decor35 ekim

EKİM 2013 SAYI: 3

En güzel hikayesi CAZKEREM GÖRSEV

Nar Kalpli Ressam Canan Berber

Melda BAŞÇAKIR

RENGARENKMURANO & BURANO

Monthelie RestoranTasarım ve desenin sesi

Şarap tadında!

BUTİK OTEL SARDUNAKİ

32İÇİNDEKİLER

Genel Yayın Yönetmeni / Sanat Yönetmeni Selin KANDEMİR [email protected]

Yayın Yönetmeni / Editör Işıltan IRMAK [email protected]

İçerik Editörleri Burcu KARTALCIKLAR [email protected], Elif DASTORİ [email protected]

Grafik Tasarım Ufuk BALCI [email protected]

Yazarlar Sevil KIRAÇ BALCI [email protected], Mine BALABAN [email protected], Yasemin YALÇINDAĞ [email protected], Selma AYDINGÖZ [email protected]

Katkıda bulunanlar Cem Seyhun Ünbay- Asuman ErgüçHukuki Danışman Özge Vural Durmuş

Reklam Rezervasyon Burcak Irmak [email protected]

6753 / 19 Sok. No: 24 KARŞIYAKA-İZMİR (0 232) 368 96 [email protected]

EDİTÖRDEN4Çok Yeni Ama Çok da Eski

AJANDA6Ekim ayının “En”leri

RÖPORTAJ8Kerem GÖRSEV / Tahta EnstrumanlarınTınısında Kendini Bulan Bir İsim

TASARIM14Ege KABASAKAL / Milano’da Tasarım

YENİ18Evlerinizin yeni yardımcıları

TASARIM20Jason Philips / KUANTUM MASA

MASKULEN24Sert ve Modern

ADRES60Sardunaki / Butik Otel

KISA KISA40Kısa kısa ürün tanıtımları

FEMİNENZarif ve Modern

26 RENKİndigo Mavisi

66

FOCUSÇerçeveler / Evlerimizin Minik Detayları

72

FOCUSMumlar / Evlerimizin Romantik Işığı

74

DETAYYatak Odaları

36

FOCUSAyna Ayna Söyle Bana

42

ADRESMonthelie Restoran Şarap Tadında!

48

BOTANİKAloe Vera

84

ELİŞİHandan TORUN / Mozaik

86

FİKİRParlak Fikirler

90

ELİŞİMelda BAŞÇAKIR / Tasarımın ve Desenin Sesi

44

Rengarenk Murano & Burano 76 GEZİ

3İÇİNDEKİLER

22Tasarım Sitelerine Yolculuk

TASARIM 54Sim ATALAY ÖZ “Şans’lı” Bir Ev

EV

Beyaz Detaylar68 EV

Canan BERBER / Nar Kalpli Ressam28 SANAT

54EDİTÖRDEN

Çok Yeni Ama Çok da EskiHavalar serinledi. Sonbaharın karakteristik özellikleriekim ayında daha bir hissedilir oldu. Bu serin aylariçin alışverişler yani tatlı telaşlar başladı. Gardırop içirenovasyonları ise hayatımıza bir heyecan kattı.

Bu sene trend olacak moda akımları ve ev stilleri ile ilgilibilgiler kulağıma çalınmaya başladı bile. Tekrar dönüşyapmak isteğini bize hissettiren ‘vintage stil’ için artık net birşekilde geri geliyor diyebiliriz. Son zamanlarda eskiyeduyulan özlem iyice arttı. Eskinin saflığı, samimiyeti ilemükemmelden uzak ancak işçiliğin her bir detaydahissedildiği tasarımlar yaşam alanlarımızda yerini almayabaşlıyor. Revizyon için eşyalarınızı seçin ve bu duygusal akımiçin sakın geç kalmayın. Bir sır daha vermek geldi içimden. Vintage ile beraber ekosedetaylar da bu sene doludizgin geliyor. Ekosenin birbirinikesen karakteristik çizgileri ile oluşmuş desenler hemen heralanda kendini göstermeye hazırlanıyor, özellikle dekıyafetlerde. İskandinav stilini anımsatan bu çizgili tarz,yaşam alanlarımıza da şimdiden sıcak bir görünümkazandırmaya başladı bile.

Çok yeni ama çok eski bu stiller, yine yeni yeniden bizlerle…

Işıltan Irmak

[email protected]

6 7AJANDA AJANDA

KONSERİZMİR

KONSERİSTANBUL

İSTANBULVİZYONDAKİLER

İZMİR VİZYONDAKİLER

İZMİR SERGİLER

YERÇEKİMİ (GRAVİTY) Bilim Kurgu, GerilimOyuncular: Sandra Bullock , George ClooneyFilmde Bullock ilk uzay görevindeki zeki tıp mühendisi rolunü, George Clooney ise son görevine çıkan tecrübeli astronat Matt Kowalsky rolünü canlandırıyor.Önceleri son derece normal görünen görevde felaketin başgöstermesiyle uzay gemisi harap olmuş Stone ve Kowalsky’i tamamen yanlız kalmışlardır.-birbirlerinden başka hiç bir dayanakları kalmayan ikili uzayın derinliklerinde kaybolmuşlardır.MACHETE KILLS Aksiyon, Gerilim, SuçOyuncular: Danny Trejo , Mel Gibson , Jessica Alba , Alexa Vega , Charlie SheenMachete, Amerikan hükümeti ile ortak çalışarak Meksika sınırındaki çetelerin işini bitirmeye çalışacak.BURAYA KADAR (THİS İS THE END) Aksiyon, KomediOyuncular: Emma Watson , James Franco , Rihanna , Jason Segel , Seth RogenYaşanan son derece garip felaket olaylarıyla yıkılan Los Angeles kentinde, altı arkadaş bir evde mahsur kalırlar. Dışarıda dünya yıkılırken, kısıtlı erzak ve yükselen gerilim, içeride de sinirlerin gerilmesine ve arkadaşlıkların parçalanmasına neden olmaktadır. Altı arkadaş, eninde sonunda evi terk ederek, kaderleriyle ve, arkadaşlık ve esaretten kurtulmanın gerçek anlamlarıyla yüzleşmek zorunda kalacaklardır.KAPTAN PHİLLİPS – DramOyuncular: Tom Hanks , Catherine Keener , Corey Johnson , Max Martini , John MagaroFilm, hikayesini 2009 yılında yaşanan gerçek bir olaydan alıyor. Maersk Alabama adlı yük gemisinin Somalili korsanlar tarafından rehin alınmasını anlatıyor ve adını geminin kaptanı olan Richard Phillips’in adından alıyor.

Dünyaca Ünlü ‘The Human Body Exhibition’ Sergisi İzmir’e Geliyor! İnsan vücudunun güzelliği ve altında yatan bilimle ziyaretçileri hayranlık içinde bırakmak, aydınlatmak ve eğitmek için hazırlanan ‘The Human Body Exhibition’ sergisi 21 Eylül - 1 Aralık tarihlerinde İzmir Fuar’ında...

“İnsan Kara Bir Leke Değildir”Ozan ÜNAL – Ağaç & Metal Heykel Sergisi

1974 doğumlu Ozan Ünal`ın ağaç ve metal heykellerinden oluşan ``insan kara bir

leke değildir`` sergisi İzmir Tarihi Havagazı Fabrikası`nda halkın beğenisine sunuluyor.

Sergisiyi 10 Ekim 2013`e kadar gezilebilir.

“KULE B GRUBU KARMA SERGİSİ”08-31 EKİM tarihleri arasında İş Sanat İzmir Galerisi’nde.

“Nursel ALYANAK Resim Sergisi”26 Eylül – 08 Ekim tarihleri arasında Kedi Kültür Sanat Merkezi/Alsancak ‘ta

“18. VE 19. YÜZYILLARDA İZMİR ; BATILI BİR BAKIŞ” SERGİSİ25 Eylül 29 Aralık tarihleri arasında Arkas Sanat Merkezi’nde

Son durak: 11 Ekim 2013 Yönetmen: Ryan CooglerOyuncular: Michael B. Jordan, Melonie Diaz, Octavia Spencer , BiyografikBirkaç siyahi genç, San Francisco kentinin Oakland bölgesinde yer alan Fruitvale adlı BART geçiş istasyonunda protesto eylemi yaparlar. Polisler tarafından geri püskürtülmeye çalışılan eylemcilerin sesi, duyulan birkaç el silah atışıyla kesilir. Sonrasında 22 yaşında olan ve Area Körfezi bölges-inde yaşayan Oscar ile karşılaşırız. Dünya henüz Noel arifesindedir, fakat Oscar, Hayward’da işleri yoluna koymakla mücadele etmektedir. 2008’in son gününde yanında ailesi, arkadaşları, düşmanları ve hatta tanımadığı yabancıları alarak ‘sınırları’ geçecektir. Oscar’ın gidişi ise sadece ailesi ya da yakınlarını değil, tüm Amerika’yı derinden sarsacaktır.

Yol Ayrımı: Hadi Baba Gene Yap: 8 Ekim 2013Yönetmen: Emre YalgınOyuncular: Mustafa Avkıran, Melih Selçuk, Derya Durmaz Çocukluğunda yaşadığı travmanın ardından doğduğu kasabayı ve ailesini terk etmek zorunda kalan Murat, çeşitli akrabalarında yaşamayı denemiş ama olmayınca bir yetiştirme yurdunda büyümüştür. Üniversiteyi kazanıp bitiren Murat, eve dönme zamanının geldiğini fark eder ve ailesiyle yüzleşmek için yıllardır görmediği kasabaya geri döner. Annesi kendisiyle konuşmamakta, babası ise oğlunun yaptığı şeyi unutmaya çalışmakta ve o acı hatırayı unutmayı istemektedir. Murat’ın ise daha büyük sorunları vardır. Evine dönüş sebebi kısa bir süre sonra ortaya çıkar ve bu planı için babasının yardımına ihtiyacı vardır. Emre Yalgın’ın ikinci uzun metrajlı film projesi olan yapımda başrolleri Melih Selçuk ve Mustafa Avkıran paylaşıyor. Senaryoda yönetmenin yanı sıra sıra Zeynep Yalgın’ın da imzası olan filmin görüntü yönetmenliğini ise deneyimli bir isim olan Mustafa Kuşçu üstleniyor.

Benim Dünyam: 25 Ekim 2013Yönetmen: Uğur YücelOyuncular: Beren Saat, Uğur Yücel, Ayça BingölEla, henüz iki yaşındayken geçirdiği hastalık nedeniyle hem gözlerini hem de duyma yetisini kaybeder. Bundan sonra çevresiyle tamamen uyumsuz biri olarak yetişir. Bu durum genç kızı iyileştirmek için hayatını adayan Mahir Hoca ile tanışana dek devam eder...Yapımı TMC film tarafından yürütülen ve başrollerinde Uğur Yücel ve Beren Saat’in bulunduğu film, Hint yapımı bol ödüllü Black (2005) filmin-den uyarlanıyor. Beren Saat’in doğuştan kör, sağır ve dilsiz başkarakteri canlandırdığı, Uğur Yücel’i ise genç kızın hayatına girip ona engellerinden sıyrılıp yaşamayı tanıtan öğretmen rolünde izleyeceğimiz filmin yönetmen koltuğunda da Uğur Yücel bulunuyor.

TAKSİM TRİO 01 Ekim - 20.30 Bostanlı Suat Taşer Açıkhava Tiyatrosu

JEHAN BARBUR 03 Ekim - 23.00 - Bios Bar

GRİPİN04 Ekim – 21.00 – Ooze Venue

ALPAY5 Ekim – 21.00 - Bostanlı Suat Taşer Açıkhava Tiyatrosu

ERKAN OĞUR-İSMAİL HAKKI DEMİRCİOĞLU

8 Ekim – 21.00 - Bostanlı Suat Taşer Açıkhava Tiyatrosu

LEMAN SAM9 Ekim – 21.00 - Bostanlı Suat Taşer Açıkhava Tiyatrosu

MURAT DALKILIÇ11 Ekim – 21.00 - Ooze Venue

ZAKKUM18 Ekim - 21.00 - Ooze Venue

CEM ADRİAN 25 Ekim - 21.00 - Ooze Venue

Harriet Tubman and Cassandra Wilson present: Black Sun06 Ekim - Lütfi Kırdar Anadolu Auditorium,

Birsen Tezer8 Ekim - Caddebostan Kültür Merkezi

Jehan Barbur feat. İlhan Erşahin9 Ekim - Caddebostan Kültür Merkezi

Borusan İstanbul Filarmoni OrkestrasıAçılış Konseri10 Ekim - Lütfi Kırdar Anadolu Auditorium

Cem Adrian12 Ekim - Jolly Joker

Model19 Ekim - Jolly Joker

Replikas25 Ekim - Salon İKSV

İstanbul Arabesque Project28 Ekim - Jolly Joker

Yasemin Mori28 Ekim - Kadıköy SahneÇOK SATAN

ALBÜMLER

ÇOK SATANKİTAPLAR

ETKİNLİKİSTANBUL

DUMAN DARMADUMAN

AYSEL’İN KOLEKTİF

MABEL MATİZ YAŞIM ÇOCUK

CEM ADRİAN ŞEKER PRENS VE TUZ KRAL

BERABER YÜRÜDÜK BİZ BU YILLARDAYılmaz ÖZDİL –Doğan Kitap

VE DAĞLAR YANKILANDI Khaled Hosseini – Everest Yayınları

TEK KANATLI BİR KUŞYaşar KEMAL – Yapı Kredi Yayınları

KARDEŞİMİN HİKAYESİZülfü LİVANELİ – Doğan Kitap

13. İstanbul Bienali - Anne ben barbar mıyım? 14 Eylül-20 Ekim Mekanlar: Antrepo no.3, Galata Özel Rum İlköğretim Okulu, ARTER, SALT Beyoğlu, 5533

İstanbul Tasarım Bienali13 Ekim-12 Aralık

998

Foto

ğraf

: Mur

at A

KÇAY

Tahta EnstrumanlarınTınısında Kendini

Bulan Bir İsim

Kerem GÖRSEV

Hazırlayan-Fotoğraf: Işıltan Irmak

111110

Son albüm çalışmanızın ismi ‘To Bill Evans’... Bill Evans’ınkendinden sonra gelen nesilleri etkileyen ünlü bir caz pi-yanisti olduğunu biliyoruz. Peki, albümünüze onun ismini verecek kadar onda sizi etkileyen şey neydi? Evans, müzikte var olmama neden olan, hayal kurmamı sağ-layan insandır. Benim hayattaki karar verme mekanizmamdır.Evlenmeye bile Evans dinleyerek karar verdim. Esasında sa-dece benim değil, tüm dünya için önemli bir sanatçı olduğunu düşünüyorum.

Bir tarafta Trio ile 3 adam, diğer tarafta Therapy ile ko-caman bir orkestra. Bu farklı çalışma türlerinin sizdebıraktığı tatlar nelerdir?Benim için ortak yönleri var; çünkü ikisi de akustik müzik türü. Biz sonuç olarak akustik müzik yapan sanatçılarız, hatta akus-tik müziğine aşığız diyebilirim. Bu, trio çalışmalarında da böyle, orkestra çalışmalarında da. Ayrıca yaşadığım olaylar bazen trio ile bazen de büyük orkestralar ile çalışmama neden oluyor. Yine de bir seçim yapacak olsam, ‘trio müzik’ derim. Kendimi bu şekilde daha iyi ifade edebildiğimi düşünüyorum.

Eski çalışmalarınızdan yeni bir caz albüm oluşturmayı dü-şünüyor musunuz?Eskilerden bir derleme albüm yapmayı hiç düşünmedim. Hep yeni çalışmalar ile var olmak istiyorum. Eskiler çok önemlidir, es-kiyi öğreneceğiz o ayrı. Eskinin soundları, eskinin o akustik ruhu-nu ve armonileri ile yeninin peşinde koşmak beni çok etkiliyor.

Caz müziğin en spesifik en karakteristik enstrümanı siz-ce hangisidir?Piyano tüm enstrümanların babasıdır. Kontrabas ise bir apart-manın temel direğidir ve davul da onun demiridir. Sonuç olarak bu enstrümanları birbirinden ayırmak oldukça güç.

Caz müziğinin endişeleri, kaygıları, yani kısacası caz mü-ziğin bize anlatmak istediği nedir?Cazın en büyük derdi kendini anlatamamaktır. Toplumun eği-tim seviyesi yüksek olmalı ki caz müziği anlaşılabilsin. Biz de bunu yaymak için mücadele veriyoruz. Güzellikler ayrıntılarda gizlidir! Caz müziğini güzelleşti-ren en önemli ayrıntı sizce nedir?Hiç kuşkusuz ki hikayeleri.

12 13

Londra Flarmoni Orkestrası ile Theraphy albümünü kay-dederken ‘Simple Life’ parçasında ansızın içinizden bir Türk makamı çalmak gelmiş. O an yakaladığınız ruh halini nasıl tanımlarsınız? Tekrarı oldu mu?O, anlık gelişen bir olaydı, tekrarı tabi iki de olmadı. Cazın ne zaman ne yapacağı, nereye gideceği hiç bellio lmaz. Havanın durumuna göre, atmosfere göre yol alır. Her an her şey olabilir.

Kağan ve Ferit hakkında konuşmak istiyoruz. Aranızda müthiş bir uyum yakalandığınız net bir şekilde görülüyor. Bu uyum sadece stüdyo ortamında çalışarak elde edile-bilecek bir durum değil bizce. Bu konuda bize ne söyle-yebilirsiniz?Evet, onlar benim için çalışma arkadaşından öte... Ailenin bir ferdi gibiler.

Fatih Erkoç ile çalışma fikri nasıl ortaya çıktı?Fatih Erkoç ile zaten yıllar evvel çalışmalar yapıyorduk. O, Türkiye’nin en önemli müzisyenlerinden olduğu gibi, aynı za-manda en iyi caz vokalisti de. O nedenle Fatih Erkoç ile çalış-maktan çok keyif alıyorum. 2007 yılında bir cd çalışması yaptık ve o dönemden beri ara ara konserler veriyoruz. Fatih Erkoç ile %10 beraberiz, % 90 kendi işlerimizdeyiz.

1514TASARIM TASARIM

MİLANO’DA TASARIM BİR BAŞKADIR

Ege KABASAKAL

8 yıldır İtalya’da yaşayan ve burada Moda Tasarımı Bölümü’nü bitiren Ege Kabasa-kal, son 3 yıldır Milano’da hem moda çe-kimleri yapıyor, hem de ‘Max Mara’ firma-sı için çalışıyor. “Birçok kişi için giyim ve saç tasarımı üzerine konseptler belirliyo-rum” diyen Ege Kabasakal’ın kendisi için de şık bir stil belirlediğini gözlemliyoruz. Avrupa’da, moda alanında ülkemizi temsil eden Ege Kabasakal ile moda, trendler, de-korasyon ve kendi ev stili üzerine hoş bir sohbet gerçekleştirdik.

Bir stilist ve konsept insanı olarak bize evinizden bahse-der misiniz? Eviniz için nasıl bir tarz belirlediniz?Tam olarak belli bir stille adlandıramıyorum evimi. Farklı stiller-den pek çok obje ve mobilya var ama provensal dekor ağırlıklı diyebilirim. Birkaç antika parça (büyük antika aynalara ilgim var), doğal materyaller , mat ahşap mobilyalar, tuğla duvarlar ve klasik tahta şerit tavan, evimin öne çıkan ayrıntıları. Modern ve minimalist çizgilerden oldukça uzak bir stil... Sıcak bir ortam.

Hazırlayan: Elif Taşlıoğlu Dastori

1716TASARIM TASARIM

Evinizde çok sevdiğiniz özel bir köşeniz var mı?Klasikleşmiş bir cevap olacak ama tabii ki de televizyon karşısındaki diva-nım. Dolap odam da vazgeçilmezlerim arasında

İtalya da yaşamak sizi hayat tarzı olarak nasıl etkiliyor?Yapılarda modernleşmeyi ve aşırı lüksü sevmiyorum. İtalya’nın her köşesi tarih ve sanat kokuyor. Eskinin fevkalade korunduğu bir ülke. Bu benim en beğendiğim ve değer verdiğim şeylerden biri. Ayrıca çok sık seyahat etmek zorundayım.Burada şehirler küçük ve şehirlerarası ulaşım çok kolay olduğu için hayatınızı büyük ölçüde kolaylaştırıyor ve zaman kazandırıyor Kısacası hem görsellik, hem pratiklik açısından çok memnunum İtalya’da yaşamaktan.

Bir cümle ile çalıştığınız sektörü tanımlarsınız?Çok hızlı, sınırları ve köşeleri olmayan ya da hızlı değişen, benim bakış açım-dan materyalist olarak değil masalsı olarak adlandırdığım bir sektör

Türk bir stylist olarak, İtalya da çalışmanın kolaylıklarından ve zor-luklarından bize biraz bahseder misiniz?Kolaylığı: Bir Türk olarak ve üretim ülkesinden gelen biri olarak ürün gözü-nüz çok gelişmiş ve kuvvetli oluyor. Yapımızdan gelen çabuk çözüm bul-ma kabiliyetimiz ve pratikliğimiz ister istemez ortaya çıkıyor ve oldukça etkileyici bir özellik oluyor. Zorluğu: Sanatın, mimarinin, modanın yıllardan beri beşiği olan bir ülkede olduğunuz için bakış açınızı, zevkinizi ve tarzınızı kabullendirmek, güven kazanmak zaman alabiliyor.

Şuan üzerinde çalıştığınız bir proje var mı?Şu an İtalyan firması Max Mara’nın İtalya’daki 8, yurtdışındaki 3 mağa-zasının görsel pazarlama projesi üzerinde çalışıyorum. Bu mağazalar için özel vitrinler ve sunumlar hazırlıyor, mağazaların hedef müşteri kitlelerine ‘Event’ler organize ediyorum. Aynı zamanda kişisel olarak üzerinde çalıştı-ğım projelerim de var; onlar sürpriz olsun...

Vazgeçemem dediğiniz renk ve obje nedir?Giyimde beyaz, evimde ise turuncu ve yeşil herhangi bir şey mutlaka olma-lı. Bu renkler bana pozitif enerji veren renkler. Antika aynalarım da olmazsa olmazımdır.

Bir tasarımda ilk önce neye önem verirsiniz, ergonomiye mi estetiğe mi?Ne kadar ve nerede kullanılacağına bağlı. Eğer sürekli kullandığım ya da taşıdığım bir şey ise tabii ki ergonomik olması çok önemli. Ama tek seferlik kullanacaksam estetik yönü ağır basar.

Sizce sınırlı sayıda özel üretim mi yoksa hızlı seri üretim mi?Moda sektöründe tabii ki de sınırlı sayıda özel üretim. Ama seri üretimin de hayatımızı nasıl kolaylaştırdığı ve seçim şansımızı ne kadar arttırdığı gerçeğini göz ardı etmiyorum.

18YENİ

Essenso, yenilikçi, fonksiyonel ve uygun fiyatlı ürünleriyle daha keyifli, sağlıklı ve pratik bir hayat sunmaya devam ediyor.YENİ Essenso DIJON serisi döküm demir tava ve tencereler, geleneksel döküm demirlere göre %50 daha hafif ve aynıpişirme performansına sahip. İndüksiyonlu ocaklarla da uyumlu Essenso DIJON serisi döküm demir tava ve tencereler tümEsse Mağazalarında ve www.esse.com.tr ‘de.

Türk seramik sektörünün yenilikçi markası Seramiksan, ev dekoras-yonunda klasik dokunuşları tercih edenler için Brecha’yı sunuyor. Portekiz mermerinden ilham alarak üretilen Brecha ile güçlü mermer efektini tüm yaşam alanlarına taşıyor.

‘İyi tasarım herkesin hakkı’ anlayışıyla üretim yapan Seramiksan, yeni serisiyle tasarımı evlerinize taşıyor. Klasik severlere sunduğu Brecha ile zamansızlık kavramını yaşam alanlarına yansıtıyor. Mermer, rölyef, dekor kombinasyonu ve klasik görünümü ile mekanlara şıklık katıyor. Brecha duvar ve yer karoları ve taşıdığı güçlü mermer efektiyle meka-na doğal ışıltıyı getiriyor.

“Bugüne kadar ürettiğimiz hiçbir şeyi, sadece güzel görün-mesi için tasarlamadık. Bu, elimize geçen bir fırsatı yanlış bir şekilde değerlendirmek olurdu. Biz, bunun yerine iOS’u

yeniden ele aldık; daha sade, daha yararlı ve daha keyifli bir deneyim yaratırken, insanların iOS’ta sevdikleri şeyleri de

unutmadık. Çalışma biçimini yeniden tasarlamak, bizi görü-nüşünü de yeniden tasarlamaya yönlendirdi. Çünkü bizce iyi

tasarım, deneyime hizmet eden tasarımdır.”

Arçelik, televizyon segmentinde ürün gamını geliştire-rek piyasada bu alanda iddialı olduğunu gösterdi.

ESSENSO’DAN YENİLİKLER

SERAMİKSAN’IN YENİ SERİSİ BRECHA

ARZUMDAN GÜÇLÜ YENİ BİR BLENDAR SETİ

19YENİ

MULTI BLENDER SETİ -BLENDART Arzum; 700 Watt motor gücü, 6 bıçaklı, ısıya dayanıklı pas-lanmaz çelik, 1,5 lt kapasiteli doğrayıcı hazne ve paslanmaz çelik dilimleme ve rendeleme diskleri ile oldukça iddialı yeni modelini tanıttı.

APPLE - İOS 7 KULLANICILARIYLA

BULUŞTU

ARÇELİKTEN YENİ

3D TELEVİZYONLAR

Hazırlayan: Burcu Kartalcıklar

2120TASARIM TASARIM

KUANTUM MASAAtomu oluşturan parçacıkların (proton ve elektron gibi) hareketlerinden esinlenilmişbir tasarım. Görsel olarak bize kuantum fiziğini çağrıştıran bu masa tasarımı, farklı veözgür tasarımcılığa iyi bir örnek. Ağır ve sertleştirilmiş çelik malzemeden üretilenmasa ayağı, grift yapısı ve rengi ile dikkatleri üzerine çekiyor. Masanın tabla kısmıparlak lake parçadan üretilmiş ve çizilmelere karşı direnç gösterebilecek şekildedizayn edilmiş.

‘Sınırsız Enerji’ yi temsil eden bu farklı ve ilgi çekici tasarım Amerikalı tasarımcı Jason Philips tarafından sunum ve sergi amaçlı olarak tek üretilmiş.


2322TASARIM TASARIM

Kendinize modern stil endüstriyel ürünlerin bulunduğu renkli bir site arıyorsanız incelemelere buradan başlayabilirsiniz. Yanko Dizayn’ın uzantısı olan dünyanın en popüler ve etkili online tasarım sitesi CKIE’ de, beğeneceğiniz bir tasarıma muhakkak rastlayacaksınız.www.ckie.com

Marc Newson, döneminin en etkili tasarımcılarındanbiri. Ofis ve ev obje tasarımlarının dışında bisiklet,araba, özel ve ticari uçak, yat gibi çok çeşitliendüstiyel tasarımlar yapmakta.www.marc-newson.com

Buysebastianbergne.com sitesindeki tüm endüstriyeltasarımları kendisi yapan Sebastian Bergne, bol ödüllübir tasarımcı. Tasarımcının en büyük başarılarından biri,yapmış olduğu modellemelerin ‘Modern Sanat’ (New York) ve ‘Londra Tasarım Müzesi’ gibi kült olmuşmüzelerde kalıcı koleksiyon ürünleri olarak kabuledilmesi.www.buysebastianbergne.com


2424MASKULEN

Sert ve sivri hatlar, betonun doğal hali modern ve yalnız yaşayan erkeğin karakteristik bir ev stilidir.

Standart sallanan sandalye sisteminden farklı olarak sağa ve sola sallanan bu tasarım ürünü sandalye loft stili evlerin en dikkat çekici detaylarından biri olacak.

Paletlerin kullanım alanı oldukça geniş

Doğal malzeme loft stilin en karakteristik malzemesidir

Merdivenler evlerimizin yeni çözüm ortağı

115cm x 56cm x 39cm dökme demir tekerlekli orta sehpa

Doğal malzeme tam bir trend

Hazırlayan: Mine Balaban

2726FEMİNEN

Fincan şekilli sandalye tasarımı mekanlar için yeni bir soluk olacak

Sonbahar gelmesine rağmen teras ve balkonlarından vazgeçemeyenler için serin havalara uygun dış mekan mobilyaları üretilmeye devam ediyor

Günümüzün raf stilli kitaplıklarını düzenlemek oldukça keyifli bir iştir. Raf düzenlerken kitaplar ile beraber ortama uygun dekoratif süs eşyaları da kullanmak görsel açıdan oda da hoş bir görünüm sağlar.

Stiliniz ne olursa olsun çiçek aranjmanları ile bulunduğunuz ortamda duygusal ve sıcak bir atmosfer oluşturabilirsiniz.

Evlerde feminen detayların en güçlü simgesi, vintage stil çiçek desenleri

Vintage stil çiçek desenli mumluk

Paletler yaşam alanlarımız için yeni bir akım. Renkli kırlentler ile süsleyeceğiniz paletler evlerinizde romantik köşeler oluşturabilirsiniz.


29SANAT28SANAT

Nar Kalpli Ressam Canan Berber

Hazırlayan: Selin KandemirFotoğraf: Ufuk Balcı

3130SANAT SANAT

Canan Berber 1967 yılında Merzifon’da doğdu. Ege Üniver-sitesi Tekstil Mühendisliği Fakültesi’nden mezun olduktan sonra dil ve sanat eğitimi için Londra’ya gitti. 1993 ve 1997 yılları arasında Londra’da yaşadı. Holborn College’da dil, London City Lit Institute’de sanat ve tasarım dersleri aldı.Istanbul’a dönüşünde desen, renk ve seramik üzerine çalış-malar yapan artist atölyelerinde bulundu. Özel bir stile sahip olan Canan Berber, farklı teknikler ile ayna, cam, kağıt, taş, boncuk, metal gibi materyalleri de kullanarak tuval üzerine yağlı boya ve akrilikle resimler yapıyor.

Resme olan ilgisini “Çocukluk uğraşım” diyerek nitelendirenCanan Berber, her insanın bir “öz”e sahip olduğunu söylüyor. Çocukken her insanın aslında bir ressam olduğunu söylüyor ve büyüdükçe bu çocuk ressamı kaybetmeyen insanlar-dan biri olarak nitelendiriyor kendini. Resim yapmanın onu “öz”üne indiren sihirli ve büyülü bir kapı açtığını, bu sayede de çocukken hissettiği duyguya erişip tekrar tekrar mutlu olduğunu söylüyor.

1988 senesinde Ege Üniversitesi Tekstil Mühendisliği Bölümü’nden mezun olan CananB erber, sektöründe 5 yıl çalışıp başarılı bir kariyer yaptıktan sonra iki aylığına gittiği İngiltere’de 4 yıl kalıyor. Sürekli müze ve galeri gezen, adeta British Museum’da yaşadığını söyleyen Canan Berber, kendi tabiriyle İngiltere’de ruhunun resim ihtiyacını karşıladığını ve yarınlara yönelik donanım kazandığını belirtiyor. Bu 4 yıllık İngiltere sürecini “Ben zaten bana yüklenen ‘öz’ den onca za-man uzak kalmıştım, Londra’da tekrar kendi kaynağıma geri döndüm ve o kaynaktan hayat bulup nefes almayı öğren-dim.” diyerek anlatıyor.

İngiltere’den Türkiye’ye döndüğünde ne yapacağını bilme-diğini, eve kapanıp sürekli resimler yaptığını söylüyor. Daha sonra yavaş yavaş çevresiyle ilgilenmeye başlayıp güzel in-sanlarla tanıştığını söyleyen Canan Berber, 1997 senesinde Bedri Rahmi Eyüboğlu’nun öğrencisi Dilek Işıksel ile, daha sonraki yıl ise Adnan Çoker ve öğrencisi Hülya Düzenli ile çalıştığını söylüyor.

3332SANAT SANAT

İlk sergisini 2000 yılında aslında ruhen hiç hazır olmadığı bir zamanda açtığını, tüm resimlerinin beğenilmesi ve sa-tılmasıyla kendisini çok mutlu hissettiğini belirten Canan Berber, sonraki dönemlerdeki sergilerinde çoğalan bir ilgiyle karşılaştığını söylüyor. “Resim sanatından hiç bir zaman para kazanacağım aklıma gelmezdi.” diyen C anan Berber, “bizim yaptığımız işte para, ön ve arka yüzüyle sadece para değil; çevirdiğimiz zaman arkası maneviyat, önü para!” diyor. Yap-tığı resimlerde kalbini, ruhunu, resimlerine ulaşan insanların duygularıyla birleştirdiğini söylüyor. Ortaya çıkan resmin alıcısı ve ressamın arasındaki enerjinin, duygu alışverişinin, sadece tablo bedeliyle açıklanamayacağını dile getiriyor.

Dünyaca ünlü mücevherat markası Adler ile olan yolculuğu-nu, “Adler, Bodrum’daki sergimi takip etmiş, çok beğenmiş Bana ‘Biz seninle bir sergi yapmak istiyoruz .’dediler. Tanış-tıktan 6-7 ay sonra Cenevre-Gstaaad’da düzenledik sergiyi. Daha sonra ise İsviçre ve İngiltere mağazalarındaki çalışma-larda yer aldım. Sergi, Avrupa’daki önemli sanat dergilerinde yayımlandı, çalışmalarım büyük ilgi gördü, birçok geri dönüş aldım. Adler, resimlerimi dünyaya taşıyan önemli bir adım oldu benim için.” diyerek anlatıyor.

Yaptığı resimlerde farklı materyaller kullanmayı sevdiğini ifa-de eden Canan Berber, 2003 yılnda kendisi için başka bir resim döneminin başladığını, Hitit Kızları’nın, elmaların ve narların ortaya çıktığını söylüyor. Neden bu nesneleri çok kullandığını bilmediğini, resim yaparken bilinçdışına ve içgüdülerine teslim olduğunu dile getirirken; insanlar “neden” sorusunu sordukla-rında ancak o zaman bu soruyu kendisine yönelttiğini söylü-yor. Örneğin narı bir bereket sembolü olarak kullanmadığını, salt bir meyve olarak narı çok sevdiğini, renklerine bayıldığını ve narı, dünyanın çekirdeğine benzettiğini söylüyor.

3534SANAT SANAT

“İnsanların resim yaparken en büyük derdi, gerçekten kendini ifade etmek mi?” sorusunu, “İnsanın kendini kendisine ifade etmesi” diye cevaplıyor. Kendini kendisine ifade edebilen in-sanın herkesce daha kolay ve net anlaşılabileceğini söylüyor. Sembolleri çok sevdiğini, çocukken de hayatı renk ve sembol-lerle algıladığını söyleyen Canan Berber, kendisini yaptığı re-simlere taşıyor aslında. Mağara resimlerini çok büyüleyici bul-duğunu, o resimlerde doğallık, yalınlık, sadelik olduğunu ifade edip insanların sadece dertlerini, günlük uğraşlarını anlatmak için resme sığındıklarından, başka kaygılar içinde bulunmadık-larından bahsediyor.

Bulunduğumuz dünyada müthiş bir karışıklık ve enerjinin ol-duğunu, bu karışıklığın içinden süzülen nüansların insanlara ulaştığını ve insanları estetik algısına taşıdığını düşünüyor. “İşte bu yüzden sanat, dünyanın kadim belleğine el koyuyor, ortak bir estetik ve yaşamsal hafıza oluşturuyor.” diyor. Son dönemde özellikle Hitit Gelinleri ve semazen çalışmalarının birçok yerde izinsiz kopyalanıp röprodüksiyonlarının üretilip satıldığını öğrendiğini, bunu yapanlar için yasal işlem başlat-tığını söyleyen Canan Berber, insanların emek ve yetenek üzerinden haksız kazanç sağlamasını doğru bulmadığını be-lirtiyor.

36 37DETAY DETAY

Yoğun iş temposu, insanlarda bir an önce evlerine dönüp dinlenme isteğini oluşturuyor. Ertesi gün iş temposunun yeniden olacak olması iyi bir dinlenmenin önemini daha da arttırıyor. Bu anlamda en iyi dinlenme yönteminin uyku olduğuna değinen uzmanların yaptıkları uyarılar ve zaman içerisinde artan bilinç seviyesi, sağlıklı bir uykunun önemini bir kez daha gün yüzüne çıkartıyor. Ortopedik yataklar, sertlik ve yükseklik derecesi kişiden kişiye değişen yastıklar, renkli ve güzel görünümlü nevresim takımları ve bunun yanında çeşitli stillerde üretilen bol çekmeceli dolaplar, hem

sağlığımıza hem de göz zevkimize hitap eden yatak odası çözümleri olarak karşımıza çıkıyor.

EVLERİMİZİN HUZUR KÖŞESİ YATAK ODALARI

İstikbal-Alvin Yatak Odası

Zebrano-Florella

Apolena-Tek Kişilik Renk Cümbüşü Yatak Runner Takımı

Hobby-Endora Somon Çift Kişilik Nevresim Takım

Dantella-Çift Kişilik Nevresim ve Kapitone Yatak Örtüsü Takımı

Chakra-Adel Nevresim Takımı Chakra-Noa Nevresim Seti

English Home- Lighthouse Pamuklu Nevresim Çift Kişilik Takım

English Home-Yatch Club Pamuklu Nevresim Takımı

Hazırlayan: Sevil Kıraç

Komodinler RenklendiRenkli ve eğlenceli görünümleri ile yatak odalarınızda modern bir hava estirecek olan yeni stil komodinler mağazalarda yerlerini almaya başladı bile.

Konsollar Artık Yatak Odalarımızda Konsollar Artık Yatak Odalarımızda Daha çok salonlarımızda görmeye alıştığımız konsollar yeni görünümleri ile yatak odalarında da yerlerini alıyor. Eskitme yöntemi ile şekil verilen konsollarda en çok tercih edilen stiller ise rustik ve vintage. Bu stiller ile amaçlanan yatak odalarında romantik bir görünüm elde etmek.

Yatak Odalarında Etkili Olan StillerDaha çok mutfak ve salonlarda kendini daha çok gösteren farklı dekorasyon stilleri son yıllarda yatak odalarını da etkilemeye başladı. İnsanların yatak odalarına önem vermeye başlamaları ve bu alana ayrı bir stil katmak istemeleri tasarımcıları da harekete geçirdi. Bu güne kadar standart bir görünüme sahip olan yatak odaları artık yerini, karak-teristik bir çizgiye sahip avangart, simetrik detaylara sahip modern, klasik ve çiçek desenli vintage gibi stillere bı-rakmaya başladı. Evimizin bu alanına özel hazırlanan konsollar, puflar, berjerler ve çeşitli aksesuvarlar yatak odalarını sadece dinlenmek ve uyumak amacından uzaklaştırıp yeni yaşam alanları haline getirdi.

Yatak Odanız İçin Berjerlerden Bir Püf NoktasıFazla yer kaplamayan hacimce ufak berjerler ve fiskos masası ile yatak odalarınızda güzel köşeler oluşturabilirsiniz. Böylece evinizin bu alanı gözünüze çok daha güzel görünecektir.

Puflardan PüflerDeğişik stillerde, çeşitli desen ve renklerde üretilen puflar yatak odalarınızda hem şık bir görüntü sağlayacak, hem de çok kullanışlı olacak, denemeye değer

Parlakev- Retro Berjer Gazete Desenli Berjer.

Parlakev-Relax Dönen Berjer

3A MobilyaOymalı Retro Koltuk

ABLET DesignRetro Puf Sarı İstikbal- King puf

B&T- Gela Berjer

TABLET DesignF-Med Retro Meşe Komodin

MaxxDepoPamplona Komodin

Mania- Mini Konsol

Laura Ashley

EvideaArt Dekor İkili Kalpli Dolap Tepe Home

Beyaz Şifonyer

Tepe HomeCinnamon Şifonyer

38DETAY 39DETAY

40 41

CHESTERFİELD KOLTUĞUN EN ÖZEL HALİ İLE TANIŞIN.Zamansız olarak nitelenen CHESTERFİELD koltuklar en ihtişamlı modeli ve çok özel renk seçenekleri ile evdebir.com’dawww.evdebir.com

MUDO CONCEPT YENİ SEZONA YEPYENİ ÜRÜNLERİ İLE HAZIRMudo Concept mağazalarında yeniseri ürünler, vitrinlerdeki yerinialdı. KAÇIRMAYIN!

FAKİR EVMANYADAN HALI ATAĞIAnadolu motiflerinden ilham

alan tasarımlar, özel desenler ile modernize edilmiştir.

www.vemanya.comIKEA KATALOĞU KAPINIZDAYepyeni ürünler, ilham verenfikirler, 2014 IKEA kataloğunda.Yeni IKEA kataloğu dağıtılmayabaşlandı.

FRANKE, CENTİNOX SERİSİFirma, yeni ürünü Franke

Centinox Serisini görücüye çıkartıyor. Bu yeni ürün

Franke ‘nin 100 yıllık deneyimini yansıtıyor.

www.franke.com.tr

ARÇELİK ANKASTREAnkastre Flat

Paket, Şık Ankastre Paket, Karbeyaz

Ankastre Paket ve Ankastre Klas Paket seçenekleri Arçelik,

sizleri ankastre dünyasına çağarıyor. www.arcelik.com.tr

TEPE HOME’DA KAÇIRILMAYACAK BİR

İNDİRİMMobilya devi Tepe

Home’da mobilyadan aksesuara yüzlerce

üründe %50 ye varan indirimler başladı

www.tepehome.com.tr

YATAŞ’TAN MÜŞTERİLERİ İÇİN ONLİNE KATALOGZevkle okuyacağınızve ürünlere ait hertürlü teknik bilgiyeulaşabileceğiniz onlinekataloğu ve diğer broşürleri‘medya’ bölümündeninceleyebilir vebilgisayarınıza indirebilirsiniz.www.yatasgrup.com.tr

KELEBEK MOBİLYA HEDİYE ÇEKİ İLEYENİ SEZONA GİRİŞ YAPIYORTürkiye’nin en sevilen ve en çok tercihedilen mobilya markalarında biri olanKelebek Mobilya, tüm ürünlerinde % 15indirim, 7.000TL ve üzeri alışverişlerdeise 1.000TL hediye çeki veriyor.www.kelebek.com.tr

TEPTA AYDINLATMA Hem ofis hem de konut projelerinde kullanıma uygun olan Decorative’in ürünlerinde farklı boyutlar dışında LED teknolojisi ağırlıkta olmak üzere alternatif ampul tipleri de bulunmaktadır. Ürün gamını ise hem modern hem de klasik tarzı yansıtan ürünler oluşturuyor.

LİNEADECOR MUTFAKLARINIZI ÜCRETSİZ ÇİZİYORLineadecor’da müşterileri için ücretsiz projelendirme hizmetini başlatıyor. Bu hizmet birbirinden yetenekli ve eğitimli ‘Lineadecor Mutfak Tasarım Uzmanları’ tarafından veriliyor.www.lineadecor.com.tr

PAŞABAHÇEEvimizde yıllardırvazgeçemediğimiz birgelenek olan Paşabahçecam ürünleri, tüm yenimodelleri ile bu özelliğinikorumaya devam ediyor.www.pasabahce.com.tr

CHAKRA’NIN İNDİRİMLERİNE DOKUNUNDokunmanın büyüsüne inananlariçin CHAKRA, ürünlerinde % 50indirim uyguluyor. Üstelikbirbirinden farklı modelde vedokuda havlu ürünleri de buindirimin içinde. KAÇIRMAYIN!www.chakra.com.tr

ENZA MOBİLYADAN İMOB TASARIM ÖDÜLLÜ PİERO...

Özel kumaş kaplama uygulamasıyla detaycı bir yaklaşım... Benzersiz

fonksiyonlarıyla, sıra dışı bir kullanım kolaylığı... Form ve detaylarında ise

özgünlüğün ve ayrıcalığın izlerini taşıyor.

KISA KISA KISA KISA

42 43FOCUS FOCUS

Cumba SelectionMis En Demeure Trianon

Dore Ayna

Aynalar hiç kuşkusuz ki dekorasyon anlamında evlerimizin en önemli aksesuvarları. Doğru yerde kullanıldığında iyi bir yansıtıcı olarak derinlik algısını arttırır. Yansıtmayı tam sağlayabilmesi açısından duvara göz seviyesi

hizasında asılmasında fayda var. Ancak kimi dekor uzmanları aynaların daha yukarıda ve duvarla 20 derecelik açı yapacak şekilde de kullanılabileceğini belirtiyor. Aynaların bir diğer özelliği ise

gelen ışığı yansıtarak ortamın daha çok aydınlık görünmesini sağlamasıdır.

Dekorasyon stillerinin zaman içerisinde değişmesi, ayna stillerinin değişmesini de beraberinde getirmiştir. Mağazalarda çok çeşitli ayna modelleri görmemiz işte bu nedenledir. Bu kadar çok seçeneğin arasında aynamızı seçerken kafamızın karışması ise oldukça normal. Mağazada çok hoşumuza giden bir aynayı

sırf güzel görünümünden ötürü satın aldığımızda, evde hayal kırıklığı ile karşılaşmamız mümkün. O nedenle ayna seçiminde dikkat edilmesi gereken ilk husus evimizin stilini

göz önüne alarak ona göre modelimizi seçmektir.

AYNA AYNA SÖYLE BANA

EvmanyaArtmosfer Julien

Dekoratif Ayna 740,90TL

Laura AshleyConstellation

Champagne Mirror

Evmanya Artmosfer Dillon Dekoratif Ayna

820.90TL

Cumba SelectionMis En Demeure Versailles Ayna

Cumba SelectionMis En Demeure Soleil Ayna

Tepe Home

Altıncı caddeKafes Ayna139,90TL

Tepe Home

EvdebirLlimbo Eskitme Pencere Ayna200 TL

Tepe Home Çerçeveli Ayna

44ELİŞİ 45ELİŞİ

TASARIMIN VE DESENİN SESİ

Melda BAŞÇAKIR

1964 Adapazarı doğumlu olan tasarımcı 1989 yılında Medi-ha Yener Moda Kursları kapsamında kısa süreli stilistlik eği-timi aldı.

Sanat eğitimine 1999 yılında Akademi İstanbul’ da resim programına katılarak başladı. Daha sonra Ressam Yüksel Kahraman ve ardından Ressam Memet Güreli-Buket Güreli (Ada Sanat) ile devam etti. Ada Sanat çatısı altında desen çalışmaları sürerken bir yandan da aynı atölyede gravür de-nemeleri yapma olanağı buldu.

Yaklaşık dört kış dönemi süren desen eğitiminin ardından, seramiğe olan ilgisi nedeniyle BASAD -Bakırköylü Sanatçı-lar Derneği çatısı altında Taylan Koryürek tarafından verilen seramik eğitimine katıldı ve daha sonra Hande Bilten’in reh-berliğinde Merceat Sanat Atölyesinde seramik çalışmalarına devam etti.

İstanbul koleksiyonunda yer alan çalışmada desen el boyama yöntemiyle uygulanmıştır.

Melda Başçakır, ayrıca geleneksel hat sanatından yola çı-karak çizdiği desenleri kumaşa transfer ederek bu yolla ev tekstiline yönelik işler üretiyor.

Her ne kadar bütün bunlar birbirinden bağımsız işler gibi duruyor olsalar da temel çıkış noktası tasarım olduğu için birbirlerini destekleyerek ve birbirlerinden beslenerek aynı noktada buluşuyorlar.

İç Mekan Düzenlemeleri ve Perspektif eğitimi aldı. Ev teksti-line yönelik çalışmaları ağırlıklı olmak üzere seramik çalışma-larına da devam ediyor.

[email protected]


46ELİŞİ 47ELİŞİÇimtemani deseninden yola çıkarak tasarlanan yastıkta

desen el boyama yöntemiyle uygulanmıştır.

Hitit koleksiyonunda yer alan keten yastık. Desen kumaşa el boyama yöntemiyle uygulanmıştır.

Fatma Ana koleksiyonu

Fatma Ana koleksiyonunda yer alan seramik pano

Fatma Ana koleksiyonunda yer alan seramik mumluk

Şamot çamurundan elle şekillendirme yöntemiyle çalışılmış seramik pano İstanbul koleksiyonunda yer alan seramik çanak

48 494948ADRES ADRES

ŞARAP TADINDA

BİR RESTORAN

Monthelie Restoran

Hazırlayan-Fotoğraf: Burcu Kartalcıklar

50 51

Her hangi bir işte işin mutfağı çok önemlidir diye bilinir, sizin mutfağınızda durum nedir, mutfakta işler nasıl yürüyor?

Mutfağımıza çok güvenirim. Her zaman incelenmeye açıktır. Her zaman hijyeniktir. Mutfakta şef çok önemlidir. Yemeğin işleyiş tarzı, yemeğin nereden gelip nereden çıkacağı, bula-şığın nereden verileceği hep iyi bir şefin kontrolü ile müm-kündür. Mutfak restorandan ayrı bir dünya ve o dünyanın patronu şeftir.

Yemek sektöründe çalışıyorsunuz, kendiniz de iyi ye-mekler yapar mısınız?

Hem iyi yemekten çok iyi anlarım hem de çok iyi yemek yaparım. Senelerdir bu işin içindeyim. Yemek yazıları da yazıyorum. Kendime gurme demek istemiyorum, çünkü bu

kelimenin fazlasıyla basitleştirildiğini düşünüyorum. Ben ken-dim için gurme yerine ‘Yemek Tadımcısı’ tabirini kullanıyorum.

Kendinize ait özel bir spesiyaliniz var mı?

Çok var. Özellikle midye yemeklerini çok iyi yaparım. Ayrıca şarap soslu levreğim de çok iyidir, çok güvenirim. Kılçıksız ve yemesi de oldukça kolaydır.

Şarap size neyi ifade ediyor?

Şarap, devamlı yaşayan bir duygudur, kendi içinde yaşayan bir duygu. Bize doğanın en dibinden geliyor; köklerden alıyor enerjisini, asmaya veriyor, asmadan yaprağa, yapraktan da meyveye veriyor, hala canlı. Sonra siz alıyorsunuz, sıkıyor-sunuz hala canlı. Sonra bunu şarap haline getiriyorsunuz,

5150ADRES ADRES

Monthelie ismi nereden geliyor?

Monthelie, Fransa’da yaklaşık 170 kişinin yaşadığı, üzüm bağları ve şarapları ile ünlü bir köy. Bu köyün şarap kültürü ve ismi bizim restoranımız için hem isim kaynağı hem de il-ham kaynağı oldu.

Kaç yıldır bu mekanı işletiyorsunuz?

Yaklaşık 1 yıldır bu mekanı işletiyoruz, daha çok yeni sayılırız. Fakat ben; yılların birikimini, kültürünü ve emeğini elimden geldiğince mekana yansıtmaya çalıştım. Ve bu durum in-sanlar üzerinde bu mekanın yıllardan beri var olduğu hissini uyandırıyor.

Mekanın dekorasyon stilini oluştururken profesyonel bir yardım aldınız mı?

Hayır almadım. Yılların tecrübesi ve yurt dışında edindiğim izlenimler, bu mekanın dekorasyonunun oluşmasını sağladı. Her bir santiminde tecrübe ve emek var. Hiçbir stile bağlı kalmadan kendi stilimi mekana yansıtmaya çalıştım.

Tasarım adına işletmenizdeki en sevdiğiniz detaylar nelerdir?Tasarımı bana ait olan avizeler sevdiğim detaylardan. San-

dalyelerdeki kalp motifi de ilgi çeken noktalardan. Burasını insanlar bir aşk mekanı olarak seçtiler; evlenme teklifi eden-ler, evlilikler, evlilik yıldönümü kutlayanlar hep burada. Kırmı-zı renk bize aşkı çağrıştırıyor. O nedenle sevdiğimiz detaylar arasında mekanın konsepti kırmızı renk ve kalp de var.

Dostlarınıza ve müşterilerinize mekanınızı nasıl tanımlarsınız?

Lezzetli yemekler, iyi servis, yemek kalitesi ile doğru orantılı fiyat, misafirlerimizi en iyi şekilde ağırlama.

İzmir insanının damak tadından bahsedersek bize neler söyleyebilirsiniz?

Mekanı açarsınız, bir menü hazırlarsınız, o menüde en çok tercih edilenleri devam ettirip hiç tercih edilmeyenleri me-nünüzden çıkartırsınız. İşte böylece İzmir insanının damak tadı ortaya çıkar. Diğer şarap restoranlarında olduğu gibi bizim restoranımızda da tercih edilen yemek genelde ettir; ancak İzmir insanına etin dışında seçenek olması açısından balık ve tavuk da servis ediyoruz.

Canan BERBER

İzmir Organizasyon ve İrtibat: Elif Taşlıoğlu Dastori (0232) 461 61 71 - (0533) 650 72 77

52ADRES

mikroorganizmalarla kendi içinde fermante oluyor, hala canlı. Şişeye koyuyorsunuz hala canlı. Mantarlıyorsunuz, hala man-tarın altında yaşıyor. Şişeyi açıyorsunuz yine canlı, ilk defa siz ona gurur verici bir şekilde içerek onu öldürüyorsunuz; ama o bu ölümden gurur duyuyor.

Sizce kaliteli bir şarap hangi yöntemler ile anlaşılabilir?

Şarap bir kültürdür ve bu hiç bir zaman aristokrat kültürü, bir sosyete kültürü değildir. Şarap bir kültür olduğu için şarap-tan iyi anlamak gerekir, bunun da çeşitli yöntemleri vardır. Şaraptan anlayan bir kişi şarabı kadehine koyarken akıntısına bakar, bardağı hafif eğerek görüntüsüne, derinliğine bakar,

daha sonra burnuyla koklar, bırakır, bardağı çevirerek man-tarlamadan dolayı yapısında oluşmuş kükürdün dışarı çıkma-sını sağlar ve tam bu sırada hakiki kokuyu almak için yine koklar. Bir yudum şarap ağıza alınır, ağzında çevirip tükürür. Sonra bir yudum su alır ve onu da tükürür. Isırma dediğimiz bir tabir vardır; şarabı ağzınıza tekrar alırsınız, ama yutmaz-sınız, dişlerinizin arasında şarabı gezdirirken dişlerinizin ara-sından oksijen alırsınız, oradaki şarap kokusunu hissetmeye çalışırsınız ve akabinde şarabı yutarsınız. İşte o an, bahar ve meyve kokuları, şarabın üzümleri kökten ne aldıysa bütün bu kokular artık genzinizdedir. Kişi bu işlemleri öğrendikçe hangi şaraptan hoşlandığını ortaya çıkaracaktır.

54 55EV EV

Sim ATALAY ÖZ “ŞANS’LI” BİR EV

Karşıyaka Bostanlı’da yer alan bu dubleks evin sahipleri oldukça şanslı! Çünkü onların hayatında ‘Şans’ var. O ne-denle evin her köşesinde oyun, eğlence, koşuşturma gibi aktivitelerin yanında; sevgi, kayıtsız koşulsuz mutlak bağ-lılık gibi duygular hiç eksik olmuyor.

Hazırlayan: Burcu KartalcıklarFotoğraf: Işıltan Irmak

5756EV EV

Yeri geldi mi çocuklarımızdan bile ayırmadığımız, evimizin içinde varlıkları ile bizi mutlu eden can dostlarımız ile hayatı, yaşamı, yaşam alanlarımızı paylaşıyoruz ve bundan da büyük mutluluk du-yuyoruz. Evlerimiz onlar ile ısınıyor, sıcacık oluyor. Karşıyaka’nın şık ve sempatik semti Bostanlı’da tam da bu anlatımlara uygun bir eve konuk oluyoruz.

İş gereği 5 yıl önce İskenderun’dan İzmir’e taşınan ev sahipleri Halil Öz ve Sim Atalay Öz çiftinden bizi Sim Hanım ve evin sevimli köpeği Şans karşılıyor. Sim Hanım’ın sıcak karşılamasının yanında Şans’ın da birbirinden eğlenceli oyunlar ile bize merhaba de-mesi, çekim öncesi sempatik bir hava oluşturuyor.

Bir apartmanın en üst iki katında yer alan bu 300 m2 dubleks dairede beş oda var. Evin girişinde sizi sevimli bir hol karşılıyor. Dekoratif ahşap tırabzanla-ra eşlik eden diğer ahşap detaylar evin genelindeki uyum hakkında bize bir ipucu veriyor. Burada kulla-nılan çiçek desenli ahşap berjer, dresuar ve duvar-daki objeler ortama, geçiş amaçlı kullanılan holden çok, vakit geçirilen bir oda görünümü kazandırmış.

Giriş katındaki uzun koridor burada bulunan ban-yoyu, mutfağı, odaları ve salonu birbirine bağlıyor. Salon girişinde kapının olmaması ve bunun yerine kemerli bir sistem uygulanması, salon ve holün bü-tünlüğünü arttırıcı bir etken olmuş; burada ferah bir görünüm oluşmasını sağlamış.

Evin sahibesinin kendi iç dünyasını yansıtan antika eşyalar, bu evde antik vintage stilini ortaya çıkart-mış.

5958EV EV

Yemek masası yakınındaki duvarda yer alan minik raf, Sim Hanım’ın salonundaki en sevdiği köşelerdenmiş. Yurt dışı seyahatlerinden itina ile seçip getirdiği antika eşyaları bu-rada sergiliyormuş. Bu raftaki küçük tepsi Dubai’den, por-selenler Prag’tan, altın varaklı ve işlemeli ufak bardaklar ise Halep’ten alınmış. Rafın yanında, apliklerin altında yer alan varak çerçeveli resimler İspanya’dan alınmış.

Yemek masası üzerinde bulunan ve ev sahibesinin anne-sinden hediye gelen gümüş çay takımı Beyrut’tan alınmış.Balkon ev sahibesinin en dinlenebildiği köşelerdenmiş. Bu-rada dostlarını ağırlamaktan da mutluluk duyduğunu dile getiriyor. Sessiz bir sokağa bakan balkonun, apartmanların arasından kendini nazlı nazlı gösteren İzmir Körfezi manza-rası sizi dinlendirmeye yetiyor…

Evin salonunun genel görünümüne hakim olan klasik stil kol-tuklar dikkatleri hemen üzerine çekiyor. Sim Hanım’ın tarzını yansıtan bu koltuklar İzmir Kervan mağazasından alınmış. Kaplan desenli berjerler ev sahibinin en eski eşyalarından. Bu alanda yer alan ve berjer koltukların rengi ile uyumlu eski görünümlü ayna, Adana’da bir dekorasyon mağazasından alınmış. Tik ağacından yapılmış antika görünümlü yemek ma-sası ve bol çekmeceli konsol Kemeraltı’ndaki bir mobilyacı ta-rafından ev sahibesine özel olarak Hindistan’dan getirtilmiş. Konsolun iki yanında yer alan mavi renkli antika şamdanlar ev sahibesi tarafından Halep’teki bir eskiciden alınmış. Ev sahibesinin çok sevdiğini belirttiği, orta sehpa üzerindeki el işi cam figürler İtalya Murano’dan özel olarak getirtilmiş. Koltukların üzerinde konumlandırılmış yağlı boya tablo Ada-na’daki bir sanat galerisinden alınmış.


Mehmet ÇELİK

ALAÇATI’DA SONBAHARIEN GÜZEL KARŞILAYAN BUTİK OTEL SARDUNAKİKeskin bir sabun kokusu içinize kadar işliyor ve sizi oradan alıp eskilere; anneannenizin huzur dolu, sıcacık evine kadar götürüyor.

Hazırlayan: Elif Taşlıoğlu DastoriFotoğraf: Ozan Çelik


Şehrin kalabalığından uzak ama İzmir’e sadece 45 dakika uzaklıkta, sabun kokuları eşliğinde ve vintage stili ile her bir detayı tarih kokan bu butik otel, İzmir’in en güzel ilçelerinden Çeşme’nin Alaçatı semtinde yer alıyor. Burası, 2007 yılında eski bir Rum Ruhban okulundan otele çevrilmiş ve otelin mimari anlamda oluşum aşamasının ilk kısmı, otel sahibi makine mühendisi Mehmet Çelik’in Alaçatı’daki bir arkadaşı tarafından yapılmış. Geri kalan her bir detay ile Mehmet Çelik bizzat kendisi ilgilenmiş.

2 katlı bu taş binada 10 oda bulunuyor ve odalar 3 tip olarak birbirinden ayrılıyor. Otelin ve odaların içerisine girdiğiniz zaman keskin bir sabun kokusu içinize kadar işliyor ve sizi oradan alıp eskilere yani anneannenizin huzur dolu sıcacık evine kadar götürüyor. Mekan içerisinde kullanılan eşyaların bir kısmı otel sahibi Mehmet Bey’in kendi çocukluğundan ve akrabalarından kalma. Böylelikle otel konseptinde profesyonel soğuk çözümler değil, sempatik ve sıcak bir aile ortamı yaratılmış.

Otel geniş bir bahçenin tam ortasında yer alarak kendisini oldukça belirginleştirmeyi başarmış. Ye-şilin her bir tonunu içinde barındıran bahçedeki dikkat çeken detaylardan diğeri sandalye, masa ve bahçe lambaları gibi tüm ahşap eşyaların el işçiliği ile yapılmış olması. Son zamanların moda trendi ‘Paletler’ burada da etkisini gösteriyor ve Mehmet Bey’in bizzat kendisinin yaptığı koltuklarda hayat buluyor. Her odada yer alan iri pencereler panoramik açıdan hem bir görsel sunum sergiliyor hem de gün ışığının odalara cömertçe girmesini sağlıyor.

Ahşap detayların ağırlıkta olduğu mekana hakim olan beyaz ve açık tonlar, buraya sakinliği ve huzuru da beraberinde getiriyor. Otelin iç mimarisinde, otele ait Tsakir Kefi (Çakır Keyif) isimli greek meyhane-sinde, odaların isimlerinde ve aksesuarlarda Greek kültürünü olabildiğince hissediyorsunuz.

Mehmet Bey hem oteli hem de otele bağlı olan res-toranı için, tarihi havasını bozmamak ve Greek Kültü-rünü yaşatmak adına, elinden ne geliyorsa yapmaya çalışmış. “Mühendis olmamın getirdiği faydalardan biri de analiz etmek. Otel ve restoran stilini ortaya çıkartmadan önce bölgeyi çok iyi analiz etmeye ça-lıştım. Burası eski bir Rum köyüydü ve burada Greek kültürüne yakın bir otel ve restoran fikrinin iyi olaca-ğını düşündüm. Bu konuda ciddi anlamda emek har-cadım. Eğer bir şey yapacaksam onu öncelikle his-setmeliyim ve yaşamalıyım. Greek kültürünü onların köylerine giderek tanımaya çalıştım, oranın havasını kokladım, gizli kalmış mezelerini tattım ve


çeşit çeşit mezeler öğrendim. İşletmecilik adına gerçekleştirdiğim en ilginç olaylardan biri de Greek kültürünü yerinde öğrenmem ve kendi personelime de bu kültürü olabildiğince tanıtıp her birine ‘sır-taki’ öğretmemdir. Otelimizde müşterilerimiz için gerçekleştirdiği-miz etkinliklerde yeri geldiğinde tüm personel kol kola girip ‘sırtaki’ yapıyoruz”.

Ahşap eskitme hobisi ile de uğraşan Mehmet Bey, otelin kapı ve pencereleri dışında kalan hemen her ahşap detayı kendisinin yap-tığını dile getiriyor.

Her bir detay ile amaçlanan sıcak, arkadaşça ve dostça bir ortam hedefi Sardunaki Otel’de tek tek gerçekleştirilmiş. Sardunaki, gü-zel geçen yaz mevsiminden sonra sonbaharın tatlı serinliğini Greek kültürünün sıcak atmosferi ile müşterilerine sunmaya hazırlanıyor.

67RENK66RENK

“2013’ün rengi” olarak da bilinen ve son dönemlerde sıkça kullanılmaya başlanan

renklerden biri indigo mavisi… İndigo mavisi; bilinçaltımızı ve sezgilerimizi

kuvvetlendiren bir renktir. İnsan sağlığı üzerinde çok büyük faydaları olduğuna inanılır. Tiroit bezlerinin çalışmasını dengede tuttuğu,

katarakt ve işitme kaybı gibi rahatsızlıklarda iyileştirici olduğu, ağrı kesici ve kanı temizleyici

etkileri bilinen faydaları arasındadır.

Hazırlayan: Asuman Ergüç

İndigo mavisi; içinde bir parça mor esintisi olan gizemli bir renktir. Uzun bir süre dekorasyonlarınızda keyifle kullanabileceğiniz bu renk özellikle krem ve beyaza inanılmaz yakışıyor. Beyaz ve kremle kullanılan indigo mavisi ile Akdeniz esintilerinin huzurunu evinize taşımış olursunuz. Yazı anımsatan Akdeniz tarzının yanı sıra indigo mavisini koltuk şallarında, battaniyelerde ve yün kilimlerde kullanmayı tercih ettiğinizde ise kışa sımsıcak hazırsınız demektir. Yaz kış

kullanabileceğiniz dingin ve rahatlatıcı etkiye sahip bu renk, size ve ruhunuza çok iyi gelecek.

Çalışma odalarımızda rahatlıkla bu renkten yardım alabiliriz. Akçaağaç ve ceviz rengi mobilyalarınızda keyifle kullanabileceğiniz geniş yelpazeli alternatif bir renk durumundadır. Sizi dengede tutarak çalışmalarınızı uzun soluklu ve keyifli hale getirecektir.

Son Dönemin Bizlere Zarif Bir Hediyesi

“İNDİGO MAVİSİ”Yatak odalarınızda da rahatlıkla kullanabileceğiniz indigo mavisi uykunuzu düzene sokacak olumlu bir etkiye sahiptir. Güçlü ve derin bir uyku uyumanıza olanak sağlar. Uyandığınız da ise kendinizi dinamik ve güne hazır hissedeceğinizden emin olabilirsiniz. Bu maviyi duvarlarınız için tasarlanmış çok şık duvar kağıtlarıyla kullanabilirsiniz. Kırmızı ve beyazla kombine ederek keyifli sabahlara uyanabilirsiniz. Duvar kağıtları dışında yatak örtülerinde büyük yastıklarda ve süs objelerinde de kullanırsanız huzurun etkisini rahatlıkla hissedebilirsiniz.

Çocuk odalarında sıklıkla tercih edilen bu renk zihinsel yeteneklerin ortaya çıkmasında uyarıcı etkiler sağlar. Erkek çocukları için mobilyalarda, yatak örtülerinde tercih edilirken; kız çocukları için çeşitli objelerde kullanılmaktadır. Sakinliğin ve dinginliğin rengi olduğu için hiperaktif çocukların hareketlerine olumlu yansıyacak ve onların hareketlerini kontrol altına almamızı kolaylaştıracaktır. Korku ve hayal kırıklığı yaşayan çocuklarımızda dengeleyici psikolojik etkiler yaratmaktadır.

Mutfak ve yemek odalarında da lezzetli yemeklere eşlik edecek masa örtüleri, peçeteleri ve sofra gereçlerinde kullanacağınız mükemmel bir renk.

Doğru renkleri doğru yerlerde kullanarak hayatımıza pozitif bir yön vermek mümkün. Yeter ki renklerin bize fısıldadıklarını duyabilelim.

İndigo mavisinin size huzur getirmesi dileğiyle… Hoşça kalın…

6968EV EV

UFAK VE SEVİMLİ EVDEKİ

BEYAZ DETAYLAR

UFAK VE SEVİMLİ EVDEKİ

BEYAZ DETAYLAR

Evin genel revizyonu yaklaşık 2 yıl önce Rudersdal’da faaliyet gösteren Norm Concept’e yaptırılmış.

Evin geneline baktığınız zaman ilk dikkati çeken detaylardan biri; zemin kattaki çoğu duvarın, açık alan yaratabilmek ve eski merdiveni meydanın merkezine alabilmek için yıkılmış ol-masıdır. Göze çarpan diğer önemli unsur ise 100 yaşını geçkin şarap mahzenidir.

“Mimari anlamda yaptığımız ilk şey, yalnızca bacayı bırakarak tüm duvarları yıkıp alt katı tek bir büyük oda haline getirmek-ti. Böylece eski merdiven için birinci kata çıkarken yer açıl-ması sağlandı. Daha sonra eski bacanın etrafına bazı duvarlar dikerek odanın bir bölümünü gizledik; bu sayede evin mut-fak bölümü yaşam alanından gizlenmiş oldu. Böylece mut-fak ve diğer yaşam alanları arasında bir geçiş oluşmuş oldu.

Huzuru ve barışı sembol eden beyazlar içerisindeki rustik stilli bu ev; yaygın yeşil bir bitki örtüsüne sahip, biraz yağışlı biraz da soğuk bir ülke

olan Danimarka’nın Rudersdal kentinde yer alıyor. Bu ev, Rudersdal’a bağlı ve kendi halinde bir sahil kasabası olan Vedbaek’in karakteristik

evlerinden sadece biri. Salaş bir görüntüye sahip ev, biraz country biraz da rustik stilin hakim olduğu sade bir ev tipi olarak hemen dikkat çekiyor.

Bu sayede açık görünümlü mutfakta oluşabilecek dağınıklı-ğın eve gelen misafirler tarafından görülmesi de engellenmiş oldu” diyor evin mimarları.

Mutfaktaki tezgah odanın bir ucundan diğer ucuna kadar uzatılmış. Bu düzenleme mekanı olduğundan daha da ge-niş göstermiş. Bu hat boyunca, mutfak masasının üstünde işlem görmüş eski bir kalas kullanılmış ve ideal çalışma ışığı sağlanması için küçük ve uzun sıralı led ışıklar yerleştirilmiştir. Tavandaki spot ışıkları ekstra bir aydınlık sağlayıp dışardan beyaz ve münferit, içerden ise sarı görüntü vererek sıcak ve lüks bir hava oluşturulmuş.

Bu beyazlar içerisindeki evin salonuna geldiğinizde kendinizi 100 yaşını geçkin şarap mahzeninin üzerinde buluyorsunuz. Norm Concept’in mimarları bu hissi uyandırmak için salonun


7170EV EV

altında yer alan bu mahzene inen merdivenlerin kapağını kalın ve damperli bir cam malzemeden yapmışlar. Böylece salondan aşağıya baktığınız zaman kesintisiz bir mahzen görüntüsü ile karşı karşıya kalıyorsunuz. Ayrıca ev sahibi Peter’in koleksiyo-nu olan çok eski tarihli şarap şişelerini de görmek mümkün. Mimar, evin bu alanında ince ve hassas çalışmaların yapıldığı-nı belirtiyor ve devam ediyor: “Mahzeni eski ve olabildiğince rustik tuttuk. Hatta bazen akşamları burası arkeolojik bir alan gibi görünmektedir. Mahzenden gelen ışık aynı zamanda ze-minden gizli bir aydınlatma görevi de görüyor. Ayrıca mahze-ne açılan bu ağır cam kapak, siyah demir bir çerçeveye hidrolik pompalarla sabitlenip kullanımı kolay hale getirilmiştir.”

Ev sahipleri, yaşadıkları kasabanın genel bir tarzı olan rustik ve bohem stilini evlerinde de devam ettirmek için evdeki eşyalarını bu stile uygun olarak seçmişler. Ayrıca evde rahat kullanım alanları yaratmak için fazla eşyadan mümkün oldu-ğunca kaçınmışlar. Bazı eşyaları dekoratif obje olarak evin du-varlarındaki niş boşluklarında değerlendirmişler.

Evdeki tüm yerler, duvarlar ve tavanlar farkları ne olursa ol-sun görsellikte birbirini bütünlemesi açısından ve ışığı yansıtıp daha geniş bir alan hissi yaratması bakımından beyaza bo-yanmış.

72 73FOCUS FOCUS

Evlerimizin minik detayları

ChakraBrick Çerçeve

59,99TL

EvdebirTaşlı Çerçeve

94TL

Laura AshleyÇerçeve 99,90TL

Laura AshleyRococo Gold Çerçeve 69,90TL

English HomeMaria Çerçeve

29,90TL

Beymen HomeÇerçeve245TL

Beymen HomeEmde Çerçeve

115TL

Tepe Home7’li Çerçeve

Koçtaş Sedef Kareli Çerçeve

12,99TL

Beymen HomeEmde Çerçeve

55TL

Laura AshleyPatricia 3’lü Çerçeve

165,90TL

Tepe Home Ahşap Çerçeve

EvmanyaCemile Ağaç Şeklinde Tekli

Çerçeve 107,90TL

Tepe Home 3’lü Çerçeve

74 75FOCUS FOCUS

EVLERİMİZİNROMANTİK IŞIĞI

ChakraDaisy Seramik Mumluk

22TL

Beymen HomeAgraria Mum 140TL

Laura AshleyDekoratif Mumluk

49,90TL

Laura AshleyDekoratif Mum – 59,90TL

EvmanyaArte Home Mermer

El Mumluk 120,90TL

Chakra Romantik Mum

39TL

Altıncı CaddeHiref İşlemeli Mumluk 890,90TL

ChakraSuri Kandil24TL

Cumba SellectionMesange Mumluk

EvmanyaDekomanya Mum Baykuş 7,90TL

EvdebirBuddha Zen Mumluk

45,90TLBeymen HomeCastelbel Mum

95TL

AnatolSamyeli Mumluk

595TL

EvmanyaCats by Luyano Kedi Tea Light

23,90TL

EvdebirRenkli Cam Mumluk

67,90TL

Tepe Home Mumluk

76 77GEZİ GEZİ

CAM’IN BAŞKENTİ MURANO

Bu ay rotamızı ünlü İtalyan adaları Murano ve Burano’ya

çeviriyoruz. Bu adaların sokakları da rengarenk

evlerinin içi de Murano ve Burano Venedik Lagünü’nün

kuzeyinde yer alan birbirinden ilgi çekici iki küçük ada. Tıpkı Venedik’te olduğu gibi bu iki

adanın da içinden kanallar geçiyor, küçük adacıklar

köprülerle birbirine bağlanıyor.

Venedik’e gittiğimizde ünlerini çok duyduğumuz

bu iki adayı da ziyaret ettik.

Venedik’teki tüm cam fırınları yangın tehlikesine karşı 1291 yılında Murano’ya taşınmış. O günden sonra Murano cam işçi-liği ile ünlenmiş ve uzun yıllar boyunca cam üretiminin ve ti-caretinin tek merkezi olmuş. Cam ustalarının meslek sırlarının dışarıya yayılmasını engellemek için adadan dışarıya çıkmaları yasaklanmış. Her ne kadar adanın pek çok yerinde turistler için ucuz ithal cam ürünlerin satışı yapılsa da o günlerden kalma cam üfleme atölyelerine ve onların satış dükkanlarına

da rastlamak mümkün. Bu atölyelerde turistler için gösteriler düzenleniyor.

Biz de bu gösterilerden bir tanesinde ustaların sıcak fırınların arasında nasıl çalıştıklarını, erimiş haldeki sarı-kırmızı camın uzun bir borunun ucuna takılarak fırından alınıp sabırla nasıl şekillendirildiğini, cam soğudukça tekrar fırında ısıtılmasını ve tekrar şekillendirilmesini büyük bir heyecan ile seyrettik.

Hazırlayan-Fotoğraf: Nesrin Kurtuldu Galatalı

78 79GEZİ GEZİ

Cam eşyaların nasıl yapıldığını seyrettikten sonra Murano Adası’nın cam müzesini (Museo del Vetro) gezdik. Müzenin bu-lunduğu bina gotik tarzda inşa edilmiş bir 17. yy. sarayıdır. Daha sonra piskopos evi olarak kullanılmaya başlanmış bu yapı 1861 yılında cam müzesine dönüştürülmüş. Burada 15. yüzyıldan iti-baren geleneksel Murano camı örnekleri sergileniyor. Birinci kat-taki ilk odada en ünlü parça olan 1470 civarından kalma koyu

mavi Barovier düğün kadehi yer alıyor. Böylesi eski ve tarihi öne-me sahip bu parçayı görmek bizi bir an olsun heyecanlandırıyor.

Murano’da dolaşırken ilgimizi çeken bir kilise oldu. Santi Maria e Donato 7. yüzyılda inşa edilmiş ve Venedik-Bizans mimarisinin en iyi örneklerinden birisiymiş. İçeri girdiğinizde kubbesinde 12. yüzyıldan kalma Madonna mozaiğini görebiliyorsunuz.

8180GEZİ GEZİ

SARHOŞ BALIKÇILARIN RENKLİ DÜNYASI, BURANO

82 83GEZİ GEZİ

Adaya adımımızı atar atmaz ilk dikkatimizi çeken detay is-tisnasız hemen her evin farklı renklerde boyanmış olmasıydı. Söylenceye göre balıkçıların denizdeyken uzaktan evlerini seçebilmesi için her bir ev farklı renge boyanırmış Burano’da. Bu gelenek hala devam ettiriliyor. Hatta evinin rengini de-ğiştirmek isteyenler belediyeden izin almak zorundaymış. Adanın tüm mimarisini bu 2 ya da 3 katlı renkli yapılı binalar oluşturuyor. Yeni bina yok denecek kadar az. O nedenle ada eski stil yapısını bu zamana kadar bozmadan getirebilmiş.

Burano adası sokaklarında ilerlerken dantel satan dükkan-larla karşılaştık. Çünkü Burano adası dantel işçiliği ile ünlü. Günümüzde dükkanlarda satılan danteller ithal ve makine işi olsa da gerçek Burano dantel işçiliği 1872 de kurulan dantel okuluyla (Scuola Del Marletto) hala yaşatılıyormuş. Öğrencilerin ve personelin yaptığı gerçek Burano dantel-leri burada satılıyor. El emeği göz nuru bu danteller tahmin edileceği gibi çok pahalı. Okulun hemen yanında 16. yüz-yıldan kalma dantel parçalarının sergilendiği bir müze de var. Dantel okulunun karşısında eğimli çan kulesiyle San Martino Kilisesi’ni görüyoruz. Kilisenin meydanı Venedik’e özgü turistik eşyaların ve dantellerin tezgahlarda satıldığı açık hava pazarı gibi. Orta yaşlı bir kadın hem dantel işliyor hem de satıyor. İzin isteyip fotoğrafını çekiyorum.

Balık suyuna risottosuna bayıldığımız Da Romano Restoranı’nda geç öğle yemeğimizi yerken aynı zamanda rengarenk evlerin kanallardaki yansımalarının fotoğrafını çekebilmek için güneşin alçalmasını bekledik. Kanallardan motorlar geçtikçe suyun yüzeyinde oluşan minik dalga-larda oynaşan renkleri seyretmek doyumsuz bir zevkti. Burano’dan ayrılırken burasının dantelleri ve rengarenk evleriyle tam bir masal adası olduğunu düşündüm.

8584BOTANİK BOTANİK

Aloe Vera

Sevgili dostlar, bu ayki botanik sayfası konumuz Aloe Vera. Bilimsel adı Aloe Barbadensis olan, halk arasında ise ‘’sarısabır’’ diye bilinen, etli yapraklı, kaktüse benzeyen ama kaktüs olmayan bir bitki.

Onca çiçekli, gösterişli bitki varken bir dekorasyon dergisi için neden bu bitkiyi seçtiğimi anlatmak istiyorum önce:Bu bitki çok eski yıllardan beri bazı hastalık ve yaralan-maların tedavisinde kullanıldığı için bilim insanlarının dik-katini çekmiş, üzerinde devamlı araştırmalar yapılmış ve yararlarının bir çoğu kanıtlanmış. Birçok kozmetik ürünün yapımında kullanılmış. Müsilaj olarak, yanık ve yara teda-visinde, mide asitliğini düzenlemede, saçlı cilt derisinin iyi-leştirilmesinde, vücut immün sisteminin iyileştirilmesinde gibi pek çok önemli alanda Dünya Sağlık Örgütü’nce kabul edilerek kullanılmaktadır. En basitinden, küçük ev kazala-rındaki yanıklarda... Hemen bir yaprağı ucundan koparıp içinden çıkan jeli yanan yere sürün. 5 dakika sonra nereni-zin yandığını anlamayacaksınız. İşte bu yararlı bitkiyi önce botanik sonra farmakolojik yönleri ile sizinle tanıştırmak istiyorum.

Aloe Vera bitkisi, Liliaceae (zambakgiller) familyasına ait-tir ve 400 den fazla türü vardır. Çeşitli alanlarda en çok kullanılan Aloe Barbadensis Miller adı verilen çeşididir.

Bu tür boyu 30 - 60 cm civarında her zaman yeşil olan çok yıllık bir Afrika bitkisidir.

Yaprakları etli ve uzun olup uçlara doğru kılıç gibi sivrileşir. Kırılmış yaprakları içinde saydam, jelimsi bir bitki özü gö-zükür. Bitkinin tabanı yukarıya doğru çiçek gibi açılan bir gövdeye sahiptir. Burada sivri dikenler, trompet gibi açan çiçekler ve çoğalmayı sağlayan yan dallar bulunur. Çiçek sapı ortadan tek çıkar ve 135 cm ye kadar yükselebilir, bunun ucunda uzun bir çiçek salkımı bulunur. Yılın büyük kısmında açar. Sarkık çiçekleri sarıdan turuncu ve eflatuna kadar değişen renklerdedir. Amerika ve Japonya da kültür bitkisi olarak yetiştirilmektedir.

Aloe’nin üretimi oldukça kolay. Çünkü durmadan dibinden yeni yavrular sürüyor. Keskin bir bıçakla bu yavruları bir parça kökle birlikte kesip ayırarak, organik maddesi bol geçirgen bir toprağa dikerseniz yeni bir bitki edinmiş olur-sunuz. Bahçeniz varsa doğrudan toprağa da ekebilirsiniz. Çok soğuklarda zarar görebilir ancak dibinden yeni sürgün de verebilir. Aşırı sulamaktan ve çok gölge yerde bırak-maktan kaçının.

İleriki sayılarda görüşmek dileğiyle. Sağlıkla kalın, sevgisiz kalmayın.

Hazırlayan: Selma Aydıngöz

Handan TORUN

1968 İstanbul doğumlu olan tasarımc,ı 1990 yılında Gazi Üniver-sitesi İngilizce Öğretmenlik Bölümü’nden mezun oldu. Üniversite yıllarında T.M.O. Sanat Evi’nde ülkemizin yetiştirdiği en değerli sa-natçılardan biri olan heykeltıraş Burhan Alkar’dan heykel dersleri aldı. 1994 yılından beri İzmir’de yaşayan tasarımcı 20 yıl sigorta ve bankacılık sektörlerinde çalıştıktan sonra şimdilerde Erfüz Erkınay’ın mozaik atölyesinde mozaik çalışmalar yapı[email protected]

86ELİŞİ 87ELİŞİHazırlayan: Elif Taşlıoğlu Dastori

89

‘Bisiklet’ Mozaik Tablo

‘Nar’ Seramik ve Cam Mozaik Vazo

‘Baykuş’ Mozaik Cam Tablo

‘Hayat Ağacım’ (40x50) Cam Mozaik Tablo

88ELİŞİ 89ELİŞİ

90 91FiKiR FiKiR

DEKORATİF BİR MUTFAK ASKILIĞINI KİM İSTEMEZ Kİ: Mutfaklarınız için uygulayacağınız ilginç fikirler hem sizi hem de misafirlerinizi oldukça şaşırtacaktır. Asimetrik formlu bir platform üzerine önceden şekil verdiğiniz çatallarınızı piyasada satılan ve oldukça sağlam çift taraflı bantlar ile yapıştırın.

RESİMLER ARTIK DAHA GÜZEL: Çatallardan resim tutucu yapmaya ne dersiniz? Bu fikir çok hoşunuza gidecek.

HERKES KENDİ ASKILIĞINI YAPIYOR: İstediğiniz renk, istediğiniz malzeme, istediğiniz ebatlar. Kendi askılığınızı tasarlarken tüm bu kavramları oluştururken tamamen özgürsünüz. Sonuç sizi oldukça mutlu edecek.

ASKILIKLARDA SINIRLARI AŞIYORUZ: Mandallardan askılık yapmaya ne dersiniz? Hem eğlenceli bir görüntü elde edeceksiniz hem de çok dikkat çekeceksiniz. Bunun için sadece dekoratif mandallar ve çift taraflı yapıştırıcı bant kullanmanız yeterli. Ayrıca mandallarınızı kendiniz rengarenk boyayabilirsiniz.

Parlak fikirlerle yaşam alanlarımızıgüzelleştiriyoruz.

ŞÖMİNE ODUNUNDAN TASARIM: Evinizde şömine olmasa bile şömine odunundan tasarımlar yapabilirsiniz. Bunun için profesyonel destek alabilirsiniz. ÇEKMECELER DERLİ TOPLU: Elinize geçecek

plastik kapları devamlı karışan çekmecelerinizi düzenli tutmak için kullanabilirsiniz. Böylece hem estetik bir görüntü elde edeceksiniz hem de aradıklarınızı çok kısa sürede bulabileceksiniz.

SAKSILARDA SINIR YOK: Eğer gerçekten istenirse hemen her yerde bitki ve çiçek yetiştirilebilir. Bu çocuklarınızın artık küçüldüğü için kullanmadıkları botlar bile olabilir.

RENDE LAMBALAR: Bar ya da mutfak tezgahlarının üzerinde uygulayacağınız farklı stil lamba çözümleri ile buradaki yaşam alanlarınızda çok farklı bir görünüm elde edebilirsiniz.

ARTIK KONSERVELERİMİZİ ATMIYORUZ: İçini boşalttığınız ve atmayı düşündüğünüz konservelerinizden kaşıklık yapıyoruz. Bu konserveler isteğe göre boyanabilir ya da paket kağıtları ile kaplanabilir. Neticeye çok şaşıracaksınız.

KAPINIZ İÇİN KOKTEYL HAZIRLAMAK İSTER MİSİNİZ? Kokteyl bardaklarının süslerini bilmeyen yoktur, peki bu süslerden dekoratif eşyalar yapılabileceğini bilen var mı? Artık var. Haydi, bu renkli malzemelerden cıvıl cıvıl tasarımlar yapalım.

DEKORATİF SAKSILAR: Klasik stil saksılardan sıkıldıysanız dükkan dükkan gezmeye gerek yok. Evinizde aklınıza gelebilecek hemen her şeyi saksıya dönüştürülebilirsiniz. Bu fotoğrafta gördüğünüz çaydanlıkta olduğu gibi.


decor35 ekim

Documents