BİLGİ AĞACI

Ortaköy Mehmet Akif Ersoy Ortaokulu

Bilim Kültür ve Edebiyat Dergisi

YIL : 2016 SAYI :1

ÖNSÖZ ………….………………………..2

İNSAN HAKLARI .……………………..3

BUGÜN 24 KASIM …………………..4

KELİME AVI ….………….……………..5

GARİP AMA GERÇEK BİLGİLER …6

FIKRALAR …. …………………………..7

ATATÜRK …. …………………………..8

MEVLANA’NIN 7 ÖĞÜDÜ ………..9

BİLMECELER …………………………..10

DEYİMLERİMİZİN HİKAYELERİ ..11

KELİEME BULMACA .……………..12

İÇİNDEKİLER

KÜNYE

Ġmtiyaz Sahibi:

Mehmet Akif Ersoy Ortaokulu Adına

Erdal EKĠN

Okul Müdürü

Yayın Sorumlusu - Editör :

Gürkan ÜRKMEZ

BiliĢim Teknolojileri Öğretmeni

Emeği Geçenler :

Mehmet KILIÇ

Rabia ÇEKĠÇ

Tevfik GÜNEYLĠ

RaĢit SERĠN

Sümeyra GÜL

Enes EROĞLU

Emine UĞUR

Hacer Naz KURT

ĠletiĢim :

Telefon : (0382) 351 52 22

Web Site : http:// www.ortakoymehmetakif.meb.k12.tr

e - posta : 726572@meb.k12.tr

ÖNSÖZ

Değerli okurlarımız,

Yazma eylemi, kiĢinin kendini ifade etmesi için kullanılan en önemli becerilerdendir.

Çünkü bazı kiĢiler çekingendir ve toplum içine karıĢtığında kendilerini hemen gösteremezler;

söylemek istediklerini, akıllarından geçenleri bir çırpıda dile getiremezler. Ama yazma

eyleminde kiĢi kendisiyle baĢ baĢa olduğu için zihninden geçenleri dilediği gibi kâğıda döker,

söyleyemediklerini bir nevi dile getirmiĢ olur. Bu bağlamda kiĢi kâh bir gün içerisinde neler

yaĢadıklarını günlüğüne yazar kâh yaĢadığı olaylardan edindiği izlenimleri anılaĢtırır kâh

izlenimlerine baĢka fikirler de ekleyerek onları öyküleĢtirir. Böylece yazma serüvenine bir

baĢlangıç yapmıĢ olur. Bizde okul olarak öğrencilerimizin bu serüvene baĢlangıç yapmalarını

sağlamak için her ne türde olursa olsun yazmalarını istedik. Bu istekle baĢlayan

düĢüncelerimiz çeĢitli aĢamalardan geçerek öğrencilerimizin de emekleriyle bir dergi

oluĢturma fikrine dönüĢtü. Bu fikri öğrencilerimize açtığımızda çok sayıda öğrencimiz dergi

oluĢturma konusunda istekli oldular. Bu durum bizi oldukça mutlu etti ve istekli

öğrencilerimizle bu dergiyi yavaĢ yavaĢ oluĢturmaya baĢladık. Yazdıklarımız her geçen gün

birikerek bu derginin meydana gelmesini sağladı. Dergimizde hikâyeler, Ģiirler, denemeler

geniĢ yer tuttu. Bunun yanında kültürümüz için önemli gördüğümüz Mevlânâ gibi değerli

Ģahsiyetlerin sözlerini, Nasreddin Hoca’mızın fıkralarını, türkülerimizi, deyimlerimizi de

ihmâl etmedik. Bilmeceler, bulmacalar ve yaĢamla ilgili ilginç bilgileri de eğlence

köĢelerimiz olarak düĢündük. Sürç-ü lisan eylediysek affola, diyerek siz değerli okurlarımızın

beğenisine sunuyoruz.

Bu dergiyi oluĢtururken emeği geçen tüm öğrencilerimize gösterdikleri özverili

davranıĢları ve destekleri sebebiyle teĢekkürlerimizi sunarken siz değerli okurlarımıza da

keyifli okumalar diliyoruz.

Erdal Ekin

Okul Müdürü

ĠNSAN HAKLARI

Bu hafta ,insan hakları haftası,bu haftada ırkçılık yapanlara karĢı çıkmalı ve

diğer hususlar da aynı göstermeliyiz.

Ġnsan hakları demek, insanların birbirlerine din, ırk, dil, millet vb. Ģeylerde

ayrım yapmamak ve kardeĢçe yaĢamaları demektir. Amerika BaĢkanı Roosevelt

ile Ġngiliz BaĢkanı Churchill tarafından imzalanıp duyurulan Ġnsan Hakları

sayesinde insanlar arasında eĢit haklar olmuĢtur. 24 Ekim 1945’de kurulan

BirleĢmiĢ Milletler Örgütünün amacı insanlar arasında barıĢ ve huzur

sağlamaktır. 10 Aralık 1948’de ise BirleĢmiĢ Milletler Örgütü’’insani haklar

Evrensel bildirgesini’ ’kabul etti ve yayınlandı. Bu bildirgeye insanlar arasında

bir ayrımı olmadı. Bu bildirge ile ilgili bazı maddeler.

Yasalar önünde eĢittir.

Her insan vatandaĢlığa sahiptir.

Bütün insanlar hür ve eĢit doğarlar. Akıl ve vicdan sahibidirler.

Birbirlerine kardeĢçe davranmalıdırlar.

Herkes mal ve mülk edinme hakkına sahiptir.

Kölelik ve kulluk yasaktır.

Ġnsan Hakları Haftası’nı iyi değerlendirmeli, karĢı gelenlere karĢı çıkmalıyız.

Bütün herkesin Ġnsan Hakları Haftası’nı kutlarım.

Rabia ÇEKĠÇ

6/A Sınıfı

BUGÜN 24 KASIM

Bugün 24 Kasım

Öğretmenimin günü.

Tüm öğrenciler kutlasın

Bu güzel, mutlu günü.

Bugün 24Kasım

Öğretmenimin günü.

Herkes bekliyor,

Sevinçle bu günü.

Bugün 24 Kasım

Öğretmenimin günü.

Hiç kimse unutamaz

Heyecanla bekler bu günü.

Tevfik GÜNEYLĠ

5/B Sınıfı

AĢağıda verilen meslekleri bulmacada bulunuz.

MĠMAR HEMġĠRE YAZAR PSĠKOLOG

ÖĞRETMEN ġAĠR KUAFÖR MANAV

AVUKAT RESSAM PĠLOT BERBER

HAKĠM DOKTOR

Hazırlayan : RaĢit SERĠN

8/C Sınıfı

GARĠP AMA GERÇEK OLAN BĠLGĠLER

1. Bazı çığlar saatte 161 km hızla yol alabilir.

2. Bir çiğ yumurtanın fırlatıldığı en uzun mesafe 98 metredir.

3. Yarasaların beĢ parmakları vardır.

4. Roketler dünyanın yer çekiminden kaçmak için saatte en az 40234 km hızla yol almak

zorundadır.

5. Yeni doğan bir köpek yavrusunun kuyruğunu sallaması 2 ayı bulur.

6. Bir kara delikten hiçbir Ģey kaçamaz.

7. Mısır patlarken 90 cm havaya fırlayabilir.

8. Bir deve 10 dakikada 500 bardak(118 litre) suyu içebilir.

9. IĢık hızında seyahat edebilseydiniz sadece 4 saatte Plüton’a ulaĢabilirdiniz.

10. Dünyanın ilk cep telefonunun maliyeti 3995 dolardır.

11. Mısır’daki bir mezarda 4000 yıldan daha eski bir kek parçası bulunmuĢtur.

12. Yeni doğan bebekler renk körüdür.

13. Erkek sivrisinekler ısırmaz.

14. Gergedanlar terlemez.

15. Rüya görürken kokuları almak mümkündür.

16. Köpek balıklarının kemikleri yoktur.

17. Kediler tatlıların tadını alamaz.

18. Dünyanın çekirdeği yaklaĢık mars gezegeni kadardır.

19. BaĢımıza Ģapka takmanın ayaklarımızı ısıtmaya faydası vardır.

20. Bir adam 68 yıl boyunca hiç durmadan hıçkırmıĢtır.

21. Hayvanların %75’i böceklerdir.

22. Burnun sağ deliği sol deliğine göre daha iyi koku alır.

23. Eğer ıĢık hızında hareket edebilseydik hiç yaĢlanmazdık.

24. Dünyadaki en yaĢlı ağaç yaklaĢık 5000 yaĢındadır; yani hemen hemen Mısır’daki

piramitlerle yaĢıttır.

25. Tırnaklarımızın kökünden ucuna uzaması 6 ay sürer.

26. Beynimizden sinirlerimize giden sinyallerin hızı saatte 322 km’ye ulaĢır. HapĢırığın hızı

saatte 161 km’dir.

27. ġu anda ağzımızda yaklaĢık 1 milyar bakteri bulunmaktadır.

Hazırlayan : Sümeyra GÜL

7/ A Sınıfı

KEDĠ NEREDE

Hoca' nın canı et yemeği istemiĢ bir gün.

Kasaptan iki kilo et alıp evine götürmüĢ.

- AkĢama güzelce piĢir bunları, demiĢ

hanımına.

Ne var ki o gün eve hanımın misafirleri

gelmiĢ. Kadıncağız eti piĢirip onlara ikram

etmiĢ. AkĢam da bir tarhana çorbası

çıkarmıĢ Hoca' nın önüne.

- Et nerde, demiĢ Hoca. Kadın doğruyu söyleyeceğine bir yalan kıvırmıĢ.

- Eti kedi yedi, demiĢ.

- Getir Ģu kediyi bakalım demiĢ Hoca. Sonra teraziyi çıkartıp kediyi tartmıĢ. BakmıĢlar ki tam

iki kilo geliyor. Hoca hanımına sormuĢ:

- Peki hanım demiĢ, kedi bu ise bizim et nerede? Et buysa kedi nereye gitti?

ACEMĠ BÜLBÜL

Hocanın canı meyve ister dalar birinin bahçesine.

Ağaca çıkar ne bulursa atıĢtırır. Bahçenin sahibi

gelir, "Ne yapıyorsun benim ağacımda?" der. Hoca

“Ben bülbülüm.” der. Adam "Hadi öt de bir

görelim."der. Hoca ağzını büzerek birtakım sesler

çıkarır. Adam kahkaha atar: "Hiç böyle bülbül olur

mu?" der. Hoca: "Acemi bülbül bu kadar öter." der.

TĠMUR'UN FĠLLERĠ

Timur, AkĢehir'e bir erkek fil getirmiĢ. BaĢıboĢ gezen fil,

bağlara bahçelere büyük zarar veriyormuĢ. Filden bıkan

AkĢehirliler, nihayet Hoca'ya gitmiĢler:

- Hoca, bu Timur senin sözünü dinler. ġu filin bi

çaresine baksan, demiĢler.

Hoca kabul etmiĢ. Yarın hep birlikte gidip derdimizi

anlatalım, demiĢ. Ertesi gün Hoca önde ahâli arkada

Timur'un yanına gitmek üzere yola çıkmıĢlar. Ama

her yol ayrımında birkaç kiĢi gruptan ayrılıyormuĢ.

Hoca Timur'un karĢısına geldiğinde bakmıĢ ki arkasında

hiç kimse yok. Bunun üzerine Hoca AkĢehirlilere bir ders

vermek ister. Timur'a:

- Efendim. Biz AkĢehirliler olarak getirmiĢ olduğunuz fili

çok sevdik. Ama hayvancağız yalnızlıktan olsa gerek,

çok huzursuz. Ahâli bu filin diĢisini de getirmenizi

istiyor, der.

Timur, bu sözlerden hoĢlanır. AkĢehirlilerin isteğini

yerine getireceğini söyler.

Timur'un yanından ayrılan Hoca, kendisini beklemekte olan halkın yanına varınca halk

merakla sorar. Hoca gülerek cevap verir:

- Müjdeler olsun. Belanın diĢisi de geliyor.

ATATÜRK

Atatürk ölmedi,

Kalbimizde yaĢıyor.

Atatürk ölmedi,

Canımızın kahramanı ölmedi.

Atatürk bizim kahramanımız,

Selametle yürüyoruz.

Canımızı veriyoruz, iĢte sana

Atatürk

Dünyamızın kahramanı.

Asya AKKUġ

5/B Sınıfı

MEVLANA ‘NIN 7 ÖĞÜDÜ

Cömertlik ve yardım etmede akarsu gibi ol.

Şefkat ve merhamette güneş gibi ol.

Başkalarının kusurlarını örtmede

gece gibi ol.

Hiddet ve asabiyette ölü gibi ol.

Tevazu ve alçak gönüllülükte toprak gibi ol.

Hoşgörülükte deniz gibi ol.

Ya olduğun gibi görün ya da göründüğün gibi ol.

1-)DiĢim var ağzım yok.

2-)Yürür yürür iz etmez, hızlı gitse toz etmez.

3-)Yırtıcı bir hayvana nasıl bakılır ?

4-)Arpadır aĢı samandır eĢi tükenmez iĢi.

5-)Hiç okunmayan yazı hangi yazıdır ?

6-)Zenginin elinde fukaranın dilinde…

7-)Tem otoyoluna muz düĢerse ne olur ?

8-)Hangi bebeğe mama verilmez ?

9-)Duvara çarpan arabaya ne olur ?

10-)Ağzı var dili yok derisi var kanı yok.

AraĢtıran : Enes EROĞLU

5/A Sınıfı

CEVAPLAR: 1.Tarak 2.Gemi 3.Uzaktan 4.Eşek 5.Alın Yazısı 6.Para 7.Temmuz 8.Göz bebeği 9.Durur 10.Bavul

Pabucu Dama Atılmak

Osmanlı döneminde esnaf ve sanatkârların bağlı

bulunduğu teĢkilat, ticaretin yanında sosyal hayatı da

düzene sokuyordu. Kusurlu malın, malzemeden

çalmanın ve kalitesiz iĢin önüne geçmek için de ilginç

bir önlem alınmıĢtı. Bir ayakkabı aldınız veya tamir

ettirdiniz diyelim. Ama kusurlu çıktı. Böyle

durumlarda heyet Ģikâyeti ve sanatkârı dinliyor. Eğer

Ģikâyet eden gerçekten haklıysa, o ayakkabıların

bedeli Ģikâyetçiye ödeniyordu. Ayakkabılar da ibret-i âlem olsun diye ayakkabıyı imal edenin

çatısına atılıyordu. Gelen geçen de buna bakıp kimin iyi, kimin kötü ayakkabı tamir ettiğini

biliyordu. Böylece pabuçları dama atılan ayakkabıcı maddi kazançtan da oluyor ve gerçekten

pabucu dama atılmıĢ oluyordu.

Etekleri Zil Çalmak

BaĢarılı ve mutlu olup sevinmek herkesin

hakkıdır. Ancak her baĢarının ve mutluluğun bir

bedeli vardır. Ġnsan bu bedeli ödemeden yani

birtakım sıkıntılara katlanmadan baĢarılı ve mutlu

olamaz.

Bir zamanlar Anadolu'nun bir yerinde, herkesin

sevip hürmet ettiği güler yüzlü, tatlı dilli bir Ģeyh

yaĢarmıĢ.

ġeyhin, pabuçlarının sivri ucunda ve cüppesinin

eteklerinde yüzlerce kuzu çıngırağı bulunurmuĢ.

ġeyhin uzaktan geliĢi bu çıngırakların çıkarttığı

sesten anlaĢılırmıĢ.

Bir gün Ģeyhe bu çıngırakları niçin taktığını sormuĢlar. O da:

- Yürürken yerdeki karıncaları ürkütüp çiğnenerek ölmelerine engel olmak için, diye cevap

vermiĢ.

Bir gün güvenlik güçleri, çok tehlikeli bir hırsız çetesinin saklandığı yerden çıkmasını

beklerken, çıngıraklı Ģeyh oradan geçiyormuĢ. Azılı hırsızlar çıngırak sesini duyunca ortaya

çıkmıĢ ve kaçmaya çalıĢırken yakalanmıĢ.

Azılı bir çetenin yakalanmasına sebep olan çıngıraklı Ģeyhi, halk sevincinden kucaklayıp

havaya kaldırırken, Ģeyhin eteklerindeki çıngıraklar, daha fazla ses çıkarmıĢ, adeta zil çalmıĢ.

Halk da bu çıkan sesten çok mutlu olmuĢ.

Bu olaydan sonra o yerin ahalisi, bir Ģeye çok sevinip mutlu olanları görünce, “Ne o eteklerin

zil çalıyor.” demeye baĢlamıĢ.

Hazırlayan : Emine UĞUR

6/B Sınıfı

Hazırlayan : Hacer Naz KURT

6/C Sınıfı

1

7

2

8

5

2

3

6

AĢağıdaki soruların

cevaplarını bulunuz.

1.Atatürk’ün doğduğu yer

2.Atatürk’ün babasının adı

3.Atatürk’ün annesinin adı

4.Atatürk’ün doğum yılı

5.Atatürk’ün kız kardeĢinin adı

6.Atatürk’ün ölüm yılı

7.Atatürk’ün manevi kızının adı

8.Atatürk’ün adı nedir?

ġAMPĠYONLUKLAR VE BAġARILARLA

DOLU BĠR YIL