AYLIKBÜLTEN

TÜRKİYE CUMHURİYETİ AVRUPA BİRLİĞİ BAKANLIĞI

Mustafa Kemal Mahallesi 2082. Cadde No: 4 06800 Bilkent / ANKARA

Tel: 0 (312) 218 1300 Faks: 0 (312) 218 1464

E-posta: bilgi@ab.gov.tr www.ab.gov.tr

Sayı 15 HAZİRAN 2012

AYLIKBÜLTEN

AYLIKBÜLTEN

TÜRKİYE’NİN AB GÜNDEMİ ...................................................................................... 1

9 Mayıs Avrupa Günü Kutlandı .............................................................................................................. 1

Pozitif Gündem Açılış Toplantısı Yapıldı .............................................................................................. 2

Egemen Bağış “Yılın En Başarılı Siyasetçisi” ve “Yılın En Başarılı Bakanı” Ödüllerini Aldı ............. 3

Egemen Bağış Erasmus Programı 2012-2013 Akademik Yılı Hibe Dağıtım Sonuçlarını Açıkladı ....... 3

Avrupa Yatırım Bankası’ndan Türkiye’ye 230 Milyon Avroluk Yatırım ................................................ 3

AB Fonlarına İlişkin Usulsüzlük ve Dolandırıcılıkla Mücadele Konulu TAIEX Eğitim Semineri Düzenlendi ............................................................................................................................................. 4

Sektörel İzleme Alt Komite Toplantıları Düzenlendi ............................................................................ 4

Avrupa Koleji Yüksek Lisans Burs Programı 2012-2013 Akademik Yılı İçin Burs Almaya Hak Kazanan Adaylar Belirlendi .................................................................................................................... 4

Jean Monnet Burs Programı 2010-2011 Akademik Yılı Sertifika Töreni Gerçekleştirildi ....................... 5

“Sivil Toplum Aracı-Parlamentolar Arası Değişim ve Diyalog” Projesinin Açılış Töreni Gerçekleştirildi ....................................................................................................................................... 5

Ankara AB Projeleri Sokağı 9 Mayıs'ta Kuruldu .................................................................................... 5

Şile'de Kadın Toplum Merkezi Açıldı …………………………………………………………………...6

İl Özel İdareleri AB'ye Hazırlanıyor Projesi Brüksel Çalışma Ziyareti Gerçekleştirildi ....................... 6

AVRUPA BİRLİĞİNDEN HABERLER ......................................................................... 7

Avrupa Komisyonu Kıbrıs’ta Kültürel Mirasın Korunması İçin İki Milyon Avroluk Bir Proje Başlattı 7

Öğrenci Değişim Programı Erasmus Yüzde 8,5’lik Bir Artışla Yeni Bir Rekor Kırdı ........................... 7

AB’nin Yeni Tüketici Gündemi Onaylandı............................................................................................ 7

Avrupa Komisyonu 2012 Bahar Dönemi Ekonomik Tahminlerini Açıkladı .......................................... 7

Üç Avrupa Ülkesinde Seçimler Yapıldı .................................................................................................. 8

G8 Zirvesi Gerçekleştirildi ...................................................................................................................... 8

AB Yeni Yaşlanma Raporunu Açıkladı .................................................................................................. 9

Avrupa Komisyonu Genç İstihdamına Yönelik Pilot Proje Başlatıyor .................................................. 9

Bürüksel’de Yeşil Hafta ......................................................................................................................... 9

Avrupa Komisyonu Üye Ülkeleri Roman Entegrasyonu İçin Harekete Geçmeye Çağırıyor .............. 10

Yasadışı Göçün Önlenmesine Yönelik Mutabakat Zaptı İmzalandı ................................................... 10

AYLIKBÜLTEN

AVRUPA BİRLİĞİ ADALET DİVANI KARARLARI KÖŞESİ....................................... 11

ABAD: “Sağlık Sorunları Nedeniyle Yıllık Ücretli İzin Haklarının Tamamını veya bir Kısmını Kullanamayan Devlet Memurlarına, Emekliye Ayrılmaları Halinde, Kullanmadıkları İzinleri Karşılığında Ücret Ödenmesi Gerekiyor” ............................................................................................ 11

GÜNCEL YAYIN VE MAKALE ÖZETLERİ ............................................................... 12

Avrupa Birliği Bakanı ve Başmüzakereci Egemen Bağış’ın The Parliament Magazine’de Yayımlanan Makalesi ........................................................................................................................... 12

Dominique Moisi Tarafından Kaleme Alınan “Avrupa İçin On Neden” Başlıklı Makale .................. 12

Andrew Finkel’in “Şimdi Türkiye’nin Zamanı” Başlıklı Makalesi ...................................................... 12

Javier Cercas’ın “Türk Modeli” Başlıklı Makalesi ............................................................................... 13

Nilgün Arısan Eralp’in “Türkiye ile AB Arasında ‘Dönüşümcü Bir Ortaklık’ Olasılığı: ‘Fırsat’ Gerçeğe Dönüşecek mi?” Başlıklı Makalesi ........................................................................................ 13

HİBE DUYURULARI ................................................................................................... 15

Gençlik Programı - Eylem 4.3. Gençlik Çalışanları Hareketliliğinin Desteklenmesi Teklif Çağrısı... 15

Türkiye’de Mesleki ve Teknik Eğitimin Kalitesinin Artırılması Teklif Çağrısı .................................. 15

Kırsal Kalkınma (IPARD) Programı Altıncı Başvuru Çağrısı .............................................................. 15

Eurodesk Bilgi Ağı Teklif Çağrısı ........................................................................................................ 15

Sektör Ustalık Birliklerinin Gelişmesi İçin Pilot Projeler .................................................................... 16

Eko-İnovasyon “Pilot Projeler ve Piyasa İhtiyaçlarına Cevap Veren Projeler” ................................... 16

İlgili İş Sektörlerinde Kurumsal Sosyal Sorumluluk Avrupa Çok-Paydaşlı Platformları ..................... 16

Sosyal Turizmin Geliştirilmesi Yoluyla Avrupa Çapında Düşük Sezonda Sınır Ötesi Değişimin Kolaylaştırılması ................................................................................................................................... 16

AB MÜKTESEBATINA UYUMDA SON GELİŞMELER ............................................. 17 AYIN KONUSU ............................................................................................................ 18

Diyalog ve Güvenlik: Avrupa Komşuluk Politikası .............................................................................. 18

Avrupa Birliği Bakanlığı Sayı 15 / Haziran 2012

AYLIKBÜLTEN 1

TÜRKİYE’NİN AB GÜNDEMİ 9 Mayıs Avrupa Günü Kutlandı

9 Mayıs Avrupa Günü, geçtiğimiz yıl olduğu gibi bu yıl da çeşitli etkinliklerle kutlandı. Bu yıl 9 Mayıs Avrupa Günü Kutlamaları, 3 Mayıs 2012 tarihinde Cumhurbaşkanlığı Senfoni Orkestrası tarafından Avrupa Birliği Bakanı ve Başmüzakereci Egemen Bağış’ın himayelerinde gerçekleştirilen “Avrupa Günü” konseriyle başladı.

Konsere, Bakan Bağış’ın yanı sıra Avrupa Parlamentosu Bütçe Komisyonu Üyeleri, AB ülkelerinin yabancı misyon temsilcileri, milletvekilleri ve kamu kurumlarının AB Daimi Temas Noktaları da katıldılar.

6 Mayıs 2012 tarihinde yapılan Spor Toto Süper Lig Süper Final Şampiyonluk Grubu ve Avrupa Ligi Grubu maçlarından önce ev sahibi takımlar “AB Reformlarıyla Daha Dinamik Türkiye” yazılı bir pankartla çıkarak hem kendileri bu heyecana ortak oldular hem de Bakan Bağış’ın “9 Mayıs Avrupa Günü Kutlama Mesajı”nı futbolseverlere ileterek onları da bu heyecana ortak ettiler.

Bakan Bağış ve Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Melih Gökçek’in himayelerinde organize edilen 9 Mayıs Avrupa Günü Şenliği, 9 Mayıs 2012

Çarşamba günü Ankara Gençlik Parkı’nda düzenlendi. Dışişleri Bakanı Prof. Dr. Ahmet Davutoğlu’nun katılımlarıyla ve Avrupa Birliği Türkiye Delegasyonunun işbirliğiyle gerçekleştirilen şenlikte tiyatrolardan dans gösterilerine, klasik müzik dinletilerinden caz konserlerine bir dizi etkinlik, bu heyecana ortak olan Ankaralıların beğenisine sunuldu.

Bakan Bağış şenlikte yaptığı konuşmada "Avrupa Türkiye'yle; Türkiye Avrupa'yla daha güçlü" mesajı vererek Ankara'nın tam üyelik kararlılığını yineledi. Türkiye'yi kendi bölgesinde ilham kaynağı haline getiren sürecin aslında Avrupa Birliği reformlarının gerçekleştirilmesi ve uygulanması ile gerçekleştiğini vurgulayan Bakan Bağış, ''Onun için bugünkü mesajımız, durmak yok, reforma devam'' dedi.

Yoğun ilgi toplayan şenlikte, AB üyesi ülkelerin Büyükelçilikleri, Valilikler, resmi kurumlar, sivil toplum örgütleri ve özel sektör temsilcileri kurdukları stantlarda yürüttükleri projeleri halka tanıtma ve yerel kültürlerini sergileme imkânı buldu. AB Bakanlığı ve AB Eğitim ve Gençlik Programları Merkezi Başkanlığı stantlarında AB ülkelerinde eğitim fırsatları konularında bilgi verilirken, Radyo ODTÜ standı ise gençleri bir araya getirdi.

9 Mayıs 2012 tarihli Milli Piyango çekilişi için Milli Piyango İdaresi Genel Müdürlüğü ile işbirliği içinde “Birlikte Ortak, Güçlü Bir Geleceğe” sloganıyla hazırlanan “Avrupa Günü Temalı Milli Piyango Biletleri” ise AB Bakanlığı standında sergilendi.

Kutlamaların Ankara ayağının diğer bir parçası ise “Avrupa Birliği Bakanlığı Koşusu” oldu. 12 Mayıs

Avrupa Birliği Bakanlığı Sayı 15 / Haziran 2012

AYLIKBÜLTEN 2

2012 tarihinde Ankara Hipodromu’nda “Avrupa Birliği Bakanlığı Kupası At Yarışı” düzenlendi.

Ayrıca, Bakan Bağış ile Genişleme ve Komşuluk Politikasından Sorumlu Avrupa Komisyonu Üyesi Štefan Füle, 9 Mayıs Avrupa Günü vesilesiyle ortak bir makale yayınlayarak Türk kamuoyuna hitap ettiler. Zaman Gazetesi’nde yayımlanan makalelerinde Bağış ve Füle, “Birlikte Daha Güçlüyüz” mesajı verdi. Yine bu kapsamda medyaya yönelik olarak “Yeni Bir Avrupa Birlikte Mümkün” başlıklı televizyon ve radyo spotları hazırlandı ve ayrıca Avrupa Komisyonu Genişleme Genel Müdürlüğü ile genişleme sürecine ilişkin “Saklı Hazineler” (Hidden Treasures) başlıklı ortak bir spot film yapıldı.

Televizyon ve radyo spotlarında ve gazeteler için hazırlanan ilan sayfalarında çiftçi Osman, sanayici Adnan Dalgakıran, üniversite öğrencisi Zeynep, futbolcu Özer Hurmacı, berber Adil “Yeni Bir Avrupa Birlikte Mümkün” sloganıyla “Avrupa Türkiye’yle, Türkiye Avrupa’yla Daha Güçlü” mesajını Türkiye’yle paylaştı.

Bunlara ilaveten, Türkiye çapında

alışveriş merkezlerinde,

havalimanlarında, hastanelerde,

üniversitelerde ve kent

merkezlerindeki açık hava elektronik ilan

panolarında yayınlanan ve 9 Mayıs Avrupa

Günü’nü kutlayan ilanlarla da reform süreci hakkında Türk halkı bilgilendirildi.

Pozitif Gündem Açılış Toplantısı Yapıldı

Pozitif Gündem, Avrupa Birliği Bakanı ve Başmüzakereci Egemen Bağış ile Genişleme ve Komşuluk Politikasından Sorumlu Avrupa Komisyonu Üyesi Štefan Füle tarafından 17 Mayıs 2012 tarihinde Avrupa Birliği Bakanlığında yapılan açılış toplantısı ile resmi olarak başlatıldı.

İlk kez 2011 İlerleme Raporu ile birlikte yayımlanan 2011-2012 Genişleme Strateji Belgesinde gündeme getirilen Pozitif Gündem; vize, siyasi reformlar, enerji ve terörle mücadele gibi Türkiye-AB ilişkileri açısından önemli konulardaki işbirliği mekanizmalarının geliştirilmesini ve siyasi blokajlı fasıllar dâhil olmak üzere, oluşturulan çalışma gruplarıyla teknik kriterlerin en kısa sürede yerine getirilmesini amaçlıyor.

Pozitif Gündem kapsamındaki ilk çalışma grubu toplantısı 17 Mayıs 2012 tarihinde 23 No’lu Yargı ve Temel Haklar Faslında yapıldı.

Bu toplantıda Avrupa Komisyonu, Yargı, Yolsuzlukla Mücadele ve Temel Haklar konularında 2006’dan bu yana AB müktesebatında gerçekleşen gelişmeler konusunda Türk tarafını bilgilendirirken, kurumlarımız da tarama sonu raporunda yer alan altı gayri resmi açılış kriteri çerçevesinde gerçekleştirilen çalışmalar ile önümüzdeki süreçte yapılması planlanan çalışmalara ilişkin detaylı bilgi verdi.

Avrupa Birliği Bakanlığı Sayı 15 / Haziran 2012

AYLIKBÜLTEN 3

Egemen Bağış “Yılın En Başarılı Siyasetçisi” ve “Yılın En Başarılı Bakanı” Ödüllerini Aldı

Avrupa Birliği Bakanı ve Başmüzakereci Egemen Bağış, 25 Mayıs 2012 tarihinde Genç Demokratlar Derneği tarafından düzenlenen “2011’in En Başarılıları” ödül törenine katıldı. Bakan Bağış ödül töreninde, “Yılın En Başarılı Bakanı” ödülüne layık görüldü. Bakan Bağış törende yaptığı konuşmada, gençlerin yıllarca siyasi kutuplar arasında sıkışıp kaldığını belirterek, adı hem genç hem de demokrat olan bir dernekten bu ödülü almanın çok anlamlı olduğunu söyledi.

Egemen Bağış’a bir diğer ödül ise Karadeniz Eğitim, Kültür ve Çevre Koruma Vakfı (Karadeniz Vakfı) tarafından verildi. Karadeniz Vakfı tarafından ''Yılın En Başarılı Siyasetçisi'' ödülüne layık görülen Bakan Egemen Bağış, ödülünü Karadeniz Vakfı Başkanı İbrahim Cevahir'in elinden aldı.

Egemen Bağış Erasmus Programı 2012-2013 Akademik Yılı Hibe Dağıtım Sonuçlarını

Açıkladı

Avrupa Birliği Bakanı ve Başmüzakereci Egemen Bağış, Avrupa Birliği Eğitim ve Gençlik Programları Merkezi Başkanlığı'nda gerçekleşen basın toplantısında, 2012-2013 Akademik Yılı Erasmus Hibe Dağıtım sonuçlarını açıkladı.

Bakan Bağış, Erasmus programının Türkiye ile Avrupa’yı birbirine yakınlaştırdığını belirterek, “Avrupa Birliği Erasmus programıyla ülkemize yaptığı yatırımla aslında Türkiye ile Avrupa'nın da ortak geleceğine yatırım yapmış oluyor” ifadelerini kullandı.

81 ilin 76′sındaki üniversitelere hibe dağıtıldığını ifade eden Bakan Bağış, 2012-2013 döneminde

yapılan tahsisatta yüzde 40'lık bir artış olduğunu belirti. Bağış, 2004 yılından bu yana Ulusal Ajans aracılığıyla 250 bin kişinin Avrupa ülkelerinde eğitim almalarını sağladıklarını belirterek, bu yıl 55 bin genci yurt dışına göndermeyi hedeflediklerini söyledi.

Avrupa Yatırım Bankası’ndan Türkiye’ye 230 Milyon Avroluk Yatırım

Avrupa Yatırım Bankası (AYB), toplam 230 milyon Avro ile Türkiye'de iklim girişimlerini ve özel sektör gelişimini finanse ediyor.

Üç ana koldan dağıtılan fonların 75 milyon Avroluk kısmı, kamuya ait bir kuruluş olan

Türkiye İhracat Kredi Bankası A.Ş. (Eximbank) üzerinden ihracata yönelik faaliyet gösteren ve döviz kazandıran KOBİ’lere dağıtılıyor. KOBİ’lere uzun vadeli fonların temin edilmesini sağlayan AYB’nin bu kolaylığı, Türkiye'nin mevcut cari hesap açığıyla mücadele edilmesine katkıda bulunacak.

Fonların 80 milyon Avroluk kısmı ise, Türk cam şirketi Türkiye Şişe ve Cam Fabrikaları A.Ş.'nin (Şişecam) Bulgaristan’daki yan kuruluşu olan EURO Trakya Cam Bulgaristan EAD’a (TGB) tahsis edildi. Geçmiş yıllarda da AYB fonlarından yararlanarak (toplam 115 milyon Avro) Türkiye’deki kapasitesini artıran Şişecam, mevcut kolaylık ile uluslararası faaliyetlerini genişletmeyi hedefliyor. TGB’ye sağlanan bu fon ile, Bulgaristan'a doğrudan yabancı yatırım teşvik edilmiş ve ülkenin ihracat kapasitesi güçlendirilmiş oluyor.

Avrupa Birliği Bakanlığı Sayı 15 / Haziran 2012

AYLIKBÜLTEN 4

Son olarak, fonların 75 milyon Avroluk kısmı Türkiye Kalkınma Bankası A.Ş.'ye (TKB) aktarıldı. 2004’ten bu yana altı farklı AYB kolaylığına aracılık eden TKB, mevcut fon ile yenilenebilir enerji ve enerji verimliliği alanlarındaki yatırımları finanse edecek. Bu bağlamda fon, AYB'nin çevre ve iklim değişimi politikalarına katkı sağlayacak.

Kaynak: Avrupa Yatırım Bankası

AB Fonlarına İlişkin Usulsüzlük ve Dolandırıcılıkla Mücadele Konulu TAIEX

Eğitim Semineri Düzenlendi

Avrupa Birliği Bakanı ve Başmüzakereci Egemen Bağış’ın ev sahipliğinde 29-30 Mayıs 2012 tarihlerinde “AB Fonlarına İlişkin Usulsüzlük ve Dolandırıcılıkla Mücadele” konulu TAIEX eğitim semineri düzenlendi.

Başbakanlık Teftiş Kurulu ve Avrupa Birliği Bakanlığı ile Avrupa Komisyonu Sahtecilikle Mücadele Birimi (OLAF) tarafından ortaklaşa düzenlenen seminere,

Avrupa Birliği Bakanı ve Başmüzakereci Egemen Bağış, Başbakanlık Müsteşarı Efkan Ala, AB Türkiye Delegasyonu Başkan Yardımcısı Tibor Varadi ve OLAF Dış İlişkiler Birim Başkanı Vasil Kirov katıldı.

AB fonlarının yönetimi ve kontrolü, usulsüzlük ve dolandırıcılıkla mücadele konusunda bilgi verilen eğitim semineri ile, AB ile halen devam etmekte olan 32 No’lu Mali Kontrol Faslı’nın müzakerelerine önemli bir katkı sağlanacağı belirtildi.

Konu ile ilgili seminerde açıklamada bulunan Bakan Bağış, usulsüzlük, dolandırıcılık gibi eylemlere hiçbir şekilde müsaade etmediklerini, Türkiye’nin bu tür uygunsuz davranışların üstüne kararlılıkla gittiğini belirti. Bağış, 2011 yılında 38 usulsüzlük vakası tespit edildiğini, bunlardan 20'sine ilişkin işlem yapıldığını, 9'unun neticelendirildiğini, bu rakamların, binlerce proje arasında bir istisna sayılabileceğini belirti.

Sektörel İzleme Alt Komite Toplantıları Düzenlendi

Katılım Öncesi Mali Yardım Aracı (IPA) Uygulama Tüzüğü’nün 83(6) maddesi hükümleri gereğince oluşturulan ve sektörel yaklaşım kapsamında 2011-2013 Dönemi Çok Yıllı Endikatif Planlama Belgesi ile uyumlu olarak yeniden yapılandırılan IPA I. Bileşenine ait Sektörel İzleme Alt Komite toplantıları 21-29 Mayıs 2012 tarihleri arasında Avrupa Birliği Bakanlığında gerçekleştirildi.

IPA I. Bileşeni altındaki ilk Sektörel İzleme Alt Komite toplantısı Adalet, İçişleri ve Temel Haklar alanında 21-22 Mayıs 2012 tarihlerinde düzenlenirken, bu toplantıyı Özel Sektör Gelişimi, Çevre ve İklim Değişikliği, Tarım ve Kırsal Kalkınma, Enerji ve Sosyal Kalkınma İzleme Alt Komite toplantıları takip etti.

Avrupa Koleji Yüksek Lisans Burs Programı 2012-2013 Akademik Yılı İçin Burs Almaya

Hak Kazanan Adaylar Belirlendi

Avrupa Koleji Yüksek Lisans Burs Programı kapsamında 2012-2013 Akademik Yılında burs almaya hak kazanan adaylar belirlendi. Bu yıl, 22 öğrencinin burstan faydalanması sağlanarak önemli bir başarıya imza atıldı. İlk kez 2010-2011 Akademik Yılında 12 öğrenciye sağlanan Avrupa Koleji Yüksek Lisans burs imkânı, geçtiğimiz Akademik Yılda 19 öğrencinin Avrupa Koleji’nde eğitim almasını sağladı.

1949 yılında Belçika’nın Brugge kentinde Avrupa bütünleşme çabalarına eğitsel ve akademik destek

Avrupa Birliği Bakanlığı Sayı 15 / Haziran 2012

AYLIKBÜLTEN 5

vermek ve Avrupa için bürokrat yetiştirmek amacıyla kurulan Avrupa Koleji, AB konusunda dünyanın en saygın üniversitelerinden biri konumunda. Öğrenim süresi bir yıl olan Avrupa Koleji’ni başarıyla tamamlayan öğrenciler “Yüksek Lisans” derecesi almaya hak kazanıyorlar.

Jean Monnet Burs Programı 2010-2011 Akademik Yılı Sertifika Töreni

Gerçekleştirildi

Avrupa Birliği Bakanlığı tarafından Avrupa Birliği alanında uzmanlaşmış personel ihtiyacının karşılanması amacıyla yürütülmekte olan Jean Monnet Burs Programı kapsamında, 2010-2011 Akademik Yılında eğitimlerini başarıyla tamamlayan bursiyerler Ankara’da düzenlenen bir törenle sertifikalarını aldılar. Avrupa Birliği Bakanlığı Müsteşarı Büyükelçi M. Haluk Ilıcak'ın ev sahipliğinde yapılan törene, Avrupa Birliği Türkiye Delegasyonu Başkanı Büyükelçi Jean Maurice Ripert’in yanı sıra, Merkezi Finans ve İhale Birimi Başkanı Muhsin Altun ve çok sayıda büyükelçi katıldı.

“Sivil Toplum Aracı-Parlamentolar Arası Değişim ve Diyalog” Projesinin Açılış Töreni

Gerçekleştirildi

“Sivil Toplum Aracı-Parlamentolar Arası Değişim ve Diyalog” projesinin açılış töreni, 28 Mayıs 2012 tarihinde TBMM Başkanı Cemil Çiçek, Avrupa Birliği Bakanı ve Başmüzakereci Egemen Bağış, Avrupa Parlamentosu Başkanı Martin Schulz ve AB Türkiye Delegasyonu Başkanı Jean-Maurice Ripert’in katılımıyla Ankara’da yapıldı.

2,5 milyon Avro ile AB tarafından finanse edilen “Sivil Toplum Aracı-Parlamentolar Arası Değişim ve Diyalog” projesi, Türkiye’nin entegrasyonu ile ilgilenen ve bu süreçte etkili olan siyasi grupları ve örgütleri hedef alan ilk proje olma özelliğini taşıyor. Proje aynı zamanda üye devletlerde ve TBMM’de temsil edilen siyasi partiler ve parlamenterler arası diyaloğu desteklemek suretiyle AB üyelik müzakereleri sürecinde TBMM’nin rolünü azami seviyeye yükseltmeyi amaçlıyor.

Kaynak: AB Türkiye Delegasyonu

Ankara AB Projeleri Sokağı 9 Mayıs'ta Kuruldu

Avrupa Birliği Bakanlığı, Ankara Valiliği ve Ankara Büyükşehir Belediyesi işbirliğinde yürütülen “Ankara AB’ye Hazırlanıyor Projesi” kapsamında, 9 Mayıs Avrupa Günü kutlamaları çerçevesinde Gençlik Parkı’nda “AB Projeler Sokağı” kuruldu. Yakın zamanda Ankara’da uygulanmış veya uygulanmakta olan başarılı proje örneklerinin yer aldığı Projeler Sokağı’nı Avrupa Birliği Bakanı ve Başmüzakereci Egemen Bağış, Avrupa Birliği Türkiye Delegasyonu Başkanı Jean Maurice Ripert ve çok sayıda vatandaş ziyaret etti.

Avrupa Birliği Bakanlığı Sayı 15 / Haziran 2012

AYLIKBÜLTEN 6

Şile Kadın Toplum Merkezi Açıldı

Şile Kadın Toplum Merkezi, 18 Mayıs 2012 tarihinde, Avrupa Birliği Bakanlığı Müsteşar Yardımcısı Dr. Mehmet Cangir ve çok sayıda davetlinin katılımıyla gerçekleştirilen bir toplantı ile açıldı.

“Şile Kadın Toplum Merkezi Projesi” Şile Belediyesi tarafından İstanbul Kalkınma Ajansı Sosyal İçerme ve Toplumsal Bütünleşme Altyapı Mali Destek Programı kapsamında yürütülüyor. Toplam bütçesi 1.311.429 TL olan proje ile açılan Şile Kadın Toplum Merkezi bölge kadınlarının sorunlarına ve ihtiyaçlarına cevap verebilecek birçok aktiviteyi kapsıyor.

Şile bezi dokuma, dikiş, gümüş işleme ve cam işlemeye yönelik mesleki eğitimlerin verileceği atölyeler; tiyatro, müzik ve fotoğraf sanatları eğitimlerini içeren sanat atölyeleri; sağlık hizmetleri; okuma yazma ve girişimcilik kursları ve

muhtelif konularda düzenlenecek seminerler merkezin dikkat çeken faaliyetleri arasında yer alıyor.

İl Özel İdareleri AB'ye Hazırlanıyor Projesi Brüksel Çalışma Ziyareti Gerçekleştirildi

28 Kasım 2011 tarihinde Avrupa Birliği Bakanlığı, İçişleri Bakanlığı ve Vilayetler Hizmet Birliği arasında imzalanan işbirliği protokolü ile yürürlüğe giren İl Özel İdareleri AB’ye Hazırlanıyor Projesi kapsamında öngörülen yurtdışı çalışma ziyaretlerden ilki, 21 Mayıs 2012 tarihinde gerçekleştirildi.

Çalışma Ziyareti kapsamında AB Nezdinde Türkiye Daimi Temsilciliği, Avrupa Belediyeler ve Bölgeler Konseyi, Avrupa Komisyonu Genişleme Genel Müdürlüğü ve Yunus Emre Kültür Merkezi ziyaret edildi.

Avrupa Birliği Bakanlığı Sayı 15 / Haziran 2012

AYLIKBÜLTEN 7

AVRUPA BİRLİĞİNDEN HABERLER Avrupa Komisyonu Kıbrıs’ta Kültürel Mirasın Korunması İçin İki Milyon Avroluk Bir Proje

Başlattı

Avrupa Komisyonu, Kıbrıs Türklerine yönelik yardım programı çerçevesinde, Kıbrıs’ta kültürel mirası korumak için iki milyon Avroluk bir proje başlattı.

Genişleme ve Komşuluk Politikasından Sorumlu Avrupa Komisyonu Üyesi Štefan Füle yeni proje ile ilgili yaptığı açıklamada, projenin

Ada’daki kültürel mirasın korunmasına yardımcı olacağı gibi, Kıbrıs’ta güven ve uzlaşma ortamını teşvik edeceğine de inandığını belirtti. Štefan Füle: “Pilot projenin başarısı için, bütün toplumların işbirliği ve ortak çabası gerekli olacak” dedi.

Proje, Otello Kalesi dahil acil müdahale gerektiren altı tarihi yeri kapsıyor. Çalışmalar, Birleşmiş Milletler Kalkınma Programı Gelecek için Ortaklık İnisiyatifi ekipleri ve Kültürel Miras Teknik Komitesi tarafından yürütülecek. Proje sonunda, tarihi yerler ziyarete açılacak.

Kaynak: AB Basın Odası

Öğrenci Değişim Programı Erasmus Yüzde 8,5’lik Bir Artışla Yeni Bir Rekor Kırdı

2010-2011 Akademik Yılında Erasmus burslarından yararlanan öğrenci sayısı 231.000’i geçerek bu zamana kadar kaydedilmiş en yüksek sayıya ulaştı. Önceki yıla göre, Avrupa genelinde programdan yararlanan öğrenci sayısında yüzde 8’lik bir artış gözlemlenirken, Türkiye’de bu artış yüzde 15 olarak kaydedildi.

2010-2011 Akademik Yılında, Erasmus programı, öğrenci ve öğretim görevlilerine toplam 460 milyon Avroluk fon tahsis etti. İspanya, Fransa ve Almanya en fazla Erasmus öğrencisi ağırlayan ve gönderen ülkeler oldu.

Başlangıç tarihi olan 1987’den bu yana, Erasmus Programı 2,5 milyon öğrenciye yurt dışında eğitim ve iş olanağı sundu. Bu çerçevede, Erasmus

AB’nin en çok bilinen programı ve dünyadaki en başarılı öğrenci değişim projesi olmayı başardı.

Kaynak: AB Basın Odası

AB’nin Yeni Tüketici Gündemi Onaylandı

Avrupa Komisyonu’nun AB tüketici politikasına yönelik stratejik vizyonunu ortaya koyan Yeni Tüketici Gündemi 22 Mayıs 2012 tarihinde kabul edildi. Sağlık ve Tüketici Politikasından Sorumlu Avrupa Komisyonu Üyesi John Dalli, gündeme ilişkin olarak yaptığı açıklamada gündemin 500 milyon Avrupalı tüketicinin haklarını ve yetkilerini genişleterek Avrupa ekonomisinin büyümesine büyük katkı sunacağını belirtti.

Tüketicileri tek pazarın merkezine yerleştirerek güveni geliştirmeyi ve büyümeyi canlandırmayı amaçlayan gündemde Avrupa 2020 hedeflerine ulaşılmasını sağlayacak bir dizi önleme yer verildi. Dört ana amaç etrafında şekillenen gündem ile tüketici güvenliğinin güçlendirilmesi, tüketicilerin bilgi seviyelerinin artırılması, cezai yaptırımların geliştirilerek tazmin hakkının güvence altına alınması ve tüketici haklarının ve politikalarının toplumsal değişiklikler doğrultusunda güncel hayata uyumunun sağlanması hedeflendi. Gıda, enerji, finans, ulaştırma ve online alışveriş gibi kilit sektörlerde tüketicilerin menfaatlerini destekleyen gündemde 2014 yılına kadar bu hedeflere ulaşılmasını sağlayacak somut adımlar da belirlendi.

Kaynak: AB Basın Odası

Avrupa Komisyonu 2012 Bahar Dönemi Ekonomik Tahminlerini Açıkladı

Avrupa Komisyonu Ekonomik ve Mali İşler Genel Müdürlüğü, üye devletlerdeki ekonomi politikalarının koordinasyonunu sağlamak amacıyla her ülkedeki ekonomik gelişmeleri izliyor ve yılda iki kez kapsamlı, iki kez da ara tahmin şeklinde ekonomik tahminlerini yayınlıyor. Bu çerçevede, Komisyon’un üye ve aday ülkelerin yanı sıra ABD, Çin, Japonya ve Rusya gibi gelişmiş ekonomilere

Avrupa Birliği Bakanlığı Sayı 15 / Haziran 2012

AYLIKBÜLTEN 8

yönelik iki yıllık tahminlerini içeren 2012 Bahar Dönemi Ekonomik Tahminler Raporu 11 Mayıs 2012 tarihinde yayımlandı.

Raporda, küresel büyümede beklenen hızlanmayla birlikte, AB’de yılın ikinci yarısından itibaren ekonomik iyileşmenin yavaşça etkisini hissettirmeye başlayacağı belirtildi. Söz konusu raporda Avrupa Komisyonu 2013 yılı büyüme beklentisini AB

için yüzde 1,3, Avro Bölgesi için ise yüzde 1 olarak açıkladı. Ayrıca, işsizlik seviyesinin rapor dönemi içerisinde AB’de yüzde 10, Avro Bölgesinde ise yüzde 11 seviyesinde seyretmesinin beklendiği belirtildi.

2013 yılında enflasyonun yüzde 1,8’in altına düşeceği tahmin edilen raporda, mali konsolidasyon konusunda da iyileşme kaydedileceği öngörüldü. Buna göre, 2013 yılında kamu açığının AB’de yüzde 3,3’e, Avro Bölgesinde ise yüzde 3’ün altına gerileyeceği tahmin edilirken, üye devletler arasındaki farklılıklara dikkat çekildi. 2011 yılında Türkiye’de büyümenin tahminlerin üzerinde gerçekleştiğini belirten Komisyon, 2012 yılı sonuna kadar büyümede ciddi bir yavaşlama beklendiğini ifade etti.

Kaynak: Avrupa Komisyonu Ekonomik ve Mali İşler Genel Müdürlüğü

Üç Avrupa Ülkesinde Seçimler Yapıldı

6 Mayıs 2012’de, Avrupa’nın üç ülkesinde seçimler gerçekleştirildi. Fransa’da Cumhurbaşkanlığı seçimleri, Yunanistan’da genel seçimler, Sırbistan’da ise Cumhurbaşkanlığı, Parlamento ve yerel seçimler için sandık başına gidildi.

Fransa’da, ilk turda hiçbir adayın yüzde 50’yi geçememesi üzerine, ikinci turu yapılan seçimde Nicolas Sarkozy ve François Hollande başkanlık için yarıştı. Seçimlerin sonucunda oyların yüzde 51,7’sini alan Hollande, Fransa’nın yeni Cumhurbaşkanı oldu.

Yunanistan’da da genel seçimler 6 Mayıs 2012 tarihinde yapıldı. Hiçbir partinin tek başına iktidar olacak kadar oy alamadığı seçimin onuçlarından Yeni Demokrasi'nin ilk sırada geldiği yedi partili bir parlamento ortaya çıktı. Ancak önce Yeni Demokrasi Partisi’nin, daha sonra da sırasıyla

Syriza ve Pasok Partilerinin hükümet kurma çalışmaları sonuç vermediğinden, 17 Haziran 2012 tarihinde seçimler tekrarlanacak.

Sırbistan'da yapılan Cumhurbaşkanlığı seçimini Sırp İlerici Partisi (SNS) lideri Tomislav Nikoliç kazandı. Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde, ikinci turda Tomislav Nikoliç, Sırbistan'ın seçim öncesi Cumhurbaşkanlığı görevinde bulunan Demokrat Partisi (DS) adayı Boris Tadiç’e karşı seçimleri kazandı ve Sırbistan’ın yeni Cumhurbaşkanı seçildi.

G8 Zirvesi Gerçekleştirildi

18- 19 Mayıs 2012 tarihlerinde, G8 liderleri David Kampında bir araya geldi. Bu toplantıda AB’yi, Avrupa Birliği Konseyi Başkanı Herman Van Rompuy ve Avrupa Komisyonu Başkanı José Manuel Barroso temsil etti.

Toplantıda G8 liderleri, güncel ekonomik güçlüklerin aşılması için ortak hareket etmenin ve güven tazelemenin önemine değindi. Zirvede ayrıca güçlü bir Avro Bölgesinin küresel istikrar için şart olduğu vurgulandı. AB temsilcilikleri, Yunanistan’ın taahhütlerini yerine getirerek Avro Bölgesinde kalmasının gerektiğine işaret ettiler. Ayrıca, Yunanistan konusu ile ilgili olarak, AB’nin G8 ülkeleri ile ortak hareket etmesi gerektiği belirtildi. Toplantıda dile getirilen bir diğer konu da petrol rezervleri oldu. Olası bir petrol krizinin küresel ekonomiye zarar vermemesi için, G8

Avrupa Birliği Bakanlığı Sayı 15 / Haziran 2012

AYLIKBÜLTEN 9

ülkelerinin koordineli bir şekilde çalışması gerektiği belirtildi.

G8 liderleri, Suriye’deki durumla ilgili de görüşlerini belirtti. Buna göre, Suriye hükümeti ve muhalif güçlerine çağrı yapılarak ortak bir Birleşmiş Milletler ve Arap Birliği planı uygulanarak ülkenin demokrasiye geçişinin sağlanması gerektiği ifade edildi.

Van Rompuy ve Barroso tarafından 18-19 Haziran’da Meksika’da gerçekleşecek olan G20 Zirvesi için de bir bildiri yayınlandı. Bu bildiride, AB’nin G20’de tartışılması amacıyla dört temel alanda konuları belirlediği belirtildi. Bu konuların, ekonomik büyüme ve istihdamın temel gündem maddesi olarak ele alınması, Uluslararası Finansal Mimarinin güçlendirme çalışmalarına devam edilmesi, finansal reformlarda gelişme sağlanması ve son olarak da yiyecek güvenliği ve küresel ekonominin gelişiminin sağlanması olduğu dile getirildi.

Kaynak: Avrupa Komisyonu

AB Yeni Yaşlanma Raporunu Açıkladı

AB’nin en son hazırladığı rapora göre AB nüfusunun yaş ortalamasının önümüzdeki yıllarda ciddi bir artış göstereceği açıklandı. Raporda 2060 yılında, AB nüfusunun neredeyse üçte birinin 65 yaş ve üzerinde olacağı belirtildi.

AB nüfusunun bu yaşlanmasının AB ekonomisine ve refah seviyesine büyük bir sekte vuracağı anlamına geldiği belirtildi. İş gücünün de azalacağına değinilen raporda, 15-24 yaş arasındaki nüfusun, yüzde 67’den yüzde 56’ya düşeceği dile getirildi. Ayrıca, ortalama yaşam süresinin erkekler için 2010 yılında 76,7 iken, 2060 yılında 84,6, kadınlar için de 2010 yılında 82,5 iken 89,1’e çıkacağı ifade edildi. Raporda ayrıca, bu yaşlanma durumunun kamu harcamalarında çok ciddi bir artışa yol açacağı belirtildi.

Raporda, Birliğin bu duruma karşı hazırlıklı olması gerektiği vurgulanırken, nüfus yaşlanmasının doğuracağı risklere karşı, AB’nin yeni önlemler almasının önemi vurgulandı.

Kaynak: Avrupa Komisyonu

Avrupa Komisyonu Genç İstihdamına Yönelik Pilot Proje Başlatıyor

Avrupa Komisyonu, gençlerin başka bir AB ülkesinde iş bulmalarına yardımcı olacak pilot bir proje başlattı. Proje, ilk aşamada 5000 kişinin sınır ötesi hareketliliğini kapsayacak.

Bu proje sayesinde, AB düzeyinde boş pozisyonları ve bunlara uygun adayları buluşturmak daha kolay olacak ve EURES’in (Üye Ülkeler İstihdam Servisleri Ağı) yeniden yapılandırılması için de zemin hazırlanacak. Komisyon bu projeyle ayrıca, Nisan 2012 İstihdam Paketinde de duyurduğu üzere, Avrupa emek piyasasında şeffaflığı arttırmayı planlıyor.

İstihdam ve Sosyal İşlerden Sorumlu Avrupa Komisyonu Üyesi László Andor, pilot projenin gerekli vasıflara sahip kişileri ihtiyaç olan ülkelerde bulunan pozisyonlarla buluşturmanın, Avrupa’nın işsizlik krizini çözmeye katkıda bulunabileceğini ifade etti.

Kaynak: AB Basın Odası

Brüksel’de Yeşil Hafta

Avrupa’nın en büyük çevre konferansı, 22 Mayıs 2012 tarihinde Brüksel’de başladı. “Yeşil Hafta” (Green Week) olarak adlandırılan konferansın bu seneki teması “su” olarak belirlendi ve hükümet temsilcileri, AB yetkilileri, Sivil Toplum Kuruluşları ve diğer paydaşlardan oluşan 3000 katılımcı üç gün boyunca su ile ilgili problemleri tartıştılar. Konferans boyunca film gösterileri ve sergiler gibi etkinlikler de gerçekleştirildi.

Çevreden Sorumlu Avrupa Komisyonu Üyesi Janez Potočnik, yaptığı açıklamada, suyun hayati bir kaynak olduğunu, bu değerli kaynağın korunması için mevcut politikaların geliştirilmesi ve yeni fikirlerin oluşturulması gerektiğini belirtti.

Avrupa Komisyonu tarafından yayımlanan bir ankete göre, Avrupalıların yüzde 70’i su ile ilgili problemlerin ciddiyetinin farkında. Komisyonun sağladığı bilgilere göre, kirlilik, kaynakların

Avrupa Birliği Bakanlığı Sayı 15 / Haziran 2012

AYLIKBÜLTEN 10

tükenmesi, iklim değişikliği gibi problemler suyla ilişkili felaketlerin artması için zemin oluşturuyor.

Kaynak: AB Basın Odası

Avrupa Komisyonu Üye Ülkeleri Roman Entegrasyonu İçin Harekete Geçmeye

Çağırıyor

Avrupa Komisyonu, Romanların ekonomik ve sosyal entegrasyonunu geliştirmek için, üye ülkeleri ulusal stratejiler uygulamaya çağırıyor. Komisyonun raporuna göre, Avrupa’da yaşayan Romanların sayısı 10 ile 12 milyon arasında. Avrupa’da en büyük azınlık grubu olan Romanlar sıklıkla ırkçılık ve dışlanmayla karşı karşıya kalıyor. Roman çocukların büyük kısmı okula gitmiyor ve Romanlar emek piyasasında adil şansa sahip olamıyor. Roman kadınların çoğu ise şiddet ve sömürüye maruz kalıyor.

AB ülkeleri, Avrupa Komisyonu’nun geçtiğimiz yıl yaptığı talep üzerine, Romanların entegrasyonu için oluşturdukları ulusal planları sundu. Ancak Komisyon’un değerlendirmelerine göre, üye ülkelerin büyük kısmı, Romanların topluma entegrasyonu için gereken mali kaynakları

sağlayamadı. Adalet’ten Sorumlu Avrupa Komisyonu Başkan Yardımcısı Viviane Reding, üye ülkelerin Roman entegrasyonu için strateji sunmuş olmalarının önemli bir adım olduğunu, ancak çabaların somut önlemler ve hedeflerle desteklenmesi, kâğıt üzerinde kalmaması gerektiğini belirtti. İstihdam ve Sosyal İşlerden Sorumlu Avrupa Komisyonu Üyesi László Andor da Romanların Avrupa’ya entegrasyonun ekonomik, sosyal ve ahlaki bir zorunluluk olduğunun altını çizdi.

Kaynak: AB Basın Odası

Yasadışı Göçün Önlenmesine Yönelik Mutabakat Zaptı İmzalandı

Türkiye ile Avrupa Birliği’nin Dış Sınırlarında Uygulama İşbirliğinin Eşgüdümünden Sorumlu Avrupa Kurumu (FRONTEX) arasında düzensiz göçün önlenmesi alanında geliştirilecek işbirliğinin ana hatlarını düzenleyen Mutabakat Zaptı, 28 Mayıs 2012 tarihinde Varşova’da imzalandı.

Mutabakat Zaptının imzalanmasıyla birlikte, FRONTEX ile tecrübe ve bilgi paylaşımı gerçekleştirilmesi, risk analizi, eğitim ve araştırma alanlarında işbirliğine gidilmesi ve karma göç akımlarına dair ortak değerlendirmeler yapılması öngörülüyor. Ayrıca, bu Mutabakat Zaptı ile AB’nin mali yönden destek sağladığı projeler de geliştirilebilecek.

Dışişleri Bakanlığı’ndan yapılan açıklamada, ülkemizin çağın önemli bir sorunu haline gelen düzensiz göçü önlemek için üzerine düşeni yerine getirdiği, söz konusu Mutabakat Zaptı ile bu kararlılığın ve işbirliğine verilen önemin açıkça ortaya konduğu belirtildi.

Kaynak: AB FRONTEX Resmi İnternet Sayfası, T.C. Dışişleri Bakanlığı

Avrupa Birliği Bakanlığı Sayı 15 / Haziran 2012

AYLIKBÜLTEN 11

AVRUPA BİRLİĞİ ADALET DİVANI KARARLARI KÖŞESİ ABAD: “Sağlık Sorunları Nedeniyle Yıllık Ücretli İzin Haklarının Tamamını veya bir

Kısmını Kullanamayan Devlet Memurlarına, Emekliye Ayrılmaları Halinde,

Kullanmadıkları İzinleri Karşılığında Ücret Ödenmesi Gerekiyor”

Frankfurt a.M. İdare Mahkemesi’nin (Verwaltungsgericht) yaptığı ön karar başvurusu üzerine, Avrupa Birliği Adalet Divanı (ABAD), 3 Mayıs 2012 tarih ve 337/10 sayılı kararında, “çalışma sürelerinin düzenlenmesi” hakkında 4 Kasım 2003 tarih ve 2003/88/EC sayılı Konsey direktifinin kişi yönünden uygulama alanını ve yıllık ücretli izin hakkına ilişkin 7. maddenin kapsamını yorumlamıştır.

Avrupa Birliği’nde çalışma sürelerinin düzenlenmesine ilişkin 2003/88/EC sayılı Konsey direktifinin 7. maddesi, çalışanların yıllık izinlerini düzenlemektedir. Bu madde uyarınca, “Üye Devletler, her işçinin, hak kazanma ve kullanım şartları ulusal mevzuat ve/veya uygulamalarla belirlenen, asgari 4 hafta ücretli izin hakkını sağlamak üzere gerekli önlemleri almakla yükümlüdür. Bu şekilde belirlenen yıllık asgari ücretli izinin, istihdam ilişkisinin sona erdiği haller hariç olmak üzere, yerine geçecek bir ödenekle ikame edilmesi mümkün değildir.”

Öte yandan, ilgili Alman ulusal düzenlemeleri uyarınca, kural olarak yıllık ücretli izinlerin o yılın sonuna kadar kullanılması gerekmektedir. Ancak aynı düzenlemede, kamu görevlilerine bu izinlerin kullanılması için o yılın sonundan itibaren dokuz aylık ek bir süre tanınmıştır. Bu süre sonunda söz konusu döneme ilişkin yıllık izni kullanma hakkı ortadan kalkmaktadır. Ayrıca Alman kanunlarında itfaiyecilerin, resmi tatil günlerinde çalışmaları halinde, çalıştıkları gün sayısı kadar ek ücretli izin hakları bulunmaktadır.

Söz konusu davaya esas teşkil eden uyuşmazlık, 1970 yılından beri Almanya’nın Frankfurt a.M. şehrinde kamu görevlisi statüsünde itfaiye şefi olarak çalışan Neidel isimli bir Alman vatandaşının, sağlık sorunları nedeniyle 2009 yılının Ağustos ayı sonunda emekliye ayrılması üzerine, 2007-2009 yılları arasında kullanmadığı toplam 86 işgünü yıllık ücretli izni karşılığında talep ettiği brüt 16.821,60 Avro ücretin ödenmemesi üzerine Frankfurt İdare Mahkemesi’ne başvurmasıyla başlamıştır.

Frankfurt İdare Mahkemesi, açılan davayı bekletici mesele yaparak ABAD’a ön karar yoluyla;

- “2003/88/EC sayılı Konsey direktifinin kişi yönünden uygulama alanına kamu görevlilerinin girip girmediği”

- “istihdam ilişkisinin sona ermesi nedeniyle kullanılmayan ücretli izinler karşılığında bu direktif hükümleri uyarınca öngörülen ödemenin, sadece 7. maddede öngörülen yıllık asgari 4 hafta ücretli izin için mi geçerli olduğu”

- “ulusal düzenlemelerle daha uzun süreli yıllık ücretli izin hakları tanındığı durumlarda da bu ödemenin yapılma zorunluluğunun bulunup bulunmadığı” sorularını yöneltmiştir.

Divan, 3 Mayıs 2012 tarihli kararında, öncelikle 2003/88/EC sayılı Konsey direktifinin, kural olarak tüm kamu ve özel sektör çalışanlarının çalışma sürelerinin düzenlenmesine ilişkin olduğunu belirterek, normal koşullar altında bu direktif hükümlerinin itfaiye çalışanları için de geçerli olduğunu tespit etmiştir. Daha sonra direktifin 7. maddesini yorumlayan Divan, her çalışanın yıllık asgari 4 hafta ücretli izin hakkı bulunduğunu belirterek istihdam ilişkisinin sona ermesi halinde, kullanılmayan bu hak karşılığında, çalışana bir ödeme yapılması gerektiğini vurgulamıştır. Somut olayda emekliye ayrılmayla birlikte istihdam ilişkisinin sona erdiğini ifade eden Divan, sağlık sorunları nedeniyle emekliye ayrılan memurlara kullanmadığı yıllık ücretli izni karşılığında nakdi olarak ödeme yapılması gerektiği sonucuna varmıştır.

Öte yandan Divan, üye devletlerin ulusal düzenlemelerle direktifte öngörülen yıllık asgari 4 hafta ücretli izin hakkının yanı sıra, çalışanlara daha fazla ücretli izin hakkı tanıyabileceğini belirterek, ancak sağlık sebepleri dolayısıyla emekli oldukları için bu haklarını kullanamayan memurlara, kullanamadıkları 4 haftadan fazla ücretli izinler için ödeme yapılma zorunluluğunun bulunmadığını da tespit etmiştir. Bu kapsamda Divan, direktifin amacının, çalışanlara asgari sağlık ve güvenlik koşulları yaratmak amacıyla çalışma sürelerinin düzenlenmesi olduğunu belirterek, direktifin üye devletlerin, çalışanların sağlık ve güvenliğinin korunmasında daha ileri düzenlemeler yapma hakkını etkilemediğini vurgulamıştır.

Avrupa Birliği Bakanlığı Sayı 15 / Haziran 2012

AYLIKBÜLTEN 12

GÜNCEL YAYIN VE MAKALE ÖZETLERİ Avrupa Birliği Bakanı ve Başmüzakereci

Egemen Bağış’ın The Parliament Magazine’de Yayımlanan Makalesi

Avrupa Birliği Bakanı ve Başmüzakereci Egemen Bağış tarafından kaleme alınan ve 28 Mayıs 2012 tarihinde The Parliament Magazine’de yayımlanan makalede, dünya düzenindeki güç dengelerinin her zamankinden daha hızlı ve açık bir şekilde değiştiğinin ve mevcut güç dengelerine alternatifler oluşturan yeni bölgesel güçlerin ortaya çıktığının altı çiziliyor.

Bu konjonktürde, dünyanın en dinamik ve değişken bölgelerinden birinde yer alan Türkiye’nin öneminin giderek artmakta olduğu vurgulanarak, yakın çevresindeki çalkantılı ve kaotik ortama rağmen Türkiye’nin, söz konusu krizden, en önemli aktörlerden birisi olarak çıktığı ifade ediliyor.

Avrupalı komşularının aksine, Türkiye ekonomisinin büyüme rekoru kırdığı ve böylelikle Türkiye’nin, Avrupa’da en hızlı büyüyen birinci, dünyada ise ikinci ülke olduğu anımsatılan makalede bu başarının sırrı olarak da bir dizi etkin siyasi girişim gösteriliyor.

Türkiye’nin ekonomideki başarısının yanı sıra, dış politika alanında gösterdiği başarılara da değinilen makalede, Türkiye’nin Arap Baharı boyunca Arap ülkelerine ilham kaynağı olduğunun belirtiliyor. Makalede ayrıca, nüfusunun çoğunluğu Müslüman olan Türkiye’nin, dinamik bir piyasa ekonomisine sahip olması ve laik ve demokratik bir cumhuriyet olmasıyla bölgedeki önemine ve bu niteliklerden ötürü Türkiye’nin hem İslam Konferansı Örgütü’ne, hem de NATO’ya üye olan ve öte yandan AB ile katılım müzakereleri yürüten tek ülke olmasına dikkat çekiliyor.

Makale, zor bir dönemden geçen AB’ye sunulan şu teşhis ve reçeteyle bitiyor: “Ekonomik krizin Ortadoğu’nun en çalkantılı dönemine denk gelmesi, AB’nin bölgenin geleceği hakkında güçlü bir söz sahibi olma şansını ortadan kaldırmıştır. Bu çalkantılı dönemde Türkiye, güçlü mali yapısı, köklü demokratik kurumları, büyüyen ekonomisi ve aktif dış politikası ile sağlam bir duruş sergilemektedir.

Görünen şudur ki, AB’nin, bölgedeki milyonlarca Arabın kalbine ve aklına hitap eden bir yumuşak güç haline gelebilmesi için Türkiye’ye her zamankinden daha fazla ihtiyacı vardır. Avrupalı dostlarımız, uluslararası alanda önemli ölçüde kaybettikleri etkinliklerini, ancak, her iki taraf için

de kazan-kazan ilişkisi teşkil edecek şekilde, Türkiye’nin AB’ye üye olmasıyla yeniden canlandırabilirler.”

Kaynak: The Parliament Magazine

Dominique Moisi Tarafından Kaleme Alınan “Avrupa İçin On Neden” Başlıklı Makale

Fransız Uluslararası İlişkiler Enstitüsü kurucu üyelerinden Prof. Dr. Dominique Moisi tarafından kaleme alınan “Avrupa İçin On Neden” başlıklı makale 21 Mayıs 2012 tarihinde Project Syndicate internet sitesinde yayımlandı.

Moisi makalesinde, felaket tellallığının medyada prim yaptığı bir dönemde AB’nin karşı durulamaz çöküşünün başladığını iddia edenlerin aksine, Avrupa’ya inanmak için on farklı sebep olduğunu öne sürüyor. Makalede, İtalya ve Fransa’da meydana gelen hükümet değişikliklerinin Avrupa halkının krizin ciddiyetinin farkına varmasından kaynaklandığı belirtilerek, bu değişikliklerin şimdiden Avrupa’da olumlu bir hava estirmeye başladığı ifade ediliyor. Moisi’ye göre Avrupa’nın geleceğinden umut duymak için bir başka neden Avrupa’nın küresel düzeyde kabul gören mükemmeliyetçilik kültürü ve Avrupa sanayilerinin rekabet gücü. Avrupa’da demokrasinin ekonomik ve diğer belirsizliklere karşı halen güçlü bir istikrar duvarı işlevi görüyor olması da Avrupa’ya olan inancı perçinleyecek diğer nedenlerden biri.

Çok kültürlülüğün Avrupa’yı daha da güçlendireceğini savunan Moisi, AB’ye yeni dâhil olan ve AB’ye katılması beklenen ülkelerin AB’nin varlığını sürdürmesine önemli katkı sağlayacağını düşünüyor. Ancak Moisi’ye göre AB’ye inanmak için en önemli neden Avrupa’nın ve dünyanın daha iyi bir alternatifinin olmaması.

Kaynak: Project Syndicate

Andrew Finkel’in “Şimdi Türkiye’nin Zamanı” Başlıklı Makalesi

Türkiye üzerine yazılarıyla tanınan, deneyimli gazeteci Andrew Finkel tarafından kaleme alının “Şimdi Türkiye’nin Zamanı” başlıklı makale, 23 Mayıs 2012 tarihinde New York Times gazetesinde yayımlandı.

Avrupa Birliği Bakanlığı Sayı 15 / Haziran 2012

AYLIKBÜLTEN 13

“Eğer sabır bir erdemse, Türkiye’nin melekler arasındaki yeri garantidir” sözüyle Türkiye’nin AB üyelik sürecini özetleyici bir değerlendirme ile başladığı makalesinde Finkel, Türkiye’nin üyelik için 50 yılı aşkın bir süredir beklediğini ve müzakerelerin başladığı 2005 yılından bu yana, Avrupa’nın önyargı duvarlarını aşmak için mücadele ettiğini ifade ediyor. Finkel, özellikle Fransa’nın eski Cumhurbaşkanı Nicolas Sarkozy ve Almanya Şansölyesi Angela Merkel’in son yıllarda Türkiye’nin üyeliği önünde durduğunun altını çizerek, Fransa’nın yeni Cumhurbaşkanı Francois Hollande’ın, Chicago’da yapılan NATO zirvesinde, Fransa’nın, Türkiye politikasında yeni bir sayfa açacağının sinyallerini verdiğini vurguluyor. Benzer şekilde makalede, Merkel’in hükümet ortağı ve Dışişleri Bakanı Guido Westerwelle’nin Avrupa’daki son seçimlerin, AB-Türkiye ilişkilerini yeniden canlandırma adına iyi bir fırsat olabileceği yönündeki mesajlarının önemine de değiniliyor.

Avrupa’dan gelen bu ılımlı değerlendirmelere ek olarak, Avrupa’nın tasarruf tedbirleri ile çalkalandığı bir dönemde, Türkiye’nin, önemli bir ekonomik büyümeyle son iki yılda GSYİH’sini yüzde 9,2 ve yüzde 8,5 oranlarında arttırma başarısı gösterdiğinin altını çizen yazar, bu tablonun, Avrupa’nın krizden çıkabilmesi için çok önemli bir fırsat olduğuna dikkat çekiyor.

Makalesinde, Türkiye’nin Avrupa’nın ekonomik problemlerini kendi lehine çevirmesi ve AB üyeliği müzakerelerine yeniden asılması gerektiğini belirten Finkel, Türkiye’nin hâlihazırda temel hak, hürriyetler ve azınlık hakları konusunda önemli bir mesafe kat ettiğini ve liberal bir anayasa yapma çalışmaları içerisinde olduğunu anımsatarak, bu durumun hem Türkiye, hem Avrupa, hem de Türkiye’nin komşuları için iyi olacağına değiniyor.

Kaynak: New York Times

Javier Cercas’ın “Türk Modeli” Başlıklı Makalesi

Javier Cercas tarafından kaleme alınan “Türk Modeli” başlıklı makale, 13 Mayıs 2012 tarihinde İspanyol El Pais gazetesinde yayımlandı. Makalede, Türkiye’nin mevcut durumu 1970’li yıllardaki İspanya’ya benzetilerek İspanya’nın demokratikleşme süreci ve Türkiye’nin reformları karşılaştırılıyor. Türkiye’nin bölgesindeki rolüne ve Arap ülkeleri için model teşkil ettiğine vurgu yapılarak, AB’nin gelecekte bu bölgede söz sahibi olabilmesi için “Avrupalı Türkiye”ye ihtiyacı olduğu ifade ediliyor.

Makalede, yazarın İstanbul gezisinden yola çıkarak Türkiye’nin içinde bulunduğu duruma ilişkin yaptığı tespitlere yer veriliyor. Türkiye’nin, İspanya’nın 1970’lerdeki haline benzetilmesine neden olan özellikler olarak makul ölçüde yoksulluk, yeni filizlenmeye başlamış refah, teşvik edilmiş Avrupalılık, baskın gelenekler, laiklik ve her ortamda bulunan dindarlık örnek veriliyor.

Pek çok ortak yönü bulunan ülkelerle bile gerçek bir Avrupa Birliği’nin kurulmasının zor olduğunun belirtildiği makalede, AB’nin 70 milyonluk Müslüman nüfusa sahip Türkiye’nin katılımı konusunda isteksiz oluşunun anlaşılabilir olduğu söyleniyor. Makalede, Türkiye’nin üyeliğinin AB için zor ancak AB’nin ileride söz sahibi bir hale gelebilmesi için bir o kadar da zorunlu olduğunun altı çiziliyor.

Türkiye’nin Avrupa ve Asya arasında kavşak konumunda olduğuna değinilirken, Türkiye’nin İslamiyet ve demokrasinin bir arada olabileceğine dair rol model oluşturduğu vurgulanıyor. Makalede, herkesin “Avrupalı Türkiye”nin AB’nin bu bölgede rol oynayabilmesi için en büyük kozu olduğu konusunda hemfikir olduğu savunulurken, uzlaşma ve sağduyunun tarih boyunca baskın geldiğine dikkat çekilerek Türkiye’nin üyeliği konusunda da sağduyunun galip geleceğine yönelik umutlar dile getiriliyor.

Kaynak: El Pais

Nilgün Arısan Eralp’in “Türkiye ile AB Arasında ‘Dönüşümcü Bir Ortaklık’ Olasılığı:

‘Fırsat’ Gerçeğe Dönüşecek mi?” Başlıklı Makalesi

Nilgün Arısan Eralp’in kaleme aldığı “Türkiye ile AB Arasında ‘Dönüşümcü Bir Ortaklık’ Olasılığı: ‘Fırsat’ Gerçeğe Dönüşecek mi?” başlıklı makalesi Türkiye Ekonomi Politikaları Araştırma Vakfı’nın (TEPAV) internet sitesinde yayımlandı. Makalede, Arap dünyasındaki dönüşümün AB ile Türkiye arasında geliştirilecek bir işbirliği için fırsat olabileceği belirtilirken, bu süreçte atılabilecek adımlar ve ortaya çıkabilecek engeller ele alınıyor.

Makalede, Türkiye’nin Arap dünyasına yönelik geçmişe kıyasla daha özerk bir dış politika yaklaşımı benimsediği ifade ediliyor. Bu yeni yaklaşımın nedenleri olarak Soğuk Savaş’ın sona ermesi, 11 Eylül’ün ardından yaşanan olaylar,

Avrupa Birliği Bakanlığı Sayı 15 / Haziran 2012

AYLIKBÜLTEN 14

ABD’nin Irak işgali ve Irak’tan çekilmesi, küresel ekonomik sistemin kırılgan doğası, Türkiye’nin bazı üye devletler tarafından AB’den kimlik temelinde dışlanması, AB katılım müzakerelerinin duraklaması ve ABD’nin etkisinin azalmasının bölgede yarattığı boşluk sıralanıyor.

Makaleye göre, Arap dünyasında son zamanlarda çok taraflı müdahale gerektiren durumların sayısının artması Türkiye’nin bölgede özerk bir politika izlemesini zorlaştırırken, bu durum Türkiye’yi Batılı ortaklarına yaklaştırıyor.

AB’nin Kuzey Afrika ve Ortadoğu’da izlediği ortaklık politikaları özetlenirken, bu politikaların, insan haklarına ve demokrasiye vurgu yapmadan ekonomik gelişmeye odaklanması nedeniyle başarısızlıkla sonuçlandığı söyleniyor. Makalede, AB’nin bu deneyimlerinden yola çıkarak 2011 yılında hazırladığı “Güney Akdeniz ile Demokrasi ve Refah Ortaklığı”nda ise yardımlarını “koşulluluk” ilkesine bağlayarak bölgede demokrasinin ve insan haklarının gelişmesine katkı sağladığı ifade ediliyor.

Makalede, AB’nin Kuzey Afrika ve Ortadoğu’ya yönelik olarak geçmişten gelen bilgi ve deneyiminin Türkiye’nin bölgedeki popülerliği ile birleştirilmesi halinde iki tarafın da çıkarlarına uygun bir ortaklık ilişkisinin kurulabileceğinin altı çiziliyor.

Makaleye göre AB’nin kendisi Arap dünyasında siyasi bir model olarak görülmese de, “Avrupa değerleri”nin Türkiye’nin bölgede bir ilham kaynağı haline gelmesinde önemli payı bulunuyor. Makalede bu durum AB’ye bölgedeki güvenilirliğini yeniden kazanması için bir fırsat olarak sunuluyor. Makalede, AB ve Türkiye’nin toplumsal tabanda kapasite oluşturmayı amaçlayan projelere ağırlık vererek Arap dünyasındaki reformist güçlere destek sağlamasının bu fırsatı gerçeğe çevirebileceğine vurgu yapılıyor.

Makalede ayrıca, Avro krizi, Schengen sisteminin çökme olasılığı gibi AB’nin iç sorunları, AB’nin dış politika oluşturmadaki yetersizliği, Türkiye’nin ekonomik performansının istikrarsızlığı ve ülkede iç siyasi reform sürecinin yavaşlaması başarılı bir ortaklığın önündeki engeller olarak sıralanıyor. Türkiye ile AB arasındaki müzakerelerin tıkanması ve vize serbestisi gibi yeni bir adım atılmaması nedenlerinden dolayı Türkiye’nin AB ile dış politika alanında bir işbirliği geliştirmek istememesi de makaleye göre bu ortaklığın önündeki bir diğer engel.

Kaynak: Türkiye Ekonomi Politikaları Araştırma Vakfı (TEPAV)

Avrupa Birliği Bakanlığı Sayı 15 / Haziran 2012

AYLIKBÜLTEN 15

HİBE DUYURULARI Gençlik Programı - Eylem 4.3. Gençlik

Çalışanları Hareketliliğinin Desteklenmesi Teklif Çağrısı

Programın Hedefi: Avrupa Eğitim, Görsel-İşitsel ve Kültür Yürütme Ajansı tarafından “Gençlik Programı-Eylem 4.3. Gençlik Çalışanları Hareketliliğinin Desteklenmesi” teklif çağrısı duyuruldu. Program kapsamında, gençlik alanında çalışanların bilgi ve deneyimlerini artırmaları amacıyla yapacakları hareketlilik ve değişimlere destek olunması hedefleniyor.

Programın Bütçesi: 1.000.000 Avro

Son Başvuru Tarihi: 3 Eylül 2012

Başvuru hakkında detaylı bilgiye Avrupa Eğitim, Görsel, İşitsel ve Kültür Yürütme Ajansı internet sayfasından ulaşılabilir.

Türkiye’de Mesleki ve Teknik Eğitimin Kalitesinin Artırılması Teklif Çağrısı

Programın Hedefi: İnsan Kaynaklarının Geliştirilmesi Operasyonel Programı (İKG OP) kapsamında mesleki ve teknik eğitimin içeriğini geliştirmek ve kalitesini artırmak amacıyla “Türkiye’de Mesleki ve Teknik Eğitimin Kalitesinin Artırılması Teklif Çağrısı” Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı tarafından duyuruldu.

Teklif çağrısı kapsamında;

Mesleki ve teknik eğitimin kalitesinin; özellikle müfredat, öğretmenler, öğrenme ortamları ve okul yöneticileri temel alınarak artırılması,

Mesleki ve teknik eğitimin öğrenciler için cazip bir seçenek haline getirilmesi,

Sosyal ortaklar, okullar, mesleki ve teknik eğitim merkezleri ve özel sektör arasında işbirliğinin teşvik edilmesi hedefleniyor.

Program iki lot altında yürütülecek olup, birçok benzeri çağrıdan farklı olarak bütün Türkiye’ye açık olacak.

Programın Bütçesi: 16 Milyon Avro

Son Başvuru Tarihi: 16 Temmuz 2012

Başvuru hakkında detaylı bilgiye Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı İnsan Kaynaklarının Geliştirilmesi Operasyonel Programı internet sayfasından ulaşılabilir.

Kırsal Kalkınma (IPARD) Programı Altıncı Başvuru Çağrısı

Programın Hedefi: “Kırsal Kalkınma (IPARD) Programı Altıncı Başvuru Çağrısı” duyuruldu. Program kapsamında, Türkiye’nin katılım öncesi dönemdeki öncelikleri ve ihtiyaçları dikkate alınarak, sürdürülebilir kalkınmayı sağlamak için kapasite oluşturulması ve işletmelerin Avrupa Birliği standartlarına yükseltilmesi hedefleniyor.

Programın Bütçesi: Üç farklı öncelik alanının toplam bütçesi 164.737.344 Avro

Son Başvuru Tarihi: 13 Nisan 2012

Başvuru hakkında detaylı bilgiye Tarım ve Kırsal Kalkınmayı Destekleme Kurumu internet sayfasından ulaşılabilir.

Eurodesk Bilgi Ağı Teklif Çağrısı

Programın Hedefi: Gençlerin beceri ve yeteneklerini geliştirmelerini; hizmet, imkan ve fırsatlardan yararlanmalarını, sorunlarını çözmelerini, yerel, ulusal ve uluslararası düzeyde etkin roller almalarını hedefleyen “Gençlik Bilgilendirmesi” ülkemizde “Avrupa Gençlik Bilgilendirmesi Şartı” kapsamında yürütülüyor. Buna göre, herhangi bir gencin ihtiyaç duyduğu bilgiye tarafsız, anlaşılır, güncel, güvenilir ve ücretsiz bir şekilde ulaşabilmesi demokrasi, insan hakları ile temel hak ve özgürlüklere saygı çerçevesinde ele alınıyor. Ülkemizde “Gençlik Bilgilendirmesi” konusunda pek çok kurum ve kuruluş dolaylı olarak hizmet vermekte ise de, tek görevi gençleri yararlanabilecekleri imkân ve fırsatlardan haberdar etmek, onlardan gelen sorulara cevap verme hizmeti sunmak olan Eurodesk Türkiye Birimi, 2008 yılından beri AB Eğitim ve Gençlik Programları Merkezi Başkanlığı (Ulusal Ajans), Gençlik Programı Genel Koordinatörlüğü bünyesinde görevini sürdürüyor.

Ulusal Ajans tarafından 2010 yılı başından itibaren Eurodesk Temas Noktası olarak seçilen kurum ve kuruluşlarla Eurodesk Türkiye Ağı oluşturuldu. Ulusal Ajans tarafından, var olan temas noktası kuruluş sayısının artırılması amacıyla yeni bir teklif çağrısı açılmasına karar verildi.

Programın Bütçesi: Eurodesk temas noktası olan kuruluşlara herhangi bir maddi katkı verilmeyip, ayni olarak destek veriliyor.

Avrupa Birliği Bakanlığı Sayı 15 / Haziran 2012

AYLIKBÜLTEN 16

Son Başvuru Tarihi: Duyuru açık çağrı şeklinde olduğu için son başvuru tarihi bulunmuyor.

Başvuru hakkında detaylı bilgiye Avrupa Birliği Eğitim ve Gençlik Programları Merkezi Başkanlığı (Ulusal Ajans) internet sayfasından ulaşılabilir.

Sektör Ustalık Birliklerinin Gelişmesi İçin Pilot Projeler

Programın Hedefi: Avrupa Komisyonu İşletme ve Sanayi Genel Müdürlüğü tarafından “Sektör Ustalık Birliklerinin Gelişmesi İçin Pilot Projeler Çağrısı” teklif çağrısı yayınlandı. Teklif çağrısının amacı ustalık eksikliği ve uyumsuzluğu sorunlarıyla karşılaşan ulusaşırı şirketlerin deneyimlerinden faydalanarak Avrupa Birliği’nin eğitim ve mesleki eğitim konularında geleceğe yönelik politikalar oluşturmasına ve bu politikaların uygulamasına yardımcı olmak.

Programın Bütçesi: 2 Milyon Avro

Son Başvuru Tarihi: 16 Ağustos 2012

Başvuru hakkında detaylı bilgiye Avrupa Komisyonunun ilgili internet sayfasından ulaşılabilir.

Eko-İnovasyon “Pilot Projeler ve Piyasa İhtiyaçlarına Cevap Veren Projeler”

Programın Hedefi: Rekabet Edebilirlik ve Yenilik Programı (CIP) - Girişimcilik ve Yenilik Programı (EIP) kapsamında uygulanan Eko-İnovasyon “Pilot Projeler ve Piyasa İhtiyaçlarına Cevap Veren Projeler” teklif çağrısı duyuruldu.

Program kapsamında, eko-yenilikçi teknik, ürün, süreç ve uygulamaların piyasaya ilk kez sunumunu gerçekleştiren ve piyasa ihtiyacını karşılayan, teknik olarak kanıtlanmış ancak birtakım riskler nedeniyle piyasaya erişimi için teşvik ve desteğe ihtiyaç duyan projelerin desteklenmesi hedefleniyor.

Programın Bütçesi: 34,8 Milyon Avro

Son Başvuru Tarihi: 6 Eylül 2012

Başvuru hakkında detaylı bilgiye Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığının ilgili internet sayfasından ulaşılabilir.

İlgili İş Sektörlerinde Kurumsal Sosyal Sorumluluk Avrupa Çok-Paydaşlı Platformları

Programın Hedefi: Rekabet Edebilirlik ve Yenilik Programı (CIP) - Girişimcilik ve Yenilik Programı (EIP) kapsamında “İlgili İş Sektörlerinde Kurumsal Sosyal Sorumluluk(KSS) Avrupa Çok-Paydaşlı Platformları” teklif çağrısı yayınlandı. Avrupa Komisyonu İşletme ve Sanayi Genel Müdürlüğü tarafından açılan teklif çağrısı kapsamında, daha çok Avrupa işletmelerin ilgili paydaşlarla işbirliği halinde kurumsal sosyal sorumluluğa stratejik bir yaklaşım geliştirmesini sağlamak ve teşvik etmek hedefleniyor.

Programın Bütçesi: 600.000 Avro

Son Başvuru Tarihi: 14 Eylül 2012

Başvuru hakkında detaylı bilgiye Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığının ilgili internet sayfasından ulaşılabilir.

Sosyal Turizmin Geliştirilmesi Yoluyla Avrupa Çapında Düşük Sezonda Sınır Ötesi

Değişimin Kolaylaştırılması

Programın Hedefi: Rekabet Edebilirlik ve Yenilik Programı (CIP) - Girişimcilik ve Yenilik Programı (EIP) kapsamında “Sosyal Turizmin Geliştirilmesi Yoluyla Avrupa Çapında Düşük Sezonda Sınır Ötesi Değişimin Kolaylaştırılması” teklif çağrısı yayınlandı. Avrupa Komisyonu İşletme ve Sanayi Genel Müdürlüğü tarafından açılan teklif çağrısı kapsamında, turizm ile ilgili kamu kurumlarını özel paydaşlarla sosyal turizmin geliştirilmesine yönelik olarak birlikte çalışma hususunda desteklemek hedefleniyor.

Programın Bütçesi: 450.000 Avro

Son Başvuru Tarihi: 11 Temmuz 2012

Başvuru hakkında detaylı bilgiye Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığının ilgili internet sayfasından ulaşılabilir.

Avrupa Birliği Bakanlığı Sayı 15 / Haziran 2012

AYLIKBÜLTEN 17

AB MÜKTESEBATINA UYUMDA SON GELİŞMELER -Türk Gıda Kodeksi Hayvansal Gıdalarda Bulunabilecek Farmakolojik Aktif Maddelerin Sınıflandırılması ve Maksimum Kalıntı Limitleri Yönetmeliği (RG Tarih ve No: 04.05.2012, 28282)

-Nükleer Terörizmin Önlenmesine İlişkin Uluslararası Sözleşme’nin Bildirim ve Çekince ile Birlikte Onaylanması Hakkında 2012/3010 Sayılı Karar (RG Tarih ve No: 08.05.2012, 28286)

-6301 Numaralı Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanunda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun (RG Tarih ve No: 10.05.2012, 28288)

-Kızartmada Kullanılmakta Olan Katı ve Sıvı Yağlar İçin Özel Hijyen Kuralları Yönetmeliği (RG Tarih ve No: 12.05.2012, 28290)

-6302 Numaralı Tapu Kanunu ve Kadastro Kanununda Değişiklik Yapılmasına İlişkin Kanun (RG Tarih ve No: 18.05.2012, 28296)

-Atık Elektrikli ve Elektronik Eşyaların Kontrolü Yönetmeliği (RG Tarih ve No: 22.05.2012, 28300)

-Çocuk Koruma Kanununa Göre Verilen Koruyucu ve Destekleyici Tedbir Kararlarının Uygulanması Hakkında Yönetmelikte Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmelik (RG Tarih ve No: 23.05.2012, 28301)

BUNLARI BİLİYOR MUSUNUZ?

Hayvansal Gıdaları Tüketirken İçimiz Daha Rahat

Gıda maddelerinin hijyeni hakkında 29 Nisan 2004 tarih ve (EC) No 852/2004 sayılı Avrupa Parlamentosu ve Konseyi Yönetmeliği’ne uyum sağlamak amacıyla çıkarılan ve 17 Aralık 2011 tarih ve 28145 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan, “Gıda Hijyeni Yönetmeliği” ile gıda güvenilirliği açısından tüketicinin korunması amacıyla işletmecinin, gıdanın ilk üretim yerinden başlayıp tüketiciye ulaşana kadar uyması gereken hijyene ilişkin genel kurallar belirleniyor.

Yönetmelikle birlikte, tanımlama işaretinin gıda tesisten ayrılmadan önce uygulanmasından, gıda zinciri bilgilerinin işletmeciye ulaşmasına, kesimhanede hayvanların gereksiz yere bekletilmeden kesilmesinden, çiğ sütün sağılmasıyla başlayan ve tüketiciye uzanan sürece ilişkin düzenlemeler getiriliyor. Bunun yanı sıra, gıda güvenilirliğinin sağlanmasında sorumluluk öncelikle gıda işletmecisine yükleniyor. İthal edilen gıdanın, en az yurtiçinde üretilen gıda ile aynı hijyen kurallarına veya eşdeğer bir kurala tabi olması şartı getirilen Yönetmelikle birlikte hayvansal gıdaları sofralarımızda gönül rahatlığıyla tüketebilir hale geliyoruz.

Avrupa Birliği Bakanlığı Sayı 15 / Haziran 2012

AYLIKBÜLTEN 18

AYIN KONUSU Diyalog ve Güvenlik: Avrupa Komşuluk

Politikası

Avrupa Birliği’nde diyalog1 girişimlerinin yaklaşık 20 yıllık bir geçmişi bulunduğu söylemek mümkündür. 1990’ların ortalarında oluşturulan bir çalışma grubu (the Forward Studies Unit of the European Commission-FSU) dinin Avrupa’daki etkisi üzerine bir dizi konferans düzenlemiş ve bu konferansların bir sonucu olarak Avrupa düzeyinde, Huntington’un o dönem çok tartışılan Medeniyetler Çatışması tezine alternatif olacak bir anlayış geliştirmeye çalışılmıştır.2

Barselona Süreci

Diyalog çabaları, Avrupa Akdeniz Ortaklığı’nın (Euro Mediterranean Partnership-EMP) kurulmasıyla kurumsallaştırılmıştır. 1995’te kurulan, 12 güney Akdeniz ülkesini kapsayan ve Barselona Süreci olarak da anılan bu oluşum, AB’nin tarihinde, Akdeniz’in iki kıyısı arasında barış, siyasi ve ekonomik istikrar inşa etmek üzere yapılan ilk girişim olması açısından önemlidir.3 Her ne kadar bu ülkelerle daha önce ekonomik işbirliğine gidilmiş olsa da, Barselona Süreci ile ilk defa sosyal ve kültürel diyalog gündeme gelmiştir.4 Burada diyalog anahtar bir terim olup, bölgedeki dinler ve kültürler arasında karşılıklı anlayış ve hoşgörünün geliştirileceği, böylece ön yargıların ve fanatizmin önüne geçileceği ifade edilmiştir.5

11 Eylül Sonrası

Barselona Sürecine dâhil edilen ülkelerin Orta Doğu ve Kuzey Afrika ülkeleri olduğu düşünülürse, burada diyalog terimi ile asıl belirtilmek istenen, Avrupa ve Müslüman dünya arasındaki diyalogdur. AB bünyesinde İslam ve diyaloga yapılan bu vurgu, 2001 yılında meydana

1 Burada diyalog sözcüğü ile, uluslararası ilişkilerde özellikle son dönemde gündemde olan kültürlerarası ve/veya dinlerarası diyalog kastedilmektedir.

2 Sara Silvestri, “EU Relations with Islam in the Context of EMP’s Cultural Dialogue, Mediterranean Politics, Vol. 10, No. 3, November 2005, pp. 385-405.

3 Silvestri, “EU Relations with Islam in the Context of EMP’s Cultural Dialogue,” pp. 385-405.

4 Tobias Schumacher, “Introduction: The Study of Euro-Mediterranean Cultural and Social Co-operation in Perspective,” Mediterranean Politics, Vol. 10, No. 3, November 2005, pp. 281-290.

5 Barcelona Declaration, http://trade.ec.europa.eu/doclib/docs/2005/july/tradoc_124236.pdf (01 Haziran 2012)

gelen 11 Eylül olaylarından sonra daha da önemli hale gelmiş, buna bağlı olarak, 11 Eylül’den sonra, diyalog projelerine bir de güvenlik boyutu eklenmiştir. 11 Eylül’ü takip eden 2002 ve 2003 yıllarında, AB’de üst düzey danışma grupları oluşturularak Avrupa ve İslam arasındaki ilişkinin geleceği üzerine çalışmalar yapılmıştır.6 2002 yılında bu grup tarafından yayımlanan raporda, Akdeniz diyaloğu üzerinde durulmuş, bu diyaloğun saygı, eşitlik, açıklık gibi değerler üzerine kurulması gerektiği vurgulanmıştır. Başka bir deyişle, hiçbir aktörün ayrıcalıklı veya temsilci durumunda olmaması gerektiği açıkça ifade edilmiştir.7 Ne var ki, eşitliğe yapılan bu vurgunun yanı sıra, ortada asimetrik bir ilişki olduğuna da vurgu yapılmış, bunun da diyaloğun başarısı için engel teşkil ettiği belirtilmiştir.8 Rapordaki ifadeye göre, Akdeniz’in kuzeyi ve güneyi arasında yapısal bir eşitsizlik mevcut olup, AB’nin bütün birleştirme çabalarına rağmen, diyaloğun sonuçları Güney’de Kuzey’deki kadar başarılı değildir.9

Avrupa Komşuluk Politikası

Diyaloga dair girişimler, AB’nin 2004 genişlemesi ile beraber daha da önem kazanmıştır. Avrupalı liderler, genişlemeyle beraber AB’nin yeni bir jeopolitik alan olduğunu ve farklılıkların uyumlaştırılması ihtiyacının arttığını görerek, 16 ülkeyi kapsayan10 Avrupa Komşuluk Politikası’nı geliştirmiştir. Politikanın hedefleri, 2004 yılında yayımlanan Strateji Belgesi (Strategy Paper on the European Neighbourhood Policy) ile net bir şekilde tanımlanmıştır.11 Buna göre, birebir ilişkiler geliştirilecek, insan hakları ve demokrasiyi 6 Sara Silvestri, “Islam and the EU: the Merits and Risks of Inter-Cultural Dialogue, European Policy Centre Policy Brief, June 2007.

7 Mediterranean Dialogue Work Programme 2002, http://www.nato.int/med-dial/2002/mdwp-2002.pdf (1 Haziran 2012).

8 Arzu Yılmaz, “A Peace and Security Strategy in International Relations: The Dialogue between the West and Islam,” The Turkish Yearbook of International Relations, No. 39, pp. 73-98.

9 Mediterranean Dialogue Work Programme 2002, http://www.nato.int/med-dial/2002/mdwp-2002.pdf (1 Haziran 2012).

10 Bu ülkeler, Cezayir, Ermenistan, Azerbaycan, Belarus, Mısır, Gürcistan, İsrail, Ürdün, Lübnan, Libya, Moldova, Fas, Filistin, Suriye, Tunus ve Ukrayna’dır.

11 European Neighborhood Policy, http://ec.europa.eu/world/enp/policy_en.htm (31 Mayıs 2012).

Avrupa Birliği Bakanlığı Sayı 15 / Haziran 2012

AYLIKBÜLTEN 19

geliştirmeyi amaçlayan sivil toplum girişimleri desteklenecek, değişim programları yoluyla kültürlerarası diyalog zenginleştirilecektir.12 Bu politika dâhilinde, her ülke için Komisyon tarafından raporlar oluşturulmuş ve bu ülkelerin ihtiyaçlarına göre geliştirilecek stratejiler belirlenerek, her ülkeyle ortak Eylem Planları hazırlanmıştır. Bugün bu eylem planlarının 12’si hâlihazırda uygulanmaktadır. 13

Komşuluk Politikasının oluşturulmasıyla, Barselona Süreci de Avrupa Akdeniz Komşuluk Alanı adı altında yeniden yapılandırılmıştır.14 Barselona Sürecinin eksiklerinin bu yeni oluşum ile tamamlanacağı öne sürülmüş, Barselona Sürecinde göze çarpan güvenlik vurgusu, Komşuluk Politikasında derinleştirilmiştir. Buna göre temel amaç, AB’nin doğu ve güney sınırlarında istikrarı, güvenliği ve refahı sağlamak olmuş, uluslararası terör, organize suç ve yasadışı göç gibi ortak tehditler gündemde ilk sıraya oturmuştur.15 Bu öncelikler, Avrupa Güvenlik Strateji Belgesinde de açıkça belirtilmiş, çatışmaların ve nüfus patlamalarının yaşandığı ve organize suçların hüküm sürdüğü sınır komşularının Avrupa için bir tehdit oluşturduğu,16 ancak Avrupa Komşuluk Politikasının bu yeni durumu yönetmede iyi bir araç olabileceği ifade edilmiştir.17

Diyalogun Sınırları

Bu bilgiler ışığında, özellikle son yirmi yılda AB’li liderlerin diyaloğu, başka topluluklarla, özellikle de Müslüman olanlarla bütünleşmek için bir formül olarak gördüğü ve bu doğrultuda politikalar ürettiğini söylemek mümkündür. Bu politikalar, 1995 yılında Barselona süreci ile başlamış, 11 Eylül’den sonra İslam ile ilgili endişelerin yükselmesiyle de yoğunlaşarak, Avrupa Komşuluk 12 European Neighbourhood Strategy Paper, http://ec.europa.eu/world/enp/pdf/strategy/strategy_paper_en.pdf (31 Mayıs 2012).

13 European Neighborhood Policy, http://ec.europa.eu/world/enp/policy_en.htm (31 Mayıs 2012)

14 Lior Zemer and Sharon Pardo, “Towards a new Euro-Mediterranean Neighbourhood Space,” European Foreign Affairs Review, Vol. 10, No.1, 2005, pp. 39-78.

15 Dov Lynch, “The Security Dimension of the European Neighbourhood,” The International Spectator, Vol. 40, No. 1, 2005, pp. 33-43.

16 European Council: A Secure Europe in a Better World. European Security Strategy, Brussels, 12.12.2003, p. 7.

17 European Neighbourhood Strategy Paper, http://ec.europa.eu/world/enp/pdf/strategy/strategy_paper_en.pdf (31 Mayıs 2012).

Politikasına dönüşmüştür.18 Bu politika ile projenin kapsamı genişletilmiş, kullanılan araçlar daha somut hale getirilmiştir. Ne var ki, uzun süreli ve etkin bir diyalog kurulması için hala bazı engeller mevcuttur. Öncelikli olarak, AB’nin diyalog projeleri özellikle 11 Eylül’den sonra İslam üzerine yoğunlaşmıştır ve bu durum bazı riskleri beraberinde getirmektedir. Kimi akademik çevrelerde de dile getirildiği üzere, AB nüfusunun önemli bir kısmını oluşturan Müslümanlar, çok taraflı olmayan ve yalnızca kendilerini hedef kitle olarak tanımlayan projelerle kendilerini daha da dışlanmış hissedebilirler. Ayrıca, diğer azınlık grupların ve Müslüman olmayan toplulukların diyalog projelerine dâhil edilmemesi sosyal dokuyu zedeleme riskini de beraberinde getirmektedir.19

AB’nin diyalog konusunda sahip olduğu dezavantajlardan bir diğeri ise bu projelerde eksik görülen eşitlik anlayışı olarak tanımlanabilir. Avrupa Komşuluk Politikası, AB’nin merkez olduğu ve Akdeniz Bölgesinin karışıklıklar içinde ve problemli bir bölge olduğu yaklaşımı üzerine kurulmuştur. Bu görüş doğrultusunda, Komşuluk Politikası, bu kaosu organize etmek, güvenliği maksimum düzeye çıkarmak için tehlikeyi uygun bir mesafede tutmak gibi bir perspektif ile yürütülmektedir.20

Bu konuda çok önemli bir başka nokta ise, AB’nin diyalog projelerinde, özellikle de Avrupa Komşuluk Politikasında var olan güvenlik vurgusudur. Bu durum, 11 Eylül olaylarından sonra Avrupa’da daha belirgin bir şekilde negatif hale gelen İslam algısından da beslenmekte, İslam’ı Avrupa platformunda ehlileştirme ve meşrulaştırma gibi bir beklentiyi taşımakta, ne var ki halen dışlayıcı bir tutum içeren bu beklenti diyalogu zorlaştırmaktadır.21 Habermas’a göre, ideal bir diyalog güç pratiklerinden, eşitsizlikten ve ayrımcılıktan uzak olmalı ve önceden belirlenmiş bir hedefe ulaşmak üzere tanımlanmamalıdır.22

Son olarak, bir diyalog söylemi geliştirirken yapılan aciliyet ve öncelik vurgusu, kimi zaman diyaloga

18 Silvestri, “EU Relations with Islam in the Context of EMP’s Cultural Dialogue,” pp. 385-405.

19 Silvestri, “Islam and the EU: The Merits and Risks of Intercultural Dialogue”.

20 Sharon Pardo, “Europe of Many Circles: European Neighbourhood Policy,” Geopolitics, 9:3, 2004, pp. 731-737.

21 Silvestri, Islam and the EU: The Merits and Risks of Intercultural Dialogue”.

22 Jürgen Habermas, A Theory of Communicative Action (Cambridge Polity Press, 1984).

Avrupa Birliği Bakanlığı Sayı 15 / Haziran 2012

AYLIKBÜLTEN 20

zarar veren bir faktöre dönüşebilir. Helle Malmvig’e göre, diyaloga olan ihtiyacın vurgulandığı ölçüde, aslında hâlihazırda bir diyalogun olmadığı varsayımının da altı çizilmektedir.23

Sonuç

Sonuç olarak, AB’nin son yirmi yılda geliştirdiği ve yukarıda bahsedilen diyalog projeleri özellikle de Avrupa Komşuluk Politikası, çatışma temelli tartışmaların yoğunlaştığı bir dönemde, bu tartışmalara karşıt bir argüman olarak tasarlanmıştır.24 Ne var ki, bir miktar eleştirel tavır içererek yapılacak bir okuma, aslında bu projenin de karşı çıktığı söylem ile aynı temel varsayımları taşıdığını göstermektedir. Ne de olsa, Huntington’un temel varsayımı, yirmi birinci yüzyılın kültürler ve medeniyetler arasındaki ayrılık ve çatışma üzerine kurulu olacağı, bazı medeniyetlerin bu çatışma için daha yüksek bir potansiyel taşıdığı ve en büyük çatışmanın da Batı Medeniyeti ve İslam Medeniyeti arasında yaşanacağıdır.25

23 Helle Malmvig, “Security through Intercultural Dialogue? Implications of the Securitization of Euro-Mediterranean Dialogue between Cultures,” Mediterranean Politics, Vol. 20 (3), 2005, p. 351.

24 Ali Balcı, “The Alliance of Civilizations: The Poverty of the Clash/Alliance Dichotomy?,” Insight Turkey, Vol. 11, No. 3, 2009, pp. 95—108.

25 Samuel P. Huntington, The Clash of Civilizations and the Remaking of World Order (New York: Free Press, 1996).

Yukarıda verilen bilgiler ışığında, Komşuluk Politikasını oluşturan anlayışın da bir yerde bu söylemi yeniden ürettiğini görmek mümkündür. Özetle, AB gerek kurumsal kapasitesi, gerekse ekonomik krize ve diğer tüm olumsuzluklara rağmen yakın coğrafyasında halen korumakta olduğu saygın imajı sayesinde, başarılı bir diyalog projesi ortaya koyabilecek yetkin bir kurumdur. Ancak yukarıda bahsedilen sınırların ve engellerin de farkında olmak, hem mevcut politikaların yeniden gözden geçirilmesinde hem de gelecekte daha kapsayıcı ve etkin diyalog politikaları geliştirme noktasında özellikle önem taşımaktadır.

Olcay Sezenler İnce Uzman Yardımcısı

Araştırma ve Dokümantasyon Başkanlığı

TÜRKİYE CUMHURİYETİ

AVRUPA BİRLİĞİ BAKANLIĞI Mustafa Kemal Mahallesi 2082. Cadde No: 4

06800 Bilkent / ANKARA Tel: 0 (312) 218 1300

Faks: 0 (312) 218 1464 E-posta: bilgi@ab.gov.tr

www.ab.gov.tr