaları ayran

ve şalgam eşliğinde aldı. Kantinden de su istedi.

Elindekilerle sınıfa girdiğini gören öğrenciler hemen

öğretmenlerine yardım edip ortamı düzenlediler.

Zeynep Öğretmen, yemek eşliğinde bütün gruplardan

hazırladıkları kurguları dinledi. “Yalnız çocuklar, bu

programın bir ismi olsun; “Sevgi” ifadesinin içinde

olduğu birer slogan söyleyin isterseniz.” deyince;

“Sevgi Emektir!”, “Sevgi Paylaşmaktır!”, “Sevgi

Fedakarlıktır!”, “Sevgi Güvenmektir!”, “Sevgi

Dürüstlüktür!”, “Sevgi Hoşgörmektir!”, “Sevgi

Adalettir!” “Sevgi Empati Kurmaktır!”, “Sevgi

Sabretmektir!”, “Sevgi Değer Vermektir!” , “Sevgi

Umut Vermektir!” şeklinde birbirinden güzel sloganlar

söylendi. Karar vermek çok güçtü. O zamana kadar

sessizce arkadaşlarını ve öğretmenini dinleyen Bilal:

“Sevmek Yaşatmaktır!” dedi.

Page 65: DETAY PROJESİbingolarge.meb.gov.tr/meb_iys_dosyalar/2019_05/08170417...DETAY PROJESİ MAYIS AYI ÖYKÜ VE ... Okuma saatinden sorumlu öğretmenler girdikleri sınıflarda yaptıkları

8. ÖYKÜ

Page 66: DETAY PROJESİbingolarge.meb.gov.tr/meb_iys_dosyalar/2019_05/08170417...DETAY PROJESİ MAYIS AYI ÖYKÜ VE ... Okuma saatinden sorumlu öğretmenler girdikleri sınıflarda yaptıkları

SEVMEK YAŞATMAKTIR 2

Bilal’in “Sevmek Yaşatmaktır!” sloganı üzerine bir an

herkesin kanı donmuştu sanki! Gözleri dolmuş,

lokmalarını zor yutkunmuşlardı. Bu durumun yaşayan

bir örneğiydi Bilal. Arkadaşlarının ve öğretmeninin can

dostu, annesinin ciğerparesi, Emine ninenin duasıydı

Bilal. Gönüllerin sultanı İslam Peygamberi ile aynı

kaderi paylaşan, Yaradan’ın özel ve yetim bir kuluydu

Bilal.

- Hatta bir fikrim var! Hepiniz kabul ederseniz

bunu sadece slogan olarak bırakmayıp sitenin

genelinde bir kampanyaya dönüştürelim.

- Nasıll?

diye sormuştu tüm sınıf. Bilal’in Zülfü dayısı öğretmen

olduğu halde senelerdir sigarayı bırakamıyordu. Bu

durum eşini, çocuklarını ve hatta Bilal’i çok üzüyordu.

Kuzenleriyle defalarca anlatmayı düşündükleri halde

sigaranın tüm zararlarını kendilerinden çok daha iyi

bilen dayısına bu durumu nasıl ifade edeceklerini

bilememişlerdi. Gerçi evinde kaldığı üç ay boyunca

evde hiç sigara içmemişti ama sigarayı da

bırakmadığını nefesinden anlıyorlardı. Çok fazla

Page 67: DETAY PROJESİbingolarge.meb.gov.tr/meb_iys_dosyalar/2019_05/08170417...DETAY PROJESİ MAYIS AYI ÖYKÜ VE ... Okuma saatinden sorumlu öğretmenler girdikleri sınıflarda yaptıkları

konuşmaz, her şeyi içinde yaşardı Zülfü dayı. Onun

sigarayı bırakmak isteyip istemediğini bile anlamak

güçtü. Bilal’in kuzenlerinin ve yengesinin bildiği tek bir

şey vardı; o da Zülfü dayının artık evin sınırları

içerisinde sigara içmemesi, kesinlikle yeğenine olan

sevgisindendi! Zihninden geçen bu düşünceler

eşliğinde: “Biliyorsunuz, aslında sigara yavaş yavaş

öldüren bir zehir! Ancak, yasal olarak engellenmediği

için, büyüklerimiz bu zehri terk etmiyor. Paketlerin

üzerinde “Sigara Öldürür!” ibaresi olduğu halde,

büyüklerimiz bu ibareyi okuya okuya sigara içmeye

devam ediyor. Uygun görürseniz bu slogana bir ifade

daha ekleyip sitemizde sigarayı bırakma kampanyası

başlatabiliriz. Sitemizdeki insanları seviyorsak onları

ölüme sürükleyen zararlı alışkanlıklarından

kurtarmalıyız! Yaşama sağlıklı bir şekilde dönmelerini

sağlamalıyız değil mi?” Tüm sınıf hayranlıkla Bilal’i

dinliyordu. Bilal de, “Eğer sitede böyle bir kampanya

başlarsa karne haftası Bingöl’e ailece gelecek olan

Zülfü dayısı da bu kampanyaya belki katılırdı. Belki de

sigarayı bırakır, sağlıklı yaşama dönerdi. Kimbilir…”

diye geçiriyordu içinden. Bu düşüncelerle sözlerine

devam etti: Hem bu şekilde okulda öğrendiklerimizi

Page 68: DETAY PROJESİbingolarge.meb.gov.tr/meb_iys_dosyalar/2019_05/08170417...DETAY PROJESİ MAYIS AYI ÖYKÜ VE ... Okuma saatinden sorumlu öğretmenler girdikleri sınıflarda yaptıkları

sadece okulda bırakmamış, bizzat yaşama aktarmış

oluruz. En önemlisi sitemizin üzerinden sigara dumanı

uzaklaşmış olur. Yani, “Baz İstasyonu”ndan sonra

“Sigara Dumanı” da sitemizi terk etmiş olur! Kampanya

sloganımız da: “Sevmek Yaşatmaktır! Yaşama Yol Ver!

Sigarayı Terket!” olsun, ne dersiniz?” Öğretmenlerinin

de onaylayan bakışlarını gören sınıf, büyük bir coşkuyla

Bilal’i alkışlamıştı. Elif Zümra heyecanla bir şeyler

eklemek istiyordu: “Öğretmenim, bizim aileler de

bizim bu programa gelecek nasılsa, acaba o programda

iki hafta içinde sigarayı bırakanların kısa anılarına da

yer versek mi? Ayrıca sigarayı bırakanlara sürpriz

hediyeler sunsak nasıl olur? Böylece o hediyeyi her

gördüklerinde bir daha asla sigaraya yaklaşmamaları

gerektiğini hatırlarlar, ne dersiniz?” Zeynep Öğretmen

düşünceli bir edayla “olabilir” diye işaret edince, bir

alkış da Elif Zümra için gelmişti. Elif Zümra’nın da

babası doktor olduğu halde yıllardır sigara içerdi. Evin

içinde içmezdi, ama yine de kendisine sinen sigara

kokusundan dolayı tüm aile bireyleri pasif içici

durumundaydı. Bu yüzden üst solunum yollarından

çok sık hasta oluyorlardı. Rumeysa’nın, Sevgican’ın,

Abdullah’ın, İlhami’nin, hatta Derya’nın babası bile

Page 69: DETAY PROJESİbingolarge.meb.gov.tr/meb_iys_dosyalar/2019_05/08170417...DETAY PROJESİ MAYIS AYI ÖYKÜ VE ... Okuma saatinden sorumlu öğretmenler girdikleri sınıflarda yaptıkları

sigara içiyordu. Bu kampanya fikriyle epey canlanan

sınıf bugün ikişer gruplara ayrılmış piyeslerini yazmaya

başlamışlardı bile. Kampanya fikrine ilişkin eşinin de

onayını alan Zeynep Öğretmen kampanya ile ilgili

ortak bir karara varmak üzere akşam site yönetimini

ve derneğin yönetim kurulunu toplamıştı. Yönetimin

uygun görmesi üzerine akşamdan basılan pankartlar

perşembe sabahı sitenin girişine, güvenlik

pencerelerine ve tüm blokların giriş kapısına asılmıştı.

Kampanya detayları ve sürpriz hediyeler ile ilgili bilgiler

de sitenin web sayfasında ilan edilmişti. Web sitesinde

kampanyaya özel bir sayfa oluşturulmuş ve sigaranın

tüm zararları ve sigarayı bırakma yöntemleri (İlaç

tedavisi ve nikotin yerine koyma tedavisi, bireysel

psikoterapi, motivasyonel görüşme, BDT ve

Mindfullness odaklı terapi gibi yöntemler) ile ilgili

internetten toparlanan uzman görüşleri ayrıntılı olarak

yayınlanmıştı. Sigarayı bırakmak isteyen kişinin

ulaşmak istediği tüm bilgiler artık bu sitede mevcuttu.

Bu sayfada site sakinlerinden sigarayı bırakan kişilerin

kendi isimlerini girecekleri bir alan da oluşturulmuştu.

Sigarayı bırakanlar bu alana isimlerini, beklentilerini,

umut ve anılarını yazacaktı. Ayrıca sigaraya hala

Page 70: DETAY PROJESİbingolarge.meb.gov.tr/meb_iys_dosyalar/2019_05/08170417...DETAY PROJESİ MAYIS AYI ÖYKÜ VE ... Okuma saatinden sorumlu öğretmenler girdikleri sınıflarda yaptıkları

devam edenler için de ayrı bir alan oluşturulmuş,

neden hala bırakamadıklarını ve bırakmak için neye

ihtiyaç duyduklarını yazmaları istenmişti. Kimsenin

kimseyi olumsuz etkilememesi için de oraya yazılacak

yorumlar ile ilgili kriterler (ölçütler) başta verilmişti.

Sayılı günler çabuk geçmiş; tüm hazırlıklar

tamamlanmış ve program günü gelmişti! Selma

program içeriğini arzetmiş, şimdi artık müzik dinletisi

eşliğinde, il çapında Değerler Eğitimi Yarışmasında

dereceye giren resimler sahneye yansıtılıyordu.

Öğrenciler, kendilerinin veya arkadaşlarının dereceye

giren resimlerini görünce alkışlayıp tezahürat

ediyorlardı. Tüm değerlerin ılık esintisinin herkesi

kuşattığı bu salonda herkes artık günün anlam ve

önemini hissedecek bir kıvamdaydı. Kültür

Merkezindeki her iki salon bütünüyle dolmuş, hatta

neredeyse 200 kişi oturacak yer bulamadığı için

programı ayakta izlemişti. İzleyicilerin hayranlık dolu

bakışları arasında tüm program sunulmuştu. Eş, kardeş

ve evlat sevgisini dorukta yaşayan farklı iki okulun

velisi konuşmuş ve salonu duygu seline boğmuştu.

Okunan şiirler aynı şekilde izleyicileri bambaşka

diyarlara taşımıştı. Hele öğrencilerin sergilediği

Page 71: DETAY PROJESİbingolarge.meb.gov.tr/meb_iys_dosyalar/2019_05/08170417...DETAY PROJESİ MAYIS AYI ÖYKÜ VE ... Okuma saatinden sorumlu öğretmenler girdikleri sınıflarda yaptıkları

piyesler… Her biri ölü yürekleri diriltecek nitelikte

mesajlarla yüklüydü. Programın bitiminde sitenin

dışından gelen okul öğrencileri ve veliler salondan

ayrılmıştı. Kampanyanın değerlendirme toplantısı için

site sakinleri 1 saat daha kalacaktı salonda. Şimdi artık

bu çalışmanın meyvelerini toplamaya; yani sitede

sigarayı bırakan 28 kişiye sürpriz hediyeler sunmaya ve

onların anılarını dinlemeye sıra gelmişti. Kampanya

esnasında 149 sigara içen tespit edilmiş, bunlardan

28’si kesin olarak sigarayı bırakmış, 35’i bırakmak için

tedavi almaya başlamış, 83’ü sigarayı bırakmak için

düşünme aşamasındaydı. 3 kişi ise kesinlikle sigarayı

bırakamayacağını, ancak site sakinlerine olan

saygılarından ötürü evde veya sitenin herhangi bir

yerinde sigara içmeyeceklerini belirtmişlerdi. Özellikle

sigarayı bırakan 28 kişinin web sayfasındaki ortak

paylaşımları bu çalışmayı birlikte yapmanın onları daha

çok motive ettiği yönündeydi. Defalarca bırakmaya

teşebbüs ettikleri halde sürekli olumsuz örneklerle

karşılaştıklarından bir türlü vazgeçemediklerini

söylemişlerdi. Ama artık kendilerini oldukça güçlü

hissettiklerini, sigara içme isteğiyle başa çıkmak için

sitenin derneğinde “Sigarayı Bırakanlar Kulübü”

Page 72: DETAY PROJESİbingolarge.meb.gov.tr/meb_iys_dosyalar/2019_05/08170417...DETAY PROJESİ MAYIS AYI ÖYKÜ VE ... Okuma saatinden sorumlu öğretmenler girdikleri sınıflarda yaptıkları

oluşturduklarını belirtmişlerdi. Kulüp faaliyetleri olarak

ney kursuna başlamış, Gençlik ve Spor Merkezinin

olimpik havuzunda haftada iki gün yüzmeye

başlamışlardı. Sigarayı bırakmak için tedaviye başlayan

35 kişi ise izleyicilere tedavi sürecinde kullandıkları

yöntemler ile ilgili bilgi vermiş, bir an önce, sigarayı

bırakanlar kulübündeki arkadaşlarının arasına katılmak

istediklerini belirtmişlerdi. Programda sigarayı

bırakmayı düşünen 83 kişi ise bu iki gruptaki

gelişmeleri heyecanla takip ettiklerini ve olumlu karara

epey yaklaştıklarını; kimbilir belki de 9 Şubat Dünya

Sigarayı Bırakma Günü'nde sürpriz bir kararla sigarayı

terk edebileceklerini bile belirtmişlerdi. Yalnız, onlar

da, bırakmayı hiç düşünmeyen üç kişi gibi site sınırları

içinde kesinlikle sigara içmeyeceklerini ilan etmişlerdi.

Şu durumda sitenin seması sigara dumanından da

temizlenmişti. Tüm bunlar “birlik” olmanın ve

“sevgi”nin verdiği güç ile gerçekleşmişti. Henüz karar

vermeyen 83 kişi arasından kurayla seçilen onur

konukları sürpriz ödülleri dağıtmak üzere yerlerini

almıştı. Sigarayı bırakan 28 kişiye ve tedavi alan 35

kişiye sürpriz hediyeler dağıtılmıştı. Son olarak anons

edilen isimler arasında sitede ikamet etmeyen sürpriz

Page 73: DETAY PROJESİbingolarge.meb.gov.tr/meb_iys_dosyalar/2019_05/08170417...DETAY PROJESİ MAYIS AYI ÖYKÜ VE ... Okuma saatinden sorumlu öğretmenler girdikleri sınıflarda yaptıkları

bir isim de vardı. Bu ismi duyunca gözleri parlayan Bilal

oturduğu yerden heyecanla doğrulmuştu! Bu onun

Zülfü dayısıydı. Zülfü dayı kürsüye çıkmış ve titreyen

bir sesle konuşmaya başlamıştı: “Bir topluluğa kendimi

anlatmak belki de yapabileceğim en son şeydir. Ancak

şu an diyebileceğim tek şey; yaşamına yol verdiğiniz

kişi ile aranızda öyle bir çekim alanı oluşuyor ki, onun

sevdiğini sevmeye başlıyor, onun sevmediklerinden de

uzaklaşıyorsunuz. Bilal’in Malatya’da, evimizde

bulunduğu iki ay sadece onun iyileşmesine

odaklanmış, bütün yaptıklarımızı da bunun için

yapmıştık. O vakit ciddi bir tiryaki olduğum halde,

sadece onun zarar görmemesi için içerde sigara içmeyi

bırakmıştım. Ama burada bulunduğum bu bir hafta,

sitedeki bu hareketlilik ve Bilal’in sadece bakışlarından

okuduğum “Ah, sen de bir bırakabilsen dayıcığım!”

şeklinde yeğenimin hissettiğim duyguları beni de

harekete geçirdi. Öyle ya, seviyorsan, sevdiğinin makul

düzeydeki isteklerini önemsersin! Seviyorsan bu

isteklere elinden geldiğince olumlu cevap verirsin.

Hele de bu istekler senin yaşamına yol verecekse;

yaşam kaliteni arttıracaksa! Yıllardır sigara tiryakiliğine

kilitlenmişçesine hipnotize olmuş gibiydim. İşte beni

Page 74: DETAY PROJESİbingolarge.meb.gov.tr/meb_iys_dosyalar/2019_05/08170417...DETAY PROJESİ MAYIS AYI ÖYKÜ VE ... Okuma saatinden sorumlu öğretmenler girdikleri sınıflarda yaptıkları

bu hipnozdan uyandıran Bilal’in gözlerinden

okuduğum o istek olmuştu! Evet bu sevginin gücüyle

uyanmış, kendime gelmiştim. Onun sevgisi beni tekrar

gerçek yaşam alanına döndürmüştü! Çünkü “Sevmek

Yaşatmaktı.” şimdi de yaşatma sırası Bilal’ime

geçmişti!” deyince Zülfü dayının boğazı düğümlenmiş

daha fazla konuşamayıp kürsüden inmişti. Bilal’in

yaşadıklarını yakinen bilen salondaki herkes

dinledikleri karşısında epey içlenmiş ve Zülfü dayıyı

alkışlarla yerine uğurlamışlardı. Bilal artık

dayanamayıp o ana kadar tuttuğu gözyaşlarını

korkusuzca salmış ve dayısına doğru koşmuştu. Dayı-

yeğen uzun süre salondakilerin sessiz bakışları

arasında birbirlerini kucaklamış, yürekleri arasındaki

sevgi akımını dakikalarca hissetmişlerdi.

İşte! “Sevgi”, kainatın yaratılma sebebiydi. “Sevgi”,

tüm varlığa can bahşeden, onları birbirine bağlayan en

temel bağdı. “Sevgi Yaşatmaktı!” Ve yaşattığı anda

yaşama enerjisi bulmaktı.