dağ köyünde bir yılbaşı gecesi · bir yılbaşı gecesi Ç ocukluk döneminde edindiğimiz...

4
95 BD ARALIK 2018 İnsanlar Yaşadıkça Mehmet Ünver Dağ Köyünde Bir Yılbaşı Gecesi Ç ocukluk döneminde edindiğimiz anılar kolay unutulmazlar. Özellikle bayram sabahlarının ve yılbaşı gecelerinin belleğimizde bıraktığı hoş izler bir başkadır. Aradan uzun yıllar geçse de bizimle kalırlar. Yaşamım boyunca bu özel günlere ait çok sayıda anı biriktirdim. Bir dağ köyünde yaşadığım unutulmaz yılbaşı gecesi ise anılar galerimde ayrı bir yer tutar. On iki yaşıma girdiğim yıl, ablam, İlk öğretmen okulundan mezun oldu ve uzak bir Anadolu köyüne atandı. Daha ilk görüşte sevmiştik o köyü...

Upload: others

Post on 26-May-2020

9 views

Category:

Documents


0 download

TRANSCRIPT

Page 1: Dağ Köyünde Bir Yılbaşı Gecesi · Bir Yılbaşı Gecesi Ç ocukluk döneminde edindiğimiz anılar kolay unutulmazlar. Özellikle bayram sabahlarının ve yılbaşı gecelerinin

95

BD ARALIK 2018İnsanlar YaşadıkçaMehmet Ünver

Dağ Köyünde Bir Yılbaşı GecesiÇocukluk döneminde edindiğimiz anılar kolay unutulmazlar. Özellikle

bayram sabahlarının ve yılbaşı gecelerinin belleğimizde bıraktığı hoş izler bir başkadır. Aradan uzun yıllar geçse de bizimle kalırlar. Yaşamım boyunca bu özel günlere ait çok sayıda anı biriktirdim. Bir dağ köyünde yaşadığım unutulmaz yılbaşı gecesi ise anılar galerimde ayrı bir yer tutar.

On iki yaşıma girdiğim yıl, ablam, İlk öğretmen okulundan mezun oldu ve uzak bir Anadolu köyüne atandı. Daha ilk görüşte sevmiştik o köyü...

Page 2: Dağ Köyünde Bir Yılbaşı Gecesi · Bir Yılbaşı Gecesi Ç ocukluk döneminde edindiğimiz anılar kolay unutulmazlar. Özellikle bayram sabahlarının ve yılbaşı gecelerinin

96

BD ARALIK 2018

ve eğlenceli geçmeyen bir yılbaşı gecesi bizim için kayıp bir sene demekti. Işıl ışıl İstanbul’dan uzaklarda, elektriği ve şebeke suyu olmayan küçük bir dağ köyünde de olsak, o geceyi alışkın olduğumuz şekilde kutlamak istiyorduk. Öte yandan elimizde pilli bir radyodan başka bir eğlencemizin olmadığı 1968 yılında bunu başarmak hiç de kolay değildi. Yine de bir şeyler yapmak gerekiyordu. Aklımıza İstanbul’un müstesna semtlerinden Nişantaşı caddelerinde gördü-ğümüz yılbaşı ışıkları ve vitrinlere

yerleştirilmiş süslü çam ağaçları geli-yordu. İstanbul’daki evimizde her yılbaşı gecesi muhakkak rengârenk ışıklarla donattığımız bir çam ağacımız olurdu. Aynısını köydeki küçük evimizde de yapmak ve bu sayede renkli bir yılbaşı gecesi geçirmek istiyorduk. Elimiz-

deki olanaklarla bunu bir şekilde başarmalıydık.

İstanbul’dan uzaklarda olduğumuz için mağazalarda satılan yılbaşı

süslerinden alıp getirtebilmemiz olası değildi. Elimizdeki imkânlarla güzel bir ortam yaratsak ve evvelce bu tür bir kutlama yapmamış olan arkadaşlarımızla bu ortamı paylaşsak ne güzel olurdu. Köyün arkasında çam ve meşe palamudu

Henüz elektrik gelmemiş olması ve evlerde su şebekesinin bulun-maması yaşamı zorlaştırsa da köy halkının misafirperverliği tüm bu sıkıntıları unutturuyordu. Köyde yalnızca ilkokul vardı buna karşın ortaokul yoktu. Gidebileceğimiz en yakın okul ise kasabadaki ortao-kuldu. Yaklaşık on kilometre olan bu yolu her gün yürümek kardeşim ve benim için gerçek bir çileydi. Köyden bazı yaşıtlarımız da yağmur çamur demeden bizimle birlikte yürüyerek okula geliyorlardı. Bu arkadaşlardan bazıları okul dışın-

daki saatlerini tarlalarda ailelerine yardım ederek ya da çobanlık yaparak geçirir, ders çalışmaya pek az vakitleri kalırdı. Neyse ki her biri adanmış birer Atatürkçü olan öğretmenlerimiz bu durumu bilir ve o öğrencilere ellerinden geldiğince yardım ederlerdi.

Gelelim o unutulmaz yılbaşı gecesine: Köy halkının yılbaşı kutlama alışkanlığı yoktu. Oysa bizim olmazsa olmazımızdı. Renkli

Gidebileceğimiz en yakın okul

kasabadaki ortaokuldu. Yaklaşık on kilometre olan bu yolu her gün yürümek kardeşim ve benim için gerçek bir çileydi.

Page 3: Dağ Köyünde Bir Yılbaşı Gecesi · Bir Yılbaşı Gecesi Ç ocukluk döneminde edindiğimiz anılar kolay unutulmazlar. Özellikle bayram sabahlarının ve yılbaşı gecelerinin

97

BD ARALIK 2018

ağaçlarının yetiştiği yüksek bir tepe vardı. Süsleme için istediğimiz kadar çam kozalağı ve palamut bula-bilirdik. Fırtına ve yağmur nedeniyle devrilmiş ve bir daha yerine dikilemeyecek küçük çam ağaç-ları görmüştük. Onlardan birini de yılbaşı ağacı olarak getirebilirdik. Ayrıca köydeki arkadaşlarımızı da davet etmeyi düşündüğümüze göre daha geniş bir mekâna gereksinim duyuyorduk. Ne yazık ki, köydeki evimiz çok küçüktü. Başka bir yer bulmalıydık. Sonunda muhtarın oğluna ait olan köy kahvesi aklı-mıza geldi. Muhtar amca bizleri çok seven, aydın zihniyetli ve babacan bir insandı. Yalnızca yılbaşı gecesi, birkaç saatliğine kahveyi bizlere bırakabilir miydi? Kahvehaneyi ve önündeki meydanda bulunan ağaç-ları elimizden geldiğince süslesek, sayıları yirmiye yakın köy çocu-ğuyla orada toplansak, kendimizce eğlensek ve annelerimizin yapacağı yemekleri yerken yeni yıla girsek. Ne düşünürdü acaba?

Bu fikrimizi muhtar amcaya açtığımızda bizi çok umutlandıran bir yanıt verdi:

“Oooo!! Yoksa çocuk bayramı mı yapacaksınız benim çay ocağında?”

Ona niyetimizi tüm ayrıntılarıyla anlattık. Özellikle de kahveha-

neyi ve önündeki ağaçları herkesi hayran bırakacak şekilde süsleye-ceğimizi söyleyince hoşuna gitti ve mekânını kullanmamızı kabul etti. Süslemeler için ormana gidip bol miktarda çam kozalağı ve meşe palamudu topladık. Arkadaşla-rımız, kahvehanenin önündeki çınar ağacının dallarına asmak için evle-rinde bulabildikleri tüm kandil ve fenerleri topladılar. Ayrıca kasaba-daki bakkallardan çok sayıda beyaz mum satın aldık. O zamanlar renkli mumlar yoktu. Evlerde işimize yarayacak pek çok eşya vardı. Örneğin, kurutulmuş su kabakları, bal kabakları, içleri rengârenk resimlerle süslü tahta kaşıklar, el dokuması heybeler ve daha neler neler... Doğrusu malzeme istediği-mizden de boldu.

Yılbaşı sabahı işe koyulup otuzdan fazla kandili köy meyda-nındaki çınar ağacının dallarına astık. Mumları mandal ve teller yardımıyla diğer ağaçların dallarına

Muhtar amca bizleri çok seven, aydın zihniyetli ve babacan bir insandı. Yalnızca yılbaşı gecesi, birkaç saatliğine kahveyi bizlere bırakabilir miydi?

Page 4: Dağ Köyünde Bir Yılbaşı Gecesi · Bir Yılbaşı Gecesi Ç ocukluk döneminde edindiğimiz anılar kolay unutulmazlar. Özellikle bayram sabahlarının ve yılbaşı gecelerinin

98

BD ARALIK 2018

Bir arkadaşımızın köy fırınında pişirttiği oğlak güveci de masaya gelince güzel bir yılbaşı gecesi için her şeyin hazır olduğunu anlayıp çınarın dallarındaki kandilleri ve mumları yaktık. O andan itibaren ortaya eski yılbaşı kartpostalla-rındakine benzeyen bir manzara hâkim oldu. Elektriksiz köyün meydanında karanlığı delen kandil ışıkları, renkli fenerler ve mumlar yanıyor, kırmızıya boyanmış süs kabakları kapıların, pencerelerin üzerinde sallanıyordu. İyi saz çalan

bir arkadaşımızla birlikte türküler söyleyerek gecenin keyfini çıkartmaya başladık. Bir yandan da zengin soframız-daki yiyeceklerden atıştırıyorduk. Gece yarısına doğru o geceyi unutulmaz kılan en büyük sürp-rizle karşılaştık:

Bir gün önce kesilmiş olan kar yağışı adeta gökyü-zünden beyaz konfe-

tiler dökülüyormuş gibi yeniden başlamıştı. Sevincimize diyecek yoktu. Aradan elli yıl geçti. O küçük dağ köyündeki arkadaşları-mızla hâlâ görüşüyoruz. Onlarla her bir araya gelişimizde en çok birlikte kutladığımız yılbaşı gecesinden söz etmemiz, bu anının belleklerimizde ne denli derin bir iz bıraktığını göstermiyor mu? •

[email protected]

sabitledik. Kabakları, kozalakları ve meşe palamudu dallarını kırmı-zıya boyayıp kahvehanenin önün-deki tahta parmaklığa bağladık. Heybelerin içinde geceye katılacak arkadaşlarımız için hazırladığımız çam sakızı çoban armağanı hedi-yeler vardı. Takdir edeceğiniz gibi, gofret, akide çekeri, horoz şekeri, meyve ve kuru yemiş gibi ufak tefek hediyelerdi bunlar. Renkli desen-lerle süslenmiş olan tahta kaşıklarsa yılbaşı yemeğimizi yiyeceğimiz sofrada yerlerini almıştı.

Yılbaşı gecesi saat 21:00 civarı, yirmi çocuk, köy kahvesindeki

sofranın başındaydık. Muhtarın oğlu saatler önce demir döküm sobayı yaktığı için dışarının dondurucu soğuğundan etkilenmiyorduk. Herkes annesinin o gece için hazırladığı bir yiyeceği getirmişti. Bunlar çoğunlukla hamur işleri ve tatlılardı. Annemse çok lezzetli zeytinyağlı yemekler hazırlamıştı.

Herkes annesinin o gece için hazırladığı bir yiyeceği getirmişti.