2

Sevdakâr ÇELİK

şaşırtıcı hikâyeleriyle

ÇAY KEYFİ (2013)

*araştırma*.

3

©2013; bu e-kitabın tüm yayın hakları yazarına aittir.

şaşırtıcı hikâyeleriyle

ÇAY KEYFİ (2013)

*araştırma*

SEVDAKÂR ÇELİK

iletişim: mizahvesiir@gmail.com

grafik+tasarım+kapak:

sevdakâr çelik

NOT: Alıntı yapılan metin ve görsel ürünlerin –saptanabildiğince- kaynağı belirtilmiş, kaynak metinlerin aslına sadık kalınmıştır. Yanlış anlaşılmaya yol açan kimi yazım hatalarının düzeltilmesiyle yetinilmiştir. Kimi metinler ise ele aldığımız konuya denk düşecek biçimde kısaltılmıştır. ...TEŞEKKÜR borcumuz vardır, kaynak olarak yararlandığımız ürünlerin sahiplerine...yazarına, çizerine, şairine, fotoğrafçısına, haber muhabirine , el uzatıp destek olana...cümlesine / çok teşekkürler...

06 Eylül 2013

4

ÇAY KEYFİ

Sevdakâr ÇELİK “Çay Keyfi” deyip de geçmeyelim. Bu işin –hemen aklımıza geldiği üzere- “çayda çıra”sı var, bu bir. Yamaç paraşütüyle atlarken, “iki bin metrede” bile çay keyfi yapanı var. Bu da iki.. ...ve daha neleeer neler... Baştan anlatayım: Tarafıma ulaşan bir e-mailden; kendi aramızda “çay keyfi” diye adlandırdığımız seremoniye keyifli bir gönderme yapıldığını okuyunca; başımı belaya sokup, internette sıcağı sıcağına zorlu bir araştırmaya giriştim. Arama kutucuğuna, “çay keyfi” yazmam yetti. O da ne.?. Hayretle gördüm ki, çay keyfinin bir de “Ray üstünde” olanı var. Hani, sırf “uyak” olsun söylemiyorum; meselenin bir de yalanı var, dolanı var. Ben kendi hesabıma, evimizdeki o mütevazı ve mutluluk veren “çay keyfi”mizi biliyordum, meğer bu mevzu ne kadar derin, bir o kadar da renkli olay ve hikâyelerle doluymuş da, haberimiz yokmuş. Mademki durum buydu, öyleyse eşe dosta bilgi aktarıp, yardım istemeliydik. Bize, “Çay Keyfi” kapsamına giren her türlü doküman (yazı, çizgi, haber, şiir, öykü, fotoğraf v.b.) göndermelerini rica etmeliydik dostlardan. Bu tür bir araştırma, tek kişinin baş edeceği bir şey değildi çünkü. Yani o ince belli bardaklardaki tavşankanı çaylar yanıltmasın kimseyi. “Bardakta durduğu gibi durmuyordu çay.” Ansiklopedilik mevzular vardı işin içinde. Meğerki “çay” dediğimiz o masum şey, aslında bir başka âlemdi. Tutup biz de derin bir nefes aldık ve bu derya deniz “çay keyfi” âlemine öyle bir dalış yaptık ki, gecemiz gündüzümüze karıştı. Çünkü konu derin, git git bitmez... Bu akıl almaz zenginlik ve enginlik karşısında “şaşırmak” mümkün değil. Feleğimiz şaştı. Son pişmanlık fayda etmiyordu. Başımızı derde sokup, dönüşü olmayan bir yola girmiştik bir kere. Bu saatten sonra vazgeçsek, milleti üzerimize güldürecektik. Gördük ki mesela; çay keyfinin, “çınar ağacının gölgesi”nde değil, “kovuğunda” yapılanı da var. Çay bu; yar evinde, hadi bilemedin “Kar

5

Ev”inde içileni aklımıza gelirdi de, “elektrik direğinin tepesi”nde içileni aklımızın ucuna bile gelmezdi. Artık gelsin, çünkü var. Hatta ve hatta; çay’ın şarkısı, türküsü; şiiri bile var. Fıkrası falan çok da, mizah öykülerine bile konu olmuşluğu var. Karikatürü var... Resmi var... “Çay Keyfi” temalı fotoğraf yarışması bile var... Bize kalırsa, “çay keyfi”nin müzikali bile yapılır. Doküman çok, konu sıkıntısı çekilmez. Bizden söylemesi... Lakin artık bu saatten sonra gönül ister ki, heykeli de yapılsın “Çay Keyfi” denen olgunun. Bilmeyen yoktur... “Gönül ne çay ister ne çayhane, gönül sohbet ister, çay bahane...” gibisinden, meşhur bir kelamımız var... var olmasına var, ama öyle hikâyelere denk geldik ki, bu söze kim kanar, kim inanır. Dillere pelesenk olmuş bu söze / bazı cenahlarda itibar edilmeyip; “Külliyen yalan, benim gönül çay ister.!.” diyeni, ...ve daha ileri gidip; “Çayı sevdiğim kadar hiçbir şeyi sevmem.” diye söyleyeni var. Araştırmamız sırasında elde ettiğimiz ilginç sonuçlardan biri, özetle şudur: -Gönül var, sohbet ister; gönül var, “çay otu”na konar. O gönül ki, kelleden vazgeçer, çay keyfinden vazgeçmez. Öyle böyle değil, “Kriz Çıkardı”ğı da olmuş çay keyfinin. Üstelik uçakta ve üstelik ehl-i keyif bir Kaptan Pilot tarafından... (Durumu izahta, “şaşırmak” ifadesinin hafif kalacağını boşuna dememişiz.) Kaptan Pilot’un; tavada değil havada ve onca insanın hayatına mal olabilecek bu marifetinden sonra, “keyfimin kâhyası mısın birader?” demek gibi bir pervasızlığı olabilir mi; bilemem amma; bildiğim şu ki; çay keyfini –ille de- ince belli bardakla çıkaranlar var. Evet.!. “Çay Keyfi” deyip de geçmeyelim... Dedik ya, meğerki biz, “Çay Keyfi” diye, sadece, evimizdeki o mütevazı çay keyfimizi biliyormuşuz, oysa bu keyfin bin bir hikâyesi var(mış). Yeter ki siz, hikâyeden hikâye beğenin. ...şimdi sırasıdır; o koskoca “Çay Keyfi” deryasından derleyebildiğimiz yazı ve görselleri, okuyup izlemeye geçebiliriz. Keyifler ola.!.

06.09.2013_mn*

6

ŞAİRLER DE ÇAY İÇER dizelere düşsün diye demin tadı ve yorgunluk atsın diye kalemi

şairler de çay içer.

çay lekesi gibidir, çıkmaz belleğimizden “çay keyfi”yle hayat bulan şiirler.

tadı “dimağ”ımızda kalmışsa bir şiirin, şüphe yok.../ çaydandır_ ince belli bir bardağa dokunmuştur

belki de şairin elleri...

Sevdakâr ÇELİK_06.09.2013

7

"Biz şimdi alçak sesle konuşuyoruz yaSessizce birleşip sessizce ayrılıyoruz yaAnamız çay demliyor ya güzel günlereSevgilimizse çiçekler koyuyor ya bardağaSabahları işimize gidiyoruz ya sessiz sedasızBu, böyle gidecek demek değil bu işlerBiz şimdi yanyana geliyor ve çoğalıyoruzAma bir ağızdan tutturduğumuz gün hürlüğün havasınıİşte o gün sizi tanrılar bile kurtaramaz.“

Cemal Süreya 8

Benzeten iyi benzetmiş, AİLE mevzuunda bundan ilginç benzetme mi olur

“ÇAY”LI BENZETME kaynana semavermiş fokur fokur kaynarmış, gelin demlikmiş; sinsi sinsi demlenirmiş, oğlan çay bardağıymış; bir karısı doldururmuş, bir anası, görümce çay kaşığıymış, gelip gidip ortalığı karıştırırmış, kayınpeder çay tabağıymış, usturuplu otururmuş, torun şekermiş, eve tat getirirmiş…

*

http://hafif.org/yazi/semaver/

9

ÇAY VE SOHBETİN DEMİ

çay keyfi gibidir kimi sohbetler;ne o sohbete karışan çayın,ne de o çaya karışan sohbetin tadı unutulmaz...

kapımızın anahtarı gibi,hep yanımızda taşıdığımız...

Sevdakâr ÇELİK17.09.2013

10

*Dikkatli okuyucularımız, geçmiş günleri temsil eden bu resimde çay keyfinin izine rastlamayınca, haklı olarak; “Ne alaka?” diye soracaklardır. Buradan hareketle bir saptama yapılsın istedik:-Dünün nargile keyfinde çaydan eser yok, bugünse çay olmasa olmuyor.

EMİRGAN'DA ÇAY KEYFİKafeslerin ardında bol gözlü bir kadınAnsızın giydirilmiş ipek feraceyeBir çay yalnızlığı Emirgân'dan öteyeDeğdikçe ısındığı yaldızlı bardağın (...)

Attilâ İlhanhttp://www.siirdefterim.com/?sd=oku&id=16249

11

Pilotun Çay Keyfi Kriz Çıkardı İstanbul-Amsterdam seferini yapmak için hazırlanan uçağın kokpitinde çay içen pilot, çayı dökünce ortalık karıştı.

İstanbul - Amsterdam seferini yapmak için hazırlanan, yabancı bir havayolu şirketine ait uçağın kokpitinde çay içen pilot, hayatının hatalarından birini yaptı. Elindeki çayı, göstergelerin üzerine düşüren kaptan pilot bir anda teknik bir arızaya sebebiyet verince uçak, yerinden kımıldamadı.

Edinilen bilgiye göre KLM Havayolları'nın, İstanbul-Amsterdam seferini yapmaya hazırlanan KL–1614 sefer sayılı Boeing 737 tipi yolcu uçağı, seferini gerçekleştirmek üzere saat 15.50'da yolcularını almaya başladı.

Hostesler en son düzenlemeleri gerçekleştirir ve yolcular da yerlerini alırken hiç beklenmeyen bir olay meydana geldi: Uçak teknik bir arıza bildiriyordu! Sebebi ise arızadan daha ilginçti: Uçağın kaptan pilotu kokpitte çay içerken elindeki çay bardağı göstergelerin üzerine düşmüştü.

Göstergelerin arasından sızarak elektronik panele zarar veren çay yüzünden uçakta teknik arıza meydana geldi. Bunun üzerine sefer ertelendi ve KLM Havayollarına ait Boeing 737 tipi uçak, bakım için

12

hangara çekildi. Ne olduğunu anlayamadan uçaktan inmek zorunda kalan yolcularsa otele yerleştirildi.

Ertelenen İstanbul-Amsterdam seferinin, 11 saat gecikmeli olarak gerçekleştirildiği öğrenildi.

Hollanda Kraliyet Havayolları (KLM Airlines) atlattıkları bu olayın sonrasında büyük bir prestij kaybı yaşadı. Kaptan pilota dikkatsizliği yüzünden bir ceza verilip verilmediği ise henüz bilinmiyor. /02 Mart 2012 _ http://www.haberler.com/pilotun-cay-keyfi-kriz-cikardi-3414625-haberi/

ÇAY SAATİ yine, “gel.!.” diyordun sanki... gelmiyordum / gelemezdim. ince belli bir bardaktın şimdi. akşamdı çay içiyordum ve hayal ediyordum seni. gel diyordun. çay saatiydi çay tadındaydın gelemezdim. Sevdakâr CELİK_15.04.2016mn

13

“şimdi ölsek; en fazla kahvede çaylar soğur..” Yılmaz ODABAŞI

BİR “ÇAY”LI FIKRA:

ÇAY VE ŞEKER: Çay bahçesinde tek başına oturan bir akıl hastası, sipariş alan garsondan 4 şeker ve çay istemiş... Aradan 4 dakika geçmiş, 4 şeker daha istemiş. Garson merakla; -"Beyfendi çayınıza neden çok şeker atıyorsunuz?" diye sorunca; akıl hastasının yanıtı gecikmemiş: -Görmüyor musun salak, hepsi eriyor işte.!.

http://mizahvesiir.blogspot.com/2007/10/fikralardan-fikirler.html

14

http://www.fotokritik.com/3086575/margaz-portreleri

BİR FIKRA DAHA... ERZURUM’DAN...

...Erzurumlu iki sevgili konuşur:Erkek: - Seni 365 gün düşünirem verene gurban olim..Kız:- Galan 6 saatte ne yapisan?Erkek:- Ne diyisen canını yiyim, çayda mı içmiyağ…

15

http://www.fotokritik.com/2860362/golgede-cay-keyfi

HADİ BU FIKRA DA...ERZURUM’DAN OLSUN...

Kars, Ağrı, Van, Rize, Ordu, Erzincan, Diyarbakır, Eskişehir, Tekirdağ, Sivas, Hakkâri, Yozgat... Çayı çok içmekle meşhur hangi kenti saymaya kalksak, hemen tüm kentlerimizin hatırı kalır. Erzurumlu da çayı sevenler listesinde başa oynar, dersek yeridir. Ahbaplarından biri, Erzurumlunun evine konuk olur. Yenilir içilir, derken sıra çay faslına gelir. Sohbet uzadıkça uzar, demlik demlik çaylar boşalır. Fıkra bu ya.!. Derken, 99. çay bardağını da devirdikten sonra Misafir, elini bardağın üzerine kapatıp;

16

“Ziyade olsun, artık içmirem.!” der. Ev sahibi, nezaket ve usulen: “E, bir tene daha içseydin.!” deyince, Misafir: “Sağ olasan gardaş, çok içtim, tokinir.!” Ev sahibi şöyle bir arkaya kaykılmış. 99 çay bardağını içip de, 100. bardağa gelince “çayın kendisine dokunduğunu” söyleyen misafirine dönüp; “Çay benim, şeker benim... Tokinirse bene tokinir, sene(sana) niye tokinsin ki, ola İ...’in oğlu” karşılığını vermiş.

ASIRLIK ÇINAR AĞACININ İÇİNDE

ÇAY KEYFi

Cumayeri ilçesine bağlı Dokuzdeğirmen köyünün

meydanında bulunan 20 metre yüksekliğinde, 3,6 metre çapında ve 11,30 metre çevre genişliğine sahip 6 asırlık ağaç, 2004 yılında

Kültür ve Tabiat Varlıkları'nı Koruma Bölge Kurulu tarafından

koruma altına alındı.

http://fotogaleri.haberler.com/asirlik-cinar-agacinin-icinde-cay-keyfi/resim-2/

17

sevdakâr çelik’in çizgisiyle “ekmek arası çay”_o3.o3.2oo5http://mizahvesiir.blogspot.com/2009/02/sevdakar-celik-cizincelikle-ekmek-aras.html

18

Mahsun'un ’’çay’’ keyfi Ünlü sanatçı Mahsun Kırmızıgül Hopa'da yaşayan bir ailenin hikayesini yazıp, yönetmenliğini üstlendiği, dizi film çekimleri arasında çay bitkisinin üzerinde yatarak keyif yaptığı bir anı sosyal paylaşım sitesinde sevenleriyle paylaştı. Kırmızıgül, bir özel televizyon kanalında yayınlanan ve Hopa'da bulunan bir ailenin dramını anlattığı "Benim İçin Üzülme" isimli dizi filmin çekimleri arasında yaptıkları sosyal paylaşım sitesi twitter'dan hayranlarıyla paylaşıyor. Kırmızıgül son olarak çekim arasında dinlenmek için Karadeniz'in meşhur çaylarının

üzerine yatarak keyif yaptığı anı paylaştı. Kırmızıgül'ün bu anına takipçileri çok sayıda yorum yaptı. /http://www.yazete.com/magazin/mahsunun-cay-keyfi-603055.html

“Çay Keyfi” deyip duruyoruz, lakin dostların aklından; “Haniya da bunun elli de gram simidi?” demek geçiyorsa; merak buyrulmasın, ilerleyen sayfalarımızda o da var.

19 20

2 bin metrede çay keyfi Muğla'nın Fethiye İlçesi'ndeki dünyaca ünlü yamaç paraşütü merkezi Babadağ'dan tandem (ikili) atlayış yapan tiyatro sanatçısı Seda Yıldız, 2 bin metrede yanında getirdiği ince belli bardaktan çay içti

Kurtlar Vadisi Pusu dizisindeki 'Yaşar Ağa' tiplemesiyle dikkatleri üzerine çeken, ardından TRT'de yayınlanan 'Yol Ayrımı' dizisinde rol alan Seda Yıldız, tatil için geldiği Fethiye'nin Ölüdeniz Beldesi'nde, eşi Aylin Yıldız ile

birlikte yamaç paraşütüyle atladı. Gravity paraşüt firmasından yamaç paraşütü pilotları İbrahim Kutval ve Ünal Demirbaş eşliğinde Babadağ'ın 1965 rakımlı zirvesine çıkan çift, hazırlıkların ardından 2 ayrı paraşütle tandem (ikili) atlayış yaptı.

2 BİN METREDE ÇAY İÇTİ

Çay içmeyi çok seven ve günde 50 bardaktan fazla çay içtiğini belirten Seda Yıldız, 2 bin metre yükseklikte de çay bardağını elinden bırakmadı. Paraşüt pilotu İbrahim Kutval'ın yanında getirdiği termostan ince belli bardağına çay dolduran Yıldız, muhteşem Ölüdeniz manzarası eşliğinde çay içmenin keyfini yaşadı.(...)Muhteşem bir manzara eşliğinde çay içtiğini kaydeden Yıldız, yeni sezonda rol alacağı projenin de gelecek ay ortalarında netleşeceğini dile getirdi. Aylin Yıldız da eşinin tam bir çay tiryakisi olduğunu söyledi. /18 Temmuz 2013 Perşembe_ http://www.haberekspres.com.tr/ege/2-bin-metrede-cay-keyfi-h52185.html Haber Kaynağı: DHA*

21

Ray üstünde çay keyfi Diyarbakır'da kışın soğuktan yazın sıcaktan şikâyetçi olanlar, baharın kendini iyiden iyiye hissettirmeye başladığı bu günlerde güzel havaların tadını çıkartıyor. Sürekli gerilim ve olaylarla anılan Diyarbakırlılar da bahar coşkusunu doyasıya kadar yaşamak için kendilerini dışarı attı. Bazıları kendilerini baharın yürekleri ferahlatan havasına o kadar kaptırmış ki, iskemleyi rayların ortasına kurmuşlar. Tren tehlikesini umursamadan hem baharı doyasıya yaşıyorlar, hem de yudumladıkları tavşankanı çayla keyif çatıyorlar. /(CİHAN) *03 Nisan 2010 -http://www.gazetegercek.com/ray-ustunde-cay-keyfi.html

22

“çay içmeye gidenler vardı akşamüstü, parklara gidenler deduruma uymak kısaltıyordu günlerini artamayan eksilmeyen bir hüzünle”

Turgut Uyar

“çay, henüz her şey bitmedi demektir…”

Cezmi Ersöz“çay içiyoruzmutlu bir sessizlik içinde”

Cevat Çapan

“her gülümseyişinde tüm ülkeye çay ısmarlayayım,seninleyken bir yudum çayzenginleştirilmiş uranyum gibi enerji veriyor bana”

Murat Menteş

“bir çay bardağını tutan başka ellerin becerikliliği mi?görülmediği gibiama var mıydı sanki görülmek isteyenvar mıydı bir şeyler bekleyen yüreğimin eskittiklerinden”

Edip Cansever

“seni çay içerken izlemek,seni çay doldururken,seni demlerken çayı,kimseler inanmasa da düpedüz sevap”

Alper Gencer

http://www.uludagsozluk.com/k/%C3%A7ayla-ilgili-%C5%9Fiirler/

ÜSKÜDAR’DA ÇAY KEYFİ

nokta nokta şiirler

23

http://www.fotokritik.com/2853251/hane-halki

24

varan 1 >> Kardan Evde Çay Keyfi

Erzincan'da Özel Otlukbeli Lisesi öğrencileri, okul bahçesine yaptıkları kardan evde çay keyfini çıkarıyor.

(...)Kent merkezinin beyaza bürünmesi ile birlikte karın keyfini sürmek isteyenler ilginç görüntülerin ortaya çıkmasına neden oldu. Özel Otlukbeli Lisesi öğrencileri önce bahçedeki karları bir yere topladı. Yaklaşık 6 saatte Eskimoların kullandığı ve 'iglo' denilen kardan ev yapan öğrenciler, içine elektrik götürdü ve halı serdiler. Kardan evin hizmete girmesiyle birlikte öğrenciler, teneffüslerde kardan evde oturarak çay içiyorlar. 11'inci sınıf öğrencisi Yunus Emre Kaya, karın keyfini çıkarmak için farklı uğraşlar aradıklarını belirtti. Kaya, "Buz evin içinde sıcak çay içmek çok keyif veriyor. Boş vakitlerimizde burada toplanarak muhabbet ediyoruz." dedi. / (Tür: Yurt)_19 Ocak 2012 15:28_ http://www.haberler.com/kardan-evde-cay-keyfi-3283501-haberi/

25

varan 2 >> KAR EVDE ÇAY KEYFİ

Ağır kış şartlarının hâkim olduğu Sivas΄ta bir alışveriş merkezinin çalışanları tarafından işyerinin önüne yapılan kardan kulübe vatandaşların ilgisine neden oldu.

(...)Kardeşler Mahallesindeki bir alışveriş merkezinin çalışanlarından Feyzullah Toy ve Halil Diriş, kentte geçen hafta etkisini gösteren kar yağışının ardından iş yerinin önüne kardan kulübe yaptı. (...) Bu kulübenin içerisinde çay içip güzel vakit geçiren mağaza personeli, müşterilerin de ilgisini çeken kulübede arkadaşlarını ve misafirlerini de konuk ediyor. Kulübeye girip hatıra fotoğrafı çektiren müşterilere de soğuk kış günlerinde sıcak çay ikram ediliyor. (...) *HABER MERKEZİ 23.01.2012_http://www.yeniulke.net/5684/kar_evde_cay_keyfi

26

varan 3 >> Kardan evde çay keyfi

Erzincan'da bir esnaf dükkânının önünde yaptığı kardan evde çay keyfini çıkarıyor. Rengârenk ışıklarla süslenen kardan eve vatandaşlar da büyük ilgi gösteriyor. Erzincan'da 4 gündür etkili olan kar yağışı kent merkezini beyaza bürünmesiyle birlikte karın keyfini sürmek isteyenler ilginç görüntülerin ortaya çıkmasına neden oldu. Ordu Caddesi üzerinde uzun yıllardır hizmet veren petshop sahibi Serkan Akpınar (36), bir arkadaşı ile birlikte yaklaşık 7 saatte eskimoların kullandığı ve 'iglo' denilen kardan ev yaptı. İçerisine iki kişinin rahatlıkla girebileceği evi rengarenk ışıklarla süsleyen işletme sahibi, vatandaşların büyük ilgi gösterdiğini ve hatıra fotoğrafı çektirdiklerini söyledi. Akşam saatlerinde ışıklandırdığı evin içerisinde zaman zaman oturarak çay içtiklerini ve internete girdiklerini ifade eden Serkan Akpınar, 'Kar yağışının ardından dükkanın önünü temizlemek istedik ve böyle bir ev yapmaya karar verdik. Kardan evi gören vatandaşlar da büyük ilgi gösteriyor' diye konuştu. ...İHA_Güncelleme : 10.01.2013_ 10:52 http://www.sabah.com.tr/Yasam/2013/01/10/kardan-evde-

cay-keyfi

27

ELEKTRİK DİREĞİNDE ÇAY KEYFİ

Kars'ın Selim ilçesine bağlı Çıplaklı köyünde kar yağışı altında çalışan TEDAŞ işçilerine köylüler tarafından ilginç çay ikramında bulunuldu. (...). Köylülerden Olgun Çiçek, direk üzerinde elektrik kablolarının değiştirmesi sonucu bir ipin ucuna bağladığı küçük bardak sepetiyle yukarı çıkarmayı başardı. Yukarıdaki işçinin iple çektiği bardak selesi içerisinde bulunan çay ilginç bir görüntü oluşturdu. Direk tepesinde çalışan ve sıcak çay yudumlayan Kerim Kaso içtiği çayla çevreden geçenleri güldürdü. Kaso, "Biz burada köyün elektriklerini yapıyoruz. Burada kar altında çalışıyoruz. Arkadaşlar çok sağ olsunlar bize çay veriyorlar" dedi. Çayı bir ipin ucuna bağlayarak işçiye ikramda bulunan Olgun Çiçek ise, "Bu arkadaşlar elektrik direkleri yenileriyle değiştiriyorlar. Yukarıda kabloları değişen arkadaş yukarda üşümüş bizde dedik ki bir çay içsin üşümüştür arkadaşlar" şeklinde konuştu. Daha sonra işçiler kar yağışı altında çalışmalarına devam ettiler. *25 Aralık 2011 - Pazar 14:50 - Net Gazete

http://www.netgazete.com/haber/Elektrik-direginde-cay-keyfi_441413.html

28

İki çay söylemiştik orda, biri açık, keşke yalnız bunun için sevseydim seni. -Cemal SÜREYA

Bir gün oturup çay içelim seninle Çaylar benden olur, manzara senden...---Orhan KEMAL

29

*Yaylada Çay Keyfi*

Olgunlar Yaylasındaki Yürüyüşümüzde Uzaktaki Şeylerin Koyun Olduğunu Anlasamda Hala Emin Olamamıştım...yaklaştıkça Sürü Olduğunu Anladık.)) İki Teyze, Güzel Yayla Insanı Oturmuşlar Kendi Hallerinde Hem Koyunlara Sahip Çıkıyorlar Hem Namaz Kılıyorlar Eh Biraz da Keyif Yapıyorlar Tabi )) Bir Anda, Daha Yaklaşamadan Nefes Nefese Iken Uzaktan Bir Ses Bize Doğru Bağırır... "bizi Çekmeyesin" Dedim Ne Oluyor )) Teyze Dedim Kaç Bin Km Yol Teptim Seni Çekmeden Gidermiyim Bekle Geliyorum...))

30

Var Tabiki Kendilerine Göre Sebepleri Fotoğraf Çektirmemek Için Saygı Duyuyoruz. Ama.. Fotoğraf Şansı Dediğimiz Şey Yanımdaydı Ve Bu Güzel Anı Kaçırmadım.teyze Farkındamı Evet Farkında Fotoğrafın Aldındığından...daha Fazla Arsızlık Yapmadan Uzaklaşmak En Iyisiydi..açmısınız Dediler Sağolsunlar Hayır Dedik Ama O Çaydan Içemedim Ya Içimde Kaldı )) Artvin 2011_ http://www.fotokritik.com/2666860/yaylada-cay-keyfi

http://www.alucra.com/resimler/displayimage.php?album=224&pos=17

31 32

AĞRI'DA SEMAVER ÇAYI KEYFİ Ağrı'da sıcak havaları fırsat bilen kahve işletmecileri, müşterilerine semaver çayı hizmeti sunuyor.

(...) Özellikle ikindi vakti ve memurların iş çıkışı sonrası semaverlerini

dışarıya çıkaran kahve işletmecileri, semaver çayının daha lezzetli ve halk tarafından daha çok ilgi gördüğünü dile getirdi. Semaverlerle demlenen çayın, tüp ateşinde pişirilen çaydan çok daha lezzetli ve farklı olduğunu vurgulayan kahve işletmecisi Mustafa Gökhan, semaver çayının maliyetinin daha düşük olduğu için kahve işletmecileri tarafından da daha çok tercih edildiğini

belirtti.

33

Gökhan, ''Semaver kullandığımızda işimizden daha çok zevk alıyoruz. Havalar güzel olunca vatandaş genelde dışarda oturmayı tercih ediyor. Böyle olunca, biz de tüp yerine semaverleri dışarıya çıkararak 6 ay boyunca müşterilerimize semaver çayı veriyoruz.'' diye konuştu. Vatandaşlardan Kasım Çelik ise semaver çayının tadının diğer çayların tadından çok daha güzel olduğu için yazın semaver çayını daha çok tercih ettiklerini söyledi. Çelik, semaver çayından çok memnun olduklarını ve semaveri gördüklerinde çay içme isteklerinin arttığını belirterek, ''Keşke iklim şartları elverişli olsa da sürekli semaver çayı içebilsek.'' dedi.

http://www.aktifhaber.com/agrida-semaver-cayi-keyfi-463902h.htm *CİHAN_ Güncel - 03 Temmuz 2011 12:51_

*

34

Meşhur Odun Ateşinde Demlenen Çay

Kürtler’de Çayın da Ayrı Bir Tadı Ayrı Bir Çay Kültürü Vardır

Odun ateşinde Kaçak dem ile çay keyfi Ateşte yapılan çayın tadı gerçekten de bir başka oluyor. Emek var bir kere. Rüzgâra rağmen, odun ve tezeklerle yakılan ateşin üzerinde fokurdayan çayın lezzeti, çay sevmeyenlerde bile kalıcı etki bırakır. Ateşte çayı unutulmaz yapan 2. özelliği ise Kaçak çay demi ile yapılmasıdır. Özellikle Güneydoğu ve Doğu Anadolu Yerleşik Kürtlerde (Büyükşehirlere Göç Etmeyenlerde ) Ateşte Çayın yeri ve önemi bambaşkadır. Tarlada, Bostanda, Yaylada Kürtlerin Günün Yorgunluğunu Atmak İçin İlk Tercihi Ateşte Çay Olmuştur. Bu çayın yanında Muhabbetler bile ayrı bir keyifli olur hele bir de karşınızda çoban ile o çayı yudumluyorsanız o güzel sesinden bir Dengbêj ile eşlik etti mi unutulmaz anlar yaşanır . Ateşte yapılıp İçilen Çayın Tadı, Ocakta Yapılan Çay İle

35

Kıyaslanamayacak tattadır. Özellikle demi de kaçak çay demi olunca o çayın hatırı; hani kahvenin hatırı 40 yıl olur ya, o çayın hatırı bilmem içenler için kaç yıl olur …/*08 Mayıs 2013_Kaynak: http://emgundine.com/meshur-odun-atesinde-demlenen-cay#ixzz2e4gtm0U9

*

Dikilitaş Yaylası _Bozkır- Konya

http://www.fotokritik.com/2598067/yaylada-cay

36

Kobra Refik'in Çay Keyfi, Görenleri Şaşırtıyor Aydın Hasırcılar Çarşısı’nda yaşayan Refik Araç’ın çay keyfi görenleri şaşırtıyor. Fırsatını bulduğunda günlük 50-60 bardak çay içen 45 yaşındaki Refik Araç, tek bardakla yapılan servisi kabul etmiyor ve aynı anda 4 bardakla çay içiyor.

AYDIN (İHA) - Aydın Hasırcılar Çarşısı’nda yaşayan Refik Araç’ın çay keyfi görenleri şaşırtıyor. Fırsatını bulduğunda günlük 50-60 bardak çay içen 45 yaşındaki Refik Araç, tek bardakla yapılan servisi kabul etmiyor ve aynı anda 4 bardakla çay içiyor. Yıllardır Aydın merkez Hasırcılar Pazarı’nda yaşayan ve il merkezindeki pek çok kişinin Kobra Refik olarak tanıdığı Refik Araç, çayı sevdiği kadar hiçbir şeyi sevmediğini söyledi. Çok sevdiği çayla ilgili ilginç takıntısı da olan Refik Araç, oturduğu masaya aynı anda 4 bardakla çay getirilmedikçe çayını

37

içmiyor. Görenleri şaşırtan bu durumla ilgili sadece “çayı böyle severim” diye cevap veren ve aynı zamanda aklen malul olduğu belirtilen Refik Araç’ın içtiği çayları genellikle vatandaşların ısmarladığını belirten Ahmet Karataş isimli kıraathane işletmecisi, ”Refik gerçekten ilginç bir kişidir. Eğer ısmarlanırsa veya parası varsa bir oturuşta 12 bardak çay, bir bardak ayran içer. Çay servisini tek tek kabul etmez. Önce iki serviste dörder bardaktan 8 bardak çay içer. Ardından bir ayran içtikten sonra ayranın üstüne dört bardak daha çay içiyor. Refik’in çay konusundaki bu ilginç takıntısını bizim gibi birçok kahveci bildiği için Refik’e aynı anda 4 bardakla çay servisi yapıyoruz.”diye konuştu.*/30 Ekim 2012 Salı_ http://www.aydinlihaber.com/aydin/Kobra-Refikin-Cay-Keyfi-Gorenleri-Sasirtiyor-h38132.html

Mangal Közünde Çay Mangal küçük ama ateşi mangal gibi vallahi. üstünde çelik çaydanlıkta mis kokulu çay demlenmekte. çayın da tam da saati. ne kadar çok isterdim bu saatte közde demlenmiş çayı içmek. ama maalesef şehirde bu saate mangal közü bulmak zor iş. ama ben çaysız kalamam. zaten su kaynamakta... /o1 Kasım 2012Perşembe _ http://www.vayamk.net/2012/11/mangal-kozunde-cay.html

38

39

Erzurum’da 3 metrelik dev semaverde çay keyfi

Çay tüketiminde başkent olarak bilinen Erzurum’da 3 metrelik dev semaverlerle çay demleniyor.

Türk mutfağının en önemli içecekleri arasında ilk sıralarda yer alan çay, Erzurum’da çokça tüketilirken Erzurum’daki açık ve bol çay içme kültürü 1895’de yaşanan kolera salgınında bölgenin valisinin, şehrin kavşak noktalarına koydurduğu dev kazanlarda demlettiği çayı halka içirerek mikropların ölmesini sağlamış ve insanların hastalanmasını önlemesi sonrası yaygınlaştı. Hastalıkla başa çıkılırken çay

içme bir alışkanlık haline gelen Erzurum’da sebze ve meyve çok fazla olmadığı için vücudun su ihtiyacı çayla karşılanmaya başlandı. Kahvehane kültürünün yaygın olduğu ve çay üretilmediği halde en çok çay tüketilen şehirlerden biri olan Erzurum'da çay bahçesi işletmeciliği yapan Ahmet Öztürk, Erzurumlu hemşehrilerine kazanla çay yetiştiremeyince çareyi 3 metre boyunda 200 litre su kapasitesi olan dev semaverlerde buldu. 200 litre su kapasitesi olan dev semaverden yaklaşık 4 bin bardak çay çıkıyor. Çay bahçesi işletmecisi en iyi çay satıldığı zamanlarda yaklaşık bin 500 bardak çay sattığını söyledi. **E.MEHMET YILMAZ_ERZURUM _ http://www.iha.com.tr/gundem/erzurumda-3-metrelik-dev-semaverde-cay-keyfi/299125

40

DEMLİ ÇAYLAR KOKUSU çay keyfimiz vardı; kanat kanat uçtuğumuz, yıllar geçse de üzerinden... / unutmadığımız,

gelip gelip, sığındığımız... .

çay keyfimiz... / unut(a)madığımız; en güzel, en zahmetsiz avuntumuz...

bir de “gevrek” simit; fırından... taze... çıtır çıtır... bir dilim de peynir varsa ekstradan, mükellef olurdu gazete kâğıdından soframız... . dokununca ellerimiz dumanı üstünde bardaklara sihirli bir şeyler olurdu, dağılırdı gamımız kasavetimiz bedava yolculuklara çıkardık / güzelim dünyada;

bakıp bakıp kuşlara... / karışıp ırmaklara... . kutsal bir suyu yudumlar gibi, dudaklarına dokundurmaktan korkar gibi;

ağır, özenli, tumturaklı bir prenses gibi oturaklıydın / içerken çayını çocuksu ve aydınlık bir tebessüm otururdu yüzüne, sen en güzel olurdun.

ama mutlaka derdin ki: -ama mutlaka hüzünlü olurdu sesin-

“çay içerken beni unutma.!.” elnde bardağını, hatırında beni tut.!. * ey can.!. demli çaylar kokusuyla sinmiştir kokun / bu duvarlara ılık bir tene dokunur gibidir şimdi ellerim gözlerimde, dünden kalma çay buğusu yani işin doğrusu,

kalkıp yine çay demleyeceğim bardağım düşmeyecek elimden,

dönüp dönüp sana geleceğim... Sevdakâr ÇELİK / 16.09.2013mn

41

Kapanan yolda çay satma fikri, geçim kaynağı oldu Gümüşhane'nin Torul ilçesinde yol genişletme çalışmalarının yapıldığı güzergâhta otomobiliyle 20 dakika beklemek zorunda kalan genç, çay satarak para kazanma düşüncesini hayata geçirdi.

Torul-Gümüşhane kara yolunun Köprübaşı mevkisinde Karayolları ekipleri tarafından bir süre önce başlatılan yol genişletme çalışmaları kapsamında kayalık alanlar iş makineleri tarafından temizleniyor.

Ekipler, gün boyunca devam eden çalışmalar nedeniyle dağdan kopabilecek kayaların yolda seyreden araçları tehlikeye düşürmemesi için 20 dakika arayla güzergâhı çift yönlü olarak trafiğe kapatıyor.

42

Kent merkezinde yaşayan ve aracıyla güzergâhtan geçmeye çalıştığı sırada trafiğin kapandığı zamana denk gelen Recep Karson (26), AA muhabirine yaptığı açıklamada, ''Yol geçişe kapatılınca 20 dakika beklemek zorunda kaldık ve kendi kendime keşke çay olsa da içsem dedim. Ertesi gün dayımın oğlu ile birlikte arabamıza semaver ve mangalımızı alarak çalışmanın yapıldığı yere geldik ve çay satmaya başladık'' dedi.

Yolda bekleyenlerle kimi zaman ilginç diyaloglar yaşadıklarını da belirten Karson, şöyle devam etti:

''İnsanlar araçlarında beklerken çay servisimizi gördüklerinde Karayolları ekiplerince yapıldığını sanıyorlar. Çoğu kişi bedava çay ne güzel gibi sözler söylüyor. İşe bir hafta önce başladığımızdan dolayı bilmeyenlerden zaman zaman para almadığımız da oluyor. Ancak çayı sattığımızı öğrenenler ücretini ödüyor. Sonuçta burada çalışma belki bir hafta sonra tamamlanacak ve araçlar beklemeyecek. Ancak il genelinde yapılan tüneller ve yol çalışmaları nedeniyle bu şekilde çok sayıda kapanan yol oluyor. Biz de oralara gideriz.''

43

''Günlük kazancım 150-200 lirayı buluyor''

Araca birkaç ilave yapıp işi genişletmeyi, çayın yanında yenilebilecek ürünler de satmayı planladığını ifade eden Karson, ''Bu fikir ile şu anda bardağı 1 liradan günde 200'e yakın çay satıyorum. Günlük kazancım 150-200 lirayı buluyor. Bu parayla geçimimi sağlıyorum. 20 dakikada yemek de yenilebilir. Bir süre sonra aracımda mangalda pişirilebilecek yiyecekleri de satmayı düşünüyorum'' dedi.

Karson, insanların iş bulmakta zorluk çektiği yönündeki sözlere inanmadığını, kendisinin buna en iyi örnek olduğunu sözlerine ekledi.

/22 Kasım 2012 Perşembe_ http://www.yirmidorthaber.com/yasam/kapanan-yolda-cay-satma-

fikri-gecim-kaynagi-oldu-h11462.html Haber Kaynağı: Anadolu Ajansı

44

http://www.fotokritik.com/2921440/cay-keyfi

*

45

Karşıyaka vapurunda alıştı dilim en çok acıya Acı çaylar içer ve bakardım karanlık sulara Bir balığın uykusunu düşlerdim Karanlık sularda kaybettiği rüyaları, Sigaramdan kopup giden iki kıvılcım Merak ederdim ne konuşurlar aralarında? Sen beni hep merak ederdin, Sen beni hep yemeğe beklerdin, Seni sıcacık evimizde bulduğumda İki kıvılcım buluşmuş gibi olurdu Balığın karanlık uykusuyla. Bir kesmeşeker koymuş gibi olurdun sanki Dilimin ucuna. Didem Madak https://www.facebook.com/pages/%C3%87ayya%C5%9F/589427381072771?ref=profile

http

://ww

w.fo

tokr

itik.co

m/15

2929

9/va

purd

a-cay

-keyfi

46

" Bazen bütün oyuncakları kırılmış çocuklara dönüyorum. Sonra bir bardak çay koyuyorlar masama;Umut var diyorum, hâlâ umut var “*"Eğer tadını bilirseniz,demlediğin çayı paylaşmak,tek başına içmekten çok daha lezzetlidir." *

''Bazıları gibi sadece iyi gün dostu değildir çay,sevinirsin elinden tutar,üzülürsün elinden tutar...'‘*Ne kadar şeker atarsan at içine!Sana bakılarak içildiği kadar

Tatlı değildirO bir bardak çay... *Çayı demledim, bence artık gelmelisin...Son Çay bardağına uzanmadan elim..*

Çay muhabbettir, yalnızlığa demdir.Çay ilaçtır her derde devadır.Çay söylenmemiş cümlelerdir.Çay yaşanmamış yıllara çekilen ''ah''lardır.. .

https://www.facebook.com/pages/%C3%87ayya%C5%9F/589427381072771?ref=profile

ÇayyaşDiyor ki:

47

bir çay seremonisi...

biz de değil tabii, japonya’da...

günde 50-100 bardak çay tüketip, bir de üstüne üstlük bu işin seremonisine kalkışılırsa; eh, varın gerisini siz düşünün.!.

http://www.subzeroblue.com/archives/2005/06/japanese_tea_ceremon.html

*

48

Bir Geyşanın Çay Keyfi

Japonya’da eski tarihlerden bu yana eğlence hayatında erkek müşterilere şarkı, dans, sohbet ve oyunlar ile eşlik eden kadınlar. 18. ve 19. Yüzyıllarda popüler olan geyşalar... Günümüzde sayılarının azalmasına rağmen hâlâ Japon geleneksel anlayışını yaşatmaya devam etmekteler./

http://www.haber365.com/Galeri/Bir_Geysanin_Cay_Keyfi/0/

49

01 Ekim 2012 BAYBURT KALESİNDE ÇAY KEYFİ

Davlumbaz yaylasında semaverde çay keyfi ;)ht

tp://

ww

w.b

aybu

rtgun

dem

.com

/gun

cel/b

aybu

rt-k

ales

inde

-cay

-key

fi-h1

399.

htm

lht

tp://

ww

w.fl

ickr.c

om/p

hoto

s/ta

yfun

gol/

7857

3906

32/

50

Yozgat'ta Buz Tutan Göletin Üzerinde Çay Keyfi Yozgat'ın Sorgun ilçesinde donan Mükremin Göleti alabalık işletmelerini zor durumda bırakırken, bazı vatandaşlar ise buz üzerinde semaverde çay yapıp mangal yakmanın tadını çıkardı.

Yozgat'ın Sorgun ilçesinde donan Mükremin Göleti alabalık işletmelerini zor durumda bırakırken, bazı vatandaşlar ise buz üzerinde semaverde çay yapıp mangal yakmanın tadını çıkardı.

Yozgat'ın Sorgun ilçesinde gece hava sıcaklığının eksi 20 derece kadar düşmesi - Yozgat Şeker Fabrikası'nın su ihtiyacını karşılayan - Mükremin Göleti'ni dondurdu. Yılda 25 ton alabalık üretilen göletin donması işletme sahiplerini zor durumda bırakırken,

51

çalışanlar, buz kalınlığının yaklaşık 30 santimetre olduğu göletin üzerinde semaverde çay yapıp ateş yakarak mangal keyfi yaptı.

(...)Donan gölet üzerinde çay keyfi yapmanın çok güzel bir duygu olduğunu belirten İlyas Yücel ise, "Hayatımda ilk kez buz üstünde çay ve mangal keyfi yapıyorum. Çok güzel bir duyguymuş. Balık alamadığımız için biz de donan gölet üzerinde çay keyfi yapmayı düşündük" diye konuştu. 21 Şubat 2012 _ http://www.haberler.com/yozgat-ta-buz-tutan-goletin-uzerinde-cay-keyfi-3382238-haberi/ ***

http://enkomikresimlerim.blogspot.com/2013/02/10-numara-5-yldz.html

*

52

KENAN IŞIK'TAN ŞİİR ZİYAFETİ Ünlü sunucu Kenan Işık, Gaziosmanpaşa Belediyesi’nin Ramazan açıkhava etkinlikleri kapsamında şiir okudu. Program alanında termoslarıyla yeşilliklere uzanıp Kenan Işık’ı dinlemeye gelen bazı vatandaşlarsa ilginç görüntüler oluşturdu. (...)

Vatandaşın Çay Ve Çekirdek Keyfi

Belediye bahçesinin yeşilliklerinde termoslarıyla Kenan Işık’ı dinlemeye gelen bazı vatandaşlar, yeşilliklere uzanıp hem çayını yudumladı hem de çekirdeğini çıtlattı. İftarlardan sonra çay keyfi

yaptıklarını söyleyen bazı vatandaşlar, böyle organizasyonların her zaman olması gerektiğini belirtti. Belediye bahçesindeki çimenlerine oturarak hem çayını içip hem de çekirdeğini çıtlatan Fatma Özkaya ve Nebahat Çakır, “ Orucumuzu açtıktan sonra çayımızı çekirdeğimizi alıp ailecek buraya geldik. Şimdi de çayımızı yudumluyoruz, çekirdeğimizi çıtlatıyoruz. Hem dinleniyoruz hem de burada müzik dinliyoruz. Çok güzel bir organizasyon olmuş” diye konuştu.(...)

***12 Temmuz 2013 _ http://www.kanalahaber.com/haber/magazin/kenan-isiktan-siir-ziyafeti-134391/

*

53

Hülya'yla Helin'den evde simit çay keyfi!

Hülya Avşar ve kardeşi Helin Avşar, evlerinde simit, çay ve peynir keyfi yaptılar. Hülya Avşar’ın kız kardeşi Helin Avşar önce Twitter hesabından ablasını keyfe davet etti; “Simit+peynir+cay hazir bekleniyorsunuzz @hulyavsar” Daha sonra Helin Avşar, Twitter’dan ablasıyla birlikte yaptıkları bu keyfi takipçileriyle paylaştı. Abla kardeşin oldukça neşeli olduğu bu görüntü, gözlerden kaçmadı.

29.03.2012 17:25_ http://www.medyafaresi.com/haber/77492/magazin-hulyayla-helinden-evde-simit-cay-keyfi.html *

*

54

Haydarpaşa'dan selam var... Uzun zamandır aklım Haydarpaşa'daydı... Bir ziyaret yapmak için zaman kolluyordum... Geçen hafta içi , yine dostlarla buluşmak ve vapur sefası yapmak için fırsat buldum. Burası İstanbul'un simgeleri arasındaki hem mimarisiyle gönlümde yeri olan , hem de trenlere karşı ilgimden dolayı benim için ayrı bir yeri olan ruhlu bir binadır...

Haydarpaşa önündeki çay bahçesinde çay içmeden olmazdı... Güneşli yazdan kalma bir gündü hatta güneş o kadar yaktı ki, kaçacak yer aradık... 16 Ekim 2011 Pazar_

http://baykusgozuyle.blogspot.com/2011/10/haydarpasadan-selam-var.html*

55

Çay keyfi yaptılar Usta oyuncular Bebek Kahve'de buluşup güzel havanın tadını çıkardı.

Yeşilçam’ın duayenlerinden Necdet Tosun’un oğlu Erdal Tosun, ünlü oyuncu Murat Yıldırım ile birlikte Bebek’te dolaşırken görüntülendi. Kısa bir süre önce Arzu Yanardağ ile birlikte başrolleri paylaştıkları ‘Koğuş Akademisi’ filminin vizyonda olduğunu belirten Erdal Tosun, TRT’de dizilerinin devam ettiğini belirterek Murat Yıldırım ile birlikte Bebek Kahve’ye oturup çay keyfi yaptı.....**SOZCU / Mustafa KIZGINYÜREK _Mayıs 24, 2013_ http://sozcu.com.tr/2013/magazin/cay-keyfi-yaptilar-299447/*

*

Çinli bir filozof der ki: "ÇAY, DÜNYANIN GÜRÜLTÜSÜNÜ UNUTMAK

İÇİN İÇİLİR."

56

'VAPURDA ÇAY SİMİT SOHBET KEYFİ’ SÜRÜYOR

‘Vapurda Çay Simit Sohbet’ sefer halindeki yolcularla ünlüleri bir araya getirerek, her hafta birbirinden renkli sohbet ve konularla izleyenleri programa davet ediyor.

'Vapurda Çay Simit Sohbet' keyfi sürüyor

‘Vapurda Çay Simit Sohbet’ sefer halindeki yolcularla ünlüleri bir araya getirerek, her hafta birbirinden renkli sohbet ve konularla izleyenleri programa davet ediyor.

İstanbul’un en güzel manzaraları eşliğinde ki bu keyifli sohbet başarılı yapımcı Ömer Öztürk’ün sunumuyla her salı saat 22:30’da TRT TÜRK ekranlarında olmaya devam ediyor.

Çekimleri Şehir Hatları’nın destekleriyle, vapurlarda yapılan programa bu hafta Ahmet Ümit konuk oldu. Programda, ünlü yazarın romanlarını nasıl yaşadığı, yazdığı, aşkı nasıl gördüğü ve romanlarını yazarken kendi hayatında başına gelen ilginç olaylar konuşuldu.

57

‘‘Agatha Christie veya Dostoyevski gibi yazmanın bir kıymeti yok.’’

‘Agatha Christie veya Dostoyevski gibi yazmanın bir kıymeti yok çünkü onlar şahanesini yazmışlar zaten, başka birşey yazmak gerekli. Özgün olmak ve farklı olmaktır sanat ve sanatçılık. Bunun için çabalamak gerekli.’ dedi Ahmet Ümit.

‘ŞEHİR HATLARI VAPURLARI İSTANBUL’UN SİMGELERİNDEN BİRİDİR’

‘‘Kendimizi İstanbullu gibi hissettiğimiz yerdir Şehir Hatları Vapurları.’’ diyen Ahmet Ümit, pek çok şehirde gemi vardır ama böylesine olağanüstü güzelliği hiç bir yerde yaşayamazsınız dedi. Ayrıca ‘‘Mucizevi bir olay yaşarsınız ki, bu da dünyanın hiç bir yerinde yoktur, Asya’dan Avrupa’ya, Avrupa’dan Asya’ya geçersiniz. Her gün insanlar bu mucizeyi yaşarlar ancak böylesine muhteşem bir şehrin değerini pek de bildiğimiz söylenemez.’’

‘‘Washington, Paris, New York bizim tarihimizin yanında hikâye kalır.’’

Vapur sohbetinde düşüncelerini paylaşan Ahmet Ümit İstanbul için; ‘‘Üç büyük imparatorluk yaşamış başka hiçbir yer yoktur. Dünya, yanıbaşımızdaki Saray Burnundan yönetilmiştir. Hepimiz, Türk, Kürt, Müslüman, Hıristiyan olduğumuz için değil bu topraklarda yaşadığımız için ayrıcalıklıyız. Dünyanın hiçbir yerinde böyle hoşgörülü, insan sevgisine dayanan, çok dilli, çok dinli, bir kültür yoktur. Şimdi araya düşmanlıklar girdi, bunları ortadan kaldırmamız lazım. Çünkü burada hiçbir zaman tek bir halk yaşamamış, tek bir inanç olmamıştır, hep çok seslidir. Ve buranın güzelliği de bundandır zaten.’’ diyor.

58

www.DenizHaber.Com.tr _ **21 Eylül 2011 / 15:23 _ http://www.denizhaber.com.tr/serbest-kursu/37427/vapurda-cay-simit-sohbet-ahmet-umit-konuk-trt.html

59

Arabalı vapurda çay keyfi

Arabalı vapurda çay keyfi_ http://fatmaozdirekiran.blogcu.com/arabali-vapurda-cay-keyfi/1178071

kırda çay keyfi http://www.fotokritik.com/463477/kirda-cay-keyfi

60

*Vapurda çay keyfine mola

İzmir Körfezi’’nde sefer yapan bazı vapurlarda çay ocaklarının 3 gündür kapalı olması vatandaşları endişelendirdi. Vapurda çay keyfi yapamayan İzmirliler isyan ederken, ocakların haftasonu açılacağı belirtildi.’

İzmir Körfezi’nde sefer yapan bazı vapurlarda çay ocaklarının 3 gündür kapalı olması vatandaşları endişelendirdi. Vapurda çay keyfi yapamayan İzmirliler isyan ederken, ocakların haftasonu açılacağı belirtildi.’

61

Haftasonundan beri İzmir’’de vapura binen vatandaşlar çay, su ve meşrubat servisi alamadı. Vapurlarda hizmet veren çay ocaklarının kapalı olduğunu gören İzmirliler, konuyla ilgili bir açıklama gelmeyince tepki gösterdi. www.egedesonsoz.com’’u arayan vatandaşlar, ’“Sigara yasağını anlıyoruz ancak çay da mı yasak edildi? Vapurda çay içerek, seyahat edemeyecek miyiz’” diye isyan etti.

İZDENİZ yetkilileri, uygulamanın İzmir Büyükşehir Belediyesi’’ne ait deniz otobüslerinde değil İstanbul TURYOL Kooperatifi’nden kiralanan 14 vapurda gerçekleştiğini belirtti. Yetkililer, 14 vapurda çay ocağı işletmecilerinin değiştiğini, yeni başlayan işletmecilerin de temizlik ve bakım nedeniyle çay ocaklarını geçici olarak kapattıklarını söyledi.

İşletmecilerin son dönemdeki grip salgınını da dikkate alarak kapsamlı bir temizlik ve dezenfektasyon yaptığını belirten İZDENİZ yetkilileri, sözkonusu 14 vapurda haftasonuna kadar çay ocaklarının yeniden hizmete gireceğini, yolcuların mağdur olmaması için de çay ve su servisi yapılmaya başlandığını ifade etti...**17.11.2009 - http://www.egedesonsoz.com/haber/Vapurda-cay-keyfine-mola/67722

*

62

Vapurda 'çaymatik' keyfi 2000'de, Türkiye Denizcilik İşletmeleri'ne (TDİ) ait 7 yolcu vapuru ile 3 arabalı vapurun Özelleştirme İdaresi'nden devralınmasının ardından İzmir Büyükşehir Belediyesi'nin işletmeye başladığı şehir içi vapurlarda bundan böyle çay ocaklarının yerini çaymatikler alacak. Sabah işe, akşam da eve gidişlerde günün yorgunluğunu körfez manzarası eşliğinde çay keyfi yaparak atmak isteyen vatandaşlar, çaylarını artık garsonlardan değil, vapurlara yerleştirilen otomatlardan hazır çay olarak alacak. Büyükşehir tarafından konacak olan çaymatiklerin yanına bir de bisküvi veren otomatlar konacak. Vapurlarda eskiden olduğu gibi simit, poğaça satılmayacak. TAHLİYE EDİLDİ İzmir Büyükşehir Belediyesi tarafından 2009'da ihaleyle kiraya verilen yolcu vapurlarındaki çay ocakları, ihaleyi alan firmanın kira bedelini ödememesi sonucu mahkeme kararı ile geçtiğimiz ocak ayında tahliye edildi. Tahliye edilen çay ocağı ve büfeler geçtiğimiz aylarda yeniden ihale edildi. Kazanan firma Büyükşehir ile yasal süresi içinde sözleşme imzalamayınca ihale de iptal edildi. Büyükşehir Belediyesi vapurlardaki hijyenik koşuları da dikkate alarak sistemde değişiklik yapmaya karar verdi. Çay ocakları ve büfelerin yerine vatandaşın çay ve yiyecek ihtiyacını karşılamak amacıyla otomatik çay ve bisküvi makinası koyma kararı aldı. Yetkililer önümüzdeki günlerde yeniden ihaleye çıkılacağını belirtti. http://www.yeniasir.com.tr/KentHaberleri/2011/05/28/vapurda-caymatik-keyfi*Giriş tarihi : 27.05.2011 19.01 _ERTAN GÜRCANER (HABER MERKEZİ)

63

Fıkra.... >> BEN PAY İSDEMİREM Erzurumlu bir dadaş İstanbul'a gelmiş. Gezmiş dolaşmış iyice de yorulmuş. Bir yorgunluk çayı içmek için önüne çıkan ilk kahveye girmiş. Oturur oturmaz, garson, önüne yarım bardak çayı koyunca dadaş sinirlenerek ters ters garsona bakmış. - Buyur Beybaba, bir kabahatımız mı oldu? - Daha ne olsun oğlum bu nasıl çay? - Beybaba yeni demledim. - Oni demirem. - Anlamadım!.. - Hele bi de anlamamazlıktan gelir! Bah burada tiryakinin ögüne bele yarım bardah çay goydun mi ona söymüş kimi olursan, annadın mi! - Beybaba dudak payı istemez misin? - Ben pay isdemirem, çay isdirem çay! http://www.muammererkul.com/sevgi-ailesi/krk-ambar/3623-krkambar-fkra.html Fıkra.... >> SOĞUK ÇAYİN VAR MİDUR? Temel bir gün kahveye gider ve sorar: -Ula kahveci, soğuk çayin var midur? Kahveci, “-Yok .!.” der ve Temel çıkıp kahveden gider. Temel ikinci gün yine kahveye gelir ve sorar: -Ula kahveci, soğuk çayin var midur? Kahveci de aynı yanıtı verir: “-Yok.!” Temel yine bir şey demeden çekip gidince; kahveci, kendince bir karar alır: “-Bizim bu Temel yarın yine gelip soğuk çay soracak. İyisi mi, ben şu buzdolabına biraz çay koyayım da soğusun .”...ve çayı dolaba koyar. Temel, ertesi gün kahveye geldiğinde sorar: -Ula kahveci soğuk çayin var midur? Kahveci, “-Evet .”i yapıştırınca;Temel, pek memnun; kaykılıp sandalyesinde, der ki: “-Eee, o zaman ısıt da içelim oni da.!.” *

64

Bennu YILDIRIMLAR’ın ‘vapurda çay, simit’ keyfi…

1990’lı yılların efsane dizisi Süper Baba’nın isyankar Elif’i, reyting rekortmeni Yaprak Dökümü’nün Fikret’i, başarılı oyuncu Bennu Yıldırımlar bu hafta‘‘Vapurda Çay, Simit, Sohbet’’e konuk oldu.

Kültür ve sanatın konuşulduğu program, ‘Vapurda Çay, Simit, Sohbet’ bu hafta ‘Umutsuz Ev Kadınları’ dizisi ile evlerimize konuk olan başarılı oyuncu Bennu Yıldırımlar’ı konuk etti.

Vapurda çay-simit eşliğinde yapılan sohbette Bennu Yıldırımlar, geçtiğimiz günlerde kaybettiğimiz ünlü yönetmen Metin Erksan’ı saygıyla anıyor ve “Yeni Metin Erksan’lara ihtiyacımız var” diyor. Metin Erksan için ‘o çok özel bir insandı’ diyen Yıldırımlar, “Keşke küsmeyip daha uzun süre sinema yaparak bugünlere gelebilseydi. Yine onun gibi çok değerli, önemli insanlarımız var ama popülerlik de yapılırken oradan da para kazanılırken, mesela Türkiye’yi sinema sanatında temsil edebilecek filmlerin de olmasını gönül istiyor” diyor.

İstanbul’un simgesi Şehir Hatları vapurlarında gerçek yolcuların katılımıyla çekimleri yapılan program pazar günü 09:30 ve 18:30’da TRT Türk’te yayınlanacak. İşte Bennu Yıldırımlar ile sohbette öne çıkanlar:

Oyunculuğu bitiren tek kişiydim “Çocukken aynaların karşısında Ajda Pekkan şarkıları söyleyen bir çocuk olmadım. Ailemin desteği kaçınılmaz derecede etkili oldu bende, çünkü onlar

65

hiçbir şeyi bana engel olarak sunmadılar. Ben çocukken arkeolog olmak istiyordum, hala da ilgim vardır ama arkeolog olamadım. Liseden, matematik bölümü mezunuyum matematiğe de kafam işler yani. Üniversitede, bizim sınıftan oyunculuğu bitiren tek kişi ben oldum.”

Hep birbirini seven ekiplerin içine düştüm “Süper Baba’da çok değerli bir ekibin içine düşmüştüm, bir de o güne kadar denenmemiş bir karakteri denemek istediler. Seçmeleri de çok uzun sürdü. Ben değil de başka birisi de olabilirdi bende karar kılındı, bu bir şans gerçekten ama çok deneyimli bir ekipti. Özellikle yönetmen Orhan Oğuz, harika bir insandır, her şeyi çok pratik bir şekilde halleder, oyuncu için çalışır. Yani ekip çok iyiydi ben de yeni bir işe girmediğim için çok şanslıydım.”

Sinema Türkiye’de henüz bir endüstri değil “Sinemanın Türkiye’de tam olarak sektör olduğuna inanmıyorum, televizyon daha sektörleşmiş. Güzel filmler çekiliyor, seyirciyle buluşan popüler filmler de çekiliyor bu çok önemli belki bundan sonrası daha farklı bir yere kayacak, belki de yapıla yapıla daha da gelişecek, öyle umut ediyorum”

Birbirine yakın karakterleri teklif ediyorlar, sizi biçimlendiriyorlar “Eski Yeşilçam geleneğinden kalma bir şey, bir işi iyi yaptıysa kötü kadını oynamaya devam eder duygusu. Oyunculuğa kafa yoran insanların, daha farklı şeyleri yapma arzusu hep içinde kalıyor. Bir Neriman Köksal’ı düşünün ne büyük bir idol ama devamlı bir kötü kadın, kötü kadın çok da iyi oynamıştı ama mutlaka içinde kalmıştır başka bir insanı oynamak çünkü sizi biçimlendiriyorlar.”

Tiyatro mutlu ediyor “Tiyatro daha oyuncunun elinde olan bir işken, televizyon daha çok yönetmenin ve montajın elinde, sinema daha da yönetmen işi oluyor. O yüzden bütün tiyatro oyuncuları tiyatroda doğal olarak daha mutlu oluyor çünkü kesme yok bir yerde bırakma yok. Bu yüzden tiyatro renklidir, gelmeye devam edin.”

Yerli filme bilet kalmıyor “Türk sinemasından çok çok iyi örnekler var ve yurtdışında bizi çok da güzel temsil ediyorlar. Bu örneklerin daha da çoğalmasını istiyor insan. Eğer devamlı film çevriliyorsa bu ülkede, daha da ileriye gitmeliydi daha da gelişmesini ümit ediyor insan. Bugün Fransa’dan sonra yanlış bilmiyorsam kendi filmlerini

66

izleyen 2. Ülkeyiz değil mi? Bu son 7–8 yılın ürünü ve bunun da böyle devam etmesi müthiş bir şey. Kendi filmlerini destekleyen de bir toplum olduğumuza göre bunun daha da üzerine gidilmesi gerekir.”

Kara komedi bilinmiyordu “İntiharın Genel Provasını oynuyorduk, ilk oynadığımız oyundu. İnsanlar oyuna ilk geldiklerinde gülelim mi, ne yapalım, reaksiyon gösterelim mi diye baktılar.

İntihar eden bir insan var, bir yandan absürt bir şey de dönerken nasıl reaksiyon vereceklerini bilemeden 20–25 dakika geçiriyorlardı. Şansımıza oyuncu bir arkadaşımız gelmişse ve reaksiyonu onlardan önce başlatmışsa onlarda rahatlayıp reaksiyonu daha erken veriyorlar. Tiyatroda durulur izlenilir ve fazla ses çıkarılmaz doğrudur da ama gülümseten sana zevk veren bir durum varsa senin de reaksiyon göstermen lazım.”

Sanatsız da yaşanır ama bence kuru yaşanır, sanatla birlikte daha iyi yaşanır. Her zaman sanata destek olalım. **virahaber.com _ 24 Ağustos 2012 / 17:30 http://www.virahaber.com/haber/bennu-yildirimlarin-vapurda-cay,-simitkeyfi-25422.htm

67

68

*

http://www.bisikletforum.com/showthread.php?t=106875

İstanbul'dan Manisa'ya Bisiklet Turu

69

Erzurumlu çayı çok sever. Derler ki: Rize'de yetişir Erzurum'da içilir. Çay, demlenme kalitesine göre çeşitli isimler alır: Davşangani, nenemin abdest suyi, zeytin yaği, herif çayi... v.b. Canı çay çekmişse Erzurumlu’nun; “Kızzırik oldum, haşlandım, dilim damağım gurudi, hele bir çay tök de içem.!.” der.Velhasıl çay ,Erzurum'da ab-ı hayat muamelesi görür. Kadınların toplandığı bir mekânda, demliklerin biri gider, biri gelir. Bardak bardak çay içilir. Ben diyeyim 15, siz deyin 30 bardak...

Avurtlarda tarçınlı akide şekeri, bardaklarda koca bir limon dilimi... “Anam heç bişeannamadım, bize gel de evde devamedek.” diyerek, çay davetindebulunulur. Bir yerde misafirsen, “Artık yeter, içmirem.!” desen de ev sahibi ısrar eder:“-Ola, hatırımı gırma, bi tene daha iç, bu da cırıldım çayı...”

demlik demlik çay keyfi

70

Utku27 çay keyfi

Biliyorum artık uzaklarda ve yoklardasın, Çay'ını iç kendini üzme !../ Çayyaş

http

://w

ww

.foto

kriti

k.co

m/k

ulla

nici

/Utk

u27/

7ht

tps:/

/ww

w.fa

cebo

ok.c

om/p

ages

/%C3

%87

ayya

%C5

%9F

/589

4273

8107

2771

?ref

=pro

file

71

Bursa semalarında 1250 metrede çay keyfİ

BURSA - Paramotoru ile Bursa semalarında tur atan makine teknisyeni Sebahattin Çetin (40), Türklerin vazgeçilmez içeceği çay keyfini bin 250 metre yüksekliğe taşıdı. Gökyüzünde paraşütüyle süzülürken çayını yudumlayan Çetin'in bir sonraki hedefi ise mangal yapmak... Bulgaristan göçmeni Sebahattin Çetin, Demirtaş Mahallesi'nde yaşıyor. Uçmaya duyduğu merak sebebiyle motorlu hava taşıtı eğitimi alan Çetin, özel bir şirkette makine teknisyeni olarak çalışıyor. Türk Hava Kurumu'ndan da motorlu yamaç paraşütü (paramotor) lisansı olan Çetin, boş zamanının neredeyse tamamını Bursa semalarında geçiriyor. Uludağ ve Katırlı Dağı'nın yamaçlarından Bursa'ya süzülen Çetin'i, Bursalılar yakından tanıyor. Gökyüzünde paramotoruyla dolaşan

72

birini gören insanlar, 'Sebahattin Çetin yine keyif yapıyor' yorumunda bulunuyor. Gökyüzünde geçirdiği vakti daha da renklendirmek isteyen Çetin, bu kez herkesi şaşırtan ilginç bir adım attı. Yeryüzünde herkesin tutkusu olan çayı, bin 250 metre yükseklikte yudumladı. Hazırladığı özel tepsiye mıknatısla tutturduğu bardak ve termos sayesinde, gökyüzünde süzülürken bacak bacak üstüne atıp çay yudumlayan Çetin, görenleri hayrete düşürdü. Bir monopod aracılığıyla kendisini görüntülemeyi de ihmal etmeyen Çetin, gökyüzünde paramotoru stop ederek yaklaşık yarım saat süren yere inişi sırasında çay içtiğini söyledi. Bunun çok ayrı bir haz olduğunu belirten Çetin, bir sonraki hedefini ise iki kişilik paramotorla gözyüzünde mangal keyfi yapmak olduğunu ifade etti. /* 23Temmuz 2011 - http://www.gazetegercek.com/bursa-semalarinda-bin-250-metrede-cay-keyfi.html(CİHAN)

73

Çay İle Simit'in Aşkı

Şimdi içimden şahane bir aşk hikayesi anlatmak geldi. Öyle bir hikaye ki, iki aşık yanyana geldiler mi, göze şenlik, dile lezzet, yaşama şevk veren cinsinden.. Harikulade bir ikili.. Bilmiyorum ki, başka iki şey bu denli birbirine yakışabilir mi?

Düşünüyorum da eşleri benzerleri yok gibi! Bak şimdi... Oğlan bizim buralardan... Bizim şehirli... Yağız mı yağız, yiğit mi yiğit bir delikanlı... Yusyuvarlak, tostoparlak bir beden... Yooo, sakın şişman zannetme... Değil, değil... Yakışıklı mı yakışıklı... Sadece tamam, biraz iri kıyım, kallavi... Olsun... Yakışır delikanlıya, öyle değil mi? Ah, nasıl gevrek gevrek güler... Eğer gevrek sıfatını bulmuşlarsa dilbilimciler, inanıyorum ki bizim delikanlıyı görüp karar vermişler... O kadar

bizimkine uygun bir sıfat ki bu, o kadar olur yani! Ya o kirli sakalı! Of! Sanki suratına susam serpmişler... Bu kadar mı yakışır sakal delikanlıya? Az sakallıysa az susamlı, çok sakallıysa çok susamlı desen hata olmaz ki, haklısın, de vallahi... Eğer bana sorarsan, yakışanı çok susamlı derim ben! Adı mı ne? Tamam, söyleyeceğim.... Simit! İzmit'in meşhur yakışıklı jönü Simit elbette!

74

Kız ise Rize'li...Bir Karadeniz dilberi... Bir fizik var kızda, nasıl anlatsam? Hani denir ya 90-60-90 ölçülerinde... Bir etek giydi mi altına kırmızı beyaz çizgilisinden... Bir duruş, bir alım, bir eda... Yanar ona elini süren... İnanılmaz güzelliktedir haspa! Fizik harika tamam... Ya kimya? Esas kızımızın hüneri, Karadeniz usulü demlenmiş olmasıdır, dikkat etmeli... İhmal etme, önce alt kattaki suyu kaynat, kız üst katta dinlenirken... Bir gerilsin,

bir serpilsin şöyle buhardan.. Ohh!.. Sonra korkmadan sıcak suyu boca ettimiydin kızımıza, bırak kalsın bir süre demlensin sıcak suda... O kadar güzelleşir! İşte o güzel fiziğe ruh katan, asıl bu kimyadır... Başka hiç bir şeyde olmaz onun lezzeti. Adı ne mi? Çay tabi ki, çay... İnce belli bardakta demli bir çay... Başka ne olacak ki? İşte bu yazdığım dillere destan Çay ile Simit'in aşk hikayesidir. İkisinin birlikteliği şahane bir lezzet verir. Hele arada yanlarında, ikisinin de en yakın arkadaşı, memletimin gözde akça pakça dilberi Ezine'nin Beyaz Peynir'i varsa... Offf! Bu üçlünün nefasetinden çıldırırsınız valla!.. /HAYAL KAHVEM_*03.10.2010 htp://hayalkahvem.blogspot.com/2012/03/bayan-cay-ile-bay-simitin-ask.html ...2 Mart 2012Cuma_

Mani

sevmek, çay... sevilmek, şeker...

bizim gibi garipler , çayı şekersiz içer

75

*ÇAY ve TEBESSÜM

Çaylaaaar demliiii yeni çıktıııı ;davşan kestim de bööle oldu. Muttalip Abime 3 dakikada bir özel demlikten çeek evlââdıım...Sekiz Bela Muttalib Beyimiz mahallemize renk kattı...Bazılarının benzi attı...Burrdann kaçtı...Kofananın ,lüferin de

adı kaldı ;KENDİ UÇTU BURRDAAN...wwwAAAYY UYANIK,SEN LÜFER TUTTUM DİYE YUTTUR HA...ALLAH SANA İYİ BİR SABIR VERMİŞ ABİCİM...en gel bunu Sekiz Bela Muttalibe yuttur ha !..Bizim mahallede bile böyle komedi yok abii...Berberler hep mi böyle...2 ayda bir tıraşa giderim...Senin berber,neyse renkli geçişler yapmış :))Bizim Mis Kuaför İbo...Habire memleketi, kurtarır...Aşkın falına bakmak iş değil abi... şiir yazalım abi (Ben halâ yazıyorum...Can Baba da ölmemiş ;Cellek Başkan süüüledi...Can Baba,84 yaşına geldi halâ aşk yazıyormuş imrendim valla...Bak,İlyas Abi de geliyor...Metin'in Yata gidelim...Balık mangal...İki tek atalım abi...Çaylar benden ...Sekiz Bela Muttalip'e 10 demli çay helal olsun...Hörmetler Abime ... ***Mesut Selek 17.10.2011 23:07_kaynak: http://blog.milliyet.com.tr/cay-keyfi-/Blog/?BlogNo=330283

76

“ÇAY KEYFİ" Temalı Fotoğraf Yarışması.

16. Allianz Fotoğraf Yarışması Sonuçlandı

"Çay Keyfi" temalı fotoğrafların yarıştığı 16. Allianz Fotoğraf Yarışması'nın sonuçları açıklandı. Yarışmanın siyah beyaz kategorisinin birincisi İzmir'den Selim Uçar Çam, renkli fotoğraf kategorisinin birincisi ise Mersin'den İsmet Danyeli oldu.

"Çay Keyfi” temalı fotoğrafların yarıştığı 16. Allianz Fotoğraf Yarışması’nın sonuçları açıklandı. Yarışmanın siyah beyaz kategorisinin birincisi İzmir’den Selim Uçar Çam, renkli fotoğraf kategorisinin birincisi ise Mersin’den İsmet Danyeli oldu. Fotoğraf sanatını sevdirmek, amatör ve profesyonel fotoğraf sanatçılarını desteklemek amacıyla düzenlenen 16. Allianz

77

Fotoğraf Yarışması’nın katılımcıları, “Çay Keyfi” temasını fotoğraf karelerine taşıdı. Yarışmaya bu yıl 512 fotoğraf sever, toplam 2148 eserle katıldı. “Çay keyfinin 1001 türlü hali var” sloganıyla hayata geçirilen 16. Allianz Fotoğraf Yarışması’nda, “siyah-beyaz fotoğraf” dalında birinciliğe Selim Uçar Çam (İzmir) layık görüldü. Gökhan Bedir (Balıkesir) ve Uğurhan Betin (İstanbul) ise aynı dalda mansiyon ödüllerinin sahibi oldu.

Renkli fotoğraf dalında ise birinciliğe İsmet Danyeli (Mersin) seçildi. Tacettin Yüksel (İstanbul) ve Ahmet Fatih Sönmez (Van) de renkli fotoğraf dalının mansiyon kazanan isimleri oldu. Yarışmada, her iki kategorideki birinciler 6 bin TL , mansiyon kazananlar ise 3 bin TL ödülün sahibi oldular.

Yarışmada ödüle ve sergilenmeye değer görülen eserler, öncelikle Allianz Oditoryum Fuayesi’nde ve ardından da 21 Kasım -17

78

Aralık 2009 tarihleri arasında Allianz Fotoğrafevi’nde fotoğraf severlerle buluşacak.

16. Allianz Fotoğraf Yarışması’nın jürisi, fotoğraf sanatçıları Ara Güler, Gülnur Sözmen, Anadolu Ajansı Fotoğraf Editörü Abdurrahman Antakyalı, Allianz Fotoğrafevi yöneticisi Hasan Şenyüksel, Mimar Sinan Üniversitesi Fotoğraf Bölümü Öğretim Üyesi Kamil Fırat, Sabancı Üniversitesi Fotoğraf Bölümü Öğretim Üyesi Murat Germen ve Allianz CEO’su George D. Sartorel’den oluşuyordu.(...) /06 Ekim2009 kaynak: http://www.yapi.com.tr/yarismalar/16-allianz-fotograf-yarismasi-sonuclandi_73027.html

*

bir fıkra: ÇARPINTI YAPiR

Erzurumlu, Bayburt'a gitmiş, kahveye girmiş.Oturur oturmaz; -Gardaş, hele bir çay getir de içek.!. diye seslenmiş . Çay(lar) gelmiş...ve peş peşe 29 bardak çay içmiş bizimki. Bayburtlu sormuş: -Abi, daha getirim mi.?. Erzurumlu, elini kalbinin üstüne bastırıp, yanıt vermiş: -Getirme gardaş.!. 30 bardak olanda, çarpıntı yapir.

79

Böyle 'çaycı' görülmedi Bingöl'de yaklaşık 25 yıldır çaycılık yapan Ramazan Gültekin, bir defa çayını içen müşterisini aradan yıllar geçse bile unutmuyor. Bir defa çay verdiği müşterisine ikinci bir defa nasıl çay içtiğini sormayan Gültekin, her gün yüzlerce kişiye çay verdiği halde kimin açık, kimin koyu içtiğini asla unutmuyor.

Bingöl'ün Beşyol mevkiindeki Köz Çayevi'nde 10 yıldır garsonluk yapan evli ve 3 çocuk babası 43 yaşındaki Ramazan Gültekin, halk arasında ‘çay profesörü' olarak anılıyor. Çalıştığı çay evinde sabahın erken saatlerinde mesaisine başlayan Gültekin, mesai saatleri içerisinde bir dakikalığına bile oturmazken, masalara not almadan servis ettiği çay adedini de asla karıştırmıyor. Hareketliliği ile dikkat çeken Gültekin, 1987'den beri farklı çay ocaklarında çalıştığını ve işini severek yaptığını söyledi. Müşterilerine de işini sevdiğini hissettirdiğini, çocukluğundan beri çalıştığı çaycılık sektöründe işinin uzmanı olduğunu belirten Gültekin, çay servis ettiği masaların çay adetlerini de asla karıştırmadığını kaydetti. Çocukluğundan beri sadece çay ocaklarında çalıştığını ifade eden Gültekin, "Bu işi çocukluğumdan beri yapıyorum. İşimi severek yapıyorum. Bugüne kadar farklı çay evlerinde çalıştım. Yaklaşık 10

80

yıldır Köz Çayevi'nde çalışıyorum. Buraya gelen müşterilerin çoğu beni artık tanıyor. Buraya bir defa bile gelen müşteri ikinci gelişinde nasıl çay içtiğini sormuyorum. Bunun için özel bir çaba harcamıyorum. İnsan uzun süre bir işle uğraştığı zaman o işe karşı refleksleri gelişiyor. Benimkide öyle bir şey galiba. Örneğin bir defasında 3 yıl önce buraya yurtdışından gelen bir vatandaş tekrar gelişinde ona 3 yıl önce istediği çayın aynısını verdiğimde çok şaşırdı ve bana bunu nasıl aklımda tutabildiğimi sordu. Bu şekilde birçok kişi şaşkınlığını dile getiriyor. Çay servis ettiğim masanın çay adedini asla not almıyorum, yüzlerce müşteri olduğu halde hemen hepsini aklımda tutabiliyorum. Müşterilerim de hesap verdiklerinde şaşırıyorlar. Bu da işimi severek yaptığımdan kaynaklanıyor" diye konuştu. Yaklaşık 10 yıldır Gültekin'in müşterisi olduğunu belirten Mahmut Beltekin, "Ramazan bizim garsonumuzdur. Gerçekten işi ve performansı konusunda kahveciler içinde bir örnektir. Hangi masaya kaç çay verdiğini unutmuyor. Matematiksel olarak bir yeteneği var. Geliyor yanında o anda bir hesap yapıyor, üç verdin beş verdin, bakıyorsun hemen çıkartıyor hesabını. 10 yıldır buraya geliyorum, ancak şaşırtıcı şeyler çok olmuştur. Mesela Ramazan kimin nasıl çay içtiğini hafızasında tutuyor. Dolayısıyla pratik zekâlı ve yaptığı işin erbabıdır, yaptığı işe eyvallah demek lazım" şeklinde konuştu. "MÜŞTERİLER HAFIZASINA ÇOK ŞAŞIRIYOR" Aynı çay ocağında ocakçılık yapan Orhan Borluk da, Gültekin'in çalışma performansı ve güçlü hafızasının dikkat çekici olduğunu söyledi. Bingöl'de hemen herkesin Gültekin'in bu özelliğini bildiğini dile getiren Borluk, "Ramazan, bizim uzun yıllardır birlikte çalıştığımız bir arkadaşımız. Çevikliği ve dikkati herkesin ilgisini çekiyor. Bilgisayar gibi bir hafızası var. Sanki garson olarak yaratılmış. Hiç not almadan yüz çay isteseler bile karıştırmıyor. Bunu görenler çok şaşırıyor. Bir defa çay verdiği müşteriyi ve hangi çayı istediğini unutmuyor" dedi. / http://www.haber7.com/yasam/haber/1018434-boyle-cayci-gorulmedi_Kaynak: İHA

81

Strese karşı "çay keyfi" İngiltere'de yapılan araştırmayla, siyah çayın anti-stres etkisi yarattığı ortaya çıktı. Bilim insanlarına göre, günde bir bardak siyah çay içmek, stres hormonlarının seviyesini düşürüyor.

İSTANBUL - University College London'da yapılan araştırmalar, siyah çayın, stres hormonlarının seviyesi üzerinde doğrudan etki gösterdiğini ortaya koydu. Psychopharmacology isimli sağlık dergisinde yayınlanan araştırma sonuçlarına göre, siyah çay içenler stresten çok daha çabuk arınabiliyor. Araştırmaya katılanlar içinde, 6 hafta boyunca günde 4 kez çay içenlerin kanlarında bulunan cortisol isimli stres hormonu seviyelerinin, stresli geçen etkinliklerin ardından ölçüldüğü ve hormon seviyelerinin beklenenin altında olduğu görüldü. * ntvmsnbc ve Ajanslar_Güncelleme: 21 Ağustos. 2013_12:30 Çarşamba_ http://www.ntvmsnbc.com/id/25461675/

82

YA ÇAY OLMASAYDI?

• Çay keşfedilmeseydi, çaydanlık, çay fincanı, çay kaşığı, işyerlerinde çay paydosu, şehirlerarası otobüslerde çay molası olmayacaktı. • Kahvehaneler, çay ocakları olmayacaktı. İnsanlar miskin miskin kahve köşelerinde oturmayacak, çalışarak ekonomiye katkıda bulunacaklardı. • Kahvehaneler olmasaydı, kâğıt ve taş oyunları, kumar da yaygınlaşmayacaktı. • Memleketimiz insanı, kahve içmeye ve; “Bir fincan kahvenin kırk yıl hatırı vardır” demeye devam edecekti. • Kahvaltılarımızda çayın vazgeçilmez bir yeri olmayacak, evimize gelen misafirlere başka şeyler ikram etmek zorunda kalacaktık. • Türkiye, kişi başına yıllık çay tüketiminde 2,3 kg ile dünyada birinci sıraya yerleşmeyecekti. • Çayın demi için “tavşankanı” deyimi ortaya çıkmayacaktı, ince belli cam çay bardaklarından tavşankanı çayı sohbetle içenlerin

83

tavşan uysallığına kavuşacağını ummayacaktık. • Tatsız, bulanık, rengi bozuk ve soğuk çay getiren çaycıya: “Ne bu yahu! İmamın abdest suyuna benzemiş.” diye sitem etmeyecektik. • Liselerde çay partileri yapılmayacaktı. Aslında, şimdi bu partilerde çaydan başka her şey içiliyor ama adı yine de “Çay Partisi”. • Çay olmasaydı, sigara içenlerin sayısı da giderek artmayacaktı belki de… Yemekten hemen sonra yakılan sigaralar tiryakilere ilaç gibi gelirken akabinde başlayan çay servisi de vücuda su ve dolayısıyla da canlılık getirir.

• İngiltere’de Çay falına bakılmayacak, 20. yüzyılın başından ortalarına kadar, çay partilerinde bayanlar arasında –salgın gibi- çay falına bakmak yaygınlaşmayacaktı. • Kadınlar, “Beş Çayı” diye kendilerine vakit ayırıp, çay içmeyi ve dedikodu yapmayı alışkanlık haline getirmeyecekler, çay yüzünden ev işlerini ihmal etmeyeceklerdi. Çalışmaya harcanacak zaman çay içmekle tüketilmeyecekti. • Çayın tiryakileri için 5 duyu organına hitap ettiği: çayın rengiyle göze, kokusuyla burna, şekerini karıştırırken kulağa, sıcaklığıyla tene, tadıyla ise dile iyi geldiği ileri sürülmeyecekti. • Çok çay içenlerde “Çarpıntı, göğüs anjini, sinir bozukluğu, baş ağrısı, sıkıntı, mide bulantısı, el titremesi ve uykusuzluk” gibi hastalıklar artmayacaktı. • İngilizler, klasik beş çayında çaya süt eklemeyi; Çinliler, “yeşil çay içmeyi; Kuzey Afrikalılar, çayı nane ile aromalandırmayı; Orta Doğulular, çayı genellikle limonla içmeyi; Ruslar, çayın içine reçel

84

koymayı ya da “kıtlama” şeker ile içmeyi; kahve tutkunu Amerikalılar ise çayı demleyip buz gibi soğuttuktan sonra keyfini çıkarmayı alışkanlık haline getirmeyeceklerdi.

...

...Listeye bir ekleme de bizden:

Öyle ya.!. Çay olmasaydı, “Çay Keyfi” denen <<-- bu araştırmayı yapmak, aklımızın ucundan bile geçmeyecekti.

85

ÇAYIN KALABALIKLA ARASI İYİDİR. KAHVE YALNIZLIK İSTER

Gerçekten de çayın kalabalıkla arası gayet iyidir. Bizler genelde tek başına çay içmekten hoşlanmayız toplum olarak.. Canınızın çay içmek istediği bir günü düşünün. Mutlaka birini çağırmışsınızdır yanınıza ya da birine çay içmeye gitmişsinizdir. Mutlaka bir komşu, bir akraba, bir dost vardır yanınızda. Ya

da bir kahvede arkadaşlarla beraber yudumlamayı tercih edersiniz. Örneğin; -Hadi bize gidelim çay demleyelim! -Çay yaptım gelsene! -Hadi gel çay içelim, gibi davetlerle çay muhabbetini derin tutarız.. Yani kısacası çay her muhabbete katılır..Muhabbeti çok sever. Ama kahve yalnızlık ister. İnsanların arasına girmekten çekinir. Çayın aksine ruhumuzun derinlerine inip tek başımıza olmamızı sağlar. Ama bir istisna vardır ki o da kız isteme durumunda mutlu sahnelere tanık olan çay değil kahvedir. Ama genel olarak kahve tek kaldığımız zaman aklımıza gelir ve dinlenmek içimize kapanıp bir süre düşünmeyi gerektirir. İnsanlar genelde hayal kurmayı çok sever. Bu yüzden çay içerken yanımıza bir yoldaş, hayallerimize de yolcu olacak bir insan ararız. Ama kahve iyi ya da kötü aklımıza ne gelirse o gün beynimizi kurcalayan ne varsa düşünmemize neden olduğu için yalnızlık ister. Her ne kadar bir fincan kahvenin kırk yıl hatırı olsa da çayın muhabbeti kadar derin olmaz. İster çay ister kahve ile olsun bir de denize karşı bol muhabbetli günler diliyorum sizlere..

Gönül DİCLE İPEKÇİ_ 27.05.2014 Salı kaynak: http://gonuldicleipekci.blogspot.com.tr/2014/05/cayn-kalabalkla-

aras-iyidir-kahve.html

86

Ne kadar kibirli dursa da bardağın önünde eğilir çaydanlık.Öyleyse bu büyüklenme niye?Bu kibir, bu gurur niçin?Mütevazı ol, hatta bir adım bilegeçme gurur kapısından.Bardağı insan bunun içinöper daima alnından...

Erkin VAHİDOV

(ileti:Ekber Polatoğlu_10.06.2012)

87

ÇAY ÇAY ÇAY Yöre: Azerbaycan

Kimin ağrıyır canı Bol çay içsin mercanı Min bir derdin bir dermanı (çay çay çay) NAKARAT--> Armudü istekanda çay

Üreğimiz yananda çay Aranlısan dağlısan çay çay çay Etirlisen dadlısan çay çay çay

Herkese gelse gonah Lazım değil soruşmah Gelsin yemehten gabah (çay çay çay)

NAKARAT Gışın Garlı Çağında Yayda Gün Gabağında Gezirler Sorağında (çay çay çay)

NAKARAT A Gülüm Ey Adın Gezir Elleri Kimin Yohtur Haberi Goy Çay İçsin Mermeri (çay çay çay)

NAKARAT **

Armudu: Armudî İstekan: Bardak

(Armudü İstekanda:Armut biçimli bardakta... ) Kaynak: Zeynel Cabbarzâde - Emin Sabitoğlu (Plaktan Yazıldı)

88

:))

89

araştırma dosyamızın sonuna

BÖYLE BİR SON YAZIYI YAZMAK DA PLANIMIZDA YOKTU “ÇAY KEYFİ” başlıklı giriş yazımızda; neşeli bir içerik oluşturmaya çalıştık. ( Bu biraz da kendiliğinden oldu. ) İstedik ki, tanıyıp bilenlerimiz, –yaptığımız esprili göndermeleri- anlayıp tebessüm ederken; tanımayanlarımız da bu neşeli içerikten tat alsınlar.

Hani... Bazen, hiç hesapta olmayan bir işe girişebiliriz. (Uzağa gitmeye gerek yok, iş bu Çay Keyfi araştırması, tam da bu saptamaya örnektir.) ***”Bir sevimli kardeş”in ;)) hem renk katıp ve hem de bize olan içten sevgisini hissettirmek için mesajına iliştirdiği –bu yazının köşesindeki sevimli emotion-, fitili ateşlemeye yetti. ***Onun mesajına, ufak bir jestle karşılık vermek için attığımız ilk adım, kartopu gibi büyüyerek, aklımızda olmayan bir sonuca ulaştı. O “sevimli kardeş”e küçük bir jest yapmak isterken ortaya kocaman bir dosya çıktı.

Özetle; “Çay Keyfi” adlı araştırmamıza, “hoşluk olsun” babından başlayıp, -akademik çalışma titizliğiyle olmasa da-, ciddi ciddi doküman toplamaya koyulduk. Elde ettiğimiz fotoğrafların; yazı, çizgi ve haber metinlerinin ciddiye alınmayacak bir yanı yoktu zaten. Fakat tüm bunları bir bütünlük içinde okuyup/izleyince, sanki bile bile şaka yapmak için hazırlanmış bir dosya çıktı ortaya. Oysa topladığımız bu belgeler şaka değil, gerçekti. Gerçi, bilinçli olarak şaka*latife yapmanın bizce de sakıncası yoktur. Fakat biz işe ciddi ciddi soyunsak da; ortaya, hem komik ve hem de şaşırtıcı bir araştırma dosyası çıktı, farkındayız. Yani tam Aziz Nesinlik...

( Yapacak bir şey yok, keyif alınarak okunmasından memnuniyet duyacağız.)

*** Benimle “Sevimli kardeş” arasında mesajlaşmalar sürerken, “Çay” temalı bir şiir düşüverdi ak kâğıt üstüne. Başımıza sardığımız bunca belal(!) yetmezmiş gibi / bu şiirle Facebook’taki dostları selamlayıp, işin

90

içine onları da kattık. Ve bizim bu iş iyice çığırından çıktı(!). :) Bakın, nasıl? Tarih, 06.09.2013... Bu araştırmanın ilk adımı olarak internet

arama motoruna “çay keyfi” yazdığımı ve akıllara durgunluk veren çay keyfi hikâyeleriyle karşılaştığımı belirtmiştim. Üstelik bu işe fena kaptırıp, helak olduğumuzu ve yorgun argın nice sabahlar ettiğimizi de not düşelim. :) Yorgunluğumu unutturan, değerli şairimiz Sunay AKIN’ın çay içerken çekilmiş fotoğrafına –son

anda- rastlamam oldu. Sunay AKIN tebessümünün, dosyamıza renk katacağını düşündüm. Resim altı yazısı olarak da “ŞAİRLER DE ÇAY İÇER” demek geçti içimden.”... ve derken bir iki dize döküldü dudaklarımızdan... ve derken, “ŞAİRLER DE ÇAY İÇER” adını verdiğimiz ve kaydedince Facebook sayfamıza, dostlarımızın gönül alıcı sözler ettiği bir şiir çıktı ortaya... Ardından; dostların kutlama mesajları, yorumları, telefonları... Şair_Karikatürist Osman Yavuz İNAL da gecenin 23.00 sularında İstanbul’dan İzmir’e ses ulaştırdı telefonla... “Çay Keyfi” odaklı, uzun ve esprili konuşmanın sonuna doğru sevgili Osman, nispet yaparcasına; “Ben şimdi kalkıp, bir çay yaparım kendime.!.” deyince, “Altta mı kalacağız canım kardeş, ben de kalkar bir çay yaparım kendime.” karşılığını verdim. Osman’ın gümbür gümbür kahkahası ulaştı ahizeden. Bununla yetinmeyip, “Tutar bir de Çay Keyfi şiiri yazarım.!” dedi latifeli bir biçimde. (Biliyorum ki onun çay temalı bir şiiri var.) “Sevgili Dost!” dedim. “Şükret ki masamın üzeri çok dolu. Masa müsait olsaydı var ya! Ben de tutar bunun karikatürünü çizerdim. :)) ” deyince, alıştığımız o ince tebessümü yerine, yine bonkörce bir kahkaha patlattı Osman Yavuz. İşte böyleee... Bir e-mail ekinde ulaştırılan sevimli bir "emotion", bir araştırmaya; bir araştırma, bir şiire; bir şiir, dost yorumlarına / dost telefonlarına yol açabiliyor.

Bir de istek geliyor: Bu araştırma dosyasının PDF kaydının yapılarak dostlarla ve ilgi duyanlarla paylaşılması...

Ok yaydan çıkmıştır / elimiz mahkûm... * Sevdakâr ÇELİK_08.09.2013

91

ŞAİRLER DE ÇAY İÇER şiiri, ÇAY KEYFİ adlı bu araştırma dosyamızla bir bütünlük oluşturdu. Sevgili dostlarımızın şiire ilişkin samimi ve gönül alıcı yorumları, beğenileri ve paylaşımda bulunmaları bizim için anlamlı ve çok değerlidir. Teşekkür ederim... / içtenlikle... yürekten... *Sevdakâr ÇELİK

TC Sema Korcan çay helede yürekte demlenmişse..kalemin ize sağlık... 7 Eylül 2013, 17:10 · Düzenlendi · Beğenmekten Vazgeç · 1

Sevdakâr Çelik ...ne güzel bir yaklaşım sizinkisi, değerli TC Sema Korcan Hanım... "çayın yürekte demlenmesi..." çok hoş.!. düşününce fark ediyoruz ki_ yürekte demlenen her şeyin kıymeti yüksek olur.

7 Eylül 2013, 17:15 · Beğen · 2

TC Sema Korcan Belkide hep yürekte demlenenlerse bize bu satırları yazdırıyordur..Tıpkı ince belli bardak gibi sevgili Çelik..7 Eylül 2013, 17:20 · Beğenmekten Vazgeç · 3

Sevgi öztay Ok dostla içilen çayın tadı bir başka olur,hani derler ya 'gönül ne kahve ister ne kahvehane ,gönül sohbet ister kahve bahane''sevgilerimle:) 7 Eylül 2013, 17:35 · Beğenmekten Vazgeç · 1

Gülenaz Kara Gürdeğin Sevdakar abi Sema Hanım çok güzel bir yorum yapmış. Yürekte demlenen dostluklarda kolay,kolay bozulmaz.

7 Eylül2013, 17:49 · Beğenmekten Vazgeç · 2

Sevdakâr Çelik **Belki de hep yürekte demlenenler bize bu satırları yazdırıyordur..Tıpkı ince belli bardak gibi sevgili Çelik.._( TC Sema Korcan) **dostla içilen çayın tadı bir başka olur,hani derler ya 'gönül ne kahve ister ne kahvehane ,gönül sohbet ister kahve bahane''sevgilerimle:) _(Sevgi öztay Ok)

92

**Sevdakar abi, Sema Hanım çok güzel bir yorum yapmış. Yürekte demlenen dostluklar da kolay kolay bozulmaz._( Gülenaz Kara Gürdeğin) ...Değerli TC Sema Korcan Hanım, Değerli Sevgi öztay Ok Hanım, Değerli Gülenaz Kara Gürdeğin Hanım; içtenlikle söylediğiniz güzel sözleriniz; dostluğunuzun ve güzel yüreğinizin işaretidir. Teşekkürler ediyorum..yürekten... 7 Eylül 2013, 19:55 · Beğen · 4

Kenan Hoca Sevgili Sevdakar Ağabeyim, ne güzel bir tesadüf ki çayımı aldım elime bilgisayarımı açtım. Sizin Sunay Akın'lı şiiriniz çay keyfini şiirinizle tadıyorum sevgilerimlerle.7 Eylül 2013, 20:04 · Beğenmekten Vazgeç 1

Sevdakâr Çelik ... Candan aziz Kenan Hoca kardeşim / teşekkür ederim... her zaman güzellikler yüklüyorsun sözlerine... Sen gibi değerli dostların sözlerini, naçizane bir şiir sayesinde duymak da benim için "anlamlı_güzel" tesadüflerdendir. İçmekte olduğun çay için, "Afiyet olsun!" demeliyim. Afiyetle geçsin güzel hayatın... * Derin sevgilerimle selamlar ediyorum. 7 Eylül2013, 20:11 · Beğen · 1

Kenan Hoca Selamlar,sevgiler ve saygılar benden Sevgili Ağabeyim. 7 Eylül2013, 20:14 · Beğenmekten Vazgeç · 1

TC Sema Korcan Aslında ben teşekkürler ederim Sevgili Çelik..Dost hanesinde hep beraber bu sevgiyle tav olmuş çayı içtiğimiz için..sevgilerle İstanbul'dan..7 Eylül 2013, 20:21 · Beğenmekten Vazgeç · 3

Öztürk Acun Şairler çayla beraber yokluğu, umutsuzluğu, acıları yutar. Bardağı bir kız beline sarılır gibi sarar elleri ile.

7 Eylül2013, 20:25 · Beğenmekten Vazgeç · 3

Öztürk Acun Siz bir ustasınız. Edebiyat defterinde çay şiirleri ile zakir var. Bir de bana adresinizi yazarsanız iki yayınımı sizinle paylaşmak şık olur.

7 Eylül2013, 20:27 · Beğenmekten Vazgeç · 1

Öztürk Acun çizerliğiniz de güzel. 7 Eylül, 20:28 · Beğenmekten Vazgeç · 1

Sevdakâr Çelik ... dostlarına "yaşadığı şehrin kapılarını" ve yüreğini açan ve şiirler ikram eden değerli TC Sema Korcan Hanım'a _ ve yine şiirlerle

93

güzelleştirdiği yüreğini dostlarına teklifsizce açan_değerli şair arkadaşım Öztürk Acun'a teşekkürlerimi; selam ve sevgilerimi sunuyorum.

7 Eylül 2013, 20:31 · Beğen · 1

Sevdakâr Çelik ...sevgili Öztürk Acun arkadaşım_ne güzel ki_ şiirlerini dergilerde kitaplarda kayda girerek somutlaştırmaktasın. Sevinçle, memnuniyetle karşılarım dostlarımın bu tür çabalarını. Bu tür çabalar ki, her zaman işe yarar. Birilerinin elinden tutar ve kaldırabilir şiir... Kutluyorum... //*Sevgili Öztürk, ev adresime gönderilen yayınlar -ne yazık ki çoğu kez_benim elime değil, konu komşunun eline geçiyor< >... uygun bir adresi -yakın zamanda- mesajla iletirim. *Başarı dileklerimi ve selamlarımı sunuyorum...

7 Eylül 2013, 20:43 · Düzenlendi · Beğen

Öztürk Acun Edebiyat defterinde ara menüsünden acun06 adresindeki şiirlerime eleştiriniz mutlandırır. Saygıyla. 7 Eylül, 20:45 · Beğen

Osman Yavuz İnal Çay lekesi gibidir,/ çıkmaz/ belleğimizden/ 'çay keyfi'yle hayat bulan şiirler... Ne güzel! Ne güzel! Ne güzel!...' Aklına, yüreğine sağlık... 7 Eylül, 21:24 · Beğen · 2

Ozan Meric Çok çok çookk güzel !! 7 Eylül, 21:52, mobil ile · Beğenmekten Vazgeç · 1

Osman Yavuz İnal Sevdakâr Çelik dostum ‘Şairler de çay içer’ demiş Bir şiirinde… Ben demli çayı Şekersiz içerim Tadı dilimde kalsın diye… Şiiri ise Yudum yudum içerim Usumda kalsın diye tadı…

94

Sevdakâr Çelik’in şiirine Hiç doymam Demlik demlik içerim… 7 Eylül 2013, 23:30 · Beğenmekten Vazgeç · 1

Polat Aydin Şairlere afiyet olsun. Dile getirenlere de... 09 Eylül 2013 · Beğenmekten Vazgeç · 1

Sevdakâr Çelik ... sanatsal beğenisi tartışılmaz üç değerli isim: sevgili Osman Yavuz İnal, sevgili Ozan Meric ve sevgili arkadaşım Polat Aydin... Sağ olun.!. Güzel sözlerinizdir ki ve sayenizdedir ki / içimiz hep aydınlık ve güneşli... Naçizane yaptığımız şeyler de dostlar içindir, sizler içindir... "Geceyle tanışmasın, sürekli güneşler doğsun yüreğinize..." diyedir. Kalpleriniz temizdir, biliyorum. Öyleyse tebessüm eksilmesin güzel yüzlerinizden. /* **Can kardeşim Osman'cığım, yaptığın "şiirli" jestin altından ben nasıl kalkarım şimdi.?. ...ve bol kahkahalı güzel sesinle İstanbul'dan ses ulaştırman telefonla... Ne desem.?. Desem ki 07 Eylül 2013... saat 23.30... yorum yazmışsın buraya, hem de şiirli... hem de gecenin en derini... gecenin o saatinde_telefonda, "Kalkıp kendime bir çay yapayım.!." dedin. E, şiirini de yazmışsın. Şimdi bu ne demek oluyor? Demek ki "ŞAİRLER DE ÇAY İÇER" ... ***teşekkürlerimle, sevgilerimle... 09 Eylül 2013 · Beğen

Selahattin Güzel SEVGİLİ KARDEŞİM SEVDEKAR, ŞİİRİNİZ BENCE ÇOK ŞEY ANLATIYOR. YÜREĞİNE SAĞLIK... 09 Eylül 2013 · Beğenmekten Vazgeç · 1

Sevdakâr Çelik ... Sevgili arkadaşım_meslektaşım Selahattin Güzel’in yüreklendirici “güzel” sözleri için /...ve Gülenaz Kara Gürdeğin kardeşim PAYLAŞIMDA bulunduğu için, teşekkür ediyorum. / Sağ olun, sağlıklı olun ve hep böyle güzel kalın.!. 09 Eylül 2013 ·

95

96

97

98